Türk Müziği Konserleri“Yesârî Âsım Arsoy”28 Ocak Pazar 2018, 15:30

Danışman: Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin YavaşcaKoordinatör: Sinan SipahiSunucu: Osman Nuri ÖzpekelMisafir Solist: Münip UtandıMisafir Genç Solist: Merve Utandı Kalkan

Türk Müziği Konserleri“Yesârî Âsım Arsoy”

DanışmanDevlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca

KoordinatörSinan Sipahi

SunucuOsman Nuri Özpekel

Misafir SolistMünip Utandı

Misafir Genç Solist Merve Utandı Kalkan

Sinan Sipahi tarafından hazırlanan broşürdeki Yesârî Âsım Arsoy’un biyografisi ve programın tashihi Osman Nuri Özpekel’e âittir.

Saz Sanatçıları

KemençeLütf iye Özer

Viyolonsel Volkan Ertem

KanunTaner Sayacıoğlu

NeyVolkan Yılmaz

UdOsman Nuri Özpekel

Program

Hüzzam Medhal 1 Usûl: SofyanBeste: Alâeddin YavaşcaBeste tarihi ve yeri: 14.08.1965, Harbiye

Hüzzam Şarkı Usûl: DüyekBeste: Yesârî Âsım Arsoy Güfte: Nâhit Hilmi ÖzerenSolist: Münip Utandı

Zamanla belki geçer âh bu aşk da hicrân daSeven gönülde mahabbet söner mi bir andaO hâtırat yaşıyorken bu kâlb-i vîrandaSeven gönülde mahabbet söner mi bir anda

mahabbet: Muhabbet, sevgi, hâtırat: Hatıralar, kâlb-i vîran: Yıkılmış kâlp.

Hüzzam Şarkı Usûl: CurcunaBeste: Yesârî Âsım Arsoy Güfte: Fitnat (Duyar) SağlıkSolist: Münip Utandı

Ömrüm seni sevmekle nihâyet bulacaktırYalnız senin aşkın ile rûhum solacaktırSon darbe-i kalbim yine ismin olacaktırYalnız senin aşkın ile rûhum solacaktır

Hüzzam Şarkı Usûl: SofyanBeste ve Güfte Yesârî Âsım ArsoyBeste tarihi ve yeri: 1934, ŞişliSolist: Münip Utandı

Yâr yolunu kolladım Beyaz mendil salladım Ona çiçek yolladım Akasyalar açarken

Yârimle ben yüz yüze Otururuz diz dize Sevişiriz göz göze Akasyalar açarken

Yârim gelir yanımaKanı kaynar kanımaNeş’e katar cânımaAkasyalar açarken

Girdim aşkın bağınaErdim sevdâ çağınaDüştüm gönül ağınaAkasyalar açarken

Hüseyni Şarkı Usûl: Ağır AksakBeste: Yesârî Âsım Arsoy Güfte: AnonimSolist: Münip Utandı

Fâriğ olmam meşreb-i rindânedenYüz çevirmem nâfile peymânedenBezmedikçe hâlet-i mestânedenÇıkmam Allah etmesin meyhâneden

Hemdem oldukça müheyyâ-yı rebâbGam yemem âlem bile olsa harâbOlmadan şartımca sermest-i şarâbÇıkmam Allah etmesin meyhâneden

fâriğ: Ayrılmak, uzaklaşmak, meşreb-i rindâne: Rindlerin yaşantısı, peymâne: İçki kadehi, hem-dem: Arkadaş, müheyyâ-yı rebâb: Sazların hazır oluşu, ser-mest-i şarâb: Şarapla sarhoş olmak.

Not: Şiirdeki meyhâne, şarap, mestâne, rind gibi kelimeler mecazen;tasavvuftaki mânâları ile değerlendirilmelidir.

Uşşak Şarkı Usûl: CurcunaBeste ve Güfte: Yesârî Âsım Arsoy Solist: Münip Utandı

Bu yaz geçen günlerimiz hâtırından çıkmasınOkşadığım o elleri başka bir el sıkmasınŞen gönlümüz sevişmekten usanmasın bıkmasınOkşadığım o elleri başka bir el sıkmasın

Kürdîli Hicazkâr Şarkı Usûl: SofyanBeste ve Güfte: Yesârî Âsım Arsoy Solist: Münip Utandı

Aşkım Yeniköy sâhil-i deryâsını sardıSînemde perîşan uzanan bir peri vardıDoldurduğu peymâneye hep işve katardıGöğsümde o âhu eriyip soldu karardı

sâhil-i deryâ: Deniz kenarı, sîne: Göğüs, peymâne: İçki kadehi, âhû: Ceylân.

