prof.dr. nursan Çinar -...

135
Prof.Dr. Nursan ÇINAR

Upload: voxuyen

Post on 29-Mar-2019

229 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Prof.Dr. Nursan ÇINAR

Çocuklarda oksijen tedavisi; Akut (pnömoni, bronşiolit, astım, vb.) ve kronik

akciğer hastalıklarında, Kalp ve damar sistemi hastalıklarında, Solunumu deprese eden kazalar ve

zehirlenmelerde

oluşan hipoksiyi önlemek ve öncelikle kalp ve beyin olmak üzere tüm organlara uygun konsantrasyonda oksijen sağlamak amacıyla uygulanır.

Hipoksi durumunda çocukta;

Başağrısı Şuur bulanıklığı

Hızlı yüzeysel veya derin-zorlu solunum

Ajitasyon

Taşikardi

Burun kanadı solunumu

(Burun kanatlarının solunum ile birlikte inip-kalkması)

Taşikardi

periferal siyanoz

Subternal veya interkostal çekilmeler

Çocuğun hipoksi durumu değerlendirilerek, gerekli

oksijeni yardımsız sağlayamayacağı saptanırsa

oksijen tedavisi uygulanır.

Verilecek oksijenin dozu,

Konsantrasyonu

Süresi

Çocuğun ihtiyacına göre hekim tarafından saptanır.

Oksijen uygulamalarının uygun dozda ve sürede

yapılması önemlidir.

Özellikle yüksek konsantrasyonda oksijen

uygulamaları ciddi komplikasyonlara neden olur.

Bunlar: -Retrolental fibroplazi

Prematürelerde körlüğe yol açabilen bir retina

hastalığıdır.

Multifaktöriyel bozukluklara bağlı olarak ortaya

çıktığı kabul edildiği gibi, kuvöz içinde yüksek

konsantrasyonda (%40’dan fazla) oksijen

uygulaması sonucunda da ortaya çıkabilir.

-Bronkopulmoner displazi

Surfaktan eksiklği ve respirutuar distress

sendromu olan prematürelerde, yüksek

konsantrasyonda oksijen verilmesi ve mekanik

ventilasyon basıncına bağlı olarak gelişen bir

hasardır.

3 evresi vardır.

Son dönemde jeneralize amfizem, atelektazi ve

kardiomegali görülür.

Vakaların %40’ı ilk yıl içinde kaybedilir.

İyi gidişli vakalar birkaç hafta sonunda düzelir.

-Oksijen toksikasyonu:

Yüksek konsantrasyonlarda oksijen alınması

durumunda görülür.

Belirtiler; -Retrosternal ağrı, -Vital kapasitenin hızlı ve devamlı düşmesi ve -Konvülsiyonlardır

Oksijenin Özellikleri Alınacak Önlemler

- Oksijen renksiz, kokusuz, havadan ağır bir gazdır.

- Bu nedenle bağlantılardan kolaylıkla oksijen kaçağı olabilir ve fark edilmez.

-Çocuğa hangi yöntemle uygulanırsa uygulansın, çocuğun yaşına uygun malzeme seçilmeli ve sistem oksijen kaçağı yönünden kontrol edilir.

-Oksijen yanmayı destekleyen bir gazdır. Fazla oranları kolaylıkla tutuşup yangınlara sebep olabilir.

-“Sigara içilmez” levhası görülebilecek bir yere asılır.

- Odadaki, elektrikli aletler kapatılır, oksijen silindiri ısı yayan merkezden uzaklaştırılır.

-Yangın söndürücüler hazır bulundurulur ve kullanımı öğrenilir.

- Hasta ailesi yangın tehlikesine karşı eğitilir.

- Oksijen kuru bir gazdır. - Bronşlarda ve alveollerde iritasyon

ve bronkokonstrüksüyon yapar.

-Oksijen çocuğa distile sudan geçirilerek, nemlendirildikten sonra verilir.

- Çocuğu kuru oksijenin iritasyonundan korumak için uygulama sırasında 3-4 saatte bir ağız bakımı verilir.

Oksijen tedavisinde kullanılan yöntemler;

Küvözde(inkübatörde) oksijen uygulama

Oksijen başlığı

Nazal kanül

Nazal katater

Oksijen maskesi

Çocuğa hangi yolla oksijen verileceği;

Çocuğun soluduğu havanın konsantrasyonu,

Çocuğun bu havayı kullanma yeteneği,

Çocuğun yaşı ve durumu değerlendirilerek

saptanır.

