türkiye medya raporu ekim 2015

94

Upload: murat-atkafa

Post on 02-Feb-2016

103 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Bu çalışma 2015 yılı Ekim ayı içerisinde Türkiye medyasında meydana gelenler hakkında bir özet rapordur. Haber derlenmesi yoluyla hazırlanan bu raporun her hakkı saklıdır.

TRANSCRIPT

Page 1: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015
Page 2: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015
Page 3: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

TÜRKİYE MEDYA RAPORU

EKİM 2015

Bu çalışma 2015 yılı Ekim ayı içerisinde Türkiye medyasında meydana gelenler hakkında bir özet rapordur. © Haber derlenmesi yoluyla

hazırlanan bu raporun her hakkı saklıdır.

BÜLENT TELLAN Kasım 2015

Page 4: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015
Page 5: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

1

İÇİNDEKİLER Ekim ayında medya gündemi .......................................................................................... 5

MEDYAYA YÖNELİK SALDIRILAR ................................................................................. 6 1. AHMET HAKAN’A SALDIRI ........................................................................................... 6

Saldırıdan önce tehdit edilmişti ...................................................................................... 6 4 saldırgan ve 3 azmettiren gözaltına alındı ................................................................... 7 İfadelerde MİT, Reis, Emniyet üçgeni .............................................................................. 7 7 şüpheli bir tutuklama .................................................................................................... 8 Saldırganlar Ak Partili çıktı ............................................................................................ 8 Star yazarı Cem Küçük ifade verdi .................................................................................. 8

2. İPEK MEDYA’YA OPERASYON ................................................................................... 10 Kayyumlar Sabah Grubundan ....................................................................................... 10 Bugün ve Millet gazetelerinden ortak manşet: KARA BİR GÜN ................................. 11 Gazetecilerden İpek Medya’ya destek ............................................................................. 11 ABD Büyükelçiliğinden ‘kayyum’ tepkisi ....................................................................... 13 Haber kanalları polis müdahalesine tepkisiz kaldı ...................................................... 13 Polis’ten Bugün TV ve Kanal Türk’e kayyum operasyonu ............................................ 14 Bugün TV muhabirine ters kelepçe ile gözaltı ............................................................... 17 Polislerden AFP Fotomuhabirine Yumruk .................................................................... 17 Zaman muhabirine darp ve gözaltı ............................................................................... 18 Akın İpek’ten canlı yayında tepki görevinizin başında kalın ....................................... 18 Demirtaş ve HDP yönetiminden İpek Medya’ya destek ................................................. 18 Dumanlı: “İpek Medya’ya tecavüz oldu! Sürüm sürüm sürünecekler” ........................ 19 İpek Medya: “Resmi tatil başladı, Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanmadı” ............. 19 Polis’ten Oktay Usta ve Samanyolu ekibine müdahale ................................................ 20 Kayyumlar: “Yetkimiz gaspediliyor” .............................................................................. 20 Uplink hatları kesildi, Bugün TV karartıldı ................................................................. 20 Bugün TV Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros görevden alındı ................................. 21 TÜSİAD’dan İpek Medya açıklaması ............................................................................ 21 Başbakan Davutoğlu’ndan kayyum yorumu ................................................................. 21 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kayyum yorumu ............................................................ 22 Bugün ve Millet gazetelerinin baskısı durduruldu ....................................................... 22 Bugün gazetesi genel yayın yönetmeni Erhan Başyurt görevden alındı ...................... 22 Cumhuriyet: Geçmiş hesaplaşmaları konuşma günü değil .......................................... 22 Operasyona destek: “Onlar medya değil savaş aleti” .................................................... 23 Sözcü yazarlarından ‘Ne günlere kaldık cemaati savunuyoruz’ yazısı ........................ 24 Basılmayan gazetenin manşetini beğenmeyen kayyum gazetecilere hakaret edip işten attı ................................................................................. 24 Kayyum: “Yayınlarımız milli ve ahlaki çizgide sürecek” .............................................. 24 Özgür Bugün Gazetesi .................................................................................................... 25

3. GAZETECİLERE TEHDİTLER ..................................................................................... 26 Cem Küçük’ten Nevşin Mengü’ye tehdit ......................................................................... 26 Cem Küçük’ten Fox TV çalışanlarına tehdit ................................................................. 26

ÖLDÜRÜLEN GAZETECİLER ......................................................................................... 27 1. HRANT DİNK DAVASI .................................................................................................. 27

9 Polis hakkında gözaltı kararı ...................................................................................... 27

Page 6: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

2

Ramazan Akyürek’in ifadesi ........................................................................................... 28 “Erhan Tuncel ismi İstanbul’dan geldi” ........................................................................ 29 Başsavcılık iddianameyi yeterli bulmadı ...................................................................... 29

2. URFA’DA İKİ GAZETECİ BOĞAZI KESİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ .............................. 30

TUTUKLU GAZETECİLER ............................................................................................... 31 1. GÖZALTINA ALINAN GAZETECİLER ........................................................................ 31

Gazetecilerin kafasına silah dayayıp gözaltına aldı ..................................................... 31 jiyan.org yazarına şafak operasyonu gözaltısı .............................................................. 32 İnci Sözlük kurucusuna Erdoğan’a hakaret gözaltısı ................................................... 32

2. HAPİSTEKİ GAZETECİLER......................................................................................... 33 3. HAPİSTEKİ DAĞITIMCILAR-GAZETE ÇALIŞANLARI ........................................... 36

SORUŞTURMALAR, DAVALAR ...................................................................................... 37 1. NOKTA DERGİSİNE TOPLATMA VE ÖNLEYİCİ SANSÜR ...................................... 37

Şehit tabutu ile selfie kapağı toplatma getirdi .............................................................. 37 Erdoğan: ‘Bedelini ödeyecekler!’ ..................................................................................... 37 Nokta Dergisine ‘Sonunuz Madımak gibi olur’ tehdidi ................................................ 38 “AKP Günlükleri” ............................................................................................................ 38 “AKP Günlükleri-2” ......................................................................................................... 39 Nokta Dergisinden kamuoyuna açıklama ..................................................................... 39

2. LATİF ERDOĞAN VE CEMİL BARLAS’A KASET DAVASI ....................................... 40 3. UĞUR DÜNDAR’A HAPİS CEZASI .............................................................................. 41 4. HASAN CEMAL’E ERDOĞAN’A HAKARET SORUŞTURMASI ................................ 41 5. NECATİ DOĞRU’YA ERDOĞAN’A HAKARETTEN HAPİS....................................... 42 6. TAKVİM GAZETESİNE YALAN HABERDEN MAHKUMİYET ................................ 42 7. BÜLENT KENEŞ’İN TUTUKLANMASI ...................................................................... 42 8. TGC VE TGS’DEN BASIN KARTI YÖNETMELİĞİ İÇİN İPTAL DAVASI ................ 44 9. EKREM DUMANLI’YA ERDOĞAN’A HAKARET DAVASI ........................................ 44 10. HÜRRİYET’E ANKARA KATLİAMI SORUŞTURMASI ........................................... 45 11. RAGIP ZARAKOLU’YA TERÖR ÖRGÜTÜ SORUŞTURMASI ................................. 45 12. AHMET ALTAN’A ERDOĞAN’A HAKARET SORUŞTURMASI .............................. 45 13. PERİHAN MAĞDEN’E ERDOĞAN’A HAKARET SORUŞTURMASI ...................... 46

YASAKLAMALAR, ENGELLEMELER ........................................................................... 47 1. CÜNEYT ÖZDEMİR’İN HESABINA ENGELLEME ................................................... 47 2. ANKARA KATLİAMI SONRASI “ELEŞTİRİ” VE YAYIN YASAĞI ............................ 47 3. CEMAAT KANALLARINA YAYIN ENGELİ ................................................................ 49

Operasyonun arkasındaki isim ortaya çıktı: Varank.................................................... 50 4. İNTERNET ERİŞİM ENGELLERİ ................................................................................ 51 5. NOKTA DERGİSİNE ERİŞİM ENGELİ ....................................................................... 53 6. JİYAN.ORG’A ENGELLEME ........................................................................................ 53 7. CUMHURİYET’E SALDIRI HAKKINDA YAYIN YASAĞI ......................................... 54

RTÜK VE YSK CEZALARI ................................................................................................ 55

Kanal A’ya 13 bin lira para, TGRT Haber’e uyarı cezası ............................................. 55 Atatürk ve İnönü için “firavunlar gibi yediler” sözüne ceza yok .................................. 55 Cartoon Network’e kadınları aşağılama cezası ............................................................. 56 “İnadına Aşk” dizisine öpüşme cezası ............................................................................ 57

GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ ............................................................................................... 58

Page 7: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

3

GÖRSEL MEDYADA GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ .......................................................... 58 YAZILI BASINDA GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ ............................................................... 59 İNTERNET MEDYASINDA GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ ............................................... 60

DİĞER GELİŞMELER ........................................................................................................ 62

EKİM AYI GAZETE TİRAJLARI ...................................................................................... 62 AYDIN DOĞAN’DAN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A YANIT ................................. 63 HDP’YE MEDYA AMBARGOSU ....................................................................................... 64 AHMET ALTAN YENİDEN YAZMAYA BAŞLADI .......................................................... 64 FİNLANDİYALI GAZETECİDEN ERDOĞAN’A DİKTATÖR SORUSU ........................ 65 AYDIN DOĞAN ETHEM SANCAK KAVGASI ................................................................ 66 SEÇİM SÜRECİNDE TRT’NİN DURUMU ...................................................................... 66

7 Haziran seçimlerinde de tablo benzerdi...................................................................... 67 Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde ceza gelmişti ................................................................. 68 TRT’nin konuk sayıları da farklı değil .......................................................................... 68

ULUSLARARASI BASIN ÖRGÜTLERİNDEN TÜRKİYE DEKLARASYONU ............. 68 BÜLENT ARINÇ’IN AMBARGO AÇIKLAMASI .............................................................. 69 ANADOLU AJANSI’NDAN İNGİLİZDE HABER BÜLTENİ .......................................... 70 BABA OĞUL DEMİRÖREN’DEN YAVUZ BİNGÖL POZU ............................................ 70

EĞLENCE ENDÜSTRİSİ ................................................................................................... 72

1. REKLAM SEKTÖRÜ ...................................................................................................... 72 İnternet, gazeteden sonra TV’yi de solladı: % 22.4 ........................................................ 72

2. TELEVİZYON SEKTÖRÜ ............................................................................................. 72 EK-1 ÇETİN ALTAN .......................................................................................................... 74

Çetin Altan kimdir? ........................................................................................................ 74 Son yazısı karamsardı: “Hayal ettiğim ülke bu değildi” .............................................. 77 10 gazeteden 20 yazar yazdı ........................................................................................... 79 Cenazesi Türk medyasını buluşturdu ............................................................................ 79 ‘Oğul’dan ‘baba’ya veda… ............................................................................................... 80

Page 8: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

4

Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

Türkiye medyası Ekim ayını pek çok alanda oldukça sıkıntılı geçirdi. Bir yandan gazeteciler ve gazete binaları saldırılara uğrarken, diğer yandan da medyanın sahiplik sistemini alt üst eden el koymalar yaşandı. Haber alma hakkını yerine getirmek isteyen gazetecilere yönelik gözaltı ve şiddet olayları ay boyunca devam ederken, 24 gazeteci ve 9 dağıtımcı Ekim ayını cezaevinde karşıladı.

Bülent Arınç’ın hükümetin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık polemik yaşadığı Aydın Doğan’ın sahibi olduğu CNN Türk’te yaptığı ve medyada pek çok kanalın kendisini yayına çıkarmamak için ambargo koyduğu açıklaması, siyaset sahnelerinde sık konuşulan bir gündem maddesi olmasına rağmen, HDP’ye ve eş genel başkanlarına yönelik medya ambargosu alternatif medya dışında kendine yer bulamadı.

Ekim ayı boyunca pek çok yayın yasağı medyanın haber verme görevini yerine getirmesine engel olurken, RTÜK ve YSK gibi kurumlar televizyon kanallarına, TİB ve BTK gibi kurumlar ise internet sitelerine ceza ve erişim engellemesi yaptı.

Ekim ayında Türk basının önemli kalemlerinden biri olan Çetin Altan yaşamını yitirdi.1

Türkiye medyasının genel bir görünümünü çizmeyi hedefleyen çalışmalara ön hazırlık olarak düzenlediğimiz bu rapor, Ekim 2015 içerisinde medyada yaşananları listeliyor.

Medya derlemesi yoluyla hazırlanan raporda 9 ana başlık var. “Medyaya Yönelik Saldırılar”, “Öldürülen Gazeteciler”, “Tutuklu Gazeteciler”, “Soruşturmalar Ve Davalar”, “Yasaklar Ve Engellemeler”, “Rtük Ve Ysk Cezaları”, “Görev Değişiklikleri”, “Reklam Sektöründen Gelişmeler” ve “Diğer Gelişmeler” başlıklarını taşıyan ana başlıkların her birinde yaşananları kronolojik sırayla aktarıyor. 1 Çetin Altan ile ilgili olarak bu raporun Eklerinde özel bir bölüm ayrıldı.

Terör, seçimler, Ankara Katliamı, mülteciler medya

gündemini oluştururken, medyanın kendisinin de haber olduğu bir ay yaşadı Türkiye

Ekim ayında.

Page 9: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

5

Medyanın Ekim ayı boyunca gündemi Kasım ayının ilk günü yapılan seçimler oldu. AK Parti’nin 13 yıl süren tek başına iktidarının 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde sona ermesi ancak seçimler sonrasında koalisyon görüşmelerinin başarıya ulaşamaması yüzünden seçimlerin 1 Kasım 2015 günü tekrarlanması kararlaştırılmıştı.

Ekim ayında medya gündemi

Medya Takip Ajansı Interpress’in iki bini aşkın ulusal, bölgesel ve yerel gazete ile dergiyi kapsayan araştırmasında, yazılı basında, terör olayları ve şehitler ile ilgili toplam 9 bin 549 haberin yayımlandığı tespit edildi. 2

Ekim ayında Türkiye gündeminde ikinci sırada, 1 Kasım’da yapılacak olan genel seçimler ile ilgili toplam 5 bin 204 habere yansıdı.

Ankara Tren Garı önünde meydana gelen ve 102 vatandaşımızın hayatını kaybettiği patlamalar Türkiye gündemine damga vururken, bu konuyla ilgili yazılı basında 2 bine yakın haberin çıktığı saptandı.

Geçtiğimiz ay öne çıkan bir diğer konu yaşanan mülteci sorunu olurken, özellikle Suriyeli Mültecilerin Avrupa ülkelerine göç ederken hayatlarını kaybetmesi ile ilgili yazılı basında 1.387 haber çıktığı tespit edildi.

Interpress’in yapmış olduğu incelemede, Ekim ayında öne çıkan haber başlıkları arasında, Koza İpek Grubuna kayyum atanması sayfalara 600’den fazla haberle yansırken, yayın yapan bazı özel kanalların dijital platformlardan çıkarılmasının 550’den fazla haberle gündeme geldiği tespit edildi.

Geçen ay en fazla konuşulan diğer konular arasında gazeteci Ahmet Hakan’a yapılan saldırı 500’den fazla haberle gündeme gelirken, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi de yapmış olduğu çarpıcı açıklamalar ile 400’den fazla haberle yazılı basına yansıdığı görüldü.

2 http://www.medyaradar.com/ekim-ayinda-medyada-en-cok-hangi-haberler-yer-aldi-haberi-177838

Page 10: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

6

MEDYAYA YÖNELİK SALDIRILAR 1. AHMET HAKAN’A SALDIRI

Ekim ayı, Hürriyet gazetesi yazarı ve CNN Türk programcısı Ahmet Hakan Coşkun’a yönelik saldırı ile başladı.

Ahmet Hakan, CNN Türk’teki ‘Tarafsız Bölge’ programından sonra şoförünün kullandığı ve korumasının da bulunduğu otomobiliyle evine gitmek için stüdyodan ayrıldıktan sonra, erken saatlerden beri CNN Türk binası yakınlarında kendisini bekleyen dört kişi tarafından takip edildi.

Evinin önüne geldiği saat 00.35’te, 34 VY 7765 plakalı siyah Toyota marka otomobille kendisini takip eden 4 kişiden biri korumasını, diğer üç kişi ise Ahmet Hakan’ı dövdü.

Hastaneye kaldırılan Ahmet Hakan’ın burnu ve kaburgası kırıldı. Ahmet Hakan, sabah saatlerinde taburcu edilirken, saldırıyla ilgili önce 3 kişi gözaltına alındı, sabah saatlerinde 4’ncü saldırgan da yakalandı.

Ahmet Hakan, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Engin aracılığı ile izleyicilerine gönderdiği mesajda ‘Bu tür saldırılardan hiç bir şekilde yılmayacağız. Korkmuyoruz. Bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz’ ifadelerini kullandı.

Saldırıdan önce tehdit edilmişti

Eylül ayı içerisinde iki kez Hürriyet önünde düzenlenen ve gazeteye saldırıya dönüşen gösteriyi organize eden AK Parti İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın, kısa süre önce ortaya çıkan bir video görüntüsünde Ahmet Hakan’ı tehdit etmişti. Boynukalın, Hürriyet’e yapılan ikinci saldırıdan sonra çekildiği ortaya çıkan görüntülerde Ahmet Hakan’ın Nişantaşı’ndaki evinin önüne gitmeyi düşündüğünü belirterek, “Bizim hatamız bunlara zamanında dayak atmamak olmuş”

M.K. Perker, Hürriyet, 3 Ekim 2015

Page 11: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

7

demişti.3 Ahmet Hakan ise Boynukalın’ın bu görüntüleri üzerine köşesinde “Gel hele gel, yav bırakın gelsin hele” diyen bir yazı yazmıştı.4

Ahmet Hakan hakkında bir köşe yazısı kaleme alan Star gazetesi yazarı Cem Küçük de 9 Eylül 2015 günü “İstersek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hâlâ hayatta kalabiliyorsun” diye yazmıştı.5

4 saldırgan ve 3 azmettiren gözaltına alındı

Ahmet Hakan’a saldırının şüphelileri Ahmet Güler, Kamuran Ergin, Fuat Elmas ve Uğur Adıyaman gözaltına alındı. Şüphelilerden Uğur Adıyaman’ın tehdit ve uyuşturucu bulundurmak, Kamuran Ergin’in ise uyuşturucu bulundurmak, yarama ve silahlı yağma suçlarından polise geliş kayıtları olduğu öğrenildi. Diğer şüpheliler Ahmet Şengüler ile Fuat Elmas’ın ise polise geliş kaydı bulunmadığı tespit edildi.

Şüphelilerin olayda kullandığı otomobilin ise Fatih’te bir turizm şirketine ait olduğu, şirketinin sahibinin ise şüphelilerden Uğur Adıyaman’ın ağabeyi olduğu tespit edildi.6

Gazeteci Ahmet Hakan’a düzenlenen saldırının ardından Şengüler, Ergin, Elmas ve Adıyaman, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki çapraz sorguları sırasında azmettirici olarak eski özel harekât polisi Yahya Kemal Gezer, eski polisler Nezih Öz ve Soner Arık’ın isimlerini verdi. Bu kişiler de gözaltına alınarak sorgulandı.

İfadelerde MİT, Reis, Emniyet üçgeni

İlk sorguda “trafikte sürtüşme yaşandı, inip kavga ettik, o da bize saldırdı” diyen saldırganların çapraz sorguları sonrası ortaya çıkan ifadeleri işin içinde bir grup eski polisin olduğunu ortaya çıkardı. Avukatların verdiği bilgiye göre, saldırganlar, Hakan’ı dövmeleri için 100 bin TL teklif edilmişti.

Kamuran Ergin, saldırı için 100 bin TL teklif edildiğini iddia ederken, Fuat Elmas saldırı talimatını veren emekli polis memuru Yahya Kemal

3 http://www.gazeteciler.com/gundem/hurriyeti-basan-ak-partili-boynukalinin-goruntuleri-sok-etti-90938h.html 4 http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/ahmet-hakan_131/gel-hele-gel-yav-birakin-gelsin-hele_30086318 5 http://haber.star.com.tr/yazar/sizofrenik-ve-pkkli-bir-hirsiz-portresi-ahmet-hakan/yazi-1055333 6 http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/379125/Ahmet_Hakan_a_saldiri..._ iste_saldirganlarin_ilk_ifadesi.html

Page 12: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

8

Gezer’in ‘Dövülecek bir adam var’ dediğini ve “İşin içinde MİT var. Emniyet var. Reis var.” dediğini aktardı.7

7 şüpheli bir tutuklama

Yedi şüpheli 6.5 saat ifade verdikten sonra ‘tehdit, örgüt kurma, kasten yaralama, mala zarar verme ve darp’ suçlamalarından tutuklanmaları talebiyle İstanbul 6’ncı Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildiler. Hâkim, saldırganlardan Ahmet Şengüler’in ‘Kasten yaralama’dan tutuklanmasına karar verirken, Kamuran Ergin, Fuat Elmas ve Uğur Adıyaman’ı adli kontrol şartıyla serbest bıraktı.

Eski polisler Yahya Kemal Gezer, Nezih Öz ve Soner Arık da serbest bırakıldı.8

Saldırganlar Ak Partili çıktı

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan’a saldıran 4 kişiden üçünün AK Parti üyesi olduğunun ortaya çıkması üzerine Partinin aldığı karar ile bu kişilerin ihraç edildiğini açıkladı.9

Ahmet Hakan saldırı sonrasında ara verdiği yazılarına 11 Ekim günü yeniden başladı ve Cem Küçük’ün ifadesinin neden alınmadığını sordu: “Devletin savcılarına soruyorum: Gazete köşesinden hakkımda iki kez ölüm tehdidinde bulunan… “İstesek seni sinek gibi ezeriz” diye yazabilen… “Merhamet ediyoruz da hayattasın” diyebilen… Bir tetikçi bozuntusunun bugüne kadar neden ifadesi alınmadı?

Kendisine neden… “Sinek gibi ezeriz” derken… “Merhametimizle hayattasın” derken… Ne demek istedin? “Biz” derken kimleri kastediyorsun? Bir illegal çetenin üyesi misin?

Ahmet Hakan’a yönelik dört kişilik saldırının arkasında sen mi varsın? Diye sorulmadı?” 10

Star yazarı Cem Küçük ifade verdi

Ahmet Hakan’ın avukatının, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçede Cem Küçük’ün yazısında Ahmet Hakan hakkında

7 http://www.radikal.com.tr/turkiye/ahmet-hakana-saldiri-emrini-veren-kanlicadaki-reis-kim-1446615/ 8 http://www.radikal.com.tr/turkiye/ahmet-hakana-saldiri-7-supheliden-6si-serbest-1445268/ 9 http://www.hurriyet.com.tr/ak-parti-3-saldirgan-uyemiz-cikti-ihrac-ediyoruz-30219426 10 http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/ahmet-hakan_131/sen-sahit-ol-ey-ankara-nin-tren-gari_30285554

Page 13: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

9

hakaret ve iftira suçlarının yanı sıra, basında örneği olmayan bir şekilde ölümle tehdit ve öldürmeye tahrik suçlarını işlediğini belirtilmişti.

Küçük, Ahmet Hakan’a yönelik saldırı sonrası başlatılan soruşturma kapsamında 20 Ekim günü ifade verdi. Küçük, savcılığa verdiği ifadesinde yazısında kullandığı cümleleri önceki dönemlerde Ahmet Hakan’la kendi aralarında da konuştuklarını, yüzüne söylediği, ironik anlamdaki cümleler olduğunu iddia etti. Küçük, “Kendisi her konuda yanlış ve suçlayıcı mahiyette yazılar yazmış, biz bunun karşılığında olayların iç yüzünü doğru bir şekilde yansıtarak kendisinin yapmış olduğu yazılarındaki eleştiri eylemlerine yönelik olarak biz de kendisini sert bir şekilde eleştirdik” dedi.11

11http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/391513/Cem_Kucuk_ifade_verdi___Ahmet_ Hakan_a_soylediklerim_ironik_cumleler__dedi.html

Page 14: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

10

2. İPEK MEDYA’YA OPERASYON

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından hazırlanan ve “Devleti ele geçirmeye ve hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek ve Fethullah Gülen Terör Örgütü’ne maddi destek sağlamak” yönündeki rapor uyarınca Akın İpek’in sahibi olduğu Koza-İpek Holding bünyesindeki şirketlere 26 Ekim’de kayyum atandı.12

Karar uyarınca 22 şirketin yönetim kurumları lağv edilerek yerlerine 26 ayrı kayyım atandı. Kayyumlar şirket kasasından karşılanmak şartıyla 10 bin TL maaş alacalar.

Kayyumlar Sabah Grubundan

Koza-İpek Holding’in bünyesinde bulunan ve aralarında Bugün televizyonu ve gazetesinin de bulunduğu basın şirketlerinin başına ise Ali Rıza Esmen, Çetin Altay, Hüdai Bal, (Daha önce Turkuvaz Medya Grubu’nda çalıştı, daha sonrasında TMSF tarafından Show TV yönetimine atandı), Fatih İcin, Bilal Koyuncu, Ümit Önal (Turkuaz Medya Grubu’nda reklam grup başkanlığı, Digiturk Yönetim Kurulu Üyesi) getirildi.

Koza Holding’e bağlı şirketler şöyle:

• KOZA ALTIN İşletmeleri A.Ş. • KOZA ANADOLU METAL Madencilik İşletmeleri A.Ş • ÖZDEMİR ANTİMUAN Madenleri A.Ş • İPEK DOĞAL ENERJİ Kaynakları A.Ş • KOZA-İPEK BASIN ve BASIM Sanayi Ticaret A.Ş • ATP İnşaat Ve Ticaret • KOZA-İPEK TEDARİK Danışmanlık A.Ş • ATP KOZA GIDA Tarım Hay. San. ve Tic. A.Ş • ATP HAVACILIK Ticaret A.Ş

12 http://t24.com.tr/haber/ipek-koza-holdinge-kayyum-atanacak,314255

KAYYUM NEDİR? Hukuki anlamda; belli bir

malın yönetilmesi veya belli bir işin yapılması için görevlendirilen kimse.