Kürdîli Hicazkâr Şarkı Usûl: Ağır DüyekBeste ve Güfte: Yesârî Âsım Arsoy Solist: Münip Utandı

Ömrümce o saf aşkını kalbimde yaşatsamKirletmem onu kendimi hicrâna da atsamBezminde geçen bir geceyi bin yıl uzatsamDoymam o güzel sînede ömrümce de yatsam

hicrân: Ayrılık, bezm: İçkili toplantı.

Hüzzam Şarkı Usûl: SofyanBeste ve Güfte: Yesârî Âsım Arsoy Solist: Merve Utandı Kalkan

Sen olmasaydın eğer aşka inanmazdımSeni sevmeseydim âh bu türlü yanmazdımSensiz aşkı aramaz mehtâbı anmazdımSeni sevmeseydim âh bu türlü yanmazdım

Hüzzam Şarkı Usûl: SofyanBeste ve Güfte: Yesârî Âsım ArsoySolist: Merve Utandı Kalkan

Ümitlerim hep kırıldı yârim artık gelmeyecekGözyaşlarım dökülürken bûsesiyle silmeyecekBeni bir gün güldürmedi elbet o da gülmeyecekAyrılsam da ağlasam da bende bu aşk ölmeyecek

Sûzidil Şarkı Usûl: SofyanBeste ve Güfte: Yesârî Âsım ArsoyBeste tarihi ve yeri: 1948, Üsküdar Paşalimanı Solist: Merve Utandı Kalkan

Yüz yıl o güzel gözlere baksam yine kanmamDevrolsa bu âlem yine aşkından usanmamBir başka gülün goncanın efsûnuna yanmamDevrolsa bu âlem yine aşkından usanmam

efsûn: Büyü.

Kürdîli Hicazkâr Şarkı Usûl: SofyanBeste ve Güfte: Yesârî Âsım Arsoy Solist: Münip Utandı - Merve Utandı Kalkan

Yaz gecelerinde uykular kaçarYâr sînelerinde goncalar açarAçtıkça emeller handeler saçarYâr sînelerinde goncalar açar

Sazlar hânendeler güller bülbüllerCoşar nağmeleşir gülşen gönüllerEdâlı çiçekler nazlı sünbüllerCoşar nağmeleşir gülşen gönüller

hânende: Şarkı söyleyen, gülşen: Gül bahçesi, edâ: Tarz, tavır.

Nihâvend Şarkı Usûl: Sofyan / Curcuna / SemâîBeste ve Güfte: Yesârî Âsım Arsoy Solist: Münip Utandı

Sonbahârı bir genç kızla Hisarlar’da geçirdimOna aşkın şarâbını yudum yudum içirdimKollarında çırpınırdım kucağında erirdimYine bu yaz Hisarlar’dan hâtıralar getirdimHisar’lı kız esrarlı kız peri miydin ne idinHem güzeldin hem şirindin söyle bana ne idin

Hele bir gün o sevdâlar diyârında bayıldıkKızıl akşam sularında şarkılarla ayıldıkKarşı sâhil güneşinin gölgesine yayıldıkYine bu yaz Hisarlar’dan hâtıralar getirdimHisarlı kız esrarlı kız peri miydin ne idinHem güzeldin hem şirindin söyle bana ne idin

Nihâvend Şarkı Usûl: Türk AksağıBeste: Yesârî Âsım Arsoy Güfte: Zühtü Paşa Dâmâdı İhsan BeyBeste tarihi ve yeri: 1934, AksaraySolist: Münip Utandı

Çamlarda şafak rengi gibi gönlüme aktınHer nûr-i nigâhınla benim rûhumu yaktınLâkin güzelim söyle niçin benden uzaktınHer nûr-i nigâhınla benim rûhumu yaktın

nûr-i nigâh: Bakışın ışığı.

Nihâvend Şarkı Usûl: Sofyan Beste ve Güfte: Yesârî Âsım Arsoy Beste tarihi ve yeri: 1937, FatihSolist: Münip Utandı

Sâhilde o hoş bûseleri aldığım akşamKalbim o dudaktan tutuşup yandığım akşamÜç tel saçını hasta kırık sâzıma taktımMızrap tutuşur aşkını her çaldığım akşam

Hicaz Şarkı Usûl: Curcuna Beste: Yesârî Âsım Arsoy Güfte: Celâdet BarbarosoğluBeste tarihi ve yeri: 1938, FatihSolist: Münip Utandı

Yıllarca yazık boş yere hülyâlara kandımGit istemem artık yeter aşkından usandım Yaktın beni yandım sana yandıkça inandımGit istemem artık yeter aşkından usandım

Gelecek Konser:25 Şubat 2018 Pazar, 15:30“Alâeddin Yavaşca” Eserleri Misafir Solistler: Güler Basu Şen - Necmettin Yıldırım

