ttez.sdu.edu.tr/tezler/tf01873.pdffen bilimleri enstitüsü biyoloji anabilim dalı danıúman:...

49
1 T.C SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ SUSURLUK ÇAYI (BURSA- BALIKESİR)'NDAKİ TATLISU KEFALİ (Leuciscus Cephalus L.)'NİN PARAZİTLERİNİN BELİRLENMESİ ÜMİT GÜRKAN Danışman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN YÜKSEK LİSANS TEZİ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI ISPARTA - 2011

Upload: others

Post on 20-Jan-2021

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

1

T.C

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

SUSURLUK ÇAYI (BURSA- BALIKESİR)'NDAKİ TATLISU

KEFALİ (Leuciscus Cephalus L.)'NİN PARAZİTLERİNİN

BELİRLENMESİ

ÜMİT GÜRKAN

Danışman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

BİYOLOJİ ANABİLİM DALI

ISPARTA - 2011

Page 2: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

2

TEZ ONAYI

Ümit GÜRKAN tarafından hazırlanan “Susurluk Çayı (Bursa-Balıkesir)’ndaki

Tatlısu Kefali (Leuciscus cephalus L.)’nin Parazitlerinin Belirlenmesi” adlı tez

çalıĢması aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği/oy çokluğu ile Süleyman Demirel

Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı‟nda YÜKSEK LİSANS

TEZİ olarak kabul edilmiĢtir.

Danışman : Doç. Dr. Selda TEKĠN ÖZAN

Süleyman Demirel Üniversitesi Biyoloji A.B.D.

Jüri Üyeleri : Doç.Dr. Seyhan AHISKA

Ankara Üniversitesi, Biyoloji ABD

Doç.Dr. Hasan KALYONCU

Süleyman Demirel Üniversitesi Biyoloji A.B.D.

Prof. Dr. Mehmet Cengiz KAYACAN

Enstitü Müdürü

Not: Bu tezde kullanılan özgün ve baĢka kaynaktan yapılan bildiriĢlerin, çizelge, Ģekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

Page 3: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

3

İÇİNDEKİLER

Sayfa

ĠÇĠNDEKĠLER ………………………...…………………………………….... i

ÖZET ………………………………...………………………………………... ii

ABSTRACT ………………………...………………………………………… iii

TEġEKKÜR ……………………...…………………………………………… iv

ġEKĠLLER DĠZĠNĠ …………………………………………………………… v

ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ ……...………………………………………………… vi

SĠMGELER VE KISALTMALAR DĠZĠNĠ ...………………………………… vii

1. GĠRĠġ ...……………………………………………………………………... 1

2. KAYNAK ÖZETLERĠ ...…………………………………………………… 3

3. MATERYAL VE YÖNTEM ……………………………………………….. 10

3.1. AraĢtırma Bölgesinin Tanımı...…………………………………………… 10

3.2. Tatlısu Kefali (Leuciscus cephalus L., 1758)‟nin Genel Özellikleri……… 11

3.3. Materyal Temini.....……………………………………………………….. 12

3.4. Parazitlerin Aranması…………………….……………………………….. 13

3.5. Parazitlerin Tespiti ve Boyanması….……………………………………... 13

3.6. Parazitlerin TeĢhisi ve Değerlendirilmesi.………………………………… 14

3.7. Tespit Edilen Parazitlerin Ölçümü ve Çizimi..……………………………. 14

4. ARAġTIRMA BULGULARI…………………………………......……….. 15

4.1. Tespit Edilen Parazitlerin Biyo-Taksonomik Özellikleri…………...…….. 15

4.1.1.Dactylogyrus vistulae Prost, 1957…..………………………………….... 15

4.1.2.Dactylogyrus folkmanovae Ergens, 1956………………………………... 18

4.1.3.Paradiplozoon megan (Bychowsky ve Nagibina, 1959)..……………...... 21

4.1.4. Eustrongylides sp. Larvası……………………………………………….

4.2. Parazitizim…………………………………………………………………

5. TARTIġMA VE SONUÇ …………………………………………………...

24

27

30

6. KAYNAKLAR …………………………………………………………… 34

ÖZGEÇMĠġ…………………………………………………………………..... 40

Page 4: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

4

ÖZET

Yüksek Lisans Tezi

SUSURLUK ÇAYI (BURSA- BALIKESİR)'NDAKİ TATLISU KEFALİ

(Leuciscus Cephalus L.)'NİN PARAZİTLERİNİN BELİRLENMESİ

ÜMİT GÜRKAN

Süleyman Demirel Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü

Biyoloji Anabilim Dalı

Danışman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN

Mart 2010-ġubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıĢmada Susurluk Çayı‟nda

yaĢayan Leuciscus cephalus‟un helminth faunasının belirlenmesi amaçlanmıĢtır.

ÇalıĢma süresince toplam 140 adet tatlısu kefali aylık periyotlarla yakalanarak

parazitolojik yönden incelenmiĢtir. ÇalıĢma sonucunda tatlısu kefalinde ektoparazit

olarak Monogenea‟dan Dactylogyrus folkmonovae, Dactylogyrus vistulae,

Paradiplozoon megan ve endoparazit olarak Nematoda‟dan Eustrongylides sp.

türlerine rastlanılmıĢtır. Enfekte tatlısu kefali‟nde en fazla rastlanan parazit türü

Dactylogyrus vistulae (43 balıkta, %30.7) olmuĢtur. Bunu sırasıyla Dactylogyrus

folkmanovae (39 balıkta, %27.8), Paradiplozoon megan ( 32 balıkta, %22.8) ve

Eustrongylides sp. larvası (6 balıkta, %4.28) takip etmiĢtir. Bu türlerden

Eustrongylides sp.‟ye Türkiye tatlısu kefalinde ilk defa rastlanılmıĢtır.

Anahtar Kelimeler: Susurluk çayı, Leuciscus cephalus, endoparazit, ektoparazit,

helmint.

2011, 43 sayfa

Page 5: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

5

ABSTRACT

M.Sc. Thesis

DETERMINATION OF PARASITES OF CHUB (Leuciscus Cephalus L.) IN

SUSURLUK STREAM (BURSA-BALIKESİR)

Ümit GÜRKAN

Süleyman Demirel University

Graduate School of Applied and Natural Sciences

Biology Department

Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Selda TEKİN ÖZAN

This study which was carried out between March 2010-April 2011 aimed to

investigate the helmint fauna of Leuciscus cephalus. During the study period, totally

140 chubs had been caught monthly and investigated parasitologically. End of the

study, in chubs, Dactylogyrus folkmonovae, Dactylogyrus vistulae and

Paradiplozoon megan from Monogenea as ectoparasite, and Eustrongylides sp. from

Nematoda as endoparasite had been determined. The most common parasite species

is Dactylogyrus vistulae (43 specimens, %30.7). Respectively, this was follwed by

Dactylogyrus folkmanovae (39 specimens, %27.8), Paradiplozoon megan (32

specimens, %22.8) ve Eustrongylides sp. larvae (6 specimens, %4.28). From these

parasites, Eustrongylides sp. was recorded for the first time in chub of Turkey.

Key words: Susurluk Stream, Leuciscus cephalus, endoparasite, ectoparasite,

helmintht fauna.

2011, 43 pages.

Page 6: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

6

TEŞEKKÜR

Bu araĢtırma için beni yönlendiren, karĢılaĢtığım zorlukları bilgi ve tecrübesi ile

aĢmamda yardımcı olan değerli danıĢman hocam Doç. Dr. Selda TEKĠN ÖZAN‟a

teĢekkürlerimi sunarım.

ÇalıĢmalarımı destekleyen ilgi ve yakınlığını esirgemeyen hocam, Süleyman Demirel

Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm BaĢkanı Prof. Dr. Yusuf

AYVAZ‟a, arazi ve laboratuar çalıĢmaları ile literatür temininde yardımcı olan

Uludağ Üniversitesi Öğretim Elemanı Doç. Dr. Ali AYDOĞDU‟ya teĢekkür ederim.

Balık temini sırasında yardımlarını esirgemeyen Ġsmail GÖNÜL „e ve ġenol

GÖLLÜ‟ ye teĢekkür ederim

2098 YL 10 No`lu Proje ile tezimi maddi olarak destekleyen Süleyman Demirel

Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Yönetim Birimi BaĢkanlığı‟na teĢekkür

ederim.

Tezimin her aĢamasında beni yalnız bırakmayan aileme sonsuz sevgi ve saygılarımı

sunarım.

Ümit GÜRKAN

ISPARTA, 2011

Page 7: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

7

ŞEKİLLER LİSTESİ

ġekil 3. 1. AraĢtırma bölgesinin haritası (Anonim, 2006)........................................................ 11

ġekil 4.1. Dactylogyrus vistulae‟ nin tutkaç kısmı organı x 40 (Orijinal)................................. 16

ġekil 4.2. Dactylogyrus vistulae‟ nin kopulatör organı x 40 (Orijinal)...................................... 17

ġekil 4.3. Dactylogyrus vistulae‟ nin vajinal tüpü x 40 (Orijinal)............................................. 18

ġekil 4.4. Dactylogyrus folkmanovae‟ nin tutkaç kısmı x 40 (Orijinal)..................................... 20

ġekil 4.5. Dactylogyrus folkmanovae‟ nin a) kopulatör organı, b) vajinal tüpü x 40 (Orijinal).. 21

ġekil 4.6. Paradiplozoon megan‟ ın posterior kısmı x 40 (Orijinal).......................................... 24

ġekil 4.7. Eustrongylides sp. larvasının anterior kısmı x 40 (Orijinal)........................................ 25

ġekil 4.8. Eustrongylides sp. larvasının posterior kısmı x 40 (Orijinal)...................................... 26

Page 8: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

8

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge 1.1. Leuciscus cephalus ta‟ mevsimlere göre kaydedilen parazit

türleri, yakalanan ve parazitli balık sayıları, enfeksiyon

oranları parazitlerin minimum, maksimum, ortalama ve

toplam sayıları…………………………………………….......

32

Page 9: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

9

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ

mm Milimetre

% Yüzde

µm Mikrometre

Page 10: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

10

1.GİRİŞ

Helmint; eski yunanca helmins veya helminthos kelimelerinden türetilmiĢ bir

isimdir. Solucan, kurt veya kurtçuk anlamına gelir. Helmintleri inceleyen bilim

dalına helmintoloji denir. Helmintler çok hücreli canlılar olup, Metazoa grubunda yer

alırlar. Bu grupta yer alan canlılar ise Platyhelminthes, Nemathelminthes,

Acanthocephala ve Annelida olmak üzere 4 farklı filumda değerlendirilirler.

Platyhelminthes filumu 6 sınıf altında incelenir, bunların 4‟ü parazit (Monogenea,

Digenea, Cestoda ve Cetodaria), 1‟i kommensal (Temnocephala), bir diğeri ise

serbest yaĢar (Turbellaria). Platyhelminthes, Nemahelminthes ve Acanthocephala

gibi helmintler konak canlı olarak balıkları kullanırlar. Bu grupların balıklarda ne

zaman, niçin ve nasıl bulunduğu bilim dünyasında ilgi uyandıran konulardandır. Bu

alanda yapılan helmintolojik çalıĢmalarla sadece denizlerde 30.000 civarında helmint

türünün kaydı yapılmıĢtır (Williams and Jones, 1994).

