tmmob orman mÜhendİslerİ odasi -...

44

Upload: others

Post on 07-Sep-2019

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

TMMOBORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI

Beştepeler Mah. 31. Sok. No: 3 • Beştepe-Yenimahalle/ANKARATel: (0312) 215 00 33 pbx • Belgegeçer: (0312) 215 01 81

e-posta: [email protected]

Page 2: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

BAŞYAZI2İÇ

İND

EK

İLE

R

14YÜKSEK DAĞ ORMANLARINDA DOĞAL GENÇLEŞME SÜREÇLERININ

FIRTINA VADISI ÖRNEKLEMELERIYLE ANALIZI

Zafer YÜCESAN, Ali Ömer ÜÇLER, Ercan OKTANKTÜ Orman Fakültesi

Yıl: 51 • Sayı: 1-2-3 • OCAK/ŞUBAT/MART 2014

TMMOB Orman Mühendisleri OdasıAdına Sahibi

Ali KÜÇÜKAYDIN

Yayın SorumlusuProf. Dr. Devlet TOKSOY

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüOkan ÇANÇİN

Yayın Kurulu

Yayın KoşullarıDergimizde yayınlanması istenilen yazılar bilgisayarda yazılmalı, daha önce başka bir yerde basılıp, yayınlanmamış olmalıdır. İmzalı bir dilekçe ekinde kağıda yazılı olarak, ayrıca elektronik ortamda dergimizin yönetim yerine posta ile gönderilmelidir. Yazılar 7 sayfayı (A4) geçmemelidir. 7 sayfayı aşan yazıların birbirini izleyen sayılarda yayınlanabileceği düşünülerek bölümlere ayrılmalıdır. Fotoğraf net ve temiz olmalı, slayt dışında sayısal gönderilecek fotoğrafların çözünürlüğü yüksek olmalıdır. Yazılarda Türkçe kelimeler kullanılmalı ve Türkçe dil kurallarına uyulmalıdır. Yayınlanacak yazı ve çevirilerdeki düşünsel ve teknik sorumluluk yazarına ait olup,oda yönetimini ve Dergi Yayın Kurulunu sorumlu tutmaz. Dergide yayınlanan yazılardan kaynak göstermek koşulu ile alıntı yapılabilir. Dergiye gönderilen yazılar yayınlansın ya da yayınlanmasın geri verilmez. Yazılar Yayın Kurulu tarafından incelenir. Yayın Kurul yayınlanacak yazılarda gerekli düzenlemeleri yapabilir ve

uygun görülen yazıları yayınlar.

Yönetim YeriBeştepeler Mah. 31. Sok. No: 3Beştepe-Yenimahalle/ANKARA

Tel: (0312) 215 00 33 pbxBelgegeçer: (0312) 215 01 81e-posta: [email protected]

www.ormuh.org.tr

TMMOB Orman Mühendisleri OdasıGaranti Bankası Meşrutiyet Caddesi Şubesi

TR70 0006 2000 5280 0006 2981 35

Tasarım-BaskıMRK Baskı ve Tanıtım Hiz. Tic. Ltd. Şti.

Uzayçağı Cad. 355. Sok. No: 2Ostim/ANKARA

Tel: (0312) 354 54 57

ISSN 1301-3572ORMAN MÜHENDİSLİĞİ

ORMAN ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİAĞAÇ İŞLERİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ

Sevda ERGİZOrman Yük. Mühendisi

Hüseyin AYTAÇOrman MühendisiAli İzzet BAŞER

Orman MühendisiFatih SARAÇ

Ağaç İşleri End. Yük. MühendisiEmre TOPBAŞ

Orman End. Mühendisi

Prof. Dr. Ender MAKİNACIİstanbul Üniv. Orm. Fak.

Prof. Dr. Erol BURDURLUGazi Üniv. Tek. Eğt. Fak.

Prof. Dr. Mustafa AVCISüleyman Demirel Üniv. Orm. Fak.

Prof. Dr. Özden GÖRÜCÜSütçü İmam Üniv. Orm. Fak.

Prof. Dr. Selman KARAYILMAZLARBartın Üniv. Orm. Fak.

Prof. Dr. Semra ÇOLAKKaradeniz Teknik Üniv. Orm. Fak.

Prof. Dr. Sezgin AYANKastamonu Üniv. Orm. Fak.

Kapak: OMO Arşivi

ODAMIZDAN

TMMOB Orman Mühendisleri Odası45’inci Olağan Genel KuruluTamamlandı

BASIN BİLDİRİSİ

YARGI KARARLARI ASKIDA...

OGM Personel Atama Ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin İlk Kurbanları

BASIN BİLDİRİSİ

4

Page 3: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

Sevgili Okurlarımız;

50 yıldır aralıksız yayınlanan dergimizle yeni bir döneme başlamanın heyacanını yaşıyoruz. Dile kolay tam yarım asırdır, aralıksız yayın hayatına her türlü zorluğa rağmen devam ediyoruz. Bu özelliğiyle Orman Mühendisliği Dergisi günümüzde zamana direnen çok dikkat çekici bir dergi konumundadır.

Bu sayı, TMMOB Orman Mühendisleri Odasının 45. Olağan Genel Kurul’u ardından başlayan yeni dönemin ilk sayısı olacaktır. 44. Dönemde Oda Genel Merkezi ve Şubelerde görev alan meslektaşlarımızın özverili çalışmaları için teşekkür eder, 45. Dönemde görev alan meslektaşlarımızada başarılar dileriz. Geri-de bıraktığımız dönem içinde hem oda çalışmalarımı-za destek veren hem de mesleğimize olan katkılarını görmezden gelemiyeceğimiz pek çok meslektaşımız ne yazıkki aramızdan ayrıldı. Aramızdan ayrılan oda çalışanları ve meslektaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz.

Bu sayımızda, meslektaşlarımızın gerek akademik gerekse aktüel bir çok güzel makalesini sizlerle buluş-turuyoruz. Yine bu sayımızda bir kaç dönemdir devam eden, kamuda çalışan meslektaşlarımızı yakından ilgilendiren atama ve yer değiştirmelerle ilgili rahatsız-lıklarla birlikte, yine geçmiş dönemden devraldığımız yargı ihlallerini ve yargıya taşıdığımız konularla ilgili görüşlerimizi dergimizde bulacaksınız.

“Bu Ülkede Suç İşleme Özgürlüğü Vardır” düşünce-sini zihinlerimize yerleştirmeye çalışanlara inat, hukuk ayaklar altına alınsa bile, adaletin haklılar için var olduğu bilinci ve suçu önlemenin kaçınılmaz olduğu inancıyla yolumuza devam edeceğiz.

Dergimizin yayına hazırlandığı aylarda yaşadığı-mız 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile dergimiz elinize geçti-ğinde kutlayacağımız 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Genç-lik ve Spor Bayramını kutlarız.

Bir sonraki sayımızda buluşmak üzere.

Saygılarımızla...

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 1

YAYI

N K

URU

LUN

DA

N

24BENZİNLİ EL VİNCİNİN

ODUN HAMMADDESİNİN BÖLMEDEN

ÇIKARILMASINDA KULLANIM İMKANLARI

Neşe GÜLCİ, Abdullah E. AKAY, Orhan ERDAŞ

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

38TURHAN KALYONCU(1936-2014)

Eşref GİRGİNOrman Yüksek Mühendisi

21 MODERN ORMANCILIKTA ARALAMA ÇALIŞMALARIDoç. Dr. Yaşar ŞİMŞEKOrman Yüksek Mühendisi

29 MADEN SAHALARI REHABİLİTASYON YÖNTEMLERİHaluk ERSANUzman (Orman Mühendisi)

39 HABERLER Orman Mühendisliği Dergisi Yayın Kurulu

Page 4: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 20142

BA

ŞYA

ZI

Saygıdeğer Meslektaşlarımız

12-13 Nisan 2014 tarihlerinde gerçekleştirdiğimiz 45. Dönem Genel Merkez Genel Kurul’umuzun ardından yeni dönemde yönetim kurulumuzla yeniden huzurunuzdayız. Gösterdiğiniz güvene, teveccühe layık olmaya çalışacağız.

Ülkemizin ormancılık politikalarının, genel politikalardan bağımsız düşünülemeyeceği gerçe-ği, son yıllarda bütün çıplaklığı ile ortadadır. Ormanlarımız ve ormancılığımız popüler siyasetten hep olumsuz etkilenmiştir. Ancak son yıllardaki etkileşimi ve tahribatı ayrı değerlendirmek gerekir.

İleri demokrasi adı altında güçlü bir propaganda ve algı yönetimi eşliğinde, hukukun askıya alındığı, kuvvetler ayrılığının hiçe sayıldığı, yargının yürütmeye bağlandığı, yolsuzluk iddialarının göz göre göre üstünün örtülmeye çalışıldığı, internet yasası ile haberleşme ve ifade özgürlüğünün tehdit edildiği, sanal düşmanlar ihdas edilerek toplumun kutuplaştırıldığı ve gerildiği, MİT Yasası ile şeffaf, hesap verebilen devlet yerine, istihbarat devletine yönelim endişelerinin arttığı süreçler-den geçiyoruz. Daha da önemlisi, açılım, özerklik gibi gündemlerle ülkemizin birliği, dirliği tehdit altına sokulmuştur.

Böyle yoğun ve gergin bir ortamda halkımız, güncel sorunlarını aşarak, doğa ve çevre konusun-da hassasiyetini yeterince ortaya koyamayabilir. Ancak yöneticilerin sorumluluğunu, vebalini tarih yargılayacaktır. Fakat yitirdiğimiz değerlerimiz geri gelmeyecektir.

Anayasaya aykırı kanunların, yasalara aykırı yönetmeliklerin çıkarıldığı, yargı kararlarının hiçe sayıldığı böyle bir rant ortamında, ormanlarımızın, sit alanlarımızın ve diğer korunan alanlarımızın geleceğinden endişeliyiz. Anayasal koruma altında olan ormanlarımız, kamu yararı adı altında ota çöpe verilen izinlerle kevgire dönmektedir.

Atatürk Orman Çiftliği bütünlüğünde yer alan 1. Derece Doğal ve Tarihi Sit Koruma Statüsündeki Orman Genel Müdürlüğü Gazi Yerleşkesini yapılaşmaya açmak amacıyla, alanın sit derecesi değiş-tirilmiş idi. Odamızın açtığı davada yargılama sonucu; Ankara 11. İdare Mahkemesinin 17.02.2014 tarihli E: 2011/2080, K:2014/168 sayılı kararı ile 46 hektarlık Gazi Yerleşkesinin “1. Derece Doğal ve Tarihi Sit Koruma” statüsünün “3. Derece Doğal Sit Koruma” statüsüne indirilmesine dair Ankara Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Koruma Kurulunun 11.08.2011 tarih ve 6281 sayılı kararı iptal edil-miştir. Yani Gazi Yerleşkesi eski koruma statüsüne yeniden kavuşmuştur. Bunun anlamı; itiraz so-nucu Yüksek Mahkemeden aksi karar çıkmadığı sürece, Anayasa 138. Maddesi gereği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 28. Maddesi gereği 30 gün içerisinde Başbakanlık binası inşaatının durdurulması gerekir. Ancak öyle olmadı. Elbette bizler bu kararın 2.5 yıl sonra değil de inşaat ve tahribat başlamadan önce verilmesini arzu ederdik. Yargı kararının uygulanması için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına tarafımızdan gerekli bildirim yapıldı. Suç duyu-rusu da dahil gerekli takibat yapılıyor. Ancak hukukun, yargı kararlarının kaç akçe ettiğini de hep birlikte izliyoruz.

Hatırlanırsa, kararın açıklandığı günlerde Sayın Başbakana basın mensuplarınca karar hatırla-tıldığında, ekranlardan Sayın Başbakan’ın ifadesi; “güçleri yetiyorsa gelsinler yıksınlar!” oldu. Yargı kararları millet adına verilir. Hukuku korumak ve yargı kararlarını uygulamak öncelikle yürütme erkinin görevidir ve inanın hukukun askıya alınmasının bu ülkeye bedeli çok daha ağırdır.

Page 5: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

SaygılarımızlaOrman Mühendisleri Odası

Yönetim Kurulu

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 3

Halen A.O.Ç Gazi Yerleşkesin de, inşaatın durması bir yana, inşaat bölgesinde ki özenle yetiştirilmiş yarım asırlık ağaçlar geceleyin vinçlerin ışıkları da kapatılarak motorlu tes-terelerle kesilmektedir. Gündüz ise ağaç sökme makinaları sahaya sokularak ağaçların nakledildiği görüntüsü verilmektedir. Bu da yapılan işlemin vicdanları yaraladığının ve suçluluk psikolojisinin en büyük göstergesidir.

A.O.Ç Gazi Yerleşkesiyle ilgili karar tarihinin ertesi günü, 18 Şubat 2014 tarih ve28917 sayılı Resmi Gazetede Kültür ve Turizm Bakanlığının, 1996 tarih 421 sayılı “Tarihi Sit” ile ilgili ilke kararı değiştirilerek, “zorunlu altyapı uygulamaları ve kamu hizmet yapılarına” is-tisna getirildi. Bu ilke kararı ile yargı kararı aşılmaya çalışıldı. Bunun mümkün olmadığını bilmek için hukukçu olmaya dahi gerek yoktur.

Yine 18 Mart 2014 tarih 28945 sayılı resmi gazetede; Milli Parklar Yönetmeliğinin 5. Maddesinde 2873 sayılı Milli Parklar Kanununa aykırı olarak kamu yararı bahanesiyle bazı tesisler için, “uzun devreli gelişme planı şartı aranmaz” hükmü getirildi. Her iki konu ile ilgili de dava açıldı. Ancak bu hoyratlıklara yetişmekte zorlandığımızı da ifade etmek ge-rekir.

İstanbul 3.Boğaz köprüsü ve havaalanı tartışılan en önemli konulardan. Daha doğru-su tartışılamayan, karşı çıkanların ihanetle suçlandığı ben yaptım oldu mantığının ürünü. Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük 280-300 m geniş-liğinde 40-50 km uzunluğunda ormanlık alandan geçen güzergah), bağlantı yolları ve havaalanı ormanları ve su havzalarını paramparça etmektedir. Yerleşim alanları da tetik-lenerek, su havzaları ve ekosistem geri dönülemeyecek şekilde rantın kucağına itilmiştir. Torba yasa ile Karayolları kanununa eklenen, ormanlık alanlardan geçen yol güzergah-larında Anayasaya aykırı olarak, bedelsiz “tesis kurma” izninden özellikle bu bölgelerde bakalım kimler faydalanacak.

Yasaların, yargı kararlarının hiçe sayıldığı bir ortamda, ormanlarımızı korumak ve ge-liştirmekle yükümlü orman idaresinin ve idarecilerinin işi kolay değildir. Fakat ormanla-rın korunması, kurumsal yapının korunması, mesleğin ve meslektaşın korunması konu-sunda idarecilerimiz pek de kaygılı görülmemektedirler. Aksine; farklı sesleri nasıl keseriz, meslek örgütlerini nasıl dizayn ederiz, teşkilat çalışanlarını nasıl baskılayarak kontrol altında tutarız. Serbest çalışan mühendisleri, büro ve şirketlerini nasıl kontrol altında tutarız arayışı içindedirler. Üç yargı kararına rağmen yeniden çıkarılan, evvelce sizlerle paylaştığımız ve dava açtığımız “Teknik Personel Atama Yer Değiştirme Yönetmeliği” bunun en son örne-ğidir. Tüm personel (bazıları istisna!) rotasyon tehdidi altındadır. Uzmanlık yok olacakmış, teşkilatın içi boşalacakmış , kimsenin umurunda değil. Kulaklar tıkanmış.

Yeni dönem vesilesiyle bir kez daha ifade etmek isteriz ki; Ülkemizin, ormanlarımızın, mesleğimizin, meslektaşımızın tahribine yönelik uygun duruşumuzu ve eleştirilerimizi hiçbir etki altında kalmadan sürdürürken, ormancılığımıza, mesleğimize, başta personel reformu ve 5531 sayılı yasa kapsamında hizmet sektörünün gelişimi olmak üzere mes-lektaşlarımıza fayda sağlayacak her türlü diyalog, destek ve işbirliğine hazır olduğumuzu ifade etmek isteriz.

Page 6: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

TMMOB Orman Mühendisleri Odası45’inci Olağan Genel Kurulu

Tamamlandı

OD

AM

IZD

AN

““

205 Delegenin katılımı ile Orman Mühendisleri Genel Merkez Binası salonunda gerçekleşen Olağan Genel Kurul tamamlandı.

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 20144

Page 7: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

2 05 Delegenin katılımı ile Orman Mühendisleri Ge-nel Merkez Binası salo-

nunda gerçekleşen Olağan Genel Kurul tamamlandı.

Saygı duruşu ve istiklal mar-şının ardından divan seçimi ile başlayan Genel Kurul, Genel Başkan Ali Küçükaydın’ın konuş-masıyla devam etti. OGM Gazi

Yerleşkesi’nde mahkeme kararla-rına rağmen devam eden inşaatın gönüllerde ve doğada giderek büyüyen tahribatı, bir başka bi-çimde hızla süren bir diğer tah-ribat 3. Boğaz Köprüsü, Orman Genel Müdürlüğü’nde ne sonuç-lar doğuracağı belli olmayan ve başlamadan yamulmaya başlayan bir haksız uygulama rotasyon,

yine OGM de görevde yükselme ve genç mühendislerin işlendi-rilmesi konuları konuşmada öne çıkan konular oldu.

Daha sonra söz alan konuklar yaptıkları konuşmalarda, özetle ormancılığımızın ve ormancıların bugün yaşadıkları sorunları dile getirdiler.

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 5

Page 8: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

Ne yazık ki ormancılık sorunla-rının açıkça konuşulduğu tek yer olan Orman Mühendisleri Odası Genel Kurulunda sorunları dinle-yen yada sorunlara cevap verecek Orman Teşkilatından hiçbir yetkili yoktu.

44ncü döneme ait Faaliyet, Mali ve Denetleme raporları Ge-nel Kurula sunuldu. Oy birliği ile

kabul edildi.

Diğer gündem konuları, Oda-ya ait taşınır ve taşınmazların sa-tımı ile yeni taşınır ve taşınmaz alımı ve yeni yönetmeliklerin çıkarılması konusunda Yönetim Kurulu’na yetki verilmesi, Ana Yö-netmeliğinin bazı maddelerinde istenen değişiklikler ve Doğu Ak-deniz ve Elazığ Şube sınırlarında

değiştirilmesi oy birliği ile kabul edildi.

Seçime girecek listelerde yer alan isimlerin okunmasının ardın-dan dilek ve temenniler delege-lerin seçim öncesi son gündem maddesiydi.

Yurdun dört bir köşesinden bir araya gelen meslektaşlarımız kongrede özlem giderdi.

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 20146

OD

AM

IZD

AN

13 Nisan Pazar günü yapılan seçimlerin sonunda 45nci Dönem Genel Merkez

Yönetim Kurulunu, Ali KÜÇÜKAYDIN,

İsmail Hakkı BARI, Cengiz NAHARCI, İsmail Cengiz METİN, Cemal SUNAR

Muhammet SAÇMA ve Prof.Dr.Devlet TOKSOY oluşturdu.

Page 9: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 7

BASIN BİLDİRİSİ Devlet ormanlarının tahribine; anayasa’nın 169 uncu maddesi ve anayasa mahkemesi

kararlarına aykırı çıkarılan kanunlar ve izin yönetmelikleri ile devam edilmektedir.

Ormanları arsa ofisi haline getiren ve tahribine neden olan 18 Nisan 2014 tarih ve 28976 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Orman Kanununun 17/3 ve 18 İnci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliği” ile adet olarak sayılabilen elli iki (52) adet ve benzeri denilerek daha da artırılması mümkün olan muhtelif tesislere izin verilirken; mahalli seçimler ve tapelerin gölgesinde sessizce çıkarılan ve 1 Mart 2014 tarihli ve 28928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 26 Şubat 2014 tarih ve 6527 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Ya-pılmasına dair Kanun” un uygulamasına dair bu Yönetmeliğin 4’üncü maddesi 6’ıncı fıkrası düzenlemesi ile bu miktar daha da artacaktır.

Anayasa Mahkemesi; ormanları kamu yararı adı altında tahrip eden 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 3373 sayılı Kanunla değişik “Tu-rizm alan ve merkezleri dışında kalan devlet ormanlarında kamu yararına olan her türlü bina ve tesisler için gerçek ve tüzelkişilere, Tarım Or-man ve Köyişleri Bakanlığınca bedeli karşılığı izin verilebilir. Bu izin süresi kırkdokuz yılı geçemez. Devletçe yapılan tesisler dışında kalan her türlü bina ve tesisler izin süresi sonunda eksiksiz ve bedelsiz olarak Orman Genel Müdürlüğünün tasarrufuna geçer. Ancak işletmenin maksa-dına uygun faaliyet gösterdiği Orman Genel Müdürlüğünce belgelenen hak sahiplerinin kullanma hakları yer, bina ve tesislerin rayiç değeri üzerinden belirlenecek yıllık bedelle doksandokuz seneye kadar uzatılabilir. Bu durumda devir işlemleri bu uzatma sonunda yapılır. Turizm amaçlı tesisler için hak sahipleri adına tapuda irtifak hakkı tesis edilir. İzin ve irtifak hakları amaç dışı kullanılamaz.” 17’inci maddesi 3 üncü fıkrası Anayasanın 7 inci ve 169 uncu maddelerine aykırı olduğu için, 17/12/2002 tarih ve E:2000/75 ve K:2002/200 sayılı kararı ile iptal etmiştir.

Anayasa Mahkemesinin anılan kararında; “…Anayasa’nın 169. maddesinde öngörülen “kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz” tümcesine dayanılarak kamu yararının bulunduğu gerekçesiyle gerçek ve tüzel kişilere bina ve tesisler yapmak üzere orman arazileri tahsis edilemez. Devlet ormanlarının gerçek ve tüzelkişilere tahsisinin, karayolları, telefon, elektrik, su, gaz, petrol boru isale hatları, savunma tesisleri, sanatoryum gibi öncelikli kamu hizmetlerinin ormandan geçmesi ya da anılan bina ve tesislerin orman arazileri üzerinde yapılması zorunluluğu bulunduğu hallerle sınırlı olması gerekir. Başka bir anlatımla, kamu yararının bulunması ve zorunluluk hallerinde Devlet ormanları üzerinde ancak irtifak hakkı tesisine olanak tanınabilir.

