ruzbihan bakli dia
DESCRIPTION
DIA Encyclopedia EntryTRANSCRIPT
Yaküt. /11u'cemü 'l-üdeba' , XIX, 5; Safedf, el- Vaff, IV, 340; Süyütf. Bugyetü 'l-vu 'at, 215; a.mlf, Taba"-atü 'l·müfessirfn, Beyrut, ts. (Darü 'I-Kütübi 'l-i lmiyye). s. 102 ; Davüdf. Taba-"-atü 'l-müfessirfn, ll , 230; 1, 51, 84, 91, 120, 132, 400,469 -470,488-489, 595; ll , 1760, 1829, 2040; Leknevf. el-Feva' idü'l-behiyye, s. 161 ; Hediyyetü'l- 'a ri{fn, ll , 98; Brockelma n n, GAL Suppl., 513; Köprülü, Türk Tarihi 1981). s. 203; Muhammed Hamfdullah, Kerim'in Türkçe Yazma Tercümeleri", T/11, XIV ( 1964). s. 73 ; Nuri Yüce, iA, Xlll , 510.
TAYYAR A LTlKULAÇ
BAKKALZADE HAKKI 1
(1830 -1921)
Son devir müderrislerinden.
L _j
Çaykara'da Ataköy'de (Sinek) burada müderrislik ya-
pan Mehmed Efendi'nin da Daha sonra yörenin hur müderrislerinden Abbas Efendiza-de Mehmed Efendi'den ders alarak lami ilimler tahsiline devam etti. 1878'de Erzurum'da Rus Harbi'ne bu
üzerine da kalan (Yu-
köyü müderrisi Efendi'nin
Önce Kumyatak köyündeki Medresesi'nde mü-
derrislik görevine ve Of'un (Çifaruksa) köyünde de-vam etti. otuz boyunca otur-
bir medrese kurdu ve buradan yüzlerce mezun etti.
Of yörenin müderrislerince
ittifakla halde faaliye-tine engel bu gö-revi kabul etmedi. Trabzon'u
etkili vaazlarla cihada milis kuv-
vetlerinin geçerek Rus ordusu-nun deresinden geçmesine en-gel olmaya 1902'de kendi köyü-ne dönerek burada ve (Paçan) köyünde ders akutmaya devam etti. Bakkalzade köyde vefat etti;
Sinek Camii'nin kab-
Kamazade Mustafa Efendi'nin bilgilere göre
ilimlerini ve mekle geçiren Efendi, on yedi dönem icazet vererek 2000'e
sa-geçen son döne-
mine için talebeleri ve ilmi faaliyetleri fazla bilgi mevcut
Bilinen en talebeleri. köyü müderrislerinden
Efendi ile son dönem alimlerin-den Mehmet is-mail Efendi tedris faaliyeti da eser telif etmekle de tur. Tasawuf, belagat ve mev'izaya dair
eserler ve kelamla ilgili bir iki eser tercüme et-
de özel kütüphanesinde bulunan hemen hemen bir
yok Kurban Risale-si, Hadis, Manzum Ot Kasidesi, Mecalis-i Cihadiyye, Fatiha vb. adlar eserlerinden geriye sa-dece el-Kati ii 'Aru:i be-
- .;. . - :'<<'·' ·-._r·.,,; .. c ' .· "-:! :.
---__ -_-.·_-,·_-_-__ •• :._:_·._:_,-_;_. •• .. :_·.-_·_-_ .. _. __ -· ____ • __ .... __ __ : ___ -:: ___ ___ ;_• __ ··.·_:._r .. -__ ___ .• ... :"<- . - ---;: _::-::-::-:: . - " -
:.'' : ;· ... ' .. · ·. ,· ; . :
:
• .
