temettuat defterİ kayitlarina gÖre …...tüccar ve esnafın yıllık gelirlerine dair...
TRANSCRIPT
SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I) T.SUBAŞI, M.ARAZ
1
TEMETTUAT DEFTERİ KAYITLARINA GÖRE
SÖĞÜTLÜ KARYESİ
Turgut SUBAŞI* ve Mahmut ARAZ
ÖZET
Tanzimat Fermanı’nda eski vergi usulü eleştirilerek, kişilerin gelirine göre, eşit
ve adil bir şekilde vergi toplama sistemine vurgu yapılmıştı. Bu amaçla
çalışmalar başlatıldı. Memleketin her bölgesinde, halkın emlâk, arazi, hayvan ve
benzeri şahsî mal varlıklarının sayımları yapılarak kaydedildi ve bu şekilde adına
“Temettuât Defterleri” denilen defter serileri oluştu. Osmanlı sosyo-ekonomik
tarihinin önemli kaynakları olan bu defterler, dönemin sosyal tarih
araştırmacılığı bakımından da son derece önemli bilgileri kapsamaktadır.
Temettuât Defterleri halkın servet ve yıllık kazancına göre vergilendirme
yapmak için kişiye kazanç sağlayan her türlü mal varlığının kayıt altına
alınmasıyla oluşmuştur. Bu defterlerden, kayıtlı olan kişilerin meslekleri, sahip
oldukları toprak miktarı, ekili alanlardan elde edilen toplam gelir, dönüm başına
verimlilik, tarım işletmelerinin büyüklüğü tespit edilebilmektedir. İncelemeye
çalıştığımız, günümüzde Sakarya ilinin ilçesi konumunda bulunan
Söğütlü’nün, 1844 (Hicri:1260/61) tarihli temettuât defteri, Başbakanlık
Osmanlı Arşivi’nde ML.VRD.TMT-2831 kodu ile kayıtlıdır. 20 yaprak, 39
sayfadan oluşan defterde söz konusu dönemde 114 hane kayıtlıdır.
Anahtar Kelimeler: Sakarya İli, Adapazarı kazası, Temettuat Defterleri,
Söğütlü Karyesi
* Sakarya Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı Öğretim
Üyesi, [email protected] Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı Yüksek
Lisans Öğrencisi, [email protected]
T.SUBAŞI, M.ARAZ SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I)
2
SÖĞÜTLÜ VILLAGE
ACCORDING TO TEMETTUAT REGISTER
ABSTRACT
Temettuat Defters have emerged as a result of the tax arrangements that are one
of the most important elements of the new order established in the Ottoman
Empire with the Tanzimat and they have constitued a very important source for
historians today in the name of revealing the nineteenth century economic and
social structures. For taxing according to wealth and annual profits of the
public, Temettuat Defters consist of records of all kinds of taxation that make
profit for the person.
Temettuat Books, which are registered in their professions, the amount of land
owned, cultivated areas, the total income per acre productivity, can be
determined from the size of agricultural holdings. We have examined Söğütlü
Temettuat Books which dated 1844 (Hijri: 1260/61). Söğütlü is today located at
the town of the province of Sakarya. Söğütlü Temettuat Books are registered
with the code ML.VRD.TMT-2831 in the Prime Ministry Ottoman Archives.
This book has 20 sheets, 39-page scrapbook 114 households registered in the same
period.
Key words: The Province of Sakarya, the District of Adapazarı, Temettuat
Defters, Söğütlü Village
Giriş
1.1. Temettuat Nedir?
“Temettu’”, mal, eşya, kazanç, kâr etme, anlamında Arapça bir kelime
olup çoğulu olan “Temettuât” kelimesi ise; kârlar, kazançlar manasını
taşımaktadır.1
2. Temettuat Defterlerinin Önemi
3 Kasım 1839 tarihinde ilan edilen Tanzimat Fermanı’yla birlikte Osmanlı
Devleti yeniden yapılanma sürecine girmişti. İdari alanda reformlara
önem verilerek merkezi otoritenin sağlanması hedeflenmişti. Tanzimat
1Mehmet Kanar, Osmanlı Türkçesi Sözlüğü, Say Yayınları, İstanbul 2010; Ferit Devellioğlu,
Osmanlıca - Türkçe Ansiklopedik Lügat, Doğuş Matbaası, Ankara 1962, s. 1288.
SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I) T.SUBAŞI, M.ARAZ
3
Fermanı’nda “Herkesin gelirine göre adil bir vergi…” sistemine vurgu
yapılarak, devletin gelirlerinin kontrol altında tutulması, vergi
konusunda halk arasındaki dengesizliğin ve haksızlıkların önüne
geçilmesi hedeflenmişti.
Vergi verecek kişilerin tespit edilmesi, ağır vergi yükünün hafifletilip
halkın refaha kavuşturulması, bu sayede devletin gelirlerinin artırılarak
son dönemde gittikçe bozulan gelir-gider dengesinin yeniden kurulması
için köklü değişiklikler yapılması amaçlanmıştı. Bunun için 19 Zilka’de
1255 (23 Ocak 1840) tarihinde Muhassıllar Nezareti’ne bir tâlimatnâme
gönderilmiş, her yerde ahalinin ismi, şöhreti, arazileri, hayvanları ile
tüccar ve esnafın yıllık gelirlerine dair bilgilerinin kaydedileceği
“Temettuât Defterleri” adı verilen defterler tutulması emredilmişti.2
Ancak Tanzimat'ın getirmeye çalıştığı yeni mâlî düzenin bütün ülkede
uygulanması mümkün olmamıştır. Bu sebeple mâlî sistemin
uygulanabilmesi amacıyla merkeze yakın eyaletler pilot bölge olarak
seçilmişti. Çünkü bütün ülke topraklarının nüfus ve emlâk tahririnin bir
anda yapılması o günkü şartlarda mümkün değildi. Tanzimat'ın getirdiği
yeni mâlî düzen, önce Anadolu ve Rumeli'deki bazı eyaletlerde yani
Hüdavendigâr, Konya, Aydın, Sivas, Ankara, Biga, Edirne, Rumeli,
Silistre, Vidin ve Selânik eyaletlerinde uygulamaya konulmuştur. Daha
sonra bu alan genişletilmiştir. Bu sebeple Osmanlı Arşivi'nde Osmanlı
Eyâletlerinin tamamının Temettuât Defterleri bulunmamaktadır.3
Temettuât Defterleri'nde kaza, köy gibi iskân merkezleri hane hane ele
alınarak herkese ait şahsi mal varlığı, emlâk, arazî, hayvanât, mahsulât
gibi bilgiler kaydedilmiştir. Temettuât Defterleri'nin tasnifi ve
kataloglanmasında o tarihlerdeki idarî taksimât esas alınmıştır. Defterler,
içindeki bilgiler esas alınarak alfabetik olarak eyaletlere ayrılmıştır. Her
2Ayşe Özdemir Kızılkan, Osmanlı Vergi Düzeninde Temettuat Uygulamaları Üzerine Bir
Değerlendirme, Dumlupınar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi, sayı 20, Nisan 2008, s. 60. 3Said Öztürk, "Temettüat Tahrirleri", Akademik Araştırmalar Dergisi, S.4-5, İstanbul 2000,
s.547.