Genellikle usülsüzlük yapılan özel kurumlara, şirketlere, devletin el koyması üzerine

sonra atadığı yönetici.

Page 15: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

11

• ATP-KOZA TURİZM Seyahat ve Tic. A.Ş • KANALTÜRK Televizyon • KANALTÜRK Radyo • BUGÜN TELEVİZYON Televizyon ve Radyo Prodüksiyon A.Ş. • BUGÜN Gazete • KOZA-İPEK EĞİTİM Sağlık Hizmet Yardım Vakfı • KOZA İPEK SİGORTA Aracılık Hizmetleri A.Ş.D

Bugün ve Millet gazetelerinden ortak manşet: KARA BİR GÜN

Kayyum atanmasına karar verilen Bugün ve Millet gazeteleri, 27 Ekim tarihli nüshasının ilk sayfasını karartıp “Demokrasimiz, özgürlüğümüz ve Türkiye için kara bir gün” başlığıyla çıktı.13

Alınan kararın hukuksuz olduğunu belirten iki gazete birinci sayfalarındaki açıklamada, “Özgür medyayı susturamayınca, yayınlarının etkinliği ve geniş kitlelere ulaşmasını engelleyemeyince, tüm grubu ‘havuz medyası’ haline getirme kararı yürürlüğe sokuldu...” ifadelerine yer verdi.

Gazetecilerden İpek Medya’ya destek

T24 yazarı ve Bağımsız Gazetecilik Platformu P24 Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Cemal, kayyum atanmasına tepki göstermek ve İpek Medya Grubu’na destek olmak için Kanaltürk ve Bugün TV binasını ziyaret etti.14 Hasan Cemal, Bugün TV muhabirine yaptığı açıklamada, “Gerçekten kara bir gün yaşıyoruz. Ve bu kara günleri Saray’daki

13 http://www.gazeteciler.com/gundem/bugun-ve-millet-ayni-mansetle-cikti-kara-bir-gun-92117h.html 14 http://www.gazeteciler.com/gundem/hasan-cemal-gazeteciler-saraydaki-sultandan-ozgurlugu-geri-alacak-92133h.html

Page 16: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

12

Sultan yaşatıyor. Ama biz bu mücadeleye devam edeceğiz. Gazeteciler olarak özgürlüğü alacağız” dedi.

Gülen Cemaati’nin tarihinde en çok dava açtığı Cumhuriyet gazetesi, Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven, Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu ve Ayşe Yıldırım Başlangıç, Ankara Temsilcisi Erdem Gül ve Doğan Satmış da Koza-İpek grubuna destek ziyareti yaptı.15

Can Dündar, “Bu baskılara karşı birlikte mücadele edeceğiz. Birlikte göğüsleyeceğiz. Hiçbir zaman yılmayacağız. Bu binalar geçici. Bu kanallar, gazeteler geçici. Biz hep burada olacağız. Hiçbir şekilde teslim olmayacağız. Hangi görüşten olursa olsun, daha önceki sicili ne olursa olsun, hangi hükümete, partiye destek verirse versin biz baskı karşısında sonuna kadar direnmeye kararlıyız. Pazar günü bu baskıların bedelinin ödendiği günler başlayacak. Zaten korkunun temelinde de bu yatıyor” dedi.

Bugün ve Kanaltürk televizyonlarını ve gazetelerini ziyaret eden bir diğer isim de Bugün gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak oldu. Ilıcak, “Akın İpek, bu zor dönemde dim dik durmasını başardı. Havuz medyasına dalmadan çıkarlarının peşinden koşmadan özgürlük, ahlak ve namusun peşinden koştu. Bu günler gelip geçecek. Biz kimleri gördük geldi geçti. Gün gelir hesap döner. Ama bunları yapan zalimlerin zulümleri yanlarında kalmayacak. Böyle yapanlardan hep hesap sorulmuştur. 1 Kasım sonrası hepimiz birlikte seyredeceğiz ne hallere geldiklerini. Medyadan çok rahatsızlar. Bu medyada her şey özgürce sansüre uğramadan tartışılıyor. Hiç kimse bize

15 http://t24.com.tr/haber/cemaatin-en-cok-dava-actigi-gazete-olan-cumhuriyetten-cemaat-nedeniyle-el-konan-koza-ipek-grubuna-ziyaret,314339

T.C. Anayasası Madde 30: “Basın Araçlarının

Korunması” “Kanuna uygun şekilde basın

işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti

olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya

işletilmekten alıkonulamaz.”

Page 17: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

13

müdahale etmiyor. Meslektaşlarıma diyorum ki! Susma susdukça sıra sana gelecek.” dedi.16

ABD Büyükelçiliğinden ‘kayyum’ tepkisi

ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nden Koza İpek Grubu’na kayyum atanmasıyla ilgili bir açıklama yaptı ve “Vatandaşların erişebildiği bakış açılarının çeşitliliğinin özellikle de bir seçimden önce azalması, kaygı verici bir durumdur.” denildi.

Büyükelçiliğin resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada seçim öncesine dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi:

“ABD, evrensel birer hak olan basın ve ifade özgürlüğünün sağlıklı, demokratik toplumlar için vazgeçilmezliğine güçlü şekilde inanmaktadır. Vatandaşların erişebildiği bakış açılarının çeşitliliğinin özellikle de bir seçimden önce azalması, kaygı verici bir durumdur.”17

Haber kanalları polis müdahalesine tepkisiz kaldı

Bugün TV, Kanaltürk televizyonları ile Bugün ve Millet gazetelerini de bünyesinde barındıran Koza İpek Holding’in Ankara’daki merkezine polisin gaz maskeleri ve coplarla girişini canlı olarak veren haber kanalı olmadı.18

İpek medya grubu ve diğer şirketlerin yönetimine el koyacak kayyum heyetinin girişi için 27 Ekim günü saat 12 sıralarında holding binasına gelen polis ekibine çalışanlar tarafından “Hırsızlar dışarı / Kayyum dışarı / Özgür medya susturulamaz” sloganlarıyla tepki

16 http://www.gazeteciler.com/gundem/nazli-ilicak-bunlari-yapan-zalimlerin-zulumleri-yanlarinda-kalmayacak-92132h.html 17 http://t24.com.tr/haber/abd-buyukelciliginden-koza-ipek-aciklamasi-kaygi-verici-bir-durum,314350 18 http://t24.com.tr/haber/penguen-surusu-polisin-cop-ve-gaz-maskeleriyle-koza-ipek-grubuna-girisini-canli-veren-haber-kanali-olmadi,314356

PENGUEN MEDYASI Gezi Parkı protestolarının yaşandığı saatlerde tüm

dünya medyası olayları canlı yayımlarken CNN Türk’ün

“penguen belgeseli” yayınlaması Türk

medyasında, kayıtsız haberciliğin simgesi haline

Page 18: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

14

gösterildi. Koza İpek avukatları, polisin tebligata yetkili olmadığını belirterek belge istemeleri üzerine çıkan tartışmanın ardından, emniyet ekipleri holding binası önünden ayrıldı.

Yaklaşık bir saat sonra bu kez coplu ve gaz maskeli Çevik Kuvvet ekipleriyle Koza İpek Holding’in önüne gelen emniyet ekipleri, binaya girmek istediler. Avukatların kimlik ve yetki belgesi ısrarı sürerken “Kamu görevinin yapılmasını, yargı kararının yerine getirilmesini engelliyorsunuz” diyen emniyet amiri, Çevik Kuvvet ekiplerine binaya girmeleri için talimat verdi.

Talimat üzerine gaz maskeli Çevik Kuvvet ekibi holding binasının kapalı olan cam kapısını zorla açarak içeri girdi. Bazı polisler, kapıda direnenlerin üzerine coplarını kaldırarak yürüdü.

Türkiye tarihinde bir ilk olan bu görüntüler haber kanalları TGRT Haber, NTV, CNN Türk, Habertürk, A Haber, 360 ve 24 TV canlı olarak verilmedi. Kanalların bu olay sırasındaki verdiği haberler Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kadınlarla buluşması ve diğer güvenlik operasyonları oldu.

M.K. Perker, diken.com.tr, 28 Ekim 2015

http://www.diken.com.tr/28-ekim-2015-m-k-perker/

Polis’ten Bugün TV ve Kanal Türk’e kayyum operasyonu

Polis 28 Ekim sabahı erken saatlerde Şişli’deki İpek Medya binasına cop ve biber gazı kullanarak ve kapıları kırarak girdi. Kanal ve gazete çalışanlarından bazıları kelepçelenerek gözaltına alınırken, gün boyu yayın yapmaya devam eden Bugün TV’nin uplink hatlarını keserek yayınını sonlandırdı. Mahkemenin görevlendirdiği Kayyumlar binaya polis desteği ile girerken, kanal yöneticileri de polis tarafından zorla binadan dışarı çıkartıldı.

Page 19: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

15

Zaman gazetesinde yer alan habere göre19, 28 Ekim günü dakika dakika yaşananlar şöyleydi:

06:40 - Polis konuşlandırıldı

Kayyum atanması kararı verilen İpek Medya Grubunun Şişli’deki binası önüne saat 04.30 sıralarında çevik kuvvet polisleri ile TOMA’lar konuşlandırıldı. Gece boyunca medya grubuna destek vermek için bina önünde bekleyen vatandaşlar da polisin gelişini alkışlarla protesto etti. Durumu haber olan CHP’li Tanal da bina önüne geldi. Basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Mahmut Tanal, kayyum atama kararlarının hukuki olarak nasıl tebliğ ve infaz edilmesi gerektiğini anlattı. Tanal, yapılanların hukuki olmadığını vurguladığı konuşmasında karara itiraz süresi dolmadan ve karar kesinleşmeden polis zoruyla bir infazın yapılamayacağını vurguladı.

07:00 - Polis müdahale ediyor

Polis, İpek Medya binasına girmeye çalışıyor. Duruma tepki gösteren vatandaşlara ise gaz bombası ve su sıkılıyor. Bazı polisler ise vatandaşları darp ederek gözaltına alıyor.

07:15 - Polis, binanın kapısını kırdı

Polis, İpek Medya Grubu binasının kapısını kırdı. Binanın içine gaz sıkıldı.

07:25 - Polis İpek Medya binasının içine girdi

Çevik Kuvvet polisi, İpek Medya Grubu binasına girdi. Bazı çalışanlar tartaklandı.

07:30 - Kayyum, polis eşliğinde binaya girdi

Sivil giyinimli kişiler polis eşliğinde Şişli’de bulunan İpek Medya binasına girdiler

07:40 - TOMA vatandaşlara su sıkıyor

Dışarıda polisin binaya girmesine karşı tepki gösteren vatandaşlara TOMA, su ve biber gazı sıkıyor.

07:43 - Yarkadaş: Tarih önünde hesap verecekler

19 http://www.zaman.com.tr/gundem_polis-kapiyi-kirarak-ipek-medya-binasina-girdi-bugun-tvnin-yayinini-kesti_2324493.html

Page 20: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

16

İpek Medya’nın içinde bulunan polislerin arasında basın açıklaması yapan CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, “İktidar bu suça polislerinide karıştırmıştır. Utanç verici bir gün yaşıyoruz. Şu anda Bugün TV nin özgür yayın yapmasının son dakikalarını yaşıyoruz... 28 Ekim 2015’te bu kararı veren ve uygulayanlar tarih önünde hesap verecek.”

07:42 - Tarık Toros: Sözümüz daha bitmedi

Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros da yapılanlara tepki gösterdi. Toros, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Burası bir tekstil atölyesi değil. Yönetime yapılan atama yönetime yapılır. Yayın devam eder. Ama farklı bir şey yapmaya çalışıyorlar! Bizim yayınımız eğer siyaha düşerse medya karartmasıdır. Medya sansürüdür. Seçim operasyonudur. Buraya gelen destek olan herkese teşekkür ederim. Şükranlarımı arz ediyorum. Ama tıpkı binamıza girerek yaptıkları gibi, bina önünde vatandaşların elleri arkalarında kelepçelemek sureti ile götürüldükleri gibi dakikalar içerisinde sesimizi de kesebilirler. Ama daha sözümüz bitmedi.”

08:07 - Polis kameralara müdahale etti

Polis, dışarıda yayın yapan kameranın kablosunu çıkardı. Binanın terasında bulunan kemaraya da müdaha eden polis, buradaki kameranın da fişini çekti.

08:20 - Bugün muhabiri gözaltına alındı

Bugün Gazetesi muhabiri Kamil Maman, gözaltına alındı. Polis, medya çalışanlarını binaya almıyor.

09:10 - Polis yayınları durdurmaya çalışıyor

Polisin kapıyı girerek binasına girdiği Kanaltürk’ün ve Bugün TV’nin yayınları kesilmeye çalışıyor. Kanaltürk’te bir süre kamu spotu yayındı. Bugün TV’de ise polisler ana kumandaya girip işlemi yapmaya çalışıyorlar. Bugün TV Genel Yayın Müdürü Tarık Toros, ana kumandada bulunan polislerin müdahalesini önlemeye çalıştı. Toros, “Bu kanalın Genel Yayın Müdürü’yüm, benim istiğim dışında yayına müdahale edilemez. Ben yayını sürdürmek istiyorum.” diyerek tepki gösterdi.

09:15 - Kanaltürk’ün yayını kesildi

Kanaltürk’ün yayını kesildi. Ekran’da kamu spotu görüntüsü yayınlanıyor.

Page 21: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

17

09:34 - Bugün TV’nin ana kumandasına müdahale ediliyor

Ana kumanda odasının önündeki polis, Bugün TV’nin yayınını kesmek için müdahale ediyor.

11:00 - MHP İl Başkanı Bülent Karataş’a polis müdahalesi

Kayyum atanan İpek Medya Grubu’nun Şişli’deki binası önüne destek amaçlı gelen MHP İstanbul İl Başkanı Bülent Karataş’a polis müdahale etti. Yaşanan arbadede Karataş’ın koruması gözaltına alındı.

16:10 - Sivil polisler İpek Medya binasında

40 sivil polis, İpek Medya binasına girdi. Polisler bina içinde dağıldı. 16 mekrekarelik reji alanından yapılan canlı yayının durdurulacağı belirtiliyor. Yetkisiz kayyum tarafından çağrılan sivil polisler Kanaltürk ve Bugün TV’nin uydu çıkışını engellemek için harekete geçti.

16:33 - Kanalların yayını kesildi

Polis, Bugün TV ve Kanaltürk’ün yayını kesti. Canerzincan TV, Bugün TV ile ortak yayına başladı. Yayının kesilmesi talimatını veren kayyum heyeti “Karar göstermemiz gerekmiyor. Yönetim kurulu olarak bu kararı verdik.” dedi. Bugün TV Genel Yayın Müdürü Tarık Toros, önlerindeki ekranlar kararana kadar yayın yapmaya devam edeceklerini, internet ve bazı mecralardan yayına devam ettiklerini söyledi. Toros, “Sabah-ATV kanalından bantlar geldiği ve oradan yayın yapılacağı söyleniyor” ifadelerini kullandı.

Bugün TV muhabirine ters kelepçe ile gözaltı

Zaman’da yer alan habere göre, televizyon çalışanlarından bazıları ellerine ters kelepçe takılarak binadan çıkarıldı. Polis Bugün TV muhabirlerinden Kamil Maman’ı gözaltına alarak Emniyet’e götürdü.20

Polislerden AFP Fotomuhabirine Yumruk

Fransız Haber Ajansı AFP fotomuhabiri Ozan Köse, abluka altına alınan Bugün TV binasının önünde polis tarafından darp edildi. Polis baskınını takip eden Köse, Twitter’dan görev yaptığı sırada polisin küfürlerle

20 http://www.gazeteciler.com/gundem/gazeteci-kamil-maman-gozaltinda-92147h.html

Page 22: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

18

birlikte yumruk attığını söyledi. Köse kendisini darp eden polise “Yargılanacaksınız” diye seslendi.21

Zaman muhabirine darp ve gözaltı

Kanaltürk ve Bugün TV’nin yayınlarının kayyumun kararıyla kesilmesinin ardından medya binasının önünde bekleyen polisler Zaman Gazetesi muhabiri Celal Kaya darp ederek gözaltına aldı.

Zaman’ın muhabirlerinden Metin Ormancı’nın telefonuna ise sarı basın kartı olmadığı gerekçesiyle el koyuldu. Polislerin Ormancı’nın çektiği fotoğrafları sildiği belirtildi.22

Akın İpek’ten canlı yayında tepki görevinizin başında kalın

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararıyla bünyesindeki şirketlere kayyum atanan Koza-İpek Holding’in sahibi Akın İpek, Bugün TV’nin canlı yayınına telefon ile bağlanarak gazete ve televizyon çalışanlarına seslendi ve “Kayyumun sizi görevlerinizden alma hakkı yok. Herkes görevinin başında kalsın. El koymalarına kanunen hiçbir yol yok, yanlış hesap Bağdat’tan döner” dedi.23

Demirtaş ve HDP yönetiminden İpek Medya’ya destek

İpek Medya Grubu’na destek olmak için Kanaltürk ve Bugün TV binasını ziyaret eden HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, canlı yayına katıldı. Demirtaş yaptığı açıklamada, “Bir hükümetin medya mensuplarına mafyavari davranması inanılır gibi değil” dedi. 24Demirtaş sözlerine şöyle devam etti:

“Canlı yayın esnasında medya mensuplarına mafyavari, nobranca, toplumun gözünün içine baka baka devletin, hükümetin suç örgütü gibi davranması inanılır gibi değil. Türkiye zaten kurumsallaşmış bir demokrasiye sahip değildi ama talep vardı. Sıfır sorun beklentisinde değildik ama sorunlarımızı hukuk içinde çözebiliriz diye bir inanç vardı son yıllarda. O pratiği tümüyle kaldıran bir hükümet var karşımızda. Yargı yanlış kararlar da alabilir ama bunu uygularken zorbalıkla uygulamakla çalışmak

21 http://www.diken.com.tr/polislerden-afp-fotomuhabirine-yumruk-zaman-muhabirine-once-darp-sonra-gozalti/ 22 http://www.zaman.com.tr/gundem_zaman-muhabirine-once-darp-sonra-gozalti_2324567.html 23 http://www.gazeteciler.com/gundem/akin-ipek-bugun-tv-canli-yayininda-konustu-gorevinizin-basinda-kalin-92152h.html 24 http://www.gazeteciler.com/gundem/demirtas-hukumetin-medyaya-mafyavari-davranmasi-inanilir-gibi-degil-92168h.html

Page 23: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

19

suçun ve mağduriyetin katmerlenmesine yol açıyor. Kayyum atanmasının gaspa dönüşmesi, polisin kabloları kesmesi hiçbir yasada yok. Kayyumu atarsın, mahkeme geçici bir süre yönetici atar. Gazlamak, coplamak, kablo kesmek, mafyavari, çetevari usüllerdir.

Mağdur olan sadece İpek Medya değil, toplumun tamamı haber alma hakkının engellenmesiyle karşı karşıya. İnsanların düşüncesini beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, tam da buna saygı duymaktır demokrasi.

Medya çalışanları ile İpek Medya ile yanyana olduğumuzu iletmek için buradayız. Hükümet şunu iyi anlamalı, bu şekilde 276 değil, 400 milletvekili de kazansanız, ne size, ne bize huzur var bu ülkede. Daha beterini de yapabilirsiniz. Talimat veriyorsunuz, uyguluyorlar ama bu şekilde 400 vekil de kazansanız bitmiş durumdasınız. Uzatmaları oynuyorsunuz. Çekin ellerinizi halkların yakasından. Haddinizi bilin, hepimizin haddi hukuktur. Herkesi terörist, bölücü, vatan haini ilan ederseniz ülkenin sorunlarının temel odağı olursunuz. Hiçbir soruna çözüm üretemeyerek sorun üreten bir merkeze dönüştü. Bütün bunlara demokrasi adına yer açmakta herkes zorlanacak, bütün dünya izliyor. AKP’nin utancıdır. Yargıyı bir partinin sopası haline getirenlerin utancıdır.”

Dumanlı: “İpek Medya’ya tecavüz oldu! Sürüm sürüm sürünecekler”

Kısa bir süre önce Zaman gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliği görevinden ayrılan Ekrem Dumanlı, Bugün TV’nin canlı yayınına telefonla bağlandı ve kayyum atanması sonrası polis baskını ile zorla binalarına girilmesine tepki göstererek, “Bugün maalesef İpek Medya’ya tecavüz oldu; sürüm sürüm sürünecekler” dedi. “Anadolu’nun bir çok şehirden insan orası kapanırsa ben yayınlamaya hazırım diyor” diyen Dumanlı, “Türk basının içinde bulunduğu bu penguen durumundan çıkması gerekir” ifadesini kullandı.25

İpek Medya: “Resmi tatil başladı, Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanmadı”

25 http://t24.com.tr/haber/dumanli-ipek-medyaya-tecavuz-edildi-surum-surum-surunecekler,314478

Page 24: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

20

Bugün TV’nin Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros, “Kayyum atanması kararı ticaret sicil gazetesinde yayımlanmadan yürürlüğe giremez. 12.05 itibariyle tebligatta bulunmuş olsalar bile 12.30 itibariyle 29 Ekim resmi tatili başladı. Ticaret sicil gazetesinde bu yayımlanmadığı için şu anda kayyum heyetinin binamızı terk etmesi icap ediyor” ifadesini kullandı.26

Polis’ten Oktay Usta ve Samanyolu ekibine müdahale

Samanyolu TV’de yemek programı yapan Oktay Usta, Koza İpek Grubu’na kayyum atanması sonrasında yaşanan olayların ardından İpek Medya Grubu binası önüne gelerek pişirdiği pilavı dağıtmak ve İpek Medya çalışanlarına destek vermek istedi. Ancak bu girişim sert müdahale eden polis tarafından engellendi.

Polisin sert müdahalesi sonrasında Samanyolu TV muhabiri yere düştü ve ayağında kırık olma ihtimalinin yüksek olduğu belirtildi. Oktay Usta ise müdahaleden etkilenmedi.27

Kayyumlar: “Yetkimiz gaspediliyor”

atv ve Sabah grubunun reklam koordinatörü olarak görev yapan ve Koza Prodüksiyon ve Ticaret A. Ş.’nin yönetimine kayyum olarak atanan Ümit Önal, yaptığı açıklama ile “Medya grubuna atanan 6 kayyum olarak şirket binasındayız ancak bize iş yaptırılmıyor. Şu anda yetkisi, sorumluluğu bizde fakat yayın hakları başka birileri tarafından gasp edilmiş. Biz de tabii bu durum nedeniyle muhtemelen suç duyurusunda bulunmak zorunda kalacağız” dedi.28

Uplink hatları kesildi, Bugün TV karartıldı

Kanaltürk ve Bugün TV’ye sivil polislerin girmesinin ardından saat 16.36 sıralarında uydu yayını “uplink”in kapatılmasıyla kesildi. Sivil polislerin binaya girişi sırasında Kanaltürk Genel Yayın YönetmeniTarık Toros, rejiden canlı yayındaydı.

Toros, sivil polislerin “uydu odasına” girdiğini belirterek her an yayınlarının kesilebileceğini kaydetti. Toros’un konuşması devam ederken saat 16.36 sıralarında iki kanalın da ekranı karardı.

26 http://t24.com.tr/haber/ipek-medya-resmi-tatil-basladi-karar-ticaret-sicil-gazetesinde-yayimlanmadi-kayyum-binayi-terk-etmeli,314488 27 http://t24.com.tr/haber/ipek-medya-grubu-onunde-pilav-dagitan-oktay-ustaya-polis-mudahalesi,314502 28 http://t24.com.tr/haber/eski-sabah-grubu-reklam-muduru-yeni-kayyum-ipek-medyada-yayin-yetkimiz-gasp-edildi,314515

Page 25: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

21

Her iki kanalında internet üzerinden kısa süre devam eden yayınları da günü saat 16:50 sularında kesildi.29

Bugün TV Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros görevden alındı

Bugün TV Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros, sivil polislerin yayın odasına girerek, Kanaltürk ve Bugün TV’nin uydu yayınını kapattığı esnada rejiden canlı yayındaydı.

Yayının kesilmesinin ardından polis zoruyla binadan çıkarılan Tarık Toros, el yazısıyla kendisine tebliğ edilen bir kağıtla görevden alındı.

