sevgili memur adaylar · kpss eğitim bilimleri kapsamında Öğretim yöntem ve teknikleri,...
TRANSCRIPT
Sevgili Memur Adayları,
KPSS Eğitim Bilimleri kapsamında Öğretim
Yöntem ve Teknikleri, Sınıf Yönetimi,
Materyal Tasarımı, Program Geliştirme, Ölçme
ve Değerlendirme, Öğrenme Psikolojisi,
Gelişim Psikolojisi ve Rehberlik dersleri yer
almaktadır.
Elinizdeki kitap, doğru bilgiye ulaşmanızı
ve bilgiyi anlamlandırarak özümsemenizi
kolaylaştıracaktır.
Kolay anlaşılabilir bir dil kullanılan KPSS
Eğitim Bilimleri Konu Anlatımlı Tek
Kitabımızda basit anlatımlarla, içerdiği
nitelikli sorularla KPSS hazırlık sürecinde
size destek olacaktır.
ÖSYM’nin son dört yılda ağırlık verdiği konu
kapsamı dikkate alınarak hazırlanan bu kitap
içerisinde her dersin sonunda örnek test
soruları bulunmaktadır.
Bu kitabın kariyerinizi planlamanızda bilgi ve
deneyimlerinizi artırmanızda katkı sağlaması
dileğiyle başarılar.
UZMAN KARİYER
/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer
Eser AdıTüm Dersler Konu Anlatımlı
Alt BaşlıkKPSS HAZIRLIK
YazarKomisyon
Redaksiyonuzmankariyer - Redaksiyon Birimi
Kapak Tasarımıuzmankariyer - Grafi k & Tasarım
Baskıya Hazırlıkuzmankariyer - Dizgi Birimi
ISBN Numarası978-605-329-897-7
© Bu kitabın her türlü hakkı uzmankariyer Ltd. Şti.’ne aittir. Bu kitabın baskısından 5846 ve 2936 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası Hükümleri gereğince alıntı yapılamaz, fotokopi yöntemi ile çoğaltılamaz, resim, şekil, şema, grafi k, vb. ler yayın evinin izni olmadan kopya edilemez.
E: [email protected]: www.uzmankariyer.com
A: Turan Çiğdem Cad. No:5 Ostim/ANKARAT: (312) 231 12 89F: (312) 231 41 99G: (554) 898 03 01
Basım Yeri - TelefonuGrup Çağ MatbaaT: (312) 394 35 39
İÇİNDEKİLERÖĞRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ
1. TEMEL KAVRAMLAR VE ÖĞRETİM İLKELERİ 2
2. ÖĞRETİM STRATEJİLERİ 6
3. ÖĞRENME STRATEJİLERİ 8
4. ÖĞRENME STİLLERİ 10
5. ÖĞRENME ÖĞRETME KURAM, MODEL VE YAKLAŞIMLARI 11
6. öğretİM YÖNTEMLERİ 18
7. ÖĞRETİM TEKNİKLERİ 27
8. ÜST DÜZEY DÜŞÜNME BECERİLERİ 40
öğretim yöntem ve teknİKLERİ KONU TESTİ 42
SINIF YÖNETİMİ1. SINIF YÖNETİMİNDE TEMEL KAVRAMLAR 46
2. SINIFTA FİZİKİ DÜZENLEMELER VE ZAMAN YÖNETİMİ 50
3. SINIF İÇİ ETKİLEŞİM VE İLETİŞİM 56
4. Sınıf Yönetiminin Boyutları 60
SINIF YÖNETİMİ KONU TESTİ 84
MATERYAL TASARIMI1. ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMINDA TEMEL KAVRAMLAR 88
2. ÖĞRETİMDE ARAÇ GEREÇ VE MATERYAL KULLANIMI 92
3. BİREYSEL ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ 97
4. TEKNOLOJİ PLANLAMASI VE ÖĞRETİM MATERYALLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ 101
MATERYAL TASARIMI KONU TESTİ 102
PROGRAM GELİŞTİRME1. EĞİTİM VE PROGRAM GELİŞTİRMEDE TEMEL KAVRAMLAR 106
2. PROGRAM GELİŞTİRMENİN kURAMSAL TEMELLERİ 112
