standard - tse...standard 6 şubat 2019 haberler ankara sanayi odası ve türk standardları...

68
Standard 675 Şubat 2019 Ekonomik ve Teknik Dergi ISSN:1300-8366 Nükleer sertifikasyon için ASO, TSE ve Rusya işbirliği Küresel Ekonomide İvme Kaybı Yaşanıyor Dönüşüm Kaçınılmaz: OSB’ler ve Gelecek Gündemi İAOSB Yeşil OSB yolunda… Türkiye İçin Yeşil OSB Çerçevesi Geliştirilmesi Projesi Yalınlaşma ve Dijital Dönüşümde Model Fabrikalar Dijital Dönüşüm’ün Lokomotifi Sanayi Bölgeleri Olacak Yeni Dünya’nın Altın Anahtarı San Juan Sanayi Bölgeleri

Upload: others

Post on 24-Nov-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

ALTOTEKSTEKSTİL GİYİM BOYA APRE SAN. ve TİC. A.Ş.

Merkez: Yanıkkapı Tenha Sk. Uçarlar Han. No:8 34420 Karaköy - İstanbul / Türkiye Tel: +90 (212) 256 81 90 - Fax: +90 (212) 256 81 97Fabrika: Akçaburgaz Mah. 58. Sk. Esenyurt - İstanbul / Türkiye Tel: +90 (212) 886 26 39 - Fax: +90 (212) 886 86 94 e-mail: [email protected]

Ankara Bölge: Sanayi Cad. Kuruçeşme Sk. No:3/3 Ulus - Ankara / Türkiye Tel: +90 (312) 310 36 18 Fax: +90 (312) 310 36 20

Enerji kontrolü sizin elinizde olsun! TSE STA

ND

AR

D EK

ON

OM

İK V

E TEKN

İK D

ERG

İ ►675 ►

ŞUB

AT 2019

Standard ►675 ►Şubat 2019 ►Ekonomik ve Teknik Dergi ► ISSN:1300-8366

▐Nükleer sertifikasyon için ASO, TSE ve Rusya işbirliği

► Küresel Ekonomide İvme Kaybı Yaşanıyor ► Dönüşüm Kaçınılmaz: OSB’ler ve Gelecek Gündemi ► İAOSB Yeşil OSB yolunda… ► Türkiye İçin Yeşil OSB Çerçevesi Geliştirilmesi Projesi ► Yalınlaşma ve

Dijital Dönüşümde Model Fabrikalar ► Dijital Dönüşüm’ün Lokomotifi Sanayi Bölgeleri Olacak► Yeni Dünya’nın Altın Anahtarı San Juan

Sanayi Bölgeleri

Page 2: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

ISSN: 1300-8366 ► Yıl: 58 ► Sayı: 675 ► Şubat 2019

Sahibi: Türk Standardları Enstitüsü Adına Adem Şahin

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Mehmet Necmettin Güneri

Yayın Yönetmeni: Serap Zeyrek

Editörler: Fatih Işık, Batuhan Batılı

Adres: TSE Basın Yayın MüdürlüğüNecatibey Cad. No:112 06100 Bakanlıklar / Ankara 0312 416 66 63 ► [email protected]

Abone: Adem Dağlı ► 0312 416 67 47

Reklam: Ceylan Bahardoğan ► 0312 416 62 20

Grafik Tasarım: Levent Temel

Baskı ve Dağıtım: Sistem Ofset Bas. Yay. San. ve Tic. Ltd. Şti Strazbıurg Cad. No: 31/17 Sıhhiye / Ankara ► 0312 229 18 81

Yayın Türü: Yerel Süreli

Basım Tarihi: 15.03.2019

Dergide yayınlanan yazılardaki görüşler yazarlara ait olup derginin ve yazarın adı alınarak iktibas edilebilir. Dergimize gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez.

TSEKurumsal

TSE’yeulaşmanın

en kısa yolu

www.tse.org.tr444 0 873

[email protected] için: 0 312 416 63 81

Email:

TSETS 13811

HSYSHijyen ve

Sanitasyon Yönetim Sistemi Belgelendirmesi

Page 3: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

Prof. Dr. Adem Şahin► TSE Başkanı

Değerli Okuyucular,Serbest piyasaya dayalı üretim yöntemlerinin en önemli özelliklerinden biri, kendisini zamanın ruhunun gerektirdiği koşullara göre yeniden uyarlamaktır. Bu değişikliklere, yeni bir dönemin başlamış olduğu günümüzde birebir tanık oluyoruz. Dijital dönüşüm başta olmak üzere eko-lojik üretim, inovatif yaklaşım gibi parametreler, başta üretim tekniklerinin ve dolayısıyla da bu ay dergimizde işlediğimiz sanayi bölgelerinin yapısal dönüşüm geçirmesine sebep olmaktadır. Zira araştırmalar bizlere bu yapısal dönüşümlerin ekonomik selamet açısından kaçınılmaz ol-duğunu göstermektedir.Nitekim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ortaklı-ğında yürütülen Organize Sanayi Bölgeleri’nde Teknoloji Geliştirme Projesi kapsamında yapılan araştırmaya göre, “Türkiye’de OSB’lerin 1962 yılından beri sanayileşmeye büyük katkılar sağladığı ancak yenilik ekonomisiyle birlikte ortaya çıkan dijitalleşme, Ar-Ge ve yenilik, girişimcilik, start-up ve yenilikçi sınıfa yönelik konularda OSB’lerin etkinliğini artırmak için zihinsel ve mekânsal dönüşümlerine ihtiyaç olduğunun ortaya çıktığına” dikkat çekilmektedir. Ortaya çıkan sonuçları içerikte ayrıntılı bir şekilde bulacağınız aynı saha araştırmasında, “OSB’lerin iş yapış biçimlerini gelişmelere göre revize etmeleri hatta radikal değişikliklere gitmeleri gerektiği” belirtilmektedir.Üretim tekniklerinin yenileşmesinde dijitalleşmenin yanında, uzun yıllar boyunca egemen olan ve birçok ülkede halen egemenliğini sürdüren klasik üretim yöntemlerinin Dünyamıza vermiş olduğu tahribat da etkili olmaktadır. Elbette burada çevreye duyarlı insanların taleplerinin de bu değişimdeki payı yadsınamaz. Ülkemizde de bu konuda güzel çalışmaların olduğunu gö-rüyoruz. Dünya Bankası-Uluslararası Finans Kuruluşu (WB-IFC) işbirliğinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından, 2017 yılında Türkiye için kapsamlı bir Yeşil OSB çerçevesinin geliştirilmesi-ne yönelik olarak “Türkiye için Yeşil OSB Çerçevesi Geliştirilmesi Projesi” yürütülmüştür. Temel hedefi mevcut OSB’lerin eko-endüstriyel parklara dönüşümü, yeni kurulacak OSB’lerin ise bu yaklaşıma göre kurulmasına dair bir ulusal yol haritası geliştirilmesi olan söz konusu projenin detaylarını içerikte bulacaksınız. Ancak projedeki şu detayı burada paylaşacağım: “Yapılan ana-lizler sonucunda, önerilen yeşil altyapı fırsatlarının dört OSB’de uygulanması halinde yılda 1,8-2 GWh/yıl enerji tasarrufu ve 3-4 milyon m3/yıl su tasarrufu sağlanabilecek; dört OSB’de yeşil altyapıları fırsatlarının uygulanması ile 28,3 GWh/yıl yenilenebilir enerji üretimi ve 7.592 ton/yıl gübre üretiminin elde edilebileceği tahmin edilmektedir.”Bu sayımızda yukarıda bahsetmiş olduğum önemli projelerin yanı sıra ‘Model Fabrikalar’ ve dijital dönüşümde sanayi bölgelerinin rolünün ne olacağı hakkında bilgi sahibi olabileceksiniz.Keyifli okumalar dileğiyle.

Page 4: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 20192

56 Yeni Dünya’nın Altın Anahtarı San Juan

16 Küresel Ekonomide İvme Kaybı Yaşanıyor

Page 5: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 3

Ekonomik ve Teknik DergiStandard

42 Yalınlaşma ve Dijital Dönüşümde Model Fabrikalar

24 İAOSB Yeşil OSB yolunda…

26 DönüşümKaçınılmaz:OSB’lerveGelecekGündemi

34 TürkiyeİçinYeşilOSBÇerçevesiGeliştirilmesiProjesi

48 DijitalDönüşüm’ünLokomotifiSanayiBölgeleriOlacak

54 İklimDeğişikliğiKarşısındaSulakAlanlarımızıKorumakZorundayız

Page 6: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 20194

■ haberler

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Gümrük Müşavirliği Meslek Komitesi ve İstanbul Gümrük Müşavirli-ği Derneği (İGMD) işbirliğinde, “Dış Ticarette Standardizasyon ve Ürün Güvenliği Uygulamaları” konulu bilgilendirme semineri düzenlendi.

İTO Meclis Salonunda gerçekleştirilen seminerin açılış konuşmasını yapan TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, gelişmiş ülkelerin standartların belirlenmesi süreçlerindeki etkinliğinin gelişmek-te olan ülkeler aleyhine sonuçlar yarattığını söyledi.

Şahin şöyle konuştu: “Dış ticaretin ekonomik büyümede önemli rol oynaması ve standartların da dış ticaretin ortak dili konumuna gelmiş olmasından hareketle şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; standartlar dış ticaret üzerinden ülke ekonomilerinin büyümesine ciddi katkı sağlamaktadır. Gelişmiş ülkeler üst düzey şartlara sahip standartları zorunlu kılarak pazarlarını gelişmekte olan ülkelere karşı koruma altına almakta, yerli üreticilerini korumaktadırlar. Standartlar hazır-lanırken bu ülke sanayicileri alternatif teknolojiler arasında kendi teknolojilerinin seçilmesini sağlayarak, fikri mülkiyet hakları gelirlerinin de kendi ülkelerinde yoğunlaşmasını sağlayabilir-ler. Öte yandan uluslararası, bölgesel standardizasyon kuruluşlarının tüm komitelerinde üye bulunduran bu ülkeler, komitelere gelen yeni tasarımlara, teknolojilere anında ulaştıkları için kendi ülkelerinin Ar-Ge faaliyetlerine güçlü bilgi girişi sağlamaktadır.”

Dış Ticarette Standardizasyon veÜrün Güvenliği Uygulamaları Semineri

Page 7: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 5

Standartlar gibi uygunluk değerlendirme hizmetlerinin de dış ticarette tarife dışı engel olarak kullanılabildiğine işaret eden TSE Başkanı Şahin, Enstitünün CE işaretinde Onaylanmış Kuruluş olarak atanma sürecinin bu duruma bir örnek teşkil ettiğini vurguladı.

TSE’nin 1985 yılından bu yana ithalatta uygunluk denetim-leri gerçekleştirdiğini söyleyen Şahin, bu hizmetlerin hem tüketici, hem de üretici için önem taşıdığının altını çizdi.

TSE Başkanı şunları söyledi: “Enstitümüz, tarafsız, bağım-sız, güvenilir ve yönlendirici bir kuruluş olarak diğer uy-gunluk değerlendirme faaliyetlerinin yanı sıra gümrükte yapılan ithalat denetimleri ile standartlara uygun, güvenli ve kaliteli ürünlerin ithalatının gerçekleştirilmesine katkı sağlamaktadır. 2017 yılının Temmuz ayında ürünlerin ra-por ve sertifika incelemesiyle beraber deney yöntemiyle uygunluğunun belirlenmesine başlanmış, bu kapsam-da aynı yılın son 5 ayında 14.406 numune TSE laboratu-varlarında deneye tabi tutulmuş ve bunların yüzde 11’i olumsuz sonuçlanarak ülkeye girişine izin verilmemiştir. 2018 yılında ise 29.094 adet ürün deneye tabi tutulmuş, olumsuz ürün oranı yaklaşık yarı yarıya düşerek yüzde 5,6 olmuştur. Bu iyileşme tüm ürünler için ortalama bir değer olup, aydınlatma gibi bazı ürün gruplarında yüzde 32’ler-den yüzde 5’lere düşmüştür. Bu rakamlar ithalat denetim-lerinde deney yöntemi uygulaması sonrasında ülkemize ithal edilmek istenilen ürünlerin kalitesinde yaşanan artışı ortaya koymaktadır.”

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Yaşık ise konuşmasında ürün güvenliği ve standardizasyonun ihracatın anahtarı, ithalatın ise kilidi olduğunu söyledi.

Açılış konuşmalarının ardından İTO Gümrük Müşavirliği Meslek Komitesi Meclis Üyesi Serdar Keskin’in oturum başkanlığında “Dış Ticarette Standardizasyon ve Ürün Gü-venliği Uygulamaları” bilgilendirme semineri yapıldı.

TSE Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Alper Türedi ger-çekleştirdiği sunumda TSE’nin ithalata uygunluk dene-timlerine ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. İthalata konu ürünlerin denetim sürecini anlatan Türedi, özellikle yüksek risk taşıyan ürünlerin TSE’ye deneye yön-lendirilmesi ile birlikte ülkeye giriş yapan ithal ürünlerin güvenlik ve kalitesinde önemli artışlar kaydedildiğini vur-guladı. Türedi, Enstitünün talebi karşılamak için ithalata konu laboratuvarlarda yeni deney cihazları alımına gitti-ğini, vardiyalı çalışma sistemine geçildiğini, laboratuvar ve hizmet noktası sayısının artırıldığını belirtti.

TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin: "2017 yılının Temmuz ayında ürünlerin rapor ve sertifika incelemesiyle beraber deney yöntemiyle uygunluğunun belirlenmesine başlanmıştır."

Page 8: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 20196

■ haberler

Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener-ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç santraline tedarikçi olmak isteyen firmalara sertifika verme yetkisi olan Cniitmash Merkezi yetkilileri ile bir araya geldi.

Toplantıya, ASO Başkan Yardımcısı Mete Çağlayan, Cniitmash İhale Direktö-rü Vladislav Lurye ve TSE yetkilileri katıldı.

Görüşme kapsamında Mersin Akkuyu Bölgesi’nde kurulacak olan nük-leer güç santraline tedarikçi olmak isteyen firmaların faaliyet alanlarına göre özel sertifika ihtiyaçları ve Cniitmash’ın sunduğu hizmetler değer-lendirildi.

ASO, TSE ve Cniitmash arasında işbirliği sağlanması durumunda nükleer sektörde tedarikçi olmak isteyen yerli firmaların ilgili sertifikalara erişimi kolaylaşacak.

Nükleer sertifikasyon için ASO, TSE ve Rusya işbirliği

Page 9: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 7

Cniitmash’ın ziyaretinin ikinci gününde ASO ev sahipli-ğinde “Akkuyu Projesi Alt Tedarikçilerine Yönelik Sertifika Gereksinimleri” konulu bir seminer gerçekleştirildi. NÜK-SAK Nükleer Sanayi Kümelenmesi üyelerinin katıldığı se-minerde firmalar sertifika gereksinimlerine ilişkin sorula-rına yanıt aldılar.

ASO Başkan Yardımcısı Mete Çağlayan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin anahtar teslim yapılacağı için işlerin Rus uzmanların kontrolünde ve standartlarına göre yapıldığı-nı belirtti. Çağlayan, “Akkuyu NGS’de kullanılacak ürünle-rin standartlara uygunluğunun onaylanması gerekiyor. Bu konuda Türk firmalarının çok iyi bilgilendirilmesi ve üreticilere bir yol haritası çizilmesi gerekiyor. İşbirlikleri ile tedarikçi firmaların ilgili sertifikalara erişimi kolaylaşacak-tır” dedi.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde yer almak isteyen firma-ların Rusya Devlet Araştırma Merkezi’ne başvurarak onay almaları gerektiğine işaret eden Cniitmash İhale Drektrü Vladislav Lurye şunları kaydetti:

“Merkez bünyesindeki Cniitmash Enstitüsü, Rosatom ta-rafından materyal araştırma kurumunun başı olarak kabul ediliyor. Nükleer güç santrallerindeki personel ve tedarik-çi firmaların Rus standartlarına uygunluğunu onaylayan bir kurum olarak, herhangi yeni bir ürün söz konusu ol-duğunda denetim ve kontrolünü biz yapıyoruz. Olumlu sonuç alırsak, Rosatom bizim onayımız ve tecrübemize dayanarak bu ürünün kullanımını kabul ediyor. Dolayısıy-la Akkuyu NGS’de yer almak isteyen sanayici ve çalışanla-rının bizim tarafımızdan verilecek bir sertifikasyona sahip olması gerekiyor” dedi.

ASO, TSE ve Cniitmash arasında işbirliği sağlanması durumunda nükleer sektörde tedarikçi olmak isteyen yerli firmaların ilgili sertifikalara erişimi kolaylaşacak.

Page 10: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 20198

■ haberler

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği ile Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliğinin OSB’lerin yatırım avantajlarını artıracağını belirtti.

Kütükcü, organize sanayi bölgelerinin her metrekaresinin Türk sanayisinin geleceği için kritik öneme sahip olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:

“Yeni OSB Uygulama Yönetmeliğine göre, OSB’lerimizde, yatırımcılarımızın arsa tahsis baş-vuruları 30 gün içinde neticelendirilecek. Yatırımcı reddedilirse 15 gün içinde gerekçeli karar hem yatırımcıya hem de Bakanlığa bildirilecek. Böylece ne OSB’miz ne de yatırımcımız zaman kaybedecek. Bu düzenleme OSB’lerimizin şu anda ortalama yüzde 74 doluluk oranının artma-sında ve sanayi üretiminin güçlenmesinde çok kritik bir adım olacaktır. OSB’lerde yapı ruhsa-tını almış olup belirtilen sürede iş yeri açma ve çalışma ruhsatını alamamış olan katılımcılar için uzatma süreleri yeniden başlatıldı. Bu düzenleme de OSB’lerde arsa tahsis hakkı kazanmış ancak mevcut ekonomik şartlardan dolayı yatırımını yapamamış, çalışma ruhsatını alamamış sanayicilerimiz için çok kıymetli. Ayrıca 1 Nisan 2002’de yayımlanan ve bugüne kadar birçok kez değişikliğe gidilen OSB Uygulama Yönetmeliği maddelerinin sadeleştirilerek, bütüncül bir yaklaşım sergilenmesi de son derece olumludur.”

