sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ fransiz dİlİ eĞİtİmİ anabİlİm ... · ii Özet yabanci dİl...

159
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR YÜKSEK LİSANS TEZİ Adana/2006

Upload: others

Post on 13-Jul-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER

Emine Soley ÖZDEMİR

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Adana/2006

Page 2: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER

Emine Soley ÖZDEMİR

Danışman: Prof.Dr. A. Necmi YAŞAR

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Adana/2006

Page 3: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

i

Canımdan Çok Sevdiğim Annem, Babam

Perihan ve Turgut ÖZDEMİR ile

Bal Kızım Nehir’e

Page 4: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

ii

ÖZET

YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER

Emine Soley ÖZDEMİR

Yüksek Lisans Tezi, Fransız Dili Eğitimi Anabilim Dalı

Danışman: Prof. Dr. A. Necmi YAŞAR

Temmuz 2006, 144 sayfa

Çalışmamızın konusu yabancı dil öğretiminde yeni yönelimlerdir. Bu çalışmayı

yeni yönelimlerin yabancı dil öğretimine katkısını belirlemek için yaptık.

Çalışmamıza ilk olarak Eskiçağlarda yabancı dil öğretimi ile giriş yaptık.

Öncelikle Eskiçağ, Ortaçağ ve Yeni Çağdaki dil öğretimi ele alınmıştır.

Daha sonra Türkiye’de yabancı dil öğretimi tarihsel bir sırayla verilmiştir.

Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet döneminde öğretilen yabancı diller ele alınmıştır.

Çalışmamızın ikinci bölümünde yabancı dil öğretiminde kullanılan yöntem ve

teknikleri ele aldık. Bu yöntem ve tekniklerin kullanım özelikleri üzerinde durduk.

Çalışmamızın ana konusu olan son bölümde ise yabancı dil öğretiminde yeni

yönelimleri inceledik. Bu yönelimlerde öğrencinin yerini belirledik. Yeni yönelimlerin

öğrenciye sağladığı yararları ortaya koyduk ve Avrupa dil gelişim dosyasının içeriğini

açıkladık.

Günümüzde yaşadığımız hızlı gelişmeler uluslararası ilişkileri yoğunlaştırmıştır.

Bunun sonucunda, yabancı dil politikaları ve yabancı dil öğrenme yeni anlamlar

kazanmıştır. Bu bağlamda Avrupa Dil Gelişim Dosyası büyük önem kazanmaktadır. Bu

nedenle biz de çalışmamızda bu konunun altını çiziyoruz.

Anahtar Kelimeler: Yeni Yönelimler, Yöntemler, Teknikler, Yabancı Dil

Öğretimi, Avrupa Dil Gelişim Dosyası

Page 5: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

iii

RESUME

LES NOUVELLES APPROCHES DANS L’ENSEIGNEMENT DES LANGUES

ETRANGERES

Emine Soley ÖZDEMİR

Mémoire De Master 2, Département D’Education De La Langue Française

Directreur de thèse: Prof.Dr. A. Necmi YAŞAR

Juillet 2006, 144 pages

Le sujet de notre travail est les nouvelles approches dans l’enseignement des

langues étrangères. On a fait ce travail pour déterminer l’utilité de nouvelles approches

dans l’enseignement des langues étrangères.

Premièrement, on a introduit l’enseignement des langues étrangères de l’Antiquité

à nos jours, puis en poursuivant avec au Moyen âge et à l’Epoque moderne. Et puis, on

a classé historiquement l’enseignement des langues étrangères en Turquie On a abordé

l’engeignement des langues étrangères avant la République et la periode République.

Dans la seconde parties de notre travail, on a présenté les méthodes et techniques

utilisées dans l’enseignement des langues étrangères en en dégageant les particularites.

Dans la dernière partie, principal point de notre travail, on a examiné les nouvelles

approches dans l’enseignement des langues étrangères. On y a indiqué la situation des

étudiants. On a determiné les utilités des nouvelles approches pour les étudiants, et on a

expliqué le contenu du portfolio européen des langues ayant gagné de l’importance

parmi les nouvelles approches. De nos jours, les mutations rapides qu’on vivait ont

augmentées les relations internationales. En conquence, les politiques des langues

étrangeres et l’enseignement des langues étrangères avaient gagné de point de vue. En

fait, on a souligné l’importance du portfolio Européen des langues.

Mots-Clés: Nouvelles Approches, Methods, Techiniques, Enseignement Des

Langues Etrangères, Portfolio Européen Des Langues

Page 6: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

iv

ÖNSÖZ

Günümüzde yabancı dil bilmek büyük önem kazanmaktadır. Bu nedenledir ki, bu

çalışmayı gelişen teknolojinin ışığında yoğun yeniliklerin yaşandığı günümüzde,

yabancı dil öğretiminde gün ışığına çıkmış, önemli ivmeler kazanmış yeni yönelimleri

tanıtmak için yaptık ve tabi ki bu yönelimler içinde ön plana çıkan “Avrupa Dil Gelişim

Dosyası”nın kapılarını aralayalım istedik.

Yaşam boyu öğrenmeyi tanıtırken bizde arkasına takılıp gidelim istedik.

Öğrendikçe insanı bambaşka boyutlara, ufuklara taşıyan bu tılsımın. Bunun için diyoruz

ki, birden çok dil bilen, bilgiyi kucaklayabilen bireylere ihtiyaç var çağımızda, Öyleyse,

yüreğinize öğrenme aşkını ekin diyoruz. Zira, her gün yeni bir başlangıçtır.

Bu çalışma sırasında bana her zaman destek olan, karşılaştığım sorunlarda

yardımını esirgemeyen ve değerli fikirleriyle bana yol gösteren değerli hocam Eğitim

Fakültesi Dekanı Prof.Dr. A. Necmi YAŞAR’a teşekkürü bir borç bilirim. Çalışmalarım

esnasında manevi desteğini hiç esirgemeyen, hep yanımda olan canım annem, babam

Perihan ve Turgut ÖZDEMİR’e, varlığıyla beni çok mutlu eden bal kızım Nehir’e

sonsuz teşekkürler ediyorum.

Temmuz, 2006 Emine Soley ÖZDEMİR

Page 7: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

v

İÇİNDEKİLER

ÖZET………………………………………………………………… ii

RESUME…………………………………………………………….. iii

ÖNSÖZ………………………………………………………………. iv

TABLOLAR LİSTESİ……………………………………………… xii

EKLER LİSTESİ…………………………………………………… xiii

GİRİŞ………………………………………………………………. . 1

BÖLÜM I

ESKİ ÇAĞLARDAN GÜNÜMÜZE YABANCI DİL ÖĞRETİMİ

1.1. Eski Çağda Yabancı Dil Öğretimi……………………………... ..... 5

1.1.1. Sümerlerde Dil Öğretimi……….…………………………….. 6

1.1.2. Hintliler Dil Öğretimi ….……………………………............... 7

1.1.3. Greklerde Dil Öğretimi ….…………………………................ 7

1.1.4. Romalılarda Dil Öğretimi ….…………………………........... 8

1.2. Orta Çağda Dil Öğretimi ….…………………………………… ….. 9

1.3. Yeniçağda Dil Öğretimi ….…………………………………..... ….. 10

1.4 Türkiye’de Yabancı Dil Öğretiminin Tarihsel Gelişimi..………. …... 11

1.4.1. Cumhuriyet Öncesi Dönemde Dil Öğretimi……………………. 11

1.4.1.1. İslam’dan Önce Yabancı Dil Öğretimi…………………… 13

1.4.1.2. İslamiyet’ten Sonra Yabancı Dil Öğretimi…………........ 12

1.4.1.2.1. Karahanlılar Dönemi…………………………….. 13

1.4.1.2.2. Selçuklu Dönemi………………………….…….. 13

1.4.1.2.3. Osmanlılar Dönemi……………………………… 14

1.4.1.2.3.1. Osmanlı Döneminde Önem Kazanan

Yabancı Diller ve Öğretimi…………… 15

1.4.1.2.3.1.1. Arapça Öğretimi…………. 15

Page 8: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

vi

1.4.1.2.3.1.2. Farsça Öğretimi………….. 16

1.4.1.2.3.1.3. Fransızca Öğretimi…….… 17

1.4.2 Cumhuriyet Dönemi……………………………………………....... 17

BÖLÜM II

YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE UYGULANAN YÖNTEM VE

TEKNİKLER

2.1. Yabancı Dil Öğretim Yöntemleri……………………………………. 22

2.1.1. Temel Yöntemler……………………………………………….. 22

2.1.1.1. Dilbilgisi-Çeviri Yöntemi……………………………….. 22

2.1.1.1.1. Kullanım Özellikleri……………………………. 22

2.1.1.2. Düzvarım Yöntemi………………………………………. 23

2.1.1.2.1. Düzvarım Yönteminin Kullanım Özellikleri…… 24

2.1.1.3. Kulak-Dil Alışkanlığı Yöntemi ………………………… 24

2.1.1.3.1. Kulak-Dil Alışkanlığı Yönteminin Kullanım

Alanları…………………………………..……… 25

2.1.1.4. Doğal Yöntem…………………………………………… 25

2.1.1.4.1. Doğal Yöntemin Kullanım Özellikleri…………. 26

2.1.1.5. Seçmeli Yöntem………………………………………… 27

2.1.1.5.1. Seçmeli Yöntemin Kullanım Özelikleri………… 27

2.1.2. Diğer Yöntemler……………………………………………….. 28

2.1.2.1. Sessizlik Yöntemi……………………………………….. 28

2.1.2.2. Telkin Yöntemi…………………………………………. 29

2.1.2.3. Grupla Dil Öğretimi…………………………………….. 30

2.1.2.4. Tam Fiziksel Tepki Yöntemi…………………………... 30

2.2. Yabancı Dil Öğretim Teknikleri……………………………………. 31

2.2.1 Grup Öğretim Teknikleri………………………………………… 31

Page 9: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

vii

2.2.1.1. Gösteri Tekniği…………………………………………. 31

2.2.1.1.1. Tekniğin Uygulama Safhasında İzlenecek

Adımlar………………………………………… 32

2.2.1.1.2. Gösteri Esnasında Dikkat Edilecek Hususlar…… 33

2.2.1.1.3. Gösteri Tekniğinin Faydaları…………………… 32

2.2.1.1.4. Gösteri Tekniğinin Sınırlılıkları………………… 34

2.2.1.2. Soru-Cevap Tekniği……………………………………… 33

2.2.1.2.1. Soru Sorarken Dikkat Edilecek Noktalar……….. 35

2.2.1.2.2. Sorular Cevaplanırken Dikkat Edilecek Noktalar. 35

2.2.1.2.3. Soru Cevap Tekniğinin Faydaları……………….. 36

2.2.1.2.4. Tekniğin Sınırlılıkları…………………………… 37

2.2.1.3. Drama ve Rol Oynama.…………………………………. 37

2.2.1.3.1 Drama……………………………………………. 38

2.2.1.3.1.1 Dramanın Yararları……………………. 39

2.2.1.3.2 Rol Oynama……………………………………… 40

2.2.1.3.2.1 Rol Oynama Tekniğinin Uygulanışında

İzlenen Basamaklar……………………. 41

2.2.1.3.2.2. Rol Oynama Tekniğinin Etkili

Olabilmesi İçin Dikkat Edilecek

Hususlar………………………………. 41

2.2.1.3.2.3. Rol Oynama Tekniğinin Sınırlılıkları.. 43

2.2.1.4. Benzetim Tekniği……………………………………….. 43

2.2.1.4.1 Benzetim Tekniğinin Uygulama Aşamaları…….. 44

2.2.1.4.2. Benzetim Tekniğinin Faydaları………………… 44

2.2.1.4.3. Tekniğin Sınırlılıkları…………………………… 45

2.2.1.5. İkili ve Grup Çalışmaları………………………………. 45

Page 10: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

viii

2.2.1.5.1. İkili Çalışma Gruplarında Dikkat

Edilecek Noktalar……………………………… 46

2.2.1.5.2. Kalabalık çalışma Gruplarında Dikkat

Edilecek noktalar………………………………. 47

2.2.1.5.3. Grup Çalışmalarının Yararları………………… 47

2.2.1.5.4. Grup Çalışmalarının Sınırlılıkları…………….. 48

2.2.1.6. Mikro Öğretim…………………………………………. 48

2.2.1.6.1. Mikro Öğretim Tekniğinin Etkili Olması

İçin Dikkat Edilecek Noktalar…………………. 50

2.2.1.7. Eğitsel Oyunlar……………………………………….... 51

2.2.1.7.1. Tekniğin Faydaları…………………………….. 52

2.2.1.7.2. Tekniğin Sınırlılıkları………………………….. 52

2.2.2. Bireysel Öğretim Teknikleri…………………………………… 53

2.2.2.1. Programlı Öğretim……………………………………...... 53

2.2.2.1.1. Programlı Öğretim Pekiştirme İlkeleri………….. 54

2.2.2.1.2 Program Modelleri………………………………. 55

2.2.2.1.3. Programlı Öğretim Tekniğinin Etkili

Kullanımı İçin Dikkat Edilecek Noktalar……... 57

2.2.2.1.4. Programlı Öğretimin Yararları…………………. 57

2.2.2.1.5. Sınırlılıklar……………………………................ 58

2.2.2.2. Bireyselleştirilmiş Öğretim………………………………. 58

2.2.2.3. Bilgisayar Destekli Öğretim…………………………….. 59

2.2.2.3.1. Bilgisayar Destekli Öğretim Uygulanırken Dikkat

Edilecek Noktalar……………………….…....... 60

Page 11: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

ix

BÖLÜM III

YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER

3.1. Dilbilim Tarihinden Bir Kesit……………………………………… 62

3.2. Yapılandırmacılık………………………………………………….. 64

3.2.1. Bilişsel Yapılandırmacılık………………………………...…… 65

3.2.1.1. Piaget Kuramının Eğitsel Çıkarımları………………….... 66

3.2.2. Sosyo-Kültürel Yapılandırmacılık…………………………….. 66

3.2.3. Yapılandırmacı Öğretimin Temel Unsurları…………………... 69

3.2.4. Yapılandırmacı Öğrenme Kuramının İlkeleri…………….……. 70

3.3. Beyin Temelli Öğrenme…………………………………………….. 71

3.3.1. Beyin Temelli Öğrenme Nedir?.................................................... 73

3.3.2 Dilin Kapsamlı Kullanımı………………………………………. 75

3.3.2.1 Beyin Temelli Öğrenme İlkeleri…………………………... 75

3.4. Bilgisayar Destekli Dil Öğrenme…………………………..………… 82 …

3.4.1 Bilgisayar Destekli Eğitim Tarihine Bakış……………………… 83

3.4.2. Bilgisayar Destekli Yabancı Dil Öğretimi……………………… 84

3.4.2.1 İnternet Destekli Yabancı Dil Öğretimi……………………. 86

3.4.2.1.1. Dilsel Yetiler……………………………………... 86

3.4.2.1.2. Bilişsel Yetiler………………………………..…. 87

3.5. Tam Öğrenme Modeli……………………….……………………… 88

3.5.1. Tam Öğrenme Modelinin Ana Değişkenleri……………………. 89

3.5.1.1. Öğrenme Ünitesi………………………………………… 90

3.5.1.2 Öğrenci Nitelikleri………………………………………….. 91

3.5.1.3 Öğretim Hizmetinin Niteliği……………………………….. 92

3.5.1.4 Öğrenme Ürünleri………………………………………….. 93

3.5.2. Yabancı Dil Öğretiminde Tam Öğrenme Yaklaşımın

Page 12: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

x

Sınıf İçi Uygulaması………………………………….…………. 93

3.6. İşbirliğine Dayalı Öğrenme…………………………………………. 95

3.6.1. İşbirliğine Dayalı Öğrenmenin Çeşitleri………………………… 96

3.6.2. İşbirliğine Dayalı Öğrenmenin Temel Öğeleri………..………... 97

3.6.3. İşbirliğine Dayalı Öğretimin Temel İlkeleri…………………….. 97

3.6.4. Geleneksel ve İşbirlikçi Öğrenme Grupları……………..……… 99

3.6.5. İşbirliğine Dayalı Öğrenme Teknikleri………………………….. 100

3.6.5.1. Öğrenci Takımları ve Başarı Bölümleri………………….. 100

3.6.5.2. Takım-Oyun-Turnuva……………………………………. 100

3.6.5.3. Takım Destekli Bireyselleştirme…………………………. 101

3.6.5.4. İşbirliğine Dayalı Bireyselleştirilmiş Okuma ve

Kompozisyon…………………………..…….…………... 101

3.6.5.5. Ayrılıp Birleştirme Tekniği…………………...…………. 101

3.7. Proje Tabanlı Öğrenme…………………………………...………… 102

3.7.1. Proje Tabanlı Öğrenmede Temel Adımlar………….…………. 102

3.7.2. Proje Tabanlı Öğrenmenin Aşamaları…………………….…… 104

3.7.2.1. Konu Belirleme………………………………………….. 104

3.7.2.2. Projenin Planlanması…………………………………….. 104

3.7.2.3. Proje Uygulama………………………………………….. 104

3.7.2.4. Sununun Planlanması…………………………………….. 105

3.7.2.5. Sunu Yapma……………………………………………… 105

3.7.2.6.Değerlendirme……………………………………………... 105

3.7.3. Proje Tabanlı Öğretimin Yabancı Dil Uygulaması……………... 105

3.8. Çoklu Zeka Tabanlı Öğrenme………………………………..……… 109

3.8.1.Çoklu Zekâ Alanları…………………………….……………….. 110

3.8.1.1. Sözel Dil Zekâsı………………………….………………. 111

Page 13: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

xi

3.8.1.1.1. Sözel Dil zekâsının Özündeki Kapasiteler……….. 111

3.8.1.1.2. Sözel Dil Zekâsı Güçlü Olan Öğrencinin

Özelikleri………………………………………….. 112

3.8.1.2. Mantıksal-Matematiksel Zekâ……………………….…… 113

3.8.1.3. Görsel-Uzamsal Zekâ…………………………….………. 113

3.8.1.4. Müzikal/Ritmik Zekâ…………………………………….. 113

3.8.1.5. Bedensel-Kinestetik Zekâ………………………………... 114

3.8.1.6. Sosyal Zekâ……………………………………………… 114

3.8.1.7. İçsel Zekâ………………………………………………... 114

3.8.1.8. Doğacı Zekâ……………………………………………… 115

3.8.2. Çoklu Zekâ Teorisinin Öğretime Uygulaması…………….…... 115

3.8.3. Yabancı Dil Öğretiminde Çoklu Zekâ Teorisi…………….…... 116

3.9 Portfolyo Destekli Dil Öğrenme

(Portfolio-Oriented Language Learning)………………………..…… 118

3.9.1. Avrupa Birliği……………………………………….………… 118

3.9.1.1. Avrupa Birliği ve Eğitim………………………………... 119

3.9.2 Avrupa Konseyi ve Avrupa Diller Yılı……………………….... 122

3.9.2.1. Yaşam Boyu Öğrenme………………………………….. 123

3.9.2.2. Avrupa Ortak Dil Kriterleri……………………………... 124

3.9.3 Avrupa Dil Gelişim Dosyası Projesi…………………………… 129

3.9.4 Avrupa Dil Projesinin Türkiye’de Uygulanması……………… 132

3.9.5 “DİL PASAPORTU” ne sağlıyor?……………………………. 134

SONUÇ………………………………………………………………….. 136

KAYNAKÇA…………………………………………………………… 138

EKLER………………………………………………………………….. 141

ÖZGEÇMİŞ…………………………………………………………….. 144

Page 14: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

xii

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo No Sayfa

Tablo 1.4.2.1 Öğretilen Yabancı Diller……………………………………..…… 18

Tablo-1.4.2.2 Yabancı Dil Ders Saatleri………………………………………... 19

Tablo-3.2.5 Geleneksel ve Yapılandırmacı Görüşlerin Karşılaştırılması……….. 71

Tablo 3.3.1.1 Öğretme Modellerinin Karşılaştırılması………………………….. 74

Tablo 3.5.1.2.1 Bilişsel Alanda Bloom’un Sınıflandırılması……………………. 91

Tablo-3.6.4.1 Geleneksel ve İşbirlikçi Öğrenme Gruplarının Farkları………...... 99

Tablo 3.7.4 Geleneksel Öğretim Anlayışı ve Proje Tabanlı Öğrenme

Yaklaşımı Arasındaki Temel Farklılıklar…………………….…….. 108

Tablo 3.9.4.1 Avrupa Dil Gelişim Dosyası Pilot Uygulama Okullarının

Dil Dersleri Becerilerine Göre Değerlendirme Ağırlıkları……... 133

Page 15: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

xiii

EKLER LİSTESİ

Tablo No Sayfa

1. Dil Düzeyleri…………………………………………………………………. 141

2. Dil Düzeyleri ve Belgelendirme Sınavları…………………………………… 142

3. Kendini Değerlendirme Kontrol Listesi………………………………………. 143

Page 16: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

1

1. GİRİŞ

Çağımızda gelişen ulaşım ve kitle iletişim araçları yaşadığımız olaylara uluslar

arası nitelikler kazandırmıştır. Uluslar arası nitelik taşıyan en önemli konulardan biri de

eğitim konusudur. Çünkü milletlerin eğitim sorunları da birbirine benzemektedir. Bunun

neticesinde eğitimde reform çalışmalarının da evrensel bir nitelik taşıyacağı

kaçınılmazdır.

Debesse ve Mialaret’e göre (1974) bilim ve teknolojideki değişmeler insan yaşamı

ve dolayısıyla eğitimi etkilemektedir. Ekonomik, sosyal ve kültürel olmak üzere bir çok

koşulun etkilediği eğitim sistemlerinde değişim kaçınılmazdır (Akt. Türkoğlu,

http://yayim.meb.gov.tr,2005).

Eğitim alanında yapılan reform projesinde ulusların kendilerine özgü nitel ve nicel

durumları söz konusudur. Yani her ulus problemlerini kendi ulusuna uygun şartlar ve

koşullar elverdiğince çözümleme yoluna gitmektedir. Bu da eğitim alanında yapılan

reform projelerinde farklı sonuçların alınmasına yol açmıştır. Bunun neticesinde

görülmüştür ki ulusların başarı düzeyleri de farklılıklar göstermektedir.

AB 1990’lardan sonra eğitime daha fazla değer vermiştir. Bu bağlamda,

görüyoruz ki AB, ülkelerin eğitim programlarına müdahale etmekten ziyade eğitim

sistemlerini takip ederek eğitim sistemlerindeki problemlerle ilgili olarak projeler

oluşturmaktadır.

AB’nin ele aldığı konulardan biri de yaşam boyu öğrenmedir. Yaşam boyu

öğrenmede işsizlik ve okul sanayi işbirliği, istihdam, dışlanmışlıkla mücadele gibi

konuların yanı sıra “dil öğretimi” gelmektedir.

AB’nin yaşam boyu öğrenme üzerinde teorisi ve uygulama boyutları ise bir aday

ülke olarak Türkiye’yi de yakından ilgilendirmektedir.

Yaşam boyu öğrenmede eğitim sürekli bir araştırma sürecini gerektirir. Burada en

önemli husus ise nasıl öğrenileceğinin öğrenilmesine yöneliktir.

Bu bağlamda diyebiliriz ki yaşam boyu öğrenme ve bunun sonucu oluşan yaşam

boyu eğitim arasında farklar mevcuttur. Burada ilk olguyu yani yaşam boyu öğrenmeyi

ele alacak olursak sorumluluk bireyin kendisine aittir. Yani birey kendi ihtiyaçlarına

uygun eğitimi kendi iradesiyle belirleyecektir. Buradan ikinci olguya geçtiğimizde ise

Page 17: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

2

yaşam boyu eğitimi ele alacak olursak, eğitim sisteminin yeniden yapılandırılmasına

dayanan bir düzenlemeler bütünüdür diyebiliriz.

Tekrar AB’ye dönecek olursak, 1995 yılında komisyon kararıyla Beyaz Bülten

adlı rapor hazırlanmıştır. Raporda, yaşam boyu öğrenme adına AB amaçları ve

yapılması gerekenler belirlenmiştir.

Beyaz Bülten’in içeriğine şöyle bir bakacak olursak ekonomik küreselleşme, bilgi

teknolojilerinin yayılması sonucu iş organizasyonları ve üretim sürecinde oluşan

değişimler, bilimsel bilgilerin yayılmasıyla gelişen teknolojileri Avrupa toplumunun

karşı karşıya kaldığı üç önemli olgu bulunmaktadır. AB ülkeleri 1996 yılını yaşam boyu

öğrenme yılı kabul etmiştir. Bu yılın amaçlarına gelecek olursak, yaşam boyu öğrenme

kavramını teşvik etmenin yanı sıra anlam ve özelliklerini açıklayarak bütün Avrupa

vatandaşları için yaşam boyu öğrenme kavramının gerçekleştiğini belirlemeye

çalışmaktır.

Yaşam boyu öğrenmeyi Türkiye açısından ele alacak olursak, denilebilir ki yaşam

boyu öğretime ayrılacak kamu yatırımının yanında kişisel yatırım ve özel sektör de bu

konuda teşvik edilmelidir. Ayrıca üniversiteyi kazanamadığı için iş hayatına atılanlar

için meslek sahibi olmalarına yönelik projeler geliştirmelidir. Zorunlu eğitim kişiyi

yaşam boyu öğrenmeye hazırlarken kendi kendilerine öğrenme becerilerini de

geliştirmelidir. Bunun yanı sıra eğitim dünyası ve iş dünyası arasında bağ kurumladır

ve çok az eğitim-öğretim görmüş ya da hiç görmemiş kişiler yararına yaşantılar

tasarlanmalıdır. Yaşam boyu öğrenmede kişilere danışma ve rehberlik hizmeti verilmeli

ve bu konudaki farkındalıkları etkinlikler ve medya yoluyla geliştirilmelidir. Aynı

zamanda çoklu ortam yazılımları ve ağları kullanarak kişinin bilgiye ulaşma becerisi

sağlanmalıdır. Tüm okul seviyelerinde ve yaşam boyu öğrenme etkinliklerinde bilgi

teknoloji ürünlerinden yararlanılmalıdır. Yaşam boyu öğrenme, küreselleşen ekonomi

ile birlikte artan rekabet karşısında istihdamın arttırılması ve verimin yükseltilmesine

katkı sağlayacaktır. (Akt. Akbaş; Özdemir; http://yayim.meb.gov.tr)

Çağımızda bilgi, beceri ve anlayış evde, okulda, işte nerede öğrenilirse öğrenilsin

yaşam boyu geçerli değildir. Bu nedenle yaşam boyu öğrenme doğumdan ölüme sınırsız

bir süreklilik arz eder. Aynı zamanda Avrupa Birliği eğitimde yaşam boyu öğrenmeyi

ilke edindiği için, Avrupa Birliğine girmeye çalışan Türkiye için de önem taşımaktadır.

Page 18: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

3

Yabancı dil öğrenme yaşam boyu öğrenme sürecidir. Yani herkes her yaşta eğer

isterse bir yabancı dil hatta birden çok dil öğrenebilir. Özellikle globalleşen dünyamızda

yabancı dil öğrenmek kaçınılmazdır.

Avrupa konseyi belirlediği eğitim ve kültür politikalarında ağırlıklı konuyu dil

politikası almaktadır. Konsey çok kültürlü ve çok dilli bir toplumu eğitimde hedef

seçmiştir. Bundan hareketle, konsey 2001 yılını “Yabancı Diller Yılı” ilan etmiştir.

Konseyin Avrupa vatandaşı için hedefi ise “yaşam boyu dil öğrenme ve en az 3 yabancı

dil bilmedir”

Türkiye’de öğrenim görenler ilk ve orta öğretim yıllarında ortalama 1200 saat

yabancı dil eğitimi görüyor. Bu da bir öğrencinin günde 5 saat üzerinden kesintisiz 1,5

sene yabancı dil öğretimi alması demektir. Bunun azımsanmayacak bir zaman olduğunu

söylesek de liseyi bitiren bir öğrencinin kendini ifade edemeyecek durumda olduğu

aşikardır. Bu bağlamda denilebilir ki, yabancı dil öğretiminde öğretim metodları

yeniden gözden geçirilmeli ve yabancı dil öğretim sistemi yeniden yapılandırılmalıdır

(http://www.aksiyon.com)

Avrupa Konseyi ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında yabancı dil öğretimi ile ilgili

en net çalışmalar 1968 yılında başlamıştır. Kurulan komisyon eğitim programlarının

gözden geçirilmesi ve ders kitaplarının hazırlanması işlemlerini 1972’ye kadar

sürdürmüştür.

1972 yılından itibaren İngilizce, Fransızca ve Almanca ders kitaplarında Avrupa

Konseyi standartlarında dil öğretiminde yeni yaklaşımların uygulandığını görüyoruz.

1972 yılında MEB Talim ve Terbiye Kuruluna bağlı “Yabancı Diller Öğretimini

Geliştirme Merkezi” kurulmuştur. Merkezin amacı orta dereceli okullarda yabancı dil

öğretiminin geliştirilmesi ve modernleştirilmesine yöneliktir. Merkez Avrupa Konseyi

ile sürdürülen işbirliği içerisinde yabancı dil öğretim programları ve ders kitapları

yapmıştır.

1980’li yılarda ise Anadolu Liselerinin programının hazırlanması için bir

komisyon kurulmuştur. Bunun Anadolu Teknik ve Meslek Lisesi programları takip

etmiştir.

1988-1990 yılında ise basamaklı kur sistemi uygulaması gelmiştir. Fakat

uygulama başarısızlığa uğrayarak 1989-90 öğretim yılı başında sona ermiştir.

Page 19: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

4

1990’da ise yabancı dil öğretiminde yabancı dil ağırlıklı program uygulaması

başlamıştır. Uygulama lise öncesi hazırlık sınıfını getirmiştir.

1997 yılında ise 8 yıllık zorunlu ilköğretim uygulaması başlamıştır. Anadolu

liselerinin hazırlık sınıfları kaldırılmış, ilköğretimde ise yabancı dil 4. sınıftan itibaren

başlamıştır.

2000’li yıllara gelindiğinde ise daha önce de belirttiğimiz gibi 2001 yılı Avrupa

Diller Yılı ilan edilmiştir.

Buradan hareketle Avrupa Birliği en az üç dil bilen bir kuşak yetiştirmeyi

hedeflemektedir. (http://yayim.meb.gov.tr)

Öyleyse yabancı dili en iyi öğrenecek biçimi bulmak için yöntem, teknik, kuram

ve yaklaşımları bilmemiz gerekiyor. Buradan hareketle son 10 yıldır yabancı dil

öğretimi için geliştirilmiş kuram ve yaklaşımları ele almak istiyoruz. Acaba yeni

yaklaşımlarda neler ön plana çıkmıştır? Neler dilin yararına sunulmuştur? Bu sorulara

cevap arayacağız.

Yabancı dil öğretimini etkileyen en önemli değişkenlerden biri öğrenme

psikolojisidir. Öğrenme psikolojisindeki değişimler yabancı dil öğretimini de

etkilemektedir. Neticede öğrenme kuramlarındaki farklılıklar da dil öğrenme sürecini

etkilemektedir.

Dil öğretiminin temelinde, öğretilecek nesnenin, dilin niteliğine ilişkin bilgilerimiz

ve dilin öğrenilmesine ilişkin görüşler vardır. Bu nedenle yabancı dil öğretiminde

kullanılacak kitaplar. Ders izlenceleri ve yöntemler bu temele dayanır.

(http://www.turkoloji.cu.edu.tr)

Buradan hareketle biz yabancı dil öğretiminde en yaygın kuram ve yaklaşımları

ele almak istiyoruz.

Page 20: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

5

BÖLÜM I

ESKİÇAĞLARDAN GÜNÜMÜZE YABANCI DİL ÖĞRETİMİ

İlk öğrendiğimiz dil anadilimizdir. Anadilden sonra öğrendiğimiz ikinci bir dile

ise yabancı dil diyoruz. İkisi arasındaki en önemli farksa anadilin bilinçaltı işlemlerle

öğrenirken yabancı dili bilinçli işlemlerle öğreniriz.

Çocuk anadilini kendiliğinden doğal bir şekilde öğrenirken, yabancı dili bilinçli

ve gayret göstererek öğrenir. Diğer yandan anne ve babası farklı dilde konuşan bir

çocuk için her iki dil de anadili kabul edilir. Bu bağlamda diyebiliriz ki çocuk her iki

dili de doğal bir biçimde anadil olarak öğrenir. Yani annesinin ya da babasının

konuştuğu dil çocuğun ikinci dili daha doğrusu yabancı dili değildir. Bunun sonucunda

çocuk her iki dili de aynı yöntemle yani bilinçaltı yöntemle öğrenir.

Çocuğun anadilini öğrenirken yaşadığı doğal ortam dilbilimcileri yabancı dili de

anadili gibi edindirmeye yönelik arayışlara itmiştir. Bunun için yabancı dil öğretiminde

yeni yöntem ve teknikler araştırılmaya devam etmektedir. Teknolojinin kaçınılmaz

ilerleyişi değişen ve gelişen bir toplumu yaratmış bu da yabancı dil öğretiminde yeni

yaklaşımlara yol açmıştır. Değişim kaçınılmazdır. Bilgi çağı her gün bize yeni fırsatlar

yaratmaktadır.

Öyleyse yabancı dil öğretiminin aldığı yolu, yabancı dil öğretirken kullanılan

yöntem ve teknikleri ele alarak, günümüzde büyük bir ivme kazanan yabancı dil

öğretiminde ki yeni yönelimlere bir ışık tutalım. Konumuza eskiçağlardan giriş yapalım.

1.1. Eskiçağ’da Yabancı Dil Öğretimi

İsa’nın doğumundan 3000 yıl öncesinde, yazının olmadığı eskiçağlarda yabancı

dil öğretiminin iki yolla yapıldığı rivayettir. Bunlardan ilki o dili konuşan kişiler yoluyla

diğeri ise dilin konuşulduğu toplumda yaşamak yoluyla mümkündür. Bu süreçte

dilbilgisi sezgisel verilmiştir denilebilir. (Demircan, 2002)

Page 21: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

6

1.1.1. Sümerlerde Dil Öğretimi

İsa’dan önce 5000-2000 yılları arasında Mezopotamya’da aşağı, orta Dicle ve

Fırat nehirleri arasında Basra Körfezinden Elazığ’a kadar uzanan yörede yaşamışlardır.

İlk yazıyı M.Ö. 2500 yıllarında Sümerler buldular. İlk yazılı şekiller üzerinde kurulu

tabletlerde, tasvir ettikleri ya da anlattıkları her varlık ve her olay için bir şekil

kullandılar. Her varlık ve her olay bir şekilde anlatıldığı için sınırsız bir alfabe yapısına

sahip olmaları gerekiyordu. Bu da imkansız olacağı için daha az sayıda olan ve yan

yana birleştirince farklı anlamları olan alfabeyi oluştururlar. Bu alfabenin gösterimi

çeviriye benzediği için de Sümer yazısına çivi yazısı denmiştir. Sümerler ilk yazıyı

bulup ilk alfabeyi oluşturdukları için yazı bulunduktan sonraki dönemde dil öğretimine

ilişkin ilk belgeler Sümerlerden kalmıştır. (www.wikipedia.org)

Bu nedenle Sümer tabletleri Sümerlerin eğitim ve yabancı dil öğretimi üzerinde

yaptıkları çalışmalara ışık tutmuştur. Bu tabletlerden Sümer okullarında çivi yazısı

imleri ile deyimler, bileşik adlar, sözcük öbekleri ve eylem çekimleri üzerine dersler

verildiği anlaşılıyordu. Aynı zamanda mesleki eğitim de veren Sümer okulları yazman

yetiştirmeyi hedefliyordu. Eğitimin yaratıcı olan yönü ise edebi eserlerin incelenmesi,

bu eserlerin kopyalanıp taklit edilmesinden oluşuyordu.

Sümerler İ.Ö. 2225 yıllarında batılarında bulunan Akad Samilerince ele

geçirilince Sümer uygarlığı Akadlardan daha üstün bir uygarlık olduğu için Sümerler

Akadlara kendi dilleri olan Sümerceyi öğretmeye çalışmışlardır. Bu çalışma Sümerce

sözcük ve deyimlerin bir araya getirilerek bunların Akadca karşılıklarının bulunması

gerekiyordu. Bu çalışmanın sonucunda Sümerler en eski dilden-dile sözcükleri

derlediler (Demircan, 2002).

Page 22: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

7

1.1.2. Hintlilerde Dil Öğretimi

Hint uygarlığı İ.Ö. 3000’lere kadar uzanır. O dönemde uygarlığın ismi Harappa

uygarlığıdır. Diğer adı ise Mohenjo Daro’dur. Kıyı kenarlarında yerleşmiş bir

uygarlıktır.

Hint uygarlığında yabancı dil öğretiminin çeviriye yönelik olduğu ve dini amaç

taşıdığı sanılmaktadır. Çünkü Hintlilerde yabancı dil öğretimiyle ilgili fazla bilgi

bulunamamıştır.

Eski Hindistan’da dilbilgisi incelemeleri İ.Ö. 1000 yılları öncesinde veda

metinleriyle yapılmıştır. Veda dininin tek anıtı, çeşitli tarihlerde yazılmış ve bir çok

yorumu olan metinlere Veda Metinleri denir. Bunlar çok zengin bir tarih oluştururlar.

Veda Metinleri’nin yazımı M.Ö. onuncu ya da onbirinci yüzyıllara dayandırılabilir. Bu

edebiyat, bize, geleneğin “kol” diye adlandırıldığı okullarla ulaşmıştır. Eski

Hindistan’daki dilbilgisi incelemeleri Kutsal Veda Metinlerinin doğru anlaşılması ve

doğru sesletiminin sağlanması amacıyla yapılmıştır (Demircan, 2002)

1.1.3. Greklerde Dil Öğretimi

Grekçe sözcük hazinesinin dörtte birinin Sami köklerinden olduğu yargısı vardır.

Sözcüklerin yüzde 40-50 kadarının Hint Avrupa kökünden geldiği sanılmaktadır.

Greklerde dil incelemelerinin dil öğretimine etki etmeye başlaması (İ.Ö. 300-45)

Stoacı’lar dönemine denk gelmektedir. Stoacı’ların dili incelemeleri (İ.Ö. VII.yy)

Homeros metinlerinin doğru sesletim ve yorumu amaçlıdır.

Grekçe’nin bir yabancı dil olarak öğretimi ise (İ.Ö. II. yy – İ.S. IV. yy) kapsayan

klasik dönem gramercileri tarafından başlatılmıştır (Demircan, 2002).

Bu verilerin ışığında, Greklerde yabancı dil öğretiminin dilbilgisi ağırlıklı olduğu

anlaşılmıştır. Yabancı dil öğretiminde dilciler ve gramerciler etken rol oynamıştır.

Page 23: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

8

1.1.4. Romalılarda Dil Öğretimi

Romalılar kökeni İtalyalı eski bir halk topluluğu olan ve M.Ö. 753’de Roma’yı

kuran Remus (Remo) ve Romulus (Remolo) adlı ikiz kardeşlerin soyundan geldiklerine

inanırlar. (http//www.italyaonline.net/İtalya hakkında)

Romalılar çocuklarına küçüklüğünden başlayarak iki dilde (Latince ve Grekçe)

eğitim verdiler. Çocuklar okulda Latince “Ludi Magister”, Grekçe “Gremmatikos”

okudular. Romalılarda Grekçe öğretimi İ.Ö. II. yy’da başlar İ.S. 300 başlarında Romalı

öğretmenler tarafından iki dilde kaleme alınmış el kitapları günümüzdeki konuşma

kitaplarını andırmaktadır. Kitaplarda Latince sözlük yer almaktadır. Ayrıca Romalılar

okuma öğretiminde çeviriye de yer vermişlerdir (Demircan, 2002).

Romalılar döneminde yerli dillerin önemi yoktu. Latince ise yabancı bir dildi.

Romalılar zamanında dil öğretimi Papazlar tarafından Manastırlarda öğretilmiştir.

Ayrıca Eski Yunan’da doğup gelişmiş ve Antikçağ’ın felsefeden sonra ikinci büyük

zihinsel öğretisi olan Rhetorica (retorik), geniş anlamıyla dili ikna edecek biçimde

kullanma sanatı olarak adlandırılır. Rhetorica (retorik), aynı zamanda edebiyatın tüm

alanlarında kullanılır ve yöntemli konuşma sanatı olarak da açıklanabilir. Rhetorica,

Roma’nın düşünce dünyasının ve toplum bilincinin değişmesine etki etmiştir.

Romalıların daha önce Grek filozoflarının kullandığı Tümevarım yöntemi ise dil

öğretiminde dil becerilerine kısa yoldan sahip olmak demektir. Yani kural ezberlemeden

uzak bir yöntem sunuyordu. İ.S. 88 yılının Quintilian’ın kaleme aldığı 12 kitaptan

oluşan “Institutio Oratoria” adlı eseri Rhetorica eğitiminin ayrıntılarını içerir. Aynı

zamanda Quintilian bu esende yabancı dil öğretiminde “daldırma” yönetiminin

kullanılması istemiştir. Bunu açacak olursak, okulda ilk eğitim dilinin Grek dili

olmasını ve bazı derslerin Grek diliyle öğretilmesini istemiştir. Bunun yanı sıra eski

sözcükler yerine çağdaş sözcüklerin kullanılmasını önermiştir. Yine Cicero’nun İ.Ö. 55

yılında yazdığı, 3 kitaptan meydana gelen “ De Oratore” adlı eserinde rhetorica

eğitiminin ayrıntılarını içermektedir. (Demircan, 2002)

Page 24: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

9

1.2 Ortaçağ Dil Öğretimi

Milattan sonra beşinci yüzyıl ve onüçüncü yüzyıl arasını kapsar. Fakat

çoğunlukla insanlar subjektif değerlendirdiği için kesin bir başlangıç ve bitiş noktası

verilemez. Ama genel olarak bir başlangıç alacak olursak M.S. 395’de Roma

İmparatorluğunun bölünme tarihi ya da Batı Roma İmparatorluğu’nun düşüşü olan 476

tarihi Ortaçağ’ın başlangıcı olarak kabul edilir. Ortaçağın bitişi ise 1453 İstanbul’un

fethi, 30 yıl savaşlarını bitiren Westphalia antlaşması, (1648) Kristof Kolomb’un yeni

Dünya’yı keşfi (1492 ve 1789 Fransız Devrimi gibi önemli tarihi olaylar sayılabilir.

(http//www.turkcebilgi.com/Roma)

Ortaçağda Grekçe önemini yitirmeye başlarken Latince ilerleme kaydetmiştir.

Hatta tüm Avrupa’da öğretim, din ticaret ve yönetim dili olmuştur. Latince yunan dilini

örnek alarak ilerleme kaydetmiştir. Latin yazını da yunan yazınının etkisi altında

kalmıştır. Ayrıca Latince yayıldığı ülkelerde bilhassa okur-yazarlar tarafından

kullanılmış, insanların dilini etkilemiş lokal dillerin yanı sıra varlığını sürdürürken aynı

zamanda bu dilleri ortadan kaldırmaya da başlamıştır.

Dillerin bu değişim sürecinde, Ortaçağ’da eserler Latince Kaleme alınmış,

bilimsel çalışmalar Latince ile sürdürülmüştür. Aynı zamanda diplomasi alanında da

yazışma dili yine Latince olmuştur. Klasik Latince Alfabesi ise

A,B,C,D,E,F,G,H,I,K,L,M,N,O,P,Q,R,S,T,V,X,Y,Z harflerinden meydana gelmiştir.

Ortaçağ’da Hıristiyan din adamları Latince’yi dil açısından normal ve sıcak karşılamıştı.

