siyavus pasa, köprülü › dosya › 37 › c37012271.pdfvaradin'e çekilen vezlriazamın ordunun...

3
Eyüp 1 istimbul suzluk bahanesiyle aziedil- mesi herkesi (24 Reblülahir I 00 1 28 Ocak 1593). Önceki mazuliyetlerinden olarak bu defa "azi-i ebed" ile mazul olan emeklilik devresinde Üs- küdar'daki evinde ikamet etti (Katib Çe- lebi, s. 215). Ancak iki sonra sipahile- rin sebep gerekçesiyle Koca Sinan ile Cigalazade Si- nan yol ileri sürülerek da Bolu'ya sürüldü. Çok geçmeden affedilip Üsküdar'da kal- izin verildi (Selanik!. Il, 473; Nal- ma'ya göre Konya'ya sürgün Tarih, 90). Uzun süre Üsküdar'da oturan 7 Zilkade 1004 (3 Temmuz 1596) tari- hinde toplam 500.000 akçe gelirle evine gelmesine izin gibi da sefer hizmetin- den kendisi bundan sonra ba- zan Üsküdar'da, bazan kalma- sürdürdü (Selanik], II, 618-619). Bu da Fatma Sultan'dan olma yirmi ya- büyük vefatma oldu (1598) 28 Reb1ülahir 1011'de (15 Ekim 1602) vefat ederek Eyüp'te Sokullu Meh- med Türbesi'nin kendi na türbesine defnedildi (bk. Si- Mustafa Pa- (Mart 1650 tarihinde Sadra- zam Kara Murad terekesinden Mi- mar Sinan 300 yedi hamam- ve manzaraya sahip 30.000 Na- III, 1258) ve onun Mehmed Bey de ileri gelenleri yer al- (Sicili-i Osmanf, lll, 116). Üç defa toplam dört ay on bir gün görev olan Fatma Sultan ve kendi ve Eyüp) ve cami, medrese, hamam ve me gibi (Hadfka- tü'l-vüzera, s. 38; Ayvansarayl, s. 25; Uzun- III/2, s. 343) de yer bugün semt olarak Kendisi kaynak- larda adil, almayan, tok sözlü, mu- tedil ve muktedir bir sadrazam olarak ta- : Selaniki, Tarih 77, 86, 100, 105, 112- 114,127-129,134,137,141-143,146,165,168, 170-172,177,191,195,201,210-211,222,265- 266,270,273, 280,296 , 299,302,379; 11,473, 618-619, 799; Gelibolulu Mustafa Ali ue Künhü'l- II. Selim, III. Murad ue III. Mehmed Deuirleri (haz. Faris Çerçi). Kayseri 2000, s. 26, 95, 393, 422, 426,447 , 552, 567-568; Ata!, Zeyl-i s. 375, 386; Hasanbeyzade Ahmed. Tarih (haz. Nezihi Aykut). Ankara 2004, s. 283, 302, 305, 317, 329, 341-342, 370, 377-378, 403; Peçuylu Tarih, 485; ll, 17, 19, 25, 75, 86, 89-90, 94-95, 123-124; Katib Çelebi. Fez- leke (haz. Zeynep Aycibin, doktora tezi, 2007). Mi- mar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bi- limler Enstitüsü, s. 215; Karaçelebizade Abdüla- ziz Efendi, Rauzatü '1-ebrar , 1248, s. 462- 463,469,471, 477; Hezarfen Hüseyin Efendi, Tel- hisü'l-beyan fi Kauanin-i Al-i Osman (haz Se- vim ilgürel), Ankara 1998, s. 51, 188; Naima, Ta- rih (haz. Mehmet Ankara 2007, 1, 50, 58, 60, 80, 90; lll, 1217, 1258; IV, 1671; Hadikatü'l- uüzera, s. 38; Ayvansaray!, Selatin, s. 