OSB’lere ilişkin düzenlemeler

Page 11: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 9

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının “Organize Sanayi Böl-geleri Uygulama Yönetmeliği” ile “Organize Sanayi Böl-geleri Yer Seçimi Yönetmeliği”, Resmi Gazete’de yayım-lanarak yürürlüğe girdi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, söz konu-su yönetmeliklere ilişkin yazılı açıklamasında, ziyaret ettikleri illerde sanayici ve girişimcilerin OSB’lerle ilgili şikayetleriyle karşılaştıklarını ve bu alanda bazı keyfi uygulamaların kamuoyu gündemine geldiğini aktardı.

Yatırımcıların karşılaştığı sorunlara yönetmelik çerçeve-sinde müdahale ettiklerini belirten Varank, farklı düzen-lemelere yönelik çalışmalarının devam ettiğini bildirdi. Varank, “Tüm paydaşlarımızın, sivil toplum kuruluşla-rının ve sanayicilerimizin görüşlerini alarak uygulama yönetmeliğini hazırladık. Bu yönetmelikle OSB’lerde çarklar artık daha hızlı dönecek. OSB’ler, tahsis edilme-miş parsellerine ilişkin bilgileri eksiksiz ve doğru şekilde herkesle paylaşacak. Spekülatif arsa tahsis ve satışları-nın önüne geçilecek. Yatırımcıların arsa tahsis başvuru-ları 30 gün içinde neticelendirilecek. Yatırımcı reddedi-lirse 15 gün içinde gerekçeli karar hem yatırımcıya hem de Bakanlığa bildirilecek, keyfiliğe müsaade edilmeye-cek” değerlendirmesinde bulundu.

OSB’lerde arsa tahsislerine ilişkin süreçleri hızlandıra-caklarını vurgulayan Varank, sadeleştirilen ve kısaltılan yeni yönetmeliğin OSB’lerin daha yatırım dostu üretim alanları haline gelmesinin önünü açtığını kaydetti.

Yönetmelikteki değişiklikle OSB’lerde, atıklardan enerji üreten tesisler kurulabileceğini açıklayan Varank, şun-ları kaydetti:

“OSB ve katılımcıların ihtiyaçlarına yönelik güneş ve rüzgârdan elektrik enerjisi üreten tesisler açılabilecek.

Tesisler, OSB tüzel kişiliğinin ortak donatı alanında ya-pılabilecek. OSB’lerde arsa tahsislerine ilişkin parselle-rin üretime geçme hızı artırıldı. Arsa tahsis süreçlerinde yatırım daha da kolaylaştırılıyor. OSB’ler, tahsis edilme-miş parsellerine ilişkin bilgileri eksiksiz ve doğru şekilde herkesle paylaşacak. Spekülatif arsa tahsis ve satışları-nın önüne geçilecek. Yatırımcıların arsa tahsis başvuru-ları 30 gün içinde neticelendirilecek. Yatırımcı reddedi-lirse 15 gün içinde gerekçeli karar hem yatırımcıya hem de Bakanlığa bildirilecek.”

Varank, Bakanlığın, yönetim kurulunun iş yeri açma ve çalışma ruhsatı almasına ilişkin uyguladığı ilave süreyi de 1 yıla kadar uzatabileceğine dikkati çekerek, düzen-lemeyi şöyle değerlendirdi:

“OSB’ler ve katılımcıları arıtma veya atık işleme tesisleri-nin kapasitelerinin tam kullanımı için OSB dışından atık temin edebilecek. OSB’ler, bölgesindeki hafriyat atıkla-rının bertarafına yönelik olarak yetkilendirilecek. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından kredi kullanan OSB’lerin iha-le süreçlerinde istenilen geçici teminatla kesin teminat miktarlarında da indirime gidildi. Islah OSB başvuru ve OSB tüzel kişiliği kazanma süreçlerinde oy birliği şartı kaldırıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı son karar verici olacak. Bu sayede, ıslah OSB’lerin gerekli şartları sağ-layıp OSB tüzel kişiliği kazanma süreçleri hızlandırıldı. Yapı ruhsatını almış olup belirtilen sürede iş yeri açma ve çalışma ruhsatını alamamış katılımcılar için bir şans daha verildi, uzatma süreleri yeniden başlatıldı. Yapı ruhsatını alıp yatırıma başlamış fakat bunu tamamlaya-mamış birçok sanayici arsa tahsisini kaybetmekle karşı karşıya kalmıştı. Bu sayede katılımcıların yatırımlarını tamamlayabilmesinin önü açıldı.”

OSB’lerde çarklar daha hızlı dönecekSanayi ve Teknoloji BakanıMustafa Varank:“OSB ve katılımcıların ihtiyaçlarına yönelik güneş ve rüzgârdan elektrik enerjisi üreten tesisler açılabilecek."

Page 12: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201910

■ haberler

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, ithal yolla piyasaya arz edilecek ürünlerin insan sağlığı, can ve mal güvenliği, hayvan, bitki yaşam ve sağlığı, çevre ve tüketicinin korunması açısından sahip olması gereken asgari güvenlik koşullarını taşıyıp taşımadığını kontrol etmek amacıyla denetimlere titiz bir şekilde devam ettiklerinin altını çizdi.

Gerek üreticilerin kalitesiz ve güvensiz ithal ürünlerin haksız rekabeti-ne maruz kalmaması gerekse vatandaşın can ve mal güvenliğinin ko-runmasını teminen, ürünleri risk derecesine göre ithalat aşamasında ürün güvenliği denetimlerine tabi tuttuklarına dikkati çeken Pekcan, “Bakanlığımızın Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi (TAREKS) üze-rinden yaptığımız bu denetimler sonunda uygunsuz/güvensiz bulunan ürünleri ya imha ediyoruz ya geldiği ülkeye geri gönderiyoruz ya da kabul eden ülke olması halinde oraya sevkine izin veriyoruz” değerlen-dirmesinde bulundu.

Pekcan, vatandaşların sağlığını, güvenliğini ve parasını bu ürünlerden ve olumsuz etkilerinden koruduklarına işaret ederek, “Bu çerçevede geçen yıl oyuncaktan tıbbi cihazlara, cep telefonundan inşaat demirine kadar 1,6 milyar ithal ürünü denetime aldık. Bunlardan yaklaşık 18 milyon ürü-nü güvensiz bularak ülkeye girişine izin vermedik. Bu ürünler arasında 3,6 milyon oyuncak, 350 bin serum seti, 1,2 milyon şırınga, 2,3 milyon iş eldiveni, 230 bin çift ayakkabı, 3,4 milyon ampul ve 2 bin ton inşaat demiri de bulunuyor” ifadelerini kullandı.

Ayrıca söz konusu ürünler arasında yaklaşık 1 milyon 350 bin adaptör /şarj cihazı, 800 bin duy, 360 bin armatür, avize, led gibi aydınlatma cihazının da olduğunu ifade eden Pekcan, bunların yanı sıra 200 bin fiş ve priz, 220 bin solunum maskesi, 160 bin saç kesme ve traş makinesi, 160 bin el feneri, 140 bin şırınga iğnesi, 72 bin hava veya yağ filtresi, 56 bin rulman, 46 bin set cerrahi dikiş ipliği gibi ürünlerin de standart ve kurallara aykırı olması nedeniyle uygunsuz bulunduğunu kaydetti.

Denetimlerin risk esaslı olması nedeniyle ürünlerinde belli standartları sağlamış, bu yönde iyi bir performans geçmişi olan firmalar için denetim gereksiniminin azaldığına işaret eden Pekcan, şöyle devam etti:

“Bir diğer ifadeyle ürünleri sürekli uygun çıkan firmalar daha az deneti-me düşüyor. Bu çerçevede denetimi sadece devletin sorumluluğundaki bir mesele olarak görmemek gerekir. İthalatçı firmalar başta olmak üzere tüm firmalarımızın yüksek bir tüketici güvenliği bilinciyle konuya hassa-siyetle yaklaşması gerekiyor. Bu noktada devlet ve özel sektörün ortak bir anlayışta buluşması her iki taraf için de verimli sonuçlar doğuracaktır.”

Ticaret Bakanlığı güvensiz18 milyon ürüne geçit vermedi

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan:

"Geçen yıl oyuncaktan tıbbi cihazlara, cep

telefonundan inşaat demirine kadar 1,6 milyar

ithal ürünü denetime aldık. Bunlardan yaklaşık

18 milyon ürünü güvensiz bularak ülkeye

girişine izin vermedik. Bu ürünler arasında 3,6 milyon oyuncak,

350 bin serum seti, 1,2 milyon şırınga, 2,3 milyon

iş eldiveni, 230 bin çift ayakkabı, 3,4 milyon

ampul ve 2 bin ton inşaat demiri de bulunuyor.”

Page 13: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 11

İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen 49. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) devam ederken, forumun teknoloji yönetim ağı da yeni ortaklarla genişledi. Bu kapsamda 100’den fazla uluslararası örgüt, işletme ve hükümet, yükselen teknolojilere yönelik yeni politika-ların oluşturulması ve uygulanmasını sağlamak ama-cıyla WEF 4. Sanayi Devrimi Merkezi’nin ağına katıldı. Türkiye de bu sene söz konusu merkezin yeni ortakları arasında yerini aldı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, konuya ilişkin WEF için kaleme aldığı değerlendirmede, ve-rimlilik artışı ve yenilikçi teknolojilerin, katma değerli üretim ve sağlıklı bir ekonomik büyümenin temel itici güçlerinden olduğunu bildirdi. Bu etmenlerin Türkiye ekonomisinin rekabet gücünü artırmak için de büyük önem taşıdığını vurgulayan Varank, şunları kaydetti:

“Dijitalleşme verimlilik artışını hızlandırarak, Türkiye ekonomisinin yapısal dönüşümü için önemli bir çıpa olacaktır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayeleri ve rehberliğinde, Bakanlığımız ile WEF arasında kurulan ortaklığa büyük önem veriyoruz. Bu ortaklık, TÜBİTAK’ın teknik liderliği sayesinde, özellik-le yapay zekaya odaklanarak dijital teknolojilerle ilgili risk ve fırsatların değerlendirilmesine ilişkin politikala-

rın ortak bir şekilde tasarlanmasını ve uygulanmasını sağlayacak.”

Varank, dijital dönüşümün endüstrilerde yarattığı de-ğerin gelecek 10 yılda 100 trilyon doların üzerinde olmasının beklendiğine dikkati çekerek, politika ya-pıcılar, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları arasında işbirliği olmazsa bu potansiyelin tam olarak değerlen-dirilemeyeceğini ifade etti.

WEF ile Türkiye arasında derinleşen işbirliğinin sadece iki taraf için bir ‘kazan-kazan’ durumu olmayacağına işaret eden Varank, bunun aynı zamanda uluslararası toplum için de üretken ve işbirliğine dayalı çözümle-rin geliştirilmesinde fayda sağlayacağını bildirdi.

WEF 4. Sanayi Devrimi Merkezi, politika çerçeveleriyle bilim ve teknolojinin yararlarını artıracak işbirliklerini geliştirmeyi amaçlayan çok paydaşlı küresel bir mer-kez olma özelliği taşıyor.

Merkez, gelişen teknolojilerle ilgili zorlukların üstesin-den gelmek için dünya genelindeki politika yapıcılar, yasa koyucular ve düzenleyiciler tarafından kabul edi-lebilecek insan merkezli yönetim araçlarının geliştiril-mesi ve uygulanmasına yönelik çalışmalar yapıyor.

Türkiye, 4. Sanayi Devrimi Merkezi’ne üye oldu

SANAYİ 1.0SANAYİ 2.0

SANAYİ 3.0SANAYİ 4.0

Page 14: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201912

■ haberler

Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Standard Hazırlama Merkezi Başkanlığı koordinesinde hazırlanan “Standar-dizasyon Sisteminin İyileştirilmesi ve Farkındalığın Ar-tırılması/Improvement of Standardization System and Raising Awareness” başlıklı Avrupa Birliği Katılım Önce-si Yardım Aracı (IPA) projesinin tüm süreçleri tamamla-narak sözleşme imzalandı.

Projenin başlangıç toplantısı Hazine ve Maliye Bakan-lığı, Merkezi Finans ve İhale Birimi (MFİB) ve yüklenici firma (WYG Türkiye ve Konsorsiyum üyesi) katılımları ile TSE Teknik Kurul Salonunda yapıldı. Bu toplantı ile 2,2 milyon euro bütçeli, 30 ay süreli proje resmi olarak başlatılmış oldu.

TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin’in konuya ilişkin açık-laması şöyle:

“TSE olarak uluslararası standardizasyon çalışmaları-na Türkiye’den katılımı artırmak ve bilişim altyapısını geliştirmek amacıyla 2,2 milyon euro bütçeli ‘Standar-dizasyon Sisteminin İyileştirilmesi ve Farkındalığın Ar-tırılması’ başlıklı Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) projesini başlattık. Projenin bütçesi Avrupa Birliği’nin aday veya potansiyel aday ülkelere kaynak aktarımı sağlamak üzere başlattığı IPA (Instrument for

Preaccession Assistance/Katılım Öncesi Yardım Aracı) çerçevesinde sağlandı. Projenin temel hedefi ülkemiz sanayicisi başta olmak üzere tüm standardizasyon pay-daşlarının ulusal ve uluslararası standartların hazırlan-ması süreçlerine etkin katılımını sağlamaktır. Bu proje ile TSE, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı şemsiyesi altında faaliyet gösteren bir kurum olarak ülkemiz sanayisinin ulusal ve küresel ölçekte rekabet gücünü artırmayı he-deflemektedir.

Biz yeni dönemde ülkemizin en stratejik bakanlıkların-dan biri haline gelen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının standardizasyondan sorumlu kuruluşu olarak kamu ve özel sektör kuruluşlarını, üniversitelerimizi ve sivil top-lum örgütlerini standart hazırlama süreçlerine etkin alarak katılmaya ve bu doğrultuda stratejik işbirliğine davet ediyoruz.

Başka bir deyişle ülkemizin küresel pazarda güçlü ola-bilmesinin anahtarı, bölgesel ve uluslararası standardi-zasyon kuruluşlarında etkin olarak yer alabilmesinden geçmektedir. TSE olarak standardizasyon çalışmaların-da Türkiye’nin sadece standartlara uyum sağlayan ülke değil, standartları belirleyen ülkeler arasında yer alma-sını hedefliyoruz.”

TSE’den standardizasyon faaliyetlerinin etkinleştirilmesi için önemli adım

Page 15: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 13

Hortum standartlarına düzenlemeSanayi ve Teknoloji Bakanlığının “TS EN 853 Hortum ve Hortum Takımla-rı-Lastikten-Tel Örgü Takviyeli-Hidrolikte Kullanılan-Özellikler Standardı ile İlgili Tebliğ (No: MSG-MS-2018/5)” ile “TS EN 854 Hortum ve Hortum Takım-ları-Lastikten Tekstil Takviyeli-Hidrolik Tip-Özellikler Standardı ile İlgili Tebli-ği (No: MSG-MS-2018/6)” Resmi Gazete’de yayımlandı.

İlk Tebliğle “TS 6387 EN 853 Hortum ve Hortum Takımları-Lastikten-Tel Örgü Takviyeli, Hidrolikte Kullanılan-Özellikler” standardı iptal edildi. Yerine, “TS EN 853 (Ekim 2015) Hortum ve Hortum Takımları-Lastikten-Tel Örgü Takvi-yeli-Hidrolikte Kullanılan-Özellikler” standardı imalat ve piyasaya arz safha-larında zorunlu hale getirildi.

Buna göre, standart anma iç çapı 5-51 milimetre olan dört tel örgü takviyeli lastik hortum ve hortum takımlarının gereklilikleri belirlendi.

İkinci Tebliğle de “TS 6388 EN 854 Hortum ve Hortum Takımları-Lastikten Tekstil Takviyeli-Hidrolik Tip-Özellikler” standardı da yürürlükten kaldırıla-rak, “TS EN 854 (Ekim 2015) Hortum ve Hortum Takımları-Lastikten Tekstil Takviyeli-Hidrolik Tip-Özellikler” standardı uygulamaya konuldu.

Bu kapsamda, anma iç çapı 5-100 milimetrelik üç tip tekstil takviyeli lastik hortum ve hortum takımlarının gereklilikleri tespit edildi. TS EN 854 (Ekim 2015) standardı kapsamına giren ürünleri üreten ve piyasaya arz edenlerin bu hükümlere uymaları zorunlu hale getirildi.

Tebliğler, 6 ay sonra yürürlüğe girecek.

TS EN 854

Page 16: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201914

■ haberler

İngiliz sigorta platformu Lloyds of London ve risk yönetim şirketi Aon tarafından yapılan araştırmada küresel ölçekte koordineli olası bir siber saldırının 85 milyar dolar ile 193 milyar dolar arasında zarara neden olabileceği belirtildi.

Araştırmada baz alınan senaryoda küresel ve koordineli bir siber saldırı durumunda virüs içeren e-mailerin açıl-masıyla tüm iletişim bilgilerinin 24 saat içerisinde karşı tarafa iletilmesi, yaklaşık 30 milyon cihazdaki tüm veri-lerin kripto ile şifrelenmesi esas alınıyor. Bu senaryoda dünyanın dört bir yanındaki şirketlerin kendi verilerine ulaşabilmesi için hackerlara ödemek yapmak zorunda kalacağı varsayılıyor. Bu boyutta bir siber saldırının ger-çekleşmesi durumunda en büyük zararı perakende (25 milyar dolar) ve sağlık sektörlerinin (25 milyar dolar) görmesi bekleniyor. İmalat sektörünün ise toplam za-rarının 24 milyar dolar seviyesinde olması öngörülüyor.

Küresel ölçekte bir siber saldırıdan ABD’nin 89 milyar dolar, Avrupa’nın 76 milyar dolar, Asya’nın 19 milyar do-lar ile zarara uğraması bekleniyor.

Araştırmanın sonuç bölümünde işletmelerin bu bü-yüklükte bir siber saldırıya karşı hazırlıklı olmadığı, oluşabilecek zararın yüzde 86’sının yani yaklaşık 166 milyar dolarlık kısmının sigortasız durumda olduğu belirtildi.

