sağlık bakanı ahmet demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı...

16
Sağlık Bakanlığı teşkilat yapısında OHAL KHK’si ile değişiklik yapılmasının üzerinden yaklaşık üç ay geçti. Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, sağlık kamuoyunda “eskiye dönüş” gibi algılansa da, bu değişikliğin eskisinden farklı bir yapı getirdiğini belirtiyor ve ekliyor: Birleşme ile oluşan yeni yapıda yeni mekanizmalar oluşturulacağını beklemeliyiz. Şehir hastaneleri bunun en somut örneğini oluşturuyor. “örgütlü emek, sağlıklı toplum” Sayı: 232 Kasım 2017 www.ttb.org.tr g ün dem... Savaş, Göç ve Sağlık Prof. Dr. Raşit Tükel’in yazısı sayfa 3’te 2 TTB Bilirkişilik Temel Eğitimleri başladı 4 10 Ekim’i unutmayacağız, unutturmayacağız! 7 Sağlık Hizmetlerine Erişim üzerine DTB Tutum Belgesi yayımlandı 9 Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet iş kazası olarak bildirilmelidir Dünya Tabipler Birliği Cenevre Bildirgesi, diğer adıyla "Hekimlik Andı", güncellenerek Dünya Tabipler Birliği Genel Kurul’unda kabul edildi. “Hekimlik Andı” güncellendi 6 Savaşın neden olduğu zorunlu göç, göçmenlerin içinde bulunduğu yaşam koşulları ve sağlık hakları, göçün ırkçılık ile ilişkisi, TTB’nin düzenlediği “Savaş, Göç ve Sağlık Çalıştayı”nda çeşitli boyutlarıyla ele alındı. 5 11 TTB Nusret Fişek Halk Sağlığı Hizmet Ödülü Tanık ve Güler’in 12 Sevgili Aynur, hep aklımızdasın... 15 Polonya’da asistan hekimler açlık grevinde 12 PAHAM nasıl el değiştirdi? 10 Onurlu, sağlıklı, iyi bir yaşam herkesin hakkıdır Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pskiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bedriye Öncü, hekim intiharlarının önemli bir sorun olduğuna dikkat çekti. TTB Genel Sekreteri Dr. Sezai Berber de, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın neden olduğu ağır çalışma temposu ve iş yükünün hekim intiharlarına zemin hazırladığını kaydetti. 9 Toplumsal kriz dönemlerinde intiharlar artıyor Sağlık meslek örgütleri, geciken atamalar ve uzayan güvenlik soruşturmaları ile hem sağlık çalışanlarının anayasal haklarının, hem de vatandaşların sağlık hizmetine erişimini engellenmesine tepki gösterdi. 13 Uzayan güvenlik soruşturmaları ve geciken atamalar hak ihlali Yeni teşkilat yapısı yeni sorunlar Hekimler kazandı, Sağlık Bakanlığı kaybetti! Gezi Direnişi’nde yaralı vatandaşlara acil sağlık yardımı yapıldığı gerekçesiyle Sağlık Bakanlığı’nın İstanbul Tabip Odası aleyhine açtığı dava reddedildi. 4 Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma modeli” hazırlıklarının sürdüğünü açıkladı Esnek çalışma! Güvencesiz çalışma! Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’ın “Tam gün uygulamasından geri adım atılacağı, esnek çalışmaya geçileceği” yönündeki açıklamaları hekimler ve sağlık çalışanları arasında geniş yankı uyandırdı. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, tıp fakültesi öğretim üyelerinin sözleşmeli ve güvencesiz olarak şehir hastanelerinde çalıştırılmasının amaçlandığını kaydetti. 8

Upload: others

Post on 01-Feb-2020

13 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı hizmetleri, kadın ve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetlerini

Sağlık Bakanlığı teşkilat yapısında OHAL KHK’si iledeğişiklik yapılmasının üzerinden yaklaşık üç ay geçti.Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, sağlık kamuoyunda “eskiyedönüş” gibi algılansa da, bu değişikliğin eskisindenfarklı bir yapı getirdiğini belirtiyor ve ekliyor:Birleşme ile oluşan yeni yapıda yeni mekanizmalaroluşturulacağını beklemeliyiz. Şehir hastaneleri bunun en somut örneğini oluşturuyor.

“örgütlü emek, sağlıklı toplum” Sayı: 232 Kasım 2017www.ttb.org.tr

gündem...

Savaş, Göçve Sağlık

Prof. Dr. Raşit Tükel’in yazısı sayfa 3’te

2TTB Bilirkişilik TemelEğitimleri başladı

410 Ekim’i unutmayacağız,unutturmayacağız!

7Sağlık Hizmetlerine Erişimüzerine DTB Tutum Belgesiyayımlandı

9Sağlık çalışanlarına yönelikşiddet iş kazası olarakbildirilmelidir

Dünya Tabipler Birliği CenevreBildirgesi, diğer adıyla "Hekimlik Andı",güncellenerek Dünya Tabipler BirliğiGenel Kurul’unda kabul edildi.

“HekimlikAndı”güncellendi

6

Savaşın neden olduğu zorunlu göç, göçmenlerin içindebulunduğu yaşam koşulları ve sağlık hakları, göçünırkçılık ile ilişkisi, TTB’nin düzenlediği “Savaş, Göçve Sağlık Çalıştayı”nda çeşitli boyutlarıyla ele alındı. 5

11TTB Nusret Fişek HalkSağlığı Hizmet Ödülü Tanık ve Güler’in

12Sevgili Aynur, hep aklımızdasın...

15Polonya’da asistan hekimleraçlık grevinde

12PAHAM nasıl el değiştirdi?

10

Onurlu, sağlıklı, iyi bir yaşam herkesin hakkıdır

Ankara Üniversitesi Tıp FakültesiPskiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.Bedriye Öncü, hekim intiharlarınınönemli bir sorun olduğuna dikkat çekti.TTB Genel Sekreteri Dr. Sezai Berber de,Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın nedenolduğu ağır çalışma temposu ve işyükünün hekim intiharlarına zeminhazırladığını kaydetti. 9

Toplumsal krizdönemlerindeintiharlarartıyor

Sağlık meslek örgütleri, geciken atamalarve uzayan güvenlik soruşturmaları ilehem sağlık çalışanlarının anayasalhaklarının, hem de vatandaşların sağlıkhizmetine erişimini engellenmesine tepki gösterdi. 13

Uzayan güvenliksoruşturmaları vegeciken atamalarhak ihlali

Yeni teşkilat yapısıyeni sorunlar

Hekimlerkazandı, SağlıkBakanlığıkaybetti!

Gezi Direnişi’ndeyaralı vatandaşlaraacil sağlık yardımıyapıldığıgerekçesiyle SağlıkBakanlığı’nınİstanbul TabipOdası aleyhineaçtığı davareddedildi. 4

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnekçalışma modeli” hazırlıklarının sürdüğünü açıkladı

Esnek çalışma! Güvencesiz çalışma!

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’ın “Tam gün uygulamasından geri adım atılacağı, esnek çalışmaya geçileceği”

yönündeki açıklamaları hekimler ve sağlık çalışanları arasında geniş

yankı uyandırdı. TTB Merkez Konseyi Başkanı

Prof. Dr. Raşit Tükel, tıp fakültesi öğretim üyelerinin

sözleşmeli ve güvencesiz olarak şehir hastanelerinde

çalıştırılmasının amaçlandığını

kaydetti. 8

Page 2: Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı hizmetleri, kadın ve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetlerini

Toplum ve Hekim dergisinin sağlık turizmidosyasını da içeren yeni sayısı yayımlandı.Sayıda sağlık turizmi dosyasında beş, sağlıkpolitikaları başlığında iki, tıbbi antropolojibaşlığında iki olmak üzere toplam dokuzyazı yer alıyor.

Son yıllarda ülkemizde ve dünyada gi-derek üzerinde daha fazla durulan sağlıkturizmi tıbbi işlemleri de kapsayan ancakek olarak yaşlılara yönelik verilen bazıhizmetlerle termal tu-rizm olarak adlandı-rılan kaplıca vb alan-lardaki hizmetleri veengelli hizmetleri gibihizmetleri de içerendaha geniş bir içeriğesahip. Toplum ve He-kim’in sağlık turizmidosyası da konuyu elealarak çeşitli boyutla-rıyla inceliyor. Editör-lüğü Dr. Cavit ışık Ya-vuz tarafından yapılandosyada Küresel Kapi-

talizmin Tıbba Dokunuşu: Sağlık Turizmi,Sağlık Hizmetlerinin Ulusötesi Taşeron-laştırılması: Tıbbi Turizm, Sağlık TurizmindeYönetişim Mantığı ve Körfez Ülkeleri,Sağlık Turizmi, Şehir Hastaneleri ve SağlıkSerbest Bölgeleri, Sağlık Turizmi KanunTaslağı ve Mevzuatı başlıklı yazılar yeralıyor.

Toplum ve Hekim’in bu son sayısıda ay-rıca, Sağlık Potikaları başlığında Türkiye'deGizlenen Bebek Ölümleri ve BölgelerarasıEşitsizlikler, Türkiye'de Kamu Sağlık Har-camalarının Tarihsel Seyri: Betimleyici Bir

Değerlendirme başlıklı yazılarve Tıbbi antroploji başlığındaHastane Enfeksiyonlarına Sos-yomedikojenik Yaklaşım: Me-dikal Antropolojik Bir Araştır-manın Sonuçları başlıklı biraraştırma ile Tıbbi AntropolojiNiçin Önemlidir? Başlıklı yazıda okurlarla paylaşıyor.

Yazıların özetlerine, abonelikbilgilerine ve eski sayılara

Toplum ve Hekim web sayfasından

(http://www.ttb.org.tr/thnew/)ulaşılabilir.

2Kasım 2017

Hesap Numarası: Türkiye Vakıflar Bankası Maltepe Şubesi Hesap No: 00158007281178784Baskı Öncesi Hazırlık: GEO Tanıtım ve Reklam Hizmetleri Turgut Reis Cad. 47/6 Tandoğan Ankara Tel: 0532 664 0898 [email protected]ım yeri ve tarihi: İhlas Gazetecilik AŞ. Karacalar Mahallesi 57. Sokak No: 21/A Akyurt Ankara Tel: 353 29 61 22 Kasım 2017

Tıp Dünyası Dergisi Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:Türk Tabipleri Birliği adına Prof. Dr. Mehmet Raşit TükelGenel Yayın Yönetmeni:Mutlu Sereli Kaan

Katkıda bulunanlar:Dr. Hande Arpat, Dr. Eriş Bilaloğlu, Av. Özgür Erbaş, Dr. Deniz Erdoğdu,Dr. Selma Güngör, Dr. Yaşar Ulutuaş,Dr. Cavit Işık Yavuz, Dr. Bülent Nazım Yılmaz

Yayımlayan: Türk Tabipleri BirliğiYayın İdare Merkezi: GMK Bulvarı,Şehit Daniş Tunalıgil Sok. No: 2 Kat: 4Maltepe/Ankara Tel: (0312) 231 31 79 (pbx)Faks: (0312) 231 19 52 - 53 Yayının Türü: Yerel, süreli

Yıl: 22 Sayı: [email protected]://www.ttb.org.tr Tıp Dünyası Dergisi, Türk TabipleriBirliği tarafından ayda bir yayımlanır.Ücretsizdir. 8.800 adet basılmıştır.

8 Kasım 2017 tarihinde Bursa Gürsuİlçesi Organize Sanayi Bölgesi’nde Gök-kuşağı Tekstil Fabrikası’nın boyahanebölümünde buhar kazanında patlamameydana geldi. Patlamada beş işçininhayatını kaybettiği ve 15 işçinin yara-landığı bildirildi.

Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. GüzideElitez kaza yerinde incelemelerde bu-lundu.

Patlamanın olduğu alanda yapılan in-celemede patlamanın boyutunun çok bü-yük olduğu, çevre binaların ve araçlarınpatlamanı etkisiyle zarar gördüğü tespitedildi. TMMOB Kimya mühendisleriOdası Başkanı Ali Uluşahin ve MakineMühendisleri Odası Başkanı İbrahimMart’la beraber yapılan incelemede pat-lamanın kaynağının buhar sağlayan buhar

kazanı olduğu belirlendi. Tekstil fabri-kasında yer alan makine, teçhizat ve do-nanımın eski teknolojiye sahip olduğuve bu nedenle sorumluların uyarıldığıöğrenildi.

Patlamada hayatını kaybedenlerin veyaralananların içinde, komşu fabrika ala-nında bulunan işçi ve yoldan geçen va-tandaşların da bulunduğu öğrenildi. Ya-ralıların ağırlıklı olarak Bursa Yüksekİhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi’ndetedavi gördüğü, bir yaralının ameliyatedildiği, bir yaralının ise yoğun bakımünitesinde olduğu belirtildi.

Fabrikada Suriyeli işçilerin günlükyevmiyeli olarak çalıştırıldığı öğrenildi.Bir kez daha önlenebilir nedenlerle beşcanımızı kaybettik. Alınmayan ve umur-sanmayan işçi sağlığı ve iş güvenliğiönlemleri nedeniyle hayatını kaybedenbeş vatandaşımızın ailelerine başsağlığı,yaralılara acil şifa dileriz.

Kaza değil cinayet…Tıp Dünyası

HABER MERKEZİ

Patlamanın olduğu alanda yapılan incelemede patlamanınboyutunun çok büyük olduğu, çevre binaların ve araçların patlamanıetkisiyle zarar gördüğü tespit edildi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ta-rafından süreklilik içinde yürütülecekolan Bilirkişilik Temel Eğitimleribaşladı. Hekimlerin ve sağlık ala-nında görev yapan meslek mensup-larının başvurularının kabul edildiği,Tıpta Uzmanlık Dernekleri ve TabipOdaları ile işbirliği içinde yürütü-lecek eğitimlerde başlangıç gruplarıiçin hekimlere öncelik verildi. Eği-timler ilerleyen dönemde farklı il-lerde, çok merkezli olarak yapıla-cak.

Bilindiği gibi, Bilirkişilik TemelEğitimi Sertifikası 3 Kasım 2016tarih ve 6754 sayılı Bilirkişilik Ka-nunu uyarınca, hekimlerin uzmanoldukları alanda bilirkişilik yapa-bilmek için zorunlu bir belge halinegetirildi.

TTB, sertifika eğitimini zorunlumüfredata ek olarak zenginleştiri-lecek uygulama içeriği ile hekimlerinyürüttükleri idari soruşturmalardave kendilerine yönelik olası göreve

ilişkin soruşturmalarda da katkı sağ-layacak biçimde yürütülecek. Bunedenle eğitim süreci, mahkemelerinbilirkişilik siciline kayıt olmayı dü-şünmeyen hekimler yönünden demesleki uygulama alanında kulla-nılabilecek bilgilerin kazanılabileceğibir ortam olma özelliğini taşıyor.

Bilirkişilik yapabilmek için TemelEğitim Sertifikasının yanında uzmanolunan alanda 5 yıllık mesleki kıdemaranıyor. Ayrıca üç yılda bir yenilemeeğitimlerinin alınması koşulu geti-riliyor. Bu nedenle başvurucularıneğitim gruplarına alınmasında beşyıllık kıdem koşulunu taşıyan he-kimlere öncelik veriliyor.