Çocuğa en az rahatsızlık verecek yöntem

seçilir.

ve

Çocuğun kilosu 1.500 g’ın altında az

veya oksijen ihtiyacı %55’ten az ise

düşük konsantrasyonda oksijen

uygulama yöntemlerinden biri (nazal

kanül, nazal kateter, vb) tercih edilir.

Erişkinde oksijen uygulama ile ilgili genel kurallar çocuk için de geçerlidir.

Uygulamada hemşirenin özen göstermesi gereken durumlar aşağıda yer almaktadır.

Uygulamadan önce ve sonra eller yıkanır.

Çocuk iletişim kurabilecek yaşta ise çocuğa, değilse ailesine işlem anlatılır ve işbirliği istenir.

Gerekli malzemeler hazırlanır

- Flowmetre veya regülatör

- Humidifer,

- Steril veya distile su

- Bağlantı tüpleri,

- Maske-kanül-çadır gibi seçilen yönteme ve

çocuğun yaşına uygun malzeme,

- “Sigara İçilmez” levhaları

Kontamine olmuş malzemeler kullanılırsa

enfeksiyonlar meydana gelebilir.

Bu nedenle kanül, kateter, vb. malzemeler mümkün

olduğunca disposible olmalı, değilse prospektüsüne

göre temizlenmelidir.

Humidifere (nemlendiriciye) 2/3’sine

kadar steril/distile su doldurulur ve

gerekli bağlantılar yapıldıktan sonra

aletin çalışıp çalışmadığı, oksijen kaçağı

olup olmadığı kontrol edilir.

Nemlendirici her gün temizlenir ve

içindeki suyu değiştirilir.

Oksijen uygulamada kullanılan kateter, vb.

malzemeler çocuğun burnuna yerleştirilirken,

kateterin ucu steril su ile ıslatılarak

kayganlaştırılır.

Kayganlaştırma işleminde lipoid pnömoniye

neden olacağından kesinlikle yağlı maddeler

kullanılmaz.

Çocuğun hava yolları açık tutulur.

Gerekiyorsa ağız, burun, boğaz

aspire edilir ya da mide lavajı

yapılır.

Çocuk desteklenerek rahat edeceği

bir pozisyon verilir. Çocuklar

genellikle fawler veya semi-fawler

pozisyonda rahat ederler.

Tedaviyi yönlendirmek için uygulama sırasında

olanak varsa 4 saatte bir kandaki oksijen

satürasyonu incelenir, değerlendirilir, rapor edilir.

Uygulama sırasında;

-Bağlantıların yerinde olup olmadığı

- Nemlendiricideki su seviyesi

-Giden oksijenin miktarı zaman zaman kontrol

edilir ve oksijenin yanıcı etkisinden korunmak için

gerekli önlemler alınır.

-Uygulama sonunda;

İşlemin başlangıcı,

Yöntemi,

Dakikada giden oksijen miktarı (lt/dk),

Hastanın uygulamaya cevabı (vital

belirtileri, solunum güçlüğü, siyanoz olup-

olmadığı, rengi, öksürüğü)

hemşirelik notuna kaydedilir.

Yalnız yenidoğan döneminde kullanılan bir oksijen

uygulama metodudur.

Küvözde (İnkübatörde) Oksijen Uygulama

Çocuk yeterli oksijeni yardımsız sağlayamıyorsa

(yüzeysel-hızlı solunum, apne nöbetleri, siyanoz)

veya prematüre ise (özellikle tartısı 1.500 g’ın

altında ise) yada

çocuğa düşük konsantrasyonda oksijen verilmesi

gerekiyorsa

bu yöntem seçilir.

Kuvözde yeterli oksijen sağlanamıyorsa, oksijen sistemi arızalı ise, kuvözdeki çocuğa oksijen başlığı kullanılarak da oksijen verilir. Bu durumda kuvözün oksijen girişi kapatılır.

Kuvöz humidiferindeki (nemlendirici) su seviyesi ve

kuvözün ısısı zaman zaman kontrol edilir.

Humidiferin 2/3’si steril/distile su ile dolu

olmalıdır.

Çocuk kuvöz dışında izlenir.

Kuvöz içindeki oksijen konsantrasyonu %40’ın

üstüne çıktığında prematürelerde retronal

fibroplazi’ye neden olabilir.

