ştırma sektörü mevcut değerlendirmesi...

93
Ulaştırma Sektörü Mevcut Durum Değerlendirmesi Raporu (2. Taslak Web, Eylül 2010) Hazırlayan: Doç. Dr. Ela BabalıkSutcliffe

Upload: others

Post on 29-Jan-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

 

 

 

 

 

Ulaştırma Sektörü  

Mevcut Durum Değerlendirmesi Raporu 

(2. Taslak ‐ Web, Eylül 2010) 

 

 

Hazırlayan: Doç. Dr. Ela Babalık‐Sutcliffe 

 

 

 

 

Page 2: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  i

İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ ............................................................................................................................................ 1 

2. SEKTÖRÜN KISA TANITIMI ........................................................................................................... 4 

3. MEVCUT DURUM ....................................................................................................................... 15 

3.1. Politikalar ............................................................................................................................ 15 

3.2. Yasal Düzenlemeler ............................................................................................................ 20 

3.3. Kurumsal Yapılanma ........................................................................................................... 24 

3.4. Finansman .......................................................................................................................... 26 

3.5. Ekonomik Araçlar ................................................................................................................ 28 

3.6. Fiziki Yatırım Projeleri ......................................................................................................... 31 

3.7. Bilgi Sistemleri, İzleme / Raporlama ................................................................................... 37 

3.8. Bilimsel ve Teknolojik Ar‐Ge ............................................................................................... 39 

3.9. Eğitim / Kapasite Geliştirme ............................................................................................... 40 

4. SONUÇ VE ÖNERİLER ................................................................................................................. 43 

KAYNAKLAR ................................................................................................................................... 50 

EKLER ............................................................................................................................................. 52 

EK 1: ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ PAYDAŞ ANALİZİ ........................................................................... 53 

EK 2: ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ ÇALIŞTAYLARI KATILIMCI LİSTESİ ........................................................................................................................................ 72 

EK 3: ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ KATILIMCI SÜREÇ VE ÇIKTILARI .................................................................................................................................... 76 

EK 4: ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ KAYNAK LİSTESİ ............................................................................ 84 

Page 3: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  ii

TABLOLAR 

Tablo 1: Türkiye’de 1990‐2005 arasında CO2 emisyon miktarları (milyon ton) .............................. 7 

 

ŞEKİLLER 

Şekil 1: OECD ülkelerinde sektörlere göre CO2 emisyonu ............................................................... 4 

Şekil 2: Türkiye’de sektörlere göre CO2 emisyonu .......................................................................... 5 

Şekil 3: Türkiye’de yük taşımacılığı .................................................................................................. 6 

Şekil 4: Türkiye’de yolcu taşımacılığı ............................................................................................... 6 

Şekil 5: Türkiye’de ulaştırma sektöründen kaynaklı CO2 emisyonlarında ....................................... 8 

farklı ulaştırma türlerinin payları ..................................................................................................... 8 

Şekil 6: Türkiye’de 1990‐2005 arasında ulaştırma alt‐sektörlerinde CO2 emisyon miktarları ......... 9 

Şekil 7: Türkiye’de yolcu ve yük taşımacılığında ulaştırma sistemlerinin payı ................................ 9 

Şekil 8: Türkiye’de havayolu yolcu taşımacılığındaki artış ............................................................. 10 

Şekil 9: Türkiye’de yolcu taşımacılığında karayolu ve demiryolu .................................................. 11 

Şekil 10: Türkiye’de yük taşımacılığında karayolu ve demiryolu ................................................... 11 

 

 

 

 

 

 

 

Page 4: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  iii

KISALTMALAR 

AB  Avrupa Birliği    

BM  Birleşmiş Milletler    

BRT  Bus Rapid Transit  Hızlı Otobüs Yolları 

CNG  Compressed Natural Gas  Sıkıştırılmış/Yoğunlaştırılmış Doğal Gaz  

CO2  Karbondioksit    

DLH Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü    

DPT  Devlet Planlama Teşkilatı    

ELTIS European Local Transport Information Service    

GSYİH  Gayri Safi Yurt İçi Hasıla    

ITF  International Transport Forum    

İDKK  İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu    

IPCC   Intergovernmental Panel on Climate Change  Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli 

İSPARK   İstanbul Otopark İşletmeleri Tic. A.Ş.    

MAM  Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK)    

Mobese  Mobil elektronik sistem entegrasyonu    

NAMA Nationally Appropriate Mitigation Actions   

Ulusal Programlara Uygun Azaltım Eylemleri 

NOx  Azot oksit    

OECD Organization of Economic Cooperation and Development  Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü  

ÖTV  Özel Tüketim Vergisi    

PPP  Public Private Partnership  Kamu‐Özel İşbirliği 

Page 5: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  iv

SGP  Small Grants Programme  Küçük Destek Programı 

SRC 

4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamında faaliyet gösteren veya gösterecek olan tüm sürücülerin alması zorunlu olan mesleki yeterlilik belgesi    

STK  Sivil Toplum Kuruluşu    

TCDD  Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları    

TÇMB   Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği    

TINA  Transport Infrastructure Needs Assessment 

Ulaşım Altyapısının İyileştirilmesi için Teknik Yardım Projesi 

TMMOB  Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği    

TOBB  Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği    

TÜBİTAK Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu    

TÜİK  Türkiye İstatistik Kurumu    

UNDP United Nations Development Programme  Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı 

Page 6: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  1

1. GİRİŞ  

Bu  Rapor,  Çevre  ve  Orman  Bakanlığı  ve  Birleşmiş  Milletler  Kalkınma  Programı  ortaklığında yürütülen  “Türkiye’nin  İklim Değişikliği Ulusal  Eylem  Planı’nın Geliştirilmesi  Projesi”ne  yönelik önceliklerin  belirlenmesi  için,  2010  yılı  ilk  yarısı  itibariyle  iklim  değişikliği  ile  mücadele bağlamında  sera  gazlarının  azaltılmasına  ilişkin  ulaştırma  sektöründeki  mevcut  politikalar, bunların uygulama araçları ve tamamlanmış ya da devam eden uygulamalar çerçevesinde olumlu gelişmeleri, varsa  iyileştirilmesi, geliştirilmesi gereken yönleri, devam eden  faaliyetleri bir  stok sayımı yaklaşımıyla saptayarak mevcut durumu değerlendirmektedir.  

Projenin yürütücü kuruluşu Çevre ve Orman Bakanlığı, uygulayıcı kuruluşu ise Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’dır.  

Dokuzuncu Kalkınma Planı’nda “ülkemiz şartları çerçevesinde ilgili tarafların katılımıyla sera gazı azaltımı  politika  ve  tedbirlerini  ortaya  koyan  bir  Ulusal  Eylem  Planı  hazırlanarak,  BM  İklim Değişikliği  Çerçeve  Sözleşmesi’ne  ilişkin  yükümlülüklerin  yerine  getirileceği”  belirtilmiştir.  Bu mevcut  durum  değerlendirmesi,  hazırlanacak  İklim  Değişikliği  Eylem  Planı’nın  zeminini oluşturacak  ve  önceliklerini  belirleyecektir.  Bu  anlamda,  değerlendirme  kapsamına  sera  gazı azaltımına  ilişkin mevcut  politikalar  ve  bunların  uygulamaları  ile  konu  hakkında  halen  devam eden  çalışmalar  alınmıştır.  Sera  gazı  emisyonlarının  miktarının  hesaplanması  “İkinci  Ulusal Bildirim”  çalışmaları,  iklim  değişikliğine  uyumla  ilgili  konular  da  Türkiye’nin  İklim Değişikliğine Uyum  Kapasitesinin  Geliştirilmesi  Birleşmiş  Milletler  Ortak  Programı’nın  “Ulusal  İklim Değişikliğine  Uyum  Stratejisi”  bileşeni  kapsamında  Türk  Hükümeti  ve  UNDP  ortaklığında yürütülen paralel süreçlerde ele alındığından, bu rapor çerçevesinde incelenmemiştir. 

Türkiye’nin  Ulusal  İklim  Değişikliği  Strateji  Belgesi,  3 Mayıs  2010  tarihinde  Yüksek  Planlama Kurulu  tarafından  onaylanarak  yürürlüğe  girmiştir.  Eylem  Planı’nın  oluşturulması  aşamasında Strateji Belgesi, göz önünde bulundurulacak en önemli çerçeve belgedir.  İklim Değişikliği Eylem Planı’na yönelik mevcut durum değerlendirmesi  çalışmaları  sırasında henüz  taslak aşamasında olduğundan  Strateji’den  genel  çerçeve  anlamında  yararlanılabilmiştir.  Bununla  birlikte, Strateji’nin aşağıda belirtilen temel ilkeleri değerlendirmelere temel teşkil etmiştir: 

 “Türkiye’nin  iklim  değişikliğiyle  küresel  mücadele  kapsamında  temel  amacı,  insanlığın  ortak kaygısı  olan  iklim  değişikliğini  önlemeye  yönelik  yürütülen  ve  uluslararası  taraflarla  işbirliği içerisinde,  tarafsız  ve  bilimsel  bulgular  ışığında  ortak  akılla  belirlenmiş  küresel  çabalara, sürdürülebilir  kalkınma  politikalarına  uygun  olarak,  ortak  fakat  farklılaştırılmış  sorumluluklar prensibi ve Türkiye’nin özel şartları çerçevesinde katılmaktır.” 

 

Page 7: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  2

Mevcut  Durum  Değerlendirilmesi  raporu,  sektör  uzmanının  literatür  çalışmalarına,  ilgili paydaşlarla  yüz  yüze  görüşmelere  ve  paydaşlarla  yürütülen  katılımcı  sürece  dayanılarak hazırlanmıştır.  İklim değişikliği  ile mücadele kapsamında  sera gazı azaltımı konusunda alınacak politika  ve  tedbirleri  etkileyebilecek  ve bunlardan  etkilenebilecek  taraflar  (paydaşlar),  Ek 1’de yer alan paydaş analizi ile belirlenmiş; belirlenen paydaşların sürece aktif katılımları sağlanmaya çalışılmıştır.  11 Mart 2010 ve 15 Nisan 2010 tarihlerinde yapılan çalıştaylara katılan katılımcılar (bkz.  Ek  2)  tarafından  ulaştırma  sektörüne  ilişkin  olumlu  gelişmeler  belirlenmiş;  var  olan politikalar ve uygulamalardaki  eksiklikler ve aksaklıklar tespit edilmiş; sürmekte olan projeler ve faaliyetler  kayda  geçirilmiştir.  Katılımcılarca  belirlenen  eksiklikler  ve  aksaklıklar  ile  boşluklar, sektör uzmanı  tarafından  sektöre özgü bir “sorunlar”  listesi haline getirilmiştir. Daha  sonra bu sorunlar,  katılımcılar  tarafından  sorunların  iklim  değişikliği  ile  ilgili  Türkiye’nin  taraf  olduğu uluslararası  yükümlülükleri  ile  ilişkisi;  AB’ye  uyum  süreciyle  ilişkisi;  Türkiye’nin  Dokuzuncu Kalkınma Planı’nda benimsenen gelişme eksenleriyle ilişkisi; ulusal mevzuattaki yükümlülüklerle ilişkisi;  çevresel  etkileri  ve  dışsal  maliyetleri1;  ve  son  olarak  ülke  ekonomisine  etkisi  olarak belirlenen altı  kriter  çerçevesinde değerlendirilmiş  ve bir öncelik  sırasına  konmuştur. Katılımcı sürecin detayları, katılımcılar tarafından önceliklendirme kriterlerine verilen ağırlıklar ve çalıştay sonuçlarına göre sorunların öncelik sıralaması, Ek 3’te yer almaktadır. 

Ulaştırma  sektörü  oldukça  geniş  bir  kapsama  sahiptir.  En  genel  ifadeyle,  ulaştırma  yolcunun, yükün  ve  bilginin  bir  yerden  bir  yere  taşınması  olarak  tanımlanır.  Bilginin  taşınması  iletişim teknolojileri  altında  daha  farklı  ve  uzmanlaşmış  bir  alanın  konusudur;  dolayısıyla  bu  rapor sektörü,  insanların ve malların  taşınması kapsamında ele almaktadır. Malların  taşınması başlığı altında  da,  boru  taşımacılığı  konusu  yine  farklı  bir  kavramsal  çerçeveye  sahip  olduğu,  farklı planlama ve işletim konularını içerdiği için kapsam dışında tutulmuştur. 

Ulaşım  kentiçi,  şehirlerarası,  bölgesel,  ülkesel  ve  uluslararası  ulaşımdan  oluşur.  Ulaşım sektörünün  başlıca  alt  sektörleri  karayolu,  demiryolu,  denizyolu  ve  havayoludur.    Kentsel ulaşımın altında yer alan temel türler (modlar) ise toplu taşıma, özel araçlı ulaşım ve “motorsuz ulaşım” olarak tanımlanan bisiklet ve yaya ulaşımıdır.  

Raporda  ilk olarak ulaştırma sektörü kısaca tanıtılmakta ve sektörün  iklim değişikliği üzerindeki etkileri açıklanmaktadır. Ardından  raporun asıl amacı olan mevcut durum değerlendirmesi yer almaktadır.  Bu  kapsamda  ulaştırma  sektörüne  ilişkin  olarak  sırasıyla  temel  politikalar,  yasal düzenlemeler,  kurumsal  yapı,  finansman  kaynakları,  ekonomik  araçlar,  fiziki  yatırım  projeleri, bilgi sistemleri ile izleme/raporlama sistemleri, bilimsel ve teknolojik Ar‐Ge ve son olarak eğitim ve kapasite geliştirme konuları ele alınmaktadır.                                                              

1 Bir malın üretiminin ve  tüketiminin o malın  satıcıları ve alıcıları dışındaki üçüncü kişilere bir maliyet yüklemesine 

dışsal maliyet denir. Örneğin bir  çimento üreticisinin  çevrede yarattığı kirlilik  sonucu, o  çevrede yaşayan  insanların sağlık sorunları yaşamaları ve bunlar için ödedikleri maliyetler, dışsal maliyetlerdir. 

Page 8: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  3

Anılan  her  alt‐başlık  altında  Türkiye’de  ulaştırma  sektöründe  mevcut  durumun  sera  gazı emisyonu kontrolü ve azaltım politikalarını uygulamak  için yeterli olup olmadığı, bu çerçevede sektördeki olumlu gelişmeler, eksiklikler, geliştirilmesi, iyileştirilmesi veya değiştirilmesi gereken konular ortaya konmaktadır. 

Page 9: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  4

2. SEKTÖRÜN KISA TANITIMI  

Ulaştırma sektörü, başlıca sera gazı olan karbondioksit (CO2) gazının emisyonuna yol açan temel sektörlerden biri olarak  iklim değişikliği  ve  küresel  ısınmada önemli  rol oynamaktadır. Avrupa Birliği  (AB)  ülkelerinde  ve  OECD  ülkeleri  genelinde  CO2  emisyonları  %30  oranıyla  ulaştırma sektöründen  kaynaklanmakta  olup  (Şekil  1),  bazı  gelişmiş  ülkelerde  bu  oran  %40’ları  da geçmektedir  (International  Transport  Forum  [ITF],  2005).  CO2  emisyonlarına  yol  açan  diğer sektörlerde,  örneğin  enerji  üretimi,  imalat  sanayi,  konutlarda  ısınma,  vb.,  enerji  verimliliği arttırılarak  emisyonlarda  önemli  oranlarda  azaltım  sağlanabilmişken,  ulaştırmada  net  azaltım sağlanamamakta;  verimlilik  artsa  da  yük  ve  yolcu  trafiğindeki  sürekli  artış  nedeniyle  CO2 emisyonları  da  toplamda  artmaktadır.  İçinde  bulunduğumuz  2010  yılından  itibaren  ulaşım sektörünün küresel ısınmayı tetikleyen birinci etken haline geleceği tahmin edilmektedir. 

42%

14%

30%

14%

Enerjiİmalat ve inşaatUlaştırmaDiğer

 

Şekil 1: OECD ülkelerinde sektörlere göre CO2 emisyonu Kaynak: ITF (2005) 

Türkiye’de ulaştırma sektöründen kaynaklı CO2 emisyonlarının toplam emisyon  içerisindeki payı %18’dir (Şekil 2). Bu oranın gelişmiş ülkelerdeki orandan düşük olmasının başlıca iki sebebinden söz  edilebilir.  Birincisi,  yukarıda  değinildiği  üzere  emisyon  yaratan  diğer  sektörlerde  enerji verimliliğini gelişmiş ülkeler arttırmışken; Türkiye’de henüz bu sektörlerde verimin düşük olması, yani  bu  sektörlerde  de  yüksek  CO2  emisyonu  olması  nedeniyle  ulaştırma  sektöründeki emisyonun payı da toplam emisyonlar içinde göreceli olarak az kalmaktadır. İkincisi ise, gelişmiş ülkelerde  hareketlilik,  yani  kişi  başına  yapılan  yolculuk  sayısı  ve  yolculuğun  uzunluğu  daha fazlayken;  Türkiye  gibi  gelişmekte  olan  ülkelerde  hareketlilik  görece  daha  azdır. Öte  yandan, 

Page 10: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  5

gelişmekte  olan  ülkelere  özgü  olan  bir  durum;  gelir  düzeyi  arttıkça  hareketlilik  düzeyinin artmasıdır.  Örneğin Türkiye’de 1990‐2005 arasında gelir düzeyindeki büyümeyle beraber yük ve yolcu  taşımasında  büyük  bir  artış  olmuş  (Şekil  3  ve  Şekil  4);  hatta  taşımadaki  bu  artış  gelir düzeyindeki büyümenin neredeyse  iki katı oranında gerçekleşmiştir (Organisation for Economic Cooperation  and Development  [OECD],  2008:  49). Dolayısıyla,  ulaştırmadan  kaynaklı  emisyon miktarı göreceli olarak düşük olsa da, emisyonlardaki artış hızı son derece yüksektir: 1990‐2005 arasındaki  15  yıllık  dönemde  ulaştırma  sektöründen  kaynaklı  CO2  emisyonu  dünya  genelinde %37  oranında  artış  göstermişken  (ITF,  2005);  Türkiye’de  ulaştırmadan  kaynaklı  CO2  emisyonu aynı dönemde %56 oranında, 1990‐2007 arasında  ise %97 oranında artmıştır (Tablo 1). Aynı 15 yıllık dönemdeki artış oranı sanayileşmesini tamamlamış batı Avrupa ülkeleri  ile kuzey Amerika ülkelerinde  %20  ile  %30  arasında  seyretmekte  olup  OECD  ülkeleri  genelinde  %30  oranında gerçekleşmiştir.  Yıllık  artış  olarak  ele  alındığında,  son  15  yıllık  dönemde  CO2  emisyonunda yaşanan yıllık artış OECD ülkelerinde ortalama %1,79 oranında olmuş; dünya genelinde yıllık artış %2,14  olarak  gerçekleşmiş;  Türkiye’de  ise %2,86  oranında  yıllık  artış  gözlenmiştir  (ITF,  2005). Dolayısıyla  Türkiye’de  ulaştırmadan  kaynaklanan  CO2  emisyonu  gelişmiş  ülkelerdeki  emisyon miktarının  altında olmakla beraber;  artış hızının  çok  yüksek olması nedeniyle mevcut  gelişme eğilimleri değiştirilmezse Türkiye’de sera gazı emisyonunun ciddi boyutta artacağı ve ulaştırma sektörünün bu süreçte başlıca rolü oynayacağı açıktır.  

 

34%

31%

18%

17%

EnerjiSanayiUlaştırmaDiğer

 Şekil 2: Türkiye’de sektörlere göre CO2 emisyonu 

Kaynak: Çevre ve Orman Bakanlığı (2007) 

 

Page 11: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  6

0

50

100

150

200

250

300

1990 1995 2000 2005

GSYİHKarayoluDemiryolu

1990=100

 Şekil 3: Türkiye’de yük taşımacılığı 

Kaynak: OECD (2008)  

Not: Ulaştırma  verisinde  taşınan  ton‐km değerinin 1990 yılından  itibaren değişimi alınmıştır. GSYİH  için 2000 yılı fiyatları ve satın alma gücü paritesi kullanılarak 1990 yılından itibaren değişimi alınmıştır. 

0

50

100

150

200

250

300

1990

1991

1992

1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

2001

2002

2003

2004

2005

GSYİHOtomobilDemiryoluOtobüs

1990=100

Şekil 4: Türkiye’de yolcu taşımacılığı Kaynak: OECD (2008) 

 

Not: Ulaştırma verisinde taşınan yolcu‐km değerinin 1990 yılından  itibaren değişimi alınmıştır. GSYİH  için 2000 yılı fiyatları ve satın alma gücü paritesi kullanılarak 1990 yılından itibaren değişimi alınmıştır. 

Page 12: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  7

 Tablo 1: Türkiye’de 1990‐2005 arasında CO2 emisyon miktarları (milyon ton) 

 

  Ulaştırma sektöründen kaynaklı CO2 emisyonu

1990 25.95

1995 32.83

2000 34.97

2001 35.03

2002 36.04

2003 37.77

2004 40.46

2005 40.53

2006 43.74

2007 51.01

1995‐2005 arasında artış %56.18

1995‐2007 arasında artış %96.57

Kaynak: Ulaştırma Bakanlığı (2008) 

 

Türkiye’de ulaştırma sektöründen kaynaklı CO2 emisyonu 2008 yılında 46,86 milyon  ton olarak gerçekleşmiştir  (Ulaştırma  Bakanlığı,  2008).  Uluslararası  havacılık  ve  denizyolu  ulaşımı katıldığında  bu  rakam  49,18  milyon  tondur.  Uluslararası  ulaşım  etkinlikleriyle  beraber hesaplandığında,  toplam  CO2  emisyonlarının  %80,60  oranında  karayolu  ulaştırmasından kaynaklandığı  görülmektedir  (Şekil  5).  Havayolundan  kaynaklı  CO2  emisyonu  (uluslararası hacavılık da dahil edildiğinde) %13,2; denizyolundan kaynaklı emisyon ise uluslararası denizyolu taşımacılığıyla  beraber %5,29  oranındadır.  Şekil  6’da  görüldüğü  üzere  ulaştırma  sektöründen kaynaklı CO2 emisyonları 1990‐2008 yılları arasında önemli ölçüde artmıştır; 18 yılda artış oranı %80,51 olarak gerçekleşmiştir  (Ulaştırma Bakanlığı, 2008). Karayolu  taşımacılığındaki artışın bu toplam  artış  içinde  en  önemli  rolü  oynadığı  görülmektedir.  Havayolu  taşımacılığından kaynaklanan CO2 emisyonları da, görece daha az da olsa, önemli bir artış göstermiştir. Bilindiği gibi  ulaştırma  sektöründe  en  fazla  sera  gazı  emisyonuna  yol  açan  iki  alt  sektör  karayolu  ve havayolu taşımacılığıdır. Demiryolu ise taşımacılık etkinliği yüksek olan ve bu nedenle en az sera gazı emisyonuna yol açan ulaştırma türüdür. Demiryolundaki temel enerji kaynağı olan elektrik enerjisinin  üretiminin  de  CO2  emisyonunda  önemli  rolü  olduğunu  vurgulamak  gerekir;  ancak gerek  yolcu  gerek  yük  taşımacılığında  taşınan  birim  başına  yaratılan  emisyonlar  dikkate 

Page 13: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  8

alındığında, demiryollarının daha  çevre dostu, daha  az  kirleten, daha  sürdürülebilir bir ulaşım türü olduğu evrensel bir kabuldür. Türkiye’de ise taşımacılığın ağırlıklı olarak karayolu ulaştırması ile  yapıldığı;  demiryolu  ulaştırmasının  yeterince  gelişmediği  görülmektedir.  2005  yılında  yük taşımacılığı %91,4 oranında,  yolcu  taşımacılığı  ise %96 oranında  karayollarında gerçekleşmiştir (Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları  [TCDD], 2006: 108‐109). Bu oranlar ülkede ulaştırma sektörünün neredeyse tek bir ulaştırma türüne (moduna) dayalı olarak gerçekleştirildiğine işaret etmektedir  (Şekil  7).  Diğer  ulaştırma  sektörlerinin  payları  az  olmakla  beraber,  en  kirletici türlerden olan havayolu ulaşımında son 15 yılda özellikle yolcu taşımacılığı açısından büyük bir artış olduğunu da vurgulamak gerekir. 1990‐2005 yılları arasında taşınan yolcu‐km cinsinden bu artış  Şekil  8’de  görülmektedir.  Taşınan  yolcu  sayısı  açısından  da  son  yıllarda  büyük  bir  artış yaşanmıştır:  2007  yılında  iç  hatlarda  31,9 milyon  yolcu  taşınmış;  bu  rakam  2008  yılında  35,8 milyon,  2009  yılında  41,2  milyon  olarak  gerçekleşmiştir  (Ulaştırma  Bakanlığı  Devlet  Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, 2010). Dolayısıyla, sadece iki yıl içinde, 2007’den 2009’a iç hatlarda  taşınan yolcu sayısında %29 oranında artış olmuştur.   Havayolu ulaşımı sadece CO2 emisyonları  değil,  azot  monoksit  ve  azot  oksit  (NOx)  emisyonları  nedeniyle  de  kirletici  bir ulaştırma  türüdür. Dolayısıyla,  gelişme  eğilimleri,  gerek  sera  gazı  emisyonu  açısından  gerekse petrole ve dolayısıyla dış kaynaklara bağımlılık açısından en sorunlu  iki türe yönelme olduğunu göstermekte; çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından çözümlenmesi gereken bir sürece işaret etmedir. 

 

81%

1%

11%

3%3% 2%

Karayolu DemiryoluSivil havacılıkUluslararası havacılıkİç denizyoluUluslararası denizyolu

 Şekil 5: Türkiye’de ulaştırma sektöründen kaynaklı CO2 emisyonlarında  

farklı ulaştırma türlerinin payları Kaynak: Ulaştırma Bakanlığı (2008) 

Page 14: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  9

 

0

10.000

20.000

30.000

40.000

50.000

60.000

1990

1991

1992

1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

2001

2002

2003

2004

2005

2006

2007

CO2 salımı (milyon ton)

Sivil Havacılık

Karayolu

Demiryolu

Denizyolu

Toplam CO2

 Şekil 6: Türkiye’de 1990‐2007 arasında ulaştırma alt‐sektörlerinde CO2 emisyon miktarları 

Kaynak: Ulaştırma Bakanlığı (2008, Şekil 3.1) 

 

0%

20%

40%

60%

80%

100%

HavayoluDenizyoluDemiryoluKarayolu

Havayolu 2,10 0,21

Denizyolu 0,01 3,38

Demiryolu 1,93 4,98

Karayolu 95,96 91,43

Yolcu Yük

 Şekil 7: Türkiye’de yolcu ve yük taşımacılığında ulaştırma sistemlerinin payı 

Kaynak: TCDD (2006) 

Page 15: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  10

0

500

1000

1500

2000

2500

3000

3500

4000

4500

1990

1991

1992

1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

2001

2002

2003

2004

2005

Yolcu-km (milyon)

 Şekil 8: Türkiye’de havayolu yolcu taşımacılığındaki artış 

Kaynak: TCDD (2006)  

 

Gerek  yük  gerek  yolcu  taşımacılığında,  karayolları  yukarıda  belirtildiği  gibi  başlıca  ulaştırma türüdür  ve  sürekli  bir  artış  içindedir.  Şekil  9  ve  Şekil  10’da  görüldüğü  üzere,  2000’li  yılların başında yaşanan ekonomik kriz ve durgunluk dönemi dışında karayolu taşımacılığında, özellikle yük  taşıması  açısından,  sürekli  bir  büyüme  söz  konusu  olmuştur.  Demiryolunda  ise  işletme politikalarına bağlı olarak dönem dönem  artışlar olmuşsa da, bunlar  toplam  taşımacılık  içinde dikkate  alınamayacak  kadar  küçük  ölçekli  değişimlerdir.  Genel  olarak  demiryolunda  taşıma hacmi son derece düşüktür. 

Page 16: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  11

0

50000

100000

150000

200000

250000

1990

1991

1992

1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

2001

2002

2003

2004

2005

2006

2007

2008

Yolcu-km (milyon)

Karayolu Demiryolu 

Şekil 9: Türkiye’de yolcu taşımacılığında karayolu ve demiryolu Kaynak: TCDD (2009)  

 

020000400006000080000

100000120000140000160000180000200000

1990

1991

1992

1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

2001

2002

2003

2004

2005

2006

2007

2008

Ton-km (milyon)

Karayolu Demiryolu 

Şekil 10: Türkiye’de yük taşımacılığında karayolu ve demiryolu Kaynak: TCDD (2009)  

 

Page 17: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  12

Sürdürülebilir  ulaşım  ilkesinin  temel  taşlarından  olan  demiryolu  ulaşımının  taşımacılıkta yeterince  kullanılmaması,  altyapısının  yetersizliğinden  kaynaklanmaktadır.  Geçtiğimiz  yüzyılın ikinci  yarısında  demiryolları  altyapısına  neredeyse  hiç  yatırım  yapılmayan  Türkiye’de  2000’li yıllarda Kalkınma Planlarında demiryollarının desteklenmesine yönelik stratejiler doğrultusunda demiryoluna yapılan iyileştirme ve geliştirme çalışmalarında önemli artış olmuş ve bu çalışmalar sonucunda 1950 yılında anahat olarak 7.671 km olan demiryolu altyapısı uzunluğu 59 yıl sonra 2009  yılında  9.080    (tali  hatlarla  11405)  km  olmuştur  (TCDD,  2009:23). Demiryolu  hatlarında elektrifikasyon çalışmalarında da artış olmakla beraber, henüz sadece 2.670 km uzunluğundaki bölümünde elektrifikasyon yapılmıştır  (TCDD, 2009:42). Dolayısıyla 59 yılda demiryolu altyapısı sadece  %18  oranında  artmış  olup;  bugün  Türkiye,  demiryolu  yoğunluğu  en  düşük  olan ülkelerden  biridir:  1.000  km2’ye  düşen  demiryolu  uzunluğu  11,2  km,  10.000  nüfusa  düşen demiryolu uzunluğu 1,2 km olan Türkiye, bu değerler ile aynı zamanda demiryolu yoğunluğu en düşük Avrupa ülkesidir (TCDD, 2006: 120). 