Eğitimlerin süresi 4 dört gün ve24 ders saati olarak belirlendi. Eğitimücreti Türk Tabipleri Birliği (aidatborcu olmayan Tabip Odası) üyesiolanlar için KDV dahil 700.00 TL,üye olmayan başvurucular için900.00 TL olarak belirlendi.

Ayrıntılar www.ttb.org.tr adresin-den izlenebilir.

TTB Bilirkişilik TemelEğitimleri başladı

Tıp DünyasıANKARA

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Toplum ve Hekimden yeni sayı:Sağlık Turizmi

Page 3: Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı hizmetleri, kadın ve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetlerini

3Kasım 2017

Suriye’de 2011 yılından buyana yaşanan savaş, milyonlarcainsanın yurtlarını terkettiği birgöç dalgasına neden oldu. Ya-şamları bozulan, sevdiklerini,en değerli varlıklarını geride bı-rakarak düştükleri yollarda çeşitliacılar yaşayan, zorluklarla karşıkarşıya kalan Suriyeliler, temelbir insan hakkını kullanarak ül-kemize geldiler. Savaştan kaçanbu insanların ülkemize kabuledilmeleri yeterli değil elbet;temel gereksinimleri olan gü-venlik, beslenme, barınma, sağ-lık, korunma, eğitim ve çalışmaolanaklarının sağlanması gere-kiyor. Bir yandan işsizlik veemek sömürüsü ile boğuşup çokzor koşullarda yaşam mücadelesiveren Suriyeli göçmenler, diğeryandan ciddi sağlık sorunlarıylabaş etmeye çalışıyorlar. Bu ne-denle de bu insanların temel dü-zeydeki gereksinimlerinin kar-şılanmasının yanı sıra, sağlıkhizmetlerine erişimleri özel birönem taşıyor.

Suriyelilerin HukukiStatüsü ve Sağlık Hakkı

Ekim 2011’de İçişleri Bakan-lığının aldığı kararla Suriyeligöçmenlere “geçici koruma sta-tüsü” verildi. Bu statü Suriyeli-lere acil ihtiyaçlara erişimi içe-recek olanaklar tanımaktadır.Türkiye, mültecilerin hukuki du-rumlarını düzenlemek üzere Bir-leşmiş Milletler tarafından 1951tarihinde Cenevre'de imzaya açı-lan ve 1954 yılında yürürlüğegiren “Mültecilerin Hukuki Du-rumuna Dair Sözleşme”yi coğ-rafi çekinceler ile kabul etmişolduğundan, sadece Avrupa ül-kelerinden gelen göçmenler mül-teci statüsüne alınmaktadır. Bunedenle Suriyeli göçmenler Av-rupa dışından geldikleri için“geçici koruma” altındaki “sı-ğınmacı” konumunda olabili-yorlar. Bu durum mültecilerinsahip oldukları doğal haklarıiçermiyor. Sığınmacı konumundaolanlar, 28 Nisan 2011 tarihindenitibaren, 22 Ekim 2014 tarihliResmi Gazete’de yayımlanan“Geçici Koruma Yönetmeliği”kapsamında “geçici koruma” al-tına alındılar. Bu yönetmeliğegöre, ilgili bakanlıklar ile kamukurum ve kuruluşları tarafından“Geçici Korunanlara SağlanacakHizmetler”, Başbakanlık Afet

ve Acil Durum Yönetim Baş-kanlığının (AFAD) eşgüdümün-de yürütülmektedir.

Suriyeli göçmenler, 2013 yı-lından itibaren biyometrik fo-toğraf ve parmak izi alınmaksuretiyle “Geçici Koruma KimlikBelgesi” çıkartıp kayıt yaptırarak“geçici koruma altına alınan ya-bancılar” statüsüne alınmaktave sağlık, eğitim, geçici barınmave sosyal yardım gibi hizmet-lerden yararlanabilmektedirler.Buna göre, kamp dışında yaşa-yan Suriyelilere kayıt yaptırma-ları halinde sağlık ve ilaca üc-retsiz erişim hakkı tanınmaktadır.Geçici koruma kimlik belgesiolan Suriyeliler sağlık kuruluş-larına doğrudan başvurabilirler-ken, bu belgesi olmayanlar ancakacil durum kapsamındaki hiz-metlerden yararlanabiliyorlar.Suriyeli göçmenler, kayıt edil-dikleri şehirlerden başka şehirleregöç etmek zorunda kaldıklarında,gittikleri şehirlerde sağlık hiz-metlerinden yararlanamıyorlar.

Sağlık HizmetlerininFinansmanı

15 Ekim 2015 tarihinden iti-baren ayaktan tedavilerde gerekliolan ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbiürünler, SUT geri ödeme kurallarıçerçevesinde AFAD tarafındankarşılanmaktadır. Karşılanabilentedavi hizmetlerinin bedellerininödenmesi işlemleri AFAD ileSağlık Bakanlığı arasında im-zalanan “Götürü bedeli üzerindensağlık hizmeti alım protokolü’’hükümleri doğrultusunda ger-çekleşmektedir. Götürü bedeliödemeleri Sağlık Bakanlığı mer-kez döner sermaye saymanlıkhesabına yatırılmaktadır.

Geçici koruma kimlik belgesiolanlar, acil durumlar dışında,sevk olmaksızın üniversite has-taneleri ve özel hastanelerdenücretsiz yararlanamıyorlar. Üni-versite hastanelerine veya özelsağlık kurumlarına sevk edilenhastaların tetkik ve tedavi gi-derleri, götürü bedeli protokolükapsamında sevk yapan sağlıktesisince tedavinin yapıldığı ku-ruluşlara ödeniyor.

Sağlık HizmetlerininSunumu

AFAD’ın 2 Ekim Ocak 2017tarihinde bildirdiğine göre, 10

ilde kurulan 21 geçici barınmamerkezinde yaşayan Suriyeli sı-ğınmacı sayısı 228 bin 785’tir.Bu sayı, ülkemizde yaşayan Su-riyelilerin %7’sine karşılık gel-mektedir. Büyük çoğunluk iseTürkiye’nin birçok iline dağılmışolarak zor koşullar altında yaşammücadelesi vermektedir. İçişleriBakanlığı Göç İdaresi GenelMüdürlüğü’nden 2017 Ekim ayıiçinde verilen bilgilerine göre,Türkiye genelinde biyometrikkimlik verilerek kayıt altına alı-nan Suriyeli sayısı 3 milyon208 bin 131’dir.

Ülkemizdeki Suriyeliler büyükbir oranda kadınlar, çocuklar,yaşlılar ve engellilerden oluş-maktadır. Savaştan kaçarak ül-kemize gelen bu insanlar önemliboyutlarda sağlık sorunlarıylakarşı karşıyadırlar.

Birinci basamak koruyucu,tanı koyucu ve tedavi edici sağlıkhizmetleri, geçici barınma mer-kezlerinde toplum sağlığı mer-kezlerince (TSM); geçici barın-ma merkezleri dışında iseTSM’ye bağlı olarak açılan göç-men sağlığı merkezleri, aile sağ-lığı merkezleri ve gönüllü sağlıkkuruluşları tarafından verilmek-tedir.

Göçmen sağlığı merkezleri,2014 yılının son aylarında, geçicikoruma altına alınan Suriyelilerinyoğun olarak yaşadıkları illerdeaçılmaya başlanmıştır. AFADgenelgesine göre, sunulan sağlıkhizmetleri; ayaktan tanı ve tedavihizmetleri, bağışıklama hizmet-leri, bulaşıcı hastalık ve salgınile mücadele hizmetleri, tüber-külozla mücadele hizmetleri,çevre sağlığı hizmetleri, kadınve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetleriniiçermektedir.

Sorunlara Genel BirBakış ve ÇözümeYönelik Öneriler

Suriyeli sığınmacılar emeksömürüsüyle karşı karşıyalar;temel hak mahrumiyetine uğ-ruyor, nefret söylemine ve ay-rımcılığa maruz kalıyorlar. Ay-rımcılığa karşı öznesi insan olanbir dilin geliştirilmesi gerekiyor.Bu konuda tıp ve sağlık eğiti-minden başlayarak yapılacakçalışmalar, hekimlik uygulama-larında kültürlerarası duyarlılığın

gelişmesine önemli bir katkısağlayacaktır.

Geçici barınma merkezleri dı-şında yaşayıp kayıt yaptırmamışolanlar, acil hastalıklar dışındasağlık hizmetlerine ücretsiz eri-şemiyorlar. Kayıt yaptıranlarınise, iş bulma amacıyla sık sıkyer değiştirmesi, Sağlık Bakan-lığına bağlı hastanelerde ücretsizsağlık hizmetlerinden yararla-namamasına neden oluyor. Buda acil durumlar dışında sağlıkhizmetlerine erişimde güçlüklere,koruyucu sağlık hizmetlerindeaksamalara yol açıyor. Ayrıca,Sağlık Bakanlığının belirlediğihizmetler dışında kalan sağlıkhizmetlerinden yararlanabilmekiçin, Suriyelilerin cepten ödemeyapması gerekiyor.

Kayıt yaptıran Suriyelileresağlık hizmeti sunumunda dayetersizlikler ve güçlükler ya-şanıyor. Bunların önemli bir ne-deninin dil sorunu ve kültürfarkı nedeniyle hastalarla yaşa-nan iletişim zorlukları olduğunugörüyoruz. Suriyelilerin yoğunbulunduğu illerdeki birinci ba-samak sağlık kurumları ve has-tanelerde çevirmen eksikliği so-run oluşturuyor. Çevirmenin ol-duğu durumlarda da, hasta mah-remiyetinin ihlali bir sorun olarakkarşımıza çıkıyor. Tanı ve tedavisürecinde dil bilmemeye bağlıiletişim eksikliği, sağlık hakkınınkaybına neden olabiliyor.

Birinci basamak sağlık ku-rumlarında temel sağlık hizmet-leri içinde yer alan bağışıklama,bebek-çocuk izlemleri, bebekve anne beslenmesi, üreme sağ-lığı, doğum öncesi ve sonrasıbakım, cinsel yolla bulaşan has-talıklara yönelik hizmetler ye-terince verilemiyor.

Savaş nedeniyle travma ya-şamış Suriyelilere tanı koymave psikososyal desteği de içerentedavi hizmetlerinin verilmesioldukça yetersiz düzeyde kalıyor.

Suriyeli göçmenler arasında,kronik hastalıkları olan ve sürekliilaç kullanan hastaların kontrolve izlemlerinin yeterince yapı-lamadığı, ilaca erişimde sorunlaryaşandığı bildiriliyor. Kadın sağ-lığı hizmetlerine erişim zorluğu,dikkate alınması gereken bir so-run durumunda. Özel sağlık hiz-meti ihtiyacı olan gruplar (otistikçocuklar, zihinsel ve fizikselyeti yitimi gösterenler vb.) için

ayrı düzenlemeler yapılması ge-rekiyor.

Göçmen sağlığı merkezlerinin,Suriyeli göçmenlerin yoğun ya-şadığı yerlerde birinci basamaksağlık hizmetlerinde oluşan iş-yükünü hafifletmek amacıylakurulduğu izlenimi alınıyor.Denklik aranmaksızın Suriyelihekimlerin çalıştırıldığı bu mer-kezler, nitelikli ve yeterli dü-zeyde bir sağlık hizmeti sun-maktan uzak görünüyorlar. Göç-men sağlığı merkezleri gerekliçalışmalar yapılarak temel sağlıksisteminin bir parçası haline ge-tirilmelidir.

Suriyelilere sağlık hizmetleribüyük bir oranda dernekler vegönüllü sivil toplum örgütleritarafından veriliyor. Bu alandaciddi bir denetim sorunu var.Yaygın olduğu bildirilen mer-diven altı, kaçak sağlık hizmetisunumu denetim altına alınma-lıdır.

Ucuz işgücü olarak çalıştırılanSuriyelilerin çalıştırıldığı işyer-lerinde işçi sağlığı ve iş güven-liğinin önemli bir sorun olduğugörülüyor. Bu işyerleri iş kazasıve cinayetlerinin önlenmesi açı-sından etkin biçimde denetlen-melidir.

Yurt dışında alınan tıp ve tıptauzmanlık eğitimlerinin denkli-ğine ilişkin kurallar dikkate alın-madan, Suriyeli hekimlere 6-7haftalık eğitimlerle göçmen sağ-lığı merkezlerinde çalışma izniverilmektedir. Suriyeli hekim-lerin denklik sorunlarının ülke-mizde bu alanda tanımlanmışkoşullara uygun bir biçimde çö-zülmesine yönelik çalışmalarınivedilikle yapılmasına gereksi-nim bulunuyor.

Türk Tabipleri Birliği olarak,28 Ekim 2017 tarihinde, Anka-ra’da, tüm bu sorunların ele alın-dığı “Savaş, Göç ve Sağlık Ça-lıştayı” düzenledik. Sağlık hiz-metlerinin nitelikli, eşit ve üc-retsiz olarak sunulmasını savu-nan bir meslek örgütünün men-supları olarak, Suriyeli göçmen-lerin onurlu, sağlıklı ve iyi biryaşam sürdürebilmeleri için ça-lışmalarımızı sürdüreceğiz.

gündem...

Prof. Dr. Raşit TükelTTB Merkez Konseyi Başkanı

Savaş, Göç ve Sağlık

Page 4: Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı hizmetleri, kadın ve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetlerini

4Kasım 2017

10 Ekim Ankara katliamının ikinciyıldönümünü dolayısıyla düzenlenenanma etkinliğine polis plastik mermilerle,gazla, kalkanlarla, tekmelerle, hakaret-lerle saldırdı. DİSK, KESK, TMMOB,TTB ve 10 Ekim Barış ve DayanışmaDerneği ortak açıklama yaparak, polissaldırısını kınadı.

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derne-ği'nde düzenlenen açıklamaya TTB Mer-

kez Konseyi Başkanı Prof. Dr. RaşitTükel, KESK Eş Genel Başkanı AysunGezen, TMMOB Yönetim Kurulu Baş-kanı Emin Koramaz ve DİSK İç AnadoluBölge Temsilcisi Tayfun Görgün katıl-dılar.

10 Ekim anmasınayönelik polis saldırısınıkınıyoruz

KESK Eş Genel Başkanı Gezen tara-fından okunan açıklamada, AKP ikti-

darının katliamda sorumluluğu bulunansiyasileri, kamu görevlilerini tespit ede-rek yargılanmalarını sağlamak yerine,10 Ekim’i anmak isteyenlere acımasızcasaldırı emri vererek tarafını bir kezdaha gösterdiği belirtilerek, “10 Ekimanmasına yönelik polis saldırısının tümsorumluları hesap vermelidir” denildi.

10 Ekim ve ardından gelen süreçteyaşananların, barış, demokrasi ve emek-ten yana bir Türkiye talebinin halen enacil ve yakıcı talep olduğunu ortayakoyduğuna yer verilen açıklamada, şöyle

denildi:“AKP iktidarı OHAL ve KHK’lere

dayanarak haksız, hukuksuz, keyfi birbiçimde en temel insan hak ve özgür-lüklerini hiçe saymaktadır. Bizler, buvahşete, bu saldırganlığa boyun eğme-yeceğiz, bu karanlığı dayanışmayla aş-mak için mücadelemizi yükselteceğiz.Bombalar, katliamlar, polis saldırılarıemeğin haklarını savunmamıza, demok-rasinin, barışın tesis edildiği laik birTürkiye için mücadele etmemize engelolamayacak!”