Bu nedenle oksimetre ile kuvözdeki oksijen

konsantrasyonu belli aralıklarla kontrol edilir.

İşlem:

Kuvöz hazırlanır, oksijen bağlantısı yapılır.

İstenilen O2 konsantrasyonu sağlandıktan sonra

çocuk içine yerleştirilir.

Dakikada 1-1.5 lt. gidecek şekilde oksijen akışı

sağlanır.

Oksijen Başlığı (Oxyhood, Oxygen Hood) ile Oksijen Uygulama

Nemlendirilmiş oksijenin çocuğun başına geçirilen

plastik bir alet yardımıyla verilmesidir.

Küçük çocukların vücutlarına oranla başları büyük

olduğundan oksijen soğuk olarak verildiğinde çocukları ısı

kayıpları ve oksijen tüketimleri de fazla olacaktır.

Bu nedenle oksijen mümkün olduğunca ısıtılarak verilir.

Ayrıca oksijenin

hızlı ve soğuk olarak

doğrudan çocuğun

yüzüne gelmesi

apneye neden

olacağından oksijen

çocuğun yüzüne

gelmeyecek biçimde

verilir.

Oksijen başlığı çocuğun görüş mesafesini

kısıtladığından başlığın içine veya dışına görme

duyusunu uyarıcı eşyalar, oyuncaklar yerleştirilir.

Başlığın iç kısmında

çocuğun nefes alıp-

vermesiyle oluşan buhar

da silinerek, çocuğun

görüşü sağlanır.

Bu yöntemle oksijen alan

çocuklar beslenirken, kısa

bir süre için oksijen

başlığından çıkarılır ve

nazal kanül ile oksijen

verilir.

İşlem

Çocuğun başı oksijen

başlığı içine

yerleştirilir.

Oksijenin kaçıp ziyan olamaması veya dışarıdan gelen havanın başlık içindeki oksijen konsantrasyonunu değiştirmemesi, aynı zamanda çocuğun derisinde sürtünme (boyun, çene ve omuza) ve iritasyonu önlemek için çocuğun boynu ile başlık arasına bir gaz bezi yerleştirilir.

Flowmetre başlık içine dakikada yaklaşık 4-8 lt

oksijen gidecek şekilde ayarlanır.

Başlık içindeki oksijen konsantrasyonu zaman

zaman oksimetre ile kontrol edilir.

Nazal Kanül ile Oksijen Uygulama

İki ucu açık, burun deliklerine

yerleştirilen, sert plastikten yapılmış,

gözlük şeklinde bir kanül ile oksijen

verme yöntemidir.

Genellikle büyük çocuklarda, uzun

süreli fakat az miktarda oksijen

verilmesi gereken durumlarda

kullanılır.

Kanülün diğer yöntemlerden

farkı çocuğun hareketlerinde

fazla kısıtlama yapmamasıdır.

Ancak çok aktif ve küçük

çocuklar kanülü yerinden

çıkarmak için uğraşabilirler.

Bu yöntemle oksijen uygulamada, kanülün uçları

burun deliklerinin hemen girişinde olduğundan

verilen oksijen oda havasına karışabilir ve

çocuğuna aldığı oksijen miktarı tam olarak

ölçülemez.

Oksijen fazla oranda verildiğinde gastrik

distansiyon ve regürjitasyon gelişebilr.

İşlem

Gözlük şeklindeki kanül burnun iki deliğine, uçları da kulak arkasına yerleştirilir.

Kanülün bağlantı tübü flaster veya çengelli iğne ile yatağa tespit edilir.

Genellikle %30-40 yoğunlukta oksijen, dakikada en fazla 6 lt gidecek şekilde ayarlanır.

Nazal Katater ile Oksijen Uygulama

Çocuğun yaşına uygun bir kateterin (nazogastrik

sonda) burun deliklerinden birine sokularak tesipit

edilmesiyle oksijen verme işlemidir.

İritasyona neden olduğu için günümüzde daha az

kullanılmaktadır.

Ancak, çocuğun hareketlerinde kısıtlama yapmadığı

için evde oksijen alması gereken çocuklarda tercih

edilmektedir.

Bu yöntemle oksijen uygulamada verilen oksijenin

bir kısmı burun deliklerinden dışarıya çıkabilir.

Bu nedenle hastaya verilen oksijen konsantrasyonu

tam olarak belirlenemez.

