Ġstanbul bÜyÜkġehĠr beledĠye...

58
ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞI İSTANBUL NAZIM İMAR PLANINDA ARNAVUTKÖY İLÇESİ 2007 YILI 1/25 000

Upload: others

Post on 28-May-2020

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞI

İSTANBUL NAZIM İMAR PLANINDA ARNAVUTKÖY İLÇESİ

2007 YILI

1/25 000

Page 2: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

GENEL PLAN ÇALIġMALARI

II.C.1.b. MEKANSAL KONUMLANDIRMALAR VE GEREKÇELER

II.C.1.b.i. ÇEVRESEL DEĞERLER

Koruma-kullanma ilkesi çerçevesinde aktif korumanın sağlanması ve ekolojik dengenin

korunması, ekolojik açıdan hassas alanlara yönelecek kentsel gelişme baskılarını azaltacak

tedbirlerin alınması planın, temel politikalarıdır. Bu doğrultuda, orman alanlarını gelişme

baskısından; içme suyu rezervlerini gelişme ve kirlenme tehlikesinden korumak, tarım

alanlarını, maden ve taş ocaklarını sürdürülebilir gelişme bağlamında değerlendirmek büyük

önem arz etmektedir.

Su Kaynakları ve Havza Alanları

Sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda içme suyu ihtiyacının giderilmesini baki kılmak ve

gelecek nesillere taşımak, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ile 1/25.000 ölçekli Nazım

İmar Planı'nın en önemli hedeflerinden biridir. İstanbul İli sınırları içinde yapılan yerbilimi

çalışmaları ile su kaynaklarının korunması ve güvenli yerleşim alanlarının seçimi

konularındaki çalışmalar değerlendirilmiştir.

Yapılan çalışmalara dayanılarak, su havzalarının 1000 metrelik kuşağında kalan alanlar ile

havzaları besleyen derelerin koruma kuşaklarını kapsayan alanlarda yapılaşma olmaması

doğrultusunda plan kararı verilmiştir. Bunun yanı sıra korunacak tarım alanları, ormanlar ve

mevcut köy yerleşik alanları dışında havza çanağına kadar diğer alanlar ise "Su Toplama

Havza Alanları" olarak belirlenmiştir. Öncelikle kamu yararı gözetilmesi gereken bu alanlarda,

sportif tesisler, eğitim tesisleri, sosyal tesisler vb. tesislerin yer almasının teşvik edilmesi ve

her türlü kirletici unsurun engellenmesi öngörülmektedir.

Ayrıca; alt ölçekli planlarda su toplama havzalarına zarar veren plansız ve sağlıksız, yasal

olmayan yollarla yapılaşmış alanların yapısal ve sosyal dokuları da dikkate alınarak, sorun

çözümlerine yönelik kararlar üretilmesi yoluna da gidilmiştir.

İstanbul İl sınırları içinde içme suyu amaçlı olarak yararlanılan belli başlı 7 adet içme ve

kullanma suyu rezervuarı bulunmaktadır. Bunlar Anadolu Yakası'nda Ömerli, Elmalı ve Darlık

baraj gölleri ile Avrupa Yakası'nda Alibeyköy, Terkos, Sazlıdere ve Büyükçekmece baraj

gölleridir. Terkos ve Büyükçekmece oluşum açısından göl olmakla beraber, üzerinde inşa

edilen su tutmaya yönelik yapılardan dolayı baraj kategorisinde adlandırılmaktadır.

Bunlardan Sazlıdere Barajı, aşırı kirlenme nedeniyle içme suyu olarak kullanılamayan

Küçükçekmece Gölü'nün su toplama havzası içerisinde yer almaktadır. Adı geçen havzalar,

İstanbul'a yılda ortalama 750.000.000 m3 su verimiyle kente sunulan suyun %72,4'ünü

sağlamaktadır. İstanbul'a sağlanan içme ve kullanma suyunun %22,7'si Ömerli, %15,6'sı

Terkos, %11,6'sı Büyükçekmece ve %50'si de diğer havzalardan ve yer altı sularından

karşılanmaktadır.

Page 3: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama alanları Ömerli (608,7 km2), Elmalı

(83,4 km2), Darlık (207,2 km2), Alibeyköy (158,9 km2), Terkos (736,2 km2), Sazlıdere (168,7

km2) ve Büyükçekmece (631,7 km2)'dir. İçme Suları Havzaları, il yüzölçümünün (5.400 km2)

%46'sı kadar bir alan kaplamaktadır.

Son 50 yıllık hızlı ve plansız kentleşmeden su havzaları önemli ölçüde etkilenmiş ve yer yer

yoğun konut ve sanayi alanlarıyla işgal edilerek; amacı içme ve kullanma suyu sağlamak

olması gereken bu doğal ortamlar, önemli ölçüde tahrip edilmiştir. Toplam alanı 2.497 km2

olan tüm havza alanlarında 145 km2'lik alan 1.573.768 kişilik nüfusun barındığı yerleşim

alanları olarak şekillenmiştir. Barındırdıkları nüfus büyüklükleri açısından, en başta Ömerli

(524.595 kişi, %5,2), Elmalı (373.675 kişi, %3,7) ve Alibeyköy (342.830 kişi, %3,4) Havzaları

gelmekte, Büyükçekmece (153.168 kişi, %1,5), Sazlıdere (131.789 kişi, %1,3) ve Terkos

(43.369 kişi, %0,4) Havzaları onları takip etmektedir.

Nüfus büyüklüklerinin havza alanlarına oranlanarak listelenmesi halinde, başta Elmalı,

Alibeyköy, Sazlıdere ve Ömerli Havzaları gelmektedir. Geriye kalan Büyükçekmece, Terkos

ve Darlık Havzaları; kente daha uzak olmaları nedeniyle, önemli ölçüde korunmuşlardır.

Günümüzde İstanbul kentinin genişlemesiyle; başta Büyükçekmece Havzası olmak üzere,

Terkos Havza'sında da yapılaşma baskısı hissedilmeye başlanmıştır. Darlık Havzası kente

uzaklığı nedeni ile en iyi korunmuş içme ve kullanma suyu havzasıdır (4.344 kişi, < %0,1).

İSKİ İçme Suyu Havzaları Koruma ve Kontrol Yönetmeliği çerçevesinde adı geçen 7

havzadaki koruma kuşaklarının havzalar genelindeki alansal büyüklükleri, Mutlak Koruma

Alanları (0-300 m) için 141 km2; Kısa Mesafeli Koruma Alanları (300-1.000 m) için 218 km2;

Orta Mesafeli Koruma Alanları (1.000 m-2.000 m) için 232 km2; Uzun Mesafeli Koruma Alanı

(2.000 m havza sınırı) için ise 1.794 km2'dir. İSKİ İçme Suyu Havzaları Koruma ve Kontrol

Yönetmeliği'nde adı geçen dereler boyunca uygulanan yapı yasaklı koruma bantları (derenin

sağında ve solunda 100'er metre) içerisinde

kalan alanların toplamı ise 218,58 km2 olarak tespit edilmiştir. Belirlenen koruma bantlarının

kapladıkları alanlar, havzaların büyüklükleri ve formları ile içinde bulunan göllerin yayılımına

göre farklılıklar göstermektedir.

Kuraklık, savaş, afet, vb ortaya çıkabilecek olağandışı durumlarda kentin yararlanabileceği

stratejik içme ve kullanma suyu kaynakları yok gibidir. Yeraltısuyu rezervleri (akiferler) bu

açıdan yaşamsal bir öneme sahiptir. Ancak bugüne kadar kentin yayıldığı alanlardaki

yeraltısuyu akiferleri, denetim dışı kullanımlarıyla ya kirletilmiş ya da tüketilmiştir. Elde kalan,

sınırlı miktardaki akiferlerin kirlenme ve tükenmeye karşı korunması ve yeraltısuları

Yasası'nın titizlikle uygulanması çok yerinde olacaktır.

İstanbul'un tarihi ve kültürel kimliğini kazanmasında memba sularının ayrıcalıklı bir yeri ve

önemi vardır. Çatalca Yarımadası'nda Hamidiye, Kocaeli Yarımadası'nda Taşdelen ve

Yakacık membaları, ünlerini tarihsel dönemlerden günümüze kadar sürdüre gelen

örneklerdir. Doğuda Aydos, Alemdağ, Kayışdağ, batıda Kemerburgaz yöreleri, bulundukları

jeolojik birimlere bağlı olarak debileri çok fazla olmayan, ancak kaliteleri açısından üstün

nitelikli membaların yoğunlaştığı yerlerdir.

Orman Alanları ve Ekoloji

Page 4: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Planda, orman kadastrosu yapılmış alanlar, özel ormanlar, mevcutta yoğun orman bulunan,

orman kadastrosu yapılmamış ancak mescere tipi haritasında orman vasfı bulunan alanlar,

"Orman Alanları" olarak belirlenmiştir. Orman kadastrosu netleşmeyen ve bu nedenle plan

kapsamında gösterilmeyen alanlar ise, orman kadastrosuna alınması durumunda ilgili

yasalar çerçevesinde yeniden değerlendirmeye alınacaktır.

Orman alanlarının sürdürülebilirlik çerçevesinde korunması amacıyla planda; MİA'nın orman

alanlarına yönelik gelişme eğilimlerinin engellenmesi, orman köylerinde doğal gelişimin

dışında gelişme konut alanı önerilmemesi hedeflenmektedir. Orman sınırlarında tampon

görevi görebilecek üniversite alanları, kentsel hizmet alanları, sağlık tesis alanları, teknoloji

geliştirme parkları gibi büyük ve kontrol edilebilir fonksiyonların yerleştirilmesi öngörülmüştür.

Ayrıca, İstanbul'da bulunan tüm devlet ormanlarının "Muhafaza Ormanı" olması konusunda,

gerekli girişimlerde bulunulması uygun görülmektedir.

6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2b maddesi ile orman alanı sınırları dışına çıkarılan alanlar,

1/100.000 ölçekli İstanbul İl Bütünü Çevre Düzeni Planı'nda "2b Alanları" olarak belirtilmiştir.

Orman içindeki 2b alanları mevcut konut ve sanayi alanları ekolojik sürdürülebilirliği tehdit

etmektedir. Avrupa Yakası'nda 2b Alanları'nda tarım kullanımının, Anadolu Yakası'nda ise

yapılaşmanın yoğunlukta olduğu görülmektedir.

Çevre Düzeni Planı'nda 2b Alanları'nın mevcut yasalar ve yeni yasal düzenlemeler

doğrultusunda, olabilirlikleri çerçevesinde orman alanlarına geri kazandırılması

amaçlanmıştır. Ölçek nedeniyle orman sınırları içinde veya dışında gösterimi yapılmayan 2b

alanlarının ilgili yasalar ve plan kararları çerçevesinde değerlendirilmesi, mülkiyet açısından

çelişki olması durumunda ise, alt ölçekli planlarda yasallaşan statülerin değerlendirilmesi

Plan'da önerilmektedir

Ormanların geliştirilmesi ve sınırlarının korunması Anayasa' nın 169.maddesi ile güvence

altına alınmış olup, 6831 sayılı Orman Kanunu ile de gerekli düzenlemeler yapılmıştır.

İstanbul İli'ndeki potansiyel ağaçlandırma alanları, özellikle su havzasında olanlar, geniş

yapraklı ve yörenin doğal türleri ile ağaçlandırılmalıdır ve tüm su havzaları ndaki ormanlar,

Belgrad, Aziz Paşa ve Fatih, Elmalı Bendi ve Terkos Gölü civarı gibi Muhafaza Ormanı

statüsünde olmalıdır.

Ayrıca, orman örtüsü tahrip edilerek işletilen yeraltı kaynak alanları süratle ağaçlandırılmalı

ve eski ekosistemine kavuşturularak, orman içi taş ve maden ocak alanlarında kullanılan

yıkama suları kontrol altına alınmalıdır. 21.yüzyılın su kıtlığının yaşanacağı kurak bir dönem

olacağı düşünülerek, su havzaları için duyarlı davranmak hayati bir önem taşımaktadır.

Nüfusu hızla artmakta olan İstanbul kentinde yaşayanlar için rekreasyonel amaçlı kent dışı

yeşil alanlara ihtiyaç olması nedeniyle, ekolojik denge zincirinin bir bütün olarak muhafazası

için orman halkasının kopmaması ve her türlü ekosistemin korunması için ekonomi-ekoloji

dengesinde özenli davranılması gerekmektedir.

Toprak ve Tarım Alanları

Sürdürülebilir gelişme bağlamında tarım alanları kamu yararının söz konusu olduğu durumlar

dışında, kentsel kullanımlara açılmayacaktır. Kent üzerindeki nüfus baskısı nedeniyle, batı

koridorlarında mevcut onaylı nazım planlarla gelişime açılmış tarım toprakları dışındaki

araziler, Tarım Bakanlığı tarafından hazırlanan 5403 Sayılı yasaya göre sürdürülebilir

Page 5: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

gelişme bağlamında tarım alanları kamu yararının söz konusu olduğu durumlar dışında

kullanımlara açılmaması gerekmektedir. Belirtilen yasaya göre 4 grup altında incelenen

arazilerin tanımlamaları aşağıdaki gibidir.

Bitkisel üretimde, toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısının bitkisel üretim için yöre

ortalamasında ürün alınabilmesinde herhangi bir sınırlayıcı özelliği olmayan, ve topoğrafik

sınırlamaları yok veya çok az olan ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan, halen sulu ve

kuru tarımsal üretimde kullanılan veya bu amaçla kullanılmaya elverişli araziler, "Mutlak

Korunacak Tarım Arazileri" olarak tanımlanmıştır.

Mutlak tarım arazileri dışında kalan, toprak ve topoğrafik sınırlamaları nedeniyle yöreye

adapte olmuş bitki türlerinin tamamının tarımının yapılamadığı ancak özel bitkisel ürünlerin

yetiştiriciliği ile su ürünleri yetiştiriciliğinin ve avcılığının yapılabildiği ülkesel, bölgesel ve yerel

önemi bulunan araziler "özel ürün arazisi" olarak tanımlanmıştır.

Mutlak ve özel ürün arazileri dışında kalan ve üzerinde yöre ekolojisine uygun çok yıllık ağaç,

ağaççık ve çalı formundaki bitkilerin tarımı yapılan, ülkesel, bölgesel veya yerel önemi

bulunan araziler "dikili tarım arazisi" olarak tanımlanmıştır. Dikili tarım arazileri, özel ürün

arazileri ve yüksek verim özelliğine sahip mutlak tarım arazileri tarım dışı amaçlı

kullanılmayacaktır.

Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazileri dışında kalan toprak ve

topoğrafik sınırlamalar nedeniyle üzerinde sadece geleneksel toprak işlemeli kuru tarım

yapıldığı araziler marjinal tarım arazisi olarak tanımlanmıştır.

Tarımsal niteliği korunacak alanlarda, mümkün olduğunca organik ve özel ürünlerin

yetiştirildiği tarımsal aktiviteler teşvik edilmelidir. Ayrıca, tarım alanlarının verimliliğinin

artması ve turistik potansiyelinden faydalanılabilmesi amacıyla gerekli tarımsal örgütlenme

ve uygulamalara geçilmelidir. Bu alanların tarımsal arazi kullanım planları yapılarak tarımsal

özelliklerinin sürdürülebilirliği sağlanmalıdır.

Hızla genişleyen yerleşim alanlarına bağlı olarak İstanbul il bazında tarım toprakları ile çayır

ve mera alanları önemli ölçüde azalmıştır. Yapılan envanter çalışmaları sonucunda mutlak

korunması gereken alanların %78'inin Silivri ve Çatalca ilçe sınırları içerisinde yer aldığı

görülmektedir. İstanbul ilinin gıda gereksiniminin karşılanması ve tarımsal nüfusun yerinde

istihdamının sağlanması için tarımsal arazi kullanım planları yapılmalı ve bu plan dahilinde

mümkün olduğunca ekonomik değeri yüksek olan organik ve özel ürünlerin yetiştirildiği

tarımsal aktiviteler teşvik edilmelidir. Ayrıca, tarım alanlarının verimliliğinin artması ve turistik

potansiyelinden faydalanılabilmesi amacıyla gerekli tarımsal örgütlenme ve uygulamalara

geçilmelidir.

İstanbul il bazında, hayvancılık sektörünün tarımsal üretim içerisindeki payı oldukça

düşüktür. Küçükbaş hayvancılığı neredeyse hiç kalmamıştır. Hayvancılık sektörünün en

önemli parametresi olan mera alanlarının tüm bölge bazında en az düzeye indiği il

İstanbul'dur. Bu nedenle mera alanlarının kadastral çalışmalarının tamamlanarak kayıt altına

alınması, korunması ve tahribata uğramış mera alanlarının ıslah edilerek mera envanterine

aktarılması gerekmektedir. Yem girdisinin yerel kaynaklardan sağlanması için tarımsal ürün

deseni içerisinde yem bitkilerinin yer alması sağlanmalıdır.

Page 6: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Büyük bir yarımada konumunda olan İstanbul ili balıkçılığı, olması gereken üretim

noktasından oldukça geridedir. Balıkçı barınaklarının yetersiz olması nedeniyle büyük balıkçı

teknelerinin ikmal yaptığı, uzun süreli demirlediği alanlar ile kıyı yerleşimi iç içedir. Balıkçılık

sektörünün gelişebilmesi için; balıkçı barınakları, dalyanlar, balık hali vb. alan gereksinimleri

yeterli düzeye ulaştırılmalıdır. Denizlerin kirletilmesi balık çeşidi ve miktarını tehdit

etmektedir. Deniz ulaşımının avlanma bölgelerini sınırlamayacak şekilde düzenlenmesi,

avlanma zamanı ve şekli vb. konuları içeren koruma-kontrol uygulamalarının titizlikle

yürütülmesi gerekmektedir.

Ekosistemlerin sürekliliği, biyoçeşitliliği, sulama imkanları ile yıllık yağış-güneşlenme

özellikleri ve çevre kirletici parametrelerden konumsal uzaklığı göz önünde tutulduğunda;

• Anadolu Yakası'nda İsaköy, Göçe Köyü, Gökmaşlı Köyü, Çelebi Köyü, Göksu Köyü,

Geredeli Köyü, Korucu Köyü, Karamandere Köyü, Yeşilvadi Köyü, Kervansaray Köyü,

Göçbeyli Köyü, Göllü Köyü ve Alibahadır Köyü,

• Avrupa Yakası'nda ise; Aydınlar Köyü, Yaylacık Köyü, Karamandere Köyü,

Çayırdere Köyü, Gümüşpınar Köyü, Kalfaköy, Kızılcaali Köyü, Hacımaşlı Köyü, İnceğiz

Köyü, Gökçeali Köyü, İhsaniye Köyü, Kabakça Köyleri,

ya da bu köylerin ortak birlikleri, ekolojik üretim ve eko turizm alanları açısından

planlamaları gereken yerlerdir.

Büyükçekmece Gölü ve çevresi bilinçsiz kentleşme ve sanayileşmenin yanı sıra, yakın

çevresinde yasak olmasına karşın yapılan konvansiyonel ve geleneksel tarım sonucunda

hızla kirlenmektedir. Büyükçekmece bölgesi ekolojik sürdürülebilirlik açısından son derece

tehlikeli olan konvansiyonel ve mono kültür tarım ile karakterize edilebilir.

Konvansiyonel tarımda kullanılan kimyasal gübreler yağmur ve sulama suları ile hızla

çözünmekte, yüzeysel akış veya taban suyuna ulaşarak göle karışmaktadır. Göl suyundaki

azot ve fosfor miktarı bu nedenle sürekli yükselmektedir.

Gerek yüzey akış ile taşınan toprak partiküllerine bağlı azot ve fosfor bileşikleri ve gerekse

vertikal olarak toprak profilinden, özellikle azot bileşikleri olmak üzere su havzalarına

ulaşmaktadır. Burada aynı zamanda çok eğimli arazilerde bir çapa bitkisi olan ayçiçeği

tarımının uzun süreden beri entegre edilmiş olmasının yanında toprak işleme biçiminin

erozyona yatkın olması, erozyonu önleyen şerit vari ekimin devre dışı olması ve üretim

deseninde toprağı strüktür açısından ıslah eden bir kültür bitkisinin devreye alınmamış

olması ve en önemlisi de tarımsal pazarlama biçiminin buğday-ayçiçeği gibi toprağı yoran bir

ekim nöbetine terk edilmiş olması bu alanlarda geri dönüşümü zor olan süreçlere neden

olmaktadır.

Ortaya çıkan temel sonuçlar erozyon, besin elementi kaybı ve su havzalarının kirliliğidir. Bu

nedenle, İSKİ Su Havzaları Yönetmeliği'nin tarımsal faaliyetler ile ilgili kısmının devreye

alınması, denetiminin yapılması ve bu plan gereği bu alanlarda tarımsal üretim planlamasının

yeni baştan ekolojik boyuta indirgenerek yapılması öngörülmektedir. Bir yandan biyolojik

çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi desteklenirken diğer taraftan gıda güvenliğinin ve

sürdürülebilir kentsel yaşam desteğinin hedef koruma-kullanma dengesi içinde korunmasıdır.

Page 7: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

İstanbul İl sınırları içinde sulanan alan miktarı çok düşüktür. Sulanan alanların önemli bir

kısmı; Kemerburgaz ve çevresinde olduğu gibi, kentsel ve turistik cazibe merkezleri

olmalarından ötürü kaybedilmiştir. Bu nedenle, sulama alanlarının arttırılması gerekmektedir.

İl genelinde 3230 ha olan sulu tarım alanları çoğunlukla Avrupa Yakası'nda bulunmakta olup,

1967 ha'lık sulu tarım alanının 491 ha'ı Çatalca ve 1476 ha'ı Silivri İlçesi'nde, 1263 ha'ı ise

Anadolu Yakası'nda bulunan Ümraniye, Beykoz ve Şile İlçeleri'nde yer almaktadır. Bu

bölgelerdeki sulanan alan miktarları, yerüstü ve yeraltı su imkanları ile arttırılmalıdır. Bu

nedenle bu plan kapsamı ile önerilen bölgesel su yönetimi modelinin oluşturulması ve

uygulanmasına yönelik devlet kurumlarının (İSKİ, DSİ gibi) yeniden yetki ve sorumluluk

bazında yönlendirilmesi gerekmektedir.

İstanbul İl sınırları içinde sulanan alan miktarı çok düşüktür. Sulanan alanların önemli bir

kısmı; Kemerburgaz ve çevresinde olduğu gibi, kentsel ve turistik cazibe merkezleri

olmalarından ötürü kaybedilmiştir.

Tarımsal Planlama Alanları ekolojik üretime uygun olmayan geniş arazilerdir. Bu alanlarda

uygulanan yoğun gübre, tarım ilaçları ve uygun olmayan tarımsal ekim nöbeti sistemleriyle

ortaya çıkan erozyon ve benzeri diğer bozucu etmenler, önemli kayıplara neden olmakta ve

su havzalarındaki kirlenme sürecini arttırmaktadır. Söz konusu konvansiyonel alanlarda

tarımsal rantabilite de bu etmenler nedenyle düşüktür.

Mutlak tarımsal kullanıma önerilen alanlar genellikle Silivri ile Çatalca arasındaki dalgalı

araziler ile Büyükçekmece'nin kuzeyindeki tarım topraklarını içermektedir. Bu bölgelerde

Tarım Bakanlığı tarafından yapılacak üretim planlamasında toprağın verimlilik ve

pedogenetik özelliklerine bağlı olarak; üretim deseni, gübreleme teknolojileri ve buna yönelik

olan uygulama optimizasyonu ve biyolojik çeşitlilik gibi temel kavramlar programlanmada ele

alınacak temel konulardır.

İstanbul ve çevresindeki sera üretimi son yıllarda kısmen artmış olmasına rağmen halen

beklenilen düzeyde değildir. Sera Alanları daha çok Avrupa Yakası'nda Silivri ve Çatalca'da,

Anadolu Yakasında ise Pendik ve Ümraniye'de yer almaktadır. Süs bitkileri üretimi belirli

bölgelerde yapılmakta olup, üretim genellikle kesme çiçek, salon ve bahçe süs bitkileri

şeklindedir.

Sera altındaki en fazla üretim Beykoz, Sarıyer ve Silivri İlçeleri'nde yapılmaktadır. Sera

üretiminin belirlenmesindeki en önemli unsur ısıtma enerjisi maliyetidir. Bu plan kapsamında

yapılan çalışmalarda yönelim ve hakim kuzey-doğu rüzgarlarına kapalı olan mikroklima

alanları belirlenmiştir. Özellikle Şile, Ağva, Değirmenköy ve civarında bu kapsamda

değerlendirilecek önemli alanlar bulunmaktadır. Ayrıca, kent tarımı olgusu içinde sera

alanlarının yer alması gerekmektedir. İstanbul ve çevresinde kent tarımı kapsamındaki sera

faaliyetlerinin atık enerji, mikroklima özelliği ve kentsel rekreasyon açısından

değerlendirilmeleri önem taşımaktadır.