3. PROGRAM GELİŞTİRME SÜRECİ 115
4. PROGRAMIN TEMEL ÖGELERİ 129
5. ÖĞRETİMDE PLANLAR VE YENİLENEN ÖĞRETİM PROGRAMI 149
PROGRAM GELİŞTİRME KONU TESTİ 156
İÇİNDEKİLERÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
1. ÖLÇME VE DEĞERLENDİRMEDE TEMEL KAVRAMLAR 160
2. HATA, GÜVENİRLİK VE GEÇERLİK 180
3. EĞİTİMDE KULLANILAN ÖLÇME ARAÇ VE YÖNTEMLERİ 200
4. MADDE TÜRLERİ 208
5. ALTERNATİF DEĞERLENDİRME YAKLAŞIMLARI 211
6. ÖLÇME SONUÇLARI ÜZERİNDE İSTATİSTİKSEL İŞLEMLER 225
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME KONU TESTİ 258
ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ1. ÖĞRENME PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ 262
2. TEPKİSEL KOŞULLANMA 264
3. EDİMSEL / OPERANT KOŞULLANMA - SKİNNER 271
4. BİLİŞSEL ÖĞRENME KURAMLARI 276
ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ KONU TESTİ 282
GELİŞİM PSİKOLOJİSİ1. GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ 286
2. FİZİKSEL VE PSİKOMOTOR GELİŞİM 288
3. BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMLARI 290
4. DİL GELİŞİMİ 295
5. KİŞİLİK GELİŞİMİ KURAMLARI 296
6. AHLAK GELİŞİMİ 303
gelİŞİM pSİKOLOJİSİ KONU TESTİ 306
rehberlİK1. REHBERLİĞE GİRİŞ 310
2. REHBERLİK MODELLERİ VE İŞLEVLERİ 312
3. REHBERLİKTE HİZMET ALANLARI 313
4. REHBERLİK TÜRLERİ 316
5. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ 325
6. İLETİŞİM VE PSİKOLOJİK DANIŞMA KURAMLARI 333
7. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE PSİKOLOJİK DANIŞMA KURAMLARI 338
8. REHBERLİK PROGRAMI ÖRGÜTÜ VE ÖZEL EĞİTİM 341
REHBERLİK Konu Testİ 346
ÖğretİM YÖNTEMve
TEKNİKLERİTÜM DERSLERKONU ANLATIMLI
2 Eğitim Bilimleri
1. TEMEL KAVRAMLAR VE ÖĞRETİM
İLKELERİ
1.1. Temel Kavramlar
Öğretim yöntem ve teknikleri dersinin ilk konusu te-
mel kavramlardır. Bu kavramları birçok öğrenci, bilme-
sine rağmen karıştırmaktadır. Bu doğal bir durumdur
çünkü birçok kaynakta bu kavramların farklı tanımları-
na rastlamak mümkündür.
Eğitim
Bireyin kendi yaşantıları yoluyla kasıtlı, istendik davra-
nış değiştirme sürecidir.
Anahtar kelimeler olarak bu kavramı bilmekte fayda
vardır. Eğitim kavramının anahtar kelimeleri; birey, is-
tendik, kasıtlı yaşantı ve süreçtir.
Öğretim
Bir kurum çatısı altında yapılan sistematik, planlı, prog-
ramlı davranış değiştirme sürecidir.
Öğretim için mutlaka örgütlü bir yapı olmalıdır. Ayrıca
öğretimde mutlaka bir program olmalıdır.
Öğrenme
Bireyin kendi yaşantıları yoluyla meydana gelen az çok
kalıcı izli davranış değişikliğidir.
Öğrenme gerçekleşmesi için, mutlaka bir davranış de-
ğişikliği ortaya çıkmalıdır. Ayrıca bireyin yaşantı geçir-
mesi gerekir.
Öğretme
Öğrenmeyi kılavuzlama işidir.
Öğretme eyleminin gerçekleşmesi için üç temel öge
bir araya gelmelidir. Bunlar; öğreten, öğrenen, ve öğ-
renilen (içerik)tir.
