tekbir edergi

40
SAYI 11 / SONBAHAR 2013 • TEKBİR’İN ÜCRETSİZ YAYINIDIR yaşam www.tekbir.com.tr Yaylaları ile meşhur fındık diyarı GiRESUN Röportaj / Emine Şenlikoğlu EMEKLE YO⁄RULMU BiR ÖMÜR Kombinasyon BAYRAM ALIVERii iÇiN ALTERNATiFLERiNiZ ÖLÇÜSÜZ GÜZELLiK

Upload: tekbir-giyim

Post on 18-Mar-2016

237 views

Category:

Documents


17 download

DESCRIPTION

Tekbir, Moda, Fashion, Giyim, Tesettür, Eşarp, Pardösü, Yaşam

TRANSCRIPT

Page 1: Tekbir edergi

SAYI 11 / SONBAHAR 2013 • TEKBİR’İN ÜCRETSİZ YAYINIDIR

yaşam www.tekbir.com.tr

Yaylaları ile meşhur fındık diyarıGiRESUN

Röportaj / Emine ŞenlikoğluEMEKLE YO⁄RULMU BiR ÖMÜR

KombinasyonBAYRAM ALIVERii iÇiN ALTERNATiFLERiNiZ

ÖLÇÜSÜZ GÜZELLiK

Page 2: Tekbir edergi

Hayırlı Bayramlar

Page 3: Tekbir edergi

Sıcak yaz günleri geride kalıyor, çantalarımızdaki yelpazeleri,

cildimiz için kullandığımız güneş kremlerini, güneş gözlükleri-

mizi, hasır plaj çantalarımızı, sandaletlerimizi, terliklerimizi bir

sonraki yaz kullanmak üzere dolaplarımızın ücra köşelerine

yerleştirmeye başladık sanırım. Ne de olsa sonbahar kapıda.

Sonbahar, kahveye çalan turuncu yapraklarla, tüyleri ürper-

ten ama üşütmeyen rüzgarlarıyla hatta yağmurlarıyla geliyor.

Geçiş dönemlerinde tedbirli giyinmek gerektiği için ne giyece-

ğimiz de ayrı bir sorun oluyor. Sizin başınıza geldi mi bilmem

ama güneş gözlüğümle çıktığım bazı günlerde “keşke şemsi-

yemi alsaymışım” dediğim çok oldu. Bu gibi hatalara düşme-

mek için bazı ayrıntıları düşünmekte fayda var. Yazdan kalma

gibi görünen günlerde giymiş olduğunuz ipek ya da şifon blu-

zun üzerine bir hırka almanız, havanın serinlemesi durumun-

da sizi üşümekten kurtaracaktır. Hırkayı giydiğinizde bunalıp

çıkartmak da isteyebilirsiniz, o zaman daha cool bir görünüm

için omzunuza da alabilirsiniz, yanınızda bulunması bile bir

avantaj emin olun.

Şemsiye taşımayı pek sevmem özellikle de boş yere taşımayı…

Yağmur yağacağını hissettiğimde hemen hava durumuna ba-

kıp o gün meteorolojinin tahminlerini değerlendirerek evden

çıkarım. Önceden de bahsettiğim gibi “keşke şemsiyemi almış

olsaydım” demelerim hep meteorolojinin hata payından kaynak-

lanıyor. Bu baharda en küçük boy şemsiyelerden alıp mütema-

diyen çantamda bulundurmayı düşünmüyor değilim.

Tavsiyelere uymak her zaman iyidir, işimizi kolaylaştırır. Sizlerin

işini kolaylaştırmak için başka tavsiyelerimiz de olacak tabiî ki…

Önümüzdeki Kurban Bayramı tatili oldukça uzun, hem akra-

ba ziyaretleri hem de tatille değerlendirebileceğiniz bu uzun

dönem için kombin alternatiflerimizi incelemeden alışverişe

çıkmayın derim. Eğer tatile gitmeyi düşünüyorsanız seçenek-

lerinizden biri yaylalarıyla meşhur fındık diyarı Giresun olabilir.

Giresun hakkında detaylı bilgi almak için dergimizin gezi say-

fasını inceleyebilirsiniz.

Tekbir A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi Mustafa Karaduman

Genel Müdür ve Yönetim Kurulu ÜyesiCafer Karaduman

Yönetim YeriAtlas Cad. No: 18 Mahmutbey Bağcılar / İSTANBULTel: 0212 444 0 393

EditörMerve Mücaviroğlu Ayan

Moda EditörüEsra Karaduman Uzun

Yayın KuruluMuhammed KaradumanAbdullah Karaduman Abdurahman KaradumanEnes KaradumanHatice KaradumanPsk.Tuba Karaduman

Katkıda BulunanlarPsk. Dan. Esra KaradumanDr. Hafize ErkalFethiye İnal / Teknik DestekZuhal Deniz

YapımMetam MedyaTel: 0212 258 04 94 www.metammedya.com

Grafik TasarımElif Şit

BaskıScala BasımTel: 0212 281 62 00

Reklam Satış PazarlamaMetam Medya

Tekbir Yaşam Dergisi, Tekbir Giyim San. ve Tic. A.Ş.’nin ücretsiz süreli kurumsal bültenidir.

Tekbir Yaşam Dergisi, Metam Medya tarafından hazırlanıp baskıya sunulmuştur. Dergide yayınlanan tüm yazı ve görseller izinsiz kullanılamaz. Tüm sorumluluk Metam Medya’ya aittir. Tekbir, bu dergide yer alan ürünler ve fiyatlarda değişiklik yapma hakkını saklı tutar.

Merve Müvaciroğlu AyanKurumsal İletişim Koordinatörü

®yaşamSayı: 11 • Sonbahar 2013 • TEKBiR’in ücretsiz yayınıdır.

[email protected] adresinde öneri ve görüşlerinizi paylaşabilirsiniz. facebook/tekbirgiyimm @tekbirgiyim

®EDiTÖR’DEN yaşam

Sonbahara girerken...

Page 4: Tekbir edergi

Tekbir’in, hazırladığı tesettür giyim koleksiyonların ünü Türkiye sınırları-nı aştı, sadece Ortadoğu ülkelerinde değil Avrupa ülkelerinde de başarıla-rından söz ettiren Tekbir; son olarak Amerika Birleşik Devletleri Duke University’den gelen Doç. Dr. Banu Gökariksel ve beraberindeki 13 öğren-cisi, Yönetim Kurulu Başkanımız Mus-tafa Karaduman ile görüşüp, Tekbir’in çalışmaları hakkında bilgi aldı.

Doç. Dr. Banu Gökariksel, gelme se-beplerini şu sözlerle açıkladı:

“31 Temmuz 2013’te Ameri-ka Birleşik Devletleri’ndeki Duke Üniversitesi’nin “Duke in Turkey” (Duke Türkiye’de) Yaz 2. dönem programı kapsamında Tekbir’in Mahmutbey Bağcılar’daki fabrikasını ziyaret ettik. Bu ziyarette, Mustafa Karaduman eşliğinde 13 öğrencimle birlikte fabrikayı gezdik, moda tasa-rımcılarıyla tanışıp onların çalışma-ları hakkında bilgi aldık.

Tekbir fabrikasını ziyaret ettikten

sonra Fatih Fevzi Paşa caddesindeki Tekbir mağazalarını ve diğer mağaza-ları ziyaret ettik.

Bu gezinin amacı Türkiye’de hızla gelişen tesettür modasını anlamaktı. Duke in Turkey programında ver-diğim “Gender, Space, and Politics in the Middle East” (“Ortadoğu’da Toplumsal Cinsiyet, Mekan ve Si-yaset”) dersi çerçevesinde öğrenciler 1970’lerden bu yana ortaya çıkan İslami sosyal ve siyasi hareketleri ve yine aynı dönemde güç kazanan Müs-lüman kimlikli ekonomik oluşum-ları incelediler. Türkiye’de özellikle 1990’lardan beri tesettür modasının ayrı bir sektör olarak ortaya çıkması ve büyümesi üzerine araştırmalarımı yürütmekteyim. Anna Secor’la bir-likte 2008 yılında tesettür üreticile-riyle bir anket yapıp, 2009 yılında tesettür modasını takip eden kapalı kadınlarla, bu sektörde çalışan çeşitli kişilerle ve şirket temsilcileriyle gö-rüşmüştük. Bu araştırmanın sonuçları

ondan fazla akademik dergi ve ki-taplarda yayınlandı. Duke in Turkey öğrencileri bu yayınları okuyarak 31 Temmuz’daki geziye hazırlandılar. Öğrenciler en çok tasarımcıların yeni sezonu oluştururken nasıl çalıştıkları-nı ve nereden fikir aldıklarını merak ettiler. Diğer ilgilendikleri konu ise İslami temaların nasıl bu tasarımlar-da işlendiği ve bir moda akımının na-sıl tesettüre uyarlandığıydı. Tüketim ve tesettür arasındaki ilişkinin nasıl tanımlandığı, manevi değerlerin na-sıl maddi olarak temsil edildiği (veya genel olarak maneviyat ve maddiyat arasındaki ilişki) kavramsal olarak ilgilendikleri konulardı. Yaptığımız görüşme sonucunda öğrenciler merak ettikleri bilgileri kaynağında görmüş oldular. ”

Tekbir sadece sektördeki başarısı ile değil toplumdaki eğilimleri doğru okuyarak bunu tasarımlarına yansıt-masıyla da dünyanın ilgi odağı olma-ya devam ediyor.