Özellikle Silivri'nin kuzeyindeki alanlar, Büyükçekmece ve diğer su havzaları, Çatalca ve

çevresi, Şile ve Beykoz ile ormana komşu köyler floraya yönelik ekolojik tarıma oldukça

uygun alanlardır. Bahsedilen alanlarda başlatılacak olan eko-tarım faaliyetleri bölgelere

Page 8: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

beraberinde eko-turizmi de getirecek ve agro-eko-turizmi tetikleyecektir. Ortaya konulan

üretim modeli sürdürülebilir olduğundan, uzun vadeleri kapsamaktadır.

Öte yandan Terkos'un kuzeyinde göl çevresinde yasa dışı çeltik tarımı yapılmaktadır. Kabaca

1.000 ha civarındaki alanda gölden su çeken üreticiler, yoğun biçimde tarım ilacı ve sentetik

gübre kullanmaktadır. Tavaların boşaltılması ile kirlenen su ise göle ulaşmakta ve gölde

yosunlaşmaya neden olmaktadır. Bu alanların ekolojik üretime ve eko-turizme

yönlendirilmelerinin dışında, kısa vadede alınabilecek bir önlem yoktur.

III.D. PLAN HEDEFLERĠ

1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı'nın amaçlarına ulaşmak için belirlenen Plan hedefleri

vizyon bileşenleri altında sıralanmıştır. IV. Bölüm'de planlama altbölgeleri ölçeğinde detaylı

olarak açıklanacak hedeflerin Metropol bütününe yönelik amaçlara hizmet edenleri aşağıda

sıralanmıştır. Buna göre, Plan döneminde ulaşılabilecek Plan hedefleri; çevresel, ekonomik

ve toplumsal sürdürülebilirlik amaçları çerçevesinde sıralanmıştır.

Çevresel sürdürülebilirlik hedefleri

• Havza mutlak ve kısa koruma alanlarındaki gerekli kamulaştırmaların

gerçekleşmesini sağlamak ve içme suyu havzaları ndaki yoğun yapılaşmayı

tasfiye etmek

• Ormanlar üzerindeki baskıları azaltmak amacıyla uygun bozuk orman alanlarını

ağaçlandırmak

• Henüz yapı laşmamı ş ve orman alanları nı n çeperinde yer alan ve Orman Yasası 2.

madde B bendine konu olarak orman statüsünden çıkarılmış alanların ağaçlandırılarak

ekolojik açıdan ormanla bütünlüğünü sağlamak

• Orman alanlarında gerçekleştirilen madencilik faaliyetlerinin çevresel etkilerini en az

düzeye indirebilmek için maden ruhsatlarını yeniden düzenlemek, uygun işletme

tekniklerini kullanmak, kullanım sonunda sahayı rehabilite ederek yeniden ormana

kazandırmak ve bu alanların denetiminde yürürlükteki yasalar çerçevesinde Büyükşehir

Belediyesi'nin ilgili birimlerini etkin kılmak

• Tarım alanlarının korunmasını sağlamak, uygun tarım tekniklerinin kullanılmasıyla,

kent ekolojisi çerçevesinde güvenilir gıda üretiminin payını arttırmak

• Kent ormanları, rekreasyon alanları, bölge parkları ve yeşil alanlardan oluşan

tampon kullanımların yerleşim alanları ile doğal kaynaklar (orman alanları ve

mutlak korunacak tarım alanları vb.) arasında oluşumunu sağlamak

Page 9: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

• Ekolojik koridorları yanlış ve amaç dışı kullanımlardan arındırarak ve çevresel

sürdürülebilirlik çerçevesinde yönlendirerek, yaban yaşamı hareketliliğini ve kentsel

hava dolaşımını sağlayan işlevini sürdürmesini sağlamak

• Ekolojik koridorların devamı niteliğindeki yeşil kuşakların kentsel alanlara

ulaşmasını sağlamak, bu koridorları büyük yeşil alanlar ve bölge parkları ile

desteklemek

• İ stanbul'daki rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütle enerji potansiyellerini etkin

kılmak

• Çevre yönetim modelleri ve Çevre Bilgi Sistemi'nin oluşturularak, alt ölçekli fiziki

planların bu bilgi sistemleri kullanılarak yapılmasını sağlamak

Sazlıdere ve Alibeyköy Havzalarını Korumaya Yönelik Özel Planlama Alanı

Yoğunluk ve yapı emsalleri su kalitesini ciddi oranlarda tehdit eden Taşoluk, Haraçcı,

Boğazköy, Bolluca ve Arnavutköy yerleşmelerinin mevcut nüfusları toplam 130.686 kişidir.

Bu bölgeye Belediyelerin yürürlükteki imar planı kararları ile mevcut dışında öngörülen

toplam nüfus ise 650.000 kişidir. İSKİ yoğunlukları dikkate alınarak hesaplanan plan nüfusu,

ismi geçen ilk kademe belediyeleri için yaklaşık 100.000 kişi ve toplam küme için 113.300

kişidir. Sazlıdere ve Alibeyköy Havzaları'ndaki içme suyu kalitesini korumak adına İSKİ

Havza Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından uygun görülen yoğunluk değeri üzerinden

yapılan hesaplamalar sonucu elde edilen bu nüfus değerlerine göre, bölgedeki mevcut

nüfusun bir kısmının desantralizasyonu öngörülmektedir.

Alibeyköy Havzasını Korumaya Yönelik Özel Planlama Alanı

Gaziosmanpaşa'da havza içinde orta ve uzun mesafeli koruma alanı içinde kalan toplam 233

ha'lık alanı kapsayan konut alanı (Gazi, Zübeyde Hanım, Cebeci, Habibler ve Malkoç

Mahalleleri), İSKİ Yönetmeliği'nde öngörüldüğü üzere; 25 kişi/ha yapılaşma koşuluna göre

rehabilite edilerek, alan nüfusu 8.800 kişiye indirilmelidir.

1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı'nda, bu alanların tümünde nüfus yoğunluğu

düşürülmüştür.

Buna göre;

1. Öncelikle havza alanlarındaki nüfus artışının ve kaçak yapılaşmanın önlenmesi ve bu

alanlarda yeni yapılaşmalara izin verilmemesi, özel planlama çalışması sonuçlanıncaya

kadar alandaki planların iptal edilmesi ve/veya onaylanmaması,

2. Kısa vadede havza kirlenmesini engelleyici altyapı ve teknolojik önlemlerin

alınması,

3. Havzanın taşıma kapasitesi için gerekli bilimsel çalışmaların yapılarak, havza koruması

için gerekli eşiğin ve koruma bölgelerinin belirlenmesi,

4. Araştırma sonuçlarına göre uzun vadede yoğunluğun düşürülmesi,

Page 10: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

5. Yapılaşma açısından dere koruma alanlarına, geçirimli toprak yapısına ve zayıf zemin

gibi hassas alanlara dikkat edilmesi,

6. Sanayinin havza alanından desantralizasyonu,

7. Orman alanlarına doğru gelişme eğiliminin engellenmesi için gerekli tedbirlerin alınması

ve sınırda tampon bölgeler oluşturulması,

8. Mülkiyet problemlerinin çözülmesi yönünde model geliştirilmesi,

9. Yapı kalitesi açısından alanın genel olarak sağlıklılaştırılması,

10. Fon oluşturulmasına yönelik kaynakların araştırılması,

11. 'Havza Yönetim Modeli' oluşturularak, tüm havzalarda sorumlu, tam ve tek yetkili bir

kurumun oluşturulması,

12. Koruma-kullanma dengesinin sağlanmasına yönelik tedbirler alınması,

13. Havzalarda kaçak yapılaşmaları engelleyici denetim tedbirlerinin arttırılması,

14. Sosyal entegrasyonu ve katılımı sağlamaya yönelik sosyal projelerin

geliştirilmesi,

15. Havza alanlarındaki nüfusun eğitim düzeyini arttıracak altyapıların sağlanması,

'Havza Alanlarının Korunması ve Rehabilitasyon Amaçlı Özel Planlama Alanları' için getirilen

planlama önerileridir.

Page 11: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

III.G.I.a.i. HAVZA YÖNETĠM MODELĠ ÖNERĠSĠ

enel bir ilke olarak, mevcut ve gelecekteki nüfusun yaşayabilmesi için İstanbul İl sınırları

içerisinde bulunan su kaynaklarının tamamının korunması gerekmektedir. Bu doğrultuda,

Plan'da bütün havzalara aynı hassasiyetle yaklaşılması benimsenmiştir.

Bugüne kadar yaşanan deneyimlerde, kentsel gelişme baskısına maruz kalmış havza

alanlarının yeterince korunamadığı görülmüştür. Konuya ilişkin bilimsel çalışmaların ve

Dünya'daki örneklerin buluştuğu ortak nokta; havzalarda korumanın sağlanabilmesi için

havza yönetimi konusunda tam ve tek yetkili bir kurumun oluşturulması ve kaynakların

bütüncül olarak planlamasıdır. Bu doğrultuda İstanbul'un içme suyu havzalarının tamamı

kapsayan Plan'da belirtilen havza sınırları içerisinde işlerlik kazanmak üzere 'Havza Yönetim

Modeli' oluşturulması öngörülmüştür.

Buna göre; yapılaşmış veya doğal niteliğini kaybetmemiş havzalar gibi farklı nitelikteki

havzalar belirlenmeli ve koruma öncelikleri saptanmalıdır. Yürütülmekte olan çalışmalar

sonucu farklı sorunları olan havzalar için belirlenecek özel stratejiler doğrultusunda imar

planları yapılacak, plan uygulama araçları tanımlanacak ve devlet fonları odaklı kaynak

tahsisi yapılacaktır. 1/25.000 ölçekli İstanbul Nazım İmar Planı, bunu belirleyen ana ilke ve

arazi kullanım kararlarının 'Havza Yönetim Modeli' dahilinde gerçekleşmesine ilişkin bir

çerçeve ortaya koymaktadır.

Araştırma, planlama ve denetleme yetkilerinin tek bir kuruluşta toplanması öngörülen model

ġekil III.G.3. Avrupa Yakasındaki Havza Alanlarında Geliştirilen Plan Kararları

Page 12: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

kapsamında yapılacak çalışmalar aşağıdaki gibi sıralanabilir;

AraĢtırma/ Tespit: Havzanın taşıma kapasitesi için gerekli bilimsel çalışmaların yapılarak,

havza koruması için gerekli eşiklerin belirlenmesi 1/25.000 ölçekte yapılmıştır. Daha detaylı

ve hassas eşik çalışmalarının yapılması, 'Havza Yönetim Modeli' için önem taşımaktadır.

Yine bu doğrultuda, yapılaşma açısından gerekli olan ayrıntılı zemin ve toprak etütlerinin

tamamlanması ve havzaların ekolojik değerinin korunmasına yönelik yapılacak peyzaj

uygulamalarının yerlerinin ve niteliklerinin belirlenmesi, Havza Yönetim Modeli'nin 'Araştırma'

aşaması kapsamında yer almaktadır.

Eğitim/Duyarlılık OluĢturulması: Havza Yönetim Modeli'nin su kaynaklarının korunmasına

yönelik etkili bir yönetim modeli olduğu konusunda kamu ve özel sektör ile toplum bilincinin

geliştirilmesine yönelik halkla ilişkiler çalışmalarının planlı bir yaklaşımla gerçekleştirilmesi

gerekmektedir. Buna ek olarak, havza alanındaki yerleşmelerde su kullanımı konusunda

bilinçlendirme ve bilgilendirme ile havzalardaki nüfusun eğitim düzeyinin arttırılması

çalışmalarının koordine bir şekilde gerçekleştirilmesi, Havza Yönetim Modeli için

'Eğitim/Duyarlılık Oluşturulması' aşaması kapsamında yer almaktadır.

Tahliye: Havza Yönetim Modeli'nin tahliye aşamasında; havza içindeki su kalitesi açısından

zararlı sanayi tesisleri gibi kullanımların kaldırılması, yapılaşmış alandaki yoğunluğun

düşürülmesi ve boşaltılan nüfusun yeni gelişme alanlarına yerleştirilmesi yer almaktadır.

Altyapı: Havza Yönetim Modeli'nin altyapı aşamasında; su toplamaya ve su kalitesini

yükseltmeye yönelik altyapı yatırımlarının yapılması önem taşımaktadır. Yapı kalitesi

açısından alanın genel olarak sağlıklılaştırılması, bir diğer altyapı bileşenini oluşturmaktadır.

Havza içlerinde gerekli yerlerde arazi ve iklimin karakterine göre peyzaj planlarının

hazırlanması ve ekolojik sürdürülebilirliğin sağlanması için gerekli bakımın yapılması ise, yine

altyapı bileşenleri arasında yer almaktadır.

Denetleme: Havza Yönetim Modeli'nin etkin bir şekilde uygulamaya sokulması için çeşitli

boyutlarda denetim süreçlerinin gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlardan ilki; havza içindeki

yapılaşmış alanlardaki nüfus artışının önlenmesi ve bu alanlarda yeni yapılaşmalara izin

verilmemesi şeklindedir. Su kalitesinin belirli periyotlarla kontrol edilerek, gerektiği takdirde

yeni planlama ve proje çalışmalarının uygulamaya sokulması, bir diğer denetim boyutudur.

Havza içinde zorunlu tarımsal model olan ekolojik tarım faaliyetlerin denetlenmesi ise, Havza

Yönetim Modeli'nin işlevleri arasındadır.

İstimlak ve Telafi: Arazisi mutlak koruma alanlarında kalan çiftçilerin mülklerinin doğrudan

bedeli ödenerek satın alınması veya tarımsal faaliyetlere getirilen kısıtlamalardan dolayı ürün

kaybı olan çiftçilerin karşılaştıkları zararın telafi edilmesi için politikalar geliştirilmelidir.

Kurumsal Yapı: Havza Yönetim Modeli'nin hayata geçmesinde İstanbul Metropoliten Alanı

içinde yer alan su kaynaklarının sürekliliğini ve ekolojik değerlerinin korunmasını sağlamaya

yönelik ortak idari platformun oluşturulması kurumsal bir aşama olmaktadır. Bu platform;

İstanbul Valiliği, İBB, ilgili bakanlık temsilcilikleri ile havza sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe

belediyelerin ortak hareket edeceği bir olşum karakteri taşımalıdır.

Page 13: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Havzalarla ilgili yerel yönetimler şunlardır: Akfırat, Alemdar, Arnavutköy, Avcılar, Bahçeköy,

Bahçeşehir, Bolluca, Boğazköy, Büyükçavuşlu, Binkılıç, Celaliye-Kamiloba, Çavuşbaşı,

Çekmeköy, Çiftlikköy, Durusu, Esenyurt, Göktürk, Hadımköy, Haraççı, Karacaköy, Kıraç,

Mimarsinan, Muratbey, Orhanlı, Ortaköy, Ömerli, Şamandıra, Sarıgazi, Taşdelen, Taşoluk,

Tepecik, Yenidoğan ilk kademe belediyeleri ile Beykoz, Büyükçekmece, Çatalca, Esenler,

Eyüp, Gaziosmanpaşa, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Silivri, Sultanbeyli, Şile,

Ümraniye ilçe belediyeleri. İlgili bakanlıklar ise Ağustos 2007 itibariyle; Çevre ve Orman

Bakanlığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Milli Eğitim

Bakanlığı'dır.

Karar verme ve koruma süreçlerinde vatandaşları bilgilendirmek, onları karar verme

aşamalarına dahil etmek ve uygulamalarda tutarlılık sağlamak amacıyla Havza Koruma

Komisyon ve Su Yönetim Birimleri'nin oluşturulması düşünülebilir.

III.G.I.a.ii. SU HAVZALARI KORUMA KUġAKLARI

İ SKİ tarafından belirlenmiş olan havza koruma kuşaklarıyla; su kalitesinin, havza ekolojisinin

ve doğal yaşamın korunması, erozyon ve sedimantasyon problemlerinin giderilmesi

amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda Dünya'daki yaklaşımlar değerlendirilmiş olup, sosyo-

ekonomik ve hukuki yapı göz önünde bulundurularak İstanbul koşullarına uyarlanmıştır.

Böylesine bir yaklaşımla, su toplama havzaları içinde tampon bölgeler oluşturularak kullanım

ve yapılaşma koşullarını sınırlamak hedeflenmektedir.

Havza alanlarının koruma kuşaklarının belirlenmesinde; sabit mesafe ve değişken mesafeli

koruma kuşakları olmak üzere, iki adet yöntem bulunmaktadır. Kamuya kabul ettirilebilmesi

ve uygulama aşamasında kolaylık sağlaması, yaygın bir yöntem olması, imar

uygulamalarında hesaplanabilirlik ve uygulanabilirlilik açısından da kolaylık sağlaması gibi

nedenlerle bugüne kadar İSKİ tarafından benimsenen yöntem; sabit koruma kuşaklarının

kullanılması olmuştur.

Öte yandan; sabit mesafeli koruma kuşakları, bulunulan ortama göre daha güvenlikli bir

yaklaşımla kaynağı korumayı amaçlarken; bu yaklaşımda koruma kuşaklarına ayrılan alanlar

olması gerekenden fazla tutulduğunda, ekonomik kayıplara yol açabilmektedir. Kısa

tutulduğunda ise, kaynağı koruma hedefinden uzaklaşılmaktadır.

İSKİ tarafından halen uygulanmakta olan sabit mesafeli göl koruma kuşaklarının amaca

yönelik ve güvenilir sonuçlar doğurması, kısa vadede yönetmelikteki göl koruma kuşaklarının

bilinen sınırlar içinde tutulmasını zorunlu kılmaktadır. Fakat uzun dönemde topografya

analizi, jeolojik yapı analizi gibi çalışmaların yapılması ve daha bilimsel olan değişken

mesafeli koruma kuşakları yöntemine göre koruma kuşaklarının belirlenmesi gereklidir.

Dere koruma kuşaklarının belirlenmesinde ise, farklı bir yaklaşımın belirlenmesi yararlı

görülmüştür. Buna göre; İSKİ'nin belirlediği koruma bantları sürekli akan dereler için standart

100 m'dir. Tüm havzalarda dere kademelenmesi yaklaşımı çerçevesinde belirlenen bazı

mecralar İSKİ koruma bantları kapsamı dışında kalırken, bazıları da kademelenme

Page 14: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

seviyesinin ötesinde korunmaktadır. Bu çalışmada tüm havzalar için önerilen dere koruma

kuşakları Plan Hükümleri'nde ayrıntısıyla belirtilmiştir.

Bu öneriler çerçevesinde; içinde bulunduğu jeolojik ortamın karakterinden dolayı

düzensizlikler gösterebilecek derelere de ayrıca değinilerek, özel durumlarına uygun kararlar

üretilebilecektir. İçme suyu ve sulama amaçlı göletlerde ise 100 m koruma bandı

tasarlanmıştır.

Mutlak (0-300m) ve Kısa (300-1000 m) Mesafeli Koruma Alanları: Yalnızca İSKİ görüşü

alınarak hazırlanan peyzaj planlarının geçerli olduğu bu alanlarda, arıtma tesisleri hariç her

türlü yapılaşma yasaktır ve İSKİ Yönetmeliği doğrultusunda yalnızca yeşil alan düzenlemeleri

yapılabilir. Kısa mesafeli koruma alanında mevcut olan yapıların tadilatına ve yıkılıp yeniden

yapılmalarına izin verilmez.

Mevcut yerleşim dokusu içme suyu havzası kısa mesafe koruma kuşağında bulunan kı rsal

karakterli yerleşmelerde; tarihi ve doğal değerleri göz önünde bulundurularak belirlenen

kriterler çerçevesinde bazı kırsal yerleşimlerin korunması, bazılarının ise ilgili kurumlar

tarafından kamulaştırılması öngörülmektedir.

Mevcut yerleşim dokusunun bir kısmı içme suyu havzalarını besleyen dere koruma

kuşaklarında bulunan yerleşmelerde de, tarihi ve doğal değerleri göz önünde bulundurularak

bunlardan bazılarının korunması öngörülmektedir.

Orta (1000-2000 m.) ve Uzun (2000 m - Havza sınırı arası) Mesafeli Koruma Alanları: Bu

alanlarda İSKİ Yönetmeliği'ne göre belirlenen sanayi yapıları, idari tesisler, depolama

faaliyetleri gibi ekolojik yapıyı ve su kalitesini tehdit eden tesisler yer alamamaktadır.

III.G.I.a.iii. HAVZA KULLANIM KARARLARI

Plan'da havzalara yönelik olarak getirilen kullanım kararları ve Plan Hükümleri'nde yer alan

tanımlar şu şekilde belirlenmiştir.

Havza içindeki tarım ve orman alanları korunmaktadır. Bu doğrultuda marjinal tarım

topraklarının büyük bir kısmı da tarımsal kullanımı korunacak alanlara dahil edilmiştir. Havza

içinde kalan 2/B alanları da, ağaçlandırılarak ormana katılacak alanlar olarak belirlenmiştir.

Ayrı ca altbölgelerin ihtiyaçlarına göre İSKİ Yönetmeliği'ne uymak suretiyle marjinal tarım

alanlarında fuar alanı, rekreasyon alanı, kentsel yeşil alanlar gibi düşük yoğunluklu

fonksiyonlar Plan'da belirtilmiştir.

Marjinal tarım alanlarında fuar alanı, rekreasyon alanı, kentsel yeşil alanlar gibi düşük

yoğunluklu bazı fonksiyonlara izin verilmektedir. Marjinal tarım toprakları dışında kalan tüm

tarım alanlarının ise, toprakların tarımsal niteliğinin korunması esas alınmıştır.

Havza Ġçi Yapı Yasaklı Alanlar: İçme suyu havzalarının mutlak (0-300 m) ve kısa (300-1000

m) koruma mesafeleri ile havzaya su taşıyan derelerin ve içme suyu kaynaklarının (Memba)

mutlak koruma alanlarında her türlü yapılaşma yasaktır. Bu alanlarda ekolojik yapıyı ve su

kalitesini tehdit eden kullanımlara izin verilmemektedir.

Page 15: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Havza Ġçi YapılaĢma Kısıtlı Alanlar: Bu alanlar; havza sınırları içerisindeki baraj, göl ve

dere mutlak koruma alanları, kısa mesafeli koruma alanları, orman alanları, tarım alanları,

askeri alanlar dışında kalan yerleşilebilir alanlardan oluşmaktadır.

Su toplama havzalarında kalan, planda 'Yapılaşma Kısıtlı Alanlar' olarak tanımlanan ve

özellikle İlk Kademe Belediyeleri yerleşim alanlarını içeren bu alanlarda; sanayi yapıları, idari

tesisler, depolama faaliyetleri yer alamamaktadır. Havzaları mümkün olduğunca

yapılaşmadan uzak tutmak, mevcut yapılaşmalarla gelen nüfusu ve nüfus artışını

denetlemek amacı ile yapılacak olan alt ölçekli planlar, Plan Hükümleri'nde

belirlenen nüfuslar göz önüne alınarak, yoğunluk ve emsal değerleri bu nüfusları

aşmayacak şekilde hazırlanacaktır.

Orman Köyleri ve 5216 Sayılı Yasa Gereği Mahalle Statüsüne Geçen Kırsal YerleĢim

Alanları: Orman köyleri ve diğer kırsal karakterli yerleşim alanları içerisinde yer alan; tarihi,

doğal veya bölgeye özgü doku özelliklerinin korunması ve düzenlenmesi esas alınmıştır. Bu

yerleşim alanlarında doğal nüfus artışına mekansal çözümler oluşturmak için kırsal yerleşim

karakterine uygun gelişme alanları önerilmiştir. Bu gelişme alanlarındaki yapılanmalar

mevcut dokuya benzer nitelikte ve emsalde olacaktır.

Kırsal karakterli yerleşim ve gelişme alanı bütününe hizmet edebilecek donatılar ve detaylı

arazi kullanım kararları 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planları'nda yer alacaktır. Bu alanlara

ilişkin nüfus verileri Plan Hükümleri'nde gösterilmiştir.