Toros görevden alınma kararından sonra yaptığı açıklamada, “Sizin derme çatma yazdığınız kağıtlarla bu iş olmaz. Keşke daha fazla yapabilseydim. Kanunsuz güvenlik gücü ile tamemen kanunsuz bir irade beni masamdan kaldırdı. Önce elimden mikrofonumu aldı sonra sürükleyerek çıkardı. Uyduruk bir kağıda yazdığı uyduruk bir iki satırla işten attı. Ben hala Bugün Genel Yayın Müdürüyüm” diye konuştu.30

TÜSİAD’dan İpek Medya açıklaması

Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği TÜSİAD’dan 48 saat sonra İpek-Koza açıklaması geldi. Açıklamada, “Kayyuma devir gibi bir yargısal işlemin yerindeliği ve orantılı olmasından şüphe duyulması hukuk güvenliği açısından ülkemizdeki iş ve yatırım ortamına büyük zarar verir” ve “Soruşturmaların keyfiliğe yer vermeyecek bir şekilde, hızlı ve şeffaf olarak yürütülmesi iş dünyası olarak temel beklentimizdir.” ifadelerine yer verildi.31

Başbakan Davutoğlu’ndan kayyum yorumu

Best FM ve Baba Radyo ortak yayınında katıldığı “Seçim Özel” programında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bu hukuki bir süreç, yani mahkemelerimizin savcılarının, hakimlerinin takip ettiği bir süreç. Siyasal anlamda müdahil olmamız söz konusu değil. Dolayısıyla hukuki bir süreç kendi doğası içinde seyretmeli. Eğer buna itiraz edecek olanlar varsa, yine hukuk içinde bunun yapılması lazım” dedi.32

29 http://t24.com.tr/haber/eski-sabah-grubu-reklam-muduru-yeni-kayyum-ipek-medyada-yayin-yetkimiz-gasp-edildi,314515 30 http://www.gazeteciler.com/gundem/bugun-tv-genel-yayin-yonetmeni-tarik-toros-gorevden-alindi-92178h.html 31 http://t24.com.tr/haber/tusiaddan-48-saat-sonra-ipek-koza-aciklamasi,314524 32 http://t24.com.tr/haber/basbakan-davutogludan-kayyum-aciklamasi,314537

Page 26: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

22

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kayyum yorumu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirilen 360 ve 24 TV ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu bir yargı süreci. Yargı, inanıyorum ki elinden geleni yapacak. Acaba niye kayyum tayin etti yargı? Bunun üzerinde iyi düşünülmesi gerekir. Çünkü 1 numarası kaçıyor. Arkadan da diyor ki, herhangi bir usulsüzlük söz konusu değildir diyor. O zaman niye kaçıyorsun? Kaçma kal ülkende. Kaçıyorsa demek ki burada bir su kaçağı var. Temenni ediyorum ki Türk yargısı adil bir şekilde bununla ilgili de kararını verecektir. Bizim bildiklerimiz bize, ama yargının bildiği de kendinedir” dedi.33

Bugün ve Millet gazetelerinin baskısı durduruldu

Kayyum’un polis müdahalesi ile denetimi ele aldığı İpek Medya Grubu bünyesindeki Bugün ve Millet gazetelerinin baskısı durduruldu.

Bugün ve Millet ekibi, kayyumun baskısını durdurduğu gazetelerin çıkması planlanan 29 Ekim tarihli nüshasını Twitter’da yayınladı. Koza İpek Holding’in sahibi Akın İpek de basılmayan bazı sayfaları Twitter’dan paylaştı.34

Bugün gazetesi genel yayın yönetmeni Erhan Başyurt görevden alındı

29 Ekim sabahı, İpek Medya Grubu çalışanlarıyla toplantı yapan kayyum yetkilisi, Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt’un görevden alındığını çalışanlarına iletti.35

Cumhuriyet: Geçmiş hesaplaşmaları konuşma günü değil

Cumhuriyet gazetesi, kayyum ataması yapılan İpek Medya Grubu’na bağlı TV ve gazetelere polisin kapıları kırarak girmesine tepki olarak editoryal bir başyazı yayımladı. Yazıda, “Gün geçmiş hesaplaşmaları konuşma günü değil, saldırı hepimize, zorbaya karşı en ön safta tarafız!” denildi.

33 http://t24.com.tr/haber/erdogandan-kayyum-yorumu-bizim-bildiklerimiz-bize-yarginin-bildigi-de-kendinedir,314545 34 http://t24.com.tr/haber/bugun-ve-millet-gazetelerinin-baskisi-durduruldu-sayfalar-twitterdan-paylasildi,314546 35 http://www.gazeteciler.com/gundem/kayyum-bugun-gazetesi-genel-yayin-yonetmenini-de-gorevden-aldi-92197h.html

Page 27: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

23

29 Ekim günü “Bu saldırı hepimize” başlığıyla yayımlanan başyazı şöyle:

“Cumhuriyet Gazetesi’nden okurlarına ve kamuoyuna duyuru...

Kanaltürk ve Bugün televizyonlarının ‘kayyum tayini’ bahanesiyle polis tarafından basılması, basın ve ifade özgürlüğüne pervasız bir saldırıdır. Bu saldırı, bir yayın grubuna yapılmış gibi görünse de hepimize bir gözdağıdır. Bunun bilincindeyiz. Söz söyleme özgürlüğümüze direnerek sahip çıkma kararlılığındayız. Gün; geçmiş tartışmaları, hesaplaşmaları, ayrılıkları konuşma günü değil, bunları özgürce konuşabileceğimiz demokratik zemini yok etmeye çalışan zorbaya ve zorbalığa karşı birlikte olma günüdür. Bu saldırının hesabı, elbette sorulacaktır. Cumhuriyet Gazetesi olarak zorbaya ve zorbalığa karşı mücadelede taraf olduğumuzu ve en ön safta yer alacağımızı okurlarımıza, kamuoyuna duyuruyoruz.”36

Operasyona destek: “Onlar medya değil savaş aleti”

İpek Koza Grubu’na ait televizyon ve gazetelerin susturulması birçok yandaş yazar tarafından ‘görmezden’ gelinirken bir zamanlar Cemaat’in önde gelen yazarları arasında yer alan Hüseyin Gülerce, Star gazetesindeki ‘Onlar medya değil savaş aleti’ başlıklı 29 Ekim 2015 tarihli yazısında Gülen cemaatiyle ilgili ‘yasa dışı dinleme yapıldığı, sınavlarda kopya çekildiği, Ergenekon - Balyoz davasında kumpas kurulduğu’ iddialarını hatırlatarak, “Eğer masumsa Gülen cemaatine sahip çıkabilirsiniz… Ama bu iddialar ciddi bugün sırf oy endişesi ile bu yapıya destek verenler de yarın pişman olmayacak mı?” diye yazdı.

Yazısında “Devlete savaş açanların gazete ve televizyonları medya organı değil, savaş aletidir” değerlendirmesini yapan Gülerce, şöyle devam etti: “Ama şu anda Doğan ve Gülen medyası, gazetecilik mesleğinin gereğini yapmıyor. Eleştirmiyor, düşmanlık yapıyorlar. Medya özgürlüğüne sahip çıkma gösterileri, sadece algı operasyonlarının bir yüzüdür. Doğan ve Gülen medyası, iktidara muhalif duruş sergilemiyor, iktidarın ne pahasına olursa olsun devrilmesi için çırpınıyor. Üç beş gazete, televizyon patronu geçmişte olduğu gibi hükümet yıkıp hükümet kuramaz. Bir dini cemaat, Türkiye’yi parmağında oynatamaz.”37

36 http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/398005/Bu_saldiri_hepimize.html 37 http://haber.star.com.tr/yazar/onlar-medya-degil-savas-aleti/haber-1065990

Page 28: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

24

Sözcü yazarlarından ‘Ne günlere kaldık cemaati savunuyoruz’ yazısı

Sözcü yazarları Emin Çölaşan ve Uğur Dündar, Koza İpek grubuna yapılan kayyum ataması sonrası dün gruba ait Bugün TV ve Kanaltürk kanallarının karartılmasını eleştirdi.

Çölaşan, köşesinde “Ne günlere kaldık!.. Eskiden iktidarın tetikçisi ve taşeronu olan cemaatle kavgalı idik. Şimdi bunca haksızlığa uğrayınca onların yanında yer almak, onları savunmak durumunda kalıyoruz” ifadesini kullandı.

Dündar da kendini “Tüyler ürperten görüntüler Cemaat’in zulmüne uğramış, iğrenç kumpasların ve yaftalamaların hedefi olmuş ve yapılanları asla unutmayıp affetmeyecek” biri olarak tanımlarken, gelişmelere “isyan ettiğini” söyledi.38

Basılmayan gazetenin manşetini beğenmeyen kayyum gazetecilere hakaret edip işten attı

Koza İpek Holding bünyesindeki İpek Medya Grubu’na bağlı kayyum ataması yapılan Bugün gazetesi yazı işlerine gelen kayyumun gazetecilerle yaptığı toplantıda tartışma yaşandı.

Periscope yayını ile internetten canlı yayınlanan toplantı sırasında kayyum yetkilisinin, gazetenin basımı durdurulan, ancak sosyal medyada yayımlanan 29 Ekim tarihli “Kayyum gaspı” manşetine “rezalet” demesine karşı çıkan ve mesai arkadaşlarına destek vermeye çalışan gazeteci Bilal Şahin’in iş akdi toplantı sırasında sebep gösterilmeksizin fesh edildi. “Bu mu senin namusun terbiyesiz” şeklinde konuşan kayyum, “Çık dışarı” diyerek tecrübeli gazeteciyi kanaldan kovdu.

“Eğer bugünkü rezalet manşeti savunan varsa şimdiden konuşalım, onlarla çalışmayız” diyen kayyum, “Evet” diye cevap veren gazetecilerin ismini aldırdı, daha sonra polis zoruyla dışarı çıkarttı.39

Kayyum: “Yayınlarımız milli ve ahlaki çizgide sürecek”

El konulan Bugün gazetesine atana kayyum Hasan Ölçer, “Atandığımız gazetelerin yayınları durmayacak, bilakis Anadolu insanının hissiyatına tercüman, ‘ahlâkî ve millî’ bir çizgide devam edecektir” dedi.

38 http://t24.com.tr/haber/sozcu-yazarlarindan-kayyuma-tepki,314575 39 http://t24.com.tr/haber/bugun-gazetesinde-kayyum-skandali-bu-sayfayi-savunan-var-mi-diye-sordu-savunan-gazetecileri-isten-atti,314578

Page 29: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

25

Hasan Ölçer’in Twitter hesabındaki profil fotoğrafının Bugün gazetesinin 30 Ekim nüshasının sayfalarını incelediği anda çekilmesi dikkat çekti.40

Özgür Bugün Gazetesi

Kayyuma devredilen Bugün gazetesi ekibi, görevden alındıktan sonra gazeteye alternatif olarak ’Özgür Bugün’ isimli bir bir gazete çıkardı.

Koza İpek Holding’in sahibi Akın İpek’in Twitter hesabından paylaştığı 30 Ekim tarihli ‘Özgür Bugün’ gazetesinin manşeti ‘Kayyum Kıyımı.’41

40 http://t24.com.tr/haber/o-kayyum-ahlaktan-soz-etti-bugunun-yayini-ahlaki-ve-milli-cizgide-surecek,314676 41 http://www.diken.com.tr/bu-da-ozgur-bugun/

Page 30: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

26

3. GAZETECİLERE TEHDİTLER

Cem Küçük’ten Nevşin Mengü’ye tehdit

Ahmet Hakan’ı “sinek gibi ezeriz” sözleri ile tehdit eden ve bu yüzden savcıya ifade vermek zorunda kalan Star yazarı Cem Küçük, Twitter’da ortaya atılan bir iddianın ardından CNN Türk spikeri Nevşin Mengü’yü tehdit etti. İddiaya göre Mengü, Cem Küçük’ün telefon numarası ve ev adresini paylaşmıştı. Mengü bu iddiayı jet hızıyla reddederek, “Bu bir iftiradır! Kimsenin özel bilgisini hiç bir mecrada paylaşmadığım gibi, bu bilgilere sahip de değilim” dediyse de bir işe yaramadı.

Mengü’nün kendisini hedef gösterdiğini iddia eden Cem Küçük, 24 TV’de Ersoy Dede’yle birlikte sundukları ‘Günün Manşeti’ programında “Özür dilemezsen geri adım atmazsan ben seni bitireceğim. Bitirdiğimi de bütün Türkiye şahit olacak. Beni oturduğum ev adresini ortaya çıkaracaksın, ben de sana bunun hesabını sormayacağım. Özel hayat neymiş göreceksin, kendi özel hayatını göreceksin” dedi.42

Nevşin Mengü ise Cem Küçük’ün sözlerine yine Twitter hesabından yanıtladı ve “Gazetecilik hayatımı bitirecekmiş! Buyur birader elinden geleni ardına koyma” dedi.43

Cem Küçük’ten Fox TV çalışanlarına tehdit

Ahmet Hakan’ı “sinek gibi ezeriz” sözleri ile tehdit eden ve bu yüzden savcıya ifade vermek zorunda kalan Star yazarı Cem Küçük, İpek Medya’ya el konulmasının ardından destek açıklaması yapan Fox TV çalışanı gazeteciler Fatih Portakal, Ercan Gün ve Doğan Şentürk’ü, önce Kanal 24 ekranlarından, bir gün sonra da köşesinden hedef gösterdi.

Fox’un patronu Rupert Murdoch’ın Britanya’da kapatılan bir gazetesiyle uydudan çıkarılan iki televizyon kanalı olduğuna dikkat çeken Küçük, “Türk devleti, İngiliz devletinden Murdoch’un kanallarıyla ilgili emsal kararları isteyecek. Türkiye’deki Fox TV sömürge televizyonculuğu yapıyor. Her türlü pislik ve suça batmış FETÖ ile işbirliği içinde olmak açık suçtur ve cezası hapistir. Bu satırların yazarının geçmişte yazdıkları ve sonuçları ortadadır” ifadelerini kullandı .44

42 http://www.gazeteciler.com/tv-haber/cem-kucuk-nevsin-mengunun-gazetecilik-hayatini-bitirecegim-91998h.html 43 http://www.gazeteciler.com/polemik/nevsin-mengu-patladi-buyur-birader-elinden-geleni-ardina-koyma-91996h.html0 44 http://www.diken.com.tr/sahin-yazar-cem-kucuk-fox-tvyi-kafaya-koydu-kimse-medya-ozgurlugu-gibi-bos-laf-etmesin/

Page 31: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

27

ÖLDÜRÜLEN GAZETECİLER

1. HRANT DİNK DAVASI

19 Ocak 2007’de işlenen Hrant Dink cinayetini soruşturan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan Gökalp Kürkçü’ün İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in 28 Mayıs’ta ek ifadesine başvurduğu Eylül sonunda medyaya yansımıştı.

Hrant Dink cinayetinde ihmali olduğu iddia edilen, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör ile emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 9 kamu görevlisi hakkında açılan soruşturmaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’nce verilen takipsizlik kararı, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 6 Haziran’da kaldırılmıştı.

Heyet, gereğinin yapılması için soruşturma dosyasının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na iade edilmesine hükmetmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi savcılarından Yusuf Doğan’a teslim edilen, Dink cinayetinde kamu görevlilerinin ihmali olduğu iddialarına yönelik dosya ile devam eden soruşturma dosyası, tek soruşturma dosyası olarak birleştirilmişti. Yusuf Doğan’ın Yargıtay’da görevlendirilmesiyle dosya, aynı bürodaki görevli savcılardan Gökalp Kökçü’ye devredilmişti.

Tek dosyayla soruşturma yürütmeye başlayan savcılık, bu soruşturma kapsamında eski EGM İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, “Emniyetteki Paralel Yapı” soruşturmasında tutuklu bulunan o dönem eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü olan Ali Fuat Yılmazer, dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ve dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı’nın “şüpheli”, cinayet davasının sanığı Ogün Samast’ın ise “tanık” sıfatıyla ifadelerine başvurmuştu.

9 Polis hakkında gözaltı kararı

Savcı Kökçü, soruşturmada elde ettiği yeni delil ve tespitler doğrultusunda, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, eski EGM İstihbarat Dairesi Teknik Şube Müdürü Yunus Yazar, eski

Page 32: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

28

EGM İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Coşkun Çakar, Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı, eski EGM İstihbarat Daire Başkanlığı C-2 Büro Amiri Yılmaz Angın, eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdür Yardımcıları Bülent Demireleski ve Osman Gülbel ile polis memurları Mehmet Ayhan ve Onur Karakaya hakkında 6 Ekim 2015 günü gözaltı kararı aldı.45

Savcı Kökçü’nün bu kişilerle ilgili gözaltı kararını, “kişiyi tasarlayarak kasten öldürmeye yardım, resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin yok edilmesi ve gizlenmesi” suçlarından aldığı öğrenilirken, bu soruşturma kapsamında tutuklu bulunan eski EGM İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve eski Cizre Emniyet Müdürü Ercan Demir ile polis memurları Özkan Mumcu ve Muhittin Zenit’in de yeni deliller doğrultusunda tutuklu bulundukları cezaevinden adliyeye getirtilerek ek ifadelerinin alınacağı belirtildi.

Hrant Dink suikasti soruşturmasında tutuklama talebiyle sevk edildikleri hakimlikçe serbest bırakılan 9 emniyet görevlisinin ifadelerinde herhangi bir örgütle bağlarının bulunmadığını söyledikleri de öğrenildi.

Ramazan Akyürek’in ifadesi

Ramazan Akyürek, “örgüt kurmak” ve “tasarlayarak öldürme” suçlarından yeniden hakim karşısına çıktı. Akyürek’in ifadesinde, Hrant Dink öldürülmeden önce Ekim 2006 tarihinde 81 ilin istihbarat birimlerine İstihbarat Başkanı olarak imzasını taşıyan ‘Ermeni vatandaşlarımıza yönelik tepkisel eylemler konusunda muteyakkız bulunulması, gelişmelerin takip edilmesi bu beyanda bilgi verilmesi’ hususunun yer aldığı bir yazı gönderdiğini, bu yazının şuan Silivri Cezaevi’nde yatmakta olan C şube müdürü Ali Fuat Yılmazer tarafından hazırlandığını söylediği belirtildi.46

İfadesinde, ‘muhtemel cinayetle’ alakalı edindiği istihbari bilgileri yetkili mercilerle paylaştığını belirten Akyürek, “Benim Ogün Samast’tan hiçbir şekilde haberim olmadı. Cinayetin Yasin Hayal tarafından işleneceğinden haberim vardı. Haber elemanının cinayete ortak olacağını bilmiyordum. Cinayet büro da bunu bilmiyordu. Cinayet esnasında orada bulunduğu ve cinayete gözcülük yaptığı iddia edilen ve benim elemanlarım olduğu iddia edilen, soruşturma

45 http://www.gazeteciler.com/gundem/hrant-dink-cinayeti-davasinda-9-polise-gozalti-91517h.html 46 http://www.gazeteciler.com/gundem/ramazan-akyurek-yasin-hayalin-dinki-oldureceginden-haberim-vardi-91577h.html

Page 33: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

29

savcısı tarafından da şahsıma gösterilen iki-üç kişinin açığa çıkarılmasını ben de istiyorum” şeklinde konuştu.

“Erhan Tuncel ismi İstanbul’dan geldi”

Hakimlikte ifade veren dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı’nın da, “Cinayetten hemen sonra Ogün Samast’ın ilişkide bulunduğu Ahmet İskender, Ersin Yolcu ve Yasin Hayal’i aldık. İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma teşkilatındaki yetkililer ‘mülakat yapalım’ dediler. MİT personeli de bu mülakatta vardı. Daha sonra Ogün Samast’ı alan İstanbul’a bu şahısları sorduk. Kimliklerini bildirdik. Onlar da hiç mülakat yapmadan bize gönderin dediler. Biz de İstanbul’a gönderdik” diye konuştuğu öğrenildi.

Erhan Tuncel’in isminin ise İstanbul’dan kendilerine geldiğini belirten Sarı, “Zaten son dönemlerde bize konumu ile ilgili yada genel olarak yalan bilgiler veriyordu. Cinayete ilişkin herhangi bir bilgisinin olmadığını söylediği anda ki Ogün Samast ve diğer arkadaşlarının ismi ülke gündemine gelince, onlarla alakasını da bildiğimiz için o saatten sonra bizim içinde şüpheli oldu ve takibe başladık. Hem teknik hem de fiziki olarak takip ediliyordu” dedi.

Başsavcılık iddianameyi yeterli bulmadı

Soruşturma kapsamında ifade veren ve daha sonra haklarında yakalama kararı çıkarılan Muhittin Zenit, Özkan Mumcu ve Ercan Demir, ‘‘cinayette ihmalleri olduğu” gerekçesiyle, eski EGM İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek de ‘‘ihmali davranışla ölüme sebebiyet vermek” suçundan tutuklanmıştı.

Cinayet döneminde İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü olan Ali Fuat Yılmazer de 28 Mayıs 2015’te ‘‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’’ ve ‘‘tasarlayarak öldürmeye yardım etme’’ suçlarından tutuklanmış, soruşturma kapsamında tutuklu sayısı 5’e yükselmişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü tarafından Dink cinayetine ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Savcı Kökçü, 25 şüpheli hakkında hazırladığı iddianameyi, onay için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.

İddianameyi inceleyen Başsavcılık ise 21 Ekim tarihinde eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle iddianameyi savcıya iade etti. Savcının

Page 34: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

30

eksiklikleri tamamlamasının ardından, iddianame tekrar Başsavcılığa gönderilecek.47

İddianamede, dönemin emniyet istihbarat dairesi başkanı Ramazan Akyürek ile cemaat operasyonları kapsamında tutuklu bulunan istihbarat şube müdürü Ali Fuat Yılmazer hakkında ‘kasten öldürme’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilirken, dönemin İstanbul il emniyet müdürü Celalettin Cerrah ve istihbarat daire başkanı Sabri Uzun’un ise ‘görevi kötüye kullanma’ suçlamasından altı yıla kadar hapisleri istendi.

Daha önce ‘tasarlayarak adam öldürmeye yardım’, ‘resmi belgede sahtecilik’, ‘resmi belgenin yok edilmesi ve gizlenmesi’ ve ‘görevi kötüye kullanma’ suçlarından dokuz kişi hakkında yakalama kararı çıkarılmış ancak ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmıştı. Savcı, bu dokuz kişi hakkında yeniden yakalama emri çıkarılmasını talep etti. Bu şüpheliler; İstihbarat Dairesi eski Başkan yardımcısı Coşkun Çakar, İstihbarat Dairesi Teknik Şube eski Müdürü Yunus Yazar, İstanbul İstihbarat Şube eski Müdürü Ahmet İlhan Güler, Trabzon İstihbarat Şube eski Müdürü Faruk Sarı, polis memurları Mehmet Ayhan, Onur Karakaya, İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube eski Müdür Yardımcıları Bülent Demirel ve Osman Gülbel ile C-2 Büro eski Amiri Yılmaz Angın’dı.48

2. URFA’DA İKİ GAZETECİ BOĞAZI KESİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ

Şanlıurfa’nın Haliliye İlçesi Atatürk Mahallesi’nde bir apartmanın ikinci katında Suriye uyruklu yaşları 28 ila 30 arasında değişen 2 gazetecinin evlerinde bıçaklanıp kafaları kesilerek öldürüldü.

Haftalık Arapça yayınlanan ‘Ayn Vatan’ gazetecinin yazı işleri müdürü İbrahim Abdulkadir ile muhabiri Firaz Hamadi bıçakla boğazları kesilerek öldürüldü. Aynı zamanda Özgür Suriye Ordusu’na üye oldukları ileri sürülen Suriyeli gazetecilerin IŞİD militanları tarafından öldürüldüğü sanılırken, 7 kişi gözaltına alındı.49

47 http://www.gazeteciler.com/gundem/dink-suikasti-davasinda-mahkemeden-sok-karar-91947h.html 48 http://www.gazeteciler.com/gundem/hrant-dink-suikastinda-iki-polis-sefine-muebbet-istedi-92076h.html 49 http://platform24.org/guncel/1162/urfada-iki-gazeteci-bogazi-kesilerek-olduruldu

Page 35: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

31

TUTUKLU GAZETECİLER 1. GÖZALTINA ALINAN GAZETECİLER

Çok sayıda ulusal ve uluslararası meslek örgütünün araştırma ve raporlarına göre, gerek gözaltına alınan gerekse cezaevindeki gazeteciler konusunda son yıllarda Türkiye, dünyada en kötü durumdaki ülkelerden biri durumundadır.

Bu durumun başlıca sebeplerinden biri gazetecilerin medya dışı alanları düzenleyen yasaların kapsamına dâhil edilerek yargılanması ve mahkûm edilmesidir.

Medya mensupları Basın Yasası dışında, genellikle Terörle Mücadele Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nda yer alan maddeler gereğince gözaltına alınmakta, tutuklanmakta ve yargılanmaktadırlar.

Ekim ayında gözaltına alınan gazeteciler için de durum bundan farklı olmamıştır.

Gazetecilerin kafasına silah dayayıp gözaltına aldı

Diyarbakır Silvan’da sokağa çıkma yasağının devam ettiği 4 Ekim günü Özel Harekat Polislerinin operasyonunu görüntülemeye çalışan Özgür Gün TV muhabiri Murat Demir ve DİHA muhabiri Serhat Yüce, kamera ve makinelerine el konarak gözaltına alındı.

Olay anında, bir özel harekât polisi Özgür Gün TV muhabiri Murat Demir’in kafasına silah dayarken görüntülendi.

DİHA’da yer alan habere göre, Özgür Gün TV tarafından çekilen görüntüler, Murat Demir ile bir özel harekât polisinin tartışması ile başlıyor. Görüntülerde polisin “Yasak, çekmeyeceğinizi çekmeyeceksiniz” sözlerine gazeteci Murat Demir’in, “Tamam çekmiyoruz” diyerek karşılık verdiği duyuluyor. Bu arada görüntülere polislere “Sakin olun” sesleri yansıyor.

Bu sözlerin ardından sinirlenen özel harekât polisi, “Bana dayılık yapma” diye bağırarak silahını Murat Demir’in kafasına dayıyor.

