pİroksİkam etkİn maddesİÇeren mukoadezİf bukal...
TRANSCRIPT
i
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
PİROKSİKAM ETKİN MADDESİ İÇEREN
MUKOADEZİF BUKAL TABLETLERDE
ÖN FORMÜLASYON ÇALIŞMALARI VE
IN VIVO DEĞERLENDİRİLMESİ
Ali Rıza KEPSUTLU
FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ
DANIŞMAN Prof. Dr. Tamer BAYKARA
2008 – ANKARA
ii
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Farmasötik Teknoloji Doktora Programı
Çerçevesinde yürütülmüş olan bu çalışma, aşağıdaki jüri tarafından
Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir.
Tez Savunma Tarihi: 27.02.2008
Prof. Dr. Nurten ÖZDEMİR Ankara Üniversitesi Jüri Başkanı
Prof. Dr. Tamer BAYKARA Prof. Dr. Nurşin GÖNÜL Ankara Üniversitesi Ankara Üniversitesi Raportör
Prof. Dr. Levent ÖNER Prof. Dr. Yalçın ÖZKAN Hacettepe Üniversitesi G.A.T.A
iii
İÇİNDEKİLER
Sayfa no Kabul ve Onay ii İçindekiler iii Önsöz ix Simgeler ve Kısaltmalar x Şekiller xi Çizelgeler xiii 1. GİRİŞ 1 1.1. Oral Mukoza 2 1.1.1. Oral Mukozanın Anatomik Yapısı 3 1.2. Bukal İlaç Uygulaması 4 1.2.1. Bukal İlaç Uygulamasının Avantajları 5 1.2.2. Bukal İlaç Uygulamasının Dezavantajları 6 1.3. Biyoadezyon 6 1.3.1. Biyoadezyon Mekanizması 7 1.3.2. Mukoadezyon / Biyoadezyon Oluşum Mekanizmaları 7 ve Teorileri 1.3.2.1. Polimere Ait Faktörler 8 1.3.2.1.1. Polimerin Tipi, Molekül Ağırlığı, Çapraz Bağlanma 8 Yoğunluğu 1.3.2.1.2. Polimer Konsantrasyonu 9 1.3.2.1.3. Polimerin Şişmesi 9
iv
1.3.2.2. Biyolojik Faktörler 10 1.3.2.2.1. Müsin Devri 10 1.3.2.2.2. Hastalıklı Konumlar 10 1.3.2.3. Ortama Ait Faktörler 10 1.3.2.3.1. pH 10 1.3.2.3.2. Temas Süresi 10 1.3.2.3.3. Uygulanan Basıncın Etkisi 11 1.3.2.3.4. İyonik Gerilim 11 1.4. Bukal İlaç Uygulamasında Tablet Formülasyonları 11 1.4.1. Tablet Basım Yöntemleri 11 1.4.1.1. Doğrudan Basım Yöntemi 12 1.5. Bukal İlaç Uygulamasında Kullanılan 12 Biyoadezif Polimerler 1.5.1. Kitozan 15 1.5.2. Hidroksipropilmetilselüloz (HPMC) 19 1.6. Bukal Tabletlerde Kullanılan Polimerlerle 21 Yapılan Çalışmalar 1.7. Bukal Tabletlerde Yapılan Testler 25 1.7.1. Biyoadezyonun Saptanmasında Kullanılan Testler 25 1.7.2. In Vitro Çalışmalar 27 1.7.2.1. Tek Dozlu Preparatların (Tabletler) 27 Kütle Biçimliliği Testi 1.7.2.2. Çap-Kalınlık Testi 27 1.7.2.3. Sertlik Testi 27 1.7.2.4. Ufalanma-Aşınma Testi 27 1.7.2.5. Dağılma Süresi Testi 27
v
1.7.2.6. Miktar Tayini 27 1.7.2.7. Çözünme Hızı Testi 28 1.7.2.8. Geçiş Testi 29 1.7.2.9. Infrared (IR) Spektroskopisi 30 1.7.2.10. Diferansiyel Tarama Kalorimetresi (DSC) 31 1.7.3. Bukal Tabletlerde Ex Vivo Çalışmalar 31 1.7.4. Bukal Tabletlerde In Vivo Çalışmalar 32 1.8. Non-Steroidal Antiinflamatuvar İlaçlar 33 1.9. Etkin Madde(Piroksikam) 36 1.9.1. Fizikokimyasal Özellikleri 36 1.9.2. Farmakolojik Özellikleri 37 1.9.3. Farmakokinetik Özellikleri 38 1.9.4. Etkin Maddenin Kayıtlı Olan Piyasa Preparatları 39 2. GEREÇ VE YÖNTEM 40 2.1. Gereçler 40 2.1.1. Deneylerde Kullanılan Kimyasal Maddeler 40 2.1.2. Deneylerde Kullanılan Aletler 40 2.1.3. Kullanılan Ex Vivo Preparat 42 2.1.4. Gönüllü İnsan Denekleri 42 2.1.5. In Vivo Çalışmada Kullanılan Piyasa Preparatı 42 2.2. Yöntemler 43 2.2.1. Etkin Maddenin Özelliklerinin Belirlenmesi 43 2.2.1.1. Etkin Maddenin Infrared Spektrumu 43 2.2.1.2. Etkin Maddenin Erime Noktası Tayini 43
vi
2.2.1.3. Etkin Maddenin DSC Analizi 43 2.2.1.4. Etkin Maddenin UV Spektrumu 43 2.2.1.4.1. Etkin Maddenin UV Spektrofotometrik Yöntem Kullanılarak 44 Kalibrasyon Doğrusunun Hazırlanması 2.2.1.4.2. Etkin Maddenin UV Spektrofotometrik Yöntem Kullanılarak 44 Kalibrasyonun Analitik Validasyonu 2.2.1.4.3. Etkin Maddenin HPLC Kullanılarak 45 Kalibrasyon Doğrusunun Hazırlanması 2.2.1.4.4. Etkin Maddenin HPLC Kullanılarak Kalibrasyonun 46 Analitik Validasyonu 2.2.2. Polimerlerin Özelliklerini Belirlemeye Yönelik Çalışmalar 46 2.2.2.1. Polimerlerin IR Spektrumları 46 2.2.2.2. Polimerlerin DSC Analizleri 46 2.2.3. Bukal Tablet Formülasyonları Üzerinde Yapılan Çalışmalar 46 2.2.3.1. DSC Termogramları 47 2.2.3.2. Tek Dozlu Preparatların (Tabletler) Kütle Biçimliliği Testi 47 2.2.3.3. Çap-Kalınlık Testi 48 2.2.3.4. Sertlik Testi 48 2.2.3.5. Ufalanma-Aşınma Testi 48 2.2.3.6. Dağılma Süresi Testi 48 2.2.3.7. Miktar Tayini 48 2.2.4. Bukal Tabletlerde In vitro Çözünme Hızı Çalışmaları 49 2.2.5. Bukal Tabletlerde In vitro Geçiş Çalışmaları 50 2.2.6. Bukal Tabletlerde Ex Vivo Çalışmalar 52 2.2.7. Bukal Tabletlerde In Vivo Çalışmalar 53 2.2.8. Bukal Tabletlerde Ön Stabilite Çalışmaları 55
vii
2.2.9. Analitik Verilerin İstatiksel Olarak Değerlendirilmesi 55 3. BULGULAR 56 3.1. Etkin Maddenin Özelliklerinin Belirlenmesine 56 Yönelik Bulgular 3.1.1. Etkin Maddenin IR Spektrumu 56 3.1.2. Etkin Maddenin Erime Noktası 56 3.1.3. Etkin Maddenin DSC Analizi 56 3.1.4. Etkin Maddenin UV Spektrumu 57 3.1.4.1. Etkin Maddenin UV Spektrfotometrik Yöntem 58 Kullanılarak Kalibrasyon Doğrusunun Hazırlanması 3.1.4.2. Etkin Maddenin UV Spektrofotometrik Yöntem 59 Kullanılarak Kalibrasyonunun Analitik Validasyonu 3.1.4.3. Etkin Maddenin HPLC Yöntemi Kullanılarak Kalibrasyon 59 Doğrusunun Hazırlanması 3.1.4.4. Etkin Maddenin HPLC Yöntemi Kullanılarak Kalibrasyonunun 60 Analitik Validasyonu 3.2. Polimerlerin Özelliklerinin Belirlenmesine Yönelik Bulgular 60 3.2.1. Polimerlerin IR Spektrumları 60 3.2.2. Polimerlerin DSC Analizleri 61 3.3. Bukal Tablet Formülasyonları Üzerinde Yapılan Çalışmalar 63 3.3.1. DSC Termogramları 63 3.3.2. Tek Dozlu Preparatların (Tabletler) Kütle Biçimliliği Testi 65 3.3.3. Çap-Kalınlık Testi 65 3.3.4. Sertlik Testi 66 3.3.5. Ufalanma-Aşınma Testi 66 3.3.6. Dağılma Süresi Testi 67
viii
3.3.7. Miktar Tayini 67 3.4. Bukal Tabletlerde In vitro Çözünme Hızı Çalışmaları 68 3.5. Bukal Tabletlerde In vitro Geçiş Çalışmaları 72 3.6. Bukal Tabletlerde Ex Vivo Çalışmalar 76 3.7. Bukal Tabletlerde In Vivo Çalışmalar 79 3.8. Bukal Tabletlerde Ön Stabilite Çalışmaları 83 4. TARTIŞMA 86 4.1. Etkin Madde Seçimi ve Özelliklerinin Değerlendirilmesi 86 4.2. Polimerlerin Seçimi ve Özelliklerinin Değerlendirilmesi 88 4.3. Formülasyonlara Ait In vitro Çalışma Sonuçlarının 91 Değerlendirilmesi 4.3.1. Formülasyonlardan In vitro Çözünme Hızı 91 4.3.2. Formülasyonlardan In vitro (Selüloz Diyaliz Zarından) 91 Etkin Madde Salımı 4.3.3. Formülasyonlara Ait In vitro Salım Hızı Verilerinin 92 Kinetik Değerlendirilmesi 4.4. Formülasyonlara Ait Ex Vivo Çalışma Sonuçlarının 93 Değerlendirilmesi 4.5. Formülasyonlara Ait In Vivo Çalışma Sonuçlarının 94 Değerlendirilmesi 4.6. Ön Stabilite Çalışmaları 95 5. SONUÇ ve ÖNERİLER 97 ÖZET 98 SUMMARY 99 KAYNAKLAR 100 ÖZGEÇMİŞ 110
ix
ÖNSÖZ Bu çalışma, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Eczacılık Teknolojisi Bölümü, Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalında yapılmıştır. Bu araştırmayı yöneten, bilgi ve tecrübesiyle bana yardımcı olan, tez yöneticim ve danışmanım Prof. Dr. Tamer BAYKARA’ya, Mensubu bulunduğum Türk Silahlı Kuvvetleri personeli olarak doktora eğitimime başlamam konusunda gerekli izni sağlayan ve desteğini esirgemeyen TSK Sağlık ve G.A.T.A. Komutanı Korg. Ö. Necati ÖZBAHADIR’a, Doktora eğitimime katkılarından dolayı Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurten ÖZDEMİR ile Eczacılık Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurşin GÖNÜL’ e, Prof. Dr. Kandemir CANEFE, Prof. Dr. Nilüfer TARIMCI, Prof. Dr. Asuman BOZKIR, Doç. Dr. Nilüfer YÜKSEL, Yrd. Doç. Dr. Ayşegül KARATAŞ ve Anabilim Dalı’nın tüm Öğretim elemanları ve personeline, Çalışmalarımda verdikleri destekler için GATA Eczacılık Bilimleri Merkez Başkanlığının tüm Öğretim Üyeleri, Öğretim elemanları ve personeline, Çalışmalarımın başlangıcından itibaren gördüğüm ilgi ve destek için MSB İlaç Fb. Komutanı Dr. Farm. Ecz. Kd. Alb. Şemsettin CEVHEROĞLU’na, sürekli yanımda olan Doç. Dr. Ecz. Yb. Ayhan SAVAŞER’e ve MSB İlaç Fb. K. lığı Personeline, Ex vivo çalışmalarım sırasında yardımcı olan A.Ü. Veteriner Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ayhan FİLAZİ ile Kazan Belediye Mezbahasında görevli Vet. Hek. Tuncer ONUR’a, ayrıca Kim. Yük. Müh. Alb. Ufuk FIRAT’a, Doktora eğitimim boyunca gösterdikleri destek için Dr. Ecz. Müge KILIÇASLAN, Dr. Ecz. Özge İNAL ve Uzm. Ecz. Evren ALGIN YAPAR’ a, DSC çalışmalarım süresince bilgi ve ilgisi için A.Ü. Biyoteknoloji Enstitüsü Aletli Analiz Birimi, Birim Şefi Uzm. Kimyager Nilüfer VURAL’a teşekkür ederim. Son olarak sabır ve destekleri için Eşim ve Oğluma sonsuz teşekkürler !...
x
SİMGELER ve KISALTMALAR PX Piroksikam
HPMC Hidroksipropilmetilselüloz
UV Ultraviole
HPLC Yüksek basınçlı sıvı kromatografisi
IR Infrared
DSC Diferansiyel tarama kalorimetresi
NSAİİ Nonsteroid Antienflamatuvar İlaç
BSS Bağıl standart sapma
SS Standart sapma
SH Standart hata
rpm Dakikada dönü hızı
LOD Teşhis sınırı (Limit of detection)
LOQ Tayin sınırı (Limit of quantitation)
µg Mikrogram
N Newton
kgF Kilogram kuvvet
xi
Şekiller Şekil 1.1. Ağız boşluğu 3 Şekil 1.2. Oral mukozanın anatomik yapısı 4 Şekil 1.3. Mukozadan emilim profili 5 Şekil 1.4. Kitozanın kimyasal yapısı 16 Şekil 1.5. HPMC’ nin kimyasal yapısı 19 Şekil 1.6. Yatay Franz difüzyon hücresi 30 Şekil 1.7. Piroksikamın kimyasal yapısı 36 Şekil 2.1. Instron 4411 cihazının mukoadezyon testi sırasındaki 53 görüntüsü Şekil 3.1. Saf haldeki piroksikamın IR spektrumu 56 Şekil 3.2. Saf haldeki piroksikamın DSC termogramı 57 Şekil 3.3. Piroksikamın pH 7,4 Fosfat tamponu içinde elde edilen 58 UV spektrumu Şekil 3.4. Piroksikamın pH 7,4 Fosfat tamponu içinde UV 58 spektrofotometrik yöntem kullanılarak hazırlanan kalibrasyon grafiği Şekil 3.5. Piroksikamın HPLC yöntemi kullanılarak mobil faz içinde 59 hazırlanan kalibrasyon grafiği Şekil 3.6. Kitozanın IR spektrumu 61 Şekil 3.7. HPMC’nin IR spektrumu 61 Şekil 3.8. Kitozanın DSC termogramı 62 Şekil 3.9. HPMC’nin DSC termogramı 62 Şekil 3.10. F3 formül kodlu bukal tablet formülasyonuna ait DSC 63 termogramı Şekil 3.11. F4 formül kodlu bukal tablet formülasyonuna ait DSC 64 termogramı Şekil 3.12. F5 formül kodlu bukal tablet formülasyonuna ait DSC 64 termogramı Şekil 3.13. F5 formül kodlu bukal tabletin HPLC’deki miktar tayini 68 kromotogramı Şekil 3.14. F1-F7 formül kodlu bukal tablet formülasyonlarından 5 saat 70 sonunda % açığa çıkan etkin madde miktarları (n=6) Şekil 3.15. F8-F14 formül kodlu bukal tablet formülasyonlarından 5 saat 70 sonunda % açığa çıkan etkin madde miktarları (n=6) Şekil 3.16. F1-F7 formül kodlu bukal tabletlerin selüloz zardan 73 geçen etkin madde miktarları (n=4) Şekil 3.17. F8-F14 formül kodlu bukal tabletlerin selüloz zardan 73 geçen etkin madde miktarları (n=4) Şekil 3.18. Selüloz zar kullanılarak kullanılarak saptanan etkin 74 maddeye ait denge halindeki düzgün akı değerleri (n=4) Şekil.3.19. F1-F7 formül kodlu bukal tabletlerin mukozadan uzayarak 76 ayrılması için elde edilen kuvvet değerleri (n=3) Şekil 3.20. F8-F14 formül kodlu bukal tabletlerin mukozadan uzayarak 76 ayrılması için elde edilen kuvvet değerleri (n=3)
xii
Şekil 3.21. Bukal tablet formülasyonlarının sığır oral mukoza kullanılarak 78 Instron 4411 cihazında elde edilen kopma anındaki uzama değerleri (n=3) Şekil 3.22. Bukal tablet formülasyonlarının sığır oral mukoza kullanılarak 78 Instron 4411 cihazında elde edilen kopma anındaki kuvvet değerleri (n=3) Şekil 3.23. İnsan serumunda piroksikamın miktar tayininde kullanılan 79 HPLC yöntemine ait kalibrasyon doğrusu Şekil 3.24. Boş insan serumunun HPLC kromotogramı 82 Şekil 3.25. İnsan serumunda Piroksikam ve Meloksikam (iç standart)’a 82 ait HPLC kromotogramı Şekil 3.26. F5 formül kodlu bukal tablete ait oral mukozadaki sırasıyla; 85
1. 2. 3. 4. ve 5. saat sonundaki görüntüleri (a: 1. saat, b: 2. saat, c: 3. saat, d: 4. saat, e: 5. saat)
xiii
Çizelgeler Çizelge 1.1. Çeşitli polimerlerin mukoadezif güçleri 14 (Gurny ve ark., 1990a) Çizelge 1.2.1. Günümüzde kullanılan doğal yapıdaki biyoadezif polimerler 14 Çizelge 1.2.2. Günümüzde kullanılan yapay yapıdaki biyoadezif polimerler 15 Çizelge 1.3. Krebs Henseleit çözeltisinin bileşenleri 32 Çizelge 1.4. Piroksikamın kayıtlı olan piyasa preparatlarına ait örnekler 39
Çizelge 2.1. Bukal tablet formülasyonları 47
Çizelge 2.2. Piroksikamın in vivo deneyler için HPLC analizinde 54 kullanılan çalışma koşulları Çizelge 3.1. Piroksikamın UV spektrofotometre yöntemi kullanılarak 59 pH 7,4 Fosfat tamponunda elde edilen kalibrasyon doğrusuna ait parametreler Çizelge 3.2. Piroksikamın HPLC yöntemi kullanılarak mobil faz içinde 60 elde edilen kalibrasyon doğrusuna ait parametreler Çizelge 3.3. Bukal tablet formülasyonlarına ait ortalama ağırlık 65 değişimleri Çizelge 3.4. Bukal tablet formülasyonlarına ait ortalama çap/ kalınlık 65 değişimleri Çizelge 3.5. Bukal tablet formülasyonlarına ait ortalama sertlik 66 değişimleri Çizelge 3.6. Bukal tablet formülasyonlarına ait ortalama friabilite 66 değişimleri Çizelge 3.7. Bukal tablet formülasyonlarına ait ortalama dağılma süresi 67 değişimleri Çizelge 3.8. Bukal tablet formülasyonlarına ait ortalama miktar tayini 67 değişimleri Çizelge 3.9. Bukal tabletlerde ortalama % çözünme hızı değerleri (n=6) 69 Çizelge 3.10. Bukal tabletlerden piroksikam etkin maddesinin çözünme 71 hızına ait kinetik parametreleri Çizelge 3.11. Selüloz zar kullanılarak cm² başına geçen % etkin 72 madde miktarları (n=4) Çizelge 3.12. Selüloz zar kullanılarak formülasyonlardan etkin madde 74 geçişinin değerlendirilmesi sonucu elde edilen % etkin madde çıkışı, geçirgenlik sabitesi ve denge halindeki düzgün akı değerleri (n=4) Çizelge 3.13. Bukal tabletlerde piroksikam etkin maddesinin selüloz 75 zardan geçişine ait kinetik parametreleri Çizelge 3.14. Bukal tabletlerin Instron 4411 cihazında elde edilen 77 biyoadezyon test sonuçları (n=3) Çizelge 3.15. İnsan serumunda piroksikamın miktar tayininde kullanılan 79 HPLC yönteminin validasyonu ile ilgili parametreler Çizelge 3.16. Serumdaki ekstraksiyon verimi 80
xiv
Çizelge 3.17. Oral tablet formülasyonuna ait farmakokinetik 81 parametre değerleri Çizelge 3.18. Bukal tablet formülasyonuna ait farmakokinetik 81 parametre değerleri Çizelge 3.19. F1-F7 formül kodlu bukal tabletlerin ön stabilite 83 çalışmalarındaki miktar tayinlerine ait ortalama % değerleri (n=3) Çizelge 3.20. F8-F14 formül kodlu bukal tabletlerin ön stabilite 84 çalışmalarındaki miktar tayinlerine ait ortalama % değerleri (n=3)
1
1. GİRİŞ
Bu araştırmada; Piroksikamın (PX) bukal yolla uygulanması düşünülen bukal bir
tabletin oluşturulmasında biyoadezyonu sağlayan doğal bir polimer olan kitozan ile
sentetik selüloz türevi bir polimer olan Hidroksipropilmetilselüloz (HPMC)’ un
birlikte kullanımı üzerinde çalışılmıştır.
Çalışmamızın temel amacı, NSAİ etkiye sahip PX etkin maddesinin istenmeyen
yan etkilerinden korunabilmek, maksimum kan konsantrasyon düzeyine ulaşma
zamanı olan tmax ı düşürmektir. Bunu sağlamak için kullanılabilecek mevcut ilaçlar
parenteral, transdermal veya bukal yoldan uygulama alanı bulmaktadır. Oral yol ile
ilaç uygulanması ideal bir yaklaşım olarak gözükse de, sistemik etki elde
edilmesinde istenilen düzeyde başarı sağlanamamasından dolayı araştırmacılar
alternatif yolları denemeye başlamışlardır. Bukal uygulama yolu, oral uygulama
yoluna göre hızlı bir geçiş sağlayan, karaciğer ilk geçiş etkisine maruz kalan ilaçlar
için alternatif bir uygulama alanıdır. Bukal yol, diğer farmasötik uygulamalara göre
kullanım kolaylığı taşıyan (sağlık personeli gerektirmeyen) en kolay ve ekonomik
yoldur (Andres ve ark., 1989).
Artık günümüzde bukal tablet formülasyonlarında etkin madde dozunun 25 mg
veya daha düşük dozda kullnaılması gerekmektedir. Dolayısı ile bukal tablet
formülasyonlarında kullandığımız PX etkin maddesinin genelde optimum tedavi
dozunun 20 mg olması bu amacımıza uygunluk göstermiştir (Salamat-Miller ve ark.,
2005).
Bukal tabletleri hazırlarken tabletlerdeki biyoadezyonu ve bağlayıcı özelliği
sağlamada kullandığımız biyoparçalanan doğal bir polimer olan polisakkarit yapıdaki
kitozanın, suda çözünürlüğü düşük olan etkin maddelerin çözünürlüğünü arttırdığı
bilinmektedir. Çalışmamızda kullandığımız PX, yüksek geçirgenlik ve düşük
çözünürlük karakterde (Sınıf II) antienflamatuvar, analjezik ve antipiretik etki gibi
geniş bir farmakolojik yelpazeye sahip bir etkin maddedir (Aiedeh ve ark., 2006;
Venter ve ark., 2006; Yüksel ve ark., 2003).
2
Bu bahsettiğimiz nedenlerden dolayı oral mukozada kalış zamanını uzatan
biyoadezif polimerlerin kullanılmasıyla PX’ ın kullanımındaki dezavantajlarının
ortadan kaldırılmasına çalışılmıştır.
1.1. Oral Mukoza
Ağız boşluğu (Oral kavite) (Şekil 1.1) mukozası “Non-keratinize çok katlı yassı
epitel” dir. Ağız boşluğu önde Vermillion hattından (alt ve üst dudakların mukoza
ve cilt birleşim hattından) arkada isthmus faucium’a kadar uzanan alttan ağız tabanı,
üstten sert damak ve yanlarda yanak mukozası ile sınırlı bir anatomik boşluktur.
Bukal epitel dokunun kalınlığı insanlarda, köpeklerde, domuzlarda ve tavşanlarda
yaklaşık olarak 100 ila 800 µm arasındadır. Bukal membran, özellikle sublingual
membrana benzemektedir (Giannola ve ark., 2007).
Viskoelastik hidrojel görünümünde bilinen mukus, suda çözünmeyen % 1-5
oranında glukoproteinler (müsin), % 95-99 su, elektrolit, ölü epitel hücreleri,
enzimler, bakteriler, protein, elektrolit ve nükleik asitler içerir.
İlaçların geçişinde belirli bazı mekanizmalar vardır. Bunlar pasif difüzyon,
taşıyıcı difüzyon, aktif taşıma ile pinositoz veya endositoz’dur. Son bulgular
göstermiştir ki, ilaçlar, bukal mukozadan pasif difüzyon ile absorbe olurlar. Bununla
birlikte taşıyıcı difüzyonun da az bir rolü olduğu rapor edilmiştir.