III.G.I.a.iv. ÖZEL STRATEJĠLER

Havza Alanları ile ilgili olarak 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı özel planlama alanı ve özel

proje alanı stratejileri geliştirmiştir. Buna göre özel planlama alanları şunlardır;

Havza Alanlarını Koruma ve Rehabilitasyona Yönelik Özel Planlama Alanları: İstanbul'da

bulunan su havzalarının yoğun yapılaşma baskısı altında olmaları ve içme suyu

kaynaklarının yok olma tehdidi ile karşı karşıya bulunması, havzalara ilişkin özel bir yönetim

ve uygulama modeli geliştirilmesi ve bunların bütünlükçü bir şekilde planlanmasını zorunlu

kılmaktadır. Bu nedenle, 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı kararı uyarınca havza içinde

yapılaşmış alanlar 'özel planlama alanları' olarak önerilmiş olup, yoğunluklarının düşürülmesi

için mülkiyet, finans gibi konularda çözümler üretilmesi amaçlanmıştır.

Havza kısa ve mutlak mesafeleri içerisindeki konut alanları İSKİ tarafından kamulaştırılarak

tasfiye edileceğinden, yalnızca orta ve uzun mesafedeki yapılaşmış alanların Özel Proje

Alanları'na dahil edilerek, sağlıklaştırma ve rehabilitasyon çalışmalarının yapılması

amaçlanmıştır. Özel proje alanı olarak belirlenen Havza alanları şunlardır;

1. Ömerli ve Elmalı Havzalarını Korumaya Yönelik Özel Planlama Alanı,

2. Sazlıdere ve Alibeyköy Havzasını Korumaya Yönelik Özel Planlama Alanı ve

3. Alibeyköy Havzasını Korumaya Yönelik Özel Planlama Alanı

Havzalara Yönelik Çevresel Sürdürülebilirlik Amaçlı Özel Proje Alanları şunlardır;

Page 16: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

ÖPA.1-Küçükçekmece Gölü Geri Kazandırılması Çevre Yönetimi Özel Proje Alanı

ÖPA.3-Dudullu OSB Havza Rehabilitasyon Özel Proje Alanı

III.G.I.b. ORMAN ALANLARI

Orman alanları, 6831 sayılı Orman Yasası'nın hükümlerine tabi alanlardır. İstanbul'un kuzeyi

tamamen ormanlarla kaplıdır. İl sınırının yaklaşık %48'ini kapsamakta olan orman alanları

farklı iklim kuşakları içinde bulunduğundan, çok zengin bir floraya sahiptir. Bu florayı

zenginleştiren ve gelişimini sağlayan önemli su kaynaklarının büyük bölümü orman sınırları

içinde yer almaktadır. İstanbul İli'nin büyük bölümüne su sağlayan bu doğal göl ve barajların

korunması için, öncelikle orman alanlarının korunması gerekmektedir.

1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı yapım sürecinde oluşturulan altbölgelerden Avrupa Kuzey

ve Anadolu Kuzey Planlama Altbölgeleri'nin önemli bir kısmı orman alanlarından

oluşmaktadır ve kararlarının çoğu doğal değerleri ve orman alanlarını korumaya yönelik

olarak geliştirilmiştir. Plan'daki Orman Alanları EK I.F.'te görülebilir.

6831 sayılı Orman Yasası'na tabi alanlar Plan'da mutlak korunacak alanlar kapsamında

değerlendirilmiştir. Orman kadastrosu kesinleşmemiş orman vasfı bulunan alanlar da orman

kapsamında değerlendirilerek, mutlak korunacak alanlar olarak kabul edilmiştir.

İ stanbul'un ikliminin ve biyolojik çeşitliliğinin korunması ve yaşam kalitesinin arttırılması için,

ormanların korunması ve uygun bölgelerde rekreatif amaçlarla kullanıma açılması şarttır.

1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı'nın ormanların korunması için geliştirdiği kararlar

aşağıdaki gibidir.

III.G.I.b.i. KADASTRAL ÇALIġMALARIN TAMAMLANMASI

1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı orman kadastrosu çalışmalarının ivedilikle

tamamlanmasını öngörmektedir. Bu süreçte, sınır ihlallerinin giderilmesi ve tespit edilen

bozuk ormanların biyolojik çeşitliliğe uygun olarak yeniden ağaçlandırılması öngörülmüştür.

Orman içi kadastral boşluklar ile orman içi tanımsız alanların da ağaçlandırılarak, ormanla

ġekil III:G.4. Plan'da Orman Alanları

Page 17: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

ekolojik açıdan bütünleştirilmeleri esastır.

III.G.I.b.ii. MUHAFAZA ORMANI STATÜSÜ'NÜN KAZANDIRILMASI

İstanbul İl sınırlarındaki ormanların büyük bir kısmı baltalık işletmesi olarak kullanılırken;

01.01.2006 tarihinden itibaren baltalık işletmeleri İstanbul İli ormanlarından kaldırılmıştır.

Böylece orman alanlarının tüm fonksiyonlarından daha nitelikli fayda ve faydalanma

sağlanacaktır. Ancak Metropoliten Alan'da hızla artan nüfus ve nüfusun doğurduğu ihtiyaçlar,

ormanlara olan menfi müdahaleyi hızla arttırdığı gerçeği unutulmamalıdır.

Bu bakımdan İstanbul İli ormanlarının daha da iyi korunabilmesi amacıyla, tümünün

muhafazaya alınması ve dolayısıyla yasa belirlenen 'Muhafaza Ormanı' statüsünün, orman

varlığını koruma ve sürdürmede daha etkili olacağı düşüncesiyle, muhafaza statüsünün

ihdasıyla ilgili düzenlemeler için Çevre ve Orman Bakanlığı'na teklifte bulunulması

öngörülmektedir.

• Yerleşim merkezlerinin çevre sağlığını etkilemesi,

• Baraj, göl, nehir yataklarının dolmasının engellenmesi,

• Çığ, arazi kayması ve erozyon nedeni ile bir afetin oluşması muhtemel yerlerde

bulunması,

• Kara ve demir yolları ile yerleşim yerlerini toz ve kum fırtınalarına karşı koruması,

• Yurt savunması için korunmasının zorunlu görülmesi,

• Muhafaza ormanlarının tamamlanması için bunlara eklenmesi lazım gelen sahipli

yerlerden olması

esas ve şarttır.

İstanbul İli'nin gerek özel durumu itibariyle bünyesinde barındırdığı ormanların gerekse

yukarıda belirtilen kriterler sebebiyle tamamının Muhafaza Ormanı olarak ayrılmasında

fayda görülmektedir.

Muhafaza Ormanı Tesisi mülkiyetiyle ilgi hususlarda aşağıda belirtilen prosedür

gerçekleştirilebilir;

• Devlet mülkiyetinde olan orman, maki ve fundalıklar için sorun bulunmamaktadır.

• Mülkiyeti devletten başkasına ait olan yerler, Orman Bakanlığı'nın teklifiyle,

Bakanlar Kurulu'nca muhafazaya alınabilir.

• Özel mülkiyet sahipleri izin vermedikleri takdirde bu yerler umumi hükümlere göre

kamulaştırılır.

Muhafaza Ormanı statüsüne geçildiğine, ormanlardan faydalanma konusunda aşağıda

belirtilen hükümler geçerlidir;

• Ormanlarda yapılacak her türlü hizmet Orman İdaresi'nce yapılır.

• Diğer kamu kuruluşlarını ilgilendiren hizmetler merkezden onaylı protokollere göre

düzenlenir.

• Muhafaza amacına zarar vermemek kaydıyla avcılık ve rekreasyon yapılabilir.

• Bu tür ormanlarda hiçbir şekilde otlatma yapılamaz.

Page 18: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

• Muhafaza Ormanı rejimine zarar verecek maden açma ve işletme ruhsatı

verilemez; mermer, taş, kum, kireç vb. ocak açma izni verilemez.

• Bu ormanlarda işlenen suçlar 6831 Sayılı Kanunun 111. Maddesi gereğince 2 misli

cezalandırılır.

• Muhafaza Ormanı statüsüne sahip ormanlarda, 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 2/A ve

2/B maddeleri uygulanamaz.

İstanbul ormanlarının 'Muhafaza Ormanı' statüsüne geçirilmesiyle orman alanlarının doğal

yapısını zedeleyecek tüm unsurlar bertaraf edilmiş olacaktır. Böylece:

• Baltalık işletmesi döneminde yılda sadece kesim zamanında ormanda çalışan orman

köylüleri, bu uygulamayla sürekli ve nitelikli işlerde çalışacaklardır.

• Ekolojik ve biyolojik yaşam zenginleşecek, orman statüsündeki alanlar daha iyi

korunacak ve gelişecektir.

• İ stanbul Metropolü için hava, su, rekreasyon, estetik ve benzeri fayda ve

faydalanmaların en üst düzeyde gerçekleşmesi sağlanmış olacaktır.

III.G.I.b.iii. ORMAN ĠÇĠ REKREASYON ALANLARININ DÜZENLENMESĠ

Orman alanları Metropolün kuzeyinde önemli bir rekreasyon kaynağıdır. Diğer metropollerle

kıyaslandığında kentsel yeşil alan oranının oldukça düşük olduğu gözlemlenmektedir. Kent

içinde yeterli aktif ve pasif yeşil alan oluşturulamaması nedeniyle, orman alanlarında

rekreasyon ihtiyacını karşılayacak sahalar arayışı ortaya çıkmaktadır. Orman Kanunu'nun 25.

maddesi uyarınca, orman idaresi tarafından orman içi dinlenme tesisleri ihdas edilebilir. Bu

doğrultuda eğim, bakı, iklim, bitki örtüsü, toprak, ulaşım ve manzara gibi unsurlar dikkate

alınarak yapılan çalışmalarla belirlenen rekreasyon alanlarının en yakın zamanda yürürlüğe

girmesi öngörülmektedir.

III.G.I.b.iv. ORMAN ALANLARINDA GERÇEKLEġTĠRĠLEN MADENCĠLĠK

FAALĠYETLERĠNĠN ÇEVRESEL ETKĠLERĠNĠN EN AZ DÜZEYE ĠNDĠRĠLMESĠ

Orman alanlarında gerçekleştirilen madencilik faaliyetleri doğal değerlere, turizm ve yerleşim

alanlarına zarar vermektedir. Bu faaliyetlerin çevresel etkilerini en az düzeye indirebilmek

için, organizasyon ve denetim sistemlerinin geliştirilmesi ve işletme süresini tamamlanan

maden ocaklarının yeniden doğaya kazandırılması gerekmektedir. Bu doğrultuda olmak

üzere, aşağıdaki plan kararları geliştirilmiştir;

• Maden ruhsatlarını yeniden düzenlemek ve uygun işletme tekniklerini kullanmak,

• Orman alanlarında gerçekleştirilen madencilik faaliyetlerinin maden ruhsatlarını 10 yıllık

veya daha kısa periyotlar halinde vermek; işletilen maden alanlarının

ağaçlandırılma çalışmalarını, orman teşkilatı ve yerel yönetimler tarafından

denetime tabi tutmak,

• Maden taşımacılığının ilçeler arası erişimi sağlayan yüksek kademeli yollarda yarattığı

trafik baskısını azaltmak,

• Maden taşımacılığına yönelik araçların trafiğe çıkma saatleri sınırlandırmak ve

denetlemek, gerekli yerlerde ek şerit uygulamasına gitmek,

• Orman alanlarında gerçekleştirilen ve işletilmesi sona eren maden alanlarını eski

haline getirmek,

Page 19: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

• 5177 sayılı Maden Kanunu'nun ilgili 7. maddesi uyarınca, maden işletme alanlarındaki

faaliyetlerin bitmesinin ardından, ilgili idareler ve işletmeler tarafından, alanın yeniden

doğaya kazandırılmasına yönelik tedbirler alınmasını sağlamak.

Ayrı ca Kilyos Karadeniz Sahili gerisinde yer alan eski Karadeniz kömür ocakları alanı

İstanbul'da yaşayanların günübirlik rekreasyon ve turizm ihtiyaçlarına yönelik olarak

değerlendirilecek, topoğrafyanın değişiminden kaynaklanan çevresel tehlikelere (heyelan,

erozyon) karşı önlemler alınacaktır. Karadeniz kömür ocakları, tahrip olmuş topografyanın

sert doğal özellikleri dikkate alınarak, doğa ile uyumlu malzemeler kullanılması kaydıyla

rekreatif kullanımlar, turizm fonksiyonları ve doğal yaşam temalı oluşumlar için özel bir proje

kapsamında ele alınacaktır.

III.G.I.b.v. ORMANA YÖNELĠK GELĠġME BASKISININ ENGELLENMESĠ

Ormana yönelik gelişme baskısının engellenmesi amacıyla kent çeperlerinde bölge parkı,

rekreasyon alanları gibi tampon kullanımlar önerilmektedir. Bu gibi kullanımlar dışında orman

sınırında yer alan konut, çalışma alanı ve donatı gibi fonksiyonlar için özel denetleme ve

kentsel tasarım yöntemleri geliştirilecektir.

Ormana yönelik baskıyı azaltmak amacıyla 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı'nda özel proje

alanları da önerilmiştir:

• Büyükdere Caddesi MİA Batıya Kaydırma Özel Proje Alanı:

İş ve finans merkezi olan ve yüksek katlı yapılaşmanın yoğun olarak bulunduğu Büyükdere-

Levent Büyükdere-Maslak aksının kuzeye doğru gelişimi; kuzeyde bulunan havza ve orman

alanları gibi doğal alanlar için tehdit oluşturması sebebi ile Plan'ın ana kararlarından biri olan

merkezin kuzeye gelişimini engellenmesi ve bu alanın gelişmesinin kısıtlanması kararı

doğrultusunda 'özel proje alanı' olarak belirlenmiştir. Bu alanın rehabilite edilerek gelişiminin

kısıtlanması ve batıya yönlendirilmesi amacıyla alana ilişkin kentsel tasarım ve yarışma

projelerinin hazırlanması önerilmektedir.

• Riva Turizm Kültür ve Rekreasyon Kenti Özel Proje Alanı:

Riva Beylik Mandıra Mevkii'nin yürürlükte olan planlarda 40.000 nüfuslu bir konut alanı olarak

gelişmesi öngörülmüştür. Bu gelişme biçimi kuzey ormanlarını koruma yönünde geliştirilen

temel ilkeler ile örtüşmemektedir. Bu sebeple; planda donatı alanları arttırılarak, birbiriyle

ilişkili farklı nitelikte kamusal alan çözümleri ile sağlık, spor ve turizm kullanımının kent

bütününe yayılması, Metropol'e hizmet eden nitelikte olması

ve bir bütün olarak tasarlanması amacıyla, Riva bölgesi için ulusal veya uluslararası proje

hizmet alımı gerçekleştirilecektir. Bu alanlarda çevre ile uyumlu doğa, sağlık ve iş turizmine

hizmet edebilecek turizm alanları; marina, tekne turizmi ve plaj kullanımları ile diğer rekreatif

kullanım alanları, üniversite ve sağlık alanları; bölgenin doğal yapısına uygun düşük

yoğunluklu konut alanları tasarlanacaktır. Bu kapsamda Riva geleneksel köy dokusu da

sağlıklaştırılarak geliştirilecektir.

III.G.I.b.vi. ORMAN KANUNU'NUN 2. MADDESĠ'NĠN B BENDĠNE KONU OLAN

ALANLARIN AĞAÇLANDIRILMASI

Page 20: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

6831 sayılı Orman Kanunun 2. maddesinin B bendi gereğince, orman dışına çıkarılan

alanlardan tekrar ormana dönüşümü mümkün olan yapılaşamamış alanlar ile toprak, su,

havza koruma, erozyon önleme gibi fonksiyon içeren alanların yeniden orman statüsüne

alınması şarttır. Dolayısıyla 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı'nda "Ağaçlandırılarak Ekolojik

Açıdan Ormanla Bütünleştirilecek Alanlar" olarak belirlenen bu alanların; mevcut ağaçların

korunması kaydıyla, alanın doğal yapısının, bölgenin toprak ve iklim karakteristiğine uygun

olarak ağaçlandırılmak suretiyle ekolojik olarak orman alanlarıyla bütünlüğünün sağlanması

esas alınmıştır. Alt ölçekli planlarda, bu alanların orman içerisinde olmayan ve yerleşik

alanlarla bitişik olan yerlerinde, ihtiyaç duyulan kamuya ait sosyal altyapı alanları

ayrılabilecektir.

III.G.I.b.vii. ÖZEL ORMAN ALANLARINDA YAPILAġMANIN KISITLANMASI

Özel ormanlara yönelik konut baskısının engellenmesi orman alanlarının korunmasında

önemli bir unsur oluşturmaktadır. Bu alanlarda orman alanının bütünlüğünün bozulmaması

gerekmektedir.

Söz konusu alanlarda; orman alanının bütünlüğünü bozmadan, toplam alanın %6'sını

geçmeyecek şekilde seçilecek bir kesiminde, maksimum TAKS:0.25, h.max.6.50 (iki kat)

koşulları ile mimari projesine uygun yapılaşmaya izin verilebilir. Bu alanlar ifraz edilemez.

Söz konusu kriterlere göre uygulamaya esas imar planları yapılmadan ve avan projeler

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce onaylanmadan uygulamaya geçilemez.

III.G.1.C. TARIM ALANLARI

İstanbul Metropoliten Alanı içinde kuzeyde orman alanları ve su havzaları içinde ve

Büyükçekmece Havzası'ndan itibaren İl sınırına kadar olan kesimde tarım alanları

yoğunlaşmaktadır. İstanbul genelinde halen varlığını sürdüren kırsal yerleşmelerin temel

ekonomik aktivitesi olan tarım sektörü, ekonomik fayda sağlamasından ziyade, İstanbul'un

kendine yeter bir kent olması açısından önem kazanmaktadır. Dolayısıyla İstanbul'un sahip

olduğu toprak kaynaklarının tarımsal amaç dışı kullanımının engellenmesi ve tarımsal

örgütlenmenin organize edilmesi, sürdürülebilirlik açısından elzemdir.

III.G.1.C.Ġ. TARIM TOPRAKLARININ KORUNMASI

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu Yönetmeliği'ne bağlı olarak yapılan

uyarlamalar doğrultusunda oluşturulan tarım topraklarına ilişkin veriler şunu göstermektedir

ki; İstanbul İli'nde yerleşim alanı, orman ve su yüzeyleri dışında kalan arazilerin yaklaşık

%39'luk bir bölümünü mutlak korunması gerekli arazileri kapsamaktadır. Bu arazilerin tarım

dışı amaçla kullanılmaması gerekmektedir. Tüm kamuyu ilgilendiren önemli bir gerekçe

olmadıkça bu arazilerin tarım dışı amaçla kullanılmaması, gerek duyulan arazilerin önce

marjinal arazilerden karşılanması gerekmektedir.

Page 21: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Ayrıca tarım arazisi üzerinde dağınık sanayi alanlarının yer alması, tarım alanlarını tehdit

eden bir unsurdur. Bu yüzden tarım alanlarını işgal etmiş olan sanayi alanlarının kaldırılarak,

en yakın OSB'lerde yer seçimi sağlanacaktır.

Plan bütünlüğü gözetilerek mutlak korunması gerekli tarım alanlarından ve mera

alanlarından kamu yararına yönelik tarım dışı kullanıma ayrılan alanlar olmuştur.

Bu alanlarda 5403 sayılı Yasa'nın 13.d maddesi uyarınca ilgili bakanlıkça "kamu yararı

kararı" alınacaktır. Kamu yararı kararı alınan alanlarda 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı'nda

belirtilen kullanımların dışında herhangi bir kullanım gerçekleşmeyecek ve bu kullanımlar

gerçekleşene kadar tarımsal faaliyet mümkün olduğunca devam edecektir. Ayrıca önerilen

bu kullanımlarda tarımsal toprağın alansal olarak az kullanılması ve niteliğinin bozulmaması

yönünde yapılaşma oranına ve türüne dikkat edilmesi şarttır.

"Kamu yararı kararı"na konu olan alanlar aşağıdaki gibidir:

İstanbul'un Büyükçekmece Havzası'nın batısındaki gelişme alanı, İstanbul'un yeni gelişme

alanı olarak önerilmiştir. Bu alan sürdürülebilir bir planlama anlayışı ile şekillendirilirken

"Mutlak Korunması Gerekli Tarım Arazileri" hassasiyetle korunmaya çalışılmıştır.

Ancak planlama bütünlüğü, ilke ve esasları çerçevesinde, özellikle hazine arazileri ve

marjinal tarım arazileri kullanılmaya çalışılarak, aşağıda detaylandırılan alanlar planlama

kapsamına alınmak zorunda kalınmıştır. Bu alanlar; kamu yararı kararı alınan alanlar için

geçerli düşük yapılanmaya konu olacaklarından, korunan tarım alanlarına yönelik baskıyı

önlemek üzere tampon işlevler üstlenecektir.

Plan'da Tarım Alanları EK I.G.'de görüleblir.

Page 22: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Mer'a Alanları

1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı'nda belirtilen meraların mutlaka korunması ve ıslah

edilmesi gerekmektedir. Kırsal alandaki meraların korunması ve sürdürülebilir kullanımları

için bölgede hayvancılığın teşvik edilmesi gerekmektedir. Mevcut kent dokusu içersinde

kalan mera alanları, ilgili kanun kapsamında, Tarım İl Müdürlüğü'nün de olumlu görüşü

alınarak mezarlık, park, açık spor alanları vb. yeşil alanlar ile günübirlik rekreasyon olarak

düzenlenebilir.

III.G.1.c.ii. ARAZĠ TOPLULAġTIRILMASI

Tarımsal kullanımı verimli olmayan, 5 dekardan az yüz ölçüme sahip parsellerin tarım dışı

amaçla kullanılma riski daha fazladır. Bu nedenle, Plan içerisinde tarımsal niteliği korunacak

araziler olarak belirlenen küçük yüzölçümlü arazilerin planlandığı şekliyle kullanımının

sağlanması, bir başka deyişle Plan'ın bütünüyle uygulanması ve alınan kararların korunması

gerekmektedir. İl düzeyinde tarım yapılabilecek arazilerin azlığı da dikkate alınarak, küçük

yüzölçümlü parsellerin tarımsal üretime katılabilmesi için, öncelikli köyler belirlenerek

ivedilikle arazi toplulaştırılması projelerinin yapılması gerekmektedir.

III.G.1.c.iii. TARIMSAL ARAZĠ KULLANIM PLANI

1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı çalışmaları sonucunda, Plan içerisinde, mutlak korunması

gerekli araziler, öncelikli korunacak araziler ve "tarımsal karakteri korunacak arazi"

tanımlaması yapılan alanların, belirtilen amaçla kullanımlarının devamı ve dolayısıyla plan

kararlarının tümüyle uygulanabilmesi için, 1/5.000 ölçekli detayda bir arazi kullanım

planlaması yapılması gerekmektedir. Bu amaçla Tarım Bakanlığı yetkilileri ile iş birliği

yapılarak, kısa ve uzun dönemler için uygulanabilecek tarımsal arazi kullanım planları

oluşturulmalıdır.

Tarım İl Müdürlüğü'nün hazırlayacağı tarımsal arazi kullanım planları kapsamında yapılacak

ürün planlama çalışmaları bulgularına dayanarak; tarımla uğraşan nüfus, bu pazar içinde

tespit edilen rekabet oranı yüksek ürünlerin yetiştiriciliğine yönlendirilecektir.

Tarımsal arazi planlaması

Yoğun olarak orman ürünleriyle geçinen Ormanlı, Danamandıra, Hisarbeyli, Celepköy,

Başakköy, Kalfaköy, Karamandere, Gümüşpınar, Yaylacık, Aydınlar, Yalıköy, Belgrat,

Sayalar, Hallaçlı, Çayırdere, Küçüksinekli Köyleri ve çevresindeki tarım topraklarında,

öncelikli olarak "Tarımsal Arazi Planlaması" yapılacaktır. Tarımsal Arazi Planlaması dönemi

boyunca ekilecek ürün cinsi ve ekim yöntemleri hakkında Tarım İl Müdürlüğü ve

oluşturulacak zirai birliklerin katkılarıyla, konunun uzmanları tarafından seminer ve eğitim

çalışmaları verilecektir.

III.G.1.c.iv. TARIMSAL ÜRETĠMĠN ÇEġĠTLENDĠRĠLMESĠ

Analitik verilerin değerlendirilmesi sonucunda, İstanbul İli'ndeki arazilerin toprak ve topoğrafik

koşulları yönünden uygun olmamasına karşın, toprak işlemeli monokültür tarım şeklinin

yaygın olarak yapıldığı görülmüştür. Toprakların verimsizleşmesine neden olan bu uygulama,

özellikle eğimli bölgelerde erozyona neden olacağı için ayrıca önem taşımaktadır. Şile, Silivri

ve Çatalca İlçeleri'nde yer alan eğimli arazilerde hiç önlem almadan toprak işlemeli tarla

tarımı yapılması önlenmelidir. Bu bölgelerde, toprak muhafaza önlemleri alındıktan sonra,

damlama sulama sistemine dayalı tesis edilmiş ya da yağışa bağlı dikili tarım (bahçe tarımı)

yapılması ve ayrıca hayvan yetiştiriciliğinin teşvik edilmesi gerekmektedir.

