tÜrk‹ye d‹yanet vakfi±...6 türkiye diyanet vakf› haber bülteni peygambere göre...

60

Upload: others

Post on 28-Jan-2021

11 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • TÜRK‹YE D‹YANET VAKFIHABER BÜLTEN‹

    SahibiTürkiye Diyanet Vakf› Ad›na

    A. ‹hsan SARIMERTGenel Müdür

    Yay›na Haz›rlayanMehmet fiükrü ERO⁄LU

    Yüksel SEZG‹N

    Grafik & Tasar›mMehmet ÖZTÜRK

    Da¤›t›m SorumlusuFehmi YILMAZ

    AdresDr. Mediha Eldem Sokak No: 72/B

    06640 Kocatepe - AnkaraTel: (0312) 417 12 35 • Fax : 417 12 45

    ‹nternet Adresiwww.diyanetvakfi.org.tr

    [email protected]

    Bask›TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI

    YAYIN MATBAACILIK ve T‹CARET ‹fiLETMES‹OST‹M Örnek Sanayi Sitesi 358. Sokak No: 11

    06370, Yenimahalle / ANKARATEL : (0312) 354 91 31 • Fax : 354 91 32

    Renk Ayr›m›Ça¤dafl : 342 01 93 / Ankara

    Baflyaz› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .3

    Not Defterinden . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .4

    Kutlu Do¤um Haftas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .5

    Gül Günü Kampanyas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .13

    Kutlu Do¤um Afl› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .15

    Kutlu Do¤um Haftas› Kermesi . . . . . . . . . . . . . . . .16

    SEMPOZYUM

    Hz. Peygamber’in Tebli¤ Metodu Ifl›¤›nda

    ‹slâm’›n Güncel Sunumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .17

    Türkiye Diyanet Vakf› Kad›n Kollar›

    Y›l Sonu Sergisi Düzenledi . . . . . . . . . . . . . . . . . . .36

    Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›

    ‹l Müftüleri Toplant›s› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .42

    Bingöl Depremzedelerine Yard›m . . . . . . . . . . . . . .51

    fiubelerimizden Faaliyetler . . . . . . . . . . . . . . . . . . .52

    Derkenar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .57

    Prof. Dr. Ali Bardako¤lu

    Türkiye Diyanet Vakf› Personeli ile

    Tan›flma Toplant›s› Düzenledi... . . . . . . . . . . . . . . .59

  • 3Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    z. Muhammed'in yirmi üç y›ll›k peygam-berli¤i döneminde tamamlanan vahiy(Kur'an) ve onun aç›klamas› mahiyetin-

    deki sünnet ‹slâm dininin inanç, ibadet ve ah-lâk yan›nda bireysel ve sosyal hayatla ilgili te-mel ilkelerini ve amaçlar›n› belirlemifl ve dininana çat›s›n› kurmufltur. Bununla birlikte ‹s-lâm'›n bu iki aslî kayna¤›n›n, bu kaynaklardaifade edilen ilke, hüküm ve hedeflerin, örnek-lendirme ve benzetmelerin anlafl›lmas›, yo-rumlanmas› ve bunlardan amelî hayat›n çeflit-li yönlerine iliflkin baz› de¤er hükümlerinin veuygulanabilir sonuçlar›n ç›kar›lmas› aklî mu-hakeme ile ve dindarl›¤›m›z› güncellefltirme-mizle mümkün olmaktad›r. S›n›rl› say› ve içe-rikteki naslar›n yani Kur'an ve Sünnet metni-nin, s›n›rs›z say›da ve çok çeflitli olaylara ›fl›ktutabilmesi, farkl› tür ve mahiyetteki insandavran›fllar›n› yönlendirebilmesi ancak böylebir anlama ve yorumlama faaliyetiyle müm-kün olur.

    Anlama, yorumlama ve bak›fl aç›s› yönüylebireyler aras›nda önemli farkl›l›klar›n bulun-mas›, üstelik insanlar›n kültür, gelenek, bilgive tecrübe birikimlerinin dönem ve bölgeleregöre de de¤iflmekte olmas› ayn› Kur'an veyahadis metninden ayn› dönemde veya farkl› dö-nemlerde farkl› anlam ve hükümlerin ç›kar›l-mas›n› kaç›n›lmaz k›lm›flt›r. Bu durum, ‹s-lâm'da fikrî tart›flman›n ve ihtilâf›n hoflgörüy-le karfl›lan›p tabii bir hadise olarak görülmesi-nin de, ‹slâm toplumu içindeki dinle ilgili bir-çok görüfl ayr›l›¤›n›n bulunmas›n›n da ana se-bebini teflkil etmifltir.

    Öte yandan, dinin ana metinlerinin insanzihninin cevab›n› arad›¤› her soruyu, bireyselve sosyal hayat›n her alan›n› ayr›nt›yla ele al-mad›¤›, ço¤u yerde bu konulardaki cevaba veçözüme yard›mc› olacak ana ilke ve hedeflerivermekle yetindi¤i ve geride dindara genifl birhareket alan› b›rakt›¤› da bilinmektedir. Bualan müslüman birey ve toplumlar taraf›ndan,dinin ilke ve hedeflerine ayk›r› olmamas› kay-d›yla serbestçe düzenlenebilecektir. Bu ser-bestlik de haliyle ‹slâm dünyas›nda tarihî seyiriçinde dönemlere ve bölgelere göre de¤ifliklikgösteren zengin bir çeflitlili¤in yaflanmas›n›nbir di¤er sebebini teflkil etmifltir.

    Böyle olunca, Kur'an'›n metninden, sünnetiniçeri¤inden ve ‹slâm toplumunun as›rlarca de-vam eden gelene¤inden aç›kça anlafl›lan vemüslümanlar›n asgari müfltere¤ini teflkil edende¤iflmez bir ‹slâmî öz ve ana unsur yan›nda birde anlama, yorumlama ve bak›fl aç›s›na göre de-¤iflebilen ve çeflitli toplumlara renk ve ton far-k›yla de¤iflerek yans›yan bir ‹slâmî hayattan vegelenekten söz etmek mümkündür.

    Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› ve Türkiye DiyanetVakf› olarak on befl y›ld›r icra etti¤imiz KutluDo¤um Haftas›, insanl›¤›n yolunu ayd›nlatanve onlara kurtulufl yolunu gösteren, buna ken-di hayat›yla ve örnek flahsiyetiyle fiili rehberlikeden Hz. Muhammed’i ve O’nun sünnetinihem yukar›da de¤indi¤imiz de¤iflmez özünkurucu bir unsuru hem de o içinde yaflad›¤›ça¤la sa¤l›kl› iletiflim kurmak isteyen günü-müz insan›n›n ayd›nl›k yolu olarak tan›tmay›amaçlamaktad›r.

    H

    Prof. Dr. Ali BARDAKO⁄LU • Diyanet ‹flleri Baflkan›Türkiye Diyanet Vakf› Mütevelli Heyeti Baflkan›

  • 4 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    nsanl›k tarihinin en önemli hadiselerinden biriHz.Muhammed'in (s.a.v.) risaletidir. Allah Resulü,yeryüzüne numune-i imtisâl olarak gönderilmifl

    bir peygamberdir. Çünkü, Ebedi risaletin sahibi Hz.Pey-gamber, insanî bütün meziyetleri kendisinde toplam›flmüstesna bir flahsiyettir.

    Kutlu Do¤um Haftas›n› ihya etmekteki gayemiz, Er-bil Atabe¤i Muzafferüddin Gökbörü ve Mevlid yazar› Sü-leyman Çelebi ile ayn›d›r. Ayn› kayg›lar ve ayn› inanç bizibu haftay› ihyaya yöneltmifltir. Mevlidi; Türk kültürününsa¤lam bir mesnedi, milletimizi birlik ve bütünlük içindeayd›nl›k gelece¤e tafl›yacak sa¤lam bir gelenek olarakgörüyoruz. Hafta dolay›s›yla haz›rlad›¤›m›z programlar›belirlerken gözetti¤imiz gaye hep bu olmufltur.

    Takip etti¤imiz gelene¤in gücü ve bunun hâlâ mille-timizin gönlünde dipdiri yaflamas›, gelecek için bizleriumutland›rmaktad›r. Yüzy›llard›r görülmüfltür ki TürkMilleti inançl›d›r, hofl görülüdür, dinî inançlar›n› bir kav-ga konusu olarak de¤il, bar›fl ve huzur kayna¤› olarakgörmektedir. Bu düflüncelerle 15 yafl›na basm›fl olanKutlu Do¤um Haftas›, milletimizin arzusu ve tarihî gele-ne¤i üzerine bina edilmifltir.

    Yüce Allah’›n dünyay› esenlik ve bar›fl yurdu halinegetirmek ve insanlar aras›nda adaletin gerçekleflmesiiçin koydu¤u ilahi de¤erleri insanl›¤a ulaflt›rmak için gö-revlendirdi¤i peygemberler halkas›n›n son zinciri Hz.Muhammed’in do¤umu, s›radan bir do¤um hadisesininçok ötelerinde, bir çok de¤iflim ve geliflmenin habercisiolmufltur. Bilindi¤i üzere insani de¤erler aç›s›ndan traje-dilerin yafland›¤› bir zaman diliminde Hz. Peygamberarac›l›¤› ile bütün insanl›¤a sunulmufl olan ilahi hakikat-ler, müslümanlar›n tarihinde oldu¤u kadar insanl›k tari-hinin ak›fl›nda da köklü de¤iflikliklere vesile olmufltur.

    ‹lahi lütfun bir tecellisi olan bu olay›n önemini çok iyibir flekilde idrak etmifl olan milletimizin aziz fertleri,as›rlardan beri bu Kutlu Do¤umu, Hz. Peygambere olanderin ba¤l›l›klar›n›n izhar› ve O’nun varl›¤›n›n her aflama-s› ile ilgili koydu¤u dipdiri ve hayat bahfledici ilkelerini

    haf›zalar›na nakfletmenin bulunmaz bir f›rsat› olarak de-¤erlendirmifllerdir.

    Kutlu Do¤um Haftas› ikliminde; Hz. Peygamberin aç-t›¤› manevi pencereden ça¤›n insan› olarak Kur’an’a,sünnete ve hayata bakmal›, yaflanan dünya flartlar›n› dadikkate alarak Kur’an ve sünnetin ilahi ve evrensel me-sajlar›yla ça¤›n insan›n› buluflturacak çal›flmalar içerisin-de olmal›y›z. Bir fazilet ve hidayet meflalesi olan Allah’›nelçisini her yönüyle iyi tan›mal›; O’nun yüce hayat›n›, in-sanl›¤a tebli¤ etti¤i üniversal ahlakî de¤er ve faziletleriçok iyi kavramal› ve hayat›m›za uygulamal›y›z. Yüce kita-b›m›z Kur’an-›, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.v)’i, mensubu oldu¤umuz ‹slâm dinini do¤ru bir fle-kilde anlamal› ve anlatmal›, yanl›fl anlay›fl ve istismarlar›gidererek, ortadan kald›rmak suretiyle müslümanlarayeni bir ilim, düflünce, tefekkür ve çal›flma aflk› kazan-d›rmal›y›z.

    Kutlu Do¤um Haftas›’n› bu anlay›fl ve düflünce ile ih-ya etmeye çal›flmal›, Hz.Peygamber’e sevgi ve ba¤l›l›¤›-m›z› yeniden gözden geçirerek de¤erlendirmeli ve bu-nun muhasebesini yapmal›y›z. Bununla beraber; O’nungetirdi¤i sevgi, sayg›, hoflgörü, kardefllik, yard›mlaflma,bütün insanl›¤a faydal› olmak gibi prensipleri toplumdayayg›nlaflt›rarak, birlik ve bütünlü¤ümüzü bozucu kin,nefret ve düflmanl›k duygular›n› ortadan kald›rman›ngayreti içerisinde olmal›y›z.

    Unutmayal›m ki; ülkemizin ayd›nl›k gelece¤i, huzuruve mutlulu¤u; kin, nefret, husumet, fliddet, kavga veçat›flmalar›n kökünün kesilmesine, aram›zda hoflgörü vekardefllik anlay›fl›n›n kök sal›p yayg›nlaflmas›na, farkl› an-lay›fl ve düflüncelerle birlikte birbirimizi kabullen-memize, farkl› kulvarlarda bulunan insanlarla asgarimüfltereklerde buluflarak toplumsal uzlaflmay› sa¤-lamam›za, kamplaflmalara ve ideolojik çat›flmalara im-kan ve f›rsat vermeden milletimizin kalk›nmas›, iler-lemesi ve yükselmesi için hep birlikte el ele, gönülgönüle vererek çal›flmam›za ba¤l›d›r.

    Sayg›lar›mla.

    A. ‹hsan SARIMERT • Genel Müdür

  • 5Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    K ainat›n efendisi, varl›klar›n enflereflisi, Allah’›n sevgilisi, Pey-gamberler zincirinin son halkas›,alemlere rahmet olarak gönderilenHz. Muhammed (s.a.v.)’in evrenselrisaletini, yüce ahlak›n› ve örnekflahsiyetini bütün insanl›¤a yeni biranlay›fl içinde anlatmak maksad›ylaDiyanet ‹flleri Baflkanl›¤› ve Türkiye

    Diyanet Vakf› taraf›ndan 1989 y›l›n-dan itibaren kutlanmaya bafllananKutlu Do¤um Haftas›’n›n 15’cisi tümyurtta büyük bir coflkuyla kutland›.

    Bu y›l Türkiye genelinde ve yurtd›-fl›nda gerçeklefltirilen Kutlu Do¤umHaftas› çerçevesinde a¤›rl›kl› olarak"Hz. Peygamberin Aile Hayat›". "Hz.Peygamberde Çocuk Sevgisi", "Hz.

  • 6 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    Peygambere Göre Kardefllik, Sevgi,Sayg› ve Hoflgörü" konular› üzerindeduruldu. Düzenlenen programlarda,manevi bunal›mlardan kurtulufl reçe-tesi olarak Hz. Peygamberin tan›n-mas› ve tan›t›lmas›, O’nun getirdi¤ien saf flekliyle bizzat uygulad›¤› üstünahlak prensiplerinin ö¤retilmesi, ihti-yaç duydu¤umuz sevgi, hoflgörü veuzlaflma ortam›n› gerçeklefltirmedeHz. Peygamberin örnekli¤i anlat›ld›.