Amerikalı Öğrencilerden TEKBİR MAĞAZALARINA ZİYARET

02 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

® BiZDENyaşam

Page 5: Tekbir edergi
Page 6: Tekbir edergi

YENi MAĞAZALARTekbir Yönetim Kurulu Üyesi Bayram KARADUMAN, 2013 yılında Tekbir zincirine katılan üç yeni mağaza hakkında bilgi verdi.

GEBZE / KOCAELİGebze, Kocaeli iline bağlı olduğu halde İstanbul ile birleş-miş, adeta İstanbul’un bir ilçesi gibi görülmektedir. Sanayi bölgesi olması hasebiyle gündüz nüfusu 1.000.000’u aşmak-tadır. Muhafazakâr kitlenin yoğun olduğu bir bölge olması sebebiyle bu bölgede mağaza açmak önceliklerimiz arasın-daydı. Gebze’ye en yakın mağazalarımızın Pendik ve İzmit mağazaları olması bu ilçedeki müşterilerimizin ulaşım sıkın-tısı yaşamasına neden oluyordu. Yeni bir mağaza için müş-terilerimizin yoğun bir talebi de vardı, bu talebi biran önce karşılamak için arayışlarımıza başladık.

21 Temmuz 2013 tarihinde Gebze Cumhuriyet Meydanı’nda açılan mağazamız 3 katlı ve 250 metrekare alanda hizmet vermektedir. Gebze Mağazası

04 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

® BiZDENyaşam

Gebze Mağazası

Page 7: Tekbir edergi

AFYONAfyon mağazamız da hedeflerimiz arasında yer alan bir yerdi. Taleplerimizi karşılayacak olan mağazayı bulmamızla birlik-te Afyon halkımızı da Tekbir ile buluşturma şansı yakaladık. Kurtuluş Caddesi’nde 300 metrekare ile hizmet verdiğimiz mağazamız 31 Temmuz 2013 tarihinde açılmıştır.

Hedefimiz öncelikle Tekbir mağazalar zincirinin Türkiye’nin tüm illerinde ve büyük ilçelerde oluşmasını sağlamak, mağa-za açmadığımız illerde bayilikler vererek tüm illerde Tekbir’i müşterilerle buluşturmak ve müşterilerimize yakından hizmet vermektir.

Önümüzdeki aylarda mağazalar zincirimize yeni halkalar ekle-yerek yolumuza devam etmeyi planlıyoruz.

Aydın Mağazası

Aydın Mağazası

Aydın Mağazası

AYDINMağaza açmayı düşündüğümüz iller listesinin başında Ege Bölgesi’nde Balıkesir ve Aydın illeri de yer alıyordu. Aydın’ın büyük şehir olması, bu şehre öncelik vermemizin en büyük nedeni diyebiliriz. Aydınlı bölgesindeki müşterilerimiz kendi-lerine yakın olan Denizli ve İzmir mağazalarını tercih etmek zorunda kalıyorlardı. Gebze müşterisi gibi Aydın müşterisi de ulaşım sıkıntısı yaşamaktaydı. Aydın’da mağaza açarak bölge insanına yerinde hizmet vermeyi amaçladık.

18 Temmuz 2013 tarihinde Aydın Adnan Menderes Bulvarı’nda açılan mağazamız 500 metrekare olmasına rağ-men şuan için 140 metrekare ile hizmete açıldı. İlerleyen zamanlarda mağazanın genelinde reyon açmayı hedefliyoruz.

®BiZDEN yaşam

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 05

Page 8: Tekbir edergi

Mağazacılık hayatıma 2003 Mayıs ayında İstanbul Aymerkez’de (Aydınlı group) sa-tış danışmanı olarak başladım. 2006 yılında Giresun Pierre Cardin şubesine yönetici ola-rak atandım. 2009 yılına kadar sürdürdüğüm görevimden ayrılıp kendi işimi kurmaya ka-rar verdim. Giresun ve ilçelerinde eksikliği-ni hissettiğimiz tesettürlü bayanlara hizmet edebileceğimiz bir markayı araştırmaya karar verdim. Araştırmalarım sonucunda bölgemiz-de daha önce Tekbir mağazasının açılmamış olduğunu farklı mağazalarda satılmakta oldu-ğunu öğrendim. Bayanların dilinden düşme-yen modelleri, tasarımları ve kalitesi ile marka büyüklüğü ve bilinirliğiyle, tesettürde dünya markası olmuş Tekbir’in bayilik şartlarını öğ-renmek için iletişime geçtim ve Giresun/ Bu-lancak ilçesinde Tekbir zincirinin bir halkası olma şansı yakaladık.

24 Kasım 2009’da Bulancak ilçemizde 240 metrekare alanda tek katlı bir mağaza açtık ve 2 yıl sonra 2011 Kasım ayında Giresun merkeze 270 metrekare alanda 2. şubemizi de açtık. Hedefimiz uzun yıllar Tekbir ile çalış-mak ve yeni şubeler açıp Tekbir’i bölgemizde en iyi şekilde temsil etmeye devam etmek.

TEKBİR GiRESUN BAYiSi

06 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

® BiZDENyaşam

Giresun bayimiz Hüseyin Ergüner, biz-lere mağazası hakkında bilgi verdi.

Page 9: Tekbir edergi

Niğde bayimiz Hüsamettin GÜMÜŞTEPE, bizlere mağaza-sı hakkında bilgi verdi.

2002 yılından beri Niğde merkezde Tekbir bayisi olarak halkımıza hizmet etmekteyiz. Hazır giyim sektörüne 1995 yılında 23 metrekare küçük bir işyerinde başladım. “Be-şikten Mezara Kadar” sloganıyla Kader Giyim adı altın-da konfeksiyon, tuhafiye, manifatura, çorap ve çamaşır işi yaptım. 2002 yılında iş yerimizi yeni adrese taşıyarak 400 metrekarelik mağazamızda Tekbir ürünleriyle hizmetimizi büyüttük. Sektörümüz, hizmet odaklı olması hasebiyle sü-rekli kendini güncellemek zorundadır. “Ticarette yenilen-meyen yenilir” diyerek 2012 yılının son çeyreğinde yapmış olduğumuz tadilatla mağazamızı baştan aşağı yenileyerek kalitemizi en üst düzeye çıkartma gayretimizle hizmetimizi devam ettirmekteyiz. Güler yüzlü personellerimiz bunun öncülüğünü yapmaktadır. Kaliteli bir hizmet anlayışıyla,

kaliteli ürünleri müşterisiyle buluşturan ve bunu en iyi bi-çimde başarabilen bir markanın halkalarından biri olmak-tan mutluluk duyuyoruz.

Niğde Tekbir, deneyimli personeli ve seçkin müşteri portföyünü oluşturarak önümüzdeki yıllara ışık tutacak bir pazarlama anlayışı ve yenilikçi bakış açısıyla birlikte uzun soluklu hizmet standartlarını yakalamayı ve sadece bulunduğu il için değil, çevre illerde dahi emsalsiz bir kalite anlayışını barındırmayı vizyonu olarak belirler. Bu hedef doğrultusunda sürekli büyüme ve yenilenme fikrini ilerici bir anlayışla sürdürecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle; bir söz geldi aklıma, onu da sizinle paylaşmak istiyorum. “Hayat bisiklet kullanmaya benzer. Hem ileri bakacaksın hem de pedalı çevireceksin”. Tüm meslektaşlarıma başarılar dilerim.

TEKBİR NİĞDE BAYiSi

®BiZDEN yaşam

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 07

Page 10: Tekbir edergi

08 • Sonbahar 2013 • Tekbir Yaşam

Ramazan ayı Tekbir açısından oldukça keyifli bir hareket-

lilik içinde geçti. Artık gelenekselleşen etkinliklerden biri

olan iftar daveti bu yıl da oldukça beğeni topladı. Yönetim

ile personel arasında, Ramazan’ın ruhuna yakışır bir mu-

habbet gerçekleşti. İftar yemeği vesilesi ile bir araya gelen

Tekbir ailesi güzel dakikalar yaşadı.

TEKBiR AiLESi iftarda buluştu

® BiZDENyaşam

Page 11: Tekbir edergi

EHLİYET Yok!Park edemeyene, geri viteste gideme-yene ehliyet almayı zorlaştıran yeni dü-zenlemeyle, sürücü adayları direksiyon eğitimi sınavında ilk kez yer alan “aracı geri viteste kullanma, araçların arasına park etme” yeteneklerine göre de de-ğerlendirilecek.

Apple’ın herkesi meraklandıran ucuz iPhone’u, 5C, yeni bir parçasının daha fotoğrafını yayınladı. Apple’ın ucuz iPhone’una ait bir parça bir kez daha internete sızdı, an-cak bu kez “iPhone 5C” adıyla.