Öte yandan, Anayasa’nın 169. maddesiyle ormanların özel olarak korunduğu gözetilerek bu maddede geçen “kamu yararı” kavramının hangi durumları kapsadığının yasayla belirlenmesi gerekirken, bu yola gidilmeyerek söz konusu kavramın kapsam ve içeriğinin tespitinin idareye bırakılması, yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesiyle de bağdaşmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural, Anayasa’nın 7. ve 169. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.”denilerek, Devlet Orman-larında karayolları, telefon, elektrik, su, gaz, petrol boru isale hatları, savunma tesisleri, sanatoryum gibi tesislere izin verilebile-ceği hususu sayılarak düzenlenmiştir.

Ancak, bu Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra çıkarılan çeşitli torba yasalarla, 6831 sayılı Orman Kanununda Anayasaya aykırı düzenlemeler yapılmaya devam edilmiş ve bu kanunlara dayanarak yürürlüğe konulan izin yönetmeliklerinde de izin verilen te-sisler çok çeşitlendirilmiştir. Adeta Devlet Ormanları arsa ofisi haline getirilerek her tesis ve konu için Ormanlardan izin verilmesinin önü açılmıştır.

Anayasa Mahkemesi kararında Devlet Ormanlarından en fazla dokuz (9) konuda izin verilebileceğine işaret edilmiş iken; bu izin çeşitliliği sayısı, 18/4/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Orman Kanununun 17/3 ve 18 İnci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliği” ile sayılabilen elli iki (52) konudaki tesislere ve benzeri denilerek daha da artırılmasına imkan sağlanmıştır.

Diğer taraftan, 30 Mart 2014 mahalli seçimler ve tapelerin gölgesinde TBMM den geçirilerek 1 Mart 2014 tarihli ve 28928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 26 Şubat 2014 tarih ve 6527 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair Kanun” ile 6831 sayılı Orman Kanununun Ek 9’uncu maddesine eklenen fıkraya göre, karayolları sınır çizgisi içindeki ormanlık alanlarda “…Devlet idareleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan, işletilen, işlettirilen veya yap-işlet-devret modeli esas alınarak yaptırılan ve işlettirilen bu tesislerden herhangi bir bedel alınmaz.” düzenlemesiyle, her hangi bir bedel alınmadan Anayasa’ya aykırı olarak kamu kurumu adı altında rantiyeye izin verilmesinin önü açılmıştır. Bu yasal düzenlemeden İstanbul Kuzey Ormanlarından geçen 3 üncü Köp-rü, otoyol ve bağlantı yolları güzergâhı başta olmak üzere, Türkiye’nin en kıymetli orman alanları içinden geçen karayolları güzergâhlarındaki orman alanlarından bedelsiz olarak, üstü gizlenmiş biçimde rant uğruna üçüncü kişilere izinler verilebilme-sine olanak sağlanmıştır.

Bu Kanun değişikliğine göre, Devlet Ormanlarından verilecek rantiye tesislerine konu izinlere dair idari işlemler ise; Resmi Gazete’de yayımlanan bu Yönetmeliğin 4’üncü maddesinin 6’ıncı fıkrasında şimdilik üstü kapalı olarak düzenlenmiştir. Zira 6527 sayılı Kanunda, kamu kurumuna verilecek izinler adı altında üçüncü şahıslara bedelsiz rantiye tesislerine dair izinlerin verilebileceği hüküm altına alın-mıştır. Bu fıkraya göre ormanlardan verilecek izin çeşidi ve sayısı daha da artacaktır.

Orman Mühendisleri Odası olarak, ormanlar ile çevrenin korunmasındaki bilinçlendirme ve hukuk mücadelesindeki girişimlerimizin aralıksız olarak sürdürüleceğini kamuoyuna duyurur iken; yazılı ve görsel medya, sivili toplum kuruluşları ile halkımızın da bu konularda daha duyarlı olmalarını önemle belirtmek isteriz.

OMO Yönetim Kurulu AdınaAli KÜÇÜKAYDIN

Genel Başkan

Page 10: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

Ormancılık politikalarını Ülkemizin genel politikalarından asla ayrı düşünemeyiz.İleri demokrasi adı altında güçlü bir propaganda ve algı yönetimi eşliğinde, yargı karar-

larının askıya alındığı, bir dönemde popüler siyasetten olumsuz etkilenen ormanlarımızın ve ormancılığımızın yaşadığı tahribatı hep birlikte gözlemliyoruz.

Yargı kararlarının hiçe sayıldığı günümüzde Orman Genel Müdürlüğü Gazi Yerleşkesin-de inşaatın durması bir yana, vinçlerin ışıkları dahi söndürülerek gecenin ilerleyen saatle-rinde yerleşke içinde özenle yetiştirilmiş yarım asırlık ağaçlar motorlu testereler ile kesile-rek yok edilmiştir.

YARGI KARARLARI ASKIDA...

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 20148

OD

AM

IZD

AN

uzun yıllardan bu yana…

Page 11: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

18.04.2014 sabahı

Yapılan yanlışın bilincinde olanlar gündüz saatlerinde ise ağaç sökme makinelerini sa-haya sokarak ağaçların nakledildiği görüntüsü vermeye çalışmaktadırlar. Bu samimiyetsiz ve takiyeci tutum da suçluluk psikolojisinin en büyük göstergesidir.

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 9

18.04.2014 ilk saatleri

Page 12: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 201410

OD

AM

IZD

AN

Orman Genel Müdürlüğünde hukuksuzluk ve keyfi uygulamalar bitmiyor. Kendi çıkardığı ucu-be yönetmeliği dahi doğru uygulamayan orman idaresi yöneticilerinden, ormancılık adına ne bek-lenebilir?

Son yapılan bölge müdür yardımcıları rotasyonunda da bu yaklaşımın en bariz uygulamaları görülmüştür. 13 Ekim 2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Orman Genel Müdürlüğü Per-sonelinin Atama ve Yer Değiştirme Esaslarına İlişkin Yönetmelik hükümleri göz ardı edilmiş, ta-mamen keyfi yöntemlerle ben yaptım oldu yollu uygulamalara yer verilmiştir. Karşımızda kendi çıkardığı yönetmeliğe dahi saygı duymayan, bir kurum bulunmaktadır.

Şöyleki; Bölge müdür yardımcıları 6. Maddedeki zorunlu yer değiştirmeye tabi personel liste-sinde yer almamaktadır. Rotasyon uygulaması yapılırken 7. Maddedeki “Hizmet bölgelerinin be-lirlenme kriterleri”ne uyulmamış tamamen keyfi uygulamalarla büyük çoğunluğu tercih ettikleri yerlere verilmemiştir. Hizmet bölgelerinin belirlenme kriterlerindeki; Ekonomik durumu, sosyal durumu, kültürel durumu, ulaşım durumu, nüfus yoğunluğu ve ormancılık faaliyeti iş yoğunluğu kriterlerinden acaba hangisine uyulmuştur. Yönetmelikte sayılan hizmet bölgelerine göre, 4.den başlayarak 1. Hizmet bölgesine doğru gidilirken bu uygulamada 1. Hizmet bölgelerinden daha düşük hizmet bölgelerine atamalar yapılmış ve bölge müdür yardımcıları görevlerinden ayrılarak daha alt görevlere mühendis veya başka görevle atanma isteğinde bırakılmaya zorlanmıştır.

Yine aynı yönetmeliğin Beşinci bölüm olarak ifade edilen;

Yer Değiştirme Kurulu, Boş ve Boşalacak Kadroların İlanı ve Başvuru Şekilleri bölümüne göre; “Madde 17 -(1) Yer değiştirme suretiyle atamaya tabi boş veya boşalacak kadro ve unvanlar ile per-sonel ihtiyacı bulunan diğer hizmet birimlerinin listesi Ocak ve Ağustos ayları sonuna kadar Genel Müdürlük internet sitesinden ilan edilir” denilmiş fakat listeler internet sitesinden ilan edilmemiş, sadece ilgililere liste olarak gönderilmiş, ne yazık ki bu gönderilen listeye dahi uyulmamıştır. Liste-de yer alan, yer değiştirmeye tabi bölge müdür yardımcılıklardan bazılarına bölge müdür yardım-cılarının dışında, şube müdürü ve işletme müdürlerinden atama yapılmış, (Ankara, Giresun, Konya vb. gibi) ilana çıkıldığı iddia edilen listeler keyfe dayalı delinebilmiştir.

Yine Yönetmeliğe göre; “Yer değiştirmeler her yılın Mart ve Ekim aylarında yapılmak üzere talep ve teklifler Ocak ve Ağustos aylarında bağlı bulunduğu birimlere yapılır. Birimler kendi görüşleriyle birlikte istek formlarını, birinci dönem tayinler için en geç Şubat ayının 15 inci gününe kadar, ikinci dönem tayinler için ise en geç Eylül ayının 15 inci gününe kadar Personel Dairesi Başkanlığına gön-derir. Talep ve teklifler Başkanlığa geliş tarihi itibariyle 30 gün içinde sonuçlandırılır” denilmesine rağmen talepler ilana çıkılmadan ocak ayının sonunda alınmış, 30 gün içinde sonuçlandırılacağı yazılı hale getirilen tayinler belirlenen tarihten sonra, nisan ayının ortasında yapılmıştır.

Yönetmeliğin; Madde 16. 5 fıkrasında yer alan “Kurul, personelin durumlarını; Ek-3 Yer Değiştir-me Suretiyle Atanma İstek Formunu, Ek-2 Yer Değiştirme Başvuru Değerlendirme Formunu, boş veya boşalacak kadroları, hizmet gerekleri ve ihtiyaç durumunu, daha önce görev yapılan hizmet bölgesini, tercih sırasını, öğrenimini, uzmanlığını, iş tecrübesini, mesleki bilgisini, liyakati, özür hal-

OGM PERSONEL ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİNİN İLK KURBANLARI

ORMAN BÖLGE MÜDÜR YARDIMCILARI…!

Page 13: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 11

lerini ve varsa diğer belgelerini kamu yararı çerçevesinde puanlamaya öncelik vermek suretiyle bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde inceler ve personelin atanacağı hizmet bölgesini belirleyerek hazırladığı teklifleri atamaya yetkili amirin onayına sunar” ifadesindeki hiçbir kıstasa uyulmamış ve ne tesadüf ki yer değiştirmeye tabi Bölge müdür yardımcılarından büyük çoğunluğu tercihlerin-den hiçbirisine dahi yerleşememişlerdir.

Bu madde de bahsedilen Kurul, madde de sayılan kriterlerle alakalı değerlendirme yapmış, pu-anlamış ilgilinin atanacağı hizmet bölgesini belirleyerek atamaya yetkili amirin onayına sunmuş mudur? Yapılan değerlendirmeler sonucunda hangi kriterlere göre bölge müdür yardımcılarından büyük çoğunluğu tercihlerinden hiçbirisine dahi yerleşememiş, yerlerine başka atamalar yapılmış-tır. Bölge müdür yardımcıları için ilana çıkıldığı iddia edilen bu listeden keyfe dayalı başka atamalar yapılmasının hukuki bir yaptırımı ve sonucu yok mudur? Yeterince demokratik ve adil olmadığını düşündüğümüz ve çekincelerimizi belirttiğimiz bir yönetmeliğin bile uygulanmaması ne kadar incitici!

Kanunlara ve yönetmeliklere uyulmamasının hukuki sonuçlarının bulunmadığı bir zaman mı yaşanmaktadır. İyimser olmamakla beraber, yapılan uygulamayla ilgili belgelerin şeffaf olarak or-taya konulmasını bekliyor, konulmadığı takdirde konunun yetkili mercilerde takipçisi olacağımızı ve yargı mercilerine gerekli suç duyurunda bulunacağımızı ifade ediyoruz.

Yukarıda alıntılarla ortaya koyduğumuz yönetmelik hükümleri göstermektedir ki Orman Genel Müdürlüğü, kendi çıkardığı Yönetmeliğe uyma lüzumunu dahi hissetmemektedir. Hukuksuzluğu ve keyfi uygulamaları kendilerine rehber edinenlerin topluma ve yönettiklerine söyleyeceği hiç bir sözü olamaz. Adil olmayan uygulamalarla vicdanları sızlatanların bir gün bunun ağırlığı altında ezileceklerini unutmamalarını hatırlatıyoruz. Yine keyfi uygulamaları kendilerine rehber edinenle-re Kur’an-ı Kerim’den ayetleri hatırlatıyoruz. Belki ibret alırlar.

Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman ada-letle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. Nisa 58.

Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdar-dır. Maide 8.

Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü ge-veler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır. (4/135)

Ali KÜÇÜKAYDINOMO- Genel Başkanı

Page 14: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 201412

OD

AM

IZD

AN

Atatürk Orman Çiftligi bütünlügü içinde yer alan 1 inci derece Dogal ve Tarihi Sit Koruma Statüsündeki Orman Genel Müdürlügü Gazi Yerleskesini yapılasmaya açmak amacıyla, alanın sit derecesi 1 inci dereceden 3 üncü dereceye indirilmesi üzerine Odamız tarafından Ankara 11. Idare mahkemesinde 07.11.2011 tarihin-de iptal davası açılmıstır.

Yargılama sonucunda; Ankara 11. Idare Mahkemesinin 17.02.2014 tarihli E:2011/2080, K:2014/168 sayılı kararı ile 46 hektarlık Gazi Yerleskesinin 1 inci Derce Dogal ve Tarihi Sit koruma statüsünün 3 üncü derece Dogal Sit koruma statüsüne indirilmesine dair Ankara Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Koruma Kurulunun 11.08.2011 tarih ve 6281 sayılı kararı iptal edilmistir.

Böylece, Gazi Yerleskesinin eskiden sahip oldugu 1. Derece Dogal ve Tarihi Sit koruma statüsü mahkeme kararı ile tekrar korunmus olmaktadır.

Orman Mühendisleri Odası, Türk Ormancılarının özverili çalısmaları sonunda Atatürk’ün Orman Çiftligi’nin hazineye devrine iliskin 11/06/1937 tarihinde yazdıgı “...araziyi ıslah ve tanzim etmek, muhitle-rini güzellestirmek, halka gezecek, eglenecek ve dinlenecek sıhhi yerler...temin eylemek.” vasiyetine ve “Burasını öyle agaçlandırınız ki, kör bir insan dahi yesillikler arasında oldugunu fark etsin” veciz sözüne uygun olarak, bünyesinde 68’i dogal tür ve 65’i egzotik tür olmak üzere toplam 133 odunsu bitki türünü barındıran, BIRINCI DERECE TARIHI VE DOGAL SIT haline getirilen GAZI YERLESKESININ dokusunun bozulma-ması ve amacı dısında kullanılmaması için mücadelesini aralıksız sürdürmüstür.

Orman Mühendisleri Odasının, diger ormancı sivil toplum örgütlerinin de destegini alarak, hukuk ze-minde kalmak suretiyle 15.12.2010 de “YETER ARTIK” baslıklı bir bildiri ile baslayan demokratik mücadelesi sonucunda, Ankara 11. Idare Mahkemesinin bahsedilen 17.02.2014 tarihli kararına ulasılmıstır.

Ankara 11. Idare Mahkemesi Baskanlıgı’nın E:2011/2080 sayılı dosyasında 07.10.2011 tarihinde ikame edilen dava sürecine özetle bakmak gerekirse;Dava konusu edilen alanda; hali hazırda bir mahkeme kararı olmadıgı için süratle devam eden Yeni Basbakanlık Yerleskesi Insaatının yüksek güvenlikli bir insaat oldugu iddiası ile engellemeler yapılmaya çalısılmıs ise de, kendi alanında uzman 3 Profesör, 2 Yardımcı Doçent re-fakatinde 29.03.2013 tarihinde kesif yapılmıstır.

Mahallinde yapılan kesif sonucunda tanzim edilen 08.04.2013 tarihli bilirkisi raporunda; “...3. Derece dogal sit alanı olarak tescil degisikligi ile tarihi sit özelliklerinin her hangi bir gerekçe gösteril-meden iptal edilmesinin koruma kavram yasa ve mevzuata uygun olmadıgı..., kurul yapısında her han-gi bir bu konuda uzmanın bulunmadıgı ve yasa kapsamında bu gibi durumlarda bilim kurullarından yardım alınabilecegi gibi bu kadar önemli bir bölgenin önemli sit derecelendirilmesi ile ilgili kararların kurul üyelerinin yerinde bile inceleme kararı alınmadan böyle bir kararın alınmasının usul yönünden ve teamüller açısından uygun olmadıgı..., sit alanı ilanında mevcut duırum itibari ile tasımıs oldugu, peyzaj, ekolojik, ziraat, mimarlık tarihi, fauna degeri, yesil bitki örtüsünün genel konumu ve çevresel degerlerini,n dikkate alınarak gerekirse ilgili kurum ve kurulusların görüsleri dogrultusunda analiz ve tespit çalısmaları öncesinde alınmıs olan kamu kurum ve kurulusları ile koruma kurulları kararları ve bu kararlarla kabul edilmis olan sit sınırları ve sit derecelendirme paftaları ve yürürlükteki mer’i koruma amaçlı imar planlarının durumları etüd edilmeden karar alınmasının saglıklı bir karar olmadıgı, ... dava konusu kararda Atatürk Orman Çiftligi Bütüncül Sit Sınırları dikkate alınmadan ve arazi kullanıslarında önemli degisiklikler içeren mevzi sit derecelendirmesi kararlarının alınarak sit derecelendirmelerinin düsürülmesinin koruma mevzuatı açısından uygun olmadıgı saptanmaktadır....” denilmek sureti ile,

GAZİ YERLEŞKESİNE AİT ANKARA 11. İDARE MAHKEMESİNİN İPTAL KARARINA İLİŞKİN ORMAN

MÜHENDİSLERİ ODASI BASIN BÜLTENI

Page 15: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 13

Tarafımızca dava konusu edilen birinci derece dogal ve tarihi sit statüsünden, tarihi sit statüsünün kaldırılıp üçüncü derece dogal sit alanı olarak tesciline iliskin kurul kararının hukuka aykırı oldugu tespit edilmistir.

Bu bilirkisi raporunda yapılan tespitlere davalı idareler tarafından itiraz edilmis ve mahkemece itirazların degerlendirilmesi amacı ile dosya ek rapor alınmak üzere yeniden bilirkisilere tevdi edilmistir.

Bu kez 08.05.2013 tarihli ek rapor tanzim edilerek; “söz konusu bölgenin ilk ve diger kurul kararla-rında sit alanı sınırlarının bütüncül olarak belirlendigi ve bu kararda ise bu sınırları belirli birinci derece-de dogal ve tarihi sit alanının dava konusu kararla belirli, bir bölgesi açısından degerlendirilip bu bölge-nin sit derecelerinin degistirildigi, ancak tek bir sınırları belirli sit alanının bir kısmı için böyle bir kararın üretilmesinin mümkün olmadıgı ve sit sınırları belirli alanın kalan kısımlarının sit derecelendirilmesinin ne sekilde olacagının belirsizlik ifade ettigi ve sit derecelendirmesinde belirlenen tüm sit alanının bütün-cül olarak ele alınması gerektigi tek bir kararla sit alanı ilan edilen ve sınırları belirlenen alanın tek bir sit alanı olması nedeni isle bu alanın tümüyle ele alınıp sit

derecelendirme paftaları olusturularak ve üstün kamu yararı gözetilerek yeni bir bütüncül kararla konunun belirlenmesi gerektigi ve söz konusu karar ile parçacıl bir yaklasım ile mevzuat açısından uy-gun olmadıgı” kanısına varılmıs olup bir kez daha dava konusu edilen kurul kararının hukuka ve mev-zuata aykırı oldugu tespit edilmistir.

Tanzim edilen bu raporlar ve mahkemenin tespit ettigi belge ve bulgulara dayalı olarak 17.02.2014 ta-rihinde karar verilmis olup, kararın gerekçesinde; “... Mevzuatta yer aldıgı sekli ile yazılı bilgi – belgeler dikkate alınıp herhangi bir arastırma yapılmadan dogrudan dava konusu islemle alanın tarihi sit sta-tüsünün herhangi bir gerekçe yer verilmeden kaldırıldıgı, dosya kapsamında davalı idarelerce de su-nulan dilekçelerde de tarihi sit statüsünün kaldırılma gerekçesinin ortaya konulamadıgı, hazırlayıcı islemlerde de tarihi sit statüsünün kaldırılmasına gerekçe olusturabilecek herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadıgı, dolayısıyla islemin sebep unsurunun uyusmazlıkta ortaya konamadıgı, ... mevzuatta ve ilke kararlarında milli tarihimiz açısından önemli olayların cereyan ettigi alanlar olarak tanımlanan ta-rihi sit statüsü degerlendirilirken idarece uyusmazlık konusu yaklasık 46 hektarlık alanın fiziki yapısı, görsel durumu, islevsel degeri, kültürel durumu, anısal ve anıtsal sekli, toplumsal olaylara konu olup olmadıgı, tarihi tanıklıgı, özel olarak bu alanda tarihi bir olayın gerçeklesip gerçeklesmedigi gibi hu-susların dikkate alınması gerekmekte iken bu noktalarda herhangi bir degerlendirmeye yer verilmedigi görülmektedir. Ayrıca Atatürk Orman Çiftligi’nin kurulusundan günümüze gelinceye kadar bir bütün-lük içinde degerlendirmeye tabi tutuldugunun görüldügü, sınırlarının da bu bütünlüge paralel olarak 1/25.000 ölçekli paftalarla belirlendigi, buna karsın uyusmazlık konusu alan ile ilgili olarak alınan kararın Atatürk Orman Çiftligi’nin bütününe etki eder nitelikte olup olmadıgının, gerekirse tüm çiftlik arazisi üzerinde detaylı bir arastırmaya girisilerek ortaya konması gerekirken bu hususta da idarece bir arastırmaya girisilmedigi görülmektedir. ...” denilerek dava konusu islemin iptaline karar verilmistir.

