temİz Üretİm - temizuretim.gov.tr · b r nc günün lk bölümünde almanya federal Çevre,...

9
NİSAN 2017 50 TEMİZ ÜRETİM * .$<1$. 9ERİM/İ/İøİ d$/,ûT$<, %ER/İ1·'E <$3,/', G20 Kaynak Verimliliği Çalıştayı 16-17 Mart 2017 tarihlerinde G20 dönem başkanı Almanya ev sahipliğinde Berlin’de gerçekleştirildi. Birinci günün ilk bölümünde Almanya Federal Çevre, Doğa Koruma, İnşaat ve Nükleer Güvenlik Bakanı Barbara Hendricks’in katılımıyla açılış konuşmalarının ardından genel katılıma açık bir panel düzenlenmiştir. Rabbi Sergio Bergmann (Arjantin Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı), İbrahim Thiaw (BM Çevre Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı), Jürgen Heraeus (Business 20 Başkanı), Jochen Flasbarth (Almanya Federal Çevre, Doğa Koruma, Bina Güvenliği ve Nükleer Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı), Dr. Wolfgang Scheremet (Almanya Federal Ekonomi ve Enerji Bakanlığı, Sanayi Politikaları Genel Müdürü), Paul Ekins (University College London, Uluslararası Kaynak Paneli Üyesi) katılımı ve Gazeteci Conny Czymoch moderatörlüğündeki panelde; “Kaynak verimliliğinde eğitim yaklaşımları nasıl olmalı? Kamu kurumlarının yaklaşımları nasıl olmalı? Sivil toplum kuruluşları ve diğer gönüllü aktivitelerle kaynak verimliliği algısının toplumlarda ve iş dünyasında algılanmasının ve kabulünün sağlanması nasıl olabilir? Ülkeler arası iş birliğinde yöntemler” soru ve konu başlıkları altında görüşler belirtilmiş ve tartışılmıştır. Çalıştayın ilk gün öğleden sonra ve ikinci gün sabah oturumlarında G20 üyesi ve davetli yaklaşık 25 ülke ve çeşitli uluslararası kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla bu konuda yapılan çalışmalara ilişkin sunumlar yapılarak uygulamalar tartışılmıştır. Türkiye’de kaynak verimliliği alanında yürütülen çalışmalar, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürü Anıl Yılmaz tarafından sunulmuştur. İkinci gün öğleden sonraki bölümde ise G20 zirvesine yönelik olarak Sherpa toplantısına önerilmek üzere dönem başkanı Almanya öncülüğünde hazırlanmış olan taslak sonuç bildirgesine ilişkin değerlendirmeler yapılmış, bazı ülkeler bildirgede yer alan ortak hareket etmeye yönelik önerilere ilişkin çekincelerini ortaya koymuşlardır. Bu çekincelerden birisi de başkanlık divanının önerdiği, G20 ülkeleri arasında bu konuda ülkelerin ortak hareket etmesini, birliğini ve bilgi alışverişini yoğunlaştırmak amacıyla bir platform kurulmasına yönelik olmuştur. Suudi Arabistan, Rusya, Avustralya ve diğer bazı ülkeler platform kurulması fikrine ulusal doğal kaynakların yönetimi üzerinde baskı oluşturabileceği gerekçesiyle karşı çıkarak zamanlamayı erken bulduklarını belirtmişlerdir. Bu eğilim üzerine sonuç bildirgesinin somut bir platform yerine işbirliğine ilişkin ülkelerin iyi niyet bildirimini içeren bir şekilde formüle edilmesi üzerinde mutabakata varılmıştır. 2018 yılı G20 dönem başkanı Arjantin’de yapılacak toplantılarda kaynak verimliliği konusunun yeniden ele alınması ve daha somut bir ülkeler arası platform oluşumunun bu döneme bırakılması kararlaştırılmıştır. Protokol konuşmalarında öne çıkan konular Barbara Hendricks, Almanya Federal Çevre, Doğa Koruma, İnşaat ve Nükleer Güvenlik Bakanı, “Hoş geldiniz: Kaynak verimliliği yolunda ilerleme” başlıklı sunumunda; G20 Kaynak Verimliliği konusunda Almanya’nın Hamburg merkezli bir oluşumla destek vermekte olduğunu belirterek Almanya’da yürütülmekte olan çalışmalardan örnekler vermiş, bu konuda ülkelerin henüz yolun başında olduğunu, bu alanda ülkeler arası iş birliğinin önemini vurgulamıştır. Federal Çevre, Doğa Koruma, İnşaat ve Nükleer Güvenlik Bakanı Dr. Barbara Hendricks

Upload: buidung

Post on 02-Mar-2019

220 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TEMİZ ÜRETİM - temizuretim.gov.tr · B r nc günün lk bölümünde Almanya Federal Çevre, Doğa Koruma, İnşaat ve Nükleer Güvenl k Bakanı Barbara Hendr„cks’ n katılımıyla

NİSAN 2017

50

TEMİZ ÜRETİM

ERİM İ İ İ T ER İ E

G20 Kaynak Verimliliği Çalıştayı 16-17 Mart 2017 tarihlerinde G20 dönem başkanı Almanya ev sahipliğinde Berlin’de gerçekleştirildi.