Genelde oral mukoza epitelinin geçirgenlik derecesi dokunun keratinizasyon
derecesi ve kalınlığına bağlı olarak sublingual>bukal>damak mukozası şeklindedir.
Ancak damak mukozası adezif polimerlere daha az duyarlılık gösterir, dolayısıyla
sonuçta daha az irritasyona uğrar (Vivien-Castioni ve ark., 2000; Çapan, 2002;
Salamat-Miller ve ark., 2005; Gandhi ve ark., 1994; Haris ve ark., 1992).
3
1.1.1. Oral Mukozanın Anatomik Yapısı Ağız boşluğu (Oral kavite) mukozası “Non-keratinize çok katlı yassı epitel” dir.
Şekil 1.1. Ağız boşluğu (http://kbb.uludag.edu.tr/oralkavite-anatomi.htm)
Yanda ön tonsil plikaları, üstte tonsil üst kutupları seviyesinden geçen hayali
çizgi ve altta sulcus terminalis’ in oluşturduğu isthmus faucium, arkada oral kaviteyi
orofarenksten ayırır.
Ağız boşluğunun farklı bölgelerine dayanarak insan oral mukozasının
mikroskobik görüntüsünde üç ayırıcı tabaka mevcuttur (Şekil 1.2). Bunlar Epitel
doku, Alt membran doku ve Bağ dokusudur. Oral kavite epitel doku ile altında
destekleyici membran ile sınırlıdır.
Membran doku da bağ dokusu ile desteklenir. Yani alt membran dokusu, epitel
doku ile bağ dokusu arasındadır. Bu doku epitel doku için mekanik destek ve aynı
zamanda epitel doku ile altındaki bağ doku arasında ihtiyaç duyulan yapışmayı
sağlar. Oral mukozanın mekanik özelliklerinin birçoğu alttaki bağ doku ile sağlanır.
Arteryel beslenmesi eksternal karotid arter ile olur (Salamat-Miller, 2005; Haris ve
ark., 1992).
4
Şekil 1.2. Oral mukozanın anatomik yapısı (Salamat-Miller ve ark., 2005)
1.2. Bukal İlaç Uygulaması Başarılı bir bukal uygulama için en az 3 koşul gereklidir. Bunlar:
1. Biyoadezyon için ağız mukozasının uyumu maksimum düzeyde olmalı,
2. Ağız içinde etkin maddenin salımı uygun şartlar altında olmalı,
3. Oral mukozanın düşük geçirgenliğinden etkilenilmemeli (Varshosaz ve Dehghan,
2002).
In vitro çalışmalarda Şekil 1.3 deki grafikte belirtildiği gibi geçirgenlik
katsayısı zamana karşı (saat) çizilen, zardan penetre olan etkin madde miktarı
(mg/cm2) grafiğinden hesaplanabilir. Grafikteki doğrusal kısmın eğimi denge
halindeki düzgün akı değerini (Jss) verirken, bu değerin donör fazdaki etkin madde
konsantrasyonuna bölünmesi ile geçirgenlik sabitesi (P) bulunur. Bu doğrunun X
eksenini (zaman ekseni) kestiği nokta gecikme zamanı (lag time) olarak
hesaplanabilir (Taş, 2004).
5
Akı (Birim zamandaki moleküllerin) = (C1-C2) x (Alan x Geçirgenlik katsayısı) /
Kalınlık Denklem 1.1.
C1-C2: Konsantrasyon farkı
P = Jss / C Denklem1.2.
P : Geçirgenlik katsayısı (cm/saat)
Jss: Denge halindeki düzgün akı (mg / cm2.saat)
C : Donör fazdaki ilaç konsantrasyonu (mg / cm³)
Şekil 1.3. Mukozadan emilim profili (Taş ve ark., 2003)
1.2.1. Bukal İlaç Uygulamasının Avantajları -İlk geçiş etkisi elimine edilmekte, gastrointestinal kanalda parçalanma
önlenmekte, doğrudan kana karışarak fizyolojik etki göstermesi hızlanmaktadır.
-Oral yola göre biyoyararlanım artmaktadır.
-Dozaj şeklinin uygulanması ve uzaklaştırılması kolay olmakta, mukozaya
uygulandığı sırada hastanın bir şey içmesi ve konuşmasında sakınca
bulunmamaktadır.
-Bukal doku deriye göre daha geçirgendir.
-Hasta uyumu vajinal ve rektal yola nazaran daha iyidir.
-Oral mukozanın irritasyona uğraması veya tahrip olma meyli, nazal mukozadan
daha azdır.
6
-Cinsiyete bağımlı bir uygulama yolu değildir.
-Dişe uygulanan protezli hastalarda dişeti ve dudak arasında rahatlıkla uygulanabilir.
-Oral ve parenteral uygulamada tedaviye ara verilemezken, gerekli görüldüğü
takdirde bukal yolla tedaviye ara verilebilinir.
-Bazı hastalar için yutma güçlüğü nedeniyle bukal tabletler bir avantajdır (Azarmi ve
ark., 2007; Munasur ve ark., 2006; Özalp, 2003; Bruschi ve ark., 2005; Shin ve Kim,
2000).
1.2.2. Bukal İlaç Uygulamasının Dezavantajları -Bukal dokuda lezyonlara neden olabilir.
-Bukal mukoza, sublingual mukozaya göre daha az geçirgendir.
-Bukal mukozada uzun süre (8 saat gibi) kalması gerekebilir.
-Farmasötik şekillerdeki fiziksel esneklik kaybı, uzun süre ve tekrar kullanımının
hasta uyuncuna olumsuz etkisi vardır.
-Oral mukozanın toplam yüzey alanı oldukça küçüktür (100 cm²).
-Hasta uyuncu açısından dozaj şekli ince olmalıdır. 1992 yılında Knapczyk
tarafından hazırlanan antimikotik bukal tablette etkin maddenin 125 mg
kullanılmasına izin verilirken, günümüzde sadece 25 mg veya daha düşük dozdaki
etkin maddelerin uygulanmasına izin verilmektedir (Bruschi ve ark., 2005;
Knapczyk, 1992a; Ali ve ark., 1998; Gurny ve Junginger, 1990b).
1.3. Biyoadezyon
Biyoadezyon ; sentetik ve doğal polimerlerin biyolojik bir substrata bağlanmasıyla
oluşan karmaşık bir olaydır. Bu olayın kompleksliği, en az biri biyolojik kaynaklı
olan iki yüzeyin, yüzeylerarası kuvvetlerin etkisiyle belirli bir süre boyunca temas
etmeleri durumundan kaynaklanmaktadır. Biyoadezif sistemler, ağız ve burun
boşlukları ile mide veya bağırsakta uygulanan ve etkin maddeyi kontrollü salan
sistemlerde kullanılmaktadır. Mukozal membranlara uygulanmaları nedeniyle bu
sistemlere ‘Mukoadezif Sistemler’ ya da ‘Mukozaya Yapışan Sistemler’ de denir.
Mukoadezif sistemler son yıllarda ilaç salım sistemlerinde önemli bir yer tutmaya
başlamıştır. Bu sistemler lokal (örneğin mide bağırsak kanalında tutunarak) ya da
sistemik (örneğin etkin maddenin nazal kavitede kalış süresini artırarak) yolla
7
uygulanabilmektedir. Bukal yolla biyoadezif ilaç salım sisteminden başarılı bir sonuç
alınabilmesi için temel koşul iyi bir biyoadezyonun sağlanmasıdır (Wong ve ark.,
1999; Smart, 2005).
1.3.1. Biyoadezyonun Mekanizması Biyoadezyonda kovalen bağ yapıları, sürekliliği olmayan kimyasal bağlar ve
biyoadezyon oluşum mekanizmaları rol oynarlar. Su ile şişen polimer matriksi, şişen
müsin polimerlerinin birbirlerine dolanmasına sebep olur. Polimer ve müsin arasında
hidrofilik ve hidrofobik girişimler meydana gelir. Kuru yüzeylere olan adezyonun
aksine biyoadezyon olayı bağlayıcı kuvvetlerin dinamik dengesinden oluşur. Şişen
polimer tarafından absorplanan su mekanik olarak meydana gelen tek bağdır. Su
veya bileşenleri hidrokolloidlerden serbest su olarak difüze olabilir. Maksimum
adezif güç, aktif bölgelerin su varlığında birbirlerine tam uyumları ile gerçekleşebilir.
Ortamda bulunabilecek fazla miktardaki su, hidrojen bağlarının oldukça fazla
uzamasına ve biyoadezyonun zayıflamasına neden olur (Gurny ve Junginger, 1990a).
1.3.2. Mukoadezyon / Biyoadezyon Oluşum Mekanizmaları ve Teorileri
Çeşitli sınıf polimerler, hidrojen bağları, yeteri kadar ıslanma, su ile şişme ve yeterli
esneme gibi bir mukoadezif polimerden beklenen özellikleri, mukus ile
karşılaştırılmasıyla mukoadezyon teorilerine açıklık getirilmiştir. Burada yüksek
molekül ağırlıklı selüloz türevleri (metil-, hidroksipropil- ve karboksimetil- selüloz)
ve poliakrilik asit esterleri (polikarbofil, karbomer) ile kitozan gibi polisakkarit
yapıdaki daha yeni mukoadezif polimerler, mukoadezyon için gerekli hidrojel
yapıya sahip özellikleriyle bu teoriler açıklanmaktadır.
Biyoadezyonda büyük rolü olan sırasıyla adsorbsiyon, difüzyon, elektronik,
kopma ve ıslanma olmak üzere 5 teori incelenmektedir (Ahuja ve ark., 1997).
1) Adsorbsiyon Teorisi : Kovalen ve hidrojen bağla ya da van der Waals bağı gibi kovalen olmayan primer ve
sekonder kimyasal bağlarla mukus ve mukoadezif polimer birbirine yapışmaktadır.
Burada biyoadezyon sırasında kovalen ve kovalen olmayan bağlarla biyoadezyonun
analizi amaçlanmaktadır (Ahuja ve ark., 1997).
8
2) Difüzyon Teorisi: Mukustaki glikoproteinler ile mukoadezif polimer arasındaki ara yüzey boyunca
makromoleküllerin difüzyonuyla biyoadezyon; yeteri kadar polimer zincirinin
esnekliği, benzer kimyasal yapılara, biyoadezif polimerin difüzyon katsayısına bağlı
olarak etkilenir (Ahuja ve ark., 1997).
3) Elektronik Teori:
Mukus glikoproteinleri ile mukoadezif polimerin farklı elektriksel özelliklerinden
dolayı iki yüzey arasında elektron transferi görülür.Yani iki yüzey temas ettiğinde
elektron transferi gerçekleşir(Ahuja ve ark., 1997).
4) Kopma Teorisi:
Bu teoride mukozaya yapışma bağ kuvvetinin polimerin ayrılması için gerekli kuvvet
arasında bağlantı kurar. Bu teorinin diğer teorilerden küçük bir farkı, yapışma sonrası
iki yüzeyin ayrılması için gerekli kuvvetler, adezif kuvvete bağlıdır (Çapan, 2002).
5) Islanma Teorisi:
Bu teori biyolojik yüzeye sürülen biyoadezif polimerin yayılma yeteneğini tanımlar.
Bu teori genelde sıvı biyoadezif sistemlere uygulanabilir. Ne az, ne de çok
ıslanabilen polimerlerin insan endotel hücrelerine optimum adezyon sergilediği
gösterilmiştir (Çapan, 2002).
1.3.2.1. Polimere Ait Faktörler
1.3.2.1.1. Polimerin Tipi, Molekül Ağırlığı, Çapraz Bağlanma Yoğunluğu
Polimerin kimyasal yapısının, mukoadezif özellikleri üzerine güçlü bir etkisinin
olduğu bilinmektedir. Mukoadezyonun bir göstergesi olan reolojik sinerjizm
kullanılarak yapılan bir araştırmada poliakrilik asit ve karragenin,
karboksimetilselüloz (CMC), HPMC ve polietilen oksitten daha fazla reolojik
sinerjizm gösterdiği saptanmıştır. Bu çalışmada polimer tipinin önemli rol oynadığı
sonucuna varılmıştır. Polimerin molekül ağırlığı da biyoadezyon özelliklerini etkiler.
9
Mukoadezif gücü etkileyen polimerin kritik molekül ağırlığı vardır. Örneğin
poliakrilik asidin mukoadezif gücü 750 000 Da’ a kadar artarken, bu değerden sonra
azaldığı tespit edilmiştir. NaCMC için ise 78 600 Da ve daha yukarısı değerler için
mukoadezyon molekül ağırlığının artması ile yükselmektedir. Molekül ağırlığının ve
çapraz bağlanma yoğunluğunun artırılması ile karbomerlerin biyoadezif özellikleri
azalmıştır. Mukoadezyonda molekül içi penetrasyon mekanizmasının
gerçekleşebilmesi için yeterli oranda serbest zincir ağsı yapısının bulunması gerekir.
Yüksek orandaki çapraz bağlanma bunu olumsuz yönde etkiler ve mukoadezyonun
gücünü düşürür (Ugwoke ve ark., 2001).
1.3.2.1.2. Polimer Konsantrasyonu
İyi bir biyoadezyon için optimum bir polimer konsantrasyonu mevcuttur. Çok
konsantre sistemlerde adezif güç anlamlı olarak azalır. Gerçekten konsantre
çözeltilerde sarmal moleküllerde çözücü azdır ve interpenetrasyon için elverişli yapı
mevcut değildir. Bu durum çok veya az sıvı yapı biyoadezif formülasyonlar için
önemlidir. Örneğin tablet gibi farmasötik şekillerde polimer konsantrasyonunun
yüksek olması biyoadezyonun gücünü artırmaktadır (Ahuja ve ark., 1997).
1.3.2.1.3. Polimerin Şişmesi
Biyoadezif polimerler, sulu bir ortamla temas ettiklerinde şişerek jel oluştururlar. Bu
polimerin kendisi ve çevresi ile ilişkili olup hem zincirlerin interpenetrasyonu hem
de suyun varlığına bağlı olarak değişmektedir. Çok fazla şişme olduğunda
biyoadezyonda azalma olduğu tespit edilmiştir. Şişme, biyoadezif sistemin kolayca
kopmasına izin verirken, etkin maddenin kolayca açığa çıkmasına sebep olmaktadır
(Çapan, 2002).
10
1.3.2.2. Biyolojik Faktörler
1.3.2.2.1. Müsin Devri
Müsin moleküllerinin doğal devri, iki sebepten dolayı önemlidir. Birincisi, müsin
devrinin mukoadeziflerin mukus katmanı üzerinde kalma sürelerini kısıtlayacağı
kabul edilir. Mukoadezif güç ne kadar yüksek olursa olsun müsin devrinden dolayı
mukoadezifler yüzeyden ayrılırlar. Mukoadeziflerin varlığında belki de müsin devir
süresi farklıdır, ancak şu anda bunu kanıtlayacak yeterli bilgi yoktur. İkincisi müsin
devri sonucunda önemli miktarda çözünebilir müsin molekülleri ortaya çıkar, bu
moleküller mukoadeziflere bağlanarak onların mukus katmanına bağlanmalarına
engel olabilirler (Ahuja ve ark., 1997).
1.3.2.2.2. Hastalıklı Konumlar
Mukusun fizikokimyasal parametrelerinin bazı hastalıklı durumlarda değiştiği tespit
edilmiştir. Nezle, ülser, ülseratif kolit, kistik fibrozis durumları buna örnek olarak
verilebilir (Ahuja ve ark., 1997).
1.3.2.3. Ortama Ait Faktörler
1.3.2.3.1. pH
Oral mukozanın pH sı 6,6 dır. Ortamın pH değeri, mukus ve polimerin yük
özellikleri üzerinde etkili olduğu için biyoadezyona etki eder. pH değerine bağlı
olarak mukus glikoproteinleri fonksiyonel gruplarının disosiasyonu ve değişik yük
dağılımı olmaktadır. Polimer noniyonize formda iken hidrojene haldeki karboksil
grupları ile müsin molekülleri arasında hidrojen bağının oluşabilmesi yüksektir.
Yüklü karboksil grupları birbirini itmekte ve polimerin şişmesini sağlamaktadırlar.
Müsin yapısındaki negatif gruplarda birbirlerini iterek mukoadezyon gücünün
azalmasına sebep olabilirler (Desai ve Kumar, 2004).
1.3.2.3.2. Temas Süresi
Mukoadezif polimer ve mukus arasındaki ilk temas süresi, polimer zincirlerinin
şişmesi ve interpenetrasyonun miktarını belirler. Optimum temas süresi, mukoadezif
11
polimerin; dokuların doğal yapısı, başlangıç basıncı ve su içeriği gibi değişkenlere
bağlı olarak maksimum adezyon kuvvetine neden olmaktadır (Desai ve Kumar,
2004).
1.3.2.3.3. Uygulanan Basıncın Etkisi
Katı bir biyoadezif sistem oluşturabilmek için belirli bir kuvvetin uygulanması
gerekmektedir. Hangi polimer kullanılırsa kullanılsın uygulanan kuvvet ve uygulama
süresi adezyonun belirli bir noktaya kadar artmasına sebep olur. Mukoadezif
dokunun temas bölgesine uygulanan basınç interpenetrasyon derecesinin artmasına
sebep olur. Eğer yeterli basınç gerekli olan zaman dilimi kadar uygulanırsa, polimer
maddeler müsin ile girişim yapmaksızın gerekli olan adezif özelliği kazanabilirler.
Ayrıca temas basıncının artırılması polimer zincirlerinin mukus içerisindeki
glikoproteinik ağ içerisine daha iyi difüze olmasına ve dolayısıyla biyoadezif
etkileşimlerin artmasına neden olmaktadır (Akbuğa, 1993; Desai ve Kumar, 2004).
1.3.2.3.4. İyonik Gerilim
İyonik gerilim biyoadezif çalışmalarda göz önünde bulundurulması gereken önemli
bir parametredir. Örneğin polikarbofil polimerinin görünür şişme hacminin ortamın
iyonik gerilimine bağlı olarak düştüğü gösterilmiştir (Çapan, 2002).
1.4. Bukal İlaç Uygulamasında Tablet Formülasyonları
Bukal ilaç uygulamasında kullanılan tabletler genellikle doğrudan basım yöntemiyle
hazırlanırlar (Jug ve Becirevic-Lacan, 2004; İkinci ve ark., 2004; Mohammed ve
Khedr, 2003; Tsutsumi ve ark., 2002; Giunchedi ve ark., 2002; Choi ve ark., 2000;
Alur ve ark., 1999).
1.4.1. Tablet Basım Yöntemleri
Tablet basımında başlıca yöntemler şu şekilde sıralanabilir:
-Yaş Granülasyon
-Kuru Granülasyon
-Doğrudan Basım
12
1.4.1.1. Doğrudan Basım Yöntemi Doğrudan basım yönteminde etkin ve yardımcı maddeler örneğin bir V tipi
karıştırıcıda karıştırılırlar. Bir tablet presinde tabletler basılırlar. En basit ve hızlı
yöntem olup diğer tablet yöntemlerine göre daha az işlem basamağına sahiptir.
Doğrudan basım yönteminde ısının ve nemin etkisi gözlenmez, ancak bu yöntemin
kullanılması için toz ya da granül kütlenin akışkan ve basılabilir olması şarttır.
Doğrudan basım yöntem aşamaları şu şekilde özetlenebilir :
-Ön karıştırma
-Kaydırıcı eklenmesi ve kısa bir karıştırma
-Tablet basımı
Eğer etkin maddenin dozu çok düşük, granül akış ve basılabilirliği kötü ise bu
yöntem uygulanamaz. Doğrudan basım yöntemi için özel yardımcı maddeler vardır.
Örneğin laktoz bu yöntem için en bilinen dolgu maddesidir. Akış özelliği iyi olan
püskürterek kurutulmuş-spray dried- tipi tercih edilir (Pharmaceutical Dosage
Forms: Tablets, Second Ed., 1989; Alur ve ark., 1999; Türkoğlu, 2004; Martinello
ve ark., 2006).
Bukal tabletler genellikle doğrudan basım yöntemiyle hazırlanmaktadırlar.
Kuru granülasyon yöntemi kullanılarak hazırlanan bukal tablet çalışmaları da
vardır. Mikonazol etkin maddesi kullanılarak kuru granülasyon yöntemiyle bukal
tabletler hazırlanmıştır. Yapılan bu çalışmada etkin maddenin ağırlığına bağlı olarak
akış özelliği iyi olan tozların kuru granülasyonla basılabilirliği doğrudan basım
yönteminden daha iyi olduğu görülmüştür (Rambali ve ark., 2001).
1.5. Bukal İlaç Uygulamasında Kullanılan Biyoadezif Polimerler Oral olarak uygulanan kontrollü ilaç salım sistemlerinin GİS’deki kalış süresini
artırmak amacı ile müsin/epitel tabakaya yapışabilen biyoadezif polimerler
kullanılmaktadır. Bu polimerler, mukozanın kaplı olduğu vücudun diğer bölgelerinde
de kullanılabilmektedir Bu biyoadezif polimerler sadece topikal hastalıklarda değil
13
aynı zamanda sistemik hastalıklarda da daha etkili ve emin olarak
kullanılabilmektedir(Ahuja ve ark., 1997).
Yapılan çok sayıda deneysel çalışmalar sonucunda polimerlere ait bilgiler
aşağıdaki gibi genellenebilir. Katyonik polimerler, anyonik ve amfoterik olanlara
göre epitel dokuda çok daha fazla toksiktirler. Çapraz bağlı olmayan, suda çözünen
polimerler genellikle birkaç saat içerisinde çözünebilmektedirler. Çapraz bağlı
polimerler, veriliş yolu göz önünde bulundurulmaksızın, mukozal yüzeyde yaklaşık
15-20 saat kadar kalabilmektedirler. Sülfat grubu içeren anyonik polimerler,
karboksil grubu içerenlere göre çok daha güçlü bir bağlanma etkisine sahiptirler.
Katyonik ve anyonik polimerler, noniyonik polimerlere oranla çok daha güçlü bir
bağlanma etkisine sahiptirler. Bizim çalışmalarımızda kullandığımız kitozanın,
HPMC’ den daha güçlü biyoadezif etkiye sahip olduğunu söyleyebiliriz (Tsutsumi,
ve ark., 2002).
Mukoadezif gücüne göre, bilinen bazı mukoadezif polimerlerin sınıflandırılması
Çizelge 1.1 de, günümüzde kullanılan doğal ve sentetik yapıdaki polimerler ise
Çizelge 1.2.1 ve Çizelge 1.2.2 de gösterilmiştir.
Özellikle biyoadezif özellikleri iyi olan karbopoller, selüloz türevlerinden
sodyum karboksimetilselüloz, hidroksipropilselüloz ve hidroksipropilmetilselüloz,
kitozan ile sodyum aljinat kullanılarak yapılan bukal tabletlerle ilgili birçok çalışma
vardır (Miyazaki ve ark., 2000).
Mukoadezif ilaç sistemlerinde kullanılacak ideal bir polimerin aşağıda belirtilen
özellikleri taşıması gerekir (Akbuğa, 1993).
a) Polimer ve parçalanma ürünleri toksik olmamalı ve GİS’den emilmemelidirler.
b) Mukoz membranlara irritasyon etkisinin olmaması gerekmektedir.
c) Müsin epitel hücre yüzeyi ile güçlü ve kovalan olmayan bağ yapabilmelidir.
d) Nemli dokulara hızlı bir şekilde yapışabilmelidir.
e) Etkin madde ile geçimli olmalı ve salımında çok zorluk çıkarmamalıdır.
f) Polimer bekleme süresince veya ilaç ile raf ömrü süresince bozunmamalıdır.
g) Üretim maliyeti çok yüksek olmamalıdır.
14
Çizelge 1.1. Çeşitli Polimerlerin Mukoadezif Güçleri (Gurny ve ark., 1990a).