Apple’ın bir sonraki nesil iPhone’unun iPhone 5S olaca-ğını düşünürsek, “iPhone 5C” kulağa mantıksız gelmiyor. WeiPhone forumlarında ortaya çıkan iPhone 5C kutuları, plastikten meydana geliyor ve Apple’ın minimal tasarım dilini koruyor. Apple’ın daha önce karton kutuları tercih ettiği biliniyor. Ancak bu kez maliyeti düşürmek için plas-tik kutuyu seçmiş olabilir. iPhone 5C’nin taşıdığı “C” har-finin ne anlama geldiği ise bilinmiyor. Tartışılan isimler arasında “Cheap” veya “Colour” var.

Twitter’ın Çin sürümü Sina Weibo’da ortaya çıkan gö-rüntülerde ise plastik iPhone, bir kez daha kendini gös-terdi. Cihazın en son iPod touch ile hoparlör ızgarası gibi bazı tasarım öğelerini paylaştığı gözden kaçmıyor. iPhone 5S ile beraber çıkması beklenen ucuz iPhone’un iPhone 5’e göre daha iyi bir pil, 2GB RAM, çift LED flaş ve iOS 7 işletim sistemiyle geleceği düşünülüyor.

Yepyeni ÖzelliklerKontrol Merkezi, iOS için AirDrop ve daha akıllı mul-titasking, iOS 7’deki muhteşem yeni özelliklerden sadece birkaçı. Üstelik, tüm favori uygulamalarınız her şeye eriş-menizi ve kullanmanızı daha da kolaylaştırmak için daha da geliştirildi. Yani iOS 7 ile yalnızca aygıtınızın değil sizin de yetenekleriniz artacak.

İOS 7. BU SONBAHARDA SİZİNLE

APPLE 5C

Yepyeni tasarımı ve yepyeni özellikleriyle iOS 7, dünyanın en gelişmiş mobil işletim sistemi. Ve şimdi en gelişmiş for-muyla karşınızda.

Yepyeni TasarımiOS 7, insanların sevdiği bir deneyimi daha iyi hale getirme tutkusuyla başladı. Daha basit, daha yararlı ve daha keyifli hale getirmek ama yine de onu uzun zamandır tanıyormuşsunuz hissini sağlamak için. iOS 7’nin tasarımı çok güzel, çün-kü tüm bu anlattığımız şeyler-le dolu. Ve bu, iOS için yeni bir dönemin başlangıcı.

Akıllı telefon pazarındaki rekabette yeni bir gelişme ya-şandı. Güney Koreli elektronik devi Samsung, en kârlı akıllı telefon satıcısı haline gelerek Apple’ı tahtından etti. Samsung’un akıllı telefonlardan elde ettiği kâr ikin-ci çeyrekte 5,2milyar dolara yükselirken Apple’ın iPho-ne kârı 4,6 milyar dolarda kaldı. Bu sayılarla Samsung, ABD’li rakibini kârlılıkta ilk kez geride bırakmış oldu. Böylelikle Apple, dört yıl sonra en kârlı telefon satıcısı olma unvanını yitirdi. Samsung’un piyasaya sürdüğü te-lefon adedi ikinci çeyrekte yüzde 15 artarak 107 milyon adede ulaştı. Samsung, bu sayıyla piyasaya en çok tele-fon süren marka durumunda. Apple’ın piyasaya sürdüğü telefon adedi ise yüzde 20 artışla 31 milyon oldu. Apple, bu miktarla Finlandiyalı Nokia’nın arkasında yer alıyor

Hazırlayan: Abdullah Karaduman

®BiZDEN yaşam

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 09

Page 12: Tekbir edergi

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen “Geleneksel Şüşütown Buluş-maları”, Şüheda Aydın’ın konukları ile tek tek tanışmasıyla başladı. Hanımlara özel olan bu buluşmada ikramlar eşliğinde uzun sohbetler edildi.

Önceki buluşmalardan farklı olarak bu yıl ilk kez farklı ko-nuşmacılar ve Şüheda Aydın’ın annesi Ayşegül Aydın da vardı. Yaklaşık 15 yıllık iş tecrübelerinden bahseden Aydın, kadın girişimcilerin sorunlarına da değindi. Program girişimci kadınların tecrübelerini paylaşmasıyla devam etti.

Sektörün sevilen isimlerinden YadigarEvim‘in kusurcusu Sümeyra Nur Güngör, Demet Yıldız, Neşe Kahramantürk,

yenimoda.com kurucu ortağı Zeynep Güzelsoy, Feradje mar-kasının kurucusu Gülhan Balcı, Pembe Pırıltılar Butik’in sa-hibi Merve Bahçıvan Güler, Aslı Kırlı Collection sahibi Aslı Kırlı, sefamerve.com adına bulunan Oya Erciyes de program-da yer alan isimlerden oldu.

Program sonunda Şüheda Aydın konuklarına, sponsor fir-maların hediyelerini sundu. Tekbir’in yeni sezon ipek eşarp koleksiyonundan oluşan hediyelere ilgi büyüktü. Hediyesini hemen takmak isteyenler de oldu.

Bizi de bu güzel organizasyona davet eden Şüheda Aydın‘a teşekkür ederiz.

Genç GirişimciyeTekbir Eşarplarla Destek!Şüşütown takipçileri ile markanın kurucusu Şüheda Aydın, 30 Haziran 2013 Pazar günü Yeşil Plaza’da bir araya geldi…

Program sonunda Şüheda Aydın konuklarına, sponsor firmaların hediyelerini sun-du. Tekbir’in yeni sezon ipek eşarp koleksiyonundan olu-şan hediyelere ilgi büyüktü. Hediyesini hemen takmak isteyenler de oldu.

10 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

® BiZDENyaşam

Page 13: Tekbir edergi
Page 14: Tekbir edergi

2013 Sonbahar/Kı sezonuna girdi¤imiz u günlerde bayram ha-zırlıkları da hız kazanıyor. Renklerin uyumunun ön planda oldu¤u sonbahar kı sezonu için birçok renk seçene¤i sunan Tekbir Erkek koleksiyonu 2014 kıının vazgeçilmez markası olmaya aday.

Tüm ürün grupları ve çeitlili¤iyle, özel kampanyalarıyla, güler yüzüyle, ilgisiyle, kalite ve ıklı¤ıyla sizlere en iyi ekilde hizmet vermek adına sizleri Tekbir ma¤azalarında bekliyoruz...

HAYIRLIBAYRAMLAR

®

Page 15: Tekbir edergi
Page 16: Tekbir edergi

BAYRAM ALIŞVERiŞiiÇiN ALTERNATiFLERKurban Bayramı tatili oldukça uzun. Hem akraba ziyaretleri hem de tatille değerlendirebileceğiniz bu uzun dönem için kombin alternatiflerimizi incele-meden alışverişe çıkmamanızı tavsiye ederiz.

Tekbir’in deri koleksiyonu bu sezon farklı yüzlerle karşınıza çıkıyor. Deriler, baskı tekniği, lazer kesim ve nakış modelle-riyle gardrobların vazgeçilmezi olmayı hedefliyor.

14 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

® KOMBiNASYONyaşam

DERi

Page 17: Tekbir edergi

Kaftan kumaşların büyüklü küçüklü desenleriyle en şık şekilde kullanıldı-ğı koleksiyon, şıklığını yansıtan tüm kadınların vazgeçilmezi olacak.

®KOMBiNASYONyaşam

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 15

KAFTAN

Page 18: Tekbir edergi

Denim; sezonda deri, ekose ve diğer kombin seçenekleriyle günün her saati rahatlığı arayanlar için vazgeçilmez bir parça. Hemen hemen her ürün ile kombine edilerek, herkesin genç hissetmesi için özel olarak hazırlandı. Son yıllarda egemenliği kimseye kaptırmayan denim bu sezonun da en çok ter-cih edilen grubu olmaya aday.

16 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

® KOMBiNASYONyaşam

DENIM

Page 19: Tekbir edergi

Öze dönüşü anlatan “Berceste” ko-leksiyonu hem şık hem zarif. Gerek ibadet ederken, gerek özel günlerde pratik kullanımıyla kendimize değer katacak olan Bercesteler birçok renk alternatifi ile ipek tuşeli ve akışkan kumaşlarla rahatlığı vaad ediyor.

®KOMBiNASYONyaşam

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 17

BERCEST

E

Page 20: Tekbir edergi

Ekosenin vermiş olduğu spor görü-nüm, rahat bir görünüme paralel olarak tasarlanan tunik ve elbise modelleriyle her yaştan bayanın gönlünü fethedecek.

18 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

® KOMBiNASYONyaşam

Kimi zaman tuniklerde, kimi zaman pantolonlarda karşımıza çıkan etnik desenleri, garni olarak kullanmak çok daha kullanışlı. Bu sezon vitrinlerde sık sık karşılaşaca-ğımız bu desen günlük kıyafetlere sıra dışı bir şıklık kazandırıyor.