Birinci günün ilk bölümünde Almanya Federal Çevre, Doğa Koruma, İnşaat ve Nükleer Güvenlik Bakanı Barbara Hendricks’in katılımıyla açılış konuşmalarının ardından genel katılıma açık bir panel düzenlenmiştir. Rabbi Sergio Bergmann (Arjantin Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı), İbrahim Thiaw (BM Çevre Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı), Jürgen Heraeus (Business 20 Başkanı), Jochen Flasbarth (Almanya Federal Çevre, Doğa Koruma, Bina Güvenliği ve Nükleer Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı), Dr. Wolfgang Scheremet (Almanya Federal Ekonomi ve Enerji Bakanlığı, Sanayi Politikaları Genel Müdürü), Paul Ekins (University College London, Uluslararası Kaynak Paneli Üyesi) katılımı ve Gazeteci Conny Czymoch moderatörlüğündeki panelde;

“Kaynak verimliliğinde eğitim yaklaşımları nasıl olmalı? Kamu kurumlarının yaklaşımları nasıl olmalı? Sivil toplum kuruluşları ve diğer gönüllü aktivitelerle kaynak verimliliği algısının toplumlarda ve iş dünyasında algılanmasının ve kabulünün sağlanması nasıl olabilir? Ülkeler arası iş birliğinde yöntemler” soru ve konu başlıkları altında görüşler belirtilmiş ve tartışılmıştır. Çalıştayın ilk gün öğleden sonra ve ikinci gün sabah oturumlarında G20 üyesi ve davetli yaklaşık 25 ülke ve çeşitli uluslararası kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla bu konuda yapılan çalışmalara ilişkin sunumlar yapılarak uygulamalar tartışılmıştır. Türkiye’de kaynak verimliliği alanında yürütülen çalışmalar, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürü Anıl Yılmaz tarafından sunulmuştur. İkinci gün öğleden sonraki bölümde ise G20 zirvesine yönelik olarak Sherpa toplantısına önerilmek üzere dönem başkanı Almanya öncülüğünde hazırlanmış olan taslak sonuç bildirgesine ilişkin değerlendirmeler yapılmış, bazı ülkeler bildirgede yer alan ortak hareket etmeye yönelik önerilere ilişkin çekincelerini ortaya koymuşlardır. Bu çekincelerden birisi de başkanlık divanının önerdiği, G20 ülkeleri arasında bu konuda ülkelerin ortak hareket etmesini, iş birliğini ve bilgi alışverişini yoğunlaştırmak amacıyla bir platform kurulmasına yönelik olmuştur. Suudi Arabistan, Rusya, Avustralya ve diğer bazı ülkeler platform kurulması fikrine ulusal doğal kaynakların yönetimi üzerinde baskı oluşturabileceği gerekçesiyle karşı çıkarak zamanlamayı erken bulduklarını belirtmişlerdir. Bu eğilim üzerine sonuç bildirgesinin somut bir platform yerine işbirliğine ilişkin

ülkelerin iyi niyet bildirimini içeren bir şekilde formüle edilmesi üzerinde mutabakata varılmıştır. 2018 yılı G20 dönem başkanı Arjantin’de yapılacak toplantılarda kaynak verimliliği konusunun yeniden ele alınması ve daha somut bir ülkeler arası platform oluşumunun bu döneme bırakılması kararlaştırılmıştır.

Protokol konuşmalarında öne çıkan konular• Barbara Hendricks, Almanya

Federal Çevre, Doğa Koruma, İnşaat ve Nükleer Güvenlik Bakanı, “Hoş geldiniz: Kaynak verimliliği yolunda ilerleme” başlıklı sunumunda; G20 Kaynak Verimliliği konusunda Almanya’nın Hamburg merkezli bir oluşumla destek vermekte olduğunu belirterek Almanya’da yürütülmekte olan çalışmalardan örnekler vermiş, bu konuda ülkelerin henüz yolun başında olduğunu, bu alanda ülkeler arası iş birliğinin önemini vurgulamıştır.

Federal Çevre, Doğa Koruma, İnşaat ve Nükleer Güvenlik Bakanı Dr. Barbara Hendricks

Page 2: TEMİZ ÜRETİM - temizuretim.gov.tr · B r nc günün lk bölümünde Almanya Federal Çevre, Doğa Koruma, İnşaat ve Nükleer Güvenl k Bakanı Barbara Hendr„cks’ n katılımıyla

NİSAN 2017

51

• Sergio Bergman, Arjantin Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı “Arjantin’in kaynak verimliliği perspektifleri“ başlıklı sunumunda kaynakların verimli kullanılmasının; sürdürülebilir kalkınma için önemli olduğunu bununla birlikte kaynaklardan toplumların eşdeğer yararlanmaları ve sonraki nesillere kaynakların yeterince bırakılmalarının da bir insanlık sorumluluğu olduğundan bahsederek, bu konuların ülkelerde daha çok sahiplenilebilmesi için kamu-sivil toplum kuruluşları iş birliklerinin geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu vurgulamıştır. Sergio Bergman Arjantin’de özellikle çevrenin korunması, su ve enerjinin verimli kullanılması alanlarının ülkeleri için öncelikli perspektifleri olduğundan söz etmiştir.

Önerilen Taslak Tartışma Dokümanı: “G20’nin Muhtemel Çıktıları”

G20 Çalıştayı öncesi tartışmaya açılan ve kaynak verimliliği alanında diyalog sürecine dair öneriler içeren tartışma dokümanı ana hatlarıyla aşağıda özetlenmektedir. Taslak olarak tartışmaya açılan bu belge üye ülke delegasyonlarının Mart ayı sonuna kadar iletecekleri görüşler doğrultusunda nihai hale getirilecektir.

