pİyano eĞİtİmİnde mÜzİkal analİz kavrami – kapsami ve...

18
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Fırat University Journal of Social Science Cilt: 13, Sayı: 1, Sayfa: 159-176, ELAZIĞ-2003 PİYANO EĞİTİMİNDE MÜZİKAL ANALİZ KAVRAMI – KAPSAMI VE ÖRNEK KLAVYE ANALİZLERİ Musical Analyze Concept-Frame And Modelist Keyboard Analyzes S. Ercan BA Ğ ÇEC İ Niğde Ün. Eğt. Fak. Güzel Sanatlar Böl. Müzik Eğitimi ABD ÖZET : Bu makalede; piyano eğitimine “analitik yaklaşım merkezli” kişisel bir bakış ısı sergilenmektedir. Konu, önce teorik olarak ele alınarak piyano eğitiminde müzikal analiz kavramı ve kapsamı tanımlanmış, daha sonra da örnek klavye analizleri ile desteklenmiştir. Anahtar Sözcükler: Müzik eğitimi, Piyano eğitimi, Müzikal analiz, Klavye analizi. ABSTRACT: In this article, it is described an oriented analytic approach in piano education. Being handled theoretically at first musical analyze concept and frame has been described and next supported by modelist keyboard analyzes. Key words: Music education, piano education, keyboard analyze.

Upload: others

Post on 19-Feb-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Fırat University Journal of Social Science Cilt: 13, Sayı: 1, Sayfa: 159-176, ELAZIĞ-2003

PİYANO EĞİTİMİNDE MÜZİKAL ANALİZ KAVRAMI – KAPSAMI VE ÖRNEK KLAVYE ANALİZLERİ

Musical Analyze Concept-Frame And Modelist Keyboard Analyzes

S. Ercan BAĞÇECİ Niğde Ün. Eğt. Fak. Güzel Sanatlar Böl. Müzik Eğitimi ABD

ÖZET : Bu makalede; piyano eğitimine “analitik yaklaşım merkezli” kişisel bir bakış açısı

sergilenmektedir. Konu, önce teorik olarak ele alınarak piyano eğitiminde müzikal analiz kavramı ve kapsamı tanımlanmış, daha sonra da örnek klavye analizleri ile desteklenmiştir.

Anahtar Sözcükler: Müzik eğitimi, Piyano eğitimi, Müzikal analiz, Klavye analizi.

ABSTRACT: In this article, it is described an oriented analytic approach in piano education. Being

handled theoretically at first musical analyze concept and frame has been described and next supported by modelist keyboard analyzes.

Key words: Music education, piano education, keyboard analyze.

F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2003 13 (1)

1. GİRİŞ Müzik öğretmeni yetiştirme işi, müzik eğitimi bütününü oluşturan genel, özengen

ve mesleki müzik eğitimi türleri arasından, mesleki müzik eğitimi türü içine giren, kendi içinde planlanan, programlanan ve çeşitli derslerden oluşan kendine özgü bir bütün olup, müzik öğretmenliği mesleğinin gerektirdiği müzikal davranışların ve birikimlerin kazandırılmasını amaçlayan bir eğitim sürecidir.

Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlara lise veya dengi bir okulu bitirmiş, ÖSS (Öğrenci Seçme Sınavı) den belirli bir taban puan almış, müzik yetenek sınavını da başarmış öğrenciler alınmaktadır. Piyano eğitimine başlama yaşının genelde 9-10 yaşları olduğu, bazen çocuğun durumuna göre 5 yaşa inebildiği, hatta Kodaly ve Suzuki’ ye göre 3-4 yaşlarında piyano eğitimine başlanabileceği göz önüne alındığında, müzik öğretmeni adaylarının müzik ve piyano eğitimine 18 ve daha üstü gibi geç yaşta başladıkları, önceki öğrenmelerinde etkili ve kalıcı müzik eğitimi almadıkları söylenebilir. (Özen, 1998, s.32)

Ayrıca, 1993-1994 öğretim yılından itibaren müzik öğretmeni yetiştiren kurumlara giren öğrencilerin bir kısmının Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinden mezun olmalarına karşın, genelde bu durumun da henüz ön yetişme ve öğrenci sayısı bakımından istenilen yeterliği ihtiyaçlar ölçüsünde karşılayabildiği söylenemez. Hatta bir kısım Güzel Sanatlar Liselerinde eğitimin daha yeterli hale getirilmesi yönünde yaygın bir kanı bulunmaktadır. Buna dayanarak, öğrencilerin büyük çoğunluğunun müzik öğretmeni yetiştiren kurumlara girişteki hazır bulunuşluk düzeylerinin oldukça yetersiz ya da istenilen nitelikte olmadığı söylenebilir. (Özen, 1998, s.32)

Yukarıda değinildiği üzere müzik öğretmeni yetiştiren kurumlar, müzik ve çalgı eğitimine ilişkin belirli ön bilgisi bulunan ve bulunmayan iki tür öğrenci tipine sahip olup, bu öğrenci tiplerine yönelik genel kültür, eğitim bilimleri ve müzik alanı derslerini kapsayacak şekilde düzenlenmiş tek bir programla 4 yıllık eğitim vermektedir.