ETNiK

EKOSE

Page 21: Tekbir edergi

Soğuk kış aylarında etrafımızı Ho-und Stooth yani kazayağı desenler saracak. Ağırlıklı olarak siyah beyaz renklerde kullanılan bu deseni koyulu açıklı her renk ile kullana-biliriz. Kazayağı kullanırken dikkat etmemiz gereken önemli bir nokta var o da; yoğun ve gözalıcı olması sebebiyle kombine edilirken düz renkli ürünlerle kullanılması.

®KOMBiNASYON yaşam

KAZAYAĞI

Page 22: Tekbir edergi

Ölçüsüz GÜZELLiKBu sezon Ölçüsüz Güzellik gurubumuzun ışığı “KENZ” yani “HAZİNE”. Farkında olunan veya hiç fark edemediğimiz sayısız güzellikteki hazineleri fark edebilmek ve farkımızı fark ettirebilmek amacıyla çıktık yola. Farklı zaman ve mekanlarda değiş-kenlik gösteren taleplerimiz ışığında size ayrıcalık kazandıracak özel bir koleksiyon tasarladık ve TEKBİR giyinmek isteyenle-rin beğenilerine sunduk.

® KOMBiNASYONyaşam

Page 23: Tekbir edergi

®KOMBiNASYONyaşam

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 21

46-56 beden aralığındaki

her yaştan bayana

hitap eden

“ÖLÇÜSÜZ GÜZELLiK” grubu

Tekbir mağazalarında...

Page 24: Tekbir edergi

Sultan Murad uzun boylu, değir-mi yüzlü, iri burunlu idi. Kalın ve adaleli bir vücuda sahipti. Başına Mevlevi sikkesi, üzerine yuvarlak testar sarılı bir başlık giyerdi. Çok sade giyinir ve kırmızı zeminli be-yaz elbiseden hoşlanırdı. Gayet na-zik, sevimli, çok halim ve selimdi. Âlim ve sanatkârlara hürmet göste-rir, fakirlere ve kimsesizlere büyük bir şefkatle muamele ederdi. Halk tarafından “Gazi Hünkâr” diye anı-lır ve bir baba olarak sevilirdi.

Terbiyesi ile annesi Nilüfer Ha-tun meşgul oldu. Gençliğini, Bursa’da medreselerde, ilim ve sanat adamları ile geçirdi. Bütün hayatı sınır boylarında ve harp meydanlarında geçmiştir. Hiç dur-madan Rumeli’den Anadolu’ya, Anadolu’dan Rumeli’ye seferler yapmıştır. Bu kadar harp meş-

guliyetleri arasında, büyük ve kıymetli binalar, sanat eserleri meydana getirmeye de vakit bul-muştur. Bursa’da camiler, medre-seler ve imarethaneler yaptırmıştır. Edirne’yi ilk defa, hükümet mer-kezi yapmıştır. Edirne Sarayı’nı da kendisi bina ettirmiştir. Orhan Gazi’nin vefatında 95.000 kilomet-rekare olan toprakların genişliğini 500.000 kilometrekareye çıkar-mıştır. 1362’de Edirne, 1363’de Eski Zağra ve Filibe’yi fethetmiştir. 1364’te Sırpsındığı Zaferi’ni ka-zanmış, Haçlılar perişan edilmiştir. 1365’te Kara Biga Osmanlı toprak-larına katılmış, 1369’da Hayrabo-lu, Kırklareli, Pınarhisar ve Vize alınmıştır. 1370’te Bulgar Krallığı Osmanlılar’a tâbi olmuştur. Bir müddet sonra da Çamurlu Savaşı kazanılmıştır. 1371’de Çirmen Za-

feri elde edilmiş, Haçlılar bir defa daha yenilmişlerdir. 1372’de Ça-talca Bizans’tan alınmış, 1374’te Sırbistan Osmanlılar’a tâbi ol-muştur. 1375’te Nis fethedilmiş, 1378’de Kütahya Vilâyeti Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1382’de , Sofya fethedilmiş, 1383’de Can-daroğulları Osmanlılar’a tâbi ol-muştur. 1385’de Arnavutluk’un Kuzeyi tamamen alınmış, 1386’da Karamanlılarla harp yapılmıştır. 1388’de Silistre, Ziştovi, Niğbo-lu, Plevne, Lofça, Deliorman ve Dobruca Türk hakimiyeti altına alınmış, 1389’da Haçlılar bir defa daha perişan edilmiş ve İslâm or-dusunun yiğitleri sonunda Kosova Meydan Muharebesi’ni kazanmış-lardır. Ne yazık ki, bu şanlı zafer çok büyük bir acı ile neticelenmiş, bütün gazileri derin bir matem

MURAD HÜDÂVENDİGÂR

Hazırlayan: Muhammed Karaduman

Gençliğini, Bursa’da medreselerde, ilim ve sanat adamları ile geçirdi. Bütün hayatı sınır boylarında ve harp meydanlarında geçmiştir. Hiç durmadan Rumeli’den Anadolu’ya, Anadolu’dan Rumeli’ye seferler yapmıştır. Bu kadar harp meşguliyetleri arasında, bü-yük ve kıymetli binalar, sanat eserleri meydana getirmeye de vakit bulmuştur. Bursa’da camiler, medreseler ve imarethaneler yaptırmıştır. Edirne’yi ilk defa, hükümet merkezi yapmıştır. Edirne Sarayı’nı da kendisi bina ettirmiştir.

22 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

® TARiHyaşam

Page 25: Tekbir edergi

içinde bırakmıştır. Şöyle ki; bu zafer sonunda yaralıların büyük bir kısmı düşman askerleriydi. Ancak yerdekiler arasında tek Türk şehidi de vardı. Sul-tan Murad her şehidin önüne geldiği vakit büyük bir üzüntü ile “Inna lillâhi ve inna ileyhi râciün” diyor ve şehi-din derhal kaldırılarak defnedilmesini emrediyordu. Yaralı bir Türk yanına geldiği zaman, onu okşuyor, yarasının acıyıp acımadığını ve bir arzusu olup olmadığını soruyordu. Böylece do-laşırken biraz uzakta ölüler arasında bir kımıldama oldu. Sultan Murad, o tarafa döndü. Ölüler arasından, dev gibi uzun boylu bir Sırplı’nın kalktı-ğı görüldü. Milos ismindeki bu Sırplı (Kral Lazar’ın damadı) yerden kalka-rak padişaha doğru gelmeye başladı. Padişahın muhafızları ise, Sırplıyı der-hal yakaladılar fakat Sırplı, padişahı mutlaka görmek istiyordu ve “Beni bırakınız, korkmanıza lüzum yok. Ben Padişahın elini öpmeye ve hem de

Müslüman olmaya geldim. Ayrıca size bir de müjdem var. Kral Lazar yakalan-dı, bakınız getiriyorlar” dedi. Padişah onun sözlerini işitmişti. İşaret ederek bırakmalarını söyledi. Muhafızlar da Kralın tutulduğu tarafa bakarlarken, yaralı taklidi yapan hain Sırplı, padişa-ha yaklaştı, elini öpecekmiş gibi eğildi, bir anda ve yıldırım sürati ile koltuğu-nun altında sakladığı hançerini çeke-rek, Gazi Hünkâr’ın mübarek göğüs ve karnına sapladı. Muhafızlar neye uğra-dıklarını anlayamadılar. Katil kaçmaya çalışsa da, muhafızlar tarafından yaka-landı. Hünkâr’ın son sözleri şunlardı : “İslâm’ın muzafferiyeti, benim şehit olmama bağlı ise, şehadet şerbetini na-sip buyurmasını Cenab-ı Hak’tan dua ve niyaz etmiştim. Duam kabul buy-ruldu. Hazreti Allah’a hamd ve sena olsun ki, İslâm askerinin zaferini gör-dükten sonra hayatım sona ermekte-dir. Oğlum Beyazid’e biat ediniz. Sakın esirleri incitmeyiniz. Mal ve canlarına

tecavüz etmeyiniz. Ben artik sizleri ve muzaffer ordumuzu Cenab-ı Hakk’a emanet ediyorum. Mevla, devletimizi bütün fenalıklardan korusun!” diyerek ebediyete intikal etti. Sultan Murad’ın hançerle parçalanan bağırsakları şehit olduğu yere bir türbe yapılarak gö-müldü, cesedi ise Bursa’ya nakledile-rek Çekirge’deki türbesine defnedildi. Silsile-i Sadât-i Naksibendiyye’den Hâce Seyyid Emir Kilâl (k.s.) Hazretle-ri, Mugnullebib isimli eserin sahibi ve topun mucidi olarak bilinen Cemaled-din Abdullah Efendi, Buhari’nin sârihi Semseldin Kirmanı, Birinci Murad zamanında vefat etmişlerdir. İlk kazas-ker tayinleri, tımar kanunu ve minare-lerden salata selâm okuma adetleri bu devirde başlamıştır.

Erkek çocukları: Yakub Çelebi, Yıldı-rım Beyazid, Savcı Bey ve İbrahim.

Kız çocukları: Nefise ve Sultan Hatun’dur.