25; Hammer (Ata Bey), 53, 80, 160, 163; Si- cili-i Osmani, lll, 116; Tarihi, lll/2, s. 342, 343, 346, 350; Krono- loji', lll, 7, 55, 58, 62-63, 72, 75, 102, 111-114, 122-126; V, 22, 23, 24; M. Uluçay, Padi- ue Ankara 1985, s. 40-41, 42; a.mlf., Harem II, Ankara 1985, s. 94; Kemal Beydilli, "Stephan Rüzname- si'nde istanbul", Tarih Boyunca Semi- neri, Bildiriler(haz. Mübahat S. bul 1989, s. 83-106; Bekir Vekayi'nü- uis: Makaleler, 1994, s. 375-397; A. H. de Groot, "Siyavuffi Paffia, Abaza", EP (Fr.), IX, 726 - 727 ' li] MAHMUT AK Köprülü (ö. 1099/1688) L _j Vezlriazam Köprülü Mehmed kölelerinden olup Abaza "Köprülü veya da Bir süre Köprülü Mehmed hizme- tinde (miftah bulundu ve onun Hatun ile evlendi. 1072'- de ( 66 ) sonra büyük Ve- zlriazam Köprülü Ahmed ka- oldu. sactareti 1663'ten itibaren Uyvar, Girit ve Kamaniçe seferleri- ne Bu seferler Vanl Efendi'ye vb. gibi vazi- felerine dair birkaç belge günümüze SiYAVUS PASA, Köprülü (BA, ibnülemin-Askeriye, nr. 6/481). Vezlriazam Ahmed 1 087 de ( 67 6) hacca giden hü- mayun vekaletini üstlendi ve ertesi kendisi de oldu. Merzifonlu Mustafa 1089'da (1678) Çehrin sani görevinde teklifiyle bu va- zifesini zeametiyle sefere 1 092'de 68 orduda silahdar yap- Il. Viyana sürerken yarala- nan yerine getirildi ( 16 ban 10941 IO 1683). Merzifonlu Mustafa 24 Zilhicce 1 094'te ( 14 1683) azli ve Köp- rülüler'e tasfiye hareketiyle birlikte 16 Muharrem 109S'te (4 Ocak 684) Edir- ne'de zeameti vazifeden uzak- Ancak 16 Cemaziyelahir 1 095'te (3 684) sipahTier 18 da (31 Temmuz) vezirlikle birlikte Diyarbe- kir valisi oldu. Malatya ve Antep sancakla- kendisine has tayin gibi hazine- den 100.000 verildi, Maca- ristan serdan Bekrl Mustafa ya- gönderildi. Budin Kalesi ön- lerindeki üstün cesaretiyle ün bulundu- kuwetlerinin üçte ikisi- ni kaybetmesine 1 000'e as- keri muhasara Budin Kalesi'ne Bosna tayini, muhtelemen Ab- durrahman Abdi 6 Muharrem 109Tde (3 1685) yeni Macar seferi serdan birliktedir. Budin Kalesi önlerinde birden fazla kalenin 1 S 1 097'de (4 Eylüll686) üç kol- dan gelmekte olan kale 1 palanga tamiri ve erzak temini gibi konularda bir- çok hüküm gönderildi. Bu en geç 27Muharrem 1098'de 1686) Ha- lep getirildi ve askerleriyle birlikte Mitrofça ve Banaluka'da bahar- da emrine verilen Sivas ve Diyarbekir asker- leriyle birlikte ve olarak Avustur- ya kuwetlerini özellikle acil olarak Ösek Kalesi'ni korumaya gitmesi bil- Vezlriazam Süleyman mev- zi bozguna 3 1098 ( 12 1687) tarihli sava- vezlriazam sonuçlanan büyük bir isyan ve dö- neminin oldu. tarih- çilerin ll. Mohaç Muharebesi verdik- 313