Bu eğitim sürecinde, çalgı eğitiminin ve çalgı eğitiminin bir parçası olan piyano eğitiminin kuşkusuz ayrı ve önemli bir yeri vardır. İçeriği, yöntemi, öğretim kadrosu ve piyano sayısı bakımından farklılıklar bulunmasına karşın, piyano dersleri,

müzik öğretmeni yetiştiren kurumların hepsinde bütün öğrencilere 3 yıl süreyle haftada 2 saat zorunlu bir ders olarak okutulmaktadır.

“Esasen, piyano eğitimi, sadece icracı/yorumcu yetiştirme programları ile sınırlı kalmamaktadır. Müzik eğitimi yaklaşımı açısından ülkemizde ve dünyada uygulanmakta olan eğitim-öğretim programları incelendiğinde, araştırmamızın zeminini oluşturan, piyano eğitiminin, müzik sanatçılığına yönelik, bestecilik, şeflik dallarında ve buna

160

Piyano Eğitiminde Müzikal Analiz...

ilaveten müzik eğitimcisi ve müzik bilimci yetiştirmeye yönelik tüm programlarda da büyük oranda yer aldığı kolaylıkla görülebilir.” (Berki, 1994, s.1)

Yönetken’ e göre “Müzik öğretiminde araç olarak kullanılmaya en uygun ve yararlı alet piyanodur. Piyano; sabit perdeli, entonasyon sorunu olmayan bir çalgıdır. Akordu doğru olmak koşuluyla parmağın bastığı yerden doğru ses verir. Ses sınırı geniştir. Her türlü ajilite mümkündür. Kulak eğitimine en uygun alettir. Armonik eşlik çalgısıdır. Her çeşit çoksesli eserin reduksiyonu icra edilebilir. Koral ve orkestral eserler çalınabilir. Büyük eserlerin analizine elverişlidir. Edebiyatı zengindir.” (Say, 1996, s.69)

Bütün bu özelliklerinden dolayı piyano, müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda büyük ölçüde etkili bir eğitim aracı, kısmen de eğitim alanıdır.

Piyanoya etkili bir eğitim aracı olarak bakıldığında, müzik eğitimi sürecinin hemen her aşamasında bu çalgıdan olabildiğince yararlanmak ve etkili bir şekilde kullanabilmek müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda esas alınmıştır. Bu anlamda piyano; temel müzik bilgi ve becerilerini kazandırma, öğrencilerin seslerini eğitme, öğrencileri müzik tür/çeşit ve biçimleri hakkında bilgilendirme, besteleme, eşlikleme ve eser analizi yapabilme gibi pek çok amaca yönelik olarak etkili bir şekilde kullanılmaktadır.

Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda piyanoya kısmen eğitim alanı olarak bakıldığında ise; çalışılan piyano eserlerini müzikal olarak algılayabilme, kavrayabilme, kurgulayabilme, ifade edebilme, müzikal bütünlüğe ulaşabilme, kısaca, müzik dilinin olmazsa olmazlarını mümkün olduğu kadar etkili bir performansla sergileyebilme gibi yüksek düzeyde kaygı ve beklentilerin olması, piyanonun kısmen bir eğitim alanı olarak da görüldüğünün kanıtıdır.

Müzik öğretmeni yetiştirmede böylesine etkili bir eğitim alanı olan piyano derslerinde, öğrencilerin müziği algılayabilmeleri, ifade edebilmeleri ve yaşantılarına katabilmeleri için etkili bir piyano eğitimi sürecine ihtiyaç duyulduğu bilinmektedir.

Söz konusu etkili bir piyano eğitiminde, öğrencilerin zihinlerinde müziği algılayabilmeleri, kurgulayabilmeleri, ifade edebilmeleri, müzikal bütünlüğü kavrayabilmeleri ve müzikal bütünlüğe ulaşabilmeleri için, kısaca, iyi çalabilmek için birçok şeye ihtiyaç olduğu konusunda sorular oluşturulmalıdır. Örneğin; klavyeyi, notaları tanıyorum, hangi notayı ne zaman çalacağımı biliyorum fakat öğretmenim gibi çalamıyorum ya da öğretmenim çaldığımı beğenmiyor. O halde iyi çalabilmek için başka çabalar ve arayışlar içerisinde olmalıyım. Bu çabalar ve arayışlar nelerdir? Türünden soruların öğrencilerin zihnini meşgul etmesi beklenir.

İşte bu anlayış ve yaklaşım ekseninde “Analitik yaklaşım merkezli bir piyano eğitimi süreci”, kısaca, “Piyano Eğitiminde Müzikal Analiz” olmazsa olmaz zorunluluktur.