Başkanlık divanı, doğal kaynakların etkinliği ve sürdürülebilirliği konusunda daha yakın iş birliklerinin oluşturulması için G20 Kaynak Ortaklığı’nın kurulmasını gündeme getirmiştir. G20 Kaynak Ortaklığının kaynak etkinliği alanında en iyi uygulamaların ve politikaların paylaşıldığı ve uluslararası organizasyonların, iş dünyasının, akademinin ve sivil toplum örgütlerinin yer aldığı bir diyalog süreci olarak tasarlanması düşünülmektedir.

G20 Kaynak Ortaklığı’nın kurulmasına yönelik alınacak karar aşağıdaki hususlar çerçevesinde değerlendirilebilir:

Kaynak-etkin bir küresel ekonominin yaratılması yönünde iradenin ortaya konması: Sürekli artan doğal kaynak kullanımının sürdürülebilir kalkınmanın her üç boyutunu da (ekonomik, çevresel ve sosyal) olumsuz yönde etkilediğinin ortaya konmasıyla beraber, G20 kaynak-etkin küresel bir ekonominin yaratılması yönünde bağlılığını gösterebilir ve kaynakların etkin kullanılmasının çevrenin korunması, iklim değişikliğinin engellenmesi, yeni iş alanları yaratması ve ekonomik büyüme gibi birçok faydasının olduğunu vurgulayabilir.

G20 kaynak ortaklığı kurulması: G20 kaynak etkinliği alanında en iyi uygulamaların ve politikaların paylaşıldığı ve uluslararası organizasyonların, iş dünyasının, akademinin ve sivil toplum örgütlerinin yer aldığı bir platform olarak tasarlayacağı G20 Kaynak Ortaklığını hayata geçirebilir. Bu ortaklık kaynak etkinliğine yönelik çözümlerin üretilmesi noktasında OECD, BM Çevre ve UNIDO gibi uluslararası kuruluşların, iş dünyasının, akademinin ve sivil toplumun temsil edildiği bir mekanizma olarak düşünülebilir. Bu mekanizmanın işletilmesine yönelik ilki 2017’nin ikinci yarısında Almanya’da başlatılarak her yıl bir kez toplantılar yapılabilir.

G20 Kaynak Ortaklığı’nın ilgileneceği başlangıç konuları:

a) Kaynakların etkin kullanımına işaret eden sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin (SKH) uygulanmasına yönelik iş birliği:

Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin birçoğu doğal kaynakların sürdürü-lebilir kullanılmasına bağlıdır. Bunun yanı sıra ülkeler doğal kaynakların etkin kullanımı ve sürdürülebilir yönetimi yoluyla 2030 hedeflerine ulaşmaya yönelik çalışmaktadır. Bu bağlamda, G20 Kaynak Ortaklığı mekanizması işletilerek, G20 doğal kaynakların kullanımına yönelik olan

sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin uygulanması amacıyla tecrübe paylaşımı yoluyla işbirliğine gidebilir (özellikle 8.4, 9.4 ve 12.2 nolu hedefler).

b) Küresel malzeme kullanımına yönelik bilginin geliştirilmesi:

Dünyada kaynak tüketiminin artışıyla ortaya çıkan problemlerle baş edebilmek için, şimdiki ve gelecekteki küresel malzeme akışına ve bu akışın kaynak-etkin bir ekonomiye geçiş üzerine ne tür etkilerinin olacağına ilişkin detaylı bilgilere gereksinim duyulmaktadır. Her ne kadar OECD ve BM Çevre tarafından ev sahipliği yapılan Uluslararası Kaynak Paneli bu ihtiyaca cevap vermeye çalışıyor olsa da, hâlâ yeterli düzeyde bilgi üretimi yapılamamaktadır. Bu bağlamda, G20 Kaynak Ortaklığı, G20 ülkelerinde 2050 yılına kadar küresel malzeme akışı için güçlü senaryolar yaratmak ve bu yolla bilgi üretimini artırmak amacıyla bu tür organizasyonları ve özellikle Business-20’yi davet edebilir.

c) Kaynak-etkin üretim süreçlerine ve altyapısına ilişkin bilgi alışverişi:

G20 ülkelerinin birçoğundaki hızlı ekonomik büyüme ve buna bağlı olarak gerçekleşen ekonomik kalkınma, gelecekteki küresel kaynak kullanımı üzerine önemli etkileri olan yatırım ve altyapı kararlarını da içermektedir. G20 Kaynak Ortaklığı, bu bağlamda, kaynak-etkin bir sanayinin ve şehirci-liğin geliştirilmesi, altyapının, üretim süreçlerinin ve iş modellerinin geliştirilmesine yönelik ülkeler arası tecrübe paylaşımını hızlandırabilir. Buna yönelik olarak özellikle UNEP/UNISO Temiz Üretim Merkezlerinden ve Business-20’den destek alınabilir.

Sonuç olarak, Başkanlık G20 Zirvesi Bildirisinde G20 Kaynak Ortaklığının kurulmasına yönelik bir ibarenin yer almasını önermektedir. Daha detaylı bilgiler ise, bildirinin ekinde yer alabilecektir.