10 Ekim’i unutmayacağız, unutturmayacağız!

Gezi Direnişi’nde yaralı vatandaşlaraacil sağlık yardımı yapıldığı gerekçesiyleSağlık Bakanlığı’nın İstanbul Tabip Odası(2012-2014 dönemi) Yönetim Kuruluve Onur Kurulu’nun görevden alınmasıtalebiyle açmış olduğu davanın kararduruşması 14 Kasım 2017 Salı günü10.25’de Çağlayan Adliyesi 12. AsliyeHukuk Mahkemesi’nde görüldü. Üç bu-çuk yıldır süren dava reddedildi.

Duruşma sonrasında adliye önünde birbasın açıklaması gerçekleştirildi ve “GeziHekimliği Yargılanamaz” pankartı açıl-dı.

Sağlık Bakanlığı kaybettiAdliye önünde ilk konuşmayı TTB

Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. RaşitTükel yaptı. Dr. Tükel, Gezi Parkı ey-lemleri sürecinde gerçekleştirdikleri he-kimlik uygulamaları sebebiyle Ankarave Hatay Tabip Odalarına da görevdenalma davalarının açıldığını ve reddedil-diğini hatırlatarak, şunları söyledi:

“Bugün de burada hekimlik kazandı.Fakat bu davanın bir de kaybedeni var;Sağlık Bakanlığı! Bakanlık Gezi pro-testoları sırasında acil tıbbi yardım ihtiyacıolanlara Tabip Odası üyelerinin gönüllüyardım etmesini, bu amaçla yapılan bütünhekimlik uygulamalarını ‘amaç dışı faa-liyet’ olarak değerlendirilmiş ve bu davayıaçmıştı. Gerek TTB yasasının, gereksetüm hekimlik değerlerinin, evrensel de-ğerlerin, kişilerin ve toplumun sağlıkhakkına duyduğumuz saygının gereğiolarak hekimler hangi koşulda olursaolsun yardım etmeye hazır olacaktır. Buçabalarımızın yargılanması demek doğ-

rudan hekimlik değerlerinin yargılanmasıdemektir. Diğer yandan şunun da altınıçizmemiz gerekiyor; Gezi protestolarısırasında Sağlık Bakanlığı bireysel olarakhekimlerin, Tabip Odası üyesi hekimleringerçekleştirmiş olduğu tıbbi uygulamalarakarşılık, acil müdahalelere karşılık, göreviolduğu halde bu sağlık hizmetleriniyerine getirmemiştir. Burada aslında yar-gılanması gereken görevini yerine ge-tirmeyenlerdir. Acil koşullarda, yaygın,tarafsız bir şekilde sağlık hizmetini sun-mayanlardır. Bu mahkeme kararı; he-kimlik kazanacak, hekimlik değerlerikazanacak yönündeki görüşümüzü birkez daha doğrulamıştır” dedi.

Sağlık Bakanlığı’nın böyle birdava açmasının utancınıyaşıyoruz!

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof.Dr. Selçuk Erez, “Bize göre bu dava hiçaçılmamalıydı. Sağlık hizmetine ihtiyaçduyan bir vatandaşa yardım etti, müda-halede bulundu diye hekimlere davaaçılmasından utanç duyuyorum. Bugünmahkemenin verdiği karara sevinelimmi sevinmeyelim mi bilmiyoruz, çünkübu davanın açılmış olması başlı başınabizleri üzmüştür. Biz bu davayı kazanmışolsak bile Sağlık Bakanlığı’nın yanlışadım atmış olduğu anlaşılsa bile böylebir davanın açılmasının utancını yaşı-yoruz” diye konuştu.

Gerekçeyi bekliyoruzİstanbul Tabip Odası Hukuk Danışmanı

Av. O. Meriç Eyüboğlu da davanın sonaermesi kadar hangi gerekçeyle sona er-diğinin de önemli olduğuna dikkat çe-

kerek, “Mahkemeden de hakkaniyeteuygun şekilde; Sağlık Bakanlığı göreviniyerine getirmediği için, gönüllü sağlıkçalışanlarının, gönüllü sağlık hizmetisunduğunu belirten bir gerekçeli kararoluşturmasını istiyoruz” dedi.

TTB ve İTO evrensel değerlerdetutarlılığın simgesidir

Dönemin İstanbul Tabip Odası GenelSekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu da; TTBve İstanbul Tabip Odası’nın demokratikbir kitle örgütü olarak, kardeş kitle vemeslek örgütleriyle birlikte, sadece ya-ralıları tedavi etmek değil, evrensel tümdeğerlerde tutarlılığın simgesi olduğunbelirtti. Hipokrat’tan bu yana her yerde,her zaman, nerede yaralı varsa, sağlıkhizmeti ihtiyacı duyan insan varsa onunyardımına koşmanın hekimlerin göreviolduğunu belirten Çerkezoğlu, “TTB,İstanbul Tabip Odası bu tutarlılıkla sağlıkhizmeti ihtiyacı duyulan her yerde yerinialmıştır. Diğer yandan TTB ve İstanbulTabip Odası sorumluluklarını sadece ya-ralı tedavi etmek, pansuman yapmaklasınırlamıyor; biz hekimler sağlık hakkını,yaşama hakkını, insanın bulunduğu çev-reyle, ortamla, şehirle bir bütün olarakgörüyoruz. Yani parkı park olarak korumaçabası da insan sağlığı için mücadeleninbir parçasıdır. Bizler Taksim’e, Gezi Par-kı’na sahip çıkma mücadelesini; doğaya,yeşile, ağaca, bu ülkenin betonlaşmasına,ranta karşı mücadele, yani sağlıklı birtoplum olma yolundaki bir mücadeleolarak görüyoruz. Bugün bu dava aynızamanda bu tutarlılığın, bu inadın hukukaçısından da tescili anlamına gelmiştir.Burada bir kez daha yinelemek istiyoruz:Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”diye konuştu.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Hekimler kazandı, Sağlık Bakanlığı kaybetti!

10 Ekim Ankara katliamının ikinci yıldönümünü dolayısıyla düzenlenen anma etkinliğine polis plastik mermilerle, gazla, kalkanlarla,tekmelerle, hakaretlerle saldırdı. DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği ortak açıklama yaparak, polissaldırısını kınadı.

Tıp DünyasıANKARA

Gezi Direnişi’nde yaralıvatandaşlara acil sağlıkyardımı yapıldığı gerekçesiyleSağlık Bakanlığı’nınİstanbul Tabip Odasıaleyhine açtığı davareddedildi.

Page 5: Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı hizmetleri, kadın ve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetlerini

Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafındandüzenlenen “Savaş, Göç ve Sağlık Ça-lıştayı” 28 Ekim 2017 tarihinde Ankara’dagerçekleştirildi. Çalıştayda, savaşın nedenolduğu zorunlu göç, göçmenlerin içindebulunduğu yaşam koşulları ve sağlıkhakları, göçün ırkçılık ile ilişkisi çeşitliboyutlarıyla ele alındı.

Çalıştay, TTB Merkez Konseyi BaşkanıProf. Dr. Raşit Tükel’in açış konuşmasıylabaşladı. Suriye’de 2011 yılından bu yanasüren savaş dolayısıyla milyonlarca insanıyerinden eden bir göç dalgasının yaşan-dığını belirten Tükel, bu süreçte yaşamlarıdeğişen, zorluklarla karşı karşıya kalançok sayıda Suriyeli’nin Türkiye’ye gel-diğini belirtti. Suriyelilerin bir yandanişsizlik ve emek sömürüsü ile boğuşup,çok zor koşullar altında yaşam mücadelesiverirken, bir yandan da ciddi sağlık so-runlarıyla baş etmeye çalıştıklarını kay-deden Tükel, temel ihtiyaçları olan bes-lenme, güvenlik, sağlık, barınma, eğitimve çalışma olanaklarının sağlanması ge-rektiğine dikkat çekti.

Tükel, 2011 yılında başlayan bu göçdalgasıyla yaşanan sürecin ayrıntılarınıaktardı. Ekim 2011’de Suriyelilere geçicikoruma statüsü verildiğini, bu statününacil ihtiyaçlara erişim imkânı sağladığınıanlatan Tükel, “sığınmacı” olarak ifade

edilen bu kişilerin yararlanacağı hizmetleriçin çeşitli yönetmelik ve yönergeler çı-karıldığını aktardı. Tükel, 22 Ekim2014’ten itibaren Geçici Koruma Yö-netmeliği kapsamında geçici koruma al-tına alındıklarını ve bu kapsamdaki hiz-metlerin de AFAD Başkanlığı ve çeşitlibakanlıklar tarafından verilmeye başla-dığını söyledi.

Tükel, birinci basamak sağlık hizme-tinin Toplum Sağlığı Merkezleri’ne bağlıkGöçmen Sağlığı Merkezleri ve Aile Sağ-lığı Merkezlerince verildiğini, ikinci veüçüncü basamak sağlık hizmetlerindesınır illerindeki hastanelerde kapasitesorunu yaşandığını anlattı. Üniversitehastanelerinin doğrudan başvuru alama-dığını belirten Tükel, üniversite hasta-nelerinin kabul etmesi için Sağlık Ba-kanlığı Hastanelerinden sevk edilmiş ol-ması gerektiğini kaydetti.

2017 Ekim ayı rakamlarına göre bi-yometrik kimlik verilen Suriyeli sayısının3 milyon 208 bin, olduğunu, en fazlaSuriyeli yaşayan kentlerin 511 binle İs-tanbul, 445 bin ile Şanlıurfa ve 416 binile Hatay olduğunu belirten Tükel, bunuGaziantep, Mersin, Adana, Kilis, Bursa,İzmir ve Kahramanmaraş illerinin izle-diğini aktardı.

Tükel sözlerini şöyle tamamladı:“Suriyeliler emek sömürüsü ile karşı

karşıyalar; temel hak mahrumiyetlerine,nefret söylemine ve ayrımcılığa uğru-

yorlar. Sağlık hizmetleri sunumunda ye-tersizlikler, güçlükler var. Bunun enönemli nedenlerinden biri dil sorunu.Kamp dışında yaşayanların yaşadığı zor-luklar var; kronik hastalıkların kontrolve izlemiyle ilgili zorluklar, ilaca erişimleilgili zorluklar... Suriyeli göçmenlerinonurlu, sağlıklı ve iyi bir yaşam sürdür-meleri için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.Bu çalıştayı da bunun bir parçası olarakgörüyoruz.”

Tükel’in konuşmasının ardından su-numlara geçildi. Doç. Dr. Levent Küey’in“Savaş, göç, ırkçılık: Umut var mı?”,

Dr. Ayşegül Ateş Tarlan’ın “Gaziantepve Kilis Göçmen Sağlığı Merkezlerininİşleyişi ile İlgili Gözlemler”, Doç. Dr.Murat Erdoğan’ın “Türkiye’de BulunanSuriyelilerin Sağlık Hakkı” ve Prof. Dr.Cem Terzi’nin “Savaş, Göç ve BirlikteYaşam” başlıklı sunumlarıyla devam etti.

Sunumların ardından, “GöçmenlerinSağlık Hakkı”, “Suriyeli Hekimlerin/Sağ-lık Çalışanlarının Türkiye’de ÇalışmaKoşulları” ve “Kültürlerarası Duyarlılıkve Irkçılık” başlıklarında grup çalışmalaryapıldı. Çalıştayın son oturumunda ça-lışma gruplarının raporları sunuldu.

5Kasım 2017

Tıp DünyasıANKARA

Savaşın neden olduğu zorunlu göç, göçmenlerin içinde bulunduğu yaşam koşulları ve sağlık hakları, göçün ırkçılık ile ilişkisi, TTB’nindüzenlediği “Savaş, Göç ve Sağlık Çalıştayı”nda çeşitli boyutlarıyla ele alındı.

Onurlu, sağlıklı, iyi bir yaşamherkesin hakkıdır

Sunumların ardından, “Göçmenlerin Sağlık Hakkı”, “Suriyeli Hekimlerin/Sağlık Çalışanlarının Türkiye’de ÇalışmaKoşulları” ve “Kültürlerarası Duyarlılık ve Irkçılık” başlıklarındagrup çalışmalar yapıldı.

TTB’den Savaş, Göç ve Sağlık Çalıştayı…

Page 6: Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı hizmetleri, kadın ve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetlerini

6Kasım 2017

Dünya Tabipler Birliği Cenevre Bil-dirgesi, diğer adıyla "Hekimlik Andı",Dünya Tabipler Birliği'nin (DTB) yü-rüttüğü iki yıllık bir çalışma sonucundagüncellendi ve Ekim 2017'de düzen-lenen Genel Kurul toplantısında sonhali kabul edildi.

DTB Konsey Başkanlığı'nca He-kimlik Andı'nı güncellemek için oluş-turulan çalışma grubuna, Almanya,İsveç, ABD, Hindistan ve İsrail tabipbirlikleriyle birlikte seçilen Türk Ta-bipleri Birliği, böylece internetten ya-pılan taramalarda Hipokrat Yeminiyerine bu metnin bulunma ve kulla-nılma olasılığının artıracağı gerekçe-siyle DTB Cenevre Bildirgesi'ne biralt başlık olarak "Hekimlik Andı" is-minin eklenmesini önerdi; öneri kabulgördü.

Ayrıca, Alman Tabipler Birliği ilebirlikte, bir hasta hakkı olarak uzunsüredir tanımlanmış bulunan tıbbi uy-gulamalar hakkında aydınlatılma veonam verme ya da reddetme hakkınınmeslek ahlakı yükümlülükleri arasınada eklenmesi önerildi ve bu öneri demetne eklendi.

Hekimin hastaları arasında kişiselözelliklere göre ayrım yapmayacağınıbelirten "Görevimle hastam arasına;yaş, hastalık ya da engellilik, inanç,etnik köken, cinsiyet, milliyet, politikdüşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsalkonum ya da başka herhangi bir özel-liğin girmesine izin vermeyeceğime,"ifadesinin sadeleştirilmesi, kişisel öze-liklerin tek tek sayılmasına gerek ol-madığı şeklindeki öneri TTB'nin itirazıile reddedildi ve ifade olduğu biçimiylekorundu.

TTB'nin, "Mesleğimi vicdanımla veonurumla uygulayacağıma" ifadesin-deki 'vicdan' sözcüğünün hekimin ki-şisel değerlerini mesleki kararlarındakullanabileceği anlamına gelebildiği,bunun ayrımcılığa kapı arayabileceği,dolayısıyla çıkarılması gerektiği bi-çimindeki önerisi tartışıldı. 'vicdan'kavramını cümleden çıkarmak yerine,kişisel değerlerin kullanılmaması ge-rektiğini vurgulamak üzere, ifadenin"Mesleğimi vicdanımla, onurumla veiyi hekimlik ilkelerini gözeterek uy-gulayacağıma" biçiminde değiştirilmesiüzerinde uzlaşıldı.