Sucul ekosistemlerde besin zincirinin son basamaklarında yer alan ve insanlar için

önemli bir protein kaynağı olan balıklar farklı parazit türlerine konaklık ederler. Bu

parazitler ise balıklarda ciddi hastalıklara ve ekonomik kayıplara neden olurlar. Tür

sayıları 20.000-30.000 arasında değiĢen tatlısu balıklarının yoğun olarak birkaç

helmint türü ile enfekte olabildiği göz önüne alındığında tatlı su balıklarında

kaydedilen helmint türlerinin sayısının 30.000 den fazla olduğu tahmin edilmektedir.

(Williams and Jones, 1994).

Doğada 3 çeĢit besin zinciri vardır. Parazitler, besin zincirin en üst basamağında

bulunduklarından ekosistem içinde oldukça önemli bir yere sahiptirler. Parazitler

çevresel stres, besin ağı yapısı, iĢleyiĢi ve biyolojik çeĢitlilik hakkında (Marcogliese,

2003; 2004) ayrıca kendi konaklarının göç, üreme ve filogenisi gibi biyolojik

özellikleri hakkında da önemli bilgiler verirler (Williams et al., 1992). Ayrıca,

parazitler sucul ortamın kirlilik düzeyinin belirlenmesinde iyi bir biyoindikatör

olabilmekte (Khan and Thulin, 1991; Sures et al., 1994; Mac Kenzie et al., 1995;

Marcogliese and Cone, 1997) ve yine kirlilik düzeyinin belirlenmesinde yaygın

olarak kullanılan kimyasal analiz, bakteri sayımı ya da omurgasızların

Page 11: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

11

değerlendirilmesi Ģeklinde yapılan biyolojik analizlerin tamamlayıcısı olarak da iĢ

görmektedirler (Sasal et al., 2007).

Parazitlerin ortamda bulunup bulunmaması çevresel koĢullar hakkında önemli

bilgiler vermektedir. Konağın savunma mekanizmasının kirlilikten olumsuz Ģekilde

etkilenmesi sonucu parazitizm artabilir. Ayrıca, enfekte olmuĢ konağın, enfekte

olmamıĢ konağa göre çevresel kirlilikten daha çok zarar görmesi ara konak

canlılarının da kirlilikte yok olması parazitizmi azaltabilir. Bunlara ek olarak

kirliliğin parazit türlerine, larval ve olgun parazitlere etki düzeyi değiĢmektedir

(Sures, 2004).

Parazitlerin balıklarda bulunma oranları parazitin hayat döngüsüne, hayat

döngüsünde ara konak bulunup bulunmamasına, balığın beslenme alıĢkanlığına,

yaĢına, uzunluğuna, balıkta endo yada ektoparazit olarak yaĢayan baĢka bir parazitin

var olup olmamasına ve yaĢadığı ortamın ekolojik koĢullarına göre değiĢiklik

göstermektedir (Saygı, 1999).

Balıkların helmint faunasının tespitine yönelik yapılan çalıĢmalarda özellikle her

coğrafik bölgenin hatta onun alt birimlerinin kendine ait parazit faunasına sahip

olduğu aĢikârdır. Bu tür faunanın oluĢmasında birçok faktör etkin rol oynamaktadır.

Özellikle zoocoğrafik bölgeler ve alt birimleri farklı ekolojik özelliklere sahip

olduklarından faunanın bölgesel olarak farklı olması beklenen bir durumdur.

Bilindiği kadarıyla balıklarda parazit olarak yaĢayan birkaç helmint türü yaygın bir

zoocoğrafik dağılıma sahip iken diğer türlerde ise bu dağılımda bölgesel olarak

farklılıklar görülmektedir. Parazit grupları arasında helmint parazitler önemli bir

yere sahiptir. Platyhelminthes, Nemahelminthes ve Acanthocephala gibi helmintler

balıkların farklı organlarına ve vücut boĢluklarına yerleĢirler (Aydoğdu vd., 2001;

Aydoğdu vd., 2002a). Ülkemizde özellikle 2000‟li yıllarda yoğunluk kazanan

helmintolojik çalıĢmalar zoocoğrafik olarak bir homojenlik göstermemektedir.

Ayrıca bu çalıĢmaların çoğu belirli ekonomik değeri olan, kolay ve bol temin

edilebilen balık türleri üzerinde yoğunlaĢmıĢtır. Farklı coğrafik bölgelerde bu tür

çalıĢmalar oldukça azdır.

Page 12: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

12

2. KAYNAK ÖZETLERİ

Ülkemizde yapılan parazitolojik araĢtırmalar genellikle tıp, veteriner, su ürünleri ve

fen fakültelerinde, insanlar ve ekonomik değere sahip hayvanlar üzerinde

gerçekleĢtirilmektedir.

Ülkemizde ve yurtdıĢında farklı balık türlerinin parazit faunasını belirlemeye yönelik

çeĢitli çalıĢmalar yapılmıĢtır.

Koyun (2001), Enne Baraj Gölü‟nde yaĢayan Leuciscus cephalus‟ta Allocreadium

isoporum, Philometra ovata ve Pomphorhynchus laevis olmak üzere 3 tür parazite

rastlamıĢtır.

Aydoğdu vd. (2001), Doğancı Baraj Gölü‟nden yakaladıkları 77 adet Leuciscus

cephalus‟ta Dactylogyrus folkmanovae, Dactylogyrus vistulae, Paradiplozoon

megan, Bothriocephalus acheilognathi, Rhabdochona denudata olmak üzere 5 tür

parazite rastlamıĢlardır. Parazit yoğunluğunun mayıs ayında maksimum düzeye

ulaĢtığını ve Dactylogyrus sp.‟nin yoğunluğu ile su sıcaklığı arasında pozitif bir iliĢki

olduğunu belirtmiĢlerdir.

Yapılan baĢka bir çalıĢmada Keban Baraj Gölü‟nde yaĢayan Leuciscus cephalus

bireylerinde Diplostomum sp. parazitine rastlanmıĢtır (Dörücü ve Ġspir, 2005).

Ġnnal ve Keskin (2006), Ağustos 2002-Ağustos 2003 tarihleri arasında Çamkoru

Gölü‟nde yaptıkları çalıĢmada 368 adet Leuciscus cephalus örneğinde Ligula

intestinalis pleroserkoidinin varlığını tespit etmeye çalıĢmıĢlardır. 26 adet örnekte

Ligula intestinalis pleroserkoidine rastlamıĢlar, en yüksek enfeksiyon oranını Eylül-

2002 tarihinde belirlemiĢler.

Temmuz 2007-Mayıs 2008 tarihleri arasında yapılan ve Örenler Baraj Gölü‟nde

yaĢayan Leuciscus cephalus örneklerinin parazit faunası tespit etmeye yönelik

çalıĢmada ise 103 adet balık örneğinde Dactylogyrus vistuale, Diplostomum sp.

Page 13: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

13

Bothriocephalus acheilognathi, Ligula intestinalis ve Pomphorhynchus laevis olmak

üzere 5 tür parazit bulunmuĢtur. Parazit bolluğunun erkek bireylerde daha yüksek

olduğu ve parazit sayısının boy uzunluğu ile negatif bir iliĢkiye sahip olduğu

saptanmıĢtır (Kurupınar ve Öztürk, 2009).

Özbek ve Öztürk (2010), yaptıkları çalıĢmada Kunduzlar Baraj Gölü‟nde yaĢayan

Leuciscus cephalus bireylerinde Ligula intestinalis pleroserkoidlerine rastlamıĢlardır.

Oğuz (1991), Kocadere, Ekinli Lagünü ve Uluabat Gölü‟nde yaĢayan sazanların

parazit faunasını belirlemek amacıyla 14 tane sazan bireyini incelemiĢ ve

Dactylogyrus sp., Ergasilus sp. ve Argulus foliaceus olmak üzere 3 farklı parazit türü

tespit etmiĢtir.

Sağlam (1992), Keban Baraj Gölü'nden yakaladığı 11 farklı türe ait 407 adet balığın

parazitlerini incelemiĢ ve bu türlerden Capoeta trutta'da 8, Barbus rajanorum

mystaceus'da 4, Barbus esocinus'da 4, Chondrostoma regium'da 4, Cyprinus

carpio'da 3, Barbus capito pectoralis'de 3, Capoeta capoeta umbla'da 1 ve

Chalcalburnus mossilensis 'de 1 parazit tespit ederken, Achanthobrama marmid,

Carassius carassius ve Leuciscus cephalus orientalis türlerinde ise herhangi bir

parazite rastlayamamıĢtır.

Türkmen ve Tüzer (1992), Ġznik Gölü‟nde yaĢayan sazanlarda 478 adet

Bothriocephalus acheilognathi, 29 adet Caryophyllaeus laticeps ve 5 adet

Neoechinorhyncus rutili saptamıĢlardır.

Aydoğdu vd. (1996), Ġznik Gölü‟nde yaĢayan kadife balığını parazitolojik yönden

incelemiĢlerdir. ÇalıĢma süresince çok miktarda Myxobolus sp‟ye, 2859 adet

Asymphylodora tincae‟ye ve 475 adet Eustrongylides sp.‟ye rastlamıĢlardır.

Aydoğdu vd. (2000), Ġznik Gölü‟nde yaĢayan 65 adet Rutilus rubilio‟yu parazitolojik

yönden incelemiĢlerdir. 65 adet balığın 57 tanesinde, 168 adet Dactylogyrus

Page 14: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

14

sphyrna‟ya, 73 adet Neoechinorhynchus rutili‟ye ve 9 adet Eustrongylides sp.‟ye

rastlamıĢlardır.

Koyun (2001), Kütahya‟daki Enne Baraj Gölündeki bazı balık türlerinin helminth

faunasına yönelik çalıĢmasında Alburnus alburnus, Carassius carassius, Carassius

auratus, Barbus plebejus escherichi, Leuciscus cephalus ve Nemacheilus sp. türlerine

ait balıkları incelemiĢ, bunlardan C. carassius, C. auratus’ta Dactylogyrus

anchoratus, Gyrodactylus katharineri (Monogenea), Contracaecum sp. (Nematoda)

ve Pomphorhynchus laevis (Acanthocephala) türlerini tespit etmiĢtir.

Aydoğdu vd. (2002a), Doğancı Baraj Gölü‟nde yaĢayan Barbus plebejus

escherichi‟yi parazitolojik yönden incelemiĢler ve Monogenea‟ya ait 1, Cestoda‟ya

ait 2, Digenea‟ya ait 1 ve Nematoda‟ya ait 1 türe rastlamıĢlardır. Balıklardaki

helmint faunasının konak balığın besin seçimi ve yaĢadığı ortamın ekolojik Ģartlarına

göre farklılık gösterdiğini bildirmiĢlerdir.

Aydoğdu vd. (2002b), Ġznik Gölü‟nde yaĢayan yayın balıklarının parazitlerini

araĢtırmıĢlar ve Monogenea‟ya ait 1 tür ( Ancylodiscoides siluri ), Nematoda‟ya ait 1

tür (Eustrongyloides sp.) ve Cestoda‟ya ait 1 tür (Ligula sp.) tespit etmiĢlerdir. Bu

parazitlerden Eustrongyloides sp. ve Ligula sp. Türkiye‟de yayın balığı ile ilgili

yapılan çalıĢmalarda ilk defa bildirilmiĢtir.

Aydoğdu ve Altunel (2002), Doğancı Baraj Gölünde yaĢayan turna (Esox lucius),

sazan (Cyprinus carpio) ve siraz (Capoeta tinca)‟ın parazit faunasını tespit

etmiĢlerdir. Turna balıklarının Tetraonchus mononteron, sazanların Dactylogyrus

extensus ve sirazın Contracaceum sp. ile parazitlendiğini belirlemiĢlerdir.