Hicaz Şarkı Usûl: SofyanBeste ve Güfte: Yesârî Âsım Arsoy Beste tarihi ve yeri: 1944, FatihSolist: Münip Utandı

Al goncayı veremedimYâr yüksekte eremedimİşlediğim çevreleriBahçesine seremedim

Yârim seni vermem ellereBu aşk beni destan etti dillere

Evlerinde bahar olsamYâr göğsünde açıp solsamKokladıkça kalbe dolsamBen bu aşkta safâ bulsamSafâ bulsam vefâ bulsam

Yârim seni vermem ellereBu aşk beni destan etti dillere

Hicaz Şarkı Usûl: AksakBeste ve Güfte: Yesârî Âsım Arsoy Beste tarihi: 1942Solist: Münip Utandı - Merve Utandı Kalkan

Sazlar çalınır Çamlıca’nın bahçelerindeBülbül sesi var şarkıların nağmelerindeBin tâze emel var şu kızın handelerindeBülbül sesi var şarkıların nağmelerinde

Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca

1675 yılında Yavaşca Süleyman Çelebi’nin tanzim ettiği Vakıfnamesi bulunan bir ailenin mensubu olarak 1 Mart 1926’da Kilis’te doğan Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca; İstanbul Erkek Lisesi’ni birincilikle bitirdikten sonra 1951 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. Birçok Kadın-Doğum Mütehas-sısları yetiştiren ve Tıp alanında 54 bilimsel neşriyatı bulunan Yavaşca Haseki Hastanesi Başhekimliği’nden 1990 yılında emekli olup 39 yıl süren hekimlik hayatını noktalamıştır.

Meşk sisteminin son temsilcisi olan Alâeddin Yavaşca sekiz yaşındayken başladığı mûsıkî hayatında; Dr. Subhi Ezgi, Zeki Ârif Ataergin, Sâdeddin Kaynak, Münir Nurettin Selçuk ve dönemin birçok önemli isimlerinden yararlanmıştır.1950 yılında girdiği İstanbul Radyosu’nda solist icracı olup 1967’den bu yana koro yöneticiliği, Türkiye Radyoları ve TRT bünyesinde Danışma, Denetleme ve Repertuar Kurullarında üyelik ve başkanlık dahil önemli görevler almış, Milli Eğitim Bakan-lığı ve Kültür Bakanlığı’nın çeşitli eğitim komisyonlarında üyelik hizmeti vermiştir. Yavaşca, Türk mûsıkîsinde devlete bağlı ilk konservatuarın kurucuları arasında yer alıp 1976’dan itibaren Türk Mûsıkîsi Devlet Konservatuarı’nın yönetim kurulunda ve öğretim kadrosunda çalışmış ve öğrenciler yetiştirmiştir.

Prof. Dr. Alâeddin Yavaşça icracılığının yanında ikisi Kâr-ı Natık, beşi Takım, biri Ayin-i Şerif ol-mak üzere değişik formlarda yapmış olduğu 654 bestenin yanında ayrıca on bestekâra ait 22 esere de aranağme yapmıştır. Beş filmin şarkılarını okuyup bir filmin de film şarkısını yapan Yavaşca’nın çeşitli kurumlarca çıkartılan CD’lerin yanında arşivinde yurt içi-yurtdışı verdiği birçok konserlerden ve radyo icralarından derlenen 300 civarında CD, hakkında yazılan altı kitap ve kendisinin yazdığı “Türk Mûsıkîsi’nde Kompozisyon ve Beste Biçimleri” adlı kitabı bulunmaktadır.

Alâeddin Yavaşca, İstanbul Radyosu’nda önerisiyle kurulan ve onun tarafından idare edilen Klasik Türk Mûsıkîsi Erkekler Korosu’nda hocaları Dr. Suphi Ezgi ve Sâdeddin Kaynak’tan aldığı ve kendis-inin geliştirdiği klasik mûsıkî repertuarından faydalanmak suretiyle; bugün Sinan Sipahi tarafından 39 CD de toplanan ve 40 nadide farklı makamdan oluşan 47 klasik takımın icrâsını sağlayarak Türk mûsıkîsi arşivine kazandırmıştır. Yavaşca’ya beş seçkin üniversitemizce Fahri Doktor ünvanı verilmiş, 1991 yılında Devlet Sanatçısı olarak ödüllendirilmiştir. Ayrıca çeşitli dallarda aldığı 290’ı aşkın ödülün yanı sıra Türk mûsıkîsine yaptığı önemli katkılar nedeniyle 2008 yılı müzik dalında “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü” ile 2010 yılı sanat dalı “T.B.M.M Üstün Hizmet Ödülü de Alâeddin Yavaşca’ya verilmiştir

İstanbul’da kendi isminin verildiği sokakta ömrünü ve anılarını paylaştığı eşi Ayten Yavaşca ile ha-yatını sürdüren Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Haliç Üniversitesi Haliç Üniversitesi Öğretim Üyeliği görevinin yanı sıra san’atını da icra etmeye devam etmektedir.