161

F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2003 13 (1)

2. PİYANO EĞİTİMİNDE MÜZİKAL ANALİZ KAVRAMI VE KAPSAMI Müzik oluşturma süreçlerinin (besteleme, seslendirme/yorumlama ve doğaçlama)

her birinde analitik yaklaşım zorunludur. Özellikle seslendirme/yorumlama gibi performansa dayalı müziğin, kişinin bilişsel, duyuşsal, sezişsel ve devinişsel alanlarının tümünü kullandırmak zorunda bırakması, bu alanların birbirine dayalı etkileşiminin yüksek düzeyde olmasını gerektirmektedir. Daha etkili bir seslendirmeye neden olacak söz konusu bu yüksek düzeydeki etkileşimin gerçekleştirilebilmesindeki ön koşul, çalışılan etüt ya da eserin (düzeyi ne olursa olsun) genel müzikal doğrular ve piyano eğitiminin beklentileri ekseninde hem teknik hem de müzikal disiplinler açısından analizinin yapılmasıdır.

Uçan’a (1992, s.1) göre “analizi kapsamayan, analize yer vermeyen veya analize dayanmayan bir konu, iş, süreç ve ürün yeterince başarılı, etkili ve verimli olamaz.”

Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda çalgı eğitiminin bir parçası olan piyano eğitiminin en başından itibaren teknik ve müzikal disiplinlere ilişkin çok yönlü bir analitik bakış açısının yaratılmaya çalışılması piyano eğitimi için olduğu kadar hem müzik eğitimi bütünü için hem de düşünebilen, sorgulayabilen, ilişkilendirebilen öğretmen adayları yaratmak için son derece önemlidir.

Piyano eğitiminin daha ilk haftalarında bile, öğrencilerin, sesleri birbirine bağlama konusunda temel birkaç dayanaktan hareketle sesleri kurgulama, ilişkilendirme ve imgeleme gibi kaygı ve çabaları hem seslerin niteliği ve işlevi açısından hem de teknik davranışlar açısından analitik bir yaklaşımdır.

Söz konusu temel birkaç dayanaktan hareketle gerçekleştirilen bu analitik yaklaşım sonucunda öğrencilerin çıkarımlar yapabilmeleri ve düşünceler üretebilmeleri analitik yaklaşımın ürünü olup bu ürün piyano eğitiminde yadsınamayacak derecede önemlidir.

Bu anlamda “piyano eğitiminde müzikal analiz; sadece belli bir düzeyde müzik teorisi bilgisiyle ya da yoğun bir müzik eğitimi süreci sonunda gerçekleştirilebilecek bir iş olarak değil, aynı zamanda piyano eğitimi sürecinin en başında bile öğrencilerin sorgulama ihtiyacı duyacağı ve kendilerince çıkarımlar yapabileceği bir iş disiplini, çalışma disiplinidir.” (Tufan, 1994, s.18)

Yukarıdaki yaklaşımlarımız ekseninde, piyano eğitiminde müzikal analiz, kısaca, ses üretme aşamasından başlayan ve eğitim süreci boyunca da sorgulanması gereken hem teknik davranışlara hem de müzikal beklentilere ilişkin disiplinler bütünüdür.

Önümüze tanımadığımız bir etüt ya da eser konulduğunda, bu etüt ya da eserin kilit noktalarını en hızlı biçimde tanımak için öncelikle analiz ederiz. Teknik disiplinler ve müzikal disiplinler olarak gerçekleşmesini düşündüğümüz bu analizlerin kapsamı şunlardır.

162

Piyano Eğitiminde Müzikal Analiz... 1. Teknik Disiplinlere İlişkin Analizler: Etüdün ya da eserin yazım biçimine göre piyano partisi ile klavye topografyası

arasında bir bağ kurularak daha çok enstrümantal planda yapılan analizlerdir. Bu analizler; el pozisyonu, ses üretme, gam (dizi), akor, arpej, oktav, legato, staccato, portato, karma teknikler, artikülasyon, tekrarlanan nota, trill, eşgüdüm, çapraz el, tuşe, pedal kullanımı vb. teknik çalışmaları ve planlamaları kapsar.

2. Müzikal Disiplinlere İlişkin Analizler: Etüd ya da eseri oluşturan tüm yapıtaşlarının teker teker irdelenerek

kompozisyonun bütünü içindeki yerleri ve bütünle ilişkilerinin ortaya çıkarılmasıdır. Bu analizler;harmony, kontrpuan, form, still, eserin bestecisi hakkında bilgi, eserin karakteri (dans, marş, dinsel...vb), eserdeki karakter ve atmosfer değişiklikleri, kavrayışı ifade edebilecek estetik sorunlar (ritm: Ölçü aksanları, ritmik aksanlar ve duygusal aksanlar; melodi: Cümle ve cümle parçacıklarının artikülasyonu ve nüans ögeleri) vb tüm müzikal planlamaları içerir.