Taşımacılığın  en  ağırlıklı  olarak  gerçekleştiği  tür  olarak  karayolları,  ulaştırma  sektöründen kaynaklı  CO2  emisyonlarında  en  yüksek  paya  sahiptir.  Öte  yandan  Türkiye’de  taşıt  kilometre başına  üretilen  CO2  emisyonlarında  1990‐2004  yılları  arasında  %8,7  oranında  bir  azalma gerçekleşmiştir  (Çevre  ve  Orman  Bakanlığı,  2007:  69).  Bunun  başlıca  nedenleri  yeni  araç  ve motor  teknolojileri,  alternatif  yakıt  kullanımında  az da olsa  görülen  artış,  ve 2003‐2004  yılları arasında  yaklaşık  320.000  eski  aracın  vergi  indirimleri  sağlanarak  trafikten  çekilmiş  olmasıdır (Çevre ve Orman Bakanlığı, 2007: 69). Biyoyakıt, doğal gaz gibi alternatif yakıtların kullanımının arttırılması  yönünde dünyada  ve Avrupa Birliği’nde  yaşanan  eğilim,  Türkiye’de de  çeşitli  vergi düzenlemeleri  ile hayata geçirilmeye ve yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Temiz yakıt kullanımı sürdürülebilir  ulaşım  ilkesi  kapsamında  ve  sera  gazı  emisyonlarının  azaltılması  açısından  son derece  önemlidir;  öte  yandan  karayolu  üzerinde  ulaşım  talebi  azaltılıp  diğer  türlere yönlendirilmedikçe,  alternatif  yakıtlarla  sağlanan  kazanımlar  artan  karayolu  trafik  hacmi karşısında önemsiz kalmaktadır. Örneğin Türkiye’de alternatif yakıtlara yönelme ve eski araçların çekilmesi sonucunda araç kilometresi başına yaratılan emisyonlarda sağlanan azalmaya rağmen 1990‐2005 arasında karayolundan kaynaklı CO2 emisyonunun %26 oranında artmış olması  (ITF, 2005),  anılan  dönemde  hareketliliğin  ve  ulaşım  talebinin  ne  kadar  büyük  oranda  arttığının göstergesidir.  Araç  ve  araç  km  başına  emisyonlarda  sağlanan  azaltım,  karayolu  ulaştırma talebindeki artış  içinde erimiştir. Ulaştırmada kişi başına CO2 emisyonu  ise 1990 yılındaki 0,46 ton düzeyinden 2004 yılında 0,56 tona yükselmiştir (Çevre ve Orman Bakanlığı, 2007: 69). 

Kentsel  ulaşımın  da  sera  gazı  emisyonlarında  önemli  payı  vardır.  Kentlerimizde  emisyonlara ilişkin  veri  ve  istatistikler  sınırlı  olmakla  beraber,  ulaştırmadan  kaynaklanan  karbondioksit emisyonları açısından  İstanbul  ve Ankara’nın  ilk  sıraları aldığı bilinmektedir  (Kentleşme  Şurası, 2009).  İstanbul’da  karayolu  ulaşımından  kaynaklanan  CO2  emisyonlarının  1990‐2007  yılları arasında %37 artarak 6,5 milyon ton/yıl’dan 8,9 milyon ton/yıl’a çıktığı hesaplanmıştır (Gerçek ve Demir, 2008).  

Page 18: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  13

Kentsel ulaşımda sera gazı emisyonlarının artmasına yol açan başlıca gelişme eğilimlerinden biri özel araç yani otomobil  sahipliğinin artması ve buna koşut olarak kent  içi ulaşımda otomobilli yolculukların  oranının  artmasıdır.  Kentlilerin  giderek  yaya  yolculukları  yerine  motorlu  taşıt kullanımını  tercih etmesi, bunların  içinde de otomobil kullanımına yönelmesi kentiçi ulaşımda, taşınan yolcu başına harcanan enerji ve yaratılan emisyon miktarının artmasına yol açmaktadır. Otomobil, kilometrede taşıdığı yolcu başına, otobüse göre 125 kat fazla hava kirliliği yaratmakta; yolcu/km başına enerji tüketimine bakıldığında, otobüs ve metroya göre beş kat daha fazla enerji tüketmektedir  (Elker,  1999).  Bunun  yanısıra,  kentiçi  ulaşım  yolculuklarının  giderek  daha  fazla otomobil  kullanılarak  yapılması,  kentlerde  taşıt  yollarına  ayrılan  alanların  da  sürekli  artması, doğal zeminin asfalta dönüşmesi, yolların genişletilip yaya olanaklarının kötüleştirilmesine hatta kimi örneklerde yokedilmesine yol açmaktadır. Otomobil minibüse göre üç kat, otobüse göre 13 kat  daha  az  yolcu  taşımakta  olup  (Kentleşme  Şurası,  2009),  aynı  sayıda  yolcuyu  toplu  taşıma yerine otomobillerle  taşımak demek daha  fazla yol alanının kullanılması demektir. Örneğin, 40 bin  kişiyi  bir  saatte  bir  köprüden  karşıya  bisikletlerle  geçirebilmek  için  bir  şeride,  trenle geçirebilmek  için  iki  şeride,  otobüsler  ile  geçirebilmek  için  dört  şeride  gereksinim  varken; otomobillerle geçirebilmek için on iki şerit gerekmektedir (Illich, 1992). Bir otomobilin park ettiği yere  18  bisiklet  park  edebilmekte;  bir  tek  otomobilin  hareket  alanında  30  bisiklet  hareket edebilmektedir.  Otomobilin  diğer  ulaşım  türlerine  kıyasla,  taşınan  yolcu  başına  yarattığı emisyonlar  ve  hava  kirliliği,  enerji  tüketimi  ve  alan  kullanımı  açısından  verimsiz  bir  seçenek olduğu açıktır. Ayrıca otomobil kullanımının ve buna koşut olarak trafik düzeyinin sürekli artması, yol  kapasitesinin  yetersiz  kalmasına,  dolayısıyla  trafik  sıkışıklığına  neden  olmakta  ve  sıkışıklık koşullarında araçların sera gazı emisyonu daha da artmaktadır. Geçmişte bu sorun karşısında yol kapasitesini arttırmaya çalışarak yolları genişleten kentlerde, bu yaklaşımın otomobil kullanımını daha da teşvik ederek arttırdığı görülmüştür. Tüm dünyada, otomobil sahipliği ve kullanımındaki artışa  rağmen,  otomobile  bağımlı  bir  kentsel  ulaşım  sistemi  yaratmanın  sürdürülemez  bir yaklaşım  olduğu,  toplu  taşıma  ile  “motorsuz”  ulaşım  türleri  olan  bisiklet  ve  yaya  ulaşımının geliştirilmesi ve desteklenmesi gerektiği, otomobil kullanımının ise kentlerin merkezi alanlarında sınırlandırılmasının kaçınılmaz olduğu anlaşılmıştır. 

Kentsel  ulaşımda  sera  gazı  emisyonunu  arttıran  bir  diğer  gelişme  eğilimi,  kentlerin mekansal açıdan  büyümesi,  kentsel  kullanımların  dağınık  biçimde  yerseçmesi,  kent  çeperlerinde  düşük yoğunluklu  konut  alanları  geliştirilmesi,  ve  tüm  bu  eğilimler  sonucunda  kişi  başına  yapılan yolculukların ortalama uzunluğunun artmasıdır. Kentlerdeki bu mekansal büyümeyi  ve dağınık gelişmeyi tetikleyen başlıca etken aslında otomobil kullanımındaki artıştır. Öte yandan, kentlerin yayıldığı mesafeler arrtıkça  ve  kentsel  kullanımlar mekanda dağıldıkça, bunların  tümüne  toplu taşıma  ile  etkin biçimde hizmet  verilmesi olanaksız hale  gelmekte; uzun mesafelerde  yaya  ve bisiklet yolculukları da geçerli bir seçenek olmaktan çıkmakta; bu durum ise otomobil kullanımını daha fazla desteklemekte ve arttırmaktadır. Bu kısır döngü otomobile bağımlı kentler ve yaşam tarzları yaratmakta; kentlerin daha da  fazla büyümesi ve yayılmasına yol açmaktadır. Bu arada kentlerin  yaygın  büyümesi  sonucunda  kentleri  çevreleyen  doğal  alanların  yapılı  çevreye 

Page 19: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  14

dönüşmesi,  doğal  zeminin  asfalta  dönüşmesi,  radyason  oranını  artırarak  hem  kentlerde  yerel olarak  hava  kalitesini  ve  mikro‐klimayı  olumsuz  etkilemekte,  hem  de  küresel  ısınmayı arttırmaktadır. 

Türkiye’de araç sahipliği düzeyi Avrupa ve OECD ülkeleri  içindeki en düşük düzeylerden biridir; ancak yine artış hızı açısından bakıldığında en yüksek olan ülkelerdendir. 1000 kişiye düşen araç sayısı  1992  yılındaki  78  araç  düzeyinden  2005  yılında  143  araca  çıkmıştır. Otomobil  sahipliği oranı ise 1992 yılında 1000 kişiye 37 araç düzeyindeyken (Çevre ve Orman Bakanlığı, 2007), 2009 yılında  98  araç  düzeyine  ulaşmıştır  (Türkiye  İstatistik  Kurumu  [TÜİK],  2010).  Ülke  ortalaması yerine  kentlerdeki  otomobil  sahipliğine  bakıldığında  ise,  oranların  çok  daha  yüksek  olduğu görülmektedir:  1000  kişiye  düşen  otomobil  sayısı  Ankara’da  188,  İstanbul’da  139,  İzmir’de 126’dır  (TÜİK,  2010).  Otomobil  sahipliğindeki  artışa  koşut  olarak  otomobil  kullanımı  da artmaktadır. Aslında Türkiye kentlerinde hala yaya yolculukları önemli oranlarda olup; motorlu araç  yolculuklarında  ise  toplu  taşım  sistemlerinin  kullanımı  da  görece  yüksektir.  Ancak  yine gelişme  eğilimlerine  bakıldığında,  1990’lı  yıllarda  İstanbul  ve  Ankara’da  toplam motorlu  taşıt yolculuklarının  içinde  otomobil  ile  yapılan  yolculuklar  %17‐20  arasındayken;  2000’li  yılların sonunda bu oran  İstanbul’da %35 olmuş; Ankara’da  ise %28 düzeyine çıkmıştır (Türk Mühendis ve  Mimar  Odaları  Birliği  [TMMOB]  İnşaat  Mühendisleri  Odası,  2009;  Ankara  Büyükşehir Belediyesi  EGO  Genel  Müdürlüğü,  2008).  Gerek  otomobil  sahipliği  oranındaki  hızlı  artış  ve otomobil  sahipliğinin  büyük  kentlerde  yoğunlaşması,  gerekse  kentlerde  otomobil  kullanımının artması ve yaşanan trafik sıkışıklığı sorunları, kentsel ulaşımda otomobil kullanımını temel alan ve tüm dünyada sürdürülemez olduğu kabul gören bir gelişme eğilimine işaret etmektedir. 

Yukarıdaki verilerin ışığında, iklim değişikliğine yönelik hedeflere erişilebilmesi için Türkiye’de de ulaştırma sektöründe köklü değişimlerin yapılmasının gerekliliği açıktır. Aşağıdaki bölümde çeşitli başlıklar  altında  Türkiye’de  ulaştırma  sektöründe  sera  gazı  emisyon  azaltma  politikalarını uygulamak  için  anılan  yönde değişim  ve  yeniden  yapılanma  sürecinin neresinde bulunulduğu, mevcut  durumun  sera  gazı  emisyonlarının  azaltılması  hedefi  açısından  yeterli  olup  olmadığı sorularına  yanıt  aranmakta,  sektördeki  olumlu  gelişmeler  ile  eksiklikler  ve  sorunlar  ortaya konmaktadır. 

 

 

 

 

 

Page 20: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  15

3. MEVCUT DURUM  

3.1. Politikalar 

Türkiye’de ulaştırma  sektörüne  ilişkin politika  çerçevesini belirleyen başlıca belge, Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı  (DPT) tarafından hazırlanan Kalkınma Planlarıdır. 2007 yılına kadar 5 yıllık  dönemler  için  hazırlanan,  2007  yılından  itibaren  ise  7  yıllık  dönemler  için  hazırlanmaya başlanan  bu  planlarda  ülkenin  çeşitli  sektörlerinin  yanısıra  ulaştırma  sektörünün  sorunları, gelişme  eğilimleri,  öncelikleri  ve  sektöre  ilişkin  hedefler  belirlenmekte;  bu  tespitler doğrultusunda  yatırım  programları  hazırlanarak  sektördeki  yatırımlara  bütçeden  pay ayrılmaktadır.  Kalkınma  Planları  ulaştırma  sektörünü  beş  alt  başlık  altında  incelemekte  ve gelişme  hedeflerini  de  bu  doğrultuda  oluşturmaktadır:  Karayolu  ulaştırması,  demiryolu ulaştırması, denizyolu ulaştırması, havayolu ulaştırması ve kent içi ulaşım. 

Kalkınma  Planlarının  ulaştırma  sektörüne  ilişkin  tespit,  değerlendirme  ve  önerileri incelendiğinde,  1970’li  yıllardan  bu  yana  hazırlanan  her  planda  sektörün  karayolu  ağırlıklı gelişme eğiliminin sürdürülemeyeceğinin vurgulandığı görülmektedir. Karayolu ulaşımının gerek yolcu  gerek  yük  taşımacılığında  %90’ların  üzerinde  paya  sahip  olması  nedeniyle,  sektörde türlerin  (modların)  daha  dengeli  kullanılması  gerektiği  ve  karayoluna  bağımlılığın  yarattığı olumsuz  çevresel  etkilerin  en  aza  indirilmesinin  sağlanması  gerektiği  üzerinde  durulmaktadır. Sektörün  çevresel  etkilerinin  azaltılması  gereğinin  1995  yılında  hazırlanan  Yedinci  Beş  Yıllık Kalkınma  Planında  vurgulandığı;  sürdürülebilir  ulaşım  terminolojisinin  ise  ilk  kez  2001  yılında hazırlanan Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı kapsamında kullanıldığı görülmektedir. 

Ulaştırma sektörünün çevresel etkilerinin ve iklim değişikliğine katkısının azaltılması açısından ve sürdürülebilir  ulaşım  ilkeleri  doğrultusunda  Kalkınma  Planlarında  bir  politik  irade  oluştuğu görülmektedir.  2001‐2005  yıllarını  kapsayan  Sekizinci  Beş  Yıllık  Kalkınma  Planı’nda  ulaşım türleri arasında ülke gereksinimlerine uygun biçimde dengenin sağlanması, ulaştırmada can ve mal  güvenliğinin  yanısıra  çevreye  verilen  zararın  en  aza  indirilmesi  planın  başlıca  amaçları arasında  sayılmıştır. Dengeli bir ulaştırma  altyapısını oluşturmak üzere  taşıma  türleri  arasında dengeyi  sağlayacak bir Ulaştırma Ana  Planı hazırlanması başlıca  stratejiler  arasında  yer  almış; Avrupa‐Asya trafiği  için tüm ulaştırma sektörlerini kapsayan kombine taşımacılığın geliştirilmesi öngörülmüş;  artan  çevre  bilincine  paralel  olarak  önem  kazandığı  vurgulanan  sosyal  maliyet (dışsallık)  kavramının  ulaştırma  sektöründe  planlama  ve  projelendirme  aşamasında  dikkate alınması ve dışsallıkların maliyetlere yansıtılması amacıyla, Avrupa Ulaştırma Bakanları Konseyi kararı  çerçevesinde  başlatılan  çalışmaların  tamamlanacağı  belirtilmiştir.  Sektörde,  iklim değişikliğine  neden  olan  sera  gazı  emisyonlarının  azaltılmasına  yönelik  politikaların geliştirilmesi  ve  ulaştırmaya  bağlı  emisyon  envanterleri  çıkarılması  da  temel  amaç,  ilke  ve politikalar  kapsamında  sayılmıştır.  Ulaştırma  başlığı  altında  ayrıca  ele  alınmamış  olmakla beraber, enerji başlığı altında “doğanın korunması amacı dikkate alınarak, yeni ve yenilenebilir enerji  kaynaklarının  geliştirilmesi,  yaygınlaştırılması  ve  tüketimde  daha  büyük  oranlarda  yer 

Page 21: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  16

alması  için tedbirler” alınacağı da belirtilmektedir. Bu plan kapsamında kentsel ulaşıma yönelik özel  ihtisas  komisyonu  çalışmaları  yapılmış  ve  raporu  hazırlanmış  olmasına  rağmen,  kentsel ulaşıma ilişkin bir politika önerisinin plana girmediği görülmektedir. 

2007‐2013  yıllarını  kapsayan Dokuzuncu Kalkınma Planı’nda  temel  ilkeler  arasında  “doğal  ve kültürel  varlıklar  ile  çevrenin  gelecek  nesilleri  de  dikkate  alan  bir  anlayış  içinde  korunması esastır”  ifadesi  yer  almış;  ulaştırma  sektöründe  ise  temel  politika  olarak  “ulaştırma  türlerinin teknik ve ekonomik açıdan en uygun  yerlerde kullanıldığı dengeli, akılcı ve etkin bir ulaştırma altyapısının  oluşturulmasında,  sistem  bütüncül  bir  yaklaşımla  ele  alınacak;  yük  taşımalarının demiryollarına  kaydırılmasını,  önemli  limanların  lojistik  merkezler  olarak  geliştirilmesini sağlayan,  taşıma  modlarında  güvenliği  öne  çıkaran  politikalar  izlenecektir”  denmektedir. Ulaştırma  projelerinin  geliştirilmesinde  koridor  yaklaşımına  geçileceği;  alternatif  ulaştırma modlarını  inceleyen  ve  dışsallıkları  kapsayan  değerlendirmelerle,  en  avantajlı  ulaşım  türünün belirleneceği; demiryolu  ve denizyolunun  karayolu  ile  rekabet edebileceği  koridorlarda  taşıma üstünlüğünü  sağlayacak  bir  yatırım  ve  işletmecilik  anlayışıyla  koridor  bazında  belirli  tonaj potansiyelini  aşan  yüklerin  demiryolu  ve  denizyolu  ile  taşınmasının  özendirileceği vurgulanmaktadır.  Yük  taşımalarının  özellikle  demiryolu  ağırlıklı  yapılmasının  ulaştırma sektöründe stratejik bir amaç olduğu belirtilmekte; 2007‐2013 döneminde yurtiçi demiryolu yük taşımalarında yıllık ortalama %12’lik artış; uluslararası demiryolu taşımalarında ise yıllık ortalama %25’lik  bir  artış  sağlanması  öngörülmektedir.  Ayrıca  trafik  güvenliği  ve  altyapının  verimli kullanımı için bilgi teknolojilerinden yararlanılmasına önem ve öncelik verileceği vurgulanmakta; sürekli  güncellenen  ve homojen bir  yapıya oturtulmuş ulaştırma  veri  tabanının oluşturulması, izleme mekanizmalarının  geliştirilmesi  öngörülmektedir. Ulaştırma  sektöründeki  kurumları  tek çatı  altında  toplayarak  karar  alma  ve  programlama  sürecinde  koordinasyonu  sağlayacak  bir yönetim yapısının oluşturulması da başlıca politikalar arasında yer almıştır.  

Planın kentiçi ulaşıma ilişkin de kapsamlı politika önerileri vardır: Enerji, çevre, ekonomi, konut, arsa  ve  arazi  politikaları  ile  tutarlı,  sürdürülebilir,  kamu  kesimini  bağlayıcı,  özel  sektörü yönlendirici  geniş  kapsamlı  bir  ulusal  kentiçi  ulaşım  stratejisi  oluşturulması  öngörülmüş; toplumun  tüm  kesimlerine  eşit  fırsatlar  sunan,  katılımcı,  kamu  yararını  gözeten,  yurtiçi kaynakların  kullanımına  özen  göstererek  dışa  bağımlılığı  en  aza  indiren,  çevreye  duyarlı, ekonomik  açıdan  verimli,  güvenli  ve  sürekli  yaya  hareketinin  sağlanmasını  esas  alan  kentiçi ulaşım planlaması yapılacağı belirtilmiştir. Arazi kullanım kararlarının her ölçekte ulaşım etkileri ile birlikte değerlendirilmesi ve her ölçeğin gerektirdiği kentiçi ulaşım planlarının hazırlanması; bu kapsamda her kentin özgün yapısı, dinamikleri ve potansiyelleri göz önüne alınarak, kentiçi ulaşım  türlerinde  çeşitlilik  ve  bütünleşme  sağlanması  gereği  üzerinde  durulmuştur. Sürdürülebilir bir kentiçi ulaşım sistemi oluşturmaya yönelik olarak yaya ve bisiklet ulaşımı  ile toplu  taşımaya  öncelik  verileceği  ve  bu  türlerin  kullanımının  özendirileceği  vurgulanmıştır. Ulaşım  talep  yönetimi  ve  trafik  yönetimi  kapsamında  bilgi  teknolojilerinin  kullanılması,  ayrıca 

Page 22: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  17

ulaşım  planlamasına  temel  oluşturması  açısından  kent  bilgi  sistemlerinin  oluşturulması  gereği kentsel ulaşım başlığı altında da belirtilmiştir. 

Dokuzuncu Kalkınma Planında, enerji konusunda da enerji talebi karşılanırken çevresel zararların en alt düzeyde  tutulması, üretimden nihai  tüketime kadar her  safhada enerjinin en verimli ve tasarruflu şekilde kullanılması gereği vurgulanmıştır. Üretim sistemi  içinde yerli ve yenilenebilir enerji  kaynaklarının  payının  azami  ölçüde  yükseltilmesi  de  başlıca  politika  hedefleri  arasında sayılmıştır. Bu cümleden olarak, Ulaştırma Bakanlığı’nca hazırlanan ve 09.06.2008 tarihli 26901 sayılı  Resmi  Gazete’de  yayınlanan  “Ulaşımda  Enerji  Verimliliğinin  Artırılmasına  İlişkin  Usul  ve Esaslar  Hakkında  Yönetmelik”  bu  politikaları  desteklemek  bakımından  önemli  bir  gelişmedir; ancak  yönetmelikte önemli eksikler de bulunmakta olup bunlara aşağıda  yasal düzenlemelere ilişkin bölümde değinilecektir. 

Ulaştırma sektörünün çevresel etkilerinin ve iklim değişikliğine olan katkısının en aza indirilmesi açısından  ele  alındığında,  Kalkınma  Planlarında  oluşturulan  politikalar  kapsamında,  ulaştırma altyapısının ve taşımacılığın dengeli hale getirilmesi, çok‐modluluk ve “intermodalite”, demiryolu ve denizyolunun  taşımacılıktaki payının arttırılması, önemli  limanların  lojistik merkezler olarak geliştirilmesi, ulaştırma sektöründe enerji verimliliği, ülke bütününe yönelik Ulaştırma Ana Planı hazırlanması,  ulusal  Kentiçi  Ulaşım  Stratejisi  oluşturulması,  toplu  taşıma  ile  yaya  ve  bisiklet ulaşımının desteklenmesi olumludur.  

Öte yandan bu politikaların ne derece hayata geçirildiği konusu da önem taşımaktadır. Yürütülen çalışmalar  incelendiğinde, DPT tarafından yürütülen “İklim Değişikliği  ile Mücadele Konusunda Sektörel Maliyetlerin Tespiti Projesi” önemlidir. Bu çalışma, ülkemizin iklim değişikliği politika ve stratejilerinin  sektörel  bazda  ve makro  düzeyde  belirlenmesini  ve  bunların  gerçekleştirilmesi sürecinde sektörel maliyetlerin tespit edilmesini amaçlamaktadır.

Ulaştırma  Ana  Planına  yönelik  çalışmanın  ise  öngörüldüğü  biçimde  gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.  Böyle  bir  çalışmaya  başlanmış  ancak  ülke  geneline  yönelik  bir  “master  plan” oluşturulamamış; “Ulaştırma Ana Plan Stratejisi” belgesi üretilmiştir. Ancak bu bir master plan olmadığı  için, belirli türlere yönelik altyapı öncelikleri ve yatırımlara  ilişkin kesin planları ortaya koyan bir belge konumunda değildir. Emisyon azaltım hedeflerini içermemesi de bir eksikliktir. 

Kentiçi  Ulaşım  Stratejisi  oluşturulmasına  yönelik  olarak  da  somut  bir  sonuca  henüz erişilmemiştir.  4‐7 Mayıs  2009  tarihlerinde  Bayındırlık  ve  İskan Bakanlığı’nın  yürütücülüğünde gerçekleştirilen  Kentleşme  Şurası  kapsamındaki  çalışma  komisyonlarından  biri  olan  Kentsel Teknik Altyapı ve Ulaşım Komisyonu  raporunda  sürdürülebilir kentsel ulaşım politikasını  temel alan  bir  çerçeve  oluşturulmuş  ve  bu  doğrultuda  kapsamlı  politika  önerileri,  stratejiler,  eylem planları ve bunların uygulamasını izlemek amacıyla göstergeler geliştirilmiştir; ancak bu belgenin yasal  bağlayıcılığı  olmadığını  vurgulamak  gerekir.  Dolayısıyla,  ülke  genelinde  sürdürülebilir kentsel  ulaşım  stratejisine  yönelik  bir  çerçeve  belge  bulunmadığı  gibi;  toplu  taşıma,  yaya  ve 

Page 23: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  18

bisikletli ulaşımın desteklenmesi yönünde yerel düzeyde bir politik kararlılık olduğundan da söz etmek mümkün değildir. 

2010  yılı Nisan  ayında  yayınlanan  “Ulusal  İklim Değişikliği  Stratejisi  (2010‐2020)”  belgesinde ulaşım  sektörüne  yönelik  orta  ve  uzun  vadeli  stratejiler  benimsenmiştir. Orta  vadede  yük  ve yolcu  taşımacılığında  demiryolu,  denizyolu  ve  havayolunun  payının  ve  kapasite  kullanım oranlarının  arttırılması  için  planlar  geliştirilmesi;  kombine  taşımacılığın  geliştirilmesi  ile  ilgili potansiyel  analiz  çalışması  yapılması;  kısa mesafeli deniz  ve  göl  taşımacılığının desteklenmesi; şehirlerde bisiklet gibi  çevre dostu ulaşım araçlarının kullanımının yaygınlaştırılmasına ve yaya ulaşımına  imkan  verecek  düzenlemelerin  özendirilmesi;  büyük  şehirlerde metro  ve  hafif  raylı sistemler  ile  toplu  taşıma  sistemlerinin  yaygınlaştırılması;  kentlerde  kullanılan  toplu  taşıma araçlarında  alternatif  yakıt  ve  temiz  araç  teknolojilerinin  kulanımının  yaygınlaştırılması;  yol ağının  geometrik  ve  fiziki  standartlarının  daha  az  yakıt  sarfiyatı  sağlamak  amacıyla yükseltilmesine  yönelik  Ar‐Ge  çalışmaları  yapılması;  akıllı  ulaşım  sistemi  uygulamalarının geliştirilmesi;  ulaşımda  enerji  verimliliğini  arttıracak  uygulamaların  geliştirilmesi öngörülmektedir. Uzun vadede  ise demiryolu ve denizyolu  taşımalarının payının arttırılması ve havayolu  taşımacılığının  desteklenmesi;  alternatif  yakıt,  CO2  ve  NOX  emisyonlarını  en  aza indirebilen  yeni  teknoloji  ürünü  motorların  ve  hibrit  gibi  çevre  dostu  ulaşım  araçlarının kullanımının  yaygınlaştırılması  temel  stratejiler  olarak  belirlenmiştir.  Bu  belgede  de  türlerin dengeli  kullanımı  ilkesine  vurgu  yapıldığı  ve  sürdürülebilir  çevre  dostu  ulaşım  planlama yaklaşımlarının benimsendiği görülmektedir. 

27  Eylül‐1  Ekim  2009  tarihlerinde  Ulaştırma  Bakanlığı  yürütücülüğünde  gerçekleştirilen              10. Ulaştırma Şurası kapsamında yapılan çalışmalarda da sürdürülebilir ulaşım  ilkesi, ulaştırma sektörünün  çevresel  etkileri  ile  iklim  değişimine  etkisi  konuları  ön  plana  çıkmıştır.  Komisyon çalışmaları, örneğin Çevre Komisyonu ile Demiryolu Komisyonunun çalışmaları sürmektedir.  

Bu  saptamalar  ışığında  ulaştırma  sektörüne  ilişkin  politikalar  açısından  en  önemli  eksiklikler şöyle sıralanabilir: 

Ulaştırma  sektöründe  emisyon  azaltımına  ilişkin  olarak  kesin  hedefler  ve  teşvik  politikaları oluşturulmamıştır. 

Kalkınma  planlarında  ulaştırma  sektörünün  çevre  etkilerinin  denetlenmesi  ve  azaltılması yönünde  vurgular  bulunmakla  beraber,  havayolu  yolcu  taşımacılığındaki  hızlı  artışın  çevresel etkilerine yönelik önlem ve stratejilerin bulunmadığı görülmektedir. Bir örnek vermek gerekirse Avrupa Birliği ulaşım politikaları kapsamında, ulaşıma ilişkin Beyaz Kitap belgelerinde (AB, 2001; AB, 2005) havayolları  ile demiryollarının birbirleriyle  rekabet eden değil, birbirini  tamamlayan sistemler olarak çalıştırılması ve havayolu yolcu trafiğindeki artışın bir bölümünün demiryollarına kaydırılması  başlıca  hedefler  arasında  olup,  bu  kapsamda  hızlı  tren  alternatifinin  bulunduğu hatlarda  havayolu  ulaşım  koridorunun  tamamen  kaldırılması  ve  buradan  alınan  kapasitenin 

Page 24: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  19

başka koridorlara kaydırılması olasılıklarının değerlendirilmesi tavsiye edilmektedir. Havayolunun emisyonlar açısından dikkatle  izlenmesi gereken bir sektör olduğu bilinmektedir. Bu çerçevede, ülkemizde Kalkınma Planları ile Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi belgesi incelendiğinde, havayolu ulaştırmasına  ilişkin olarak çevre kirliliği ve sera gazı emisyonu açısından bu  türün etkilerinden bahsedilmemesi,  artan  havayolu  yolcu  taşımacılığının  demiryoluna  kaydırılması  stratejilerinin, uzun  vadede  demiryollarının  geliştirilmesi  stratejisiyle  entegre  biçimde  değerlendirilerek gündeme getirilmemiş olması bir eksiklik olarak değerlendirilmektedir.  

Çevresel etkiler açısından bir diğer konu, ulaştırma sektöründeki dışsallıkların, yani çevresel ve sosyal etkilerin maliyetlerinin kullanıcılara yansıtılması amacıyla bu maliyetlerin  içselleştirilmesi politikası bulunmakla beraber, bu yönde uygulama başlatılmamıştır. 