J .. ,: .. ·:. r .. ... •;, •.. : ' . • ,
-.. . ·_ . -
Bakkalzade !smail
Efendi 'ye ait ei-KiJ.{f tr 'Arat
eserin iki (DiAKtp .• nr. 11.231)
BAK Ll
lagatla ilgili Arapça bir Ktp . nr .231 ). Orta boy otuz yedi
varaktan ibaret olan kitap, ei-Ensari'ye ait el-Mul]tasar ii 'ilmi'l-'aru:i eser üzerine güzel bir üslüpla
tatminkar ihtiva eden bir Müellif mukaddimede eserini ilk Kum-yatak köyünde telif kaydetmek-tedir.
: Bakkalzade el-Ka{f {f
'Arüi, Ktp. , nr. 11.231 , vr. 37•; Albay-rak. U le ll, 157;
"Bilim Yolunda Çaba-Derg isi, sy. 2, Ankara 1968, s. 3;
Mustafa "Müderris Bakkalzade Efendi", Ölçü sy. 38,
Giresun 1976, s. 11. M YusuF YAvuz
L
B
Ebu Muhammed Sadrüddln Ruzbihan b. Ebi Nasr el-Baki!
(ö. 606 / 1209) sufi, alim ve _j
. Fesa 'da tarihi bilgiler Ancak sonunda ese-rini 16 Zilkade 579 ( 1 Mart 1184) tari-hinde zaman elli iki da göre 526-527'de ( 11 32-1133) Nitekim kaynaklarda da bu tari-hi teyit eder mahiyette bilgiler
Rüzbihan , en ise Sadreddin'dir. sebzeci olma-
_kendisinin de bu le ei-Bakli nisbe-siyle * leriyle ünlü Sattah diye de
Bakli'nin dini kurallara olma-yan bir çevrede büyümesine men daha bir din sahip okul arka-
musunuz?" gi-bi ilginç sorular "Allah mekan ve cihetten münezzehtir" bir
kendisini çok hatta bu yüzden vecd ile kendisinden söylenir (bk. Hoca, s. 22). Rivayete göre Bakli on kadar birkaç de-fa ilahi cezbeye bu manevi hal-ler onda derin bir sevgi duygusu
her kendisine en güzel bir biçimde görünmesine yol Ço-cukluk itibaren zikre
545
BAK Ll
büyük ilgi duyan Baklfnin on da iken ve bu ken-disini tasawufa de onun hak-
nakledilen yer tahsilini muhtemelen yeri olan Fesa'da Erginlik
giderek güçlenen dini duygula-etkisiyle kendisini ibadete verdi ;
bu arada ezberledi ve tahsil ile oldu. On yedi on sekiz
da iken bir üstünü
dükkandan ve sahraya gitti; bir müddet tasav-vufi heyecanlarla Daha sonra sükün bulup tasawufa yöneldi ve süfilerin yolundan gitmeye karar verdi. Yirmi iken kendisini da bir hankahta buldu ve burada ika-met etmeye Bu Fesa' da
intisap Cemaleddin b. Halilei-Fesai ile
Bir süre Ebü Muhammed ei-Cev-ri 1175 'te iraz' dan
Fesa 'ya döndü. Burada Manp-ku'l- esriir bi -beyiini1-enviir tasav-vufi eserinde Fars bölgesi emiri Tekle b. Zengi'nin cülüsu için dua etti. Tekle'-nin uyarak tekrar gitti. Onun ve yerine geçen Sa'd b. Zengfnin takdirini kazanarak himayelerine girdi. Baki! tasawufa sülükünün da Irak, Kirman, Hicaz ve seyahat etti. Onun lrak'a Samerra
Kantaratü'r-Cagir'in müridi anla-
Kaynaklarda iki defa hacca bir müddet Mekke ika-
inet de bildirilmektedir. sonuna felç geldi.