Bu nedenledir ki kilise, inananlar ile Latince iletişim kurmuştur. Diğer taraftan ise

Müslüman bilim adamları Arapçaya mantıksal açıdan ılımlı ve sıcak yaklaşmışlardır.

Bergamalı Kadri Efendi’nin “Müyessiretü’l Ulum” (1535) ve Sibeveyhi’nin “Al Kitab”ı

Arap dilbilgilerine birer örnektir. Müslümanlarca takip edilmiştir.

Ortaçağ’da XIII. Yüzyıldan sonra dilbilgisi öğretimine hazırlık oluşturmak için

en önemli ders dilbilgisi idi. Ayrıca bu dönemde Latince klasikler okunmuştur ve

IV.yüzyıl da Donatus, VI. yüzyıl başlarında Priscianus’un kaleme aldığı iki dilbilgisi

kitabı bin yıl süreyle dilbilgisi öğretiminde kullanılmıştır. Hatta ulusal dilbilgilerine de

örnek olmuş; ulusal diller bu modellere çevrilmiştir. Ortaçağ’da Arapça öğretimi

Latince öğretiminin gerisinde kaldı. Günlük hayatta ulusal diller kullanılırken Arapça

Page 25: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

10

medrese eğitiminde kalmıştır. XIII. Yüzyılda ise kurgusal ve evrensel dilbilgileri mantık

öğretiminin ön plana çıkmasıyla ortaya çıkmıştır. (Demircan, 2002)

1.3 Yeni Çağ’da Dil Öğretimi

Rönesans (yeniden doğuş), ile Batının eski eserleri tekrar incelenip

yorumlanmıştır. Yorumlanan bu eserler Grek ve Roma uygarlıklarının ürünleridir.

Arapça, Grekçe, İbranca ve Latince’den ulusal dile çeviriler yapılmış ya da asılları

okunmuştur.

Bu dönemde Batı Avrupa’da güçlü bir orta sınıf gelişmiştir. Çünkü doğuyla

ticaret artmış ve deniz aşırı ülkelerdeki sömürgelerin kaynak aktarımı olmuştur. Bu da

Ortaçağ kurumlarının yerini ulusal devletlerin alması sonucunu doğurmuştur.

Bunun yanı sıra baskı makinesinin bulunması kitapların ucuzlamasına bu da

okur-yazarlığın artmasına yol açmıştır. Bu arada Latince yerini ulusal dillere

bırakmıştır. Bu dillerin gramerleri yapılmış sözcükler derlenmiştir. Anlatımda doğrular

mantık kriterleriyle belirlenince kural koyucu bir gramer ortaya çıkmıştır. Ortaçağdaki

kurgusal dilbilgisi bu çağda evrensel dilbilgisi ve akılcı felsefeyle birleşerek ortaya

akılcı dilbilgisini çıkarmıştır. Aynı zamanda ortak yapay diller, ortak kavram yazı ve dil

betimlemeleri için evrensel sesçil abece ortaya çıkmıştır.

Ulusal devlet dilleri sömürgelere giderek yayılmıştır. XVI. yüzyılda Avrupa’da

soylu bir kimsenin yabancı dil olarak Fransızca’yı bilmesi önemli sayılıyordu. XVII.

yüzyılda Fransızca’nın yanı sıra buna İngilizce’de eklenmiştir.

Yirminci yüzyılın ilk yarısı ikinci dünya savaşı ve savaşın açtığı sorunlarla

geçmiştir. Bu dönemde yabancı dil öğretimi üstüne çalışmalar daha ziyade

sömürgelerde yapılmıştır. Yapılan çalışmalar dilin yapısı, temel sözlük ve becerilerin

ayrımı üzerine yoğunlaşmıştır. Tüm bu çalışmalar yalnızca yabancı-dil kullanarak

öğretim üzerinedir. Öğretime sözlükler, kitaplar, alıştırma kitapları ve öğretmen

kitapları yardım etmiştir.

Türkiye’de ise Fransızca birinci yabancı dil ayrıcalığını korumuştur. Yabancı dil

öğretiminde yeteneklerin geliştirilmesi yerine yalnızca yabancı dil öğrenmiş olmak

yetiyordu.

Page 26: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

11

İkinci dünya savaşı sonrası her alanda görülen gelişmeler yabancı dil alanına da

yansımıştır. Yapısal dilbiliminden üretimsel, işlevsel ve öteki yorumlara geçilmiştir. Bu

yeni yaklaşım ve yöntemleri de beraberinde getirmiştir. Bunun yanı sıra ruhbilim,

toplumbilim gibi yeni bilimsel alanlarda ortaya çıkmıştır (Demircan, 2002).

XX. yüzyılda başlıcaları dil, öğretim, öğrenim ve edinim olmak üzere çok sayıda

araştırmalar olmuştur. Ayrıca bu dönemde İngilizce birinci yabancı dil olmuştur ve bu

dille eğitim yapan orta ve yüksek öğretim kurumları açılmıştır.

1980 sonrası ise Almanca ikinci, Fransızca ise üçüncü sıradaki yabancı dil

konumuna gelmiştir (Demirel, 2003).

Eskiçağlardan günümüze yabancı dil öğretimini gördükten sonra şimdi de

Türkiye’de yabancı dil öğretiminin tarihsel gelişimini inceleyelim.

1.4. Türkiye’de Yabancı Dil Öğretiminin Tarihsel Gelişimi

Yabancı dil öğreniminde hem bireysel hem de ülkesel ayrılıklar vardır. Kişinin

yabancı dil öğrenme düzeyi kişiden kişiye farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar için

yapılmış, uygulanmış yöntem ve tekniklere detaylı bir şekilde değinmeden önce,

öncelikle ülkemizdeki yabancı dil öğretiminin tarihçesine bakmak istiyoruz.

Yabancı dil öğretiminde her ülkede genel bir amaçla birlikte özel bir amaç da

söz konusudur. Bu bağlamda bir ülkedeki yabancı dil öğretimi diğer bir ülkedeki

yabancı dil öğretimine benzediği gibi ayrılıklar da içerir. Bu nedenle bir ülkedeki

yabancı dil öğretimi diğer bir ülkedeki yabancı dil öğretiminden nitelik ve nicelik

yönünden ayrılmaktadır. Ülkemiz açısından en verimli yabancı dil öğretiminin

bulunması gereklidir. Bunun için öncelikle Cumhuriyet Öncesi ve Cumhuriyet

Döneminde ne gibi çalışmaların yapıldığına bir göz atalım.

1.4.1 Cumhuriyet Öncesi Dönemde Dil Öğretimi

Cumhuriyet öncesi dönem Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşundan

Cumhuriyet’in ilanı 1923 yılına dek süren 624 yıllık bir süreyi içine alır. Osmanlı

Page 27: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

12

İmparatorluğunda eğitim Tanzimat’a kadar din esasına göre verilirken Tanzimat sonrası

batı usulleri baz alınarak verilmeye başlanmıştır.

Bu nedenle Cumhuriyet öncesi dönemi Tanzimat’a kadar geçen devre ve

Tanzimat devresi olarak ele almak gerekir. (Demirel, 2003). Osmanlı dönemi eğitim ve

yabancı dil öğretimi açısından ayrı dönemlere ayrıldığı için bu dönemleri (1299-1773)

“Mektepler öncesi dönemi” ve (1773-1923) yıllarını kapsayan “Mektepler dönemi” diye

de ele alabiliriz. (Demircan, 1988). Biz burada Cumhuriyet öncesi dönemi ele alırken

Tanzimat öncesi ve Tanzimat sonrasını ya da mektepler öncesi ve mektepler dönemini

daha genel hatlarıyla ele almak istiyoruz.

1.4.1.1 İslam’dan Önce Yabancı Dil Öğretimi

Türkler doğuda Japon Denizi, batıda Orta Avrupa içlerine uzanan topraklarda

devletler kurdular. O çağlarda endüstri gelişmemiş olduğundan hayvancılık ve tarım

yaptılar. Ama yaşadıkları bölgenin iklimi, yaşadıkları kuraklıklar onları zor duruma

düşürdü. Bunun yanı sıra nüfuslarının artması, yaşanan savaşlar onları başka yerlere göç

etmek zorunda bıraktı. Sık sık topraklarını terk edip başka yerler aradılar.

Türkler kurdukları devletlerin yönetiminde hiçbir zaman din, dil, ırk ayrımı

yapmamıştır. Bu sebepledir ki çok dilli ilişkiler oluşmuştur. Hunlarda Türk, Latin ile

Got dilleri sarayda konuşulmuştur. O çağlarda yabancı bir dil o toplumun içine

katılarak, onlarla yaşayarak öğreniliyordu. O dönemde Çince’nin de böyle öğrenildiği,

Orhun Yazıları Bilge Kaan devrinden kalma altı adet yazılı dikili taştan oluşan

OrhunYazıtlarında (732,735,720-725) bunlardan bahsedilmektedir.

Uygurlar zamanında Türklerce yapılmış çevirilerden anlıyoruz ki, Mani ve

Budha dinlerini yaymak için tapınaklarda Türklere o zamanın yabancı dilleri

öğretilmiştir. Uygur alfabesi onsekiz işaretten meydana gelmiştir. Dördü sesli, gerisi ise

sessizdir. Harfler çoğunlukla başta, ortada ve sonda bulunuşuna göre üç şekli mevcuttur.

Uygurlar kağıt ve matbaa kullandıkları için o zaman yazılan kitaplardan bazıları

günümüze değin ulaşmıştır (Demircan, 1988).

Page 28: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

13

1.4.1.2 İslamiyet’ten Sonra Yabancı Dil Öğretimi

1.4.1.2.1 Karahanlılar Dönemi

840-1212 tarihleri arasında Türkistan ve Maveraün-nehir’de kurulan ilk kurulan

Müslüman Türk Devleti Karahanlılar’dır. (http//www.dallog.com/devletler/karahanlılar.htm)

Karahanlılar 10. asırda İslamiyet’i kabul ettikten sonra, ilk İslam Türk eserlerini

oluşturdular. Doğu Karahanlılar zamanında, Yusuf Has Hacip’in yazdığı Kutadgu

Bilig; Kaşkarlı Mahmut tarafından yazılan, Divanu Lugat-it-Türk ve İmam-ı Ebü’l-

Fütuh tarafından Abdülgafur’un Tarih-i Kaşkar adlı eserleri Türk Tarihi ve Kültürü

açısından önemli eserlerdir.

İslam dinini kabul eden Karahanlılar Arap yazısını almıştır. Fakat Türkler

günlük hayatta Arapça konuşmamışlardır. Bu nedenle o dönemdeki yabancı dil öğretimi

yaşadığımız çağdaki okul öğretiminin içinde yer almaz. Bu bağlamda yabancı dil

öğretimi farklı dilleri konuşan insanların bir paylaşımı olarak düşünülebilir. Bu

paylaşımda daha ziyade alış veriş ortamının uygun olduğu kentlerde göze çapraktadır.

Kentlerde iki dillilik ortaya çıkmıştır. Zira Kaşkarlı Mahmut’ta “Divan”ında

bundan bahseder.

(1850-1250) yılları arasında Grekçe’den yapılan çeviriler İslam uygarlığının ileri

düzeye gelmesini sağlamıştı. Daha sonra eski Grek yapıtları İran, Irak ve Suriye’ye

götürülmüştür. Buralarda filozoflar tarafından ilk önce Farsça ve Süryanice’ye

çevrilmişlerdir. Daha sonraları ise Basra’da bir çeviri okulunun kurulmasıyla bu yapıtlar

Arapça’ya çevrildi. Bu çeviriler o zamanlardaki Endülüs (İspanya), Yahudiler ve Haçlı

Seferleri vasıtasıyla Batı’ya geçmiştir. Buralarda önceleri Latince’ye sonraları ulusal

dillere çevrilmişlerdir (Demircan, 1988).

1.4.1.2.2 Selçuklu Dönemi

Selçuklular Türk-İslam devletlerinin en büyükleridirler. X. Yüzyıl sonu XI.

Yüzyıl başı İslam’ı kabul etmişlerdir. Ortaçağ’da İslam uygarlığının üstünlüğü

olduğundan Avrupa bilim diline girmiştir. Arapça XIII. Yüzyıla kadar Anadolu’da

Page 29: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

14

devlet dili olmuştur. XII. Yüzyılın sonlarında Arapça’nın üstünlüğü gitmiş, yerini

Farsça’ya bırakmıştır. Yazı dilinde ise Farsça Türkçe’ye üstün tutulduğundan yönetim

dilinde Türkçe değil Farsça kullanılıyordu. Bizans ve Avrupa ile olan ilişkiler ise

Latince yürütülüyordu. XIII. Yüzyılda Arapça’nın üstünlüğünü yitirmesiyle Farsça daha

ileriye gitmiştir. Bununla birlikte XIII. Yüzyıl sonlarında devletin resmi dili Türkçe’ye

dönmüştür. Ama III. Giyasettin’in Konya’yı tekrar almasıyla yeniden Farsça’ya

dönüldüğü görülür. (http//www.dallog.com/devletler/selcuk/selcuk.htm)

Selçuklular zamanında eğitim medreselerde veriliyordu. Medreselerde Arapça

söz dizimi ve biçim bilgisi, dil, edebiyat dersleri verilmekteydi. Arapça söz dizimi ve

biçim bilgisi dini öğretmek amacıyla veriliyordu. Büyük ve Anadolu Selçuklu

devletlerini Türkler kurmuş olmalarına rağmen sarayın ve medreselerin dili Farsça’dır.

Bir çok Türk şairi de şiirlerini Farsça yazmıştır. Aynı zamanda Divan ve Saray

edebiyatı Farsçaydı. Bununla birlikte tekke ve halk edebiyatı dili Türkçe idi.

Kaşkarlı Mahmut’un (1068-1072) yıları arasında yazdığı “Divanu-Lûgat-it

Türk” adlı sözlüğü Araplara ve Arapça bilenlere Türkçe’nin yabancı dil olarak öğretimi

için yapılmış ilk eserdir. Kaşkarlı Divan’ında örnekten kurala giden bir yöntemle Türk

dilinin Arapça bilenlerce öğrenilmesine çalışmıştır. Selçuklular zamanında dil

öğrenmek için o dili konuşan kişilerin arasında yaşamak ya da medrese eğitimi almak

gerekiyordu. Dil öğrenme daha ziyade bellek yöntemine dayanıyordu (Demircan, 1988).

1.4.1.2.3 Osmanlılar Dönemi

Osmanlılar 1299’da Batı Anadolu’da bulunan Söğüt’te kuruldu. Osmanlı Beyliği

olarak kurulan Osmanlılar kısa sürede gelişip güçlenerek imparatorluğa dönüştüler ve

üç kıtaya yayıldılar. Yönetim dili Türkçe, eğitim dili ise Arapça’dır. Osmanlı adil

yönetimi, halk kitleleri arasında ayrım gözetmeyen, hoşgörülü yapısı sayesinde kısa

sürede en kudretli siyasi varlık haline dönüşmüştür. Osmanlının merkeziyetçi devlet

sistemi güçlü siyasi varlığında en önemli etkendir. Atlas okyanusundan Umman

Denizine ve Macaristan, Kırım ve Kazan’dan Habeşistan’a kadar yayılmasının kökünde

bu etmenler yatar. (http//www.dallog.com/devletler/osmanli/osmanli.htm)

Page 30: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

15

Ancak Osmanlılar sayısız sömürgeleri ile zenginleşip bilim ve teknolojide

ilerleyen Avrupa karşısında kan kaybetmeye başladı. Kendini geliştirmediği gibi verdiği

kapitülasyonlarla daha da vurgun yemeye başladı. Bu da onu Avrupa’nın pazarı

durumuna düşürdü. Yapılması gereken yeniliklerin yeterince yapılmaması, bilim ve

teknolojide Avrupa’nın çok gerisinde kalınması, uğranılan yenilgiler Osmanlı

İmparatorluğu’nun çöküşünü hazırlamıştır (Demircan, 1988).

Osmanlılar döneminde öğretim dili Arapça olduğu için bugünün yabancı dille

öğretim yapan öğretim kurumları ile benzerlikler gösteriyordu. Osmanlıların ilk

dönemlerinde Türklerin öğrenim gördüğü kurumlar mahalle mektepleri ve medreselerdi.

İlk medrese Orhan Gazi tarafından 1331 senesinde İznik’te kurulmuştur. Yabancı dil

öğretimi medreselerin yanında, Enderun ve Hıristiyan eğitim kurumlarında yapılıyordu.

Osmanlı yöneticilik görevlerine insan yetiştirmek için açılan Enderunlarda devşirmelere

(Türk olmayan çocuklara) yabancı dil olarak Türkçe öğretiliyordu. Türkçe’nin yabancı

dil olarak öğretiminin dışında Arapça ve Fransızca öğretilmekteydi. Katolik okulları ve

azınlık okullarını oluşturan Hıristiyan eğitim kurumlarında ise Türkçe, Latince,

İtalyanca, Ermenice, Arapça ve Farsça öğretilmekteydi. Şimdi Osmanlılar döneminde

önem kazanan yabancı dilleri ve bunların öğretimini genel hatlarıyla ele almak

istiyoruz. (http://dallog.com/devletler/osmanli/osmanli.htm; Demircan,1988)

1.4.1.2.3.1 Osmanlı Döneminde Önem Kazanan Yabancı Diller ve Öğretimi

1.4.1.2.3.1.1 Arapça Öğretimi

Arapça öğretimi Osmanlılara Selçuklulardan geçmiştir. Arapça derslerinde

Osmanlıca’ya geçmiş biçim ve kurallar ele alınıyordu. Türkçe çeviri cümleleri

anlayabilmek ya da metinlerin anlaşılmasını sağlamak amacıyla yapılıyordu. Ders

işleme metodu XIX. Yüzyılda Avrupa’da kullanılan “dilbilgisi-çeviri” metoduyla aynı

özellikler göstermektedir. Ama bu yöntem başarılı olmamıştır. Çünkü öğrenci sadece

ezber yapıp kuralları öğreniyordu. Dili konuşamıyordu. Arapça öğretimi daha ziyade

tarihsel, yazınsal ve kutsal metinlerin okunup anlaşmasına yönelikti.

Arapça öğretiminde ağırlığı dilbilgisi kapladığı için kitaplar biçimbilgisi (sarf)

ve sözdizimi (nahiv) üzerine kuruluydu. Biçimbilgisi ve sözdizimi kitapları belirli bir

Page 31: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

16

sıra sonra bir diğerine geçebiliyordu. Buradan hareketle, anlıyoruz ki dilbilgisi anlatılan

dili öğretmek yerine kuralları ezberletmek üzerine kuruludur.

Arapça öğretiminde tümdengelim metodu izleniyordu. Kısaca söyleyecek

olursak kuraldan örneğe gidiliyordu. Daha doğrusu Arapça öğretmek yerine daha önce

de değindiğimiz gibi kurallar öğretiliyor ya da ezberletiliyordu. Öğrenci kitabın

dışındaki Arapça’yı bilmiyordu. Bu nedenle dili öğrenemiyor, yalnızca kuralları

öğreniyordu.

Aynı zamanda bilimin Arapça yoluyla öğrenileceğine inanç vardı. Oysa Arapça

bilimin ilerleyişine yetecek seviyede değildi. Fakat o dönemde önemli bir yer tutuyordu.

Osmanlıların dili Türkçe olduğu için Arapça günlük hayatta iletişim aracı

değildir. Bunun sonucu Arapça öğretimi kutsal, tarihsel ve yazınsal metinlerin

anlaşılmasına yönelmiştir. (Demircan,2002)

1.4.1.2.3.1.2 Farsça Öğretimi

Farsça milattan yedi yüz yıl öncesine dayanarak dünyanın en eski dilleri

arasında yer almasına rağmen bugünün Farsça’sı ile pek farklılık göstermez. Farsça dili

kendini asırlar boyu muhafaza etmiştir. (http://www.irankulturevi.com).

Osmanlılar döneminde Farsça’nın önem kazanmasına yol açan en önemli sebep

Türk edebiyatçılarıdır. Türk edebiyatçılarından Fuzuli Farsça divanlar yazmıştır. Alişir

Neva-i’de Farsça konuşan şairleri öven şiirler kaleme alınmıştır. Bir kısım edebiyatçı

ise Fars dili ana eserlerini tercüme etmişlerdir. Bazıları iki dilli sözcükler derlerken

Surur-i, Sudi, Şem-i ve Lami’i gibi bazıları da şerh yazma alanına yönelmişlerdir.

Farsça hükümdarların hayatını anlatan manzum yapıtlar (şahnameler) yazmışlardır.

Osmanlılar döneminde aydınlar hem Türkçe hem de Farsça’yı biliyorlardı.

Anadolu’da Farsça tekkelerde, evlerde, konaklarda, yazarların evlerinde, Mevlevi

dergahlarında, edebi çevrelerde öğretiliyordu (Demircan, 1988).

Bir çok alanda çok sayıda Farsça sözcük ve kural Türkçe’ye geçmiştir. Bunlar

insan isimleri, kuş, hayvan, çiçek, ağaç ve sebze isimleridir. Ayrıca musiki ile edebi

kavramlar da bunların arasında yer alır.

Page 32: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

17

Bu sözcük ve kuralları öğrenmeden Osmanlı Türkçe’sini öğrenmek hemen

hemen imkansızdır. Çünkü çok sayıda sözcük ve kavram Osmanlı Türkçe’sini

oluşturmaktaydı. (http://irankulturevi.com)

1.4.1.2.3.1.3 Fransızca Öğretimi

Osmanlı Döneminde Fransızca Öğretimi Fransa ile ilişkiler Kanuni zamanında

çok gelişmişti. Ayrıca, III. Selim’de bir Fransız dostuydu. Bunun yanı sıra Fransa

Osmanlıdan daha ileriydi. Aydınlar muhakkak Fransızca’yı biliyor. Ülkede bir çok

Fransızca gazete satılıyordu.

1773’de Mühendishane-i Bahri Hümayun ve 1796 yılında Mühendishane-i

Berri-i Hümayun adlı askeri okullarda Fransızca eğitim verilmiştir. Bu sayede ilk defa

yabancı dil öğretimi okullara girmiştir. İlk öğretilen yabancı dil ise Fransızca olmuştur.

Ayrıca Tıp ve Cerrah Mektebi, Mekteb-i Mülkiye ve Hukuk mekteplerinde de eğitim

Fransızca yürütülmüştür. Ortaöğretim kurumlarında da yabancı dil olarak Fransızca

öğretimi yapılmıştır. Bu dönemde açılan Galatasaray Sultanisi Lisesi Fransızca öğretim

yaparak Türk eğitimine yenilik getirmiştir.

Fransızca öğretiminin ilk yıllarında dilbilgisi-çeviri yöntemine benzeyen yöntem

uygulanmıştır. Yani bu yöntem önce öğrencinin dilbilgisi kurallarını ezberleyip sonra

çeviri yapmasına dayanıyordu. Daha sonraları anadilini taklit ederek öğrenme

yöntemine geçiş yapılmıştır (Demircan, 1988)

1.4.2 Cumhuriyet Dönemi

Cumhuriyetin ilan edildiği 1923 yılında başlayan devreye denir. Cumhuriyet’in

ilanını takiben yabancı dil öğretiminde kullanılan Arapça ve Farsça’nın öğretimine

1927’de son verilmiştir (Demirel, 2003).

Cumhuriyet döneminde eğitim alanında yapılan en önemli adım 3 Mart 1924’de

“Tevhid-i Tedrisat Kanunu” olmuştur. Bu kanunla tüm ülkelerdeki eğitim faaliyetleri

tek çatı altında toplanmıştır.

Page 33: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

18

Arapça ve Farsça’nın yerini batı dilleri almıştır. Bu dillerin genelini İngilizce

Almanca, Fransızca, İtalyanca ve Latince oluşturmaktaydı.

Tablo 1.4.2.1 Öğretilen Yabancı Diller

1924 1927 1935 1941 1950 1960

Almanca + + + + + +

Fransızca + + + + + +

İngilizce + + + + + +

İtalyanca + + + + + +

Latince - - - + + -

Arapça + + - - + +

Farsça + - - - + +

(Demircan, 1988, s.92)

Yukarıdaki tabloda yıllara göre öğretilen yabancı dillerin dağılımını

göstermektedir.

Cumhuriyet’in ilanından sonra her alanda görülen değişimler ve gelişmeler

hayatı değiştirmiştir. Bunun sonucunda insanlar daha çok yabancı dil öğrenmeye

yönelmişlerdir. Bu yönelik sonucunda bazı dersleri yabanı dille yapan ilk lise

Galatasaray Lisesi olmuştur. Galatasaray lisesinin ardından yabancı dille öğrenim yapan

başka okullar da açılmıştır.

Bugün yabancı dil öğretimine örgün eğitim kurumlarında zorunlu olarak

yapılmaktadır. Yabancı dil öğretimine ilköğretimin 4. sınıfında başlamakta lise sona

kadar sürmektedir. Cumhuriyet döneminin başında yabancı dil öğretiminde öncelikle

okuduğunu anlama, Türkçe’ye çeviri yapma üzerinde durulurken sonraları kolay, basit

cümlelerle konuşmayı sağlayabilme üzerine çalışmalar yapılmıştır. 1924 yılında 5 saat

olan yabancı dil dersleri 1949’dan sonra 3 saate düşürülmüştür.

Page 34: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

19

Tablo 1.4.2.2 Yabancı Dil Ders Saatleri

Yılar Orta Lise

1. Yabancı dil 1 2 3 1 2 Ed. 2 Fen 3 Ed. 3 Fen

1924 5 5 5 5 5 5 5 5

1937 5 4 4

1938 5 5 5 5 3

1947 6/5 6 4 5 3

1949 3 3 3

1952 5 5 4 5 4

1983 (Lise Yabancı Dil Okulu) 9 9

2. yabancı dil 3 3 3 3 2

1931 3 3 3 3 2

1956 3 3 3 3 2

1957 2 2 2 2 2

Arapça 2 2 2 1 1

1924-1931 2 2 2 4 4

Farsça 1 1 1 2 2

1924-1931 6/5 6 4 5 3

(Demircan, 1988 s,138)

Ortaokul ve lise programlarındaki yabancı dile ayrılan saatler değişiklik yapılan

yıllara göre yakarıdaki tabloda belirlenmiştir.

Tablodan da anlaşıldığı gibi Cumhuriyet döneminde yabancı dil her sınıf için

zorunlu bir ders haline gelmiştir. Bununla birlikte okullarda yabancı dil öğretiminden

yeterince başarı sağlanamamaktadır. Bu başarısızlığın bir çok nedenleri vardır. Burada

bunlara kısaca değinmek istiyoruz. Başarısızlık Nedenleri:

1. Öğrenciyi öğrenmeye zorlamak

2. Öğrencinin kendi ilgi alanına göre istediği yabancı dili kendinin

belirleyememesi

3. Sınıflarda fazla mevcut olması

Page 35: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

20

4. Sınıflarda öğrenci sayısının çok olması nedeniyle bireysel öğrenme

gerçekleştirilememektedir. Çünkü öğrenme ortamı öğrenciye göre hazırlanmamış ve

gereçler öğrencinin kullanımına verilmemiştir.

5. Öğrencinin ders yükü fazladır….

(Demircan, 1988)

Bunun gibi birçok örnek sayılabilir. Bu olumsuzlukların giderilmesi öğrencinin

yabancı dili daha kolay ve etkili öğrenebilmesi için uygun ortamlar yaratılması gerekir.

Türkiye’de yabancı dil öğretiminde yapılan yeniliklerden biri de “basamaklı kur

sistemi”dir. 1988-1989 yıllarında basamaklı kur sistemine geçilmiştir. Basamaklı kur

sistemi altı basamaktan oluşan ve her basamağın süresi bir öğretim yılı olan bir

sistemdir. İlk basamak zorunlu diğer basamaklar ise öğrencilerin isteğine bağlıdır. Her

basamak sonu yapılan sınavlarda başarılı olan öğrenci sertifika almaktadır. Ayrıca

sistemde dil değiştirebilmektedir. Yabancı dil derslerinde sınıf mevcudu en az 8 en fazla

25 kişiden oluşmaktadır. Haftalık ders saati ise beş saat olarak belirlenmiştir. Yıl

onunda merkezi sistemle yapılan sınavlarda öğrencinin başarılı olması için 100

üzerinden 70 puan almalıdır.

Fakat sistem uygulamadan kaynaklanan sorunlar nedeniyle başarılı olamamıştır.

1989-1990 öğretim yılında kaldırılarak eski uygulamaya dönülmüştür. 1988-1989

eğitim öğretim yılında yabancı dil dersleri normal liselerde zorunlu olmaktan çıkmış

seçmeli hale getirilmiştir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi 1997 yılında öğretim sekiz

yıla çıkarılarak yabancı dil dersleri dördüncü sınıftan sekizinci sınıfa değin sürmektedir

(Demircan,1988).

Eski çağlardan günümüze yabancı dil öğretimini ve Türkiye’de yabancı dil

öğretiminin cumhuriyet öncesi ve cumhuriyet dönemi gelişimini gördükten sonra, şimdi

çalışmamızın ikinci bölümü olan yabancı dil öğretiminde öne çıkan yöntem ve

teknikleri ele alacağız.

Yöntemlerin kullanım özellikleri üzerinde dururken, tekniklerin uygulanışında

karşılaşılan sınırlılıkların ve yararların açılımını yaparak bu tekniklerin uygulama

aşamasında dikkat edeceğimiz noktaları inceleyeceğiz.

Page 36: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

21

BÖLÜM II

YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE UYGULANAN YÖNTEM VE

TEKNİKLER

Yaşadığımız çağ ülkeler arası siyasi, ekonomik, askeri ve kültürel alanda iletişimi

zorunlu hale getirmiştir. Bu ilişkilerin kurulabilmesinde yabancı dil öğrenimini zorunlu

kılmıştır. Yabancı dil öğrenmenin önemi nedeniyle dilbilimciler bu alanda çalışmalar

yapmışlar ve birtakım yöntemler geliştirmişlerdir.

1920 yıllarında soyut ve kuramsal konularla uğraşılırken 1940’larda dilbilimin

verileri uygulanmaya konmuştur. 1950’li yılarda ise yabancı dil öğretiminde etkisi

bulunan ruhbilim, insanbilim, toplumbilim gibi bilim dallarının farkına varıldı. Bu

etkileşim sonucu ruhbilim, insanbilimsel dilbilim, toplumbilim, eğitim-dilbilim gibi

karma bilim dalları oluştu. Yabancı dil öğretimini bu dilbilimlerden ayrı tutmak

imkansızdır. Çünkü yabancı dil öğretim yöntemlerinin birçoğu dilbilim ve öğrenme

kuramlarından birini kullanmak zorundadır. Aynı zamanda dil iletişim aracı olması

bakımından da toplumbilimle yakından ilgilidir.

Bu bağlamda diyebiliriz ki yabancı dil öğretimi bir tek dilbilim tarafından değil

başka bilim dalları tarafından ele alınmaktadır. Yabancı dil öğretiminin başka bilim

dallarını da kapsaması birçok yöntemi beraberinde getirmiştir.

Bu yöntemlerin birçoğu günümüze ulaşmışken birçoğu da başarısızlığa uğrayarak

ortadan kalkmıştır. Aynı zamanda yöntem ve teknik kavramı birbiriyle her zaman

karşılaştırılmıştır. Yani yabancı dil öğretiminde yöntem ve teknik kavramları

kullanılırken tam ayrımına varılmamış her zaman kavram karmaşası yaşanmıştır.

Burada öncelikle yöntem ve teknik kavramlarının açılımını yapmak istiyoruz. Yöntem

hedefe ulaşmak için izlenen yoldur. Teknik ise yöntemi uygulama şeklidir. Bu nedenle

öğrencinin öğrenirken hedefe ulaşabilmesi için kullanılan öğretim yönteminin

uygulanmasında birtakım öğretim tekniklerinden faydalanılması gerekir. Bu bağlamda

diyebiliriz ki, öğretim tekniği öğretim yöntemini uygulamaya koyma biçimidir. Buradan

da anlıyoruz ki, öğretim yöntem ve teknikleri ayrı kavramlardır. Bu nedenle de ayrı ayrı

Page 37: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

22

ele almamız gerekir. Biz burada öncelikle yabancı dil öğretim yöntemlerini daha sonra

ise hedefe ulaşmak için yararlanılan öğretim tekniklerini ele alacağız.

Avrupa konseyi ile Milli eğitim Bakanlığı Ekim 1982’de “Yabancı Dil Öğretim

Programları” adlı seminerde Türk ve Avrupalı uzmanlar tarafından belirlenen belli başlı

çağdaş öğretme yöntemleri sınıflandırılmıştır (Demirel, 2003).

Biz öncelikle Türk ve Avrupalı uzmanlar tarafından belirlenen bu çağdaş

yöntemleri ile almak istiyoruz.

2.1 Yabancı Dil Öğretim Yöntemleri

2.1.1 Temel Yöntemler

2.1.1.1 Dilbilgisi-Çeviri Yöntemi

Dilbilgisi çeviri yöntemi konuşmayı değil yazılı iletişimi amaç edinmiştir. XIX.

Yüzyıl başlarında ortaya çıkmıştır.

Tercüme ve dilbilgisi kurallarını öğretmeyi esas alır. Geleneksel bir yöntem olan

dilbilgisi-çeviri yöntemi XX. Yüzyılın başlarına kadar çok kullanılmıştır. Bu öğretim

yöntemi ezbere öğretimi ve tümdengelime dayanan dilbilgisi kurallarını baz almaktaydı.

Şimdi dilbilgisi-çeviri yönteminin kullanım özelliklerini belirtelim.

2.1.1.1.1 Kullanım Özellikleri

� İlk olarak öğrencilere okutulan pasajlardaki dilbilgisi kalıpları verilir.

Dilbilgisi verilen metnin incelenmesiyle öğrenilir.

� Öğretim sıklıkla anadiliyle verilir. Öğretilen yabancı dil anadiline göre

daha az kullanılmaktadır.

Page 38: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

23

� Öğrencinin kelime dağarcığını geliştirmesi esastır. Bu nedenle seçilen

metinden verilen kelime listesi öğrencilere ezberletilir. Böylelikle

öğrencinin kelime dağarcığı artacaktır.

� Karışık ve zor dilbilgisi yapıları detaylı bir şekilde verilir. Cümle kalıpları

ve gramerin öğrenilmesiyle dili öğrenmek mümkündür. Kurallar

öğretilirken fiil çekimleri, çeviriler ve bağımsız cümleler kullanılır.

� Çeviri okumadan sonra yapılır İlk bata kolay klasik eserler ile çeviriye

başlarken daha sonra zor ve karmaşık eserlerin çevirisine geçilir.

� Metnin içeriğinin pek önemi yoktur. Metin dilbilgisi açısından alıştırma

niteliği taşır. Önemli olan metinde bulunan cümle kalıplarıdır.

� Alıştırmalar bağımsız cümlelerin yabancı dilden anadile çevirisi için

yapılır.

� Telaffuzun pek önemi yoktur. Bu nedenle alıştırmalarda telaffuza

çoğunlukla yer verilmez (Demirel, 2003).

Dilbilgisi-çeviri yöntemi eğitim düzeyi yüksek kişilerin kullandığı bireysel bir

öğrenme metodu olmuştur. Osmanlılarda yabancı dil öğrenimi konuşmadan çok bilgi

aktarımına dayandığı için dilbilgisi-çeviri yöntemi kullanılmıştır.

2.1.1.2 Düzvarım Yöntemi

Düzvarım yöntemi dilbilgisi-çeviri yöntemine tepki olarak 1950’lerde ortaya

çıkmıştır. Bu yönteme göre dil önce kulakla duyulacak sonra dille pekiştirilecek ve elle

okunup yazılacaktır.

Bu yöntem Batı Afrika’da çok kullanılan bir yöntem olmuştur. Diğer ülkelerde de

uygulanmak ve yaygınlaştırmak istenmiş ama uygulanması pek çok zorlukları ve

değişik uygulamaları beraberinde getirmiştir.

Page 39: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

24

2.1.1.2.1 Düzvarım Yönteminin Kullanım Özellikleri

� Dersler genel olarak bir diyalog ya da derse güdüleyici bir girişle başlar.

� Öğretim önce sözlü yapıldığından dilbilgisi ve yeni kelimeler sözel olarak

verilir.

� Kelime öğretimi, kelime tanımlamasıyla, pandomim ya da görsel araçlar ile

yapılır.

� Gramer yapıları tümevarım yöntemiyle verilir. Gramer görsel yollar kullanarak

uygun ortamlarda verilmeye çalışılır.

� Bu yöntem öğrenilecek dilin etkin bir biçimde kullanılmasına imkan tanır.

� Öğrenme ortamında anadil kullanılmadığı gibi çeviri de yapılmaz.

� Dersin ilk haftalarında telaffuza fazlaca yer verilir. Aynı zamanda yeni gramer

yapıları öğretilirken dinleme ve tekrara sıklıkla başvurulur.

� Okuma parçaları öğretilen dilin kültürünü ve yaşamını içerir.Okuma öğretimi

dilbilgisini pekiştirmeden ziyade keyfi yapılır.

� Öğretim öğretmen merkezli olmasına rağmen öğrencilerin derse aktif katılmaları

önemlidir.

Düzvarım yöntemi yabancı dil ile buna karşılık gelen kavram arasında bağımsız

bir ilişki kurulmasını baz alır (Demirel, 2003).

2.1.1.3 Kulak-Dil Alışkanlığı Yöntemi

Kulak-Dil alışkanlığı yöntemi davranışçı psikolojinin etkisi ile ortaya çıkmıştır.

Kulak-Dil alışkanlığı yönteminde dil öğrenme, doğru cevapların pekiştirilmesiyle etki-

tepki bağının güçlenmesi sürecidir.

Yöntemin uygulanmasında söylenen tekrar edilmekte ve tekrar yoluyla ezberlenen

cümle kalıplarına benzeyen cümleler üretilmektedir. Bu yöntem yabancı dil öğretiminde

sözele ağırlık vermektedir. Dilbilgisi cümle içinde öğretilmektedir.

Page 40: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

25

2.1.1.3.1 Kulak-Dil Alışkanlığı Yönteminin Kullanım Alanları

� Yeni dilbilgisi yapıları diyalog şeklinde verilir.

� Yeni yapılar arka arkaya sıralanmıştır ve sırasıyla öğretilir.

� Dil öğrenimi tekrar etmeye, taklit ve ezbere dayanır. Doğrular hemen

tekrarlanarak öğrenciye olumlu pekiştireç verilir. Bol miktarda alıştırma yapılır.

� Dil öğrenirken tümevarım yöntemi kullanıldığı için herhangi bir gramer

açıklaması yapılmaz.

� Dilde dinleme ve konuşmaya ağırlık verilir. Doğal öğrenme ortamında dinleme,

konuşma, okuma ve yazma sırası izlenir.

� Kelimeler sınırlıdır.

� Konu öğretiminde karşılaştırmalı çözümlemeler yapılarak kalıcılık sağlanmaya

çalışılır.

� Sözel beceriler önem kazandığı için dil laboratuarları ve teyp kullanılır.

� Ders başlarında ön okuma hakkı tanınır. Bu ön okuma mekanik ve biçime

dayalıdır. Okumada telaffuz ve tonlama önemlidir.

� Öğretilecek yabancı dilin kültürel ortamı öğretilir ve dilin değişim içinde

olduğunun üstünde durulur.

Kulak-Dil alışkanlığı yöntemi sözel beceriye ağırlık verdiği için diğer yöntemlere

nazaran daha iyi konuşma olanağı sağlamaktadır. Yabancı dil ise kendi kural ve

tanımlamalarıyla öğrenilir (Demirel, 2003).

2.1.1.4 Doğal Yöntem

Doğal yöntem yabancı dilin anadil gibi öğretilmesi gerekçesini savunmaktadır. 20.

yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmıştır. Bu yöntemi ortaya çıkaran ve geliştirenler

Lemare ve Payne olmuştur (Hengirmen, 1993).

Page 41: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

26

Yöntemde öğretmen seçimi, öğretilen dil anadili olan kişiler arasından yapılır. Bu

nedenle öğretmen kendi anadilini kullanır ve konuşma ön plandadır. Öğretmen öğretilen

dilin dışında bir dille konuşmaz. Fakat konuşma yoluyla iletişim kurarken gramer

kuralları verilmez. Doğal yöntem yaşayan bir konuşma dilini baz almıştır. Bu yöntemde

dinleme ve konuşma etkinlikleri yapılırken okuma ve yazma alıştırmalarına yer

verilmediği gibi dilbilgisi kurallarına da yer verilmez. Doğal yöntem dilbilgisi çeviri

yöntemine tepki olarak çıkmıştır.

Bu yöntemde öğrencinin dili yazılı olarak görmesinden çok duyması önemlidir.

Bu nedenle bazı diyaloglar konuşma becerisini geliştirmek için ezberletilir. Kelimeler

ayrı bir şekilde değil cümle içerisinde verilir.

2.1.4.1 Doğal Yöntemin Kullanım Özellikleri

� Öğretmenin konuşup öğrencinin dinlemesine dayanır.

� Dil öğretilirken öğrenciye mimiklerle ya da pandomim yoluyla anlatmaya

çalışır. Eşanlamlı kelimelere yer verilir.

� Öğrenci duyduklarını tekrar etmeye çalışır. Yanlışlık yapsa bile konuşması

önemlidir. Yanlışlar öğretmen tarafından düzeltilir. Sesli okumalarla telaffuz

doğra öğrenmeye çalışılır. Öğrenciye bazı günlük konuşma metinleri ezberletilir.

� Dil öğrenimi, kelime öğrenimine dayanır. Bunun için öğreneceği dildeki sık

kullanılan kelimeler verilmelidir.

� Bu yöntemde ne zor ne de kolay orta zorlukta kelimeler öğretilir. Sözcüklerin

cümledeki bağlamda tekrarları öğrencinin semantiği kavramasına yol açar.

Anadiline başvurmadan metinler kavranmaya çalışır. (Demirel, 2003)

Doğal yöntem savunucuları yabancı dil öğretiminde yaş olgusunu göz ardı

etmişlerdir. Yaşın yabancı dil öğrenmeyle ilgisi olmadığı görüşüne varırlar.

Page 42: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

27

2.1.1.5 Seçmeli Yöntem

Bazı dilbilimciler dil öğretiminde tek bir yöntemin yeterli uygulanmasına karar

verdiler. Bu görüşü savunan dilbilimcilerin başını Sweet ve Harold Polmer çekmektedir

(Hengirmen, 2003).

Bu yöntem kelime öğretiminde düzvarım yönteminden gramer kalplarında bilişsel

öğrenme yönteminden, konuşma becerisi için ise kulak-dil alışkanlığı ve iletişimci

yöntemden faydalanmışlardır. Seçmeli yöntem dört temel beceriye de eşit ağırlık

vermiştir. Yabancı dil öğretimi amaç dille yapılmaktadır. Fakat gerekirse anadiline de

başvurulur. Bu yönteme göre öğrenme, sınıfların büyüklüğü, öğretmen ve öğrencilerin

güdülenebilmeleri, öğrencilerin yaşları, öğretmenlerin eğitimleri ve meslek

sorumlulukları gibi birçok değişkene bağlıdır. Bu sebeple uygulanan yöntemlerden aynı

sonuçlar beklenemez.

2.1.5.1.1 Seçmeli Yöntemin Kullanım Özellikleri

� Dil öğretimi hedef dille yapılmalıdır. Gerekirse anadiline başvurmalıdır.

� Dil öğrenimi tutarlı ve yaşadığımız hayatı kapsamalıdır.

� Çeviri dili yeni öğrenen öğrenciler için uygun bir yöntem değildir. Çeviri özel

bir dil becerisi gerektirir.