Polimer Ortalama Adezif Güç %
Standart Sapma
Kalitatif Mukoadezif Özellik
NaCMC CRB Kitre zamkı Polimetilvinileter ko-maleik anhidrit Polietilenoksit Metilselüloz
192.4 185.0 154.4 147.7
128.6 128.0
12.0 10.3 7.5 9.7
4.0 2.4
MÜKEMMEL
Sodyum aljinat Hidroksipropilmetilselüloz Karaya zamkı
126.2 125.2 125.2
12.0 16.7 4.8
BAŞARILI
Metiletilselüloz Çözünen nişasta Jelatin
117.4 117.2 115.8
4.2 3.1 5.6
YETERLİ
Pektin Polivinilprolidon Polietilen glikol Polivinil alkol Polihidroksietil metakrilat Hidroksipropilselüloz
100.0 97.6 96.0 94.8 88.4 87.1
2.4 3.9 7.6 4.4 2.3 13.3
ZAYIF
Çizelge 1.2.1. Günümüzde kullanılan doğal yapıdaki biyoadezif polimerler (Pillai ve Panchagnula, 2001)
Doğal polimerler
Protein yapısındaki polimerler
Kollajen, albumin, jelatin, agaroz, aljinatlar, karragen, hiyoluronik asit
Polisakkarit yapısındaki polimerler
Dekstran, kitozan, siklodekstrinler
15
Çizelge 1.2.2. Günümüzde kullanılan yapay yapıdaki biyoadezif polimerler (Pillai ve Panchagnula, 2001)
Yapay polimerler
Biyolojik ortamda parçalanabilenler Poliesterler Poli(laktik asit), poli(glikolik asit), poli(hidroksi
butirat), poli(kaprolakton), poli(beta malik asit), poli(dioksanon)
Polianhidritler Poli(sebasik asit), poli(adipik asit), poli(terftalik asit)
Poliamidler Poli(imino karbonatlar), poliamino asitler Fosfor bazlı polimerler Polifosfatlar, polifosfonatlar, polifosfazinler Diğerleri Poli(siyano akrilatlar), poliüretanlar, poli orto
esterler, polidihidropiranlar, poliasetaller, hidroksipropilmetilselüloz
Biyolojik ortamda parçalanmayanlar Selüloz türevleri Karboksimetil selüloz, etilselüloz, selüloz asetat,
selüloz asetat propiyonat Silikonlar Polidimetilsiloksan, kolloidal silika Akrilik polimerler Polimetakrilatlar, poli(metil metakrilatlar),
polihidro(etil metakrilatlar) Diğerleri Polivinil pirolidon, etil vinil asetat,
poloksamerler, poloksaminler 1.5.1. Kitozan Kimyasal adı: (1-4) – 2 – amino – 2 – deoksi – ß – d - glukan Yengeç, karides, istakoz gibi deniz eklem bacaklıların kabuklarının dekalsifikasyonu
ile elde edilen kitin, selüloza benzer bir polimerdir ve doğada yaygın olarak bulunur.
Kitozan ise kitinin önce NaOH ile deasetilasyonu sonra kalsiyum ile
ekstraksiyonundan sonra kalan maddenin yıkanıp kurutulduğunda kolay ve ucuz bir
şekilde elde edilen bir aminopolisakkarittir. Kitozan molekülü amino ve hidroksi
grupları içerir ve bu gruplar sayesinde taşıyacağı ilaçlar ile etkileşime girer.
Selülozdan sonra doğada en çok bulunan polisakkarittir. Biyolojik olarak güvenli,
nontoksik, biyogeçimli ve biyoparçalanabilir, ucuz, antibakteriyel özelliğe sahip,
biyoadezif bir polimerdir.
16
Kimyasal yapısı [-(1-4)-2 amino-2-deoksi-D-glukoz] ‘dur. Kitozan suda
çözünmez, fakat dilüe asetik asit, formik asit ve hidroklorik asitte çözünür ve asidik
ortamda jele benzer bir yapıya sahip olur.
Şekil 1.4. Kitozanın kimyasal yapısı Kitozan ve deriveleri biyolojik olarak parçalanabilirler. Bu nedenle biyolojik
materyal olarak kullanılabilirler. Lizozomlarla parçalanabilir ve düşük toksitite
gösterirler ( Snyman ve ark., 2003).
Sıçanlarda oral LD50 değeri 16 g/kg, intraperitonal LD50 değeri 350
mg/kg’dan daha fazladır. Kitozan pozitif yüklü olmasından dolayı negatif yüklü
mukoza yüzeyi ile veya siyalik asit kalıntılarıyla güçlü elektrostatik etkileşime
girerek mukoadezif karaktere sahip olmaktadır ( Borchard ve ark., 1996 ).
Kitozan, hücre zarlarından geçişte bazik yapıdaki etkin maddelerden çok asidik
yapıdaki etkin maddelerin geçişine yardımcı olmaktadır. Kaynaklarda yer alan
başlıca çalışmalarda kitozanın biyoadezif özelliği ön planda tutulmuştur (Knapczyk,
1993a; Snyman ve ark., 2003).
Sulu dilüe asit çözeltilerinde (pH < 6, yaklaşık olarak pKa 5,6) çözünen ve
alkali ve nötr pH' larda çözünmeyen polisakkarit yapıda olan kitozan, kabuklu deniz
hayvanlarından elde edilen, kitinin kısmen deasetillenmiş şekli olup, asidik ortamda
jele benzer bir yapıya sahip katyonik bir polielektrolittir (Bernkop-Schnürch ve ark.,
ve 2004; van der Merwe ve ark., 2004).
Asetik asit gibi organik asitlerde çözünmesine karşın, fosforik ve sülfirik asit
gibi inorganik asitlerde çözünmez. α-lipoat ile olan kitozan bileşiğinin molekül
ağırlığı 350 kDa, PEG ile olan kitozan bileşiğinin molekül ağırlığı 400 kDa olup
17
yüksek molekül ağırlığına sahip kitozanın çoğunlukla glutamat tuzu şeklindeki
formunun molekül ağırlığı 200 kDa, deasetilasyon derecesi % 80 - 90 kadardır.
Düşük molekül ağırlıklı kitozan, yüksek molekül ağırlıklı kitozandan daha iyi
adezyon özellik gösterir (Illum ve ark., 2002; Henriksen ve ark., 1996).
Kitozanın glutatyon ile yaptığı konjugatı mukoadezif ve geçirgenliği arttırıcı
özelliğe sahiptir.Yine kitozan ve suda çözünen türevi olan hidroksipropil kitozan
toksik olmayan ve vücutta enzimatik olarak parçalanan bir polimerdir. Kitozan,
doğal selülozdan sonra ikinci sırada yer alan en iyi biyoadezif, endüstriyel üretim
için ucuz ve çok uygun bir polimer olduğu düşünülmektedir. Kitozanın
mukoadezyon özelliğinde belirleyici olan serbest NH2 gruplarıyla kısa alkil
zincirleridir. Kitozanın amino alkilasyonla elde edilen formları transmukozal
absorbsiyonu arttırıcı olarak kullanılmıştır. Biyouyumu iyi, yavaş parçalanan, hem
intravenöz (i.v.) olarak hem de oral yolla kullanılması uygundur (Zambito ve ark.,
2006; Kafedjiiski ve ark., 2005; Thanou ve ark., 2001; Remunan-Lopez ve ark.,
1998).
Kitozan;
a) Tabletlerde doğrudan basım ajanı, aynı zamanda dağıtıcı ve bağlayıcı olarak,
b) Etkin maddelerin çözünürlüğünü arttırıcı,
c) Sürekli salım özellikteki farmasötik şekillerin hazırlanmasında kullanılmıştır
(Acartürk, 1989; Knapczyk, 1992; Giunchedi ve ark., 2002; Kepsutlu ve ark., 1999;
Illum, 1998; Savaşer ve ark., 2005).
Yine kontrollü salım mukoadezif bukal tabletlerin geliştirilmesinde tercih
edilmiştir. Kitozanın tiyobütilamid ile pH 3,0 de liyofilizasyon ile kurutularak
oluşturulmuş hali en yüksek mukoadezyon özelliğine sahiptir. Katyonik polimer
olan kitozanın nötr ya da hafif alkali ortamda mukoadezyon özellikleri yüksek
olduğundan, ağız mukozasının pH 6,2 - 7,4 olmasından dolayı bukal tabletinin
hazırlanmasının çok doğru bir karar olduğu düşünülmüştür. Tiyol ile modifiye
edilmiş yeni jenerasyon mukoadeziflerden olan kitozan formu sistein ile arasında
kovalen bağ oluşturularak mukoadezyon etki ve geçirgenliğin artırılması sağlanmıştır
(Henriksen ve ark., 1996; Bernkop-Schnürch ve ark., 2000; Grabovac ve ark., 2005;
Patel ve ark., 2007).
Kitozanın antiasit, antiülser ve kolesterol düşürücü etki gösterdiği
18
görülmüştür.Yine in vivo olarak yapılan çalışmalarda kitozanın düşük olarak
antienflamatuvar, antikanserojenik ve heparinik aktivite gösterdiği bulunmuştur.
Kitozanın % 66 deasetile edilmiş derivesi, Candida albicans hücrelerine antifungal
etki gösterir. % 49 - 66 arasındaki oranlarda deasetile kitozan ilave edilerek
hazırlanan tabletlerle yapılan çalışmalarda; % 50 oranında deasetile kitozan
ilavesinde tabletlerin hızla dağıldığı görülmüştür. Kitozan, mukozadaki epitel
dokunun geçirgenliğini artırdığı yapılan birçok çalışmada görülmüştür. Kitozan,
laktat dehidrogenaz enziminin salımını artırmaktadır. Kitozanın bazı formları
sitotoksik özelliktedir. Kitozan, yara iyileştirici, doku yenileyici ve aktimikrobiyal
etki gibi biyoaktif özelliklere sahiptir (Erden ve Çelebi, 1990; Knapczyk ve ark.,
1992; Knapczyk, 1993b; Carreno-Gomez ve ark., 1997; Dodane ve ark., 1999;
Bernkop-Schnürch ve ark., 2000; Şenel ve Hıncal, 2001;İkinci ve ark., 2006).
Kitozan, suda çözünürlüğü zayıf etkin maddelerin dissolusyonunu artıran
mukoadezif katyonik bir polimerdir. Bizim çalışmamızda kullandığımız PX da suda
az çözünen bir etkin maddedir. Kitozan, biyouyumlu ve biyoparçalanan bir polimer
olup, kitinin aminoalkilizasyon yöntemiyle elde edilen bukal epitel dokudan
geçirgenliği arttırıcı özelliğe sahiptir (Venter ve ark., 2006; Zambito ve ark., 2006).
19
1.5.2 Hidroksipropilmetilselüloz C8 H15 O6 -( C10 H18 O6 )n- C8 H5 O5
Şekil 1.5. HPMC’ nin kimyasal yapısı
Kokusuz, tatsız, beyaz ya da kremsi beyaz, granülümsü toz halinde olup alkol, eter
ve kloroformda çözünmez. Metil alkol ve metilen klorür karışımlarında, soğuk suda
çözünür. Kuru formu çok stabildir. pH 3 - 11 arasındaki çözeltileri stabildir. Molekül
ağırlığı yaklaşık olarak 86.000 dir (The Merck Index 13 th , 2001; Lee ve ark., 2000;
Sudhakar ve ark., 2006).
HPMC, tabletlerde bağlayıcı olarak, film kaplama ajanı olarak, sürekli etkili
formülasyonlarda matriks oluşturma ajanı olarak, viskozluk ayarlayıcısı olarak
kullanıldığı gibi bukal tabletlerde biyoadezyon ajanı olarak da kullanılan sentetik
selüloz türevidir. Biyoparçalanan veya çözünen noniyonik bir polimer olup en
önemli özelliği suda ya da biyolojik sıvıda yüksek şişme özelliğine sahip olmasıdır.
Sürekli ve kontrollü salım tablet formülasyonlarında doğrudan basım ajanı olarak sık
kullanılır. Doğrudan basımla hazırlanan sürekli etkili birçok formülasyonda
kullanılan en uygun polimer olarak HPMC belirtilmiş olup polimer oranı arttıkça
salım hızının azaldığı bildirilmiştir (Taylan ve ark., 1996; Campos-Aldrete ve
Villafuerte-Robles, 1997; Savaşer,1999; Siepmann ve Peppas, 2001; Jain ve ark.,
2002).
Oral kontrollu salım sistemlerinden membran kontrollü sistemler ile şişme
kontrollü sistemlerde kullanılabilir. Özellikle şişme kontrollü sistemlerde çoğunlukla
tabletlerde HPMC, kuru granülasyon ve doğrudan basım yöntemiyle hazırlanan
20
kontrollü salım hidrofilik matriks tabletlerde polimer olarak başta HPMC olmak
üzere selüloz türevleri kullanılmıştır. Göz hastalıkları tedavisinde parçalanabilen ya
da çözünen insertleri hazırlamak için kaplama materyali olarak HPMC kullanılmıştır
(Dortunç, 2002; Vatsaraj ve ark., 2002; Sheskey ve ark., 1994; Papadimitriou ve ark.,
1993).
1992 yılında yapılan bir çalışmada mukoadezyon özelliği olmadığı belirtilen
HPMC bugün bukal ve nasal ilaç sistemlerinde başarılı bir şekilde kullanılan
mukoadezif özelliğe sahip biyoadezif polimerlerdendir. Yapılan bir çalışmada da
HPMC’ nin, kitozanın mukoadezif özelliklerine olumsuz bir katkısının olmadığı
gösterilmiştir(Lehra ve ark., 1992; Sigurdsson ve ark., 2006).
Yine zaman kontrollü ve sürekli salım sistemlerinde difüzyon engeli oluşturan
kaplama materyali olarak salımın geciktirilmesi HPMC ile sağlanmıştır. Oküler
sistemlerden olan göz dokusu ile temas süresini artıran ve böylece uzun süreli salım
sağlayan oftalmik yarı-katı hidrojellerin viskozluğunun ve mukoadezif özelliklerinin
arttırılması ile ilacın gözde kalış süresini ayarlamak için sıklıkla kullanılan
polimerlerden biri HPMC dir. HPMC’ un tabletlerde % 2-5 oranında bağlayıcı
özelliği vardır. Göz damlalarında viskozluk artırıcı olarak (% 0,45-1
konsantrasyonunda) kullanıldığında antimikrobiyal ajan olarak benzalkonyum klorür
ilave edilmelidir.Yüksek viskozluktaki suda çözünen etkin maddelerin salımını
geciktirmek için kullanılırlar. Plastik bandajlarda adezif olarak kullanılan HPMC
yavaş salım ya da barsakta çözünen formülasyonlarda kullanımı yararlıdır
(Handbook of Pharmaceutical Excipients Washington, 2006; Makhija ve Vavia,
2002; Choi ve ark., 2000; Lehra ve ark., 1992; Malamataris ve ark., 1994; Remunan-
Lopez ve ark., 1998).
HPMC' un formülasyonlardaki miktarının artmasıyla uyumsuzluk yaşanmaz,
yani toksik değildir, insan ve hayvan deneylerinde güvenli bir şekilde
kullanılmaktadır (Mahaguna ve ark., 2003; Ahuja ve ark., 1997).
Selüloz türevleri arasında HPMC’ un mukoadezif gücü; Sodyum
karboksimetilselüloz, Karbopol ve Metilselüloz’ dan daha az, Metiletilselüloz ile
Hidroksipropilselüloz’ dan daha çoktur Ancak HPMC ; Sodyum
karboksimetilselüloz ve Karbopol' e göre toksik değildir (Gurny ve ark., 1990a;
Mohammed ve Khedr, 2003; Parodi ve ark., 1999; Ahuja ve ark., 1997).
21
Karbamazepin, metronidazol, propranolol HCl, omeprazol gibi etkin maddelerle
hazırlanan bukal tabletlerde adezyon özelliğini artırmak için HPMC kullanılmıştır
(Akbari ve ark., 2004; Choi ve ark., 2000; Papadimitriou ve ark., 1993; Remunan-
Lopez ve ark., 1998).
Omeprazol ile yapılan bir çalışmada mukoadezif polimer olarak HPMC ve
sodyum alginat kullanılarak bukal tabletler hazırlanmıştır. Bu çalışmada HPMC'un
zayıf olan nötral selüloz gruplarıyla, sodyum alginat' ın hidroksil grupları birleşerek
kuvvetli biyoadezif etki oluşturularak bukal tabletler hazırlanmıştır (Choi ve Kim,
2000).
Bukal tablet formülasyonlarında HPMC konsantrasyonları arttıkça etkin madde
salım oranlarının azaldığı görülmüştür (Dortunç ve ark., 1998).
HPMC, bukal tabletlerde güvenli ve istenen adezyonu sağladığı görülmüştür.
Yapılan bir çalışmada da poliakrilik asit derivelerinin biyoadezyon özelliklerinin
HPMC’ den daha iyi, ancak bunun yanında mukozaya olumsuz etkisinin olduğu
görülmüştür ( Minghetti ve ark., 1998; Jadhav ve ark., 2004).
1.6. Bukal Tabletlerde Kullanılan Polimerlerle Yapılan Çalışmalar Bukal tabletler, oral ya da ağız içi mukozadan etkin maddeleri, karaciğer ilk geçiş
etkisine uğramadan kana karışarak hızlı fizyolojik etki sağlamaları için tasarlanan
farmasötik dozaj şekilleridir. Oral yoldan alındığında hızla dağılan tabletler
uygulandığında, hızlı bir başlangıçla başarı sağlamaktadırlar. Midenin asidik pH’
sında stabil olmayan etkin maddeler bukal yol ile verildiğinde tedavide uygun bir yol
olarak ve de karaciğer ilk geçiş etkisine karşı direnç göstermektedirler (Azarmi ve
ark., 2007).
Bukal uygulamada biyoadezyonu sağlamak için çeşitli doğal ve sentetik
polimerler kullanılmaktadır. Bukal ilaç uygulamasına ait ilk çalışma Nagai ve
arkadaşları tarafından 1985 yılında gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada Japonya’da
sıklıkla görülen ‘Aphthous Stomatitis’ tedavisi için geliştirilen ilk mukoadezif bukal
tablet hazırlanmış ve ‘Aftach’ ticari ismi ile pazarlanmıştır. Triamsinalon etkin
maddesi kullanılarak oluşturulan iki tabakalı bu tabletin üst tabakası 0,7 mm
kalınlığında olup laktoz ile hazırlanmıştır. Mukozaya temas eden alt tabaka ise
Hidroksipropilselüloz(HPC), Karbopol 934(CP 934) ve etkin madde içermektedir.
22
Aynı çalışma grubunun oral mukoadezif dozaj formu olarak geliştirdikleri bir diğer
preparat ise insülin içeren formülasyondur. Bu formülasyonda kullanılan kakao yağı
oral mukoza membranına temas ettiğinde erimekte ve bir saat sonra kakao yağı ile
birlikte kullanılan HPC ve CP karışımı membran üzerine yapışmakta ve jel şeklini
almaktadır(Çapan, 2002).
Bukal tabletler, yaklaşık olarak 6-8 mm çapında, 1-2 mm kalınlığında, küçük,
yassı ve oval olup bukal ilaç salımı 4-6 saat arasında olan ağız içi mukozasına
uygulanan ve içindeki etkin maddenin 25 mg veya daha az miktarda olması tavsiye
edilen ve genellikle doğrudan basım yöntemi ile hazırlanan tabletlerdir. Hasta
açısından ağız içinde son derece kolay ve rahat bir biçimde uygulanan farmasötik
dozaj formudur. Bukal tabletlerden salınan etkin maddenin lokal ya da sistemik etki
göstermesi amaçlanır. Lokal etkiyle mantar enfeksiyonların, aphthous stomatitis ve
periodontal hastalıkların tedavisinde kullanılır. Sistemik etkide karaciğer ilk geçiş
etkisine uğramadan kana karışarak tedavi sağlanır. Sistemik yolla uygulanan bukal
tabletlerde kullanılan etkin maddelere propranolol, testosteron ve peptidler örnek
verilebilir (Salamat-Miller ve ark., 2005; Owens ve ark., 2005; Duchene ve
Ponchel, 1997; Fabregas ve Garcia, 1995).
Yapılan bir çalışmada HPMC ve karbomer polimerleriyle birlikte penetrasyon
artırıcı olarak sodyum glikodeoksikolat (GDC) kullanılarak bukal tabletler
hazırlanmıştır. Bukal biyoadezif salım sisteminde kullanılan uygun bir yardımcı
madde olarak bilinen GDC’ nin adezif etkisinin olmadığı ve bukal tabletlerin insan
bukal mukozasında uygulanmasından 4 saat sonra epitel doku hücrelerinde şişme
gibi istenmeyen histopatolojik değişikliklere neden olduğu görülmüştür (Şenel ve
ark., 1998).
Klorheksidin etkin maddesi içeren püskürtülerek kurutma tekniği ile hazırlanan
kitozan mikroküreleri doğrudan basım yöntemi ile bukal tabletlerin hazırlandığı bir
çalışmada biyoadezyonu sağlamak için polimer olarak mannitol yalnız başına ya da
sodyum aljinat ile birlikte kullanılmıştır. Çalışma sonunda kitozan
mikrokürelerindeki klorheksidin etkin maddesinin, saf toz haldeki klorheksidin
etkin maddesinden daha hızlı çözündüğü görülmektedir. Bu da kitozanın,
çözünürlüğü az olan etkin maddelerin çözünürlüğünü artırdığını göstermektedir
(Giunchedi ve ark., 2002).
23
Testosteron ve testosteron esterlerinin ayrı ayrı kullanılarak Karbopol 974P
polimeriyle hazırlanan bukal tabletlerinin köpeklere uygulanmasıyla yapılan bir
çalışmada; testosteron esterlerinin bukal absorbsiyonunun, testosteron içeren bukal
tabletlerden belirgin bir şekilde düşük olduğu görülmüştür (Voorspoels ve ark.,
1996).
Yapılan bir çalışmada, Çizelge 1.1 de belirtilen biyoadezyon özelliği zayıf olan
pektin ile kuvvetli olan HPMC polimerleri kullanılarak diltiazem etkin maddesiyle
hazırlanan bukal tabletlerin sıçan periton zarına uygulanması sonucu, pektin:HPMC
(4:1) oranındaki polimerlerin oluşturduğu tabletin adezif özelliğinin arttığı
görülmüştür. Yani formülasyonlarda pektinin artan, HPMC’ nin azalan oranlarda
hazırlanmasıyla oluşturulan tabletlerin adezif özelliklerinin arttığı saptanmıştır.
Burada iki polimerin etkileşmesi sonucunda adezyon özelliğinin farklılaştığı
düşünülmektedir(Miyazaki ve ark., 2000).
Omeprazol etkin maddesi HPMC ile sodyum aljinat polimerleri kullanılarak
hazırlanan bukal tabletlerin, hamsterlerde uygulanmasıyla 45 dakika sonunda etkin
madde plazma konsantrasyonunun 370 ng/ml olduğu görülmüştür. 6 saat sonunda
ise bu değer 146-366 ng/ml olarak bulunmuştur. Bu bize bukal tabletlerin karaciğer
ilk geçiş etkisine uğramadan kana karışarak maksimum plazma konsantrasyonuna
ulaştıktan sonra eliminasyona uğramaya başladığını göstermektedir (Choi ve ark.,
2000).
In vitro/in vivo geçiş çalışmasının franz difüzyon hücresinde yapıldığı ve
kobay yanağından alınan keratinize edilmiş epitelyal membranın kullanıldığı bir
çalışmada, polivinil alkol (PVA) ile 3 mg ergotamin etkin maddesi kullanılarak 2
mm kalınlığında, 10 mm lik zımba ile doğrudan basım yöntemi ile hazırlanan 150
mg lık bukal tabletlerinin ve PVA tozundan hazırlanan kapsüllerinin kobaylara ayrı
ayrı uygulandığında bukal absorbsiyonun, oral absorbsiyona göre daha hızlı olduğu
görülmüştür (Tsutsumi ve ark., 2002).
Yapılan bir çalışmada propranolol etkin maddesinin HPMC ve polikarbofil
(PAA) polimerleriyle oluşturulan bukal tabletler ile sürekli etkili formülasyonlarda
matriks oluşturma ajanı olarak da kullanılan HPMC ile oluşturulan sürekli salım
tabletleri karşılaştırılmıştır. Her iki farmasötik şekilde de etkin madde 80 mg olup
sürekli salım tableti 400 mg lık, bukal tablet 160 mg lık hazırlanmıştır. HPMC ve
24
PAA’ in mukozaya iyi bir şekilde mukoadezyon sağlayan ve tabletlerden kontrollu
olarak etkin madde salımı sağlayan polimerler olduğu görülmüştür (Taylan ve ark.,
1996).
Mikonazol nitrat etkin maddesi ile HPMC, sodyum karboksimetilselüloz
(NaCMC), Karbopol 934P (CP 934) ve sodyum (Na) aljinat polimerlerinin farklı
kombinasyonları ile hazırlanan yavaş salım sağlayan bukal biyoadezif tabletlerinde
şişme zamanı, ortam pH sı, in vitro etkin madde salımı ve in vivo biyoadezyon
zamanı ile tüm hazırlanan tabletlerin çözünürlüğü pH 6,8 olan fosfat tamponunda
incelenmiştir. Artan CP konsantrasyonunda şişme indeksinin arttığı, pH nın ve
biyoadezyon zamanının azaldığı görülmüştür. Na aljinat/NaCMC konsantrasyonunu
artırarak hazırlanan bukal tabletlerde şişme indeksinin azaldığı, pH nın arttığı ve
biyoadezyon zamanının azaldığı görülmüştür. Sonuçta bukal tabletlerden etkin
maddenin salımının kontrollu ve uzatılmış olduğu gözlenmiştir (Mohammed ve
ark., 2003).
PX etkin maddesi ile hidroksipropil-β-siklodekstrin kompleks hale getirilerek,
HPMC ve Karbopol 940 (C940) polimerlerinin kullanılmasıyla bukal tabletlerinin
hazırlandığı bir çalışmada HPMC’ nin yalnız başına adezif özelliğinin zayıf olduğu,
ancak C940 ile birlikte kullanıldığında adezyon özelliğinin arttığı gözlenmiştir.