Upload: others

Post on 29-Jan-2021

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • Siyavuş Paşa Çeşmesi- Eyüp 1 istimbul

    suzluk bahanesiyle Siyavuş Paşa'nın aziedil-mesi herkesi şaşırttı (24 Reblülahir I 00 ı 1 28 Ocak 1593). Önceki mazuliyetlerinden farklı olarak bu defa "azi-i ebed" ile mazul olan Siyavuş Paşa emeklilik devresinde Üs-küdar'daki evinde ikamet etti (Katib Çe-lebi, s. 215). Ancak iki yıl sonra sipahile-rin sebep olduğu karışıklıklarda parmağı olduğu gerekçesiyle İstanbul'dan uzaklaştırılan Koca Sinan Paşa ile Cigalazade Si-nan Paşa'nın yanında fıtneye yol açtığı ileri sürülerek Siyavuş Paşa da Bolu'ya sürüldü. Çok geçmeden affedilip Üsküdar'da kal-masına izin verildi (Selanik!. Il, 473; Nal-ma'ya göre Siyavuş Paşa Konya'ya sürgün edilmiştir Tarih, ı. 90).

    Uzun süre Üsküdar'da oturan Siyavuş Paşa, 7 Zilkade 1004 (3 Temmuz 1596) tari-hinde emekliliği arttırılarak toplam 500.000 akçe gelirle İstanbul'daki evine gelmesine izin verildiği gibi oğlu da sefer hizmetin-den bağışlandı, kendisi bundan sonra ba-zan Üsküdar'da, bazan İstanbul'da kalma-yı sürdürdü (Selanik], II, 618-619). Bu sırada Fatma Sultan'dan olma yirmi beş ya-şındaki büyük oğlunun vefatma şahit oldu (1598) 28 Reb1ülahir 1011'de (15 Ekim 1602) vefat ederek Eyüp'te Sokullu Meh-med Paşa Türbesi'nin karşısında kendi adına yaptırdığı türbesine defnedildi (bk. Si-YAVUŞ PAŞA TÜRBESİ). Oğlu Mustafa Pa-şa (Mart 1650 tarihinde öldüğünde Sadra-zam Kara Murad Paşa, terekesinden Mi-mar Sinan yapısı, 300 adalı, yedi hamam-lı ve eşsiz manzaraya sahip Siyavuş Paşa Sarayı'nı 30.000 kuruşasatın almıştır: Na-ıma, III, 1258) ve onun oğlu Mehmed Bey de Osmanlı ileri gelenleri arasında yer al-mıştır (Sicili-i Osmanf, lll, 116). Üç defa üstlendiği sadrazamhğı sırasında toplam beş yıl dört ay on bir gün görev yapmış olan Siyavuş Paşa'nın Fatma Sultan ve kendi adına İstanbul'da (Edirnekapı ve Eyüp) ve taşrada cami, medrese, hamam ve çeş-

    me gibi hayratı bulunmaktadır (Hadfka-tü'l-vüzera, s. 38; Ayvansarayl, s. 25; Uzun-çarşılı, III/2, s. 343) İçinde köşkünün de yer aldığı Siyavuş Paşa Çiftliği bugün semt adı olarak yaşamaktadır. Kendisi kaynak-larda adil, rüşvet almayan, tok sözlü, mu-tedil ve muktedir bir sadrazam olarak ta-nıtıhr.

    BİBLİYOGRAFYA :

    Selaniki, Tarih (İpşirli).l, 77, 86, 100, 105, 112-114,127-129,134,137,141-143,146,165,168, 170-172,177,191,195,201,210-211,222,265-266,270,273, 280,296, 299,302,379; 11,473, 618-619, 799; Gelibolulu Mustafa Ali ue Künhü'l-Ahbi'ır'ında II. Selim, III. Murad ue III. Mehmed Deuirleri (haz. Faris Çerçi). Kayseri 2000, s. 26, 95, 393, 422, 426,447, 552, 567-568; Ata!, Zeyl-i Şekaik, s. 375, 386; Hasanbeyzade Ahmed. Tarih (haz. Şevki Nezihi Aykut). Ankara 2004, s. 283, 302, 305, 317, 329, 341-342, 370, 377-378, 403; Peçuylu İbrahim, Tarih, ı , 485; ll, 17, 19, 25, 75, 86, 89-90, 94-95, 123-124; Katib Çelebi. Fez-leke (haz. Zeynep Aycibin, doktora tezi, 2007). Mi-mar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bi-limler Enstitüsü, s. 215; Karaçelebizade Abdüla-ziz Efendi, Rauzatü '1-ebrar, İstanbul 1248, s. 462-463,469,471, 477; Hezarfen Hüseyin Efendi, Tel-hisü'l-beyan fi Kauanin-i Al-i Osman (haz Se-vim ilgürel), Ankara 1998, s. 51, 188; Naima, Ta-rih (haz. Mehmet İpşirli). Ankara 2007, 1, 50, 58, 60, 80, 90; lll, 1217, 1258; IV, 1671; Hadikatü'l-uüzera, s. 38; Ayvansaray!, Ve{eyat-ı Selatin, s. 25; Hammer (Ata Bey), vıı, 53, 80, 160, 163; Si-cili-i Osmani, lll, 116; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, lll/2, s. 342, 343, 346, 350; Danişmend, Krono-loji', lll, 7, 55, 58, 62-63, 72, 75, 102, 111-114, 122-126; V, 22, 23, 24; M. Çağatay Uluçay, Padi-şahların Kadınları ue Kızları, Ankara 1985, s. 40-41, 42; a.mlf., Harem II, Ankara 1985, s. 94; Kemal Beydilli, "Stephan Gerlach'ın Rüzname-si'nde istanbul", Tarih Boyunca İstanbul Semi-neri, Bildiriler(haz. Mübahat S. Kütükoğlu). İstanbul 1989, s. 83-106; Bekir Kütükoğlu, Vekayi'nü-uis: Makaleler, İstanbul 1994, s. 375-397; A. H. de Groot, "Siyavuffi Paffia, Abaza", EP (Fr.), IX, 726

    -727

    ' li] MAHMUT AK

    ı ı SİYAVUŞ PAŞA, Köprülü Damadı

    (ö. 1099/1688)

    L Osmanlı veziriazamı. _j

    Vezlriazam Köprülü Mehmed Paşa'nın kölelerinden olup Abaza asıllıdır. "Köprülü Damadı" veya "Hacı" Iakaplarıyla da anılır. Bir süre Köprülü Mehmed Paşa'nın hizme-tinde (miftah gulamı) bulundu ve onun kızı Ayşe Hatun ile evlendi. Sadrazarnın 1 072'-de ( ı 66 ı ) vefatından sonra büyük oğlu Ve-zlriazam Köprülü Fazıl Ahmed Paşa'ya ka-pıcılar kethüdası oldu. FazılAhmed Paşa'nın sactareti yıllarında 1663'ten itibaren çıkılan Uyvar, Girit ve Kamaniçe seferleri-ne katıldı. Bu seferler sırasında Şeyh Vanl Efendi'ye çadır vb. eşyanın alımı gibi vazi-felerine dair birkaç belge günümüze ulaş-