Sürdürülebilir  kentsel  ulaşım  politikası,  kalkınma  planlarında  ve  anılan  şura  raporlarında benimsenmiş  olmakla  beraber,  bu  konu  da  uygulamada  hayata  geçirilmemektedir.  Kent merkezlerinde özel araç kullanımının sınırlandırılması ve toplu taşıma kullanımının özendirilmesi politikası bulunmamaktadır.  Yerel  yönetimlerin bisiklet  yollarıyla  ilgili politikaları  sınırlı olduğu gibi, yaya alanlarının  iyileştirilmesi ve arttırılması yönünde politika önceliği koyan ve uygulama yapan  kentlerin  sayısı  da  son  derece  azdır.  Kent  planlamada  da  sürdürülebilir  kent  ve  ulaşım kavramlarını  değil,  özel  araç  kullanımını  temel  alan  kentsel  gelişme modelleri  uygulanmakta; yaygın az‐yoğun gelişmeler ve kent dışında alışveriş merkezlerinin oluşumu yerel yönetimlerce desteklenmektedir. 

Alternatif  ve  yenilenebilir  yakıtların  geliştirilmesi  ve  desteklenmesi  politikası  oluşmaya başlamıştır.  Ancak  teşvik  politikaları  hala  yetersizidir:  CNG’li  hybrid  ve  elektrikli  araçların kullanımını özendirecek teşvik politikası oluşturulmamıştır. Taşıt vergileri belirlenirken eski taşıt kullanımını  caydıracak  biçimde  bir  politika  izlenmemektedir. Genel  olarak  kentlerde  sera  gazı emisyonları  düşük  olan  temiz  araçların  kullanımını  teşvik  edecek  fiyatlandırma  politikaları (örneğin  otopark  fiyatlandırma  politikası)  benimsenmemektedir.  Biyo‐yakıt  kullanımının arttırılması politikası olsa da bunda da eksiklikler bulunmaktadır: Hem vergi muafiyetinin sadece %2’lik  dilim  için  olması  yeterli  değildir,  hem  de  bu  yakıtın  kullanımına  ilişkin  kayıt  ve  izleme sisteminin  gelişmemiş  olması  bu  konuda  kaydedilen  gelişmenin  ve  kazanımların  izlenmesini zorlaştırmaktadır. 

Benzer şekilde, bilgi teknolojileri, akıllı ulaşım sistemleri, ve özellikle kentsel ulaşım açısından veri tabanları  oluşturulması  konusunda  politika  belgelerinde  stratejiler  bulunmakla  beraber,  bu yöndeki gelişmeler sınırlıdır. 

Sayılan  bu  eksiklikler  ve  sorunların  nedenleri  dikkate  alındığında  bazı  konular  ön  plana çıkmaktadır.  Kentsel  ulaşıma  ilişkin  sürdürülebilir  ulaşım  politikalarının  hayata  geçirilmemesi, kent  yöneticileri  ve  karar  vericiler  ile  kullanıcıların  yani  kentlilerin bu  konudaki bilgi, bilinç  ve farkındalık  düzeyinin  yeterli  olmadığına  işaret  etmektedir.  Bu  konuların  uygulamada  hayata 

Page 25: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  20

geçirilmesini güvence altına alması açısından, kentiçi ulaşım yasası ve bundan sorumlu kurumsal yapının yokluğundan da söz edilebilir. Bunların yanısıra, yukarıda sayılan çok sayıda politikanın hayata geçirilmesinde vergilendirme ve benzeri ekonomik araçların geliştirilmesi, bu kapsamda yine  yasal  çerçevenin  oluşturulması  gerekliliği  görülmektedir.  Bu  konular  aşağıda  ilgili bölümlerde daha ayrıntılı biçimde ele alınmaktadır. 

 

3.2. Yasal Düzenlemeler 

1994  yılında  yürürlüğe  giren  Birleşmiş  Milletler  İklim  Değişikliği  Çerçeve  Sözleşmesi  ile  bu sözleşmeyi  temel  alan  1997  tarihli  Kyoto  Protokolü,  ülkelerin  sera  gazı  emisyonlarını azaltmalarına yönelik hedefleri ve tedbirleri içeren uluslararası bir yasal çerçeve oluşturmaktadır. Ülkemiz  24 Mayıs  2004  tarihinde  İklim Değişikliği  Çerçeve  Sözleşmesine  resmen  taraf  olmuş; 2005 yılında yürürlüğe girerek yaptırım gücü kazanan Kyoto Protokolü’ne  ise 2009 yılında taraf olmuştur.  Ancak  Türkiye  Protokolün  Ek  B  Listesinde  yer  almadığı  için  protokol  kapsamında emisyon azaltım taahhüdü bulunmamaktadır.  

2007  yılında  gerçekleştirilen  BM  13.  Taraflar  Konferansının  çıktısı  olan  Bali  Eylem  Planı kapsamında  yer  alan  Ulusal  Programlara  Uygun  Azaltım  Eylemleri  (Nationally  Appropriate Mitigation  Actions  –  NAMA)  yaklaşımıyla  beraber  bu  alanda  uluslararası  yasal  çerçevenin gelişmeye  devam  ettiği  görülmektedir.  Buna  göre,  tüm  gelişmiş  ülkelerin  ulusal  şartlardaki farklılıkları  dikkate  alınarak,  sayısallaştırılmış  emisyon  azaltım/sınırlama  hedefi  gibi  ölçülebilir, raporlanabilir  ve  doğrulanabilir,  ulusal  plan  ve  programlarına  uygun  azaltım  faaliyetleri  veya taahhütleri  üstlenmeleri;  gelişmekte  olan  ülkelerin  ise  teknoloji,  finansman  ve  kapasite geliştirme faaliyetleri  ile sağlanan ve desteklenen sürdürülebilir kalkınma hedefleri bağlamında, ölçülebilir,  raporlanabilir,  doğrulanabilir  bir  şekilde  ulusal  programlarına  uygun  azaltım faaliyetleri üstlenmeleri kabul edilmiştir. Öte yandan Türkiye, uluslararası müzakerelerde  iklim değişikliği  finansman  yükümlülükleri  altına  girmeyeceğini  vurgulamış  olup,  bu  yönde  henüz ulusal düzeyde bir yasal çerçeve bulunmamaktadır. 

AB  Emisyon  Ticareti  Direktifi  kapsamında  bütün  Türk  Uçak  Filosu  emisyon  ticaretine  dahil edilmiş olup, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında da hava yolu ve deniz  yolu  sektörü  uluslararası  taşımacılığı  emisyon  ticaretine  ve  denetlemesine  tabi  hale gelmiştir. Ancak Türkiye’de konuya yönelik yasal bir düzenleme mevcut değildir. 

Uluslararası mevzuata uyum ile ilişkili bir diğer konu, Avrupa Birliği ile müzakereler kapsamında 21 Aralık 2009  tarihinde açılan 1. Çevre Faslına  ilişkindir. Küresel  ısınma ve  iklim değişikliğine ilişkin  olarak  önlemlerin  alınması  amacıyla  bu  kapsamda  mevzuat  uyum  çalışmalarına başlanmıştır.  

Page 26: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  21

Ulaştırma  sektörü  özelinde  incelendiğinde,  ülkemizde  sera  gazı  emisyonlarının  azaltılmasına yönelik  ulaştırma  alanındaki  yasal  düzenlemeler  de  henüz  sınırlı  olmakla  beraber,  önemli gelişmeler de bulunmaktadır: 

2007  yılında  çıkartılan  5627  sayılı  Enerji  Verimliliği  Kanunu  kapsamında  “Ulaşımda  enerji verimliliğinin artırılması  ile  ilgili olarak; yurt  içinde üretilen araçların birim yakıt  tüketimlerinin düşürülmesine,  araçlarda  verimlilik  standartlarının  yükseltilmesine,  toplu  taşımacılığın yaygınlaştırılmasına, gelişmiş trafik sinyalizasyon sistemlerinin kurulmasına ilişkin usul ve esaslar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile müştereken hazırlanarak Ulaştırma Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir” maddesi yer almaktadır. Bu maddeye  istinaden  ‘Ulaşımda Enerji  Verimliliğinin  Artırılmasına  İlişkin  Usul  ve  Esaslar  Hakkında  Yönetmelik’  Ulaştırma Bakanlığı’nca hazırlanarak 09.06.2008  tarihli 26901  sayılı Resmi Gazete’de yayınlanıp yürülüğe girmiştir.  Yönetmelik,  birinci  maddesinde  belirtildiği  üzere  “ulaşımda  enerji  verimliliğinin artırılması  amacıyla;  motorlu  araçların  birim  yakıt  tüketimlerinin  düşürülmesine,  araçlarda verimlilik standartlarının yükseltilmesine, toplu taşımacılığın yaygınlaştırılmasına, trafik akımının arttırılmasına yönelik sistemlerin kurulmasına ilişkin usul ve esasları” kapsamaktadır. Bu amaçlar doğrultusunda  üç  tedbir  tanımlanmıştır:  Ulaştırma  Bakanlığınca  blok  tren  uygulaması  ve elektrikli  işletmecilik uygulaması  ile  ilgili tedbirler;  İçişleri Bakanlığınca kent merkezlerinde araç kullanımını  azaltıcı  uygulamalar,  taksi  uygulamaları  ve  otoparkların  oluşturulması  ile  ilgili tedbirler; Ulaştırma Bakanlığı ve  İçişleri Bakanlığınca yön  levhaları, elektronik  yol yönlendirme sistemi, seyahat talep yönetimi, trafik yönetimi, modlararası taşımacılık, kentsel ulaşım planları, toplu  taşıma,  akaryakıt  tüketiminin  izlenmesi  ve  trafik  sinyalizasyon  sistemleri  hakkında tedbirler. Bu kapsamda, raylı ulaşımda enerji tüketimini asgari seviyeye düşürmek  için elektrikli işletmeciliğe  öncelik  verileceği  belirtilmekte,  kentsel  ulaşıma  yönelik  olarak  ise  kent merkezlerinde  araç  kullanımını  azaltıcı  uygulamalar  yapılması  ile  büyükşehir  belediyeleri  ve büyükşehir belediyesi sınırları dışındaki belediyelerden nüfusu yüzbinin üzerinde olanların ulaşım ana planı hazırlaması gereği vurgulanmaktadır. Bu planların onbeş yıllık süreler için yapılacağı ve her beş yılda bir yenileneceği; “şehir planları ile sürdürülebilir kentsel ulaşım planları”nın birlikte ele  alınacağı;  çevre  otoyolları  ve  raylı  sistem  çalışmalarına  öncelik  verileceği;  kentsel  ulaşım planları yapılırken  toplu  taşımayı  teşvik etmek amacıyla  raylı  sistem yatırımlarının arttırılacağı; toplu taşıma araçları  için ayrılmış şerit ve yol uygulamalarının yaygınlaştırılacağı; hizmet kalitesi yüksek  ve  çevre  dostu  toplu  taşıma  araçlarının  kullanımına  öncelik  verileceği;  toplu  taşıma araçlarında  ve  duraklarda;  hareket  saatleri,  güzergâhlar  ve  benzeri  bilgilendirme  panolarının bulundurulacağı;  kent  içinde  yetersiz  kalan  yollarda  sıkışan  trafiği  rahatlatmak  üzere  yol genişletmesi, kavşak düzenlemesi ve otopark kurulması gibi önlemler alınacağı; kent ulaşımında enerji  verimliliğinin  artırılması  ve  yakıt  tüketiminin  düşürülmesi  için  trafiğin  güvenli  ve  akıcı olmasının  sağlanacağı;  topografik  yapısı  uygun  güzergahlara  bisiklet  yolları  ve  bisiklet  park alanları yapılacağı belirtilmektedir. Ayrıca trafik akımını düzenlemek, trafik güvenliğini artırmak ve enerji tüketimini asgari seviyeye düşürmek amacıyla sinyalizasyon sistemlerinin geliştirilmesi, 

Page 27: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  22

tüketicilerin ve  sürücülerin bilgilendirilmesi, ekonomik  sürüş  teknikleri  ile  ilgili eğitim verilmesi yönetmelik kapsamında üzerinde durulan konulardır. 

Yönetmelikte  ulaşımdan  kaynaklı  emisyonların  izlenmesi,  emisyon  envanteri  çıkartılması  ve azaltım hedefleri  konması  gibi  konular  kapsanmamış;  enerji  verimliliği  temel  alınmıştır. Ancak çevre dostu sistemlerin desteklenmesi, toplu taşıma ve bisiklet ulaşımının geliştirilmesi üzerine vurgular yapılmıştır. Yaya ulaşımının kapsanmaması bir eksikliktir. Ayrıca sürdürülebilir ulaşıma yönelik  bir  çerçeve  oluşturulurken,  “sıkışan  trafiği  rahatlatmak  üzere  yol  genişletmesi,  kavşak düzenlemesi”  gibi  yatırımların  önerilmesi,  hem  sürdürülebilir  ulaşım  ilkesiyle  hem  de  çağdaş ulaşım planlama politikalarıyla  çelişmektedir. Bu önerinin  trafik  sıkışıklığı  koşullarında motorlu taşıtların  daha  fazla  enerji  tüketmesini  ve  daha  fazla  emisyona  neden  olmasını  engellemeyi amaçladığı  anlaşılmaktadır.  Öte  yandan  özel  araç  kullanımını  teşvik  edebileceği  bilinen  yol kapasitesini  arttırma  yatırımlarının  (özellikle  kentlerin  merkezi  alanlarında  katlı  kavşakların yapımı gibi ülkemiz gündeminde önemli yer tutan ve özel araç kullanımını özendirerek arttırdığı bilinen uygulamaların)    ilke olarak desteklenmemesi gerektiği de açıktır: Bu yatırımlar kentlerin merkezi alanlarına özel araç  ile yolculuğu kolaylaştırıp çekici hale getirirken, yaya yolculuklarını zorlaştırmakta  hatta  dışlamakta;  toplu  taşımanın  kent  merkezinde  sunduğu  avantajları azaltmaktadır.  Bu  çelişkinin  yanısıra,  belirli  nüfus  büyüklüğündeki  kentlere  ulaşım  ana  planı hazırlama yükümlülüğünün getirilmesi; ancak, ulaşım ana planı hazırlama ilke ve esaslarına ilişkin açıklamaların  yapılmaması;  ulaşım  ana  planı  ve  sürdürülebilir  kentsel  ulaşım  planı  gibi  farklı terimlerle kavram karmaşası getirmesi de yönetmeliğin sorunlu yönleri arasındadır  (Kentleşme Şurası,  2009).  Yönetmeliğin  saptanan  eksiklikleri  olmakla  beraber,  Elektrik  İşleri  Etüd  İdaresi Genel  Müdürlüğü  tarafından  yönetmelik  üzerinde  revizyon  çalışmaları  yapılmakta  olup;  bu eksikliklerin giderilmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır. 

Avrupa  Komisyonu,  98/70/EC  ve  2009/30  EC  direktifleri  ile  ulaşımdan  kaynaklı  hava  kirliliği konusunda  oldukça  önemli  düzenlemeler  getirmektedir.  01.01.2011  tarihi  itibarı  ile  AB ülkelerinde kısmi muafiyetler hariç olmak üzere kullanılan karayolu, demiryolu ve iç su yollarında kullanılacak yakıtların azami kükürt  içerikleri 10 ppm  ile  sınırlandırılacaktır. Yakıt  teknolojisi ve kalitesi açısınadan Türkiye AB  ile aynı anda bu  kalitedeki  yakıtları piyasaya  sunacak alt  yapıya sahiptir.  AB  uyum  çalışmaları  paralelinde  ülkemizde  de  EPDK  ve  Çevre  ve  Orman  Bakanlığı tarafından bu direktiflerin uyumlaştırılmaları çalışmaları sürmektedir. 06.10.2009 tarih ve 27368 sayılı  Resmi  Gazete’de  yayınlanarak  yürürlüğe  giren  ‘Bazı  Akaryakıt  Türlerindeki  Kükürt Oranının  Azaltılmasına  İlişkin  Yönetmelik’  ulaştırma  sektöründen  kaynaklı  emisyonların azaltılmasına katkı sağlayacak bir düzenlemelere önemli bir örnektir.  

Ulaşımdan  kaynaklı  emisyonlara  ilişkin  bir  diğer  düzenleme  Ulaştırma  Bakanlığı  tarafından hazırlanan, 23.09.2004 tarih ve 25592 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ‘Araç Muayene  İstasyonlarının  Açılması,  İşletilmesi  ve  Araç  Muayenesi  Hakkında  Yönetmelik’tir. Yönetmeliğin amacı, karayolunda seyreden motorlu ve motorsuz araçların teknik muayenelerini 

Page 28: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  23

daha etkin ve sağlıklı bir şekilde yapmak olup, yönetmelik kapsamında muayene  istasyonları  ile hizmetinin  özelleştirilmesine  ilişkin  düzenleme  de  yer  almaktadır.  Yönetmeliğin  sera  gazı emisyonu  açısından  önemi,  muayene  sonucu  belirli  bir  emisyon  düzeyinin  altında  olmayan araçların  trafiğe  çıkışına  izin  verilmemesi  ve  aracın  kusurlarının  giderilmesine  yönelik  sürecin sağlıklı biçimde düzenlenmiş olmasıdır. Ancak,  sistemin etkinliğini  izleyip, denetleyebilecek bir mekanizma henüz oluşturulmamıştır. 

28.12.2003  tarih  ve  25330  sayılı  Resmi  Gazete’de  yayınlanarak  yürürlüğe  giren  ‘Yeni  Binek Otomobillerin  Yakıt  Ekonomisi  ve  CO2  Emisyonu  Konusunda  Tüketicilerin  Bilgilendirilmesine İlişkin Yönetmelik’ tüketicilerin bilinçli seçim yapabilmesine  imkan vermek  için, piyasada satışa veya  kiraya  sunulan  yeni binek otomobillerinin CO2 emisyonu  ve  yakıt ekonomisi  ile  ilgili bilgi edinilmesini sağlamayı amaçlamaktadır.  

Ulaştırma  sektöründe  denizyoluna  ilişkin  bir  düzenleme,  kabotaj  taşımacılığında  2004  yılında başlatılan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyeti uygulamasıdır. ÖTV’siz yakıt uygulamasına koşut olarak deniz ulaşımında bir artış görülmüştür. Ayrıca Gümrük Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik ile kabotaj yükleri ile transit yüklerin beraber taşınmasına olanak verilmiş olup, bunun da kabotaj taşımacılığını canlandırması beklenmektedir. 

Devam  etmekte  olan  bazı  mevzuat  çalışmaları  da  bulunmaktadır.  Genel  Demiryolu  Kanunu Tasarısı,  demiryollarının  diğer  ulaşım  türleri  karşısında  geliştirilmesi  ve  iyileştirilmesini öngörürken,  “demiryolu  hizmetlerinin  rekabete  dayalı  esaslar  çerçevesinde  kaliteli,  sürekli, emniyetli ve uygun ücretle kullanıcılara sunulmasını, sektörün serbestleştirilerek güçlü,  istikrarlı ve şeffaf bir yapının oluşturulmasını ve bağımsız düzenleme ve denetim yapılmasını” sağlamayı amaçlamaktadır. Yasal düzenlemeye ilişkin çalışmalar henüz sonuçlanmamıştır. 

Yukarıda anlatılan mevcut yasal çerçeve içinde, ulaştırma ve kentsel ulaşım sektöründe sera gazı emisyonlarının  azaltılmasına  yönelik  olarak  eksikliği  görülen  veya  sorunlu  bulunan  yasal düzenleme konuları (yukarıda tartışılan konular dışında) şunlardır: 

Ulaştırma  sektöründe  emisyon  azaltım  hedeflerini  kesin  biçimde  ortaya  koyan  ve  tedbirleri kapsamlı biçimde belirleyen bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. 

Ülkemizde bir Kentsel Ulaşım Yasasının bulunmaması da önemli bir eksikliktir. Kentsel ulaşıma ilişkin  planlama,  finansman,  işletme,  vb.  çalışmalar  farklı  zamanlarda  yürürlüğe  girmiş, hazırlanma amaçları farklı olan çok sayıda yasa  içinde yer alan maddeler  ile, dolayısıyla yetersiz ve dağınık bir yasal çerçeve  ile yürütülmeye çalışılmaktadır  (Kentleşme Şurası, 2009). En  temel sorunlardan  biri  sürdürülebilir  ulaşım  ilkesini  temel  alarak  kentsel  ulaşım  uygulamalarında bağlayıcı olacak ve yol gösterecek bir çerçeve mevzuatın kentsel ulaşım alanında bulunmayışıdır. Ayrıca kentsel ulaşım planlaması  ile kent planlama  sürecinin eşgüdüm  içinde ve bütünleşik bir yaklaşım  ile yapılmasını güvence altına alacak kapsamlı bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Büyükşehir Belediye Kanunu ile yukarıda anılan Ulaşımda Enerji Verimliliğinin Artırılmasına İlişkin 

Page 29: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  24

Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik kent planlama  ile ulaşım planlamanın entegre edilmesine ilişkin hükümler  içermekle beraber, bu yaklaşımın nasıl hayata geçirileceğine  ilişkin olarak dar kapsamlı  düzenlemelerdir.  Benzer  şekilde,  kent  planlarının  ve  plan  değişikliklerinin  kentsel ulaşıma,  yolculuk  talebine,  araçlı  yolculuk  ve  trafik  sıkışıklığına,  dolayısıyla  da  sera  gazı emisyonlarına  etkisinin  dikkate  alınarak  yapılmasını  zorunlu  kılacak  bir  ‘kent  planları  ve değişiklikleri etki değerlendirme’ mevzuatı bulunmamaktadır.  

Yine kentsel ulaşım ile ilgili olarak, kentlerde toplu taşım araçlarının alımında enerji verimliliğini sağlayacak  araçların  tercihine  yönelik  yaptırım  getiren bir düzenlemenin olmaması önemli bir eksikliktir.  

Sadece  toplu  taşım  araçlarında  değil,  her  türlü  yeni  taşıma  aracında  ve  özellikle  yeni  binek araçlarda CO2 emisyonunun azaltılmasına ilişkin yasal düzenlemeler bulunmamaktadır. 

Son  olarak,  ulaştırmada  emisyonları  azaltmayı  temel  alan  bir  vergilendirme  sisteminin oluşturulması için uygun bir yasal çerçevenin bulunmadığını da vurgulamak gerekir. Mevcut araç vergilendirme  sistemi  aracın  yaşını  temel  alan  bir  sistem  olup,  sera  gazı  oluşumunu  az gerçekleştiren  araçlar  ve  enerji  verimliliği  yüksek  olan  araçlar  ile  ilgili  vergi  indirimi  veya muafiyeti sağlayacak bir yasal düzenleme yoktur. Bu konu ekonomik araçlar başlığı altında daha ayrıntılı olarak irdelenmektedir. 

 

3.3. Kurumsal Yapılanma 

İklim  Değişikliği  Koordinasyon  Kurulu  (İDKK)  kapsamında  “Ulaştırma  Sektöründe  Sera  Gazı Azaltımı”na  yönelik  bir  çalışma  grubu  bulunmakta  olup,  bu  çalışma  Ulaştırma  Bakanlığı’nın sorumluluğu  altındadır.  İklim  değişikliği  ile  mücadele  açısından  son  derece  önemli  olmakla beraber, bu oluşumun  sadece bir Çalışma Grubu olduğunu  ve ulaştırma  sektöründe  sera  gazı azaltımını sağlamak biçiminde görev tanımı olan kalıcı bir kurumsal yapılanmanın bulunmadığını vurgulamak gerekir.  

Ulaştırma Bakanlığı tüm ülkede ulaştırma politikası ve yatırımlarından sorumlu kurumsal yapıdır. Bu  kurumun  altında Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü, Denizcilik Müsteşarlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü,  Demiryolları,  Limanlar  ve  Hava  Meydanları  İnşaatı  Genel  Müdürlüğü  (DLH)  gibi önemli  yapılanmalar  bulunmakta  olup,  bu  kurumlar  da  ilgili  alt  sektörlerde  politikaları uygulamak,  yatırımları  planlamak,  yapmak  ve  gerekli  verileri  toplamak  gibi  görevleri yürütmektedir.  Anılan  kurumların  varlığı  ile  ulaşım  alanında  önemli  bir  kurumsal  yapılanma bulunmakla  beraber,  ulaştırma  sektöründe  sera  gazı  azaltımı  stratejisinin  uygulanması  ve izlenmesinden  sorumlu  olan,  bu  yönde  görev  tanımı  yapılmış  kalıcı  bir  kurumsal  yapılanma bulunmamaktadır.  

Page 30: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  25

Bu  saptamaya  rağmen, Ulaştırma  Bakanlığı’nın Dış  İlişkiler Dairesi  Başkanlığı’nın  aslında  iklim değişikliği konusunda ulaştırma sektöründe koordinasyonu sağlayan bir birim olarak önemli bir kurumsal yapılanma olduğunu vurgulamak gerekir. Bu birim milletlerarası ilişkilere ait konularda görevli kuruluşlarla  sürekli  temas halinde bulunmak, bunlar arasında koordinasyonu  sağlamak, uluslararası  ilişkilerde  ortaya  çıkan meseleler  hakkında  inceleme  ve  araştırmalar  yapmak  ve yaptırmak,  bunları  değerlendirmek  ve  teklifleri  hazırlamak  ile  görevli  olup,  iklim  değişikliğine ilişkin  konularda  da  ulaştırma  sektörü  özelinde  koordinasyonu  sağlamak  sorumluluğu bulunmakla  beraber,  sera  gazı  emisyonlarının  azaltımı  konusunda  planları,  yatırımları  ve projeleri doğrudan yönlendirmesi, kurumsal yapısı ve görev tanımı itibariyle söz konusu değildir.  

Ulaştırma  sektörüyle  ilgili  farklı  kurumların  birarada  çalışabileceği  bir  platformun  da  eksikliği görülmektedir:  Ulaştırma  Bakanlığı  ve  alt  birimlerinin  yanısıra,  Maliye  Bakanlığı,  İç  İşleri Bakanlığı,  Sanayi  Bakanlığı,  Enerji  Piyasası  Düzenleme  Kurumu,  Belediyeler,  Sivil  Toplum Kuruluşları ve üniversiteler ile araştırma kurumları gibi çok sayıda kuruluşun katılımıyla ulaştırma sektöründe  iklim  değişikliğinin  ele  alınması  gereği  söz  konusuyken,  bu  yönde  bir  yapılanma mevcut durumda bulunmamaktadır. 

Sürdürülebilir ulaşım  ilkesi, ulaştırma sektörünün çevresel etkileri  ile özellikle  iklim değişikliğine etkisi ve  sera gazı emisyonları konuları dikkate alındığında, Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde bir Çevre Dairesi Başkanlığı’nın olmaması da eksiklik olarak değerlendirilmektedir. 

Kentsel ulaşım açısından konu ele alındığında ise, ulusal düzeyde kentsel ulaşımdan sorumlu bir kurumun bulunmaması önemli bir eksikliktir. Ulusal düzeyde ulaşım konusundan sorumlu başlıca kurumsal  yapılanma  olan  Ulaştırma  Bakanlığı’nda  kentsel  ulaşıma  ilişkin  bir  yapılanma bulunmamaktadır. Dolayısıyla, kentsel ulaşım konusunda ulusal düzeyde politikaları belirleyecek, kentleri yönlendirecek, merkezi düzeyde kaynak oluşturarak dağıtımını yapacak, uygulamaların performansını  izleyerek karşılaştıracak, araştırma ve geliştirme projelerini oluşturup yönetecek, yerel  projeleri  yönlendirecek  stratejiler,  öncelikler  ve  hedefleri  koyacak  ve merkezi  ve  yerel kurumlar  arasında  eşgüdüm  sağlayacak  bir  birim  olmamasından  dolayı  bu  işlevlerin  büyük bölümü  sahipsiz  kalmakta;  boşluklar  oluşmakta;  hatalı,  sürdürülemez  projeler  ve  uygulamalar hayata geçirilmektedir (Öncü, 2007).  

Kentsel ulaşımda merkezi yönetimden kaynak katkısı gerektiren projeler, özellikle kentsel  raylı sistem projeleri, Devlet Planlama Teşkilatı tarafından değerlendirilmekte; DLH Genel Müdürlüğü tarafından  teknik  özellikleri  açısından  incelenmekte,  dış  kredi  söz  konusu  ise  Hazine Müsteşarlığının  izni  gerekmektedir  (Kentleşme  Şurası,  2009). Ancak  bunlar  dışında  kalan  tüm kentsel  ulaşım  projeleri  ve  çözümleri  merkezi  yönetimin  bilgisi,  yönlendirmesi  ve  katkısı olmadan, herhangi bir ulusal kentiçi ulaşım politikası ve önceliği doğrultusunda tasarlanmadan, sera gazı azaltım hedefleri ve tedbirleri kapsamında irdelenmeden gerçekleştirilebilmektedir.  

Page 31: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  26

3.4. Finansman 

Ulaştırma  sektöründe  sera  gazı  azaltımı  stratejisi  doğrultusunda  enerji  etkin  ve  çevre  dostu ulaştırma türlerinin ve kentsel ulaşım sistemlerinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi gerekli olup, bu kapsamdaki projeler oldukça büyük maliyetli yatırımlar gerektirmektedir. Ülke genelinde görece sürdürülebilir,  enerji‐etkin  ve  çevre‐dostu  ulaştırma  türleri  olarak  denizyolu  ve  özellikle demiryolu  altyapısının  geliştirilmesi  ve  iyileştirilmesi,  devlet  bütçesinden  ayrılan  kaynaklarla yürütülebilmektedir. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) kalkınma planları doğrultusunda hazırlanan yıllık yatırım programlarında bütçeden alt‐türlere paylar ayırarak fon sağlamaktadır.  

Yüksek maliyetli kentsel ulaşım projelerinde de DPT tarafından değerlendirilme yapılmakta; dış kredi  söz  konusu olduğunda Hazine Müsteşarlığının  izni  için başvurulmaktadır. Kentsel ulaşım projelerinde  dış  kredi  olanakları  daha  fazla  olup, Dünya Bankası  fonları  veya Avrupa  Yatırım Bankası  yardımıyla  yüksek  maliyetli  raylı  sistem  yatırımları,  veya  Avrupa  Birliği  fon  ve projeleriyle  daha  düşük  maliyetli  ancak  çevreci  bazı  uygulamalar,  örneğin,  yaya  alanı düzenlemeleri  gerçekleştirilebilmektedir.  Birleşmiş Milletler  Kalkınma  Programı  (UNDP)  Küçük Destek  Programları  (Small  Grants  Programme  –  SGP)  kapsamında  da  çevreci  ulaşım uygulamalarına,  örneğin  bisiklet  altyapısına  yönelik  projelere  finansman  sağlanması mümkün olabilmektedir. 