Hidroksipropil-β-siklodekstrinin adezyonu ve kopma kuvvetini anlamlı bir şekilde
artırdığı görülmemektedir (Jug ve Becirevic-Lacan, 2004).
Yapılan bir çalışmada propranolol hidroklorür etkin maddesi içeren bukal
tabletlerde biyoadezif polimer olarak HPMC ve polikarbofil yanında, dolgu
maddesi olarak çözünürlüğü olan laktoz ile çözünmeyen bir doğrudan tabletleme
ajanı olan dikalsiyum fosfat kullanılmıştır. Sonuçta biyoadezyon kuvvetinin
formülasyondaki dolgu maddesinden dolayı azaldığı belirtilmektedir (Akbari ve
ark., 2004).
Karbomer (Karbopol 974) (CP) ve aljinik asidin sodyum tuzu (Na-Alg), farklı
oranlarda HPMC kullanımı ile bukal biyoadezif nikotin (NHT) tabletlerinin
doğrudan basım yöntemiyle hazırlanması sonucu CP:HPMC ve Na aljinat:HPMC
oranları in vitro salım profili ve biyoadezif çalışmaları karşılaştırılmıştır. CP:HPMC
polimerleri ile hazırlanan bukal tabletlerde HPMC oranlarının arttırılmasıyla NHT
salımının arttığı gözlenmektedir. Oysa Na aljinat:HPMC polimerleri ile hazırlanan
25
bukal tabletlerde HPMC oranlarının arttırılmasıyla NHT salımının azaldığı
gözlenmektedir. Buradan CP un biyoadezif gücünün, Na aljinattan daha büyük
olduğu anlaşılmaktadır (İkinci ve ark., 2004).
Bukal tabletlerle in vivo insan deneylerinde uygulama; genellikle sabah
kahvaltısından yarım saat sonra bukal mukoza üstüne 30 saniye tutarak, az bir
kuvvetle parmakla bastırarak tatbik edilmektedir. Birinci saat sonuna kadar bir şey
yiyip içmeğe izin verilmemektedir. Bir saat sonra sıvı alınmaya izin verilmektedir
(Nafee ve ark., 2004b).
Periodental hastalıkların tedavisinde kullanılmak üzere metronidazol etkin
maddesi, selüloz ve poliakrilik türevlerinin farklı karışımları ile yeni formülasyonlar
hazırlanmıştır. Bu çalışmada hidroksietil selüloz ve CP 940, (2:2, a/a) oranında
kullanılarak hazırlanan bukal tabletlerin en iyi mukoadezif performans gösterdiği in
vitro etkin madde salım profili ile gösterilmektedir (Perioli ve ark., 2004).
Kitozan ve karbomerin farklı oranlarında kullanılması ile geliştirilen nikotin
tedavisinde, nikotin hidrojen tartarat etkin maddesinin bukal biyoadezif tablet
formülasyonlarının hazırlandığı bir çalışmada in vitro/in vivo değerlendirmeler
sonucunda kitozan/karbomer oranının 20/80 olduğu bukal tabletlerin en iyi
biyoadezif özellik gösterdiği belirtilmiştir. En düşük biyoadezyon özelliğini
kitozan/karbomer oranının 80/20 olduğu bukal tabletler göstermiştir. In vivo
çalışmalarda 4 saatlik bir uygulamanın oral mukoza üzerinde hiçbir irritasyona ve
ağrıya neden olmadığı belirtilmiştir (İkinci ve ark., 2006).
Oral yoldan alınan tabletler, hızla sistemik dolaşıma katılırlar. Midenin asidik
pH sında stabil olmayan etkin maddeler bukal yol ile verildiğinde tedavide uygun
bir yol olarak ve de karaciğer ilk geçiş etkisine karşı direnç göstererek karşımıza
çıkmaktadırlar (Azarmi ve ark., 2007).
1.7. Bukal Tabletlerde Yapılan Testler 1.7.1. Biyoadezyonun Saptanmasında Kullanılan Testler Polimer ile mukus arasındaki biyoadezif kuvvetin ölçümünde kullanılan teknikler, in
vitro, in situ veya ex vivo ve in vivo teknikler şeklinde üç ana gruba ayrılmaktadır.
Son zamanlarda ex vivo (veya in situ) analiz yöntemlerinin diğerlerine oranla daha
26
çok ilgi çektiği gözlenmektedir. Ex vivo yöntemler özellikle polimerlerin adezif
özelliklerine göre sınıflandırmaları için kullanılabilmektedir (Çapan, 2002).
1. In vitro biyoadezyon tayininde kullanılan test yöntemleri;
a) Kellaway yöntemi (Gurny ve Junginger, 1990a),
b) Nagai’nin geliştirdiği oral mukozaya uygulanan merhemlerin adezifliğini ölçmek
amacı ile geliştirilen yöntem,
c) Akış kanalı yöntemi (Çapan, 2002),
d) Gurny ve arkadaşlarının geliştirdiği biyoadezyon yöntemi(Gurny ve Junginger,
1990a),
e) Floresans işaretleme yöntemi (Çapan, 2002) ,
f) Düşen sıvı film yöntemidir (Gurny ve Junginger, 1990a).
2. In situ biyoadezyon tayininde kullanılan test yöntemleri;
a) Nagai tarafından oral mukozada insülinin katı dozaj şeklinin adezifliğini ölçmek
amacı ile kullanılan yöntem
b) Robinson yöntemi (modifiye yüzey gerilim metodu) (Gurny ve Junginger, 1990b),
c) Gerilme direnci yöntemi (Çapan, 2002),
d) Yemek borusuna adezyonu ölçme yöntemi (Çapan, 2002).
3. In vivo biyoadezyon tayininde kullanılan test yöntemleri
Biyoadezif gücün ölçülebildiği in vivo tekniklerin sayısı nispeten daha azdır.
Kullanılan bazı yöntemler uygulama bölgelerinde biyoadezif maddenin temas
süresini ölçmeyi hedeflemektedir. Yapılan çalışmaların büyük bir kısmında gamma
sintigrafi tekniği kullanılmıştır. Bunun dışında X-ışını tekniği ve doğrudan inceleme
yapılması gerektiği durumlarda endoskopi kullanılmaktadır (Gurny ve Junginger,
1990b; Ahuja ve ark., 1997; Wong ve ark., 1999; Çapan, 2002).
27
1.7.2. In vitro Çalışmaları
1.7.2.1. Tek Dozlu Preparatların (Tabletler) Kütle Biçimliliği Testi TÜRK FARMAKOPESİ-I (2004) 'e göre test edilmiştir. Ortalama Ağırlık % Sapma
80 mg veya daha az 10.0
80 mg-250 mg 7.5
250 mg veya daha fazla 5.0
1.7.2.2. Çap-Kalınlık Testi Farmakopelerde kayıtlı olmayan tablet kontrollerinden olup 20 tablet üzerinden
gerçekleştirilir(H. Ü. Ecz. Fak. Farmasötik Teknoloji Ab. D. 2005-2006).
1.7.2.3. Sertlik Testi Farmakopelerde resmi bir test olarak yer almayan bu test 10 tablet üzerinden
gerçekleştirilir (H. Ü. Ecz. Fak. Farmasötik Teknoloji Ab. D. 2005-2006).
1.7.2.4. Ufalanma-Aşınma Testi Friabilatör cihazında genellikle 100 tablet 4 dakika boyunca test edilmektedir
(Türkoğlu, 2004).
1.7.2.5. Dağılma Süresi Testi Kaplanmamış tabletlerin en çok 15 dakikada dağılması beklenen bu testte ortam
sıvısı 37 ± 0.5 ° C’ de sabit tutularak dağılma cihazında yürütülmektedir (Türkoğlu,
2004).
1.7.2.6. Miktar Tayini Tabletlerin in vitro ve in vivo deneysel çalışmaları sırasında etkin maddeye ait
miktarları ve değişimlerin tayin edilmesi gerekmektedir. In vitro deneylerde
kullanılan miktar tayini yöntemlerinin basitliğine karşın in vivo deneylerde etkin
28
madde ve metabolitlerinin tayini çok daha karmaşıktır. Miktar tayini yönteminde
UV spektrofotometresi, İTK ve HPLC cihazları kullanılmaktadır (Hıncal ve
Memişoğlu-Bilensoy, 2004).
1.7.2.7. Çözünme Hızı Testi Testin amacı, bir etkin maddenin belirli bir ortamda zamana karşı çözeltiye geçme
hızının belirlenmesidir. Etkin maddenin kanda belirli düzeye erişmesinde en önemli
parametre çözünme hızıdır. Bir etkin maddenin emilebilmesi için ortamda
çözünmüş olarak bulunması gerekmektedir. Çözünme hızı, ortam bileşimi, sıcaklık,
sıvı/katı ara yüzeyi gibi standardize edilmiş koşullar altında katı bir ilaç şeklinden
birim zamanda çözünen etkin madde miktarıdır. Bu çalışmalar farmakopelerde
döner sepet ve palet tipi çözünme cihazları gibi tabletlerin çözünme hızını tayin
eden cihazlarda 37 ± 0.5 ° C’ de yürütülmektedir (Türkoğlu, 2004).
In vitro Çözünme Hızı Teorileri Çözünme hızı, bir maddenin bir sıvı içerisinde birim zamanda çözünen miktarıdır.
Çözünme hızı verilerinin kinetik yönden değerlendirilmesinde kullanılan birçok teori
bulunmaktadır. Bu bölümde sadece çalışmamızda kullanılan çözünme hızı teorileri
ele alınmıştır.
1. Birinci Derece Kinetik
Bu kinetikte hız ifadesi aşağıdaki eşitlikle verilir.
0∫t-dC / dt = kC Denklem 1.3,
Bu eşitliğin integrali alındığında aşağıdaki eşitlik elde edilir
C=C0 . e-kt Denklem 1.4,
Doğal logaritması alındığında ise
ln C = ln C0 – k1t Denklem 1.5,
C : t anında çözünmeden kalan etkin madde miktarı
C0 : Başlangıçtaki etkin madde miktarı
k1 : Birinci derece çözünme hız sabiti
29
Bu kinetikte; lnC değerleri t’ye karşı grafiği geçirildiğinde eğimi k olan bir doğru
elde edilmektedir. Dozaj formundan zamana bağlı olarak çözünen etkin madde
miktarı üssel şekilde azalmaktadır. Klasik dozaj şekillerinin çoğu bu çözünme
kinetiğini göstermekte olup özellikle sürekli salım yapan formülasyonlar bu tip
çözünme kinetiğine uyum sağlamaktadır (Öner, 2004).
2. Higuchi Kinetiği
Matris tabletlerden etkin maddenin çıkışını kuramsal olarak ele alan Higuchi
kinetiğinde düz yüzeyden tek yönlü çıkış ile ele alınan, homojen veya heterojen
sistemlerde etkin madde matris içinde bulunmaktadır. Homojen sistemde etkin
madde çözünmüş durumdadır. Buradan etkin madde sıvı çözünme ortamına
geçmektedir.
Q = k√ t Denklem 1.6,
Q ile t arasında karekök ilişkisi vardır. Birim yüzeyden zamana bağlı olarak salınan
madde miktarı zamanın kareköküyle doğru orantılıdır. Bu kinetiğe karekök kuramı
da denmektedir (Ağabeyoğlu, 2007).
Q : Birim yüzeyden t zamanında difüze olan yığılmalı madde miktarı (mg)
t : Zaman (s)
k : Higuchi salım hız sabiti
Heterojen sistemlerde ise etkin madde matris materyalinde çözünmeyip, matris
materyalindeki partiküllerarası boşluklardan difüzyonla geçmektedir.
1.7.2.8. Geçiş Testi In vitro yöntemler, zarlı ve zarsız yöntemler olarak ikiye ayrılarak incelenebilir.
Zarsız yöntemler agar jeli, kromatografik yöntem, hücreden zarsız difüzyon gibi
formülasyondaki etkin maddenin doğrudan reseptör faz olarak seçilen ortama
difüzyonunun ölçüldüğü yöntemlerdir. Zarlı yöntemlerde ise preparatı taşıyan donör
faz ve etkin maddenin difüze olacağı reseptör faz arasında bir zar bulunmaktadır. En
sık kullanılanı Franz difüzyon hücresi yöntemidir. Bunlar; dikey, yatay ya da bir
çoğu bir arada çalışacak şekilde tasarlanmıştır. Bunlar ya su banyosuna oturtularak,
ya da ısıtma ceketleri yardımı ile sabit sıcaklıkta (37 ± 0.5 °C) çalıştırılırlar. Franz
difüzyon hücreleri genel olarak 3 komponentten oluşur;
30
-Donör hücre,
-Hücreleri ayıran yarı geçirgen membran,
-Reseptör hücre
Franz difüzyon hücresinde geçecek maddeyi içeren donör hücre reseptör
hücreden bir membran ile ayrılır. Franz hücresi ile çalışılırken, kullanılan
membranın, reseptör sıvısı seçiminin, reseptör fazla yeterli karıştırmanın
sağlanmasının ve fizyolojik sıcaklığın sağlanmış olmasının önemi vardır. Sentetik
membranlar formulasyondan madde salımını izlemede minimum varyasyon ile
tekrar edilebilir veri sağlaması nedeniyle tercih edilmektedir (Yüksel, 1992; Değim,
2007).
Şekil 1.6. Yatay Franz difüzyon hücresi (http://www.permegear.com/sbs.htm) 1.7.2.9. Infrared (IR) Spektroskopisi IR Spektroskopisi, polimer-etkin madde etkileşiminin belirlenebilmesi ve
hazırlanan formülasyonların içinde yer alan etkin madde varlığının, etkin maddenin
ana fonksiyonel gruplarını ifade eden absorpsiyon bantları vasıtasıyla izlenebilmesi
amacıyla kullanılan bir analiz yöntemidir. Yapılan çalışmalardaki polimer-etkin
madde etkileşimleri ve hazırlanan formülasyonlardaki etkin madde varlığının
belirlenebilmesi ve etkin maddenin fiziksel durumu hakkında ön bilgi edinilmesi
amacıyla kullanılır. IR yöntemi kullanılarak maddelerin kristal yapıları, polimorfik
dönüşümleri ve maddeler arası geçimsizlikler incelenebilir. Aynı şekilde polimerin
öğütülmesi de kristal yapıyı değiştirerek yeni piklerin oluşumuna neden olabilir ve
bu durum da IR ile incenebilir (Barber, 1993 ; Lin ve ark, 1996).
IR spektrometresi ile yapılan analizlerde genelde disk yönteminden yararlanılır.
Bu amaçla numunenin KBr ile karışımı hazırlanarak disk halinde basılır. Bu disk
31
400-4000 cm-1 aralığında incelenir. Bu yöntemin tek dezavantajı şu olabilir: Madde,
toz hale getirililirken fiziksel ve kimyasal değişikliğe uğrayabilir ve buna bağlı
olarak beklenmeyen bir spektrumun görülebilmesidir (Ergenç ve ark., 1984;
Jenquin ve McGinity, 1994).
1.7.2.10. Diferansiyel Tarama Kalorimetresi (DSC) Etkin madde ve polimerler arasındaki etkileşimlerin incelenmesinde IR analiziyle
beraber DSC analizinden de yararlanılır. DSC analizi ile etkin madde ve yardımcı
madde arasındaki ekzotermik ve endotermik ilişkileri de değerlendirilir. DSC
genellikle saf haldeki maddenin ve formülasyonların termal davranışlarını açıklamak
amacıyla kullanılır (Yüksel ve ark., 1996; Corvi Mora ve ark., 2006).
DSC analizlerinde genellikle indium ve çinko standartlarla kalibrasyon sağlanır.
Aletin aluminyum kapı içerisine ağırlığı bilinen yaklaşık 6 mg numune konur ve ısı
yavaş yavaş arttırılır. DSC analizi ile elde edilen termogramlar, analiz sırasında
uygulanan ısı ile meydana gelen çeşitli değişiklikleri ve bunların sonucunda etkin
maddelerin polimorflarının oluşup oluşmadığını ifade eder. Etkin madde-polimer
arasındaki etkileşimin mekanizmasının açıklanabilmesi için öncelikle etkin madde-
polimer kompleksinin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin incelenmesi gerekir
(Jenquin ve McGinity, 1994 ; Karavas ve ark., 2006).
1.7.3. Bukal Tabletlerde Ex Vivo Çalışmalar Biyoadezyon çalışmalarında temel prensip; bukal tablet formülasyonlarında
kullanılan polimerlerin biyoadezif özelliğinin yüksek ve bukal mukozaya olacak
istenmeyen rahatsızlığın en az olması için de mukozadan bukal tabletin
ayrılmasında uygulanacak kuvvetin düşük olması gerekmektedir (Choi ve Kim,
2000).
Taze kesilmiş büyük baş hayvan bukal mukozasından alınan örnekler
kullanılarak biyoadezyon çalışmaları yapılmıştır. Laboratuar ortamına soğuk zincir
eşliğinde Krebs Henseleit (pH 7,4) çözeltisi (Çizelge 1.3) içerisinde getirilen bukal
mukoza örnekleri, tasarlanan aparatların yerleştirildiği biyoadezyon çalışmalarında
kullanılacak gerilme test cihazına (Instron 1026) belli bir süre yapay tükrük
sıvısıyla ıslatılarak uygulanan bukal tablet, belli bir hızda çalıştırılarak dakikadaki
32
kopma anındaki uzama ve kopma anındaki kuvvet değerleri bulunmaktadır. Krebs
Henseleit çözeltisinin bileşenleri Çizelge 1.3 de verilmiştir. Bizim çalışmalarımızda
yukarıda bahsedilen gerilme test cihazının daha üst modeli olan Instron 4411
kullanılmıştır (Jug ve Becirevic-Lacan, 2004).
Yapılan bir başka biyoadezyon çalışmasında terazi sistemi baz alınarak
geliştirilmiş aparatta ise bir tarafa ağırlık, diğer tarafa her iki ucu bukal mukoza
örneğinin ortasına sabitlenmiş şekilde bukal tablet yerleştirilmiştir. Terazinin ağırlık
kısmı arttırıldığında bukal tabletin mukozadan ayrılmasıyla biyoadezyon kuvveti
hesaplanmaktadır( Choi ve ark., 2000).
Çizelge 1.3. Krebs Henseleit çözeltisinin bileşenleri
Krebs Henseleit Çözeltisi Formülü
Konsantrasyon
(g / L)
Konsantrasyon
(mMol / L)
NaCI 6,9 118
NaHCO3 2,10 25
D-Glukoz. H2O 1,98 10
KCI 0,35 4,7
MgSO4.7H2O 0,3 1,2
CaCl2.2H2O 0,37 2,5
KH2PO4 0,16 1,2
1.7.4. Bukal Tabletlerde In Vivo Çalışmalar In vivo deneyler için en uygun çalışmalar gönüllü insan denekleri üzerinde
yapılanlardır. Bukal tablet genelde diş etine 4 saat boyunca uygulanmakta ve ilk 1
saat sürede bir şey içirilmemekte, 4 saat sonra standart bir yemek yemelerine izin
verilmektedir. 12 saat boyunca belli aralıklarda alınan kan örnekleri
spektrofotometrik yöntemlerle analiz edilmektedir (Park ve Munday, 2002; Nafee
ve ark., 2004b).
Yapılan bir çalışmada da in vivo deneyler hamsterlere uygulanmıştır. Alınan
kan örnekleri geliştirilen çöktürme-uçurma yöntemiyle HPLC’ de analiz
edilmektedir (Choi ve ark., 2000).
33
1.8. Non-Steroidal Antienflamatuvar İlaçlar
Narkotik-olmayan analjeziklere bu grup ilaçların farmakolojik etki profiline daha
uygun düşen bir isimlendirme ile non-steroidal (steroid-olmayan) antienflamatuvar
ilaçlar (NSAİİ’ler) veya kısaca antienflamatuvar analjezikler de denilir; opioid-
olmayan (non-opioid) analjezikler olarak da isimlendirilirler. Bu grup analjeziklerin
antienflamatuvar etkinliği, sentetik veya doğal en güçlü antienflamatuvar steroid
ilaçlar olan glukokortikoidlerinkine göre zayıftır. Analjezik etkinlikleri de güçlü
antienflamatuvar etkisi bulunmayan narkotik analjeziklere göre zayıftır. Ancak ilaç
bağımlılığı yapmadıklarından, uyuşukluk ve bilinç bulanıklığı şeklinde nitelenen
narkoz hali oluşturmadıklarından ağrılı hastalıkların çoğunda tercih edilirler.
Özellikle artrit, osteoartrit ve benzeri romatizmal hastalıklar gibi genellikle
enflamasyona bağlı ve uzun süre analjezik ilaç verilmesini gerektiren durumlarda
yararlıdırlar; bağımlılık yapmamaları, antienflamatuvar etkilerinin bulunması ve
terapötik etkilerine karşı tolerans oluşmaması bu grup ilaçların terapötik değerini
artırır.
Bu grup analjezikler, ağrı hafif ya da orta derecede ve künt nitelikte olan
yüzeyel yapıların ağrılarında istenen bir şekilde analjezi yaparlar. Başağrısı, miyalji,
artralji ve diş ağrısı gibi genellikle lokal iltihabi reaksiyona bağlı olan ağrı
çeşitlerinde kullanılırlar. Düz kaslı organlardan kaynak alan kolik biçimindeki veya
infarktüs ağrısı şeklindeki şiddetli ağrılarla kemik kırığı, yaralanma ve yanık gibi
travmalara bağlı şiddetli ağrılarda ise genellikle narkotik analjezikleri tercih etmek
gerekir.
NSAİİ’ ların çoğu analjezik etkiye ek olarak antipiretik etkiye de sahiptirler.
Antienflamatuvar etkileri nedeniyle iltihabın 4 ana belirtisi olan ağrı, ödem,
kızarıklık ve sıcaklık artması gibi olayları giderebilirler. Bu grup ilaçların pek çoğu,
sayılan 3 tip etkinin tümünü yaparlar yani hem analjezik, hem antipiretik ve hem de
antienflamatuvardırlar. Bazıları sadece analjezik ve antipiretik etkilere sahiptir
(Asetaminofen gibi) (Kayaalp, 1998).
NSAİİ’lerin Genel Etki Mekanizmaları:
1. COX inhibisyonu, prostoglandin sentezinin baskılanması
2. Lipoksijenaz inhibisyonu: Lökotrien sentezinin baskılanması
34
3. Süperoksit üretiminin baskılanması
4. Lizozomal enzim salınımının baskılanması
5. Hidrojen peroksit yapımının inhibisyonu
6. Hücre membranında fosfolipaz-C aktivitesinin inhibisyonu
7. Kıkırdak metabolizmasına etki, kondroprotektif ya da kondrodestrüktif etki
8. Lenfoit transformasyonu ve DNA sentezinin azaltılması
9. Santral analjezik etki
10. Bradikine bağlı enflamatuvar olayların baskılanması
11. Plazma proteinlerinden antienflamatuvar etkili peptit oluşturulması
12. Nötrofil agreasyonu ve aktivasyonu için gerekli olan sinyallerin inhibisyonu
13. Granülosit-monosit migrasyon ve fagositozunun inhibisyonu
Bu grup ilaçların farmakokinetik özelliklerine bakıldığında şöyle genellenebilir:
Mide-barsak kanalında emilimleri iyidir. Karaciğerde ilk geçiş mekanizmaları
düşüktür. Yüksek oranda albümine bağlanırlar ve dağılım hacimleri düşüktür.
Bazılarının sinoviumda birikme özellikleri vardır. Kronik böbrek yetmezliğinde
atılımları azalır.Yan etkileri ise oldukça fazladır.
NSAİİ’ lerin Yan Etkileri
1. GİS’de; dispepsi, gastrik erozyon, peptik ülser, üst GIS kanaması, barsak
enflamasyonu
2. GÜS’de; glomerüler filtrasyonda azalma, akut böbrek yetmezliği; papiler nekroz
3. Pulmoner; bronkospazm astım provokasyonu, pnömonitis
4. Nöropsikiatrik; başağrısı, başdönmesi, huzursuzluklar, epilepsi provokasyonu,
aseptik menenjit
5. Dermatolojik; ürtiker, lökositoklastik vaskülit, eritema multiforme, ilaç
eropsiyonu
6. Hematolojik; kanamaya eğilim, aplastik anemi, trombositopeni, agranülositoz
7. Hepatik; toksik hepatit, kolestatik sarılık, karaciğer yetmezliği
35
1. Temel Etkileri
a. Analjezik Etkileri Bu grup analjeziklerin ağrı kesici etkileri genelde, bazı ilaçların tümünde periferik
etkilerine bağlıdır. Ağrı yapıcı kimyasal ya da mekanik etkenlerin periferde
prostaglandinlerin sentezini artırdığı bilinmektedir; narkotik olmayan analjeziklerin
pek çoğunda bulunan ortak bir özellik, dokularda araşidonik asitten
prostaglandinlerin ve diğer bazı eikozanoidlerin oluşmasını katalize eden katalize
eden siklooksijenaz enzimini inhibe etmeleridir.
b. Antipiretik Etkileri Bu grup ilaçlar; infeksiyon hastalıklarında ya da doku zedelenmesi veya iltihabı,
kanser, graft rejeksiyonu ve benzeri klinik durumlarda olduğu gibi pirojen
maddelerin vücut temperatüründe yaptığı yükselmeyi (pirezis) ortadan kaldırırlar ve
temperatürü normal düzeye döndürürler. Normal vücut temperatürünü düşürmezler.