Olayın ardından Murat Demir ile Serhat Yüce, kamera ve makinelerine el konularak gözaltına alındı. 50

50 http://www.gazeteciler.com/gundem/silvanda-polis-gazetecinin-kafasina-silah-dayadi-91443h.html

Page 36: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

32

Silvan Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen 2 gazeteci, 5 saat sonra serbest bırakıldı. Ayrıca gazetecilere sokağa çıkma yasağını ihlal ettikleri gerekçesiyle 208’er lira para cezası kesildi.51

DİHA muhabiri Yüce ve Özgür Gün TV kameramanı Demir, kafalarına silah dayayarak gözaltına alan polis hakkında 16 Ekim günü suç duyurusunda bulundu ancak savcılık tarafından polisler hakkında daha önce soruşturma başlatıldığı ve dosyaya gizlilik kararı konulduğu öğrenildi.52

jiyan.org yazarına şafak operasyonu gözaltısı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri 23 Ekim günü düzenlediği ‘şafak operasyonu’nda jiyan.org sitesi yazarlarından ve HDP Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Aziz Tunç’un oğlu Hayri Tunç’u gözaltına aldı. Tunç’un, evinde bulunan 2015 basımı beş kitap gerekçe gösterilerek emniyet müdürlüğüne götürüldüğü belirtildi.53

Tunç iki gün gözaltında kaldıktan sonra “Twitter’da paylaştığı fotoğraflar ile Allah’a Şirk koşmak, DHKC fotoğrafı yayınlayarak YDGH propagandası yapmak, Anadolu Ajansının geçtiği fotoğrafı paylaşmak, Hakkari ilk olarak kaymakamın paylaştığı fotoğrafı paylaşmak gibi suçlamalara maruz kaldığını açıkladı.54

İnci Sözlük kurucusuna Erdoğan’a hakaret gözaltısı

İnci Sözlük’ün kurucusu ve sosyal medya fenomeni Serkan İnci, 22 Ekim günü “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla gözaltına alındığı. Gözaltına alındığını kişisel Twitter hesabından takipçileriyle paylaşan Serkan İnci yaşadıklarını “Cumhurbaşkanına hakaretten gözaltına alındım. Savcıya doğru gideceğiz, bakalım sistem beni tutuklayacak kadar saçmalıyor mu?” diye duyurmuştu. Serkan İnci aynı gün içerisinde serbest bırakıldı.55

51 http://www.gazeteciler.com/gundem/kafasina-silah-dayanan-gazetecilere-208-lira-ceza-91488h.html 52 http://www.diken.com.tr/gazetecilerin-basina-silah-dayayip-darp-eden-polislere-gizli-sorusturma/ 53 http://www.diken.com.tr/istanbulda-sabah-operasyonu-hdpli-vekil-adayinin-gazeteci-oglu-gozaltinda/ 54 http://www.diken.com.tr/jiyan-org-yazari-hayri-tunc-serbest-birakildi-allaha-sirk-kosmakla-suclandim/ 55 http://www.gazeteciler.com/gundem/inci-sozlukun-kurucusunda-erdogana-hakaret-gozaltisi-92001h.html

Page 37: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

33

2. HAPİSTEKİ GAZETECİLER

Tutuklu gazeteciler ile ilgili bu bölüm, BİA Medya Gözlem Temmuz, Ağustos, Eylül 2015 Raporu’ndan alınmıştır.56

(Değerlendirmeye, gazetecilik faaliyeti kapsamında veya Türk Ceza Kanunu veya Terörle Mücadele Kanunu kapsamında tutuklu bulunan gazeteciler/medya çalışanları alındı)

24 gazeteci ve 9 dağıtımcı Ekim 2015’e cezaevinde girdi. Gazetecilerin 13’ü ve dağıtımcıların tamamı Kürt medyasından; TMK ile TCK kapsamında “örgüt” bağlantılı olarak hapiste bulunuyor.

2014’ün aynı döneminde 19 gazeteci ve 16 dağıtımcı cezaevindeydi; gazetecilerden 12’si ve dağıtımcıların tamamı Kürt medyasındandı.

Hapisteki 24 gazeteciden 13’ü ‘Kürdistan Topluluklar Birliği-Türkiye’ (KCK), ‘PKK’ ve ‘DYG’; ikisi ‘Marksist Leninist Komünist Partisi’ (MLKP); ikisi ‘Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi’ (DHKP-C); biri “Paralel örgüt”, biri ‘Direniş Hareketi’, biri ‘Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist’ (TKEP/L) örgütü üyeliği kapsamında yargılanma konusu oldu. Biri de üç örgüte birden üye olmaktan (Ergenekon Örgütü Mersin Teşkilatı, Türk İntikam Birliği Teşkilatı ve İç Örgüt) yargılandı.

24 gazeteciden 18’i hükümlü, ikisi halen yargılanıyor; dördü soruşturma geçiriyor. Soruşturma geçirenlerden biri “örgüt üyeliği”, biri hem “örgüt üyeliği hem gizli belge kullanma”, biri “gizli belge kullanma”, biri de “örgüte yardım” şüphesiyle soruşturuluyor.

Azadiya Welat gazetesinden beş gazeteci hapiste; tamamı hükümlü; Dicle Haber Ajansı’ndan (DİHA) biri eski muhabir toplam iki gazeteci hapiste, ikisi de hükümlü; Özgür Halk dergisinden üç gazeteci hapiste, üçü de hükümlü; bir Radyo Dünya yetkilisi, bir Hevi Jine dergisi yetkilisi, bir Yeni Özgür Politika/Özgür Gündem gazetelerinin yazarı hükümlü.

56 https://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/168352-bia-medya-gozlem-temmuz-agustos-eylul-2015-tam-metin

Page 38: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

34

HAPİSTEKİ GAZETECİLER Adı Soyadı Kurum Dava durumu Ceza Süresi Yargılandığı Dava

Ali Konar Azadiya Welat Elazığ temsilcisi hükümlü 7 yıl 5 ay KCK/PKK/DYG

Erdal Süsem Eylül hapishane dergi editorü hükümlü müebbet MLKP

Erol Zavar Odak dergisi YİM hükümlü müebbet Direniş Hareketi

Ferhat Çiftçi Azadiya Welat Antep Tems. hükümlü 21 yıl 8 ay KCK/PKK/DYG

Gurbet Çakar Hevi Jine kadın dergisi YİM hükümlü 7 yıl 6 ay KCK/PKK/DYG Hamit Dılbahar Azadiya Welat yazarı hükümlü 16 yıl KCK/PKK/DYG

Hatice Duman Atılım sahibi yazı iş md hükümlü müebbet MLKP

Hidayet Karaca

Samanyolu Yayın Grubu başkanı yargılanıyor Paralel örgüt

Kamuran Sunbat DİHA Çukurova eski muhabiri hükümlü 11yıl,11ay KCK/PKK/DYG

Kenan Karavil Radyo Dünya yönetmeni hükümlü 19 yıl 9 ay KCK/PKK/DYG

Mikail Barut Özgür Halk editörü hükümlü 7 yıl 6 ay KCK/PKK/DYG

Mikdat Algül Mersin Mezitli FM/Ulus gaz hükümlü 65 yıl Ergenekon Mersin, TİBT, İç Örgüt

Mustafa Gök Emek ve Adalet derg ankara tems hükümlü ağırlaştırılmış

müebbet DHKP-C

Tahsin Sağaltıcı Yürüyüş dergisi soruşturuluyor DHKP-C

Nuri Yeşil Azadiya Welad Tunceli Temsilcisi hükümlü 1 yıl 7 ay KCK/PKK/DYG

Sami Tunca Yeni Evrede Mücadele Bir. Yazıişl. Md. yargılanıyor TKEP/L

Sevcan Atak Özgür Halk editörü hükümlü 7 yıl 6 ay KCK/PKK/DYG Seyithan Akyüz Azadiya Welad Adana tems hükümlü 22 yıl 6 ay KCK/PKK/DYG

Şahabattin Demir DİHA Van muhabiri hükümlü 4 yıl KCK/PKK/DYG

Yılmaz Kahraman Özgür Halk editörü hükümlü 10 yıl KCK/PKK/DYG

Mehmet Baransu Taraf gazetesi soruşturuluyor Gizli belge

temin/bozma

Özgür Amed Özgür Gündem gazetesi hükümlü 3 yıl 1 ay 15 gün

PKK adına suç işlemek

Gültekin Avcı Bugün gazetesi soruşturuluyor

Örgüt yöneticiliği, gizli belge temini

Mohammed İsmael Rosool

Vice News sitesi soruşturuluyor Örgüte yardım

KCK - PKK - DYG / Hükümlüler: Ali Konar (Azadiya Welat Elazığ temsilcisi- 7 yıl 6 ay), Ferhat Çiftçi (Azadiya Welat Antep temsilcisi- 22 yıl, 8 ay), Hamit Dilbahar/Duman (Azadiya Welat yazarı- 16 yıl), Kamuran Sunbat (DİHA Çukurova eski muhabiri- 11 yıl, 11 ay), Kenan

Page 39: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

35

Karavil (Radyo Dünya Yönetmeni- 19 yıl, 9 ay), Nuri Yeşil (Azadiya Welat Tunceli temsilcisi- 1 yıl, 7 ay), Sevcan Atak (Özgür Halk dergisi editörü- 7 yıl, 6 ay), Seyithan Akyüz (Azadiya Welat Adana temsilcisi- 22 yıl, 6 ay), Şahabettin Demir (DİHA Van muhabiri- 4 yıl), Mikail Barut (Özgür Halk dergisi editörü- 7 yıl 6 ay), Yılmaz Kahraman (Özgür Halk dergisi editörü- 10 yıl hapis), Gurbet Çakar (Hevi Jine dergisi yazı işleri müdürü- 7 yıl 6 ay hapis), Özgür Amed (Yeni Özgür Politika ve Özgür Gündem gazeteleri yazarı).

DHKP-C/Hükümlü: Mustafa Gök (Emek-Adalet dergisi Ankara temsilcisi - ömür boyu hapis).

DHKP-C / Soruşturma aşamasında: Tahsin Sağaltıcı (Yürüyüş dergisi muhabiri)

MLKP / Hükümlüler: Erdal Süsem (Eylül Hapishane dergisi editörü - ömür boyu hapis) ve Hatice Duman (Atılım Dergisi sahibi ve yazı işleri müdürü - ömür boyu hapis).

Direniş/ Hükümlü: Erol Zavar (Odak dergisi yazı işleri müdürü).

Ergenekon Mersin/ Türkiye İntikat Birliği Teşkilatı (TİBT) ve İç Örgüt: Mikdat Algül (Mezitli FM genel yayın yönetmeni): 65 yıl ceza aldı, dosyası Yargıtay’da. “Cemaat” yargıçlarını şikayet ettikten sonra Ankara Sincan Cezaevi’ne nakledildi. Şikayeti hala sonuçsuz.

TKEP/L / Hükümlü: Sami Tunca (Yeni Evrede Mücadele Birliği Dergisi yazı işleri müdürü)

“Paralel darbeci örgüt” yöneticiliği: Hidayet Karaca (Samanyolu Yayın Grubu başkanı)

“Devletin gizli belgelerini tahrip/kullanma”: MehmetBaransu (Taraf gazetesi yazarı)

“Terör örgütü yönetme”/”Devletin gizli belgelerini temin”: Gültekin Avcı (Bugün gazetesi yazarı)

Örgüte yardım: Mohammed İsmael Rosool (Vice News tercümanı)

Page 40: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

36

3. HAPİSTEKİ DAĞITIMCILAR-GAZETE ÇALIŞANLARI

Dokuz dağıtımcı ve çalışanın tamamı ‘KCK-PKK-DYG’ davalarından cezaevinde bulunuyor. Dağıtımcıların sekizi hükümlü, biri yargılanıyor.

KCK-PKK-DYG / Hükümlüler: Cengiz Doğan (Fırat Dağıtım - Azadiya Welat Nusaybin çalışanı - 3 yıl, 7 ay), Mikail Çağrıcı (Azadiya Welat Diyarbakır dağıtımcısı, müebbet), Sibel Mustafaoğlu (Fırat Dağıtım Antep çalışanı - 21 yıl, 6 ay), Veysi Arancak (Fırat Dağıtım İstanbul çalışanı - 9 yıl, 8 ay, 15 gün), Salman Akpınar (Fırat dağıtım çalışanı- İki kez müebbet ve 7 yıl 8 ay), Neval Aydın (Azadiya Welat Adana dağıtımcısı, 7 yıl, 6 ay), Mevlüt Ayağ (Fırat Dağıtım Batman çalışanı 7 yıl 6 ay), Baran Karadağ (Azadiya Welat Erdiş Dağıtımcısı, 7 yıl 6 ay).

KCK-PKK-DYG / Yargılananlar: Mehmet Emin (Azadiya Welat Diyarbakır çalışanı).

Page 41: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

37

SORUŞTURMALAR, DAVALAR

1. NOKTA DERGİSİNE TOPLATMA VE ÖNLEYİCİ SANSÜR

1982 yılında kurulan ve Ercan Arıklı yönetiminde kapaklarıyla Türkiye’de tabu sayılan pek çok konuyu tartışmaya açan haftalık dergi Nokta, son olarak 2007 yılında Alper Görmüş döneminde Ergenekon ve Balyoz davasına ilişkin belgeleri yayımlamış, peş peşe uğradığı soruşturmalar ve yaşanan baskın olaylarının ardından yayın hayatına son vermişti.

Gezi Direnişi ve 17 Aralık gibi süreçlerden sonra işten atılan gazetecileri bir araya getiren Nokta dergisi, 18 Mayıs tarihinde terkar yayımlanmaya başlamıştı.57

Şehit tabutu ile selfie kapağı toplatma getirdi

Derginin 14 Eylül tarihli 18. Sayısının kapağında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, arkasından geçen şehit cenazesinin önünde gülümseyerek selfie çekiyormuş gibi gösteren fotomontaj üzerine polis Nokta dergisi’nin Okmeydanı’ndaki ofisine baskın düzenlemişti.58

Derginin kapak haberiyle ‘‘Cumhurbaşkanına hakaret ve terör örgütü propagandası’’ yapıldığı gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca açılan soruşturma ile dergi toplatılırken, sosyal paylaşım sitesi Twitter’da Nokta dergisine ait hesabına erişiminin engellenmesine karar verilmişti.59 Kısa süre sonra derginin internet sitesine de erişim engeli getirilmişti.60

Erdoğan: ‘Bedelini ödeyecekler!’

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dergi kapağı için 16 Eylül günü “Ben bir defa şehit tabutuna sırt dönecek kadar şerefsiz değilim ama o kapağı yapanlar, bakın bu kadar ağır konuşuyorum, şerefsizdir, alçaktır ve benim karakterimi de onlar çok iyi bilirler. Onun için de olması gereken neyse onu yapacağım. Hukuk içerisinde avukatlarıma gerekli talimatı verdim, zaten gördüm, rahatsız oldum. Ben bunları böyle ufak ufak da böyle söyleyip geçemem.

57 http://www.gazeteciler.com/gundem/nokta-dergisi-erdogan-kapagi-ile-dondu-87614h.html 58 http://www.gazeteciler.com/gundem/nokta-dergisine-operasyon-iste-erdogan-selfie-kapagi-90874h.html 59 http://www.gazeteciler.com/gundem/nokta-dergisinin-olay-sayisi-toplatildi-90886h.html 60 http://www.gazeteciler.com/gundem/nokta-dergisine-bir-sok-daha-90981h.html

Page 42: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

38

(…) Bu bir defa benim şahsıma, ilkelerime, inancıma, her şeyime saldırıdır. Ve bedelini de bunlar ödeyecekler!” diyerek tepki göstermişti.61

Nokta Dergisine ‘Sonunuz Madımak gibi olur’ tehdidi

Erdoğan’ın bu sözleri sonrasında 29 Eylül günü ‘Sonunuz Madımak gibi olur’ diye tehdit alan Nokta dergisi sahibi Cevheri Güven, Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan ve kurum binası için İstanbul Valiliğinden koruma istenmişti62.

“AKP Günlükleri”

Nokta dergisinin 5 Ekim tarihli 21. Sayısının kapak dosyası ‘AKP Günlükleri’ başlığını taşıyordu. Haberde, 7 Haziran seçim sonuçlarını değerlendirmek için bir araya gelen AK Parti kurmaylarına ait olduğu öne sürülen konuşma tutanaklarına yer verilmişti. Haberde parti kurmaylarının “Her ne kadar yüzde 41 oy almış olsak da biz aslında yüzde 25’lik bir partiyiz. Son dört yıl içinde Lale Devri yaşıyoruz ve toplumsal olanı gözden kaçırıyoruz” dediği öne sürülüyordu.

Haberin yayınlanmasının ardından, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik, kendisinin de içinde yer aldığı konuşmalarla ilgili olarak “hayal mahsulü ve kurgu” açıklaması yaptı.63 Nokta dergisi, internet sitesinde söz konusu habere erişimin

61 http://www.haber7.com/siyaset/haber/1559544-erdogandan-skandal-kapaga-sert-cevap 62 http://www.gazeteciler.com/gundem/nokta-dergisine-madimak-tehdidi-91186h.html 63 http://www.karsigazete.com.tr/politika/akp-gunlukleri-haberine-erisim-engeli-h56455.html

Page 43: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

39

engellendiğini duyurarak, “partide tutanakları kimin sızdırdığı için geniş bir soruşturma açıldığını” yazdı.

“AKP Günlükleri-2”

Söz konusu haberin sansürlenmesinin ardından Nokta dergisi 12 Ekim tarihli 22. Sayısını ‘AKP Günlükleri - 2’ başlıklı devam haberine ayırdı.

Ancak bu habere de erişim engeli gecikmedi. Nokta’nın haberinin yayımlanan 2’nci ve henüz yayımlanmayan 3’üncü bölümü mahkeme tarafından durduruldu.

Dergi sahibi Cevheri Güler, AKP’nin avukatlarının adliye görevlileri eşliğinde Nokta’nın ofisine gelerek haberin linklerinin görevliler eşliğinde sildirildiğini ifade etti ve şu tweeti attı:64

Bu gelişmelerin ardından 20 Ekim günü derginin Twitter hesabından yapılan açıklamaya göre Nokta’nın internet sitesi de tamamen kapatıldı.

Nokta Dergisinden kamuoyuna açıklama

21 Ekim günü dergi yönetimi bir açıklama yayımladı.

“Nokta Dergisi’ne yönelik baskılar basın tarihinin görmediği yeni bir boyuta yükseldi.” diye başlayan açıklamada AKP Günlükleri-2 dosyasının ardından dergiye önleyici sansür uygulandığının altı çizildi ve şöyle denildi:65

“Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi, “AKP Günlükleri dosyalarının yayımının durdurulması, gelecek sayılarda bu ve buna benzer yayınların yapılamaması” içerikli bir ihtiyati tedbir kararı aldı. AKP Avukatları, Adliye Görevlileri eşliğinde

64 http://www.gazeteciler.com/gundem/akp-gunluklerini-yayimlayan-noktaya-onleyici-sansur-91940h.html 65 http://www.noktadergisi.org/nokta-dergisine-yonelik-baskilar-basin-tarihinin-gormedigi-yeni-bir-boyuta-yukseldi.html

Page 44: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

40

Nokta’nın ofisine gelerek, dosyaların yayınını fiilen durdurup, gelecek sayılarda benzer haberler yayınlanamayacağına ilişkin mahkeme kararını tebliğ ettiler.

20 Ekim akşam saatlerinde ise “noktadergisi.org” adresi erişime tamamen engellendi. Kanun maddesi, ilgili haber ya da yazının linkinin engellenebileceğini belirtirken, Sulh Ceza Hakimleri açıkça suç işleyerek sitenin tamamının erişimini engellediler.

Hiçbir toplatma kararı olmadan, Nokta’nın çok satıldığı Bakırköy, Beşiktaş gibi bölgelerde polis memurları Nokta dergilerini bayilerden toplamaktadır. Nokta, bu açık hırsızlık suçu işleyen Emniyet görevlileri, yetkisini aşarak Nokta’nın web adresini tamamen erişime durduran hakimler, TİB ve BTK yetkilileri’ne yönelik ulusal ve uluslararası mahkemelerinde ağır tazminat ve ceza davaları açtı ve açmaya devam edecek.

Nokta, yayın çizgisinden asla taviz vermeyecek, bu tip ‘beyaz toros’ uygulamaları Nokta’yı yıldıramayacaktır.”

2. LATİF ERDOĞAN VE CEMİL BARLAS’A KASET DAVASI

Katıldıkları canlı yayında MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener’in kasedi olduğunu iddiasını ortaya atan Latif Erdoğan ve Cemil Barlas hakkında “hakaret” soruşturmasını tamamlayan Savcılık, 6 Ekim’de “kamu görevlisine alenen hakaret” suçundan iddianame düzenledi.

Mayıs ayı başında A Haber’de yayınlanan Gece Ajansı programında, Cemil Barlas’ın “Meral Akşener’in de mi kaseti var, nasıl ele geçirdiler?” sorusuna Latif Erdoğan, “Cemil Bey’in dediği çok önemli. O kaseti olan biridir ve şu an esaret altındadır” cevabını vermişti. Akşener, Latif Erdoğan, Cemil Barlas ve iddianın konuşulduğu program sunucusu ile televizyonun genel yayın yönetmeni hakkında

Page 45: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

41

“iftira”, “şantaj” ve “hakaret” iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.66

3. UĞUR DÜNDAR’A HAPİS CEZASI

Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a köşe yazısında hakaret ettiği gerekçesiyle 9 Ekim tarihinde yapılan duruşmada, 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, hapis cezasının ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine hükmetti.67

4. HASAN CEMAL’E ERDOĞAN’A HAKARET SORUŞTURMASI

12 Ağustos tarihinde T24 sitesinde yayımlanan “Akan kanın bir numaralı sorumlusu saraydaki sultandır, nokta!” 68 ve 7 Eylül tarihinde yayımlanan “Heyy Sen!”69 başlıklı köşe yazılarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Hasan Cemal hakkında 29 Eylül günü soruşturma açılmıştı.

Erdoğan’ın avukatları tarafından yapılan şikayette, Cemal’in, 4 yıla kadar hapis ve “aleni yapılması durumunda altıda bir oranında ceza artırımı” öngören TCK’nın 299. maddesi uyarınca cezalandırılması talep edildi. Dilekçede ayrıca Cumhurbaşkanı’na “aşağılık bir şekilde iftira edildiği” ileri sürülüyordu. 70

İki soruşturma için de 30 Eylül Çarşamba günü, avukatı Fikret İlkiz eşliğinde ifade veren Hasan Cemal, AİHM ve Yargıtay içtihadları ışığında yaptığı savunmada, “hakaret etmediğini, demokrasinin temeli olan ifade özgürlüğü kapsamında gazeteci olarak eleştiri hakkını kullandığını” vurguladı.

İki soruşturmanın sonunda Cemal hakkında ayrı ayrı takipsizlik kararı verildi. Takipsizlik kararlarında, yazıların basın ve ifade özgürlüğü kapsamında ve eleştiri mahiyetinde olduğu belirtildi. Savcı Umut Tepe tarafından verilen takipsizlik kararında, “siyasetçileri ve toplum 66 http://t24.com.tr/haber/meral-aksenerin-kaseti-oldugunu-soyleyen-cemil-barlas-ve-latif-erdogan-hakkinda-iddianame-hazirlandi,312013 67 http://t24.com.tr/haber/ugur-dundara-hapis-cezasi,312404 68 http://t24.com.tr/yazarlar/hasan-cemal/akan-kanin-bir-numarali-sorumlusu-saraydaki-sultandir-nokta,12497 69 http://t24.com.tr/yazarlar/hasan-cemal/heyy-sen,12679 70 http://t24.com.tr/haber/hasan-cemale-ikinci-erdogan-sorusturmasi-asagilik-bir-sekilde,311266

Page 46: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

42

önünde bulunan tanınmış kişileri eleştiri sınırlarının normal bireye göre daha geniş olduğu” vurgulandı.71

5. NECATİ DOĞRU’YA ERDOĞAN’A HAKARETTEN HAPİS

Sözcü gazetesi yazarı Necati Doğru’ya Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaretten 11 ay 20 gün hapis cezası verildi. 9 Ekim tarihli köşe yazısında aldığı cezayı yazan Doğru “Ne diyeyim! Ne yazsan hakaret. Sadece sahte övgü isteniyor. O da bizde yok” dedi.72

6. TAKVİM GAZETESİNE YALAN HABERDEN MAHKUMİYET

Takvim, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın kişilik haklarını ihlal etmek suçundan 9 Ekim günü görülen duruşmada 7 bin lira tazminat ödemeye mahkûm edildi.73

Takvim gazetesinde 3 Ocak 2015 tarihinde ‘Sarıgül ödemedi Hürriyet manşetle saldırıya geçti’ ve ‘12 milyon lira Şişli’ye bomba gibi düştü’ başlıklı haberler üzerine Aydın Doğan’ın avukatları dava açmıştı.

İstanbul 24’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı yapıldığına kanaat getirerek Turkuvaz Gazete Basım Dağıtım A.Ş. ile haberi yapan Mevlüt Yüksel’in, 7 bin TL tazminat ödemesine karar verdi. Tazminatın 3 Ocak 2015’ten itibaren yasal faiziyle ödenmesine hükmedildi.

Kararda, “Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırının varlığı, sonucuna göre davacı taleplerinin haklılığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır” denildi.

7. BÜLENT KENEŞ’İN TUTUKLANMASI

Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatları tarafından yapılan suç duyurusu nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında 8 Ekim tarihinde ifade vermek için gittiği savcılık tarafından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.