Yine fazla oksijen verilmesi durumunda çocukta

gastrik distansiyon ve doku iritasyonu oluşur.

Burundaki herhangi bir enfeksiyon veya nekrozu

önlemek için, katater her 8 saatte bir diğer

burun deliğine takılır.

İşlem

Kateterin ucu distile su ile ıslatılır.

Herhangi bir burun deliğine 1-2 cm kadar sokulur.

Kateter buruna tercihen yanağa tespit edilir.

Flowmetre dakikada en fazla 6 lt oksijen gidecek

şekilde ayarlanır.

Kateter bağlantıları yatağa tespit edilir.

Oksijen Maskesi ile Oksijen uygulama

Oksijenin bir maske yardımıyla verilme şeklidir.

Maske çocuğun yaşına uygun olmalı, çocuğun ağız

ve burnunu tamamen kapatarak yüzüne oturmalı,

böylece oksijen kaçışı önlenmelidir.

Genellikle 4 yaşından büyük çocuklarda, işbirliği

yapma olasılığı daha fazla olduğundan daha sık

kullanılır.

Ancak kullanımı zor olduğu için uzun süreli tedavilerde kullanılmaz.

Küçük çocuklar kısa süre de olsa maskeyi

kullanamaz, iterler, reddederler.

Yine komadaki çocuklara aspirasyon tehlikesi

nedeniyle bu yöntem uygulanmaz.

Uygulama sırasında maske

saatte bir çıkarılır, çocuğun

yüzü yıkanır.

Cildinde tahriş varsa

genellikle bakım verilir, maske

tekrar takılır.

İşlem

Maske çocuğun ağzını ve burnunu alacak şekilde

yerleştirilir. Bağları sıkıştırılarak oksijenin kaçışı

önlenir.

Genellikle oksijen %24-50 oranında ve dakikada

en fazla 6-10 lt gidecek şekilde ayarlanır.

Çocuk maskeye alışana

kadar bir süre yanında

beklenir.

BUHAR (HUMİDİFİKASYON, NEM) VE AEROSOL TEDAVİSİ

Alt ve üst solunum yolları ile ilgili durumlarda

kullanılan tedavi yöntemleridir.

Buhar (humidifikasyon,nem) tedavisi:

Solunum yollarını nemlendirme,

Su kaybını önleme ve

Sekresyonları yumuşatarak harekete geçirme

amacıyla yapılır.

Aerosol tedavisi Solunum yollarının

enfeksiyonlarında ve obstrüktif

akciğer hastalıklarında aerosol

veya bazı ilaçların inhalasyon

yolu ile verilmesi amacıyla

uygulanır.

Bu yolla verilen ilaç/aerosol

küçük sıvı partiküllerine dönüşür

ve solunum yollarında depolanır.

Aerosol, bir gaz içinde asılı olan katı veya sıvı ince partiküllerdir.

Genellikle distile su, tuz, propyline glikol veya gliserin içeren maddelerdir.

Aerosoller nebulizatörler ile verilir.

Nebulizasyon için kullnılan ilaçların etkileri ve yan

etkileri iyi bilinmelidir.

Çocuğa buhar tedavisi yapmak amacıyla evde sıcak

duş, soba veya radyatör üzerine ıslak havlu asma

gibi yöntemlerden yaralanılır.

Her işlemden önce ve sonra eller yıkanır.

Enfeksiyon tehlikesini azaltmak için araçlar her

gün temizlenir.

İşlemin başladığı saat, uygulandığı süre, kullanılan

yöntem, hastanın işleme cevabı (vital belirtileri,

sekresyon çıkarıp-çıkarmadığı, öksürüğü, vb.)

hemşirelik notuna kaydedilir.

Buharlı Oksijen Çadırı (Krupet) ile Buhar, Oksijen veya İlaç Uygulama

Akut solunum yolu

hastalıklarında, çocuğa daha

yüksek konsantrasyonda uygun

ısı ve nemde oksijen verme

yöntemidir.

Genellikle küçük çocuklara

uygulanan bir yöntemdir.

Ancak bazı büyük

çocuklarda uzun süreli

oksijen alma durumunda da

bu yöntem seçilir.

Oksijen çadırı şeffaf, plastikten yapılmıştır.

Yatağın üzerine monte edilir.

Bazıları kendi nemini kendi sağlar.

İsteğe göre çadırın arkasındaki depoya sıcak veya soğuk su ya da buz parçası konur.