Odamız, aynı alan ile ilgili olarak Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüge konulan Kentsel Dönüsüm Pro-jesinin iptali için de Danıstay’da dava açmıstır. Davanın mahallinde bilirkisi incelemesi yapılmıs ve kent-sel dönüsüm projesinin sehircilik ilkelerine uygun olmadıgı yönünde görüs bildirmistir. Henüz dava sonuçlanmamıstır. Sehir Plancıları Odasınca Yeni Basbakanlık Binalarının ruhsatlarının iptali için de dava açıldıgı bilinmektedir.

Bundan sonraki süreçte Mahkemece verilen karar gereginin davalı idarelerce yerine getirilmesinin takip edilecegi, Atatürk Orman Çiftligi bütünlügü içerisinde yer alan Gazi Yerleskesi için Odamızca ikame edilen bu ve diger davaların titizlikle takip edilmeye devam edilecektir.

Basın ve Kamuoyuna saygı ile duyurulur. 05.03.2014

Ali KÜÇÜKAYDINGenel Baskan

Page 16: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 201414

UZ

MA

N S

AH

AS

I

GirişYüksek dağ silvikültürü denil-

diğinde, ekstrem yaşama ve var olma koşulları altında yüksek dağ ormanı fonksiyonlarına, özellikle koruyucu fonksiyona, optimum bir şekilde ulaşmak amacıyla yük-sek dağ ormanı basamağı içerisin-de istikrarlı ve yaşama gücü fazla olan meşcereleri yaratan bütün silvikültürel önlemler anlaşılır (Çolak ve Pitterle, 1999). Yüksek dağlık alanlarda ormancılık etkin-liklerinin ve ekonomik koşulların gerçekleştirilmesi zordur. Bu ne-denle belirli koşullara uygun silvi-kültürel sistemlerin uygulanması gerekir (Schönenberger ve Brang, 2001).

Yüksek dağ ormanlarında ik-lim, gençleşebilen ve gençleşe-meyen mikro yetişme ortamlarına neden olur. Sıcaklıktaki yetersiz-lik, kar hareketi ve kar mantarları,

tohum yıllarının çok seyrek olu-şu, aşırı otlatma baskısı, kuraklık tehlikesi ve don olayları gibi ne-denlerle bazı yerlerde hiç ağaç yokken bazı yerlerde kümeler halinde ağaç toplulukları ortaya çıkmaktadır. Yüksek dağ ormanla-rındaki subalpin basamakta temel gençleşme şekli de bu kollektif-lerin oluşumu ve uzun süreler içinde oldukça yavaş bir şekilde genişlemesi olmaktadır. Özellikle subalpin basamakta tohum yıl-larının seyrek oluşu, doğal genç-leştirmeyi sınırlandıran faktörlerin başında gelmektedir.

Dağlarda şiddetli ve devamlı rüzgarlar, kar zararları, buz ve yer yer buzul oluşumları gibi faktörler orman ve ağaç yükselişini aşağıya itmeye çalışmaktadır. Özellikle kar örtüsünün alan üzerinde uzunca bir süre kalması, ağaç fidanlarının mantar zararlarına karşı dayanık-

sız olmalarına neden olmaktadır. Bu durum, güney Norveç’teki dağlarda ve Alpler’deki subalpin zonda, genç ağaçların en önemli ölüm nedenlerinden birisi ola-rak belirtilmektedir (Roll-Hansen ve diğ., 1992; Senn ve diğ., 1994; Senn, 1999). Kış ve ilkbaharda-ki önemli kar hareketi fidanların gövde ve dallarında mekanik za-rarlara neden olan olumsuz bir et-kiye sahip olabilmektedir (Patten ve Knight, 1994).

Ağaç tepelerinin uç sürgünleri çoğu kez rüzgar ve kar etkileriyle kırılmakta ve bunların yerine yan dallar doğrularak sekonder tepe-ler oluşturmaktadır. Bu şekilde şamdan ve süngü şekilleri meyda-na gelmektedir. Öte yandan genç gövdelerin kar baskısı yüzünden birçok kereler eğilip doğrulmaları sonucu deve hörgücüne benzer şekiller oluşmaktadır (Saatçioğlu,

Zafer YÜCESAN, Ali Ömer ÜÇLER, Ercan OKTAN

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi

Yüksek Dağ Ormanlarında Doğal Gençleşme Süreçlerinin Fırtına

Vadisi Örneklemeleriyle Analizi

Özet

Yüksek dağ ormanları, yetişme ortamı koşullarının oluşturduğu dezavantaja bağlı olarak çok değişik meşcere kuruluşlarını bünyelerinde barındırırlar. Ekstrem yaşama ve var olma koşullarından dolayı koru-ma fonksiyonuna bağlı olarak planlamalara alınan, çoğunlukla doğal yaşlı orman yapısında olan yüksek dağ ormanlarının, mevcut yapılarının iyi analiz edilmesi, doğal yaşlanma seyri içerisinde meşcerelerde ya-şanabilecek olumsuzlukların önüne geçebilecek ve özellikle sosyal baskıya bağlı olarak ortaya çıkan yapısal bozulmaların kritik ekosistem koşulları altında giderebilecek silvikültürel müdahalelerin planlanması açı-sından önemlidir. Dolayısıyla doğal yüksek dağ ormanı başmağında yer alan ormanlardaki meşcere karak-terlerinin ve değişimlerinin gözlemlenmesi, anahtar uygulamaların geliştirilmesinde kolaylık sağlayacaktır. Bu çalışmada, Fırtına vadisinin yüksek dağlık alanlarında yer alan farklı meşcerelerde teknik gözlemler ya-pılarak, doğal gençleşme koşulları ortaya konmuş ve silvikültürel müdahaleler için yöresel tabanlı bir altlık çıkarılmaya çalışılmıştır.

Page 17: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 15

1976; Norton ve Schönenberger, 1984). Bunlara ek olarak, ağaç türlerinin savaş kuşağı, genellikle genç bireylerden ve sık sık klima-tik zararlar sonucunda ortaya çık-mış çok gövdeli büyüme formları ve birçok ferdin bir arada buluna-rak yaşayıp ve geliştiği bir birlikte-lik oluşturmaktadır.

Yüksek dağlık alanlardaki meş-cereler genellikle açık alanlar ile ağaç kümeleri ve gruplarının ka-rışımından oluşmaktadır. Küme-lerin içerisindeki bireylerin birço-ğu sekonder gövdelerdir. Orman sınırında sert çevre koşullarından dolayı tomurcuklar, iğne yaprak-lar ve sürgünler sıkça zarar görür. Erken veya geç donlar ve ekstrem sıcaklıklar yeni sürgünlerle iğne yaprakları öldürür. Bunun dışında eğer toprak donmuş ve yeterin-ce su alınamıyorsa, uzun süreli, kuvvetli kurutucu rüzgar yeni sür-günleri, iğne yaprakları ve bütün tepeyi kurutabilir (don kuraklığı). Kar örtüsü üzerindeki tepe kısmı kuvvetli güneş ışınlamasından da zarar görebilir. Bundan başka tomurcuklar ve sürgünler yaban hayvanları tarafından da zarar uğ-ratılabilir. Kışın kar altında kalan ve genellikle toprağa yakın dallar parazit mantarlar tarafından öldü-rülür. Tüm bu nedenlerden dolayı özellikle büyüme maddelerinin oluşturulduğu sürgün uçlarında-ki tomurcukların kaybına ağaç tepesi ve kök belirgin bir tepki verir. Dal ve gövde kısmındaki uyuyan tomurcuklar aniden aktif duruma geçer veya yeni adven-tif tomurcuklar oluşturarak sür-gün verir. Dolayısıyla çok ince ve sık dallanma olur. Işık, sıcaklık ve nem koşullarının uygun olmama-sından dolayı doğal dal budan-ması oranı yok denecek kadar az, dalsız gövde uzunluğu oldukça kısa ve ağaçların tepe taçları çoğu zaman yere kadar uzanmaktadır. Genellikle toprağa yakın dallar

belirgin derecede uzun olup bu dalların toprakla temas durumun-da köklenmesiyle veya köklenme gerçekleşmeden tepe sürgünü şeklinde yukarıya doğru yönel-mesiyle yeni gövdeler oluşturma-sı oldukça sık görülür (Holtmeier, 1993).

Gençlikte yavaş büyüme ilk başta çok büyük bir dezavantaj olarak görülebilir. Uzun süre kar altında kalan bireylerde kar man-tarları zararı görülme olasılığı oldukça fazladır. Ancak bununla beraber küçük ağaçlar mekanik yüklenmeler karşı çok daha az du-yarlıdır, gövdeler çok daha elas-tiktir ve yedek tomurcuklar oluş-tururlar. Tepe oldukça sık dallanır ve mekanik veya klimatik etkilerle herhangi bir şekilde kırılırsa yan sürgünler tarafından yenilenir. Ağacın hızlanmış boy büyümesiy-le bu tehlikeler de artar. Ağaçlar kritik yaş evrelerini geçtiklerin-de ise yüksek yaşlara ulaşmaları oldukça yüksek bir olasılıktır. Bu noktada aşırı yaşlanma sürecinin gözden kaçırılmaması gerekir. Fizyolojik yaş sınırına gelmiş, za-manında amaca uygun meşcere yenilenmesi güvence altına alın-mamış ve sürekliliği tehlike altına girmiş meşcerelerde aşırı yaşlan-madan söz edilebilir. Meşcerede aşırı yaşlanmaya ormanın yetersiz gençliği, ölü örtü yararlanması, orman otlatması veya aşırı odun üretimiyle neden olunur. Ancak bazı subalpin koşullarında doğal yaşam ortamlarının bir sonucu olarak da ortaya çıkabilir (Çolak ve Pitterle, 1999).

Bu çalışmada Fırtına Vadisi içe-risinde yer alan Kavron, Çaymak-çur, Palovit, Elevit, Kito ve Avusor gibi yan vadilerin yüksek dağ ormanı basamağını temsil eden yükselti kuşağı içerisinde 87 adet örnek alan ve çevresinde göz-lemler yapılarak doğal gençleş-me koşulları irdelenmiştir. Doğal

yaşlı orman olarak kabul edilen ve yüksek oranda korunan yapı-larıyla açık laboratuvar koşullarını bünyesinde barındıran çalışma alanında, doğal gençleşme koşul-larının ve yapılarının değerlendi-rilmesiyle, işletme ormanları te-melinde yüksek dağ ormanların-da yapılabilecek silvikültürel çalış-malara ışık tutabilecek önerilerin oluşturulması hedeflenmiştir.

Fırtına Vadisi Doğal Yaşlı Yüksek Dağ Ormanlarında Doğal GençleşmeFırtına Vadisinin yüksek dağlık

alanlarında yer alan doğal yaşlı or-manlarda doğal gençleşme koşul-larını ve bunlara etki eden ekolo-jik koşulların belirlenebilmesi için, araştırmanın arazi çalışmaları bo-yunca çok çeşitli gözlem ve tespit-ler yapılarak notlar alınmış, ayrıca fotoğraflar çekilerek elde edilen tüm veriler büroda değerlendi-rilmiştir. Böylece araştırma alanı içerisinde yer alan farklı ağaç tür-lerinin oluşturduğu farklı kuruluş-lardaki saf ve karışık meşcereler için gençleştirme yöntemlerinin değerlendirilmesine ve tayinine bir altlık sağlanmıştır.

Araştırma alanı içerisinde sa-vaş zonu, orman sınırı ve orman sınırının altında yapılan gözlemler ve incelemeler neticesinde, or-man sınırında ve orman sınırının altında, özellikle meşcere kenar-larında ve meşcere içerisinde yaş-lı ağaçların kar, fırtına, böcek ve mantar zararları dolayısıyla ya da sosyal baskı neticesinde kesilen bir ağacın boşalttığı küçük açıklık-ların, öncü gençlikler için uygun koşulları oluşturduğu görülmüş-tür. Bu alanlar orman sınırında ve orman sınırının altında meşcere yan siperinin ve üst siperin etkisi altındadır. Meşcerede fazla mik-tarda öncü gençliğin görünmesi,

Page 18: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 201416

UZ

MA

N S

AH

AS

I

o yetişme ortamının iyi gençleş-me yeteneğinde olduğunun gös-tergesidir. Araştırma kapsamında özellikle orman sınırında ve or-man sınırının altında, meşcere alt tabakalarında az ya da çok öncü gençliklerin varlıkları görülmekte-dir. Söz konusu gençlikler meşce-re siperi altında doğal gençleşme örneklerini oluşturmaktadır. Yan siper etkisi bu gençlikler üzerin-de daha ağırlıktadır. Meşcere üst tabakasını oluşturan bireylerin tepe çatıları altında gelmiş olan gençlikler de olmasına karşın, bu şekildeki gençliklerin miktarı daha azdır.

Orman sınırında ve orman sı-nırın altında yer alan örnek alan-larda, meşcere tipleri genellikle saf ladin olmakla birlikte, bazı alanlarda kayın ve göknar türle-ri de karışıma katılmaktadır. Ka-yın ve göknar türleri gölge ağacı özelliğini, ladin ise yarı gölge ağa-cı olma özelliğini çalışma alanında oldukça iyi yansıtmaktadır. Kayın ve göknar gençlikleri gölgeye da-yanma yeteneği açısından iyi bir gelişme gösterirken, meşcere üst siperinin kaybolduğu ya da gev-şediği alanlarda ladin gençlikleri ağırlık kazanmaktadır (Şekil 1). Ormanın üst zonunu oluşturan ve bulunduğu meşcerede hakim tür olarak yer alan kayın ve gök-nar, bu alanlarda ladin gibi küçük ağaç kollektifleri oluşturamamak-tadır (Şekil 2-3). Ancak meşcere üst siperi ya da yan siperin etkisi ile devamlılığını sağlayabilmek-tedir. Işık ağacı niteliğinde olan ve meşcere siperine ihtiyacı daha az olan titrek kavak, üvez gibi tür-ler ise ormanın üst zonunda diri örtü ile mücadele noktasında da başarılı olduklarından öncü genç-likler oluşturabilmektedir. Ott ve diğ. (1997)’ye atfen Çolak ve Pit-terle (1999) yüksek dağ basama-ğında yer alan ön orman olarak adlandırılan yapraklı ağaç öncü

ormanlarının ladin tohumlarının çimlenmesi için uygun yetişme ortamı koşullarını hazırladığını belirtmişlerdir. Ancak söz konusu yapraklı ağaç öncü ormanlarının kar hareketini engellemede ibre-lilere oranla yeterli kapasiteye sa-hip olmadığı da belirtilmiştir.

Araştırma alanında bulunan ladin, göknar, titrek kavak gibi türlerin tohumlarının, özellikle eğimli arazilerde rüzgarla birlikte yayılma olasılıkları kayın ve ak-çaağaç ile kıyaslandığında daha fazladır. Dolayısıyla hem meşcere siperinde hem de meşcere kena-rında tohumları yayılabilir. Dola-yısıyla gençliklerinin daha geniş

alanlarda görülebilme olasılıkları fazladır.

Doğal gençleşme koşullarının bozulduğu savaş zonunda doğal gençleşme, generatif üremeden ziyade vejetatif üreme ile gerçek-leşmektedir. Kollektif içerisindeki bireyler daha önce açıklandığı üzere, ışık, sıcaklık ve nem koşul-larının uygun olmamasından do-layı zor yetişme ortamı koşulları-na adaptasyon sağlayabilmek için sık dallıdır, doğal dal budanması yok denecek kadar azdır ve dallar toprak seviyesine kadar uzanır. Genellikle toprağa yakın dallar belirgin derecede uzun olup bu dalların toprakla temas durumun-

Şekil 1. Meşcere kenarında açık alanda oluşan ladin gençlikleri (Pokut Yay-la, 1990 metre, Güneybatı bakı, Üst yamaç)

Şekil 2. Subalpin basamakta yaşlı göknar meşceresi (Çaymakcur Vadisi, 2290 metre, Kuzeydoğu bakı, Üst yamaç)

Page 19: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 17

da köklenmesiyle veya köklenme gerçekleşmeden tepe sürgünü şeklinde yukarıya doğru yönel-mesiyle oluşmuş ağaç grupları geniş yayılış gösterir. Bu durum özellikle doğu ladininde karakte-ristik olarak görülmektedir.

Araştırma alanının üst yükselti basamağında, ladinde ve göknar-da kozalakların Eylül sonu-Ekim ortası gibi olgunlaştığı gözlem-lenmiştir. Araştırma alanında üst yükselti kuşağında bulunan yap-raklı türlerin tohum olgunlaşma zamanları ile ilgili ise, çalışma dönemi içerisinde tohum buluna-madığı için herhangi bir gözlem yapılamamıştır.

Araştırma alanında kış koşul-ları ve karın etkisi oldukça uzun sürmektedir. Ekim ayının sonunda yağan kar, haziran aynın başlarına kadar alanda kalmaktadır. Şid-detli rüzgarla birlikte biriken kar oldukça derin kar yığıntıları oluş-turmaktadır. Ayrıca yüksek eğim grubunda yer alan çalışma alanı içerisinde, kar hareketlerine bağlı olarak oluşan çığ zararına oldukça fazla oranda rastlanmaktadır. Ay-rıca meşcere siperi altında uzun süre baskı altında kalan ve çap büyümesi yapamayan, ışığa yö-nelme sonucunda boy büyümesi-

ni daha etkin geliştiren istikrarsız ağaçlarda rüzgar ve kar kırması oldukça fazla oranda görülebil-mektedir.

Çalışma alanı içerisinde kalan yaylalarda hayvancılık çok yaygın değildir. Bu bağlamda özellikle subalpin çayırlıklar çok yoğun otlatma baskısı altında kalma-maktadır. Çalışma alanı içerisinde meşcere değişimini sekteye uğra-tabilecek ve yapısal bozulmalara neden olabilecek miktarda böcek zararı tespit edilmemiştir. Yoğun diri örtü özellikle orman sınırında ve orman sınırının altında etkisini göstermektedir. Kapalılığın bozuk

olduğu yüksek dağ basamağında-ki ormanlarda diri örtü eleman-ları, tohumların mineral toprakla temasını engelledikleri için doğal gençleşme koşulları açısından ol-dukça büyük bir dezavantaj oluş-turmaktadır.

Orman yaşayan dinamik bir varlıktır ve ormanda bireyler, tek başlarına izole biçimde bulunma-yıp, çok sayıdaki rekabet koşulları altında, o yetişme ortamına uy-gun olanların seçilmesiyle oluşur-lar (Özalp ve diğ., 1999). Dolayısıy-la, meşcerelerde rastlanan doğal gençleşme örnekleri ve meydana gelen öncü gençlikler, bize do-ğal gençleşme çalışmalarında ve özellikle hangi gençleştirme yönteminin seçileceği hakkında yol göstermektedir. Meşcere ya-pılarının normal kapalılığa yaklaş-ma eğilimi yüksek dağ basamağı içerinde kalan orman alanlarında çok fazla değildir. Ayrıca bireysel gelişimle birlikte, ağaçların grup-lar ve kümeler halinde bir arada bulunarak, birbirlerine destek ola-cak şekilde gelişmelerini devam ettirmeleri, gençleşme örnekleri için az sayıda da olsa münferit ol-makla birlikte, grup ve küme siper durumunun çok daha etkin şekil-de görülebilmesine neden olmak-tadır (Şekil 4).

Şekil 3. Ormanın üst sınırında yer alan bir kayın meşceresi ve kayın kollek-tifleri (Kavron Vadisi, 2150 metre, Batı bakı, Üst yamaç)

Şekil 4. Meşcere içerisindeki boşlukta yoğun göknar ve ladin gençlikleri (Kavron Vadisi, 2100 metre, Batı bakı, Orta yamaç)

Page 20: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 201418

UZ

MA

N S

AH

AS

I

İlk bakışta büyük ve ağır to-humların küçük ve hafif tohum-lulara karşı bir dezavantajı varmış gibi gözükse de, büyük ve ağır to-humların içlerinde fazla miktarda rezerv madde içermesi, çimlenme ve büyüme açısından avantaj sağ-lamaktadır (Daniel ve diğ., 1979) (Şekil 5).

Orman üst sınırında tohum migrasyonu rüzgar etkisinden daha fazla oranda kuşlar aracılı-ğıyla gerçekleşmektedir. Tohum-lar kuşlar ve kemiriciler tarafından toprağın 2-4 cm altına depolan-dığından, subalpin basamakta bu şekilde çimlenme için en iyi nem koşulları da sağlanmaktadır (Kimmins, 1997). Bu durum to-humların yayılması ve çimlenme-sinde hayvanların, özellikle kuş ve memeli yaban hayvanlarının etkisinin büyük olduğunu göster-mektedir.