    Kutlu Do¤um Haftas›’n›n 15’ncisiAnkara’da düzenlenen bir programlabafllad› ve bir hafta süren de¤iflik et-kinliklerle devam etti. Sayg› duruflu,‹stiklâl Marfl› ve Kur’an-› Kerim okun-mas› ile Kocatepe Camii Konferans sa-lonunda bafllayan programa T.B.M.M.Baflkan Vekili ‹smail Alptekin, DevletBakan› ve Baflbakan Yard›mc›s› Meh-

    met Ali fiahin, Büyük Birlik Partisi Ge-nel Baflkan› Muhsin Yaz›c›o¤lu, millet-vekilleri, siyasi parti temsilcileri, Diya-net ‹flleri Baflkan Yard›mc›s› R›dvanÇak›r ve kalabal›k bir topluluk kat›ld›.

    Hafta münasebetiyle 16-18 May›s2003 tarihleri aras›nda “Hz.Peygam-

    ber’in Tebli¤ Metodu Ifl›¤›nda ‹slâm’›nGüncel Sunumu” konulu bir de sem-pozyum düzenlendi. Çok say›da ilimadam›n›n kat›l›m›yla 16 May›s 2003Cuma günü Kocatepe Camii Konfe-rans Salonu’nda bafllayan sempozyumüç gün sürdü.

    Kocatepe Camii Konferans Salo-nu’nda gerçeklefltirilen Kutlu Do¤umHaftas› aç›l›fl program›nda Türkiye Bü-yük Millet Meclisi Baflkan Vekili ‹smailAlptekin, Devlet Bakan› ve BaflbakanYard›mc›s› Mehmet Ali fiahin ile Diya-net ‹flleri Baflkan Yard›mc›s› R›dvanÇak›r birer konuflma yapt›lar.

    Aç›fl konuflmalar›n› müteakip An-kara Müftülü¤ü Tasavvuf Musikisi Ko-rosu taraf›ndan Türk tasavvuf ve sa-nat müzi¤inin seçkin örneklerinin su-nuldu¤u bir konser verildi.

  • 7Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    Recep Tayyip ERDO⁄ANBaflbakan

    [Kutlu Do¤um Haftas› Mesaj›]

    Yo¤un çal›flmalar›m münase-betiyle ifltirak edemedi¤im Kut-lu Do¤um Haftas› aç›l›fl töreni-ne davetiniz için teflekkür ede-rim. ‹slâmîyet tüm insanlarakucak açan iyi ahlak›, do¤rulu-¤u, dürüstlü¤ü, hakka ve huku-ka sayg›y› emreden bir sevgidinidir. Sevgili Peygamberimi-zin örnek kiflili¤inde yüce dini-mizin verdi¤i mesajlar›n ve in-sana katt›¤› güzelliklerin tüminsanlarla sevgi ve hoflgörüiçinde paylafl›lmas›, akl›n vebilimin ›fl›¤›nda iyi anlafl›lmas›manevi huzur ve mutlulu¤umu-zun teminat›d›r.Kutlu Do¤um Haftas› çerçeve-sinde düzenlenen etkinliklerinbu amac›n gerçeklefltirilmesi-ne ‹slâmîyetin ve sevgili Pey-gamberimizin tüm insanl›¤›sevgiyle kucaklayan anlay›fl›-n›n anlat›lmas›na ve iyi anlafl›l-mas›na vesile olaca¤› inanc›y-la baflar›l› geçmesini temenniediyor sevgi ve sayg›lar›m› su-nuyorum.

    ‹smail ALPTEK‹NTBMM Baflkan Vekili

    Kutlu Do¤um’un ülkemize, ‹slâmalemine ve bütün insanl›¤a bar›fl,huzur, birlik, beraberlik ve hay›rlargetirmesi dile¤iyle konuflmas›nabafllayan Türkiye Büyük Millet Mecli-si Baflkan Vekili ‹smail Alptekin, Kut-lu Do¤um Haftas› kutlama progra-m›nda bulunmaktan dolay› büyükbir mutluluk duydu¤unu ifade ede-rek, “Allah’›n, bütün zamanlara ön-der olarak seçti¤i emsalsiz flahsiyet,insanl›¤›n kurtulufl rehberi, yüce ah-lak sahibi, merhamet ve hoflgörütimsali Yüce Peygamberimiz Hz.Muhammed’in dünyaya teflriflerinikutlamak üzere düzenlenen KutluDo¤um Haftas› münasebetiyle birarada bulunman›n engin mutlulu¤uiçerisindeyiz.” dedi.

    Peygamber Efendimiz Hz. Mu-hammed (s.a.v.)’in do¤um y›ldö-nümlerinin Türk ve ‹slâm dünyas›n-da as›rlard›r Mevlid Kandili olarakbüyük bir sevinç ve coflkuyla kut-land›¤›n› belirten Alptekin bu kutla-malar›n özellikle Anadolu’da müs-tesna bir yerinin bulundu¤unu be-lirterek, “Hicri beflinci as›rda “Mu-zafferiddün Gökbörü” taraf›ndanbafllat›lan Mevlid-i Nebevi yani“Kutlu Do¤um” kutlamalar› Türk ve‹slâm dünyas›nda çeflitli merasim-ler ve ihya geceleri fleklinde, büyükbir coflku içinde kutlanmaktad›r.As›rlardan beri Anadoluda kutlan-makta olan Mevlid-i Nebi kutlamala-r›n›n ayr› ve müstesna bir yeri vard›r.Son ilahi vahiy ve son mukaddes ki-tap olan Kur-an’› Kerim’i insanl›¤abildiren ve ayn› zamanda kendi örnekhayat›nda onu yaflayan yüce Pey-gamberimizin hayat modeli demekolan “Siyret-i Nebi”nin ve “Sünnet-i

    O, kusursuzlu¤un, eksiksizli¤in,mükemmelli¤in ve kemalin eflsiz temsilcisidir.‹nsanl›k; küfür, kin, intikam, düflmanl›k,zorbal›k ve zulüm saltanat›ndanO’nun getirdi¤i din sayesinde kurtuldu;O, peygamberlik zincirinin son halkas›d›r.

  • 8 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    Prof. Dr. Mehmet AYDINDevlet Bakan›

    [Kutlu Do¤um Haftas› Mesaj›]

    Bilindi¤i gibi, PeygamberimizHz. Muhammed’in do¤um y›l-dönümü 1989 y›l›ndan itibaren“Kutlu Do¤um Haftas›” ad›ylave çok zengin bir program çer-çevesinde kutlanmaktad›r.

    Bu faaliyetlerin önemli bir k›s-m›, Peygamberimizin örnek veönder kiflili¤ini; ‹slâm’›n evren-sel ilkelerini ve tarihin seyriiçinde zengin bir aç›l›m göste-ren kültürel de¤erlerini konuedinen bilimsel faaliyetlere ay-r›lmakta; bu arada bas›n ve ya-y›n yoluyla toplumumuzun ay-d›nlanmas›na katk›da bulunul-maktad›r.

    13-19 May›s 2003 tarihleriaras›nda gerçeklefltirilecekolan Kutlu Do¤um Haftas› mü-nasebetiyle düzenlenecekolan; “Hz. Peygamber’de ‹n-san ve Çocuk Sevgisi”, “‹s-lâm’da Verimlilik ve Çal›flmaHayat›”, “Hz. Peygamberin Ai-le Hayat›” ile “Hz. Peygambe-rin Örnek Hayat›” konulu kon-ferans ve panellere a¤›rl›k ve-ren bu y›lki faaliyetlere yurtd›-fl›nda bulundu¤um için kat›la-m›yorum.

    Haftan›n baflaral› geçmesini di-ler, bu vesile ile sayg›lar›m› su-nar›m.

    Seniyye”nin de ayr› ve müstesna birönemi vard›r.” dedi.

    Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› taraf›n-dan hadis-i fleriflerin do¤ru flekildeö¤retilmesi konusunun önemi üze-rinde duran ‹smail Alptekin 2000 y›-l›nda Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›ncaoluflturulan “Hadis” komisyonunundaha etkin hale getirilmesinin gerek-lili¤ini belirterek, “Ezberleme ve yaz›ile tespit fleklinde h›fzedilip, korunanhadis-i fleriflerin milletimizin gençnesillerine ö¤retilip, do¤ru bir flekil-de aç›klanmas› konusunda en büyükhizmet flüphesiz Diyanet ‹flleri Bafl-kanl›¤›m›za terettüp etmektedir.

    Yüce Peygamberimizin tebli¤ bu-yurduklar› mesaj›n temel esprisininmilletimize anlat›lmas›nda en önem-li kriterlerinden biri O’nun evrenselsevgisinin ve örnek yaflay›fl modeli-nin oryantalist etki ve özentilerin ya-pay müdahalelerinden korunmas›-d›r. Bu ba¤lamda “Siyret-i Nebi” ko-nusunda yeni çal›flma üniteleri degerçeklefltirilebilir. 2000 y›l›nda, Din‹flleri Komisyonu döneminde, Bafl-kanl›kça oluflturulan “Hadis” Komis-yonunun etkin hale getirilmesi bukonuda, ilk olarak akla gelen faaliyet-lerdi. “Reddiye” türünde kitaplar ha-z›rlanmas› da düflünülebilir.” dedi.

    Peygamber Efendimiz Hz. Mu-hammed (s.a.v.)’in kiflili¤inden ör-nekler veren ‹smail Alptekin, Hz.Peygamber’in toplumdaki adaleti te-sis etmek için büyük çaba sarfetti¤i-ni ve ahlak›n O’nun için çok önemlioldu¤unu belirterek, “Hz. Peygam-ber için ahlak ve dürüstlük çokönemliydi. O, sevgi, hoflgörü, merha-met ve adalet timsaliydi: “‹man et-medikçe Cennet’e giremezsiniz. Bir-

    birinizi sevmedikçe de iman etmiflolmazs›n›z” diyerek birbirimizi sev-menin önemini belirtmifltir. “Komflu-su açken tok yatan bizden de¤ildir”diyerek merhamet ve sosyal yard›m-laflman›n dindeki yerini göstermifltir.O, ayn› zamanda, kusursuzlu¤un,eksiksizli¤in, mükemmelli¤in ve ke-malin eflsiz temsilcisidir. Dünyadahiçbir fani, Peygamber efendimiz ka-dar sevilmemifl ve O’nun kadar ilgigörmemifltir. ‹nsanl›k, küfür, kin, in-tikam, düflmanl›k, zorbal›k ve zulümsaltanat›ndan O’nun getirdi¤i din sa-yesinde kurtuldu; O, peygamberlikzincirinin son halkas›d›r.” dedi.

    ‹nsanl›¤›n kurtuluflunun Hz. Pey-gamberi anlamaktan geçiti¤ini vur-gulayan Türkiye Büyük Millet Mecli-si Baflkan Vekili ‹smail Alptekin,“Medeniyet, modernite, insan hak-lar›, hukukun üstünlü¤ü, yükselende¤erler, hümanizm... vb. kavram-lar›n en çok kullan›l›r hale geldi¤i,fakat bu iddialar›n sadece sözde kal-d›¤› günümüzde; insanl›¤›n gerçekkurtuluflunun Kainat›n Efendisi veson Peygamberi Hz. Muhammed’ive O’nun Yüce Mesaj›n› iyi anlamakve yaflamak oldu¤unu art›k daha iyiidrak edecektir. Bu dönemde ilahi-yatç›lar›m›za terettüp eden önemligörev de bunun yeni söylem ve yeniyorumlar›n› getirmektir; ayr›nt›larkonusunda bo¤ulup kalmak de¤il-dir. Sosyal hadiseleri do¤ru alg›laya-rak, dinimizi özüne uygun bir flekil-de yorumlayarak, bid’at ve hurafe-lerden ar›nm›fl temiz bir din duygu-suyla insanlar›m›z›, çocuklar›m›z›,gençlerimizi nak›fl gibi ifllemeli vebezemeliyiz ki, yanl›fllara sapmaya-l›m.” dedi.

  • 9Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    Mehmet Ali fiAH‹N Devlet Bakan› ve Baflbakan Yard.

    Peygamber efendimizin getirdi¤ikutlu mesaj›n milletimiz ve ecdad›-m›z taraf›ndan as›rlar önce kabuledilerek, milletimizin ‹slâm’la fleref-lendi¤ini ve bugün bununla iftiharettiklerini belirterek konuflmas›nabafllayan Devlet Bakan› ve BaflbakanYard›mc›s› Mehmet Ali fiahin “Azizmilletimiz, hem ‹slâm’la flereflenmiflhem de elinden geldi¤i kadar inanç-la ve samimiyetle ‹slâm’a hizmet et-meye gayret etmifltir. O bak›mdan,böylesine bir milletin bireyi olmakhepimiz için birer iftihar kayna¤›d›r.”dedi.

    Bugün, insanl›¤›n, PeygamberEfendimizin getirdi¤i mesaja ihtiyac›oldu¤unu ifade eden Mehmet Ali fia-hin, O’nun inançl› ve kararl› bir kiflili-¤e sahip oldu¤unu vurgulayarak“‹nanç ve kararl›l›¤›, O’nun hayat›n-da, O’nun getirdi¤i mesajda görüyo-ruz. Bir elime ay›, bir elime günefli,tüm dünyay› ba¤›fllasan›z davamdandönmem diyen kararl›l›k ve inanc›O’nda görüyoruz. Hakk›, hakikati, kulhakk›n› gözetmeyi, O’nun hayat›ndagörüyoruz. "Kimin mal›n› ald›msa, ifl-te mal›m gelsin als›n; kimin s›rt›navurdumsa, iflte s›rt›m gelsin vursun"diyen bir anlay›fl› O’nda görüyoruz.O’nun getirdi¤i mesaj, namlununucunda çiçekler açt›racak bir mesaj-d›r. ‹nsanlar› birbirine kardefl yapa-

    cak bir mesajd›r. O’na, bugün, insan-l›¤›n, her zamankinden daha çok ih-tiyac› oldu¤unu düflünüyorum. Tümyarat›klar› Yaratandan ötürü sevme-yi, O’nun mesaj›ndan al›yoruz.” dedi.

    Peygamber Efendimizin as›rlarönce getirdi¤i mesajlar›n, müslüman-lar taraf›ndan yaflan›p ötelere götü-rülmesi gereken mesajlar oldu¤unubelirten Mehme Ali fiahin bunun içinPeygamberimizin getirdi¤i mesaj› in-sanl›¤›n iyi anlamaya ve iyi yorumla-maya ihtiyac› oldu¤unu söyledi.

    Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›’n›n ayr›bir yeri ve önemi bulundu¤una daiflaret eden Mehmet Ali fiahin “Türki-ye Cumhuriyeti Devleti, daha kuru-lurken, diyanî hizmetlere çok büyükönem vermifltir. Diyanet ‹flleri Bafl-kanl›¤› cumhuriyetle yafl›tt›r. Cumhu-riyet kuruldu¤unda üç kiflinin ma-kam arabas› vard›; biri Cumhurbafl-kan›n›n, biri Genelkurmay Baflkan›-n›n, di¤eri de yan›lm›yorsam Diyanet‹flleri Baflkan›n›n. Anayasam›z, devle-te birçok görev yükledi¤i gibi, bireyle-rin manevi gereksinmelerini karfl›la-ma sorumlulu¤unu ve görevini deyüklemifltir. Nitekim, Anayasan›n24’üncü maddesinde de, din ve ahlakdersleri zorunlu dersler aras›nda sa-y›lm›flt›r. O bak›mdan, Türkiye Cum-huriyeti Devleti, Anayasas›yla, yasala-r›yla ve kurumlar›yla vatandafllar›nadinini do¤ru flekilde ö¤retme görevi-ni Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›na vermifl,o da yasalar içerisinde, yasa çerçeve-si içerisinde bu görevi yapagelmifltir.Ama, flunu belirtmek durumunda-y›m ki: Bu konuda yap›lmas› gerekenbirtak›m yasal düzenlemeler vard›r,at›lmas› gereken ad›mlar vard›r. Bucamian›n görevini daha iyi yapabil-mesi için, devlete ve hükümetleredüflen görevler vard›r. Bunun bilincive fluuru içinde oldu¤umuzu huzuru-nuzda belirtmek istiyorum.” dedi.

    R›dvan Çak›rDiyanet ‹flleri Baflkan Yard.

    Alemlere rahmet olarak gönderi-len, sevgi, flefkat, merhamet ve hofl-görü timsali olan Hz. Muhammed(s.a.v.)’in dünyaya teflriflerinin1432’inci y›ldönümünün kutland›¤›-n› belirterek konuflmas›na bafllayanDiyanet ‹flleri Baflkan Yard›mc›s› R›d-van Çak›r, bu gecenin müslümanlararas›nda müstesna bir yere sahip ol-du¤unu, ve bu gecenin Hz. Peygam-berin evrensel risaletini, yüce ve ör-nek ahlak›n› haf›zalarda tazelemekamac›yla as›rlardan beri “MevlidKandili” olarak kutland›¤›n› söyledi.

    Bütün müslümanlar ve özellikleTürkler aras›nda köklü bir gelenekolan Mevlid Kandilinin, milli ve dinibir terbiye müessesesi, zarif ve sa-mimi Türk dindarl›¤›n›n estetik birformu oldu¤unu belirten R›dvan Ça-k›r, “Her mevlidde okunan Kur’an-›Kerim, sanki orada bulunan cemaatiçin bir kere daha nazil oluyormuflgibi gönülleri ayd›nlatmakta ve ruh-lar› serinletmektedir.” dedi.

    Türk milletinin Peygamber Efen-dimizin do¤um y›ldönümlerini tarihboyunca kutlad›¤›n› ifade eden R›d-van Çak›r, “Aziz milletimiz tarih bo-yunca, alemlere rahmet olarak gön-derilen peygamberimizin do¤umu-nu, ilahi bir lütfun tecellisi olarak id-rak etmifl ve as›rlardan beri bu kut-lu do¤umu ‹slâmî de¤erlerin anlafl›l-mas›nda, birlik ve beraberli¤in sa¤-lanmas›nda, düflmanl›klar›n bitipdostluklar›n bafllamas›nda ve pey-gambere olan sevgi ve ba¤l›l›klar›nortaya ç›kmas›nda bulunmaz bir f›r-sat olarak görmüfltür.” dedi.

    “O’nun getirdi¤i mesaj, namlunun ucunda çiçekler açt›racak birmesajd›r. ‹nsanlar› birbirine kardefl yapacak bir mesajd›r. O’na, bugün,insanl›¤›n, her zamankinden daha çok ihtiyac› oldu¤unu düflünüyorum.Tüm yarat›klar› Yaratandan ötürü sevmeyi, O’nun mesaj›ndan al›yoruz.”

  • Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› ve TürkiyeDiyanet Vakf›nca icra edilen Kutlu Do-¤um Haftas›’n›n tarihi gelenekten yolaç›karak bir manevi ziyafet ve o ziyafet-ten nasiplenme esas›na dayanan zi-hinlerin ve gönüllerin sevgi ile dolmas›-n› sa¤layan bir organizasyon olarak al-g›lanmas› ve de¤erlendirilmesi gerek-ti¤ini belirten R›dvan Çak›r, “Bu hafta-da Hz.Peygamberin, insanl›¤a sundu-¤u ve Kur’an-› Kerim’de en yal›n ifade-siyle “Güzel ahlak” olarak tarif edilen‹slâm’›n, bütün insanl›¤a sevgi, hoflgö-rü ve bar›fl getiren evrensel mesaj›, ye-ni bir anlay›flla ele al›nmakta, de¤erliilim ve fikir adamlar›m›z›n yorumlar›y-la halk›m›za aktar›lmaktad›r.” dedi.

    Hz. Peygamberin insanl›k için birkurtulufl kayna¤› oldu¤unu vurgula-yan Diyanet ‹flleri Baflkan Yard›mc›s›R›dvan Çak›r, “Her peygamber kendikavmine gönderildi, ben ise bütüninsanl›¤a gönderildim” diyen eflsizinsan Hz.Muhammed (s.a.v.), müs-lümanlar için önemli oldu¤u kadarbütün insanl›k için de ayr› bir bahti-yarl›k ve kurtulufl memba›d›r. O’nunhayat› ve sünneti, tatbik-i Kur’an’d›r.Dini anlay›fl› da, yaflamay› da kolay-laflt›ran eksiksiz bir nübüvvet örne¤i-dir. O ve O’nun uygulamalar› olma-dan ‹slâm olmaz.” dedi.

    Peygamberimizi ve O’nun güzellik-lerle dolu hayat›n› tan›maya ve anla-maya her devirde müslümanlar›n bü-yük ihtiyac› oldu¤unu belirten R›dvanÇak›r, Kutlu Do¤um haftalar›n›nHz.Muhammed’i do¤ru anlama ve 21.yüzy›l insan›na da anlatma gayretininbir ürünü oldu¤unu söyledi.

    ‹nsanlara dünya ve ahiret mutlu-lu¤unu Kur’an-› Kerim’in ö¤retti¤ini;Hz. Peygamber’in de örnek oldu¤unuve klavuzluk etti¤ini belirten R›dvanÇak›r, “‹nsan›n dünya ve ahiret mutlu-lu¤u için, onun mant›k ve vicdan›n› ay-d›nlatan, manevi varl›¤›m›z› karartanher türlü kötülük ve olumsuzluktanar›nd›r›p, ahlaki de¤erlere yönelterek,bizi mutedil ve huzurlu bir ruh yap›s›-na ulaflt›ran Kur’an-› Kerim’dir.Kur’an-› Kerim’i hayat›na uygulayarakbu yolda bizlere örnek ve klavuzlukeden, kitab›, hikmeti ve bilmedikleri-mizi ö¤reten ise Hz. Muhammed(s.a.v.)’dir. Her türlü manevi, ahlaki,vicdani ve medeni de¤erlerin ayaklaralt›na al›nd›¤›, bireysel menfaatlerinön plana ç›kt›¤›, sosyal hayat›n bozul-du¤u, insanl›¤›n zarar›na olan her dav-ran›fl›n adeta itibar gördü¤ü, Hakk’›nkuvvete boyun e¤di¤i, merhamet veflefkatin gönüllerden silindi¤i bir za-manda Hz. Muhammed (s.a.v.), in-sanl›¤›n ufkunu ayd›nlatan bir rahmetolarak do¤mufltur.” dedi.

    Hz. Peygamberin gelifliyle kaybo-lan tevhid akidesinin yeniden canlan-d›¤›n›, cehalet ve sap›k inançlarla ka-raran ruhlar›n ›fl›¤a kavufltu¤unu, in-sanl›k için ayd›nl›k bir devrin bafllad›¤›-n› belirten R›dvan Çak›r, “Peygamber-ler zincirinin son halkas› olarak gönde-rilen bu büyük ve eflsiz insan; cehale-tin her türlüsüne karfl› savafl açm›fl,getirdi¤i ilim ve tefekkür anlay›fl›ylakaranl›klar› ayd›nlatm›fl, hak, eflitlik,merhamet, sevgi, hoflgörü gibi ilahi veevrensel prensiplerle, insan› insanakul eden zincirleri ortadan kald›rm›fl-t›r. Güçsüzün, yetimin yoksulun vekimsesizlerin hamisi olmufl; sevgi vesayg›y› yayg›nlaflt›rarak, kin, nefret vehaset gibi kötü duygular› da ortadankald›rmak suretiyle kardeflli¤i pekifltir-mifl, böylece zulüm, haks›zl›k, hor gö-rülme, kan ve gözyafl›n› sona erdir-mifltir. Bizler O eflsiz insan›n davetineicabet ederek, önümüzü ayd›nlatan›fl›¤› ile yüzy›llard›r mutlu ve huzurlubir yaflant› sürdük ve bütün ifllerimiz-de hep O’nu örnek almaya çal›flt›k. Nezaman ki O’ndan ve O’nun getirdi¤i

    mesajdan uzaklaflmaya, flahsi h›rs veihtiraslar›m›z›n peflinden koflmayabafllad›k, O’nu zamana göre iyi anlaya-mad›k, O’nun b›rakt›¤› miras› koruya-mad›k iflte o zaman çeflitli s›k›nt›larlakarfl› karfl›ya kald›k.” dedi.

    ‹nsanlar› hüsrana sürükleyen olay-lar›n temelinde, inançs›zl›k ve ahlaks›z-l›¤›n oldu¤unu vurgulayan R›dvan Ça-k›r, “Dinimizin iman, amel ve ahlaki fa-ziletlerini ö¤reten prensiplerindenuzaklaflman›n; ailelerimiz, toplumu-muz ve insanl›k üzerinde b›rakt›¤› etki-yi ve insanl›¤› ne gibi korkunç uçurum-lara sürükledi¤ini görmekteyiz.” dedi.

    ‹nançs›zl›k ve ahlaks›zl›k anlay›fl›n›nyayg›nlaflmas›yla toplum huzurununbozuldu¤una dikkat çeken R›dvan Ça-k›r, “Vicdanlarda bütün insanl›¤› kucak-layacak umumi merhamet duygular›-n›n yoklu¤u, insanlar›n hukuka sayg›l›olmalar›n› sa¤layacak hak ve adaletduygular›n›n sars›lm›fl olmas› ve sözleriile yapt›klar› bir bütünlük arz eden mo-del flahsiyetlerin de azalmas›, inançs›z-l›k ve ahlaks›z anlay›fl›n›n yayg›nlaflma-s›n›n bir sonucudur. ‹nsanl›¤› bunal›m-lar›n efli¤ine getirerek huzursuz edenbu ›zd›raplardan kurtulman›n çareside, bütün befleriyeti kucaklayacak; ›rk,dil, din ve bölge ay›r›m› yapmadan her-kese flamil olan, hak, adalet, dürüstlükve merhamet duygular›n›n insanl›¤›nvicdan›nda hakim olmas›n› sa¤la-makt›r. Bunun yolu da, insanlar› mu-kaddes duygu ve düflünceler ile engüzel arzu ve al›flkanl›klarda birlefltiren

    10 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    “Hz.Muhammed (s.a.v.),müslümanlar için önemli oldu¤ukadar bütün insanl›k için de ayr›bir bahtiyarl›k ve kurtuluflmemba›d›r. O’nun hayat› vesünneti, tatbik-i Kur’an’d›r.Dini anlay›fl› da, yaflamay› dakolaylaflt›ran eksiksiz birnübüvvet örne¤idir. O ve O’nunuygulamalar› olmadan ‹slâmolmaz.”

  • din duygusunun kuvvetlendirilmesi veyaflanmas›ndan geçmektedir.” dedi.

    Bütün insanl›¤›n huzur ve güveniçinde yaflam›s›n›n bir hak oldu¤unuve bu hakk› ilahi iradenin verdi¤ini ha-t›rlatan R›dvan Çak›r, “Bugün bütüninsanl›k, huzur ve güven dolu bir ha-yat yaflaman›n özlemini çekmektedir.ilahi irade, bu mukaddes hakk› bütüninsanlara bahfletmifl, insanlar› bu kut-si haktan mahrum b›rakma yetkisinihiç kimseye vermemifltir. Temiz vegüven dolu bir hayata eriflmenin usulve esaslar›na dair bilgiler de, yüce Al-lah taraf›ndan Peygamber EfendimizHz. Muhammed (s.a.v.) vas›tas›yla in-sanl›¤a bildirilmifltir. Bunun ad› da ‹s-lâm’d›r. Kur’an-› Kerim’de Yüce Allah“O kendisine ortak koflanlar hofllan-masa da dinini bütün dinlere üstünk›lmak için peygamberini hidayet vehak din ile gönderendir” buyrularak,zaman zaman ‹slâm ile ilgili zihinlerikar›flt›ran yanl›fl ve gerçe¤i yans›tma-yan inanç ve düflünce virüslerine kar-fl›, hakikati ortaya ç›karacak çal›flmala-ra dikkatimizi çekmektedir. Hz.Pey-gamber ve O’nun tebli¤ etti¤i dininanlafl›lmas›nda en büyük engel, özüneuygun bilgi eksikli¤i, önyarg› ve müs-lümanlar›n imaj sorunudur.” dedi.

    ‹nsanl›¤›n kurtulufl için Hz. Pey-gamberi örnek almas› gerekti¤ini be-lirten R›dvan Çak›r, “Kur’an’a göre yü-ce ahlak›n modeli ve olgunluklar›n zir-vedeki temsilcisi Hz. Muhammed(s.a.v.)’dir. O halde Hz. Peygamberi iz-

    ledi¤ini söyleyenlerin tafl›malar› gere-ken en belirgin nitelik, emin olma ni-teli¤idir. Peygamberimiz için emin ol-mak ne kadar gerekli ve önemli ise,O’nu izleyenler için de o kadar önemlive gereklidir.” dedi.