Ayrıca;

- Sağlığın tüm belirleyenlerinin dik-kate alınması gerekliliğini anımsatmaküzere, "Hastamın sağlığına her zamanöncelik vereceğime" ifadesi "Hastamınsağlığına ve esenliğine her zaman ön-celik vereceğime" biçiminde,

- Her hekimin öğretmenlerine olduğugibi öğrencilerine karşı da sorumlu-lukları olduğunu vurgulamak üzere,"Mesleğimi bana öğretenlere, hak et-tikleri saygıyı ve minnettarlığı göste-receğime," ifadesi yerine "Mesleğimibana öğretenlere, meslektaşlarıma veöğrencilerime hak ettikleri saygıyı veminnettarlığı göstereceğime" ifadesininkullanılmasına karar verildi.

- Hekimin mesleğini en iyi düzeydeyapabilmesi için kendi sağlığını ko-ruma ve mesleki yetkinliğini sürdürmeyükümlülüğünü vurgulamak üzere"Hizmeti en yüksek düzeyde sunabil-mek için kendi sağlığımı, esenliğimive mesleki yetkinliğimi korumayadikkat edeceğime" cümlesi metne ek-lendi.

- Metne eklenen bir diğer cümle,"Tıbbi bilgimi hastaların yararı vesağlık hizmetlerinin geliştirilmesi içinpaylaşacağıma" cümlesi oldu.

Hazırlanan taslak çeşitli uzmanlarıngörüşüyle yeniden değerlendirildi.Sonrasında herkesin önerilerini ilete-bilmesi için Genel Kurul'a kadar DTBsayfasından paylaşıldı. Gelen önerilerdoğrultusunda son hali verilerek Ekim2017'de Chicago'da düzenlenen GenelKurul toplantısında kabul edildi.

Türk Tabipleri Birliği bu önemlimetnin profesyonel çevirisini yaptır-dıktan sonra, çeviriyi tıp etiği uzman-larının ve ayrıca TTB Etik Kurulu'nundeğerlendirmesine sundu; metnin Türk-çesi böylelikle son halini aldı.

Türk Tabipleri Birliği, günümüzmesleki değerleriyle uyuşmayan, keyfideğiştirilebilen ve internette çok çeşitliversiyonları bulunan 'Hipokrat Yemini'yerine, tüm fakültelerde tıp eğitimisürecinde ve mezuniyet törenlerineDTB Cenevre Bildirgesi / HekimlikAndı'nın kullanılmasını sağlamak üzereülkedeki tüm tıp fakültesi dekanlık-larına, tıp etiği anabilim dallarına, tıpeğitimi anabilim dallarına, uzmanlıkderneklerine Hekimlik Andı'nın birerkopyasını yollamakta, bu konuda tümmeslektaşlarımızın desteğini bekle-mektedir.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Dünya Tabipler Birliği Cenevre Bildirgesi, diğer adıyla "Hekimlik Andı", Dünya Tabipler Birliği'nin yürüttüğü iki yıllık bir çalışmasonucunda güncellendi ve Ekim 2017'de düzenlenen Genel Kurul toplantısında son hali ile kabul edildi.

HEKİMLİK ANDIHekimlik mesleğinin bir üyesi olarak;

Yaşamımı insanlığın hizmetine adayacağıma,

Hastamın sağlığına ve esenliğine her zaman öncelikvereceğime,

Hastamın özerkliğine ve onuruna saygı göstereceğime,

İnsan yaşamına en üst düzeyde saygı göstereceğime,

Görevimle hastam arasına; yaş, hastalık ya daengellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politikdüşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya dabaşka herhangi bir özelliğin girmesine izinvermeyeceğime,

Hastamın bana açtığı sırları, yaşamını yitirdikten sonrabile gizli tutacağıma,

Mesleğimi vicdanımla, onurumla ve iyi hekimlikilkelerini gözeterek uygulayacağıma,

Hekimlik mesleğinin onurunu ve saygın geleneklerinibütün gücümle koruyup geliştireceğime,

Mesleğimi bana öğretenlere, meslektaşlarıma veöğrencilerime hak ettikleri saygıyı ve minnettarlığıgöstereceğime,

Tıbbi bilgimi hastaların yararı ve sağlık hizmetleriningeliştirilmesi için paylaşacağıma,

Hizmeti en yüksek düzeyde sunabilmek için kendisağlığımı, esenliğimi ve mesleki yetkinliğimi korumayadikkat edeceğime,

Tehdit ediliyor olsam bile, tıbbi bilgimi, insan haklarınıve bireysel özgürlükleri çiğnemek içinkullanmayacağıma,

Kararlılıkla, özgürce ve onurum üzerine,

Ant içerim.

“Hekimlik Andı” güncellendi

Page 7: Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı hizmetleri, kadın ve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetlerini

7Kasım 2017

Dünya Tabipler Birliği, Ekim 2017'deChicago'da düzenlenen 68. Genel Ku-rulu'nda, sağlık hizmetlerine erişim üze-rine temel belgesini güncelledi.

Belgenin güncellenmesi için oluşturulançalışma grubunda Britanya ve Hollandatabip birlikleri ile bir yılı aşkın bir sürebirlikte çalışan Türk Tabipleri Birliği,sağlık hizmetlerine erişim üzerine temelbir kılavuz oluşturan bu metnin sağlıkhakkı ve bilimsel bilgiyle uyumlu ol-masını sağlamak anlamında önemli kat-kılarda bulundu. Türk Tabipleri Birliği'nindile getirdiği, sonrasında çalışma grubutoplantıları ile Konsey ve Genel Kurul'daüye birliklerin yürüttüğü tartışmalar so-nucunda metne yansıyan değişikliklerşunlar:

- Metnin önceki içeriğinde bulunan"kamu ve özel sektörden oluşan karmafinansmanın en etkili model olduğu" ifa-desi, TTB'nin "bu bilginin gerçeklikleörtüşmemesi" gerekçesiyle yaptığı itirazsonucu metinden çıkarıldı.

Bu ifade yerine metne "Ülkeler hiz-metlerin nasıl finanse edileceğine, kendikaynakları, sağlık ve sosyal alandakiöncelikleri ve sağlık gereksinimlerinegöre kendileri karar verirler." cümlesieklendi.

- TTB, "Bunlara (sağlık hizmetininkapsamlı biçimde verilebilmesi için öne-

rilen yenilikçi araçlara), özel sektör veticari kuruluşlarla ortaklıklara gidilmeside dahildir." ifadesinin "Sağlık hizmet-lerine erişimle ilgili bir tutum belgesindeözel sektörün olumlu rolü olabileceğindensöz etmenin bir oksimoron olduğu" ge-rekçesiyle metinden çıkarılmasını önerdi.Öneri kabul görmedi; ancak yapılan ikiek ile, ticari kuruluşlarla ancak bellialanlarda uzmanlaşmış hizmetlerin su-nulması üzere ortaklık yapılabileceği,ayrıca "bu durumun özel sağlık hizmetleri

modelinin tercih edildiği şeklinde de-ğerlendirilmemesi gerektiği" vurgulan-dı.

- Metnin önceki içeriğinde; geri ödemesistemlerinde ve finansman modellerindemaliyet-etkinlik politikalarının temel öl-çütleri olan QALY ve DALY'nin kulla-nılabileceğini ifade eden cümle, TTB'nin"bu ölçütlerin özellikle yaşlılar, kronikhastalar, savunmasız gruplar ve yoksul-ların sağlık hizmetlerine erişimini azalttığı,zaten hedefinin de bu olduğu, dolayısıyla

ayrımcılığa ve sağlık hakkı ihlaline yolaçtığı" gerekçesiyle yönelttiği itiraz so-nucunda metinden çıkarıldı.

- Metinde bulunan ve coğrafi ulaşıla-bilirliği artırmak adına "yerel iyileştiri-cilerle birlikte çalışmanın yardımcı ola-bileceği"ne ilişkin ifade, TTB'nin "Bukonunun ciddi biçimde tartışmalı olduğu,DTB'nin özel bir tutum belgesi bulun-madığı, bu metinde "alternatif" hizmetsunucuları önermenin yanlış olacağı"gerekçelerine dayanan önerisiyle metin-den çıkarıldı. Ayrıca, bu kaygıyı karşı-lamak üzere metne, “(ulaşılabilirliği ar-tırmak adına yapılacak girişimler) "ta-mamlayıcı tıp” dahil bilimsel kanıtlaradayalı olmayan uygulama biçimlerinindevletin sağlık hizmetleri tarafından sağ-lanmasını ya da finanse edilmesini kap-samaz." ifadesi eklendi.

- TTB'nin önerisiyle metne yeni birparagraf eklenerek olağandışı durumlardasağlık hizmetlerine erişimin sağlanma-sının önemi vurgulandı:

"Hekimlerin, silahlı çatışmalar ve ör-neğin deprem gibi büyük çaplı doğaolayları sonucunda gelişen olağandışıdurumlarda, politika belirleyenlerin sağlıkhizmetlerine erişimi sağlamaları içinçaba göstermek gibi özel bir ödevi vardır.Bu ödev özellikle savunmasız durumdaolan ve daha güvenli yerlere gitmeolanağı bulunmayan toplum kesimleriiçin daha da önem kazanır."

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

TTB, sağlık hizmetlerine erişim üzerine temel bir kılavuz oluşturan metnin sağlık hakkı ve bilimsel bilgiyle uyumlu olmasını sağlamakanlamında önemli katkılarda bulundu.

Sağlık Hizmetlerine Erişim üzerineDTB Tutum Belgesi yayımlandı

Dünya Tabipleri Birliği’nin(DTB), 2019 yılı Genel Kurultoplantısını İstanbul’da gerçek-leştirme kararının güvenlikle ilgilikaygılar nedeniyle ertelendiği bil-dirildi.

DTB’den 16 Ekim 2017 tari-hinde yapılan basın açıklamasında,2019 Genel Kurul toplantısınınİstanbul’da yapılma kararının gü-venlikle ilgili kaygılar nedeniyleertelendiği belirtilirken, DTB’nin

bu karara karşın Türk TabipleriBirliği’ne olan güçlü desteği birkez daha teyit edildi.

Açıklamada, DTB Başkanı Dr.Yoshitake Yokokura konuya ilişkinsözlerine de yer verildi. Toplantıyakatılacak delegelerin güvenliğininsağlanması konusunda ciddi kay-gıları bulunduğu belirten Yoko-kura, üzülerek toplantıyı ertelemekararı aldıklarını belirtirken, “Tür-kiye Hükümetinin ülkedeki sağlıkhizmetlerine karşı tutumları, he-kimlerin ve akademisyenlerinTemmuz 2015’ten bu yana hapse

atılmaları ve mağdur edilmeleribizim hoşgörüyle bakabileceğimizdurumlar değildir” değerlendir-mesini yaptı.

Hekimlerin güvenliğini ve sağlıkhizmetleri sunumunu tehdit edenher tür uygulamayı kınamaya de-vam edeceklerini belirten Yoko-kura, “Türk Tabipleri Birliği’ninülkede demokrasiyi, temel haklarıve tıp etiğini savunmada gerçek-leştirdiği kazanımları tümüyle des-tekliyor, gelecekte Genel Kurultoplantımızı Türkiye’de gerçek-leştirmeyi umuyoruz” dedi.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ Dünya Tabipleri

Birliğiİstanbul’dayapılmasıplanlananGenel Kurultoplantısınıerteledi

Page 8: Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı hizmetleri, kadın ve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetlerini

8Kasım 2017

Sağlık Bakanı Ahmet Demir-can geçtiğimiz günlerde bir ga-zeteye yaptığı açıklamayla, sağ-lık alanında esnek çalışmayageçiş için hazırlık yürütüldüğübilgisini verdi. Demircan, “yep-yeni bir model” olarak lanse et-tiği sistem için, “Bir hoca üni-versitede çalışacak, istiyorsa gi-decek şehir hastanesinde hizmetverebilecek. Benim şehir has-tanemde bir profesörüm varsa,üniversitenin ihtiyacı varsa, oda gitsin üniversitede sözleş-mesini yapsın, dersini versin.Şu anda uyguladığımız çalışmamodeli bunu sağlamıyorsa bunuben geliştirmeliyim. İşte o ge-liştirme arayışının çalışmasıdıresnek çalışma modeli” değer-lendirmesini yaptı.

TTB Merkez Konseyi BaşkanıProf. Dr. Raşit Tükel, SağlıkBakanı Ahmet Demircan’ın açık-lamalarını Tıp Dünyası’na de-ğerlendirdi. Öncelikle şu anda

tıp fakültelerinde tam gün diyesözü edilen sistemin gerçek an-lamda tam gün sistemi olmadı-ğına dikkat çeken Tükel, “tamgün” adı altında üniversite öğ-retim üyelerinin özel hastane-lerde sözleşme yaparak çalıştı-rıldığı bir sistem söz konusu ol-duğunu söyledi. Tükel, “SağlıkBakanı Ahmet Demircan’ın açık-lamalarından tıp fakültesi öğ-retim üyelerinin şimdi de şehirhastanelerinde çalıştırılacağınıanlıyoruz. Tamamen esnek ça-lışma modeli, güvencesiz çalış-ma modeli. Bu da sanki yenibir modelmiş gibi bize sunulu-yor” dedi.

Üniversite hastaneleriyok ediliyor

Şehir hastanelerinin özel şir-ketler tarafından kurulan ve yö-netilen hastaneler olduğunu be-lirten Tükel, “Bu tam gündengeri dönüş değil, üniversiteleringiderek yok edilmesi sürecininönemli bir aşaması olarak gö-

rünüyor. Yıkım süreci son 6-7yıl içinde peyderpey gerçekleş-tirildi. Birçok öğretim üyesi bukoşullar altında çalışmak iste-mediği için üniversitelerden ay-rıldı. Şimdi sözleşmeli, güven-cesiz, esnek bir çalışma mode-liyle üniversiteleri tamamen or-tadan kaldıracak bir aşamayagelindiğini görüyoruz” değer-lendirmesini yaptı.

Üniversite hastanelerininSağlık Bakanlığı’nabağlanması

Tükel, Bakanı Demircan’ınüniversite hastanelerinin birleş-tirilip tek kurum altında yöne-tilmesiyle ilgili sözlerini de de-ğerlendirdi. Üniversite hastane-lerinin Sağlık Bakanlığı’na bağ-lanmak istendiğini, bunun2011’den bu yana zaman zamangündeme getirildiğini kaydedenTükel, “Üniversitelerin borçluolması üniversitelerin kötü yö-netilmesiyle ilgili değildir. Üni-versite hastaneleri performansa

dayalı döner sermaye ödemesistemine geçilmesiyle birliktefinansal kriz içine girmişlerdir.Diğer sağlık kuruluşlarında tanı,tedavi ve izlemi yapılamayanzor ve karmaşık vakalara tedavihizmetini sunan, çoğu hasta içinson başvuru noktası olan üni-versite hastaneleri, giderek artanborç yükü altında çöküşe doğrusürüklenmiştir. Bu çöküşün ne-denlerine baktığımızda ilk dik-kati çeken nokta, üniversite has-tanelerinin sağlık harcamalarınınbüyük bir oranının döner ser-maye kaynaklarından gerçek-leşmesidir. Diğer bir ifadeyle,üniversite hastaneleri döner ser-maye gelirlerine mahkûm edil-mişlerdir” diye konuştu. SağlıkUygulama Tebliği (SUT) fiyat-larının yaklaşık 10 yıldır gün-cellenmemesi nedeniyle üniver-site hastanelerine Sosyal Gü-venlik Kurulu (SGK) tarafındansağlık hizmeti üretme maliyet-lerinin çok altındaki değerlerdegeri ödeme yapıldığını belirten

Tükel, bunun da üniversite has-tanelerini büyük bir borç yüküaltına soktuğunu kaydetti.