Avrupa Birliği  tarafından Katılım Öncesi Mali  Yardım  adıyla, birliğe aday ülkelerin AB uyum sürecine  katkı  sağlayabilecek  projelerine  finansman  sağlanmaktadır.  Örneğin  Ulaştırma Bakanlığı’nın  “Demiryolu  Taşımacılığı  Sektörünün  Yeniden  Yapılandırılması  ve  Güçlendirilmesi Projesi”  ve  “Türkiye’deki  Karayolu  Taşımacılığı  Sektörünün  AB Müktesebatı  ile  Uyumlu  Hale Getirilmesi  İçin  Destek  Sağlanması”  gibi  projelerine  bu  kalemden  mali  destek  sağlanmıştır. “Deniz  Taşımacılığı  Güvenliğinin  Arttırılmasının  Desteklenmesi  Projesi”  de  bu  fondan  yardım sağlanan bir diğer ulaştırma projesidir.  

Kentsel  ulaşım  yatırımları  için  Hazine  garantörlüğü  sağlanarak  dış  kredi  alınması  yönünde uygulamalar  mevcuttur.  Öte  yandan,  bu  tür  olanakların  kullanımı,  ilgili  belediyelerin  dış borçlarını  geri  ödeme  performansına  bağlı  olarak  değişebilmektedir:  Belediyelerin  bu  açıdan güvenilirliği azaldıkça bu olanakların kullanılması, yani dış kredilerden faydalanma uygulamaları da azalmaktadır. Dış kredilerden faydalanma oranını olumsuz etkileyen bir diğer faktör de Ar‐Ge projeleri ve diğer  tür dış kredi başvuru projelerinin yazımı konusunda uzmanlık ve kapasitenin yetersizliğidir.  Bu  konu  aslında  sadece  ulaştırma  sekörünü  değil  ülke  genelini  ilgilendiren  bir sorundur. 

Kamu‐özel işbirlikleri (public‐private partnership – PPP) çerçevesinde de ulaştırma yatırımlarının hayata geçirilmesi mümkündür. Bu yöntemle yüksek maliyetli yatırımların önemli bölümünü özel sektörün  üstlenmesi,  yatırımın  işletimini  de  belli  süreler  özel  şirketin  sürdürmesi  ve  böylece gelirlerinden faydalanması, daha sonra kamuya devri öngörülmektedir.  

Page 32: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  27

Ulaştırma  Bakanlığı’nın  döner  sermayesi  de  kaynaklar  arasında  sayılabilmekle  beraber;  bu kapsamda  finansmanı sağlanabilecek etkinlikler eğitim amaçlı kurs, sınav ve benzeri hizmetler; ulaştırma  sektörünün  gelişmesine  katkıda  bulunmak  üzere  seminer,  eğitim,  toplantı,  şura, sempozyum  ve  konferanslar;  sektöre  ilişkin  araştırma,  etüt,  plan,  master  plan  ve  projeleri içermektedir.  

Vurgulamak  gerekir  ki,  ister  bütçe  kaynakları,  isterse  dış  krediler  veya  kamu‐özel  işbirlikleri olsun,  ulaştırma  sektöründe  kaynak  sağlanan  her  türlü  yatırımın  ve  kaynak  kullanımının  iklim değişikliğinin  önlenmesi  ve  sera  gazı  azaltımı  stratejisine  katkı  sağlayacak  biçimde  hayata geçirilmesi  gerekmektedir.  Kaynağı  sağlayan  kurum  ve  kuruluşların ülkenin politika  ve  yatırım önceliklerini zedelemesi söz konusu olmamalıdır. Bir başka deyişle, çok çeşitli birimin denetimini ve  onayını  gerektiren  bütçe  ve  dış  kredi  kullanımından  farklı  olarak,  bir  kamu‐özel  işbirliği projesinde  görece  daha  az  denetim  söz  konusu  olabilmektedir.  Bu  durumun  sürdürülemez ulaşım  yatırımlarının  ve  sera  gazı  emisyonlarını  arttırma  etkisi  olabilecek  projelerin  denetime tabi tutulmadan hayata geçirilmesine yol açacağı düşünülebilir. Ancak belirtmek gerekir ki, ülke genelinde ulaştırma sektöründe ve özellikle kentsel ulaşım alanında sürdürülebilir ulaşım  ilkesi ve sera gazı azaltımı stratejisi yasal çerçeve  ile veya kurumsal bir yapı tarafından sahiplenilerek bağlayıcı bir çerçeve haline gelmediği için, anılan sakınca her tür finansman kullanımında geçerli olabilmektedir. Özetle,  finansman  kaynakları bulan  projelerin  iklim değişikliği  ile mücadele  ve sera  gazı  azaltımı  stratejilerine  hizmet  etmeleri  koşulunun  sağlanması;  bu  stratejilerle  çelişen projelerin hayata geçirilmemesi için bir denetim mekanizması bulunmamaktadır. 

Bu  açıdan  ele  alındığında,  hem  kaynak  yaratımı  sağlayabilen  hem  de  sektörde  daha sürdürülebilir  ve  çevreci  türler  ile  araçların  kullanımını  teşvik  eden  uygulamalar  olarak, vergilendirme, fiyatlandırma ve bazı hizmetlerden katkı payları alınması yöntemleri önemlidir. Ekonomik  araçlar  başlığı  altında  da  ele  alınan  bu  yöntemlerin,  kaynak  yaratımı  açısından  da önemli araçlar olduğu unutulmamalıdır. Bu kapsamda, ulaştırma sektöründeki vergilerde, vergi düzeyini arttırmaksızın  içine  iklim fonu eklenmesi gibi uygulamalar olanaklıdır ancak ülkemizde gelişmemiştir. 

Daha önce yasal düzenlemeler  ile  ilgili bölümde belirtildiği üzere, Türkiye Uluslararası Karbon Piyasası ve Emisyon Ticaretine de girememektedir. Türkiye’nin emisyon azaltımına ilişkin sayısal hedeflerinin  olmaması  emisyon  ticareti  uygulamasını  engellemektedir.  Gönüllü  Karbon Piyasaları da henüz ülkemizde  işlerliği olabilen bir  konu değildir. Aslında Ulusal Programlara Uygun  Azaltım  Eylemleri  (NAMA)  kapsamında  geçerliği  ve  işlerliği  olan  bu  eylem  alanlarının gelişememesi,  NAMA  konusunda  ülkemizde  henüz  uygulamaların  yeni  olması  ve  yasal düzenlemenin  olmamasıyla  ilişkilidir.  Bu  arada  Ulusal  Programlara  Uygun  Azaltım  Eylemleri (NAMA)  kapsamında  da  çevre  dostu  ulaşım  sistemlerinin,  örneğin  nitelikli  toplu  taşım sistemlerinin  geliştirilmesi  gibi  eylem  planlarına  finansman  sağlanması mümkün  olabilecektir.   

Page 33: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  28

Bu  yöndeki  yasal  düzenlemelerin  eksikliği  zaten  yetersiz  olan  finansman  kaynakları  dikkate alındığında önemli bir sorundur.  Finansman  ve  kaynak  sınırlılığı,  sadece  sürdürülebilir  ulaşım  türlerinin  ve  altyapılarının geliştirilmesini engellemekle kalmamakta; eski ve çevreyi kirleten araçların trafikten çekilmesi ve hurdaya  alınması  gibi  uygulamaların  gerçekleştirilmesinde  bile  kaynak  yetersizliği  sorunuyla karşılaşılmasına  yol  açmaktadır.  Bu  durum  sadece  kaynak  geliştirilmesindeki  sorunlardan kaynaklanmayıp, iklim değişikliği ile mücadele alanında bütçeler oluşturulmamasından, ulaştırma sektöründeki  kurum  ve  kuruluşların  stratejik  planları  kapsamında  sera  gazı  emisyonlarının azaltımına yönelik faaliyetlere ve bütçe paylarına yer vermemelerinden de kaynaklanmaktadır.  

3.5. Ekonomik Araçlar 

Kullanıcıların  ulaşım  türü  seçimlerini  ve  yolculuk  alışkanlıklarını  daha  sürdürülebilir  türlerin kullanımını arttıracak biçimde değiştirmek için ekonomik araçlar en etkili yöntemler arasındadır. Vergiler,  ücretler  ve  fiyatlandırma  uygulamaları  ile  kirletici  ulaşım  türlerinin  daha  az  çekici kılınması,  çevreci  türlerin  kullanımının  ise  daha  uygun,  ekonomik  ve  cazip  hale  getirilmesi mümkündür. Bu yöntemler farklı ulaşım türlerinin toplam kullanım maliyetlerinde değişikliğe yol açarak, kullanıcıların da tercihlerini değiştirmelerini sağlayabilmektedir. 

Yukarıda  ilgili  bölümde  belirtildiği  üzere,  1990’ların  ortasında  hazırlanan  Yedinci  Kalkınma Planından  itibaren  ulaştırma  sektörünün  çevresel  etkilerinin  “dışsal maliyetler”  olarak  farkına varılması  gerektiği  ve  bunların  kullanıcıya  yanısıtılarak  maliyetlerin  içselleştirilmesi  yönünde uygulama yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Sekizinci Kalkınma Planında  ise “karayollarında taşıt  kullanıcılarının  ekonomik maliyetleri  dışsal maliyetler  de  dikkate  alınarak,  araç  türlerine göre yeniden belirlenecektir” denerek bu yönde bir stratejinin desteklendiği belirtilmiştir. 

Uygulamalara bakıldığında  ise, ülkemizdeki ekonomik araçların, ulaştırma sektöründe yeterince yaygın ve etkili kullanılmadığı görülmektedir. En  temel yöntemlerden olan  taşıt vergilendirme sisteminde sera gazı emisyonu az olan araçların kullanımını teşvik edecek bir sistem tam olarak gelişmemiştir. Taşıt vergilerinin motor hacmi ön plana alınarak düzenlenmiş olması olumludur ve sera  gazı  emisyonu  daha  az  olan  düşük motor  hacminin  desteklenmesini  sağlamaktadır.  Öte yandan aynı sistemin, araç yaşı arttıkça vergi oranının azalması ilkesine dayanıyor olması, yeni ve temiz teknoloji kullanan araçların yaygınlaştırılmasını engellemektedir. 

Oysa  2003‐2004  yılları  arasında  vergi  indirimleri  sağlanarak  320.000  eski  aracın  trafikten çıkartılması sağlanmış olup, bu  iki yıl  için CO2 emisyonlarında görülen %4,9 oranındaki azaltıma bu uygulamanın da katkı sağladığı tahmin edilmektedir (Çevre ve Orman Bakanlığı, 2007: 69). Bu olumlu  deneyim,  ekonomik  araçların  ve  vergi  sistemlerinde  teşviklerin  ulaştırma  sektöründen kaynaklı emisyonların azaltılmasıda ne kadar etkili olabileceğinin göstergesidir. 

Page 34: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  29

Ulaştırma  sektöründe  kullanılan  yakıtların  vergilendirme  sistemi  de  temiz  yakıt  kullanımını teşvik etmek açısından yeterince etkili değildir. Yakıtların vergilendirilmesinde kalorifik verimlilik değerleri  ve  çevreye etkilerine dayalı bir  sistem oluşturacak bir düzenleme bulunmamaktadır. Ülkemizde yakıtlara %5 oranına kadar biyoyakıt eklenmesine olanak tanınmakta olup; yerli tarım ürünlerinden  elde  edilen  (biyodizel,  etanol)  konvansiyonel  yakıtla  (motorini  benzin) harmanlanan  %2’lik  dilimi  ÖTV’den  muaftır.  Ülkemizde  biyoyakıtlarla  ilgili  bir  kullanım zorunluluğu  bulunmamaktadır.  Biyoyakıtların  teşvikine  ilişkin  alınacak  kararlarda  ve emisyonlarının hesaplanmasında yaşam döngüsü metodu kullanılarak çevre açısından bütüncül etkileri ile gıda güvenliği gibi konularda etkilerin analiz edilmesi konusu eksiktir. Yakıtların kalite, üretim koşulları ve kullanım özellikleri,  çevre ve emisyon etkilerinde doğru analizlere, bilimsel verilere dayanılarak kalorifik/çevre esaslı vergilendirmeye gereksinim duyulmaktadır.  

Yakıt fiyatları da kullanıcıların araç ve yakıt türünü değiştirmesini, hatta ulaşım türü seçimlerini değiştirmesini sağlayabilen bir ekonomik araç olarak etkilidir; ancak Türkiye’de bu araç da etkin biçimde  kullanılmamaktadır.  Temiz  yakıt  türlerinin  fiyatlarının  sübvansiye  edilerek  düşük tutulması yönünde uygulamalar dünyada bulunmaktadır; ancak ülkemizde bu yönde uygulama sınırlıdır. Belirtildiği  gibi  vergi diliminde muafiyet  söz  konusudur;  ancak muaf  tutulan oran da tüketicileri temiz yakıtlara yöneltmek için yeterli görülmemektedir. 

Yakıt fiyatlarının yanısıra ulaştırma altyapısının kullanımına ilişkin fiyatlandırma da sürdürülebilir ve  çevre  dostu  türlere  yönlenmeyi  sağlayarak;  daha  fazla  sera  gazı  emisyonu  yaratan  türlere talebi azaltabilecek biçimde kurgulanmamıştır. Aslında farklı ulaştırma türlerinin göreceli fiyatları kullanıcıların  seçimlerini  etkileyen  başlıca  faktördür.  Bu  kapsamda  kentler  arası  ve  bölgesel ulaşımda kirletici türler olan karayolu ve havayolu ulaşımının yolculuk maliyetlerinin arttırılması, demiryolu ve denizyolunda ise düşürülmesi gerekir. Karayolu açısından yol ücretlendirmeleri bu kapsamda  değerlendirilen  uygulamalar  arasındadır.  Havayolunda  ise  taşıma  fiyatları  veya vergilerinde artışlar gündeme gelebilmektedir. Oysa Türkiye’de havayolu ulaşımında son yıllarda yaşanan  gelişmeler  daha  farklı  olmuştur:  Havayolu  ulaşımının  işleyişine  ilişkin  düzenlemeler havayolunda  bilet  fiyatlarının  büyük  ölçüde  düşmesine  yol  açmış;  buna  koşut  olarak  hava yolculuğuna  talep  artmış  ve  uçak  servisleri  sıklaşmış;  havayolu  ulaşımında  büyük  artış yaşanmıştır. Bu durum havayolu sektörü ve kullanıcıları açısından daha fazla hareketlilik, erişim ve  servis  düzeyinde  iyileşme  anlamına  gelmektedir  ve  gerek  türlerin  dengeli  kullanımı  ilkesi açısından  gerekse havayolu  sektörünün  gelişimi  açısından olumlu bir  yönü  vardır. Ancak  iklim değişikliğine yol açan sera gazı emisyonlarının azaltılması stratejisi kapsamında ele alındığında, havayolu  trafiğindeki  artışın  sera  gazı  emisyonunu  arttırma  etkisinin  kaçınılmaz  olduğu vurgulanmalıdır.  Dünyada  ve  özellikle  Avrupa  kıtasında  ülkelerarası  ve  özellikle  ülke  içindeki ulaşımın  havayolu  ve  karayolundan  demiryoluna  kaydırılması  politikası  bulunmakta  olup,  hızlı tren sistemleri özellikle ülke  içi yolculuklarda havayolu ulaşımı yerine geliştirilmesi tercih edilen sistemlerdir.  Belli  bir  mesafeye  kadar  hava  ulaşımı  yerine  kullanılması  olanaklı  olan  tren sistemleri  hava  trafiği  yoğunluğunun  azaltılmasını  sağlamakta;  havalimanlarında  kapasite 

Page 35: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  30

arttırma gereksinimini en aza  indirmekte; ayrıca kentlerde havalimanlarından kentiçine ulaşım talebi  nedeniyle  oluşan  trafiği  de  azaltabilmektedir.  Ülkemizde  demiryolu  altyapısı  henüz yetersiz  olduğu  için,  bu  tür  göreceli  fiyatlandırma  politikalarının  uygulanması  bu  aşamada mümkün  görülmese  de,  uzun  vadeli  stratejiler  kapsamında  ele  alınması  gerekliliği bulunmaktadır. 

Otoyol  ve  köprü  geçiş  ücretleri  uygulaması  da  önemli  bir  ekonomik  araçtır.  Bu  kapsamda Otomatik Geçiş Sistemleri (OGS) uygulamalarının akıllı ulaşım ve trafik yönetimi açısından olumlu yönlerine aşağıda  fiziki yatırımlara  ilişkin bölümde değinilecektir. Burada  ise bir  talep yönetim aracı olarak geçiş ücretleri ele alınmaktadır. Türkiye’de mevcut durumda “kullanan öder”  ilkesi temel alınmaktadır. Bir başka deyişle, araçların kirletme oranları veya doluluk oranlarını  temel alarak  az  kirleten  ve  araç başına daha  fazla  yolcu  taşıyan  araçlara  teşvik  söz  konusu değildir. Oysa  özellikle  trafik  sıkışıklığının  yaşandığı  İstanbul  köprü  geçişlerinde,  özel  araçların  doluluk oranına göre ücretlerin farklılaştırılması, böylece tek başına sürücüsü olan araçlardan daha fazla ücret alınıp, başka yolcuları da olan dolu araçlardan daha az ücret alınarak yol altyapısının ve araçların daha etkin kullanımının teşvik edilmesi olanakları vardır; ancak bu yönde uygulamalar ülkemizde henüz bulunmamaktadır. Bunun yanısıra “kirleten öder” veya kirlettiği oranda “daha fazla öder” yönünde bir yaklaşım ile, sera gazı emisyonu düşük olan araçlardan daha düşük geçiş ücreti alınması yönünde de uygulamaların ülkemizde bulunmadığı görülmektedir.   

Kentsel ulaşımda otopark ücretleri de “kirleten öder” ilkesine göre şekillendirilmemektedir. Sera gazı emisyon düzeyi düşük olan araçların veya alternatif yakıt kullanan araçların  fabrika onaylı belgeleri  temel  alınarak  kent  merkezinde  otoparklardan  ücretsiz  veya  düşük  ücretli faydalanmaları  yönünde  uygulamalar  çeşitli  ülkelerde  bulunmaktadır;  ancak  Türkiye’de  bu yöntemler kullanılmamaktadır. 

Aslında  otopark  ücretleri  de  dahil  olmak  üzere  kentsel  ulaşımda  fiyatlandırma  politikasının yolculuk talep yönetimi yaklaşımı  ile belirlenmesi gerekir; ancak böyle bir çerçeve ülkemizdeki kentsel ulaşım fiyatlandırması örneklerinde çok sınırlıdır. Yolculuk talep yönetiminde amaç temiz araç ve yakıt  teknolojilerinin  teşvikinden de öte, “yolculuk  istemlerinin, çevresel, ekonomik ve toplumsal açıdan olumsuz etkileri olan ve ulaşım sisteminin ve altyapısının yetersizliğine yol açan otomobil yolculuklarından, daha verimli, ekonomik ve  çevresel olarak üstünlükler  sunan  toplu taşıma sistemlerine, ayrıca bisiklet ve yaya ulaşımı türlerine” kaydırılmasıdır  (Kentleşme Şurası, 2009). Bu kapsamda fiyatlandırma politikaları ile kent içinde otomobil kullanımının daha yüksek maliyetli hale getirilmesi,  alternatif  türlerde  yapılan  yolculukların  ise daha ekonomik  ve  çekici hale getirilmesi hedeflenir. Örneğin, kent bütününde bir otopark fiyatlandırma uygulaması  ile, kent  merkezlerinde  otopark  fiyatları  yükseltilip  kent  dışında  toplu  taşıma  durak  ve istasyonlarında ücretsiz veya düşük ücretli otopark imkanı sağlanırsa, özel araç kullanıcıları park‐et‐bin diye tanımlanan sistem çerçevesinde araçlarını kent merkezi dışındaki otopark alanlarına bırakacak,  toplu  taşıma  sistemini  kullanarak  kent  merkezine  yolculuk  yapacaklardır.                     

Page 36: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  31

Bu tür bir uygulama, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulmuş olan İstanbul Otopark İşletmeleri  Tic. A.Ş.  (İSPARK)  tarafından  geliştirilmiş olup hayata  geçirilmektedir. Öte  yandan, diğer kentlerimizde benzer uygulamalar çok sınırlıdır. Yolculuk talep yönetimi kapsamında ikinci bir  örnek  kent  merkezine  giriş  fiyatlandırmasıdır:  Bazı  Asya  kentlerinden  sonra  Londra  ve Stockholm  kentlerinde  de  bu  uygulama  başlatılmış  olup,  hafta  içinde  sabah  ve  akşam  belirli saatler  arasında  kent  merkezine  özel  araç  ile  giriş  yapıldığında  bir  ücret  ödenmesi  ilkesine dayanmaktadır. Yoğun  trafik  sıkışıklığı yaşanan kentlerimizde etkili olabilecek bu  sistem henüz uygulanma alanı bulamamıştır çünkü sistemin başarılı olması için herşeyden önce etkin, kapsamlı ve nitelikli bir toplu taşıma hizmeti verilmesi gereklidir. Yolculuk talep yönetimi kapsamında son olarak  toplu  taşıma  sistemlerinin  fiyatlandırması  konusu  önemlidir:  Ortak  ve  entegre  bilet sistemleri  hayata  geçirilerek  farklı  toplu  taşıma  sistemleri  arasında  aktarmaların  ücretsiz  hale getirilmesi; günlük veya haftalık/aylık bilet uygulamalarıyla sınırsız yolculuk yapma olanaklarının sunulması; böylece toplu taşıma kullanımının ekonomik ve çekici hale getirilmesi evrensel olarak kabul  gören  bir  toplu  taşıma  işletme  yaklaşımıdır.  İstanbul  ve  İzmir  kentlerinde  bilet entegrasyonu ve ortak bilet uygulamaları açısından olumlu gelişmeler bulunmaktadır; ancak pek çok  kentimizde  bu  alanda  kullanıcıyı  memnun  edebilecek  bir  hizmet  ve  uygulama bulunmamaktadır. Toplu taşıma bilet ücretlerinin bazı kentlerde görece yüksek olması sorunu da mevcuttur. Kullanıcıları olumsuz etkileyen bu durum, sürdürülebilir kentsel ulaşım stratejilerinin hayata geçirilmesini de engellemektedir.  

 

3.6. Fiziki Yatırım Projeleri 

Ulaştırma  sektöründe  sera  gazı  azaltımının  sağlanması  için  bölgelsel,  ülkesel  ve  uluslararası ulaşımda denizyolu ve özellikle demiryollarına yolcu çekmek için bu türlerin geliştirilmesi, kentsel ulaşımda ise toplu taşıma, bisiklet ve yaya ulaşımının iyileştirilmesi ve geliştirilmesi gereklidir.  

Kalkınma Planlarında, yukarıda  ilgili bölümde belirtildiği üzere, ülkesel ulaştırma altyapısının ve taşımacılığın  daha  dengeli  hale  getirilerek  çok‐modluluk  ve  intermodalite  ilkelerinin  hayata geçirilmesi  gereği  vurgulanmıştır.  Uygulamada  bazı  olumlu  gelişmeler,  ancak  çok  sayıda eksiklikler de bulunmaktadır. Son yıllarda demiryolu altyapısının  iyileştirilmesi, yenilenmesi, ve yeni  hatlar  inşa  edilerek  geliştirilmesi  yönündeki  yatırımlar  olumludur.  Demiryollarında elektrifikasyon  çalışmaları  da  aynı  kapsamda  önemli  projelerdir.  Hızlı  tren  projeleri  ile İstanbul’da boğazda raylı tüp geçişini sağlayacak olan Marmaray projesi de devam etmekte olan olumlu yatırımlardır. Altyapının yanısıra demiryolunda çeken ve çekilen araçların yenilenmesine yönelik çalışmalar da devam etmektedir.  

Denizyolu ulaşımının geliştirilmesi ve özellikle yük taşımacılığındaki payının arttırılması amacıyla liman  yapımı  ve  modernizasyonu  ile  limanların  demiryolu  bağlantılarının  güçlendirilmesi 

Page 37: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  32

projeleri  de  devam  etmekte  olan  olumlu  çalışmalardandır.  Limanların  diğer  ulaşım  türleriyle entegrasyonu, lojistik merkezler ve köyler gibi projeler bu alandaki önemli gelişmelerdir.  

2004  yılında  yürürlüğe  giren  ÖTV’siz  Yakıt  Uygulaması  ile  kabotaj  taşımacılığında  olumlu gelişmeler gözlenmiş; kabotaj hattında denizyoluyla taşınan yolcu ve araç saysında büyük artışlar yaşanmıştır.  Ancak  karayolu  ile  taşınan  yüklerin  denizyoluna  yönelndirilebilmesi  için  kabotaj hattında  taşımacılığında  altyapının  geliştirilmesine  ve  teşvik  uygulamalarının  arttırılmasına ihtiyaç vardır.  

Demiryollarının  ve  denizyolu  ulaştırmasının  geliştirilmesi  intermodalite  ilkesinin  hayata geçirilmesi  açısından  önemli  gelişmelerdir.  Öte  yandan,  Kalkınma  Planları  doğrultusunda belirlenen  yatırım  programlarının  ve  özellikle  demiryollarına  harcanması  öngörülen  bütçe paylarının  planlandığı  gibi  hayata  geçirilmediği  bilinmektedir  (Babalık‐Sutcliffe,  2007). Demiryollarında  devam  eden  projeler  önemli  gelişmelere  işaret  etmektedir;  ancak  ulaştırma sektöründe  en  kirletici  iki  tür  olan  karayolu  ve  havayolu  yatırımları  bütçeden  en  fazla  payı almaya  devam  etmektedir;  hatta  yatırım  planlarında  öngörülen  paylardan  da  fazlasının gerçekleştiği görülmektedir.  

Yatırım planlarında ulaştırma alt‐sektörlerine ayrılması öngörülen bütçe paylarının uygulamada farklılaşması,  demiryollarına  ayrılan  fonun  tümünün  kullanılamaması  ve  gerek  gerçekleşen harcamalara  gerekse  taşıma  istatistiklerine  bakıldığında  karayolu  ve  havayolu  sektörlerindeki payların  yüksek  olması,  çok‐modluluk  ve  intermodalite  ilkelerinin  hayata  geçirilemediğini göstermektedir.   

Karayolu ve havayolu ulaştırması en fazla sera gazı emisyonuna yol açan sektörlerdir. Ülkemizde taşımacılığın %90’ların üzerinde karayoluna dayalı olarak gerçekleşmesi ve yolcu taşımacılığında da en hızlı artışın yaşandığı sektörün havayolu olması nedeniyle bu iki sektördeki gelişmelerin ve yatırımların  sera  gazı  azaltımı  stratejisi  çerçevesinde  değerlendirilmesi  gerekir.  Elbette  bu sektörlerde de iyileştirme ve işletimi daha etkin ve verimli hale getirme vizyonları anlamlıdır. Öte yandan  bu  iki  sektörde  erişim  koşullarının  iyileştirilmesi  ile  yolculuk  süre  ve  maliyetlerinin azaltılması  aslında  “sürdürülemez”  olan  bu  türlerin  kullanımını  daha  da  arttıracaktır.  Bu kapsamda  2000’li  yılların  önemli  yatırımlarından  olan  karayollarında  bölünmüş  yol uygulamaları,  trafik  güvenliğini  ve  yük  taşımacılığı  sektörünü olumlu  etkilemiştir. Öte  yandan, karayolunda zaten fazla olan yolcu ve yük taşıması açısından karayolunu daha cazip hale getirip getirmediği, dolayısıyla karayolu kullanımını daha da arttırma etkisi olup olmadığı konularında araştırılma yapılmamıştır. Havayolu ulaşımında ise 1990’lı yıllarda ve 2000’li yılların ilk yarısında yeni  havalimanı  yapılması  yönünde  büyük  yatırımlar  yapılmış;  son  dönemde  ise  yeni havalimanlarına  yatırım  yapılmasından  ziyade  mevcut  havalimanlarının  modernizasyonu  ve kapasite arttırımı yönünde projeler uygulanmıştır. Karayolunda olduğu gibi havayolunda da bu yatırımlar sektörün kendi verimliliği  için anlamlı olabilir ancak havayolu trafiğinde artış yaratma etkisi olan bu yatırımlar sera gazı azaltım stratejisinin uygulanmasını olumsuz etkilemektedir.  

Page 38: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  33

Havayolu  ulaşımına  ilişkin  olumlu  bir  çalışma,  devam  etmekte  olan  uçuş  rotası  kısaltma çalışmalarıdır.  Ayrıca  havayolu  trafik  sistemini  modernize  etmeyi  amaçlayan  SMART  projesi kapsamında da enerji verimliliği sağlanması amaçlanmakta olup, çalışmalar devam etmektedir. DHMİ Genel Müdürlüğü 2010 yılında “Yeşil Havaalanı” çalışmaları başlatmıştır.  

Kentsel  ulaşım  alanında  toplu  taşıma  sistemlerinin  geliştirilmesine  yönelik  önemli  yatırımlar bulunmaktadır. Ankara,  İstanbul,  İzmir, Bursa, Antalya, Eskişehir, Konya ve Kayseri kentlerinde kentsel raylı sistemler (metro, hafif raylı sistem ve sokak tramvayları) hizmete açılmış olup; pek çok başka  kentte bu  yönde  yatırımlar  yapılması  için planlama  çalışmaları  yürütülmektedir. Bu sistemler  yüksek  kapasiteleri  nedeniyle  çok  sayıda  yolcunun  en  etkin  biçimde  taşınmasını sağlamakta,  enerji  tasarrufu  olanakları  yaratmakta,  ayrıca  elektrikle  çalıştıkları  için  işletim esnasında hava kirliliğine katkıları son derece düşük olmaktadır. Öte yandan, yüksek kapasiteli ve yüksek  maliyetli  bu  yatırımların  gerçekten  yolculuk  talebinin  yüksek  olduğu  koridorlarda yapılması  gerekli  olup,  sadece  çevresel  etkisi  az  diye  her  kentte  desteklenmesi  söz  konusu olamaz. Mevcut işleyişte, Ulaştırma Bakanlığı DLH Genel Müdürlüğünce nüfusu bir milyondan az olan kentlerin raylı sistem yatırım başvuruları reddedilmektedir. Bu yaklaşım da aslında bilimsel değildir;  çünkü  bir  milyon  nüfus  genellikle  metro  diye  adlandırılan  ağır  raylı  sistemler  için geçmişte oluşturulmuş bir ölçüttür. Hafif raylı ve özellikle tünel gerektirmeyen sokak tramvayları daha düşük nüfuslu kentlerde etkin bir taşıma ve çevreci bir ulaşım sisteminin oluşmasına katkı sağlayabilir.  Dokuzuncu  Kalkınma  Planında  yer  alan  bir  yönde  bir  saatte  15.000  yolcu  talebi olması koşulu da yine  tramvay sistemleri  için çok anlamlı değildir: 6.000‐10.000 arasında yolcu talebi  olan  koridorlarda  görece  düşük  maliyetli  ve  düşük  kapasiteli  olan  tramvay  sistemleri işlerlik  kazanabilir.  Burada  önemli  olan,  ulaşım  talebinin  karşılanmasında  tüm  seçeneklerin değerlendirilerek, kentin ve söz konusu koridorun koşullarına ve yolculuk  istemlerine en uygun seçeneğin geliştirilmesidir.  