T.SUBAŞI, M.ARAZ SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I)
4
eyalet de kendi içinde alfabetik olarak kazalara ayrılmıştır.4 Adına “Emlâk
ve Arazî ve Hayvanât ve Temettuât Sayımları” denilen bu sayımlar sonucu
yirmi bine yaklaşan defter serileri oluşmuştur. 9 katalog halinde
Başbakanlık Osmanlı Arşivinde araştırmaya açılan defter sayısı
17747’dir. Buna Maliyeden Müdevver ve Kepeci Tasnifi’nde yer alan
Temettuat Defterlerini de eklediğimizde bu sayı bir hayli
yükselmektedir.5
Temettuât yazımının birinci amacı ekonomik düzenlemelerin
yapılmasıdır. Tanzimat reformlarının temelini oluşturan mâlî
düzenlemelerin yapılabilmesi için, ekonomik potansiyelin tam olarak
bilinmesi gereklidir. Yeni vergi düzenlemesini sistemleştirecek olan bu
kayıtlar, uzun dönemde diğer mâlî reformlar için de veri
oluşturmuşlardır. Mâlî düzenlemelerin başında vergi reformu
gelmektedir. Tanzimat öncesindeki onlarca kalemlik vergi kaldırılarak
temettü’ vergisi oluşturuldu. Aslında temettü’ vergisinin esası, II.
Mahmut zamanında oluşturulmuştur. Esnafın sattığı yiyecek, giyecek
gibi üzerinden değişik isimlerde ve değişik tarifelerle alınan vergilerden
olan ihtisap resmi, Tanzimat’tan sonra satış tutarı yerine kazanç
üzerinden alınan vergiye dönüştü.6
Temettuât Defterleri genel itibariyle bir bölge hakkında bize şu
konularda bilgi vermektedir: Bölgenin;
1 - Demografik ve etnik yapısı,
2- Bireylerin menkul ve gayr-i menkul kaynaklar,
3- Bireyin yıllık kazancı,
4- İşletmelerin büyüklüğü,
5- Toplam ve ayrıntılı vergi yükü ile birlikte işgücünü,
6- Kişilerin mesleği,
4Yusuf Sarınay, Başbakanlık Osmanlı Arşivi Rehberi, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü,
Osmanlı Arşiv Daire Başkanlığı Yayını, İstanbul 2010, s. 290. 5Said Öztürk, Türkiye’de Temettuat Çalışmaları, http://www.osmanli.org.tr/yazi-4-141.html. 6Nuri Adıyeke, “Temettuat Sayımları ve Bu Sayımları Düzenleyen Nizamname Örnekleri”
Ankara Üniversitesi, Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, sayı 11, Ankara
2000, s. 772.
SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I) T.SUBAŞI, M.ARAZ
5
7- Yetiştirilen zirai ürün ve hayvanlar,
8- Ticari ve sınai müesseseler hakkında bilgiler vermektedir.7
3. Söğütlü Karyesi
Günümüzde Sakarya ilinin ilçesi konumunda bulunan Söğütlü’nün tarihi
ile ilgili çalışmalar oldukça azdır. Literatürde bulunan çalışmalar
arasında en dikkate değeri şüphesiz Dilşah Cengiz’in Sakarya
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Yrd. Doç Hüdai Şentürk
danışmanlığında yapmış olduğu “Adapazarı/Söğütlü Karyesi Temettuat
Defteri Transkripsiyon ve Değerlendirilmesi” başlıklı yüksek lisans
tezidir8. Söğütlü sosyal ve ekonomik tarihini aydınlatmayı
hedeflediğimiz bu çalışmamızın konusu olan temettuât defteri, Bolu
Eyaleti, Kocaili Sancağı’na bağlı Sapanca ma’a Adapazarı kazasının
Söğütlü karyesi temettuât defteridir.9
Önceleri bir köy, sonra nahiye, kaza ve bir şehir, nihayet günümüzde bir
vilayet merkezi olan Adapazarı’nın 1536 yılında bir köy konumunda iken
“Ada Kadılığına” yazılan 25 Zi’l- Ka’de 966 (29 Ağustos 1559) tarihli bir
hükümden itibaren en geç bu tarihte kaza hüviyetine sahip olduğunu
söyleyebiliriz10. 1646’da nahiye olan Adapazarı, Akyazı nahiyesine
bağlanarak tekrar köy olmuş ve bu dönemde Tığcılar karyesi (köyü)
adını taşımıştır. 1692’de kaza, 1701’de Sapanca’ya bağlı bir köy, 1742’de
nahiye ve 1837 yılında İzmit sancağına bağlı bir kaza haline gelmişse de
daha önce bağlı olduğu Sapanca Kazası merkezi Adapazarı’na
nakledilerek resmi belgelerde “Adabazarı ma’a Sapanca Kazası” adı ile
anılmıştır. Çalışmamıza konu defter de bu durumun önemli bir delilidir.
Defterin başlığı “Bolu Eyâleti Dâhilinde Kâin Kocaili Sancağı Kâim-
7İsmail Arslan, "XIX. Yüzyıl Osmanlı Tarihi Kaynakları Arasında Temettüat Defterlerinin
Yeri ve İğdiç (Selimağa) Temettüat Defteri Örneği", BAÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,
V/8, Balıkesir 2002, s. 62. 8Dilşah Cengiz, Adapazarı/Söğütlü Karyesi Temettuat Defteri Transkripsiyon ve
Değerlendirilmesi, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi, SBE, Sakarya
2010. 9Söz konusu defter Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde ML.VRD.TMT. Koduyla 2831
numarada kayıtlıdır. 10Hüdai Şentürk, “Osmanlılar Döneminde Sakarya”, Sakarya İli Tarihi, (Editör Mustafa
Demir), SAÜ Yayını, Sakarya 2005. C:1. s. 176.
