sunuŞ - · pdf filetarafından tünel projesi ve maliyet analizleri yapılırken...
TRANSCRIPT
1
SUNUŞ
1-TÜNEL GALERİ TANIMI
2-TÜNELCİLİKTE MALİYETİ ETKİLEYEN TEMEL FAKTÖRLER
3-TÜNEL AÇMA METODLARI VE YÖNTEMLERİ
4-KAYLARDA TÜNEL AÇILMASI ESNASINDA KARŞILAŞILAŞILAN OLAYLAR
5-TÜNELLERDE ISI, SU VE GAZ DURUMU
6-ISTANBUL METROSU TÜNEL TİPLERİ
7-METRO TÜNELLERİNİN JEOLOJİSİ
8-KAZI YÖNTEMİ
9-TÜNEL KAZI DESTEK TİPLERİ
10-TÜNELLERDE KAZI VE DESTEKLEME ÇALİŞMALARİ
11-TAHKİMAT ÖNCESİ DURAYLILIĞI ARTTIRICI ÖNLEMLER
12-KALICI DESTEKLEME
13-BETON KALIPLARI
14-BETON ÜRETİMİ VE NAKLİYESİ
15-İNVERT BETONU DÖKÜM ŞEKLİ VE SAFHALARI
16-KEMER BETONU DÖKÜM ŞEKLİ VE SAFHALARI
17-BETON DÖKÜMÜNDE OLASI PROBLEMLER
18-KALIP ALMA SÜRESİ VE TAYİNLERİ
GİRİŞ
Büyük kentlerin ulaşım sorununda en etkili çözüm yolu olan metro; günümüz toplu
taşımacılık sistemlerinin yaygın bir türü olarak tüm dünyada giderek artan oranda
kullanılmaktadır.
2
Ucuz ve çabuk ulaşım olanağı sağlayan metronun diğer raylı sistemlerle birlikte İstanbul içi
kent karayollarındaki trafik sıkışıklığına en etkili çözümü sağlayacağı da kuşkusuzdur.
Dünyada ilk büyük metro sistemleri 19. yüzyılın sonunda ve 20. yüzyılın başlarında Londra,
Paris, Newyork ve Moskova'da kuruldu.
İlk "yeraltı demiryolu" projesi 1835'de İngiltere'de yapıldı. Ama Londra'nın kenar
semtlerindeki iki demiryolu istasyonunu kentin merkezine bağlamayı amaçlayan bu proje
"düşsel" bulunduğu için uygulanmadı.
1860'da Londra'da dünyanın ilk yeraltı demiryolunun yapımına başlandı. 6 kilometre
uzunluğundaki bu metro hattı 1863'de isletmeye açıldı. Sonraki yıllarda yapılan ekler ve yeni
hatlarla giderek genişleyen Londra Metrosunda bugün 408 kilometrelik bir ağ üzerindeki 273
istasyon arasında çalışan 457 metro treni her gün yaklaşık 2,5 milyon yolcu taşımaktadır.
İngiltere'den sonra Avrupa'daki ilk metro 1896'da Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de açıldı.
Dünyanın en ünlü metrolarından biri olan Moskova metrosunun 197 kilometrelik toplam
uzunluğunun 20 kilometrelik bir bölümü dışında, tümü yeraltındadır ve 123 istasyonu vardır.
1904'de açılan New York Metrosu, her yıl 1 milyardan fazla yolcu taşıyan ve hemen hepsi 24
saat hizmet veren 23 hattıyla dünyanın en yoğun metrosudur. Bu metronun 220,5 kilometresi
yeraltında, 150,6 kilometresi yerüstünde olan toplam 371 kilometrelik hatlarında 456 istasyon
vardır. Bugün yeryüzünde nüfusu bir milyonu aşan kentler arasında metrosu bulunmayan hemen
hemen kalmamış gibidir.
İSTANBUL METROSU İLE İLGİLİ ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Dunyadaki ilk metrolardan biri olarak kabul edilen ve Türkiye’ deki ilk yeraltı raylı ulaşım
sistemi olan emektar Karaköy Tüneli, İstanbul’da Galata ile Beyoğlu arasında kurulmuştur.
Fransız mühendis Henry Gavand'ın yapımını üstlendiği proje,30 Temmuz1871'de yapılmaya
başlanmış ve 17 Ocak 1875'de •işletmeye açılmıştır.
Bundan sonra geçen bir yüz yılda fazla sürede ise maalesef hiçbir uygulama yapılmamış,
sadece aşağıda sıralanan etüv ve proje çalışmaları ile yetinilmiştir.
1. 1908 yılında Mecidiyeköy - Yenikapı arasında çalışacak bir proje geliştirilmiş, ancak
sonuçlanmamıştır.
2. 1953 yılında Fransız SGTE firması, Mecidiyeköy-Yenikapı güzergâhını yeniden
3
projelendirmiş, fizibilite etüdlerini hazırlamış, ancak 89 milyon TL'lik yatırım için kaynak
bulunamadığından uygulamaya geçilememiştir.
3. 1960 yılında İtalyan, 1964 yılında Sovyet, 1965 yılında Amerikan firma ve kuruluşları
aynı proje ile ilgilenmişler; çalışmalar sonuçlandırılamamıştır.
4. 1968 yılında Sovyetler yeni bir proje hazırlamıştır. İki hattan oluşan bu projede l.Hat
Zincirlikuyu, Mecidiyeköy, Şişli, Taksim, Galatasaray, Karaköy, Eminönü, Yenikapı,
Topkapı güzergâhını II. hat ise Beyazıt, Saraçhane, Edirnekapı, Topçular güzergâhını
izlemekteydi. Bu çalışmalardan da, bir sonuç elde edilememiştir.
5. 1972 yılında İETT adına Türk Tekfen, Fransız Bouyges, Alman Siemens firmalarının
oluşturduğu bir grup, 4. Levent - Karaköy arasında çalışacak bir metro projesi geliştirmiş
ancak, Uygulamaya geçilememiştir. Aynı yıl Doç. Dr. Cazibe SAYAR' a bir İstanbul
Metrosu Jeoloji raporu hazırlatılmıştır.
6. Hükümet İstanbul Metrosu yapımını üstlenmiş ve 31.51973 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı
ile bu görev İmar Koordinasyon Kuruluna devre dilmiştir.Bu kapsam içinde o tarihe kadar
gerçekleştirilmiş proje ve fizibiliteleri değerlendirmek üzere müşavir firmalar
görevlendirilmiş ise de somut bir sonuç alınamamıştır.
METRO KARAKTERİSTİKLERİ
METRO PROJESİNİN AMAÇLARI
Metro Projesi genelde ve İstanbul kent içi ulaşımında aşağıdaki amaçlara erişmek üzere
projelendirilmiştir.
1. Ulaşım güvenliğini, konforunu ve emniyetini arttırmak.
2. Yolculuk süresini azaltmak, ulaşılabilirliği ve hareketliliği arttırmak.
3. Ulaşımın çevreye kötü etkilerini en aza indirmek, daha iyi yaşanabilir bir çevre yaratmak.
4. Tarihi ve doğal çevreyi korumak, sürekliliklerini sağlamak.
5. En az kentsel yayılma ile düzenli büyümeyi teşvik etmek.
6. Etkin, ekonomik yarar - maliyet ilişkisi yüksek bir ulaşım sistemi sağlamak.
7. Kent içi raylı ulaşım sistemleriyle entegrasyonu sağlamak.
4
JEOLOJİK DURUM VE JEOTEKNİK ÇALİŞMALAR
1. JEOLOJİ
İstanbul Metrosunun şu anda inşa edilmekte olan Taksim - Dördüncü Levent Bölümü
Karbonifer yaşlı Trakya formasyonu içerisinde bulunmaktadır.
Formasyon genel olarak kum taşı, şilt taşı, çamur taşı ve kil taşı birimleri ile bunların
ardalanmasından oluşmaktadır. Taze durumda, kum taşı kahverengimsi, gri ve açık yeşil
renklerde; silt taşı, kil taşı ve çamur taşı ise koyu gri renktedirler. Formasyon içerisinde
kalınlıkları genelde 2–3 m. olan ve nadiren 50–60 m.ye ulaşan diabaz ve andezitler
bulunmaktadır. Çoğunlukla ileri derecede ayrışmış durumda olan bu magmatik sokulumlar, kazı
sırasında fazla güçlük çıkarmamaktadır. Ancak ayrışmamış ve diabaz bileşimli olanlar önemli
kazı güçlüğü yaratmaktadırlar.
Bu formasyonun, yakından incelendiğinde, sık sık kıvrımlandığı, aşırı derecede kırıklandığı
ve parçalandığı görülmektedir. Plastik özelliği nedeniyle kil taşı ve çamur taşları aşırı
kıvrımlanırken, daha rijit olan kum taşları kırılarak yer yer budinajlanmıştır.
Formasyon, yüzeyden ortalama 3 m. derinliğe ulaşan suni bir dolgunun altındadır ve yine
yüzeyden 10–15 m. derinliğe kadar orta ve ileri derecede ayrışmıştır.
Kumtaşı tabakaları silt taşı veya kil taşı düzeylerine göre daha kalın katmanlıdır (5–50 cm.).
Silt taşı ve kil taşı düzeylerinin ortalama kalınlıkları 1–10 cm. arasında değişmektedir. Tabaka
yüzeyleri genelde düz, kaygan veya az pürüzlü (özellikle kum taşları da) olup kil ile sıvalıdır.
Tabakalar dışındaki süreksizlik düzlemlerini eklem takımları, faylar, makaslamalar ve
düzensiz kırıklar oluşturmaktadır.
Özellikle tünel ve istasyon kazıları esnasında 2–3 adet eklem takımı ve bunların yanında
düzensiz çatlaklar izlenmektedir. Çatlak sıklıkları ortalama 5–20 adet/m. dir. Çatlak yüzeyleri
çoğunlukla düz ve kaygandır. Ancak yer yer özellikle kum taşı çatlaklarında az pürüzlü yüzeyler
gözlenmektedir. Çatlak aralıkları çoğunlukla mm. mertebesinde olup kil ile dolguludur.
2. JEOTEKNİK ÖLÇÜMLER
2.1. Ölçüm Türleri
İstanbul Metrosu 1. Aşama, 1. ve 2. Kısım İşleri kapsamında yapılmakta olan ölçümleri
istasyonlar ve tüneller için olmak üzere iki gruptan oluşmaktadır.
2.1.1. Tüneller için yapılan ölçümler
Çubuk ekstansometreler
Tünel içi konverjans ölçümleri
Tünel içi opto-trigonometrik ölçümler
5
Yüzey ve bina oturma ölçümleri
İnklinometreler
Kaya bulonu yük hücreleri
Basınç hücreleri
TÜNEL GALERİ TANIMI
İki ucu açık yeraltı kazılarına tünel, tek ucu açık yeraltı kazılarına ise galeri denir. İlk tünel
M.Ö 4000 yılında Fırat nehri altında Babil yakınlarında 3,5x4,5 m ebatlarında 1 km. uzunluğunda
aç-kapa yöntemiyle açılmıştır. Ülkemizdeki ilk galeri ise M.Ö.300 yılında Silifke'de ki Aksıfat
galerisidir. Su amacıyla açılmış olup 45km. Uzunlukta 0.80x1.5 m. kesitindedir. Günümüzde
halen faal olduğu bilinmektedir.
TÜNELCİLİKTE MALİYETİ ETKİLEYEN TEMEL FAKTÖRLER
1.Tünel açılmasını etkileyen faktörler.
2.Tünel güzergâhının jeolojik ve hidrojeolojik durumu
3.Tünel desteklemesi ve destek türü
4.Tünelin yüzeyden derinliği
5.Tünelin çapı ve şekli
6.Tünetin uzunluğu
7.İşçilik
8.Çalışılan günler
9.Makine arızalarıdır.
Sıralamada görüldüğü gibi ilk iki madde tamamen jeolojiktir.Bu verilerin doğru olarak
araştırılması ve saptanması çok önemlidir.İşin uzaması,proje ve güzergah değiştirilmesi jeolojik
çalışmaların yeteri kadar yapılmamış olmasından kaynaklanır.Bu nedenle inşaat mühendisi
tarafından tünel projesi ve maliyet analizleri yapılırken birtakım verilerin sayısal değerlerle ifade
edilmesi istenir.Bu veriler:
a-Tünel güzergahı ve yakın çevresindeki kayaçların türü,
b-Bu kayaçların yapısal özellikleri,
c-Yeraltı ve yerüstü su durumu,
d-Tünel açılması esnasında karşılaşılabilecek doğal olaylar,
e-Doğal gerilmelerin jeolojik olaylara bağlı olarak değişmesi,
Tünel destekleme projelerinde, destek türü saptanmasında etkili parametrelerin mümkün
6
olduğunca sayısal değerlerle belirlenmesi, şeklinde sıralanabilir.
TÜNEL AÇMA METODLARI VE YÖNTEMLERİ
Tünel açma metotları temel olarak iki grupta incelenebilir.
1-Kayada Tünel Açma ve 2-Zeminde Tünel Açma.
İstanbul Metrosu Tünellerinin kaya ortamında açılması niteliğinden ötürü sadece bu metodu
inceleyelim. Kayada tünel açma metodunda uygulanan temel iki yöntem vardır. Bunlar Delme
Patlatma Yöntemi ve Tünel Açma Makineleri Kullanılarak yapılan tünel kazı yöntemleridir.
Magmatik sokulumlar haricinde Trakya Formasyonu tünelin kazı makineleriyle açılmasına
elverişlidir. Sert kayalarda tünel açılması esnasında, kökeni değişik nedenlere bağlı, çeşitli
olaylarla karşılaşılabilir. Bunların ana nedeni kayaların içinde bulunan doğal gerilmelerdir. Doğal
gerilmeler, yerçekimi, kalıcı gerilmeler ve su basıncının etkisiyle oluşur. Kalıcı gerilmeler,
yerçekimi ve su basıncı dışında kalan gerilmelerdir. Kalıcı gerilmeler.
—Tektonik Hareketler,
—Magmatik Faaliyetler,
—Metamorfizma ya da Rekristalizasyon
—Fiziko-Kimyasal Olaylar (kabarma, büzülme, genleşme, şişme),
—Kayaların Erozyonu ve Buzul Erimesi.
Sonucunda oluşurlar. Son yıllarda ölçü tekniğinin gelişmesi ve buna bağlı olarak yeraltında
yapılan gerilme ölçmeleri, kayaların belirli bir derinliğe kadar izostatik gerilmeler altında
olmadığını yatay ve düşey gerilmelerin birbirinden farklı olduğunu göstermiştir. Bu kısımda
kayaçların elastik davranış gösterdiği kabulü yapılmış; elastik bölgelerden daha derinlerde ise
basınç ve ısı etkisiyle plastik ve yarı plastik davranış özelliği gösteren bölgelerde yatay
gerilmelerin, düşey gerilmelerin 3 katı olduğu belirlenmiştir. Ancak eski kıta nüvesini teşkil eden
kıta kalkanlarında bu oranın geçerli olmadığı, tünelin yüzeye çok yakın geçtiği bölgelerde dahi
yatay gerilmelerin düşey gerilmelerden çok daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.(ŞEKİL–1)
7
v
0h
v
vh 3
1
2500
m
vh
v
ŞEKİL–1: Çeşitli gerilmelerde yatay ve düşey gerilme ilişkisi (Wahlstrom,1973)
Doğal gerilme altındaki kayaçlarda yapılan kazılarda oluşan yeni gerilmelere "ikincil gerilme"
denir, ikincil gerilmeler yeraltında açılan boşluk çevresinde üç zon oluşturur. Bu zonlar dıştan içe
doğru
1- Kazıdan Etkilenmiş Kaya (Elastik Bölge),
2- Koruyucu Bölge,
3- Plastik Bölge (Gevşeme Zonu). (ŞEKİL–2)
Gevşeme zonunda kohezyon (c) içsel sürtünme açısı ,etkilenmiş kayaca göre daha düşük
değerler verir. Ayrıca kazı kesitlerinin şekli de gerilme dağılıştan üzerinde etkilidir. Dairesel ve
elips kesitli tünellerde gerilme kemeri büyük gerilme yoğunlaşması olmaksızın oluşur.
Gerilmelerin köşe bölgelerde daha yoğun oluşması nedeniyle, tünel kesiti seçiminde köşe teşkil
eden kesitlerden kaçınılmalıdır.
ŞEKİL–2:Yeraltı kazılarında oluşan gerilme zonları.
KAYALARDA TÜNEL AÇILMASI ESNASINDA KARŞILAŞILAN OLAYLAR
A-KAYA PATLAMALARI: Doğal gerilmelerin etkisi altında bulunan kayalar içinde açılan
tünellerde, kazı hızı ve türüne bağlı olarak, tavan ve yan kısımlarda yer alan kayaların ani
patlamayla tünel boşluğuna doğru düşmesi olayına denir. Küçük parçalar (bir kaç kg.) halinde
8
olanlara "popping", büyük kütleler şeklinde (yüzlerce kg.) gözükenlere ise “bumbs, bumping” adı
verilir. Kaya patlamalarında en önemli etken jeolojidir. Farklı dirençteki kayaların bir arada
bulunmaları, aşırı kırıklı ve faylı zonlarda dikkat edilmelidir. Trakya Formasyonu dahilinde kaya
patlamasıyla karşılaşılmamıştır. Bunun nedeni %6'lık magmatik sokulumlar hariç, formasyon
kendi içerisinde sedimenter homojen bir yapı içermektedir.
B-KEMERLENME: Tünel içi gerilmelerine bağlı olarak, kayaların tünel boşluğuna doğru
yönelme isteğinin yine kayaların birbirlerine destek vererek bir denge kurmalarına denir. Kayanın
litolojik ve yapısal özellikleriyle desteksiz kalacak kısmın boyutlarına bağlı olarak değişim
gösterir metro projesi dahilinde yapısal konumuyla kemerlenmesi düşük olan bölgelerden
geçilirken kazı adımının uygun seçilmesi nedeniyle problem teşkil etmemiştir.
C-AŞIRI SÖKÜLME: Tünel kazılarında profil fazlası kazılara "aşırı sökülme" denir.
Kayanın ayrışma oranı, içerdiği süreksizlikler, tünel kesit alanı ve tipi, eğer patlayıcı
kullanılıyorsa; patlatma yöntemi ve patlayıcı türü, kazı ano boyu, aşırı sökülmeyi doğrudan
etkileyen parametrelerdir. Farklı kayaçlardaki aşın sökülmenin ortalama değerleri Judd'a göre
saptanmıştır.(TABLO–1)
KAYAÇ TÜRÜ AŞIRI SÖKÜLME ORANI
TORTUL KAYAÇLARDA GRANİTLERDE BAZALTLARDA GNAYSLARDA DİĞER METAMORFİKLERDE
%9–11 %10–12 % 8–15 % 8–11 % 11
TABLO–1 -.Değişik türdeki kayaçlardaki ortalama aşırı sökülme yüzdeleri (Judd–1957)
Ayrıca sedimenter kayaçlarda tabakaların, fayların ve kıvrımların etkisi tünel açılmasında göz
önünde tutulacak önemli parametrelerdir. Tabaka kalınlığı, tabakaların doğrultu ve eğimi, fayların
doğrultusu ve eğimi, faylardaki ezik zonun kalınlığı ve dolgu türü, kıvrımlanma şiddeti ve yönü
tünel açılmasını doğrudan etkiler.
TÜNELLERDE ISI, SU VE GAZ DURUMU
1-Su Sorunu: Bu sorun daha çok yeraltı su seviyesi altında açılan tünellerde görülen bir
sorundur. Tüneller açıldıktan sonra, yeraltı suyu için bir drenaj kanalı gibi çalıştığından bazen
büyük zararlara, can ve mal kaybına, tünel açılma maliyetini ve süreyi olumsuz etkiler. Ayrıca su
kayaçların içerdiği çatlaklar, boşluklar ya da permeabilitesi yüksek kayaçlar boyunca gelir. Bu
esnada ayrışmış, killi ve çok sık çatlaklı kayaçlar tünel boşluğuna yavaş veya hızlı olarak hareket
ederek tünel açılmasını zorlaştırırlar. Özellikle sıkışma ve şişme kapasitesi yüksek karakterli kaya
ortamlarında tünel kazısı oldukça güçleşebilir.
Suların kimyasal bileşimi tünel desteklemesinde kullanılan çelik ve beton üzerinde etkili
olmaktadır. Etki derecesinin anlaşılması için suda 4CaSO , 4NaSO , 4MgSO , SH 2 , 2CO ve
23HCOCa olup olmadığı araştırılmalıdır. İstanbul Metrosu Tünellerinde Önemli bir su
probleminden söz edilemez. Metro Tünellerinin kazı kotu. Yeraltı su seviyesi üzerinde yer
almaktadır. Ancak antik galerilerle tünel güzergâhının kesiştiği bölgelerde yerel olarak bir hız
yavaşlamasından bahsedilebilir.
2-Isı Sorunu: Derinlere inildikçe tünellerde jeotermik gradyan nedeniyle bir ısı artışı görülür.
Bu ısı artışı tünel açılmasını güçleştiren etkenlerin başında gelir. Kimyasal reaksiyonlar, kayaçları
9
oluşturan tabakaların doğrultu ve eğimleri, tünelin uzunluğu da ısıyı etkiler. Örneğin, yatay
tabakalı ortamlardaki ısı, düşey tabakalı ortamlardan daha fazladır. Ayrıca radyoaktif reaksiyon
olan sahalarda, faylı sahalarda sürtünmeden ötürü ve magmatik faaliyetlerin yoğun olduğu
sahalarda ısı artışının fazla olduğu yerlerdir. Tünellerde ısı sorununun çözümündeki en etkin yol
havalandırmadır.
İstanbul Metrosu Tünelleri hem derinlik, hem de diğer faktörler açısından sığ tüneller olduğu
için herhangi bir ısı sorunu yaşanmamıştır. Dünyadaki bazı tünellerin ısı ve su durumu aşağıda
verilmiştir.(TABLO–2)
TÜNEL ADI Gotthardt Simplon Lotschberg Amanos-Ayran
TÜNEL UZUNLUĞU m. 19994 19803 14563 4820
ÖRTÜ KALINLIĞI m.(max) 1706 2135 1673 600
SICAKLIK CP (max) 30.8 56 34 26
TÜNELE GELEN SU It/sn 230 1200 _ _
TABLO–2
3-Gaz Sorunu: Tünellerde çalışma koşullan ve jeolojik koşullardan ötürü, atmosferik gazlar
dışında bazı yabancı gazlarla karşılaşılabilir. Çalışma koşullarının zorlaşmaması ve tehlike
durumuna karşı tünel içi gaz ölçümlerinin sürekli kontrol altında tutulması gereklidir. Tünel
çalışmalarında karşılaşılan gazlar ve tehlike düzeyleri aşağıda verilmiştir.(TABLO–3)
TABLO–3
GAZ ADI ÖLÜMCÜL DÜZEY ÇALIŞMA DURMA SINIRI
(CO2) KARBONDİOKSİT %15–20 %4–6
(CO) KARBONMONOKSİT %0.04–0.06 %0.025
(CH4) METAN %5'den yukarı patlama sınırı
(H2S) HİDROJENSÜLFÜR %6 patlama sının %0.1–0,5
(SO2) KÜKÜRTDİOKSİT %0.0009 %0.0007
İSTANBUL METROSU TÜNEL TİPLERİ
10
İstanbul Metrosu Tünelleri gidiş-dönüş olarak, iki ayrı hat olarak açılmakta olup;4 ayrı
karakterde tünel kesiti kullanılmaktadır. Bunlar, A (Ana Hat Tünelleri), P (Peron Tünelleri), T
(Makas Tünelleri) ve B Tipi (Bağlantı Tünelleri) tünellerdir. Bu tünellerin ortalama kesit alanları
aşağıda verilmiştir.(TABLO–4)
TÜNEL TİPİ KESİT ALANI 2m
A 37
P 65
T 100
B
B1 43
B2 22
B3 45
TABLO–4
TÜNELLERİNİN JEOLOJİSİ
Metro güzergâhının genel jeolojik yapısı, Karbonifer yaşlı Trakya Formasyonu
oluşturmaktadır. Bu birim genel olarak kumtaşı, silttaşı, kiltaşı ve çamurtaşı birimleri ile bunların
ardalanmasından oluşmaktadır. Kalınlığı 600–1700 m. arasında değişmektedir. Avrupa yakasının
geniş alanlarında yüzeylenen ve İstanbul Paleozoiğinin en üst kesimini oluşturan Trakya
Formasyonu kireçtaşı mercekli fosfat yumruları içeren çört tabakaları ile başlamaktadır. Bunların
üstüne doğru kumtaşı, türbiditik kumtaşı ve çamurtaşlarından oluşan (ince kırıntılı) bir istif
şeklinde gelişir. Trakya Formasyonu Karbonifer (270-350 milyon yıl) yaşlı bir birim olup en az
iki farklı zamanda ve doğrultuda yanal tektonik kuvvetlerin etkisinde kalan Trakya Formasyonu
ve bütün Paleozoik istif aşırı kıvrımlı-kırıklı ve faylı tektonik yapı ile tektonik dokanaklarla
sınırlı-litolojik korelasyonu yapılamayan bloklu bir yapı kazanmıştır.
Ayrıca Trakya Formasyonu içerisinde Üst-Kretase volkanizması ile ilişkilendirilen volkanik
sokulumlar görülür. Taksim–4. Levent arası bölgede kazı esnasında andezit ve diyabaz dayklarına
rastlanılmış 5 m–120 m. arasında değişen kalınlıklarda olduğu görülmüştür. Bu güzergâhta
karşılaşılan volkanik daykların çoğu andezit bileşimlidir. Zincirlikuyu çevresinde yaklaşık 150 m.
lik tünel bölümünde ise mikro gabro bileşimli magmatik sokulumlara rastlanmıştır. Bu dayk ve
sokulumlar Paleozoik temel kayaçları içinde %6' lık hacimsel orana ulaştıkları, çoğunlukla
delme-patlatmalı kazı gerektireceği belirlenmiştir.
Trakya Formasyonu magmatik sokulumları hariç bölümlerinde genel olarak tünel açımına
elverişli bir kaya kalitesi sergiler. Ayrıca kazı çalışmaları esnasında yer yer tünel şeklinde açılmış
antik su kanallarına rastlanılmıştır.
KAZI YÖNTEMİ (YENİ AVUSTURYA TÜNEL METODU)
İstanbul Metrosu Tünelleri, Yeni Avusturya Tünel Metodu (N.A.T.M.) anlayışıyla
açılmaktadır. Yöntem özünde kazı sonrası oluşacak deformasyonun bir kısmının ana kayaya, bir
kısmının ise tahkimat elemanına taşıttırılması esasına dayanmaktadır.
Yeni Avusturya Yönteminde asıl olan kazı sonrası, ilk destek oluşturulana kadar geçen
zamandır. Bu yöntemin en önemli ilkesi; kayanın mukavemetini korumak ve harekete geçirmek;
tünel çevresindeki kayada kendini destekleyen genişçe bir halka oluşturmaktır. Bunun için ilk
iksa kayanın kendini desteklemesine yardımcı olması maksadıyla yerleştirilir ve zamanlama çok
11
önemlidir. Ayrıca iksada birikecek gerilmelerin jeoteknik ölçümlerinin, düzenli olarak yapılması;
potansiyel tehlikelerin önüne geçilmesinde ve zamanında alınabilmesinde çok önem taşır.
Metro tünellerinde kazı, hidrolik darbeli kınalı makineler vasıtasıyla yapılmaktadır.
Tünellerdeki kazı yöntemleri ve kullanılacak ekipman seçimi tümüyle bazı parametrelerle
ilgilidir. Bunların başında, formasyonun jeomekanik özellikleri, tünel kesit tipi, maliyet
değişimleri ve istenen hızın yakalanabilmesi gelir. Üretim hızı direkt olarak maliyeti de etkiler.
Örneğin mekanize kazı sisteminin, delme-patlatma yöntemine kıyasla birtakım avantajları
vardır. Bunlar formasyonun kırılıp çatlama oranının daha az olması ve buna bağlı tahkimat
masrafının önemli miktarda düşmesidir Aynı şekilde Roadheader veya TBM makine seçimi de
fizibilite çalışmaları esnasında yürütülecek detaylı laboratuvar testleriyle belirlenir.
Yapılan çalışmalar ve testler, farklı büyüklükteki ekskavatörlere takılı, kırıcı tabancalarla
yürütülecek kazı çalışmalarının maliyet açısından en uygun değere sahip olduğunun kanıtıdır.
Tünellerde kazı esas olarak, üst yan ve alt yarı olmak üzere iki kısımda yürütülmektedir.
Ancak T tipi tünellerin kesit alanının fazla büyük olmasından ötürü; diğer tünel tiplerinden farklı
olarak sadece T tipinde üst yan; kendi içinde iki ve alt yan; tek olmak üzere, toplam üç safhada
kazılır.
YENİ AVUSTURYA TÜNEL AÇMA YÖNTEMİ
Yeni Avusturya Yöntemi ; "Tünel" adı altında yeraltında oluşturulan iki ucu açık, boyu
eninden fazla, eğimi 30° 'den az, kalınlığı boşluk duvarından etkilenme sınırına kadar ulaşan ve
ana malzemesi kaya olan çok kalın cidarlı silindirik bir yeraltı kaya yapısını tanımlamaktadır. Bu
tünel açma yönteminde ana ilke; en uygun kazı ve sağlamlaştırma yöntemlerinin seçilerek kazı
sonrasında oluşan ikincil gerilme ve deformasyonların, kaya yapısının stabilitesini bozmayacak
şekilde denetlenmesi, yönlendirilmesi ve kayaçların ilk sağlamlığını olabildiğince koruyarak
boşluğu çevreleyen bölgenin kendi kendisini tutan ve taşıyan bir statik sistem oluşturmasını
sağlamaktadır.
Yöntemin amacı, kazı sonrasında oluşan dağ basıncına, mutlak rijit sistemlerin tepkime
kuvvetleri ile karşı koymak değildir. Bu nedenle, rijit tahkimat elemanları ve kalın kaplamalar
kullanmak istenmez. Bunlar ancak, yöntemin yeterli hız ve titizlikle uygulanamadığı ve
dolayısıyla, kayanın taşıma niteliklerinin tümüyle yitirildiği veya aşırı derinliklerdeki, ya da
yüksek tektonik gerilmelerin etkili olduğu plastik ortamlarda zorunlu olarak devreye girer. Açım
sırasında ikincil deformasyon ve gerilmelerin yeterli ölçüm ve gözlemlerle izlenerek açım
çalışmalarının denetlenmesi ve yönlendirilmesi gerekmektedir.
Bu çalışmalar sırasında:
1)Davranışı önceden bilinen ve tahmin edilen kayanın "ideal yenilme koşulu"(Mohr Zarfı)
a) Yeraltı suyunun drenajı,
b) Aşırı örselenmeyi engelleme (patlayıcıdan olabildiğince kaçınma)
c) Gevşemeleri ve sökülmeleri önleme ve
d) Zamanı yetirince kısa tutma gibi önlemlerle korunmalıdır.
12
2)Kazı sonrasında oluşan "ikincil gerilme durumu"
a) Gerilme yoğunlaşmalarını engelleyecek (yuvarlatılmış kazı yüzeyleri)
b) Tek eksenli gerilme ortamını yaratmayacak püskürtme beton ve ankraj,
c) Kaya yapısında çekme gerilmeleri oluşmayacak şekilde uygun kesit şekli
(ön konsolidasyon) denetlenmelidir.
3)"İkincil deformasyonlar"
a) Gevşemelere izin vermeyecek kadar küçük,
b) Tünel cidarını plastikleştirecek ve gerilme kemerini dağın içerisine kaydıracak kadar büyük
c) Zamanla sünümlenecek kadar kontrollü tutulmalıdır.
YENİ AVUSTURYA YÖNTEMİNİN UYGULANMASINDA BAŞLICA GÖRÜŞLER
Tünel çevresinde oluşan ikincil gerilme şiddeti, tünelin duraylılığını (stabilitesini) belirleyen
ana etmendir.
Yeni Avusturya yönteminin uygulanması sırasında iki farklı görüşten yararlanmak
mümkündür. Bunlar:
1. Yüzey oturmalarını ve tünel içi deformasyonlarını (konverjans'ı) olabildiğince küçük
tutabilmek için "deformasyon önleyici" açım.
2. Deformasyonlara olanak tanıyarak dağ içinde koruyucu zon oluşumunu
sağlayan "plastikleştirici" açım türleridir.
Birinci görüş; kazı ve sağlamlaştırma işlemlerinin çok hızlı yürütülmesini ve en kıza zamanda
arının hemen gerisinde (en fazla 15–30 m) radyenin kapanmasını sağlayacak şekilde çok iyi
organize edilmiş çalışmaları gerektirir. Düşük dayanımlı kayaçlarda, örtü kalınlığının 3–4 m 'den
daha az olduğu, yerleşim bölgelerinin altından geçen tünellerde, tünellerin portallerinde ve
girişten itibaren ilk 50–100 m’lik kesimlerinde, metrolarda, kaplama arkasından su akımı olasılığı
bulunan enerji tünelleri, cebri tüneller (şaftlar), denge bacaları, su alma yapıları, derivasyon
tünelleri ve barajların enjeksiyon perdesi gerisindeki kontrol ve drenaj galerilerinde özellikle
uygulanır. Deformasyonları durdurmak için seçilen sağlamlaştırma kuvvetleri (ankrajlardaki ön
gergi kuvvetleri) büyük, püskürtme beton kalitesi yüksek (B 300 ve daha fazla) çelik hasır dokusu
(< 10 cm) dur. Çelik iksa rijittir ve çoğunlukla yakın aralıklarla (< 100 cm) yerleştirilir.
Açını sırasında genellikle üst yarı (kalot), orta kesim (üst stros) ve taban (alt stros) olmak
üzere üç kademeli kazı yapılır. Kazı profilleri en kesitlerde ve boy kesitte köşesizdir.
Uygulanan sağlamlaştırma önlemleri ve kullanılan duraylık süreleri için kabul edilen kaya
kalitesi, gerçek durumdan en az bir kaya kalitesi sınıfı kadar daha düşüktür.
İkinci görüş; deformasyonları durdurmak yerinde, denetleyerek ikincil gerilmelerin şiddetini
azaltmayı ve tüneli çevreleyen kesime psödoplastik özellikler kazandırarak, gerilme
13
yoğunlaşmalarını dağın içine doğru kaydırmayı amaçlamaktadır. Böylece sağlamlaştırma
giderlerinde önemli ölçüde azalma sağlanabilmektedir. Bu anlayışla açılan tünellerin üzerinde ve
yüzeyinde önemli, fakat zararsız çökmeler ve tünel çapında büyük ölçüde azalmalar gözlenirse
de, aşırı gevşemelere izin verilmediği için kaya dokusu yöntemin ilkelerine ters düşecek oranda
bozulmaz. Sağlamlaştırma öğeleri ince ve sünektir. Püskürtme beton kalınlığı çoğunlukla 3–5 cm
ve kalitesi B 200'dür. Hasır dokusu gevşek (10–20 cm) ve çelik bağlar eğilmeksizin çalışacak
özelliktedir. Bağ aralıkları genellikle 1,5–3 m arasında seçilir. Yöntem, örtü kalınlığının fazla,
yüzey oturmalarının (tasman) önemsiz olduğu boş araziden geçen ve su sirkülasyonunun
bulunmadığı yerlerdeki, özellikle demiryolu ve karayolu ulaşım tünellerinde başarıyla
kullanılmaktadır.
Kuşkusuz; en doğru olan tünel anlayışı, yerine göre ilk veya ikinci görüşü ağırlıklı olarak
kullanabilen anlayıştır. Buna karar verebilmek için deformasyonun hızlarının ve gerilme
değişimlerinin ölçülmesi ve denetlenmesi kaçınılmazdır. Yeni Avusturya anlayışında bu nedenle,
arazi deneyleri, ölçüm ve gözlemleri yöntemin en önemli belirteçleri arasında bulunmaktadır.
TÜNEL KAZI DESTEK TİPLERİ
Kazı yapılan kayanın stabilitesi, tünel üstündeki örtü kalınlığı, tünel güzergâhı üzerindeki
yapıların veya yapılaşmanın niteliği ve projelendirme aşamasında tünel içindeki gerilmelerin
özellikle yoğunlaştığı bölgeler; kazı destekleme tipinin belirlenmesinde temel parametrelerdir.
Aynayı teşkil eden kayacın yapısal özellikleri, su durumu stabiliteyi belirler. Eğer stabilite
düşükse, buna bağlı olarak tahkimat desteği arttırılır. Aynı şekilde örtü kalınlığı da, kazı destek
oranıyla ters orantılıdır. Tünel içi gerilmelerin yoğunlaşması ve yüzey yapılaşmasının fazla olarak
nitelenmesi ise kazı destekleme oranının arttırılması ile doğru orantılıdır.
Aşağıdaki tabloda tünel kazı destek tipleri, tahkimat elemanlarının özellik ve farklılıklarıyla
gösterilmiştir. (TABLO–5)
A1 A2 A3
ORTAM Sağlam Kaya Orta-sağlam Kaya Zayıf kaya
ÇELİK İKSA (kafes kiriş) YOK VAR VAR
ÇELİK HASIR (O221/221) TEK KAT TEK KAT ÇİFT KAT
SHOTCRETE (d=cm) d=10-15cm. d=20cm. d=20cm.
KAYA BULONUJadet) 4–5 (şaşırtmalı) 6–7 (şaşırtmalı) 7–8 (şaşırtmalı)
SÜRGÜ ÇUBUĞU (adet) YOK 12(max) 20 (max)
KAZI ANO BOYU (m) 1, 5m (max) 1.0–1.2m 0.8–1. 0 m
TABLO–5: KAZI DESTEK TİPLERİ
TÜNELLERDE KAZI VE DESTEKLEME ÇALIŞMALARI
T Tipi tüneller dışındaki tüm tünellerde kazı, üst yarı ve alt yarı olmak üzere iki aşamada yapılır. Üst yarı safhasında sadece çelik iksa kesit alanı kadar kazı yapılır. Kazılar paletli veya tekerlekli kırıcılı makineler aracılığıyla yapılır. Ortalama 1500 kg. lık kırıcı tabancalar (jack-hammer) ilk kazıda, 750 kg. lık kırıcıların monteli olduğu makineler ise ikinci kazı yani tarama safhasında kullanılır, ikinci tur kazının amacı, teorik hattın içinde kalan kazılmamış kısımların temizlenmesi amacını güder.
14
Kazı sonrası çıkan pasa malzemesi, yandan açılıp-boşaltma yapabilen paletli kepçeler yardımıyla kamyonlara yüklenmek suretiyle, ya da doğrudan lastik tekerli kepçeler aracılığıyla; ya ayna gerisindeki depo alnına, ya da doğrudan tünel dışına çıkarılır. Yaklaşım türü girişler pasanın direkt dışarıya çıkmasına uygun iken, şaftlarda pasa kuyu dibine ulaştırılır.
Kayanın stabilitesine, su durumuna ve seçilen kazı destek tipine bağlı olarak kazı sırasında aynada göbek bırakılır. Bu göbeğin belirlenmesindeki ana etmenin jeoloji olmasına karşın; makinelerin çalışma alanı ve işçilik kolaylığına bağlı olarak da değişmektedir.
Kazı tarama ve pasa alımı sonrası ilk olarak kafes kiriş sistemdeki çelik iksa montajı yapılır. İki adet T20 ve bir adet T26 lık nervürlü çelik ile bunları bağlayan bağlantı elemanlarından oluşan iksa, çelik hasır kaya bulonu, sürgü çubukları ve shotcrete geçici desteklemenin ana elemanlarıdır.
A1 SİSTEMİNDE KAZI-DESTEKLEME
A1 kazı destek tipi sağlam kaya ortamını karakterize ettiğinden tahkimat elemanları
azaltılmıştır. Bu sistemde kazı boyu max. 1.5 m olarak belirlenmiştir ve kazı tamamlandıktan
sonra doğrudan çelik hasır montajı yapılır, çelik iksa kullanılmaz. Çelik hasır kaya yüzeyine
maksimum oranda yaklaştırılıp yatay ve düşey yönde 30 cm bindirme yapacak şekilde bağlanır.
Daha sonra shotcrete uygulanır. Shotcrete kaya yüzeyine dik yönde, Yaklaşık 6–7 atu. Basınçla
ve max.1.00–1.50 m. mesafeden uygulanır. Kayanın duraylılığı yüksek olduğundan, ilerleme
yapılırken sürgü çubuğu kullanımına ihtiyaç yoktur. Kaya bulonları ise şaşırtmalı olarak 4–5 adet
olarak çakılırlar.
A2 SİSTEMİNDE KAZ1-DESTEKLEME
Orta sağlam-orta zayıf kaya ortamını karakterize eder. A1 kazı tipinde aynada göbek
bırakılmamasına karşın bu sistemde uygun göbek bırakılarak kazı çalışmaları yürütülür. Kazı ano
boyu 1.00–1.20 m arasında değişebilir, kazı sonunda çelik hasır montajı ve takiben iksa montajı
yapılır. Daha sonra shotcrete uygulaması yapılır. Eğer gerek görülmüşse, her iki iksada bir olmak
üzere max_12 adet 3.00 m lik süren çakılır. Bunun amacı, bir sonraki kazı adımını güvenli
yapabilmek ve olası aşırı sökülmeyi önlemek olduğu kadar çalışma emniyeti sağlamaktır. Kaya
bulonlar aynanın max. 3.00 m gerisinden gelecek biçimde, 6–7 adet şaşırtmalı olarak çakılır.
A3 SİSTEMİNDE KAZl-DESTEKLEME
Duraylılığı düşük, zayıf kaya ortamını karakterize eder. Kazı adımı 1.00 m.'den düşüktür.
Kazı sonrası çelik hasır ve çelik iksa montajı yapılıp, 15 cm. shotcrete atılır. Daha sonra tekrar
kazı yapılır. Bir sonraki adımın çelik hasır ve iksa montajıyla birlikte bu iksanın ikinci kat çelik
hasır montajı yapılır. Tüm bu işlemlerden sonra ilk iksaya ikinci kat olarak 5cm. İkinci iksaya ise
ilk kat olarak 15 cm. shotcrete atılır ve işlem bu tarzda devam eder. Her iki iksada bir max. 20
adet süren çakılmasına müsaade edilir. Kaya bulonları ise şaşırtmalı 7–8 adet olarak çakılır.
2.kat çelikhasır
15
A1TAHKİMAT A2 TAHKİMAT A3 TAHKİMAT A3 BULON PATERNl
A2 BULON PATERNI
A2 BULON PATERNİ
A1 BULON PATERNI
Tünellerde giriş-çıkış ağızları, ana hat tüneli ile bağlantı tünel kesişim bölgeleri ve kazı kesit
alanının büyük olması sebebiyle T tipi tüneller A3 kazı destek tipinde açılırlar. Bağlantı tüneline
ulaşılmadan min. 3.00 m, max. 6.00m. önceden kaya şartlarından bağımsız olarak ana hat tüneli
A3 kazı destek tipine geçer. Portal giriş ağızlarında ise ilk 6 metre A3 tipinde açılıp, devamında
da jeolojik şartların gerektirdiği koşullarda açılır.
Örtü kalınlığının çok az olduğu (tünel çapı D kabul edilirse, örtünün 1,5 D değerinden küçük
olması) durumlarda kaya şartlarına bakılmaksızın A3 destek tipi uygulanır. Aynı şekilde
yüzeydeki sanat yapıları ve binaların altından geçilmeden önce yapı temeli ile tünel arası örtü
kalınlığı 1.50 değerinden az ise iyi kaya şartlarında 15–20 m. önce, bozuk kaya ortamlarında ise
min.30m. kala A3 desteklemesine geçilir.
Çelik Hasır Montajı: Kazı sonrası tünel içinde çelik hasır montajına geçilir. Bütün tünel
tiplerinde kullanılan çelik hasır tipi Q221/221 ve bindirme oranlarıda yatay-düşey yönde 30 cm.
dir. Montajda dikkat edilecek en önemli husus donatının kaya yüzeyine mümkün olduğunca
yaklaştırılmasıdır.
İksa Montajı: Tünel içerisine hazır imalat olarak, iki parça halinde gelen kafes iksanın,
flanşları üzerinde açılan dört yuva içinden civata+somun marifetiyle birbirlerine bağlanması
şeklinde yapılır. İksa montajında dikkat edilecek en önemli hususlar:
a) lksa papuçlarının her iki yanda sağlam zemine basmasının sağlanması,
b) Her iksa da mutlaka topografik ölçüm yapılmasıdır.
Montajı ve topografik teslimatı tamamlanan iksa önce kurulan ve tahkimat elemanları
tamamlanmış bulunan iksaya,T20 tik nervürtü çubuklarla tesbit edilir. İşban demiri adı verilen bu
elemanların boy u, iksa aralığından 20cm.fazia bırakılarak bindirme yapılması sağlanır.
Aşağıdaki tabloda kesit tiplerine bağlı olarak işban adetleri verilmiştir.(TABLO–6)
16
KESİT TIPI
A TİPİ
P TİPİ T TIPI B TİPİ
ANA IKSA GEÇİCİ IKSA İŞBAN ADEDİ 13 16 18 5 13
TABLO–6
Shotcrete: İstanbul Metrosu çalışmalarında shotcrete kuru karışım olarak kullanılmaktadır.
Geçici tahkimatın en önemli elemanı olan püskürtme beton uygulamalarında dikkat edilen
noktalar;
a-Shotcrete uygulanacak yüzey serbest malzemelerden temizlenir ve yüzeyde su geliri varsa
uygun yöntemlerle drene edilir.
b-Çelikhasırın yüzeye iyi sabitlenmesi sağlanır ve shotcrete esnasında esneme yapması
engellenir,
c-Malzeme karışımının mutlaka homojen olması sağlanır.
d-Hava basıncı ve su karışım oranı iyi ayarlanmalıdır.
Doğal Kum Kırma Kum Kırmataş
DOZAJ KATKI % (MM)Dmax W/C SU 0-2mm. 2-5mm. 5-1 2mm
400kg 5 12 0.36 144kg 460kg 568kg 859kg
SHOTCRETE DİZAYNI
Bulon Uygulaması: Kaya balonları tek başlarına tahkimat elemanı olarak uygulanabildiği
gibi, İstanbul Metrosu Tünellerinde, iksa, hasır-çelik ve shotcrete'den oluşan tahkimatın
tamamlayıcı elemanı olarak kullanılmaktadır.
Taşıyıcı plakaları shotcrete kabuğunun yüzeyine basacak biçimde, kabuğun kaya kemeri ile
birlikte çalışmasını sağlar. Metro tünellerinde kullanılan kaya bulonları, özellikleri ve kullanım
yerleri aşağıda verilmiştir.
E.K.B (ENJEKSİYONLU KAYA BULONU): Metro Tünellerinde en yaygın olarak kullanılan kaya
bulonudur. Bir delici makine tarafından delinen deliğe enjeksiyon malzemesi doldurulduktan
sonra, bulonun elle itilerek yerleştirilmesi suretiyle kullanılır. 3.00 m boyunda, T26'hk nervürlü
çelikten özel olarak imal edilir. Bir ucu 10 cm. dişli ve taşıma plakaları 200/200/100 mm.
boyutlarında olup, Metrik 24 somun kullanılır, içine yerleştirildiği delik çapı min. 45 mm. dir ve
sadece su-çimentodan oluşan enjeksiyonun hazırlanmasında Mai-Pump adı verilen özel
makineler kullanılır. Bu makineler arcılığıyla kıvam ayarı kolaylıkla yapılabilir.
Kınklı-çatlaklı yapıya sahip, ancak foraj duraylılığı olan ortamlarda kullanıhr. Enjeksiyon priz
süresi dolmadan torklanamadığı için anında çalışan bir tahkimat elemanı değildir. Torklama
işlemi özel amaçla üretilen ve üzerinde bir sklala olan anahtar vasıtasıyla yapılır. Torklama
17
kuvveti 50 kN (5000 kg) olup, bu değere karşılık verebilen bulon sağlam kabul edilir. Bulon
kontrol metodu, diğer tüm bulon çeşitleri için de geçerlidir.
SÜPER SWELLEX KAYA BULONU: En büyük özelliği anında çalışan bir bulon olmasıdır. 2 mm.
kalınlığında 54 mm. çapında ve 3.60 m. boyundaki kaliteli çelikten, tek parça olarak dikişsiz imal
edilir. İmalat sonrası kesilmeden bulon çapı katlanmak suretiyle 36 mm. ye indirilir. Bulonun her
iki ucu da flanşla kapalı olup flanşlardan biri üzerinde delik bulunmaktadır. Delgi makinesi
tarafından önceden açılmış 45 mm. çapındaki foraj içine, delik olan flanş dışarıda kalacak
biçimde yerleştirilir. Bulon başına plaka takıldıktan sonra, 300 bar basınçlı hava ve su karışımı
üreten bir pompa aracılığıyla delik içinde şişirilir. Kaya yüzeyi ile oluşturduğu oderans gücüyle
çalışan bir bulon olduğundan, killi, siltli gibi plastik özellik gösteren yumuşak ortamlarda
kullanılmaz. Sadece bloklu-çatlaklı yapıya sahip rijit kaya ortamlarında kullanılır.
KDP (KENDİ DELEN KAYA BULONU): İçi boş, matkap şeklinde 36 mm. çapında dış kısmı yivli
bulonlardır. Delici makinenin üzerine tij gibi takılarak kullanılır ve delgi sonrası dışarı alınmadan,
delik içinde bırakılır. Sonra bulonun içindeki delikten enjeksiyon şerbeti verilir ve bulon deliği
dipten geriye doğru enjeksiyon ile doldurulur. Bu tip bulonlar, açılan deliklerin göçük yaptığı ve
sağlam delik elde edilemeyen kaya ortamlarında kullanılır. Torklama için, enjeksiyon priz süresi
beklendiğinden, anında çalışan bir bulon değildir.
Süren Uygulaması: Kazı sonrası dökülmeye meyilli kaya ortamlarında, özellikle sulu
bölgelerde, kazıya girmeden önce süren uygulaması yapılır. Çelik iksa üzerinden yatayla max. 0105 açı yapacak biçimde çakılırlar ve adetleri kazı destek türlerine göre değişir. Uygulamada
daha çok 1 1/4" çapında, 3.00 m.Iik borulardan faydalanılmıştır. 2 mm. et kalınlığına sahip boru
sürenin kesme mukavemeti 26 mm. lik nervürlü çelikten daha yüksek olduğu için tercih
edilmiştir.Enjeksiyonlu veya cebri çakılarak uygulanabilir.
ALT YARI İMALATI
Kazı ringinin tamamlanarak,oluşacak gerilmelerin tahkimata homojen olarak dağıtılması
amacıyla yapılan alt yan imalatı;üst yan kazısını takiben yapılır.
Tahkimat elemanları açısından üst yandan farklı olarak, sadece çelik hasır ve shotcrete
kullanılır. Kullanılan çelik hasır O221/221 sınıfında olup her iki yöndeki bindirmesi
30cm.dir.Ancak düşey yöndeki bindirmeler üst yan esnasında bırakılan 10mm.çapındaki düz
bindirme demirleri marifetiyle yapılır.Bu demirler 1.10m.boyunda olup L şeklinde kıvrılarak, üst
yan çelik hasırlarının alt kısımlarına konur ve alt yan aşamasında bükülüp açılarak düşey
bindirme sağlanır
Üst yarı hangi kazı destek tipinde açılmışsa.alt yan da aynı kazı destek sisteminde
yapılır.Donatı montajı sonrası, shotcrete atılacak yüzey serbest malzemelerden ve sudan tümüyle
arındırılır. Reglaj ismi verilen bu uygulamadan sonra püskürtme beton uygulanarak kazı aşaması
tamamlanır.
Alt yan kazı adımlarının ortalama boyu 3.00 m dir. Ancak kaya şartları ve tünel tipine bağlı
olarak bu oran değişebilir.Alt yarının tamamlanmasıyla geçici tahkimat bitirilmiş olur.
TAHKİMAT ÖNCESİ DURAYL1LIĞI ARTTIRICI ÖNLEMLER
Tahkimat taşıma yeteneğini kaybetmiş kayayı taşıyamaz,ancak kayaları basınç ve kütle
etkisine dayanacak duruma getirir.Bu nedenle tüneli çevreleyen kaya ortamındaki
18
deformasyonların, istenmeyen oturmalara,gevşemelere ve kaya mukavemetinin azalmasına neden
olmayacak kadar küçük olması gerekir.Bu durumu sağlamak için tünellerde aşağıdaki önlemler
alınır;
a) Süren kullanmak veya sayısını arttırmak,
b) Kazı göbeği bırakmak,
c) Kazı adımlarını küçültmek,
d) Kazı alanını küçültmek (parçalı kazı)
e) Kazının her safhasında kayanın hava ile temasını kesmek.
KALICI DESTEKLEME
Tünel desteklemsinin.geçici destekleme safhasından sonraki ikinci ve son aşamasıdır.Kendi
içinde iki aşamada yürütülür.Birinci aşama invertjkinci aşama kemer betonlarının
dökülmesidir.Ancak kaplama öncesi yapılan bir takım ölçümler vardır.Bunlan
1 -Tünel Kesit Kontrolleri:Tünel teorik kazı sınırı üzerine,tahkimat eleman kalınlığı ve
harici “d1” tolerans miktarı ilave edilerek, bulunan sınırın içine geçici destek yapısının taşmamış
olması gereklidir.Olası taşma durumlarında tarama yapılır ve tarama yapılan kesim yeniden
desteklenir.
2-Deformasyonların Kontrolü:Tünel içi konverjans bulonlarından, şerit ve optik
ekstansometre ölçümleri marifetiyle,elde edilen deformasyon değerleri kontrol edilir.Kemer
kaplama beton öncesi,deformasyonların ya tamamıyla bitmiş, yada elimine edilebilecek
değerlerde olması gerekir.Eğer mevcut deformasyon bu sınırların dışında ise,deformasyon
sönümlenene kadar beton dökülemez.
YÖNTEM
Tüm tünellerde beton ardışımı.kazı işleminin aksine,önce alt yarı (invert) sonra üst yarı
(kemer) betonu olacak şekilde yürütülür.Beton, dökümü yapılacak kalıbın yanına transmikserle
ulaştırılıp,yer pompası marifetiyle kalıba sokulur.Nihai kaplama tünelin makyajsız son hali
olduğu için, bu işlemler kaliteli ve yeterli ekip ve ekipmanla yapılmalıdır.Sıralanan nedenlerle
beton döküm süresinin uzaması veya betonun kesintiye uğramasına müsaade edilemez.
Beton dökümü öncesi.döküm esnasında ve sonrası,dökümü yapılan ano kaliteyi bozucu dış
etkilerden muhafaza edilir.Örneğin su her üç aşamada,ısı anomalileri;döküm sırası ve sonrasında
betonun kalitesini olumsuz etkiler.İki aşamada (invert-kemer) yapılan tünel iç kaplamalarında
izlenen metotlar aşağıda anlatılmıştır.
Tünel iç kaplamasının ilk safhası olan.invert beton dökümü sonuna kadar izlenen metodoloji ;
a-Dökümü yapılacak bölgenin gabari kontrolünün yapılması,
b-Bölgenin beton için hazırlanması (tabanın serbest haldeki malzemelerden ve sudan
arındırılıp döküm sonuna kadar muhafazası)
c-Kalıbın topografik montajı ve kontrolü,
19
d-Kalıbın beton dökümü için yağlanması ve ekipmanın hazır olduğunun kontrolü,
e-Donatı montajı ve kalıpla birlikte mühendise teslimatının yapılması,
f-Beton dökümü, g-Döküm sonrası, priz süresi dolana kadar betonun muhafazası.
ve kemer betonları için izlenen yöntem ise;
a-Dökümü yapılacak bölgenin gabari ve deformasyon kontrolü,
b-Dökülecek anoda su mevcut ise uygun yöntemlerle betona temas ettirilmeden uzaklaştı n
iması,
c-Bulon başlarının anti-iletken boya ile yalıtılması,
d-Donatı montajı ve teslimatı,
e-Kalıbın beton dökümü için yağlanması ve ekipmanın döküm için hazır olduğunun kontrolü,
f-Kal ı bin topografik montajı ve alın kalıbı yapılması, g-Beton dökümü.
şeklinde gerçekleşir.
BETON KALIPLARI
İNVERT KALIP :İnvert kalıpları çelikten imal ve sac kalınlığı min.5mm. dir.Kalıplar
mükerrer kullanıma uygun kendi kendine yürüyüş sistemine sahiptir.4 Ayna için gerekli olan
invert kalıp sayısı en az 2 dir.Kalıplar düşey hareket yeteneğine sahiptir ve üzerlerinde bir
hidrolik pompası mevcuttur.Şekil doğruluğu,rijitlik,su geçirmezlik ve yüzey pürüzsüzlüğü
bakımından her zaman iyi durum da muhafaza edilirler.Kalıp üzerinde monteli veya seyyar
aydınlatma sistemi bulunur.
KEMER KALIP:Tümüyle çelikten imal edilen kemer kalıpları da mükerrer kullnıma uygun
ve sac kalınlığı min.8mm.dir.Kemer kalıp iki ana bölümden oluşur.1.Kısım şaryo bölümüdür ve
kalıbın betonla temas eden sac panellerini taşır.Şaryö.raylar üzerinde hareket yeteneğini
veren,mekanik yürüyüş motorlarına sahiptir. 2.Kısım ise şaryo üzerindeki sac panellerden
oluşur.Kemer kalıbı üzerinde 1 konvertör,1 hidrolik kumanda ve sac panel iç kısımlarına
monteli,uygun sayıda 24 Volt la çalışan,satıh vibratörleri mevcuttur.Bu satıh vibratörleri için,ayrı
ayrı tesis edilmiş.paket şartel kumanda paneli şaryo üzerine montelidir.Şaryö üzerine sac
paneller.hem düşey hen de yatay hareket yetenekli hidrolik liftlerle bağlantılıdır.Kemer sac
panellerinde betonun en iyi şekilde dökümü ve işlenmesi için yeter sayıda beton penceresi ve
tavan kollektörü bulunur.
BETON ÜRETİMİ VE NAKLİYESİ
Tünel betonları için min. kapasitesi 35m3/saat olan ve onaylı dizaynı verebilecek bir beton
santrali tayin edilir.Bu santral mevsimsel değişimlerden etkilenmeyecek şekilde teçhiz edilmiş ve
uygun mesafede yer almalıdır. İstanbul Metrosu Tünellerinde kullanılan son kaplama betonu
BS25 sınıfında olup dizaynı aşağıda verilmiştir.
20
ÇİMENTO DOZAJI (kg) 350
Dmax.(mm) 20
W/C 0.48
SU (kg) 168
PODİMA DOĞAL KUM (0-2mm) 584
YIKANMIŞ KIRMA KUM (2-5mm) 241
KIRMATAŞ (5-1 2mm) 512
KIRMATAŞ (12-20mm) 532
KATKI (%) 1
SLUMP ınvert (11 -14)
KEMER (16-19)
METRO-1 BS25 BETON DİZAYNI
İNVERT BETON KALIP MONTAJI
Beton dökümü için uygun şartlara sahip ânoya,invert kalıp çekilmeden önce tamamen
temizlenerek, yüzeylerinin pürüzsüz olması sağlanır.Kalıbın betona temas eden yüzeylerinin
betona yapışmaması için yağlanır.Kalıbın ,beton esnasında şekil ve konumunu rijit olarak
muhafaza edebilmesi ve beton yüzeyinde ondülasyonu önleyecek şekilde,destek elemanları ile
sabitlenir.Bu işlem kalıbın topograf nezaretinde kurulması öncesi yapılır.Beton dökümü
sonrası,kalıpta betonu zedeleyebilecek ve demontaj zorluğu çıkaran hiç bir eleman olmamalı,alın
kalıplan rahatça sökülebilmelidir.
Çalışma rahatlığı ve iş güvenliği açısından invert kalıp üzerine bir ahşap platform
oluşturulur.Ayrıca kalıp sabit veya seyyar aydınlatma sistemiyle teçhiz edilir.
DONATI MONTAJI
İnvert kalıbın kurulmasından sonra,donatı montajına geçilir. Metro tünellerindeki tüm tünel
kesitlerinde donatı olarak çelik hasır kullanılmakta olup, çift sıra halinde montajı
yapılır.Öncelikle dış donatı bağlanır. Sonra özel çelik hasırdan bükülerek imal edilen,sehpa
demirleri,ilk kat hasır üzerine monte edilir ve ikinci kat çelik hasır bağlanmasına girilir.T tipi
hariç diğer tüm tünellerde kullanılan çelik hasır Q221/443 sınıfı, T tipinde ise O378/589 çelik
hasır kullanılır.Bindirme boyu 50 j0ölup,kalıp ön yüzü ve arkasında pas payı mesafesi 4cm.dir.İki
donatı arasında kullanılan sehpa demirlerinin amacı hem pas pay ı, h e m de donatılar arası
mesafenin homojen kalmasını sağlamaktı r. invert donatının alın kısımları ve kemer betonu için
bırakılan bindirme filizleri arasına,alınlarda 15,kemerle temas yüzeylerinde ise 5Ocm.ara ile su
tutucu donatısı bağlanır.Daha sonra 25cm.eninde ve 1 cm kalınlığındaki PVC su tutucu conta
yansı beton dökümünde beton içinde kalacak biçimde su tutucu demirleri arasına
yerleştirilir.Conta birleşim bölgeleri elektrikli rezistans vasıtasıyla eritilerek yapıştı n 11 r. Bu
işlemin itinalı ve sızdırmazlığı sağlayacak biçimde yapılması gereklidir. Ayrıca bağlanan
donatının temiz ve passız olması,yağla temas etmemiş olması gerekir.
Tüm bu işlemler tamamlandıktan sonra kalıbın ve donatının temizliği .projesine uygunluğu
mühendise teslim edilir.
YENİKAPI - UNKAPANI ARASI METRO İNŞAATI :
Proje Yenikapı'dan Unkapanı'na kadar yaklaşık 2600 m uzunluğunda olup güzergah yapıları,
delme ve aç-kapa tüneller ile 2 adet istasyon inşaatını kapsamaktadır. Ayrıca Hafif Raylı Sistemi
21
Yenikapı İstasyonuma bağlayan 721 m uzunluğundaki Yenikapı-Aksaray hafif metro, güzergahı
inşaatı da bu ihale kapsamındadır. Yenikapı-Unkapanı metro inşaatı işine 15.12.1998 tarihinde
başlanılmış ve son süre uzatımıyla birlikte işin süresi 40 aydır.
Şehzadebaşı istasyonu :
Konkors aç-kapa, platform katlan delme olarak inşa edilecektir. Yaklaşık 44 m derinliktedir.
Bir adet olan konkors yapısının giriş-çıkışları Vezneciler Caddesi, Büyük Reşit Paşa Caddesi ve
Onaltı Mart Şehitleri Caddesi'nde olmak üzere 3 adettir.
Yenikapı İstasyonu :
Aç-kapa olarak inşa edilecek konkors yapısının bünyesinde peron katı mevcut olup, Hafif Raylı
Sistem ve Metronun ortak istasyonu olarak planlanmıştır. Ayrıca Tüp Tünel istasyonu ile yolcu
bağlantıları mevcuttur. Bünyesinde ayrıca 107 otomobillik otopark ve yolcuların kolaylıkla
ulaşabilecekleri otobüs duraklan mevcuttur. İnşaat alanı 17500 m2'dir. Yapılacak olan
istintaklardan sonra inşaatına başlanılacaktır.
LRTS Hattı :
Yenikapı İstasyonu; Taksim-4.Levent Metro hattı ile Boğaz Tüp geçişi arasında transfer
istasyonu durumundadır. Buradaki yoğun yolcu trafiği, 700 m'lik aç-kapa ve delme tünellerle
Hafif Raylı Sistem yolcusunu Aksaray İstasyonuna aktaracaktır.
Tüneller:
7 tip tünel kesiti kullanılacaktır. Tek hatlı tüneller tip A, platform tünelleri tip P, birleşim tünelleri
tip T ve Ti, istasyon bağlantı ve merdiven galerileri tip B2 ve B3> çift hatlı tüneller tip C olarak
inşa edilecektir. Toplam tünel boyu 6511 m'dir.
TAKSİM - UNKAPANI ARASI METRO İNŞAATI :
Unkapanı - Taksim arası Metro inşaatı 22.10.1998'de başlamıştır.
Proje, Unkapanı'ndan Taksim'e kadar yaklaşık 2550 m uzunluğunda olup delme ve aç-kapa
tüneller, 2 adet istasyon ve Haliç geçişi köprüsü inşaatını kapsamaktadır.
İstasyonlar :
1- Şişhane istasyonu
2- Unkapanı istasyonu
1-Şişhane İstasyonu:Giriş çıkış yapıları ve bilet gişelerinin
bulunduğu yerler aç-kapa yapılar olacak, yolcuların metroya binecekleri
yerler ise delme tünel yapı olarak inşa edilecektir. Bu bölgedeki istasyon
derinliği yaklaşık 30 metredir. İstasyon bünyesinde 2 adet giriş yapısı
mevcuttur. 1. giriş yapısı iki katlı olup inşaat alanı 1200 m dir ve 20
dükkanlı pasaj olarak planlanmıştır.
2. giriş yapısı dört katlı olup 1600 2m 'lik alana sahiptir.
22
2-Unkapanı İstasyonu : Bu istasyonun giriş yapılarını, Ragıp Gümüş
Pala Caddesi ikiye ayırırken yolcu platformu bu iki yapıyı yerden 10m
yükseklikte bir köprü ile birleştirmektedir. Bu istasyona dört giriş-çıkış
noktası vardır. İnşaat alanı 3500 m2'dir.
Tüneller : Bu inşaatın gerçekleştirilmesinde 5 Tip tünel kesiti kullanılmaktadır. P tipi peron
tünelleri 508 m, B1 tipi istasyon bağlantıları ve B3 merdiven tünelleri 270 m, A tipi hat tünelleri
2900 m aç-kapa tüneller ve istinattı dolgu ve yarmalar ise 80 m'dir. Tünellerin toplam boyu 3900
m'dir.
Haliç Geçişi Köprüsü : Toplam uzunluğu 892 m'dir. Ayaklar arası karada 36m, denizde
ortadaki açılabilir açıklık 92m, diğer yan açıklıklar ise 52 . m ve 80 m değişken olarak
tasarlanmıştır. Orta açıklık, büyük tonajlı gemilerin geçebilmesi için duba üstünde yana
döndürülerek açılacaktır. Denizdeki ayaklar, çelik boru kazıklar ile (~ L = 80 m) temel kayaya
soketlenecektir. Denizdeki tabiiye, boylama ve enleme kirişlerle (ortoponal olarak) takviye
edilmiş çelik tabiiye levhasından oluşacaktır. Karadaki açıklıklarda ise kompozit sistem
uygulanacaktır
İstanbul Metrosu 2. Kısım İnşaatı kapsamında yer alan Şişhane İstasyonu 2 adet konkorsu aç-
kapa tarzında inşa edilecektir. Konkors kazısının çevre yapılara zarar vermeden yapılabilmesi
amacıyla kazının öngermeli ankrajlarla sağlam zemine tutturulmuş betonarme perde duvar ile
desteklenmesi önerilmektedir. Önerilen sistem ile ilgili hesaplar aşağıda sunulmuştur.Bu hesap
raporu yerleşim planındaki değişiklerden dolayı yapılan revize hesapları kapsamaktadır.
1.ZEMİN KOŞULLARI
Şişhane İstasyonunda daha önce ME26 ve ME28 numaralı sondajlar yapılmıştır. Mevcut
sondajlardan yüzeyden itibaren 3-4 m kalınlığında yapay dolguyu takiben kumtaşı-silttaşı-kiltaşı
ardalanması yer almaktadır. Ana kaya az sert-sert, çok altere olmuş-altere, çok kırıklı-kırıklıdır.
Süreksizlik düzlemeleri saklı veya açık parlak yüzeyli veya az pürüzlü, düzlemsel, demiroksit izli
olup kalsit ve kilde içermektedir. Karot yüzdesi % 25-100, RQD yüzdesi % 0-76 arasında
değişmektedir.
Hesaplara esas idealize zemin profili üst seviyelerdeki dolgu malzemesi ve anakayanın
ayrışmasını da dikkate alacak şekilde seçilmiş ve aşağıda özetlenmiştir.
0-10 m c = 0 , = 30° , = 20 kN/m3
10-30 m c = O , = 35° , = 22 kN/m3
2. KAZI DURUMU
Kazı çevresi çok katlı yapı ve yollar ile çevrilidir. Kazı duvarları boyunca gerek kazı derinliği,
gerekse çevre yapıların konumları itibariyle farklılık gösteren kesimlerden ayrı ayrı enkesitler
alınmıştır.İstasyon kapsamındaki kazılar 1 konkorsda 12.50 m ile 22 m arasında, 2. konkorsda
15.45 m ile 30.00 m arasında değişmektedir.
3.ANALİZLER
23
İstasyonun yoğun yerleşim alanında yer alması nedeniyle kazı çalışmaları sırasında çevrede
oturmalara neden olmayacak veya minimum oturmalara neden olacak sükunetteki toprak
basınçlarının dikkate alınması önerilmektedir. Ankrajlı sistemlerde sükunetteki toprak basıncı
dağılımı duvar boyunca üniform olmak üzere
HKq 01 4.0 (Hunt, 1986)
olarak verilmektedir. Burada,
sin10 K (sükunetteki toprak basıncı katsayısı)
= birim hacim ağırlık
H = Kazı yüksekliği
olarak kullanılmıştır. Zemin yüzeyinde bir sürşarj yükü (qs) olması durumunda bu yükün duvar
üzerinde yarattığı ilave üniform basınç
q2 = 0K qs
olarak hesaplanabilir.
Kazı kesitleri için ankraj yerleşiminin düzenlenmesinde öncelikle duvar boyunca düşeyde
kullanılması planlanan ankraj sayısı (n), açısı ( ) ve ankraj servis yükü (T) belirlenmiştir.
Planlanan ankrajların yatay aralığı ise aşağıdaki şekilde hesaplanmıştır.
cos..cos TnTnS
P Hqq 21
İstanbul Grovaklarında daha önce yapılmış çalışmalarda ankraj kök bölgesi için birim sürtünme
direnci
fs =450kPa
olarak belirlenmiş olup 12.5 cm çapında ve 8.0 m kök boyuna sahip bir ankraj için maksimum
kapasite
Tult = 0.125x3.14x8x450 = 1413 kN .
emniyetli kapasite ise
T = Tult/ 2.0 = 1413/2 = 706 kN
hesaplanmıştır. Bu durumda ankraj servis yükü T = 600 kN
alınması ve 4 adet 0.6 inç çapında öngermeli, düşük gevşemeli halat kullanılması önerilmektedir.
Yukarıda açıklanan yöntemle hesaplanan ankrajların boylan ankraj kök bölgelerinin büyük
bölümünü içine alan derin kayma daireleri (toptan göçme) için minimum 1.5 güvenlik sayısı
24
verecek şekilde ayarlanmıştır. Sözkonusu analizler SLOPE/VV (Geo-Slope) bilgisayar programı
kullanılarak yapılmıştır.
1.1. Yerüstü Yapıları
Aşağıdaki ünitelerden oluşmaktadır:
a.Giriş ağızları
b.Havalandırma bacaları
c.Metro işletme yapıları
1.2. Tüneller
Tünel inşaatları genellikle 1 hat gidiş 1 hat geliş olmak üzere toplam tek hat' üzerinden 12.933
m. uzunluğunda olacaktır. Tüm tünel güzergahı üzerinde kazı kesitleri 22 ile 100 2m arasında
değişen ve kesit çizimleri ekler bölümünde bulunan 6 tip tünelden oluşmaktadır. Bu tünel tipleri
şunlardır:
A Tipi : At nalı şekilli ana hat tünelleri
P Tipi : Yakın indirme-bindirme peronlarındaki istasyon
platform tünelleri
T Tipi : Makas bölgelerindeki tüneller
1B Tipi : İstasyon platform bağlantı veya geçiş tünelleri
2B Tipi : Merdiven tünelleri
3B Tipi : Emniyet giriş-çıkış tünelleri
Bu tünellerin tiplerine göre özellikleri ise şöyledir :
Tünel Tipi Kesit Alanı Uzunluğu Net Kazı Hacmi
A 362m 10.176 m 366.170
3m
P 642m 1.096 m 70.200
3m
1B 422m 360 m 15.120
3m
2B 222m 327 m 7.194
3m
3B 442m 320 m 14.080
3m
T 1002m 654 m 65.400
3m
Toplam 12.933 m 538.1643m
1.3. Aç-Kapa Galeriler
İnşaat kapsamı içerisinde yapılacak olan aç-kapa galeri tipleri ve özellikleri aşağıda
görülmektedir :
25
Kesit Alanı Uzunluğu
J Tipi : Ayrı ikiz galeriler 22.56 2m 620 m
D Tipi : Bitişik galeri 45.13 2m 330 m
G Tipi : İstinat duvarlı galeri 49.50 2m 100 m
2.1.Gayrettepe Yaklaşım Galerisi
Gayrettepe'de Tatko binası arkasından bir girişle 129 m. uzunluğunda bir yaklaşım galerisi ile
Haliç hattına ulaşılmış 32m.'lik bir bağlantı tüneli ile de Boğaz hattına ulaşılmıştır. Burada elde
edilen 4 ayna ile Gayrettepe İstasyonu ve Mecidiyeköy yönlerine dörtlü tünel kazısı sürmektedir.
2.2.Zincirlikuyu Kuyusu
Başlangıçta öngörülmemekle birlikte; Gayrettepe ve Levent arasındaki yeraltı çalışmalarını
hızlandırmak ve dört fazla ayna elde edebilmek amacıyla Zincirlikuyuda üçüncü bir yaklaşım
kuyusunun açılmasına karar verilerek Ocak 1994'te, bu kuyunun açılmasına başlanmıştır. Kuyu
projesi ve ekipman dizaynı Şişli kuyusunun aynı yani elips kesitli olacaktır. Bu kuyu
tamamlandığında Gayrettepe - Levent kesimi tünel kazı hızının iki katına çıkması
beklenmektedir.
3.TÜNELLER
Önceki bölümlerde tanımlanmış olan tünel türlerinden (A) ana hat; P (Platform), T ( Makas),
1B (Bağlantı) tünellerinin kazılması 21 aynada sürdürülmektedir. Bunlarla ilgili yapım detayları
şöyledir:
3.1.Yöntem
İstanbul Metrosu yeraltı kazıları, en yeni metot olan Yeni Avusturya Tünel Metodu (NATM)
ile açılmaktadır. Bu yöntemin özelliği hemen kazı sonrası püskürtme betonla ön yalıtım, çelik
bağlarla ve hasır çelikle giydirme ve ikinci kat püskürtme betonla pekiştirmedir.
3.2. Kazı ve Destekleme Sınıfları
Metro tünelleri, yapılaştırma açısından 3 sınıfa ayrılmıştır.
3A Sınıfı: Binaların altından geçen bölümler
2A Sınıfı : Yolların altından geçen bölümler
1A Sınıfı: Boş alan ve yapılaşma olmayan bölgelere verilen sınıflandırma isimleridir.
Bu sınıflandırmaya göre kazı ve destekleme boyutları değişmektedir.
3.2.1. 1A tipinde bir kerede yapılacak kazı uzunluğu 100- 150 cm püskürtme beton kalınlığı
10-15 cm. olmakta ve tek sıra hasır-çelik yerleştirilmekte olup, çelik giydirme bağı
konulmamaktadır.
26
3.2.2. 2A tipinde kazı uzunluğu 100,120 cm., püskürtme beton kalınlığı 20 cm.' dir. Tek sıra
hasır-çelik ve 100-120 cm. aralıkla çelik giydirme bağı konulmaktadır.
3.2.3. 3A tipinde kazı uzunluğu 80-100 cm., püskürtme betonu 20 cm.'dir. Çift sıra hasır-
çelik ve 80-100 cm. aralıkla çelik giydirme bağı konulmaktadır.
Belirtilen bu sınıflamaya rağmen zeminin jeolojik durumu dikkate alınarak yapılan
jeoteknik ölçüm yorumlamaları uygun çıkara, 1A ve 2A bölgelerinde 3A veya 1A
bölgesinde 2A ve 3A ve geçişler bazen yapılabilmektedir.
3.3. Kazı Yapılması
Tünel kazıları, gagalı kazıcı (Jack Hammer) ve kafalı kazıcı (Road-Header) denilen
makinelerle yapılmaktadır.
Gagalı kazıcı makinelerde, ekskavatör tipi makinelerin ucuna yerleştirilen zemini kırıcı darbe
yapan uçlar, taşı parçalamak suretiyle kazıyı yapmaktadırlar.
Kafalı kırıcı (Road Haeder) tipi makineler, özel olarak imal edilmekte ve ucunda kesici uçlar
ihtiva etmektedir. Makine bu uçları döndürmek suretiyle formasyonu parçalamakta, dökülen
malzemeyi kepçesi ile alıp, elevatörleri ile arkaya aktarmakta ve kamyona otomatik olarak
yüklemektedir.
Gagalı kazıcılarla yapılan kazıda, kazı malzemesi nakli için ayrı bir iş makinesine gereksinim
vardır.
3.4. Desteklemenin Yapılması
Kazı ve tünel çevresi taramaları bitirildiğinde hasır-çelik ve çelik giydirme bağlar
yerleştirilmektedir.
Hasır-çelikler, enine ve boyuna dik olmak üzere demir çubuklardan hasır biçiminde fabrikada
imal edilmektedir. Çelik giydirmeler, üçgen kesitli nervürlü çelik çubukları ile profil elemanların
bileşiminden oluşan ve kazı çevresi boyunca tüneli desteklemek amacı ile atölyede projesine göre
imal edilen bağlardır.
Hasır-çelik ve çelik bağ yerleştirildikten sonra püskürtme beton uygulamasına geçilmektedir.
Püskürtme beton, kuyu yaklaşımlarında kuyu boyunca, girişlerde ise giriş tünellerine yakın
yerlerde kurulmuş beton tesislerinde üretilmektedir. Malzeme kum, ince çakıl, kaba çakıl,
önceden deneyleri yapılmış oranlarda kuru olarak hazırlanmaktadır. Bu tesislerde hazırlanan
kuru malzeme transmixer veya diğer taşıyıcılar vasıtasıyla kazı yapılan bölgenin yakınında
bulunan püskürtme beton pompasına taşınmaktadır. Püskürtme beton pompaları, kuru
malzemeyi basınçlı hava ile ve basınçlı su ile birlikte kazı cidarına püskürtürler. Beton malzemesi
pompanın içine aktarılırken toz halinde imal edilmiş katkı malzemesi de ilave edilmektedir. Bu
katkı malzemesinin miktarı, kuru beton olarak çimento miktarının % 2-5 oranındadır. Püskürtülen
bu malzeme kazı cidarına basınçla uygulandığında, % 30-50 oranında bir dökülme
olmaktadır. Püskürtme işlemine h asır-çelik ve çelik giydirme yüzeyi tümü ile kaplanıncaya kadar
devam edilmektedir. Püskürtme beton uygulaması tamamlandıktan sonra, diğer bir kazı işlemine
geçilir. 2 ile 3 gün sonra püskürtme beton yapılan bölgeye kaya bulonu yapılmaktadır.
27
İzleyen sayfadaki 5 No.lu Çizelgede Destekleme ve Bulonlama işleri görülmektedir,
3.5. Bulonlama İşleri
Kaya bulonları bir kesite A1fA2 ve A3 tiplerine göre sırasıyla 4-5, 6-7 ve 7-8 adet şaşırtmalı
olarak çakılmaktadır.
3.5.1. Normal Bulonlar
Delikler, Jumbo denilen sondaj makineleriyle 45 mm. çapında 3-5 m. boyunda 80-150 cm.
aralıklarla açılmakta, içine çimento şerbeti doldurulduktan sonra 26 mm. çapında ve delik
uzunluğuna göre önceden atölyede hazırlanmış bulonlar, delik içine itilmektedirler. Bulonun uç
kısmındaki plaka ve somunun sıkılmasında önce, çimentonun delik içinde katılaşması
beklenmektedir.
3.5.2.Şişen Bulonlar
Tünelin en üst kısmında ve buna yakın olan bölgelerde çimento şerbeti aktığından veya
çakılan bulon kendi ağırlığı ile dışarıya çıktığından bu bölgelere süper swellex tipinde şişen
bulonların çakılması tercih edilmektedir. Bu tip bulonlar ince cidarlı ve yumuşak malzemeden
yapılmışlardır. Çapları deforme edilmek suretiyle küçülmüştür. Deliğe uygulandıktan sonra,
basınçlı hava verilip kesiti dairesel olmakta ve deliğe sürtünme ile intibak etmektedirler. Bu
tiplerde çimento şerbeti uygulanmadığı için hem hızlı ve hemde güvenilir bir sistem elde edilmiş
olmaktadır.
3.5.3.Matkap Bulonları
Metro tünellerinde, bir başka bulon sistemi ise Kendi Delen Enjeksiyon bulonları dır. Bu
bulonlar, deliği delen matkap yerinde bırakılarak ucundan deliğe enjeksiyon verilmek suretiyle
çakılmaktadırlar. Bunlar daha çok, zeminin bozuk olduğu bölgelerde temel kesitinin üst kısmında
sürgü çubuğu yerine kullanılmakta ve bozuk zeminin hem sürgü ve hem de çimento enjeksiyonu
yardımı ile desteklenmesi yapılmaktadır.
Literatürde sıkça ve önemle üzerinde durulduğu halde şu ana kadar yapılan kazılarda büyük
ölçekli faylar gözlenmemiştir. Özellikle tünel kazıları esnasında, tünel kesitinin büyüklüğünü baz
alarak fay olarak adlandırılabilecek her birkaç metrede bir süreksizlikler izlenmektedir. Bunların
zonları birkaç cm.'den başlayıp 0,5 m.'ye kadar ulaşmaktadır. Fay yüzeyleri düz/kaygan olup,
zonları fay kili ve/veya ilgili kayaç kırıntılarından oluşmaktadır.
Gerek araştırma sondajlarına ve gerekse kazılarda yapılan gözlemlere göre RQD % O ile %
50 arası değişmektedir. "Rock Mass Ratıng"' e (Bieniavvski) göre kaya kalitesi sınıflaması
yapıldığında 20 ile 55 arası değerler elde edilmektedir.
Güzergahtaki yeraltı su seviyesi topografik yapıya bağlı olarak Taksim ve 4. Levent bölgeleri
hariç yüzeyden itibaren 10 m. derindedir. Taksim ve 4. Levent' te s eviye daha düşüktür. Ancak
tünellerde su geliri oldukça azdır; su geliri kendisine nemlilik, sızma veya damlama ş eklinde
göstermektedir.
Metro güzergahındaki kazılar sırasında rastlanan kayaçlarm kaya mekaniği özellikleri izleyen
sayfadaki 10 No.lu çizelgede gösterilmiştir.
28
4. JEOTEKNİK ÖLÇÜMLER
4.1.Ölçüm Türleri
İstanbul Metrosu 1. Aşama, 1. ve 2. Kısım İşleri kapsamında yapılmakta olan ölçümleri
istasyonlar ve tüneller için olmak üzere iki gruptan oluşmaktadır.
4.1.1. Tüneller için yapılan ölçümler
Çubuk ekstansometreler
Tünel içi konverjans ölçümleri
Tünel içi opto-trigonometrik ölçümler
Yüzey ve bina oturma ölçümleri
İnklinometreler
Kaya bulonu yük hücreleri
Basınç hücreleri
4.1.2. İstasyonlar İçin Yapılan Ölçümler
İnklinometreler
Yüzey ve bina oturma ölçümleri
Duvarların optik ölçümleri
Ankraj yük hücreleri
4.2. Çubuk Ekstansometreler
Bir sondaj kuyusu içine Zeminin düşey hareketini gözlemek iç;^ yerleştirilmektedirler.
Genelde üç kademeden oluşurlar. En az kademesi tünel tavanının en çok 2 m. üzerine gelecek
şekilde kuyuya indirilir. Diğer kademelerin yeri jeolojik yapıya gere belirlenir. Kademe sayısı
gerektiğinde arttırılabilir veya azaltılabilir. Ölçümler yeryüzünde monte edilen ekstansometre
kafasından alınır.
Ölçümlerin yerleri ve süreleri aşağıda gösterilmiştir:
Tünel-aynası ölçüm noktasına min. 30 m. kala ilk ölçüm yapılır.
Tünel aynası ölçüm kesitine 10 m. kalıncaya kadar, iki günde bir ölçüm yapılır.
Tünel aynası ölçüm kesitini 10 m. geçinceye kadar, her gün ölçüm yapılır.
Tünel aynası ölçüm kesitini 30 m. geçinceye kadar, iki günde bir ölçüm yapılır.
Daha sonra deformasyon durumuna göre ölçümlerin alınıp alınmamasına karar verilir.
4.3.Tünel İçi Konverjans ve Opto-Trigonometrik Ölçümler
29
Konverjans ölçümleri 0.01 mm. hassasiyeti! şerit ekstansometreler vasıtasıyla tünel tavanı ve
duvarlarının relatif hareketlerini gözlemek amacıyla; Opto-trigonometrik ölçümler ise, duvarların
mutlak hareketlerini yatayda ve düşeyde ölçmek için yapılmaktadırlar
Her iki ölçüm cinsi de bir adeti tavanda ve ikişer adedi yan duvarlarda olmak üzere toplam
beş adet toplama bulonu kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Tünellerde ortalama her yirmi beş
metrede bir ölçüm kesitleri oluşturulmaktadır.
Konverjans ve opto-trigonomertik .ölçümlerin sıklığı aşağıdaki gibidir:
a.Kazı işlemi .tamamlanır tamamlanmaz toplama bulonları yerleştirilir ve püskürtme betonu
prizi aldıktan sonra ilk ölçümler alınır.
b.Tünel aynası ölçüm kesitini 10 m. geçinceye kadar, her gün ölçüm yapılır..
c.Tünel aynası ölçüm kesitini 30 m. geçinceye kadar, iki günde bir ölçüm alınır.
30 m.'den sonra ölçümlerin alınması deformasyonlara bağlıdır.
4.4.Yüzey ve Bina Oturma Ölçümleri
Yüzeye ve binalara çakılan bulonlar vasıtasıyla oturmalar ölçülür. Bu iş için yüzeyde
tünellerin eksenlerine dik olacak şekilde ortalama her.25 m.'de bir ölçüm kesitleri oluşturulur.
Burada da ölçüm sıklığı çubuk ekstansometrede olduğu gibi tünel aynasının ölçüm kesitine
göre belirlenir. Ancak istasyon bölgelerindeki oturmalar kritik durumuna göre her gün yada
birkaç günde bir alınmaktadır.
4.5. Ankraj Yük Hücreleri
Bunlar, ankrajlardaki gerilme kuvvetlerinin değişimlerini gözlemek amacıyla ankraj
kafalarına yerleştirilen, bir manometreye bağlı içi yağ dolu silindirik cihazlardır. Her hücre
yerleştirilmeden önce laboratuarda test ve kalibre edilir. Yerleştirildikten sonra okumalar günlük
olarak alınmaktadır.
4.6. İstasyon Duvarlarında Optik Ölçümler
Birincil destekleme işlemi bitmiş duvarların deplasmanlarını takip etmek amacıyla ölçümler
alınmaktadır. Ölçümler sabit bir noktadan mesafe ve açı ölçülerek gerçekleşmektedir. Ölçümler
deplasmanların boyutlarına göre günlük veya birkaç
günde bir alınmaktadır.
4.7. Kaya Bulonu Yük Hücreleri
Kaya bulonlarında ki gerilmelerin değişikliklerini izlemek amacıyla kullanılmaktadırlar. Ana
prensip, ankrajlardaki yük hücrelerindeki gibidir. Ancak kaya bulonlarına uygulanan ön germe
kuvveti daha az olduğu için yük hücrelerinin boyutları daha küçüktür.
Ölçüm sıklıkları konverjans ve opto - trigonometrikte olduğu gibi ölçüm yeri ile tünel aynası
arasındaki mesafeye bakılarak ayarlanır.
30
4.8. Hidrolik Basınç Hücreleri
Püskürtme betonuna gelen radyal ve teğetsel gerilmeleri izlemek amacıyla
yerleştirilmektedirler. Ölçümler ölçüm yeri ile tünel aynası arasındaki mesafeye göre
alınmaktadır.
4.9. ÖLÇÜMLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Tünellerin kazılması sırasında, her kazı evresinde tünel aynası incelenmekte ve burada
gözlenen mühendislik jeolojisi özellikleri "Yer altı kazısı Jeoteknik bilgi" formuna işlenmektedir.
Ayrıca her tünelin perimetri haritaları ve boy kesitleri çıkarılmakta ve saptanan tüm mühendislik
jeolojisi parametreleri çizelgeler halinde bu haritalara ve kesitlere işlenmektedir.
Güzergahta yapılması gereken tüm jeoteknik ölçümler ölçüm aletleri ve bunların
karakteristikleri belirtilerek proje paftalarında gösterilmiştir. Ancak gereğinde bu paftalarda
belirtilen ölçümlere ek ölçümler de yapılmaktadır.
Çubuk ekstansometre, konverjans, opto-trigonometrik, yüzey ve bina oturma ölçümleri ile
elde edilen deplasmanlar" GAM" adı bir bilgisayar programı yardımıyla, grafikler halinde tünel
ilerlemelerine bağlı olarak sunulabilmektedir. Aynı program vasıtasıyla yük hücrelerindeki
gerilim artmaları yada kayıpları KN cinsinden grafiklerle gösterilmektedir. Yine aynı program
yardımıyla püskürtme betonundaki teğetsel ve radyal gerilmeler de grafiklerden izlenebilmektedir
6.PROJE KARAKTERİSTİKLERİ
Ortalama ticari hız 40 km/h
En yüksek hız 90 km/h
Tren aralıkları 120 saniye (normal işletmede)
Tren aralıkları 90 saniye (sinyal ve enerji sistemi dizayn kriterleri)
Maksimum yolcu kapasitesi bir yönde bir saatte 70.000 yolcu
Günde 20 saat işletmede 1.400.000 yolcu bir yönde.
6.1METRO ARAÇLARI
1.Aşama için temin edilecek araç sayısı 60 adet vagon veya 15 adet 4 vagonlu katar.
2.Aşama için temin edilecek araç 108 adet vagon veya 4 vagonlu 27 adet katar.
En küçük tren dizisi, dört adet vagonun ABBA şeklinde dizilişiyle elde edilecektir. (A tipi
sürücü kabinli B tipi sürücü kabinsiz vagondur.)
4 vagonlu trenin normal yolcu kapasitesi yaklaşık 1250 kişidir.
Metro araçları gövdesinin paslanmaz çelik veya alüminyum alaşımı saclardan
kaynak suretiyle imalatı istenmektedir.
Normal işletmede araç ivmesi 1.0 m/s2.dir.
31
İşletme fren ivmesi 1.0 m/ 2s , ani fren ivmesi 1.4 m/ 2s .dir.
Hızlanma ve frende müsaade edilen en büyük sarsıntı ivmesi 1.1 m/ 2s .dir.
En büyük hız 90 km/h.dır.
Araçlarda sürücü kabin sinyalizasyonu ve buna ait tren teçhizatı bulunacaktır. Sürücü her an
yolun durumu ve yolcu yüküne göre yapabileceği en fazla hızı görüp kontrol edebilecek ve trenler
sürücü müdahalesi olmadan otomatik olarak işitebilecektir. Sürücü bu durumda sadece
istasyonlarda yolcuların inip binmesini kontrol edecektir.