Raylı  sistemlere alternatif olarak çok daha düşük maliyetli olan hızlı otobüs yolları  (Bus Rapid Transit  –  BRT)  uygulamaları,  ülkemiz  kentleri  için  büyük  potansiyel  sunmasına  rağmen  genel olarak  tercih  edilmemekte,  hayata  geçirilmemektedir.  1980’li  yıllarda  Ankara’da  uygulanan tahsisli  otobüs  yolu  sistemi,  aynı  koridorda Ankaray  raylı  sisteminin  yapılmasıyla  kapanmıştır. 2006 yılında  ise İstanbul’da Metrobüs uygulaması başlatılmış olup, raylı sistem düzeyinde yolcu taşınabileceği bu projeyle  ispatlanmıştır. Planlama ve  tasarımına  ilişkin bazı eleştirilerin geçerli olduğu  bu  sistem,  yine  de  dünyada  en  fazla  yolcu  taşıyan  dolayısıyla  en  çok  kullanılan  hızlı otobüs yolu uygulamaları arasında sayılmaktadır (European Local Transport Information Service [ELTIS], 2009a). 

Toplu  taşımada  otobüs  sistemlerine  yönelik  bir  diğer  önemli  uygulama  otobüs  filolarının doğalgaz  ile  çalışan  araç  alımlarıyla  yenilenmesidir.  Ankara  ve  İstanbul’da  bu  yönde  alımlar yapılmıştır. Bunlar, kentlerdeki hava kalitesine önemli ölçüde olumlu etkileri olan ve  sera gazı azaltımı stratejisini destekleyen uygulamalardır. 

Page 39: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  34

Büyük kentlerde yolculuk talebinin yüksek olması ve toplu taşım hizmetinin buna yanıt vermekte zorlanması sonucunda minibüsleri temel alan küçük ölçekli özel girişimler gelişmiş olup, bunlar yıllardır  toplu  taşıma  sistminin  ayrılmaz  bir  parçası  haline  gelmiştir.  Aslında  bir  otobüs  ve özellikle raylı sistem kadar enerji‐etkin olması mümkün olmayan bu sistemler, yine de önemli bir esneklik  sunmakta,  önemli  bir  talebe  yanıt  vermektedir.  Ancak  bu  araçların  yoğun  talep durumunda enerji‐etkin olmamaları nedeniyle, kent merkezindeki yoğun  talep karşısında  trafik sıkışıklığına  ve  sera  gazı  emisyonlarına  katkısı  olduğu  da  görülmektedir.  Kentlerin  ana bulvarlarında ve merkezlerinde bu sistemlerin sınırlanması ve iyi denetlenmesi gerekmekte olup; bu yönde çalışmalar yapan kentlerimiz bulunmaktadır. 

Toplu taşıma kapsamında deniz ve su ulaşımı olanağı olan kentlerde feribot ve benzeri araçlarla yapılan  hizmetin  iyileştirilmesi  projeleri  önemlidir.  İzmir’de  2001  yılında  başlatılan  “Ulaşımda Dönüşüm” projesiyle yeni  feribot  iskeleleri yapılmış; yeni feribot alımı gerçekleştirilmiş; otobüs hatlarının iskelelerle entegrasyonu güçlendirilmiş; sonuçta kentsel ulaşımda deniz yolculuğunun payı arttırılmıştır (Öncü, 2007). İstanbul’da da feribotlar ve deniz otobüsleri ile verilen hizmette araçların iyileştirilmesi ve sefer sayısının arttırılmasının olumlu etkileri olmuştur.  

Sürdürülebilir ve çevre dostu ulaşım türleri olarak “motorsuz ulaşım” (non‐motorised transport) ismiyle de  anılan bisiklet  ve  yaya ulaşımı  konusunda  ise ülkemizde uygulamalar  ve  yatırımlar sınırlıdır.  Konya  kentinde  bisiklet  planı  yapılmış  ve  uygulamalara  başlanmıştır;  ancak  hala kapsamlı ve güvenli bir bisiklet ağı oluşturulmamıştır. Bursa Nilüfer Belediyesi’nde bisiklet yolları ve  hafif  raylı  sistem  (Bursaray)  duraklarında  bisiklet  park  yerleri  yatırımları  yapılmaktadır. Gaziantep kentinde de bisiklet yolları yatırımı başlatılmış; ayrıca üniversite kampüsünde “kamu bisikletleri” uygulaması olarak bilinen sistem kurulmuştur: Kampüste çeşitli noktalardan bisiklet alınıp, kullanıldıktan sonra herhangi bir noktaya bırakılması  ilkesine dayanan bu sistem Avrupa kentlerinde  tüm  kent  genelinde  yapılan  bir  uygulamadır.  Bisiklet  yolu,  park  yeri  ve  kamu bisikletleri  gibi  uygulamalar  kentlerimizde  yeterince  yaygın  değildir.  Yaya  ulaşımı  için kaldırımların  genişletilmesi,  düzenlenmesi,  yayalara  yönelik  sokak  mobilyaları  oluşturulması, yaya  bölgeleri  yapılması,  yaya  öncelikli  alanlar  oluşturulması  ve  motorlu  araçların sınırlandırılması gibi uygulamaların da kentlerimizde son derece sınırlı olduğu görülmektedir. 

Kentsel  ulaşımda  yapılan  bazı  yatırım  ve  projeler  ise  sera  gazı  azaltımı  stratejisiyle  çelişki içindedir. Kentlerin merkezi alanlarında ve trafik sıkışıklığı yaşanan taşıt yollarında, trafik akımını hızlandırmayı  ve  taşıt  yolu  altyapısının  kapasitesini  arttırarak  trafik  sıkışıklığını  azaltmayı hedefleyen  büyük  yatırımlar  yapılmakta  olup,  bunlar  sadece  ilk  aşamada  trafik  sıkışıklığını azaltmakta;  trafik koşullarındaki bu  rahatlama ve  iyileşme  ise kısa sürede daha  fazla aracın bu yeni  kapasiteyi  kullanmaya  başlamasıyla  ortadan  kalkmakta;  sıkışıklık  koşulları  yeniden yaratılmaktadır.  Kentlerin  merkezinde  ve  trafik  sıkışıklığı  yaşanan  koridorlarında  kapasitenin arttırılarak  trafik  koşullarının  iyileştirilmesi,  sürücüler  üzerinde  özendirici  etki  yapmakta;  bu alanlarda  özel  araç  kullanılarak  seyahat  edilmesini  teşvik  etmektedir.  Aslında  ülkemiz 

Page 40: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  35

kentlerinde bu yatırımların amacı,  trafik  sıkışıklığını azaltarak yakıt  sarfiyatının ve emisyonların daha  az  olduğu  optimum  hız  koşullarını  sağlamaktır.  Ancak  tüm  dünyada  ulaşım  planlama yazınında  ve  uygulamalarında,  kentlerde  trafik  sorununu  çözmek  için  taşıt  yolu  altyapısının arttırılmasının, yeni yollar, yol genişletmesi ve  katlı kavşaklar yapılmasının daha  fazla yolculuk talebi  yarattığı,  trafiği  arttırdığı,  özellikle  otomobil  kullanımını  özendirdiği  bilinmektedir.  Bu nedenle,  ilk  aşamada  trafik hızında  sağlanan  artış  ile  emisyonlarda bir düşüş  yaşansa bile, bu taşıt yollarına kullanıcı talebi arttığı ve daha fazla araç yer aldığı  için toplam emisyonlarda artış olmakta;  ayrıca  sıkışıklık  koşulları da  kısa  süre  içinde  yeniden  yaratılınca emisyonlar  açısından elde edilen kazanımlar da yok olmaktadır. Trafik sıkışıklığını çözmenin tek yöntemi yolculuk talep yönetimi  teknikleri  uygulanarak,  taşıt  yolu  kullanıcılarını  toplu  taşımaya  teşvik  etmek;  kent dışında  park  yerlerine  araçlarını  parkederek  toplu  taşıma  ile  kent merkezlerine  ve  işyerlerine gitmelerine  yönelik  koşulları  oluşturmak;  kent  merkezlerinde  yaya  alanlarını  arttırarak  ve otopark  alanlarını  azaltarak  (bazı  çrneklerde  tamamen  kaldırarak)  buralara  otomobilsiz  olarak seyahat  edilmesini  zorunlu  kılmak;  ayrıca  kent  planlamada  konut,  işyeri,  alışveriş  ve  hizmet alanlarının dağılımını daha dengeli kurgulayarak motorlu  taşıtlarla yolculuk etme gereksinimini en aza indirmektir. Bu kapsamda, kentlerimizde merkezi alanlarda yapılan yol genişletme ve katlı kavşaklar gibi yatırımların sürdürülemez olduğu açıktır.  

Bunun yanısıra, Üçüncü Boğaz Köprüsü veya karayolu tüp geçidi gibi büyük yatırımların da trafik sıkışıklığını  ve  trafikte  bekleme  sürelerini  azaltarak  sera  gazı  emisyonlarında  azalmaya  yol açabileceği düşünülmektedir. Öte yandan,  trafik  sıkışıklığında azalmanın genellikle kısa vadede sağlanabileceği;  orta  ve  uzun  vadede  ise  devam  etmekte  olan  raylı  tüp  geçiş  projesi  veya denizyolu ulaşımının toplu taşıma türü olarak iyileştirilmesi gibi yatırımlardan beklenen faydaları azaltacağı;  çünkü  toplu  taşıma  kullanımını  değil  özel  araçlı  yolculukları  özendireceği  de tartışılmaktadır. Bu etkilerin kapsamlı çalışmalarla değerlendirilmesi gerekirken, yatırım öncesi‐sonrası gibi çalışmalar eksiktir. Boğaz Köprüsü projesi açısından, kentin “yeşil kuşak” bölgesi olan kuzeydeki  orman  alanları  üzerinde  kentleşme  baskısının  artması,  burada  doğal  yapının  hızla yapılı çevreye dönüşmesi riskleri de mevcuttur.   

Kentlerin  merkezi  alanlarında  trafik  sıkışıklığını  azaltmak  için  yolculuk  talep  yönetimi tekniklerinin  yanısıra  trafik  yönetimi  uygulamaları  yapılarak  sera  gazı  azaltımı  hedefine  katkı verilebilmektedir. Büyük yol ve kavşak yatırımlarından çok daha az maliyetli olan bu tekniklerden olan  yeşil  dalga  uygulaması  bazı  kentlerimizde  hayata  geçirilmiştir;  ancak  yine  de  az  sayıda kentte uygulanmaktadır. Trafik yönetimi kapsamında, yüksek doluluk oranına sahip otomobillere ayrılmış  şerit  uygulaması  da  etkili  bir  proje  türüdür  ancak  ülkemizde  uygulanmamaktadır.  Bu şerit uygulamasının özel otobüs yolu  ile beraber kurgulanması da mümkündür, ancak yukarıda belirtildiği  gibi  otobüs  yolu  uygulamaları  ve  genel  olarak  otomobillere  ayrılan  kapasitenin azaltılmasına  yol  açan  bu  tür  uygulamalar,  yerel  yönetimlerce  benimsenen  ve  desteklenen yatırımlar değildir. 

Page 41: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  36

Trafik yönetiminin temel bileşenlerinden biri de bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanıldığı akıllı ulaşım sistemleridir. Trafik akımının denetiminde, otomatik olarak yönetilmesinde, kullanıcı ve sürücülerin bilgilendirilmesinde ve yönlendirilmesinde bu sistemler etkilidir ve trafik sıkışıklığı ile buna  bağlı  oluşan  sera  gazı  emisyonlarında  azaltıma  katkı  verebilmektedir.  Mobese  (mobil elektronik sistem entegrasyonu) ile trafiğin görüntülenmesi, hacim haritalarının oluşurulması ve izlenmesi  mümkün  hale  gelmekte  olup;  bu  alanda  devam  etmekte  olan  çalışmalar bulunmaktadır. Akıllı  ulaşım  sistemlerinin  bir  uygulaması  da  araç  içinde  bulunan  bilgisayar  ve navigasyon sistemleri ile kentteki merkezi bilgi sisteminin beraber çalışması ve kullanıcıya sürekli güncellenen  trafik  yoğunluğu  bilgilerinin  aktarımının  sağlanmasına  yöneliktir.  Özellikle  ticari araçlar açısından bu sistemin kullanılabilirliği ve etkinliği yüksektir; ülkemizde ise merkezi bilgi ve kontrol sistem üniteleri yeterince gelişmediği için kullanımı sınırlıdır.  

Akıllı  ulaşım  sistemlerinin  önemli  bir  uygulama  alanı  otoyol  ve  köprü  geçişlerinde  kullanılan Otomatik Geçiş Sistemleridir (OGS). Otoyol ve köprü geçişlerinde, araçların gişelerden daha kısa zamanda geçmesi, oluşabilecek araç kaynaklı emisyonların emisyonunu azaltmakta ve akaryakıt tasarrufuna katkıda bulunmaktadır. Bu amaçla Otomatik Geçiş Sistemlerinin sayısının arttırılması ve OGS kullanımının teşvik edilmesi olumludur.   

Trafik  denetimi,  yönetimi  ve  otomarik  işletimine  ilişkin  olarak  kullanıldığında  akıllı  ulaşım sistemlerinin sera gazı azaltımına katkıları olmakla beraber, aslında otomobil kullanımını azaltma etkisinin  olmadığının  altını  çizmek  gerekir.  Ancak,  otomobil  kullanımını  azaltmaya  yönelik uygulama  alanları  da  bulunmaktadır:  Örneğin  yukarıda  sözü  geçen  “kent  merkezine  giriş ücretlendirmesi”  sistemi  ancak  akıllı  ulaşım  sistemleri  teknolojisinin  gelişmesiyle  mümkün olabilmiştir. Bunun yanısıra, toplu taşımada da akıllı bilet sistemleri alanında uygulamaları vardır. Bu  alanda  bazı  gelişmeler  olmakla  beraber,  akıllı  ulaşım  sistemlerine  yönelik  teknoloji altyapısının ve uygulamanın ülkemizde henüz sınırlı olduğu görülmektedir.  

Daha  önce  belirtildiği  üzere,  2003‐2004  yıllarında  uygulanan  ve  eski  araçların  trafikten çıkarılmasına yönelik vergi  indirimlerinin yanısıra,  fiziksel projeler altında sayılabilecek bir konu da  araçların  trafikten  çekilmesidir.  Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü  tarafından  1985 model yılından daha eski olan ticari araçların trafikten çekilmesi çalışması yürütülmüş; ayrıca Ulaştırma Bakanlığı  tarafından  16  yaş  ve  üzeri  araçların  trafikten  çekilmesine  yönelik  bir  politika oluşturulmuş  olup;  her  yıl  düzenli  olarak  ticari  ve  hafif  ticari  araçların  trafikten  çekilmesi çalışmaları Ulaştırma Bakanlığı’nca devam etmektedir. 

 

 

 

Page 42: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  37

3.7. Bilgi Sistemleri, İzleme / Raporlama 

Türkiye’de  ulaştırma  sektöründe  yolcu  ve  yük  taşımacılığına  ilişkin  en  kapsamlı  ve karşılaştırılabilir bilgiler Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)  ve  Ulaştırma  Bakanlığı  bünyesinde  yer  alan  farklı  ulaşım  türlerinin  planlanması  ve geliştirilmesinden  sorumlu  olan  Karayolları  Genel  Müdürlüğü,  Kara  Ulaştırması  Genel Müdürlüğü  ve Devlet Demiryolları  (TCDD)  gibi  kurumlarca  toplanmakta  ve  yayınlanmaktadır. Yük  ve  yolcu  taşımacılığının  tamamına  yakın  kısmının  gerçekleştiği  karayollarına  ilişkin istatistiklerin  özellikle  önemli  olduğu  görülmektedir.  Karayolları  Genel  Müdürlüğü’nce yayınlanan  bilgiler  ise  trafik  hacimlerini,  trafik  bileşenlerini,  taşınan  mal  türlerini  ve  tam anlamıyla doğru bilginin yansıtılmasında zorluklar olsa da taşımanın başlangıç ve bitiş noktalarını ortaya  koymayı  amaçlamaktadır.  Karayollarındaki  trafik  hacim  haritaları  her  yıl yayınlanmaktadır.  

Ülkemizdeki  ulaştırmadan  kaynaklı  sera  gazı  emisyonlarına  ilişkin  istatistikler  tutulmaktadır. TÜİK  tarafından  toplanan ve yayınlanan veriler kapsamında ulaştırma alt sektörlerinin yarattığı emisyon miktarları  izlenebilmektedir.  Kentsel  ulaşım  açısından  ise  emisyonlara  ilişkin  düzenli istatistik  sorunu  bulunmaktadır.  Ulaştırma  Bakanlığı  ile  İstanbul  Teknik  Üniversitesi  (İTÜ) tarafından  yapılan  çalışma  ile  kentlerimizde  ulaşımdan  kaynaklanan  emisyon miktarları  tespit edilmiş  olup,  bu  önemli  bir  çalışmadır.  Öte  yandan,  kentsel  ölçekte  ulaşımdan  kaynaklı emisyonların düzenli istatistiklerinin tutulması yönünde bir altyapı henüz oluşturulmamıştır.   

Taşıma etkinliğinin izlenmesinin yanısıra, trafiğe kayıtlı araçların da emisyon emisyonu açısından kaydının  tutulması  ve  izlenmesi  önemlidir.  Bu  bilgiler  yine  bölge  veya  iller  düzeyinde  TÜİK tarafından  sağlanmaktadır.  Araç  muayene  istasyonlarında  oluşan  verilerin  de  bu  amaç  için kullanılabilir hale getirilmesi mümkündür. Bu verilerin paylaşılması hatta kamuya açık biçimde yayınlanması konusunda  ise bir gelişme yoktur. Ayrıca, araç muayene  istasyonlarında  toplanan bilgiler ile hem ülke genelinde, hem de araçların bulundukları kent, il veya bölgelere göre aracın kullandığı yakıt cinsi ve yıllık katettiği mesafe bilgileri önemli bir veri  tabanı oluşturabilecektir. Ancak henüz böyle bir veri kayıt sistemi oluşmamıştır.  

Ülke  genelinde  yakıt  kullanım  tercihleri,  ayrıca  kaçak  yakıt  kullanımı  hakkında  da  kayıt  ve istatistik bulunmamaktadır. Denizcilik  sektöründe  ise ÖTV’siz  yakıt dışındaki  tüketim hakkında veri bulunmamaktadır. 

Araç  tescil  sisteminin  online  hale  getirilmesi  projesi  ise  devam  etmekte  olan  önemli  bir çalışmadır.  Bu  sistemin  gelişmesinin  veri  kaydı,  paylaşımı  ve  izlenmesi  açısından  da  olumlu etkileri olması beklenmektedir. 

Avrupa Komisyonu tarafından finanse edilen ve Türkiye’de çok‐modlu taşımacılığın geliştirilmesi ve buna uygun ulaştırma  ağının oluşturulmasını  amaçlayan TINA  (Türkiye Ulaşım Alt Yapısının İyileştirilmesi  İçin  Teknik  Yardım  Projesi)  kapsamında  Coğrafi  Bilgi  Sistemi  yardımıyla                   

Page 43: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  38

bir ulaştırma veri tabanının kurulması yönünde çalışmalar yapılmaktadır. Bu devam etmekte olan olumlu bir çalışmadır. 

Kentsel  ulaşım  açısından  veri  toplama,  kayıt  tutma,  izleme  ve  raporlama  konularında  önemli eksiklikler  vardır.  Emisyon  ölçümü  konusunda  hem  yukarıda  bahsedilen  çalışma  (Ulaştırma Bakanlığı  ile İTÜ tarafından yürütülen) hem de İstanbul kentinde yürütülen “ulaşımdan kaynaklı emisyon  envanteri”  (ELTIS,  2009b)  projesi  önemli  bir  gelişmelerdir.  Ancak  bunun  dışında kentlerimizde düzenli tutulan emisyon envanterleri ve istatistikleri bulunmamaktadır.  

Ulusal düzeyde bir kent içi ulaşım veri tabanı, yani kentlilerin yolculuk talep ve örüntülerine dair anketlerle oluşturulan kapsamlı ve karşılaştırılabilir veriler bulunmamaktadır. Trafik sıkışıklığının ve sera gazı emisyonunun önemli bir kaynağı olan kentsel ulaşıma  ilişkin bilgilerin kullanıcılara yönelik  olarak  ulusal  düzeyde  yapılan  ulaşım  ve  yolculuk  anketleri  (travel  survey)  ile oluşturulması gelişmiş ülkelerde artık kurumsallaşmış bir pratiktir. Ülkemizde bu alanda büyük eksiklik vardır. 

Ülkemizde işletilmekte olan kentsel raylı sistemler ile otobüs sistemlerine ilişkin olarak da yolcu sayısı,  işletme performansı, enerji  tüketim vb.  istatistiklerin ulusal düzeyde karşılaştırılabilir ve yıllık olarak toplanması, yayınlanması ve izlenmesi yönünde veri altyapısı bulunmamaktadır.  

Kentlerde trafik sayımları da düzenli zaman aralıklarında, kapsamlı ve karşılaştırılabilir biçimde yapılmamakta,  yerel  yönetimlerin  belirli  proje  öncelikleri  doğrultusunda  parçacı  biçimde yürütülmektedir. Dolayısıyla trafik hacim haritaları, trafik sıkışıklığı sorununun boyutu ve neden olduğu zaman kaybı,  trafik kazaları gibi bilgiler de yetersizdir. Yukarıdaki bölümde akıllı ulaşım sistemleri  kapsamında  bahsedilen  Mobese  (mobil  elektronik  sistem  entegrasyonu)  trafik akımının,  hacimlerinin  ve  yoğunluğun  izlenmesi  açısından  önemlidir;  ancak  daha  çok  trafiğin otomatik  yönetimi  açısısından  olanaklar  sunmakta  olup;  kapsamlı  trafik  veri  altyapısı oluşturmada tek başına yeterli değildir.  

Akıllı  ulaşım  sistemlerinin  ülke  genelinde  yaygınlaştırılması  ve  bunlarla  uyumlu  sistemlerin kullanımı,  böylece  karşılaştırılabilir  verilerin  toplanması  açısından  ulusal  bir  çerçeveye  ve  bu bağlamda  ulusal  kodların  oluşturulmasına  gereksinim  bulunmaktadır.  Benzer  şekilde,  ulusal düzeyde sera gazı emisyonu hesaplarında hangi programın kullanılacağı konusunda da belirsizlik söz konusudur. 

Özetlemek  gerekirse,  ülkesel  ve  kentsel  düzeyde  ulaşım  veri  tabanlarında  önemli  eksiklikler vardır; ülke genelinde düzenli istatistiklerin oluşturulduğu görülmektedir; ancak özellikle kentsel düzeyde  bilgi  toplama  sistemleri,  veri  tabanları,  izleme  ve  raporlama  sistemleri  yeterince gelişmemiştir. Ulaştırma  sektöründen  kaynaklı  sera  gazı  emisyonlarının  izlenmesi  ve  sera  gazı azaltımı stratejisinin uygulanması  için Kyoto Protokolü ve Birleşmiş Milletler çerçeve sözleşmesi süreçlerine  uygun  bilgi  toplama,  kayıt,  raporlama  ve  izleme  sistemlerinde  eksiklikler bulunmaktadır. Kentsel ulaşım açısından hem ulusal düzeyde yolculuk biçimleri ve davranışlarına 

Page 44: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  39

ilişkin düzenli veri toplama ve kayıt sisteminin olmaması, hem de kentsel ulaşım veri tabanlarının olmaması  önemli  eksikliklerdir.  Kentsel  ulaşımda  yolculuk  talep  yönetimi  teknikleriyle kullanıcıların yolculuk seçimlerinin sürdürülebilir türlere doğru yönlendirilmesi ve değiştirilmesi, önceki  bölümlerde  belirtildiği  üzere,  sera  gazı  azaltımı  stratejisi  altında  başlıca  planlama araçlarından  biridir.  Oysa,  kullanıcıların  yolculuk  biçimlerini  ve  seçimlerini  anlamaya, raporlamaya ve  izlemeye yönelik veri tabanlarının eksikliği söz konusu olduğunda, bu planlama araçlarının uygulanabilirliği ve işlevselliği azalmaktadır.  

 

3.8. Bilimsel ve Teknolojik Ar­Ge 

Ulaştırma  sektöründe  sera  gazı  azaltımı  stratejisinin önemli bileşenlerinden biri  temiz  araç  ve temiz  yakıt  teknolojilerinin  geliştirilmesidir.  Bilimsel  ve  teknolojik  Ar‐Ge  gerektiren  bu çalışmalara yönelik öncelik alanlarının belirlenmesi, gündem oluşturulması, ve finansman desteği verilmesi açısından Türkiye Bilimsel  ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu  (TÜBİTAK) ülkemizdeki öncü kuruluş olup, kendi bünyesinde de bu tür projeler yürütmektedir. 

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) bünyesinde 2006‐2009 yılları arasında yürütülmüş olan “Ulaştırma Sektöründe Sera Gazı Azaltımı Projesi” bu konudaki başlıca çalışmalardandır. Bu  proje  ile  Türkiye’de  ulaştırma  sektöründen  kaynaklanan  emisyonların  belirlenmesi  ve azaltımına  yönelik  çözümler  bulmak  amacıyla  sera  gazlarını  azaltıcı  önlemler  olarak  biyodizel yakıtının  yanma  modellenmesi  ve  hibrid  elektrikli  otobüs  geliştirilmesi  hedeflenmiştir.  Bu kapsamda  çevreye  zararlı  emisyon  oranları  büyük  ölçüde  azaltılmış  hibrid  elektrikli  midibüs prototipi oluşturulmuş ve sera gazı emisyonlarına ilişkin envanter çalışması yapılmıştır. 

TÜBİTAK MAM ve DPT ortaklığıyla 2005‐2006 yıllarında yürütülen bir diğer proje “Yenilenebilir Alternatif Motor Yakıtı: Biyodizel” projesidir. Bu kapsamda kanola, soya ve pamuk gibi bitkisel yağlardan  biyodizel  üretilmiş;  etkin  kullanımlı,  yüksek  ürün  saflığı  sağlayan,  reaksiyon  verimi yüksek biyodizel üretim ve saflaştırma sistemi geliştirilmiş; ayrıca biyodizelin yakıt analizleri için ölçüm altyapısı  tamamlanmış  farklı biyodizel karışım oranları  için araç performans ve emisyon testleri  gerçekleştirilmiştir. Yine  DPT  ile  yürütülen  “İleri  Batarya  Üretim  Teknolojisinin Geliştirilmesi”  projesinde,  batarya  üretim  teknolojisi  konusunda  Ar‐Ge  ve  test  altyapısının kurulması,  prototip  bataryalar  üretilmesi  amaçlanmış;  proje  sonunda  TÜBİTAK  MAM  Enerji Enstitüsü  Batarya  Laboratuarı  alt  yapısı  kurulmuş  ve Ar‐Ge  çalışmaları  başlatılmıştır.  Elektrikli araç  teknolojilerinin  geliştirilmesi  ve  araç  üretimi  konusunda  da DPT  ile  TÜBİTAK MAM  ortak projeleri bulunmaktadır. Ayrıca hibrid  elektrikli  araç prototipi  geliştirilmiş;  “Hafif  Ticari Hibrid Elektrikli  Araç  Geliştirilmesi  ve  Prototip  Üretim”  projesi  kapsamında  ise,  bir  araç  üzerinde paralel  hibrid  elektrikli  araç  konfigürasyonu  denenmiş,  hibrid  elektrikli  araç  prototipi oluşturulmuştur.  

Page 45: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  40

Tamamlanmış olan bu projelere ek olarak  sürmekte olan önemli çalışmalar da bulunmaktadır. Otomotiv  sanayii  tarafından  çevre  dostu  araç  üretim  çalışmaları  sürdürülmektedir. Otomotiv Sanayii Derneği  tarafından  da  enerji  verimliliği  yüksek  ve  çevreci  araç  teknolojilerine  yönelik araştırmalar ve uygulamalar desteklenmektedir. Raylı sistem araçlarının ülkemizde üretilmesine ilişkin  çalışmalar  aslında  oldukça  sınırlıdır;  ancak  İstanbul  Ulaşım  A.Ş.  tarafından  bu  yönde çalışmalar  yürütülmüş  olup,  önemli  gelişmeler  kaydedilmiştir.  İzmir’de  ise  Seferihisar  ilçesi, sürdürülebilir ulaşım türlerini destekleyerek hızlı otomobil kullanımını değil en çevreci türler olan yürüme ve bisikletli ulaşımı temel alan kentleşme politikası çerçevesinde ülkemizdeki  ilk “yavaş şehir”  sertifikasına  sahip  olmuş;  bu  kapsamda  güneş  enerjisi  ile  çalışan  motorsiktet uygulamasını geliştirmiştir. Bu uygulamanın yaygınlaştırılması için çalışmalar sürmektedir.   Yol kaplama malzemelerinin sera gazı emisyonları açısından incelenmesi konusu da ülkemizde yürütülmekte olan başlıca çalışmalar arasındadır. 

Görüldüğü  üzere  ulaştırma  sektöründe  sera  gazının  azaltılmasına  ilişkin  Ar‐Ge  çalışmaları bulunmaktadır.  Buna  rağmen  kurumlarda,  özel  sektörde,  ve  üniversitelerimizde  bu  konuda yeterli sayıda araştırma, proje ve bilim adamı olduğu söylenemez. Aslında ulaşım sistemi  içinde temiz araç kullanımına  ilişkin teşviklerin olmaması, kullanıcıların temiz araç satın alma talebinin olmamasına  neden  olmakta;  piyasada  yeri  olmayan  bir  ürün  için  araştırma  kapasitesinin kullanılması da bu nedenle sınırlı kalmaktadır.  

 

3.9. Eğitim / Kapasite Geliştirme 

Ulaştırma  ve  ulaşım  planlaması  eğitimi  dünyada  genelde  üniversitelerin  yüksek  lisans programlarında yer alan bir konudur. Ülkemizde de bu şekilde bazı programlar olmakla beraber bunların  sayısının  son  derece  yetersiz  olduğunu  vurgulamak  gerekir.  Bu  durum  hem  alana yönelik uzman ve plancının yetişmesini  zorlaştırmakta hem de bu alanda  çalışan akademisyen sayısının sınırlı kalmasına neden olmaktadır. 