Hastaneleri iflasnoktasına getiren sağlıkpolitikalarıdır

Tükel, şöyle konuştu: “Sağlık Bakanı üniversite has-

tanelerini kendine bağlamayıdüşünürken, Sayıştay’ın 2016yılında yayımladığı denetim ra-porunda, Sağlık Bakanlığı has-tanelerinin çok ciddi bir borçyükü altında oldukları, yaptıklarıiş ve işlemler sonucunda zararettikleri, aslında ortada döndü-rülen bir sermayenin mevcut ol-madığı belirtiliyordu. Rapordaayrıca, Sağlık Bakanlığı hasta-nelerinde döner sermaye bütçesiuygulamasının kaldırılarak mer-kezi yönetim bütçesinin esasalınması önerilmekteydi. GerekSağlık Bakanlığı hastanelerinigerekse üniversite hastaneleriniiflas noktasına getiren uygulanansağlık politikalarıdır.”

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma modeli” hazırlıklarının sürdüğünü açıkladı

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’ın “Tam gün uygulamasından geri adım atılacağı, esnek çalışmaya geçileceği” yönündeki açıklamalarıhekimler ve sağlık çalışanları arasında geniş yankı uyandırdı. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, tıp fakültesi öğretimüyelerinin sözleşmeli ve güvencesiz olarak şehir hastanelerinde çalıştırılmasının amaçlandığını kaydetti.

Tıp DünyasıANKARA

Esnek çalışma! Güvencesiz çalışma!

16 Ekim 2017 akşamı gerçekleştirilenetkinlik, TTB Genel Sekreteri Dr. SezaiBerber’in açış konuşmasıyla başladı. Dr.Füsun Sayek’in TTB ortamına kattığımesleki, insani ve örgütsel değerlerdensöz eden Berber, TTB olarak bu değerleresahip çıkmayı sürdüreceklerini söyledi.

Berber’in konuşmasının ardından anmaprogramına yönelik olarak hazırlanan“Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Araştır-maları: Öğrenci Katılımı” başlıklı sunumageçildi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fa-kültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğ-

retim üyesi Prof. Dr. Şevkat Bahar Öz-varış ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fa-kültesi öğrencisi Cem Müderrisoğlu’nunkonuşmacı olduğu sunumda, tıp eğiti-minde öğrenci görüşlerinin yeri ele alın-dı.

Özvarış konuşmasında, Hacettepe Üni-

versitesi Tıp Fakültesi bünyesinde çeşitlidönemlerde yapılan öğrenci araştırmalarıhakkında bilgi verdi. Bu araştırmalarda“yeni mezunların kendilerini birinci ba-samak uygulamaları açısından yetersizbulduğu” yönündeki bulgunun ortak so-nuç olarak öne çıktığına dikkat çeken

Özvarış, tıp eğitiminde niteliğin öneminedikkat çekti.

Müderrisoğlu da, Ağustos ayında Ar-suz’da gerçekleştirilen Füsun Sayek Sağ-lık ve Kültür Etkinlikleri kapsamındagerçekleştirilen “Öğrenci Gözüyle TıpEğitimi Çalıştayı” hakkında bilgi verdi.Çalıştayda, tıp eğitiminin öznesi olanöğrencilerin tıp eğitiminden beklentile-rinin ve bu sürece katkılarının ne olabi-leceğinin ele alındığını aktaran Müder-risoğlu, “öğrenci görüşlerinin tıp eğiti-mindeki yeri ne olmalıdır” temel soru-sundan yola çıktıklarını anlattı. Müder-risoğlu, çalışmaların önce Ankara, sonraTürkiye çapında çalışmaların yürütüle-ceğini ve tıp fakültesi öğrencileri olarakeğitimlerine sahip çıkacaklarını kaydet-ti.

Sunumlar, salon katılımıyla devametti. Sunumların ardından, Dr. Füsun Sa-yek’in kızı Selin Sayek Böke duygularınıpaylaştı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB)Merkez Konseyi eskibaşkanlarından Dr. Füsun Sayekaramızdan ayrılışının 11. yılında,TTB’de düzenlenen etkinlikleanıldı.

Tıp DünyasıANKARA

Dr. Füsun Sayek anıldı

Page 9: Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı hizmetleri, kadın ve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetlerini

9Kasım 2017

Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) baş-vurusu üzerine, Çalışma ve Sosyal Gü-venlik Bakanlığı, sağlık çalışanlarınayönelik şiddet olaylarının iş kazası olarakkaydedilmesi gerektiğini bildirdi. Ba-kanlık tarafından yazılan yazıda, şiddetolayının Beyaz Kod bildirimi yapılmışolsa dahi iş kazası olarak kaydedilmesigerektiğini vurgulandı.

TTB Merkez Konseyi, kısa süre önceÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nabir yazı göndererek, sağlık çalışanlarınınsağlık kurumlarında ve işin yürütümüsırasında uğradıkları şiddet olaylarınıniş kazası olarak bildirilmesi gerektiğinedikkat çekmiş ve Bakanlığı bu konudakigörev ve sorumluluklarını üstlenmeyeçağırmıştı. Aynı içerikte bir başvuru

Sağlık Bakanlığı’na da yapılmıştı.Söz konusu yazı üzerine inceleme ya-

pan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba-kanlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanu-nu’nun ilgili maddelerindeki iş kazasıbildirimlerine ilişkin düzenlemeler doğ-rultusunda, şiddet olaylarının da iş kazasıolarak değerlendirilmesi gerektiğini 16Kasım 2017 tarihli yazıyla TTB’ye bil-dirdi.

Konuyla ilgili olarak Sosyal GüvenlikKurumu Başkanlığı mütalaasının da alın-dığı bilgisine yer verilen yazıda, “Sağlıkhizmet sunucularında çalışanların her-hangi bir iş kazasına maruz kalmalarıdurumunda, bu kazaların işveren mahi-yetine haiz sağlık hizmeti sunucuları ta-rafından “Beyaz Kod” sistemiyle kendibünyelerinde kayda alınsa dahi 6331sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunuuyarınca Sosyal Güvenlik Kurumu Baş-

kanlığı’na iş kazası bil-diriminin yapılması ge-rektiği değerlendirilmiştir”denildi.

TTB Merkez Konseyi, Sağ-lık Bakanlığı’na, konunun Ça-lışma ve Sosyal Güvenlik Bakan-lığı’nın değerlendirmelerinin de gö-zetilerek yeniden ele alınması ve bütünbirimlerin bu yönde bilgilendirilmesiamacıyla yeni bir yazı daha gönderdi.

Yanlış sağlıkpolitikalarından vazgeçilmeli

TTB, çalışma yaşamında sıklıkla kar-şılaştığımız yaralanma ve ölümler gibiesasen sağlıkta artan şiddetin de bir kazaolmadığını, uygulanan politikaların so-nuçları olduğunu bilmektedir. Bu bağ-lamda, çalışma yaşamındaki şiddetin or-

ta-d a n

kaldırıl-masının asıl

olarak yanlış sağlıkpolitikalarından ve çalışanları hedef alansöylemlerden vazgeçilmesiyle mümkünolduğu açıktır. Buna karşın, hukuksalduruma uygun olarak; işyerinde veyaişin yürütümü sebebiyle meydana gelenşiddet olaylarının, teknik bir kavramolan, iş kazası şeklinde kaydedilmesi vegerekli bildirimlerin buna uygun olarakyapılması, çalışanların haklarının geliş-tirilmesi ve ülkemizdeki iş kazası ger-çeğinin daha net görülmesi bakımındanönemlidir.

Tıp Dünyası ANKARA

Geçtiğimiz ay, aynı gün içinde birstajyer hekim, bir asistan hekim ve biruzman hekimin yaşamına son vermesihekim ve sağlık camiasında derin üzüntüyarattı. Ankara Tabip Odası (ATO), sağlıkçalışanlarını umutsuzluğa, tükenmişliğegötüren çalışma ve yaşam koşullarınadikkat çekmek, sağlık çalışanlarının bukoşullarla nasıl başa çıkabileceği sorusunayanıt aramak amacıyla, Ankara Üniver-sitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD BaşkanıProf. Dr. Bedriye Öncü ve Türk TabipleriBirliği (TTB) Genel Sekreteri PsikiyatristDr. Sezai Berber’in konuşmacı olduğubir panel düzenledi.

ATO Genel Sekreteri Dr. Mine Ünal’ınkolaylaştırıcılığını üstlendiği panelde,Sağlıkta Dönüşüm programının hekimleriçin aşırı iş yükü, angarya, mobbing,şiddet ve iş barışının bozulması anlam-larına geldiği; sistemin tüm yükünün veaksaklıklarının hekimlerin omuzlarınayüklendiği ve hekimlerin anayasadankaynaklanan en temel haklarını dahi kul-lanamadıklarının altı çizildi. Epidemi-yolojik intihar verilerine göre hekimlerdeintihar oranının genel toplumun üzerindeolduğu da konuşmacılar tarafından be-lirtildi. Umutsuzluk ve çaresizlik hissinin

intihar düşüncesinde belirleyici olduğu,aşırı çalışmanın, uzun süreli nöbetlerin,mesleki dayanışmadan yoksun olmanın,mobbinge maruz kalmanın hekimler açı-sından ruh sağlığını bozucu etmenler ol-duğu üzerinde duruldu.

Depresyon ve işle ilgilisorunlar önemli

Prof. Dr. Bedriye Öncü, hekim inti-harlarının önemli bir sorun olduğunadikkat çekerken, araştırmaların hekimintiharlarında depresyon ve işle ilgili so-runların önemli olduğunu gösterdiğinikaydetti. Mecburi hizmet, aileden ayrılma,yalnız kalma gibi faktörlerin hekim in-tiharlarında rol oynadığını belirten Öncü,hekimlerin kendi depresyonunu fark et-mede ve yardım aramakta eksik kaldığınıda dile getirdi. Öncü, genel olarak top-lumsal kriz dönemlerinde intiharlarınarttığını söyledi.

Sağlıkta DönüşümProgramı ve OHAL etkisi

Dr. Sezai Berber de, 2004 yılı öncesinekadar hekim intiharlarının genel bilgilerleaçıklanabildiğini ancak 2004 yılındanbu tarihe kadar olan dönemde iki önemlievrenin hekim intiharlarına farklı birboyut getirdiğini anlattı. Sağlıkta Dö-

nüşüm Programı’nın neden olduğu per-formans vb. uygulamalarla çalışma ba-rışının bozulması, iş yükünün artmasınınbir evre oluşturduğunu, ikinci evreninde OHAL sonrası dönem olduğunu be-lirten Berber, KHK işten çıkarılma baskısı,güvenlik soruşturması baskısı, atanamamagibi faktörlerin tüm bu süreci etkilediğinikaydetti. Berber, şehir hastaneleri ile he-kimleri ve sağlık çalışanlarını yeni kat-merli sorunların beklediğine işaret etti.

Anomi/kuralsızlıkdönemi intiharları

Bu intiharları “anomik intihar”; yanikuralsızlık döneminde ortaya çıkan inti-harlar olarak niteleyen Berber, “Anomidöneminin göbeğindeyiz. Güvensizlik,güvencesizlik ve belirsizlik anomik intiharartışının en önemli etkenidir” diye ko-nuştu. Sezai Berber, “Örgüt olarak dahaçok birlik, dayanışma ve destek içindeolmalıyız. Sıkıntısını farkettiğimiz mes-lektaşımıza destek olmalıyız. Bundansonra bir meslektaşımızı daha kaybet-memek için neler yapabileceğimizi be-lirlemeliyiz” dedi.

Mesleki dayanışmanın önemiÇok sayıda katılımcının söz

alarak soru ve düşüncelerini

paylaştığı sunumun sonunda aşırı çalış-maya ve kendini feda etme içgüdüsünedikkat çekildi. Usta çırak ilişkisininönemi vurgulanarak, mesleki dayanış-manın yerini alan, sermayeye teslimedilmiş, eğitim sürecinde dahi hekimemeğinin kazanca dönüştürülmeye çalı-şılmasına eleştiriler getirildi. Adaletsizçalışma düzeninden hekimleri ancak ken-dilerinin ve içerisinde bulunacakları mes-leki dayanışmanın kurtarabileceği ko-nusunda hemfikir olundu.

Aile desteği hekimlerinelinden alınmasın

Hekimlerin çalışma koşullarının dü-zeltilmesi, çalışma saatlerinin azaltılması,nöbet izni, resmi tatillerde çalışmak zo-runda kalmamaları konusunda gereklidüzenlemelerin yapılması konusundayetkililere çağrı yapıldı. Ayrıca stratejikpersonel kabul edilen hekimlerin eş du-rumu atamalarının yeniden düzenlenmesi,intihar ve depresyonu önlemede en önemlikoşul olan aile desteğinin doğrudan el-lerinden alınmasının önüne geçilmesitalep edildi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pskiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bedriye Öncü, hekim intiharlarının önemli bir sorun olduğunadikkat çekti. TTB Genel Sekreteri Dr. Sezai Berber de, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın neden olduğu ağır çalışma temposu ve iş yükününhekim intiharlarına zemin hazırladığını kaydetti.

Tıp DünyasıANKARA

Toplumsal kriz dönemlerinde intiharlar artıyor

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetolayları iş kazası olarak bildirilmelidir

Page 10: Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı hizmetleri, kadın ve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetlerini

10Kasım 2017

Sağlık Bakanlığı teşkilat yapısında694 sayılı Olağanüstü Hal (OHAL) Ka-nun Hükmünde Kararnamesi (KHK) iledeğişiklik yapılmasının üzerinden yak-laşık üç ay geçti. Kamu Hastane Birlik-leri’nin kaldırılmasının önemli yer tuttuğubu değişikliğin sağlık alanına bugünekadar olan yansımalarını Hacettepe Üni-versitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana-bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. CavitIşık Yavuz, Tıp Dünyası için değerlen-dirdi.

- Sağlık Bakanlığı teşkilat yasasıdeğişikliğinin üzerinden yaklaşık 3ay geçti. Bu süreçte ne değişiklikleryaşandı?

Değişiklik birkaç yıldır dillendiriliyor,663 ile gelen yapının özellikle taşra teş-kilatlarında neden olduğu sıkıntılar ifadeediliyordu. 694 sayılı KHK’nın 25 Ağus-tos’ta yayımlanmasının ve 3 aylık birgeçiş süresi tanımasının ardından birbekleme dönemine girildi, çünkü KHKayrıntıları tanımlamıyor, sadece birleş-menin ana unsurlarını belirliyordu. Öncemerkez teşkilattaki birleşmenin ayrıntılarıçıktı ancak taşra teşkilat yapılanmasınınayrıntıları birkaç gün önce, yani Kasımayının ilk haftası tamamlanırken bir yö-nerge ile belirlendi. Bu durum, birleşmesürecinde ayrıntıların 694 sayılı KHKçıktıktan sonra belirlendiğini ve öncesindeayrıntılı bir hazırlık yapılmadığını dü-şündürüyor. İnternet medyasında yeralan haberlerden takip ettiğimiz kadarıylahenüz illerde yönetici atamaları tamam-lanmadı, özellikle büyük illerde kiminmüdür olacağı henüz netleşmiş değil.Bu durum da belirsizliğin uzamasınaneden oluyor. Personel bir yandan hiz-metlerin aksamaması için çaba sarf ediyorancak bu belirsizlik ve geçiş dönemindekısa süreliğine de olsa aksamalar yaşan-mış olabilir.