Yıldız (2003), Kapulukaya Baraj Gölü‟nde yaĢayan kadife balıklarında

Asymphylodora tincae, Pomphorhynchus laevis ve Ligula sp.‟yi saptamıĢtır.

Soylu (2005), Durusu (Terkos) Gölü‟nde yaĢayan yayın balığının metazoon

parazitlerini incelemiĢ ve çalıĢma sonucunda Ancylodiscoides siluri, Ancylodiscoides

Page 15: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

15

vistulensis, Siluritaenia siluri, Diplostomum sp., Eustrongylides excisus’a

rastlamıĢtır.

Kır ve Tekin-Özan (2005), Kovada Gölü‟nde yaĢayan kadife balığı (Tinca tinca L.,

1758)‟nın parazitlerini ve bu parazitlerin mevsimsel dağılımlarını belirlemek

amacıyla 105 adet balık örneği almıĢlardır. Parazitolojik yönden muayenesi yapılan

kadife balıklarında ektoparazit olarak Gyrodactylus medius’ a endoparazit olarak

Asymphylodora tincae, Caryophyllaeus laticeps, Ligula intestinalis pleroserkoidi,

Proteocephalus torulosus ve Bothriocephalus acheilognathi „ye rastlamıĢlardır.

Kovada Gölü‟nden yakalanan havuz balığı (Carassius carassius)‟nın parazitleri

incelenmiĢ, ektoparazit olarak Dactylogyrus anchoratus, Dactlogyrus minutus,

Argulus foliaceus ve Trachelobdella torquata, endoparazit olarak ise Contracaecum

sp. tespit edilmiĢtir. Dactylogyrus minutus ve Contracaecum sp.‟nin Türkiye havuz

balıklarında ilk kez kaydedildiği bildirilmiĢtir (Tekin-Özan ve Kır, 2005).

Öztürk (2005), Uluabat Gölü‟nde yaĢayan tatlısu kolyozu (Chalcalburnus

chalcoides) ve kadife balıkları (Tinca tinca) üzerinde yaptığı araĢtırmada 6 parazit

türü tespit etmiĢtir. Kadife balıklarının Dactylogyrus crucifer, Dactylogyrus sphyrna,

Paradiplozoon homoion ve Caryophyllaeus laticeps, tatlısu kolyozunun ise

Dactylogyrus chalcalburni, Dactylogyrus sphyrna, Paradiplozoon homoion,

Caryophyllaeus laticeps ve Asymphylodora markewitschi türleri ile parazitlendiği

tespit edilmiĢtir.

Tekin-Özan vd. (2006), BeyĢehir Gölü‟nden yakalanan kadife balığının parazitlerini

incelemiĢler ve toplam 6 tür (Ligula intestinalis, Caryophyllaeus laticeps,

Bothriocephalus acheilognathi, Proteocephalus torulosus, Asymphylodora tincae ve

Acanthocephalus anguillae) parazit tespit etmiĢlerdir. Acanthocephalus anguillae‟nin

Türkiye kadife balıklarında ilk kez belirlendiğini belirtmiĢlerdir.

BeyĢehir Gölü‟nde yapılan bir çalıĢmada gölde yaĢayan sazanların parazit faunası

incelenmiĢ, çalıĢma sonucunda 3 farklı parazit türüne (Dactlogyrus minutus,

Page 16: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

16

Caryophyllaues laticeps ve Bothriocephalus acheilognathi) rastlanmıĢtır.

Dactylogyrus minutus enfeksiyonu nisan ayı hariç tüm aylarda görülmüĢtür (Tekin-

Özan vd., 2008).

Markevic (1951), Rusya‟daki bazı akarsularda yaĢayan Carassius carassius, Abramis

brama, Blicca bjoerkna, Rutilus rutilus, Alburnus alburnus, Scardinius

erytrophtalmus, Leuciscus cephalus, Gobio gobio ve Barbus barbus türü balıklardaki

Ligula‟ların pleroserkoid safhalarını tespit etmiĢ ve bu parazit için son konağın

ihtiyofaj su kuĢları olduğunu belirtmiĢtir.

Hine and Kennedy (1974), Avon Nehri (Ġngiltere)‟nde yaĢayan Leuciscus

cephalus‟larda Pomphorhynchus laevis‟i gözlemlemiĢtir.

Kawatsu (1978), balık anemisi üzerine yapmıĢ olduğu çalıĢmada, Carassius

carassius‟un bir trematod olan Diplozoon nipponicum tarafından istila edilmesi

sonucunda Hypocromic microcytic anemia‟nın meydana geldiğini, küçük balıklarda

%60-80, büyük balıklarda ise %100 oranında ortaya çıktığını, parazit sayısının

artması karĢısında konaklardaki hemoglobin seviyesinin düĢüĢü arasında doğrusal bir

iliĢkinin bulunduğunu gözlemlemiĢtir.

Brown (1987), Ġngiltere‟de yaptığı bir çalıĢmada Gammarus pulex‟in

Pomphorhynchus laevis için ara konak olduğunu ve genelde bu amfipod türleriyle

beslenen Barbus barbus ve Leuciscus cephalus‟larda Pomphorhynchus laevis

görüldüğünü kaydetmiĢlerdir.

Gaten (1987), Ġngiltere‟de yaptıkları çalıĢmada tatlısu kefali (Leuciscus

cephalus)‟nde Diplostomum spathaceum türünü belirlemiĢtir.

Taraschewski (1988), Almanya‟da gerçekleĢtirdiği çalıĢmasında Leuciscus

cephalus‟ların %84‟ünün ve Alburnus alburnus‟ların %15‟ inin Acanthocephalus

anguillae tarafından enfekte edildiğini bildirmiĢtir.

Page 17: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

17

Sutherland (1989), ABD‟de yaptığı bir çalıĢma sonucunda Carassius auratus ve

Leuciscus cephalus‟un Pomphorhynchus laevis ile parazitlendiğini bildirmiĢtir.

Brown (1989) ve Bates ve Kennedy (1990) Leuciscus cephalus‟ta Acanthocephalus

anguillae ve Pomphorhynchus laevis türlerini tespit etmiĢlerdir.

Moravec (1994), Leuciscus cephalus‟ lardaki Allecreadium isoporum‟ un mevsimsel

dinamiği ile ilgili çalıĢmasında parazitin yıl boyunca yumurtalı halde

görülebilmesine rağmen sadece ilkbaharda yumurtalarını bırakarak geçici olarak

konaktan ayrıldıklarını gözlemlemiĢtir.

Jamno Gölü (Polonya)‟nde yapılan ve Abramis brama‟nın parazit faunasını

belirlemeyi amaçlayan bir çalıĢmada ise 15 tür parazit tespit edilmiĢtir. Bunlardan

7‟sinin Monogenea‟ya, 4‟ünün Digenea‟ya, 1‟inin Cestoda‟ya, 2‟sinin Crustacea‟ya

ve 1‟inin ise Hirudinae‟ye ait olduğu bildirilmiĢtir (Dzika et al., 2007).

Sobecka and Słomińska (2007), Odra Nehri (Polonya)‟nde yaĢayan Abramis

brama’nın parazitlerini araĢtırmıĢlar ve 13 farklı tür parazitin bu balıkta yaĢadığını

belirlemiĢlerdir.

Haná Nehri (Çek Cumhuriyeti) „nde yaĢayan Gobio gobio bireylerinde parazit olarak

yaĢayan türlerin mevsimsel değiĢimini belirlemek amacıyla yapılan çalıĢmada 2 yıl

süreyle toplam 212 balık örneği incelenmiĢ ve 8 farklı Monogenea türüne ait 6456

birey saptanmıĢtır. Monogenea‟ların mevsimsel değiĢimlerinin suyun sıcaklığı ile

olan pozitif iliĢkisi ortaya konmuĢtur (Blažek et al., 2008).

Shukerova et al. (2010), Srebarna Gölü (Bulgaristan)‟nde yaĢayan Perca fluviatilis‟in

parazit faunasının mevsimsel değiĢimini belirlemek amacıyla 2005-2006 yıllarında

yaptıkları çalıĢmada 13 farklı tür belirlemiĢlerdir. Parazit türüne bağlı olmak üzere

her mevsimde yüksek oranda parazite rastlamıĢlardır. Bu farklılığın gölün farklı

ekolojik koĢullarından ve her parazitin ara konak olarak kullandığı canlı türünün

farklı olmasından kaynaklanabileceğini bildirmiĢlerdir.

Page 18: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

18

Ülkemizde farklı balık türlerinin helmint faunasını belirlemeye yönelik çeĢitli

çalıĢmalar bulunsa da, Susurluk Çayı‟nda yaĢayan balıkların helmint faunasını tespit

etmek amacıyla yapılmıĢ herhangi bir çalıĢmaya rastlanılmamıĢtır. Söz konusu bu

çalıĢmada Susurluk Çayı‟nda yaĢayan Leuciscus cephalus’daki helmintlerin tespit

edilmesi amaçlanmıĢtır. Bu anlamda bu çalıĢma Türkiye için bir ilk olma özelliği

taĢımaktadır. Elde edilen veriler konu ile ilgili araĢtırmacıların kullanımına

sunularak, hem Türkiye faunasına hem de ilgili alandaki bilgi birikimine katkı

sağlayacaktır. Ayrıca gerçekleĢtirilen bu çalıĢma sonraki yıllarda yapılması beklenen

ekolojik çalıĢmalar için de bir veri tabanı oluĢturacaktır.

Page 19: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

19

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. Araştırma Bölgesinin Tanımı

Kuzeybatı Anadolu‟ da bulunan Susurluk Havzası 27o 01` D-39

o 01` K ve 29

o 50` D-

40o 23` koordinatları arasında yer almaktadır (ġekil 3.1.). Havzanın en önemli su

kaynaklarını, Nilüfer Çayı, Orhaneli Çayı, Emet Çayı, MustafakemalpaĢa Çayı,

Simav Çayı, Karadere ile Manyas ve Apolyont Gölleri oluĢturmaktadır. Simav Çayı,

Simav ilçesinin kuzey, güney ve doğusunda bulunan Simav, ġaphane ve Gölcük

Dağları‟ndan doğarak, Sındırgı Ovası‟ndan Marmara Denizi‟ne kadar güney-kuzey

yönünde akar. Marmara Denizi‟ne akıĢ yönü boyunca, Cüneyt Deresi, Eğri Dere,

Atnos Çayı, Kille Dere ve daha pek çok dere Simav Çayı‟na katılmaktadır. Simav

Çayı geçtiği ilçelerde farklı isimler almaktadır. Yan kollar birleĢerek büyür ve

Susurluk ilçesinde Susurluk Çayı ismini alır. Havzadaki en büyük yerleĢim merkezi

Bursa, Balıkesir ve Kütahya ili ile bu illere bağlı ilçelerdir. Havzada çok sayıda

sanayi tesisi ve iĢletmesi bulunmaktadır. Nitekim dünyada sanayisi geliĢmiĢ

ülkelerde farklı sanayi ve endüstri iĢletmelerinin atık maddelerini akarsulara, göllere

ve denizlere boĢalttığı, dolayısıyla birçok akarsuyun kirlenme sonucu artık sadece

taĢıma amaçlı kullanılabilir hale geldiği bilinmektedir. Buna benzer sorunların

Türkiye'de de görüldüğü belirtilmekte ve Gediz, Büyük Menderes, Ergene ve

Sakarya gibi nehirlerde kirliliğin ciddi boyutlara ulaĢtığı vurgulanmaktadır (Tüfekçi

vd., 2004). Susurluk Çayı; Bigadiç Boraks iĢletmelerinden, Erdek'e bağlı KarĢıyaka

Beldesi ve Düzler Mevkii'nde bulunan tavukhanelerden, deri fabrikalarından,

Susurluk Ģeker fabrikasından ve Bandırma sanayisinden gelen endüstri ve sanayi

atıkları ile kirlenmekte ve kirliliği ciddi boyutlara ulaĢmaktadır (Tüfekçi vd., 2004).