Ahmet, abisinden üçgenin alanının nasıl hesaplandı-
ğını öğrenmek konusunda yardım istemektedir. Abi-
si, Ahmet’e bu konuda yardım eder. Burada meydana
gelen eylemleri inceleyelim:
İstendik bir davranış değişikliği olduğu için bu durum
eğitim olarak nitelendirilebilir. Eğitim okulda ve planlı
olmak zorunda değildir.
Ahmet eylem sonunda üçgenin alanını hesaplama
davranışını kazandığı için öğrenme gerçekleşmiştir.
Öğrenen, öğreten ve öğrenilen ögelerini barındırdığı
için öğretme eylemi gerçekleşmiştir.
Ancak, örgütlü bir kurum ve plan – program olmadan
gerçekleştirildiği için öğretim süreci meydana gelme-
miştir.
Öğrenmeyi Öğrenme
Bilginin hızla değiştiği ve bilgiye ulaşmanın önemli ol-
duğu günümüzde çok fazla önem kazanmıştır. Öğren-
meyi öğrenme, bireyin bilgiye nasıl ulaşacağını bilme-
si, kendi yeteneklerini tanıması, nasıl öğrenebileceği-
nin farkında olması, bilgiyi öğrenmesi ve bu bilgiyi kul-
lanması olarak tanımlanabilir.
3Eğitim Bilimleri
Öğrenmeyi öğrenme çağdaş kuramların birçoğunda
karşımıza çıkmaktadır. Özellikle, yapılandırmacılık, ku-
antum öğrenme ve yaşam boyu öğrenme kuramları
öğrenmeyi öğrenme üzerine odaklanmışlardır. Öğren-
meyi öğrenme birçok beceriyi gerektirdiği gibi üst dü-
zey düşünme becerisi ve öğrenme stratejisi olan me-
tabilişsel düşünme (yürütücü biliş, üst biliş) becerisini
zorunlu kılar. Metabiliş, bireyin nasıl öğrendiğinin far-
kında olması şeklinde özetlenebilir.
1.2. Öğretim İlkeleri
Öğretim ilkeleri tüm kademelerde, her konuda mutla-
ka göz önünde bulundurulması gereken ilkelerdir. Bu
ilkeler hiçbir şekilde yok sayılamaz.
Bireye görelik (Öğrenciye görelik, Düzeye uy-
gunluk)
Bireysel farklılıklara ve öğrenci düzeylerine göre öğre-
tim ortamının düzenlenmesidir.
Bireysel farklılıklar ve olgunlaşma düzeyleri anahtar ke-
limelerdir
Sorular genelde iki şekilde karşımıza çıkar:
Birincisi:
Öğrencilerinin farklı şekillerde öğrendiklerini fark eden
öğretmen farklı etkinlikler hazırlamıştır. Öncelikli olarak
hangi öğretim ilkesini göz önünde bulundurmuştur?
Öğrencilerin farklı şekilde öğrendikleri vurgulanmış-
tır. O hâlde bu durum bireysel farklılıktır. Bu durumda
doğru cevap “bireye görelik” olmalıdır.
İkincisi;
Öğrencilerin beş buçuk yaşında okula başlamasına
eğitim bilimleri akademisyenlerinin bir kısmı karşı çık-
mıştır. Bu durumun sebebi hangi öğretim ilkesi ile iliş-
kilendirilebilir?
Küçük kas gelişimi ikinci çocukluk (7 - 11 yaş) döne-
minde tamamlanır. Beş buçuk yaşında okula başlayan
çocukların yazma öğrenimi gerçekleştirmeleri çok zor
olacaktır. Çünkü çocukların olgunlaşma düzeyleri bu-
nun için uygun değildir. Bu durum da “bireye görelik
(düzeye uygunluk)” ilkesi ile ilişkilendirilebilir
Bilinenden Bilinmeyene
Öğrencilerin ön bilgilerinden yola çıkarak yeni bilgilerin
kazandırılmasıdır.
Anahtar kelimeleri, ön bilgiler, hazırbulunuşluk düzey-
leri, ön öğrenmelerdir.