Wheezingde soğuk su kullanılmaz.

Bu yöntemle çocuğun çevresinde nemli bir hava

akışı olduğundan sekresyonlar yumuşar ve öksürük

gibi iritasyonlar çocuğu daha az rahatsız eder.

Çocuğun rahatlığı ve güveni için annesi devamlı

onun görebileceği bir yerde olmalıdır.

Çocuğa işlem süresince sıkılmaması için dışarıdan

kitap okuma, çadır içine oyuncaklarını verme gibi

meşguliyetler bulunur.

Ancak verilen oyuncaklar çocuğa zarar

vermeyecek, emniyetli (plastik, kıvılcım

çıkartmayan) olanlardan seçilir.

Çadır içindeki ısı, nem ve oksijen oranı 4 saatte

bir kontrol edilir.

Çadır içindeki hava nemli olduğundan çocuğun

üşümemesi için elbiseleri ve yatak takımları sık sık

kontrol edilir.

Islandıkça değiştirilir ve çocuk değiştirme

süresince pamuklu bir battaniyeye sarılır.

Çocuğun işlem süresince ısı alımı, rektal yolla

yapılır (aksiler ısı çevre ısısından etkileneceği için).

İşlem sonrası çadır temizliği yapılır. Temizlikte

eter, alkol gibi yanıcı maddeler kullanılmaz ve

çadıra yağlı elle dokunulmaz.

İşlem

Çadır yatağın üzerine yerleştirilir. Açık olan uçları

yatağın altına sokulur. Çünkü oksijen havadan ağır

bir gaz olduğundan kolaylıkla oda havasına

karışabilir.

Çadırın deposuna isteğe göre sıcak-soğuk su veya

buz parçaları konur.

Çadırda, oksijen %30-40 yoğunlukta dakikada 6-

10 lt gidecek şekilde ayarlanır.

Başlangıçta oksijen 15 lt/dak. olarak ayarlanır,

çadır içinde istenilen konsantrasyona ulaşıldıktan

sonra kısılır.

Çocuğa yapılacak tüm hemşirelik işlevleri, çadır

mümkün olduğunca az açılacak şekilde planlanarak

yapılır.

Nebulizatör ile Buhar ve Aerosol Tedavisi

Nebulizatör yardımıyla oksijen veya havanın sudan

geçirilerek çocuğa verilmesi şeklinde uygulanan bir

inhalasyon yöntemidir.

Buhar ve nem sekresyonların yumuşayarak

çıkmasını sağlar.

Solunum yollarının tıkanmasına yol açan durumlarda kullanılır.

Alet içine konulan su isteğe göre sıcak veya soğuk olabilir. Wheezing’de soğuk su kullanılmaz.

Alet içine istenildiğinde ilaç/aerosol de konulabilir.

Kullanılan ilaçların etkileri ve yan etkileri iyi

bilinmelidir.

Nebulizatörler kullanmadan önce prospektüsü

incelenmeli ve çalışıp çalışmadığı kontrol

edilmelidir.

Aletin deposuna fazla su koyarak zorlanmaz ve

önerilen sürede çalıştırılır.

Uygulama çocuğun durumuna göre 4-6 saat

aralıklarla yapılır.

Uygulamadan sonra alet prospektüsüne göre

temizlenir.

İşlem:

Nebulizatör çocuğun başucuna yaklaştırılan bir

masa, sehpa, vb. üzerine konur.

Çocuğun ağzı, burnu alete yaklaştırılacak şekilde

pozisyonu ayarlanır (flawler veya yarı flawler).

Aletin deposu yarısına kadar suyla doldurulur,

isteniyorsa ilaç da katılır.

Alet çalıştırılır, çocuğa derin nefesler alması

söylenir, çocuğun yanında bir süre beklenerek

destek olunur.

Zaman zaman depodaki suyun miktarı kontrol

edilir. Azalmışsa ilave edilir.

Aerosol Maskesi ile Aerosol Uygulama

Aerosolün bir maske ve maskeyle birleştirilmiş bir

nemlendirici vasıtasıyla uygulanmasıdır.

Aerosol maskesi ile tedavi çocuğa aralıklarla

aerosol tedavisi yapılması gereken durumlarda

kullanılan bir yöntemdir.

Aerosol tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar

bronkospazma neden olabilirler. Bu nedenle çocuk

işlem süresince respiratuar distress yönünden

gözlenmelidir.