Page 23: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Toprakların verimlilik özelliği düşük olan bu bölgelerde, tarımsal üretim getirisinin arttırılması

ve buna bağlı olarak toprakların sürdürülebilir bir şekilde tarımsal kullanımlarının

sağlanabilmesi için ekolojik tarım ürünlerinin yetiştiriciliği mutlaka teşvik edilmelidir. Aynı

şekilde, Silivri ve Çatalca'daki eğimli arazilerin özellikle bağ ve meyve yetiştiriciliğine çok

uygun olduğu, esasen bu konuda üretici eğilimlerinin de bulunduğu gözlenmiştir.

İstanbul İli'nin, sahip olduğu potansiyel oranında su ürünleri üretiminin sağlanması için,

araştırma ve geliştirme projelerinin yapılması; başta balıkçıların barınakları, kredi, teknik bilgi

desteği ve çevre sorunları olmak üzere, tüm üretim sorunlarının ele alınması gerekmektedir.

III.G.1.c.v. EKOLOJĠK TARIM

Ekolojik tarım; bitkisel, hayvansal ve su ürünleri ile kullanılacak girdilerin organik tarım

yöntemine göre üretilmesi, işlenmesi, ambalajlanması, etiketlenmesi, depolanması,

taşınması, pazarlanması, kontrol ve sertifikasyonunu kapsayan doğal üretim tekniklerini

içermektedir. Organik tarım faaliyetleri ekolojik olarak bölgesel özellikler göstermektedir. Bu

alanlarda ekolojik işletim, envanter, eğitim, organizasyon, eşgüdüm, deneysel üretim ve

pazarlama aşamalarının gerçekleşmesi gerekmektedir. Elde edilen ürünler; yöresinde ve

ekolojik turizm alanlarında tüketilebileceği gibi, İstanbul bütününde organik tarım ürünlerine

olan talebi karşılamaya yönelik olarak da değerlendirilecektir.

Ekolojik tarım, özellikle içmesuyu havzaları için birincil kırsal planlama modelidir. Bu

alanlardaki, yapılaşmalara ancak marjinal tarım alanları üzerinde ve Tarım İl Müdürlüğü'nün

olumlu görüşüne bağl ı olarak izin verilebilir, buna göre İ stanbul il bütününde

Büyükçekmece, Sazlıdere ve Terkos Havzası'ndaki kırsal yerleşimlerin ortak paydaları;

ekolojik üretim alanları açısından planlamaları yapılacak potansiyel olmalarıdır.

Önerilen üretim modeli sürdürülebilir olduğundan uzun vadeleri kapsamaktadır. Bu alanlarda

başlatılacak olan eko-tarım faaliyetleri, bölgelere eko-turizmi de beraberinde getirecektir.

III.G.1.c.vi. KONVANSĠYONEL TARIM

Özellikle kısa ve orta vadede; ekolojik tarım uygulama olanağı bulunmayan alanlarda uygun

tarım tekniklerinin kullanılmasıyla, kent ekolojisi çerçevesinde güvenilir gıda üretiminin payını

arttırmak gerekmektedir. Monokültür tarım yerine polikültür tarımın yaygınlaştırarak, toprak

erozyonunun önlenmesi ve buna bağlı olarak toprak verimliliğinin arttırılması mümkündür.

Tarım alanlarının korunması ve üretim çeşitliliğinin artması, orman köylerindeki baltalık

kesimin bitmesiyle ortaya çıkacak sosyo-ekonomik sorunların önlenmesi için de gereklidir.

Ormancılıkla uğraşan ailelerin tarım ve/veya hayvancılığa yönlendirilerek, gelir seviyelerini

yükseltmesi öngörülmüştür.

Konvansiyonel tarım alanlarında toprak işleme, ekim nöbeti, tohum kontrolü ve

sertifikasyonu, verimlilik çalışmaları, zararlı ve yabancı otlara karşı yapılacak tarımsal girdi

çalışmaları; ilgili yerel yönetimler ile kamu kuruluşları tarafından yürütülecektir.

Yerel yönetimler, Tarım İl Müdürlüğü, bölgesel kalkınma ajansı ve sivil toplum kuruluşları

desteğiyle; ekolojik ürün çeşitliliğinin sağlanmasına yönelik olmak üzere hububat ve ayçiçeği

üretiminin; sebze, meyve ve çiçekçilik üretimiyle nöbetleşe hale getirilmesi sağlanacaktır.

Page 24: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Tarımsal Planlama Alanları

Tarı msal planlama alanları; ekolojik üretime uygun olmayan, monokültür tarım alanlarını

kapsamaktadır. Bu alanlarda yoğun gübre, tarım ilaçları ve uygun olmayan tarımsal ekim

nöbeti sistemleri sonucu ortaya çıkan erozyon ve benzeri diğer bozucu etmenler nedeniyle

önemli kayıplar ve kirlenme süreçleri yaşandığından, konvansiyonel tarımsal verimliliğe

gidilmesi gerekmektedir. Bu araziler özellikle Silivri İlçesi'nde yer alan kırsal yerleşmelerin

büyük bir kısmında bulunmaktadır. Plan notlarında konunun ayrıntıları belirtilmiştir.

III.G.1.d. EKOLOJĠK KORĠDORLAR

Büyükçekmece-Terkos, Küçükçekmece-Terkos, Haliç-Terkos arası ile Ömerli Barajı-Riva

Deltası arasında kalan alanlar, Karadeniz ve Marmara Denizi arasında koridor oluşturmakta

olup, İstanbul'un iklim yapısını korumaktadır. Bu alanların doğal ve tarımsal karakterleri ve

yaban yaşamı hareketliliği korunacak olup, gerekirse iyileş tirilecektir.

Bu koridorların kentsel alana ulaştığı yerlerde kentsel yapı yoğunluğu düşük tutulacak,

belirlenen açık ve yeşil alanlarla birlikte, kentsel tasarım yöntemleri de kullanılarak kentsel

hava sirkülasyonu sağlanacaktır. Buna yönelik olarak; öncelikle dere koruma kuşakları ve

jeolojik sakıncalı alanlardan yararlanarak, yeşil alanlar sistemi oluşturulmuştur. Havzaların

korunması bu açıdan da elzemdir. Dolayısıyla Küçükçekmece Gölü Havzası'nın, havza

yapısını sürdürmesi önem kazanmaktadır.

9. ÖZEL HÜKÜMLER ___________________________________________________

9.1 Sürdürülebilirlik Çerçevesinde Koruma Alanları

9.1.1 Orman Alanları

Bu alanlar; 6831 sayılı Orman Yasası'nın hükümlerine tabi alanlardır. Orman kadastrosu

netleşmeyen ve ölçek nedeniyle bu Plan kapsamında gösterilemeyen alanlar, orman

kadastrosuna alınması durumunda ilgili yasa çerçevesinde yeniden değerlendirmeye

alınacaktır. Orman sınırı tehdidi konusunda davası süren alanlarda, mahkeme kararları

kesinleşinceye kadar uygulama yapılamaz.

9.1.1.1 Ağaçlandırılarak Ekolojik Açıdan Ormanla BütünleĢtirilecek Alanlar

ġekil III.G.9. Metropol Bütünününde Ekolojik Koridorlar

Page 25: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Bu planın onay tarihinden itibaren, yasal haklar dışında, orman idaresi tarafından ilgili

yasanın 2B maddesi gereği orman alanından çıkartılan ve planda "Ağaçlandırılarak Ormanla

Ekolojik Açıdan Bütünleştirilecek Alanlar" olarak belirlenen bu alanların; mevcut ağaçların

korunması kaydıyla alanın doğal yapısı, bölgenin toprak ve iklim karakteristiğine uygun

olarak ağaçlandırılmak suretiyle ekolojik olarak orman alanlarıyla bütünlüğünün sağlanması

esastır. Alt ölçekli planlarda, bu alanların orman içerisinde olmayan ve yerleşik alanlarla

bitişik olan yerlerinde, ihtiyaç duyulan kamuya ait sosyal altyapı alanları ayrılabilecektir.

Orman içi kadastral boşluklar ile orman içi tanımsız alanların da ağaçlandırılarak

ormanla ekolojik açıdan bütünleştirilmesi esastır.

9.1.1.2 Özel Orman Alanları

Bu alanlarda; orman alanının bütünlüğünü bozmadan, toplam alanın %6'sını geçmeyecek

şekilde seçilecek bir kesiminde, seçilen alanda maksimum TAKS:0.25, h.max.6.50 (iki kat)

koşulları ile mimari projesine uygun yapılaşmaya izin verilebilir. Bu alanlar ifraz edilemez. Bu

kriterlere göre uygulamaya esas imar planları yapılmadan ve avan projeler İstanbul

Büyükşehir Belediyesi'nce onaylanmadan uygulamaya geçilemez.

9.1.2 Tarım Alanları

9.1.2.1 Tarımsal Kullanımı Korunacak Alanlar

Tarımsal kullanımı korunacak alanlar, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu

ile tanımlanan ve Tarım İl Müdürlüğü tarafından sınırları belirlenen tarımsal arazileri içerir.

Araziler, tarımsal özelliklerinin tanımlanabilmesi için, toprak özellikleri ve kullanım şekilleri

dikkate alınarak; mutlak tarım arazisi (sulu ve kuru mutlak tarım), özel

ürün, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olmak üzere dört grup altında

sınıflandırılmıştır.

Orman Kanunu'nun 2.maddesinin B bendi gereği orman alanından çıkartılan ve planda

"Tarımsal Kullanımı Korunacak Alanlar" lejantında kalan hazine mülkiyetindeki araziler,

Tarım İl Müdürlüğü'nce 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu kapsamında

değerlendirilecektir.

Tarımsal kullanımı korunacak alanlarda, tarımsal faaliyetin niteliğine göre, Toprak Koruma ve

Arazi Kullanımı Kanun ve Yönetmeliğine uygun olmak şartıyla tarımsal amaçlı yapı

yapılabilir. Bu amaçla yapılacak yapıların toplam inşaat alanı, Tarım İl Müdürlüğü'nün,

arazinin yeteneği, ekolojik özellikleri ve diğer çevresel özellikleri gözönünde bulundurarak

saptayacağı uygun görüş çerçevesinde Büyükşehir Belediyesi'nce, sürdürülebilirlik ve plan

bütünlüğü açısından değerlendirilmek koşuluyla belirlenerek uygulamaya konulur.

Bu tarımsal amaçlı yapı; toprak koruma ve sulamaya yönelik altyapı tesislerini, entegre

nitelikte olmayan hayvancılık ve su ürünleri üretim ve muhafaza tesislerini, zorunlu olarak

tesis edilmesi gerekli olan müştemilatı, mandırayı, üreticinin bitkisel üretime bağlı olarak elde

ettiği ürünü için ihtiyaç duyacağı yeterli boyut ve hacimde depoları, un değirmenini, tarım alet

ve makinelerinin muhafazasında kullanılan sundurma ve çiftlik atölyelerini, organik tarımsal

işlevlerde kullanılan depolama alanlarının karşılandığı yapıları içerir. Tarımsal Kullanımı

Page 26: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Korunacak alanlarda, tarımsal amaçlı iletim hatlarının kapalı olması ve sulama sisteminde

damlama yönteminin kullanılması esastır.

İçmesuyu Havzaları içersindeki tarım alanlarındaki üretim şekli ekolojik tarım ve hayvancılığı

kapsamaktadır. İçmesuyu Havzaları genelinde sun'i gübre ve zirai mücadele ilaçlarının

kullanıldığı ziraata izin verilmez. Mutlak koruma alanlarında, hiçbir şekilde ziraat ve

hayvancılık yapılamaz. Kısa ve orta mesafeli koruma alanlarında suni gübre ve tarım ilaçları

kullanmamak şartıyla ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın kontrol ve denetiminde organik

tarım metoduyla bitkisel üretim ve organik arı yetiştiriciliğine, hayvancılıkla ilgili yapılar hariç

olmak üzere kontrollü otlatmaya izin verilebilir.

Sera alanlarında ise; Tarım İl Müdürlüğü'nün yapacağı tarımsal arazi kullanım planlarına

uyumlu olmak ve ilgili kurumun kontrolü ve uygun görüşüne bağlı kalmak kaydıyla örtüaltı

tarımsal amaçlı kullanımlar gerçekleştirilecektir.

Özel Mahsul Alanlarında Tarım İl Müdürlüğü'nün uygun görüşü alınmak ve özel ürünle ilgili

kanun ve yönetmeliklerin gerekliliği yerine getirilmek suretiyle, tarımsal amaçlı yapı

yapılabilir.

5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu'nun Geçici 1. Maddesi gereği işlem

görmüş alanlardaki saklı haklar ve mevcut yapılaşmalar 1/5.000 ölçekli nazım imar ve

1/1.000 ölçekli uygulama imar planlarında değerlendirilecektir.

9.1.2.2. Tarımsal Planlama Alanları (TPA)

Tarımsal planlama alanları ekolojik üretime uygun olmayan, monokültür tarım alanlarını

kapsamaktadır. Bu alanlarda yoğun gübre, tarım ilaçları, uygun olmayan tarımsal ekim nöbeti

sistemleri ile ortaya çıkan erozyon ve benzeri diğer bozucu etmenler nedeni ile önemli

kayıplar ve kirlenme süreçleri yaşandığından konvansiyonel tarımsal verimliliğe gidilmesi

gerekmektedir. Bu araziler özellikle;

• Çeltik Köyü,

• Seymen Köyü,

• Büyük Kılıçlı Köyü

• Küçük Kılıçlı Mahallesi

• Fener Köyü

• Gazitepe Mahallesinde

yer alan tarım arazileri tarımsal planlama alanları olarak değerlendirilecektir.

Bu alanlarda, Tarımsal Kullanımı Korunacak Alanlarda belirlenen yapılaşma koşullarına

uyulacaktır.

9.1.2.3 Ekolojik Tarım ve Turizm Alanları (ETTA)

Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin tanımlamasına göre,

ekolojik tarım; bitkisel, hayvansal ve su ürünleri ile kullanılacak girdilerin organik tarım

yöntemine göre üretilmesi, işlenmesi, ambalajlanması, etiketlenmesi, depolanması,

taşınması, pazarlanması, kontrol ve sertifikasyonunu kapsayan doğal üretim tekniklerini

içermektedir. Organik tarım faaliyetleri ekolojik olarak bölgesel özellikler göstermektedir. Bu

alanlarda ekolojik işletim, envanter, eğitim, organizasyon, eşgüdüm, deneysel üretim ve

pazarlama aşamalarının gerçekleşmesi gerekmektedir. Elde edilen ürünler yöresinde ve

Page 27: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

ekolojik turizm alanlarında tüketilebileceği gibi İstanbul bütününde organik tarım ürünlerine

olan talebi karşılamaya yönelik olarak da değerlendirilecektir.

Ekolojik tarım özellikle içme suyu havzaları için birincil kırsal planlama modelidir. Bu

alanlardaki yapılaşmalara ancak marjinal tarım alanları üzerinde ve Tarım İl Müdürlüğünün

olumlu görüşüne bağlı olarak izin verilebilir. Buna göre İstanbul il bütününde Büyükçekmece,

Sazlıdere ve Terkos Havzasında;

• Akören Köyü

• Akalan Köyü

• Başakköy

• Bekirli Köyü

• Çanakça Köyü

• Çayırdere Köyü

• Danamandıra Köyü

• Dursunköy Mahallesi

• Elbasan Köyü

• Gökçeali Köyü

• Gümüşpınar Köyü

• Hallaçlı Köyü

• İ hsaniye Köyü

• İ nceğiz Köyü

• Kabakça Köyü

• Kalfaköy

• Karamandere Köyü

• Kızılcaali Köyü

• Kurfallı Köyü

• Nakkaş Mahallesi

• Örçünlü Köyü

• Sayalar Köyü

• Sazlıbosna Mahallesi,

ve bu yerleşimlerin ortak birlikleri ekolojik üretim alanları açısından planlamaları

yapılacak potansiyel alanlardır.

Önerilen üretim modeli sürdürülebilir olduğundan uzun vadeleri kapsamaktadır. Bu alanlarda

başlatılacak olan eko-tarım faaliyetleri, bölgelere eko-turizmi de beraberinde getirecektir. Bu

süreç yalnız koruma değil, aynı zamanda da kullanma zorunluluğu getirmektedir. Aynı

zamanda, eko-tarımın yöre halkı için cazip ve ekonomik olarak da sürdürülebilir bir faaliyet

olabilmesi için eko-turizm desteklenmesi önerilmektedir. ETTA alanları olarak anılan Ekolojik

Tarım ve Turizm Alanları'nda yer alması öngörülen eko-turizm faaliyetleri doğal üretim ile

doğal ve kültürel sit alanlarının tanıtılmasını, dağ yürüyüşü (trekking) parkurlarının

oluşturulmasını, yöresel gastronomik özelliklerin öne çıkarılmasını, doğa sporlarının

yaygınlaşmasını ve kırsal müzelerin artırılmasını içerir.

Ekolojik Tarım ile birlikte gelişebilecek ekolojik turizm alanlarının Batı Yakasında Terkos Gölü

çevresindeki kırsal yerleşmelerin ağırlıklı ekonomik kimliğini oluşturacağı düşünülmektedir.

Bu yerleşmeler;

Page 28: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

• Celepköy

• Örencik Köyü

• Yazlık Köyü

• Yassıören Köyü

• Baklalı Köyü

• Balaban Köyü'dür.

Ayrıca Şile, Ağva ve Beykoz İlçelerine ait yerleşmelerin bir kısmı da Ekolojik Tarım ve Turizm

alanları olarak gelişebilecektir. Bu yerleşmeler;

• Mahmut Şevket Paşa Köyü,

• Ali Bahadır Köyü

• Cumhuriyet Köyü

• İ shakl ı Köyü

• Kervansaray Köyü

• Bıçkıdere Köyü

• Oruçoğlu Köyü

• Göksu Köyü

• Gökmaşlı Köyü

• Üvezli Köyü

• Yeşilvadi Köyü

• Tekke Köyü

• Ulupelit Köyü

• Satmazlı Köyü

• Yeniköy Köyü

• Ovacı k Köyü'dür

ETTA alanları aynı zamanda aromatik tıbbı ürünler ile çiçekçiliğin de gelişimine olanak tanır.

Avrupa Yakasındaki; Yaylacık Köyü, Ormanlı Köyü, Pirinççi Köyü'dür. Anadolu Yakasında

Şile İlçesi'ndeki; Ahmetli Köyü, Ulupelit Köyü, Oruçoğlu Köyü, Üvezli Köyü yerleşimlerinde

tarım topraklarında aromatik tıbbı ürünler ile çiçekçiğin geliştirilmesi teşvik edilmelidir.

Ekolojik tarım alanlarında Organik Tarımın Esasları ve Uygulamasına İlişkin Yönetmelik

hükümlerine göre işlem yapılacaktır.

ETTA alanlarında, yapılacak yapılarda bu Plan Hükümleri'nin "9.1.2.1 - Tarımsal Kullanımı

Korunacak Alanlar" maddesinde belirlenen yapılaşma koşullarına uyulacaktır.

ETTA alanlarında yer alması öngörülen eko-turizmi destekleyici konaklama, yeme-içme vb.

aktivitelerin mevcut köy yerleşmeleri içinde ve öncelikle mevcut yapılar kullanılarak

gerçekleştirilmesi İstanbul'un kuzey ormanlarının korunması ve kırsal yerleşmelerin

sürdürülebilirliği açısından temel ilke olarak benimsenmiştir. Bu alanlardaki konaklama

türlerinin yöre mimarisi ile uyumlu, yerel istihdamı gözeten pansiyonculuk ve küçük otellere

dayalı olması gerekmektedir. Bölgedeki istihdam alanlarının ekolojik tarım ve eko-turizmin

getirdiği hizmet sektörü ile desteklenmesi öngörülmektedir. Ekolojik turizmin teşvik edildiği

köy yerleşik alanlarında yapılaşma koşullarının belirlenmesinde bu plan hükümlerinin "9.2.3 -

Page 29: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Orman Köyleri ve 5216 Sayılı Yasa Gereği Mahalle Statüsüne Geçen Kırsal Yerleşim ve

Gelişme Alanları" maddesine uyulacaktır.

9.1.2.4 Mer'a Alanları

4342 sayılı yasa kapsamında bulunan alanlardır. İstanbul İl bazında mer'a alanlarının, henüz

bitmemiş olan kadastral çalışmalarının bitirilerek geliştirilmesi zorunludur. Kırsal alandaki

meraların korunması ve sürdürülebilir kullanımları için bölgede hayvancılığın teşvik edilmesi

gerekmektedir. Mevcut kent dokusu içersinde kalan mer'a alanları, ilgili kanun kapsamında,

Tarım İl Müdürlüğünün de olumlu görüşü alınarak mezarlık, park, açık spor alanları vb. yeşil

alanlar ile günübirlik rekreasyon olarak düzenlenebilir.

Günübirlik rekreasyon alanı olarak düzenlenmesi durumunda; sadece sökülüp takılabilir

elemanlardan meydana gelen geçici yapı niteliğinde kır kahvesi, büfe vb. tek katlı yapılar

yapılabilir.

9.1.2.5. Doğal ve Kırsal Karakteri Korunacak Alanlar (DK)

Bu alanlarda; tarımsal faaliyetler ile emsal:0,05 ve en fazla H:6.50 metreyi geçmemek

koşuluyla tarıma yönelik bağ-çiftlik evleri, hobi bahçeleri gibi kırsal nitelikli yapılanmalar yer

alabilir. Bu alanlarda en az ifraz koşulu 5.000 m2'dir.

9.1.3 Yapı Yasağı veya Sınırlama Getirilen Alanlar

9.1.3.1 Havza Alanları

İstanbul Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde ihtiyaç duyulan içme ve kullanma sularının

temin edildiği ve edileceği yüzey ve yeraltı suyu kaynaklarının tabii su toplama alanlarıdır.

Ekosistem özelliklerini kaybeden su toplama havzalarında ekosistem özelliklerinin tekrar

kazandırılmasına yönelik projeler geliştirilecektir.

9.1.3.1.1 Havza Ġçi Yapı Yasaklı Alanlar

İçmesuyu havzalarının mutlak (0-300 m.) kısa (300-1.000 m) koruma mesafeleri ile havzaya

su taşıyan derelerin ve içmesuyu kaynaklarının (Memba) mutlak koruma alanlarıdır.

Kamulaştırma uygulamaları sırasında 1/25.000 ölçekli topografik haritalar üzerinden tespit

edilen derelerin, Dere Koruma Alanları 1/5.000 ölçekli onanlı halihazır haritalar kullanılarak

dere aksına göre belirlenir. Dere koruma kuşak genişlikleri aşağıdaki şekilde gösterilen dere

kademelenmesine göre;

3. derece dereler için dere aksından itibaren derelerin her iki yanında 30'ar metre,

4. derece dereler için dere aksından itibaren derelerin her iki yanında 50'şer metre,

5. derece dereler için dere aksından itibaren derelerin her iki yanında 80'er metre,

6. derece dereler için dere aksından itibaren derelerin her iki yanında 100'er metre

olarak uygulanır.

Page 30: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

7. İçme suyu havzası dışında kalan derelerde uygulanacak koruma bantları, derelerin bakım

ve temizliği, servis yolu, atık su kolektör güzergahları, İSKİ ve diğer altyapı kurumlarının

ihtiyacı için ayrılacak en az mesafeler yağmur suyu toplama havzalarına göre aşağıda

listelendiği şekliyle kademelendirilmiştir. Bu kademelendirme taşkın sınırlarıyla ilgili

çalışmalar tamamlanıncaya kadar geçerli olup, koruma bantları;

9.1.3.1.1.2 Kısa Mesafeli Koruma Alanları (300-1.000 m) kapsamında:

• 0-80 hektarlık yağmursuyu toplama havzası için derenin sağında ve solunda en az 7,5

metre olmak üzere toplam 15 metre genişliğindedir.

• 80-130 hektarlık yağmursuyu toplama havzası için derenin sağında ve solunda en az 10

metre olmak üzere toplam 20 metre genişliğindedir.

• 130-240 hektarlık yağmursuyu toplama havzası için derenin sağında ve solunda en az 15

metre olmak üzere toplam 30 metre genişliğindedir.

• 240 hektar üzeri yağmursuyu toplama havzası için derenin sağında ve solunda en az 25

metre olmak üzere toplam 50 metre genişliğindedir.