    SiYAVUS PASA, Köprülü Damadı

    mıştır (BA, ibnülemin-Askeriye, nr. 6/481). Vezlriazam Ahmed Paşa'nın 1 087 de ( ı 6 7 6) vefatının ardından hacca giden rikab-ı hü-mayun kapıcılar kethüdasının vekaletini üstlendi ve ertesi yıl kendisi de hacı oldu.

    Merzifonlu Mustafa Paşa'nın 1 089'da (1678) Çehrin seferisırasında mlrahur-ı sani görevinde bulunduğu anlaşılan Hacı Siyavuş Ağa vez1riazamın teklifiyle bu va-zifesini bırakıp zeametiyle sefere katıldı. 1 092'de (ı 68 ı) ordu da silahdar ağalığı yap-tı. Il. Viyana Kuşatması sürerken yarala-nan cebecibaşının yerine getirildi ( 16 Şaban 10941 IO Ağustos 1683). Merzifonlu Mustafa Paşa'nın 24 Zilhicce 1 094'te ( 14 Aralık 1683) azli ve idamıyla başlayan Köp-rülüler'e karşı tasfiye hareketiyle birlikte 16 Muharrem 1 09S'te ( 4 Ocak ı 684) Edir-ne'de zeameti alınmadan vazifeden uzak-laştırıldı. Ancak 16 Cemaziyelahir 1 095'te ( 3 ı Mayıs ı 684) sipahTier ağ ası. 18 Şaban'da (31 Temmuz) vezirlikle birlikte Diyarbe-kir valisi oldu. Malatya ve Antep sancakla-rı kendisine has tayin edildiği gibi hazine-den 100.000 kuruş "harçlık" verildi, Maca-ristan serdan Bekrl Mustafa Paşa'nın ya-nına gönderildi.

    Siyavuş Paşa, kuşatılan Budin Kalesi ön-lerindeki çarpışmalarda gösterdiği üstün cesaretiyle ün kazandı. Başında bulundu-ğu yardım kuwetlerinin yaklaşık üçte ikisi-ni kaybetmesine rağmen 1 000' e yakın as-keri muhasara altındaki Budin Kalesi'ne sokmayı başardı. Siyavuş Paşa'nın Bosna beylerbeyiliğine tayini, muhtelemen Ab-durrahman Abdi Paşa'nın 6 Muharrem 109Tde (3 Aralık 1685) yeni Macar seferi serdan olmasıyla birliktedir. Budin Kalesi önlerinde birden fazla çarpışmaya katılan Siyavuş Paşa'ya kalenin 1 S Şewal 1 097'de (4 Eylüll686) düşmesinin ardından üç kol-dan gelmekte olan Avusturyalılar'a karşı hazırlıklı olması, kale 1 palanga tamiri ve erzak temini gibi konularda peş peşe bir-çok hüküm gönderildi. Bu sırada en geç 27Muharrem 1098'de (13Aralık 1686) Ha-lep valiliğine getirildi ve askerleriyle birlikte Mitrofça ve Banaluka'da kışlaması, bahar-da emrine verilen Sivas ve Diyarbekir asker-leriyle birlikte "baş ve buğ" olarak Avustur-ya kuwetlerini karşılaması, özellikle acil olarak Ösek Kalesi'ni korumaya gitmesi bil-dirilmişti.

    Vezlriazam Sarı Süleyman Paşa'nın mev-zi değiştirirken bozguna uğradığı 3 Şewal 1 098 ( 12 Ağustos 1687) tarihli Şikloş sava-şı. Siyavuş Paşa'nın vezlriazam olmasıyla sonuçlanan büyük bir isyan ve kargaşa dö-neminin başlangıcı oldu. Bazı Batılı tarih-çilerin ll. Mohaç Muharebesi adını verdik-