Page 3: TEMİZ ÜRETİM - temizuretim.gov.tr · B r nc günün lk bölümünde Almanya Federal Çevre, Doğa Koruma, İnşaat ve Nükleer Güvenl k Bakanı Barbara Hendr„cks’ n katılımıyla

NİSAN 2017

52

TEMİZ ÜRETİMSonuç ve ÖnerilerTürkiye’de gelecek dönemlerde kaynak verimliliği konusunda yapılacak çalışmaların yönelimi neler olmalıdır? 2018 yılında Arjantin’de yapılacak olan G20 Kaynak Verimliliği toplantısına nasıl hazırlanabiliriz? sorularına cevap teşkil edebilecek hazırlık önerileri şunlardır:

1. Kaynak verimliliği konusu başta AB’deki başat ülkeler Almanya ve Fransa olmak üzere AB ülkeleri ile Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’nin üzerinde odaklandıkları bir konudur. Bu konu çevrenin ve doğal kaynakların korunmasından da öte sonraki yıllarda ülkeler arasında kaynakların elde edilmesinde standartların ve/veya üretim kotalarının belirlenmesine kadar gidebilecek önemi haiz görünmektedir (nitekim S. Arabistan, Rusya vb. ülkelerin konuya ilişkin ülkeler arasında platform kurulmasına yönelik çekincelerinin bu kuşkudan kaynaklandığı düşünülebilir).

2. Kaynak verimliliği konusunda Türkiye’deki çalışmalar son 10 yılda başlamıştır. Bu konuyla ilişkili olarak tüm ilgili bakanlıkların katılımıyla politika belgeleri üretebilecek yetkinlik seviyesinde özel bir çalışma grubu oluşturulması önem arz etmektedir. Konu bütününde, uygulama rehberleri ve/veya politika belgelerine temel teşkil edebilecek çalışmaların ilkleri Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürlüğü ile TÜBİTAK MAM Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü (ÇTÜE) iş birliğinde yürütülen çalışmalardır. Bu konuda ülkemizdeki üniversitelerde yapılması gereken akademik çalışmaların yönlendirilmesi gerekmektedir.

3. Eko-verimlilik, yeşil üretim, yeşil organize sanayi bölgeleri, kaynak verimliliği potansiyelinin belirlenmesi ve benzeri çalışmalarının ülkemizde

başlatılması önemli adımlar olmakla birlikte bu çalışmaların kapsamında veya eş zamanlı olarak kaynak verimliliği konusunun ilgili kamu kuruluşları, STK’lar ve özel kuruluşlarla iş birliği halinde daha yoğun ele alınması sağlanmalıdır. Başlangıçta ilgili kesimlerde farkındalığın artırılması sonrasında ise öncelikli sektörlerden başlayarak işletme düzeyinde kaynak verimliliği potansiyelinin belirlenmesi, hazırlanacak uygulama kılavuzları ve rehber belgeler, danışmanlık ve proje uygulama destekleri ile potansiyelin hayata geçirilmesi yönünde çalışmalar sürdürülmelidir.

4. Kaynak Verimliliği Çalıştayında G20 üyesi olan ülkemizden, kaynak verimliliğinde seçilmiş sektörlerde

verimlilik potansiyeli konusunda örnekler sunulmuştur. Önümüzdeki dönemde konuya ilişkin kurumsal paydaşların (kamu kurumları, üniversiteler, ulusal ve uluslararası danışmanlık kuruluşları, vb.) iş birliğinde gerçekleştirilecek somut uygulama adımlarında ilerleme sağlanması gerekmektedir. Kaynak verimliliği alanında yetkinlik ve kapasitesi yüksek ülkelerin konuya ilişkin politika belirlemeleri sürecinde Türkiye’nin de yer alarak ülkemiz çıkarlarının korunmasında etkili olunabilecektir.

Verimlilik Genel Müdürlüğünün Kaynak Verimliliği Alanındaki Çalışmalarından ÖrneklerKamu Yatırım Programı dahilinde “Sanayide Kaynak Verimliliği Potansiyelinin Belirlenmesi” Projesi TÜBİTAK MAM Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü (ÇTÜE) tarafından yürütülmektedir. Proje, 5 Mart 2014 tarihinde BSTB ve TÜBİTAK arasında bir protokol imzalanarak başlatılmıştır. Projenin amacı; Türkiye imalat sanayiinde ham madde, enerji ve suyun etkin ve sürdürülebilir kullanımı ile elde edilebilecek potansiyel çevresel ve ekonomik faydaların; sektörler ve bölgeler düzeyinde analiz edilerek bu potansiyelin niceliksel olarak ortaya konulmasıdır. Projenin hedefleri arasında; imalat sanayinde kaynak verimliliği potansiyelinin analizi için bir metodoloji geliştirilerek hammadde, enerji ve su (girdi) kullanımındaki kaynak verimliliği potansiyelinin parasal ve miktarsal olarak analiz edilmesi yer almaktadır. Projenin diğer hedefleri ise kaynak verimliliği potansiyelinin sektörel ve bölgesel kırılımda analiz edilmesi; bu potansiyelin çevresel etkilerinin belirlenmesi; kaynak verimliliğini olumsuz etkileyen faktörlerin analiz edilmesi, belirlenen potansiyelin düşük maliyet ve yüksek maliyet ayrımında ve geri ödeme süreleri de dikkate alınarak incelenmesidir.

Verimlilik Genel Müdürü Anıl YILMAZ

Page 4: TEMİZ ÜRETİM - temizuretim.gov.tr · B r nc günün lk bölümünde Almanya Federal Çevre, Doğa Koruma, İnşaat ve Nükleer Güvenl k Bakanı Barbara Hendr„cks’ n katılımıyla

NİSAN 2017

53

Proje, Türkiye genelinde, İBBS Düzey 2’de ve imalat sanayi sektörleri içerisinden Verimlilik Genel Müdürlüğünün daha önceki çalışmaları temel alınarak belirlenen bir sektörel örneklemde gerçekleştirilmekte olup bu örneklemde yer alan sektörler; gıda ürünleri imalatı, tekstil ürünlerinin imalatı, kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı, diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı ve ana metal sanayiidir. 2017 yılı içinde tamamlanacak olan projenin bulguları kapanış toplantısı ile tüm ilgili taraflarla paylaşılacaktır.