Konuya ilişkin değerlendirmelerine yer verilen Lloy-ds of London İnovasyon Başkanı Trevor Maynard, “Bu araştırma siber saldırıların giderek daha çok teknolojiye dayanan, birbirine daha çok bağımlı küresel ekonomi için artan risk oluşturduğunu gösteriyor. Şirketlerin fid-ye yazılımlara ve saldırılara karşı daha hazırlıklı olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Küresel boyutta siber saldırının maliyeti 193 milyar doları bulabilir

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bor made-ninden üretilen doğal mineralli temizlik ürünü BORON’un tanıtım toplantısında, ürünün Ar-Ge çalışmaları ve müş-teri geri bildirimleri sonucunda son halini aldığını söyledi.

Bor madeninden birçok ürün üretildiğini ama BORON’un günlük hayata dokunan bir ürün olduğunu dile getiren Dönmez, temizlik sektöründeki birçok ürünün, farklı za-rarlı kimyasallar barındırması sebebiyle birçok hastalığın temel sebepleri arasında yer aldığını ifade etti.

Dönmez, artık tüm dünyada kaynağını doğadan alan çev-re ve insan dostu, organik ürünlere yönelişin söz konusu-nu olduğunu ve BORON’un da diğer temizlik ürünlerin-den bu noktada ayrıldığını anlattı.

Doğal olmayan ürünlerin insan vücudunda yarattığı tahribatın sıklıkla görüldüğüne dikkati çeken Dönmez, “Toplumun bütün fertleri bu durumdan doğrudan veya dolaylı olarak etkileniyor. BORON’un içeriğinde insan ve çevre sağlığını tehdit eden petrol türevi kimyasallar ve fosfat bileşimi yer almamaktadır. İçeriğinin yüzde 50’den fazlası doğal mineral ve borakstan oluşuyor. Böylelikle, kullanımdan sonra açığa çıkan su ile çevremizi de koru-maya alıyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin yerli ve milli temizlik ürünüBORON piyasada

Page 17: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 15

İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen 49. Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF), toplum yararına drone operasyonlarını başlatmak isteyen devletler için ilk defa Gelişmiş Drone Operatörleri Araç Seti yayımlandı.

Devletlerin drone regülasyonlarını düzenlemede yaşa-nan zorlukları aşmalarına yardımcı olmak için hazırlanan araç seti, güvenlik ve emniyeti sağlayarak drone’lerin hava sahasına hızlı erişimine de yardımcı olacak.

Açık bir kaynak olarak hazırlanan araç seti, aynı zaman-da, benzer programları uygulamak isteyen hükümetle-rin dikkate alması gereken özel adımları da içeriyor.

Araç seti, Ruanda ve İsviçre hükümetleri ile yapılan kap-samlı işbirliğinden sonra geliştirildi. Drone Innovator’s Network’un (DIN) çalışmalarından yararlanılarak hazır-lanan araç setine, 5 kıtadan 10 sivil havacılık otoritesi, 8 uluslararası kurum ve 23 şirket katkıda bulundu.

Gelişmiş Drone Operatörleri Araç Seti’nin yazarlarından Harrison Wolf, güvenli, kapsayıcı ve ölçeklenmiş drone’le-rin kullanımının birçok ülkenin hedefi olduğunu belirte-rek, “Devletler, Afrika ve Avrupa’da dünyanın önde gelen drone teslimat projelerinin başarısından kendi ulusal sis-temini geliştirmeyi öğrenebilirler” ifadesini kullandı.

Wolf, araç setinde, deneyimlerden sağlanan karşılaştır-malı analiz sayesinde devletlerin drone’ye yönelik dü-zenlemelere sıfırdan başlamak zorunda kalmayacakları-nı aktararak, “Bu, devletlerin vakit kaybetmeden sosyal açıdan önemli ve sorumlu operasyonlara başlayabile-cekleri anlamına geliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Hindistan’da 40 milyondan fazla nüfusu bulunan Andh-ra Pradesh eyaleti, araç setini ilk kullanan hükümet ola-cak. Tıbbı malzemelerin drone’ler ile eyalette dağıtılması üzerinde çalışılacak.

Toplum için drone kullanma kılavuzu yayımlandı

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, AB ile Japonya arasında müzakerelerinin 4 yıl sürdüğü ve resmi onay süreçlerinin tamamlandığı Ekonomik Ortaklık Anlaşmasının 1 Şubat tarihinden itibaren geçerli olacağını açıkladı. Buna göre, ticaret anlaşmasıyla, Japonya’ya ihracat yapan AB şirket-lerinin her yıl ödedikleri 1 milyar avroluk verginin büyük kısmı ortadan kalkacak.

Anlaşma tam olarak yürürlüğe girdiğinde Japonya’nın AB’den ithal ettiği ürünlerin yüzde 97’sinde gümrük ver-gileri uygulanmayacak. Otomobillerde uluslararası stan-dartları destekleyen anlaşmayla, bu sektördeki tarife dışı engeller kaldırılacak.

AB ile Japonya arasındaki yıllık ticareti yaklaşık 36 milyar avro artırması beklenen anlaşmayla, AB yiyecek ve içe-cek ihracatçıları 127 milyon Japon tüketiciye erişim fırsa-tı yakalayacak. Bazı hassas sektörlerde gümrük vergileri-nin belirli bir süre içerisinde kademeli olarak azaltılacak.

AB’nin Japonya’dan ithal edilen otomobillere uygula-makta olduğu yüzde 10’luk gümrük vergisi 7 yıl içerisin-de kademeli olarak ortadan kaldırılırken, buna karşılık Japonya’nın da AB’den ithal edilen süt ürünlerine uygu-ladığı gümrük vergilerini kademeli azaltılacak.

Anlaşmayla finansal hizmetler, elektronik ticaret, teleko-münikasyon ve ulaştırma gibi alanlarda hizmet sektörle-rinin önü açılacak.

AB şirketlerinin Japonya’daki demir yolları da dâhil kamu ihalelerine katılımları önündeki engeller ortadan kalkacak.

AB-Japonya ticaret anlaşması yürürlüğe giriyor

Page 18: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

■ ekonomi

standard ▪ şubat 201916

Page 19: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 17

Küresel Ekonomide İvme Kaybı YaşanıyorPeyman Yüksel► Ekonomist

Küresel ekonomiye yönelik büyüme endişeleri, Çin ekonomisindeki yavaşlama, ABD-Çin arasındaki ticaret savaşları, Brexit, jeopolitik risklerin devam etmesi, bu endişenin başlıca nedenleri olarak görülüyor.

Page 20: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201918

■ ekonomi

Küresel ihracatın oranı, toplam ih-racat artmasına rağmen, yapılan üretime oranla azalıyor. Çünkü başta Çin olmak üzere büyüyen pazarlar, yurtiçinde ürettiklerin-den daha fazla tüketmeye başla-dılar. Ve artık küresel ekonomide ‘en düşük ücretli iş gücü arayışı’ giderek azalmaya başladı. Bu du-rumda, küreselleşme çağını ka-çırmış olan ülkeler, ucuz iş gücü avantajını kaybediyor. Yapılan araştırmalara göre günümüzde bazı teknolojik hizmet türlerinin

ticareti, mesela Telekom ve Bilişim Teknolojileri hizmetleri gibi, mal ticaretine oranla 2-3 kat daha hızlı artış gösteriyor. Dijital teknolojiler son 30 yıl içinde iletişim ve lojistik maliyetlerini düşürerek küresel ti-carette bir patlama yarattı. Şirket-ler de bu nedenle farklı coğrafya-lardaki yatırımlarını gözden geçir-meye başlıyor. Klasik iş gücünün yerini, otomasyon ve yapay zekâ gibi teknolojiler alırken, bu geliş-meler dünyadaki üretimin coğraf-

Küresel ekonomiye yönelik bü-yüme endişeleri, 2019’un temel problemi olarak gündemdeki öne-mini koruyor. Çin ekonomisinde-ki yavaşlama, özellikle ABD - Çin arasındaki ticaret savaşları, Brexit, jeopolitik risklerin devam etmesi ve gelişmekte olan ülke ekono-milerinin likidite problemi içinde hareket kabiliyetini kaybetmesi, bu endişenin başlıca nedenleri olarak görülüyor. Bu risklere bir de ABD Merkez Bankası (FED) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) gibi dünyanın önde gelen iki önemli merkez bankasının normalleşme adımları da eklendiğinde, küresel büyümedeki ivme kaybının ‘kritik’ niteliği artıyor.* Çünkü bankaların normalleşme adımlarında, parasal genişlemeye yani piyasalara bol miktarda dolar veya euro sürülme-sine son veriliyor, buna karşılık faiz artırımlarıyla ABD Dolarının değe-ri artıyor. Dolayısıyla yurtdışı kre-di maliyetleri özellikle bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için hayli yükseliyor.

* Piyasaların 2019 gündemi küresel büyümedeki yavaşlama olacak, https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/piyasalarin-2019-gundemi-kuresel-buyumedeki-yavaslama-olacak/1402985, Erişim Tarihi: 28.02.2019

Page 21: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 19

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu ya-yımladığı Ekonomik Öngörüler raporunda, Euro Bölgesi için 2019 ve 2020 yılları ekonomik büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize et-tiğini açıkladı; buna göre 2019 yılı büyüme beklentisi yüzde 1,9’dan yüzde 1,3’e ve 2020 yılı için ise yüzde 1,7’den yüzde 1,6’ya indi-rildi. Avrupa Merkez Bankasının (ECB) yayımladığı Ekonomi Bül-teni’nde, Euro Bölgesi’nde büyü-me göstergelerinde aşağı yönlü risklerin yükseldiği, önümüzdeki dönemde büyümede ivme kaybı yaşanabileceğine yönelik ifade-lere yer verilirken, son dönemde açıklanan verilerin beklentilerden zayıf gerçekleştiğine vurgu ya-pılıyor. Banka, önümüzdeki dö-nemde düşük petrol fiyatlarının etkisi ile birlikte enflasyonda aşağı yönlü risklerin artabileceğini de değiniyor. Ay sonu itibarıyla 66 dolar civarında olan Brent petrol fiyatlarında, piyasalardaki küresel ekonomide yaşanan büyüme kay-gılarının artmasıyla yeniden düşüş yaşandı. Uzmanlara göre, mesela dünyanın üçüncü büyük ekonomi-si olarak bilinen Japonya’da sanayi üretiminin ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 3,7 gerileyerek son 1 yılın en büyük düşüşünü kaydet-mesi, bu yıl küresel petrol talebi-nin düşük olabileceği ihtimalini kuvvetlendiriyor.

yasını da değiştirebilir. Uluslararası ticari müzakereler tarım ve sanayi ürünlerine yoğunlaşırken, fikri mülkiyet ücretleri de hızlı bir artış gösteriyor. Firma yöneticilerinin en büyük endişelerinin başında ticari politikalardaki belirsizlik ge-liyor. Bu belirsizliğe karşı firmalar, küresel faaliyet bölgelerini değiş-tireceğini, bazıları da operasyonel anlamda yerel tedarik zincirlerine daha fazla yatırım yapmayı planla-dıklarını ifade ediyorlar.

Page 22: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201920

■ ekonomi

Şubat ayında dünyada öne çıkan ekonomi haberleri ABD ekonomisinin geçen yılın 4. çeyreğinde beklentiler yüzde 2,2 iken yüzde 2,6 büyümesi ve 2018 yılını yüzde 2,9’luk bir büyüme rakamı ile tamamlaması, 2015’ten beri en iyi büyüme rakamı olarak yorumlanıyor. Ancak, güçlü eko-nomiye ve azalan işsizliğe rağmen, 7 milyon Amerikalı otomatik kredi ödemelerini gerçek-leştiremiyor ve yine çok sayıda Amerikalı fa-turalarını ödemekte zorlanıyor. ABD’nin Çin’e karşı ‘yüksek ticaret açığını düşürmek için’ tari-fe savaşları başlatmasına rağmen, cari işlemler açığının geçen yıl 5 milyar dolar artması dikkat çekti. Geçen yıl ABD’nin Çin’e ihracatı önemli ölçüde azalırken, bu ülkeden ithalatı ise güçlü bir şekilde büyümeye devam etti.

Avrupa Komisyonu, AB ülkelerinin ‘koru-ma önlemleri’ koyma planını desteklediğini ve kesin tedbirlerin şubat ayı başlarında yü-rürlüğe gireceğini söylemişti. Bu uygulama 1 Şubat 2019 tarihi itibarıyla başladı. Avrupalı üreticilerin tüm çelik ithalatı Temmuz 2021’e kadar kotalara tabi olacak.

AB’ye başlıca çelik ihraç eden ülkeler Türki-ye, Ukrayna Çin, Hindistan, Rusya ve Güney Kore.

Rusya Federal İstatistik Kurumu (Rosstat) tarafından açıklanan verilere göre, Rus eko-nomisinin 2018’de bir önceki yıla nazaran yüzde 2,3 büyümesi, son 6 yılın en iyi per-formansı olarak değerlendiriliyor. Bu verilere göre Rusya, geniş yaptırımların uygulamaya konulduğu 2015’teki yüzde 2,5’lik gerileme-nin ardından üç yıl arka arkaya büyüme oran-ları yakalamış oldu.

Page 23: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 21

İngiltere’nin AB’den ayrılması yani Brexit süreci bir türlü çözüme ulaşama-dı. İngiliz Parlamentosu’nun Hazine Ko-mitesi, İngiltere’nin AB’den ayrılmasının ekonomik büyümeye katkı sunacağı beklentilerinin inandırıcı olmadığını vurguladı. İngiliz ekonomisi geçen yıl itibarıyla son altı yılın en düşük perfor-mansını göstererek, yüzde 1,4 seviye-sinde büyüme kaydetti. İngiltere Mer-kez Bankası Başkanı Mark Carney ise Brexit’e ilişkin bir çözümün bulunması-nın herkesin çıkarına olduğunu, anlaş-masız ayrılığın İngiltere için ekonomik şok oluşturacağını belirtti.

Marsh&McLennan Şirketler Grubu’nun desteğiyle hazırlanan Küresel Riskler Raporu’na göre2019 yılında artması öngörülen riskler

1 Büyük güçler arasındaki ekonomik anlaşmazlıklar

2 Uluslararası ticaret anlaşmalarının değer kaybetmesi

3 Büyük güçler arasındaki siyasi çatışmalar

4 Siber saldırılar: Para veya veri hırsızlığı

5 Siber saldırılar: Operasyonel ve altyapısal bozulmalar

Gerçekleşme olasılığına göre sıralananen önemli beş risk

1 Olağan dışı hava olayları

2 İklim değişikliğinin önlen-mesinde başarısızlık

3 Doğal afetler

4 Veri sahteciliği ve hırsızlığı

5 Siber saldırılar olarak sırala-nıyor.*

* TÜSİAD Başkanı: Dünya ekonomisinde tehlike sinyalleri artıyor,https://www.dunya.com/is-dunyasi/tusiad-baskani-dunya-ekonomisinde-tehlike-sinyalleri-artiyor-haberi-438548, Erişim Tarihi: 28.02.2019

Page 24: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201922

■ ekonomi

Şubat ayında ülkemizde öne çıkan ekonomi haberleri

2019 Yılı Yatırım Programının Kabulü ve Uygulanmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı, Resmî Ga-zete’nin mükerrer sayısında ya-yımlandı. Buna göre, program, 2019-2021 Orta Vadeli Program ile 2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda öngörülen hedefler doğrultusunda hazırlandı. Yatı-rım Programı’nda, proje tutarı 977 milyar 750 milyon 95 bin lira, 2018 sonu kümülatif harcaması 409 mil-yar 220 milyon 247 bin lira, 2019 başlangıç ödeneği 65 milyar 388 milyon 723 bin lira olan 2 bin 964 proje yer alıyor.

Dış ticaret açığı 2018’de yüzde 28,4 azalarak 55 milyar dolar seviyesine geriledi. İhracatta yüzde 7 artış, ithalatta ise yüzde 4,6 düşüş kaydedildi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle oluştu-rulan 2018 yılına ilişkin geçici dış ticaret verilerine göre ihracat geçen yıl, 2017’ye göre yüzde 7 artarak 156 milyar 993 milyon dolardan 168 milyar 23 milyon dolara ulaştı. Aynı dönemde ithalat yüzde 4,6 düşüşle 233 mil-yar 800 milyon dolardan 223 milyar 39 milyon dolara indi.

Türkiye, ocak ayında 15,7 milyar dolar ile son 5 ayın en düşük ithalatını gerçekleştirdi. TÜİK ile Ticaret Bakanlığı tarafından oluştu-rulan ocak ayına ilişkin geçici dış ticaret ista-tistiklerine göre, Türkiye’nin ihracatı ocakta geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 5,9 artarak 13 milyar 170 milyon dolar oldu. Bu dönemde Türkiye’nin ithalatı da yüzde 27,2 azalarak 15 milyar 673 milyon dolara geri-ledi. Verilere göre, Türkiye’nin ocakta dış ti-caret açığı yüzde 72,5 azalarak 2 milyar 503 milyon dolara geriledi.

Hükümet, sebze meyve fiyatlarındaki fiyatı ar-tışını önlemek amacıyla, belediyeler aracılığıyla tanzim satış mağazalarını hayata geçirdi. Başta büyükşehir belediyelerinden İstanbul ve Ankara olmak üzere 80 noktada açılan bu mağazalarda satılan ürünlere kâr eklenmiyor, yalnızca nakliye fiyatı dahil ediliyor. Böylece taze ve kaliteli ürün-ler, en uygun maliyetle vatandaşa ulaşıyor ve market fiyatlarındaki yüksek rakamların da aşağı inmesi sağlanıyor.

İHRACAT

İTHALAT

156 milyar 993 milyon $

233 milyar 800 milyon $

168 milyar 23 milyon $

223 milyar 39 milyon $

Page 25: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 23

Ülkemizde sanayide dijital dönüşümün hızlandırılması, girişimciliğin teşvik edilmesi-ne devam edilmesi, eğitimde, vergi sisteminde ve işgücü alanında yapısal reformların yapılması, ekonomik ve sosyal kalkınma hedeflerimizin başarılabilmesini sağlayacaktır.