raz'da vefat etti. Cenaze Seyyid Muham-
med b. ei-Hüseyni Riba-tülkadim'in defnedildi. Kabrinin XV. kadar bir ziyaretgah na daha sonra hankah ve ima-retlerinin tahrip edilmesi, onun kurdu-
Rüzbihaniyye halefieri ta-devam göster-
mektedir. Tarunu ve Tuhfetü'l - 'irfiin
refeddin Deylemliler kabilesi-ne mensup olan Bakli ailesinin Büvey-hfler (932-1 056) Fars bölge-sine kaydeder. Ken-di ifadesine göre Bakli birden fazla evli-lik olup zevcelerinden biri, zama-
büyük arif ve alimlerinden Ali idi. Bu iki
ve üç
546
Muhammed dini ilim-leri tedris ile ve dan ay önce
Fahreddin Ahmed, devrindeki ge-çerli ilimiere faziletli ve çok iyi bir va iz olarak eserleri ve
söylenen Fahred-din'e büyük bir ihtimam göster-
620 ( 1 223) vefat edince
sevgi, ve takdirle-rini kazanan Baki! kaynaklarda "arifle-rin "alimlerin
misali" ve serveri" gibi unvanlarla süfi Fahreddin-i lraki bir ondan öv-güyle söz eder. Baklfnin ta-sawufa ad-
eserinden O da birçok süfi gibi mürididir ve bütün sü-filerde gibi onda da tasawufta en yüksek mertebe olan kamil mertebesine arzusu
Bakli' nin. tasawufta yüksek dereceye konusunda ken-disine tam bir güveni ve za-manda devrinde "tek" yordu. Kendisi de güzel olan Bakli güzel yüze, güzel sese ve güzel
Ona göre güzellik, kendisini aniayabilmesi ve kendisinden zevk ala-bilmesi için sevilmeye ve se-vilmelidir. O güzellikle ezelde söz-
ve için söyler. Hayalinde melekleri
yüzleri nurdan tüllerle örtülü, küpeler ve in-
cilerle olarak tasawur eder. Tecelli* fikrine büyük önem veren Bak-
li tecelliyi hulUI*den görür. Onun engin ve derin tefekkürü esas itibariyle meleküt alemine (alem-i gayb) inhisar eder. Bu adeta muhayyel bir alemde Bu alemde öy-lesine ki söylediklerinin ve yaz-
hayali bi-le Bir ilahi
hayali bir gecenin fecrinde dünya ona tamamen ilahi bir hakikatle dolu olarak görünür. Bunun üzerine kendinden geçer; Allah kendisine tecelli eder ve bu suretle Al-lah ile Baki! bu
halleri da ifadelerle olarak Bu vecd halinden sonra kendine gelir. An-cak olunca Allah yine tarif edile-meyecek bir güzellikte ve vahdet deni-zinde ona kendisini gösterir. riir eserinde hayaller, M
süffnin gereken 1001 öne fikirler ve Kur'an ayetlerine te'vil yolu ile
manalar. onun üs-tü bir hayal gücüne sahip gös-termektedir. O remz* ile temsil* ara-
bütün Nitekim kendisinden önceki birçok süffnin vecd halinde türünden söz-leri
Baklfde bir gül renginde vuku bulan ilahi tecelli bütün bo-yar, hatta göller bile olur. Onun manada ve kan
renktir. Bu gerçekte Allah O'na özlernin ka-
Baki! kendi da alem-i gay-ba görür. Güzel yüzlülerin
temeli kabul eden Bakli, sadece kronolojik olarak za-manda fikrinin ge-
da Ahmed ei-Gazza-11 ile Fahreddin-i lraki yer Ona göre süffnin zahiri de da Yü-suf gibi güzel Hz. Yüsuf Rüz-bihan'da cemalin timsalidir. Ya'klib pey-gamberin, Yüsuf'a olan derin sev-gisi insani tecrübi bir delilidir. Çün-kü Ya'küb'un Hakk'a ibaret-ti ve Yüsuf'un cemali de cema-line olma vesilesi idi.
