tÜrkİye cumhurİyetİ Çukurova Ünİversİtesİ sosyal …yöntemle modelleme yapılarak güneş...

133
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI YENİLENEBİLİR ENERJİ EKONOMİSİ : TÜRKİYE (MODELLEME),İSRAİL VE İSPANYA ÖRNEĞİ Nigar GÖKPINAR YÜKSEK LİSANS TEZİ ADANA, 2010

Upload: others

Post on 13-Jan-2020

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İKTİSAT ANABİLİM DALI

YENİLENEBİLİR ENERJİ EKONOMİSİ : TÜRKİYE (MODELLEME),İSRAİL

VE İSPANYA ÖRNEĞİ

Nigar GÖKPINAR

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ADANA, 2010

Page 2: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İKTİSAT ANABİLİM DALI

YENİLENEBİLİR ENERJİ EKONOMİSİ : TÜRKİYE (MODELLEME),İSRAİL

VE İSPANYA ÖRNEĞİ

Nigar GÖKPINAR

Danışman : Prof. Dr. Mahir FİSUNOĞLU

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ADANA, 2010

Page 3: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

i

ÖZET

YENİLENEBİLİR ENERJİ EKONOMİSİ: TÜRKİYE, İSRAİL ve İSPANYA

ÖRNEĞİ

Nigar GÖKPINAR

Yüksek Lisans Tezi, İktisat Anabilim Dalı

Danışman: Prof. Dr. Mahir FİSUNOĞLU

Eylül 2010, 121 Sayfa

Geçmişten günümüze gelişen teknoloji ve nüfus artışı, enerjiye olan talebi

arttırmıştır. Gelecekte ise bu artışın devam edeceği öngörülmektedir. Artan enerji

talebini karşılamak için enerji piyasasına yeni etmenler (yenilenebilir enerji kaynakları)

eklenmektedir. Bu etmenlerin enerji piyasasına etkisi ve çevre konularındaki toplum

duyarlılığı problemi oldukça karmaşık hale getirmektedir.

Bu tez çalışmasında ileriye yönelik yenilenebilir enerji kaynaklarının

kullanılmasının ekonomiye katkısı incelenmiş ve doğrusal yeniden düzenleme koordinat

yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti

hesaplanmış ve diğer kaynaklardan üretilen elektrik enerjisi maliyeti ile

karşılaştırılmıştır. Ayrıca alınan sonuçlar güneş enerjisi kullanımında önemli aşama

kaydetmiş İspanya ve İsrail’deki örneklerle karşılaştırılmıştır.

Sonuç olarak, elektrik piyasasında yer alacak olan 6kW ve100 MW gücündeki

güneş panelli santraller ile 2020 yılında beklenen enerji talebinin %10 ‘nun rekabet

edici fiyatlarla karşılanabileceği gösterilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Enerji, yenilenebilir enerji, güneş enerjisi uygulamaları,

modelleme, maliyet hesabı

Page 4: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

ii

ABSTRACT

RENEWABLE ENERGY ECONOMY: CASES OF TURKEY, ISRAEL AND

SPAIN

Nigar GÖKPINAR

Master Thesis, Department of Economy

Supervisor: Prof. Dr. Mahir FİSUNOĞLU

September, 2010, 121 Pages

Energy demand has been increasing by the reason of technological

developments and population growth. In the future such an increasing trend is predicted

to endure. In order to meet the increasing energy demand, new factors (renewable

energy sources) are incorporated in the energy market. Problem becomes complex due

to the effect of those factors to the energy market and by the sensitivity of the public to

the environmental matters.

This dissertation concentrates on the economical contribution of the future use

of renewable energy sources by calculating the cost of electrical energy production from

solar energy and comparing this with the cost of electrical energy production from other

sources; using thelinear reoriented coordinates modeling methodology. In addition,

outcomes are compared with examples from Spain and Israel who has remarkable

progress in the field of solar energy utilization.

Results indicate that, 10% of energy demand in the year 2020 could be met

competitively, by the use of solar power plants (built of solar panels) having an output

power of 6 kW and 100 MW

Keywords: Energy, renewable energy, solar energy utilization, modelling, cost analysis

Page 5: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

iii

TEŞEKKÜR

Yüksek Lisansa başladığım günden itibaren hem ders hem de tez aşamasında

karşılaştığım tüm zorlukların çözümünde her türlü yardım ve desteğini esirgemeyen ve

çalışamam boyunca değerli katkılarıyla beni yönlendiren danışman hocam Sayın Prof.

Dr. Mahir FİSUNOĞLU’na saygı ve teşekkürlerimi sunarım.

Tez çalışmamda kullandığım programı öğrenmeme yardımcı olan, zamanını,

bilgisini ve yardımını esirgemeyen Sayın Prof. Dr. Emirullah MEHMETOV’a,

Tezin son halini almasında göstermiş oldukları ilgi ve katkılardan dolayı jüri

üyeleri Sayın Prof. Dr. Nejat ERK ve Sayın Prof. Dr. Altan ÇABUK’a,

Çalışmam süresince fikirlerini ve deneyimlerini paylaşan tüm meslektaşlarıma;

Çalışmam sırasında gösterdikleri sabır ve maddi ve manevi her türlü destekleri

için eşim Serdar GÖKPINAR’a ve canım oğlum Alp Timur’a, tüm aile fertlerine

teşekkür ederim.

Bu çalışma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi

tarafından desteklenmektedir. Proje No: İİBF 2009YL9

Page 6: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

iv

İÇİNDEKİLER

Sayfa

ÖZET ................................................................................................................................ i

ABSTRACT ..................................................................................................................... ii

TEŞEKKÜR ................................................................................................................... iii

KISALTMALAR LİSTESİ .......................................................................................... vii

ÇİZELGELER LİSTESİ .............................................................................................. ix

ŞEKİLLER LİSTESİ ..................................................................................................... x

1.BÖLÜM

GİRİŞ 1

2.BÖLÜM

ENERJİ PİYASASI: TEMEL KAVRAMLAR, ÖZELLİKLER ve ÖNEMLİ

GELİŞMELER

2.1. Dünya………………………………………………………………..………..……..5

2.2. Türkiye………………………………………………………..………..……………6

2.3. Dünya Enerji Stratejisi……………………………………..….…………………….8

2.3.1. Dünya Birincil Enerji Tüketimi….……………………..…………………….9

2.4. Dünya Enerji Sektöründe Beklenen Gelişmeler………………………………...…13

2.5. Dünya Enerji Sektöründe Uzun Vadeli Beklentiler………………………….……19

2.6.Türkiye Enerji Politikası……………………………………………………………24

2.7. Türkiye Enerji Arz Ve Talebi……………………..……………………………….25

2.8. Türkiye’de Yenilenebilir Enerji Kaynakları.……………..……………….……….28

2.8.1. Rüzgar Enerjisi………..…………………..………………………...………30

2.8.2. Jeotermal Enerji…………………………..…..…………….……………….31

2.8.3. Güneş Enerjisi…………………..………..…………………………………33

2.8.4. Biyokitle Enerjisi……………………….…..…………………….…………35

2.9. Hidrojen Enerjisi……………………………………….…….…………………….36

2.10. Enerji, Çevre Ve İklim Değişikliği ………………….……..…………………….37

2.11. Kioto Protokolü Ve Sonrası………………………………………...…………….41

Page 7: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

v

2.12. Enerji Projeksiyonları…………………………………………………………….46

3. BÖLÜM

GÜNEŞ ENERJİSİ VE TEKNOLOJİLERİ

3.1. Isıl Güneş Teknolojileri……………………………………………………………50

3.2. Güneş Kollektörlü Sıcak Su Sistemleri………………………….………….……..52

3.3. Yoğunlaştırıcı Sistemler………………………………………….….…………….53

3.4. Güneş Kollektörlü Sıcak Su Sistemi…………………………………..…………..55

3.5. Yoğunlaştırıcı Güneş Enerji Sistemlerinin Özellikleri……………..………..……56

3.6. Yoğunlaştırıcı Sistemler İle Elektrik Üretimi………………….……………….…58

3.7. Parabolik Oluk Kollektörlerle Elektrik Üretimi……….……….………………….61

3.7.1. Parabolik Çanak Kollektörler……..…………………….……………..……64

3.7.2. Merkezi Alıcı Güç Santralleri………………..………….…….……………66

3.7.3. Dünyadaki Uygulamaları…….…………………………..………….………65

3.8. Güneş Pilleri (Fotovoltaik Piller)………………………….………………..……..65

3.9. Türkiye’de Güneş Enerjisi ve Potansiyeli……………………..….……………….70

4. BÖLÜM

ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİM MALİYETİNDE OPTİMİZASYON VE BİRİM

ELEKTRİK ENERJİSİ MALİYETİNİN HESABI

4.1. Elektrik Enerjisi Üretim Maliyetinde Optimizasyon ve Birim Elektrik Enerjisi

Maliyetinin Hesabı………………………………………………..……………….74

4.2. Üniteler İçin Hiçbir Sınırlayıcı Koşul Olmadığı Varsayımına Göre Ekonomik

İşletme Analizi……………………….………………………………….…………80

4.2.1. Analitik Yaklaşım………………………...…………………………………81

4.2.2. Grafik Yaklaşım…………………………………………….………………82

4.2.3. İterasyon Yaklaşımı…………………...…………………….………………82

4.2.4. Gradiyent Yaklaşımı……………………………..……….…………………83

4.2.5. Talep Gücünün Referans Alındığı Yaklaşım……………….………….……84

4.3. Ünitelerin Sınır Güçleri Dikkate Alındığında Ekonomik İşletme Analizi………..85

4.4. Problemin Modellenmesi……………………………...…………………………..86

Page 8: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

vi

4.4.1. Doğrusal Yönlendirme Metodu ………..………….……….……………….86

4.4.2. Yapay Sinir Ağı Metodu ....................................................................... ……86

4.4.3. Monte-Carlo Metodu ...................................................................................... 87

4.4.4. Etmene Dayalı Metot ..................................................................................... 87

4.4.5. Oligopolik Pazar Metodu ............................................................................... 87

4.5. Doğrusal Yönlendirme Metodu: Detaylar…………………………………….…...88

5. BÖLÜM

GÜNEŞ PANELLERİNDEN ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİM

MALİYETİ:MODEL

5.1. Fotovoltaik Panel Enerji Maliyeti……………………………….…………………92

5.1.1. Senaryo 1 ……………………………………………..…………………….93

5.1.2. Senaryo 2 ....................................................................................................... 93

5.1.3. Senaryo 3 ................................................................................................... ....93

5.1.4. Senaryo 4 ................................................................................................... …94

5.1.5. Senaryo 5 ..................................................................................................... ..94

6. BÖLÜM

SONUÇLAR VE ÖNERİLER 104

KAYNAKÇA ............................................................................................................... 114

ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................ 121

Page 9: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

vii

KISALTMALAR LİSTESİ

ETKB : Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

DPT : Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı

EPDK : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu

ÖİB : Özelleştirme İdaresi Başkanlığı

TUİK : Devlet İstatistik Enstitüsü

MTA : Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü

DSİ : Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü

EİE : Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü

TEİAŞ : Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi

TEDAŞ : Türkiye Elektik Dağıtım Anonim Şirketi

TKİ : Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu

EÜAŞ : Elektrik Üretim Anonim Şirketi

GAP : Güneydoğu Anadolu Projesi

BM (UN) : Birleşmiş Milletler

AB (EU) : Avrupa Birliği

OECD : Organization for Economic Cooperation and Development/

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı

IEA : International Energy Agency

UCTE : Union for the Coordination of Tansmission of Energy /

Elektrik İletimi Koordinasyon Birliği

YPK : Yüksek Planlama Kurulu

MAKDEP : Mini Enerji Kaynaklarını Değerlendirme Projesi

BM-İDÇS : Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi

STK : Sivil Toplum Kuruluşu

DEK / TMK : Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi

WEC : World Energy Council

UNIDO : United Nations Industrial Development Organization

HES : Hidroelektrik Santral

PDHES : Pompa Depolamalı Hidroelektrik Santral

YİD : Yap-İşlet-Devret

Yİ : Yap-İşlet

Page 10: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

viii

İHD : İşletme Hakkı Devri

BHP : Brüt Hidroelektrik Potansiyel

TYHP : Teknik Yapılabilir Hidroelektrik Potansiyel

EYHP : Ekonomik Yapılabilir Hidroelektrik Potansiyel

CCS :Carbon Capture and Storage

CO2-eşdeğer : CO2 ve CO2 cinsinden diğer sera gazlarının toplamı

ÇEP : Çevre Eylem Programı

IPCC : Intergovernmental Panel on Climate Change

İDÇS : İklim Değişikliği ÇerçeveSözleşmesi

KP : Kyoto Protokolü

UNDP : United Nations Development Programme

UNFCCC : United Nations Framework Convention on Climate Change

ÇED : Çevresel Etki Değerlendirmesi

AID : Alt Isıl Değeri

Sm3 : Standart m3 = 1.05 m3

IGCC : Entegre Gazlaştırma Kombine Çevrim (Integrated Gasification

Combined Cycle)

CCP : Carbon Capture Processing-

kW : kilowatt = 103 watt

MW : Megawatt = 103 kW

GW : Gigawatt = 103 MW

TW : Terawatt =103 GW

kWh : kilowatt - saat (103 watt-saat)

GWh : Gigawatt –saat (106 kWh)

TWh : Terawatt – saat (109 kWh)

Kep : kilogram petrol eşdeğeri

TEP : ton petrol eşdeğeri

MTEP : Milyon ton petrol eşdeğeri

Page 11: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

ix

ÇİZELGELER LİSTESİ

Sayfa

Çizelge 2.1. Türkiye’nin Ekonomi ve Enerji göstergeleri……………………….……106

Çizelge 2.2. Birincil Enerji Üretimi ve Talebi (2008)…………………………..….…107

Çizelge 2.3. Birincil Enerji Kaynakları Üretimi (orijinal birimler)……………..……107

Çizelge 2.4. Birincil Enerji Tüketiminin Kaynaklara göre dağılımı (orijinal birimler)108

Çizelge 2.5. Nihai Enerji Tüketiminin Sektörel Dağılımı (Bin TEP)………………...108

Çizelge 2.6. Enerji Talep-Üretim-İthalat ve İhracatının Gelişimi (Bin TEP)………...109

Çizelge 2.7. Güneş Kolektöleri ile Elde Edilen Enerji Miktarı Tahmini……………..109

Çizelge 2.8. Birincil Enerji Kaynakları Tüketim Hedefleri (2008-2020) (Bin TEP)…109

Çizelge 2.9. Birincil Enerji Kaynakları Tüketim Hedefleri (2008-2020)

(Orijinal Birimler)………………………………………………………..110

Çizelge 2.10. Genel Enerji Sektörel Talebi (2008-2020), Bin TEP…………………..110

Çizelge 2.11. Sanayi Sektörü Enerji Tüketimi (Orijinal Birimler) (2008-2020)

Çizelge 2.12. Türkiye Elektrik Enerjisi Üretim-Tüketim ve Kayıpların Yıllar 110

İtibariyle Gelişimi (GWh)…………………………………………..…111

Çizelge 3.1: Türkiye’nin Aylık Ortalama Güneş Enerjisi Potansiyeli…….…….……112

Çizelge 3.2: Bölgelere Göre Güneşlenme Potansiyeli……………………….….……113

Page 12: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

x

ŞEKİLLER LİSTESİ

Sayfa

Şekil 2.1. Dünya Birincil Enerji Tüketimi (1982 – 2007) .............................................. 10

Şekil 2.2. Alternatif Yakıtlar Fiyat Kıyaslaması ............................................................ 18

Şekil 2.3. Dünya Birincil Enerji Talebi ........................................................................ ..20

Şekil 2.4. Dünya Petrol Fiyatları .................................................................................. ..21

Şekil 2.5. Dünya Enerji Kaynaklı CO2 Emisyonları .................................................... ..23

Şekil 2.6. Birincil Enerji Üretimi ve Tüketiminin Yapısı, 2007 yılı ............................ ..26

Şekil 2.7. Enerji Arz ve Talebin Gelişimi .................................................................... ..26

Şekil 2.8. Enerji Fiyatlarının Enerji İthalatına Etkisi (Milyar Dolar)…………….……27

Şekil 2.9. Yenilenebilir Enerji Tüketiminin Birincil Enerji Tüketimindeki Pay……….28

Şekil 2.10. Elektrik Üretiminde Kaynakların Payı……………………………………..29

Şekil 2.11. Türkiye Global Radyasyon Değerleri…………………………………..….33

Şekil 3.1. Güneş Kolektörleri………………………………………………………..…51

Şekil 3.2. Güneş Enerji Kullanımında Farklı Çözümler…………………………….…51

Şekil 3.3. Güneş Enerjisi Farklı Uygulamaları………………………………….……...52

Şekil 3.4. Güneş Enerjisinden Elektrik Üreten Parabolik Çanak Sistemleri…….……..54

Şekil 3.5. Güneş Enerjisinden Elektrik Üreten Kule Sistemleri ................................... ..56

Şekil 3.6. Konvansiyonel Yöntemlerle Elektrik Üretim Ünitelerinin Şeması .............. ..58

Şekil 3.7. Güneş Enerjisinden Elektrik Üreten Santralin Çalışma Şeması ................... ..61

Şekil 3.8. Fotovoltaik Güneş Paneli ............................................................................ ..67

Şekil 3.9. Fotovoltaik Panelden Elektrik Üretim Şeması ………………………..…...68

Şekil 3.10 (a) Fotovoltaik Güneş Panellerinin Farklı Uygulamaları………...…………71

Şekil 3.10 (b, c) Fotovoltaik Güneş Panellerinin Farklı Uygulamaları………………...72

Şekil 5.1. Farklı Ülkelerde Kişi Başına Düşen Elektrik Enerji Tüketimi……..……….96

Şekil 5.2 .1. Senaryo’ya göre Enerji Birim Fiyatı – Kredi grafiği(İzmir)…………….101

Şekil 5.3. 1. Senaryo’ya göre Enerji Birim fiyatı – Bakım giderleri grafiği(İzmir)…..102

Şekil 5.4. 5. Senaryo’ya göre Enerji Birim Fiyatı – Kredi grafiği(İzmir)…………….102

Şekil 5.5. 5. Senaryo’ya göre Enerji Birim fiyatı – Bakım giderleri grafiği(İzmir)…..103

Page 13: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

1

1.BÖLÜM

GİRİŞ

Dünya enerji sistemi, oldukça karmaşıklaşan ve öngörülerin sürekli alt üst

olduğu bir dönemi yaşamaktadır. Bu nedenle de, petrol ve doğal gaz dışındaki

kaynaklara yönelik arayışlar yoğunluk kazanırken, özellikle yenilenebilir enerji

kaynaklarına dönük beklentiler, önceki yıllara kıyasla önemli artış göstermiştir. Bu

döneme damgasını vuran en önemli olay; petrol fiyatlarındaki anormal değişimlerdir.

Temmuz 2008’de petrolün varili 147 dolardan işlem görerek tavan yapmış ve ardından,

Aralık 2008’de 40 doların altına düşerek, önceki tahminleri de alt üst etmiştir.

Dünyanın üzerinde önemle durduğu diğer bir olgu da fosil yakıtların üretim ve

tüketimleri sürecinde atmosfere yayılan karbon emisyonlarının yol açtığı küresel ısınma

ve iklim değişikliğinin beklenen etkileridir. Bu nedenle enerji sektöründe değişim

yaratan bir süreci tetikleyen geniş bir küresel tepki oluşmuştur. 2009 Kasım’ında

Kopenhag’da toplanan Uluslararası Konferans, 2012 yılı sonrası için karbon salınım

konusundaki küresel mutabakatın sağlanabilmesi için, önemli bir aşama olarak

tanımlanmaktadır. Bu dönemde karbon ticareti, enerji piyasalarının yeni ve önemli bir

unsuru olarak öne çıkarken, temiz kömür yakma teknolojileri, kömürden sıvı yakıt elde

edilişi, karbon tutma ve yenilenebilir enerji gibi yeni teknolojilere yatırımlar, AR-GE

destekleri ile verimlilik yatırımlarında önemli hareketlenmeler gözlemlenmiştir.

2007 yılı dünya birincil enerji tüketimi, 11 milyar ton petrol eşdeğeri olarak

gerçekleşmiştir. Bunun 3.95 milyar tonu petrol, 2.64 milyar ton petrol eşdeğeri doğal

gaz, 3.18 milyar ton petrol eşdeğeri kömür, 622 milyon ton petrol eşdeğeri nükleer ve

709 milyon ton petrol eşdeğeri de hidroelektrikle karşılanmıştır. Bugüne kadar

hidroelektrik dışında çok sınırlı kalan yenilenebilir enerji kaynaklarının tüketimi

önümüzdeki yıllarda miktar olarak hızla artsa da, bu artış, toplamdaki payının çok

yüksek olmasını sağlayamayacaktır.

Dünyada piyasaların serbestleştirilmesi ve piyasalaştırılması politika ve

uygulamaları sonucunda kısa dönemli karlara odaklanmış bir sektör oluşmaktadır. Bu

ise enerji sektörü için büyük bir sorun olup, ülkelerin uzun erimli ve stratejik

Page 14: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

2

yaklaşımlara sahip uygun enerji karışımlarının oluşturulmasındaki en önemli engel

olarak ortaya çıkmaktadır.

Dünya enerji talebi, 2007 yılında bir önceki yıla göre azalarak % 2.4 oranında

artış gösterebilmiştir. 2007 yılında başlayan bu eğilim, 2008 yılında daha da etkili

olmuştur.

Türkiye birincil enerji tüketimi yıllık ortalama %2,8 oranında bir artışla 2007

yılı sonu itibariyle 107.625 milyon ton petrol eşdeğerine, elektrik enerjisi tüketimi ise

yıllık %4,6 oranında bir artışla 191,6 milyar kWh’e ulaşmıştır.

Türkiye’de kömür ve hidrolik enerji geçmiş yıllarda olduğu gibi yerli üretimde

önemli paya sahiptir.

Kömür, doğal gaz ve petrol enerji tüketiminin önemli bileşenidir. Özellikle

doğal gaz son yılların hızla büyüyen enerji kaynağı olarak tüketimde vazgeçilmez bir

yere oturmuştur. 2007 yılında doğalgaz enerji tüketiminde %31.5 ile en büyük payı alan

enerji kaynağı haline gelmiştir. Diğer taraftan elektrik enerjisi üretiminde doğal gazın

payı % 49,6 ‘ya yükselmiştir. Buna karşılık doğal gaz tüketimimizin sadece % 2.4’ ü

kendi üretimimiz ile karşılanabilmiştir. 2007 yılında ulusal doğalgaz tüketiminin;

%56’sı elektrik üretiminde, %22’si konutlarda gerçekleşmiş olup, kalan %22’si de

sanayide kullanılmıştır.

2007 yılı verilerine göre %30,9 pay ile petrol, enerji tüketimimizde doğal gazdan

sonra en büyük paya sahiptir. Ancak 33.3 MTEP olan ham petrol ve petrol ürünleri

talebimizin yine sadece %6.7’si kendi üretimimiz ile karşılanabilmiştir.

1990 yılında 41,6 MTEP olan nihai enerji tüketimi yıllık ortalama %2,9’luk

artışla 2004 yılında 69,0 MTEP, 2007 yılında 82,7 MTEP değerine ulaşmıştır.

Yerli kaynaklarımızdan üretilen enerji miktarındaki artışın enerji talebimizden

daha düşük olması nedeniyle, net enerji ithalatımız 1990’daki 28,5 MTEP değerinden

2007’de 81.1 MTEP değerine ulaşmıştır. 2007 yılında enerji talebimizin sadece %25,5’i

yerli kaynaklar (üretim) ile karşılanmıştır. Geçmiş yıllarda olduğu gibi, 2007 yılında da

Page 15: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

3

başta doğal gaz ve petrol olmak üzere, taş kömürü ve elektrik enerjisi ithalatı

yapılmıştır.

Enerji ithalatına 2006 yılında 29 milyar dolar ve 2007 yılında 33,9 milyar dolar

ödenmiştir. Petrol fiyatları 2008’de kritik eşik olarak görülen 100 dolar/varilin hayli

üzerine çıkmış, 2008 sonunda tekrar 50 $/varil’in altına düşmüştür. Türkiye'nin gayri

safi milli hasılası 2007 yılında 656.8 milyar $’dır. Aynı yılda petrol ve doğal gaz

ithalatına yaklaşık 23 milyar $ ödenerek gayri safi milli hasılamızın % 3.5'i petrol ve

doğal gaz dışalımına verilmiştir. Başka bir deyişle 2007 yılındaki tüm ihracatımızın

(107,3 milyar $) % 21,4'ü petrol ve doğal gaz ithalatına ayrılmıştır. Toplam enerji

arzında, petrole %30,9 ve doğal gaza %31,5 oranında bağımlı olan ülkemizde enerji

sektörünün, ekonomi üzerindeki yoğun etkisi ve arz güvenliği büyük önem

taşımaktadır.

Ortadoğu ve Hazar Bölgesi doğal gaz rezervlerini Avrupa pazarlarına bağlamayı

öngören Türkiye-Bulgaristan-Romanya-Macaristan-Avusturya Doğal Gaz Boru Hattı

(Nabucco) 2007 ve 2008 yılında üzerinde en çok konuşulan projelerden birisi olmuştur.

Ancak politik nedenlerden dolayı henüz fazla bir ilerleme sağlanamamıştır.

Ülkemiz, yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları ile enerji ihtiyacının

önemli bir kısmını karşılayabilecek bir potansiyele sahip olmasına karşın henüz bu

kaynaklar mevcut potansiyelin çok altında değerlendirilmektedir. Hidro, rüzgâr,

jeotermal, güneş ve biokütle ülkemizin kullanılan ve kullanılma potansiyeli yüksek

yenilenebilir enerji kaynaklarıdır ve kömürden sonra enerji üretiminde ikinci büyük

yerli kaynak olmaya adaydır. 2007 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen

enerji miktarı 8,47 MTEP mertebesindedir. Bu toplam birincil enerji arzımızın yaklaşık

% 8’ine karşılık gelmektedir. Önümüzdeki yıllarda da birçok teşvike rağmen,

yenilenebilir enerji miktar olarak büyüse de, enerji arzındaki oransal payda büyük

artışlar beklenmemektedir.

2007 ve 2008 yılları enerji verimliliği politikasında önemli bir hamle yılı

olmuştur. Enerji Verimliliği Kanunu’nu takiben değişik sektörleri kapsayan çok sayıda

yönetmelik çıkarılmış, ilk defa sanayi sektörü ile sınırlı da olsa enerji verimliği projeleri

desteklenir hale gelmiştir. Ancak halen enerji yoğunluğu değerlerimiz OECD ve AB

Page 16: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

4

ortalamasının oldukça üstündedir. Bu mevzuat ve yaratılan ortamın olumlu katkısı ile

2020 yılında enerji tüketimimizde yaklaşık % 15 oranında tasarruf sağlanması

beklenmektedir.

Bu dönemde Türkiye’nin Kyoto Protokolüne taraf olması konusunda yasal

hazırlıklar yapılmışsa da üyelikle ilgili prosedür ancak 2009 da tamamlanabilmiştir.

Taraf olması sonucunda, önümüzdeki yıllarda enerji tüketimini sıkı denetim altına

alması ve yeniden şekillendirmesi gerekecek olan Türkiye’nin emisyon artışı 1990

yılına göre % 95 civarında olmuştur. Gerek Dünyada gerekse de Türkiye’de çevreye

duyarlı olması nedeni ile de yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimler gitgide

hızlanmaktadır. Bu bakımdan fosil yakıtlarından yoksun olan ülkemizde yenilenebilir

enerji kaynaklarının kullanımını yaygınlaştırmak ve yüksek olan maliyetlerin

düşürülmesi yollarını araştırmak oldukça güncel bir konudur. Tez çalışmamızın amacı

güneş enerjisi kullanarak elektrik enerji üretiminin (Türkiye şartlarında) maliyetinin

hesaplanması ve bu maliyet hesaplamasında her türlü coğrafi ve meteorolojik verileri

kullanarak model oluşturmaktır. Alınan sonuçların benzer coğrafi koşullara sahip İsrail

ve İspanya’daki verilerle karşılaştırması ise çalışmamızın artılarından olacağı

düşüncesindeyiz. Ama bu konuyu ayrıntılı olarak incelemeden önce gerek dünya

gerekse de Türkiye’de gerçekleşen enerji gelişmelerini irdeleyelim.

Page 17: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

5

2. BÖLÜM

ENERJİ PİYASASI: TEMEL KAVRAMLAR, ÖZELLİKLER VE ÖNEMLİ

GELİŞMELER

2.1. Dünya

2007 yılının ikinci yarısından itibaren göstergeleri olumsuzlaşan Dünya Enerji

Pazarı, 2008 yılının son çeyreğinden itibaren bir kriz ortamına girmeye başladı. 2008

Ocak ayında ABD’de ham petrolün varili 100 dolara alıcı buldu. Giderek artan petrol

fiyatları, Mart 2008 ayında varili 104 dolar, Temmuz 2008’de 147 dolar’a çıkarak,

doğalgaz ve kömür fiyatlarının da artmasına neden oldu. Temmuz sonundan itibaren,

AB’de ve ABD’de ekonomideki yavaşlamanın hissedilir bir seviyeye inmesinden sonra,

ham petrol fiyatları düşme eğilimine girerek, Eylül 2008’de 95 dolar oldu, Aralık

2008’de ise 38 doların altına indi. Enerji gelişmelerinin anahtarını teşkil eden,

petroldeki bu istikrarsız durumun ana nedenlerinden biri olarak, ABD ve AB’de

başlayan finansal krizin enerji sektörüne kaçınılmaz yansıması gösterilebilir. Enerjide

arz güvenirliği darboğazını yaşayan AB ve diğer büyük ekonomiler için olduğu kadar,

özellikle gelişmekte olan ülkeleri de içine alan finansal kriz, enerji yatırımlarında

ertelemelere neden olacak ve uzun vadeli hedefler daha mütevazi değerler içinde

kalacaktır. Diğer taraftan sanayi üretimi azalırken enerji talepleri de azalacak ve enerji

alanındaki gelişmeler yavaşlayacaktır. Büyük bir sorunlar yumağı halindeki Dünya’nın

enerji problemlerinin çözümden giderek uzaklaşıldığı ve problemlerin artarak gelecek

yıllara devir edildiğini gözlenmektedir. Bu gelişmeler, Dünya’da refah ve barışa

ulaşılmasında enerji problemlerinin olumsuz etkisinin daha belirgin görüleceği bir

geleceğe doğru yol aldığımızı göstermektedir. Dünya’da artarak devam edecek olan

petrol talebinin, gelecekte karşılanmasının zor ve petrol fiyatları dolayısıyla diğer fosil

yakıtların fiyatlarında önemli yükselmeler olacağı tahmin edilmektedir. Ucuz petrol ve

doğalgaz devrinin kapandığı yetkili ağızlardan dile getirilmektedir. Uluslararası petrol

şirketlerinin yeni petrol rezervlerine ulaşmaları giderek zorlaşmakta, petrol üretimi ve

arzı giderek ulusal karaktere dönüşmekte ve uluslararası siyasetin bir silahı olarak

kullanılma imkânı artmaktadır. Bu durum Dünya’da yeni çatışmalar için uygun ortam

yaratması beklenmektedir. Şüphesiz fosil yakıtlardaki fiyat artış eğilimi zaman içinde

sera gazları emisyonunun artışını frenleyecektir. Ancak, enerji ihtiyaçları nasıl

Page 18: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

6

karşılanacaktır? Dünya’daki 1,6 milyar insan için elektrik sağlanmamasında, sosyal ve

ekonomik refahın tesisinde enerji nasıl destek verecektir? Enerji dünyasında, özellikle

yoğun olumsuzlukların yaşandığı 2008 yılında, gelecek için neler yapılmalıdır? Bu

sorgulamanın, giderek, daha belirgin şekilde cevaplandırılması gerekecektir. Mevcut

gelişmeleri olduğu gibi kabul ederek, buna göre artan belirsizlikler içinde politikalar

oluşturmak, enerji problemlerinin çözümü ya da hafifletilmesi için bir yöntem olabilir.

Ancak, bu yaklaşım, enerjiye bağımlı çatışmaları ve sosyal rahatsızlıkları

önleyemeyecektir. Sürdürülebilir bir gelecek için yeni fikirlere ve eylem programlarına

ihtiyaç vardır. Dünya barışını tehdit eden “enerji trendinin” düzeltilmesi için Dünya

Enerji Konseyi (WEC), Birleşmiş Milletler (UN), Avrupa Birliği (AB) gibi uluslararası

kuruluşların ve hükümetlerin yeni misyonlar yüklenmesi beklenilmelidir.

2.2. Türkiye

Dünya’daki ekonomik gelişmeler paralelinde Türkiye’de de ekonomik

gelişmeler etkilenmiştir.

2007 yılında ve 2008 yılının ilk yarısında, enerji tüketiminde artışlar

yaşanmıştır. 2006 yılında 99,6 milyon TEP olan enerji tüketimimiz, 2007 yılında %8

artışla, 107,6 milyon TEP’e ulaşmıştır. Bu artış Dünya ülkeleri arasında kayda değer bir

artıştır. Son beş yılda Türkiye’nin birincil enerji tüketimi %35 oranında artmıştır. 2006

yılında 176,2 milyar kwh olan elektrik tüketimi 2007 yılında %7,8 artışla 191,6 milyar

kWh ulaşmıştır. Son beş yılda Türkiye’nin elektrik enerjisi tüketimi artışı %43’dür. Bu

artış da yine Dünya ülkeleri arasında en yüksek artışlardan biridir.

2008 yılının ilk yarısında artışlar gösteren elektrik enerjisi talebi, ekonomik

gelişmelere paralel olarak ikinci yarıdan itibaren artış hızını azaltmış ve Ekim ayında,

geçen yıla göre, %-2, Kasım ayında %-5 ve Aralık ayında %-5,5 oranında düşmüştür.

2008 yılı başında 203 milyar kwh olacağı tahmin edilen elektrik üretimi 198 milyar

kwh’de kalmıştır. 2009 yılının ilk aylarında da devam edeceği tahmin edilen bu

gelişmelerin, Türkiye ekonomisi üzerinde olumsuz etkilerinin olacağı düşünülmektedir.

Bu olumsuzlukların, elektrik enerjisi talebinde artışı frenleyeceği ve yeterli yatırım

yapılmayışından dolayı 2010 yılında ortaya çıkması beklenen elektrik enerjisi krizini

birkaç yıl erteleyeceği tahmin edilmektedir.

