tÜrkİye’nİn diŞ tİcaretİ vedebis.deu.edu.tr/userweb//utku.utkulu/dosyalar/utkulu.pdf ·...
TRANSCRIPT
TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİ VE
DEĞİŞEN MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLER
Utku Utkulu
İZMİR - 2005
Doç. Dr. Utku Utkulu Dokuz Eylül Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi
TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİ VE
DEĞİŞEN MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLER
Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları İzmir – 2005
ii
TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİ VE DEĞİŞEN MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLER Birinci Baskı: İzmir, 2005-12-07
T.C. Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları No: 09.1600.0000.000 / DK.05.055.389
Bu eserin bilim ve dil bakımından sorumluluğu yazara aittir.
© Yayın Hakları saklıdır. Bu yayının bütünü ya da bir kısmı, yayımlayan kuruluşun ve
yazarın izni alınmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi, kayıtlama veya benzeri bir araçla
her hangi bir biçimde basılamaz, çoğaltılamaz, teksir edilemez, özetlenemez ve
yayımlanamaz.
Dizgi: Dokuz Eylül Üniversitesi
İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi
İktisat Bölümü
Baskı: Dokuz Eylül Üniversitesi Matbaası, Alsancak / İZMİR.
Baskı Adedi: 100
İsteme Adresi: Dokuz Eylül Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
İktisat Bölümü
Dokuzçeşmeler, Buca / İZMİR
Tel: 0 232 4204180
Fax: 0 232 4201789
iii
ÖNSÖZ
Türkiye’nin dış ticaretine yakından bakan bir göz son yıllarda ihracat
mal bileşiminde önemli değişimlere tanık olabilecektir. Acaba söz konusu
değişim Türkiye’nin mukayeseli üstünlüklerinde bir değişime mi işaret
etmektedir? Avrupa Birliği ile müzakere görüşmelerine başlayan Türkiye
için bu sorunun yanıtının doğru tespit edilmesi önemlidir.
Bu kitap Türkiye’nin dış ticaretindeki ve mukayeseli üstünlüklerindeki
yapısal değişimi araştırmak amacıyla kaleme alınmıştır. Bu özelliği ile
konu ile ilgili olan araştırmacılara katkıda bulunacağı umudundayım. Kitap
teoriyi ve nedensellik bağlarını ortaya koymak için her ”uluslararası iktisat”
ders kitabında bulunabilecek ayrıntıdan (varsayımlar, örnekler, grafikler,
formüller vb.) kaçınmıştır. Bunun yerine kitapta konunun özünü verme
çabası hakimdir. Bu özelliği ile elinizdeki kitap bu alandaki araştırmacılar
için bir başvuru el kitapçığı olarak da görülebilir.
Kitabın uygulama bölümünde ise Türkiye’nin dış ticareti ve değişen
mukayeseli üstünlükleri analiz edilmiştir. Bu bölümün kitapta yer
alabilmesinde değerli meslektaşım Sayın Yrd.Doç.Dr. Dilek Seymen’e
teşekkür borcum var. Zamana karşı yarışta Sayın Dr. Nevzat Şimşek ve
Sayın Hakan Kahyaoğlu ile birlikte koştuk. Müteşekkirim.
Utku Utkulu
İzmir, 2005
iv
Kızım Elvan Buse’ye
ve
Halası Nilgün’e
v
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ……………………………………………………………………. iii
İÇİNDEKİLER ………………………………………………...…………….. v-vi
TABLOLAR LİSTESİ ………………………………..………………………. vii
1. GİRİŞ ……………………………………………………………………. 1-2
1.1 Amaç
1.2 Yöntem
1.3 İçerik ve Plan
2. DIŞ TİCARETTE MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLER ………...……… 3-26 2.1 Kapsam ve Yöntem
2.2 Neden Dış Ticaret?
2.2.1 Fiyat Farklılıkları
2.2.2 Ülke İçi Üretimin Yetersizliği
2.2.3 Mal Farklılaştırması
2.3 “Klasik” Mukayeseli Üstünlükler
2.3.1 Teorinin Öncüsü: Ricardo
2.3.2 Heckscher-Ohlin ve Faktör Donatımı
2.4 “Açıklanmış” Mukayeseli Üstünlükler
2.4.1 Neden Açıklanmış Mukayeseli Üstünlükler?
2.4.2 Açıklanmış Mukayeseli Üstünlüğün Ölçülmesi,
Balassa İndeksi ve Alternatifleri 2.5 “Yeni” Dış Ticaret ve Mukayeseli Üstünlükler
2.5.1 “Yeni” Dış Ticaret Teorisi Nedir?
2.5.2 “Yeni” Dış Ticaret Politikası: Eksik Rekabet ve
“Stratejik” Dış Ticaret Politikası
2.6 Endüstriler-arası Ticaret ve Endüstri-içi Ticaret Ekseninde
Mukayeseli Üstünlükler
vi
3. TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİNİN ANALİZİ ……...……………….27-29 3.1 Toplam Dış Ticaretin Yapısı ve Gelişimi
3.2 Avrupa Birliği ile Dış Ticaretin Yapısı ve Gelişimi
3.3 Mukayeseli Üstünlüklerde Değişim: Betimsel Bir Değerlendirme
4. TÜRKİYE’NİN MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLERİNDE DEĞİŞİM ...30-49
4.1 İhracat fonksiyonu ve Mukayeseli üstünlükler: Ekonometrik Analiz
4.1.1 Model
4.1.2 Ekonometrik Yöntem
4.1.3 Uygulama, Bulgular ve Değerlendirme
4.2 Açıklanmış Mukayeseli Üstünlükler: Indeks Analizi 4.2.1 Model
4.2.2 Indeks Yöntemi
4.2.3 Uygulama, Bulgular ve Değerlendirme
5. SONUÇ ……………………………………...…………………....50-52 KAYNAKÇA …………………………………………..…………… 53-60
EK-A …………………………………………………...………………… 62-64
EK-B …………………………………………...………………………… 65-66
EK-C …………………………………………….…..…………………… 67-83
vii
TABLOLAR LİSTESİ TABLO 1: TOPLAM DIŞ TİCARETİN YAPISI VE GELİŞİMİ
TABLO 2: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNİN MAL GRUPLARINA GÖRE DAĞILIMI
TABLO 3: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI (İHRACAT)
TABLO 4: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI (İTHALAT)
TABLO 5: İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI
TABLO 6: İTHALATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI
TABLO 7: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİ VE AB'NİN PAYI
TABLO 8: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİ VE AB(25)'İN PAYI
TABLO 9: TÜRKİYE’NİN İHRACATINDA İLK 40 ÜLKE
TABLO 10: TÜRKİYE’NİN İTHALATINDA İLK 40 ÜLKE
TABLO 11: AVRUPA BİRLİĞİ'NİN TOPLAM TİCARET HACMİ İÇERİSİNDE
TÜRKİYE'NİN YERİ
TABLO 12: AVRUPA BİRLİĞİ'NİN DIŞ TİCARETİNDE BELLİ BAŞLI ÜLKELER VE
TÜRKİYE'NİN YERİ
TABLO 13: TÜRKİYE'NİN AB İLE TİCARETİNİN MAL GRUPLARINA GÖRE DAĞILIMI
TABLO 14: TÜRKİYE'NİN AB İLE TİCARETİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI (İHRACAT)
TABLO 15: TÜRKİYE'NİN AB İLE TİCARETİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI ( İTHALAT
TABLO 16: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNİN AB ÜLKELERİNE DAĞILIMI
TABLO 17: DEĞİŞKENLERİN ADF BİRİM KÖK TEST SONUÇLARI
TABLO 18: JOHANSEN ML KOENTEGRASYON TESTI (MAXIMUM EIGENVALUE TEST /
VAR=1)
TABLO 19: FARKLI YÖNTEMLERLE UZUN-DÖNEM TAHMİN SONUÇLARI
TABLO 20: KISA DÖNEM HATA DÜZELTME MODELİ VE ÇOKLU GRANGER
NEDENSELLİK
TABLO 21: TÜRKIYE’NIN AVRUPA BIRLIĞI’NE KARŞI AÇIKLANMIŞ MUKAYESELI
ÜSTÜNLÜKLER İNDEKSLERI (GLOBAL DÜZEYDE, ÜRÜN GRUBU VE INDEKS
BAZINDA): GÜMRÜK BIRLIĞINDEN ÖNCE:1990-1995 VE GÜMRÜK BIRLIĞINDEN
SONRA: 1996-2002
viii
1. GİRİŞ
Günümüzün modern dış ticaret teorisi temellerini David Ricardo’ya
borçludur. Ricardo, 1817 yılında yayınladığı “Politik iktisat ve
Vergilendirmenin İlkeleri” başlıklı eserinde dış ticaretin nedenlerini ve dış
ticaretten elde edilen kazancı açıklamaktadır. Ricardo’nun mukayeseli
üstünlükler teorisi dış ticareti uluslararası mukayeseli maliyetlere
bağlamaktadır. Şüphesiz teorinin tüm varsayımları (dış denge, tam
rekabet, sabit verim, tam istihdam vb.) tartışmaya açıktır. Bu varsayımların
gerçekçiliğine ilişkin tüm şüphe ve eleştiriler dahi şu yalın gerçeği
değiştirememiştir: günümüzün modern dış ticaret teorisi Ricardo’nun
mukayeseli üstünlükler düşüncesi üzerine kurulmuştur (Ricardo, 1971).
1.1 Amaç
Az gelişmiş ülkelere (AGÜ) ait bir özellik katma değeri düşük mallarda
uzmanlaşmaları ve bu tür mallarda mukayeseli üstünlüklere sahip
olmalarıdır. Bu ülkeler teknoloji üretememekte ve teknoloji malları ihraç
etmemektedirler. Bunun doğal sonucu da dış ticaret hadlerinin genellikle
aleyhlerine seyretmesidir. Bir çok az gelişmiş ülkenin “fakirlik döngüsünü”
kıramamalarında bu noktanın altı çoğu araştırmacı tarafından
çizilmektedir.
Türkiye’nin ihracatında “standart” teknoloji mallarının payı doksanlı
yıllardan beri istikrarlı olarak yükselmektedir. Bu çalışmanın amacı
Türkiye’nin dış ticaretindeki ve mukayeseli üstünlüklerindeki yapısal
değişimi analiz etmektir.
1.2 Yöntem
Mukayeseli üstünlüklerin zaman içerisinde gösterdiği değişimi
saptamanın en temel yolu dış ticaret verilerinin zaman içinde betimsel
olarak incelenmesidir. Diğer yöntemlerden belki de en önemlileri,
Balassa’nın öncülük ettiği “açıklanmış” mukayeseli üstünlük indekslerinin
hesaplanması yöntemi ve ekonometrik yöntemdir. Bu kitapta her üç
yöntem de kullanılmıştır.
1.3 İçerik ve Plan
Araştırmanın esas aldığı teorik taban ve tartışma ikinci bölümde
sunulmaktadır. Burada mukayeseli üstünlükler tanıtılmakta ve teorik
tartışma zemini oluşturulmaktadır. Üçüncü bölümde ise Türkiye’nin dış
ticaretinin bir analizi yapılmaktadır. Türkiye’nin dış ticaretindeki
gelişmelerin tanıtıldığı bu bölümü uygulama ve sunulan bazı kanıtlar
izlemektedir. Uygulama bölümünde Türkiye’nin mukayeseli üstünlükleri
açıklanmaya çalışılmaktadır. Bu bölümün en önemli katkılarından birisi de
Türkiye’nin açıklanmış mukayeseli üstünlüklerinin indekslerle ölçülme
çabasıdır. Son bölüm her zaman olduğu gibi sonuç ve önerilerden
oluşmaktadır.
2
2. DIŞ TİCARETTE MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLER
Mukayeseli üstünlükler temel olarak “uzmanlaşma” düşüncesine
dayanmaktadır. Tıpkı bir bireyin uzmanlaşmasında olduğu gibi ülkeler de
belli mal ve hizmetlerin üretiminde uzmanlaşırlar. Bu belli mal ve
hizmetlerin üretimi ülkelerin mukayeseli üstünlüğe sahip olduğu üretim
dallarında gerçekleşir. Sadece klasik dış ticaret teorisi değil günümüzün
modern dış ticaret düşüncesi de ülkelerin üretimdeki uzmanlaşmalarında
doğal olarak mukayeseli üstünlükleri bulunan mal ve hizmetleri öncelikle
tercih ettiklerini ortaya koymaktadır.
Mukayeseli üstünlük dinamik bir süreçtir. Bu süreç bir ekonomiyi
katma değeri düşük mallar ihraç eden bir ülke durumundan yüksek katma
değere sahip, teknoloji ve vasıflı emek gerektiren malları ihraç eder bir
ülkeye dönüştürme sürecidir. Bu süreç kuşku yok ki ülkenin mukayeseli
üstünlüklerini değiştirecek yapısal bir dönüşümü gerektirir. Bu dönüşüm bir
anlamda, artan büyüme ile birlikte ekonomide tarımın azalan payı ve
imalat sanayi ile hizmetler sektörlerinin ekonomide ağırlıklarının artması
sonucu gerçekleşen yapısal dönüşümün dış ticaret sektörünü de
etkilemesini ifade eder (Chenery ve Syrquin, 1975).
Bu süreçte yalnızca ülkenin toplam ihracatında sanayi ürünlerinin
payı artmamakta, sanayi ürünleri ihracatının kendi yapısı da
değişmektedir. Türkiye’de seksenli yıllarla birlikte ve güney doğu asya
ülkelerinde yetmişli yıllarda başlayan dönüşüm sürecinin ülkelerin
mukayeseli üstünlüklerini de değiştirmesi beklenir (Das, 1998: ss.121-
123). Das (1998) bazı Asya ülkelerinin hızlı büyüme ve teknolojiyi
3
hazmetme (teknolojiyi içselleştirme) kaynaklı bu dönüşümü
gerçekleştirdiklerinin altını çizmektedir. O’na göre bu ülkeler mukayeseli
üstünlüklerinde düşük-maliyetli emek-yoğun ürünlerden bilgi-yoğun ve
teknoloji-yoğun ürünlere doğru bir kaymayı başarılı ve hızlı bir biçimde
sağlamışlardır. Bu dönüşümün dış ticaret hadleri üzerine etkisinin lehte
olması beklenir.
Heckscher-Ohlin modelinde de ülkenin değişen iktisadi yapısı ve
dolayısıyla değişen faktör donanımının dış ticaretin yapısında şu sonuçları
yaratacağı beklenir: İhracatın mal bileşimi önce doğal kaynak-yoğun
ihracattan vasıfsız (veya düşük vasıflı) emek-yoğun ihracata, daha ileri
aşamada ise sermaye-yoğun (fiziki sermaye ve insan sermayesi birlikte)
ve en ileri aşamada ise teknoloji ve bilgi-yoğun ihracata doğru gelişecektir.
Acaba Türkiye açısından bu dönüşüm gerçekleştirilebilmiş midir?
Çalışmanın hipotezi budur?
2.1 Kapsam ve Yöntem
Dış ticaret uluslararası iktisadi ilişkilerin sadece mal ihracı (dış satım)
ve mal ithali (dış alım) ile ilgilidir. Buna uluslararası hizmet hareketlerini ve
sermaye hareketleri de eklenirse “uluslararası iktisat” içeriği doldurulmuş
olur. Bu çalışmanın kapsamı dış ticaret ile sınırlıdır.
Önsözde vurgulandığı üzere bu kitap teoriyi ve nedensellik bağlarını
ortaya koymak için her ”uluslararası iktisat” ders kitabında bulunabilecek
ayrıntıdan (varsayımlar, örnekler, grafikler, formüller vb.) kaçınmıştır.
Bunun yerine konunun özünü verme çabası hakimdir. Bu nedenle konu
başlıkları ve içerikleri belirlenirken seçici olunmuştur.
4
Bu bölüm mukayeseli üstünlüklere üç farklı açıdan yaklaşmaktadır.1
Özellikle altı çizilmesi gereken nokta ele alınan üç farklı yaklaşımın
birbirlerinin ikamesi değil bilakis tamamlayıcıları olmalarıdır. Birincisi
Ricardo geleneğinden gelen dış ticarette klasik mukayeseli üstünlükler
düşüncesidir. Ancak mukayeseli üstünlüklerin ölçülmesi hep önemli bir
sorun oluşturmuştur. Buna çözüm Balassa’nın “açıklanmış” mukayeseli
üstünlükleri ve Balassa indeksi ile gelmiştir (Balassa, 1965). Bu da ele
aldığımız ikinci yaklaşım olup klasik mukayeseli üstünlüklerin ölçülebilmesi
yönünde önemli bir adımdır. Balassa’nın ilk kez 1965 yılında yayınladığı
açıklanmış mukayeseli üstünlük indeksi daha sonraki dönemde
geliştirilmiştir (Özellikle bkz. Balassa, 1977, 1989; Vollrath, 1991;
Greenaway ve Milner, 1993 ve Yeats, 1985). Üçüncü farklı yaklaşım ise
“yeni dış ticaret teorisi” olarak bilinen yaklaşım ve mukayeseli üstünlük
yorumu olup, son on beş-yirmi yıldan bu yana literatürde önemli bir
boşluğu doldurmuştur. Eksik rekabet koşulları, endüstri-içi ticaret, benzer
ülkeler arasında ticaret, çok uluslu firmalar ve firma içi ticaretin son yıllara
giderek artan ölçüde damgasını vurması dış ticaretin ve dış ticaret
teorisinin yeniden ele alınmasına neden olmuştur. Bu alanda geniş bir
literatür olmasına karşın özellikle Krugman eksik rekabet modellerini dış
ticarete yeniden uyarlamıştır.2
1 Bu çalışmanın odaklandığı nokta mukayeseli üstünlükler ve değişim olduğu için
dış ticarette korumacılık tartışmaları kapsam dışında tutulmuştur. Özellikle bkz.
Seymen (2002) ve Kalaycıoğlu (1991). 2 Bu alanda geniş bir literatür vardır. Seçici olmak adına özellikle bkz. Krugman
(1994). Türkiye uygulaması için özellikle bkz. Şimşek (2005a).
5
Günümüzün modern dış ticaret teorisi yukarıda vurgu yapılan üç
yaklaşımı da içermekte olup, tüm bu unsurların bir sentezidir. Bir firmanın /
bir ülkenin ihraç pazarındaki mukayeseli üstünlüğü acaba sadece fiyat /
maliyet avantajından mı kaynaklanmaktadır? Ricardo’nun bu soruya
yanıtı “evet” olsa dahi günümüz dış ticaretinde mukayeseli üstünlükler
artık “rekabet gücü” (rekabetçilik: competitiveness) kavramı ile aynı
anlamda kullanılır hale gelmiştir. Günümüzün eksik rekabet piyasalarında
fiyat rekabeti giderek artan biçimde yerini yüksek teknolojiye ve ürün
yeniliklerine (ARGE’ye) dayalı kalite ve hizmet rekabetine bırakmaktadır.
Fiyat rekabeti elbette hala önemlidir ve önemli kalacaktır. Bununla birlikte
fiyat dışı rekabet son on-yirmi yıla damgasını vurmuştur.
2.2 Neden Dış Ticaret?
Ülkeler neden dış ticaret yaparlar? Verilecek yanıtları üçe indirgemek
mümkündür. Gerek günümüzde gerekse geçmişte ülkeler arası fiyat
farklılıkları dış ticaretin temel nedeni olmuştur. Fiyat farklılıklarının yanı
sıra ülke içi üretimin yeterli olmaması ve mal farklılaştırması dış ticaretin
diğer ana nedenleridir.
2.2.1 Fiyat Farklılıkları
Şüphesiz ülkeler arası maliyet farklılıkları dış ticaretin temel
nedenidir. Ülkeler arasında maliyet farklılıklarının olmadığı bir dünyada dış
ticaret için en temel motif de olmayacaktı. Ancak ülkeler her malın
üretiminde aynı ölçüde fiyat avantajına sahip değildir. Bir malda fiyat
avantajına sahip olmayan bir ülke bu malı kıt kaynaklarını istihdam ederek
kendisi üretmek yerine ithal etmeyi tercih edecektir. Bu durum kıt
6
kaynakların etkin kullanımının gereğidir. Bu yalın gerçeği dikkate
almamanın bedeli fırsat maliyetlerinin yükselmesidir.
Ülkeler arası fiyat farklılıklarının arkasında söz konusu mallardaki
mukayeseli üstünlükler belirleyici olmaktadır. Ricardo ile başlayan
mukayeseli üstünlük düşüncesini temel alarak değerlendirmek gerekirse,
bir ülkenin herhangi bir malda ya mukayeseli üstünlüğü vardır ya da
yoktur. Mukayeseli üstünlüğe sahipse bu malda uzmanlaşır,3 üretir ve
ihraç eder. Mukayeseli üstünlüğü yok ise bu malda uzmanlaşmaz, üretmez
ve ithal eder. Bir ülkenin kıt kaynaklarının mukayeseli üstünlüğe sahip
olmadığı alanlarda kullanılması üretimde etkinliği, kaynakların etkin
dağılımını engelleyecektir. Üstelik kaynakların alternatif kullanımlarını
dikkate almak iktisadi düşünmenin, rasyonel davranışın gereğidir.
Ricardo ile başlayan mukayeseli üstünlükler düşüncesinin günümüz
modern dış ticaret teorisine etkisi hala önemlidir. Bu bağlamda modern
dış ticaret teorisi Ricardo’nun bir uzantısıdır (Acar, 2000: s.32).
2.2.2 Ülke İçi Üretimin Yetersizliği
Günümüzde fiyat farklılıkları tek başına “Ülkeler neden dış ticaret
yaparlar?” sorusunu yanıtlayamaz. Ülke içi üretimin yetersiz olduğu
durumlarda ithalat kaçınılmazdır. Bu yetersizlik kaynakların yer yüzünde
dengesiz dağılımından, kalifiye işgücü yetersizliğinden veya üretimde
kullanılan teknolojinin eski ve verimsiz olmasından kaynaklanıyor olabilir.
3 Günümüzde dış ticaretin çok mallı çok ülkeli olması ve maliyetlerin yapısı
nedeniyle bu uzmanlaşmanın “kısmi uzmanlaşma” olduğunu kabul etmek yanlış
olmayacaktır.
7
2.2.3 Mal Farklılaştırması
Günümüzün dış ticaretinde “mal farklılaştırması” başlığı altında
gruplayabileceğimiz nedenlerden kaynaklanan dış ticaret belli sektörlerde
en az “fiyat farklılıkları” kadar önemlidir. Eksik rekabet koşulları, endüstri-
içi ticaret, benzer ülkeler arasında ticaret, çok uluslu firmalar ve firma içi
ticaretin son yıllara giderek artan ölçüde damgasını vurması dış ticaretin
ve dış ticaret teorisinin yeniden ele alınmasına neden olmuştur. Bu alanda
geniş bir literatür olmasına karşın özellikle Krugman eksik rekabet
modellerini dikkate alan katkısı önemlidir (Krugman, 1994).
Özde mukayeseli üstünlükler düşüncesine dayanan geleneksel /
klasik dış ticaret teorisi dış ticareti uluslararası mukayeseli maliyetlere
bağlamaktadır. Şüphesiz teorinin tüm varsayımları (dış denge, tam
rekabet, sabit verim, tam istihdam vb.) tartışmaya açıktır. Burada önemli
olan nokta, geleneksel dış ticaret teorisinin faktör donanımları birbirine
benzemeyen ülkelerin4 aralarındaki ticareti açıklamasıdır. Oysa benzer
ülkelerin endüstri-içi ticaretini açıklamada fiyat farklılıkları temelindeki
mukayeseli üstünlük anlayışı yeterli açıklayıcı güce sahip değildir. Eksik
rekabet koşulları, teknoloji, ürün yenilikleri ve ARGE, tüketici tercihleri ve
talebin yapısı, marka, satış öncesi ve sonrası hizmet, pazarlama
stratejileri, endüstri-içi ticaret, benzer ülkeler arasında ticaret, çok uluslu
firmalar ve firma içi ticareti gibi unsurlar giderek önem kazanmaktadır.
4 Kalkınma literatüründeki tabirle “kuzey-güney ticareti”. Kuzey ülkeleri gelişmiş
ülkeleri, güney ise az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeleri ifade etmektedir.