2015-2018 Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı kapsamındaki hedefler doğrultusunda imalat sanayinde sürdürülebilir üretim yöntemlerinin yaygınlaştırılması için kullanılabilecek araçlardan birisi olarak öngörülen kaynak verimliliği rehberlerinin ilk ikisi 2015-2016 döneminde

tamamlanmıştır. Bu rehberler, et ve süt ürünleri imalatı sektörlerine yönelik olarak Bölgesel Çevre Merkezi (REC) iş birliğiyle hazırlanmış ve ilgili paydaşlara dağıtımı yapılmıştır.

Ülkemiz, 25 Şubat 2003 tarih ve 25052 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anlaşma ile 1 Mayıs 2003 tarihinde Avrupa Çevre Ajansı (AÇA) ve

Avrupa Bilgi ve Gözlem Ağına (EIONET) üye olmuştur. Bu kapsamda AÇA ile ilişkiler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının koordinatörlüğünde BSTB Verimlilik Genel Müdürlüğü, AÇA “Kaynak verimli ekonomi ve çevre” (Resource efficient economy and the environment) konu başlığında Ulusal Referans Merkezi (National Reference

Center) olarak belirlenmiş ve Türkiye’de konuyla ilgili çalışmaları yürütmüştür. Bu kapsamda ulusal koordinasyonunu Verimlilik Genel Müdürlüğünün yürüttüğü ve 32 üye ülkede eşzamanlı olarak devam eden “Ülkeler ve AB düzeyinde kaynak verimliliği politikaları, amaç ve hedefleri 2015 kataloğu” (2015 Catalogue of material resource efficiency policies, objectives and targets in countries and at

the EU level, MAWP 2014-2018 SA1.9) adlı çalışmanın tamamlanmasıyla çalışmadan elde edilen bulgular “Avrupa’da Kaynak Verimliliği-Azdan Çok” adlı Ana Rapor ve Ülke Profilleri kamuoyuyla paylaşılmıştır.

Bu çalışmaların yanı sıra, imalat sanayiinde sürdürülebilir üretim göstergelerinin oluşturulması ve yayımlanması, sanayide tüketilen elektrik enerjisi verimliliğini artırmaya yönelik

motor dönüşüm programı, yeşil OSB’ler ve endüstriyel simbiyoz çalışmaları, temiz üretim tekniklerinin yaygınlaştırılmasına dönük çalışmalar, ürün yaşam döngüsü değerlendirme alt yapısının oluşturulması vb. proje ve faaliyetler de Verimlilik Genel Müdürlüğü tarafından sürdürülmektedir.

Page 5: TEMİZ ÜRETİM - temizuretim.gov.tr · B r nc günün lk bölümünde Almanya Federal Çevre, Doğa Koruma, İnşaat ve Nükleer Güvenl k Bakanı Barbara Hendr„cks’ n katılımıyla

NİSAN 2017

TEMİZ ÜRETİM

54

Dünya Su Günü, her yıl 22 Martta temiz su kaynaklarının önemine dikkat çekmek ve bu kaynakların sürdürülebilir şekilde yönetilmesini desteklemek amacıyla kutlanmaktadır. Temiz su kaynaklarına yönelik uluslararası bir günün kutlanması, 1992 yılında gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda önerilmiştir. Bu doğrultuda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 22 Mart 1993 tarihinde 1. Dünya Su Günü’nün kutlanmasına karar verilmiştir. Her yıl Dünya Su Günü kapsamında temiz su kaynaklarına yönelik bir tema belirlenerek bu konunun önemi vurgulanmaktadır. 2015 yılında “Su ve Sürdürülebilir Kalkınma”, 2016 yılında ise “Su ve İstihdam” temasıyla düzenlenen Dünya Su Günü’nün, 2017 yılı teması “Atık Su” olarak belirlenmiştir.

Neden Atık Su? Nüfus artışı, hızlı kentleşme ve ekonomik gelişmeler nedeniyle oluşan atık su miktarı ve kirlilik yükü küresel olarak artış göstermektedir. Küresel olarak evlerimizden, kentlerden, sanayi ve tarımdan kaynaklanan atık suların %80’inden fazlası arıtılmadan veya yeniden kullanılmadan doğaya geri verilmekte ve çevrenin kirlenmesine

neden olmaktadır. 2030 yılında suya olan talebin %50 oranında artacağı ve bu talebin çoğunluğunun kentlerden kaynaklanacağı öngörülmektedir. Ayrıca, 2050 yılı itibarıyla dünya nüfusunun %70’inin kentlerde

yaşayacağı tahmin edilmektedir. Günümüzde gelişmekte olan ülkelerdeki pek çok kentte atık su yönetimini etkin ve sürdürülebilir bir şekilde sağlayacak yeterli altyapı bulunmamaktadır. Hatta atık suyun toplandığı ve arıtıldığı kentlerde bile arıtma verimliliği, kullanılan sisteme göre değişiklik göstermektedir. Geleneksel atık su arıtma tesisleri, insanları ve ekosistemi olumsuz etkileyen çeşitli kirleticileri gidermekte yetersiz kalmaktadır.