Mustafa Yesârî Âsım Arsoy (1896-1992)

Mustafa Yesâri Âsım, kendi ifâdesine göre 6 Ağustos (1312) 1896 Çarşamba günü Drama-Prizren’de doğdu. Bu târih nüfus kaydına göre (1316) 1900 dür. Dedesi; Osmanlı fetihleri sırasında, Konya bozkır-larından Rumeli’ye göç eden ve aynı zamanda “Konyar” da denilen göçmenlerden Şeyh Ömer Efendi, babası Berkofça’lı Ömer Lütfi Efen-di, annesi ise Zübeyde hanımdır. Mezar taşlarına yazı yazan ve ölümlere târih düşüren dedesi gibi sol elini kullandığından, solak mânâsına gelen “Yesâri” kelimesi kendisine sonraları lâkap oldu.

Nazîfî Mektebi (İlkokul), Beykonağı Rüşdiyesi (Ortaokul) ve Yeni İdadi’ye (Lise) devam etti. Bu yıl-larda güzel sesi ile dikkâtleri çekerek okulda müezzinlik yaptı ve bir müddet de “Hâfızlık” dersleri aldı. 1912 yılında Balkan Harbi”nin başlamasıyla âilece Türkiye’ye göç edip Adapazarı’na yerleştiler. Müziğe Adapazarı’nda başlayan Mustafa Yesâri Âsım, önce bağlama daha sonra dokuz telli denen divan sazını çaldı ve en sonra da ud sazında karar kıldı. Babasının müzikle uğraşmasını engellemesine rağmen çalışmalarını sürdürerek Adapazarı Rehber-i Terakki öğretmenlerinden Recâi Bey ve mûsikî muallimi Muzıkalı Ahmet Bey’den nota ve nazariyat dersleri aldı, müzik bilgisini genişletti. 1920 yılında âilesi İstanbul’a yerleşti. Milli Mücâdele yıllarında Sakarya ve Geyve civarında yurt savunmasında görev yapan Kuvâ-yi Milliye’ye katıldı. 1922 yılında askerliğini Trakya Bölgesi’nde tamamladı. Daha sonra Antalya’da bir müddet Loid Triestino adlı bir gemi acentasında çalıştı ve aynı yıllarda “Milli Emni-yet Teşkilatı” adına görev yaptı. Daha sonra âilesinin yanına gelerek Fâtih’e yerleşti. Burada İzzettin Hümâyi Bey’in de içinde bulunduğu bir toplulukta müzik çalışmalarına devam etti. 1925 yılında İzmit’teki Tobacos adlı bir şirkette bir yıl kadar çalıştı ve bu yıllarda Fehmi Tokay ile Zeki Arif Ataergin, ilgisini bestecilik alanına çektiler.

1929 yılında bestekârlığa başlayan Mustafa Yesâri Âsım, üç eseri aynı zamanda besteleyerek bu yoldaki ilk adımını atmış oldu. Kürdîlihicazkâr makamından: Kedersiz hiç coşar ağlar, taşar mı kalb-i nâşâdım, Sabâ makamından: Zavallı kalbimi dinle sana figan eylesin bak ve Nevâ makamından: Geçer her gün bir şirin kız buradan isimli eserler evlâtlarım diye nitelendirdiği bestelerinin ilk üçüzleri oldu. 1930 yılında Colombia Plâk Şirketi’yle anlaşma yapan bestekâr, gerçekleştirilen yurtiçi ve yurtdışı turnele-riyle de kısa sürede şöhrete kavuştu. 1938 yılında üç aylığına Bükreş’e giderek özellikle Çigan müziğini yakından tanıdı, inceledi ve müzik ufkunu genişletti. Soyadı kanunu ile önce “Türkoğlu” daha sonra da bunu değiştirerek “Arsoy” soyadını aldı ve “Yesâri” lâkabını da nüfûsuna geçirerek “Yesâri Âsım Arsoy” olarak tanındı. 1949 yılında ilk evliliğini Zehra Altuğ ile yaptıysa da 1954 yılında ayrıldı. 1954 -1955 yılları arasında Mesut Cemil Bey’in dâveti ile İstanbul Radyosu’ndaki stajyer sanatçılara hocalık yaptı. 1963 yılında Colombia Plâk Şirketi ile olan anlaşması sona erdi ve 1975 yılı’nda kısa bir müddet İzmir Radyosu’na giderek üslûp dersleri verdi. 1977 yılında, uzun süredir gönül bağlamış olduğu Suzan Arsoy ile evlendi. 1991 yılında “Devlet Sanatçısı” ünvânı verildi. Kendisine yapılan sahne tekliflerine hiçbir zaman itibâr etmedi. Eserlerinin tamamına yakının güftelerini kendi yazan Yesâri Âsım Arsoy, bunların dışında koşma tarzında ve değişik türlerde “Eş’ârım” adını verdiği çeşitli şiirler de kaleme aldı. Dünyâ’ya bestekârlık görevi ile gönderildiğine inanan büyük üstâd, şarkı, türkü,

fantezi, düetto, saz eseri formlarında iki yüz kırk eser besteledi ve bunların elli kadarını hârikulâde sesi, çok temiz ve orijinal üslûbuyla taş plâklarda seslendirdi.