    Tarih sahnesinde büyük medeni-yetler kuran müslümanlar›n yüzy›llarboyunca ‹slâm’la dünyaya huzur vebar›fl getirdiklerini, flanl› bir geçmiflinvarisleri olan günümüz müslümanlar›-n›n bugün, gözünü kan bürümüfl, et-raf›na kin ve nefret saçan bir konumaoturtulmaya çal›fl›lmas›n› da asla tas-vip etmedi¤ini belirten R›dvan Çak›r,“Çünkü, müslüman olsun ya da olma-s›n daima insanlar›n mutlulu¤unu önplanda tutan ‹slâm’›n yap›s›nda, butür davran›fllara, canili¤e, teröre, flid-dete rastlamak mümkün de¤ildir.Ama maalesef dünyada baz› çevreler-ce ‹slâm terörizmle özdefllefltirilmeyeçal›fl›lmaktad›r. Ben bunu büyük birtalihsizlik olarak de¤erlendiriyo-rum.Tabii bunu söylerken dünyan›nmuhtelif yerlerinde, ‹slâmî kimlikleriniön plana ç›karan baz› gruplar›n, buanlay›fla maalesef zemin haz›rlad›kla-r›n› da biliyorum. ‹slâm toplumlar›n›nbugün arzu edilen yere henüz ulafl-mamalar› ve bir çok alanda dünyay›geriden takip eder hale gelmelerinin,bu afl›r› yorumlara zemin haz›rlad›¤›da bir gerçektir ve bu husus birçoksosyal bilimci taraf›ndan da ifade edil-mektedir. Ancak her ne gerekçe ileolursa olsun, ‹slâm ve müslümanlar

    hakk›nda oluflan bu olumsuz imaj›nbehemahal giderilmesi gerekir. Bu-nun yolu da müslüman toplumlar›nbir an önce ilimde, irfanda, ekonomi-de ve sosyal yaflant›da medeni ülkelerdiye tarif edilen ülkelerin seviyesineyükselmelerinden geçmektedir.” dedi.

    Bugün müslümanlar›n önünde du-ran en büyük problemin, binlerce y›ll›kilmi birikimin titizlikle incelenip, gele-ne¤i inkar etmeden yeni bir anlay›fl veyeni bir kavray›flla yeni bir gelecekoluflturamamakta yatt›¤›n› vurgula-yan R›dvan Çak›r, “Ça¤dafl dünyan›nve ça¤dafl insan›n problemlerine yeniçözümler üretirken, binlerce y›ll›k mi-ras› yeni bir anlay›flla ele al›rken enönemli referans noktas›; ‹slâm’›n en iyitebli¤cisi, en güzel örne¤i ve en iyi yo-rumcusu Hz. Peygamberimiz ve O’nunhayat› olacakt›r. O’nu anlamadan yeni-yi üretmemiz mümkün de¤ildir. Busebeple, müslüman topluluklar hemkendi sorunlar›n› çözmek, hem de ‹s-lâmî de¤erleri yeniden günümüz flart-lar›na göre yorumlayarak, insanl›¤›nönüne mutluluk reçetesi olarak sun-mak mecburiyetindedirler.” dedi.

    R›dvan Çak›r konuflmas›n›n sonun-da tüm dünyada huzur, kardefllik vesevginin yayg›nlaflmas›n›n karfl›l›kl› an-lay›fl ve hoflgörüde yatt›¤›n› belirterek,“Kan ve gözyafl› içinde bunalan insan-l›k; art›k birbirini üzmemeli, çat›flma-lardan, bölünmelerden uzak durmal›;farkl› kulvarlarda bulunan insanlarahasmane duygularla yaklaflmamal›,karfl›l›kl› münasebetlerimizde mant›kve muhakeme temelleri üzerine kuru-lu sevgi, sayg›, hoflgörü ve diyalog yol-lar›n› kullanmal›d›r. Unutmamal›y›z ki;ülkemizin ve dünyan›n ayd›nl›k gelece-¤i, huzuru ve mutlulu¤u; kin, nefret,husumet, fliddet, kavga ve çat›flmala-r›n kökünün kesilmesine, aram›zdahoflgörü ve kardefllik anlay›fl›n›n köksal›p yayg›nlaflmas›na, farkl› anlay›fl vedüflüncelere sahip insanlar›n birbirle-rini kabullenebilmelerine, asgari müfl-tereklerde buluflarak toplumsal uzlafl-may› sa¤lamalar›na, kamplaflmalarave ideolojik çal›flmalara imkan ve f›rsatvermemelerine ba¤l›d›r.” dedi.

    11Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

  • 12 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    G ünümüzde insanl›¤›n en çokihtiyaç duydu¤u de¤erlerinbafl›nda gelen sevgi ve hoflgö-rüyü toplumumuzun her kesimindeyayg›nlaflt›rmak ve insanlar aras›ndabir muhabbet, bir gönül köprüsü kur-mak amac›yla 1995 y›l›nda bafllat›lan“Bir Dal Gül Ver Kampanyas›”n›n doku-zuncusu Diyanet ‹flleri Baflkan Yard›m-c›s› R›dvan Çak›r’›n Türkiye Büyük Mil-let Meclisi Baflkan Vekili ‹smail Alpte-kin, Devlet Bakan› ve Baflbakan Yar-d›mc›s› Mehmet Ali fiahin ve Büyük Bir-lik Partisi Genel Baflkan› Muhsin Yaz›c›-o¤lu’na gül taktim etmesiyle bafllad›.

    Çiçeklerin en güzeli olan gül, Sevgi-li Peygamberimizin simgesidir. Gülüngüzel kokusu da, Sevgili Peygamberi-mizin mübarek tenine benzetilmifltir.Gül, sevginin, muhabbetin, bar›fl›nsembolüdür.

    Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› ve TürkiyeDiyanet Vakf› da; sevginin, muhabbe-tin, bar›fl›n, hoflgörünün toplumumu-zun her kesimine yay›lmas›, birlik vebütünlü¤ümüzün sa¤lam temellereoturmas› ve toplumumuzda hoflgörü-nün kal›c›l›¤›n›n sa¤lanmas› amac›yla“Gül Günü”nü ihdas etmifltir.

    Bugün ülkemizin her köflesindeKutlu Do¤um Haftas› münasebetiyle Di-yanet ‹flleri Baflkanl›¤› ve Vakf›m›z orga-nizesinde, müftülüklerimizin gayretle-riyle gül günü kutlanmaktad›r. Bir adetgülün takdimiyle oluflan sevgi ve hoflgö-rünün kal›c› olmas›n› temenni ediyoruz.

    Ayr›ca her y›l oldu¤u gibi bu y›l daVakf›m›za ücretsiz gül ba¤›fl›nda bulu-nan Ankara Çiçekçilik Esnaf› Odas›nave Ankara Marmara Tar›m Sanayi veTicaret Limited fiirketi’ne desteklerin-den dolay› teflekkür ediyoruz.

  • Türkler taraf›ndan eski devir-lerden beri bilinmekte olup edebi-yatta çokca kullan›lan motiflerdenbiridir. Farsça’daki genel anlam›“çiçek” olan gül, Türk edebiyat›ndada “gül-i bâdâm” (bâdem çiçe¤i),“gül-i yâsemen” (yasemin çiçe¤i)gibi ifadelerde ayn› manada kulla-n›lm›flt›r.

    Gül, çeflitli vas›flar›yla daha çoksevgilinin sembolü olarak kabuledildi¤inden flairlerin ilham kayna-¤›, çiçeklerin de sultan›d›r. Divanedebiyat›nda en çok sözü edilenk›rm›z› güldür.

    Bahar›n bir ad›n›n “gül mevsi-mi” oluflu güle verilen önemdenkaynaklanmaktad›r. Güller bumevsimde açt›¤›ndan bahar için“vakt-i gül, mevsim-i gül, devr-igül” ifadeleri de kullan›l›r. “Gülzar,gülflen, gülistan” gülün bulundu¤umahallerin ad›d›r.

    Çiçeklerin en güzeli olan gül,sevgili Peygamberimiz Hz. Muham-med’in simgesidir. Gül’ün güzel ko-kusu da sevgili Peygamberimizinmübarek tenine benzetilmifltir.

    Bu benzetmeler, ‹slâm’› bir“Sevgi dini” olarak alg›layan azizTürk Milletinde, bir hayat, kültürve medeniyet seçkincili¤iyle derinbir zevk ve estetik boyut kazan-m›flt›r. Bunlar›n bafl›nda onun heryönüyle Hz. Peygambere benzetili-fli gelmektedir. Yunus Emre’nin,“Çiçek eydür ey dervifl gül Muham-med teridir” m›sras›nda ifade etti-¤i gibi gülün kokusunu Resul-ü Ek-rem’in terinden ald›¤›na inan›l›r.Halk aras›nda, “Gül koklamak se-vapt›r” sözü de daha çok bu çiçe-¤in Hz. Peygamberin sembolü ol-mas›ndan kaynaklanmaktad›r. Gülkokland›¤›nda, gülya¤› veya gül su-yu ikram edildi¤inde salatü selam

    getirilmesi, bu inan›fl›n müslü-manlar aras›nda köklü bir gelene-¤e sahip oldu¤unu gösterir. Mevlidtörenlerinde gül suyu serpmek,bunun için yap›lm›fl sanat eseri ni-teli¤i tafl›yan gülabdanlar›n ortayaç›kmas›na vesile olmufltur. Tasav-vufi sembolizmde gül ilahi güzelli-¤i ifade etti¤i gibi Allah’›n mahbu-bu Hz. Muhammed’i de temsileder. Bundan dolay› “verd-i Mu-hammedi” ve ya “gül-i Muham-med”i ad› verilen gül fleklinde Hil-ye-i flerifler yap›lm›flt›r. Öte yan-dan tasavvufta servi vahdeti, gülde kesreti temsil etti¤i için “serv-igül endam” gibi sözlerle kesret al-t›nda gizlenen vahdet anlat›lmakistenmifltir.

    Bütün klasik Do¤u edebiyatla-r›nda oldu¤u gibi divan edebiyat›n-da da gül bülbülle birlikte afl›¤› vesevgiliyi temsil eder. Aflk maceras›,bu ikisi aras›nda cerayan eden bü-yük bir hadise gibi bütün safhala-r›yla anlat›l›r.

    Klasik Türk edebiyat›nda gülsevgili tipinin bütün özelliklerini ta-fl›r. Hatta çok defa sevgiliyle gülgüzellik yönünden karfl›laflt›r›l›r.

    Tasavvufi sembolizmde goncahalindeki gülün vahdeti, aç›lm›flgülün kesreti ifade etmesine karfl›-l›k gülflen gönül aç›kl›¤›n› yahut

    13Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    GÜL

  • kirinden, pas›ndan temizlenerekilahi güzelli¤in yans›mas›na haz›rhale gelmifl kalbi ifade eder. Riva-yete göre Hz. Ali son nefesine ver-meden önce Selman-› Farisi’denbir deste gül istemifl ve getirilenbu gülleri koklad›ktan sonra ruhu-nu Hakk’a teslim etmifltir. Bundandolay› Bektaflilik’te gül önemli birsemboldür.

    Divan edebiyat›nda, Türk halkve tekke edebiyatlar›n›n hemen bü-

    tün ürünlerinde de güle yer veril-mifltir. Gülün çeflitli özellikleriyle eleal›nd›¤› mani, türkü, atasözü, de-yim, ninni, a¤›t, ilahi, halk hikayesive k›ssalar bugün de Türk halk› ara-s›nda canl› olarak yaflamaktad›r.

    Gül, Osmanl›lar’dan bafllayarakgünümüze kadar Türklerin günlükhayatlar›nda önemli bir yer tutar.Erkek ve özellikle kad›n k›yafetindeve ziynet eflyas›nda yayg›n bir mo-tif olarak kullan›lm›flt›r. Türk mut-

    fa¤›nda özel gül reçeli ve gül fluru-bundan baflka parfümeri sanayiin-de de gül suyu ve gül esans› eski-den beri bilinmektedir. Türkçeeserlere ad verme gelene¤ine ba¤-l› olarak gül kelimesiyle bafllayanbir çok mesnevi, tarih, tezkire veteracim-i ahval kitab› bulunmakta-d›r. K›z çocuklar›na gül ve içinde bukelimenin yer ald›¤› çeflitli adlar ve-rilmesi de günümüze kadar gelenyayg›n bir gelenektir.

    14 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    Ankara Çiçekçiler Esnaf› Odas› Baflkan› Say›n Hüseyin Çak›r veAnkara Marmara Tar›m Sanayi ve Ticaret Limited fiirketi Ad›na Yönetim Kurulu Baflkan› Say›n Yakup Özk›l›ç'a

    plaket verildi.

    Can›m feda olsun,

    Senin yoluna.

    Ad› güzel,

    kendi güzel Muhammed.

    Yunus Emre

  • 15Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    K utlu Do¤um Haftas› programlar› çerçevesinde1996 y›l›nda bafllat›lan “Kutlu Do¤um Afl›” uygu-lamas›na bu y›l da devam edildi.

    Art›k Kutlu Do¤um Haftas›’n›n vazgeçilmez birunsuru haline gelen “Geleneksel Pilav Günü” her y›loldu¤u gibi bu y›l da vatandafllar›m›z taraf›ndan bü-yük ilgi gördü.

    Misafirlere yemek ikram etme, bu yemek esna-s›nda toplumumuzun de¤iflik kesimlerinden insanla-r› kaynaflt›rma amac›yla Türk kültürünün derinlikle-rinde pilav günlerinin unutulmaz bir yeri vard›r. Bugelenek halen bir çok flölenlerde, merasimlerde, y›lsonu etkinliklerinde icra edilerek yaflat›lmaktad›r.Kutlu Do¤um Haftas› etkinliklerinin bir aya¤›n› da bugelene¤imizin devam› olan “Kutlu Do¤um Afl›” olufl-turmaktad›r.

    Hafta münasebetiyle 5000 kiflilik olarak haz›r-lanan etli pilav ve ayrandan oluflan Kutlu Do¤umAfl› 16 May›s Cuma günü, Cuma namaz›n› müte-akip Kocatepe Camii avlusunda misafirlere ikramedildi.

    Kutlu Do¤um Afl›

    Hafta münasebetiyle5000 kiflilik olarak haz›rlananetli pilav ve ayrandan oluflan

    Kutlu Do¤um Afl›16 May›s Cuma günü,

    Cuma namaz›n› müteakipKocatepe Camii avlusunda

    misafirlere ikram edildi.

  • 16 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    T ürkiye Diyanet Vakf› Kad›n Kollar›, ‹ncesu KültürMerkezi Kursiyerlerinin dönem boyunca haz›rlad›k-lar› el becerilerini Kutlu Do¤um Haftas› münasebetiyleKocatepe Camii Konferans Salonu Fuayesi’nde düzenle-nen bir kermes ile ziyaretçilerin be¤enisine sundu.