8
Öyle ki bir ülke firmalarının ihraç pazarlarındaki rekabet gücü ve
sürdürülebilirliği fiyatın yanı sıra çok yakından “kalite”, “ürün yeniliği” ve
“pazarlama stratejileri” ile ilgilidir. Tüm bu sayılanlar özellikle doksanlı ve
iki binli yıllarda uluslararası ticareti büyük ölçüde etkiledi, yeniden
şekillendirdi. Yeni dış ticaret teorisinin bu gereksinim nedeniyle geliştirildiği
açıktır.
2.3 “Klasik” Mukayeseli Üstünlükler
Ricardo, 1817 yılında yayınladığı “Politik iktisat ve Vergilendirmenin
İlkeleri” başlıklı eserinde dış ticaretin nedenlerini ve dış ticaretten elde
edilen kazancı açıklamaktadır. Ricardo’nun mukayeseli üstünlükler teorisi
dış ticareti uluslararası mukayeseli maliyetlere bağlamaktadır. Teorinin dış
denge, tam rekabet, sabit verim, tam istihdam vb. varsayımları tartışmaya
açıktır. Günümüzün modern dış ticaret teorisi Ricardo’nun mukayeseli
üstünlükler düşüncesinin bir devamıdır (Ricardo, 1971).
Mukayeseli üstünlüklerin farklı yorumlarında tartışmanın odaklandığı
nokta mukayeseli üstünlüğün kaynağının ne olduğudur. Yani ülkenin bir
malda sahip olduğu mukayeseli avantaj nereden kaynaklanmıştır? Bu
soruya Ricardo’nun ve Heckscher ile Ohlin’in verdiği yanıtlardaki farklılıklar
okullar arasındaki yaklaşım farkını yansıtmaktadır.
2.3.1 Teorinin Öncüsü: Ricardo
Ricardo’ya göre mukayeseli üstünlüğün kaynağı emeğin verimliliği
olup, bu durum ülkelerarasında üretimde kullanılan teknoloji farkından
kaynaklanmaktadır. Emek değer teorisine göre bir malın bir biriminin
9
üretilmesinde ne kadar az emek birimi kullanılmışsa birim maliyet ve fiyat
o denli düşük olacaktır. Sermaye ise ayrı bir üretim faktörü olarak kabul
edilmemekte, biriktirilmiş emek olarak görülmektedir.
Ricardo ve onu izleyen klasik iktisatçılar teorilerini iki ülkeli iki mallı
model ile açıklamışlardır. Smith’in mutlak üstünlükler teorisinin bir sonucu
olarak bir ülke her iki malda da mutlak üstünlüğe sahipse dış ticaretin her
iki ülkeye de kazanç sağlaması mümkün olmayacak ve dış ticaret
yapılmayacaktır. Ancak Ricardo böyle bir durumda dış ticaretin mümkün
olduğunu göstermektedir. O’na göre bir ülke her iki malda mutlak
üstünlüğe sahip olsa da eğer iki ülkenin “iç reel maliyetleri” birbirinden
farklı ise dış ticaret hala iki ülkeye kazanç sağlayabilir ve dış ticaret
yapılabilir.5
Ricardo’nun dış ticaret teorisine önemli bir katkısı da iki ülke arasında
oluşabilecek denge dış ticaret fiyatının alt ve üst sınırlarını belirlemiş
olmasıdır. Doğal olarak bu sınırları belirleyen iki ülkenin iç reel
maliyetleridir. Alt ve üst fiyatlar arasında iki ülkenin hangi fiyatta ve nasıl
anlaşacakları yani denge dış ticaret fiyatı Ricardo’yu izleyen Marshall’ın
“karşılıklı teklif eğrileri” analizi ile açıklanmıştır.
Mukayeseli üstünlükler teorisi iktisat biliminin en önemli teorik
katkılarından birisi olmasına karşın bir çok kesim tarafından ciddi biçimde
yanlış anlaşılmaktadır. Bunlar işadamları, siyasetçiler, bürokratlar,
gazeteciler ve hatta iktisatçılar olabilmektedir. Bu kesimlerin etkiledikleri
kitlelerin büyüklüğü dikkate alındığında yanlış anlama sorununun boyutları
5 Uluslararası iktisat ders kitapları bu hususları ayrıntılı olarak ele almaktadır.
Örneğin bkz. Acar (2000), Ünsal (2005), Seyidoğlu (1999), Karluk (1998),
Södersten ve Reed (1994), Greenaway ve Milner (1993), İyibozkurt (1985).
10
ve sonuçları daha gerçekçi değerlendirilebilir. Bu yanlış anlama ve
değerlendirmelerin belki de en önemlisi, “bir ülke diğer ülkelere kıyasla
bazı malları daha ucuz (daha etkin) biçimde üretemiyorsa, o ülke serbest
ticaretten kazanç elde edemez” görüşüdür. Bu değerlendirme kuşkusuz
yanlıştır. Çünkü tanım gereği mukayeseli üstünlükler teorisine göre her
ülke mukayeseli üstünlüklere dayalı uzmanlaşmadan belli bir kazanç
sağlar. Yukarıdaki yanılgı mukayeseli üstünlüğün, mutlak üstünlük
biçiminde algılanması yanlışıdır. Bu yanlış değerlendirme aslında “serbest
ticaretin bir ülkeye ancak o ülke mutlak üstünlüklere sahipse kazanç
sağlayacağı” gibi bir mantığa sahip olup, günümüzde sadece Smith’in
onayını(!) alabilir.
Gerçek yaşamda oldukça yaygın olan bu tür bir yanlış
değerlendirmenin olası bir nedeni, mutlak üstünlüğün “rekabetçi
üstünlüğün” yeter ve gerek koşulu olarak algılanmasıdır. Oysa rekabet
avantajına yani rekabetçi üstünlüğe sahip olabilmek için mutlak üstünlüğün
varlığı (yani verimlilik avantajına sahip olunması) gerek koşul değildir. Bir
ülke mutlak bir verimlilik dezavantajına sahip olmasına rağmen, verimliliğin
ve buna bağlı olarak ücret haddinin daha yüksek olduğu ülke ile arasındaki
ücret haddi farkı verimlilik farkından büyük olduğu sürece söz konusu malı
daha ucuza üretebilir. Yani bir ülke mutlak üstünlüğe sahip olmadığı halde
rekabetçi üstünlüğe sahip olabilir. Mutlak üstünlük, rekabetçi üstünlüğün
(rekabet avantajının) gerek koşulu değildir (Ünsal, 2005: ss.74-77).
11
2.3.2 Heckscher-Ohlin ve Faktör Donanımı
Mukayeseli üstünlüklerin Ricardo yorumu iktisat biliminde çok şeyi
etkilemiştir. Ancak günümüz koşullarında mukayeseli üstünlüğün daha
geniş kabul gören yorumu Heckscher ve Ohlin tarafından yapılmıştır.
Heckscher-Ohlin modeli ülkelerarasındaki mukayeseli üstünlüğün
kaynağını emeğin verimliliğindeki farklılıklar olarak değil, “üretim
faktörlerinin nispi bolluğu” (yada kıtlığı) olarak açıklamaktadır. Nispi olarak
bol olan faktör daha ucuzdur. Bu nedenle model maliyet avantajını
yakalamak için üretimde nispi bolluğa sahip olunan faktörü yoğun olarak
kullanan mal ve hizmetlerin üretilmesini önerir.
Buna göre bir ülkenin nispi faktör bolluğu (veya kıtlığı) emek ya da
sermayede olabilir. Eğer emek ise emek yoğun mallarda uzmanlaşma,
sermayede ise sermaye yoğun mallarda uzmanlaşma gerçekleşecektir.
Nispi faktör bolluğu emek üzerinde olan bir ülke emek yoğun mallarda
uzmanlaşıp, kıt kaynaklarını emek yoğun mallar üretmek için kullanacaktır.
Bu ülke emek yoğun mallar ihraç edip karşılığında sermaye yoğun mallar
ithal edecektir. Tersi durumda nispi faktör bolluğu sermaye üzerinde olan
bir ülke sermaye yoğun mallarda uzmanlaşıp, kıt kaynaklarını sermaye
yoğun mallar üretmek için kullanacaktır. Bu ülke ise sermaye yoğun mallar
ihraç edip karşılığında emek yoğun mallar ithal edecektir. Her iki ülkenin
de bu uzmanlaşma sonucunda dış ticaretten kazanç elde etmesi beklenir.
Heckscher-Ohlin modeline mukayeseli üstünlükleri ülkelerin faktör
donanımlarını dikkate alarak açıkladığından “Faktör Donanımı Modeli” de
denilmektedir. Model mukayeseli üstünlüklerin açıklanmasında bir devrim
12
niteliğinde olup yirminci yüzyılın ikinci yarısında dış ticaret literatürü bu
modelin testi üzerine yoğunlaşmıştır. Özellikle Leontief’in çelişkili
araştırma bulguları akademik dünyada tartışma yaratmıştır.6
Ricardo modelinde sermaye ayrı bir üretim faktörü olarak kabul
edilmemekte, biriktirilmiş emek olarak görülmektedir. Faktör donanımı
modeli ise sermaye faktörünü modelin önemli bir açıklayıcı unsuru olarak
açıkça dikkate almıştır.
Faktör donanımı modelinin belki de en önemli katkısı kendisinden
sonra geliştirilen bir çok önemli iktisat modelleri için hareket noktası
olmasıdır. Stolper-Samuelson Modeli, Uluslararası Faktör Fiyatları Eşitliği
Modeli ve Rybczynski Modeli bunlardan bir kaçıdır.
2.4 “Açıklanmış” Mukayeseli Üstünlükler
Yukarıda açıklanan mukayeseli üstünlüklerin farklı yorumlarında
değişmeyen unsur ülkeler arasında ticaret-öncesi var olan nispi fiyat
farklılıklarıdır. Örneğin Heckscher ve Ohlin’e göre bir ülkenin mukayeseli
üstünlüğü nispi faktör bolluğuna göre (yani faktör donanım oranının diğer
ülkelerinkine göre kıyası) belirlenir. Ancak gerek Ricardo gerekse
Heckscher-Ohlin modellerine göre uygulamada mukayeseli üstünlüklerin
ölçülmesi gerçekten güçtür.
6 Literatürde Ricardo ve Hecksher-Ohlin modelleri ve diğer dış ticaret
modellerinin testi için bkz. Leamer (1992), Deardorff (1984), Bowen, Hollander ve
Viane (2001).
13
2.4.1 Neden “Açıklanmış” Mukayeseli Üstünlük?
Mukayeseli üstünlükleri ölçmenin temel güçlüğü ticaret-öncesi nispi
fiyatların bilinmemesidir (Balassa, 1989: 42-44). Balassa (1965), ticaret-
öncesi fiyatları elde etmek mümkün olamıyorsa, varolan ticareti gözleyerek
de mukayeseli üstünlüğün “açıklanabileceğini” belirtmektedir.7 Günümüzde
bu yöntem dış ticaretin ve mukayeseli üstünlüklerin açıklanmasında ve
ölçülmesinde sıkça kullanılmaktadır.
2.4.1 Açıklanmış Mukayeseli Üstünlüğün Ölçülmesi, Balassa
İndeksi ve Alternatifleri
Balassa (1965), mukayeseli üstünlüklerin ölçülmesinde
kullanılabilecek bir indeks önermektedir. Literatürde “Balassa İndeksi”
olarak bilinen yöntem açıklanmış mukayeseli üstünlüğü ölçmekte,
mukayeseli üstünlüğün temelindeki kaynaklara yönelik bir hesaplama
getirmemektedir. Balassa sonrasında, açıklanmış mukayeseli üstünlüğü
ölçen indeksler gözden geçirilmiş ve geliştirilmiştir. Bunlar arasında en çok
kullanılan yöntem belki de Vollrath’ın geliştirdiği indekstir (Vollrath, 1991).
Aradan onca yıl geçmesine rağmen Balassa’nın orijinal indeksi
araştırmacılarca hala kullanılmaktadır.8 Balassa indeksi (BI) şu biçimde
ifade edilmektedir:
7 Ayrıca bkz. Balassa (1977). 8 Bkz. Ferman vd. (2004), Utkulu ve Seymen (2004), Yılmaz (2003), Yılmaz ve
Ergun (2003), Karakaya ve Özgen (2002), Küçükahmetoğlu (2000), Togan
(1990), Güran (1990), Altay ve Gacaner (2003), Akgüngör vd. (2002),
14
BI = (Xij / Xit) / (Xnj / Xnt) = (Xij / Xnj ) / (Xit / Xnt) (1)
Burada X ihracatı, i bir ülkeyi, j bir malı (ya da sektörü), t mallar (ya da
sektörler) grubunu ve n ülkeler grubunu göstermektedir. Balassa’nın
açıklanmış mukayeseli üstünlükler indeksi, BI, bir ülkenin bir mal veya
sektördeki ihracatının toplam ihracata oranının diğer ülke veya ülke grubu
(örneğin Avrupa Birliği) ile kıyaslanmasını ifade eder. Eğer BI>1 ise bu
durum mukayeseli üstünlüğün varlığını gösterir. BI, 1’in ne kadar üzerinde
ise mukayeseli avantaj o derece yüksektir. BI<1 ise bu durumda ülke ilgili
mal veya sektörde mukayeseli dezavantaja sahiptir.
Balassa’nın açıklanmış mukayeseli üstünlük indeksine, BI, alternatif
olabilecek indeksler önerilmiştir. Literatürde uygulamalı araştırmaların
hesaplamalarında en çok kullanılanı Vollrath’ın geliştirdiği üç indekstir
(Vollrath, 1991). Bunlar ”nispi ticaret üstünlüğü” (VI1), “nispi ihracat
üstünlüğünün logaritması” (VI2) ve “açıklanmış rekabetçilik (açıklanmış
rekabet üstünlüğü)”tir (VI3) (revealed competitiveness). Vollrath’ın bu üç
indeksi için geçerli kural şudur: pozitif indeks değeri açıklanmış
mukayeseli / rekabetçi üstünlüğe ve negatif indeks değeri açıklanmış
mukayeseli / rekabetçi dezavantaja işaret eder. Vollrath (1991) bu üç
açıklanmış mukayeseli üstünlükler indeksi içerisinde (VI3) “açıklanmış
rekabetçilik” indeksini önermektedir. Bunun nedeni ise bu indeksin arz ve
talep dengesini daha iyi sağladığıdır. Ancak uygulamada en çok kullanılanı
VI2 indeksidir. Unutmamak gerekir ki, Balassa ve Vollrath indeksleri farklı
temeller üzerine oturduklarından doğrudan mukayese edilemezler.
15
Nispi ticaret üstünlüğü (VI1), nispi ihracat üstünlüğü (NXU) ile nispi
ithalat üstünlüğü (NMU) arasındaki farka eşittir. Vollrath’ın nispi ihracat
üstünlüğü (NXU) ile Balassa’nı orijinal indeksi (BI) aslında birbirinin
aynısıdır.
VI1 = NXU - NMU
burada NXU = BI = (Xij/ Xit) / (Xnj/ Xnt) ve
NMU = (Mij/ Mit) / (Mnj/ Mnt)
M ithalatı gösterir
Sonuç olarak;
VI1 = NXU - NMU = (Xij/ Xit) / (Xnj/ Xnt) - (Mij/ Mit) / (Mnj/ Mnt) (2)
Vollrath’ın önerdiği ikinci index, nispi ihracat üstünlüğünün logaritmasıdır,
(VI2):
VI2 = ln NXU = ln BI = ln [(Xij/ Xit) / (Xnj/ Xnt)] (3)
Vollrath’ın önerdiği üçüncü index ise, açıklanmış rekabetçilik (açıklanmış
rekabet üstünlüğü) indeksidir, (VI3):
VI3 = ln NXU - ln NMU (4)
Yukarıda indeks hesaplamalarının hepsinde (BI, VI1, VI2, VI3) temel
varsayım, i ülkesinin firması belli bir grup ülkenin pazarında (örneğin
Avrupa Birliği tek pazarı) bir yabancı firma ile değil (AB tek pazarına mal
ihraç eden) yerli firma (bir AB ülkesi firması) ile rekabet etmektedir. Oysa
16
ihraç pazarındaki rekabetin yerli firmalar ile değil yabancı firmalar ile
olduğu kabul edildiğinde orijinal Balassa indeksini şu biçimde yeniden
düzenlemek gerekir:
BI = (Xij / Xit) / (Xwnj / Xwnt) (5)
burada X ihracatı, i bir ülkeyi, j bir malı (ya da sektörü), t mallar (ya da
sektörler) grubunu, n ülkeler grubunu ve w ise n ülkeler grubuna mal ihraç
eden diğer ülkeleri göstermektedir. Balassa indeksinin bu düzenleniş
biçimi (denklem 5) ile orijinali (denklem 1) arasındaki temel farklılık
denklemlerin payında değil paydasındadır. Denklem (5)’de i ülkesi
firmaları ile n ülkeler grubu arasındaki mukayeseli üstünlük
hesaplanmamaktadır. Burada (denklem 5’de) hesaplanan n ülkeler
grubuna (örneğin Avrupa Birliği tek pazarı) mal ihraç eden dış dünya
firmaları (örneğin Çin firmaları ile) ile i ülkesi firmalarının n ülkeler grubu
pazarındaki (Avrupa birliği tek pazarı) açıklanmış mukayeseli
üstünlükleridir.
Son olarak yöntem ile ilgili olarak altı çizilmesi gerekli bir husus da
birbirlerinin alternatifi olabilecek çok sayıdaki açıklanmış mukayeseli
üstünlükler indekslerinin tutarlılıkları ve istikrarlılıklarıdır. Indeks
sonuçlarının kardinal olarak mı yoksa ordinal anlamda mı yorumlanacağı
ise ayrı bir tartışmadır. Literatürdeki bu eleştiriler indeks sonuçların
ekonomik aktörlerce ihtiyatlı değerlendirilmesi gerektiğini doğrulayıcı
niteliktedir.
17
2.5 “Yeni” Dış Ticaret ve Mukayeseli Üstünlükler
Eksik rekabet koşullarının artan biçimde dış ticarette de
yoğunlaşması, ileri teknoloji ürünlerinin talep yapısı içindeki ağırlığını
giderek artırması ile birlikte mal farklılaştırması sürecinde ve dolayısıyla
endüstri-içi ticarette ivme, benzer ülkeler arasında (özellikle gelişmiş
ülkelerin kendi aralarındaki kuzey-kuzey ticareti) ticaretin dramatik
yükselişi, çok uluslu firmalar ve firma içi ticaretin son yıllara giderek artan
ölçüde damgasını vurması yaklaşık son çeyrek yüz yılın dış ticaretine
damgasını vurmuştur. Bu realite dış ticaretin yeniden ele alınmasını,
açıklanmasını ve teorilerin bu yeni durumu da açıklayabilecek biçimde
genişletilmesini zorunlu kılmıştır. Bu alanda geniş bir literatür olmasına
karşın Krugman’ın eksik rekabet modellerini dış ticarete uyarlaması ile
getirdiği katkılar ayrıca vurgulanmayı hak etmektedir (Krugman, 1994).
2.5.1 “Yeni” Dış Ticaret Teorisi Nedir?
Yukarıda vurgulanan son dönemde uluslararası ticarette piyasa
yapısı, eksik rekabet, artan getiri, endüstri-içi uzmanlaşma ve ticaretten
kazanç, ölçek ve alan ekonomileri, mal farklılaştırması, ticaretin
yapısındaki / bileşimindeki değişme, teknoloji faktörü ve yenilik alanlarında
öylesine yapısal değişimler yaşandı ki ortaya çıkan yeni durumu klasik dış
ticaretin mukayeseli üstünlükler yorumuyla açıklamak açıkça olanaksız
hale geldi. Ricardo veya Heckscher-Ohlin modellerinin dış denge, tam
rekabet, sabit verim, tam istihdam vb. varsayımları ile bu yeni durum
tamamiyle açıklanamadı.
18
Adına “yeni” dış ticaret denilen bu yeni literatür ortaya çıkan yeni
durumu teorik olarak açıklayabilecek mekanizmaları ve varsayımları da
modele ekledi. Bu yeni modelin farklı versiyonları, piyasa yapısı
farklılıklarına, artan getiriye, endüstri-içi uzmanlaşmaya ve ticaretten elde
edilen kazança, ölçek ve alan ekonomilerine, mal farklılaştırmasına,
ticaretin yapısındaki / bileşimindeki değişmelere, teknoloji faktörüne ve
yeniliğe modellin ve dolayısıyla dış ticaretten elde edilen kazancın temel
açıklayıcıları olarak yer verdi.
“Yeni” dış ticaretin bu özellikleri acaba ne kadar yenidir? Kuşkusuz
yeni olan “yeni” dış ticaret teorisinin ölçek ekonomileri ve eksik rekabet
varsayımları değildir. Bu varsayımlar dış ticaret teorisinde öteden beri yer
yer iktisatçılarca kullanılmaktadır. Yeni olan, eksik rekabet ve ölçek
ekonomileri varsayımlarını içeren dış ticaret teorilerinin matematiksel
olarak formüle edilmesinin ve ispatlanmasının ancak seksenli yılların
başından itibaren yapılmasıdır. Üstelik sözü edilen dönemde uluslararası
ticarette ortaya çıkan gelişmeleri açıklamakta geleneksel dış ticaret teorisi
yeterli olamamıştır. Bu durum, yeni bir dış ticaret teorisine uygun ortamı
hazırlamıştır (Akkoyunlu, 1996: ss.71-75; Krugman, 1994: ss.1-8).
2.5.2 “Yeni” Dış Ticaret Politikası: Eksik Rekabet ve “Stratejik” Dış
Ticaret Politikası
Yeni dış ticaret teorisinin eksik rekabet koşulları altında dış ticaret
teorisine getirdiği katkılar çok ciddi bir muhalefet ile karşılaşmadan kabul
görmüştür. Ancak dış ticaretin pozitif alanındaki bu kabulü normatif alana
19
yansımamıştır. Yeni dış ticaret teorisinin müdahaleci / korumacı dış ticaret
politikası önerileri literatürde önemli tartışmalar yaratmıştır.
Bu tartışma ilk defa Brander ve Spencer (1981, 1985) tarafından
sunulan oligopolistik dış ticaret modelinde müdahaleci dış ticaret
politikalarının yabancı firmalar üzerindeki caydırıcı etkileri nedeniyle
olumlu “stratejik” etkileri olduğunun iddia edilmesiyle başlamıştır. Bu
politikanın bütününe stratejik dış ticaret politikaları adı verilmiştir. Teorinin
temelinde hükümetin müdahaleci politikalar uygulayarak oligopol rantını
yabancı firmalardan yerli firmalara aktarması yatmaktadır. Üstelik bu süreç
ekonomik refahı da artırmaktadır. Stratejik dış ticaret politikaları bir
anlamda dış ticaret politikası araçlarının kullanılmasına zemin hazırladığı
(hatta teşvik ettiği) için korumacılığın tekrar ortaya çıkışı olarak
nitelendirilmekte ve eleştirilmektedir (Helpman ve Krugman, 1989).
Cournot rekabeti altında stratejik dış ticaret politikaları uygulanırsa
hükümetin müdahalesi yabancı firmanın karını azaltıcı ve caydırıcı biçimde
etki edebilir. Örneğin hükümetin yerli firmaya ihracat sübvansiyonu
uygulaması yabancı firmayı caydıracak yerli firmanın karını ise uygulanan
ihracat sübvansiyonunun ötesinde artırarak ülke refahının yükselmesini
sağlayacaktır (Brander ve Spencer, 1985).
Yeni dış ticaret teorisi akademik etkileri ve pozitif alana katkısı
açısından ne kadar destek görmekteyse,9 dış ticaret politikası önerileri
açısından da o denli tepki görmektedir. Teorinin gelişmesine en çok
9 JEL sınıflandırma sisteminde “eksik rekabet ve ölçek ekonomileri altında dış
ticaret modelleri” ayrı bir alan olarak kabul görmüştür.
20
katkıda bulunanlardan birisi olan Krugman da yeni dış ticaret teorisinin
politika önerilerinin etkisinin önemli olamadığını belirtmektedir. Örneğin,
rasyonel beklentiler okulunun sadece teorik katkıları değil verdiği politika
mesajları da güçlüydü. Ancak yeni dış ticaret teorisi pozitif alandaki etkisini
normatif alana taşıyamamıştır (Krugman, 1992). Krugman bunu şu sözleri
ile doğrulamaktadır: “… Yeni dış ticaret teorisi, yeni bir dış ticaret
politikasını gerektirmez. Ancak hoşumuza gitsin ya da gitmesin yeni bir dış
ticaret politikasına doğru ilerliyoruz…” (Krugman, 1992: s. 440).