    313

  • SiYAVUŞ PAŞA, Köprülü Damadı

    leri çarpışmaya Siyavuş Paşa da katılmıştı. Varadin'e çekilen vezlriazamın ordunun Eğri Kalesi'nin savunmasına gitmesi hak-kında emri erzak yetersizliği iddia edile-rek ve sancak-ı şerifte kendisinin de gel-mesi lazım geldiği cevaplarıyla dinlenme-di. Süleyman Paşa'nın ordudaki yeni dü-zenlemelerinden ve ullıfe yoklaması yap-tırmasından rahatsız olan asker, 23 Şevval'de. (ı Eylül) isyan ederek ertesi günü H alep Valisi Siyavuş Paşa'yı "İhtiyar vezir-dir" sözleriyle ordu kaymakamı seçti. Ge-lişmelerden haberdar olan N. Mehmed he-men Siyavuş Paşa'ya seraskerlik verdi ve kaymakamlığı da sefer mühimmesine kay-dedildi (BA, Atlk Şikayet Defter/eri, nr. ı o [=MühimmeDe{teri], s. 238/1-247/ı). Bu sırada 27 Şewal'de (5 Eylül) bazı kuman-danlar ve sancak-ı şerif yanında bulundu-ğu halde Belgrad'a kaçmak zorunda ka-lan Süleyman Paşa Tokat, Sivas, Teke ve Amasya kethüdaları, Yeğen Osman Paşa, bir yeniçeri subayı ve bir neferden oluşan isyancı elebaşılarını yakalatmak için emir çıkartmıştı. Bazı Batılı kaynaklara göre ye-diler komitesi veya konseyi olarak tanımlanan bu isyancılar serasker Siyavuş Paşa ile anlaşıp bütün gelişmelerin anlatıldığı im-zalı mahzar hazırlayarak payitahta gönder-mişlerdi. Bu sırada Belgrad'a ulaşmış olan ordunun burada kışlaması tembihiyle bir-likte Siyavuş Paşa'ya 16 Zilkade 1098'de (23 Eylül ı687) vezlriazamhk verilmiş ve her türlü talebinin karşılanacağı da taah-hüt edilmişti. Serasker olarak Belgrad'dan hareket eden Siyavuş Paşa'ya sadaret müh-rü ve sancak-ı şerif 21 Zilkade'de (28 Ey-lül) Niş menzilinde teslim edildi. Yeni sad-razam ilk iş olarak Gelibolu'daki eski tur-nacıbaşıyı İstanbul'a sekbanbaşı sıfatıyla gönderdi ve kendisi daha Varadin'de iken asi ocak ağalarının adıyla Şeyhülislam An-karavl Mehmed Emin Efendi'ye gizlice mektup yonatmış ve padişahın hal'i için ordunun hareket halinde olduğunu bil-dirmişti. Şeyhülislam da yine gizli olarak ulemayı toplayıp gelen yazıyı göstermiş, burada alınan kararda N. Mehmed'in hal'i uygun görülmüş ve asilerle İstanbul hal-kına ilişmemek şartıyla anlaşma sağlan

    mıştı. 5 kıst ulQfe alacakları olduğunu tek-rarlayan isyancılar, ordudaki muhaliflerini temizlerken bir süre sonra eski sadrazam ve kaymakam idam edildi, vefat eden şeyhülislamın yerine de Debbağzade Mehmed Efendi getirildi. İsyancılara karşı bir ted-bir olması düşüncesiyle vezlriazamın kayınbiraderi Köprülüzade Fazı! Mustafa Paşa'yı 30 Zilkade 1098'de (7 Ekim 1687) ikin-ci vezir ve rikab kaymakamı tayin ederek acele İstanbul'a çağıran N. Mehmed'in bü-

    314

    tün girişimleri ordudaki kararldığı değiştirmedi.

    Aralarındaki anlaşmazlıklarla birlikte İstanbul'a doğru yürüyüşüne devam eden ordu padişahın tahttan indirilmesini yazılı ve sözlü olarak dile getirmeyi sürdürdü. Ordunun Edirne'de kışlamasını kabul eden ve burada ayak sürüyen vezlriazam hare-kete zorlandı ve Silivri'ye ulaşıldı. Siyavuş Paşa'nın bu son durumda her iki tarafı da idare etmeye çalıştığı üzerinde durulur. Daha sonra, 1 Muharrem 1099 (7 Kasım 1687) tarihli ordu mahzarının ula,ştırıldığı kaymakam Köprülüzade Mustafa öncülü-ğünde ileri gelen ilmiye mensuplarının da katıldığı Ayasofya Camii'ndeki meşveret sonucunda aynı gün IV. Mehmed tahttan uzaklaştırıldı ve ll. Süleyman tahtı devral-dı (2 Muharrem 1099/8 Kasım 1687: BA, Name-i Hümayiın Defter/eri, nr. 5, s. ı-2). "Minareli yere" girme adetlerinin olmadığını söyleyen asilerden Yeğen Osman Pa-şa, Çırpıcı çayırında kaldı. Vezlriazam Siya-vuş Paşa'nın İstanbul'a alayla girişi ise S Muharrem'de (ll Kasım) gerçekleşebildi.