    Befl gün süreyle aç›k kalan kermeste, Türkiye Diya-net Vakf› Kad›n Kollar› ‹ncesu Kültür Merkezi’nde e¤itimgören kursiyerler taraf›ndan yap›lan ebru, tezhip, resimgibi han›mlar›m›z›n el eme¤i, göz nuru olarak niteleye-bilece¤imiz çeflitli el iflleri sergilendi. Ayr›ca han›mlar›m›-z›n haz›rlad›klar› Türk mutfa¤›n›n seçkin örnekleri dekermeste yer ald›.

    KUTLU DO⁄UM HAFTASI KERMES‹

  • Bu y›l büyük bir coflkuyla kutla-nan Kutlu Do¤um Haftas›program› çerçevesinde “Hz.Peygamberin Tebli¤ Metodu Ifl›¤›nda‹slâm’›n Güncel Sunumu” konulu birsempozyum düzenlendi. KocatepeKonferans Salonu’nda tertip edilenve üç gün süren sempozyuma, Türki-ye genelinden kat›lan sahas›n›n uz-man› ilim adamlar› taraf›ndan sunu-lan tebli¤ler ve yap›lan müzakereler-de; günümüz araç, teknoloji, ekono-mi ve de¤er yarg›lar› ›fl›¤›nda tebli¤insunumunun nas›l yap›laca¤› akade-mik disiplinler çerçevesinde ele al›na-rak anlat›ld›.

    Sempozyumda sunulan özenlehaz›rlanm›fl tebli¤lerde ve yap›lan

    müzakerelerde Peygamberimizintebli¤ metodu dile getirilerek, ‹s-lâm’›n toplumlara aktar›lmas›ndaneler yap›labilece¤i ve tebli¤cilerdebulunmas› gereken özellikler detayl›bir flekilde anlat›ld›.

    Üç gün boyunca dolu dolu geçensempozyum adeta bir ilim, bilgi, kül-tür sofras› idi. Bu sempozyumda su-nulan tebli¤ler ile yap›lan müzakere-lerin kitap olarak bast›r›larak kamu-oyunun bilgisine sunulacak olmas› dahiç flüphesiz sevindirici bir durumdur.

    Biz bültenimizin bu say›s›nda de-¤erli okuyucular›m›za sempozyumhakk›nda bir fikir vermek amac›ylaoturumlarda sunulan tebli¤leri k›sabir özet halinde sunmaya çal›flt›k.

    17Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    Hz. Peygamber’in Tebli¤ Metodu Ifl›¤›nda‹slâm’›n Güncel Sunumu

    Sempozyum

    K U T L UD O ⁄ U MHAFTASI

    2003

  • Doç. Dr. Zekeriya GÜLERSelçuk Üniversitesi‹lahiyat Fakültesi

    Tebli¤inin bafl›nda, tebli¤e mu-hatap insan›n veya kitlenin sahip ol-du¤u inanç ve de¤er fark› bak›m›n-dan iki kategoride ele al›nmas›n›nuygun olaca¤›n› ifade eden Doç. Dr.Zekeriya Güler, konuyu; “Gayr-i Müs-limlere Tebli¤” ve “Müslümanlara

    Tebli¤ (Emir bi’l-Ma’rûf Nehiy Ani’l-Münker)” bafll›klar› alt›nda ele ald›.

    “O halde bu k›ssay› anlat, ki bel-ki derin derin düflünürler” âyetinintebli¤ faaliyeti esnas›nda Kur’an k›s-salar›ndan faydalanman›n önemineiflaret etti¤ine de¤inen Güler, tebli-¤e muhatap fert ve topluluklar›n ya-flad›klar› psikolojik durumlar›n, için-de bulunduklar› konjonktüre ba¤l›olarak de¤iflen flartlara ve ortamlaragöre tebli¤in aç›k ve gizli yönününsöz konusu oldu¤unu ifade etti.

    Peygamber efendimizin ve di¤erpeygamberlerin tebli¤ metodlar›n›örnekleriyle aktaran Doç. Dr. Zekeri-ya Güler, “Bütün bu kullan›mlar, ‹s-lâmî literatürde tebli¤in, “dini tan›-mayan/bilmeyen insanlara onu ulafl-

    t›rmak, onun hakk›nda do¤ru vesa¤l›kl› bilgi sahibi olmalar›n› sa¤la-mak, ak›l ve idraklerine sunarak on-lar›n müslüman olmalar› için gayretgöstermek” mânas›nda anlafl›ld›¤›n›göstermektedir.” dedi.

    Davetin gayri müslimlere, irfla-d›n müslümanlara yap›labilece¤inibelirten Güler, “Da’vet ve tebli¤inmuhataplar› daha ziyade gayr-imüslimler iken, emir bi’l-ma’rûf ne-hiy ani’l-münker anlam›nda irflad›nhedef kitlesi ise müslümanlar ol-maktad›r. Baflka bir tabirle, da’vetve tebli¤ d›fla dönük bir hareket vas-f› tafl›rken, irflad ve ›slah içe yönelikbir faaliyet olmaktad›r.” dedi.

    Kötülüklerin ve çirkinliklerin üs-tesinden gelinebilmesi, iyiliklerin ve

    18 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    I. OturumI. OturumTEBL‹⁄DE TEMEL KAVRAMLAR VE ‹LKELER

    I. Oturum

    Tebli¤de Temel Kavramlar ve‹lkeler konulu I. OturumaProf. Dr. Nesimi Yaz›c› baflkanl›ketti. Doç. Dr. Zekeriya Güler, Yrd.Doç. Dr. fievket Yavuz, Prof. Dr.

    Halis Albayrak, Doç. Dr. ‹smailKaragöz ve Prof. Dr. Mehmet Öz-demir’in tebli¤ci olarak kat›ld›¤›oturuma, Prof. Dr. Mustafa Ça¤-r›c›, Prof. Dr. Nasuhi Karaaslan,

    Prof. Dr. fierafettin Gölcük, Prof.Dr. M. fievki Ayd›n, Prof. Dr. SuatCebeci ve Yrd. Doç. Dr. AhmetÖzdemir müzakereci olarak iflti-rak etti.

    TEBL‹⁄‹N MÂH‹YET‹ VE SINIRLARI

  • güzelliklerin yayg›nlaflt›r›labilmesiiçin müslüman›n tebli¤ görevini yeri-ne getirmesi gerekti¤ini belirten Ze-keriya Güler, “Müslüman›n yaflad›¤›ortam ve flartlar ne olursa olsun fit-ne ve fesad›n de¤il, huzur ve salah›nyerleflmesi, savafl›n de¤il bar›fl›n ya-p›lmas›, kötülü¤ün de¤il iyili¤in ege-men olmas› için gayret göstermeli-dir. O, sarfetti¤i gayretin müsbetnetice vermesi için, kendi hareket vedavran›fllar›n› kontrol alt›na alaraktopluma örnek olmal›d›r.” dedi.

    19Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    Yard. Doç. Dr. fievket YAVUZ18 Mart Üniversitesi‹lahiyat Fakültesi

    Kaynak, Alan ve Metod Aç›s›ndanMisyonerlik ve Tebli¤ FaaliyetlerininEpistemik Çözümlemesi konulu birtebli¤ sunan Yard. Doç. Dr. fievketYavuz, tebli¤ini “Girifl”, “Misyonerlikve Tebli¤in Meflruiyet Kaynaklar›n›nSoy kütü¤ü, Alanlar›n›n Koordinatla-r› ve Metotlar›n›n ‹nflas›” ile “Sonuç”bafll›klar› alt›nda ele ald›.

    Girifl bölümünde her dinin kendi-ni dillendirme ve yayma gayreti ol-du¤unu, bunun H›ristiyanl›kta mis-yonerlik, ‹slâm’da ise tebli¤ olarakadland›r›ld›¤›n› belirten fievket Ya-vuz, bu dillendirmede kulland›klar›yöntemler üzerinde durdu.

    “Misyonerlik ve Tebli¤in Meflru-iyet Kaynaklar›n›n Soy kütü¤ü, Alan-

    lar›n›n Koordinatlar› veMetotlar›n›n ‹nflas›” bölü-münü iki bafll›k alt›nda elealan Yavuz, bunlar› “H›ris-tiyan Misyonerli¤i” ve “‹s-lâm Tebli¤i” arabafll›klar›alt›nda aç›klad›.

    H›ristiyanl›k Misyoner-li¤i konusunu “OtoriteninDilimlenmesi veya Dilimle-nen Otoritenin KanonizeEdilmesi ve Manevî/Spiri-tüal Otoritenin Maddî/Dünyevî Otoriteye Eklem-lenmesi” ve “MisyonerlikMetodlar›n›n ‹nflas›” ola-rak ele alan Yard. Doç. Dr.fievket Yavuz, “‹slâm Teb-li¤i” konusunu ise, “Otori-tenin ‹nflas›” ve “Metodla-r›n ‹nflas›” fleklinde iflledi.

    Sonuç bölümünde din-lerin ve ideolojilerin varo-labilmek için mesajlar›n›baflkalar›na ulaflt›rmakzorunda olduklar›na de¤i-nen Yavuz, bu zorunlulu-¤un da ‘iletme’nin meflrukaynaklar›n› belirledi¤inisöyledi.

    KAYNAK, ALAN VE METOT AÇISINDAN M‹SYONERL‹K VETEBL‹⁄ FAAL‹YETLER‹N‹N EP‹STEM‹K ÇÖZÜMLEMES‹

  • Prof. Dr. Halis AlbayrakAnkara Üniversitesi‹lahiyat Fakültesi

    Tebli¤ ve davet kavramlar›n›nkelime anlamlar›n› izah ederek tebli-¤ine bafllayan Prof. Dr. Halis Albay-rak, “tebli¤” kelimesinin ulafl-mak/varmak, sona yaklaflmak, ulafl-t›rmak; “davet” kelimesinin ise ça-

    ¤›rmak, seslenmek (dua etmek),yard›m istemek, yalvarmak, adlan-d›rmak, sormak ve temenni etmekgibi anlamlara geldi¤ini söyledi.

    Tebli¤de üç temel unsurdan sözedilebilece¤ini ifade eden Albayrak,bunlar›n tebli¤ eden, kendisine teb-li¤ edilen ve tebli¤ edilecek mesaj ol-du¤unu belirterek, her unsuru ayet-lerle aç›klad›. Davet kavram›yla ilgilidört boyut üzerinde durmak gerek-ti¤ini söyleyen Halis Albayrak, Bun-lar›n da davet edenler, davet edilen-ler, kendisine davet edilen varl›klarve olgular, davetin biçimi oldu¤unuifade etti.

    Konuflmas›nda tebli¤ ile davetaras›ndaki farkl›l›klara de¤inen

    Prof. Dr. Halis Albayrak, “Tebli¤’ledavet aras›nda bir karfl›laflt›rmayapacak olursak, tebli¤, sadecepeygamberlerin ifli iken davet, di-¤er insanlar›n da yapt›¤› bir ifl ola-rak karfl›m›za ç›kar. Tebli¤’de Al-lah’›n vahiy yoluyla gönderdikleri-nin yal›n ve net biçimde duyurul-mas› söz konusu iken, davet, da-vetçinin ihtiyaca göre kendi ifadekal›plar›yla yeni formlar üreterekgerçeklefltirdi¤i bir faaliyettir. Teb-li¤de zaman zaman muhataplar›azarlayan, elefltiren, reddeden vepolemi¤e giren bir nitelik mevcut-ken, davette; çekicilik, yumuflakl›k,incelik ve ikna edicilik nitelikleri önplana ç›kar.” dedi.

    20 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    TEBL‹⁄ VE DAVET KAVRAMLARININ ANAL‹Z‹

    Doç. Dr. ‹smail KARAGÖZDin ‹flleri Yüksek Kurulu Üyesi

    Tebli¤ine kavram kelimesininmanas›n› aç›klayarak bafllayan Doç.Dr. ‹smail Karagöz, "Kavram; bir fik-ri, bir sistemi anlatmak için kullan›-lan; o fikrin, o sistemin ifade edilme-sinde önemli ve bafl rolü oynayansözcüklerdir. Bu sözcüklere önemine

    binaen "anahtar terim", "teknik te-rim", "odak kelime" denir.” dedi.

    ‹nsana ait bilgilerin, kavramlarlaifade edildi¤i gibi, Kur'ân'da yer alanbilgilerin de ayn› flekilde kavramlarlaifade edildi¤ini ifade eden Karagöz,“Bu nedenle "Kur'ânî bilgiler" de-mek, bir anlamda "Kur'ânî kavram-lar" demektir. ‹nsan›n iradeye ba¤l›bütün söz, fiil ve davran›fllar› kazan-d›¤› kavramlara ba¤l› oldu¤una gö-re, "Kur'ânî bilgilerin" hayata akta-r›lmas› da bu kavramlar›n kazan›l-mas›na ba¤l›d›r. ‹nsan, "Kur'ânî kav-ramlar›" ne kadar çok elde ederse okadar Kur'ân'› tan›m›fl ve davran›flla-r›na yans›tm›fl, dolay›s›yla yeterli dü-zeyde "Kur'ân bilgisine" ve kültürü-ne sahip olmufl olur.” dedi.

    Kur'ânî bilgilerin, Kur'ânî laf›zlar-la ifade edilen bilgiler oldu¤unu vur-gulayan ‹smail Karagöz, “Dolay›s›ylaKur'ân'› tan›mak, tan›tmak ve bafl-kalar›na anlatabilmek için Kur'ânkavramlar›n› iyi ö¤renmek ve analizetmek gerekmektedir.” dedi.

    Konuflmas›nda tebli¤ ve davetyöntemleriyle ilgili kavramlar› detayl›olarak analiz eden Doç. Dr. ‹smail Ka-ragöz, bu ba¤lamda Va’z, Mev’›ze;Zikr, Zikrâ, Tezkire; Nasîhat; Tavsiye,Ta’lim, ‹rflâd, Hidâyet, Emr-i bi’l-ma’rûf ve Nehy-i ani’l-münker, ‹nzâr,Tahzîr, Tebflir, Hikmet, Kavl-i Leyin,Kavl-i Beli¤, Kavl-i Hasen, Kavl-iMa’rûf, Mücadele, Üsve-i Hasene vefiâhid kavramlar›n› tek tek ele alarakdetayl› bir flekilde aç›klad›.