Page 20: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

20

ġekil 3.1. AraĢtırma bölgesinin haritası (Anonim, 2006)

3.2. Tatlısu Kefali (Leuciscus cephalus L., 1758)’nin Genel Özellikleri

Domain: Eukarya

Alem: Animalia (Hayvanlar)

Şube: Chordata (Kordalılar)

Sınıf: Actinopterygii (IĢınsal yüzgeçliler)

Takım: Cypriniformes

Familya: Cyprinidae

Cins: Leuciscus

Tür: Leuciscus cephalus

Tatlısu kefalinin vücudu kalın yapılı ve yanlardan çok hafif basıktır. BaĢı büyük,

geniĢ ve üstten bakıldığında yuvarlağımsı görünüĢtedir. Genellikle baĢ boyu vücut

Page 21: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

21

yüksekliğine eĢit veya daha küçüktür. Ağzı geniĢ ve eğik yapıda olup arka köĢeleri

gözlerin anterior kenarına kadar uzanmaz, çeneler birbirine eĢit uzaklıktadır. Dorsal

yüzgecinin serbest kenarı düz veya hafif yuvarlaktır ve daima 8 dallanmıĢ ıĢın taĢır.

Anal yüzgeci kuyruğa kadar uzanmaz özellikle ergin fertlerde serbest kenarı daima

yuvarlaktır. Kuyruk yüzgeci hafif girintili ve lopların ucu kısmen yuvarlaktır. Boyları

en fazla 80 cm, ağırlığı ise 4 kg olabilir (Geldiay ve Balık, 2002).

Rengi vücudun sırt kısmında koyu olup, mavi-yeĢil renkte metalik yansımalar

gösterir. Bu koyu renk yan taraflara doğru gidildikçe açılır ve karın kısmında sarı

beyaz bir görünüĢ kazanır. Dorsal, kaudal ve pektoral yüzgeçleri renksiz; ventralleri

ve analı ise portakal sarı rengindedir. Vücudunu örten her bir pulun özellikle

posterior kısımlarında küçük ve siyah renkli pigment taneleri bulunur. Bütün Avrupa,

Karadeniz, Hazar Denizi ve Azak Denizi havzaları ile Kafkasya da geniĢ bir yayılıĢ

gösteren bu tür Anadolu‟ daki bütün iç sulara dağılmıĢtır (Geldiay ve Balık, 2002).

Tatlısu kefali genellikle hızlı akan ırmaklarda suyun üst bölümlerinde yaĢar. Ama bu

ırmakların yavaĢ akan bölümlerinde, yani kayaların arkasında durmayı tercih ederler.

Böcekler, yosunlar, midyeler, sülükler, su bitkileri ile beslenirler. Belli bir

büyüklüğe eriĢenleri küçük balıkları ve kurbağaları da yerler. Üreme zamanları nisan

ile haziran ayları arasındadır. DiĢileri bu zamanda 100.000 yumurtayı çakıl taĢlarının

ve su bitkilerinin üzerine bırakır (Anonim, 2011).

3.3. Materyal Temini

Bu çalıĢma Mart 2010-ġubat 2011 tarihleri arasında aylık periyotlarla

gerçekleĢtirilmiĢtir. ÇalıĢma için gerekli balık örnekleri, Susurluk Çayı„ndan avlanan

balıkçılardan canlı olarak temin edilmiĢtir. Balıklar merkeze bağlı Buzağlık

mevkii‟nden alınmıĢtır. Balıklar diseksiyon iĢlemine kadar içerisinde dere suyunun

bulunduğu plastik tanklarda canlı halde tutulmuĢlardır. Diseksiyonlar 24 saat

içerisinde gerçekleĢtirilmiĢtir.

Page 22: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

22

3.4. Parazitlerin Aranması

Diseksiyon iĢlemine geçilmeden önce balıkların standard boy ve ağırlıkları

ölçülmüĢtür. Her bir balık örneğinin deri ve yüzgeçleri binoküler mikroskop altında

incelenerek ektoparazit taraması yapılmıĢtır. Bu iĢlem tamamlandıktan sonra

diseksiyon iĢlemine geçilmiĢtir. Diseksiyon iĢleminde önce balığın solungaçları

çıkarılmıĢ, her bir solungaç içerisinde fizyolojik su bulunan petri kabına konularak

binoküler mikroskop altında parazitlerin aranmasına baĢlanmıĢtır. Endoparazitlerin

aranması amacıyla balıkların karın kısmı anüs-ağız yönünde açılmıĢtır. Ayrıca kalp,

karaciğer ve böbrekler küçük parçalar haline getirilip iki lam arasında ezildikten

sonra mikroskop altında incelemeye tabii tutulmuĢlardır (Fernando vd. 1972).

Sindirim borusu baĢtanbaĢa açılmak suretiyle bu kısımlarda parazit bulunup

bulunmadığı araĢtırılmıĢtır. Bulunan parazitlerin; tür, yerleĢim ve sayıları

kaydedilmiĢ, türlere göre petri kaplarına konulmuĢlardır. Parazitlerden bir kısmı

hemen ve canlı olarak incelemeye tabii tutulmuĢlar. Diğerleri ise daha sonraki

çalıĢmalar için % 70‟ lik etil alkolde (Monogenea) ve % 5 gliserin içeren % 70‟lik

etil alkolde (Nematoda) saklanmıĢlardır. Parazitlerin tespit iĢleminde özellikle

Monogenetik trematodlar için pikrik asit kullanılmıĢtır. Dissekte edilen balık

örnekleri “müze materyali” olarak orijinal Ģekilleri ile muhafaza edilmiĢ,

etiketlenerek % 70‟lik alkol içeren cam kavanozlara konulmuĢlardır (Fernando vd.

1972).

3.5. Parazitlerin Tespiti ve Boyanması

Pikrik asit ile tespit edilen Monogenetik trematodlar, doygun lityum karbonat

solüsyonuna alınarak pikrik asit giderilmiĢtir. Eski renklerine dönen parazitler saf su

ile yıkandıktan sonra boraks–karmin boyası ile boyanmıĢlardır. Helmintler, boya

içerisinde 2–20 saat bekletilip, yeniden saf suya alınmıĢlar. Bunu takiben parazitler

organları belli oluncaya kadar asit-alkol içerisine alınıp daha sonra %40, %70, %80,

%95, %100‟ lük alkol serilerinden geçirilmiĢlerdir. Son olarak sedir yağı ya da ksilol

de saydamlaĢtırılarak entellan ile kapatılmıĢlardır. Nematoda örnekleri ise, boyama

Page 23: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

23

iĢlemine tabi tutulmadan gliserin-jelatinile kapatılarak daimi preparat haline

getirilmiĢlerdir (Fernando et al., 1972).

3.6. Parazitlerin Teşhisi ve Değerlendirilmesi

Parazitlerin teĢhisinde değiĢik bilim adamlarının (Markevic, 1951; Bychovskaya-

Pavlovskaya et al.,1964; Moravec, 1994) düzenlediği anahtarlardan yararlanılmıĢ,

parazitlerin boyama ve tespit iĢlemlerinde ise Fernando et al., (1972)‟nin geliĢtirdiği

yöntemden faydalanılmıĢtır.

3.7. Tespit Edilen Parazitlerin Ölçümü ve Çizimi

Tespit edilen parazitlerin ortalama vücut uzunluğu, vajinal tüp geniĢliği, tutkaç

geniĢliği, orta kancaların iç ve dıĢ uzantıları, yakalık ve hançer büyüklükleri

mikroskop altında mikron olarak ölçülmüĢtür. Canlı bireyler tam gergin oldukları

zaman lam-lamel arasında ve filtre kağıtları aracılığıyla ile ortam suları çekilerek

ölçüme tabi tutulmuĢtur. Total boyamalar içinde aynı yöntem uygulanıp, ayrıca

lameller üzerine küçük ağırlıklar konarak tespit iĢlemleri sırasında parazitin

büzülmemesi sağlanmıĢtır. Monopistocotylea altordosuna ait olan bireylerin kanca,

kenar kancacıkları ile transversal çubuk elemanlarının ölçümleri bazı araĢtırmacıların

uyguladıkları metotlara (Bychovskaya-Pavlovskaya et al.,1964) göre yapılmıĢtır.

Fotoğraf çekiminde Olympus marka digital fotoğraf makinesi kullanılmıĢtır.

Page 24: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

24

4. ARAŞTIRMA BULGULARI

Mart 2010-ġubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıĢmada Susurluk Çayı‟nda

yaĢayan Leuciscus cephalus‟un helminth faunasının belirlenmesi amaçlanmıĢtır.

ÇalıĢma süresince toplam 140 adet balık örneği parazitolojik yönden incelenmiĢtir.

ÇalıĢma sonucunda Monogenea‟dan Dactylogyrus folkmonovae, Dactylogyrus

vistulae, Paradiplozoon megan ve Nematoda‟dan Eustrongylides sp. türlerine

rastlanılmıĢtır.

4.1. Tespit Edilen Parazitlerin Biyo-Taksonomik Özellikleri

AraĢtırma süresince saptanan parazit türlerin biyo-taksonomik özellikleri Ģöyledir:

4.1.1. Dactylogyrus vistulae Prost, 1957

Syn: Dactylogyrus similis Wagener, 1909

Bulunduğu konak : Leuciscus cephalus

YerleĢim yeri : Solungaçlar

Ġncelenen parazit sayısı : 15

Vücut yassılaĢmıĢ olup, vücut uzunluğu ortalama 720-1100 (960) m vajinal tüp

seviyesindeki geniĢliği 80-160 (150) m‟ dur.

Tutkaç 110-130 (120) x 130-200 (165) m geniĢliğinde olup, vücudun devamı

Ģeklindedir (ġekil 4.1.). Orta kancaların (ġekil 4.1.) iç uzantıları dıĢ uzantılarına

oranla daha uzundur. Kancanın bıçak kısmı gövdeden 900‟ye yakın bir açıyla

uzaklaĢıp uç kısımda kartal gagası Ģekline benzer bir kıvrımla sivrilerek son bulur.