Page 19: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

7

2008 - 2009 yılında enerji konusunda kayda değer olaylar aşağıda belirtildiği şekilde

sıralanabilir:

2008 yılının başlangıcı, elektrik tarifelerine yapılan %19,5’lık zamla

hatırlanacaktır. Esasında OECD ortalama elektrik fiyatının üzerinde elektrik fiyatlarına

sahip Türkiye’nin, bu yeni fiyat artışı tartışma konusu olmuştur. Türkiye’de 2008 yılının

2. çeyreğinde sanayide elektrik satış fiyatı 12,6 cent/kWh olarak gerçekleşmiştir. Aynı

dönemde, sanayide elektrik satış fiyatı, ABD’de 6,6 cent/kWh, Kore’de 5,9 cent/kWh,

İsviçre’de 9,7 cent/kWh olmuştur. Bu durum, sanayiciler arasında, Türkiye’nin

endüstriyel üretiminin uluslararası pazarda rekabetçi olamayacağı değerlendirmesinin

yapılmasına neden olmuş ve bu pahalı fiyatların gözden geçirilmesi istenmiştir.

2008 yılının başlangıcında İran’dan sağlanan doğalgazda kesintilerden dolayı

sıkıntılar yaşanmıştır. İran’daki iklim koşullarından kaynaklandığı ifade edilen ve

İran’ın iç pazarında tüketilen doğalgazın çok yüksek değerlerde olması, gelecekte

İran’ın güvenilir bir doğalgaz tedarikçisi olup olmayacağı sorgulamasını doğurmuştur.

2008 yılı başında, Nabucco Uluslararası Gaz Boru Hattı Şirketi’ne, Almanya’nın

büyük enerji şirketi RWE, 6. ortak olarak katılmıştır. Ayrıca Türkiye Elektrik Ticaret

Anonim Şirketi (TETAŞ) tarafından nükleer enerji santralı ile ilgili ihale süreci

başlatılmıştır.

Mayıs 2008 ayı içinde Petkim Petrokimya Holding A.Ş.’deki %51 oranındaki

kamu hissesinin satış sözleşmesi imzalandı. Haziran ayında Türkiye’nin en büyük

elektrik üretim projelerinden olan Afşin-Elbistan C ve D santral ihaleleri için teklif

alındı. Bu önemli ihale Eylül ayı içinde alınan bir kararla iptal edildi. Enerji KİT’leri

için maliyet bazlı fiyatlandırma mekanizması yürürlüğe sokuldu. Bunun bir sonucu

olarak elektrik fiyatları konutlarda 22,9 krş/kwh ulaştı.

Rusya ile Gürcistan arasında patlak veren siyasi gerginlik çatışmaya dönüşünce,

Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz boru hattında sevkiyat durdu. Eylül ayı içinde doğalgaz

fiyatlarında konutlarda %4,55 ve sanayide %4,69 oranında, Kasım ayında konutlarda

tekrar %22,5, sanayide %22 oranında artışlara gidildi. Ekim ayında konutlarda elektrik

fiyatlarına yapılan üçüncü artışla, 1 kwh ortalama 24,68 krş’a yükseltildi. Yıl içinde

Page 20: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

8

doğal gazda %82.15 ve elektrikte %56.13’e varan artışlarla, 2008 yılı enerji fiyatlarında

yüksek artışların olduğu bir yıl olarak anılacaktır.

2008 yılında 198 milyar kwh ulaşan elektrik tüketiminin 2009 yılında 204 milyar

kwh’a, aynı şekilde 2008 yılında 110 milyon TEP’e ulaştığı tahmin edilen genel enerji

tüketiminin, 2009 yılında 112 milyon TEP’e ulaşması beklenmektedir. Hem elektrik,

hem de genel enerji tüketiminde tahmin edilen bu düşük artış, yavaşlayan ekonomik

gelişmenin bir sonucu olarak görülmelidir.

2007 yılında enerji tüketimimizin ancak %25,5’i yerli üretim imkânları ile

karşılanmıştır. Enerji talebimizin yerli imkânlarla karşılanma oranı %25’in 2008 ve

2009 yılında da aynı seviyede kalacağı tahmin edilmektedir. Türkiye’de 2007 yılında

yerli kaynaklardan üretilen 27,4 milyon TEP’in yaklaşık %50’si linyitten karşılamıştır.

2009 ve onu takip eden yıllarda yerli enerji üretimimizin %50’yi aşan bir oranda yine

linyitden karşılanacağı tahmin edilmektedir.

Türkiye’nin ithal enerji kaynaklarına %75 oranındaki bağımlılığının

azaltılabilmesi, uluslararası ilişkiler, ekonomi ve istihdam açısından büyük önem

taşımaktadır.

Dünya’da ve Türkiye’de yaşanan ekonomi ve enerji konusundaki gelişmelerin,

enerji konusunda oluşturulan stratejilerin gözden geçirilmesi ihtiyacını doğurduğu bir

gerçektir.

2.3. Dünya Enerji Stratejisi

Dünya enerji sistemi, oldukça karmaşıklaşan ve öngörülerin sürekli alt üst

olduğu bir dönemi yaşamaktadır. Uzun süre; arama ve rafinaj yatırımlarındaki

gecikmeler, başta Irak’ın işgali olmak üzere jeopolitik gelişmeler, finans piyasalarında

özellikle bir süre “hedge fonlarının” petrol üzerinde odaklanan spekülatif amaçlı

faaliyetleri ve doların diğer para birimleri karşısındaki düşük seyri gibi nedenlerle,

maliyetlerin çok üzerinde seyreden petrol ve (ona bağlı yükselen) gaz fiyatları, enerji

piyasalarını, olağandışı bir sürece sürüklemiş durumdadır. Bu nedenle de, özellikle

petrol ve doğal gaz dışındaki kaynaklara yönelik arayışlar yoğunluk kazanırken,

Page 21: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

9

yenilenebilir enerji kaynaklarının yanısıra kömür ve nükleere dönük beklentiler, önceki

yıllara kıyasla önemli artış göstermiştir. Gene bu süreçte, konvansiyonel olmayan petrol

rezervleri, yüksek petrol fiyatlarına bağlı olarak, konvansiyonel kategoride görülmeye

başlanmış ve geliştirilmeleri yönündeki projeler hız kazanmıştır. Buna karşın; petrol

fiyatları Temmuz 2008’de varili 147 dolardan işlem görerek tavan yaparken, Aralık

2008’de 50 doların altına düşerek, önceki tahminleri de alt üst etmiştir. ABD’den

başlayarak, küresel ölçekte yaşanan ve etkisinin daha da artması beklenen ekonomik

durgunluk/kriz ortamında, enerji talebinde de önemli daralma beklentisi artmaktadır.

Enerji piyasalarını temelden etkileyen bir diğer önemli parametre, küresel ısınma

olgusudur. Bu alanda farklı görüşler olmakla birlikte, özellikle fosil yakıtların üretim ve

tüketimleri sürecinde atmosfere yayılan karbon emisyonlarının yol açtığı öne sürülen

küresel ısınma ve iklim değişikliğine karşı, geniş bir küresel tepkinin oluştuğu

söylenebilir. Bu tepkiler, Kyoto Protokolü’nü imzalamamakta direnen ülkelerin

yönetimleri üzerinde artan bir baskı oluştururken, bir yandan da fosil yakıtlar dışındaki

kaynaklara yönelik arayışların bir diğer nedenini oluşturmaktadır. Karbon ticareti, enerji

piyasalarının yeni ve önemli bir unsuru olarak öne çıkarken, temiz kömür yakma

teknolojileri, kömürden sıvı yakıt eldesi gibi teknolojilere yatırımda önemli

hareketlenmeler gözlemlenmiştir. 2009 Kasım’ında Kopenhag’da toplanan Uluslararası

Konferans, 2012 yılı sonrası için karbon salınımları konusundaki küresel mutabakatın

sağlanabilmesi için, önemli bir olanak olarak tanımlanmaktadır.

2.3.1. Dünya Birincil Enerji Tüketimi

2007 yılı birincil enerji tüketimi, 11,1 milyar ton petrol eşdeğeri olarak

gerçekleşmiştir. Bunun 3.95 milyar tonu petrol, 2.64 milyar ton petrol eşdeğeri doğal

gaz, 3.18 milyar ton petrol eşdeğeri kömür, 622 milyon ton petrol eşdeğeri nükleer ve

709 milyon ton petrol eşdeğeri de hidroelektrikle karşılanmıştır.

Page 22: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

10

Şekil 2.1. Dünya Birincil Enerji Tüketimi (1982-2007)

Kaynak: BP 2008

2006 yılında % 2.7 oranında büyüyen dünya enerji talebi, 2007 yılında bir

önceki yıla göre azalarak % 2.4 oranında artış gösterebilmiştir. 2007 yılında başlayan bu

eğilim, 2008 yılında daha da etkili olmuştur. 2009 yılında, küresel ölçekte etkisini

artarak sürdüren ekonomik kriz paralelinde, talebin daha da daralması beklenmektedir.

2007 yılındaki % 2.4’lük artışta, sürükleyici olan Asya-Pasifik bölgesi olmuştur.

Japonya ekonomisinin oldukça mütevazı talep artışına (% 0.9) karşın, OECD dışı

Asya’nın (özellikle Çin ve Hindistan) sürüklediği bu bölgenin talep artışı, 2007’de %

5’in üzerinde gerçekleşmiştir1. Çin’in 2007 yılı enerji talep artışı, BP istatistiklerine

göre % 7.7, Hindistan’da % 6.8 oranında olmuştur. Buna karşın Avrupa’nın enerji

talebinde % 2.2 oranında gerileme gözlenmiştir.

Petrol

2007 yılı sonu itibarı ile, (BP verilerine göre) dünya üretilebilir ham petrol

rezervleri 1237.9 milyar varildir. Bu rezervlerin %61’i Orta Doğu bölgesindedir.

2007 yılında, petrol tüketimi günde 85.2 milyon varil (yılda 3.95 milyar ton)

olarak gerçekleşirken, tüketim artışı bir önceki yıla göre % 1.1 artış göstermiştir. AB’de

%2.6 talep daralması yaşanırken, bu daralma oranı OECD geneli için binde 9 olarak

gerçekleşmiştir. ABD, 2007’de dünya ham petrol tüketiminin % 23.9’unu

gerçekleştirirken, bir önceki yıla göre binde 1 oranında daha az petrol tüketimi

gerçekleştirmiştir. Çin ise, dünya petrol tüketiminin % 9.3’ünü gerçekleştirirken, bir

Page 23: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

11

önceki yıla göre % 4.1 daha fazla petrol tüketmiştir. Aynı yıl için dünya ham petrol

üretimi günde 81.5 milyon varil (yılda 3.9 milyar ton) olmuştur. Günde 10.41 milyon

varil üreten Suudi Arabistan’ı, günde 9.98 milyon varille Rusya Federasyonu izlemiştir.

Irak (% 7.3), Kanada (% 3.6), Kazakistan (% 3.9) ve Brezilya gibi ülkelerin

üretimlerinde artış; Norveç, Venezuella, Meksika gibi ülkelerde ise önemli oranda

üretim azalması söz konusu olmuştur. Irak petrol üretimi 2007 yılında 2.15 milyon

varil/gün seviyesinde gerçekleşirken, 2000 yılındaki 2.61 milyon varil/günlük

seviyesinin gene de altında kalmıştır.1

Brent petrolünün 2006 yılında varili ortalama 65.14 dolar olan fiyatı, 2007

yılında 72.39 dolara yükselmiştir. West Texas Intermediate petrolünün aynı yıllar için

ortalama değeri ise 66.02 ve 72.20 dolar olarak gerçekleşmiştir. Petrol fiyatlarının uzun

süren yüksek seyrinde; rezervlerin yetersizliğinin etken olduğunu söylemek gerçekçi bir

değerlendirme olmayacaktır. Talep tarafında ABD, Çin, Hindistan, Brezilya ve bazı

Orta Doğu ülkelerinin, öngörülenden yüksek oluşan ve devam eden petrol

tüketimlerinin yanısıra, özellikle OPEC dışı ülkelerden beklenen üretim artışının

öngörülen seviyelerde gerçekleşmemesi, fiyatları yukarı doğru zorlayan bir etken

olmuştur. Ancak, fiyatlarla maliyet arasındaki makası olağandışı yükselten etkenler

arasında, arama ve rafinaj yatırımlarında gecikmeler, jeopolitik faktör, borsa

spekülasyonları ve doların düşük seyri, çok daha önemli belirleyenler olarak ortaya

çıkmıştır. Geçmiş yıllarda 6 - 7 milyon varil/gün civarında oluşan ek üretim

kapasitesinin son yıllarda 1.5 - 2 milyon varil/gün düzeyinde seyretmesi, yaklaşık 85

milyon varil/günlük piyasaları gerektiğinde dengeleyebilmede yetersiz kalmıştır. Bu da

fiyatların aşırı yükselmesinde, bir diğer etken olmuştur. Aksine savlara karşın, arz

tarafında, uzun süredir devam eden yatırımlar doğrultusunda, önemli (fiziki) bir sıkıntı

söz konusu değildir. OPEC’in son dönemde 2 kez kota azaltması, gerek OPEC’in

önceki yıllardaki kadar etkili olamaması ve gerekse, resmi kotaya uyumda tüm üye

ülkelerin aynı duyarlılığı göstermemeleri de, bu kez fiyatların hızlı düşüşünü

engelleyememektedir. Uluslararası Enerji Ajansı, Aralık 2008 değerlendirmesinde,

2008 dünya petrol talebini bir kez daha aşağı yönde düzeltmiş ve yıllık ortalama talebi

85.8 milyon varil/gün olarak revize etmiştir. Ajans’ın 2009 talep tahmini ise 86.3

milyon varil/gündür.

Page 24: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

12

Doğal Gaz

Dünya üretilebilir gaz rezervi, 2007 sonu itibarı ile 177.36 trilyon metreküp

olmuştur. Rezervlerin % 25.2’si Rusya’da, % 15.7’si İran’da ve % 14.4’ü Katar’dadır.

2007 yılı doğal gaz tüketimi, bir önceki yıla göre % 3.1 oranında artarak, 2.92 trilyon

metreküp olarak gerçekleşmiştir. AB’nin tüketiminde bir önceki yıla göre % 1.6

oranında düşme görülürken, OECD tüketiminde % 3.3 artış gerçekleşmiştir. 2007

yılında dünya gaz tüketiminin % 22.6’sını gerçekleştiren ABD’de, bir önceki yıla göre

gaz tüketiminde % 6.5 oranında artış olmuştur. Enerji tüketim profilinde çok düşük

oranda gaz tüketen Çin’de 2007 yılının tüketimi bir önceki yıla göre % 19.9 artarken,

dünya gaz tüketiminin % 15’ini gerçekleştiren Rusya’da bu artış oranı % 1.6 olmuştur.

2007 yılında Rusya 607 milyar metreküp (dünya toplam üretiminin % 20.6’sı), ABD ise

546 milyar metreküp gaz üretmiştir. Bir diğer önemli üretici olan İran 111.9 milyar

metreküp üretmiş, ancak tamamını tüketmiştir. 2007 yılında 652.9 milyar metreküp

tüketen ABD, 546 milyar metreküplük üretimine karşın gaz ithalatçısı konumundadır.

2007 yılında 438.8 milyar metreküp doğal gaz tüketen Rusya ise 168 milyar metreküple

önemli bir ihracat potansiyeline sahiptir.

Rusya sadece gaz rezervlerinin yoğunluğu nedeniyle değil, Türkmenistan,

Özbekistan ve Kazakistan ile imzaladığı uzun erimli gaz alım anlaşmaları sayesinde de,

dünya gaz piyasalarının en etkin oyuncusu konumunu giderek pekiştirmektedir. İran,

Katar ve Libya’ya da stratejik işbirliği öneren Rusya, resmen olmasa da, bir Gaz

OPEC’i” oluşturma yolunda, fiilen önemli mesafe almış durumdadır.

Kömür

Dünya kömür rezervi, 2007 yılı sonu itibarı ile, 847.5 milyar tondur. 2007 yılı

kömür tüketimi ise, 3.18 milyar ton petrol eşdeğeri olarak gerçekleşmiştir. Bu miktar,

bir önceki yıla göre % 4.5’lik bir artışı ifade etmektedir. 2007 yılı kömür tüketiminin %

41.3’ünü Çin, % 18.1’ini ABD, % 6.5’ini Hindistan, %3’ünü Rusya gerçekleştirmiştir.

AB tüketimi 317 milyon ton petrol eşdeğeri ile, toplamın % 10’udur.

Çin, 1.29 milyar ton üretimle, dünya kömür üretiminin % 41.1’ini gerçekleştirirken,

ABD dünya üretiminin % 18.7’sini, Hindistan % 5.8’ini, Rusya ise % 4.7’sini

gerçekleştirmiştir.

Page 25: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

13

Nükleer Enerji

2007 yılında nükleer enerji tüketimi 622 milyon ton petrol eşdeğeri olmuştur. Bu

değer, bir önceki yıla göre % 2’lik bir azalmayı ifade etmektedir. Petrol fiyatlarının

uzun süre yüksek değerlerde seyretmesi nedeniyle, gerek Uluslararası Enerji Ajansı ve

gerekse ABD Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanan senaryolarda, önümüzdeki yıllarda

nükleerin payının, önceki yıllarda yapılan tahminlere kıyasla, öngörülenden daha fazla

artış göstereceği ifade edilmekteyse de, 2008 yılının son çeyreğinde hızla düşme

eğilimine giren petrol fiyatları nedeniyle, bu senaryolarda eskiye dönüş olması

beklenmektedir.

2007 yılında, nükleer enerji tüketiminde 2006 yılına göre AB’de % 5.7, OECD

ülkelerinde % 2.9 oranında azalma gözlenirken, eski Sovyet ülkelerinde % 2.6 oranında

artış görülmüştür. Bu artış oranı Çin’de % 2.3, Güney Kore’de % 5.2 olmuştur.

Hidroelektrik Enerji

2007 yılında hidroelektrik üretim, bir önceki yıla göre % 1.7 oranında artarak

709 milyon ton petrol eşdeğeri olarak gerçekleşmiştir. Bu tüketimde en yüksek payı %

15.4 ile Çin alırken, Brezilya % 11.9, Kanada % 11.7 ve Norveç % 4.3 onu takip eden

ülkeler olmuştur. Bir önceki yıla göre daha düşük kapasite kullanan ülkeler arasında;

Yunanistan - % 49.7, Çek Cumhuriyeti - % 23.5, Ukrayna - % 21.3 ve Türkiye -% 19.8

sayılabilir.

2.4. Dünya Enerji Sektöründe Beklenen Gelişmeler

Diğer kaynaklara yönelik AR-GE ve teknoloji geliştirme çabalarındaki

yoğunluğa karşın, petrol özellikle ulaştırma sektöründeki ağırlıklı payına da paralel

olarak, bugün olduğu gibi, önümüzdeki yıllarda da en çok kullanılan enerji kaynağı

olma özelliğini koruyacaktır. Venezuella, S. Arabistan ve son olarak da

Türkmenistan’da yapılan yeni keşifler, dünya doğal gaz rezervlerini arttıran umut verici

gelişmeler olmuştur. İspatlanmış rezerv ömrü, petrole oranla daha uzun olan doğal gaz

önümüzdeki 2-3 on yılda petrolden liderliği alacak ve dünyanın en önemli kaynağı

olacaktır. Ancak bunu sağlamak için de üretim ve boru hatları için büyük yatırımlar

gerekecektir. Bu büyük yatırımların spot alım pazarlarında oluşan fiyatlarla yapılması

Page 26: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

14

mümkün değildir. Diğer taraftan LNG pazarı uzak enerji pazarlarına enerji ikamesi

imkânı vereceği için yükselen bir pazar olacak ve teknolojideki gelişmeler ve taşıma

maliyetlerindeki azalma bunu teşvik edecektir. Dünya genelindeki kullanımda, doğal

gazın en çok kullanıldığı sektör, sanayi sektörüdür. Elektrik sektöründe ise, diğer fosil

yakıtlara göre daha düşük olan maliyeti ve daha düşük karbon içermesi nedenleriyle,

doğal gazın payı artmaktadır.

Dünya kömür kaynakları hem potansiyel açısından yeterli olması ve hem de

dünya genelinde geniş ve dengeli dağılımı nedeniyle hakim enerji kaynaklarından birisi

olarak, önümüzdeki yıllarda da yerini koruyacak, ancak çevresel endişeleri bir ölçüde de

olsa karşılayacak yüksek maliyetli yatırımları gündeme getirecektir. Ayrıca sera

gazlarının en etkini olan CO2 emisyonu konusu, doğal gaz kombine çevrim santrallerine

kıyasla oldukça dezavantajlı konumda olan kömürü zorlayacaktır.

Bilinen üretilebilir petrol rezervlerinin ömrü 41.6, doğal gaz rezervlerininki 60.3,

kömürünki ise 133 yıl olarak verilmektedir.1 Ancak bu rakamlar, mevcut rezervleri

ifade etmektedir. Potansiyel rezervler, konvansiyonel kategoride yer almayan petrollü

kumlar ve diğer rezervlerin artan fiyatlar paralelinde konvansiyonel kategoriye dahil

edilmesi, gelişen teknolojiyle kurtarım oranlarının (recovery factor) artması, ikincil ve

üçüncül kurtarım metodları gibi faktörler dikkate alınırsa, fosil yakıtların rezerv ömrü

çok daha uzundur.

Rezervlerin yeterliliği açısından bir kısıt söz konusu değildir. Sorun, bu

kaynakların aranması, bulunması, geliştirilip kullanıma hazır hale getirilebilmesi

sürecinde yapılması gereken yatırımlar için yeterli kaynakların seferber edilip

edilemeyeceği sorununa odaklanmaktadır. Fosil yakıt kullanımından kaynaklandığı öne

sürülen karbon emisyonu ve buna bağlı küresel ısınma sorunu, bugün olduğu gibi,

önümüzdeki yıllarda da önemli bir tartışma konusu olmayı sürdürecektir.

Fosil yakıtların kullanımı nedeniyle oluşan iklim değişikliği etkilerini azaltmak

için çeşitli stratejiler geliştirilmektedir. En kısa dönemde etkili olabileceği beklenen

strateji, mevcut ve yeni santralların verimliliğini arttırarak, emisyonları (CO2)

azaltmaktır. Yakın-uzun erimde uygulanabilecek bir diğer strateji ise, karbondioksitin

“yakalanması ve depolanması” (CCS) yöntemidir. Bu stratejiler, eşzamanlı olarak

Page 27: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

15

uygulanmalıdır.

Ekim 2008’de ABD’deki MIT akademisyenlerinin yaptığı bir çalışmanın

sonuçlarının yer aldığı raporlarda, küresel ısınmanın fosil yakıtlardan çok daha fazla

oranda (karbon dioksitten 25 kat fazla) sorumlu olduğu öne sürülen metan gazının,

atmosferde on yıldır sabit seyreden seviyesinin son bir yılda birkaç milyon tondan fazla

miktarda kaydedildiği belirtildi. Artışın, tüm dünyada homojen biçimde olduğu; bir

diğer ifade ile, tek bir ülkenin sorumlu tutulmasının olanaklı olmayacağı da ayrıca

belirtilmiştir. Bu rapor, karbon emisyonlarını “masum” göstermese de, yalnızca karbon

emisyonlarına ve fosil yakıtlara yoğunlaşmanın, küresel ısınmaya çözüm arayışlarında,

yanlış politikalara yönlenmemize neden olabileceğine dair bir saptama olarak

algılanmalıdır.

Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) çalışmaları, önümüzdeki 20 yılda, fosil yakıt

kullanımında önemli artış öngörmektedir. Bu artışın önemli bölümü, elektrik sektörünün

talebinden kaynaklanmaktadır. Bu doğrultuda, UEA özellikle fosil yakıtlarla çalışan

santralların verimliliğini arttırma ve CCS teknolojileri konusunda, gerek bilgi

paylaşımının yaygınlaştırılması, gerekse bu faaliyetlerin geliştirilmesi yönünde,

etkinliklerini yoğunlaştırmış bulunmaktadır.

Nükleer santrallardan ticari olarak elektrik üretimi 50 yıldan beri devam

etmektedir. Ekim 2007 itibarıyla dünyada 31 ülkede ticari olarak işletilmekte olan 439

nükleer reaktörün toplam kapasitesi yaklaşık 371 GWe tir. Nükleer güç dünya elektrik

talebinin yaklaşık %16’sını karşılamaktadır. Fransa elektrik tüketiminin % 79.1’ini,

İsveç ve Ukrayna % 46.7’sini, Kore % 37’sini ve Japonya % 27.8’ini nükleerden temin

etmektedir. Dünyadaki uranyum hammaddesi halen mevcut reaktörleri tüm işletme

ömrü boyunca beslemeye yeterlidir. Reaktör güvenliği, atıkların bertaraf edilmesi ve

santrallerin devreden çıkarılması hala büyük sorun olarak sektörün önünde durmaktadır.

Nükleer enerji talebi ağırlıklı olarak Asya’dan gelmektedir. Batı Avrupa’da ise,

Finlandiya’da inşaatına 2005 yılında başlanan ve 1600 Mwe gücünde 3. nesil Basınçlı

Su Reaktör teknolojisi (EPR) ile kurulmakta olan nükleer santralın (Olkiluoto 3) daha

önce 2009 olarak açıklanan ticari işletmeye alınma zamanı, şimdiden 3 yıl gecikme ile

2012 olarak yeniden açıklanmıştır. Öte yandan, inşaatı üstlenen şirketin gecikme ve

maliyet artışları nedeniyle, şimdiden 2.2 milyar avroluk bir uzlaşmazlığı tahkime

Page 28: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

16

götürdüğü rapor edilmektedir2. Fransa’da da benzer bir santralın (Flamanville) inşaatı

devam etmektedir. Ayrıca İsveç’te Oskarshamn nükleer santralının modernizasyonu ve

Ringhals 4 santralının işletme ömrünün uzatılması çalışmalarına başlanmıştır.

Tüm bu gelişmelere karşın, nükleer enerji kullanımının yaratacağı olası

tehlikelere yönelik kamuoyu kaygıları, nükleerin gelişmesinin önünde ciddi bir engel

oluşturmaktadır. Ayrıca, nükleer santralların görece çok yüksek olan ilk yatırım

maliyetleri, öngörülen süreyi çok aşan tamamlanma süreleri, nihai atık sorununun

çözümlenememiş olması gibi nedenler, nükleer santralların yaygınlaşmasını olanaksız

kılan diğer nedenlerdir. ABD’de Yuka Dağı’nın altına inşa edilmesi kararlaştırılan nihai

depoya, hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat Nevada temsilcileri karşı çıkmaktadırlar.

Bugüne kadar 11 milyar dolar harcanmış olan depoya, tamamlanana kadar 77 milyar

dolar harcanması gerektiği belirtilmektedir. Nükleer silahların yayılması konusu da,

küresel ölçekte yaşanan bir diğer tehdit olduğundan, yakıtın sadece elektrik amaçlı

değil, silah olarak da kullanılabileceği kaygıları, nükleer santral inşası konusunun

önündeki bir diğer engeli oluşturmaktadır.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının birincil enerji tüketimindeki payı, önümüzdeki

yıllarda miktar olarak hızla artsa da, bu artış, toplamdaki payın çok yüksek olmasını

sağlayamayacaktır.

Küresel olarak henüz %33’ü kullanılan hidroelektrik enerjisi potansiyelinin,

elektrikteki payı %17 civarındadır. Kuzey Amerika’da ve Avrupa’da hemen hemen

tamamı değerlendirilmiş olan potansiyelin diğer kıtalarda değerlendirilme oranı oldukça

düşüktür. Önümüzdeki dönemde çevresel baskılar ve uzun yatırım süresi nedeniyle bu

bölgelerde özellikle büyük kapasitelerin yapılmasında güçlükler doğuracaktır. Hidro

dışındaki diğer yenilebilir enerji kaynaklarının toplamdaki oranları ise son derece

mütevazıdır. Temiz ve yenilenebilir olan bu kaynakların başlangıçta devlet desteği ile

teşvik edilmeleri halinde, orta ve uzun erimde, ülkelerin arz güvenliği ve ekonomileri

açısından olumlu katkılarının olduğu genel kabul görmektedir.

Biokütle önümüzdeki dönemde dünyanın en önemli ve sürdürülebilir enerji

kaynağı olmaya adaydır. Ancak potansiyel statüsünden kaynak statüsüne geçebilmek

için modern teknoloji desteği şarttır.

Page 29: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

17

Rüzgar, hidroelektrikten sonra bel bağlanmış olunan ikinci kaynaktır.

“Offshore” projeleri, türbin kapasitelerinin büyümesine neden olmuştur. Bugün 5 MW

kurulu gücündeki türbinler pazardadır. Ancak elektrik sistemi içinde yüksek rüzgâr

potansiyeline (% 20) yer vermiş ülkeler kesikli üretimin şebekelerindeki yarattığı sistem

problemleri nedeniyle sıkıntı yaşamaktadır. Bu alanda yeni konseptlere ve önlemlere

ihtiyaç duyulmaktadır.

Jeotermal enerji, %90 kapasiteyle çalışabilen ve dünyadaki jeolojik aktivitelerin

olduğu bölgelerde yoğunlaşmış baz yük santralleri olarak ciddi avantajlar

sağlamaktadır. Buna karşın global katkısı oldukça düşüktür.

Alternatif yakıtlar arasında, “geleceğin yakıtı” olarak tanımlanan hidrojen,

doğada serbest halde bulunmamaktadır. Bir diğer ifade ile, diğer bazı maddelerden elde

edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle de üretim, depolama, dağıtım süreçlerinde ciddi

sorunlar söz konusudur. Büyük ölçekte hidrojen temelli bir enerji ve ulaştırma sistemine

geçilebilmesi, on yıllarla ifade edilen bir süreci gerekli kılmaktadır. Burada sadece

teknik değil, ekonomik engellerin de aşılması gerekmektedir. Bugün için hidrojen,

konvansiyonel yakıtlarla rekabet edecek konumda değildir. Şirketler, teknoloji

geliştirme çabalarını sürdürmekte ve hidrojeni rekabet edebilir düzeye getirmeye

çalışmaktadırlar. Ancak, ulaştırmada güvenilir bir yakıt olabilmesi için çok köklü

dönüşümlere gereksinim vardır.

Güneş pili ile elektrik üretimi şu anda dünyadaki en pahalı teknoloji olmasına

rağmen maliyetler düşme eğilimi göstermektedir. Bununla birlikte çok yönlü avantajları

olup şebekeyle bağlantısı birçok uygulamanın gerçekleşmesini sağlamıştır. Dünyanın

değişik bölgelerinde çevre mevzuatlarının bazı santralları cezalandırması veya seçilmiş

bazı yenilebilirlere büyük teşvikler verilmesi bazı enerji kaynaklarının belirli bölgelerde

yapay olarak yoğunlaşmasına yol açmaktadır. Bu ise küresel enerji fiyatları ve

yatırımları üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır. Ayrıca piyasaların serbestleşmesi

sonucunda kısa dönemli karlara odaklanmış bir sektör oluşmaktadır. Bu ise enerji

sektörü için büyük bir sorundur. Ülkelerin uzun erimli ve stratejik yaklaşımlara sahip

uygun enerji karışımlarını içeren ulusal politikalar geliştirmesi ve uygulaması

zorunludur.

Page 30: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

18

Diğer alternatif yakıtlar arasında; biyolojik yakıtlar, gazdan sıvı elde edilmesi

(Gas-to-Liquids), yakıt hücreleri, kömürden sıvı yakıt elde edilmesi ve biyo-yakıttan

sıvı elde edilmesi gibi yöntemler sayılabilir. Gazdan sıvı elde edilmesinden,

teknolojinin yardımı ile daha temiz dizel (mazot), LPG ve nafta eldesi anlaşılmalıdır.

Dizele yönelik artan talep dikkate alındığında, bu seçenek, hem emisyonları azaltan,

hem de daha kolay taşınan bir alternatif oluşturmaktadır. Ancak tüm alternatiflerin,

petrol ürünlerini özellikle ulaştırma sektöründeki kullanımda ikame edebilme

noktasında, teknik olduğu kadar, ekonomik olarak da aşması gereken sorunlar vardır.

Söz konusu alternatif yakıtların, maliyetlerine yönelik, kıyaslama amaçlı bir ABD

Enerji Bakanlığı tablosu, aşağıda yer almaktadır.

Şekil 2.2. Alternatif Yakıtlar Fiyat Kıyaslaması (1000dolar/varil-gün kapasite)

Kaynak: EIA Annual Energy Outlook 2006

Dünya nüfusunun halen % 25’i (1,6 milyar insan) modern enerji hizmetlerinden

yoksundur. Bu husus gelecekte küresel gerilimlerin artması için önemli nedenlerden

birisi olabilecektir.

Dünya’da devam eden özelleştirme ve serbestleştirme ve bu amaçla süregelen

yasal ve yapısal değişim ve dönüşüm süreci dünya enerji pazarında bugüne kadar olan

en büyük belirsizlik dönemini yaratmıştır. Küresel ekonomik krize paralel olarak

yaşanan ve özelleştirmenin bayraktarlığını yapan İngiltere ve ABD gibi ülkelerde,

batma noktasına gelen özel şirketlerin devlet tarafından “kurtarılmasını” sağlayan

Page 31: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

19

politikalar, piyasalarda istikrar ve güvenliği sağlamak için serbestleştirme ve

özelleştirmenin tek ve en etkin yol olduğu tezlerini temelden sarsmış durumdadır.

Uzun süren yüksek fiyat seyrinden, hızla düşük fiyat sürecine giren petrol fiyatları,

2007 ve 2008 yılında yapılan (özellikle geleceğe yönelik tahminlerde) senaryoların da,

kökten ve yeniden değerlendirilmelerini zorunlu kılacaktır. Referans senaryolarda

yaklaşık 100 dolar/varillik bir değerin ön kabul olarak alınmış olması hususu ile, Aralık

2008 ortalarında 40 dolar/varil civarında seyreden fiyatlar birlikte dikkate alındığında,

özellikle nükleer rönesans söylemlerinin yeniden değerlendirilmesi gündeme gelecektir.

Yüksek büyüme hızı beklentilerine göre yapılan senaryoların, enerji talep tahminlerine

olan doğrudan yansıması da dikkate alınarak, talep tahminlerinin de, aşağı doğru

revizyonu söz konusu olacaktır.

Belirsizlik ortamı; fizibil olan yerli kaynaklara daha çok yatırım yapılmasını ve

dengeli bir enerji karışımı için daha dikkatli ve uzun erimli planların yapılmasını gerekli

kılmaktadır. Yerli kaynaklar, yenilenebilir enerji ve üretimden tüketime tüm zincirde

daha yüksek enerji verimliliği, enerji güvenliğini arttıracaktır.