Stratejik dış ticaret politikalarının en önemli eleştirisi devletin yerli
firmaları koruyucu şekilde oligopolistik dış ticaret oyununa müdahalesinin
diğer ülkelerin de benzer nedenlerle müdahalelerine yol açarak küresel
ticaretteki korumacılığı daha da artıracağı endişesidir. Bir diğer önemli
eleştiri de dış ticarette hükümetin optimal bir dış ticaret politikası izlemede
karşılaşacağı güçlüklerdir. Gerçekten de dış ticaret gerek ulusal gerekse
uluslararası siyasetin etkisi nedeniyle (örneğin çıkar gruplarının etkisi)
ekonomi politiğin etki alanındadır. Diğer taraftan belirsizlikler ve yeterli
bilgiye ulaşılamaması nedeniyle yaşanabilecek enformasyon sorunu
gerçekten optimal dış ticaret stratejisini belirlemede hükümetin zorluklarını
artırmaktadır. Stratejik dış ticaret politikalarının genel geçerliliğinin
olmadığı ve aslında özel durumları yansıttığı tartışması teorik olarak
incelenmektedir (Akkoyunlu, 1996: s. 93).
Acaba bir neden de yeni teorinin savunucularının “korumacı yanlısı”
damgasını yememek için teorilerini yeterince cesurca ifade etmemeleri
midir?
21
Yoksa teorilerinin politika önerilerinin karşı tarafa kabul ettirilebilecek kadar
güçlü olmadığına mı inanmaktadırlar?10
Yeni dış ticaret teorisinin getirdiği katkı reddedilemeyecek kadar
önemlidir. Bu katkı mukayeseli üstünlük modelinin eksiklerini ortaya
çıkarması açısından da önemlidir. Ancak tüm eksiklerine rağmen serbest
dış ticaretin doğru politika olmadığı savı kanıtlanmış değildir. Her şeye ve
tüm eleştirilere karşın serbest ticaret hakim model olmayı sürdürmektedir.
Yine de yeni dış ticaret modelinin kullanılmasıyla birlikte serbest ticaretin
her durumda en etkin politika olduğunu savunmak da zorlaşmıştır.
2.6 Endüstriler-arası Ticaret ve Endüstri-içi Ticaret Ekseninde
Mukayeseli Üstünlükler
Heckscher ve Ohlin’in Faktör Donanımı Teorisine göre ülkeler ne
ölçüde az benzer ise aralarında o denli fazla ticaret olacaktır. Faktör
donanımları ne kadar benzer ise aralarında o kadar az ticaret yapılacaktır.
Ancak özellikle gelişmiş ülkeler arasındaki ticaret incelendiğinde aynı
endüstriye ait malların (homojen veya benzer mallar) hem ihracatının hem
de ithalatının (iki yönlü ticaret) yapıldığı görülmektedir. Geleneksel
mukayeseli üstünlükler düşüncesinde (Ricardo veya Heckscher-Ohlin
modeli) bir ülkenin aynı malda hem mukayeseli üstünlüğe sahip olması
(yani malın ihracatının yapılması) hem de mukayeseli dezavantaja sahip
olması (malın ithalatının yapılması) mümkün olmadığı için, endüstri-içi
ticaret olgusu geleneksel mukayeseli üstünlükler teorisi ile
açıklanamamaktadır.
10 Bu tartışmanın ayrıntıları için özellikle bkz. Krugman (1992).
22
Geleneksel mukayeseli üstünlük modelleri (Ricardo veya Heckscher-
Ohlin modeli) gelişmiş ülkeler arasındaki endüstri-içi ticareti
açıklayamamalarına karşın, farklı faktör donanımlarına sahip ülkeler
arasındaki endüstriler-arası ticareti açıklamaktadır. Endüstriler-arası
ticaret, mukayaseli üstünlüklere göre yapılmaktadır. Ancak, ülkeler var
olan endüstri-içi ticaret nedeniyle mukayeseli üstünlüklerine göre
uzmanlaşamamaktadır. Yeni dış ticaret teorisi ülkelerin ticaretinin sadece
mukayeseli üstünlüklere dayanmadığını göstermektedir.
Verdoorn (1960), Balassa (1963, 1966) ve Grubel (1967)
gerçekleştirdikleri uygulamalı araştırmalarda benzer ülkeler arasındaki
sanayi malları ticaretinin yüksek olduğunu ve bu ticaretin büyük
bölümünün aynı endüstrideki malların iki yönlü ticareti biçiminde (endüstri-
içi ticaret) gerçekleştiğini gözlemişlerdir. Bu alandaki en önemli katkı
Grubel ve Lloyd (1975) tarafından yapılmıştır. Grubel ve Lloyd endüstri-içi
ticaret olgusunun tüm gelişmiş ülkeler arasında önemli düzeyde olduğunu
göstermekle kalmamış, aynı zamanda geliştirdikleri indeks yöntemi ile dış
ticaret alanında literatürde belki de en çok kullanılan uygulama yöntemini
ilk defa literatüre sunmuşlardır.
Günümüz endüstri-içi ticaretindeki en önemli tartışmalardan birisi
yatay ve dikey endüstri-içi ticaret ayrımıdır. Bu ayrım endüstrideki mal
farklılaştırmasına bağlıdır. Yatay farklılaştırma ile kastedilen malın model,
renk, desen vb. yönlerden farklılaştırılmasıdır. Dikey farklılaştırma ise
malların kalitelerinin farklı olmasını ifade eder. Eğer endüstride üretilen
mallardaki farklılaştırma yatay değil de, dikey ise bu durumda endüstri-içi
23
ticaret için yukarıda söylenilenler artık geçerli olmayabilir. Genel olarak
endüstri-içi ticaret için söylenilenler, yatay endüstri-içi ticaret ile
çakışmakta ve bu tür ticaret genellikle gelişmiş ülkeler arasında (kuzey-
kuzey) olmaktadır. Ancak malların dikey farklılaşması olgusu daha ziyade
gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler (kuzey-güney) arasındaki
ticareti açıklamak için kullanılmaktadır. Literatürde son dönemde yapılan
çalışmaların bulguları gelişmiş ülkelerin kendi aralarındaki ticarette bile
dikey endüstri-içi ticaretin, yatay endüstri-içi ticarete kıyasla daha yaygın
olduğunu göstermektedir. Bu durumda dikey endüstri-içi ticaret,
endüstriler-arası ticaret ile endüstri-içi ticaret arasında bir orta yöntem
olarak da görülebilir. Endüstri-içi ticareti ayrıştırma düşüncesi bir ölçme
yöntemini de beraberinde getirmiştir. Bu bağlamda Fontagne ve
Freudenberg (1997) tarafından bir ölçme yöntemi olarak iki-yönlü ticaret
indeksi geliştirilmiştir.
Endüstri-içi ticareti ölçme girişiminde Grubel ve Lloyd (1975) temel
bir adım olmakla birlikte, dikey ve yatay endüstri-içi ticaret literatürü ve
ölçme yöntemlerinin geliştirilmesinde Greenaway vd. (1994, 1995), Abd-el-
Rahman (1991), Fontagne ve Freudenberg (1997)’in katkıları önemlidir.
Son dönemde Türkiye için de endüstri-içi ticaret uygulamaları yapılmıştır.
Deviren (2004), Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ticaretinin endüstri-içi mi
yoksa endüstriler-arası mı olduğunu Grubel-Lloyd indeksi yardımıyla
ölçmektedir. Bu konuda Türkiye’deki literatürde en kapsamlı çalışma (bir
doktora tezi olan) Şimşek (2005a)’dır. Şimşek (2005b) ise Türkiye için
yatay ve dikey mal farklılaşmalarını dikkate alarak endüstri-içi ticaret
ayrıştırmasını ölçen ilk çalışmalardan birisidir.
24
Günümüz modern dış ticaret teorisi penceresinden bakıldığında
şöyle bir tablo ile karşılaşılmaktadır:
• Mukayeseli üstünlükler hala önemlidir ve dış ticaretin temel
belirleyenidir.
• Ancak, mukayeseli üstünlükler daha ziyade endüstriler-arası ticareti
açıklayabildiği için eksiktir.
• Yeni dış ticaret olgusu özellikle endüstri-içi ticareti açıklamakta
olup, mukayeseli üstünlüklerin bir ikamesi değil, önemli bir
tamamlayıcısıdır.
• Sonuç olarak, günümüz perpektifinde dış ticareti açıklayabilmek için
mukayeseli üstünlükler ifadesini genişletmek ve mukayeseli
üstünlükler dışındaki nedenleri de (yatay ve dikey mal
farklılaştırması, kalite, pazarlama stratejileri, aktif ürün yeniliği
politikaları vb.) kapsayacak biçimde, “rekabetçi üstünlükleri” ölçü
olarak almak çok daha anlamlı olacaktır.11
Bu bağlamda Porter (1990)’ın rekabet ve mukayeseli üstünlükler
alanına yaptığı katkıyı da belirtmek gerekmektedir.12 Porter bir ülkenin
ihracat kapasitesinin belirlenmesinde mikro ve sektörel düzeydeki
güçlülüğün ve rekabetçiliğin önemli olduğunun altını çizerek “rekabetçi
avantaj / üstünlük” kavramını savunmuştur. Bölgesel düzeyde endüstri /
sanayi kümeleri üzerinde duran Porter, endüstriyel kümelenmenin /
yığılmanın rekabetçi etkilerini araştırmıştır. Buradan hareketle özellikle
11 Alternatif rekabetçi üstünlükler ölçüm yöntemleri ve Türkiye uygulamaları için
özellikle bkz. Yılmaz (2003), Yılmaz ve Ergun (2003). 12 Ayrıca bkz. Porter (1998), Kibritçioğlu (1998), Kumral (2004) ve Erkan (1987).
25
alan ekonomileri olgusunu (ölçek ekonomileri yerine) öne çıkarmıştır.13
Buna göre bir ülkenin rekabetçi üstünlüğünü belirleyen ve birbirleriyle
dinamik bir etkileşim içinde bulunan dört temel unsur vardır:
• Sonradan çaba ile oluşturulmuş faktör donanımı koşulları (insan
sermayesi, bilgi, teknoloji, alt yapı ve doğa faktörü donanımını
kapsar..)
• Talep koşulları (toplam talep düzeyi, talebin kalitatif özellikleri vb.).
• Firma stratejileri, firma yapıları ve girişimcilik.
• Yatay ve dikey bağlantılara sahip destek / bağlı (ileri-geri
bağlantılar) endüstrilerin varlığı.
Tekrar belirtmek gerekirse, Porter’ın yukarıda ifade ettiği unsurlar
sürekli olarak birbiri ile etkileşim içerisindedir. Yani bu unsurlar dinamik bir
sürecin parçalarıdır. Bu unsurlardaki ulusal ve/veya bölgesel farklılıklar
belli endüstri kümelerinin diğerlerine göre daha hızlı büyümesine neden
olur. Böylece ihracatı da bu doğrultuda yönlendirir ve uyarır. Bu endüstri
ile bağlantılı endüstriler de söz konusu endüstrideki gelişmenin avantajını
kullanırlar.
Porter’a göre rekabetçi üstünlük, ihracat artışını şu üç aşama ile
gerçekleştirir: a) faktör-uyarımlı aşama, b) yatırım-uyarımlı aşama ve
c) yenilik-uyarımlı aşama (bkz. Porter, 1990; Das, 1998).
13 Türkiye uygulaması için bkz. Kumral ( 2004).
26
3. TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİNİN ANALİZİ
Bu bölümde Türkiye’nin dış ticareti incelenmektedir. Türkiye’nin dış
ticaretinin incelenmesinin temel nedeni mukayeseli üstünlüklerin zaman
içerisinde gösterdiği değişimi gözlemektir. Bu ise özellikle ihracatın ve
ithalatın mal bileşimindeki değişimle ilgili görülmektedir.
3.1 Toplam Dış Ticaretin Yapısı ve Gelişimi
Toplam dış ticaretin genel görünümünü Tablo 1’de (bkz. Ek) izlemek
mümkündür. Bilindiği gibi 1980, Türkiye için ithal ikameci politikaların yerini
dışa dönük politikalara bıraktığı yıldır. Seksenlerin ilk yarısından itibaren
ticaretin serbestleşmesi ile birlikte dış ticaret hacminde önemli artışlar
gözlenmiştir. Dış ticaret hacminin 2004 yılı itibariyle 160 milyon $ üzerine
çıkması dikkat çekicidir. Yine 2004 yılında dış ticaret hacminin GSMH’ya
oranı % 50’nin üzerine çıkmıştır. Dış ticaret açığının son yıllarda oran
olarak da yükselmesi kaygı vericidir.
Tablo 3’ün incelenmesi (bkz Ek), Türkiye’nin ihracatının sektörel
dağılımı ve bunun zaman içinde gelişimine ilişkin önemli ipuçları
vermektedir. Doksanların ikinci yarısından itibaren ve özellikle ikibinli
yıllarda ihracatın bileşimindeki değişim dikkat çekicidir. Temel tarım
ürünleri ihracatının doksanların ortasında %15’in üzerinde olan payı
2005’e gelindiğinde % 6’ya kadar düşmüştür. Öte yandan tekstil
sektörünün payını koruduğu ancak konfeksiyon ürünleri ihracatında payın
%20’den %15’e düştüğü görülmektedir. Demir ve çelik ürünleri payını (%8)
korurken, demir ve çelikten eşya ürünleri ihracat içindeki payını 1996’daki
27
%2’den 2005’de %4’e çıkarmıştır. İhracat payındaki son yıllardaki en
büyük artış makine, elektrikli ve elektronik ürünler, motorlu taşıtlar ve
parçalarında gerçekleştirilmiştir. İkibinli yıllarda makine, elektrikli ve
elektronik ürünlerdeki ortalama yıllık artış oranı %30’un üzerindedir. Bu
oran aynı dönemde motorlu taşıtlar ve parçalarında %50’nin üzerindedir.
2005 yılı itibariyle motorlu taşıtlar ve parçalarındaki ihracat değer olarak 10
milyar $ dolayına ulaşmıştır.
3.2 Avrupa Birliği ile Dış Ticaretin Yapısı ve Gelişimi
Avrupa Birliği ülkeleri Türkiye’nin temel ticaret ortağıdır. Rakamlar
bunu açıkça göstermektedir. Özellikle Gümrük Birliği (1996) sonrası
Avrupa Birliği ülkeleri ile olan dış ticaret hacmi artışı önemlidir. Tablo 5, 6,
7, 8, 9, 10’un incelenmesi (bkz.Ek) birkaç sonucu ön plana çıkarmaktadır:
Birincisi, Avrupa Birliği ülkeleri ile olan ihracatımız istikrarını korumuştur
(toplam ihracatın % 50-55). İkinci önemli nokta, rakamlar Avrupa Birliği ile
olan dış ticarette ticaret yaratıcı etkilerin özellikle ikibinli yıllarda arttığına
işaret etmektedir. Üçüncü ülkeler ile olan ticaretin azalmaması da ticaret
saptırıcı etkilerin olmadığı ya da etkili olmadığı anlamına gelmektedir.
Üçüncü ve belki de en önemli sonuç, ikibinli yıllarda ihracatın ithalatı
karşılama oranının toplam dış ticarette yıllık ortalama %65 iken, Avrupa
Birliği ile olan dış ticarette ihracatın ithalatı karşılama oranı yıllık ortalama
%75 dolayında olmuştur. Bunun anlamı şudur: Türkiye’nin dış ticaret
açıkları tehlikeli bir biçimde artmaktadır ama bunun nedeni büyük ölçüde
Avrupa Birliği ile olan dış ticaret değildir. Dış ticaret açığı içerisinde Avrupa
Birliği’nin payı artmamaktadır. Buna karşın üçüncü ülkeler ile olan dış
28
ticaretimizden kaynaklanan açık oran olarak artmaktadır. Bu durum
değişen ihracat bileşim ile birlikte değerlendirildiğinde, Avrupa Birliği ile
olan ticarette rekabet üstünlüğümüzün özellikle yukarıda belirtilen 84., 85.
ve 87. gibi yüksek katma değerli teknoloji-yoğun fasıllarda arttığına işaret
ediyor olabilir.
3.3 Mukayeseli Üstünlüklerde Değişim: Betimsel Bir Değerlendirme
Bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yukarıda vurgulanan gelişmeler
Türkiye’nin mukayeseli üstünlüklerinde emek-yoğun sektörlerden daha
sermaye-yoğun sektörlere doğru bir gelişim olduğunu göstermektedir.
Gümrük Birliğinin dinamik etkilerinden birisi olarak Türk firmaları ihraç
pazarlarındaki rekabetçiliklerini artırmaktadır. (bkz. Ek, Tablo 7-8 ve 12-
16).
29
4. TÜRKİYE’NİN MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLERİNDE DEĞİŞİM Buraya kadar olan bölümde araştırmanın teorik temelleri ortaya
konulduktan sonra Türkiye’nin dış ticaret rakamları incelenerek mukayeseli
üstünlüklerindeki değişim belirlenmeye çalışıldı. Hipotezimiz konusunda
nihai karara varabilmek için nedensellik bağını yakalamaya yönelik daha
sağlam ve bilimsel ip uçlarına gereksinim olduğu açıktır. Bu ip uçlarını elde
edebilmek için iki farklı uygulamalı araştırmanın sonuçları kullanılacaktır.
Bunlardan ilki Türkiye’nin ihracat talep modelinin, bir zaman serisi
kullanılarak ekonometrik tahmininin yapılmasıdır. İkincisi ise, Türkiye’nin
açıklanmış mukayeseli üstünlüklerinin indeks yöntemi ile
hesaplanmasıdır.14
4.1 İhracat fonksiyonu ve Mukayeseli üstünlükler: Ekonometrik
Analiz
4.1.1 Model
Buradaki model bir ihraç talep modelidir.15 Temel bağımsız
değişkenler ise sırasıyla fiyat etkisi ve gelir etkisini ifade etmektedir. RPX,
nispi ihracat fiyatlarını gösterir. Bu değişken, ülkenin ihraç ürünleri
fiyatlarının rekabet edilen ülke fiyatlarına oranıdır, RPX=PX/PW. YW ise
ihraç pazarının gelir düzeyini ifade etmektedir.
İHRACAT TALEBİ: XV = ƒ1 [ RPX, YW)] (6) (-) (+)
14 Bu bölümde sunulan iki araştırma, sırasıyla Utkulu ve Seymen (2003) ile Utkulu
ve Seymen (2004)’ü referans almaktadır. Burada her iki araştırma da amaca
hizmet edebilmek için önemli ölçüde kısaltılmıştır. 15 Özellikle bkz. Goldstein ve Kahn (1985).
30
Fiyat-dışı rekabet etkilerini, ürün yeniliği etkisini ve mukayeseli
üstünlüklerdeki değişimi ele alabilmek için yukarıdaki geleneksel ihraç talep
modeline XCC adını verdiğimiz “ihraç mal bileşimi indeksi” de dahil edildi.
Ayrıca modele yapısal değişimin etkilerini de dikkate alabilmek için DU
değişkeni de katılmıştır. Böylece nihai modelin görünümü aşağıdaki (6’)
denklemindeki gibi olmuştur:
İHRACAT TALEBİ: XV = ƒ1 [ RPX, YW, XCC, DU] (6’) (-) (+) (+)
Burada uzun-dönem ihraç talep fonksiyonunun ekonometrik
tahminlemesinin yapılmasının temel amacı uzun-dönem fiyat ve gelir
esnekliklerini bulmanın yanı sıra, denkleme ihracat mal bileşiminin zaman
içindeki değişimini temsil eden bir değişken ekleyerek bu değişkenin
istatistiki anlamlılığını da belirlemektir. Bu bulgular Türkiye’nin mukayeseli
üstünlüğünü belirleyen faktörler ile ilgili önemli ip uçları verecektir.
4.1.2 Ekonometrik Yöntem
Engle ve Granger’in 1987 yayınladıkları makaleden (bkz. Engle ve
Granger, 1987) sonra ve özellikle doksanlı yıllarda zaman serisi
literatüründe çok önemli gelişmeler görüldü. Buna göre, çoğu
makroekonomik zaman serisi trend içermekte ve bu durum sahte
(spurious) regresyon sonuçlarına (yapay olarak şişkin ve geçersiz test
istatistikleri vb.) yol açabilmektedir (Charemza ve Deadman, 1997). Buna
çözüm olarak bir çok yöntem önerilmiştir. Değişkenlerin farkının alınması
(differencing) yöntemiyle stokastik trendin elemine edilmesi önerilmiş,
ancak bu yöntemin uzun-döneme ait değerli enformasyonun kaybına
31
neden olduğu saptanmıştır. Çözüm Engle ve Granger’in literatüre sunduğu
koentegrasyon (cointegration - ‘eşbütünleşme’)16 analizi ile gelmiştir. Buna
göre değişkenler trend içerse (nonstationarity) dahi uzun dönemdeki
sapmaları ifade eden (uzun dönem regresyon) hata terimi durağan
(stationary: yani varyansı ve ortalaması zaman içinde değişmez, sabit) ise
değişkenler arasında gerçek iktisadi nedensellik ilişkisi vardır. Bu durumda
regresyondaki değişkenler koentegredir (cointegrated) denir.
Koentegrasyon analizi ekonomik değişkenlerin regresyon ve
modellemesinde sahte regresyon/korelasyon sonuçlarını engelleyen ve
iktisat teorisinin testinde kullanılan etkili bir yöntem haline gelmiştir.17
İlk defa 1980’li yılların başında literatüre sunulan “koentegrasyon
analizi” sayesinde zaman serisi ekonometrisi ve ekonomi teorisinin testi
alanlarında önemli gelişmeler olmuştur. Koentegrasyon konseptinin
literatüre kazandırdıkları ve kullanım alanları şu başlıklar altında
özetlenebilir:
a) Regresyon analizlerinde trendin neden olduğu “sahte regresyon”
sonuçlarını gidermesi,
b) Ekonometrik modellemede yeni bir yöntem olarak kullanılması,
c) Ekonometrik tahminleme aşaması öncesinde bir ön-test olarak kabul
görmesi,
16 Türkçe literatürde ‘eşbütünleşme’ tabirini tercih eden araştırmacılar olsa da biz
bu çalışmada bir teknik tabir olarak ‘koentegrasyon’u aynen kullanmayı tercih
ettik. 17 Koentegrasyon ve durağanlık literatürü ile ilgili bilgiler için örneğin bkz.
Charemza ve Deadman (1997) ve Utkulu (1994).
32
d) Uzun-dönem ekonomik ilişkilerin yani iktisat teorisinin testine olanak
vermesi.
Koentegrasyon analiz yönteminin iktisatçılar için asıl önemi rakip
iktisat teorilerinin test edilmesine olanak tanımasıdır. Yöntem, bu
çalışmada da kullanılmaktadır. Test sonucunda koentegrasyon ilişkisinin
varlığı bulunursa (yani değişkenler arasında uzun-dönem teorik ilişkinin
varlığı) bunun anlamı, söz konusu iki ekonomik değişken arasında iktisat
teorisinin öngördüğü neden-sonuç ilişkisinin Türkiye için doğrulandığıdır.
Bu çalışmada kullandığımız koentegrasyon yöntemi Engle ve
Granger (1987)’de literatüre sunulan klasik yöntemdir. Buna göre, ilk
aşamada aşağıdaki uzun-dönem denkleminin (cointegrating regression)
en küçük kareler yöntemi (EKKY) ile regresyon tahmini gerçekleştirilir:
Xt = a0 + a1 Yt + ut
Yt = α0 + α1 Xt + u’t
Burada X ve Y, aralarında uzun-dönem teorik nedensellik ilişkisi yani
koentegrasyon ilişkisi aradığımız iki değişkeni; a0 ve α0 sabit terimleri; a1
ve α1 ise regresyon tahmin katsayılarını; ut ve u’t ise regresyon hata
terimlerini (residuals) göstermektedir.18
18 Gözlem sayısı büyük olmadığında koentegrasyon ilişkisinde bağımlı ve
bağımsız değişkenlerin hangisi olduğu testin sonucunu etkileyebileceğinden,
aralarında koentegrasyon ilişkisi aranan her iki değişkenin hem bağımlı hem de
bağımsız olduğu durum dikkate alınmış ve bunun sonucunda ut ve u’t gibi iki hata
terimi ortaya çıkmıştır. Yani iki değişkenin koentegrasyon testinde her iki hata
terimi de teste tabi tutulmaktadır.