Ulaştırma  ve  lojistik  konusu  ise  ülkemizde  meslek  yüksekokullarında  sayısı  artan  eğitim programlarına konu olmaktadır. Ancak bu eğitim programları kapsamında, sürdürülebilir ulaşım politikası,  ulaştırma  sektörünün  çevresel  etkileri,  iklim  değişikliğinin  önlenmesinde  bir  araç olarak ulaşım yatırımları ve işletimi gibi vurguların eksik olduğunu belirtmek gerekir. 

Sürdürülebilir ulaşım ve çevre‐dostu ulaşım gibi konular açısından son derece önemli bir sorun, kentliler, kullanıcılar, hatta karar verici ve yöneticilerin bu konulardaki bilgi, bilinç ve farkındalık düzeyinin  düşüklüğüdür.  2009  yılında  yapılan  Kentleşme  Şurasının  Kentsel  Teknik  Altyapı  ve Ulaşım Komisyonu Raporundaki saptama bu açıdan  ilginçtir: Raporda kentsel ulaşımda yolculuk talebinin  azaltılması,  motorlu  taşıtlar  yerine  yaya  ve  bisiklet  ulaşımının  desteklenmesi, 

Page 46: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  41

yolculukların  otomobilden  toplu  taşımaya  kaydırılması,  bu  amaçla  toplu  taşıma  sistemlerinin geliştirilmesi  ve  otomobil  kullanımının  caydırılması,  sorunların  daha  az  maliyetli  ve  esnek yatırımlarla çözülmesi gibi politikaların gelişmiş ülkelerde uzun yıllardır tartışılmasına bile gerek kalmayan  ilkeler  haline  geldiği  vurgulanarak  “toplumda  varolan  bilinç  eksikliği  günümüzde ulaşımda gelinen olumsuz tablonun temel sorumlusudur” ifadesi kullanılmıştır.  

Gerçekten de karar vericilerden kullanıcılara kadar, ulaştırma sektörünün, yolculukların, yolculuk sırasında yapılan  seçimlerin ve  trafikteki davranışların  çevresel etkileri konusunda yeterli bilgi, bilinç ve farkındalık düzeyinin olmadığı görülmektedir. Daha önceki bölümlerde belirtildiği üzere, Kalkınma  Planlarında  belirlenen  ve  çağdaş  ulaşım  yaklaşımlarıyla  örtüşen  “kirleten  öder” ilkesinden kentlerde otomobil kullanımını azaltma stratejisine kadar pek çok  ilke ve yaklaşımın yerel  uygulamalarda  gözardı  edildiği,  tamamen  otomobili  temel  alan  ve  kullanımını  daha  da özendiren yatırımlara gidildiği gözlenmektedir. Karar vericilerin sürdürülebilir ulaşım kavramı ve bu  doğrultudaki  politika  öncelikleri  hakkında  bilgilerinin  eksik  olduğu  ve  kararlılıklarının bulunmadığı söylenebilir. 

Kamu kurum ve kuruluşlarındaki karar vericilerin yanısıra uzman ve plancıların da bu alanlardaki bilgi düzeyi  yeterli değildir. Yukarıda  finansman  kaynaklarına  ilişkin bölümde belirtildiği üzere, uluslararası  fonlardan  yararlanabilecek  biçimde  proje  teklifi  yazma  konusundaki  kapasite eksikliği  de  temelde  bu  konuyla  ilgilidir.  Ayrıca  yolculuk  talep  yönetimi,  trafik  yönetimi,  akıllı ulaşım sistemleri konusunda da uzmanların teknik bilgi eksikliği olması, aslında çağımızdaki hızlı gelişmelerin doğal bir sonucudur. Temel sorun  ise, bunların giderilmesine yönelik teknik eğitim programlarının  eksikliğidir.  Benzer  şekilde,  Hükümetler  arası  İklim  Değişikliği  Paneli  (IPCC) tarafından  geliştirilen  emisyon  hesaplama  metodolojisinin  de  teknik  personel  tarafından yeterince  bilinmediği  görülmektedir.  Bu  konularda  bilgisi  yeterli  personel  veya  personelin mesleki gelişimine yönelik kurs ve eğitim programı bulunmamaktadır. 

Aslında merkezi veya yerel olsun, kamu kurum ve kuruluşlarının ulaştırma alanında uluslararası projeler ve özellikle AB kaynaklarından fonlanan projeler yürütmeleri, kapasite oluşturulması ve farkındalık  düzeyinin  arttırılması  için  son  derece  önemlidir.  Örneğin,  Gaziantep  Büyükşehir Belediyesi’nin  başka  ülkelerdeki  kentlerle  beraber  katılım  sağladığı  bir  AB  Projesi  olan “Sustainable  Urban  Mobility  Adopted  to  Mediterranean  Region”  bu  açıdan  olumlu  bir gelişmedir. 

Öte yandan, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından başlatılan yeni bir uygulama ile otomobil satın almak  isteyen  tüketicilerin  Türkiye’de  satılan  tüm  otomobillere  ait  yakıt  tüketimi  ve  emisyon değerlerini Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın web sitesinde bulabilmeleri sağlanmıştır. Bilgilendirme açısından  bu  olumlu  bir  projedir.  Bir  diğer  olumlu  bilgilendirme  çalışması,  Türkiye  Odalar  ve Borsalar  Birliği  (TOBB)  bünyesinde  yer  alan  Kısa Mesafe  Deniz  Taşımacılığı  Tanıtım  Merkezi tarafından, projeler geliştirilmesi ve finansal yardım alınması konusunda yapılmaktadır.  

Page 47: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  42

Ulaştırma konusunda ve özellikle sürdürülebilir ulaşım alanında yapılan konferanslar, toplantılar, bunların  içinde  özellikle  10.  Ulaştırma  Şurası  ve  yukarıda  adı  geçen  Kentleşme  Şurası  gibi etkinliklerin  de  olumlu  etkileri  olmaktadır.  Acak  bunların  halkın  her  kesimine  ulaştığı söylenemez. Üniversitelerde yapılan konferans ve konuşmaların sivil toplum kuruluşları (STK’lar) ve kamu kurumlarıyla yeterince işbirliğinin olmaması nedeniyle paylaşım ve etki düzeyinin sınırlı kaldığı görülmektedir. Ayrıca medya organları ve basılı medya ürünlerinin bu alandaki bilgi ve bilinçlendirmede rol oynamaması da bir eksikliktir. 

Kullanıcıların da bilgi, bilinç ve farkındalık düzeyinin yeterli olmadığı görülmektedir. Toplu taşıma araçlarının kullanımından, kentlerde özel araç kullanımı ve park etme davranışına kadar pek çok eğilimden  bu  yönde  eğitimin  ve  farkındalığın  eksik  olduğu  anlaşılmaktadır.  Zorunlu  eğitim programları  kapsamında  ilköğretimden  itibaren  aslında  çevre  bilinci,  küresel  ısınma  ve  iklim değişikliği ile enerjinin verimli kullanımı konularında geleceğin kullanıcı kitlesi olacak öğrencilere eğitim  verilmektedir.  Ulaşım  alanında  ise  verilen  eğitimin  trafik  güvenliği  ile  sınırlı  kaldığı; kişilerin  ulaşım  ve  yolculuk  seçimlerinin  çevresel,  kentsel  ve  küresel  etkileri  hakkında bilgilendirilmelerine  yönelik  bir  eğitimin  olmadığı  görülmektedir.  Sürücü  belgesi  alımı  için zorunlu olan sürücü kursu eğitiminde de sürdürülebilir ulaşım konusu kapsanmamaktadır.  

Sürdürülebilir  ulaşım  anlayışının  yerleştirilmesi  ve  ulaşım  alışkanlıklarının  değiştirilmesi  için özellikle  Avrupa  kentlerinde  son  derece  önemli  etkinlikler  haline  gelen  ve  yerel  yönetimler, STK’lar, üniversiteler  tarafından  yürütülen  “Farkındalık Arttırma Kampanyaları”nın ülkemizde sınırlı olduğu görülmektedir. Ulaşım alanında  trafik güvenliğine yönelik olarak emniyet kemeri takma  ve  trafik  kurallarına  uyma  yönünde  ülkemizde  aslında  başarılı  kampanyalar gerçekleştirilmiştir. Ancak sürdürülebilir ulaşım konusunda bu tür etkinlikler sınırlıdır. Bu alanda Konya bisiklet  festivali, Bursa Nilüfer Belediyesi  “Yeşil Nilüfer Haftası” kutlamaları, ve  İstanbul Büyükşehir Belediyesi  tarafından da desteklenen ancak STK ve üniversite  işbirliğiyle başlatılmış olan  “Ayda  Bir  Gün  Sokak  Bizim”  Kampanyası  (ELTIS,  2009c;  Sokak  Bizim,  2010)  önemli projelerdir. 

Kullanıcılara  yönelik olarak bilgilendirme ve  farkındalık etkinlikleri  sınırlı olmakla beraber, bazı eğitim programları da bulunmaktadır: Ulusal  veya uluslararası  taşımacılık  yapan  sürücüler  için SRC mesleki  yeterlilik  belgesi  eğitimi  kapsamında  “eko  sürüş  teknikleri”  eğitiminin  verilmesi olumlu bir gelişmedir. Ancak bu tür sürüş eğitimlerinin binek araçları sürücüleri için de verilmesi gerekirken; bu konudaki gelişmeler yetersizdir. Ayrıca sürücülerin trafik yönetimi uygulamaları, örneğin Yeşil Dalga sisteminin (saattle 50 km hız ile giden aracın sinyalizasyon sisteminde kırmızı ışığa takılmadan geçmesi) uygulanması konusunda bilgilendirme eksiktir. 

Page 48: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  43

4. SONUÇ VE ÖNERİLER 

Yukarıdaki  bölümlerde  yapılan  mevcut  durum  değerlendirmesi,  sera  gazı  emisyonlarının azaltılması  stratejisinin hayata  geçirilmesi  açısından ulaştırma  sektöründeki olumlu  gelişmeleri ve temel eksiklikler ile sorunları ortaya koymuştur.  

Ek  2’de  yer  alan  sektör  paydaşlarının  katılımıyla  yapılan  değerlendirmelere  göre  ulaştırma sektöründe  sera  gazı  azaltımı  stratejisi  doğrultusunda  çözümüne  öncelik  verilmesi,  bir  başka deyişle  İklim  Değişikliği  Eylem  Planı  kapsamında  iklim  değişikliği  ile  mücadele  için  çözüm geliştirilmesi gereken  sorunlar, kısa, orta ve uzun vade  için öncelik  sırasına konmuştur. Bunlar aşağıda verilmektedir.  

Kısa vadede çözüm geliştirilmesi gereken sorunlar:  

Ülkesel ulaştırma altyapısının türler arasında dengeli biçimde geliştirilmemesi:  

Demiryolu altyapısının yetersizliği  

Denizyolu ulaşımında, özellikle  kabotaj  taşımacılığında altyapının ve  teşviklerin geliştirilmesi gereksinimi  

Ulaştırma  sektöründe  yatırım  programlarında  demiryollarına  ayrılan  paylarda artış  olmakla  beraber,  harcama  aşamasında  en  büyük  payların  karayolu  ve havayoluna ayrılmaya devam etmesi 

Kalkınma Planlarında sürdürülebilir kentsel ulaşım politikasının benimsenmesi yönünde stratejiler  bulunmasına  rağmen,  uygulamada  sürdürülebilir  kentsel  ulaşım yaklaşımlarının bulunmaması: 

Kent planlamada özel araç kullanımını  temel alan kentsel gelişme modellerinin uygulanması 

Kent merkezlerinde  özel  araç  kullanımının  sınırlandırılmasına  ve  toplu  taşıma kullanımının özendirilmesine yönelik politika ve uygulamaların bulunmaması 

Yerel  yönetimlerin  bisiklet  yollarıyla  ilgili  politika  ve  uygulamalarının  yetersiz olması 

Yerel yönetimlerin yaya alanlarının iyileştirilmesi ve arttırılması yönünde politika ve uygulamalarının yetersiz olması 

 

Page 49: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  44

“Ulaşımda  Enerji  Verimliliğinin  Artırılmasına  İlişkin  Usul  ve  Esaslar  Hakkında Yönetmelik”teki eksiklikler:  

Ulaşımdan  kaynaklı  emisyonların  izlenmesi,  emisyon  envanteri  çıkartılması  ve azaltım hedeflerinin bulunmaması 

Yaya ulaşımına ilişkin tedbir ve stratejiler bulunmaması 

Yönetmelikte yer alan “sıkışan trafiği rahatlatmak üzere yol genişletmesi, kavşak düzenlemesi”  yapılması  yönündeki  önerilerin  yerel  yönetimleri  otomobil kullanımını  daha  da  arttırma  etkisi  yapabilecek  hatalı  yaklaşımlara yönlendirebilecek olması  

Ulaşım  ana  planı  ve  sürdürülebilir  kentsel  ulaşım  planı  gibi  farklı  terimlerin yarattığı kavram karmaşası 

Kalkınma Planlarında  yapılması öngörülen Ulaştırma Ana Planı  yerine hazırlanmış olan “Strateji” belgesinin kapsamının yetersizliği; bir master plan niteliğinde olmayışı 

“Ulusal Kentiçi Ulaşım  Stratejisi”nin, Kalkınma Planında öngörülmesine  rağmen, henüz oluşturulmaması 

Kurumların  stratejik  planlarında  sera  gazı  azaltımına  yönelik  yatırım  ve  bütçe kalemlerinin bulunmaması 

Kentsel  ulaşım  yatırımlarında  otobüs  ve  otobüs  yolu  alternatiflerinin  yeterince değerlendirilmemesi 

Motorsuz  ulaşım  türleri  olarak  bisiklet  ulaşımına  ilişkin  projelerin,  yaya  ulaşımının iyileştirilmesi ve yaya bölgeleri yapılması gibi uygulamaların azlığı 

Kentsel  raylı  sistem  yatırımlarının  planlanmasında  ölçütler  konusundaki  belirsizlikler: Raylı  sistem  yapımı  için  1  milyon  nüfus  barajı  uygulamasının  yanısıra  Dokuzuncu Kalkınma Planında saatte bir yönde en az 15.000 yolcu talebi olması koşulunun yarattığı belirsizlik;  kentsel  raylı  sistemlerin  planlanmasına  yönelik  yol  gösterici  net  ölçüt  ve ilkelerin eksikliği  

Ulaştırma  sektöründe  sera  gazının  azaltılmasına  ilişkin  Ar‐Ge  çalışmaları  olmakla beraber, bu alandaki bilim adamı, araştırma ve proje sayısının yetersizliği 

Kentsel  ulaşım  konusunda  ulusal  düzeyde  politikaları  belirleyecek,  yerel  yönetimleri yönlendirecek,  uygulamaların  performansını  izleyerek  karşılaştıracak  bir  birimin,  bu yönde bir kurumsal yapılanmanın bulunmaması 

Page 50: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  45

Kentlerde  sürdürülebilir  ulaşım  uygulamalarının  hayata  geçirilmesini  güvence  altına alacak yasal düzenlemelerin bulunmaması: 

Kentsel Ulaşım Yasasının olmaması 

Kent  planlama  ile  ulaşım  planlamasının  eşgüdüm  içinde  ve  bütünleşik  bir yaklaşım  ile yapılmasını güvence altına alacak kapsamlı bir yasal düzenlemenin bulunmaması  

Kent planları ve değişikliklerinde ulaşım ve trafik etki değerlendirmesini zorunlu kılacak bir mevzuatın bulunmaması  

Toplu taşım araçlarının alımında enerji verimliliğini sağlayacak araçların tercihine yönelik yaptırım getiren bir yasal düzenlemenin bulunmaması  

Orta vadede çözüm geliştirilmesi gerekli sorunlar:  

Kyoto Protokolü ve BM Çerçeve Sözleşmesine uygun bilgi toplama, kayıt, raporlama ve izleme sistemlerinin bulunmaması; yakıt kullanım tercihleri, ayrıca kaçak yakıt kullanımı hakkında  kayıt  ve  istatistik bulunmaması; denizcilik  sektöründe ÖTV’siz  yakıt dışındaki tüketim hakkında veri bulunmaması 

Kentsel  ulaşımda  ve  özellikle  kent merkezlerinde  otomobil  akışını  iyileştirmeyi  temel alan, otomobil kullanımını özendirme ve arttırma etkisi olan ulaşım yatırımlarına öncelik verilmesi  

Ulaştırma sektöründe sera gazı emisyon azaltımına  ilişkin olarak net hedefler ve  teşvik politikalarının bulunmaması 

Alternatif yakıtların ve çevreci araçların kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik  teşvik politikaları ve uygulamaların yetersizliği 

Doğalgazlı,  hybrid  ve  elektrikli  araçların  kullanımını  özendirecek  teşvik politikasının bulunmaması 

Biyo‐dizele sağlanan vergi muafiyetinin %2’lik dilim için olmasının yetersizliği 

Biyo‐yakıt  kullanımının  arttırılması  politikasına  yönelik  olarak  kayıt  ve  izleme sisteminin yetersizliği 

Kentlerde  sera  gazı  emisyonları  düşük  olan  temiz  araçların  kullanımını  teşvik edecek  fiyatlandırma  politikalarının  (örneğin  otopark  fiyatlandırması) bulunmaması 

Page 51: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  46

Kalkınma  Planlarında  ulaştırma  sektöründe  çevresel  maliyetlerin  içselleştirilmesi politikası bulunmasına rağmen, bu stratejinin hayata geçirilmemiş olması: 

Ulaştırmada  emisyonları  azaltmayı  temel  alan  bir  vergilendirme  sisteminin oluşturulması için yasal çerçeve eksikliği  

Fiyatlandırma  politikalarının  sera  gazı  azaltımı  stratejisini  desteklememesi; fiyatlandırmada “kirleten öder” ilkesini temel alan yaklaşımların eksikliği 

İklim fonu gibi bir ek vergi veya katkı payı uygulamasının eksikliği  

Finansman  kaynağı  olarak  NAMA,  Karbon  piyasası  ve  emisyon  ticaretine  ilişkin etkinliklerin azlığı, uygulama pratiğinin bulunmaması 

Bütçe kaynakları, dış krediler veya kamu‐özel işbirlikleri olsun, kaynak sağlanan her türlü yatırımın  iklim  değişikliğinin  önlenmesi  ve  sera  gazı  azaltımı  stratejisine  katkısını irdeleyecek/denetleyecek mekanizmanın eksikliği 

Sürdürülebilir ve çevre dostu ulaşım konularında, karar vericilerin, uzman ve plancıların, ayrıca tüm kullanıcılar ve kamuoyunun bilgi, bilinç ve farkındalık eksikliği 

Ulaşım altyapısına yüksek maliyetli yatırım yapmak yerine Trafik Yönetimi  tekniklerinin uygulanması yönündeki eksiklikler: 

Yeşil dalga uygulamalarının az sayıda olması  

Doluluk  oranı  yüksek  olan  araçlara  (otobüsler  de  dahil  olmak  üzere)  ayrılmış şerit uygulamalarının bulunmaması 

Akıllı ulaşım sistemleri altyapısı ve uygulamalarının yetersizliği 

Eski  taşıt kullanımını azaltacak politikaların yetersizliği: Taşıt vergileri belirlenirken eski taşıt kullanımını caydıracak bir sistemin bulunmayışı; taşıt vergilerinde araç yaşı arttıkça vergi oranının azalması ilkesinin yeni ve temiz araçların yaygınlaşmasını engellemesi 

Her  türlü  yeni  taşıma  aracında  ve  özellikle  binek  araçlarda  CO2  emisyonunun azaltılmasına ilişkin yasal düzenleme eksikliği 

Ulaştırma  Bakanlığı  bünyesinde  sektör  genelinde  ve  tüm  alt‐türlerinde  (ulaştırma modlarında)  iklim değişikliğinin önlenmesi ve  sera gazı azaltımına yönelik bir kurumsal yapılanmanın bulunmaması: 

Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde Çevre Daire Başkanlığının eksikliği 

Page 52: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  47

İDKK kapsamında “Ulaştırma Sektöründe Sera Gazı Azaltımı”na yönelik çalışma grubu Ulaştırma  Bakanlığı  sorumluluğunda  olsa  da,  çalışma  grubundan  ziyade kalıcı bir kurumsal yapılanmanın bulunmaması 

Ulaştırma  sektöründe  sera  gazı  azaltımı  ile  ilgili  farklı  kurumların  bir  arada çalışabileceği bir platformun eksikliği 

Ulaştırma sektöründe sera gazı azaltımı politikalarının performansının  izlenmesi amacıyla  kurumlar  arasında  karşılaştırılabilir  veri  toplanması  ve  paylaşımını sağlayabilecek bir kurumsal yapılanmanın eksikliği 

Kentlerde  ulaşıma  ilişkin  bilgi  toplama,  kayıt,  raporlama  ve  izleme  sistemlerinin yetersizliği: 

Kentsel  ulaşımda  ulusal  düzeyde  yapılan  ulaşım  ve  yolculuk  anketleri  (travel survey) gibi veri toplama tekniklerinin ülkemizde yapılmaması 

Kentsel  raylı  sistemler  ile  otobüs  sistemlerine  ilişkin  yolcu  sayısı,  işletme performansı, enerji tüketim vb. istatistiklerin düzenli ve karşılaştırılabilir biçimde tutulması ve yayınlanmasına ilişkin eksiklikler 

Kentlerde düzenli trafik sayımlarının eksikliği 

Kentlerde emisyon ölçümüne ilişkin düzenli istatistiklerin olmaması 

Kentlerde  yolculuk  talep  yönetimi  sağlayacak  fiyatlandırma  tekniklerinin uygulanmaması: 

Kent  merkezlerinde  otopark  fiyatlarının  yükseltilip  kent  dışında  toplu  taşıma durak  ve  istasyonlarında  ücretsiz  veya  düşük  ücretli  otopark  sağlanması yönünde uygulamaların azlığı  

Kent  merkezine  otomobille  yolculuk  yapmayı  caydıracak  fiyatlandırma uygulamalarının (kent merkezine giriş fiyatlandırması da dahil) bulunmaması 

Ekonomik aktarma biletleri, günlük haftalık bilet uygulamaları gibi toplu taşıma sistemlerinin kullanımını teşvik edecek fiyatlandırma uygulamalarının yetersizliği 

Bazı  kentlerde  toplu  taşıma  fiyatlarının  yüksekliği  ve  toplu  taşıma  kullanımını olumsuz etkilemesi 

 

 

Page 53: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  48

Uzun vadede çözüm geliştirilmesi gereken sorunlar:  

Biyoyakıtın desteklenmesi açısından,  tarım amacı dışında kalan boş arazilerde biyolojik çeşitlilikle  ilgili  unsurları  da  göz  ardı  etmeden  birincil  biyoyakıta  uygun  ürün yetiştirilmesine yönelik politikaların bulunmaması 

Bilgi teknolojileri, akıllı ulaşım sistemleri, ulaşım veri tabanları oluşturulması konusunda Kalkınma  Planlarında  stratejiler  bulunmasına  rağmen  bu  yöndeki  uygulamaların yetersizliği 

Ulaştırma  sektöründe  emisyon  azaltım  hedeflerini  kesin  biçimde  ortaya  koyan  ve tedbirleri kapsamlı biçimde belirleyen bir yasal düzenlemenin eksikliği  

Binek otomobil sürücü eğitiminde  iklim değişikliği konularının ve eko‐sürüş tekniklerine yönelik eğitimin eksikliği 

Teknik personelin bilgi eksikliği:  

Hükümetler  arası  İklim  değişikliği  Paneli  (IPCC)  tarafından  geliştirilen  emisyon hesaplama metodolojisini bilen teknik personel sayısının azlığı 

Yolculuk  talep  yönetimi,  trafik  yönetimi,  akıllı  ulaşım  sistemleri  konusunda uzmanların teknik bilgi eksikliği; eğitim olanaklarının yetersizliği 

Ulaşım  planlama  alanında  yeterli  akademik  program  bulunmaması:  bu  nedenle  alana yönelik uzman ve plancı sayısı azlığı; bu alanda çalışan akademisyen sayısının yetersizliği 

Kalkınma  planlarında  havayolu  yolcu  taşımacılığındaki  hızlı  artışın  çevresel  etkilerine yönelik önlem ve politikaların eksikliği  

Emisyon ticaretine yönelik yasal düzenleme eksikliği 

Ulusal düzeyde sera gazı emisyonu hesaplarında hangi programın kullanılacağı yönüdeki belirsizlik 

Akıllı ulaşım sistemlerinin geliştirilmesi ve kullanımında uyumlu sistemlerin kullanımı ve karşılaştırılabilir verilerin toplanmasını sağlayacak ulusal kodların eksikliği 

Görüldüğü  üzere  en  öncelikli  ve  dolayısıyla  kısa  vadede  çözüm  gerektiren  sorunlar  Kalkınma Planı  belgelerinde  bulunmasına  rağmen  hayata  geçirilmemiş  olan  ve  uygulaması yaygınlaştırılamayan  stratejilere  ilişkindir.  Ülkesel  ulaştırma  sisteminde  alt‐türlerin  (modların) dengeli kullanılmaması ve sürdürülebilir ulaşım  türlerinin altyapı ve kullanım olarak yetersizliği öncelikli olarak görülmüş; benzer şekilde kentsel ulaşım açısından Kalkınma Planında vurgulanan sürdürülebilir ulaşım yaklaşımlarının hayata geçirilmemesi, ve bu kapsamda çevreci  türler olan 

Page 54: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  49

toplu  taşıma, bisiklet ve yaya ulaşımına yönelik olarak yerel yönetimlerce yeterli uygulamanın yapılmaması başlıca  sorunlar  arasında değerlendirilmiştir. Ulaşım Ana  Planı  ile  Kentsel Ulaşım Stratejisi  gibi  çerçeve  belgelerin  hazırlanmamış  olması  öncelikli  sorunlar  arasında  görülürken, yasal  çerçeveye  ilişkin  olarak  öncelikle  ulaştırmada  enerji  verimliliğine  yönelik  mevcut yönetmeliğin eksiklikleri, ardından kentsel ulaşıma ilişkin bir yasal düzenlemenin olmayışı, ayrıca kentsel  ulaşımda  uygulamaları  yönlendirecek  ve  denetleyecek  ulusal  bir  kurumsal  yapının eksikliği kısa vadede çözüm gerektiren sorunlar olarak ortaya çıkmıştır.  

Ulaştırma sektöründeki politikaların uygulanmasındaki eksiklikler  ile yasal çerçevedeki en temel eksikliklerin ardından, orta vadede çözüm gerektiren sorunların ulaştırma sektöründe sera gazı azaltımına  ilişkin net hedeflerin bulunmaması, bu kapsamda kentsel ulaşım açısından sera gazı emisyonuna  ilişkin  veri  toplama,  izleme  sistemlerinin  yetersizliği,  ve gerek hedeflerin  konması gerekse uygulamaların etkilerinin  izlenmesi açısından önemli olan kurumsal yapıdaki eksiklikler olduğu  görülmektedir.  Sera  gazı  emisyonlarını  azaltacak  teşvik  politikalarının  hayata geçirilmesindeki  eksiklikler,  bu  yönde  teşvik  sağlayacak  vergilendirme  ve  fiyatlandırma sistemlerinin  eksikliği  de  orta  vadede  çözüm  gerektiren  sorunlar  olarak  belirlenmiştir.  Karar vericilerin,  uzman  ve  plancıların,  ayrıca  tüm  kullanıcıların  bilgi,  bilinç  ve  farkındalık  düzeyinin düşük  olması,  büyük  ölçüde  bu  sorundan  kaynaklı  olarak  kentlerde  talep  ve  trafik  yönetimi uygulamalarının olmaması, bunun tersine otomobil kullanımını temel alan uygulamaların hayata geçirilmesi  yine  orta  decede  öncelikli  görülen  konular  olmuştur.  Finansman  konusundaki eksiklikler de bu kapsamda değerlendirilmiştir. 

Son olarak bilgi teknolojileri ve altyapısındaki eksiklikler, ulaşım planlama konusundaki akademik programların  yetersizliği,  sürücü eğitim  kurslarındaki eksiklikler, emisyonların azaltımına  ilişkin kapsamlı  bir  yasal  çerçevenin  eksikliği  ve  emisyon  ticaretine  ilişkin  yasal  düzenleme  eksikliği uzun vadede çözüm bekleyen sorunlar olarak belirlenmiştir.  

 

 

 

 

 

 

 

 

Page 55: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  50

KAYNAKLAR 

AB (2001) European transport policy for 2010: time to decide. White Paper. Commission of the European Communities. 

AB  (2005)  Mid‐term  review  of  the  European  Commission’s  2001  Transport  White  Paper. Commission of the European Communities. 

Ankara  Büyükşehir  Belediyesi  EGO  Genel Müdürlüğü  (2008)  Kentiçi  ulaşım  yolculuk  dağılımı bilgisi, EGO Genel Müdürlüğünce sağlanan veri. 

Babalık‐Sutcliffe, E., 2007, “Pro‐rail Policies in Turkey: A Policy Shift?” Transport Reviews, vol.27, no.4. sf: 485‐498. 

Çevre ve Orman Bakanlığı, 2007, İklim Değişikliği Birinci Ulusal Bildirimi, Türkiye. 

Elker, C., 1999, “Şu Otomobilleri Ne Yapmalı?”, 2. Ulusal Kentsel Altyapı Sempozyumu Bildiriler Kitabı, TMMOB İnş. Müh. Odası, Ankara, s.177‐191. 

European Local Transport Information System [ELTIS], 2009a, “Bus‐Rapid‐Transit‐Line (BRT)”. Internet adresi: http://www.eltis.org/study_sheet.phtml?study_id=2107&lang1=en 

European Local Transport Information System [ELTIS], 2009b, “Istanbul Clean Fuels/Clean Vehicles Project”. Internet adresi:  http://www.eltis.org/study_sheet.phtml?study_id=2084&lang1=en 

European Local Transport Information System [ELTIS], 2009c, “The Streets Belong to Us”. Internet adresi:  http://www.eltis.org/study_sheet.phtml?study_id=2127&lang1=en 

Gerçek, H. ve Demir, O., 2008, Urban Mobility in Istanbul, PlanBleu. 

International  Transport  Forum  [ITF],  2005,  Transport  CO2  Emissions.  Internet  adresi: www.internationaltransportforum.org 

Illich, I., 1992, Enerji ve Eşitlik, Çev. Ufuk Uyan, Ağaç Yay., İstanbul 

Kentleşme Şurası, 2009, Kentleşme Şurası Kentsel Teknik Altyapı ve Ulaşım Komisyonu Raporu. 

Organisation  for Economic Cooperation and Development  [OECD], 2008, OECD Environmental Performance Reviews Turkey. OECD Publishing. 

Öncü, A., 2007, Public transport improvement policies: assessment of the role of route and fare integration, modal  reorganization with  special emphasis on  İzmir case. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, ODTÜ. 