2.5. Dünya Enerji Sektöründe Uzun Vadeli Beklentiler

2005 - 2030 yılları arasında, (Referans Senaryo’da) dünya enerji talebinin

yaklaşık % 50 artması beklenmektedir. Gelişmekte olan OECD dışı ülkelerde talep

artışının % 84 olarak gerçekleşeceği, buna karşın OECD ülkelerinde bu artışın % 19

düzeyinde kalacağı tahmin edilmektedir.3 Söz konusu dönemde, OECD dışı ülkelerdeki

yıllık ortalama ekonomik büyüme oranının % 5.2, OECD ülkelerinde ise % 2.3 olması

beklenmektedir. OECD dışı ülkelerin enerji talebinin, 2008 yılında OECD ülkelerinin

talebini geçeceği tahmin edilmektedir. 2030’da, OECD dışı ülkelerin talebinin, OECD

talebinden % 43 fazla olacağı öngörülmektedir.

Çin’in enerji tüketiminin 2017’de ABD’yi geçmesi beklenmektedir. 2030’da ise,

Çin’in enerji tüketiminin, ABD’den % 32 fazla olacağı öngörülmektedir.

Fosil yakıtlar en az 2030 yılına kadar enerji sektöründeki hâkimiyetlerini

korumaya devam edecektir. Rezervlerin yeterliliği açısından önemli bir darboğaz

yoktur. Olası rezervler, teknolojideki gelişmelere bağlı kurtarım faktörü artışları ve

Page 32: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

20

konvansiyonel olmayan kaynakların da katkısı ile, fosil yakıt rezervleri, önümüzdeki on

yıllarda, yeterli olacaktır. Sorun, bu kaynakları üretip, kullanılır hale getirebilmek için

gereken yatırımların maliyetlerinin karşılanabilmesi sorunudur. Uluslararası Enerji

Ajansı’nın 2008 sonlarında yayınladığı “Geleceğe Bakış” Raporu verilerine göre, 2007 -

2030 yılları arasında, küresel ölçekte, toplam 26.3 trilyon dolarlık enerji yatırımı

gereksinimi vardır. Bunun % 52’si elektrik sektörüne, % 24’ü petrol, % 21’i ise doğal

gaz sektörüne yapılacak yatırımlardır.

Şekil 2.3. Dünya Birincil Enerji Talebi (Referans Senaryo)

Dünya petrol fiyatlarının, 2030’lara kadar, görece yüksek bir seyir izlemesi

beklenmektedir3. Dönemin (2005 - 2030) ortalarına doğru sıvı üretimindeki arz artışı

(Azerbaycan, Brezilya, Kanada, Kazakistan, ABD) ve bunun piyasaya arzı nedeniyle,

fiyatların bir miktar rahatlayacağı öngörülmektedir. Fakat, son tahlilde, arzın genelde

kısıtlı olacağı varsayılmaktadır. ABD Enerji Bakanlığı’nın Eylül 2008’de yayınladığı

“International Energy Outlook, 2008” başlıklı raporda, 2030 yılına kadar, petrol

fiyatlarının 3 farklı senaryoya göre olası seyri, aşağıdaki şekildeki gibi verilmektedir.

Ancak, önemli bir başvuru kaynağı olarak kullanılan ABD Enerji Bakanlığı

raporlarının, çok sayıda parametreye bağlı olarak değişen petrol fiyatlarını olarak

değişen petrol fiyatlarını tahminde, bir yıl içinde bile her ay revizyon yapmasına

ve son derece gelişkin simülatörler kullanmasına karşın, önemli oranda yanıldığını da,

bir dipnot olarak düşmekte yarar vardır.

Page 33: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

21

Şekil 2.4. Dünya Petrol Fiyatları (nominal) 3 Senaryo

Yüksek petrol fiyatlarının sürmesinin, yenilenebilir kaynakların, paylarını en

hızlı arttıracak olan kaynaklar olmasına neden olacağı (yılda % 2.1) ve yenilenebilir

kaynakları, kömürün izleyeceği öngörülmektedir (yılda %2.0).

Her ne kadar petrol, 2030’lara kadar tüketimde en yüksek payı almayı

sürdürecekse de, bu kaynağın 2005’deki toplam % 37’lik payının, 2030’da %33’e

gerilemesi beklenmektedir. Yüksek petrol fiyatlarının devam etmesi durumunda

dönemin ileriki yıllarında talebin daralması beklenmektedir. (Not: Bu beklenti, çok daha

erken gerçekleşmiş ve 2008 yılı son çeyreğinde ciddi talep daralmaları ve buna bağlı

büyük oranlı fiyat düşüşleri görülmüştür.) Bu nedenle, 2030 yılı sıvı yakıt talebinde, bir

önceki yılın tahminine göre, % 4 azalma söz konusu olacaktır.

Konvansiyonel olmayan kaynakların (petrollü kumlar, çok ağır petrol, bioyakıt,

kömürden sıvı, gazdan sıvı), hem OPEC, hem de OPEC dışı kaynaklarda Referans

Senaryo’da giderek daha fazla rekabet edebilir konuma gelmeleri beklenmektedir. 2005

yılında toplamda günde sadece 2.5 milyon varil olan konvansiyonel olmayan kaynaklar

üretiminin, önemli oranda artarak, 2030 yılında dünya toplam sıvı yakıt üretiminin

%9’unu karşılaması beklenmektedir.

Etanol ve biodizel başta olmak üzere, genelde bioyakıt üretiminin, özellikle ABD’de

Page 34: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

22

önemli artış göstereceği öngörülmektedir.

Dünya doğal gaz tüketiminin 2005 yılındaki 2.95 trilyon metreküplük

seviyesinden, 2030’da 4.47 trilyon metreküpe erişeceği tahmin edilmektedir. Gazın,

kullanılması mümkün olan her ortamda, petrolü ikame etmesi beklenmektedir. Doğal

gazın sanayide ve elektrik üretiminde, önümüzdeki dönemde kilit rol oynaması

beklenmektedir. 2030 yılında, doğal gazın en çok kullanılacağı alt sektörün %43’lük

pay ile sanayi alt sektörü olacağı öngörülmektedir. Elektrik üretiminde, özellikle daha

verimli yakıt olması ve daha az karbon yayması nedeniyle, en çok tercih edilen yakıtın

doğal gaz olması beklenmektedir.

Dünya gaz üretiminde OECD dışı ülkelerin ağırlığının hızla artması ve LNG

teknolojilerine ve projelerine yönelik yatırımların ivme kazanması beklenmektedir.

Afrika ve Orta Doğu ülkelerinde LNG üretimi ağırlıklı olmak üzere, gaz üretiminin

toplam miktarının 2005 - 2030 arasında 595 milyar metreküp artacağı tahmin

edilmektedir. İki bölgenin toplam talep artışları ise 280 milyar metreküp düzeyinde

kalacak ve 315 milyar metreküplük bir ihracat potansiyeli oluşacaktır. OECD dışı Asya

ülkelerinde de önemli miktarda gaz üretim artışı olacaksa da, ihracatın bölge içinde

tüketilmesi beklenmektedir.

Dünya elektrik tüketiminin 2005 yılındaki 17.3 trilyon kilowatt-saatlik

miktarından 2015’de 24.4, 2030’da ise 33.3 trilyon kilowatt-saate erişeceği tahmin

edilmektedir. Elektrik tüketiminin, ekonomik büyüme hızlarına paralel olarak en çok

OECD dışı ülkelerde artması beklenmektedir. OECD dışı ülkelerde 2005 - 2030 arası

dönemdeki yıllık elektrik tüketim artış oranının, ortalama % 4, OECD ülkelerinde ise

yılda ortalama % 1.3 oranında gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Elektrik

üretimindeki artışın en çok kömür ve doğal gazla karşılanması beklenmektedir. Elektrik

üretimi amaçlı kullanımda, kömür kullanımındaki yıllık artış oranı %3.1, gaz içinse

%3.7’dir. Bu öngörüler, yüksek petrol fiyatlarının devamı varsayımına ve önemli kömür

kaynakları olan Çin, ABD ve Hindistan gibi ülkelerin olası tüketim eğilimlerine

dayalıdır. 2030’a kadar fosil yakıtların ağırlığının süreceği öngörüldüğünden, enerji

tüketiminden kaynaklanan karbondioksit salınımının, 2005’deki 28.1 milyon tonluk

seviyesinden, 2015’de 34.3, 2030’da ise, 42.3 milyon tona erişmesi beklenmektedir.

2005 - 2030 arası yıllık ortalama salınım artışının ise % 1.7 olarak gerçekleşeceği

Page 35: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

23

tahmin edilmektedir. 2005’de OECD ile OECD dışı ülkelerin enerji kaynaklı CO2

emisyon miktarı başabaş iken, 2030 yılında OECD dışı ülkelerin salınımlarının OECD

ülkelerine kıyasla neredeyse 2 katı fazla salınım yapacakları tahmin edilmektedir.

Şekil 2.5. Dünya Enerji Kaynaklı CO2 Emisyonları, 2005-2030, milyar T metr.

• Referans Senaryoların yanısıra, karbon emisyonlarını sınırlayabilecek

Alternatif Senaryolar da söz konusudur. Uluslararası Enerji Ajansı ve ABD

Enerji Bakanlığı’nın ve Dünya Enerji Konseyi gibi kuruluşların yanında,

çeşitli enerji kurum ve kuruluşlarının alternatif senaryoları da vardır. Bu

senaryoların yaşama geçirilebilmeleri bir yandan yüksek maliyetli yatırımları,

bir yandan da uluslararası bir uzlaşmayı zorunlu kılmaktadır. Ancak,

uygulanmaları halinde hem küresel ısınmanın olası olumsuz etkilerinin

önemli oranda geriletilebilmesi, hem de yapılacak ilk yatırımların, orta ve

uzun erimde, geri alınması ve sonraki maliyetlerin düşürülmesi de olasıdır.

• Alternatif senaryo uygulamaları arasında; enerji tüketim profillerinde artan

oranda nükleer kullanımı, yenilenebilir kaynakların teşviki suretiyle

paylarının arttırılması, elektrik üretim ve tüketim alt sektörlerinde

verimliliğin arttırılması ve fosil kaynak kullanım süreçlerinde verimlilik

artışının sağlanması gibi hususlar öne çıkmaktadır. Alternatif politikaların

Page 36: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

24

uygulanması ile, 2030 yılında günde 14 milyon varil daha az petrol

tüketilmesinin mümkün olabileceği hesaplanmaktadır. Söz konusu

politikaların uygulanabilmesi halinde, 2030 yılında, Referans Senaryoya

kıyasla, 8 gigaton (% 19) daha az CO2 emisyonu yayılması söz konusu

olabilecektir.

2.6. Türkiye Enerji Politikası

Türkiye’nin Enerji Politikası, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca;

enerjinin, ekonomik büyümeyi gerçekleştirecek ve sosyal gelişmeyi destekleyecek

şekilde; zamanında, yeterli, güvenilir rekabet edilebilir fiyatlardan, çevresel etkileri de

göz önünde tutularak tüketiciye sağlanması şeklinde tanımlanmaktadır.

Bu bağlamda, Bakanlığın ana enerji politika ve stratejileri:

• Stratejik petrol ve doğal gaz depolama kapasitesinin arttırılması,

• Kaynak ve ülke çeşitlendirilmesi,

• Yerli kaynakların kullanımı ve geliştirilmesine öncelik verilmesi,

• Farklı teknolojilerin kullanımı, geliştirilmesi ve yerli üretimin

artırılması,

• Ülkemizin enerji ticaret merkezi olma potansiyelinden en iyi şekilde

yararlanılması,

• Talep yönetiminin etkinleştirilmesi ve verimliliğin artırılması,

• Yakıt esnekliğinin artırılması (üretimde alternatif enerji kaynağı kullanımına

olanak sağlanması),

• Orta Doğu ve Hazar petrol ve doğal gazının piyasalara ulaştırılması sürecine

her aşamada katılım sağlanması,

• Enerji sektörünün, işleyen bir piyasa olarak şeffaflığı ve rekabeti esas alacak

şekilde yapılandırılması,

• Bölgesel işbirliği projelerine katılım ve entegrasyon,

• Her aşamada çevresel etkileri göz önünde bulundurmak,

şeklinde özetlenmektedir.

Bu ilkeler çerçevesinde Avrupa Birliği müktesebatına uyum ve enerji sektöründe

Page 37: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

25

piyasa mekanizmasının oluşturulmasına yönelik politikalara öncelik verilmiş ve

“Elektrik, Doğal Gaz, Petrol, LPG Piyasalarına İlişkin Kanunları” yayımlanmış ve çok

sayıda yasal düzenleme yapılmıştır.

Sektörü düzenlenmek amacıyla birbiri ardına çıkarılan kanunlar ve yeni

düzenlemeler şöyledir:

1. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu- 3 Mart 2001

2. 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu-18 Nisan 2001

3. 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu - 20Aralık 2003

4. Elektrik sektörü Stratejisi (2004)

5. 3213 sayılı Maden Kanununda 5177 Sayılı Değişiklik Kanunu-

5 Haziran 2004

6. 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazlar (LPG) Piyasası Kanunu-

02 Mart 2005

7. 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi

Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun- 18 Mayıs 2005

8. 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu -2 Mayıs 2007

9. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu-

13 Haziran 2007

Bu düzenlemelerle ilgili olarak çok sayıda yönetmelik ve tebliğ çıkarılmıştır.

Ayrıca Enerji Stratejisinin yenilenmesi için yeni bir Enerji Stratejisi hazırlanmaktadır.

2.7. Türkiye Enerji Arz ve Talebi

Türkiye hemen her çeşit enerji kaynağına sahiptir. Ancak hidrolik ve kömür

dışındaki bu kaynaklar ülkenin ihtiyacını karşılayacak seviyede değildir. Kömür ve

hidrolik enerji yerli üretimde önemli pay teşkil etmektedir. Kömür, doğal gaz ve petrol

ise enerji tüketiminin önemli bileşenidir. Özellikle doğal gaz son yılların hızla büyüyen

enerji kaynağı olarak tüketimde vazgeçilmez bir yere oturmuştur. 2007 yılında doğalgaz

enerji tüketiminde %31.5 ile en büyük payı alan enerji kaynağı haline gelmiştir. Buna

karşılık doğal gaz tüketimimizin sadece % 2.4’ ü kendi üretimiz ile karşılanabilmiştir.

1990 yılında 41,6 MTEP olan nihai enerji tüketimi yıllık ortalama %2,9’luk artışla 2004

Page 38: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

26

yılında 69,0 MTEP, 2007 yılında 82,7 MTEP değerine ulaşmıştır. Bu dönemde nihai

enerji tüketim yapısındaki önemli değişiklik elektrik ve doğal gaz tüketiminde

olmuştur. 1990 yılında nihai enerji tüketimi içinde doğal gazın payı %1,9’dan 2007

yılında %.31,5 ’a yükselmiştir. Diğer taraftan elektrik enerjisi üretiminde ise doğal

gazın payı %9,4’den % 49,6 ‘ya yükselmiştir.

Şekil 2.6. Birincil Enerji Üretimi ve Tüketiminin Yapısı, 2007

Yerli kaynaklarımızdan üretilen enerji miktarındaki artışın enerji talebimizden

daha düşük olması nedeniyle, net enerji ithalatımız 1990’daki 28,5 MTEP değerinden

2007’de 81.1 MTEP değerine ulaşmıştır. 2007 yılında enerji talebimizin sadece %25.5’i

yerli kaynaklar (üretim) ile karşılanmıştır.

Şekil 2.7. Enerji Arz ve Talebin Gelişimi

Geçmiş yıllarda olduğu gibi, 2007 yılında da başta doğal gaz ve petrol olmak

üzere, taş kömürü ve elektrik enerjisi ithalatı yapılmıştır. Kömür ithalatları toplam

olarak 14,6 MTEP (%16,7 ), ham petrol ve petrol ürünleri ithalatı 38,2 MTEP (%43,6 ),

Page 39: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

27

doğal gaz ithalatı 33,2 MTEP (%37,9), elektrik enerjisi ithalatı ise 0,08 MTEP olmuştur.

Enerji ithalatına 2006 yılında 29 milyar dolar ve 2007 yılında 33,9 milyar dolar

ödenmiştir. Türkiye'nin Gayri Safi Milli Hasılası 2007 yılında 656.8 Milyar $ olup, aynı

yılda petrol ve doğal gaz ithalatına yaklaşık 23 Milyar $ ödenerek Gayri Safi Milli

Hasılamızın % 3.5 'i petrol ve doğal gaz dışalımına verilmiştir. Başka bir deyişle 2007

yılındaki tüm ihracatımızın (107, 3 Milyar $) % 21 ,4'ü petrol ve doğal gaz ithalatına

ayrılmıştır Toplam enerji arzında, petrole %30,9 ve doğal gaza %31,5 oranında bağımlı

olan ülkemizde enerji sektörünün, ekonomi üzerindeki yoğun etkisi ve arz güvenliği

büyük önem taşımaktadır.

Şekil 2.8. Enerji Fiyatlarının Enerji İthalatına Etkisi (Milyar Dolar)

Kaynak:. Hazine Müsteşarlığı

Grafik 9 da Cari fiyatlarla enerji ithalatının sabit fiyatlarla da arttığını

göstermektedir. Ancak enerji fiyatlarındaki artışın enerji ithalat değerinin artışı üzerinde

ne denli etkili olduğu görülmektedir.

Türkiye enerji tüketiminde yüksek bir dışa bağımlılık yaşamaktadır. Türkiye’de

enerji ihtiyacının büyük bir çoğunluğu ağırlıklı olarak fosil yakıt kaynaklarından

sağlanmaktadır. ETKB tarafından yapılan uzun vadeli projeksiyonlarda dışa bağımlılık

oranının 2010’da % 71, 2015’de % 68 ve 2020 yılı için % 70’ler seviyesinde olacağı

tahmin edilmiş olmakla birlikte enerji ithalatındaki artış eğilimi 2007 yılında da

sürmüştür.

Page 40: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

28

2.8. Türkiye’de Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Ülkemiz, yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları ile enerji ihtiyacının

önemli bir kısmını karşılayabilecek bir potansiyele sahip olmasına karşın henüz bu

kaynaklar mevcut potansiyelin çok altında değerlendirilmektedir.

Türkiye önemli miktarda yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeline sahiptir.

Hidrolik, rüzgar, jeotermal, güneş ve biokütle ülkemizin kullanılan ve kullanılma

potansiyeli yüksek yenilenebilir enerji kaynaklarıdır ve kömürden sonra enerji üretimi

için ikinci büyük yerli kaynaktır. 2007 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarından

üretilen enerji miktarı 8,47 MTEP mertebesindedir. Bu toplam birincil enerji arzımızın

yaklaşık % 8 ine karşılık gelmektedir.

Ülkemiz yenilenebilir enerji arzı ağırlıklı olarak hidrolik kaynaklar ve

biokütleden (odun, bitki ve hayvan artıkları) üretilmektedir. Biokütlenin payı

yenilenebilir enerji arzımızın %47’sini oluşturmaktadır. Bu oranın tamamına yakını

ticari olmayan yakıtlardan olan ve konut ısıtılmasında kullanılan odun ve hayvan

artıklarıdır. Geri kalan yenilenebilir enerji arzı ise ağırlıklı olarak hidrolik kaynaklardan

elde edilmektedir. Şimdilik rüzgâr ve güneş enerjilerinin payı çok küçük olsa bile yakın

gelecekte hızla artması beklenmektedir. Ülkemizde büyük potansiyele sahip jeotermal,

rüzgâr ve güneş gibi yerli kaynaklarımız şimdiye kadar sistematik olarak

geliştirilmemiştir. 2007 yılında bu üç kaynağımızın toplam birincil enerji arzı içindeki

payı sadece %1.5-2 civarındadır.

Şekil 2.9. Yenilenebilir Enerji Tüketiminin Birincil Enerji Tüketimindeki Payı.

Kaynak: ETKB

Page 41: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

29

Bu kaynaklarımızın kullanımının hızla geliştirilmesi beklentisine karşın 2030

yılında bile birincil enerji arzımıza ancak %5 oranında bir katkı yapması söz konusu

olacaktır. Son yıllarda elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payında

ciddi bir artış görülmemektedir.

Şekil 2.10. Elektrik Üretiminde Kaynakların Payı

Elektrik enerjisi üretiminde yenilenebilir enerjinin payı 2006 yılında %26

mertebesinde olmuş ancak bu pay 2007 yılında % 19 mertebesine gerilemiştir. Ancak

Elektrik enerjisi kurulu güç elektrik üretiminin gelişiminde yenilenebilir enerji

kaynaklarının payının hızla artırılması beklenmektedir. Bu konuda yapılan öngörüler

aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.

2020 yılında 15 000 MW hidro ve 10 000 MW rüzgâr ve güneş kurulu gücünün

ulusal şebekeye bağlanması hedeflenmektedir. İthalat bağımlılığını azaltabilmek, enerji

arzı güvenliğini sağlayabilmek ve sera gazı salınımlarını düşürebilmek için ülke enerji

dengesinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payının artırılmasına önem verilmelidir.

Ülkemiz açısından yenilenebilir enerji kaynaklarının ulaşmış olduğu potansiyel, içinde

bulunulan enerji darboğazının aşılması, ithal kaynaklara olan bağımlılığın azaltılması ve

döviz kaybının önlenmesi için önemli bir kaynaktır.

Özellikle güneş, jeotermal ve rüzgâr kaynaklarından enerji elde etmek için

gerekli üretim ve ekipmanların büyük bir çoğunluğunun ülkemizde üretimi imkanı

vardır. Eğer ülkemizde AR-GE çalışmalarına gerekli kaynak ayrılır, uygulamaya

Page 42: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

30

yönelik üniversite-ilgili meslek odaları-sanayi işbirliği sağlanır ve bu konuda özellikle

ulusal, kamusal çıkarları gözeten bir enerji programı uygulanabilirse; ülkemiz gerek

ulusal kaynakları gerek insan gücü gerekse yetişmiş ve deneyimli mühendis yapısıyla

gerekli teknolojik hamleyi yapabilecek alt yapıya sahiptir.

2.8.1. Rüzgâr Enerjisi

Ülkemizde bugünkü teknik koşullarda ortalama 7 m/s hızda, yılda 2.500 saat

kullanma süresi ile kurulabilecek ekonomik rüzgâr potansiyeli EİE tarafından

hazırlanan Türkiye Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlası (REPA) da 48.000 MW yani 120

milyar KWh düzeyinde olarak hesaplanmıştır.

REPA, Türkiye rüzgâr kaynaklarının karakteristiklerini ve dağılımını belirlemek

amacıyla EİE tarafından 2006 yılında üretilmiştir. Bu atlasta verilen detaylı rüzgâr

kaynağı haritaları ve diğer bilgiler rüzgâr enerjisinden elektrik üretimine aday

bölgelerin belirlenmesinde kullanılabilecek bir alt yapı sağlamaktadır.

Harita 1. Türkiye Rüzgar Atlası-Yıllık Rüzgar Dağılım Haritası 70 m

Kaynak: EİE

Türkiye rüzgâr enerji potansiyeli, rüzgâr sınıfı iyi ile sıra dışı arasında 47,849.44

MW olarak belirlenmiştir. Bu araziler Türkiye toplamının %1.30’una denk gelmektedir.

Orta ile sıra dışı arası rüzgâr sınıfına ait rüzgârlı arazilere bakıldığında ise 131,756.40

MW’lık rüzgâr enerjisi potansiyelini bulunduğu ve toplam rüzgârlı arazinin alanının ise

Türkiye’nin %3.57 ’si olduğu görülmüştür.

Page 43: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

31

Harita 2. Marmara Bölgesindeki Muhtemel Rüzgâr Santrallar. -REPA

Kaynak EİE

Türkiye, Avrupa’da rüzgâr enerjisi potansiyeli bakımından en zengin ülkelerden

birisidir. Üç tarafı denizlerle çevrili olan ve yaklaşık 3500 km kıyı şeridi olan

Türkiye’de özellikle Marmara kıyı şeridi ve Ege kıyı şeridi ile sürekli ve düzenli rüzgâr

almaktadır

Türkiye’de halihazırda şebeke bağlantılı rüzgâr santralarının toplam kurulu gücü

146.25 MW ulaşmış olup 2007 de 355 GWh enerji üretmiştir. 2007 de toplam 76,4 MW

rüzgâr santralı devreye alınmıştır (EPDK).

Bunların yanı sıra inşaatı süren 276.9 MW ve tedarik anlaşması yapılan 579.7

MW rüzgâr santrali mevcuttur. Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından bu

güne kadar toplam kurulu gücü 2126 MW olan 58 adet rüzgâr santraline lisans verilmiş,

toplam kurulu gücü 533 MW olan 13 adet santralin lisansı ise sona erdirilmiştir. 1

Kasım 2007 tarihinde, yalnızca tek bir gün süreyle kabul edilen, 78 000 MW

büyüklüğündeki rüzgâr santral lisans başvuruları ile inceleme ve değerlendirmede olan

rüzgâr projeleri toplam gücü 84 674 MW’a ulaşmıştır. Rüzgâra dayalı elektrik üretim

başvurularına ilişkin belirtilen rakamlar, aynı kaynağın elektrik amaçlı kullanımına

ilişkin olarak yapılan birden fazla başvuruyu da içermektedir.

2.8.2. Jeotermal Enerji (Isı, Elektrik)

Dünyada jeotermal elektrik üretiminde ilk 5 ülke sıralaması, ABD, Filipinler,

İtalya, Meksika ve Endonezya şeklindedir. Dünya jeotermal ısı ve kaplıca

uygulamalarındaki ilk 5 ülke sıralaması ise Çin, İsveç, ABD, İzlanda ve Türkiye

Page 44: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

32

biçimindedir.

Türkiye’nin jeotermal brüt teorik ısı potansiyelinin 31.500 MW, kullanılabilir ısı

potansiyelinin de 3.524 MW olduğu belirtilmektedir. Toplam jeotermal elektrik

potansiyeli 2000 MW’dir.

1962 yılında MTA tarafından bir sıcak su envanter çalışması olarak başlatılan

Türkiye’nin jeotermal enerji araştırması ile bugün toplam 600’den fazla termal kaynak

(sıcak ve mineralli su kaynağı) bilgisine ulaşılmıştır.

Bunların yanı sıra inşaatı süren 276.9 MW ve tedarik anlaşması yapılan 579.7

MW rüzgâr santrali mevcuttur. Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından bu

güne kadar toplam kurulu gücü 2126 MW olan 58 adet rüzgâr santraline lisans verilmiş,

toplam kurulu gücü 533 MW olan 13 adet santralin lisansı ise sona erdirilmiştir. 1

Kasım 2007 tarihinde, yalnızca tek bir gün süreyle kabul edilen, 78 000 MW

büyüklüğündeki rüzgâr santral lisans başvuruları ile inceleme ve değerlendirmede olan

rüzgâr projeleri toplam gücü 84 674 MW’a ulaşmıştır. Rüzgâra dayalı elektrik üretim

başvurularına ilişkin belirtilen rakamlar, aynı kaynağın elektrik amaçlı kullanımına

ilişkin olarak yapılan birden fazla başvuruyu da içermektedir.

Dünyada jeotermal elektrik üretiminde ilk 5 ülke sıralaması, ABD, Filipinler, İtalya,

Meksika ve Endonezya şeklindedir. Dünya jeotermal ısı ve kaplıca

uygulamalarındaki ilk 5 ülke sıralaması ise Çin, İsveç, ABD, İzlanda ve Türkiye

biçimindedir.

Türkiye’nin jeotermal brüt teorik ısı potansiyelinin 31.500 MW, kullanılabilir ısı

potansiyelinin de 3.524 MW olduğu belirtilmektedir. Toplam jeotermal elektrik

potansiyeli 2000 MW’dir.

1962 yılında MTA tarafından bir sıcak su envanter çalışması olarak başlatılan

Türkiye’nin jeotermal enerji araştırması ile bugün toplam 600’den fazla termal kaynak

(sıcak ve mineralli su kaynağı) bilgisine ulaşılmıştır.

- Aydın Merkez - Köşk - Umurlu - Serçeköy

Page 45: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

33

- Aydın - Sultanhisar - Atça

- Aydın - Germencik - Bozköy - Çamur

- Aydın -Sultanhisar

- Manisa - Salihli – Caferbeyli

- Manisa – Alaşehir – Kavaklıdere

Jeotermal sahalarıdır.

2.8.3. Güneş Enerjisi

Türkiye güneş kuşağı içerisinde bulunan bir ülkedir. Bu nedenle güneş enerjisi

kazancı açısından zengindir. Türkiye günlük ortalama güneşlenme süresi 3,75 (Aralık

ayı)-11,31 (Temmuz ayı) saat arasında değişirken, Global Radyasyon Değeri (kWh/m2-

gün) 6,57 (Haziran) ile 1,59 (Aralık ayı) değişmektedir.

Ülkemiz, coğrafî konumu sebebiyle sahip olduğu güneş enerjisi potansiyeli

açısından birçok ülkeye göre şanslı durumdadır. Türkiye’nin ortalama yıllık toplam

güneşlenme süresinin 2640 saat (günlük toplam 7,2 saat), ortalama toplam ışınım şiddeti

1311 KWh/m²-yıl (günlük toplam 3,6 KWh/m²) olduğu tespit edilmiştir.

Ülkemizde yıllık ortalama toplam güneş ışınımının en küçük ve en büyük

değerleri sırası ile 1.120 KWh/m2-yıl ile Karadeniz Bölgesinde, 1.460 KWh/m2-yıl ile

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde gerçekleşmektedir.

Şekil 2.11.Türkiye Global Radyasyon Değerleri (kWh/ m²-gün)

Kaynak: EİE-GEPA

Page 46: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

34

EİE tarafından yayınlanan Güneş Enerjisi Potansiyel Atlası’na göre, Türkiye’nin

yıllık güneş enerjisi Teknik Potansiyeli yaklaşık 405 milyar kWh (DNI> 1800 kwh/m2-

yıl) ve Ekonomik Potansiyeli yaklaşık 131milyar kWh (DNI> 2000 kwh/m2-yıl) dır.

Harita 3. Türkiye Güneş Haritası

Kaynak: EİE GEPA

Bu ışınım şiddetleri ile Türkiye’nin, Güneydoğu ve Akdeniz bölgeleri içinde

kalan ve yüzölçümünün % 17’sini kapsayan bölümünde, güneşli su ısıtıcılarının yıl

boyunca tam kapasite ile çalışabilmektedir. Türkiye yüzölçümünün % 63’ünü kapsayan

bölümde ise, güneşli su ısıtıcılarının yıl boyunca çalışma oranı % 90 ve ülkenin %

94’ünü kapsayan bir bölümdeki çalışma oranı ise, % 80’dir. Türkiye’nin hemen hemen

her yerinde, güneşli su ısıtıcılarının yılın % 70’i kadar bir sürede tam randımanla

çalışabilmektedir. Bu sebeple özellikle Güney ve Ege kıyıları başta olmak üzere bütün

bölgelerde güneş enerjisi kolektörleri halen yoğun olarak sıcak su elde etmek amacıyla

kullanılmaktadır. Ayrıca bazı endüstriyel uygulamalar, hacim ısıtma uygulamaları

(güneş mimarisi) ile elektrik üretiminde fotovoltaik pillerin kullanımı da

yaygınlaşmaktadır.

Güneş kollektörleri kullanılarak elde edilen ısı enerjisinin birincil enerji

tüketimine katkısının yıllara göre değişimi, Tablo 25 de gösterilmiştir. Türkiye’de,

büyük çoğunluğu Akdeniz, Ege ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinde olmak üzere, 3 -

3.5 milyon konutta güneş kollektörü bulunmaktadır Bu toplayıcıların tümü 18 milyon

m2‘dir ve EİE verilerine göre 2007 de üretilen enerji miktarı 420 bin ton eşdeğeri

petrolün üstündedir.

Page 47: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

35

Güneşten elektrik üretimi ise 1000 kW kurulu güç ile pilot uygulamalar

seviyesindedir. Şu anda 3000 dolar olan kW maliyetinin 1500 dolar’a düşmesi

durumunda ülkemizde de güneşten elektrik üretimi uygulamaları yaygınlaşabilecektir.

Güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kullanımlarına ülke enerji politikalarında yer

verilmesi, enerji dış alımlarını azaltabileceği gibi fosil yakıtlardan kaynaklanan çevre

kirliliğinin azaltılmasını da sağlayacaktır.

2.8.4. Biokütle Enerjisi

Türkiye’nin biokütle, biyogaz ve biyoyakıt enerji kapasiteleri de ciddi

potansiyellere sahiptir.

Biokütle yeni-yenilenebilir enerji kaynakları içinde ciddi bir teknik potansiyele

sahiptir. Ana bileşenleri karbonhidrat bileşikleri olan bitkisel ve hayvansal kökenli tüm

maddeler “Biokütle Enerji Kaynağı”, bu kaynaklardan üretilen enerji ise “Biokütle

Enerjisi” olarak tanımlanmaktadır.

Türkiye’de toplam arazinin sadece % 33,1’i işlenmektedir. İşlenmeyen arazi

içinde tarıma uygun % 3’lük bir alan mevcuttur. Bu alanın enerji tarımında

kullanılması, kota kapsamından çıkarılan ürünler (tütün, şeker pancarı gibi) yerine de

enerji amaçlı tarım (şeker pancarı, tatlı sorgum, miskantus, kanola, aspir, C4 bitkileri

ekimi gibi) yapılması, tarım kesimine yön verecek, istihdam yaratacak ve ulusal geliri

artıracaktır. Bugün AB’de şeker üretimine kota getirilse de şeker pancarının üretimi

kısıtlanmamakta, tam tersine biyoyakıt üretimine dönük şeker pancarı üretimi hektar

başına 45 € ile desteklenmektedir GAP, Yeşilırmak Havza Projesi gibi projeler

kapsamında biyokütle enerji teknolojisi plan ve uygulamaları mutlaka yer almalıdır.

Ülkemiz enerji ormancılığına uygun (kavak, söğüt, kızılağaç, okaliptüs, akasya

gibi hızlı büyüyen ağaçlar) 4 milyon hektar devlet orman alanına sahiptir. Söz konusu

alan uygun planlamalar dahilinde, modern enerji ormancılığında değerlendirilmeli ve bu

ağaçların yakacak olarak kesimi önlenmelidir. Yapılan hesaplamalar, 1 milyon hektar

alana kurulacak enerji ormanlarından yılda yaklaşık 7 milyon ton biyokütle enerji

kaynağı elde edilebileceğini göstermektedir. Bu miktar yaklaşık 30 milyon varil ham

petrole eşdeğerdir.

Page 48: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

36

2.9. Hidrojen Enerjisi

Hidrojen evrende en fazla bulunan ve doğadaki en basit atom yapısına sahip

elementtir. Hidrojen çok hafif bir gaz olup, yoğunluğu havanın 1/14'ü, doğal gazın ise,

1/9'u kadardır. Atmosfer basıncında -253 °C 'ye soğutulduğunda sıvı hale gelen

hidrojenin yoğunluğu ise benzinin 1/10'u kadar olmaktadır.