Sıcak bir ortamda çalışan bir kimsede ya da güneş çarpması halinde gelişen
temperatür yükselmesine (hipertermi) karşı etkisizdirler.
c. Antienflamatuvar Etkileri
Bu gruptaki ilaçların antienflamatuvar etki mekanizmaları tam olarak
bilinmemektedir. Konunun aydınlanmamasının başlıca nedeni enflamasyonun,
erken ve geç olarak oluşan ve düzenli bir sıraya göre gelişen çok çeşitli olaylardan
oluşması ve bunlar sırasında çok sayıda mediyatör ya da modülatör endojen
maddelerin salıverilmesidir.
2. Antienflamatuvar Analjeziklerin Başlıca Kullanılış Yerleri
Bu grup ilaçlar kullanıldığı indikasyonlarda radikal değil, sadece palyatif tedaviye
olanak vermeleridir. En önemli kullanılış yerlerinden biri olan artritlerin tedavisinde
öngörülen başlıca amaçlar hastanın günlük yaşamını ve çalışmasını engelleyen,
eklemlerdeki hareket kısıtlılığını düzeltmek ve eklemlerde zamanla oluşan
dejeneratif bozuklukları geciktirmektir.
36
NSAİİ’ ların başlıca kullanıldığı klinik tablolar romatoid artrit, ankilozan
spondilit, osteoartrit, psöriyatik artrit, reiter sendromu, romatik ateş, eklem dışı
romatizmalar, travmatik sinovit, çizgili kasların zedelenmesi, spor zedelenmeleri,
yumuşak doku zedelenmesi, postoperatif ağrılar, infeksiyon hastalıklarında ateş
düşürülmesi, antitrombositik olarak tromboembolik hastalıklar ve dismenore gibi
genitoüriner hastalıklardır (Kayaalp, 1998).
1.9. Etkin Madde (PX)
Şekil 1.7. Piroksikamın kimyasal yapısı
Kimyasal adı: 4-hidroksi-2-metil-N-(2-piridil)-2H-1,2-benzotiazin-3-karboksamid-1,1-dioksit C15H13N3O4S
1.9.1. Fizikokimyasal Özellikleri
Avrupa Farmakopesine (Ph.Eur.5.0) göre PX, beyaz ya da açık sarımsı renkte,
kristal tozdur. Molekül ağırlığı 331,3 olup polimorf yapıdadır. Pratikte suda
çözünmez, dehidrate alkolde az çözünür, diklorometanda çözünür. Hava geçirmez
kaplarda, ışıktan korunarak muhafaza edilmelidir (Vrecer ve ark., 2003).
37
USP 28’ye göre PX beyazımsı ya da açık sarı renkte kokusuz tozdur.
Monohidrat şekli sarı renktedir. Suda, dilüe asitlerde ve organik çözücülerin
çoğunda çok az çözünür. Alkolde ve sulu alkali çözücülerde az çözünür. Hava
geçirmez kaplarda, ışıktan korunarak muhafaza edilmelidir (Martindale 34 th ,2005)
1.9.2. Farmakolojik Özellikleri
1949 yılında fenilbutazon etkin maddesinin sentezlenmesiyle NSAİİ’ lar
kullanılmaya başlanmıştır. 1976 yılında Dr.John Wyane tarafından prostaglandin
endoperoksit sentetaz (siklooksijenaz =COX)’ın emiliminin tanımlanmasıyla
NSAİİ’ ın etki mekanizmaları, yan etkileri ve güvenlik profili üzerine olan
çalışmalar hızlanmıştır. Bu grup etkin maddelerden olan PX, siklooksijenaz
enzimini inhibe ederek prostaglandin sentezini baskılar. PX’ın antienflamatuvar,
analjezik ve antipiretik özellikleri yanı sıra plazma yarı ömrünün uzun oluşu ilacın
klinik tedavide günde tek doz olarak kullanılmasını sağlar.
PX prostaglandinlerin sentezini inhibe ederek potent analjezik etki gösterir. Bu
potent enflamatuvar mediyatörlerin sentezinin azalması enflamasyonu, doku
hasarını ve ağrıyı azaltır. PX, vücuttan yavaş elimine edilen ve uzun etki süreli
analjeziklerden biridir. Romatoid artrit, osteoartrit, ankilozan spondilit ve akut gut
artritinde kullanılır. Akut gutta 5-7 gün günlük 40 mg, dental ve küçük cerrahi
müdahele sonrası dönemde günlük 20 mg, ortopedik cerrahilerde ise ilk 2 gün 40
mg dozda kullanımına izin verilir. En sık görülen yan etkileri gastrointestinal
bozukluklardır. Siklooksijenaz inhibitörlerinin glomerüler filtrasyon hızını
azaltarak, ödem ve hipertansiyona yol açabileceği unutulmamalıdır (Rasetti-
Escargueil ve Grange, 2005; Clinical Pharmacology 25 th Ed. Bailliere Tindall,
England, 1984).
38
1.9.3. Farmakokinetik Özellikleri
Absorbsiyon PX, ağız yoluyla alındığında iyi absorbe olur ve 3-5 saatte pik plazma
konsantrasyonuna ulaşır. Plazma yarı ömrü 57 saattir. Genelde günlük 20 mg tek
doz alınan PX, maksimum kan plazma düzeyine ulaştığında plazma konsantrasyonu
1,5-2 µg/mL’ dir. Günlük 20 mg dozlarla 7-12 gün tekrarlandığında kan plazma
düzeyi 3-8 µg/mL’ de sabit hale gelir. Daha yüksek düzeyler yaklaşık 2-3 haftalık
sürede kullanımı sonucu gerçekleşir.
Yiyecekler absorbsiyonu önemsenmeyecek derecede geciktirir. Çift yüklü iyon
yapısına (Zwitterionic) sahip bir etkin madde olan PX, deriden geçişte
monoetanolamin ya da dietanolamin ile yaptığı tuzlar ile artış gösterir. Antiasit
ilaçlarla birlikte alınması halinde kan plazma düzeyinin etkilenmediği görülmüştür
(Cheong ve Choi, 2003; Pharmacology 2 th Ed. Lippincott-Raven, 1997).
Dağılma PX’ın görünür dağılım hacmi yaklaşık olarak 0,14 L/kg’ dır. Plazma proteinlerine
bağlanma oranı % 99’ dur. Anne sütüne geçen PX’ ın varlığı 52 gün boyunca
saptanmış olup konsantrasyonu % 1-3’ dür. Tedavi süresince anne sütünde biriktiği
gözlenmez (Pharmacology 2 th Ed. Lippincott-Raven, 1997).
Metabolizasyon PX’ın önemli bir bölümü karaciğerde glukuronik asit ile konjugasyona uğrar. PX,
piridil yan zincirleriyle hidroksilasyona ve konjugasyona, amid bağlarıyla hidrolize
ve N- demetilasyona uğrar. PX’ın metabolizasyonu sonucu oluşan
biyotransformasyon ürünlerinin antienflamatuvar etkiye sahip olmadığı
gözlenmiştir (Pharmacology 2 th Ed. Lippincott-Raven, 1997).
Eliminasyon PX, metabolitlerine dönüşerek çoğu idrarla, az bir kısmı feçesle vücuttan atılır.
Değişmeden atılan kısmı sadece % 5’ tir (Physicians’ Desk Reference 57 th , 2003).
39
1.9.4. Etkin Maddenin Kayıtlı Olan Piyasa Preparatları PX’ın kayıtlı olan piyasa preparatları aşağıdaki tabloda (Çizelge 1.4.) verilmiştir
(Vademecum 2007).
Çizelge 1.4. Piroksikamın kayıtlı olan piyasa preparatlarına ait örnekler
Preparat İlaç Şekli Doz Firma Felden flash Tablet 20 mg Pfizer
Felden Jel 5 mg Pfizer Oksikam Tablet 20 mg Sanofi Aventis
40
2. GEREÇ VE YÖNTEM 2.1. Gereçler 2.1.1. Deneylerde Kullanılan Kimyasal Maddeler Pirosikam R&G Chemicals, İngiltere Kitozan (Düşük viskoz) Fluka, İsviçre Hidroksipropilmetilselüloz (4000 mPa.s viskoz) Sigma, USA Püskürtülerek kurutulmuş laktoz Meggle, Almanya Magnezyum stearat Peter Graven, Hollanda Potasyum dihidrojen fosfat Merck, Almanya Sodyum klorür Merck, Almanya Sodyum bikarbonat Merck, Almanya D-glukoz Merck, Almanya Potasyum klorür Merck, Almanya Magnezyum sülfat Merck, Almanya Kalsiyum klorür Merck, Almanya Sodyum hidroksit Merck, Almanya Asetonitril Merck, Almanya Metanol Merck, Almanya Orto fosforik asit Merck, Almanya 2.1.2. Deneylerde Kullanılan Aletler Hassas Terazi Sartorius, Almanya Tablet Sertlik Cihazı Pharma Test Type PTB301, Almanya Tablet Dağılma Cihazı Blue M Type SBG 1070, USA Tablet Aşınma Cihazı Pharma Test Type PTFRA, Almanya
41
Erime Noktası Tayin Cihazı Buchi, Almanya Tablet Presi Hidrolik Manuel Tablet Presi, Ayaşlı Üçler, Türkiye Çözünme Hızı Test Cihazı Sotax AT7, İsviçre UV Spektrofotometresi Intra 303 GBC Unicam UV500, İngiltere IR Spektrofotometresi Schimadzu IR-470, Japonya Yüksek Basınçlı Sıvı Kromatografisi (HPLC) Waters 515,717,996 HP Agilent 1100 Kolon C18 ACE, USA Biyoadezyon Test Cihazı Instron 4411, İngiltere Santrifüj IEC Centra MP4R, USA Selüloz zarı (Diyaliz membranı Ultra Flo 145) Travenol Lab.Inc. pH metre Metrohm 654, İsviçre Franz Difüzyon Hücresi (Yatay Tip) Çalışkan Cam Karıştırıcı Heidolph SO111, Çek Cumhuriyeti Manyetik Karıştırıcılı Isıtıcı Julabo EM, Almanya İklim Dolabı Nüve ID501, Türkiye DSC DSC-60 Schimadzu, Japonya
Selüloz asetat membran (0,45 µm) Sartorius MP3
Revers Osmoz Milipor RO² Sistem
İV kanül Nova cath
Otomatik pipet İsolab
Mikrometre Mauf, Polonya
Kronometre Britling, UK
Yazıcı Epson Fx-1170, İngiltere
42
2.1.3. Kullanılan Ex Vivo Preparat
Sığır bukal mukoza Kazan mezbahası 2.1.4. Gönüllü İnsan Denekleri Gönüllü Denek
Kodu Cinsiyet Yaş Boy (cm) Ağırlık (kg)
YÖ E 44 180 80 AR E 47 184 93 CA E 44 170 85 ÇT E 36 175 80 MC E 31 178 90 HA E 32 175 77 HÖ E 34 180 94 CÖ E 40 160 70
Ortalama 38,50 175,25 83,63 Standart Sapma 6,09 7,46 8,40
% BSS 15,82 4,26 10,04 Minumum 31 160 70 Maksimum 47 184 94
2.1.5. In Vivo Çalışmada Kullanılan Piyasa Preparatı Oksikam Tablet İm. Ta. ve S. No.: 03. 2006 / 004, Son Kull. Ta.: 03. 2010.
43
2.2. Yöntemler 2.2.1. Etkin Maddenin Özelliklerinin Belirlenmesi 2.2.1.1. Etkin Maddenin Infrared Spektrumu Agat havanda % 1-2 oranında PX içerecek şekilde potasyum bromür ile karışım
hazırlandı. Bu karışıma presle 10 tonluk bir basınç uygulandı. Bu basınçta 2-3 dakika
sabit tutuldu. Disk’in düzgün çıkması için vakum uygulanarak hava boşlukları alındı.
Oluşan disk IR spektrofotometresinin penceresine yerleştirildi, 400-4000 cm-1 dalga
sayıları arasında IR spektrumu alındı.
2.2.1.2. Etkin Maddenin Erime Noktası Tayini PX erime noktası erime noktası tayin cihazı (Buchi, Almanya) ile ölçüldü. Etkin
madde toz olarak, kılcal cam boruya 1 cm yükseklikte doldurularak içinde ısıtma
sıvısı (silikon yağı) bulunan cihaza yerleştirildi. Etkin maddenin katı halden sıvı hale
geçtiği anda erime noktası tespit edildi.
2.2.1.3. Etkin Maddenin DSC Analizi Saf haldeki etkin maddenin termal davranışını incelemek için diferansiyel tarama
kalorimetresi kullanılmıştır. Yaklaşık 5 mg ağırlıkta tartılmış numune kapaklı bir
aluminyum pan (kap) içine konulmuştur. 30-475 °C sıcaklık aralığında, 5 °C/dak
hızda, 2 dakika 600 °C bekletilerek, azot ortamında termogramı alınmıştır.
2.2.1.4. Etkin Maddenin UV Spektrumu Etkin maddenin pH 7,4 Fosfat tamponu (USP 23) ile hazırlanmış, belirli
konsantrasyonlarda berrak çözeltilerinin 200-400 nm arasında UV spektrumları
alınarak 360 nm değeri λmax olarak belirlenmiştir.
44
2.2.1.4.1. Etkin Maddenin UV Spektrofotometrik Yöntem Kullanılarak Kalibrasyon Doğrusunun Hazırlanması
Etkin maddenin pH 7,4 Fosfat tamponu’nda 1 mg/mL konsantrasyonunda stok
çözeltileri hazırlanarak bundan uygun seyreltmelerle farklı konsantrasyonlarda ( 4, 6,
8, 10, 12, 14, 16, 18 µg/mL) çözeltiler elde edilmiş ve bu çözeltilerin absorbansları
360 nm’de okunmuştur. Konsantrasyon ve absorbans değerlerinden bilgisayar
programı ile standart doğru denklemleri hesaplanmış ve kalibrasyon doğrusu
çizilmiştir. Bu doğru denklemlerinden daha sonra UV spektrofotometre kullanılan
tüm analizlerde etkin maddenin pH 7,4 Fosfat tamponundaki miktarının
hesaplanmasında yararlanılmıştır.
2.2.1.4.2. Etkin Maddenin UV Spektrofotometrik Yöntem Kullanılarak Kalibrasyonun Analitik Validasyonu
ICH Q2B ve USP 24’ de anlatıldığı şekilde, bir etkin maddenin analitik yöntemlerle
analizlerinde çeşitli validasyon parametrelerinin incelenmesi gerekmektedir. Bunlar
doğrusallık ve aralığı, doğruluk, kesinlik, teşhis ve tayin sınırları, seçicilik ve
tutarlılıktır.
Doğrusallık, numune içindeki etkin madde miktarının elde edilen absorbanslar
ile doğrusal ilişkide olup olmadığını ve bu doğrusallığın nerelerde bozulup,
bozulmadığını simgelemektedir. Aralık ise, bu doğrusal ilişkinin hangi
konsantrasyonlar arasında devam ettiğinin ve hangi aralıklardan sonra
bozulduğunun kanıtlanmasıdır (ICH Q2B, 1996; USP 24).
Bu amaçla etkin maddenin pH 7,4 Fosfat tamponu içerisinde 1 mg/mL
konsantrasyonunda stok çözeltileri hazırlanarak, bu stoktan 8 farklı seyreltme elde
edilmiş (4, 6, 8, 10, 12, 14, 16, 18 µg/mL) ve bu çözeltilerin absorbansları
belirlenen λmax değerlerinde okunmuştur. Her bir konsantrasyon ve ona karşı gelen
absorbans değerleri Microsoft Excel 3.0 programı yardımıyla grafiği çizilmiş ve
grafikte doğrusallıktan sapmanın gerçekleştiği noktalar belirlenmiştir.
Doğruluk, deney yoluyla elde edilen değerlerin, gerçek/teorik değerlere
yakınlığının saptanmasıdır (ICH Q2B, 1996; USP 24).
45
Bu amaçla etkin maddenin pH 7,4 Fosfat tamponunda 1 mg/mL
konsantrasyonunda stok çözeltisinden 8 farklı konsantrasyondaki (4, 6, 8, 10, 12,
14, 16, 18 µg/mL) absorbansları belirlenen λmax değerlerinde okunmuştur.
Kesinlik, bir yöntemin birbirini takip eden ölçümleri arasındaki yakınlığın
derecesini göstermektedir. Standart sapma veya bağıl standart sapma ile ifade edilir.
Kesinlik, normal çalışma koşullarında bir analitik yöntemin tekrarlanabilirlik ve
tekrar elde edilebilirlik derecesinin bir ölçüsüdür (ICH Q2B, 1996; USP 24). Elde
edilen konsantrasyon değerlerinin bağıl standart sapma değerlerinin küçük olması,
ayrıca tekrar elde edilebilirlik için ortalamaların arasındaki farkın seçilen olasılık
seviyesinde anlamlı olmaması gerekmektedir.
Duyarlılık, analitik yöntemin kabul edilebilir en düşük konsantrasyonunu
saptayabilen kalibratör limiti olarak kabul edilir.
Miktar tayini sınırı (Limit of Quantitation = LOQ): Standart eğri üzerinde,
kabul edilebilir doğruluk, kesinlik ve değişkenlik ile ölçülebilecek en küçük
konsantrasyondur.
Teşhis sınırı (Limit of Detection = LOD): Referans değerden % 95 olasılıkla
ayırt edilebilecek en küçük değerdir.
Elde edilen konsantrasyon değerlerinin bağıl standart sapma değerlerinin küçük
olması, ayrıca tekrar elde edilebilirlik için ortalamaların arasındaki farkın seçilen
olasılık seviyesinde anlamlı olmaması gerekmektedir. Bağıl standart sapma
değerleri bilgisayar programı ile hesaplanmıştır.
2.2.1.4.3. Etkin Maddenin HPLC Kullanılarak Kalibrasyon Doğrusunun Hazırlanması PX etkin maddesinin HPLC yöntemi için belirlenen mobil fazı içerisinde 1mg/ml
konsantrasyonunda stok çözeltisi hazırlanmıştır ve bu stoktan uygun seyreltmelerle
25, 50, 75, 100, 125 ve 150 µg/mL farklı konsantrasyondaki çözeltileri elde
edilmiştir. Hazırlanan bu çözeltilerin absorbansları belirlenen λmax değerlerinde
okunmuştur. Her bir konsantrasyon ve ona karşı gelen eğri altı alan değerleri
bilgisayar programı yardımıyla grafiği çizilmiş ve grafikte doğrusallıktan sapmanın
gerçekleştiği noktalar belirlenmiştir.
46
2.2.1.4.4. Etkin Maddenin HPLC Kullanılarak Kalibrasyon Analitik Validasyonu 2.2.1.4.2 de bahsedildiği şekilde etkin maddenin doğrusallık, doğruluk, kesinlik,
teşhis ve tayin sınırları incelenmiştir.
Bu amaçla PX’ın Asetonitril : Metanol : Potasyum dihidrojen fosfat (40:10:50,
h/h/h)’ dan oluşan mobil faz içerisinde 1 mg/mL konsantrasyonunda stok
çözeltileri hazırlanarak, bu stoktan 6 farklı seyreltme elde edilmiş (25, 50, 75, 100,
125, 150 µg/mL) ve bu çözeltilerin validasyon parametreleri belirlenmiştir.
2.2.2. Polimerlerin Özelliklerini Belirlemeye Yönelik Çalışmalar 2.2.2.1.Polimerlerin IR Spektrumları Polimerlerin çok saf ve kuru potasyum bromür ile hazırlanmış (1:10) disklerinin
4000-400 cm-1 dalga boyları arasında IR spektrumları alınmıştır.
2.2.2.2. Polimerlerin DSC Analizleri Saf haldeki polimerlerin termal davranışını incelemek için DSC kullanılmıştır.
Yaklaşık 4-5 mg ağırlıkta tartılmış numuneler cihazın içine kapaklı bir aluminyum
kap ile konulmuştur. 30-475 °C sıcaklık aralığında, 5 °C /dak hızda, 2 dakika 600
°C de bekletilerek, azot ortamında termogramı alınmıştır.
2.2.3. Bukal Tablet Formülasyonları Üzerinde Yapılan Çalışmalar Çalışmalarımızda kullandığımız bukal tabletler doğrudan basım yöntemi
kullanılarak hazırlanmıştır. Çizelge 2.1 de belirtildiği gibi her bir formülasyon için
planlanan miktarlarda PX etkin maddesi, düşük viskoz kitozan, 4000mPa.s viskoz
HPMC, püskürtülerek kurutulmuş laktoz monohidrat, lubrikant olarak magnezyum
stearat kullanılmıştır. Karışımı oluşturan tozlar, aralarında ayrışmanın olmaması ve
iyi bir karışım için geometrik seyreltme yöntemiyle karıştırılmıştır. Her bir tablet
için belirlenen tablet bileşenleri tek tek tartılarak 8 mm lik düz yüzlü zımba
kullanılarak hidrolik tablet presinde 1725,781 kgF/cm² basınçda basılmıştır.
47
Çizelge 2.1. Bukal tablet formülasyonları Formülasyon
Kodu PX
(mg) Kitozan
(mg) HPMC (mg)
Laktoz(mg)
Mg-stearat(mg)
Toplam Tablet Ağırlığı (mg)
F1 20 39 - 40 1 100 F2 20 - 39 40 1 100 F3 20 26 13 40 1 100 F4 20 13 26 40 1 100 F5 20 19,5 19,5 40 1 100 F6 20 30 9 40 1 100 F7 20 9 30 40 1 100 F8 20 21 18 40 1 100 F9 20 18 21 40 1 100 F10 20 10 - 69 1 100 F11 20 20 - 59 1 100 F12 20 - 10 69 1 100 F13 20 - 20 59 1 100 F14 20 - - 79 1 100
2.2.3.1. DSC Termogramları Seçilen toz formülasyonlardaki etkin madde ile biyoadezif polimerlerin termal
davranışını incelemek için DSC kullanılmıştır. Yaklaşık 5-6 mg ağırlıkta tartılmış
numuneler cihazın içine kapaklı bir aluminyum kap ile konulmuştur. 30-475 ° C
sıcaklık aralığında, 5 ºC/dak hızda 2 dakika 600 º C de bekletilerek, azot ortamında
termogramı alınmıştır.
2.2.3.2. Tek Dozlu Preparatların (Tabletler) Kütle Biçimliliği Testi Türk Farmakopesi-I (2004)’ e göre belirtilen sürelerde iklim dolabında tutulan
bukal tabletlerden her formülden 10 ar adet hassas terazide tartımları alınarak
sonuçlar değerlendirilmiştir.
48
2.2.3.3. Çap-Kalınlık Testi Her formülden 20 şer adet bukal tablet numunelerinin aynı zamanlarda çap ve
kalınlıkları mikrometre yardımıyla ölçülmüştür.
2.2.3.4. Sertlik Testi Her formülden 10 ar adet bukal tablet numunelerinin aynı zamanlarda sertlikleri
tablet sertlik cihazında N cinsinden bulunmuştur.
2.2.3.5. Ufalanma-Aşınma Testi
Her formülden 20 şer adet bukal tablet numunelerinin aynı zamanlarda dakikada 25
devir yapmak üzere çalıştırılan tablet aşınma cihazında friabiliteleri ölçülmüştür.
2.2.3.6. Dağılma Zamanı Testi Her formülden 10 ar adet bukal tablet numunelerinin aynı zamanlarda 37 ± 0.5 ° C’
ye ayarlanmış su içinde tablet dağılma cihazında ölçülmüştür.
2.2.3.7. Miktar Tayini Waters 515,717,996 HPLC cihazı kullanılmıştır. Amerikan farmakopesine göre 10
tablet toz hale getirilmiştir. 20 mg etkin maddeye eşdeğer 200 mg toz alınmış 100
ml lik balonjojede 70 mL metanolik HCl ile ultrasonik banyoda yarım saat
tutulmuştur. Süzüldükten sonra 100 mL' ye tamamlanmıştır. Santifüj edildikten
sonra süzüntüden 10 mL alınıp 100 mL' ye tamamlanmıştır. Buradan alınan
örnekler HPLC' de değerlendirilmiştir ( USP 28, 2005 ).
49
2.2.4. Bukal Tabletlerde In vitro Çözünme Hızı Çalışmaları Bukal tabletlerin ve PX etkin maddesinin çözünme hızı çalışmaları USP 23’de
belirtilen palet yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Bunun için bukal tabletler pH 7,4
olan 37 ± 0.5 °C’deki 500 ml fosfat tampon çözeltisi içine yerleştirilerek 50 rpm
sabit hızda karıştırarak çözünme ortamı hazırlanmıştır. Belirli zaman aralıklarında
(15, 30, 45, 60, 90, 120, 150, 180, 210, 240,270 ve 300. dakikalarda) alınan örnek
numuneler HPLC (waters 515,717,996) cihazında okunarak veriler zamana karşı
grafiğe geçirilerek etkin madde salım profilleri elde edilmiştir.