Page 56: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  51

Öncü, E., 2007, “Kentiçi Ulaşımda Karar Süreçleri ve Karar Ölçütleri” 7. Ulaştırma Kongresi, İnşaat Mühendisleri Odası. 

Sokak Bizim, 2010, Ayda Birgün Sokak Bizim. Internet Sitesi: http://www.sokakbizim.org/ 

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları [TCDD], 2006, İstatistik Yıllığı 2002‐2006. 

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları [TCDD], 2009, İstatistik Yıllığı 2004‐2008. 

Türkiye İstatistik Kurumu [TÜİK], 2010, Bölgesel İstatistikler. İnternet adresi: www.tuik.gov.tr 

Türk Mühendis  ve Mimar Odaları Birliği  [TMMOB]  İnşaat Mühendisleri Odası  İstanbul  Şubesi, 2009, İstanbul Kentiçi Ulaşımında Sayısal Veriler Broşürü. 

Ulaştırma Bakanlığı (2008) Ulusal Envanter Raporu, Türkiye Ulaşım Sektörü. 

Ulaştırma Bakanlığı Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, 2010, İstatistikler. Internet Sitesi: http://www.dhmi.gov.tr/istatistik.aspx  

Page 57: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  52

 

 

 

 

 

 

 

 

EKLER 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Page 58: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  53

EK 1: ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ PAYDAŞ ANALİZİ  

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

KAMU KURUMLARI 

Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı 

Ankara  - Kalkınma planlarını hazırlamak  

- Ulusal ve uluslararası projeler hazırlamak 

- Uluslararası projeleri koordine etmek 

- Devlet bütçesini planlamak 

 

- Ulaştırma alt‐sektörlerinin (Karayolu, Havayolu, Demiryolu ve  Denizyolu) geliştirilmesine ilişkin altyapı bütçelerinin genel bütçe içerisindeki yerinin planlanması; bu doğrultuda kirletici (karayolu ve havayolu) veya görece temiz (denizyolu ve özellikle demiryolu) ulaştırma sistemlerinin geliştirilmesine etkisi 

- Kalkınma Planlarındaki önceliklere rağmen, tarihsel olarak Karayolu altyapısının bütçeden en fazla payı alması nedeniyle ulaşımdan kaynaklı emisyonlarda artış (‐) 

- Sürdürülebilir kentsel ulaşım türleri olan toplu taşıma, bisiklet ve yaya alanı / yaya 

- İklim değişikliği nedeniyle ulaştırma sektöründeki sürdürülemez gelişim eğiliminin (ülkesel ve/veya kentsel) önlenmesi gereği; 

- Karayolu ve havayolu trafiğinin azaltılması ve sınırlandırılması gereği; 

- Görece en temiz ulaştırma alt‐türü olan demiryolu ağırlıklı projelerin sayısının ve bunlara bütçeden ayrılan payın arttırılması gereği 

Page 59: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  54

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

yolu projelerinin belediyelerce yapılması stratejisinin kalkınma planında yer alması (+) 

Başbakanlık Avrupa Birliği Genel Sekreterliği 

Ankara  - AB ile Türkiye arasındaki ilişkileri düzenlemek 

- AB ülkeleri ile toplantılar düzenlemek 

- Yeni protokoller hazırlamak 

- Türkiye’de ulaştırma sektörünün iklim değişimi üzerindeki etkisini en aza indirecek sürdürülebilir ulaştırma politikalarının benimsenmesi üzerindeki etkisi 

- “Sürdürülebilir Ulaşım Stratejisi”ne yönelik olası yasal düzenlemelere ve kararlara etkisi 

- İklim değişimine katkısı nedeniyle müdahale edilmesi gerekli bir sektör olarak ulaştırma sektörünün Avrupa Birliği Politikalarıyla uyumlu hale getirilmesi ve yasal düzenleme oluşturulması gerekmektedir 

Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı 

Ankara  - Denizcilik hizmetlerinden elde edilecek  ekonomik faydaları en üst düzeye çıkarmak ve deniz ulaşımı altyapısını geliştirmek 

- Liman yatırımlarının çevreye, ekosisteme, biyoçeşitliliğe olumsuz etkileri olabildiği gibi, deniz trafiğinin de kirlilik etkisi vardır. (‐)  

- Ancak taşımacılığın karayolundan ve havayolundan denizyoluna kaydırılmasının iklim değişimini azaltıcı etkisi de olabilir. (+) 

- Liman yatırımlarında çevresel ölçütlerin daha ağırlıklı olarak değerlendirilmeye alınması ve bazı yatırımların/projelerin iptal edilmesi gerekebilir. 

Page 60: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  55

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü 

Ankara  - Mahalli İdareler fonunun kontrolü ve dağıtımı 

- Belediyelerin çevreyi kirletme ve özel araç kullanımını arttırma etkisi olabilecek büyük ulaşım projelerine kaynak aktarımı (‐) 

- Hangi projelerin fonlanacağı konusunda çevresel ölçütleri ve iklim değişimi etkilerini daha ağırlıklı olarak kapsayan bir yöntem geliştirilmesi gereği 

Dışişleri Bakanlığı  

(Enerji, Su, Çevre İşleri Genel Müdür Yardımcılığı) 

Ankara  - Türkiye’nin diğer ülkelerle olan ilişkilerini koordine etmek 

- Türkiye’nin uluslararası politika programını idare etmek 

- Uluslararası anlaşmalar ve protokolleri onaylamak 

- Türkiye’de ulaştırma sektörünün iklim değişimi üzerindeki etkisini en aza indirecek sürdürülebilir ulaştırma politikalarının benimsenmesi üzerindeki etkisi  

- İklim değişiminde önemli etkisi olan ulaştırma sektöründeki sürdürülemez gelişme eğilimi ve emisyonlardaki artış Türkiye’nin uluslararası anlaşmalarla belirlenen yükümlülüklerini yerine getirememesine yol açmaktadır 

Page 61: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  56

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 

Ankara  - Türkiye için ulusal bir eğitim programı hazırlamak ve uygulamak 

- Yeni eğitim materyalleri basmak ve yayınlamak 

- Sürdürülebilir ulaşım kavramı ve kişilerin ulaşım tercihlerinin iklim değişimine etkileri konusunda bilgi, bilinç ve farkındalığın arttırılması 

- Sürdürülebilir ulaşım ile ulaştırma sektörünün iklim değişimine etkisi konusunda ulusal ve uluslararası eğitim programlarının uygulanması 

 

 

- Yeni eğitim programları ve farkındalık arttırma kampanyaları geliştirilmesi gereği 

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı 

Ankara  - Kentleşme politikalarının ve önceliklerinin belirlenmesi 

- Sürdürülebilir kalkınmanın kentleşme sektörü politikalarına entegrasyonu 

- Kentsel gelişmeye ilişkin politikaları ile yaygın mekansal gelişmenin önlenmesi gibi ilkelerin hayata geçirilmesi, böylece kentleşmenin iklim değişikliğine katkısının azaltılması (+) 

- İklim değişikliği ve kentlerde yaşanan sürdürülemez gelişme eğilimleri, sürdürülebilir kalkınma ilkelerinin kentleşme politikalarına entegrasyonu projesinin önemini arttırmaktadır 

 

 

 

Page 62: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  57

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

Ulaştırma Bakanlığı (UB) 

Ankara  ‐ Ülkenin ulaşım altyapısının planlanması ve geliştirilmesi 

- Ulaştırma yatırımlarının ve ulaştırma etkinliğinin iklim değişikliğini arttırma etkisi (‐) 

- Ulaştırma sistemlerinin artan kullanımı (özellikle havayolu ve karayolu trafiğindeki artış) yenilenemez kaynakların tüketimi ve emisyonlar nedeniyle iklim değişimini hızlandırmaktadır. (‐) 

- Görece az çevresel etkiye sahip olan demiryolu ulaşımının taşımacılıktaki payı çok azdır. (‐) 

 

 

- Sektör, ağırlıklı olarak yenilenemez kaynak kullandığı, enerji verimliliği sağlanamadığı,  küresel ısınmanın başlıca kaynağı CO2 emisyonlarında ulaşım sektörünün payı büyük olduğu için, sektörde köklü bir değişim şarttır. 

Page 63: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  58

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

UB Karayolları Genel Müdürlüğü 

Ankara  - Karayolu ağını geliştirmek 

- Karayolu ağı yatırımları doğal zeminin asfalta dönüşmesine yol açarak iklim değişimini hızlandırmaktadır. (‐) 

- Karayolu ulaşımı ülkemizde yolcu ve yük taşımada %90’ın üzerinde paya sahiptir (‐) 

- Karayolu altyapısının genişletilmesinde çevresel ölçütlerin daha ağırlıklı olarak değerlendirilmeye alınması gerekmektedir 

- Karayolunda gerçekleşen taşımacılık azaltılarak daha sürdürülebilir (denizyolu ve özellikle demiryolu) ulaşım türlerine yönlendirme gerekmektedir 

UB Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü  

Ankara  - Demiryolu ağını geliştirmek  

- Demiryolu ulaşım sektöründe, ulaşım modları arasındaki entegrasyona da katkıda bulunarak ve rekabet oluşturarak verimli, ekonomik, kaliteli taşımacılık ve liman hizmeti vermek 

- Demiryolu ağının ve hizmetinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi sonucunda karayolu ve havayolu trafiğinin demiryoluna kaydırılması iklim değişimini azaltabilecektir.(+) 

- Karayolu ve havayolu trafiğinin demiryoluna kaydırılması gereği; bu doğrultuda demiryolu altyapısının iyileştirilmesi ve geliştirilmesi gereği 

Page 64: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  59

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

UB Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü 

Ankara  - Kentsel raylı sistemlerin yatırımında yapılabilirlik kontrolü yapmak ve yatırım iznini vermek 

- Hava meydanları yatırımını planlamak 

- Liman yatırımlarını planlamak 

- Hava meydanı yatırımları doğal zeminin asfalta dönüşmesine yol açarak iklim değişimini hızlandırmaktadır. (‐) 

- Havayolu trafiği hem kaynak kullanımı, hem emisyon, hem de gürültü etkileriyle çevreyi, ekosistemi, biyoçeşitliliği olumsuz etkilemektedir; emisyonlar iklim değişikliğini hızlandırmaktadır. (‐) 

- Liman yatırımlarının çevreye, ekosisteme, biyoçeşitliliğe olumsuz etkileri olabildiği gibi, deniz trafiğinin de kirlilik etkisi vardır. (‐)  

- Ancak taşımacılığın karayolundan ve havayolundan denizyoluna kaydırılmasının iklim değişimini azaltıcı etkisi de olabilir. (+) 

- Kentsel raylı sistemlerin, emisyonlar açısından önemli olan              

- Hava meydanı yatırımlarında çevresel ölçütlerin daha ağırlıklı olarak değerlendirilmeye alınması ve bazı yatırımların/projelerin iptal edilmesi gerekebilir 

- Havayolu ulaşımının azaltılarak daha sürdürülebilir (denizyolu ve özellikle demiryolu) ulaşım türlerinin kullanımının arttırılması için planlama yapılması zorunludur. 

- Liman yatırımlarında çevresel ölçütlerin daha ağırlıklı olarak değerlendirilmeye alınması ve bazı yatırımların/projelerin iptal edilmesi gerekebilir. 

Page 65: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  60

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

özel araç kullanımını azaltma yönünde olumlu etkileri olabilir. (+) 

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 

Ankara  - Ülkenin sanayi teknolojilerinin gelişimi ile sanayi yatırımlarını planlamak  

- Ulaştırma sektöründe temiz enerji kullanımına yönelik sanayi yatırımı ve teşvikler (+) 

- Temiz araç (özel araç veya raylı sistem aracı) üretimine yönelik sanayi yatırımları ve teşvikler (+) 

- Ulaşım sektörü için alternatif enerji üretimi, demiryolu ve kentsel raylı sistem araç ve ray üretimi gibi konuların stratejik önemi artmaktadır. 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 

(Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel Müdürlüğü)  

Ankara  - Enerji verimliliğinin arttırılması 

- Enerji verimliliği sağlanarak, doğal kaynak kullanımının azaltılması (+) 

- Ulaşım sektörü dünyada enerji verimliliğinde net artış sağlanamayan tek sektördür; bu nedenle Bakanlık ile Müdürlüğün bu alandaki stratejilerinin hayata geçirilmesinin önemi artmaktadır. 

 

 

 

 

 

Page 66: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  61

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

Çevre ve Orman Bakanlığı (ÇOB) 

Ankara  - Çevreyi korumak ve iyileştirmek  

- Kirliliği önlemek 

- Doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlamak 

- Biyolojik çeşitliliği korumak 

- Sürdürülebilir kaynak kullanımının sağlanması, enerji verimliliğinin arttırılması, çevre ve hava kirliliğinin azaltılması ilkeleri çerçevesinde ulaştırma sektörünün yeniden yapılandırılmasına etkisi  

- Doğal kaynaklar, yenilenemez kaynaklar üzerinde baskı, bunların korunması ve sürdürülebilir kullanımı için daha fazla düzenleme gereksinimi 

- Kirliliğin azaltılması için daha fazla düzenleme gereksinimi 

ÇOB Çevresel Etki Değerlendirme ve Planlama Genel Müdürlüğü 

Ankara  - Çevreyi ve biyolojik çeşitliliği, yatırım ve projelerin zararlı etkilerine karşı korumak 

- Çevre Etki Değerlendirmesi yapılmasına yönelik önlem ve yasal düzenlemeleri geliştirmek ve uygulatmak 

- İklim değişimine katkısı olabilecek ulaşım yatırım ve projelerinin hayata geçirilmesine etkisi, Çevre Etki Değerlendirmesi kapsamında ulaştırma yatırımlarına ilişkin kararlara etkisi 

- Daha fazla sayıda Çevre Etki Değerlendirmesi yapılması gereksinimi 

ÇOB Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü 

Ankara  - Hava, su ve toprak kirliliği ile savaş 

- Temiz enerjinin teşvik edilmesi 

- Ulaştırma sektöründe temiz enerji kullanımının arttırılması (+) 

- Doğal kaynaklar, yenilenemez kaynaklar üzerinde baskı 

Page 67: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  62

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 

Ankara  - Ülkenin bilimsel ve teknoloji araştırma önceliklerinin belirlenmesi, araştırmaların planlanması ve fonlanması 

- Çevreye duyarlı araştırma projelerine öncelik verilmesi (+) 

- Uygulanabilir ve olumlu çevresel etkisi görülebilir projelere öncelik verilmesi (+) 

- Sürdürülebilir ve çevre‐dostu ulaşım teknolojilerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması yönündeki araştırmaların öncelikle desteklenmesi 

 

 

YEREL YÖNETİMLER 

Türkiye Belediyeler Birliği 

Ankara  - Belediyeler arası eşgüdüm ve iletişim sağlanması 

- Belediyelerin sürdürülebilir ulaşımın desteklenmesi ve ulaştırma sektöründen kaynaklı emisyonların azaltılması konusunda bilgi ve farkındalık düzeyinin arttırılması 

 

- Sürdürülebilir ve çevre‐dostu ulaşım uygulamalarının desteklenmesi gereği 

Page 68: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  63

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

Belediyeler  İstanbul 

Ankara 

İzmir 

Eskişehir 

Konya 

- Kent planlama 

- Kentsel ulaşım planlama 

- Trafik düzenleme 

- Kentsel hizmet sunumu 

- Toplu taşım işletimi 

- Özel araç akımını temel alan ulaşım ve trafik çözümleri (katlı kavşaklar gibi) özel araç kullanımını daha da arttırmakta, kentlerde kirlilik artmaktadır (‐) 

- Yaya ulaşımı planlamada göz ardı edilmektedir (‐) 

- Bisiklet ulaşımı düzenlemeleri son derece sınırlıdır (‐) 

- Toplu taşıma sistemlerinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi yatırımları artmaktadır (+)  

- Toplu taşımadaki otobüslerin temiz enerji kullanımına yönelik uygulamalar artmaktadır (+) 

 

- Kent planları ile kentsel ulaşım planlarının iklim değişimini en aza indirme ilkesi doğrultusunda oluşturulması bir zorunluluk haline gelmektedir. 

- Ulaşım kaynaklı emisyonlar ve hava kirliliğinin azaltılmasına yönelik plan, program, projeler, düzenlemelerin acilen hayata geçirilmesi gerekmektedir. 

Page 69: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  64

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

İŞ DÜNYASI ÖRGÜTLERİ VE MESLEKİ KURULUŞLAR 

TMMOB Şehir Plancıları Odası 

  - Şehir Planlama mesleği ilkelerinin uygulanmasını güvence altına almak 

- Sürdürülebilir kentleşme, sürdürülebilir kaynak kullanımı, kentleşme ve ulaşımda enerji verimliliği ile kirliliğin azaltılması yönünde toplumsal farkındalık yaratma, belediyelerin uygulamalarında denetleme mekanizması olarak görev görme 

- Sürdürülebilir kentleşme ve ulaşım uygulamalarının yaygınlaştırılmasını sağlamak amacıyla belediyeler ile işbirliğinin arttırılması gereği 

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası 

  - Çevre Mühendisliği mesleği ilkelerinin uygulanmasını güvence altına almak 

- İklim değişikliği, çevre koruma, ekosistem, biyoçeşitlilik konularının önemine ilişkin toplumsal farkındalık yaratma, belediyelerin ve merkezi hükümetin uygulamalarında denetleme mekanizması olarak görev görme 

- Daha aktif olma, belediyelerle işbirliğinin arttırılması gereği 

TMMOB Makine Mühendisleri Odası 

  - Makine Mühendisliği mesleği ilkelerinin uygulanmasını güvence altına almak 

 

- Temiz enerji kullanan yeni ulaşım teknolojilerine ilişkin toplumsal farkındalık yaratma 

- Daha aktif olma, belediyelerle işbirliğinin arttırılması gereği 

Page 70: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  65

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası 

  - İnşaat Mühendisliği mesleği ilkelerinin uygulanmasını güvence altına almak 

- Ulaşım sektöründe sürdürülebilir kaynak kullanımı, enerji verimliliği ile kirliliğin azaltılması yönünde toplumsal farkındalık yaratma, belediyelerin uygulamalarında denetleme mekanizması olarak görev görme 

- Daha aktif olma, belediyelerle işbirliğinin arttırılması gereği 

Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği 

  - Alternatif enerji ve biyodizel üretiminin desteklenmesi 

- Ulaşımda alternatif enerji ve biyodizel kullanımının önemi konusunda bilgi, bilinç ve farkındalık düzeyinin artması 

- Daha aktif olma, toplumun her kesimine ulaşma gereği 

Otomotiv Sanayii Derneği 

  - Otomotiv sanayiinin desteklenmesi, sanayicilerin sorunlarının çözümüne yönelik çalışmaların yapılması, işbirliklerinin özendirilmesi 

 

 

- Karayolu ulaşımına öncelik vermesi (‐) 

- Temiz enerji kullanan teknolojilerin geliştirilmesine katkı (+) 

- Temiz enerji ve alternatif enerji kullanan teknolojilerin desteklenmesi gereği 

Page 71: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  66

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

Uluslararası Nakliyeciler Derneği 

  - Nakliyecilerin iş alanlarında kolaylıklar ve işbirliği sağlanması, sorunlarının çözümüne yönelik çalışmaların yapılması, ülkede lojistik sektörünün gelişiminin desteklenmesi 

- Karayolu ağırlıklı gerçekleşen yük taşımacılığının artışı, kirlilik ve ulaşımda kaynak tüketimi, dışa bağımlılık gibi sorunları artırmaktadır (‐) 

- Kombine taşımacılık, çok‐modluluk, türlerarası taşıma gibi uygulamalarda artışlar (+) 

- Karayolu ağırlıklı taşımacılığın diğer daha az kirletici sektörlere (özellikle demiryolu) kaydırılması gereği 

- Kombine taşımacılık, çok‐modluluk, türlerarası taşıma gibi uygulamaların artması için uygun düzenlemelerin yapılması gereği 

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI 

Türkiye Çevre Platformu 

  - Çevre koruma konusunda bilgi, bilinç ve farkındalık arttırma 

- İklim değişikliği ile ulaşım sektörünün iklim değişimine etkileri konusunda bilgi, bilinç ve farkındalık düzeyinin artması 

- Daha aktif olma, toplumun her kesimine ulaşma gereği 

Doğa Derneği    - Doğal çevrenin ve doğal yapının korunması konusunda bilgi, bilinç ve farkındalık arttırma 

 

 

- İklim değişikliği ile ulaşım sektörünün iklim değişimine etkileri konusunda bilgi, bilinç ve farkındalık düzeyinin artması 

- Daha aktif olma, toplumun her kesimine ulaşma gereği 

Page 72: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  67

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

Türkiye Çevre Vakfı 

  - Çevre koruma konusunda bilgi, bilinç ve farkındalık arttırma 

- İklim değişikliği ile ulaşım sektörünün iklim değişimine etkileri konusunda bilgi, bilinç ve farkındalık düzeyinin artması 

- Daha aktif olma, toplumun her kesimine ulaşma gereği 

Temiz Enerji Vakfı 

  - Temiz enerji seçenekleri konusunda bilgi, bilinç ve farkındalık arttırma 

- Ulaşımda temiz enerjili seçeneklerin kullanımının önemi konusunda bilgi, bilinç ve farkındalık düzeyinin artması 

 

- Daha aktif olma, toplumun her kesimine ulaşma gereği 

Doğa ve Çevre Vakfı 

  - Çevre ve doğa koruma konusunda bilgi, bilinç ve farkındalık arttırma 

- İklim değişikliği ile ulaşım sektörünün iklim değişimine etkileri konusunda bilgi, bilinç ve farkındalık düzeyinin artması 

 

- Daha aktif olma, toplumun her kesimine ulaşma gereği 

Bölgesel Çevre Merkezi Türkiye Ofisi 

Ankara  - Çevre koruma konularının ülke kalkınma/gelişme politikalarına entegre edilmesi ile çevre koruma konularında bilgi ve farkındalık arttırılması 

- İklim değişimi konusun bilgi ve farkındalık düzeyinin artması 

- Daha aktif olma, yöneticilere, uzmanlara ve toplumun her kesimine ulaşma gereği 

Page 73: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  68

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

Ulusal Politika Araştırmaları Vakfı 

  - Ulusal politikaların planlanmasına girdi olarak kapsamlı araştırmaların desteklenmesi 

- Ülkesel ve kentsel ulaşımda enerji verimliliği, sürdürülebilir kaynak kullanımı, emisyonların azaltılması konusundaki araştırmaların desteklenmesi, gündem oluşturulması 

- Ulaşım alanındaki politika önceliklerinde yaşanan köklü değişimin ulusal politikalara yansıtılması gereği 

ULUSLARARASI KURULUŞLAR 

EMBARQ  İstanbul  - Kentsel ulaşım sistemlerinin daha sürdürülebilir hale getirilmesi 

- Ulaşımda enerji verimliliği sağlanması 

- Ulaşımdan kaynaklı emisyonların azaltılması 

- Ulaşımda enerji verimliliğinin artması ve emisyonların azalması 

- Kent yöneticilerinin ve karar vericilerin sürdürülebilir ulaşım konusunda ve başarılı dünya örnekleri hakkında bilgilendirilmesi 

- Daha aktif olma, yöneticilere, uzmanlara ve toplumun her kesimine ulaşma gereği 

- Daha fazla kentte sürdürülebilir ulaşım projeleri geliştirme ve uygulama gereği 

 

Page 74: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  69

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

ARAŞTIRMA KURUMLARI VE AKADEMİK KURULUŞLAR 

ODTÜ  

Şehir Planlama Bölümü; İnşaat Mühendisliği Bölümü 

Ankara  - Yüksek öğrenim eğitimi 

- Bilimsel araştırma ve uygulama 

- Ar‐Ge, teknoloji geliştirme 

- Sürdürülebilir ulaşım planlaması alanında yetkin ve donanımlı uzman sayısının artması 

- Toplumsal farkındalık düzeyinin artması 

- Alternatif enerji ve taşıt teknolojileri ile raylı sistem teknolojilerine ilişkin Ar‐Ge  

- Sürdürülebilir ulaşım alanında lisans‐üstü eğitim programları ile ders sayısının ve niteliğinin arttırılması gereği 

- Toplumsal farkındalık proje ve programları geliştirilmesi gereği 

- Bu alanda Ar‐Ge programlarının desteklenmesi ve artırılması gereği 

İTÜ 

Şehir Planlama Bölümü; İnşaat Mühendisliği Bölümü; Otomotiv Teknoloji Araştırma ve Geliştirme Merkez 

İstanbul  - Yüksek öğrenim eğitimi 

- Bilimsel araştırma ve uygulama 

- Ar‐Ge, teknoloji geliştirme 

- Sürdürülebilir ulaşım planlaması alanında yetkin ve donanımlı uzman sayısının artması 

- Toplumsal farkındalık düzeyinin artması 

- Alternatif enerji ve taşıt teknolojileri ile raylı sistem teknolojilerine ilişkin Ar‐Ge 

- Sürdürülebilir ulaşım alanında lisans‐üstü eğitim programları ile ders sayısının ve niteliğinin arttırılması gereği 

- Toplumsal farkındalık proje ve programları geliştirilmesi gereği 

- Bu alanda Ar‐Ge programlarının desteklenmesi ve artırılması gereği 

Page 75: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  70

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

Gazi Üniversitesi 

Şehir Planlama Bölümü; İnşaat Mühendisliği Bölümü Ulaştırma Çalışma Grubu  

 

Ankara  - Yüksek öğrenim eğitimi 

- Bilimsel araştırma ve uygulama 

- Ar‐Ge, teknoloji geliştirme 

- Sürdürülebilir ulaşım planlaması alanında yetkin ve donanımlı uzman sayısının artması 

- Toplumsal farkındalık düzeyinin artması 

- Alternatif enerji ve taşıt teknolojileri ile raylı sistem teknolojilerine ilişkin Ar‐Ge 

- Sürdürülebilir ulaşım alanında lisans‐üstü eğitim programları ile ders sayısının ve niteliğinin arttırılması gereği 

- Toplumsal farkındalık proje ve programları geliştirilmesi gereği 

- Bu alanda Ar‐Ge programlarının desteklenmesi ve artırılması gereği 

YERLİ NÜFUS 

Kentliler    - Daha iyi bir yaşam kalitesinde, yüksek standartlarda yaşamak 

- Özel araç sahipliği ve kullanımında artış (‐) 

- Bisiklet ulaşımı, yaya ulaşımı ve toplu taşım kullanımının azalması  (‐) 

- Daha fazla kentsel hareketlilik, yolculuk (‐) 

- Yolculuk mesafelerinde artış (‐)

- Ulaşımdan kaynaklı emisyonlarda artış (‐) 

 

 

 

- İklim değişiminin yanı sıra, buna katkısı olan trafik sıkışıklığı ve hava kirliliği nedeniyle yaşam kalitesinde azalma 

- Özel araç kullanımının kentlerin merkezi alanlarında sınırlandırılması gereği 

Page 76: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  71

Paydaş  Yer  Amaçları İklim Değişimi 

Üzerindeki Etkileri 

İklim Değişiminin Paydaş Üzerindeki 

Etkileri 

Tüm kullanıcılar 

  - En hızlı, konforlu ve uygun koşullarda ulaşım gereksiniminin karşılanması 

- Havayolu trafiğinde artış (‐) 

- Karayolu trafiğinde artış (‐) 

- Kentsel ulaşımda özel araç kullanımında artış  (‐) 

- Ulaşımdan kaynaklı emisyonlarda artış (‐) 

- İklim değişiminin yanı sıra, buna katkısı olan trafik sıkışıklığı ve hava kirliliği nedeniyle yaşam kalitesinde azalma 

Page 77: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  72

EK 2: ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ ÇALIŞTAYLARI KATILIMCI LİSTESİ 

 

MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ ÇALIŞTAYLARI   ULAŞTIRMA ÇALIŞMA GRUBU DAVETLİ KURUM LİSTESİ 

KAMU KURUMLARI 

BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI 

BAŞBAKANLIK AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ 

BAŞBAKANLIK TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU BAŞKANLIĞI 

BAŞBAKANLIK DENİZCİLİK MÜSTEŞARLIĞI 

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI 

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI  

MALİYE BAKANLIĞI 

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI 

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANLIĞI 

ULAŞTIRMA BAKANLIĞI 

SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI  

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI 

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 

TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK ARAŞTIRMA KURUMU 

TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK ARAŞTIRMA KURUMU MARMARA ARAŞTIRMA MERKEZİ  

YEREL YÖNETİMLER 

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ  

BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ  

ESKİŞEHİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ  

GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ  

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ  

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ULAŞIM A.Ş.  