Bütün bu planlamalar eserin teknik ve müzikal özelliklerini tanımak için yapılan analizler olup, esasen, etkili bir performansa ulaşabilmede teknik ve müzikal disiplinlere ilişkin güçlüklerin belirlenerek çözümlerinin üretildiği bir tanıma analizidir.

Şen’e (1999, s.90) göre, böyle bir tanıma analizinde “pozisyonların indirgenmesi, karşılaştırılması ve hissedilmesiyle bir adres arar gibi NEREDEYİM VE NEREYE GİDİYORUM? sorusu sorulur... Bu tanımayı, partisyondaki yazı biçimine göre klavyenin dibinde ağır hareketlerle elde edilen izler şeklinde oluştururuz.”

“Ayrıca bu çeşit bir analiz, farkına varmadan eserin ezberlenmesini sağlayacaktır. Böylelikle eser, iki el beraber ağır tempoda, müzikal ve enstrümantal planda analiz edilerek, ezber düşünülerek, piyanistik organlarda hissedilerek, fizyolojik ve entellektüel açılardan tanınmış olacaktır.” (Şen, 1999, s.90)

İpşiroğlu’na (1998, s.241-242) göre “yorumcunun yorumladığı parçayı anlaması için her şeyden önce duyguları bir süre için ayraç içine alarak o parçanın yapısını irdelemesi gerekir. Yapıtaşlarının teker teker irdelenmesi, bunların birbiriyle ilişkisi, nasıl bir bağlamda yer aldıkları (parçanın karakteri, temposu vb.), bunların bir araya gelerek nasıl bir doku oluşturdukları, kompozisyonun bütünü içindeki yerleri ve bütünle ilişkileri gibi özellikler saptanmalıdır. Böyle bir çalışma sonucunda kompozisyonun yapısıyla birlikte onun iletisi de ortaya çıkar.”

Piyano eğitimi sürecinin her evresinde, her eser/etüt/alıştırma, öğrencinin bilgisi sınırları içinde teknik ve müzikal disiplinler ekseninde olabildiğince kapsamlı olarak analiz edilmelidir. Söz konusu analitik yaklaşım, piyano eğitimi sürecinin en başından

163

F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2003 13 (1)

itibaren öğrencilerin, klavye ile olan iletişiminde temel kaygı ve beklentilerini olumlu yönde artıracaktır.

Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müzik Eğitimi Anabilim Dalında Dr.S.Ercan BAĞÇECİ tarafından hazırlanmış olan “Piyano Eğitiminde Performans Müzikal Analiz Etkileşimi” adlı Doktora tezinde, “Analitik yaklaşım merkezli” bir piyano eğitimi sürecinden geçen örneklem grubunun, piyano eğitimindeki başarı durumunu belirlemek amaçlanmış olup, tezin bulguları ışığında aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.

Araştırmanın amaçları açısından varılan sonuçlar: 1. Elde edilen bulgulardan, örneklem grubunu oluşturan öğrencilerin piyano

eğitiminde kriter olarak kabul edilen teknik ve müzikal disiplinlere ilişkin kritik hedef ve davranışlara “büyük ölçüde” hatta “tamamen” ulaştıkları anlaşılmaktadır. Deneysel çalışmanın ilgili yarıyıllarında hedef davranışların gerçekleşme dereceleri incelendiğinde yarıyıllar arasındaki ilişkilerin tutarlı olduğu ve anlamlı bir farkın olmadığı görülmektedir. Ayrıca, öğrencilerin dört yarıyıldaki teknik disiplinler, müzikal disiplinler ve piyano dersi genel not ortalamaları tutarlıdır.

2. “Analitik yaklaşım merkezli bir piyano eğitimi” süreci öğrenmeyi olumlu şekilde etkilemiştir.

Araştırmanın sayıltıları açısından varılan sonuçlar: Analitik yaklaşım merkezli bir piyano eğitimi sürecinden geçen örneklem

grubunun bu eğitim süreci sonunda “başarılı” olması araştırmanın sayıltılarını da destekler nitelikte olduğundan dolayı aşağıdaki sonuçlar çıkarılabilir;

1. Araştırmanın örneklem grubunu oluşturan tüm öğrenciler, analitik yaklaşım merkezli bir piyano eğitimi sürecinde istendik davranışları göstermişlerdir.

2. Analitik yaklaşım, etkili piyano öğretebilmede ve öğrenebilmede vazgeçilemez bir yöntemdir.

3. Analitik yaklaşım doğru bir çalışma stratejisi kurabilmede zorunludur. 4. Düzeyi ne olursa olsun, bir piyano eserinin mükemmel ve etkili bir

biçimde çalınabilmesinde analitik yaklaşım zorunludur.

“Piyano eğitiminde müzikal analiz kavramı ve kapsamı” açısından varılan sonuçlar:

Araştırmanın amaçları doğrultusunda varılan sonuçlarından hareketle “Piyano eğitiminde müzikal analiz kavramı ve kapsamı" açısından şu sonuçlar çıkarılabilir.