Hidrojen en verimli yakıttır. Ortalama olarak, fosil yakıtlardan %26 daha

verimlidir. Hidrojen bilinen tüm yakıtlar içerisinde birim kütle başına en yüksek enerji

içeriğine sahiptir. 1 kg hidrojen 2.1 kg doğal gaz veya 2.8 kg petrolün sahip olduğu

enerjiye sahiptir. Ancak birim enerji başına hacmi yüksektir. Hidrojen gazının ısıl

değeri, metre küp başına yaklaşık 12 Mega Joule olarak verilmektedir.

Hidrojen çevre problemlerine tek çözüm olarak gösterilmekte ve ülkeleri fosil

yakıtlardan kurtarabilecek “bağımsızlık yakıtı” olarak da adlandırılmaktadır.

Dünya Hidrojen Enerjisi Konseyi Başkanı ve aynı zamanda da Miami

Üniversitesi’nde “Temiz Enerji Araştırmaları Enstitüsü”nün başkanlığını yapmakta olan

Prof. Dr. T. Nejat Veziroğlu, 1974 yılında organizasyonunu üstlendiği “Hidrojen

Ekonomisi Miami Enerji Konferansı’nda (THEME)” fosil yakıtların tükenmesine ve

bunların yakıt olarak kullanımının çevreye verdiği zararların önlenmesine çözüm olarak

“Hidrojen Ekonomisi / Hidrojen Enerji Sistemi” fikrini ortaya atmıştır.

“Birleşmiş Milletler Uluslararası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi’nin

(ICHET) İstanbul’da kurulması ile ilgili olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile

2003’te anlaşma imzalanmıştır. ICHET Mayıs 2004 de faaliyete geçmiş olup,

Türkiye’de ve Dünyanın birçok ülkesinde başlattığı pilot projelerle çalışmalarına devam

etmektedir. Ayrıca Merkez, Türkiye’de organize ettiği çeşitli demonstrasyon

projeleriyle hidrojen enerjisi konusunda Türkiye’yi lider ülke konumuna taşımak için

çeşitli sanayi kuruluşlarıyla ortak çalışmalar yapmaktadır. Bunlar arasında THY,

TEMSA, TPAO ile Atatürk Havaalanında otobüs projesi, Demirer Holding, BOS,

Çukurova Holding ve Ünilever Şirketi ile rüzgârdan elde edilecek hidrojenin fabrika

içinde fork lift çalıştırmada ve margarin yapımında kullanılması, Ankara’da bir

hastanede hidrojen ve oksijen üretilerek hidrojenin ambulansta yakıt olarak kullanılması

Page 49: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

37

gibi bir çok proje üzerindeki çalışmalar devam etmektedir.

TÜBİTAK-MAM Enerji Enstitüsünün AB 6. Çerçeve Programına yönelik

yürüttüğü HYPROSTORE “Hidrojen Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi” projesi,

AB tarafından desteklenmektedir. Ayrıca Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik

Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve bazı endüstriyel

kurumlarda da PEM üzerine araştırmalar yapılmaktadır. Birçok araştırma merkezinde

yapılan araştırmalarla hidrojen enerjisinin maliyetlerinin düşürülmesi mümkün

olacaktır. Tablo 27’de hidrojenin üretim yöntemlerinin maliyet karşılaştırılması

verilmektedir.

2.10. Enerji, Çevre ve İklim Değişikliği

2006 yılında güncellenen Çevre Kanunun amaç maddesi, “bütün canlıların ortak

varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri

doğrultusunda korunmasını sağlamak” olarak belirlenmiştir. Kanunla, kirlilik kontrolü”

kavramı yerine “kirliliğin kaynağında önlenmesi” kavramı ön planda tutulmakta, üretim

ve tüketim kaynaklı atıkların minimuma indirilmesi, faaliyetlerde iyi teknik ve

teknolojilerin kullanılması, enerjinin verimli kullanılması, izleme-denetim sisteminin

etkin uygulanması ve kirleten öder prensibi ve önceden önlem alma yaklaşımı gibi

temel prensiplerin politika ve uygulamalarımıza yansıtılması hedeflenmiştir.

Son yıllarda halkın sosyo-ekonomik düzeyinin yükselmesine paralel olarak

çevre konusu tüm karar mekanizmalarında vazgeçilmez bir parametre olarak yerini

almaya başlamıştır.

Avrupa Birliği’nin 17 Aralık 2004 tarihinde Türkiye ile müzakerelerin

başlatılması kararını müteakip AB çevre müktesebatına uyum sağlanması ve mevzuatın

etkin bir şekilde uygulanması amacıyla bir dizi çalışma başlatılmıştır. AB müktesebatı

içerisinde çevre başlığı Hava Kalitesi, Atık Yönetimi, Doğal Kaynakların Yönetimi,

Endüstriyel Kirliliğin Kontrolü, Kimyasallar, Gürültü ve Su Yönetimi olmak üzere 8

sektörden oluşmaktadır. Bu başlıkların tümü enerji sektörünü bir şekilde kapsamaktadır.

Ülkemizin çevre konusundaki stratejisinin belirlenmesi amacıyla Çevre ve Orman

Bakanlığı koordinasyonunda, ülkenin tüm ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşların katılımı

Page 50: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

38

ile, 2007-2023 yıllarını kapsayan AB Entegre Çevre Uyum Stratejisi (UÇES) kalkınma

planları ve yıllık programlara uygun şekilde hazırlanarak 2006 yılında yayınlanmıştır.

UÇES ülkemizin ekonomik ve sosyal şartlarını dikkate alarak sağlıklı, yaşanabilir bir

çevre oluşturmayı ve bu doğrultuda ulusal çevre mevzuatımızın AB çevre müktesebatı

ile uyumlulaştırılmasını, uygulanmasını, uygulamanın izlenmesini ve denetlenmesini

amaçlamaktadır. Finansman stratejisini de içeren ve enerji sektörü dahil olmak üzere

tüm sektörleri içeren UÇES ile çevre politikalarının ekonomik ve sosyal politikalara

entegrasyonu sağlanması, çevre korumaya ilişkin ekonomik araçlardan yararlanılması,

gerekli teşviklerin sağlanması hedeflenmektedir. UÇES Şubat 2007 tarihinde Yüksek

Planlama Kurulu tarafından onaylanmıştır.

BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine 2004 yılında katılan Türkiye, o

tarihten itibaren enerji-iklim değişikliği politikalarının entegrasyonuna başlamış, sosyo-

ekonomik koşulları benzer olan diğer ülkelerin aksine uluslararası alanda ve BM

kapsamında mali destek almamasına rağmen başta enerji verimliliği ve yenilenebilir

enerji olmak üzere birçok alanda önlemler almıştır.

Çevresel hususların sektörel politikalara entegrasyonunun sürdürülebilir

kalkınma için önemli bir faktör olması da dikkate alınarak, ülke kalkınmasında önemli

rol oynayan enerjiye olan talebin karşılanmasında çevresel etkilerin en aza indirilmesi

için çaba sarfedilmekte, gerekli çalışmalar ve yatırımların yapıldığı gözlemektedir.

Adı geçen Direktifte, tesislerin ısıl güçlerine lisans alma tarihlerine, kalan

işletme sürelerine, kullanılan yakıt tiplerine ve yakıt karakteristiklerine göre SO2, NOX,

toz emisyonları için farklı emisyon limit değerleri verilmekte olup, ülkemiz

mevzuatında yer alan limit değerlerden daha sıkı değerlerdir. Bu direktife yönelik

olarak AB eşleştirme (twinning) projesi kapsamında uyumlaştırma çalışmaları devam

etmekte olup, taslak yönetmelik hazırlanmıştır. Taslak direktifte mevcut tesisler için

uyum sürecinin 2017 olarak belirlenmesine karşılık, AB süreç içerisinde direktifte

güncellemeye gitmiş, direktifte yer alan parametrelere ilave parametreler getirilmiş ve

direktifin kapsamı genişletilmiştir. Bu kapsamda, eski tesislerde yüksek maliyetli

yatırım gerektiren bu direktife ilişkin olarak, müzakere sürecinde bazı esnekliklerin

tanınmasını sağlamak üzere, mevcut tesislerde tesis bazında incelemeler yapılması

yoluyla, kalan ömürlerinin ve yıllık işletme sürelerinin belirlenmesinde yarar

Page 51: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

39

görülmektedir.

Ağır çevre yatırımı gerektiren ve enerji sektörünü de yakından ilgilendiren diğer

bir direktif de “Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifi (Integrated Pollution

Prevention and Control-IPPC)” direktifidir. Çevresel izinler için bir çerçeve oluşturan

ve çevrenin korunması için mevcut en iyi tekniklerin uygulanmasını öngören bu direktif

de enerji sektörünü yakından ilgilendirmekte olup, ısıl kapasitesi 50 MW ve üzerinde

olan yakma tesislerini kapsamaktadır. IPPC direktifinin Türkiye’de Sektöre, göstergeler

açısından da bakılmasında yarar görülmektedir. Türkiye 1990-2004 verilerine

bakıldığından, elektrik üretiminin %162 ile ülkenin kalkınma hızından daha büyük

oranda artış gösterdiği görülmektedir. Buna bağlı olarak, elektrik sektöründen

kaynaklanan emisyonlarda da artış olmakla birlikte, bu artış %132 ile daha düşük bir

orandadır. Bu husus, elektrik sektörü sera gazı emisyon yoğunluğunda (KgCO2-

eşdeğer/KWh) %11 oranında azalma olmasından kaynaklanmaktadır.

Enerji sektörü sera gazları açısından önemli bir sektör olmasının yanı sıra, iklim

değişikliğinin sonuçlarından da etkilenecek sektörlerden biridir. Türkiye, iklim

değişikliğinden etkilenme duyarlılığına sahip ülkeler arasında yer almakta olup,

günümüzde ilk işaretlerinin de görüldüğü gibi, başta kuraklık olmak üzere, sorunlar

yaşayacaktır. Atmosferde ortalama sıcaklığın artması ile birlikte, kurak ve yarı kurak

alanlarda yağışların azalmasına ve kuraklığın artmasına neden olmaktadır. Yağışların

azalması, aynı zamanda ortalama hava sıcaklığı artışına bağlı olarak buharlaşmanın

artması su kaynaklarını da olumsuz yönde etkileyecektir. Su kaynaklarındaki azalma,

hidrolik santrallarda su gelirlerindeki düşüşe, dolayısıyla hidroelektrik enerjisi

üretiminde azalmaya ve zaman içinde hidrolik potansiyelde de azalmaya neden

olabilecektir. Ayrıca, yağış rejimlerindeki değişimler nedeniyle oluşabilecek seller de

hidrolik santraller açısından bir başka risk oluşturabilecektir. Ülkemizin elektrik enerjisi

üretiminde hidrolik üretimin yaklaşık 1/3’lük bir paya sahip olması ve henüz önemli

ölçüde kullanılmamış hidrolik potansiyelimizin bulunması gelecekte yaşanacak

sorunlara karşı şimdiden hazırlıklı olmamızı ve bu konuda gerekli çalışmaların

yapılmasını zorunlu kılmaktadır.

Diğer taraftan, ortalama sıcaklığın artması, yaz döneminde soğutma

sistemlerinin daha fazla çalışmasına ve elektrik tüketiminin artmasına neden olacaktır.

Page 52: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

40

Elektrik enerjisi sektöründe, risk yaratabilecek diğer bir husus da termik santralların

soğutma suyu sıcaklığında olabilecek artışlardır. Bu artışlar nedeniyle, yaz döneminde,

termik santralların kapasitelerinde düşme görülebilecektir.

Elektrik enerjisi sektörünün iklim değişikliğinden etkilenecek bir sektör olması

nedeniyle, sektörde muhtemel riskler ve belirsizlikler konusunda, özellikle su

kaynaklarındaki olası değişiklikler ile ilgili olarak çalışmalar yapılması ileriye dönük

hedefler ve planlamalar açısından önemli olacaktır.

İklim değişikliği bugün dünyada karşılaştığımız küresel ölçekte en büyük

kalkınma sorunlarından birisi olarak kabul edilmektedir. Ülkelerin sosyo-ekonomik

kalkınmalarının önündeki en büyük tehditlerinden birisi olan iklim değişikliği sektörler

üstü yapısı ile enerji, ulaştırma, tarım, gıda, su kaynakları, çevre ve sağlık gibi

ekonominin tüm sektörlerinde yeniden düzenleme ve önlemlerin alınmasını

gerektirmektedir. Düşük karbon ekonomisine geçiş süreci birçok ülkede çok uzun

yıllardır yürütülmektedir. Sera gazları arasında en önemlisi olan CO2 emisyonlarının

fosil yakıtların kullanılmasından kaynaklanması enerji sektörünü odak noktası haline

getirmektedir. Bahsedilen bu gerçek, bugün gelinen noktada, Danimarka’da 2007

yılında “İklim ve Enerji Bakanlığı”nın, İngiltere’de ise 2008 yılında “Enerji ve İklim

Değişikliği Bakanlığının” kurulması ile kendini göstermiştir.

Ülkemiz iklim değişikliği politikalarında Sözleşme’nin temel ilkeleri olan;

“iklim sisteminin eşitlik temelinde, ortak, fakat farklı sorumluluk alanına uygun olarak

korunması, iklim değişikliğinden etkilenecek olan gelişme yolundaki ülkelerin ihtiyaç

ve özel şartlarının dikkate alınması, iklim değişikliğinin önlenmesi için alınacak

tedbirlerin etkin ve en az maliyetle yapılması, sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesi

ve alınacak politika ve önlemlerin ulusal kalkınma programlarına yansıtılması”

hususlarına büyük önem vermektedir.

Türkiye, 1992 yılında Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyesi

olması ve müzakereleri iyi takip edememesi nedeniyle gelişmiş ülkelerle birlikte

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (BMİDÇS) hem EK-I

hem de EK-II listelerinde yer almıştır. Ülkemiz, mevcut iklim rejimini desteklemekle

birlikte Sözleşme kapsamında yanlış konumda bulunmasından dolayı, Sözleşme’yi ve

Page 53: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

41

Protokol’ünü onaylayamamıştır. Sözleşmedeki haksız konumundan dolayı Sözleşmeye

taraf olmayan Türkiye, bu konumunu değiştirmek üzere verdiği mücadele ancak bir

ölçüde başarılı olabilmiş fakat haksız konum düzeltilememiştir. Ancak Ülkemiz yine de,

Türkiye’nin isminin EK-II’den silineceği ve Sözleşme taraflarını Türkiye’nin özel

şartlarını tanımaya davet eden bir kararı müteakip 2004 yılında Sözleşmeye taraf

olmuştur. Müzakerelerde bugüne kadar söz konusu 26/COP7 sayılı kararın herhangi bir

olumlu etkisi gözlenmemiştir. Birçok Sözleşme tarafınca sayısız COP (Taraflar

Konferansı) kararlarından birisi olarak; diğer bazı kesimlerce ise önemli bir karar olarak

değerlendirilen kararın, 2012 sonrası döneme ilişkin tartışmalarda Ülkemiz tarafından

sık sık atıfta bulunulması gereken bir karardır.

2.11. Kyoto Protokolü ve Sonrası

Türkiye BMİDÇS’ye kısa bir süre önce taraf olmasına karşılık henüz Kyoto

Protokolünü imzalamıştır, ancak Protokolün ülkelerin emisyon azaltım ve finansman

taahhütlerinin bulunduğu Ek-B listesinde de yer almamaktadır. Bu nedenle, Türkiye

Protokol açısından herhangi bir yükümlülüğe sahip olmadığı gibi, Kyoto Protokolü ile

getirilen mekanizmalarının uygulanmasında da yer almayacaktır. Konuya ilişkin olarak,

eksik veya yanlış bilgilenmeler nedeniyle, Türkiye KP’ye taraf olmadığı halde, bazı

firmalar bu mekanizmaların uygulanmasında yer almak istemişler, bu girişimlerde

başarılı olamamışlardır.

Kyoto Protokolü’nün I. Uygulama dönemi olan 2008-2012 sürecine ilişkin

çalışmalar tamamlanmış olup, süreç devam etmektedir. Ülkemiz bu aşamada Protokol’e

taraf olsa bile herhangi bir Esneklik Mekanizmasından faydalanması mümkün değildir.

Bunun 3 ana nedeni vardır, öncelikle ülkemiz Protokol’ün EK-B listesinde yer

almadığından ve bir azaltım yükümlülüğü olmadığından EK-I ülkeleri ile beraber CDM

(Temiz Kalkınma Mekanizması) veya ETS (Emisyon Ticareti) yapamayacaktır, ikincisi

süreç başlamıştır ve böyle kompleks bir sürece katılabilmek için gerekli çalışma ve

yapılanma için yeterli zaman yoktur. Üçüncüsü ise, ülkemiz süreç içerisinde gelişmekte

olan bir ülke olduğunu ifade etmektedir, yani ülkemiz, EK-I dışı ülkelerin koşullarında

Protokole taraf olmak istemektedir. Bunun en önemli sonucu ise, EK-I dışı/gelişmekte

olan ülkelerin CDM projelerine ev sahipliği yapması ve emisyon ticareti sistemini

ülkelerinde uygulamamalarıdır.

Page 54: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

42

Bu kapsamda ülkemizin önceliği 2012 sonrası döneme odaklanmak olmalıdır.

Geçmişte yaşanan olumsuz tecrübelerin gelecek yıllarda da yaşanmaması ve ülkemizin

adil koşullar altında 2012 sonrası döneme katılım sağlaması son derece önemlidir.

Ülkemizin sistemde adil bir şekilde yerini alabilmesi için temel göstergelerinin

diğer ülkelerle karşılaştırılması gereklidir. Bu karşılaştırmalar göstermektedir ki,

ülkemizin tüm göstergeleri gelişmekte olan ülkelerle benzerlik göstermekte, deyim

yerindeyse ülkemize münhasır “gelişmekte olan EK-I ülkesi” tanımına yol açmaktadır.

Bu kapsamda ülkemiz 2012 sonrası için multiparametre yöntemiyle oluşturulacak bir

endeks yoluyla tüm ülke sınıflandırmalarının yeniden yapılmasını ve Kyoto

Protokolünden daha uzun sürecek, dolayısıyla ülkeler için daha zor olacak yeni

dönemde, daha esnek ve dinamik bir sistem kurulmasını savunmaktadır. Yeni sistemde

kullanılması zorunlu olan parametrelerden bazıları ise kişi başı GSMH, kişi başı

emisyon üretimi, elektrik, enerji tüketimleri, tarihi ve gelecek dönem kümülatif emisyon

sorumluluğu, insani kalkınma endeksi, nüfus artış hızı, karbon yoğunluğu, dış borç ve

dışa bağımlılık vb. olabilecektir.

Ülkemizi diğer EK-I veya OECD ülkelerinden ayıran en önemli özel şartı kişi

başı gayrisafi milli hasılasının ortalamaların dörtte biri civarında olmasıdır. Bu değer,

ekonomik güç olarak bu ülkelerin aynı listede bulunmasının gerçek durumu

yansıtmadığının göstergesidir.

Türkiye’nin 2006 yılı kişi başı sera gazı emisyonu değeri 4.55 ton CO2

eşdeğerdir. Avrupa Birliğine üye 27 ülkenin 2006 yılı kişi başı sera gazı emisyon

miktarı ortalaması 10.4 olarak gerçekleşmiştir. Diğer yandan, Türkiye, kişi başı sera

gazı emisyonları açısından, Birleşmiş Milletler iklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi

Ek-I ülkelerinin tamamından, ayrıca Meksika, Brezilya, Güney Kore ve Arjantin gibi

ekonomileri hızla gelişmekte olan ve ekonomik yapıları bize çok benzeyen Ek-I dışı

ülkelerden de daha düşük bir değere sahiptir

Ülkemizin son onyıllarda gerçekleştirdiği ekonomik büyüme ve nüfus artışına

rağmen, kişi başı enerji ve elektrik tüketimi, tüm Ek–1 ülkeleri ve birçok Ek-I Dışı

ülkeden daha düşüktür. Ekonomik gelişmişlik bakımından diğer OECD ülkelerinden

oldukça geride olan ülkemizin enerji talebinin, ekonomide beklenen büyüme ve 2020

Page 55: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

43

yılına kadar nüfusta görülecek %20’lik artışla daha da artması beklenmektedir. Bu

durum kaçınılmaz olarak emsiyonlarımızda artışa neden olacaktır. Enerji ve elektrik

sektörlerinde büyüme ve nüfus artışı kaynaklı olarak beklenen talep artışı, ülkemiz için

önemli miktarda yatırım gücü gerektirmektedir.

Gayrisafi yurtiçi hâsıla başına sera gazı emisyonu değerleri Sözleşme tarafı

ülkelerle karşılaştırıldığında, ülkemiz ekonomisinin karbon yoğunluğunun Ek-I

ülkelerinin ortalamasına yakın olduğu görülmekle birlikte, bu değerin OECD ve UEA

tarafından kullanılan satın alma gücü paritesi metoduna göre hesaplandığında birçok

EK-I ülkesinden daha etkin bir ekonomiye sahip olduğumuz gözlenmektedir.

Ülkemizde 1990-2005 yılları arasında toplam faiz ödemeleri ortalaması kamu

harcamalarının %30’una yakındır. Bu oran ile Türkiye, hem Ek-I Ülkelerinden hem de

neredeyse tüm Ek-I dışı ülkelerinden daha fazla bir yük altındadır. Türkiye’nin faiz

ödemelerinin yüksek olması, ülkemizin rekabet edebilirliğini zorlaştırmakta ve ülke

ekonomisinin etkilenebilirliğini artırmaktadır.

WRI değerlerine göre, kümülatif sera gazı emisyonu değerleri (1890-2002)

incelendiğinde ülkemizin binde dört olan tarihi sorumluluğu ile ABD(%30),

AB(%26,5), Rusya(%8.1), Japonya(%4.1) gibi tüm EK-I ülkelerinden ve Meksika (%1),

Güney Kore(0.8), Hindistan(%2.2), Çin(%7.6) gibi bir çok gelişmekte olan ülkeden çok

daha az miktarda emisyon salımına neden olduğu görülmektedir. 2020 yılında ise,

sadece bugünkü önlemlerle devam ettiğimiz durumda bile, kişi başı emisyonlarımızın 8

ton/kişi civarında olacağı, dolayısıyla gelecek dönemde de iklim değişikliğinden

sorunlu ülkeler listesinde ilk 30 ülke içerisinde bulunmayacağımız görülmektedir.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından oluşturulan ve uluslararası

alanda ülkelerin sosyo-ekonomik gelişmişliğini gösteren, İnsani Kalkınma Raporu 2006

yılı endeks değerlerine göre ülkemiz 177 ülke arasında 84. sırada yer almaktadır.

Ülkemiz, bu parametre kullanıldığında da tüm EK-I ve EK-I ülkelerinin yanı sıra

BMİDÇS kapsamında hem mali yardımlardan faydalanan hem de ekonomileri hızla

gelişmekte olan birçok Ek-I dışı ülkenin insani kalkınmışlık seviyesinden daha düşük

bir yerde olduğu görülmektedir. Bu durum da göstermektedir ki, ülkemizin önünde

sosyo-ekonomik alanda çözmesi gereken birçok hayati sorun bulunmaktadır.

Page 56: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

44

Ülkemiz BMİDCS kapsamında Ulusal Sera Gazları Envanteri ve Raporunu

yıllık olarak hazırlamaktadır. 2007 yılında ise ilk Ulusal Bildirimini BMİDÇS’ye

sunmuştur. BMİDÇS tarafından ilk ülke içi gözden geçirme toplantıları 2008 Ekim

ayında 2 hafta süreyle gerçekleştirilmiştir ve konuya ilişkin BM raporu 2009’un ilk

aylarında yayımlanmıştır. Bilindiği üzere Sözleşme veya Protokolü kapsamında

yükümlülüklerini doğru şekilde yerine getirmeyen ülkeler “Compliance Commitee”ye

bildirilmekte ve çeşitli yaptırımlarla karşılaşmaktadırlar. Örneğin Yunanistan, yeterli bir

emisyon envanteri sistemi kuramadığı için KP esneklik mekanizmalarından men

edilmiştir.

Ülkemiz, Çevre ve Orman Bakanı başkanlığında 26 Mayıs 2008 tarihinde

gerçekleştirilen İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu toplantısında, Kyoto

Protokolü’ne taraf olmanın uygun bulunduğuna ilişkin kararı Kurul üyelerinden 4’ünün

çekince metinleri not edilerek alınmıştır. Söz konusu karar sonrası, konu TBMM Çevre,

AB ve Dışişleri Komisyonlarında görüşülmüş, olumlu görüşle Türkiye Büyük Millet

Meclisi Genel Kuruluna sevk edilmiş ve Şubat 2009 da Genel Kurulda onaylanmıştır.

Türkiye, BMİDÇS sürecinde “gelişmekte” olan bir ülke olduğunu ifade

etmektedir, nitekim yukarıda da bahsedildiği üzere, ülkemizin tüm göstergeleri

gelişmekte olan ülkeler ile benzer yapı göstermektedir. Bilindiği üzere, gelişmekte olan

ülkelerin hiç birisinde emisyon ticareti sistemi uygulanmamaktadır. Bunun iki ana

nedeni vardır. Birincisi, Sözleşmenin temel prensiplerinden birisi olan, ülkelerin sürece

sorumlulukları ölçüsünde katkı yapmalarıdır, yani iklim değişikliğine sebep olmuş olan

gelişmiş ülkelerin mali yükü fazla önlemleri almakla ve gelişmekte olan ülkelere de

destek olmakla sorumlu olmalarıdır. Diğer sebep ise, emisyon ticareti sisteminin

temelde bir cap and trade sistemi olması, yani belirli bir sektörde de olsa toplam

emisyonlara üst limit konulması, tesislere sınır konulması esasına dayanmaktadır.

Sanayi ve elektrik üretim tesislerinin emisyon azaltması üç yolla olabilecektir, birincisi

üretimi azaltmak, ikincisi üretime aynen devam edip diğer tesislerden emisyon hakkı

satın almak ya da daha yeni teknolojilere yatırım yapmak olacaktır. Tüm bu seçenekler,

zaten çevre mevzuatı ve artan enerji fiyatları nedeniyle rekabet sorunu yaşayan

sanayimize önemli yük getirebilecektir.

Diğer yandan, böyle bir sistemin ülkemizde uygulanması için kayıt, kontrol,

Page 57: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

45

izleme ve denetim mekanizmalarını da içeren önemli miktarda idari ve teknik

yapılanma gerekecektir.

Diğer yandan ülkemizde 2007 yılından itibaren “gönüllü karbon piyasaları”

gelişmeye başlamış, bu alandaki proje sayısı 30’un üzerine çıkmıştır. Özellikle rüzgâr

enerjisi alanında yürütülen projelerden sağlanan karbon azaltımları, Kyoto Protokolü

kapsamında oluşturulmuş piyasaların çok altında değerlerle satılmaktadır, ancak EK-I

listesinde yer alan ülkemiz için bugün kullanılabilecek tek alternatiftir. Ülkemizdeki

proje potansiyelinin yüksek olması nedeniyle gönüllü emisyon piyasalarını

düzenlemeye yönelik mevzuat çalışmaları başlatılmıştır.

2012 sonrası süreçte, daha dinamik bir sistemin oluşturulması beklenmekte ve

bazı gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkeler tarafından gerekli mali kaynaklar

sağlandığı durumda, bazı gönüllü taahhütler alabileceklerini ifade ettikleri

bilinmektedir. Ülkemizin 2012 sonrası dönemde yerini doğru alabilmesi önemlidir ve

gelişmekte olan bir ülke olarak yükümlülüklerimizi yerine getirirken ihtiyaç

duyacağımız finansmanın BMİDÇS rejimi tarafından karşılanması gerekli olacaktır.

Aksi takdirde gelişmesini henüz tamamlayamamış ülkemizin ilgili maliyetleri kendi

özkaynakları ile karşılaması durumu ile karşı karşıya kalınabilecektir. Bu durumda,

insani kalkınma endeksi oldukça düşük olan ve önünde birçok çevre yatırımı bekleyen

ülkemizin sınırlı kaynaklarını iklim değişikliğine yönlendirmesi söz konusu

olabilecektir. Bu kapsamda gelecek dönemin, BMİDÇS fonlarından yararlanabilme ve

hatta Temiz Kalkınma Mekanizmasında ise faydalanıcı ülke konumuna getirilmemizi

sağlayacak şekilde biçimlendirilmesi uluslararası sürece katkı yapabilmemiz için önemli

bir husus olarak görülmektedir.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması çevresel sorunların

azaltılması açısından önem arz etmektedir. “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik

Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına ilişkin Kanun” 2005 yılında yürürlüğe girmiştir.

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına ilişkin bazı teşvikleri içeren ve özel sektörün de

yatırım yapmasına olanak tanıyan bu kanunla birlikte, çevre dostu olan ve özellikle sera

gazlarının azaltılmasına katkıda bulunan bu tür kaynakların kullanımının yaygınlaşması

beklenmektedir. Ancak, yenilenebilir enerji kaynaklarının sanayileşme sürecinde olan

ülkemizde hızla artan enerji ihtiyacının karşılanmasında yeterli olamayacağı da

Page 58: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

46

unutulmamalıdır.

2.12. Enerji Projeksiyonları

Ülkemizin uzun dönem enerji talebini belirlemek üzere ETKB tarafından yapılan

talep projeksiyonu çalışma sonuçlarına göre;

> Genel enerji talebimizin 2010 yılında 126 MTEP’e, 2020 yılında ise 222

MTEP e ulaşması beklenmektedir.

> 2007 yılı sonu itibariyle 191,6 milyar kWh olarak gerçekleşen brüt elektrik

enerjisi talebinin 2010 ve 2020 yıllarında sırasıyla yüksek senaryoda 242

milyar kWh ve 499 milyar kWh, düşük senaryoda ise 216 milyar kWh ve 406

milyar kWh civarında olması beklenmektedir. 2020 yılında kurulu gücün

yüksek senaryoya göre 96.000 MW, düşük senaryoya göre ise 80.000 MW

civarında olması beklenmektedir.

Gelecekteki elektrik enerjisi talebinin en uygun kompozisyonla ve enerji

politikalarına uyumlu bir şekilde karşılanabilmesi için yapılan uzun dönem elektrik

enerjisi üretim planlama çalışmaları; gelecekteki talebin karşılanması için mevcut ve

inşa halinde olan tesislere ilave olarak, 2020 yılına kadar yüksek senaryoya göre

yaklaşık 56.500 MW’lık, düşük senaryoya göre ise 40.500 MW’lık yeni yatırım

yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Planlama çalışmalarında öncelikle yerli

kaynaklarımızın tam olarak değerlendirilmesi hedeflenmiş olup; 2012 yılından itibaren

devreye girmek üzere de yaklaşık 5.000 MW toplam kurulu gücünde nükleer santral

yapılması öngörülmektedir. Nükleer santral yapılmadığı takdirde yerine ihtiyaç olan

gücü karşılayacak başka alternatiflerin oluşturulması gerekmektedir.

Türkiye, enerji alanında gittikçe daralan bir tünelde yol almaktadır. Enerjide dışa

bağımlılık giderek artmaktadır. 2007 yılında %25,5 olan yerli üretimin payının çok fazla

değişmeyeceği ve bugüne değin izlenen politikaların sürdürülmesi halinde, ülkemizin

enerji alanında dışa bağımlığının artarak süreceği söylenebilir. 2008 yıl sonuna kadar

EPDK’ya yapılan 426 adet 26 554.80 MW gücündeki doğal gaz yakıtlı, 68 adet 22

923.90 MW gücündeki ithal kömür yakıtlı santral başvurusu, enerjide dışa bağımlılığın

daha da artacağını teyit etmektedir. Ülkemizin 2008 sonu kurulu gücü olan 41 717,49

Page 59: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

47

MW’nin %118.6’sı oranında yeni ithal kömür ve doğal gaz santralleri başvuruları, özel

olarak elektrik üretiminde ve genel olarak enerji üretiminde, dışa bağımlılığın hangi

noktalara varabileceğini göstermektedir.

Dışa bağımlılığın bu denli yüksek olduğu ülkemizde, 2007’de doğal gaz üretimi

893 milyon m3 ve ithalat 35 883 milyon m3 olmuş ve yerli üretim 36 682 milyon

m3’lük arzın yalnızca %2.43’ünü karşılayabilmiştir. TPAO’nun Akçakoca açıklarında

gaz bulduğu kuyuların tamamının önümüzdeki yıllarda devreye alınmasıyla; yerli

üretim yılık 1 milyar m3’ü ancak geçebilecektir. EPDK’nın, 2009 yılı tüketim

tahmininin 35 milyar m3, BOTAŞ’ın doğal gaz tüketim tahminlerin 2010 için 43 801

milyon m3, 2020 için 65 867 milyon m3 ve 2030 için 76 378 milyon m3 olduğu göz

önüne alındığına, üretim 1-1,5 milyar m3’e ulaşsa bile, yerli doğal gaz üretiminin

payının toplam tüketim içinde payının çok sınırlı kalacağı açıktır.

2007 yılı yerli petrol üretimi 2.134 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.2000-2004

ve 2005-2007 dönemlerinde petrol üretiminde sürekli bir azalma olduğu dikkate

alındığında, 2008 petrol üretimi kesin rakamlarının da, 2007 yılı üretim düzeyinde

gerçekleştiği tahmin edilebilir. 2007 yılı petrol tüketimi 32.417 milyon ton olmuştur.

Yerli üretimin toplam tüketim içindeki payı 2007’de %6,6 oranında kalmıştır.

Doğal gazın ikame edici etkisi nedeniyle, ülkemizde son yıllarda petrol tüketimi

kayda değer bir artış göstermemektedir. Bu nedenle, petrolde % 93 oranındaki dışa

bağımlılığın süreceği, öte yanda, yeni doğal gaz yakıtlı santral projeleri nedeniyle,

önümüzdeki yıllarda ciddi talep artışlarının olacağı ve doğal gazda bugün % 97 olan

dışa bağımlılık oranının; daha da artacağını söylemek mümkündür.

Ülkemizde 2007 yılında üretilen birincil enerjinin %54’ü,14,8 MTEP ile yerli

kömürdür. Ancak kömürün birincil enerji tüketimindeki payı, doğal gaza verilen ağırlık

nedeniyle, 2000 yılında %15,5 iken 2007 yılında %13,6 seviyesine gerilemiştir.

1990 yılında 2.745 milyon ton olan yerli taş kömürü üretimi, 2000 yılında 2.392

milyon tona gerilemiş, 2007 yılında ise küçük bir artışla 2.462 milyon ton olarak

gerçekleşmiştir. Oysa taş kömür ithalatı 1990’da 5.557 milyon ton iken, 2007 yılında

%304,82’lik artışla 22.496 milyon tona ulaşmıştır. EPDK’ya lisans için başvuran ithal taş

Page 60: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

48

kömür yakıtlı santrallerin kurulu gücünün 22 923 MW olduğu göz önüne alındığında;

önümüzdeki yıllarda taş kömürü ithalatının çok daha fazla artacağı görülmektedir.