Ayrı ca;

• İSKİ tarafından onaylı dere ıslah projesi varsa, projede belirtilen dere ıslah kesiti esas

alınarak, bu kesitin sağında ve solunda en az 25 metre olmak üzere 50 metre

genişliğinde bir bant ayrılır.

• Fiili dere genişliği veya ıslah kesitinin 25 metrenin üzerinde olduğu yerlerde (Riva

Deresi vb.) taşkın sınır belirleme çalışmaları tamamlanıncaya kadar; en az sağında

ve solunda 100 metre olmak üzere toplam 200 metre genişliğinde bir bant ayrılır.

Yukarıda listelenen ilgili koruma mesafeleri dere ıslah yapısı varsa şev üstündeki dere yan

dış duvarından itibaren alınır. Eğer ıslah yapısı yok fakat kadastral dere yatağı çizgisi varsa

bu çizgiler esas alınır. Dere kadastral kayıtları mevcut değil ise su toplama çizgisi esas alınır.

Bu Plan hassasiyetinde gösterilemeyen ilgili idare tesisleri (atıksu-yağmursuyu-içme suyu

tünelleri, terfi merkezleri, su depoları vb.) alt ölçekli planlarda yer alacaktır.

1

Page 31: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

9.1.3.1.1.1 Mutlak Koruma Alanları (0-300m) kapsamında:

• İlgili idare tarafından yapılacak ya da yaptırılacak arıtma tesisleri hariç hiçbir yapı

yapılamaz. Mezarlık kurulamaz.

• Sıvı ve katı atıklar dökülemez, depolanamaz.

• Köy yerleşik nüfusuna ait yapılar ve diğer ruhsatlı yapılar (İdare tarafından

yapılan arıtma tesisleri hariç) ilgili idare tarafından kamulaştırılır.

• İ SKİ 'nin görüşü alınarak hazırlanacak peyzaj planları doğrultusunda, toprak

geçirimliliğini engelleyici betonlaştırma gibi faaliyetler yapılmamak ve doğal yapıyı

bozmamak kaydıyla ağaçlandırma yapılarak gezi, seyir ve balık tutma cepleri teşkil

edilebilir. Bu cepler su alma yapısına 300 m' den daha yakın olamaz.

• Bu alanlar içinde, planda belirlenen yolların sadece ulaşımla ilgili işlevlerine (köprü

vb) izin verilebilir. Dinlenme tesisi, akaryakıt istasyonu, açık otopark vb. tesisler

yapılamaz.

• Planda belirlenen konut yerleşik alanları ve İdare tarafından yapılacak veya

yaptırılacak arıtma tesisleri hariç, hiçbir yapı yapılamaz ve mezarlık kurulamaz.

• Sıvı ve katı atıklar dökülemez, depolanamaz.

• İSKİ'nin görüşü alınarak hazırlanacak peyzaj planları doğrultusunda, toprak

geçirimliliğini engelleyici betonlaştırma gibi faaliyetler yapılmamak ve doğal yapıyı

bozmamak kaydıyla ağaçlandırma yapılarak gezi, seyir, açık spor alanları teşkil

edilebilir.

• Zorunlu hallerde yolların bu alandan geçecek olan kısımlarında sadece ulaşımla ilgili

işlevlerine izin verilebilir. Dinlenme tesisi, akaryakıt istasyonu, vb. tesisler yapılamaz.

9.1.3.1.2 Yapı Yasaklı Alanlar DıĢındaki Havza Alanları (1.000- havza sınırı)

Bu alanlar, Su Toplama Havzalarının yapı yasağı bulunan, Mutlak Koruma(0-300m) ve Kısa

Mesafeli Koruma (300-1.000m) Kuşağı olarak tanımlanan alanlar ile havzaları besleyen

derelerin koruma kuşaklarını kapsayan alanların dışında kalan ve havza sınırına kadar

uzanan bölgeyi kapsamaktadır.

Bu alanlarda, her türlü sanayi maksatlı yapılar, serbest bölgeler, tıp fakülteleri, akaryakıt

istasyonu, laboratuarlarında ve atölyelerinde kimyevi maddelerin işlendiği her türlü eğitim ve

öğretim kurumları ile tıbbi tahlil laboratuarların da yer aldığı tam teşekküllü sağlık tesisleri,

entegre hayvancılık tesisleri, mezbahalar, her türlü kimyevi madde, yakıt, zehirli zararlı ve

tehlikeli madde depoları, katı atık depolama tesisleri, çöp toplama ve imha merkezleri vb.

kirletici yapı ve faaliyetler ile golf ve motor sporları gibi ekolojik yapıyı ve su kalitesini tehdit

eden tesisler yer alamaz. İSKİ'nin uygun görüşü alınmak kaydıyla uzun mesafe koruma

kuşağı alanlarında (2.000m ve üzeri) mezarlık alanı yer alabilir.

9.1.3.1.3 Kısa Mesafeli Koruma Alanları ve Dere Mutlak Koruma KuĢakları Özel

Uygulama Hükümleri

Mevcut yerleşim dokusu içme suyu havzası kısa mesafe koruma kuşağında bulunan kı rsal

karakterli yerleşmelerin, tarihi ve doğal değerleri göz önünde bulundurularak belirlenen

Page 32: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

kriterler çerçevesinde korunması öngörülmektedir. Bu koruma, kırsal yerleşimin doku

özelliğini bozmayan, mevcut nüfus ve yapı emsallerinin artışını öngörmeyen, tarihsel nitelikli

kültür varlıklarının tescil edilmesini gerekli kılan ve yasal çerçevede iki katın üzerindeki

yapılaşmaya izin vermeyen ilkeler doğrultusunda alt ölçekli planlarla sağlanacaktır. Bu

alanların sınırları 1/5.000 ölçekli nazım imar planlarında netleştirilecektir. Bu alanlarda,

hazırlanacak projelerle ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ'nin uygun görüşü

alınmadan uygulamaya geçilemez. İSKİ Yönetmeliğinin 13. maddesi gereği kamulaştırılması

öngörülen; Kurnaköy (Pendik), Kutdoğmuş (Pendik), Paşaköy (Samandıra) kırsal yerleşimleri

yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı kamulaştırma kapsamı dışına çıkarılarak

korunacaktır.

Aşağıda yer alan kırsal yerleşimlerin ise ilgili kurumlar tarafından kamulaştırılması

öngörülmektedir.

• Pirinçci Köyü (Eyüp)/ Alibeyköy Barajı

• Bahsayış Köyü (Hadımköy İKB)/ Büyükçekmece Barajı

• Göksu Köyü (Şile)/ İsaköy Barajı

• Gökmaslı Köyü (Ağva İKB)/ İsaköy Barajı

• Soğullu Köyü (Ağva İKB)/İsaköy Barajı

• Çataklı Köyü (Ağva İKB)/ İsaköy Barajı

Mevcut yerleşim dokusunun bir kısmı içme suyu havzalarını besleyen dere koruma

kuşaklarında bulunan ve aşağıda isimleri yer alan yerleşmelerin de tarihi ve doğal değerleri

göz önünde bulundurularak korunması öngörülmektedir. Dere koruma kuşağında kalıp

korunan parsellerde dereye en az bina yaklaşma sınırı 30 metreden az olmayıp hangi

parsellerin bu kapsamda değerlendirileceği 1/1.000 ölçekli Uygulama İ mar Planları ile

belirlenecektir.

Tarihi ve doğal değerleri itibarîyle korunması öngörülen ve bir kısmı dere mutlak koruma

kuşağında kalan yerleşmeler aşağıdadır;

• Karamandere Köyü Yerleşmesi (Karacaköy İlk Kademe/Çatalca)

• Boğazköy Yerleşmesi köy içi alanı (Boğazköy İlk Kademe/G.O.P)

• Baklalı Köyü Yerleşmesi (Durusu İlk Kademe/Çatalca)

• Boyalık Köyü Yerleşmesi (Durusu İlk Kademe/Çatalca)

• Dursunköy Yerleşmesi (Hadımköy İlk Kademe/Çatalca)

• Yeşilbayır Yerleşmesi (Hadımköy İlk Kademe/Çatalca)

Mevcut yerleşim dokusunun bir kısmı kısa mesafe koruma kuşağında kalan ve daha önce

İSKİ İçmesuyu Havzaları yönetmelikleri gereği imar planları İSKİ görüşü alan aşağıdaki

yerleşmelerin imar planlarıyla yapılaşmış parsellerdeki imar hakları müktesep hak olarak

geçerlidir.

• Durusu İlk Kademe Yerleşmesi

Page 33: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

• Tepecik İlk Kademe Yerleşmesi

9.1.3.1.4 Havza Ġçi YapılaĢma Kısıtlı Alanlar (Orman Köyleri ve 5216 Sayılı Yasa Gereği

Mahalle Statüsüne Geçen Kırsal YerleĢim Alanları Hariç)

Su toplama havzalarında kalan ve bu planda "Yapılaşma Kısıtlı Alanlar"' olarak tanımlanan

ve özellikle İlk Kademe Belediyeleri yerleşim alanlarını içeren bu alanlarda her türlü sanayi

maksatlı yapılar, serbest bölgeler, tıp fakülteleri, laboratuarlarında ve atölyelerinde kimyevi

maddelerin işlendiği her türlü eğitim ve öğretim kurumları ile tıbbi tahlil laboratuarların da yer

aldığı tam teşekküllü sağlık tesisleri, akaryakıt istasyonları, entegre hayvancılık tesisleri,

mezbahalar, her türlü kimyevi madde, yakıt, zehirli zararlı ve tehlikeli madde depoları, katı

atık depolama tesisleri, çöp toplama ve imha merkezleri vb kullanımlar yer alamaz.

9.2.3 Orman Köyleri ve 5216 Sayılı Yasa Gereği Mahalle Statüsüne Geçen Kırsal

YerleĢim ve GeliĢme Alanları (KK)

Orman köyleri ve diğer kırsal karakterli yerleşim alanları içersinde yer alan; tarihi, doğal veya

bölgeye özgü doku özelliklerinin korunması ve düzenlenmesi esastır. Bu alanların yapı

yoğunlukları, cephe derinlikleri, parsel büyüklükleri, ifraz, tevhit, çatı eğimi, kat adeti, yol

kaplaması gibi özellik ve kullanımlara ait sınırlar, 1/5.000 ölçekli nazım imar planları

doğrultusunda üretilecek 1/1.000 ölçekli uygulama imar planları ve/veya Kentsel Tasarım

Projeleri ile belirlenecektir.

Kırsal karakterli yerleşim ve gelişme alanı bütününe hizmet edebilecek donatılar ve detaylı

arazi kullanım kararları 1/5.000 ölçekli nazım imar planlarında yer alacaktır. Bu alanlarda

yapılacak olan alt ölçekli planlarda aşağıdaki tablodaki nüfuslar göz önüne alınacak ve

yoğunluk ve emsal değerleri bu nüfusları aşmayacak şekilde oluşturulacaktır;

AGAÇDERE (ġile) 150 GEREDELI (Ağva IKB) 1550 KÜÇÜK KILIÇLI ( Silivri )

700 AĞAÇLI (Eyüp) 1600 GÖÇBEYLI (Pendik) 800 KÜÇÜK SINEKLI (Silivri)

500 AHMEDIYE (Tepecik ĠKB)

750 GÖÇE (Ağva IKB) 2200 M.ġEVKETPAġA (Beykoz)

3500 AHMETLĠ (ġile) 3150 GÖKÇEALI (Çatalca) 2750 MEġRUTIYET

(ġile) 1250

AKALAN (Çatalca) 2000 GÖLLÜ (Beykoz) 650 NAKKAġ (Hadımköy IKB)

2000 AKBABA (Beykoz) 6500 GÖRELE(Beykoz) 1300 ODAYERI (Eyüp) 600 AKÇAKESE (ġile) 1100 GÜMÜġDERE

(Sarıyer) 4000 OKLALI (Çatalca) 2250

AKÖREN (Silivri) 3500 GÜMÜġPINAR (Karacaköy IKB)

1250 ORMANLI (Karacaköy IKB.)

1600 AKPINAR (Eyüp) 1600 HACILLI (ġile) 50 ORUÇOGLU (ġile) 350 ALACALI (ġile) 1700 HACIMASLI

(Arnavutköy IKB) 1000 OSMANKÖY (ġile) 200

ALIBAHADIR (Beykoz)

2000 HALLAÇLI ( Binkılıç IKB )

2000 OVACIK (ġile) 250 AVCIKORU (ġile) 200 HASANLI (ġile) 300 OVAYENICE

(Çatalca) 3600

AYDINLAR ( Binkılıç IKB)

2000 HISARBEYLI (Karacaköy IKB)

1000 ÖGÜMCE (Beykoz) 2000 BAKLALIKÖY (Durusu IKB)

1500 HÜSEYINLI (Alemdağ IKB)

1750 ÖRÇÜNLÜ (Hadımköy IKB.)

1000 BALABANKÖY (Durusu IKB)

1200 IġIKLAR (Eyüp) 1100 ÖRENCIK (Çiftlikköy IKB.)

1600 BALLICA (Pendik) 700 IHSANIYE (Çatalca) 3100

ÖRNEKKÖY(Beykoz) 5350

BAġAKKÖY (Çiftlikköy IKB)

800 IHSANIYE (Eyüp) 500 PAġAKÖY (Samandıra)

1500 BEKIRLIKÖY (Silivri)

600 IMRENDERE (ġile) 1150 PAġAMANDIRA (Beykoz)

2850 BELGRAD (Karacaköy IKB)

1000 IMRENLI (ġile) 800 POLONEZKÖY (Beykoz)

800 BEYCILER (BüyükçavuĢlu IKB)

3100 INCEGIZ (Çatalca) 2000 REġADIYE (Alemdağ IKB)

7000 BIÇKIDERE (ġile) 300 ISAKÖY (Ağva IKB) 350 RUMELIFENERI

(Sarıyer) 3000

BOYALIK (Durusu IKB)

1800 ISHAKLI (Beykoz) 2350 SAHILKÖY (ġile) 2000 BOZGOCA (ġile) 200 IZZETTIN (Çatalca) 3200 SATMAZLI (ġile) 250 BOZHANE (Beykoz) 1450 KABAKÇA (Çatalca) 3600 SAYALAR ( Silivri ) 1750 BÜYÜK KILIÇLI ( Silivri )

2100 KABAKOZ (ġile) 750 SAZLIBOSNA (Hadımköy IKB.)

1500

BÜYÜK SINEKLI ( Silivri )

900 KADIKÖY (Ortaköy IKD)

3000

SEYMEN ( Silivri ) 2050 BÜYÜKBUCAKLI (Ağva IKB)

850 KADIKÖY (Ağva IKB) 300 SIRAPINAR (Alemdağ IKB)

3150 CELEPKÖY (Karacaköy IKB)

500 KALEMKÖY (Ağva IKB)

350 SOFULAR (ġile) 400 CENGILLI (ġile) 550 KALFAKÖY

(Çiftlikköy IKB) 1500 SORTULLU (ġile) 100

CUMHURIYET (Beykoz)

6000 KARAAGAÇ (Yer. Al/B.Çekmece)

1500 SUBAġI (Çatalca) 3000 ÇAKIL (Çatalca) 5750 KARABEYLI (ġile) 350 ġUAYIPLI (Ağva

IKB) 650

ÇANAKÇA (Hadımköy IKB)

3350 KARABURUN (Durusu IKB)

4000 TAYAKADIN (TaĢoluk IKB)

5000 ÇAYAGZI (Beykoz) 23

000 KARACAKÖY (ġile) 1150 TEKE (ġile) 700

ÇAYIRBAġI (ġile) 3000 KARAKIRAZ (ġile) 550 ULUPELIT (ġile) 400 ÇAYIRDERE (B.çavuĢlu IKB)

2800 KARAMANDERE (Karacaköy IKB)

1050 USKUMRUKÖY (Sarıyer)

8000 ÇELEBI (Ağva IKB) 400 KARAMANDERE

(ġile) 400 ÜVEZLI (ġile) 700

ÇELTIK (Çanta IKB ) 2600 KAYNARCA(Beykoz) 650 YAKA (ġile) 400 ÇIFTEALAN (Eyüp) 500 KERVANSARAY (ġile) 300 YALIKÖY (

Karacaköy IKB) 3300

ÇILINGIR (TaĢoluk IKB)

3250 KESTANELIK (Hadımköy IKB9

3600 YASSIÖREN (Hadımköy IKB)

1600 DAGYENICE (Çiftlikköy IKB)

1300 KILIÇLI (Beykoz) 1250 YAYLA (Eyüp) 5000

Page 34: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

DANAMANDIRA (Silivri)

1800 KISIRKAYA (Sarıyer) 500 YAYLACIK (Binkılıç IKB)

200 DEGIRMENÇAYIRI (ġile)

800 KIZILCAALI (Hadımköy IKB)

600 YAYLALI (ġile) 100 DEMIRCIKÖY (Sarıyer)

2000 KIZILCAKÖY (ġile) 550 YAZIMANAYIR (ġile)

300 DERESEKI (Beykoz) 2000 KILYOS (Sarıyer) 5000 YAZLIK (Hadımköy

IKB) 600

DOGANCILI (ġile) 1650 KOÇULLU (Ömerli IKB)

1750 YENIKÖY (ġile) 750 DURSUNKÖY (Hadımköy IKB)

750 KORUCUKÖY (ġile) 300 YENIKÖY (TaĢoluk IKB)

5000 ELBASAN (Çatalca) 1600 KÖMÜRLÜK (ġile) 250 YEġILBAYIR 800 ELMALI(Beykoz) 5000 KURFALLI ( Silivri ) 1100 YEġILVADI (ġile) 450 EMIRLI (Yeni) (Pendik)

400 KURFALLI (Ağva IKB) 500 YOLÇATI (Çanta IKB )

1050 ERENLER (ġile) 250 KURNA (ġile) 300 ZEKERIYAKÖY

(Sarıyer) 1000

0 FENER ( Silivri ) 3700 KURNAKÖY (Pendik) 1700 ZERZEVATÇI(Beykoz)

1500 GAZITEPE ( Silivri ) 3000 KURTDOGMUġ

(Pendik) 750

Kırsal karakterli yerleşimler Plan'da meskun ve gelişme alanları şeklinde şematik olarak gösterilmiş olup alt ölçekli planlarda netleştirilecektir. Bu yerleşim alanları, köy idari sınırı içindeki yerleşik nüfus ve doğal nüfus artışına mekansal çözümler oluşturmak amacıyla kırsal yerleşim karakteri de dikkate alınarak önerilmiştir. Gelişme alanlarındaki yapılanmalar yukarıdaki tabloda verilen nüfuslar aşılmamak kaydıyla mevcut dokuya benzer nitelikte olmak durumundadır.

9.6.1.1 Karadeniz Rekreasyon ve Turizm Özel Proje Alanı

Avrupa Yakası Karadeniz Maden Ocakları bölgesi uluslararası yarışma yoluyla özel proje

kapsamında rekreasyon ve turizm alanı olarak planlanacaktır.

Bu alanlarda, doğa ile uyumlu malzemeler kullanılması kaydıyla; emsal: 0.05'i geçmeyecek

şekilde; Karadeniz'in sert doğal özellikleri dikkate alınarak, rekreatif kullanım düzenlemeleri

yapılabilir. Bu kullanımların başında; marina, tekne turizmi, tekne imalatları, korunaklı yerel

kayık barınakları ve plaj kullanımları gelmektedir. Kıyıya yakın ocak göletlerinde ise yat sporu

alanları ve geniş kapsamlı, temalı "turistik konaklama üniteleri" yapılabilir. Ağaçlıklı ve açık

alanlarda ise; kültür ve kongre turizmin yanı sıra, doğa ve yaşamın kaynaştığı, ekolojiye

uyumlu, "doğal yaşam temalı" park alanları, konaklama alanları, çay bahçesi, kır lokantası,

kır gazinosu, büfe ve tuvalet gibi kullanımlar ile; gezi alanları, yürüyüş, koşu, bisiklet, atıcılık

gibi açık havada yapılabilen spor faaliyetleri; seyir terasları, piknik alanları, kamp alanları,

oyun ve eğlence parkları, botanik bahçesi, hobi bahçesi gibi açık alan düzenlemeleri yer

alabilir.

Bu fonksiyonlarla birlikte bu alanlarda verilen emsalin (0,05), %30'unu geçmemek

kaydıyla konut kullanımı da yer alabilir.

Page 35: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

AVRUPA YAKASI KUZEY ALTBÖLGESĠ

Avrupa Yakası Kuzey Altbölgesi İstanbul'un Avrupa Yakası'nın kuzey kısmını kapsamakta;

batıda il sınırına dayanan Binkılıç yerleşmesi dâhil, güney batıda Küçüksinekli, Akören,

Kadıköy, Ovayenice, Çakıl, Muratbey yerleşmelerini ve Tepecik beldesini, güney doğuda

Arnavutköy, Boğazköy, Haraçcı, Taşoluk, Bolluca beldelerini içine alıp, doğuda Boğaziçi

alanı, kuzeyde ise Karadeniz ile sınırlanmaktadır. Terkos, Büyükçekmece, Sazlıdere ve

Alibeyköy havza sınırları planlama alanının büyük bir kısmını içermektedir.

Yaklaşık 200.000 ha'lık alana sahip Altbölge'de toplam 389.500 kişi yaşamaktadır. Bölgedeki

doğal kaynakların korunması ve ekolojik sürdürülebilirliğin sağlanması İstanbul Metropoliten

Alan bütünü için hayati önem taşımaktadır. Tarım alanları, orman alanları ve ekolojik-biyolojik

ortamlar ile içmesuyu havzaları mutlak doğal kaynaklar olarak korunmalı ve devamlılığının

sağlanmasına yönelik tedbirler alınmalıdır. Bu tedbirlerin başında; esas olarak Altbölge'de

yeni nüfus artışlarını körükleyecek planlama yaklaşımlarından uzak durulması ve ekolojik

değerleri öne çıkarıcı ekonomik, sosyal ve mekansal çözümlerin üretilmesi gelmektedir.

IV.D.1. ALTBÖLGE

IV.D.1.a. VĠZYON

Avrupa Yakası Planlama Altbölgesi'nin vizyonu; kentin ekolojik sürdürülebilirliğinin

sağlanması için, doğal kaynaklardan koruma-kullanma dengesi içinde yararlanılması ve

doğal kaynak kullanımlarının geliştirilmesi olarak belirlenmiştir.

IV.D.I.b. AMAÇLAR

Altbölge'nin sorun ve potansiyelleri ile İstanbul'un vizyon bileşenleri çerçevesinde

belirlenen vizyona göre planlama çalışmalarında dört adet amaç belirlenmiştir.

• Altbölge'nin en önemli doğal kaynaklarının başında tarım toprakları gelmektedir. Tarım

alanlarının yanlış ve amaçdışı kullanımının engellenerek, konvansiyonel ve ekolojik

üretim politikalarının yeniden düzenlenmesi ve kırsal alanda sürdürülebilir ekonomik

gelişmenin sağlanması gerekmektedir.

• Altbölge'nin sahip olduğu su kaynaklarının nicelik ve nitelik bazında korunması için

içmesuyu havzalarındaki doğal kaynakların sürdürülebilirliğinin sağlanması ve bu doğal

Page 36: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

kaynaklar üzerindeki yanlış ve/veya amaç dışı kullanımların ortadan kaldırılmasına

yönelik önlemlerin alınması gerekmektedir.

• Diğer önemli doğal kaynak olan ormanlık alanlarda sınır itilaflarının giderilmesi, orman

alanlarının ve ekolojik-biyolojik çevrenin korunması, kent içi yeşil alanlarla sürekliliğinin

sağlanması ve uygun aktif rekreasyonel kullanımların Altbölge'ye kazandırılması

gerekmektedir.

• Doğal afet alanları ve yasal sınırlamalar, planlamada doğal kaynak alanları gibi

değerlendirilebilir. Bu nedenle; yerbilimleri açısından yerleşmeye sakınca oluşturan

alanlar (dere yatakları, havza ve dere koruma kuşakları vb.) ile orman ve tarım

alanlarının bütünlüğü kurularak, kent içine sarkan ekolojik koridorların oluşturulması

mümkündür.

IV.D.1.c. HEDEFLER

Belirlenen dört ana amaç çerçevesinde her amaç için hedefler saptanmıştır. Tarı

msal üretim ilişkilerine yönelik hedefler şunlardır;

• Altbölge'deki tarım alanları 47.787 ha'dır. Bu alanlar içerisinde yerleşmeleri çevreleyen

verimli tarım toprakları önemli bir yer tutmaktadır. Tarım topraklarının içmesuyu

havzasında yer almasından ötürü yerel yönetimler, meslek odaları ve ilgili kamu

kurumları (Tarım İl Müdürlüğü vb.) desteğiyle toplam 3500 ha'lık bir alanda ekolojik

tarım eğitimi, örgütlenmesi ve sertifikasyon çalışmalarının plan dönemi içinde

gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.