Bu kancalardan alınan ölçümler; a: 41-45 (43) m, b: 42-52 (47) m, c: 11-17 (14)

m, d: 15-21 (18) m, e: 7-13 (10) m‟ dur. Orta kancalar arasındaki transversal

Page 25: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

25

dorsal çubuk , uç kısımları boğumlu kalın bir yaya benzer. Bu çubuğun uzunluğu 21-

25 (23) m, orta kısmındaki 2-4 (3) m‟ dur. Yan kancacıklar bir önceki türün

kancacıklarına benzer, fakat bu kancacıklardan ikisi median kancalara göre medio-

anterior konumda yer alıp ortalama uzunlukları 41-46 (44) m, bunların bazal

kısımları 27-33 (30) x 7-11 (9) m, yakalık 8-12 (10) m, uç kısımları 3-5 (4) m‟

dur (ġekil 4.2.) Diğer kancacıklarda total boy 21-27 (24) m, olup bu kancacıklar

bazal kısımlarda 7-13 (10) x 1-3 (2) m, yakalık kısımlarında 7-11 (9) m, hançer

kısımlarında ise 2-6 (4) m. büyüklüktedir (ġekil 4.1.). Vücudun ¼ anteriöründe yer

alan kopulatör organ (ġekil 4.2.) birbirine sarılmıĢ geniĢ “ S” Ģeklinde iki yapıdan

oluĢmaktadır. Bunlardan destek kısmını oluĢturan parça düzensiz bir ilerleme

gösterip son kısım etrafı yakalık Ģeklinde bir geniĢleme gösterir.

ġekil 4.1. Dactylogyrus vistulae‟ nin tutkaç kısmı organı x 40 (Orijinal)

Page 26: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

26

Cirrus kısmı armut Ģeklinde geniĢleme gösteren bazal bir kısımla baĢlamakta, daha

ince fakat düzgün bir boru Ģeklindeki tüple devam etmektedir. Cirrus destek parçanın

yakalık Ģeklindeki geniĢleme gösteren kısmındaki bir delikten dıĢarı açılır. Organ

uzunluğu 63-71 (67) m‟ dur. Vajinal tüp (ġekil 4.3.) 1/3 anteriöründe yer alır.

Terminal kısmı tokmak gibi ĢiĢkin olan vajinal tüpün boyu 25-55 (40) m, çapı ise 6-

10 (8) m‟ dur.

ġekil 4.2. Dactylogyrus vistulae‟ nin kopulatör organı x 40 (Orijinal)

Page 27: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

27

ġekil 4.3. Dactylogyrus vistulae‟ nin vajinal tüpü x 40 (Orijinal)

4.1.2. Dactylogyrus folkmanovae Ergens, 1956

Bulunduğu konak : Leuciscus cephalus

YerleĢim yeri : Solungaçlar

Ġncelenen parazit sayısı : 15

Vücut uzunluğu 220-620 (440) m., vajinal tüp seviyesindeki geniĢliği ise 142-178

(160) m‟ dur. 75-95 (85) x 44-54 (49) m‟ lik tutkaçla vücuttan boğumla

ayrılmıĢtır.

Page 28: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

28

Orta kancaların (ġekil 4.4.) gövde kısmı geniĢ olup, dıĢ uzantıları bodur, iç uzantıları

iyi geliĢmiĢtir. Kancaların bıçak kısımları gövde kısmından düz bir yay Ģeklinde

kıvrılarak gittikçe daralıp sivri bir uçla son bulur. Dolayısıyla hançer kısmı, bıçak

kısmından fark edilmeyecek Ģekilde kıvrılmıĢ bulunmaktadır. Bu kancalardan alınan

ölçümler Ģu Ģekildedir: a: 27-33 (30) m, b: 20-28 (24) m, c: 2-6 (4) m, d: 9-13

(11) m, e: 6-12 (9) m‟ dur.

Uç kısımları hafifçe geriye doğru kıvrık, orta kısmı az çukur olan transversal dorsal

olan çubuğun uzunluğu 22-26 (24) m, geniĢliği 2-4 (3) m‟ dur.

Transversal ventral bar ortası girintili ters “ T “ harfi Ģeklinde uzunluğu 23-25 (24)

m, geniĢliği 21-25 (23) m‟ dur .

Yan kancacıkların (ġekil 4.4.) ortalama boyları 22-26 (24) m, bazal tarafları bıçak

sapı gibi olup 11-17 (14) x 1-3 (2) m boyutlarında, yakalık kısmı 5-11 (8) m,

hançer kısmı ise 4-8 (6) m‟ dur.

Kopulatör organ (ġekil 4.5.) vücudun 1/3 anteriöründe yer almaktadır. Cirrusun

posterior kısmı ovalimsi bir Ģekilde geniĢlemiĢ bu kısmı kanca Ģeklinde anteriöre

doğru gittikçe daralan tüp izlemektedir. Bu organın uzunluğu 25-35 (30) m‟ dir.

Vajinal tüp (ġekil 4.5.) vücudun hemen hemen ½ anteriöründe yer alıp, dairesele

yakın uçları baloncuk Ģeklindeki “C” harfini hatırlatır. Bu organın boyu 3-5 (4)

m‟dur.

Page 29: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

29

ġekil 4.4. Dactylogyrus folkmanovae‟ nin tutkaç kısmı x40 (Orijinal)

Page 30: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

30

ġekil 4. 5. Dactylogyrus folkmanovae‟ nin a) kopulatör organı, b) vajinal tüpü x 40

(Orijinal)

4.1.3. Paradiplozoon megan (Bychowsky ve Nagibina, 1959)

Syn: Diplozoon megan Bychowsky ve Nagibina, 1959

Bulunduğu konak : Leuciscus cephalus

YerleĢim yeri : Solungaçlar

Ġncelenen parazit sayısı : 15

Page 31: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

31

Ġki diporpanın (postlarva) birleĢmesiyle X Ģeklinde kaynaĢması sonucu geliĢen ergin

bireylerde vücudun anteriör kısmı yaprak, posterior kısmı ise kol Ģeklindedir. (ġekil

4.6.)

Vücut boyu 3470-3900 (3685) m ve maksimum geniĢlik ise 1240-2520 (1880) m

olarak tespit edilmiĢtir. Vücudun anterior kısmının posteriör kısmına oranı

2.14/3.3:1.5‟ dir.

Vücudun anterior ucunda subterminal konumlu olup, ağzı kısa bir prefarinks, onu 64

(62-66 ) m x 68 (63-73) m çaplarında farinks izler. Ağız boĢluğu ile farinks

arasında ve lateral kısımlarda bulunan 48-62 (55) x 45-57 (51) m çaplarında iki adet

vantuz bulunur. Bağırsak lateralde yer alan iki çekumla devam etmekte, bu çekumlar

arasında anastomozlaĢma yapan çok sayıda divertiküller vardır. Bu bağırsak

çekumlarında sindirimden kaynaklanan bol miktarda siyaha çalan pigmentli yapılar

görülür.

Çiftlerin her birisi hermafrodit olup bir diğerini döllemektedir. Bu türün genital

yapıları posteriorde toplanır. Testis küresele yakın olup, tutkacın hemen anteriorunda

yer almakta, spermler direkt olarak defferent kanal aracılığıyla karĢı eĢin vajinasına

geçmektedir.

Ovaryum dorsal konumlu olup baĢlangıcından itibaren „‟U„‟ Ģeklinde bir kıvrılma

yapar. Ovaryumu oviduktus takip etmekte, oviduktusa önce genito-intestinal kanal

daha sonrada vitelloduktus açılır. Ovovitelloduktus sonra geniĢleyerek etrafı bezlerle

çevrili ootipi verir. Ootipi uterusu takip ederek iki bireyin kaynaĢtığı kısımdan ve

ventralden konumlu olarak dıĢa açılır .

Vitellojen bezleri vücudun anterior tarafında ve sindirim borusunun dalları arasında

yer alır. Vitellojen hücreleri vitelloduktus aracılığı ile taĢınır. Vitelloduktus

oviduktusa bağlanmadan önce bir depo oluĢturacak Ģekilde geniĢleme yapar. Aynı

yapı karĢı bireyde de bulunup, bu tür genital kanallar iki bireyin kaynaĢma

bölgesinde birbirine çapraz Ģekilde olmak üzere karĢı bireye geçerler.

Page 32: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

32

Her bir bireyin tutkaç bölgelerinde kıskaçlar yer almaktadır. (ġekil 4.6.). Kıskaçlar

tutkaçın yan kenarlarında birbirine paralel iki düzlemde sıralanmıĢ Ģekilde 8 (4+4)

adet olarak bulunmaktadır (ġekil 4.6.)

Kıskaçların yer aldığı tutkacın posterior kısmı üç loblu bir yapı arzetmekte kıskaçlar

yan loblar boyunca sıralanmaktadır. Ayrıca kıskaçların arasındaki orta alanda iki adet

larval kanca ( orta kanca) bulunmaktadır.

Orta kancaların hançer kısmı 23-27 (25) m, sap kısmı ise 61-69 (65) m‟ dur.

Kıskaçların posterior uçtaki ilk bir çifti diğer üç çiftine göre daha küçük olup,

geniĢlikleri 80-90 (85) m, yükseklikleri 43-53 (48) m‟ dur. Diğer üç çifti geniĢlik

ve yükseklikleri hemen hemen eĢit olup, geniĢlikleri 142-158 (150) m, yükseklikleri

70- 80 (75) m‟ dur. (ġekil 4.6.)

Yumurtalar oval olup, 100-130 (115) x 250-270 (260) m çapında, bir ucunda spiral

Ģekilde uzunca ipliksi filament bulunur.

Solungaç lamelerini menteĢe gibi sıkmada rol oynayan kıskaçlar bir takım sertleĢmiĢ

iskelet parçalarından oluĢmaktadır.

Page 33: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

33

ġekil 4. 6. Paradiplozoon megan‟ ın posterior kısmı x 40 (orijinal)

4.1.4. Eustrongylides sp. larvası

Bulunduğu konak : Leuciscus cephalus

YerleĢim yeri : Vücut boĢluğu

Ġncelenen parazit sayısı : 8

Larval safhadaki bu nematodların vücudu, üzerinde enine çizgiler bulunan kalın bir

kütikula ile örtülü olup kırmızı renkli ve ipliksi yapıdadırlar. Bu larvalar, balıkların

kasları ile vücut boĢluklarında kistleĢmektedirler. Larvaların vücut uzunluğu 20.8

mm, geniĢliği ise 0.3 mm‟ dir.

Page 34: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

34

Anteriorda yer alan oral açıklığın etrafında iki ya da üç halka içerisinde 12 ya da 18

papil ile çevrilidir. Özofagus çok uzun ve posteriorunda ĢiĢme özelliği yoktur.

Erkeklerde posterior kısım aĢırı derecede küt durumdadır. DiĢi larvaların posterior

kısmı ise kupa Ģeklinde olup, vulva anüsün hemen yanında yer almaktadır. (ġekil 4.7;

4.8.).

ġekil 4.7. Eustrongylides sp. larvasının anteriör kısmı x 40 (Orijinal)

Page 35: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

35

ġekil 4.8. Eustrongylides sp. larvasının posterior kısmı x 40 (Orijinal)

Page 36: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

36

4.2. Parazitizim

ÇalıĢmada yakalanan tatlısu kefalinin sayıları, infekte balık miktarları, enfeksiyon

oranı (%), tespit edilen parazitlerin minimum ve maksimum miktarları, ortalamaları

ve toplam sayıları Çizelge 4.1.‟de verilmiĢtir.

Çizelge 4.1.‟den görüldüğü üzere tatlısu kefalinde çalıĢma süresince toplam 4 parazit

türü belirlenmiĢtir. Bunlar; Dactylogyrus vistulae, Dactylogyrus folkmanovae,

Paradiplozoon megan ve Eustrongylides sp. larvası’dır.

Enfekte tatlısu kefali‟nde en fazla rastlanan parazit türü Dactylogyrus vistulae (43

balıkta, %30.7) olmuĢtur. Bunu sırasıyla Dactylogyrus folkmanovae (39 balıkta,

%27.8), Paradiplozoon megan ( 32 balıkta, %22.8) ve Eustrongylides sp. larvası (6

balıkta, %4.28) takip etmiĢtir (Çizelge 4.1.).