Ülkemizde linyit üretimi artmaktadır.1990’da 44.407 bin ton, 2000’de 60.854

milyon ton olan linyit üretimi, 2007’de 72.121 milyon tona ulaşmıştır. Mevcut kurulu

güce ek olarak 10.000 MW kapasitede santral kurulmasına yeterli kapasitede olan linyit

potansiyelinin tamamının değerlendirilmesi halinde;mevcut eğilimler ile yıllık linyit

üretimi, bugünkü 71.1 milyon ton düzeyinin iki katından fazlasına, 150 milyon tona

yükseleceği düşünülmektedir.

Son çalışmalarla yılda 170 milyar kWh elektrik üretim kapasitesine sahip olduğu

tahmin edilen Türkiye hidroelektrik potansiyelinin 47 milyar kWh’lik bölümü

işletmede, 21 milyar kWh’lik kısmı ise yatırım aşamasındadır. Ülkemizin 2008 elektrik

üretiminin yarısından fazla bir kapasite olan 102 milyar kWh’lik kısım ise

değerlendirmeyi beklemektedir.

48.000 MW’lik rüzgara dayalı elektrik üretim kapasitesinin, EİE verilerine göre

işletmede olan bölümü 333,35 MW, inşa halindeki bölümü ise 142.80 MW’dir. Türbin

tedarik sözleşmeleri imzalanan projelerin toplamı ise 1 070 MW’ye varmaktadır. Lisans

verilen bütün projelerin toplamının 3 274 MW,başvurusu uygun bulunan projelerin ise 1

156.70 MW olduğu göz önüne alındığında, 48 000 MW’lik kapasitenin %90 nı halen

değerlendirmeyi beklediği görülmektedir.

Halihazırdaki kapasitesi 500 MW olarak hesap edilen, yeni sondajlarla 2 000

MW’ye çıkması beklenen jeotermale dayalı elektrik üretim kapasitesine karşılık lisans

alan yatırımların kurulu gücü yalnızca 94.4 MW’dir.

EİE tarafından yapılan çalışmalarda, teknik kapasitesi 405 milyar kWh,

ekonomik potansiyeli 131 milyar kWh olarak tahmin edilen, güneşe dayalı elektrik

üretim kapasitesi de bütünüyle değerlendirilmeyi beklemektedir. Bütün bu veriler

Türkiye de enerjide dışa bağımlılığı azaltacak yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının

varlığını işaret etmektedir.

Bu bağlamda çalışmamızda güneş enerjisi ve güneş enerjisinden üretilebilen

Page 61: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

49

elektrik ve ısıl enerjisi üzerinde durulacak, ekonomik veriler değerlendirilerek güneş

enerjisinin uygulanabilirliliği ve geliştirilmesi konusunda stratejiler geliştirilecektir.

Page 62: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

50

3. BÖLÜM

GÜNEŞ ENERJİSİ VE TEKNOLOJİLERİ

Güneş enerjisi, güneşin çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile açığa çıkan ışıma

enerjisidir, güneşteki hidrojen gazının helyuma dönüşmesi şeklindeki füzyon sürecinden

kaynaklanır. Dünya atmosferinin dışında güneş enerjisinin şiddeti, aşağı yukarı sabit ve

1370 W/m2 değerindedir, ancak yeryüzünde 0-1100 Wm2 değerleri arasında değişim

gösterir. Bu enerjinin dünyaya gelen küçük bir bölümü dahi, insanlığın mevcut enerji

tüketiminden kat kat fazladır. Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar

özellikle 1970’lerden sonra hız kazanmış, güneş enerjisi sistemleri teknolojik olarak

ilerleme ve maliyet bakımından düşme göstermiş, çevresel olarak temiz bir enerji

kaynağı olarak kendini kabul etmiştir.

Güneş enerjisi teknolojileri yöntem, malzeme ve teknolojik düzey açısından çok

çeşitlilik göstermekle birlikte iki ana gruba ayrılabilir:

• Isıl Güneş Teknolojileri: Bu sistemlerde öncelikle güneş enerjisinden ısı elde

edilir. Bu ısı doğrudan kullanılabileceği gibi elektrik üretiminde de

kullanılabilir.

• Güneş Pilleri: Fotovoltaik piller de denen bu yarı-iletken malzemeler güneş

ışığını doğrudan elektriğe çevirirler.

3.1. Isıl Güneş Teknolojileri

Düzlemsel Güneş Kolektörleri: Güneş enerjisini toplayan ve bir akışkana ısı

olarak aktaran çeşitli tür ve biçimlerdeki aygıtlardır. En çok evlerde sıcak su ısıtma

amacıyla kullanılmaktadır. Ulaştıkları sıcaklık 70oC civarındadır. Düzlemsel güneş

kolektörleri, üstten alta doğru, camdan yapılan üst örtü, cam ile absorban plaka arasında

yeterince boşluk, metal veya plastik absorban plaka, arka ve yan yalıtım ve bu bölümleri

içine alan bir kasadan oluşmuştur. Absorban plakanın yüzeyi genellikte koyu renkte

olup bazen seçiciliği artıran bir madde ile kaplanır. Kollektörler, yörenin enlemine bağlı

olarak güneşi maksimum alacak şekilde, sabit bir açıyla yerleştirilirler. Güneş

kolektörlü sistemler tabii dolaşımlı ve pompalı olmak üzere ikiye ayrılır.

Page 63: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

51

Bu sistemler evlerin yanında, yüzme havuzları ve sanayi tesisleri için de sıcak su

sağlamasında kullanılır. Bu konudaki Ar-Ge çalışmaları sürmekle birlikte, bu sistemler

tamamen ticari ortama girmiş durumdadırlar. Dünya genelinde kurulu bulunan güneş

kolektörü alanı 30 milyon m2’nin üzerindedir. En fazla güneş kolektörü bulunan ülkeler

arasında ABD, Japonya, Avustralya, İsrail ve Yunanistan yer almaktadır. Türkiye, 7,5

milyon m2 kurulu kolektör alanı ile dünyanın önde gelen ülkelerinden biri

konumundadır.

Şekil 3.1. Güneş Kollektörleri

Şekil 3.2. Güneş Enerji Kullanımında Farklı Çözüm

Page 64: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

52

3.2. Güneş Kollektörlü Sıcak Su Sistemleri

Vakumlu Güneş Kolektörleri: Bu sistemlerde vakumlu cam borular ve gerekirse

absorban yüzeyine gelen enerjiyi artırmak için metal ya da cam yansıtıcılar kullanılır.

Bunların çıkışları daha yüksek sıcaklıkta olduğu için (100-120oC), düzlemsel

kolektörlerin kullanıldığı yerlerde ve ayrıca yiyecek dondurma, bina soğutma gibi daha

geniş bir yelpazede kullanılabilirler.

Güneş Havuzları: Yaklaşık 5-6 metre derinlikteki suyla kaplı havuzun siyah

renkli zemini, güneş ışınımını yakalayarak 90oC sıcaklıkta sıcak su eldesinde kullanılır.

Havuzdaki ısının dağılımı suya eklenen tuz konsantrasyonu ile düzenlenir, tuz

konsantrasyonu en üstten alta doğru artar. Böylece en üstte soğuk su yüzeyi bulunsa bile

havuzun alt kısmında doymuş tuz konsantrasyonu bulunan bölgede sıcaklık yüksek olur.

Bu sıcak su bir eşanjöre pompalanarak ısı olarak yararlanabileceği gibi Rankin çevrimi

ile elektrik üretiminde de kullanılabilinir. Güneş havuzları konusunda en fazla İsrail’de

çalışma ve uygulama yapılmıştır. Bu ülkede 150 kW gücünde 5 MW gücünde iki

sistemin yanında Avustralya’da 15 kW ve ABD’de 400 kW gücünde güneş havuzları

bulunmaktadır.

Şekil 3.3. Güneş Enerjisi Farklı Uygulamaları

Page 65: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

53

Güneş Bacaları: Bu yöntemde güneşin ısı etkisinden dolayı oluşan hava

hareketinden yararlanılarak elektrik üretilir. Güneşe maruz bırakılan şeffaf malzemeyle

kaplı bir yapının içindeki toprak ve hava, çevre sıcaklığından daha çok ısınacaktır.

Isınan hava yükseleceği için, çatı eğilimli yapılıp, hava akışı çok yüksek bir bacaya

yönlendirilirse baca içinde 15 m/sn hızda hava akışı-rüzgâr oluşacaktır. Baca girişine

yerleştirilecek yatay rüzgâr türbini bu rüzgârı elektriğe çevirecektir. Bir tesisin gücü 30-

100 MW arasında olabilir. Deneysel birkaç sistem dışında uygulaması yoktur.

Su Arıtma Sistemleri: Bu sistemler esas olarak sığ bir havuzdan ibarettir.

Havuzun üzerine eğilimli şeffaf-cam yüzeyler kapatılır. Havuzda buharlaşan su bu

kapaklar üzerinde yoğunlaşarak toplanırlar. Bu tür sistemler, temiz su kaynağının

bunmadığı bazı yerleşim yerlerinde yıllardır kullanılmaktadır. Su arıtma havuzları Ar-

Ge çalışmaları ilk yatırım ve işletme maliyetlerinin azaltılmasına ve verimin

artırılmasına yöneliktir.

Güneş Mimarisi: Bina yapı ve tasarımında yapılan değişiklerle ısıtma,

aydınlatma ve soğutma gerçekleştirilir. Pasif olarak doğal ısı transfer mekanizmasıyla

güneş enerjisi toplanır, depolanır ve dağıtılır. Ayrıca güneş kolektörleri, güneş pilleri

vb. aktif ekipmanlar da yararlanılabilir.

Ürün Kurutma ve Seralar: Güneş enerjisinin tarım alanındaki uygulamalarıdır.

Bu tür sistemler ilkel pasif yapıda olabileceği gibi, hava hareketini sağlayan aktif

bileşenler de içerebilir. Bu sistemler dünyada kırsal yörelerde sınırlı bir biçimde

kullanılmaktadır.

Güneş Ocakları: Çanak şeklinde ya da kutu şeklinde, içi yansıtıcı maddelerle

kaplanmış güneş ocaklarında odakta ısı toplanarak yemek pişirmede kullanılır. Bu

yöntem, Hindistan, Çin gibi birkaç ülkede yaygın olarak kullanılmaktadır.

3.3. Yoğunlaştırıcı Sistemler

Parabolik Oluk Kolektörler: Doğrusal yoğunlaştırıcı termal sistemlerin en

yaygınıdır. Kolektörler, kesiti parabolik olan yoğunlaştırıcı dizilerden oluşur.

Kolektörün iç kısmındaki yansıtıcı yüzeyler, güneş enerjisini, kolektörün odağında yer

Page 66: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

54

alan ve boydan boya uzanan siyah bir absorban boruya odaklarlar. Kolektörler

genellikle, güneşin doğudan batıya hareketini izleyen tek eksenli bir izleme sistemi

üzerine yerleştirirler. Enerjiyi toplamak için absorban boruda bir sıvı dolaştırılır.

Toplanan ısı, elektrik üretimi için enerji santraline gönderilir. Bu sistemler

yoğunlaştırma yaptıkları için daha yüksek sıcaklığa ulaşabilirler (350-400oC). Doğrusal

yoğunlaştırıcı termal sistemler ticari ortama girmiş olup, bu sistemlerin en büyük ve en

tanınmış olanı 350 MW gücündeki şimdiki Kramer&junction eski Luz International

santralleridir.

Parabolik Çanak Sistemler: İki eksende güneşi takip ederek, sürekli olarak

Güneşi odaklama bölgesine yoğunlaştırırlar. Termal enerji, odaklama bölgesinden

uygun bir çalışma sıvısı ile alınarak, termodinamik bir dolaşıma gönderilebilir ya da

odak bölgesine monte edilen bir Stirling makine yardımı ile elektrik enerjisine

çevrilebilir. Çanak-Stirling bileşimiyle güneş enerjisinin elektriğe dönüştürülmesinde

%30 civarında verim elde edilmiştir.

Şekil 3.4 Güneş Enerjisinden Elektrik Üreten Parabolik Çanak Sistemleri

Merkezi Alıcı Sistemler: Tek tek odaklama yapan ve heliostat adı verilen

aynalardan oluşan bir alan, güneş enerjisini, alıcı denen bir kule üzerine monte edilmiş

ısı eşanjörüne yansıtır ve yoğunlaştırır. Alıcıda bulunan ve içinden akışkan geçen boru

yumağı, güneş enerjisini üç boyutta hacimsel olarak absorbe eder. Bu sıvı, Rankine

makineye pompalanarak elektrik üretilir. Bu sistemlerde ısı aktarım akışkanı olarak

hava da kullanılabilir, bu durumda sıcaklık 800oC’ye çıkar. Heliostatlar bilgisayar

tarafından sürekli kontrol edilerek, alıcının sürekli güneş alması sağlanır. Bu sistemlerin

kapasite ve sıcaklıkları, sanayi ile kıyaslanabilir düzeyde olup Ar-Ge çalışmaları devam

Page 67: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

55

etmektedir.

3.4. Güneş Kolektörlü Sıcak Su Sistemi

Güneş kolektörlü sıcak su sistemleri, güneş enerjisini toplayan düzlemsel

kolektörler, ısınan suyun toplandığı depo ve bu iki kısım arasında bağlantıyı sağlayan

yalıtımlı borular, pompa ve kontrol edici gibi sistemi tamamlayan elemanlardan

oluşmaktadır. Güneş kolektörlü sistemler tabii dolaşımlı ve pompalı olmak üzere ikiye

ayrılırlar. Her iki sistem de ayrıca açık ve kapalı sistem olarak dizayn edilirler.

Tabii Dolaşımlı Sistemler: Tabii dolaşımlı sistemler ısı transfer akışkanının

kendiliğinden dolaştığı sistemlerdir. Kolektörlerde ısınan suyun yoğunluğunun azalması

ve yükselmesi özelliğine dayanmaktadır. Bu tür sistemlerde depo kolektörün üst

seviyesinden en az 30 cm yukarıda olması gerekmektedir. Deponun alt seviyesinden

alınan soğuk (ağır) su kolektörlerde ısınarak hafifler ve deponun üst seviyesine yükselir.

Gün boyu devam eden bu olay sonunda depodaki su ısınmış olur. Tabii dolaşımlı

sistemler daha çok küçük miktarda su ihtiyaçları için uygulanır. Deponun yukarıda

bulunması zorunluluğu nedeniyle büyük sistemlerde uygulanamazlar. Pompa ve

otomatik kontrol devresi gerektirmediği için pompalı sistemlere göre biraz daha

ucuzdur.

Pompalı Sistemler: Isı transfer akışkanının sistemde pompa ile dolaştırıldığı

sistemlerdir. Deposunun yukarıda olma zorunluluğu yoktur. Büyük sistemlerde su

hatlarındaki direncin artması sonucu tabii dolaşımın olmaması ve büyük bir deponun

yukarıda tutulmasının zorluğu nedeniyle pompa kullanma zorunluluğu doğmuştur.

Pompalı sistemler otomatik kontrol devresi yardımı ile çalışırlar. Depo tabanına ve

kolektör çıkışına yerleştirilen diferansiyel termostatın sensörleri; kolektörlerdeki suyun

depodaki sudan 10oC daha sıcak olması durumunda pompayı durdurur. Pompa ve

otomatik kontrol devresinin zaman zaman arızalanması nedeniyle işletilmesi tabii

dolaşımlı sistemlere göre daha zordur.

Açık Sistemler: Açık sistemler kullanım suyu ile kolektörlerde dolaşan suyun aynı

olduğu sistemlerdir. Kapalı sistemlere göre verimleri yüksek ve maliyeti ucuzdur. Suyu

kireçsiz ve donma problemlerinin olmadığı bölgelerde kullanılırlar.

Page 68: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

56

Şekil 3.5. Güneş Enerjisinden Elektrik Üreten Kule Sistemleri

Kapalı Sistemler: Kullanım suyu ile ısıtma suyunun farklı olduğu sistemlerdir.

Kolektörlerde ısınan su bir eşanjör vasıtasıyla ısısını kullanım suyuna aktarır. Donma,

kireçlenme ve korozyona karşı çözüm olarak kullanılırlar. Maliyeti açık sistemlere göre

daha yüksek verimleri ise eşanjör nedeniyle daha düşüktür.

Düzlemsel güneş kolektörleri, güneş enerjisinin toplandığı ve herhangi bir

akışkana aktarıldığı çeşitli tür ve biçimlerdeki aygıtlardır. Düzlemsel güneş kolektörleri,

üstten alta doğru, camdan yapılan üst örtü, cam ile absorban plaka arasında yeterince

boşluk, kolektörün en önemli parçası olan absorban plaka, arka ve yan yalıtım ve

yukarıdaki bölümleri içine alan bir kasadan oluşmuştur.

Kolektörlerin üstten olan ısı kayıplarını en aza indirgeyen ve güneş ışınlarının

geçişini engellemeyen bir maddeden olmalıdır. Cam, güneş ışınlarını geçirmesi ve

ayrıca absorban plakadan yayınlanan uzun dalga boylu ışınları geri yansıtması nedeni

ile örtü maddesi olarak son derece uygun bir maddedir. Bilinen pencere camının

geçirme katsayısı 0.88’dir. Son zamanlarda özel olarak üretilen düşük demir oksitli

camlarda bu değer 0.95 seviyesine ulaşmıştır. Bu tür cam kullanılması verimi %5

mertebesinde arttırır.

3.5. Yoğunlaştırıcı Güneş Enerjisi Sistemleri Yoğunlaştırıcı Sistemlerin Özellikleri

Güneş enerjisi uygulamalarında düzlemsel güneş kolektör sistemlerinin yanı sıra

daha yüksek sıcaklıklara ulaşmak için yoğunlaştırıcı kolektör sistemleri

kullanılmaktadır. Düzlemsel güneş kolektörleri için kullanılan kavram ve tarifler,

Page 69: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

57

yoğunlaştırıcı kolektörler için de geçerlidir. Bununla birlikte yoğunlaştırıcı kolektör

teknolojisinin daha karmaşık olması nedeniyle, yeni tariflerin yapılması gereklidir.

Kolektörlerde güneş enerjisinin düştüğü net alana ‘açıklık alanı’ ve güneş

enerjisinin yutularak ısı enerjisine dönüştürüldüğü yüzeye ‘alıcı yüzey’ denir.

Düzlemsel güneş kolektörlerinde açıklık alanı ile alıcı yüzey alanı birbirine eşittir.

Yoğunlaştırıcı kolektörlerde ise güneş enerjisi, alıcı yüzeye gelmeden önce optik olarak

yoğunlaştırıldığı için alıcı yüzey, açıklık alanından daha küçük olmaktadır.

Güneş enerjisini yoğunlaştıran kolektörde en önemli kavramlarda biri

‘yoğunlaştırma oranı’ dır. Yoğunlaştırma oranı; açıklık alanının alıcı yüzey alanına

oranı şeklinde tarif edilir. Yoğunlaştırma oranı, iki boyutlu yoğunlaştırıcılarda

(parabolik oluk) 300, üç boyutlu yoğunlaştırıcılarda (parabolik çanak) 40000

mertebesindedir. Bu kolektörlerde güneş enerjisi, yansıtıcı veya ışın kırıcı yüzeyler

yardımı ile doğrusal ya da noktasal olarak yoğunlaştırılabilir.

Doğrusal Yoğunlaştırıcılar

Parabolik oluk kolektörler, doğrusal yoğunlaştırma yapan ve kesiti parabolik olan

dizilerden oluşur. Oluğun iç kısmındaki yansıtıcı yüzeyler, güneş enerjisini paraboliğin

odağında yer alan ve boydan boya uzanan siyah bir absorban boruya yansıtır. Orta

derecede sıcaklık isteyen uygulamalarda kullanılan bu sistemlerde, güneş enerjisi bir

doğru üzerinde yoğunlaştırılacağından tek boyutlu hareket ile güneşi izlemek yeterlidir.

Noktasal Yoğunlaştırıcılar

İki boyutta güneşi izleyip noktasal yoğunlaştırma yapan ve daha yüksek

sıcaklıklara ulaşan bu tür sistemler, parabolik çanak ve merkezi alıcı olmak üzere iki

gruba ayrılır. Parabolik çanak kolektörler iki eksende güneşi takip ederek sürekli olarak

güneşi odak noktasına yoğunlaştırırlar.

Parabolik Çanak Kolektörler

Merkezi alıcı sistemde, tek tek odaklama yapan ve heliostat adı verilen

düzlemsel aynalardan oluşan bir alan, güneş enerjisini, bir kule üzerine monte edilmiş

Page 70: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

58

ve alıcı denilen ısı eşanjöre yansıtır. Heliostatlar bilgisayar tarafından kontrol edilerek,

alıcının devamlı güneş alması sağlanır.

3.6. Yoğunlaştırıcı Sistemler İle Elektrik Üretimi

Bugüne kadar güneş enerjisi ile elektrik üretiminde başlıca iki sistem

kullanılmıştır. Birincisi, güneş enerjisini direkt olarak elektrik enerjisine dönüştüren

fotovoltaik sistemlerdir. Fakat geçen 20 yıl içerisinde fotovoltaik sistem

uygulamalarının artışına rağmen, teknolojisinin karmaşıklığı ve maliyetinin yüksek

oluşu, geniş çapta elektrik üretimi için yetersiz olduğunu ortaya çıkarmıştır. İkinci

seçenek ise, güneş enerjisinin yoğunlaştırıcı sistemler kullanılarak odaklanması

sonucunda elde edilen kızgın buhardan, konvansiyonel yöntemlerle elektrik üretimidir.

Şekil 3.6. Konvansiyonel Yöntemlerle Elektrik Üretim Ünitesinin Şeması

Güneş termal güç santralleri, birincil enerji kaynağı olarak güneş enerjisini

kullanan elektrik üretim sistemleridir. Bu sistemler temelde aynı yöntemle çalışmakla

birlikte, güneş enerjisini toplama yöntemleri, yani kullanılan kolektörler bakımından

farklılık gösterirler. Toplama elemanı olarak parabolik oluk kolektörlerin kullanıldığı

güç santrallerinde, çalışma sıvısı kolektörlerin odaklarına yerleştirilmiş olan absorban

boru içerisinde dolaştırılır. Daha sonra, ısınan bu sıvıdan eşanjörler yardımı ile kızgın

buhar elde edilir. Parabolik çanak kolektörler kullanılan sistemlerde de ya aynı yöntem

kullanılır ya da merkeze yerleştirilen bir motor (Stirling) yardımı ile direkt olarak

elektrik üretilir. Merkezi alıcı sistemlerde ise, güneş ışınları düzlemsel aynalar

(heliostat) yardımı ile alıcı denilen ısı eşanjörüne yansıtılır. Alıcıda ısıtılan çalışma

sıvısından konvansiyonel yollarla elektrik elde edilir.

Page 71: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

59

Güneş Termal Güç Santrallerinin Tasarım İlkeleri

Güneş termal güç santrallerinin tasarımında dikkate alınması gereken en önemli

parametreler şunlardır;

¾ Bölge seçimi

¾ Güneş enerjisi ve iklim değerlendirmesi

¾ Parametrelerin optimizasyonu

Santralın tesis edileceği ideal bölge seçilirken aşağıdaki kriterler göz önünde

bulundurulmalıdır.

1. Yıllık yağış miktarının düşük olması,

2. Bulutsuz ve sissiz bir atmosfere sahip olması,

3. Hava kirliliğinin olmaması,

4. Ormanlık ve ağaçlık bölgelerden uzak olması,

5. Rüzgâr hızının düşük olması,

6. Güneş enerjisi ve iklim değerlendirmesi

Santralın tesis edileceği bölgenin, yılda en az 2000 saat güneşlenme süresine ve

metrekare başına yıllık 1500 kWh’lık bir güneş enerjisi değerine sahip olması

gereklidir. Ayrıca, 4 saatlik güneşlenme süresine sahip gün sayısının 150 den az

olmaması gereklidir. Yukarıdaki şartları sağlayan bir bölgede santral tasarımı için

aşağıdaki çalışmaların yapılması gerekir.

Uzun Dönem Performans Değerlendirmesi

Yoğunlaştırıcı kolektörlerin uzun dönem performans değerlendirmesi için saatlik direkt

güneş enerjisi değerleri kullanılır. Bu değerler ölçümlerden elde edilemediği zaman, bir

model yardımı ile günlük toplam güneş enerjisi değerlerinden elde edilmelidir. Coğrafi

bölge ve kolektör seçiminin yapılmasında uzun dönem yıllık güneş enerjisi

değerlerinden faydalanılır. Bu değerler aynı zamanda ekonomik analiz için de

gereklidir.

Page 72: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

60

İzleme Modülünün Seçimi

Doğrusal yoğunlaştırıcı kolektörler, Kuzey-Güney veya Doğu-Batı

doğrultusunda yerleştirilebilir. Yön seçilirken, maksimum güneş enerjisinin hangi

doğrultuda alındığı göz önünde bulundurularak yerleştirme yapılır. Genelde Kuzey-

Güney doğrultusunda yerleştirmekle en iyi sonuç elde edilir.

Parametrelerinin Optimizasyonu

Doğrusal yoğunlaştırma yapan ve ısı transfer akışkanı olarak termal yağ

kullanılan sistemlerde çalışma parametrelerinin optimizasyonu için aşağıdaki kriterler

dikkate alınmalıdır.

Isı Transfer Yağının Seçimi: Güneş termal güç santralinin verimli çalışması

büyük ölçüde, uygun ısı transfer akışkanının seçimine bağlıdır. Bu akışkanın dolaştığı

sistem parçaları 0oC ile 300oC arasında değişen sıcaklık dalgalanmalarına maruz

kalırlar. Bu nedenle güç santrallerinde kullanılan ısı transfer akışkanında aşağıdaki

özellikler aranır.

¾ Yüksek yanma noktası (500oC’ın üstünde)

¾ Düşük buharlaşma basıncı

¾ Düşük sıcaklıklarda yüksek akışkanlık

¾ Yüksek yoğunluk

¾ Yüksek sıcaklıklarda (300oC) sürekli çalışabilme

Bu kriterlerin hepsini sağlayan bir yağda ayrıca 0oC ve 300oC arasında basınç

düşmesinin minimum olması gerekir.

Basınç Düşmesi

İşletme basıncı; santralın önemli çalışma parametrelerinden biridir. İşletme basıncının

maksimum ve minimum değerleri ile sınırlıdır. Bu basıncın alt limiti ısı transfer

akışkanının buharlaşmasını engelleyecek bir değerde olmalıdır.

Page 73: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

61

Şekil 3.7. Güneş Enerjisinden Elektrik Üreten Santralin Çalışma Şeması

Boru Boyutlandırması

Sistemdeki sıvının sirkülasyonu için kullanılan boru şebekesi, absorban

borulardan ve esnek hortumlardan oluşur. Kolektördeki absorban borular sabittir. Fakat

kolektörler arasındaki bağlantıyı sağlayan esnek hortumlar hareketli olduğu için uygun

olarak boyutlandırılması önem taşır. Boruların çapının arttırılması, akışkan hızını ve

basıncı düşürür. Hızın düşmesi ile artan ısı kayıpları maliyeti olumsuz yönde etkiler.

Bunun için boru çapı belirlenirken, sistem basınç düşüşünün minimum olmasına ve

basıncının işletme maliyetini minimum seviyeye getirmesine dikkat edilmelidir.

Kapasite Seçimi

Kolektör giriş ve çıkış sıcaklıkları arasındaki fark maksimum olmalıdır. Bu durumu

sağlamak için: Isı transfer akışkanı, güneş tarlasından aldığı enerjiyi mümkün

olduğunca buhar üretim sistemine bırakıp, minimum sıcaklıkta geri dönmelidir. Isı

değiştirgeci, buhar üreteci gibi ekipmanların verimliliği arttırılmalıdır.

3.7. Parabolik Oluk Kolektörlerle Elektrik Üretimi

Parabolik oluk kolektörlü güç santralleri, güneş tarlası, buhar ve elektrik üretim

sistemlerinden oluşur. Bu santrallerde proses ısısı için, doğrusal yoğunlaştırma

yapılarak, güneş enerjisinden 300oC’nin üzerinde sıcaklık elde edilir ve ısı transfer

akışkanı olarak yüksek sıcaklıklara dayanıklı termal yağ kullanılır.

Page 74: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

62

Güneş tarlası; bağımsız üniteler şeklinde birbirine paralel bağlanmış parabolik

oluk kolektör gruplarından oluşan alandı. Bu üniteler, gelen güneş enerjisini 4 mm

kalınlığında ve yüksek yansıtma oranına (%94) sahip aynalar vasıtasıyla, odakta

bulunan alıcı boru üzerine yansıtırlar. Parabolik oluk kolektörler grupları yatay eksen

boyunca dönmelerini engellemeyen metal yapılarla desteklenmiştir. Sistemde aynaların

güneşi izlemesini sağlayan bir sensör bulunur.

Isı toplama elemanı; cam tüp, yüzeyi yaklaşık %97 lik bir absorbtiviteye sahip

çelik alıcı boru ve cam-metal birleştiricilerden oluşur. Alıcı boru üzerinde meydana

gelen yüksek sıcaklık nedeniyle oluşan ısı kayıplarını azaltmak için, cam tüp ile alıcı

boru arasındaki hava vakumlanmıştır. Bu boşluk basıncı yaklaşık 0.1 atm dir. Isıya

dayanaklı cam tüp, yüksek bir geçirgenliğe ve radyasyon kayıplarını en aza indirgemek

için antireflektif bir yapıya sahiptir. Sıcaklık nedeniyle meydana gelen genleşmelerin

etkilerini gidermek için körüklü cam-metal birleştiriciler kullanılmaktadır.

Güneş tarlası kontrol sistemi; genel kontrol sistemi ve her kolektör grubunda

bulunan lokal kontrol ünitelerinden oluşur. Genel kontrol sistemi güneşlenme durumunu

izler ve buna göre sistemi tamamen ya da kısmen açar ya da kapatır. Bu işlem, lokal

kontrol üniteleriyle iletişim içinde yapılır. Lokal kontrol üniteleri, her kolektör grubunu

ayrı ayrı kontrol ederek güneşin takip edilmesini sağlarlar.

Buhar üretim sistemi; ön ısıtma, buhar üretimi ve süper ısıtma bölümlerinden

oluşur. Bu bölümlerden geçilerek 371oC ve 100 bar basınca yükseltilen buhar, elektrik

üretimi için türbine gönderilir. Üretimden sonra yeterince soğumayan buhar, yeni bir

çevrime gönderilmeden, yeniden aynı sıcaklığa kadar ısıtılır ve tekrar türbine gönderilir.

Bu ikinci çevrimden sonra artık soğuyan buhar, sıkıştırılıp sıvı hale getirildikten sonra

yeni bir çevrime gönderilir.

Güneş enerjili güç santrallerinde, güneş enerjisinin yetersiz kaldığı durumlarda,

kesintisiz elektrik üretimini sağlamak için ilave ısıtıcılar kullanılır. Petrolle ya da doğal

gazla çalışan ilave ısıtıcılar, aynı sıcaklık ve basınçta buhar üretirler. Şekilde gelen

güneş enerjisinin elektriğe dönüştürülmesi ve kaçaklar görülmektedir.

Parabolik oluk kolektörlü sistemler konusunda faaliyet gösteren LUZ

Page 75: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

63

International (ABD), dünyada güneş enerjisiyle üretilen toplam elektriğin %92’sini

gerçekleştirmektedir. Bu şirket, 1984 yılında başlattığı çalışmalar ile günümüze kadar 9

güç santralini (SEGS: Solar Electric Generating System) işletmeye sokmuş olup 4

santral ise proje safhasındadır.

80 MW gücündeki SEGS-9, 1990 yılında Harper Gölü’nde inşa edilen

santrallerin ikincisi olup, inşa edilmesi ve devreye sokulması 8.5 ay gibi kısa bir sürede

tamamlanmıştır. SEGS-8 ve SEGS-9’dan sonra 1994 yılına kadar inşa edilecek olan 4

santral de işletmeye alındığında, 1 milyon insanın elektrik enerjisi ihtiyacını

karşılayacak ve toplam 680 MW’lık bir enerji üretilecektir.

SEGS teknolojisi, güneş enerjisini birincil enerji kaynağı olarak kullanan Rankin

çevrimli buhar türbin sistemine dayanır. Güneş Santralı, parabolik oluk kolektör

gruplarından (Solar Collecting Assemblies-SCA) meydana gelmiştir. Güneşi iki boyutlu

olarak takip eden ve yansıtıcı yüzeyleri vasıtasıyla güneş ışınlarını odaklayarak çelik

boru üzerinde yoğunlaştıran kolektörler, kolonlor üzerine kurulmuş olup, esnek

hortumlarla birbirine bağlanmışlardır. Verimi arttırmak ve ısı kayıplarını en düşük

seviyeye getirmek için, absorban olarak kullanılan ve özel bir madde ile kaplı olan bu

çelik boru, içi vakumlanmış cam bir tüp içine yerleştirilmiştir. Boruların içinden

geçirilen ısı transfer akışkanı (sentetik yağ), 380oC civarına kadar ısıtılır ve sistem

boyunca dolaştırılarak türbin jeneratörü için gerekli olan buhar üretilir.

Güneş enerjisinin yetersiz olduğu zamanlarda, kesintisiz enerji üretimini

sağlamak için, doğal gazlı ısıtıcı sistem kullanılmaktadır. Güneş enerjisinin yeterli,

yetersiz veya hiç olmama durumuna göre sistem üç değişik şekilde çalışır.

Güneş enerjinin yeterli olduğu durumlarda, ısı transfer akışkanı doğrudan güneş

tarlasından geçer. Yetersiz veya hiç olmama durumlarında ise doğal gazlı ısıtıcılarla

desteklenir veya tamamen bu ısıtıcılar devreye sokulur. Her iki enerji kaynağının da

kullanıldığı durumda, hem güneş enerjisinden hem doğalgazdan yararlanabilmek için

by-pass valfı açık bırakılır. Bu durumda güneş tarlasında ısınan sıvı, destek ısıtıcılar

yardımı ile çalışma sıcaklığın ulaşıncaya kadar ısıtılır.