Sıcaklığın yetersizliği, don tehlikesi, yaban ve otlak hayvan-larının aşırı baskısı, zengin tohum yıllarının seyrek olması, tohumla-rın çimlenme kabiliyetinin azlığı, yoğun kar baskısı ve alanın çok uzun bir periyotta kar altında ol-

ması, açık alanlardaki şiddetli ve kurutucu rüzgarlar, kar hareketleri ve kar mantarlarının etkisi, topra-ğın fakirliği savaş zonundaki alan-ların doğal gençleşme koşullarını etkileyen en önemli unsurlardır (Packham ve diğ., 1992; Schönen-berger ve diğ., 2000; Üçler; 2002). Savaş zonunda doğal gençleşme,

orman sınırından ve orman sını-rının altındaki alanlardan yuka-rıda bahsedilen özelliklere bağlı olarak çok daha farklıdır. Orman sınırında ve orman sınırının altın-da meşcerede üstten ve yandan siperin etkisi vardır. Savaş zonun-daki meşcereler ise alpin çayırlık-lara doğru açık alanlardan ve bu açık alanlar üzerinde oluşan ağaç kollektifleri şeklindeki yapıları ile karakteristiktir. Genellikle topra-ğa yakın dallar belirgin derecede uzun olup bu dalların toprakla temas durumunda köklenmesiyle veya köklenme gerçekleşmeden tepe sürgünü şeklinde yukarı-ya doğru yönelmesiyle oluşmuş ağaç grupları savaş zonundaki kollektifler içerisinde geniş yayı-lış göstermektedir. Yapılan bu ça-lışmada savaş zonunda yer alan

özellikle doğu ladin ağaç kollek-tiflerinde bu durum oldukça net fark edilmektedir. Ladin ağaç kü-meleri içerisindeki bireylerin bir-çoğu, dalların tepe sürgünü şek-linde yukarı doğru yönelmesiyle oluşmuş olan bireylerdir. Kollek-tiflerin alansal olarak genişlemesi de generatif bireylerden ziyade vejetatif olarak ortaya çıkan bu bireyler sayesinde olmaktadır. Ni-tekim Çolak ve Pitterle (1999)’un, Holzer (1972), Holtmeier (1993) ve Mayer ve Ott (1991)’e atfen bil-dirdiğine göre doğal gençleşme koşullarının bozulduğu subalpin basamakta savaş zonunda yer alan ormanlarda doğal gençleş-me, generatif üremeden ziyade vejetatif üreme ile gerçekleşmek-tedir. Yüksek alan orjinlerinin al-çak alan orjinlerine göre vejetatif olarak köklenme başarısının daha iyi olduğu belirtilmektedir. Bu sonuçlar elde ettiğimiz bulgula-rı destekler niteliktedir. Özellikle Doğu ladini Avrupa ladini ile ve-jetatif üreme noktasında benzer özellikler taşımaktadır.

Alt yükselti basamağından subalpin ve alpin yükselti basa-mağına doğru çıkıldıkça zengin tohum yıllarının sıklığının azalma-sının yanında tohum olgunlaşma süreleri de değişim göstermek-tedir (Atay, 1987; Ürgenç, 1998a; Atalay, 2002). Düşük yükseltilerde yayılış gösteren ladinlerde zengin tohum yılları 2 yılda, yüksek ra-kımlarda ise 4 yılda bir olmakta-dır. Ancak, bazı zamanlarda zen-gin tohum yıllarında sapmaların olması söz konusu olabilmektedir (Atasoy, 1989). Genel olarak, ladin ve göknarda kozalaklar Eylül ayı sonu ile Ekim ayının başlarında olgunlaşmaktadır. Ekim sonu ve kasım başında ise kozalaklar açılır ve tohum dökümü başlar (Kayacık ve Aytuğ, 1979; Ata, 1980; Karaşa-hin ve diğ., 2001). Araştırma ala-nının üst yükselti basamağında,

Şekil 5. Ölü ağacın açmış olduğu meşcere içerisindeki boşlukta gelişen ka-yın gençlikleri (Kavron Vadisi, 1975 metre, Kuzeybatı bakı, Alt yamaç)

Page 21: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 19

ladinde ve göknarda kozalakların Ekim-Kasım aylarında, olgunlaş-tığı gözlemlenmiştir. Nitekim Ür-genç (1998b) ladin tohumları üze-rinde yaptığı çalışmada, her 600 m’lik yükseklik farkının tohumla-rın olgunlaşması süresi üzerinde iki hafta kadar bir fark yaptığını belirtmekte, bu ise araştırma ala-nında yapılan yukarıdaki gözlem-leri desteklemektedir. Araştırma alanında üst yükselti kuşağında bulunan yapraklı türlerin tohum olgunlaşma zamanları ile ilgili, çalışma dönemi içerisinde tohum bulunamadığı için herhangi bir gözlem yapılamamıştır.

Yüksek dağlık alanlarda sı-caklık ve nem yetersizliği ve ve-jetasyon döneminin kısa olması, dökülen tohumların çimlenerek büyümelerini güçleştirmektedir. Olumsuz yetişme ortamı koşulları kozalaklardaki tohum sayısını ve tohum doluluk oranlarını da etki-lemektedir. Nitekim Üçler ve Bolat (2005), orman içinden subalpin basamağa doğru geçişte, Doğu ladininde kozalak boyutunun ve tohum sayısının azaldığını, boş tohum oranının ise arttığını be-lirtmektedirler.

Yüksek Dağ Ormanlarında Doğal ve Yapay Gençleştirme Önerileri Orman sınırında ve orman

sınırının altında yapılacak genç-leştirme planlamalarında, yine ye-tişme ortamı farklılıkları dikkate alınarak, hem ağaçları tek tek çı-karmaktan ve hem de büyük alan-lı boşluklar oluşturmaktan özenle kaçınılmalı, daha çok küçük küme ve kümeler halinde boşluklar oluşturarak uzun gençleştirme süreleri esaslı gençlik getirilmeye çalışılmalıdır (Bakınız Şekil 1, Şekil 4 ve Şekil 5).

Yüksek dağlık alanlardaki or-manların fonksiyonel yapıları

içerisinde basamaklı kuruluş gös-termeleri avantaj teşkil etmek-tedir. Dolayısıyla silvikültürel uy-gulamalar esnasında bütün yaşlı ağaçların boşaltılmasında basa-maklı meşcere yapısına ulaşılma-sı engelleneceğinden, biyolojik bağımsızlığına ulaşmış gençliğin üzerindeki yaşlı ağaçların hepsi birden hiçbir zaman boşaltılma-malıdır. Meşcere içerisine giren ışık şiddetinin homojen olacağı bir siper organizasyonu, diri örtü istilasının artışına bağlı olarak yüksek dağ ormanlarında olum-suz etkiye yol açacaktır.

Orman sınırında ve orman sınırının altında ladin ve göknar türlerinin gençliklerinin en yoğun olarak bulunduğu yerlerin meşce-re içerisindeki veya meşcere ke-narındaki boşluklar olduğu düşü-nüldüğünde, kalın çaplı ağaçların münferit, küme veya küçük grup şeklinde çıkarılması önerilebilir. Böylelikle meşcere içerisinde olu-şacak boşluklarda meşcere yan siperi ile gençlik gruplarının oluş-turulabileceği düşünülmelidir.

Doğal gençleştirme koşulları-nın var oluşu yüksek dağlık alan-lardaki ormanlarda çok önemlidir. Tohumun dökülmesi ile birlikte çimlenme yatağının da elveriş-li olması gençliğin var olabilme şansını artıracaktır. Bu nedenle ölü örtünün, ham humusun veya sık bir diri örtünün tohumlamayı engellediği yerlerde ocaklar şek-linde toprak işlemeleri yapılarak mineral toprağın açığa çıkarılması sağlanabilir.

Gençleştirmenin başarısındaki temel nokta, çok küçük alanlarda bile değişebilen ekolojik faktörleri dikkate alarak, yüksek dağlık alan-larda özellikle subalpin basamak-taki savaş zonunda karakteristik olan ağaç kollektifi oluşumunu sağlamak ve stabil hale getirmek-tir. Doğal gençleşmenin beklen-mediği uygun olmayan yetişme

ortamı koşullarında doğal ağaç kollektifleri formunda kültürler oluşturulmalı, büyük boşluklarda gerçek türü belirli bir süre siper al-tında korumak için dağ akçaağacı, titrek kavak, huş gibi daha hızlı büyüyen türlerle öncü ormanlar oluşturulmalıdır. Bu bölgelerde, doğaya uygunluk ilkesi doğrul-tusunda, uygun yetişme ortam-larında (mikro çevrelerde) küme ağaçlandırmaları, fidan ölümleri-ni en aza indirecektir. Dolayısıyla özellikle yüksek dağlık alanlarda uygun mikro çevreler tespit edile-rek ağaçlandırmalar buralarda ya-pılmalıdır. Bu noktada rüzgardan koruntulu yerler, ağaç dip kütük-lerinin ya da kayaların etrafı, lokal sırtlar, normal eğimli yerlerin ke-narları tercih edilmeli, çukur yer-ler, dere yatakları ve kar birikimi-nin daha fazla olduğu düz araziler dikim için tercih edilmemelidir.

Fırtına Vadisi yüksek dağlık alanlarda savaş zonu içerisinde yer alan meşcerelerde ağaç kol-lektifi özellikleri değerlendirildi-ğinde, kollektif içerisindeki birey sayısının 2-17 arasında değiştiği ve ortalama olarak bir ağaç kol-lektifi alanının yaklaşık 12 m2 olduğu gözlemlenmiştir. Üçler ve diğ. (2007) Doğu Karadeniz Bölgesi saf ladin meşcerelerinde yaptıkları çalışmada savaş zonun-da ağaç kollektifleri içerisinde ortama 20 adet bireyin olduğu-nu belirtmektedir. Üçler (2002), Schönenberger (2001)’e atfen, yüksek dağlık alanlarda özellikle savaş zonu içerisinde yapılacak ağaçlandırma çalışmalarında 2-4 metre çapında olan ve 20-30 adet fidandan oluşan küçük kollektifler şeklinde dikimlerin yapılmasının, ayrıca fidanların da yaklaşık 50-100 cm aralıklarla kollektifler içeri-sine yerleştirilmesinin başarı şan-sını artıracağını vurgulamaktadır. Dolayısıyla, yapay gençleştirme koşulları dikkate alındığında, diki-

Page 22: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 201420

UZ

MA

N S

AH

AS

I

me uygun fidan materyalini yetiş-tirmek amacıyla, seyrek olan bol tohum yıllarından faydalanılarak, yüksek dağlık alanlardaki ekstrem yetişme ortamı koşullarına en iyi uyumu sağlayabilecek türlerden, lokal tohum temin edilerek repi-kajlı tüplü fidan üretimi yapılmalı, kümelerde kullanılması gereken fidan sayısı, fidan dikim aralık me-safesi ve fidan yaşı tespit edilerek, doğal yapıya uygun ağaç kollek-tifleri şeklinde plantasyonlar oluş-turulmalıdır.

TeşekkürBu çalışma KTÜ Fen Bilimleri

Enstitüsü’nde “Çamlıhemşin-Fırtı-na Vadisi Yüksek Dağlık Alanlarda-ki Saf ve Karışık Ormanların Meş-cere Dinamiklerinin Analizi” adlı doktora tezi kapsamında gerçek-leştirilmiştir. Söz konusu doktora tezi KTÜ Araştırma Fonu tarafın-dan da 2003.113.001.2 nolu proje ile desteklenmiştir.

KaynaklarAta, C., 1980. Saf Doğu Ladini Or-

manlarının Gençleştirme Sorunları, T.C. Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlı-ğı, 651/59, Trabzon.

Atalay, İ., 2002. Türkiye’nin Ekolo-jik Bölgeleri, Orman Bakanlığı Yayın No: 193, Meta Basımevi, İzmir.

Atasoy, H., 1989. Doğu Ladininin Tohum Özellikleri, Doğu Ladini El Ki-tabı Dizisi :5, Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayınları, Muhtelif Yayınlar Serisi, 58, Ankara.

Atay, İ., 1987. Doğal Gençleştirme Yöntemleri I-II, İstanbul Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İÜ Yayın No: 3461, FBE yayın No: 1, İstanbul.

Çolak, A.H. ve Pitterle, A., 1999. Yüksek Dağ Silvikültürü. Cilt I-Orta Avrupa. Genel Prensipler. I. Baskı, İs-tanbul.

Daniel,T.W., Helms, J.A. ve Baker, F.S., 1979. Principles of Silviculture, Second edition, McGraw-Hill Book Co., New York.

Holtmeier, F.K., 1993. Der Einfluss

der generativen und vegetativen Ver-jüngung auf das Verbreitrungsmus-ter Der Bäume und die ökologische Dynamik im Waldgrenzbereich, Geo-ökodynamik, Band 14, Heft 3, Bens-heim.

Kayacık, H. ve Aytuğ, B., 1979. Or-man Ağaçlarının Hayatı İç ve Dış Yapı-ları, İÜ Orman Fakültesi Yayını, Roto Baskı, İstanbul.

Karaşahin, H., Şengün, S., Velioğ-lu, E. ve Nur, M., 2001. Artvin Yöresi Doğu Karadeniz Göknarı [Abies nord-manniana (Steven) Spach] Tohum Meşcerelerinde Uygun Kozalak Hasat Zamanının Araştırılması, TC Orman Bakanlığı Orman Ağaçları ve Tohum-ları Islah Araştırma Müdürlüğü Yayın No: 117/14, Ankara.

Kimmins, J.P., 1997. Forest Eco-logy, A Foundation for Sustainable Management, Printice Hall, New Jer-sey, USA.

Norton, D.A. ve Schönenberger, W., 1984. The Growth Forms and Eco-logy of Nothofagus solandri at the Al-pine Timberline, Craigieburn Range, New Zealand, Arctic and Alpine Rese-arch, 16 (3): 361-370.

Özalp, G., 1989. Çitdere (Yeni-ce-Zonguldak) Bölgesindeki Orman toplumları ve Silvikültürel Değerlen-dirmesi, Doktora Tezi, İ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü.

Packham, J.R., Harding, D.J.L., Hilton, G.M. ve Stuttard, R.A., 1992. Functional Ecology of Woodlands and Forests, Published by Chapman&Hall, London.

Roll-Hansen, F., Roll-Hansen, H. ve Skröppa, T., 1992. Gremenniala abie-tina, Phacidium infestans, and other causes of damage in alpine, young pine plantations in Norway. Eur.J.For. Pathol. 22: 77-94

Saatçioğlu, F., 1976. Silvikültürün Biyolojik Esasları ve Prensipleri, (Silvi-kültür I), İÜ Orman Fakültesi, Yayın No: 2187/222, İstanbul.

Schönenberger, W., Brang, P. ve Kräuchi, W., 2000. Forests of Moun-tainous Regions: Gaps in Knowledge and research Needs, Forest Ecology

and Management, 132: 73-82.Schönenberger, W. ve Brang, P.,

2001. Structure of Mountain Forests Assessment, Impacts, Management, Modelling, Forest Ecology and Mana-gement, 145: 1-2.

Senn, J., 1999. Tree Mortality Ca-used by Gremmeniela abietina in A Subalpine Afforestation in the Central Alps and its Relationship wiyh Dura-tion of Snow Cover. Eur. J. For. Pathol. 29, 65-74.

Senn, J., Schönenberger, W. ve Wasem, U., 1994. Survival and growth of Planted cembran pines at the alpi-ne timberline. In: Proceeding of the Workshop on Subalpine Stone Pines and Their Environment: The status of our Knowledge. St. Moritz, Switzer-land, 5-11 September 1992. USDA Fo-rest Service, Intermountain Research Station, General Technical Report INT-GTR-309, 105-110 pp.

Üçler, A.Ö., 2002. Alpin Zon Ağaç-landırmaları ve Doğu Karadeniz Böl-gesi Uygulamaları için Yaklaşımlar, II. Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongre-si, Bildiriler Kitabı, II. Cilt, Artvin.

Üçler A.Ö., Yücesan, Z., Demirci, A., Yavuz, H., Oktan, E., 2007. Natural Tree Collective of Pure Oriental Spruce (Pi-cea orientalis (L.) Link.) on Mountain Forests in Turkey, Journal of Environ-mental Biology, 28 (2): 295-302.

Üçler, A.Ö. ve Bolat, İ., 2005. Tire-bolu-Akılbaba Yöresi Alpin Zon Kuşa-ğındaki Saf Doğu ladini Ormanların-dan Örneklenen Kozalak ve Tohum-larda Morfolojik Varyasyonlar. Ladin Sempozyumu, 20-22 Ekim 2005, Bil-diriler Kitabı I.Cilt, 417-427 s.

Ürgenç, S., 1998a. Ağaçlandırma Tekniği, Yenilenmiş ve genişletilmiş II. Baskı, İÜ Rektörlüğü Yayın No: 3994, İÜ Orman Fakültesi Yayın No: 441, İs-tanbul.

Ürgenç, S., 1998b. Genel Plantas-yon ve Ağaçlandırma Tekniği, Geniş-letilmiş II. Baskı, İÜ Rektörlüğü Yayın No: 3997, İÜ Orman Fakültesi Yayın No: 444, İstanbul.

Page 23: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 21

Bir meşcereden, kalan fertlerin daha iyi gelişme yapabilmelerini sağlamak amacı ile, bazı fertlerin çıkarılmasına aralama denilir. Bu aralamalarda ölmüş veya ölmekte olan, kötü vasıflı fertler ile, kesim yaşına gelmiş fertler çıkarılırlar. Aralamaların genel amacı; meş-cerelerin stabilitelerini artırmak, ağaç türlerinin karışımlarını ve büyümelerini düzenlemek, meş-cereye değer artışı sağlamak ve nihayetinde ara ürün elde et-mektir. Aralamaların ön safhasını kültür ve sıklık bakımları oluştur-maktadır. Müdahalelerde yapacak ve yakacak karakterli ürünlerin elde edilmesiyle aralama çalış-maları başlatılmaktadır. Aralama çalışmaları ile ilgili çok fazla sayı-da literatür olmasına rağmen, en kapsamlı bilgiler Huss, J., O. Kah-veci (2009) tarafından verilmiştir. Aralamalar meşcerelere şu katkı-ları sağlarlar:• Fertlere yeterli büyüme alanı

sağlanır.• Çap gelişmelerini arttırarak

idare süreleri kısaltılır ve son üretimde kalite arttırılır.

• Fertlerin dış şartlara karşı da-yanıklılıkları artırılır.

• Hastalık ve zararlılara karşı mukavemet yükseltilir.

• Fertlerin taç yapıları ve kök ge-lişmeleri önemli oranda teşvik edilir.

• Topraktaki canlıların ve veje-tasyonun aktif hale gelmesi sağlanır.

Aralama uygulamaları aşağıda kısaca özetlenmiştir.

1. Yüksek Aralama: Galip ve yarı galip tabakaya müdahale edilir. Kraft’a göre, galip ve yarı galip tabakada 2. ağaç sınıfına giren fertlere kısmen müdaha-le edilir. Böylece meşcerelerin hem stabiliteleri artırılır ve hem de meşcerelere değer ar-tışı sağlanır.2. Alçak aralama: Meşcere-lerin alt tabakalarına (Kraft’a göre 3. ve 4. Ağaç sınıflarına) müdahale edilir. Müdahale negatif karakterli olur ki, böy-lelikle meşcerelerin kollektif stabiliteleri artırılır. Bu aşama-da ferdi stabilite çok az olur.

Alçak aralamalar da 3’e ayrılır:2.1 A-Grad Zayıf Aralama: Ölmüş ve ölmekte olan fert-ler ile, hastalıklı ve baskıda kalmış fertler (Ağaç sınıfı 5) çıkarılırlar. Bu aralama tipi meşcerede bir defa uygula-nır.2.2 B-Grad Mutedil Arala-ma: Ölmüş ve ölmekte olan fertler ile, baskıda kalmış gelişmeyen fertler ve keza galip ve yarı galip tabakadan bazı kötü fertler çıkarılırlar. (Kraft’a göre 4. ve 5. sınıf ile 1. ve 2. sınıfın bir kısmı).2.3 C-Grad Şiddetli Arala-ma: Amaç 1. ağaç sınıfının hakim olduğu meşcereler tesis etmektir. Bu nedenle Kraft’ın ağaç sınıflarına göre 2 - 5. sınıftaki bazı fertler ile 1. sınıftan bazı fertlerin çıka-rılmaları şeklinde uygulanır. Böylece meşcerede kalan

fertler baskıdan kurtulduk-ları için daha iyi bir gelişme ortamı bulurlar.

3. Seçme Aralaması:Seçme aralaması 2’ye ayrılır.3.1 Negatif Seçme Aralama-

sı:Bu uygulamada arzu edilme-

yen bütün fertler çıkarılır. Arzu edilmeyenlerden kasıt, kötü va-sıflı, kaba dallı, çatallı ve ölmekte olan fertler anlaşılır. Bu uygula-mada amaç üst tabakada bulu-nan kaliteli fertlerin serbestleşti-rilmesidir. Her müdahalede gaye ağaçları yeniden seçilir. Yani seçim dinamiktir. Bir defa gaye ağaç ola-rak seçilen fert, bir sonra ki müda-halede rekabetçi olarak karşımıza çıkabilir.

3.2 Pozitif Seçme Aralaması:Bu yöntem yeni geliştirilmiş

olup, Avrupa’nın birçok ülkesinde daha yeni uygulamaya koyulmak-tadır. Bu nedenle konu üzerinde biraz geniş şekilde durulacaktır.

3.2.1 Pozitif Seçme Aralama-sının Teorisi:

Teorinin aslı göğüs çapı ile taç çapı arasındaki ilişkiye bağ-lıdır (Şekil 1). Çap ne kadar kalın olur ise, ağaçların tepe çapları da o kadar geniş olmaktadır. Konu, Almanya’nın Baden Wüttemberg-Eyaleti Ormancılık Araştırma Ens-titüsü tarafından geliştirilmiştir. Deneme alanlarında ve deneme alanları dışında yapılan binlerce ölçmede bu olay teyit edilmiştir (Şekil 2). Şekil 1 ve 2 Niggemeyer, P. 2013 den alınmıştır.

MODERN ORMANCILIKTA ARALAMA ÇALIŞMALARI

Doç. Dr. Yaşar ŞİMŞEKOrman Yüksek Mühendisi

Page 24: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 201422

UZ

MA

N S

AH

AS

I

Şekil. 1- Taç Gelişmeleri ile Çap Gelişmeleri Arasındaki İlişki.

Şekil. 2- Taç Genişliği – Gövde Çapı İlişkileri.

Görüldüğü gibi, pozitif seçme aralamalarında asıl amaç, gaye çapına erken ulaşmak için gaye ağaçlarının bir an önce rekabet-çilerden kurtarılarak taçların ışığa kavuşturulmasıdır. Dolayısı ile bu olay bir ön şarttır. Orman işletme-ciliği, eskilerde kullanılan aralama yöntemlerinden vazgeçerek yeni aralama yöntemleri geliştirmek peşindedir. Meşcerelerin gelişme ve kalitelerinin yanında stabilite

de çok ön plana çıkmıştır.Dünyada birçok ülkede çok

sayıda orman halen alçak aralama (Negatif Seleksiyon) yöntemleri ile işletilmektedir. Bu nedenle de değerli odun üretimi istenilen dü-zeye ulaştırılamamıştır. Yeni geliş-tirilmekte olan pozitif seçme ara-lamaları (Gaye Çapına Dayalı Or-man İşletmeciliği) bu mahzurları ortadan kaldıracak niteliktedir.