Dactylogyrus vistulae‟ye Mart-2010, Nisan-2010, Eylül-2010, Ekim-2010, Kasım-

2010, Aralık-2010, Ocak-2011 ve ġubat-2011 olmak üzere toplam 8 ayda

rastlanılmıĢtır. En yüksek enfeksiyon oranına %50‟lik oran ile Nisan-2010 ve Aralık-

2010‟da ulaĢmıĢtır. ÇalıĢma süresince toplam 222 adet tespit edilmiĢtir.

Ġkinci en çok rastlanan parazit türü 195 birey ile Dactylogyrus folkmanovae

olmuĢtur. ÇalıĢma süresince toplam 6 (Mart-2010, Nisan-2010, Eylül-2010, Kasım-

2010, Aralık-2010 ve Ocak-2011) ayda tespit edilmiĢ, Nisan-2010‟da %100‟lük

enfeksiyon oranına ulaĢmıĢtır. %16.6 ile Kasım-2010‟da en düĢük düzeyde

belirlenmiĢtir.

Paradiplozoon megan toplam 94 birey ile üçüncü sırayı almıĢtır. Mayıs-2010,

Haziran-2010 ve ġubat-2011 olmak üzere üç ayda bu türe rastlanılmamıĢtır. En

yüksek enfeksiyon oranına % 61.1 ile Kasım-2010‟da, en düĢük orana ise Aralık-

2010‟da rastlanılmıĢtır.

Page 37: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

37

Eustrongylides sp. larvası en az rastlanan parazit türü olmuĢtur. Toplam 8 birey tespit

edilmiĢtir. Mart-2010, Nisan-2010 ve Aralık-2010‟da belirlenmiĢtir.

Page 38: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

38

Çizelge 4.1. Leuciscus cephalus ta‟ mevsimlere göre kaydedilen parazit türleri, yakalanan ve parazitli balık sayıları, enfeksiyon

oranları parazitlerin minimum, maksimum, ortalama ve toplam sayıları

Aylar Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak ġubat Toplam

Ġncelenen Balık Sayısı 10 12 10 10 9 14 10 17 18 10 10 10 140

Dactylogyrus vistulae

Parazitli Balık Sayısı 4 6 - - - - 4 8 8 5 4 4 43

Enfeksiyon Oranı (%) 40 50 - - - - 40 47,05 44,4 50 40 40 30,7

Ortalama Parazit Sayısı 7 20 - - - - 1,75 2,2 3,37 2,4 2,75 2 5,1

Min–Max Parazit Sayıları 2 – 13 6 - 17 - - - - 1 – 4 1- 4 1 - 7 1 - 6 1 - 5 1 - 3 1-17

Toplam Parazit Sayısı 28 120 - - - - 7 17 27 12 13 8 222

Dactylogyrus folkmanovae

Parazitli Balık Sayısı 5 12 - - - - 4 10 3 3 2 - 39

Enfeksiyon Oranı (%) 50 100 - - - - 40 58,8 16,6 30 20 - 27,8

Ortalama Parazit Sayısı 3,4 7,83 - - - - 3 5,1 1,66 3,33 3 - 5

Min–Max Parazit Sayıları 1 – 9 2 - 43 - - - - 1 – 7 1 - 22 1 - 2 2 - 4 2 - 4 - 1-43

Toplam Parazit Sayısı 17 94 - - - - 12 51 5 10 6 - 195

Paradiplozoon megan

Parazitli Balık Sayısı 3 2 - - 3 4 4 3 11 1 2 - 32

Enfeksiyon Oranı (%) 30 16,6 - - 33,3 28,5 40 17,6 61,1 10 20 - 22,8

Ortalama Parazit Sayısı 1,6 1,5 - - 2 5 4,5 2,33 2,36 6 1,5 - 2,9

Min–Max Parazit Sayıları 1 – 3 1- 2 - - 1-3 1 - 15

1 –

12 1 - 4 1 - 6 6 1 - 2 - 1-15

Toplam Parazit Sayısı 5 3 - - 6 20 18 7 26 6 3 - 94

Eustrongylides sp. larvası

Parazitli Balık Sayısı 2 2 - - 1 - - - - 1 - - 6

Enfeksiyon Oranı (%) 20 16,6 - - - - - - - 10 - - 4,28

Ortalama Parazit Sayısı 1,5 1 - - - - - - - 2 - - 1,33

Min–Max Parazit Sayıları 1 – 2 1 - - 1 - - - - 1 - - 1-2

Toplam Parazit Sayısı 3 2 - - 1 - - - - 2 - - 8

Page 39: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

39

5. TARTIŞMA VE SONUÇ

Mart 2010-ġubat 2011 tarihleri arasında gerçekleĢtirilen bu çalıĢmada Susurluk

Çayı‟nda yaĢayan tatlısu kefali (Leuciscus cephalus)‟nin helmint faunasını

belirlenmesi amaçlanmıĢtır. Toplam 140 adet tatlısu kefali yakalanarak

parazitolojik yönden incelenmiĢtir. AraĢtırma sonucunda ektoparazit olarak

Monogenea‟dan Dactylogyrus folkmanovae’ye, Dactylogyrus vistulae’ye ve

Paradiplozoon megan’a, endoparazit olarak Nematoda‟dan Eustrongylides sp.

larvasına rastlanmıĢtır.

Ülkemizde tatlısu balık parazitleri üzerine pek çok çalıĢma yapılmıĢtır. Tatlısu

kefalinin parazitlerini tespit etmeye yönelik çalıĢmalarda ise farklı parazit

türlerine rastlanmıĢtır. Yapılan bu çalıĢmalar sonucunda Koyun (2001), Enne

Baraj Gölü‟nde yaĢayan tatlısu kefalinde Allocreadium isoporum, Philometra

ovata ve Pomphorhynchus laevis, Aydoğdu vd. (2001), Doğancı Baraj Gölü‟nde

yaĢayan tatlısu kefalinde Dactylogyrus folkmanovae, Dactylogyrus vistulae,

Paradiplozoon megan, Bothriocephalus acheilognathi, Rhabdochona denudata,

Dörücü ve Ġspir (2005), Keban Baraj Gölü‟nde yaĢayan tatlısu kefalinde

Diplostomum sp., Ġnnal ve Keskin (2006) tatlısu kefalinde Ligula intestinalis

pleroserkoidini, Kurupınar ve Öztürk (2009), Örenler Baraj Gölü‟nde yaĢayan

tatlısu kefalinde Dactylogyrus vistuale, Diplostomum sp. Bothriocephalus

acheilognathi, Ligula intestinalis pleroserkoidi ve Pomphorhynchus laevis, Özbek

ve Öztürk (2010), Kunduzlar Baraj Gölü‟nde yaĢayan tatlısu kefalinde Ligula

intestinalis plerocercoidlerini tespit etmiĢlerdir.

Ülkemizdeki tatlısu kefali üzerine yapılan bu çalıĢmalarda tespit edilen

Allocreadium isoporum, Philometra ovata, Pomphorhynchus laevis, Diplostomum

sp., Rhabdochona denudata ve Bothriocephalus acheilognathi‟ye bu çalıĢmada

rastlanılmamıĢtır.

Farklı sucul sistemlerde yaĢayan tatlısu kefali parazit faunası ile bu çalıĢmada

belirlenen parazit faunası arasındaki farklılığın en önemli sebebi konağın yaĢadığı

suyun fiziko-kimyasal özellikleri arasındaki farklılıklardır. Balıklardaki parazit

Page 40: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

40

faunası ortam suyunun sıcaklığından, konakların beslenme rejiminden, konağın

vücut uzunluğu ile ağırlığından etkilenir. Ortamda ara konakların bulunup

bulunmaması da parazitlerin dağılımında önemli rol oynamaktadır (Granath and

Esch, 1983).

ÇalıĢma süresince tatlısu kefalinde en çok rastlanan parazit türü Dactylogyrus

vistulae olmuĢtur. Bu türü biyo-sistematik açıdan diğer Dactylogyrus türlerinden

ayıran en önemli özellik vajinal açıklığın etrafının yakalık Ģeklinde bir yapıya

sahip olmasıdır. Bu tür Mart-2010, Nisan-2010, Eylül-2010, Ekim-2010, Kasım-

2010, Aralık-2010, Ocak-2011 ve ġubat-2011 olmak üzere toplam 8 ayda tespit

edilmiĢtir. Yaz aylarında tespit edilemeyen bu türün enfeksiyon oranı diğer

aylarda birbirine benzerlik göstermiĢtir. Aydoğdu vd. (2001) Doğancı Baraj

Gölü‟ndeki tatlı kefalinde Dactylogyrus vistulae enfeksiyonunun mayıs ayında

maksimum düzeye ulaĢtığını ve Dactylogyrus spp.‟nin yoğunluğu ile su sıcaklığı

arasında pozitif bir iliĢki olduğunu belirtmiĢlerdir. Bu çalıĢmada ise bu türe yaz

aylarında rastlanılmamıĢtır. Bu durum farklı sucul sistemlerdeki ekolojik

faktörlerin değiĢik olmasından kaynaklanmıĢ olabilir.

Ġkinci en çok rastlanan parazit türü Dactylogyrus folkmanovae‟dir. Bu tür tatlısu

kefali için spesifik bir helmint türüdür ve Norveç, Çek Cumhuriyeti, Ġngiltere,

Yunanistan ve Rusya olmak üzere farklı ülkelerdeki tatlısu kefallerinde de tespit

edilmiĢtir (Markevich, 1951; Bychovskaya-Pavlovskaya et al.,1964; Chubb, 1970;

Kennedy, 1974; Dupont and Lambert, 1986; Gelnar et al., 1994; Sterud and

Appleby, 1997; Dušek et al., 1998). Dactylogyrus folkmanovae‟de transversal

ventral barının ortası girintili ters “T” harfi Ģeklindedir. Ayrıca kopulatör organın

uç kısmının kanca Ģeklinde kıvrık olması bu türün diğer türlerden farklılık arz

etmesinin baĢlıca nedenidir. ÇalıĢma süresince toplam 6 (Mart-2010, Nisan-2010,

Eylül-2010, Kasım-2010, Aralık-2010 ve Ocak-2011) ayda tespit edilmiĢ, Nisan-

2010‟da %100‟lük enfeksiyon oranına ulaĢmıĢtır. %16.6 ile Kasım-2010‟da en

düĢük düzeyde belirlenmiĢtir. Bu tür de yaz aylarında tespit edilememiĢtir.

Monogen parazitlerin balıkta bulunuĢu ve yoğunluğunu etkileyen en önemli

faktörün su sıcaklığı olduğu belirtilmiĢtir (Scott and Nokes, 1984; Hanzelova and

Zitnan, 1985; Gelnar, 1987). Bu çalıĢmada Dactylogyrus folkmanovae çay

Page 41: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

41

suyunun sıcak olduğu yaz aylarında tespit edilememiĢtir. Yine bu durumun suyun

bazı fiziko-kimyasal parametrelerindeki ve balığın beslenme rejimindeki

farklılıktan ileri geldiği düĢünülmektedir.