71 http://t24.com.tr/haber/erdogana-hakaret-ettigi-iddiasiyla-hasan-cemale-acilan-iki-sorusturmada-takipsizlik-karari-verildi,313245 72 http://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/necati-dogru/11-ay-hapis-yedim-2-954985/ 73 http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30268106.asp

Page 47: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

43

İstanbul Basın Savcısı Umut Tepe şikayet üzerine Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş hakkında soruşturma başlattı. Attığı 14 tweet ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tweetini paylaştığı gerekçesiyle suçlanan Bülent Keneş, bugün avukatı ile birlikte ifade vermek için Çağlayan Adliyesi’ne gitti. Burada ifade veren Keneş, hakkındaki suçlamaları reddetti, paylaşımlarının Cumhurbaşkanı’na hakaret kapsamında olmadığını sadece ifade özgürlüğü kapsamında eleştirilerini dile getirdiğini savundu. Ancak savcı Tepe, Keneş hakkında tutuklama talep etti. Keneş Nöbetçi 4. Sulh Ceza Hakimliği’nde Hakim Recep Uyanık’a ifade veren Keneş, adli kontrol şartı ile hakkında yurt dışı yasağı konularak serbest bırakıldı.74

Keneş’in mahkemece serbest bırakılmasına savcılık tarafından yapılan itiraz ertesi gün kabul edildi. Mahkeme 9 Ekim günü Keneş hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı. Yakalama kararının ardından polis ekipleri Keneş’i gözaltına almak üzere Zaman binasına gitti.75

Gazetenin Yenibosna’da bulunan binasında gözaltına alınan Keneş yaklaşık 200 kişilik bir grubun attığı sloganlar eşliğinde Emniyet’e uğurlandı.

Keneş, gazete bahçesinde, “Demokrasi ve özgürlük mücadelesi sizlere emanet, hepinizden Allah razı olsun” dedi. 76

ABD Halkla İlişkilerden Sorumlu ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Doug Frantz, Bülent Keneş’in gözaltına alınmasına Twitter hesabından sert tepki gösterdi.

2000-2005 arasındaki dönemini New York Times’ın İstanbul Büro Şefi olarak görev yaptığı Türkiye’yi yakından tanıyan, 11 Eylül saldırıları sonrasındaki haberciliği ile Pulitzer ödülü almış 35 yıl gazetecilik yapan Frantz, “Türk arkadaşlarıma hatırlatırım ki GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR ve Bülent Keneş bir tweet atmasından dolayı tutuklandı. Bu demokrasi değildir.” ifadesini kullandı.77

74 http://t24.com.tr/haber/gazeteciye-tutuklama-talebi-yurtdisi-yasagi-ve-adli-kontrol-ile-tweet-kusatmasi,312256 75 http://www.gazeteciler.com/gundem/bulent-kenes-bir-kez-daha-gozaltinda-91627h.html 76 http://www.gazeteciler.com/gundem/bulent-kenese-serbest-birakildi-91762h.html 77 http://t24.com.tr/haber/todays-zamanin-genel-yayin-yonetmeni-bulent-kenese-gazetenin-onunde-gozalti,312429

Page 48: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

44

Keneş, 14 Ekim günü avukatının İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliğine kararın yeniden gözden geçirilmesi talebi ile verdiği dilekçe sonrasında tahliye edildi.78

8. TGC VE TGS’DEN BASIN KARTI YÖNETMELİĞİ İÇİN İPTAL DAVASI

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Başbakanlık tarafından verilen ve gazetecilerin tüm kamu kuruluşlarında ‘gazeteci’ olarak tanınmasını sağlayan ‘basın kartı’na ilişkin yönetmelikte yapılan değişikliğin iptali için 15 Ekim günü dava açtı.

Dava dilekçesinde “Hiçbir hukuksal gerekçeye dayanmayan, Türkiye’nin en çok sarı basın kartı üyesine sahip davacılardan görüş dahi alınmadan çıkarılan yönetmelik tamamen siyasi gerekçeyle değiştirilmiştir” denildi.

Basın Kartı Komisyonu’na üye olan gazetecilik meslek örgütlerinin görüşü alınmadan 28.08.2015 tarihinde çıkarılan Basın Kartları Yönetmeliği’nin iptali için, TGC ve TGS’nin 14 Ekim 2015 tarihinde açtığı davada yönetmeliğin davacıların görüşüne dahi başvurulmadan idarenin keyfi tutumuyla hazırlandığı vurgulandı.79

9. EKREM DUMANLI’YA ERDOĞAN’A HAKARET DAVASI

Ekrem Dumanlı’ya ve editör İbrahim Türkmen’e Today’s Zaman gazetesindeki bir haber yüzünden 4 yıl hapis istemiyle ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçlamasıyla dava açıldı.

Today’s Zaman’da 9 Ocak 2015 tarihinde yayımlanan “Erdoğan slams terrorist attack launched by Boko Haram militans” başlıklı haber üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatının şikâyeti üzerine, Zaman gazetesinin gazetenin eski Genel Müdürü Ekrem Dumanlı ve editör İbrahim Türkmen hakkında 15 Ekim tarihinde “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçundan dava açıldı.80

78 http://www.gazeteciler.com/gundem/bulent-kenese-serbest-birakildi-91762h.html 79 http://www.sozcu.com.tr/2015/gunun-icinden/basin-karti-yonetmeligine-dava-960441/ 80 http://t24.com.tr/haber/ekrem-dumanliya-4-yil-hapis-istemiyle-cumhurbaskanina-hakaretten-dava,312953

Page 49: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

45

Dumanlı Twitter hesabından kendisinin Zaman gazetesi Genel Yayın Müdürü olduğunu, davanın ise Today’s Zaman gazetesindeki bir haber yüzünden açıldığını duyururken, söz konusu gazetenin künyesinde de “ChiefExecutive Officer” ünvanı ile yer aldığı ortaya çıktı.81

10. HÜRRİYET’E ANKARA KATLİAMI SORUŞTURMASI

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara katliamına ilişkin 15 Ekim’de Hürriyet gazetesinin internet sitesinden yayınlanan bir haber dolayısıyla soruşturma başlattı.

Hürriyet bu gelişmeyi, ‘Soruşturan Hürriyet’e soruşturma’ diye duyururken, söz konusu bilgileri basınla paylaşan kamu görevlileri hakkında da soruşturma başlatıldı.82

11. RAGIP ZARAKOLU’YA TERÖR ÖRGÜTÜ SORUŞTURMASI

Gazeteci ve insan hakları savunucusu Ragıp Zarakolu’ya, Danimarka üzerinden Kürtçe yayın yapan ve 2012’de kapanan Roj TV’ye beş yıl önce verdiği röportaj gerekçe gösterilerek, Roj TV muhabiri olmak ve terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma açıldı.

23 Ekim’de Bianet’in haberleştirdiği soruşturmada ‘TV kanalı, telefonla kendisiyle bağ kurduğuna göre, kendisinin bu TV kanalının muhabiri olduğu, bu TV kanalının da iddiaya göre, terör örgütüne ait olduğu, dolayısıyla kendisinin de terör örgütü üyesi olduğu’ öne sürülen Zarakolu ise ifadesinde “1968’den bu yana, 40 küsür yıldır gazetecilik yapıyorum. Görüş verdiğim ulusal ve uluslararası basının sayısını hatırlamıyorum. Arayan hiçbir kanala rengini, ırkını ya da siyasi görüşünü sormadım” dedi.83

12. AHMET ALTAN’A ERDOĞAN’A HAKARET SORUŞTURMASI

Yazar ve gazeteci Ahmet Altan hakkında, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçundan 28 Ekim günü iki soruşturma başlatıldı. Soruşturmalardan biri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talebi üzerine açılırken, diğeri 81 http://www.gazeteciler.com/gundem/ekrem-dumanli-todays-zamanin-nesi-olur-91802h.html 82 http://www.hurriyet.com.tr/sorusturan-hurriyete-sorusturma-30331485 83 http://bianet.org/bianet/medya/168614-ragip-zarakolu-na-roj-tv-muhabirligi-suclamasiyla-sorusturma

Page 50: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

46

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün suç duyurusu üzerine başlatıldı.

Erdoğan adına suç duyurusunda bulunan avukatı tarafından grihat.com’da “Saraylarda oturabilmek için gececik çocukları öldürtüyorlar” başlığıyla yayımlanan 13 Nisan 2015 tarihli söyleşinin haber niteliği taşımadığı, içerikte “Cumhurbaşkanı’na hakaret edildiğini” savundu.

Suç duyurusunda Altan’ın söyleşisinde yer alan “Kürtlere, ‘barış istiyorsanız faşist bir diktatörlüğü kabul edin’ diyor. Bu, ahlaksız bir tekliftir” sözlerini de alıntılayan Özel, Ahmet Altan’ın sözlerinin “tahammülü imkansız, hakaret ve ithamları içerir yalan iddialara dayalı paylaşımlar” olduğunu ileri sürdü.

Ahmet Altan hakkında açılan ikinci soruşturma Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün Altan’ın 1 Eylül 2015’te Bugün TV’de Tarık Toros’un ve 2 Eylül’de Samanyolu TV’de Metin Yıkar’ın sorularına verdiği yanıtların hakkındaki 4 Eylül 2015 tarihli suç duyurusu üzerine başlatıldı.84

13. PERİHAN MAĞDEN’E ERDOĞAN’A HAKARET SORUŞTURMASI

Nokta dergisi yazarı Perihan Mağden hakkında, Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla 29 Ekim günü soruşturma başlatıldı. Savcılık’tan gönderilen yazıda, Mağden hakkında başlatılan soruşturmaya kaynak olarak 15 Eylül tarihinde Yurt gazetesinde yayımlanan bir haber gösterildi. Yurt gazetesinin, Nokta dergisinde yayımlanan bir yazısından alıntı yapmış olabileceğini belirten Perihan Mağden, açılan soruşturmayla ilgili olarak, “Bekliyordum” yorumunu yaptı.85

84 http://t24.com.tr/haber/erdogan-ve-bakanlik-sikayet-etti-ahmet-altana-cumhurbaskanligina-hakaret-sorusturmasi-acildi,314495 85 http://t24.com.tr/haber/perihan-magdene-de-cumhurbaskani-erdogana-hakaretten-sorusturma,314535

Page 51: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

47

YASAKLAMALAR, ENGELLEMELER

1. CÜNEYT ÖZDEMİR’İN HESABINA ENGELLEME

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın, gazeteci Cüneyt Özdemir’in Twitter hesabına erişimin engellenmesini istediği, mahkemenin ise bu talebi reddettiği ortaya çıktı.86

Türkiye’de kayıtlı 12 milyon Twitter kullanıcısı olduğunu ve kendisini 4 milyon kişinin takip etttiğini belirten Özdemir, “Bana yasak koydurmak, neredeyse Türkiye’de Twitter’ın üçte birini kapatmak demek” ifadelerini kullanırken, son birkaç aydır Twitter’da yaptığı paylaşımları şöyle anlattı: “Çatışma döneminin başladığı son birkaç aydır siyasi mesajlar atmıyorum. Sadece sevdiğim filmleri, kitapları, Instagram’da çektiğim fotoğrafları paylaşıyorum.”

Özdemir, şöyle devam etti: “Endişe verici olan şu açıkçası… Terörle mücadelenin arttığı bugünlerde eğer TİB işini gücünü bırakıp Türkiye’nin en tanınmış gazetecilerinden birinin sosyal medya hesabını kapatma derdine düştüyse, bunu kara kara düşünmeliyiz. TİB’in varlığından, şu andaki bürokrasinin çalışma biçimine, Türkiye’de demokrasi ve hukukun işletilme şekline kadar vahim bir tablo içindeyiz.”87

2. ANKARA KATLİAMI SONRASI “ELEŞTİRİ” VE YAYIN YASAĞI

10 Ekim 2015’te yerel saatle 10:04 civarında Ankara Garı kavşağında düzenlenen Cumhuriyet tarihinin en ölümcül bombalı intihar saldırısı sonucu 104 kişi yaşamını yitirmişti. DİSK, KESK, Türk Tabipleri Birliği, TMMOB, HDP ve pek çok sivil toplum örgütünün katılımıyla düzenlenmesi planlanan Barış Mitingi başlamadan yürüyüş alanına kortej hâlinde ilerleyen grupların bulunduğu Tren Garı kavşağında, 3 saniye arayla 2 patlama gerçekleşti. Patlamanın ardından ambulanslardan meydana ulaşan polis ile yaralılara yardım etmek isteyen göstericiler arasında gerilim yaşanmış, polis gruba tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etmişti.

86 http://www.gazeteciler.com/gundem/tib-cuneyt-ozdemirin-hesabi-icin-engelleme-istedi-91494h.html 87 http://www.gazeteciler.com/gundem/cuneyt-ozdemir-catismalardan-beri-siyasi-tweet-atmiyorum-91540h.html

Page 52: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

48

Saldırı sonrası RTÜK tarafından yayın kuruluşlarına geçici yayın yasağı getirilmiş88 ve internet servis sağlayıcıları tarafından Twitter, Facebook gibi bazı sosyal medya sitelerine erişim engeli uygulanmıştı.89

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine alınan yayın yasağının canlı bombayla irtibatlı şüphelilerin yakalanmasının ardından kaldırılacağı bildirildi.

Yayın yasağının en önemli unsuru, haber, röportaj ile birlikte “her tür eleştiri”nin de yasak kapsamında sayılmasıydı. Cumhuriyet Savcısı Tekin Küçük imzalı kararda, “Soruşturma dosyası kapsamı hakkında yazılı, görsel, sosyal medya ile internet ortamında faaliyet gösteren her türlü medyada her türlü haber, röportaj, eleştiri ve benzeri yayınların yapılmasına yasaklanmasına karar verildiğinden, söz konusu kararın infaz edilmesi için gereği rica olunur” denilmişti.

Bu kararın, kamuoyunun haber alma hakkını kısıtladığını ve halkı gerçekleri öğrenmekten yoksun bıraktığını dile getiren bazı hukukçular, yayın yasağını sansür ve “basın ve ifade özgürlüğüne en sert müdahalelerden biri” olarak tanımladı.90 Cumhuriyet gazetesi ise bu yayın yasağına uymama kararı aldığını açıkladı.91

Ankara Barosu, 6. Sulh Ceza Hakimliği’nin aldığı yayın yasağının “hem halkın haber alma özgürlüğüne, hem de anayasa ile güvence altına alınmış basın ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğu” gerekçesiyle 7. Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak resmen itirazda bulundu.92

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yayın yasağını 19 Ekim 2015’te kaldırdı ve canlı bombalardan birinin kimliğini açıkladı.93

Açıklamada yayınlar nedeniyle olayla irtibatlı olduğu düşünülen 9 zanlının da kaçtığı ifade edildi ve şöyle denildi:

“Şüphelilerin yerlerinin tespit edilip, yapılacak operasyonlarla gözaltına alınma işlemlerinin gerçekleştirilmesine çaba 88 http://www.radikal.com.tr/turkiye/rtukten-ankaradaki-patlamaya-yayin-yasagi-1449240/ 89 http://www.independent.co.uk/news/world/europe/ankara-terror-attack-turkey-censors-media-coverage-of-bombings-as-twitter-and-facebook-blocked-a6689036.html 90 http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/388193/Hukukculardan_cok_sert_ yasak_tepkisi.html 91 http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/387947/En_genis_kapsamli_yayin_yasagi _Ankara_katliamina.html 92 http://t24.com.tr/haber/ankara-katliamina-yayin-yasagina-itiraz,313112 93 http://www.milliyet.com.tr/ankara-saldirisi-ile-ilgili-yayin-gundem-2134493/

Page 53: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

49

gösterildiği sırada, bazı basın yayın organları sorumsuzca davranarak, bir kısım şüphelilerin ad ve soyadlarının baş harflerini yazmak suretiyle haber yapmaları neticesinde, bombalama eylemi ile kuvvetli irtibatları olduğu düşünülen 9 kişinin kaçmasına sebep olmuşlardır. Kaçan kişiler hakkında Sulh Ceza Hakimliğinden ‘Yoklukta tutuklama” alınmıştır.”

M.K. Perker, Hürriyet, 19 Ekim 2015

3. CEMAAT KANALLARINA YAYIN ENGELİ

27 Eylül günü TTNet’in dijital yayın platformu TİVİBU, Fethullah Gülen Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen Bugün TV, Samanyolu Haber ve Mehtap TV’nin yayınlarına son verilmesi sonrasında Cemaat kanallarına bir darbe de Digiturk’ten geldi.

Samanyolu TV, Mehtap TV, S Haber (Samanyolu Haber), Kanaltürk, Bugün TV, Yumurcak TV ve Irmak TV kanallar, bir soruşturma gerekçe gösterilerek Digiturk’ten çıkarıldı.94

TMSF bünyesinde faaliyet gösterirken Katarlı bir medya şirketine satılan ve 2 milyon 700 bin abonesi bulunan Digitürk’ün resmi internet sitesinden konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Değerli müşterilerimiz, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’ tarafından yapılan bir soruşturma ile ilgili 94 http://www.gazeteciler.com/tv-haber/digiturkten-gulen-cemaatine-buyuk-darbe-91547h.html

Page 54: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

50

olarak şirketimize resmi bir yazı tebliğ edilmiştir. Söz konusu yazının içeriği gereği yasal zorunluluktan dolayı Kanaltürk, Samanyolu TV, Mehtap TV, S Haber, Bugün TV, Yumurcak TV ve Irmak TV kanalları platformumuzdan çıkarılmıştır” denildi.

Yedi televizyon kanalı, Digitürk, Tivibu ve Turkcell TV’den sonra 12 Ekim günü de Teledünya ve Kablo TV tarafından da platformdan çıkartıldı. Müşterilerine net bir açıklama yapamayan iki platform, kamu şirketi Türksat bünyesinde bulunuyor.95

Bu gelişmelerin ardından Bugün TV ve Kanaltürk’ün Türksat uydusundan da çıkarılması için iki kanala Türksat Uydu Haberleşme ve Kablo TV İşletme AŞ’den gönderilen yazıyla süre verildi. Bir aylık süre sonunda sözleşmelerinin feshedileceği iletildi.96

Operasyonun arkasındaki isim ortaya çıktı: Varank

7 televizyon kanalının Digitürk, Tivibu ve TÜRKSAT'tan çıkarılması medyada yankı uyandırırken, alınan kararın arkasındaki ismin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın danışmanı ve TÜRKSAT Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Varank olduğu ortaya çıktı.

24 Ekim günü Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan bir haber ve videoya göre, 2 Şubat günü TRT’de gerçekleşen yayın öncesinde Varank’ın programa katılan gazetecilerle "Dedim ki şunların kanalını TÜRKSAT'tan kaldıralım. O zaman bakan dedi ki 'Ya çok laf olur'. Daha iyi olurdu" şeklinde konuştuğu ortaya çıktı. 97

Hürriyet gazetesi yazarı Akif Beki, dönemin Yeni Şafak gazetesi yazarı Hilal Kaplan, Star gazetesi yazarı Saadet Oruç ve Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür’ün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sorular sorduğu programın başlamadan önceki kamera arkası görüntülerde Mustafa Varank önce, “Sayıştay’ın TÜRKSAT Yönetim Kurulu üyelerine 10’ar bin TL maaş verilmesini mevzuata aykırı bulduğu, Erdoğan’ın başdanışmanları Mustafa Varank ve Şenol Kazancı’nın da aralarında bulunduğu isimlere ödenen yüksek ücretin, eski Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan’a takıldığı” ile ilgili habere değiniyor.

95 http://www.gazeteciler.com/gundem/cemaat-kanallarina-digiturkten-sonra-simdi-de-kablo-tv-ve-teledunya-darbesi-91681h.html 96 http://www.bugun.com.tr/gundem/bugun-tv-ve-kanalturk-icin-1882818.html 97 http://www.gazeteciler.com/gundem/cemaat-kanallarina-varank-operasyonu-o-goruntuler-ortaya-cikti-92040h.html

Page 55: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

51

Varank bununla ilgili Sayıştay raporunun 2013 raporu olduğunu, kendisinin 2014’te TÜRKSAT’a başladığını belirtiyor. Akif Beki de Varank’a “Sallıyorlar” diye destek çıkıyor.

Ardından Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan’la cemaate yakın olduğu düşünülen kanallarla ilgili konuştuğunu belirten Varank, “Suç bizde ama. Ben dedim ki şunların kanalını TÜRKSAT’tan kaldıralım. Özel şirket abi. O zaman bakan dedi ki ‘Ya çok laf olur. Bilmem ne olur şimdi’. Daha iyi olurdu” diyor.

Beki ve Varank arasında geçen ikili konuşmaya bu esnada Hilal Kaplan da dahil oluyor ve “Katılıyorum çok merhametli gidiliyor” yorumunu yapıyor.

Varank da ardından TÜRKSAT’ın özel şirket olduğunu vurgulayarak, “Özel şirketiz abi. Beğenmedik şimdi de itibarımızı zedeleyen haberler yapıyor kurumun itibarını...” diyerek kanalların kaldırılması için gerekçe sıralıyor.

M.K. Perker, diken.com.tr, 24 Ekim 2015

http://www.diken.com.tr/24-ekim-2015-m-k-perker/

4. İNTERNET ERİŞİM ENGELLERİ

Engelliweb.com sitesindeki istatistiklere göre şu an Türkiye’de erişimine engel olunan site sayısı 105 bin 894.98

Aynı sitenin verilerine göre erişim engeli ile ilgili en çok talep Telekomünikasyon İletişim Kuruku Başkanlığı’ndan geliyor.

98 http://engelliweb.com/istatistikler/

Page 56: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

52

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından birçoğu haber içeriği üreten internet sitelerine yönelik erişim engellemeleri artarak sürüyor. Sırf 20 Ekim’den 25 Ekim’e kadar geçen 4 günlük süre içinde, 12 haber sitesi ve bloğu engellendi.99

Engeli aşmak için isimlere eklenti yapılıyor

Nokta dergisinin internet sitesi, Jiyan.org, Sendika.org, Hakkarimedya gibi sitelerin yer aldığı bu engellenenler listesine son olarak siyasihaber.org adresi üzerinden yayın yapan internet gazetesi de eklendi. Engellenen siteler, kullanıcıların alışkın oldukları adreslerine küçük eklemeler yaparak sansürü aşmaya çalışıyor. Sendika.org’un URL’si sekizinci kez engellemeye uğrarken Sendika.org yayın kurulu şimdi “sendika7.org” adresi üzerinden yayına devam ediyor. Erişimi dün

99 http://www.noktadergisi.net/dort-gunde-12-haber-sitesine-erisim-engeli.html

Page 57: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

53

engellenen Siyasi Haber gazetesinin yayın kurulu ise yayına “siyasihaber1.org” sitesi üzerinden devam ettiklerini duyurdu.

5. NOKTA DERGİSİNE ERİŞİM ENGELİ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın cenazelerle selfie çekerken resmedildiği kapağı nedeniyle toplatılan Nokta dergisinin, internet sitesi ‘AKP Günlükleri’ başlıklı haberleri nedeniyle 14 Ekim günü erişime engellendi.

Nokta dergisinin kapağında yer alan ‘AKP Günlükleri’ başlıklı haberde, 7 Haziran seçim sonuçlarını değerlendiren parti kurmaylarına ait olduğu öne sürülen özeleştirilerin de yer aldığı ifadelere yer verilmişti.

Söz konusu haberin sansürlenmesinin ardından Nokta dergisi bu hafta da ‘AKP Günlükleri-2’yi yayınladı. Ancak bu habere de erişim engeli gecikmedi. Nokta’nın haberinin yayımlanan 2’nci ve henüz yayımlanmayan 3’üncü bölümü mahkeme tarafından durduruldu.

Dergi sahibi Cevheri Güler, AKP’nin avukatlarının adliye görevlileri eşliğinde Nokta’nın ofisine gelerek haberin linklerinin görevliler eşliğinde sildirildiğini ifade etti.

Bu gelişmelerin ardından derginin Twitter hesabından yapılan açıklamaya göre Nokta’nın internet sitesi de tamamen kapatıldı.100

6. JİYAN.ORG’A ENGELLEME

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), haber sitesi jiyan.org’a erişimi 24 Ekim 2015 itibariyle engelledi. 101

TİB’in internet sitesinde yasak kararı şöyle duyuruldu: “5651 sayılı Kanun uyarınca yapılan teknik inceleme ve hukuki değerlendirme sonucunda bu internet sitesi (jiyan.org) hakkındaki Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın 23/10/2015 tarih ve 490.05.01.2015.-242529 sayılı kararına istinaden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından İDARİ TEDBİR uygulanmaktadır.”

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından hakkında erişim engeli kararı alınan haber sitesi jiyan.org, sansürü aşmak için okuyucularına Youtube kanalı üzerinden seslendi.102 100 http://www.cnnturk.com/turkiye/noktanin-internet-sitesine-erisim-engellendi 101 http://www.diken.com.tr/tibden-bir-sansur-karari-daha-jiyan-orga-erisim-engellendi/

Page 58: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

54

Kamera karşısına geçen Jiyan editörlerinden Efe Kerem Sözeri, şunları söyledi: “Merhaba. Ben jiyan.org editörlerinden Efe Kerem Sözeri. Bildiğiniz gibi jiyan.org adresi dün gece itibariyle Türkiye’den erişime kapatıldı. Normal bir internet bağlantısıyla sitemize girmeye çalışan ojuyucular, sansürlendiğimiz haberini dahi okuyamıyorlar şu anda. Siz okuyamıyorsanız biz size okuruz.”

7. CUMHURİYET’E SALDIRI HAKKINDA YAYIN YASAĞI

Gaziantep’te 31 Ekim günü, üzerlerinde Cumhuriyet gazetesinin adresi çıkan iki IŞİD üyesinin yakalanması olayı ile ilgili Gaziantep 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla yayın yasağı getirildi.