Page 76: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

64

SEGS Santrallerinin Ekonomisi

ABD’de yürütülen SEGS projelerinin toplam kurulu gücü 680 MW ve toplam

yatırım maliyeti 2 milyar dolardır. Bu maliyetin 1 milyar dolarlık kısmı çalışır

durumdaki 8 santral için harcanmıştır. Her biri büyük bir yatırım olan bu santraller, özel

şirketler tarafından finanse edilmiştir. 80 MW gücündeki bütün santraller, yaz ayları

boyunca ilave güce ihtiyaç duyan Güney Kaliforniya Edison ve San Diego Gaz ve

Elektrik Şirketleri tarafından finanse edilmektedir. Petrolle çalışan 80 MW gücünde bir

güç santrali ile yatırım maliyeti bundan üç kat daha pahalı olan eşdeğer bir SEGS

santrali asında enerji üretim maliyeti açısından bir karşılaştırma yapılmıştır. Bu

karşılaştırmaya göre, hem petrolün varil fiyatının 20 ABD $’ı olduğu düşünüldüğünde,

SEGS santrali %30 daha pahalı olmaktadır. Ham petrol fiyatının 30 ABD $’ı olduğu

varsayıldığında, maliyetler arasındaki fark %10’a düşmektedir. Karşılaştırma için 240

MW’lık santraller göz önüne alınır ve ham petrol fiyatının 20 ABD $’ı olduğu

varsayılırsa, SEGS santralinin üretim maliyetinin, petrolle çalışan santralin üretim

maliyetinden sadece %10 daha pahalı olduğu görülür. Ham petrol fiyatının 30 ABD $’ı

olduğu varsayılırsa, güneş santrali elektrik üretim maliyeti açısından petrollü santrallere

göre avantajlı duruma geçmektedir.

3.7.1. Parabolik Çanak Kolektörler

Parabolik çanak kolektörler, yüzeylerine gelen güneş radyasyonunu noktasal

olarak odaklarında yoğunlaştırırlar. Bu kolektörlerin yüzeyleri de parabolik oluk

kolektörlerin yüzeyleri gibi yansıtıcı aynalarla kaplanmıştır. Gelen güneş enerjisi bu

aynalar vasıtası ile odaktaki Stirling motoru üzerine yoğunlaştırılır. Stirling motoru ısı

enerjisini elektrik jeneratörü için gerekli olan mekanik enerjiye dönüştürür. Elektrik

üretiminden başka, bu kolektörler buhar ya da sıcak hava üretimi için de kullanılır.

Parabolik çanak kolektörler ile elde edilen elektrik, diğer yöntemlerle elektrik

üreten santrallere destek amacıyla ve maden ocakları, radar istasyonları ya da uzak

köylerin elektrik ihtiyacının karşılanmasında kullanılır. Ayrıca, endüstride buhar

üretimi, yer altı enjeksiyonu, petrol çıkartılması gibi işlemler için kullanılır. Bu

santraller, küçük modüllerden oluştuğu için enerji ihtiyacı duyulan yerlerin yakınında ve

ihtiyaç duyulan kapasitede tesis edilebilirler. Günümüzde henüz ekonomik olamayan

parabolik çanak ve parabolik oluk kolektörlü sistemlerin araştırma ve geliştirme

Page 77: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

65

çalışmaları sürdürülmektedir. Bu çalışmalarda amaç; birim alan maliyetini düşürmek ve

verimini artırmaktır.

3.7.2. Merkezi Alıcı Güç Santralleri

Güneş enerjisini yoğunlaştırarak elektrik üreten diğer bir uygulama da merkezi

alıcı güç santralleridir. Bu santrallerde güneş enerjisi, heliostat denen aynalar yardımı

ile bir kule üzerine yerleştirilmiş olan alıcıya yansıtılır. Bu yolla 100oC’nin üzerinde

sıcaklık elde edilir. Heliostatlar, merkezi bir bilgisayar yardımı ile güneşi takip ederek

güneş enerjisini kule üzerindeki alıcıya yansıtırlar. Alıcıda ısıtılan akışkan, buhar

jeneratörüne gönderilerek buhar üretilir. Bu çevrimden sonra buhar, kondasatörde

soğutma suyu çevrimi ile soğutulur ve tekrar buhar jeneratörüne döner. Isı transfer

akışkanı buhar jeneratöründen geçtikten sonra alıcıya gönderilir.

3.7.3. Dünyadaki Uygulamaları

SOTEL ve Alman DLR şirketleri merkezi yoğunlaştırma ile elektrik üretiminin

uygulanabilirliğini ve teknolojisini araştırmak için bir araya gelerek PHOEBUS

grubunu oluşturmuşlardır. Bu amaçla, Avrupa, Japonya ve ABD de 6 adet santral inşa

edilmiştir. Bu grubun çalışmaları merkezi yoğunlaştırıcı santraller için bir temel

oluşturur. Günümüze kadar tesis edilmiş olan merkezi alıcı sistemlerin işletilmesi

sonucunda, büyük sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu sistemlerden ikisi ekonomik

olmadığından parçalara ayrılarak ve 3 tanesi de kapatılarak proje çalışmalarına son

verilmiştir. Dünyada mevcut merkezi alıcı sistemlerin özellikleri aşağıdaki tabloda

verilmiştir.

Page 78: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

66

Teknoloji Türü

Sistem Verimi

% Maks.Çıkış

Sıcaklığı oC

İlk Yatırım

Maliyeti $

Enerji Maliyeti

Elekt. Isı Elekt.

$/kWh

Isı

$/kWh

Düzlemsel Koll. - 50-70 80 250-1000 - 0.0013-0.004

Parabolik Oluk 14 46 380 2800 kWe 0.15 0.0053

Parabolik Çanak 24 79 700 5000 kWe 0.28 -

Merkezi Alıcı 15 46 600-700 3000 kWe 0.16 0.004

Tek Kristal Silisyum 12 - - 6000 kWe 0.29 -

Çok Kristal Silisyum 10 - - 6000 kWe 0.29 -

Tek İnce Film 4 - - 5000 kWe 0.25 -

Çoklu İnce Film 7 - - 5000 kWe 0.24 -

3.8. Güneş Pilleri (Fotovoltaik Piller)

Güneş pilleri (fotovoltaik piller), yüzeylerine gelen güneş ışığını doğrudan

elektrik enerjisine dönüştüren yarı iletken maddelerdir. Yüzeyleri kare, dikdörtgen,

daire şeklinde biçimlendirilen güneş pillerinin alanları genellikle 100cm2 civarında,

kalınlıkları ise 0,2-0,4 mm arasındadır.

Güneş pilleri fotovoltaik ilkeye dayalı olarak çalışırlar, yani üzerlerine ışık

düştüğü zaman uçlarında elektrik gerilimi oluşur. Pilin verdiği elektrik enerjisinin

kaynağı, yüzeyine gelen güneş enerjisidir.

Güneş enerjisi, güneş pilinin yapısına bağlı olarak %5 ile %20 arasında bir

verimle elektrik enerjisine çevrilebilir. Güç çıkışını artırmak amacıyla çok sayıda güneş

pili birbirine paralel ya da seri bağlanarak bir yüzey üzerine monte edilir, bu yapıya

güneş pili modülü ya da fotovoltaik modül adı verilir. Güç talebine bağlı olarak

modüller birbirlerine seri ya da paralel bağlanarak birkaç Watt’tan mega Watt’lara

kadar sistem oluşturulur.

Güneş Pillerinin Yapımında Kullanılan Malzemeler

Güneş pilleri pek çok farklı maddeden üretilebilir. Günümüzde en çok kullanılan

maddeler şunlardır:

Page 79: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

67

Şekil 3.8. Fotovoltaik Güneş Pili

Page 80: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

68

Kristal Silisyum: Önce büyütülüp daha sonra 200 mikron kalınlıkta ince

tabakalar halinde dilimlenen Tekkristal Silisyum bloklardan üretilen güneş pillerinde

laboratuar şartlarında %24, ticari modüllerde ise %15’in üzerinde verim elde

edilmektedir. Dökme silisyum bloklardan dilimlenerek elde edilen Çokkristal Silisyum

güneş pilleri ise daha ucuza üretilmekte, ancak verim de daha düşük olmaktadır. Verim,

laboratuar şartlarında %18, ticari modüllerde ise %14 civarındadır.

Galyum Arsenit (GaAs): bu malzemeyle laboratuar şartlarında %25 ve %28

(optik yoğunlaştırıcılı) verim elde edilmektedir. Diğer yarıiletkenlerle birlikte

oluşturulan çok eklemli GaAs pillerde %30 verim elde edilmiştir. GaAs güneş pilleri

uzay uygulamalarında ve optik yoğunlaştırıcılı sistemlerde kullanılmaktadır.

Amorf Silisyum: Kristal yapı özelliği göstermeyen bu Si pillerden elde edilen verim

%10 dolayında, ticari modüllerde ise %5-7 mertebesindedir. Günümüzde daha çok

küçük elektronik cihazların güç kaynağı olarak kullanılan amorf silisyum güneş pilinin

bir başka önemli uygulama sahasının, binalara entegre yarısaydam cam yüzeyler olarak,

bina dış koruyucusu ve enerji üretici olarak kullanılabileceği tahmin edilmektedir.

Şekil 3.9. Fotovoltaik Panelden Elektrik Üretim Şeması

Kadmiyum Tellürid (CdTe): Çokkristal yapıda bir malzeme olan CdTe ile güneş

pili maliyetinin çok aşağılara çekileceği tahmin edilmektedir. Laboratuar tipi küçük

hücrelerde %16, ticari tip modüllerde ise %7 civarında verim elde edilmektedir.

Bakır İndiyum Diselenid (CulnSe2): Bu çokkristal pilde laboratuar şartlarında %17,7 ve

Page 81: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

69

enerji üretimi amaçlı geliştirilmiş olan prototip bir modülde ise %10,2 verim elde

edilmiştir.

Optik Yoğunlaştırıcı Hücreler: Gelen ışığı 10-500 kat oranlarda yoğunlaştıran

mercekli veya yansıtıcılı araçlarla modül verimi %17’nin, pil verimi ise %30’un üzerine

çıkabilecektir. Yoğunlaştırıcılar basit ve ucuz plastik malzemeden yapılmaktadır.

Güneş pilleri, elektrik enerjisinin gerekli olduğu her uygulamada kullanılabilir.

Güneş pili modülleri uygulamaya bağlı olarak, akümülatörler, invertörler, akü şarj

denetim aygıtları ve çeşitli elektronik destek devreleri ile birlikte kullanılarak bir güneş

pili sistemi (fotovoltaik sistem) oluştururlar. Bu sistemler, özellikle yerleşim yerlerinden

uzak, elektrik şebekesi olmayan yörelerde, jeneratöre yakıt taşımanın zor ve pahalı

olduğu durumlarda kullanılırlar. Bunun dışında dizel jeneratörler ya da başka güç

sistemleri ile birlikte karma olarak kullanılmaları da mümkündür.

Bu sistemlerde yeterli sayıda güneş pili modülü, enerji kaynağı olarak kullanılır.

Güneşin yetersiz olduğu zamanlarda ya da özellikle gece sürecince kullanılmak üzere

genellikle sistemde akümülatör bulundurulur. Güneş pili modülleri gün boyunca

elektrik enerjisi üreterek bunu akümülatörde depolar, yüke gerekli olan enerji

akümülatörden alınır. Akünün aşırı şarj ve deşarj olarak zarar görmesini engellemek

için kullanılan denetim birimi ise akünün durumuna göre, ya güneş pillerinden gelen

akımı ya da yükün çektiği akımı keser. Şebeke uyumlu alternatif akım elektriğinin

gerekli olduğu uygulamalarda, sisteme bir invertör eklenerek akümülatördeki DC

gerilim, 220 V, 50 Hz.lik sinüs dalgasına dönüştürülür. Benzer şekilde, uygulamanın

şekline göre çeşitli destek elektronik devreler sisteme katılabilir. Bazı sistemlerde,

güneş pillerinin maksimum güç noktasında çalışmasını sağlayan maksimum güç noktası

izleyici cihazı bulunur. Aşağıda şebekeden bağımsız bir güneş pili enerji sisteminin

şeması verilmektedir.

Şebeke bağlantılı güneş pili sistemleri yüksek güçte-satral boyutunda sistemler

şeklinde olabileceği gibi daha çok görülen uygulaması binalarda küçük güçlü kullanım

şeklindedir. Bu sistemlerde örneğin bir konutun elektrik gereksinimi karşılanırken,

üretilen fazla elektrik şebekesine satılır, yeterli enerjinin üretilmediği durumlarda ise

şebekeden enerji alınır. Böyle bir sistemde enerji depolaması yapmaya gerek yoktur,

Page 82: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

70

yalnızca üretilen DC elektriğin, AC elektriğe çevrilmesi ve şebeke uyumlu olması

yeterlidir.

Güneş pili sistemlerinin şebekeden bağımsız (stand-alone) olarak kullanıldığı

tipik uygulama alanları aşağıda sıralanmıştır.

- Haberleşme istasyonları, kırsal radyo, telsiz ve telefon sstemleri

- Petrol boru hatlarının katodik koruması

- Metal yapıların (köprüler, kuleler vb) korozyondan koruması

- Elektrik ve su dağıtım sistemlerinde yapılan telemetrik ölçümler, hava

gözlem istasyonları

- Bina içi ya da dışı aydınlatma

- Dağ evleri ya da yerleşim yerlerinden uzaktaki evlerde TV, radyo, buzdolabı

gibi elektrikli aygıtların çalıştırılması

- Tarımsal sulama ya da ev kullanımı amacıyla su pompajı

- Orman gözetleme kuleleri

- Deniz fenerleri

- İlkyardım, alarm ve güvenlik sistemleri

- Deprem ve hava gözlem istasyonları

- İlaç ve aşı soğutma

3.9. Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli

Ülkemiz, coğrafi konumu nedeniyle sahip olduğu güneş enerjisi potansiyeli

açısından birçok ülkeye göre şanslı durumdadır. Devlet Meteoroloji İşleri Genel

Müdürlüğünde (DMİ) mevcut bulunan 1966-1982 yıllarında ölçülen güneşlenme süresi

ve ışınım şiddeti verilerinden yararlanarak EİE tarafından yapılan çalışmaya göre

Türkiye’nin ortalama yıllık toplam güneşlenme süresi 2640 saat (günlük toplam 7,2

saat), ortalama toplam ışınım şiddeti 1311 kWh/m2-yıl (günlük toplam 3,6 kWh/m2 )

olduğu tespit edilmiştir. Aylara göre Türkiye güneş enerji potansiyeli ve güneşlenme

süresi değerleri ise Çizelge 3.1’de verilmiştir.

Türkiye’nin en fazla güneş enerjisi alan bölgesi Güney Doğu Anadolu Bölgesi

olup, bunu Akdeniz Bölgesi izlemektedir. Güneş enerjisi potansiyeli ve güneşlenme

Page 83: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

71

süresi değerlerinin bölgelere göre dağılımı da Çizelge-3.2’de verilmiştir.

Güneş enerjisinden elektrik enerjisi üretimi için dünyanın sayılı ülkelerinden biri

olmasına rağmen Türkiye’deki çalışmalar yok denilecek düzeydedir. Bu durumdaki en

büyük etken PV panellerden elde edilen elektrik enerjisinin pahalı olmasıdır. Bu açıdan

yaptığımız çalışma PV panellerinden elde edilen elektriğin daha düşük maliyetle

üretilmesinin yollarını araştırmak ve modeller üretmektir.

Şekil 3.10(a) Fotovoltaik Güneş Panellerinin Farklı Uygulamaları

Page 84: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

72

Şekil 3.10 (b, c) Fotovoltaik Güneş Panellerinin Farklı Uygulamaları

Page 85: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

73

Page 86: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

74

4.BÖLÜM

ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİM MALİYETİNDE OPTİMİZASYON VE BİRİM

ELEKTRİK ENERJİSİ MALİYETİNİN HESABI

4.1. Elektrik Enerjisi Üretim Maliyetinde Optimizasyon ve Birim Elektrik Enerjisi

Maliyetinin Hesabı

Gerek ulusal enerji üretimi kapsamında gerekse kurumsal enerji üretimi

(otoprodüktör, kojenerasyon) kapsamında üretilen elektrik enerjisi birim maliyetinin

(TL/kWh, USD/kWh) minimum tutulması gerekir. Bilindiği gibi, elektik enerjisi tüm

sanayi kesimleri için “temel girdi” özelliğindedir; bu nedenle ulusal üretim sektörü için

de TL/kWh büyüklüğünün minimum olması büyük önem taşımaktadır. Enerji tarifesinin

belirlenmesinde, yeni yatırımlara fon oluşturmak, kayıp kaçakları göz önüne almak ve

vergi gelirlerini artırmak için fiili enerji üretim maliyetinin üzerine ekleme

yapılmaktadır. Bu eklenti içinde yer alan “terimler” fiili üretim maliyeti cinsinden

yüzdelerle ifade edildiğinden, fiili enerji üretim maliyetinin minimum tutulmasıyla

tarifenin de minimum düzeye çekileceği açıktır.

Bir santralin fiili enerji üretim maliyeti,

• Yapım (sermaye) maliyeti,

• Yıllık bakım maliyeti,

• Yakıt maliyeti,

• Çeşitli kayıp ve kaçaklar,

• Yükü (MW),

• Ömrü ve verimi (n),

dikkate alınarak ortaya çıkan (hesaplanabilen veya ölçülebilen) maliyetidir. Bu, saat

başına veya MWh başına “ulusal para birimi” ile ifade edilir.

Ulusal düzeydeki çok büyük enerji talebinin (TWh’ler düzeyi) birkaç santral ile

veya aynı tip santraller ile karşılanması söz konusu değildir. Termik, hidrolik, nükleer,

rüzgar, vb. tip santraller çeşitli güçlerde ve teknik özelliklerde olmak üzere yıllar

Page 87: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

75

itibariyle aşama devreye sokulmuş olduğundan, elimizde çok sayıda “fiili enerji üretim

maliyetinin” olduğu açıktır.

Santrallerin tipi, gücü ve yapım (inşaat) süresinin uzunluğu “başlangıç

maliyetini” belirler. Örneğin HES tipi santrallerde baraj inşaatıyla birlikte yapım süresi

çok uzun yıllar alabilir, buna karşılık mobil tip santrallerde montaj süresi aylar

düzeyindedir.

Santrallerde kullanılan yakıtın (doğalgaz, kömür, linyit, vb.) birim fiyatı (TL/m3,

TL/ton) ile santralin verimi (n, %) “değişken maliyeti” belirler. Kullanılan yakıtın

kalitesinin düşmesi –örneğin doğalgaz basıncının düşmesi veya düşük kaliteli kömür

kullanılması- standart yakıt tüketimini artıracak, bu ise yakıt maliyetinin artmasına yol

açacaktır. Bu durumda yakıt birim fiyatının düşürülmesi ile değişken maliyet artışı

dengelenebilir; ancak düşük kaliteli yakıt kullanımından doğacak teknik ve çevresel

sorunlar ayrı bir maliyet potansiyeli oluşturabilir. Bilindiği gibi, HES, rüzgâr, jeotermal,

güneş ve dalga tipi santrallerde yakıt maliyeti “sıfır” alınmaktadır. Ulusal enerji ağında,

farklı yıllarda devreye sokulmuş farklı güç ve tiplerde santraller bulunduğuna göre,

bunların her birine ilişkin “(fiili) enerji üretim maliyeti fonksiyonları” bulunmaktadır.

Ulusal enerji tüketiminin günlük yoğunluğu 00-06, 06-18, 18-24 saat

dilimlerinde değerlendirilmektedir. O halde, üretim maliyeti düşük olan santrallerin

olabildiğince uzun süre, yüksek maliyetli santrallerin ise olabildiğince kısa süre (enerji

talebinin yüksek olduğu zaman dilimlerinde) çalıştırılması gerekecektir. Ancak yedek

(rezerv) kapasitesinin (MW) yeterli olduğu durumda bu yaklaşım izlenebilir; yeterli

rezerv olmadığında ise, ekonomiklik dikkate alınmaksızın, tüm santrallerin talebin

yüksek olduğu dilimlerde devreye sokulması kaçınılmaz olacaktır. Bu arada, santrallerin

(generatörlerin) işletmede verebilecekleri minimum ve maksimum güçlerin de (Pmin,

Pmax, MW) mutlaka dikkate alınması gerekir; çünkü ekonomik bir işletme asıl hedef

olmakla birlikte, teknik sınırlamalar göz ardı edilemez.

Santraller çoğu kez, koruma tekniği, güvenilirlik ve nakliye-montaj kolaylığı

bakımından, tek üniteli (tek generatör + tek türbin) yapılmazlar. Bu durum ünite sayısı

belirtilerek ifade edilebilir (4x200 MW, 3x400 MW gibi). Bir bölgede tasarlanmış

santralin üniteleri genel olarak birbirine özdeş özelliktedir ve aynı maliyet

fonksiyonlarına sahiptir. Ancak farklı bölgelerde ve tarihlerde devreye sokulan

Page 88: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

76

santrallerin özdeş oldukları söylenemez. Aynı durum, kapasite artırımı için de

geçerlidir; 4x200 MW’lık santrale yıllar sonra 5. ünite eklendiğinde, bu ünite için özdeş

maliyet fonksiyonu garanti edilemez.

Santrallerin besledikleri yüklere olan mesafeler (enerji iletim hatlarının

uzunlukları ve hat topolojileri), enerji üretim maliyetini belirleyen parametrelerden

biridir. Uzun enerji iletim hatlarında ortaya çıkan I2R kayıplarının maliyete yansıtılması

kaçınılmazdır. Diğer taraftan, santral güçleri aktif güç (MW) cinsinden ifade edilmekte

ve enerji maliyetleri de MWh başına hesaplanmaktadır; ancak tüketici baralarından

reaktif güçlerin (MV Ar) çekilmesi sonucu, enerji sisteminde reaktif güçlerin dolaşımı

söz konusu olmaktadır. Reaktif güçlerin de dikkate alındığı bir “ekonomik (optimum)

işletme analizi” daha gerçekçi olabilir. Elektrik enerjisi üretim maliyet(ler)inin ulusal ağ

kapsamında minimum tutulması beklenmektedir. Bunun için, ulusal ağdaki tüm

santrallerin teknik ve ekonomik verileri ile ağ (devre) topolojisi ve parametreleri göz

önüne alınır. Bu kapsamda şu varsayımlar geçerlidir:

• Generatör bara gerilimleri sabittir.

• Yük baralarındaki güçler (P,Q) sabittir.

• Devre fiziksel olarak sabittir (Analiz süresince deveye sokulan veya çıkarılan

hat ya da generatör bulunmamaktadır.)

• Devre (R, L, C) parametreleri lineerdir.

• Ekonomik analiz, belirli bir zaman aralığı için yapılmaktadır. Bu zaman

aralığında yukarıdaki değişkenler sabit kalmaktadır. Zaman aralığının

değişmesi, yeni parametrelerle yeni bir ekonomik analizi gerektirir.

• Ekonomik analiz sırasında geçici (transient) olaylar çoğu kez dikkate

alınmaz.

• Sistemde “hat (joule) kayıpları” dışındaki kayıplar ihmal edilmektedir.

Ekonomik analizde bir üniteye ait bazı büyüklüklerin bilinmesi (verilmesi)

gerekir. Bu bilgiler, imalatçı kataloglarından veya “kabul testleri” sırasında yapılan

ölçme deneylerinden alınabilir:

• Ünitenin verebileceği maksimum güç Pmax (MW)

Page 89: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

77

• Ünitenin verebileceği minimum güç Pmin (MW)

• Ünitenin yakıt-güç değişimi (karakteristiği)

NOT: İmalatçı firma bu değerleri, belirli atmosferik koşullar ve deniz seviyesinden

belirli yükseklik için garanti edebilir. Farklı koşulların olduğu “yerde” ünitenin

işletilmesi söz konusu ise, yeni koşullara göre Pmin ve Pmax yeniden hesaplanmalı veya

tanımlanmalıdır. İmalatçı firma bu bilgileri belirli bir “yakıt kalitesi” için vermektedir.

Yakıt kalitesinin düşmesi bu bilgilerde sapmaya neden olabilir.

Yakıt-güç karakteristiği,”H (MBtu/saat)ile P (MW)” arasındaki değişimi

göstermektedir (Btu: British thermal unit). H, ilgili yakıtın saatlik kalorisini

tanımlamaktadır; bu kalorinin fiyatı fyakıt (USD/MBtu) doğal olarak belli olduğundan

fyakıt ile H’nin çarpımı ünitenin maliyetini M (usd/saat) verecektir. Böylelikle maliyet

M=f(P) karakteristiğinin değişimi genellikle benzer biçimdedir. Doğadaki “birincil

kaynaklar” kömür, doğalgaz ve nükleer madde olup termik santrallerde

kullanılmaktadır. O nedenle, değişime karşılık düşen “fonksiyonel ifade” elde edilir.

“Eğri uydurma (curve fitting)” bakımından en sık kullanılan fonksiyon, “2.dereceden

polinom” dur. Bir başka deyişle maliyet fonksiyonu

2PPM γβα ++= (USD/saat) (4.1)

şeklindedir. γβα ,, reel ve pozitif katsayılardır. Ulusal ağda (veya bir santralde bile)

birden çok sayıda ünite olduğu düşünülürse, m tane üniteyi içerecek şekilde

2

iiiiii PPM γβα ++= )....,2,1( mi = (4.2)

yazılabilir. Yukarıdaki maliyet fonksiyonunda “ürün” elektrik enerjisi (gücü) olup “α ”

Ürün miktarından bağımsızdır. α bu eğride 0→P noktasındaki terimdir.

Ünitenin çıkış gücü P olup (MW) birimindedir. Bu gerçek fiziksel birimdir.

Bazen enerji sistemlerinin analizinde ünite başına (pu) büyüklüklerle çalışma alışkanlığı

sonucu maliyet fonksiyonunda (MW) yerine ünite başına güç terimleri (p) olabilir. PBAZ

Page 90: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

78

(MW) sistemde seçilmiş ‘baz güç’ olsun (örneğin PBAZ=100 MW seçilebilir) Bu

durumda 2

2

Ρ

ΡΡ+

Ρ

ΡΡ+=

ΒΑΖ

ΒΑΖ

ΒΑΖΒΑΖ

ii

iiin iM γβα

( ) ( )22iiiii ΡΡ+ΡΡ+= ΒΑΖΒΑΖ γβα (4.3)

olacaktır

NOT: Ünitelerin “M-P” değişimine yönelik olarak, 2. dereceden polinom yerine 3.

dereceden polinom da kullanılabilir. ( 32 Ρ+Ρ+Ρ+=Μ σγβαi gibi). Ancak bu

yaklaşım çok seyrek kullanılır. Nedeni; son terimin σ katsayısının çok küçük olması ve

dM/dP türevinin sonucunda bir doğru denklemine ulaşılamamasıdır. 2. dereceden

polinomda ise dM/dP türevi, artımsal maliyetin tanımına tam uyan geometriye, bir

doğru denklemine karşılık düşmektedir.

Maliyet fonksiyonunun son iki terimi ürüne (güce) ait olup bu açıdan “değişken

maliyeti” göstermektedir.

M fonksiyonu, H yakıt fonksiyonu ile yakıt fiyatının çarpımına eşittir. “H-P

değişimi”, ünite imalatçısının standart verim )(η ve önerilen kalitede yakıt için garanti

ettiği değişimdir. Ünite devreye girdikten itibaren geçen yıllar içinde, teknik eskime

sonucu verim düşebilir veya kullanılan yakıtın kalitesinde olumsuz yönde değişiklik

olabilir. Bu olasılıklar göz önünde bulundurularak, geçen yıllar sonunda ünitenin “H-P”

değişiminin ölçme yoluyla yeniden ortaya konulması, güncelleştirilmesi gerekebilir.

Sonuç olarak “M-P değişimi”, verim, yakıt kalitesi ve yakıt fiyatının değişmez olduğu

t1-t2 zaman diliminde sabittir. Söz konusu parametrelerin bir veya birkaçının değiştiği

t3-t4 gibi başka zaman diliminde ise, farklı “M-P değişimi” elde edilmiş olabilir.

Mevcut M fonksiyonunun P’ye göre türevi “Artımsal Maliyet” adını alır. Bu

büyüklük, P’deki küçük bir değişimin M üzerinde ne ölçüde etki yaptığını ortaya

koymaktadır.

Marjinal maliyet =∆Ρ∆Μ

=Ρ∂Μ∂

=ΡΜ

dd (4.4)

Page 91: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

79

şeklinde ifade edilir. M’nin 2. dereceden bir polinomla modellenmesi halinde, marjinal

maliyetin değişimi bir doğru denklemi olacaktır:

Marjinal maliyet = ( )Ρ

Ρ+Ρ+d

d 2γβα = Ρ+ γβ 2 (4.5)

Marjinal maliyetin (doğru denkleminin) eğimi 2γ’dır.

Bir enerji sistemindeki (ağındaki) ekonomik enerji üretimi için göz önüne

alınacak toplam maliyet

J =Mtop = ∑=

Μm

ii

1

(m = ünite sayısı) (4.6)

olup “performans endeksi” olarak adlandırılır. (Kusic, 1986).

Üniteler için hiçbir sınırlayıcı koşul bulunmamaktadır. (Pmin, Pmax sınır güç

değerleri ile hat kayıplarından söz edilmektedir.)

• Ünitelerin sınır güç değerleri dikkate alınmaktadır.

• İletim hatlarındaki hat ( I2R) kayıpları da dikkate alınmaktadır.

• Sistemdeki reaktif güç (Q) dolaşımı da dikkate alınmaktadır.

Ünitelerin Pmin, Pmax sınır değerleri her zaman bir sınırlayıcı kriterdir. Bununla

birlikte, gelecek yıllardaki enerji talebi dikkate alınarak büyük rezerv (yedek) katsayı ile

tasarlanan santrallerde, Pmax değerine uzunca bir süre için ulaşılamayacağı

düşünülebilir. Aynı şekilde ünitelerin en düşük yükünün anma gücünün (rated output

power) %30…%40’ının altına düşmediği uygulamadan bilinmektedir. Bu koşullar

altında ünitelerin Pmin, Pmax sınır değerlerinin hesapta dikkate alınmaması,

varsayımlardan birisidir.

Ulusal enerji ağında üniteler ( santraller) ve tüketici merkezleri uzun iletim

hatları ile birbirine bağlıdır. Hat kayıplarının varlığı ekonomik çalışmayı olumsuz

Page 92: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

80

etkileyeceğinden, uzun iletim hatlarında kayıpların etkisi mutlaka hesaba katılır. Ancak,

bölgesel beslemelerdeki çok kısa iletim hatları için ve doğrudan şebekeye bağlanan

otoprodüktör uygulamaları için hat kayıpları dikkate alınmayabilir.

En genel işletme durumu, son üç varsayımı bir arada (Pmin, Pmax; I2R; Q) içeren

durumdur. Gerçekten, enerji sistemlerinde bilgisayar destekli olarak yapılan ekonomik

üretim analizlerinde bu “genel durum” göz önünde bulundurulur.

Her “varsayıma” ilişkin ekonomik (optimum) işletme analizleri aşağıda

verilmiştir.

4.2. Üniteler İçin Hiçbir Sınırlayıcı Koşul Olmadığı Varsayımına Göre Ekonomik

İşletme Analizi

Hat kayıpları dikkate alınmadığına göre, bir baradaki m tane ünitenin “talep

gücünü (PT)” karşılaması gerekmektedir. Kirchhoff’un akımlar yasası gereği

Τ=

Ρ=Ρ∑m

ii

1 (4.7)

Diğer taraftan “M” maliyet fonksiyonunu minimum yapacak P değeri

aranmaktadır. Bir fonksiyonun ekstremum noktası aranırken birinci türevi alınır ve

sıfıra eşitlenir. Kritik nokta elde edilir. Kritik noktadaki ikinci türev işaretine bakılır.

İşaret (+) ise ekstremum noktanın minimuma, (-) ise maksimuma karşılık düştüğü

anlaşılır. 2. dereceden polinom olan M fonksiyonunda γ katsayısı daima pozitif

olduğundan, d2M/dP2’nin işaret kontrolü (+) ile sonuçlanır. O halde tüm üniteler için

minimum maliyeti bulabilmek için, dM/dP türevlerinin alınması ve bu türevlerin de

birbirine eşitlenmesi gerekir:

λ=ΡΜ

=ΡΜ

=ΡΜ

m

m

dd

dd

dd ...

2

2

1

1

(4.8)

λ sabit bir değerdir.

Page 93: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

81

(4.7) ve (4.8) denklemlerinin bir arada çözülmesi sonucu bulunacak P1, P2, …,

Pm güçleri M1, M2, …,Mm maliyetlerini minimum yapan değerlerdir. O halde işletmeci

kuruluş t1-t2 zaman aralığında ünitelerini bu güçleri verecek şekilde yüklediğinde (bu

yönde bir üretim programı uygulandığında), minimum maliyetle üretimi gerçekleştirmiş

olacaktır.

“Pi” güçlerinin hesabı için kullanılabilecek bazı “yaklaşımlar” aşağıda verilmiştir.

4.2.1. Analitik Yaklaşım

λ=ii dPdM denkleminde Pi eşitliğin sol tarafına alınırsa

i

ii γ

βλ2−

(4.9)

bulunur. (4.7) denkleminde yerine yazılırsa

Ti

im

iΡ=

−∑= γ

βλ21

(4.10)

buradan λ eşitliğin soluna alınırsa

=

=

+Ρ= m

i i

m

i i

iT

1

1

21

2

γ

γβ

λ

(4.11)

elde edilir. (4.11) ve (4.9) denklemlerinin birlikte kullanılmasıyla Pi güçleri kolaylıkla

hesap edilir.

NOT : Bir başka çözüm yolu da şudur: λ=ii dPdM denklemlerinden her birinde

Pi’nin katsayısı 1’e eşit yapılır. Tüm λ=ii dPdM denklemleri taraf tarafa

toplandığında (P1+P2+…+Pm) ortaya çıkacaktır. Bu ise (4.7) eşitliği gereği. Değeri

bilinen PT (talep) gücüne eşittir; yerine konarak önce λ çözülür, sonra tek tek Pi güçleri

hesaplanır.

Page 94: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

82

4.2.2. Grafik Yaklaşım

Bu yaklaşımda λ=ii dPdM marjinal maliyetine ilişkin doğrular ölçekli olarak

çizilir. Ekonomik işletme, hepsinin λ ’ya eşit olduğu noktada gerçekleşmektedir. O

halde düşey eksende λ için rastgele bir değer seçilir. Bu noktadan yatay eksene

çizilecek paralelin artımsal maliyet doğrularını kestiği noktalardan Pi güçleri okunur.

(4.7) denkleminin gerçekleşmesi gerektiğinden, seçtiğimiz λ değerini biraz yukarı ve

biraz aşağı doğru öteleyerek (4.7) denklemi sağlanmaya çalışılır. Sağlandığı an, okunan

Pi güçlerinin ekonomik değerler olduğu anlaşılır.

Grafik yaklaşım, analitik yaklaşımın geometrik yönden uyarlanmasından başka

bir şey değildir. Ölçekli çizim gerektiğinden, ünite sayısı arttıkça λ için öteleme sayısı

da artacağından ve Pi güçleri belli bir okuma hatası ile belirlenebileceğinden, pek

kullanışlı bir yaklaşım olduğu söylenemez.