� Tekrara ve yer değiştirme alıştırmalarına fazla yer verilmemeli, anlamlı ve

iletişim içerikli alıştırmalara ağırlık verilmelidir.

� Kelime öğrenmeye çabuk başlamalı, öğrenilen kelimeler cümle içinde

kullanılmalıdır.

� Bir sunumda tek yapı verilmeli bir yapı iyice yerleşmeden başka bir yapı

verilmemelidir.

� Ders öncesi öğrenciye neyi niçin öğreneceği açıklanmalıdır.

� Dil öğreniminin başarısı öğrencinin istemesi ve bunun sonucunda

güdülenmesiyle orantılıdır.

Page 43: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

28

� Öğrenciler arası bireysel farklılıklar göze alınmalıdır. Düzgün konuşabilmek ve

okuduğunu anlamak için yüksek sesle okumaya gerek yoktur. Yüksek sesle

okuma yalnızca kelime okumayı ilerletir.

� Öğrenme dört temel beceriyi esas almalıdır. Okuma ve yazma becerileri

öğrencinin hazır bulunuşluğuna uygun verilmelidir.

� Öğretim etkinliği somuttan soyuta, basitten karmaşığa ve bilinenden

bilinmeyene yönelik olmalıdır. (Demirel, 2003)

Program uygulanırken öncelikle öğrenme gereksinimleri saptanmalıdır.

2.1.2 Diğer Yöntemler

Yabancı dil öğretiminde kullanılan esas yöntemlerin yanı sıra diğer yöntemlerde

kullanılmaktadır. Bu yöntemler bilhassa Amerika Birleşik Devletlerinde kullanılan

yöntemlere örnek teşkil eder. Şimdi de bu yöntemlere bir göz atalım.

2.1.2.1 Sessizlik Yöntemi

Sessizlik yönteminin kurucusu Caleb Gattegno’dur. Gattegno sessizlik yöntemini

1972’de geliştirmiştir. Yöntem öğretmenin öğrenme ortamında sessiz dururken

öğrencilerini yüreklendirmesine dayanır. Öğrenciler cümle kalıplarını tekrar etmezler

ama sınıf ortamında hareketleri dikkatle takip edip anlam çıkarmaya çalışarak buna

uygun cümleler söylemeleri beklenir (Demirel, 2003).

Sessiz yöntem renkli tablolara ve renkli çubukların kullanımına dayanır. Öğretmen

çubukları kullanarak dersi anlatır. Öncelikle çubuklar tanıtılır. Daha sonra ise

çubukların renkleri öğretilir. Renkler bir sesi ifade ederler. Öğretmen çubuklar

yardımıyla komutlar verir. Bu yöntemde öğrencinin dilin yalnızca öğelerini değil

ruhunu da kavraması üstünde durulur. Ayrıca yöntem öğretilecek dile yapısal bir

yaklaşımda bulunur. Yani dil kendiliğinden bağlantılar meydana getiren gramer

kuralları ile cümleler ya da anlamlı dizi birimleri oluşturan ses gruplarıdır. Dil

Page 44: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

29

çubuklarla yapay oluşumlar ile öğretilir. Öğretimin temeli cümlelerdir. Bu nedenle

dilbilgisine dayalı sıralama ile yeni kelime ve yapı malzemeleri kendi öğelerine

ayrılarak ders işlenir. Öğrenilen yabancı dilin yapısal kalıpları verilir. Aynı zamanda

gramer kuralları tümevarım yoluyla sunulur.

Sessizlik yöntemi psikologların “öğrenmeyi öğrenmek” görüşünü ispatlamaya

çalışır. İlk amaçlarından biri yabancı dilin dilbilgisinde temel oluşturmayı hedefler. Bu

öğrenciye bağımsız öğrenme imkânı sağlar. Bunun sonucu öğrenci nasıl öğreneceğini

öğrenir ve her alanda karşısına çıkan bilinmeyenle nasıl başa çıkacağını kavrar.

Özetleyecek olursak, sessizlik yöntemi öğrencinin sözlü tepkisini cesaretlendirip

şekillendirmeye dayanır. (http://www.geocities.com/eltmethods/silentturkce)

2.1.2.2 Telkin Yöntemi

Telkin yöntemi Bulgar psikiyatr Lozanov tarafından 1960 sonrası geliştirildi.

Yöntem öğrenciye öğreneceği yabancı dilin konuşulduğu ortamda geziniyor duygusu

vermesi ve sonra öğrencinin kendini anlatması için konuşmasını gerektiren bir öğretim

yöntemidir (Hengirmen, 1993).

Telkin yöntemi sınıf içi iletişimin rahat sakin bir ortamda meydana gelmesine

dayanır. Bu amaçla sınıflar rahat bir ortam sağlayacak şekilde düzenlenir ve öğretme

ortamında müzikten yararlanır. Dersliklerde loş ışık kullanılır. Yerlere halı kaplanmış

ve rahat koltuklar yerleştirilmiştir.

Bulgar psikiyatr ve eğitimcisi G. Lozanov bu yöntemde yoga ve ruhbilim

verilerinden yararlanmıştır. Yöntem hızlı bir öğrenmeyi amaçlar. Bu bağlamda telkin

yabancı dili öğrenecek kişinin gizli kalmış yaratıcı özelliklerini ortaya çıkartmaktadır.

Ders öncesi öğrenciye yeni bir kimliğe ve yeni bir isme sahip olduğu telkin edilir.

Öğrenilen dildeki günlük konuşmalar müzik eşliğinde verilir. Bu nedenle yöntem mistik

bir ortam içerir. Çünkü müzik ve müziksel ritmin öğrenmeye etkisi önemli bir yer tutar.

Aynı zamanda öğretmen otoriter bir tutum sergiler. Bunun sebebi ise otoriter bir yapının

öğrenmeyi artırdığı görüşü hakimdir (Demirel, 2003).

Telkin yönteminde diyalog önemli bir yer tutar. Diyalog öğrenciye verilirken ilk

etapta tüm diyalog okunur. İkinci etapta ise vurgu ve tanımlara dikkat çekerek bu defa

Page 45: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

30

müzik eşliğinde okunur ve gerekirse anadilinde açıklamalarda bulunulur. Üçüncü etapta

ise öğrenciler yine müzik eşliğinde bu defa gözleri kapalı olarak diyaloğu dinleyerek

hafızalarında tutmaları istenir. Müziğin kullanımı terapi kullanımıyla aynı amacı taşır.

Yöntem tüm bu özellikleri dolayısıyla destek almasının yanı sıra eleştirel tepkilere de

maruz kalmıştır.

2.1.2.3 Grupla Dil Öğretimi

Yöntemi Amerikalı psikiyatr Curan ortaya çıkarmıştır. Curan yabancı dil

öğrenirken kişilerin korku ve kaygı taşıdıklarını bu nedenle kendilerini yeterince ifade

edemediklerini savunmuştur. Bu nedenle öğretmen-öğrenci ilişkisine önem vermiştir ve

bunu danışman-danışan ilişkisi olarak yorumlamıştır (Demirel, 2003).

Yöntemin uygulanması öğrenci merkezlidir. Öğrenciler sınıfta çember biçiminde

otururlar. Öğretmen bu çemberin dışındadır. Öğrenciler kendi aralarında seçtikleri bir

danışman öğrenci ile rahat iletişim kurma olanağına sahiptirler. Öğretmen grup

çalışmalarını dışardan izler. Öğrencilerin anadildeki konuşmalarını öğrenilen dile

çevirir. Böylece öğrenciye dil öğrenirken destek sağlamış olur. Yöntemde öğretmen ve

öğrenci arasında olumlu tutum ve davranışlar önem kazanır.

2.1.2.4 Tam Fiziksel Tepki Yöntemi

Bu yöntem psikoloji anabilim dalı profesörü Asher tarafından geliştirildi. Tam

fiziksel tepki yöntemine göre olayın sık olması ve kuvvetli iz bırakması o olayın

hatırlanmasında başlıca etmendir.

Asher’e göre fiziksel tepki sözlü tepkiden önce meydana gelmektedir. Yöntemde

yabancı dilin öğretimi emir kipleriyle yapılır. Çünkü bu emirler fiziksel tepkiyi ortaya

çıkartır. Öğrenci öğretmenin verdiği emirlere fiziksel tepki vermektedir. Bu nedenle

öğretmen yönetmen öğrenci ise oyuncu konumundadır.

Page 46: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

31

Yöntemde derse yeni başlayanlar için materyal kullanılmaz. Öğretmenin mimik ve

hareketleri yeterli görülür. Fakat ileri aşamalarda poster, dia ve resimlerden faydalanılır

(Demirel, 2003).

Yabancı dil öğretiminde kullanılan yöntemleri gördükten sonra şimdi de yabancı

dil öğretiminde ön plana çıkan kullanım tekniklerini görelim.

2.2 Yabancı Dil Öğretim Teknikleri

Yabancı dil eğitiminde kullanılan belli başlı yöntemleri ele aldıktan sonra şimdi de

bu yöntemlerin en iyi uygulanabileceği teknikleri ele almak istiyoruz. Çünkü yöntem ve

teknik birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Yabancı dil öğretiminde yöntemlerin önemi

kadar onları uygulamaya koyma biçimi olan teknikler de önem kazanır.

Şimdi yabancı dil öğretiminde kullanılan başlıca teknikleri ele alalım. Bu

tekniklerde kendi aralarında gruba ve bireye dönük olmak üzere iki ana grupta

toplanmıştır. Burada öncelikle grupla öğretim tekniklerini ele almak istiyoruz.

2.2.1 Grupla Öğretim Teknikleri

2.2.1.1 Gösteri Tekniği

Gösteri tekniği görme ve işitme duyularına hitap eden bir tekniktir. Bu nedenle

sınıf içi iletişimi başka bir deyişle bir işin nasıl yapılacağını göstermek ya da genel

hatlarıyla bunu sunmaktır. Bu teknikte öğretmen bir işlemi gösteri yoluyla göstererek

öğrencilerin duyu organlarını etkilemeye çalışır. Böylelikle bilgi ve beceri

kazanmalarına çalışır. Bu teknik daha ziyade uygulama düzeyindeki davranışların

kazandırılmasına yöneliktir.

Teknik görsel ve işitsel öğeleri kullandığı için daha etkili bir yöntemdir.

Öğrenciye önce yapacakları gösteri tekniğiyle gösterilirken sonra bunları öğrencinin

yapması beklenir. Bu teknik yabancı dil derslerinde güzel konuşma ve yazma

becerilerinin gelişmesini sağlar. Öğrenci duyduğu, okuduğu ya da anlatılanlardan ziyade

Page 47: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

32

gördüğünü daha iyi öğrenecek ve daha çok aklında kalacaktır. Bu nedenle de gösteri

tekniğine etkili bir tekniktir, diyebiliriz.

Gösteri tekniğinin uygulama aşaması; model, diyagram ya da gerçek bir nesne,

slayt, film şeridi, basit çizimler, hareketli filmler, resim, semboller kullanılarak

yapılabilir. Önemli olan bu araçların hangisi ya da hangilerinin kullanılacağına karar

vermektir. Aynı zamanda hedef iyice belirlenirken zaman kavramı da gözden

çıkarılmamalıdır. Zamanın yetip yetmeyeceği iyice değerlendirilmelidir. Öğrencilerin

olaya nasıl katılacakları onlara hangi sorular sorulacağı ve not alıp almayacakları

önceden belirlenmelidir (Aykaç,2005;Demirel,2003; Tok,2006).

2.2.1.1.1 Tekniğin Uygulama Safhasında İzlenecek Adımlar

� Materyalin hazırlanması

� Gösteri planının önceden belirlenip öğrenciye duyurulması ya da aşamalarının

öğrenciye dikte ettirilmesi

� Hataları görebilmeleri amacıyla gösterinin öğrencilere tekrar ettirilmesi.

� Soru-cevap alıştırmalarıyla eksik öğelerin tamamlanması

� Öğrencilere uygulamanın bireysel ya da grup şeklinde yaptırılması

� Çalışmalar esnasında öğretmenin öğrencilerini takip ederek onları

yönlendirmesi, çalışmalarını incelemesi ve yapılan hataları belirleyerek

düzeltilmesine yardım etmesi gerekir.

� Meydana gelen çalışma ve ürünler, öğretmen ve öğrencilerle birlikte

değerlendirilmelidir. (Aykaç, 2005)

Page 48: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

33

2.2.1.1.2 Gösteri Esnasında Dikkat Edilecek Hususlar

� Gösteriler öğrencinin rahat göreceği tarzda oluşturulmalıdır. Öğrencinin

gösteriyi ne derece takip ettiğinin belirlenmesi için sorular sorulmalıdır. Sonuç

birlikte değerlendirilerek bir neticeye varılmalıdır.

� İstenmeyen bir olay ya da duruma karşı öğretmen önlem almalı aynı zamanda

öğrenciler uyarılmalıdır.

� Sınıf ortamı tüm öğrencilerin rahat görebilmeleri için “U” şeklinde

düzenlenmelidir.

� Gösteri sonuçları öğrencilerle birlikte değerlendirilerek eksikler varsa

belirlenmelidir.

� Gösteri eğer bir filmi içeriyorsa öğretmen önceden öğrencilerinin seviyelerine

uygunluğunu tespit etmelidir.

� Gösteri daha çok basit bulabileceğimiz araçlarla yapılmalı öğrenci seviyesi göz

önünde bulundurulmalıdır.

� Eğer yazılı materyal varsa bunlar öğrenciye dağıtılarak bilgi sahibi olması

sağlanır. (Aykaç, 2005)

2.2.1.1.3 Gösteri Tekniğinin Faydaları

� Öğrenci konuya duyu organlarıyla iştirak eder.

� Öğrenci konuya katıldığı için öğrenme seviyesi yüksek ve kalıcıdır.

� Teknik öğrenci becerilerinin geliştirilmesine olumlu etki eder.

� Gösteri öğrencinin ilgi ve ihtiyaçlarını etkileyeceği için öğrenmede önem

kazanır.

� Teknik açıklaması zor olan bazı kelimeler ve kavramların yanı sıra prensip ile

olguların daha iyi anlaşılmasında başlıca etkendir. (Aykaç, 2005)

Page 49: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

34

2.2.1.1.4 Gösteri Tekniğinin Sınırlılıkları

� Öğretmenin gösteriyi yapabilmesi için uzun zamana ihtiyacı vardır.

� Gösteri esnasında kullanılacak materyal kalabalık sınıflarda yüksek maliyete

yol açar.

� Gösterinin kaliteli olabilmesi için gösteriyi hazırlayanların bilgi ve beceri

seviyesi yüksek olmalıdır.

� Öğrencinin bir beceriye sahip olabilmesi için, önceden gerekli bir alt yapıya

sahip olması gerekir.

� Materyal ve araç-gereç temininde zorluklar çıkabilir. (Aykaç, 2005)

2.2.1.2 Soru Cevap Tekniği

Soru-cevap tekniği öğretimi daha etkili kılmak anlatma tekniğinin rutinliğini

ortadan kaldırmak için geliştirilmiştir. Soru-cevap tekniği Socrates’ten günümüze kadar

soru yoluyla düşündürmeye ve bunları yazılı ya da sözlü şekilde ifade etmeye dayanır.

Teknik öğrencilere öğretilen bilgilerin hatırlanma seviyesini belirlemeye

yöneliktir. Tabi bu da bazı olumsuzlukları getirir. Öğrencinin bilgiyi hatırlama

seviyesini belirlemeye çalışırken derse istenen düzeyde iştirak seviyesi düşer. Bununla

birlikte eğitimde meydana gelen çağdaş değişimlere rağmen önemini hala korumaktadır.

Öğretmen bu tekniği uygularken önceden hazırlık yapar. Bu soru hazırlama

temeline dayanır. Öğretmenin yaptığı hazırlığı öğrenciler de yapmalıdır. Böylelikle

konuya uygun sorular ders öncesi belirlenecektir. Öğretmen soruları sorarken

öğrencinin yalnızca hatırlama seviyesine değil düşünmesine de etki etmelidir. Sorular

öğrencinin bilişsel yeteneklerini ortaya çıkarmaya uygun olmalıdır. Ders sırasında

çeşitli amaçlar göz önüne alınarak sorular sorulur. Bunlar dersi tekrar etme üzerine,

öğrenciyi güdüleme, yapıcı fikir ve düşüncelere yönlendirme, öğrencinin anlama

kabiliyetini yoklama ve değerlendirme düşüncelerin belli bir düzen içerisinde verme

gibi, amaçlar baz alınarak sorular bu doğrultuda hazırlanmalıdır. Teknik öğrenciye

Page 50: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

35

düşünme konuşma alışkanlıkları vermesi bakımından da önem taşır. Yabancı dil

öğretiminde duyduğunu ve okuduğunu anlama kabiliyetini artırmada sık kullanılan bir

tekniktir. Aynı zamanda teknik yaratıcı düşünmede öğretilen konuya geri dönüt verir ve

öğrencide konuları bilişsel düzeyde eleştirebilme, değerlendirme imkanı yaratır

(Demirel,2003; Aykaç,2005; Tok, 2006).

2.2.1.2.1 Soru Sorarken Dikkat Edilecek Noktalar

� Sorular bütün sınıfa sorulmalıdır. Önce gönüllü öğrencilere sorulmalı, sonra

anlama düzeyi zayıf olan öğrencilere, daha kolay olan sorular yöneltilmelidir.

Yanlış cevap veren öğrenci yargılanmamalıdır.

� Yanlış cevapların doğrusu söylenmeli ve öğrenciye tekrarı yaptırılmalıdır. Doğru

cevaplar ise öğretmen tarafından hemen pekiştirilmelidir.

� Sorular öğrencilere bireysel olarak soruluyorsa herhangi bir sıra izlenmeksizin

sorulmalıdır. Böylece tüm sınıfın ilgisi daim tutulacaktır. Soruları hem öğretmen

sormalı hem de öğrenciler birbirlerine yöneltmelidir. Bu arada öğrenciler

öğretmene de sorular yöneltmelidir (Demirel, 2003).

2.2.1.2.2 Sorular Cevaplanırken Dikkat Edilecek Noktalar

� Öğrenciye soru sorulduktan sonra cevap için belli bir süre verilmelidir.

� Öğrenciler soruları kendi cümleleriyle cevaplamalıdır.

� Konuşma güçlüğü olanlara tolerans tanımalı daha çok dinleme payı verilmelidir.

� Yanlış cevap veren ya da cevap vermeye zorlanan öğrenci yargılanıp refüze

edilmemelidir.

� Öğrencinin adıyla hitap ederek söz hakkı verilmelidir. Bu öğrencinin konuya

güdülenerek soru-cevap tekniğinin başarılı olmasını sağlar (Demirel 2003).

Page 51: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

36

2.2.1.2.3 Soru Cevap Tekniğinin Faydaları

� Bu teknik öğrencinin başkasını dinlemesi ve aynı zamanda kendi fikirlerini de

rahatça ifade etmesine olumlu etki eder.

� Soruların hedefe uygun hazırlanması öğrencileri konuya güdüler. Derse karşı

daha ilgili ve dikkatli olmasını sağlar. Bu da gerçek öğrenmeye yol açar. Ezberi

ortadan kaldırır.

� Öğrenci hem derse güdülenmiş olur, hem de öğrencinin daha sosyal biri

olmasını sağlar. Teknik aynı zamanda öğrenciye öğrendiklerini hem yorumlama

hem de uygulama olanağı tanır.

� Soru-cevap tekniği sınıf içinde olumlu bir iletişim sağlar. Sorular değişik tarzda

cevap ve düşüncelere yol açar. Bu da düşüncelerin özgürce ifade edilerek

toleransın gelişmesini sağlar.

� Öğrencinin yargıda bulunmasını, eleştiriler yapabilmesini, karar almasını ve

hatırlamasını sağlar. Teknik aynı zamanda yaratıcı düşüncenin de ilerlemesine

imkan tanır.

� Sorular farklı düzeylerdeki öğrenmeyi ölçmeye yarar.

� Bu teknik öğretilen konuların yeterince öğrenilip öğrenilmediğine dair dönüt

verir. Bu dönüt hem bireysel hem de sınıfın bütününe dönüktür.

� Teknik soru ve cevaba dayandığı için öğrencinin dikkati her an açık olur. Aynı

zamanda da anlatılan konuların tekrarıyla pekiştirilmesi etkili bir öğrenme

sağlar.

� Soru-cevap tekniği yabancı dil öğretiminin yanı sıra her ders için

kullanılabilecek bir tekniktir. Bunun yanı sıra diğer yöntemlerin tamamlayıcısı

olarak da kullanımı mümkündür.

� Sorular öğrencinin konuyu hem tekrar etmesine hem de pekiştirilerek daha iyi

öğrenmesini sağlar. Tekrar yoluyla geçmiş konular tekrar edilirken aynı

zamanda pekiştirilmiş olur.

Page 52: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

37

� Öğrencilerin hem soru sormaları hem de cevaplamaları onların daha iyi konuyu

anlamalarını sağlar.

� Teknik öğrenci başarılarının ölçülerek değerlendirilmesinin yanı sıra öğretim

etkinliklerinin de değerlendirilmesine olanak sağlar (Aykaç, 2005).

2.2.1.2.4 Tekniğin Sınırlılıkları

� Sorular netlik taşımazsa cevapları da yeterince net ve açık olmayacaktır.

� Soru “evet” ya da “hayır” diye verilecek açıklama olmayan cevapları

içermemelidir.

� Soru-cevap tekniği uygulamada, devamlı ve cevaba dayalı olması nedeniyle

dersi monoton ve sıkıcı hale getirebilir.

� Sorulara yeteri kadar doğru cevap verememiş öğrencinin özgüveni azalır. Bu da

bildiği sorulara bile cevap verememesine neden olur.

� Sorular öğrencinin öğrenme düzeyine uygun olmalıdır. Yani soruların çok zor ya

da kolay olması hedeften uzaklaşmasına sebep olur.

� Soruların ne içerdiği net anlaşılmalıdır. Aynı zamanda belli bir duruma yönelik

ve yönlendirici tarzda olan sorular öğrencinin düşüncesini rahatça ifade etmesine

engel olur.

� Öğrenim seviyeleri ve kabiliyetleri diğerlerinden daha az olan üyelerinin, soru

ve cevapları anlayabilmeleri ve sınıfta yapılan tartışmaları takip etmeleri güç

olacaktır. (Aykaç, 2005).

2.2.1.3 Drama ve Rol Yapma

Drama ve rol oynama tekniği, yaşanan duyguların ortamların ve dramatik

yaşantıların öğrenciler yoluyla oyunlaştırılması sonucu oluşan yaşantılardır.

Page 53: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

38

Dramatik etkinlikler gerçekleştirilirken tüm vücut hareketleri, jestler, mimikler

iletişimde kullanılır. Tüm bunların gerçekleşmesi öğrencinin kişiliğinin gelişmesini

sağlar. Bu teknik örgün eğitimin bütün derslerinde kullanılabilir.

Drama ve rol yapma kavramları ara sıra birbirlerinin yerine kullanılır. Ama

aralarında fark vardır. Çünkü rol oynamayı, dramada kullanılan etkinliklerden

sayabiliriz. Bu bağlamda denilebilir ki, dramada roller, rol oynama tekniğinden daha

çok ön plandadır. Ama her ikisi de öğrencinin sosyal becerilerini geliştirmeye

yöneliktir. Hem öğrenci kendi kişiliğini bulur hem de diğerlerinin ne düşündüğünü ya

da ne hissettiğini keşfeder. Şimdi sırayla drama ve rol yapmayı ele alalım (Aykaç, 2005;

Tok, 2006; Demirel,2003).

2.2.1.3.1 Drama

Drama tekniğinde öğrenciler bir durumu ya da beceriyi sınıf ortamında

arkadaşlarının önünde canlandırırlar. Drama canlandırılırken öğrenciler telaffuzlarına ve

tonlamalarına dikkat ederler. Topluluk önünde rahat konuşmayı, söyledikleri söze göre

vücut dillerini kullanmayı öğrenirler. Drama öğrencide güdülenme yaratır. Öğrenciler

arası etkileşimi arttırır. Teknik analitik beceriler, karar verme ve yaratıcılığın yanı sıra

eleştirel düşünmeye katkı sağlar. Dramanın hazırlanması ve canlandırılma aşamaları

öğrencilerin bir araya gelmelerini sağlar. Bunun yanı sıra, öğrenci monoton bir şekilde

ders dinleyeceğine derse aktif olarak katılır. Derse hareket getirir. Teknik, yabancı dilin

anlamlı bir biçimde öğretilmesine olanak sağlar. Bu da dili anlamlı ve yararlı bir şekilde

kullanım imkanı verir. Drama tekniğinin iki çeşidi mevcuttur:

1o Doğal Drama

2o Biçimsel Drama

1o Doğal Drama: Doğal drama spontane bir tarzda doğallığı ele alır. Oyuncular

kendilerini rahat bir şekilde içlerinden geldiği gibi ifade ederler. Yani bir piyes ya da

oyuna bağlı kalmazlar. Okuduğu, dinlediği ya da gördüğü şeyleri kendi hareketleriyle,

jest ve mimikleriyle ifade ederler. Çünkü tekniğin bireye rahat konuşma olanağı

sağlaması amaçlanmıştır. Teknik bir anlatım yolu olduğu için dramatize edilen konular

bu sayede somut bir hal alır. Hikaye sahneleme, resimlerle hikaye sahneleme, radyo ve

Page 54: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

39

televizyon haberleri ile yayınları taklit ve gölge oyunları doğal dramaya örnek

gösterilebilir.

2o Biçimsel Drama: Bu drama biçimi yetişkin öğrencilere yöneliktir. Bu nedenle de

oyunlar daha planlıdır ve ciddiyet taşır Bir oyun metni canlandırılarak oyun oyuncular

arası paylaştırılır ve ezberlenerek provaları yapılır. Pandomim, kuklalar ve oyunlar

biçiminde dramaya örnek gösterilebilir.

Yabancı dil öğrenilmesi ve öğretilmesi açısından en uygun olanların serbest

oyunları, hikayeleri sahneleme oyunlarını ve kuklaları örnek gösterebiliriz.

Yabancı dil öğretiminde kullanılan serbest oyunlar öğrencilerin duygularını ifade

edebilmelerini sağlar ve konuşma yeteneklerinin gelişmesine katkıda bulunur. Bu

oyunlar fazla araç ve gerece gerek duymaz. Öğretmen bu oyunda pek rol almaz. Sadece

öğrenciler herhangi bir çıkmaz yaşadıklarında yardım eder. Yabancı dil öğretiminde

kullanılan bir diğer drama türü hikaye sahnelemedir. Bu drama tekniğinde daha çok

küçük öğrencilere uygulanır. Sade bir hikayenin tamamı ya da bir kısmı öğretmen ya da

birkaç öğrenci tarafından sınıfta okunur. Bunlar yapılırken yabancı sözcükler liste

halinde tahtaya yazılır. Bu arada anahtar cümlelerde belirlenerek listelenir.

Yabancı dil öğretiminde kuklalar da yaygın olarak kullanılır. Kuklalardan hikaye

anlatımı ve diyalog yapımında faydalanılır. El kuklası, ipli kuklalar, eldiven kuklası,

gölge kuklası gibi çeşitleri vardır (Demirel,2003).

2.2.1.3.1.1 Dramanın Yararları

� Duyu organlarına yönelik olduğu için daha etkili ve kalıcı bir öğrenme

sağlar.

� Öğrencinin kendini daha iyi tanıyabilmesine imkan verir.

� Zaman ve mesafe bakımından yaşanması zor olan durum ve olayların

yaşanabilir bir hal almasını sağlar.

� Öğrencinin anlamakta zorlanacağı kompleks olayları anlaşılabilir, duruma

getirir.

Page 55: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

40

� Öğrencinin iletişim becerilerine olumlu yönde etki eder.

� Öğrencilere grupça ve dayanışma ortamında çalışma imkanı verir.

� İçe kapalı öğrencilerin kendilerini ifade etmelerine yardım eder.

� Öğrencilerin toplumsal bir varlık olmasına, sosyalleşmesine yardım ederek

bireysel ve sosyal becerilerini geliştirir.

� Öğrencilere kendilerini başkalarının yerine koyma olanağı verir.

� Öğrencilerin iletişim kabiliyetleri gelişirken anadillerini daha iyi

öğrenirler. Bu da etkili konuşma olanağı sağlar.

� Soyut olaylar somut hale gelerek daha iyi yorumlanabilirler.

� Öğrenciler bu teknik sayesinde kendilerini daha iyi ifade edebilirler.

� Öğrenciler öğrenmeye daha çok güdülenirler. (Aykaç, 2005)

2.2.1.3.2 Rol Oynama

Rol oynama, öğrencinin kendine ait duygu ve fikirlerinin, büründüğü kişilik

yoluyla ortaya çıkmasını sağlayan bir tekniktir. Öğrencinin rol oynama tekniğinde

başarılı olması yaratıcı fikirlere bağlıdır. Rol oynama tekniği öğrenci merkezlidir. Rol

oynamayı yapılandıran ve yöneten öğretmendir.

Rol oynama tekniği öğrencinin empati kurmasında, yaratıcılığını geliştirmesinde,

toplumsal olayları daha iyi anlayıp yorumlamasında etkendir.

Teknik öğrencinin bilişsel, duyuşsal ve devinişsel gelişimine olumlu yönde etki

eder. Yabancı dil öğretiminde öğrencilere dili kullanma imkanı verdiği için önemlidir.

Teknik, dil öğretiminde, diyalog öğretimi ve konuşma becerisini geliştirmeye yöneliktir.

Bununla birlikte, diyalog öğretimini kullanmadan önce öğrenciye diyalogda

kullanılacak cümle yapıları verilerek uygulaması yapılmalıdır.

Teknik uygulanırken önceleri rol kabiliyeti olan ve başarılı öğrencilere öncelik

tanınmalıdır. Öğrenciler rollerini yaparken konuşma metnindeki aynı cümleleri değil

kendi cümlelerini kullanmaları istenir.

Page 56: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

41

Teknik öğrenciye olaylara farklı açıdan bakma olanağı sağlar. Ayrıca, yalnız

kabiliyeti olan öğrenciler değil, düşük kapasiteli öğrenciler de başarılı olabilirler

(Aykaç,2005; Tok,2006; Demirel,2003).

2.2.1.3.2.1. Rol Oynama Tekniğinin Uygulanışında İzlenen Basamaklar

� Oynanacak oyun öğrencilere tanıtılır.

� Öğrencinin oynayacağı rol ve kişilik betimlenir.

� Roller öncelikle gönüllü öğrencilere dağıtılır.Öğrencilerin

hazırlanmaları için zaman verilir..

� Oyunun oynanacağı sahne öğrencilerle hazırlanır.

� Oyun ya da metin sahnelenir.

� Oyun bittikten sonra analiz edilir. Eksik ya da güzel olan bölümleri

konuşulur ve hayatla arasında bağ kurulur. (Aykaç,2005)

2.2.1.3.2.2 Rol Oynama Tekniğinin Etkili Olabilmesi İçin Dikkat Edilecek

Hususlar

� Hedefe ulaşabilmek için rol oynama planlanmalıdır. Ayrıca ulaşılacak

hedefin ne olduğu oyun öncesi söylenmelidir.

� Öğrencinin rol oynamaya karşı sabit fikirleri olabilir. Bu nedenle

öğrencileri zorlamadan rol oynamayı bir tecrübe olarak göstermek

gerekir.

� Rol oynamada öncelikle istekli, gönüllü öğrenciler seçilmelidir.

Oyunun küçük gruplar halinde oynanması daha etkili sonuçlar verir.

Page 57: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

42

� İçe kapanık öğrenciler baskı uygulamadan, oyuna karşı

güdülenmelidir. Korku ve endişeleri üzerlerinden atılmaya

çalışılmalıdır.

� Öğrencilerin oynayacağı oda herkesin rahatça oyunu seyredebileceği

şekilde düzenlenmelidir. Öğrencilere rollerini kendileri seçebilme

hakkı tanınmalıdır.

� Rol oynama tekniği ana hatlarıyla öğrencilere tanıtılmalıdır. Tekniğin

tanıtılması duyulacak endişeyi azaltacaktır.

� Rol oynayanlara kostüm ve sahne eşyalarının verilmesi, onları oyuna

daha çok güdüler.

� Rol oynayanların ara sıra rolleri değiştirilmelidir. Farklı gruplar aynı

rolü tekrar oynamalıdır.

� Rol oynamada kayıt cihazlarının kullanılması öğrencilerin kendilerini

görerek eksik yönlerini ya da ilerlemelerini tespit etmesini sağlar.

� Öğrenciler rol aldıkları için taltif edilmelidir. Bu onları daha çok

güdüler.

� Öğrencilerin oyun performansları eleştirilmemelidir. Öğrenci

değerlendirme kaygısı taşımadan oynamalıdır.

� Öğrencilere karşı sabırlı davranılmalıdır.

� Birçoğu için ilk tecrübe olduğu için kendilerini daha emniyette

hissetmelidirler.

� Eğer rol oynama gelecek yaşamda da oynanmak isteniyorsa kazanılan

tecrübeler not edilmelidir.

� Öğrenciler oyunları hem izlemeli hem de yorumlamalıdır.

� Oyunda rol almayan öğrencilere anahtar konuların notları tutturulabilir.

Böylelikle rol almayan öğrenciler de oyuna katılmış olur.

� Rol oynama tekniği uygulanırken öğretmenin öğrencilere rehber

olabilmesi için yavaş ve planlı gitmelidir.

Page 58: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

43

� Teknik ilköğretimin 2. kademesi ve ortaöğretimde kullanıma

uygundur.

� Rol oynama bittikten sonra öğrencilerin neyi ne kadar öğrendikleri ve

duygularını yorumlamalarına yardımcı olunmalıdır. (Tok, 2006)

2.2.1.3.2.3 Rol oynama Tekniğinin Sınırlılıkları

� Teknik zaman alıcıdır.

� Öğrenciler tekniğin önemini yeterince anlamazlar.

� Öğrenciler rollerine tam olarak hazırlanmazlarsa oyun istenilen amaca

ulaşmaz.

� Oyun, rol almak istemeyen ve oyunu seyrederek öğrenen öğrencilere

pek de çekici gelmez. (Aykaç, 2005)

2.2.1.4 Benzetim Tekniği

Tekniğe benzetim ya da simulasyon diyebiliriz. Teknik, öğrencilerin bir olayı

gerçek olarak varsayarak olay üstünde eğitici çalışmalar yapmalarına imkan verir.

Teknik gerçeğe benzeyen bir model yardımıyla gerçekleştirilir. Daha doğrusu gerçek

olaya benzeyen yapay bir sorun ele alınır.

Teknik gerçek ortam ve araç bulmanın zor olduğu, aynı zamanda tehlikeli ve fazla

bütçe gerektiren durumlarda gerçeğin bir modeli konumundadır. Gerçek durumlar bir

model üzerinde, diagram biçiminde sembolik yollarla ve resimlerle oluşturulmaya

çalışılır. Gerçek durumlar oluşturulmaya çalışılırken yer ve zaman kavramında bazı

kısıtlamalara gidilir. Yani sadece gerçek halin gerekli yönleri belirlenir. Benzetimleri

sosyal süreç ve taktik karar olarak gruplayabiliriz. Sosyal süreç benzetimleri

öğrencilerin konuları yorumlamalarına ve sosyal hedeflere ulaşmaya yönlendirir. Bu

benzetimler soru sormanın yanı sıra işbirliğini de gerektirir. Aynı zamanda benzetim

sonrası katılımcıların ne olduğunu hissetmeleri öğrenmenin gerçekleşmesini sağlar.

Page 59: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

44

Taktik-karar benzetimlerinde ise hedef öğrencilerin kompleks bir sorunu

çözümlerken birbirlerinden etkilenmeleri sonucu mantıki ve inanılır bir neticeye

varmasını sağlamaktadır. Tıp eğitimi alan öğrencilerin kadavra üzerinde çalışmalar

yapması ya da astronotların eğitimi ile pilotların yapay ortamlarda eğitim almaları

benzetim tekniğine örnek teşkil eder.

Benzetim tekniği yabancı dil öğretiminde etkili bir tekniktir. Bu da öğrenilecek

yabancı dilin kullanıldığı çevreyi sınıf ortamına taşımakla sağlanır. Buna imkan

sağlayan teknik de benzetim tekniğidir.

Bu bağlamda diyebiliriz ki, teknik bir fikri değil bir olayı yansıtır. Öğrenciler ise

bu olayın içinde var olarak ona anlam verirler.(Aykaç,2005;Demirel,2003;Tok,2006)

2.2.1.4.1 Benzetim Tekniğinin Uygulama Aşamaları

� Öğretmen de benzetim olayında rol almalıdır.

� Rol dağılımında öğrencilere objektif rol dağılımı yapılmalıdır.

� Öğretmen tekniğin uygulamasından önce öğrencilere bilgi vermeli,

anlamakta zorlandıkları yerleri anlatmalıdır.

� Ele alınan olay aşamalardan meydana geliyorsa olayı takip eden kişi

aşamalar öncesi açıklamalarda bulunmalıdır.

� Benzetimle ilgili tüm dokümanlar uygulama öncesi hazırlanmış olmalıdır.

(Demirel,2003)

2.2.1.4.2 Benzetim Tekniğinin Faydaları

� Öğrencilerin aktif katılımlarına imkan sağlar.

� Öğrenciyi konuya güdüler.

Page 60: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

45

� Soyut kavramlar benzetim tekniği seviyesinde soyutlaşarak daha anlaşılır

hale gelir.

� Öğrenci olayı bizzat yaşayarak öğrenir.

� Öğrenciler araçları doğal ortamda kullanmadan önce, kullanarak ortaya

çıkacak hataları minimum düzeye indirmiş olurlar.

� Teknik öğrencilerin karar verme ve problem çözmeyi öğrenmelerini sağlar.

� Olabilecek iş kazalarının azalmasını sağlar. (Aykaç, 2005)

2.2.1.4.3 Tekniğin Sınırlılıkları

� Teknik durumları yapay ve basit düzeye indirir.

� Gerçek durumun benzerini oluşturmak kolay değildir. Her zaman mümkün

olmaz.

� Kompleks modeller öğrencilere zor gelirken, basit modeller öğrencilerin

sıkılmasına neden olabilir.

� Gerçek ve yapay durumlar her zaman birbirleriyle karşılaştırılamayabilir.

(Aykaç, 2005)

2.2.1.5 İkili ve Grup Çalışmaları

Öğrencilerin gruplara ayrılarak, en az iki en fazla on kişinin bir araya gelerek bir

konu üzerinde ortaklaşa çalışmalarına grup çalışması denir.

İkili ve grup çalışmalarından oluşan tekniği açıklamadan önce grup kavramını

açıklamak istiyoruz. Grup aralarında bağ ve ortak değerleri olan kişilerin bir araya

gelmesiyle meydana gelmiş toplumsal birimdir.

Şimdi Öncelikle ikili gruplara değinmek istiyoruz. Yabancı dil öğretiminde

sıklıkla kullanılan grup türüdür. Bunlarda diyalog ve alıştırma yaparken soru-cevap

Page 61: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

46

tekniğinden faydalanılır. İkili grupların yanı sıra daha çok öğrenciden meydana gelen

gruplarla da çalışmalar yapılır.

Grupla çalışma tekniğinin esası işbirliğine dayanır. Bu nedenle öğrencilere hem

sorumluluk verir hem de öğrenciler arası iletişimin gelişmesini sağlar. Öğrencinin

grupla çalışması neticesinde bir ürün ortaya koymasını sağlar. Ayrıca grup şeklindeki

sınıf düzeni öğrencinin sosyal ilişkilerini daha geliştirir niteliktedir.

Burada gerek ikili gerekse ikiden fazla öğrencinin oluşturduğu gruplar olsun,

teknik öğrencilerin birbirinden etkilenerek fikir alışverişi ve öğrendikleri yabancı dili

daha rahat kullanmalarını hedeflediği için gruplar oluşturulurken dikkat edilecek belli

başlı noktalar vardır. Şimdi bunlara değinelim. (Aykaç,2005; Demirel,2003;

Büyükkaragöz, Çivi,1999).

2.2.1.5.1. İkili Çalışma Gruplarında Dikkat Edilecek Noktalar

� Öğretmen öğrenciyi yapılacak etkinlik hakkında bilgilendirmelidir. Sonra bu

bilgileri öğrenciye okutarak konuyu ne kadar anladığını test etmelidir.

� İkili grup, çalışma öncesi karşılıklı bir araya gelmelidir.

� Öğrenciler farklı kişilerle eşleştirilerek diğerleriyle de teması sağlanmalıdır.

� Eşlerden biri yalnız kalacak olursa, öğretmen tek kalan öğrencinin eşi olmalıdır.

� Öğrencilerin etkinlikleri 5-20 dakika arası olmalıdır. Daha fazla sürmesi

öğrencinin isteğiyle olmalıdır.

� Etkinlikler esnasında öğretmen bunları gözlemeli, etkinlik bitince eksik yanlar

belirtilmelidir.

� Öncelikle gönüllüler olmak üzere çiftler çalışmalarını diğer çiftlerin önünde

sergilemeli ve izleyenler çifte çalışma hakkında fikirlerini söylemelidir.

� Grup arası öğrenciler daha yakın ilişki kurmak için birbirlerine özel sorular

sorabilirler. Ama bunların zorunlu olarak cevaplanmayacağı öğrenciye

açıklanmalıdır.

Page 62: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

47

� Etkinliklere herkes katılmalı ve eşit süreler kullanarak yapılmalıdır.

(Demirel,2003)

2.2.1.5.2. Kalabalık Çalışma Gruplarında Dikkat Edilecek Noktalar

� Sınıf içinde altışar ya da beşli gruplar oluşturmaya çalışılmalıdır.

� İdeal grup çalışmasının minimum seviyesi üç olmasına rağmen kalabalık

sınıflarda bu sayı on, on beş gibi rakamlara çıkmaktadır.

� Grupların çalışma ve başarı seviyelerini belirlemek için her gruba aynı konu

verilmesi uygundur.

� Gruplar öğretmen tarafından seçkisiz (random) yolla belirlenirken, iyi

öğrencilerin farklı gruplarda yer almalarına özen gösterilmelidir.

� Her grubu yöneten bir koordinatör ya da lider bulunmalıdır. Bunları öğretmenin

belirleyebildiği kadar öğrenciler de kendi aralarında belirleyebilirler. Grup lideri

çalışmaları takip ederek öğretmenle grup arasında köprü görevi üstlenir.Aynı

zamanda grupların isimleri ya da numaraları olabilir. Öğretmen her zaman grup

çalışmalarını takip etmeli ve gerekli gördüğü yerde gruba yardım etmelidir.

Grup çalışmalarını yaparken anadilini değil amaç dili kullanmalıdır.

� Her grubun 10 ya da 15 dakikalık süreler içerisinde sözcüleri aracılığıyla

konularının sunusu yapılır. Sonra sözcü arkadaşlarının görüşlerini sınıfa

açıkladıktan sonra, diğerlerinin gruba sorular sormasını ister. Böylece sınıfta

tartışma ortamı sağlanır.Bu çalışmaları diğer gruplarında tekrar etmesi gerekir.

(Demirel,2003)

2.2.1.5.3. Grup Çalışmalarının Yararları

� Öğrencilerin birbirlerinden etkilenmelerini sağlar.

Page 63: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

48

� Öğrenciler birbirlerinin duygu ve düşüncelerini anlayışla karşılamayı öğrenirler.

� Öğrencilerin öğrenme sürecine bizzat katılımlarını sağlar.

� Öğrencilere kendilerini rahat bir şekilde ifade etme olanağı sağlar.

� Öğrenciler arası işbirliği ve yardımlaşmayı artırır.