• Özellikle kısa ve orta vadede ekolojik tarım uygulama olanağı bulunmayan alanlarda;

uygun tarım tekniklerinin kullanılmasıyla, kent ekolojisi çerçevesinde güvenilir gıda

üretiminin payını arttırmak gerekmektedir. Monokültür tarım yerine polikültür tarımı

yaygınlaştırarak, toprak erozyonunun önlenmesi ve buna bağlı olarak toprak

verimliliğinin arttırılması mümkündür. Tarım alanlarının korunması ve üretim

çeşitliliğinin artması, orman köylerindeki baltalık kesimin bitmesiyle ortaya çıkacak

sosyo-ekonomik sorunların önlenmesi için de gereklidir. Ormancılıkla uğraşan yaklaşık

6000 ailenin tarım ve/veya hayvancılığa yönlendirilerek gelir seviyelerini yükseltmesi,

hedeflenen konulardan bir diğeridir.

Page 37: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Su kaynaklarının korunmasına yönelik hedefler;

• İçmesuyu havzaları içersinde yer alan 1 İlçe Belediyesi, 11 İlk Kademe Belediyesi ile

bunlara bağlı yerleşim birimlerinde halihazırda 213.100 kişi yaşamaktadır. Özellikle

İSKİ'den görüş almamış imar planlarındaki nüfus ve yapı yoğunlukları nedeniyle, bahsi

geçen 12 belediyenin öneri nüfusları 765.000 kişiyi aşmaktadır. Ancak, havzalarda yer

alan yerleşim alanları için üretilmiş ve İSKİ Havza Koruma ve Kontrol Müdürlüğü

tarafından olumlu görüş almış mer'i planlardaki nüfus yoğunluklarını içmesuyunu

kirletmeyecek düzeyde tutmak ve yoğunluk ile emsal değerleri içmesuyu kalitesini

tehdit eden mer'i imar planlarında; orman alanları, tarım alanları, havza mutlak ve kısa

mesafe koruma kuşakları, dere koruma kuşakları, askeri alanlar ve jeolojik açıdan

sakıncalı alanlar çıkarıldıktan sonra; yerleşim alanı olarak planlanan bölgelerdeki nüfus

yoğunluklarını içmesuyunu kirletmeyecek düzeye getirmek gerekmektedir. Havzaların

kirlenmesini engellemek adına bahsi geçen 12 yerleşim biriminde plan nüfusun

184.000 kişiden fazla olmaması gerekmektedir.

• Havzalar yerleşim alanları kadar çalışma alanları kanalıyla da kirletilmektedir. Havza

içerisinde yer alan endüstriyel kuruluşlardan, kirletici özelliği yüksek olanlardan

başlayarak, bütün tesislerin bu plan süresi içerisinde havza dışına taşınması

gerekmektedir.

Kaynak: Tarım İhalesi, 2007

Page 38: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

• Altbölge'de yeralan havzalardaki evsel ve tarımsal kirleticiler için ana toplayıcı ve

toplayıcı olan mevcut yaklaşık 344 km'lik atıksu toplama kanallarının arttırılması ve

rehabilite edilmesi de, su kaynaklarının korunması kararlarını güçlendirecektir.

Orman alanları ve ekolojik-biyolojik çeşitliliğe yönelik hedefler;

• Altbölge'deki orman alanları yaklaşık 122.190 ha'dır. Ormanların büyük çoğunluğu

geniş yapraklı ağaçlardan oluşmaktadır. Orman alanlarındaki sınır ve mülkiyet durumu

ile ilgili belirsizlik ve itilafların giderilmesi amacıyla, kadastro ve tapuya tescil

çalışmalarını düzenli ve sürekli olarak güncellemek gerekmektedir. Kadastral

çalışmalar tamamlandığında, doğal ormanlar üzerindeki baskıları azaltmak amacıyla

bozuk orman alanlarının uygun kesimlerinde, hızlı büyüyen orman ağacı türleri ile

ağaçlandırma çalışmalarına başlanabilir.

• Orman alanlarında gerçekleştirilen madencilik faaliyetlerinin çevresel etkilerini en az

düzeye indirebilmek için maden ruhsatlarını yeniden düzenlemek, uygun işletme

tekniklerini kullanmak ve kullanım sonunda bunları rehabilite ederek hızla ormana geri

kazandırmak gerekmektedir. Altbölge'nin kuzeyinde yer alan ve eski Karadeniz kömür

ocaklarını da kapsayan yaklaşık 2935 ha'lık alan, öncelikle İstanbul'da yaşayanların

günübirlik rekreasyon ve turizm ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte ele alınmalıdır.

• Orman Kanunu'nun 2B maddesi gereği orman vasfını yitirmiş alanların mevcut arazi

kullanımlarını da dikkate alarak, kamu yararı çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi

yapılmalıdır.

Ekolojik koridorlara yönelik hedefler;

ġekil IV.D.3. Avrupa Yakası İçmesuyu Havzaları ve Drenaj Ağları

Kaynak: Tarım İhalesi, 2007

Page 39: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

• İstanbul kentsel alan dokusu, orman alanları, su havzaları ve tarım alanlarıyla çevrili

kırılgan coğrafyada sadece ekolojik koridorlar vasıtasıyla nefes alabilecek konuma

gelmiştir. Yeşil alanlar ile orman alanlarının ekolojik koridorlar yoluyla işlevsel bir

şekilde bağlantılarının sağlanarak, biyolojik çeşitliliğin kent içerisine ulaştırılması

gerekmektedir. Jeolojik açıdan yerleşime uygun olmayan alanların yeşil ve açık alanlar

olarak değerlendirilmesi de, ekolojik koridorların oluşumunu destekler bir yaklaşım

olmaktadır.

• Tarım alanlarının ve yerleşim alanlarının çevresinde rekreasyonel alanların

geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için, kent ormanlarının sayısı arttırılmalıdır.

IV.D.1.d. STRATEJĠLER

Belirlenen amaçlar doğrultusunda ortaya konan hedeflere nasıl ulaşılacağını açıklayan

stratejiler aşağıda sıralanmıştır.

Tarımsal üretim ilişkilerine yönelik stratejiler şunlardır;

• Tarım topraklarında, ekolojik üretim yapmaya uygun olan yaklaşık 3500 ha'lık alanın

kuru tarıma uygun olan yerlerinde; buğday ve hububat tarımı ile bağcılık faaliyetlerinin

yapılması ve yetiştirilecek hububat ürünlerinin Halk Ekmek kanalı ile planlanması

sağlanacaktır. Sulu tarıma uygun olan yerlerde ise organik sebze ve meyve üretiminin

planlanması Haller Müdürlüğü'nce gerçekleştirilecektir.

• Konvansiyonel tarım alanlarında toprak işleme, ekim nöbeti, tohum kontrolü ve

sertifikasyonu, verimlilik çalışmaları, zararlı ve yabancı otlara karşı yapılacak tarımsal

girdi çalışmaları; ilgili yerel yönetimler ile kamu kuruluşları tarafından yürütülecektir.

• Tarı msal girdi çalışmaları sonucunda düzenlenecek tarımsal üretim, gıda mevzuatı

kapsamında gıda güvenliğine kavuşturulmalıdır. Bu amaçla adil gelir bölüşümünü

sağlayacak kooperatif şeklinde örgütlenmelerin kurulması sağlanacaktır.

• Üreticinin doğrudan satış yapabileceği ürün pazarları oluşturularak, ürünlerin

pazarlanması sağlanacaktır.

• Yerel yönetimler, Tarım İl Müdürlüğü, bölgesel kalkınma ajansı ve sivil toplum

kuruluşları desteğiyle; ekolojik ürün çeşitliliğinin sağlanmasına yönelik, hububat ve

ayçiçeği üretiminin; sebze, meyve ve çiçekçilik üretimiyle nöbetleşe hale getirilmesi

sağlanacaktır.

• Polikültür tarımın yaygınlaştırılmasına bağlı olarak, toprak erozyonunun önlenmesi

çalışmaları etaplar halinde programlanacak ve 5 yıl içinde tamamlanacaktır.

• Yoğun olarak orman ürünleriyle geçinen Ormanlı, Danamandıra, Hisarbeyli, Celepköy,

Başakköy, Kalfaköy, Karamandere, Gümüşpınar, Yaylacık, Aydınlar, Yalıköy, Belgrat,

Sayalar, Hallaçlı, Çayırdere, Küçüksinekli Köyleri ve çevresindeki tarım topraklarında,

öncelikli olarak "Tarımsal Arazi Planlaması" yapılacaktır. Tarımsal Arazi Planlaması

dönemi boyunca ekilecek ürün cinsi ve ekim yöntemleri hakkında; Tarım İl Müdürlüğü

ve oluşturulacak zirai birliklerin katkılarıyla, konunun uzmanları tarafından seminerler

verilecek ve eğitim çalışmaları yapılacaktır.

Su kaynaklarının korunmasına yönelik stratejiler çerçevesinde;

Page 40: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

• İSKİ Havza Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından olumlu görüş almış olan mer'i

imar planlarının, 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı'na uygun olmayan kısımları revize

edilecek ve emsal değerleri bu planla getirilen maksimum yoğunluk değerlerini (İSKİ

Havza Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından öngörülen yoğunluklar) geçmeyecek

şekilde yeniden düzenlenecektir.

• Yoğunluk ve yapı emsalleri su kalitesini ciddi oranlarda tehdit eden Arnavutköy,

Boğazköy, Bolluca, Taşoluk ve Haracçı İlk Kademe Belediyelerine ait mer'i planlar;

1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı'nda önerilen yerleşim alanlarını aşmamak ve İSKİ

Havza Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından öngörülen yoğunlukları geçmemek

şartıyla, bir bütün halinde yeniden düzenlenecektir.

• Büyükçekmece Havzası'nda yer alan 1.635.400 m2'lik, Terkos Havzası'nda yer alan

7960 rrHik, Sazlıdere Havzası'nda yer alan 434.000 rrHik ve Alibeyköy Havzası'nda yer

alan 94.900 mHik sanayi tesisinin alt sektörlerine göre ayrımı yapılacak, çevrede yer

alan organize sanayi bölgelerindeki boş kapasiteler kullanılarak etaplar halinde

taşınması sağlanacaktır.

• Evsel ve tarımsal kirleticiler içeren atıksu girişleri kuşaklama kanalları ile

engellenecektir.

Orman alanları ve ekolojik-biyolojik çeşitliliğe yönelik stratejiler kapsamında;

• Çevre ve Orman Bakanlığı ve taşra teşkilatı, bilim kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve

diğer ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği ile ekosistem içindeki yeri ve önemi göz önüne

alınarak ormanın tanımı yapılacak ve mevzuatta yer alması 2007 yılı sonuna kadar

gerçekleştirilecektir. Anılan tanımın orman sınırlarının belirlenmesi, orman alanlarının

ve bütünlüğünün korunması ve tüm ormancılık çalışmalarına temel dayanak teşkil

etmesi açısından taşıdığı önem büyüktür.

• Orman kadastro komisyonlarının çalışmaları sırasında yerel halkın haklarına

yeterli özeni göstermesi konusunda eğitim verilmelidir.

• Ağaçlandırma ve ıslah çalışmalarında öncelikle yörenin doğal ağaç, ağaççık ve bitki

türleri kullanılacaktır. Ağaçlandırılacak sahalarda biyolojik çeşitliliğin korunmasına ve

genetik kirlenmeden kaçınmaya gerekli önem ve özen gösterilecek olup, yaban hayatı

açısından önemli orman içi açıklıklarının ve doğal floranın korunması sağlanacaktır.

• Orman alanlarında gerçekleştirilen madencilik faaliyetlerinin maden ruhsatları 10 yıllık

veya daha kısa periyotlar halinde verilecektir. İşletilen maden alanlarının

ağaçlandırılma çalışmaları, orman teşkilatı ve yerel yönetimler tarafından denetime tabi

tutulacaktır. Karadeniz kömür ocakları, doğa ile uyumlu malzemeler kullanılması

kaydıyla ve tahrip olmuş topografyanın sert doğal özellikleri dikkate alınarak; rekreatif

kullanımlar, turizm fonksiyonları ve doğal yaşam temalı oluşumlar için özel bir proje

kapsamında ele alınacaktır.

• Uygun Hazine arazileri üzerinde özel sektör, yerel halk, yerel yönetimler ve diğer ilgi

gruplarınca yapılacak çok amaçlı orman ağaçlandırma çalışmaları (arazi tahsisi, kredi,

teknik yardım, vb.) desteklenecektir.

Page 41: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

• Orman Kanunu'nun 2B maddesi gereği orman vasfını yitirmiş alanlardan içmesuyu

havzaları içinde kalanlar ağaçlandırılarak, bunların ekolojik olarak ormanla bütünlüğü

sağlanacaktır. Havza dışında kalan alanlarda ise mevcut arazi kullanımı ve yasal

koşullar dikkate alınarak ve büyük oranda ağaçlandırılarak ekolojik açıdan ormanla

bütünlüğü sağlanacak; kısmen de tarım alanı ve yerleşim alanı olarak

değerlendirilecektir.

Ekolojik koridorlara yönelik stratejiler çerçevesinde;

• Büyükçekmece-Terkos, Küçükçekmece-Terkos, Haliç-Terkos arasında kalan ekolojik

koridorların doğal ve tarımsal karakterleri, yaban yaşamının hareketliliğini ve kentsel

hava sirkülasyonunu sağlayan işlevlerini sürdürebilmeleri için korunacaktır.

• Anılan koridorlarda iyileştirme gerekiyorsa, yerleşim alanları ile bu koridorlar

arasında rekreasyon vb. düşük yoğunluklu kullanımlara izin verecek şekilde

tampon zonlar oluşturulacaktır. Tampon zonlamada eşit koruma kuşakları

yaklaşımının yerine, doğal eşiklerden gelen sınırlayıcılar dikkate alınacaktır.

• Kuzeydeki orman alanlarını kat eden Istrancalar-Terkos koridorunun karakteri, göçmen

kuşların geçişi için korunacak ve yapılacak faaliyetlerin planlama, projelendirme, tesis

ve bakım sorumluluğu ağırlıklı olarak yerel yönetimler tarafından üstlenilecektir.

• Mevcut Gazi Mahallesi ve Avrupa Yakası Kent Ormanı'na ek olarak 5 adet yeni kent

ormanı planlanacaktır.

Tablo IV.D.1. Çatalca İlçesi Köyleri İçin Önerilen Ekonomik Kimlik

Köy Ekonomik Kimlik Köy Ekonomik Kimlik

Akalan (Çatalca Merkez)

Ekolojik Tarım;

Organik Buğday

Üretimi, Organik

Sebze-Meyve

Üretimi, Ekolojik

Arıcılık

Aydınlar (Binkılıç İlk Kd.Bl.)

Merkez

Fonksiyonların

Yoğunlaşacağı

Köyler

Çakıl (Çatalca Merkez)

Ekolojik Tarım; Organik Buğday

Üretimi, Organik

Sebze-Meyve

Üretimi

Yaylacık (Binkılıç İlk Kd.Bl.)

Ekolojik Tıbbi Ürünler ve Çiçekçilik

Elbasan (Çatalca Merkez)

Ekolojik Tarım;

Organik Buğday

Üretimi, Organik Sebze-Meyve

Üretimi

Başakköy (Çiftlikköy İlk Kd.Bl.)

Ekolojik Tarım;

Organik Buğday

Üretimi, Organik Sebze-Meyve Üretimi Gokcealı

(Çatalca

Merkez)

Ekolojik Tarım;

Organik Buğday,

Organik Sebze-

Meyve Üretimi

Dağyenice

(Çiftlikköy İlk

Kd.Bl.)

Ekolojik Tarım;

Organik Buğday

Üretimi, Organik

Sebze-Meyve

Üretimi, Ekolojik Arıcılık

Ihsanıye (Çatalca Merkez)

Ekolojik Tarım;

Organik Buğday

Üretimi, Organik

Sebze-Meyve

Üretimi, Ekolojik

Arıcılık

Kalfaköy (Çiftlikköy İlk Kd.Bl.)

Ekolojik Tarım;

Organik Buğday

Üretimi, Organik

Sebze-Meyve

Üretimi, Ekolojik

Arıcılık

Page 42: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Incegı z (Çatalca Merkez)

Ekolojik Tarım,

Organik Buğday

Üretimi, Organik Sebze-Meyve

Üretimi, Ekolojik

Turizm; Kırsal

karakteri bozmayan

tarımsal ve ekolojik

rekreasyonlar

Örencik (Çiftlikköy İlk Kd.Bl.)

Ekolojik Turizm;

Kırsal karakteri

bozmayan tarımsal ve ekolojik

rekreasyonlar

Kabakca

(Çatalca

Merkez)

Ekolojik Tarım,

Organik Buğday

Üretimi, Organik

Sebze-Meyve

Üretimi, Ekolojik

Arıcılık

Baklalı (Durusu İlk Kd.Bl.)

Ekolojik Turizm;

Kırsal karakteri

bozmayan tarımsal

ve ekolojik

rekreasyonlar Oklalı (Çatalca Merkez)

Ekolojik Tarım;

Organik Buğday

Üretimi, Organik Sebze-Meyve

Üretimi

Balaban (Durusu İlk Kd.Bl.)

Ekolojik Turizm;

Kırsal karakteri

bozmayan tarımsal ve ekolojik

rekreasyonlar

Ovayenice

(Çatalca

Merkez)

Ekolojik Tarım;

Organik Buğday

Üretimi, Organik

Sebze-Meyve Üretimi

Boyalık (Durusu İlk Kd.Bl.)

Ekolojik Turizm;

Kırsal karakteri

bozmayan

tarımsal ve

ekolojik

rekreasyonlar Ekolojik Turizm;

Kırsal karakteri

bozmayan

tarımsal ve

ekolojik

rekreasyonlar Subaşı (Çatalca Merkez)

Ekolojik Tarım ;

Organik Buğday

Üretimi, Organik

Sebze-Meyve Üretimi

Yazlık (Hadımköy İlk.Kd.Bl.)

Bahşayış

(Hadımköyİlk.

Kd.

Ekolojik Tarım;

Organik Buğday

Üretimi, Organik

Sebze-Meyve Üretimi

Belgrat (Karacaköy İlk.Kd.Bl.)

Çanakça (Hadımköyİlk.Kd. Bl.)

Ekolojik Tarım;

Organik Buğday

Üretimi, Organik

Sebze-Meyve Üretimi

Celebköy (Karacaköy İlk.Kd.Bl.)

Dursunköy (Hadımköyİlk.Kd. Bl.)

Ekolojik Tarım;

Organik Buğday

Üretimi, Organik

Sebze-Meyve Üretimi

Gümüşpınar

(Karacaköy İlk

Kd.Bl.)

Kızılcaali (Hadımköyİlk.Kd. Bl.)

Ekolojik Tarım; Organik Buğday,

Organik Sebze-

Meyve Üretimi

Hisarbeyli (Karacaköy İlk Kd.Bl.)

Nakkaş

(Hadımköyİlk.

Kd. Bl.)

Ekolojik Tarım,

Organik Buğday

Üretimi, Organik Sebze-Meyve Üretimi

Karamandere

(Karacaköy İlk

Kd.Bl.)

Örçünlü

(Hadımköyİlk.

Kd. Bl.)

Ekolojik Tarım;

Organik Buğday

Üretimi, Organik

Sebze-Meyve Üretimi

Ormanlı (Karacaköy İlk Kd.Bl.)

Sazlıbosna (Hadımköyİlk.Kd. Bl.)

Ekolojik Tarım;

Organik Buğday

Üretimi, Organik

Sebze-Meyve Üretimi

Yalı köy (Karacaköy İlk Kd.Bl.)

Page 43: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Ağaçlı (Eyüp Merkez)

Günübirlik Turizm ve

Rekreasyon Alanları

Yeniköy

(GOP-Taşoluk

İlk Kd.Bl.)

Günübirlik Turizm

ve Rekreasyon

Alanları

Akpınar

(Eyüp

Merkez)

Günübirlik Turizm ve

Rekreasyon Alanları

Demirciköy

(Sarıyer

Merkez)

Günübirlik Turizm

ve Rekreasyon

Alanları Çiftalan

(Eyüp

Merkez)

Ekolojik Turizm; Kırsal

karakteri bozmayan

tarımsal ve ekolojik rekreasyonlar

Gümüşdere

(Sarıyer

Merkez)

Ekolojik Turizm;

Kırsal karakteri

bozmayan tarımsal ve ekolojik

rekreasyonlar İhsaniye

(Eyüp

Merkez)

Ekolojik Turizm; Kırsal

karakteri bozmayan

tarımsal ve ekolojik

rekreasyonlar

Kilyos (Sarıyer Merkez)

Günübirlik Turizm

ve Rekreasyon

Alanları

I şı klar (Eyüp Merkez)

Ekolojik Tarım; Organik

Buğday Üretimi, Organik

Sebze-Meyve Üretimi

Kısırkaya

(Sarıyer

Merkez)

Günübirlik Turizm

ve Rekreasyon

Alanları

Odayeri

(Eyüp

Merkez)

Ekolojik Tarım; Organik

Buğday Üretimi, Organik

Sebze-Meyve Üretimi

Uskumruköy

(Sarıyer

Merkez)

Günübirlik Turizm

ve Rekreasyon

Alanları

Ekolojik Tarım: Kuru + Sulu Organik Buğday Üretimi: Halk Ekmek alış garantili

Organik Sebze-Meyve Üretimi: Haller Müdürlüğünce destekli Kırsal karakteri

bozmayan tarımsal ve ekolojik rekreasyonlar: Hobi bahçeleri, ekolojik çiftlikler,

Fakültelerin ilgili bölümlerince yapılan teknik uygulamalar

Merkez Fonksiyonların YoğunlaĢacağı Köyler: Tarım, hizmetler, küçük sanatlar,

iletişim ve eğitim alanları.

Günübirlik Turizm ve Rekreasyon Alanları: İkinci konuttan arındırılarak İstanbul'

da yaşayanların kullanacakları eğlence, dinlence ve tatil alanları.

Kentsel Karakterli YerleĢmeler:

Avrupa Yakası Kuzey Alt Bölgesi'nde yer alan Çatalca İlçe Merkezi, Binkılıç, Çiflikköy,

Karacaköy, Durusu, Tepecik, Muratbey, Arnavutköy, Bolluca, Boğazköy, Hallaçlı, Taşoluk,

Göktürk, Bahçeköy İlk Kademe Belediyeleri ve Kemerburgaz, Uskumruköy, Zekeriyaköy,

Tepekent yerleşmeleri kentsel karakterli yerleşmeler olarak ele alınmış ve planlanmıştır.

Kentsel karakterli yerleşimlerin kendi idari sınırları içerisindeki ve/veya yakın çevresindeki

kırsal yerleşmeleri hinterlandı içine alacağı ve onlara kamusal ve ticari anlamda kentsel

nitelikli hizmetleri sunacağı öngörülmektedir. Bu yerleşmeler, her ne kadar çevresindeki

kırsal karakterli yerleşimlere göre kentsel özellik taşısa da; kent bütünündeki merkez

yerleşimlere göre kırsal ilişkileri bünyesinde taşıyacaktır.

Çoğunluğu içme suyu havzaları içerisinde yer alan söz konusu yerleşmelerin analiz ve

sentez çalışmalarının değerlendirilmesiyle aşağıdaki sonuçlara ulaşılmış ve bu sonuçlar

neticesinde planlama kararları üretilmiştir:

• İçme suyu havzası içerisinde yer alan ve eski İSKİ İçme suyu Havzaları Yönetmelikleri

gereği İSKİ'den görüş almış olan İlk Kademe ve İlçe Belediyeleri'nin mer'i Nazım İmar

Planları doğal eşik senteziyle kıyaslanmış ve eşik ihlallerinin olduğu alanlar için

yeniden arazi kullanım kararları getirilmiştir. Eşik ihlallerinin başında mutlak korunacak

tarım alanları üzerindeki tarımsal amaç dışındaki kullanımlar gelmekte olup; Çatalca,

Tepecik, Muratbey, Durusu Belediyeleri'nin mer'i imar planlarındaki sınırlar bu

kapsamda revize edilmiştir. Planda "havza içi yapılaşması kısıtlı alanlar" lejandıyla

Page 44: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

gösterilen bu alanlarda sıhhileştirme, yenileme, seyreltme ve dönüştürme ilkeleri öne

çıkmaktadır.