Bestekâr, şâir ve ses sanatçılığı vasıflarından başka mükemmel bir hoca ve hatip olan Yesâri Âsim Arsoy, dini ve tasavvufi konulardaki derin bilgisini, müzik felsefesi ile birleştirerek öğrencilerine tasavvufun engin hoşgörüsüyle insan sevgisini aşılamaya çalıştı. Müzik alanında kendisinden bizzat, yâhut plâkları vasıtasıyla birçok sanatçı istifâde etti ve onun üslûbunu benimsedi. Dr. Bülend Gündem ise otuz sekiz sene müddetle kendisinden istifâde eden, üslûbunu devam ettiren ve vefâtından sonra da hocasının vasiyeti üzerine “Dâr’ül İlham Yesâri Âsım Arsoy Mûsiki Cemiyeti” ni kurarak O’nun eserlerini gelecek kuşaklara aktarmaya çalışan yegâne öğrencisidir. Hocasının vefâtından sonra; İsmâil Hakkı Özkan, Fâtih Salgar ve Osman Nuri Özpekel ile birlikte üç yıl çalışarak “Yesârî Âsım Arsoy - Hayatı ve eserleri” isimli kitabın yayınlanmasına öncülük etmiştir.

Bestekâr, şâir, hoca ve ses sanatçısı olarak 20. Y.Y.’ da unutulmayan eserler bırakan Yesâri Âsım Ar-soy, 18 Ocak 1992 Cumartesi günü Erenköy’deki evinde geçirdiği kâlp krizi sonucu vefat etmiş ve Karacaahmet Kabristanı’na defnedilmiştir. Vefâtından bir yıl sonra Heybeliada iskelesinin çıkışındaki parka bir büstü dikilmiş ve hem Heybeliada’da hem de son yıllarını geçirdiği Erenköy’deki bir sokağa merhum üstâdın ismi verilmiştir.

Osman Nuri Özpekel

1957 yılında Erzurum’da doğdu. İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü’nden ve İstanbul Belediye Konservatuarı’ndan 1979’da mezun oldu. Lise çağlarında kendi kendine öğrendiği udu, fakülte öğrenciliği ve Üniversite Korosu’na devâmı sırasında ilerletti. 1980-1984 arasın-da Edirne Ticaret Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yaptı. 1981-1992 arasında YesârîÂsım Arsoy ile repertuar, tasavvuf ve müzik edebiyatı konularında çalıştı. 1984-2007 arasında İTÜ TMD Konservatuarı’nda ud Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. 20. YY. bestekârlarının saz eser-lerinden derlenmiş bir albümün yanı sıra, Taner Sayacıoğlu ile Reşat AysuSaz Semâîleri (2001; Kalan); Türk Müziği Ustaları-Ud /CD-kitap (2004; Kalan) ile Şerif Muhiddin Targan / Bütün Eserleri (2007; Kalan); Taner Sayacıoğlu ve Aziz Şükrü Özoğuz ile Hasret (2010; TFM Müzik) adlı albümleri yayımlandı. Klasik ve neoklasik ekolü benimseyerek bestelediği 200 kadar Beste, Ağır Semai, Yürük Semai, Şarkı Köçekçe ve Saz Eseri’nin 80 tanesiyle kendi bularak Nur-Efzâ adını verdiği makamdan bestelediği “Klasik Fasıl” TRT repertuarına alındı. Abdülkadir Merâgi’den günümüze kadar gelen önemli bestekârları zikrederek 66 makamı kullandığı ve kendi bulduğu Kâr Raksanı isimli usûl ile tamamen öğretici mâhiyet taşıyan Rast makamında bir Kâr-ıNâtık besteledi. III. Selim’in bulduğu ve iki saz eseri bestelediği Hicâz-ı Rûmi isimli makamdan bir şarkı besteleyerek TRT repertuarına dâhil etti. Osmanlı Ansiklopedisi’ne (Yeni Türkiye Yayınları) Şair ve Bestekâr Padişahlar; Cumhuriyet Ansiklopedisi’ne (Tarih Vakfı Yayınları) Cumhuriyet Dönemi Türk Müziği; İslam Ansiklopedisi’ne Yesârî Âsım Arsoy başlıklı maddeleri yazdı. 17 Aralık 2015 târihinde Revnak-nümâ makamında bir “Mevlevi Âyini” besteleyen Özpekel, Üç yıldır Pera Müzesi Türk Müziği Konserleri’ni sunmakta ve hâlen İstanbul Târihi Türk Müziği Korosu’ndaki ud sanatçılığı görevini sürdürmektedir.