� Öğrencilerin sosyal ilişkilerinin ve kişiliklerinin gelişimini sağlar.

� Hem toplum önünde konuşabilmeyi hem de diğer arkadaşlarını dinlemeyi

öğrenirler.

� Sorumluluk alma duyguları gelişir.

� Öğrencilerin kendilerini bir gruba ait hissetmelerini sağlar. (Aykaç, 2005)

2.2.1.5.4. Grup Çalışmalarının Sınırlılıkları

� Bazı öğrenciler çalışırken bazılarının çalışmamasına zemin hazırlar.

� Öğrencilerin başarı seviyelerine dikkat etmeden oluşturulan gruplarda, başarı

seviyesi düşük tüm öğrenciler aynı grupta toplanabilir. İstenen başarı düzeyine

erişmek zordur.

� Araç-gereç ve materyallerin yeterince karşılanamaması ve iyi bir rehberlik

yapılmaması amaca ulaşmayı engeller. (Aykaç, 2005)

Grupla çalışma tekniğinin sınıfta iyi bir planlama sayesinde başarıya ulaşması

mümkündür. Ayrıca ileri düzeyde bulunan yabancı dil sınıflarında açık oturum, panel

forum, münazara ve kollegyum gibi etkinlikler yapılabilir.

2.2.1.6 Mikro Öğretim

Mikro Öğretim, öğretimde deneyim kazanmayı sağlayan eğitim araçlarıyla

yapılan, öğretmen eğitiminde kaliteyi artırmayı hedefleyen bir uygulama sistemidir.

Page 64: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

49

Mikro öğretim belli öğretim becerilerini kapsayan uygulamalı bir teknolojiyi

içerir. Öğretmen adaylarına deneyim kazandırır. Göreve başlamadan önce

yeterliliklerini artırıp geliştirmelerini sağlar. Tekniğin amacı, yabancı dilin nasıl

öğretileceği konusunda aday öğretmenleri yetiştirmek, onlara kişilik kazandırmak ve

araştırma kabiliyetlerini artırmaktır.

Uygulamalı bir teknoloji olduğu için mikro öğretim sınıfı gerçek bir sınıftır. Daha

az sayıda öğrenciyi içerir. Dersler 5 ile 20 dakika arasını geçmez. Öğrenci sayısının az

tutulması nedeniyle öğretim sınama ve yanılma usulüne dayanır. Bu sınama-yanılma

durumuna “öğret-yeniden öğret” (teach-reteach cycle) çevrim adı verilir. Bu çevrim ise

altı kademeden oluşur.

� Dağıtılan görevin içeriğine uygun bir mikro ders oluşturulur.

� Oluşturulan bu mikro ders öğretilir.

� Öğretilen dersin ne seviyede öğrenildiğini tespit etmek için sözlü ya da

yazılı veya teyple dönüt alınır.

� Bu dönütün içeriğine göre mikro derse tekrar düzen verilir.

� Mikro dersi dinleyenlere yani katılımcılara tekrar öğretilir.

� Bu kez öğretme esnasında gerçekleşen veya gerçekleşemeyen tekrar

düzenlemelerle ilgili yine sözlü, yazılı ya da teyp ile dönüt alınır. (Aykaç,

2005)

Mikro öğretimde aday öğretmenler diğer öğrencilere ders anlatır. Bu anlatım ders

sonunda hep birlikte değerlendirilir. Bazı durumlarda da anlatım kaydedilerek

değerlendirme yapılır. Böylelikle adayların kendilerini izleyip eleştirerek değerlendirme

imkanı sağlar.

“Mikro öğretim, adayların aşağıdaki yeterlilikleri geliştirmelerine yardım

edecek şekilde düzenlenebilir.

1. Öğretimi planlama ve örgütleme,

2. Öğrencilerle iyi ilişkiler kurma,

3. Öğretimde mevcut materyalleri hazırlama ve kullanma,

4. Öğrenci katılımını sağlayan teknikleri kullanma,

Page 65: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

50

5. Öğretimi değerlendirme.

Mikro öğretimi planlarken ve örgütlerken şu adımlar izlenir.

1. Üniteyi planlama,

2. Öğretim yöntemleri ve materyalleri seçme,

3. dersin provasını yapma,

4. Kısa üniteyi / konuyu sunma

5. dersi değerlendirme

Mikro öğretimde öğrenciler şu üç şekilde değerlendirilir;

1. Öğretim elemanının aday öğretmeni değerlendirmesi

2. Diğer öğrencilerin adayı değerlendirmesi

3. Adayın kendini değerlendirmesi

(Tok,2006, s. 156)”

Aday öğretmeni değerlendiren öğretim elemanları onların eksik ve iyi olan

yönlerini belirler. Aday öğretmene performansı hakkındaki düşüncelerini açıklar. Onun

kendini geliştirmesine yardım eder.

2.2.1.6.1. Mikro Öğretim Tekniğinin Etkili Kullanılması İçin Dikkat Edilecek

Noktalar

� Aday öğretmenin mesleğe başlamadan mesleki yeterliliğini geliştirmeyi

amaçlamalıdır.

� Aday öğretmen dersin planlanmasını ve uygulanmasını iyi yapmalıdır.

� Adayın kendini görüp değerlendirebilmesi için VCD ya da DVD

teknolojilerinden yararlanılmalıdır.

� Aday öğretmen hem öğretmen hem de öğrenciler tarafından

değerlendirilmeli ve performansı hakkında onu daha geliştirmeye yönelik

yapıcı düşünceler söylenmelidir.

Page 66: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

51

� Öğretmen adayın kendini daha rahat hissedebilmesi için uygun ortamlar

oluşturmalıdır. (Tok, 2006)

Mikro öğretim tekniğinde, adayların yabancı dil öğretiminde işlenen temaların

hepsini bir arada görebilmeleri ve öğrenmeleri mümkün değildir. Adaylar temaları

ancak sırasıyla önce sözcüğün nasıl öğretileceği, sonra okuma metinlerinin nasıl

inceleneceği gibi küçük parçalar biçiminde öğrenmelidirler. Öğretecekleri konunun

içeriği öğrencilerin yabancı dil seviyelerine uygun seçilmelidir. Burada önemli husus

öğretim basamaklarını sırasıyla verebilmektedir (Demirel,2003; Aykaç,2005;

Tok,2006).

2.2.1.7 Eğitsel Oyunlar

Oyun, genel olarak kişinin zihinsel, duygusal ve bedensel kabiliyetlerini

geliştirmeye yönelik, içinde eğlence öğeleri barındıran, eğitimsel özellikler taşıyan

etkinliklere denir. Oyun sözcüğü ise yabancı dil öğretiminde sınıf içi etkinliklere

dayanır.

Yabancı dili iletişim amacı için kullanmada eğitsel oyunlar en iyi tekniğe örnek

teşkil eder. Çünkü eğitsel oyunlarla konular daha ilgi çekici hale gelebilir. Bu da en

katılımsız pasif öğrencinin bile harekete geçmesini sağlar. Sonuç olarak, öğrenilen

konular daha iyi anlaşıldığı gibi kalıcılık düzeyleri de yüksek olur.

Oyunlar öğretmen tarafından seçilirken tüm öğrencilerin kolay anlayabileceği

tarzda sade ve kolay olmalıdır.Daha doğrusu farklı düzeylerdeki öğrencilerin

seviyelerine uygun olmalıdır. Oyun belli bir amaca yönelik olmalıdır. Amaç dil yeterli

seviyede öğrenilmelidir ki oyunun kuralları net anlaşılabilsin. Öğretmen dilin

kullanımının kurallarından daha önemli olduğu anlatmalı ve dilin sınıf ortamında rahat

bir biçimde kullanımına imkan sağlamalıdır. Oyun ve eğitim birbirinden ayrılamaz

kavramlardır. Teknik öğrencilerin derse olan ilgilerini artırmaya yöneliktir. Oyun

tekniği ile konular daha ilginç hale gelmektedir.

Eğitsel oyunlar iletişim ve gramer oyunları diye ikiye ayrılır:

Page 67: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

52

a) İletişim Oyunları: Öğrencilerle iletişimi kurma ve geliştirmeye yöneliktir. Bu

oyunlar ikili ve gruplar arası oynanır. Bu nedenle öğrenciler arası iletişimin kurulması

çok önemlidir. Öğretmen danışman ve yol göstericidir. İletişim oyunları gramer

kurallarını pekiştirmeyi değil iletişimi baz alır. Oyun kurallarından ziyade hedef önem

taşır. İletişim oyunlarında tanımla ve Çiz, Eşini Bul, Nerede?, Farkı Bul, Bağlantı Kur,

Eşleştir gibi oyunlar vardır.

b) Gramer Oyunları: Bu oyunlar gramer kurallarını öğretmeyi ve pekiştirmeyi

hedefler. Öğrenciyi dilin kurallarını öğrenmeye güdülemek için gramer oyunları

seçilmiştir. Bu oyun sayesinde öğretmen öğrencinin gramerdeki eksikliklerini daha iyi

belirleyebilir. Bu da öğretme çalışmalarını buna göre düzenlemesini sağlar. Bayrak

Yarışı, Cümleleri Eşleme, Gramer Tenisi, Çantamda Ne Var?, gibi oyunlar gramer

oyunlarına örnektir. ( Demirel, 2003).

2.2.1.7.1 Tekniğin Faydaları

� Öğrencinin yaratıcılığını geliştirir.

� Öğrencinin sıkılmadan konuyu eğlenceli bir biçimde öğrenmesini sağlar.

� Öğrencinin bir fiil derse katılımını sağlar.

� Teknik öğrencinin zihinsel, fiziksel ve sosyal gelişimine etki eder.

� Oyun tekniği sayesinde öğrenciler arasında işbirliği ve dayanışma gelişir.

(Aykaç, 2005)

2.2.1.7.2 Tekniğin Sınırlılıkları

� Oyunun yarışma havası taşıması halinde öğrenciler arasındaki dayanışma

ve işbirliği bozulabilir.

� Oyunu hazırlamak hayal gücü, yaratıcılık ve sentez gibi özel becerileri

gerektirir.

Page 68: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

53

� Materyal hazırlamak uzun süre alabilir. (Aykaç, 2005)

Eğitsel oyun tekniğinde en önemli nokta oyunların bir hedefe yönelik olması ve

doğru oyunun seçilmesidir. Aksi takdirde teknik amacına ulaşmaktan uzaklaşacaktır.

(Demirel,2003; Aykaç, 2005; Tok,2006)

2.2.2 Bireysel Öğretim Teknikleri

Bireysel öğretim teknikleri daha ziyade öğrencilerin sınıf dışı öğrenmelerine

yönelik tekniklerdir. Şimdi bireysel öğretim tekniklerini inceleyelim.

2.2.2.1 Programlı Öğretim

Programlı öğretim Skinner’in pekiştirme kuramını temel alır. Programlı öğretim

kendi kendine öğrenme tekniğidir. Teknik öğretimin bireyselleştirilmesini ve hatanın

minimuma indirgenmesini baz alır. Programlı öğretim tekniğinin kaynağı çok eskilere

dayanmaktadır. Tekniğin çıkışı deneysel psikologların çalışmalarıyla oluşmuş, orijinal

bir tekniktir. Temsilcilerden başlıcaları ise B.F. Skinner ve Norman A. Crowder’dir.

Programlı öğretim eğitimin bireyselleşmesine dayandığı için önemli bir tekniktir.

Teknik öğrencinin bireysel olarak kendi kabiliyeti ve seviyesine göre ilerleme

sağlamaktadır. Oysa kalabalık sınıf ortamlarında öğrenci kabiliyeti ve seviyesi

ölçüsünde ilerleme olanağı bulamaz. Öğrenci sayısının artması ve öğretmen yokluğu da

tüm dünya ülkelerini etkileyen sorunların başında gelir. İşte tüm bu nedenlerden dolayı,

Skinner bu tekniği bir çözüm yolu olarak bulmuştur.

Skinner’in programlı öğretimin temelini oluşturan pekiştirme ilkeleri vardır. Şimdi

sırayla bunlara bir göz atalım.

Page 69: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

54

2.2.2.1.1 Programlı Öğretimin Pekiştirme İlkeleri

� Küçük adımlar ilkesi

İlerlemenin dereceli olabilmesi için bilgi üniteleri parçalara ayrılmıştır. Bu

öğrencinin adım adım ilerlemesini sağlar.

� Etkin katılım ilkesi

Öğrenci öğretimdeki etkinliklere katılır ve öğretim materyali ile birebir temas

halindedir. Her ünite sonunda öğrencinin bilgisini ölçmek için sorular sorulur.

Sorular öğretilen bilgilerin öğrenilip öğrenilmediğini anlamaya yöneliktir.

Sorular öğrenme olayının gerçekleştirilmesini sağlar. Böylelikle öğrenci etkin

katılım sağlar.

� Başarı İlkesi

Sorular öğrencinin cevaplayabileceği başaracağı ölçüde olmalıdır.

Öğrenmenin önünün açılması için ise başarısızlıktan kaçınmak gerekir.

� Anında Düzeltme İlkesi

Sorular öğrencinin bilgi seviyesine uygun olmalı ve öğrenci cevaplarının

doğru ya da yanlış olduğunu bilmelidir. Cevap sonrası hemen öğrenciye

olumlu ya da olumsuz dönüt verilmelidir. Yanlış cevap durumunda öğrenci

tekrar konuya yönlendirilmelidir. Amaç konuları pekiştirmektir.

� Kademeli İlerleme İlkesi

Öğrenciye öğretilen konular aşamalı olarak ilerlemelidir. Yani basitten daha

karmaşığa, kolaydan daha zora, bilinenden bilinmeyene doğru bir yol

izlemelidir. Böylelikle zorlukların derecesi giderek artacaktır.

Page 70: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

55

� Bireysel Hız İlkesi

Bu ilkede öğrencinin başarısızlığı ya da sınıfta kalması söz konusu değildir.

Öğrenci zamanı kendi bireysel ilerlemesine göre ayarlayabilmektedir. Bu da

sınıf ortamında doğan seviye farklılıklarının öğrenciler üzerindeki olumsuz

etkisinin ortadan kalkmasını sağlar.

(Demirel,2003; Senemoğlu,2003; Tok,2006; Aykaç,2005)

Programlı öğretim etkinliklerinin uygulanışında çeşitli modeller geliştirilmiştir.

Biz burada uygulanan diğer modellerin yanı sıra en çok kullanılan iki model üzerinde

durmak istiyoruz. Şimdi bunlara kısaca bir göz atalım.

2.2.2.1.2 Program Modelleri

� Doğrusal Problem Modeli

Skinner tarafından pekiştirme kuramına göre geliştirilmiş bir modeldir. Model

istenilen davranışın oluşmasını ve bunun sonucu ödüllendirilmesini hedef alır.

Öğrenciye sunulan bilgiler küçük adımlarla gerçekleştirilir. Bu adımlar

“madde” diye adlandırılır. Her bir madde ise bilgiyi ölçmeyi hedefleyen

çoktan seçmeli soruları içerir.

� Dallara Ayrılan Program

Dallara ayrılan program öğrenciye bilgiyi seçenekli bir şekilde sunar. Öğrenci

bilgileri tamamladığında çoktan seçmeli sorularla karşılaşır. Bunlara doğru

cevaplar verilmesi halinde bir sonraki bilgilere ulaşacaktır. Yanlış cevap

verme durumunda ise yanlış çeldiriciye göre çalışması gerekli bilgide farklılık

arz eder. Yani farklı yanlışlara karşılık farklı düzeltme yönergeleriyle

karşılaşır. Dallı program şu şekilde şematize edilmiştir.. (Aykaç,2005;

Senemoğlu,2003 )

Page 71: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

56

Şema-2.2.2.1.2.1

(Senemoğlu, 2003,436)

Şemadan da görüldü gibi öğrencinin yanlışı belirlenecek ve uygun düzeltme

etkinliği gerçekleştirilecektir.Örneğin; dallı bir programlı öğretim materyalinde

öğrenci,sorunun doğru yanıtı olan “C” yi seçmişse bir sonraki bilgi birikimine ilerletilir.

Eğer öğrenci “B” seçeneğini seçmişse, öğretim materyalindeki “15.sayfayı

yeniden gözden geçir.” düzeltme yönergesi verilir.

Eğer öğrenci “A” seçeneğini seçmişse,”Tüm materyali yeniden çalış” gibi

farklı yanlışlara farklı düzeltme yönergeleri verilir.

Böylelikle öğrencinin yanlışları tespit edilerek,yanlışını giderecek uygun

düzeltme etkinliği tamamlanır.

Programlı öğretim tekniğinin etkili olarak kullanılabilmesi için dikkat

edilecek bazı noktalar vardır.(Senemoğlu,2003)

1 2 3 4 5

Test

3’a yı tekrar et

3’b yı tekrar et

1. ve 2. bölümleri yeni baştan tekrar et

vb

Page 72: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

57

2.2.2.1.3 Programlı Öğretim Tekniğinin Etkili Kullanımı İçin Dikkat Edilecek

Noktalar

� Öğrencilerin bilgiyi öğrenme hızı, gerekli olduğu zaman dikkate

alınmalıdır.

� Teknik bireysel öğretim programının hazırlanmasını gerektiren eğitsel

organizasyonu gerektirir. Programda kullanılacak araç gerecin yanı sıra

süre ve değerlendirme çalışmaları önceden planlamayı gerektirir.

� Programlı öğretimin yapılmasını sağlayan araçlar maliyeti de göz önünde

bulundurularak planlanmalıdır. (defter, kitap, öğretim makinaları, vs.)

� Program basamaklarını uygulayacak ekipler gereklidir. Program

basamaklarını yapacak ve bu süreci yönetecek öğretmenler

yetiştirilmelidir. (Tok, 2006)

2.2.2.1.4 Programlı Öğretimin Yararları

� Öğrencinin bireysel olarak çalışmasına ve öğrenme hızını kendi seviyesine

göre ayarlamasına imkan verir.

� Öğrencinin öğrenme ortamına bizzat katılımını sağlar.

� Öğrencinin bireysel olarak kendi seviyesinin hızına göre ilerlemesine

olarak sağlar.

� Öğrencinin bilgilerini sınayabilmesi açısından dönüt ve düzeltme olanağı

verir.

� Her öğrencinin kendine özgü farklılıklarını dikkate alır.

� Öğrencinin derse olan ilgi ve dikkatini daim kılar

� Yeterince öğrenilmemiş konuların tekrarını sağlar.

� Yalnız okulda değil, okul dışında da çalışma imkanı tanır. (Aykaç, 2005)

Page 73: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

58

2.2.2.1.5 Sınırlılıklar

� Programlı öğretimin tüm ders ve konularda uygulanması kolay değildir.

� İletişim oranının düşük olması etkili bir iletişimi imkansız hale getirir.

� Bireyselliği baz aldığı için öğrencinin sosyalleşmesine engel teşkil eder.

� Öğretim esnasında etkileşim sonucu kazanılan davranışların oluşmasını

imkansız hale dönüştürür.

� İletişimi azalttığı için işbirliği ve dayanışmanın oluşması engellenir. (Aykaç,

2005)

2.2.2.2.Bireyselleştirilmiş Öğretim

Sınıfı oluşturan öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklar öğrenme hızlarında da

farklılıklar yaratır. Bunun için öğretimin bireyselleştirilmesi öğrencinin kendi öğrenme

hızına göre öğrenmesini sağlayacaktır.

Bireysel öğretimin temeli öğrenci merkezli olmasıdır. Bu nedenle öğretmen küçük

gruplarla öğrence merkezli öğretim etkinliklerini düzenler. Bu arada öğrenciler de

derslere aktif katılma olanağı bulurlar.

Öğretmen yabancı dil öğretiminde bireysel öğretim tekniğini uygularken

ünitelerde ki hedef davranışları belirler ve ünite sonlarında öğrencilerin bunları öğrenip

öğrenmediğini belirlemek için testler uygular.

Bireyselleştirilmiş öğretimin dersleri düzenlenirken derste işlenecek konu ve gereç

belirlenmelidir. Konu ve araç, gereç kendi aralarında bütünlüklerine göre sıralanmalıdır.

Yani öğrenme birimlerine bölünmelidir. Öğrencinin sıralanmış konulardaki başarısını

belirlemek için değerlendirme metodlarını seçme ve konular arası geçişte öğrencinin

bireysel farklılıklarına göre ilerlemesini sağlamaya çalışmalıdır. (Demirel,2003)

Bireyselleştirilmiş öğretimi uygulayacak öğretmen bazı noktalara dikkat etmek

zorundadır. Bunlardan belli başlı olanlar aşağıda belirtilmiştir:

Page 74: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

59

� Derste öğrenilecek konunun içeriği ve kullanılacak materyal ne olmalıdır?

� Ders kaç öğrenme birimine bölünmelidir.

� Her öğrenme biriminin okuma ödevleri, geziler ve işitsel kasetler gibi

neleri içerdiği belirlenmelidir.

� Öğrenme birimlerinde öğrencinin başarısının nasıl değerlendirileceği

belirlenmelidir. Sözlü sınav, yazılı sınav ya da çoktan seçmeli sınav vb.

� Öğretmen öğrenciden hangi seviyede yeterlik beklediğini belirlemelidir.

� Öğrenciye tüm dersi ya da öğrenim biriminin birini tamamlamak için belli

bir süre verilip verilmeyeceği belirlenmelidir. Ya da öğrenciler bu süreyi

belirleyip kendilerini yeterli gördüklerinde sınava alınabilirler.

� Öğrencilerin ders materyallerini öğretmenleri ve diğer arkadaşlarıyla

istekleri doğrultusunda tartışıp tartışmayacaklarına karar verilmelidir.

� Öğretmen birim sonunda yaptığı sınavın bir ya da daha fazla olup

olmayacağını belirlemelidir.

� Ders boyunca ilerleme gösteren öğrencilerin ödüllendirilip

ödüllendirilmeyeceği öğretmen tarafından belirlenmelidir. Çünkü bireysel

öğretime dayandığı için öğrencilerin konuları ağırdan alarak geciktirdiği

saptanmıştır. Buna engel olmak için sınavlara düzenli katılanlara ödül

puanı verilebilir. (Senemoğlu,2003)

Bireyselleştirilmiş öğretim tekniğinin öğretmen-öğrenci ve öğrenci-öğrenci arası

iletişimi ve etkileşimi ortadan kaldırdığı görüşü yaygındır. (Senemoğlu, 2003; Demirel

2003).

2.2.2.3. Bilgisayar Destekli Öğretim

Bilgisayar destekli öğretim, öğrencilerin bilgisayar programları vasıtasıyla öğrenip

kendi kendilerini değerlendirebildiği bir öğretim biçimine dayanır.

Öğrenciler gelişen teknolojiyle birlikte bilgisayardan bir çok konuda yararlanırlar.

En önemlisi üzerinde istedikleri her bilgiye rahatlıkla ulaşabilirler. Ayrıca bilgisayar

Page 75: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

60

okullarda da birçok alanda kullanılmaktadır. Öğrenciler okula gitmeksizin kayıt

yaptırmakta ya da notlarını öğrenebilmektedirler. Sınava katılabilmekte, projeler

geliştirebilmekte ya da ders dinleyebilmektedirler. Buradan hareketle diyebiliriz ki,

bilgisayarların eğitimde de önemi büyüktür.

Bilgisayarın yabancı dil öğretiminde de etkin bir kullanımı söz konusudur. Bu

etkin kullanımın sağlanmasında A.B.D.’deki özel kuruluşlar, yayınevleri ve bazı

üniversitelerin bilgisayar yazılımı için birimler kurmaları ve bu birimlerde uzman

kişilerle, dilbilimcilerin çalışması başta gelen sebeplerdendir.

Ticari kurumların hazırladığı bilgisayar destekli yabancı dil programları

mevcuttur. Bu programlarda daha çok gramer, sözcük bilgisi, okuduğunu anlama,

yazma ve test konularının olduğu görüşülmüştür.(Aykaç,2005;Demirel,2003)

2.2.2.3.1 Bilgisayar Destekli Öğretim Uygulanırken Dikkat Edilecek Noktalar

� Bilgisayarı birbirine bağlayan internet vasıtasıyla bilgiler transferi

gerçekleşebilir, eğitim kurumları ve kütüphaneler hakkında bilgi sahibi

olunabilir. İnternet sayesinde uzak erişim sistemlerine ve sistem

kaynaklarına sahip olunabilir.

� Bugüne kadarki internet alanında hızlı gelişmelerin ışığında anlıyoruz ki

interneti en etkili kullanma yöntemleri daha da geliştirilecektir.

� Öğretmenler öğrencilere internetten nasıl yararlanacaklarını hangi arama

motorlarını kullanacaklarını söyleyerek onlara değişik araştırma ödevleri

verebilirler. (Aykaç, 2005; Demirel, 2003).

Yabancı dil öğretiminde uygulanan yöntem ve teknikleri gördükten sonra şimdi de

çalışmamızın ana konusu olan yabancı dil öğretiminde son on yılda büyük ivme

kazanan yeni yönelimleri inceleyelim.Kocaman ,bu konuda şöyle düşünmektedir:

Page 76: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

61

“Günümüzde yabancı dil öğretimlerinin hemen tümünde ortak bir

özellik de sarmal bir yaklaşımı yeğlemeleridir. Konular birbiri üzerine

yığılan tuğlalar biçiminde değil, iç içe örülen, başı ortası ve sonu

arasında sürekli kurulan bir düzenek içinde sunulmaktadır”

(Kocaman, http://www.turkolojı.cu.edu.tr)

Bu yönelimler içinde en çok ön plana çıkan ve Avrupa Konseyine üye 48 ülkede

yürütülen en yaygın dil eğitimi politikası projesi “Avrupa Dil Gelişim” projesidir.

Öyleyse, yabancı dil öğretiminde önem kazanan belli başlı yönelimleri ve tabi ki

Avrupa Birliğine girmeye çalışan ülkemiz için ayrı bir önem taşıyan “Avrupa Dil

Gelişim Dosyası (Portfolyo)”nın kapılarını hep birlikte aralayalım.

Page 77: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

62

BÖLÜM III

YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER

3.1 Dilbilim Tarihinden Bir Kesit

Dilbilim ya da biz ona linguistik’de diyebiliriz. Dilbilim yani linguistik dili sistem

olarak ele almış niteliğini, yapısını, birimlerini ve dönüşümlerini incelemiş bir bilim

dalıdır. Dilbilim dilin belli bir tarihsel alandaki yapısını çözümlemeye yöneliktir. Dilin

zaman içindeki değişimiyle ilgilenmiştir. (http://www.turkcebilgi.com/Ansiklopedi)

Dil konusuna dilin zaman içindeki değişim aşamalarıyla bir göz atalım Geçmişten

günümüze dilin bir çok tanımı yapılmıştır. Genel olarak bir tanım yapacak olursak dil,

insanlar arasında iletişimi sağlayan sesli ya da yazılı simgeler sistemi diyebiliriz. Dilin

işitsel ve görsel birimlerine “gösterge” adı verilir.

Adlandırma yoluyla nesnelere ad verme dilin bir özelliğidir. Bir çok kültürde

adlandırma nesnelere sahip olma üstlerinde denetim kurma yolu sayılmıştır. Dil yazıdan

ayrı düşünülebilir. Fakat konuşmadan ayrı düşünülemez. Çünkü yazı bilinmese de

insanlar konuşarak anlaşabilirler. Bu nedenle dil yapısının anlaşılması konuşmanın

fiziksel ve fizyolojik koşullarının anlaşılmasına bağlıdır.

“Geçmişte dilin tanrısal kökeni olduğuna inanılırdı. Eski Sami

inançlarını yansıtan Eski Ahit’te, Adem’in dünyadaki yarattıkları

Tanrı’nın yardımıyla adlandırdığı anlatılır. Hindu dinine göre de dili,

tandı İndra yaratmıştır. İskandinav mitolojisinde rünik alfabesinde,

başlangıçta bütün dünyanın “dilinin bir, sözünün bir” olduğu belirtilir.

Ama insanlar gökyüzüne ulaşacak bir kule (Babil Kulesi) yapmaya

kalkışınca, Tanrı onların dillerini böler ve böylece birbirlerini

anlamalarını önleyen bir çok dil ortaya çıkar. Arap inançlarında da yazıyı

ve dili Adem’e veren Tanrı’dır. (www.turkcebilgi.com)”

Dili işleyen en eski çalışmalar Eski Hint ve Eski Yunan’a dayanır. Eski Hint’te

dil çalışmaları kutsal metinler Veda’nın yorumlanması amacıyla başlamıştır. Hint

Page 78: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

63

gramercilerin kullandığı terimler dil konusunda buldukları kurallar bugünde

geçerliliğini korumaktadır. Eski Yunan’da ise, dilbilim, dilbilgisi konuları incelenmiş

bunlar üstünde tartışılmıştır. Eski Yunan filozofları dildeki sözcükler ile bunların işaret

ettiği nesne ve kavramlar arasındaki ilişkinin kendiliğinden, doğal ya da insanlar

tarafından mı oluşturulduğu sorusuyla ilgilenmişlerdir.

Ortaçağda ise, dilcilik Latince dilbilgisi, sözcük ve okuma kitaplarına yönelmiştir.

Yeniçağ’a yaklaşırken ise ünlü İtalyan şair DANTE ALIGHIERI dili ile alarak en eski

dilin İbranca olduğunu belirterek Avrupa dillerini İtalyanca, Fransızca ve Provansal

diye üç öbekte toplanmıştır.

Rönesans’ta ise, Avrupa yerel konuşma dillerinin ve dünya dillerinin incelenmesi

ön plana çıkmıştır.

17. yüzyılda, dilin düşünce yönü ön plana çıkarak önem kazanmıştır. Bu dönem

dilbilim alanında bir çok konu ele alınmıştır. 17. yüzyılda Fransa’nın Port.Royal

Manastır’ında yetişen bir grup dilbilgisi uzmanı bir dilbilgisi kuramı oluşturmuşlardır.

Bugün de geçerliliğini koruyan bu kurama göre tüm dünya dilleri dilbilgisi bakımından

ele alındığında global insanın mantığına uyabilmektedir.

“18. yüzyılda, özelikle Alman coşumcu (romantizm) felsefesinde

“kökenler” kavramının önem kazanmasıyla dilin doğuş ve gelişme konusu

bir kez daha gündeme gelmiştir. Ancak dilin hangi koşullar altında ortaya

çıktığı ve ilk dillerin neye benzediği soruları bugün henüz tam anlamıyla

açıklığa kavuşturulmamıştır; çünkü şu ya da bu biçimde dilin doğuşu,

Homo Sapiens’in ortaya çıkışıyla eş anlamlıdır. Oysa bugün var olan ilk

yazılı belgeler en çok 5 bin yıl öncesine gitmektedir.

(http://www.turkcebilgi.com)”

19. yüzyılda ise, diller arası benzerlik ve yakınlıklar bulunmuş bu da dil

ailelerinin varlığını ortaya koymuştur. Dilimizin içinde yer aldığı Altay dilleri de bu

yüzyılda bulunmuştur. Ayrıca 19. yüzyılda etkisini 20. yüzyılda da sürdüren yeni bir dil

kuramı gerçekleştirilmiştir. Bu kurama göre bir toplumun üyesi olan insanlar dünyayı

gerçek haliyle değil, dillerinin kendilerine sunduğu tarzda algılamaktadır. Bu yüzden

farklı dilleri konuşan kişilere farklı şekilde görünecektir.

20. yüzyıl ise, dil alanında önemli gelişmelerin olduğu çağdır. Bu çağda dil

alanında, dil sorunlarına önemli çözümler getiren kişi ise İsviçreli dilbilimci Ferdinand

Page 79: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

64

de SAUSSURE’dir. Dil alanındaki yapısalcı kuramı sonraları iki öğrencisi tarafından

Cours de linguistique generale adıyla yayımlanır. Yaşadığımız çağın yaygın

akımlarından olan yapısal dilbilimin temelleri SAUSSURE tarafından atılmıştır.

SAUSSURE, dili bağımsız birimler değil, birbiriyle ilişkisi ve farklılıkları olan bir

sistem ya da yapı olarak tanımlanmıştır. (Akt.Doğan, http://www.tdk.gov.tr). Dilin

tarihsel akışına baktıktan sonra şimdi de son yıllarda yabancı dil eğitiminde görülen

yeni yönelimleri ele alalım.

3.2 Yapılandırmacılık

Yapılandırmacılık bilginin öğrenci tarafından yapılandırılmasına dayanır. Yeni bir

kuramsal bakış açısı veren yapılandırmacılık kavramının kökenleri Piaget’nin genetik

epistemolojisine; Kelly’in yapılandırmacılığına; J.Dewey’in pragmatizmine dayanır.

Bunun yanı sıra eğitimi hayat için hazırlık değil de yaşamın kendisi gören J.J.

Rousseau’nun da görüşlerine uygun düşmektedir. Ayrıca Vygotsky’nin bilginin sosyal

olarak dil kullanılarak yapılandırıldığı düşüncesi, Brunner’in keşfetmeye dayılı

öğrenmesi ve Socrates’in kendini öğretmen değil fikirleri ortaya çıkaran bir arabulucu

öğrenmenin de bireyin bilişselliğinde olduğunu öne süren düşüncelerini de kapsar. (Akt.

Duman,2004).

Yapılandırmacı yaklaşımda birey kendi deneyimlerine göre bilgileri yorumlar.

Bununla birlikte yaklaşım bireyi tek olarak değil birlikte düşünme ve işbirliği içinde ele

alır. Yaklaşım birlikte düşünmeye tek başına düşünmeye nazaran daha çok önem

verirken sosyal etkileşimin deneyimler kazandırmasını baz alır.

Yapılandırmacılara göre öğrenci öğrenme ortamında öğrenmeye hevesli ve

özgürdür. Kararlarını kendi verebilir, sorumluluklarını üstlenebilir. Bunun neticesinde

yeni bilgiler öğrenciler vasıtasıyla şekillendirilerek inşa edilir. Bilginin oluşması dört

unsura bağlıdır. Bunlar sırayla birey, nesne, olgu veya olaydır. Birey ve olay ya da

nesne arasında oluşması beklenen etkileşim ve bireyin olgu, nesne ve olaylara verdiği

anlamlardır diyebiliriz. Bu unsurların gerçekleşmesi ise öğrencinin katılımı ve öğrenme

etkinliklerinin öğrencinin geçmiş deneyimleri ile bağ kurulmasıyla oluşur. Bunun

sonucu öğrenci bilgiye aktif katılımı ve kendi yapılandırmasıyla sahip olduğu için

Page 80: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

65

öğrenme düzeyi doğal olarak daha üst seviyede olacaktır. Öğrenci ezberden uzaklaşarak

olay ve olguları kendi yorumlarıyla yapılandıracaktır. (Demirel,2005, Akt. Yurdakul)

Yapılandırmacılık öğretim kuramından çok bir felsefedir. Dünyayı algılama

biçimidir. Bir çok yapılandırmacı öğretim kuramı vardır. Fakat eğitimde en yaygın

kullanılanları J. Piaget’nin bilişsel yapılandırmacılığı ve S. Vygotsky’nin sosyo-kültürel

yapılandırmacılığı üstünedir. Şimdi sırayla eğitimde yaygın olarak kullanılan bu iki

yapılandırmacılığı ele almak istiyoruz (Yurdakul,2005).

3.2.1 Bilişsel Yapılandırmacılık (Cognitive Constructivism)

Bilginin nasıl oluştuğu konusunda Piaget teorisine dayanır. Öğrenme, özümleme,

uyma ve denge kavramlarını içerir.

Bireyin karşılaştığı yeni durumları eski deneyimleriyle anlamlandırmasına

özümleme diyoruz. Yeni durumları anlamlandırmaya çalışırken eğer eski bilgilerinin

yetmediğini görürse yeni duruma uyum göstermeye çalışacaktır. Bu uyumda bozulan

dengenin yeniden kurulmasını sağlar. Bu bağlamda bilişsel yapılandırmacı yaklaşımın

referans noktası kişinin daha önceden sahip olduğu bilgiler ile bu bilgilerin oluşturduğu

bilişsel yapıdır. Kişi bu dengeyi eski bilgilerini kullanarak anlamlandırmaya ve bunun

neticesinde dengeyi korumaya çalışır. Fakat yeni bilgiler eskilerle çelişmeli bir durum

yaşarsa bireyde bilişsel dengesizliğe sebep olur. Doğal olarak denilebilir ki, yeni bilgiler

özümlenmemiştir (Özden, 2005).

Yapılandırmacı öğrenmeyi açıklamada özümleme ve düzenleme kavramları

önemlidir. Bilgilerin özümlenmesi yapılarının değiştirilmesine dayanır. Yani

şemalardan oluşan bilişsel yapılar, yeni durumları yorumlarlar ve herhangi bir

dengesizlik söz konusu olduğunda şemaları değiştirirler. Şimdi kısaca Piaget’nin eğitsel

çıkarımlarına bir göz atalım.

Page 81: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

66

3.2.1.1. Piaget Kuramının Eğitsel Çıkarımları

� Eğitim programları hazırlanırken gelişim evreleri dikkate alınmalıdır.

Çocukların bilişsel gelişim seviyeleri dikkate alınırken bilişsel

seviyelerinin üstündeki hareketler beklenmemelidir.

� Yeni bilgileri öğrenen kişilerin amaca ulaşmak için çok miktarda tekrar

yapmaları gerekir. Öğrenen bireye tekrar yapılması için imkan

tanınmalıdır.

� Kişilerin düşüncelerinde gelişim sağlanması için ona yardımcı ve rehber

fikirlerin yanı sıra, yanlış anlamalarıyla çelişen deneyimler ve

uygulayabilecekleri alternatif yaşantılar sunulmalıdır.

� Kişilerin özümleme ve düzenlemeleri arasında denge kurmaları sonucu

önceki deneyimlerden oluşan şemalarını geliştirmesinin yanı sıra var olan

şemalarının da geliştirilmesini sağlar.

� Çocukların doğuştan getirdiği bilimsel özellikleri açığa çıkarılmalı ve

çocukta doğal merakın ortaya çıkması için teşvikte bulunulmalıdır.

� Yanlışlar ve yanlışların sebeplerine hassasiyetle yaklaşılmalı, düşüncenin

altında yatan sebepler analiz edilmelidir.

� Yeni bilişsel yapılar eskilerin üzerine inşa edildiği için önbilgiler dikkate

alınmalıdır. (Yurdakul, 2005)

3.2.2 Sosyo-Kültürel Yapılandırmacılık

Sosyo-kültürel yapılandırmacılık, Vygotsky’nin teorisindeki görüşlere dayanır.

Sosyo-kültürel yapılandırmacılık öğrencinin öğrenme için geniş bir sosyal çevre ile

daha deneyimli akran ve öğretmenlerinin olmasının bilişsel fonksiyonlarını

geliştirdiğini öne sürer. Sosyo-kültürel yapılandırmacılar bilginin yalnız kişinin

beyninde yapılandırılmadığını söylerler.Onlara göre bilgi farklı da yapılandırılır.Yani;

Page 82: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

67

sosyal ortamlardaki etkileşimin fikir ve inançları yeniden yapılandırmaya,

paylaşmaya ve tekrar yapılandırmaya olanak sağladığını öne sürerler. (Duman. 2004).

Vygotsky sosyal etkileşimin çocuğun öğrenmesinde önemli bir yeri olduğunu

savunur. Vygotky çocuğun öğrenme potansiyelinin diğer bireylerle birlikte olduğunda

ortaya çıktığı üzerinde durur. Bu da bireyin başarısının arkasında “işbirlikçi” çabanın

olduğunun kanıtıdır. Başkalarıyla iletişim kurma yolu da dil ile sağlanır. Bu yüzden

Vygotsky öğrenmede dile ve sosyal etkileşime çok önem verilmiştir. Eğitimde bu

modele “işbirlikçi öğrenme” diyoruz (Özden, 2005).

Vygotsky, bilişsel gelişimi ise üç ana kavramla açıklar. Şimdi bu kavramlara bir

göz atalım:

� İçselleştirme Kavramı (The Concept of Internalization)

Kavram, gözlenen sosyal ortamdaki bilginin kazanılmasını kastetmektedir.

Vygotsky’e göre sosyal süreç psikolojik süreci yaratmamaktadır. Fakat ikisi arasında

iletişim söz konusudur. Ona göre içselleştirme gelişimsel bir mekanizmaya dayanır.

Yani düşünce ve dilin arasında yakın bir ilişki bulunduğunu ve dil gelişiminin, karmaşık

fikirlerin içselleştirilmesi için lazım olduğunu dile getirmektedir. Vygotsky’nin

kuramında sosyal etkileşim önemli bir yer tutar.

� Yakınsal Gelişim Alanı (The Zone of Proximal Development)

Vygotsky, yakınsal gelişim alanını çocuğun kendi başına erişebileceği düzeyle, bir

uzmanın yardımıyla erişebileceği bir performans düzeyi olarak belirler. Ona göre

çocukların yapabildikleri deneyimlerine, kalıtımsal özellikleriyle de deneyimlerinin

etkileşimine dayanır. (Demirel, 2005; Akt.Yurdakul)

Vygotsky’e göre bireyin gelişimi sonu olmayan bir silindiri andırır. Bu silindirde

ise kişi problem çözme becerisini geliştirdikçe yakınsal gelişim alanı yukarı doğru

kayar. Teoriye göre kişinin gelişimi durmaz.. Yani sonsuzdur.

Page 83: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

68

Şimdi Vygotsky’de yakınsal gelişim alanını şekil üzerinde görelim.

Şekil-3.2.2.1 Vygotsky ‘nin Yakınsal Gelişim Alanı

(Özden, 2005,s.61)

Şekilden de anlaşıldığı gibi, kişinin gelişimi sonsuzdur ve yardımla çözebildiği

problemleri olduğu gibi yardım alsa dahi çözemediği problemleri mevcuttur.

� Destekleyici (Scaffolding)

Destekleyici kavramı aile ya da bir öğretmen tarafından bir ortam aracılığıyla

kişiye verilen destek ve yardımı anlatmaktadır. Bu bağlamda yakınsal gelişim alanı

öğrenene nasıl yardım ve destek verileceğini anlatmaktadır. (Demirel,2005;

Akt.Yurdakul)

Piaget’nın bilişsel yapılandırmacılığı Vygotsky’nin sosyo-kültürel

yapılandırmacılığının ortak noktası ise, bilginin kişinin dışında aktarılacak bir gerçekler

bütünü değil de kişi tarafından içselleştirilerek oluşturulduğu temeline dayanır. (Özden,

2005)

YARDIMSIZ ÇÖZÜLEMEYECEK PROBLEMLER

YA

RD

IM A

LAR

AK

Ç

ÖZÜ

LEBİL

ECEK

PR

OB

LEM

LER

YARDIM ALMADANÇÖZÜLEBİLECEK PROBLEMLER

PRO

BLE

M Ç

ÖZM

E B

ECER

İLER

İ AR

TAR

PR

OB

LEM

ÇÖ

ZME

BEC

ERİL

ERİ A

RTA

R

Page 84: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

69

3.2.3. Yapılandırmacı Öğretimin Temel Unsurları

Yapılandırmacı öğretim beş temel öğeden oluşur.

1. Öndeki bilgilerin harekete geçirilmesi

Ön bilgileri harekete geçirmek öğrenciye yeni deneyim için yeni bir bilgi

yapısının gerekip gerekmediğini anlamasını sağlar. Bu sayede öğretmenler öğrencilerin

halen sahip oldukları bilginin üzerine yeni bilgileri eklemelerine daha kolay yardım

edebilirler.

2. Yeni bilginin kazanılması

Bilgi, öğretmen tarafından öğrencinin zihnindeki bilgiye uyup uymadığına kendi

karar vereceği tarzda verilmedir. Yani konu bir bütün halinde verilerek, öğrencinin

bütünü, bütün ile onun ilgili parçalarını ve bu parçalar ile bütün arasındaki ilişkiyi

anlamaları istenir.