    12 Muharrem'de (ı 8 Kasım) yeniçeri-lereS'er kıst , diğerlerine 3'er kıstlık birik-miş maaşları dağıtıldı. Ancak verilerneyen cü! us bahşişi yeniçeriterin ve sipahilerin çeşitli tepkilerine yol açtı. Hayli gecikme-li otaıak yeni padişaha 21 · Muharrem'de (27 Kp.sım) kılıç kuşandırıldı ve ertesi gün ilk cyma selamlığına çıkarıldı. Zorbabaşı olan kethüdalara (kethüda yerleri) voyvo-dalıklf'lr. Yeğen Osman Paşa'ya Rumeli bey-lerbe.Yiliği verildi. Saraydan çıkarılan gümüş eşyalardan akçe temin edildi; imdadiyye vergisinin tahsili için zorba ağalarına izin verilerek ullıfe, cülQs bahşişi ve terakki ta-lepleri bir ölçüde karşılandı. Karışıklıklar yü-zünden ilk divan toplantısı 16 Safer 1 099'-da (22 Aralık 1687) yapıtabildL Siyavuş Pa-şa'nın seraskerliğinden itibaren vezlria-zamlığı süresini kapsayan aylarda kutsal ittifak akdederek Osmanlı Devleti'yle sa-vaşmakta olan Avusturya, Lehistan ve Ve-nedik'e karşı askeri başarısızlıklar sürmüş ve Ösek, Eğri, Varadin, Lipova, Sigetvar ve İstolni Belgrad gibi önemli kaleler elden çıkmıştı.

    İkinci vezir Köprülüzacte Mustafa Paşa'nın nüfuzu altında olan Siyavuş Paşa'ya bir yolunu bularak zorbaları ortadan kaldırması telkin edilmeye başlandı. Bunun üzerine o da yeniçeri ağalığına getirdiği Harputlu Süleyman Ağa ile birlikte harekete geçti. Ancak isyancılar 1 O Reöıülahir' de ( ı 3 ş u-bat 1688) Mustafa Paşa'yı ve birkaç gün sonra Şeyhülislam Debbağzade'yi görevle-rinden uzaklaştırmayı temin ettiler. Zor-

    Köprülü Damadı

    Siyavuş

    Paşa ' nın

    Karacaahmet Mezarlığı ' ndaki

    kabir taşı

    babaşılardan yeniçeri Fetvacı Ahmed Ça-vuş'un baskısıyla Vezlriazam Siyavuş Paşa'nın Macaristari'a sefere çıkması istendi ve 18 Reblülahir'de (2ı Şubat) vezlriazam tuğları çıkarıldı. Yeniçeri Ağası Süleyman'ın vezlriazamdan habersiz bir zamanlamayla zorbabaşı Fetvacı Ahmed Çavuş'u öldürt-mesi sıranın kendilerine geleceğini gören diğer zorbaların karşı saldırısına yol açtı. Aynı gün Süleyman Ağa'yı ortadan kaldıran yeniçeriler padişahtan vezlriazamın az-lini sağlayıp yeni ağa olan Hacı Ali'nin ku-mandasında, daha sonra Ağakapısı'nın in-şa edildiği mevkideki Siyavuş Paşa Sara-yı 'nı büyük bir kalabalıkla ve on beş-yirmi topla 27 Reblülahir'de (ı Mart) kuşatarak sadaret mührünü teslim etmesini istedi-ler. Bu sırada yanında bulanan şeyhülislama mührü teslim eden ve devlet ricalini dışarıya gönderen Siyavuş Paşa yaklaşık el-li kişiyle sarayı savunmaya başladı . Ancak ertesi gün sabah namazı vaktine kadar de-vam eden çarpışmada hayatını kaybetti (28 Reblülahir ıo99 1 2 Mart 1688). Oğlu Hüseyin Paşa da çarpışmada öldürülmüştü. Eski vezlriazamın cesedine, Köprülü Mehmed Paşa'nın kızı olan hanımına ve haremi üyelerine yapılan işkenceleri, sara-yın öğleye kadar yağmalanmasını çağdaşı tarihçiler utanç ve lanet bildiren ifadelerle kaydederler. Birkaç gün sonra Sancak Vak-'ası'yla tamamı ortadan kaldırılan zorbala-rın talan ettiği eşya ve malların bir kısmı yeni vezlriazam Nişancı İsmilll Paşa'nın sıkı takibiyle toplanmıştır.

    Siyavuş Paşa'nın kabri Üsküdar'da Tu-nusbağı'ndan Çiçekçi'ye giderken sağdaki mezarlıktadır. Kitabesinde "Şehld Hacı Si-yavuş Paşa" ibaresi vardır ve şahideye ka-zınan şiir Sünbüliyye şeyhlerinden Nakşl İbrahim Efendi (ö. 1114/1702) tarafından kaleme alınmıştır. Yenikapı Mevlevlhane-si şeyhlerinden Seyyid Neslb Yusuf Dede'-nin onun hocası olduğu belirtilir. Binicilikte

  • ve okçuluktaki mahareti, takvası , savaşlardaki şecaati hakkında görüş birliği bu-lunan Siyavuş Paşa'nın devlet siyasetinden habersiz ve öngörüsüz olduğu ifade edilir.

    BİBLİYOGRAFYA :

    TSMA, nr. D. 2248, s . ı vd.; nr. D. 7676, s. ı vd.; BA. KK, nr. 685, s . ı8; nr. 27ı5 , s. ı-17; nr. 3072, s. ı4, 18-36; BA. MAD, nr. 293ı, s. 82/1; nr. 3403, s. ı6-39 ; nr. 6252, s. 3ı-38; BA, MD, nr. ı80, s. 172/704, 196/805 , 264/2-3; BA, Bab-ı Asa-tl Atfk Şikayet Defter/eri, nr. ı O, s. 5/1, 8/3, 23/ 2, 35-4, 39/3,44/ 1, 48/2, 70/2, 7ı /3-4, 74/2,4, 97/3, ı04/23 , 124/3, ı28/3, ı42/2, ı63/3, ı86/ 2, 209/4 , 2ı8/l, 220/3, 224/1, 230/ı, 235/ı, 238/1-252/1; BA. Atfk Şikayet Defter/eri, nr. ı6 , s. ı80/849; BA. Ali Emiri- ll. Süleyman, nr. 2996, 2997, 3022, 3030, 3034; BA, ibnülemin-Askeriye, nr. ı2/ 1141 , 43/3842, 49/4472; BA, ibnülemin-Hariciye, nr. 413; Vakfiyeler, Köprülü Ktp ., nr. 3/2446, vr. 46'; Vekayi'name, TSMK, Revan Köşkü, nr. ı3ıO, vr. 61•-h; R. Knolles, The Turkish History (ed. P. Rycaut), London ı701 , ll , 313-3ı8, 328-329; A. de La Motraye, La Motraye Seyahatnamesi (tre. Ned im Demirtaş). istanbul 2007, s. 359-365; Tarih-i Mehmed Giray (1 094-1115/1682-1703): Değerlendirme-Çeviri Metin (haz. Uğur Demir, yüksek lisans tezi , 2006). MÜ Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, vr. ı4•-ı6h; Def-terdar Sarı Mehmed Paşa, Zübde-i Vekayiat (nşr. Abdülkadir Özcan). Ankara 1995, s . 186, 188, 2ı7, 224, 23ı, 234-254, 265-277, 282; Silahdar, Tarih, ll , 64, 122, ı29 , ı32-135 , ı56-163, 20ı - 202, 2ı7, 277-344, 399-400; Hadikatü '1-uüzera, ı , ıı3; D. Kantemir, Osmanlı İmparatorluğu'nun Yükselişi ve Çöküşü Tarihi (tre. Özdemir Çoba-noğlu). istanbul ı998 , ll , 692-696, 700-720; Şeyhi, Vekayiu'l-{uzata, ll, 43-44; Raşid, Tarih, ı , 439-440, 456-457, 492, 509-532; ll , 2-3, ı5-28 ; isa-zade Tarihi (haz. Ziya Yılmazer), istanbul ı996 , s. ı88 , 190, 199, 20ı-209, 2ı2; ihrahim Naimed-din Tımışvari, Hadikatü 'ş-şüheda, Millet Ktp., Ali Emiri, Tarih , nr. 273, vr. 24h-25', 28'-32h; Nihacti, Tarih, TSMK, Bağdat Köşkü, nr. 2ı9, vr. 230' -23ı • ; M. de la Croix. Abbrege chronologique de l'histoire ottomane, Paris ı768, ll, 574-594, 600-602; Ayvansarayi, Ve{eyat-ı Selatfn, s. 49-50 ; a.mlf., MecmCıa-i Teuarih (haz. Fahri Ç. Derin -Vahid Çabuk). istanbul ı985, s. 4ı 0-4ıı; Mehmet Nermi Haskan, Yüzyıllar Boyunca Üsküdar, is-tanbul 200ı, 1, 345; ll , 843; N. Jorga, Osmanlıimparatorluğu Tarihi (tre. Nilüfer Epçeli). istanbul 2005, IV, 184, ı89, ı95-ı98; Ömer FarukAkün, "Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ve Mlrahur San Süleyman Ağa Mücadelesi ile İlgili Bir Konuşma Zabtı", TM, XIX (1980), s. 35-50; Bekir Kütükoğlu, "Süleyman ll", İA, Xl , 156-ı58 ; A. H. de Groot. "Siyawush Pa~a. Abaza", Ef2 (ing .). IX, 697-698. ı:il