T.SUBAŞI, M.ARAZ SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I)
6
makamlığında Sapanca Ma’a Adapazarı Kazası’na Tâbi’ Söğütlü
Karyesi’nde Mukîm Ahâli-i İslâmın Emlâk ve Arazî ve Temettuâtının
Mikdârı” şeklindedir.11
3. 1. Nüfus
39 Sayfadan oluşan defterde kayıtlı 114 hane bulunmaktadır. Osmanlı
haneleri ile hanelerin ne büyüklükte oldukları hakkında maalesef yeterli
bilgiye sahip değiliz12. Osmanlı’da hane ile nüfusun sayısı arasında
bağlantı kurmak gerekirse, Osmanlı ailesi genellikle 4-7 kişiden
oluşuyordu: Karı, koca ve çocukları13. Fakat bu çalışmada, Ömer Lütfi
Barkan tarafından ileri sürülen ve genellikle kabul gören anlayışa göre
her hanenin nüfusunun 5 kişiden ibaret olduğundan hareket edilerek
Söğütlü Karyesi’nin nüfus tahminleri yapılmıştır14. Sonuçlar aşağıdaki
tablodan incelenebilir.
Tablo:1 Söğütlü Karyesi’nde Nüfus-1844
Köy Hane Sayısı Nüfus (Hane X 5)
Söğütlü Karyesi 114 570
Kaynak: ML.VRD.TMT.2831
Bu haliyle Söğütlü Karyesi 1844 yılında Adapazarı’nın nüfus bakımından
en büyük köyüdür.15 Hane reislerinin meslekleri söz konusu olduğunda
köyde 3 imam, 1 çoban, 1 esnaf ve 109 ziraat erbabı yaşamaktaydı.
Temettuât defterlerinde verginin esas olduğu hane reislerinin isimleri
kayıtlıdır. İsimler, tahrir defterlerinde "Ali veled-i Hüseyin" gibi bir
11 Bkz. ML.VRD.TMT. 2831. 12Halil İnalcıkDonalt Quataert, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi, Eren
Yayınları. İstanbul 2004 C:2. s. 908. 13Bahaeddin Yediyıldız, Osmanlı Toplumu, Osmanlı Devleti ve Medeniyeti Tarihi, IRCICA Yay,
İstanbul 1990, C: 2, s. 483. 14Ömer Lütfi Barkan, “Tarihi Demografi Araştırmaları Ve Osmanlı Tarihi”, Türkiyat
Mecmuası, C: 10, İstanbul 1953. 15Fatih Odabaş, 19. Yüzyılda Adapazarı’nın Sosyo-Ekonomik Yapısı, Yayımlanmamış Yüksek
Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, SBE, İstanbul 2007
SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I) T.SUBAŞI, M.ARAZ
7
önceki şahsın oğlu ve kardeşi olması halinde "Osman veled-i o" yahut
"Halil birader-i o" şeklinde "veled" kelimesi kullanılarak yazılırken
Temettü’ Defterleri'nde "Receb Oğlu Bekir" örneğinde olduğu gibi
genellikle "Oğlu" kelimesi tercih edilmiştir. Çok kere "Osman oğlu Ali"
veya "Hasan Oğlu İbrahim" şeklinde baba adı, bazen de "Çırak Oğlu
İbrahim" gibi babanın lakabı veya aile adı yazılmıştır. Aile adlarının
mevcudiyeti mahalle veya köydeki akrabaların tespitini mümkün
kılmaktadır. Baba-oğul veya kardeşler, hatta bazen amca-yeğen ve
kuzenler peş peşe veya araya bir yahut iki hane gelerek yazılmıştır. Bu
kolay ayırd edilebilen bir aile adına sahip olmayanların da aynı ailenin
kolu olduklarını ortaya koyması bakımından tespitleri kolaylaştırıcı bir
husus olmuştur. Bazı ailelerin bir kolunun diğer mahallelerde yaşadığı
da görülmektedir. Aynı lakabı taşıyanların çoğu iki haneden ibarettir.16
Söğütlü karyesi Osmanlı toplum tipolojisinde devamlılık sorununa güzel
bir örnek teşkil etmektedir. Adapazarı, yaşadığı yıllar boyunca birçok
deprem, sel ve savaş dolayısıyla toplumsal hareketliliğin yoğun
yaşandığı, göç alan ve veren bir yerleşim yeri olmasına rağmen Söğütlü
karyesi temettuât defterlerinde kayıtlı olan hane reislerinin aile lâkapları
incelendiğinde günümüzde yarıdan fazlasının varlığını devam ettirdiğini
görüyoruz. Örneğin defter kayıtlarına göre 36, 52, 89 ve 108. hanelerde
ikamet eden Kadıoğlu sülalesi günümüzde Zeybek ve Aytaç soyadlarını
almışsa da Kadıoğulları sülalesi olarak anılmaya devam etmektedirler.
Yine defterde 1, 3, 8, 63 ve 113. Hanelerde kayıtlı Köse sülalesi de
günümüzde varlığını devam ettiren geniş ailelerden birisi olarak göze
çarpmaktadır.
Söğütlü’de Temettuât defterlerinde mesleği “Erbâb-ı ziraatdan…”
şeklinde kaydedilen hane sahipleri çiftçi zümresi olarak tasnif
edildiğinde, 1844 yılı itibarı ile burada 108 hanenin geçimini ziraî
faaliyetlerden sağladığı görülmektedir.
16Temettuat Defterleri, http://www.os-ar.com/print.php?sid=81 23.12.2012.
T.SUBAŞI, M.ARAZ SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I)
8
Aşağıdaki tablodan Söğütlü Karyesi’nde meskûn hanelerin % 94,73’ünün
ziraatla meşgul olduğu anlaşılmaktadır17.
Tablo 2: Söğütlü Karyesi'nde Ziraatla Uğraşan Zümre - 1844
KÖY Hane
Sayısı
Çiftçi
Hane
Köy İçinde
Çiftçi %
Yıllık Gelir
(Kuruş)
Zuhurat
(Kuruş)
Söğütlü Karyesi 114 108 94,73 103500 16700
Kaynak: ML VRD TMT: 2831
Çiftçilikle uğraşan hanelerin dışında köyün üç imamının bulunması
dikkat çekici bir husustur. İncelediğimiz dönemde din görevlileri devlet
tarafından atanmamakta idi ve dolayısıyla maaş almaları söz konusu
değildi. Diğer bütün din görevlileri gibi imamlar da halkın kurmuş
olduğu vakıflardan ki çoğu para vakıflarıdır, elde edilen gelirlerle
geçimlerini sağlamakta idiler.18 Bunların dışında temettuât defteri
kayıtlarında iki hane reisinin mesleklerine dair bilgi de verilmemiştir.