3. Bilginin Anlaşılması

Öğrencilerin öğrendiği konuyla ilgili kazandığı yeni bilgiler, o konu ile ilgili daha

önceki bilgileriyle karşılaştırıldığında, yeni bilgiler eski bilgilerle çelişmiyorsa zihinsel

yapı güçlenir. Fakat eğer arada bir çelişki söz konusuysa var olan zihinsel yapı

değiştirilecektir.

4. Bilginin Uygulanması

Öğretmenler öğrencilere otantik, sosyal, ilginç ve bütüncül kavramlarda yeni konu

ile ilgili bilgi yapılarına uygun öğrenme etkinlikleri sunarlar.

Page 85: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

70

5. Bilginin Farkında Olunması

Yapılacak etkinlikler öğrencilerin sahip oldukları bilginin farkına varmalarını

sağlayacak şekilde olmalıdır. Rol oynama, proje çalışmaları ve örnek olay incelemesi

buna örnek verilebilir (Özden, 2005).

Yapılandırmacı bir öğretmenin yapmasını gerektiren bu etkinlikler yapılandırmacı

öğretim uygulamalarına bir işarettir.

3.2.4. Yapılandırmacı Öğrenme Kuramının İlkeleri

� Öğrenme pasif bir alma sürecine değil, aktif bir anlam oluşturma sürecine

dayanır.

� Öğrenme kavramsal bir değişime yöneliktir.

� Öğrenme subjektiftir.

� Öğrenme duruma özgüdür. Çevre faktörlerine göre yön alır.

� Öğrenme sosyalliğe dayanır.

� Öğrenme santimantal bir olgudur.

� Öğrenme etkinliğinde nitelik, öğrenme sürecinde önem taşır.

� Öğrenme gelişim izler.

� Öğrenmenin merkezinde öğrenci vardır.

� Öğrenme süreklilik arz eder.

(Duman, 2004)

Bu bağlamda diyebiliriz ki, yapılandırmacı öğrenme yaklaşımı, geleneksel eğitim

anlayışından önemli ölçüde ayrılır. Yani geleneksel modeldeki öğretmenin bilgi

aktarmasından ziyade, içerik belli olsa da sınırlar kesin değildir. Öğrencilerin

öğrendikleri konu hakkında alternatif bilgi kaynakları bulmalarına yönelik teşvik söz

konusudur. Yapılandırmacı yaklaşım yabancı dil öğretiminde kullanılmaya başlayan

yaklaşımlardan biridir.

Page 86: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

71

Yabancı dil öğretiminde en önemli faydası öğrencinin aldığı bilgileri gerçek

hayata uyarlayabilmesidir. Böylelikle yeni öğrendiği bilgileri ezberlemek yerine

kendince yorumlar yapabilecektir. Şimdi çağdaş yaklaşımlardan olan ve bu sene Milli

Eğitim Bakanlığının yeni müfredat programını esas alan yapılandırmacı yaklaşımın

geleneksel görüşle karşılaştırılmasını bir tablo ile gösterelim.

Tablo-3.2.5 Geleneksel ve Yapılandırmacı Görüşlerin Karşılaştırılması

Geleneksel Görüş Yapılandırmacı Görüş

Bilgi, Bireylerin dışındadır ve öğretmenlerden

öğrencilere transfer edilir.

Bilgi, kişisel anlama sahiptir.

Bireysel olarak öğrenciler

tarafından oluşturulur.

Öğrenciler duydukları ve okuduklarını

öğrenirler. Öğrenme daha çok öğretmenin iyi

anlatmasına bağlıdır.

Öğrenciler kendi bilgilerini

oluştururlar. Duyduklarını ve

okuduklarını önceki

öğrenmelerine ve alışkanlıklarına

dayalı olarak yorumlarlar.

Öğrenme, öğrenciler öğretilenleri tekrar ettiği

zaman başarılı olur.

Öğrenme, öğrenciler kavramsal

anlamayı gösterebildiklerinde

başarılıdır.

(Özden, 2005, s.57)

Tablodan da görüldüğü gibi çağdaş yaklaşımlardan biri olan yapılandırmacı

yaklaşımın görüşleriyle, geleneksel görüş tamamen farklıdır. Biri ezberciliğe

dayanırken diğeri bireyi düşündürmeye yöneliktir. Şimdi yabancı dil öğretiminde son

yıllarda kullanılmaya başlayan çağdaş kuramlardan biri olan beyin temelli öğrenmeyi

ele almak istiyoruz.

3.3 Beyin Temelli Öğrenme

Son yıllarda beynin doğasına uygun öğrenme ilkeleri oluşturmaya başlamıştır.

Eğitimcilerin beyin temeli öğrenme kuramlarını oluşturmadaki amaçları derslere iştirak

eden, kendine daha çok güvenen ve yüksek notlar alan öğrenci yetiştirmektir.

Page 87: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

72

Bu ilkeler doğrultusunda daha çabuk öğrenen, öğrendiklerini uygulayabilen daha

doğrusu kendine yeten öğrenciler gelişecektir. Bu bağlamda denilebilir ki, öğrenim

süreci bilhassa dil öğrenimi son derece kompleks bir süreçtir. Bununla birlikte

araştırmalar göstermiştir ki, beynin doğal süreçleri üstüne kurulan öğrenme hem keyifli

hem de öğrenciyi ödüllendirici bir etkiye sahiptir. (http:/www.gencbilim.com/beynin

yapisi.htlm)

Denilebilir ki, dil güçlüdür. Kendi alanlarında en iyi olan insanlar alanları

hakkında çok farklı açılardan konuşabilen insanlardır. Aynı zamanda her konunun da

uzmanlaşılması gereken kendine özgü bir dili vardır. Dil farklı sistemlerimiz arasındaki

bilinçli ve bilinçsiz zihnimiz arasında bir arabulucuya benzer. Yani dil dönüt alma

yoludur. Bunun için dilin uygun kullanımı dersin başından itibaren dersin içine

alınmalıdır. (Caine ve Caine,2002)

Şimdi kısaca evrenin en komleks makinesi sayılan beynimizi tanıyalım. Beyin iki

yarı küre, dört lob, dış beyin, orta beyin ve alt beyinden meydana gelir. Harfleri

yorumlama ve dil ile ilgili fikirlerin işlenmesi, mantıki sıralama karar verme,

düşüncelere yapı ve sıra verilmesi, sayılarla ve hesaplamalarla ilgilenme vücudun sağ

bölgesinde, kontrol işlemleri beynin sol yarı küresinde gerçekleşir. Vücudun sol

bölgesini kontrol etme işlemlerinin yapıldığı sağ yarı kürede ise uzamsal bilginin, görsel

şekillerin ve imajların, açık uçlu fikirlerin işlenmesi, yenilik ve belirsizliklerle

ilgilenme, sezginin kullanılması gibi işlemler yapılmaktadır (Köksal, 2005).

Şimdi beynimizin nasıl çalıştığına bir göz atalım. Elastikli olan beynimizde sinir

hücreleri arasındaki bağlantılar kişinin deneyimlerine göre şekillenir. Fakat bu

bağlantıların meydana gelmesinde en önemli etken kalıtsal şifrelerdir. Kişinin beyninde

18 yaşından sonra elastikiyet azalırken gücü artar. İnsan beyninde ortalama olarak 100

milyar hücre bulunur. Fakat zekamızı sinir hücrelerinin sayısı değil, sinir hücreleri

arasında kurulan bağlantı sayıları belirler (Özden, 2005).

Beynimizin çalışmasına kısa bir göz attıktan sonra şimdi de beyin temelli

öğrenmeyi tanımaya çalışalım.

Page 88: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

73

3.3.1 Beyin Temelli Öğrenme Nedir?

Beyin temelli öğrenme, anlamlı öğrenmenin sağlanabilmesi için beynin işleyiş

kurallarının kabul edilmesi ve öğretimin zihnimizdeki bu kurallara uygun

örgütlenmesini kapsar.(Caine ve Caine, 2002).

Yani beyin temelli öğrenmenin yapılacağı sınıf ortamı da beynin öğrenebileceği

tarzda yapılandırılmalıdır. Bu sınıf ortamında beyni uyaracak ve iletken görevi görecek

objeler kullanılmalıdır. Bunlar beyni çalışması için uyarabilecek müzikler, resimler,

bitkiler ve görsel araçlar olabilir.

Daha önce ele aldığımız yapılandırmacı yaklaşım yine burada da karşımıza

çıkıyor. Çünkü yapılandırmacı yaklaşım da beyin temelli öğrenme gibi son yılların

yabancı dil eğitiminde kullanılan yönelimlerindendir. Diyebiliriz ki, o halde, beyin

temelli eğitimciler de yapılandırmacı aktif bir öğrenme modelini benimser (Akt.

Duman, 2004). Şimdi geleneksel eğitim ile beyin temeli öğretimin öğretme modellerini

karşılaştıralım.

Page 89: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

74

Tablo 3.3.1.1 Öğretme Modellerinin Karşılaştırılması

DÜZENLEME GELENEKSEL ÖĞRETİM BEYİN TEMELLİ ÖĞRETİM

Bilgi Kaynağı Basit

İki-yollu, öğretmenden kitaba, deftere veya filme oradan öğrenciye

Bileşik

Sosyal etkileşim, grupla keşfetme, bireysel arayış ve derin düşünme, rol oynama, bütünleştirilmiş ders konusu

Sınıf Örgütlenmesi Doğrusal

Bireysel çalışma veya öğretmen yönelimli

Bileşik

Tematik, bütünleştirici, işbirliğine dayalı, iş-istasyonları, bireyselleştirilmiş projeler.

Sınıf Yönetimi Hiyerarşik

Öğretmen kontrollü

Birleşim

Belirlenmiş konumlar ve sorumluluğun öğrencilere devredilmesi ve öğretmenler tarafından gözetimi

Sonuçlar Belirlenmiş ve yakınsak. Ezberlenmiş kavramlara, sözcük bilgisine ve becerilere vurgu

Birleşik

Bilintinin kendine özgü biçimde yeniden örgütlenmesine vurgu, yordanabilir ve yordanamaz ürünler, yaklaşma ve uzaklaşma, değişen bağlamlarda öğrenilen becerileri kullanma yeteneğiyle sergilenen doğal bilgilerde artış

(Caine ve Caine, 2002, s. 130)

Tablodan da görüldüğü gibi, beyin temelli öğrenme bireyin bireysel ihtiyaçlarına

göre belirlenir. Bu bağlamda, buluş yoluyla öğrenme, ikili ve grup çalışmalarının yanı

sıra işbirliğine dayalı gibi yöntem ve teknikler kullanılır.

Yine burdan diyebiliriz ki, son yıllarda yabancı dil eğitiminde öne çıkan

kuramlardan olan ve burada ele alacağımız çoklu zeka kuramı, beyin temelli öğrenme

ortamının düzenlenmesinde etkendir. Zira çoklu zeka kuramının uygulamaları

öğrencilerin kendilerini tanımalarına, kendilerine güvenmelerine ve yaratıcı

düşüncelerinin gelişmesinin yanı sıra öğrenmelerini de kolaylaştırmaktadır.

Page 90: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

75

Yine öğrenenlerin ilgisini çeken ve bilginin kalıcılığını sağlayan materyallerin

kullanıldığı dans, drama, rol yapma ve yaratıcı oyunlar da beyin temelli öğrenme

etkinliklerinde kullanılan yöntem ve tekniklerdir. Bilgi, öğrencilerin içeriği anlamaları

ve hatırlayabilmeli için çoklu yolla sunulmalıdır. Çünkü beynimiz tek boyutlu değildir.

(Demirel, 2005; Akt. Yurdakul).

Tüm tanımlanan yöntem ve modeller, ezberleme değil düzenleme modelleridir.

Burada önemli olan nokta onları nasıl kullandığımızdır.

3.3.2 Dilin Kapsamlı Kullanımı

Dil bulunduğumuz ortamdan dönüt almanın bir şeklidir. Ya da diyebiliriz ki,

bilinçli ve bilinçsiz arasında bir arabulucudur dil. Bu nedenledir ki, dilin uygun

kullanım şekli her dersin başından itibaren dersin içinde yer almalıdır. (Caine ve Caine,

2002).

Tüm bunların ışığında şimdi beyin temelli öğrenme ilkelerini sunalım. Caine ve

Caine (2002)’e göre bu ilkelerin amacı öğrenme ve öğretmeyi etkinleştirmektir.

3.3.2.1 Beyin Temelli Öğrenme İlkeleri

� Beyin paralel bir işlemcidir.

İnsan beyni bir çok işi aynı anda yapabilir. Bunları duygu, düşünce, hayal gücü ve

eğilimler olarak sıralayabiliriz. Bunlar aynı zamanda bilgi işleminin aşamaları ve sosyo

kültürel bilginin artışıyla da etkileşimdedirler.(Duman,2004;Özden,2005;Köksal,2005)

Eğitime Yansıması: Caine ve Caine (2002)’e göre, iyi bir öğretim, beynin tüm

yönleriyle işleyişlerini sağlayan öğrenci görüşlerinin tıpkı bir orkestra gibi

yönlendirilmesidir.

Page 91: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

76

� Öğrenme Fizyolojik Bir Olgudur

Beyin fizyolojik bir organdır. Bunun için öğrenme de nefes alıp verme gibi

kolaylaştırıldığı gibi engellenebilir de. Sinirlerin büyümesi, beslenme ve etkileşim,

algılama ve yaşamların değerlendirilmesiyle yakından ilişkilidir. Yani beyin okul ve

yaşam deneyimlerinden etkilenmektedir.

Eğitime Yansıması: Fizyolojik yapımızı etkileyen faktörler öğrenme

yeteneğimizi de etkiler. Bu bağlamda, stres fonksiyonu, beslenme, egzersiz ve dinlenme

öğrenme süreçleriyle ilişki içerisinde olmalıdır. Fizyolojik yaşları aynı olan iki çocuk

arasında aslında beş yıllık bir fark olabilmektedir. Bu da öğrenmenin zamanlama,

bireysel farklar ve tekrar eden olaylardan etkilendiğini göstermektedir (Duman, 2004;

Caine ve Caine 2002; Özden 2005; Köksal, 2005).

� Beynin Anlam Arayışı İçseldir

Beyin çevresinde olup bitenlere anlam vermeye çalışır. Bu insan için temel ve

yaşamsaldır. Beyin yeni uyarıcılara göre cevaplar verirken aynı zamanda bunları da

kayıt eder. Bu durum uyku halinde de devam etmektedir. Beynin anlamlandırma işlevi

yönlendirilip odaklanabilir ama durdurulamaz.

Eğitime Yansıması: Eğitim ortamı, merakımıza, yenilik ihtiyacımıza keşfetme ve

tartışma isteklerimize uygun tutarlı ve bilinen bir ortam sağlamalıdır. Öğretimin

gerçekten etkili olması öğrenenin anlamlı ve kendisiyle ilgili örüntüler yapması

gerekmektedir. Bunun için karmaşık ve anlamlı zorluklara dayanan programlar yalnız

yetenekli çocuklara değil tüm öğrencilere uygun hazırlanmalıdır. (Caine ve Caine,2002;

Duman, 2004; Köksal, 2005; Özden, 2005).

� Beyin Anlam Arayışını Örgütlemeyle Yapar

Beyin, anlamlı organizasyon ve bilgilerin sınıflandırılması olan örüntüleri ortaya

çıkarırken bir bilim adamını ve sanatkârı andırır. Beyin anlamlı örüntüler oluştururken

anlamsız örüntüleri de reddeder. Bunlar öğrenci için hiçbir şey ifade etmeyen bilgi

parçacıklarından oluşur. Etkili bir öğrenme için birbirleriyle ilişkili anlamlı örüntüler

yaratılmalıdır.

Page 92: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

77

Eğitime Yansıması: Örüntüler önlenemez, fakat yönlendirilebilirler. Öğrenme

ortamında öğrencinin ne öğreneceği üzerine seçilenler öğrenciye zorla verilmemelidir.

Bunun yerine örüntüleri beynin kendi seçmesi sağlanmalıdır. Bu tür öğretim okumada

tüm dil yaklaşımlarını savunanların da kabul ettiği bir yoldur. (Köksa, 2005; Özden,

2005; Caine ve Caine, 2002; Duman, 2004).

� Beyin Parçaları ve Bütünleri Aynı Anda Algılar

Beynin sağ ve sol yarımküresi arasında önemli farklar vardır. Ama sağlıklı bir

insan matematik ya da sanatla uğraşsa da bireyin beyninin her iki yarımküresi arasında

yoğun bir etkileşim söz konusudur. Beynin yarımkürelerinden biri bilintiyi parçalara

ayırırken, diğeri ise bilintiyi bir bütün ya da bütünün serisi olarak algılar ve yorumlar.

Yani beyin bilgiyi iki ayrı ama eş zamanlı bir şekilde düzenler.

Eğitime Yansıması: Eğitim ortamında parçalar ve bütünler göz ardı

edilmemelidir. Çünkü öğrenme biriken ve gelişen bir olgudur. Parça ve bütünler

birbirlerinden anlam çıkarır ve bunu paylaşırlar. Bu sayede tüm dil yaşantıları

birbirleriyle ilişkilendirildiğinde sözcükler ve gramer öğrenilir. (Özden, 2005; Caine ve

Caine, 2002; duman, 2004; Köksal, 2005).

� Öğrenme Odaklanmış Dikkati ve Çevresel Algılamayı İçerir

Beyin dikkat ettiğini ve aynı zamanda dikkatinin ötesinde kalan bilinti ve işaretleri

de içerir. Yan tarafta bulunan birinin ağlaması ya da gülmesi gibi. Yani beyin öğrenme

ya da etkileşimin olduğu bir ortamda duyuşsal bağlama tepki vermektedir.

Eğitime Yansıması: Öğretmen öğrenme ortamında öğrencinin dikkati dışında

kalan materyaller de düzenlenmelidir. Öğretmen sanat eserleri, resimler, tablolar gibi

görsel malzemelerin yanı sıra müziği de kullanmalıdır. Müzik doğal öğrenmeye yol

açan önemli bir etkendir. (Caine ve Caine, 2002; Köksal, 2005; duman, 2004; Özden,

2005).

Page 93: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

78

� Duygular Örüntü oluşturmada Önemli Bir Yere Sahiptir

Bireyin öğrenmesi; eğilimlerine, beklentilerine, özsaygı düzeyine, önyargılarına

ve aynı zamanda sosyal etkileşme ihtiyacına göre belirlenir. Yani duygular ve biliş

birbirinden ayrılamaz. Çünkü duygular bilginin depolanması ve hatırlanmasında önemli

bir yer tutar. Bunun yanı sıra, duygular süreklilik gösterir. Yani yaşanılan bir olay ya da

dersin duyuşsal etkisi üstünden çok zaman geçse de sürebilir.

Eğitime Yansıması: Öğretmenler, öğrencilerinin duygularını onların öğrenmesini

etkileyeceğini bilmelidirler. Bu nedenle, öğrenmeye işbirliğiyle yapılan yaklaşımlar

duygusal ortamı destekleyecektir. Duygusal havanın olumlu olması için etkili iletişim

stratejilerinden yararlanılmalıdır. (Özden, 2005; Köksal, 2005; Caine ve Caine, 2002;

Duman, 2004).

� Öğrenme Bilinçli ve Bilinçsiz Süreçleri Kapsar

Öğrenme ortamında bilinçli olarak öğrendiğimiz şeylerin yanı sıra fark

etmediğimiz uyarıcılar da beynimize ulaşır. Daha sonra bilinçaltımıza yerleşen

uyarıcılar ortaya çıkarak güdüleri ve kararları etkilemektedir. Bu da tecrübelerin

oluşmasına yol açar.

Eğitime Yansıması: Aktif inceleme yoluyla öğrenciler nasıl ve ne öğrendiklerini

tekrar edebilirler. Bu da öğrenme ve bireysel amaçlarda sorumluluk duygusu verir.

(Caine ve Caine, 2002; Köksal, 2005; Duman, 2004; Özden, 2005).

� Bellek Sistemi İki Türdür

Deneyimli tekrarlamadan hafızaya kaydeden uzamsal bir bellek sistemi mevcuttur.

Bu sistem sürekli olarak ve yorulmadan çalışır. Örneğin dün akşam seyrettiğimiz filmi

bilmek için tekrara gerek yoktur. Fakat aralarında ilgi olmayan bilgilerin depolanması

için tekrar ve ezbere gerek vardır. Yani uzamsal belleğin karşıtı olan bu bellek,

bağlantısız bilgiyi subjektif olarak depolayan bir sistem setidir.

Eğitime Yansıması: Ezber bazen önemlidir. Bunlar çarpım tablosu, yabancı

kelimeler, hece tablosu, kelimelerin doğru yazılması gibi. Ama ezber öğrenmenin

transferinde kolaylık taşımaz. Artı anlamanın gelişimine de engel olur. Eğitimciler,

Page 94: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

79

öğrencilerin kendi duygu ve düşüncelerini hesaba katmalıdır. (Köksal,2005; Caine ve

Caine,2002; Özden 2005; Duman, 2004).

� Olgu ve Beceriler Uzamsal Belekte Yapılandırıldığında Daha Etkin

Öğrenilir.

Dilimize iç süreçler ve etkileşim şekil verir. Yani anadilimizi öğrenmeye kelime

dağarcığı ve gramer dahil etkileşimli yaşantılar sebep olur. Uzamsal belleği harekete

geçiren en etkili öğretim deneysel yöntemleri içerir. Bu bağlamda öğretim, resim, film,

mecaz, demonstrasyon ve drama gibi öğrencilerin aktif katılımına dayalı etkileşim

etkinliklerine yönelik olmalıdır. Dil öğrenme sürecinin yaşantılara uyum göstermesi

belirli şeylere ne şekilde mana verildiğini gösterir.

Eğitime Yansıması: Öğretmenler gerçek yaşam etkinliklerine dayanan gezi,

gösteri, proje, görsel imajlar, hikayeler gibi etkinlikleri sıklıkla kullanmalıdırlar. Sözcük

dağarcığı mizah türüyle, karikatürlerle yapılırken, gramer ise hikaye ve diğer yazı

türlerinde uygulamalı gösterilebilir. (Caine ve Caine, 2002; Duman, 2004; Köksal,

2005; Özden, 2005).

� Öğrenme Zorlamayla Artar, Tehdit İle Geriler

Beyin uygun düzeyde zorlandığında öğrenme maksimum seviyeye çıkarken, tehdit

durumunda ise geriye ket vurur. Yani algısal alan daralır ve çaresizlik duygusu belirir.

Tehdit altındaki beyin kapasitesinin altında çalışır. Bu nedenle, etkili öğretim

öğrencinin zeka seviyesini zorlamalı ama tehdit unsuru taşımayan bir ortam sunmalıdır.

Eğitime Yansıması: Öğretmen ve yöneticiler öğrencide rahatlık duygusu olması

için tehditten arınmış, mücadelede yüksek bir atmosfer sağlamaya çalışmalıdır. (Özden,

2005; Köksal, 2005; duman, 2004, Caine ve Caine, 2002).

� Her Beyin Spesifiktir

Her beyin kendine özgüdür. Bu nedenle öğrenme, beynin yapısına göre değişiklik

gösterir. Beyin öğrendikçe spesifik bir hâl alır.

Page 95: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

80

Eğitime Yansıması: Öğretim öğrencilerin görsel-işitsel ve duyuşsal tercihlerine

uygun çok yönlü olmalıdır. Bireysel farklar da göz önüne alınmalıdır. Denilebilir ki,

eğitim beyin faaliyetlerini kolaylaştırıcı bir tarzda verilmelidir.

Yukarıda anlattığımız on iki ilke ve eğitime yansımaları bizi bazı sonuçlara

götürür. Bu bağlamda, beynimiz kendi bölümleriyle etkileşirken bizde yaşadığımız

hayatla etkileşiriz. Bu etkileşim bizi keşfetmeye ve yaratmaya götürür. Öyleyse eğitimci

bilginin sosyal yapısını değerlendirebilmelidir. (Duman, 2004; Köksal, 2005; Özden,

2005; Caine ve Caine, 2002).

Yabancı dil öğretiminde son yıllarda kullanılmaya başlayan beyin temelli öğrenme

yaklaşımına uygun olarak hazırlanmış örnek bir İngilizce ders planını sunmak istiyoruz.

“Örnek Ders Planı

Dersin Adı : İngilizce

Sınıf : 4

Konu : Okulun Bölümleri

Süre : 40+40 Dakika

Araç-gereçler : Okul ile ilgili nesneler, sözcük kartları, bulmaca,

tepegöz

Yöntem ve Teknikler : Bireysel ve grup çalışması, eğitsel oyunlar

Örenme Hedefleri

Bu üniteyi öğrendikten sonra;

*Okulun bölümlerini sayabilecek,

* Okulun bölümlerine ait nesneleri tanımlayabilecek,

* Okulun bölümleri ile ilgili nesneler arasında ilişki kurabilecek,

* Okulun bölümlerine ilişkin verilen resimlerle öykü

oluşturabileceksiniz.

Dersin İşlenişi

Giriş Etkinlikleri

Page 96: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

81

Öğretmenin “Where is Thumkey” şarkısını okulun bölümlerine

uyarlayarak yazdığı şarkı sözleri tepegözle yansıtılır. Önce öğretmen

tarafından, sonra öğrencilerle birlikte söylenir. Şarkıyı üç kez birlikte

söyledikten sonra işlenecek konu hakkında bilgi verilir.

Geliştirme Etkinlikleri

Etkinlik 1

Dört grup oluşturulur. Gruplar, üzerinde “clasroom, headmasters room,

teachers room, co-masters room, science lab. computer lab., cantine,

music room, toilet, library” sözcüklerinin yazılı olduğu sözcük kartları

ve resimleri dağıtılır. Kartları ve resimleri eşleştirmeleri istenir.

Etkinlik 2

Gönüllü öğrenenler, tepegöz üzerine konulan saydama okulun

bölümlerine ilişkin resimler çizerler. Diğer öğrenciler, nesnenin okulda

bulunduğu yerleri tahmin ederler (örneğin öğrenen kitap çizer, diğer

öğrenciler “this is in the classroom, teachers room etc.” şeklinde yanıt

verirler).

Etkinlik 3

Tahtaya “room” sözcüğü yazılır.Önceden hazırlanan sözcük kartları

içinden room sözcüğü ile ilgili sözcükleri öğrenenlerden tahtadaki

“room” sözcüğünün etrafına yapıştırmaları istenir.

Etkinlik 4

Öğrenenler karışık olarak verilen sözcük ve resimleri kendilerine göre

anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde sıraya koyarlar. Basit cümlelerle

öykü oluştururlar. Gönüllü öğrenenler öykülerini sınıfla paylaşırlar.

Sonuç Etkinlikleri

Okulun bölümlerine ilişkin hazırlanan bulmacanın çözülmesi istenir ve

toplanır.”

(Köksal, 2005, s.117-118)”

Yukarıdaki planda da gördüğümüz gibi beyin temelli öğrenme yaklaşımının

yabancı dile uyarlanması verilmiştir. Buradan da anlaşıldığı üzere beyin temelli

Page 97: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

82

öğrenme öğrencinin yabancı dile katılarak öğrenmesini sağladığı için, daha verimli bir

öğrenme yaratmaktadır.

3.4 Bilgisayar Destekli Dil Öğrenme

Gelişen dünyada karar verebilen, planlar yapan, sürekli çoğalan veri setlerini

yorumlayabilen bunlardan bir ders çıkaran ve çıkarımlarının üstüne yenilerini koyabilen

kişilere ihtiyaç vardır.

Bu ihtiyacı karşılama görevi ise, özel ve tüzel kurumlar ve mekanizmaların yanı

sıra örgün ve yaygın kurumlarındır. Bugün ülkelerin büyük çoğunluğunda her okulda

bir bilgisayar laboratuarı ya da her sınıfta bir bilgisayar kampanyaları ve tüm bilişim

olanakları okullara verilmektedir. Böylelikle öğrenciler haftalık birkaç saatlik

programlarla laboratuarlarda bilgisayar kullanımını öğrenmektedirler. Bunun yanı sıra

yine birkaç saatlik programlarda matematik ve fen bilgisinin yanında yabancı dil

öğretimi de laboratuarlarda gerçekleşmektedir. Bireysel ihtiyaçlara önem verilerek

anlamlı ve tam öğrenmeyi gerçekleştirmek için bilgisayar destekli öğretimden bilgisayar

temelli öğrenime geçilmesi kaçınılmaz bir durumdur (Akpınar, 1999).

Bilgisayar, yalnızca öğrenme sürecinde dönüt vermez ayrıca, erişi testi sonuçlarını

da hemen öğretmen ve öğrenciye bildirir. Bu sayede öğretmen öğrencinin performans

seviyesine göre, hem öğretim materyallerini düzenler hem de ne gibi düzeltmeler

yapabileceğini kolayca belirleyebilir. Bu da öğrencinin kendi hızına göre ilerleme

imkanı verdiği gibi öğretimi de bireyselleştirerek öğrencinin seviyesine göre seçenekli

öğrenme şekline imkan tanır (Senemoğlu, 2003).

Öyleyse, “ Bilgisayar destekli eğitim nedir?” önce bu soruya cevap arayalım.

Teknolojinin hızla geliştiği çağımızda eğitim alanı da bu gelişmelerden etkilenmektedir.

Bunun neticesinde eğitim alanında yenilikler yapılması zorunlu olmakta ve eğitim

sisteminde değişiklikler yapılmaktadır. İşte eğitim sisteminde yapılan en önemli

değişimlerden biri de bilgisayar sistemine programlanmış derslerin etkileşimde

bulunarak doğrudan alınmasıdır. Şimdi bilgisayar destekli eğitimin tarihçesine bir göz

atalım. (http:/stu.inonu.edu.tr/~e040040026/Bilgi1.htm).

Page 98: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

83

3.4.1 Bilgisayar Destekli Eğitim Tarihine Bakış

Bilgisayar 1950’li yılların sonunda Amerika’nın bazı üniversitelerinde

kullanılırken 70’li yıllarda daha ekonomik bilgisayarlar piyasaya sürüldü. Bunun

neticesinde de eğitim uygulamalarıyla ilgili projeler yapılmaya başlandı.

Bunların içinden ilk geniş kapsamlı olanı ise bilgisayarın eğitimde kullanılmasına

ilişkin olan PLATO (Programmed Logic for Automatic Teaching Operation) adını alır.

Amacı ise üniversitelerde değişik disiplin altındaki öğrencilerin bilgisayar destekli

öğretim ihtiyacıdır. Matematik ve İngilizce dersleri için 1977’de Texas ve Brigham

üniversitelerinin ortaklaşa gerçekleştirdiği proje ise TICCIT (Time-shared Interactive

Computer Controlled Information Television) sistemidir.

Bilgisayar alanında Türkiye’deki gelişmeler ise ortaöğretim kurumlarına 1100

mikrobilgisayarın alımıyla başlamıştı. Sonraları ise 53 deneme okuluna 1666 bilgisayar

alınarak bilgisayar laboratuarları kurulmuştur. İngilizce olmak üzere matematik, kimya,

biyoloji, fizik gibi konuların ders yazılımları temin edilmiştir. Ayrıca donanım ve alt

yapı çalışmaları yapılmıştır. (http:/stu.inonu.edu.tr/~e40040026/Bilgi1.htm)

Peki, eğitimde neden bilgisayar destekli eğitime geçilmiştir? Bilgisayar destekli

eğitimi etkin kılan nedenler nelerdir? Şimdi kısaca bunlara bir değinelim.

“NEDEN BDE?

� Öğretimin kalite ve etkinliğinin arttırılması

| Araştırma, öğretim vb. aktivitelerin düzenlenmesinde yaşanan zaman

sorunlarının aşılması

| Derslerin çekiciliğinin arttırılması

| Farklı önbilgilere sahip çok sayıda öğrenciye ulaşma gerekliliği

| İçeriği farklı biçimlerde sunarak erişim olanaklarını artırma

| Esnek bir öğrenme ortamı yaratma

| Yeni teknolojik gelişmelere ayak uydurma”

(http://www.bilkent.edu.tr/~serpilt/bde.htm.2002)

Page 99: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

84

Buradan da anlıyoruz ki tüm bu etkenler gelişen teknolojiyle birlikte insanı

bilgisayar destekli eğitime yöneltmiştir.

3.4.2 Bilgisayar Destekli Yabancı Dil Öğretimi

Bilgisayarla yabancı dil öğretimi Amerika’da 70’li yılarda başlamıştır. Bilgisayar

destekli yabancı dil öğretimi için yazılan programlarda belli başlı şu konular mevcuttur:

� Dilbilgisi

� Sözcük bilgisi

� Okuduğunu anlama

� Yazma

� Çeşitli test konuları

Bu programların yabancı dil öğretiminde faydaları olmakla beraber bilgisayar ve

videonun birlikte kullanımı yabancı dil öğretimi için en iyi ve gelişmiş bir eğitim sağlar.

Yabancı dil öğretiminde yöntem, ortam, eğitim araçları ve öğretim teknikleri

vardır. Burada eğitim araçlarını ele alacak olursak; 1) Görsel araçlar, 2) İşitsel araçlar ve

3) Görsel-İşitsel araçlar olarak sıralayabiliriz.

1) Görsel araçlar: Yazı tahtası, grafik, resim vb.

2) İşitsel araçlar: Ses kasetleri, teyp, radyo vb.

3) Görsel-İşitsel araçlar: Bilgisayar, televizyon, video, vb.

Yukarıda saydığımız eğitim araçları içinde en önemlisi kitaptır. Bunun için

yabancı dil öğretiminde kitapların takip edilen yönteme, çağdaş öğretim ortamı ve

öğretim tekniğine uygun olması gerekir. Diğer eğitim araçları da kitap konularının daha

rahat öğretilmesine uygundur. (Hengirmen, 1993).

Bilgisayar Destekli Eğitimin Günümüze Değin Uygulanan Biçimleri Şöyledir:

� Eğitim-öğretim

� Tekrar ve araştırma

Page 100: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

85

� Öğrenciyi çeşitli yönlerden destekleme

� Benzetim programları ile çalıştırma

� Etkileşimli açıklama

� Veri bankası olarak kullanma

� Verileri çekici bir şekilde gösterme

� Etkileşimli canlı (hypertext) kitap

� Uzman sistemler ve yapay zeka

� Bilgisayar uygulamalı ve değerlendirmeli testler

� Bilgisayar yönlendirmeli öğrenme

Bilgisayar destekli eğitim günümüzde CD-ROM paketlerindedir. Bu programlarda

kolay ulaşım sağlamanın yanı sıra açıklayıcı bilgi ve örnekler içerir ve pratik yapma

olanağı sağlar. Bilgisayar destekli eğitimde kitaplar, bilgisayar ve tek yönlü audio-

visual medyadan faydalanılmaktadır.

Günümüzde bilgisayar ağlarının gelişmesi ve sınıflara girmesiyle bilgisayar

destekli eğitimden internet destekli eğitime geçiş başlamıştır. İnternet bilgisayar

ağlarının ağıdır ve sürekli bir büyüme gösterir. İnternet destekli eğitim öğrencinin

öğrenme ortamına interaktif biçimde katılmasıyla bilgisayar destekli eğitimden ayrılır.

Yani internet destekli eğitim işbirliği ve interaksiyonu getirmektedir. Bu nedenle ağda

sürekli ilişki ve haberleşme mevcuttur. Bu da yeni eğitim ortamını büyük bir siber

uzaya dönüştürecektir. Yani bilgisayar ağlarında sanal sınıf ve laboratuarlar kurularak,

sanal toplantı ve dersler yapılmaktadır.

Bundan varacağımız sonuç ise şudur. Ağ üzerinde yapılan eğitim ağa girmemiş

bilgisayarlarla yapılan eğitimden daha kolay olmaktadır. Çünkü interneti olmayan

bilgisayarın bilgisi daha az, programları yetersiz kalacaktır.

Denilebilir ki, internet bilgisayarı işbirliğine dayalı eğitim aracı haline

getirmektedir. Konuyu toparlamak gerekirse, bilgilere hızlı bir şekilde dünya çapında

ulaşmak için internete ve bunları sağlamak içinse bilgisayara ihtiyaç vardır. Yani

internet öğrenme ortamında bilgisayarın tamamlayıcısı olmaktadır. (Ergün,

http://www.egitim.aku.edu.tr/ergun5.htm,1998).

Page 101: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

86

Bilgisayar teknolojisinin devamı niteliğinde olan ve gittikçe gelişmeye başlayan

internet yabancı dil öğretiminde de kullanılmaya başlanmıştır. Şimdi internetin yabancı

dil öğretiminde katkılarına bir göz atalım.

3.4.2.1 İnternet Destekli Yabancı Dil Öğretimi

Şahsi bilgisayarların 70’lerin ikinci yarısından sonra artmasıyla bilgisayar yabancı

dil öğretiminde kullanılmaya başlandı.

İnternette önceleri indirilen (download), klasik ortamda kullanılıp ya da ekrandan

okunan bu gibi materyaller mevcutken gün geçtikçe etkileşimli materyaller geliştirme

aşamasına başlanmıştır. Önceleri sadece resim ya da metin sunan materyaller daha da

geliştirilerek öğrencinin kullanımına verilmiştir.

Yabancı dil öğretimi ana başlığı altında bir çok alt başlıklar ve hedef yetiler,

materyaller ile bir dizi etkinliklerden meydana gelir. Yani yabancı dil öğretim

etkinliklerinde öncelikle aşağıda belirtilen yetiler hedef alınmalı ve desteklenmelidir.

3.4.2.1.1 Dilsel Yetiler

1. Etkileşimsel-Üretimsel Yetiler

A) Alımlamaya Yönelik Yetiler

a. Dinleme- Anlama

b. Okuma-Anlama

c. İzleme-Anlama

B) Etkileşimsel Yetiler

a. Diyalog Konuşma

b. Karşılıklı konuşma

C) Üretimsel Yetiler

Page 102: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

87

a. Konuşma/Anlama

b. Üretimsel yazma

3.4.2.1.2 Bilişsel Yetiler

A) Dilbilgisi

a. Sözcük dilbilgisi

b. Cümle dilbilgisi

c. Metin dilbilgisi

B) Sözcük Dağarcığı

C) Yazım ve İmla

D) Telaffuz

Yukarıda saydığımız dilsel yetiler yabancı dil öğretiminde hedeflenen yetiler

olmalıdır. Çünkü yapılan yabancı dil etkinliğinin hedefe uyup uymadığı, aynı zamanda

da verimli ve etkin olup olmadığını belirlemede yukarıda sayılan dilsel yetiler etkendir.

Ayrıca yabancı dil öğretimi aşamasında bu dilsel yetiler birtakım materyal ve

etkinliklerle desteklenmelidir. Bunlar bilgisayar programları ya da online kaynaklarının

yanı sıra ders kitaplarını kapsar. Çünkü yabancı dil öğretiminde resim, film, metin,

diyalog vb. materyaller ve alıştırma türleri önemlidir. Zira yabancı dil öğretiminde

çoktan seçmeli, boşluk doldurma, eşleştirme gibi alıştırma türleri yapılmaktadır. Tüm

bu materyaller ve yapılan alıştırma etkinlikleri bir konunun sunumunda ve

pekiştirilmesinde gerekli unsurlardır.

Son yılarda bilgisayarın bir ürünü olarak ortaya çıkan internet yabancı dil

öğretiminde uygulanmaya başlanmıştır. Fakat internet’in etken bir şekilde kullanılması

için yabancı dil kriterlerine uygun olması gerekir. Yabancı dil kriterlerine uygunluk için

belli başlı şartlar vardır. İnternet bir kitaptan üç kat daha fazla alıştırma imkânı sağlar ve

kitaptan daha az yer kaplayan bir ortam sunar. Bu nedenle alıştırma etkinliği yeter

düzeyde olmalıdır.

Page 103: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

88

Ayrıca sunulan materyaller amaçlanan dilsel yetiye uygun olmalıdır. Kitapların

veremediği izleme ve anlama etkinlikleri hypermedya ortamında sunulmalıdır. Aksi

takdirde bu materyallerin sunulmaması bilgisayar/internet destekli öğretimi farklı kılan

özelliğini kaybetmiş olur. Bunun yanı sıra görsel-işitsel materyaller olmadan yabancı

dil öğretimi etkinliği düşünülemez. Çünkü eksik kalmış olur.

İnternet kaynaklarında olması gereken kriterlerden biri de çoktan seçmeli, soru-

cevap, boşluk doldurma gibi alıştırma türleridir. Diğer bir husus ise alıştırma türlerinin

niteliği ve sunum teknikleridir. Çünkü kitaplarda olmayan dinamik sunumu online ve

offline kaynaklarda bulmak mümkündür. Bu da bilgisayar destekli eğitimin önemli

avantajlarındandır. Alıştırma türlerinin çok olması, bunların nitelik ve sunumu

bilgisayar destekli eğitimin önemli öğelerindendir.

(Alyaz, http://www.yadem.comu.edu.tr/1stELTkonf/TR.Yunus_Alyaz_Alistirma_Turleri.htm,

1999)

Konuyu özetleyecek olursak, yabancı dil öğretiminde bilgisayar destekli ve daha

ileri boyutu olan internet destekli yabancı dil öğrenmenin faydaları yadsınamaz. Bu

sayede öğrenci öğrenme ortamına daha aktif katılım sağlayabilmektedir.

3.5 Tam Öğrenme Modeli

Bloom, Carrol’un kavramsal modelinden yararlanarak okulda öğrenmeye ilişkin

bir model geliştirmiştir. Bu model tam öğrenme modeli ya da okulda öğrenme kuramı

adına alır.

Tam öğrenme modelinin temelini okulların öğretmeye çalıştığı tüm yeni

davranışları öğrencilerin öğrenebileceği görüşüne dayanır. Model, okulda öğrenmeyi en

çok etkileyen faktörleri belirleyerek onları kontrol altına alıp, hatadan arındırılmış bir

öğretim düzeni oluşturmayı hedefler. Bu nedenle de okul ortamı gibi toplu

öğrenmelerde gözlenen bireysel farklılıkları öğrenci, okul ve toplum adına en aza

indirmeye yönelik önlemleri almaya uğraşır. Model, ek zaman ve öğrenme olanakları

verildiğinde hemen hemen tüm öğrencilerin öğretilmek istenen yeni davranışların

tümünü öğreneceğini savunmaktadır.(Demir,2005).

Page 104: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

89

3.5.1 Tam Öğrenme Modelinin Ana Değişkenleri

Bloom, tam öğrenme modelinin ana değişkenlerini, öğrenci nitelikleri, öğretim

hizmetinin niteliği ve öğrenme ürünleri olarak açıklar. (Senemoğlu,

http://www.epo.hacettepe.edu.tr/eleman/nuray_hoca/makaleler/tam.org.htm)

Şimdi modelin ana değişkenlerini bir şemada görelim.

Şema 3.5.1 Okulda Öğrenme Kuramındaki Başlıca Değişkenler

(Senemoğlu, 2003, s. 448)

Bloom’un tam öğrenme modelinin şemasından da anlaşıldığı üzere üç temel

değişken bulunmaktadır. Bunlar öğrenci nitelikleri, öğrenim hizmetinin niteliği ve

bunlara bağlı olarak ortaya çıkan öğrenme ürünleridir. Bu üç temel değişkenin ikisi

bağımsız biri ise bağımlı değişkendir. Bağımsız değişkenlerin biri öğrenci nitelikleri,

diğeri ise öğretim ile ilgili öğelerdir. Bağımlı değişken ise yukarıda da bahsettiğimiz

gibi öğrenci nitelikleri ve öğretim hizmetinin niteliklerine bağlı olarak gelişen öğrenme

ürünleridir.

ÖĞRETİM Öğrenme ünitesi veya üniteleri

ÖĞRENCİ NİTELİKLERİ

Bilişsel giriş davranışları

Duyuşsal giriş özellikleri

Öğrenme düzeyi ve çeşidiÖğrenme hızı Duyuşsal ürünler

Öğretim Hizmetinin Niteliği

İpuçlar Katılma Pekiştirme Dönüt ve Dizeltme

Page 105: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

90

Bağımsız değişkenlerden olan öğrenci nitelikleri bilişsel giriş davranışları ve

duyuşsal giriş özelliklerinden meydana gelir. Bu da öğretim hizmetinin niteliği ile

öğrencinin yeni öğrenme ünitelerindeki öğrenme düzeyi, öğrenme hızı ve duyuşsal

özelliklerini belirler. Tabi ki öğrencinin giriş özelliklerinin ve öğretim hizmetinin

niteliğinin olumlu olması öğrenme ürünlerinin düzeyini ve niteliğini yükselterek,

öğrenciler arası başarı farklarını en aza indirger. Fakat bu değişkenlerin olumsuz

unsurlar taşıması doğal olarak öğrenme ürünlerinin düzeyi ve niteliğini düşürerek

öğrenciler arası başarı farklarını da artıracaktır. (Senemoğlu. 2003; Demir, 2005).

Şimdi tam öğrenme modelini gösteren şemamızdaki ana değişkenleri ele almak

istiyoruz. Fakat bu ayrıntılara geçmeden önce tam öğrenme modelinin öğrenme birimi

olarak gördüğü öğrenme ünitesine kısa bir göz atalım istiyoruz.

3.5.1.1. Öğrenme Ünitesi

Öğrenme biriminin, grupla ve bireysel öğretime uygun olmasının yanı sıra hem

ders ve sınıf ayrımına dayalı sistemler, hem de böyle bir ayrım gözetmeyen esnek

yapıda olan modüler sistemlere uygun olması beklenir.

Öğrenme birimi, bir arada öğrenilmesi uygun, anlamlı bütünlük oluşturan

davranışları içermeli ve neticede ölçme ve değerlendirmeye uygun oranda öğrenme

ürünü ortaya koyabilmelidir.

Öğrenme biriminin bunları ortaya koyabilmesi içinde en uygun bütünlük öğrenme

ünitesi olarak kabul edilmiştir. Bu bağlamda, öğrenme ünitesi, 15 ile 30 davranışın

öğretilebildiği, dersin 1-10 saatlik süresini içeren yarı bağımlı ya da tam bağımsız

birimidir. Bu nedenle de üniteler aşamalık ilkesine göre bir sıra izlemelidirler. Yani

ünitelerin öğrenilmesi bir öncelik ve sonralık ilişkisi içerisinde olmalı, bir ünitenin

öğrenilmesi diğerini kolaylaştıracak ölçüde olmalıdır. (Senemoğlu, 2003).

Yukarıda tam öğrenme modelinin öğrenme birimi olan, öğrenme ünitesine

değindikten sonra öğrenme ürünlerini etkileyen değişkenlere bir göz atalım.

Page 106: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

91

3.5.1.2 Öğrenci Nitelikleri

� Bilişsel Giriş Davranışları

� Duyuşsal Giriş Özellikleri

� Bilişsel Giriş Davranışları

Bilişsel giriş davranışları üniteye ya da derse ilişkin ön öğrenmeleri kapsar. Buna

göre eğer öğrenciler öğrenme ünitesinin gerekli olan ön şartlarına sahip değillerse bu

üniteyi istenilen ya da gerekli düzeyde öğrenemezler. Bu nedenle de, bir öğrenme

ünitesini ancak bu ünite ile ilgili gerekli olan giriş davranışlarına sahip öğrenciler

gerekli düzeyde öğrenebilirler. Şimdi, 1990’larda Benjamin Bloom tarafından meydana

getirilen bilişsel alanın bazı kategorilerinin sınıflandırılmasına bir göz atalım.

Tablo 3.5.1.2.1 Bilişsel Alanda Bloom’un Sınıflandırılması

KATEGORİ TANIMLAMA

Bilgi Önceki öğrenme materyallerini hatırlama yeteneği

Anlayış Belirtilen fikirler, açıklamalar, anlamı tutma yeteneği

Uygulama Yeni koşullarda materyalleri kullanmayı öğrenme yeteneği

Analiz Parçalı materyalleri ayrılmış materyaller arasında ilişkileri gösterme yeteneği

Sentez Bütün yeni ilişkileri kurma aynı fikirleri beraber koyma yeteneği

Değerlendirme Kriter yapma ve materyallerin değeri hakkında yargıçlık yapma yeteneği

(Akt. Yıldız,http://www.geocities.com/ualtunay.geo/dersler/tarih/bilissel.htlm,2000)

Yukarıdaki tablodan da anlaşıldığı üzere bilişsel alan 6 kategoriye ayrılmıştır. Bu

kategorilerin bir sıra izlenmesi yeni öğrenmeleri kolaylaştıracaktır.

Page 107: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

92

� Duyuşsal Giriş Özelikleri

Bloom’un tam öğrenme modelindeki diğer öğrenci niteliği ise duyuşsal giriş

özelliğidir.

Öğrencinin öğrenilecek birime ilgisi, tutumu ve akademik özgüvenin bir

bileşkesidir. Duyuşsal giriş özelliklerinde başarıyı belirleyen en önemli özelik ise

akademik özgüvendir. Akademik özgüven ise öğrencinin öğrenme özgeçmişine göre

herhangi bir öğrenme birimini öğrenip öğrenmeyeceğine ilişkin kendini algılama

biçimidir. Bu nedenle de öğrencinin kendini algılayışı olumlu ise okula ve okulda

öğrenmeye karşı olumlu bir tutum izleyecektir. Ama bunun yanı sıra, öğretmenleri, ana

babası ve arkadaşlarının kendisi hakkında yargılarına bağlı gelişen kendini algılayışı

eğer olumsuz ise bunun neticesinde okula ve okulda öğrenmeye karşı olumsuz bir tutum

izleyecektir.

Bu bağlamda, öğrenciler kendi öğrenme hızlarına uygun ve seçim yapabilecekleri

çeşitlilik gösteren öğretme-öğrenme yollarıyla öğrenebilmelidirler. (Demir, 2005;

Senemoğlu, 2003).

Şimdi tam öğrenme modelinin ana değişkenlerinden öğretim hizmetinin niteliğine

geçelim.

3.5.1.3 Öğretim Hizmetinin Niteliği

Öğretim hizmetinin niteliğini ipuçları, öğrenci katılımı, pekiştirme ve geribildirim

(dönüt) ve düzeltmeden meydana gelen dört öğe belirler. Şimdi kısaca bu öğelere

değinelim.

İpuçları; öğrenciye neyin öğrenileceğini açıklayan tüm mesajları kapsar.

İpuçlarının sözlü anlatım, görsel uyarıcı gibi çeşitli biçimleri vardır. İpuçları öğretme ve

öğrenme ortamında etkili bir şekilde verilmelidir. Bu da öğrencilerin gelişim düzeyine,

bilişsel giriş davranışlarına, duyuşsal özelliklerine ve içinde yaşadığı sosyo-kültürel

özelliklere uygunluğuyla sağlanır.

Page 108: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

93

Öğrenci katılımı; öğrencinin kendine verilen ipuçları ile etkileşerek öğrenme için

çaba sarf etmesidir.

Pekiştirme; pekiştirme davranışın tekrar edilme sıklığını artırır ve öğrenme

pekiştirme ile birlikte olduğu takdirde daha etkili olacaktır.

Geribildirim (dönüt) ve düzeltme; Geribildirim Bloom’a göre ünite sonlarında

öğrencinin neleri öğrendiğini ve daha neleri öğrenmesi gerektiğini açıklar. Düzeltme ise

gerçekleşmeyen amaçların veya olumsuz durumların öğretmen ya da öğrenci tarafından

düzeltilmesine dayanır. (Büyükkaragöz ve Çivi, 1999; Demir, 2005).

3.5.1.4 Öğrenme Ürünleri

Öğrenme ürünleri, tam öğrenme modelinin bağımlı değişkenidir. Bunlar öğrenme

düzey ve çeşidini, öğrenme hızını ve duyuşsal ürünleri içerir. Yani öğrencilerin

nitelikleri ile öğretim hizmeti etkileşiminin bir neticesidir.

Tam öğrenme yoluyla öğrenen öğrencilerin öğrenme ünitesine, derse, okula karşı

ilgi, olumlu tutum ve akademik benlik kavramları gelişecektir. (Büyükkaragöz ve Çivi,

1999).

3.5.2 Yabancı Dil öğretiminde Tam Öğrenme Yaklaşımının Sınıf İçi Uygulaması

Eğitimde temel amaç bireysel farkları hesaba alarak bireyin tam öğrenmesinin

sağlanmasıdır. Yani öğrencilerin % 90 ya da % 95’i tam puan almalıdır. Bu bağlamda,

yabancı dil öğretiminde tam öğrenme yaklaşımı uygulanırken belirli aşamalardan

geçilir. Şimdi bu aşamaları görelim.

� Öğretilecek konu küçük ünitelere ayrılmalıdır.

� Ünite sonunda küçük sınavlar yapılarak öğrencilerin bilgileri

değerlendirilmelidir. Fakat bu testler hazırlanırken öğrenilen her konuyu

sınayacak test maddesinin bulunmasına dikkat edilmelidir.

Page 109: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

94

Değerlendirme aşamasında madde madde değerlendirilmelidir. Amaç öğrencilerin

tam olarak öğrendikleri yerleri belirlemeye yöneliktir. Eğer tam öğrenme

gerçekleşmemiş sınıfın % 40’ı aynı hatayı yapmışsa bireysel düzeltmelerden ziyade

öğrenilmeyen konular için yeniden öğretim yapılmalıdır.

Tam öğrenilmemiş konuları belirlemek için sınav kağıdı dağıtılarak,

değerlendirme önce bireysel sonra ise sınıfça yapılmalıdır. Ayrıca sınav kağıtlarına not

verilmeyerek “tam öğrendi” ya da “tam öğrenemedi” diye yazılması önerilir. Not

verilmeyerek böyle yazılmasındaki amaç başarısız not almış öğrencinin başarısızlık

duygusunun gelişmemesidir. Diğer husus ise not ortalaması yüksek öğrencinin ara ve

bitirme sınavlarında daha fazla çalışma ihtiyacı duymayacak olmalarıdır. Böylelikle

öğrencilerin öğrenme güçlükleri ortaya çıkarılarak tam öğrenme oluşmasında önemli bir

adım atılmış olur.

Öğrencilerin öğrenme güçlüklerini gidermek için belli başlı yapılması gerekenler

vardır. Bunlar:

� Küçük grupların oluşturulması

Sınıf içinde üç dört kişilik gruplar oluşturulmalıdır.

� Bireysel öğrenim

İyi bilen öğrencilerin yavaş öğrenen ya da az bilenlere yardım etmesiyle olasıdır.

� Yardımcı ders kitapları

Öğrencilerin bireysel öğrenmesine ve çalışmasına yardımcı olacak bir araçtır.

� Alıştırma kitapları ve programlı öğretim

Yabancı dil öğretiminde alıştırma kitapları ve programlı öğretim tekniği ile

yazılmış kitaplar tam öğrenmede etkendir.

� Görsel-işitsel araçlar

Yabancı dil öğretiminde doğal bir ortamın sağlanmasında sözel iletişim

eksikliklerini gidermede görsel ve işitsel araçlar etkindir.

� Sınıf oyunları ve bulmacalar

Yabancı dille yapılan sınıf oyunları ve bulmacalar öğrenmeyi olumlu yönde

etkiler.

Page 110: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

95

� Tekrar öğretme

Eğer en az % 40 öğrenci ünite ya da bir konuyu tam öğrenememişse bireysel

öğretimden ziyade aynı konu sınıfta tekrarlanır.

Yabancı dil öğretiminde yukarda saydığımız sınıf içi etkinliklerinde tam öğrenme

yaklaşımının yapılması % 95’e varan bir öğrenme sağlar. (Demirel,

http://www.egitim.aku.edu.tr/tamogrenme.doc)

3.6 İşbirliğine Dayalı Öğrenme

Son yıllarda yabancı dil öğretiminde kullanılan yaklaşımlardan biri de işbirliğine

dayalı öğrenmedir.

Peki nedir bu işbirliğine dayalı öğrenme? Önce bunun bir açıklamasını yapalım.

Öğrencilerin ortak öğrenme amaçlarını gerçekleştirmede küçük gruplar biçiminde

birlikte çalıştıkları ve işbirliğiyle elde ettikleri başarıları için ödül verilen öğretimsel

süreçlerin tanımlanmasına dayanan bir olgudur.

İşbirliğine dayanan öğrenme aynı zamanda spor müsabakalarına benzeyen takım

oyunlarıdır. Bunun için bireysel değil gruplar halinde yapılır. Öğrencilerden birinin ya

da birkaçının başarısızlığı grubu olumsuz yönde etkiler ve performansı düşürür. Bunu

önlemek için ise, takım halinde başarılı olmak isteyen öğrencilerin takım arkadaşlarını

da bu konuda güdülemeleri, destek ve yardımcı olmaları gerekir.

İşbirliğine dayalı öğrenme eğitimde, başarıyı arttırdığı, üst düzey becerilerini,

öğrencinin kendine özsaygısını ve okula, derse olumlu tutum geliştirmesini, aynı

zamanda da toplumsal beceriler kazanmasını sağladığı için eğitim uygulamalarının

içinde yer alır. (Ekinci, 2005). Şimdi işbirliğine dayalı öğrenmenin çeşitlerini ele alalım.

Page 111: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

96

3.6.1 İşbirliğine Dayalı Öğrenmenin Çeşitleri

a) Beraber öğrenme

b) Öğrenci çalışma grupları

c) Spor takımları, oyunlar, müsabakalar

d) Takım destekli bireysellik

e) Boz yap

f) Grupların incelenmesi

a) Beraber Öğrenme: Her bir küçük grubun verilen ödeve çalışıp, tüm

gruba ait tek bir ödev hazırlamalarıdır.

b) Öğrenci Çalışma Grupları: Öğrencilerin öğretmenin anlattığı konuda

bireysel olarak sınava girmeleri ve neticesinde aldıkları notlarla grubun

ortalamasına katkıda bulunmalarıdır.

c) Spor Takımları – Oyun Müsabakaları: Gruplar sınav yerine haftalık

karşılaşmalarla puan kazanmak için diğer takımlarla maç yaparlar.

d) Takım Destekli Bireysellik: İşbirliğiyle öğrenmenin yanı sıra bireysel

öğrenmeyi de içerir.

e) Boz Yap: Öğrenciler, parçalara bölünmüş konuyu altı kişiden oluşan

gruplarla hazırlarlar.

f) Grupların İncelenmesi: Tüm sınıfın okuduğu konunun haricinde bir yan

konuyu seçip bölerek konu üstünde çalışıp rapor hazırlamalarına dayanır.

(Büyükkaragöz ve Çivi, 199).

İşbirliğine dayalı öğrenmenin çeşitlerini gördükten sonra, şimdi de işbirliğine

dayalı öğrenme programının, başarısının hangi öğelere dayandığını inceleyelim.

Page 112: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

97

3.6.2 İşbirliğine Dayalı Öğrenmenin Temel Öğeleri

İşbirliğine dayalı öğrenmenin başarısı için gerekli temel öğeleri şöyle

sıralayabiliriz.

� Grubun amaçlarına sahip olma

� Bireysel sorumluluğun gerekliliği

� Başarıya ulaşmak için eşit oranda şansa sahip olma

Şimdi bunları biraz daha açalım

� Grubun amaçlarına sahip olma

Grubun başarısı için öğrencilerin birbirlerine yardım etmesi grup amacı olmalıdır.

� Bireysel sorumluluğun gerekliliği

Grup başarısı aynı zamanda gruptaki her üyenin bireysel olarak en üst düzeyde

öğrenmesine bağlıdır.

� Başarıya ulaşmak için eşit oranda şansa sahip olma

Öğrencilerin daha önceki çabalarını daha arttırarak takımın başarısına katkıda

bulunmaları, başarı işin eşit şansa sahip olma demektir. (Senemoğlu, 2003).

İşbirliğine dayalı öğrenmenin çeşitlerini ve temel öğelerini gördükten sonra şimdi

de temel ilkelerini ele alalım.

3.6.3 İşbirliğine Dayalı Öğretimin Temel İlkeleri

� İşbirlikçi öğrenim grupları 2 kişi ile 6 kişi arasında olmalıdır. Grubun

büyüklüğünde zaman ve malzeme sayısı gibi etkenler rol oynar.

� İşbirlikçi öğrenim grupları kendi içlerinde bir amaç yerine, dışa dönük bir

amacı alırlar. Bu nedenle öğretmenler kişisel bilgileri ve öğrencilerin

kazanıp ortaya koyacakları yetenekleri belirlemelidirler.

Page 113: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

98

� Gruptaki öğrencilerin kişilik kazanmaları ve kabiliyetlerinin gelişmesi için

onlara imkan tanınmalıdır.

� Grup başarısı için, öğretmenin belirlediği çalışma ilke ve amaçları gruptaki

her öğrenci tarafından benimsenmelidir.

� Öğretmenler, öğrencilerin çalışacağı materyalleri ve bunların teminini

grubun kuruluşunda yazılı olarak öğrencilere bildirmelidir.

� Öğretmenler grupları oluştururken cinsiyet, rekabet ve akademik başarıyı

baz alarak 3,4 ya da 5’li gruplar oluşturmalıdırlar.

� Öğretmenler, grubu oluşturmadan önce öğrencileri bireysel kabiliyetlerini

geliştirme ve akademik başarı neticesi grup ödülleri alma konularında eşit

haklara sahip olduklarına onları ikna etmelidir.

� Öğretmenler, özel bilgilerin kavranılması ve gerekli anahtarlara sahip

olmak için öğrencilerin görevlerini belirlemelidir.

� Öğrenciler işbirlikçi öğrenimin yararlarını kısıtlamamak için öğrenmeye

uygun zaman ayırmalıdırlar.

� Genel düzenlemede başarılı olan grup üyelerine ödül verilir. Bu nedenle

öğrencinin önem vereceği hediyeler seçilmelidir. (Aykaç, 2005)

İşbirliğine dayalı öğretimin temel ilkelerini yukarıda belirtikten sonra şimdi ise

işbirliğine dayalı öğretim ile geleneksel öğretimi karşılaştırmak istiyoruz.

İşbirliğine dayalı öğretim, geleneksel öğretime alternatif olarak sunulmuş bir

yaklaşımdır. En önemli farklardan biri geleneksel öğretim yöntemleri yarışmacı ve

rekabete dayanırken işbirliğine dayalı öğretim paylaşım ve uzlaşmaya dayanır. Bu

nedenle de demokratik bir yaklaşımdır. Bunun için de son yıllarda yabancı dilde olmak

üzere diğer derslerde de rahatlıkla kullanılabilen ve uygulanmaya başlamış bir

yaklaşımdır. (Tok, 2006).

Page 114: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

99

3.6.4 Geleneksel ve İşbirlikçi Öğrenme Grupları

Şimdi geleneksel ve işbirliğine dayalı öğrenme gruplarının farklarını tablo üstünde

de görelim.

Tablo-3.6.4.1 Geleneksel ve İşbirlikçi Öğrenme Gruplarının Farkları

İşbirlikçi Öğrenme Grupları Geleneksel Öğrenme Grupları

Olumlu bağımlılık Bağımlılık yok

Bireysel sorumluluk Bireysel sorumluluk yok

Benzeşik olmama (ayrışıklık) Benzeşiklik

Paylaşılan liderlik Görevlendirilmiş tek

Paylaşılan sorumluluk Sadece kendinden sorumlu olma

Görev ve Birliktelik önemli Yalnızca görev önemli

Sosyal beceriler doğrudan öğretilir Sosyal beceriler varsayılır ve göz ardı edilir

Öğretmen izler ve müdahale eder Öğretmen grup işlevini göz ardı eder

Etkili Gruplar şekilde işler Grup süreci yoktur

(Ekinci, 2006, s.97)

Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi işbirlikçi öğrenme gruplarıyla geleneksel

öğrenme gruplarında belirgin farklılıklar görülmektedir.

İşbirlikçi öğrenme grubu ile geleneksel öğrenme gruplarının arasındaki farklardan

biri öğrenci gruplarının yapılandırılmasıyla ilgilidir. Bu nedenle işbirlikçi öğrenmenin

olması için bağımlılığın olmadığı bireysel öğrenme değil, grubun benimsenen ortak bir

amacının olduğu öğrenmedir.

Benimsenen ortak amaca ulaşmak için de işbirlikçi öğrenme gruplarında her

bireyin gruba karşı bireysel sorumluluğu vardır. Tabi bu grupların bir araya gelmesiyle

değil iş birlikçi bir ilişkinin sağlanabilmesi için yukarıda da değindiğimiz gibi bir

yapılandırmaya gidilmelidir. Bu yapılandırma öğretmen tarafından gerçekleştirilir.

Page 115: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

100

Bunun yanı sıra işbirlikçi öğrenme grupları geleneksel gruplardan daha çeşitlilik

gösterdiğinden burada dinamik bir yapıdan da söz edilebilir. Bunun için de öğrenciler

geleneksel grupların aksine pasif alıcı olarak değil aktif bir katılımcı olarak konuyla

iletişime girerler. (Ekinci, 2005)

Şimdi işbirliğini dayalı öğrenme tekniklerini ele alalım.

3.6.5 İşbirliğine Dayalı Öğrenme Teknikleri

3.6.5.1 Öğrenci Takımları ve Başarı Bölümleri

Slavin (1983) tarafından gerçekleştirilen bir tekniktir. Benzeşik olmayan dört ya

da beş üyeden meydana gelir.

Akademik ve kültürel çeşitliliğin sağlanabilmesi için öğretmenin bazı adımları

izlemesi gerekir. Bunlar öğrencileri sıralama ve gruplama, temel puanları hesaplama

gibi esaslara dayanır. Öğretmen dersi anlatır ve öğrenciler tüm arkadaşları iyice

öğreninceye kadar takım içinde çalışırlar. Öğrenciler birlikte çalışırlar ama sınavlarda

bireysel davranırlar. Bu nedenle takımın başarısı için tüm takım üyeleri bilgi ya da

beceriyi derinlemesine öğrenmelidirler. (Ekinci, 2005; Senemoğlu, 2003).

3.6.5.2 Takım-Oyun-Turnuva

De Viries ve Edwars tarafından 1970’de geliştirilen bir tekniktir. Öğretmenin dersi

anlatmasından sonra öğrenciler heterojen biçimde gruplara ayrılırlar. Materyallerle ilgili

soru ve problemleri cevaplamada birbirlerine yardım ederler.

Öğrenciler diğer takımlarla takım puanlarını artırmak için akademik oyunlar

oynarlar. Her turnuva masasında en çok puan alan takıma ek puan kazandırmış olur.

Yüksek performans gösteren takımlar ödüllendirilirler. (Ekinci, 2005; Senemoğlu,2003)

Page 116: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

101

3.6.5.3 Takım Destekli Bireyselleştirme

Slavin, Lavey and Madden tarafından geliştirilmiş bir tekniktir. Öğrenciler 4-6

kişilik heterojen gruplar oluştururlar. Bu kez takım başka bir takıma karşı yarışmaz.

Yalnızca daha önce belirlenen takım standardını geçmeye çalışır. Teknik diğer

tekniklerden farklı olarak işbirliğine dayalı öğrenmeyi bireyselleştirilmiş öğretimle

birleştirirler. (Senemoğlu,2003; Ekinci, 2005)

3.6.5.4 İşbirliğine Dayalı Birleştirilmiş Okuma ve Kompozisyon

Sınıftaki okuma gruplarından ikişer kişilik takımlar oluşturulur. Öğretmen bir

okuma grubuyla çalışırken diğer iki kişilik çalışma takımları karşılıklı öğretme tekniği

ile anlamlı okuma ve yazma becerilerini birbirlerine öğretmeye çaba sarf ederler. Bu

teknik Madden, Slavin and Stevens (1986) tarafından geliştirilmiştir. (Ekinci, 2005;

Senemoğlu, 2003)

3.6.5.5 Ayrılıp Birleşme Tekniği

1978’de Aronson’un yap-boz tekniğinin bir uyarlamasıdır. Diğer tekniklerde

olduğu gibi bu teknikte de öğrenciler heterojen takımlarla çalışır. Tüm takımlar aynı

üniteyi öğrenir ama ünite konulara ayrılır, her takım bir konuyu seçer. Sonuçta tüm

konuyu kapsayan sınav ya da farklı bir değerlendirme uygulanır. (Ekinci, 2005;

Senemoğlu, 2003)

Son yıllarda yabancı dil eğitiminde kullanılmaya başlayan işbirliğine dayalı

öğrenme yaklaşımının akademik başarı üzerinde olumlu etkilerinin yanında akademik

olmayan bazı değişkenlerle de korelasyonu tespit edilmiştir. Buna göre Aronson ve

Patnoe, işbirliğine dayalı öğrenmenin akademik başarısı düşük öğrencilerin yanı sıra

tüm öğrencilerde özgüveni arttırdığını söylemektedirler.

Page 117: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

102

İşbirliğine dayalı öğrenmenin başarısı;. bireysel sorumluluk, pozitif dayanışma,

yüzyüze etkileşim, sosyal becerilerin kullanılması ve grubun kendini değerlendirerek

geliştirmesi gibi unsurlara sahip olma derecelerine bağlıdır. (Akt. Yılmaz, htth://www.

yayim.meb.gov.tr/dergiler/150/yilmaz.htm,2001)

3.7 Proje Tabanlı Öğrenme

Son yıllarda yabancı dil öğretiminde kullanılmaya başlayan yaklaşımlardan biri de

proje tabanlı öğrenmedir. Proje tabanlı öğrenme müfredatın birbirinden bağımsız olan

küçük bilgilerin öğretilmesine karşı geliştirilmiştir. Model halen çağdaş ülkelerde

uygulanan öğretim ve öğrenim modelidir.

Modelde öğretmen yardımcı ve rehberken öğrenci özerk ve kurgulayıcıdır. Proje

tabanlı öğrenme aktif katılımı güdüler. Ayrıca, üst düzey bilişsel aktiviteler içerir. Yani

çeşitli araç ve kaynak kullanımını destekleyerek ders, sosyal beceriler ve hayat

becerilerini birlikte ele alır. Bu nedenle, bilgisayar destekli eğitim uygulamalarının

temel öğretim modelidir. Proje tabanlı öğretimin belli başlı adımları vardır.

3.7.1 Proje Tabanlı Öğrenmede Temel Adımlar

� Amaçların belirlenmesi

� Yapılacak iş ya da konunun belirlenerek tanımlanması

� Takımların meydana getirilmesi

� Sonuç raporunun özelliklerinin ve sunuş tarzının oluşturulması

� Çalışma takviminin belirlenmesi

� Kontrol noktalarının belirlenmesi

� Değerlendirme kriterleri ve yeterlik seviyelerinin belirlenmesi

� Bilgilerin bir araya getirilmesi

Page 118: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

103

� Bilgilerin örgütlenerek, rapor haline getirilmesi

� Projenin sunulması

Yukarda da gördüğümüz gibi proje tabanlı öğrenme bu belli başlı adımları baz

alır. (http://www.geocities.com/projetabanli/15.htlm,2002)

Proje tabanlı öğrenme yaklaşımı bir konunun derinlemesine öğrenilmesine

dayanır. Bu da öğrencilerin kendi bilgilerini kurarak, kendi deneyimleri yoluyla

öğrenebilmelerine odaklanır. Yani, tasarı geliştirmeye, hayal etmeye, planlamaya ve

kurgulamaya dayanan bir yaklaşımdır. (Yurtluk,2005)

Öyleyse neden proje destekli öğrenme? Şimdi bu soruya cevap vermeye çalışalım.

Eğitimde öğrenme üzerine yapılan araştırmalarda bir proje gerçekleştirerek öğrenilen

bilgilerin % 90 hatırlandığı belirlenmiştir. Buna karşılık okuyarak öğrenilen bilgilerin

sadece % 10’unun hatırlandığı, dinleyerek öğrenilen bilgilerin ise % 20’sinin

hatırlandığı tespit edilmiştir.

Bu bağlamda denilebilir ki, Konfüçyus’un “işittiğimi unuturum, gördüğümü

hatırlarım, yaptığımı öğrenirim” sözü yukarda bahsettiğimiz yüzdeleri açıklar bir nitelik

taşımaktadır. Yani öğrenci en iyi öğrenme ortamına aktif olarak katıldığı, kendisinin

bilgi ve veri topladığı araştırma yaptığı, denediği zaman daha başarılı olmaktadır. Proje

tabanlı öğrenme öğrenciyi merkeze alarak bu ortamı sağlamaktadır. Yine son yıllarda

yabancı dil eğitiminde kullanılmaya başlayan daha önce detaylı ele aldığımız işbirliğine

dayalı öğrenme de bu ortamı sağlamaktadır. (Akt. Yıldız,

http://www.geocities.com/projetabanli/15.htlm,2005)

Şimdi daha önce maddeler halinde verdiğimiz proje tabanlı öğrenmenin adımlarını

bu aşamada daha genel bir şekilde ele alalım.

Page 119: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

104

3.7.2 Proje Tabanlı Öğrenmenin Aşamaları

3.7.2.1 Konu Belirleme

Projenin konuları ve alt konular belirlenerek grup içinde paylaştırılır. Öğretmen

genel konuyu sunarken aynı zamanda konuların ve alt konuların tartışılmasında gruplara

rehberlik görevi yapar. Öğrenciler ise kaynakları araştırarak sorular önerebilirler.

3.7.2.2 Projenin Planlanması

Grup üyeleri projenin planını yaparlar. Örneğin çalışma 5 Nisan’da başlayacak, 20

Nisan’da son bulacaktır. Toplam 15 gün sürecektir. Bu süre içerisinde nereye nasıl

gideceklerini, neleri öğrenecekleri ve bunların kaç gün süreceğiyle ilgili plan yaparlar.

Öğretmen ise öğrencilerin projelerini formüle etmelerine yardım eder. Gerekli

materyal ve malzeme bulmada onlara yardımcı olur.

3.7.2.3 Proje Uygulama

Grup üyeleri topladıkları verileri ve bilgileri yorumlarlar. Bu çeşitli yöntem ve

tekniklerle toplanan bilgilerin tasnif edip, seçilerek uygun olanların yorumlanma

aşamasıdır. Bu bağlamda, öğretmen temel süre ve grupları kontrol ederken, araştırma ve

çalıştırma becerilerinin geliştirilmesine yardım eder.

Page 120: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

105

3.7.2.4 Sununun Planlanması

Toplanan ve yorumlanan bilgilere dayanarak temel noktalar belirlenir ve

bulgularını ne şekilde sunacaklarına karar verirler. Öğretmen ise sunuların organize

edilmesine ve sunuya ait ders planlarının tartışılmasına yardım eder.

3.7.2.5 Sunu Yapma

Gruplar sunularını sınıfta ya da belirlenen başka sınıf ya da okullarda yaparlar.

Sunular öğretmen tarafından koordine edilir. Öğrenciler sunularında buldukları bilgileri,

sonuçları ve çözümleri diğer öğrencilere sunarlar ve sunucular arkadaşlarına dönüt

verirler.

3.7.2.6 Değerlendirme

Öğrenciler projeleri hakkında dönüt alırlar. Öğretmenler proje özetlerini ve

öğrenilenleri değerlendirir. Öğrenciler de çalışmalarının değerlendirilmesinde rol oynar.

(http://www.geocites.com/projetabanli/15.htlm,2002; Demirel, 2005 Akt. Yurtluk)

Proje tabanlı öğrenim aşamalarını gördükten sonra şimdi de özel Tevfik Fikret

Okulları’nın proje tabanlı öğrenme modelinin yabancı dildeki uygulamalarına bakalım.

3.7.3 Proje Tabanlı Öğrenimin Yabancı Dil Uygulaması

Projeyi yapan özel Tevfik Fikret okulları öncelikle planlama aşamasında proje

konularını belirlemişler. Fransızca uygulamasının olduğu 3. sınıfta konu – Benim

Page 121: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

106

Bakkalım, 8. sınıfta ise Geleceğin Dünyasıdır. İkinci etapta projelerin hedeflerini

belirlemişlerdir.

BENİM BAKKALIM (3. Sınıf)

� Farklı hizmet anlayışını benimsemiş bir bakkal kurgulayabilme

GELECEĞİN DÜNYASI (8. Sınıf)

� Gelecekte dünyamızda oluşabilecek değişkenlerin kurgulandığı bir dergi

oluşturabilme projeye katılacak disiplinleri belirlemişlerdir. Yani projeyi

hangi sınıflarda yapacaklarını belirlemişler ve 3. ile 8. sınıflardaki

Fransızca dersini proje tabanlı yabancı dil öğrenimi uygulamasına almışlar.

Sonra projeye katılan derslerin ünite ve konuları belirlenmiş.

3. Sınıf FRANSIZCA

� Soru sormak

� İstemek

8. Sınıf FRANSIZCA

� Textes (geleceğin dünyasına ilişkin çeşitli parçalar)

� Film inceleme (tarama) çalışması

� Yazım ürün oluşturma çalışması

Projeye katılan her disipline yönlendirme soruları hazırlanmış.

3. Sınıf FRANSIZCA

� Bakkalınızdaki besinlerin ismini Fransızca nasıl yazarsınız?

8. Sınıf İNGİLİZCE

What do you think the schools and the education system will be like in the future?

Sonrasında disiplinlerdeki bu planlamalara yıllık planları entegre ederek proje

tabanlı öğrenme modelini öğrenme-öğretme süreçlerinde uygulanabilir hale

getirmişlerdir.

Bu süreç içerisinde sınıflarda öğrenci grupları oluşturarak, öğrenci temsilcilerinin

bir araya gelip çalışmalarının tartışmaları sağlanmıştır. Ayrıca hayal güçlerini

zorlayarak farklı kaynaklardan araştırma yapmaya cesaretlendirilmişlerdir.

Page 122: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

107

Proje sonunda ise, öğrenciler tüm seviyelerdeki ortak ürünlerini arkadaşlarına,

ailelerine ve öğretmenlere sunarak paylaşmışlardır.

Öğrenciler ve öğretmenler proje izleme formu, gözlem formu ve rubricler ile proje

sürecini ürünleri ve sunumları değerlendirmişlerdir.

Proje tabanlı öğrenme modeli uygulamasının sonucunda ise, öğrencilerin öğrenme

sorumluluğu alma, öğrenme sürecini kontrol etme becerilerinin geliştiğini görmüşlerdir.

Farklı kaynaklardan araştırma yapmaya yöneldiklerini, öğrencinin süreçteki rolünü

sorgulayarak içe dönük zekasını ve yaratıcılığını geliştirdiği tespit etmişlerdir. (Yıldız,

http://www.geocities.com/projetabanli/15.htlm, 2002)

Proje tabanlı öğrenmenin yabancı dil öğretimindeki uygulamaları ve sonuçlarına

örnek okul incelemesiyle değindikten sonra şimdi de geleneksel öğretim anlayışı ile

proje tabanlı öğrenme yaklaşımının karşılaştırmasını ve aradaki temel farklılıkları bir

tablo üstünde görelim.

Page 123: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

108

Tablo 3.7.4 Geleneksel Öğretim Anlayışı ve Proje Tabanlı Öğrenme

Yaklaşımı Arasındaki Temel Farklılıklar

Geleneksel Sınıf Ortamı Proje Tabanlı Sınıf Ortamı

Problemler ve Çözümleri tanımlanır, tek çözüm yoluna

gidiş var

Prob

lem

Tek bir çözüm yolu ve ulaşılması beklenilen

tek bir nokta yoktur. Çalışmaya

başlandığında birden fazla çözüm yolu

kullanılabilir.

Bir disiplin özelliklerine yoğunlaşma hakimdir.

Kon

u

Ala

nı Disiplinler arası etkileşim, farklı

disiplinlerle işbirliği hakimdir.

Standartlaştırma, kavramları, ilkeleri anlama ve

problemlerin çözümünde kullanabilme

Hed

ef

Karmaşık problemleri çözebilme,

Araştırma yapıp, verileri problemlerin

çözümünde kullanabilme. Grup içerisinde

işbirliği içerisinde çalışabilme. Bir konu

hakkında derinlemesine bilgi edinebilme.

Belirlenen ölçütlere uygun ürünler ortaya

koyabilme

Bir ya da birkaç kaynağın içeriğine sadık kalınmaktadır.

İçer

ik

İçerik değil, derinlemesine anlama

önemlidir. Farklı kaynak tiplerine ulaşmak

ve bilgi edinmek beklenmektedir.

Ürüne götüren etkinlikler bütünüdür. Bireysel çalışma

ağırlıklıdır. Öğretmenin anlattıklarına ve kitaba bağlı

kalınır. Temel nokta istenilen ürüne ulaşılmasıdır.

Süre

ç

Grupla birlikte çalışma, farklı kaynaklara

yönelim, araştırma yapma temellidir.

Çalışmalar sonucunda bir ürün ortaya

konur. Ürün ve süreç birlikte önemlidir.

Süreç, elde edilen ürün kadar önemlidir.

Süreç sonunda elde edilen ürüne not verilir, test puanları

dikkate alınır. Değerlendirmede tek söz sahibi

öğretmendir.

Değ

erle

ndir

me Ürün ve süreç birlikte değerlendirilir.

Bireyin performansı ve ortaya koyduğu

ürün birlikte değerlendirilir.

Değerlendirmede öğrenen de etkin bir role

sahiptir.

Basit sınıf organizasyonu; bir öğretmen yirmi-yirmi beş

öğrenci vardır. Sınıf ortamı öğretim ve öğreticilerden

oluşur.

Sını

f ort

amı Karmaşık organizasyon; öğretmen ve

öğrenenler birlikte öğrenir. Sınıf ortamı

öğrenenlerden oluşur. Sınıf, araştırma,

problem çözme ve öğrenme merkezidir.

Öğretici, dersi anlatan ve bilgi aktarandır.

Öğr

etm

en

rolü

Yardımcı ve yönlendirici, öğrenenle birlikte

öğrenendir.

Bilgiyi alan, öğretmenin anlattıklarını not edendir.

Öğr

enen

rol

ü Özerk ve kurgulayıcı, bilgiyi araştırıp

bulan, özümseyerek kullanandır,

öğrenendir.

(Yurtluk, s.71, 2005)

Page 124: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

109

Yukarıdaki tablodan da görüldüğü gibi proje tabanlı öğrenme ile geleneksel

öğrenmenin farkları karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır.

Tabloda öğretmen ve öğrenen rollerinden içeriğine, hedeflerden değerlendirmeye

kadar birçok farklılıklar görülmektedir. Proje tabanlı öğrenme araştırmalar yapan,

kaynakları kendi bulup çıkaran ve problemleri kendisi çözen öğrenciler yaratmaktadır.

Tüm bu nedenlerden dolayı son yıllarda yabancı dil öğretiminde de kullanılan

yaklaşımlardan biri olmuştur.

3.8. Çoklu Zekâ Tabanlı Öğrenme

Saban (2005)’a göre, çoklu zekâ teorisi, insan zihnine açılan adeta bir pencere

gibidir ve beynin çeşitli bölümlerinin spesifik fonksiyonlarını açıklar. Ya da, insan

zekâsının dünyadaki içeriğine (örneğin, çeşitli olgulara, olaylara, seslere veya

nesnelere) nasıl tepkide bulunduğunu ve bu içeriği nasıl içselleştirip zihinde

yorumladığını açıklamaya çalışmaktadır.

Öyleyse önce zekânın tamamını yapalım, nedir zekâ? Zekâ soyut bir kavramdır.

Prof.GARDNER, zekâyı tekrar tanımlamıştır. Ona göre, değişen dünyada yaşayabilmek

için dünyaya uyum sağlama adına her insanda mevcut olan yetenekler ve becerilerin

tümüdür. Aynı zamanda yaşadığımız toplumda faydalı şeyler yapabilme kapasitesidir.

Zekâ, yaşamımız boyunca karşılaştığımız farklı durumlarda problemleri çözme ve yeni

ürünler ortaya koyabilme kapasitesidir.

Tüm bunlardan dolayı Prof.Dr. GARDNER, insanların tek bir zekâya sahip

oldukları IQ anlayışını çürütmektedir. Ona göre, insanların sahip oldukları çoklu zekâlar

vardır ve yaşamak, öğrenmek, insan olmak için kullanılan etkili araçlardır. (Akt. Azaklı,

http://www.cagdasegitim.net.cokluzeka.htm)

Bunun içinde Gardner’in geliştirdiği çoklu zeka kuramına göre, insanların farklı

yetenekleri, potansiyelleri veya kabiliyetleri “zeka alanları” olarak nitelendirilmiştir.

Gardner, müziksel, bedensel, görsel veya sosyal gibi alanları “beceri” ya da “yetenek”

Page 125: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

110

olarak değil farklı “zekâ alanları” alanları olarak kavramsallaştırdı. Gardner bunu

weinreich-Haste ile yaptığı bir görüşmesinde şu şekilde açıklar:

“İnsanlar birini tanımlarken genellikle “o, mükemmel bir müzik

yeteneğine sahip olmasına rağmen çok fazla zeki değildir” gibi ifadeler

kullanırlar; Çünkü, uzun yıllar “zekilik” sadece sözel ve sayısal

becerilerle sınırlandırılmış ve özdeşleştirilmiştir. Eğer ben de “insanlarda

yedi [veya sekiz] farklı yetenek vardır” deseydim, bir çok kimsenin de

halihazırda sahip olduğu zeka anlayışına farklı bir bakış açısı

kazandırmamış olacaktım. Diğer yandan, bütün bu alanları “farklı

zekâlar” [yani, zihnin farklı çerçeveleri] olarak tanımlamakla daha

önceden sadece tekil olarak algılanan, fakat gerçekte çoğul olan zeka

olgusuna yeni bir yorum ve bakış açısı getirerek insanların dikkatlerini bu

yöne çekmeyi başardım.” (Akt. Saban. S.5-6, 2005).

Öyleyse nedir Gardner’in temel zekâ alanları? 1983’de “Frames of Mind (Zihin

Çerçeveleri)” adlı yapıtında insanın en az yedi temel zekâ alanlarından bahsetmiştir.

Fakat sonra, 1999’da yayımladığı “Intelligence Reframed (zeka Yeniden

Yapılandırıldı)” adlı yapıtında çoklu zeka teorisini yeniden formüle ederek 8 temel zekâ

alanına yükseltmiştir. (Saban, 2005)

Şimdi bu zekâ alanlarını tek tek ele alalım.

3.8.1 Çoklu Zekâ Alanları

� Sözel-Dil Zekâsı

� Mantıksal-Matematiksel Zekâ

� Görsel-Uzaysal Zekâ

� Müziksel-Ritmik Zekâ

� Bedensel-Kinestik Zekâ

� Sosyal Zekâ

� İçsel Zekâ

Page 126: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

111

� Doğacı Zekâ

Zekâ alanları tek tek belirtmeden önce öncelikle yabancı dil öğretiminde

yararlandığımız zekânın sözel-dil zekâsı olduğunu belirtmek istiyoruz. Peki yabancı dili

diğerlerinden daha iyi öğrenmemizi sağlayan bu zekâ alanı nasıl işimize yaramaktadır?

Öncelikle bu soruya cevap arayalım.