Yasak, yazılı, görsel ve sosyal medya ile internet ortamında yayınların yapılan yayınları kapsıyor. Yasak, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından “Gaziantep Gazi Muhtar Paşa Bulvarı Çetinkaya Kavşağı üzerinde meydana gelen bombalı terör saldırısı nedeniyle, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının Talebiyle, Gaziantep 1. Sulh Ceza Hakimliği, 30.10.2015 tarih ve 2015/5562 D.İş sayılı kararıyla soruşturma tamamlanıncaya kadar söz konusu dosya kapsamında yazılı, görsel ve sosyal medya ile internet ortamında yayınların yapılmasına yayın yasağı getirmiştir. Medya hizmet sağlayıcıların dikkatine sunulur” açıklamasıyla duyuruldu.103

102 http://www.diken.com.tr/sansurlenen-jiyan-youtube-uzerinden-seslendi-siz-okuyamiyorsaniz-biz-size-okuruz/ 103 http://www.internethaber.com/cumhuriyete-isid-saldirisi-icin-yayin-yasagi-1482956h.htm

Page 59: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

55

RTÜK VE YSK CEZALARI

Kanal A’ya 13 bin lira para, TGRT Haber’e uyarı cezası

RTÜK, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’la ilgili bazı kanallarda yapılan iftira içerikli, kişiliği zedeleyici ve gerçeğe aykırı yayınları 21 Ekim tarihli toplantısında değerlendirdi.

Kanal A’nın 29 Eylül’deki ‘Günebakan’ programında ve TGRT Haber’in 26 Ağustas’taki ‘Mehmet Ali Aydın ile Gün Biterken’ programında eleştiri sınırlarının ötesinde ve iftira niteliğinde olduğuna kanaat getiren Üst Kurul, iki kanala da ceza verdi.

Üst Kurul, “Yayınlar, insan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez” maddesinin ihlal edildiğini kararlaştırdı. TGRT Haber, bu maddeyi ilk kez ihlal ettiği için uyarı cezası alırken, Kanal A’ya önceki ihlalleri de dikkate alınarak 13 bin lira para cezası verildi.104

Atatürk ve İnönü için “firavunlar gibi yediler” sözüne ceza yok

RTÜK, 21 Ekim tarihli toplantısında, TRT’de yayınlanan bir programda, ve silah arkadaşları için dile getirilen ‘‘Firavunlar gibi yediler, içtiler, kustular. Saraylarda şahane hayatlar sürdüler. Ne utandılar, ne doydular’’ şeklindeki sözleri, ‘ifade özgürlüğü’ olarak değerlendirdi.

Gazeteci Osman Yüksel Serdengeçti’nin hayatını anlatan ‘‘Kendi Gökkubbemiz’’ adlı TRT’de yayınlanan programda, Serdengeçti’nin Atatürk ve silah arkadaşlarına yönelik sözlerine de yer verildi.

Atatürk’ün silah arkadaşı İsmet İnönü’nün torunu CHP Milletvekili Gülsün Bilgehan’ın şikayeti üzerine ele alınan programda, başta Atatürk ve İsmet İnönü olmak üzere, Cumhuriyet’in kurucu kadrolarına yönelik şu ağır sözler kullanıldı:

‘‘Tam 27 yıl tanrılar gibi konuştular. Firavunlar gibi saltanat sürdüler. Yediler, içtiler, kustular. Bol harcırahlar, hususi vagonlar, yatlar, sürgün ettikleri padişahların saraylarında 104 http://www.hurriyet.com.tr/iftiralara-rtukten-ceza-40004779

Page 60: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

56

şahane hayatlar. Zevk, eğlence alemleri. Vur patlasın, çal oynasın. Her gün bayram, her gün seyran. Altta kalanın canı çıksın. Altta kalan halktı, altta kalan köylüydü. Amma nutuklarda, amma afişlerde ‘Köylü Milletin Efendisidir’’ diye yazıyordu. Halkı ve köylüyü, ‘efendimiz sensin’ diye soydular. Ne utandılar, ne doydular’’

RTÜK uzmanları, Atatürk ve silah arkadaşlarına yönelik sözlerin açıkça ihlal olduğunu savunan rapor hazırladılar. Ancak İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Emir Ulucak, ‘‘ifade ve düşünce özgürlüğü’’ olarak değerlendirdi. Ulucak, onaya sunduğu raporunda, ‘‘Osman Yüksel Serdengeçti’nin sesinden dinletilen bölümlerde hakaret, aşağılama olmadığı gibi eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler de olmadığı değerlendirilmiş olup, RTÜK Kanunu’nun herhangi bir hükmüne aykırılık olmadığı kanaatine varılmıştır’’ dedi.

Yapılan oylamada, bir MHP’li üye de AKP’li üyeyle birlikte aynı yönde oy kullandı ve skandal sözlere ceza verilmedi. Öte yandan HDP’li üyenin de CHP ile birlikte, ‘‘Programda Atatürk’e hakaret edilmiştir’’ yönünde oy kullandığı öğrenildi.105

Cartoon Network’e kadınları aşağılama cezası

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), ‘Adventure Time’ (Macera Zamanı) çizgi filmi nedeniyle 23 Ekim günü yaptığı toplantısında ‘Cartoon Network’e para cezası verdi.

Üst Kurul, kadınların, bir erkeğe sadece kral ve bekâr olduğu için kendilerini aşağılattıkları, sırtlarında taşıdıkları, kafeste bekledikleri ve kendilerinden bir katalog hazırlanmasına müsaade ettiklerini belirterek, yayının “Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez” maddesini ihlal ettiğine karar verdi. Bu nedenle kanala brüt ticari iletişim gelirinin yüzde 1’inden 3’üne kadar idari para cezası verdi.106

105 http://www.sozcu.com.tr/2015/gundem/rtukten-buyuk-skandal-968998/ 106 http://www.hurriyet.com.tr/cizgi-filme-kadinlar-kucuk-dusmesin-cezasi-40005628

Page 61: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

57

“İnadına Aşk” dizisine öpüşme cezası

RTÜK, Fox TV’de yayınlanan “İnadına Aşk” dizisinde Defne ile Yalın’ı “Hiç de masum öpüşmüyorlardı” diyerek 30 Ekim tarihli toplantısında uyarı cezası verdi. 107

Fox TV’de yayınlanan “İnadına Aşk” adlı dizinin 9’uncu bölümündeki “Defne” ile “Yalın” karakterlerinin öpüşme sahnesini görüşen RTÜK, “Hiç de masum öpüşmüyorlardı” dedi ve ‘‘Çocukların şehvet duygularını tetikleyip dengelerini bozduğunu” savundu. Fox TV’ye de uyarı cezası verildi. RTÜK’ün, öpüşme sahnesi ile ilgili analizi şöyle:

‘‘Yeni bölüm öncesi, bir önceki bölüm özetini yayınlamış ve yaklaşık 5 saniye süren öpüşme sahnesi ile eski bölüm bitirilmiştir. Yeni bölüm (9. bölüm) dizi başlangıç jeneriğinden sonra öpüşme sahnesi ile başlamış, 30 saniye sürmüş ve reklam kuşağı ile kesilen dizi, bu sahne ile tekrar başlamış, yaklaşık 40 saniye öpüşme sahnesi gösterilmiştir.

Öpüşme sahnesinin mevcut gösteriminin senaryo gerekliliğinden öte, süre ve çekim tekniği nedeniyle cinsel nitelik taşıdığı, ‘masum’ bir sahne olarak nitelenemeyeceği anlaşılmaktadır. Yayıncı kuruluşun izlenirlik uğruna sahnenin 3 kez tekrarlanarak abartıldığı izlenimi oluşmuştur.

İzleyicilerin “aşırı cinsellik içeriyor”, “şehvetli sahne”, “cinsel güdüleri erken yaşta tetikliyor”, RTÜK, Türk Pedagoji Derneği’nin de “Çocukların ekranda gördükleri aşk, cinsellik gibi kavramlardan olumsuz etkilendiği, dengelerinin bozulduğu” şeklinde görüşü bulunmaktadır.”

107 http://www.haberler.com/inadina-ask-dizisine-opusme-cezasi-7826987-haberi/

Page 62: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

58

GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ

GÖRSEL MEDYADA GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ

- Erkan Tan, 5 Ekim 2015 günü Beyaz TV ile yollarını ayırdı. Tan ayrılık haberini Twitter’dan duyurdu.108

- Habertürk TV’de dört buçuk yıldır Kültür Sanat biriminin başında bulunan Özlem Karahan, 6 Ekim 2015 günü, bir süredir bir kanal yöneticisi tarafından uğradığı psikolojik şiddeti gerekçe göstererek kanal ile yollarını ayırdı.109 Karahan son olarak Skala isimli programı hazırlayıp sunuyordu.

- Bir süredir Halk TV’de ‘Vaziyet-i Umumi’ isimli programı hazırlayıp sunan gazeteci Enver Aysever, 7 Ekim günü, kovulduğunu duyurdu. Aysever, twitter hesabından “Sevgili dostlar tek kuruş almadan emek verdiğimiz halktv’den kovulduk” diye yazdı. Aysever, kanalın “hassas bir dönemden geçiyoruz” diyerek ara vermeyi teklif ettiğini, kendisinin ise bitmesinin daha doğru olacağını ilettiğini aktardı. Aysever, şöyle devam etti: “Ara vermek çünkü bildiğiniz üzere kamuoyu duymadan durumu idare etmek. Benim de buna boyun eğmem mümkün değil. Her mahallenin ağası var. Bu ağalar da çeşitli biçimlere, kılıklara girmiş patronlar. Bu patronlar çok sesli bir medyayı ve hakiki bir muhalefeti istemiyorlar. Benim iktidarım iyi iktidar, benim muhalefetim iyi muhalefet gibi bir acılı anlayışın içerisindeyiz.”110

- Ethem Sancak’ın sahibi olduğu ESMEDYA’da İcra Kurulu Başkanı ünvanını taşıyan Cengiz Özdemir emekliliğini talep etti. 2013 ilkbaharında TMSF tarafından Çukurova Holding’in medya şirketleri grup başkanlığı görevine getirilen Cengiz Özdemir, satış sonrasında bünyesinde Akşam Gazetesi, Güneş Gazetesi, Star Gazetesi, TV24, TV360, TV4, Alem Dergisi, Platin Dergisi, Lig Radyo, Alem Fm, Star Dijital, Tm Dijital gibi mecraları bulunduran Esmedya İcra Kurulu Başkanı unvanıyla görevini sürdürüyordu. 15 Ekim günü Özdemir çalışanlara yolladığı mektupta Ethem

108 http://www.gazeteciler.com/kulis/beyaz-tvnin-unlu-ekran-yuzu-istifa-etti-91467h.html 109 http://www.gazeteciler.com/kulis/haberturk-tvde-sok-ayrilan-isimden-bomba-gerekce-91476h.html 110 http://www.gazeteciler.com/gundem/enver-aysever-halk-tvden-kovuldu-91539h.html

Page 63: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

59

Sancak’la “yol arkadaşlığı”nın bittiğini, bundan böyle kültür, sanat, medya içerik projelerinde “ortaklık” yapacaklarını duyurdu.111

YAZILI BASINDA GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ

- Taraf yazarı Mücahit Bilici, 3 Ekim günü yayımlanan yazısı ile gazetesine veda etti. İki yıldır Taraf’ta yazan Bilici, veda yazısında, “Değişim zamanı geldi” dedi.112

- Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı 5 Ekim 2015 günü görevinden istifa ettiğini açıkladı.113 Dumanlı istifa gerekçesini “Son dönemde basına ve şahsıma uygulanan hukuksuz baskılar nedeniyle Genel Yayın Yönetmenliği görevimi yapamadığımı görüyorum. 2001’den beri hizmet vermeye gayret ettiğim Zaman Gazetesi’ne yeterince ve verimli şekilde katkı sağlayamadığımı, sağlığımın da artık buna el vermediğini düşünüyorum.” cümleleri ile dile getirdi.

- Ekrem Dumanlı’nın yerine CİHAN Haber Ajansı Müdürü Abdülhamit Bilici getirildi.114

- Mart ayında CNN Türk’ten istifa eden115 programcı Serdar Tuncer ve gazeteci Faruk Aksoy 8 Ekim 2015 günü Yeni Şafak gazetesinde yazmaya başladı.116

- CHP İzmir Milletvekili ve Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Mustafa Balbay’ın, gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı ile ilişkisi kesildi.117 9 Ekim 2015 günü Cumhuriyet Vakfı’ndan yapılan açıklamada, Balbay’ın CHP’de yönetici olması nedeniyle, ilke ve prensipler gereği, yapılan seçimle görev süresinin dolduğu belirtilerek “gazeteden ilişiği kesilmiştir” ifadesi kullanıldı. Bu

111 http://www.gazeteciler.com/kulis/cengiz-ozdemir-resmen-duyurdu-yol-arkadasligi-bitti-91789h.html 112 http://www.gazeteciler.com/medya-kosesi/yazar-mucahit-biliciden-tarafa-veda-degisim-zamani-geldi-91420h.html 113 http://www.gazeteciler.com/gundem/zamanda-ekrem-dumanli-depremi-dumanli-istifa-etti-91477h.html 114 http://www.gazeteciler.com/gundem/zaman-gazetesinde-ekrem-dumanlinin-yerine-kim-geldi-91478h.html 115 http://www.gazeteciler.com/gundem/serdar-tuncer-bombalayip-cnn-turkten-ayrildi-86360h.html 116 http://www.yenisafak.com/yazarlar/serdartuncer/bismillah-2022260 117 http://www.gazeteciler.com/kulis/mustafa-balbay-gazetesinden-atildi-mi-91589h.html

Page 64: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

60

açıklamanın hemen ardından Cumhuriyet Vakfı’ndan yapılan ikinci açıklamayla söz konusu ibarenin yanlış anlaşılmalara yol açtığı duyuruldu ve ibare “gazeteden yöneticilik ilişkisi kesilmek zorunda kalmıştır” şeklinde düzeltildi. Balbay bu gelişmeleri “tasfiye edildim” diye yorumladı ve şöyle dedi: “AKP faşizmi varken, Cumhuriyet gazetesi maddi ve tiraj açısından zorluklarla mücadele ederken, öncelik Mustafa Balbay’ın tasfiyesi olmamalıydı.”

- Balbay ile birlikte gazetenin bir dönem Genel Yayın Yönetmenliğini de yapan İbrahim Yıldız’ın da Cumhuriyet Vakfı’nın yönetim kurulundan çıkarıldığı öğrenildi.

İNTERNET MEDYASINDA GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ

- 11 Ekim 2015’de Hürriyet’in dijital yayınlarında çok sayıda değişiklik yapıldı. Ömür Bali Hürriyet Dijital Ürün Grup Müdürü oldu. Dijital Medya Grup Koordinatörü Bülent Mumay ise bu görevinden alındı. Sosyal Medya Trend ve Trafik Müdürü Şermin Terzi, Dijital Yan Yayınlar İçerik Müdürü olarak atanırken, Terzi’den boşalan koltuğa Can Tüzüner atandı. Hürriyet Daily News Yayın Koordinatörü Emre Kızılkaya Dijital Haber Koordinatörü olarak atanırken, Dikey Portallar Grup Koordinatörü Nuray Kentli, tüm dijital içerik markaların geliştirme sorumluluğunu üstlendi.118

- Türkiye’nin yanısıra ABD’nin prestijli gazete ve dergilerinde de çizimleri yayınlanan karikatürist M.K. Perker, 19 Ekim’den itibaren, Diken internet sitesi için günlük karikatür çizmeye başladı.119 1989 yılında Gırgır dergisinde çizmeye başlayan Perker, Fırt, Dingil, Avni, Hıbır, Leman mizah dergilerinde; Milliyet, Radikal, Star, Yeni Binyıl, Sabah ve Vatan gazetelerinde; Esquire, Cosmopolitan, Harpers Bazaar ve Aktüel dergilerinde çalıştı. Sabah Gazetesi bünyesinden Pilot çocuk çizgi roman dergisini ve Rock Kazanı muzik dergisini, Leman Yayınları’ndan Harakiri ve Penguen Yayınları’ndan Türk Mucizesi isimli mizah dergilerini yayınladı.

118 http://haber.sol.org.tr/medya/hurriyette-tartisma-yaratacak-atamalar-akpnin-hedef-gosterdigi-isim-gorevden-alindi-132440 119 http://www.diken.com.tr/m-k-perker-dikende/

Page 65: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

61

2001 yılında ABD’ye yerleşti ve 10 yıl boyunca başta The New York Times, The Washington Post, The Wall Street Journal, The New Yorker ve Mad olmak üzere birçok yayın için karikatür çizdi. Dokuzu ABD’de yayınlanmış toplam 12 kitabı bulunan M.K. Perker, The Society of Illustrators’ın ilk ve tek Türk üyesi. Halen Hürriyet gazetesinde karikatürler ve Ece karakterini yazıp çiziyor ve haftalık Penguen dergisinde çalışıyor.

Page 66: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

62

DİĞER GELİŞMELER

EKİM AYI GAZETE TİRAJLARI

Ekim ayında en çok satan gazete Zaman oldu. Eylül ayına göre % 2 oranında düşmesine rağmen Zaman ortalama 611 bin satış işle en çok satan gazete oldu.

Tirajını bir önceki aya göre en çok arttıran gazeteler Takvim, Akşam ve Güneş olurken, Bugün gazetesinin tirajı kayyum atanması ve gazetenin bir gün yayımlanmaması yüzünden bir önceki aya göre % 8 düştü.

İşte connectedvivaki.com verilerine göre Ekim 2015 gazete satış rakamları:120

120 http://www.connectedvivaki.com/gazetelerin-ekim-ayi-tiraj-bilgileri-3/

Page 67: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

63

AYDIN DOĞAN’DAN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A YANIT

Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, 1 Ekim günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini doğrudan hedef alarak bir kez daha konuştuğunu savunarak, yeni bir açıklama yaptı ve “Ben siyasetçi değilim. Dolayısıyla kimsenin siyasi rakibi veya hasmı da olamam.” dedi.

Hürriyet ve Posta gazetelerinde yayımlanan açıklamasında Doğan “Geçen cumartesi günü Sayın Cumhurbaşkanı’na hitaben yazdığım yazı, onurumu korumak amacıyla verilmiş bir cevaptan ibaretti” dedi ve şöyle devam etti: “Kendisinin yıllar önce yaptığımız bir görüşmeyle ilgili olarak bana atfettiği ‘Öyle dönemler oldu ki, biz hükümet getirdik, hükümet götürdük’ şeklindeki sözleri söylemediğimi ifade ettim.”

Sözlerinin bugün de arkasında durduğunu belirten Doğan, şunları yazdı: “Bugüne kadar Sayın Cumhurbaşkanı dahil, kimseye böyle bir söz söylemedim. O manaya gelebilecek bir imada da bulunmadım.”

“Ben siyasetçi değilim. Dolayısıyla kimsenin siyasi rakibi veya hasmı da olamam. Ülkemin Cumhurbaşkanı ile polemik yapmak ne görevimdir, ne de böyle bir şeye tevessül ederim. Verdiğim cevap, onurumu korumak amacıyla yaptığım bir nefsi müdafaadır.

Ayrıca, seçime bir ay gibi kısa bir süre kalmışken, üstelik her gün şehit cenazelerinin geldiği, hepimizin yüreğine ateşlerin düştüğü acılı bir dönemden geçerken, ülke gündeminin böyle bir tartışmayla sürekli meşgul edilmesini doğru da bulmuyorum.

Hayatım boyunca şeffaf bir insan olarak yaşadım. Vergilerimi verdim, vatandaşlık görevlerimin hepsini yerine getirdim. Saklayacak hiçbir ayıbım, veremeyeceğim hiçbir hesabım yoktur.

Siyasiler gibi dokunulmazlık zırhım da yok. Bugüne kadar atılan iftiralara karşı sadece hukuki yollardan mücadele ettim. Hepsinden alnımın akıyla çıktım, vicdanım rahat.

Yaptığım iş yayıncılık ve bunu da uluslararası standartlarda yapmaya azami gayret sarf ediyorum. Okuyucularımıza verdiğim bağımsız yayıncılık taahhüdüme sonuna kadar bağlı kalacağımı bir kere daha ifade etmek isterim.

Page 68: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

64

Son günlerde şahsıma ve grubuma karşı yapılan saldırıların takdirini de okurlarımıza ve kamuoyuna bırakıyorum.”121

HDP’YE MEDYA AMBARGOSU

Gazeteci Ruşen Çakır’ın, periscope aracılığı ile canlı yaptığı ve yeni sitesi medyascope.tv’de izleyicilere paylaştığı programa 7 Ekim günü konuk olan HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, 1 Kasım seçimleri öncesi partisine ve kendisine yönelik bir medya ambargosu olduğunu açıkladı.122

Ruşen Çakır’ın “7 Haziran seçimleri öncesinde Selahattin Demirtaş, her yerde olmasa bile birçok yerde vardı. Sizin partili arkadaşlarınız da ekranlardaydı. Şimdi yok. Hiç mi yok yoksa az mı var?” şeklindeki sorusuna Demirtaş şöyle yanıt verdi:

“Daha az var. Medya üzerine büyük bir baskı var. Sadece bizimle ilgili değil. Siz de takip ediyorsunuz. Çalışanlar işten çıkartılıyor. Gazeteciler dövülüyor. Gazete binaları basılıyor. Polis ya da sivil gruplar tarafından yönlendirme ile yapılıyor. Hedef gösteriliyorlar. Kafasına silah dayanıyor. Bütün bunlar hiç bir muhalif kesime dönük yayın yapılmaması için bir baskı şekline dönüşüyor.

Özel olarak tabi HDP’yi baraj altında bırakmak, toplumda görünürlüğünü azaltmak için bilinçli, merkezi bir medya ambargosu uygulanıyor. Bu ambargoyu, baskıyı kabul edip buna uyanlar da var uymayanlar da var.”

AHMET ALTAN YENİDEN YAZMAYA BAŞLADI

Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni iken 14 Aralık 2012 günü, yeni romanlarını yazmak için istifa eden Ahmet Altan yeniden medyaya döndü. 7 Ekim günü ilk köşe yazısı ile Haberdar.com sitesinde okur karşısına çıkan Ahmet Altan, “Satranç ve şiddet” başlığını attığı makalesinde şöyle yazdı:

“Erdoğan’ı eleştiren bütün gazetecileri hapse tıkıyor, haklarında soruşturma açtırıyor, savcılarla sorguya çektiriyorlar.

121 http://www.diken.com.tr/aydin-dogan-bir-kez-daha-verdigim-cevap-onurumu-korumak-amacli-bir-nefsi-mudafaadir/ 122 http://www.gazeteciler.com/roportaj/selahattin-demirtas-hdpye-medya-ambargosunu-anlatti-91529h.html

Page 69: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

65

Gazeteleri basıyorlar.

Bizzat kendileri tarafından serbest bırakılan ve yeniden canlanan Ergenekon’un adamlarını gazetecilerin peşine takıyor, onları kemiklerini kırdıracak biçimde dövdürüyorlar.

“Yanlış hamle yaptığını” düşündükleri Türkiye’yi “doğru hamleyi yapmaya” zorlamak için şiddeti daha da artıracaklar.

Daha fazla öldürecekler, daha fazla tutuklayacaklar, daha fazla saldıracaklar.

(…)

Bu şiddetin bütün suç ortakları bunun bedelini yargı karşısında ödeyecek.”123

FİNLANDİYALI GAZETECİDEN ERDOĞAN’A DİKTATÖR SORUSU

13 Ekim günü, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile ortak bir basın açıklaması düzenleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Finlandiyalı bir gazetecinin Türkçe olarak “Ülkenizde sizin diktatör olduğunuz konuşuluyor, siz diktatör müsünüz? Bundan daha vahimi ise Ankara’daki saldırının içinde devletin parmağı olduğunu konuşuluyor. Bu iddialara ne cevap vereceksiniz?” sorusuna, “Diktatörün olduğu ülkede böyle bir soru soramazdınız” yanıtını verdi.

Erdoğan’ın önce “hangi gazetedensiniz?” sorusunu yönelttiği gazeteciye verdiği yanıt şöyle oldu:

“Şunu bir defa samimiyetle görmek lazım, diktatörün olduğu ülkede böyle bir soru soramazdınız. Diktatörün olduğu bir ülkede, o ülkenin başbakanı ya da cumhurbaşkanına ailesi dahil olmak üzere sınırsız hakaretin olduğunu göremezsiniz. (…) Türkiye’de medya, şahsım ve ailem başta olmak üzere her türlü hakareti sınırsız bir şekilde yapmaktadır. 13-14 yıldır bunları sabırla karşıladık, karşılıyoruz.”124

123 http://www.haberdar.com/satranc-ve-siddet-makale,339.html 124 http://www.gazeteciler.com/gundem/erdogan-diktator-musunuz-sorusuna-ne-cevap-verdi-91742h.html

Page 70: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

66

AYDIN DOĞAN ETHEM SANCAK KAVGASI

Doğan Medya Grubu, Hilton Oteli’ne ilişkin Sabah’ın da içinde yer aldığı Turkuvaz Grubu ile Sancak medyasında yer alan haberlere sert yanıt vererek, ‘Erdoğan aşığı’ Ethem Sancak için “Kumarcı yeğen ile BMC arasında sıkışmış kirli bir bezirgan” ifadelerini kullandı.

Doğan Medya Grubu’na ait Hürriyet ve Posta gazetelerinde ‘Havuz medyasının üçlü çetesi panikte’ başlığıyla yayınlanan yazıyla Hilton Oteli’ne ilişkin ihalede yolsuzluk yapıldığını savunan AKP’ye yakın medya organlarına yanıt veren Doğan Medya Grubu’nun açıklamasında, “Doğan Grubu şirketlerinin sahiplerinin kim olduğu, şirketlerinin rakamları ve kaynakları belli. Ancak kamuoyu Sabah ve Sancak gruplarının gerçek sahiplerinin kim olduğunu bilmiyor. İşte Türk medyasındaki şaibeli bir havuzun içinde yıkanmaya çalışan kirli sahiplerinin gerçek yüzü” denildi.125

SEÇİM SÜRECİNDE TRT’NİN DURUMU

RTÜK’ün HDP kontejanından seçilen üyesi Ersin Öngel 12 televizyon kanalının son 25 günde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve siyasi partilere yer verdikleri süreleri açıkladı.126

M.K. Perker, diken.com.tr, 30 Ekim 2015

http://www.diken.com.tr/30-ekim-2015-m-k-perker/

Öngel’in Twitter hesabından paylaştığı verilere göre, yayınlarında AKP’ye 30 saat yer veren TRT’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 29 saat süre

125 http://www.hurriyet.com.tr/havuz-medyasinin-uclu-cetesi-panikte-40004393 126 http://www.diken.com.tr/trt-hizmette-adalet-tanimiyor-son-bir-ayda-akpye-30-saat-hdpye-18-dakika/

Page 71: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

67

aldı. Buna karşılık aynı sürede CHP’ye 5 saat, MHP’ye 1 saat 10 dakika ve HDP’ye 18 dakika verildi.