- Bu değişikliklerinpratikteki/sahadaki yansıması neoldu? Hekimleri ve sağlıkçalışanlarının nasıl etkiledi?

Aslında hekimler ve sağlık çalışanla-rının bu geçiş döneminde doğrudan et-

kilendiklerini söylemek zor, çünkü bugeçiş döneminde eski yapı aynen sürdü-rülüyor, bundan sonrasına dair etkilerebakmak gerekebilir. Sahada özelliklebirleşen üç yapıda (il sağlık, halk sağlığımüdürlüğü ve kamu hastane birlikleri)aynı adla faaliyet gösteren birimlerdeçalışanların tedirgin olduklarını gözlem-liyorum. “Birleşme ile acaba yerimizdeğişecek mi”, “fazla personel ne olacak,nereye gönderilecek” kaygıları ön plandagibi görünüyor. Hizmet alımı ve taşeronçalışanlardaki güvencesizlik kaygılarının

birleşme ile yoğunlaştığını söylemekmümkün. Öte yandan taşra yapılanmasınıortaya koyan yönerge ile özellikle halksağlığı uzmanlarının çalışma alanlarınınve işlevselliğinin daraltıldığına dair tar-tışma başladı, dolayısıyla yapının ay-rıntıları çıktıkça bazı sorunlar belirgin-leşecek gibi duruyor.

- Yeni düzenlemenin uyumyönetmeliklerinin de en geç 6 ayiçinde yürürlüğe konulacağıbildirilmişti. Yayımlanan yönetmelik

var mı? Uygulamaya nasıl yansıyor?Benim bildiğim uyuma dair henüz ya-

yımlanmış bir yönetmelik yok, iki yönergeyayımlandı onlar da merkez ve taşra ya-pısının ayrıntılarını belirliyordu. Bu nok-tada aslında önceden var olan ama buyeni yapıyla biçim değiştiren “sözleşmeliyöneticilik” önümüzdeki dönemin önemlitartışma başlıklarından biri olacak gibiduruyor.

Bir diğer nokta da birleşme sürecisağlık kamuoyunda “eskiye dönüş” olarakalgılansa da birçok açıdan eskiden farklıbir yapı oluşmuş durumda, kişisel olarakbu yapıda da eskiden olduğu gibi yönetimsorunlarının süreceğini ve yeni sorunlarınbelirebileceğini düşünüyorum.

- Eklemek istedikleriniz var mı?Değişim sırasında Sağlık Bakanı’nın

yaptığı açıklamaları dikkat çekici, özel-likle “çok başlılığı kaldırıyoruz” vurgusu.Birleşme ile Kamu Hastane Birlikleriyapısından vazgeçilmesi de çok manidar.2007 yılında hastanelerin bir yönetimkurulu ile ve genel sekreterlik yönetimiyleyönetilmesini öngören bir taslak halindegündeme gelen, 2011 yılındaki 663 sayılıKHK ile ise bu yönetim kuruluna yervermeyip sadece genel sekreterliği ko-ruyan bir yapı oluşturan Bakanlık, şimdihastaneleri eski yönetim biçimine çevi-riyor. Oysaki 663 sayılı KHK’da KamuHastaneleri Birlikleri’nin kurulma amacı“kaynakların etkili ve verimli kullanıl-ması” olarak belirtiliyordu. Bu yapıyave bu yapının bağlı olduğu TürkiyeKamu Hastaneleri Kurumu adıyla kurulanidari açıdan özerk yapıya son verilmesi“kaynakların etkili ve verimli kullanıl-ması” amacına ulaşılamadığına işaretediyor diyebiliriz ve bu anlamda da so-runun çok başlılıktan öte olduğunu söy-leyebiliriz.

Ancak Sağlık Bakanlığı’nın SağlıktaDönüşüm Programı ile kamu hastanele-rinin yapısını piyasa mekanizmalarınave rekabete uygun hale getirilmesi veböylece sağlıkta “kontrollü bir piyasa”ortamının oluşturulmasını amaçladığınıdüşünürsek birleşme ile oluşan yeni ya-pıda yeni mekanizmalar oluşturulacağınıbeklemeliyiz. Şehir hastaneleri bununen somut örneğini oluşturuyor.

Sağlık Bakanlığı teşkilat yapısında OHAL KHK’si ile değişiklik yapılmasının üzerinden yaklaşık üç ay geçti. Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, sağlıkkamuoyunda “eskiye dönüş” gibi algılansa da, bu değişikliğin eskisinden farklı bir yapı getirdiğini belirtiyor ve ekliyor: Birleşme ile oluşanyeni yapıda yeni mekanizmalar oluşturulacağını beklemeliyiz. Şehir hastaneleri bunun en somut örneğini oluşturuyor.

Tıp DünyasıANKARA

Yeni yapı ile yeni sorunlar oluşacak

Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, Sağlık Bakanlığı teşkilat yapısı değişikliklerinin sağlık alanına yansımasını değerlendirdi:

Page 11: Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı hizmetleri, kadın ve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetlerini

11Kasım 2017

Türk Tabipleri Birliği (TTB) eski başkan-larından, halk sağlığı önderi Prof. Dr. NusretFişek, doğumunun 103. ve ölümünün 27. yı-lında Türk Tabipleri Birliği, Hacettepe Üni-versitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AnabilimDalı ve Halk Sağlığı Uzmanları Derneği ta-rafından düzenlenen etkinlikle anıldı. Törende,TTB Halk Sağlığı Kolu (HSK) tarafından ve-rilen Halk Sağlığı Hizmet Ödülü de sahiplerinibuldu.

Halk sağlığı alanında yaptıkları önemli ça-lışmalar dolayısıyla ödüle değer bulunan Prof.Dr. Feride Aksu Tanık ve Prof. Dr. ÇağatayGüler, Prof. Dr. Nusret Fişek’in doğumunun103 ve ölümünün 27. yılı dolayısıyla, 3 Kasım2017 tarihinde Hacettepe Üniversitesi TıpFakültesi R Salonu’nda gerçekleştirilen törenle,

ödüllerini TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof.Dr. Raşit Tükel’den aldılar.

Dr. Sezai Berber, Prof. Dr. Nilay EtilerLordoğlu, Prof. Dr. Ferda Özyurda, Dr. ArifMüezzinoğlu, Doç. Dr. Emel İrgil, Prof. Dr.Türkan Günay ve Prof. Dr. Mehmet Zencir’denoluşan ödül Seçici Kurulu;

“Meslek yaşamı boyunca çevre sağlığı baştaolmak üzere pek çok alanda akademik çalış-malarının yanı sıra, topluma yönelik çalışmalarıile halk sağlığının geliştirilmesine yaptığıkatkı ve hizmetleri nedeniyle” Prof. Dr.Çağatay Güler’i, “Olağandışı durumlardasağlık hizmetleri, topluma dayalı tıp eğitimi,birinci basamaktaki hekimlerin güçlendirilmesigibi alanlardaki hizmetlerinin yanı sıra sağlıktaeşitsizlikler ve ayrımcılık konularında ulusalsavunuculuk çalışmaları ve bunları uluslararasıplatformlara taşıması nedeniyle” Prof. Dr.Feride Aksu Tanık’ı ödüle değer buldu.

Tıp DünyasıANKARA

Prof. Dr. Çağatay Güler -Özgeçmiş

HacettepeÜniversi-tesi TıpFakültesimezunu.HacettepeÜniversi-tesi TıpFakülte-si’nde fiz-yoloji vehalk sağ-lığı alan-l a r ı n d auzmanlıke ğ i t i m i

aldı. Halen Hacettepe ÜniversitesiTıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana-bilim Dalı öğretim üyesi.

Gülşehir Eğitim Araştırma BölgesiBaşkanlığı (1976), Ordu İl SağlıkMüdürlüğü (1983-1984), Etimes-gut Bölge Hastanesi Başhekimliği(1987-1990), Hacettepe Üniver-sitesi Tıp Fakültesi Halk SağlığıAnabilim Dalı Başkanlığı (1993-1996) görevlerinde bulundu.

Başlıca çalışma alanları çevresağlığı ve sağlık eğitimidir.

Türk Tabipleri Birliği ve HalkSağlığı Uzmanları Derneği (HA-SUDER) üyesidir.

Prof. Dr. Feride Aksu Tanık - Özgeçmiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu,

Halk Sağlığı Uzma-nı.

Ege ÜniversitesindeKanserle SavaşAraştırma UygulamaMerkezi Kurucu Mü-dürü ve Kadın So-runları AraştırmaUygulama MerkeziMüdürü olarak gö-rev yaptı.

Aynı üniversitede TıpEğitimi AnabilimDalının Kurucu Baş-kanı idi ve Halk Sağ-

lığı Anabilim Dalı Başkanlığını yürüttü.

11 yıl süreyle Sağlık Bakanlığı BağışıklamaDanışma Kurulu üyeliği yaptı.

2008-2012 döneminde TTB 2. Başkanlığıve Genel Sekreterliği görevlerini yürüttü.

06.01.2017 tarihinde 679 Sayılı Kanun Hük-münde Kararname ile kamu görevindenihraç edildi.

Halen Uluslararası International Associationfor Health Policies in Europe (UluslararasıSağlık Politikaları Birliğinin Avrupa Biri-minin) dönem başkanı.

Çalışma alanları sağlık politikaları, ola-ğandışı durumlarda sağlık hizmetleri, eşit-sizlikler, topluma dayalı tıp eğitimidir.

Prof. Dr. Feride AksuTanık, ödül konuşması:

Merhaba, Hepinizi saygıyla selamlıyo-

rum. İlk kez Gürhan hocanın ol-madığı bir anma töreni yapıyoruz.Nusret hocayı ve Gürhan hocayısaygıyla anıyorum.

Nusret hoca adına verilen birödülü almak benim için büyükbir mutluluk ve onur. Çok teşek-kür ederim.

Ödülü aldığımı Menemen trenistasyonunda aktarma beklerkensevgili Sezai’nin telefonuyla öğ-rendim. Sonra kendimi düşünür-ken buldum. Bilirsiniz insanınzihni gariptir, düşünceler birbirinihızla izler. Böylesi bir ödüle layıkgörülmek insanda ister istemezbir kendini değerlendirme süre-cine de yol açabilir, en azındanbenim için öyle oldu. Meslektegeçen 36 yılımı düşündüm. Neleryapabildiğimi, neler yapmak is-tediğimi... O günden bu yana ne-ler anımsayıp düşündüğümü pay-laşmak isterim sizlerle.

Tıp fakültesini kazanmış ve si-yasal bilgilere gidemediği içinçok mutsuz ve yaz tatilini ailesininburnundan getiren bir genç kıziken beni Halk Sağlığı diye biralandan haberdar eden Fakir Bay-kurt olmuştu. Toplum Hekimliğidiye bir alan var, Nusret hocadiye birisi var, yoksulların, işçi-lerin sağlık sorunlarıyla ilgile-nebilirsin dediğinde gözyaşlarımısilip Halk Sağlıkçı olmak içintıp okumaya karar verişimi anım-sadım... Sonra o Nusret hoca,ben tıp fakültesinde öğrenciyken,Toplum Hekimliği Enstitüsünün20 yılı adlı kitabı, değerli mes-lektaşıma diyerek imzalayıp gön-dermişti… TTB Halk SağlığıKolu 1988 yılında kurulduğundaİzmir’den temsilci olarak gelipNusret Hocayla birlikte çalışmaşansım olmuştu. Yani ben Nusrethocanın Türk Tabipleri Birliğin-den öğrencisiyim...

Halk sağlığı teknik akademikbilgiye hakimiyeti, toplumun için-de bir sağlık aktivisti olarak işlev

görebilmeyi ve günün koşullarınınve toplumun gereksinimleriningerektirdiği politik tutumu ala-bilmeyi gerektiren bir alandır.Nusret hoca ve çalışma arkadaş-larının idam cezasına karşı he-kimlik tutumunu belirlerken iz-ledikleri yol tam da budur.

Ben de geriye dönüp baktı-ğımda iyi ki yapmışım dediğimişler var.

İyi ki toplumumuzun önceliklisağlık sorunlarını belirleyerekEge Üniversitesi Tıp Fakültesindeyüzlerce öğretim üyesinin katı-lımıyla müfredat geliştirme sü-recinin bir parçası olmuşum...

İyi ki Marmara depreminden2 yıl sonra insanların hala kon-teynırlarda barındıklarını saptayanbarınma koşulları çalışmasınınbir bileşeniydim...

İyi ki 2011 Martında 30 binsağlık emekçisinin katıldığı çokses tek yürek mitinginin düzen-lenmesine emek vermişim...

İyi ki 2013 Haziranında ülke-mizi biber gazı kapladığında, özbildirimle 11 bin kişinin bibergazı maruziyetini araştırıp rapor-layan grubun bileşeni olmuşumve bu rapor AİHM tarafındankanıt olarak değerlendirilmiş...

İyi ki 2015 ağustosunda tır-manan şiddet koşullarında sağlıkçalışanlarına, kurumlarına vearaçlarına saldırıyı belgeleyen vetıbbi bağımsızlığı savunan çalış-manın bir bileşeni olmuşum...

İyi ki mesleğimi kolektif, ör-gütlü, çoğulcu bir anlayışla ya-şamış ve gerçekleştirmişim...

İyi ki yaşamımı sağlık hakkını,yaşam hakkını ve toplumsal barışısavunmaya adamışım...

İyi ki 2016 ocağında toplumsalbarışı savunmak için imza ver-mişim...

2017 ocağında 36 yıl emekverdiğim işimden ve öğrencile-rimden kopartıldım.

Hiç kuşkum yok tarih haklılı-ğımızı ve yaptıklarımızın yerin-deliğini kanıtlayacaktır. Bu ödülübunun öncü habercisi olarak alı-yorum...

TTB Halk Sağlığı Kolu’nca verilen Nusret Fişek Halk Sağlığı Hizmet Ödülü’ne bu yıl halk sağlığı alanında yaptıkları önemli çalışmalardolayısıyla Prof. Dr. Feride Aksu Tanık ve Prof. Dr. Çağatay Güler değer görüldü.

TTB Nusret Fişek Halk Sağlığı Hizmet Ödülü Tanık ve Güler’in

Page 12: Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı hizmetleri, kadın ve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetlerini

12Kasım 2017

Devlet Planlama Teşkilatı(DPT) ilk defa Sağlık Ba-kanlığı ile ortak bir projegeliştirmek üzere 2008 yı-lında anlaştı. Proje kapsa-mında Pankreas Adacık Hüc-re Araştırma Merkezi’nin(PAHAM) çalışmaları önceNumune Hastanesi’nin mer-kez laboratuvarında başladı.DPT’nin 16 milyon TL ya-tırım yaptığı projenin dörtaraştırma laboratuvarı2010’da, Türkiye’nin en bü-yük merkezlerinden sayıla-bilecek hayvan ünitesi de2011’de faaliyete geçti. Mer-kezin Numune Hastanesin-den alınıp Dışkapı YıldırımBeyazıt Eğitim AraştırmaHastanesine nasıl bağlandı-ğına dair bilgi bulunamadı.