3.8.1.1 Sözel-Dil Zekâsı (Verbal-Linguistic Intelligence)

Sözel-dil zekâsı bireyin kendi diline ait kavramları bir politikacı, bir masalcı, bir

konuşmacı gibi sözlü olarak veya bir yazar, bir şair, bir editör, bir gazeteci gibi yazılı

olarak etkili bir şekilde kullanabilme kapasitesine denir. Sözel dil zekası, dilin

başkalarını bir işi yapmak için ikna etme, başkalarına belirli bir konuda bilgi sunma ya

da başkalarına bir işin nasıl yapılacağını söylenmesi gibi dil ile ilgili tüm faaliyetleri

kapsar. (http://www.esentepe.k12.tr/cokluzeka.htm,2006). Okuma, yazma, dinleme ve

konuşma ile iletişim sağlanarak bu zekanın belirli nitelikleri kullanılır. Dil Zekâsı,

iletilenin spesifik yani bireysel olarak algılanmasını sağlar. (Bümen, 2005)

Bu türdeki zekâ bir insanı kendi dilini gramer yapısına, sözcük dizimine ve

vurgusuna, aynı zamanda da kavramları anlamına uygun olarak kullanabilmeyi

gerektirir. Sözel dil zekasına sahip olan insanlar kendi dillerinin yanında başka bir dilde

de düşünce ve duygularını etkili bir şekilde ifade edebilme yeteneğine sahiptirler.

(Saban, 2005)

Bu zekânın özünde bazı kapasiteler vardır. Şimdi bunları görelim:

3.8.1.1.1. Sözel-Dil Zekasının Özündeki Kapasiteler

� Düzeni ve sözcüklerin anlamını kavrama: Bir metindeki sözcüklerin

anlamını kavrama ve bu anlamı değiştirebilmek için sözcüklerin nasıl

düzenleneceğini içerir.

Page 127: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

112

� Açıklama, öğretme, öğrenme: Bir bilgiyi sözel ya da yazılı başka birine

aktarabilme ya da verilen bir emri anlama kapasitesidir.

� Mizaha dayalı anlatım: Kapasite, kelimelerle ve kelime üstünde

oynamaya dayanır. Bilmeceler, mecazlar ve şiirler gibi örnekler verebiliriz.

� Yazılı ya da sözlü olarak etkili hitabet, ikna ve güdüleme yeteneği:

Politikacı ve sunucular bu kapasiteyi etkili bir şekilde kullanırlar.

� Hatırlama ve geri getirme: Beynin bilgileri kısa ve uzun süreli bellekte

tutma gücüdür.

� Metalinguistik Analiz: Bu kapasite, dili araştırma için kullanabilme

gücüdür. (Demirel, 2005; Akt. Bümen)

Çoklu zekâ kuramının önündeki kapasiteleri gördükten sonra şimdi de sözel-dil

zekâsı kuvvetli olan bir öğrencinin özelliklerine bir göz atalım.

3.8.1.1.2. Sözel-Dil Zekâsı Güçlü Olan Öğrencinin Özellikleri

� Diğer öğrencilerden yazması daha iyidir.

� Fıkralar ve uzun öyküler anlatır.

� Tarih, yer ve isimleri aklında iyi tutar.

� Yaşına uygun sözcükleri düzgün bir şekilde telaffuz yapar

� Yaşından daha çok kelime dağarcığına sahiptir.

� Diğerleri ile yüksek seviyede iletişim kurar.

� Kelime oyunları, anlamsız ritimlerden ve tekerlemelerden çok hoşlanır.

� Sevdiklerinden biri de kitaptır.

� Öğrendiği yeni sözcükleri anlamına göre konuşma ya da yazı dilinde

kullanır.

� Dinleyerek öğrenmeden hoşlanır (Saban, 2005)

Page 128: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

113

3.8.1.2 Mantıksal-Matematiksel Zekâ (Logical-Mathematical Intelligence)

Bireyin bir matematikçi, bir vergi memuru ya da istatistikçi gibi sayıları etkili bir

tarzda kullanabilmesi ya da bilim adamı, bilgisayar programcısı ya da mantık uzmanı

gibi sebep-sonuç bağlantısına dayanarak olayların meydana gelmesi ve akışı hakkında

etkili bir şekilde mantık yürütebilme kapasitesidir. Mantık yürütme becerileri fen

bilimlerinden sosyal çalışmalara, edebiyata ve diğer alanlarda (yabancı dil öğrenme,

okuma ve yaratma, model inşa etme, internet kullanma ve müzik notalarını öğrenme)

kullanılır. (http://www.esentepe.k12.tr/cokluzeka.htm,2006; Tümen, 2005)

3.8.1.3 Görsel-Uzamsal Zekâ (Visual-Spatial Intelligence)

Görsel düşünme ve şekil / uzay özelliklerini şekil ve grafiklerle ortaya koyabilme

yeteneğidir. Görsel-uzamsal zeka pek çok yolla beynin kullanıldığı ilk dildir denilir. Bu

dil, renkler, desenler, şekiller, imajlar, konular, resimler ve diğer görsel sembolleri

içerir. Bu zekâyı kullanan mesleklerden bazıları ressamlar, heykeltıraşlar, mimarlar,

grafik tasarımcıları ve katoğraflardır. Zihinlerindeki imgeleri nesnelere akşederler.

(Demirel, 2005; Akt. Bümen; Tok, 2006)

3.8.1.4 Müzikal / Ritmik Zekâ (Musical Intelligence)

Müzikle ritmi algılayıp tekrar gösterebilme kapasitesidir. Bu zekaya sahip insanlar

dil öğrenmede ve müzik alanında yeteneklidirler. Şarkıcılar, müzisyenler ve besteciler

ritmik zekaya örnek gösterilebilirler. Bu zekâya sahip kişiler ritim, melodi ve müzikle

daha kolay öğrenerek yaptıkları işten zevk alırlar. (Türkoğlu,

http://www.cagdasegitim.net/2005;Aykaç,2005)

Page 129: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

114

3.8.1.5 Bedensel-Kinestetik (devinduyumsal) Zekâ (Bodily-Kinesthetic Intelligence)

İnsanın kendisini gerçekleştirirken bedenini kullanabilme yeteneğidir. Bu zekâya

sahip insanlar, dokunarak ve yaparak öğrenmeyi yeğlerler. Konuşurken hareket halinde

olma, hislerini ortaya çıkarırken vücut dilini kullanma, bir oyunda rol alma ya da bir

şeyleri bozup yapma bu tür zekâya sahip insanlara özgüdür. Bu nedenle mimarlar,

aktörler ve sporcular bu zeka kapasitesine sahip kişilerdir. (Çakır,

http://www.egitimbilim.com/makaleler1.htm, 2006; Aykaç, 2005).

3.8.1.6 Sosyal Zekâ (Interpersonal Intelligence)

İnsanlarla birlikte nasıl çalışacağını, yaşayacağını ve nasıl iletişim kuracağını

anlama kapasitesidir. İnsanları ikna etme gücü, liderlik, geniş arkadaş çevresi olma,

dinlemeyi ve konuşmayı sevmek bu zekâ türlerine ait insanların özelliğidir. Bu zekâya

sahip insanlar mizaç, moral, güdülerin ve eğilimlerinin farkına vararak ayrımını

yapabilirler. Psikologlar, öğretmenler, siyasetçiler ve aktörler bu zekaya sahiptirler.

(Aykaç, 2005; Çakır, http://www.egitimbilim.com/makaleler1.htm, 2006)

3.8.1.7 İçsel Zekâ (Intrapersonal Intelligence)

Kişinin kendi hakkında bilgiye sahip olması veya hayatı ve öğrenmesi ile ilgili

sorumluluk almasına yönelik bir zekadır. Düşünce ve duygularındaki bilinç arttıkça günlük

hayat ve iç dünyamız arasındaki ilişki de o derece gelişecektir. İçsel zekâya sahip insanlar

kendine güvenen ve kendine saygısı olan insanlardır. Sessiz, sakin, kendi halinde olan

öğrenciler bu zekâ kapasitesine sahip öğrencilerdir. Bu zekânın önünde konsantrasyon,

düşünsellik, yürütücübiliş/üstbiliş, değişik duyguların farkında olma, özü tanıma, buna değer

verme ve yüksek düzeyli düşünme becerileriyle akıl yürütme vardır. Psikologlar ve filozoflar

bu zekâya örnek gösterilebilir. (Akt. Editör, http://www.cokluzeka.com/default.asp=?

bdum=kaynaklar&id=56,2004;Demirel,2005,Akt.Bümen)

Page 130: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

115

3.8.1.8 Doğacı Zekâ (Naturalist Intelligence)

Gardner tarafından açıklanmış son zekâdır. Doğal çevreyi anlama ve tanımayı

içerir. Bu zekâ türü hem yapay hem de doğal çevreyi içerir. Özünde, doğayla

bütünleşme, doğal bitki örtüsüne duyarlılık, canlılarla iletişim ve koruma, doğanın

tepkilerinin farkında olma, onlara karşı duyarlılık gösterme, doğadaki bitki ve

hayvanları tanıma, onları sınıflara ayırma ve bitki yetiştirme vardır. Bu zekâya sahip

kişiler çevre oluşturma bilincine sahip olmalarının yanı sıra çevrelerindeki doğal

kaynaklara, hayvanlara ve bitkilere çok meraklı olan insanlardır. Bu nedenle izciler,

dağcılar, biyolog, zoolog ve jeologlar bu zekâya sahip kişilerdir. (Saban, 2005; Akt.

Editör, http://www.cokluzeka.com/default.asp?bolum=kaynaklar&id=56,2004)

Çoklu zekâ teorisinin sekiz çeşit zeka alanını gördükten sonra şimdi de çoklu zekâ

teorisinin öğretime uygulamasına bakalım.

3.8.2 Çoklu Zekâ Teorisinin Öğretime Uygulaması

Çoklu zekâ teorisinin, öğretimdeki uygulama amacı öğrencilerin çoklu zekâ

potansiyellerini ortaya çıkararak geliştirme üzerine kurulur.

Denilebilir ki, öğretmenler sınıftaki öğrencilerin bireysel farklılıklarını göz

önünde bulundurmalıdırlar. Bu da öğretmen merkezli değil öğrenci merkezli öğretim

anlayışına dayanır.

Çoklu öğretim modelini benimseyen bir öğretmen farklı zekâ alanlarını içeren

öğretim metodlarını öğretim sürecinde uygular. (Saban, 2005). Tabi ki bu arada öğretim

sürecine zekâları nasıl yerleştireceğinin sorusunu soracaktır kendine.

- Öğretim programları tüm zekâları kapsayan dersler içeriyor mu?

- Çoklu zekâ teorisi sınıfta nasıl uygulanabilir?

gibi sorular yöneltecektir.

Bu sorular cevaplanması gereken önemli sorulardır. Bu bağlamda, teorinin eğitime

en önemli yansıması öğretmenlerin öğretim stratejilerini geliştirmekte yaratıcı

Page 131: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

116

düşünmeye güdülemektedir. Çünkü tüm bunlar düşünülürken öğretmenin yöntem ve

teknik repertuarı gelişmekte ve genişlemektedir.

Ayrıca, farklı zekâ alanlarını kullanma ayrı zamanda farklı branş öğretmenleri

arasında da iletişim ve fikir alışverişi doğurmaktadır (Demirel, 2005, Akt. Tümen)

Tüm bu nedenlerden dolayı çoklu zeka teorisi ile geleneksel eğitimin arasında

belirgin farklar olduğu göze çarpmaktadır. Yani öğretmen öğrenciye devamlı bilgi

aktararak ya da öğrencilere konuyla ilgili sorular sorup, kitaptaki alıştırmaları

yapmalarını istemek yerine, öğrencilerin çoklu zeka alanlarını yaratıcılığıyla harekete

geçirmektedir. (Saban, 2005)

3.8.3 Yabancı Dil Öğretiminde Çoklu Zeka Teorisi

Yabancı dil öğretiminin uygulamasında 8-9 yaşlarındaki bir öğrenciye sorulan

soruyu 11-12 yaşlarındaki bir öğrenci çocukça kolay bulduğu için cevaplamak

istemeyebilir. Bu durumda tabi ki öğretmene görev düşecektir. Öğretmen öğrenciler

arasındaki yaş farkından doğan öğrenmeyi zorlaştıran ya da kolaylaştıran özellikleri

ders materyallerinin seçimi ve öğretim yöntemlerinin belirlenmesinde dikkate almalıdır.

Yabancı dil öğretme anadilinden farklı olduğu için öncelikle öğretmen

öğrencilerin zekâ türlerini belirlemelidir. Yani öğrencilerin ne tür alanlara ilgileri var,

yaş grupları, öğrenme türleri önemlidir. Çünkü bunların doğrultusunda yapılacak ders

etkinlikleri öğrencilerin zekâ türlerini belirlediği gibi öğrenme ve öğretme sürecine

katkı sağlayacaktır. Bu nedenle sınıf düzeni ikili ve grup çalışmasına imkan tanımalıdır.

Bu öğrencilerin içsel ve sosyal gelişimlerine yardımcı olur. Görsel zekânın gelişmesi

için ise duvarlara derslerle ilgili resimler, tablo ve şemaların asılmasının yanı sıra görsel

ve işitsel araç ve gereçlerden de faydalanılmalıdır.

Sınıf içinde bilinçli bir şekilde yapılan her etkinlik ve tüm araç-gereçler, her

öğrencinin sahip olduğu zekâ alanına hitap eder. Yani yabancı dil öğretimi emek,

zaman, araştırma ve yeni yöntemlerin uygulanmasını kapsayan özveri ve çaba

gerektirir.

Page 132: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

117

Çoklu zekâ teorisinin yabancı dil öğretiminde kullanılması öğrencinin kendine

güven kazanmasına, derslerin daha zevkli işlenmesine ve en önemlisi öğrencide

potansiyel olarak bulunan belki ortaya çıkmamış bir veya birkaç zekâ türünün ortaya

çıkmasına olanak sağlar. Böylelikle öğrencilerin farklı zekâ türleri sınıf içerisinde

kullanılma imkânı bulur. (Çakır, http://www.egitimbilim.com/makaleler1.htm,2006)

Diğer önemli bir nokta ise çoklu zeka teorisinde gelişim dosyası (portfolio)

değerlendirilmesidir. Gelişim dosyası, öğrencinin öğrenme sürecinde neleri, nasıl

öğrendiği, hangi soruları sorarak nasıl analiz, sentez yaptığına dayanır. Bunun

neticesinde öğrenci neler üretip, neler yarattığını, diğerleriyle nasıl bir etkileşime

girdiğini daha net görecektir. Bu da, öğrenciye sorumluluk duygusu ve kendini

değerlendirme olanağı sağlar. Öyleyse, çoklu zekâ gelişim dosyasında ne gibi

materyaller vardır? Yabancı dil öğretimini içeren dil zekâsı ile ilgili dökümanlara bir

göz atalım.

Dil zekâsını içeren dökümanlar

� Müsvedde notları

� Yazma projelerinin temel taslakları

� En iyi kompozisyon örnekleri,

� Araştırmaların yazılı açıklamaları,

� Münazara, tartışma ve problem çözme süreçlerine ait ses kayıtları

� Final raporları

(Demirel, 2005, Akt. Bümen)

Çoklu zekâ teorisine göre; “öğrenemeyen yetersiz öğrenci” diye bir kavrama yer

yoktur. Teoriye göre her birey her bilgiyi aynı yolla öğrenme kapasitesine sahip

olmadığı gibi, aynı yolla öğrenme zorunluluğu da yoktur. Tüm bu nedenlerden dolayı,

eğitimde çoklu zekâ teorisinin uygulanmasına ihtiyaç vardır. (Aykaç, 2005)

Page 133: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

118

3.9 Portfolyo Destekli Dil Öğrenme(Portfolio-Oriented Language Learning)

Yabancı dil eğitiminde kullanılan belli başlı yönelimleri ele aldıktan sonra şimdi

de yabancı dil öğretiminde en önemli yönelim olan portfolyo destekli dil öğrenmeyi ele

almak istiyoruz. Portfolyo destekli dil öğrenmenin önemi Avrupa Konseyinin Avrupa

Dil Gelişim Dosyası Projesini tüm üye ülkelerde uygulamaya koymasından ileri

gelmektedir.

Yaşadığımız çağda Avrupa Birliğine girmeye çalışan ülkemiz içinde önem taşıyan

bir projedir. Bu nedenledir ki, uygulamanın ülkemizde, özellikle özel okullarımızda,

Anadolu liseleri ve süper liselerde başlayarak daha sonra ise kademeli bir şekilde genel

liselere yaygınlaştırılması uygun görülmüştür. Avrupa Dil Gelişim Dosyasının

koordinatörlüğünü ise ülkemizde Prof.Dr. Özcan Demirel yürütmektedir.

Bu uygulamanın yabancı dil öğrenmeye getirdiği yeni kavramlar; öğrenen

özerkliği (learner autonomy), kendini değerlendirme (self-assesment), öğrenmeyi

öğrenme (learning to learn) ve kültürler arası deneyim (cross-cultural experience)

olmuştur. Bu da projenin yabancı dil öğretimine köklü bir değişim getirdiğini

göstermektedir. (Akt.Demirel, http://www.yayım.meb.gov.tr)

Öyleyse, her Avrupa vatandaşının bir dil pasaportuna sahip olmasını amaçlayan

projenin açılımını yapmadan önce Avrupa Birliğinin tanıtımıyla konumuza giriş

yapalım.

3.9.1 Avrupa Birliği

Avrupa Birliği, ilk olarak 1957 yılında Belçika, Almanya, Fransa, Hollanda,

Lüksemburg ve İtalya tarafından Roma Antlaşmasının imzalanmasıyla Avrupa

Ekonomik Topluluğu adı altında kurulmuş olan topluluktur.

Topluluğun temelini, II. Dünya Savaşı sonrası önemli iki temel hammadde olan

kömür ve çelik sektörünü güçlendirmek için 1951’de kurulan Avrupa Kömür ve Çelik

Topluluğu oluşturur.

Page 134: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

119

Avrupa Ekonomik Topluluğu ilk kez 1973 yılında İngiltere, Danimarka ve

İrlanda’nın katılmasıyla genişlemiş, daha sonra 1981’de Yunanistan, 1986’da İspanya

ve Portekiz, 1995’de ise Avusturya, Fillandiya ve İsveç’in katılımıyla üye sayısı 15’e

çıkmıştır. 2004 yılında ise 10 yeni aday ülkenin üyelik antlaşmalarının imzalanmasıyla

üye ülke sayısı Mayıs 2004’de 25’e yükselmiştir.

Avrupa Birliğini oluşturan temel değerler içinde kalıcı barışın sağlanması, birlik,

eşitlik, özgürlük, güvenlik ve dayanışma yer alır. Birliğin amaçları, özgürlük ve

demokrasi ilkelerini korumak ve tüm üye ülkelerin insan haklarına saygı ve temel

haklar ile birlikte hukukun üstünlüğü kuralının uygulanmasını sağlamak gelir.

(http://www.deltur.cec.eu.int/default.asp?pId=3&lang=08prnId)

1 Kasım 1993’de yürürlüğe giren Avrupa Birliği Antlaşması üye devletlere iddialı

bir program sunmaktadır. Bunlar, 1999’a kadar parasal birlik; yeni ortak politikalar;

Avrupa yurttaşlığı; diplomatik işbirliği; ortak savunma ve iç güvenliktir. Avrupa

doruğu, dünya çapında rekabeti göğüsleyip, işsizliği azaltmak için, komisyon tarafından

sunulan “Büyüme, rekabet, istihdam” adlı beyaz kitaba dayanarak Temmuz 1994’de

kıta ölçeğinde altyapı ve iletişim projelerini yürürlüğe konulmasına karar vermiştir.

(http://www.gaziantepeic.org/indew.php?sf=170)

Türkiye ile Avrupa Birliğinin ilişkileri 31 Temmuz 1959’da Türkiye’nin Avrupa

Ekonomik Topluluğuna yaptığı ortaklık başvurusuyla başlamıştır. Başvurunun AET

Bakanlar Konseyi tarafından kabul edilmesiyle 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara

Anlaşması imzalanmıştır. Ankara Anlaşması ortaklık yaratan bir anlaşmadır. Bunu 1970

yılında imzalanan Katma Protokol izlenmektedir.

(http://tr.wikipedia.org/wiki/Avrupa_Birli%C4%9Fi)

3.9.1.1. Avrupa Birliği ve Eğitim

Eğitimin yapısı tüm Avrupa Birliğine üye ülkelerde farklılıklar gösterir. Avrupa

Birliği eğitim alanında tek bir politika yerine ülkeler arası görüş alışverişine dayanan bir

forum niteliğindedir. Avrupa Birliğinin eğitim alanında sunduğu olanaklar şöyle

sıralanır:

� Uluslararası eğitim, mesleki eğitim ve gençlik ortaklıkları,

Page 135: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

120

� Değişim programları ve yurtdışında eğitim olanakları,

� Yenilikçi öğretim ve eğitim programları,

� Eğitimde yeni teknolojilerin kullanılması ve diplomaların karşılıklı

tanınması,

� Akademisyenler ağı ve mesleki uzmanlık

� Karşılaştırma ve politika üretme amaçlı danışma platformu

Topluluğun eğitim politikası özel okullardan öğretmenlere değin her türlü alanı ve

eğitim şeklini kapsar ve üye devletlerin programlarını tamamlamaktadır.

Avrupa Birliğinin eğitim program amaçları Şubat 2001 komisyon raporuna göre

aşağıdaki gibidir.

� eğitim ve mesleki eğitim kalitesinin iyileştirilmesi,

� Hayat boyu öğrenmenin herkes için erişilebilir olması,

� Eğitim sisteminin dış dünyaya daha açık hale getirilmesidir.

Yaşam boyu eğitim AB eğitim stratejisinin temel noktalarından biridir. Hedef ise

her yaş grubundan insana kaliteli eğitime ulaşma imkânı verebilmektedir.

(http://www.deltur.cec.eu.int/defauld.asp?lang=O&pId=3&fId)

Farklı ülkelerde eğitim imkânı da eğitim stratejisinin bir parçasıdır. Avrupa

Birliğinin üye ülkeler tarafından yürütülen ve aday ülkelerin de uyum çerçevesinde

katılması zorunlu olan üç eğitim programı mevcuttur.

- SOCRATES (Genel Eğitim Programı)

- LEONARDO DA VİNCİ (Mesleki Eğitim Programı)

- YOUTH (Gençlik Programı)

SOCRATES, Avrupa Birliğinin genel eğitim alanındaki eylem programıdır.

SOCRATES programının amacı, tüm eğitim kademelerinde Avrupa boyutunu

güçlendirerek, geniş eğitim kaynaklarına ülkeler üstü erişimi kolaylaştırmak, AB

dillerini bilhassa az kullanılanların nicel ve nitel gelişimini teşvik etmek, eğitim

kurumları arasında karşılıklı değişimi teşvik etmek, açık ve uzaktan eğitimin

geliştirilmesi, diplomalar ve eğitim çalışmalarının karşılıklı tanınmasını teşvik etmek,

karşılıklı bilgi değişimini geliştirmek, eğitim uygulamaları ve araç-gereçlerinin

Page 136: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

121

geliştirilmesinde yenilikleri teşvik ederek eğitim alanında ortak politika konuları

araştırmaktır. SOCRATES programının, üniversitelerde ERASMUS ve orta eğitimde

COMENIUS gibi alt programları vardır.

LEONARDO DA VİNCİ programı; Avrupa Birliğine üye ve aday ülkelerin

mesleki eğitime yönelik politikalarını desteklemek ve geliştirmek için uygulanmaktadır.

Programın üç genel amacı vardır. Bunlar, kişinin, bilhassa gençlerin temel mesleki

eğitim içinde tüm düzeylerde beceri ve yeterliliklerini artırmak, sürekli-mesleki

eğitimde ve yaşam boyu beceri ve yeterlilik kazanmada kalitenin yükseltilerek bunlara

erişimi iyileştirmek ve mesleki eğitimin yenileşme sürecine katılımını destekleyerek

artırmaktır.

YOUTH (Gençlik Programı) ise, gençlere hareketlilik ve üçüncü bin yılın

Avrupa’sının kuruluşuna aktif katılım olanakları sağlar. Amacı, “Bilgi Avrupa”sına

ulaşmada katkıda bulunmayı ve gençlik politikasının gelişiminde işbirliği içinde yaygın

eğitim temelli bir Avrupa düzlemini yaratmaktır. (http://www.ua.gov.tr/portal/page?_pageid)

Avrupa Birliğinin bu üç eğitim programı, eğitimde fırsat eşitliğini, ortak bir

mesleki eğitim politikasını, meslek standardını ve kalite birlikteliğini hedeflemektedir.

(http://www.meb.gov.tr/duyurular/duyurular/AvrupaBirligi2004/ABEgitimProgTurkiye

ninKatilimi.htm)

Türkiye’nin bu üç topluluk programına (Socrates, Leonardo Da Vinci ve Youth)

katılımına yönelik çalışmalar Mayıs 2004’de tamamlanmıştır. Türkiye, Haziran ayının

başından itibaren bu üç programa dahil olmuştur. Bu nedenle, Türkiye’de

üniversitelerden 73’ü Erasmus programına başvurmuş, bunlardan 65’i programa kabul

edilerek Mayıs 2004’den itibaren faydalanmaya başlamıştır. Aynı zamanda, aynı

tarihlerde Leonardo ve Gençlik (Youth) programlarına da Türk kurumları katılım hakkı

elde ederek bu programa katılmışlardır.

(http://www.deltur.cec.eu.int/default.asp?lang=0&pId=3&f=d)

Avrupa Birliği ve eğitim politikalarını inceledikten sonra şimdi Avrupa Birliğinin

eğitim ve kültür politikalarını yöneten en önemli örgüt, Avrupa Konseyinin açılımını

yapalım.

Page 137: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

122

3.9.2. Avrupa Konseyi ve Avrupa Diller Yılı

Avrupa konseyi kuruluş fikri, İkinci Dünya savaşından büyük kayıplarla çıkmış

olan Avrupa’da tekrar aynı stratejinin yaşanmaması amacıyla ortaya çıkmıştır. Amaç

Avrupa’daki çatışma ve gerginliğin yerini güven ve işbirliğinin alması üstüne

kuruludur. (http://www.tbmm.gov.tr/ul_kom/akpm/orta/main-genel.html)

Fikri ortaya atan kişi ise Winston Churchill olmuştur.”Avrupa Konseyi” kavramını

ilk olarak 1946 yılında Zürih’de “Avrupa Birleşik Devletleri” konulu konuşmasında

deklare etmiştir. Bunu takiben üç yıl sonra 5 Mayıs 1949’da 10 Avrupa ülkesinin

(Danimarka, Belçika, Hollanda, Fransa, İrlanda, İngiltere, İtalya, İsveç ve Norveç)

kurucu üye olarak iştirak ettiği Avrupa Konseyi örgütü kurulmuştur. Örgütün merkezi

ise Fransa’nın Strasbourg kenti olmuştur. Türkiye konseye 09.08.1949 yılında

katılmıştır. Konseyin resmi dilleri ise İngilizce ve Fransızca’dır. (Demirel, 2003)

Avrupa Konseyi’nin statüsüne göre, hukukun üstünlüğü, temel insan hakları ve

özgürlüklerine saygı ilkelerine bağlı tüm Avrupa ülkeleri konseye üye olabilirler.

Avrupa Konseyi Avrupa toplumunun tüm önemli sorunlarını ele almaktadır. Faaliyet

alanları arasında medya, insan hakları, sağlık, sosyal dayanışma, hukuki işbirliği, kültür,

kültürel miras, spor, gençlik, yerel demokrasi, çevre ve bölgesel planlama, sınır ötesi

işbirliği ve eğitim yer alır. Konsey’in eğitim programları, Eğitim Yönetim Komitesi

(CDED) tarafından yürütülmektedir. Komite Avrupa Kültür Sözleşmesini imzalayan

ülkelerin eğitim bakanlıkları temsilcilerinden meydana gelir.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi ise üye ülkelerin parlamentolarından

seçilmiş 315 asil, 315 yedek üyeden meydana gelir. Her üye devlete ayrılan parlamenter

sayısı, ülkenin nüfusuyla orantılıdır. Türkiye 12 asıl, 12 yedek üye milletvekilinden

oluşan heyetle konseyin parlamenter meclis çalışmalarına iştirak etmektedir.

(http://www.tbmm.gov.tr/ul_kom/akpm/orta/main genel.html)

Konseyin resmi dilleri İngilizce ve Fransızca olmasına rağmen, Konseye üye 41

asil 6 gözlemci olmak üzere 47 üyesi bulunmaktadır. Bu nedenle de çok farklı diller ve

çok farklı kültürler söz konusudur. Bundan hareketle konsey, 2001 yılını “Avrupa Diller

Yılı” olarak ilan etmiştir. “Avrupa Diller Yılı” etkinliklerinde Avrupa’da konuşulan

dillerin ekonomik, sosyal ve kültürel yaşamda öneminin altı çizilerek bu dillerden en az

iki ya da üçünü kullanabilmenin önemi üzerinde durulmuştur. Buradan hareketle yaşam

Page 138: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

123

boyu dil öğrenme ve en az üç dil bilme her Avrupa vatandaşı için eğitim amacı

olmuştur. (Demirel, 2003)

Avrupa Konseyi, 23 Eylül 2005 Strasbourg’da Avrupa Diller Günü olan 26 Eylül

Pazartesi’ne dikkat çekerek, öğretim ve dilsel yeterliliğin ölçülmesinde ortak

standartlara sahip olmanın öneminin altını çizmiştir.

Aynı zamanda Konsey, yabancı dilde anlama, konuşma ve yazma becerilerini

değerlendirerek altı basamaklı bir sisteme öncülük etmektedir. Konsey, tüm yaş

gruplarında dil öğrenimini desteklemek, dil öğrenmenin çeşitliliğinin öneminin üzerinde

durmak istemektedir. (htp://www.ecml.at/pdf/Turkish.pdf,2005)

47 ülkeyi kapsayan 2001 Avrupa Diler Yılı projesi Unesco ve Kanada tarafından

da desteklenmektedir. Proje kapsamında yapılan etkinliklerde amaç, Avrupa’daki

zengin dil varlığına dikkat çekmek, bu dil çeşitliliğinin karşılıklı birbirini geliştirip,

zenginleştirerek başka dil ve kültürlere açılması için önemli bir kaynak olacağı

görüşünü benimsetmek, ayrıca birden çok dil öğrenimini yaygınlaştırmak, birlik

içerisinde az konuşulan dillerin eğitimine destek vermek ve Avrupa toplumunun kişisel

gelişimlerine katkı sağlamanın yanı sıra bireylerin de toplumdaki ekonomik, toplumsal

ve kültürel dönüşüme uyumunu kolaylaştırmak için yaşam boyu dil öğrenimini teşvik

etmek başlıca amaçları arasındadır. (Güven, http://turkischweb.com/Tuerkce/seite5.htm)

Öyleyse, Avrupa Konseyinin altını çizdiği yaşam boyu dil öğrenimi nedir? Yani

yaşam boyu öğrenme neye dayanmaktadır?Bizde burada, yaşadığımız çağda da oldukça

önemli olan ve Milli Eğitim sistemimizin de üzerinde durduğu bu kavramı aydınlatmak

istiyoruz.

3.9.2.1. Yaşam Boyu Öğrenme

Çağımız hızlı değişim ve gelişmelere sahne olmaktadır. Gelişen ve büyüyen kitle

iletişim araçları dünyamızı küçülterek yaşadığımız olaylara global nitelik

kazandırmıştır. Doğal olarak tüm bu değişimler başta eğitim sistemlerini etkilemektedir.

Bu nedenledir ki, tüm ülkeler mevcut eğitim sorunlarının nasıl giderileceğini

araştırarak reform projeleri hazırlamaktadır. Sonuçta eğitimde reform çalışmaları

Page 139: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

124

evrensel bir nitelik kazanmaktadır. Fakat bu reform projelerinde her ülke aynı başarıyı

göstermez. Çünkü ülkelerin nitel ve nicel durumları, projelerin uygulama ve

başarılmasında başlıca etkenlerdendir.

Gelinen nokta “bu insanlar bizden farklıdır, dolayısıyla yaptıkları

yanlıştır” görüşü, yerini “Bu insanlar ne gibi benzer özelliklere

sahiptirler, başarıları ve sorunları nedir?” tarzında bir görüşe bırakmaya

başlamıştır. (Türkoğlu, http://www.yayim.meb.gov.tr,2005)

Avrupa Konseyinin eğitimle ilgili aldığı en önemli kararlardan birisi yaşam boyu

öğrenmedir.

Öyleyse nedir yaşam boyu öğrenme? Hızla gelişen teknoloji toplumu da bilgi

toplumu olmaya zorlamaktadır. Bu bağlamda konu eğitime dayanmaktadır. Milli Eğitim

sistemimiz de herkes için yaşam boyu öğrenmenin altını çizmektedir. Bilgi

toplumlarının her zaman yaşam boyu öğrenme becerilerine sahip kişilere ihtiyacı vardır.

Gündeme bilgisayarın girmesiyle kavramlar da değişime uğramıştır. Örneğin daha

önce kavram metin ve sayısal okur-yazarlıkla sınırlı olan okur yazarlık, şimdi metin

okur yazarlığına, doküman okur yazarlığına, sayısal okur yazarlığı ve teknolojik okur

yazarlık anlayışına dönüşmüştür.

Ülkemizde de yaşam boyu öğrenme üzerine destekleyici önermeler ekonomik

alanda da görülmektedir. Tüm bu nedenlerden dolayı bireylerin bilgi ve becerilerini

yenilemeleri gerekmektedir. Bu da yaşa boyu öğrenmeyle sağlanır. Yani birey sürekli

öğrenmeye açık bir birey olarak öğrenmeye istek duymalıdır. (Çolakoğlu,

http://www.yayim.meb.gov.tr,2002)

Bu bağlamda denilebilir ki, Avrupa Konseyinin eğitimle ilgili aldığı en önemli

kararlardan biri olan yaşam boyu öğrenme bilgi toplumuna ve ekonomisine geçişte

rehber ilke konumundadır. Bunun için Konsey Lizbon’da Mart 2000’ de yaşam boyu

öğrenmenin uygulanabilmesi için gereken strateji ve tedbirlerin belirlenebilmesine

dayanan bir memorandum hazırlamıştır. Memorandum, yaşam boyu öğrenmenin

gerekçesini, dayandığı felsefeyi, amaçlarını, boyutlarını ve tartışma konularını

açıklamaktadır.

Temelde bilgi, beceri ve anlayışın nerede öğrenilirse öğrenilsin yaşam boyu

geçerli olmadığı yani doğumdan mezara giden sınırsız bir süreklilik arz ettiği

belirtirilerek, bunun içinde yüksek kaliteli temel eğitimin çocuğun erken yaşlarından

Page 140: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

125

itibaren bir temel oluşturduğu, bunun da ilerde tüm gençleri bilgiye dayalı ekonominin

gerektirdiği yeni temel becerilerle donatması gerektiği belirtilmektedir. Genellenecek

olursa, eğitim ve öğretim sistemlerinin diğer unsurlardan ziyade bireysel ihtiyaç ve

talepleri dikkati almasının önemi vurgulanmaktadır. Zira birey eğer öğrenmek isterse

yaşamı boyu düzenli öğrenme etkinlikleri planlayabiliyor, bunun aksine erken

yaşlardaki deneyimleri başarısız ve kişisel olarak olumsuz ise, öğrenmeye devam etmek

istemiyor; yani öğrenme içeriği ve yöntemleri kendi kültürel perspektiflerini ve yaşam

deneyimlerini dikkate almayan eğitim ve öğretim etkinliklerine katılmak istemediği

tespit edilmiştir.

Memoranduma göre yaşam boyu öğrenmenin üç farklı biçimi vardır. Bunlar:

� Örgün eğitim – Eğitim ve öğretim kurularında yapılır. Tanınan yeterliliğe

ya da diplomaya götürür.

� Yaygın eğitim – Eğitim ve öğretim sisteminde örgün eğitime paralel

olarak yer alır. Resmi bir belgeye götürmeyen yaygın eğitim, sivil toplum

örgütleri, işçi örgütlere vb. yoluyla verilebildiği gibi örgün eğitim

kurumları tarafından tamamlayıcı olarak da verilebilir.

� İnformal Eğitim – Örgün ve yaygın eğitimdeki gibi amaçlanmış bir

eğitim olmak zorunda değildir. Daha ziyade bireylerin kendileri sayesinde

edindikleri bilgi ve becerilerin yine kendi bilgi ve becerilerine katkısıdır.

Yaşamın genişliği öğrenmenin örgün, yaygın ve informal eğitimin

tamamlayıcılığını da net ortaya çıkarmaktadır. Yaşam boyu ve yaşam genişliği

öğrenmenin sürekliliğini getirdiği için, etkili öğretme, öğrenme yöntemleri ve

bağlamlarının geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bunun için bilhassa yaygın ve informal

eğitimde öğrenmeye katılma ve çıktılarının anlaşılması ve taktir yollarının geliştirilmesi

temel amaçtır. (http://www.yayim.meb.gov.tr)

Şimdi de Avrupa Birliğinde yaşam boyu öğrenmeye değinelim. Avrupa Birliği

kurulduğundan beri daha ziyade ekonomik bir yapı olarak kabul edilmiştir. Nitekim

1970 li yıllara değin Avrupa Birliğinin eğitimle ilgili herhangi bir projesi olmamıştır.

Eğitimle ilgili ilk rapor 1973 yılındaki Avrupa Topluluğunda Yüksek Öğretim

Muhtırasıdır. İkincisi ise aynı yıl yayınlanan Avrupa Topluluğunda Açık Uzaktan Eğim

bildirisi olmuştur. 1980 li yılların ortalarından itibaren eğimin farklı alanlarına yönelik

programlar yürürlüğe girmiştir. Sürekli eğitimle ilgili ilk metin 1993 yılında hazırlanan

Page 141: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

126

Yeşil Bültendir. Diğer bir rapor ise komisyon kararı olan Beyaz Bültendir. 1995 yılında

hazırlanmış olan rapor yaşam boyu öğrenme konusunda birliğin amaçları ve yapılması

gerekenler belirlenmiş. Diğer bir yaşam boyu öğrenme etkinliği ise 1996 yılının

“Avrupa Yaşam Boyu Öğrenme” yılı ilan edilmiş olmasıdır.

Avrupa Birliğine üye ülkelerde 2000 yılında EURYDICE tarafından yaşam boyu

öğrenme adına yapılanlar raporlaştırılmıştır. Ve aynı yıl yaşam boyu öğrenme bildirisi

yayınlanmıştır.

Yaşam boyu öğrenme bildirisinin amacı, üye ülkelerle birlikte aday ülkeler ve

Avrupa Ekonomik Bölgesi üyelerinin katılımıyla yaşam boyu öğrenme konusunda

Avrupa seviyesinde bir müzakere başlatmaktır. (Akt. Akbaş; Özdemir,

http://www.yayim.meb.gov.tr)

Bilgi toplumları, yaşam boyu öğrenme vasıflarına sahip kişilere ihtiyaç

duymaktadır. Yani ne iş olursa yaparım lafı artık tarihe karışmıştır. Yerini vasıflı iş

gücüne bırakmıştır. Öyleyse bu bağlamda, öğrenmeyi öğrenmek nasıl

gerçekleştirilebilir?, diye bir soru sorulduğunda;

� Çeşitli kaynaklardan bilgiye sahip olmak,

� Bilgiyi problem çözmede, karar vermede ve planlama amacıyla kullanma,

� Bilgiyi günlü yaşantımızda kullanma,

� Bilgisayarın bilgiye ulaşacak bir aracı olarak görülmesinin sağlanmasında,

vb.

gerekçeleri bu tarzda sıralamamız mümkündür.

Yapılması gereken bireylerin bilgi ve beceri birikimini yenilemesi gerekmektedir.

Bu da öğrenmeye isteklilik ile gerçekleşir ki, bunun temeli okul yıllarında alınan

eğitimle atılır. Yeni teknolojiler ve ekonomik gelişmelerin getirdiği noktalar bireyleri

yaşam boyu öğrenmeye güdülemektedir. Yani hızlı zaman akışı, çağı yakalayarak

dünya ile bir düzeyde olma, işsizliğe çözüm yolları arayışı gibi faktörler bireyleri

öğrenmeye güdülemede başlıca etkenlerdir.

Geleneksel okul yapısı içinde didaktik öğretimin bireysel ve yaratıcı eğitimi

yeterince sağlayamadığı tespit edilmiştir. Bu nedenledir ki, tüm dünyada eğim açısından

ele alınan eğilimlerden başlıcası yaşam boyu öğrenmedir.

Page 142: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

127

Yaşam boyu öğrenme ihtiyacında;

� Mesleki çeşitlilik ve gelişim,

� Kişisel gelişim,

� Toplumsal gelişim, yer alır

Yaşam boyu öğrenmede klasik senkron –yüzyüze- öğrenmenin yanında –

asenkron- sanal ortam- öğrenim de bulunur.

Yunan filozofu Socrates;

“Eğitim, bir ebe rolünü üslenerek kişideki gizli düşünceleri bilinç haline

dönüştürmektir.”

diyerek eğitimde bireyselliğe dikkat çekmiştir.Öğrenimde zaman ve mekan

kavramı bulunmaz. Önemli olan öğrenmek ve bilgiyi kullanmaktır. (Çolakoğlu,

http://www.yayim.meb.gov.tr,2002)

Tüm bunlarda gösteriyor ki, öğrenme sınırsız ve süreklidir. Yaşadığımız müddetçe

her geçen gün yeni bir şeyler öreniyoruz. Önemli olan bunun farkına varabilmek ve

öğrenme istekliliğini duyabilmektir. Diyoruz ki, ben öğrendim; bitti diye bir şey yoktur.

Öğrenme sonsuzdur. Gelişen çağ ve teknoloji bize sınırsız imkanlar ve hizmetler

sunmaktadır. Tabi ki, yararlanmasını bilmek ve istekli olmak kaydıyla. İnsan

öğrendikçe ne kadar az bildiğini anlıyor. Hani “cahil atak olur” sözü vardır ya, tıpkı

buna nazire yapar gibi. Yerini yani, kendini daha iyi tanıyıp daha iyi yorumluyor.

Demek istiyoruz ki; öğrendikçe hayata, insanlara her şeye bakış açısı değişiyor. Daha

farklı anlıyor ve anlamlandırıyor dış dünyayı Olaylara değişik bakış açılarıyla farklı bir

boyuttan bakmasını öğreniyor. Öyleyse, daha önce dediğimiz öğrenme doğumdan

mezara sözünü doğrulayan yaşam boyu öğrenme, çıkış noktamız olsun diyoruz. Bilgiye

uzanan yolda.

Şimdi öğrendiklerimiz ışığında Avrupa Konseyinin dil ve kültür alanındaki önemli

bir çalışmasını yani “Avrupa Ortak Dil Kriterleri”ni ele alalım.

Page 143: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

128

3.9.2.2. Avrupa Ortak Dil Kriterleri

Avrupa Birliğinin eğitim ve kültür politikalarını yöneten en önemli örgüt Avrupa

Konseyidir. Avrupa Birliğinden önce kurulmuş Avrupa Konseyi birliğin eğitim ve

kültür politikalarını yürütmektedir. Avrupa Konseyi ile T.C. Milli Eğitim Bakanlığı

arasındaki eğitim uygulamaları, özellikle yabancı dil eğitimi alanındaki bağlantılar 1950

yılından beri devam etmektedir. (Demirel, http://www.yayim.meb.gov.tr,2005)

Avrupa Konseyi, dil ve kültür konularına çok önem vermektedir. Çünkü

Avrupa’daki çeşitli dil ve kültürleri Avrupa’nın geleceği için korunması ve

geliştirilmesi gereken ortak bir miras kabul etmektedir.