1. Piyano eğitiminde müzikal analiz, sadece belli bir düzeyde müzik teorisi bilgisi ya da yoğun bir müzik eğitimi süreci sonucunda gerçekleştirilebilecek bir iş olarak değil, aynı zamanda, piyano eğitimi sürecinin en başında bile öğrencilerin sorgulama ihtiyacı duyabileceği ve

164

Piyano Eğitiminde Müzikal Analiz... kendilerince çıkarımlar yapabileceği bir iş disiplini, çalışma disiplinidir.

2. Piyano eğitiminde müzikal analiz, ses üretme aşamasından başlayan ve eğitim süreci boyunca da sorgulanması ve sorgulattırılması gereken hem teknik davranışlara hem de müzikal beklentilere ilişkin disiplinler bütünüdür.

ÖRNEK KLAVYE ANALİZLERİ 3. 1. J.P. Rameau, etüt.

165

F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2003 13 (1)

Bu etütte; cümlelerin forte ve piano nüans sınırları (hareket alanı) içerisinde ifadesi ve iki elin eş güdümünde sol elde sempre-legatoya karşılık sağ elde ikişer bağlı notalar ile portato çalabilme temel beklentilerdir.

Alıştırmanın öğretilmesi aşamasında Neler sorgulanmalı Nasıl bir bakış açısı yaratılmaya çalışılmalı

1. Ses üretimi: a) Piano nüans sınırları içerisinde üretilen seslerin; tuş dibinde, diri, köşeli, kontrol

edilebilir olması ve parmak ucunda hissedilmesi. b) Forte nüans sınırları içerisinde üretilen seslerin; kolun kendi doğal ağırlığıyla

(baskı yapılmaksızın), tuş dibinde, diri, köşeli ve kontrol edilebilir olması. c) Forte ve piano nüans sınırlarının belirgin bir şekilde açılarak dinamik zıtlığın siyah

ve beyaz olarak belli edilmesi.

Şekil 3.1. Forte ve pianonun nüans sınırları (hareket alanları)

2. İki elin eş güdümü: Sol eldeki sempre-legatoya karşılık sağ elde iki bağlı notaların ve portatoların varlığı iki elin eş güdümlü deviniminde özellikle sağ elde güçlükler yaratmaktadır. Bu yüzden; sağ eldeki ikişer bağlı nota gruplarını çalışırken bağ başlarına kolun kendi doğal ağırlığıyla düşülerek hafifçe aksanlanması, bağ sonlarının ise nüans sınırları içerisinde hafif çalınarak belirtilmesi gerekmektedir. Bağ sonlarındaki notalara asla vurulmamalı, el fırlatılmamalıdır. Alıştırmadaki staccato görünümündeki sesler, bu alıştırmanın ezgisel karakterine uymadığı için portato çalınmalıdır.

3. Cümleleme: Alıştırmadaki cümlelerin belirlenerek istenilen nüans sınırları içerisinde ifade edilmesi gerektiği vurgulanarak, cümleleme konusunda şöyle bir bakış açısı yaratılmaya çalışılmalıdır;

a) Seçtiğimiz nüans sınırları içerisinde hareket ederken o nüansın alt ve üst sınırlarını bilmeliyiz.

166

Piyano Eğitiminde Müzikal Analiz...

Şekil 3.2. Forte nüans sınırları içerisinde crescendo ve decrescendo

Şekil 3.3. Piano' dan forte' ye doğru ilerleyen bir crescendo ve forte' den piano' ya doğru bir decrescendo

b) Cümlelere anlatmak istediği duyguyu iyi yükleyelim. Sağ eldeki ikişer bağlı notalar ve portatolar parçanın % 100’ üne hakim olması nedeniyle parçanın karakterini de belirlemiştir. Bu yüzden; ikişer bağlı notaların ve portatoların tüm cümlelerde aynı karakter ve sarsılmaz bir tempoda çalınabilmesi cümlelerin ve parça bütünlüğünün yakalanması açasından son derece önemlidir.

Alıştırmanın öğretilmesi aşamasında; forte ve piano nüans sınırları, cümleleme ve iki elin eş güdümünde farklı teknik ve müzikal disiplinlerin ifadesi konuları sorgulanarak, bu konularda geniş bir bakış açısı yaratılmaya çalışılmalıdır.

167

F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2003 13 (1)

3. 2. J.B.Duvernoy, etüt.

Bu etütte; cümlelerin, crescendoların ve decrescendoların forte ve piano nüans

sınırları (hareket sınırları) içerisinde ifadesi ve atmosfer değişikliğinin müziğe yansıtılabilmesi temel beklentilerdir.

Alıştırmanın öğretilmesi aşamasında Neler sorgulanmalı ! Nasıl bir bakış açısı yaratılmaya çalışılmalı !