33
Eğer bir zaman serisi, örneğin Xt, d sefer farkı alındıktan sonra
durağan19 hale geliyorsa Xt’nin d düzeyinden entegre olduğu söylenir ve Xt
∼ I(d) şeklinde gösterilir. Ayrıca, Xt ve Yt gibi iki zaman serisi, eğer
i) Xt ∼ I(d) ve Yt ∼ I(d) ise
ve
ii) bunların doğrusal (lineer) kombinasyonu yani β1.Xt + β2.Yt bu durumda
(d - b)’ye entegre ise20
Xt ve Yt, buna göre d, b düzeyinden koentegre (yani eşbütünleşik) denir (d
≥ b ≥ 0).
Xt, Yt ∼ CI (d,b)
şeklinde gösterilir. [β1, β2] vektörüne ise “koentegrasyon vektörü” adı
verilir.21
Önemle vurgulamak gerekir ki, iki değişken arasında
koentegrasyonun varlığı ampirik bir sorundur. Ancak, kaynağını iktisat
teorisinden almıyor ise “koentegrasyon analizi” yapmanın hiç bir anlamı ve
19 Bir zaman serisinin durağan olması, ortalamasının ve varyansının zaman
içinde değişmemesi, sabit kalması demektir. Tüm standart istatistiki testler
durağanlık var ise geçerlidir. Aksi durumda, standart kritik değer tabloları
kullanılamaz. Bu seriler kullanılarak elde edilen ekonometrik tahmin sonuçlarının
gerçek ilişkiyi değil sahte ilişkiyi yansıtma riski önemli olup, dikkate alınmalıdır.
Bu durumda kullanılabilecek etkili yöntem “koentegrasyon analizidir”.
20 Bu ise koentegrasyon regresyon denkleminin hata teriminin durağan olması
gerektiği anlamına gelir. 21 Koentegrasyon yöntemi ve ayrıntıları için bkz. Engle ve Ganger (1987);
Charemza ve Deadman (1997, Bölüm 5 ve 6); Utkulu (1994).
34
haklı gerekçesi yoktur (Charemza ve Deadman, 1997: s.157; Granger,
1986: ss.226-7).
Yöntemin statik yapısı, özellikle gözlem sayısının fazla büyük
olmaması durumunda, uzun-dönem denkleminin regresyon tahmin
sonuçlarının ihtiyatla değerlendirilmesini gerektirmektedir. Kural olarak,
koentegrasyon denkleminin tahmin edilen R2 istatistiği ne kadar büyük ise
tahmin edilen katsayıların sapması o denli azdır. Buradaki analizde,
koentegrasyonun varlığını test etmek için “residual-based augmented
Dickey-Fuller (ADF) testi” kullanılacaktır.
Koentegrasyon ilişkisinin varlığı için birinci koşul her iki değişkenin
birinci farklarının durağan olmasıdır. İkinci koşul ise, bu değişkenler
kullanılarak yapılan regresyon sonucunda tahminlenen hata teriminin
kendisinin durağan olmasıdır. Her iki koşulun da yerine gelip gelmediğini
anlamak için kullanılan alternatif istatistik testler içerisinde en çok kabul
göreni Dickey ve Fuller’in literatüre sunduğu ve daha sonra geliştirilen
Dickey-Fuller (DF) testidir (Dickey ve Fuller, 1979). Otokorelasyon
sorununu ortadan kaldırmak için denklem uyarlanabilmekte ve Augmented
Dickey-Fuller (ADF) testi adını almaktadır. Şimdi ADF durağanlık test
prosedürünü açıklayalım:
Uygulamada, aşağıdaki modelin EKKY ile regresyon tahminlemesi
yapılır:
t
p
i
ititt eyyy +∆++=∆ ∑=
−−
1
1 φδβ
35
Yukarıdaki denklemde ∆, β ve et, sırasıyla, birinci-fark işlemcisini, sabit
terimi ve klasik doğrusal regresyon denklemi varsayımlarına uyan durağan
hata terimini göstermektedir. ADF testi, yukarıdaki ADF denkleminde δ‘in
negatif olup olmadığını test etmektedir. H0 hipotezinin (δ=0), alternatif
hipotez (δ<0) lehine ret edilmesi, sözkonusu zaman serisinin, yt, durağan
olduğu anlamına gelir, yani yt ∼ I(0). Söz konusu yt değişkeninin durağan
olmayışı nedeniyle, bu denklem için H0 hipotezinin testinde t ve F
dağılımları uygun değildir. ADF denkleminde δ‘in t istatistik değerine
karşılık gelen düzeltilmiş kritik değerler MacKinnon (1991) ve Charemza
ve Deadman (1997) tarafından sunulmaktadır. ADF durağanlık testinde,
H0 hipotezi, eğer t istatistiği, buna karşılık gelen kritik değerden daha
büyük bir negatif değer aldı ise ret edilir.
ADF regresyon denkleminin sabit terim ve zaman trendi dahil
edilerek mi, yoksa dahil edilmeden mi kullanılması gerektiği uygulamada
tartışmalıdır. Bu konuda Charemza ve Deadman (1997) sabit terim dahil
edilerek yapılan ADF uygulamalarının bazen yorumlanması güç sonuçlar
verdiğini belirtmektedir. Bu çalışmada ise, sadece sabit terim içeren ADF
denklem sonuçları sunulmaktadır. Ancak sonuçların dirençli olduğunu
(robust) göstermek ve sonuçları desteklemek için ayrıca sabit terim dahil
edilmeden de ADF denklemleri regresyona tabi tutulmuştur. Elde edilen
sonuçlar biribirini desteklemektedir. Ayrıca, istatistiki olarak anlamlı olduğu
sürece zaman trendi de ADF denklemine dahil edilmektedir.
ADF test prosedüründe optimal gecikme sayısının doğru olarak
belirlenmesi testin sonucunu önemli ölçüde etkilemektedir. Bu nedenle, bu
36
çalışmada temel belirleme yöntemi olarak ADF denklemindeki t istatistik
değerlerinden faydalanmış olup, bu temel yöntem sonuçları Akaike
Information, Schwarz Bayesian vb. alternatif yöntemlerle kontrol edilmiştir.
Eğer bir regresyonda açıklayıcı değişken sayısı tek ve açıklayıcı
olabilecek diğer bazı değişkenler dışarıda bırakıldı (omitted variable) ise,
istatistiki testlerin açıklayıcı gücü azalabilir. Özellikle gözlem sayısının
yeterince büyük olmadığı durumlarda bu sorun daha da önemli olabilir.
Öyleki, istatistiki anlamlılığı düşük olan bir değişkenin yanına gerçekten
anlamlı ikinci bir açıklayıcı değişken eklendiğinde elde edilen çoklu
regresyonun sözkonusu ilk değişkenin istatistiki açıklama gücünü /
anlamlılığını artırabilmektedir. Tekli regresyon analizinin bu sakıncası
elbette tekli koentegrasyon analizi için de geçerlidir. Buna ek olarak,
koentegrasyonun ampirik olarak teyit edilebilmesi için H0 hipotezinin reddi
gerektiğinden, özellikle gözlem sayısı çok fazla olmadığında sınıra yakın
bölgelerde H0’ın reddedilememesine neden olabilmektedir.
Yukarıda kısaca sözü edilen potansiyel sorunu ortadan kaldırmanın
en etkili yolu, tekli koentegrasyon sonuçları alındıktan sonra eğer
gerekiyor ise çoklu koentegrasyon analizine başvurmaktır. Esas olarak,
kullanılan klasik Engle-Granger yaklaşımında önemli bir değişiklik
olmayacaktır. Dikkat edilmesi gerekli nokta, koentegrasyon testi
aşamasında, hata teriminin ADF test istatistiği ile buna uygun kritik değeri
karşılaştırmaktır. Uzun-dönem koentegrasyon denklemindeki değişken
sayısı arttıkça kritik değer de buna bağlı olarak değişmektedir.
37
Johansen (1988)’e göre eğer bir uzun-dönem regresyon
denkleminde (n) adet değişken var ise, aralarında en fazla (n-1) adet
“koentegrasyon vektörü” bulunabilir. Eğer birden fazla koentegrasyon
ilişkisi var ise, bu genellikle bir hatalı belirlenme (misspecification)
durumunu gösterir. Ancak, bazı durumlarda birden çok vektörü haklı
gösterebilecek teorik altyapı da var olabilir. Eğer birden fazla vektör var ise
ve biz bir koentegrasyon denklemi tahminliyorsak, elde ettiğimiz katsayı
tahminleri aslında varolan iki vektörün bir lineer kombinasyonudur. Burada
çözüm Johansen tarafından önerilmektedir. Johansen’in literatüre
sunduğu test ile değişkenler arasındaki koentegrasyon ilişkisi sayısı
belirlenebilmektedir. Eğer sonuç tek (unique) vektör doğrultusunda ise bu
durumda araştırmacı, modelleme sürecinde Johansen Sistem
yaklaşımının karmaşık varyantlarına girmek zorunda kalmayacaktır.
Johansen (1988) ve Johansen ve Juselius (1990) literatüre alternatif bir
koentegrasyon yöntemi sunmuşlardır. Bu yaklaşım, çoklu
koentegrasyonda sistem analizidir (system-based VAR approach).
Yaklaşımın avantajları yanında bazı sakıncaları da bulunmaktadır
(Charemza ve Deadman, 1997).
Eldeki çalışmada klasik Engle-Granger yöntemine bağlı kalınmakta,
ancak bu yöntem, “koentegrasyon vektör” sayısını bulmak amacıyla
Johansen yöntemiyle desteklenmektedir. Eğer tek vektör olduğu
doğrulanırsa, klasik Engle-Granger koentegrasyon regresyon denklemi ile
devam edilmektedir. Ayrıca, çoklu koentegrasyon denkleminde, açıklayıcı
değişkenlerin dışsal olduklarını varsaymak yerine gerçekten dışsal olup
olmadıklarını test etmek gerekir. Bunun için literatürdeki “zayıf dışsallık”
38
testinin kullanılması yeterlidir. Bir içsel açıklayıcı değişkenin varlığı
durumunda katsayı tahminlerinin sapmalı çıkması doğaldır. Bu durumda
içsellikten kaynaklanan sapmalı tahmin düzeltilmelidir.
4.1.3 Uygulama, Bulgular ve Değerlendirme
Veri Seti
Yukarıda açıklanan ekonometrik yöntem ışığında 1963-2002 yıllarını
kapsayan yıllık veri kullanılarak Türkiye’nin Avrupa Birliğine karşı uzun-
dönem ihraç talep denklemi tahminlenecektir. Burada tek denklemli çok
değişkenli koentegrasyon analizi yapılacaktır. Tahminlenen uzun-dönem
denklem (6’)’dır:
İHRACAT TALEBİ: XV = ƒ1 [ RPX, YW, XCC, DU] (6’) (-) (+) (+)
RPX fiyat değişkenidir. YW ise gelir değişkenidir. XCC ve DU ise sırasıyla
ihracatın mal bileşimi ve yapısal değişmeyi göstermektedir. Denklemde
RPX ve YW serilerinin doğal logaritmaları kullanılmaktadır. Böylece
katsayı tahminleri doğrudan uzun-dönem esneklikler olarak
yorumlanabilmektedir. Veri tanımları ve veri kaynakları ayrıntılı olarak ekte
sunulmuştur.
Geleneksel Çok Değişkenli Koentegrasyon Analizi:
Geleneksel koentegrasyon analizinin birinci koşulunu sağlamak için
öncelikle değişkenlerin birim kök testleri yapılmalıdır. Eğer tüm
değişkenlerin birinci farkları durağan ise uzun-dönem koentegrasyon
39
denkleminin tahminlenmesine geçilebilir. İkinci koşul, uzun-dönem
denkleminin hata teriminin durağan olmasıdır. Birinci koşul için ADF
(Augmented Dickey-Fuller) testi kullanılırken, ikinci koşulu sağlamak için
Engle-Granger Koentegrasyon testi yapılmalıdır.
LXVt = β0 + β1LRPXt + β2LYWt + β3 XCCt + β4 DU + µt (6’’)
Yukarıdaki (6’’) denklemi uygulamada tahmin edilen uzun-dönem
denklemidir. Değişkenlerin önündeki L harfi doğal logaritmayı
simgelemektedir.
Tablo 17: Değişkenlerin ADF Birim Kök Test Sonuçları Değişkenler Test İstatistikleri
__________ ___________________________________________
kendisi_ birinci farkı
LXV -2.61(0) -6.66(0)
LRPX -1.93(1) -4.80(0)
LYW -1.89(1) -4.45(1)
XCC -2.23(2) -3.75(1)
DU1987 -1.95(1) -5.02(1)
Not: ADF denklemine sabit terim eklenmiştir. Zaman trendi ise yalnızca istatistiki
anlamlılığa sahip olduğunda ADF denklemine dahil edilmiştir. Uygun kritik değerler
zaman trendli ve trendsiz, %5 anlamlılık düzeyinde raporlanmıştır. Karşılık gelen
kritik değerler sırasıyla –3.53 ve –2.94 olup, MacKinnon (1991)’den elde edilmiştir.
Parantez içindeki rakamlar ADF denkleminin hata terimindeki otokorelasyonu
giderebilmek için gerekli uyarlama sayısını göstermektedir.
Tablo 17’deki sonuçlar değişkenlerin kendilerinin durağan
olmadıklarını, ancak birinci farklarının durağan olduğunu göstermektedir.
Bu durum, ele aldığımız denklemde sahte regresyon sonuçlarından
kaçınmak için “koentegrasyon analizinin” gerekli olduğunu onaylamaktadır.
40
Bunun için uzun-dönem denklem Engle ve Granger (1987)’yi
izleyerek en küçük kareler (EKK) yöntemiyle tahminlemeli ve tahmin
ettiğimiz denklemin hate terimine ADF birim kök testi uygulanmalıdır. Eğer
boş hipotezi red edebiliyorsak değişkenler koentegredir / eşbütünleşiktir.
Yani aralarında teorinin gösterdiği uzun-dönem nedensellik bağı
onaylanmıştır.
Uzun-dönem ihraç talep denklemi tahmin sonuçları:22
LXVt = 0.70 – 1.19LRPXt + 0.90LYWt + 3.95XCCt + 0.16DU1987 + µt (7) (5.43) (-7.21) (8.39) (8.53) (2.31)
R2 = 0.99 RSS = 0.38 CRDW = 1.78 ADF = -5.49 (uygun kritik değer 5%: –4.79) Gözlem aralığı (Yıllık veri): 1963-2002 Parantez içindeki değerler t-istatistik değerleridir.
Yukarıdaki uzun-dönem koentegrasyon denkleminde Türkiye’nin
Avrupa Birliği ülkelerine olan ihraç talebinin ekonometrik tahmin bulguları
sunulmuştur. Bu uygulama yöntem bölümünde açıklanan koentegrasyon
analizi kullanılarak yapılmıştır. L doğal logaritmayı simgelemektedir. RPX
fiyat değişkenini, YW gelir değişkenini, XCC ihracat mal bileşim indeksini
ve DU1987 söz konusu yıl içinde gerçekleşen yapısal değişimi yakalamak
için denkleme eklenen kukla değişkeni göstermektedir. XCC’in aynı
zamanda ürün yenilikleri, kalite vb. arz kaynaklı etkileri kapsadığı da ifade
edilmektedir. Tüm değişkenlerin tanımları EK-A’da verilmiştir. Uygulamalı
22 Değişkenler durağan değildir. Bu nedenle sahte regresyon sonuçlarından
kaçınmak için açıklanan yönteme uygun olarak birim kök testleri ve
koentegrasyon analizi yapılmıştır. Değişkenler koentegredir. Yani uzun-dönem
nedensellik bağı belirlenmiştir. Bu ayrıntı için bkz. Utkulu ve Seymen (2003).
41
araştırmanın bulgularına ilişkin tüm ayrıntılar burada verilmemiştir. Bunun
için bkz. Utkulu ve Seymen (2003).
Denklem (7)’deki en önemli bulgu hata teriminin ADF test sonucudur.
Buna göre değişkenler arasında koentegrasyon ilişkisi vardır. T-istatistik
sonuçlarının durağan olmayan değişkenlere ait olduğu unutulmamalıdır.
CRDW istatistiğinin R2 değerinden daha büyük olması ve 2’ye yaklaşması
uzun-dönem nedensellik bağını doğrulamaktadır. Öte yandan uzun-dönem
katsayı tahminlerinin işaretleri teoriye uygundur. İhraç mallarının yurt dışı
(AB ülkeleri) fiyat esnekliği ve gelir esnekliği sırasıyla -1.19 ve 0.9’dur. Hem
fiyat hem de gelir AB pazarında ihracat talebini belirlemektedir. Ancak
esneklik değerlerinin birim esneklik civarında bulunması önemlidir.
Yukarıdaki bulguları kısaca şöyle yorumlayabiliriz. Avrupa Birliğinin
Türk ihraç malları talebini fiyatlar, gelir ve ihraç malları bileşimi
etkilemektedir. Fiyat önemli ve istatistiki olarak anlamlı bir unsurdur. İhraç
malları bileşim indeksimizin sonuçları bir anlamda Türkiye’nin Avrupa
Birliğine yaptığı ihracatın ihraç mallarının bileşimindeki değişimden büyük
ölçüde etkilendiğini ortaya koymaktadır. Bu son saptamanın bu çalışmanın
hipotezi açısından önemi büyüktür. Buna göre bulgular Avrupa Birliğine mal
ihracatında “yenilik” ve “farklılaştırma” stratejilerinin etkisini göstermektedir.
Önce ihraç malları bileşim indeksinin nasıl hesaplandığını görelim.
XCC, mal bileşim indeksi şöyle hesaplanmaktadır: ihraç malları dört
mal grubuna bölünür, (C1, …C4). Bu gruplar öyle seçilmiştir ki, C1’den C4’e
doğru gidildiğinde teknolojik içeriği giderek artmaktadır. İndeks 0 ile 1
arasında değer alır. İndeksi oluşturmada Muscatelli vd. (1991)’nin önerdiği
42
yöntem kullanılmıştır. Ağırlıkların seçiminde simetrik bir dağılım tercih
edilmiştir. 0 ile 1 aralığında olan bu ağırlıklar şöyle varsayılmıştır. a1=0,
a2=0.33, a3=0.67 ve a4=1 :
4 Σ atCt
t=1 XCCt = ⎯⎯⎯⎯⎯
4 Σ Ct
t=1
XCC indeksindeki mal grupları: SITC Revised 2 sınıflandırma sistemi
kullanılmıştır:
C1 : Toplam tarımsal ürünler ve hammadde ihracatı, SITC Revised 2
groups, 0 and 2).
C2 : Toplam geleneksel imalat sanayi ihracatı, SITC Revised 2 groups, 61,
62, 63, 64, 65, 69, 84, 85, 89).
C3 : Toplam ölçek-yoğun ürünler ihracatı (scale-intensive sectors), SITC
Revised 2 groups, 51, 58, 66, 67, 68, 76, 78, 79).
C4 : Toplam uzmanlaşmış arz ve bilim-temelli / teknoloji ürünleri ihracatı,
SITC Revised 2 groups, 71, 72, 73, 74, 75, 87, 88).
Yukarıdaki gruplandırma düşük katma değerli üründen daha yüksek
katma değere sahip ürünlere doğrudur. Bu nedenle Türkiye’nin Avrupa
Birliği ülkelerine yapılan ihraç talebinin belirleyenlerinden birisi olarak XCC
mal bileşim indeksinin ekonometrik bulgular ile doğrulanmış olması, ihraç
mal sepetimizde bu yöndeki değişimin Avrupa Birliğinin ihraç talebini
etkilediğini göstermektedir. Bu bir anlamda mukayeseli üstünlüklerin
43
dinamik bir süreç olduğunu ve C1’den C4’e doğru bir dönüşümü ifade ettiği
anlamına gelmektedir. Üstelik XCC değişkenine ait t-istatistiği 8.53 gibi
yüksek bir istatistiki anlamlılığı ifade eder (bkz. Denklem 7).
Tablo 18: Johansen ML Koentegrasyon Testi (Maximum Eigenvalue Test / VAR=1) Export Demand Model Boş hptz. Alternative Test Statistic Critical Value (5% sign.level)
r= 0 r=1 59.94 31.79
r≤1 r=2 17.69 25.42
r≤2 r=3 6.29 19.22
r≤3 r=4 4.97 12.39
Not: Kritik değerler MacKinnon (1991)’den alınmıştır.
Tablo 18’deki bulgular değişkenler arasındaki uzun-dönem ilişkiyi
doğrulamaktadır. Üstelik tek koentegre vektörün (r=1) varlığı da
onaylanmaktadır. Bu durum tek denklem tahminlemeleri için önemli bir
gerek koşuldur.
İçsellik Sapması ve Farklı Uzun-dönem Yaklaşımları
Engle-Granger koentegrasyon yöntemi bir çok avantajına rağmen
diğer yöntemlerle desteklendiğinde daha anlamlıdır. Üstelik bu
yöntemlerden bazıları katsayı tahminlerinde içsellikten
kaynaklanabilecek sapmaları giderebilmektedir. Aşağıda Tablo 19’da
statik Engle-Granger koentegrasyon tahminlerine bazı alternatifler
sunulmuştur: Inder’in “fully-modified unrestricted ECM“ yöntemi (Inder,
1993); Saikkonen’in “dynamic OLS“ yöntemi (Saikkonen, 1991) ve
Phillips-Hansen’in “fully modified OLS“ yöntemi (Phillips ve Hansen,
1990). Tablo 19’un tahmin bulguları içsellikten kaynaklanan sapmanın
44
ihmal edilebilecek kadar küçük olduğunu ve Engle-Granger tahmin
sonuçlarının oldukça tutarlı ve sapmasız olduğunu göstermektedir.
Saikkonen’in modeli dinamik unsurları da uzun dönem denklemine
dahil etmektedir. Inder ile Phillips-Hansen’in modelleri ise dinamik
unsurları dahil etmenin yanı sıra, içsellikten kaynaklanabilecek
sapmayı da düzeltmektedir.
Tablo 19: Farklı Yöntemlerle Uzun-dönem Tahmin Sonuçları
Değişken Static EG OLS Fully Mod. Unr. ECM Dyn. OLS Fully Mod.OLS (Engle&Granger) (Inder) (Saikkonen) (Phillips&Hansen)
LRPX -1.19 -1.28 -0.91 -1.47
LYW 0.90 0.92 0.77 1.08
XCC 3.95 5.61 5.19 3.52
Son olarak hata düzeltme modeli sonuçları Tablo 20’de belirtilmiştir.
Tablo 20: Kısa Dönem Hata Düzeltme Modeli ve Çoklu Granger Nedensellik
Bağımlı t-istatistiği F-istatistiği F-istatistiği F-istatistiği F-
istatistiği
Değişken ( µt-1 ) Σ∆LXV Σ∆LRPX Σ∆LYW Σ∆XCC
∆LXV -0.71η A.D. 36.4(0)η 23.7(1)η 23.9(0)η
Not: µt-1 hata düzeltme terimidir. Parantez içindeki rakamlar gecikme sayısını belirtmekte
olup, genelden-özele modelleme yöntemiyle hesaplanmıştır. ∆ fark operatörüdür ve
birinci farkı gösterir. η 1% düzeyinde istatistik anlamlılığı simgelemektedir. A.D. ise
istatistiki olarak anlamlılık bulunmadığına işaret eder.
Buna göre hata düzeltme mekanizması çalışmaktadır. µt-1’in
istatistiki olarak anlamlı olması ve 0 ile -1 arasında bulunması bunun
45
kanıtıdır. Bu, uzun dönem Granger nedenselliğe işaret eder. Öte yandan
bağımsız değişkenlerin gecikmeli değerleri de topluca sıfırdan farklıdır.
Yani istatistiki olarak anlamlıdır. Bu ise kısa dönem Granger nedenselliği
doğrular.
4.2 Açıklanmış Mukayeseli Üstünlükler: Indeks Analizi
4.2.1 Model
Modele toplam dört indeks dahil edilmiştir. Bunlardan ilki Balassa’nın
orijinal indeksidir, BI. Diğer üç alternatif indeks ise Vollrath tarafından
geliştirilen üç indekstir: VI1, VI2 ve VI3.23
4.2.2 Indeks Yöntemi
Çalışmanın önceki bölümünde de belirtildiği gibi Balassa (1965),
mukayeseli üstünlüklerin ölçülmesinde kullanılabilecek bir indeks
önermektedir. Literatürde “Balassa İndeks” olarak bilinen yöntem
açıklanmış mukayeseli üstünlüğü ölçmekte, mukayeseli üstünlüğün
temelindeki kaynaklara yönelik bir hesaplama getirmemektedir. Balassa
sonrasında, açıklanmış mukayeseli üstünlüğü ölçen indeksler gözden
geçirilmiş ve geliştirilmiştir. Bunlar arasında en çok kullanılan yöntem belki
de Vollrath’ın geliştirdiği indekstir (Vollrath, 1991).