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ  

KONYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ  

TÜRKİYE BELEDİYELER BİRLİĞİ 

Page 78: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  73

İŞ DÜNYASI ÖRGÜTLERİ VE MESLEKİ KURULUŞLAR 

TÜRKİYE İNŞAAT SANAYİCİLERİ İŞVEREN SENDİKASI 

ALTERNATİF ENERJİ VE BİYODİZEL ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ  

TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ 

TÜRKİYE MÜTEAHHİTLER BİRLİĞİ 

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ  

TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI 

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI 

TMMOB MAKİNE MÜHENDİSLERİ ODASI 

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI 

OTOMOTİV SANAYİİ DERNEĞİ  

ULUSLARARASI NAKLİYECİLER DERNEĞİ  

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI 

TÜRKİYE ÇEVRE PLATFORMU  

SEKTÖREL DERNEKLER FEDERASYONU  

DOĞA VE ÇEVRE VAKFI  

TEMİZ ENERJİ VAKFI  

TÜRKİYE ÇEVRE VAKFI  

DOĞA DERNEĞİ 

KAVAKLIDEREM DERNEĞİ 

SÜRDÜRÜLEBİLİR KIRSAL VE KENTSEL KALKINMA DERNEĞİ  

BÖLGESEL ÇEVRE MERKEZİ TÜRKİYE OFİSİ 

TÜRK İNGİLİZ ÇEVRE TOPLULUĞU 

ARAŞTIRMA KURUMLARI VE AKADEMİK KURULUŞLAR 

GAZİ ÜNİVERSİTESİ  

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 

ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ  

ULUSAL POLİTİKA ARAŞTIRMALARI VAKFI  

ULUSLARARASI KURULUŞLAR 

EMBARQ İSTANBUL  

FİNANS KURULUŞLARI 

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE OFİSİ  

Page 79: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  74

MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ ÇALIŞTAYLARI ‐  ULAŞTIRMA ÇALIŞMA GRUBU KATILIMCI LİSTESİ 

KURUM NO 

KURUM KATILIMCI 

NO KATILIMCI  GÖREVİ 

1. ÇALIŞTAY   (11 Mart 2010) 

2. ÇALIŞTAY   (15 Nisan 2010) 

KAMU KURUMLARI 

BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI 

1 AHMET KARAKUŞ 

PLANLAMA UZMAN YARDIMCISI 

 ‐ 

2  BÜLENT GÜN PLANLAMA UZMAN YARDIMCISI 

 ‐ 

2 BAŞBAKANLIK DENİZCİLİK MÜSTEŞARLIĞI 

3 HAKAN AKYILDIZ 

GSK UZMANI 

4 TURGAY BUYURAN 

DENİZCİLİK UZMAN YARDIMCISI 

 ‐ 

3 MALİYE BAKANLIĞI 

5 NAZİFE DEMİRHAN 

MALİYE UZMAN YARDIMCISI 

 ‐ 

4 MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI 

6 NURETTİN BULUT 

MAKİNEMÜHENDİSİ   ‐ 

5 BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANLIĞI 

7  İ. RACİ BAYER İNŞAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ 

6 ULAŞTIRMA BAKANLIĞI 

8 AFİFE ÜLKÜ KOÇER 

ÇEVRE YÜKSEK MÜHENDİSİ 

 ‐ 

9  AYŞE OLGUN  MÜHENDİS   ‐ 

10 GÜLŞAH AYTEKİN 

AB UZMAN YARDIMCISI 

 ‐ 

11 H. SİBEL YÜCEL KÖMÜRCÜ 

ÇED PROJE ŞEFİ 

12  MİNE AYDIN ÇED ŞUBESİ MÜDÜR YARDIMCISI 

 ‐ 

13 OSMAN PEMPECİ 

ÇEVRE MÜHENDİSİ 

7 ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI 

14 F. DİLEK ÖZNUR 

  

YEREL YÖNETİMLER 

8 TÜRKİYE BELEDİYELER BİRLİĞİ 

15  AYŞE ÜNAL  MÜDÜR   ‐ 

16 NERMİN İVEYNAT 

YÜKSEK ŞEHİR PLANCISI 

 ‐ 

9 BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ  

17 ZEYNEP ÇELİKTAŞ 

MÜHENDİS   ‐ 

Page 80: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  75

MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ ÇALIŞTAYLARI ‐  ULAŞTIRMA ÇALIŞMA GRUBU KATILIMCI LİSTESİ 

KURUM NO 

KURUM KATILIMCI 

NO KATILIMCI  GÖREVİ 

1. ÇALIŞTAY   (11 Mart 2010) 

2. ÇALIŞTAY   (15 Nisan 2010) 

10 ESKİŞEHİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ  

18  KADİR AKYURT ULAŞIM DAİRESİ BAŞKANI 

11 GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ  

19 DR. ŞAFAK HERGİMEN TERCAN 

RAYLI SİSTEMLER DAİRE BAŞKANI VE ÇEVRE KORUMA DAİRE BAŞKAN VEKİLİ 

 ‐ 

12 İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ  

20  BAHAR SEMİZ  BİYOLOG   ‐ 

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI 

13 TÜRK İNGİLİZ ÇEVRE TOPLULUĞU 

21  TUĞÇE ASRAK      ‐ 

İŞ DÜNYASI ÖRGÜTLERİ VE MESLEKİ KURULUŞLAR 

14 

TÜRKİYE İNŞAAT SANAYİCİLERİ İŞVEREN SENDİKASI 

22  GÜÇLÜ BOLAT  MÜŞAVİR AVUKAT   ‐ 

15 TÜRKİYE MÜTEAHHİTLER BİRLİĞİ 

23  MURAT METE  UZMAN 

16 

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ  

24 YAVUZ KAYMAKÇI 

    ‐ 

17 TMMOB MAKİNE MÜHENDİSLERİ ODASI 

25 TAHSİN AKBABA 

YÖNETİM KURULU SAYMAN ÜYESİ 

 ‐ 

18 OTOMOTİV SANAYİİ DERNEĞİ  

26 HÜLYA ÖZBUDUN 

TEKNİK KOORDİNATÖR 

ULUSLARARASI KURULUŞLAR 

19 EMBARQ İSTANBUL 

27  SİBEL BÜLAY  YÖNETİCİ   ‐ 

 

 

Page 81: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  76

EK 3: ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ ­                         KATILIMCI SÜREÇ VE ÇIKTILARI 

 

Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planı’nın hazırlanması için şeffaf katılımcı bir süreç öngörülmüştür. Söz konusu  katılım,  paydaşlardan  bilgi  almaktan,  çıktıları  etkileme  fırsatı  vermeye  ve  sonuçları paylaşmaya kadar uzanmaktadır.  

Bu  amaçla  sera  gazı  emisyonunun  kaynaklarından  biri  olan  ulaştırma  sektörü  ile  ilgili  bir  çalışma grubu oluşturulmuştur. Ulaştırma Sektörü Çalışma Grubu’nun üyeleri, kamu kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve yerel yönetimlerin temsilcileri ile akademisyenlerden oluşmaktadır.  

Ulaştırma  Sektörü  Çalışma  Grubu’nun  Sektörel  Odak  Noktası  kuruluş  olarak  Ulaştırma  Bakanlığı belirlenmiştir.  

Mevcut  durum  değerlendirmesi  için  tasarlanan  katılımcı  süreçte  Ankara’da  iki  çalıştay düzenlenmiştir. Bu çalıştayların tarihleri aşağıda yer almaktadır:  

Birinci Çalıştay: 11 Mart 2010 

İkinci Çalıştay: 15 Nisan 2010 

 

Birinci Çalıştaylar 

İlk çalıştaylarda, katılımcılara ulaştırma sektöründe iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik  Tablo 1’in ilk sütununda belirtilen dokuz başlığın her biri altında tablonun ikinci sütununda belirtilen dört soru yöneltilmiştir: 

Tablo 1: Sektöre Yönelik İncelenen Alanlar ve Katılımcılara Yöneltilen Sorular 

Sektöre Yönelik İncelenen Alanlar  Katılımcılara Yöneltilen Sorular 

1) Politikalar  • Bu alanla ilgili ülkemizde neler var? • Olması  gerektiği  halde  neler  yok? 

(Boşluklar neler?) • Neler var olduğu halde eksik veya aksak? 

(Geliştirilmesi,  iyileştirilmesi  gereken noktalar neler?) 

• Bu  alanda  halen  devam  eden  çalışmalar neler? (Yapılması/düzeltilmesi/geliştirilmesi  için faaliyetlerin sürdüğü konular neler?) 

2) Yasal Düzenlemeler 3) Kurumsal Yapılanma 4) Finansman 5) Ekonomik Araçlar 6) Fiziki Yatırım Projeleri 7) Bilgi Sistemleri, İzleme‐Raporlama 8) Bilimsel ve Teknolojik Ar‐Ge 9) Eğitim ve Kapasite Geliştirme 

Page 82: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  77

Böylece çalıştay çıktılarından,  sektöre  ilişkin  iklim değişikliği  ile mücadeleye yönelik halen var olan araçlar  belirlenmiş;  var  olan  bu  araçların  eksiklikleri  ve  aksaklıkları  varsa  tespit  edilmiş;  sürmekte olan  projeler  ve  faaliyetler  kayda  geçirilmiştir.  Belirlenen  eksiklikler  ve  aksaklıklar  ile  boşluklar, sorunlar olarak listelenmiş; bu sorunların 3 grupta toplanabildiği gözlemlenmiştir: 

1. Grup sorunlar: Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planı’nın kapsamı dışında kalan ve konudan bağımsız olarak ülkenin çözüm bekleyen genel sorunları. (Bu sorunlar, Eylem Planı’nın kapsamını aşan sorunlar olduğu için sadece not edilmiştir). 

2. Grup sorunlar: Bütün sektörler için ortak olan sorunlar. (Bunlar İklim Değişikliği Politikaları Mevcut Durum Raporu’nda ayrıntılı biçimde incelenmektedir.) 

3. Grup sorunlar:  İklim değişikliği  ile mücadelede sektöre özgü sorunlar.  (Bu sorunlar, 2. çalıştayda öncelik sırasına konmuştur). 

 

İkinci Çalıştaylar: 

Bu çalıştaylarda, katılımcılar, birinci çalıştaylarda belirlenen sektöre özgü sorunları tüm sektörler için ortak  belirlenen  kriterler  çerçevesinde  değerlendirmiş  ve  önceliklendirmişlerdir.  Değerlendirme öncesi, katılımcılardan bu kriterlerin sektöre özgü ağırlıklarını tespit etmeleri  istenmiştir. Tablo 2’de ulaştırma sektörü için katılımcıların kriterlere verdikleri ağırlıklar görülmektedir. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Page 83: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  78

Tablo 2: Ulaştırma Çalışma Grubu’nda tespit edilen sorunların değerlendirilmesinde kullanılan kriterler ve katılımcılar tarafından belirlenen ağırlıkları  

 

 Kriterler  Kriterin Açıklaması 

Kriterin Ağırlığı (%)

K1  Sorunun iklim değişikliği ile ilgili Türkiye’nin taraf olduğu uluslar arası yükümlülükleri ile ilişkisi 

Türkiye’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında üstlendiği yükümlülüklere ve halen devam eden 2012‐Sonrası Uluslararası İklim Rejimi müzakereleri kapsamında ağırlıklı olarak yer alan konulara ilişkin bir sorun önceliklidir.

14,58

K2  Sorunun AB’ye uyum süreciyle ilişkisi 

AB’nin politikalarına ve müktesebatına uyum sağlamak bakımından sorun olarak görünen bir konu önceliklidir. 

12,50

K3  Sorunun Türkiye’nin gelişme eksenleriyle ilişkisi 

Dokuzuncu Kalkınma Planı’nın ekonomik ve sosyal gelişme eksenleri olan: 

a) Rekabet Gücünün Artırılması,  

b) İstihdamın Artırılması,  

c) Beşeri Gelişme ve Sosyal Dayanışmanın Güçlendirilmesi,  

d) Bölgesel Gelişmenin Sağlanması,  

e) Kamu Hizmetlerinde Kalite ve Etkinliğin Artırılması  

stratejik hedeflerinin gerçekleştirilmesi bakımından 

20,83

K4  Sorunun ulusal mevzuattaki yükümlülüklerle ilişkisi 

Eğer konuyla ilgili mevcut yasal düzenleme olduğu halde, halen mevzuattaki ya da uygulamalardaki bazı eksiklikler veya aksaklıklar nedeniyle sorun devam ediyorsa, diğer sorunlara göre önceliklidir. 

16,67

K5  Sorunun çevresel etkileri ve dışsal maliyetleri* 

Sorun, sadece iklim değişikliği açısından değil; aynı zamanda diğer çevresel konularda örneğin insan sağlığı, biyolojik çeşitlilik üzerinde de yerel, ulusal, bölgesel sorunlar yaratıyor ve dışsal maliyetlere yol açıyorsa önceliklidir.  

18,75

K6  Sorunun ülke ekonomisine etkisi  

Sorun, ülkenin makro ölçekte ekonomisine yük getiriyorsa (örneğin dış borç yükünü arttırma, ekonomik dengeleri bozma, kamu giderlerini arttırma vb)  

16,67

  TOPLAM  46  100,00* Bir malın üretiminin ve tüketiminin o malın satıcıları ve alıcıları dışındaki üçüncü kişilere bir maliyet yüklemesine dışsal maliyet denir. Örneğin bir çimento üreticisinin çevrede yarattığı kirlilik sonucu, o çevrede yaşayan insanların sağlık sorunları yaşamaları ve bunlar için ödedikleri maliyetler, dışsal maliyetledir. 

Page 84: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  79

Sektöre  özgü  olarak  belirlenen  sorunlar  bu  kriterlere  göre  değerlendirilmiş;  kriterlere  verilen ağırlıklar  da  dikkate  alınarak,  bir  öncelik  sıralaması  çıkarılmıştır.  Katılımcılar  tarafından  yapılan  bu değerlendirme  sonucu  sorunların  öncelik  sıralaması  Tablo  3’te  verilmektedir.  Yarı‐nesnel  bir yöntemle çıkarılan bu öncelik sıralaması, daha sonra katılımcılar tarafından uzmanlık görüşlerine ve kanaatlerine  dayanılarak  grupça  gözden  geçirilmiştir.  Katılımcılar  bu  son  değerlendirmede, sıralamadaki yerini anlamlı ve mantıklı bulmadıkları sorunlara ilişkin görüşlerini bildirmişler; kısa, orta ve  uzun  vadede  ele  alınması  gereken  sorunları  belirlerken,  sıralamaları  mantıksal  çerçeveye oturmayan  sorunların  gerekirse  yerini  değiştirmek  konusunda  sektör  danışmanlarına  yetki vermişlerdir. 

Tablo 3: Ulaştırma Sektörü Çalışma Grubu’nda iklim değişikliği ile mücadeleye ilişkin belirlenen sorunların öncelik sıralaması 

Öncelik Sıralaması 

Sorunlar  Puan 

1  Ülkesel ulaştırma altyapısı türlerarasında dengeli biçimde geliştirilmemekte: ■ Demiryolu altyapısı yetersiz.  ■ Kabotaj taşımacılığında altyapının ve teşviklerin geliştirilmesi gereksinimi var. ■ Yatırım programlarında demiryollarına ayrılan paylarda artış olmakla beraber, harcama aşamasında en büyük paylar karayolu ve havayoluna ayrılmaya devam etmekte 

883,33

2  6.   Sürdürülebilir kentsel ulaşım politikası Kalkınma Planlarında var; uygulamada yok: ■  Kent planlamada özel araç kullanımını temel alan kentsel gelişme modelleri uygulanmakta: yaygın az‐yoğun gelişme, kent dışında alışveriş merkezleri, vb.■  Kent merkezlerinde özel araç kullanımının sınırlandırılması ve toplu taşıma kullanımının özendirilmesi politikası ve uygulaması yok. ■ Yerel yönetimlerin bisiklet yollarıyla ilgili politikaları ve uygulamaları yetersiz. ■ Yerel yönetimlerin yaya alanlarının iyileştirilmesi ve arttırılması yönünde politikaları ve uygulamaları yetersiz. 

835,42

3  ‘Ulaşımda Enerji Verimliliğinin Artırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’inde: ■  ulaşımdan kaynaklı emisyonların izlenmesi, emisyon envanteri çıkartılması ve azaltım hedefleri yok. ■  yaya ulaşımına ilişkin tedbir/strateji yok.  ■  trafik akımını hızlandırmayı amaçlayan öneriler yerel yönetimleri otomobil kullanımını daha da arttırma etkisi yapabilecek hatalı yaklaşımlara yönlendirebilir 

■  Ulaşım ana planı ve sürdürülebilir kentsel ulaşım planı gibi farklı terimlerle kavram karmaşası var. 

814,58

4  Otobüs (ve otobüs yolu) alternatifleri yeterince değerlendirilmemekte.  789,58

Page 85: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  80

Öncelik Sıralaması 

Sorunlar  Puan 

5  Motorsuz ulaşım türleri olarak bisiklet ulaşımı konusunda projeler çok az; yaya ulaşımının iyileştirilmesi, yaya bölgeleri yapılması gibi uygulamalar çok sınırlı. 

777,08

6  Ulaştırma Ana Planı yerine “Strateji” belgesi yapıldı; ancak kapsamı yetersiz.  768,757  Ulusal Kentiçi Ulaşım Stratejisi, Kalkınma Planı’nda öngörülmekle beraber, 

oluşturulmadı. 768,75

8  Raylı sistem yatırımında planlama ve ölçütler konusunda belirsizlikler var       (1 milyon nüfus barajı; saatte 15.000 yolcu talebi barajı, vb.). 

754,17

9  Kurumların stratejik planlarında sera gazı azaltımına yönelik yatırım ve bütçe kalemleri yok. 

750,00

10  Ulaştırma sektöründe sera gazının azaltılmasına ilişkin Ar‐Ge var ama bu alanda yeterli bilim adamı, araştırma, proje yok: ■  Ulaşım sistemi içinde temiz araç kullanımına teşvikler olmadığından, kullanıcıların temiz araç satın alma talebinin piyasada yeri yok; bu da temiz araç konusunda araştırma/proje yapılmasını olumsuz etkilemekte.   

729,17

11  Kentsel ulaşım konusunda ulusal düzeyde politikaları belirleyecek, yerel yönetimleri yönlendirecek, uygulamaların performansını izleyerek karşılaştıracak bir birim yok. 

700,00

12  Kentlerde sürdürülebilir ulaşım uygulamalarının hayata geçirilmesini güvence altına alacak yasal düzenlemeler yok: ■  Kentsel Ulaşım Yasası yok; ■  Kent planları ve değişikliklerinin ulaşım/trafik etki değerlendirmesi mevzuatı yok; ■  Toplu taşım araçlarının alımında enerji verimliliğini sağlayacak araçların tercihine yönelik yaptırım getiren bir yasal düzenleme yok. 

693,75

13  Kyoto Protokolü ve BM Çerçeve Sözleşmesine uygun bilgi toplama, kayıt, raporlama ve izleme sistemlerinin bulunmaması; yakıt kullanım tercihleri, ayrıca kaçak yakıt kullanımı hakkında kayıt ve istatistik bulunmaması; denizcilik sektöründe ÖTV’siz yakıt dışındaki tüketim hakkında veri bulunmama 

672,92

14  Kentsel ulaşımda ve özellikle kent merkezlerinde otomobil akışını iyileştirmeyi temel alan, otomobil kullanımını özendirme ve arttırma etkisi olan ulaşım yatırımlarına öncelik verilmesi 

631,25

15  Alternatif yakıtların ve çevreci araçların kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik teşvik politikaları yok/yetersiz:  ■  CNG’li hybrid ve elektrikli araçların kullanımını özendirecek teşvik politikası yok; ■  Biyodizele vergi muafiyetinin %2’lik dilim için olması yeterli değil ■  Biyo‐yakıt kullanımının arttırılması politikası olsa da kayıt ve izleme sistemi yetersiz; ■  Kentlerde sera gazı emisyonları düşük olan temiz araçların kullanımını teşvik edecek fiyatlandırma politikaları yok (örneğin otopark fiyatlandırması).  

620,83

Page 86: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  81

Öncelik Sıralaması 

Sorunlar  Puan 

16  Finansman kaynağı olarak NAMA, Karbon piyasası ve emisyon ticaretine ilişkin etkinlikler sınırlı, uygulama pratiği yok. 

604,17

17  Bütçe kaynakları, dış krediler veya kamu‐özel işbirlikleri olsun, kaynak sağlanan her türlü yatırımın iklim değişikliğinin önlenmesi ve sera gazı azaltımı stratejisine katkısını irdeleyecek/denetleyecek mekanizma yok. 

604,17

18  Ulaştırma sektöründe sera gazı emisyon azaltımına ilişkin olarak hedefler ve teşvik politikaları yok. 

597,92

19  Sürdürülebilir ve çevreci ulaşım konularında bilgi, bilinç ve farkındalık düzeyi düşük: ■  karar vericiler açısından; ■  uzman ve plancılar açısından;  ■  kullanıcılar ve tüm kamuoyu açısından. 

597,92

20  Ulaşım altyapısına yüksek maliyetli yatırım yapmak yerine Trafik Yönetimi tekniklerinin uygulanması sınırlı: ■  Yeşil dalga uygulaması az; ■  Doluluk oranı yüksek araçlara ayrılmış şerit uygulaması yok (bu uygulama otobüs şeridi olarak da işletilebilir); ■  Akıllı ulaşım sistemleri altyapısı yeterli değil. 

595,83

21  Eski taşıt kullanımını azaltacak politikalar yok: ■  Eski araçların hurdaya ayrılması politikası yok; ■  Taşıt vergileri belirlenirken eski taşıt kullanımını caydıracak bir politika yok;■  Taşıt vergilerinde araç yaşı arttıkça vergi oranının azalması ilkesi, yeni ve temiz araçların yaygınlaşmasını engellemekte.  

593,75

22  Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde sektör genelinde ve tüm alt‐türlerinde (ulaştırma modlarında) iklim değişikliğinin önlenmesi ve sera gazı azaltımına yönelik bir yapılanma yok: ■  Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde bir Çevre Daire Başkanlığının olmaması eksiklik; ■  İDKK kapsamında “Ulaştırma Sektöründe Sera Gazı Azaltımı”na yönelik çalışma grubu Ulaştırma Bakanlığı bünyesindeki (DLH) sorumluluğunda; ancak bu kurum sera gazı azaltımını sağlamak biçiminde görev tanımı olan bir kurumsal yapıya sahip değil. ■  Ulaştırma sektöründe sera gazı azaltımı ile ilgili farklı kurumların bir arada çalışabileceği bir platform yok. ■  Ulaştırma sektöründe sera gazı azaltımı politikalarının performansının izlenmesi amacıyla kurumlar arasında karşılaştırılabilir veri toplanması ve paylaşımını sağlayabilecek bir kurumsal yapılanma yok. 

593,75

23  Kentlerde ulaşıma ilişkin bilgi toplama, kayıt, raporlama ve izleme sistemleri yok: ■  Kentsel ulaşımda ulusal düzeyde yapılan ulaşım ve yolculuk anketleri (travel survey) ülkemizde yok. ■  Kentsel raylı sistemler ile otobüs sistemlerine ilişkin yolcu sayısı, işletme performansı, enerji tüketim vb. istatistikler yok. 

581,25

Page 87: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  82

Öncelik Sıralaması 

Sorunlar  Puan 

■  Kentlerde düzenli trafik sayımları yok. ■  Kentlerde emisyon ölçümü ve kaydı yok. 

24  Belediyelerin borçları nedeniyle kredibilitelerinin düşük olması, dış kredilerden faydalanmalarını sınırlamakta 

558,33

25  Kentlerde yolculuk talep yönetimi sağlayacak fiyatlandırma teknikleri uygulanmıyor: ■  Kent merkezlerinde otopark fiyatlarının yükseltilip kent dışında toplu taşıma durak ve istasyonlarında ücretsiz veya düşük ücretli otopark uygulaması yok.  ■  Kent merkezine giriş fiyatlandırması yok. ■  Ekonomik aktarma biletleri, günlük haftalık bilet uygulamaları gibi toplu taşıma sistemlerini teşvik edecek fiyatlandırma sınırlı. 

552,08

26  Çevresel maliyetlerin içselleştirilmesi politikası bulunmakla beraber, bu yönde uygulama yok: ■  Ulaştırmada emisyonları azaltmayı temel alan bir vergilendirme sisteminin oluşturulması için yasal çerçeve yok. ■  Fiyatlandırma politikaları sera gazı azaltımı stratejisini desteklemiyor (örn. havayolunda bilet fiyatlarındaki düşmenin sera gazı emisyonuna etkisi olumsuz). ■  Otoyol ve köprü geçişlerinde fiyatlandırma sisteminde “kirleten öder” ilkesi yok; temiz araç ve yakıt kullanımı bu uygulamada da teşvik edilmiyor. ■  İklim fonu gibi bir ek vergi veya katkı payı uygulamasının olmaması bir eksiklik. 

547,92

27  Yeni binek araçlarda CO2 emisyonunun sınırlanmasına ilişkin yasal düzenleme yok. 

541,67

28  Tarım amacı dışında kalan boş arazilerde birincil bio‐yakıta uygun ürün yetiştirilmesine yönelik politika yok. 

510,42

29  Bilgi teknolojileri, akıllı ulaşım sistemleri, ulaşım veri tabanları oluşturulması konusunda Kalkınma Planlarında stratejiler bulunmakla beraber, bu gelişmeler sınırlı.  

422,92

30  Ulaştırma sektöründe emisyon azaltım hedeflerini kesin biçimde ortaya koyan ve tedbirleri kapsamlı biçimde belirleyen bir yasal düzenleme yok. 

422,92

31  Binek otomobil sürücü eğitiminde: ■  eko‐sürüş teknikleri yok; ■  iklim değişikliği konuları çok sınırlı. 

393,75

32  Yol kaplama malzemelerinin sera gazı emisyonları açısından incelenmesi konusu yeterince çalışılan bir alan değil. 

385,42

33  Teknik personelin bilgi eksikliği: ■  Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından geliştirilen emisyon hesaplama metodolojisini bilen teknik personel sayısı az. ■  Yolculuk talep yönetimi, trafik yönetimi, akıllı ulaşım sistemleri konusunda uzmanların teknik bilgi eksikliği var; eğitim olanakları yok.  

322,92

Page 88: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  83

Öncelik Sıralaması 

Sorunlar  Puan 

34  Ulaşım planlama alanında yeterli akademik program yok: ■  Akademik program azlığı nedeniyle alana yönelik uzman ve plancı sayısı az.■  Akademik program azlığı nedeniyle bu alanda çalışan akademisyen sayısı az. 

295,83

35  Kalkınma planlarında havayolu yolcu taşımacılığındaki hızlı artışa ve bunun çevresel etkilerine yönelik bir önlem yok. 

254,17

36  Emisyon ticaretine yönelik yasal düzenleme yok.  143,7537  Ulusal düzeyde sera gazı emisyonu hesaplarında hangi programın 

kullanılacağı belirsiz.  133,33

38  Akıllı ulaşım sistemlerine yönelik ulusal kodlar yok.   131,25 

Page 89: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  84

EK 4: ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ KAYNAK LİSTESİ  

KANUNLAR 

 

YÖNETMELİKLER 

YÖNETMELİK ADI  KURUM  TARİH  RESMİ GAZETE SAYISI

Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği 

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı  16.12.2003  25318 

Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik 

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı  16.12.2004  25672 

Çevresel  Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği 

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı  17.07.2008  26939 

Köyceğiz Gölü ve Dalyan Kanallarında Çalışacak Taşıma Araçları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik 

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı  21.04.2004  25440 

Benzin ve Motorin Kalitesi Yönetmeliği 

T.C. Ulaştırma Bakanlığı  11.06.2004  25489 

Ulaşımda Enerji Verimliliğinin Artırılmasına İlişkin Usül ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 

T.C. Ulaştırma Bakanlığı  09.06.2008  26901 

KANUN ADI  KURUM  KANUN NO TARİH  RESMİ GAZETE SAYISI

Çevre Kanunu  T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı 

2872  11.08.1983  95 

Değişiklikli Çevre Kanunu  T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı 

2872  26.04.2006  6039 

Page 90: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  85

YÖNETMELİK ADI  KURUM  TARİH  RESMİ GAZETE SAYISI

Araç  Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik 

T.C. Ulaştırma Bakanlığı  23.09.2004  25592 

Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 

T.C. Ulaştırma Bakanlığı  09.09.2008  26992 

Benzin ve Motorin Kalitesi Yönetmeliği 

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı  11.06.2004  25489 

Bazı Akaryakıt Türlerindeki Kükürt Oranının Azaltılmasına İlişkin Yönetmelik 

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı  06.10.2009  27368 

Yeni Binek Otomobillerin Yakıt Ekonomisi ve CO2 Emisyonu Konusunda Tüketicilerin Bilgilendirilmesine İlişkin Yönetmelik 

T.C. Ulaştırma Bakanlığı  28.12.2003  25330 

Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 

T.C. Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı 

16.04.2008  26849 

Genel Demiryolu Kanunu Tasarısı 

T.C. Ulaştırma Bakanlığı      

 

TEBLİĞLER 

TEBLİĞ ADI  TARİH  RESMİ GAZETE SAYISI

Çevresel Etki Değerlendirmesi Yeterlik Belgesi Tebliği  08.08.2008  26961 

Page 91: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  86

HÜKÜMET RAPORLARI 

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ HÜKÜMET RAPORLARI  TARİH 

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Kapsamında İklim Değişikliği Birinci Ulusal Bildirimi 

2007 

I. Türkiye İklim Değişikliği Kongre Raporu   

Kentleşme Şurasının Kentsel Teknik Altyapı ve Ulaşım Komisyonu Raporu  2009 

 

ULUSAL STRATEJİLER 

STRATEJİ ADI  KURUM  TARİH 

Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi 2010‐2020 

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı   2010 

Ulusal Çevre Stratejisi ve Eylem Planı T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı 

1998 

Ulaştırma Ana Plan Stratejisi   T.C. Ulaştırma Bakanlığı   

Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı 

1995‐2000 

 

KURUMSAL STRATEJİLER 

STRATEJİ ADI  KURUM  TARİH 

Karayolları Genel Müdürlüğü Stratejik Planı  T.C. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı 2007‐ 2011 

Ulaştırma Bakanlığı 2009 Yılı İdare Performans Programı 

T.C. Ulaştırma Bakanlığı   

 

 

 

Page 92: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  87

PROJELER / UYGULAMALAR 

PROJE/RAPOR ADI  KURUM  TARİH 

İklim Değişikliği ile Mücadele Konusunda Sektörel Maliyetlerin Tespiti Projesi 

T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı   

Deniz Taşımacılığı Güvenliğinin Arttırılmasının Desteklenmesi Projesi 

T.C. Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı   

Demiryolu Taşımacılığı Sektörünün Yeniden Yapılandırılması ve Güçlendirilmesi Projesi 

T.C. Ulaştırma Bakanlığı    

Türkiye’deki Karayolu Taşımacılığı Sektörünün AB Müktesebatı ile Uyumlu Hale Getirilmesi İçin Destek Sağlanması 

T.C. Ulaştırma Bakanlığı    

Limanların Diğer Ulaşım Türleriyle Entegrasyonu Projesi 

T.C. Ulaştırma Bakanlığı    

SMART projesi   T.C. Ulaştırma Bakanlığı    

Ulaşımda Dönüşüm Projesi  T.C. Ulaştırma Bakanlığı    

Türkiye Ulaşım Alt Yapısının İyileştirilmesi İçin Teknik Yardım Projesi 

T.C. Ulaştırma Bakanlığı    

İstanbul'da ulaşımdan kaynaklı emisyon envanteri projesi  

İstanbul Büyükşehir Belediyesi  2009 

Ulaştırma Sektöründe Sera Gazı Azaltımı Projesi 

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu(TÜBİTAK)‐MAM 

2006‐2009

Yenilenebilir Alternatif Motor Yakıtı: Biyodizel Projesi 

T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ‐ Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ‐MAM   

2005‐2006

Page 93: ştırma Sektörü Mevcut Değerlendirmesi Raporuiklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Ulastirma_Sektoru_Mevcut... · 2010-09-23 · TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM

TÜRKİYE’NİN ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 

ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ RAPORU 

­TASLAK­ 

 

Eylül 2010  88

PROJE/RAPOR ADI  KURUM  TARİH 

İleri Batarya Üretim Teknolojisinin Geliştirilmesi Projesi 

T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı    

Hafif Ticari Hibrid Elektrikli Araç Geliştirilmesi ve Prototip Üretim Projesi  

T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı    

Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planlaması’nın Akdeniz’de Benimsenmesi Projesi  (Sustainable Urban Mobility Planning Adopted to Mediterranean Project)  

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi   

Istanbul Temiz Yakıtlar/Temiz Araçlar Projesi 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi