stephen king kara kule cilt4 büyücü ve cam küre

274
Stephen King - Kara Kule Cilt4 Büyücü ve Cam Küre Stephen King - Büyücü ve Cam Küre KİTABIN ORİJİNAL ADI YAYİN HAKLARI © © WIZARD AND GLASS 1997 STEPHEN KING KESİM Telif Hakları Ajansı ALTIN KİTAPLAR YAYINEVİ ve TİCARET A.Ş. Bu kitabın her türlü yayın hakları Fikir ve Sanat Eserleri Yasası gereğince ALTIN KİTAPLAR YAYINEVİ ve TİCARET A,Ş.'ye aittir. BASKI 1. BASIM/MART 1999 AKDENİZ YAYINCILIK A.Ş. Matbaacılar Sitesi No: 83 Bağcılar - İSTANBUL ISBN 975 - 405 - 876 – 8 99-34-y-0131-677 ALTIN KİTAPLAR YAYINEVİ Celâl Ferdi Gökçay Sok. Nebioğlu İşhanı Cağaloğlu - İstanbul Tel: (0212) 522 40 45 - 526 80 12 511 51 00-511 32 26 Faks:(0212)526 80 11 www.altinkitaplar.com [email protected]. Bu Kitap www.kitapsevenler.com sitesi için Taranmıştır. e-posta Adresimiz [email protected] STEPHEN KING BÜYÜCÜ VE CAM KÜRE TÜRKÇESİ GÖNÜL SUVEREN Yazarın Yayınevimizden Çıkan Kitapları: HAYVAN MEZARLIĞI GÖZ KUJO KORKU AĞI KUŞKU MEVSİMİ ÇAĞRI CHRISTINE MAHŞER

Upload: ramazan-boztuerk

Post on 07-Jul-2015

562 views

Category:

Education


11 download

TRANSCRIPT

  • Stephen King - Kara Kule Cilt4 Byc ve Cam KreStephen King - Byc ve Cam Kre

    KTABIN ORJNAL ADIYAYN HAKLARI

    WIZARD AND GLASS1997 STEPHEN KING KESM Telif Haklar AjansALTIN KTAPLAR YAYINEV ve TCARET A..

    Bu kitabn her trl yayn haklarFikir ve Sanat Eserleri Yasas gereinceALTIN KTAPLAR YAYINEV ve TCARET A,.'ye aittir.

    BASKI

    1. BASIM/MART 1999AKDENZ YAYINCILIK A..Matbaaclar Sitesi No: 83 Baclar - STANBUL

    ISBN 975 - 405 - 876 899-34-y-0131-677

    ALTIN KTAPLAR YAYINEV

    Cell Ferdi Gkay Sok. Nebiolu hanCaalolu - stanbulTel: (0212) 522 40 45 - 526 80 12511 51 00-511 32 26 Faks:(0212)526 80 [email protected].

    Bu Kitap www.kitapsevenler.com sitesi iin Taranmtr.e-posta Adresimiz [email protected] KING

    BYC VE CAM KRE

    TRKESGNL SUVEREN

    Yazarn Yaynevimizden kan Kitaplar:HAYVAN MEZARLIIGZKUJOKORKU AIKUKU MEVSMARICHRISTINEMAHER

  • OSSTEPKMEDYUMSADSTEFFAFCESETAZRAL KOUYORHAYALETN GARP HUYLARIKARA KULEHAYATI EMEN KARANLIKGECE YARISINI 2 GEEGECE YARISINI 4 GEERUHLAR DKKNIHAYALETLER BELDESORAK TOPRAKLAROYUNILGINLIIN TESYEL YOL DZS

    ROMEO: Oradaki, u tm meyve aalarnn tepelerini yaldzlayan Kutsal ayn zerine yemin ediyorum.

    JULIET: Ayn zerine yemin etme.Her ay, yuvarlak dairesinde deien vefasz ayn zerine.Yoksa senin akn da onun gibi deiken olabilir.

    ROMEO: O halde neyin zerine yemin edeyim?

    JULIET: Hi yemin etme.Ya da istiyorsan, o zarif benliinin zerine yemin et.O, benim putperestliimin tanrs.Ve o zaman sana inanrm.

    Romeo and JulietWilliam Shakespeare

    Drdnc gn Dorothy'yi ok sevindiren bir ey oldu. Oz onu artt. Kz taht salonuna girdii zaman adam onu nazike selamlad."Otur, yavrum. Seni bu lkeden gndermenin bir yolunu bulduumu sanyorum."Kz heyecanla, "Ve Kansas'a dnmemin yolunu da, yle mi?" diye sordu.Oz, "ey," dedi. "Kansas bakmndan pek de emin deilim. Akas onun ne tarafta olduu konusunda en ufak bir fikrim bile yok."

    The Wizard of Oz (Oz Sihirbaz)L. Frank Baum

    Rolm uygun biimde yapabilmeyi ummadan nce daha evvelki, daha mutlu grntlerden bir yudum istedim. nce dn, sonra sava askerin sanat bu: Eski zamanlarn tadn alrsan her ey dzelir.

    Childe Roland to the Dark Tower Came (Childe Roland Kara Kule'ye Geldi.)Robert Browning

    NCES...

    Byc ve Cam Kre (Wizard and Glass), esin kayna Robert Browning'in "Childe Roland Kara Kule'ye Geldi" adl iiri olan uzun yk dizisinin drdnc cildi.Kara Kule (The Gunslinger) adl birinci ciltte Gilead'l Roland'n siyah giysili Walter' izlemesi ve sonunda onu yakalamas anlatlyordu. Walter, Roland'n babasna dostmu gibi davranrken aslnda byk bir byc olan Marten'e

  • hizmet ediyordu. Roland'n amac yar-insan Walter' yakalamak deil, hedefine ulamak iin bavurduu bir yoldu. Roland asl Kara Kule'ye gitmek istiyordu. Orada, Orta-Dnya'nn hzlanan mahvoluunu durdurabileceini, hatta belki de bu sreci tersine dndrebileceini umuyordu.Roland bir bakma bir valye saylr. Kendi trnn sonuncusu Kule onda bir saplantdr. Roland'la ilk karlatmz zaman yaamasnn tek nedeninin bu olduunu anlyoruz. Marten'in onu daha nce bir erkeklik snavndan gemeye zorladn reniyoruz. Bycnn Roland'n annesini batan kardn da. Marten, Roland'n snav geemeyeceini ve onun "batya gnderileceini" umuyormu. Delikanl o zaman sonsuza dek babasnn silahlarna sahip olamayacakm. Ancak Roland, Marten'in planlarn altst ederek snav gemi... Bunun ba nedeni silahlar zekice semi olmasym.Silahorun dnyasnn bizimkiyle temelde, korkun bir biimde bir ilikisi olduunu da reniyoruz. Bu iliki Roland terkedilmi bir konaklama yerinde 1977'nin New York'undan gelmi Jake adl ocukla karlat zaman ilk kez ortaya kyor. Roland'n dnyasyla bizimkinin arasnda kaplar var. Bunlardan biri de lm. Jake de Orta-Dnya'ya ilk kez byle ulayor. Krk nc Sokak'ta arkasndan itilen Jake'i bir araba iniyor. Onu iten adamn ad Jack Mort... Ancak bu olay srasnda Mort'un kafasnda gizlenen ve onun katil ellerini ynlendiren Roland'n eski dman Walter.Jake'le Roland, Walter'a eriemeden ocuk tekrar lyor. Bu seferki neden farkl. Silahor bu sembolik oluyla Kara Kule arasnda ac verici bir seim yapmak zorunda kalyor. Ve Kule'yi seiyor. Jake'in uuruma yuvarlanmadan nceki son szleri, "O halde git!" oluyor. "Bunlardan baka dnyalar da var!"Roland'la Walter son defa Bat Denizi'nin yaknnda karlayorlar. Konumalarla geen uzun bir gece srasnda kara giysili adam acayip bir Tarot destesinin yardmyla Roland'n geleceini okuyor. Silahorun dikkatini zellikle karta ekiyor: Mahkm, Glgelerin Hanm ve lm. ("Ama bunun seninle bir ilgisi yok, silahor!")n izgileri (The Drawing of the Three) adl ikinci cilt Bat Denizi'nin kysnda Roland'n eski dmanyla karlamasndan ve Walter'n oktan lm olduunu anlamasndan ksa bir sre sonra balyor. Kemiklerle dolu yerde artk daha fazla kemik var. Bitkin haldeki silahora etobur "stanavarlar" srs saldryor. Roland onlardan kaamadan ciddi bir biimde yaralanyor. Sa elinin iaret ve orta parmaklarn kaybediyor. Yaratklarn srklar yznden zehirleniyor da. Bat Denizi'nin kysndan kuzeye doru karken hastalanyor... Belki de lmek zere.Roland yrrken kumsalda tek balarna duran kapya rastlyor. Bu kaplar deiik zamanlarda bizim New York'umuza alyorlar. Roland 1987'den eroin tutsa Eddie Dean'i ekiyor. 1964'ten de Odetta Susannah Holmes adl kadn... Odetta bir metro kazasnda bacaklarnn dizlerinden aasn kaybetmi... Ama aslnda urad bir kaza deil. Odetta gerekten de glgelerin kadn. Dostlarnn tand, toplumsal konularla ilgilenen bu gen siyah kadnn iinde ikinci, kt bir kiilik gizli. Bu gizli kadn, bu iddet dkn kurnaz Detta Walker, silahor onu Orta-Dnya'ya ektii zaman, hem Roland', hem.de Eddie'yi ldrmeye karar veriyor.Bu iki zaman arasnda ve yine 1977'de Roland, Jack Mort'un cehennemden farksz olan kafasnn iine giriyor. Mort, Odetta/Detta'ya bir deil, iki kez zarar vermi. Siyahl adamn Roland'a, "lm ama seninki deil," dediini biliyoruz. Zaten Mort da, Walter'n nceden haber verdii o nc kii deil. Roland, Mort'un Jake Chambers' ldrmesini engelliyor. Mort ok gemeden 1959'da Odetta'nn bacaklarn koparan metro treninin altnda can veriyor. Roland da bu yzden manya Orta-Dnya'ya ekmeyi baaramyor... Ama, zaten yle bir yarat kim ister, diye dnyor.Bununla birlikte nceden belirlenen bir gelecee kar isyan etmenin de bir bedeli var. Her zaman yle deil mi? Roland'n eski retmeni Cort herhalde bu konuda, "te ka, kurtuk," derdi. "Bu byk tekerlek byledir. Ve her zaman dner. Dnerken sakn nne kma. Yoksa tekerin altnda ezilirsin. Ve o budala beynin, ie yaramayan bir torba barsak ve suyun da sonu gelir."Roland sadece Eddie ve Odetta'y ekmekle kiiyi tamamlam olabileceini dnyor. nk Odetta ift kiilikli. Ama Odetta ve Detta daha ok Eddie Dean'in ak ve cesareti sayesinde birleerek Susannah halini ald zaman silahor bu dncesinin doru olmadn anlyor. Bildii bir ey daha var: lrken baka dnyalardan sz eden Jake adl ocukla ilgili dnceleri yznden azapla kvrand. Silahor kafasnn yarsyla aslnda yle bir ocuk olmadna inanyor. Roland, Jack Mort'un Jake'i onu ldrecek arabann nne itmesine engel olduu iin zamanda bir paradoks yaratm. Bu da silahoru kahrediyor. Ve bizim dnyamzda Jake Chambers da ayn durumda.Dizinin nc cildi olan Hayaletler Beldesi; orak Topraklar (The Wastelands) bu paradoksla balyor. Roland, Eddie ve Susannah dev bir ayy ldrdkten sonra hayvann izlerinden gidiyor ve Inn Yolu'nu kefediyorlar. (Aydan korkan insanlar onu Mir diye biliyorlar. Onu yapm olan Ulu Eskiler ise Shardik diye tanmlyorlar. Ay aslnda bir Cyborg.) Orta-Dnya'nn snrn belirleyen on iki kapnn arasnda byle alt n var. Inlar Roland'n dnyasnn tam ortasnda kesiiyorlar. Belki de btn dnyalarn ortasnda. Silahor bu noktada sonunda Kara Kule'yi bulacana inanyor.Eddie'yle Susannah artk Roland'n dnyasnda hapis deiller. Birbirlerine klar ve onlar da birer silahor olmak zereler. Bu sefere onlar da katlyorlar. Inn Yolu'nda Roland' isteyerek izliyorlar.Aynn Kaps'ndan fazla uzakta olmayan bir Konuan Daire'de zaman onarlyor ve paradoks sona eriyor. Ve sonunda nc gerek kii de ekiliyor. Jake, Eddie, Susannah ve Roland'n katldklar tehlikeli bir tren sona erdii zaman ocuk tekrar Orta-Dnya'ya giriyor. Drtl babalarnn yzlerini hatrlyor ve grevlerini onurla yerine getiriyorlar. Bundan ksa bir sre sonra drtl grup beliye dnyor. Bunun nedeni Jake'in Hantal Billy'yle dost olmas. Porsuk, rakun ve kpek karmn andran bu hayvanlarn kstl bir konuma yetenekleri de var. Jake yeni arkadana Oy adn veriyor.

  • Haclarn yollar onlar Lud'a doru gtryor. Lud harap olmu bir kent. Burada eski iki grubun yozlam torunlar, yani Griler'le Bulular dmanl srdrmeye alyorlar. Yolcular kente varmadan nce Nehir Geidi adl kk bir kye geliyorlar. Burada eski sakinlerden birka hl yayor. Roland' tanyor ve onun eski gnlerden kaldn dnyorlar. Dnya ilerleyip gitmeden nceki gnlerden kalm olduunu. Ona ve dostlarna zen gsteriyorlar, ihtiyarlar daha sonra onlara monorail, yani tek rayl bir trenden sz ediyorlar. Hl iliyor olmas ihtimali bulunan bu tren Lud'dan Inn Yolu'nu izleyerek orak topraklara, Kara Kule'ye doru gidiyormu.Bu haber Jake'i korkutuyor ama artmyor. nk New York'tan ekilmeden nce bir kitapdan iki eser alm bulunuyor. Dkknn sahibinin insanda baz dnceler uyandran bir ad var: Calvin Tower (Calvin Kulesi). Kitaplardan biri bilmecelerle ilgili. Ama yantlarn akland blm yrtlm. Dierinin ad ise uf uf Charlie. Kukusuz, trenle ilgili bir ocuk kitab. Birok kii bunun sevimli bir yk olduunu syleyebilir... Ama Jake'e gre Charlie'de hi de sevimli olmayan bir eyler var. rktc bir eyler. Roland ise bir eyi daha biliyor: Onun dnyasnda char szc lm anlamna geliyor.Nehir Geidi kynn en saygdeer sakini Talitha Teyze, Roland'a takmas iin gm bir ha veriyor. Ve arkadalar yollarna devam ediyorlar. Lud'a erimeden nce bizim dnyamzdan gelen ve kazayla den bir ua buluyorlar. Bu 1930'lardan kalma bir Alman ua. Kokpite bir devin mumyalanm cesedi skp kalm. Bunun yar efsanelemi haydut David Quick olmas hemen hemen kesin gibi.Send Nehri'ni aan eski kprden geerlerken Jake'le Oy'un lmesine ramak kalyor. Roland, Eddie ve Susannah bu kazaya daldklar srada onlar lmek zere olan, son derecede tehlikeli haydut Bak tuzaa dryor. Haydut Jake'i karyor ve ocuu Grilerin son lideri olan Tik Tak Adam'n yeraltndaki inine gtryor. Tik Tak'n asl ad Andrew Quick. Ve o baka dnyadan gelen bir ua indirmeye alrken lm olan adamn torununun olu.Roland, (Oy'un yardmyla) Jake'i kurtarmaya giderken Eddie'yle Susannah da Lud'un Beii'ni buluyorlar. Ve Mono Blaine orada uyanyor. Tren Blaine, Lud kentinin altndaki ok geni bir bilgisayar sisteminin yzeydeki tek arac. Mono'yu artk bir tek konu ilgilendiriyor: bilmeceler. Blaine soraca bilmeceye yolcular doru yant verebilirlerse onlar mono demiryolunun son istasyonuna gtreceine sz veriyor. Buna karlk bilmeceyi zemezlerse onlar yolun sona erdii akla gtrecek... yani lme. Bu durumda yolcularn sonunu paylaacak ok kii de olacak. nk Blaine depolanm olan sinir gazlarn kullanmay dnyor. Bylece Lud'da kalm olan herkes lecek. Griler de, Bulular ve silahorlar da.Roland, Jake'i kurtaryor ve Tik Tak Adam'n lmek zere olduunu sanarak oradan ayrlyor. Oysa Andrew Quick lmyor. Yznden korkun bir biimde yaralanan ve gzleri yar kr olan adam, isminin Richard Fannin olduunu syleyen biri kurtaryor. Fannin ayrca kendini "Ya Olmayan Yabanc" diye de tantyor. Ama aslnda o Walter'n szn ederek Roland' uyard bir iblis.Roland'la Jake, Lud'un Beii'nde Eddie'yle Susannah'ya tekrar kavuuyorlar. Susannah biraz da -o kurnaz kanck-Detta Walker'in yardmyla Blaine'in bilmecesini zyor. Grup bylece trene biniyor. Blaine'in akl banda ama lmcl biimde zayf dm "bilinaltnn" uyarlarna da ister istemez kulaklarn tkamak zorunda kalyorlar. (Eddie bu sesi "Kk Blaine" diye tanmlyor.) Grup daha sonra Blaine'in onlar trendeyken intihar etmek niyetinde olduunu anlyor. Aslnda treni yneten temel beyin gitgide gerilerde kalan bilgisayarn iinde. Bilgisayar artk bir mezbahaya dnen kentin altnda alyor. Ama bu nemli deil. Pembe bir kuruna benzeyen tren saatte sekiz yz mil hzla giderken yoldan kacak.Gruptakilerin yaamalar iin sadece bir tek are var: Blaine'in bilmece merak. Gilead'l Roland onunla aresizce bir anlama yapyor. te Hayaletler Beldesi; orak Topraklar blm bu anlamayla sona eriyor. Ve yine bu anlamayla Byc ve Cam Kre kitab balyor.

    GR

    BLAINE

    Blaine, "BANA BR BLMECE SORUN," diye nerdi.Roland, "Cann cehenneme," dedi. Sesini ykseltmemiti."NE DEDN?" Duyduuna inanamad aka anlalan Byk Blaine'in sesi kukulanlmayan ikizininkine ok benzemiti.Roland sakin sakin, "Cann cehenneme, dedim," diye yineledi. "Ama bu seni artyorsa, daha ak konuabilirim, Blaine. Hayr! Cevap: Hayr!"Blaine uzun, ok uzun bir sre sesini karmad. Sonra cevap verdi ama szlerle deil. Onun yerine duvarlar, zemin ve tavan yine renklerini kaybetmeye balad. Kat cisim olmaktan da ktlar. On saniyelik bir srede Baronluk Vagonu varolmaktan kt. imdi ufukta grdkleri sradalardan uarak geiyorlard. Demir grisi tepeler intihar saylacak bir hzla onlara doru geliyor, sonra da uzaklayordu. Dev knkanatl bceklerin topraa mahkm kaplumbaalar gibi dolatklar ksr vadiler ortaya kyordu. Roland ylana benzeyen reklenmi bir eyin, bir maarann azndan uzandn grd. Yaratk bceklerden birini yakalad gibi inine ekti. Roland yaam boyunca hi byle hayvanlar ya da krlar grmemiti. Bu grnm yznden diken diken olan derisi etlerinin zerinden syrlacak gibiydi. Sanki Blaine onlar baka bir dnyaya tamt.

  • Blaine, "BELK DE BZ BURADA RAYDAN IKARMAM Y OLUR," dedi. Sesi dnceliydi. Ama silahor bunun derin, kaynayan bir fkeyi gizlediini sezdi.Kaytszca, "Evet, belki iyi olur," dedi.Eddie'nin yznde endieli bir ifade belirmiti. Dudaklarn oynatarak usulca, "Sen ne YAPIYORSUN," dedi. Roland ona aldrmad. Blaine'le urayor, onun ne yaptn ok iyi biliyordu.Blaine, "SEN KABA VE KBRLSN," dedi. "BUNLAR SANA LGN ZELLKLER GB GELEBLR. AMA BANA GELMYOR.""Ah, ben bundan daha da kaba davranabilirim."Kollarn kavuturmu olan Gilead'l Roland ellerini aarak ar ar ayaa kalkt. Bacaklarn am sanki bolukta duruyordu. Sa elini beline dayam, soluyla tabancasnn sandal aacndan yaplm kabzasn kavramt. Daha nce pek ok defa yapt gibi duruyordu. Unutulmu yz kasabann tozlu sokaklarnda, yirmi kadar kayalk dar vadideki ldrme blgelerinde, ac bira ve bayat kzarm yemek kokan saysz karanlk meyhanede durduu gibi. Bu da yine bo bir sokaktaki baka bir karlamayd. Hepsi bu kadar. Ama bu kadar da yeterliydi. Bu khef, ka ve ka-tet'di. Her zaman bir karlama vard. Yaamnn temel gereiydi bu. Kendi ka'snn zerinde dnd eksen. Bu kez dellonun silahlarla deil de szlerle yaplacak olmas durumu deitirmezdi. Yine de lmne bir sava olacakt. Havadaki lm kokusu belirgin ve kesindi. Bir bataklkta iip patlayan lelerin kokusu gibi. Sonra Roland her zamanki gibi o sava fkesini duydu... O anda kendini artk oradaym gibi hissetmiyordu."Senin sama sapan eyler syleyen, bo kafal, aptal bir makine olduundan sz edebilirim. Senin bo bir aa kovuundaki k rzgrnn sesi kadar akl olan budala bir yaratk olduunu syleyebilirim.""SUS!"Roland, Blaine'e hi aldrmadan yine o sakin sesle szlerini srdrd. "Sen Eddie'nin 'zamazingo' dedii nesnesin. Daha fazlas olsaydn, ben de daha kabalardm.""BEN BR ALETTEN OK DAHA LER BR EY...""Senin iin 'bilmem ne yalayc' diyebilirim rnein. Ama azn ve dilin yok. Senin dnyann en adi sokanda srnen en iren bir dilenciden daha tiksindirici olduundan sz edebilirim. Ama yle bir yaratk bile senden daha stn saylr. zerinde srnebilecein dizlerin yok. Olsayd da zaten diz kmezdin. nk sende 'merhamet' denilen o insanca kusur da bulunmuyor."Roland soluk almak iin sustu. Dier de nefeslerini tutmulard. Etraflarn Mono Blaine'in o akn sessizlii sarmt. Onlar bouyordu."Senin, tek dostunun kendini ldrmesine izin veren vefasz bir yaratk olduunu syleyebilirim. Aptallara ikence edilmesinden ve masumlarn ldrlmesinden zevk alan bir korkak olduunu. Sen kaybolmu, vzldayan bir makine-umacsn...""SANA EMREDYORUM! SUS ARTIK! YOKSA HEPNZ HEMEN BURADA LDRRM!"Roland'n gzlerinde yle delice mavi bir lt belirdi ki, Eddie ondan uzaklat. Jake'le Susannah'nn inlediklerini hayal meyal duyabildi.Silahor kkredi. "stiyorsan ldr! Ama bana emir verme! Seni yaratanlarn suratlarn unutmusun! imdi ya bizi ldr ya da sesini kesip beni dinle! Ben, Gilead'l Roland'm. Steven'in olu, eski topraklarn efendisi ve silahor! Bunca yl boyunca kilometrelerce yolu senin ocuka gevezeliklerini dinlemek iin amadm! Anlyor musun? imdi sen BEN dinle."Hayret dolu bir sessizlik daha oldu. Kimse soluk almyordu. Roland eli tabancasnn kabzasnda, ban kaldrm, hain bir tavrla ileriye doru bakyordu.Susannah Dean hafife glmsediinden emin olmak iin elini azna gtrd. Bir kadn yeni bir giysinin zerinde iyi durup durmadn anlamak iin byle yapard. Belki de bir apkann. Gen kadn yaamnn sona ermek zere olduundan korkuyordu. Ama o anda kalbine hakim olan duygu korku deil, gururdu. Sola doru bakt. Eddie'nin akn bir glmseyile Roland' szdn grd. Jake'in yzndeki ifade daha da basitti. Salt sevgiydi bu.Jake, "Syle, syle," diye soludu. "Poposuna tekmeyi indir! Tamam!"Eddie de ayn fikirde olduunu aklad. "Roland' dinlemelisin. O pek bir eye aldrmaz, Blaine. Ona 'Gilead'l Kuduz Kpek' adn bouna takmamlar."Blaine uzun, ok uzun bir an sonra sordu. "STEVEN'N OLU ROLAND, SEN BYLE M AIRIYORLARDI?"Roland orak tepelerin yamacnda oksijeni az havada sakin sakin duruyordu. "Belki yle yapyorlard," diye cevap verdi.Blaine renmek istedi. "BANA BLMECE SORMAYACAKSANIZ BENM NE ME YARARSINIZ?" imdi sesi yatma zamanndan daha sonraya kalmasna izin verilmeyen somurtkan bir ocuunki gibi kyordu.Roland, "Sana bilmece sormayacaz demedim ki," diye mrldand."YLE M?" Blaine'in sesinde aknlk vard. "ANLAYAMIYORUM. AMA SES ANALZ MANTIKLI BR KONUMA OLDUUNU AIKLIYOR. LTFEN ZAH ET."Silahor, "Sana hemen imdi bilmece sormamz istedin," diye karlk verdi. "Benim reddettiim de buydu. Bu hevesin irkin davranmana neden oluyordu.""ANLAYAMIYORUM.""Bu yzden kabalatn. Bunu anlyor musun?"

  • Blaine uzun, dnceli bir sessizlie brnd. Bilgisayar cehalet, ihmal ve batl inanca bal itaat dnda insanca tepkilerle karlamayal yzyllar olmutu. Basit insanca cesaretle karlamayal da ok uzun bir sre gemiti. Blaine sonunda, "SZLERM SANA KABA GELDYSE, ZR DLERM," dedi."zrn kabul ediyorum, Blaine. Ama daha nemli bir sorun var.""AIKLA.""Vagonu tekrar kapatrsan, aklama yaparm." Roland artk daha fazla tartma -ve hemen lmeleri ihtimali- akln almayaca bir eymi gibi oturdu.Blaine istenileni yapt. Duvarlar renklerle doldu ve o aadaki kbuslara yakacak manzara da kayboldu. Yol haritasndaki k Candleton diye tanmlanan noktann yaknnda akp duruyordu.Roland, "Pekl," dedi. "Kabalk affedilebilir, Blaine. Bana genliimde byle rettiler. Ama bana rettikleri baka bir ey daha var: Aptallk affedilemez.""BEN NASIL APTALCA DAVRANDIM, GILEAD'LI ROLAND?" Blaine'in sesi yumuak ve tehlikeliydi. Susannahbir fare deliinin nne sinmi, bekleyen bir kediyi dnd. Kedinin yeil gzleri kt kt parlyor, hayvan kuyruunu saa sola sallyordu.Roland, "Bizde istediin bir ey var," dedi. "Ama nerdiin tek dl de lm. te bu ok aptalca bir ey."Blaine bu szleri dnrken uzun bir sessizlik oldu. Bilgisayar sonra, "SYLEDN DORU, GILEAD'LI ROLAND," diye aklad. "AMA BLMECELERNZN KALTES HENZ KANITLANMADI. KT BLMECELER N HAYATLARINIZI BAILAMAYACAIM."Roland ban sallad. "Anlyorum, Blaine. imdi beni dinle. Ve benden biraz anlay ren. Bunun bir blmn arkadalarma anlattm bile. ocukluumda, Gilead Baronluu'nda her yl yedi Gzel-Gn kutlanrd. K, Geni Topraklar, Ekme, Yaz Ortas, Zengin Topraklar, Hasat ve Yln Sonu. Bilmece sormak, her Gzel-Gn'n nemli bir parasyd. zellikle Geni Topraklar ve Zengin Topraklar bayramnn en nemli olayyd bu. nk sorulan bilmecelerin elde edilecek rnn iyi mi, yoksa kt m olacan akladna inanrlard."Blaine, "BU HBR TEMELE DAYANMAYAN BR BATIL NAN," dedi. "BENCE KIZILACAK VE YERLECEK BR EY."Roland ban sallad. "Tabii batl inan. Ama bilmecelerde hasatla ilgili bilgiler aklanr ve bunlar alacak kadar da doru kard. rnein, imdi u bilmeceyi z, Blaine: Bir nineyle ninni arasnda ne fark vardr?"Blaine, "BU OK ESK BR BLMECE," dedi. "VE H DE LGN DEL" Ama zlecek bir bilmece olduu iin sevinmiti. "BR NSANIN DOUTAN AKRABASI. DERYSE OCUKLARI UYUTMAK N SYLENEN BR TR ARKI. FONETK BENZERLE DAYANAN BR BLMECE. BEN BU TUR BR BLMECE DAHA BLYORUM. BUNU NEW YORK BARONLUU'NUN BULUNDUU YERDE SYLYORLARDI. BLMECE YLE: BR KEDNN KUYRUUYLA KPENK ARASINDA NE FARK VARDIR?"Jake atld. "Ben cevab biliyorum. Kedi kzd zaman kuyruunu sallar, kpekse sevindii zaman."Blaine bu cevab kabul etti. "EVET. PEK GLN. ESK BR BLMECE. NDE SADECE BRAZCIK BLG KIRINTISI VAR."Eddie, "Bu sefer ben de seninle ayn fikirdeyim, ahbap," dedi."BEN SENN AHBABIN DELM, NEW YOKLU EDDIE.""Amaaan sende! Cann isterse. Popomu p ve cennete git.""CENNET DYE BR YER YOK." "Eddie buna verecek cevap bulamad."STEVEN'N OLU ROLAND, GILEAD'DA BAYRAMLARDA SORULAN BAKA BLMECELER DE RENMEK STYORUM.""Geni Topraklar ve Zengin Topraklar gnlerinde on altyla otuz arasnda bilmece ustas Dedeler Salonu'nda toplanrlard. Bayram byle balard. Yln sadece o gnlerinde sradan insanlarn -tccarlarn, iftilerin ve bu tip kimselerin- Dedeler Salonu'na girmelerine izin verilirdi. Ve onlar da ieri doluurlard."Silahor gzlerini ok uzaklarda bir yere dikmi gibiydi, baklar dalgnd. Jake o sisli dier hayatta Roland'n yznde bu ifadenin belirdiini grmt. Silahor ocua bir keresinde arkadalar Cuthbert ve Jamie'yle bir baloyu seyretmek iin salondaki balkona usulca ktklarn anlatrken olmutu bu. Jake ve Roland o srada, yaknda olan Walter'n izinden gidiyor ve dalara trmanyorlard.Roland, "Marten annemle babamn yannda oturuyordu," demiti. "O kadar yksekten bile onlar tandm. Bir keresinde annemle Marten dans da ettiler. Yavaa dne dne. Dierleri yanlara ekilerek pisti onlara braktlar. Dans sona erdii zaman da alkladlar. Ama silahorlar yle bir ey yapmad..."Jake merakla Roland'a bakt. Yine bu garip adamn nereden geldiini dnyordu... Niin geldiini de.Roland konumasn srdrd. "Bayramda ortaya byk bir f konurdu. Her bilmece ustas fya bir avu aa kabuu atard. Bilmeceler onlarn zerinde yazlyd. Bilmecelerin ou eski zamandan kalmayd. Ustalar bunlar ihtiyarlardan renirlerdi. Hatta bazen kitaplardan. Ama yeni bilmeceler de olurdu. O bayram iin hazrlanm eyler. hakem bu bilmeceler yksek sesle okunduu zaman onlar dinlerlerdi. Hakemlerden biri her zaman silahorlarn arasndan seilirdi. Bilmeceler, hakemler onlar adilce bulurlarsa kabul edilirdi.Blaine de ayn fikirdeydi. "EVET. BLMECELER ADL OLMALIDIR."

  • Silahor, "Bylece bilmeceler sorulurdu," dedi. O gnleri dnrken dudaklarnda hafif bir tebessm uutu. Kucanda Hantal Billy'nin bir benzeriyle oturduu, yara bere iindeki ocuk yalarnda olduu o gnleri. "Saatlerce bilmece sorarlard. Dedeler Salonu'nun ortasnda bir sra oluturulur, adaylarn bu sradaki yeri kurayla belirlenirdi. Srann sonunda olmak baa gemekten daha iyi olduu iin her aday yksek bir numara kacan umard. Ama tabii kazanan da en aa bir bilmecenin cevabn bilmek zorundayd.""TAB.""Her erkek ya da kadn -Gilead'n bilmece ustalarnn en iyilerinden bazlar kadnd- fya yaklaarak bir bilmece ekerdi. Yarmac dakikalk saatteki kumlar boalncaya kadar cevab bulamazsa sradan kmak zorunda kalrd.""AYNI BLMECEY ONDAN SONRAK ADAYA DA SORARLAR MIYDI?""Evet.""O HALDE BU ADAYIN DNMEK N DAHA FAZLA ZAMANI OLURDU.""Evet.""ANLIYORUM. BU OK KIYAK BR EYM."Roland kalarn att. "Kyak m?"Susannah yavaa aklad. "Elenceli bir eye benziyor, demek istedi."Silahor omzunu silkti. "Herhalde seyirciler iin elenceliydi. Ama adaylar bu yarmay ok ciddiye alrlard. Yarma sona erdikten ve dl verildikten sonra ou zaman tartmalar kar, i yumruklamaya kadar varrd.""NE TR BR DLD BU, STEVEN'IN OLU ROLAND?""Baronluktaki en iri kaz. retmenim Cort hemen her yl kaz kazanp evine gtrrd."Blaine saygyla, "KEKE O DA MD BURADA OLSAYDI," dedi. "HERHALDE OK BYK BR BLMECE USTASIYDI."Roland, "Gerekten de yleydi," dedi. "nerimi dinlemeye hazr msn, Blaine?""TAB. SEN BYK BR LGYLE DNLEYECEM, GLEAD'LI ROLAND.""nmzdeki birka saati bizim Gzel-Gn'mz sayalm. Sen bize bilmece sormayacaksn. nk yeni bilmeceler duymay istiyorsun. Bildiin milyonlarca bilmeceyi sormay deil...""DORU."Roland konumasn srdrd. "Zaten ounu bilemeyeceiz. Senin Cort'u bile artacak bilmeceler bildiinden eminim. Yani onlar fdan ksalard..." Bundan hi de emin deildi ama yumruklarn kullanma zaman gemiti. imdi kuty kullanmann srasyd.Blaine de ayn fikirdeydi. "TAB YA."Roland, "dl de kaz deil, bizim hayatmz," dedi. "Yola devam ederken sana bilmeceler soracaz, Blaine. Topeka'ya vardmz srada sorduumuz btn bilmeceleri bilmi olursan, ilk plann uygular ve bizi ldrrsn. te senin besili kazn bu. Ama seni yenersek, yani Jake'in kitabnda ya da kafalarmzn iinde bilmediin ve cevaplayamadn bir bilmece olursa, o zaman bizi Topeka'ya gtrrsn. Ve yolumuza devam etmemiz iin bizi serbest brakrsn. te bu da bizim kazmz."Bir sessizlik oldu."Anlyor musun?""EVET.""nerimi kabul ediyor musun?"Mono Blaine yine sesini karmad. Eddie kolunu Susannah'nn omzuna atm, kaskat oturuyordu. Gzlerini Baronluk Vagonu'nun tavanna dikmiti. Susannah'nn sol eli karnna kayd. Orada sakl olabilecek srr okad. Jake'se, Oy'un tylerini hafife okuyor, hayvann bak yaralarna.dokunmamaya alyordu. Btn sakinlerini ldrd kentin altnda szde bir yaam sren gerek Blaine imdi ok gerilerde kalmken, Mono Blaine, Roland'n nerisini dnyordu.Sonunda, "EVET," dedi. "KABUL EDYORUM. SORACAINIZ BTN BLMECELERN CEVABINI BULURSAM, SZ YOLUN BR AIKLIKTA SONA ERD YERE GTRECEM. VE BENMLE BRLKTE LECEKSNZ. BUNA KARILIK NZDEN BR ZEMEDM BR BLMECE SORACAK OLURSA, HAYATINIZI BAILAYACAIM. SZ TOPEKA'DA BIRAKACAIM. STYORSANIZ ORADAN YOLUNUZA DEVAM EDER VE KARA KULE'Y ARARSINIZ. STEVEN'N OLU ROLAND, NERNZN ARTLARINI VE SINIRLARINI DORU ANLAMI MIYIM?""Evet.""ANLATIK, GILEAD'LI ROLAND."ANLATIK, NEW YORK'LU EDDIE."ANLATIK, NEW YORK'LU SUSANNAH."ANLATIK, NEW YORK'LU JAKE."ANLATIK, ORTA-DNYALI OY."Adn duyan Oy bir an ban kaldrp bakt."SZ ACAPSNZ. OK EYDEN OLUMU TEK EY. BEN DE YLE. ARTIK HANGMZN KA-TET'NN DAHA GL OLDUUNU KANITLAMANIN ZAMANI GELD."

  • Uzun bir sessizlik oldu. imdi sadece onlar orak topraklara gtren slo-trans trbinlerinin dzenli, sert, kalp atlarn andran uultusu duyuluyordu. Tren onlar Inn Yolu boyunca Orta-Dnya'nn sona erdii ve U-Dnya'nn balad Topeka'ya doru gtryordu.Blaine'in sesi nlad. "TAMAM! ALARINIZI ATIN, YOLCULAR! BEN SORULARINIZLA SINAYIN! ARTIK YARIMA BALASIN!"

    BRNC BLM

    BLMECELER

    1. eytan Ay'nn Altnda

    Candleton radyasyondan zarar grm, zehirlenmi bir kentti, ama lm de deildi. Btn o yzyllardan sonra hl kapkara bir canllkla titriyordu. Kaplumbaa byklnde knkanatl bcekler hantalca dolayor, biimsiz ejderhacklara benzeyen kular uuuyordu. elikten yaplm, yaayan-llere benzeyen sarsak birka robot harap binalara girip kyorlard. Eklemleri gcrdyor, nkleer gzleri akp snyordu.Candleton Yolcu Oteli'nin lobisinin bir kesine skp kalan ve son iki yz otuz drt yl boyunca orada bekleyen bir robot, "zin belgeni gster, ahbap," diye bard. Baklava biimi pasl kafasnda alt keli kabartma bir yldz vard. Btn o yllar boyunca yolunu kapatan elik duvarda fazla derin olmayan bir ukur amay baarmt ama ite o kadar."zin belgeni gster, ahbap! Kentin gneyinde ve dousunda yksek derecede radyasyon olabilir! zin belgeni gster, ahbap! Kentin gneyinde ve dousunda yksek derecede radyasyon olabilir!"Barsaklarn, rm plasentaya benzeyen bir torbann iinde peinden srkleyen i gvdeli, kr bir fare beki robotun ayann zerinden gemeye alt. Robot ona aldrmad bile. elik kafasn elik duvara vurmay srdrd. "zin belgeni gster, ahbap! Radyasyon derecesi ykselmi olabilir! Cannz cehenneme!" Robotun gerisindeki otelin barnda felaket onlar yakalamadan son bir iki imek isteyen adamlarla kadnlarn kurukafalar sanki gle gle lmler gibi srtyorlard. Belki de ilerinden bazlar yle lmt.Mono Blaine bir tabancann namlusunda hzla ilerleyen kurun gibi karanlk gecede yukardan geerken camlar krld, tozlar uutu ve kurukafalardan birka eski zamanlardan kalma toprak vazolar gibi parampara oldu. Darda radyoaktif tozlar ksa bir an bir hortum oluturdular. Sr ve domuz lokantasnn nndeki atlarn baland direk duman gibi ykselen hortuma kapld. Kent alannda Candleton Havuzu ikiye ayrld. Etrafa su deil, tozlar, ylanlar, deiim geirmi akrepler ve kr gibi yryen kaplumbaa-bcekler yayld.Sonra Candleton, kentin yukarsndan hzla giden bir siluet oradan hi gememi gibi, son iki buuk yzyl boyunca hayatn yerine geirdii o rtme faaliyetine devam etti... Ardndan treni izleyen ses patlamas kenti yakalad. Yeni yldan beri ilk defa kentin zerinde gkgrlts gibi gmbrdedi. Havuzun dier tarafndaki dkkn ykacak kadar titreime neden oldu. Beki robot son bir uyanda bulunmaya alt. "Yksek rad..." Sonra tmyle sustu. Yaramazlk etmi bir ocuk gibi yz duvara dnk, ylece kald.Inn Yolu boyunca Candleton'un iki yz, yz tekerlek dna kldka radyasyon ve topraktaki DEP3 derecesi hzla azalyordu. Burada Mono Blaine'in izledii yol topran ancak metre yukarsndan geiyordu. Hemen hemen normale benzeyen bir ceylan gzel gzel am korusundan karak aydan su imeye gitti. Su kendi kendine drtte orannda temizlenmiti.Ceylan aslnda normal deildi. Kt bir beinci bacak, karnnn gerisinden bir meme gibi sarkmt. Hayvan yrrken kemiksizmi gibi ileri geri sallanyordu. Ceylann burnunun sol yannda bembeyaz nc bir gz vard. Ama hayvan yine de ksr deildi. Deiim geirmi on ikinci batn bir hayvan iin DNA's olduka bozulmam saylrd. Ceylan alt yllk mr boyunca canl yavru dourmutu. Bu yavrulardan ikisi sadece canl deil, normaldiler de. Nehir Geidi'nden Talitha Teyze onlardan, "Salam hayvanlar," diye sz ederdi. nc yavruysa avaz avaz haykran, derisi olmayan, korkun bir eydi. Ve onu da babas abucak ldrmt.Dnya -hi olmazsa bu blm- kendi kendini onarmaya, iyiletirmeye balamt.Ceylan azn suya sokarak imeye balad. Sonra ban kaldrd. Gzleri irilemiti, burnundan sular damlyordu. Uzaklardan gelen mrltya benzeyen sesi duyuyordu. Bir dakika sonra buna hafit bir k katld. Ceylann sinirleri korkuyla gerildi. Hayvann refleksleri hzlyd ve ilk grd an k kasvetli topraklarda tekerleklerce tedeydi. Ama yine de ceylann kama ans yoktu. Hayvan daha kaslarn kullanamadan uzaklardaki kvlcm byyerek yakc bir kurt gzne dnt. Parlak k ay ve akl aydnlatt. Ikla birlikte Blaine'in tam kapasite alan slo-trans makinelerinin ldrtc homurtusu duyuldu. Raylarn bulunduu beton eridin yukarsnda pembe bir leke belirdi. Daha sonra bunu horoz kuyruuna benzeyen toz bulutlar, talar, paralanm kk hayvanlar izledi. Ceylan Blaine'in geiinin neden olduu sarsnt yznden hemen ld. Trenin peinden srklenemeyecek kadar bykt. Ama burnundan ve toynaklarndan sular akan ceylan yine de hemen hemen yetmi metre kadar srklendi. Derisinin byk bir blmyle kemiksiz beinci baca vcudundan syrld. Ve karlm bir giysi gibi Blaine'in peinden utu.Ksa bir sessizlik oldu. Yeni oluan bir deri ya da bir glcn zerinde kn hemen balarnda beliren ince buz tabakas gibi krlgan bir sessizlik. Sonra bunu o mthi gmbrt izledi. Trenin sesi dn yemeine ge kalm

  • grltc bir yaratk gibi etrafta yankland. Sessizlii yard. Havada uan bir tek kuu yakalad. Deiim geirmi bu ku bir karga olabilirdi. Hayvan havada uarken ld ve bir ta gibi derek ayn sularn aprdatt.imdi uzaklarda krmz bir gz grlyordu. Blaine'in stop lambasyd bu.Yukarda dolunay ince bir bulutun arkasndan syrld. Akl ve ay rehincide grlen mcevherler gibi baya renklere boyad. Ayn yzeyinde bir ehre vard. Ama klarn bakmay istemeyecekleri bir suratt bu. Candleton Yolcular Oteli'ndekiler gibi bir kurukafann sska yzne benziyordu. Aadaki hl yaayan ve savaan birka canlya bakarak bir deliye zg neeyle olanlar seyrediyordu. Gilead'da dnya ilerleyip uzaklamadan nce Yln Sonu'ndaki dolunaya bir ad verilmiti. eytan Ay. Ve buna dorudan doruya bakmann uursuzluk getireceine inanlrd.Ancak imdi byle eyler nemli deildi. nk imdi her yerde iblisler vard.

    Susannah yol haritasna bakt. Bulunduklar yeri gsteren yeil nokta imdi Candleton'la Rilea arasndaki yolu yarlamt. Rilea, Blaine'in bir sonraki istasyonuydu. Gen kadn, ama orada kim duracak ki, diye dnd.Susannah haritadan Eddie'ye dnd. Gen adam hl Baronluk Vagonu'nun tavanna bakyordu. Kadn onun baklarn izledi. Tavanda drtke bir ey vard. Bu bir kapaktan baka bir ey olamazd. (Ama tabii konuan bir tren gibi ftristik bir samalk szkonusuydu. Onun iin herhalde buna daha zarif bir ad veriliyordu.) Kapan zerine ablonla krmz basit bir ekil izilmiti. Aklktan kan bir adamn resmiydi. Susannah ima edilen bu talimat yerine getirdiini ve tren saatte sekiz yz milden daha hzla giderken delikten ktn hayal etmeye alt. Gzlerinin nnde hemen ok belirgin bir sahne canland. Kafas kopan bir kadn. Sapndan koparlan bir iek gibi kafa, Baronluk Vagonu boyunca geriye doru uuyordu. Belki bir defa sekiyor, gzleri camlam, salar uarak karanlklarda kayboluyordu.Susannah bu hayali kafasndan mmkn olduu kadar abuk kovdu. Herhalde kapak da kilitliydi zaten. Mono Blaine'in onlar brakmaya hi niyeti yoktu. Evet, sonunda gitme hakkn kazanabilirlerdi. Ama gen kadn bunun da kesin olmadn biliyordu. Blaine'i yenseler bile...Kafasnda Detta Walker'inkine pek benzemeyen bir ses nlad. Bu szleri syleyeceim iin zgnm. Sen de yine o ukala beyazlar gibi dnmeye baladn. u senin makine-merkebe hi gvenmiyorum. Bu makineler dl kazandklar zaman deil, yenildiklerinde daha tehlikeli olurlar.Jake yrtk prtk bilmece kitabn, onu tamak sorumluluundan kurtulmak istiyormu gibi silahora uzatyordu. Susannah ocuun neler hissettiini ok iyi anlyordu. Belki de yaamlar o fazla evrilmi kirli sayfalarn arasnda saklyd. Kadn kitab tama sorumluluunu yklenmek isteyeceinden pek de emin deildi.Jake, "Roland!" diye fsldad. "Bunu istiyor musun?"Oy tehdit dolu bir tavrla silahora bakarak, "Al," dedi. "Hemen..." Hayvan dilerini kitaba geirerek onu Jake'in elinden ald. Vcuduna hi uymayan upuzun boynuyla dnd. Bilmece-D-Dum. Herkes in Akl Kartran Bilmeceler-Bulmacalar' Roland'a uzatt.Silahor bir an kitaba bakt. Yznde dalgn bir ifade vard. Sonra ban sallad. "Hemen olmaz." Dnerek yol haritasna bakt. Blaine'in surat yoktu. Bu nedenle harita onlar iin belirleme noktas olacakt. akp snen yeil nokta imdi Rilea'ya daha yaknd. Susannah bir an getikleri yerlerin neye benzediini dnd. Ama sonra bunu bilmeyi hi istemediine karar verdi. Lud kentinden ayrlrken grdklerinden sonra byle bir eyi istemeyecekti elbette.Roland, "Blaine!" diye seslendi."EVET?""Odadan ayrlabilir misin? Bizim aramzda konumamz gerekiyor."Susannah kendi kendine, bunu yapacan sanyorsan iyice karmsn demektir, diye sylendi. Ama Blaine abucak, heyecanla cevap verdi."TAMAM, SLAHOR. BARONLUK VAGONU'NDAK BTN ALICILARIMI KAPATACAIM. KONUMANIZ SONA ERD VE BLMECE SORMAYA HAZIR OLDUUNUZ ZAMAN GER DNECEM."Eddie, "Evet, sen ve General MacArthur," diye homurdand."NE DEDN, NEW YORK'LU EDDIE?""Hi. Ben sadece kendi kendime konuuyorum."Blaine, "BEN AIRMAK N SADECE YOL HARTASINA DOKUNMAN YETERL," dedi. "HARTADA KIRMIZI IIK YANDII SRECE ALICILARIM ALIMIYOR DEMEKTR. HAYD HOAKAL, BEBEK! KART YOLLAMAYI UNUTMA." Bir an durdu. "AMA ELVEDA DEDM DE SANMA."Vagonun n tarafndaki yol haritas birdenbire parlak bir krmzya brnd. Susannah ona ancak gzlerini ksarak bakabildi.Jake, "O sama sapan szler ne anlama geliyordu?" diye sordu.Roland, "nemli deil," dedi. "Fazla zamanmz yok. Blaine bizimle beraber olsun olmasn, tren yine de ayn hzla son noktaya doru gidiyor."Eddie sordu. "Onun alclarn kapattna gerekten inanmyorsun deil mi? Onun gibi bir uyank bunu yapar m? Haydi, haydi, biraz gereki ol. Buray sinsice dinlediinden eminim."Roland, "Hi sanmyorum," dedi. Susannah da onunla ayn fikirde olduuna karar verdi. Hi olmazsa imdilik. Silahor ekledi. "Blaine'in bunca yl sonra bilmece sorulaca iin ok heyecanland belliydi..."

  • Susannah, "Ve o kendine ok gveniyor," dedi. "Bizim gibilerle fazla uramasna gerek kalmayacana inanyor."Jake silahora bakt. "Uraacak m? Gerekten bizimle uramak zorunda m kalacak?"Roland, "Bilmiyorum..." dedi. "zerimde gizli alclar-vericiler yok. Tabii sorduun buysa. Bu drst bir oyun olacak. En azndan benim vaktiyle oynadm bir oyun. Hepimiz daha nce bu oyunu oynadk. Hi olmazsa biraz. Sonra u da var." Bayla Jake'in Oy'dan geri ald kitab iaret etti. "Burada baz glerin etkisindeyiz. Byk glerin. Ama hepsi de bizim Kule'ye gitmemize engel olmaya almyor."Susannah silahorun szlerini duyduysa da akl, vagonla ilikisini keserek onlar yalnz brakan Blaine'le meguld. Ebe olduu iin arkadalar saklanrken gzlerini yuman bir ocua benziyordu. Onlar da zaten Blaine'in oyun arkadalar deiller miydi? Bu dnce imdat kapandan kamaya alrken kafasnn kopmas hayalinden nedense daha da ktyd.Eddie renmek istedi. "O halde ne yapacaz? Bir plann olmal. Yoksa ondan alclarn kapatmasn istemezdin.""Blaine'in o mthi zeks ve alamad iin uzun sre yalnz kalmas onun sandndan daha insanlamasna yolam. En azndan ben yle umuyorum, nce onun bir tur emasn karmalyz. Mmknse zayf ve gl yanlarn renmeliyiz. Oyun srasnda kendine nerelerde gvendiini, nerelerde gvenemediini de. Bilmeceler sadece bunu soran kiinin zeksyla ilgili deildir. Hibir zaman byle dnmeyin. Bu ayn zamanda bilmece sorulan kiinin kr noktalaryla da ilgilidir."Eddie, "Blaine'in kr noktalar var m?" diye sordu.Roland sakin bir tavrla aklad. "Eer yoksa biz de bu trende lrz."Eddie skntyla hafife glmsedi. 'Kt eyleri bize altra altra sylemene baylyorum. Bu senin o ok sevimli zelliklerinden biri."Silahor, "Balangta ona drt bilmece soracaz," dedi. "Kolay, fazla kolay deil, olduka zor ve ok zor. Blaine bu drdn de cevaplayacak. Bundan eminim. Ama biz onun cevaplar nasl verdiine dikkat edeceiz."Eddie ban sallyordu. Susannah adeta istemeye istemeye hafif bir umuda kapld. Bu uygun bir yaklama benziyordu.Roland ekledi. "Ondan sonra alclarn tekrar kapattracaz ve aramzda konuacaz. Belki o zaman hangi ynde ilerlememiz gerektii konusunda bir fikir edinebiliriz. lk bilmecelerin kayna her ey olabilir ama..." Ban ciddi bir tavrla bilmece kitabna doru sallad, "...Jake'in kitap konusunda anlattklarn unutmayn. Bizim iin gerekli olan o cevabn kitapta olmas gerekiyor. Benim Gzel-Gnler'de sorulan bilmecelerle ilgili anlarmda deil. Cevap orada olmal."Susannah dzeltti. "Soru."Roland ona bakt. Ak renkli, tehlikeli bakl gzlerini glgeleyen kalarn kaldrmt.Gen kadn aklad. "Bize gereken bir soru. Cevap deil. Bu sefer cevaplar lmmze neden olabilir."Silahor ban sallad. arm, hatta dkrklna uram gibi bir hali vard. Yzndeki bu ifade Susannah'nn hi houna gitmedi. Ama Jake kitab tekrar uzatt zaman silahor bu kez onu ald ve bir an elinde tuttu. (Kitabn solmu ama yine de ho krmz kapa silahorun gneten yanm iri ellerinde ok garip duruyordu... zellikle iki parma eksik olan sa elinde.) Sonra kitab Eddie'ye verdi.Susannah'ya dnd. "Sen kolay seeceksin."Kadn hafife glmseyerek, "Belki," diye cevap verdi. "Ama bu yine de bir hanmefendiye sylenecek bir ey deil, Roland."Silahor Jake'e bakt. "Sen ikincisin. Biraz daha zor olan soracaksn. Ben ncym. Sen sonuncusun, Eddie. Kitaptan zora benzeyen bir bilmece se..."Jake, "Zor bilmeceler sonlarda," diye aklad."...ama delice eyler yapmaya kalkma. Bu bir lm kalm meselesi. Zevzeklik etmenin zaman geti."Eddie, Roland'a, uzun boylu, irkin ve kendisinden yaa byk olan adama bakt. Silahorun Kule'sine erimek iin ne ok irkin ey yaptn sadece Tanr biliyordu. Kendi kendine, acaba Roland bu szlerinin beni ne kadar krdnn farknda m, diye sordu. Bir ocuk gibi davranmamam, glp akalar yapmamam iin beni uyarmas. nk hayatmz tehlikede...Gen adam bir ey sylemek iin azn at. Yine Eddie Dean'e zg bir ey. Hem komik, hem de ineli bir sz. Aabeysi Henry'yi her zaman ldrtan trde bir ey. Ama sonra azn kapatt. Bu upuzun ve irkin adam hakl olabilirdi. Belki artk ineli nktelerden ve bayat akalardan vazgemenin zaman gelmiti. Belki de olgunlama zaman gelip atmt sonunda.

    dakika daha aralarnda fsldatlar. Eddie'yle Susannah bilmece kitabn abucak kartrdlar. (Jake, Blaine'i hangi bilmeceyle snayacana oktan karar verdiini syledi.) Sonunda Roland, Baronluk Vagonu'nun n tarafna giderek elini krmz kla parlayan dikdrtgene dayad. Yol haritas hemen tekrar belirdi. Vagonun etraf artk kapal olduu iin ilerlediklerini hissetmiyorlard. Ama yeil nokta Rilea'ya her zamankinden daha da yaklamt.Blaine, "E, STEVE'N OLU ROLAND," dedi. Eddie'ye makine daha da neeliymi gibi geldi. Neredeyse katla katla glecekti Blaine. "SENN KA-TET BALAMAYA HAZIR MI?""Evet. lk bilmeceyi New York'lu Susannah soracak." Silahor gen kadna dnerek sesini biraz alaltt. (Susannah, tabii Blaine konumalarmz dinlemek istiyorsa bunun hibir yarar olmayacak, diye dnd. "Bizim gibi ne kman

  • gerekmiyor," dedi Roland. "Bacaklarn yznden. Ama anlalr bir biimde konumal ve her seferinde ona adyla hitap etmelisin. Bilmecenin yantn doru bildii takdirde ona yle sylemelisin: Teekkr ederim, Blaine. Doru cevab buldun.' Sonra Jake aradaki akla kar ve setii bilmeceyi sorar. Tamam m?""Ya cevap yanlsa? Ya da makine cevab bilemezse?"Roland haince gld. "Henz bunu dnp endielenmemizin zaman deil." Sesini tekrar ykseltti. "Blaine?""EVET, SLAHOR?"Roland derin bir soluk ald. "Balyoruz.""HARKA!"Roland, Susannah'ya bakarak ban sallad. Eddie kadnn elini skt. Jake de dier elini okad. Oy altn ereveli gzleriyle Susannah'ya dikkatle bakt.Gen kadn onlara endieyle glmsedi. Sonra da yol haritasna bakt. "Merhaba, Blaine.""MERHABA, NEW YORK'LU SUSANNAH."Gen kadnn kalbi hzla arpyordu, koltukaltlar slanmt. T ilkokul sralarnda kefettii bir eyle yine kar karyayd ite. Bir eye balamak ok zordu. Herkesten nce snftaki btn rencilerin karsnda durarak ark sylemek, nkte yapmak, yaz tatilini nasl geirdiini anlatmak... Ya da bilmece sormak. Gen kadn Jake Chambers'n o lgnca ngilizce devinden bir eyi semiti. Nehir Geidi'ndeki ihtiyarlardan ayrldktan sonra yaptklar uzun konuma srasnda Jake'in hemen hemen tamamn ezberden tekrarlad "Gerei Nasl Anlyorum" adl deneme yazsnda iki bilmece vard. Eddie onlardan birini Blaine'e sormutu bile."SUSANNAH, ORADA MISIN, KK KOVBOY KIZ?"Blaine yine ona taklyordu. Ama bu sefer nee ve uysallkla. Keyifle. Blaine istediini elde ettii zaman sevimli tavrlar taknabiliyordu. Susannah'nn bildii baz mark ocuklar gibi."Evet, buradaym, Blaine. Ve bilmecemi soruyorum: Drt tekerlekli ve sinekleri olan ey nedir?"Acayip bir krt duyuldu. Sanki Blaine dilini aklatan bir adam taklit ediyordu. Bunu ksa bir sessizlik izledi. Blaine cevap verdii zaman sesindeki o nee kaybolmutu. "KENTN P ARABASI TAB. OCUKA BR BLMECE BU. EER GER KALAN BLMECELERNZ DE BYLEYSE YAAMANIZA ZN VERDM N PMAN OLACAIM. KISA BR SRE N OLSA BLE."Yol haritas yine aydnland. Ama k krmz deil, pembeydi. Kk Blaine'in sesi duyuldu. "Onu fkelendirmeyin," diye yalvaryordu. Onun her konumas srasnda Susannah'nn karsnda rkek davranan kabak kafal, ter iinde ufak tefek bir adamn hayali beliriyordu. Byk Blaine'in sesi her yandan geliyordu. (Susannah, Cecil B. De-Mille'in filmlerinden birindeki tanr gibi, diye dnd.) Ama Kk Blaine'in sesi sadece tepelerindeki hoparlrden ykseliyordu. "Ltfen onu fkelendirmeyin, ocuklar. Hz monoyu tehlikeli bir duruma soktu zaten. Ray dengeleyicileri bu durumla zorla baa kabiliyorlar. Bu yne son geliimizden beri ray korkun bir biimde harap olmu."Eskiden sarsla sarsla ilerleyen troleybs ve metro trenlerine ok binmi olan Susannah hibir ey hissetmiyordu. lerlemeleri Lud'dan ilk hareket ettikleri zamanki kadar dzgnd. Ama gen kadn yine de Kk Blaine'e inand. Tahminine gre hissedecekleri ilk sarsnt onlarn sonu olacakt.Roland, Susannah'y drterek imdiye dnmesini salad.Gen kadn, "Teekkr ederim," dedi. Sonra da aklna geldii iin sa elinin parmaklarn hzla defa boynuna vurdu. Talitha Teyze'yle ilk konutuu zaman Roland da byle yapmt.Blaine, "NEZAKETN N TEEKKR EDERM," dedi. Yine keyiflenmi gibiydi. Susannah, bu iyi, diye dnd, benimle alay ediyor olsa bile. "AMA BEN D DELM. CNSYETM AIKLAMAM GEREKYORSA... BEN ERKEM."Susannah akn akn Roland'a bakt.Silahor, "Erkeklerle konuulurken sol el kullanlr," diye aklad. "Parmaklarn gs kemiine vurursun." Hareketi gsterdi."Ya?.."Roland, Jake'e dnd. ocuk ayaa kalkarak Oy'u bir iskemleye brakt. (Ama bu bir ie yaramad. Hayvan hemen yere atlad ve aradaki aklktan yol haritasna doru giden Jake'i izledi.) ocuk btn dikkatini Blaine'e verdi."Merhaba, Blaine. Ben Jake'im. Biliyorsun... Elmer'in olu.""BLMECEN SOR.""Yata olan ama uyumayan, az olan ama konumayan, hzla ilerleyen ama yryemeyen ey nedir?""H DE,FENA DEL. SUSANNAH'NIN SENN BU RNENDEN DERS ALACAINI UMARIM, ELMER'N OLU JAKE. ZEKSI OLAN HER EY CEVABI HEMEN BULUR. AMA BU YNE DE Y BR ABA. CEVAP: NEHR.""Teekkr ederim, Blaine. Doru cevab buldun." Jake sol elinin parmaklarn defa gs kemiine vurdu, sonra da yerine oturdu. Susannah kolunu onun omzuna atarak ocuu bir an kendine ekti. Jake kadna minnetle bakt.Roland ayaa kalkt. "Heil, Blaine.""HEIL, SLAHOR." Blaine'in sesi yine neeliydi. Herhalde ona byle hitap edilmesi houna gitmiti. Susannah, Heil... ne, diye dnrken aklna Hitler geldi. Bu yzden de Lud'un dnda bulduklar uak enkazn anmsad. Jake

  • onun bir Focke-Wulf olduunu iddia etmiti. Susannah byle eyleri bilmiyordu. Ama enkazn iinde gerekten bir l olduunu unutmamt. Bu ceset artk kokmayacak kadar eskiydi."BLMECEN SOR, ROLAND. GZEL BR EY OLMALI.""Gzellik bak ana baldr, Blaine. Her neyse... te bilmecem: Sabahlar drt ayakl, le zaman iki ayakl ve gece de ayakl olan ey nedir?"Blaine, "TE BU GEREKTEN GZEL BR BLMECE," demek ltfunda bulundu. "BAST AMA YNE DE GZEL. CEVAP U: NSAN. NSAN BEBEKLNDE ELLER VE DZLERNN ZERNDE EMEKLER. ERGNLK AINDA K AYAININ ZERNDE YRR. HTYARLIINDA DA BR BASTONA DAYANMAK ZORUNDA KALIR."Blaine kendini pek beeniyormu gibi konumutu. Susannah birdenbire ilgin bir gerei kefetti. Bu kendini beenmi, cani makineden nefret ediyordu. Bu budalaca bilmece yarmas yznden hayatmz ortaya koymak zorunda kalmasaydk bile ondan yine de nefret ederdim, diye dnd.Ama Roland hi de soukkanlln kaybetmemiti. "Teekkr ederim, Blaine. Doru cevab buldun." Parmaklarn gsne vurmadan yerine oturdu ve Eddie'ye bakt. Gen adam ayaa kalkarak aradaki geide kt."E, Blaine, adamm, neler oluyor bakaym?" diye sordu. Roland yzn buruturarak ban sallad. Bir an parmaklar eksik elini gzlerine gtrd.Blaine sesini karmad."Blaine? Orada msn?"EVET, BURADAYIM. AMA SAMA SAPAN SZLER DNLEYECEK DURUMDA DELM, NEW YORK'LU EDDIE! BUDALACA TAVIRLARINA RAMEN BLMECENN ZOR OLACAINI BLYORUM VE ONU SABIRSIZLIKLA BEKLYORUM."Eddie, Roland'a bir gz att. Silahor, "Devam et," der gibi elini sallad. "Babann adna, devam et!" Eddie dnerek tekrar yol haritasna bakt. Yeil k Rilea'y belirten noktay geiyordu. Susannah, Eddie'nin kendisinin de sezdii gerekten kukulandn anlad. Blaine onlarn bir dizi bilmeceyle yeteneklerini snadklarn anlamt. Bunu anlam... ve bu durum houna gitmiti.Bu felaketten bir an nce ve kolaylkla kurtulmalar umudu snerken gen kadnn yreine iner gibi oldu.

    Eddie, "Eh," dedi. "Bilmecemi nasl bulacan bilmiyorum. Ama bana zor gibi geldi." Gen adam bilmecenin cevabn da bilmiyordu zaten. Bilmeceler-Di-Dam'n o blm kopmutu. Ama bunun nemli olduunu sanmyordu. Kararlatrlan koullarda onlarn cevaplar bilmeleri art yoktu."SEN DNLEYECEK VE CEVAP DA VERECEM.""Konuulur konuulmaz bozulan ey nedir?""SESSZLK! BU SENN PEK BLMEDN BR EY, NEW YORK'LU EDDIE." Blaine hi duraksamadan cevap vermiti. Eddie'nin morali biraz bozuldu. Dierlerinin fikrini almasna hi gerek yoktu. Cevabn doru olduu belliydi. Blaine'in yant hemen sylemesi ok kt olmutu. Eddie hibir zaman ak ak sylemeyecekti ama Blaine'i bir tek bilmeceyle altedeceklerini ummutu. Hatta gizli gizli buna inanmt. Blaine bir tek darbeyle mahvolacakt. Gm! Mono ondan sonra kendini toparlayamayacakt. Gen adam, bu gizli inan, diye dnd. Uyank birinin arkadaki yatak odasnda balatt barbut srasnda zarlar her elime almda ayn eyi hissediyordum. On yediyi bulacam sylediim zaman. Her eyin yolunda olduuna inanyordum. nk ben bendim. nsanlarn en stn. Ei olmayan biri.Eddie, "Evet," dedi iini ekerek. "Sessizlikten pek anlamyorum. Teekkr ederim, Blaine. Doru cevab buldun."Blaine, "SZE YARARLI OLACAK BAZI EYLER RENDNZ UMARIM," dedi. Eddie, seni lanet olasca yalanc makine, diye dnd. Blaine'in sesinden yine pek memnun olduu anlalyordu. Makinenin trl duygular byle yanstabilmesi bir an gen adamn ilgisini ekti. Bunu makineye o Ulu Eskiler mi katmlard? Yoksa bir an gelmi ve Blaine kendisi iin duygulardan oluan bir gkkua m yaratmt? O uzun yllar ve yzyllar geirmek iin ikiz kutuplu bir oyuncak? "ARANIZDA KONUMAK N ALICILARIMI TEKRAR KAPATMAMI STER MSNZ?"Roland, "Evet," dedi.Yol haritas parlak bir krmzya brnd. Eddie silahora dnd. Roland'n yzndeki ifade abucak deiti. Ama Eddie bundan hemen nce suratndaki o mthi umutsuzluu farketti. Daha nce silahorun yznde byle bir ifade grmemiti. Roland stanavarlarn srklar yznden lmn eiine geldii zaman ya da Eddie silahorun tabancalarn ona doru evirdii an bile. Hatta o iren Bak, Jake'i yakalayp onunla birlikte Lud'da ortadan kaybolduu zaman bile.Jake, "imdi ne yapacaz?" diye sordu. "Yine drdmz bilmeceler mi soracaz?"Roland, "Bunun fazla bir yarar olacan sanmyorum," dedi. "Blaine herhalde binlerce bilmece biliyor. Hatta belki de milyonlarca. Daha da kts, en kts bilmece tekniini renmi olmas. Kafann bilmece yaratmak ve onlar zmek iin bavuraca kaynan farknda."Kollarn yine birbirlerine dolayarak oturan Susannah'yla Eddie'ye dnp onlara sordu. "Bu konuda yanlmyorum sanrm. Benimle ayn fikirdesiniz, deil mi?"

  • Susannah, "Evet," diye cevap verirken Eddie de istemeye istemeye bayla onaylad. Bu dnceyi kabul etmek istemiyordu, ama kabul etmek zorundayd.Jake renmek istedi. "E? O halde imdi ne yapacaz, Roland?.. Yani bu dertten kurtulmann bir yolu olmal. yle deil mi?"Eddie fkeyle, "ocua bir yalan uydur, alak herif," der gibi bakt.Belki de Roland bunu sezmiti, elinden geleni yapt. Sakat elini Jake'in bana koyarak ocuun salarn kartrd. "Bence her zaman bir yol vardr, Jake. Ama imdi en nemli soru u: uygun bilmeceyi bulacak kadar zamanmz olup olmad. Blaine yolculuunun dokuz saat kadar srdn sylemiti..."Jake aklad. "Sekiz saat krk be dakika.""...ve bu yle uzun bir sre saylmaz. Hemen hemen bir saatten beri yoldayz."Susannah sinirli sinirli, "Eer bu harita doruysa," dedi. "Topeka'ya giden yolu hemen hemen yarladk saylr. Belki de makine dostumuz yolun uzunluu konusunda bize yalan syledi. Biraz kendine yontmaya alyor belki de."Roland ban sallad. "Olabilir."Jake, "O halde imdi ne yapacaz?" diye yineledi.Silahor derin bir soluk ald. Nefesini bir an tutup sonra verdi. "imdilik izin verin de ona sadece ben bilmece soraym. Genliimdeki Gzel Gnler'den aklmda kalan en zor bilmeceleri seerim. Ve Jake, eer biz... eer biz ayn hzla Topeka'ya yaklarsak ve Blaine'i de daha yenmemi olursak, o zaman senin kitaptaki son birka bilmeceyi sorman gerekir sanrm. En zor olanlarn." Yznn yann dalgn dalgn ovuturarak buzdan heykele bakt. Kendisine benzeyen o souk heykel imdi biraz eriyerek tannmayacak bir yna dnmt. "Ben hl cevabn o kitapta olduuna inanyorum. Yoksa bu dnyaya dnmeden nce o kitap seni ylesine ekmezdi."Susannah, "Ya biz?" diye sordu. "Eddie'yle ben ne yapacaz?"Roland, "Dnn!.." dedi. "Babalarnzn hatr iin dnn!"Eddie, '"Ben elimle ate etmem,'" diye mrldand. Birdenbire kendini bir tuhaf hissetmiti. Sanki uzaklardayd. Sapan ve sonra da yontarak anahtar karaca tahta parasn ilk kez grd zaman da byle hissetmiti... Ama ayn zamanda bu duygu o an hissettikleri gibi deildi.Roland garip bir tavrla ona bakyordu. "Evet, sylediin doru, Eddie. Bir silahor kafasyla ate eder. Aklna ne geldi?""Hi..." Eddie baka eyler de syleyebilirdi ama birdenbire acayip bir hayal -garip bir an- onu susturdu. Lud'a gelirlerken mola verdikleri yerlerden birinde Roland, Jake'in yannda melmiti. Yakmadklar kamp ateinin nnde. Roland yine o sonsuz derslerden birine balamt. Bu sefer sra Jake'deydi. ocuk ate yakmak iin akmak ta veelikle urap duruyordu. Arka arkaya kvlcmlar fkryor, sonra karanlkta snyordu. Roland, onun... ey... gln davrandn sylemiti.Eddie, hayr, dedi iinden. Hi de yle sylemedi. Hi olmazsa ocua... yle bir ey demedi."Eddie?" Susannah'nn sesinde endie vard. Hatta biraz korku.yleyse neden ona ne sylediini sormuyorsun, kardeim? Henry'nin sesiydi bu. Ulu Bilge ve Byk Esrarkein sesi. Uzun bir zamandan beri ilk kez duyuluyordu. Ona sorsana. Adam hemen hemen yannda oturuyor. Haydi, ona ne sylediini sor. Altna etmi bir bebek gibi kvranp durma.Ama aslnda bu hi de iyi bir fikir deildi. nk Roland'n dnyasnda olaylar byle gelimiyordu. Roland'n dnyasnda her ey bir bilmeceydi. Bu dnyada elinle deil, kafanla ate ediyordun. O lanet olasca kafanla! Ve ralar tututuramayan birine ne sylerdin? Ah, tabii ya! akmak tan daha yaklatr! te Roland da byle sylemiti. akmak tan daha yaklatr ve skca tut ki titremesin.Ama aslnda btn bunlarn o olayla bir ilgisi yoktu. Evet, buna yakn bir eydi. Ama Henry Dean'in Ulu Bilge ve Byk Esrarke olmadan nce syledii gibi, "Yaknlk sadece at yarlarnda" nemliydi. Eddie'nin hafzas biraz bulanklamt. nk Roland onu utandrmt... Skmt... Onunla alay etmiti.Herhalde bunu bilerek yapmamt ama... ama bir ey vard yine de. Eddie'nin bir eyler hissetmesine neden olmutu. Henry'nin her zaman yapt gibi. Yoksa o kadar uzun bir sre sonra Henry buraya neden gelecekti?Hepsi de imdi Eddie'ye bakyorlard. Oy bile.Gen adam Roland'a, "Devam et," dedi. Sesi biraz fkeliydi. "Bizden dnmemizi istedin. Biz de dnyoruz." Kendisi de kafa patlatyordu.(Kafamla ate ederim.)Bu yzden lanet olasca beyni nerdeyse tutuacakt. Ama bunu u yan ban alm, uzun boylu ve irkin adama syleyecek deildi. "Haydi, Blaine'e bilmeceler sor. zerine deni yap.""Sen de bunu yapacaksn, Eddie." Roland yerinden kalkarak vagonun n tarafna gitti ve elini yine krmz dikdrtgen levhaya dayad. Yol haritas hemen belirdi. Yeil nokta Rilea'dan olduka uzaklamt. Ama Eddie trenin iyice yavalam olduunu farketti. Ya iine yerletirilmi bir programa uyuyordu ya da Blaine ok elendii iin acele etmek istemiyordu."KA-TET'N BZM GZEL-GN BLMECE YARIMASINI SRDRMEYE HAZIR MI, STEVEN'N OLU ROLAND?"Silahor, "Evet, Blaine," dedi. Eddie'ye sesi ok skntlym gibi geldi. "Bir sre sana bilmeceleri sadece ben soracam. Tabii bir itirazn yoksa."

  • "KA-TET'N RES VE BABASI OLDUUN N BU SENN HAKKIN. GZEL GN'LE LGL BLMECELER M SORACAKSIN?""Evet.""Y." Blaine'in sesinde yine o iren memnunluk vard. "O BLMECELERN BRAZINI DAHA RENMEK HOUMA GDECEK.""Pekl." Roland derin bir soluk aldktan sonra bilmecelere balad. "Beni beslersen yaarm. Bana su verirsen lrm.""ATE!" Blaine hi duraksamamt. Sesinde yine o dayanlamayacak kendini beenmilik vard. Ses tonuyla, bu bilmece senin bykannen saken benim iin eskimiti, diyordu. Ama yeniden dene. Yzyllardan beri bu kadarelenmedim. Onun iin yeniden denemelisin!"Ben gnein nnden geerim, Blaine. Ama yine de yere glgem dmez. Ben neyim?""RZGR." Hi duraksama yoktu."Cevab buldun, Blaine. Bir tane daha. Ty kadar hafiftir, yine de kimse onu fazla tutamaz.""NSANIN SOLUU!" dedi Blaine hi duraksamadan.Ama Eddie birdenbire, ancak... diye dnd, yine de duraksad. Jake'le Susannah strap verici bir dikkatle Roland' izliyorlard. Yumruklarn skm, silahoru Blaine'i artacak olan doru bilmeceyi sormas iin zorluyorlard. inde hapishaneden kma izni olan o bilmeceyi. Eddie onlara bakamyordu. zellikle Suze'a. Yoksa dikkati dalacakt. Gen adam gzlerini kendi ellerine dikti. O da yumruklarn skmt. Eddie kendini zorlayarak kucana brakt ellerine at. Ama bu ona alacak kadar zor geldi. Roland geitte durmu hl genliine zg o bilmeceleri soruyordu."Bu bilmecenin cevabn bul, Blaine: Beni krarsan yine de almam srdrrm. Bana dokunursan dururum. Ben neyim?"Susannah bir an soluunu tuttu. Eddie ban emi olmasna ramen onun da kendisiyle ayn eyi dndn anlad. Gzel bir bilmece bu. Olaanst. Belki de...Blaine, "NSAN KALB," dedi. Yine hi duraksamadan, "BU BLMECENN TEMELNDE DAHA OK NSANLARIN ARANE DNCELER VAR. RNEN, JOHN AVERY, SIRONIA HUNTZ, ONDOLA, WILLIAM BLAKE, JAMES TATE, VERONICA MAYS'N ESERLERNE BAKABLRSN. DERLERNE DE. NSANLARIN AKILLARININ FKRLERNN AKTA OLMASI AILACAK BR EY. VE BU YOZLAMI GNLERDE BLE BU DURUM DEMYOR. DEVAM ET, GILEAD'LI ROLAND."Susannah tekrar soluk ald. Eddie yumruklarn skmak istediyse de kendine engel oldu. akmak tan daha yaklatr. Roland'n sesi kafasnn iinde yanklanyordu. Babann hatr iin akmak tan yaklatr.Ve Mono Blaine, eytan Ay'nn klar altnda gneydouya doru ilerledi.

    2. Kpekler alayan

    Jake, Blaine'in kitaptaki son on bilmeceyi kolay ya da zor bulup bulmayacan bilmiyordu. Ama bu bilmeceler ona baya zormu gibi geliyordu. "Ama tabii," diye kendi kendine hatrlatt. "Ben bir kent byklnde, bilgi alabilecei bilgisayarlar olan, dnen bir makine deilim. Ben sadece abalayabilirim. Eddie'nin de bazen dedii gibi, Tanr korkaklardan nefret eder.' Son on bilmece de ie yaramazsa o zaman Aaron Deepnau'nun Samson bulmacasn denerim. Yiyenden et kt vb. Eer bu da baarl olamazsa... Kahretsin!" ocuk ne yapacan bilmiyordu. Hatta neler hissedeceini de. "in dorusu ben mahvoldum."Ama bu da doald. Son sekiz saat iersinde eitli duygular hissetmiti. nce dehet. Oy'la birlikte kprden yuvarlanacaklarna ve Send Nehri'nde leceklerine kesinlikle inanmt. Sonra Bak, Lud denilen o lgnca labirentte onu srklemiti. Tik Tak Adam'n o korkun yeil gzlerine bakm ve onun zaman, Naziler ve transitif devrelerle ilgili yantlanamayacak sorularna cevap vermeye almt. Tik Tak tarafndan sorguya ekilmek cehennemde son snava girmeye benziyordu.Sonra Roland tarafndan kurtarld iin mthi bir sevin duymutu. (Roland ve Oy tarafndan. Oy olmasayd kavrulup gidecekti.) Sonra... kentin altnda grd o artc eyler. Susannah'nn, Blaine'in kapyla ilgili bilmecesini zmesi karsnda .duyduu hayranlk. Ve Blaine, Lud'un altnda depolanm olan sinir-gazn salvermeden nce mthi bir telala monoya binmeleri.Btn bunlardan sa ktklar iin ocuk mutlu bir gven duymaya balamt. Roland tabii ki Blaine'i yenecekti. Mono o zaman szn tutacak ve onlar sasalim son istasyonda indirecekti. (Bu dnyada Topeka'nn ad her neyse.) Ondan sonra Kara Kule'yi bulacak ve orada yapmalar gereken eyi yerine getireceklerdi. Dzelmesi gerekenleri dzeltecek, onarlmas gerekenleri onaracaklard. Ya ondan sonra? Sonsuza dek mutlu bir yaam sreceklerdi tabii. Peri masallarndaki insanlar gibi.Yalnz...Roland, birbirlerinin dncelerini paylatklarn sylemiti. Khef'i paylamak Ka-tet'in anlamnn bir parasyd. Ve Roland geide karak Blaine'e genlik gnlerinden kalma bilmeceleri sorarken Jake'in dncelerine bir felaket duygusu szmaya balad. Bunun kayna sadece silahor deildi. Susannah'dan da ayn dehet verici titreimler yaylyordu. Yalnzca Eddie'nin dnceleri darya szmyordu. nk gen adam sanki baka bir yerdeydi Kendi dncelerine dalmt. Bu iyi bir ey olabilirdi. Ama yine de bir.garanti yoktu ve...

  • ...ve Jake yine korkmaya balad. Daha da kts umutsuzlua kapld. Tpk amansz bir dmann son keye iyice sktrd bir yaratk gibi. ocuk huzursuzca Oy'un tylerini kartryordu. Ban eerek eline bakt zaman ard. Oy'un kprden dmemek iin dilerini geirdii eli artk sancmyordu. Jake, Beceriksizin dilerinin brakt delikleri grebiliyordu. Avucu ve bileinde hl kanl kabuklar vard. Ama eli hi szlamyordu artk. ocuk ihtiyatla parmaklarn ap kapatt. Bir sz duydu. Ama hafifti. Sanki uzaklarda bir eymi gibi."Blaine, unun cevabn ver: Ben giderim, o gider, zerimde glge eder."Blaine, Jake'in de tiksinmeye balad o kendinden honut, neeli ses tonuyla cevap verdi. "EMSYE.""Teekkr ederim, Blaine. Yine doru cevab buldun. imdi...""Roland?"Silahor dnerek Jake'e bakt. Yzndeki fazla dikkatli, skntl ifade biraz deiir gibi oldu. Glmsemedi ama neredeyse tebessm edecekti. Jake buna sevindi."Ne var, Jake?""Elim. Canm ok yanyordu. Ama artk sancmyor."Blaine, John Wayne'i taklit ederek kelimeleri uzata uzata konumaya balad. "BOVER, EVLAT! BEN N AYAI YLE EZLM BR KPEN BLE ACI EKMESNE SEYRC KALAMAM. HELE SENN GB KK BR KOVBOYUN ACISINA H. ONUN N ELN TEDAV ETTM."Jake, "Nasl?" diye sordu."KOLTUUNUN DRSEK DAYANILAN YERNE BAK."ocuk istenileni yapt. Dirsek dayanlacak yerde bir zgarannkini andran hafif izgiler vard. Bu biraz da yedi ya da sekiz yandayken Jake'e verilen transistorlu radyonun hoparlrne benziyordu.Blaine kendini ok beendiini yanstan o sesle konumasn srdrd. "BARONLUK KLASINDA YOLCULUK YAPMANIN AYRICALIKLARINDAN BR DAHA." ocuk mononun Piper Okuluna ok uyacan dnd. "EL NCELEYEREK GRNTY BYTEN ALET AYNI ZAMANDA BR TEHS ARAC. AYRICA NEMSZ LK TEDAVLER DE YAPABLYOR. SENN ELNE YAPTIIM GB EYLER. AYRICA O BESN LETME ARACI DA. BEYN DALGALARINI DA KAYDEDYOR. STRES ANALZ EDYOR. DUYGULARI DAHA YOUNLATIRABLYOR. BU DOAL BR BMDE ENDORFN RETMN ARTIRIYOR. BUNDAN BAKA NANILACAK HAYALLER VE HALSNASYONLAR DA YARATABLYOR. NEW YORK'LU JAKE. LK SEKS DENEYMN KULE'NN SENN DZEYNDEN OLAN BR CNSELLK TANRIASIYLA DENEMEY STER MSN? BELK MARILYN MONROE, RAQUEL WELCH YA DA EDITH BUNKER'LA?"Jake gld. Blaine'e glmenin tehlikeli bir ey olabileceinin farkndayd. Ama bu sefer dayanamamt. "Edith Bunker diye biri yok ki," dedi. "O bir televizyon dizisinin kahramanlarndan biri. Aktrisin ad... ey... Jean Stapieton. Ayrca kendisi Bayan Shaw'a benziyor. Bayan Shaw bizim khyamz. yi bir kadn ama... ey... bir 'bebek' de deil."Blaine uzun sre hibir ey sylemedi. Sonra tekrar konumaya balad zaman sesindeki ne-de-eleniyoruz tonlamasnn yerini souk bir ifade almt."SENDEN ZR DLYORUM, NEW YORK'LU JAKE. AYRICA SEKS DENEYMNLE LGL NERM DE GER ALIYORUM."Jake, ite bana bir ders, diye dnd ve gldnn grlmemesi iin elini azna gtrd. Sonra uygun, alakgnllce olduunu umduu bir sesle, "nemli deil, Blaine," dedi. "Zaten byle eyler iin yam henz kk sanrm."Susannah'yla Roland birbirlerine bakyorlard. Gen kadnn Edith Bunker'n kim olduundan haberi yoktu. nk onun zamannda televizyonda Hepsi de Ailenin inde dizisi oynamyordu. Ama yine de durumu kavramt. Jake onun dolgun dudaklaryla sessizce bir kelimeyi sylediini ve onu bir sabun kpne gizlenmi bir mesaj gibi silahora yolladn grd."Hata!"Evet, Blaine bir hata yapmt. Dahas Jake Chambers gibi on bir yanda bir ocuk bu hatay yakalamt. Blaine yanlabildiine gre, baka hatalar da yapabilirdi. Belki yine de bir umut vard. Jake bu olasl Nehir Geidi'nde graf konusunda olduu gibi karlamaya karar verdi. Birazck umutlanacakt.

    Roland, Susannah'ya belli belirsizce ban sallad. Sonra da bilmece sormay srdrmek iin vagonun n tarafna doru dnd. Ama daha azn aamadan Jake vcudunun ileriye doru itildiini hissetti. Garip bir eydi bu. Mono hzla ilerlerken hibir ey hissetmiyordun. Ama tren yavalamaya balad an bunu farkediyordun.Blaine, "TE GEREKTEN GRMENZ GEREKEN BR EY," dedi. Yine neelenmiti. Ama Jake bu ses tonuna hi gvenemiyordu. Babasnn bazen telefonda konumaya bu ses tonuyla baladn duymutu. (Genellikle byk bir hata yapan adamlarndan biriyle konuurken.) Elmer Chambers grmenin sonuna doru ayaa kalkar, midesi sancyormu gibi yaz masasnn zerine doru eilirdi. Ve olanca sesiyle barrd. Yanaklar turp kadar krmz, gzlerinin altndaki torbacklar da patlcanlar gibi mosmor olurdu."ZATEN BURADA DURMAM GEREKYORDU. NK BU NOKTADA AKMLATRLERE GEMEM ART. BU DA ARJ DEMEK."Mono belli belirsiz bir sarsntyla durdu. Yolcularn etraflarndaki duvarlar yine renksizleti, sonra da saydamlat. Susannah korku ve hayretle inledi. Roland sola giderek ban arpmamak iin vagonun o yann yoklad. Sonra da

  • ellerini dizlerine koyarak ne doru eildi. Gzlerini ksmt. Oy tekrar havlamaya balad. Sadece Eddie Baronluk Vagonu'nun gr aygtlarnn salad soluk kesici manzaradan etkilenmemi gibiydi. Gen adam yle bir etrafna baknd. Kafas megul olduu iin yznde dalgn bir ifade vard. Gzlerini yeniden ellerine dikti. Jake onu hafif bir merakla szd. Sonra tekrar darya bakmay srdrd.Tren geni bir uurumun ortasndayd. Sanki ayn tozlarnn uutuu havada duruyorlard. Daha tede hzla akan geni bir nehir vard. Send deildi bu rmak, ama tabii Roland'n dnyasnda nehirler yataklarndaki deiik noktalardan baka baka ynlere doru akmyorlarsa... Jake'in Orta-Dnya konusunda bu ihtimali kesinlikle reddedecek kadar bilgisi yoktu. Ayrca bu nehir yle sakin sakin akmyor, kaynyordu sanki. Dalardan azgn seller halinde akyordu. fkelenen ve kavga karmak isteyen biri gibi.Jake bir an nehrin iki yanndaki dik yamalar ssleyen aalara bakt. Onlarn normal bitkiler olduklarn farkederek rahatlad. Bunlar rnein, Colorado ya da Wyoming dalarnda grebileceiniz karaamlar gibi aalard. Sonra ocuun baklar uurumun azna geri kayd. Burada sel ayrlyor ve bir alayan halinde dklyordu. yle geni ve yksekti ki, Niagara elalesi onun yannda nc snf bir gsteri parkndaki alayanlar gibi kalrd. Jake, Niagara'ya babas ve annesiyle gitmiti. (ocuun hatrlayabildii ve ailece klan tatilden biriydi bu. ki tatil babasnn televizyon kanalndan gelen acil arlar yznden yarda kesilmiti.) alayann oluturduu yarm dairenin etrafn saran hava aadan hzla ykselen sis yznden iyice bulanklamt. Sis, buhara benziyor ve ayn halelerini andran klar birbirlerine bal, fazla parlak rya-mcevherlerini andryordu. Jake onlar olimpiyatlar simgeleyen birbirine bal halkalara benzetti.alayanlarn ortasndan, nehrin aaya akt yerin altm metre kadar aasndan dev gibi iki ta uzanyordu. Jake bir heykeltran ya da yle bir grup sanatnn oraya kadar inmeyi nasl baardn bilemiyordu. Ama suyun talar oyarak biim verdiine inanmas da imknszd. Talar dilerini gsteren dev kpek kafalarna benziyordu.ocuk, Kpekler alayan, diye dnd. Bundan sonra bir istasyon vard. Dasherville. Sonra da Topeka. Son durak. Herkes dar!Blaine, "BR DAKKA," dedi. "ALAYANLARIN ZEVKN YCE IKARMANIZ N SES AYARLAMAM GEREKYOR."Bir an hafif, fsltms, dde benzer bir ses duyuldu. Sanki bir makine ksrerek boazn temizliyordu. Sonra yolcular mthi bir kkremenin saldrsna uradlar. Suyun gmbrtsyd bu. Belki de dakikada milyarlarca litre su uurumun kenarndan alt yz metre kadar aadaki derin ta oyua dyordu. leriye uzanan kpeklerin kt burunlarnn nnde sis bulutlar uuuyordu. Sanki cehennemdeki deliklerden fkran buharlard bunlar. Ses gitgide ykseliyordu. imdi Jake'in kafas bu sesin etkisiyle titreiyordu. ocuk ellerini kulaklarna bastrrken Roland, Eddie'yle Susannah'nn da ayn eyi yaptklarn grd. Oy da havlyordu ama ocuk onun sesini duyamyordu. Susannah tekrar tekrar dudaklarn oynatyordu. Jake yine onun ne dediini anlad. "Kes unu, Blaine! Kes unu!" Ama ocuk Oy'un havlamalar gibi kadn da duyamyordu. Oysa Susannah'nn olanca sesiyle bardndan emindi.Blaine hl alayann sesini ykseltiyordu. Sonunda Jake gzlerinin ukurlarnda titretiklerini hissetti. Kulaklarnn fazla yklenmi stereo hoparlrleri gibi patlayacandan emindi.Sonra ses kesildi. Hl ayn aydnlatt sislerin yukarsndaydlar. Aynn yaratt gkkuaklar durmadan akan suyun oluturduu perdenin nnde dnyor, kpek-nbetilerin slak ve vahi ta suratlar alayann arasndan uzanyordu. Ama o dnyay sona erdirecek gmbrt kesilmiti.Jake bir an korktuunun bana geldiini sand. Yani sar olduunu dnd. Sonra hl havlayan Oy'un sesini ve Susannah'nn feryatlarn duyabildiini farketti. nce bu sesler bouktu ve uzaklardan geliyordu. Jake'in kulana biskvi krntlar doldurduklarn sanrdnz. Ama sonra durum dzelmeye balad.Eddie kolunu Susannah'nn omzuna atarak yol haritasna doru bakt. "u Blaine ok iyi biri."Blaine, "ALAYANIN SESN OLDUU GB DUYMAKTAN HOLANACAINIZI DNDM SADECE," dedi. Gmbrtl sesinde hem nee, hem de krgnlk vard. "BUNUN, EDITH BUNKER KONUSUNDA YAPTIIM HAYIFLANACAK HATAMI UNUTTURACAINI SANDIM."Jake, su bende, diye dnd. Blaine belki sadece bir makine. ntihara karar vermi bir makine hem de. Ama yine de kendisiyle alay edilmesinden hi holanmyor.ocuk Susannah'nn br yanna geerek kolunu onun omzuna dolad. Kpekler alayan'nn uultusunu hl duyuyordu ama artk ses ok uzaklardan geliyormu gibiydi.Roland, "Burada ne oluyor?" diye sordu. "Akmlatrlerini nasl dolduruyorsun?""BUNU BRAZ SONRA GRECEKSN, SLAHOR. O ARADA BEN BR BLMECE SORARAK SINA.""Pekl, Blaine. Dinle. Bu Cort'un kendisinin oluturduu bir bilmece. Ve vaktiyle ok kez soruldu.""BUNU BYK BR MERAKLA BEKLYORUM."Roland belki de kafasn toplamak iin bir an durup vagonun tavannn olmas gereken yere doru bakt. Ama imdi oradan sadece kapkara gkyznde uzanan yldzl bir izgi gzkyordu. (Jake, Aton ve Lydia'y seebildi. Eski Yldz ve Yal Anne'yi. Her zamanki yerlerinden birbirine bakan bu iki yldz garip bir biimde ocuun iinin rahatlamasna neden oldu.) Sonra silahor Blaine'in surat grevini yapan dikdrtgene dnd."Dinle. Bizler ok kck yaratklarz. Ama hepimizin de ayr zellikleri var. Birimiz cama yerletirildi. kinciyi evde bulabilirsin. Bir dieri inciye dizildi. Drdnc ormanda bekliyor. 'Uurlu' dediin zaman beinciden yararlanrsn. Syle... biz neyiz?"

  • Blaine, "A, E, , O ve U," dedi. "YKSEK DLDEK SESL HARFLER." Yine hi duraksamamt. Bir an bile. Ama sesi alay doluydu. Neredeyse kahkahalarla glecei belliydi. Bu hali zalim bir ocuun kzgn bir sobann zerinde kouan bcekleri seyretmesine benziyordu. "AMA BU BLMECEY RETMENN YARATMADI, GILEAD'U ROLAND. BU BLMECE LONDRA'LI JONATHAN SWIFT'N. LONDRA DOSTLARININ GELDKLER DNYADAK BR KENT,"Roland, "Teekkr ederim, Blaine," dedi; Blaine'in adn iini ekercesine sylemiti. "Doru cevab buldun. Herhalde bilmecenin kayna konusundaki dncen de doru. Cort'un dier dnyalar hakknda bilgisi olduundan uzun sre phelenmitim. Galiba o kentin dnda yaayan Manni'yle konumutu.""MANNI BEN H LGLENDRMYOR, GILEAD'LI ROLAND. ONLARINK HER ZAMAN GLN BR MEZHEPT. MD BEN BAKA BR BLMECEYLE SINA.""Pekl. imdi...""DUR, DUR, DUR, DUR! IININ GC ARTIYOR. DORUDAN DORUYA KPEKLERE BAKMAYIN, BENM LGN YEN DOSTLARIM! GZLERNZ KORUYUN..."Jake baklarn alayandan uzanan dev ta heykellerden evirdi. Ama ellerini tam zamannda kaldramad. Gzucuyla o hatlar fazla belirgin olmayan kafalarn gzlerinin birdenbire ok parlak bir maviye dntn grd. Bu gzlerden sert al yldrmlar monoya doru fkrd. Sonra Jake kendini Baronluk Vagonu'nun hal kapl zemininde buldu. Avularn kapal gzlerine bastrmt. Oy'un iniltileri hafife nlayan kulanda yanklanyordu. ocuk Oy'un gerisinden gelen atrty da duyuyordu. Mononun etrafn hzla saran elektriin sesiydi bu.Jake gzlerini tekrar at zaman Kpekler alayan ortadan kaybolmutu, Blaine duvarlar tekrar grnr hale getirmiti. Ama Jake hl sesleri duyuyordu. Elektrik alayannn grltsn. Indan ekilen bu g ta kafalarn gzlerinden fkrtlyordu. Blaine de bir yoldan kendini bununla besliyordu. ocuk, yolumuza devam ettiimiz zaman, diye dnd. Blaine akmlatrle alacak. Demek ki, Lud artk gerekten gerilerde kalacak. Temelli.Roland, "Blaine, nn gc oraya nasl toplanyor?" diye sordu. "Bunun oradaki ta tapnak kpeklerinin gzlerinden fkrmasn ne salyor? Sen bu gc nasl kullanyorsun?"Blaine sesini karmad.Eddie de atld. "O heykelleri kim yonttu? Bu o Ulu Eskiler'in ii mi? Deil sanrm. Yanlmyorum deil mi? Onlardan nce de insanlar vard. Ya da... onlar gerekten insan mydlar?"Blaine yine bir ey sylemedi. Belki de bylesi daha iyiydi. Jake Kpekler alayan konusunda ayrntl bilgi edinmek istediinden pek de emin deildi. Ya da onlarn altnda neler olduunu renmek istediinden. Daha nce de Roland'n dnyasnn karanlklarna dalmt. Oradakilerin iyi ve gvenilir olmadklarna inanacak kadar ok ey grmt.Yukardan Kk Blaine'in sesi geldi. "Bunu ona sormamanz daha iyi olur. Daha gvenli."Eddie, "Sama sorular sormazsan, sama oyunlar da oynamaz," dedi. Yznde yine sanki uzaklarda bir yerdeymi izlenimini veren o dalgn ifade belirmiti..Susannah adn syledii zaman onu duymad.

    Roland, Jake'in karsna oturarak elini ar ar sa yanana srd. Sakallar kmt. Bu silahorun yorgun ya da kukulu olduu zaman yapt bir hareketti. "Bildiim bilmeceler tkenmek zere," dedi.Jake hayretle ona bakt. Silahor bilgisayara elli ya da daha ok bilmece sormutu. Jake insann hazrlk yapmadan bu kadar ok bilmece sormasn takdirle karlamt. Ama bilmecelerin Roland'n byd yerde ne kadar nemli olduklar dnld zaman...Roland bu dncelerin birazn Jake'in yznden anlamt. nk dudaklarnn kenarnda limon kadar eki, hafif bir glmseme uutu. Silahor ocuk yksek sesle konumu gibi ban sallad. "Ben de anlayamyorum. Bana dn ya da nceki gn sorsaydn sana kafamn gerisindeki pl prt knnda en aa bin bilmece olduunu sylerdim. Hatta belki de iki bin... Ama..."Tek omzunu kaldrd. Ban sallayarak omzunu silkti. Elini yine yanana srd.

    "Bu unutmaya da benzemiyor. Sanki kafamda o bilmeceler hi yoktu. Dnyann geri kalan ksmnda olanlar benim bama da geliyor sanrm.""Sen de ilerliyorsun." Susannah, Roland'a merhametle bakt. Silahor gen kadna ancak bir iki saniye bakabildi. Sanki Susannah'nn baklar onu yakmt. Kadn ekledi. "Her ey gibi...""Korkarm yle." Silahor Jake'e dnd. Dudaklar gerilmi, gzlerinde sert bir ifade belirmiti. "Sana sylediim zaman kitabndaki bilmeceleri sormak iin hazr olur musun?""Evet.""yi. Ve cesaretin krlmasn. Henz bu iin sonuna gelmedik."Darda elektriin o hafif trts kesildi.Blaine, "AKMLATRLERM DOYURDUM," diye aklad. "VE HER EY YOLUNDA."Susannah alayla, "Harika," dedi.Oy tekrarlad. "Rika..." Susannah'nn alayc sesini ustalkla taklit etmiti."BAZI MAKASLARLA LGLENMEM GEREKYOR. BU KIRK DAKKA KADAR SRECEK. NK OU OTOMATK. MAKASLAR AILIR VE BUNUNLA LGL KONTROL LSTES HAZIRLANIRKEN, YARIMAMIZI SRDRECEZ. BU YARIMA BANA BYK ZEVK VERYOR."

  • Eddie, "Bu i Boston'a giden trende elektrikten dizele geilmesine benziyor," diye mrldand; hl uzaklardaym gibi konumutu. "Akl banda insanlarn oturmaya yanamayaca lanet olasca Hartford ya da New Haven gibi yerlerde."Susannah sordu. "Eddie? Sen ne..."Ama Roland onun omzuna dokunarak ban iki yana sallad.Blaine o neeli sesiyle, "BOVER, NEW YORK'LU EDDIE," dedi. Yine, ah -ne-kadar- eleniyorum havasnda konumutu.Eddie homurdand. "Doru. Sen New York'lu Eddie'ye aldrma.""EDDIE GZEL BLMECELER BLMYOR. AMA GILEAD'LI ROLAND... SEN PEK OK BLMECE RENMSN. BEN YEN BR BLMECEYLE SINA."Roland bilmece sorarken, Jake son deneme yazsn dnd. Blaine bir bela, diye yazmt. Blaine bir bela ve gerek olan da bu. Evet, gerek buydu.Kesin gerek.Mono Blaine aradan bir saat gemeden tekrar hareket etti.

    Susannah bylenmi gibi akp snen n Dasherville'e yaklamasn, onu gemesini ve son yolda ilerlemesini korkuyla izliyordu. Yeil noktann hareketinden akmlatrle almaya balayan Blaine'in, biraz daha yava ilerledii anlalyordu. Baronluk Vagonu'nun klar da biraz snklemi gibiydi. Ama Susannah bunun sonu deitireceini sanmyordu. Blaine saatte sekiz yz yerine alt yz mil hzla giderek Topeka'ya eriebilirdi. Ama ne olursa olsun son yolcular yine de di macununa dneceklerdi.Roland da yavalamaya balamt. Bilmece bulabilmek iin o pl prt dolu knn giderek daha derinlerini kartryordu. Ama yine de bilmece bulmay baaryordu. Mcadeleden vazgemek niyetinde deildi. Her zamanki gibi. Susannah onun kendisine ate etmeyi retmeye balamasndan beri Gilead'l Roland'a istemeye istemeye sevgi duymaya balamt. Hayranlk, korku ve acmann bir karmyd bu duygu. Roland'dan hibir zaman holanmayacan sanyordu. (Ve kadnn Detta Walker yan onu lgn gibi yakalayp gnee kard iin silahordan her zaman nefret edecekti.) Ama Roland'a olan sevgisi yine de glyd. Sonuta o Eddie Dean'in hem hayatn, hem de ruhunu kurtarmt. Sadece bu yzden silahoru sevmesi gerekirdi. Ama gen kadn Roland'n hibir zaman -asla-savamaktan vazgememesi yznden onu daha da fazla sevdiini seziyordu. Silahorun szlnde "gerilemek" szcnn olmad besbelliydi. Hatta cesareti krld zaman bile gerilemiyordu... imdi olduu gibi."Blaine arabasz yollar, aasz ormanlar ve evsiz kentleri nerede bulabilirsin?""BR HARTADA.""Doru cevab buldun. imdi: Yz bacam var ama yryemem. Uzun bir boynum var ama bam yok. Bir kadnn hayatn karartabilirim. Ben neyim?""SPRGE. SLAHOR, BUNUN BR BAKA TRLS DE VAR. BUNDA: 'BR KADININ HAYATINI KOLAYLATIRIRIM,' DENLYOR. AMA SENNKN DAHA BEENDM."Roland bu szlere aldrmad. "Grlemez, hissedilemez, tadlamaz, koklanamaz. Yldzlarn gerisinde ve tepelerin altnda yatar. Yaam sona erdirir ve kahkahay ldrr. Bu nedir, Blaine?""KARANLIK!"'"Teekkr ederim, Blaine. Doru cevab buldun."Roland parmaklar eksik olan elini sa yanana srd. Nasrl parmak ular ok hafif bir hrt duyulmasna neden oldu. Susannah bu yzden rperdi. Jake yere bada kurarak oturmutu. Mthi youn bir dikkatle silahora bakyordu."Hareket eder ama koamaz. Bazen ark syler ama konuamaz/ Kollar yoktur ama elleri vardr. Ba yoktur ama surat vardr. Bu nedir, Blaine?""SAAT."Jake, "Kahretsin," diye fsldayarak dudaklarn birbirine bastrd.Susannah, Eddie'ye baknca bir an fkelendi. Gen adam btn bu olanlarla hi ilgilenmiyormu gibiydi. 1980'lerin argo deyiiyle, "silinmiti." Gen kadn onu dirseiyle drtp biraz uyandrmay istedi. Ama Roland'n kendisine bakarak ban salladn hatrlaynca vazgeti. Eddie'nin hatlar gevemi suratndaki ifadeden onun dndne pek inanamazdnz. Ama belki de gerekten dnyordu.Susannah, eer yleyse, acele etmen iyi olur, hayatm, diye dnd. Yol haritasndaki yeil nokta hl Topeka'dan ok Dasherville'e yaknd. Ama ondan sonraki on be dakika iersinde yolun yarsna ulaacakt.Yarma hl devam ediyordu. Roland soru soruyor, Blaine annda karlk veriyordu. Tenis mandaymlar gibi. Mono topu filenin zerinden alaktan yolluyordu ve ona eriilmesi de imknszd."atolar ne yapar, dalar ne ykar, baz insanlar ne kr eder?""KUM.""Teekkrler.""Kn yaayan, yazn len, kk yukarda olan ey nedir?""SAAKLARDAN SARKAN BUZLAR.""Teekkrler.""nsan onun zerinden de geer, altnda da. Sava zaman onu yakar.""KPR."

  • "Teekkrler."Bilmecelerden oluan sonsuz bir sra Susannah'nn nnden geiyordu. Tek tek bilmeceler. Sonunda onlardan hi zevk almaz oldu. Neeli, muzip yanlar kaybolmutu. Susannah, acaba Roland'n genliinde Geni ve Verimli Topraklar bayramlar srasnda yaplan bilmece yarmalarnda da byle miydi, diye merak etti. Silahor ve dostlar Gzel-Gn dl olan kaz ele geirmek iin yartklar zaman? Ho, hepsinin de Roland'n dostu olduunu sanmyorum ya. Evet, o bayram gnlerinde de durum byleydi sanrm. Herhalde yar daha uzun zaman dayanabilen biri kazanyordu. Zavall zorlanan beynini biraz daha kullanabilen biri.in ldrc yan Blaine'in kahrolasca cevab her seferinde abucak vermesiydi. Bilmece ne kadar zormu gibi gzkrse gzksn mono topu onlarn tarafna hzla atveriyordu."Gz olan ama grmeyen ey nedir?"Blaine, "BUNUN DRT YANITI VAR," diye cevap verdi. "DK NES, GEREK BR IK, KZ GZ DENLEN EK, YAZI MASASINDAK GZ.""Teekkr ederim, Blaine. Doru...""BEN DNLE, GILEAD'LI ROLAND. BEN DNLEYN, KA-TET."Roland hemen sustu. Gzleri ksld, ban hafife yana doru edi.Blaine, "BRAZ SONRA MAKNELERMN HIZLANDIINI DUYACAKSINIZ," dedi. "U ANDA TOPEKA'YA ERMEMZE TAMI TAMINA BR SAAT VAR. BU NOKTADA..."Jake, "Eer yedi saat ya da daha uzun bir sre yolculuk yaptysak ne olaym," diye mrldand.Susannah endieyle etrafna bakt. Jake'in alay yznden yeniden ufak bir zalimlik ya da terr havas esmesini bekliyordu. Ama Blaine sdece kkr kkr gld. Tekrar konumaya baladnda Humphrey Bogart'n taklidini yapyordu."BURADA ZAMAN FARKLIDIR, BEBEK! BUNU MDYE KADAR ANLAMI OLMAN GEREKR. AMA ENDELENME. ZAMAN GEERKEN TEMEL EYLER DEMEZ. SANA H YALAN SYLER MYM?"Jake, "Evet, sylersin," diye cevap verdi.Anlalan bu da Blaine'e pek komik geldi, tekrar glmeye balad. Bu lgnca, mekanik glme Susannah'nn aklna sala lunaparklardaki korku tnellerini ve karnavallar getirdi. Iklar kahkahalarla ayn zamanda yanp snerken gen kadn gzlerini kapatp kulaklarn tkad."Kes sunu, Blaine! Kes unu!"Mono bu kez James Stewart'n o mahcup delikanl sesiyle, "AH, ZR DLERM, HANIMEFEND," dedi. "GLMLE KULAKLARINIZI MAHVETTYSEM OK ZLRM."Jake, "unu da mahvet," diyerek elini yol haritasna doru uzatt ve orta parman havaya kaldrd.Susannah, Eddie'nin gleceini sand. Ne zaman olsa bayalk onu elendirirdi. Ama Eddie hl ellerine bakyordu. Aln krmt; az hafife ak, gzleri ifadesizdi. Susan onun insan rahatsz edecek kadar "kyn delisi"ne benzediini dnd. Eddie'nin suratndaki o ahmaka ifadeyi silebilmek iin dirseiyle onu drtmeyi istediyse de, yine kendini tuttu. Ama aslnda daha fazla dayanamayacakt. Blaine'le yaptklar yolculuun sonunda leceklerse olay srasnda Eddie'nin kollar ona dolanm olmalyd. Eddie ona bakmalyd. Eddie'nin kafas onunkiyle birlemeliydi.Ama u ara onu zorlamamas daha iyi olacakt.Blaine normal sesiyle konumasn srdrd. "BU NOKTADA 'KAMKAZE YOLCULUUM' DYE DNMEKTEN HOLANDIIM EYE BALAYACAIM. BYLE YAPMAK AKMLATRLERMN OK ABUK BOALMASINA NEDEN OLACAK. AMA BENCE ARTIK TASARRUF ETMENN ZAMANI GET. SZ DE YLE DNMYOR MUSUNUZ? YOLUN SONUNDAK ELK ENGELLERE ARPTIIM SIRADA SAATTE DOKUZ YZ MLDEN DAHA HIZLI GDYOR OLACAIM. YAN TEKERLEK HESABIYLA BE YZ OTUZ. ONDAN SONRA, 'HOAKAL BEBEK! MEKTUP YAZMAYI UNUTMA!' SZE BUNU ADL DAVRANMAK STEDM N AIKLIYORUM, BENM LGN YEN DOSTLARIM. EER EN GZEL BLMECELERNZ SONA SAKLADIYSANIZ ARTIK ONLARI BANA MD SORMANIZ Y OLUR."Blaine'in sesindeki kuku gtrmeyecek agzllk, onlar ldrmeden nce en gzel bilmeceleri renmek ve zmek hrs Susannah'nn kendini yorgun ve yal hissetmesine neden oldu.Roland olaan bir tavrla, "Sana en gzel bilmecelerimi soracak zaman bulamayabilirim," dedi. "ok yazk olur, deil mi?"Ksa bir sessizlik oldu, ama yine de bilgisayarn Roland'n bilmecelerini cevaplarken geen sreden daha uzun saylrd. Blaine duraklamt. Sonra gld. Susannah onun lgnca kahkahalarndan nefret ediyordu. Ama makinenin imdi glndeki alayc bkknlk gen kadn iliklerine kadar dondurdu. Belki de bunun nedeni neredeyse akl banda bir gl olmasyd."AFERN, SLAHOR. BU CESURCA BR ABAYDI. AMA SEN EHRAZAT DELSN. KONUMAK N NMZDE BNBR GECE YOK.""Ne demek istediini anlayamadm. ehrazat' tanmyorum.""BU NEML DEL. EER GEREKTEN RENMEK STYORSAN SUSANNAH SANA BLG VERR. NEML OLAN U, ROLAND: BAKA BLMECELER SORMAYI VAAT EDEREK BEN KANDIRAMAZSIN.

  • SENNLE O KAZ N YARIIYORUZ. TOPEKA'YA ERTMZ ZAMAN BU DL U YA DA BU EKLDE VERLECEK. BUNU ANLIYOR MUSUN?"Roland yine sakat elini yzne gtrd. Susannah onun parmaklarn sakalna srerken kan ok hafif hrty duydu."Sonuna kadar yaracaz. Kimse vazgemeyecek.""DORU. KMSE VAZGEMEYECEK.""Pekl, Blaine. Sonuna kadar yaracaz ve kimse vazgemeyecek. te yeni bilmece.""HER ZAMANK GB BUNU ZEVK VE HEYECANLA BEKLYORUM."Roland ban eerek Jake'e bakt. "Bilmecelerini sormaya hazrlan, Jake. Benimkilerin hemen hemen sonuna geldik."ocuk ban sallad.Ayaklarnn altnda mononun slo-trans motorlar alyordu. Susannah bu bum-bum-bum sesini duymaktan ok ene eklemlerinde, akak ukurlarnda, bileklerindeki nabz yerlerinde hissediyordu.Gen kadn, kazanamayacaz, diye dnd. Tabii Jake'in kitabnda ok zor bir bilmece varsa o baka. Roland'n, Blaine'i yenmesi imknsz. Bunu o da biliyor sanrm. Hatta bence bunu bir saat nce anlad."Blaine, ben bir dakikada bir defa olurum. Her dakika da iki kez. Ama yz bin ylda bir defa bile olmam. Ben neyim?"Susannah yarmann bylece devam edeceini anlad. Roland soracak, Blaine gitgide daha abuk cevap verecekti. Korkun bir eydi bu. Sanki Blaine her eyi gren, her eyi bilen bir tanryd. Susannah buz gibi olan ellerini kucanda birbirine kenetlemi yle oturuyordu. Ikl noktann tren seferlerinin sona erdii Topeka'ya yaklamasn seyrediyordu. Ka-tet'lerinin yolu oradaki aklkta sona erecekti. Gen kadn Kpekler alayan'n, heykellerin karanlk yldzl gk kubbenin altnda gmbrdeyen beyaz kpklerin arasndan nasl ktklarn dnd. Kpeklerin gzlerini de.Onlarn elektrik mavisi gzlerini.

    3. Gzel-Gn Kaz

    Eddie Dean sylenenleri hem duydu, hem duymad. Her eyi grd ve hibir eyi grmedi. Bilmece snav ciddi bir biimde baladktan sonra onu sadece bir tek ey etkiledi. Kpeklerin ta gzlerinden fkran alevler. Birbirini izleyen yldrmlardan gzlerini korumak iin elini kaldrrken Ay Aklndaki In Kaps'n dnd. Kulan kapya dayam ve makinelerin uzaktan gelen hafif, rya gibi uultularn duymutu.Kpeklerin gzlerinin k samasn seyreder, Blaine'in Orta-Dnya'daki son yolculuu iin akm akmlatrlerine ekmesini dinlerken, ller koridorunda ve mahvolmu odalarda tam bir sessizlik yoktu, diye dnmt. Eskiler'in geride braktklar eylerin bazlar imdi bile alyor. Sence iin en dehet verici yan da bu deil mi? Evet. Dehet veren ey kesinlikle bu.Eddie bundan sonra ksa bir sre arkadalarna katlmt. Hem maddi, hem de manevi bakmdan. Ama sonra tekrar dncelere dalmt. Henry bundan, "Eddie silindi," diye sz ederdi. "Onu rahatsz etmeyin."Eddie'nin gzlerini nnde sk sk Jake'in akmak tan elie srtmesi beliriyordu. Gen adam kafasnn bir iki saniye bunun zerinde durmasna izin veriyordu. Bir arnn tatl bir iee konmas gibi. Ondan sonra bu konuyu bir kenara brakyordu. nk onun istedii bu an deildi. Bu sadece istediine giden bir yoldu. Bat Denizi'nin kysndaki kaplar gibi baka bir kap. Ancak bu kap Eddie'nin kafasndayd. Gen adam bu kapnn arkasndaki eyi istiyordu. O imdi.... ey... kilidi usulca amaya alyordu.Henry deyiiyle, "Maymuncukluyordu."Aabeysi zamannn ounu Eddie'yi aalayarak geirmiti. nk kardeini hem kskanyor, hem de ondan korkuyordu. Eddie sonunda bunu anlamt. Ama Henry'nin gzel bir ey syleyerek onu iyice artt gnhatrlyordu. Gzelden de teydi. nsan sarsan bir ey.Grup halinde Dahlie'nin arkasndaki yerde oturuyorlard. Kimisi dondurma yiyordu, kimisi eker. Bazlarysa Jimmie Polio'nun annesinin tuvalet masasnn ekmesinden ald sigaralar iiyorlard. Hepsi de ocuu byle aryorlard, nk Jimmie'nin bir aya yumru halindeydi. Tabii Henry de sigara ienlerdendi.Henry'nin katld etenin kendince bir dili vard. (Eddie de Henry'nin kardei olduu iin gruptan saylyordu.) O kk aalk ka-tet'in kendi argosu. Henry'nin etesinde birini dvmezdin. Onu lanet olasca karnn patlatarak evine yollardn. Bir kzla flrt etmezdin. Onunla kz alayncaya kadar seviirdin. Hibir zaman kafay bulmazdn. Kahrolasca bir bomba feneri yapardn. Baka bir eteyle dvmezdin. Lanet olasca bir sava balatrdn.O gn de, "Lanet olasca bir sava balatacan zaman yannda kimin olmasn isterdin?" sorusunu yantlyordu. Jimmie, Kaptan Brannigan' seti. (lk konuan o oldu. nk sigaralar o getirmiti. Henry'nin ana kuzularnn deyiiyle kahrolasca kanser ubuklarn.) Jimmie, "nk kaptan hibir eyden korkmuyor," dedi. "Kaptan bir keresinde retmenin birine fkelendi. Bu cuma gecesi verilen partide oldu. Ve kaptan adam gebertinceye kadar dvd. rencilerin banda bekleyen o kahrolasca herifin lanet olasca karnn patlatt. Buna inanabiliyor musunuz? Evet, ben Kaptan Brannigan' isterim."Herkes bu szleri ciddi ciddi dinledi. Dondurmalarn yer, ekerlerini emer ya da sigaralarn ierken balarn salladlar. Herkes Kaptan Brannigan'n lanet olasca bir kpek olduunu biliyordu. Jimmie de samalyordu zaten. Ama kimse bir ey sylemedi. Ne mnasebet! Jimmie Polio'nun inanlmayacak yalanlarn kabul etmi gibi davranmalar gerekiyordu. Yoksa kimse onlarn uydurduklarna inanm gibi: davranmazd.

  • Tommy Fredericks, John Parelli'ni seti. Georgie Pratt da mahallede Lanet Olasca Deli Macar diye de tannan Csaba Drabnik'i. Frank Duganelli'nin aday Larry McCain'di. Larry o srada slahanedeydi o da baka. Frank, "Kahrolasca Larry herkesi ynetebiliyor," dedi.Artk sra Henry Dean'e gelmiti. ocuk soruyu gerektii gibi uzun uzun dnd. Sonra da kolunu akn akn oturan kardeinin omzuna att. Ve, "Eddie," dedi. "Kk kardeim. te o benim adamm."Dierleri sersemlemi gibi ona baktlar. Ama ilerinde en sersemlemi olan Eddie'ydi. Az ak kalmt, enesi neredeyse kemerinin tokasna deecekti. Sonra Jimmie Polio, "Haydi, Henry," dedi. "Sululuu brak. Bu ciddi bir soru. Ban belaya girdii zaman arkasn kimin korumasn istersin?"Henry, "Ben ok ciddiyim," diye cevap verdi.Georgie Pratt, Eddie'nin kafasnda yanklanan soruyu sordu. "Neden Eddie? O kendi abasyla bir kesekadnn iinden bile kmay beceremez. Smklnn teki. Kahretsin! O halde Eddie'yi neden setin?"Henry biraz daha dnd. Ama Eddie onun bunu nedenini bilmedii iin yapmadndan emindi. Aabeysi fikrini nasl aklayacan dnyordu. Henry sonra, "nk Eddie gerektii zaman kahrolasca eytan bile kendisini yakmas iin kandrabilir," dedi.Eddie'nin gzlerinin nnde yine Jake'in hayali belirdi. Bir an dierini izledi. Jake elii akmak tana srtyor, kvlcmlar ralara doru uuuyordu. Ama onlara eriemiyor ve karanlkta snyorlard!Eddie eytan bile kendisini yakmas iin kandrabilir.Roland, "akmak tan daha yaklatr," demiti. imdi nc bir hatra canlanyordu. Roland'la ilgiliydi bu. Silahor kumsaln sonunda rastladklar kapnn nndeydi. Atei ykseldii iin sanki alev alev yanyordu. lmek zereydi. Bir maraca gibi, sallanyordu. ksryordu. Dman bombalayan bir pilotunkine benzeyen mavi gzlerini Eddie'ye dikmiti. "Biraz daha yakla, Eddie," diyordu. "Babann hatr iin biraz daha yakla."Eddie kendi kendine, nk beni yakalamak istiyordu, dedi. Blaine'in onlara son oyunun baladn sylediini hayal meyal duyuyordu. Sanki baka dnyaya alan o sihirli kaplarn birinden geiyorlard. Mono, "En iyi bilmecelerinizi sona sakladysanz," gibi bir eyler sylyordu. "Artk onlar sormanzn zaman geldi. Bir saatiniz var."Bir saat! Sadece bir saat!Eddie'nin kafas bu dnceye sarlmak istedi. Ama gen adam bunu kovdu. inde bir eyler oluyordu. (Ya da hi olmazsa Eddie yle olmas iin dua ediyordu.) inde aresizce bir arm oyunu sryordu. Onun iin zihninin zaman snr ve sonu gibi samalklarla karmasna izin veremezdi. Buna raz olursa frsat karacakt. Eer byle bir ans vardysa. Bu bir bakma bir tahta parasnn iinde bir eyi grmeye benziyordu. Yontarak ortaya karacan bir eyi. Bir yay, bir sapan, belki de hayal edilemeyecek bir kapy aacak bir anahtar. Ama uzun sre bakman da imknszd. Hi olmazsa balangta. Byle yaparsan her eyi kaybederdin. Sanki tahtay ona bakmadan yontman gerekiyordu.Eddie, Blaine'in motorlarnn ayaklarnn altnda g kazandn hissetti. Gzlerinin nnde elie arpan akmak ta ldad. Roland'n, Jake'e akmak tan daha yaklatrmasn sylediini duyar gibi oldu. "Taa, elikle vurma, Jake. Onu srt!"Ben neden buradaym? stediim bu deilse neden kafam dnp dolap bu noktaya geliyor?nk ac snrna en fazla bu kadar yaklaabiliyorum. Snr amadan... Aslnda fazla yaralanmayacam. Ama bu nedense Henry'yi dnmeme yol ayor. Henry'nin beni aalamasn.Henry senin eytan kendisini yakmas iin ikna edebileceini sylemiti.Evet, bu yzden ona her zaman sevgi duydum. Harika bir eydi bu.Eddie imdi Roland'n, Jake'in ellerini ektiini gryordu. ocuun bir elinde elik, dierinde de akmak ta vard. Silahor, Jake'in ellerini raya yaklatryordu. ocuk sinirliydi. Eddie bunu grebiliyordu. Roland da farketmiti bunu. ocuu rahatlatmak, ona ate yakmak sorumluluunu unutturmak iin bir ey sylemiti...ocua bir bilmece sormutu.Eddie hafzasnn kilidine fledi. Ve bu sefer kilit ald.Yeil nokta Topeka'ya yaklayordu. Jake ilk defa titreimi hissediyordu... Sanki altlarndaki ray Blaine'in denge aygtlarnn sorunu zemeyecekleri kadar harap olmutu. Titreimle birlikte hz da hissediliyordu. Baronluk Vagonu'nun duvarlar ve tavan hl gzle grlebiliyordu; saydam deillerdi. Ama Jake'in hz farketmesi iin krlarn yanlarndan akp gittiini grmesine gerek yoktu. Blaine olanca hzyla ilerliyordu artk. Gmbrdeyerek orak topraklarda Orta-Dnya'nn sona erdii yere doru gidiyordu. Jake mono rayn sonundaki elik engelleri de hayal edebiliyordu. zerlerinde aprazlamasna sar ve siyah izgiler vard. ocuk bunu nasl anladn bilmiyordu. Ama onlar grebiliyordu.Blaine memnun memnun, "YRM BE DAKKA," dedi. "BEN TEKRAR SINAR MISIN, SLAHOR?""Sanmyorum, Blaine." Roland'n sesi bitkindi. "Seninle yarmam sona erdi. Beni yendin, Jake?"ocuk ayaa kalkarak yol haritasna doru dnd. Kalbi gsnn iinde ar ar ama iddetle arpyordu. Her at bir davula indirilen bir yumruk gibiydi. Oy ocuun ayaklarnn arasna bzlerek endieyle yzne bakt.Jake, "Merhaba, Blaine," diyerek dudaklarn yalad.