Şekil 1 de ki ilişki bize çapa bağlı bir gaye ağacının ne kadar büyüme alanına ihtiyacının oldu-ğunun hesaplanmasına yardım-cı olmaktadır. Gaye ağaçlarının hektardaki sayısı, gaye çapları ve gaye ağaçları arasındaki mesafe-ler Tablo.1 de verilmiştir (Klaetke, J. 2013).

Uygulamada yapılması gere-ken işlem tablodan gaye çapını tespit etmektir. Gaye çapını me-sela 50 cm olarak alalım. Meşcere üst boyu ibrelilerde 12-15 m boya ulaştığında (Yapraklılarda üst boy 17 m) tabloda verilen sayı kadar (260) hektarda gaye ağacı sabit bir şekilde 6.5 m mesafelerde işa-retlenir. Meşcerelerde daha önce 40 m de bir 2 m genişlikte öngö-rülen patikalar da bu aşamada 4 m genişliğe çıkarılırlar.

3.2.2 Gaye Ağaçlarının Seçi-mi:

Öngörülen şartlar:• Vitalite (Sağlık)• Kalite• Stabilite• Dağılım

Seçilen Gaye ağaçları 20 yaşı-na kadar geçici gaye ağacı olarak,

bu yaştan sonra da sabit gaye ağacı olarak adlandırılırlar. Seçilen gaye ağaçlarını rahatsız eden 1-3 rekabetçi fert sahadan uzaklaştırı-lır. Ayrıca gaye ağaçları 8-10 m ye kadar budanırlar (ibreli türler).

3.2.3 Pozitif Seçme Aralama-sının Karakteristikleri:• Taç yapılarında ve kök saha-

sında su ve besin maddeleri alımında, ışığa kavuşma ve rekabet de oldukça aza indir-genir.

• Gövde üzerindeki dallar kalın olmakla birlikte, kalite hiçbir zaman 2. sınıfın altına düşmez.

• Çap gelişmeleri, taç gelişme-lerine bağlı olarak oldukça hızlıdır.

• Boy/Çap değerleri kritik değer oranı 80 sayısının altına düşer. Böylece meşcereler stabilite kazanırlar. Şekil 3’te yukarıda özetlenen karakteristikler ko-layca görünmektedir (Klaetke, J. 2013).

Gaye ağaçlarının dışında meş-cerede bulunan bütün fertler dol-gu fertleri olarak isimlendirilirler. Bu fertlerden iri cüsseli olanlar gaye ağaçlarını rahatsız edebi-leceklerinden dolayı bunlar da rekabetçi fertler olarak isimlendi-rilirler.

Meşcere gelişme aşamaları Şe-kil 4’te verilmiştir (Niggemeyer P. 2013).

Şeklin açıklanması:1. Adım: İster ağaçlandırma

isterse doğal gençleştirme olsun fert sayısı şiddetli şekilde azaltılır.

2. Adım: Fertlerin boyları 10-15 m koridoruna ulaştıkları dev-rede geçici gaye ağaçları seçilerek ilk aralamalara başlanır.

3. Adım: 20 yaşından sonra sa-bit gaye ağaçlarının seçimi yapılır. Gaye çapı da tespit edilerek her 5 yılda bir defa usulüne uygun ola-rak aralamaya tabi tutulurlar.

4. Adım: 50 cm çapa yaklaşan fertlerde son üretime başlanır ve meşcere tam boşaltıldığında tak-

Gaye Çapı(cm)

Gaye Ağaçları ArasındakiMesafe (m)

Ha / Gaye Ağacı Sayısı (Adet)

40 5,5 360

50 6,5 260

60 7,4 200

70 8,2 160

80 8,9 140

90 9,4 120

100 9,8 110

Tablo. 1- Gaye Ağaçlarının Hektardaki Sayısı.

Page 25: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 23

değil gruplar nazara dikkate alınır. Gruplardaki fert sayıları 7-10 adet olabilir. Seçilen gruplara üst taba-kada seçme aralaması uygulanır-ken alt tabakaya da şiddetli alçak aralama uygulanır. Böylece saha büyük ölçüde açıldığından dolayı erken bir gençlik meydana gelir. Gruplar aynı muameleyi gördük-lerinden dolayı son üretimde de fertlerin tamamı çıkarılır.

KaynakçaHUSS, J., O. KAHVECİ, 2009.

Türkiye’de Doğaya Yakın Yapraklı Or-man İşletmeciliği. OGEM Vakfı Yayını.

OSWALD, H., J. Parde, 1984. Die Douglasie in Frankreich. Waldbau und Leistung. Allg. Forstzeitschrift 17/18

TOSUN, S., Y. ŞİMŞEK, M. TOK-CAN, M. ARSLAN, P. ŞENEL, 2011. Zonguldak -Yayla Yöresindeki Dug-las Göknarı (pseudotsuga menziesii (mirb.) franco), Dikimlerinde Aralık - Mesafenin Büyüme Üzerine Etkileri. Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü No:23

KLAETKE, J., NIGGEMEYER, P. 2013. Empfehlungen zur Durchfors-tung von Fichten, Tannen und Doug-lasienbestanden. Forstliche Versuch-sanstalt Baden-Württemberg-Prae-sentation.

aralık mesafe denemesinde 21 ya-şında 3x3 m aralık mesafede h/d değerini 74 olarak tespit etmişler-dir. Aynı denemenin bir ayağı da Zonguldak Yayla bölgesinde tara-fımızdan tesis edilmiştir. Deneme 21 yaşında değerlendirildiğinde 3 x 3.3 m aralık mesafede aynı h/d değeri (74) bulunmuştur. (Tosun, S. ve arkadaşları - 2011). Bu da göstermektedir ki, dar aralık ve mesafelerde h/d oranları yüksek olmakta, dolayısı ile stabilite azal-makta; rüzgar-fırtına devrikleri ve kar kırmaları ortaya çıkmaktadır. Böylece gaye ağaçlarının geniş aralıklarla seçilmesinin önemi de anlaşılmaktadır.

3. Grup Aralaması: Az veya hiç müdahale görme-

miş meşcerelerde, hakim tabaka-da gayet kaliteli gruplar zaman zaman ortaya çıkabilmektedir. Bu tip oluşumlara özellikle Karadeniz Bölgesi ormanlarında sıkça rast-lanmaktadır. Bu gibi meşcereler-de seçme aralaması şekillerinden biri uygulanır. Uygulamada fertler

riben 1-20 yaş sınırları içerisinde bir doğal gençlik elde edilmiştir.

3.2.4 Stabilitenin Artırılma-sı:

Bir ferdin stabilitesi boy/çap oranı ile değerlendirilir.

h: boy (m)d: 1.3 m de kabuklu çap.Meşcere stabilitesi ise h/d ora-

nının yanında, rüzgar pozisyonu, meşcerenin sıklık durumunu, meşcere kenarları ve orman zarar-lıları ve hastalıkları gibi faktörlerin yardımı ile tahmin edilir. Fertlere ait stabilite değerleri gelecek ara-lamaların şiddeti hakkında bilgi verir.

Meşcereler için tespit edilen büyük h/d değerleri aralamalar yardımı ile düşürülebilir.

h/d değerleri üzerinde Os-wald, H., J. Parde (1984) Fransa-da yapılan uluslararası bir Duglas

POZİTİF SEÇME ARALAMASI

Müdahaleden Önce

Müdahaleden Sonra

Şekil.3 : Pozitif Seçme Aralaması.

1.Adım2.Adım3.Adım4.Adım

Şekil 4. Meşcere Gelişme Aşamalarının Seyri.

h/d değerleri:

çok mukavemetsiz : h/d >100mukavemetsiz : h/d 80-100stabil : h/d 45-80çok stabil : h/d <45

Page 26: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

GİRİŞÜlkemizde odun hammaddesi

üretim çalışmaları kesilecek ağaç-ların belirlenmesi, ağaçların dev-rilmesi, devrilen ağaçların dalları-nın temizlenmesi ve kabuklarının soyulması, devrilen gövdelerin boylanması ve üretilen ürünlerin rampalara ve depolara taşınması şeklinde gerçekleşmektedir (Er-daş, 2008). Orman içerisinde kesi-lip devrilmiş, bölümlerine ayrılmış ve kabukları soyularak taşınmaya hazır hale getirilmiş ürünlerin farklı teknikler kullanılarak (insan

gücü, hayvan gücü ve makina gücü) orman yolu kenarında bu-lunan rampa, istif yeri veya depo gibi toplama yerlerine taşınması bölmeden çıkarma olarak tanım-lanmaktadır (Gülci, 2014). Ülke-mizde üretim çalışmalarının en masraflı ve en zaman alıcı aşa-masını bölmeden çıkarma çalış-maları oluşturmaktadır. Özellikle arazi şartlarının uygun olmadığı ve yeterli yol şebekesinin bulun-madığı ormanlık alanlarda böl-meden çıkarma masrafları daha da artmaktadır (Aykut, 1984). Bölmeden çıkarma çalışmalarında

tercih edilen yöntem, bu çalışma-ların sadece verimini ve maliyetini değil aynı zamanda orman eko-sistemini, işçi sağlığı ve çalışma koşullarını ve ürün kalitesini de etkileyen önemli bir faktördür. Bu nedenle, bölmeden çıkarma çalış-malarında kullanılacak yöntemin belirlenmesinde orman ekosiste-mi üzerindeki muhtemel zararlar (orman toprağına, gençliğe ve dikili ağaçlara), işçi sağlığı ve çalış-ma koşulları, ürün kalitesi önemle dikkate alınmalıdır.

Ülkemizde odun hammadde-sinin bölmeden çıkarılmasında,

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 201424

UZ

MA

N S

AH

AS

I

Neşe GÜLCİ, Abdullah E. AKAY, Orhan ERDAŞ

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Orman Fakültesi

BENZİNLİ EL VİNCİNİN ODUN HAMMADDESİNİN BÖLMEDEN

ÇIKARILMASINDA KULLANIM İMKANLARI

Özet

Ülkemizde özellikle dağlık arazi yapısına sahip ve yeterli yol şebekesi mevcut olmayan ormanlık alanlarda, odun hammaddesi üretim çalışmalarının en güç ve en masraflı aşamasını bölmeden çıkarma oluşturmaktadır. Odun hammaddesinin bölmeden çıkarılmasında, genellikle insan gücü, hayvan gücü ve sınırlı ölçüde makine gücü kullanılmaktadır. İnsan ve hayvan gücüyle gerçekleştirilen bölmeden çıkarma çalışmaları uzun zaman almakta, üründe değer kaybına neden olmakta, meşcere zararlarını artırmakta ve işçi sağlığı ve güvenliği açısından riskler taşımaktadır. Ayrıca, arazi eğimi artıkça özel-likle yamaç yukarı taşımada insan ve hayvan gücüyle bölmeden çıkarma yetersiz kalmaktadır. Diğer taraftan, tarım traktörleri ve orman traktörleri ile kablo çekimi veya zeminde sürütme suretiyle bölme-den çıkarma çalışmaları gerçekleştirilebilmektedir. Ancak, bu yöntemler çoğunlukla intensif ormancı-lık yapılan bölgelerde kullanılırken diğer bölgelerde operasyon masraflarının yüksek olması nedeniyle üretimi gerçekleştiren orman kooperatifleri veya orman köylüleri tarafından tercih edilmemektedir. Bu çalışmada, ülkemizde bölmeden çıkarma çalışmalarında ekonomik, çevre dostu ve ergonomik bir alter-natif olarak benzinli el vinci yöntemi tanıtılmış ve kullanım imkanları sunulmuştur. Bu kapsamda, odun hammaddelerinin benzinli el vinci ile zemin üzerinde sürütülmesi, sürütme konisiyle sürütülmesi, oluk sistemi içerisinde yamaç yukarı çekilmesi ve oluk sistemi içerisinde yamaç aşağı kontrollü kaydırılması çalışmaları değerlendirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Bölmeden çıkarma, odun hammaddesi, benzinli el vinci, sürütme konisi, oluk sis-temi

Page 27: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

çoğunlukla insan gücü, hayvan gücü ve sınırlı ölçüde makine gücü kullanılmaktadır. Odun hammad-desi üretim çalışmalarından insan gücüyle bölmeden çıkarma çalış-maları; doğrudan zemin üzerinde kaydırarak (arazi eğimi %35-%65), doğrudan insan gücüyle taşıyarak (düz veya yamaç aşağı inişlerde), basit el gereçleri ve yardımcı araç-lar kullanarak ve oluklar içerisinde kaydırarak gerçekleştirilmektedir. Hayvan gücüyle bölmeden çı-karma çalışmaları (yamaç yukarı arazi eğimi %0-15, yamaç aşağı arazi eğimi ise %0-25) ise doğru-dan zemin üzerinde sürüterek, hayvanların sırtına yükleyerek ve hayvan gücü ile çekilen kızak ve benzeri arabalarla sağlanmakta-dır. Traktörle bölmeden çıkarma çalışmaları; zemin üzerinde sürü-terek (arazi eğimi %0-33) ve kablo çekimiyle (eğimin %30’dan fazla olduğu dağlık alanlarda) gerçek-leştirilmektedir.

İnsan ve hayvan gücüyle doğ-rudan zemin üzerinden kaydırma şeklinde gerçekleştirilen bölme-den çıkarma çalışmaları meka-nik yöntemlere oranla çok daha fazla zaman almaktadır. Ayrıca, çoğu zaman kontrolsüz biçimde zeminde kaydırılan ürünlerde de-ğer kaybı meydana gelmekte ve meşcerede kalan ağaçlar ve genç-lik üzerinde önemli zararlar oluş-maktadır. Yamaç yukarı taşımada insan ve hayvan gücüyle bölme-den çıkarma özellikle dik arazi koşullarında yetersiz kalmakta ve bu durum üretim çalışmalarında verim kaybına neden olmaktadır. Traktörle bölmeden çıkarma yön-temi topografik koşullarla sınır-lanmakta ve operasyon masrafları nedeniyle orman kooperatifleri veya orman köylüleri tarafından ekonomik olmadığı durumlarda tercih edilmemektedir.

İnsan ve hayvan gücüyle böl-meden çıkarmanın uygun olma-

dığı alanlarda ve traktörle bölme-den çıkarmanın tercih edilmediği durumlarda, hafif ölçekli ve taşı-nabilen el vinçleri ile odun ham-maddelerinin kablo çekimi yapı-larak bölmeden çıkarılması etkin bir alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır (Gülci, 2014). Odun hammaddeleri benzinli el vinci ile zemin üzerinde sürütülebildiği gibi sürütme konisi ile kombine edilerek de sürütülebilmektedir (Şekil 1). Sürütme konisi kullanıl-dığından ürünlerin kalan ağaç, kütük ve diğer engellere takılma riski azalmakta, bu durum operas-yon verimini artırmakta ve meşce-re zararını ise azaltmaktadır. Ayrı-ca, odun hammaddeleri benzinli el vinci ile oluk sistemi içerisinde yamaç yukarı çekilebilmekte veya yamaç aşağı kontrollü olarak kay-dırılabilmektedir.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Orman Fakültesi, Or-man Mühendisliği Bölümü tara-fından Kanada’dan temin edilen benzinli el vinci ülkemizde böl-meden çıkarma çalışmalarında ilk defa olarak Kahramanmaraş’ta uygulanmıştır. Bu kapsamda, benzinli el vinci vadi içlerinden ve dere yataklarından ürünle-rin yamaç yukarıya doğru zemin üzerinde ve sürütme konisi ile sürütülmesinde, ürünlerin oluk sistemi içerisinde yamaç yuka-rı çekilmesinde ve yamaç aşağı kontrollü kaydırılmasında başarı ile kullanılmıştır.

Şekil 1. Benzinli el vinci ile sürütme operasyonu

Benzinli El VinciÇalışma kapsamında de-

ğerlendirilen benzinli el vinci “PCW5000” marka olup, toplam 100 m mesafeden kablo çekimi yapabilmektedir (Şekil 2). Benzinli el vincinin teknik özellikleri Çizel-ge 1’de verilmiştir. “Honda” marka güçlü motoru sayesinde zor arazi şartlarında bölmeden çıkarma ça-lışmalarında alternatif bir yöntem olarak kullanılabilmektedir. Çift halat kullanılması durumunda çekiş gücü iki misline çıkarılabil-mektedir. Odun hammaddeleri-nin benzinli el vinciyle bölmeden çıkarılmasında; sentetik halat (100 m uzunluğunda ve 12 mm çapın-da), zincir çoker (1,5 m), polyester çoker (2 m), üç adet metal kilit ve iki adet metal kanca kullanıl-maktadır (Şekil 3). Sentetik halata metal kilitler yardımıyla monte edilen zincir çoker odun ham-maddesine sarılarak metal kanca-lar yardımıyla tespit edilmektedir. Vincin kenarında yer alan 2 adet metal kanca ve polyester çoker kullanılarak dikili ağaçlara veya sahada kesilmiş ağaç kütüklerine rahatlıkla ve kısa sürede monte edilmektedir (Şekil 4). Benzinli el vinci, sentetik halat ve diğer apa-ratlar bir orman işçisinin omuzun-da ergonomik olarak ve kolaylıkla taşınabilmektedir (Şekil 5).

Şekil 2. Benzinli el vinci “PCW5000”

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 25

Page 28: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

Şekil 3. Sentetik halat, zincir çoker, polyester çoker, metal kilit ve kan-calar

Şekil 4. Benzinli el vincinin kurulu-mu

Şekil 5. Benzinli el vincinin taşınma-sı

Benzinli El Vinci ile Böl-meden Çıkarma Çalışma-ları

a) Doğrudan Zemin Üzerin-de Yamaç Yukarı Sürütme

Benzinli el vinci kullanılarak odun hammaddesi sürütme ko-nisi olmadan doğrudan zemin ile temas edecek şekilde sürütülerek bölmeden çıkarma çalışmaların-da kullanılabilmektedir (Şekil 6). Ancak, sürütme sırasında odun hammaddesinin orman topra-ğına yaptığı baskı ile vinç zor-lanmakta, sürütülen ürün doğal engellere takılarak operasyon duraksamakta ve sonuç olarak daha fazla yakıt ve zaman kaybına neden olmaktadır. Aynı zamanda, orman toprağında sürütme şeridi

boyunca oluklar oluşmakta ve bu durum yüzeysel akış potansiyelini ve erozyon riskini arttırmaktadır (Şekil 7a). Ayrıca, sürütme şeridi boyunca odun hammaddesinin uç kısımları kalan ağaçlara ve gençliğe çarparak veya sürterek ciddi boyutta kabuk ve diri odun yaralarına neden olmaktadır (Şe-kil 7b).

Şekil 6. Benzinli el vinci kullanılarak odun hammaddesinin zemin üze-rinde sürütülmesi

(a) (b)Şekil 7. Zemin üzerinde sürütme so-nucu oluşan toprak zararı ve kalan ağaç zararı

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 201426

UZ

MA

N S

AH

AS

I

5

 

Şekil 3. Sentetik halat, zincir çoker, polyester çoker, metal kilit ve kancalar

 

 

Şekil 4. Benzinli el vincinin kurulumu

Şekil 5. Benzinli el vincinin taşınması

5

 

Şekil 3. Sentetik halat, zincir çoker, polyester çoker, metal kilit ve kancalar

 

 

Şekil 4. Benzinli el vincinin kurulumu

Şekil 5. Benzinli el vincinin taşınması

5

 

Şekil 3. Sentetik halat, zincir çoker, polyester çoker, metal kilit ve kancalar

 

 

Şekil 4. Benzinli el vincinin kurulumu

Şekil 5. Benzinli el vincinin taşınması

6

 

Benzinli El Vinci ile Bölmeden Çıkarma Çalışmaları

a) Doğrudan Zemin Üzerinde Yamaç Yukarı Sürütme

Benzinli el vinci kullanılarak odun hammaddesi sürütme konisi olmadan doğrudan

zemin ile temas edecek şekilde sürütülerek bölmeden çıkarma çalışmalarında

kullanılabilmektedir (Şekil 6). Ancak, sürütme sırasında odun hammaddesinin orman

toprağına yaptığı baskı ile vinç zorlanmakta, sürütülen ürün doğal engellere takılarak

operasyon duraksamakta ve sonuç olarak daha fazla yakıt ve zaman kaybına neden

olmaktadır. Aynı zamanda, orman toprağında sürütme şeridi boyunca oluklar oluşmakta ve bu

durum yüzeysel akış potansiyelini ve erozyon riskini arttırmaktadır (Şekil 7a). Ayrıca,

sürütme şeridi boyunca odun hammaddesinin uç kısımları kalan ağaçlara ve gençliğe çarparak

veya sürterek ciddi boyutta kabuk ve diri odun yaralarına neden olmaktadır (Şekil 7b).

Şekil 6. Benzinli el vinci kullanılarak odun hammaddesinin zemin üzerinde sürütülmesi

(a) (b)

Şekil 7. Zemin üzerinde sürütme sonucu oluşan toprak zararı ve kalan ağaç zararı

6

 

Benzinli El Vinci ile Bölmeden Çıkarma Çalışmaları

a) Doğrudan Zemin Üzerinde Yamaç Yukarı Sürütme

Benzinli el vinci kullanılarak odun hammaddesi sürütme konisi olmadan doğrudan

zemin ile temas edecek şekilde sürütülerek bölmeden çıkarma çalışmalarında

kullanılabilmektedir (Şekil 6). Ancak, sürütme sırasında odun hammaddesinin orman

toprağına yaptığı baskı ile vinç zorlanmakta, sürütülen ürün doğal engellere takılarak

operasyon duraksamakta ve sonuç olarak daha fazla yakıt ve zaman kaybına neden

olmaktadır. Aynı zamanda, orman toprağında sürütme şeridi boyunca oluklar oluşmakta ve bu

durum yüzeysel akış potansiyelini ve erozyon riskini arttırmaktadır (Şekil 7a). Ayrıca,

sürütme şeridi boyunca odun hammaddesinin uç kısımları kalan ağaçlara ve gençliğe çarparak

veya sürterek ciddi boyutta kabuk ve diri odun yaralarına neden olmaktadır (Şekil 7b).