ve muhabbeti tasawuf nazariye-lerine esas yapanlardan biri olan Bakli. bu konudaki 'Abherü'l-
eserinde O kadim ve ezen bir ola-
rak telakki eder; Allah kendisini için ve süffnin da ve tek kavram haline gelir. Allah güzel içinde tecelli Allah'a olan kimse-nin her güzel ol-
gerçek süfflerin bu güzellikie-rin idrak ettiklerini, an-cak bilmeyenlere ru söyler. Sakli'ye göre sema ve raks salikin Allah yolunda va-
birer Onun çok tesirli sema meclisleri tertip be-lirtilmektedir. S60'ta (1165) in-
kendi alan Rüzbihaniyye temellerini atan Baklfnin tarikat Hafffiyye tari-
kurucusu Ebü Abdullah Muham-med b. Hafff'e
Eserleri. büyük bir ve camide vaazla
ve eser yazmakla geçiren Sakli'nin tef-sir, hadis, ve özellikle tasavvuf sa-
eserleri Ölümün-den sonra eserlerinin birço-
söyleyen tü'l- 'irfan tarunu rahim bulabildiklerinin kaydet-
Ancak dü'l-izar Cüneyd-i
ve bu eserin Kazvini'nin ver-bilgilerle birlikte eserlerinin tam
listesi tesbit edilebilmektedir. Günümü-ze kadar olan eserleri 1. '1-ervah •. Tasawuf
bilgi veren en önemli eserlerden biridir. Arapça olan eserin Fars-ça Hezar u Yek bü'l-ervah, kulun manevi
gereken makamlardan bahseder. Günümüze kadar gelen 1001 makam üzere tasawufi tek eser budur. tasawuf ede-
o döneme kadar bilinmeyen birçok yeni makam ve terim ihtiva et-mesi da bir ta-
Eser Nazif Hoca 1974). 2.
sü'I-beyan• ti Bak-li 'nin. Kerim'in tefsir*i
günümüze iki eserin-den biri olup Arapça Eserde Sülemi'nin Ha)(a'i)(u't-tefsir'i ve ri'nin Le ta, itü '1-
ve tasawufi terimiere yer ve-(Haydarabad 1301) 3. Manp)(u'l-
esrar bi-beyani 'l-envar. Bakli bu Arap-ça eserini ruhun bir nevi olan
izah etmek için ve büyük sOfilerin
söz konusu eserin sonunda Hal-Kitdbü't-Tavasfn'inin ta-
sawuf terimlerinin bir fihristi yer Eserin üç yazma bilinmektedir (bk GAL Suppl., 1. 735)
içinde bulunan Kitdbü't-Tavasin bir L. Massignon
(Paris 913). 4. Arapça olan Manp-
üç kat ve Fars-ça olarak kaleme Bakli kendisinden önce birçok sütinin vecd halinde söyledikleri
bu eserinde Eser H. Corbin tir. (Tahran 1966, 1981). s. Risaletü'l-üns fi Kaynaklarda isim-lerle kaydedilen bu Farsça risale Risa-letü'l-kuds es-Seb ile birlikte Muhsin HalT imadü'l-fukara. 1342) 6. 'Abherü'l-
(mecazi) ile ilahi (ha-kiki) bahseden bu eser, süfiyane
ve güzellik Farsça
ilk eserlerdendir. Kitap M. Moin - H. Corbin (Tah-ran-Paris 1953) 7. ve'l-estar fi makamali ehli'l-envar ve'l-es-rar Bakli bu Arapça ese-rinde bir hadiste geçen "el-igane" (ört-rnek) kelimesinden hareket ederek Al-lah'a olma yolundaki per-denin (hicab) Eserin yazma bir Londra'da bu-
(lndia Office. nr. 1285; bk. GAL Suppl., I. 735) 8. (el· M {f ba Ruh-
önceki ve sonraki du-bahse-
der. Bakli bu Arapça eserinde muhtelif tecelli ve
izaha Eserde bir narsisizm nazariyesi ele Al-lah kendi aksi olan insanda
etmekten Kendisinin bilen insan
da kendine (eserin için bk. Hoca, s. 79) 9. Kitabü'n-Nükat (Ga-latatü 's -salikrn). SQfi bir lu-gatçesi olan bu Farsça eserin tek nüs-
Paris Bibliotheque Nationale'dedir (bk. Hoca, s. 79) 10. ve
'1- en var. Kitabü'l-Envar fi olarak da bu eser Bakif-nin elli iken esrar onun ruhi anlatan bir oto-
Bu daki ilk hayallerinden ma-nevi ve ruhi ha-linde geçen hadiseleri ve mü-
kendisine görünen Bakli'nin bu eseri bil-
hassa din psikolojisi çok önemlidir Nazif Hoca, istanbul 1971 ; Bakli'nin kaynaklarda geçen, fakat günümüze intikal olan eserleri için bk. Hoca. s. 83 vd.) .