En çok rastlanan üçüncü parazit türü Paradiplozoon megan‟dır. Bu tür tutkaç

kısmındaki kanca çiftinin uzunluklarının diğer üç çiftinin uzunluklarının

yarısından oldukça fazla olmasıyla diğer Paradiplozoon türlerinden farklılık

gösterir. ÇalıĢma süresince birey olarak az oranda tespit edilse de ay bazında en

fazla yayılım gösteren tür olmuĢtur. Mayıs-2010, Haziran-2010 ve ġubat-2011

olmak üzere üç ayda bu türe rastlanılmamıĢtır. En yüksek enfeksiyon oranına %

61.1 ile Kasım-2010‟da, en düĢük orana ise Aralık-2010‟da rastlanılmıĢtır. Bu tür,

bu çalıĢma tespit edilen diğer monogen türlerinden farklı olarak yaz aylarında da

tespit edilmiĢtir.

En az rastlanan parazit türü ise Eustrongylides sp. olmuĢtur. Bu çalıĢmada

Eustrongylides sp. larvasına Türkiye„deki tatlısu kefalinde ilk defa rastlanmıĢ olup

ülkemizde ve Dünya‟da yapılan çalıĢmalarda kaydı bildirilmiĢtir ( Polard, 1974;

Cooper et al., 1977; Asanji, 1990; Becerra et al., 1993; Aydoğdu et al., 1996;

Öztürk, 2000; Aydoğdu vd., 2002a; Öztürk vd., 2002 ; Maldonado et al., 2004).

Nematoda grubuna ait örneklerimizin ağız kısmında her birinde 6 adet papil

bulunan 1, 2 veya 3 halka Ģeklinde yapı bulunması ile Dioctophymidae

familyasında yer aldıkları anlaĢılmıĢ, ağız etrafında 12 ile 18 adet papil ile çevrili

olması ve vulvanın vücudunun posteriorunda yer alması bu örneklerin

Eustrongylides genusuna ait olduklarını göstermektedir. BulmuĢ olduğumuz

örneklerin tamamının larval formda olması nedeni ile bunların tür seviyesinde

teĢhisi yapılamamıĢtır.

Bu çalıĢmada Eustrongylides sp. larvası konak balıkta % 4,2 enfeksiyon oranında

ve her bireyde 1 veya 2 tane tespit edilmiĢtir. ÇalıĢmamızda bu parazit sadece

Mart-2010, Nisan-2010, Temmuz-2010 ve Kasım-2010 aylarında kaydedilmiĢ, ve

en yüksek enfeksiyon oranına % 20 ile Mart-2010‟da ulaĢmıĢtır. Eustrongylides

sp. larvasının enfeksiyon oranı ve yoğunluğunun mevsimsel iliĢkisinin

değerlendirildiği bir araĢtırmada (Öztürk vd., 2001) bu larvalar Manyas

Page 42: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

42

Gölü‟ndeki Gobius fluviatilis „te ġubat, Nisan, Mayıs ve Haziran ayları dıĢındaki

aylarda tespit edilmiĢtir.

Selver vd. (2009), Kocaderesi (Bursa)‟ndeki Rutilus rutilus‟da Eylül, Ekim ve

Kasım aylarında kaydetmiĢlerdir. Bu parazit aynı lokalitede bulunan Rutilus

rutilus‟da Ekim, Kasım ve Aralık‟ta, Scardinius erythrophthalmus„ta ise Aralık,

Ocak, Eylül ve Ekim‟de tespit edilmiĢtir (Selver ve Aydoğdu, 2006). Bu Ģekilde

Eustrongylides sp. larvalarının bu Ģekilde farklı aylarda balıklarda parazit olarak

bulunması bu larvalarla oluĢan enfeksiyonun biyolojik döngüsüyle, son konak

olan su kuĢlarının araĢtırmanın yapıldığı bölgedeki varlığıyla, larvaların beĢ ay

geliĢim gösterdiği akuatik oligoketlerin sudaki yoğunluğu ve aktifliğiyle, aynı

Ģekilde 2-2,5 ay geliĢim gösterdiği ikinci ara konak balıkların yanı sıra sudaki

paratenik konak olabilen yırtıcı balık, kurbağa ve yılanların varlığıyla da

değiĢebildiği varsayılmaktadır. (Selver vd., 2008).

Sonuç olarak değiĢik coğrafik ortamlardaki Leuciscus cephalus‟ların parazit

faunası çeĢitlilik göstermektedir. Bu çalıĢmayla Anadolu‟da geniĢ yayılıĢ gösteren

söz konusu balığın parazit faunasına yeni bir parazit türü eklenmiĢtir

(Eustrongylides sp.). Diğer parazit türleri ise yeni coğrafik kayıt olarak

literatürlere geçecektir. Konak balığın ülkemizde ve dünya‟da yapılan helmint

faunasına ait kayıtlardaki benzer parazit türleri konak-parazit özgüllüğü ile

açıklanırken farklılıklar ise lokalitelerin kendine has biyotik ve abiyotik

özelliklerine bağlanabilir.

Page 43: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

43

6. KAYNAKLAR

Anonim, 2006. DSĠ, Bursa Bölge Müdürlüğü.

Anonim, 2011. http://tr.wikipedia.org/wiki/Ak_bal%C4%B1k. EriĢim tarihi:

01.10.2011

Asanji, M.F.,1990. First record of the prevalence and intensity of Eustrongylides spp.

(Nematoda:Dioctophymatoides) in African catfish, Clarias gariepinus

(Family: Clarridae ) in Mezam Division, Cameroon. Bulletin of Animal

Health and Production in Africa, 38 (2),143-150.

Aydogdu, A., Altunel, F.N., Yıldırımhan, H.S., 2002a. The occurrence of helminths

parasites in Barbel (Barbus plebejus escherichi Steindacher, 1897) of the

Dogancı (Bursa) Dam Lake, Turkey. Acta Vet- Beograd, 52 (5-6), 369-380.

Aydoğdu, A., Yıldırmhan, H.S., Altunel, F.N., 1996. Ġznik Gölü kadife balıkları

(Tinca tinca L. 1758)‟nın parazitleri üzerine bir çalıĢma. Türkiye Parazitoloji

Dergisi, 20 (2), 261-270.

Aydoğdu, A., Yıldırmhan, H.S., Altunel, F.N., 2002b. Ġznik Gölü (Bursa)‟nde

yaĢayan yayın balığı (Silurus glanis L.)‟nın helminth faunası üzerine bir

araĢtırma. Türkiye Parazitoloji Dergisi, 26(2), 216-220.

Aydoğdu, A., Altunel, F.N., 2002. Doğancı Baraj Gölü‟nden (Bursa) yakalanan bazı

balıklarda kaydedilen helmintler. Türkiye Parazitoloji Dergisi, 26 (1), 1- 4.

Aydoğdu, A., Yıldırımdan, H.S., Altunel, F.N., 2000. The helminth fauna of adriatic

roach (Rutilus rubilio) in Ġznik Lake. Bulletin of the European Association of

Fish Pathologists, 20 (3), 170.

Aydoğdu, A., Yıldırımdan, H.S., Altunel, F.N., 2001. Occurrence of helminth in

chub, Leuciscus cephalus of the Dogancı Dam Lake, Turkey. Bulletin of the

European Association of Fish Pathologists, 21(6), 246-251.

Bates, R.M., Kennedy, C.R., 1990. Potential interactions between Acanthocephalus

anguilla and Pomphorhynchus laevis in their natural hosts chub, L. cephalus

and the European eel A. anguilla. Parasitology, 102, 280-297.

Becerra, V.T.L., Samudio, R.J., Cesar, T.M.A., 1993. Parasitic nematodes of

„„Peacock bass‟‟ Cichla ocellaris (Bloch and Scheider) from Gatun Lake,

Panama. Notas Veterinarias, 3 (1-2), 15-18.

Blažek, R., Jarkovsky, J., Koubkovà, B., Gelnar, M., 2008. Seasonal variation in

parasite occurrence and microhabitat distribution of monogenean parasites of

gudgeon Gobio gobio (L.). Helminthologia, 45 (4), 185-191.

Page 44: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

44

Brown, A.F., 1989. Seasonal dynamics of the Acanthocephalan Pomphorhynchus

laevis (Müller, 1776) in its intermediate and prefered definitive hosts. Journal

of Fish Biology, 34, 183-194.

Brown, F., 1987. Anatomical variability and secondary sexual charecteristics in

Pomphorynchus laevis (Müller, 1776) (Acanthocephala). Systematic

Parasitology, 9, 213-219.

Bykhovskaya - Pavlovskaya, I, E., et. al., 1964. Key to Parasites of Freshwater

Fishes of the U.S.S.R. Israel Program for Scientific Translations, Jerusalem.

Chubb, J.C., 1970. The parasite fauna of British freshwater fish. Symp. Br.

SOC. Parasit, 8, 119-144.

Cooper, C.L., Ashmead, R.R., Crites, J.L.,1977. Prevalance of certain endoparasitic

helmints of the yellow perch from Western Lake Erie. Proceedings of the

Helminthological Society of Washington, 44 (1), 96.

Dörücü, M., Ġspir, Ü., 2005. Keban Baraj Gölü‟nden avlanabilen balık türlerinde iç

paraziter hastalıkların incelenmesi. F.Ü. Fen ve Mühendislik Bilimleri

Dergisi, 17 (2), 400-404.

Dupont, F., Lambert, A., 1986. Study of parasitic communities of Monogenea

Dactylogyridae from Cyprinidae in lake Mikri prespa (Northern Greece)

description of three species from an endemic Barbus: Barbus cyclolepis

prespensis Karaman, 1924. Ann parasitol Hum. Carp, 61 (6), 597-616.

Dušek, L., Gelnar, M., Šebelova, Š., 1998. Biodiversity of parasites in a freshwater

environment with respect to pollution: metazoan parasites of chub (Leuciscus

cephalus L.) as a model for statistical evaluation, International Journal of

Parasitology, 28 (1998), 1555-1571

Dzika, E., Kuształa, A., Kuształa, M., 2007. Parasites of carp bream, Abramis

brama, from Lake Jamno, Poland. Helminthologia, 44 (4), 222-225.

Fernando, C.H., Furtado, J.I., Gussev, A.V., Hanek, G., Kakonge, S.A., 1972.

Methods for the study of freshwater fish parasites. Department of Biology,

University of Waterloo, Waterloo, Ontario, Canada. pp.76

Gaten, E., 1987. Aggregation of the eye fluke Diplostomum spathaceum (Digenea:

Diplostomatidae) in the lenses of various species of fish. Journal of Fish

Diseases, 10 (1), 69-74.

Geldiay, R., Balık S., 2002. Türkiye Tatlısu Balıkları. Ege Üniversitesi Su Ürünleri

Fakültesi Yayınları, No: 46, 533s, Ġzmir.

Gelnar, M., Kaubkova, B., Plankova, H., Jurajda P., 1994. Report on metazoan

parasities of fishes of the river Morava with remarks on the effects of water

pollution. Helminthologia, 31, 47-56.

Page 45: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

45

Gelnar, M., 1987. Experimental verification of the effect of physical condition of

Gyrodactlylus gobiensis Glaser, 1974 (Monogenea). Folia Parasitologica, 34,

211-217.

Granath, W.O., Esch, G.W., 1983. The temperature and other factors in regulating

the intrapopulation densities and comportion of Bothriocephalus

acheilognathi in Gambusia affinis. Journal of Parasitology, 69(1), 116-124.

Hanzelova, V., Zitnan, R., 1985. Epizootiologic Importance of the Concurrent

Monogenean Invasions in Carp. Helminthologia, 22, 277-283.