Orhan Gazi’nin vefatın-da 95.000 kilometrekare olan toprakların genişliğini 500.000 kilometrekare-ye çıkarmıştır. 1362’de Edirne, 1363’de Eski Zağra ve Filibe’yi fethet-miştir. 1364’te Sırpsındığı Zaferi’ni kazanmış, Haç-lılar perişan edilmiştir. 1365’te Kara Biga Os-manlı topraklarına katıl-mış, 1369’da Hayrabolu, Kırklareli, Pınarhisar ve Vize alınmıştır.1370’te Bulgar Krallığı Osmanlılar’a tâbi olmuştur.

®TARiH yaşam

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 23

Page 26: Tekbir edergi

Sabah uyandığımda güneş, ışıklarıyla odamı doldurmaya başlamıştı bile…

Gülümseyerek kalktım ve doğruca ay-nanın karşısına geçtim. Baktım ken-dime uzun uzun. Ne kadar kusursuzdu bana verilen emanet. Masamın üzerin-de dün geceden kalan neyimi yağlamak için bıraktığım susam yağına kolum ka-zara değdi ve üzerime döküldü. Panik yapmadım ve daldım düşüncelerin en güzeline,tefekküre. Kıyafetim yağı em-miş ve kirlenmişti. Hiç hoş görünmü-yordu ve temizliği de çok zor olacaktı. Ve bu sahneden sonraki kareler…

Neden sonra, bedenlerimize verilen harika bir yapıyı düşündüm. Düşünün; metrelerce uzunlukta ama tek parça-dan oluşan bir doku düşünün; üzerine ne dökülürse dökülsün emmeyen, akıp giden, kullanımı oldukça kolay, pratik, sağlıklı, hem ısınmayı, hem de serinle-

meyi sağlayacak özelliklere aynı anda sahip olan, darp, kesik ve benzeri ha-sarlar da kendi kendini onaran, vücut kitlesi büyüdükçe paralel olarak büyü-yen, sağlam ama aynı zaman da çok estetik, her türlü dış etkiye karşı çok etkin bir koruma sağlayan bir kumaş, bir doku olsun.

İşte bunlar sadece canlılara bahşedilmiş bir tasarım harikası. İnsan vücudunu ve diğer tüm canlıların vücutlarını kapla-yan deri dokusu, aktardığım özellikle-rin hepsine tek bir anda sahiptir.

Pek bilinmez ama deri dokusu da diğer pek çok yapı gibi, eksikliği durumunda insanın ve diğer canlıların yaşamını teh-likeye atacak kadar önemli bir organdır.

Derinin sadece bir bölümünün tahrip olması, öncelikle vücutta önemli bir su kaybına sebep olacağı için ölüme yol açabilir.

Derimizin 1 cm. altını kaldırdığımızda karşılaşacağımız manzara, yağların ve proteinlerin oluşturduğu, çok çeşitli da-marların da bulunduğu estetik olmayan, hatta ürkütücü bile sayılabilecek bir gö-rüntü olacaktır. Deri bütün bu korkunç yapıyı örtücü özelliği sayesinde hem vücuda çok önemli bir estetik katkıda bulunuyor, hem de tüm dış etkenlerden korunmamızı sağlıyor. Sadece bu özel-liği bile derimizin varlığının ne kadar önemli olduğunu göstermeye yeter.

Bakın şu işe; birkaç damla susam yağı-nın sebep olup da tefekkür ettirdiği ve O’nun(C.C) varlığını tekrar hissettirdi-ği güzel şeylere… Ve hikmet okyanu-sunun ortasında usul usul yüzdürüldüm.

Hikmetinden sual olunmaz…

Vesselam…

DAMLADAN OKYANUSA ÇIKMAK

Derimizin 1 cm. altını kaldırdığı-mızda karşılaşacağımız manzara, yağların ve proteinlerin oluşturduğu, çok çeşitli damarların da bulunduğu estetik olmayan, hatta ürkütücü bile sayılabilecek bir görüntü olacaktır.

Hazırlayan: Esra Karaduman / Psikolog Danışman

24 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

® PSiKOLOJiyaşam

Page 27: Tekbir edergi

Hazırlayan: Tuba Karaduman / Psikolog

DİL GELİŞİMİDil, insanı diğer varlıklardan ayıran bir iletişim ürünüdür. Dil gelişimi ise bir bireyin hayatında çok büyük rol oynamakta-dır. Piaget’e göre dil, dünyayı temsil eden semboller sistemidir. Dilin gelişim aşamaları; doğum öncesindeki gelişim, doğum sonrasındaki gelişim, bebeklik dönemindeki gelişim ve ilk ço-cukluktaki gelişim şeklinde başlar ve devam eder.

Çocukların dile karşı olan yakınlıkları oldukça hızlı bir şekilde gerçekleşmektedir. Tüm kültürlerdeki çocukların hemen he-men hepsi ilk sözcüklerini 12-18 ay arasında söylemektedirler. Dört yaşına geldiklerinde ise çoğu cümle kurmaya başlarlar.

Dil gelişimi aşamasında öncelikle birinci aylarda iki veya üç heceli sesleri birbirinden ayırt ederler ve dile getirirler. Aynı zamanda bu dönemde diğer sesler ilgilerini çekebilir; duyduk-ları sesin arayışına girebilirler. İkinci aylarında ise; bebeklerin ağlama sesleri farklılık göstermeye başlar. Hemen bunun aka-binde ilerleyen aylara doğru Cıvıldama (Cooing), Heceleme (Babbling), Konuşmaya hazır olma ve ilk sözcükler eklenir.

Dil gelişimi her çocuk için çok önemlidir; bu aşamanın özel-likle dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum ve dil gelişimi hakkında genel bir bilgi paylaşımı yaptıktan sonra asıl değin-mek istediğim konulardan birisi de 2.dil öğrenme durumudur. Bir çok ailenin çocuğu için bu girişimde bulunduğuna kanaat getirdikten sonra şunlara değinmek istedim.

Öncellikle çocukların dil gelişimi özellikle 6-7 yaşa kadar çok hızlı geliştiği için en verimli zaman dilimi bu yaş aralığındadır. Bu yaş aralıklarında bazı uzmanlar 2-3 dil öğrenebileceklerini vurgulamışlardır ve bu yaşlar içerisinde gerek ana okullarından

gerekse evdeki özel eğitimden aldığı bakıma çok özen göster-memiz gerekir. İyi bir bakıcı, iyi bir eğitmen ve güvenilir bir anaokulunda bunlar sağlanabilir. Bunlara önem verdiğimiz kadar bir o kadar da önem vermemiz gereken başka bir konu daha var. Çocuğun bu duruma hazır olması lazım çünkü aksi bir durumda çocuğun normal bir şekilde işleyen zihin ve dil gelişimi geri tepebilir ve elindeki en etkili olan iletişim aracı beyin ve dil fonksiyonlarına zarar verebilirsiniz.

İşte tam bu sırada iş ailelere düşüyor. Bebeklerimizin ve ço-cuklarımızın gelişim süreçlerindeki tüm bakım ihtiyaçlarını karşılamalıyız ki ileride başka bir sorunla karşılaşmayalım. Onlar için en doğru zaman için uzmanlardan yardım almalı-yız. Uzmanlara da başvurmadan önce o kişiyi çok iyi şekilde araştırmanızı tavsiye ediyorum. Yanlış insanlarla yanlış hatalar yapmamak için lütfen dikkatli olalım. Bir çocuğun geleceği söz konusu ise biraz daha fazla hassasiyetten kimseye zarar gelmez diye düşünüyorum.

Ayrıca 2. dil için çocuğun en verimli zamanlarını da boşa har-camamanızı rica ediyorum. Birden fazla etkili öğrenme yön-temi bulunmaktadır; bunlardan birini bularak, uygulayarak veya teşvik ederek çocuğunuzun zamanının verimli geçmesini sağlayabilirsiniz. Hem bir çocuğun erken yaşta dil eğitimine başlaması sosyal yaşamanı olumlu etkilemesiyle eşdeğerdir.

Çocuğunuzun her zaman sağlıklı, bilinçli bir birey olmasını is-tiyorsanız; zamana, çevresine uyum sağlamasından yana iseniz veya hayata 1-0 önde başlamasını istiyorsanız.

Lütfen! Çocuğunuzun dil gelişimini önemseyiniz.

®PSiKOLOJi yaşam

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 25

Page 28: Tekbir edergi

“2013/14 Sonbahar/Kış dönemi için üretilen birbirinden özel desenlerin bulunduğu Tekbir Eşarp koleksiyonu ipeğin en şık halini bizlere sunuyor. Üretilen kıyafetlerin model ve renklerine kombin olacak şekilde tasarlanan eşarplar kalitesi ve desen-leriyle göz dolduracak.

26 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

® EŞARPyaşam

EŞARPLARDASONBAHAR / KIŞ KOLEKSiYONU

Page 29: Tekbir edergi

®EŞARP yaşam

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 27

Page 30: Tekbir edergi

Öncelikle Emine Hanım’a bize kıymetli vaktini ayırdığı için çok teşekkür ediyo-ruz. Öncelikle sizi sizden dinleyebilmek bizim için çok kıymetli. Bize biraz ken-dinizden bahsedebilir misiniz?