Artan su talebi, atık suyun toplanması ve yönetimine ilişkin yeni yaklaşımların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Buna karşın atık su yönetimi ihmal edilmekte

ve su, enerji, besin maddesi ve diğer geri kazanılabilir malzemeler açısından potansiyel olarak uygun maliyetli ve sürdürülebilir bir kaynak olan atık sulara gerekli önem verilmemektedir. Bu değerli kaynaktan faydalanılması sayesinde, her canlı için su döngüsünün daha iyi işlemesi mümkün olacaktır. Bu nedenle atık suların, bertaraf edilmesi

gereken bir yük yerine bir kaynak olarak görülmesi önem teşkil etmektedir. Güvenli bir şekilde yönetilen atık sudan sağlanabilecek fırsatlar oldukça fazla olup ekonomik kazanç sağlanması da mümkün olabilecektir. Bunun yanında yeniden kullanılan atık su, gıda üretimi ve endüstriyel gelişme gibi diğer zorlu konularda da yarar sağlayabilecektir. Ayrıca, atık suların arıtılması ve yeniden kullanılmasıyla Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri-Hedef 6 kapsamında yer alan, atık su miktarının yarıya düşürülmesi ve geri kazanımıyla yeniden kullanımın artırılması hedefine yardımcı olunacaktır.

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri – Hedef 6: Temiz Su ve SanitasyonGünümüzde 663 milyonun üstünde insan, evine yakın güvenilir bir su kaynağına sahip olmadığı için uzun mesafelerdeki su kaynaklarına ulaşabilmek ve kuyrukta beklemek için uzun saatler harcamaktadır. Aynı zamanda bu insanlar, kontamine

olmuş sular nedeniyle ortaya çıkan sağlık problemleriyle karşı karşıyadır.

2015 yılında kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, 2030 yılında herkesin güvenilir suya ve sanitasyona erişim sağlayabilmesine ilişkin bir hedef içermektedir. Bu hedef doğrultusunda su, aşırı yoksulluğun ortadan kaldırılmasında

M RT Ü Ü ÜSelin ENGİN / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Verimlilik Genel Müdürlüğü)

Page 6: TEMİZ ÜRETİM - temizuretim.gov.tr · B r nc günün lk bölümünde Almanya Federal Çevre, Doğa Koruma, İnşaat ve Nükleer Güvenl k Bakanı Barbara Hendr„cks’ n katılımıyla

NİSAN 2017

55

temel bir unsur haline getirilmiştir. Söz konusu 6. hedef kapsamındaki amaçlar şu şekilde sıralanmaktadır:

y 2020 yılı itibarıyla;

• Suyla ilişkili eko-sistemlerin (dağlar, ormanlar, sulak alan-lar, nehirler, akiferler ve göller) korunması ve iyileştirilmesi

y 2030 yılı itibarıyla;

• Güvenilir ve uygun fiyatlı içme suyuna evrensel ve adil eri-şim sağlanması,

• Sanitasyon ve hij-yene yeterli ve adil bir şekilde erişim sağlanması, bu kap-samda korunmasız şartlardaki kadınlara ve kız çocuklarına özel önem verilmesi,

• Kirliliğin azaltılması, atıkların bertaraf edilmesi, tehlikeli kimyasal ve madde deşarjının en aza indirilmesi, arıtılmamış atık su mik-tarının yarıya düşürülmesi ve küresel geri dönüşüm ve yeniden kullanım miktarlarının artırılması yoluyla su kalitesinin geliştirilmesi,

• Tüm seviyelerde entegre su kaynak-ları yönetiminin uygulanması (müm-kün olan durumlarda sınır aşan iş birliklerini içerecek şekilde),

• Gelişmekte olan ülkelerde, su ve sanitasyonla ilişkili faaliyetlerde ve programlarda (su hasadı, tuzsuzlaş-tırma, su verimliliği, atık su arıtma, geri dönüşüm ve yeniden kullanım teknolojileri) uluslararası iş birliğinin

Birleşmiş Milletler Verilerine Göre;

• 2,4 milyar insan, tuvalet gibi temel sanitasyon hizmetlerinden yoksundur.

• Önlenebilir su hastalıkları ve sanitasyon kaynaklı ishal gibi hastalıklar nedeniyle, her gün yaklaşık 1000 çocuk hayatını kaybetmektedir.

• Sanitasyona erişim, iyi hijyen uygulamaları ve güvenilir su temini sağlanarak her yıl 1,5 milyon çocuğun hayatı kurtarılabilecektir.

• 1990 yılından bu yana 2,6 milyar insan gelişmiş içme suyu kaynaklarına erişim sağlamasına karşın hâlâ 663 milyon insan bu imkânlara sahip değildir.

• En az 1,8 milyar insan içme suyu kaynağı olarak kontamine suları kullanmaktadır.

• 1990-2015 yılları arasında gelişmiş içme suyu kaynaklarına sahip insanların küresel nüfusa oranı %76’dan %91’e yükselmiştir.

• Gelecekte dünya nüfusunun %40’ından fazlasının su kıtlığından etkileneceği tahmin edilmektedir.

• Günümüzde 1,7 milyar insan nehir havzalarında yaşamakta olup su kullanımı, kaynaktaki kullanılabilir su miktarını aşmaktadır.

• İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan atık suyun %80’inden fazlası, herhangi bir kirlilik giderimi olmadan nehirlere veya denizlere deşarj edilmektedir.