• İçmesuyu havzası içerisinde yer alan, ancak nüfus, yoğunluk ve kullanım kararları

(sanayi, depolama vb.) açısından su kalitesini tehdit eden mer'i imar planlarındaki bu

olumsuzlar, 1/25.000 ölçekli planda ele alınmış olup, nüfus ve yoğunluklar içmesuyu

kalitesini etkilemeyecek düzeye (İSKİ Havza Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından

öngörülen yoğunluklara) çekilmiştir. Arnavutköy, Boğazköy, Bolluca, Haraççı ve

Taşoluk İlk Kademe Belediye alanları ve Çatalca İlçe Merkezi bu kapsamda ele

alınmıştır. Arnavutköy, Boğazköy, Bolluca, Haraççı ve Taşoluk yerleşmeleri planda özel

proje alanı olarak tanımlanmış; sürdürülebilirlik ilkesi ve havza yönetimi modelinden

hareketle bütünsel olarak planlanması öngörülmüştür. Aynı zamanda havzalarda yer

alan ve İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik gereği kirletici özelliği

bulunan sanayilerden başlayarak; tüm KOBİ ve imalat atölyelerinin programlar ve

etaplar dahilinde çevrede bulunan planlı sanayi alanlarına desantralizasyonu

öngörüldüğünden Altbölge bütünündeki havzalarda sanayi, depolama, lojistik ve

benzeri kullanımlar yer almamıştır.

Şekil'de Arnavutköy, Boğazköy, Bolluca, Haracçı ve Taşoluk İlk Kademe Belediyeleri

yerleşim alanlarının doğal eşikler kapsamında değerlendirilmesi yer almaktadır. Bu

yerleşimlerdeki mer'i imar planları bölge için yaklaşık 650.000 nüfus önerisinde

bulunmaktadır. Oysa aynı bölgede doğal eşikler haricindeki

yerleşilebilir alan dikkate alınıp, Alibeyköy ve Sazlıdere Havzalarını tehdit etmeyecek ölçüde

yapılaşma düşünüldüğünde; mer'i planlarda öngörülen nüfusun 1/6'sından daha azını

barındırabilecek kapasitenin bulunduğu hesaplanmıştır.

IV.D.1.g. UYGULAMA ADIMLARI

Planlama Alt Bölgesi'ndeki planlama kararlarının uygulama adımları; ETTA Alanları, Havza

Alanları, Orman Alanları ve Ekolojik-Biyolojik Sürdürülebilirlik ile Karadeniz Maden Ocakları

ve Çevresi için açıklanmıştır. ETTA Alanları:

• Tarım İl Müdürlüğü tarafından "Tarımsal Arazi Planı" yapılacaktır.

• Tarımsal Arazi Planı'yla "Ekolojik Tarım" ve "Ekolojik Turizm" Alanları'nın sınırları

netleşecektir.

• İBB, Tarım İl Müdürlüğü, İlçe Belediyeleri, STK'lar ve kırsal yerleşim birimi

yönetiminin (köy muhtarlığı) paydaş olduğu bir örgütlenmeyle ETTA alanları

uygulamasına geçilecektir.

• İBB bünyesinde bulunan uygun iç kurum aracılığıyla, 5-10 köyü kapsayan

kırsal yerleşimlere yönelik ihale veya hizmet alımı yöntemiyle i ş tarifleyecek

ve projelendirecektir.

• Tarım İl Müdürlüğü ve STK'lar bu kırsal yerleşimlerde örgütlenme ve eğitim

çalışmalarına başlayacaktır.

Page 45: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

• Seminer ve eğitim çalışmaları sonucunda, Tarım İl Müdürlüğü ve uzman

ekipler tarafından köy muhtarlarının belirlediği alanlarda ETTA uygulama

örnekleri yapılacaktır.

• Ekolojik ürün sertifikasyonu ve tohum alımı için İBB ilgili kurumlarla temasa

geçecektir.

• Elde edilecek ürünün paketleme/taşıma/pazarlama olanakları İBB, İlçe

Belediyeleri ve Köy Tüzel Kişiliği arasında gerçekleştirilecek bir protokolle

belirlenecektir.

Havza Alanları:

• Planda belirlenen içmesuyu havzaları mutlak koruma alanları ile dere koruma

kuşaklarındaki mülkiyetler, İSKİ'nin ilgili birimi tarafından etaplar halinde

kamulaştırılacaktır.

• İBB, İSKİ ve DSİ'nin ilgili birimlerince örgütlenmesi sağlanacak olan Havza Yönetim

Modeli oluşturulmalı ve bu yönetim modeli içinde konumlandırılacak bir Projelendirme

Birimi tarafından 1/25.000 ölçekli planın amaç, hedef ve stratejilerine uygun planlama,

projelendirme ve uygulama adımlarının programlanması sağlanmalıdır.

• Havza Yönetim Modeli çerçevesinde üretilecek örnek projeler ile havza alanlarının

"kullanılarak korunmasını" sağlayacak uygulamalar gerçekleştirmeli ve finansman için

başta ilgili kurumlar olmak üzere TÜBİTAK ile Avrupa Birliği Merkezi Finans ve İhale

Birimi'nden destek alınmalıdır.

Orman Alanları ve Ekolojik-Biyolojik Sürdürülebilirlik:

• Orman Alanları'ndaki korunan alan tipleri için (milli park, tabiat parkı, tabiatı koruma

alanı, yaban hayatı koruma alanı, vb.) uluslararası kriterlerle uyumlu ulusal kriterlerin

oluşturulması gerekmektedir. Mevcut korunan alanların statülerinin bu kriterlere göre

gözden geçirilmesi ve düzenlenmesi Çevre ve Orman Bakanlığı, araştırma kuruluşları,

sivil toplum örgütleri, medya, diğer ilgi grupları ile işbirliği içerisinde ve sorumlu Doğa

Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) birimi tarafından yapılacaktır.

• Bozuk orman alanlarının öncelikle doğal yolla iyileştirilmesi, bu şekilde iyileştirilmesi

mümkün olmayan alanların ağaçlandırma ve diğer iyileştirme çalışmalarıyla

geliştirilmesi ve bu çalışmalarda yerli türlerin kullanılması Ağaçlandırma Genel

Müdürlüğü (AGM) ve Orman Genel Müdürlüğü (OGM) tarafından gerçekleştirilecektir.

Orman ağaçlandırmaları için uygun Hazine arazilerinin belirlenmesi ve işletimi sona

eren maden alanlarının ağaçlandırılması için; Çevre ve Orman Bakanlığı, Maliye

Bakanlığı ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün işbirliği ile yapılacak bir envanter-etüd

çalışmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

• Kent ormanlarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması; mevcut yeşil kuşak

ağaçlamalarının uygun şekilde korunması ve faydalanılması faaliyetlerinin

gerçekleştirilmesi; yerel yönetimlerin yeşil kuşak ağaçlamalarının tesisi,

korunması ve yönetimi konularında yükümlülüklerinin arttırılması, kurumsal

kapasitelerinin ve bu çalışmalara finans tahsislerinin güçlendirilmesi, Yerel

Page 46: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Yönetimler ve Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü (AGM) işbirliği ile

gerçekleştirilecektir.

• Uygun özel araziler üzerinde yerel halk tarafından kavak ve diğer hızlı gelişen

ağaç türleriyle ağaçlandırma ve tarımsal ormancılık (agroforestry)

uygulamaları, Çevre ve Orman Bakanlığı (ÇOB), Kavak ve Hızlı Gelişen

Orman Ağaçları Araştırma Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü ve diğer ilgi

gruplarının işbirliği ile sağlanacaktır.

• Yöredeki gelir düzeyi düşük orman içi ve kenarı köylerde yakacak ve yapacak

odun ihtiyaçlarının belirlenmesi ve dikkate alınması, işletmeciliğin bu

hususların entegrasyonunu sağlayacak şekilde geliştirilmesi Çevre ve Orman

Bakanlığı (ÇOB) tarafından orman köylüleri ile işbirliği çerçevesinde

yapılacaktır.

• Orman köylüleri ve kooperatifleri için odun dışı orman ürünleri (ODOÜ)

kaynaklarının korunması; ODOÜ'lerinin üretimi, hasatı, işlenmesi,

pazarlanması konularında eğitim programları hazırlanması ve uygulanması;

OGM, ORKÖY ve orman köy kooperatifleri tarafından gerçekleştirilecektir.

• İşlevsel yönetim planlaması çerçevesinde; farklı sosyal ve kültürel işlevlere

(su, çevre sağlığı, rekreasyon, peyzaj, avcılık, sportif balıkçılık, eğitim, vb.)

ayrılacak orman sahalarının belirlenmesi; bu sahalar için yönetim plan ve

projelerinin hazırlanması ve esasların geliştirilmesi amacıyla; bir araştırma-

değerlendirme çalışması İBB ve ÇOB işbirliği ile yapılacaktır.

• Orman içi su ürünlerinden faydalanılmasının ve sportif olta balıkçılığının

geliştirilmesi konusunda bir pilot projenin hazırlanması ve uygulanması, Doğa

Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) ve Orman Genel

Müdürlüğü kontrolünde yapılacaktır.

Acil gerekler;

• Tarımsal Arazi Planlaması çerçevesinde 3.500 ha'lık alanda ekolojik tarım üretiminin

örgütlenmesi sonucu bölgedeki doğal ekolojik yaşamın bozulmadan sürdürülebilir

biçimde kullanılması; koruma-kullanma dengesini sağlayacak, havzaların kirlenmesini

önleyecek ve bölgedeki ekonomik istihdamın artması ve gelir düzeyinin yükselmesine

katkı sağlayacaktır. Bu amaçla, su kaynaklarını korumaya yönelik Havza Yönetim

Modeli teşkilatlanmasının kısa vadede kurulması önem arz etmektedir. Ayrıca;

havzalardaki yerleşimlerde imar planlarındaki yoğunluklarının İSKİ Havza Koruma ve

Kontrol Müdürlüğü tarafından öngörülen yoğunlukları geçmeyecek şekilde yeniden

düzenlenmesi, Orman Kadastro çalışmalarının tamamlanması, maden alanlarındaki

ruhsatların yeniden gözden geçirilmesi de gerekmektedir.

Orta vadede yapılması gerekenler;

• Örgütlenen ekolojik tarım lokasyonlarında sertifikasyon çalışmalarına

başlanması,

• Havza Yönetim Modeline finans kaynakları yaratılarak pilot projeler üretilmesi,

• Orman alanlarındaki rekreasyon ve ağaçlandırma çalışmalarının düzenlenmesi ve

Page 47: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

• Ormancılıkla uğraşan yaklaşık 6.000 ailenin tarım ve/veya hayvancılığa

yönlendirilerek gelir seviyelerinin yükseltilmesidir.

Uzun vadeli çalıĢmalar;

• Monokültür tarım yerine polikültür tarımı yaygınlaştırarak toprak erozyonunun

önlenmesi ve toprak verimliliğinin arttırılması ile

• Ekolojik koridorların oluşturulması ve kent ormanlarının arttırılmasıyla hem sağlıklı

bir kent dokusu oluşumunun hem de yaşam kalitesinin artmasının sağlanmasıdır.

IV.D.1.i. BEKLENEN ETKĠLER

Beklenen etkiler; ETTA Alanları, Havza Alanları, Ekolojik-Biyolojik Sürdürülebilirliğin ve

Ormanların Bulunduğu Alanlar, Karadeniz Maden Ocakları ve Çevresi olarak tanımlanan dört

alan içinde 'olumlu' ve 'olumsuz' olmak üzere ortaya konmuştur.

• ETTA Alanları

Olumlu Etkiler: Tarımsal Arazi Planlaması ve kurumların birlikteliğiyle tarım arazilerinin tarım

dışı kullanımı engellenmiş olacaktır.

Kırsal kesimin arsa satışıyla elde ettiği ranta dayalı ancak tükenebilen gelir yerine; tarımsal

ürün yetiştiriciliğiyle üretime dayalı ve yenilenebilen bir ekonomik kaynak yaratılacaktır.

Polikültür tarım sayesinde toprak erozyonu azalacak, ürün çeşitliliği ve güvenilirliği

artacaktır.

Olumsuz Etkiler: Kırsal eğitim ve örgütlenme çalışmaları yeterince başarılı olamaz ve ilgili

kurumlar tarımsal üretim için tohumdan pazara kadar köylüye destek vermezse, ETTA

alanlarından beklenen sonuç alınamayacaktır.

İlçe ve İlk Kademe Belediyeleri tarafından ikinci konut yapımı teşvik edilirse, tarımsal üretim

azalacak ve tarım arazilerinin yanlış ve amaç dışı kullanımı devam edebilecektir.

• Havza Alanları

Olumlu Etkiler: İçmesuyu havzalarındaki çarpık ve yoğun yapılaşma engellenerek,

içmesuyunu kirleten unsurlar ortadan kaldırılacaktır.

İçmesuyu havzalarının uluslararası düzeyde korunması Havza Yönetim Modelinin hayata

geçirilmesine bağlıdır. Böylelikle ekolojik yaşamın sürdürülebilirliği sağlanmış ve ekonomik

kaynaklar doğru yönlendirilmiş olacaktır.

Olumsuz Etkiler: Havzalardaki yanlış ve amaç dışı arazi kullanım kararları, başta İBB ve

Tarım İl Müdürlüğü olmak üzere tüm kurum ve kuruluşların ortak çabasıyla giderilebilir. Bu

anlamda örgütlenmeler ve korumaya yönelik olmak üzere oluşturulacak birlikler aynı amaç,

ilke ve stratejilerde birleşemez ve yerel uygulamalar ile koruma kriterleri aşılırsa, havzaların

sürdürülebilirliği sağlanamayacaktır.

Havza Yönetim Modeli merkezi ve yerel idarelerden yeterli ekonomik ve teknik desteği

bulamaz ise, hayata geçirilemeyecektir.

Page 48: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

• Orman Alanları ve Ekolojik-Biyolojik Sürdürülebilirlik

Olumlu Etkiler: Orman Alanlarının korunması, ekolojik ve biyolojik çeşitliliğin devamı, bozuk

orman arazilerinin ağaçlandırılması, kent ormanlarının geliştirilmesi gibi kavramlar; sosyal,

ekonomik ve mekansal açıdan gelişmişlikle doğru orantılıdır. Bu anlayış; hem kentin ve

bireylerin sağlıklı gelişimine katkı sağlayacak, hem de orman alanlarının gelecek kuşaklara

aktarılmasını mümkün kılacaktır.

Orman köylüleri ile işbirliği içinde; özellikle gelir düzeyi düşük orman içi ve kenarı köylerde

yakacak ve yapacak odun ihtiyaçlarının belirlenmesi ve entegre bir çalışmanın yapılmasıyla

mağduriyetler önlenecektir. Böylelikle, odun dışı orman ürünleri (ODOÜ) kaynaklarının

korunması ve işletilmesi sağlanacaktır.

Orman Kanunu'nun 2B maddesi gereği orman dışına çıkarılan toplam 2995 ha alan yeniden

ağaçlandırılarak, ekolojik açıdan ormanla bütünleştirilmesi sağlanmış olacaktır.

Olumsuz Etkiler: 2B üzerindeki şagiller ve orman köylüsünün yaratacağı sosyal baskılar

olumsuz etkiler arasında sayılabilir.

Alt bölge için oluşturulan kümeler şunlardır;

1- Ekolojik Tarımın Yoğunlaşacağı Alanlar,

2- Ekolojik Turizmin Yoğunlaşacağı Alanlar,

3- Karadeniz Kıyısı Turizm ve Rekreasyon Alanları,

4- Çatalca Bölgesi Yerleşim Alanları,

5- Arnavutköy Bölgesi Yerleşim Alanları ve

6- Kemerburgaz Bölgesi Yerleşim Alanları.

7- IV.D.2.a. EKOLOJĠK TARIMIN YOĞUNLAġACAĞI ALANLAR KÜMESĠ

8- Toplam 108.105 ha'lık alana sahip olan kümede 65.719 kişi ikamet etmekte ve küme

Terkos ve Büyükçekmece içme suyu havzası içinde yer almaktadır. 9-

10- Çatalca ve Silivri İlçeleri'nin bazı mahalleleri ile köylerini kapsayan planlama alanı

Avrupa Yakası'nın kuzey batısındadır. Çatalca İlçesi'ne bağlı Binkılıç, Karacaköy ve Çiftlikköy

İlk Kademe Belediyeleri ile Nakkaş, Ovayenice ve Çakıl Mahalleleri, Akalan, Aydınlar,

Belgrad, Çanakça, Dağyenice, Elbasan, Gökçeali, Gümüşpınar, İhsaniye, Bahşayış, İnceğiz,

Kabakça, Kalfaköy, Karamandere, Kestanelik, Kızılcaali, Oklalı, Ormanlı, Örçünlü, Subaşı,

Yalıköy ve Yaylacık Köyleri ile Silivri İlçesi'nin sınırları içinde kalan Kadıköy Mahallesi,

Akören, Bekirli, Danamandıra ve Küçük Sinekli Köyleri ekolojik tarımın yoğunlaşacağı

alanlardır. 11-

12- Ulaşımın karayolu ile sağlandığı alan içinde, Sirkeci-Tekirdağ arasında genellikle yük

taşımacılığında kullanılan demiryolu bulunmaktadır. Alandaki arazi kullanımına bakıldığında,

orman alanlarının (71.650 ha) ve yerleşmeleri çevreleyen mutlak tarım topraklarının (26.954

Page 49: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

ha) yoğunluğu göze çarpmaktadır. Orman alanları ve verimli olan bu tarım toprakları son

yıllarda ciddi bir ikinci konut baskısı altında bulunmaktadır. 13-

14- Ekolojik tarımın yoğunlaşacağı alandaki yerleşmeler kırsal karakterli yerleşmelerdir.

Yerleşmeler mekansal olarak cami, muhtarlık binası ve ticaretin beraber olduğu köy meydanı

etrafında gelişmiştir. Yerleşmelerde, ortalama 1-2 katlı, genellikle betonarme, bahçeli ve

müştemilatlı olan klasik köy dokusu görülmektedir. Her yerleşme biriminde ilköğretim okulu

bulunmakta; ortaöğretim tesisi bulunmayan yerleşmelerdeki öğrenciler ise, taşımalı eğitim ile

en yakın lisenin bulunduğu yerleşime gitmektedir. Sağlık için gerekli hizmeti belli merkez

yerleşmeler vermektedir. Asayiş ile ilgili konularda ise, bağlı olunan ilçe ya da ilk kademe

belediyesinden hizmet alınmaktadır. 15-

16- Alan içindeki işgücü istihdam ilişkileri iki farklı çalışma sonucu elde edilmiş ve aşağıdaki

tabloda özetlenmiştir.

17- Tablodan da anlaşıldığı üzere, alan içerisinde tarım sektörüyle uğraşanların oranı hayli

yüksektir. Bu da aktivite oranının ve dolayısıyla aile içi çalışmanın yüksek olması sonucunu

doğurmaktadır. Diğer bir deyişle; gizli işsizlik oranı da bu küme için yüksektir. Tablonun

ortaya koyduğu bir diğer gerçek ise, alanda yer alan çalışan nüfusu istihdam edecek işyeri

kapasitesinin azlığıdır. Bu durum nüfusun bir kısmının işyeri olarak alan dışına gitmesini

zorunlu kılmaktadır. 18-

19- Alanda Çiflikköy, Binkılıç ve Karacaköy İlk Kademe Belediyeleri ve Aydınlar Köyü,

çevredeki kırsal karakterli yerleşimlerin merkezleri olarak öngörülmektedir. Bu kırsal yapıda,

baskın ekonomik kimlik olarak ekolojik tarım düşünülmektedir. Ekolojik tarım, ekolojik

yaşamın bozulmadan sürdürülebilir biçimde kullanılmasıyla ortaya çıkan 'koruma-kullanma

dengesi'ni de tariflemektedir. Özellikle Büyükçekmece Gölü ve çevresi; çarpık kentleşme ve

sanayileşmenin yanı sıra, konvansiyonel ve bilinçsiz geleneksel tarım teknikleriyle hızla

kirletilmektedir. 20-

21- Büyükçekmece Bölgesi ekolojik sürdürülebilirlik açısından son derece tehlikeli olan

monokültür tarım ürünlerini de bünyesinde barındırmaktadır. Konvansiyonel tarımda

kullanılan kimyasal gübreler yağmur ve sulama suları ile hızla çözünmekte, yüzeysel akış

veya taban suyuna ulaşarak göle karışmaktadır. Göl suyundaki nitrat, azot ve fosfor miktarı

sürekli yükselmektedir. Bu durum; gölün uzun vadede tümden yok olmasına ve bunun

sonucunda, hem bir çevre felaketine hem de İstanbul genelinde büyük bir su sıkıntısı

yaşanmasına yol açabilecektir. 22-

23- Dolayısıyla; başta Büyükçekmece olmak üzere tarımsal ve ekolojik kaynakların

optimize edilerek; kırda yaşayanın kullanma-koruma dengesine, kentlinin de sağlık, gıda

güvenliği ve sürdürülebilir kentsel yaşam desteğine kavuşturulması gerekmektedir. Bu sorun

ancak ekolojik tarım uygulamalarıyla çözüme kavuşturulabilir. Ekolojik tarım alanlarından

elde edilen ürünlerin; yerel ve merkezi yönetim birimlerinin desteği ile alım garantili olarak,

yerinde veya çevre yerleşmelerde satışa sunulması ve böylelikle ekonomik döngü

sağlanması hedeflenmelidir. 24-

Page 50: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

25- Köy yerleşim alanlarında, doğal nüfus artışına mekansal çözümler oluşturmak için, köy

yerleşim karakterine uygun gelişme alanları önerilmiştir. Bu gelişme alanlarındaki

yapılanmalar, mevcut köy dokusuna benzer nitelikte ve emsalde olmak durumundadır.

Gerekli olan donatı alanları uygun yerlerde konumlandırılmış olup, özellikle dere ve koruma

alanlarında yeşil alanlar ayrılmıştır. 26-

27- Anılan kümenin planlama vizyonu; ekolojik tarım örgütlenmelerinin geliştirilmesi,doğal

değerlerin korunması, biyolojik çeşitliliğin muhafazası ve tarımsal ekonomik sürdürülebilirliğin

sağlanması şeklinde tanımlanmıştır.

Ekolojik Tarımın Yoğunlaşacağı Alanlar Kümesi için üç adet planlama amacı

belirlenmiş olup, bunlar;

• Tarım arazilerinin tarım dışı kullanımının engellenerek tarımsal planlama çerçevesinde

ekonomik hayata kazandırılması; ekolojik tarım örgütlenmeleri ve sertifikasyonlarıyla

güvenilir gıda üretiminin yaygınlaştırılması,

• Orman alanlarının ve biyolojik çeşitliliğinin muhafazası, uygun bitki örtüsünün

bulunduğu alanların orman alanlarına dahil edilerek geliştirilmesi,

• Orman köylerinde ve kırsal karakterli diğer yerleşmelerde yaşayanların ekonomik ve

dolaylı olarak sosyal yaşamlarındaki üretim-tüketim ve bölüşüm ilişkilerinin yeniden

düzenlenmesidir.

Bu amaçlara ulaşmak için ortaya konan hedefler;

• Ekolojik tarımın, içmesuyu havzaları için birincil kırsal planlama modeli olarak ele

alınmasını sağlamak,

• Baltalık kesimin bitmesi sonucu, alan genelinde ormancılıkla geçimini sağlayan

yaklaşık 15.000 kişinin %1'ine yerel idare, devlet kurumları veya İBB'nin ilgili

birimlerinde, geri kalan işgücü nüfusuna ise ekolojik tarım ve hayvancılıkla iş olanağı

sağlamak,

• Küme genelinde 71.650 ha olan orman alanlarından 3,3 ha'lık alana, plan

döneminin ilk iki yılı içinde kadastral çalışmaların tamamlanmasıyla orman

statüsü kazandırmak,

• Küme genelinde 1807 ha olan ve Orman Kanunu'nun 2B maddesi gereği orman dışına

çıkarılan alanların tamamına yakınının ağaçlandırılarak ekolojik açıdan ormanla

bütünlüğünü sağlamak,

• Kuzey batıdaki orman alanlarını kat eden Terkos Kasatura koridorunun uluslararası

düzeyde öneme sahip biyolojik çeşitliliği olması nedeniyle, karakterini korumaktır.