    TEBL‹⁄ YÖNTEMLER‹ ‹LE ‹LG‹L‹KUR’ÂN KAVRAMLARININ ANAL‹Z‹

  • 21Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    Prof. Dr. Mehmet ÖZDEM‹RAnkara Üniversitesi‹lahiyat Fakültesi

    Fetih ve tebli¤ iliflkisi konulu birteblig sunan Prof. Dr. Mehmet Öz-demir, fetih hareketlerinin Ortaça¤tarihinin en önemli olay› oldu¤unuifade etti.

    Fetihlerin öneminin, fetihlersonras› fethedilen ülkedeki insanla-r›n müslüman olmas›ndan kaynak-land›¤›n› belirten Özdemir, “Fetihle-rin as›l önemli taraf›, ülkelerin elegeçirilmesine paralel olarak bura-larda yaflayan halklar›n›n da tedrici

    bir biçimde kitleler halinde ‹slâm di-nine girme iradesi sergilemifl olma-lar›d›r. Bu ihtidalar sayesinde fethe-dilen topraklar birer müslümanyurduna dönüflmüfl ve sonuçta gü-nümüz ‹slâm dünyas›n›n büyük birbölümü bu suretle ortaya ç›km›fl-t›r.” dedi.

    Fetih-tebli¤ iliflkisi ile fetihleringerekçeleri konusunda Peygamberefendimiz zaman›ndan örnekler ve-ren Prof. Dr. Mehmet Özdemir, “Hz.Peygamber’in askerî faaliyetleri vebunun bir sonucu olarak gerçeklefl-tirdi¤i fetihlerin arka plan›nda, Me-dine’de kendi liderli¤i alt›nda oluflandinî siyasî yap›y› muhafaza etmegayreti yan›nda; en baflta Mekkelimüflriklerin, buna paralel olarak dadi¤er müflrik Arap kabilelerinin veyahudi topluluklar›n›n ‹slâm dinininyay›lmas›na mani olmak için olufltur-duklar› cepheyi çökertme niyeti yat-maktayd›. Ancak, bu niyet, asla, kar-

    fl› cephedeki insanlar›n, askerî güçya da hep söylendi¤i gibi k›l›ç korku-su alt›nda ‹slâm dinine girmelerininsa¤lanmas› gibi bir düflünceyi ihtivaetmiyordu. Zaten, her fleyden öncegerek Mekke, gerekse Medine döne-minde birbirini tamamlar flekildeKur’an’da ortaya konan tebli¤ ilkele-ri, buna imkan tan›mayacak kadaraç›k ve kesindi.” dedi.

    Fetihlerdeki as›l gayenin tebli-¤in önündeki engelleri kald›rmakoldu¤unu belirten Özdemir, “Hz.Peygamber’in askerî faaliyetlerininya da fetihlerin ‹slâmî tebli¤e kat-k›s›, fetih esnas›nda veya sonras›n-da insanlar› bask› alt›nda din de¤ifl-tirmeye zorlama fleklinde de¤il,tebli¤in önündeki direnç merkezle-rinin kontrol alt›na al›nmas› sure-tiyle buralarda davetin daha rahatve güvenli bir biçimde yap›lmas›nazemin haz›rlama biçiminde olmufl-tur.” dedi.

    FET‹H-TEBL‹⁄ ‹L‹fiK‹S‹

  • 22 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    II. OturumII. OturumTEBL‹⁄DE GÜNCEL SORUNLAR

    II. Oturum

    Tebli¤de Güncel Sorunlar ko-nulu II. Oturuma Prof. Dr.fierafettin Gölcük baflkanl›k etti.Doç. Dr. Recep Kaymakcan, Doç.

    Dr. Sönmez Kutlu, Prof. Dr.Nasrullah Hac›müftüo¤lu, Prof.Dr. Hayati Hökelekli’nin tebli¤ciolarak kat›ld›¤› oturuma, Doç.

    Dr. Ali Erbafl, Doç. Dr. M. Ali Bü-yükkara, Doç. Dr. Yusuf ZiyaKeskin müzakereci olarak iflti-rak etti.

    Doç. Dr. Recep KAYMAKCANSakarya Üniversitesi‹lahiyat Fakültesi

    Tebli¤inde ‹slâm dininin bu di-ne mensup olmayanlar taraf›ndannas›l alg›land›¤›n› ve bu alg›lamayaetki yapan sebepleri anlatan Doç.Dr. Recep Kaymakcan, bat›da‹slâm ve müslüman imaj›n›n ‹ngil-

    tere örne¤inde ders kitaplar›ndanas›l sunuldu¤unu ve s›n›flarda ‹s-lâm’›n sunumundaki yanl›fl anla-t›mlar› aç›klad›.

    Öncelikle Bat›daki müslümanimaj› üzerinde duran Kaymakcan,“Nüfusunun büyük ço¤unlu¤unuHristiyan dini mensuplar›n›n teflkiletti¤i bat›ya ‹slâm tebli¤inin yete-rince yap›ld›¤›n› söylemek müm-kün de¤ildir.” dedi.

    Günümüzde iletiflim araçlar›-n›n ço¤almas›n›n ‹slâm’›n tebli¤in-de bir yandan önemli f›rsatlar olufl-tururken di¤er yandan da ‹slâmhakk›nda yanl›fl ve önyarg›lar›nyayg›nlaflmas›n› kolaylaflt›rd›¤›n›ifade eden Recep Kaymakcan, ço-¤u zaman da ‹slâm hakk›nda olufl-

    turulan olumsuz imaj›n kayna¤›n›nyaln›z bilgisizlik ve müslümanlar›nyapm›fl oldu¤u olumsuz uygulama-lar olmay›p bazen de bilinçli olaraküretilen imajlar oldu¤unu söyledi.

    Bat›’daki ‹slâm imaj›na tarihselaç›dan de¤indikten sonra ‹ngilte-re’deki ders kitaplar›nda ve s›n›f-larda ‹slâm ö¤retiminde oluflan önyarg›l› ve yanl›fl anlat›mlar› ortayakoyan Doç. Dr. Recep Kaymakcan,“Özellikle ders kitaplar›n›n geniflkullan›m› sebebiyle okullardaki mil-yonlarca ö¤rencinin zihninde ‹slâmimaj›n›n oluflmas›n› etkiledi¤i birgerçektir. ‹ngiltere’de ‹slâmîyetinasl›na uygun olarak anlat›lmas›nayönelik gayretlere ra¤men olum-suz ‹slâm ve müslüman imaj›n›n

    TEBL‹⁄‹N ÖNÜNDE B‹R ENGEL OLARAK ‹MAJ SORUNU(MÜSLÜMAN ‹MAJI)

  • 23Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    varl›¤›n› sürdürdü¤ü görülmekte-dir.” dedi.

    ‹slâm’a bak›fl aç›s›yla alakal› ön-yarg›l› ve yanl›fl anlat›mlara di¤erAvrupa ülkelerinde de yer verildi¤i-ni söyleyen Kaymakcan, “‹slâmî-yetle ilgili olumsuz imaj›n, ‹slâm vefliddet, ‹slâm’da kad›n, ‹slâmîyetinkuralc› bir din olmas›, Hz. Muham-med’in sunumu gibi konular üze-rinde yo¤unlaflt›¤› görülmektedir.

    Özellikle Amerika Birleflik Devletle-ri’ndeki 11 Eylül sald›r›s› sonras›‹slâm ile fliddet, terörizm aras›ndairtibat kurma fleklindeki yanl›fl ‹s-lâm sunumu medya yard›m›yla da-ha da artmaktad›r.” dedi.

    Yap›lacak etkili bir ‹slâm tebli¤iile bat›daki insanlar›n ‹slâm’› dahaiyi anlamalar›n› sa¤laman›n ve önyarg›lar›n› olabildi¤ince gidermeninmümkün olabilece¤ini belirten Kay-

    makcan, “Genifl bir kitleyi etkilemegücüne sahip ders kitaplar› haz›r-lanma sürecinde bat›l› her ülkeninkendine özel hukuki durumu da dik-kate al›narak din dersi, tarih vb.derslerde ‹slâm’›n gerçeklere uygunolarak anlat›m›n› sa¤lamak içinözellikle bat›da yaflayan müslüman-lar›n bulunduklar› ülkelerin e¤itimotoriteleri ile iflbirli¤i yapmalar›n›ngereklili¤i ortadad›r.” dedi.

    Doç. Dr. Sönmez KUTLUAnkara Üniversitesi‹lahiyat Fakültesi

    Dinî, siyasî veya ideolojik bir me-saj›n, insanlar taraf›ndan benimsen-mesi ve toplumda taban bulabilme-si için, mesaj›n do¤rulu¤u kadar kimtaraf›ndan, nas›l ulaflt›r›ld›¤›n›n dason derece önemli oldu¤unu vurgu-layarak tebli¤ine bafllayan Doç. Dr.Sönmez Kutlu, bir mesaj›n ne kadardo¤ru olursa olsun, kaynaktan al›c›-ya iyi bir zamanlamayla uygun ka-nallardan iletilmemesi durumunda,olumlu bir yans›man›n al›nmas›n›nmümkün olamayaca¤›n› ifade etti.

    Allah’›n, ilahî mesajlar›n› gönde-rirken, bu göreve insanlar aras›nda,ak›ll›, güvenilir, dürüst, emanete hi-yanet etmeyen, hoflgörülü baflar›l›ve onurlu kimseleri seçti¤ini belir-ten Kutlu, “Böyle oldu¤u halde bile,

    elçiler, tebli¤ görevlerini yerine geti-rirken zaman zaman baz› hatalaryapt›klar› için, Allah’›n ikaz›na mu-hatap olmufllard›r. Ancak mesaj› ile-ten Peygamber hayatta oldu¤un-dan, bu gibi hatalardan ve yanl›flanlamalardan kaynaklanan sorunlar‹lahi bir müdahaleyle çözüme ka-vuflturulmufltur. Bu sebeple‹slâm’›n insanlara en baflar›l› vedo¤ru bir flekilde ulaflt›r›ld›¤›, imajve güven probleminin yaflanmad›¤›dönem, Hz. Peygamber dönemi ol-mufltur.” dedi.

    ‹slâm mesaj›n›n, Hz. Peygam-ber’in ölümünden sonra, sahabeningayretleri, bilginlerin ilmî faaliyetle-ri, siyasî iktidarlar›n fetihleri, mez-hepler, tarikatlar ve di¤er yollarlayay›lmaya devam etti¤ini belirtenSönmez Kutlu, “Mezhepler, felsefîekoller ve tarikatlar›n kurumlaflma-s›ndan sonra, mesaj›n anlafl›lmas› veaktar›lmas›nda farkl› anlay›fllar vemetodlar gelifltirildi. Ancak Peygam-berlik Hz. Muhammed’le sona erdi¤iiçin, ondan sonra bu mesaj›n anlafl›l-mas› ve insanlara ulaflt›r›lmas›ndayap›lan hatalar›n bizzat mesaj›n sa-hibi Allah taraf›ndan düzeltilmesiyolu kapand›.” dedi.

    Bugüne gelindi¤inde dünyada si-yasî, kültürel ve ekonomik alanlardaküresel düzeyde yaflanan rekabet-ten, dinler ve kültürlerin de nasibiniald›¤›n› ifade eden Kutlu, bu sebep-le de tarihi çok gerilere giden dinleraras› ve kültürler aras› rekabetin bü-yük bir ivme kazand›¤›n› söyledi.

    Günümüzdeki bireysel ve toplum-sal iliflkilerde yaflanan de¤iflmeler so-nucu ortaya ç›kan dini ihtiyaçlar›n gi-derilmesi için ‹slâm’›n yeniden yorum-lanmas› ve ‹slâm’›n bugünkü iletiflimve halkla iliflkiler konusundaki gelifl-meler ›fl›¤›nda bütün insanl›¤a uygunyollarla en iyi bir biçimde sunulmas›nabüyük ihtiyaç oldu¤unu belirten Doç.Dr. Sönmez Kutlu, “Bugün baz› cema-atlar, insanlar› ‹slâm’a ›s›nd›rmak ye-rine ‹slâm’dan so¤utmaktad›rlar. On-lar›n ‹slâm’› bizatihi siyasal bir din ve-ya mistik bir dünya görüflü ya da ritü-el dindarl›k olarak alg›lamalar› sebe-biyle, ‹slâm’›n ve müslümanlar›n ta-rihte b›rakt›klar› olumlu imaj, yerinikorkulan ve ihtiyatla yaklafl›lan bir‹slâm imaj›na b›rakm›flt›r. Halbuki‹slâm, as›l gücünü siyasî olmaktan de-¤il insanl›¤a emniyet ve güven telkineden iman ve ahlak sistemi sunmuflolmaktan almaktad›r.” dedi.

    TEBL‹⁄LE ‹LG‹L‹ MEVCUT ORGAN‹ZASYONLARINDE⁄ERLEND‹R‹LMES‹

  • 24 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    Prof. Dr. Nasrullah HACIMÜFTÜO⁄LUAtatürk Üniversitesi‹lahiyat Fakültesi

    Bir ilahiyatç› olarak, y›llard›rtebli¤ göreviyle meflgul oldu¤u-nu ve bütün ilahiyatç›lar›n ayn›pozisyonda bulundu¤unu belir-terek tebli¤ine bafllayan Prof.Dr. Nasrullah Hac›müftüo¤lu,‹mam-hatip, ilahiyat ve bu alan-da yap›lan bütün çal›flmalar›n ni-hai hedefinin tebli¤ oldu¤unuifade etti.

    ‹nsanlar›n kemâl ve irflat ba-k›m›ndan üç ana gruba ayr›ld›¤›-n› belirten Hac›müftüo¤lu, bun-lar› flöyle s›ralad›:

    “Birincisi; kendisi kâmil olma-d›¤› gibi, baflkas›n› da kemale er-dirme gücüne sahip de¤il. Bugrup, irflada ve tebli¤e muhtaçbir grup.

    ‹kincisi; kâmil, mükemmel;ama, baflkas›n› ikmal etmeye,kemale erdirmeye gücü yok, ye-tene¤i yok, bilgi bak›m›ndan ek-sik. Ama, kendisi mükemmel,ahlak› mükemmel, mümince,müslümanca yaflayan, her türlükötülüklerden etraf› kendisindenemin, fevkalade dört dörtlükmodel bir insan. Peygamber’itakdir eden bir insan; ama, nehikmetse, kendisinden baflka hiç

    kimseye etkisi yok, olmuyor, Al-lah nasip etmemifl.