1. Ses üretimi: Alıştırmada forte ve piano temel gürlük basamaklarının bulunduğu

168

Piyano Eğitiminde Müzikal Analiz...

belirtilerek, forte ve piano gürlük basamaklarında ses üretilirken; a) Piano nüansının hafif/küçük çalınması gerekliliği seslerin tuş dibinde ve diri

üretilmesini engellememelidir. Sesler, piano nüansı sınırları sınırları içerisinde ve tuş dibinde; diri, köşeli ve kontrol edilebilir olmalıdır. Böyle bir ses üretiminde çalgıya olan hakimiyet kaybedilmemelidir.

b) Alıştırmada, müziğin atmosfer değişimine uğradığı bölümün forte nüans sınırları içerisinde staccato çalınması gerekmektedir. Forte nüans sınırları içerisindeki staccatolar kolun kendi doğal ağırlığı ile (baskı yapılmaksızın) elde edilmelidir. Sesler, forte nüansı sınırları içerisinde ve tuş dibinde; diri, köşeli ve kontrol edilebilir olmalıdır.

2. Cümleleme: Cümle ve cümle parçacıklarını başlatan notaların vurguyla belirtilmesi, cümle sonlarının ise hafif çalınarak söndürülmesi cümleleme konusunda büyük ölçüde temel alınmalıdır. Cümle ve cümle parçacıkları müziğin gerektirdiği gerekli nüans sınırları içerisinde, gerekli büyümeler ve küçülmelerle ifade edilmesi temel beklentiler olmalıdır.

Cümleleme konusunda şöyle bir bakış açısı yaratılabilir; “Seçtiğimiz nüans içerisinde hareket ederken o nüansın alt ve üst sınırlarını bilelim.

Örneğin, forte içerisinde ifade edilmesi gereken bir cümle forte nüans sınırları (hareket alanı) içerisinde olmalıdır. Cümledeki her türlü crescendolar ve decrescendoların ifadesinde nüans sınırları zorlanmamalıdır.” (Tufan, 1994, s.24)

Şekil 3.4. Forte nüans sınırları içerisinde ifade edilmiş bir cümle

Şekil 3.5. Forte nüans sınırlarını zorlayan bir cümle

169

F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2003 13 (1)

Şekil 3.6. Forte nüans sınırları içerisinde crescendo decrescendo ve fortenin nüans sınırlarını zorlayan bir

crescendo

3. Atmosfer değişimi: Piano nüans sınırları içerisinde sakin başlayan ve aynı ritmik yapılanmalarla legato çizgisi içinde devam eden ezgisel devinim, ani bir değişimle bir süre için yerini forte, staccato, akorlar ve farklı bir ritmik yapılanma içeren farklı bir karaktere bırakıyor fakat daha sonra esas karakterine tekrar geri dönüyor.

Söz konusu alıştırmadaki bu atmosfer değişimi, öğrencilere, şöyle bir örnekle anlatılabilir.. Örnek; Sahil kenarındasınız, deniz gayet sakin, berrak ve dalgasız. Fakat denizin bu sakinliği ve dalgasızlığı ani bir eğişimle bir süre için yerini büyük dalgalara ve fırtınaya bırakıyor. Bunu müziğe nasıl yansıtabiliriz? bunu müzikle nasıl anlatabiliriz?

Alıştırmanın öğretilmesi aşamasında; cümlelerin, crescendoların ve decrescendoların istenilen nüanslar ve nüans sınırları içerisinde ifade edilmesi, nüans sınırlarının zorlanmaması ve atmosfer değişikliğinin müzikal ifadesi konuları sorgulanmalı ve bu konularla ilgili soyut kavramlar örneklerle somutlaştırılmaya çalışılarak öğrencilerde geniş bir bakış açısı yaratılmalıdır.

170

Piyano Eğitiminde Müzikal Analiz...

3. 3. C.Czerny, op.599, no.22

Bu etütteki temel beklentiler şunlardır: 1) Sol eldeki Alberti bas eşlik modelinin;

a) Akor kalıbı olarak algılanabilmesi, b) Armonik analizinin yapılabilmesi, c) Ezgiye armonik ve yumuşak bir fon oluşturacak şekilde çalınabilmesi.

171

F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2003 13 (1) 2) Kadans-cümle ilişkisi;

a) Ezgi partisinde (sağ elde) cümlelerin belirlenebilmesi, b) Belirlenen cümlelerin eşlik partisiyle ilişkilendirilerek cümle sonlarının “tam

kararlı bitiş”, “yarım kararlı bitiş” olarak belirtilebilmesi temel beklentilerdir.

Alıştırmanın öğretilmesi aşamasında

Neler sorgulanmalı !

Nasıl bir bakış açısı yaratılmaya çalışılmalı ! 1) Sol eldeki Alberti bas eşlik modeline ilişkin analizler;

a) Akor kalıbı olarak algılanabilmesi: Alberti bas eşlik modelinin dikey olarak görülmesi ve akor kalıbı olarak algılanabilmesi, hem çalma sırasında ki yoğunluğun ezgi partisinde (sağ elde) toplanmasını hem de akorlar arası ilişkilerin bilişsel ve duyuşsal olarak kurgulanmasını ve sorgulanmasını sağlaması açısından önemlidir.

b) Haug’a (çeviri: Gül Çimen, 2000, s.29) göre “Öğrencilerin dikkatini tek tek notalara veya nota değerleri üzerinde değil de nota grupları üzerinde toplamalarını sağlayın. Bunlar, bir sıfatla nitelenebilen örnekler/kalıplar (akorlar, aralıklar vb) ya da çalınacak, söylenecek, elle vurulacak kısa motifler olabilir.”

c) Alıştırmanın çalışılması aşamasında, sol eldeki eşlik modeli dikey akor kalıpları olarak değerlendirilip, ezgiye, ilgili akorlarla eşlik çalışması yapılmalıdır.

d) Armonik analiz: Alıştırmadaki eşlik modelinde I., V. ve V7’li akorlar kullanılmış olup, bu akorların dikey olarak algılanabilmesi ve gerilim-çözülüm ilişkilerinin bilişsel ve duyuşsal olarak saptanabilmesi, müzikal ifadeyi güçlendirebileceği gibi ezgi ve eşlik partisi arasındaki estetik ilişkilerin sorgulanmasını sağlaması açısından da önem taşımaktadır.

e) Ezgiye armonik ve yumuşak bir fon oluşturacak şekilde çalınması: Sol eldeki Alberti bas eşlik modelinin akor kalıbı biçiminde algılanarak çalınabilmesi ve armonik analizinin yapılabilmesi; sol eldeki teknik güçlüklerin büyük ölçüde ortadan kaldırılarak yoğunluğun müzikal öğelerde toplanmasını ve dolayısıyla etüt bütününde müzikal arayışlara fırsat yaratılmasını sağlaması açısından önemlidir. Sol elin müzikal ifadesinde, uyumlu bir sağ el ve sol el ilişki içerisinde sol elin susturularak sağ elde ezginin duyurulması amaçlanmalıdır. Sol eldeki eşlik figürlerinin, ezgiye, adeta armonik ve yumuşak bir fon oluşturacak şekilde çalınması etütteki en önemli beklentidir.

2) Kadans-cümle analizleri; a) Kadans ve cümle analizleri için şu sorulara cevap aranmıştır: b) Etüt bütününde ezgi partisi (sağ el) kaç cümleden oluşmuştur? c) Etüt bütününde ezgi partisinin dört cümleden oluşmuştur. d) Her cümleyi eşlik partisiyle ilişkilendirerek cümle sonlarının bitiş özelliklerini

armonik olarak tanımlayınız? - Birinci cümle I. derece (tonik) akoru ile, - İkinci cümle V. derece (dominant) akoru ile, - Üçüncü cümle I. derece (tonik) akoru ile,

172

Piyano Eğitiminde Müzikal Analiz... -Dördüncü cümle I. derece (tonik) akoru ile sonlanmıştır.

Alıştırmanın öğretilmesi aşamasında sol eldeki Alberti bas eşlik modeli ve kadans- cümle ilişkisi konuları sorgulanmalı ve bu konularda geniş bir bakış açısı yaratılmaya çalışılmalıdır.

3. 4. C. Gurlitt, Fırtına.

Bu eserde; pedalların kullanımı ve müzikal ifadedeki güçlüklerin halledilebilmesi

temel beklentilerdir.

173

F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2003 13 (1) Alıştırmanın öğretilmesi aşamasında Neler sorgulanmalı! Nasıl bir bakış açısı yaratılmaya çalışılmalı !

1. Pedalların kullanımı: Sağ pedal eserin tamamında kullanılmasına karşın, sol pedal müzikal devinimin p ve pp olduğu kısımlarda kullanılmıştır. Eserin öğretilmesi aşamasında söz konusu pedalların kullanılmasına ilişkin şu açıklamalar yapılmalıdır:

a) Sol pedal, eserin atmosferini de yansıtan daha mat, daha az varlık gösteren, fakat, esrarengiz ve ani değişikliklere gebe bir anlatımın tanımlanabilmesi için kullanılmıştır.

b) Tek başına kullanılan sağ pedal ise, aynı anda kullanılan sol ve sağ pedalın müzikal anlatımının aksine, müziğe dinamik, zıtlık, derinlik ve kararlılık getirebilmek için kullanılmıştır.