Avrupa Konseyinin dil ve kültür alanındaki önemli çalışmalarından biri “Avrupa

Ortak Dil Kriterleri” dir. “Avrupa Ortak Dil Kriterleri”nin hazırlanmasındaki amaç,

çeşitli ülkelerin eğitim kurumları arasındaki iş birliğini geliştirmek ve kolaylaştırmak,

dil sertifikalarının karşılıklı olarak tanınması, dil öğrenen ve öğretenlerin ders kitabı ve

sınav hazırlayanların ve eğim kurumlarının çalışmalarını artık ortak kriterler

doğrultusunda yapmaktır. Bunun uygulaması ise “Avrupa Dil Portfolyosi”dur.

Avrupa Ortak Dil Kriterleri (AODK), Avrupa Konseyi’nin Dil Kültür Eğitim

Çerçevesinde yürüttüğü önemli projelerden birisidir. AODK, Avrupa Konseyinin temel

ilkelerinden Çokdillilik ve Kültür ekseninde geliştirilmiştir. AODK, dilsel becerileri 6

düzeyde ele alarak bunları ayrıntılı bir şekilde tanımlamıştır.

AODK ve Avrupa Konseyi, Avrupa’da yaşayanların birbirleriyle iletişim

kalitesini dil ve kültür temelinde yukarıya çekmeyi amaçlamaktadır. Bunun

gerçekleşmesi durumunda insanlar daha iyi iletişim kuracaklar, daha mobil olacaklar ve

doğrudan birbirleriyle ilişki kurabileceklerdir. Böylelikle insanların birbirlerine

anlayışları ve aralarındaki işbirliğinin gelişeceği düşünülmektedir.

AODK, tüm Avrupa’da yabancı dil öğretimi müfredatı, ders kitapları, sınavları vb.

ortak bir çerçeve oluşturmaktadır. Ayrıca, yabancı dil öğrenenlerin, yaşam boyu

öğrenme süreçlerinin her kademesinde, dili ne derece, ne kadar öğrendiğini

değerlendirebilecek beceri düzeylerini tanımlamaktadır.

AODK yalnızca bir başvuru kaynağı niteliği taşır ve yabancı dil öğretiminde

Avrupa çapında ortak kriterleri belirlenmiş bir çerçeve metindir. (Gür, 2004)

Page 144: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

129

Tüm bunların ışığında, bunların son durağına ve gelinen noktaya gelelim şimdi.

Yani Avrupa Konseyinin dil ve kültür alanındaki önemli bir çalışması “Avrupa Ortak

Dil Kriterleri” nin bir uygulaması olan Avrupa Dil Gelişim Dosyası Projesinin içeriğine

geçelim.

Hep birlikte Avrupa Dil Gelişim Dosyası Projesinin kapağını açalım ve bu dipsiz

okyanusa birlikte dalalım.

Dil öğrenme bağlamında gördüğümüz ele aldığımız tüm yönelimlerden sonra

kişiyi bireysel olarak ele alan portfolyonun kapısını aralayalım. Oradan kendimizi

görelim. Yeterliliklerimizi ya da yetersizliklerimizi. Elimizde olanları ve olmayanları.

Kendimizi değerlendirme imkanı tanıyan hatta bize bunu sunan dosyanın içeriğine

süzülelim hep birlikte.

3.9.3 Avrupa Dil Gelişim Dosyası Projesi

Avrupa Diller Yılını kutlama etkinlikleri çerçevesinde Avrupa Konseyi, 15 – 17

Ekim 2000 tarihleri arasında Polonya’nın Cracow kentinde Eğitim Bakanları Daimi

Konferansı sonucunda imzalanan sonuç bildirgesiyle konseye üye tüm ülkelerde

Avrupa Dil Gelişim Dosyası Projesi’nin uygulamasına karar verilmiştir.

Projenin temel amacında her Avrupa vatandaşının dil pasaportuna sahip olması

vardır. Dil pasaportuna sahip olmanın kökeninde, çok dilli insan yetiştirmek ve onları

çok dil öğrenmeye kanalize etmek bulunur.

Her Avrupa vatandaşının ilköğretimde birinci yabancı dili, orta öğretimde ikinci

yabancı dili ve üniversitede üçüncü yabancı dili öğrenmeye teşvik etmek projenin

amaçlarındandır.

Uygulama, birden çok Avrupa dilini öğrenmeyi ön plana çıkararak bu süreç yaşam

boyu devam edecek ve bireyler her yaşta bir Avrupa dilini öğrenebilecektir. Proje

yabancı dil öğretimine köklü bir değişim getirmektedir. Yani grameri öğretmek yerine

dil becerilerini öğretmek ön plana çıkmakta, önem kazanmaktadır. (Demirel,

http://www.yayim.meb.gov.tr, 2005)

Page 145: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

130

Avrupa Dil Gelişim Dosyası Semineri, 23-25 Ekim 2003 tarihinde İstanbul’da

yapılmıştır. Üç gün süren seminere Avrupa Birliği üyesi 40 ülkeden Avrupa Konseyi

Dil Gelişim Dosyası Onaylama Komitesi (Coucil of Europe – Language Policy

Division) üyeleri katılmıştır.

Türkiye’nin ev sahipliğini yaptığı Avrupa Dil Gelişim Dosyasının ulusal

koordinatörü Prof.Dr. Özcan Demirel’in açılışını yaptığı seminerde, dil pasaportunun

özetlenmesi (Language Passport Summary) ve ilköğretim çağındaki öğrencilere Dil

Pasaportu (Language Passport for younger learners) ana başlıkları altında yapılacak

çalışmalar yer almıştır. (http://www.tomer.ankara.edu.tr/html/bulten/2003/bulten-23-

16html)

Dil Gelişim Dosyası, öğrencinin elde ettiği başarıları ve kazanımları kaydeden ve

dil gelişimi ile ilgili yeterliliklerini belirleyen bir dokümandır. Dil dosyasının içinde dil

pasaportu, dil öğrenim geçmişi (biyografisi) ve dil dosyası bulunur.

Dil gelişim dosyasının iki işlevi vardır. Birincisi bilgilendirme işlevi, ikincisi

eğitsel işlevdir. Bilgilendirme işlevi, kişinin dil özgeçmişi hakkındaki bütün bilgilerin

dosyada yer almasıdır. Yani bildiği diller, yetirlilik düzeyi aldığı diploma sertifika ya da

belgeleri içerir. Dil gelişim dosyasının eğitsel işlevine gelince, bireyin dil öğrenme

konusunda kendi kararlarını kendinin verebilmesi ve dil öğrenme konusunda öğrencinin

öğrenme otonomisine sahip olmasına dayanır.

Öyleyse şimdi yukarıda değindiğimiz dil gelişim dosyasının içinde bulunan dil

pasaportu, dil öğrenim geçmişi (biyografisi) ve dil dosyasının içeriğine bakalım.

Dil Pasaportu - Öğrencinin bildiği Avrupa Dillerini, bu dillerin düzeylerini ve

dilde sahip olduğu yeterlik düzeylerini gösteren bir belgedir. (Demirel, 2003)

Dil pasaportunda belirlenen dil düzeyleri temel, orta ve ileri düzeyde olmak üzere

altı aşamadan meydana gelir. (Bakınız EK-1 Dil Düzeyleri Tablosu)

I. Başlangıç Düzeyi A1 Giriş (Breakthrough)

(Temel Kullanıcı) A2 Basamak (Waystage)

II. Orta Düzey B1 Eşik (Threshold)

(Bağımsız Kullanıcı) B2 Üstünlük (Vantage)

III. İleri Düzey C1 Yeterlilik (Proficiency)

Page 146: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

131

(Yetkin Kullanıcı) C2 Mükemmellik (Mastery)

(http://www.fetu.metu.edu.tr/documents/ozcandemirel/ptt)

Dil yeterlilik alanları dört temel dil becerileri olan dinleme, konuşma, okuma ve

yazma becerilerine göre belirlenir. Dil becerileri anlama bağlamında dinlediğini anlama

ve okuduğunu anlama olarak ikiye ayırırken, konuşma becerisi ise karşılıklı konuşma ve

sözlü anlatımdan meydana gelir. Yazma becerisi de yazılı anlatımı olmak üzere dil

becerileri üç aşamada ele alınır. Ayrıca Avrupa Konseyi dil düzeyini altı aşamada ele

alarak dil öğrenimine standartlar getirmektedir. Bu standartları da bireylerin

belgelemesi istenir. Böylelikle standartlaşma, belgelendirmeyle anlam kazanmış olur.

(Bakınız EK-2 Dil düzeyleri ve belgelendirme Sınavları) (Demirel,

http://www.yayim.meb.gov.tr)

Dil Öğrenim Geçmişi (Dil Biyografisi) - Öğrencinin dil özgeçmişinin yer aldığı

bölümdür. Yani öğrencinin yabancı dil öğrenme sürecini, dili öğrenme amaçlarını,

gelişimini ve dil öğrenme deneyimlerini içerir (Demirel, 2003). Dil biyografisi; Dilsel

Hedefler, Dilsel Özgeçmiş, Önemli Dilsel ve Kültürel Deneyimler ve Dilsel Durum

olmak üzere genellikle dört bölümden oluşur.

Dilsel hedefler bölümünde, öğrenilen dilin niçin öğrenildiği ve öğrenenin hangi

hedeflerinin olduğunun yazıldığı bölümdür.

Dilsel Özgeçmiş, dil öğrenimi ile ilgili her türlü deneyimin kronolojik olarak yer

aldığı bölümdür.

Önemli Dilsel ve Kültürel Deneyimler, o dil ile ilgili yaşanılan çok özel ve dil

öğrenme sürecine önemli etkisi olmuş olaylar yazılır.

Dilsel Durum bölümü, “Kendini Değerlendirme Listesi” olarak adlandırılan

listeden oluşmaktadır. (Gür,2004) Bu liste için (Bakınız EK-3 Kendini Değerlendirme

Kontrol Listesi)

Böylelikle Dil Gelişim Dosyası ile kendini değerlendirme (self-assessment)

kavramı da ortaya çıkmıştır. Bu değerlendirme kavramıyla birey kendini ve dil gelişim

sürecini değerlendirme fırsatı bulur. (Demirel, 2003)

Dil Dosyası - Üçüncü ve son bölümdür. Orijinal belgelerin içine konulduğu tek

bölüm niteliği taşır.

Page 147: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

132

Bu bölümde sertifikalar, diplomalar veya çeşitli onayların yanında, başarılı

bulunmuş çeşitli ödevler, yazılır, resimler, fotoğraflar, raporlar ya da görüntü kayıtları,

yazılmış şiirler gibi belgeler yer alır. (Gür,2004)

3.9.4 Avrupa Dil Projesinin Türkiye’de Uygulanması

Avrupa Dil Projesi Türkiye’de, Milli Eğitim Bakanlığı, Talim ve Terbiye Kurulu

Başkanlığında 2001 tarihinde alınan bir Makam Onayı ile başlatılmıştır.

Öncelikle yabancı dille eğitim yapan özel Türk okullarında, Anadolu liseleri ve

süper liselerde başlaması daha sonra kademeli olarak genel liselere doğru

yaygınlaştırılmasına karar verilmiştir. (Demirel, http://www.yayim.meb.tr,2005)

Avrupa Dil Gelişim Dosyası Proje Koordinatörlüğü7nü Hacettepe Üniversitesi

eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Özcan DEMİREL yürütmektedir.

Avrupa Dil Pasaportu’nu ise normal pasaporttaki gibi Dışişleri Bakanlığı yerine

Milli Eğitim Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Diller Araştırma

Uygulama Merkezi (TÖMER) tarafından verilmesi planlanmaktadır.

Dil Gelişim Dosyası Projesi İstanbul, Ankara, Antalya’da 30 ortaöğretim, 15

İlköğretim olmak üzere toplam 45 pilot okulda uygulanmaktadır. Buradan hareketle

ilköğretimi bitiren öğrencilere A1 düzeyinde, ortaöğretimdekilerin A2 düzeyinde,

Anadolu Meslek Lisesi mezunlarının B1 ve Anadolu Liseleri ile özel okul mezunlarının

ise B2 veya C1 düzeyine erişmeleri hedeflenmektedir.

(Kas,http://www.Tempodergisi.com.tr/toplum_politika/07769/,2006)

45 üyesi bulunan Avrupa Konseyine Türkiye, Dil Portfolyosunu hazırlayan ilk 15

ülke arasında yer almaktadır.

TÖMER’in kamuoyunu bilgilendirmek için 14 Haziran 2004 günü yaptığı

“Avrupa Dil Portfolyosu ve TÖMER” konulu panel ve basın toplantısında Prof.Dr.

Özcan Demirel’de katılarak proje hakkında Avrupa’daki kültürel çeşitlilik ve tek dilli

Avrupa’nın imkansızlığından dolayı yeni bir politikayla çok dilliliğin benimsendiğini

bunun da eğitim politikalarına yansıması gerektiği görüşüne yer vermiştir.

Uygulamadaki ana amacın, çok dilliliğin özendirilmesi ve dil eğitiminin

Page 148: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

133

şeffaflaştırılması olduğu üzerinde durarak Dil Portfolyosunun önemini vurgulamıştır.

(http://www.tomer.ankara.edu.tr/htm/bulten-bulten_temmuz2005/bulten_18_2htm,2004)

Türkiye’de Avrupa Dil Dosyası Pilot çalışmaları yapan okullardan bahsetmiştik.

Şimdi Avrupa Dil Gelişim dosyası dil dersler becerilerine göre değerlendirme ağırlıkları

bir çizelgede görelim.

Tablo 3.9.4.1 Avrupa Dil Gelişim Dosyası Pilot Uygulama Okullarının Dil

Dersleri Becerilerine Göre Değerlendirme Ağırlıkları

İngilizce Fransızca Almanca

Ara

Sınav

Dönem

Sonu Sınavı

Ara

Sınav

Dönem

Sonu Sınavı

Ara

Sınav

Dönem

Sonu Sınavı

Okuma % 20 % 20 % 20 % 20 % 20 % 20

Yazma % 20 % 20 % 15 % 15 % 15 % 15

Dil-Kelime Bilgisi - - % 15 % 15 % 15 % 15

Dinleme % 20 % 20 % 15 % 15 % 15 % 15

Konuşma % 20 % 20 % 15 % 15 % 15 % 15

Avrupa Dil Gelişim

Ürün Dosyası

% 20 % 20 % 20 % 20 % 20 % 20

Çizelgeye göre bir öğrenci İngilizce dersi ara sınavından şu notları alsa;

Ara sınav: Okuma : 80x20 / 100=16

Yazma : 70 x 20 / 100=14

Dinleme : 50 x 20 / 100=10

Konuşma : 70 x 20 / 100=14

Dil Gelişim Dosyası: 80 x 20 / 100=16

TOPLAM: 70

Öğrencinin İngilizce dersi ara sınav notu buna göre 100 üzerinden 70’tir.

Ürün dosyası % 20= - % 15 Ürün Dosyası

- % 5 Quiz + Öğretmen Değerlendirmesi

olarak değerlendirilecektir.

Page 149: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

134

Yabancı dil programlarında ölçme değerlendirmenin Avrupa Dil Dosyası beceri

ve basamaklarına uygun olarak yapılması gerekmektedir. Yani okuma, yazma, dinleme

ve konuşma becerileri sınavlarında “Dilde 4 beceri” esas alınarak sınav yapılmalıdır.

(http://talimterbiye.mebnet.net/duyurular/avrupadilgel1.html,2005)

3.9.5 “DİL PASAPORTU” Ne Sağlıyor?

Avrupa Konseyine üye ülkelerde çalışmak veya oturma izni almak isteyenler 2005

yılından itibaren Dil Pasaportuna sahip olmak zorundalar. Bunun için çalıştığı ülkenin

dilini A2 veya B1 düzeyinde bilmeyenlere çalışma ve oturma izni verilmeyecektir.

Ayrıca, Avrupa Birliğinin projelerinde görev alacaklardan da Dil Pasaportu istenecektir.

Daha önce hazırlıklarını yapan ülkeler bundan sonra pasaport işlemlerini devreye

girdireceklerdir. Yani her işveren yabancı işçilerden o ülkenin dilini bildiğini

belgilendirmelerini isteyecektir. Burada amaç, Avrupa dillerinin öğrenilmesi ve diğer

farklı kültürlere hoşgörüyle bakılması ve serbest dolaşımın da kontrol edilmesi

planlanmıştır.

Türkiye’de gelecek yıldan itibaren liseyi bitirenlere yabancı dil düzey belirleme

sınavı yapılarak, sınavın sonucuna göre dil pasaportu verilecek. Pasaportu lise

müdürleri verecek. Öğrenciler başarılarına göre A1, A2 başlangıç, B1, B2 orta ve C1,

C2 ileri düzey yabancı dil bildiğini gösteren belgeler verilecektir. (http://www.gurbet-

port.com,2004)

Avrupa Konseyine üye ülkelerin milli eğitim bakanları tarafından imzalanan

anlaşma gereğince 2005 yılından itibaren Avrupa’da dil pasaportu uygulanmasına

geçiliyor.

Avrupa Dil Gelişim Dosyası Projesinin Koordinatörü Prof.Dr. Özcan Demirel, 28

ülkede çalışmaların tamamlandığını söyleyerek, uygulamanın Avrupa genelinde

yaygınlaşması için tüm üye ülkenin sorumluluklarını yerine getirmesinin gerektiğini

belirtmiş ve Türkiye’nin bu çalışmalarda ödevini yaparak ilk on ülke arasında yer

aldığını söylemiştir. (http://www.haberim.com,2004)

Page 150: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

135

Bilgilerin ışığında görüyoruz ki, dil pasaportuna sahip olmak bize Avrupa

Konseyine üye ülkelerde çalışma ve oturma iznine sahip olmamızı sağlıyor. Öyleyse bir

hatta birkaç dil bilmek bize artı imkanlar vermektedir. Yeterliliklerimizi belgelendirerek

bunu ihtiyaçlarımız doğrultusunda kullanabiliriz.

Aynı zamanda, hem bir dil öğreniyor, hem de öğrendiğimiz dilin düzeyini görerek

kendimizi sınayabiliyoruz. ve biz bunları belli bir zaman diliminde değil tüm bir yaşamı

kapsayan süreçte gerçekleştirebiliyoruz. Yani yaşamın her anında. Böylece daha önce

dediğimiz gibi “Yaşam boyu dil öğrenme”yi kendimize amaç edinebiliriz. Zira,

öğrenme sınırsızdır.

Her yaşta ve her durumda öğrenmeyi gerçekleştirebiliriz. Öyleyse, dil

pasaportunun sağladıklarına sahip olmak için öncelikle biz öğrenmeyi istemeli ve bir

yerden başlamalıyız.

Page 151: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

136

SONUÇ

Bu çalışmayı, son on yılda yabancı dil öğretiminde uygulanan ve eğitimde devrim

yaratan yönelimleri tanıtmak için yaptık.

Bu yönelimler son yılarda yabancı dil öğretiminde uygulanmaya başlamıştır.

Çünkü gelişen teknoloji ve değişen dünya ile birlikte yaşantımız da değişmektedir. Bu

da doğal olarak görüşlerimizi de değiştirmektedir ve değiştirmeye de devam edecektir.

Bu bağlamda dilebiliriz ki, Avrupa Konseyi’nin eğitimle ilgili olarak aldığı en

önemli kararlardan biri olan yaşam boyu öğrenme de bilgi toplumuna ve ekonomisine

geçişte rehber bir ilke olarak kabul edilir. Burada Konsey, Avrupa Birliğinin kültürel,

ekonomik ve sosyal alanlarda Bilgi Çağı’na girdiğinin altını çizmektedir. Buradan

hareketle, doğal olarak öğrenmenin de, yaşam ve çalışma kalıplarıyla birlikte

değiştiğine, bu nedenle de bireylerin bu değişime ayak uydurmasından ziyade bu işleri

yapmanın yollarının değişmesi gerektiğini deklare etmiştir.

Konsey aldığı kararları hayata geçirmek için bir memorandum hazırlamıştır.

Memorandum’a göre, bilgi, beceri ve anlayışın, iş, ev, okul, üniversite gibi hangi

ortamda öğrenilirse öğrenilsin yaşam boyu geçerli olmayacağı üzerinde durulmuştur.

Yaşam boyu öğrenmenin beşikten mezara değin süren sınırsız bir süreklilik arz ettiğinin

altı çizilmektedir. Bunun için de, temel eğitimin tüm gençleri temel becerilerle

donatması gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, Eğitim ve öğretim sistemlerinin

bireysel ihtiyaç ve talepleri dikkate almasının önemi vurgulanmıştır.

(http://yayim.meb.gov.tr)

Tüm bunlarda yabancı dil öğretiminin yeniden yapılandırılması sonucunu

getirmiştir. Gelişen teknoloji ve bunun insan hayatına girmesi dilin geleneksel yollarla

öğretimini yetersiz kılmıştır.

Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği ile birlikte 2001 yılını “Avrupa Diller Yılı”

olarak kutlamaya karar vermişlerdir. Bu bağlamda, 2001 yılı Avrupa Diller Yılı projesi

47 ülkeyi içermektedir. Proje kapsamında yapılacak etkinliklerde, Avrupa’daki zengin

dil varlığının ve çeşitliliğin karşılıklı olarak birbirini geliştirmesi ve zenginleştirerek

birden fazla dil öğrenimini yaygınlaştırması amaçları arasındadır. (Güven,

http://www.turkishweb.com/Tuerkce/Seite5.htm)

Page 152: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

137

Yeni yönelimleri araştırmalarımızda gördük ki, öğrenci pasif bir şekilde bilgiyi

öğretmenden almıyor. Bunun yerine kendi çaba ve girişimleriyle, diğer öğrencilerle

bizzat etkileşime girerek bilgiyi kendisi bulmaktadır. Bu da öğretimi, öğretmen

merkezli öğretimden, öğrenci merkezli öğretime getirmektedir. Öğrenci bilgiyi yaparak,

yaşayarak öğrenmektedir. Yeni yönelimler gramer kalıpları yerine dinleme, konuşma,

okuma ve yazmadan oluşan dört dil becerisini hedef almaktadır. Bilhassa Avrupa Dil

Gelişim Dosyası Projesi tamamen bu hedefler üzerine kurulmuştur.

Daha önce değindiğimiz Avrupa Diller Yılı etkinliklerinde, Avrupa Konseyi,

Avrupa Dil Gelişim Dosyası uygulamasını tüm üye ülkelerde başlamasını ilke

edinmiştir. Demirel (2003)’e göre; Uygulama yabancı dil öğrenimine yeni kavramlar

getirmiştir. Bunlar öğrenen özerkliği ve kendini değerlendirmeyi öğrenme ve kültürler

arası deneyim kazanmadır. Tabi en önemlisi ise yabancı dil öğretiminde köklü bir

değişime gidilecek olduğunu savunmaktadır..

Yeni yönelimler geleneksel anlayışın tersine öğrenciyi öğrenme ortamına

katmaktadır. Bu da öğrencinin daha iyi öğrenmesine zemin hazırlamaktadır.

Aynı zamanda yeni yönelimlerde görüyoruz ki bireysellik ön plana çıkmaktadır.

Her öğrencinin kendi kapasitesi ve hızına göre ilerleme imkanı sunulmaktadır. Bunların

nasıl olduğunu yeni yönelimleri ele alırken detaylı bir şekilde değindik.

Sonuç olarak diyoruz ki, bilgi çağında, bilgi toplumunda yaşayan bireyler olarak

bilginin hazır elimize konmasını beklemeyelim. Yani balık yemeği değil, balık tutmayı

öğrenelim. Bir yerlerden başlamalıyız. 21. yüzyılda “yaşam boyu öğrenmeyi” ilke

edinip birden çok dil bilen bireyler olmalıyız. Gelişen teknoloji ve ilerleyen bilgi çağı

ışık olsun yolumuza.

Page 153: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

138

KAYNAKÇA

1. Akpınar, Y. (1999), “Bilgisayar Destekli Öğretim ve Uygulamalar”, Ankara, Anı

Yayıncılık

2 .Aykaç, N. (2005), “Aktif Öğretim Yöntemleri”, Ankara, Naturel Yayınları

3. Büyükkaragöz, S.; Çivi, C. (1999), “Genel Öğretim Metodları”, İstanbul, Öz Eğitim

Yayınları

4 .Caine, R.N.; Caine, G. (2002), “Beyin Temelli Öğrenme”, Ankara, Nobel Yayınları

5. Demircan, Ö. (1988), “Dünden bugüne Türkiye’de Yabancı Dil”, İstanbul, Remzi

Kitapevi

6. Ed. Demirel, Ö. (2005), “Eğitimde Yeni Yönelimler”, Ankara, Pagem A Yayınları

7 .Demirel, Ö. (2003), “Yabancı Dil Öğretimi” Ankara, Pagem A Yayınları

8. Ed. Doğanay, A.;Ed.Karip, E., (2006), “Öğretimde Planlama ve Değerlendirme”,

Ankara, Pagem A Yayınları

9. Duman, B. (2004), “Öğrenme-Öğretme Kuramları ve Süreç Temelli Öğretim”,

Ankara, Anı Yayıncılık

10. Gür, Ö. (2004) “Avrupa Ortak Dil Kriterleri Çerçevesinde Türkiye’de

Yetişkinlere Yönelik Yabancı Dil Olarak Almanca Öğretimi”, Yayınlanmamış

Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.

11. Hengirmen, M. (1993), “Yabancı Dil Öğretim Yöntemleri”, Ankara, Engin Yayınevi

12. Saban, A. (2005), “Çoklu Zekâ Teorisi ve Eğitim”, Ankara, Nobel Yayınları

13. Senemoğlu, N. (2003), “Gelişim, Öğrenme ve Öğretim”, Ankara, Gazi Kitabevi

14. Özden, Y. (2005), “Öğrenme ve Öğretme”, Ankara, Pagem A Yayınları

Page 154: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

139

İNTERNET SİTELERİ

1. http://www.aksiyon.com

2. http://www.bilkent.edu.tr/~serpilt/bro.htm.2002

3. http://www.cagdasegitim.net/2005

4. http://www.cokluzeka.com/defauld.asp=?bdum=kaynaklar&id=56,2004

5. http://www.dallog.com/devletler/osmanli/osmanli.htm

6. http://www.ecml.at/Tukish.pdf.2005

7. http://www.dallog.com/devletler/karahanlılar.htm

8. http://www.dallog.com/devletler/selcuk/selcuk.htm

9. http://www.deltur.cec.eu.int/default.asp?pId=3&lang=08prnId

10. http://www.ecml.at/pdf/Turkish.pdf.2005

11. http://www.egitim.aku.edu.tr/ergun.5htm,1998

12. http://www.egitim.aku.edu.tr/tamogrenme.doc

13. http://www.egitimbilim.com/makaleler.1htm,2006

14. http://www.epo.hacettepe.edu.tr/eleman/nurayhoca/makaleler/tamorg.htm

16. http://www.gaziattepeic.org/index.php?sf=170

17. http://www.gencbilim.com/beyninyapısı.htm

18. http://www.geocities.com/eltmethods/silentturkce

19. http://www.geocities.com/projetabanli/15.htlm,2002

20. http://www.geocities.com/projetabanli/15html,2005

21. http://www.gurbetport.com.2004

22. http://www.haberim.com.2004

23 . http://www.irankulturevi.com

24. http://www.italyaonline.net/italyahakkında

Page 155: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

140

.

25.http://www.meb.gov.tr/duyurular/duyurular/AvrupaBirligi2004/ABEgitimProg

TurkigeninKatilimi.html

26. http://www.stu.inonu.edu.tr/~e040040026/Bilgi.1.htm

27. http://www.talimterbiye.mebnet.net/duyurular/avrupadilge.1.html,2005

28. http://tbmm.gov.tr/ul-kam/akpm/orta/main-genel.html

29. http://www.tdk.gov.tr

30. http://www.tempodergisi.com.tr/toplum_politika/07769/2006

31. http://www.tr.wikipedia.org/wiki/Avrupa-Birli%C4%9Fi

32. http://www.tomer.ankara.edu.tr/html/bulten/2003/bulten-23-16.html

33. http://www.turkcebilgi.com

34. http://www.turkcebilgi.com/ansiklopedi

35. http://www.turkoloji.cu.edu.tr

36. http://www.turkischweb.com/Tuerkce/Seite5.htm.

37. http://ua.gov.tr/portal/page?-pagied

38. http://www.yadem.com.edu.tr/1stELT/TR.Yunus_Alyaz.AlistirmaTurleri.htm

39. http://www.yayim.meb.gov.tr/dergiler/150/yılmaz.htm.2001

40. http://yayim.meb.gov.tr

41. http://www.wikipedia.org

Page 156: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

141

EK -1 DİL DÜZEYLERİ

A1 A2 B1 B2 C1 C2

Dinleme

Benimle, ailemle ve yakın çevremle ilgili tanıdık sözcükleri ve çok temel kalıpları, yavaş ve

net konuşulduğunda anlayabilirim.

Beni doğrudan ilgilendiren konularla ilişkili kalıpları ve çok

sık kullanılan sözcükleri anlayabilirim. (Örneğin; En temel kişisel ve ailevi bilgiler, alışveriş,

yerel çevre, meslek). Kısa, net, basit ileti ve duyurulardaki temel

düşünceyi kavrayabilirim.

İş, okul, tatil vb. ortamlarda sürekli karşılaşılan bildik konulardaki net, standart konuşmanın ana hatlarını

anlayabilirim. Güncel olaylar ya da kişisel ilgi alanıma giren konularla

Güncel bir konu olması koşuluyla uzun konuşmaları, konferansları ve açık

oturumları ana hatlarıyla takip edebilirim. Televizyon haberlerini ve güncel olaylara ilişkin programların

çoğunu anlayabilirim. Standart dildeki filmlerin çoğunu anlayabilirim.

Açıkça yapılandırılmamış ve ilişkiler açıkça belirtilmemiş sadece ima

edilmiş olsa bile uzun konuşmaları anlayabilirim. Televizyon

programlarını ve filmleri fazla zorluk çekmeden anlayabilirim.

İster canlı ister yayın ortamında olsun, normal anadili konuşma

hızında bile, aksana alışmam için biraz zaman olması koşuluyla hiçbir konuşma türünü anlamakta zorluk

çekmem.

Okuma

Katolog, duyuru ya da afiş gibi yazılı metinlerdeki adları,

sözcükleri ve çok basit tümceleri anlayabilirim.

Kısa ve basit metinleri okuyabilirim. İlanlar, kullanım klavuzları, mönüler ve zaman çizelgeleri gibi basit günlük metinlerdeki genel bilgileri kavrayabilir ve kısa kişisel mektupları anlayabilirim.

Meslekle ilgili ya da günlük dilde en sık kullanılan sözcükleri içeren

metinleri anlayabilirim.

Yazarların belirli tutum ya da görüşü benimsedikleri, güncel sorunlarla ilgili makaleleri ve raporları okuyabilirim.

Çağdaş edebi düzyazıyı anlayabilirim.

Üslup farklılıklarını da ayırt ederek uzun ve karmaşık, somut ya da edebi

metinleri okuyabilir, ilgi alanımla alakalı olmasalar bile herhangi bir uzmanlık alanına giren makale ve uzun teknik bilgileri anlayabilirim.

Kullanma klavuzları, uzmanlık alanına yönelik makaleler ve yazınsal

yapıtlar gibi soyut, yapısal ve dilbilgisel açıdan karmaşık hemen

hemen tüm metin türlerini kolaylıkla okuyabilir ve anlayabilirim.

Karşılıklı Konuşma

Karşımdaki kişinin söylediklerini daha yavaş bir konuşma hızında

yinelemesi ve söylemek istediklerimi oluşturmada bana

yardımcı olması koşuluyla, basit yoldan iletişim kurabilirim. O

anki gereksinime ya da çok bildik konulara ilişkin alanlarda basit

sorular sorabilir ve cevap verebilirim.

Bildik konular ve faaliyetler hakkında doğrudan bilgi

alışverişini gerektiren basit ve alışılmış işlerde iletişim

kurabilirim. Genellikle konuşmayı sürdürebilecek kadar anlamasam da kısa sohbetlere katılabilirim.

Dilin konuşulduğu ülkede seyahat ederken ortaya çıkabilecek bir çok

durumla başa çıkabilirim. Bildik, ilgi alanıma giren ya da günlük yaşamla

ilgili (Örneğin; aile, hobi, iş yolculuk ve güncel olaylar) konularda hazırlık yapmadan konuşmalara katılabilirim.

Anadilini konuşan kişilerle anlaşmayı mümkün kılacak bir akıcılık ve

doğallıkla iletişim kurabilirim. Bildik bağlamlardaki tartışmalarda, kendi görüşlerimi açıklayıp destekleyerek

etkin bir rol oynayabilirim.

Kullanacağım sözcükleri çok fazla aramaksızın, kendimi akıcı ve doğal bir biçimde ifade edebilirim. Dili, toplumsal ve mesleki amaçlar için

esnek ve etkili bir şekilde kullanabilirim. Düşünce ve

fikirlerimi kesin ve kendimden emin bir ifadeyle dile getirebilir ve

karşımdakilerin konuşmalarıyla örtüştürebilirim.

Hiç zorlanmadan her türlü konuşmaya ya da tartışmaya

katılabilir, deyimler ve konuşma diline ait ifadeleri anlayabilirim. Kendimi akıcı bir şekilde ifade

edebilir, anlamdaki ince ayrıntıları kesin ve doğru bir biçimde yansıtabilirim. Bu sorunla

karşılaşırsam, geriye dönüp, karşımdaki insanların fark etmelerine

fırsat vermeyerek bir ustalıkla ifadelerimi yeniden yapılandırabilirim.

Sözlü Anlatım

Yaşadığım yeri ve tanıdığım insanları betimlemek için basit kalıpları ve

tümceleri kullanabilirim.

Basit bir dille ailemi ve diğer insanları, yasam koşutlarımı, eğitim eçmişimi ve son

işimi betimlemek için bir dizi kalıp ve tümceyi kullanabilirim.

Deneyimlerimi, Hayallerimi, umutlarımı, isteklerimi ve olayları betim temek için

çeşitti kalıplan yalın bir yoldan birbirine bağlayabilirim. Düşünce ve planlara

ilişkin çıklamaları ve nedenleri kısaca sıralayabilirim. Bir öyküyü anlatabilirim,

bir Kitap ya da filmin konusunu aktarabilirim ve izlenimlerimi belirtebilirim.

Çok çeşitli konularla ilgili açık ve ayrıntılı betimlemeler sunabilirim. Çeşitli seçeneklerin lumlu

ve olumsuz yanların ı ortaya koyarak bir konu hakkında görüş bildirebilirim.

Alt temalarla bütünleştirerek, belirti fikirler geliştirip uygun bir sonuçla bağlayarak, karmaşık konuları açık ve ayrıntılı bir biçimde betimleyebilirim..

Bağlama uygun bir üslupla ve dinleyenin önemli noktaları ayırt edip anımsamasına yardımcı

olacak etkili ve mantıksal bir yapılandırmayla, açık, akın bir betimleme ya da karşıt görüş

sunabilirim.

ANLAMA KONŞMA YAZMA

Yazılı Anlatım

Kısa ve basit tümcelerle kartpostal yazabilirim. Örneğin; isim, uyruk ve adres

gibi kişisel bilgi içeren formları doldurabilirim.

Kısa, basit notlar ve iletiler yazabilirim. Teşekkür mektubu gibi çok kısa kişisel mektupları

yazabilirim.

Bildik ya da ilgi alanıma giren konularla bağlantılı

basi! bir metin yazabilirim. Deneyim ve izlenimlerimi betimlemek

için kişisel mektuplar yazabilirim.

Görüşlerimi ayrıntılı bir biçimde, açık ve iyi yapılandırılmış metinlerle ifade edebilirim. Bir mektup, kompozisyon ya da raporda,

önemli olduğunu düşündüğüm konulan ön plana çıkararak

karmaşık konular hakkında yazabilirim. Hedef

okuyucuya uyacak bir üslup seçebilirim.

Uygun bîr üslup açık, akıcı metinler yazabilirim. Okuyucunun önemli noktalan ayırt edip anımsamasına yardımcı alacak

etkili, mantıksal bir yapılandırmayla bir durum ortaya koyan karmaşık

mektuplar, raporlar ya da makaleler yazabilirim.

Meslekî ya da edebî yapıt özetleri ve eleştirileri

yazabilirim.

(Demirel, 2003 s. 172,173,174,175)

Page 157: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

142

EK-2

DİL DÜZEYLERİ VE BELGELENDİRME SINAVLARI (Almanca, Fransızca, İngilizce)

Düzey Almanca Fransızca İngilizce A1 A2 Grundbaustein

Deutsch als Frmdsprache (GBS

Daf)

Certificat d’Etudes de Français

Pratique 1 (CEFP1)

Key English Test (KET)

B1 Zertifikat Deutsch (ZD)

Certificat d’Etudes de Français

Pratique 2 (CEFP2)

Preliminary English Test (PET)

B2 Diplôme de Langue Française (DL)

First Certificate in English (FCE)

C1 Zentrale Mittelstufenprüfunf

(ZMP)

Diplôme Supérieur d’Etudes Françaises

Modernes (DS)

Certificate in Advanced English

(CAE) C2 Zentrale

Oberstufenprüfung (ZOP) Kleines

Deutsches Sprachdiplom

(KDS)

Diplôme de Hautes d’Etudes Françaises

(DHEF)

Certificate of Proficiency in English (CPE)

(Demirel, 2003, s.187)

Page 158: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

143

EK-3 KENDİNİ DEĞERLENDİRME KONTROL LİSTESİ

(B-1 Düzeyi için örnek: İngilizce, Fransızca, Türkçe)

AVRUPA DİL GELİŞİMDOSYASI

Bu çizelge sizin kendi öğrenme süreciniz ve ulaşmak istediğiniz amaçlar üzerinde düşünmeniz için yararlı bir rehber olacaktır. Bu çizelgeyi ne yapabileceğinizi düşündüğünüzü sütun 1’de kaydetmede kullanın. Öğretmeninizden de ne yapabileceğinizin değerlendirmesini Sütun 2’de yapmasını isteyin. 3. Sütuna da yabancı dil öğrenme hedeflerinizle ilgili düşüncelerinizi belirtin. İşaretlemede aşağıdaki sembolleri kullanır: Sütun 1 ve 2’de Yapabildikleriniz için (+) Kolayca yapabildikleriniz için (++) Yapamadıklarınız için de (-) B

en

Öğr

etm

enim

Hed

efle

rim

Dinleme 1 2 3

Zaman zaman bazı sözcük ve deyimlerin tekrarını istemek zorunda kalsam da günlük bir konuşmayı takip edebilirim.

Genelde, standart dille açık ifade edilen bir konuşmanın ana hatlarını takip ederim.

Kısa bir öyküyü anlayabilir ve sonra ne olacağına ilişkin varsayımlar oluşturabilirim.

Radyo haberlerini ve ilgi alanıma giren bank kayıtlarını ana hatlarıyla anlayabilirim.

Hakkında bilgi sahibi olduğum televizyon programlarındaki konuların ana hatlarını anlayabilirim.

Günlük hayatta kullanılan aletlerin kulanım yönergelerinde geçen basit teknik bilgiyi anlayabilirim.

Okuma 1 2 3

Günlük konulara ilişkin kısa gazete haberlerinin ana konularını anlayabilirim.

Belli bir konuda görüş belirten makale ve röportajları okuyabilir ve anlayabilirim.

İlgi alanıma giren metinlerde geçen bilinmeyen sözcük ve deyimlerin anlamını tahmin edebilirim.

Haber gibi kısa metinlere göz atarak kimin, neyi, nerede yaptığına ilişkin konular hakkında bilgi sahibi olurum.

Broşürlerdeki en önemli bilgiyi anlayabilirim.

Kısa mesaj ve iş mektubu gibi resmi yazışmaları anlayabilirim.

Özel mektuplardaki olay, duygu ve dileklerle ilgili bölümleri anlayabilirim.

İyi kurgulanmış bir öykünün ana konusunu anlayabilirim.

Karşılıklı Konuşma 1 2 3

Bildik ya da ilgili alanımdaki konulardan oluşan bir konuşmayı başlatabilir, sürdürebilir ya da bitirebilirim.

Bazen tam isteğimi söylemem ya da söyleneni takip etmem zor olsa bile bu konuşma ya da tartışmayı sürdürebilirim.

Yolculuk planlarında ya da yolculuk esnasında karşılaşabileceğim çoğu durumda derdimi anlatabilirim.

Ayrıntılı yön tarifi isteyebilir ve bu tarifi anlayabilirim.

Şaşkınlık, mutluluk, üzüntü, ilgi ve ilgisizlik gibi duyguları ifade edip bunlara tepki verebilirim.

Arkadaşlarla samimi bir ortamda yapılan tartışmalarda görüşlerimi belirtebilir ya da başkalarının görüşlerini alabilirim.

Bir görüşe katıldığımı ya da katılmadığımı kibar bir dille ifade edebilirim.

Sözlü Anlatım 1 2 3

Öykü anlatabilirim.

Deneyimlerimi, duygu ve düşüncelerimi ayrıntılarıyla ifade edebilirim

Hayallerimi, arzularımı ve umutlarımı ifade edebilirim.

Planlarımı, niyetlerimi ve olanları açıklayabilirim.

Bir kitap ya da filmin konusu hakkında bilgi verebilir ya da düşüncelerimi söyleyebilirim.

Kısa bir yazıdaki mesajı, aslına sadık kalarak kendi ifadelerimle anlatabilirim.

Yazılı Anlatım 1 2 3

İlgi alanıma giren konularda, kişisel görüş ve bakış açımı içeren bir metin yazabilirim.

Bir okul gazetesine ya da haber köşesine olaylar ya da deneyimlerimle ilgili basit metinler yazabilirim.

Haberler, olaylar ve gelişmeler hakkında bilgi almak için arkadaşlarıma ya da yakınlarıma kişisel mektuplar

yazabilirim.

Kişisel bir mektupta film ya da gittiğim bir konserle ilgili bilgiler verebilirim.

Bir mektupta üzüntü, sempati, ilgi, mutluluk gibi duygularımı ifade edebilirim.

Bir ilana başvurabilir ve bu ilanla ilgili daha geniş ve ayrıntılı bilgi isteyebilirim.

Tanıdıklarım ya da iş arkadaşlarımla faks ve e-posta aracılığı ile bilgi alış verişinde bulunabilirim

Özgeçmişimi kısaca yazabilirim.

(Demirel, 2003, s.188-189)

Page 159: SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FRANSIZ DİLİ EĞİTİMİ ANABİLİM ... · ii ÖZET YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE YENİ YÖNELİMLER Emine Soley ÖZDEMİR Yüksek Lisans Tezi, Fransız

144

ÖZGEÇMİŞ

KİŞİSEL BİLGİLER

Adı Soyadı : Emine Soley ÖZDEMİR

Doğum Yeni ve Tarihi : Adana, 25.07.1969

Medeni Durumu : Bekar

İş Adresi : Bayram Karadağ İlköğretim Okulu

Telefon : 346 62 18

ÖĞRENİM DURUMU

Yüksek Lisans :Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Fransız

Dili ve Eğitimi Anabilim Dalı 2002-2006

Lisans :Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Fransızca öğretmenliği 1996-2001

Lise : Abdulkadir Paksoy Kız Lisesi 1983-1986

Ortaokul : Seyhan Ortaokulu 1980-1983

İlkokul : Ziyapaşa İlkokulu 1978-1980

Ahmet Cevdet Paşa İlkokulu 1975-1977

ÇALIŞTIĞI KURUMLAR

2002-2003 Şırnak/Cizre Menderes İlköğretim Okulunda Sınıf Öğretmeni

2003- Bayram Karadağ İlköğretim Okulunda Sınıf Öğretmeni