Çözünme hızı deneylerine başlamadan önce PX etkin maddesinin kalibrasyon
doğruları hazırlanmıştır. Bunun için gün içi ve günler arası farklı kalibrasyon
doğruları hazırlanmıştır. PX etkin maddesinin 25µg/mL, 50µg/mL, 75µg/mL,
100µg/mL, 125 µg/mL ve 150 µg/mL konsantrasyonlarında standart çözeltileri
hazırlanmıştır.
Bir seri olarak hazırlanan bu 6 farklı konsantrasyonlardaki standart çözeltiler 6
ayrı cam viale konularak 6 farklı konsantrasyona karşı 6 farklı absorbans değerleri
ve bu noktalar birleştirilerek kalibrasyon doğrusu elde edilmiştir. Bu çözeltilerin
absorbans değerleri 360 nm dalga boyunda okunmuştur. Herbir konsantrasyon (x)
ve buna karşılık gelen eğri altı alan (y) değerleri kullanılarak doğru denklemleri
hesaplanmıştır (n=3).
Çözünme Ortamı:
pH 7,4 Fosfat tampon çözeltisi
KH2PO4…………………… 6,804 g
NaOH………………………1,58 g
Distile su……..ym…………1000mL
Mobil Faz Ortamı:
(pH 3,8)
KH2PO4……………………2,72 g
Distile su…….ym…………500 mL
50
Sonra bu 500 mL fosfat tamponuna 400 mL Asetonitril, 100 mL Metanol çözeltisi
ilave edilerek mobil faz elde edilmiştir. Mobil fazın HPLC cihazı içindeki akış hızı
1 mL/dak dır.
Çözünme hızı cihazı (Sotax AT-7, İsviçre) içindeki hücre içine bukal tablet
atılarak cihaz çalıştırılmıştır. 15 dakikada çözünme ortamının bulunduğu çözünme
hızı test cihazındaki hücreden alınan 5 mL numune 0,45 µm’lik tek kullanımlık
filtreden süzülerek, HPLC’deki cam flakon içine konulmuştur. Cihaz burada
otomatik olarak 50 µl numune çekerek önce C18 kolondan sonra dedektörden geçer
ve yazıcıda 15 dakikadaki çözeltiye geçmiş etkin madde miktarı kaydedilmiştir. 15
dakikada alınan 5 mL numune yerine 37°C’ de bekletilen 5 mL çözünme ortamı ile
aynı hücre içine ilave edilmiştir. Bu işlemler sırasıyla 30, 45, 60, 90, 120, 150, 180,
210, 240, 270 ve 300. dakikalarda tekrarlanmıştır.
Bu standart çözeltiler, önceden hazırlanan stok çözeltiden hareketle elde edildi.
Stok Çözeltinin Hazırlanması:
50 mg PX etkin maddesini balon jojede 50 mL’ye mobil faz ile tamamlandı
(1mg/mL).
25µg/mL Standart Çözeltinin Hazırlanması:
Hazırlanan stok çözeltiden 0,25 mL alınıp mobil faz ile 10 mL’ye tamamlandı (25
µg/mL).
Benzer şekilde 50 µg/mL, 75 µg/mL, 100 µg/mL, 125 µg/mL ve 150 µg/mL lik
konsantrasyonlarda standart çözeltiler hazırlandı.
Bukal tabletlerden PX etkin maddesinin çözünme hızına ait verilerin kinetik
parametreleri, bölüm 1.7.2.7 de belirtilen kinetik modellere uyumu incelenmiştir.
2.2.5. Bukal Tabletlerde In vitro Geçiş Çalışmaları Donör ve reseptör bölmeler arasına yarı geçirgen bir zar (0,45 µm) konularak
sabitlenen yatay Franz difüzyon hücreleri ile çalışılmıştır. Öncelikle PX etkin
maddesinin kalibrasyon doğrusu hazırlanmıştır. Kalibrasyon doğrusu için 4µg/mL,
6µg/mL, 8µg/mL, 10µg/mL, 12 µg/mL, 14µg/mL, 16µg/mL ve18µg/mL’ lik
konsantrasyonlarda standart çözeltileri hazırlanmıştır. Bu çalışma gün içinde sabah
ve akşam olmak üzere iki kez tekrar edilmiştir.
51
Stok Çözeltinin Hazırlanması:
50 mg PX etkin maddesi balon jojede 50 mL’ye pH 7,4 olan fosfat tampon çözeltisi
ile tamamlandı (1 mg/mL).
4µg/mL Standart Çözeltinin Hazırlanması:
Hazırlanan stok çözeltiden 0,2 mL alınıp çözünme ortamı olan pH 7,4 fosfat tampon
çözeltisi ile 50 mL’ye tamamlandı (4µg/mL).
Benzer şekilde 6µg/mL, 8µg/mL, 10µg/mL, 12 µg/mL, 14µg/mL, 16µg/mL
ve18µg/mL’ lik konsantrasyonlarda standart çözeltileri hazırlandı.
Bir seri olarak hazırladığımız bu 8 farklı konsantrasyonlardaki standart
çözeltileriyle 8 farklı konsantrasyona karşı 8 farklı absorbans değerleri elde
edilmiştir. Yine bu çözeltilerin absorbans değerleri 360 nm dalga boyunda
okunmuştur. Herbir konsantrasyon (x) ve buna karşılık gelen absorbans (y)
değerleri kullanılarak determinasyon katsayıları (r2) bulunmuştur.
Franz difüzyon hücresinde bukal tablet donör bölmeye yerleştirilmiştir. pH 7,4
fosfat tampon çözeltisinden donör bölüme 2 mL, reseptör bölüme de 32 mL
çözünme ortamı olarak konulmuştur. Reseptör bölümü 37 ± 0.5 °C’deki fosfat
tampon çözeltisi 3 mm’lik bir magnetik karıştırıcı ile 600 rpm hızda sürekli
karıştırılmıştır. Bukal tablet 1 mL fosfat tampon çözeltisi ile ıslatılarak donör
bölmeye yerleştirilmiştir. Donör faz üzeri formülasyonun buharlaşmaması için
parafilm ile kapatılmıştır. Belirli zaman aralıklarında (15, 30, 45, 60, 90, 120, 150,
180, 210, 240. dakikalarda) reseptör bölümden alınan 1 mL örnek UV
spektrofotometre (UV-500 visiblespectrofotometre, Unicam)’de kuartz küvete
konarak 360 nm dalga boyunda absorbansları okunarak PX etkin madde miktarları
kalibrasyon denklemi yardımı ile elde edilmiştir (n=4). Belirli zaman aralıklarında
alınan örnek (1 mL) kadar aynı sıcaklıktaki fosfat tampon çözeltisiyle reseptör
bölüme ilave edilerek tamamlanmıştır.
Bukal tabletlerden PX etkin maddesinin yarı geçirgen selüloz zardan geçişe ait
verilerin kinetik parametreleri, bölüm 1.7.2.7 de belirtilen kinetik modellere uyumu
incelenmiştir.
52
2.2.6. Bukal Tabletlerde Ex Vivo Çalışmalar Biyoadezyon çalışmalarında taze kesilmiş büyük baş hayvan bukal mukozası
kullanılmıştır. Bu amaçla; Kazan Belediye mezbahasında veteriner hekim
denetiminde kesilen büyük baş hayvanların regio buccalis bölgesinden alınan bukal
mukoza ve bu bukal mukozalardan yaklaşık 3’er cm çapında ve 2 mm kalınlığında
olmak üzere yaklaşık 48 adet bukal mukoza materyali ayrılmış, bir gün öncesinden
hazırlanmış olan Krebs Henseleit çözeltisi içerisinde soğuk zincirde Kazan’dan
laboratuvar ortamına getirilmiştir.
Biyoadezyon çalışması için tasarladığımız aparatı Instron 4411(İngiltere) model
texture analyzer (gerilme test) cihazına yerleştirerek ölçümlere başlanmıştır. Her bir
formülden 3’ er paralel çalışılmıştır. Gerilme Test cihazının üst kolu hareketli, alt
kolu sabittir. Üst kola takılan 25 cm uzunluğunda ve 0,2 cm çap kalınlığında çelik
bir tel 2,5 cm çapındaki bir metale sabitlenmiş olarak hazırlanmış bir aparata bukal
tablet, içinde siyanoakrilat olan bir yapıştırıcı ile yapıştırılmıştır. Tabletin diğer
yüzeyi yapay tükrük sıvısı ile ıslatılmıştır. Alt kola ise; 10 cm uzunluğunda, yine
0,2 cm çap kalınlığındaki çelik bir tel, 2 cm çapındaki (bukal mukozanın
sabitleneceği) iğne çentikli olarak hazırlanan metal aparat sıkıştırılmıştır. Tablet ile
bukal mukoza materyali 10 dakika sürede yapıştırılmış bir şekilde bekletildikten
sonra cihaz hızı 5 mm/dak’ya ayarlanmış ve cihaz çalıştırılmıştır. Kopma anındaki
uzama (mm) ve kuvvet (kgF) değerleri bulunmuştur (1 kgF ≈10 N).
53
Şekil 2.1. Instron 4411 cihazının mukoadezyon testi sırasındaki görüntüsü 2.2.7. Bukal Tabletlerde In Vivo Çalışmalar Bukal tablet formülasyonlarının in vivo değerlendirilmesi için Gülhane Askeri Tıp
Akademisi Komutanlığı İlaç Araştırmaları Yerel Etik Kuruluna 17 Temmuz 2006’
da başvurulmuş ve Etik Kurul’ un 30 Kasım 2006 gün ve 78 sayılı oturumunda
araştırma dosyasının amaç, yöntem ve yaklaşım bakımından etik ilkelere uygun
olduğu onaylanmıştır.
In vivo deneylerde bukal tablet formülasyonu ile karşılaştırılan oral tabletin
uygulanmasında yaşları 31 ila 47 arasında değişen 8 sağlıklı gönüllü erkek denek
kullanılmıştır. Bu denekler biyokimyasal kan tahlilleri ve radyolojik kontrollerden
geçirilmişlerdir. Bu kapsamda tüm denekler standart bir kahvaltı sonrası vena
basilica ya da vena metacarpales dorsalis’ den i. v. yolla alınan ilk kan örneğinden
sonra düşünülen bukal tablet uygulanmış ve sırasıyla 15, 30, 45, 60, 90, 120, 150,
180, 210, 240, 270, 300, 360. dakikalarda ve 24. saatte aynı damardan 6’ şar mL
kan alınmıştır. Alınan kan örnekleri 4400 rpm’ de 10 dakika santrifüj edilerek
serumları ayrılmıştır. Bir ay sonra yine aynı deneklerden alınan ilk kan örneğinden
54
sonra piyasa preparatı uygulanmış ve bu kez 15, 30, 45, 60, 90, 120, 150, 180, 210,
240, 270, 300, 360, 420 ve 480. dakikalarda ve 24. saatte aynı damardan 6’ şar mL
kan alınmıştır. Alınan kan örnekleri yine 4400 rpm’ de 10 dakika santrifüj edilerek
serumları ayrılmıştır. PX etkin maddesine ait serum düzeyleri HPLC’ de geliştirilen
çöktürme – uçurma yöntemi sonucu elde edilmiştir (Savaşer ve ark., 2004).
Çizelge 2.2. Piroksikamın in vivo deneyler için HPLC analizinde kullanılan çalışma koşulları (Savaşer ve ark.; 2004) Cihaz Agilent 1100 Series
G1322A Degasser, G1311A Quat Pump
Mobil faz Asetonitril:Metanol:0.04M Potasyum dihidrojen fosfat
(40:10:50, h/h/h) (a)
Akış hızı 1 ML/dk
Kolon ACE C18 kolon, 5µm, 150 x 4.6 mm
Dedektör DAD dedektör, G1315B
Dalga boyu λ: 360 nm
Kolonun sıcaklığı 15°C
Enjeksiyon hacmi 50 µL
Alıkonma zamanı
(retention time, t)
4,2 dakika
(a)Savaşer ve ark.; 2004
In vivo çalışmalar için kalibrasyon doğrusu
Bukal ve oral tablet uygulanmadan önce gönüllü insan deneklerinden alınan kan
örnekleri, 4400 rpm’de 10 dakika santrifüj edilerek serumları ayrıldı. 950 µL serum
üzerine bilinen konsantrasyonlarda PX ve internal standart olarak Meloksikam (50
µL-8 000 ng/mL) ilave edildi. 1 dakika vorteks yapıldıktan sonra, 500 µL 0,1 M o-
55
fosforik asit ilave edildi. Bunun üzerine 1500 µL (Asetonitril:Metanol, 4:1 h/h) ilave
edildi. Tekrar 1 dakika vorteks yapıldıktan sonra santrifüje yerleştirildi. 4400 rpm’de
30 dakika santrifüj edildi. Çöken kısım atıldı, organik faz vakumlu etüvde uçuruldu.
Geri kalan kısım 475 µL mobil fazda çözüldü. 1 dakika vortekslendikten sonra 4400
rpm’de 30 dakika santrifüj edildi. Üstteki berrak kısımdan 50 µL alınarak HPLC’ye
enjekte edildi. Analiz süresi 6 dakika sürdü.
Ekstraksiyon veriminin hesabı
Üç farklı konsantrasyondaki PX mobil faz ortamında hazırlandı. Yine aynı
konsantrasyonlara karşılık gelen miktarlardaki PX miktarı boş seruma ilave edilip
ekstre edildi. Ekstraksiyon sonucu geri kazanılan PX miktarına ait pik EAA, mobil
fazda elde edilen PX miktarına ait pik EAA’na oranlandı. Aşağıda verilen denklem
yardımı ile % verim hesabı yapıldı.
% Verim = EAA (Ekstraksiyon sonrası) / EAA (mobil fazda) x 100
Px miktar tayininde kullanılan HPLC yönteminin validasyonu
İstatistiksel veriler için seçilen doğru denklemine ilişkin veriler kullanıldı.
Validasyon için ise üç paralel olarak hazırlanan kalibrasyon çözeltilerinin verileri
değerlendirildi.
2.2.8. Bukal Tabletlerde Ön Stabilite Çalışmaları
Hazırlanan bukal tablet formülasyonlarına ait numuneler ön stabilite çalışmaları için
40 ± 2° C ve % 75 ± 5 bağıl nem (RH) koşullarında stabilite dolabında saklanmıştır.
1. ay, 2. ay ve 3. aya ait veriler değerlendirilmiştir.
2.2.9. Analitik Verilerin İstatiksel Olarak Değerlendirilmesi
Bu amaçla SPSS 11.0 programı kullanılmış olup Tek yönlü varyans analizi (Tukey
HSD Test) ve Parametrik olmayan testlerden Mann-Whitney testi kullanılmıştır.
56
3. BULGULAR 3.1. Etkin Maddenin Özelliklerinin Belirlenmesine Yönelik Bulgular 3.1.1. Etkin Maddenin IR Spektrumu Bölüm 2.2.1.1 de anlatıldığı gibi hazırlanmış olan saf haldeki etkin maddenin IR
spektrumu Şekil 3.1 ile verilmiştir.
Şekil 3.1. Saf haldeki Piroksikamın IR spektrumu
3.1.2. Etkin Maddenin Erime Noktası Bölüm 2.2.1.2 de belirtildiği gibi erime noktası analizi sonucu PX’ın erime noktası
200 ± 0.05 ° C (n=3) bulunmuştur.
3.1.3. Etkin Maddenin DSC Analizi Bölüm 2.2.1.3 de anlatıldığı gibi yaklaşık 5,0 mg tartılmış saf etkin maddenin DSC
termogramı Şekil 3.2 ile verilmiştir.
57
Şekil 3.2. Saf haldeki Piroksikamın DSC termogramı 3.1.4. Etkin Maddenin UV Spektrumu Etkin maddenin bölüm 2.2.1.4 de anlatıldığı şekilde pH 7,4 Fosfat tamponu içinde
200-400 nm arasındaki UV spektrumu alınmış ve PX’ın maksimum absorbans
gösterdiği dalga boyu (λmax) 360 nm olarak belirlenmiştir. PX’ın pH 7,4 Fosfat
tamponu içinde UV spektrumu Şekil 3.3 ile gösterilmiştir.
58
Şekil 3.3. Piroksikamın pH 7,4 Fosfat tamponu içinde elde edilen UV spektrumu
3.1.4.1. Etkin Maddenin UV Spektrofotometrik Yöntem Kullanılarak Kalibrasyon Doğrusunun Hazırlanması
Kons. (ug/ml)181716151413121110987654
Absorbans
0,86
0,819
0,778
0,737
0,696
0,655
0,614
0,573
0,532
0,492
0,451
0,41
0,369
0,328
0,287
0,246
0,205
Şekil 3.4. Piroksikamın pH 7.4 Fosfat tamponu içinde UV spektrofotometrik yöntem kullanılarak hazırlanan kalibrasyon grafiği
59
3.1.4.2. Etkin Maddenin UV Spektrofotometrik Yöntem Kullanılarak Kalibrasyonunun Analitik Validasyonu Etkin maddenin bölüm 2.2.1.4.2 de anlatıldığı şekilde pH 7,4 Fosfat tamponu içinde
yapılan ölçümlerden elde edilen kalibrasyon parametreleri Çizelge 3.1 ve Şekil 3.4
ile gösterilmiştir.
Çizelge 3.1. Piroksikamın UV spektrofotometre yöntemi kullanılarak pH 7,4 Fosfat tamponunda elde edilen kalibrasyon doğrusuna ait parametreler (n=3)
UV Spektrofotometre Performans kriterleri Veriler Doğrusallık (µg / mL) 4-18 µg /mL Eğim ± SH 0.0479 ± 0.0005 Kesişim ± SH 0.0036 ± 0.006 Geri elde (%) ± BSS (4 µg /mL) (12µg/mL) (18µg /mL)
99.40 ± 1.06 100.8 ± 0.5
100.1 ± 0.21 Determinasyon katsayısı (r2) 0.999 Gün içi kesinlik ( % BSS) 2.98 Günlerarası kesinlik ( % BSS ) 3.59 Teşhis limiti (LOD) (µg /mL) 0.73 Miktar tayini limiti (LOQ) (µg /mL) 2.19
3.1.4.3. Etkin Maddenin HPLC Yöntemi Kullanılarak Kalibrasyon Doğrusunun Hazırlanması
Kons. (ug/ml)15014013012011010090807060504030
Alan
14.720.000
14.080.000
13.440.000
12.800.000
12.160.000
11.520.000
10.880.000
10.240.000
9.600.000
8.960.000
8.320.000
7.680.000
7.040.000
6.400.000
5.760.000
5.120.000
4.480.000
3.840.000
3.200.000
2.560.000
Şekil 3.5. Piroksikamın HPLC yöntemi kullanılarak mobil faz içinde hazırlanan kalibrasyon grafiği
60
3.1.4.4. Etkin Maddenin HPLC Yöntemi Kullanılarak Kalibrasyonunun Analitik Validasyonu Etkin maddenin bölüm 2.2.1.4.4 de anlatıldığı şekilde mobil faz
(Asetonitril:Metanol:0.04M Potasyum dihidrojen fosfat, 40:10:50, h/h/h) içinde
yapılan ölçümlerden elde edilen kalibrasyon parametreleri Çizelge 3.2 ve Şekil 3.5
ile gösterilmiştir.
Çizelge 3.2. Piroksikamın HPLC yöntemi kullanılarak mobil faz içinde elde edilen kalibrasyon doğrusuna ait parametreler (n=3)
HPLC Performans kriterleri Veriler Doğrusallık (µg / mL) 25-150 µg /mL Eğim ± SH 98753 ± 485.15 Kesişim ± SH 24854 ± 47235 Geri elde (%) ± BSS (25 µg /mL) (75 µg /mL) (150 µg /mL)
99.6 ± 1.75 100.7 ± 0.5
99.95 ± 0.05 Determinasyon katsayısı (r2) 0.999 Gün içi kesinlik ( % BSS) 1.42 Günlerarası kesinlik ( % BSS ) 2.02 Teşhis limiti (LOD) (µg / mL) 0.39 Miktar tayini limiti (LOQ) (µg / mL) 1.17 3.2. Polimerlerin Özelliklerinin Belirlenmesine Yönelik Bulgular 3.2.1. Polimerlerin IR Spektrumları Bölüm 2.2.2.1 de anlatıldığı gibi polimerlerin IR spektrumları Şekil 3.6 ve Şekil
3.7 ile verilmiştir.
61
Şekil 3.6. Kitozanın IR spektrumu
Şekil 3.7. HPMC’nin IR spektrumu 3.2.2. Polimerlerin DSC Analizleri Polimerlerin bölüm 2.2.2.2 de belirtildiği yöntemle elde edilen DSC termogramları
Şekil 3.8 ve Şekil 3.9 ile verilmiştir.
62
Şekil 3.8. Kitozanın DSC termogramı
Şekil 3.9. HPMC’ nin DSC termogramı
63
3.3. Bukal Tablet Formülasyonları Üzerinde Yapılan Çalışmalar 3.3.1. DSC Termogramları Kitozan ve HPMC ile hazırlanan, etkin madde içeren bukal tabletlerin DSC
termogramları bölüm 2.2.3.1 de anlatıldığı şekilde elde edilmiştir. PX ve polimerler
ile hazırlanan tablet formülasyonlarına ait termogramlar Şekil 3.10, 3.11 ve 3.12 ile
verilmiştir.
Şekil 3.10. F3 kodlu bukal tablet formülasyona ait DSC termogramı.
64
Şekil 3.11. F4 kodlu bukal tablet formülasyonuna ait DSC termogramı.
Şekil 3.12. F5 kodlu bukal tablet formülasyonuna ait DSC termogramı
65
3.3.2. Tek Dozlu Preparatların (Tabletler) Kütle Biçimliliği Testi Çizelge 3.3. Bukal tablet formülasyonlarına ait ortalama ağırlık değişimleri
Formülasyon Kodu Ağırlık Değişimi (%) (Xort±SS) (n=10)
F1 98.13 ± 1,91 F2 97,6 ± 2,46 F3 100,26 ± 0,26 F4 101,4 ± 1,38 F5 100,59 ± 0,58 F6 99,59 ± 0,41 F7 97,55 ± 2,51 F8 101,25 ± 1,23 F9 100,76 ± 0,75 F10 100,25 ± 0,25 F11 100,71 ± 0,70 F12 100,29 ± 0,29 F13 100,72 ± 0,71 F14 100,68 ± 0,68
3.3.3. Çap-Kalınlık Testi Çizelge 3.4. Bukal tablet formülasyonlarına ait ortalama çap / kalınlık değişimleri Formülasyon Kodu Çap(mm)
(Xort±SS)(n=20) Kalınlık (mm)
(Xort±SS)(n=20) F1 8,03 ± 0,01 1,53 ± 0,06 F2 8,02 ± 0,001 1,67 ± 0,04 F3 7,98 ± 0,005 1,59 ± 0,02 F4 7,99 ± 0,005 1,63 ± 0,03 F5 8,03 ± 0 1,66 ± 0,03 F6 8,00 ± 0,005 1,52 ± 0,05 F7 8,00 ± 0,02 1,58 ± 0,04 F8 8,00 ± 0 1,59 ± 0 F9 7,99 ± 0,006 1,54 ± 0,05 F10 8,00 ± 0,017 1,52 ± 0,06 F11 8,01 ± 0,003 1,64 ± 0,03 F12 7,99 ± 0,006 1,54 ± 0,09 F13 7,97 ± 0 1,55 ± 0,01 F14 8,01 ± 0,006 1,63 ± 0,07
66
3.3.4. Sertlik Testi Çizelge 3.5. Bukal tablet formülasyonlarına ait ortalama sertlik değişimleri Formülasyon Kodu Sertlik (N)
(Xort±SS)(n=10) F1 40 ± 0 F2 30 ± 1,53 F3 42 ± 2 F4 35 ± 0 F5 41 ± 1,53 F6 43 ± 0,56 F7 31 ± 2 F8 40 ± 1 F9 34 ± 0,58 F10 36 ± 1 F11 39 ± 2,52 F12 38 ± 2 F13 30 ± 0 F14 36 ± 3,51
3.3.5. Ufalanma-Aşınma (Friablite) Testi Çizelge 3.6. Bukal tablet formülasyonlarına ait ortalama friabilite değişimleri Formülasyon Kodu Friabilite
(%) F1 0,48 F2 1,03 F3 0,53 F4 0,86 F5 0,68 F6 1,06 F7 2,27 F8 0,7 F9 0,87 F10 1,04 F11 0,68 F12 1,16 F13 0,92 F14 0,89
Ufalanma-Aşınma testi 20 tablet üzerinden yapılmıştır.