2. Müzikal ifadedeki güçlükler: a) Dinamik zıtlıklar; iki elin eş güdümünde dinamik zıtlıkların olması, söz konusu bu dinamik zıtlıklarda her iki elde de pp’ ye varan ince nüansların bulunması, istenilen nüans sınırları içinde tuşe hassasiyetinin sağlanmış olmasını gerektirmektedir. b) Eserin atmosferi; Benzer armonik ve ezgisel devinimle pp ve f dinamik zıtlıkları içerisinde devinen, daha mat, daha az varlık gösteren ezgisel ve armonik anlayışla başlayıp, adım adım f yönüne doğru ilerleyen büyümeler ve aynı anlayışla gelen küçülmeler eserde dinamikler ve ifade açısından karşıtlıklar oluşturmuştur. Söz konusu bu karşıtlıklar eserin atmosferini de yansıtmaktadır.

Bu atmosfer, öğrencilere şu şekilde imgelettirilmeye çalışılmalıdır: Çok sakin, dalgasız bir denizde yavaş yavaş büyüyen dalgalar, yerini, büyük

dalgalara ve fırtınaya bırakıyor. Eserde bu atmosfer, iki elin eş güdümünde gelen; 1. Sağ eldeki pp’ ye karşı, sol eldeki p ezgisel devinimler; sakinliği ifade etmekle

birlikte, bu sakinlik içerisindeki esrarengizliği de hissettirmektedir. 2. Sağ eldeki p’ ya karşı, sol eldeki mf ezgisel devinimler; dalgaların başlangıcı ve

esrarengizliğin sonucu olarak beliren dinamik zıtlığı anlatmaktadır. 3. Sağ eldeki mf’ ye karşı, sol eldeki f ezgisel devinimleri; dalgaların büyüyerek

doruğa ulaştığı, fırtınanın ve değişimin hat safhasını anlatmaktadır. Eserde, adım adım büyümelerle gelen fırtına, aynı anlayışla kendini tekrar p ve pp

nüans sınırlarına götürerek fırtına öncesine geri dönülüyor. Bu, adeta bir rahatlama, doğanın rahatlaması, müziğin rahatlaması ve çözüme ulaşmasıdır.

c) Estetik beklentiler; Eserin öğretilmesi aşamasında; 1. Pedalların kullanımı, dinamik zıtlıkların ifadesi, cümlelemeler, gerilim ve

174

Piyano Eğitiminde Müzikal Analiz... çözülümler, crescendo ve decrescendolar, ritardando’ nun müzikal ifadesi gibi teknik ve müzikal öğelerin eserin müzikal bütünlüğü ve atmosferi içinde ele alınması gerekliliği,

2. Eserin, söz konusu bu müzikal öğeler arasındaki estetik ilişkilerden oluşmuş kendine özgü bir bütün olarak algılanması zorunluluğu üzerinde durulmalıdır.

“Bir melodiyi oluşturan küçücük ses birimlerinin, birbirlerini sağlam bir düzen içinde izlemeleri gerekmektedir...Burada beklenen, melodinin hoşa giden, sürpriz bir melodi olarak değil de, yanlızca ve yanlızca estetik bir yasanın ürünü olarak algılanması zorunludur.” (Altar, 1996, s.119)

Alıştırmanın öğretilmesi aşamasında; pedalların kullanımı ve müzikal ifadedeki güçlükler sorgulanmalı ve bu konularda geniş bir bakış açısı yaratılmaya çalışılmalıdır.

KAYNAKLAR Altar, C. M. “Sanat Felsefesi Üzerine” İstanbul:Yapı Kredi Yayınları, 1996.

Berki, O.T. “W. A. Mozart’ın Piyano Sonatlarına İlişkin Teknik Çalışma Yöntemleri” Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı, 1994.

Haug, S. (Çeviri: Gül Çimen) “Deşifre Çalma ve Görsel Algılama” ve Müzik Araştırma ve Yorum Dergisi, sayı:5, Ankara: Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, 2000.

İpşiroğlu, Nazan. “Sanattan Güncel Yaşama” İstanbul: Pan Yayıncılık, 1998.

Özen, M. “Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü Son Sınıf Öğrencilerinin Piyanoyu Müzik Öğretmenliğinin Gerekleri Doğrultusunda Kullanabilme Becerileri” Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı, 1998.

Şen, Seba Baştuğ. “Piyano Tekniğinin Biyomekanik Temeli” (Piyano çalmadan doğan rahatsızlık ve sakatlıkları önleme yolu) İstanbul: Pan Yayıncılık, 1999.

Tufan, E. “Piyano Eğitimine Pedagojik ve Stratejik Yaklaşımlar” Yayınlanmamış ders notları, Ankara. 1994.

Uçan, A. “Müzik Eğitiminde Program Çözümleme” Ankara: Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müzik Eğitimi Ana Bilim/Ana Sanat Dalı Ders Notu Özeti, 1992.

Yönetken, Halil Bedii. (Hazırlayan: Ahmet Say) “Müzik Öğretimi / Okulda Çalgı Sorunu ve Çalgısal Müzik Etkinlikleri” Ankara: Müzik Ansiklopedisi Yayınları, 1996.

175

F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2003 13 (1)

176