    Üçüncüsü; bu zümre hem za-t›nda mükemmel, hem baflkalar›n›kemale erdirmede de güçlü; yani,fevkalade yetenekli, yetiflmifl. Tabiîbu zümreyi meydana getirenlerinbafl›nda peygamberler gelir, ondansonra ulema, hususiyle yetiflmifltebli¤ciler vesaire gelmektedir.

    Tebli¤de belagat esaslar›nariayet edilmedi¤i takdirde etkisi-nin olmayaca¤›n› belirterek bela-gat›n ne oldu¤u üzerinde duranProf. Dr. Nasrullah Hac›müftü-o¤lu, “Belagat, yorulmadan veyormadan manalar› karfl› tarafaaktarma sanat›d›r.” dedi.

    Tebli¤ etmekle görevli olan in-sanlar›n sunaca¤› tebli¤e iyi haz›r-lanmalar› gerekti¤i üzerinde deduran Hac›müftüo¤lu, “Hangi ka-demede olursa olsun, önce imam,vaiz; müftü, üniversitedeki ö¤re-tim eleman›, hangi seviyede olur-sa olsun irflat göreviyle direkt me-mur olanlar, kendisini çok güzelbir takdimle haz›rlamak mecburi-yetindedir, mecburiyetindeyiz.Nas›l sunaca¤›z, onu mutlaka hal-letmemiz laz›m.” dedi.

    TEBL‹⁄C‹DE N‹TEL‹K SORUNU

  • 25Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    Prof. Dr. Hayati HÖKELEKL‹Uluda¤ Üniversitesi‹lahiyat Fakültesi

    Tebli¤inin bafl›nda, moderniletiflim ve ulafl›m teknikleriningeliflti¤i günümüzde, ‹slâm dini-nin farkl› din ve kültür mensupla-r›na duyurulup, davetin yeterinceyap›ld›¤›n› söyleyebilmenin müm-kün olmad›¤›n› ifade eden Prof.Dr. Hayati Hökelekli, bu hizmet-lerden tatmin edici sonuçlar eldeedilememesinin çok yönlü sebep-leri oldu¤unu belirterek, tebli¤yöntemi ile ilgili eksik ve hatalar-dan kaynaklanan bir k›s›m sorun-lar üzerinde durdu.

    Din hizmetinin iki tür bilgiyigerektirdi¤ini söyleyen Hayati Hö-kelekli, “Birincisi, dini esas ve ö¤-retilerin bilgisi; ikincisi de, bunla-r›n kendisine ulaflt›r›ld›¤› insan yada hedef kitlenin bilgisi. Yöntem-le ilgili düzenleme ve belirlemelerise bu iki de¤iflken aras›ndaki ilifl-kinin tasarlanma biçimine ve ula-fl›lmak istenen hedeflerin duru-muna göre ortaya ç›kar. Dini teb-li¤ ile ilgili sorunlar›n önemli birk›sm›, tebli¤e muhatab olan kifliya da kiflilerin özelliklerinin bilin-memesi ya da dikkate al›nmama-s›ndan kaynaklanmaktad›r.” dedi.

    Kitle iletiflim araçlar› vas›tas›ylagenifl halk kesimlerinin gözü önün-de yap›lan dini tart›flmalar›n bir çoksak›ncal› duruma yol açt›¤›n› belir-ten Hökelekli, “Bilindi¤i gibi buprogramlarda birçok ilâhiyatç›, diniaraflt›rma ve yaz›lar›yla ünlü uzmankimseler yer almakta ve konular ço-¤ul bir ortamda tart›fl›lmaktad›r.Böyle bir ortamda din, ilâhi de¤erlerbütünü konumunda de¤il, "piyasakoflullar›nda tüketici toplulu¤unapazarlanan bir ürün" durumuna dü-flürülmüfl olmaktad›r.” dedi.

    Radyo ve televizyonlarda yap›-lan dini programlar›n arzu edilenneticeyi vermedi¤ini belirten ve buprogramlar›n faydal› olabilmesiiçin neler yap›lmas› gerekti¤i hu-suslar›na de¤inen Prof. Dr. HayatiHökelekli, “Radyo ve televizyonlar-da yap›lan dini programlar ço¤uzaman cans›z, s›k›c›, tek biçim; do-lay›s›yla fazla ilgi uyand›rmayan birözellik göstermektedir. Daha çoktek bafl›na ya da iki kiflinin karfl›l›k-l› konuflmas› tarz›ndaki sunumla-r›n, günümüz bilgisayar teknoloji-sinin sa¤lad›¤› imkanlarla ilgi çeki-ci, de¤iflik biçimlerde denenmesisa¤lanabilir. Söz konusu teknolojiile her tür görüntüyü oluflturmave yay›nlama imkân› bulunmakta-d›r. Arka fonda konuyla ilgili, dinive kutsal sembollerin görüntüleri-ne, sesli ifadelerin ayn› zamandayaz›l› karfl›l›klar›na yer verilmesi yada, verilmek istenen mesaj›n tem-sili veya gerçek bir olay›n tabii ak›-fl› içerisinde sunulmas›, daha dik-kat çekici ve dolay›s›yla iletifliminetkisini art›r›c› olacakt›r.” dedi.

    TEBL‹⁄DE YÖNTEMLE ‹LG‹L‹ SORUNLAR(YAYGIN E⁄‹T‹MDEK‹ UYGULAMALAR)

  • 26 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    III. OturumIII. OturumGÜNCEL TEBL‹⁄DE HZ. PEYGAMBER’‹N ÖRNEKL‹⁄‹

    III. Oturum

    Güncel Tebli¤de Hz. Peygam-ber’in Örnekli¤i konulu III.Oturuma Prof. Dr. Suat Cebeci bafl-kanl›k etti. Prof. Dr. ‹brahim Sar›-

    çam, Doç. Dr. Bünyamin Erul, Doç.Dr. Cem Zorlu, Yard. Doç. Dr. OsmanE¤ri’nin tebli¤ci olarak kat›ld›¤› otu-ruma, Prof. Dr. Cemal Tosun, Prof.

    Dr. Hüseyin Algül, Doç. Dr. Muham-med Çelik, Doç. Dr. fiinasi Gündüz,Yard. Doç. Dr. Ahmet Kelefl müzake-reci olarak ifltirak etti.

    Prof. Dr. ‹brahim SARIÇAMAnkara Üniversitesi‹lahiyat Fakültesi

    De¤erlerin Hayata Geçirilme-sinde Hz. Peygamber (Güven Ör-ne¤i) adl› bir tebli¤ sunan Prof. Dr.‹brahim Sar›çam, öncelikle “De-¤er” ve “Güven” kavramlar› üzerin-de durdu.

    De¤er kavram›n›n felsefe sözlük-lerinde çeflitli tan›mlar›n›n yap›ld›¤›-n› ifade eden Sar›çam, De¤er’in; "Ar-zu edilen, arzu edilebilen fley veolaylarla ilgili insan davran›fl›", "Birtoplum, bir s›n›f, bir insan için önemtafl›yan nesne ve olaylar", "Bir fleyinarzu edilebilir/iyi veya edilemez/kötüoldu¤u hakk›ndaki inanç" gibi an-lamlar tafl›d›¤›n› söyledi.

    Güven’in de bir duygu ve ayn›zamanda bir de¤er oldu¤unu ifadeeden ‹brahim Sar›çam, "Güven, birkimseden beklenen vas›flar›n, okimsede mevcut oldu¤unu gör-mektir." Bunu günlük hayat›m›zda"itimat etme" olarak da kullan›r›z."Güven, bir toplumun ifl hayat›na,siyasî durumuna ve benzerlerineba¤l› emniyet duygusudur.", "Gü-ven, korku, çekinme ve kuflku duy-

    madan inanma ve ba¤lanma duy-gusudur." dedi.

    Hz.Peygamber ve Güven konu-sunu genifl flekilde ele alan Sar›çam,Hz. Peygamber’in ad› ile birarayageldi¤inde güvenin tüm boyutlar›ylaortaya konulmas›n›n bu bildirinin s›-n›rlar›n› aflaca¤›n› ifade etti.

    Hz. Peygamber’in güveni,mü’minde zaruri olarak bulunmas›gereken vas›flar aras›nda sayd›¤›n›belirten Prof. Dr. ‹brahim Sar›çam,Peygamber Efendimizin bu konuda-ki baz› sözlerini flöyle s›ralad›:

    "Mü’min, insanlar›n kendisinegüvendi¤i kimsedir.”

    "Emanete riayeti olmayan›niman› yoktur."

    "Kiflinin kalbinde iman ile küfürbirarada olmaz. Güvenilirlik ve hain-lik de birarada bulunmaz."

    DE⁄ERLER‹N HAYATA GEÇ‹R‹LMES‹NDEHZ. PEYGAMBER: GÜVEN ÖRNE⁄‹

  • 27Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    Doç. Dr. Bünyamin ERULAnkara Üniversitesi‹lahiyat Fakültesi

    Mazereti sebebiyle Sempozyumakat›lamayan Doç. Dr. BünyaminErul’un tebli¤ini, yerine görevlendir-di¤i Muhammed Emin sundu.

    Doç. Dr. Bünyamin Erul tebli¤in-de; ‹letiflimde Beden Dili ve Önemi,Hz. Peygamber ve Beden Dili, D›flGörünüm ve ‹lk ‹zlenim, El, Kol ve

    Parmaklar›n Kullan›m› (Jestler), Sa-mimiyet, Yak›n Mesafe ve Temas,Yüz ‹fadeleri ve Bafl Hareketleri, Mi-mikler; Durufl, Oturufl ve YürüyüflTarz› konular›na yer verdi.

    Tebli¤inde bedenin insan›n içdünyas›n›n dili oldu¤unu ifade edenErul, “Buna göre bedene ait her du-rufl, her hareket, her kafl-göz iflare-ti, bak›fl biçimleri, yüz ifadeleri,oturma, kalkma ve yürüyüfl flekilleri,ses tonlar›, birisine karfl› önü veyaarkay› çevirme davran›fllar› gibi be-denle ilgili her davran›fl, bir kimseyekarfl› duygu ve düflüncelerimizi ifadeeder. Hatta giyim, kuflam, saç, sakalve her türlü makyaj, a¤lama, gülmegibi eylemlerle insanlar baflkalar›nabir fleyler anlatmak isterler. Bütünbu anlat›lanlar bedenin duygular›ifade eden dilidir.” dedi.

    Bildirisinde günümüzde ‹slâm’›kitlelere anlatma konumunda bu-lunan din görevlileri ve din e¤itim-cilerinin, ça¤›m›z insan›na daha et-kili ve baflar›l› sunufl yapabilmeleriiçin beden dili konusunda bilgi sa-hibi olmalar› ve bu alanda yap›lanbaz› çal›flmalar› okuyarak, bu hu-sustaki tespit ve verileri dikkate al-malar› gerekti¤i üzerinde duranBünyamin Erul, beden dilinin kulla-n›lmas›n›n getirece¤i faydalar› flöy-le s›ralad›:1. Kendimizi ifade etmeyi kolaylafl-

    t›r›r.2. Karfl›m›zdaki insan› daha kolay

    anlamam›z› sa¤lar.3. Konuflmaya bütünlük katar.4. Kendimizin ve iliflkide oldu¤u-

    muz insanlar›n iç dünyalar›n› an-lamada önemli ipuçlar› verir.

    HZ. PEYGAMBER VE BEDEN D‹L‹

    Doç. Dr. Cem ZORLUSelçuk Üniversitesi‹lahiyat Fakültesi

    Davetçinin gayesine ulaflabil-mek için s›hhatli ve do¤ru olan usûlve metotlara baflvurmak zorundaoldu¤unu belirterek tebli¤ine bafl-layan Doç. Dr. Cem Zorlu, bunu ya-parken de kaynaklara ve ‹slâmî

    esaslara ba¤l› olunmas›n›n gere¤iüzerinde durdu.

    Davette tedricilik ve önceli¤in da-vetin baflar›ya ulaflmas›ndaki önemi-ne dikkat çeken Zorlu, öncelik ve ted-ricilik noktalar›n› üç ana çerçevedeele alarak, bunlar›; metotta tedricilik,muhtevada tedricilik ve muhataptatedricilik olarak s›n›fland›rd›.

    Metotta Tedricilik konusunu“Hikmetle Davet”, “Güzel Ö¤üt”,“Mücadele ve Münakafla” ve “SertDavran›fl” bafll›klar› alt›nda ele alanDoç. Dr. Cem Zorlu, “Cenâb-›Hakk’›n Resûlüne "(‹nsanlar›) Rab-binin yoluna hikmetle ve güzelö¤ütle davet et ve onlarla en güzelyol ve flekille mücadele et." buyura-rak temel hareket tarz›n› belirle-mifltir.” dedi.

    Muhtevada tedricilik konusunu ifl-lerken insan psikolojisinin kolayameyyal oldu¤una iflaret eden Zorlu,“Bu sebeple ona yap›lan teklif ve su-nulan tebli¤, kolaydan zora, esastanteferruata, bilinenden bilinmeyenedo¤ru zamanla ilerleyen bir tedriçmetoduna sahip olmal›, muhataptanyapabilece¤i fley istenmeli, ondan, ye-rine getirebilece¤i, alt›ndan kalkabile-ce¤i fleyler talep olunmal›d›r.” dedi.

    Üçüncü olarak Muhatapta tedrici-lik konusuna de¤inen Doç. Dr. CemZorlu, tebli¤de muhatap kitleyi tedricesas› çerçevesinde flöyle s›ralad›: 1-Kendisi 2- Ailesi 3- Yak›n akraba 4-Uzak akraba 5- Dost, ahbab ve arka-dafllar 6- Komflu 7- Hemflehri (Ayn› fle-hir halk›) 8- Vatandafl (millet) 9- Üm-met 10- Befleriyet 11- Kainat (alem)

    TEBL‹⁄DE ÖNCEL‹K VE TEDR‹C‹L‹K

  • 28 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    Yard. Doç. Dr. Osman E⁄R‹Gazi Üniversitesi‹lahiyat Fakültesi / ÇORUM

    Tebli¤ini “Girifl”, “Hz. PeygamberDevrinde Birarada Yaflamay› TeminEdici Uygulamalar ve Sonuçlar›” ve“‹slâm Tarihi’nde Birarada Yaflamay›Temin Edici Uygulamalar ve Sonuç-lar›” anabafll›klar› alt›nda ele alanYard. Doç. Dr. Osman E¤ri, konufl-mas›nda:1. Hz. Peygamber, mesajlar›n› in-

    sanlara ulaflt›r›rken onlar›n ›rk,din, milliyet ve cinsiyet farkl›l›k-lar› konusunda nas›l bir kriterve anlay›fl gelifltirmifltir? Bu kri-terler, uygulamaya nas›l yans›-m›flt›r?