Maske, nebulizatör ve diğer malzemeler hergün

değiştirilir ve prospektüsüne göre temizlenir.

İşlem

Nemlendiriciye distile suyla birlikte inhale

edilmesi istenen ilaç yada aerosol konulur.

Maske çocuğun ağzını ve burnunu kapatacak

şekilde yerleştirilir ve uygulama yapılır.

Hastanın yanında bir süre beklenir. Maskeye

alışması sağlanır ve düzenli aralıklarla durumu

kontrol edilir.

POSTURAL DRENAJ

Postural drenaj çocuğa çeşitli pozisyonlar

verilerek yerçekimi etkisiyle sekresyonların

akciğerlerden trakeaya atılmasını sağlamak

amacıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir.

Postural drenaj; bazı solunum sistemi

hastalıklarında (bronşit, kistik fibroz, pnömoni, astım,

obstrüktif akciğer hastalıkları, vb.) tedavi amacıyla

bazı durumlarda da (torakotomi, staz pnömonisi

ameliyatlarından sonra, uzamış suni ventilasyonlarda,

paralitik durumlarda, şuursuz hastalarda) profilaktik

olarak uygulanır.

Postural drenaj uygulaması yapılan ve yukarıda

açıklanan solunum sistemi hastalıklarında vücut,

akciğerleri enfeksiyondan korumak için daha koyu

müküs salgılar.

Koyu müküs solunum yollarına aktığı zaman nefes

alma işlemi dah zor olur.

Uygulama, genellikle günde 3 kez, çocuk sabah

yataktan kalkmadan hemen ve öğle-akşam

yemeklerinden yaklaşık 1.5 saat önce yapılması

önerilir.

İşlem sırasında öksürme ve balgam çıkarma

çocuğun kusmasına neden olabileceğinden

yemeklerden sonra yapılması önerilmez.

Çocuğun tedavisinde balgam söktürücü, bronş

genişletici ilaçlar kullanılıyorsa uygulamadan 15-

20 dakika önce verilir.

Uygulama yemeklerden 30-45 dakika önce

bitirilmeli

Bir uygulama süresi en fazla 20-30 dakika

olmalıdır.

Böylece çocuğun istirahat etmesi ve iştahının

açılması için fırsat verilmiş olur.

Postural drenaj uygulanırken çocuk birkaç farklı

pozisyona getirilir.

Toplam 18 akciğer segmentine uygulanabilecek

klasik 12 pozisyon vardır.

Çocuğun akciğer filmleri değerlendirilerek uygun

pozisyonlar önerilir.

Çocuk bir uygulama süresinde 4-6 tanesini tolere

edebilir. Bu nedenle diğer pozisyonlar diğer

uygulamalarda kullanılır.

Küçük çocuklarda uygulama, çocuk yatağına yastığı üzerine veya anne ya da terapistin kucağına yatırılarak yapılır.

Kuvözdeki bir yenidoğanda; rulo haline getirilmiş bir battaniye ve yükseltilip alçaltılan kuvöz tablası ile pozisyonu ayarlanır.

Daha büyük çocuk ve adolesanda, yastıklardan, taburelerden yararlanılır.

Uygulama fizik tedavi teknisyenleri veya eğitilmiş

hemşire tarafından yapılır.

Uygulamadan sonra, işlemin saati, çocuğun işlem

sonunda balgam çıkarıp-çıkarmadığı, çıkarmışsa

miktarı, rengi, görünüşü kaydedilir ve ağız bakımı

verilir.

Postural drenaj uygulamasında teknik olarak 2 çeşit masaj hareketinden faydalanılır. Bunlar:

Vurma (perküsyon, tapodman):

Akciğerlerdeki dolaşımı hızlandırıp, mukusu ilerletmek amacıyla yapılan bir harekettir.

El ayası, içinde herhangi bir şey tutuyormuş gibi fincan şeklinde çukurlaştırılır ve lezyonlu akciğer bölgesi üzerine kenarlarında açıklık kalmayacak şekilde yerleştirilerek kısa, ani vuruşlar yapılır.

Küçük bebeklerde; biberon emziğine kağıt mendil doldurulup alt tarafı bantla kapatılarak, bu hareket için kullanılır. Ya da küçük kap şeklinde bir şey (anestezi maskesi, içi doldurulmuş ilaç kadehi, vb.) de kullanılabilir.