Şekil 6. Benzinli el vinci kullanılarak odun hammaddesinin zemin üzerinde sürütülmesi

(a) (b)

Şekil 7. Zemin üzerinde sürütme sonucu oluşan toprak zararı ve kalan ağaç zararı

Çizelge 1. Benzinli el vincinin teknik özellikleri

Teknik Özellikler

Motor 4 Zamanlı Honda GXH-50cc

Ağırlık 16 kg

Maksimum Çekiş Gücü (Tek Halat) 1000 kg

Maksimum Çekiş Gücü (Çift Halat) 2000 kg

Minimum Halat Çapı 10 mm

Maksimum Halat Çapı 20 mm

Page 29: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

b) Benzinli El Vinci ve Sürüt-me Konisiyle Yamaç Yukarı Sü-rütme

Benzinli el vinci ve sürütme konisi kombine olarak kullanıl-dığında odun hammaddesinin orman toprağı ile teması önemli oranda düştüğünden yakıt sarfi-yatı ve zaman kaybı azalmakta ve buna bağlı olarak operasyon veri-mi artmaktadır (Şekil 8). Aynı za-manda, orman toprağında derin oluklar oluşmamakta, meşcerede kalan ağaçlar ve gençlik üzerinde-ki zarar ortadan kalkmakta veya minimum düzeye inmektedir. Ayrıca, sürütme konisi sayesin-de odun hammaddesinin doğal engellere takılması önlendiğin-den bölmeden çıkarma çalışması orman işçileri ekstra güç sarf et-meden ve ergonomik bir şekilde gerçekleşmektedir. Benzinli el vinci ile kombine olarak kullanılan sürütme konisine ait teknik özel-likler Çizelge 2’de verilmiştir. Poli-mer plastik malzemeden üretilen sürütme konisi odun hammadde-sinin kalan ağaç, kök ve kütüklere takılmasını önlemektedir.

Şekil 8. Benzinli el vinci ve sürütme konisi ile bölmeden çıkarma

c) Oluk Sistemi İçerisinde Ya-maç Yukarı Çekme

Benzinli el vinci yardımıyla odun hammaddesi oluk sistemi içerisinde yamaç yukarı çekilerek bölmeden çıkarma çalışmaları gerçekleştirilebilmektedir. Özel-likle mevcut orman yolu şebeke-lerinin yeterli olmadığı durumlar-da, vadi içlerinden ve dere yatak-larından ürünlerin yamaç yukarı kurulan rampa alanına doğru

taşınmasında oluk sistemi ve benzinli el vinci ile entegre edilen bölmeden çıkarma yöntemi eko-nomik ve ekolojik bir çözüm sun-maktadır (Şekil 9a). Sürütme koni-sinin kullanıldığı yöntemde odun hammaddesi ile zemin arasındaki temas ve sürtünme minimize edi-lirken, oluk sistemi içinde çekilen ürünlerle zemin arasındaki temas tamamen ortadan kaldırılmakta-dır. Böylece, odun hammadde-lerinin orman toprağı üzerinde oluşturabilecekleri muhtemel zararları ve kalan ağaçlardaki ya-ralanmaları engellemektedir. An-cak, oluk sisteminin kurulum ve söküm zamanı toplam operasyon zamanını artırmakta ve bu durum bölmeden çıkarma yönteminin verimini olumsuz yönde etkile-mektedir. Diğer taraftan, orman işçileri olukların taşınması sıra-sında benzinli el vincini kullan-dıklarında ise sistemin kurulum ve söküm zamanı önemli ölçüde azalmakta ve işçiler daha az güç sarf etmektedir (Şekil 9b).

(a)

(b)

Şekil 9. Odun hammaddesinin oluk sistemi içerisinde yamaç yukarı çe-kilmesi

d) Oluk Sistemi İçerisinde Yamaç Aşağı Kontrollü Kaydır-ma

Oluk sistemi içerisine yerleş-tirilen odun hammaddeleri ya-maç aşağı yer çekiminin etkisi ile herhangi bir güç uygulamadan taşınabilmektedir. Ürün hacmi ve oluk sisteminin kurulduğu arazi-nin eğimi arttıkça oluk sisteminde kayan ürünlerin hızı da artmak-tadır. Yüksek hızda kayan ürünler oluk sisteminin sonuna ulaşma-dan sistemi erken terk edebilmek-te veya oluk sistemini çok yüksek hızda ve kontrolsüz olarak terk etmektedirler. Bu durum, çalışan işçilerin güvenliğini tehdit etmek-te, sistemin bağlantı noktalarına zarar vererek ekstra bakım, ona-rım ve kurulum zamanı gerektir-mektedir. Ayrıca, süratle sistemi terk eden ürünler değer kaybına uğramakta ve kalan ağaç zararını arttırmaktadır. Bütün bu olum-suzlukların ortadan kaldırılması veya minimize edilebilmesi için dik arazilerde kurulan veya kalın

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 27

7

 

b) Benzinli El Vinci ve Sürütme Konisiyle Yamaç Yukarı Sürütme

Benzinli el vinci ve sürütme konisi kombine olarak kullanıldığında odun

hammaddesinin orman toprağı ile teması önemli oranda düştüğünden yakıt sarfiyatı ve zaman

kaybı azalmakta ve buna bağlı olarak operasyon verimi artmaktadır (Şekil 8). Aynı zamanda,

orman toprağında derin oluklar oluşmamakta, meşcerede kalan ağaçlar ve gençlik üzerindeki

zarar ortadan kalkmakta veya minimum düzeye inmektedir. Ayrıca, sürütme konisi sayesinde

odun hammaddesinin doğal engellere takılması önlendiğinden bölmeden çıkarma çalışması

orman işçileri ekstra güç sarf etmeden ve ergonomik bir şekilde gerçekleşmektedir. Benzinli

el vinci ile kombine olarak kullanılan sürütme konisine ait teknik özellikler Çizelge 2’de

verilmiştir. Polimer plastik malzemeden üretilen sürütme konisi odun hammaddesinin kalan

ağaç, kök ve kütüklere takılmasını önlemektedir.

 

Şekil 8. Benzinli el vinci ve sürütme konisi ile bölmeden çıkarma

Çizelge 2.  Sürütme konisinin teknik özellikleri

Hammadde Çap Yükseklik Ağırlık

Polimer plastik 51 cm 67 cm 5,5 kg

c) Oluk Sistemi İçerisinde Yamaç Yukarı Çekme

Benzinli el vinci yardımıyla odun hammaddesi oluk sistemi içerisinde yamaç yukarı

çekilerek bölmeden çıkarma çalışmaları gerçekleştirilebilmektedir. Özellikle mevcut orman

yolu şebekelerinin yeterli olmadığı durumlarda, vadi içlerinden ve dere yataklarından

ürünlerin yamaç yukarı kurulan rampa alanına doğru taşınmasında oluk sistemi ve benzinli el

vinci ile entegre edilen bölmeden çıkarma yöntemi ekonomik ve ekolojik bir çözüm

sunmaktadır (Şekil 9a). Sürütme konisinin kullanıldığı yöntemde odun hammaddesi ile zemin

arasındaki temas ve sürtünme minimize edilirken, oluk sistemi içinde çekilen ürünlerle zemin

8

 

arasındaki temas tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Böylece, odun hammaddelerinin orman

toprağı üzerinde oluşturabilecekleri muhtemel zararları ve kalan ağaçlardaki yaralanmaları

engellemektedir. Ancak, oluk sisteminin kurulum ve söküm zamanı toplam operasyon

zamanını artırmakta ve bu durum bölmeden çıkarma yönteminin verimini olumsuz yönde

etkilemektedir. Diğer taraftan, orman işçileri olukların taşınması sırasında benzinli el vincini

kullandıklarında ise sistemin kurulum ve söküm zamanı önemli ölçüde azalmakta ve işçiler

daha az güç sarf etmektedir (Şekil 9b).

(a) (b) Şekil 9. Odun hammaddesinin oluk sistemi içerisinde yamaç yukarı çekilmesi

d) Oluk Sistemi İçerisinde Yamaç Aşağı Kontrollü Kaydırma

Oluk sistemi içerisine yerleştirilen odun hammaddeleri yamaç aşağı yer çekiminin

etkisi ile herhangi bir güç uygulamadan taşınabilmektedir. Ürün hacmi ve oluk sisteminin

kurulduğu arazinin eğimi arttıkça oluk sisteminde kayan ürünlerin hızı da artmaktadır.

Yüksek hızda kayan ürünler oluk sisteminin sonuna ulaşmadan sistemi erken terk edebilmekte

veya oluk sistemini çok yüksek hızda ve kontrolsüz olarak terk etmektedirler. Bu durum,

çalışan işçilerin güvenliğini tehdit etmekte, sistemin bağlantı noktalarına zarar vererek ekstra

bakım, onarım ve kurulum zamanı gerektirmektedir. Ayrıca, süratle sistemi terk eden ürünler

değer kaybına uğramakta ve kalan ağaç zararını arttırmaktadır. Bütün bu olumsuzlukların

ortadan kaldırılması veya minimize edilebilmesi için dik arazilerde kurulan veya kalın çaplı

ürünlerin taşınmasında kullanılacak olan oluk sistemlerinde yamaç aşağı kaydırma yapılırken

benzinli el vinci ile kablo bağlantısı kullanılarak odun hammaddeleri kontrollü kaydırılmalıdır

(Şekil 10). Ürünlerin sentetik halata bağlanması sırasında zincir çoker kullanılması

8

 

arasındaki temas tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Böylece, odun hammaddelerinin orman

toprağı üzerinde oluşturabilecekleri muhtemel zararları ve kalan ağaçlardaki yaralanmaları

engellemektedir. Ancak, oluk sisteminin kurulum ve söküm zamanı toplam operasyon

zamanını artırmakta ve bu durum bölmeden çıkarma yönteminin verimini olumsuz yönde

etkilemektedir. Diğer taraftan, orman işçileri olukların taşınması sırasında benzinli el vincini

kullandıklarında ise sistemin kurulum ve söküm zamanı önemli ölçüde azalmakta ve işçiler

daha az güç sarf etmektedir (Şekil 9b).

(a) (b) Şekil 9. Odun hammaddesinin oluk sistemi içerisinde yamaç yukarı çekilmesi

d) Oluk Sistemi İçerisinde Yamaç Aşağı Kontrollü Kaydırma

Oluk sistemi içerisine yerleştirilen odun hammaddeleri yamaç aşağı yer çekiminin

etkisi ile herhangi bir güç uygulamadan taşınabilmektedir. Ürün hacmi ve oluk sisteminin

kurulduğu arazinin eğimi arttıkça oluk sisteminde kayan ürünlerin hızı da artmaktadır.

Yüksek hızda kayan ürünler oluk sisteminin sonuna ulaşmadan sistemi erken terk edebilmekte

veya oluk sistemini çok yüksek hızda ve kontrolsüz olarak terk etmektedirler. Bu durum,

çalışan işçilerin güvenliğini tehdit etmekte, sistemin bağlantı noktalarına zarar vererek ekstra

bakım, onarım ve kurulum zamanı gerektirmektedir. Ayrıca, süratle sistemi terk eden ürünler

değer kaybına uğramakta ve kalan ağaç zararını arttırmaktadır. Bütün bu olumsuzlukların

ortadan kaldırılması veya minimize edilebilmesi için dik arazilerde kurulan veya kalın çaplı

ürünlerin taşınmasında kullanılacak olan oluk sistemlerinde yamaç aşağı kaydırma yapılırken

benzinli el vinci ile kablo bağlantısı kullanılarak odun hammaddeleri kontrollü kaydırılmalıdır

(Şekil 10). Ürünlerin sentetik halata bağlanması sırasında zincir çoker kullanılması

Çizelge 2. Sürütme konisinin teknik özellikleri

Hammadde Çap Yükseklik AğırlıkPolimer plastik 51 cm 67 cm 5,5 kg

Page 30: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

çaplı ürünlerin taşınmasında kul-lanılacak olan oluk sistemlerinde yamaç aşağı kaydırma yapılırken benzinli el vinci ile kablo bağlan-tısı kullanılarak odun hammadde-leri kontrollü kaydırılmalıdır (Şe-kil 10). Ürünlerin sentetik halata bağlanması sırasında zincir çoker kullanılması durumunda ürünün oluk sistemi içinde zincirden ka-yarak serbest kalması söz konusu olmaktadır. Bu nedenle, ürünler zincir çoker kullanılmadan sadece sentetik halata sarılmalı ve kanca yardımı ile tespit edilmelidir. Oluk sistemi içerisinde benzinli el vinci yardımıyla kontrollü olarak kay-dırılan odun hammaddelerinin hızı kontrol edilmekte, sistemin zarar görmesi engellenmekte ve muhtemel meşcere zararları mi-nimize edilmektedir. Ayrıca, odun hammaddesinin sentetik halata bağlanması oluk sisteminin kuru-lumunda olukların benzinli el vin-ci ile çekilmesi kurulum ve söküm zamanını minimize etmektedir.

Şekil 10. Odun hammaddesinin oluk sistemi içerisinde yamaç aşağı kontrollü kaydırılması

Sonuçlar ve ÖnerilerZor arazi şartlarında, insan ve

hayvan gücüyle bölmeden çıkar-manın uygun olmadığı alanlarda ve traktörle bölmeden çıkarma-nın tercih edilmediği durumlar-da benzinli el vinci ile bölmeden

çıkarma yöntemleri ülkemiz or-mancılığı için ekonomik ve eko-lojik bir alternatif sunmaktadır. Bu çalışmada, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Orman Fakül-tesi, Orman Mühendisliği Bölümü tarafından temin edilen benzinli el vincinin ormancılıkta bölme-den çıkarma çalışmalarında kulla-nılabilirliği değerlendirilmiştir.

Benzinli el vinci ile yamaç yu-karı bölmeden çıkarmada odun hammaddeleri zemin üzerinde sürütülebileceği gibi sürütme konisi yardımıyla da sürütülebil-mektedir. Sonuçlara göre, ben-zinli el vinci ile sürütme konisinin entegre edilmesi durumunda, odun hammaddelerinin doğal engellere (kalan ağaçlara ve kü-tüklere) takılması önlendiğinden, operasyon verimi artmakta, ürün-lerde değer kaybı olmamakta ve meşcere zararı (orman toprağı, kalan ağaç ve gençlik zararı) azal-maktadır.

Ülkemizde oluk sistemiyle böl-meden çıkarma çalışmaları genel-likle yamaç aşağı olarak uygulan-makta, yamaç yukarı bölmeden çıkarma çalışmalarında ise oluk sistemi çok sınırlı boyutta kullanıl-maktadır. Bu çalışmada, ülkemiz-de ilk olarak benzinli el vinci ve sentetik halat ile entegre edilen oluk sistemi kullanılarak gerçek-leştirilen yamaç yukarı çekme ve yamaç aşağı kontrollü kaydırma uygulamaları değerlendirilmiştir. Yol şebekesinin yeterli olmadığı ormanlık alanlarda odun ham-maddelerinin benzinli el vinci ile oluk sistemi içerisinde yamaç yu-karı çekilmesi uygun ve etkin bir çözüm olmuştur. Diğer taraftan, dik arazilerde ve kalın çaplı odun hammaddelerinin benzinli el vin-ci ile oluk sistemi içerisinde yamaç aşağı kontrollü kaydırılmasının güvenli, ekonomik ve ekolojik bir yöntem olduğu ortaya konulmuş-tur.

Bazı Avrupa ülkelerinde ve Kuzey Amerika ülkelerinde böl-meden çıkarma çalışmalarında kullanılan benzinli el vincinin ül-kemizde de ekonomik, ekolojik ve ergonomik bir alternatif olarak uygulamaya girmesi ormancılığı-mız açısından önem taşımaktadır. Benzinli el vincinin bölmeden çı-karma çalışmalarında tercih edil-mesini sağlayacak avantajları aşa-ğıda sıralanmıştır:• Ülkemizde temsilcisi bulun-

ması nedeniyle kolay temin edilebilmesi

• Düşük yakıt sarfiyatı nedeniyle ekonomik olması

• Küçük ve orta ölçekli orman-cılık çalışmalarında yüksek ve-rim sağlaması

• Orman toprağı, kalan ağaç ve gençlik üzerindeki zararları minimize etmesi

• Zor ve dik arazi koşullarında (%0-70) kullanılabilmesi

• Sürütme konisi ve oluk sistemi ile entegre edilebilir olması

• Benzinli el vinci ve aparatları-nın işçiler tarafından kolaylıkla taşınabilmesi

• Kurulumunun kolay olması ve kesilen ağaç kütüklerine mon-te edilebildiğinden tıraşlama sahalarında da kullanım imka-nı olması

• Oluk sisteminde kurulum ve söküm aşamalarını kolaylaş-tırması

• Ergonomik olması

KAYNAKLARAykut, T. 1984. Orman Ürünleri Ta-

şımacılığında Araç ve Teknikler. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayınları. İ.Ü. Yayın No: 3246, O.F. Yayın No: 370 İstanbul. 97 s.

Erdaş, O. 2008. Orman Transport Tek-niği Kitabı. KSÜ Rektörlüğü Yayın No: 130, Ders Kitabı Yayın No: 20, 553 s. Kahraman-maraş.

Gülci, N. 2014. Üretim Planlamasında Hassas Ormancılık Üzerine Araştırmalar. Doktora Tezi, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Orman Fakültesi, Kahraman-maraş. 264

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 201428

UZ

MA

N S

AH

AS

I

9

 

durumunda ürünün oluk sistemi içinde zincirden kayarak serbest kalması söz konusu

olmaktadır. Bu nedenle, ürünler zincir çoker kullanılmadan sadece sentetik halata sarılmalı ve

kanca yardımı ile tespit edilmelidir. Oluk sistemi içerisinde benzinli el vinci yardımıyla

kontrollü olarak kaydırılan odun hammaddelerinin hızı kontrol edilmekte, sistemin zarar

görmesi engellenmekte ve muhtemel meşcere zararları minimize edilmektedir. Ayrıca, odun

hammaddesinin sentetik halata bağlanması oluk sisteminin kurulumunda olukların benzinli el

vinci ile çekilmesi kurulum ve söküm zamanını minimize etmektedir.

Şekil 10. Odun hammaddesinin oluk sistemi içerisinde yamaç aşağı kontrollü kaydırılması

Sonuçlar ve Öneriler

Zor arazi şartlarında, insan ve hayvan gücüyle bölmeden çıkarmanın uygun olmadığı

alanlarda ve traktörle bölmeden çıkarmanın tercih edilmediği durumlarda benzinli el vinci ile

bölmeden çıkarma yöntemleri ülkemiz ormancılığı için ekonomik ve ekolojik bir alternatif

sunmaktadır. Bu çalışmada, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Orman Fakültesi,

Orman Mühendisliği Bölümü tarafından temin edilen benzinli el vincinin ormancılıkta

bölmeden çıkarma çalışmalarında kullanılabilirliği değerlendirilmiştir.

Benzinli el vinci ile yamaç yukarı bölmeden çıkarmada odun hammaddeleri zemin

üzerinde sürütülebileceği gibi sürütme konisi yardımıyla da sürütülebilmektedir. Sonuçlara

göre, benzinli el vinci ile sürütme konisinin entegre edilmesi durumunda, odun

hammaddelerinin doğal engellere (kalan ağaçlara ve kütüklere) takılması önlendiğinden,

operasyon verimi artmakta, ürünlerde değer kaybı olmamakta ve meşcere zararı (orman

toprağı, kalan ağaç ve gençlik zararı) azalmaktadır.

Page 31: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 29

Doğaya yeniden kazandırma ve iyileştirme çalış-maları; maden işletmesinin işletmeye başlamasından, faaliyetlerini sonlandırdığı kapanışa kadar planlanması gereken süreçleri ihtiva eder. Maden sahası rehabilitas-yon yöntemi seçilmeden önce madenin cinsi, işletme şekli, sahanın mevcut durumu, toprak ve su kaynakları üzerinde yarattığı etki tespit edilir. Maden sahası re-habilitasyonu için en ekonomik ve uygulanabilir olan yöntem seçilir yâda birden fazla yöntem aynı sahada tatbik edilebilir.(1) Maden sahası rehabilitasyon yön-temleri genel olarak aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir.• Üst Toprağın Sahaya Serilmesi Suretiyle Yapılan

Rehabilitasyon Yöntemi• Elektroliz Yöntemi• Bitki Kullanarak Kirlenmiş Toprakların Temizlen-

mesi Yöntemi (2)

1.1. ÜST TOPRAĞIN SAHAYA SERİLMESİ SURE-TİYLE YAPILAN REHABİLİTASYON YÖNTEMİ

Özellikle açık ocak madenciliği yapılan alanlarda kullanılması gereken tesirli çözüm yöntemlerinden biridir, hem zaman hem ekonomik açıdan diğer yön-temlere oranla avantajlıdır. Hafriyat, kazı dolgu seri-lecek üst toprak miktarı ve kalınlığı bitkilendirmede kullanılacak türlerin seçimi, çukur ve basamaklandır-mada boyutlandırma gibi detaylar iyi hesaplanarak yapıldığında en başarılı yöntemlerden biridir.

Şekil 1. İstanbul Kurtorman, 2012

Maden işletmesi faaliyetlerini sürdürürken çalışılan alanın üst toprağının uygun bir yerde depolanmış ol-ması ilerde yapılacak olan rehabilitasyon faaliyetleri-nin başarılı olmasını sağlar.