67
3.3.6. Dağılma Süresi Testi Çizelge 3.7. Bukal tablet formülasyonlarına ait ortalama dağılma süresi değişimleri Formülasyon Kodu Dağılma Süresi (dakika)
(Xort±SS) (n=6) F1 2 ± 0,58 F2 23 ±1,82
F3 2 ± 0,41 F4 2 ± 0,58 F5 2 ± 0,62 F6 2 ± 1,15 F7 7 ± 1 F8 1 ± 0,57 F9 1 ± 0,02 F10 1 ± 0,01 F11 2 ± 0,57 F12 1 ± 0,45 F13 1 ± 0,38 F14 14 ± 1,53
3.3.7. Miktar Tayini Çizelge 3.8. Bukal tablet formülasyonlarına ait ortalama miktar tayini değişimleri Formülasyon Kodu Miktar Tayini (%)
(Xort±SS) (n=3) F1 101 ± 1 F2 98,6 ± 0,58
F3 102,6 ± 0,59 F4 99,2 ± 0,72 F5 101,4 ± 0,98 F6 102,8 ± 0,17 F7 98,6 ± 0,58 F8 106,8 ± 1,36 F9 104,1 ± 1,03 F10 102,8 ± 0,29 F11 102,3 ± 0,87 F12 101,2 ± 2,03 F13 112,3 ± 1,54 F14 103,8 ± 1,26
68
3.4. Bukal Tabletlerde In vitro Çözünme Hızı Çalışmaları
Şekil 3.13. F5 formül kodlu bukal tabletin HPLC’deki miktar tayini kromatogramı
69
Çizelge 3.9. Bukal tabletlerde ortalama % çözünme hızı değerleri (n=6) ZAMAN (dakika) F1 F2 F3 F4 F5 F6 F7 F8 F9 F10 F11 F12 F13 F14
0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0
15 41,00 ± 1,40 6,80 ± 0,40 59,43 ± 4,51 47,33 ± 4,57 73,97 ± 9,88 66,1 ± 7,25 11,17 ± 2,05 65,7 ± 2,16 55,4 ± 13,68 74,23 ± 5,05 70,33 ± 2,40 81,73 ± 2,23 68,9 ± 1,04 14,27 ± 1,67
30 65,1 ± 3,61 11,09 ± 0,58 72,73 ± 4,00 66,09 ± 2,88 87,34 ± 4,51 80,78 ± 4,47 19,18 ± 3,49 83,68 ± 096 70,62 ± 1,29 89,76 ± 1,20 83,73 ± 1,38 93 ± 0,70 80,16 ± 1,10 24,31 ± 1,55
45 83,57 ± 5,70 15,59 ± 2,42 81,22 ± 6,18 76,82 ± 4,88 90,64 ± 4,68 87,22 ± 4,63 22,14 ± 2,45 87,43 ± 0,79 78,92 ± 1,31 92,36 ± 0,80 91,2 ± 1,87 98,11 ± 1,33 85,46 ± 1,60 40,49 ± 2,70
60 90,38 ± 8,04 19,24 ± 3,20 83,53 ± 5,83 81,61 ± 5,25 94,39 ± 5,14 91,08 ± 3,56 26,58 ± 2,51 88,22 ± 1,14 82,38 ± 1,75 93,06 ± 1,90 94,1 ± 1,31 100,04 ± 2,16 88,6 ± 2,90 54,72 ± 1,37
90 97,71 ± 2,27 24,47 ± 1,65 88,11 ± 4,35 88,11 ± 4,25 96,04 ± 3,29 93,95 ± 3,78 31,69 ± 0,79 90,47 ± 2,86 86,12 ± 2,47 94,4 ± 2,86 95,41 ± 2,49 100,8 ± 2,17 92,52 ± 2,71 82,2 ± 1,20
120 99,1 ± 2,65 28,25 ± 1,20 88,63 ± 5,40 90,89 ± 4,61 95,58 ± 4,16 93,78 ± 3,96 36,86 ± 1,75 90,56 ± 3,71 88,86 ± 2,61 94,97 ± 3,91 98,09 ± 2,50 101,53 ± 2,50 94,26 ± 3,43 91,03 ± 1,55
150 99,16 ± 3,94 31,21 ± 1,90 88,51 ± 6,31 92,25 ± 6,10 95,16 ± 4,90 93,15 ± 4,56 40,22 ± 2,37 91,32 ± 4,22 91,38 ± 3,53 94,54 ± 4,86 98,17 ± 3,09 101,59 ± 2,99 96,39 ± 3,15 97 ± 1,85
180 98,79 ± 4,81 34,44 ± 2,34 88,93 ± 8,75 92,91 ± 6,26 94,37 ± 6,83 91,99 ± 5,98 43,18 ± 4,35 90,78 ± 4,54 92,74 ± 3,77 94,57 ± 5,24 99,49 ± 3,64 101,52 ± 3,66 96,33 ± 3,96 97,25 ± 2,38
210 98,07 ± 6,59 37,22 ± 3,12 88,07 ± 13,19 91,74 ± 6,91 93,84 ± 8,29 91,09 ± 7,26 46,22 ± 4,41 91,53 ± 5,15 93 ± 4,16 94,27 ± 5,59 99,37 ± 4,57 101,31 ± 4,55 97,68 ± 3,88 97,53 ± 2,90
240 96,96 ± 6,99 40,21 ± 4,71 88,09 ± 13,60 92,34 ± 7,09 94,74 ± 6,71 91,75 ± 7,35 48,67 ± 4,24 90,18 ± 6,47 93,33 ± 5,12 93,63 ± 6,14 99,32 ± 5,56 101,47 ± 5,03 97,55 ± 5,36 96,94 ± 3,67
270 98,24 ± 6,74 43,57 ± 4,75 89,04 ± 12,91 92,9 ± 7,21 93,81 ± 8,86 92,14 ± 5,67 51,07 ± 4,48 90,46 ± 7,19 93,06 ± 6,06 93,32 ± 6,50 98,8 ± 6,67 100,62 ± 7,06 96,63 ± 6,34 96,52 ± 4,69
300 98,89 ± 5,55 46,41 ± 3,71 90,92 ± 11,11 91 ± 10,95 94,94 ± 6,01 90,99 ± 5,80 53,98 ± 2,90 90,54 ± 7,15 94,22 ± 5,40 93,68 ± 6,69 99,58 ± 5,62 102,31 ± 5,53 97,17 ± 6,11 94,96 ± 4,93
70
0
20
40
60
80
100
120
0 60 120 180 240 300
Zaman (dak)
% a
çığa
çık
an m
adde
mik
tarı
F1F2F3F4F5F6F7
Şekil 3.14. F1-F7 kodlu formülasyonlardan 5 saat sonunda % açığa çıkan etkin madde miktarları (n=6)
0
20
40
60
80
100
120
0 60 120 180 240 300
Zaman (dak)
% a
çığa
çık
an m
adde
mik
tarı F8
F9F10F11F12F13F14
Şekil 3.15. F8-F14 kodlu formülasyonlardan 5 saat sonunda % açığa çıkan etkin madde miktarları (n=6)
71
Çizelge 3.10. Bukal tabletlerden piroksikam etkin maddesinin çözünme hızına ait kinetik parametreleri Formül Kodu Birinci Derece Higuchi r2 kr ASKT r2 k ASKT
F1 0.996 2.459 0.176 0.864 4.430 0.221 F2 0.986 0.110 0.310.10-1 0.998 0.266 0.346.10-2
F3 0.869 0.703 0.120.10-1 0.858 4.061 0.121 F4 0.953 0.976 0.508 0.898 3.834 0.240 F5 0.932 1.468 0.880 0.858 6.313 0.132.10-1
F6 0.846 0.955 0.123.10-1 0.813 4.713 0.289 F7 0.977 0.129 0.200 0.993 0.410 0.307.10-2
F8 0.666 0.474 0.241.10-1 0.640 3.770 0.256 F9 0.857 0.377 0.276.10-1 0.791 1.930 0.943 F10 0.709 0.768 0.198.10-1 0.654 5.076 0.583.10-1
F11 0.956 1.295 0.102.10-1 0.777 3.647 0.178 F12 0.717 7.924 0.252 0.943 9.069 0.549.10-1
F13 0.972 0.892 0.134.10-1 0.897 3.932 0.631.10-1
F14 0.978 1.411 0.585 0.953 2.231 0.197
kr: Birinci derece hız sabiti (saat-1), k: Higuchi salım hız sabiti r2: Determinasyon katsayısı ASKT: Ağırlıklı sapma kareleri toplamı
72
3.5. Bukal Tabletlerde In vitro Geçiş Çalışmaları
Çizelge 3.11. Selüloz zar kullanılarak cm² başına geçen % etkin madde miktarları (n=4)
ZAMAN (dakika)
F1 F2 F3 F4 F5 F6 F7 F8 F9 F10 F11 F12 F13 F14
0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 015 0,96±0,08 0,75±0,02 0,48±0,07 0,38±0,04 0,81±0,01 0,50±0,11 0,71±0,04 0,67±0,04 0,93±0,16 0,77±0,01 0,69±0,06 0,71±0,03 0,75±0,06 0,70±0,0130 1,20±0,09 0,98±0,06 0,71±0,14 0,54±0,02 1,04±0,05 0,66±0,07 0,94±0,06 0,75±0,08 1,10±0,09 1,01±0,03 0,87±0,08 0,90±0,04 0,94±0,12 0,84±0,0345 1,47±0,17 1,19±0,03 0,89±0,14 0,70±0,05 1,34±0,04 0,97±0,16 1,13±0,08 0,89±0,09 1,26±0,08 1,19±0,04 1,01±0,11 1,06±0,02 1,15±0,16 0,95±0,0360 1,67±0,16 1,32±0,04 1,06±0,18 0,81±0,04 1,63±0,07 1,19±0,14 1,31±0,11 1,07±0,13 1,50±0,08 1,34±0,01 1,23±0,21 1,22±0,05 1,33±0,19 1,07±0,0590 1,99±0,16 1,58±0,03 1,41±0,16 0,95±0,07 2,04±0,07 1,46±0,15 1,61±0,08 1,31±0,21 1,84±0,12 1,54±0,09 1,60±0,20 1,47±0,04 1,66±0,27 1,34±0,07
120 2,36±0,29 1,73±0,12 1,81±0,06 1,20±0,04 2,26±0,09 1,68±0,17 1,85±0,07 1,54±0,24 2,05±0,06 1,83±0,05 2,00±0,38 1,78±0,05 1,93±0,27 1,50±0,03150 2,45±0,10 1,97±0,04 2,11±0,15 1,58±0,06 2,62±0,14 1,89±0,21 2,11±0,12 1,71±0,26 2,25±0,08 2,14±0,05 2,26±0,31 2,01±0,08 2,19±0,27 1,64±0,09180 2,58±0,18 2,18±0,01 2,29±0,10 1,73±0,15 2,81±0,08 1,99±0,14 2,26±0,09 1,93±0,31 2,43±0,05 2,48±0,09 2,11±0,21 2,29±0,07 2,33±0,24 1,82±0,07210 2,78±0,22 2,27±0,06 2,37±0,11 2,28±0,22 3,10±0,11 2,05±0,11 2,46±0,09 2,10±0,31 2,63±0,06 2,73±0,25 2,39±0,30 2,36±0,07 2,54±0,27 2,05±0,10240 2,91±0,02 2,75±0,27 2,54±0,01 2,68±0,40 3,34±0,19 2,32±0,05 2,59±0,11 3,08±0,77 2,66±0,05 3,06±0,30 2,51±0,23 2,84±0,18 2,98±0,51 2,39±0,24
73
0,00
0,50
1,00
1,50
2,00
2,50
3,00
3,50
4,00
0 30 60 90 120 150 180 210 240
Zaman (dakika)
Difü
ze o
lan
mad
de m
ikta
rı (m
g / m
L)F1
F2
F3
F4
F5
F6
F7
Şekil 3.16. F1- F7 kodlu bukal tabletlerin selüloz zardan geçen etkin madde miktarları (n=4)
0
0,5
1
1,5
2
2,5
3
3,5
4L)
0 30 60 90 120 150 180 210 240
Zaman (dakika)
Difü
ze o
lan
mad
de m
ikta
rı (m
g/m
F8
F9
F10
F11
F12
F13
F14
Şekil 3.17. F8- F14 kodlu bukal tabletlerin selüloz zardan geçen etkin madde miktarları (n=4)
74
Çizelge 3.12. Selüloz zar kullanılarak formülasyonlardan etkin madde geçişinin değerlendirilmesi sonucu elde edilen % etkin madde çıkışı, geçirgenlik sabitesi ve denge halindeki düzgün akı değerleri ( n=4) FORMÜL
KODU ETKİN
MADDE (%) DÜZGÜN AKI (Jss) (mg/cm².saat) ± SS
GEÇİRGENLİK KATSAYISI(P) (cm/ saat) ± SS
F1 2,91 0,177 ± 0,03 0,018 ± 0,003 F2 2,75 0,13 ± 0,011 0,013 ± 0,001 F3 2,54 0,135 ± 0,002 0,014 ± 0,0002 F4 2,68 0,129 ± 0,006 0,013 ± 0,0006 F5 3,34 0,201 ± 0,011 0,02 ± 0,001 F6 2,4 0,081 ± 0,008 0,008 ± 0,0008 F7 2,59 0,112 ± 0,01 0,011 ± 0,001 F8 3,08 0,09 ± 0,017 0,009 ± 0,002 F9 2,66 0,087 ± 0,007 0,009 ± 0,001 F10 3,06 0,122 ± 0,021 0,012 ± 0,002 F11 2,51 0,144 ± 0,027 0,014 ± 0,003 F12 2,84 0,113 ± 0,006 0,011 ± 0,001 F13 2,98 0,128 ± 0,019 0,013 ± 0,001 F14 2,39 0,081 ± 0,002 0,008 ± 0,0002
0
0,05
0,1
0,15
0,2
0,25
F1 F2 F3 F4 F5 F6 F7 F8 F9 F10 F11 F12 F13 F14Formül Kodları
Deng
e Ha
linde
ki D
üzgü
n Akı D
eğer
leri
(mg
/ cm
2 .saa
t)
Şekil 3.18. Selüloz zar kullanılarak saptanan etkin maddeye ait denge halindeki düzgün akı değerleri (n=4)
75
Çizelge 3.13. Bukal tabletlerde piroksikam etkin maddesinin selüloz zardan geçişine ait kinetik parametreleri Formül Kodu
Birinci Derece Higuchi
r2 krASKT r2 k ASKT
F1 0,945 5,160 . 10-3 0,116.10-2 0,99 1,597 . 10-3 0,177 . 10-4
F2 0,98 5.927. 10-3 5,918 . 10-4 0,98 1,102 . 10-3 0,894 . 10-5
F3 0,966 5,735 . 10-3 0,262 . 10-3 0,99 1,035 . 10-3 0,179 . 10-4
F4 0,868 5,112 . 10-3 0,242 .10-3 0,772 7,972 . 10-4 0,124 . 10-3
F5 0,977 6,743 . 10-3 0,713 . 10-3 0,997 1,788 . 10-3 0,322 . 10-5
F6 0,942 4,655 . 10-3 0,374 . 10-3 0,987 8,793 . 10-4 0,533 . 10-5
F7 0,976 5,047 . 10-3 0,569 . 10-3 0,999 1,148 . 10-3 0,584 . 10-6
F8 0.930 4.747. 10-3 0.327. 10-3 0,885 9,452 . 10-4 0,657 . 10-4
F9 0,963 4,865 . 10-3 0,918 . 10-3 0,993 1,346 . 10-3 0,113 . 10-4
F10 0,997 5,985. 10-3 0,471 . 10-3 0,975 1,331 . 10-3 0,151 . 10-4
F11 0,932 5,047 . 10-3 0,544 . 10-3 0,971 1,115 . 10-3 0,122 . 10-4
F12 0,991 5,401 . 10-3 0,417 . 10-3 0,98 1,116 . 10-3 0,999 . 10-5
F13 0,987 5,679 . 10-3 0,515 . 10-3 0,988 1,281 . 10-3 0,655 . 10-5
F14 0,991 4,259 . 10-3 0,397 . 10-3 0,971 8,112 . 10-4 0,849 . 10-5
kr: Birinci derece hız sabiti (saat-1), k: Higuchi salım hız sabiti r2: Determinasyon katsayısı ASKT: Ağırlıklı sapma kareleri toplamı
76
3.6. Bukal Tabletlerde Ex Vivo Çalışmalar
-0,1
0
0,1
0,2
0,3
0,4
0,5
0,6
0,7
0,8
0 2 4 6 8 10
uzama (mm)
kuvv
et (k
gF)
F1
F2
F3
F4
F5
F6
F7
F2
F3
F4
F5
F6
F7
F1
Şekil 3.19. F1-F7 formül kodlu bukal tabletlerin mukozadan uzayarak ayrılması için elde edilen kuvvet değerleri (n=3)
-0,2
0
0,2
0,4
0,6
0,8
1
1,2
1,4
0 2 4 6 8 10
uzama (mm)
kuvv
et (k
gF)
F8
F9
F10
F11
F12
F13
F14
F8
F9
F10
F11
F12F13
F14
Şekil 3.20. F8-F14 formül kodlu bukal tabletlerin mukozadan uzayarak ayrılması için elde edilen kuvvet değerleri (n=3)
77
Çizelge 3.14. Bukal tabletlerin Instron 4411 cihazında elde edilen biyoadezyon test sonuçları (n=3)
Kopma Anında Uzama (mm)
Kopma Anında Kuvvet (N)
Formül Kodu 1. 2. 3. Ort ± SS 1. 2. 3. Ort± SS
F1 0,90 0,80 0,70 0,8 ±0,10 7,10 6,60 6,70 6,80±0,26
F2 2,60 2,50 2,60 2,57±0,06 2,40 2,50 2,70 2,53±0,15 F3 1,30 1,00 0,80 1,03±0,25 3,50 3,80 3,80 3,70±0,17 F4 1,20 1,00 1,10 1,10±0,10 2,80 2,80 2,70 2,77±0,06 F5 6,90 7,00 7,00 6,97±0,06 0,40 0,30 0,30 0,33±0,06 F6 0,60 0,40 0,60 0,53±0,12 7,30 7,00 7,30 7,20±0,17 F7 5,70 5,20 5,40 5,43±0,25 2,00 1,60 1,70 1,77±0,21 F8 0,80 0,80 1,00 0,87±0,12 5,50 5,40 5,90 5,60±0,26 F9 3,70 3,40 3,60 3,57±0,15 1,80 2,00 2,00 1,93±0,12 F10 5,00 5,30 5,70 5,33±0,35 13,20 12,90 13,00 13,03±0,15 F11 4,40 4,50 4,90 4,60±0,26 1,10 0,80 1,00 0,97±0,15 F12 7,00 7,20 7,50 7,23±0,25 2,90 2,90 2,60 2,80±0,17 F13 1,30 1,00 0,90 1,06±0,21 2,70 2,50 2,70 2,63±0,12 F14 3,80 3,50 3,50 3,60±0,17 1,70 1,80 1,50 1,67±0,15
78
0
1
2
3
4
5
6
7
8
F1 F2 F3 F4 F5 F6 F7 F8 F9 F10 F11 F12 F13 F14Formül Kodları
Kop
ma
Anı
nda
Uza
ma
(mm
)
Şekil 3.21. Bukal tablet formülasyonlarının sığır oral mukozası kullanılarak Instron 4411 cihazında elde edilen bukal tabletlerin mukozadan uzayarak ayrılması için elde kuvvet değerleri (n=3)
0
2
4
6
8
10
12
14
F1 F2 F3 F4 F5 F6 F7 F8 F9 F10 F11 F12 F13 F14Formül Kodları
Kopm
a Anın
da K
uvve
t (N
)
Şekil 3.22. Bukal tablet formülasyonlarının sığır oral mukoza kullanılarak Instron 4411 cihazında elde edilen biyoadezyon çalışmalarındaki kopma anındaki kuvvet değerleri (n=3)
79
3.7. Bukal Tabletlerde In Vivo Çalışmalar Çizelge 3.15. İnsan serumunda Piroksikamın miktar tayininde kullanılan HPLC yönteminin validasyonu ile ilgili parametreler Doğrusallık ve Aralığı (ng / ML) 10 – 2500 ng / mL Eğim 0,1727 Eğimin Standart Hatası 0,001 Kesişim 2,0357 Kesişimin Standart Hatası 1,269 Kesişimin % 95 Aralığı 62,36 Determinasyon Katsayısı 0,999 Teşhis Sınırı (LOD) 2,5 ng / mL Tayin Sınırı (LOQ) 7,5 ng / mL Gün İçi Kesinlik (% BSS) 0,75 Günler Arası Kesinlik (% BSS) 1,68
Şekil 3.23. İnsan serumunda Piroksikamın miktar tayininde kullanılan HPLC yöntemine ait kalibrasyon doğrusu
80
Ekstraksiyon veriminin hesabı
Çizelge3.16. Serumdaki ekstraksiyon verimi
Konsantrasyon (ng/mL)
EAA (Ekstraksiyon
İşleminden Sonra)
EAA (Ekstraksiyon
İşleminden Önce)
% verim
25 4,21 6,83 61,64 100 8,96 11,90 75,29 500 44,30 52,48 84,41
Bölüm 2.2.7 de anlatıldığı gibi yapılan deney sonucunda ekstraksiyon verimi %
73,78 ± 11,54 olarak hesaplanmıştır.