Hatırlamak gerekirse Balassa indeksi (BI) şu biçimde ifade
edilmektedir:
BI = (Xij / Xit) / (Xnj / Xnt) = (Xij / Xnj ) / (Xit / Xnt)
23 Ayrıntılar için bkz. Utkulu ve Seymen (2004).
46
Burada X ihracatı, i bir ülkeyi, j bir malı (ya da sektörü), t mallar (ya da
sektörler) grubunu ve n ülkeler grubunu göstermektedir. Balassa
açıklanmış mukayeseli üstünlükler indeksi, Bİ, bir ülkenin bir mal veya
sektördeki ihracatının toplam ihracata oranının diğer ülke veya ülke grubu
(örneğin Avrupa Birliği) ile kıyaslanmasını ifade eder. Eğer BI>1 ise
mukayeseli üstünlük vardır. BI<1 ise bu durumda ülke ilgili mal veya
sektörde mukayeseli dezavantaja sahiptir.
Balassa’nın açıklanmış mukayeseli üstünlük indeksine, BI, alternatif
olabilecek indeksler önerilmiştir. Bunlar arasında literatürde uygulamalı
araştırmaların hesaplamalarında en çok kullanılanı Vollrath’ın geliştirdiği
üç indekstir (Vollrath, 1991). Bunlar ”nispi ticaret üstünlüğü” (VI1), “nispi
ihracat üstünlüğünün logaritması)” (VI2) ve “açıklanmış rekabetçilik
(açıklanmış rekabet üstünlüğü)”tir (VI3) (revealed competitiveness).
Vollrath’ın bu üç indeksi için geçerli kural şudur: pozitif indeks değeri
açıklanmış mukayeseli / rekabetçi üstünlüğe ve negatif indeks değeri de
açıklanmış mukayeseli / rekabetçi dezavantaja işaret eder. Vollrath (1991)
bu üç açıklanmış mukayeseli üstünlükler indeksi içerisinde (VI3)
“açıklanmış rekabetçilik” indeksini önermektedir. Bunun nedeni ise bu
indeksin arz ve talep dengesini daha iyi sağlamasıdır. Ancak uygulamada
en çok kullanılanı VI2 indeksidir. Unutmamak gerekir ki, Balassa ve
Vollrath indeksleri farklı temeller üzerine oturduklarından doğrudan
mukayese edilemezler.
Nispi ticaret üstünlüğü (VI1), nispi ihracat üstünlüğü (NXU) ile nispi
ithalat üstünlüğü (NMU) arasındaki farka eşittir. Vollrath’ın nispi ihracat
47
üstünlüğü (NXU) ile Balassa’nı orijinal indeksi (BI) aslında birbirinin
aynısıdır.
VI1 = NXU - NMU
burada NXU = BI = (Xij/ Xit) / (Xnj/ Xnt) ve
NMU = (Mij/ Mit) / (Mnj/ Mnt)
M ithalatı gösterir
Sonuç olarak;
VI1 = NXU - NMU = (Xij/ Xit) / (Xnj/ Xnt) - (Mij/ Mit) / (Mnj/ Mnt)
Vollrath’ın önerdiği ikinci index, nispi ihracat üstünlüğünün logaritmasıdır,
(VI2):
VI2 = ln NXU = ln BI = ln [(Xij/ Xit) / (Xnj/ Xnt)]
Vollrath’ın önerdiği üçüncü index ise, açıklanmış rekabetçilik (açıklanmış
rekabet üstünlüğü) indeksidir, (VI3):
VI3 = ln NXU - ln NMU
Son olarak yöntem ile ilgili olarak altı çizilmesi gerekli bir uyarı da
birbirlerinin alternatifi olabilecek çok sayıdaki açıklanmış mukayeseli
üstünlükler indekslerinin tutarlılıkları ve istikrarlılıkları sorgulanmalıdır.
Indeks sonuçlarının kardinal olarak mı yoksa ordinal anlamda mı
yorumlanacağı ise ayrı bir tartışmadır. Literatürdeki bu eleştiriler indeks
sonuçların ekonomik aktörlerce ihtiyatlı değerlendirilmesi gerektiğini
doğrulayıcı niteliktedir.
48
4.2.3 Uygulama, Bulgular ve Değerlendirme
Bulgular Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne karşı toplam 63 ürün grubu
içerisinde yedisinde açıklanmış mukayeseli üstünlüklere sahip olduğunu
göstermektedir. 1994, 1999 ve 2001 krizlerinin indeksler üzerinde etkili
olduğu açıktır. Sonuçların değerlendirilmesinde bu etki de dikkate
alınmalıdır. Bu yedi ürün grubu: giyim (clothing and clothing accessories);
sebze ve meyve (vegetables and fruit); şeker, şeker ürünleri ve bal (sugar,
sugar preparations, honey); tütün (tobacco); yağlı tohumlar ve yağ veren
meyveler (oil seeds and oleaginous fruits); kauçuk imalatı (rubber
manufactures); tekstil ve konfeksiyon (textile yarn, fabrics and related
products.)
Tablo 21’i değerlendirirken dikkatli olmak gerekmektedir. Balassa’nın
BI indeksi için indeks sonuçlarını 1 değeri ile mukayese etmek gerekir.
Eğer değer birden büyük ise bu durum açıklanmış mukayeseli üstünlüğü
gösterir. Birden ne kadar büyükse açıklanmış mukayeseli üstünlük o denli
yüksektir. Vollrath’ın indeksleri (VI1, VI2 ve VI3) için değerlendirme
yaparken mukayese edilecek değer 1 değil 0’dır. Eğer indeks değeri 0’dan
büyük çıkar ise bu durum açıklanmış mukayeseli üstünlüğe işaret eder24.
Makina, elektronik ürünler gibi 7. ve 8. fasıllardaki mal gruplarında BI
indeksi birden küçük olmakla birlikte gümrük birliği sonrasında neredeyse
7 ve 8’in alt gruplarındaki her kalemde açıklanmış mukayeseli
üstünlüklerdeki artış dikkat çekicidir. Vollrath’ın VI1, VI2 ve VI3 indeksleri
bu olguyu genellikle onaylamaktadır.
24 Benzer sonuçlar Erlat ve Erlat (2005) tarafından da doğrulanmaktadır.
49
5. SONUÇ
Mukayeseli üstünlük dinamik bir süreçtir. Bu süreç bir ekonomiyi
katma değeri düşük mallar ihraç eden bir ülke durumundan yüksek katma
değere sahip teknoloji ve vasıflı emek gerektiren malları ihraç eder ülkeye
dönüştürme sürecidir. Bu süreç kuşku yok ki ülkenin mukayeseli
üstünlüklerini değiştirecek yapısal bir dönüşümü gerektirir.
Bu dönüşüm bir anlamda, artan büyüme ile birlikte ekonomide
tarımın azalan payı ve imalat sanayi ile hizmetler sektörlerinin ekonomide
ağırlıklarının artması sonucu gerçekleşen yapısal dönüşümün dış ticaret
sektörünü de etkilemesini ifade eder. Bu süreçte yalnızca ülkenin toplam
ihracatında sanayi ürünlerinin payı artmamakta, sanayi ürünleri ihracatının
kendi yapısı da değişmektedir. Türkiye’de seksenli yıllarla birlikte ve güney
doğu asya ülkelerinde yetmişli yıllarda başlayan dönüşüm sürecinin
ülkelerin mukayeseli üstünlüklerini de değiştirmesi beklenir (Das, 1998:
ss.121-123). Das (1998) bazı Asya ülkelerinin hızlı büyüme ve teknolojiyi
hazmetme (teknolojiyi içselleştirme) kaynaklı bu dönüşümü
gerçekleştirdiklerinin altını çizmektedir. Ona göre bu ülkeler mukayeseli
üstünlüklerinde düşük-maliyetli emek-yoğun ürünlerden bilgi-yoğun ve
teknoloji-yoğun ürünlere doğru bir kaymayı başarılı ve hızlı bir biçimde
sağlamışlardır.
Günümüzde bir firmanın / bir ülkenin ihraç pazarındaki mukayeseli
üstünlüğü acaba sadece fiyat / maliyet avantajından mı
kaynaklanmaktadır? Ricardo’nun bu soruya yanıtı “evet” olsa dahi
günümüz dış ticaretinde mukayeseli üstünlükler artık “rekabet gücü”
50
(rekabetçilik: competitiveness) kavramı ile aynı anlamda kullanılır hale
gelmiştir. Günümüzün eksik rekabet piyasalarında fiyat rekabeti giderek
artan biçimde yerini yüksek teknolojiye ve ürün yeniliklerine (ARGE’ye)
dayalı kalite ve hizmet rekabetine bırakmaktadır. Fiyat rekabeti elbette
hala önemlidir ve önemli kalacaktır.
Özellikle benzer ülkelerin endüstri-içi ticaretini açıklamada fiyat
farklılıkları temelindeki mukayeseli üstünlük anlayışı yeterli açıklayıcı güce
sahip değildir. Eksik rekabet koşulları, teknoloji, ürün yenilikleri ve ARGE,
tüketici tercihleri ve talebin yapısı, marka, satış öncesi ve sonrası hizmet,
pazarlama stratejileri, endüstri-içi ticaret, benzer ülkeler arasında ticaret,
çok uluslu firmalar ve firma içi ticareti gibi unsurlar giderek önem
kazanmaktadır. Öyle ki bir ülke firmalarının ihraç pazarlarındaki rekabet
gücü ve sürdürülebilirliği fiyatın yanı sıra çok yakından “kalite”, “ürün
yeniliği” ve “pazarlama stratejileri” ile ilgilidir.
Bu kitabın hipotezini yanıtlayabilmek için kullandığı yöntemlerden
elde ettiğimiz bulgular Türkiye’nin toplam ihracatı içerisinde katma değeri
yüksek malların payının önemli bir ivme ile arttığını göstermektedir.
Ekonometrik bulgulara göre mal bileşim indeksinin ihracat fonksiyonu
üzerindeki etkisi pozitif ve önemlidir. Bu olgu Türkiye’nin mukayeseli
üstünlüklerinde bir değişimi göstermektedir.
Öte yandan, açıklanmış mukayeseli üstünlükler indeks bulguları da
bizi benzer bir sonuca götürmekte ve ancak daha ihtiyatlı yorumlar
yapılmasını gerekli kılmaktadır. Gümrük birliği öncesi ve sonrası dönemde
katma değeri yüksek ürünlerde ülkenin açıklanmış mukayeseli
51
üstünlüklerinde artış yönündeki değişim dikkat çekicidir. Ancak Türkiye
henüz teknoloji-yoğun ve bilgi-yoğun ürünlerde mukayeseli avantaja sahip
değildir. Burada gözlenen değişim başlangıcı ve değişimdeki ivme yakın
gelecek için umut vericidir. Ayrıca unutmamak gerekir ki her iki ampirik
araştırma da 2002 sonrası bulguları hesaba katmamıştır ki, özellikle 2003,
2004 ve sonuna doğru yaklaştığımız 2005 yıllarında Türkiye ekonomisi
2000-2001 yıllarında yaşadığı büyük krizin etkilerini ancak 2002 sonunda
atlatabilmiştir. Türkiye’nin dış ticaret rakamları incelendiğinde (toplam 16
tablo sunuldu!) 2003, 2004 ve 2005 yıllarına ait rakamların özellikle 84.,
85. ve 87. fasıllarda çok önemli artışları gösterdiği açıktır. İyimser olmak
için neden arayanlara sanırım bu rakamlar bir ip ucu verebilecektir.
52
KAYNAKÇA
Abd-el-Rahman, K. (1991), “Firms’ Competitive and National Comparative
Advantages as Joint Determinants of Trade Composition”,
Weltwirtschaftliches Archiv, 127, 83-97.
Acar, M.S. (2000), Uluslararası Reel Ticaret: Teori, Politika, Dokuz Eylül
Üniversitesi Yayınları, İzmir.
Akgüngör, S., F. Barbaros ve N. Kumral (2002), “Competitiveness of the
Turkish Fruit and Vegetable Processing Industry in the EU Market”,
Russian and East European Finance and Trade, 38(3), May-June.
Akkoyunlu, A. (1996), “Yeni Dış Ticaret Teorileri”, Ekonomik Yaklaşım, 7(21),
71-99
Altay, N.O. ve A. Gacaner (2003), “Türkiye’nin Rekabet Dinamikleri: Tekstil
ve Giyim Sektörünün Rekabetçiliği Üzerine Mukayeseli Bir Analiz” VII.
ERC/ODTÜ 2003, Uluslararası Ekonomi Kongresi, Ankara.
Balassa, B. (1963), “An Empirical Demonstration of Classical Comparative
Cost Theory”, Review of Economics and Statistics, 45, 231-238.
Balassa, B. (1965), “Trade Liberalisation and ‘Revealed’ Comparative
Advantage”, The Manchester School, 33, 99-123.
Balassa, B. (1966), “Tariff Reductions and Trade in Manufactures among
the Industrial Countries”, American Economic Review, 56(3), 466-
473.
Balassa, B. (1977), “’Revealed’ Comparative Advantage Revisited”, The
Manchester School, 45, 327-44.
53
Balassa, B. (1989), Comparative Advantage, Trade Policy and Economic
Development, Harvester Wheatsheaf, New York.
Bowen, H.P., A. Hollander and J.M. Viaene (2001), Applied International
Trade Analysis, The University of Michigan Press.
Brander, J.A. ve B.J. Spencer (1981), “Tariff and the Extraction of Monopoly
Rent Under Potential Entry”, Canadian Journal of Economics, 14,
371-389.
Brander, J.A. ve B.J. Spencer (1985), “Export Subsidies and International
Market Share Rivalry”, Journal of International Economics, 18, 83-
100.
Charemza, W.W. ve D.F. Deadman (1997), New Directions in Econometric
Practice, Edward Elgar, 2nd ed., England.
Chenery, H.B. ve M. Syrquin (1975), Patterns of Development, 1950-1970,
Oxford University Press, London.
Das, D.K. (1998), “Changing Comparative Advantage and the Changing
Composition of Asian Exports”, The World Economy, 21(1), 121-140.
Deardorff, A.V. (1984), “Testing Trade Theories and Predicting Trade
Flows”, in Handbook of International Economics, Vol.I, (ed.) R.W.
Jones ve P.B. Kenen, 467-517.
Deviren, N.V. (2004), “Türkiye ile Avrupa Ülkeleri Arasındaki Sınai Ürünleri
Endüstri-içi Ticareti”, İktisat İşletme ve Finans, Eylül, 107-127.
54
Dickey, D.A. ve W.A. Fuller (1979), “Distribution of the Estimators for
Autoregressive Time Series with a Unit Root”, Journal of the
American Statistical Association 74, 427–431.
DİE, Devlet İstatistik Enstitüsü, Yıllık istatistikler.
DPT, Devlet Planlama Teşkilatı, Yıllık İstatistikler.
DTM, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Yıllık İstatistikler.
Engle, R.F. ve C.W.J. Granger (1987), “Cointegration and error correction:
representation, estimation and testing”, Econometrica, Vol 55.
Erkan, H. (1987), Sosyoekonomik Bölgesel Gelişme, Dokuz Eylül
Üniversitesi Yayınları, Kavram Yayınları, İzmir.
Erlat, G. ve H. Erlat (2005), “Do Turkish Exports Have Comparative
Advantage with respect to the European Union Market, 1990-2000”,
Topics in Middle Eastern and North African Economies, 2005
Proceedings of the Middle East Economic Association,
http://www.sba.luc.edu/orgs/ meea/volume7/ erlat.pdf, (12.11.2005).
Eurostat, Yıllık İstatistikler.
Ferman, M., S. Akgüngör ve A.H. Yüksel (2004), “Türkiye’nin Rekabetçiliği
ve Bunun Sürdürülebilirliği: AB Pazarında Türkiye ve Rakip Ülkeler
Yönünden bir Mukayese”, 2004 Türkiye Ekonomi Kongresi, 5-9 Mayıs
2004, İzmir, 4-29.
Fontagne, L. ve M. Freudenberg (1997), “Intra-industry Trade:
Methodological Issues Reconsidered”, CEPII Document de Travail,
55
97-01, http://www.cepii.fr/anglaisgraph/workpap/pdf/1997/wp97-
01.pdf (22.07.2005)
Goldstein, M. ve M.S. Khan (1985), "Income and Price Effects in Foreign
Trade", in Handbook of International Economics, Vol.II, R.W. Jones
and P.B. Kenen (eds.), Elsevier Science publishers B.V.
Granger, C.W.J. (1986), “Developments in the study of cointegrated
economic variables”, Oxford Bulletin of Economics and Statistics,
48(3), 213-28.
Greenaway, D. ve C. Milner (1993), Trade and Industrial Policy in
Developing Countries: A Manual of Policy Analysis, The Macmillan
Press, esp. Part IV Evaluating Comparative Advantage, 181-208.
Greenaway, D, R.C. Hine ve C. Milner (1994), “Country-specific Factors and
Pattern of Horizontal and Vertical Intra-industry Trade in the UK”,
Weltwirtschaftliches Archiv, 130(1), 77-100.
Greenaway, D, R.C. Hine ve C. Milner (1995), “Vertical and Horizontal Intra-
industry Trade: a Cross Industry Analysis for the UK”, The Economic
Journal, 105, 1505-1518.
Grubel, H.G (1967), “Intra-industry Specialization and the Pattern of Trade”,
The Canadian Journal of Economics and Political Sciences, 33(3),
374-388.
Grubel, H.G. ve P.J. Lloyd (1975), Intra-industry Trade: The Theory and
Measurement of International Trade in Differentiated Products, John
Wiley, New York.
56
Güran, N. (1990), Dışa Açılma Sürecinde Türkiye Ekonomisinin Rekabet
Gücü, DPT, Yayın No: 2231, Eylül, Ankara.
Helpman, J. ve P.R. Krugman (1989), Trade Policy and Market Structure,
MIT Press, Cambridge.
Inder, B. (1993), “Estimating longrun relationships in economics: a
comparison of different approaches”, Journal of Econometrics, Vol 57.
İyibozkurt, M.E. (1985), Uluslararası İktisat Teorisi, Uludağ Üniversitesi
Basımevi, Bursa.
Johansen, S. (1988), “Statistical analysis of cointegrating vectors”, Journal of
Economic Dynamics and Control, Vol 12.
Johansen, S. ve K. Juselius (1990), “Maximum Likelihood Estimation And
Inference On Cointegration: With Application To The Demand For
Money”, Oxford Bulletin of Economics and Statistics, 52, 169-210.
Kalaycıoğlu, S. (1991), Dış Tcarette Korumacılık ve Liberasyon, Beta
Yayınları, İstanbul.
Karakaya, E. ve F.B. Özgen (2002), “Economic Feasibility of Turkey’s
Economic Integration with the EU: Perspectives from Trade Creation
and Trade Diversion”, METU VI. International Conference in
Economics, September 11-14 2002, Ankara.
Karluk, R. (1998), Uluslararası Ekonomi, Beta Yayınları, Yenilenmiş 5.
Baskı, İstanbul.
Kibritçioğlu, A. (1998), “Porter’s Approach of Competitive Advantages and
the Theory of Economics”, Journal of Future’s Technologies, 48,
66-71.
57
Krugman, P. (1992), “Does the Trade Theory Require a New Trade Policy?”,
The World Economy, 15(4), 423-441.
Krugman, P. (1994), Rethinking International Trade, The MIT Press.
Kumral, N. (2004), “Endüstriyel Yerelleşme: Türkiye NUTS1 Bölgeleri
Örneği”, İktisat İşletme Finans Dergisi, Sayı: 215, 66-75.
Küçükahmetoğlu, O. (2000), “Türkiye ve Avrupa Birliği Arasındaki Gümrük
Birliğinin Ekonomik Etkileri”, İktisat, Aralık, No. 408, 34-47.
Leamer, E.E. (1992), “Testing Trade Theory”, NBER Working Paper, No.
3957, NBER.
MacKinnon, G. (1991), “Critical values for cointegration tests”, in Long-run
Economic Relationships, R.F. Engle and C.W.J. Granger
(eds.)Oxford Universitesi Yayınevi, Oxford.
Muscatelli, V.A., A.A. Stevenson ve C. Montagna (1991), Modelling
Aggregate Manufactured Exports for Some Asian NIEs, Discussion
Papers in Economics, No.9118, Department of Political Economy,
University of Glasgow.
Phillips, P.C.B. ve B.E. Hansen (1990), “Statistical Inference in
Instrumental Variables Regression with I(1) Processes”, Review
of Economic Studies, Vol 57.
Porter, M.E. (1990), The Competitive Advantage of Nations, Macmillan,
London.
Porter, M.E. (1998), “Clusters and New Economics of Competition”,
Harvard Business Review, Kasım / Aralık, 77-90.
58
Ricardo, D. (1971), Principles of Political Economy and Taxation, Penguin
Books, Middlesex.
Saikkonen, P. (1991), “Asymptotically Efficient Estimation of
Cointegration Regressions”, Econometric Theory, Vol 7.
Seyidoğlu, H. (1999), Uluslararası İktisat: Teori, Politika ve Uygulama,
Geliştirilmiş 13. Baskı, İstanbul.
Seymen, D.A. (2002), “Dış Ticarette Yeni Korumacı Eğilimler ve Türk Dış
Ticareti Açısından Değerlendirilmesi”, DEÜ Sosyal Bilimler Dergisi,
4(4).
Shone, R. (1989), Open Economy Macroeconomics / Theory, Policy, and
Evidence, Cambridge.
Södersten, B. ve G. Reed (1994), International Economics, Third Ed.,
Macmillan.
Şimşek, N. (2005a), Endüstri-içi Dış Ticaret (Türkiye’nin Endüstri-içi Dış
Ticaretinin Analizi), Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, İktisat AD, Yayınlanmamış Doktora Tezi.
Şimşek (2005b), “Türkiye’nin Yatay ve Dikey Endüstri-içi Ticareti”, DEÜİİBF
Dergisi, 20(2), yayına kabul edildi.
Togan, S. (1990), Turkish Trade Regime and Liberalisation of Trade (in
Turkish), Turkish Eximbank, Research No.1, Ankara.
Utkulu, U. (1994), LDC External Debt, Trade and Solvency of a Nation:
Time-series Evidence for Turkey, Unpublished PhD Thesis,
Economics Department, Leicester University.
59
Utkulu U. ve D. Seymen (2003), “Trade and Competitiveness between
Turkey and the EU: Time Series Evidence”, Europe in Global World-
blending differences, OPEN MINDS Conference, University of Lodz,
Lodz-Polond, September.
Utkulu U. ve D. Seymen (2004), “Revealed Comparative Advantage and
Competitiveness: Evidence for Turkey vis-a-vis the EU/15”, European
Trade Study Group 6th Annual Conference, ETSG 2004, Nottingham,
September, 2004.
Ünsal, E.M. (2005), Uluslararası İktisat: Teori, Politika ve Açık Ekonomi
Makro İktisadı, İmaj Yayınevi, Ankara.
Verdoorn, P.J. (1960), “The Intra-bloc Trade of Benelux”, (Ed.) E.A.G.
Robinson, Economic Consequences of the Size of Nations içinde,
Macmillan, London, 291-329.
Vollrath, T.L. (1991), “A Theoretical Evaluation of Alternative Trade
Intensity Measures of Revealed Comparative Advantage”,
Weltwirtschaftliches Archiv, 130, 265-79.
Yeats, A.J. (1985), “On the Appropriate Interpretation of the Revealed
Comparative Advantage Index: Implications of a Methodology
Based on Industry Sector Analysis”, Weltwirtschaftliches Archiv,
121(1), 61-73.
Yılmaz, B. (2003), “Turkey’s Competitiveness in the European Union: A
Comparison with Five Candidate Countries – Bulgaria, The Czech
Republic, Hungary, Poland, Romania – and the EU15”, Ezoneplus
Working Paper, No.12, February.
60
Yılmaz, B. ve S.J. Ergun (2003), “The Foreign Trade Pattern and Foreign
Trade Specialisation of Candidates of the European Union”,
Ezoneplus Working Paper, No.19, September.