Bu arada 10 Temmuz 2011günlü Resmi Gazete’de Sağ-lık Bilimleri Yüksek Tek-noloji Araştırma Vakfı’nınkuruluşu ilan edildi. Vakfe-denler, Tuncay Delibaşı, Mu-hammet Özgehan, PankreasAdacık Hücre AraştırmalarıDerneği, Rıza Murat Kara-şen, Ersin Fadıllıoğlu, Ab-dullah Murat Tuncer, EkremYeter, Muhammed MustafaÇelik.

Malvarlığı ise 50 Bin TLolan vakfın başlıca amaçlarıarasında “Devletin kamu yü-künü azaltmak amacıyla ge-nel, özel ve katma bütçeliidareler bütçeleri içinde yeralan eğitim ve sağlık hiz-metlerini ifa etmek” sayılı-yor. Ancak bilindiği gibi özelvakıflar “kamu hizmetleriniifa etmek” amacıyla kuru-lamazlar, çünkü kamu hiz-metini devlet ifa eder. Yinemevzuata göre özel vakıflarakamudan herhangi bir ad al-tında kaynak aktarılması ya-saktır.

2011 yılı temmuz ayından2013 yılına kadar bu geliş-meler yaşandıktan sonra Va-kıf ile Mamak Belediyesi

arasında 2013 yılında birprotokol imzalanıyor. Ma-mak Belediyesi’ne ait arazi,üniversite yapılmak üzerebedelsiz olarak belirli süre-liğine vakfa veriliyor. Ar-dından yine 2013 yılındaDışkapı Yıldırım BeyazıtEğitim ve Araştırma Hasta-nesi bu vakfa başvuruyor vepankreas adacık hücre araş-tırma merkezi kurulması içinarazi istiyor. Mamak Bele-diyesi, Vakfa arazi üzerindetasarrufta bulunma yetkisidevrediyor. Böylelikle Vakıf,belediyeye ait araziyi ücretsizolarak alıyor, Dışkapı Has-tanesi’nin 7 Milyon TL’yeyaptırdığı araştırma merkezibinasını da ücretsiz olarakkullanma şansına sahip olu-yor. Sonuçta 50 Bin TL ilekurulan vakıf milyonlarcaliralık kaynağa kavuşuyor.

Bu arada Mamak Beledi-yesi 50 milyon TL'lik projeyiSağlık Bakanlığı'na devrettiğisöyleniyor. Ardından mer-kezin açılışı müjdeli bir haberolarak tekrar veriliyor ve 20Mayıs 2016 günü, "AzizSancar Araştırma Merkezi"yeni adıyla açılışı yapılıyor.Dönemin Sağlık BakanıMehmet Müezzinoğlu'nunyanı sıra Nobel ödüllü Prof.Dr. Aziz Sancar açılışa bizzatkatılıyor ve ilk ders Prof.Sancar tarafından protokoleveriliyor.

Sayıştay’ın Türkiye KamuHastaneleri Kurumu 2016yılı raporunda, Mamak Be-lediyesi ile vakıf arasındaimzalanan protokolün de has-tane ile vakıf arasında yapı-lan anlaşmanın da usulsüzolduğu belirtiliyor. Vakfınkurucuları arasında yer alandernek ise 22 Kasım 2016’daOHAL KHK’sıyla kapatılı-yor. Diğer kurucular hak-kında da çeşitli işlemler ya-pılıyor. Sayıştay raporundaince bir ima ve küçük biruyarı olarak yer alan tespit-lerden fazlasının olduğu an-laşılıyor.

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin(ÖSYM) 20 Eylül 2017 tarihinde açıklanacağınıduyurduğu 2017 Sonbahar Dönemi Tıpta Uz-manlık Sınavı (TUS) sonuçları, üzerinden yak-laşık iki ay geçmesine karşın hâlâ açıklanmadı.Gecikme dolayısıyla hak kaybı ve mağduriyetyaşayan hekimler Türk Tabipleri Birliği’ne(TTB) yoğun şikâyet başvurusunda bulunuyor.ÖSYM ise sonuçların iptal kararı verilen 2 so-ruyla ilgili olarak açılan davalarda mahkemeninkarar vermesinden sonra açıklanacağını belir-tiyor.

Şikâyet başvurularında, sınava giren binlercehekimin eli kolu bağlı bir şekilde, belirsizlikortamında beklediği, gün geçtikçe yıprandığıbelirtiliyor. Süreç hakkında sağlıklı bilgi akışıolmaması dolayısıyla hekimlerin önünü göre-mediği, her TUS’ta benzer sorunların yaşandığı,zorlu bir sınav sürecinin ardından gelen bu be-lirsizliğin hekimlerin mağduriyetlerini artırdığıgelen şikâyetler arasında. Hekimlerin adeta

ticari kurumların eline terk edildikleri, hatalıolduğu kesin olmayan, hatta soru kitapçıklarıincelendiğinde birçoğunun hatalı olmadığı son-radan anlaşılan sorularla ilgili olarak açılandavalar yüzünden hekimlerin aylarının hebaedildiği vurgulanıyor.

TTB’den ÖSYM’ye yazıTTB Merkez Konseyi, gelen yoğun başvurular

üzerine, 2 Kasım 2017 tarihinde ÖSYM’yeyazı göndererek, bu konudaki mağduriyetlerinivedilikle giderilebilmesi için gerekenlerin ya-pılmasını istedi.

Yazıda, iptali için dava açılan sorulara ilişkinbilginin TTB ile paylaşılması, sorularla ilgilibilimsel değerlendirmenin uzmanlık derneklerive alanında yetkin öğretim üyelerince yapıldıktansonra ÖSYM’ye aktarılması konusunda iki ku-rum arasında daha önce yapılan mutabakat ha-tırlatılarak, böylece sürecin daha hızlı, bilimselbilgiyle uyumlu ve sınava giren hekimlerinhak kaybının önüne geçecek şekilde sonuçlan-dırılabileceği bildirildi.

Av. Özgür Erbaş

Tıp DünyasıANKARA

PAHAM nasıl el değiştirdi?

TUS sonuçlarının açıklanması yine geciktiHer TUS’ta benzer sorunların yaşandığını belirten hekimler, zorlu bir sınavsürecinin ardından gelen bu belirsizliğin hekimleri mağdur ettiğini söylüyor.

Dr. Aynur Dağdemir’in ça-lıştığı hastanede bir kadını er-kek şiddetinden korumaya ça-lışırken aramızdan ayrılışınınüzerinden iki yıl geçti. Amahâlâ ne çalıştığımız sağlık ku-ruluşları güvenli ne de kadınlarbu ülkede güven içinde yaşa-yabilmekte.

Türk Tabipleri Birliği (TTB)Merkez Konseyi ve TTB KadınHekimlik ve Kadın SağlığıKolu Dr. Aynur Dağdemir’inaramızdan ayrılışının yıldönü-mü olan 19 Kasım’da basınaçıklaması yaparak, kadınlarave sağlık çalışanlarına yönelikşiddeti bir kez daha protestoetti.

Açıklamada, hekimlere, sağ-lık çalışanlarına karşı yok edicişiddetin devam ettiği belirti-lirken, bir yıl içinde iki hekimin

işyerinde öldürüldüğü, şiddeteuğrayan sağlık çalışanlarınınsayısının onbinlerle ifade edil-diği kaydedildi. Açıklamada,sağlık kurumlarının sağlık ça-lışanları için korunaklı olmadığıvurgulandı.

Kadınlar öldürülüyorKadınlara yönelik şiddetin

de artarak devam ettiğine yerverilen açıklamada, “2016 yı-lında 328 kadın öldürülmüştü.2017 yılının ilk on ayında öl-dürülen kadın sayısı 339 oldu.Kadın kırımı hızla artarak sü-rüyor” denildi. Her zaman ol-duğu gibi kadınların en çokkendi hayatlarına dair karar al-dıkları için, boşanmak, ayrıl-mak istedikleri için eşleri ta-rafından öldürüldüğü, kadınlarçoğunlukla en yakınları olaneşleri, babaları, oğulları, kar-deşleri tarafından öldürüldüğü,en çok genç kadınların öldü-

rüldüğü açıklamada verilen bil-giler arasında yer aldı.

Dr. Aynur Dağdemir’in şiddetkarşısındaki cesur davranışınınherkese örnek olduğuna yerverilen açıklamada, “Başta ka-dına yönelik şiddet olmak üzeretüm toplumda şiddeti ortadankaldırma mücadelemize AynurDağdemir’den aldığımız güçledevam ediyoruz” denildi.

İki yıl önce çalıştığı hastanede bir kadını erkekşiddetinden korumaya çalışırken aramızdan ayrılanDr. Aynur Dağdemir anıldı.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Sevgili Aynur, hep aklımızdasın...

Page 13: Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı hizmetleri, kadın ve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetlerini

13Kasım 2017

Sağlık meslek örgütleri, geciken atamalar ve uzayangüvenlik soruşturmalarının hem sağlık çalışanlarınınanayasal haklarını, hem de vatandaşların sağlık hizmetineerişimini engellediğini bildirdi.

Sağlık meslek örgütleri, 23 Ekim 2017 tarihinde TürkTabipleri Birliği (TTB) toplantı salonunda düzenlenenbasın toplantısı ile Olağanüstü Hal’in (OHAL) yarattığımağduriyetlere dikkat çektiler. Basın toplantısına TTBGenel Sekreteri Dr. Sezai Berber, Türk DişhekimleriBirliği (TDB) Başkanı İlker Cebeci, Sağlık ve SosyalHizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanıİbrahim Kara, SES Mali İşler Sekreteri Ali Önal,Devrimci Sağlık İş Sendikası (Dev Sağlık İş) BaşkanıDr. Arzu Çerkezoğlu, Türk Medikal RadyoteknolojiDerneği (TMRT-Der) adına Nezaket Özgür ve TürkEczacıları Birliği adına Erdal Kart katıldılar. Basınaçıklamasını Dr. Arzu Çerkezoğlu okudu.

Çerkezoğlu, 2016 yılının ikinci yarısından bu yanasağlık emekçileri başta olmak üzere okullarından yenimezun pek çok kişinin atamaları yapıldığı halde görev-lerine başlamak için güvenlik soruşturmaları yapıldığıgerekçesiyle bekletildiğini, uzun süre başvuruların yanıtalamadıklarını ve bu bekleyişin ne zaman sona ereceğiniöğrenebilecekleri bir kurum bulunmadığını söyledi.Çerkezoğlu, ilgili bakanlığa ulaşabilenlerin ise ancak“güvenlik soruşturmasının devam ettiği” yönünde yanıtalabildiklerini kaydetti.

Sağlık çalışanları bu süre zarfında mesleğe başlaya-mamaları nedeniyle maddi kayba uğradıklarını, yaşam-larını ertelemek zorunda kaldıklarını ve ciddi bir gelecekkaygısı yaşadıklarını belirten Çerkezoğlu, atamalarıngecikmesi dolayısıyla vatandaşların da sağlık hizmetineerişiminin engellendiğine dikkat çekti.

İlgili yasalara göre güvenlik soruşturmasının kimlereyapılması gerektiğinin çok açık olduğunu kaydedenÇerkezoğlu, Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum vekuruluşlarda çalıştırılmak üzere atanacak sağlık çalışanlarıyönünden güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasıyapılmasını haklı kılacak bir neden bulunmadığını vur-guladı.

Arzu Çerkezoğlu, sağlık meslek örgütleri olarak va-tandaşların nitelikli sağlık hizmeti alabilmesi için sağlıkhizmetlerindeki istihdam açığının bir an önce kapatılması,yaptıkları iş nedeniyle güvenlik soruşturması gerekliolmayan sağlık çalışanlarının soruşturmaya tabi tutul-madan görevlerine başlatılması ve güvenlik soruştur-masıyla eğitim hakları elinden alınan asistan hekimlerineğitimlerini sürdürmelerinin sağlanması için yetkililerigöreve çağırdıklarını bildirdi.

Tıp DünyasıANKARA

TTB, DİSK, KESK ve TMMOB,Olağanüstü Hal (OHAL) uygula-masının kaldırılması amacıyla“OHAL Değil, Demokrasi İstiyo-ruz” başlığıyla 81 ilde kampanya

başlatıldığını açıkladı.Kampanya, TTB, DİSK, KESK

ve TMMOB Başkanlarının katılı-mıyla 3 Kasım 2017 tarihinde Çağ-daş Sanatlar Merkezi’nde düzen-lenen ortak basın toplantısıyla du-yuruldu. Basın toplantısına TTBMerkez Konseyi Başkanı Prof. Dr.

Raşit Tükel, DİSK Başkanı KaniBeko, KESK Eş Başkanları Meh-met Bozgeyik ve Aysun Gezen ileTMMOB Yönetim Kurulu BaşkanıEmin Koramaz katıldılar. Basınaçıklamasını Kani Beko okudu.

Kampanyanın öncelikli amacının20 Ocak 2018 tarihinde OHAL’inbir kez daha uzatılmaması oldu-ğunun belirtildiği açıklamada, buamaçla demokratik bir çok etkin-liğin yaşama geçirileceği duyu-ruldu.

OHAL rejimine karşı, toplumuntüm kesimlerini ortak mücadeleyeçağırıldığı açıklamada, “Yan yanageldiğimizde neler yapabildiğimi-zin tanığıyız! OHAL rejimine sonvererek demokrasiyi kazanacakolan biziz! Laik, demokratik vesosyal bir cumhuriyeti kendi kol-larımızla, aklımızla, yüreğimizleinşa edecek olan biziz! Emekçilerinyüzyıllardır süren mücadele ilekazandığı hakları ve özgürlükleriniOHAL’e terk etmeyecek, demok-rasi, barış, eşitlik, özgürlük ve la-iklik için mücadeleyi büyüteceğiz!”ifadelerine yer verildi.

Tıp DünyasıANKARA

Sağlık meslek örgütleri, geciken atamalar veuzayan güvenlik soruşturmaları ile hem sağlıkçalışanlarının anayasal haklarının, hem devatandaşların sağlık hizmetine erişiminiengellenmesine tepki gösterdi.

Uzayan güvenliksoruşturmaları vegeciken atamalarhak ihlali

TTB, DİSK, KESK ve TMMOB, Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamasının kaldırılmasıamacıyla “OHAL Değil, Demokrasi İstiyoruz” başlığıyla 81 ilde kampanya başlattı.

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Top-lum Derneği ( CİSST), kadın tu-tukluların ücretsiz ped hakkınailişkin başlattıkları kampanya kap-

samında 1 Kasım 2017 tarihindeTürk Tabipleri Birliği’ni (TTB)ziyaret etti. TTB Merkez Konseyiüyesi Dr. Selma Güngör ile görüşenCİSST Heyeti, tüm dünyadakimahpus nüfusunun yaklaşık yüzde6.5’ini kadınların oluşturduğuna

ve 2000-2013 yılları arasında kadınmahpus nüfusunun yüzde 40’ınüzerinde artış gösterdiğine dikkatçekti. Heyet, kadın mahpuslaraücretsiz ped hakkının yasal gü-venceye alınması konusundaTTB’den destek istedi.