Sizler gibi böyle işleri üstlenmiş kişile-re yardımcı olmak görevimiz. Kendimi anlatmaktan gerçekten yoruldum, bunu yeterince yaptığıma inanıyorum artık.

Yazdığınız kitaplar sizin en önemli tem-silcileriniz, en azından toplum , okuyu-cu kitleniz sizi öncelikli olarak bu kitap-lar aracılığıyla tanıdı. Siz hedeflediğiniz yere geldiğinize inanıyor musunuz?

Çok şükür Rabbim lütfetti, hedeflediği-min üzerinde bir yere ulaştığıma inanı-yorum. Artık sadece gerçekleştiremedi-ğim hayallerime ulaşmak için mücadele ediyorum, yapamadıklarıma doğru ko-şuyorum. Ancak yapabildiklerim için Rabbim’e şükürler olsun.

Yazdığınız onca kitaptan yola çıkarsa-nız, Yazarların kitaplarının çocukları gibi olduğu fikrine katılıyor musunuz?

Ve en başarılı olduğunuza inandığınız kitabınızı sorsak, neler paylaşırsınız?

Kitaplarınız çocuğunuz gibi olamaz. Ancak bazen çok farklı bir duyguya ka-pılmanıza vesile olurlar. Örneğin yasak-lanan bir kitabımı bir yerde gördüğüm zaman, içimden bir parça kopuyor ade-ta. Çünkü uzun süren emekler, uğraşlar o sayfalara sığdırılmış ama bir bakıyor-sunuz yasaklanmış. Bu çok sarsıcı bir durum. 88 tane kitabım var ve bunların içinden 10 tanesinin benim için ayrı yeri var tabi bu diğerlerini sevmediğim anlamına gelmez. Mevzu derin aşk ve normal aşk ayırımında.

Romanlarınızı gerçek hayattan mı alı-yorsunuz, yoksa kurgu mu yapıyorsu-nuz? Konu buraya gelmişken, yakın za-manda okuyucularınızla buluşturmayı planladığınız yeni bir kitabınız var mı?Benim tüm romanlarım gerçek hayat-tan alıntıdır. Sadece bir kurgu romanım var, “Ada”. 2013 yılı sonuna kadar çı-karmayı planlıyorum. Bu kitap umdu-ğumdan çok daha güzel oldu, hatta de-

falarca dönüp okudum. Bir de şunu fark ettim ki, hayali roman yazmak daha ko-laymış, istediğiniz gibi şekillendirebili-yorsunuz. Daha dinlendirici geldi bana. Tabii kurgunun olması için de belli bir hayat birikiminin olması gerekiyor. Ayrıca bu kurgumun dışında “Sorma! Nasılsa Cevabı Yok” isimli yeni bir ki-tabımı daha okurlarımla buluşturmaya hazırlanıyorum ki, bu romanımın da oldukça ilginç bir konusu olduğunu be-lirtmek isterim.

Okuyucularınız kitaplarınızın çok öğre-tici olduğunu ve onlardan çok etkilen-diklerini savunuyorlar. Peki kitapları-nızı yazarken sizin için ilk sırada hangi kural ya da amaç geliyor?

Benim için ilk kural hurafesiz olması, devamında yeni bilgi vermesi ve edebi açıdan güzel olmasıdır. Önceleri edebi güzelliğe çok önem vermesem de artık bu benim için önemli bir kural. Bunla-rın dışında yazdıklarımın okuyucularım için geleceğe doğru kapılar açtırması da son derece hassas olduğum bir noktadır.

EMEKLE YOĞRULMUŞ BiR ÖMÜR

EMİNE ŞENLİKOĞLU

28 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

® RÖPORTAJyaşam

Page 31: Tekbir edergi

Vefalı bir okuyucu kitlesine sahip ol-duğunuzu biliyoruz. Sizce bu bağ nasıl oluştu?Bu soru çok tevafuk oldu. Bir gün Ra-sih Yılmaz ile konuşuyoruz, kendisi, bu gidişle roman piyasasının çökeceğini çünkü herkesin sosyal medyaya dalıp kitap okumayı bıraktığını söylerken, arkasından bana, “ama sizin çok belli bir hedef kitleniz var ve ne olursa olsun onlar sizi bırakmayacaktır” dedi. Ger-çekten benim çok vefalı bir okuyucu kitlem var. Twitter, facebook değil, daha niceleri de gelse benim okuyucu-mu etkilemez. 40.000 civarındaki oku-yucularım sadece adımı gördüklerinde kitabımı alabilecek kadar vefalı. Onlar-la aramızda çok sağlam bir bağ var.

Çağın en hızlı ilerleyen iletişim kanalı olan sosyal medya hakkında neler söy-lemek istersiniz? Siz de bu alanın et-

kin kullanıcısı mısınız? Sizce bu alanın doğru kullanımı nasıl olmalı, nelere dikkat edilmelidir?

Evet ben de sosyal medyanın etkin kul-lanıcısıyım. Bir ayeti kerimede Allah der ki; geçmiş kavimlere (s.a.v. öncesi) verdiğimi size vermedim, size verdik-lerimi de onlara vermedim. İnternet dediğimiz büyük bluş da Allah’ın bize bahşettiği bir nimettir. Allah onun altyapısını hazırlamış ve çok çalışan bir kuluna onu bulmayı nasip etmiştir. İşte Allah’ın bize bahşettiği bu nime-tin aleyhinde konuşmanın anlamı yok. Ancak bunu da kötüye kullanan elbet-te ki vardır. Ama her şey kötüye kul-lanılabilir. Örneğin evimizde yiyecek keserken kullandığımız bıçağı, insan öldürmek için kullananlar var. Ama bu bizi bağlamaz. Biz interneti hayra kul-lanmaktan yanayız.

Günümüz Türkiye toplumuna dönüp baktığınızda zihninizde oluşan ilk algı nedir? Özellikle genç kuşak hakkında neler düşünüyorsunuz?

Açıkçası gidişatı şöyle tanımlıyorum; muazzam yüksek bir binanın ön pence-resinden baktığınızda, enfes bir manza-ra, pırıl pırıl bir gökyüzü görüyorsunuz. Ama aynı binanın arka penceresinden baktığınızda, kirlilik, kötü kokular ve olumsuz birçok şey görürsünüz. İşte bana göre Türkiye’nin durumu böyle. Çok güzelliklerle çok çirkinlikler yarış halinde. Hangi taraf daha çok çalışırsa yarışı o kazanacak. Ayrıca müslüman-lara baktığım zaman gerçekten çaba-layan kısmı görsem de ciddi anlamda gevşeme olduğunu da düşünüyorum. Çalışanların çalışmayanlardan az olma-sı dengenin bozulmasına neden olur. Bu nedenle bunun bilincinde olmak ve sorgulamak lazım.

Genç kuşaktan bahsetmişken, yazar ol-maya hazırlanan yeni nesil için tavsiye-leriniz var mıdır?

Benim yazarlığa başladığım dönem-de farklı mecralarda yazan yaklaşık 50 yazar vardı. Ancak bugün sadece birkaçımız ayakta kalabildik. Yazarlı-

ğa başlamak değil iradeli olarak neti-celendirmektir önemli olan. Kimseyi okumayıp, kendinin en iyisi olduğunu düşünen yazarlar bunun hata olduğu bi-lincine varmalıdırlar. Allah ayeti keri-mede der ki; “elden üstün eller var”.işte bu bilinçle, özellikle biz Müslümanlar olarak, kibirden uzak durmalıyız. Bir de şu var ki, ben şimdiye kadar hiç ödül alamasam da benim kulvarımdan bir arkadaşımın ödül alması benim büyük sevinç yaşamama yeter. Çünkü benim davamın insanı da ben demektir.Son olarak yeni yazar adaylarına tav-siyem, yazarların hayatlarını okuyup nasıl zorluklardan geçtiklerini öğrenip, kurallarını oluşturarak bu işin içinde yer almalarıdır.

Eşler arası iletişim ile ilgili çalışmalar yaptığınız biliniyor. Böylesine hassas bir konu ile ilgili düşüncelerinizi ve tavsiyele-rinizi okuyucularımızla paylaşır mısınız?

Bu konu benim üniversite bitirme te-zimdi. Bir hocamızın da teşvikiyle, üze-rinde biraz daha çalışarak kitap haline getirdim. Bu alanda yıllardan beri ça-lışmalar yapıyorum. Yakın zamanda bu konuyla ilgili bir projeyi uygulamaya koyarak, tecrübelerimi aktarabileceğim.

Son olarak bu konuda doğru tavsiye ve görüş alınabilecek önemli bir kişi olarak baş örtüsü ve tesettür giyim hakkındaki düşüncelerinizi Tekbir Yaşam okuyucu-larıyla paylaşırsanız çok seviniriz.