4.2.3. λ - İterasyon Yaklaşımı

λ için bir başlangıç (deneme) değeri öngörülür )( )1(λ . Buna göre (4.9) denkleminden

Pi(1) güçleri hesaplanır. İlk denemeye ilişkin olarak talep gücündeki hata payı

( ) ( )

Ρ−Ρ∆Ρ ∑

=

m

iiT

1

11

ve λ ’da ki hata payı da

( )( )

∑Ρ∇

=∆

γ

21

11

olur. Artımsal maliyet lineer bir fonksiyon olduğundan, λ∆ ve P∆ arasında katsayı

farkıyla lineer ilişki mevcuttur. Buna göre λ ’nın yeni değeri )1()1()2( λλλ ∆+= olacaktır. )2(λ (4.9) denkleminde kullanılırsa Pi

(2) güçleri hesaplanacak ve

( ) ( )

Ρ−Ρ∆Ρ ∑

=

m

iiT

1

22 eşitliğinin “sıfır” olup olmadığı kontrol edilecektir. k. iterasyonda

0)( =∆ kP oluyorsa, Pi(k) güçlerinin ekonomik işletme büyüklükleri olduğu anlaşılır.

Page 95: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

83

4.2.4. Gradyent Yaklaşımı

Ünitelere ilişkin “performans endeksinde” küçük bir artış )( TM∆ , TT MM ∆+ anlamına

gelir. Taylor serisi açılımı uygulandığında ise, )( TM∆ teriminden dolayı eşitliğin sağ

tarafında, ii

i

ddM

∆ΡΡ

’li terimler ile ( )22

2

21

ii

i

dMd

∆ΡΡ

’li terimlerin toplamı gözükecektir.

Ünitelerden birisini (x. üniteyi) “bağımlı ünite” olarak seçelim ve

01

=∆Ρ∑=

m

ii

∑≠

∆Ρ−=∆Ρm

iix

1

eşitliklerini )( TM∆ ’nin Taylor açılımında kullanalım.

i∆Ρ∂∆Μ∂ Τ / türevleri ( )xi ≠ sıfıra eşit olacağından

∑≠

Τ ∆ΡΡ

Μ+∆Ρ

ΡΜ

+

ΡΜ

−ΡΜ

==∆Ρ∂

∆Μ∂

xii

x

x

x

x

dd

dd

dd

dd

2

2

121

12

1

1

1

0

∑≠

Τ ∆ΡΡ

Μ+∆Ρ

ΡΜ

+

ΡΜ

−ΡΜ

==∆Ρ∂

∆Μ∂

xii

x

x

x

x

dd

dd

dd

dd

2

2

222

22

2

2

2

0

(m-1) tane eşitlik yazılabilir. Bu eşitlikleri matris biçiminde yazılırsa

Μ−Μ

Μ−Μ

Μ−Μ

−=

∆Ρ∆Ρ∆Ρ

Μ+ΜΜΜ

ΜΜ+Μ

Μ

ΜΜ

Μ+Μ

.

.

.

''

''

''

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.....

.....

.....

""""

"""

"

""

""

3

2

1

3

2

1

3

2

1

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

x

Page 96: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

84

eşitliğine ulaşılır. Burada kare matrisin boyutu (m-1) x (m-1)’dir. "2

2

ii

i

dd

Μ→ΡΜ

ve

"i

i

i

dd

Μ→ΡΜ

ile gösterilmiştir. İkinci dereceden türevler olduğundan, bu yaklaşıma

“ikinci dereceden gradyent yöntemi” adı verilir.

Sonuç olarak işlem sırası şöyledir (Ay, 2008) :

• Ünitelerin birisi (x. ünite) bağımlı değişken seçilir.

• Pi güçleri için “başlangıç değeri” Pi(0) öngörülür.

• Ekonomik güçler iii PPP ∆+= )0( ile bulunur.

• x. ünitenin gücü ise Ti PP =∑ ifadesi yardımıyla hesaplanır.

4.2.5. Talep Gücünün Referans Alındığı Yaklaşım

Belirli bir zaman aralığındaki talep gücüne ilişkin üniteler arasındaki ekonomik

güç paylaşımı hesaplanmış olsun. Bir başka zaman aralığındaki bir başka talep gücü

için, “ilk talep gücü” referans alınarak ekonomik güçler bulunabilir. dMi / dPi

değişiminde λ∆ ve iP∆ diferansiyel aralıkları göz önüne alınırsa

"

"2

"1

.

.

.

2

m

i

mΜ∆

=∆Ρ

Μ∆

=∆Ρ

Μ∆

=∆Ρ

λ

λ

λ

ve

m∆Ρ++∆Ρ+∆Ρ=∆ΡΤ ...21

Μ

∆=i i

"

Sonuçta

Page 97: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

85

( )( )∑ Μ

Μ=

∆Ρ∆Ρ

Τi

i

ii"

"

/1/1

yazılır. Burada ilkT

yeniTT PPP −=∆ )( şeklindedir. Yeni PT talep gücünün çekilmesi halinde

“yeni” ünite güçleri şöyle bulunur (Wood and Wollenberg, 1984) :

Pi(yeni) = Pi

(yeni) + ΤΤ

∆Ρ

∆Ρ∆Ρi i = 1, 2, … , m

4.3. Ünitelerin Sınır Güçleri Dikkate Alındığında Ekonomik İşletme Analizi

Ünitelerin sınır güçleri (Pmin ve Pmax) ekonomik işletmeyi etkileyen ve sınırlayan

teknik parametrelerdir. Ekonomik analiz için daha önce tanımlanmış olan (4,7) ve (4,8)

denklemlerine göre ek olarak

max,min, iii Ρ≤Ρ≤Ρ

eşitsizliği de göz önüne alınacaktır.

Öncelikle (4.7) ve (4.8) denklemleri kullanılarak (şimdilik sınır güçlerin değerleri

dikkate alınmadan) Pi güçleri hesap edilir. Bulunan Pi’ler Pi,min…Pimax skalası içinde

midir? Bu skalanın dışında olan Pi’ler varsa, Pi güçlerine “en yakın sınır değerler”

atanır. Bu değerlere göre λ değerleri hesap edilir. λ ‘lar birbirleriyle karşılaştırılarak,

küçük değerli λ ’yı veren ünite gücünün “üst sınır değerine” karşılık düşeceği anlaşılır.

λ ile Pmin…Pmax sınır güçleri arasındaki ilişkiler topluca aşağıda verilmiştir:

min,

max,

max,min,

iii

i

iii

i

iiii

i

isedd

isedd

ised

d

Ρ⇒Ρ≥ΡΜ

Ρ⇒Ρ≤ΡΜ

Ρ<Ρ<Ρ=Ρ

Μ

λ

λ

λ

Page 98: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

86

4.4. Problemin Modellenmesi

Türkiye’nin yenilenebilir enerjiye geçiş sürecinde karar verme mekanizmalarına

bir destek olma amacında olan model, farklı metotlarla modellenebilir. Bu modeller

arasında en önemli olanları aşağıdakilerdir.

1. Doğrusal Yeniden Düzenleme Koordinat Metodu (Linear Reoriented

Coordinates Method)

2. Yapay Zeka Yöntemi Metodu (Artificial Neural Networks- ANN)

3. Monte-Carlo Metodu

4. Etmene Dayalı Modelleme (Electricity Market Complex Adaptive System-

EMCAS)

5. Oligopolistik Pazar Metodu (Olipolistic Electricity Market Model )

Bu yöntemlerin her birinin artı ve eksileri var olmaktadır. Kısaca olarak bu

metotlarla ilgili bilgi verdikten sonra kararımızı açıklamak daha doğru olur.

4.4.1. Doğrusal Yönlendirme Metodu

Bu yöntemde tüm bilgileri içeren amaç fonksiyonu üretilmektedir. Amaç

fonksiyonu lineer polinom şeklinde olup gerekli olduğu kadar terimden oluşmaktadır.

Bu konuyu daha sonra ayrıntılı inceleyeceğiz.

4.4.2. Yapay Sinir Ağı Metodu

Bu yöntem birçok karmaşık ve çok girdisi olan problemlerin çözümünde

uygulanır ve yüksek performanslı bilgisayarlar kullanır.

Yöntemin ana özelliği tüm girdilerin “kara kutu” adını verdiğimiz ara işlem

ünitesinde birbirlerini etkilemesi ve birbiri ile bağlantılı olarak değişmesidir. Bu “kara

kutu” daki hesapların sonucunda başlangıç girdilerle bağlantılı bir sonuç elde edilir ve

genellikle bu hesaplamalarla ters beslenme yöntemi uygulanarak maksimum, minimum

veya önceden belirlenmiş değerlere ulaşılır.

Page 99: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

87

4.4.3. Monte – Carlo Yöntemi

Rastgele üretilen sayılardan faydalanılarak istatistiksel simülasyonlar Monte

Carlo metoduyla yapılır. Monte-Carlo Nicholas Constantine Metropolis tarafından

bulunmuştur ve atom bombasının geliştirildiği Los Alamos Ulusal Labratuvarında,

bombanın patlamasından sonra dağılan nötronlara karşı kalkan modellemek için

Stanislaw Ulam tarafından günümüze taşınmıştır.

Deney girdileri belirli olmayan, kesin olmayan bir şekilde gelmesi bekleniyorsa

ve dağılım bir fonksiyonla hesaplanabilecekse kullanılır. Monte Carlo, rastgele sayıları

baz alarak tahmini sistemleri modeller. Hücre Similasyonu, Borsa Modelleri, Dağılım

Fonksiyonları, Sayısal Analiz, Doğal olayların simülasyonu, Atom ve Molekül Fiziği,

Nükleer Fizik ve Yüksek Enerji Fiziği modellerini test eden simülasyonlar, deneylerde

kullanılan aletlerin simülasyonu (örneğin bir madde içerisinde x ışınlarının

dağılımı)gibi. Yukarıdaki modellerde tahminler yapabilmek için; rastgele sayı üretilir,

bunun için programlama bilgisi gerekmektedir.

4.4.4. Etmene Dayalı Yöntem

Etmene Dayalı Yöntemle modelleme çok etmenli sistem modellerinde “parçadan

bütüne” modelleme için kullanışlı bir modelleme olarak görülmüştür. Çok etmenli

sistem modelleri özellikle parçaları fiziksel olarak dağılmış sistemler için uygun bir

modelleme tekniğidir. Etmene dayalı modellemenin en çok kullanıldığı alan, etmenlerin

lineer olmayan davranışlara sahip olduğu karmaşık uyarlamalı sistem modellemeleridir.

4.4.5. Oligopolistik Pazar Metodu

1. Bu yöntemin en önemli özelliği pazarda sınırlı satıcı şirketlerin ve bu

satıcıların arasında yer olmak oldukça zor ve belirli koşullara bağlı

olmasıdır.

2. Her bir satıcının alacağı karar diğerlerinin alacağı kararlara veya tepkiye

bağlıdır. Bundan dolayı şirketler kendi aralarında anlaşarak dünya çapında

fiyat ve üretimi dengeleyebilirler.

3. Şirketler birbirlerini dikkatle izler ve yeni stratejiler üreterek satıcılar

arasında kalmaya çalışırlar.

Page 100: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

88

4. Ürünlerinin az sayıda eşdeğeri vardır.

4.5. Doğrusal Yönlendirme Metodu: Ayrıntılar

İndeksler

t= zaman indeksi

e= var olan enerji santralleri indeksi

p= potansiyel enerji santralleri indeksi

r=bölge indeksi

Parametreler

dt=dönemlik elektrik talebi [ GWh ]

fcp,r=potansiyel enerji santrali kurulum maliyeti [ M$/GWh ]

cee,r= var olan enerji santrallerinin kapasitesi [ GWh/yıl ]

cpp,r= potansiyel enerji santrallerinin kapasitesi [ GWh/yıl ]

ucee= var olan enerji santrallerinin birim elektrik maliyeti [ M$/GWh ]

ucpp,r= potansiyel enerji santrallerinin birim elektrik maliyeti [ M$/GWh ]

usee= var olan enerji santrallerinin birim SOx emisyonu [ çevresel kalite indeksi ]

uspp=potansiyel enerji santrallerinin birim SOx emisyonu [ çevresel kalite indeksi ]

mct=yapılabilecek maksimum dönemlik yatırım miktarı [ M$ ]

spen=birim SOx emisyonunun maliyeti [ M$/çevresel kalite indeksi ]

ec=elektriği ithal etmenin maliyeti [ M$/GWh ]

ep=elektriği ihraç etmenin maliyeti [ M$/GWh ]

Karar Değişkenleri

XEe,t=var olan enerji kaynaklarından üretilen enerji

XPp,r,t=bir bölgede sonradan kurulan enerji kaynaklarından üretilen enerji

SPp,r,t=bir bölgedeki potansiyel enerji kaynaklarından yüzde kaçının o dönemde

kurulduğu

SOt=bir dönemdeki toplam SOx gazı emisyonu

IMt=bir dönemdeki toplam elektrik ithalatı

EXt=bir dönemdeki toplam elektrik ihracatı

Page 101: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

89

Amaç Fonksiyonu

Maliyet minimize şartlarının oluşturulması için aşağıdaki amaç fonksiyonuna

( ) ( )

( ) ( ) ( )∑∑∑

∑∑∑∑∑∑∑∑∑×+×−×

+×+×+××

tt

tt

tt

p r trptrp

e r tretepr

p r ttrppr

spenSOepEXecIM

ucpXPuceXEcpSPfc ,,,,,,,

(4.12)

Kısıtlar getirilmiştir

tttp r

trpe

te dEXIMXPXE =−++ ∑∑∑ ,,, t∀ (4.13)

rp

t

itrptrp cpSPXP ,,,,, ×≤ ∑ trp ,,∀ (4.14)

ete ceXE ≤, te,∀ (4.15)

∑∑∑∑ ≤××t

tprtrpp r t

pr mccpSPfc ,, trp ,,∀ (4.16)

1,, ≤∑t

trpSP rp,∀ (4.17)

tpp r

trpee

te SOuspXPuseXE =×+× ∑∑∑ ,,, t∀ (4.18)

Tüm değişkenler 0≥ , [ ]1,0,, ∈trpSP

Amaç fonksiyon sırasıyla, potansiyel kaynakların kurulum maliyeti, var olan ve

kurulan kaynakların işletme maliyetleri, elektrik alım maliyeti, dışa satıştan gelen

kazancın negatifi ve çıkan SOx emisyonlarından dolayı çevresel zararın maliyetinden

oluşur. Potansiyel kaynakların kurulum maliyeti toplam kapasiteyle orantılı olup, SPp,r,t

değişkeni hangi kapasitede kurulacağını belirler. Denklem (4.13) ilk kısıtı olup, toplam

talebin üretim, ihracat ve ithalatın dengesine eşit olması gerektiğini gösterir. Denklem

Page 102: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

90

(4.14), herhangi bir potansiyel enerji kaynağının o ana kadar kurulan toplam

kapasiteden fazla üretemeyeceğini, denklem (4.15) ise var olanların kapasitelerinden

fazla üretemeyeceklerini gösterir. Denklem (4.16) yapılan yatırımları sınırlandırırken,

denklem (6) kurulacak enerji kaynaklarının yüzdesini belirler. Denklem (4.18) ise

toplam SOx emisyonunu hesaplar.

Bu ve diğer yöntemlerle yapılan modelleme işlemlerinde en önemli olan santral

veya panel sistemlerinin kurulduğu bölgedeki güneş radyasyonunun hesaplanmasıdır.

Bu hesap güneş enerjisinin verimliliği göz önünde bulundurularak ve

oT H

HK

denklemi aracılığı ile yapılır.

oH - Güneşten gelen enerjinin ortalama aylık değeri

H - Güneş panelinin yatay yüzeyine ulaşan enerjinin ortalama aylık değeri

+= δφω

πωδφ

πsinsin

180sincoscos2

ssono GnH

+=

365360

cos033.01 dayscon

nGG

Gsc=1367 W/m2 ve sabit katsayıdır.

φ - Coğrafi enlem açısı

δ - Güneşin gelme açısı

sω - günlük güneşleme süresi

dayn - yıllık güneşli gün sayısı

( )

+= dayn284

365360sin45.23δ

( )δφω tan.tancos 1 −= −s

soS ω152

= ( maksimum güneşleme süresi )

Page 103: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

91

Hesaplamalarda tablolardaki verilerin dışında diğer veri ve değişkenler de

kullanılmıştır. Bu veri ve değişkenler aşağıdakilerdir:

1. Teknolojik değişkenler

- Tek kristal Si temelinde PV panel (verimliliği %16),

- Polikristal Si temelinde PV panel (verimliliği %12),

- Amorf Si temelinde PV panel (verimliliği %8),

- Mono kristal ince film temelinde PV panel (verimliliği %7),

- Poli kristal ince film temelinde PV panel (verimliliği %6)

2. Panellerin geometrisi:

- Düzlemsel,

- Parabolik.

3. Sistemdeki elektrik enerji kayıpları %3,5 olarak kabul edilmiştir.

Page 104: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

92

5.BÖLÜM

GÜNEŞ PANELLERİNDE ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİM

MALİYETİ: MODEL

5.1. Fotovoltaik Panel Enerji Maliyeti

Kullandığımız yöntemde Fotovoltaik (PV) Enerji Maliyetini Belirleyen unsurlar

aşağıdaki gibi sıralanır:

Temel denklemin en azından 3 ana terimden oluşması gerekmektedir:

(İlkeler + Kar + Bakım/Onarım)/ kWh

İlkeler kısmında yer alan PV enerji fiyatına ne dahil edilmelidir?

Bu fiyata

kurulan sistemin birim fiyatı Cu, (S/W güç)

kurulan sistemin gücü (W güç)

kurulu sistem maliyeti P (S) dahildir.

Birim kurum maliyetini hipotetik sistem için hesaplayalım:

a) PV enerji üretim birimi olarak BP3125 (STC şirketi ürünü) güneş paneli

kullanalım:

W = 2.625 kW, Cu = S 9/Wp ve o zaman birim kurum fiyatı P =Cu x W = S 23,625

b) Paranın yıllara göre değişim değeri i (%) (yıllık)

A = ( (i x (1 + i)n)/((1 + i)n – 1)) x P

c) Sistemin kurumu için alınan kredinin süresi n (yıl)

Kredi süresini 20 yıl olarak düşünelim, PV sisteminim garantisini 20 ile 25 yıl arasında

olduğunu varsayalım, Çevirici (inventer) garantisini ise 5, 7, 9 yıl olarak kullanalım.

d) Güneş Enerjisinin Yöresel Özellikleri (Wh/m2/ yıl)

Türkiye’nin farklı bölgelerindeki Güneş Enerjisi Özellikleri Tablo verilmiştir.

Bölge olarak 1. Marmara ( İstanbul ), 2. Ege ( İzmir ), 3. Akdeniz ( Adana ), 4.

Karadeniz ( Trabzon ), 5. Güney Doğu ( Hakkari ) seçilmiştir.

Page 105: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

93

e) Sistemin verimliliği (%)

f)

Sistemin 25 yıl çalışacağı ve sistemin verimliliğinin orijinal güç kullanımının

%80’lik olduğunu varsayıyoruz

Bu verileri kullanarak Doğrusal Yeniden Düzenleme Koordinat Yöntemi ile 5 farklı

senaryo için elde ettiğimiz sonuçlar aşağıdaki tablolarda verilmiştir

5.1.1. Senaryo 1

2.7 kW PV sistemde W/güç maliyeti 9 $

Gümrük vergisi %5

KDV %18

İşçilik ve devlete ödenecek kesintiler (SGK dahil) %30 – bir defaya mahsus olarak,

Bakım ve Onarım %30

Kurum için alınacak kredi (kredi süresi 20 yıl, yıllık faiz 8%)

Devlet teşvik ve yardımı yok

5.1.2. Senaryo 2

2.7 kW PV sistemde W/güç maliyeti 7.5 $

Gümrük vergisi %5

KDV %18

İşçilik ve devlete ödenecek kesintiler (SGK dahil) %30 – bir defaya mahsus olarak,

Bakım ve Onarım %30

Kurum için alınacak kredi (kredi süresi 20 yıl, yıllık faiz 8%)

Devlet teşvik ve yardımı %5

5.1.3. Senaryo 3

2.7 kW PV sistemde W/güç maliyeti 7.5 $

Gümrük vergisi yok

KDV yok

İşçilik ve devlete ödenecek kesintiler (SGK dahil) %30 – bir defaya mahsus olarak,

Bakım ve Onarım %30

Page 106: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

94

Kurum için alınacak kredi (kredi süresi 20 yıl, yıllık faiz 8%)

Devlet teşvik ve yardımı %5

5.1.4.Senaryo 4

2.7 kW PV sistemde W/güç maliyeti 6.0 $

Gümrük vergisi yok

KDV yok

İşçilik ve devlete ödenecek kesintiler (SGK dahil) %30 – bir defaya mahsus olarak,

Bakım ve Onarım %30

Kurum için alınacak kredi (kredi süresi 20 yıl, yıllık faiz 8%)

Devlet teşvik ve yardımı %5

5.1.5.Senaryo 5 (2020 yılı projeksiyonu ve en iyimsel senaryo)

2.7 kW PV sistemde W/güç maliyeti 3.5 $

Gümrük vergisi yok

KDV yok

İşçilik ve devlete ödenecek kesintiler (SGK kesintilerinin % 50’ sinin ödemesini devlet

taahhüt ediyor )

Bakım ve Onarım %30

Kurum için alınacak kredi (kredi süresi 20 yıl, yıllık faiz 5%)

Devlet teşvik ve yardımı %10

Kent Enlem Boylam Rakım (m) Fiyat ($)

Adana 370 00’ K 350 16’ D 23 0.416/kWh

Hakkari 370 34’ K 430 44’ D 1720 0.442/kWh

İzmir 380 25’ K 270 08’ D 25 0.559/kWh

İstanbul 410 00’ K 290 00’ D 30 0.585/kWh

Trabzon 410 00’ K 390 45’ D 37 0.442/kWh

Senaryo 1 sonuçları

Page 107: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

95

Kent Enlem Boylam Rakım (m) Fiyat ($)

Adana 370 00’ K 350 16’ D 23 0.400/kWh

Hakkari 370 34’ K 430 44’ D 1720 0.425/kWh

İzmir 380 25’ K 270 08’ D 25 0.475/kWh

İstanbul 410 00’ K 290 00’ D 30 0.512/kWh

Trabzon 410 00’ K 390 45’ D 37 0.412/kWh

Senaryo 2 sonuçları

Kent Enlem Boylam Rakım (m) Fiyat ($)

Adana 370 00’ K 350 16’ D 23 0.348/kWh

Hakkari 370 34’ K 430 44’ D 1720 0.360/kWh

İzmir 380 25’ K 270 08’ D 25 0.444/kWh

İstanbul 410 00’ K 290 00’ D 30 0.480/kWh

Trabzon 410 00’ K 390 45’ D 37 0.384/kWh

Senaryo 3 sonuçları

Kent Enlem Boylam Rakım (m) Fiyat ($)

Adana 370 00’ K 350 16’ D 23 0.310/kWh

Hakkari 370 34’ K 430 44’ D 1720 0.310/kWh

İzmir 380 25’ K 270 08’ D 25 0.414/kWh

İstanbul 410 00’ K 290 00’ D 30 0.437/kWh

Trabzon 410 00’ K 390 45’ D 37 0.356/kWh

Senaryo 4 sonuçları

Kent Enlem Boylam Rakım (m) Fiyat ($)

Adana 370 00’ K 350 16’ D 23 0.241/kWh

Hakkari 370 34’ K 430 44’ D 1720 0.241/kWh

İzmir 380 25’ K 270 08’ D 25 0.264/kWh

İstanbul 410 00’ K 290 00’ D 30 0.264/kWh

Trabzon 410 00’ K 390 45’ D 37 0.253/kWh

Senaryo 5 sonuçları

Page 108: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

96

Şekil 5.1. Farklı Ülkelerde Kişi Başına Düşen Elektrik Enerji Tüketimi

Güneş panellerinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplarında farklı senaryolar için

elde ettiğimiz sonuçlar bu hesaplamalarda göz önünde bulundurduğumuz birçok

etmenden hangisinin daha önemli olduğunu da bulmamız gerekmektedir. Alınan

sonuçlara baktığımızda en önemli etmenin tesisi kurum için kullanılacak olan kredinin

yıllık faizi olduğu görülmektedir. Diğer taraftan ikinci en önemli etmenin de kurulu

tesislerin bakım-onarım maliyetini göstermek mümkündür. Bundan dolayı ikinci

aşamada en kötümser (senaryo 1) ve en iyimser (senaryo 5) senaryodaki diğer verileri

sabit tutarak bakım-onarım maliyeti ve banka kredi faizlerini mantıklı oranlarda

değiştirerek yeniden ayni hesapları gerçekleştirdik. Bu hesapları yaptığımızda da adı

geçen etmenlerin modelimiz için en hassas ve değiştirilebilir türden olduğu tezini ortaya

koyduk. Bu konuda yürüttüğümüz mantığı şöyle açıklamak mümkündür:

- Güneş panellerinden üretilen elektrik enerji tesislerinin optimum ölçekli

olması, teknolojinin ilerlemesi ve kullanılan sistemlerin daha dayanıklı ve

basit olması, bakım ve onarımı üstlenen kişi ve onların donanımı için

ödenecek paranın aşağı çekilmesine yol açacağı düşünülmektedir. Bu yolu

izleyerek bakım ve onarım maliyetini %20’ye kadar aşağı çekmek

mümkündür.

- Diğer taraftan uluslar arası kuruluşların ve devletlerin gösterdiği ve ileride

daha fazla göstereceği çevre konularındaki duyarlılıklar nedeni ile ve farklı

ekonomik baskı unsurların da devreye sokulmasıyla banka kredi faizlerinin 1-

Page 109: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

97

2 puan aşağı çekilmesine, ilk beş yılda gerçekleşecek geri ödemelerin faizsiz

ödenmesi veya ertelenmesi gibi çeşitliliklere yol aça bilir.

Bu iki önemli etmene dayalı üretilen yeni senaryolarda bakım onarım maliyetini

%20 ile %35 (5 puanlık basamaklarla) arasında değiştirerek her bir senaryo için de

banka kredi faizini %4 ile %10 arasında değiştirerek hesap yaptık. Diğer etmenler çok

kritik olmadığı için hesaplarımızı İzmir için gerçekleştirdik. Alınan sonuçlar tabloda

verilmiştir. Farklı senaryolardan elde ettiğimiz sonuçları karşılaştırdığımız zaman her

iki etmenin de (kredi faizi ve bakım onarım maliyeti) oldukça önemli olduğunu gördük.

İlk hesaplamalarımızdaki 1. Senaryoya göre banka kredi faizinin değişimi (%5 ve %8)

elektrik enerji üretim maliyetini 1.93 defa değiştiriyor. Ama ayni faizi (%5) ve değişik

bakım onarım maliyeti kullandığımızda ise (%20 ve %30) elektrik enerji üretim

maliyeti 3.32 defa değişiyor. Tabi ayni işlem 5. Senaryo için de yapılarak karşılaştırma

yaptığımızda yakın sonuçlar elde ediyoruz. Her iki etmenin de üretim maliyetine etkisi

bir birine çok yakın sonuçlar veriyor.

Bu işlem 1. Senaryoya göre İzmir için yapıldı.

Kurum kredi

faizi,

(yıllık),%

Bakım ve

Onarım

(toplam

maliyetin

faizi), %

Üretilen

elektrik

enerji birim

fiyatı ( $ )

4 20 0.073 /kWh

5 20 0.087/kWh

6 20 0.118/kWh

7 20 0.162/kWh

8 20 0.219/kWh

9 20 0.307/kWh

10 20 0.412/kWh

Page 110: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

98

Kurum kredi

faizi,

(yıllık),%

Bakım ve

Onarım

(toplam

maliyetin

faizi), %

Üretilen

elektrik

enerji birim

fiyatı ( $ )

4 25 0.087 /kWh

5 25 0.116 /kWh

6 25 0.158 /kWh

7 25 0.206 /kWh

8 25 0.278 /kWh

9 25 0.372 /kWh

10 25 0.502 /kWh

Kurum kredi

faizi,

(yıllık),%

Bakım ve

Onarım

(toplam

maliyetin

faizi), %

Üretilen

elektrik

enerji birim

fiyatı ( $ )

4 30 0.202 /kWh

5 30 0.289 /kWh

6 30 0.334 /kWh

7 30 0.415 /kWh

8 30 0.559 /kWh

9 30 0.749 /kWh

10 30 0.982/kWh

Page 111: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

99

Kurum kredi

faizi,

(yıllık),%

Bakım ve

Onarım

(toplam

maliyetin

faizi), %

Üretilen

elektrik

enerji birim

fiyatı ( $ )

4 35 0.207 /kWh

5 35 0.278 /kWh

6 35 0.366/kWh

7 35 0.490 /kWh

8 35 0.648 /kWh

9 35 0.868 /kWh

10 35 1.122/kWh

İşlem 5. Senaryoya göre İzmir için yapıldı.

Kurum kredi

faizi,

(yıllık),%

Bakım ve

Onarım

(toplam

maliyetin

faizi), %

Üretilen

elektrik

enerji birim

fiyatı ( $ )

4 20 0.060 /kWh

5 20 0.072/kWh

6 20 0.098/kWh

7 20 0.135/kWh

8 20 0.182/kWh

9 20 0.256/kWh

10 20 0.343/kWh

Page 112: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

100

Kurum kredi

faizi,

(yıllık),%

Bakım ve

Onarım

(toplam

maliyetin

faizi), %

Üretilen

elektrik

enerji birim

fiyatı ( $ )

4 30 0.192 /kWh

5 30 0.261 /kWh

6 30 0.318 /kWh

7 30 0.395 /kWh

8 30 0.478 /kWh

9 30 0.651 /kWh

10 30 0.818/kWh

Kurum kredi

faizi,

(yıllık),%

Bakım ve

Onarım

(toplam

maliyetin

faizi), %

Üretilen

elektrik

enerji birim

fiyatı ( $ )

4 25 0.079 /kWh

5 25 0.105 /kWh

6 25 0.143 /kWh

7 25 0.187 /kWh

8 25 0.252 /kWh

9 25 0.338 /kWh

10 25 0.456 /kWh

Page 113: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

101

Kurum kredi

faizi,

(yıllık),%

Bakım ve

Onarım

(toplam

maliyetin

faizi), %

Üretilen

elektrik

enerji birim

fiyatı ( $ )

4 35 0.197 /kWh

5 35 0.298 /kWh

6 35 0.340/kWh

7 35 0.447 /kWh

8 35 0.548 /kWh

9 35 0.763 /kWh

10 35 1.020/kWh

4 5 6 7 8 9 100,0

0,2

0,4

0,6

0,8

1,0

1,2

Ener

ji Bi

rim

Fiy

ati (

$)

Kredi (%)

% 20 % 25 % 30 % 35

Şekil 5.2. 1.Senaryo’ya göre İzmir için Enerji Birim Fiyatı-Kredi grafiği

Page 114: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

102

20 25 30 35

0,1

0,2

0,3

0,4

0,5

0,6

0,7

0,8

0,9

1,0

1,1

1,2

Ener

ji B

irim

Fiy

ati (

$)

Bakim (%)

4 5 6 7 8 9 10

Şekil 5.3. 1.Senaryo’ya göre İzmir için Enerji Birim Fiyatı-Bakım grafiği

4 5 6 7 8 9 100,0

0,2

0,4

0,6

0,8

1,0

Ener

ji B

irim

Fiy

ati (

$)

Kredi (%)

20 25 30 35

Şekil 5.4. 5.Senaryo’ya göre İzmir için Enerji Birim Fiyatı-Kredi grafiği

Page 115: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

103

18 20 22 24 26 28 30 32 34 360,0

0,2

0,4

0,6

0,8

1,0

Ener

ji Bi

rim F

iyat

i ($)

Bakim (%)

4 5 6 7 8 9 10

Şekil 5.5. 5.Senaryo’ya göre İzmir için Enerji Birim Fiyatı-Bakım grafiği

Page 116: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

104

6. BÖLÜM

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Yapılan çalışmalar ve model hesaplaması en iyimser koşullarda (senaryo 5)

güneş enerjisinden elde edilen elektrik enerji maliyetinin 0.241$/kWh =0.364 TL

olduğunu göstermektedir. Günümüz şartlarında güneş enerjisinden elde edilen elektrik

enerji maliyeti oldukça yüksek olup rekabet edecek durumda olmadığı düşünülebilir.

Görünümde öyle bir kanaat oluşsa da aslında durum oldukça farklıdır.İlk olarak şunu

vurgulamak gerekiyor ki, son beş yılda elektrik birim fiyatları %40 artmıştır ve bu

koşullarda artmaya devam edecektir. Termik ve hidroelektrik santrallerden tüketiciye

kadar ulaştırılan elektrik enerji kayıpları %20’nin üzerinde olup sistemlerin yaşlanması

ve nakil hatlarındaki problemlerden dolayı artma eğiliminde olacakları bir gerçektir.

Bunun dışında birincil enerji kaynakları açısından dışa bağımlılığın artması ve doğal

gaz ve petrolün ithalatından dolayı bütçe açığının tehlikeli sınıra dayanması da

(GSMH’ya oranla) bilinen bir gerçektir.

Diğer taraftan kişi başına düşen elektrik enerji tüketiminde AB ülkeleri

ortalamasının çok altında olmamız, ileriye dönük olarak enerji arz-talebindeki dengenin

giderek bozulacağı, yeni yatırımların maliyetinin artacağı, küresel ısınma ve iklim

değişiklerinden dolayı hidroelektrik santrallerin randımanlı ve tam kapasite ile

çalışamayacağı göz önünde bulundurulması gereken diğer etkendir. Buna karşılık güneş

panellerinin maliyetinin giderek daha düşük olması, verimliliğinin artırılması, garanti

sürelerinin uzatılması, sistemlerin teknik açıdan daha basit hale getirilmesi sonucu

onarım ve bakım maliyetlerinin düşürülmesi ve devlet teşvikleri (anlaşmalı fiyatlarla

alım garantisi ve krediler), güneş panellerinden elde edilecek elektrik enerjisinin diğer

birincil kaynaklardan elde edilen elektrik enerji maliyetleri ile rekabet edecek hale

geleceği düşünülmektedir. Unutulmaması gereken bir husus daha vardır. Kişi başına

düşen milli gelirin artması paralelinde enerji tüketimi de artmaktadır. 2009 yılında

elektrik enerji tüketiminin ancak %30’u yerli kaynaklardan karşılanıyordu. O zaman

2020 yılı perspektifi için hiç de iç açıcı bir tablo çizmemiz mümkün olmayacak. Tüm

bunlar alt alta sıralandığı zaman güneş enerjisi kullanımında devlet düzeyinde acil

açılıma ihtiyaç var olmaktadır. Yapılan araştırmaya ek olarak bakım maliyetlerinin

elektrik enerji maliyetlerine etkisi de incelenmiş olup bakım maliyetlerindeki azalmanın

Page 117: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

105

da önemli etkenlerden biri olduğu gösterilmiştir.