Gelecek ay ekonomideki verileri takip etmeye devam edeceğiz. Esenlikle kalın…

Türkiye Ekonomisi Saldırılara Karşı Güçlü DuruyorKüresel ekonomideki durumun hala kırılgan olduğu bu dö-nemde, Türkiye coğrafyasındaki jeopolitik risklerin yüksekliği de devam ediyor. Ekonomi kurmayları bu riskleri göz önüne alarak ekonomimizi tehditlere karşı korumak için tedbirler al-maya devam ediyorlar. Dünyadaki kırılganlık ve artan riskler, ülke ekonomilerinin büyüme rakamlarını da etkiliyor. Kredi de-recelendirme kuruluşu Moody’s, diğer birçok ülkedeki daralma gibi, Türkiye ekonomisinin de 2019’da yüzde 2 daralacağını ön-görürken, Standard&Poor’s (S&P) Türkiye’nin kredi notunu “BB“ olarak ve görünümünü de “durağan” olarak teyit etti. Kuruluş, ülkemizde finansal koşulların sıkılaşması ve enflasyon nede-niyle yüzde 0,5 daralmanın beklendiğini belirtti.

TÜİK verilerine göre Türkiye’de işsizlik oranı, Kasım 2018’de bir önceki yılın aynı ayına göre 2 puan artarak yüzde 12,3 oldu. Söz konusu dönemde işsiz sayısı, 706 bin kişilik artışla 3 milyon 981 bin kişi olarak kayıtlara geçti. İşsiz-lik oranı Kasım 2018’de bir önceki aya göre 0,7 puan artış gösterdi.

TÜİK Şubat ayı enflasyon rakamlarını açıklandı. Buna göre TÜFE şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 0,16, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 1,23 arttı. Şubat ayında yıllık enf-lasyon ise yüzde 20’nin altına indi ve 19,67 oldu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından imzalanan kararnameyle, Kasım 2015’te vize rejimi uygulanan bazı Türk vatandaşlarına yönelik kısıtlamalar kaldırıldı. Buna göre, uluslararası kara taşımacılığı yapan sürücüler, hizmet pasaport sahipleri, Rusya’ya kısa süreli iş gezileri için gelen iş insanlarına ve Türkiye’nin Rusya’daki diplo-matik temsilciliklerinde çalışanlara yönelik vize uygulamasına son verildi.

Page 26: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın faydalanıcı olduğu, Dünya Bankası Grubu’nun desteğiyle, “Türkiye İçin Yeşil OSB Çerçevesinin Geliştirilmesi Projesi” (Yeşil OSB) Şubat 2017’de başlamış; bu kapsamda Türkiye’de Yeşil OSB’lere geçiş için ulusal bir çerçeve belirlenmesi, organize sanayi bölgelerinde (OSB) yeşil rekabetçiliğin artırılması ve OSB’le-re özgü ayrıntılı eylem planlarının oluşturulması hedeflen-miştir.

Bu amaçla İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nin (İAOSB) de aralarında yer aldığı dört OSB’de, atık su arıtma tesisleri, gelişmiş su döngüselliği, endüstriyel simbiyoz gibi bir dizi yeşil üretim teknikleri ile kaynak verimliliği ve yeşil altyapı konularında uygun eylem planlarını tanımlamak için tespitler yapılmış; Türkiye için özel olarak geliştirilmiş “Ulusal Yeşil OSB Çerçevesi” raporu ve proje kapsamında gerçekleştirilen teknik, finansal ve yasal analizlerin sonuçları paylaşılmıştır.

İAOSBYeşil OSByolunda…

Hilmi Uğurtaş► İAOSBYönetimKuruluBaşkanı

■ dosya

standard ▪ şubat 201924

Page 27: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

VERİMLİLİKSimbiyoz Döngüselliği

Yeşil OSB projesi kapsamında yürütülen saha çalışmaları son-rasında, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi, Yeşil OSB’ye dönüşümde önemli bir adım atmak amacıyla, ‘İzmir’de Eko-En-düstriyel Park Dönüşümü: Yeşil İAOSB’ projesi ile İzmir Kalkınma Ajansı’nın (İZKA) duyurduğu 2018 Fizibilite Destek Programı’na başvurmuş; 2018 Ekim ayında bu destekten yararlanmaya hak kazanmıştır.  İzmir Kalkınma Ajansı ile İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi, 31 Ekim 2018 tarihinde bu destek özelinde bir sözleşme imzalamışlardır.

İZKA desteği ile ilerlenecek fizibilite çalışmalarında,  “İAOSB’nin Eko-Endüstriyel Park’a (EEP) dönüşmesi için gerekli olan çevre-sel uygulama örneklerinden olan; endüstriyel simbiyoz, eko-ve-rimlilik, enerji verimliliği, enerji-kaynak-bilgi yönetim sistemi, ileri arıtma, yağmursuyu hasadı, döküm kumu geri kazanım tesisi, metal geri kazanım tesisi, plastik/ambalaj geri kazanımı, çamur susuzlaştırma hizmet aracı gibi hizmet ve çalışmalardan Bölgemiz için uygun olanları belirlenecek fiziksel, teknik, finans-man, öncelik sırası, zaman planı ve sürdürülebilirlik konularına ilişkin detaylar netleşecektir.

Fizibilite çalışmaları sonrası elde edilecek sonuçlar ile İAOSB’nin EEP yol haritası belirlenecek, yerel ve uluslararası arenada rekabetçilik ve ekonomik performanslarını artırmak isteyen işletmelerimiz, çevre ve kaynak konularında desteklenmiş olacaktır.

ndüstriyel SimbiyozKO-VERİMLİLİKnerji Verimliliği

Enerji

endüstriyelGelişmiş Su Döngüselliği

standard ▪ şubat 2019 25

Page 28: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201926

■ dosya

DÖNÜŞÜM KAÇINILMAZ:OSB’LER VEGELECEK GÜNDEMİ1

Yenilik ekonomisinde ortaya çıkan dijitalleşme, Ar-Ge ve yenilik, girişimcilik, start-up ve yenilikçi sınıfa yönelik konularda OSB’lerin etkinliğini artırmak için onların zihinsel ve mekânsal dönüşümlerine ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır.

Page 29: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 27

Doç. Dr. Mehmet Cansız► HacettepeÜniversitesive AnkaraSosyalBilimlerÜniversitesi

YarıZamanlıÖğretimGörevlisiCeyda Alpay► UNDP,OSB’lerdeTeknoloji GeliştirmeProjeYöneticisi

Yenilik tabanlı ekonominin getirdiği dönüşüm ihtiyacı OSB politikaları ve uygulamalarında da revizyon ihtiyacını gündeme getiriyor. Bu kapsamda sanayiciye uygun arsa ve altyapı imkânları sunan OSB’leri 2023 hedefle-rine de uyumlu hale getirmek üzere Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Bir-leşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ortaklığında, “Organize Sanayi Bölgeleri’nde Teknoloji Geliştirme Projesi” uygulanıyor. Projenin mevcut durum ve ihtiyaç analizi kısmı tamamlanmış ve pilot uygulama aşamasına başlanmıştır.

1 Bu makalede ağırlık olarak “2023’e Doğru Türkiye’de Organize Sanayi Bölgeleri’nin Dö-nüşümü” adlı yayının özeti verilmiştir.

Page 30: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201928

■ dosya

1962 yılından bu yana Organize Sa-nayi Bölgesi uygulaması ülkemiz için bir başarı hikâyesi olmuş, sanayiciye uygun arsa ve altyapı imkânı suna-rak kentleşmeye de katkı sağlamıştır. Türkiye’nin sanayileşmesinde büyük bir rol oynayan OSB’ler ulusal ve böl-gesel kalkınmada da bir politika aracı haline gelmiştir. Verimlilik ekonomi-sinde durum böyleyken yenilik eko-nomisinde ortaya çıkan dijitalleşme, Ar-Ge ve yenilik, girişimcilik, start-up ve yenilikçi sınıfa yönelik konularda OSB’lerin zihinsel ve mekânsal dönü-şümüne ihtiyaç ve gereklilik ortaya çıkmıştır.

OSB’lerin 60 yıldır yaptıkları işleri bundan sonra aynı şekilde

yapmalarının mümkün olmadığını ve iş yapış biçimlerini gelişmeleregöre revize etmeleri hatta radikal değişikliklere gitmeleri gerektiği

anlaşılıyor.

Proje kapsamında yayınlanan “2023’e Doğru Türkiye’de Organize Sanayi Bölgeleri’nin Dönüşümü” kitabında yapılan saha çalışması, analizleri ve OSB’ler için yeni döneme yönelik model önerileri sunuluyor.

(http://www.tr.undp.org/content/dam/turkey/UNDP-TR-2023-OSB.pdf )

Page 31: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 29

Saha çalışması OSB’lerin sanayi verimliliğine yap-tığı pozitif katkıyı destekliyor. Dolayısıyla ülke-miz ekonomisinin verimliliğe dayalı bir ekonomi haline gelmesinde OSB’lerin önemli bir rolünün olduğu bizzat hizmet alan sanayiciler tarafından da belirtiliyor. Bu alanda görev yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının son 60 yılda çok önemli bir görevi yerine getirdiği anlaşılıyor.

Çalışmanın diğer önemli bir sonucu ise OSB’lerin yenilikçilik konusundaki etkileri beklenen düzeyde olmadığıdır. OSB’lerin verimliliğe yönelik etkileri-nin yüksek iken yenilikçilik üzerindeki etkilerinin düşük olması, Türkiye’nin verimliliğe dayalı eko-nomiden yenilikçiliğe dayalı ekonomiye geçerken OSB’lerin de sunduğu hizmetlerin güncellenme-sinin önemine işaret ediyor. Bu durum elbette sadece OSB’lerin değil bu ekosistemde faaliyet gösteren kamu kurumları, üniversiteler, STK’lar, sanayiciler, girişimciler, start-up’lar, teknoparklar ve araştırma merkezleri gibi kurumların OSB’lerle işbirliği kapasitesinin geliştirilmesini de içeriyor.

Yenilikçi OSB'lerde İhtiyaç Analizi2017-2018

Page 32: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201930

■ dosya

1962 yılından bu yana Organize Sanayi Bölgesi uygulaması ülkemiz için bir başarı hikâyesi olmuş, sanayiciye uygun arsa ve altyapı imkânı sunarak kentleşmeye de katkı sağlamıştır.

Saha çalışmasına dahil olan firma sahiplerinin %77’si OSB’nin firmanın verimliliğine pozitif bir etkisi olduğu-nu, %71’i bugün aynı yatırımı yapacak olsa yine aynı OSB’yi seçeceğini belirtirken, yalnızca %17’si OSB’nin fir-manın yenilikçiliğini etkilediğini belirtiyor.

Araştırma sonuçlarına bakıldığında firma ihtiyacının %86-%90 aralığında seyrettiği görülen Yenilikçi İhtiyaç-lara OSB’nin katkısının %46-%56 düzeylerinde olduğu görülüyor. Bu ihtiyaçlar arasında, firma sahipleri tarafın-dan önceliklendirilen, ancak OSB katkısının sınırlı oldu-ğu konular üniversite-sanayi işbirliği, teknoloji ve yeni-likçilik konusunda destek, uluslararasılaşmaya destek gibi hizmet kalemleri olarak ön plana çıkıyor.

Tüm bu sonuçlar dünyadaki teknolojik gelişmeler ve di-jitalleşmeyle birlikte değerlendirildiğinde OSB’lerin 60 yıldır yaptıkları işleri bundan sonra aynı şekilde yapma-larının mümkün olmadığını ve iş yapış biçimlerini geliş-melere göre revize etmeleri hatta radikal değişikliklere gitmeleri gerektiği anlaşılıyor. Firmaların olduğu gibi OSB’lerin dönüşümü de kaçınılmaz olduğu için firmala-rın yenilikçilik ihtiyaçlarına OSB’ler aracılığıyla nasıl katkı sağlanabilir sorusuna yanıt olarak iki model önerilmiştir.

Firmaların Yenilikçi İhtiyaçları OSB'lerin Katkısı

Page 33: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 31

MODEL 1Tüm OSB'ler

MODEL 2Gelişmiş

Bölgelerde Yeni

KurulacakSanayi ve Teknoloji Bölgeleri

Page 34: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201932

■ dosya

Önerilen birinci modelde, OSB’lerde firmaların teknoloji kullanımına des-tek sağlayacak hizmetleri sunmak amacıyla uzmanlaşmış yeni birimler veya arayüz yapıları kurulmasıdır. İki aşamalı olarak düşünülebilecek bu modelde; birinci aşamada kapasite geliştirilmeye odaklanılırken, OSB yö-netimlerinde yeni birimlerin kurulması yoluyla firmalara teknoloji kulla-nımıyla ilgili konularda farklı hizmetler sunulabilir. Bu aşama tüm OSB’ler için uygulanabilir. İkinci aşamada ise daha gelişmiş OSB’ler için kurgula-nabilecek, firmaların ihtiyaç duyduğu alanlarda uzmanlık ve tecrübe sa-hibi olan kurumlarla OSB’ler arasında iş birliği yapılması yoluyla arayüz yapıları oluşturulabilir ve bu yapılar aracılığıyla firmalara iş geliştirme, be-ceri ve yenilik kapasiteleriyle ilgili konularda hizmet sunulabilir. Bu kap-samda oluşturulabilecek yenilik merkezleri/ağlarının faaliyetleri aşağıdaki şekillerde verilmektedir. Bu modelin başarısı; yönetim şekli ve yönetişim yapısı, iş modeli, finansman modeli ve hizmet menüsünün doğru olarak kurgulanmasına ve uygulama kapasitesine bağlıdır.

Yenilik Merkezinin/Ağlarının Faaliyetleri 2 (Cansız vd., 2018)

2 Şekilde parantez içinde verilen rakamlar faaliyetin önceliği göstermekte ve yükseldikçe öncelik artmaktadır.

Finansmana Erişim (9)

Malzeme Analizleri (1)

Mühendislik Yönetimi (1)

Uzmanlığa Erişim (4)

İhtiyaç/Performans/Etki Analizi (10)

Dijitalleşme (13)

Farkındalık Yaratma (20)

Yenilik (8)

Teknik (4)

Finans (2)

Yönetim (1)

Ticarileştirme (8)

Eşleştirme (13)Yenilik

Merkezinin/Ağlarının

FaaliyetleriTeknik Destek (16)

İş Koçluğu (19)

Strateji Geliştirme (7)

Yenilikçilik

Beceri Geliştirme

İş Geliştirme

Page 35: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 33

İkinci modelde ise dijital dönüşüm, insan kaynağı ve kullanılan tek-nolojilerde değişikliği gerektirirken, buna uygun bir ortamın da ha-zırlanma ihtiyacı göz önüne alınmıştır. Günümüzde OSB’ler ağırlıklı olarak imalatın yapıldığı; lojistik, eğitim, sosyal donatılar, sanat, kültür ve yaşam alanları gibi diğer işlevlerin oldukça sınırlı olduğu yapılardır. Başarı örnekleri ise, sadece üretim işlevine odaklanmayan, belirtilen diğer işlevleri de üstlenebilen bölgelerin yüksek performansına işaret etmektedir. Bu olgunun ardında, değer zincirindeki aşamalar içinde imalat giderek daha düşük katma değerli bir faaliyet haline gelirken tasarım, Ar-Ge, pazarlama gibi faaliyetlerin değer yaratmadaki ağırlı-ğı artmaktadır. Bu sürece ek olarak, sanayideki dijitalleşme eğilimleri, yüksek nitelikli iş gücüne olan ihtiyacı artırırken mavi yakalı iş gücüne olan ihtiyacı azaltmaktadır. Bu faaliyetleri yürüten beyaz yakalı çalı-şanların oranının katma değeri yüksek şirketlerde yükseldiği görül-mektedir.

Dolayısıyla, ülkemizin ihtiyaç duyduğu, yüksek katma değerli, ileri teknoloji kullanan ve geliştiren firmaların ve çalışanların yer alacağı bir bölgenin, beyaz yakalı çalışanların yüksek olduğu üretim alanlarını kapsayacak ve onların ihtiyaçları ile beklentilerini gözetecek şekilde tasarlanması gerekmektedir. Böyle bir bölgenin içinde, ileri teknoloji şirketleri için kiralanabilir ve ölçeklenebilir/modüler üretim alanları, araştırma merkezleri, test merkezleri, yakınında ise beyaz yakalı çalı-şanların yaşayabileceği konutlar, yüksek nitelikli eğitim veren ilköğ-retim ve ortaöğretim kurumları, çalışanların çocukları için gündüz bakım evi, kreş, hastane, sosyal, kültürel ve eğlence alanları yer alabi-leceği ya da yakın mesafede bulunabileceği düşünülmektedir. Ancak tüm bunlar dikkate alındığında mevcut OSB alanlarına bu modelin uygulamanın mekânsal kısıtları bulunmaktadır. Mekânsal dönüşüm de planlandığında sanayi için gelecek gündemi bu modeli işaret et-mektedir. Bu modelin başarısı ise yönetişim yapısına, kurulacak ka-mu-özel-uluslararası iş birliklerinin etkinliğine ve hem ulusal hem ye-rel düzeyde siyasi sahiplenmenin üst düzeyde olmasına bağlıdır.

Mevcut OSB fiziksel koşullarında uygulanabilecek bu model, mekân-sal dönüşümün de şartları sağlandığında ise OSB’ler Model 2‘ye evri-lebilir.

Sonuç olarak; Türkiye’nin sanayi, teknoloji ve yenilik konularındaki 2023 ve sonrası hedeflerine ulaşabilmek amacıyla tasarlanan “OSB’ler-de Teknoloji Geliştirme Projesi”nde OSB ekosisteminin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. OSB’lerin bünyelerinde faaliyet gösteren firmaların daha rekabetçi, yenilikçi ve dijital bir üretim yapısına geçişine katkı sağlaması hedeflenmektedir. Proje ile OSB’lerin kurumsal kapasitesi geliştirilecek ve OSB’lerde yenilik merkezi/ağları oluşturulacaktır. Bu kapsamda ihtiyaç analizi tamamlanmış ve pilot OSB’lerde uygulama aşamasına geçilmiştir. Pilot çalışmalar sonrasında ise edinilen tecrübe ile başta gelişmiş OSB’ler olmak üzere Türkiye’nin önemli sanayi mer-kezlerinde çalışmalara devam edilmesi öngörülmektedir.

REFERANSLAR

1. Cansız, M., Kurnaz, Z. Ve Çağlar, E. (2019). 2023’e Doğru Türkiye’de Organize Sanayi Bölgeleri’nin Dönüşümü.   UNDP Türkiye, Ankara.

2. Cansız, M., Kurnaz, Z. ve Yavan. N. (2018). Girişimcilik Ekosisteminde Türkiye İçin Yeni Bir Araç: Yenilik Merkezleri/Ağları. Verimli-lik Dergisi, 4, 7-69.

Page 36: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Dünya Bankası-Uluslararası Finans Kuruluşu işbirliğinde “Türkiye için Yeşil Organize Sanayi Bölgesi Çerçevesi Geliş-tirilmesi” Projesi yürütülmüştür.

Eko-Endüstriyel Park (EEP) ya da Yeşil Organize Sanayi Bölgesi (Yeşil OSB) kavramları, son 20 yılda gelişmiş kavramlar olmakla beraber, ilk olarak 1960’lı yıllarda, Danimarka’nın Kalundborg ve Finlandiya’nın Kymi ile Har-javalta bölgelerinde ortaya atılmıştır. EEP kısaca, üretim ve hizmet sektör-lerindeki işletmelerin enerji, su ve hammadde gibi kaynakların ve çevresel unsurların yönetilmesinde işbirliği kurarak, daha geliştirilmiş bir çevresel ve ekonomik performansa ulaşmayı hedefledikleri bir topluluk olarak tanım-lanmaktadır. Yeni kurulacak olan Yeşil OSB’lerin yanı sıra, günümüzde mev-cut organize sanayi bölgelerinin verimliliğinin artırılmasına yönelik olarak da hızla büyümekte olan bir eğilim bulunmaktadır. Yeşil OSB/EEP kavram-ları, hükümetlere iklim değişikliğini önlemeye yönelik taahhütlerini yerine getirmede bir yol çizebileceği gibi, aynı zamanda da işletmelerin kendi çev-re, güvenlik ve iklim yönetimlerine ilişkin kurumsal hedeflerine ulaşmada destek olacaktır. İyi tasarlanmaları halinde, ayrıca işletme maliyetlerinden de tasarruf edilmesini sağlayacaktır.

► Sanayi ve Verimlilik Genel Müdürlüğü

Türkiye İçinYeşil OSB Çerçevesi Geliştirilmesi Projesi

standard ▪ şubat 201934

■ dosya

Page 37: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO), Dünya Bankası ve Al-man Uluslararası İşbirliği Kurumu (GIZ) tarafından 2017 yılında ortaklaşa olarak hazırlanan Eko-Endüstriyel Parklar için Uluslararası Çerçeve Rapo-ru*, EEP faktörlerini, EEP geliştirme ve işletmenin tüm safhalarına entegre etmenin önemini de belirterek, EEP’ler için güncel bir tanım ortaya koy-muştur:

“Eko-Endüstriyel Park, uygun bir bölgede; sosyal, ekonomik ve çevresel faktör-leri kapsadığı yerleşim, planlama, yönetim ve işletmesine entegre ederek sür-dürülebilirliği sağlayan, endüstriyel kullanım için ayrılmış bir alandır.”

Eko-endüstriyel parklarda, endüstriyel üretim, doğal sistemleri taklit eden bir sinerjik yöntemle yapılmaktadır. Böylece bir işletmenin “atığı” diğer iş-letmenin hammaddesi olabilmektedir. Atığın bir yan ürün gibi ele alındığı ve ticari işlemlere konu olabildiği eko-endüstriyel parklarda ticari ilişkiler değişmekte ve böylece proaktif yaklaşımlar ve çevre koruma bilinci de işlet-melere aşılanmaktadır.

Son dönemde Türkiye’de de sanayi kuruluşlarını daha yeşil olmaları için teşvik etmeye ve bu stratejiyi çeşitli ulusal ve uluslararası politikalar ile desteklemeye yönelik birçok çalışma yürütülmektedir. Onuncu Kalkınma Planı da yeşil büyüme perspektifinden yola çıkarak, sürdürülebilir kalkın-mayı odak noktasına koymuştur. Benzer şekilde Sanayi ve Teknoloji Ba-kanlığı tarafından hazırlanan ve uygulanan Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı’nda yer alan “Sanayide sürdürülebilir üretim altyapısına dönüşüm sürecinde uygulama ve teknolojileri yaygınlaştırmak” hedefi altında da konuyu çeşitli boyutlarıyla ele alan eylemler sıralanmıştır. Bu doğrultuda, Dünya Bankası-Uluslararası Finans Kuruluşu (WB-IFC) işbirliğinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından, 2017 yılında Türkiye için kapsamlı bir Ye-şil OSB çerçevesinin geliştirilmesine yönelik olarak “Türkiye için Yeşil OSB Çerçevesi Geliştirilmesi” projesi yürütülmüştür. Bu proje ile yeşil OSB’ler için ulusal bir çerçeve oluşturulması ve organize sanayi bölgelerinde bu alandaki rekabetçilik fırsatlarının ortaya konulması amaçlanmıştır. Temel hedefi mevcut OSB’lerin eko-endüstriyel parklara dönüşümü, yeni kurula-cak OSB’lerin ise bu yaklaşıma göre kurulmasına dair bir ulusal yol haritası geliştirilmesi olan söz konusu proje kapsamında teknik, finansal ve yasal analizler gerçekleştirilmiştir. Eko-verimlilik/temiz üretim, yeşil altyapı (ye-nilenebilir enerji, atık su arıtma, geri dönüşüm vb.) ve döngüsellik (en-düstriyel simbiyoz vb.) fırsatlarının tespit edilmesi için, proje kapsamında seçilen dört OSB’de (İzmir Atatürk OSB, Bursa OSB, Adana Hacı Sabancı OSB ve Ankara ASO I. OSB) teknik analiz çalışmaları yürütülmüştür. Bunları müteakiben, Türkiye’deki Yeşil OSB’lere yönelik bir yol haritası oluşturul-ması için mevcut yasal çerçeve değerlendirilmiştir.

* WBG ve GIZ (2017), An International Framework for Eco-Industrial Parks, https://openk-nowledge.worldbank.org/handle/10986/29110, Erişim Tarihi: Şubat 2019.

standard ▪ şubat 2019 35

Page 38: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

Türkiye için Yeşil OSB Çerçevesi Geliştirilmesi Projesiüç ana bileşenden oluşmaktadır:1) Yeşil OSB Fırsatları için Teknik, Finansal ve Yasal Analizler2) Paydaş OSB’ler için ticari iş modellerinin oluşturulması3) Türkiye için Yeşil OSB Ulusal Çerçevesinin geliştirilmesi

Yapılan analizler sonucunda, önerilen yeşil altyapı fırsatlarının dört OSB’de uygulanması halinde yılda

1,8-2 GWh/yıl enerji tasarrufu,

3-4 milyon m3/yıl su tasarrufu

28,3 GWh/yıl yenilenebilir enerji üretimi,

7.592 ton/yıl gübre üretiminin elde edilebileceği tahmin edilmektedir.

■ dosya

standard ▪ şubat 201936

Page 39: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 37

OSB’ler için kaynak verimliliğini artırıcı fırsatlar, kaynak yoğun endüstriyel sektörlerin lite-ratür taraması ve OSB’ler ile gerçekleştirilen işbirliği çerçevesinde tespit edilmiştir. Önce-likli sektörler; kaynak yoğunluğu, enerji ve su tüketimi, hammadde kullanımı, verimlilik ve karbon azaltma potansiyeline dayanarak belirlenmiştir. Kaynak tüketim yoğunluğu açısın-dan öncelikli sektörlerin kaynak verimliliği açısından yüksek potansiyel arz ettiği ve bunlar arasında gıda, ana metal, kimyasallar ve kimyasal ürünler, diğer metalik olmayan mineral ürünler, tekstil, içecek ve petrol ürünleri üretimi sektörlerinin yer aldığı görülmüştür.

Enerji ve su verimliliğindeki potansiyel iyileştirme alanları, karbon ve su ayak izi analizleri aracılığıyla tespit edilmiştir. Öncelikli sektörlerden seçilen firmalar (seçilen dört OSB’deki dokuz sektörden 25 firma), enerji ve su tüketimine yönelik incelenmek üzere proje ekibi ta-rafından ziyaret edilmiştir. Endüstriyel simbiyoz ve yeşil altyapı başlıklarındaki teknik analiz alanları ile ilgili olarak ise 35’ten fazla tesis ziyaret edilmiştir. Teknik inceleme sonuçlarına göre, potansiyel kaynak verimliliği kazanımları tespit edilmiş ve ilgili finansal verileri de kapsayacak şekilde ticari iş modelleri hazırlanmıştır. İşletme bazında enerji ve su verimliliği fırsatları hesaplandıktan sonra bu fırsatların tüm OSB bazında uygulanmasının yaratacağı potansiyel fayda belirlenmiştir.

Yapılan çalışmalar sonucunda enerji verimliliği ve buna karşılık gelen sera gazı azaltma fırsatlarının daha çok kazanlar, su soğutucuları, basınçlı hava sistemleri, aydınlatma, proses ekipmanları, ısıtma soğutma havalandırma sistemleri (HVAC), atık su toplama birimleri, so-lar fotovoltaik (PV) sistemler ve ısı kazanımı sistemlerinin iyileştirilmesi ile gerçekleştirilebi-leceği görülmüştür. Bu fırsatlar, enerji tüketiminde %10 tasarrufa (sera gazında %10’a denk gelen), toplam dört OSB’de de %17 oranında maliyet tasarrufuna olanak sağlamaktadır.

Su verimliliği ile ilgili belirlenen iyileştirme önlemleri; proses kontrolü, atık suyun geri dö-nüşümü ve yeniden kullanımı, proses iyileştirme, yağmur suyu toplama, ters akım yıkama, kimyasal ikame, damlama önleme, düzenli bakım vb. olarak sıralanmaktadır. Yapılan ana-lizlerde bu uygulamaların %25 su tasarrufuna, dört OSB’de ise %32 maliyet tasarrufuna olanak sağlayacağı tespit edilmiştir.

Teknik analizlerin bir diğer aşamasında, İzmir Atatürk OSB’deki bütün endüstriyel sek-törler ve Adana, Bursa ve Ankara OSB’lerindeki yüksek öncelikli sektörler (tekstil üretimi, kauçuk ve plastik ürünler, ana metal ve mobilya gibi, ilgili organize sanayi bölgelerin-deki atık oranı en yüksek olan sektörler de dahil olacak şekilde), endüstriyel simbiyoz fırsatları açısından gözden geçirilmiştir. Seçilen dört OSB arasından pilot bölge olarak seçilen İzmir Atatürk OSB’de, toplam 39 adet endüstriyel simbiyoz fırsatı tespit edilmiş-tir. Bu fırsatlardan 10 tanesi, atık verisinin mevcutluğuna, kapsanan sektörlerin sayısına ve belirlenen sektördeki firma sayısına ve uygulama kolaylığına göre seçilmiştir. Bu 10 fırsat, İzmir Atatürk OSB’deki 24 NACE kodundan toplam 44 farklı işletmeyi içermekte-dir. Sonrasında en yüksek potansiyeli sağlayabilecek 6 fırsatın bulunduğu nihai liste be-lirlenmiştir. Tespit edilen endüstriyel simbiyoz fırsatları arasında atık döküm kumunun geri dönüşümü, atık çamurun fiziko-kimyasal arıtımı ile akaryakıt üretimi, metal zımpara atıklarının hammadde olarak geri kullanılması ile demir çelik üretimi, meyve sebze çekir-dek ve tohumlarından biyo-kömür üretimi, inşaat ve hafriyat atıklarının geri dönüşümü, baskı ve paketleme firmalarının kullandıkları eritici maddelerin tekrar ve ortak kullanımı vb. sayılabilir.

Page 40: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

Adana OSB

Tablo1: OSB Bazında Yatırımlar ve Önerilen Fırsatlara Göre Beklenen Tasarruf Miktarları

İlkyatırım($) 77,5MYıllıknetmaliyettasarrufu($/yıl) 18,1MGeriödemesüresi(yıl) 4,3Enerjitasarrufu(MWh/yıl) 304.132Karbonazaltımı(ktCO2e/yıl) 105Sutasarrufu(milyonm3/yıl) 2,5Katı/tehlikeliatıkazaltımı(ton/yıl) 44,417Kimyasalazaltımı(ton/yıl) 404

İlkyatırım($) 65,8MYıllıknetmaliyettasarrufu($/yıl) 15,8MGeriödemesüresi(yıl) 4,2Enerjitasarrufu(MWh/yıl) 107.129Karbonazaltımı(ktCO2e/yıl) 46Sutasarrufu(milyonm3/yıl) 1,9Katı/tehlikeliatıkazaltımı(ton/yıl) 7.314Kimyasalazaltımı(ton/yıl) -

ADANA OSB

ANKARA OSB

standard ▪ şubat 201938

■ dosya

Page 41: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

İlkyatırım($) 118,3MYıllıknetmaliyettasarrufu($/yıl) 28,5MGeriödemesüresi(yıl) 4,1Enerjitasarrufu(MWh/yıl) 460,870Karbonazaltımı(ktCO2e/yıl) 142Sutasarrufu(milyonm3/yıl) 4,6Katı/tehlikeliatıkazaltımı(ton/yıl) 3.560Kimyasalazaltımı(ton/yıl) 645

İlkyatırım($) 87,7MYıllıknetmaliyettasarrufu($/yıl) 33,0MGeriödemesüresi(yıl) 2,7Enerjitasarrufu(MWh/yıl) 151,840Karbonazaltımı(ktCO2e/yıl) 64Sutasarrufu(milyonm3/yıl) 2,7Katı/tehlikeliatıkazaltımı(ton/yıl) 16.000Kimyasalazaltımı(ton/yıl) 13,507

İlkyatırım($) 349,3MYıllıknetmaliyettasarrufu($/yıl) 95,4MGeriödemesüresi(yıl) 3,7Enerjitasarrufu(MWh/yıl) 1.023,971Karbonazaltımı(ktCO2e/yıl) 357Sutasarrufu(milyonm3/yıl) 11,7Katı/tehlikeliatıkazaltımı(ton/yıl) 71.291Kimyasalazaltımı(ton/yıl) 14.555

BURSA OSB

İZMİR OSB

TOPLAM

standard ▪ şubat 2019 39

Page 42: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201940

Bu fırsatların uygulanması, yılda 27.300 ton atık azal-tımına (İzmir Atatürk OSB için 16.000 ton/yıl, Ankara ASO I, Adana Hacı Sabancı ve Bursa OSB toplamı için de 11.300 ton/yıl) olanak sağlamaktadır.

Çevresel ve ekonomik performansı artıracak ve OSB’lerin kaynak verimliliğine katkıda bulunabilecek diğer bir alan ise “yeşil altyapı” fırsatlarıdır. Bu husus, seçilen OSB’ler-deki ortak altyapı alanlarına odaklanılarak, sektör dışı veya işletme bazlı teknolojik iyileştirmeleri kapsamak-tadır. Tespit edilen yeşil altyapı fırsatları arasında sokak aydınlatması, su dağıtım sisteminin yenilenmesi, organik atıkların kontrollü değerlendirilmesi için biyogaz tesisi, nehir kıyısı su arıtma sistemleri, yer üstü ısı pompası vb. yer almaktadır. Yapılan analizler sonucunda, önerilen ye-şil altyapı fırsatlarının dört OSB’de uygulanması halinde yılda 1,8-2 GWh/yıl enerji tasarrufu ve 3-4 milyon m3/yıl su tasarrufu sağlanabilecektir. Ayrıca, dört OSB’de yeşil altyapıları fırsatlarının uygulanması ile 28,3 GWh/yıl yeni-lenebilir enerji üretimi ve 7.592 ton/yıl gübre üretiminin elde edilebileceği tahmin edilmektedir.

Bu projenin başlıca önceliklerinden biri de pilot OSB’le-rin saha çalışmaları kapsamında oluşturulan modeller kapsamındaki önerilerden faydalanmalarını sağlamak-tır. Bu doğrultuda, OSB’lerin kaynak verimliliği fırsatla-rından işletme ve sektör bazında nasıl yararlanacakla-

rını gösteren, her bir OSB için özel olarak geliştirilmiş eylem planları hazırlanmıştır. Bu eylem planlarında enerji, su, atık ve endüstriyel simbiyoz ve yeşil altyapı için teknik fırsatlar özetlenmiştir. Her bir eylem planı için mevcut uygulamalar, yaygın ve kaynak tüketimi yoğun sektörler, hâlihazırda sağlanan altyapı hizmetle-ri ve OSB yönetim sistemleri ile kaynak ve enerji tüke-timleri tanımlanmıştır. Daha sonra öncelik kriterlerine göre, kaynak verimliliğini geliştirmeye yönelik önerilen endüstriyel faaliyetler belirlenmiştir.

Toplam tahmini kaynak verimliliği fırsatlarının her bir OSB için belirlenmiş hali özet olarak Tablo 1’de görül-mektedir.

Proje kapsamında seçilen dört pilot OSB’de Yeşil OSB potansiyelinin hayata geçirilmesi için 350 milyon dolar bir sermaye yatırımına ihtiyaç olduğu ortaya konulmuş-tur. Ayrıca 95 milyon doların üzerinde yıllık potansiyel tasarruf imkânının bulunduğu ve geri ödeme süresinin de 3,7 yıl olduğu öngörülmektedir. Belirlenen fırsatların tamamının uygulanması halinde, dört OSB’de toplam-da yıllık 1 milyon MWh enerji tasarrufu, 357 ktCO2e’lik karbon azaltımı, yaklaşık 12 milyon m3 su tasarrufu, atık miktarında 71.000 tondan fazla azaltım ve 14.000 ton-dan fazla kimyasal hammadde tasarrufunun mümkün olduğu tahmin edilmektedir.