Ayrıca elektrikle çalışan perküsyon aletleri de vardır.

Vurma hareketi bir postural drenaj pozisyonu için yaklaşık 1 dakika uygulanır.

Sarsma:

Ekspirasyon sırasında terapistin elleri ve kolları ile

çocuğun göğüs duvarına uyguladığı hareketlere

denir.

Amaç sıkıştırıp-gevşetme hareketleri ile titreşim

oluşturmak ve titreşimle mukusun akciğerlerden

kolayca ayrılmasını sağlamaktır.

Eller .eşitli pozisyonlarda (birbiri üstüne, yan yana

veya göğsün iki tarafına) yerleştirilir.

Çocuğa derin bir nefes alması söylenir, çocuk

nefesini verirken adale sıkıştırma hareketi ile

sarsılır.

İşlem için elektrikli sarsma aleti de kullanılabilir.

İşlem:

Çocuğun üzerindeki fazla giysiler çıkarılır.

Üşümemesi ve derisine çıplak elle dokunmamak için gömleği çıkarılmaz.

Lezyonun bulunduğu yere göre uygun pozisyon verilir.

Büyük çocuklara birkaç derin nefes alması

söylenir. Küçükse bir şişeye üflettirilir veya balon

şişirttirilir.

Birkaç dakika kadar vurma (tapotman) hareketi

uygulanır.

Sonra derin bir nefes aldırılır.

Nefesini verirken sarsma hareketi uygulanır.

Sarsma 3 ekspirasyon sırasında tekrarlanır.

Çocuk iyi nefes alıp veremiyorsa sarsma 5 kez tekrarlanır.

Çocuk öksürtülmeye teşvik edilir.

Kolay öksürmesi için oturur pozisyona getirilir.

Diğer postural drenaj pozisyonlarında da aynı işlemler tekrarlanır.

SOLUNUM YOLLARININ YABANCI BİR CİSİMLE TIKANMASI DURUMUNDA YAPILACAK İŞLEMLER

Yabancı cisimle (düğme, bocuk, misket, leblebi, vb.)

solunum yolu tıkanan bir çocuk 1 yaşından küçük

ise; göğüs dışarıdan baskılanarak yabancı cismin

geri çıkmasını destekleyici hareketler yapılır.

1 yaşından büyük çocuklarda ve adolesanlarda

Heimlich manevrası yaptırılır.

Heimlich manevrası; diyafram altına baskı

yaparak diyaframın yükselmesi sağlanır.

Yükselen diyaframa akciğerlerdeki havayı dışarı

çıkması için zorla ve bu sırada yabancı cisim de

çıkarılmış olur.

Bir Yaşından Küçük Çocuklarda Yapılacak Acil İşlemler

Bebeğin ağız boşluğunda yabancı cisim görülüyorsa,

orta parmak ağız kenarından içeri sokularak

yabancı cisim boğaza daha fazla itilmeden dikkatle

çıkarılır.

Yabancı cisim görülmüyorsa, çocuk kurtarıcının sol kolu üzerine prone(yüzükoyun) pozisyonda, başı aşağı gelecek şekilde yatırılır ve sol elle çenesi desteklenir.

Sağ elle çocuğun sırtına, kürek kemikleri arasına güçlü bir şekilde 4 vuruş vurulur.

Daha sonra bebek ters çevrilir. Baş aşağı supine (sırtüstü) pozisyonda yerleştirilip baş ve boyun desteklenir, göğsüne aynı fakat daha yavaş hızda 4 itme hareketi darbesi uygulanır.

Gerekiyorsa hareketler tekrarlanır.

Bir Yaşından Büyük Çocuklarda ve Adolesanda Ayakta Oturarak veya Yatarak

Uygulanan Heimlich Manevrası

Erişkindeki gibidir.

CPAP (CPAP -Continuous Pozitif Airway Pressure) “Sürekli Pozitif Hava Yolu Basıncı”

Yardımcı solunumun amacı; bebek ve ya çocuk kendi kendine yeterli solunum yapabilinceye kadar solunumun desteklenmesidir.

Bu destek kısa süreli veya uzun süreli olabilir.

Solunum yetersizliği Solunum yetersizliği başladığında

Bebek solunum hızını

Zaman geçtikçe bebek yorulur

Solunum hızı düşmeye başlar

Bebek solunum yetersizliğini kompanse edebilmek için fizyolojik savunma mekanizmalarını harekete geçirir

-İnleme -İnterkostal çekilme vs.