TRT’nin de dahil olduğu 12 televizyon kanalının canlı yayınlarında ise Erdoğan’a 138 saat, AKP’ye 238 saat, CHP’ye 21 saat ve HDP’ye 6 saat yer verildiğini belirtti.

7 Haziran seçimlerinde de tablo benzerdi

7 Haziran seçimlerinden önce yayınlanan raporda, TRT kanallarında bir ay içerisinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a 45 saat, AKP’ye 54,5 saat, CHP’ye 14 saat, MHP’ye 7.5 saat ve HDP’ye ise üç saat yer verildiği belirlenmişti.

bobiler.org sitesinden alınmıştır

Page 72: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

68

Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde ceza gelmişti

Yüksek Seçim Kurulu, Tayyip Erdoğan, Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahaddin Demirtaş’ın aday olduğu cumhurbaşkanlığı seçim sürecindeki taraflı yayınları nedeniyle TRT Türk kanalının yedi programına durdurma cezası vermişti.

TRT’nin konuk sayıları da farklı değil

Öngel, Twitter hesabından TRT’nin 1 Kasım 2015 Milletvekili Genel Seçimleri Seçimleri öncesi son bir aylık sürede partilere göre aday/konuk aldığı kişilerin sayısını açıkladı.

Öngel’in açıkladığı rakamlara göre TRT son bir ayda sadece AK Partili 37 kişiyi konuk etti. CHP, MHP ve HDP’den konuk almadı.127

ULUSLARARASI BASIN ÖRGÜTLERİNDEN TÜRKİYE DEKLARASYONU

Uluslararası gazetecilik meslek örgütleri tarafından, 21 Ekim günü Türkiye’de gazetecilerin yaşadığı hak ihlalleri ve meslekte yaşanan zorluklara ilişkin bir deklarasyon yayınlandı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde konuyla ilgili düzenlenen toplantıya, Basın Enstitüsü Derneği Başkanı IPI Türkiye Temsilcisi Kadri Gürsel, IPI Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Markus Spillman, IPI İcra Direktörü Barbara Trionfi, IPI Hukuk ve İletişim Direktörü Steven Ellis, Gazetecileri Koruma Komitesi’nden Avrupa ve Asya Merkez Programı Araştırma Görevlisi Muzaffar Süleymanov, 19. Madde Program Direktörü David Diaz Jogeix, Sansür İçeriği Komitesi Hukuk Görevlisi Melody Patry, Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Ceren Sözeri, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Kuleli ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto katıldı.

Toplantıda söz alan 19. Madde Program Direktörü David Diaz Jogeix, hakaret yasasının Türkiye’deki sansürün araçlarından biri olarak öne çıktığını belirterek, “Kritik bir araç olarak kullanılan bu yasa ciddi şekilde istismar ediliyor. Kaç kişinin Cumhurbaşkanı’na hakaret suçuyla yargılandığını söylemeyeceğim. Çok açık şekilde ifade etmek istiyorum ki, demokratik bir toplumda cezai hakaret söz

127 http://www.gazeteciler.com/gundem/trtnin-konuklarri-rtuk-uyesini-isyan-ettirdi-akpden-37-muhalefetten-sifir-92227h.html

Page 73: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

69

konusu olamaz. Cumhurbaşkanı’na karşı da olmak üzere... Türkiye’de sansürün bir diğer aracı ise Terörle Mücadele Yasası (TMY). Bu yasa Türkiye’de eleştirel haberciliği sindirmek için kullanılmamalı” diye konuştu.

Konuşmaların ardından gazetecilik meslek örgütleri tarafından ortak yayınlanan deklarasyon okundu. Deklarasyonda, “Meslek örgütleri, Türkiye’de baskı altındaki tüm meslektaşlarıyla dayanışma sergilemektedir. İşlerini yapmaktan alıkoyan, engelleyen sansür çeşitlerinin sonlandırılmasını talep etmektedir. Hürriyet binası ve Ahmet Hakan’a yönelik saldırılar dahil, bütün gazeteler, medya kuruluşlarına saldırılarla ilgili tam ve şeffaf araştırma talep ediyor. Doğru bir şekilde araştırılırsa, şiddet saldırılarının önüne geçilecektir” denildi.128

BÜLENT ARINÇ’IN AMBARGO AÇIKLAMASI

Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 24 Ekim Pazar günü CNN Türk’te Posta gazetesi Ankara Temsilcisi Hakan Çelik’in sorularını yanıtladı. Arınç, bir dönem sorumlu olduğu TRT ve Anadolu Ajansı’nın dahil olduğu bazı kanalların kendisine ambargo uyguladığını söyledi.129

Arınç, programda şu ifadeleri kullandı:

“Bugüne kadar söylemediğim bir şey var. Hiç üzerinde yoruma lütfen gitmeden, gerekirse seçimden sonra kullanabileceğimiz bir argüman. (…)

Benim kendilerine dost bildikleri kanallara ambargom vardır. Davet özellikle edilmiyoruz. Benim sorumlu olduğum TRT de dahil olmak üzere. İki yıldan bu yalan, diğerleri de bir yıldan bu yana bu kanallara çıkmayacak düşüncesiyle... Bu kadarla lütfen kalsın. Benim çıkabilecek kanallarım bellidir. Onlara da çıkıyorum zaten. (…) Ben niye X televizyonunda değilim, gidin onların patronlarına sorun. Hatta Bülent Arınç iyi adamdır, Abdullah Gül iyi şeyler yapmış diyenler programdan çıkarılıyor. O kayda alındıysa, kayıtlar siliniyor.

128 http://t24.com.tr/haber/cumhurbaskanina-hakaret-suclamasi-elestirel-gazeteciligi-sindirmek-icin-kullanilmamali,313774 129 http://www.gazeteciler.com/tv-haber/bulent-arinc-trt-ve-bircok-kanal-bana-ambargo-uyguluyor-92046h.html

Page 74: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

70

TRT’nin ve Anadolu Ajansı’nın Bülent Arınç’a ambargo uygulaması... Başka kanallara bakın iki yıldır Bülent Arınç yoktur. Bu birilerini rahatsız etmemden dolayıdır. Ben birilerini rahatsız etmek için televizyona çıkmıyorum. Başka bir amacım yok. Şu anda da hiçbir sıfatım yok. Bu seçimden sonra tek başımıza iktidar olacağız, ama ben bakan, milletvekili olmayacağım. Bende artık bir tehlike beklemeyin dostlar, benden bir yanlışlık beklemeyin. Ben sizin 50 tanenizin bir araya getireceğiniz insanlardan daha iyi konuşmasını biliyorum. Hala “Arınç eşittir soru işareti” koymanın bir anlamı var mı? Utanmıyor musunuz?

ANADOLU AJANSI’NDAN İNGİLİZDE HABER BÜLTENİ

Anadolu Ajansı, 26 Ekim’den itibaren, “Anadolu Post” adıyla İngilizce yayımlanacak günlük dijital haber bültenini okuyucuların hizmetine sunacağını duyurdu. “Anadolu Post”, tek sayfalık dijital haber bülteni (newsletter) formatında olacak.130

Türkiye ve dünyadaki önemli gelişmeleri kullanıcılara günlük olarak ulaştırmayı hedefleyen “Anadolu Post” projesi hakkında açıklama yapan AA Dünya Dilleri Yayın Yönetmeni Mehmet Öztürk, “AA, 9 dilde yayın yapan ve güvenilir haberler veren bir ajans. Buna rağmen, Türkiye’nin dünyaya İngilizce yayın yapan kaynakları, son dönemde biraz artmış olmasına rağmen, oldukça sınırlıdır” dedi.

Öztürk, yurt dışındaki İngilizce kaynakların Türkiye’den yeterince doğru ve güvenilir bilgi alamadığını belirterek “Anadolu Post böyle bir boşluğun doldurulmasına katkı sağlamak için geliyor” ifadesini kullandı.

BABA OĞUL DEMİRÖREN’DEN YAVUZ BİNGÖL POZU

Bünyesinde Milliyet ve Vatan gazetelerini de barındıran Demirören Holding’in sahibi Erdoğan Demirören ve Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’nı yapan oğlu Yıldırım Demirören’in 29 Ekim resepsiyonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’la tokalaşırken çekilen fotoğrafları 2014’te AK Parti’nin Ramazan iftarına katılan Yavuz Bingöl’ü akıllara getirdi. 130 http://www.gazeteciler.com/gundem/aadan-ingilizce-haber-bulteni-anadolu-post-92085h.html

Page 75: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

71

Bingöl’ün 2014’te AK Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından organize edilen iftar programında, ifade özgürlüğüne ve muhalif kesime baskı nedeniyle eleştirilen Cumhurbaşkanı Erdoğan ile verdiği samimi poz tartışma konusu olmuştu. Bingöl bu poz ve ardından yaptığı açıklamalar sonrasında ATV’de yayımlanan bir dizide başrol oynamıştı.

Page 76: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

72

EĞLENCE ENDÜSTRİSİ 1. REKLAM SEKTÖRÜ

Türkiye’de medya yatırımları yılın ilk yarısında 3.21 milyar lira; yapım, sponsorluklar ve komisyonlardan oluşan ajans gelirlerini içeren reklam yatırımları ise 1.07 milyar lira olarak gerçekleşti.

Buna göre toplam yatırım tutarı yüzde 7.81 artışla 4.28 milyar lira oldu.

Reklamcılar Derneği’nin üye medya ajanslarının verileriyle hazırladığı rapora göre yatırımların yüzde 52’sini televizyon, yüzde 17.38’ini basın, yüzde 20.62’sini dijital, yüzde 6.7’sini açıkhava, yüzde 1.95’ini radyo, yüzde 1.28’ini ise sinema reklamları oluşturdu.

İnternet, gazeteden sonra TV’yi de solladı: % 22.4

Medya yatırımlarının dağılımına bakıldığında, geçen yıl ilk altı aya göre yüzde 7 artış kaydeden TV yatırımları 1.67 milyar lira, yüzde 3.2 gerileyen basın yatırımları 558.2 milyon lira, yüzde 22.4 artış kaydeden internet yatırımları ise 662.2 milyon lira olarak gerçekleşti.

Basın kategorisi altında yer alan gazete, dergi ve radyolardaki reklam yatırımları gerilerken; açık hava ve sinema yatırımları artış kaydetti. Geçen yıl 199 milyon TL olan toplam açık hava reklam yatırımı bu yıl 214 milyon TL’ye ulaşarak yüzde 8 büyüdü. Sinema reklam yatırımları ise yüzde 22 artışla 41 milyon TL’ye yükseldi.

Basın yatırımlarının en büyük kalemini oluşturan gazete yatırımları ise yüzde 2.8 düşüşle 508.2 milyon lira olarak gerçekleşti.131

2. TELEVİZYON SEKTÖRÜ

Ekim’de TV kanalları arasında en yüksek izlenme oranlarına imza atan ATV’nin dizileri de yazılı basında en çok haber olan yapımlar oldu. Ekranda yeni başlayan ve devam eden diziler arasındaki kıyasıya rekabet Ekim’de zirve yaptı.

Medya takip ajansı İnterpress’in yerli dizileri mercek altına aldığı araştırmaya göre, geçtiğimiz ay yazılı basında haber olan ilk on yerli dizi arasında ATV’nin dizileri çoğunlukta.

Her ay Interpress tarafından hazırlanan dizilerin haber karnesi çalışmasında, yeni yayın döneminde gösterime giren ve önceki yıllardan 131 http://www.diken.com.tr/medya-yatirimlarinda-yazili-basin-geriledi-internet-patladi-gecen-yila-gore-yuzde-224/

Page 77: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

73

devam eden yerli diziler arasındaki ilk on sıralamasında birinci sırada ATV’nin ilgiyle izlenen “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” dizisi ve ardından yetimhane kızlarının hikayesini anlatan “Kırgın Çiçekler” yer alıyor. Ekim ayı haber adedi bakımından ilk 10′da yer alan diğer ATV dizileri ise şöyle: “Eve Dönüş”, “Analar ve Anneler”, “Evli ve Öfkeli”, “Kertenkele”, “Kara Ekmek”.132

132 http://www.sabah.com.tr/kultur_sanat/2015/11/08/atv-ekime-de-damga-vurdu

Page 78: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

74

EK-1 ÇETİN ALTAN

Türk medyasının duayen ismi gazeteci yazar Çetin Altan 22 Ekim günü bir süredir tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.133

88 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Çetin Altan, yazar Ahmet Altan ve Ekonomi Profesörü Mehmet Altan’ın babasıydı.

22 Haziran 1927’de İstanbul’da doğan Çetin Altan, gazeteci ve yazar olmasının dışında siyasetçi ve eski milletvekili kimlikleriyle de tanınıyordu.

Çetin Altan kimdir?

Altan’ın dedesinin babası Kırım’dan göç eden arabacı Ahmet Kıpçakski, dedesi Tatar Hasan Paşa idi. Babası hukukçu Halit Bey, annesi Nurhayat Hanım’dır. Galatasaray Lisesi’ni ve ardından Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitiren Altan’ın 1943’de Çınaraltı, Varlık, İstanbul ve Kaynak dergilerinde şiirleri ve düz yazıları çıktı. İlk kitabı Üçüncü Mevki 1946’da yayınlandı.

Ulus gazetesinde muhabir olarak başladığı gazeteciliğe Hür Ses’de fıkra yazarlığı ile devam etti. Daha sonra Halkçı, Tan, Akşam, Milliyet, Yeni Ortam, Hürriyet, Güneş gazetelerinde ve mizah dergisi Çarşaf’ta köşe yazıları yazdı.

1959 yılında Abdi İpekçi’nin teklifi üzerine, kısa süre önce gazeteden ayrılan Peyami Safa’nın yerine Milliyet gazetesinde yazmaya başladı. Daha sonra Devrim, Akşam, Hürriyet, Güneş, Sabah gazetelerinde köşe yazıları yazacaktı.

133 http://www.gazeteciler.com/gundem/turk-basininin-buyuk-kaybi-cetin-altan-oldu-91986h.html

Page 79: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

75

Çetin Altan 1965 yılında Türkiye İşçi Partisi listesinden bağımsız İstanbul milletvekili seçildi. 1969 yılına kadar sürdürdüğü milletvekilliği, Altan’ın tüm yaşamı gibi olaylı oldu. Önce dokunulmazlığı kaldırılan, sonra da iade edilen ilk milletvekili olarak tarihe geçen Altan, 19 Şubat 1968’de TBMM’deki bir konuşması sırasında başlayan tartışmada “Nazım Hikmet en büyük vatan şairidir” dediği için dönemin Adalet Partisi milletvekili Cavit Şadi Pehlivanoğlu ve Hamit Fendoğlu olmak üzere Adalet Partisi milletvekillerinin saldırısına uğramıştı.134 Altan bu dönemdeki anılarını “Ben Milletvekiliyken” adıyla kitaplaştırdı.

1960’lı ve 1970’li yıllardaki köşeyazıları, Taş, Sömürücülerle Savaş, Suçlanan Yazılar, ‘Kahrolsun Komünizm’ Diye Diye, Onlar Uyanırken, Kopuk Kopuk, Geçip Giderken, Gölgelerin Gölgesi,

134 https://books.google.com.tr/books?id=zOMkAQAAIAAJ

Page 80: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

76

Şeytanın Aynaları, Bir Yumak İnsan ve Nar Çekirdekleri adlı kitaplarda toplandı.

9 Mart 1971 darbe teşebbüsünü destekleyen “Devrim” gazetesi yazarı olduğu gerekçesiyle tutuklanarak, Ziverbey Köşkü’nde işkenceli sorgulardan geçirildi.

Altan şiir ve köşe yazıları dışında dört de roman yazmıştı: Büyük Gözaltı (1973 Orhan Kemal Ödülü), Bir Avuç Gökyüzü, Viski ve Küçük Bahçe. Dördü de Fransızcaya çevrilen bu eserlerden Fransız liselerinde seçmeli ders kitabı olarak okutulan Büyük Gözaltı İsveçce, Yunanca, Bulgarca ve İspanyolca; Bir Avuç Gökyüzü ise İspanyolca ve Rumence dillerinde yayınlandı.

Tümü sahnelenmiş oyunlarından Çemberler, Mor Defter, Suçlular, Dilekçe ve Tahtaravalli basılırken, Beybaba, Yedinci Köpek, Islıkçı ve Telefon Kimin İçin Çalıyor sahnelendiği halde kitap olarak basılmadı.

Kavak Yelleri ve Kasırgalar’da çocukluk anılarını anlatan Altan’ın Aşk Sanat ve Servet ve Atatürk’ün Sosyal Görüşleri adlı iki incelemesi de vardır. Rıza Bey’in Polisiye Öyküleri ile polisiye türünde eser veren yazar Zurnada Peşrev Olmaz’da mizahi yazılarını topladı.

2027 Yılının Anıları ise onun bilimkurgu eseri olarak anılabilir.

Çok yönlü bir yazar olan Altan’ın gezi yazıları Al İşte İstanbul ve Bir Uçtan Bir Uca adlarıyla yayınlandı.

Tarihinin Saklanan Yüzü ise onun Osmanlı tarihi üzerine yaptığı bir araştırmadır.

Tüm yapıtlarından örneklerin toplandığı “Seçmeler” 1992’de yayımlandı. 1997’de Seçmeler genişletilerek Dünyada Bırakılmış Mektuplar adıyla tekrarlandı. Son 15 yılın günlük gazete yazıları da Şeytanın Gör Dediği kitabıyla okuyucuya ulaştı. Yazar son olarak çocuklar için özel bir eser kaleme almıştı: Alfabe.

Page 81: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

77

Elli yıllık yazı yaşamında yazılarından ötürü pek çok kez mahkemeye verilen Altan hakkında ağır cezada 300’den fazla dava açıldı. 1972 yılında gözaltı süresi 24 saat olmasına karşın 15 gün gözaltında tutuldu. Üç kez tutuklandı, iki kez mahkûm oldu ve iki yıl cezaevinde yattı. Son olarak hakkında 159. Maddeye dayanılarak açılan davada tek celsede beraat etti.

1998 yılında, hayat arkadaşı Solmaz Kâmuran tarafından İpek Böceği Cinayeti adlı kitapta Çetin Altan’ın yaşam öyküsünü kaleme almıştı.

Son yazısı karamsardı: “Hayal ettiğim ülke bu değildi”

Birçok yazısını ‘Enseyi karartmayın’ diyerek umutsuzluğa yenik düşmeme mesajıyla bitiren Türkiye basının usta kalemi, Çetin Altan, 88’inci yaş günü vesilesiyle 24 Haziran 2015 günü Cumhuriyet için kaleme aldığı ‘Hayal ettiğim ülke bu değildi’ yazısında: “Artık anlaşılıyor ki ülkeme demokrasinin geldiğini göremeden ayrılacağım bu dünyadan.” demişti.

Çetin Altan’ın son yazısı şöyleydi:135

“Artık anlaşılıyor ki ülkeme demokrasinin geldiğini göremeden ayrılacağım bu dünyadan.

Torunlarımıza bırakmayı hayal ettiğimiz ülke bu değildi. Gene de bir hayal kırıklığı yaşamıyorum. Menzil-i maksuda ulaşılamasa da çok yol katettik.

Bir ömür, sadece amaca ulaşmak için harcanmaz. O amaca doğru atılacak bir iki adıma yardımcı olmak için de harcanır.

Yaralı bir devi ayaklarının üstüne koyabilmek için kuşak kuşak o devi sırtımızda taşıdık. Yaralarının iyileşeceğine, o devin ayaklarının üstünde duracağına olan inancımı hiç kaybetmedim. Bir gün bu ülke ayaklarının üstünde duracak. O

135 http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/306065/Cetin_Altan_ _Hayal_ettigim_ulke_bu_degildi.html

Page 82: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

78

zaman da, masaldaki gibi “sihirli kedinin çizmelerini” giyerek amacına doğru uçarak gidecek.

Biz torunlarımıza istediğimiz ülkeyi bırakamıyoruz.

Ama siz uğraşırsanız, mücadeleden vazgeçmezseniz, dünyadan ayrılırken “torunlarımıza istediğimiz ülkeyi bırakıyoruz” deme mutluluğunu siz tadabilirsiniz.

Hayallerinizden, ümitlerinizden, mücadelenizden vazgeçmeyin.

Amacınıza ulaşamazsanız da, bu amacı gelecek kuşaklara devretseniz de, kozmosla son hesaplaşmanızda, “daha iyi bir dünya için biz de fena mücadele etmedik” diyebilirsiniz.

Bu da az şey değildir. Buruk da olsa, yorgun gözlerinizde bir tebessüm yaratır.

O tebessümlerin çoğalması da elbet bir gün kurtarır bu ülkeyi.

Enseyi karartmayın.”

Page 83: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

79

10 gazeteden 20 yazar yazdı

Çetin Altan’ın yaşamını yitirmesinin ertesi günü, 10 gazeteden 20 köşe yazarı köşelerini Altan’a, yaşamına, yazarlık ve gazetecilik hayatına ayırdı.

Hürriyet’ten Ertuğrul Özkök, Mehmet Y. Yılmaz, Ahmet Hakan, Fatih Çekirge ve İsmet Berkan; Milliyet’ten Güneri Cıvaoğlu, Melih Aşık ve Mehmet Tezkan; Sabah’tan Mehmet Barlas ve Emre Aköz; Cumhuriyet’ten Can Dündar ve Hikmet Çetinkaya; Yeni Şafak’tan Ali Bayramoğlu; Zaman’dan Nedim Hazar; Habertürk’ten Umur Talu ve Soli Özel; Vatan’dan Reha Muhtar ve Okay Gönensin; Bugün’den Yavuz Baydar; Yeniçağ’dan Arslan Bulut, 88 yaşında hayatını kaybeden Çetin Altan’ı köşelerine taşıdı. Devam eden günlerde de Çetin Altan ile ilgili köşe yazılarına yer verildi.136

Cenazesi Türk medyasını buluşturdu

Altan, 23 Ekim günü Milliyet gazetesinin Çağlayan’daki binasının önünde düzenlenen tören sonrasında, Teşvikiye Camii’nde kılınan cenaze namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Oğulları Ahmet Altan, Mehmet Altan; kızı Zeynep Balkan ve torunları Sanem Altan ve Kerem Altan taziyeleri kabul ettiği cenaze töreni medya ve siyaset dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirdi.137

Cenaze törenine katılanların bir kısmı şöyleydi: Onur Öymen, Bedri Baykam, Altan Öymen, Kadir İnanır, Yaşar Okuyan, İzzet Öz, Rengin Soysal, Akın Atalay, Tayfun Ertan, Hasan Cemal, Ayşe Sözeri Cemal, Behiç Çongar, Ayhan Aktar, Eser Karakaş, Ömer Madra, Gençay Gürsoy, Cengiz Çandar, Temuçin Tüzecan, Ümit Fırat, Tarık Toros, Koray Çalışkan, Mario Levi, Özdem Sanberk, Cengiz Aktar, Derya Sazak, Can Dündar, Tahir Özyurtseven, Tan Oral, Musa Kart, Mert Alli Başarır, Şanar Yurdatapan, Yasemin Çongar, Ercan Karakaş, İlhan Cihaner, Mehmet Tezkan, Sami Kohen, Abdülhamit Bilici, Doğan Akın, Metin Yener, Bekir Coşkun, Emin Gürses, Alp Selek. Mehmet Güreli. Gürsel Tekin, Halit Kıvanç, Coşkun Aral, Tahir Özyurtsever, Yaşar Okuyan, Murat Belge, Özden Sanberk, İdris Akyüz, Altan Tan, Demet Akbağ, Ufuk Uras, Banu Güven, Mehveş Evin. 136 http://www.gazeteciler.com/medya-kosesi/10-gazeteden-20-yazar-cetin-altani-yazdi-92029h.html 137 http://www.gazeteciler.com/gundem/cetin-altan-cenaze-toreni-sevenlerini-bulusturdu-92022h.html

Page 84: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

80

‘Oğul’dan ‘baba’ya veda…

Gazeteci-yazar Ahmet Altan, 88 yaşında hayatını kaybeden Türkiye basını ve edebiyatının duayen ismi babası Çetin Altan’ı yazdı. “Bütün hayatım bir gün babamın ölümünü göreceğim korkusuyla geçti” diyen Altan, “Günlerimi, onun öldüğü gerçeğini kavramaya çalışarak geçiriyorum. Bunu beceremiyorum” ifadesini kullandı. “Hastalığı boyunca, bir defa bile ‘kötüyüm’ dememişti” diyen Altan, ”Nasılsın babacığım” dediğimde, ‘iyiyim’ diyordu, ‘bir sıkıntın var mı’, ‘hayır’, ‘bir emrin var mı’, ‘estağfurullah, bir ricam yok oğlum’ diyordu” yazdı.

Babası Çetin Altan için Cumhuriyet’te bir yazı kaleme alan Ahmet Altan’ın “Öldüğünü herkes biliyor bir ben bilmiyorum” başlığıyla yayımlanan (1 Kasım 2015) yazısı şöyle:

“Günlerimi, babamın öldüğü gerçeğini kavramaya çalışarak geçiriyorum.