Sosyal refah düzeyi, elde edilen gelirin ihtiyacı karşılayabilirliğiyle doğru
orantılıdır. Bu açıdan temettuât defterlerinden elde ettiğimiz veriler
Söğütlü karyesinde ziraat erbabının refah düzeyinin yüksek olduğu
şeklinde değerlendirilebilir. Zira aynı dönemde bir gümrük ve liman
kenti olan Çanakkale’de meskûn çiftçi hanesinin yıllık geliri ortalama
olarak 1230 kuruştur (Müslüman mahallesinde).19
3. 2. Ziraat
Temettuât Defterlerine göre 1844 yılında Söğütlü Karyesi’nde ekonomik
değeri olan (tarla, bahçe, bağ, çayır, ağaçlık gibi ekonomik faaliyetlerde
kullanılan) 2855 dönüm toprak bulunmaktadır. Bu rakam ekonomik
değere sahip olan toprak miktarını göstermekte olup buna bataklık arazi,
17Ayrıca bkz. Dilşah Cengiz, Adapazarı/Söğütlü Karyesi Temettuat Defteri Transkripsiyon ve
Değerlendirilmesi, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi, SBE, Sakarya
2010. 18 Odabaş, a.g.t, s. 17. 19Mustafa Büberci, 19.Yüzyılda Sosyo Ekonomik Yönleriyle Çanakkale, Yayımlanmamış Yüksek
Lisans Tezi, İstanbul, Marmara Üniversitesi, SBE, 2003, s. 43.
SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I) T.SUBAŞI, M.ARAZ
9
göller, ırmaklar ve kullanışa elverişsiz kayaç dağlar dâhil değildir. Köyde
işletme başına 20,87 dönüm tarla, 0,35 dönüm dut bahçesi, 3,46 dönüm
de çayırlık alan düşmektedir. Fiilen ekilen arazi olarak bakıldığında hane
başına (ziraatla uğraşan haneler) ortalama 10,91 dönüm toprak düştüğü
görülür ki bu rakam dönemin Türkiye ortalaması olan 22 dönümün
yarısı kadardır.20
Söğütlü Karyesi’nde üretimi yapılan tarım ürünleri Anadolu’nun
umumunda olduğu gibi, hınta (buğday), şaîr (arpa) , alaf (ot, saman,
hayvan yemi, yulaf), kabluca, (ufak taneleri kavuzcuğa21 sıkı şekilde
yapışmış bir cins buğday), mısır, burçak gibi tahıl mahsulleri ile duhan
(tütün) ve kettandır (keten). Söğütlü Karyesi’nde üretimi yapılan tarla ve
bahçe ürünleri aşağıda tablo halinde gösterilmiştir.
Tablo 3: Söğütlü Karyesinde Tarla - Bahçe ürünleri Üretimi (Kile-Kıyye) - 1844
Köy
Ala
f
Bu
rçak
Du
han
Hın
ta
Kab
luca
Ket
tan
Mıs
ır
Şaî
r Söğütlü
Karyesi
26 4,3 115,3 90,7 20 2 1,7 56
Kaynak: ML VRD TMT: 2831
1844 yılında Söğütlü Karyesi’nde yapılan ziraî faaliyetlerden elde edilen
ürünlerin miktarına bakılacak olursa; buğday ve arpa hem insan hem de
hayvanların gıda ihtiyacına yönelik üretilen ürünler iken işletmenin yıllık
ihtiyacını giderecek ölçüde bir üretimin yapıldığı görülmektedir. Ancak
yapılan tütün üretiminin köyün ihtiyacından fazla olduğu aşikârdır. Bu
durum Söğütlü Karyesi’nin, başta İstanbul olmak üzere Marmara
bölgesinin tütün ihtiyacını karşılayan merkezlerden biri olduğu
izlenimini doğurmaktadır.
20Gülfettin Çelik, 16–19.Yüzyıllarda Gebze (Sosyo-Ekonomik Bir İnceleme), Gebze Belediyesi
Kültür Yayınları, Gebze 2003, s. 123. 21“Bir çeneklilerden, çiçeklerinde renkli taç yaprağı yerine bulunan kavuz denilen, yeşil
renkteki yaprak” Türkçe Sözlük, TDK, Ankara 1974.
T.SUBAŞI, M.ARAZ SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I)
10
3. 3. Hayvancılık
Tarla tarımını temel faaliyet olarak yürüten işletme, hayvanlarını üretim
faaliyetinin yardımcı araçları olarak kullanır. Bu işletmelerde hayvanlar,
gübre sağlar; taşıma, çift sürme, harman dövme işlerini görür; çiftçinin
hayvan ihtiyacını karşılar. Buna karşılık hayvancılığı temel faaliyet
olarak yürüten işletme, pazar için et, yağ, süt, deri ve yapağı üretmek
üzere hayvan yetiştirir.22
1844 yılı itibarıyla Söğütlü karyesi Temettuât Defteri’ne kayıtlı toplam
665 baş hayvan vardır. Bu rakam 499 büyükbaş, 132 küçükbaş ve 34
taşımacılık, ulaşım ve iş gücünde kullanılan aygır, kısrak gibi
hayvanlardan oluşmaktadır. Bunların yanı sıra köyde 45 adet arı kovanı
vesilesiyle arıcılık faaliyetinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Tarım ekonomisinin esas üretim vasıtası, bir çift öküzle çekilen sabandır.
Eski Mezopotamya uygarlıklarından beri, kuru ziraat ile buğday ve arpa
ekimi yapılan orta iklim kuşaklarında, bir çift öküzle çekilen saban, en
ileri üretim vasıtası olmuştur. Sabanın ağaç ya da demirden olması,
yapım tekniği ve başka özellikler doğal olarak zamanla önemli
değişiklikler getirmiştir. Fakat öküz gücünün yerini makine gücü
alıncaya kadar bu ülkelerin tarım teknolojisinde esaslı bir değişiklik
görülmemiştir.23
22Tevfik Güran, 19.Yüzyılda Osmanlı Tarımı, Eren Yayıncılık, İstanbul 1998, s. 100 23Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu Toplum Ve Ekonomi, 2. Baskı, Eren Yayıncılık, İstanbul
1996, s. 2.
SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I) T.SUBAŞI, M.ARAZ
11
Tablo 4: Söğütlü Karyesinde Büyükbaş Hayvanların Cinslere Göre Dağılımı - 1844
Köy
CA
MU
S İ
NE
Ğİ
CA
MU
S Ö
KÜ
ZÜ
KA
RA
SIĞ
IR İ
NE
Ğİ
KA
RA
SIĞ
IR Ö
KÜ
ZÜ
KA
RA
SIĞ
IR D
ÜĞ
ESİ
KIS
IR B
ÜY
ÜK
BA
Ş
TO
PL
AM
BÜ
YÜ
KB
AŞ
Söğütlü
Karyesi
69 50 168 196 2 14 499
Kaynak: ML VRD TMT: 2831
Tarım ekonomisinin açıkça kendisini gösterdiği Söğütlü Karyesi’nde
çiftçiliğin gereği olarak şekillenen hayvancılık faaliyetleri büyükbaşlar
arasında öküzün ön plana çıkmasına neden olmuştur. 1844 yılı itibarıyla
köyde bulunan öküz sayısı 196 karasığır öküzü, 50 camus24 öküzü olmak
üzere toplam 246 baştır. Bu rakama göre hane başına 2,15 baş öküz
düşmektedir. Bu rakam, çiftçiliğin tanımında olan “bir çift öküz”
ifadesini karşılamakla birlikte Söğütlü karyesinin geçimini tarımsal
faaliyetlerden sağladığını göstermektedir.
İncelediğimiz Temettuat Defteri’nde hayvanların kıymetlerine dair kayıt
olmayıp bir yılda sağladığı hâsıla kaydedilmiştir. Buna göre genel olarak
bir karasığır ineğinin yıllık hâsılatı 15 kuruştur. Camus ineğinin yıllık
hâsılatı ise 30 kuruştur.
Adapazarı’nın bulunduğu coğrafya, bu coğrafyaya bağlı tarımsal
faaliyetler ve ürün çeşitliliği köylüyü büyükbaş hayvan beslemeye
yönlendirmiştir. Toprakların verimli, sulak ve arazinin ova oluşu bu
toprakların daha çok tarla olarak kullanılması sonucunu doğururken
24Halk arasında camız, camış, manda, su sığırı olarak bilinen ( Büyük Türkçe Sözlük, haz.
Mehmet Doğan, Ankara 1986 ) bu hayvan orijinal belgelerde “kısır camus, sağman camus”
olarak kullanıldığından kelimenin aslına sadık kalınarak bu şekilde kullanılmıştır. (Örneğin
ML VRD TMT: 2831, hane 3, Erbâb-ı ziraatdan Köseoğlu Ahmed’in Emlâk ve Arazî ve
Temettuı)
T.SUBAŞI, M.ARAZ SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I)
12
küçükbaş hayvanların beslenmesine imkân tanıyan geniş otlaklar
bırakılmamıştır. Bunun sonucunda 1844 yılında Adapazarı’na bağlı
bulunan 41 köy yerleşim yerinin üçte birinden daha azında (11 köy)
koyun ve keçi yetiştiriciliğine rastlamaktayız. Özellikle yaylalarda, sarp
ve nispeten kıraç arazilerde görmeğe alıştığımız keçi, 1844 yılında sadece,
Karaman ve Söğütlü karyelerinde karşımıza çıkmaktadır.25
Söğütlü karyesi 63 baş sağılır ve 30 baş kısır, toplamda 93 baş koyun ile
39 baş keçi olmak üzere 132 küçükbaş hayvanla birinci sırayı alırken onu
61 baş sağılır, 19 baş kısır, toplam 80 baş koyuna sahip olmakla Damlık
karyesi takip etmektedir.26
Tablo 5: Söğütlü Karyesinde Küçükbaş Hayvancılık-1844
KÖY Hane
Sayısı
Koyun Kısır Koyun Keçi
Baş
Yıllık
Geliri
(Kuruş)
Baş Yıllık Geliri
(Kuruş) Baş
Yıllık Geliri
(Kuruş)
Söğütlü
Karyesi 114 63 554 30 90 39 210
Kaynak: ML VRD TMT: 2831
Koyun ve keçinin et ve sütünün yanı sıra yün ve tüylerinden de
faydalanıldığından kısır koyun ve keçilerin de en az verimlilerin yarısı
kadar getirisi vardı.
Söğütlü karyesi temettuât defteri verilerine göre 1844 yılında burada
bulunan ve iş gücü - ulaşım sınıfına dâhil edebileceğimiz hayvan sayısı
15 hanede toplam 34 baştır. Bu rakamın tamamı “kısrak” olarak
kaydedilmiştir. 13 ayrı hanede birer, bir hanede 3, bir hanede 4 ve bir
hanede de 14 baş kısrak kaydı söz konusudur.
25 Odabaş, a.g.t, s. 138 26 Odabaş, a.g.t, s. 138
SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I) T.SUBAŞI, M.ARAZ
13
Köy kaydında 1, 3, 8, 63 ve 113. Hanelerde meskûn olan Köseoğulları,
Söğütlü karyesinin zengin hanelerinden olup diğerlerine göre daha fazla
toprak ve hayvan varlığına sahip oldukları defter kayıtlarından
anlaşılmaktadır. 113 numaralı hanede Köse Mehmed Oğlu Ali’nin büyük
ve küçükbaş toplam 39 baş hayvanından 14’ü kısraktır. Aile ihtiyacının
üzerinde olan bu rakam bahsi geçen hane için, köy standartlarının
üstünde büyük bir çiftlik görüntüsü vermektedir.