61
EK-A
Veri Kaynakları
Bu araştırmada kullanılan veri seti yıllık olup, 1963-2002 dönemini
kapsamaktadır. Söz konusu veri seti şu kaynaklardan elde edilmiştir:
Uluslararası Para Fonu, Uluslararası Finansal İstatistikler (IMF / IFS);
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB); Devlet Planlama Teşkilatı
(DPT); Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE).
Değişkenlerin Tanımları
XV: Denklemdeki bağımlı değişkendir. XV, ihraç malları hacim indeksi
(volume index) (1980=100) olup, şu biçimde formüle edilir:
XV = X$ / PX
Bu formülde X$, Türkiye’nin Avrupa Birliğinde temel ticaret ortağı olan altı
ülkeye (Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, Hollanda ve Belçika) dolar
bazında toplam ihracatını göstermektedir. Bu altı ülke Türkiye’nin Avrupa
Birliğine toplam ihracatının %50’den fazlasını oluşturur. PX ise dolar
bazında ihracat fiyat indeksidir.
RPX: Denklemdeki temel fiyat değişkeni olup nispi ihraç fiyatlarını gösterir.
RPX, tanım gereği, Türkiye’nin ihraç fiyatlarının Türk firmalarının AB ihraç
pazarında karşılaştığı dünya fiyatlarına oranını yansıtmaktadır. Fiyatlar
dolar bazında ifade edilmiştir. RPX, “ihraç fiyatları rekabetçiliği” ya da “reel
döviz kuru” olarak da değerlendirilebilir (bkz. Shone (1989).
RPX = PX / PMEU
62
PX, yukarıda ifade edildiği gibi dolar bazında ihracat fiyat indeksidir
(1980=100).
PMEU ise Avrupa Birliği ülkelerinin (Almanya, İngiltere, İtalya ve Hollanda)
dolar bazlı ortalama ithalat fiyat indeksidir (1980=100).
YW, ihracat talep denklemindeki temel gelir değişkeni olup, gelir etkisini
gösterir. Burada AB ithalatındaki bir artışın gelirdeki artışı ve azalışın
gelirdeki azalışı yansıttığı varsayılmıştır. Bu nedenle bu çalışmada YW,
Avrupa Birliği ülkelerinin (Almanya, İngiltere, İtalya ve Hollanda) hacim
indeksi (1980=100) cinsinden toplam reel ithalatını gösterir.
YW = MEU / PMEU
MEU, Avrupa Birliği ülkelerinin (Almanya, İngiltere, İtalya ve Hollanda) dolar
cinsinden toplam ithalatını ifade etmektedir. PMEU ise yine aynı Avrupa
Birliği ülkeleri için dolar bazlı ortalama ithalat fiyat indeksidir.
DU1987: DU1987 zaman serilerindeki yapısal değişimi simgeleyen kukla
değişkendir. Eğer t>T1987 ise DU1987t = 1 ve aksi durumda DU1987t =
0’dır.
XCC: XCC, mal bileşim indeksi şöyle hesaplanmaktadır: ihraç malları dört
mal grubuna bölünür, (C1, …C4). Bu gruplar öyle seçilmiştir ki, C1’den C4’e
doğru gidildiğinde teknolojik içeriği giderek artmaktadır. İndeks 0 ile 1
arasında değer alır. İndeksi oluşturmada Muscatelli vd. (1991)’nin önerdiği
yöntem kullanılmıştır. Ağırlıkların seçiminde simetrik bir dağılım tercih
edilmiştir. 0 ile 1 aralığında olan bu ağırlıklar şöyle varsayılmıştır. a1=0,
a2=0.33, a3=0.67 ve a4=1 :
63
4 Σ atCt
t=1 XCCt = ⎯⎯⎯⎯⎯
4 Σ Ct
t=1
XCC indeksindeki mal grupları: SITC Revised 2 sınıflandırma sistemi
kullanılmıştır:
C1 : Toplam tarımsal ürünler ve hammadde ihracatı, SITC Revised 2
groups, 0 and 2).
C2 : Toplam geleneksel imalat sanayi ihracatı, SITC Revised 2 groups, 61,
62, 63, 64, 65, 69, 84, 85, 89).
C3 : Toplam ölçek-yoğun ürünler ihracatı (scale-intensive sectors), SITC
Revised 2 groups, 51, 58, 66, 67, 68, 76, 78, 79).
C4 : Toplam uzmanlaşmış arz ve bilim-temelli / teknoloji ürünleri ihracatı,
SITC Revised 2 groups, 71, 72, 73, 74, 75, 87, 88).
64
EK-B Tablo 21: Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne Karşı Açıklanmış Mukayeseli Üstünlükler Indeksleri (global düzeyde, ürün grubu ve indeks bazında): Gümrük Birliğinden önce:1990-1995 ve Gümrük Birliğinden sonra: 1996-2002
BI VI1 VI2 VI3 >1 >0 >0 >0
90-95 96-02 90-95 96-02 90-95 96-02 90-95 96-02 0 Food and live animals 3,27 2,88 2,80 2,45 1,18 1,05 2,00 1,90 00 Live animals 12,10 1,35 7,75 0,11 2,37 -0,20 1,24 -0,03 01 Meat and meat preparations 0,23 0,14 0,03 0,11 -1,48 -2,02 0,31 3,11 02 Dairy products and birds' eggs 0,12 0,22 -0,56 -0,49 -2,15 -1,53 -1,75 -1,18 03 Fish crustaceans, molluscs 1,63 1,55 1,57 1,50 0,48 0,43 3,41 3,52 04 Cereals and cereals preparations 1,71 2,19 -3,15 -1,44 0,35 0,75 -1,12 -0,47 05 Vegetables and fruit 16,47 12,41 16,36 12,21 2,79 2,51 5,01 4,16 06 Sugar, sugar preparations, honey 2,33 3,06 0,67 2,54 0,55 1,10 1,23 2,40 07 Coffee, tea, cocoa, spices 1,50 1,52 1,32 1,19 0,38 0,41 2,09 1,58 08 Feeding stuff for animals 0,17 0,20 -0,17 -0,37 -1,87 -1,79 -0,75 -1,20 09 Miscellaneous edible products and prepar.
n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a.
1 Beverages and tobacco 1,53 1,29 0,08 0,21 0,42 0,21 0,14 0,15 11 Beverages 0,15 0,15 -0,05 0,05 -2,04 -2,04 -0,42 0,31 12 Tobacco 9,26 6,79 7,32 4,55 2,21 1,88 1,64 1,10 2 Crude materials, except fuils 2,10 1,66 0,73 0,27 0,71 0,50 0,41 0,18 21 Hides and skins, raw 0,09 0,64 -5,05 -5,19 -2,48 -0,64 -4,06 -2,32 22 Oil seeds and oleaginous fruits 4,04 3,19 3,64 2,37 1,35 1,11 2,37 1,33 23 Crude rubber 0,45 0,33 -1,47 -1,39 -0,85 -1,20 -1,49 -1,74 24 Cork and wood 0,49 0,34 -0,18 -0,07 -0,74 -1,13 -0,24 -0,21 25 Pulp and waste paper 0,04 0,01 -0,56 -0,68 -3,66 -4,64 -3,13 -4,25 26 Textile fiber and their wastes 3,37 3,64 0,54 -0,95 1,15 1,29 0,12 -0,20 27 Crude fertilizers 6,57 4,57 5,85 3,81 1,87 1,49 2,21 1,77 28 Metalliferous ores and metal scrap 1,84 1,85 -0,08 0,40 0,50 0,59 -0,13 0,24 29 Crude animal and vegetable materials, n.e.s n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a.
3 Energy 0,58 0,53 -0,53 -0,68 -0,60 -0,65 -0,70 -0,84 32 Coal, coke and briquettes 0,24 0,42 -1,01 -0,91 -2,12 -0,96 -2,30 -1,22 33 Petroleum and petroleum products 0,60 0,55 -0,42 -0,40 -0,55 -0,62 -0,57 -0,56 34 Gas, natural and manufactured 1,77 0,63 -0,34 -1,98 0,03 -0,48 -0,69 -1,41 35 Electric current n.a. 0,36 n.a. -1,71 n.a. -1,04 n.a. -1,51 4 Oils, fats and waxes 3,51 2,20 -0,24 -0,63 1,24 0,70 -0,08 -0,34 41 Animal oils and fats 1,63 0,62 -1,55 -5,15 0,34 -1,23 -0,81 -2,97 42 Fixed vegetable fats and oils 2,78 2,04 -1,69 -0,75 1,01 0,63 -0,49 -0,39 43 Animal and vegetable oils and fats, waxes 7,84 4,42 6,99 2,39 1,85 1,11 2,04 0,52
5 Chemical products 0,36 0,30 -1,52 -1,60 -1,04 -1,19 -1,67 -1,84 51 Organic chemicals 0,27 0,12 -1,55 -1,42 -1,40 -2,10 -2,00 -2,53 52 Inorganic chemicals 1,12 1,06 -1,03 -0,43 0,11 -0,12 -0,63 -0,52 53 Tanning and colouring materials 0,20 0,36 -3,77 -3,36 -1,62 -1,03 -3,00 -2,34 54 Medicinal and pharmaceutical products
0,17 0,12 -0,87 -1,18 -1,83 -2,14 -1,87 -2,38 55 essential oils, perfume mat., cosmetics 0,67 0,88 -0,83 -1,25 -0,44 -0,14 -0,84 -0,89
56 Fertilizers 1,41 0,58 -1,77 -2,44 0,09 -0,66 -1,04 -1,75 57 Plastic in primary forms 0,55 0,28 -1,99 -3,66 -0,64 -1,27 -1,56 -2,63 58 Plastic in non-primary forms 0,37 0,80 -0,78 -0,90 -1,03 -0,24 -1,16 -0,76 59 Chemical materials and products, n.e.s n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. 6 Manufactured goods classf.by material 1,75 1,93 0,42 0,60 0,56 0,65 0,28 0,37
65
Tablo 21: Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne Karşı Açıklanmış Mukayeseli Üstünlükler Indeksleri (global düzeyde, ürün grubu ve indeks bazında): Gümrük Birliğinden önce:1990-1995 ve Gümrük Birliğinden sonra: 1996-2002 (Devam)
BI VI1 VI2 VI3 >1 >0 >0 >0
90-95 96-02 90-95 96-02 90-95 96-02 90-95 96-02 61 Leather manufactures, dressed fu rskins 0,26 0,38 -1,25 -1,07 -1,46 -0,99 -1,86 -1,35
62 Rubber manufactures 1,68 2,04 0,59 1,00 0,44 0,71 0,38 0,67 63 Cork and wood manufactures 0,51 0,45 0,28 0,11 -0,68 -0,82 0,81 0,30 64 Paper, paper board and articles thereof 0,39 0,36 -1,31 -1,65 -0,97 -1,04 -1,49 -1,74
65 Textile yarn, fabrics and related products 3,85 4,85 2,21 2,47 1,35 1,58 0,89 0,72
66 Non-metallic mineral manufactures 0,79 1,03 0,36 0,68 -0,24 0,02 0,65 1,11 67 Iron and steel 3,40 3,36 -1,11 0,28 1,22 1,20 -0,25 0,08 68 Non-ferrous metals 1,00 1,06 0,28 0,19 -0,03 0,05 0,30 0,20 69 Manufactures of metals 0,55 0,90 -0,37 0,07 -0,61 -0,11 -0,52 0,08 7 Machinery and transport equipment 0,20 0,41 -0,88 -0,55 -1,60 -0,91 -1,68 -0,86 71 Power generating machinery and equipment 0,17 0,35 -0,71 -0,68 -1,82 -1,07 -1,67 -1,08
72 Machinery specialised for particular ind. 0,09 0,19 -3,89 -3,19 -2,47 -1,67 -3,85 -2,84
73 Metalworking machinery 0,10 0,28 -1,69 -0,92 -2,29 -1,33 -2,82 -1,50 74 General industry machinery and equipment 0,13 0,24 -1,84 -1,38 -2,07 -1,45 -2,74 -1,93
75 Office machines and computers 0,04 0,05 -0,29 -0,28 -3,50 -2,97 -2,36 -1,85 76 Telecommunication, sound, TV, video 0,70 0,77 0,12 -0,08 -0,46 -0,31 0,10 -0,08 77 Electrical Machinery 0,45 0,57 -0,38 -0,14 -0,81 -0,56 -0,59 -0,21 78 Road vehicles 0,24 0,59 -0,92 -0,78 -1,49 -0,58 -1,62 -0,85 79 Other transport equipment 0,09 0,34 -1,23 -0,25 -2,43 -1,24 -2,63 -0,67 8 Miscellaneous manuf.articles 2,34 2,34 2,04 1,94 0,85 0,85 2,04 1,77 81 Prefabr. Buildings, sanitary , heating, lighting 1,21 1,41 0,35 0,33 0,17 0,34 0,33 0,29
82 Furniture, bedding , mattresses 0,26 0,52 0,04 0,22 -1,38 -0,70 0,14 0,53 83 Travel goods, handbags and similar goods 0,64 0,46 0,60 0,30 -0,47 -0,78 2,76 1,09
84 Clothing and clothing accessories 13,22 13,12 13,20 13,03 2,58 2,57 6,41 4,96 85 Footwear 0,65 0,65 0,51 0,42 -0,52 -0,45 1,48 1,05 87 Professional, scientific, controlling material 0,05 0,07 -0,76 -0,61 -3,09 -2,64 -2,88 -2,26
88 Photogr.apparatus, optical goods, clocks 0,02 0,05 -0,50 -0,50 -3,94 -3,07 -3,29 -2,47
89 Miscellaneous manufactured articles 0,27 0,62 -0,14 -0,02 -1,37 -0,49 -0,46 -0,04 9 Articles not classified elsewhere 0,00 0,02 0,00 -0,31 -6,79 -6,35 1,55 -0,91
Kaynak: SITC Rev. 3 verisi kullanılarak tarafımızdan hesaplanmıştır.
66
EK-C TABLO 1: TOPLAM DIŞ TİCARETİN YAPISI VE GELİŞİMİ
TOPLAM İHRACAT
(MİLYON $) (1)
TOPLAMİTHALAT
(MİLYON $) (1)
İHRACATINİTHALATI
KARŞILAMA ORANI (%) (1)
DIŞ TİCARET
HACMİ(MİLYON
$) (1)
DIŞ TİCARET
AÇIĞI /GSMH %
(3)
CARİ İŞLEMLER DENGESİ
/ GSMH %
İHRACAT / GSMH
(%)
İTHALAT / GSMH
(%)
1950 263 286 92.2 549 0.6 1.3 7.1 7.7
1960 321 468 68.6 788 1.0 1.5 3.5 4.5
1970 589 948 62.1 1,536 2.7 1.3 4.3 7.0
1980 2,910 7,909 36.8 10,820 6.6 4.9 4.2 11.3
1983 5,728 9,235 62.0 14,963 4.8 3.1 9.2 14.8
1984 7,134 10,757 66.3 17,891 4.8 2.4 11.7 17.7
1985 7,958 11,343 70.2 19,301 4.4 1.5 11.7 16.6
1986 7,457 11,105 67.1 18,562 3.9 1.9 9.8 14.5
1987 10,190 14,158 72.0 24,348 3.7 0.9 11.6 16.1
1988 11,662 14,335 81.4 25,997 2.0 -1.8 12.8 15.8
1989 11,625 15,792 73.6 27,417 3.9 -0.9 10.7 14.5
1990 12,959 22,302 58.1 35,261 6.2 -1.7 8.5 14.6
1991 13,594 21,047 64.6 34,641 4.8 0.2 8.9 13.8
1992 14,715 22,871 64.3 37,586 5.0 -0.6 9.2 14.2
1993 15,345 29,428 52.1 44,774 7.7 -3.5 8.4 16.2
1994 18,106 23,270 77.8 41,376 3.2 2.0 13.8 17.7
1995 21,637 35,709 60.6 57,345 7.6 -1.4 12.6 20.8
1996 (2) 23,225 43,627 53.2 75,694 5.6 -1.3 12.6 23.6
1997 (2) 26,261 48,559 54.1 80,669 7.7 -1.4 13.5 25.0
1998 (2) 26,974 45,921 58.7 76,584 6.8 1.0 13.1 22.3
1999 (2) 26,587 40,671 65.4 69,513 5.4 -0.7 14.2 21.7
2000 (2) 27,775 54,503 51.0 85,224 10.9 -4.9 13.8 27.1
2001 (2) 31,334 41,399 75.7 75,772 2.6 2.3 21.7 28.0
2002 (2) 36,059 51,554 69.9 91,678 4.0 -0.8 19.7 27.4
2003 (2) 47,253 69,340 68.1 120,546 5.9 -3.4 19.8 28.0
2004 (2) 63,121 97,540 64.7 164,540 7.9 -5.2 20.9 31.2
KAYNAK: DPT, DİE (1) 2001 YILINDAN İTİBAREN İTHALAT VE İHRACATA PARASAL OLMAYAN ALTIN DAHİLDİR. (2) BAVUL TİCARETİ DAHİL (3) ÖDEMELER DENGESİNDEKİ HALİYLE
67
68
TABLO 2: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNİN MAL GRUPLARINA GÖRE DAĞILIMI (MİLYON $)
İHRACAT
Yatırım Ara Malı Tüketim Yıl
Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Toplam
1994 727 4.0 - 8,222 45.4 - 9,156 50.6 - 18,105
1995 837 3.9 15.1 8,946 41.3 8.8 11,854 54.8 29.5 21,636
1996 1,125 4.8 34.5 9,745 42.0 8.9 12,354 53.2 4.2 23,224
1997 1,339 5.1 19.0 11,032 42.0 13.2 13,890 52.9 12.4 26,261
1998 1,378 5.1 2.9 11,129 41.3 0.9 14,374 53.3 3.5 26,974
1999 1,796 6.8 30.3 10,840 40.8 -2.6 13,895 52.3 -3.3 26,587
2000 2,140 7.7 19.2 11,573 41.7 6.8 14,013 50.5 0.8 27,775 2001 2,618 8.4 22.3 13,299 42.4 14.9 15,221 48.6 8.6 31,342 2002 2,739 7.6 4.6 14,636 40.6 10.1 18,532 51.4 21.8 36,059 2003 4,217 8.9 54.0 18,398 38.9 25.7 24,344 51.5 31.4 47,252 2004 6,530 10.4 54.8 25,868 41.0 40.6 30,486 48.3 25.2 63,074
2004* 2,978 10.3 - 12,124 41.8 - 13,843 47.7 - 29,019
2005* 4,049 11.6 36.0 16,152 46.2 33.2 16152 46.2 16.7 34,972
İTHALAT
Yatırım Ara Malı Tüketim Yıl
Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Toplam
1994 5,319 22.9 - 16,536 71.1 - 1,416 6.1 - 23,270
1995 8,215 23.0 54.4 25,037 70.1 51.4 2,456 6.9 73.4 35,707
1996 10,624 24.4 29.3 28,737 65.9 14.8 4,266 9.8 73.7 43,627
1997 11,352 23.4 6.9 31,871 65.6 10.9 5,335 11.0 25.0 48,559
1998 11,027 24.0 -2.9 29,560 64.4 -7.3 5,320 11.6 -0.3 45,921
1999 8,729 21.5 -20.8 26,553 65.3 -10.2 5,063 12.4 -4.8 40,671
2000 11,341 20.8 29.9 35,710 65.5 34.5 7,220 13.2 42.6 54,503
2001 6,964 16.8 -38.6 28,931 69.9 -19.0 4,083 9.9 -43.4 41,399 2002 8,492 16.5 21.9 37,442 72.6 29.4 5,007 9.7 22.6 51,553 2003 11,470 16.5 35.1 49,489 71.4 32.2 7,903 11.4 57.8 69,339
2004 17,382 17.9 51.5 67,387 69.2 36.2 12098 12.4 53.1 97,361
2004* 8,159 18.0 - 30,979 68.4 - 5,933 13.1 - 45,311
2005* 9,263 16.8 13.5 39,359 71.6 27.1 6092 11.1 2.7 54,980 *Ocak-Haziran Kaynak: DTM
TABLO 3: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI (İHRACAT) (MİLYON $)
Tarım Tekstil ve Konfeksiyon Temel Tarım İşlenmiş Tarım Ürünleri Su Ürünleri Tekstil Konfeksiyon Yıl
Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 1996 3,377 14.5 - 460 2.0 - 101 0.4 - 2,592 11.2 - 4,867 21.0 - 1997 14.8 15.1 501 1.9 8.9 124 0.5 22.8 3,085 11.7 19.0 5,346 20.4 9.8 3,886 1998 3,705 13.7 -4.7 393 1.5 -21.6 94 0.3 -24.2 3,249 12.0 5.3 5,783 21.4 8.2
5,368 20.2 -7.2 1999 3,218 12.1 -13.1 276 1.0 -29.8 97 0.4 3.2 3,222 12.1 -0.8 2000 2,705 9.7 -15.9 299 1.1 8.3 90 0.3 -7.2 3,378 12.2 4.8 5,403 19.5 0.7 2001 3,165 10.1 17.0 326 1.0 9.0 72 0.2 -20.0 3,633 11.6 7.5 5,535 17.7 2.4 2002 2,738 7.6 -13.5 1.1 19.0 123 0.3 70.8 3,976 11.0 9.4 6,872 19.1 24.2 388 2003 3,498 7.4 27.8 508 1.1 30.9 156 0.3 26.8 5,043 10.7 26.8 8,559 18.1 24.5 2004 7.0 26.5 614 1.0 20.9 208 0.3 33.3 6,132 9.7 21.6 9,872 4,424 15.7 15.3 2004* 1,837 6.3 - 281 1.0 - 77 0.3 - 2,946 10.2 - 4,785 16.5 - 2005* 2,447 7.0 33.2 330 0.9 17.4 89 0.3 15.6 3,285 9.4 11.5 5,280 15.1 10.3
Demir-Çelik (72-73) 84, 85 ve 87. Fasılllar Demir ve Çelik(72) Demir veya Çelikten Eşya(73) Makineler (84) Elektrikli ve elektronik ürünler(85) Motorlu taşıtlar ve parçaları (87)
Sanayi Ürünleri (diğer)Yıl
Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%)
Toplam Değer
1996 1,750 7.5 - 506 - 807 3.5 - 1,326 5.7 - 811 3.5 - 6,627 28.5 2.2 - 23,224 1997 2,004 7.6 14.5 611 2.3 20.8 984 3.7 21.9 1,447 5.5 9.1 676 2.6 -16.6 7,597 28.9 14.6 26,261 1998 1,589 -20.7 662 2.5 8.3 1,167 4.3 18.6 1,844 6.8 27.4 798 3.0 5.9 18.0 7,690 28.5 1.2 26,974 1999 1,542 5.8 -3.0 605 2.3 -8.6 1,273 4.8 9.1 1,645 6.2 -10.8 1,474 5.5 84.7 7,867 29.6 2.3 26,587 2000 1,624 5.8 5.3 697 2.5 15.2 1,422 5.1 11.7 1,974 7.1 1,592 5.7 8.0 8,59120.0 30.9 9.2 27,775 2001 2,069 6.6 27.4 975 3.1 39.9 1,748 5.6 22.9 2,256 7.2 14.3 2,335 7.5 46.7 9,228 29.4 7.4 31,342 2002 2,269 6.3 9.7 1,243 3.4 27.5 2,142 5.9 22.5 2,867 8.0 27.1 3,304 9.2 41.5 10,137 28.1 9.9 36,059 2003 2,969 6.3 30.9 1,391 2.9 11.9 2,992 6.3 39.7 3,474 7.4 21.2 5,272 11.2 59.6 13,390 28.3 32.1 47,252 2004 5,293 8.4 78.3 2,226 3.5 60.0 4,125 6.5 37.9 4,790 7.6 37.9 8,288 13.1 57.2 17,102 27.1 27.7 63,074 2004* 2,543 8.8 - 920 3.2 - 1,894 6.5 - 2,078 7.2 - 3,718 12.8 - 7,940 27.4 - 29,0192005* 2,572 7.4 1.1 1,372 3.9 49.1 2,426 6.9 28.1 2,392 6.8 15.1 4,982 14.2 34.0 9,797 28.0 23.4 34,972*Ocak-Haziran Kaynak: DTM