■ dosya

Page 43: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 41

Gelinen aşamada, Türkiye İçin Yeşil OSB Çerçevesi Geliştirilmesi Projesini ulusal çapta yaygınlaştırmak, Yeşil OSB yol haritası hazırlamak ve bu yol haritasının hayata geçirilmesi amacıyla Bakanlığımız ve Dünya Bankası Grubu işbirli-ğinde ikinci aşama çalışmaları sürdürülmektedir. Bu kapsamda ilk aşamanın tamamlayıcı bir dokümanı olarak Yeşil OSB’ye geçişte “Mevzuat Alanında ve Kurumsal Reformlar İçin Yeşil OSB Yol Haritası” hazırlanmıştır. Bu çalışmadan hareketle Ergene Havzası kapsamında yer alan Çerkezköy OSB ile seçilecek bazı OSB’lerde uygulama aşamasına geçilecektir. Bu alanda Bakanlığımız, Dünya Bankası Grubu ve OSB’lerimizin işbirliğiyle çalışmalar sürdürülmektedir.

Bu çalışmalar, OSB’lerin ve küresel piyasalarla bağlantısı bulunan işletmelerin rekabet güçlerinin ve verimliliklerinin artırılmasına katkıda bulunmayı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın sürdürülebilir üretim alanındaki çalışmalarını des-teklemeyi ve ayrıca OSB’lerdeki sera gazı emisyonlarının azaltılması ile Türkiye’nin iklim değişikliği taahhütlerine de katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

• Su yönetimi

• Atık yönetimi

• Hava emisyonları

• Yönetim sistemleri sertifikasyonu

• Enerji verimliliği

• Enerji üretimi

• Eko-verimlilik/Temiz üretim

• Endüstriyel simbiyoz

1. Çevresel Boyut

2. Ekonomik Boyut

3. Sosyal Boyut

4. OSB Yönetimi Boyutu

• Endüstriyel katma değer

• Mal ve hizmet ihracı

• Yerel ekonomiye katkı

• İstihdam yaratılması

• İş güvenliği ve işçi sağlığı

• Eğitim programları

• Toplumsal katılımcılık mekanizmaları

• Planlama mekanizmaları

• İzleme ve raporlama mekanizmaları

• Firmaların katılımı

• Kurumsal kapasite

• Bütçeden ayrılan pay

Proje kapsamında ayrıca dört temel kategorideYeşil OSB kriterleri oluşturulmuştur;

Page 44: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

YALINLAŞMA VE DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE MODEL FABRİKALAR

Dr. Öğr. Üyesi Volkan Sönmez► HacettepeÜniversitesiEndüstriMühendisliği

■ dosya

standard ▪ şubat 201942

Page 45: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 43

Ülkemizdeki model fabrikaların üniversite-sanayi işbirliği projeleri, araştırma, ürün ve sistem geliştirme ve staj eğitimleri için de

kullanılabilecek olması, bu merkezlerin aynı zamanda eğitim sistemine de fayda

sağlayacağını ve üniversite-sanayi işbirliğini de güçlendirebileceğini göstermektedir.

Page 46: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201944

Endüstri 4.0 olarak isimlendirilen Dördüncü Sanayi Devri-mi'nin yaşandığı, ürünlerin serbest dolaştığı, rekabet sınırla-rının ve performans hedeflerinin yeniden belirlendiği günü-müz üretim ortamında işletmelerin hayatta kalabilmeleri ve konumlarını daha iyi yerlere taşıyabilmeleri, yeni teknoloji ve etkin üretim felsefeleri geliştirebilmelerine ve/veya dijital sensörler gibi güncel teknolojileri ve yalın üretim gibi modern üretim felsefelerini uygulayabilmelerine bağlıdır.

Üretim süreçlerindeki, kaynak tüketirken değer yaratmayan her türlü israfın ortadan kaldırılmasını hedefleyen yalın üretim felsefesi, işletmelerin performanslarını sürekli artırmayı hedef-leyen değer akış analizi, toplam verimli bakım, Kanban uygu-laması ve 5S gibi birçok araç içermektedir [1]. Bu ve benzeri araçların sistematik bir şekilde uygulanarak üretim sistemleri-nin düzenlenmesi şeklinde ifade edilebilecek olan yalınlaşma günümüz işletmeleri için kaçınılmaz bir gerekliliktir. Sistemle-rini yalınlaştırabilen işletmelerde üretim performanslarının ve kaynak kullanım oranlarının artması, bununla birlikte gereksiz stok, taşıma, hareket ve bekleme gibi israfların da azalması beklenmektedir.

Model fabrikalar; işletmelerin bilhassa yalın üretim araçlarını uygulayabilmelerine ve dijital dönüşüm teknolojilerini sistemlerine adapte edebilmelerine olanak sağlar.

■ dosya

Page 47: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 45

Yalınlaşmanın yanında, en genel biçimde nesnelerin interneti, siber–fiziksel sistemler, yapay zekâ, bulut bilişimi, birbirleriyle haberleşebilen makineler ve robot teknolojilerini içeren Endüstri 4.0 kavramı da [2] üretim sistem-lerinde dijital dönüşümü zorunlu kılmaktadır. Dijital dönüşüm sağlayan iş-letmeler için yapay zekâ ile donatılmış robotların ve birbiriyle haberleşen makinelerin üretim sistemlerinde kullanılmasıyla otomasyon seviyelerinin ve tedarik zincirlerindeki iletişim kabiliyetlerinin artması, dolayısıyla küresel rekabet edebilirliğinin sağlanması hedeflenmektedir.

Buraya kadar bahsedilen yetkinlikler kadar önemli olan diğer bir konu da bu yetkinlikleri öğrenme yöntemidir. Eğitim felsefesinde; yeni bir yetkinli-ğin öğrenilmesi, bu yetkinliğin davranışta kalıcı hale gelmesi şeklinde ifade edilmektedir. Bu amacı gerçekleştirmek üzere birçok araştırmacı yüzyıllardır farklı eğitim yöntemleri önermektedir. Bunlara örnek; okuyarak öğrenme, dinleyerek ve izleyerek öğrenme ve yaparak öğrenmedir [3]. Bir yetkinli-ğin kazanılabilmesi için konu ile ilgili teorik bilgilerin sözel olarak verilmesi gerekmektedir ancak bu teorik bilgilerin öğrenilebilmesi diğer bir ifade ile yetkinliğinin kazanılabilmesi, teorinin bir eğitici gözetiminde pratiğe dökü-lerek uygulanmasını gerektirmektedir. Yaparak öğrenme, elde edilmek iste-nen yeteneğin bileşenlerini farklı duyularımızla da algılayarak keşfedilmesi-ni ve böylece becerilerin daha kalıcı olmasını sağlamaktadır [4]. Model fab-

Page 48: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201946

■ dosya

rika konsepti de hedeflenen yetkinliklerin teorik olarak, ardından deneyimsel ortamda yapılarak öğrenilmesi ve işletmelerde bu yetkinliklerin kalıcı hale getirilebil-mesi amacıyla ortaya çıkmıştır. Türkiye’de kurulan ve 2018’in son çeyreğinde uygulamaya geçen hedef kit-lesinin ağırlıklı olarak imalat yapan işletmelerin genel olarak da KOBİ’lerin oluşturduğu model fabrikalar diğer ismiyle yetkinlik ve dijital dönüşüm merkezleri, güncel teknoloji ve metotların gerçek bir üretim sisteminde uygulanabileceği model olarak kullanabilen ve üretim yapılan küçük ölçekli fabrikalardır.

İşletmelerin bilhassa yalın üretim araçlarını uygulaya-bilmelerine ve dijital dönüşüm teknolojilerini sistem-lerine adapte edebilmelerine ve böylece verimlilikle-

rini artırarak, dünya ölçeğinde rekabet edebilmeleri-ne olanak sağlayan model fabrikalarla, teorik olarak verilen eğitimlerin, uygulamalı eğitimlerle kalıcı hale getirilmesi ve eğitimi alan kişilerin kendi işletmele-rinde öğrendiklerini uygulayabilmelerinin sağlanma-sı hedeflenmektedir. İşletmeler bu yetkinlik ve dijital dönüşüm merkezlerinde modern teknoloji ve metot-ları kendi sistemlerine uygulamadan önce gerçek bir üretim sistemi üzerinde uygulayarak deneme-yanılma sürecinde karşılaşılabilecek aksaklıkları kendi işletme-lerinden ziyade model fabrikalarda yaşayarak dene-yimleyebilecek ve böylece bu süreçteki muhtemel ak-saklıkların kendi sistemlerine negatif etkilerini de en aza indirmiş olabilecektir.

Page 49: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 47

REFERANSLAR

1. Wilson, L., How to implement lean manufacturing. New York: McG-raw-Hill, 2010.

2. Sönmez, V., “Endüstri 4.0 Sürecinde Güvenilirlik ve Bakım Yönetim Poli-tikaları”, Türk Standardları Enstitüsü Yayınları, Standard Dergisi, Ankara, Eylül 2016, 48-53

3. Bergsteiner, H., Gayle C.A., ve Ruth N., “Kolb’s experiential learning model: critique from a modelling perspective”, Studies in Continuing Education 32.1, 2010, 29-46.

4. Yardley, S., Pim W. T., ve Tim D., “Ex-periential learning: transforming theory into practice”, Medical teac-her 34.2, 2012, 161-164.

Yalın üretim felsefesinin işletmelerdeki üretim kayıplarını ortadan kaldıra-rak performanslarını sürekli iyileştirme yolunu açması, bu felsefe dâhilindeki kavram ve araçların en yetkin şekilde öğrenilip uygulanabilmesi ile elde edi-lebilecektir. Değer akış haritalamasının mevcut sistemin analizinde, Kanban kartlarının tam zamanında üretime geçişte, Heijunka yönteminin üretimi dengelemede kullanılması ve israf türlerinin tespit edilip ortadan kaldırılması gibi konuların gerçek bir model üzerinde pratik yapılarak öğrenilmesi, işlet-melerin yalın üretim tekniklerini kendi sistemlerinde daha etkin bir şekilde uygulayabilmelerine ve süreçlerini sürekli iyileştirebilmelerine imkân vere-cektir. Benzer şekilde, Endüstri 4.0 kapsamındaki dijital teknolojilerin gerçek bir üretim sistemi üzerinde uygulanarak tecrübe edilebilmesi, bu dijital tek-nolojilerden en üst seviyede faydalanabilmeyi getirecektir.

Ülkemizdeki model fabrikaların üniversite-sanayi işbirliği projeleri, araş-tırma, ürün ve sistem geliştirme ve staj eğitimleri için de kullanılabilecek olması, bu merkezlerin aynı zamanda eğitim sistemine de fayda sağlayaca-ğını ve üniversite-sanayi işbirliğini de güçlendirebileceğini göstermektedir. Örneğin; model fabrikaların, büyük ölçüde endüstri mühendisliği eğitim programı dâhilindeki yalın üretim, bakım mühendisliği, istatistiksel kalite kontrol ve simülasyon ile modelleme ve analiz gibi konuların bir uygulama alanı olması, özellikle endüstri mühendisliği ve diğer mühendislik bölümü öğrencileri için gerekli yetkinliklerin kazanılabilmesi yolunda büyük bir fır-sat oluşturmaktadır.

İçinde yaşadığımız Endüstri 4.0 sürecinde, üretilen teknolojilerden ve me-totlardan en iyi şekilde yararlanma ve bu süreçte yeni teknoloji ve metot-ların geliştirilmesi imkânını sağlayacak güncel eğitim yöntemlerinin uygu-landığı model fabrikalardan hedeflenen faydayı elde edebilmek için model fabrikaların tüm paydaşlarca en etkin ve etkili bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Page 50: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

Dijital Dönüşüm’ün LokomotifiSanayi Bölgeleri Olacak

■ bilişim

standard ▪ şubat 201948

Page 51: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 49

Dünyada gerçekleşmekte olan dördüncü Sanayi Devrimi’nin (Endüstri 4.0) ülkemiz için ne denli büyük bir fırsat yaratmış

olduğunu sanırım her yerde duymaktasınız. Her ne kadar

bu devrimin ilk adımları 2011 yılının öncesine dayanıyor

olsa da ayak seslerini 2011 yılından itibaren güçlü bir

şekilde duymaya başladık ve o günden itibaren özellikle

Amerika, Çin, Almanya gibi gelişmiş ülkelerde ve özellikle

Avrupa’da yoğun çalışmaların öne çıktığını görmekteyiz.

Dr. Ziya Karakaya► AtılımÜniversitesiBilgisayarMühendisliği TBDBilişimStandartlarıGrubuBaşkanı

Page 52: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201950

■ bilişim

Ne kadar farkındayız?

Sevindirici olan şudur ki; henüz bu devrimin oluşum sürecinde iken durumu tes-pit etmiş ve bu devrimin gerektirdiği dönüşümü hayata geçirmek için güçlü bir irade ortaya koymuş karar vericilerimiz bulunmaktadır. Bu devrimin gerisinde kalma seçeneğimizin olmadığını, teknoloji hegemonyası ile etrafımızın kuşatıl-maması için acil eylem planlarının yürürlüğe girdiğini, Ar-Ge ve yenilikçi tekno-lojilerle yerli ve milli üretimin her şeyden öncelikli olduğu hemen her platform-da ve her düzeyde dile getirilmektedir.

Farkındalığa destek gerek...

Böyle güçlü bir iradenin varlığı dönüşüm için ön koşul ve gerek şart olmakla bir-likte, sürecin uygulayıcısı durumundaki ekosistem bileşenlerinin de aynı bilinç ve sorumluluk ile hareket ederek süreci tetikleyici, destekleyici, etkinleştirici ve hızlandırıcı eylemleri hayata geçirmeleri gerekmektedir.

Bu ekosistemin en önemli bileşenlerinden birisi ve bence daha da ötesi ekosis-temin destek lokomotifi konumundaki oluşumlardan birisi “Sanayi Bölgeleri”dir. Endüstrideki dönüşümde öncü ve yol gösterici rol siyasi iradeye ve kamu finans kurumlarına düşerken, zorlu süreçte duraksamadan ilerlemesi için destekleyici rol ilgili küme oluşumlarının yanı sıra sanayi odalarımıza ve sürecin hayata geçi-rilmesi açısından da sanayi bölgelerine düşmektedir.

Elbette bu süreci hem finansal hem de yönetişim açısından destekleyen kurum-larımızın (Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Dijital Dönüşüm Ofisi gibi) varlığı büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, ekosistemdeki bileşen çeşitliliği (ilgili kamu kurum-ları, üniversiteler, eğitim kurumları, üreticiler, sanayici, sivil toplum kuruluşları, girişimciler ve dahası toplum) çok yönlü yönetişimi gerekli kılmaktadır.

Destek lokomotifini devreye alalım..

Endüstri 4.0’dan bahsediyorsak, değer zincirinin tüm bileşenlerinde köklü dö-nüşümden ve inovatif yaklaşımların yenilikçi teknolojiler ile bütünleşmesi ile oluşan uçtan-uca topyekûn bir dönüşümden bahsediyoruz demektir. Her ne kadar bazı bilim insanları yoğun olarak imalatın yapıldığı yerler olan sanayi bölgelerinin Endüstri 4.0 ile birlikte değer zincirindeki öneminin azalacağını savunuyor olsalar da ben tam tersinin doğru olduğunu düşünüyorum ve dö-nüşümü gerçekleştirecek unsurların sanayi bölgeleri bünyesinde bütünleşe-ceğine ya da yakın işbirliği içinde olacağına inanıyorum.

Bunun için, günümüzde üreticinin ihtiyaç duyduğu elektrik, su, yerleşim, tele-fon vb. hemen her türlü altyapı, üstyapı ve destek hizmetlerini sunan Organi-ze Sanayi Bölgeleri’mizin (OSB), dijital dönüşüm sürecinde gerekli olan inovatif yaklaşımlar, yenilikçi teknolojik altyapı olanakları, eğitim, danışmanlık ve çözüm destek hizmetlerini bütünleştirerek sunmasının önünde hiçbir engelin bulun-maması gerekir.

OSB’lerin, bugün olduğu gibi mavi yakalıların yoğun olduğu bölgeler olarak kalacağını düşünenlerin tersine, önümüzdeki süreçte OSB’leri beyaz yakalıların devralacağına inanıyorum.

Endüstri 4.0’ın en önemli

unsurlarından birisi ve belki de bu

devrimi yaratan araçların başında

“Yenilikçi Bilişim Teknolojileri” gelmektedir.

Page 53: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 51

Yük trenlerini bilir misiniz?

Çok sayıda yük vagonundan oluşurlar. Bu vagonlardan her birini değer zin-cirinin bir bileşeni olarak düşünebiliriz. Yük vagonlarının ağırlığına bağlı olarak genellikle bir ya da iki lokomotif tarafından çekilirler. Ancak yine de bu trenlerin bazı zorlu yokuşlardan geçebilmesi için, o yokuştan önceki is-tasyonda trenin arkasına destek lokomotifi takviye edilir. Konumuza benze-tecek olursak, öndeki lokomotifi yönetici iradeye, ikinci lokomotifi finansal ve yönetsel olarak destekleyici kurumlara benzetebiliriz. Bence önümüzde zorlu bir yokuş bizi bekliyor çünkü ülkemizdeki birçok sektör henüz 3. Sana-yi Devrimi’ni dahi hayata geçirmemişken 4. Sanayi Devrimi’ni hedefliyoruz ve bu noktada destek lokomotifine çok ihtiyacımız olacaktır. İşte bu destek lokomotifi bence “Sanayi Bölgeleri” ve “Kümeler” olacaktır.

Regülasyon değişikliği gereksinimi...

Daha önce ziyaret ettiğim ve sohbet etme şansını bulduğum iki farklı OSB’nin (Ankara 1. OSB ve Gebze OSB) konu ile ilgili farkındalığını ve tüm güçleri ile bu sürece katkı sunmak üzere yollar aradıklarını ve hatta bazı alanlarda bu yolları yaratarak bünyelerinde bulunan kuruluşlara destek ver-meye başlamış olduklarını görmekten ülkem adına büyük bir mutluluk duy-duğumu belirtmeliyim. Bu durumun diğer sanayi bölgelerimizde de benzer olduğuna inanıyorum. Bu noktada önemli bir soru geliyor aklıma: “Öncü rolü üstlenebilmeleri için ne gerekli?”

Ekosistemin destek lokomotifi

konumundaki oluşumlardan birisi

“Sanayi Bölgeleri”dir.

Page 54: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201952

İki yıl önce katıldığım bir çalıştaydan edindiğim bilgiler doğrultusunda gördüğüm bazı regülasyon eksiklerinin olduğunu söylemeden geçmek istemiyorum. Yukarıda belirttiğim üzere tüm altyapı ve üstyapı servislerini, elektrik, su, doğalgaz, telefon, yerel ağ, internet bağlan-tısı gibi servisleri sunabilen OSB’lerin işletmelere Bulut Servisi veremediği, Veri Merkezi kurup işletmelerin bili-şim olanaklardan olabildiğince maliyet etkin ve güvenli bir şekilde yararlanmalarının sağlanması için regülas-yon değişiklikleri yapılması gerektiği söyleniyor.

Bulut Servisi dediğimiz şeyin, Bilişim Teknolojisi olanak-larının elektrik gibi, su gibi servis olarak sunumu oldu-ğunu hatırlatmak ve eğer bu konuda OSB’lerin önünde bir engel varsa ilgilerin en kısa zamanda bu konuda adım atmalarını umduğumu belirtmek isterim. Bu ve benzeri servislerin OSB’ler ve TGB’ler tarafından verile-bilmesinin, bugün çok daha güçlü bir ihtiyaç olduğuna ve dahası dönüşüm sürecinin önündeki bariyerleri kal-dırmak adına çok önemli olduğuna inanıyorum.

Sanayi Bölgeleri’nin dönüşümü ile işe başlamak ge-rekiyor...

Endüstri 4.0’ın en önemli unsurlarından birisi ve belki de bu devrimi yaratan araçların başında “Yenilikçi Bilişim Teknolojileri” (Bulut Bilişim, Büyük Veri, Nesnelerin İnter-neti, Yapay Zeka, Makine Öğrenmesi, Derin Öğrenme, Robotlar, Cobotlar, Otonom Sistemler, vb.) gelmektedir.

Sevindiricidir ki; ülkemizde yenilikçi teknolojileri yarat-ması beklenen tüm bileşenleri bünyesinde barındıran “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB)” sayısı artmakta, üniversiteler ile işbirliği içerisinde çalışmalarını yürüt-mekteler ve daha da önemlisi TGB’lerin OSB bünye-sinde oluşumlarının hızlanmış olmasıdır. TGB’lerin OSB bünyesinde yer alarak hizmetlerin bütünleşmesinin çok değerli stratejik bir yaklaşım olduğunu düşünüyor, bu durumun OSB’lerin dönüşümüne önemli katkı su-nacağına inanıyorum. Ayrıca, üniversiteler ile OSB’ler arasında daha yakın işbirliklerinin oluşumu da sağlanı-yor olacaktır.

■ bilişim

Page 55: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 53

Yukarıda da belirttiğim üzere, gelecekteki OSB’lerin Be-yaz Yaka çalışanların yoğun bulunduğu bölgeler olaca-ğını görmek zor olmasa gerek. OSB’lerin de kendi dö-nüşüm sürecini sağlayacak servisleri geliştirmeleri, yeni birimler oluşturmaları, yetkin elemanların istihdamı ile bünyesinde bulunan tüm kurumlara destek vermesi gerekecektir.

OSB’lerin yetkinlik artışı…

Ankara 1. OSB bünyesinde kurulmuş olan ve hızla hedef-lerine ulaşmak için adımlar atan “KOBİ Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezi”, diğer adıyla “Model Fabrika” önemli bir başarı öyküsü yaratmaktadır. Bu merkez şu anda “Ya-lın Üretim” eğitimleri vererek üretimde verimlilik artışını üst düzeye çıkarırken, diğer yandan dijitalleşme ve dijital dönüşüm ile elde edilebilecek sonuçları gösterebilmesi, eğitim verebilmesi ve hatta mentörlük yaparak KOBİ’le-rin dönüşümünü hızlandıracağı inancındayım.

Endüstri 4.0 yolculuğundaki ilk adım, makine-insan ve makine-makine etkileşimini sağlayacak olan yapıların kurulmasıdır. Bunu sağlayacak olan teknoloji Nesnele-rin İnterneti (IoT) Platformu’dur. Makinelerde bulunan algılayıcılar (sensor) ve etkinleştiriciler (actuator) bu platform aracılığı ile gerekli iletişimi sağlarlar ve alınan veriler bu platformlar aracılığı ile depolanır, onları iş-leyecek olan uygulamalara dağıtılır ve alınan sonuçlar doğrultusunda makinelere komutlar gönderilerek ge-rekli işi yapmaları sağlanır.

Kurulumu, işletilmesi ve güvenliği için yüksek yatırım, üst düzey bilgi ve yetkinlik gereken bu sistemleri her bir KO-Bİ’nin bireysel olarak kurması ve dönüşümü gerçekleştir-mesini beklemek sanırım biraz hayalcilik olacaktır. Bu ser-vislerin OSB bünyesinde bulunan Merkez’ler tarafından kurumların hizmetine sunulması gerekmektedir. Bunu yapabilmeleri için ise bünyelerinde Bulut Bilişim altyapı-sına ihtiyaç duyulacaktır. Şu halde OSB’lerin Bulut Bilişim, Büyük Veri ve Nesnelerin İnterneti gibi yenilikçi bilişim servislerini vermelerinin önünde engel bulunmamalıdır.

Öte yandan, TGB’lerde bulunan geliştiricilerin de benzer servislere ihtiyacı bulunmaktadır. Özellikle bu alanda uy-gulama geliştirmelerini beklediğimiz Ar-Ge yapan şirket-lerin benzer Platform’lara ihtiyacı bulunmaktadır. Hem ihtiyacı olan TGB bileşenlerinin bu servislerden yararlan-ması, hem de IoT servisi sunmak isteyen TGB bünyesinde-ki şirketlerinin Bulut Bilişim olanaklarından yararlanması da sürecin en önemli gereksinimidir. Bu da aynı servislerin

TGB’ler tarafından ya da bünyesinde bulundukları OSB’ler tarafından verilebilmesini gerekli kılmaktadır.

Tüm bu süreçlerin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için öncelikle “Sanayi Bölgeleri”nin dönüşümünün sağ-lanması gerektiğine inanıyorum.

Her şey hayal etmekle başlar...

Avrupa’daki bir örnekten yola çıkarak hayal etmenizi istiyorum.

Türkiye’de bir OSB, bünyesinde TGB oluşturmuş ve Üni-versite’ler ile yakın işbirliği içerisinde yukarıda anlatmış olduğum yetkinliklere sahip bir Merkez oluşturmuş ol-sun. Bu Merkez, yapacağı çalışmalarda birden çok Üni-versite’nin ilgili bölümleri ile işbirliği içerisine girmiş, bü-yük teknoloji geliştiricilerini ve ilgili sivil toplum kuruluş-larını da içerecek şekilde bir yapı (girişim) oluşturmuş ol-sun. Bu yapı doğal olarak çalışma alanıyla ilgili üst düzey karar verme ve yönlendirme yeteneğine sahip olacaktır.

Ve yine hayal edelim ki; devlet tarafından Teknoloji Ge-liştirme’ye ayrılmış olan kaynaktan bir bölüm bu Merkez aracılığı ile dağıtılacak olsun. İyi örnekler oluşturmaları için girişimciler ve uygulayıcılara proje çağrısı yapılsın ve önerilen projeler şeffaf bir şekilde bu merkez tara-fından değerlendirilsin ve bu kaynaklar kullandırılarak projeler hayata geçirilsin.

Bu proje önerileri hiçbir maddi gücü olmayan giri-şimcilere de açık olsun ve onların ihtiyaç duyacakları tüm geliştirme ortamları da ücretsiz olarak bu merkez tarafından karşılansın. Ve hatta bu girişimcilerimizin ihtiyaç duyacakları ek eğitimler de Merkez ile işbirli-ği içerisinde bulunan üniversiteler tarafından ücretsiz olarak veriliyor olsun. Girişimciler bu merkezde bulu-nan çalışma ve laboratuvar olanaklarından da yarar-lanabiliyor, bu ortamlardaki mentörlerin bilgilerinden faydalanabiliyor olsunlar. Diğer girişimciler ile işbirliği içerisine girebiliyorlar ve ihtiyaç halinde şirket kura-biliyor ve TGB ya da OSB bünyesinde yer bulabiliyor olsunlar.

Bu sayede oluşacak iyi örneklerin bu alanda hangi bo-yutlarda katma değer yaratacağını ve süreci nasıl hız-landıracağını hayal ediniz. Bir de, bu yaklaşımın oluştu-racağı ekosistemi hayal ediniz.

Hayal etmekle başladık, umarım en yakın zamanda gerçek olduğunu görebiliriz.

Page 56: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201954

■ çevre

Her yıl 2 Şubat tarihi, sulak alanların önemi hakkında küresel farkındalık yaratmak için Dünya Sulak Alanlar Günü olarak kutlanıyor. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Ko-ruma Vakfı), bu yıl Dünya Sulak Alanlar Günü’nde iklim değişikliğiyle birlikte Dünya'da ve Türkiye’de yaşanan sulak alan kaybına dikkat çekiyor.

Sulak alanların iyi yönetilmesi çok önemliTropikal ormanlarla birlikte yeryüzünün en fazla biyolo-jik üretim yapan ekosistemleri olan sulak alanlar, yüksek karbon depolama özellikleriyle iklimin düzenlenmesin-de önemli bir rol oynuyor. Örneğin turbalıklar, toprak-

taki karbonun %42’sini depoluyor. Tuzlu bataklıklar ve kum tepeleri, fırtınalara karşı koruma sağlıyor. Kıyı sulak alanları, kıyı çizgisini sabitliyor; dalgaların ve fırtınanın şiddetini azaltarak kıyı bölgelerde yaşayan halkı sel, su baskını gibi can ve mal kaybına yol açan felaketlerden koruyor. Sulak alanlar aynı zamanda su döngüsünü destekliyor, suyu arıtıyor, yeraltı suyu kaynaklarını bes-liyor ve tarım arazilerinin verimliliğini artırıyor.

Ancak sulak alanlar, özellikle de kıyı sulak alanları ik-lim değişikliğinden en fazla etkilenen ekosistemlerin başında geliyor. Ülkemizin de bulunduğu Akdeniz ku-şağında iklim değişikliği ile sıcaklıklar arttıkça yağışlar

İklim Değişikliği KarşısındaSulak Alanlarımızı Korumak Zorundayız► WWFTürkiye

Page 57: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 55

azalıyor, sulak alanlar kuruyor, milyonlarca insan susuz kalma riski yaşıyor ve doğal hayat fakirleşiyor.

Büyük Menderes Deltası, Yumurtalık Lagünü, Göksu Deltası gibi biyolojik çeşitlilik bakımından zengin sulak alanlarımız kıyı sulak alanı olmaları nedeniyle hassas konumda. Bu nedenle, sulak alan-ların iyi yönetilmesi büyük önem taşıyor.

Sanayi öncesi döneme göre günümüzde sıcaklıklar 1oC arttı. 1955’ten bu yana ise, evsel su kullanımı %200, sanayide su kullanı-mı ise %130 arttı. Sıcaklıkların 1oC daha artması, buğday üretimi-nin %17 azalması, deniz seviyelerinin 50 cm yükselmesi, özellikle küçük adalarda yaşayan 30-80 milyon insanın sel baskınlarından zarar görmesi ve Akdeniz’de kuraklıkla birlikte tatlı su kaynakları-nın %17 azalması ve daha fazla sulak alan ile sucul biyoçeşitliliğin yok olması anlamına gelecek.

WWF’in Yaşayan Gezegen Raporu’na göre, 1970-2012 yılları ara-sında omurgalı canlı popülasyonlarında yaşanan en büyük azalma %81 ile sulak alan ekosistemlerinde meydana geldi. Türkiye’de son 50 yıl içinde, 3 Van Gölü büyüklüğünde (1,3 milyon hektar) sulak alan kaybedildi.

Son 35 yılda dünya çapında sayıca ikiye katlanan afetlerin %90’ı suyla ilişkili ve bu afetlerin iklim değişikliği ile birlikte gelecekte daha da artması bekleniyor.

Akdeniz Havzası’nda küresel iklim değişikliğinin etkileri en fazla kuraklık ve buna bağlı olarak susuzluk, tarımsal üretimde verim kaybı, tarımda ve turizmde gelir kaybı, yangınlarda artış, biyolojik çeşitlilik kaybı şeklinde yaşanacak. Yağışlardaki azalmaya paralel olarak ciddi bir su sıkıntısı yaşanmaya başlayacak. Yeraltı suları, sulak alanlar ve su depolama alanları yeterince beslenemeyecek.

‘İklim değişikliği karşısında çaresiz değiliz’Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan WWF Türkiye Doğa Koru-ma Direktörü Sedat Kalem şunları söylüyor:

“2050 yılına kadar Akdeniz Havzası’ndaki deniz seviyesinin 9,8 cm ila 25,6 cm yükselmesi bekleniyor. Deniz seviyeleri yüksel-diğinde tuzlu suyun, kıyı sulak alanlarına karışarak bu alanların, özellikle de küçük sulak alanların ekolojik karakterini değiştirme riski var. Kuraklık, aşırı su kullanımı, alan kullanım değişiklikleri, kirlilik gibi etkenlerle birlikte sulak alanların yok olması yalnız bi-yoçeşitlilik kaybına yol açmayacak, tarım, balıkçılık gibi sosyo-e-konomik faaliyetler de olumsuz etkilenecek. İnsan faktörünün bu alanlar üzerindeki olumsuz etkisini asgari düzeye çekmek, sulak alanları akılcı bir şekilde kullanmak ve korumak zorunda-yız. İklim değişikliğinin etkileri karşısında çaresiz değiliz!”

Son 50 yılda Türkiye’de3 Van Gölü

büyüklüğünde sulak alan yok oldu

Büyük Menderes Nehri © Cenk Oruç

Page 58: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

Yeni Dünya’nın Altın Anahtarı

San Juan■ gezi

Page 59: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 57

Porto Riko, ABD'ye bağlı, iç işlerinde bağımsız özerk bir bölgedir. Karayip Denizinin kuzeydoğusunda

ve Dominik adalarının doğusunda yer almaktadır. Mona, Vieguez, Culebritas, Porto Riko’ya bağlı

adaların bazılarıdır. San Juan,1949 yılında National Historic Site, 1983’te Unesco Dünya Mirası ilan

edilerek koruma altına alınmıştır.

Page 60: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201958

■ gezi

Altın Anahtar, heyecan verici hatta büyüleyici iki kelime. Neler çağrıştırıyor neler? Hazineler, korsanlar, gizemli güçlerin uyanmasını sağlayan tozlu bir kilit, doğa üstü bir Dev’in evi. Oysa San Juan bir şehir. Şehrin anahtarı olabi-lir belki, yoksa şehir nasıl anahtar olabilir?

Altın Anahtar'ın hikayesine başlamak için ilk önce zamanda geriye doğru bir yolculuk yapalım isterseniz.

Sürekli Batı’ya doğru gidersek Doğu’ya ulaşırız düşüncesinin, zamanında en sadık savunucusu olan ünlü kâşif, değişik dillerdeki farklı söyleyişlerle Christopher Columbus, Cristóbal Colón, ki biz ona Kristof Kolomb diyo-ruz, Atlantik Okyanusu’nu aşarak Karayip Denizi’ne vardığında, önce Ba-hama Adalarından birkaç küçük adaya ulaştı; Pinta, Nina ve amiral gemisi Santa Maria ile. Bunlar günümüzün irice balıkçı sandalları kadardı nere-deyse. Küba, Haiti ve günümüzde Dominik Cumhuriyeti olarak anılan bir-kaç Karayip adasına da ayak bastı. Adaları, Hint adaları, kendisini dostça karşılayan yerlileri de Hintli sandı. Çünkü öyle çok hayalini kurmuştu ki, bu hayal aklını esir almıştı sanki. Soru işaretlerine hiç yer ayırmamıştı yol-culukları boyunca. Yeni Dünya’ya yaptığı ikinci seyahatinde Porto Riko’ya ulaştı. Dört kez sefer yaptı Batı’ya yani kendi Hindistan’ına doğru. İnsanlık tarihini, dünyada güç dengelerini değiştiren ve ülkelerin sınırlarını sarsan keşfinin adını başka birisi koydu; Amerigo Vespucci adlı bir İtalyan. Bu mu-azzam keşfin nimetlerini, onurunu yaşayamadan 55 yaşında veda etti her şeye. Doğduğu söylenen birkaç farklı şehir, kökeni, dini konusundaki yo-rumlar, inanılmaz bir başarıya imza atmışken hezimete uğramış bir komu-tan gibi gözden düşüp yapayalnız ölmesi, ayak bastığı adaların bazıların-da mezarlarının bulunması ve en sonunda Sevilla Katedrali’nde dört kralın taşıdığı altın ve gümüş işlemeli bir anıt mezar ile onurlandırılması, başka bir yazımda sizlerle paylaşmayı istediğim başlı başına heyecan verici aynı zamanda hüzünlü bir hikaye bence.

Kristof Kolomb, Karayip Denizi’nde Küba, Hispaniola adı verilen Haiti ve Dominik Cumhuriyeti ile Porto Riko’ya vardığında karşılaştığı yerliler, Gü-ney Amerika’nın kuzeydoğu bölgelerinde yaşayan Arawakan Kızılderilile-rinin bir kolu olan Tainolardı. Yabancıları dostça karşılamışlardı. Sınırlarını Dolmen denilen oyma taşlarla çevirdikleri tören alanları, kuralları olan gelişmiş dilleri, gök cisimlerine ve astrolojiye dayalı inanışları, üç sosyal sınıftan oluşan teokratik yönetim biçimleri ile Yeni Dünya’ya ilk ulaşan İspanyolları etkilemeyi başarmışlardı. Tainoların Amazon nehri civarın-dan başlayan yolculukları, Kuzey Venezuela ve Trinidad ile devam etmiş, Karayip Denizinin boynunda bir kolyeymişçesine sıralanmış Leeward ada zincirinde kuzeye doğru ilerlemiş, Virgin Adaları ve sonunda İspanyolca söylenişi ile Puerto Rico (Zengin Liman) olan Porto Riko’ya kadar ulaşmış. İspanyollar Juan Ponce de Leon komutasında Porta Riko’yu işgal ettiklerin-de, Guayanilla nehri civarında Ada’nın en büyük klanı ile karşılaşmışlar. İyi

Nihal Ege► DünyaMirasıGezginleriDerneği

Page 61: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 59

denizci olan bu kabile avcılık, balıkçılık ve tarım ile uğ-raşıyormuş. Sepet, taş, mermer, çanak-çömlek işleyen Tainoların altın hızmaları, küpe ve kolyeleri Yeni Dün-ya kaşiflerinin hemen dikkatlerini çekmiş. İspanyollar, Tainoların İspanyol egemenliğini, altın haraç vermeyi, İspanyollar için yiyecek üretmeyi ve Hristiyanlığı kabul etmelerini bekliyorlarmış. Ancak Tainolar, 1511 yılında eski düşmanları olan ve Güney’den 100 yıl kadar önce gelen Caribler ile birleşip isyan etmişler. Ama İspanyol zırhları ve silahları karşısında çaresiz kalmışlar. Vali Juan Ponce de Leon ayaklanmayı kanlı bir şekilde bastırmış. 1508 yılında yaklaşık 50.000 kişi oldukları kaydedilen Taino nüfusu, 1515’te 4000 kadar sayılmış. 1544 yılın-da bir piskopos notlarında 60 kadar saydığını yazmış. Sonra yok olmuşlar. Bugün adada herhangi bir oranda Taino kanı taşıyanlar kendilerini Taino sayıyorlar. Porto Rikoluların sütlü çikolata rengi, ipeksi tenleri bu me-lezleşmeyi her fırsatta hatırlatır gibi. Tainoların yaşam biçimleri İspanyolların bu topraklarda hayatta kalma-larına ve kendilerine yaşam kurmalarına büyük katkıda bulunmuş. Her ne kadar kendileri sağ kalamamışlarsa da dillerinde olan bazı yer isimleri kalmış. Utuado, Ma-yaguez, Caguas gibi. Yer isimleri dışında babacoa (bar-bekü), hamaca (hamak), kanoa (kano), tabacco (tütün), yuka, batata (patates), juracan (horicane) ve maracas

(marakas) kelimeleri, manyok ekmeği pişirme becerisi onlardan gelip Avrupa İspanya’sına kadar uzanmış.

Porto Riko, günümüzde Amerika Birleşik Devletleri’ne bağlı, iç işlerinde bağımsız özerk bir bölge. Karayip De-nizinin kuzeydoğusunda ve Dominik adalarının doğu-sunda yer almaktadır. Mona, Vieguez, Culebritas, 2017 yılı esas alınarak belirtilen 3.337 milyon nüfuslu Porto Riko’ya bağlı adaların bazılarıdır.

San Juan 1949 yılında National Historic Site, 1983’te Unesco Dünya Mirası ilan edilerek koruma altına alın-mış.

Eşim ve ben 5 Ocak 2019 günü çıktığımız Doğu Karayip-ler gezimizde Bahamalar’ı geride bırakıp Porto Riko’ya vardığımızda ılık bir sabaha uyanmıştık. Cruise gemimiz San Juan limanına daha büyük iki gemi ile birlikte ya-naştı. Şehre inmeden önce ilk gördüğüm korunaklı bir liman, iyi korunmuş şirin bir şehir ve şehrin hemen üs-tünde yer alan görkemli bir kale oldu. Karayip Denizi’n-de bir ada ve bir liman, Kristof Kolomb’un ve eski deniz-cilerin heyecanını sezmemek mümkün değil. Her hafta binlerce turistin bu limana ayak bastığını bilmeme rağ-men sanki ilk gelen benmişim gibi heyecanlanmak da neyin nesi diyorum kendi kendime. Ama ne yaparsınız

Page 62: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201960

■ gezi

ki böyle hissediyorum işte. Süre sınırlı, akşamüstü 5’te tekrar gemide olmalıyız. Geminin kuralı böyle. Gümrük binasında, Porto Riko’nun şeker kamışından yapılan ünlü içkisi Rom’un satış reyonları bizi karşıladı. Hemen limana inip turist kala-balığına karıştık. Karaya çıkar çıkmaz ilk gördüğümüz, Kris-tof Kolomb’un iskeleye bağlanmış kaptan gemisi Santa Ma-ria’nın birebir bir örneği oldu. Küçük bir ücret karşılığı gezi-lebiliyor. İkinci dikkatimi çeken ise geminin hemen yanında rıhtıma yerleşmiş sakallı bir adamın, seyyar tezgâhta sardığı kocaman purolar oldu. Benzer sahneleri Küba gezimde de görmüştüm. Sokakların tamamında, elden geçirilmiş ve pastel renklere boyanmış, zarif ferforjeli balkonları ile eski binalar sıra sıra. Bazılarında kimse yaşamıyor belli ki. Lima-na yakın meydan ve önemli bir iki cadde lüks mağazalarla dolu. Şık vitrinlerde Porto Riko imajlı pahalı hediyelik eşyalar sergileniyor. En çok da mücevher satan dükkanlar göze çar-pıyor. Her köşede Tanzanite yazıyor ve Tanzanya’da çıktığını bildiğim ve mora çalan rengi ile Tanzanit taşından yapılmış ve pırlanta ile zenginleştirilmiş takılar satılıyor. Merak edip dükkanlardan birine giriyoruz. Satıcıların neredeyse tamamı Hint. Biraz sohbetten sonra Tanzanit’in Tanzanya’dan ham olarak alındığını ve burada işlenerek satıldığını öğreniyoruz. Bu sektörün sahipleri de gerçekten Hint tüccarlar. Almaya

Page 63: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 61

niyetimiz olmadığı halde bir parça için pazarlık ettik eşimle. Satıcı ilk fiyatının dörtte birine indiğinde veda edip dar sokaklardan Unesco Dünya Mirası ünlü kalesi-ne doğru çıkmaya başladık.

Mimari tarihçi Arleen Pabon’un bir sözünü okumuştum: “Biz asla geçmişe gidemeyiz, binalar bizi ona götürür.”

San Juan ve iki bölümden oluşan askeri mimari hari-kası kalesi hakkında biraz araştırma yapmıştım geziye çıkmadan önce. Kaleye yaklaştıkça heyecanım da ar-tıyordu. İlk olarak doğudaki Castillo San Cristobal yani Kristof Kalesi adlı bölümüne ulaştık. Bu bölüm kalenin ilk inşa edilen bölümü imiş. Gezi gemilerinin yanaştığı iskeleye neredeyse 10 dakikalık yürüme mesafesinde, limana ve şehre hâkim bir tepeye inşa edilmiş. Amerika kıtasında Avrupalılar tarafından inşa edilen kalelerin en büyüğü olduğu biliniyor. Öylesine kalın ve güçlü kale duvarları ile şehri çevrelemiş ki, günümüzde ihtişamını biraz yitirmiş, ehlileşmiş olmasına rağmen heybeti göz-leri kamaştırıyor hala.

Page 64: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201962

■ gezi

Kale surlarının Atlas Okyanusu’na bakan tarafı denize dik bir yamaçla iniyor. Yalçın kayalıklarla arasında kuru bir hendek uza-nıyor. Kale kompleksinin San Cristobal adı verilen kısmı, bazı bölümlerini 1897 yılında San Juan şehri genişletilirken kaybetmiş. Bü-yük ana meydana bakan tarihi giriş, ana ba-taryaların bulunduğu ikinci kısım ve yüksek bir burç olarak yapılmış gözetleme bölümü olmak üzere üç bölümden oluşan San Cris-tobal’in mimarı, İrlanda doğumlu bir askeri mimar olan Thomas O’Daly imiş. İrlandalı bir mimar neden İspanyollar için bir kale tasar-lamış olsun ki diye soracak olursanız, o tarih-lerde İngilizler hem İrlandalıların hem de İs-panyolların düşmanı. Düşmanımın düşmanı dostumdur diye düşünmüş olmalı.

San Juan’ın batı ucuna, kalenin uzaktan gö-rünen diğer önemli bölümüne doğru yü-rüdük. İki ana kale arası yaklaşık yarım saat yürüme mesafesinde. İkisi arasında uzanan ve düşmanı kale duvarlarından uzak tut-mak için yapılan dev kuru hendekler artık, yüzlerini Atlas Okyanusu’na dönmüş pastel pembe sarı-yeşi-mavi boyanmış gecekondu benzeri evlere ev sahipliği ediyor. Çok şık ol-masalar da heybetli, etkileyici ve soğuk gö-rünen kale duvarlarına insan sıcaklığını yan-sıttıkları kesin. Castillo San Filibe del Morro kısaca El Morro bu bölümün adı. Sanki iki azametli savaşçı dev gövdeleri ile Okyanusa doğru ayağa kalkıp dikilmişler gibi.

El Morro, San Juan Körfezi’ni ataklara karşı korumak amacı ile inşa edilmiş. San Cristo-bal ve El Morro’daki geniş rampalar, kade-meler arasındaki geçişleri sağlamak için ya-pılmış. Güçlü, kalın kale duvarlarının içinde-ki korunaklı binalar, askerlerin barınması ve silah, cephane, yiyecek, giyecek saklanması için inşa edilmiş. Duvarın üstünden kalenin yaslandığı dik yalıyar kıyıya baktığımda, kuru hendeğin az ötesinde ve kıyının çok yakınında, Atlantik’in koyu lacivert derin sularından fışkırmış gibi, kayaların sivri ür-kütücü canavar dişlerini fark ettim. Oval ağızlı rampa girişleri, ateş altında askerlerin korunmasını sağlarken, en üstteki bölüm

Page 65: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 2019 63

1508-1898 yılları arasında İspanya’nın elinde tuttuğu Porto Riko, Yeni Dünya topraklarına erişimde inanılmaz bir kontrol sağlamış, özellikle zaptedilmez bir savunma sistemine sahip olan San Juan Limanı, İspanya için Yeni Dünya’nın altın anahtarı olmuş.

arazi savunmasına da imkân vermekte imiş. El Morro’nun altı seviyeli planı, savunma sanatında bir başyapıt olarak, İspanya’nın Yeni Dünya’yı keşfetmesi ve talan etmesi konusundaki başlıca rakipleri İngiltere’nin 1598 ve Hollanda’nın 1625 ataklarına başa-rıyla karşı konulmasında başrolü üstlenmiş. Özellikle 1625 Hollanda saldırısı ve kuşat-ması yaklaşık 1 ay kadar sürmüş. El Morro yakılmış ve yağmalanmış. Neredeyse savaş ve San Juan kaybediliyormuş. Tam bu anda yerli halk, İspanyollara yardıma gelmiş ve Hollandalı saldırganların püskürtülmesine yardım etmiş. Bu olay savunma sistemine bazı unsurların daha ilave edilmesi gerekli-liğini de ortaya çıkartmış.

San Cristobal ve El Morro’da yağmur sula-rının yeraltında toplanıp depolandığı sar-nıçların dışarıya açılan geniş halkalı ağızları, ateş altında askerlerin acil olarak suya ula-şımlarını sağlamak amacıyla ile planlanmış. Yaklaşık 400 yıl boyunca Porto Riko, Avru-pa’dan hareket ederek mevsimlik Atlantik rüzgarlarının doldurduğu yelkenleri ve Atlantik akıntıları ile Yeni Dünya’ya doğru haftalar süren zorlu seyahatler sonunda su, yiyecek, malzeme, barınak bulunabilen ilk ada ve San Juan da ilk liman olmuş. Liman girişinde ve El Morro’nun karşısındaki kü-çük kale El Canuela ve Fortin San Juan de la Cruz ile birlikte çırpıntılı kıyılar, bu derin körfez ve harika liman için olağanüstü bir koruma bariyeri oluşturmuş. Üç ana hat-tan oluşan bu bariyerin ilki Ada’nın doğu ucundaki Fort San Geronimo’dan başla-yıp kuzeyde Escambron Bataryasına kadar uzanıyormuş. İkinci hat kaleyi neredeyse tam ortasından kesen muazzam bir duvar. Üçüncü savunma hattı ise değerli San Juan şehrini kucaklayan iki bölümlü kale, kale duvarlarının üzerinde yer alan İspanyol stili Devil Sentry Box (Şeytanın Nöbet Kulübesi) adı verilen gözetleme ve nöbet kulübeleri, okyanus tarafını koruyan yardımcı Fort la Perla ve Körfez tarafındaki diğer yardımcı-lar San Francisco de Paula Bataryası ve Las Palmas Kalesi.

Page 66: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

standard ▪ şubat 201964

■ gezi

Bu kompleks savunma sisteminin tamamlanması yaklaşık 250 yıl ve 10 kuşak bo-yunca sürmüş ve İspanya için Meksika, Orta Amerika ve Güney Amerika toprak-larında elde ettiği inanılmaz miktarlardaki altın, gümüş, değerli taşlar, baharat ve kürklerden oluşan servetin toplanma yeri ve koruyucu bariyeri olmuş.

711’de Arap ordularının Kuzey Afrika boyunca ilerleyip Cebelitarık Boğazı’nı aşması ile başlayan 700 yıllık Müslüman hakimiyetinden sonra 1492’de İs-panya, Batı Yarım Küre’nin ve Yeni Dünya’nın eşiğini aşmış, kapılarını ardına kadar açmış. Yeni Dünya’dan akan muazzam zenginlik İspanya’nın bir dünya devi olmasına olanak sağlamış.

Dünyada oluşan bu yeni dengede, 1508-1898 yılları arasında İspanya’nın elinde tuttuğu Porto Riko, Yeni Dünya topraklarına erişimde inanılmaz bir kontrol sağ-lamış, özellikle zaptedilmez bir savunma sistemine sahip olan San Juan Limanı, İspanya için Yeni Dünya’nın altın anahtarı olmuş.

San Juan’ın etkileyici ve uzun öyküsüne gelecek ay devam edeceğiz sevgili dost-lar. Beni bu kadar etkilemesinin nedeni ise kısaca; tarihte pek nadir olaylar ve çok az sayıda yapıt bu kadar uzun süre ile çok sayıda ülkeyi ve insan topluluğunu bu kadar derinden etkilemiş ve tarihin seyrini değiştirmiştir. Cristobal Kolomb’un Amerika kıtasına seyahati, San Juan’ın 400 yıl kadar süren etkisi, Çin Seddinin inşa edilmesi, İstanbul’un Türkler tarafından fethi, dinlerin dünyadaki yayılımları, Orta Asya’nın iklim değişikliği, Moğollar, Dünya Savaşları vb. gibi.

Porto Riko ve San Juan’ın hikayesine gelecek ayki sayımızda devam etmek üzere şimdilik hoşçakalın.

Page 67: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

ISSN: 1300-8366 ► Yıl: 58 ► Sayı: 675 ► Şubat 2019

Sahibi: Türk Standardları Enstitüsü Adına Adem Şahin

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Mehmet Necmettin Güneri

Yayın Yönetmeni: Serap Zeyrek

Editörler: Fatih Işık, Batuhan Batılı

Adres: TSE Basın Yayın MüdürlüğüNecatibey Cad. No:112 06100 Bakanlıklar / Ankara 0312 416 66 63 ► [email protected]

Abone: Adem Dağlı ► 0312 416 67 47

Reklam: Ceylan Bahardoğan ► 0312 416 62 20

Grafik Tasarım: Levent Temel

Baskı ve Dağıtım: Sistem Ofset Bas. Yay. San. ve Tic. Ltd. Şti Strazbıurg Cad. No: 31/17 Sıhhiye / Ankara ► 0312 229 18 81

Yayın Türü: Yerel Süreli

Basım Tarihi: 15.03.2019

Dergide yayınlanan yazılardaki görüşler yazarlara ait olup derginin ve yazarın adı alınarak iktibas edilebilir. Dergimize gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez.

TSEKurumsal

TSE’yeulaşmanın

en kısa yolu

www.tse.org.tr444 0 873

[email protected] için: 0 312 416 63 81

Email:

TSETS 13811

HSYSHijyen ve

Sanitasyon Yönetim Sistemi Belgelendirmesi

Page 68: Standard - TSE...standard 6 şubat 2019 haberler Ankara Sanayi Odası ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Rusya Atom Ener - ji Şirketi Rosatom tarafından onaylı nükleer güç

ALTOTEKSTEKSTİL GİYİM BOYA APRE SAN. ve TİC. A.Ş.

Merkez: Yanıkkapı Tenha Sk. Uçarlar Han. No:8 34420 Karaköy - İstanbul / Türkiye Tel: +90 (212) 256 81 90 - Fax: +90 (212) 256 81 97Fabrika: Akçaburgaz Mah. 58. Sk. Esenyurt - İstanbul / Türkiye Tel: +90 (212) 886 26 39 - Fax: +90 (212) 886 86 94 e-mail: [email protected]

Ankara Bölge: Sanayi Cad. Kuruçeşme Sk. No:3/3 Ulus - Ankara / Türkiye Tel: +90 (312) 310 36 18 Fax: +90 (312) 310 36 20

Enerji kontrolü sizin elinizde olsun!

TSE STAN

DA

RD

EKO

NO

MİK

VE TEK

NİK

DER

Gİ ►

675 ►ŞU

BA

T 2019

Standard ►675 ►Şubat 2019 ►Ekonomik ve Teknik Dergi ► ISSN:1300-8366

▐Nükleer sertifikasyon için ASO, TSE ve Rusya işbirliği

► Küresel Ekonomide İvme Kaybı Yaşanıyor ► Dönüşüm Kaçınılmaz: OSB’ler ve Gelecek Gündemi ► İAOSB Yeşil OSB yolunda… ► Türkiye İçin Yeşil OSB Çerçevesi Geliştirilmesi Projesi ► Yalınlaşma ve

Dijital Dönüşümde Model Fabrikalar ► Dijital Dönüşüm’ün Lokomotifi Sanayi Bölgeleri Olacak► Yeni Dünya’nın Altın Anahtarı San Juan

Sanayi Bölgeleri