Tablo 6: Söğütlü Karyesinde İş Gücü ve Ulaşımda Kullanılan Hayvanlar-1844
KÖY Hane Sayısı Bargir
(Baş)
Kısrak
(Baş)
Tay
(Baş)
Söğütlü Karyesi 114 … 34 …
Kaynak: ML VRD TMT: 2831
3. 4. Vergiler
Yaklaşık 600 yıldan fazla hüküm süren Osmanlı Devleti, şer’î hükümlere
tâbi olan bir İslam devletiydi. Bu nedenle hemen her alanda şer’î hukuk
kurallarının hâkimiyeti görülür. Bu durum Osmanlı vergi sisteminin
oluşumunda da etkili bir faktör olmuş ve Osmanlı vergi sistemi, şer’î
hukuk kuralları çerçevesinde şekillenmiştir. Dolayısıyla uzun bir süre,
İslam vergi hukukunda görülen zekât, öşür, haraç ve cizyeden oluşan
şer’î vergiler hâkim olmuştur. Kur’an, sünnet, icma ve kıyasa dayanan bu
vergiler dışında, zamanla “şer’î vergiler karşılığında alınan” ile “örfî”
vergiler adı altında iki ayrı vergi grubu daha ortaya çıkmıştır.27 Şer’î
vergiler (tekâlif-i şer’îye), tamamıyla İslam hukuku kurallarına göre
konmuş, zekât, öşür (aşar), haraç ve cizyeden oluşan vergilerdir. Zekât,
Müslüman halktan 1/40 oranında alınan bir vergidir. Bu vergi, belli bir
miktar koyun, keçi, sığır, deve gibi hayvanlar ile altın, gümüş ve ticari
eşyası olan kişilerden alınmıştır. Öşür; arazide yetişen ürünlerden alınan
ve Müslüman halkın ödediği bir vergidir. Yine şer’î vergilerden biri olan
haraç (arazi-i haraciye), ürünler üzerinden toprağın verimine göre farklı
oranlarda alınan harac-ı mukaseme (orantılı haraç) ile arazi üzerinden
27Yusuf Halaçoğlu, “Klasik Dönemde Osmanlı Devlet Teşkilatı”, Genel Türk Tarihi
Ansiklopedisi, C. 6, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, s. 175.
T.SUBAŞI, M.ARAZ SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I)
14
yılda bir kez alınan harac-ı muvazzaf (sabit haraç) olarak iki vergiden
oluşmaktadır. Cizye ise, Müslüman olmayan halktan alınan bir vergiydi.
Cizyeyi devlet direkt olarak kendisi tahsil ediyordu.
Örfî vergiler (tekâlif-i örfîye) ise padişahın iradesiyle, geleneklere
dayanarak konmuş vergilerden oluşmaktadır. Din ayırımı olmaksızın
herkesten, yerel ve olağanüstü harcamaları karşılamak üzere alınmış
vergilerdi. XVI. yüzyıl boyunca yalnızca olağanüstü durumlarda, ihtiyaç
duyuldukça nakdi, aynî ya da hizmet şeklinde toplanan Avarız-ı Divaniye
ve Tekâlif-i Örfîye idi. Kısaca avarız olarak bilinen bu vergiler Müslüman,
gayrimüslim bütün tebaadan alınırdı.28
Söğütlü Karyesinde vergiye tâbi hanelerin 1844 yılında elde ettiği toplam
gelir 125510 kuruştur. Bu meblağın %86,09’u (108060 kuruş) hane reisinin
bir yıldaki mesleki kazancı olarak kaydedilmişken, %13,9’u (17450 kuruş)
zuhurattan hâsıl olan gelir şeklinde kaydedilmiştir.
Tablo 7: Söğütlü Karyesinde Gelir-Vergi Dağılımı – 1844
Köy Hane
Sayısı
Gelir Hane
Başına
Düşen
Gelir
(Kuruş)
Vergi
(Kuruş) Yıllık
Geliri
(Kuruş)
Zuhurat
(Kuruş)
Söğütlü Karyesi 114 108060 17450 1100,96 24604
Kaynak: ML VRD TMT: 2831
1844 yılı Söğütlü karyesinde topraktan elde edilen ürünlere bağlı devletin
alacak olarak mahsup ettiği öşür vergisi miktarı 23250 kuruştur. Bu
meblağ 10 kalem üründen hâsıl olmuştur.
28 Halaçoğlu, a.g.e. s. 175
SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I) T.SUBAŞI, M.ARAZ
15
Tablo 8: Söğütlü Karyesinde Öşür Vergisi (Kuruş) -1844
Köy
Ala
f
Bo
stan
Bu
rçak
Cai
r
Du
han
Hın
ta
Kab
luca
Ket
tan
Mıs
ır
Şa
îr
Söğütlü Karyesi 10
5 1,5 43
64
4
17
3
90
7 59 6 8,5
28
2
Kaynak: ML VRD TMT: 2831
Osmanlı Anadolu’su ve Adapazarı’nın genelinde olduğu gibi tarımsal
ekonominin temelinde aile geçimini sağlamak ve karnını doyurabilmek
fikrinin sonucu olarak buğday üretiminin ön plana çıkması, devletin
vergi kalemlerinden biri olan öşür vergisinde de bu üretimin en büyük
geliri sağlamasına yol açmıştır. 1844 yılı itibarıyla Söğütlü karyesinde
üretilen buğdaydan devletin mahsup ettiği öşür vergisi 907 kuruştur.
Çiftçiliğin gereği olan hayvansal üretimde hayvan besiciliğinde gerekli
çayır ile hane ihtiyacının çok üzerinde bir üretime sahip olan tütün de bu
dönemde Söğütlü karyesinden mahsup edilen öşür vergisinin en önemli
kalemleridir. Keten ve bostan ürünleri ise üretimin düşüklüğüne binaen
verginin en az kısmını oluşturan üretim kalemleri olarak göze
çarpmaktadır.
4. Sonuç
Merkezi otoriteyi güçlendirmeyi hedefleyen Tanzimat yönetimi, vergi
adaletinin sağlanması için emlâk, arazî ve temettü’ sayımının yapılmasını
kararlaştırdı. İlki 1840, ikincisi 1844–45 yıllarını kapsayan süreçte yapılan
tahrirler neticesinde temettuât defterleri ortaya çıkmıştır.
Temettuat kayıtlarına göre Söğütlü karyesi, 19. yüzyılın ortasında İzmit
Sancağına bağlı Adapazarı Ma’a Sapanca kazasının bir köyü
durumundadır. İncelediğimiz dönem için Adapazarı’nın nüfus
bakımından en büyük köyü 114 hane ile Söğütlü karyesidir. Bataklık
arazilerin uzağında kalması, ekilebilir arazilerinin genişliği ve zamanın
T.SUBAŞI, M.ARAZ SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I)
16
önemli bir kenti olan Karasu kazasına ulaşan yol güzergâhında
bulunması Söğütlü karyesine bu özelliğini kazandırmış olmalıdır.
Osmanlı ülkesinin genelinde olduğu gibi Söğütlü’de de esas ekonomik
faaliyet tarım ve hayvancılıktır. Bölgenin bir kısmının bataklık olması
tarım ve hayvancılığı şekillendirmiş, genellikle öküz, Camus (manda),
beygir gibi güçlü büyükbaş hayvanlar beslenmek zorunda kalınmıştır.