Yapılan çalışmanın verilerini Türkiye’de üretilen güneş enerjisi santral veya

sistemlerindeki verilerle karşılaştırma imkânımız olmadığından dolayı (Türkiye’de aktif

çalışan güneş enerjisi santral veya güneş panelleri sistemini kullanarak elektrik dağıtım

ağına enerji satan kurum veya kişilerin olmaması) İspanya ve İsrail’deki (coğrafi ve

iklimsel koşullar oldukça yakın) verilerle karşılaştırdık.

Güneş ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı yaygınlaşması

açısından her iki ülke de örnek sayılabilir. Yenilenebilir kaynakların kullanımı bu

ülkelerde bir devlet politikası olarak karşımıza çıkmaktadır.

İsrail için bu olmazsa olmaz şartlarından biridir. Birincil enerji kaynaklarının

Orta Doğu’daki ülkelerin elinde olması ve bu ülkelerin İsrail’e bakışları bunu

gerektiriyordu. Diğer taraftan terör olaylarından dolayı elektrik nakil hatlarının uzun

mesafelere elektrik iletilmesi de sakıncalı hal almıştır. Ama İsrail’de güneş enerjisi

ağırlıklı olarak binaların ısınması ve sıcak su gereksinimini karşılamak için

kullanılmaktadır ve bu vesile ile kullanılan sistemlerden elde edilen enerjinin birim

fiyatı (ısıl enerji elektrik enerji eşdeğerine dönüştürüldüğünde) 6 cent (euro)/kWh

olmuştur. Doğrudan güneş panellerinden üretilen elektrik enerji fiyatları ise 30 cent

(euro)/kWh olmuştur.

İspanya’da ise daha farklı nedenlerden dolayı yenilenebilir enerji kaynaklarına

yönelmişlerdir.

2009 yılı itibarı ile İspanya’da güneş enerjisinden üretilen elektrik enerji

kapasitesi 400MW güç’tür.

2007 yılında İspanya Devletinin aldığı kararla güneş enerji sistemlerini ve

santrallerini kullanarak elde edilen elektrik enerji alım fiyatlarını 32 cent (euro)/kWh

olarak taahhüt etmiştir. (Bu fiyatlarla alımların gerçekleşmesi için bazı koşulların yerine

yetirilmesi gerekmektedir: Santral gücü, kullanılan arazi, vs.). Bu alımların bütçeye yük

olmaması için de birincil enerji kaynaklarının satışında özel çevre vergisi adı altında

satılan her 1 litre yakıt için tüketiciden 0.2 cent (euro) tahsis edilmesine karar

Page 118: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

106

verilmiştir. Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynakları konusunda Hükümet ve diğer

Devlet kuruluşları (genellikle de güneş ve rüzgâr enerjisi) daha atak ve hızlı

davranmazsa yarın çok geç kalınmış olacaktır. Şimdiden bu konudaki AR-GE ve GE

çalışmalarına hız verilmeli, yasa ve mevzuatlardaki gereken değişiklikler yapılmalı ve

en önemlisi güneş panelleri üretim teknolojileri teşvik edilmeli ve ülke sanayine

kazandırılmalıdır.

Alanı

783 562 km2

Tarımsal alan

35 %

Orman alanı

27 %

Nüfus (milyon)

70,586 (*)

GSYİH ppp(Milyar$)(satın alma gücüne göre)

576.82

GSYİH cari fiyatlarla (Milyar $)

656.8 (*)

Kişi başına GSYİH ($)

9305

GSYİH Sektörel Dağılımı (**)

• Tarım

% 11.1

• Sanayi

% 29.7

• Hizmetler

% 60.1

Birincil Enerji (Milyon TEP)

107.6 (***)

Elektrik Üretim (TWh)

191.6 (***)

Kurulu Güç (MW)

40 836 (***)

Kişi Başına Birincil Enerji Tüketimi (KGOE)

1525 (***)

Kişi Başına Elektrik Enerjisi Tüketimi (kWh-gross)

2692 (***)

Enerji yoğunluğu (1000$/toe) Enerji yoğunluğu (1000$/toe) satın alma gücüne göre

0.36 (****) 0.16

Kişi başına karbon yoğunluğu

4.55 (2006)(*****)

Çizelge 2.1. Türkiye’nin Ekonomi ve Enerji Göstergeleri (*) TUİK ve DTM (**) DPT (***) ETKB Kasım 2008 (****) IEA Key Energy statistic 2008 (*****) Ulusal Bildirim

Page 119: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

107

Kaynaklar

Kömür

Odun+Bitki

Petrol

Doğalgaz

Yenilenebilir

Elektrik (İthalat-İhracat)

TOPLAM

Birincil Enerji Üretimi 14.797 4.995 2.241 827 4.592 0 27.453

Üretim İçindeki Payı

% 53,9 18,2 8,2 3,0 16,7 0,0 100,0

Birincil Enerji Talebi 30.909 4.995 33.31

0 33.953 4.592 -134 107.625

Talep İçindeki Payı % 28,7 4,6 30,9 31,5 4,3 -0,1 100,0

Üretimin Talebi

Karşılama Oranı %

47,9 100,0 6,7 2,4 100,0 0,0 25,5

Çizelge 2.2. Birincil Enerji Üretim ve Talebi 2008 (1000 TEP) Kaynak: ETKB İGM Kasım 2009

YILLAR 1990 1995 2000 2001 202 2003 2004 2005 2006 2007

Taşkömürü (bin ton)

2745 2248 2392 2494 2319 2059 1946 2170 2319 2462

Linyit (bin ton) 44407

52758

60854

59572

51660

4618 43709

57708

61484 72121

Asfaltit (bin ton) 276 67 22 31 5 336 722 888 452,4 782

Petrol (bin ton) 3717 3516 2749 2551 2442 2375 2276 2281 2175,5

2134

Doğalgaz (106m3) 212 182 639 312 378 561 708 897 907 893

Hidrolik+Jeotermal (Wh)(*)

23228

35627

30955

24100

33789

35419

46177

39655

44338 36007

Jeotermal Isı (bin TEP)

364 437 648 687 730 784 811 926 898 914

Rüzgar (GWh) 33 62 48 61 58 59 127 355

Güneş (bin TEP) 28 143 262 287 318 350 375 385 403 420

Odun (bin ton) 17870

18374

16938

16263

15614

14991

14393

13819

13411 12932

Hayvan ve Bitki Art. (bin ton)

8030 6765 5981 5790 5609 5439 5278 5127 4984 4850

Biyoyakıt (bin ton)

2 12

Toplam (bin TEP) 25478

26719

26047

24576

24282

23783

24332

24549

26580 27453

Çizelge 2.3. Birincil Enerji Kaynakları Üretimi (Orijinal Birimler) *2007 yılı Hidrolik GWh Jeotermal elektrik. (GWh) verileri birlikte verilmiştir.

Kaynak : 2008 ETKB EİGM

Page 120: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

108

YILLAR 1990 1995 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007

Taşkömürü (bin ton)

8191 8548 15525 11176 13830 17535 18904 19421 22798 25388

Linyit(bin ton) 45891 52405 64384 61010 52039 46051 44823 56571 60184 72317

Asfaltit(bin ton) 287 66 22 31 5 336 722 738 602 632

Petrol(bin ton) 22700 27918 31072 29661 29776 30669 31729 31062 31395 32143

Doğal Gaz(106m3) 3418 6937 15086 16339 17694 21374 22446 27171 31187 36682

Hidrolik+Jeotermal (GWh)

23228 35627 30955 24100 33789 35419 46177 39655 44338 36007

Jeotermal Isı (bin TEP)

364 437 648 687 730 784 811 926 898 914

Rüzgar (GWh) 33 62 48 61 58 59 127 355

Güneş (bin TEP) 28 143 262 287 318 350 375 385 403 420

Odun (bin ton) 17870 18374 16938 16263 15614 14991 14393 13819 13411 12932

Hayvan ve Bitki Art. (bin ton)

8030 6765 5981 570 5609 5439 5278 5127 4984 4850

Elektrik İthalatı (GWh)

176 3791 4579 3588 1158 464 636 573 864

Elektrik İhrcatı (GWh)

-907 -696 -437 -433 -435 -588 -1144 -1798 -2236 -2422

Bio Yakıt (bin ton) 2 12

TOPLAM (bin TEP)

52987 63679 80500 75402 78331 83826 87818 91074 99642 107625

Çizelge 2.4. Birincil Enerji Tüketiminin Kaynaklara Dağılımı (Orijinal Birimler)

Kaynak: 2008 ETKB EİGM

1990 % 1995 % 2000 % 2004 % 2005 % 2006 % 2007 % Sanayi 14542 35 17372 35 24501 40 29358 42 28084 39 30984 40 32371 39,2 Konut ve Hizmetler

15358 37 17596 35 20058 33 20252 30 22923 32 23726 31 24645 29,8

Ulaştırma 8723 21 11066 22 12008 20 13907 20 13849 19 14884 19 17282 20,9 Tarım 1956 5 2556 5 3073 5 3314 5 3359 5 3610 5 3944,8 4,8 Enerji Dışı

1031 2 1386 3 1915 3 2174 3 3296 5 4163 5 4430,3 5,4

Net 41611 100 49976 100 61555 100 69005 100 71510 100 77366 100 82673 100 Çevrim-Enerji

11377 21 13703 22 18945 24 18814 21 19564 21 22201 22 24879 12,3

Genel Enerji Tüketimi

52987 63678 80500 87818 91074 99590 107625

Çizelge 2.5. Nihai Enerji Tüketiminin Sektörel Dağılımı (Bin TEP) Kaynak: ETKB/APKK/PFD ve 2008 ETKB EİGM

Page 121: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

109

1990 1995 2000 2001 2002* 2003 2004 2005 2006 2007

Talep 52987 63679 80501 75403 78354 83826 87818 91362 99590 107625

Üretim* 25656 26749 26156 24681 24324 23783 24332 24549 26802 27453

İthalat 30936 39779 56342 52780 58629 65239 67885 73480 80514 87614

İhracat 2104 1947 1584 2620 3162 4090 4022 5171 6572 6925,5

İhrakiye 355 464 467 624 1233 644 631 628 588 91,71

Net İthalat

28477 37368 54291 49536 54234 60505 63232 67681 73354 81111,8

TYÜKO** %

48,1 42,0 33,1 32,6 31,0 28,4 27,7 26,9 26,9 25.5

Çizelge2. 6. Enerji Talep-Üretim-İthalat ve İhracatının Gelişimi (Bin TEP) *Rafineri dış, üretim dahildir.

**TYÜKO: Talebin Yerli Üretimle Karşılanma Oranı

Kaynak: ETKB/APKK/PFD ve 2008 ETKB EİGM

Yıl Güneş Enerjisi Üretimi

(bin TEP) 1998 210 1999 236 2000 262 2001 290 2004 375 2007 420

Çizelge 2.7. Güneş Kolektöleri ile Elde Edilen Enerji Miktarı Tahmini Kaynak: (EİE)

YIL

LAR

TAŞK

ÖM

ÜR

Ü

LİN

YİT

ASF

ALT

İT

PETR

OL

DOĞ

AL

GA

Z

HİD

RO

LİK

JEO

TER

MA

L EL

EKTR

İK

JEO

TER

MA

L IS

I

ZGA

R

NEŞ

KLE

ER

ELEK

TRİK

İT

HA

LİN

ET

OD

UN

HA

YV

N v

e Bİ

TKİ

AR

T.

TOPL

AM

2008 2009 2010

13113 14747 17282

16974 17672 18001

301 301 301

36923 39316 41184

32295 4678 330 1442 361 460 3669 3523 3383

1087 1059 1034

111633 119026 126274

34932 37192

4692 4903

330 330

1588 1750

391 421

475 495

2011 2012 2013 2014 2015

18315 20543 22647 24702 26864

19456 20131 21565 22778 24190

301 301 301 301 301

42784 44511 46458 48372 50420

40397 41274 43107 43794 44747

5177 5646 6172 6673 7060

330 330 330 330 300

1928 2124 2339 2575 2836

450 480 511 541 571

515 536 558 580 605

2743 2743 5486 8229

3319 325

3194 313

3075

1009 986 965 945 926

133982 142861 150890 160211 170154

2016 2017 2018 2019 2020

29165 32482 36825 41685 48156

25600 27233 29374 30813 32044

301 301 301 301 301

52160 54335 56510 58688 60918

45983 46936 48378 50263 51536

7491 7948 8421 8932 9419

330 330 330 330 330

3122 3437 3784 4165 4584

601 631 661 691 721

650 697 748 803 862

8229 8229 8229 8229 8229

839 1398 1398 1398 1398

3075 30075 3075 3075 3075

909 862 877 863 850

178455 187923 198911 210236 222424

Çizelge 2.8. Birincil Enerji Kaynakları Tüketim Hedefleri (2008-2020) (Bin TEP)

Page 122: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

110

YILLAR

TAŞKÖMÜRÜ

LİNYİT ASFALTİT

PETROL (Bin Ton)

DOĞAL GAZ

HİDROLİK

JEOTERMAL (Bin TEP)

JEOTERMAL ISI (Bin TEP)

RÜZGAR (GWh)

GÜNEŞ

NÜKLEER (GWh)

ELEKTRİK İTHALİNET (GWh)

ODUN (Bin Ton)

HAYVAN ve BİTKİ ART.

2008 2009 2010

22194 2484 29049

98630 101488 102705

700 700 700

35689 38057 39872

36863 54395 384 384 384

1442 1588 1760

4192 4541 4890

460 475 495

12231 11743 11276

4725 4605 4493 39915

42624 54557 57009

2011 2012 2013 2014 2015

30735 34374 37812 41174 44727

113932 119233 130382 140657 161669

700 700 700 700 700

41411 43070 44954 46796 45774

46305 47305 49463 50251 51367

60196 65651 71770 77590 82095

384 384 384 384

1928 2124 2339 2575 2836

5238 5587 5938 6287 6636

515 536 558 580 605

10527 10527 21052 31579

11062 10853 10648 10447 10260

43894287 4194 4108 4026

2016 2017 2018 2019 2020

48478 53933 61094 69329 80399

162701 174559 191189 202334 209733

700 700 700 700 700

50433 52542 54646 56755 68911

52801 53905 55594 57817 69300

87102 92415 97916 103865 109624

384 384 384 384 384

3122 3437 3784 4165 4684

6985 7334 7684 8033 8382

650 697 748 803 862

31579 31579 31579 31579 31579

9750 16250 16250 16250 16260

10250 10250 10250 10250 10260

3952 3878 3813 3752 3696

Çizelge 2.9. Birincil Enerji Kaynakları Tüketim Hedefleri (2008-2020) (Orijinal Birimler)

YILLAR SANAYİ(*) KONUT ULAŞTIRMA TARIM ENERJİ

DIŞI TOPLAM

NİHAİ ENERJİ TALEBİ

ÇEVRİM SEKTÖRÜ

TOPLAM BİRİNCİL ENERJİ TALEBİ

KİŞİ BAŞINA

TÜKETİM kep/kişi (Brüt)

2008 2009 2010

38308 40889 43585

25720 27300 29019

17700 18790 19915

3985 4170 4370

2387 2451 2513

88100 93600 99402

23533 25426 26872

111633 119026 126274

1472 1543 1609

2011 2012 2013 2014 2015

46353 49270 52056 54766 57633

30800 32650 34500 36450 38507

21100 22370 23700 25100 26541

4571 4775 4988 5210 5443

2576 2640 2706 2774 2844

105400 111705 117950 124300 130968

28582 31156 32940 35911 39186

133982 142861 150890 160211 170154

1687 1777 1855 1946 2042

2016 2017 2018 2019 2020

60991 64842 69144 73795 78732

40400 42150 43900 45700 47549

28000 29480 31000 32500 34039

5690 5943 6203 6475 6753

2915 2988 3063 3140 3219

137996 145403 153310 161610 170292

40459 42520 45601 45626 52132

178455 187923 198911 210236 222424

2119 2209 2314 2420 2534

Çizelge 2.10. Genel Enerji Sektörel Talebi (2008-2020) (Bin TEP)

YILLAR METALURJİK KOK (BİN

TON)

TAŞKÖMÜRÜ (Bin Ton)

LİNYİT (BinTon)

ASFALTİT (Bin Ton)

PETROL (BinTon)

DOĞAL GAZ

(106m3)

GÜNEŞ (Bin TEP)

ELEKTRİK (GWh)

TOPLAM (Bin TEP)

2008 2009 2010

3828 4014 4209

10055 12345 14241

6176 6186 7096

500 500 500

8659 8806 8975

12547 12758 12955

155 160 165

83558 91823

100882

38308 40889 43585

2011 2012 2013 2014 2015

4433 4670 4919 5182 5459

16494 18857 20973 22882 24894

7106 7116 7126 7136 7146

500 500 500 500 500

9180 9391 9601 9822

10046

13157 13399 13580 13770 13963

170 176 183 189 195

110665 120786 131682 142853 154940

46353 49270 52056 54765 57633

2016 2017 2018 2019 2020

5802 6166 6553 6965 7403

27416 30622 34322 38591 42788

7156 7166 7176 7186 8096

500 500 500 500 500

10295 10541 10793 11052 11318

14160 14362 14569 14781 15000

210 217 228 243 257

168110 182087 197431 212438 227767

60991 64842 69144 73795 78732

Çizelge 2.11. Sanayi Sektörü Enerji Tüketimi (Orijinal Birimler) (2008-2020)

Page 123: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

111

Page 124: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

112

Page 125: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

113

Bölgeler Toplam Güneş Işınımı Güneşlenme Süresi

(kWh/m2-yıl) (saat/yıl)

• Ege 1.304 2738

• Karadeniz 1.120 1.971

• İç Anadolu 1.314 2.628

• Doğu Anadolu 1.365 2.664

• Marmara 1.168 2.409

• Akdeniz 1.390 2.956

• Güneydoğu Anadolu 1.460 2.993

• Ortalama 1.303 2.622,71

Çizelge 3.2: Bölgelere Göre Güneşlenme Potansiyeli

Page 126: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

114

KAYNAKLAR

Ackerman, T.P.; Stokes, G.M., (2003), The Atmospheric Radiation Measurement

Program, Physic Today (56:1); pp. 38-44.

Allan G., Ault G., Mcgregor P., Swales K. (2008 ), “The Impotence of Revenue Sharing

for the Local Economic Impacts of A Renewable Energy Project: A

Social Accounting Matrix Approach”, Strathclyde Discussion Papers in

Economics, No. 08-11.

Andersen P. H., Mathews J. A., Rask M., (2009), “Integrating Private Transport into

Renewable Energy Policy: The Strategy of Creating Intelligent

Recharging Grids for Electric Vehicles”, Energy Policy, 37 (2009) 2481-

2486.

Aydin, Mustafa, (2005), “Security Conceptualisation in Turkey, in: Brauch, Hans

Günter; Liotta, P.H; Marquina, Antonio; Rogers, Paul; Selim,

Mohammed El-Sayed (Eds): Security and Environment in the

Mediterranean”, Conceptualising Security and Environmental Conflicts,

(Berlin- Heidelberg: Springer 2003), 345-356.

Belinski, M., (2006), “Quantifying Emissions Reductions from New England Offshore

Wind Energy Resorces”, Master Thesis, Cambridge, MA: Massachusetts

Insitute of Technology.

Bogardi, Janos; Brauch, Hans Günter, (2005), Global Environmental Change: A change

for Human Security- Defining and conceptualising the environmental

dimension of human security, REchkemmer, Andreas (Ed.): UNEO-

Towards an International Environment Organization- Approaches to a

sustainable reform of global environmental governance (Baden-Baden:

Nomos).

Brauch, Hans Günter, (2000), Partnership Building Measures to Deal with Long-term

Non-military Chalenges Affecting North-South Security Relations,

Brauch, Hans Günter: Marquina, Antonio; Biad, Abdelwahab (Eds.):

Euro-Mediterranean Partnership for the 21st Century (London:

Macmilan- New York: St. Martin’s Press): 281-318

Brauch, H.G., (2006), Potential of Solar Thermal Desalination to Defuse Water as A

Conflict issue in the middle east, B. Morel and I. Linkov (eds.).

Page 127: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

115

Environmental Security and Environmental Management: The Role of

Risk Assessment, 25-48. 2006 Spriinger. Printed in the Netherlands.

Brunnschweiler, C. N., (2009), “Finance for Renewable Energy: An Emprical Analysis

of Developing and Transition Economies CER-ETH- Center of

Economic Research at ETH Zurich”, Working Paper, 09/117 August

2009.

Bulkeley H., Moser S. C., (2007), “Responding to Climate Change: Governance and

Social Action beyond Kyoto”, Global Environmental Politics 7:2, May

2007.

Caldés N., Varela M., Santamaria M., Saez R., (2009), “Economic Impact of Solar

Thermal Electicity Deployment in Spain”, Energy Policy, 8 (2009) pp.

122.

Cavallaro, F., (2010), “A Comparative Assessment of Thin-Film Photovoltaic

production Processes Using the ELECTRE III Method”, Energy Policy,

38 (2010) 463-474.

Coelho, M. J., (20019, “Evaluation of alternative Future Energy Scenarios for Brazil

Using an Energy Mix Model”, PhD Thesis, Raleigh, North Caroline

2001.

Conrad K. (2002), “Price Competition and Product Differentiation when Goods have

Network Effects”, German Economic Review, 7 (3): 339-361.

Contreas J.L., Franzis L., Blazewicz S., (2008), Photovoltaiics Value Analysis,

NREL/SR-581-42303 February 2008.

De Anguita, P.M., Alonso, E., Martin, M.A., (2008), “Environmental Economic,

Political and Ethical Integration in a Common Decision-Mking

Framework”, Journal of Environmental Management, 88 (2008) 154-

164.

De Marchi, B., Funtowicz, S.O., Lo Cascio, S., Munda, G., (2000), “Combining

Participative and Institutional Approaches with Multicriteria Evaluation.

An Empriical Study for Water Issues in Troina, Sicily”, Ecological

Economics, 34 (2000) 267-282.

Denholm, P.; Margolis, R. M., (2007), “Evaluating the Limits of Solar hotovoltaics

(PV) in Traditional Electric Power System”, Energy Policy, Vol.35,

2007; 2852-2861.

Denholm, P., Margolis, R., Milford, J., (20089, Production Cost Modeling for High

Page 128: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

116

Levels of Photovoltaics Peneration, NREL/TP-581-42305

Dicum, Gregory.(2006) “Green Solar Gets Practical”, 1/25/2006, Hearst

Communications, Inc.

http://sfgate.com/cgi-bin/article.cgi?f=/g/a/2006/01/25/gree.DTL

Erdogdu E., (2009), “A Snapshot of Geothermal Energy Potential and Utilization in

Turkey”, MPRA Paper, No. 19092.

Erdogdu E., (2009), “On the Wind Energy in Turkey”, MPRA Paper, No. 19096.

Energy and Environmental Economics, (2004) “Methodology and Forecast of Long

Term Avoided Costs for the Evaluation of California Energy Efficiency

Programs”, San Fransisco, Rocky Mountain Institute, CA

http://www.ethree.com/cpuc/E3_Avoided_Costs_Final.pdf

Frantzis L., Graham S., Katofsky R., Sawyer H., (2008), Photovoltaics Business

Models, NREL/SR-581-42304, February.

Geoerge R.; Wilcox S; Anderberg M.; Geoerge R.; Perez R. (2007), National Solar

Radiation Database (NSRDB)—10 Km Gridded Hourly Solar Database,

Proceedings Solar 2007 Clevland OH. Boulder, CO: American Solar

Energy Society.

German Aerospace Center (DLR), “Institute of Technical Thermodynamics Section

Systems Analysis and Technology Assessment, Concentrating Solar

Power for the Mediterranean Region”, The Federal Ministry for the

Environment, Nature Conservation and Nuclear Safety 2005, pp. 285.

Gokcol C., Dursun B., Alboyaci B., Sunan E., (2009),”Importance of Biomass Energy

as Alternative to Other Sources in Turkey”, Energy Policy, 37, 424-431.

Ha Pham T.T., Clastres C., Wurtz F., Bacha S., Zamai E., (2008), “Optiaml Household

Energy Management and Economic Analysis: From Sizing to Operation

Scheduling”, LEPİİ UMR 5252 CNRS-UPMF, juillet.

Heal G., (2009), “The Economics of Renewable Energy”, NBER Workin Paper Series,

Working Paper, 15081, http://www.nber.org/papers/w15081 August

2007.

Johnstone N., Hascic I., Popp D., (2008), “Renewable Energy Polices and

Technological Innovation: Evidence Based on patent Counts”, NBER

Working Paper, 13760, http://www.nber.org/papers/w13760 August

2007.

Kancs D., (2007), “Applied General Equilibrium Analysis of Renewable Energy

Page 129: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

117

Policies”, EERI Research Paper, Series No 2/2007.

Kaya D., (2004), “Renewable Energy Policies in Turkey”, Renewable and Sustainable

Energy Reviews, 10 (2006) 152-163.

Kaya D., (2006), “Renewable Energy Policies in Turkey”, Renewable and Sustainable

Energy Reviews, 10 (2006) pp. 152-163.

Kaygusuz K., (2002), “Environmental Impacts of Energy Utilisation and Renewable

Energy Policies in Turkey”, Energy Policy, 30 (2002) 689-698.

Keoleian; Lewis., (2003), “Modeling the Life cycle Energy and Environmental

Performance of Amorphous Silicon BIPV Roofing in the U.S.”,

Renewable Energy, Vol. 28, 2003; pp. 271-293.

Klessmann C., (2009), “The Evolution of Flexibility Mechanisms for Achieving

European Renewable Energy Targets 2020- Ex-Ante Evaluation of The

Principle Mechanisms”, Energy Policy, 37 (2009) 4966-4979.

Kucukali S., Baris K., (2009), “Assessment of Small Hydropower (SHP) development

in Turkey: Laws, Regulations and EU Policy Perspective”, Energy

Policy, 37 (2009) 3872-3879.

Kulessa M. E., (2007), “Setting Efficient EU Climate Policy Targets: Mission

Possible?”, Intereconomics, March/April 2007.

Kumbaroglu G., Karali N., Arikan Y., (2008), “CO2, GDP and RET: An Aggregate

Economic Equilibrium Analysis for Turkey”, Energy Policy, 36 (2008)

2694-2708.

Lenard T. M., (2009), “Renewable Electricity Standards, Energy Efficiency, and Cost-

Effective Climate-Change Policy”, Technology Policy Insttitute,

Studying the Glaobal Information Economy.

Maxwell E.L., (1998), “METSTAT The Solar Radiation Model Used in the Production

of the National Solar Radiation Database (NSRDB)”, Solar Energy,

(62:4); pp. 263-79.

Miles K., July 15-17, (2008), “International Investment Law and Climate Change:

Issues The Transition To A Low Carbon World”, Society of International

Economic Law, Online Working Paper, No. 27/08.

Mills D.R.,(2004), “Advancesin Solar Thermal Electricity Technology”, Solar Energy,

76: 19-31

Moore L.; Cameron, C., (2007), “System Modeling and Performance Database

Development”, Proceedings 2007 DOE Solar Energy Technology,

Page 130: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

118

Program Review, Denver, CO.

Myers D.; Wilcox S.; Marion W.; Geoerge R.; Anderberg M., (2005), “Broadband

Model Perfrmance for an Updated National Solar Radiation Database in

the United States of America. Proceeding”, 2005 Solar World Congress,

International Solar Energy Society.

Navigant Consulting PV Service program (Developed as part of the Renewable Systems

Integration Studies, funded by DOE 2007) August 2007.

www.navigantconsulting.com

National Renewable Energy Laboratory, National Solar Radiation Database 1991-2005

Update: User’s Manual NREL/TP-581-41364, August 2007.

http://rredc.nrel.gov/solar/old_data/nsrdb/1991-2005/.

National Renewable Energy Laboratory (1995), Final Technical Report National Solar

Radiation Database (1961-1990) NREL TP-463-5784, Golden, CO:

National Renewable Energy Laboratory.

Nelson G.C., Robertson R. D.: “Green Gold or Green Wash: Environmental

Consequences of Biofuels in the Developing World”, Review of

Agricultural Economics, vol. 30, Number 3, pages 517-529.

Nicholas S., (2008), “The Economist of Climate Change. American Economic Review”,

Papers & Proceedings, 98:2, pp. 1-37.

Ottinger H. R. L., (1991), “Energy and Environmental Challlenges For Developed and

Devoloping Countries”, Pace Environmental Law Review, Volume 9 Fall

1991 number 1.

Pasini M., (2006), “Modeling and Design of an Independent Solar House”, Degree of

Master, Applied Science (Building Engineering) at Concordia University

Montreal, Quebec, Canada,

Pharabod, Francois and Cédric Philibert, (1991), LUZ Solar Power Plants: Success in

California and Worldwide Prospects, Deutsche Forshungsanstakt für

Luft- undRaumfahrt e. V. For IEA-SSPS (SolarPACES), Köln.

Philibert C., (2004), “International Energy Technology Collaboration and Climate

Change Mitigation”, OECD Environmental Directorate International

Energy Agency COM/ENV/EPOC/SLT(2004)8.

Pilibert, Cédric, (2004), “International Technology Co-operation Case Study 1:

Concentrating Solar Power Technologies”, OECD/IEA Information

Paper, Paris

Page 131: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

119

Rajagopal D., Zilberman D., (2008), “Environmental,Economic and Policy Aspects of

Biofules”, Foundations and Trends in Microeconomics, Vol.4, No. 5

(2008) 353-468.

Renne D., George R., Wicox S., Stoffel T., Myers D., Heimiller D., (2008), “Solar

Resource Assessment”, NREL/TP, 581-42301.

Rivera E.I.O., (2006), “Modeling and Analysis of Solar Distributed Generation”, PhD

Thesis, 2006.

Ruperto, M. D., (1999), “A Method to Assess the Potential and Economic Feasibility of

a Renewable Energy Product: The Solar Air Conditioning System Case”,

M.S. Thesis, 1999.

Sargent & Lundy Consulting Group, (2003), Assessment Of Parabolic Trough and

Power Tower Solar Technology Cost and Performance Forecast,

prepared for Department of Energy and National Renewable Energy

Laboratory, Chicago, IL, May.

Schlsich, Jörg, Rudolf Bergermann, Wolfgang Schiel, and Gerhard Weinrebe, (2003),

Design of Commercial Solar Updraft Tower Systems- Utilisation of Solar

Induced Convective Flows for Power Generation, Schlaich Bergermann

und Partner, Stutgart.

Sener A.C., (2009), “Uncertainty Analysis of Geothermal Energy Economics”, Phd

Thesis, 2009.

Solar Shares presentation at Solar Power (2007), Conference Pre-Conference Workshop

on Utility Business Models. Long Beach, California. September, 2007.

Sozen A., (2009), “Future Projection of The Energy Dependency of Turkey Using

Artificial Neural Network”, Energy Policy, 37 (2009) 4827-4833.

Steenblik R., (2005), “Liberalisation of Trade in Renewable-Energy Products and

Associated Goods, Charcoal, Solar Photovoltaic Systems, and Wind

Pumps and Turbines”, OECD Tradde and Environment Working Papers,

2005/7.

Steinfeld, Aldo and Robert Palumbo, (2001), “Solar Thermochemical Process

Technology”, in R.A. Meyers (ed.), Encyclopedia of Physical Science &

Technology, Academic Press, 15: 237-256.

Stjin T.A. van den Heuvel, Jeroen C.J.M van den Berg., (2009), “Multilevel Assessment

of Dversity, Innovation and Selection in The Solar Photovoltaic

Industry”, Structural Change and Economic Dynamics, 20 (2009) 50-60.

Page 132: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

120

Stoddard L., Abiecunas J., O’Connell R., (2006), “Economic, Energy, and

Environmental Benefits of Concentrating Solar Power in California”,

NREL/SR, 550-39291 April 2006.

Traber T., Kemfert, C., (2009), Refunding ETS-Proceeds to Spur the Diffusion of

Renewable Energies: An Analysis Based on the Dynamic oligopolistic

Electricity Market Model EMELIE, Deutsches Instiut für

Writschaftsforschung, Berlin, November 2009.

Tsur Y., Zemel A., (2008), “Regulating Environmental Threats”, Environ Resource

Econ, 39:297-310.

Turnbull S., (2007), “Money, Renewable Energy and Climate Change”, Europen

Finance Association 36th Meeting in Bergen, August 19-22.

Verbong G., Geels F.W., Raven R., (2008), “Multi-Niche Analysis of Dynamics and

Pollices in Dutch Renewable Energy Innovation Journeys (1970-2006):

Hype-cycles, Closed Network and Technology-Focused Learning”,

Technology Analysis & Strategic Management, Vol. 20, No.5, September

2008, 555-573.

Vidican G., Woon W. L., Madnick S., (2009), “Measuring Innovation Using

Bibliometric Techniques: The Case of Solar Photovoltaic Industry”, MIT

Sloan School Working Paper, 4733-09.

Vidican G., Woon, W. L., Madnick, S., (2009), “Measuring Innovation Using

Bibliometric Techniques: The Case of Solar Photovoltaic Industry”,

Working Paper CISL, 2009-05.

Wilcox S., (2007), “National Solar Radiation Database 1991-2005 Update: User’s

Manual”, NREL/TP-581-41364, Golden, CO: National Renewable

Energy Laboratory.

Wilcox S., Anderberg M., Geoerge R., Marion W., Myers D., Lott N., Whitehurst T.,

Beckman W., Gueymard C., Perez R., Stackhouse P., Vignola, F.,

(2005), “Progress on an Updated National Solar Radiation Database for

the United States”, Proceeding Solar World Congress 2005, Orlando,

FL. Boulder, CO: International Solar Energy Society.

Page 133: TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL …yöntemle modelleme yapılarak güneş enerjisinden elektrik enerji üretim maliyeti hesaplanmış ve diğer kaynaklardan

121

ÖZGEÇMİŞ

KİŞİSEL BİLGİLER

Adı ve Soyadı : Nigar Gökpınar

Doğum Tarihi : 03 Temmuz 1977

Doğum Yeri : Bakü, Azerbaycan

E-Posta : [email protected]

EĞİTİM DURUMU

2005-2010 : Yüksek Lisans, Çukurova Üniversitesi, İktisat Bölümü, Sos. Bilimler

Enstitüsü, Adana.

1999-2004 : Lisans, Dokuz Eylül Üniversitesi, İngilizce İktisat Bölümü, İşletme

Fakültesi, İzmir.

1992-1994 : Lise, Kurttepe Anadolu Lisesi, Adana

ÇALIŞMA DURUMU

2005- : Target Group, Ankara yılından bu yana)

2003 : MiniMax Holding, Bakü, Azerbaycan

Yabancı Dil Bilgisi: İngilizce (Çok İyi)

Rusça (Çok İyi)

Azeri Türkçesi (Çok İyi)

Üye Olunan Kuruluşlar: Proje Yönetimi Derneği, Ankara