Bir kadın kapalı olabilir, ancak teset-türlü olmayabilir. Bu konu, aslında kadınların vücut hatlarını belli eden, dar kıyafetler giydiklerinde neyi kaybet-tiklerinin bilincine varmalarıyla daha iyi anlaşılacaktır. Tabi ki bu tesettür olmuyor. Ancak baş örtüsü takmanın bir ayrıcalığı da olacaktır. Ancak Al-lah emrindeki sevabı tam anlamıyla kazanmak en güzel ve doğru olanıdır. Tavsiyem, tesettüre sadık kalsınlar, kalalım hep birlikte. Ayrıca belirtmek isterim, Allah’a şükürler olsun ki, her şeye rağmen kapalıların % 60’a yakı-nı gerçekten kapalıdırlar, ki bu benim tahminim. Okuyucularınıza selamlar…

Çok güzelliklerle çok çirkinlikler yarış halinde. Hangi taraf daha çok çalışırsa yarışı o kazana-cak. Ayrıca müslümanlara baktığım zaman gerçekten çabalayan kısmı görsem de ciddi anlamda gevşeme olduğunu da düşünüyorum.

®RÖPORTAJ yaşam

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 29

Page 32: Tekbir edergi

YAYLALARI İLE MEŞHUR

FINDIK DİYARI

GİRESUNGiresun, Anadolu´nun kuzey-doğusunda, yeşille mavinin kucaklaştığı Karadeniz’in inci kentlerinden birisidir. Eski Anadolu tarihi araştırmaların-da, şehir ve kasaba tarihlerin-de dil incelemeleri sonucun-da, bu bölgede M.Ö. 2000´li yıllardan beri Türk varlığının mevcut olduğu anlaşılmıştır.

Hazırlayan: Abdurrahman Karaduman

® GEZiyaşam

Fotoğraf: Esra Karaduman Uzun

Page 33: Tekbir edergi

Giresun Adası Giresun Adası Karadeniz`in tek adası olan kıyıdan bir mil açıkta yer almak-tadır. 40.000 metrekare alana sahip olan ada, Aksu şenliklerinde ve yaz aylarında özel seferlerle ziyaret edilmektedir.

KALELERGiresun KalesiOldukça zengin bir tarihi kültüre sahip olan kale, şehrin merkezine kurulmuş-tur. Kalede Milli Mücadele Kahramanı Topal Osman Ağa`nın anıt mezarı, tari-hi saray kalıntıları, mağaralar, kaba taş-larla örülmüş surlar ve taş kabartmalar görülebilecek önemli noktalardır.

KİLİSE VE TÜRBELER Katolik Kilisesi (Çocuk Kütüphanesi) Çınarlar mahallesinde Çocuk Kütüpha-nesi olarak hizmet veren bina, 18. yy. go-tik mimarisi tarzında inşa edilmiştir. Gü-nümüze kadar özgün yapısını korumuştur.

Seyyit Vakkas TürbesiKapu Mahallesi`nde bulunan 19. yy.dan kalma bir türbedir. Fatih Sultan Meh-met zamanında büyük yararlılıklar göste-ren ve bir çatışma sırasında şehit düşen uç beyi Seyyit Vakkas`a aittir. Kendisi 15.yy.da yaşamış olmasına rağmen tür-besi 19. yy.da yaptırılmıştır.

PLAJLAR Giresun kentinin doğu ve batısındaki sa-hiller kilometrelerce uzayıp giden doğal plajlar durumundadır. Kent merkezine yaklaşık 5 km. uzaklıkta yer alan, Arif Ku-maş, Giresun, Belediye, Emniyet, Tabya ve Jandarma plajları Giresun`un başlıca plajlarıdır. Giresun`da kamping yapılacak plajlar Arif Kumaş, Bulancak Belediye, Keşap Düzköy Belediye Plajı, Tirebolu Plajıdır. Ayrıca yaz aylarında Giresun Adası ile Giresun Limanı arasında her akşam Mavi Tur düzenlenmektedir.

KAPLICALARGiresun doğal maden suları ile de ünlü-dür. İnişdibi Madensuyu, Çaldağ Maden Suyu; Batlama Deresi üzerindedir. Şişe-lenmesi yapılarak pazarlanan bu maden suları, böbrek taşlarına iyi gelmekte, haz-mı kolaylaştırmaktadır. Pınarlar Maden Suyu, Şebinkarahisar yolu üzerinde Ku-lakkaya yol ayrımında bulunmaktadır.

MESİRE YERLERİ Giresun-Trabzon sahil yolu üzerinde ve Giresun kent merkezine yaklaşık 4 km. mesafede bulunan Aksu Deresi Ağzı`nda da gezi eğlenme ve dinlenme amacıyla binlerce kişi bir araya gelir. Halen her yıl 20-23 Mayıs tarihleri arasında tertiple-nen “AKSU ŞENLİKLERİ” ile yüzlerce yıllık geçmişe sahip “Mayıs Yedisi” gele-neği yaşatılmaya çalışılmaktadır.

SPORTİF ETKİNLİKLER Giresun`a 60 km. uzaklıktaki Karagöller dağ silsilesi yürüyüş sporu için çok elveriş-lidir. En önemli parkurlar; Eğribel -Çoban Bağırtan, Turna Ovası-Kümbet, Eğribel - Avşar Obası- Sağrak Gölü, Kırklar Te-pesi- Karagöl Tepesi-Aygır Gölü-Elmalı Obası. Yürüyüş parkurları rakımı 2.250 metrenin üzerindedir.

GİRESUN’DA GEZİLECEK YERLER

TARiHGiresun, Anadolu´nun kuzeydo-ğusunda, yeşille mavinin kucak-laştığı Karadeniz’in inci kentlerin-den birisidir. Şehir, denize doğru uzanan yarımadanın üzerinde yer almaktadır. Yarımadanın karşısın-da Karadeniz’in tek adası olan Gi-resun Adası (Aretias), kentin bir kolyesi gibi durmaktadır.

Şehrin nerede kurulduğu ve kimler tarafından iskan edildiği konusu tartışmalıdır. Bu tereddüt M.Ö. 350 yıllarına ait kaynaklarda da yer almaktadır. Coğrafyacı Strabon, Farnakia dediği şehrin; bugünkü Giresun kentinin olduğu yerde kurulduğu üzerinde durmuştur. Ro-malı idareci Arrien Farnakia´nın eski adının Kerasus olduğunu be-lirtmiş ve buranın Sinoplular tara-fından kurulduğunu yazmıştır.

Şehir hakkında Roma, Bizans ve Rum Pontus İmparatorluğu döne-mine ait tatminkar bilgiler yoktur.Eski Anadolu tarihi araştırmala-rında, şehir ve kasaba tarihlerinde dil incelemeleri sonucunda, bu bölgede M.Ö. 2000´li yıllardan beri Türk varlığının mevcut oldu-ğu anlaşılmıştır.

Geleneksel Giresun Evleri Kalenin güneydoğusunda yer alan ve Zeytinlik Mahallesi adı-nı alan semt, eski tarihi Giresun evlerinden oluşur. Korunmaya alınmıştır ve ziyaretçilerin uğ-rak yeridir. Eski evlere meraklı olanlar için gezilip görülecek ilginç bir semttir.

®GEZi yaşam

Page 34: Tekbir edergi

KÜMBET YAYLASI Ulaşım: Giresun`un 52 km. güneyinde Dereli İlçe sınırlarındadır. Dereli ilçesi-ne kadar 30 km. yol asfalt, Dereli-Küm-bet Yaylası arası 22 km. ham toprak yol olup, yaz aylarında dolmuşlarla gidile-bilir. Kümbet yayla gezisi gidiş İkisu , dönüş Güdül üzerinden yapılırsa, çok güzel manzaralar görülebilir.

Özellikler: 1.640 m. rakımlı yaylada alt yapı hizmetleri tamamlanmıştır. PTT acentesi, sağlık ocağı, bakkal, kasap, manav, et lokantası, fırın, kır kahvesi, ve oto tamircisi hizmet vermektedir. Aymaç tepesi, Melikli obası, Yavuz kemal gibi çok sayıda yayladan oluşan Kümbet yaylaları kamp ve piknik alanı olarak yoğun kullanılmaktadır.

Kümbet`in 2 km. batısındaki Aymaç eşsiz bir zirvedir. Aymaç`da Temmuz ayının ikinci pazar günü yayla şenlikleri yapılmaktadır. Temmuz ayının üçüncü cumartesi günü “Sis dağı Otçu şenlikle-ri” yapılmaktadır.

Kümbet yaylasında, el dokuması kolan ve örme sepet satılmaktadır. Kasaplarda sadece kuzu eti satılması, Kümbet yay-lasının özelliklerinden biridir.

HANALANI (KULAKKAYA) YAYLASI Ulaşım: Giresun`un güneyin de yer

alan yaylaya 38 kilometrelik toprak yolla ulaşılmaktadır. Yaylaya gitmek için Bektaş Yaylası’na giden dolmuşlar kullanılabilir.

Özellikler: 1. 500 m. rakımlı yayla, do-ğal botanik parkı özelliği taşımaktadır. Tamamen bakir durumdadır.

MELİKLİ OBASI YAYLASI Ulaşım: Giresun`un 40 km. güneyinde bulunan yaylaya, Giresun`dan minibüs-lerle gidilebilir.

Özellikler: 1. 500 m. yüksekliktedir. 2 km. yakınında bulunan Yavuz kemal beldesindeki sağlık ve PTT hizmetle-rinden yararlanılabilir.