Çiftçilikle geçimlerini sağlayan hanelerin 1844 yılında hane başına düşen
ortalama yıllık gelirleri 1.112,95 kuruş olarak gerçekleşmiştir ve bu
durum, gelirin ihtiyacı karşılayabilirliğiyle oranlandığında Söğütlü‘de
ziraat erbabının refah düzeyinin yüksek olduğu şeklinde
değerlendirilebilir.
Toprağın verimliliğine binaen tütünden buğdaya, mısırdan cevize kadar
birçok sebze, meyve ve tahıl bol miktarda üretilmiş, üretim fazlası da
başta İstanbul olmak üzere bölgenin diğer şehirlerinin ihtiyaçlarını
karşılamak üzere ihraç edilmiştir.
İncelediğimiz temettuât kayıtlarına göre Söğütlü karyesi halkının 1844
yılında elde ettiği toplam gelir 125510 kuruştur. Bu meblağın 14604
kuruşu devlet tarafından “vergi-i mahsusa” olarak alınmıştır. Ayrıca
1844 yılı Söğütlü karyesinde topraktan elde edilen ürünlere bağlı devletin
alacak olarak mahsup ettiği öşür vergisi miktarı ise 23250 kuruştur. Bu
meblağ 10 kalem tarım ürününden hâsıl olmuştur. Halkın tamamı
Müslüman olduğundan gayr-i Müslimlerden alınan cizye vergisine
Söğütlü karyesi kayıtlarında rastlanmamıştır. Kısaca devletin Söğütlü
karyesinden, Söğütlü’nün kalabalık olması ve ürün verimliliği ile yıllık
gelirlerinin yüksek olması dikkate alındığında önemli oranda vergi
topladığı görülmektedir.
Söğütlü, geçmişi daha eskiye dayansa da 19. yüzyılda özellikle dış
göçlerin etkisiyle sahne almış bir yerleşke olarak, tarıma elverişli
ovasının ve Adapazarı’nı Karadeniz’e bağlayan ulaşım yolları üzerinde
olmasıyla birlikte tarımsal ekonominin merkezlerinden birisi olarak,
SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I) T.SUBAŞI, M.ARAZ
17
Adapazarı’nın sosyal ve ekonomik hayatına en önemli girdileri yapan
ilçelerinden birisidir.
SÖĞÜTLÜ KARYESİ SAKİNLERİ
HANE
NO HANE REİSİ MESLEĞİ
1 Köse Ömer Oğlu Hacı Abdülfettah Ziraat
2 Kaytazoğlu Ahmed Ziraat
3 Köseoğlu Ahmed Ziraat
4 Molla Ömer Oğlu İbrahim Ziraat
5 Karabacak Oğlu mustafa Ziraat
6 Keseci mehmed oğlu Ali Ziraat
7 Çoturoğlu Hasan Ziraat
8 Köse Ömer Oğlu İbrahim Ziraat
9 Keseci Ali Oğlu Emin Ziraat
10 Kara Emin'in Şakir Ziraat
11 Cevayoğlu İbrahim Ziraat
12 Emrah Oğlu Ali Ziraat
13 Müsella Bekir Oğlu Bekir Ziraat
14 Timurci Esnafından Ali Usta Demirci
15 Karakazıkoğlu Mustafa Ziraat
16 Kandıralı Mehmed Ziraat
17 Topcuoğlu Süleyman Ziraat
18 Abacıoğlu Ali Ziraat
19 Hoca Köse oğlu Ali Ziraat
20 Kene Oğlu Hüseyin Ziraat
21 Ali Koca Oğlu İsmail Ziraat
22 Veli Oğlu Tahir Ziraat
23 Adalı Ömer Ziraat
24 Eşkinoğlu Mustafa Ziraat
25 Nalband emin Ziraat
26 Cincinoğlu Ahmed Ziraat
T.SUBAŞI, M.ARAZ SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I)
18
27 Aziz Oğlu Mustafa Ziraat
28 Söğütlü Oğlu Hasan Ziraat
29 Kuru oğlu Tahir Ziraat
30 Kuru oğlu Hasan Ziraat
31 Bedelli Halil Ziraat
32 Murad Oğlu Şakir Ziraat
33 Sefer Oğlu Hasan Ziraat
34 Müsella Oğlu Mehmed Ziraat
35 Emir Oğlu Ahmed Ziraat
36 Kadı Oğlu Osman Ziraat
37 Değirmencikli Hasan Ziraat
38 Sarı Ahmed Oğlu Bekir Ziraat
39 Koca Abdullah Oğlu Arif Ziraat
40 Murad Oğlu Mehmed Ziraat
41 Kara Hasan oğlu Osman Ziraat
42 Emir Oğlu Mustafa Ziraat
43 Devrekli Ahmed Ziraat
44 Murad Oğlu Ali Ziraat
45 Emir Oğlu Hüseyin Ziraat
46 Teciroğlu Emin Ziraat
47 Kadı Oğlu İbrahim Ziraat
48 Koz Mustafa Ziraat
49 Kara Hüseyin Oğlu Ali Osman Ziraat
50 Dalyan Oğlu Mehmed Ziraat
51 Keşçi Feyyaz Oğlu Mehmed Ziraat
52 Kadı Oğlu Hasan Ziraat
53 Ahmed Oğlu Mehmed Ziraat
54 Kuru Ali Oğlu Tahir Ziraat
55 Murad Oğlu Ali Ziraat
56 Müsella Bekir Oğlu İbrahim Ziraat
57 Emir Oğlu Emin Ziraat
58 Almacıklı Oğlu İbrahim Ziraat
59 Sarı Hüseyin Oğlu Ali Ziraat
SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I) T.SUBAŞI, M.ARAZ
19
60 İmamoğlu Mehmed Ziraat
61 Hacı ibrahim oğlu Hüseyin Ziraat
62 Köle Oğlu Mehmed Ziraat
63 Köse Oğlu Feyzi Ziraat
64 Hasan Oğlu Mehmed Ziraat
65 Sarı Hüseyin Oğlu İbrahim Ziraat
66 İbrahim oğlu Hatib mehmed Ziraat
67 Berberoğlu Mustafa Ziraat
68 Kır Ali Oğlu Deli İbrahim Ziraat
69 Viranoğlu Ahmed Ziraat
70 Müsella Emir Oğlu Arif Ziraat
71 Araklı'lı Mehmed Ziraat
72 Sarı Mustafa Oğlu Halil Ziraat
73 Zennim Oğlu Emin Ziraat
74 Zennim Oğlu Mustafa Ziraat
75 Mihman oğlu Hüseyin Ziraat