Ölümle babamı birlikte algılayamıyorum.

Halbuki ölürken yanındaydım.

Zeynep’le Mehmet elini öpmüşlerdi.

En son ben gelmiştim.

Aydınlık bir odada yatıyordu.

Yüzüne bakmıştım, huzurlu ve sakindi.

Son zamanlarda çok zayıfladığı için parmaklarının üstündeki kılcal damarların kabarıp görünür olduğu elini öpmüştüm, kendimi tutmaya çalışmama rağmen küçük bir dal kırılır gibi bir ses çıkmıştı dudaklarımdan.

Babamın başucunda duran Doktor Fatma, ağlayacağımdan ve beni ağlarken göreceğinden bir an korkup “güçlü olalım” diye fısıldadı.

Çocukluğum boyunca bana anlattığı hikâyelerle “acıyı taşımayı” ve “güçlü olmayı” öğreten bir adamın başucunda ağlamayacağımı, beni babam için ağlarken kimsenin göremeyeceğini bilmiyordu.

Bizi odadan çıkardılar.

Kapıları kapattılar.

Birkaç dakika sonra kapıları açtılar, artık bizi terk etmiş olan babamın yüzünü son kez gördük.

Page 85: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

81

Hafifçe sararmıştı.

Biz hastaneden çıkarken, kapının yanındaki televizyonda “Çetin Altan vefat etti” yazısını gördüm.

Aklımı zorlayan çelişkiyi ilk o anda hissettim, biraz önce babam benim yanımda ölmüştü ama bu haberin yanlış olduğunu düşünmüştüm gördüğümde, bu yanlış bir haberdi ve böyle yanlış bir haberin çıkmasına yol açtığımız için babam bize kızacaktı.

Kerem’le hastanenin otoparkında yürürken haftalardır beni gören otopark görevlisi her zamanki gibi “Hastamız nasıl” dedi.

- Öldü, dedim.

Tek kelimelik bir cevap.

Kerem’e, “Hiç şikayet etmedi” dedim.

Hastalığı boyunca, bir defa bile “kötüyüm” dememişti.

“Nasılsın babacığım” dediğimde, “iyiyim,” diyordu, “bir sıkıntın var mı”, “hayır”, “bir emrin var mı”, “estağfurullah, bir ricam yok oğlum.”

O “estağfurullah” dediğinde hep çok utanıyordum.

“Yalnız kaldığımda ‘babam...’ diyordum...”

Ama yaklaşan ölüm karşısındaki o aldırmaz duruşu, o alaycı gülüşü ona olan hayranlığımı artrıyordu, hayatının son günlerinde hiç kimse ondan “kötüyüm” sözünü ya da herhangi bir yakınmayı duymadı.

Yalnız kaldığımda “babam...” diyordum kendi kendime, sonunu getiremiyordum bu sözcüğün.

Ben on bir yaşında ülser olmuştum, Afşin Bey mide röntgenimi çekecekti, o zamanlar mide filmini çektirmeden bir gece önce koca bir bardak “baryum” içiliyordu, baryum hayatımda tattığım en korkunç şeydi.

Bardaktan bir yudum almış sonra anneme “Ben bunu içmeyeceğim” demiştim, “Röntgen için içmen lazım” demişti, “röntgen çektirmeyeceğim” “Ama o zaman iyileşemezsin”, “İyileşmeyeceğim.”

Annem bana söz geçiremeyeceğini anlamış, gidip babama durumu anlatmıştı, salonda misafirler vardı, seslerini duyuyordum.

Biraz sonra babam gelmişti.

Page 86: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

82

“Baryumu içmiyormuşsun...”

“Tadı çok kötü.”

Babam bana bakmıştı sonra hiçbir şey söylemeden masanın üstünde duran koca bardağı almış, dibine kadar içmiş, boş bardağı masanın üstüne bırakıp çıkmıştı.

Sesimi çıkarmadan baryumu içmiştim ve hayatım boyunca benim için baba olmanın tarifi, insanın hiç mecbur olmadığı halde o korkunç baryumu oğlu için içmesi olmuştu.

Bu yazıyı yazmak kolay değil benim için, yastayım ben, biliyorum, “ölenle ölünmez”, “hayat devam eder”, hayat devam etsin başkaları için, benim için de bir zaman sonra devam edecek herhalde ama şimdilik bir süreliğine hayatın durmasında bir sakınca yok... Durmuş bir hayatın içinden yazıyorum bu yazıyı... Ve biliyor musunuz neden korkuyorum, bu yazının iyi olmasından korkuyorum, babamın, yazıyı onun ölümünden daha önemli bulduğumu düşünmesinden korkuyorum.

“Öyle bulmuyorum çünkü...”

“Yazının kutsallığını” öğrenerek büyümemize, “yazıya ihanet etmeyin” öğüdünü hayatımızın en önemli öğüdü olarak kabul etmemize rağmen yazıyı babamın ölümünden daha önemli görmüyorum, babamın bunu bilmesini istiyorum. Bu yazıyı okuyabilirse eğer, “yazı biraz dağınık olmuş” demesini ve saklamaya çalıştığı bir memnuniyetle usulca gülümsemesini istiyorum.

Dedem, babam çok gençken öldü... “Yazı kutsal” olduğu için babam günlük yazısını babasının öldüğü gün de yazmıştı... Ama sanırım bundan pişman olmuştu.

Bir gün bana “Sen, ben öldüğüm gün yazı yazma” demişti.

Yutkunmuştum, cevap bile verememiştim, babamın ölümünden konuşamazdım ben, hiçbir zaman babalarının ölümünden soğukkanlı bir şekilde söz edebilen “mantıklı” insanlardan olamadım, bütün hayatım bir gün babamın ölümünü göreceğim korkusuyla geçti.

Robert Kolej’de okurken, son etütle yatma saati arasında kırk beş dakikalık bir teneffüs vardı, günün belki de en keyifli zamanıydı, ben o kırk beş dakikayı kütüphanenin ön kısmındaki santralda, eve telefon edebilmek için kuyrukta bekleyerek geçirirdim, babamın sesini duymadan rahat uyuyamazdım, onu vuracaklarından korkardım hep.

Page 87: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

83

“Babamla sabaha kadar konuşurduk...”

Babam geceleri çok geç uyurdu, evde olduğum zamanlar ben de genellikle uyumazdım, ben on dört on beş yaşlarındayken sabaha kadar konuşurduk, bana Hegel’i, Marks’ı, Engels’i, Lenin’i, Feuerbach’ı anlatırdı, Marksizmle Leninizm arasındaki farkı, emperyalizmin yorumlarını, bütün görüşlerin açılarını ayrı ayrı değerlendirerek anlatmaktan yorulmazdı.

Bu konuşmaların arasına, daha sonra benim yazılarımda da kullandığım, bütün hayatımı etkileyen hikâyeler girerdi.

- Kartaca elçisi Roma imparatoruna bir mesaj getirmiş, şöminenin başında konuşurlarken imparator elçiyi işkence yaptırmakla tehdit etmiş, elçi elini şöminedeki ateşin içine soktuktan sonra “Özür dilerim majesteleri, ne diyordunuz” diye söze devam etmiş...

Bu hikâyeleri anlattıktan sonra onları yorumlamazdı ama benim aklıma çakılırdı o sözler.

Seni işkenceyle tehdit ederlerse elini ateşe sok da konuş.

Pautus’un macerasını duyduğumda ise büyülenmiştim.

- Pautus, imparatora karşı ayaklanmış, yakalanmış, idama mahkûm olmuş, o zamanlar Romalı asillere daha aşağı sınıfların dokunması yasak olduğu için, idama mahkûm olan asilleri bir odaya koyar, intihar etmesi için de yanına bir bıçak bırakırlarmış, yakınları kapıda mahkûmun yere düşüşünün sesini bekler, o sesi duyunca içeri girerlermiş... Pautus’u da odaya bir bıçakla koymuşlar, annesi, babası, karısı kapıda bekliyorlarmış... İçerden odayı adımlayan Pautus’un adım sesleri geliyormuş... Ama bir türlü yere düştüğünü duymuyorlarmış... Pautus intihar edemiyor, odanın içinde dolaşıyormuş... Karısı onun korkaklığından çok utanmış, içeri girmiş, masadaki bıçağı almış, karnına saplayıp çıkardıktan sonra kocasına uzatmış, “Pautus, non dole” demiş… Pautus, bak acımıyor.

Ders zihnime kazınmıştı, korkma, korksan da korkunla kimseyi utandırma... Hele seni seven kadını, asla.

Babam, annemi hiç utandırmadı.

Annemi çok kızdırdığı, üzdüğü zamanlar olmuştur ama asla utandırmadı, hayatı boyunca annemin babamdan söz ederken sesinde beliren o gururlu tını hiçbir zaman solmadı.

Page 88: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

84

Bir gece, biz yattıktan sonra gelmişti babam, bizim uyuduğumuzu sanıyorlardı, “İşten ayrıldım Karagöz” dedi, anneme iri siyah gözlerinden dolayı Karagöz derdi, “İyi yapmışsın” dedi annem, “Sadece elli kuruşumuz var” dedi babam, annem inançlı bir kadındı, “olsun Çetin,” dedi, “Allah yardım eder.”

“Para için yazma”

Ertesi gün, bir sağcı gazeteden teklif geldi, ben yanlarındaydım, konuşmayı dinliyordum, babam teşekkür edip reddetti.

Adam gittikten sonra niye reddettiğini sordum.

- İnsan yazısıyla para kazanmalı, dedi, yazıdan para kazan ama para için yazma... O gazete bize göre değildi.

12 Mart muhtırasından sonra bir sabah polisler babamı almaya geldi.

Hava daha yeni aydınlanıyordu.

Babam, “Ben hazırlanayım” dedi, “Siz bir kahve için.” Polisler şaşırdılar bir an kahve teklifine, babam dalga geçerek güldü, “Korkmayın, rüşvet değildir, evimizde misafir sayılırsınız.”

Aynı sabah İlhan Bey’i de almışlardı, Turhan Selçuk, Mehmet ve ben günlerce kışla kapılarında ikisini aramıştık.

Selimiye’de, subaylar bize bir boşluğa bakar gibi bakarak yanımızdan geçerler, hiçbir sorumuza cevap vermezlerdi, bir gün kalabalık bir subay grubu yanımızdan geçerken arkalarda kalan genç bir teğmen yanıma yaklaşıp hızla “Yukarıdalar, iyiler” deyip uzaklaşmıştı.

Epey sonra babamı ilk kez Maltepe askeri Cezaevi’nde, tel bir kafesin arkasında görmüştük, elini göğsüne koymuştu, bize bakmış, biz ona sormadan o bize sormuştu, “Nasılsınız.”

Bir aslana benzediğini düşünmüştüm.

O görüntüsü hiç aklımdan silinmedi.

Yazı yazan bir adamdı ve hapse atmışlardı. Yazı yazdığı için.

Babam her sabah yazı yazardı, o yazı yazarken kimse sesini çıkarmazdı evde, fısıltıyla konuşurduk, ben onu seyrederdim, yazarken sağ elini hafifçe havaya kaldırır, sanki cümlelere yol veriyormuş gibi sallardı. Ne garip, ben de yazı yazarken aynı hareketi, aynen babam gibi yapıyorum.

“Her sabah mahkemeye giderdi”

Page 89: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

85

Onun gibi, elimi havada sallayarak aklımdaki cümleleri bir düzene sokuyorum.

Yazısını yazdıktan sonra giyinir ve mahkemeye giderdi, neredeyse her sabah giderdi mahkemeye, kimse yazı yazan bir adamın her gün mahkemeye gitmesine şaşmazdı, ben bütün babaların işten önce mahkemeye uğradığını sanırdım.

O yıllarda yazısını yazmadan önce mutlaka İlhan Bey’le telefonla konuşurlardı, ikisi sol hareketin en önde gelen iki yazarıydı ve ben hayatım boyunca iki yazarın o kadar yakın dost olduğunu görmedim.

Turgut Özal döneminde yolları ayrılmıştı, babam Türkiye’nin dünyayla bütünleşmeden, dünyadan kopuk bir biçimde kendi dinamikleriyle ayağa kalkamayacağını düşünüyor, Türkiye’nin mutlaka dünyayla bütünleşmesi gerektiğini savunuyordu.

İlhan Bey ise Özal’ın liberal politikalarına karşıydı.

O sıralarda Mehmet’le ben de yazı yazmaya başlamıştık. İlhan Bey, babamı pas geçiyor ama bize çok sert vuruyordu.

Bir gün Mehmet babama, “İlhan Bey’e cevap vereceğim”, dedi.

Mehmet’in polemiklerde çok sert ve hırpalayıcı bir kalemi vardır, sağlam bir mantık çerçevesi kurar ve muhatabını çok ağır kalem darbeleriyle sarsar. Babam, onun ağır bir yazı yazacağını anladı.

“Sen bilirsin ama bence yapma,” dedi.

Bu iki kelime, “bence yapma” bizim ilişkimizde asla karşı çıkamayacağımız bir sözdü.

Mehmet biraz da sitem eder gibi, “ama çok ağır yazıyor baba” dedi.

“Olsun,” dedi babam, “sen gene de yazma.”

Bizim taraftan İlhan Bey’e hiç sert bir cevap yazılmadı... Babam eski dostunun önünde durmuş, bize izin vermemişti.

Şimdi düşündüğümde iyi de olmuş.

Eski dostların gizli bir soyluluğu bulunur, Mehmet’le benim için çok ağır yazılar yazan İlhan Bey’in yönetimindeki Cumhuriyet gazetesi, bana roman ödülü verdi daha sonra.

Page 90: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

86

Ödül töreninde, ben ödülü almak için sahneye yürürken, İlhan Bey karanlıkta tek başına oturmuş, “Çetin’in serseri oğlunun” ödülü almasını o solgun ve yakışıklı yüzündeki gülümsemeyle izliyordu.

İlhan Bey’in öldüğünü söylediğimde babamın yüzündeki dalgalanmayı görmüş, odadan hemen çıkıp, babamı yalnız bırakmıştım.

İlhan Bey’le o yalnız başına vedalaşmıştı.

O zamanlar, bir “entelektüel sosyete” vardı, müzisyenler, heykeltıraşlar, tiyatrocular, şairler, yazarlar iyi dosttular, sık sık buluşurlardı, İlhan Bey hafif bir tebessümle oturur, babam uzun konuşmalar yapardı. Konuşmayı, anlatmayı severdi.

Çok iyi bir konuşmacıydı babam.

İşçi Partisi zamanında babamla birlikte biz de mitinglere gider, babamı dinlerdik.

“Dostlarım” diye başlardı konuşmasına.

Gür ve etkileyici bir sesi vardı ve gerçekten çok güzel “dostlarım” derdi, bir mitingde galiba on beş defa “dostlarım” demek zorunda kalmıştı, o “dostlarım” diyor, büyük bir alkış patlıyor, o tekrar “dostlarım” diyordu.

Taksim’deki bir mitingde babamın elli bin kişiyi güldürüp, sonra aynı elli bin kişiyi yumrukları havada direnme kararlılığıyla bağırttığını görmüştüm.

Askeri darbe döneminde bir gün süngülü askerler arasında Selimiye’deki askeri mahkemeye yargılamaya getirmişlerdi, salonda Mehmet’le ikimizden başka dinleyici yoktu. Babama söz verdiklerinde babam ayağa kalkıp konuşmaya başlamıştı, gür sesi gittikçe yükseliyor, Selimiye’nin yüksek tavanlı taş koridorlarında çınlıyordu.

Selimiye’deki subaylar bu sesi dinlemek için gelmişler, kapıya bir subay kalabalığı birikmişti.

Askeri mahkemenin reisi olan Albay, denetimi yitirdiğinden korkup birden, “susturun” diye bağırdı, “oturtun,” süngülü askerler babamı omuzlarından bastırıp yerine oturttular.

“Hesapsız ve şeffaf bir adamdı”

O anda hissettiğim çaresiz öfkeyi hala hissediyorum, fikre cevap veremediği için şiddete başvuran zorbalığa, bu zorbalık kimden gelirse gelsin duyduğum nefret hiç değişmedi.

Page 91: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

87

O zorbaların hepsinin gizli çıkarları olduğunu, yazarların hesapsız cesaretinden ve dürüstlüğünden korktuklarını somut olaylarla görmüştüm.

Babam hesapsız ve şeffaf bir adamdı.

Bir keresinde, “ben en gizli lafımı Taksim’de söylerim” demişti.

Gerçekten düşündüğü her şeyi yazardı, bu düşündüğünün kendisine neye patlayacağına hiç aldırmazdı. Düşünüp de yazmadığı hiçbir şey görmedim.

Kendi taraftarını kaybetmeyi göze alacak kadar büyük bir cesareti vardı, bu bizim gibi ülkelerde çok az rastlanır bir özelliktir, karşı kampla dövüşecek cesur adamlar her zaman bulunur ama kendi taraftarını kaybetmeyi göze alacak adam çok az çıkar.

“Yazmaktan vazgeçmedi...”

Türkiye’nin kapılarını ilk kez dünyaya açan Özal’ı desteklediğinde çok ağır saldırılarla karşılaştı, eski dostların neredeyse hepsiyle yolları ayrıldı, “döndü” diye yazılar yazıldı, kapaklar çizildi, bir an bile düşündüğünden ve düşündüğünü yazmaktan vazgeçmedi... Tek bir an bu konuda bir tereddüte kapıldığını görmedim.

Babam “dünyayla bütünleşmek” üzerine yazılar yazarken ben de Hürriyet Gazetesi’nin Dış Haberler Şefiydim ve babama saldırdıkları için içim acıyordu... Bir gün teleks tıkırtıları arasında çalışırken Associated Press’in teleksinde “flaş haber” zili çaldı, kalkıp habere baktım.

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Gorbaçov’un konuşması geçiyordu ve Gorbaçov, babamın aylardır yazdıklarını neredeyse birebir tekrarlıyordu.

Yazıişlerine bile haber vermeden önce babamı aramıştım, “Gorbaçov senin söylediklerinin aynısını söylüyor, haberi getirtip bir bak.”

O konuşmayla dünyada yeni bir dönem açılmıştı, kimse bunu açıkça söylemese bile bu değişimi yeryüzünde en erken görenlerden birinin babam olduğunu ben biliyordum ve bununla çok gururlanıyordum.

Onunla hep gururlandım, hep övündüm, hep hayran oldum.

Gençliğimde çok şiddetli kavgalar ettiğimiz de oldu.

Baba-oğul kavgaları.

Page 92: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

88

Bir keresinde James Joyce yüzünden, üstelik de kalabalık bir misafir topluluğunun önünde kavga etmiştik, o sıralarda ben lisede Ulysses okuyordum ve nedense “Joyce’un dünyanın en büyük yazarı” olduğunu söylemiştim.

Bir edebi tartışma sonra şiddetli bir kavgaya dönüşmüştü.

Şimdi babama hak veriyorum, Joyce konusunda söylediklerim saçmaydı, bir gençlik böbürlenmesiydi, bilgiçlikti ve babam bunu sezmiş, böyle bir gösterişçiliğe sapmama üzülmüş, üzüntüsünü de öfkeyle göstermişti.

Babam kavgada sözünü hiç sakınmazdı ve karşısındakinin canını çok acıtırdı, oğlu olmasına da aldırmazdı. Bugün beni eleştirenler, neden onların sözlerine hiç aldırmadığımı pek kavrayamıyorlar, ben Çetin Altan’la kavga ederek büyüdüm, öylesine vahşi bir öfkenin, öylesine haklı bir mantığın ve öylesine parlak bir zekanın vurduğu en ağır darbeleri aldım, aradaki büyük sıklet farkına rağmen ben de aynı darbelerle cevap vermeye çalıştım. Kim babamdan daha etkileyici sözlerle eleştirebilecek ki beni, kim babam kadar zekice, haklı ve acımasız darbeler indirecek...

Bir keresinde, ben herhalde on yedi on sekiz yaşlarındayken, gene bir gece büyük bir kavga patlamıştı aramızda.

Sabaha karşı evi terkedip çıkmıştım.

Babam, arkamdan koşup “dön” diyecek bir adam değildi.

Ama ertesi gün bir yazı yazmıştı, öfke ve acı dolu bir yazı, ne kadar üzüldüğünü görmüştüm, yazısının bir satırını hâlâ hatırlarım, “ben de dört oktav yukardan basmayı bilirim bu tuşlara” diyordu.

Bilirdi gerçekten.

Köşe yazısını sanata dönüştürmüş belki de son yazardı.

Edebiyatı çok severdi ama bilmediğim bir nedenden dolayı, aklını dünyanın pek de önemli olmayan bir ülkesinin daha iyi ve daha mutlu bir ülke olmasına takmıştı, bize de aynı hastalığı geçirdi aslında, niye Türkiye’ye bu kadar aklını taktığını hep merak ettim, üstelik de buranın kolay kolay düzelmeyecek bir ülke olduğunu, hastalığın derinlerde olduğunu biliyordu.

Bir keresinde sinirlendiğinde, “pijama lastiği gibi bu memleket,” demişti, “çekiyorsun uzuyor, bırakıyorsun eski haline dönüyor” onun ne dediğini defalarca yaşayarak gördük.

Page 93: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

89

O uzun gecelerde siyasetten çok çabuk edebiyata geçerdik, herhalde iki binden fazla şiiri ezbere bilirdi, şiirler okurdu.

Hiçbir yazarı çekiştirdiğini, hakkında kötü konuştuğunu duymadım.

“Kim olursa olsun, işini iyi yapan adama mutlaka saygı gösterin” derdi.

Severdi yazarları, onların maceralarını, acılarını, mutsuzluklarını... Neredeyse şefkatle söz ederdi onlardan.

“Orhan, Nobel’i aldığında babam çok sevindi”

Bir gece babam, Mehmet ben otururken, Orhan Pamuk aramıştı beni, “Sıkıntılıyım, sana gelebilir miyim,” demişti. “Gel” demiştim, “babamla Mehmet de burada.”

Ama hafifçe korkmuştum da, babamın ne zaman ne yapacağı belli olmazdı, ters bir şey söyleyip Orhan’ı kırmasından çekinmiştim.

Bir masanın başına dördümüz oturmuştuk, babam, sırayla hepimizi küçük darbelerle haşlayarak bize edebiyat anlatmıştı, Orhan, Mehmet, ben, üç küçük çocuk, üç kardeş gibi onu dinlemiştik, Orhan yazarlığına uygun bir zarafetle davranmıştı.

Orhan Nobel’i aldığında babamın ne kadar sevindiğini hatırlıyorum.

Çok da güzel bir yazı yazmıştı.

Bize yazarlara saygı göstermeyi, onları sevmeyi öğretti.

Cesareti sevmeyi öğretti.

Dürüstlüğü sevmeyi öğretti.

Hak ettiğinden fazlasını istememeyi öğretti.

Acıyı taşımayı öğretti.

Fatin Rüştü’nün idama mahkûm olduğu mahkemeyi anlatmıştı bir keresinde.

“İdama mahkûm olduktan sonra diğer sanıklar hakkındaki kararlar okundu. Dava bittiğinde Zorlu salondan çıkarken arka sıralardaki bir milletvekilini kutladı. Adam beraat etmişti. Zorlu da idama mahkum olduğunu duyduktan sonra bile bütün kararları dinlemiş, beraat eden arkadaşını kutlamıştı.”

Aynı fikirde olsun ya da olmasın, cesarete hep bir saygısı vardı.

Page 94: Türkiye Medya Raporu Ekim 2015

90

Bütün bu hikâyeleri geçmiş zamanda anlatmak öldürecek beni.

Biz babamın doğduğu köşkün yerine yapılan apartmanda oturuyoruz, otuz yıl boyunca aynı katta, yan yana dairelerde yaşadık, son üç yıl boyunca neredeyse her gün babama uğrardım ben, konuşurduk.

Hastalanıp gücü tükenene kadar hep aynı coşkuyla anlattı.

Ben herhalde iki ya da üç yaşındayken bir gün bir kuzuyla karşılaşmışız kırda, ben kuzudan korkmuşum.

Altmış beş yaşındayım, neşeli olduğu zamanlarda babam beni hâlâ biraz alaycı biraz sevecen bir gülümsemesiyle “kuzudan korkan oğlum” diye karşılardı, duyduğum en şefkatli laftı.

Bizim ailede, erkekler birbirlerine duygularını çok göstermezler, duygularından çok söz etmezler, garip feodal geleneklerimiz var, babamızdan hep çekindik, onun beğenmeyeceğini düşündüğü hiçbir şeyi yapmamaya gayret ettik, beğenmeyen tek bir bakışıyla bile yaralanırdık, beğenmeyecek diye ödümüz kopardı ve “kuzudan korkan oğlum” sözleri içimi sevinç ve güvenle doldururdu.

Artık kuzudan korkmuyorum.

Komşum gitti.

Bir tek kez bile “kötüyüm” demedi.

Son gecesinde, saat bire doğru onu görmek için yeniden hastaneye döndüğümde, “Nasılsın babacığım” diye sormuştum, artık hayata kapanmaya başladığı halde, başıyla “İyiyim” işareti yapmıştı.

Altı yedi saat sonra öldü.

Günlerimi, onun öldüğü gerçeğini kavramaya çalışarak geçiriyorum.

Bunu beceremiyorum.

Hiç becerebilecek miyim onu da bilmiyorum.

“Hastamız nasıl” dediğinde “öldü” dedim.

Bunu şimdi herkes biliyor, bir ben bilmiyorum.

Benim kuzudan korktuğumu da bilen kimse yok artık.

Yan dairenin kapısı kapalı.

Sonsuz bir sessizlikten başka hiçbir şey kalmadı orada.