büyük destek ve teşvik gördüğü Nevzad Atlığ ile sürdürdü. Koronun yurtiçinde ve yurtdışında verdiği konserlerde TV ve radyo programlarında solist olarak görev aldı. Çok sayıda özel konser veren Utandı, TV dizilerine, tiyatro oyunlarına ve radyofonik piyeslere sesi ile katkıda bulundu. Uluslarası İstanbul Festivali, Bach Günleri, Gaetano Donizetti Bergamo Musica Festival, Akl-ı Selim’in Müziği, Ülker Türk Müziği Günleri, Gülnihal, Uluslararası Adalar Festivali, NardisJazz Club, I. Edebiyat Mevsi-mi Festivali gibi birçok festivale ve etkinliğe solist olarak katıldı. Aynalıkavak’tan Kalamış’a, Münip Utandı, Bitmese Sevgi, Seslenişler, Bekleyişler Mevlana Yolu, Gidem Dedim, Çeşm-i Dil, Boğaziçi, Fikrimin İnce Gülü, Yeşil Bursa, Türk Hava Yolları 75. Yıl CD’si, Eski Şarkılar, Kûy-i Hicaz, Titrer Yüreğim ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nin araştırma projesi olarak; klasik Türk musikisinde az kullanılmış makamlardan oluşan Danyal Mantı’nın besteleri albümü Nadide İnciler I ve II ile birlikte 16 albümü yayımlandı. Bir dönem Açık Radyo’da ‘Unutulmuş Ne Varsa’ adlı canlı solo programı sundu. Yansımalar, İncesaz, Nevasaz, Ruhi Ayangil Meşk Birimi, OMAR (İstanbul Üniversitesi Os-manlı Müziğini Araştırma ve Uygulama Merkezi) gibi birçok toplulukla konserler verdi. İTÜ Türk Mûsıkîsi Devlet Konservatuarı Bilimsel ve Sanatsal Etkinlikler Düzenleme Kurulu (BİSED) tarafından düzenlenen “Ustalarla Atölye Çalışmaları” adı altında Master Class programında dersler verdi. Ayrıca İTÜ Türk Mûsıkîsi Devlet Konservatuarı’nda üslup ve repertuar dersleri verdi. İlk kez 2013 yılında Beyoğlu Belediyesi ve Türk Musikisi Vakfı tarafından düzenlenen Itrî Müzik Ödülleri töreninde klasik Türk müziği dalında yılın ses sanatçısı olarak ödül almıştır. 2015 yılında ESKADER tarafından düzen-lenen törende de Türk müziği dalında ödüle layık görülmüştür. 2017 Mavi Nota müzik ödülleri yılın albümü ödülünü aldı. TÜBİTAK’ın kabul ettiği ilk Türk müziği projesi kapsamında eserler seslendir-di. Müzik dışında stilize çalışmaları yapan sanatçı, eserlerini 1994’te Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde sergiledi. Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’nda uzun yıllar sanat kurulu üyeliği de yapanMünip Utandı, korodaki görevini 2017 sonlarında tamamlayarak emekli oldu. Haliç Üniversitesi Konservatuarı’nda ve Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı’nda üslup ve repertuar dersleri ver-mektedir. Sesinin genişliği ve orijinal rengi ile son dönemin önde gelen yorumcularından biri olarak kabul edilen Münip Utandı, ses sanatçısı Ceyda Utandı ile evli olup zaman zaman birlikte konserler verdiği İTÜ Türk Musikisi Konservatuarı’ndan yüksek lisans mezunu ve Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu misafir ses sanatçısı Merve Utandı Kalkan’ın babasıdır. Sanatçının hatıralarını içeren Bir Meşaledir isimli kitabı 2016 yılı sonunda Kubbealtı Neşriyat tarafından yayımlanmıştır.