1. MADEN SAHALARI REHABİLİTASYON YÖNTEMLERİ

MADEN SAHALARI REHABİLİTASYON YÖNTEMLERİ

Özet

Maden sahaları rehabilitasyon yöntemlerinin genel özellikleri avantaj ve dezavantajları ele alınarak maden sahalarının doğaya yeniden kazandırılması ve iyileştirilmesi için yapılması gereken çalışmalardan söz edilmiştir. Maden sahaları rehabilitasyonunda kullanılan üç yöntem açıklanarak bazı örnek çalışmalar-dan görüntülere yer verilmiştir. Ağır metallerle kirlenmiş toprakların elektroliz ve toleranslı (toplayıcı) bitkiler kullanılarak temizlenmesi yöntemleri ayrıntılı olarak anlatılmıştır. Dünyadaki çalışmalardan söz edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Maden sahası rehabilitasyonu, ağır metallerle kirlenmiş topraklar, toleranslı bitki-ler, toplayıcı bitkiler, elektroliz, iyileştirme, doğaya yeniden kazandırma, üst toprak, açık ocak işletmeciliği.

Haluk ERSANUzman (Orman Mühendisi)

Page 32: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 201430

UZ

MA

N S

AH

AS

I

Şekil 2. İstanbul Şile, 2012

Doğaya yeniden kazandırma ve sahanın iyileş-tirilmesi için 1/5000 veya 1/1000 ölçekli topoğrafik haritalar hazırlanır. Sahanın toprak özellikleri, örtü tabakasının vaziyeti göz önüne alınarak ne kadar üst toprağın sıyrılacağı ve nereye depolanacağı tespit edilir.(1) Maden rezervine ulaşmak için yapılacak kazı-lar neticesinde açığa çıkacak hafriyatın nerede ve ne şekilde biriktirileceği tespit edilir. Sahadaki flora, fau-na ve korunması gereken yerel endemik türler tespit edilerek bunların nakli ya da işletme öncesi taşınma-sı ile alakalı planlamalar yapılır. Kazı sonrası oluşacak pasa sahalarının, çukur alanların, atık sahalarının risk oluşturmaması için güvenlik tedbirleri alınır. İşletme alanı çit engellerle ve uyarı levhaları ile sınırlandırılır. Sahanın hidrolojik özellikleri tespit edilerek yapılacak bütün tesislerin ve depo alanlarının depolanacak mal-zeme ve atıkların çevreye yağışlarla yayılmaması için gereken drenaj ve depolama sistemi planlanır. Özellik-le atık su oluşturan maden türlerinde zararlı atık suyun depolanması liç sahalarının güvenliği, bunların arıtıl-ma ve nötralizasyon çalışmaları yapılır. Sahadaki şev açıları otuz ( 30) dereceden büyük olmayacak şekilde yapılır. Böylece basamaklarda drenaj tedbirleri alınır. Basamak genişlikleri beş metreden az olmayacak şekil-de iş makinalarının çalışmasının sınırlamayacak değer-ler seçilerek planlanır. Basamaklandırma işlemlerinde basamak yüksekliği (3) metreden fazla olmamalıdır, ancak bu değer genelde sahada çalışma güvenliği ve

jeoloji durumuna göre tespit edilir. Kapatma işlemi için depolanan kazı toprağı kullanıldıktan sonra alana üst toprak 20-30 cm den az olmayacak biçimde serilerek alan bitkilendirilir. Bitkilendirmede kullanılacak ağaç-lar, çalılar ve otsu taksonlar sahanın özelliklerine göre mümkün olduğunca yerel türler kullanılarak yapılır.

1.2. ELEKTROLİZ YÖNTEMİ Elektroliz yöntemi demir, nikel, bakır, kurşun, krom

gibi ağır metaller tarafından yoğun biçimde kirletilmiş toprakların ağır metal muhtevasından temizlenmesi gayesiyle uygulanabilecek bir yöntemdir. Biraz zaman alan pahalı ve toprak canlıları ve mikroorganizma fa-aliyetleri üzerindeki etkileri olumsuz olabilen bir yön-temdir.(2)

Elektroliz, elektrik akımı yardımıyla, bir toprak içinde bulunan ağır metallerin ayrıştırılması işlemidir. Bu değişiklik, maddenin elektron vermesinden (yük-seltgenme); ya da almasından (indirgenme) kaynakla-nır. Elektroliz işlemi, elektroliz kabı ya da tankı denen bir aygıt içinde uygulanır. Bu aygıt, çözünerek artı ve eksi yüklü iyonlara ayrılmış bir bileşiğin, elektrolit içine, birbirine değmeyecek biçimde daldırılmış iki elektrot-tan oluşur.(3)

Şekil 3. Elektroliz makinesiElektrotlar bir akım kaynağına bağlandığında mey-

dana gelen gerilim, iyonları karşıt yüklü elektrota doğ-

Page 33: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 31

ru hareket ettirir. Karşıt kutupta yükünü dengeleyen atom veya moleküller elektrotta çökelir veya elektrolit içindeki moleküllerle yeni reaksiyonlara girer. Böylece elektrotlarda toplanan ağır metaller ya da kimyasal bi-leşenleri topraktan ayrılarak temizlenebilir. (2)

1.3. BİTKİ KULLANARAK KİRLENMİŞ TOPRAK-LARIN TEMİZLENMESİ (Kirleticilere Karşı Toleranslı ya da Toplayıcı Türlerle) YÖNTEMİ

Maden işletmeleri sırasında ortaya çıkan pasa alanları ve çukurların iyileştirilmesi, cevher işleme ve zenginleştirme faaliyetleri neticesinde kirlenen top-rakların temizlenmesi gayesiyle bitki kullanılan bir yöntemdir. Özellikle ağır metal ihtiva eden maden sahalarının rehabilitasyonunda liç sahası kazalarında veya cevher işleme pasa alanlarında uygun türlerle uygun konsantrasyona sahip topraklarda uygulanan bir yöntemdir. Metal toleranslı bitkiler, topraktan bün-yelerine ağır metalleri çekebilen, üst kısmında depo-layan, köklerinde tutabilen, yeşil kısmına ulaştırabilen bitki türlerinden oluşmaktadır.(2)Geniş alanlarda uygulanabilir, sahaların estetik ve görsel değer kazanmasında tesirli bir yöntemdir, ha-sat edilen bitkiler değişik alanlarda kullanılabilir ya da toprağa geri karıştırılarak toprağın metal konsant-rasyonu seyreltilir, kirleticileri sahada ve bünyesinde tutarak erozyon, rüzgâr, yağış ve sellerle etrafa kirle-ticilerin yayılmasını önler. Uzun zaman alan hassas çalışma gerektiren bir yöntemdir. Yüksek kirletici kon-santrasyonuna sahip alanlarda bitkiler yetişmeyebilir veya çok zayıf yetişerek istenen tesir ve neticeler elde edilemeyebilir.

Şekil 4. Ağır metallerin topraktan bitkilerle ayrılma-sı

1.3.1. Agrostis castellana (Titrek Tavusotu)Buğdaygillerden çok yıllık yüksek çayır bitkisidir.

Alüminyum, manganez, kurşun ve çinko maden saha-larında kullanılabilir.(4)

Alt alem: Angiosperms

Bölüm: Monocots

Altbölüm: Commelinids

Takım: Poales

Familya: Poaceae

Cins: Agrostis

Şekil 5. Agrostis castellana

1.3.2. Solidago canadensis (Arsız altınbaşak)Kanada altınyol bitkisi olarak bilinir ve Kuzey

Amerika’da yayılış gösterir. Büyük baş ve küçükbaş hayvanlar tarafından yenebilen bir bitkidir. Alümin-yum, manganez, kurşun ve çinko maden sahalarında toleransı yüksek bir bitki olduğu düşünülmektedir.(2)

Alt Alem: Angiosperms

Bölüm: Eudicots

Altbölüm: Asterids

Takım: Asterales

Familya: Asteraceae

Oymak: Astereae

Cins: Solidago

Tür: Solidago canadensis

Şekil 6. Solidago canadensis (Arsız altınbaşak)

Page 34: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 201432

UZ

MA

N S

AH

AS

I

Avrupa, Japonya ve Çin’de istilacı alt türleri de yetişmektedir. Çin’de Ningbo, Zhejiang ve Yunnan illerinde üretimi yapılan alanlar mevcuttur. Japonya Fukushima’da nükleer kaza sonrası terkedilen pirinç sahalarında denenen bir bitkidir.

1.3.3. Agrostis capillaris (Karahasanotu)Agrostis capillaris istilacı çok yıllık bir çim çeşidi-

dir. Hayvanlar tarafından yenilebilmektedir. Asitli top-raklarda yetişebilmektedir. Koloni biçiminde yayılma eğilimi gösteren bir bitkidir. Alüminyum, manganez, kurşun ve çinko maden sahalarında toleransı yüksek bir bitki olduğu düşünülmektedir.(4)

Alt Alem: Angiosperms

Bölüm: Monocots

Altbölüm: Commelinids

Takım: Poales

Familya: Poaceae

Cins: Agrostis

Tür: Agrosis capillaris

Şekil 7. Agrostis capillaris (Karahasanotu)

Beyaz ayrık çimi (Agrostis stolonifera L.) Türkiye’de daha yaygındır.

1.3.4. Pteris vittata (Uzun eğrelti)Pteris vittata, genellikle Çin Asya ve Afrika’da ya-

yılış gösteren bir türdür. Arsenik maden sahalarında toleransı yüksek bir bitki olduğu düşünülmektedir.(5)

Bölüm: Pteridophyta

Sınıf: Pteridopsida

Takım: Polypodiales

Familya: Pteridaceae

Altfamilya: Pteridoideae

Cins: Pteris

Tür: Pteris vittata

Şekil 8. Pteris vittata (Uzun eğrelti)

Beton ve taş yapıların çatlaklı kısımlarındaki top-raklı yerlerde yetişebilir.

1.3.5. Athyrium yokoscence (Yeleğreltisi)Athyrium yokoscense, Japonya, Kore, Sibirya ve

Güneybatı Çin’de yayılış gösteren bir bitki türüdür. Ağır metal çinko, krom, demir ve bakır madenlerinin çevresinde yaşayabildiği gözlemlenmiş bir türdür. 20 cm. boylanabilen bir eğrelti otu türüdür.

Bölüm: Pteridophyta

Sınıf: Polypodiopsida

Takım: Polypodiales

Familya: Athyriaceae

Cins: Athyrium

Tür: Athyrium yokoscense

Page 35: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 33

Şekil 9. Athyrium yokoscence (Yeleğreltisi)

1.3.6. Azolla filiculoides (Kızıl eğrelti)Azolla filiculoides (Water Fern) Su bitkisi olup

sıcak iklimlerde yetişen bir türdür. Amerika’nın sıcak bölgelerinde Asya’da ve Avustralya’da yayılış gösterir.

Suda asılı biçimde durur 1-2 cm yer kaplayan küçük yaprakları vardır. Göl yüzeylerine dağılmış biçimde ya-yılır. Soğuk havalara dayanıksız bir türdür. Alüminyum, manganez, kurşun ve çinko maden sahalarında tole-ransı yüksek bir bitki olduğu düşünülmektedir.

1978 yılında elde edilen bazı fosillerden anlaşıldığı üzere Avrupa’nın sıcak iklim yaşanan bazı alanlarında yayılış göstermiş bir türdür.

Bölüm: Pteridophyta

Sınıf: Polypodiopsida / Pteridopsida

Takım: Salviniales

Familya: Azollaceae

Cins: Azolla

Tür: Azolla filiculoides

Şekil 10. Azolla filiculoides (Kızıl eğrelti)

Yeni Zelanda’da, Güney Afrika’da, Avustralya’da ve Batı Avrupa’da istila ettiği bazı göletlerden toplanarak yeşil gübre olarak kullanılmıştır.

1.3.7. Bacopa monnieriBacopa monnieri çamurlu kıyılarda yetişen, sinir

otugillerden çok yıllık bir bitkidir. Kuzey Hindistan’da yayılış gösterir. Cıva, bakır, kurşun ve kadmiyum ma-den sahalarında toleransı yüksek bir bitki olduğu dü-şünülmektedir. (2)

Alt Alem: Angiosperms

Bölüm: Eudicots

Altbölüm: Asterids

Takım: Lamiales

Familya: Plantaginaceae

Cins: Bacopa

Tür: B. monnieri

Page 36: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 201434

UZ

MA

N S

AH

AS

I

Şekil 11. Bacopa monnieri

1.3.8. Brassica Juncea (Hint hardalı, lahana)Kadmiyum, krom, bakır, nikel, kurşun ve uranyum

maden sahalarında toleransı yüksek bir bitki olduğu düşünülmektedir. Brassica juncea, Hint Hardalı ve Çin Hardalı yapılan bir bitkidir. Aslında bir lahana türüdür.

Alt Alem: Angiosperms

Bölüm: Eudicots

Altbölüm: Rosids

Takım: Brassicales

Familya: Brassicaceae

Cins: Brassica

Tür: B. juncea

Şekil 12. Brassica Juncea (Hint hardalı, lahana)

1.3.9. Vallisneria Americana (Su kerevizi) Vallisneria americana, su altında yetişen bir bit-

kidir. Uzun ince ve düz yapıda yaprakları olan bir su bitkisidir. Amerika’da yayılış gösteren bir türdür. Kad-miyum ve kurşun maden sahalarında toleransı yüksek bir bitki olduğu düşünülmektedir.

Alt Alem: Angiosperms

Bölüm: Monocots

Takım: Alismatales

Familya: Hydrocharitaceae

Cins: Vallisneria

Tür: Vallisneria americana

Page 37: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 35

Şekil 13. Vallisneria Americana (Su kerevizi)Amerika yanında, Irak, Çin, Japonya, Kore, Hindis-

tan, Papua Yeni Gine, Filipinler, Avustralya, Kanada, Meksika, Küba, Haiti ve Venezüella’da tabii olarak ya-yılış gösteren bir su bitkisidir.

1.3.10. Eichhornia Crassipes (Su sümbülü)Eichhornia crassipes, Amazon Bölgesinde yayılış

gösteren istilacı bir su bitkisidir. Cıva ve kurşun gibi ağır metalleri bünyesine alarak suyu temizlediği dü-şünülmektedir. Kadmiyum, bakır, cıva, kurşun, çinko, sezyum ve stronsiyum maden sahalarında toleransı yüksek bir bitki olduğu düşünülmektedir. Liç sahala-rının kirlettiği bataklıklarda ülkemizdeki familyaya ait türler kullanılabilir.

Altalem: Angiosperms

Bölüm: Monocots

Altbölüm: Commelinids

Takım: Commelinales

Familya: Pontederiaceae

Cins: Eichhornia

Tür: Eichhornia crassipes (Mart.) Solms

Şekil 14. Eichhornia Crassipes (Su sümbülü)

1.3.11. Helianthus annuus (Ayçiçeği)

Bölüm: Magnoliophyta

Sınıf: Magnoliopsida

Takım: Asterales

Familya: Asteraceae

Alt familya: Asteroideae

Oymak: Heliantheae

Cins: Helianthus

Tür: Helianthus annuus L.

Ayçiçeği (Helianthus annuus), papatyagiller (Aste-raceae) familyasından çekirdekleri ve yağı için yetişti-rilen sarı çiçekli bir ziraat bitkisidir. Arsenik, uranyum ve kurşun gibi ağır metallerin topraktan uzaklaştırıl-ması için kullanılan bir bitkidir. Japonya’daki Fukushi-ma nükleer sızıntısından etkilenen alanlarda uygulan-mıştır. (6)

Page 38: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 201436

UZ

MA

N S

AH

AS

I

Şekil 15. Helianthus annuus (Ayçiçeği)

1.3.12. Larrea tridentata (Kreozot çalı)Larrea tridentata Kuzey Amerika Çöllerinde, Gü-

ney Batı Kaliforniya, Arizona, Nevada, Utah, Meksika, Teksas bölgelerinde yayılış gösteren bir çalı türüdür. Bakır maden sahalarında toleransı yüksek bir bitki ol-duğu düşünülmektedir.

Altalem: Angiosperms

Bölüm: Eudicots

Altbölüm: Rosids

Takım: Zygophyllales

Familya: Zygophyllaceae

Cins: Larrea

Tür: Larrea tridentata

Şekil 16. Larrea tridentata (Kreozot çalı) çiçeği

Larrea tridentata her dem yeşil bir çalı türüdür ve koloniler kurar. 1-3 metre arasında boylanır.

1.3.13. Thlaspi caerulescens Thlaspi caerulescens, Batı Amerika, İskandinavya

ve Avrupa’da Alp Dağ sisteminde yayılış gösteren kü-çük çok yıllık bir bitki türüdür. Teksas, Colarado, Wyo-ming, Montana, Finlandiya, İsveç, Hollanda, Almanya ve Kuzey İngiltere’de yayılış gösterir. Bakır, kadmiyum krom, nikel ve çinko maden sahalarında toleransı yük-sek bir bitki olduğu düşünülmektedir.

Altalem: Angiosperms

Bölüm: Eudicots

Altbölüm: Rosids

Takım: Brassicales

Familya: Brassicaceae

Cins: Thlaspi

Tür: Thlaspi caerulescens

Page 39: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

2014 OCAK/ŞUBAT/MART ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 37

Şekil 17. Thlaspi caerulescens

1.3.14. Salix viminalis (Sepetçi söğüdü) Çoğunlukla boylu çalı ve ender olarak da 5-10 m

boyunda, Kışın yaprağını döken küçük bir ağaçtır. Dal-ları sepet yapmaya çok elverişli olduğundan bu isim verilmiştir.

Tepe tacı geniş ve yuvarlak olup sık dallı ve bol yapraklıdırlar. Gri ve çatlaklıdır. Çinko, krom, cıva, kad-miyum ve kurşun maden sahalarında toleransı yüksek bir bitki olduğu düşünülmektedir. Nehir ve su kenarla-rında, düzlük alanlarda bulunur. Suni yolla yetiştirilen bir söğüttür. Geniş bir coğrafi yayılışı vardır. Batı ve Orta Avrupa ile Balkanlarda ve Türkiye’de bulunur.

Altalem: Angiosperms

Bölüm: Eudicots

Altbölüm: Rosids

Takım: Malpighiales

Familya: Salicaceae

Cins: Salix

Tür: Salix viminalis

Şekil 18. Salix viminalis (Sepetçi söğüdü)

SONUÇ VE ÖNERİLERÜlkemizde ve Dünyada artan nufusun ihtiyaç duy-

duğu ürünlerin üretilmesi ve hızlı gelişen teknoloji ve sanayi faaliyetleri maden ihtiyacını önemli oranda artırmıştır.Bu ihtiyacın karşılanması bir zorunluluk ha-line geldiğinden gerek açık ocak madenciliği işletme-

lerinin gerekse kapalı ocak madencilik işletmelerinin sayısı her geçen gün artmaktadır.Tabii kaynaklar üze-rindeki bu artan baskı neticesinde maden sahalarında işletme sonrası meydana gelen tahribatın bir ölçüde telafi edilebilmesi, sahanın iyileştirilmesi ve rehabili-tasyonu ile mümkündür. Maden sahası rehabilitasyon yöntemleri madenin cinsi, sahanın durumu , toprak ve bitki örtüsünün durumu göz önünde bulundurularak seçilmeli veya birden fazla yöntem kombine edilerek saha rehabilite edilmelidir.

Maden İşletmesi faaliyetlerine başlamadan izin verilen sahası ile ilgili Rehabilitasyon projesini hazırla-malı işletme süresince bu proje göz önünde bulundu-rularak kazı , dolgu, basamaklandırma , depolama ve arıtma işlemleri buna göre planlanmalıdır.Rehabilitas-yon projesi amacına göre hareket edilmelidir.Toprak ve su kaynaklarının kirlenmemesi , kirlilik oluşan kı-sımların temizlenmesi hedeflenmelidir. Maden sahası rehabilitasyon yöntemleri,

-Üst Toprağın Sahaya Serilmesi Suretiyle Yapılan Re-habilitasyon Yöntemi

-Elektroliz Yöntemi-Bitki Kullanarak Kirlenmiş Toprakların Temizlenmesi

Yöntemi olarak üç kısımda incelenebilir. Bu yöntemlerden en fazla tercih edilen ve başarı

şansı yüksek olan Üst Toprağın Sahaya Serilmesi Sure-tiyle Yapılan Rehabilitasyon yöntemidir.

Elektroliz yöntemi toprak içindeki mikroorganiz-ma ve canlılar üzerinde kısmi olumsuzluklar yarat-maktadır. Bitki Kullanarak Kirlenmiş Toprakların Te-mizlenmesi Yöntemi de oldukça uzun zaman alan ve sahadaki vejetasyon başarı oranlarının düşük olduğu bir yöntemdir. Sahanın özellikleri, toprak ve su kay-naklarının durumu, insanlar, flora ve fauna üzerindeki etkiler göz önünde bulundurularak bir yöntem seçile-bilir veya birden fazla yöntem kombine edilebilir.

KAYNAKÇA1-Madencilik Faaliyetleri ile Bozulan Arazilerin Doğaya Yeniden

Kazandırılması Yönetmeliği2- İtalya Çevre ve Madencilik Eğitim ve İşbirliği Merkezi (FOR-

GEA) ile Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) İşbirliğiyle Gerçekleştirilen Maden Sahalarının İyileştirilmesi ve Re-habilitasyonu Eğitimi Raporu Haluk ERSAN2009 Mart İtalya/Sar-dunya/İglesias/Monteponi

3- In Situ Treatment Technologies for Contaminated Soil United States Environmental Protection Agency

4- Phytoextraction of soils contaminated with metals / Forgea / Gerwin F. Koopmans (Agrostis Castellana)

5- The Use of Plants for the Removal of Toxic Metals from Con-taminated Soil (Mitch M. Lasat)

6-Removal of heavy metals by crops in a soil polluted by pyrite cinders: a field experience / Helianthus annuus/ Marzo LEZIONE

7- The Arsenic Hyperaccumulator Fern Pteris vittata L. Qing-En Xie; Xiu-Lan Yan; Xiao-Yong Liao; Xia Li. Environmental Science & Technology 2009, 43, 8488-8495

Page 40: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ OCAK/ŞUBAT/MART 201438

ÜY

EL

ER

İMİZ

DE

N

Muhterem Turhan ağabey; ailene ve sevenlerine şaka ya-par gibi, fani dünyadan ebedi âleme 11/Nisan/2014 Cuma günü saat:09.00 sularında ansızın göç ederek hakkın rahmetine kavuş-tun. Allah rahmet eylesin ve kab-rin Mekân-ı Cennet olsun. Belki de muhtaç olmadan ani ölümünün nedeni ibadetlerinde yaptığın dualarının karşılığıdır. Orasını Al-lah bilir. Biz bilemeyiz. Ancak seni, namazını devamlı kılmaya çalışan mütedeyyin bir kişi olarak tanı-mam nedeniyle böyle bir tahmin yürüttüm.