76 Kara Hasan Oğlu Ali Ziraat
77 Adalı İbrahim Ziraat
78 Receb oğlu Mustafa Ziraat
79 Almacıklı Oğlu Ömer Ziraat
80 Dalyan Oğlu Ömer Ziraat
81 Mihmanoğlu Hacı Hasan Ziraat
82 Hasan Efendi İmam
83 Mir Hacı Oğlu Hüseyin Ziraat
84 Ali Oğlu Ömer Ziraat
85 Beyaz Oğlu Ali Osman Ziraat
86 Receb Oğlu Bekir Ziraat
87 Receb Oğlu Ali Ziraat
88 Akca Ali Oğlu Ali Ziraat
89 Kadı Oğlu Emin Ziraat
90 Akçalıoğlu Mehmed Ziraat
91 Falcıoğlu Süleyman Ziraat
92 Falcıoğlu Kadri Ziraat
T.SUBAŞI, M.ARAZ SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I)
20
93 Falcı Tahir Ziraat
94 Falcıoğlu Bekir Ziraat
95 Kadı Oğlu Hüseyin Ziraat
96 Tekerci Oğlu Mehmed Ziraat
97 Tekerci Oğlu Salih Ziraat
98 Hacı Mustafa Oğlu Osman Ziraat
99 Mir Hacı Oğlu Ahmed Ziraat
100 Cebel oğlu mehmed Ziraat
101 Kara Feyzi oğlu Ali Ziraat
102 Sarıcalar karyesinden Abdullah oğlu Mahmud Çoban
103 Salih Efendi İmam
104 Hacı Mustafa Oğlu Hasan Ziraat
105 Karasu'lu Mehmed Ziraat
106 Koca Gün Oğlu Hacı Osman Ziraat
107 Çırakoğlu Ali Osman Ziraat
108 Kadıoğlu Mustafa Ziraat
109 Kara Mehmed Damadı Ali Ziraat
110 Canbazoğlu Ahmed Ziraat
111 Ahmed Oğlu Ali Ziraat
112 İsmail Efendi İmam
113 Köse Mehmed Oğlu Ali Ziraat
114 Cebeloğlu Osman Hizmetkâr
Kaynak: ML.VRD.TMT-2831
SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I) T.SUBAŞI, M.ARAZ
21
KAYNAKLAR
ARŞİV BELGELERİ
TC Başbakanlık Osmanlı Arşiv Dairesi
Maliye Varidât Temettuât
BOA ML. VRD. TMT. :2831
YAZILI KAYNAKLAR
ADIYEKE Nuri, “Temettuat Sayımları ve Bu Sayımları Düzenleyen
Nizamname Örnekleri” Ankara Üniversitesi, Osmanlı Tarihi
Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, sayı 11, 2000, s. 769-825.
ARSLAN, İsmail, "XIX. Yüzyıl Osmanlı Tarihi Kaynakları Arasında
Temettüat Defterlerinin Yeri ve İğdiç (Selimağa) Temettüat
Defteri Örneği", BAÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, V/8,
Balıkesir 2002, s. 57-86.
BARKAN, Ömer Lütfi, “Tarihi Demografi Araştırmaları ve Osmanlı
Tarihi”, Türkiyat Mecmuası, cilt 10, İstanbul 1953, s. 1-26.
BÜBERCİ, Mustafa, 19. Yüzyılda Sosyo Ekonomik Yönleriyle Çanakkale,
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, MÜ SBE İstanbul 2003.
CENGİZ, Dilşah, Adapazarı/Söğütlü Karyesi Temettuat Defteri
Transkripsiyon ve Değerlendirilmesi, Yayımlanmamış Yüksek
Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi. SBE Sakarya 2010.
ÇELİK, Gülfettin, 16–19. Yüzyıllarda Gebze (Sosyo-Ekonomik Bir İnceleme),
Gebze Belediyesi Kültür Yayınları, Gebze 2003.
DEVELLİOĞLU, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Aydın
Kitabevi Yayını, Ankara 1996.
GÜRAN, Tevfik, 19. Yüzyılda Osmanlı Tarımı, Eren Yayıncılık, İstanbul
1998.
HALAÇOĞLU, Yusuf, “Klasik Dönemde Osmanlı Devlet Teşkilatı”,
Genel Türk Tarihi Ansiklopedisi, C. 6, Yeni Türkiye Yayınları,
Ankara 2002, s. 149-224.
İNALCIK, Halil, Osmanlı İmparatorluğu Toplum ve Ekonomi, 2. Baskı, Eren
Yayıncılık, İstanbul 1996.
T.SUBAŞI, M.ARAZ SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2013-I)
22
İNALCIK ve QUATAERT, Donalt, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik ve
Sosyal Tarihi, cilt 2, Eren Yayınları, İstanbul 2004.
KANAR, Mehmet, Osmanlı Türkçesi Sözlüğü, Say Yayınları, İstanbul 2010.
KIZILKAN, Ayşe Özdemir, Osmanlı Vergi Düzeninde Temettuat
Uygulamaları Üzerine Bir Değerlendirme, Dumlupınar
Üniversitesi. Sosyal Bilimler Dergisi, sayı 20, Nisan 2008, s. 57-66.
ODABAŞ, Fatih, 19. Yüzyılda Adapazarı’nın Sosyo-Ekonomik Yapısı, İstanbul
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi,
SBE İstanbul 2007.
ÖZTÜRK, Said, ”Türkiye’de Temettuat Çalışmaları”
http://www.osmanli.org.tr/yazi-4-141.html.15/05/2012.
ÖZTÜRK, Said, "Temettüat Tahrirleri", Akademik Araştırmalar Dergisi,
Sayı 4-5, İstanbul 2000, s. 537-591.
SARINAY, Yusuf, Başbakanlık Osmanlı Arşivi Rehberi, Devlet Arşivleri
Genel Müdürlüğü, Osmanlı Arşiv Daire Başkanlığı Yayını,
İstanbul 2010.
ŞENTÜRK, Hüdai, “Osmanlılar Döneminde Sakarya” Sakarya İli Tarihi,
Editör Mustafa Demir, Cilt I, SAÜ Yayınları, Sakarya 2005, s.
169-211
TEMETTUAT DEFTERLERİ, http://www.os-ar.com/print.php?sid=81
23.12.2012
TÜRKÇE SÖZLÜK, TDK Yayınları, Ankara 1974.