BEKTAŞ YAYLASI

Ulaşım: Giresun`un 59 km. güneyin-de, toprak yolla ulaşılan yaylaya, yaz kış minibüs bulunmaktadır.

Özellikler: 2. 000 m. yükseklikte bulu-nan yayla, ağaç yetişme sınırı üzerinde-

dir. Yol üzerinde bulunan Despot kayası ve Gelin kayası birer doğa harikasıdır. Bektaş Yaylası’nın 1 km. doğusundaki Kurttepe mevkii, kışın kayak yapmaya uygundur. Elektrik, su, PTT gibi altya-pıya sahip olan yaylada; bakkal, kasap, fırın ve kır kahveleri bulunmaktadır.

GİRESUN YAYLALARI

GİRESUN’A ULAŞIMKarayolu: Doğu Karadeniz Otoyolu üze-rinde konumlanmış olan Giresun, Ordu - Trabzon arasındadır. Samsun’dan itiba-ren çift şeritli ve oldukça düzgün bir asfalt ile ulaşılabilir. Deniz: Kent merkezinde bulunan Giresun Limanı’nın beş rıhtımı bulunmaktadır. Hava: En yakın havaa-lanı Trabzon ilinde, 165 km uzaklıktadır.

KONAKLAMAGiresun’da 20 civarında 1 ila 4 yıldız arası otel bulunmaktadır. Siz de, zev-kinize ve bütçenize uygun ister şehir merkezinde, isterseniz yaylalarda ko-naklayabileceğiniz otel bulabilirsiniz.

GiRESUN’A ÖZGÜ LEZZETLERHer yörenin kendine has mutfağı ol-duğu gibi, Giresun’un da kendine özgü çok değişik ve lezzetli yemekleri vardır. Özellikle yörenin en önemli sebzesi olan Karalahanadan değişik yemekler yapılmaktadır. Bunun yanında mısır unundan da yemekler yapılır. Tabii ki, Karadeniz denilince aklımıza ilk gelen hamsi, Giresun karalahana çorbası, dolması ve diblesi, ısırgan püresi, mısır ekmeği, fasulye turşusu, kiraz tuzlaması, pezik mıhlaması. Ünlü Giresun pidesi peynirli, kıymalı, karışık vb. çeşitleriyle pazar sabahlarının vazgeçilmez alışkan-lığıdır. Denk gelirseniz, fındık tatlısını da mutlaka deneyin.

32 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

® GEZiyaşam

Page 35: Tekbir edergi
Page 36: Tekbir edergi

34 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

® ADVERTORIALyaşam

Page 37: Tekbir edergi

Malzemeler:

• 1 su bardağı pirinç• Yarım su bardağı haşlanmış yada konserve mısır

• Yarım su bardağı haşlanmış bezelye• 2 tatlı kaşığı dilimlenmiş siyah zeytin

• Yarım su bardağı zeytinyağı• 1 adet kırmızı biber

• 1 tutam dereotu• 160 gram ton balığı konservesi

• 1,25 su bardağı su• Tuz

• Karabiber• Limon suyu

Tarif:Pirinci yıkayıp üzerini geçecek kadar sıcak su koyup 20 dakika bekletin. Suyunu süzüp zeytinyağıyla 2-3

dakika kavurun. Sıcak suyu döküp, tuzunu atıp, kısık ateşte, suyunu çekene kadar pişirin. Sonrasında

soğumaya bırakın.

Mısır, bezelye, dilimlenmiş zeytin, küp küp doğran-mış kırmızıbiber, ince doğranmış dereotu, limon

suyu, karabiber karıştırın. Soğuyan pilavı ilave edip tekrar karıştırın. Son olarak ton balığını ekleyerek

servis kabına alabilirsiniz.

Malzemeler:

• 1 su bardağı toz şeker• Yarım su bardağı file fındık• 1 su bardağı sıvı yağ• 1 çay kaşığı karbonat• 2,5 su bardağı un• 1,5 su bardağı süt• 1 yemek kaşığı granül kahve• 1 yemek kaşığı sıcak su• 1 yemek kaşığı fındık kreması• 2 yumurta• Yarım limon

Üzeri İçin:• Fındık kreması• Yarım su bardağı file fındık

Tarifi:Sütü ısıtıp limon suyunu içine döküp 20 dakika bekletin. Kahveyi sıcak suda çözün. Yumurta ve şekeri köpürene kadar çırpın. Sıvı yağ, süt, kah-ve, fındık kreması ve file fındığı ekleyip karıştırın. Son olarak un ve karbonatı ekleyip, tereyağıyla yağlanmış kalıplara paylaştırıp 180 derece ısıtıl-mış fırında 20 dakika pişirin. Soğuduktan sonra bıçakla üstlerine fındık kreması sürüp file fındık serpebilirsiniz.

TON BALIKLI PİRİNÇ SALATASI

FINDIKLI KAHVELİ MUFFİN

®LEZZET yaşam

Tekbir Yaşam / Sonbahar 2013 • 35

Page 38: Tekbir edergi

Yaz mevsiminin sonlarına geldik, sonbaharın esintileri kendini hissettirmeye başladı. Gün içinde ve günden güne hava değişimlerinin sık görüldüğü ve üst solunum yolu infeksiyonla-rı, sinüzit, bronşit gibi hastalıkların, psikolojik dalgalanmaların, depressif eğilimlerin yoğun yaşandığı bir mevsim. Peki bu sıkıntıların yaşanmaması ya da mümkün olduğunca hafif atlatılması için ne yapmalıyız?

SONBAHARA Merhaba DERKEN!

• Yeterli uyku, yorucu olmayan düzenli egzersiz, dengeli bes-lenme, pozitif düşünce olarak özetleyebileceğimiz bir yaşam biçiminin bu konuda işimize çok yarayacağını söylemek iste-rim en başta.

• Erken yatmak ve yeterince uyumak, vücut direncimizin iyi olması ve sağlıklı bir beden-zihin için olmazsa olmazlardan-dır. Kaliteli bir uyku esnasında bedenimiz onarılır, dokular tamir edilir. İyi bir uyku için ise beslen-me şekli ve düzeni çok önemlidir . Akşam ye-meklerini geç saatlere bırakmamak , hazmı kolay hafif gıdalar tüketmek, az yemek , kafeinli içeceklerden uzak durmak iyi gelecektir.

• Sebze ve meyve çeşitlerinin en bol olduğu bu mevsimde, karoten ve antioksidan deposu olan kırmızı, sarı, yeşil meyve ve sebzeleri, kuru baklagilleri, tam tahılları tüket-mek damar sağlığı ve yaşlanma-yı önleyici etkileri açısından oldukça faydalıdır. İşlenmiş , paketlenmiş katkılı gı-dalar, meyveli - aromalı diye sunulan hazır süt ürünleri yerine probiotik içeren doğal yoğurt gibi gıdala-rı tercih etmek daha doğ-rudur.

• Yorucu olmayan egzersizler hem stress azaltıcı, hem dolaşı-mı yani dokulara kan akışını arttırıcı etkisi dolayısıyla organ ve dokuların beslenmesini ve toksik maddelerden arınmasını sağlar. Egzersizin depresyon üzerine de olumlu etkisi vardır. Ayrıca olayların güzel yönünü yani bardağın dolu tarafını görmek, iyimserlik oyunu oynamak hem ruhumuzu, hem zih-

nimizi hem de bedenimizi rahatlatan çok önem-li bir faktördür. Beynimiz ve düşüncelerimiz

tüm vücudumuzu, özellikle de bağışıklık sistemimizi ziyadesiyle etkilemektedir

. Keyifle, huzurla, mutlulukla yenen basit bir yemek zengin gıdalardan oluşmuş ama tedirgin, mutsuz ve huzursuz yenen bir yemekten çok çok daha faydalıdır vücudumuz için.

Hasılı kelam yine dönüp dolaşıp

duygu, düşünce ve inanca da-yandık gördüğünüz gibi. Büyük bir alimin tavsiyesine uyarak; güzel görelim, güzel düşünelim, hayatımızdan lezzet alalım.

Kalın sağlıcakla...

Hazırlayan: Dr. Hafize Erkal

36 • Sonbahar 2013 / Tekbir Yaşam

® SAĞLIKyaşam

Page 39: Tekbir edergi

®

444 0 393

www.tekbir.com.tr

HEDİYENİZ BİZDEN®, sosyal medyada takipçilerinin gönlünü

fethetmeye devam ediyor.

Paylaş-Kazan yarışmalarımızın hızla devam ettiği Facebook ve Twitter platformlarında

® eşarp ve şal kullanmayan takipçikalmayacak.

Sayfamızı takip edin, Paylaş-Kazan yarışmaları-mıza katılmaya hak kazanın.

Paylaştıkça kazanın, kazandıkça paylaşın...

tekbirgiyimm @tekbirgiyim

Page 40: Tekbir edergi

46-56 beden aralığındaki

her yaştan bayana hita

p eden

“ÖLÇÜSÜZ GÜZELLiK” grubu

TEKBiR

mağazalarında!...