Evrim Öğretmen, ikinci dönem atandığı okuldaki ilk
dersinde öğrencilerin ilk dönem kazanması gere-
ken bazı davranışların eksik olduğunu tespit etmiş-
tir. Öğrencilerin ilk dönemdeki eksiklerini tamamlaya-
rak yeni kazanımların edinilmesini planlamıştır. Evrim
Öğretmen’in öncelikli olarak hangi öğretim ilkesini dik-
kate aldığı söylenebilir?
Evrim Öğretmen, atandığı okulda ilk dönemden kalan
bilgi eksikliklerini fark etmiştir. Bu durum da bilinenden
bilinmeyene ilkesi ile açıklanabilir.
Hazırbulunuşluk, hem öğrenciye görelik hem de bili-
nenden bilinmeyene ilkesinin anahtar kelimelerinden-
dir. Hazırbulunuşluk farklılıkları vurgulanıyorsa (bir çeşit
bireysel farklılık olduğu için) ilk önce öğrenciye görelik,
4 Eğitim Bilimleri
hazırbulunuşluk düzeyleri vurgulanıyorsa (bilgi eksikli-
ği olduğu için) ilk önce bilinenden bilinmeyene ilkesinin
düşünülmesi gerekir.
Somuttan Soyuta
İçeriğin somutlaştırılarak öğrencilere sunulmasıdır. So-
mutlaştırmayı araç gereç ve materyal kullanımı ile sağ-
layabiliriz.
Öğrenileceklerin somutlaştırması, sadece bireylerin
soyut düşünme becerisini kazanamadığı somut iş-
lemler dönemi için değildir. Her dönemde bilgilerin so-
mutlaştırılması gerekir. Çünkü somutlaştırma bilgilerin
daha kalıcı olmasını sağlar.
Açıklık (Ayanilik)
Açıklık ilkesinin iki boyutu vardır. Birincisi, öğretmenin
öğrencilerin anlayabileceği açık bir dil kullanmasıdır.
İkinci boyutu ise öğrencilerin olabildiğince fazla duyu
organına ulaşmasıdır. O hâlde açıklık ilkesi de araç ge-
reç ve materyal kullanımı ile sağlanabilir.
Öğretmenin, dersi işlerken çok fazla teknik terim kul-
lanması, eski Türkçe ya da Latince kelimeler kullan-
ması hangi ilkeye aykırıdır, şeklindeki bir sorunun ce-
vabı açıklık ilkesidir. Sadece yabancı terimler kullan-
ması değil, şiveli konuşması da açıklık ilkesine aykırıdır.
Öğretim ilkeleri ile ilgili sorularda en çok karıştırılanlar-
dan birisi araç gereç ve materyal kullanımı açıklık ilke-
si midir yoksa somuttan soyuta ilkesi midir noktasıdır.
Araç gereç kullanımı, her iki ilkenin de işe koşulma-
sını sağlar. O hâlde sadece araç gereç kullanımı ve-
rilip iki ilke birden seçeneklerde yer almamalıdır. An-
cak öğretmenin araç gereç kullanma sebebi verilerek
iki ilke de seçeneklerde yer alabilir. “Öğretmen, öğren-
cilerin daha fazla duyu organına ulaşabilmek için ma-
teryal kullanmıştır.” şeklinde bir ifade yer alırsa açıklık
ilkesi, öğrencilerin soyut bir kavramı somutlaştırma için
materyal kullandığından bahsederse somuttan soyu-
ta ilkesi öncelikle düşünülmelidir. ÖSYM sadece çıkan
bir soruda, araç gereç kullanımı vererek somuttan so-
yuta ve açıklık ilkelerini seçeneklerde bir arada vermiş-
tir. Soru cümlesinde “Öğretmen, öğrencilerin zihninde
sayı kavramını oluşturabilmek için sayılar ile fasulyeler-
den oluşturduğu kümeleri eşleştirmiştir.” ifadesine yer
verilmiştir. Zihninde sayı kavramını oluşturmak, somut-
laştırmak anlamına geldiği için doğru cevap somuttan
soyuta olacaktır.
Ekonomiklik
Bir taşla olabildiğince kuş vurmak demektir. Yani en az
emek, para ve zaman kullanarak en fazla verimi elde
etmek demektir.
Belirli bir ders saatinde birden fazla alanda kazanım
sağlamak ve artık malzemeler ile materyal hazırlamak
ekonomiklik ilkesi olarak değerlendirilmelidir.
Ekonomiklik ilkesi sorularda genellikle iki şekilde kar-
şımıza çıkar:
Birincisi:
Ozan Öğretmen “Rasyonel sayıları ile toplama yapar.”
kazanımını öğrencilere kazandıracağı derste öğrenci-
lerin sosyal becerilerinin de gelişmesi için iş birlikli öğ-
renme yöntemini kullanmaya karar vermiştir. Ozan
Öğretmen’in öncelikle hangi ilkeyi göz önünde bulun-
durduğu söylenebilir?
5Eğitim Bilimleri
Bu şekildeki bir soruda düşünülmesi gereken nokta
öğretmenin bir günlük derste hem bilişsel hem de sos-
yal bir kazanım sağlamaya çalıştığıdır. Aynı derste bir-
den fazla kazanım sağlanmaya çalışıldığı için öncelikle
ekonomiklik ilkesi göz önünde bulundurulmalıdır.
İkinci karşılaşılan soru türü ise:
Öğrencilerine geometrik şekilleri öğretmeyi amaçlayan
bir öğretmen öğrencileri bahçeye çıkararak buldukları
tel parçaları ile geometrik şekiller oluşturmalarını iste-
miştir. Hiç para kullanmadan artık malzemeleri değer-
lendirerek materyal kullanıldığı için yine ekonomiklik il-
kesi düşünülmelidir.
Bütünlük
Öğrencileri, gelişimin tüm alanlarında (bilişsel, fi ziksel,
duyuşsal ve sosyal) bir bütün olarak kabul etmektir.
“Bir öğretmenin sadece yazılı yoklamalar ile öğrenci-
leri değerlendirmesi hangi ilkeye aykırıdır?” şeklinde-
ki bir sorunun cevabı öncelikle bütünlüktür. Çünkü ya-
zılı yoklamalar genellikle sadece bilişsel değerlendirme
yapmayı sağlar.
Yakından Uzağa
Fiziksel olarak ve zaman açısından yakın örnek, konu
ve alıştırmalardan başlayarak aşamalı olarak uzaktakile-
re geçmektir. Bazı kaynaklarda zaman açısından bu ilke
ele alınırken bugünden geçmişe şeklinde yer almaktadır.
Bir coğrafya öğretmeni kitaptaki sırayı izleyerek iklim-
leri işliyorsa yakından uzağa ilkesini ihlal etmiş olma ih-
timali çok yüksektir. Çünkü Ege Bölgesi’ndeki bir coğ-
rafya öğretmeni ilk önce Akdeniz iklimini, sonra Ka-
rasal iklimi, sonra Karadeniz iklimini işlemelidir. Ancak
Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki bir coğrafya öğretmeni
ilk önce Karasal iklimi, sonra Karadeniz iklimini sonra,
Akdeniz iklimini işlemelidir. Aynı şekilde depremleri iş-
leyen Doğu Anadolu’daki bir sosyal bilgiler öğretme-
ni ilk önce Van depremini, sonra Bolu depremini daha
sonra Marmara depremini örnek vermelidir.
Güncellik (Aktüalite)
Güncel olayların derste kullanılmasıdır.
Genellikle sorularda sınıfa bir haber veya gazete getiril-
mesi, video izletilmesi ile çıkmaktadır.
Bazı sorularda güncellik ilkesi, yakından uzağa ilke-
si ile karıştırılmaktadır. Öğretmenin son dönemde
Malezya’da olan bir depremden örnek vermesi gibi bir
soru ile karşılaşılırsa seçeneklerde varsa ilk önce gün-
cellik ilkesi göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü ya-
kından uzağa ilkesi sorularda genellikle bize aşamalı-
lık vurgulanarak gelir. Yani sorularda birden fazla dep-
remden örnek verme şeklinde yer almaktadır.
Basitten Karmaşığa (Kolaydan Zora)
İlk önce kolay, tüm öğrencilerin yapabileceği alıştırma
ve örneklerden başlayarak kademeli olarak seviyenin
arttırılmasıdır.
6 Eğitim Bilimleri
Basitten karmaşığa ilkesine dikkat edilmezse öğrenci-
lerden öğrenilmiş çaresizlik geliştirilebilir.
Yaşama Uygunluk (Hayatilik, Yaşama Yakınlık)
Öğrencilerin işledikleri konuyu günlük yaşamda nasıl
kullanacaklarının belirtilmesidir. Yani konunun günlük
yaşamla ilişkilendirilmesidir.
Öğrencilerin sıklıkla sorduğu “Bu konu benim ne işime
yarayacak?” sorusunun cevabı hayatilik ilkesinde gizlidir.
Öğretmen bu ilkeyi derste yeteri kadar işe koşmuşsa öğ-
rencilerin bu sorunun cevabını biliyor olması gerekir.
Aktivite (Etkin Katılım, Yaparak Yaşayarak Öğ-renme)
Öğrencilerin pasif alıcı konumda olmayarak etkin bir
şekilde bilginin yapılandırılmasında rol almasıdır. Aktif
katılım demek öğrencinin dersi öğrenme sorumluluğu-
nu üstlenmesi demektir.
Bu ilkenin kritik sorusu “Öğrenci nasıl etkin kılınır?”
şeklindedir. Bu ders kapsamında işlenecek yöntem ve
tekniklerin çoğunda öğrenci aktif olacaktır. Ancak an-
latım, gösteri gibi yöntem ve tekniklerde öğrenciler ak-
tif olmamaktadır. Soru - yanıt yöntemi bile öğrencile-
ri aktif kılmak için kullanılabilecek yöntemlerden biridir.
Daha önce ÖSYM’nin sorduğu bir detay da burada
unutulmamalıdır. Öğrencilerin kitaptaki konuyu çalışıp
sınıfta sunmaları aktif katılım sağlamayacaktır. Öğren-
cilerin öğretmenin verdiği konuyu çalışıp gelmeleri de
aktif katılım sağlamayacaktır. Ancak öğrenciler konuyu
araştırıp bir şeyler oluşturup sınıfta sunarlar ise öğren-
cileri aktif olmuş olacaktır. O hâlde şu şekilde özetlene-
bilir; öğretmen öğrencilerden verdiği bilgiyi sunmaları-
nı istiyorsa etkin katılım değil, öğrenciler verilenin üze-
rine araştırarak bir şeyler ekliyorsa etkin katılımdır. Bu-
rada etkin katılımı sağlayan öğrencilerin bir şeyler sun-
ması değil araştırma yapmalarıdır.
Sosyallik (Otoriteye İtaat ve Özgürlük)
Sosyallik ilkesinin iki boyutu vardır. Birincisi olan otori-
teye itaat; kurallara uyma davranışını öğrenmektir. Ya-
şanılan tüm sosyal ortamların bazı kuralları vardır ve
bu kurallara uymazsak o sosyal ortamda barınama-
yız. İkinci boyutu olan özgürlük ise; her zaman kendi-
mizi savunma ve fi krimizi belirtme hakkımız vardır, dü-
şüncesini öğrencilere öğretmektir.
Bilgi ve becerinin güvence altına alınması ilkesi artık
geçerliliğini kaybetmiştir. Esasici ve Daimici eğitimin bir
ilkesi olan bu ilkeye göre bilgi kesindir, değişmez ve
gelecek kuşaklara sadece kitaplar ile aktarılır. Çağdaş
eğitim ve dijital çağ ile birlikte bu ilke geçerliliğini yitir-
miştir.
2. ÖĞRETİM STRATEJİLERİ
2.1. Sunuş Yolu İle Öğretim
Ausubel tarafından geliştirilen sunuş yolu ile öğretim,
öğretmenin daha aktif olduğu bir stratejidir. İlke kav-
ram ve genellemelerin, öğretmen tarafından düzenli
bir şekilde aktarılması sürecidir. Öğretmen bilgiyi sağ-
layan, kavramları sunan ve örnekleri veren kişidir.