Bakli'nin Divan ü'l -ma 'arif man-zum bir eserinden de söz edilmektedir. Kaynaklarda geçen M. Moin 'Abherü'l- önsözünde
Muhtemelen on bir bölüm ve 231 beyitten mey-
dana gelen, 'irfan veya sonun-daki kayda göre 'urefa
mesnevi tek istanbul Üniversitesi Kütüpha-
nesi'nde (FY. nr. 538, vr 567"-570• ) Bu mesneviyi Rilz-bihanname eserinde (s. 375-386) . Bakli'nin Konya izzet Koyu-
Müzesi Kütüphanesi'ndeki numa-bir mecmuada bulunan Na-
zif Hoca Rüzbihan al-Ba)(-
BAKT
li ve Kitab ile Farsça eser içinde
tir (s. I I 9-138). A :
el-Fütahat, Bulak 1293, ll , 417; Fahreddln-i ln3ki, Külliyyat Said NefisT). Tahran 1336 s. 362 ;
'ir{an Muhammed pejüh), Tahran 1347 s. 1-150; a.e., Kütüphane-i Melik, nr. 4020; Müstevfi. Taril] -i Güzide (Browne). 1, 793; a.mlf .. f'lüzhetü'l-k;u-lüb (Strange). s. 116; Cüneyd-i izar Mirza Muhammed Han KazvTnT- Ab-bas Tahran 1328 s. 243-253; Ah-med-i Behmen KerTmT), Tahran 1310 s. 116-117; Lamii, Nefehat Tercümesi, s. 298; Fasih Ahmed-i Ha-fi. Mücmel-i Mahmüd Ferah). hed 1341 284; Tsa b. Cüneyd. Hezar Me· zar, 1320 s. 110-114; ZeynelabidTn-i
Riyazü 's-seyaha Asgar HamidTl. Tahran 1339 s. 878 ; ll, 398; Hidayet. s. 235-236 ; a.mlf., Riyazü 'l-'ari{in, Tahran 1316 s. 128-129; FesaT-yi Farsname-i
Ali Kul Muhbirüddevle). Tahran 1310-13; Muhammed-i 'Acem, Bom· bay 1354, s. 462; Ma'süm Ali ik, ll, 640; Brockelmann, GAL, 1, 436; Suppl., 730, 735 ; L. Massignon. La Vie et les oeuvres de
Bag/[, Hauniae 1953, s. 275-288 ; Bakli. 'Abherü'l - H. Corbin - Mu-hammed MuTn). Paris 1958, Muhammed Rüzbihanname, Tahran 1347 s. 375 -386; Nazif Hoca. bihan ve Ki tab ile Fars· ça 1971 bk. bu eserde verilen bibliyografya); W. lvanov. "A Biography of Rilzbehan al-Bag li", JASB, XXN / 4 (I 928). s. 353-361; a.mlf., "More on Biog-raphy of Rilzbehii.n al-Bagli", JRAS (Bombay). VII (1931). s. 1-7. liJ NAziF HocA
L
L
Hicri III. V ortaya ve
hayvan eti yemeyi haram kabul edip sadece bakiiyat cinsi
mubah sayan bir grup Karmati'ye verilen ad
(bk. KARMATILER).
BAKT
Halife Hz. Ömer XIII. sonuna kadar
Nube valisine vergi.
.J
.J
Kelimenin Latince pactum ol-ve bunun olan
paktondan Arapça'ya kabul edil-mektedir. Helenistik dönemde
547