    IWIIDJ PiKRET SARICAOÖLU

    L

    SİYAVUŞ PAŞA TÜRBESi

    İstanbul Eyüp'te XVI. yüzyılın

    son çeyreğine ait türbe. _j

    Mimar Sinan tarafından Sadrazam Si-yavuş Paşa (Kanijeli) için inşa edilen türbe-nin inşa ki tabesi yoktur; 1 582-1 584 yılları arasında yapıldığı düşünülmektedir. Tez-

    kiretü'l-ebniye'de Siyavuş Paşa ve çocuk-ları için ayrı türbeler inşa edildiği belirtil-mekteyse de Siyavuş Paşa için ayrı bir tür-be yapılmamış, paşa 1011 (1602) yılında vefat edince çocuklarının türbesine def-nedilmiştir. Yapının caddeye açılan pen-ceresinin alınlık kemeri içinde Siyavuş Pa-şa'nın vefatıyla ilgili bir kitabe bulunmak-tadır. Bir avlu içinde yer alan türbe üç cep-hesiyle avlu duvarının dışına taşmaktadır. Avlu duvarı üzerinde paşa adına yapılmış 1011 (1602) tarihli bir çeşme vardır. Tür-be 1940-1970 yılları arasında restore edil-miş, kalem işleri yenilenmiş ve revzenler değiştirilmiştir.

    Kesme taştan inşa edilen dışta onaltıgen planlı yapı içte sekizgene dönüşür. Sil-melerle çevretenmiş cephelere atıarnalı ola-rak altlı üstlü birer pencere açılmıştır. Pro-filli bir kornişle sonianan cephelerin alt sıra pencereleri dikdörtgen söveli olup sivri hafifletme kemerinin içi mermer alınlıklıdır. Sivri kemerli olan üst sıra pencerele-ri ise yuvarlak açıklıklı dışiıkiara sahiptir. Türbenin tek kubbeli bir revakl olup girişi kuzey cepheye açılmıştır. Önde serbest, ar-kada duvara gömülü, mukarnaslı başlıklara sahip dört sütun tarafından taşınan kas-naksız kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Bu sütunlar birbirine pembe so-maki ve mermerin alternatif dizilimiyle ku-rulan sivri kemerlerle bağlanmıştır. Giriş

    Siyavuş Paşa Türbesi-Eyüp 1 Istanbul

    SiYAVU$ PASA TÜRBESi

    Siyavuş Paşa Türbesi'nin pencere al ı nlığında yer alan kitabe

    cephesi mermer kaplanmıştır. Palmet for-munda breş ve mermerle örülmüş olan basık kemerli giriş dikdörtgen bir çerçeve içine alınmış ve üzerine bir ayet kitabesi yerleştirilmiştir.

    İç mekanda kubbe sivri kemerterin bir-birine bağladığı sekiz paye üzerine otur-maktadır. Girişi ve cepheleri içine alan ke-merlerin geniş tutulması ile yapı içte her yönde genişlemiş, yan duvarlarına birer ka-vukluk açılmıştır. Alt sıra pencereleri ka-paklı olan yapının üst sıra pencereleri içte de sivri kemerli ve alçı şebekelidir.

    Siyavuş Paşa Türbesi'nde çini, kalem işi ve ahşap süsleme kullanılmıştır. Çiniler gi-rişin iki yanında bulunan panolarda, pen-cere alınlıklarında , yapıyı dolaşan ayet ku-şağında, giriş üzerinde bulunan ayet kita-besinde, pandantiflerde ve kavukluk içle-rinde görülmektedir. Lacivert, yeşil, mavi, firı1ze, beyaz ve kırmızı renklerin kullanıldığı çinilerde girişin iki yanında bulunan panolar dikkati çekmektedir. Birbirinin eşi olan bu panolar üç bölüme ayrılmıştır. Üst-te rOm! dolgulu köşebentlerle oluşturulan niş içerisinde beyaz zemin üzerinde bir kandil tasviri yer almaktadır. Ortada yine köşebentlerle oluşturulan niş içerisinde Çin bulutlarının meydana getirdiği bir vazodan çıkan şemse motifı görülmektedir. En alt-ta ise renkli taş görünümlü çinilere yer ve-rilmiştir. Yapıyı dolaşan kitabe kuşağında ve pencere alıntıklarında lacivert zemin üzerine beyaz sütüste ayetler yazılmıştır. Pandantiflerde görülen ve etrafı rOmller-den oluşan kalem işiyle dolgulanmış çini madalyonlarda lacivert üzerine beyaz sü-lüsle "Allah", "Muhammed", ciharyar-i gü-zin, "Hasan" ve "Hüseyin" yazılıdır. Kalem işi süslemeler revakta ve yapı içinde kub-be ile pandantiflerde görülmektedir. Bitki kompozisyonlu olan kalem işleri restoras-yonlar sırasında yenilenmiştir. Türbenin ahşap süslemeleri ise geometrik geçme-lerden oluşan ve kündekar'i tekniğindeki

    315