Münip Utandı

1952’de Antakya’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Antakya’da tamamladı. İÜ Hukuk Fakültesi’ndeki yükseköğrenimi sırasında, Ruhi Ayangil yönetimindeki Boğaziçi Üniversitesi Türk Müziği Korosu’na, Ali Rıza Kural yönetimindeki İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Koro-su’na, Melahat Pars yönetimindeki Kadıköy Musiki Cemiyeti’ne ve Süheyla Altmışdört ile Ender Ergün yönetimindeki Üniversite Koro-su’na devam etti. 1975’te kurulan İstanbul Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’nun ilk kadrosunda yer alarak, çalışmalarını

piyano dersleri, Gökçen Koray’dan şeflik, Doç. Şebnem Ünal’dan şan dersleri aldı. Babası Münip Utandı’nın bazı albümlerinde solistlik ve vokalistlik yaptı. 2003 yılında Türk Eğitim Vakfı’nın açtığı ses yarışmasında Safiye Ayla dalında birincilik alan Merve Utandı; birçok televizyon ve radyo pro-gramlarına, müzik festivallerine, üniversitelerdeki müzik günlerine ve muhtelif yerlerde gerçekleşen konserlere solist olarak katıldı.“Sonsuz Aşk” (2014) adlı bir albümde eserler seslendirdi. Katıldığı etkinliklerden bazıları; Ramazan’da Jazz Konseri, Nardis Jazz Club, Ülker Gülnihal Günleri, Sakıp Sabancı’yı Anma, İKSV İstanbul Müzik Festivali bünyesinde Galata Mevlihanesin’de Şeyh Galib’in şiirlerinden bestelenmiş eserleri,Geleneksel Kalebodur Kutlamaları, Antalya Müzik Günleri, Avrupa Kültür Başkenti Edebiyat Mevsimi Mûsıkî Şehri İstanbul Konseri, Kubbealtı Akedemisi Yahya Ke-mal Beyatlı’yı Anma Konseri, Anne Bebek Sağlığı Yararına Yüzyılın İstanbul Şarkıları Konseri, Ce-mal Reşit Rey’de M.Nurettin Selçuk Anma Konseri, ,İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çeşitli Kültür Merkezlerin’de, Turing kurumunun düzenlediği konserlere solist olarak katıldı. Müziğin dışında resim çalışmaları da yapan Merve Utandı Kalkan eğitmenlik yapmakta ve “merveutandi.blogspot.com” adlı blog adresinde aktif olarak yazılar yazmaktadır. Bu yazıları yakın zamanda bir kitap olarak yayınlaya-caktır. Kalkan 2015-2017 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’nda misafir ses sanatçısı olarak görev yaptı. Hâlen; OMAR’da (İst. Ün. Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi) proje uzmanlığı ile İÜ İcra Heyeti Korosu’nun solist ve koristliğini yapmakta olan Merve Utandı Kalkan, Piyano eğitmeni Babür Kalkan ile evli ve Nilsu adında bir kız çocuğu annesidir.

Merve Utandı Kalkan

1980’de İstanbul’da doğdu. Lise öğrenimi sırasında İstanbul Bele-diye Konservatuarı’nın Türk Müziği Bölümü’ne iki yıl devam etti. 2002 yılında İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı Temel Bilim-ler Bölümü’nü bitirdi. Haliç Üniversitesi Türk Müziği Yüksek Lisans programını tamamladı. Öğrenim hayatı sırasında Prof. Dr. Nevzat Atlığ, Prof. Dr.t Selahattin İçli, Prof.Dr. Alâeddin Yavaşça, Erol Sayan ve Şehnaz Rizeli ile çalıştı. Doç. Dr. Serdar Öztürk’ün yönettiği Çok Sesli Türk Müziği Korosu’na devam etti, Nalan Özyasan Çakır’dan

Taner Sayacıoğlu

16 Kasım 1966 tarihinde İstanbul’da doğdu. İTÜ Türk Musiki-si Devlet Konservatuarı’ndan 1986’da mezun oldu. 1983’te, henüz öğrenci iken Devlet Korosu’na katıldı. 1986-2001 arasında mezun olduğu okulda kanun öğretti. Yurtiçinde ve yurtdışında sayısız kon-sere katıldı. 2000’de O.Nuri Özpekel’le, Reşat Aysu’nun eserlerinden bir CD yaptı. 2001’den itibaren İncesaz topluluğu ile dört albüm çalışması yaptı ve çok sayıda TV dizisinin müziklerinde yer aldı. Çeşitli yıllarda Yansımalar topluluğunun birçok konserine ve Pervâne isimli albümüne kanunu ile eşlik etti. Evli ve bir çocuk babası olanTaner Sayacıoğlu halen, Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’nda kanun sanatçısı olarak görevine devam etmektedir.

Lütfiye Özer

İstanbul’da doğdu. İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Çalgı Eğitim Bölümü’nden 1991’de, yüksek lisans eğitiminden 1993’te me-zun oldu. 1991’den itibaren mezun olduğu okulda kemençe öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1989’da öğrenciyken Devlet Korosu kadrosu-na katıldı. Birçok önde gelen solistin albüm çalışmalarına iştirak etti. Aynı zamanda Uluslararası İstanbul Müzik Festivali, Bach Günleri, Akl-ı Selim’in Müziği, Geleneksel Osmanlı Müziği, Mâhur ve Revnak başlıklarını taşıyan festivallerde ve projelerde yer aldı. Evli ve iki çocuk annesi olan Lütfiye Özer hâlen, Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’nda kemençe sanatçısı olarak görevine devam etmektedir.