Turan ağabey, sizinle ilk tanış-tığımız 1988 yılından başlayarak hakkın rahmetine kavuştuğunuz tarihe kadar birçok noktada ya-şantımız kesişmiştir.

Şöyle ki; Ben Kastamonu Orman Bölge

Müdürlüğü görevinde iken, Siz

1988 de Orman Genel Müdürlüğü Müfettişi olarak İhsangazi Orman işletme Müdürlüğüne normal tef-tişe geldiğinizde tanışmıştık. Ben 1992 de Orman Genel Müdürlüğü Teftiş Kuruluna Başmüfettiş olarak atandığımda Kurulda birlikte ça-lışmaya başladık ve şu anda tarih olan Gazi yerleşkesindeki 76 nolu apartmandaki lojmanlarda kom-şu olduk.

Daha sonra sırasıyla, 1993 yılında kurumlar arası yatay ge-çişle birlikte geçtiğimiz Orman Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişliğinde; 1993 de birlikte kuruluşunu yapıp tasfiye edildi-ği 2007 yılına kadar çalışarak 50 kişiyi konut sahibi yaptığımız SS. Kaçkar Kardeleni Konut yapı Koo-peratifi Yönetim Kurulunda; 2005 yılında birlikte eda ettiğimiz 20 gün süreli HAC ibadetini yerine getirirken hep birlikte olduk. En son olarak da, size yapmış oldu-ğum Orman Mühendisleri Odası Denetim Heyeti üyeliğini kabul ederek ruhunuzu teslim edinceye kadar yine mesleğimize katkı yap-maya çalıştınız.

Bu süre için de Turan KALYONCU’yu; kalbi insan sev-gisiyle dolu, kimseyi incitmeyen, yardım etmeyi seven, dost ve meslektaşlarının hasta ziyaretle-rini yapan ve cenaze namazlarını kılmayı ihmal etmeyen dürüst bir kişi olarak tanıdım. Nitekim ce-naze namazına iştirak edenlere bakıldığında, hakkınızdaki izleni-

mimin ne kadar yerinde olduğu-nu açıkça görmekten de mutlu oldum.

Turhan ağabey, inancımıza göre bu Dünyanın imtihan yeri ol-duğunu bilenlerdensiniz. Ölen in-sanın arkasından bazı şeyler söy-lendiği gibi, yaşantısı nedeniyle de bir takım mesajlar bırakabilir. Bu bağlamda, siz gerçekten kişi-sel olarak iyi bir izlenim bırakarak ebedi âleme göçtünüz. Ayrıca, in-san sevgisinin her şeyin üstünde olduğunu ve ihmal edilmemesi gerektiği mesajını açık ve net bir biçimde geriye bıraktınız. Böylece insanların; dünün geçtiğini, ancak Allah izin verirse yarının geleceği-ni düşünmelerine ve bu alandaki eksikliklerinin zaman geçirilme-den giderilmesi gerektiğini açıkça ortaya koymuş oldunuz.

Ruhunuz şad olsun.

MUHTEREM DOSTUM TURHAN KALYONCU

(1936-2014)

Eşref GİRGİNOrman Yüksek Mühendisi

Türkkonut/Çayyolu/Ankara 2007

Page 41: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

2013 EKİM/KASIM/ARALIK ORMAN MÜHENDİSLİĞİ 39

[1] Orun: Erdem, meleke, fazilet, ilke, prensip, temel insanı vazife, hayat anlayışı[2] Türkçenin Divanı: Mahmut Kaşgarlı’nın Divanü Lugati’t Türk adlı eseri.[3] Bidat bilmez Müslümanlar: Riya, hile, desise, entrika bilmez; grup, hizip, ötekileştirme, mezhepçilik, bölücülük yapmayan, bilmeyen ve ikilik içine girmeyen; ikili ahlak ve hukuk anlayışı taşımayan, riyasız insanlar/Müslümanlar.[4] Ahmet Yesevi’in hikmetlerinden alınmış iki mısra.[5] Zîc-i Ulûgî: Uluğ Beyin kitabının İngilizce adı. Bu eser, daha önce yazılan ‘zîc’lerin yanlışlarını düzeltiyor ve yıldızların hareketini daha mükemmel gösteriyordu.[6] Bilen ve anlayan anlayış sahibi insana hükmeden, insanlıktan nasipsiz zorbalar. Azerbaycan’da, Stalin’in hükmetmesini kastederek söylenmiş bir sözdür. Cengiz Aytmatov’un, Cengiz Hana Küsen bulut hikâyesi de bu konuyu işlemektedir. Stalin’in halka yaptığı zalimliğin yüzünden talihin (iyi ruhun) Sovyetleri terk ettiği vurgulanmaktadır.

AKIL-ADALET-İLİM RUHU/ORUNU1

Kaşgarlı Türkçenin Divanında sağduyu der buna ,Lazım bu fazilet “özünü bilen” her insana,Malikse toplum “yüce ruha ” sahip çok adama Hakkı ve haysiyetiyle öncü olur cihana…Akıl-adalet-bilim orunu/ruhu benzer canana,Gönlü kayarmış, ona kendisini adayana,Merhametli, erdemli, tutarlı insan olana, Samimi, kararlı, tutkulu sevdalanana,Hakka, hukuka ve emeğe saygı duyana…Tahammül edemezmiş korkak ve kararsıza,Egoist, bencil yoza, yobaza, hokkabaza,Tanrı kelamıyla halkı istismar eden şarlatana; Bunun için uzak durmuş papaza ve engizisyona…Bakmamış renge, dine, mezhebe, ulusa ve ırka…Kavuşmuş Hazreti Peygamber ile İslam’a…Kötü ruh müşrik olmuş karşı durmuş bu Nura, Sonra dönüşmüş müşrikten kerhen Müslümana; Ebu Süfyan, Muaviye, Yezit, Emevi münafığına Düşürmüş Ümmeti Muhammedi Hilafet kavgasına;Yol açmış, Ümmeti parçalayan Sıffın, Kerbelâ’sına… Düşman kesilmiş Ali’deki ilme ve İslam’a,Hasan, Hüseyin soyuna, İmamı Azam anlayışına…Yüce ruh, yılmış gitmiş Bilge Kağanlar diyarına; Kavuşmuş nihayet “bidat bilmez Müslüman”a; Mansur, Nesimi, Maturidi, Aslan Baba, Yesili Hoca’ya Farabi, Bîrûnî, Tûsî, Harezmî, İbni Sina, Hayyam’a Kıskanç kötü ruh buyurmuş, büyük bir telaşla:“Hoca Ahmet adlı bir şeyh çıkmış Türkistan’daSohbet kılıyormuş kızlı erkekli hep bir arada, Gitmeli ve menetmeliyiz onları hemen orada Asırlarca durmamış saldırmış Yesevi Hocaya,Sonunda sızmış Şahı Nakşıbendi Ocağına,Başlamış ahkâma; İslam ve Peygamber adına,Nifak ekmiş insanlığın umudu kutlu İslam’a…Konuşmuş Ulu Şâh-ı Nakşıbend’i adına;Dinsiz demiş Mirza Uluğ Bey’e ve bilim yoluna;Saldırtmış ahmak oğul Abdüllatif’i, atasınaAbdüllatif cellat salmış Uluğ Bey babasına…Kalmayınca sevdalı, akıl-adalet-bilim ruhuna,Veda etmek zorunda kalmış Ali Kuşçu’yla,Kâşgar, Semerkant, Buhara, Tanrı Dağı-Tiyanşan’a…Boyun eğerek kötü ruhlu Hatice adlı karısına,Oğlu Bedizzaman, torunu Mümin Mirza’yaÇifter cellat gönderince Hüseyin Baykara;Yüce ruh ile Nevai duramaz olmuş Herat’ta…

Hain ruh, girmiş bu kez Ulu Erdebil Ocağına, Allah’a adanmışları düşürmüş siyasetin toruna; Şah İsmail’i koşmuş münafık Emir Zekeriya’na,Adını çıkarmış, han kızı ana Âlem Şah’ı boğdurana, Baba katli Emevi-Eşarıci Yavuz’la satranç oynayana…Getirmiş bu ikisini; milleti bölen Çaldıran’a…Yüce ruh veda etmiş Horasan, Tebriz, Şuşa, Şirvan’a…Henüz gidilecek yeni yar ve yer bulamayınca,Elveda diyememiş güzelim Anadolu’ya;Şaşırmış tabii, “Yunus Emre”sini unutanlara,Osman Gazi’nin Kutlu davasını satanlara,Fatih’in kurdurduğu kurumları kapatanlara,Aklı dışı Emevi-Eşari vükelasına kulak asanlara,Halâ Kerbelâ siyaseti ve vahşeti yapanlara,Rus Smirnoff’un izahıyla; çıkara gelen Rum’a,Ermeni, Yahudi, Kıpti, İtalyan, Sırp, Hırvat’a, “Xaç’ı koynunda” bütün bu sözde Osmanlılara,Evlatları atıp bu sözde yanaşmaları tutanlara,Hürrem’e amade evlat katili süslü Süleyman’a;Şehzade Mustafa’ya, Türkmen’e yapılanlara…Ali Kuşçulara, matbaa ve bilim yuvalarına,Ve bütün bu “akıl-adalet-ilim” sevdalılarına,Görülünce tahkirler, kapatmalar, sürgünler reva;Ulu ruh veda zorunda kalmış emsalsiz İstanbul’a…Bin altı yüz elli beşte, gitmiş ne zorluklarla,Zîc-i Ulûgî’nin yayımlandığı Oxford’a. Maderin matbaanın çalıştığı Alman/Mainz’aKaçmamış bakarak; salt ölüme, katliama,Dayanamamış, bunca akıl, mantık dışı oyuna,Nefsi için yaşayan onca köksüz ahlaksızına,Kanana hükmeden domuz fıtratlı kanmazına, Devşirme-dönme Haçlı ruhlu yoz ve yobazına…Üzülmüş gafilce boğdurulan o Genç Osman’a,Üçüncü Selim ile İkinci Mahmut Hana,İngiliz kurması “31 Mart Vakası” yobazına,Aldanarak naçar kalan Sultan Abdülhamit Hana…Yüce ruh referans olmuş Gökalp muasırlaşmasına,Mustafa Kemal’in, ulus ve “akıl çağı” sevdasına…Lakin o yerleşmişti Avrupa-Amerika’sına;Şimdiler çok üzgün, asırlık Haçlılaşmasına,Âlemin rızkına, namusuna musallat olmasına,Soysuzca insanlığın vicdanını kanatmasına…O hazırlanıyor şimdi, yeni sevdalılarına…

(Hamit Hetemoğlu)

Page 42: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ EKİM/KASIM/ARALIK 201340

HA

BE

RL

ER

Y. SAVAŞ EMEK 20.01.2014, NEVZAT CEBECİ 27.01.2014, LÜTFİ TORCUK 05.02.2014, RASİM GÜRBÜZ 07.02.2014,

HALİL BUHUR 18.02.2014, CEVAT GENÇ 01.03.2014, HÜSEYİN ÖZALP 10.03.2014, ALPTUĞ TEKELİ 23.03.2014,

ALİ DEMİRCİ 29.03.2014, TEKİN YÜKSEL 30.03.2014 ve TURHAN KALYONCU 11.03.2014

tarihlerinde aramızdan ayrılmışlardır.

Kendilerine rahmet, ailelerine ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz.TMMOB Orman Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetimi

VEFAT

Orman Genel Müdürlüğü Tef-

tiş Kurulu Başkanlığından emekli

Rıfat KURAL 21.04.2014 tarihinde Odamız Genel Sekreteri olarak gö-revine başlamıştır.

1972 yılında Kastamonu Or-man İşletme Müdürlüğünde göre-ve başlayan Rıfat Kural. Orman İş-letme Şefliği, Ağaçlandırma Şefliği, Müdür Yardımcılığı, Orman İşletme Müdürlüğü görevlerinden sonra, 1991 yılında OGM Başmüfettişliği-ne atandı.

12 sene Başmüfettiş, 2 yıl Teftiş Kurulu Başkan Yardımcılığı, Teftiş Kurulu Başkanlığı yaptıktan sonra Orman Genel Müdürü Danışman Başmüfettişi olarak çalışmakta iken emekli olmuştur.

Rıfat KURAL’a yeni görevinde başarılar diler, Odamız ve Meslek Camiamıza hayırlı olmasını dileriz.

Fuarda açılan standımıza ilk günden itibaren yoğun bir ilgi ol-muş, birçok öğrenci ve çalışan mü-hendis meslektaşlarımız standımızı ziyaret ederek görüş ve önerilerini bizlerle paylaşmıştır. Fuarın Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşle-ri Endüstri Mühendisliği açısından değerlendirildiği SONUÇ RAPORU yayınlanmıştır. Raporun tam met-nine www.ormuh.org.tr adresin-den ulaşabilirsiniz.

TMMOB Orman Mühendisleri Odası Merkez Şubemiz Ankara 2. Mobilya Fuarına katıldı.

Genel Sekreterimiz Rıfat KURAL Görevine Başladı...

Page 43: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

Hacmini hesaplamak istediğimiz şekil prizma değil, “kesik dikkate alınarak bu uygulamadan da vazgeçilmelidir.çokgen piramit”tir. Kesik piramidin taban ve tavan alanları 7-Özel işaretler tablosunda sırtların ve derelerin 5, S1, S2 yüksekliği h ise hacmi: münhanilerin ise 3 kalınlıkta olması istenmektedir. Bu

şekilde yapılan plan haritalarında bir boğulma ve kargaşa olmakta, gösterilmek istenen mevcut ve planlanmış yollar ikinci planda kalmaktadır. Bu husustaki önerim sırt ve

Orman Genel Müdürlüğü daha önceki yıllarda yol kazı derelerin 3, münhanilerin 2 kalınlıkta olmasıdır. Buna hesaplarında tebliğde belirtilen hacim formülünü uygun çizilecek plan haritalarında mevcut ve planlanan mecburen kullanmıştır. Çünkü yüzlerce kalem karekök yollar bariz olarak fark edilecek planın objesi haline hesaplaması mevcut imkânlarla çok zaman alacağı ve bir gelecektir. yerde hesaplama işleminin sonuçlandırılmasının imkansız

8- Orman Yol Ağı Planı Düzenlenmesi Baz Birim Fiyatı tarif hale getireceği için kabul edilebilir hata sınırları içinde ve analizlerinin 4 üncü maddesinde “Orman yol ağı planı kalınarak uygulama yapmıştır.düzenlenmesi teknik şartnamesine göre mevcut yolların

Tebliğde belirtilen metotla hazırlanmış ulaşabildiğim hacim yetersiz olduğu alanlar için yeni yapılacak taslak yol hesaplarında yaptığım incelemede: hesaplanmış toplam güzergâhlarının çizilmesi, mekanizasyon uygulama alan-hacmin ortalama % 2 daha fazla hesap edilmiş olduğunu larının belirlenmesi, arazide bu güzergâhların incelenerek, tespit ettim. Önerdiğim formül kullanıldığı zaman Orman uygulanabilirliğinin araştırılması, en uygun olanın Genel Müdürlüğünün yıllık yol yapım programı aynı kararlaştırılması, işaretlenmesi ve kayıtlarının tutulması” ödenekle % 2 fazla gerçekleştirilebilecektir. Günümüzde denilmektedir. bilgisayar imkânlarını kullanarak çok hızlı şekilde gerçeğe

Bizce bu bölüm ikiye ayrılarak “a) Orman yol ağı planı en yakın hacmi hesaplayabiliriz. Bizce Tebliğin 2.4.5 düzenlenmesi teknik şartnamesine göre mevcut yolların bölümünün şöyle olması daha uygun olacaktır. yetersiz olduğu alanlar için yeni yapılacak taslak yol

“Kazı hacmi, çizilmiş kazı alanları en kesitlerinde, üçgen ve güzergâhlarının çizilmesi, mekanizasyon uygulama alan-trapezlere ayrılmış alanların yüksekliklerini toplama larının belirlenmesi, arazide bu güzergâhların incelenerek, metodu ile hesaplanan iki komşu en kesit alanları S1 ve S2, uygulanabilirliğinin araştırılması, en uygun olanın kazı alanları arasındaki mesafe h ise kararlaştırılması, b) Uygunluğu kararlaştırılan dere ve

yamaç yollarından Kontrol Heyetince işaretlenmesi istenen yolların araziye işaretlenmesi ve kayıtlarının tutulması,” şeklinde olmalıdır. Tabii olarak Baz birim fiyat cetveline 4.1

formülü ile hesaplanır.”ve 4.2 satırları ilave edilmeli birim fiyat analizleri de

4- Ön Onay esnasında 3 nolu cetvelde karayolu genişliği 10 ayrılarak yapılmalıdır. Mevcut analizin yaklaşık 1/3'ü m olarak alınması istenmekte (yol yoğunluğunu görünürde planlama (a), 2/32'sinin de işaretleme (b) olacağı aşikârdır. azaltmak için), hâlbuki Kara Yolları standartlarında yol

9- Planlanan yolların uzunlukları çizilmiş olan bilgisayar genişliği minimum 13 m dir. 3 nolu cetvelin tanziminde

ortamında sorgulanarak olduğu gibi alınırsa o yolun gerçek karayolu genişliği minimum 13 m (Çift şeritli duble yollar ile

uzunluğundan ortalama % 10 az olmaktadır. Çok kırık otoban hariç), köy yolu genişliği 6 m ve orman yolu

arazilerde bu oran % 20'ye kadar çıkmaktadır. Bu nedenle genişliğinin 5 m alınarak cetvelin doldurulması istenmelidir.

sorgulanan yol uzunluğuna % 10 ilave yapılarak 4 nolu 5- Özel işaretler tablosunda Asfalt Köy Yolu yoktur. cetvel düzenlenmelidir. Bilgisayar ortamına çizilen mevcut Belirtilen Karayolu da evrensel harita işaretlerine yolların uzunlukları sorgulandığında arazide ölçülen uymamaktadır. Bunun için Karayolu ve Asfalt köy yolu değerlerden yaklaşık % 10 az bulunmaktadır. Mevcut yollar 1/25000 ölçekli haritalarda olduğu gibi gösterilmeli yani arazide ölçüldüğü için bu artışa gerek yoktur. Karayolu içi tamamen 4 renginde dolu 3 kalınlığında köy 3

10- Yol ağı plan haritasında bozuk, normal ve 250 m /ha yolu ise tabloda belirtilen karayolu gibi olmalıdır.dan fazla olan orman alanları (3 kısma) ayrılarak çizilmeli

6- Plan haritasında mevcut orman yollarının meyil değişim ve uygun renklerde boyanmalıdır. noktaları çapı 50 m olan daire ile kesilerek iki daire

Bu konuda uzun yıllar uygulama yapmış biri olarak ve arasındaki yol meylinin yazılması istenmekte, bu işlem yılların birikimi ile ilgi alanıma giren kısımları inceleyerek ve genellikle mevcut yolların kısa mesafelerde meyil çözüm önerilerimi de acizane tavsiye ettim.değişikliği gösterdiği için yapılamamakta, gösterilenlerde Yukarıda belirttiğim hususları meslektaşlarımın bilgilerine yuvarlanarak yapılmaktadır. Mevcut orman yollarının ve yetkililerin uygulamada dikkate alacağı ümidi ile meyil değişim noktaları koordinatları ile birlikte 6 nolu saygılarımla arz ederim. cetvelde gösterildiği halde niçin plan haritasında gösteril-

mesi istendiği anlaşılamamıştır. Yapılan uygulamada mevcut orman yolu üstüne yazılan meylin iniş mi? yoksa yokuş mu? olduğunu belirtmekte mümkün değildir. O halde yazılan meylin iniş ya da yokuş olduğu belirtile-mediğine göre niçin yazılması istenmektedir. Meylin yazılması planın sıhhati için ne sağlamaktadır? Bu hususlar

) m3'dür.2121(

3xSSSSx

hV ++=

)2121(

3xSSSSx

hV ++=

40

KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

Banka - Kredi Kartı CinsiKredi Kartı NumarasıKredi Kartı Son Kullanma TarihiOda Sicil NoAdıSoyadıEv AdresiSoyadıEv AdresiEv Telefonuİş Adresiİş TelefonuCep Telefonu

T.C. Kimlik No.

Sayın Üyemiz,aidatlarınızı Kredi Kartı ile otomatik olarak ödeyebilirsiniz.

KREDİ KARTI FORMU

Adı, Soyadı

Tarih, İmza

Orman Mühendisleri Odası'na ödemem gereken geçmiş borçlarımın toplamı olan...................(............................................................... TÜRKLİRASI) TL'nin,............(..................) taksitte ve ...../....../201..... tarihinden itibaren aylık Oda aidatlarımındüzenli olarak yukarıda numarasını vermiş olduğum kredi kartımdan çekilmesi için gerekli işlemlerin yapılmasını arz ederim.

:::::::::::::

: ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

U Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 4 - 5 - 6 N i s a n - M a y ı s - H a z i r a n 2 0 1 0Ü Y E L E R İ M İ Z D E N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y I L : 4 8 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 1

Page 44: TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI - ormuh.org.trormuh.org.tr/uploads/docs/magazines/13052014_DergiOSM.pdf · Oysa İstanbul’un kuzeyinden geçen, 3.köprü-havaalanı yolu (en düşük

TMMOBORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI

Beştepeler Mah. 31. Sok. No: 3 • Beştepe-Yenimahalle/ANKARATel: (0312) 215 00 33 pbx • Belgegeçer: (0312) 215 01 81

e-posta: [email protected]