69
70
Tablo 4: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI (İTHALAT) (Milyon $)
Tarım Tekstil ve Konfeksiyon Temel Tarım İşlenmiş Tarım Ürünleri Su Ürünleri Tekstil Konfeksiyon Yıl
Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 1996 2,172 5.0 - 62 0.1 - 61 0.1 - 2,639 6.0 - 140 0.3 - 1997 2,022 4.2 -6.9 84 0.2 35.5 84 0.2 37.7 3,208 6.6 21.6 198 0.4 41.4 1998 1,715 3.7 -15.2 107 0.2 27.4 75 0.2 -10.7 3,142 6.8 -2.1 199 0.4 0.5 1999 1,504 3.7 -12.3 122 0.3 14.0 58 0.1 -22.7 2,429 6.0 -22.7 166 0.4 -16.6 2000 1,570 2.9 4.4 126 0.2 3.3 51 0.1 -12.1 3,046 5.6 25.4 217 0.4 30.7 2001 1,105 2.7 -29.6 117 0.3 -7.1 29 0.1 -43.1 2,581 6.2 -15.3 188 0.5 -13.4 2002 1,412 2.7 27.8 151 0.3 29.1 29 0.1 0.0 3,605 7.0 39.7 226 0.4 20.2 2003 1,905 2.7 34.9 176 0.3 16.6 47 0.1 62.1 4,373 6.3 21.3 351 0.5 55.3 2004 2,053 2.1 7.8 253 0.3 43.8 92 0.1 95.7 5,315 5.5 21.5 548 0.6 56.1 2004* 1,083 2.4 - 116 0.3 - 35 0.1 - 2,536 5.6 - 223 0.5 - 2005* 1,182 2.1 9.1 143 0.3 23.3 39 0.1 11.4 2,824 5.1 11.4 283 0.5 26.9
Demir-Çelik (72-73) 84, 85 ve 87. Fasılllar Demir ve Çelik(72) Demir veya Çelikten Eşya(73) Makineler (84) Elektrikli ve elektronik ürünler(85) Motorlu taşıtlar ve parçaları (87)
Sanayi Ürünleri (diğer) Yıl
Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%)
Toplam Değer
1996 2,776 6.4 - 629 1.4 - 8,496 19.5 - 2,932 6.7 - 2,692 6.2 - 21,028 48.2 - 43,627 1997 2,961 6.1 6.7 761 1.6 21.0 9,201 18.9 8.3 3,805 7.8 29.8 4,105 8.5 52.5 22,130 45.6 5.2 48,559 1998 2,769 6.0 -6.5 649 1.4 -14.7 8,971 19.5 -2.5 4,359 9.5 14.6 3,727 8.1 -9.2 20,208 44.0 -8.7 45,921 1999 2,055 5.1 -25.8 486 1.2 -25.1 6,426 15.8 -28.4 5,061 12.4 16.1 3,094 7.6 -17.0 19,270 47.4 -4.6 40,671 2000 2,778 5.1 35.2 705 1.3 45.1 7,863 14.4 22.4 6,066 11.1 19.9 5,466 10.0 76.7 26,615 48.8 38.1 54,503 2001 1,797 4.3 -35.3 844 2.0 19.7 6,325 15.3 -19.6 3,614 8.7 -40.4 1,827 4.4 -66.6 22,972 55.5 -13.7 41,399 2002 2,904 5.6 61.6 709 1.4 -16.0 8,173 15.9 29.2 4,356 8.4 20.5 2,332 4.5 27.6 27,656 53.6 20.4 51,553 2003 4,747 6.8 63.5 827 1.2 16.6 10,293 14.8 25.9 5,519 8.0 26.7 5,383 7.8 130.8 35,718 51.5 29.2 69,339 2004 7,989 8.2 68.3 928 1.0 12.2 13,452 13.8 30.7 8,361 8.6 51.5 10,237 10.5 90.2 48,133 49.4 34.8 97,361 2004* 3,519 7.8 - 402 0.9 - 6,237 13.8 - 3,936 8.7 - 5,083 11.2 - 22,141 48.9 - 45,3112005* 4,815 8.8 36.8 591 1.1 47.0 7,690 14.0 23.3 4,543 8.3 15.4 4,524 8.2 -11.0 28,346 51.6 28.0 54,980*Ocak-Haziran Kaynak: DTM
TABLO 5: İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI
Yıllık Yüzde Pay 2000 2001 2002 2003 2004 2000 2001 2002 2003 2004 A. OECD Ülkeleri 19,005.8 20,615.2 23,553.1 30,422.4 40,332.2 68.4 65.8 65.3 64.4 63.9 1. AB Üyeleri 14,510.4 16,118.2 18,458.5 25,898.7 34,309.9 52.2 51.4 51.2 54.8 54.4 2. EFTA Ülkeleri 324.3 316.1 409.0 538.0 655.5 1.2 1.0 1.1 1.1 1.0 3. Diğer OECD Ülkeleri 4,171.2 4,180.9 4,685.5 3,985.6 5,874.5 15.0 13.3 13.0 8.4 9.3 B. Türkiye Serbest Bölgeleri 895.4 933.8 1,438.5 1,928.3 2,529.1 3.2 3.0 4.0 4.1 4.0 C. OECD Üyesi Olmayan Ülkeler 7,873.7 9,785.2 11,067.5 14,902.2 20,259.6 28.3 31.2 30.7 31.5 32.1 1. Avrupa Ülkeleri 2,277.5 2,657.9 3,447.4 4,720.0 5,922.2 8.2 8.5 9.6 10.0 9.4 2. Afrika Ülkeleri 1,372.2 1,520.9 1,696.7 2,131.2 2,951.5 4.9 4.9 4.7 4.5 4.7 3. Amerika Ülkeleri 246.6 335.3 241.2 256.0 373.0 0.9 1.1 0.7 0.5 0.6 4. Ortadoğu Ülkeleri 2,552.7 3,581.5 3,575.7 5,131.5 7,237.6 9.2 11.4 9.9 10.9 11.5 5. Diğer Asya Ülkeleri 1,380.7 1,514.0 1,939.8 2,604.0 2,864.0 5.0 4.8 5.4 5.5 4.5 6. Diğer Ülkeler 43.5 175.5 166.7 59.5 911.3 0.2 0.6 0.5 0.1 1.4 Seçilmiş Ülke Grupları -Karadeniz Ekonomik İşbirliği 2,368.2 2,851.1 3,476.9 5,044.4 6,736.3 8.5 9.1 9.6 10.7 10.7 -Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 873.6 971.6 1,041.9 1,569.2 2,186.5 3.1 3.1 2.9 3.3 3.5 -Bağımsız Devletler Topluluğu 1,648.7 1,978.1 2,278.9 2,962.6 3,932.7 5.9 6.3 6.3 6.3 6.2 -Türk Cumhuriyetleri 572.5 557.4 619.3 899.1 1,186.1 2.1 1.8 1.7 1.9 1.9 -İslam Konferansı Teşkilatı 3,915.1 4,886.3 5,195.9 7,341.8 10,141.2 14.1 15.6 14.4 15.5 16.1
Seçilmiş Ülkeler(1) -Almanya 5,179.8 5,366.9 5,868.8 7,484.9 8,745.3 18.6 17.1 16.3 15.8 13.9 -İngiltere 2,036.8 2,174.9 3,024.9 3,670.1 5,543.9 7.3 6.9 8.4 7.8 8.8 -İtalya 1,789.3 2,342.2 2,375.7 3,193.2 4,640.3 6.4 7.5 6.6 6.8 7.4 -ABD 3,135.2 3,125.8 3,356.1 3,751.6 4,848.6 11.3 10.0 9.3 7.9 7.7 -Fransa 1,657.0 1,895.3 2,134.6 2,826.1 3,668.4 6.0 6.0 5.9 6.0 5.8 -İspanya 713.5 950.4 1,125.1 1,789.5 2,618.4 2.6 3.0 3.1 3.8 4.1 -Irak 0.0 0.0 0.0 0.0 1,820.8 0.0 0.0 0.0 0.0 2.9 -Hollanda 874.2 892.4 1,055.6 1,525.9 2,138.0 3.1 2.8 2.9 3.2 3.4 -Rusya 643.9 924.1 1,172.0 1,367.6 1,859.2 2.3 2.9 3.3 2.9 2.9 -Romanya 325.8 392.0 566.5 873.3 1,235.5 1.2 1.3 1.6 1.8 2.0 -İsrail 650.1 805.2 861.4 1,083.0 1,313.9 2.3 2.6 2.4 2.3 2.1 -Yunanistan 437.7 476.1 590.4 920.4 1,170.8 1.6 1.5 1.6 1.9 1.9 -Belçika-Lüksemburg 647.1 688.3 693.3 885.6 1,183.2 2.3 2.2 1.9 1.9 1.9 -Suudi Arabistan 386.6 500.6 554.6 741.5 768.5 1.4 1.6 1.5 1.6 1.2 -Mısır 375.7 421.5 326.4 345.8 473.1 1.4 1.3 0.9 0.7 0.7 -Cezayir 383.5 422.0 514.3 573.0 806.1 1.4 1.3 1.4 1.2 1.3 T o p l a m 27,774.9 31,334.2 36,059.1 47,252.8 63,120.9 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0 Kaynak: DİE, DPT (1) Son üç yılın değerlerine göre en çok ihracat yapılan ülkeler seçilmiştir.
71
TABLO 6: İTHALATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI
Yıllık (Milyon $) Yüzde Pay
2000 2001 2002 2003 2004 2000 2001 2002 2003 2004
A. OECD Ülkeleri 35,681.8 26,007.0 32,984.5 43,898.6 59,492.4 65.5 62.8 64.0 63.3 61.0
1. AB Üyeleri 26,610.3 18,280.4 23,321.0 33,494.7 45,373.1 48.8 44.2 45.2 48.3 46.5
2. EFTA Ülkeleri 1,155.3 1,480.9 2,512.0 3,395.7 3,888.7 2.1 3.6 4.9 4.9 4.0
3. Diğer OECD Ülkeleri 7,916.2 6,245.6 7,151.4 7,326.2 10,792.1 14.5 15.1 13.9 10.6 11.1
B. Türkiye Serbest Bölgeleri 495.9 303.2 574.5 588.9 809.0 0.9 0.7 1.1 0.8 0.8
C. OECD Üyesi Olmayan Ülkeler 18,325.2 15,088.9 17,994.8 24,852.2 37,238.4 33.6 36.4 34.9 35.8 38.2
1. Avrupa Ülkeleri 6,319.1 5,269.0 6,342.8 8,910.0 14,411.3 11.6 12.7 12.3 12.8 14.8
2. Afrika Ülkeleri 2,714.2 2,818.7 2,696.2 3,338.0 4,779.3 5.0 6.8 5.2 4.8 4.9
3. Amerika Ülkeleri 579.8 420.0 592.3 1,082.0 1,359.0 1.1 1.0 1.1 1.6 1.4
4. Ortadoğu Ülkeleri 4,154.8 3,302.8 3,681.5 4,059.0 5,121.8 7.6 8.0 7.1 5.9 5.3
5. Diğer Asya Ülkeleri 4,382.2 3,022.8 4,366.5 6,801.0 10,636.2 8.0 7.3 8.5 9.8 10.9
6. Diğer Ülkeler 175.1 255.7 315.5 651.0 930.9 0.3 0.6 0.6 0.9 1.0
Seçilmiş Ülke Grupları
-Karadeniz Ekonomik İşbirliği 6,699.1 5,545.7 6,576.6 9,297.7 15,263.1 12.3 13.4 12.8 13.4 15.6
-Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 1,543.0 1,237.7 1,548.2 2,735.7 3,208.1 2.8 3.0 3.0 3.9 3.3
-Bağımsız Devletler Topluluğu 5,693.0 4,630.2 5,554.5 7,777.1 12,848.2 10.4 11.2 10.8 11.2 13.2
-Türk Cumhuriyetleri 628.0 282.5 467.8 623.3 940.9 1.2 0.7 0.9 0.9 1.0
-İslam Konferansı Teşkilatı 7,353.4 6,031.5 6,770.1 8,481.5 10,565.9 13.5 14.6 13.1 12.2 10.8
Seçilmiş Ülkeler(1)
-Almanya 7,198.2 5,335.4 7,041.5 9,453.0 12,515.7 13.2 12.9 13.7 13.6 12.8
-Rusya 3,886.6 3,435.7 3,891.7 5,451.3 9,033.1 7.1 8.3 7.5 7.9 9.3
-İtalya 4,332.8 3,484.1 4,097.0 5,471.5 6,865.8 7.9 8.4 7.9 7.9 7.0
-Çin 1,344.7 925.6 1,368.3 2,610.3 4,476.1 2.5 2.2 2.7 3.8 4.6
-Fransa 3,531.8 2,283.9 3,052.7 4,164.1 6,201.3 6.5 5.5 5.9 6.0 6.4
-ABD 3,911.0 3,261.3 3,099.1 3,495.8 4,745.2 7.2 7.9 6.0 5.0 4.9
-İsviçre 891.0 1,227.4 2,142.7 2,968.2 3,404.5 1.6 3.0 4.2 4.3 3.5
-İngiltere 2,747.7 1,913.8 2,438.3 3,500.0 4,317.1 5.0 4.6 4.7 5.0 4.4
-İspanya 1,678.2 1,066.1 1,419.2 2,003.7 3,253.7 3.1 2.6 2.8 2.9 3.3
-Güney Kore 1,180.9 759.5 900.4 1,312.4 2,572.5 2.2 1.8 1.7 1.9 2.6
-İran 815.7 839.8 921.0 1,860.7 1,962.1 1.5 2.0 1.8 2.7 2.0
-Japonya 1,620.6 1,307.4 1,465.5 1,927.1 2,684.3 3.0 3.2 2.8 2.8 2.8
-Ukrayna 981.6 757.6 991.1 1,331.5 2,509.4 1.8 1.8 1.9 1.9 2.6
-Belçika-Lüksemburg 1,660.6 984.5 1,150.0 1,523.6 1,991.7 3.0 2.4 2.2 2.2 2.0
-Hollanda 1,584.5 1,041.6 1,311.3 1,656.7 1,908.1 2.9 2.5 2.5 2.4 2.0
-Suudi Arabistan 961.7 729.6 793.8 969.1 1,231.5 1.8 1.8 1.5 1.4 1.3
-İsveç 1,439.8 543.9 535.1 822.2 1,118.4 2.6 1.3 1.0 1.2 1.1
T o p l a m 54,502.8 41,399.1 51,553.8 69,339.7 97,539.8 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0 Kaynak: DİE, DPT (1) Son üç yılın değerlerine göre en çok ithalat yapılan ülkeler seçilmiştir.
72
TABLO 7: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİ VE AB'NİN PAYI
Genel Avrupa Birliği AB'nin Payı (%)
Yıl İhracat Değ (%) İthalat Değ (%) İhr/İth İhracat Değ (%) İthalat Değ (%) İhr/İth İhracat İthalat Hacim
1993 15,348 --- 29,429 --- 52.2 7,599 --- 13,875 --- 54.8 49.5 47.1 48.0
1994 18,105 18.0 23,270 -20.9 77.8 8,635 13.6 10,915 -21.3 79.1 47.7 46.9 47.3
1995 21,636 19.5 35,707 53.4 60.6 11,078 28.3 16,861 54.5 65.7 51.2 47.2 48.7
1996 23,224 7.3 43,627 22.2 53.2 11,549 4.3 23,138 37.2 49.9 49.7 53.0 51.9
1997 26,261 13.1 48,559 11.3 54.1 12,248 6.1 24,870 7.5 49.2 46.6 51.2 49.6
1998 26,974 2.7 45,921 -5.4 58.7 13,498 10.2 24,075 -3.2 56.1 50.0 52.4 51.5
1999 26,587 -1.4 40,671 -11.4 65.4 14,348 6.3 21,401 -11.1 67.0 54.0 52.6 53.2
2000 27,775 4.5 54,503 34.0 51.0 14,510 1.1 26,610 24.3 54.5 52.2 48.8 50.0
2001 31,342 12.8 41,399 -24.0 75.7 16,118 11.1 18,280 -31.3 88.2 51.4 44.2 47.3
2002 36,059 15.1 51,553 24.5 69.9 18,459 14.5 23,321 27.6 79.2 51.2 45.2 47.7
2003 47,252 31.0 69,339 34.5 68.1 24,484 32.6 31,695 35.9 77.2 51.8 45.7 48.2
2004* 63,074 33.5 97,361 40.4
64.8 34,417 40.6 45,434 43.3 75.8 54.6 46.7 49.8
2004** 29,019 - 45,311 - 64.0 15,828 - 21,915 - 72.2 54.5 48.4 50.8
2005** 34,972 20.5 54,980 21.3 63.6 18,414 16.3 23,356 6.6 78.8 52.7 42.5 46.4 *1 Mayıs 2004'ten itibaren 25 üyeli AB **Ocak-Haziran Kaynak: DTM, DİE
73
TABLO 8: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİ VE AB(25)'İN PAYI (MİLYON $) Genel Avrupa Birliği (AB 25) AB'nin Payı (%)
Yıl İhracat Değ (%) İthalat Değ (%) İhr/İth İhracat Değ (%) İthalat Değ (%) İhr/İth İhracat İthalat Hacim
1996 23,224 --- 43,627 --- 53.2 12,091 --- 23,517 --- 51.4 52.1 53.9 53.3
1997 26,261 13.1 48,559 11.3 54.1 12,900 6.7 25,316 7.6 51.0 49.1 52.1 51.1
1998 26,974 2.7 45,921 -5.4 58.7 14,126 9.5 24,570 -2.9 57.5 52.4 53.5 53.1
1999 26,587 -1.4 40,671 -11.4 65.4 14,919 5.6 21,833 -11.1 68.3 56.1 53.7 54.6
2000 27,775 4.5 54,503 34.0 51.0 15,085 1.1 27,387 25.4 55.1 54.3 50.2 51.6
2001 31,342 12.8 41,399 -24.0 75.7 16,853 11.7 18,948 -30.8 88.9 53.8 45.8 49.2
2002 36,059 15.1 51,553 24.5 69.9 19,468 15.5 24,518 29.4 79.4 54.0 47.6 50.2
2003 47,252 31.0 69,339 34.5 68.1 25,898 33.0 33,494 36.6 77.3 54.8 48.3 50.9
*2003 42,657 --- 61,105 --- 69.8 23,457 --- 29,181 --- 80.4 55.0 47.8 50.7
*2004 56,226 31.8 86,824 42.1 64.8 30,648 30.7 40,830 39.9 75.1 54.5 47.0 50.0
* Ocak-Kasım Kaynak: DTM, DİE
74
TABLO 9: TÜRKİYE’NİN İHRACATINDA İLK 40 ÜLKE
İHRACAT - İlk 40 Ülke (1) (Milyon $)
EYLÜL OCAK - EYLÜL 2004 2005 2004 2005 ÜLKELER DAĞ.% DAĞ.% DEĞ.% DAĞ.% DAĞ.% DEĞ.%
1- Almanya 775 13.7 860 13.1 11.0 6,373 14.2 6,846 12.9 7.4
2- İngiltere 472 8.4 511 7.8 8.3 3,892 8.7 4,211 8.0 8.2
3- İtalya 450 8.0 592 9.0 31.4 3,203 7.1 3,893 7.4 21.5
4- A.B.D. 489 8.7 464 7.0 -5.2 3,675 8.2 3,668 6.9 -0.2
5- Fransa 313 5.5 322 4.9 3.1 2,667 5.9 2,807 5.3 5.3
6- İspanya 215 3.8 259 3.9 20.0 1,841 4.1 2,144 4.0 16.5
7- Irak 183 3.2 244 3.7 33.5 1,315 2.9 2,011 3.8 52.9
8- Hollanda 163 2.9 194 2.9 18.9 1,503 3.3 1,820 3.4 21.1
9- Rusya Federasyonu 182 3.2 244 3.7 34.3 1,304 2.9 1,693 3.2 29.8
10- Romanya 118 2.1 171 2.6 44.2 849 1.9 1,274 2.4 50.1
11- B.A.E. 95 1.7 112 1.7 17.5 815 1.8 1,191 2.3 46.1
12- İsrail 105 1.9 139 2.1 32.8 943 2.1 1,113 2.1 18.1
13- Belçika 114 2.0 101 1.5 -11.8 841 1.9 951 1.8 13.0
14- Bulgaristan 96 1.7 110 1.7 14.2 622 1.4 843 1.6 35.4
15- Yunanistan 94 1.7 109 1.6 15.7 804 1.8 816 1.5 1.5
16- Suudi Arabistan 69 1.2 86 1.3 25.1 541 1.2 683 1.3 26.3
17- İran 69 1.2 69 1.1 1.0 519 1.2 670 1.3 29.2
18- Cezayir 86 1.5 80 1.2 -6.5 554 1.2 617 1.2 11.3
19- Polonya 66 1.2 79 1.2 19.5 511 1.1 593 1.1 16.0
20- Ukrayna 55 1.0 83 1.3 52.1 380 0.8 562 1.1 47.8
21- Danimarka 50 0.9 63 1.0 26.1 456 1.0 532 1.0 16.8
22- Mısır 45 0.8 66 1.0 46.7 357 0.8 528 1.0 48.1
23- K.K.T.C. 49 0.9 47 0.7 -5.5 322 0.7 516 1.0 60.4
24- Avusturya 53 0.9 63 1.0 19.0 390 0.9 479 0.9 22.7
25- İsveç 56 1.0 62 0.9 10.4 383 0.9 477 0.9 24.8
26- Çin Halk Cumhuriyeti 22 0.4 76 1.1 238.9 302 0.7 414 0.8 37.0
75
TABLO 9: TÜRKİYE’NİN İHRACATINDA İLK 40 ÜLKE (Devam)
İHRACAT - İlk 40 Ülke (1) (Milyon $)
EYLÜL OCAK - EYLÜL
ÜLKELER 2004 DAĞ.% 2005 DAĞ.% DEĞ.% 2004 DAĞ.% 2005 DAĞ.% DEĞ.%
27- Suriye 35 0.6 43 0.6 21.8 283 0.6 392 0.7 38.9
28- Azerbaycan-Nahçıvan 37 0.7 48 0.7 28.4 283 0.6 386 0.7 36.2
29- İsviçre 41 0.7 52 0.8 27.4 330 0.7 373 0.7 13.2
30- Kazakistan 38 0.7 43 0.6 12.5 258 0.6 324 0.6 25.6
31- Libya 34 0.6 34 0.5 1.8 254 0.6 293 0.6 15.2
32- Portekiz 41 0.7 25 0.4 -38.9 275 0.6 279 0.5 1.4
33- İrlanda 32 0.6 25 0.4 -24.3 281 0.6 275 0.5 -2.0
34- Fas 29 0.5 19 0.3 -35.7 232 0.5 275 0.5 18.4
35- Kanada 34 0.6 27 0.4 -21.6 246 0.5 270 0.5 9.8
36- Macaristan 28 0.5 36 0.5 27.2 252 0.6 261 0.5 3.6
37- Slovenya 13 0.2 31 0.5 136.4 97 0.2 226 0.4 132.3
38- Tunus 27 0.5 29 0.4 8.4 181 0.4 225 0.4 24.5
39- Güney Afrika Cumhuriyeti 18 0.3 27 0.4 53.7 139 0.3 224 0.4 61.0
40- Finlandiya 26 0.5 26 0.4 -1.9 178 0.4 219 0.4 22.5
LİSTE TOPLAMI 4,916 87.1 5,666 86.0 15.3 38,652 85.9 45,373 85.7 17.4
GENEL TOPLAM 5,645 100.0 6,590 100.0 16.7 44,988 100.0 52,937 100.0 17.7 Kaynak: DTM
76
TABLO 10: TÜRKİYE’NİN İTHALATINDA İLK 40 ÜLKE
İTHALAT - İlk 40 Ülke (1) (Milyon $)
EYLÜL OCAK - EYLÜL
ÜLKELER 2004 DAĞ. % 2005 DAĞ. % DEĞ. % 2004 DAĞ. % 2005 DAĞ. % DEĞ. %
1- Almanya 1,022 12.0 1,189 11.6 16.3 9,078 12.9 9,917 11.7 9.2
2- Rusya Federasyonu 833 9.8 1,022 10.0 22.6 6,278 8.9 9,079 10.7 44.6
3- İtalya 447 5.3 591 5.8 32.3 4,973 7.1 5,526 6.5 11.1
4- Çin Halk Cumhuriyeti 438 5.2 677 6.6 54.5 3,139 4.5 4,791 5.6 52.6
5- Fransa 489 5.8 516 5.0 5.6 4,685 6.7 4,342 5.1 -7.3
6- A.B.D. 413 4.9 491 4.8 19.0 3,631 5.2 4,099 4.8 12.9
7- İngiltere 390 4.6 392 3.8 0.6 3,144 4.5 3,457 4.1 9.9
8- İsviçre 305 3.6 317 3.1 3.8 2,537 3.6 3,380 4.0 33.2
9- Güney Kore Cumhuriyeti 225 2.7 288 2.8 27.9 1,844 2.6 2,579 3.0 39.8
10- İspanya 266 3.1 319 3.1 19.9 2,371 3.4 2,562 3.0 8.1
11- İran 231 2.7 405 4.0 75.1 1,460 2.1 2,410 2.8 65.0
12- Japonya 252 3.0 308 3.0 22.4 1,948 2.8 2,270 2.7 16.6
13- Ukrayna 231 2.7 165 1.6 -28.6 1,733 2.5 2,029 2.4 17.1
14- Romanya 157 1.8 180 1.8 15.1 1,206 1.7 1,673 2.0 38.7
15- Belçika 169 2.0 189 1.8 11.7 1,440 2.0 1,665 2.0 15.6
16- Hollanda 179 2.1 210 2.1 17.3 1,421 2.0 1,604 1.9 12.9
17- Suudi Arabistan 69 0.8 178 1.7 158.6 809 1.1 1,459 1.7 80.3
18- Libya 136 1.6 188 1.8 37.8 1,011 1.4 1,358 1.6 34.3
19- Cezayir 111 1.3 115 1.1 4.3 824 1.2 1,181 1.4 43.4
20- İsveç 115 1.4 108 1.1 -6.1 766 1.1 1,076 1.3 40.4
21- Tayvan 131 1.5 140 1.4 7.2 834 1.2 1,028 1.2 23.3
22- Hindistan 90 1.1 119 1.2 32.2 779 1.1 959 1.1 23.1
23- Güney Afrika Cumhuriyeti 92 1.1 70 0.7 -23.5 710 1.0 929 1.1 30.8
24- Bulgaristan 88 1.0 106 1.0 20.9 654 0.9 886 1.0 35.4
25- Polonya 98 1.1 111 1.1 13.9 694 1.0 876 1.0 26.1
77
TABLO 10: TÜRKİYE’NİN İTHALATINDA İLK 40 ÜLKE (Devam)
İTHALAT - İlk 40 Ülke (1) (Milyon $)
EYLÜL OCAK - EYLÜL
ÜLKELER 2004 DAĞ. % 2005 DAĞ.% DEĞ. % 2004 DAĞ.% 2005 DAĞ.