CPAP ETKİLERİ Fonksiyonel rezidüel kapasite artar.

Atelektatik akciğer bölgeleri açılır.

Alveoler kollaps önlenir.

Akciğerlerin esnekliği artar.

Solunum yolları genişler.

Solunum işlevi azalır.

Dakikada solunum sayısı azalır.

O2 gereksinimi azalır.

CPAP KOMPLİKASYONLARI

Aletlere Bağlı

Burun, yüz ve trakea travmaları

Tüp ve prongda tıkanma

Uygulamaya bağlı

Mide distansiyonu

Alveolar distansiyon

Pnömotoraks

İntrakranial kanama

Enfeksiyon

1

3

2

CPAP TEKNİKLERİ Nazal pronglar

(tek taraflı, çift tarflı))

Nazofarengeal pronglar

Yüz maskesi

Endotrakeal

pronglar

CPAP’TA HEMŞİRELİK BAKIMI

Tedavinin etkinliğini belirlemek ve komplikasyonları

izlemek için bebek

sık sık ve dikkatli bir şekilde izlenmelidir.

Bebek monitorize edilerek kalp atımı, solunum sayısı O2 satürasyonu izlenmeli ve kaydedilmelidir.

Bebeğin klinik durumuna göre kan gazları alınmalıdır.

Nemlendirme: Çocuğa verilen hava-oksijen karışımın mutlaka nemlendirilmesi gerekir.

Nemlendirme yapılmasında sekresyonlar kuruyarak solunum yollarını tıkar.

Aşırı nemlendirme ise ventilatör devreleri içinde su birikimine neden olarak hava akımını bozar ve ulaştığı durumlarda boğulmaya benzer tablolar gelişebilir.

Isıtma: Bebeğe verilen hava-oksijen karışımı, nötral ısı ortamına yakın bir şekilde ısıtılmalıdır.

Aşırı sıcak veya soğuk gazlar oksijen tüketimini arttırır.

Aşırı sıcak gazların apneye yol açma riskleri de vardır.

Bebeğin ağladığı dönemlerde CPAP basıncı düşer ve bebek solumaya başladığı için O2 satürasyonları düşebilir.

Böyle durumlarda bebek sakinleştirilmelidir.

Uygunsuz boyutta prong kullanılması burun deliklerinde irritasyona ve prongların yerinden çıkmasına neden olabilir.

Nazal prongların ve burun deliklerinin temizliğine dikkat edilmeli, hava yollarının mukus ile ile tıkanması önlenmelidir.

Nazal pronglarda genellikle sürtünme , basınç ve aşırı nemin etkisi ile nazal septumda irritasyon ve nekroz gelişebilir.

Bu travmalar iyi bir hemşirelik bakımı ile önlenebilir

Pozisyon: Çocuğa uygun pozisyon verilmelidir.

(Yenidoğanlarda prone pozisyonundaki oksijenasyon supine pozisyonuna göre daha fazla )

Çocukların başı aşırı ekstansiyon ve fleksiyondan kaçınılmalıdır.

Aşırı hareketli çocuklarda CPAP türünü çekilebileceği gibi irritasyona neden olabileceği için CPAP tüpleri etkin sabitlenmelidir.

Yenidoğan ise bebeğin kundaklanması önerilmektedir.

Aspirasyon : Rutin aspirasyon önerilmez.

Çocuğun klinik durumunun gerektirdiği sıklıklarda aspirasyon yapılması gerekir.

Bu amaçla 0,2-0,3 ml serum fizyolojik verildikten sonra sekresyonlar aspire edilmelidir.

Aspirasyon sırasında farinksin uyarılması ile refleks apne ve bradikardi gelişebileceği bilinmelidir.

Beslenme:CPAP uygulaması sırasında gastrik distansiyon gelişebilir.

Bu nedenle sıklıkla, mide dilatasyonları görülür.

Nazal CPAP uygulaması sırasında bebeklerin beslenmemesi uygun olur.

Aspirasyon riskinin önlenmesi için

bebeklere orogastrik sonda

takılarak mide havasının

sürekli drenajı yapılmalıdır.

Tekrarlayan apneleri olan ve sürekli CPAP’ta kalması planlanan bebekler nazojejunal sonda ile beslenebilir.

Ağız bakımı yapılmalıdır.

TEŞEKKÜRLER