Kadın tutukluların ücretsiz ped hakkının yasal güvenceye alınmasını isteyen CİSST,‘Hapishanelerde ücretsiz ped istiyoruz!’ kampanyası kapsamında TTB’yi ziyaret etti.

Tıp DünyasıANKARA

Kadın tutuklulara ücretsiz ped kampanyası

OHAL değil, demokrasi istiyoruz!

Page 14: Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı hizmetleri, kadın ve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetlerini

14Kasım 2017

Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB)de üyesi olduğu Avrupa Genç Dok-torlar (European Junior Doctors -EJD) 2017 yılı güz toplantısı 27-28 Ekim tarihlerinde Malmö, İs-veç’te gerçekleşti.

TTB’yi temsilen Dr. Melda PelinYargıç’ın katıldığı toplantı 19 Av-rupa ülkesinin asistan hekim ör-gütlerinin delegeleri ile yapıldı.Toplantıda asistan hekimlerde tü-kenmişlik sendromu, tıbbi liderlik,hastanelerde cinsiyet temelli taciz,cinsel taciz ve uzmanlık alanı ter-

cihine etkileri, genç hekimlerinuluslararası hareketinde serbestlik,uzmanlık eğitimi konularında ça-lışmalar yapıldı. Toplantıya CPMEbaşkan yardımcısı Prof. Dr. RutgerJan Van Der Gaag, EMSA BaşkanıTeuta Azizi ve açlık grevinde olan

Polonyalı asistan hekimleri temsilenDr. Mikolaj Sinica de davetli olarakkatıldılar. European Junior Doctorsdelegeleri, Polonyalı meslektaşla-rıyla dayanışma içinde olduklarınıdile getirdi.

Yönetim Kurulu seçimlerinin degerçekleştiği toplantıda, önümüzdekidönem EJD Başkanlığını İngiltereTabipler Birliği’nden Kitty MichelleMohan yaparken, başkan yardım-cılığını geçtiğimiz dönem de bugörevi yerine getiren Clara SofieBratholm (Norveç) sürdürecek.

Bir sonraki EJD genel kurulu,Zagreb, Hırvatistan’da 4-5 Mayıs2018’de yapılacak.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ TTB,

AvrupaGençDoktorlartoplantısınakatıldı

Özel hekimliktesorunlar büyüyor

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Türk Tabipleri Birliği Özel He-kimlik Kolu tarafından düzenlenen“Özel Hekimlikte SorunlarımızaÇözüm Arıyoruz Çalıştayı” 12 Ka-sım 2017 Pazar günü İstanbul TabipOdası’nın ev sahipliğinde gerçek-leşti.

Çalıştaya İstanbul’da çalışan he-kimlerin yanısıra; İzmir, Antalya,Ankara, Muğla, Bursa, Kocaeli,Gaziantep, Mersin, Samsun TabipOdalarından ve Tük DişhekimleriBirliği, İstanbul Dişhekimleri Odasıtemsilcileri de katıldı.

Çalıştay TTB Özel Hekimlik KoluBaşkanı Dr. Hasan Oğan’ın yaptığıaçılış konuşmasının ardından TürkTabipleri Birliği Başkanı Dr. RaşitTükel’in konuşması ile devam etti.

Çalıştayda; Neoliberal PolitikalarIşığında Sağlıkta Dönüşüm, Mua-yenehanelerin Sorunları ve Geleceği,Özel Sağlık Sektöründe Hekim So-runları, Hekimlikte Reklam ve Ta-nıtım, Kişisel Sağlık Verileri veÖzel Hekimlik, Birden Fazla İldeÇalışma konuları değerlendirildi.

“Özel Hekimlikte Sorunlarımıza Çözüm ArıyoruzÇalıştayı”nda; Neoliberal Politikalar Işığında SağlıktaDönüşüm, Muayenehanelerin Sorunları ve Geleceği, ÖzelSağlık Sektöründe Hekim Sorunları, Hekimlikte Reklam veTanıtım, Kişisel Sağlık Verileri ve Özel Hekimlik, BirdenFazla İlde Çalışma konuları değerlendirildi.

Sağlık Bakanlığında çalışan hekimlerden,eşi kamu görevlisi olmayan ve Yönetmeliktebelirtilen istisnai görevlerden birinde bu-lunmayanların eş mazeretinden yararlanmahakkı durduruldu.

Diğer kurumlardaki bütün memurlar gibisağlık çalışanlarının da yararlanabildiği,kamu görevlisi olmayan eş sebebiyle atamaveya yer değiştirme talep hakkı, Sağlık Ba-kanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve YerDeğiştirme Yönetmeliğiyle hekim, dişhekimive eczacılara yasaklanmıştır. Söz konusuyasağa karşı açılan davalarda Danıştay 2.Dairesi aile birliğinin korunmasının Devletinpozitif ödevleri arasında olduğunu belirterek,diğer memurlara göre daha da ağırlaştırılmışolsa da Yönetmelikteki şartları karşılayabilenhekimlerin eş mazereti hakkından yarar-lanmalarını kısıtlayan hükmün yürütmesinidurdurmuştu.

Sağlık Bakanlığı, bir yandan yürütmenindurdurulması kararını etkisiz bırakabilmekiçin Yönetmelik değişikliği yapmış diğeryandan da bu karara itiraz etmiştir.

Bakanlığın itirazı üzerine Danıştay İdariDava Daireleri Genel Kurulu, “ ‘stratejikpersonel’ kavramının ortaya çıkarılış amacıolan, kısıtlı sağlık personeli kapasitesi içe-risinde sağlık hizmetlerinin etkin bir planlamasistemi uygulanarak tüm vatandaşlara eşitbir şekilde sunulmasının sağlanması amacınıngerçekleştirilmesine hizmet etmekte olmasıve Devlet Memurlarının Yer DeğiştirmeSuretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelikte

yer alan ayrışık düzenleme yapma yetkiside göz önüne alındığında, kamu yararı vehizmet gerekleri bakımından hukuka uygunbir düzenleme niteliğinde olduğu sonucunavarıldığı" gerekçesiyle Danıştay 2. Dairesininyürütmenin durdurulması kararını kaldır-mıştır.

Bu Kararla, stratejik personelin (hekim,dişhekimi, eczacı) kamu görevlisi olmayaneş sebebiyle eş mazeretinden yararlanabil-mesini fiilen engellemek için Sağlık Ba-kanlığı tarafından yapılan 3.6.2017 tarihliYönetmelik değişikliği de anlamını yitirmiş,hukuken uygulanamaz hale gelmiştir.

Bu aşamada, bir kısım hekimin eş maze-retinden yararlanmasının bütünüyle yasak-lanmasına karşı açılan davalarda yürütmenindurdurulması ile ilgili süreç tamamlanmıştır.Danıştay 2. Daire tarafından değerlendirmeyapılarak esasa ilişkin karar verilecektir.Bu sürecin tam olarak ne kadar süreceğibelirsiz olmakla birlikte, ne yazık ki, 6aydan önce tamamlanması beklenmemek-tedir.

Türk Tabipleri Birliği, kamu sağlık hiz-metinin ülkenin her yanında etkin biçimdesunulabilmesi ile çalışanların hakları arasındaeşit, adil ve hakkaniyete uygun bir dengeninkurulmasını; bu amaçla atama ve yer de-ğiştirme sisteminin sağlık hizmetinin ge-rekleri göz önünde tutularak ve eşitlik te-melinde yeniden tanımlanması gerektiğinisavunmaktadır. Hekimlerin eş durumu ma-zereti de dahil olmak üzere, bütün hak ta-leplerinde de bu düşünce ile hareket etmeyisürdürecektir.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Eş mazeretinde başa dönüldü

Page 15: Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı hizmetleri, kadın ve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetlerini

15Kasım 2017

Ağır çalışma koşulları Polon-ya’da son bir yılda 4 asistanhekimin gece nöbetinde yaşa-mını yitirmesine yol açtı. Ça-lışma koşullarındaki olumsuz-lukları, Avrupa ortalamasınınçok altındaki ücretleri, bütçedensağlığa ayrılan payın düşüklü-ğünü ve meslektaşlarının bu ko-şullar nedeniyle ölümünü pro-testo eden Polonyalı asistan he-kimler 2 Ekim 2017 tarihindenbu yana açlık grevindeler.

Dünya Tabipleri Birliği (DTB),grevdeki asistan hekimlerle tamdayanışma içinde olduğunu açık-ladı. Türk Tabipleri Birliği (TTB)Merkez Konseyi ve TTB Asistanve Genç Uzman Hekim Koluda, Polonya’da asistan hekim-lerin haklı taleplerinin hızla kar-şılanması temennisini içerendestek mesajları iletti.

Polonyalı hekimlermeslektaşlarınındesteğini bekliyor

Polonya Tabipler ve Diş He-kimleri Yüksek Tıp Konse-yi’nden 13 Ekim 2017 tarihindeTTB’ye gönderilen mektupta,Polonya’da hekimlerin içindebulunduğu çalışma koşulları veasistan hekimlerin yürüttüğü aç-lık grevi hakkında bilgi verilerek,Polonyalı asistan hekimlerin ses-lerinin duyurulması amacıyladestek talebinde bulunuldu.

Söz konusu eylemin Polon-ya’da sağlık sisteminin temelsorununa ilişkin olarak ülkedekiyetkililere yıllardır yapılan vesonuç alınamayan başvurularınardından gerçekleştiğine dikkatçekilen mektupta, “Sözünü et-tiğimiz sorun, sağlık alanındakikamu harcamalarının Avrupa’daen düşük düzeydekilerden biriolması, nüfusun sağlık alanındakigerçek ihtiyaçlarını karşılamadığıgibi sağlık çalışanlarına uygunçalışma koşulları sunmaktanuzak oluşudur” denildi.

Mektupta, “Türkiye’deki mes-lektaşlarımızdan Polonyalı dok-torlarla dayanışma içinde yeralmalarını ve haklı taleplerinidesteklemelerini istiyoruz. Böylebir destek protesto eylemindeyer alanlara güç verecek, yetki-liler gerekli adımları atıncayakadar eylemlerini sürdürmeye

özendirecektir” ifadelerine yerverildi.

DTB’den tam destek

DTB, 13 Ekim 2017 tarihindeyaptığı açıklamada, grevdekiasistan hekimlerle dayanışmaiçinde olduğunu bildirdi. Açık-

lamada, yıllık Genel Kurul top-lantısı için Chicago’da bir arayagelen DTB delegelerinin acilbir karar çıkararak söz konususorunla ilgili ciddi kaygılarınıdile getirdikleri ve Polonya Baş-bakanına devreye girip kabuledilebilir bir çözüm bulunmasıiçin görüşmelere başlama çağ-

rısında bulundukları belirtildi.Açıklamada, meslektaşlarının

çalışma koşullarının iyileştiril-mesi ve halkın sağlığı için dahafazla kaynak ayrılması amacıylaaçlık grevinde bulunan hekim-lerin telafisi mümkün olmayanzararlara maruz kalmadan yada ölmeden bir çözüme ulaşıl-masının büyük önem taşıdığıvurgulandı.

DTB’nin açıklamasında ayrı-ca, Polonya’da sağlık harcama-larının GSYH içindeki payınınyüzde 6,1 olduğu, bu oranındünya ortalamasının ise yüzde9 civarında olduğu, uzmanlıkeğitimindeki hekimlerin vergilerdüştükten sonra ellerinde kalanaylık maaşlarının 510-580 Euroarasında olduğu ve bu hekimlerinçoğu kira ve diğer masraflarınıkarşılayabilmek için aynı za-manda başka işler yapmak zo-runda kaldıkları bilgisi verildi.

TTB’den dayanışma vedestek mesajı

Polonya Tabipler ve Diş He-kimleri Yüksek Tıp Konseyi’ninmektubuna TTB Merkez Kon-seyi Başkanı Prof. Dr. RaşitTükel imzasıyla 18 Ekim 2017tarihinde verilen yanıtta da, Po-lonya Başbakanı’na çağrıda bu-lunularak, asistan hekimlerin ta-leplerinin daha fazla hekiminsağlığı zarar görmeden dikkatealınması dileği iletildi.

TTB Asistan ve Genç UzmanHekim Kolu da, Türkiye’de deasistan hekimlerin çok ağır ko-şullarda, yorgun, uykusuz şekildeçalıştığını, üniversite ve eğitimhastanelerindeki hasta yığılma-sını göğüslemek zorunda kal-dığını bildirdi. Olumsuz çalışmakoşullarının giderek daha da kö-tüleştiğine yer verilen mektupta,Türkiye’deki OHAL ortamınınbu olumsuzlukları artırdığınadikkat çekildi. Mektupta, Po-lonya’daki arkadaşlarımızın mü-cadelesi ve talepleriyle derin birduygudaşlık içindeyiz. Polon-ya’daki meslektaşlarımızın 3.haftasına giren bu eylemlerindeyanlarında olduğumuzu ve sağ-lıklarına hiçbir zarar gelmedenhaklı taleplerinin hızla karşılan-masını talep ettiğimizi duyuru-ruz” denildi.

Tıp DünyasıANKARA

Polonya’da asistan hekimler açlık grevindeAğır çalışma koşulları vesağlığa bütçeden ayrılanpayın düşüklüğü,Polonya’da asistanhekimlerin açlık grevinebaşlamasına neden oldu.

Çalışma koşullarındaki olumsuzlukları, Avrupa ortalamasının çok altındakiücretleri, bütçeden sağlığa ayrılan payın düşüklüğünü ve meslektaşlarının bukoşullar nedeniyle ölümünü protesto eden Polonyalı asistan hekimler 2 Ekim 2017tarihinden bu yana açlık grevindeler.

Page 16: Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlıkta “esnek çalışma ... · çevre sağlığı hizmetleri, kadın ve üreme sağlığı hizmetleri, ço-cuk ve ergen sağlığı hizmetlerini

Mobbinge, kötü ve ağır çalışma şartlarına karşı birlikte ama hep birlikte mücadeleedeceğiz. Sadece sokaklarda, büyük yürüyüşlerde değil, her günden daha bezmiş görünen

bir meslektaşa “kahve yaptım sana da” diyerek…Adımları her zamankinden daha da ağırlaşmışsa, koluna girip yürürken, “birlikte göğe de

bakalım” diyerek…Hastanenin acilinde çalıştıktan sonra dışarı çıktığında gömleğinin altında kan damlamış

tişörtünü saklamaya çalışan hekim arkadaşına, “canım” deyip onun elini tutarak…Sanki… birbirimizin elinden tutarsak, düştüğümüz yerden kalkabiliriz.

56

#Ölümüne çalışma TÜKETİYOR

33

5

100saati aşan

haftalıkçalışmasaatleri

saati aşannöbetler

90

Yasalçalışmasüresi

saat

her

saat

Asistanhekimlerin

çalışmasüresi

10

5

Son

yılda

katartan

iş yükü bir hastabakma

zorunluluğu

Sağlık çalışanlarına uygulanan mobing oranı

Sağlık çalışanlarındatükenmişlik oranı

16Kasım 2017

Ölümüne çalışma!Son 10 yılda 215 sağlık çalışanı

iş cinayetleri, uğradıkları şiddet, yaşadığı baskı mobbing, tüketen çalışma koşullarısebepleriyle yaşamdan kopartıldı.

%24

%69

dakikada