Volkan Yılmaz

1 Ağustos 1975 tarihinde İstanbul’un Üsküdar semtinde doğdu. İlköğreniminden sonra 1986 yılında İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Çalgı Eğitimi Bölümü’ne girdi.1997 yılında mezun olduğu konservatuarda önceleri Neyzen Fuat Türkelman, daha sonrada Neyzen Salih Bilgin’den Ney öğrendi.1995 yılında henüz öğrenci iken TRT İstanbul Radyosu’nda akitli Ney Sanatçısı olarak göreve başladı. Birçok grup ile yurtiçi ve yurtdışında konserlere ve CD çalışmalarına katıldı. 2007 yılında Kültür Bakanlığının açmış olduğu sınavı kazanarak İstanbul Devlet Türk Müziği Araştırma veUygulama Topluluğunda ney sanatçısı olarak göreve başlayan Yılmaz halen bu görevi sürdürmekte-dir. Evli ve bir kız çocuğu babasıdır.

Volkan Ertem

31 Temmuz 1980 tarihinde İstanbul’da doğdu. İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Çalgı Eğitim Bölümü’nün yüksek kısmından 2001’de mezun oldu. Birçok akademik etkinlikte ve çeşitli dernekler-in ve vakıfların konserlerinde ve radyo bantlarında viyolonsel çaldı. Gökkuşağı müzik topluluğuyla çeşitli üniversitelerde konserler verdi. Önde gelen solistlere eşlik etti. Üyesi olduğu İstanbul Klasik Türk Müziği Orkestrası’nın albüm çalışmalarında ve konserlerinde yer aldı. TRT İstanbul Radyosu’nda istisna akdiyle çalıştı. Volkan Er-tem halen, 2006’da katıldığı Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’nda Viyolonsel sanatçısı olarak görevine devam etmektedir.

Sinan Sipahi

1958 Çayeli-Rize doğumlu olan Sinan Sipahi, Türkiye’nin önemli şirketlerinden birinde profesyonel yöneticilik yaptıktan sonra uzun süre ticaretle uğraştı. Müzik çalışmalarına Arif Sami Toker’le başladı. Nazariyat, usûl, repertuar ve bestekârlık dersleri aldığı Arif Sami Tok-er’in şef yardımcılığını ve asistanlığını üstlendi. Osman Nuri Özpekel (ud, repertuar), Erol Sayan (bestekârlık, repertuar ve nazariyat), Bilge Özgen (bestekârlık) gibi önemli isimlerden istifade eden Sipahi, Bilge Özgen’in ve mûsıkî ile her konuda faydalandığı Prof. Dr. Selâhattin İçli’nin arşiv çalışmalarını yürüttü. Her konuda faydalandığı, ekolünü benimsediği ve adeta ruh birliği içinde olduğu Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca ile 17 yıldır devam eden arşiv çalışmalarını Yavaşca’nın danışman ve asistanı olarak sürdürmektedir. Esas olarak yazılı, sesli ve görüntülü Türk müziği arşiv çalışmalarına odaklanan Sinan Sipahi bunun yanı sıra birçok kitabın da editörlük ve düzeltmenliğini yapmıştır. Aralarında düzenleme ve tashihini üstlendiği Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca’nın “Türk Mûsıkîsi’nde Beste ve Kompozisyon Biçimleri”,Tümay Başer Üçok’la beraber yaptığı “50 Yılın Emeği- Bilge Özgen Besteleri” ile son olarak editörlüğünü yaptığı Kültür Bakanlığı’nın “Prestijli Armağan Eserler” dizisinden yayınlanan “Alâeddin Yavaşca” kitabı bunlardan bazılarıdır. Bestecilik alanında üçü mansiyon, biri Jüri Özel Ödülü, biri de ikincilik olmak üzere toplam beş ödül alan Sinan Sipahi’nin on altısı TRT repertuarında olmak üzere güftelerinin büyük çoğunluğu Özgen Bilgisel’e ait yirmi sekiz bestesi bulunmaktadır. Üniversite mezunu olan ve 2013 yılından itibaren Pera Müzesi Türk Müziği Konserleri’nin koordinatörlüğünü yapan Sipahi, Alev Sipahi İle evli ve iki çocuk babasıdır.

Kıymetli müzikseverler,Programlarımız ses ve görüntü olarak kayıt altına alındığından; kaydın kalitesi ve devamlılığı için, beğenilerinizin ifadesi olan değerli alkışlarınızı eser icralarının tamamen bitişinden sonra iletmenizi rica ederiz.