Aşamaları1. Giriş (Ön Organize Edicilerin Sunulması)Ön organize ediciler (örgütleyiciler); öğrencilerin mev-
cut bilgileri ile yeni bilgi arasında köprü kurmak için kul-
lanılır. Sunuş yolu ile öğretimde hazırbulunuşluk kavra-
mı önem kazanmaktadır. Öğretmen öğrencilerin hazır-
bulunuşluğuna göre dersi planlamalı uygun ön organi-
ze ediciler kullanarak mevcut bilgileri ile yeni bilgiyi iliş-
7Eğitim Bilimleri
kilendirmelidir. Ön organize edici olarak kavram harita-
sı vb. araçlar kullanılır. Ön organize ediciler ikiye ayrılır:
a. Açıklayıcı: Daha önce hiç bilinmeyen bir konuda ön
bilgiyi sunmaktır.
b. Karşılaştırıcı: Daha önceden bilinen bir konu ile yeni
konu arasındaki ilişkiyi, benzerlik ve farklılıkları ortaya
koymak için kullanılan ön organize edicilerdir.
2. Bilginin sunumuBilginin sunumunda genelden özele yani tümdengelim
kullanılır. Öğretmen bilgi sunumunda bol örnekler ile
konuyu açıklar. Öğrenciler de sadece pasif birer alıcı
konumunda değildir. Öğretmenin tartışma, soru - ya-
nıt vb. tekniklerle öğrencileri derste etkin kılmaya çalış-
ması gerekir. Anlamlı öğrenmenin oluşması istenir. An-
lamlı öğrenme, ön bilgiler ile yeni bilgilerin ilişki-
lendirilerek öğrenilmesidir.
3. Bilişsel Yapının GüçlendirilmesiKavramlar ile ilgili farklı tanımların ve düşüncelerin orta-
ya konulduğu aşamadır. Bu aşamada öğrencilerin ör-
nekler vermesi istenerek daha üst düzey kazanımlara
ulaşması beklenir.
Ne Zaman Kullanalım?
• Konu çok zaman az ise
• Dersin giriş ya da sonuç(özet) bölümünde
• Ön bilgiler eksik ise
• Konu çok karmaşık veya soyut ise
• Temel ilke ve olguların öğretiminde
Sunuş yolu ile öğretimde, öğrenci pasif olmamalıdır.
Öğrencinin pasif olması öğretmenin hatası olacaktır.
Öğretmen mutlaka öğrencileri derste etkin kılacak et-
kinlikler yaptırmalıdır. Sunuş yolu ile öğretim, anlatım
yöntemi ile aynı değildir. Anlatım, sunuş yolu ile öğ-
retim stratejisinde kullanılan yöntemlerden sadece bi-
ridir.
Sunuş yolu ile öğretimin anahtar kelimelerini aklımıza
yazmamız gerekir. Bunlar:
• Ausubel
• Öğretmen aktif.
• Öğrenci pasif değil.
• Anlamlı öğrenme sağlanır.
• Ön organize ediciler kullanılır.
• Tümdengelim kullanılır.
• Genellikle bilgi basamağındaki amaç kazanımlar için kullanılır.
• Sonuç değerlendirilir.
2.2. Buluş Yolu İle Öğretim
Bruner tarafından geliştirilen buluş yolu ile öğretim
stratejisi, öğrencilerin ipuçlarından yola çıkarak temel
ilke olgu ve kavramlara kendisinin ulaşmasıdır. Buluş
yolu ile öğretimde bilgi aktarımı söz konusu değildir.
İki türü vardır:
Yapılandırılmamış Yaklaşım: Öğretmen öğrenci için gerekli malzemeyi sağlar. Öğrenciler, doğal or-tamında kendi kendine keşfederek öğrenir.
Yapılandırılmış Yaklaşım: Öğretmen, öğrenci-ler için yönergeleri ve örnekleri hazırlar. Öğrenci-ler bu örneklerden yola çıkarak temel ilke ve kav-ramlara ulaşır.
Aşamaları:
1. Öğretmen örnek verir.
2. Öğrenciler örnekleri açıklar.
3. Öğretmen ek örnek verir.
4. Öğrenciler ek örnekleri açıklar.
5. Öğretmen örnek olmayan durum verir.
6. Öğrenciler örnek olmayan durum ile örnek durum-
ları karşılaştırır.