• Taşkınlar ve su kaynaklı afetler, doğal afetlerin neden olduğu ölümlerin %70’ini oluşturmaktadır.

ve kapasite oluşturma desteğinin genişletilmesi,

y Su ve sanitasyon yönetiminin geliştirilmesinde yerel toplulukların katılımının desteklenmesi ve geliştirilmesi.

Kaynakça:• http://www.un.org/sustainabledevelopment/

water-and-sanitation/• http://www.unwater.org/campaigns/world-

water-day/en/ http://www.worldwaterday.org/

• http://www.worldwaterday.org/wp-content/uploads/2017/01/Fact_sheet_WWD2017_EN.pdf.

Page 7: TEMİZ ÜRETİM - temizuretim.gov.tr · B r nc günün lk bölümünde Almanya Federal Çevre, Doğa Koruma, İnşaat ve Nükleer Güvenl k Bakanı Barbara Hendr„cks’ n katılımıyla

NİSAN 2017

TEMİZ ÜRETİM

56

R ERİM İ İ İ R R E TÜR İ E R İ İ M

Avrupa Çevre Ajansı’nın (AÇA), 32 ülkede eşzamanlı olarak yürüttüğü ve Türkiye çalışmalarının Verimlilik Genel Müdürlüğünce koordine edildiği “Avrupa’da Kaynak Verimliliği” Ana Raporu ile Ülke Profilleri yayımlandı.

Ulusal koordinasyonunu Verimlilik Genel Müdürlüğünün yürüttüğü ve 32 üye ülkede eşzamanlı olarak devam eden “Ülkeler ve AB düzeyinde kaynak verimliliği politikaları, amaç ve hedefleri 2015 kataloğu” (2015 Catalogue of material resource efficiency policies, objectives and targets in countries and at the EU level, MAWP 2014-2018 SA1.9) adlı çalışmanın tamamlanmasıyla çalışmadan elde edilen bulgular “Avrupa’da Kaynak Verimliliği-Azdan Çok” adlı Ana Rapor ve Ülke Profilleri kamuoyuyla paylaşıldı.

Ülkemiz, 25.02.2003 tarih ve 25052 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anlaşma ile 01.05.2003

tarihinde Avrupa Çevre Ajansı (AÇA) ve Avrupa Bilgi ve Gözlem Ağına (EIONET) üye olmuştur. Bu Anlaşma kapsamında AÇA ile ilişkiler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 26.12.2014 tarihli ve 30930922-20653 sayılı yazısı doğrultusunda Verimlilik Genel Müdürlüğü, AÇA “Kaynak verimli ekonomi ve çevre” (Resource efficient economy and the environment) konu başlığında Ulusal Referans Merkezi

(National Reference Center, NRC), Bakanlığımız Sanayi ve Teknoloji Uzmanı Özlem Durmuş ise Birincil Odak Noktası (Primary Contact Point, PCP) olarak belirlenmiş ve Türkiye’de konuyla ilgili çalışmaları koordine etmiştir.

Çalışmanın amacı AÇA üyesi ülkelerde kaynak verimliliği politikaları konusunda deneyim ve bilgilerin paylaşımını desteklemek, kaynak verimliliği ve döngüsel ekonomiye yönelik politika yaklaşımlarına ilişkin bilgi birikimini artırmak ve bakış açısını genişletmektir.

Özlem DURMUŞ / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Verimlilik Genel Müdürlüğü)

Kaynak Verimli Döngüsel Ekonomi Çalıştayı - Ekim 2016 - Kopenhag

Page 8: TEMİZ ÜRETİM - temizuretim.gov.tr · B r nc günün lk bölümünde Almanya Federal Çevre, Doğa Koruma, İnşaat ve Nükleer Güvenl k Bakanı Barbara Hendr„cks’ n katılımıyla

NİSAN 2017

57

Raporun tamamlanmasını takiben, seçili ülkelerden iyi uygulama örneklerinin paylaşılması amacıyla 20-21 Ekim 2016 tarihinde AÇA tarafından Danimarka’nın Kopenhag kentinde “Kaynak Verimli Döngüsel Ekonomi Çalıştayı” düzenlenmiştir. Türkiye örneği Çalıştayda sunulmak üzere seçilen iyi uygulamalardan biri olup Bakanlığımız Sanayi ve Teknoloji Uzmanı ve AÇA Birincil Odak Noktası Özlem Durmuş Çalıştaya katılım sağlayarak Türkiye’de yürütülen çalışmalara ilişkin bir sunum gerçekleştirmiştir. Çalıştayda ayrıca uluslararası alanda gerçekleştirilen en güncel çalışmalar hakkında bilgi edinilmiş ve iş birliği fırsatları değerlendirilmiştir.

ISSN 1977-8449

More from less — material resource efficiency in Europe

2015 overview of policies, instruments and targets in 32 countries

EEA Report No 10/2016 Country profile

More from less — material resource efficiency in Europe

2015 overview of policies, instruments and targets in 32 countries

May 2016

Turkey

“Avrupa’da Kaynak Verimliliği” Raporu ve Ülke Profilleri gerek Avrupa genelinde gerekse 32 ülke özelinde kaynak verimliliği ile ilgili trendler, politikalar ve politika araçları, kurumsal yapılanma, hedefler ve itici güçler konusunda detaylı analizler içermektedir.