    2. ‹slâm Tarihi’nde, Hz. Peygamberdevrini hat›rlatan uygulamalarolmufl mudur? Bu uygulamalar-da hangi tebli¤ ilkeleri gözetilmiflve hangi sonuçlar al›nm›flt›r?

    3. Tebli¤ faaliyetinin baflar›s› ile, bi-rarada yaflama kültürünün canl›tutulmas› aras›nda nas›l bir iliflkivard›r? Gelecekte yap›lacak teb-li¤ faaliyetlerini baflar›l› k›lmakiçin birarada yaflama kültürü na-s›l canland›r›labilir?Sorular›na cevap arad›.Peygamber efendimizin insanla-

    ra mesaj ulaflt›r›rken ›rk, cinsiyetvb. ayr›mlara gitmedi¤ine iflareteden Osman E¤ri, “Hz. Muhammed(s.a.v.), Allah taraf›ndan görevlen-dirilmifl bir elçi olarak mesajlar›n›verirken, ›rk, din, milliyet ve cinsi-yet ay›rdetmeksizin bütün insanla-ra hitab etmifltir. ‹slâm, ta bafl›n-dan beri ne bir kabile dini, ne bir ›rkdini, ne de bir milli din olmufltur.Bugün yeryüzündeki her ›rk ve mil-letten oluflan bir buçuk milyarmüslüman, Hz. Peygamber’in göre-vini ne kadar baflar›l› yapm›fl oldu-

    ¤unun aç›k bir delili olarak karfl›-m›zda durmaktad›r. Ondan sonrakidönemlerde yaflayan müslümanlarda, ‹slâm’› ideal ölçüler içerisindetemsil ve tebli¤ edebildikleri sürecepek çok insan "din" olarak ‹slâm’›seçmifltir.” dedi.

    Herhangi bir kültüre ait davran›flbiçimlerinin, o kültüre flekil veren;muhtevas›n› oluflturan de¤er yarg›-lar› ile aç›kland›¤›n› belirten OsmanE¤ri, “Bizim kültürümüzün temelkarakteristiklerinden olan ve top-lumlar›n birarada yaflayabilmeleriiçin en çok laz›m olan sevgi, hoflgö-rü, adalet, misafirperverlik, cömert-lik gibi duygu ve davran›fllar, kültü-rümüzün kayna¤› niteli¤inde olande¤er yarg›lar›m›zla aç›klanabilir-ler.” dedi.

    Müslüman Türklerin de¤er yar-g›lar›n›n teolojik iki temel referan-s›n›n Kur’an ve Hz. Muhammed ol-du¤unu ifade eden Yard. Doç. Dr.Osman E¤ri, kültürel miras›n olufl-mas›nda, bu iki kayna¤›n belirleyicive yönlendirici bir rolü oldu¤unusöyledi.

    B‹R TEBL‹⁄ ARACI OLARAKB‹RARADA YAfiAMA KÜLTÜRÜ

  • 29Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    IV. OturumIV. OturumTEBL‹⁄DE MODERN ‹LET‹fi‹M TEKN‹KLER‹VE YÖNTEMLER‹

    IV. Oturum

    Tebli¤de Modern ‹letiflimTeknikleri ve Yöntemleri ko-nulu IV. Oturuma Prof. Dr. Nas-rullah Hac›müftüo¤lu baflkanl›k

    etti. Prof. Dr. Nusret Çam, Doç.Dr. Ramazan Acun, Prof. Dr. Na-ci Bostanc›, Yard. Doç. Dr. NaciKula’n›n tebli¤ci olarak kat›ld›¤›

    oturuma, Prof. Dr. Metin Yurda-gür, Yard. Doç. Dr. fiakir Gözü-tok müzakereci olarak ifltiraketti.

    Prof. Dr. Nusret ÇAMAnkara Üniversitesi‹lahiyat Fakültesi

    Bildirisinde insano¤lunun sanat-la olan münasebetini ve sanat›n teb-li¤ arac› olarak kullan›lmas›n› çokçarp›c› örneklerle aç›klayan Prof. Dr.

    Nusret Çam, dünyan›n bilinebilen eneski devirlerinden beri, insanlar›n fluveya bu flekilde sanatla ifltigal ettik-lerini söyledi.

    ‹nsano¤lunun kendini ifade et-mekte kulland›¤› en güzel ve kolayyollardan birinin sanat oldu¤unu ifa-de eden Nusret Çam, “Gerçekten dedinî telakkileri ve ideolojileri ne olur-sa olsun, tarih boyunca insanlar›n,kendilerini ifade etme hususundamürâcaat ettikleri en mühim yollar-dan bir tanesi de hiç flüphesiz sanatolmufltur. Hatta bilindi¤i üzere pek-çok araflt›rmac›, sanat›n tamam›yledinden do¤mufl oldu¤u kanâatinde-dirler.” dedi.

    ‹slâm sanat›n›n daha çok soyutayönelmifl oldu¤unu ve böylece ken-disine yepyeni bir 盤›r açt›¤›n› belir-ten Prof. Dr. Nusret Çam, “‹slâmîtecrübenin belki de en saf ve en de-runî bir ifade tarz› olan mûsikininyan›nda, hat, tezhip ve mimarî fla-heserlerimiz ile bunlarda kullan›lantezyinat, her zaman için ‹slâm›n ses-siz, fakat vakur tebli¤cileri olmufl-tur. Bunun en güzel iki misali hâlenbu görevlerini büyük bir haflmet vehuflû ile devam ettiren ‹stanbul'dakiSultanahmet Câmii ile Kurtuba'dakiUlu Câmiidir. Hatta denilebilir ki,tafl, tu¤la, mermer gibi gûya cans›zmalzemelerden meydana gelen bu

    TEBL‹⁄DE SANAT UNSURLARININ KULLANIMI(T‹YATRO, S‹NEMA, KAR‹KATÜR, RES‹M, Ç‹ZG‹ F‹LM...)

  • 30 Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    eserler, bunlara ruh veren dinî, fel-sefî ve estetik de¤erler neticesindeerifltikleri yüksek sanat sayesindegünümüzde hiçbir kimsenin ve dev-letin yapamad›¤› güler yüzlü tebli¤iyaln›z bafllar›na yapmaktad›rlar. Ay-n› flekilde, heybetli mimarileri yan›n-da zengin ve zarif tezyinatlar› ilebaflta Hindistan'daki Tac Mahal,Konya'daki Mevlevihane ve BursaYeflil Türbe olmak üzere her türbe,mezar ve dinî yap›, ‹slâmda ölümünhiç de korkulacak bir hadise olma-y›p, tam tersine Cennet bahçesine

    aç›lan bir kap› oldu¤u mesaj›n› ken-di ölçülerinde verir mahiyettedir.”dedi.

    Günümüzde sanat›n müslüman-lar taraf›ndan tebli¤ unsuru olarakkullan›lmas›nda karfl›lafl›lan enönemli engelleri ve neticelerini beflmadde alt›nda ele alan Prof. Dr.Nusret Çam, bu engelleri do¤uranendifleleri de maddeler halinde s›ra-layarak, bu yolda neler yap›lmas› ge-rekti¤i hususlar›na aç›kl›k getirdi.

    Sanat›n beslendi¤i as›l kayna¤›nsevgi oldu¤una iflaret eden Nusret

    Çam, “Unutmamak gerekir ki huku-kun da, bilginin de, sanat›n da bes-lendi¤i as›l kaynak sevgidir. Veya enaz›ndan bunlar›n temelinde sevgi ol-du¤u takdirde herkesin arzulad›¤›medeniyet teflekkül edecektir. Ma-yas›nda sevginin olmad›¤› sanat, bil-gi, hukuk ve teknoloji insanl›k içinfelâketten baflka hiçbirfley veremez.Nas›l ki sevgiden, bilgiden ve este-tikten mahrum bir insan kaba ve iti-ci ise, ayn› flekilde bunlardan mah-rum bir toplum ve devlet de ya gerive ilkel, ya da barbard›r.” dedi.

    Doç. Dr. Ramazan ACUNHacettepe ÜniversitesiFen-Edebiyat Fakültesi

    ‹nternet ortam›n›n di¤er iletiflim,bas›m ve da¤›t›m teknolojilerine k›-yasla çok daha h›zl› ve ekonomik bi-çimde ve mekandan ba¤›ms›z olarakgerçeklefltirildi¤ini ifade ederek teb-li¤ine bafllayan Doç. Dr. RamazanAcun, bu durumun, internet’in çeflit-li grup ve sektörlerce yayg›n kullan›-m›na yol açt›¤›n› ve giderek daha dayayg›nlaflt›¤›n› belirtti.

    ‹nterneti yayg›n kullananlar ara-s›nda çeflitli dini gruplar›n da bulun-du¤una iflaret eden Acun, “Büyükilahi dinlere mensup gruplar yan›n-da yüzlerce farkl› tarikat gruplar› da,hem inançlar›n› yaymak hem de

    mensuplar› aras›nda iletiflim ve da-yan›flmay› güçlendirmek amac›ylaweb siteleri açm›fllard›r.” dedi.

    Tebli¤inde önce, internetin çe-flitli dini gruplarca kullan›m›na iliflkinistatistiki bilgiler veren RamazanAcun, “En genifl kategori dizine sa-hip Yahoo, Avustralya yerlilerinindinlerinden Zoroastrianism’e kadar63 kategoride 41350 web sitesi lis-telemektedir.” dedi.

    ‹nternetteki en büyük aramamotorlar›ndan olan Google’de yeralan dini siteler konusuna da de¤i-nen Doç. Dr. Ramazan Acun,“3,083,324,652 sayfay› indekslemiflbulunan Google’da üç büyük ilahi din(H›ristiyanl›k, ‹slâmîyet ve Yahudilik)için yap›lan taramalar, H›ristiyanla-r›n haz›rlad›¤› toplam 29 Milyon 160bin, Yahudilerin haz›rlad›¤› toplam 7milyon 133 bin ve müslümanlar›nhaz›rlad›¤› toplam 5 milyon 326 websitesi/sayfas› bulundu¤unu ortayakoymufltur. Bu say›lar internetin bubak›mdan ne kadar canl› oldu¤unugöstermektedir.” dedi.

    ‹nternetin hem iyi yönde, hemde kötü yönde kullan›labildi¤ine ifla-ret eden Acun, “internet kullanarak,

    insan her alanda oldu¤u gibi mane-vi alanda da bilgi ve tecrübesini ileridüzeylere ç›karabilir. Buna karfl›l›k,internette kand›rman›n ve kand›r›l-man›n da ayn› derecede kolay oldu-¤u unutulmamal›d›r. Mensup oldu-¤u dinin temellerini en az anlayangrubun müslümanlar oldu¤una ilifl-kin bir araflt›rma, bu meseleye dahada dikkatli bakmay› gerektirmekte-dir.” dedi.

    Web yay›nc›l›¤›n›n çok kolay ol-mas›n›n beraberinde, yalan, yanl›fl vedenetimsiz pek çok bilginin inter-nette yer almas› sonucunu getirdi¤i-ni ifade eden Ramazan Acun, bu ko-nuda ilahiyatç›lar›n dikkatini çeke-rek; “Bu noktada ilahiyat fakültele-rindeki bilim adamlar›na büyük gö-rev düflmektedir: Dini alandaki inter-net web siteleri sürekli gözden geçi-rilerek, de¤erlendirme ve derecelen-dirme klavuzlar› haz›rlanmal› ve bun-lar da yine internette (ve di¤er med-yada) yay›nlanmal›d›r. ‹lahiyatç›lar›-m›z›n ve di¤er bilim adamlar›m›z›nart›k interneti çoluk çocu¤un oyunoynad›¤› “chat” yapt›¤› ortam olarakgörmekten vazgeçip ciddiye almala-r›n›n zaman› gelmifltir.” dedi.

    ‹NTERNET ORTAMININTEBL‹⁄ ‹Ç‹N SUNDU⁄U ‹MKANLAR

  • 31Türkiye Diyanet Vakf› Haber Bülteni

    Prof. Dr. Naci BOSTANCIGazi Üniversitesi‹letiflim Fakültesi

    Prof. Dr. Naci Bostanc›’n›n maze-retinden dolay› Sempozyum’a kat›la-mamas› sebebiyle tebli¤ini Arfl. Gör.‹brahim Hakan Dönmez sundu. Teb-li¤ ve medya iliflkisi bafll›kl› tebli¤in-de; gazete, dergi ve kaset gibi kitleiletiflim araçlar›n›n ‹slâmi tebli¤ aç›-s›ndan önemine yer veren Prof. Dr.Naci Bostanc›, tebli¤ ve medya iliflki-sinin ‹slâmîyet’in ortaya ç›k›fl›ndangünümüze kadar uzanan tarihi sü-reci kucaklayan bir güzergah üzerin-de ele al›nmas› gereken bir konu ol-du¤una iflaret etti.

    Naci Bostanc› tebli¤ine; Mek-ke’de Peygamber efendimize inenilk ayetlerden onun yorum ve davra-n›fllar›na, sahabenin ve ‹slâm müte-fekkirlerinin de¤erlendirmelerinekadar çeflitli kaynaklardan beslenenbilginin dolafl›ma hangi araçlarla gir-di¤i, bu çerçevede anlamland›rmapratiklerinin nas›l olufltu¤u konusu-nu dahil etti.

    ‹slâm’›n tebli¤i ile gazete aras›n-daki iliflkiyi Osmanl›’n›n son dönemle-ri ve günümüzdeki örnekleriyle elealan Naci Bostanc›, "Volkan" gazetesi-nin, ‹slâmî tebli¤ ile gazete aras›ndakiiliflkiye yak›n tarihimizden verilebile-cek ilginç bir örnek oldu¤una de¤indi.

    Gazetecilikte "habercilik yap-mak" diye bir deyim oldu¤una ve

    bunun tehlikesine dikkat çeken NaciBostanc›, “Gazetecilikte "habercilikyapmak" diye bir deyim vard›r. Ha-bercilik yapmak, ola¤an›n, kendi ak›-fl› d›fl›na ç›karak, hatta ba¤lam›n›nötesine taflarak kimi unsurlar›n›abart›l› bir flekilde öne ç›kartmak,böylelikle ona esasen kendisinde ol-mayan bir ilgi çekicilik kazand›rmak-t›r. Böylelikle "oldu¤u" gibi verildi-¤inde okuyucu dünyas