% DEĞ. %
26- Avusturya 81 1.0 90 0.9 10.6 820 1.2 681 0.8 -16.9
27- Macaristan 62 0.7 103 1.0 66.6 495 0.7 655 0.8 32.2
28- Finlandiya 62 0.7 84 0.8 36.3 489 0.7 639 0.8 30.7
29- İsrail 81 1.0 68 0.7 -16.8 528 0.7 618 0.7 17.0
30- Brezilya 74 0.9 103 1.0 37.8 447 0.6 606 0.7 35.7
31- Malezya 64 0.7 72 0.7 13.0 461 0.7 572 0.7 23.9
32- Endonezya 58 0.7 63 0.6 8.2 452 0.6 536 0.6 18.5
33- Çek Cumhuriyeti 55 0.6 62 0.6 13.5 467 0.7 519 0.6 11.1
34- İrlanda 54 0.6 64 0.6 17.0 519 0.7 517 0.6 -0.5
35- Yunanistan 55 0.6 56 0.6 2.4 397 0.6 479 0.6 20.7
36- Tayland 52 0.6 61 0.6 17.5 361 0.5 466 0.5 29.1
37- Irak 11 0.1 86 0.8 701.7 313 0.4 401 0.5 28.2
38- Kazakistan 50 0.6 65 0.6 28.6 266 0.4 385 0.5 44.5
39- Danimarka 28 0.3 52 0.5 85.2 251 0.4 340 0.4 35.0
40- Kanada 28 0.3 42 0.4 51.4 270 0.4 314 0.4 16.3
LİSTE TOPLAMI 7,789 91.8 9,464 92.5 21.5 64,51 91.6 78,861 92.7 22.2
GENEL TOPLAM 8,487 100.0 10,234 100.0 20.6 70,41 100.0 85,078 100.0 20.8 (1) Sıralama 2005 yılı Ocak-Eylül dönemi verileri esas alınarak yapılmıştır. Kaynak: DTM
TABLO 11: AVRUPA BİRLİĞİ'NİN TOPLAM TİCARET HACMİ İÇERİSİNDE TÜRKİYE'NİN YERİ
1993 1994 1995 1996 1997
Ülke Değer Değer Değer Değer Değer AB-Dışı 974,263
Pay 1,078,580
Pay 1,113,752
1,203,372
Pay 1,386,285
Pay
Türkiye 18,327 1.88 16,473 1.53 22,683 2.04 28,404 2.36 34,119 2.46 1998 1999 2000 2001 2002
Ülke Değer Değer Değer Değer Değer AB-Dışı 1,440,584
Pay 1,524,302
Pay1,960,670
Pay1,990,963
Pay 1,980,249
Pay
Türkiye 35,698 2.48 35,566 2.47 47,235 2.33 44,394 2.41 46,260 2.34Kaynak: EUROSTAT - MİLYON ECU
78
TABLO 12: AVRUPA BİRLİĞİ'NİN DIŞ TİCARETİNDE BELLİ BAŞLI ÜLKELER VE TÜRKİYE'NİN YERİ
2002
İTHALAT İHRACAT HACİM
Ülke (Milyon €) Ülke (Milyon €) Ülke (Milyon €)
AB-Dışı 986,893
Sıra Pay AB-Dışı
993,862 Sıra Pay
AB-Dışı 1,980,756
Sıra Pay
ABD 174,796 1 17.71 ABD 239,801 1 24.13 ABD 414,597 1 20.93
Çin 81,666 2 8.28 İsviçre 70,675 2 7.11 İsviçre 129,448 2 6.54
Japonya 68,395 3 6.93 Japonya 42,268 3 4.25 Çin 115,800 3 5.85
İsviçre 58,772 4 5.96 Polonya 37,340 4 3.76 Japonya 110,663 4 5.59
Rusya 47,624 5 4.83 Çin 34,134 5 3.43 Rusya 78,048 5 3.94
Norveç 44,773 6 4.54 Rusya 30,424 6 3.06 Norveç 71,260 6 3.60
Polonya 28,149 7 2.85 Çek Cum. 29,230 7 2.94 Polonya 65,489 7 3.31
Çek Cum. 27,524 8 2.79 Norveç 26,486 8 2.66 Çek Cum. 56,755 8 2.87
Macaristan 25,294 9 2.56 Macaristan 25,018 9 2.52 Macaristan 50,312 9 2.54
G.Kore 22,242 10 2.25 Kanada 22,286 11 2.24 G.Kore 39,571 11 2.00
Tayvan 21,114 12 2.14 Hong Kong 19,906 12 2.00 Kanada 38,254 12 1.93
Brezilya 17,333 13 1.76 G.Kore 17,328 13 1.74 Brezilya 32,782 13 1.66
Kanada 15,968 14 1.62 Avustralya 16,574 14 1.67 Tayvan 32,743 14 1.65
G.Afrika 15608 15 1.58 Brezilya 15448 15 1.55 Hong Kong 29,635 15 1.50
Türkiye 22,015 11 2.23 Türkiye 24,256 10 2.44 Türkiye 46,271 10 2.34
2003
İTHALAT İHRACAT HACİM
Ülke (Milyon €) Ülke (Milyon €)
Ülke (Milyon €)
AB-Dışı 727,587 Sıra Pay AB-Dışı 977,896
Sıra Pay AB-Dışı 1,967,442 Sıra Pay
ABD 151,217 1 20.78 ABD 220,718 1 22.57 ABD 371,936 1 18.90
Çin 95,549 2 13.13 İsviçre 68,513 2 7.01 Çin 135,741 2 6.90
Japonya 66,817 3 9.18 Çin 40,192 3 4.11 İsviçre 124,623 3 6.33
İsviçre 56,109 4 7.71 Japonya 40,089 4 4.10 Japonya 106,906 4 5.43
Rusya 51,893 5 7.13 Polonya 38,398 5 3.93 Rusya 85,034 5 4.32
Norveç 48,818 6 6.71 Rusya 33,141 6 3.39 Norveç 74,690 6 3.80
Polonya 31,387 7 4.31 Çek Cum. 30,339 7 3.10 Polonya 69,785 7 3.55
Çek Cum. 29,779 8 4.09 Macaristan 26,199 9 2.68 Çek Cum. 60,118 8 3.06
Macaristan 26,055 9 3.58 Norveç 25,872 10 2.65 Macaristan 52,254 9 2.66
G.Kore 23,283 11 3.20 Kanada 20,997 11 2.15 G.Kore 39,518 11 2.01
Tayvan 20,309 12 2.79 Hong Kong 17,979 12 1.84 Kanada 36,268 12 1.84
Brezilya 17,904 13 2.46 Avustralya 17,276 13 1.77 Tayvan 31,137 13 1.58
Kanada 15,271 14 2.10 G.Kore 16,235 14 1.66 Brezilya 30,050 14 1.53
G.Afrika 14,757 15 2.03 BAE 15,695 15 1.60 G.Afrika 28,174 15 1.43
Türkiye 23,981 10 3.30 Türkiye 28,184 8 2.88 Türkiye 52,165 10 2.65
Kaynak: EUROSTAT
79
80
TABLO 13: TÜRKİYE'NİN AB İLE TİCARETİNİN MAL GRUPLARINA GÖRE DAĞILIMI (Milyon $)
İHRACAT
Yatırım Ara malı Tüketim Yıl Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%)
Toplam
1994 252 2.9 - 2,805 32.5 - 5,577 64.6 - 8,635
1995 318 2.9 26.2 3,528 31.8 25.8 7,232 65.3 29.7 11,078
1996 396 3.4 24.5 3,727 32.3 5.6 7,425 64.3 2.7 11,549
1997 423 3.5 6.8 4,105 33.5 10.1 7,721 63.0 4.0 12,248
1998 489 3.6 15.6 4,612 34.2 12.4 8,397 62.2 8.8 13,498
1999 631 4.4 29.0 4,981 34.7 8.0 8,737 60.9 4.0 14,348
2000 666 4.6 5.5 5,203 35.9 4.5 8,631 59.5 -1.2 14,510
2001 960 6.0 44.1 5,751 35.7 10.5 9,359 58.1 8.4 16,118
2002 1,274 6.9 32.7 5,834 31.6 1.4 11,330 61.4 21.1 18,459
2003 2,077 8.5 63.0 7,431 30.4 27.4 14,929 61.0 31.8 24,484
2004* 3,776 11 81.8 10,772 31.3 45.0 19,759 57.4 32.4 34,417
2004** 1,720 11 - 5,021 31.7 - 9,042 57.1 - 15,828
2005** 2,397 13 39.4 5,787 31.4 15.3 10,193 55.4 12.7 18,414
İTHALAT
Yatırım Ara malı Tüketim Yıl Değer Pay(%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%)
Toplam
1994 3,209 29.4 - 6,912 63.3 - 795 7.3 - 10,915
1995 4,831 28.7 50.5 10,539 62.5 52.5 1,491 8.8 87.5 16,861
1996 7,388 31.9 52.9 12,880 55.7 22.2 2,870 12.4 92.5 23,138
1997 7,327 29.5 -0.8 14,009 56.3 8.8 3,535 14.2 23.2 24,870
1998 7,182 29.8 -2.0 13,270 55.1 -5.3 3,622 15.0 2.5 24,075
1999 6,069 28.4 -15.5 11,823 55.2 -10.9 3,525 16.5 -2.7 21,401
2000 7,254 27.3 19.5 14,116 53.0 19.4 5,114 19.2 45.1 26,610
2001 4,317 23.6 -40.5 11,168 61.1 -20.9 2,595 14.2 -49.3 18,280
2002 5,361 23.0 24.2 14,417 61.8 29.1 3,196 13.7 23.2 23,321
2003 6,999 22.1 30.6 19,233 60.7 33.4 5,147 16.2 61.0 31,695
2004* 10,672 23.5 52.5 26,819 59.0 39.4 7,613 16.8 47.9 45,434
2004** 5,044 23.0 - 12,868 58.7 - 3,820 17.4 - 21,915
2005** 5,490 23.5 8.8 14,308 61.3 11.2 3,457 14.8 -9.5 23,356*1 Mayıs 2004'ten itibaren 25 üyeli AB **Ocak-Haziran Kaynak: DTM
TABLO 14: TÜRKİYE'NİN AB İLE TİCARETİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI (İHRACAT)
Tarım Tekstil ve Konfeksiyon Temel Tarım İşlenmiş Tarım Ürünleri Su Ürünleri Tekstil Konfeksiyon Yıl
Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 1996 1,510 13.1 - 26 0.2 - 80 0.7 - 1,316 11.4 - 3,598 31.2 - 1997 1,660 13.6 9.9 31 0.3 19.2 100 0.8 25.0 1,543 12.6 17.2 3,603 29.4 0.1 1998 1,612 11.9 -2.9 32 0.2 3.2 75 0.6 -25.0 1,756 13.0 13.8 3,934 29.1 9.2 1999 1,551 10.8 -3.8 34 0.2 6.3 77 0.5 2.7 1,746 12.2 -0.6 3,873 27.0 -1.6 2000 1,251 8.6 -19.3 36 0.2 5.9 67 0.5 -13.0 1,765 12.2 1.1 3,999 27.6 3.3 2001 1,397 8.7 11.7 38 0.2 5.6 54 0.3 -19.4 1,871 11.6 6.0 4,175 25.9 4.4 2002 1,345 7.3 -3.7 53 0.3 39.5 81 0.4 50.0 1,849 10.0 -1.2 5,098 27.6 22.1 2003 1,643 6.7 22.2 67 0.3 26.4 120 0.5 48.1 2,315 9.5 25.2 6,435 26.3 26.2 2004* 2,302 6.7 40.1 105 0.3 56.7 135 0.4 12.5 2,976 8.6 28.6 7,525 21.9 16.9 2004** 866 5.5 - 46 0.3 - 59 0.4 - 1,447 9.1 - 3,700 23.4 - 2005** 1,185 6.4 36.8 51 0.3 10.9 58 0.3 -1.7 1,564 8.5 8.1 4,107 22.3 11.0
Demir-Çelik (72-73) 84, 85 ve 87. Fasılllar Demir ve Çelik(72) Demir veya Çelikten Eşya(73) Makineler (84) Elektrikli ve elektronik ürünler(85) Motorlu taşıtlar ve parçaları (87) Sanayi Ürünleri (diğer) Toplam Yıl
Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer 1996 182 1.6 - 238 2.1 - 414 3.6 - 713 6.2 - 376 3.3 - 3,096 26.8 - 11,549 1997 339 2.8 86.3 282 2.3 18.5 456 3.7 10.1 852 7.0 19.5 240 2.0 -36.2 3,142 25.7 1.5 12,248 1998 391 2.9 15.3 311 2.3 10.3 577 4.3 26.5 1,238 9.2 45.3 267 2.0 11.3 3,305 24.5 5.2 13,498 1999 515 3.6 31.7 302 2.1 -2.9 707 4.9 22.5 1,095 7.6 -11.6 902 6.3 237.8 3,546 24.7 7.3 14,348 2000 547 3.8 6.2 360 2.5 19.2 718 4.9 1.6 1,231 8.5 12.4 915 6.3 1.4 3,621 25.0 2.1 14,510 2001 625 3.9 14.3 371 2.3 3.1 919 5.7 28.0 1,277 7.9 3.7 1,557 9.7 70.2 3,834 23.8 5.9 16,118 2002 493 2.7 -21.1 443 2.4 19.4 1,135 6.1 23.5 1,803 9.8 41.2 1,985 10.8 27.5 4,174 22.6 8.9 18,459 2003 792 3.2 60.6 641 2.6 44.7 1,558 6.4 37.3 2,268 9.3 25.8 3,271 13.4 64.8 5,374 21.9 28.7 24,484 2004* 1,525 4.4 92.6 1,067 3.1 66.5 2,208 6.4 41.7 3,294 9.6 45.2 6,091 17.7 86.2 7,189 20.9 33.8 34,417 2004** 638 4.0 - 449 2.8 - 1,005 6.3 - 1,440 9.1 - 2,737 17.3 - 3,441 21.7 - 15,828 2005** 641 3.5 0.5 592 3.2 31.8 1,249 6.8 24.3 1,621 8.8 12.6 3,475 18.9 27.0 3,871 21.0 12.5 18,414 *1 Mayıs 2004'ten itibaren 25 üyeli AB **Ocak-Haziran Kaynak: DTM
81
82
TABLO 15: TÜRKİYE'NİN AB İLE TİCARETİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI ( İTHALAT)
Tarım Tekstil ve Konfeksiyon Yıl Temel Tarım İşlenmiş Tarım Ürünleri Su Ürünleri Tekstil Konfeksiyon
Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay
(%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ.
(%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay
(%) Değ. (%)
1996 587 2.5 - 57 0.2 - 23 0.1 - 1,139 4.9 - 119 0.5 - 1997 388 1.6 -33.9 71 0.3 24.6 32 0.1 39.1 1,352 5.4 18.7 142 0.6 19.3 1998 356 1.5 -8.2 90 0.4 26.8 22 0.1 -31.3 1,201 5.0 -11.2 154 0.6 8.5 1999 345 1.6 -3.1 107 0.5 18.9 17 0.1 -22.7 1,131 5.3 -5.8 121 0.6 -21.4 2000 321 1.2 -7.0 114 0.4 6.5 23 0.1 35.3 1,192 4.5 5.4 142 0.5 17.4 2001 189 1.0 -41.1 104 0.6 -8.8 4 0.0 -82.6 1,102 6.0 -7.6 117 0.6 -17.6 2002 290 1.2 53.4 134 0.6 28.8 7 0.0 75.0 1,390 6.0 26.1 139 0.6 18.8 2003 390 1.2 34.5 152 0.5 13.4 16 0.1 128.6 1,536 4.8 10.5 187 0.6 34.5 2004* 393 0.9 0.8 228 0.5 50.0 15 0.0 -6.3 1,847 4.1 20.2 201 0.4 7.5 2004** 194 0.9 - 107 0.5 - 5 0.0 - 850 3.9 - 93 0.4 - 2005** 216 0.9 11.3 127 0.5 18.7 5 0.0 0.0 922 3.9 8.5 95 0.4 2.2
Demir-Çelik (72-73) 84, 85 ve 87. Fasılllar Yıl Demir ve Çelik(72) Demir veya Çelikten
Eşya(73) Makineler (84) Elektrikli ve elektronik ürünler(85)
Motorlu taşıtlar ve parçaları (87)
Sanayi Ürünleri (diğer)
Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay
(%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ.
(%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay
(%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%)
Toplam Değer
1996 1,581 6.8 - 499 2.2 - 6,137 26.5 - 1,973 8.5 - 2,043 8.8 - 8,980 38.8 - 23,138 1997 1,298 5.2 -17.9 573 2.3 14.8 6,205 24.9 1.1 2,580 10.4 30.8 2,964 11.9 45.1 9,265 37.3 3.2 24,870 1998 996 4.1 -23.3 469 1.9 -18.2 5,927 24.6 -4.5 3,074 12.8 19.1 2,695 11.2 -9.1 9,091 37.8 -1.9 24,075 1999 610 2.9 -38.8 332 1.6 -29.2 4,214 19.7 -28.9 3,823 17.9 24.4 2,389 11.2 -11.4 8,312 38.8 -8.6 21,401 2000 813 3.1 33.3 518 1.9 56.0 4,934 18.5 17.1 4,297 16.1 12.4 4,462 16.8 86.8 9,794 36.8 17.8 26,610 2001 608 3.3 -25.2 395 2.2 -23.7 3,837 21.0 -22.2 2,398 13.1 -44.2 1,500 8.2 -66.4 8,026 43.9 -18.1 18,280 2002 1,033 4.4 69.9 462 2.0 17.0 5,365 23.0 39.8 2,550 10.9 6.3 1,975 8.5 31.7 9,976 42.8 24.3 23,321 2003 1,802 5.7 74.4 604 1.9 30.7 6,719 21.2 25.2 2,788 8.8 9.3 4,479 14.1 126.8 13,022 41.1 30.5 31,695 2004* 2,394 5.3 32.9 640 1.4 6.0 8,818 19.4 31.2 4,691 10.3 68.3 8,449 18.6 88.6 17,758 39.1 36.4 45,434 2004** 1,170 5.3 - 284 1.3 - 4,139 18.9 - 2,280 10.4 - 4,254 19.4 - 8,539 39.0 - 21,915 2005** 1,414 6.1 20.9 381 1.6 34.2 5,008 21.4 21.0 2,457 10.5 7.8 3,600 15.4 -15.4 9,131 39.1 6.9 23,356
*1 Mayıs 2004'ten itibaren 25 üyeli AB **Ocak-Haziran Kaynak: DTM
TABLO 16: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNİN AB ÜLKELERİNE DAĞILIMI
2003 2004
Ülke İhr İth Hac İhr (%)
İth (%)
Hac (%) İhr İth Hac İhr
(%) İth (%)
Hac (%)
Almanya 7,484 9,452 16,936 28.9 28.2 28.5 8,745 12,515 21,260 25.4 27.5 26.6
İtalya 3,193 5,471 8,664 12.3 16.3 14.6 4,627 6,865 11,492 13.4 15.1 14.4
İngiltere 3,670 3,500 7,170 14.2 10.4 12.1 5,543 4,317 9,860 16.1 9.5 12.3
Fransa 2,826 4,164 6,990 10.9 12.4 11.8 3,668 6,201 9,869 10.7 13.6 12.4
Hollanda 1,525 1,656 3,181 5.9 4.9 5.4 2,137 1,908 4,045 6.2 4.2 5.1
Belçika/Luk 898 1,890 2,788 3.5 5.6 4.7 1,202 2,524 3,726 3.5 5.6 4.7
İspanya 1,789 2,003 3,792 6.9 6.0 6.4 2,616 3,249 5,865 7.6 7.2 7.3
Avusturya 473 824 1,297 1.8 2.5 2.2 560 1,070 1,630 1.6 2.4 2.0
Yunanistan 920 427 1,347 3.6 1.3 2.3 1,170 594 1,764 3.4 1.3 2.2
Danimarka 454 345 799 1.8 1.0 1.3 637 342 979 1.9 0.8 1.2
İsveç 457 822 1,279 1.8 2.5 2.2 560 1,118 1,678 1.6 2.5 2.1
Portekiz 315 155 470 1.2 0.5 0.8 395 236 631 1.1 0.5 0.8
İrlanda 261 501 762 1.0 1.5 1.3 432 700 1,132 1.3 1.5 1.4
Finlandiya 214 479 693 0.8 1.4 1.2 256 708 964 0.7 1.6 1.2
AB 15 Toplamı 24,484 31,695 56,179 94.5 94.6 94.6 32,555 42,353 74,908 94.6 93.2 93.8
Çek Cum. 188 443 631 0.7 1.3 1.1 222 654 876 0.6 1.4 1.1
Estonya 23 13 36 0.1 0.0 0.1 35 44 79 0.1 0.1 0.1
Kıbrıs Rum Kes. 0 0 0 0.0 0.0 0.0 0 0 0 0.0 0.0 0.0
Letonya 26 1 27 0.1 0.0 0.0 38 1 39 0.1 0.0 0.0
Litvanya 85 135 220 0.3 0.4 0.4 122 170 292 0.4 0.4 0.4
Macaristan 284 416 700 1.1 1.2 1.2 349 705 1,054 1.0 1.6 1.3
Malta 156 72 228 0.6 0.2 0.4 98 72 170 0.3 0.2 0.2
Polonya 486 415 901 1.9 1.2 1.5 697 996 1,693 2.0 2.2 2.1
Slovakya 59 205 264 0.2 0.6 0.4 108 232 340 0.3 0.5 0.4
Slovenya 102 93 195 0.4 0.3 0.3 188 203 391 0.5 0.4 0.5
Yeni Üyeler Toplamı 1,409 1,793 3,202 5.4 5.4 5.4 1,857 3,077 4,934 5.4 6.8 6.2
AB 25 Toplamı 25,898 33,494 59,392 100.0 100.0 100.0 34,417 45,434 79,851 100.0 100.0 100.0
Kaynak: DTM
83