Hine, P.M., Kennedy, C.R., 1974. The population biology of the Acanthocephalan

Pomphorhynchus laevis (Müller) in the River Avon. Journal of Fish Biology,

6, 665-676.

Ġnnal, D., Keskin, N., 2006. The infection of european chub (Leuciscus cephalus L.,

1758) with Ligula intestinalis plerocercoids in Çamkoru Lake (Turkey),

Journal of Animal and Veterinary Advances, 5(2), 108-110.

Kawatsu, H., 1978. Studies on the anemia of fish - IX. Hypochromic microcytic

anemia of crucian carp caused by infestation with trematode, Diplozoon

nipponicum. Bull. Japan. Soc. Sci. Fish, 44 (12), 1315-1319.

Kennedy, C.R., 1974. A checklist of British and Irish freshwater fish parasites with

notes on their distribution. Journal of Fish Biology, 6(5), 613–644.

Khan, R.A., Thulin, J., 1991. Influence of pollution on parasites of aquatic animals.

Parasitology, 30, 201-238.

Kır, Ġ., Tekin-Özan, S., 2005. Occurrence of helminths in tench (Tinca tinca L.,

1758) of Kovada (Isparta) Lake, Turkey, Bulletin of the European

Association of Fish Pathologists, 25 (2), 75-81.

Koyun, M., 2001. Enne Baraj Gölündeki ( Kütahya) bazı balık türlerinin Helminth

Faunası . Uludağ Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim

Dalı, Doktora Tezi, 119s, Bursa.

Kurupınar, E., Öztürk, M.O., 2009. Mevsimsel değiĢime ve boy büyüklüğüne bağlı

olarak L. cephalus L.'un (Örenler Baraj Gölü, Afyonkarahisar) helmint

faunası üzerine bir araĢtırma. Türkiye Parazitoloji Dergisi, 33 (3), 248–253.

MacKenzie, K., Williams, H.H., Williams, B., McVicar A.H., Siddall, R., 1994.

Parasites as indicators of water quality and the potential use of helminth

transmission in marine pollution studies. Advance in Parasitology, 35, 85-

114.

Maldonado, G.S., Silva, N.M., Carranza, G.C., Mandujano, J.M.C., Aguilar, R.A.,

Davalos, L., 2004. Helmint parasites of freshwater fishes of the Ayuquila

Page 46: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

46

River, Sierra de Manatlan Biosphere Reserve, West Central Mexico.

Comparative Parasitology, 71 (1), 67-72.

Marcogliese, D.J., 2003. Food webs and biodiversity: are parasites the missing link?.

Journal of Parasitology, 89, 106-113

Marcogliese, D.J., 2004. Parasites: small players with crucial roles in the ecological

theatre. Ecohealth, 1, 151-164.

Marcogliese, D.J., Cone, D.K., 1997. Parasite communities as indicators of

ecosystem stress. Parasitology, 39, 227–232.

Markevic, A.P., 1951. Parasitic fauna of freshwater of the fish of the Ukrainian S.S.

R., trans by Rofael, N.Kudus, 157, 213-224.

Moravec, F. 1994. Observations on the bionomy of Allecreadium isoorum

(Losum,1894) (Trematoda:Alloccreadiidae). Folia Parasitol (Praha), 39(2),

133-144.

Oğuz, M.C., 1991. Bursa Yöresindeki bazı tatlısulardan (Kocadere-Ekinli-Uluabat)

sazan balığı (Cyprinus carpio L., 1758) ekto parazitleri üzerine bir araĢtırma.

Türkiye Parazitoloji Dergisi, 15 (2), 103-110.

Özbek, M., Öztürk, M.O., 2010. Kunduzlar Baraj Gölü (Kırka EskiĢehir)‟nde

yaĢayan bazı balıkların Ligula İntestinalis Plerocercoid L. 1758 Enfeksiyonu

üzerine AaraĢtırmalar. Türkiye Parazitoloji Dergisi, 34 (2), 112-117.

Öztürk, M.O., Aydoğdu, A., Dogan, I., 2002. The occurrence of helminth fauna in

sand goby (Gobius fluviatilis Pallas, 1811) from Lake Uluabat, Turkey. Acta

Vet- Beograd, 52 (5-6), 381- 391.

Öztürk, M.O., 2000. Manyas (KuĢ) Gölü balıklarının helmintofaunası. Uludağ

Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim Dalı, Doktora Tezi,

134 s, Bursa.

Öztürk, M.O., 2005. Helminth fauna of two cyprinid fish species (Chalcalburnus

chalcoides G.,1772, Rutilus rutilus L.) from Lake Uluabat, Turkey. Hacettepe

Journal of Biology and Chemistry. 34, 77–91.

Öztürk, M.O., Oğuz M.C., Altunel F.N., 2001. Manyas Gölü‟ndeki kaya balıkları

(Gobius fluviatilis L.) nın metazoon parazitleri üzerine bir araĢtırma ve

Türkiye‟nin helmint faunası için iki yeni kayıt. Türkiye Parazitoloji Dergisi,

25, 88-93.

Polard D.A., 1974. The biology of a landlocked form of the normally catadromous

salmoniform fish Galaxias maculatus (Jenyns). V. composition of the diet.

Australian Journal of Marine and Freshwater Research, 24(3), 281 - 296

Page 47: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

47

Sağlam, N., 1992. Keban Baraj Gölü'nde yakalanan balıklarda görülen eksternal

parazitlerin incelenmesi. Fırat Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Su

Ürünleri Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 50s, Elazığ.

Sasal, P., Mouillot, D., Fichez, R., Chifflet, S., Kulbicki, M., 2007. The use of fish

parasites as biological indicators of anthropogenic influences in coral-reef

lagoons: A case study of Apogonidae parasites in New-Caledonia. Marine

Pollution Bulleting, 54, 1699-1706.

Saygı, G., 1999. Genel Parazitoloji. Esnaf Ofset Matbaacılık. 220 s, Sivas.

Scott, M.E., Nokes, U.S., 1984. Temperature-dependent reproduction and survival of

Gyrodactylus bullatarudıs (Monogenea) on guppies (Poecilia reticulate).

Parasitology. 89, 221-227.

Selver, M., Aydoğdu, A., 2006. Kocadere (Bursa)‟ndeki kızılkanat balıkları

(Scardinus erythrophthalmus L.1758)‟nda ilkbahar ve sonbaharda aylarında

görülen helmintler. Türkiye Parazitol Derg, 30 (2), 151 – 154.

Selver, M.S., Aydogdu, A., Cırak, V.Y., 2008. Kocadere Deresi (Bursa)‟ndeki tahta

balıkları (Blicca bjoerkna L. 1758)‟nın helmint parazitleri. Türkiye

Parazitoloji Dergisi, 34 (2), 118 – 121.

Selver, M., Aydoğdu, A., Çırak, V.Y., 2009. Helminth communities of the roach

(Rutilus rutilus) from Kocadere stream in Bursa, Turkey: occurrence,

intensity, seasonality and their infestations linked to hoast fish size. Bulletin

European Associations of Fish Pathologists, 29 (4), 131-138.

Shukerova, S., Kırın, D., Hanzelova, V., 2010. Endohelmint communities of the

perch, Perca fluviatilis (Perciformes, Percidae) from Srebarna Biosphere

Reserve, Bulgaria. Helminthologia, 47 (2), 99-104.

Sobecka, E., Słomińska, M., 2007. Species richness, diversity and specificity of the

parasites of bream Abramis brama (L.) and perch Perca fluviatilis L. in the

estuary of the Odra River, Poland. Helminthologia, 44(4), 188-192.

Soylu, E., 2005. Metazoan parasites of catfish (Silurus glanis, L.1758) from Durusu

(Terkos) Lake. J. Black Sea / Mediterranean Environment, 11, 225-237.

Sterud, E., Appleby, C., 1997. Parasites of dace (L. Leuciscus), ide (L. idus ) and

chub (L. cephalus), from South-Eastern Norway. Bull. Scand. Parasitol., 6(1),

18-24.

Sures, B., 2004. Environmental parasitology: relevancy of parasites in monitoring

environmental pollution. Trends in Parasitology, 20, 170-177.

Sures, B., Taraschewski, H., Jackwert, E., 1994. Comparative study of lead

accumulation in different organs of perch (Perca fluviatilis) and its intestinal

Page 48: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

48

parasite Acanthocephalus lucii. Bulleting of Environmental Contamination

and Toxicology, 52, 269–273.

Sutherland, D.R., 1989. Seasonal ditribution and ecology of three helminth species

infecting carp (Cyprinus carpio) in Northwest lowa, U.S.A. Canadian Journal

of Zoology, 67, 692-698.

Taraschewski, H., 1988. Host-parasite interface of fish acanthocephalans. I.

Acanthocephalus anguillae (Palaeacanthocephala) in naturally infected

fishes: LM and TEM investigations. Diseases of Aquatic Organisms, 4, 109-

118.

Tekin-Özan, S., Kır, Ġ., 2005. Kovada Gölü havuz balığı (Carassius carassius L.,

1758)'nın parazitleri üzerine bir çalıĢma. Türkiye Parazitoloji Dergisi, 29(3),

200-203.

Tekin-Özan, S., Kır, Ġ., Barlas, M., 2008. Helminth parasites of common carp

(Cyprinus carpio L., 1758) in BeyĢehir Lake and population dynamics related

to month and host size. Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences, 8,

201-205.

Tekin-Özan, S., Kır, Ġ., Ayvaz, Y., Barlas, M., 2006. BeyĢehir Gölü kadife balığı

(Tinca tinca L., 1758)'nın parazitleri üzerine bir araĢtırma. Türkiye

Parazitoloji Dergisi, 30 (4), 333-338.

Tüfekçi, H., KarakaĢ, D., Tüfekçi, V., Morkoç, E., Tolun, L.G., 2004. Endüstriyel ve

evsel atıksuların Simav Çayı su kalitesine etkisi. 9.Endüstriyel Kirlenme

Kontrolü Sempozyumu. 2-4 Haziran 2004, Ġstanbul.

Türkmen, H., Tüzer, E., 1992. Ġznik sazan ve akbalıklarda sindirim kanalı helmint

enfeksiyonlarının yaygınlığı. Ġstanbul Üniv. Veteriner Fakültesi Dergisi,

18(2), 109–119.

Williams H., Jones A.,1994. Parasitic Worms of Fish. Taylor and Francis, 593 p,

London.

Williams, H.H., MacKenzie, K., MacCarthy, A.M., 1992. Parasites as biological

indicators of the population biology, migration, diet and phylogenetics of fish.

Fish Biology, 2, 144-176.

Yıldız, K., 2003. Kapulukaya Baraj Gölü‟ndeki Kadife Balıklarında (Tinca tinca)

Helmint Enfeksiyonları. Turk J Vet Anim Sci. 27, 671-675.

Page 49: Ttez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01873.pdfFen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danıúman: Doç. Dr. Selda TEKİN ÖZAN Mart 2010-ùubat 2011 tarihleri arasında yapılan bu çalıúmada

49

ÖZGEÇMİŞ

Adı Soyadı: Ümit GÜRKAN

Doğum Yeri ve Yılı: Bursa, 02.06.1981

Medeni Hali: Bekar

Yabancı Dili: Ġngilizce

Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl)

Lise : Bursa Cumhuriyet Lisesi, 1999

Lisans : Uludağ Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji

Bölümü 2007

ÇalıĢtığı Kurum/Kurumlar ve Yıl:

Yayınları (SCI ve diğer makaleler):

1-

2-

3-