Gerek AÇA Proje Ekibi gerekse ülkemizdeki ilgili kuruluşlar ile yakın iş birliği çerçevesinde gerçekleştirilen çalışmanın sonuçlarını yansıtan Ana Rapora, Türkiye Profiline ve diğer ülke profillerine aşağıdaki adresten erişilebilir:http://www.eea.europa.eu/publications/more-from-less

Rapor kapsamında gerçekleştirilen analizler, çalışmaya katılan üye ülkelerdeki Ulusal Referans Merkezleri ve Ulusal Odak Noktaları tarafından sağlanan bilgiler ve veriler doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla AÇA tarafından hazırlanan ve üye ülkelere gönderilen standart bir soru seti kullanılmıştır. Bu sorular kaynak verimliliği konusundaki ulusal politikaları, plan ve programları, öncelikli kaynakları ve sektörleri, hedef ve göstergeleri, politika araçlarını, kurumsal yapılanmayı ve ilgili diğer başlıkları kapsamaktadır.

Söz konusu soru seti ülkemizde AÇA Odak Noktaları olan Özlem Durmuş (BSTB Verimlilik Genel Müdürlüğü), Gülsevil Bahçeli (Türkiye İstatistik Kurumu), Belma Üstünışık (Kalkınma Bakanlığı) ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Uzmanları Fatma Nur Cebecioğlu, Banu Gözet, Gökşin Tekindor ve Tuğçe Yüksel’den oluşan bir çalışma grubu tarafından değerlendirilmiştir. Konuyla ilgili kurum ve kuruluşlarla yapılan görüşmeler, yazışmalar ve çalışma grubu üyelerinin incelemiş olduğu politika metinleri doğrultusunda soru seti yanıtlanarak Kopenhag’daki AÇA Proje Ekibine iletilmiştir.

Page 9: TEMİZ ÜRETİM - temizuretim.gov.tr · B r nc günün lk bölümünde Almanya Federal Çevre, Doğa Koruma, İnşaat ve Nükleer Güvenl k Bakanı Barbara Hendr„cks’ n katılımıyla

NİSAN 2017

TEMİZ ÜRETİM

58

Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezi (BUTEKOM), Tekstil Sektöründe Temiz Üretim konulu etkinliklerinden ikincisini 23 Mart 2017 tarihinde Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yeni binasında gerçekleştirdi. Tekstilde Temiz Üretim etkinlikleri, temiz üretim fırsatları ve uygulamaları konusunda bilgi sahibi olmak isteyen işletmelere ulaşmayı hedefliyor.

Etkinlik, Verimlilik Genel Müdürlüğü Sanayi ve Teknoloji Uzmanı İlknur Frolet tarafından yapılan sunumla başladı. Sunumda, temiz üretim alanında ülkemizdeki mevcut durum, Verimlilik Genel Müdürlüğü tarafından temiz üretim alanında gerçekleştirilen ve planlanan faaliyetler öncelikli olarak aktarıldı. Ardından, tekstil sektörü için VGM tarafında hesaplanan Sürdürülebilir Üretim Göstergelerinin yıllara göre gösterdiği değişim katılımcılarla paylaşıldı. Türkiye’de tekstil sektöründe Avrupa Birliği’ne uyum kriterleri çerçevesindeki uygulamalar ve işletmelerde bilinç düzeyinin yükselmesi nedeniyle sürdürülebilir üretim göstergelerinde 2008-2014 yılları arasında gerçekleşen olumlu gelişmeler göstergelerden de izlenebiliyor. Çevre harcamalarının ve çevresel istihdamın düşüşü ise sektörde bu konuda dış uzman/danışman kullanımının yaygınlaşmasına bağlanıyor.

LCWaikiki Malzeme Kalite Güvence Müdürü Arzu Konyalı, Tehlikeli Atıkların Sıfır Deşarjı (ZDHC) ve Uygulamaları konusunda yaptığı sunumda tedarik zincirleri boyunca uyguladıkları kontrolleri, yapılan işbirliklerini ve firma ürünlerinde sıfır deşarj hedefine ulaşmak

TE M TEMİZ ÜRETİM Ü ERİ ET İ İ İ R ER E E TİRİ İ

için yapılan diğer çalışmaları aktardı. Tehlikeli Atıkların Sıfır Deşarjı (ZDHC), Green Peace Örgütü tarafından başlatılan ve büyük ve pazar payı geniş işletmelerin çevreye verdikleri zararın engellenmesi için geliştirilen bir insiyatif.

Program, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Enerji Verimliliği Merkezi  Yöneticisi Canpolat Çakal’ın yaptığı sunum ile devam etti. Tekstil sektöründe enerji verimliliği uygulamalarının yatırım tutarları ve yatırımın geri dönüş sürelerinin kısalığı göz önüne alındığında altın fırsatlar olarak değerlendirilebileceğini aktaran Çakal, buna karşın firmaların uygulamaların başlatılması için istekli olmadıklarını

belirtti. İşletmelerde devlet destekleri konusunda beklentinin yüksek olduğu ve işletmelerin özkaynaklarıyla bu tür yatırımlara yönelmesinin uzun ikna süreçleri gerektirdiğini aktardı.

Son olarak söz alan Hohenstein Enstitüsü Oeko-Tex Bölüm Sorumlusu Bahadır Bulut ise tekstil sektöründe uygulanan ve işletmenin çevreye etkisini ve işletmenin izlemesi gereken süreçleri düzenleyen Oeko-Tex sertifikaları konusunda ayrıntılı bilgi aktardı.

BUTEKOM, Tekstil Sektöründe Temiz Üretim konulu etkinliklerini her yıl tekrarlamayı planlıyor.

Etkinlikte, Sanayi ve Teknoloji Uzmanı İlknur FROLET bir sunum gerçekleştirdi.

İlknur FROLET / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Verimlilik Genel Müdürlüğü)