Bu doğrultuda planlama kümesi için belirlenen startejiler ise şunlardır;

• Başta Büyükçekmece Havzası içinde yer alan Binkılıç, Çiftlikköy ve Karacaköy İlk

Kademe Belediyesi yerleşimlerini de içine alan; Yalıköy, Ormanlı, Aydınlar, Yaylacık,

Karamandere, Belgrat, Danamandıra, Gümüşpınar, Kalfaköy, İhsaniye, Küçüksinekli,

Akören, Akalan, Bekirli, Kabakça, Kadıköy, Elbasan, Ovayenice, Çakıl, İnceğiz,

Gökçeali, Subaşı, Oklalı, Dağyenice, Çanakça, Örçünlü, Kızılcıali, Nakkaş, Bahsayış,

Page 51: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Kestanelik, Köyleri'ndeki toplam 26.954 ha'lık kuru ve sulu mutlak tarım topraklarının

korunarak ekolojik tarım alanları olarak değerlendirilmesi,

• Yerel idarelerin, Tarım İl Müdürlüğü'nün ve İBB'nin ilgili kurumlarınca

desteklenmek şartıyla; kuru tarıma uygun olan yerlerde organik buğday ve

hububat tarımının, sulu tarıma uygun yerlerde ise organik sebze ve meyve üretimi

yapılmasının, Halk Ekmek ve/veya Haller Müdürlüğü ile birlikte programlanması,

• Ekolojik tarım örgütlenmeleri ve köyleri kapsayan birliklerin eğitim çalışmalarıyla tarı

msal ekonomik faaliyetlerin desteklenmesi,

• Köylerin yakınlarındaki kamu kurumlarında o köyden çalışanları da istihdam

edecek yasal düzenlemeler oluşturulması,

• Orman Bölge Müdürlüğü'nce oluşturulacak Orman Kadastro Komisyonları tarafından

1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı kapsamında orman sınırları ve 2B arazileri için

alınacak kararların ilgili kanun değişiklikleri ile hayata geçirilmesi,

• Orman Kanunu'nun 2B maddesi gereği orman statüsünden çıkarılan alanların

ağaçlandırılarak ekolojik açıdan ormanla bütünlüğünün sağlanması,

• Bern, CITES ve RAMSAR Anlaşmaları'na konu olan ekolojik alanların anılan

anlaşmalar kapsamında korunmasıdır.

IV.D.2.b. EKOLOJĠK TURĠZMĠN YOĞUNLAġACAĞI ALANLAR KÜMESĠ

İstanbul AvrupaYakasının kuzey kesiminde ve Terkos Gölü çevresinde yer alan bu küme

toplam 25.140 ha'lık alana sahip olup, 23.791 kişi ikamet etmektedir.

Çatalca İlçesi'ne bağlı Durusu İlk Kademe Belediyesi, Baklalı, Balaban, Boyalık, Başakköy,

Celepköy, Hisarbeyli, Örencik, Yazlık, Yassıören Köyleri ile Gaziosmanpaşa Belediyesi

Taşoluk İlk Kademe Belediyesine bağlı Tayakadın Köyü'nü içeren alan, Avrupa Yakasının

kuzey kesiminde ve Terkos Gölü çevresindedir.

Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN)'nin tanımına göre ekolojik turizm, doğayı ve kültürel

kaynakları anlayarak korumayı destekleyen, düşük ziyaretçi etkisi olan ve yerel halka sosyo-

ekonomik fayda sağlayan, bozulmamış doğal alanlara çevresel açıdan sorumlu seyahat ve

ziyarettir. Uluslararası Ekolojik Turizm Topluluğu TIES (The International Ecotourism Society)

ise; "ekolojik turizm, çevreyi koruyan ve yerel halkın refahını gözeten, doğal alanlara karşı

duyarlı seyahattir" tanımlamasında bulunmaktadır.

Ekolojik turizmin yoğunlaşacağı bu alan Terkos, Sazlıdere ve Alibeyköy Havzaları'nın içinde

yer almaktadır. Mekansal organizasyonda kısıtlayıcı rol oynayan Terkos Gölü koruma

kuşakları, alan içindeki bazı yerleşmeleri kapsamaktadır.

Orman alanları 14.784 ha olup, yerleşmeleri çevreleyen tarım alanları ise 3.004 ha

civarındadır. İkinci konutlar yerleşmelerin çeperlerinde, verimli olan tarım toprakları

üzerinde baskı yaratmaktadır.

Kırsal yerleşme özelliğinde olan bu alandaki yerleşmeler, merkezde toplanan cami, muhtarlık

ve ticaret ile merkez etrafında yerleşen konut alanlarından oluşmaktadır. Alan içinde

Page 52: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

ortalama 1-2 katlı olan yerleşmeler genellikle betonarme olup, bahçe ve müştemilata sahiptir.

Yerleşmelerin hepsinde ilköğretim okulu bulunmakta, ancak lise bulunmamaktadır.

Yerleşmelerdeki lise öğrencileri eğitimleri için yakın yerleşmelere taşımalı olarak gitmekte ve

eğitim almaktadır. Sağlık tesisleri tüm yerleşmelerde yoktur. Yerleşmeler bağlı oldukları ilçe

ve ilk kademe belediyelerinden karakol hizmeti almaktadır.

Yaşayanların çoğunluğunu genç ve orta yaşlı kesimin oluşturduğu alanda, okuma yazma

oranı %95'ten fazladır. Alan içindeki işgücü istihdam ilişkileri iki farklı çalışma sonucu elde

edilmiş ve aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.

Doğal ve kültürel sisteme karşı duyarlılığı ve bilincin arttırılması ekolojik turizm ile

sağlanacaktır. Turizm amaçlı gelen ziyaretçilerin vakitlerini tarım yapılan alanlarda geçirip,

üretilen ekolojik ürünleri toplayabilecekleri bir turizm aktivitesi yapılacaktır. Aynı zamanda,

ekolojik tarımın yoğunlaşacağı alanlardan elde edilecek organik ürünler satışa sunulacak ve

ziyaretçilerin alışveriş ile konaklama ihtiyaçları karşılanacaktır. Yasal olarak korunan alanlar

ve diğer doğal alanların yönetimi ve korunmasına yerel halk da katkı sağlarken, aynı

zamanda ekonomik fayda da elde edilecektir.

Ekolojik turizmin yoğunlaşacağı alanlardaki doğal kaynaklar korunarak, potansiyel ve

sınırlayıcı etkileri irdelenerek, yerleşmelerin meskun ve gelişme alanları belirlenmiştir.

Gelişme alanlarındaki yapılaşma mevcut konut dokusuna uygun olacaktır. Yerleşmelerin

içine ise gereken donatı ve yeşil alanlar yerleştirilmiştir.

Page 53: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

Ekolojik turizmi destekleyecek biçimde, göl çevresi ve koruma kuşaklarındaki alanlar

rekreasyon amaçlı olarak düzenlenmesi öngörülmüştür.

1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı'nda; Avrupa Yakası Kuzey Altbölgesi genelinde Orman

Kanunu'nun 2B maddesi gereği orman niteliğini kaybetmiş alanlar; çoğunlukla orman

arazileri bitişiğinde olmalarından ötürü, ağaçlandırılarak ekolojik açıdan ormanla

bütünleştirilecek alanlar lejandı kapsamında değerlendirilmiştir. Tayakadın kırsal yerleşim

sınırları içersinde yer alan 2B alanlarında ise, üç farklı yaklaşım üretilmiştir. Mevcutta

Tayakadın kırsal yerleşim alanı içinde yer alan ve köyün merkez uzantısını da içeren 2B

alanları, üzerindeki yapılaşmalar da dikkate alınarak "doğal ve kırsal karakteri korunacak

alan"; ormanla ilişkisi bulunmayan ve halihazırda yoğun bir şekilde tarımsal üretim için

kullanılan 2B alanları "tarım alanı"; orman kenarında bulunan ve bütünlük açısından ormanla

düşünülmesi gereken alanlar ise "ağaçlandırılarak ekolojik açıdan ormanla bütünleştirilecek

alan" lejandında gösterilmiştir.

Kümenin planlama vizyonu; koruma-kullanma dengesi içinde biyolojik çeşitliliğin sağlanması

ve ekonomik kimliğinin ise ekolojik turizmin oluşturması olarak öngörülmüştür.

Bu vizyon için ortaya konan amaçlar;

• Bölgenin sahip olduğu iklim özelliğinin, jeolojik ve jeomorfolojik çeşitliliğinin,

zengin su kaynaklarının, çok çeşitli habitat türlerinin, coğrafi konumdan

kaynaklanan ve endemik türleri de içeren biyolojik çeşitliliğin korunmasının

sağlanması,

• Geri dönüşü olmayan doğal kaynakların sürdürülebilirlik anlayışı içinde koruma-

kullanma dengesinin kurulması,

• Ekolojik turizmin yerel halkın geçim kaynağı olacak şekilde geliştirilmesi ile uzun vadeli

yerel istihdamın sağlanmasıdır.

Amaçlar çerçevesinde belirlenen hedefler ise;

• Biyolojik çeşitliliği yapılacak araştırmalar yoluyla mercek altına alarak yeni türlerin

gelişimini sağlamak,

ġekil IV.D.24. Ekolojik Turizmin Yoğunlaşacağı Alanlar Kümesi

Page 54: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

• Alan genelinde 642 ha olan ve Orman Kanunu'nun 2B maddesi gereği orman dışına

çıkarılan alanların %56'sını ağaçlandırarak ekolojik açıdan ormanla bütünlüğünü

sağlamak, diğer kısmını ise tarım alanı olarak değerlendirmek,

• Verimli tarım topraklarının uzun vadede ekolojik tarım amaçlı ekilmesiyle elde edilecek

organik ürünleri turizm amaçlı gelen ziyaretçilere pazarlamak, eko-turistik cazibe

merkezleri oluşturmak ve bu amaçla ekolojik tarımı kapsayacak şekilde hizmet verecek

olan ekolojik turizm faaliyetleri için pilot uygulamalara başlamak,

• Terkos içme suyu havzasının kirlenmesini önlemek,

• Ekolojik turizm yoluyla bölge içindeki yaklaşık 5000 çalışana sosyo-ekonomik gelişme

için kaynak yaratmaktır.

Bu doğrultuda planlama kümesi için belirlenen stratejiler şunlardır;

• Değişik ekolojik hizmetleri yerine getirerek, sağlıklı ve verimli bir çevre sağlayan

sistemler (oksijen üretimi, karbon dioksit döngüsü, su döngüsü, mineral döngüsü, su ve

toprak korunması, biyolojik ayrışma, biyolojik kontrol vb konular) araştırılacaktır.

• Araştırmalar sonunda ortaya çıkacak yeni türlerin korunması için özel programlar

hazırlanacaktır.

• Canlı türlerinin yaşadığı doğal çevrenin tahribatı ve parçalara ayrılması ile toprak, su ve

hava kirlenmesi engellenecektir.

• Plan döneminin ilk iki yılı içinde orman alanlarının kadastral çalışmaları

tamamlanacaktır.

• Yerleşmeleri çevreleyen 3004 ha mutlak tarım arazisi korunarak, ekolojik tarım

faaliyetlerine ayrılacaktır.

• Yerleşilebilir alanlardaki yapılaşma brüt alan üzerinden 25 kişi/ha ile

sınırlandırılacaktır.

• Yerleşim yasaklı olan mutlak ve kısa koruma kuşaklarındaki 2400 ha'lık alan

(orman alanları ile birlikte 8431 ha), rekreasyon amaçlı kullanımlar için

düzenlenecektir.

• Küçük gruplar halinde ve ailelerce işletilen küçük tesislerde, geleneksel mimarinin ve

yerel kaynakların kullanılacağı turizm türleri geliştirilecek ve teşvik edilecektir.

• Ekonomik kimlik olarak ekolojik turizm desteklenecektir.

• Örencik, Baklalı, Boyalık ve Başakköy yerleşmeleri pilot bölge olmak üzere,

çalışmalara başlanacaktır.

IV.D.2.c. KARADENĠZ KIYISI TURĠZM VE REKREASYON ALANLARI KÜMESĠ

İstanbul İli Avrupa Yakası'nın kuzeydoğusunda yer alan bu küme 18.400 ha'lık alana ve

25.146 kişilik nüfusa sahiptir.

Karadeniz kıyısı turizm ve rekreasyon alanları İstanbul İli Avrupa Yakası'nın

kuzeydoğusundadır. Gaziosmanpaşa İlçesi'ne bağlı Yeniköy, Sarıyer İlçesi'ne bağlı

Demirciköy, Garipçe, Gümüşdere, Kısırkaya, Kilyos ile Rumelifeneri Köyleri ve Eyüp İlçesi'ne

Page 55: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

bağlı Ağaçlı, Akpınar, Çiftalan, İhsaniye, Işıklar, Odayeri ve Pirinççi Köylerini, Çatalca

İlçesi'ne bağlı Karaburun Köyü'nü kapsamaktadır. Toplam 18.400 ha'lık alanda tarım alanları

sınırlı olup (760 ha), orman ve maden alanları ise geniş yer kaplamaktadır. Madenciliğin

yoğun yapılması, orman alanlarına ve çevreye oldukça fazla zarar vermektedir. Ayrıca,

bölgenin sahip olduğu doğal güzellikler nedeni ile yoğun olarak ikinci konut baskısı

bulunmaktadır.

Alan içindeki yerleşmelerin büyük bir kısmının imar planları mevcuttur. Ancak, planlar sahil

şeridi boyunca kıyı bütünlüğünü bozmaktadır. Yerleşmeler kırsal karaktere sahip olmasına

rağmen, ikinci konutların etkisiyle dağınık bir yapılaşma göstermektedir. Her yerleşmede

ilköğretim okulu bulunmakla beraber, yerleşmelerin bir kısmında var olmayan lise, sağlık ve

karakol hizmetleri yakın yerleşmelerden sağlanmaktadır.

Okuma yazma oranının %96 olduğu alanda, ağırlıklı olarak genç ve orta yaşlı kesim

yaşamaktadır.

Alan içindeki işgücü istihdam ilişkileri iki farklı çalışma sonucu elde edilmiş ve aşağıdaki

tabloda özetlenmiştir.

Tablo incelendiğinde; hizmetler sektöründe çalışan oranının İstanbul ortalamasından düşük,

istihraç sanayide çalışan oranının ise hayli yüksek olduğu görülmektedir. İkinci konut

yapılanmasından dolayı, alanda oturanların bir kısmı bölge dışında çalışmaktadır.

Söz konusu alanlarda doğayı tahrip etmeyen ve doğa ile uyumlu malzemeler kullanılması

kaydıyla; Karadeniz'in sert doğal özellikleri dikkate alınarak, rekreatif kullanım düzenlemeleri

yapılabilir. Bu kullanımların başında; marina, yat turizmi, tekne imalatları, korunaklı yerel

kayık barınakları ve plaj kullanımları gelmektedir. Kıyıya yakın göllerde ise yat sporları

alanları ve geniş kapsamlı, temalı "turistik konaklama üniteleri" yapılabilir. Ağaçlıklı ve açık

alanlarda ise; kültür ve kongre turizmin yanısıra, doğa ve yaşamın kaynaştığı, ekolojiye

uyumlu "doğal yaşam temalı" park alanları, konaklama alanları, çay bahçesi, kır lokantası, kır

gazinosu, büfe gibi kullanımlar ile gezi alanları, yürüyüş, koşu, bisiklet, atıcılık gibi açık

havada yapılabilen spor faaliyetleri; seyir terasları, piknik alanları, kamp alanları, oyun ve

eğlence parkları, botanik bahçesi gibi açık alan düzenlemeleri yer alabilir.

Planlama kümesinin vizyonu; günübirlik rekreasyon ve turizm kullanımlarının arttırılması

olarak tanımlanmıştır.

Anılan vizyon doğrultusunda iki adet amaç belirlenmiş olup, bunlar;

• Zirai faaliyetlerin sınırlı olduğu bu bölgede doğal kaynakların turizm sektörü ile birlikte

ele alınarak koruma-kullanma dengesi içinde geliştirilmesi,

• İ stanbul anakent örgüsü içinde yaşayanlara günübirlik rekreasyon ve buna bağlı olarak

gelişen kültür-turizm aktiviteleriyle hizmet sağlanması ve bölgenin sahip olduğu doğal

güzellikler nedeni ile yoğun olan ikinci konut baskısının rekreasyon ve turizm amaçlı

kullanımlarla giderilmesidir.

Belirlenen amaçlar çerçevesinde saptanan hedefler;

Page 56: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

• Eski Karadeniz kömür ocaklarını da kapsayan bu alanın yaklaşık 3.200 ha'lık kısmının,

İstanbul kent merkezinde yaşayanların günübirlik rekreasyon ve turizm ihtiyaçlarına

cevap verebilecek nitelikte ele alınması,

• Turistik ürün çeşitlendirme stratejileri doğrultusunda alternatif turizmin ve doğa

sporlarının geliştirilmesi; Karaburun yerleşmesinde yamaç paraşütünün, Yeniköy ve

İmrahor yerleşmelerinde off-road yarışlarının, Karaburun, Yeniköy, Kısırkaya,

Gümüşdere, Kilyos, Demirciköy, Rumelifeneri yerleşmelerinde su sporlarının, Kilyos'da

müzik ve festival turizminin sürekliliğinin sağlanması, üniversite ile yerleşim alanlarının

ilişkisinin kurulması,

• Alan genelinde 311 ha olan ve Orman Kanunu'nun 2B maddesi gereği orman dışına

çıkarılan alanların %82'sinin ağaçlandırılarak, ekolojik açıdan ormanla bütünlüğünü

diğer kısmının ise tarım ve yerleşim alanı olarak değerlendirilmesinin sağlanmasıdır.

Söz konusu hedeflere ulaşmak için izlenecek stratejiler ise;

• Karadeniz kıyısı rekreasyon ve turizm merkezinin özel proje kapsamında

planlanması ve bu planın İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nce

onaylanmasının sağlanması ile

• Eski kömür ocaklarının oluşturduğu harap olmuş coğrafyanın rekreatif amaçlı olarak

düzenlenmesidir.

• IV.D.2.e. ARNAVUTKÖY BÖLGESĠ YERLEġĠM ALANLARI KÜMESĠ

• Sazlıdere ve Alibeyköy içme suyu havza sınırları içerisinde bulunan Arnavutköy

yerleşim bölgesi; Bolluca, Taşoluk, Haraççı, Arnavutköy, Boğazköy İlk Kademe Belediyeleri

ile Pirinççi, Yayla, Dursunköy, Sazlıbosna, Çilingir, Hacımaşlı, İmrahor köy ve mahalle

yerleşimlerini kapsamaktadır. Küme 166.647 kişilik nüfusa sahiptir. Orman alanları (10.250

ha) ile çevrelenmiş olan Arnavutköy bölgesinde yoğun ve çarpık yapılaşma mevcut olup,

sosyal yapı olarak düşük gelir grubu barınmaktadır. •

• Bölgede yer yer İmar Kanunu'nun 18. maddesinin uygulanmış olması nedeniyle parsel

ebatları küçüktür. Bu yoğun ve çarpık yapılaşma su havzaları açısından büyük tehdit

oluşturmaktadır. •

• Arnavutköy bölgesinde bulunan yerleşmelerden Taşoluk, Haraçcı, Boğazköy, Bolluca,

Arnavutköy yerleşmelerinin 1/5.000 Nazım İmar Planları bulunmaktadır. Ancak, planların

yapım aşamasında gerekli yasal prosedürler yerine getirilmemiş olup, İSKİ'den görüş

alınmamıştır. Alandaki yerleşmelerde toplam 166.647 kişi yaşamaktadır. Taşoluk, Haraçcı,

Boğazköy, Bolluca ve Arnavutköy yerleşmelerinin mevcut nüfusları toplam 130.286 kişidir.

Bu bölgeye belediyelerin mer'i imar planlarıyla gelmesi öngörülen toplam nüfus ise 650.000

kişidir. İSKİ yoğunlukları dikkate alınarak hesaplanan plan nüfusu, ismi geçen ilk kademeler

için yaklaşık 100.000 ve toplam küme için 111.500 kişidir. Sazlıdere ve Alibeyköy

Havzaları'ndaki içme suyu kalitesini korumak adına İSKİ Havza Koruma ve Kontrol

Müdürlüğü tarafından uygun görülen yoğunluk değeri üzerinden yapılan hesaplamalar

sonucu elde edilen bu nüfus değerlerine göre, bölgedeki mevcut nüfustan bir kısmının

desantralizasyonu öngörülmektedir.

Page 57: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

• Arnavutköy bölgesinde idari sınırlar coğrafi, ekonomik ya da mekansal olarak bir

bütünlük arz etmemektedir. Mevcut durumda merkez ve alt merkezler net tanımlanmamış

olup, bütünlük açısından merkez ve alt merkezleri doğru tanımlanmış bir plan yapılması

gerekmektedir. •

• Alan içindeki işgücü istihdam ilişkileri iki farklı çalışma sonucu elde edilmiş ve aşağıdaki

tabloda özetlenmiştir.

• Tablo incelendiğinde, imalat sanayinde çalışan sayısının yüksek olduğu görülmektedir.

Bu alandaki işyerleri çevre yerleşim ve köylerden işgücü çekmektedir. Aynı zamanda

işgücünün hane halkı ve işyeri sayımına göre dengeli olması, hizmet sektöründe çalışanların

İstanbul kent merkezini kullandıklarına işaret etmektedir.

• Belirlenen planlama vizyonu için iki adet amaç saptanmış olup, bunlar; Sazlıdere ve

Alibeyköy içme suyu havzalarını yoğun bir şekilde kirleten Arnavutköy Bölgesi Yerleşim

Alanlarının ıslahı ve havzanın korunmasıdır.

• Yoğunluk ve emsal değerleri içme suyunu kirletmeyecek şekilde mer'i imar planlarında;

orman alanları, tarım alanları, havza mutlak ve kısa mesafe koruma kuşakları, dere

koruma kuşakları, askeri alanlar ve jeolojik açıdan sakıncalı alanlar çıkarıldıktan sonra

yerleşim alanı olarak planlanan bölgelerdeki nüfus yoğunluklarını dönüştürmek,

• Bölgede yasal prosedür tamamlanmadan uygulama görmüş parselasyonlar ve yapı

düzenlemeleri sonucu, yoğun ve sağlıksız durumdaki yerleşmelerin rehabilitasyonunu

sağlamak,

• Alan bütününde yer alan yaklaşık 67 ha'lık sanayi alanının tür ayrımı yapılarak, 10 yıl

içinde havza dışındaki planlı sanayi alanlarına taşınmasını sağlamak,

• Alan içerisinde yer alan ve yerel belediyelerin imar planlarıyla desteklenen yoğun

yapılaşmaların, orman alanları ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki olumsuz etkilerini

ortadan kaldırmak,

ġekil IV.D.27 Arnavutköy Bölgesi Yerleşim Alanları Kümesi

Page 58: ĠSTANBUL BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞIarnavutkoyziraatodasi.org.tr/imageAmbar/Belge_Store/AZO nazım pla… · İstanbul'a içme suları sağlayan bu tesislerin su toplama

• Alan genelinde 467 ha olan ve Orman Kanununun 2B maddesi gereği orman dışına

çıkarılan alanların tamamına yakınının, ağaçlandırılarak ekolojik açıdan ormanla

bütünleştirilmesini sağlamak.

Belirlenen hedefler doğrultusunda uygulanması gereken stratejiler doğrultusunda;

• Yoğunluk ve yapı emsalleri Sazlıdere ve Alibeyköy İçme Suyu Havzaları'nın su

kalitesini ciddi oranda tehdit eden Arnavutköy, Boğazköy, Bolluca, Taşoluk, Haracçı İlk

Kademe Belediyeleri'ne ait mer'i planlar; 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı'nda

önerilen yerleşim alanlarını aşmamak ve brüt alan üzerinden İSKİ Havza Koruma ve

Kontrol Müdürlüğü tarafından uygun görülen yoğunlukları geçmemek şartıyla, yeniden

düzenlenecektir.

• Arnavutköy, Taşoluk, Haraççı, Bolluca ve Boğazköy yerleşmelerinin, kentsel yenileme

ve dönüşüm projeleriyle sıhhileştirilmesi, 1/25.000 Nazım İmar Planı onayından sonraki

ilk iki yıl içinde gerçekleştirilecektir.

• Alan bütününde, başta tekstil (8 ha) olmak üzere, ulaşım (4 ha), anametal (3 ha) ve

maden (3 ha) sanayi alt sektörlerinin havza dışında uygun sanayi alanlarına taşınması

sağlanacaktır.

• Bu olumsuz etkilerin azaltılabilmesi için orman alanları ile yerleşim alanları

arasında yeşil kuşaklar oluşturulacaktır.

• Orman statüsünden çıkarılan alanlar, yerleşmelerden arındırılacak ve

ağaçlandırılacaktır.