81
Çizelge 3.17. Oral tablet formülasyonuna ait farmakokinetik parametre değerleri
Oral Tablet Gönüllü Denek
Kodu AUC 0→tmax (ng / mL . saat) Cmax (ng/mL) tmax
(saat) YÖ 3705,63 1596,73 4 AR 11653,41 2629,95 6 CA 4960,26 1751,85 4 ÇT 6320,42 2359,82 3,5 MC 2616,34 1846,19 3 HA 4843,56 1693,53 4 HÖ 5721,96 1794,76 4,5 CÖ 7661,51 2540,29 4
Ortalama 5935,39 2026,64 4,13 Standart Sapma 2777,46 413,43 0,88
Çizelge 3.18. Bukal tablet formülasyonuna ait farmakokinetik parametre değerleri
Bukal Tablet Gönüllü Denek
Kodu AUC 0→tmax (ng / mL . saat) Cmax (ng/mL) tmax
(saat) YÖ 2444,16 978,59 6 AR 3403,75 1163,11 6 CA 3562,48 1305,68 6 ÇT 1466,57 1140,72 5 MC 1714,41 977,85 6 HA 3748,32 1992,33 5 HÖ 3759,58 1702,11 5 CÖ 5088,16 1714,26 6
Ortalama 3148,43 1371,83 5,63 Standart Sapma 1202,00 382,21 0,52
82
min0 1 2 3 4 5
mAU
0
2.5
5
7.5
10
12.5
15
17.5
DAD1 E, Sig=360,4 Ref=off (CETIN\PYR00205.D)
1.0
00
1.3
41 1
.444
2.0
92
2.3
65
2.7
29
3.0
16
Şekil 3.24. Boş insan serumunun HPLC kromotogramı
min0 1 2 3 4 5
mAU
0
2.5
5
7.5
10
12.5
15
17.5
20
DAD1 E, Sig=360,4 Ref=off (CETIN\PYR00223.D)
1.0
02
1.3
49 1
.448
1.6
10
2.3
79
3.0
15
3.7
14
4.3
38
4.9
89
Şekil 3.25. İnsan serumunda Piroksikam ve Meloksikam (iç standart)’ a ait HPLC kromotogramı
83
3.8. Bukal Tabletlerde Ön Stabilite Çalışmaları Çizelge 3.19. F1-F7 formül kodlu bukal tabletlerin ön stabilite çalışmalarındaki miktar tayinlerine ait ortalama % değerleri (n=3)
ZAMAN
(ay) 1.DENEY 2.DENEY 3.DENEY ORT.YÜZDE Standart Sapma 0,00 102,00 100,00 101,00 101,00 1 1,00 101,40 101,30 99,80 100,83 0,89629 2,00 100,30 100,00 100,00 100,10 0,17321
F1 3,00 99,00 98,00 97,60 98,20 0,72111 0,00 99,00 99,00 98,00 98,67 0,57735 1,00 99,00 99,00 98,20 98,73 0,46190 2,00 98,00 96,20 95,00 96,40 1,51000
F2 3,00 96,00 94,40 93,90 94,77 1,09700 0,00 103,00 102,80 101,90 102,57 0,58595 1,00 104,00 103,00 99,00 102,00 2,64575 2,00 102,30 102,20 101,00 101,83 0,72342
F3 3,00 86,50 86,00 82,30 84,93 2,29420 0,00 100,00 98,80 98,70 99,17 0,72342 1,00 102,00 102,00 101,00 101,67 0,57735 2,00 102,00 100,80 99,50 100,77 1,25033
F4 3,00 97,00 94,10 92,90 94,67 2,10792 0,00 102,00 102,00 100,30 101,43 0,98150 1,00 102,00 101,60 100,00 101,20 1,05830 2,00 101,30 101,00 100,00 100,77 0,68069
F5 3,00 103,00 103,00 102,40 102,80 0,34641 0,00 103,00 102,70 102,70 102,80 0,17321 1,00 102,00 102,00 100,30 101,43 0,98150 2,00 102,00 101,60 100,00 101,20 1,05830
F6 3,00 98,00 98,00 96,20 97,40 1,03923 0,00 99,00 98,00 99,00 98,67 0,57735 1,00 98,00 97,00 96,20 97,07 0,90185 2,00 98,00 97,90 97,40 97,77 0,32146
F7 3,00 102,40 102,20 101,60 102,07 0,41633
84
Çizelge 3.20. F8-F14 formül kodlu bukal tabletlerin ön stabilite çalışmalarındaki miktar tayinlerine ait ortalama % değerleri (n=3)
ZAMAN
(ay) 1.DENEY 2.DENEY 3.DENEY ORT.YÜZDE Standart Sapma 0,00 108,00 107,00 105,30 106,77 1,36504 1,00 107,00 106,00 105,60 106,20 0,72111 2,00 106,00 106,00 103,90 105,30 1,21244
F8 3,00 105,00 104,00 104,80 104,60 0,52915 0,00 105,00 104,40 103,00 104,13 1,02632 1,00 103,40 102,80 102,20 102,80 0,6 2,00 102,00 102,20 100,60 101,60 0,87178
F9 3,00 97,90 98,00 96,60 97,50 0,78103 0,00 103,00 103,00 102,50 102,83 0,28868 1,00 103,00 104,00 99,30 102,10 2,47588 2,00 102,20 102,00 101,30 101,83 0,47258
F10 3,00 99,70 98,00 97,80 98,50 1,04403 0,00 103,00 102,50 101,30 102,27 0,87369 1,00 102,00 101,50 101,50 101,67 0,28868 2,00 102,00 101,30 101,20 101,50 0,43589
F11 3,00 106,60 106,40 104,00 105,67 1,44684 0,00 103,00 101,60 99,00 101,20 2,02978 1,00 103,00 102,80 101,90 102,57 0,58595 2,00 102,40 102,00 101,00 101,80 0,72111
F12 3,00 107,30 107,00 104,90 106,40 1,30767 0,00 114,00 111,90 111,00 112,30 1,53948 1,00 109,80 108,00 108,00 108,60 1,03923 2,00 110,00 109,90 107,80 109,23 1,24231
F13 3,00 100,00 99,60 99,00 99,53 0,50332 0,00 105,00 104,00 102,50 103,83 1,25831 1,00 104,00 102,00 101,50 102,50 1,32288 2,00 103,00 102,00 100,70 101,90 1,15326
F14 3,00 94,00 90,50 90,00 91,50 2,17945
85
c: 3.saat b: 2.saat a: 1.saat
d: 4.saat e: 5.saat
Şekil 3.26. F5 formül kodlu bukal tablete ait oral mukozadaki; 1. 2. 3. 4. ve 5. saat sonundaki görüntüleri (a: 1. saat, b: 2. saat, c: 3. saat, d: 4. saat, e:5. saat)
86
4. TARTIŞMA
Oral yol tedavide sıklıkla kullanılan ve tercih edilen bir uygulama yolu olmasına
karşın, bu yol ile ilaç uygulamaları sonrasında biyoyararlanımın düşük seviyelerde
kalması ve bireylerarası oldukça yüksek değişkenlik göstermesi bilim adamlarını
alternatif uygulama alanlarını araştırmaya yönlendirmiştir. Parenteral, transdermal ve
bukal yolların oral uygulama yollarına göre hızlı bir absorbsiyon sağlayan, karaciğer
ilk geçiş etkisine maruz kalan ilaçlar için alternatif bir uygulama alanıdır. Parenteral
yol, bu olumsuzluklara karşı alternatif bir uygulama yolu gibi olsa da, parenteral yol
ile ilaç uygulamalarının deneyimli personel gerektirmesi, ağrı hissinin insanlarda
oluşturduğu olumsuz etki nedenleri ile beklentileri tam olarak karşılayamamıştır.
Ayrıca parenteral ve oral yolla tedaviye başlandığında tedaviye ara
verilememektedir. Ancak bukal yolla tedaviye başlandığında tedaviyi sonlandırma
durumu söz konusu olabilmektedir. Transdermal yol ile ilaç uygulanması üzerine çok
sayıda araştırma olmasına rağmen, derinin birçok etkin madde için düşük geçirgenlik
göstermesi, sistemik etkinin geç sağlanabilmesi de bu uygulama alanının çeşitli
dezavantajlarını ortaya çıkarmıştır. Aynı zamanda bukal yol, deriye göre daha
geçirgendir. İlaç absorbsiyonunun bukal yoldan iyi olmasının bir nedeni de bukal
mukozanın iyi bir enzimatik floraya sahip olmasıdır. Ayrıca bukal mukoza damar
yapısı bakımından zengindir. Bukal yol, diğer farmasötik uygulamalara göre
kullanım kolaylığı sağlayan (sağlık personeli gerektirmeyen), önemli bir rahatsızlık
vermeyen, en ekonomik yoldur (Rathbone ve ark., 1994; Nafee ve ark., 2004; Andres
ve ark., 1989; Sudhakar ve ark., 2006).
4.1. Etkin Madde Seçimi ve Özelliklerinin Değerlendirilmesi Bukal yolla , NSAİ etkiye sahip PX etkin maddesinin verilmesinin nedeni PX’ın
istenmeyen yan etkilerinden korunabilmek, maksimum kan konsantrasyon düzeyine
ulaşma zamanı olan t max ı düşürmektir.
Geniş bir kullanım alanı olan PX etkin maddesinin oral ve jel formları
mevcuttur. Kaynaklarda PX ile yapılan bukal tablet uygulamasına ait sadece bir
çalışmaya rastlanmıştır, ancak bizim çalışmamızda kullandığımız kitozan polimeriyle
yapılan çalışmaya rastlanılmamıştır.
87
Çalışmalarımızda kullandığımız etkin maddenin özellikleri değerlendirildiğinde,
erime noktası analizi sonucu PX’ ın erime noktasının, kaynaklarla uygun olduğu
görülmüştür (Clarke’s Isolation and Identification of Drugs, 1986; Vrecer ve ark.,
1991).
PX ile hazırlanan KBr diskinin vermiş olduğu IR spektrumunun, referans
spektrumu ile uyumlu olduğu görülmüştür (Şekil 3.1 ve Clarke’s Isolation and
Identification of Drugs, 1986).
Etkin maddenin pH 7,4 Fosfat tamponu içinde hazırlanan çözeltisinin
spektrofotometrik analizinde maksimum absorbans gösterdiği dalga boyu 360 nm
olarak bulunmuştur (Şekil 3.3). Elde edilen maksimum absorbans değeri yapılan
çalışmalarla uyumludur (Clarke’s Isolation and Identification of Drugs, 1986).
PX’ın in vitro salım çalışmalarında miktar tayini için HPLC yöntemleri
kullanılmıştır. Miktar tayini çalışmalarından önce yöntemin validasyonu yapılarak
doğrusallık ve aralığı, kesinliği, doğruluğu, seçiciliği, teşhis limiti, miktar tayini
limiti ve kararlılığı kanıtlanmıştır. Doğrusallık çalışmalarında oluşturulan standart
doğrunun (Şekil 3.5.) determinasyon katsayısının yüksek olması (r2 = 0, 999) doğru
denkleminin miktar tayininde kullanılabileceğini göstermiştir. Kesinlik için, 25, 50,
75, 100, 125 ve 150 µg/mL konsantrasyonlarda yapılan gün içi ve günler arası
kesinlik çalışmalarında elde edilen (%BSS) değerlerinin %1,42 ve %2,02 olması
yöntemin kesinliğini ispatlamıştır. Yöntem için tespit edilen teşhis limiti (LOD) 0,39
µg/mL, miktar tayini limiti (LOQ) ise 1,17 µg/mL olarak bulunmuştur.
PX’ın in vivo miktar tayininde HPLC’ de Çöktürme-Uçurma yöntemi
geliştirilerek kullanılmıştır. İç standart olarak PX’a kimyasal yapısı bakımından
uygun olan Meloksikam kullanılmıştır. Geliştirilen mobil fazda (Asetonitril-
Metanol-Potasyum di hidrojen fosfat)(40:10:50, h/h/h, pH 3,8) maksimum dalga
boyları çoklu dalga boylarında taranarak saptanmıştır. Bu kromotogramlar
değerlendirildiğinde PX’ın verdiği maksimum absorbansın 360 nm dalga boyunda
olduğu bulunmuştur. Daha sonra yöntemin geçerliliğinin kanıtlanması için yapılan
validasyon çalışmasında, oluşturulan standart doğrunun (Şekil 3.23) determinasyon
katsayısı, r2 ; 0,999 bulunmuş ve her konsantrasyonda (10, 25, 50, 100, 250, 500,
1000 ve 2500 ng/mL) ölçülen absorbanslara ait (%BSS) değeri %2’ nin altında
olduğundan doğru denkleminin miktar tayini çalışmalarında kullanılabileceği
88
sonucuna varılmıştır. Kesinlik için yapılan gün içi ve günler arası kesinlik
çalışmalarında elde edilen (%BSS) değerlerinin % 0,75 ve % 1,68 olması yöntemin
kesinliğini ispatlamıştır. Seçicilik çalışmasında, formülasyonda kullanılan diğer
maddelerin aynı dalga boylarında absorbans vermediği saptanmıştır. Yöntem için
tespit edilen teşhis limiti 2,5 ng/mL, miktar tayini limiti ise 7, 5 ng/mL olarak
bulunmuştur.
Yapılan çalışmalara göre, PX yapısındaki hidroksil, amid, karboksil, karbonil ve
fenil grupları nedeniyle 3300, 3400, 3343, 3393 ila 1634, 1629, 1573, 1529 cm-1
dalga boylarında karakteristik IR pikleri vermektedir ( Lin ve ark., 1996; Clarke’s
Isolation and Identification of Drugs, 1986; Vrecer ve ark., 2003). Etkin maddenin
IR spektrofotometrik analizi sonucunda 3305, 1618, 1561, 1517 cm-1 dalga
boylarında karakteristik IR piklerini verdiği görülmüştür (Şekil 3.1).
PX, DSC termogramında endotermik reaksiyon göstermiş ve erime derecesi
199,6 °C bulunmuştur (Şekil 3.2.). Bu değer yapılan bir çalışmada DSC
termogramında belirtilen 200,7 °C değerine yakın ve uygundur (Jug ve Beciveri-
Lacan, 2004). Yine 2.2.1.2 bölümünde bahsedildiği şekilde PX’ın erime noktası 200
°C bulunmuştur.
4.2. Polimerlerin Seçimi ve Özelliklerinin Değerlendirilmesi
Kitozan suda çözünmeyen ya da suda çözünürlüğü düşük hem hidrofilik, hem de
hidrofobik etkin maddelerin çözünürlüğünü arttırıcı özelliği vardır. Oral mukozadaki
hücrelerarası bağlantı noktalarından, daha çok hidrofilik etkin maddelerin geçişini
arttırmak için kullanılan ideal bir polimerdir. Suda çözünürlüğü düşük, hidrofobik
yapıda bir etkin madde olan deksametazon etkin maddesiyle yapılan bir çalışmada
kullanılan kitozan suksinat ve kitozan ftalat deriveleri deksametazonun
çözünürlüğünü arttırmıştır. Bizim model etkin madde olarak kullandığımız PX da,
yukarıda bahsedilen çalışmada kullanılan deksametazon gibi düşük çözünürlüğe
sahiptir (Giunchedi ve ark., 2002; Aiedeh ve ark., 2006).
Bukal tablet formülasyonlarında kullanılan kitozan miktarının artmasıyla etkin
madde salımının arttığı yaptığımız in vitro çözünme hızı testlerinde gözlenmiştir. 39
mg kitozan içeren F1 formülasyonundan salınan etkin madde % 98,89 ± 5.55 iken,
10 mg kitozan içeren F10 formülasyonundan salınan etkin madde % 93,68 ± 6.69
89
dir. Benzer sonuçlar yapılan bir çalışmayla da doğrulanmıştır. Yapılan bu çalışmada
% 20 oranında kitozan içeren nikotin hidrojen tartarat bukal adezif tabletlerden
4.saat sonunda salınan etkin madde miktarı ile % 80 oranında kitozan içeren nikotin
hidrojen tartarat bukal adezif tabletlerden 4.saat sonunda salınan etkin madde
miktarı karşılaştırıldığında; % 80 oranında kitozan içeren nikotin hidrojen tartarat
bukal adezif tabletlerden salınan etkin madde miktarının daha büyük olduğu
görülmüştür (İkinci ve ark.,2006).
Çalışmalarımızda kullandığımız diğer biyoadezif polimer olan HPMC, suda
çözünen sentetik selüloz türevi bir maddedir. HPMC’ nin sulu, nemli hali, kitozanın
mukoadezif etkilerini azaltıcı bir etkisinin olmadığı yapılan bir çalışmada
gösterilmiştir (Sigurdsson ve ark., 2006).
Selüloz türevleri arasında HPMC’ nin mukoadezif özelliği sodyum
karboksimetilselüloz ve karbopole göre az olduğu Çizelge 1.1 de gösterilmiştir.
Ancak HPMC diğer iki polimer gibi toksik değildir. Ayrıca HPMC, birçok polimere
göre mukoadezif özelliği fazla olan, birçok bukal tablet formülasyonunda
mukoadezif özelliği arttırmak için çok tercih edilmiş bir polimerdir (Ahuja ve ark.,
1998; Choi ve ark.,2000; Akbari ve ark., 2004).
Yine HPMC’ nin katı hal formunun stabil olması yanında, pH 3-11 gibi büyük
bir pH aralıkta stabil olması büyük bir avantaj sağlamaktadır. HPMC’ nin tek başına
yer aldığı bukal tablet formülasyonlarında; HPMC miktarının artmasıyla etkin
maddenin çözünme hızı azalmaktadır. Bizim de oluşturduğumuz formülasyonlardan
Çizelge 2.1 de görülen en yüksek oranda yalnız başına HPMC’ nin bulunduğu F2
kodlu bukal tablet formülasyonun (Formülde HPMC miktarı 39 mg) 5 saat sonunda
etkin madde salım oranı Çizelge 3.9 de görüldüğü gibi % 46,41 ± 3,71 iken, F13
kodlu bukal tablet formülasyonunun (Formülde HPMC miktarı 20 mg) etkin madde
salım oranı % 97,17 ± 6,11olduğu görülmüştür. Yapılan bir çalışmada sadece HPMC
polimeri içeren (49 mg) bukal tabletlerden 5 saat sonunda etkin madde salım oranı %
60 iken, HPMC (yaklaşık 40 mg) ve karbopol 940 polimer karışımı içeren bukal
tabletlerden etkin madde salım oranı daha yavaş, % 40 bulunmuştur (Sudhakar ve
ark., 2006; İkinci ve ark., 2004; Jug ve Becirevic-Lacan, 2004).
Omeprazol etkin maddesinin sodyum aljinat ve HPMC polimerleriyle
oluşturulan bukal tablet formülasyonlarında HPMC’ nin bünyesindeki nötral selüloz
90
gruplarıyla zayıf bağlar oluşturmasına karşılık, sodyum aljinat bünyesindeki
hidroksil gruplarıyla biyoadezyon kuvveti yüksek oligosakkarit zincirler
oluşturmaktadırlar. Deniz yosunlarından elde edilen doğal ve polisakkarit yapıda bir
polimer olma özellikleri açısından kitozana benzeyen sodyum aljinatın, HPMC’ den
daha kuvvetli biyoadezif özelliğe sahip olduğu görülmektedir. Bizim hazırlamış
olduğumuz bukal tabletlerde de, kitozanın biyoadezif özelliğinin HPMC’ den daha
fazla olduğu görülmektedir. F1 formül kodlu bukal tabletin F2 formül kodlu bukal
tabletten, F3 formül kodlu bukal tabletin F4 formül kodlu bukal tabletten, F6 formül
kodlu bukal tabletin F7 formül kodlu bukal tabletten, F8 formül kodlu bukal tabletin
F9 formül kodlu bukal tabletten, F10 formül kodlu bukal tabletin F12 formül kodlu
bukal tabletten kopma anındaki kuvvet değerlerinin büyük olduğu görülmektedir
(Çizelge 3.14). Burada kitozanın bünyesindeki katyonik gruplarla ağız içi oral
mukozanın nötral pH’sındaki (Oral mukozanın pH sı 6,2 – 7,4) mukus içindeki sialik
asitin (-) gruplarıyla iyonik bağ oluşturması sonucunda biyoadezif özellik gösterdiği
bilinmektedir (Miyazaki ve ark., 1995; Choi ve Kim, 2000).
Bu görüşler doğrultusunda çalışmalarımızda; doğal bir polimer olan kitozan ile
yapay bir polimer olarak da HPMC’ nin birlikte kullanılması uygun görülmüştür.
Kitozanın DSC termogramı ekzotermik reaksiyon göstermekte ve bu
termogramda bozunma ürünlerine (Kristalizasyon ya da Oksidasyon gibi)
rastlanmamaktadır (Şekil 3.8). Aynı zamanda F3, F4 ve F5 kodlu bukal tablet
formülasyonlarına ait DSC termogramlarında da kitozan ile etkileşimler yani,
bozunma ürünleri görülmemektedir (Şekil 3.10, Şekil3.12). Oysa HPMC’ nin
termogramı önce endotermik sonra ekzotermik reaksiyon göstermekte ve endotermik
yapısında bozunma ürünlerine rastlanmaktadır (Şekil 3.9). F3, F4 ve F5 kodlu bukal
tablet formülasyonlarına ait DSC termogramlarında HPMC’ e ait bozunma ürünleri
görülmektedir. Formülasyonlardaki HPMC miktarı arttıkça DSC termogramlarındaki
bozunma ürünleri azalmakta veya görülmemektedir. DSC termogramlarını
çektiğimiz formülasyonlarda HPMC’ nin en fazla miktarda olduğu F4 kodlu bukal
tablet formülasyonunda kitozan ile arasındaki miktar bakımından fark 2 kat
olduğundan, bozunma ürünleri çok az fark edilmektedir. F5 kodlu bukal tablet
formülasyonunda ise, biyoadezif polimerler arasında miktar yönünden denge söz
konusu olduğundan HPMC’ nin hem erime noktasını, hem de oksidasyona uğradığı
91
noktayı DSC termogramında görmekteyiz. Bu bakımdan F5 formülü tarafımızdan
ideal formül olarak benimsenmiştir.
4.3. Formülasyonlara Ait In vitro Çalışma Sonuçlarının Değerlendirilmesi 4.3.1. Formülasyonlardan In vitro Çözünme Hızı
Tüm formülasyonlarda deneysel bölümde açıklandığı şekilde yapılan çözünme hızı
çalışmalarında salınan etkin madde miktarı ölçülmüş, etkin maddenin 5. saat
sonunda çıkan miktarlarının % 100 e yakın olduğu formüllerin, F1, F5, F11, F12,
F13 ve F14 kodlu formülasyonlar olduğu görülmüştür. Ancak F1 ve F11
formülasyonlarda biyoadezif polimer olarak sadece kitozan, F12 ve F13
formülasyonlarda ise sadece HPMC’ nin olduğu görülmektedir. F14
formülasyonunda her iki biyoadezif polimer de kullanılmamıştır. F5
formülasyonunda ise hem kitozan hem de HPMC bulunmaktadır. F1, F11, F12 ve
F13 formülasyonlarının geçiş çalışmalarında F5 formülü kadar olumlu sonuçlar
vermediği görülmektedir. Biyoadezif çalışmalarında da en iyi sonuçlar F5 formül
kodlu bukal tablette alınmıştır. Her iki polimerin de aynı formülasyonda olması ve
mukoadezyonda istenen etkinin görülmesi açısından çalışmamızın amacına uygun
olması bakımından F5 formül kodlu bukal tabletler diğer tablet formüllerine göre,
her testte yapılan karşılaştırmalarda anlamlı olarak farklı çıkmıştır.
İstatiksel olarak incelendiğinde tüm bukal formülasyonlar içinde 5. saat
sonunda en yüksek çözünme hızına sahip F12 kodlu bukal tablet olmakla birlikte
anlamlı farklılık sadece F2 ve F7 kodlu bukal tablet formülasyonları ile
karşılaştırmalarda bulunmuştur. Sadece F12 ila F7 ve F12 ila F2 karşılaştırmalarda
p<0.05 dir En çok da anlamlı farklılık F12 ila F2 arasındadır. Aynı durum F5 içinde
geçerlidir. F2 (39 mg) ve F12 (10 mg) formüllerinde tek polimer olarak HPMC
bulunmaktadır. Bu da formülasyonda HPMC miktarının artmasıyla etkin madde
salımının azaldığı görüşünü desteklemektedir (İkinci ve ark., 2004)
4.3.2. Formülasyonlardan In vitro (Selüloz Diyaliz Zarından) Etkin Madde Salımı
Formülasyonlardan etkin madde salımı, yatay tip difüzyon hücrelerinde yapılmıştır.
In vitro geçiş çalışması için membran olarak yarı geçirgen selüloz zar kullanılmıştır.
92
Tüm formülasyonlarda yarı geçirgen selüloz zar kullanılarak cm² başına geçen etkin
madde miktarı ölçülmüş, en fazla etkin madde geçişinin F5 kodlu tablet
formülasyonundan (%3,34 ± 0,19) olduğu görülmüştür. Benzer şekilde geçirgenlik
sabitesinde ve düzgün akı değerlerinde de en yüksek değerlerin F5
formülasyonunda olduğu gözlenmiştir (Çizelge 3.11, Çizelge 3.12). F5
formülasyonunda kitozan ve HPMC polimerlerinin miktarları birbirine eşittir. F1
(Biyoadezif polimer olarak sadece 39 mg kitozan bulunan) ve F2 (Biyoadezif
polimer olarak sadece 39 mg HPMC bulunan) kodlu tablet formülasyonlarını
karşılaştırdığımızda; selüloz zardan geçerek cm² başına açığa çıkan etkin madde
miktarının F1 formülasyonunda (% 2,91 ± 0,02), F2 formülasyonundan (% 2,75 ±
0,27) daha fazla olduğu gözlenmektedir. Benzer durumu F10 ila F12 ve F11 ila F13
formülasyonlarında da görmekteyiz. F11 formül kodlu bukal tabletin selüloz zardan
geçen % etkin madde miktarı, F13 formül kodlu bukal tabletin selüloz zardan geçen
% etkin madde miktarından düşüktür. Ancak böyle durumlarda önemli olan düzgün
akı değerleridir. F11 formül kodlu bukal tabletin düzgün akı değeri, F13 formül
kodlu bukal tabletin düzgün akı değerinden büyüktür (Çizelge 3.12). Bu da bize
kitozanın etkin madde geçişini artırdığını, HPMC’ nin ise etkin madde geçişini
azalttığını göstermektedir. İstatiksel olarak incelendiğinde, tüm bukal
formülasyonlar içinde selüloz zardan geçen en yüksek % etkin madde miktarı ve
düzgün akı değerine sahip olan F5 kodlu bukal tablet olmakla birlikte istatiksel
olarak tüm formülasyonlarla karşılaştırıldığında anlamlı farklılık bulunmamıştır (p
>0.05).
4.3.3. Formülasyonlara Ait In vitro Salım Hızı Verilerinin
Kinetik Değerlendirilmesi
Yapılan çalışmalarda bukal tablet formülasyonlarının salım hızı profillerinin kinetik
değerlendirmesi sonucunda genellikle birinci derece ve Higuchi kinetiklerine uyum
sağladığı görülmüştür (Choi ve ark., 2000; Llabot ve ark., 2002; Jug ve Becirevic-
Lacan, 2004).
Bukal tabletlerden PX’ın pH 7.4 Fosfat tamponunda yapılan salım hızı
verilerinin kinetik incelemeleri (Çizelge 3.10 ve Çizelge 3.13) de verilmiştir. Bukal
tabletlerden PX etkin maddesinin HPLC yöntemi kullanılarak elde edilen çözünme
hızına ait verilere göre Higuchi ve birinci derece kinetik parametreleri incelenmiştir
93
(Çizelge 3.10). Kitozan ve HPMC polimerlerinin değişik oranlarda kullanılmasıyla
hazırlanan bukal tablet formülasyonlarının salım hızı profillerinde determinasyon
katsayısı (r2), çözünme hız sabiti (k ve kr) ve ağırlıklı sapma kareleri toplamı (ASKT)
gibi veriler değerlendirilmiştir. Bu verilere göre Higuchi ve birinci derece kinetik
parametreleri incelendiğinde ağırlıklı olarak salımın öncelikle birinci derece
kinetiğine, sonra Higuchi kinetiğine uygun olduğu görülmüştür. Bizim için ideal
bukal tablet formülümüz olan F5’ de de birinci derece salım kinetiği gözlenmektedir.
Selüloz zar kullanılarak bukal tabletlerden PX etkin maddesinin geçişine ait
elde edilen veriler sonucunda Higuchi ve birinci derece kinetik parametreleri
incelenmiştir (Çizelge 3.13). Yapılan bir çalışmada da inert polimer matriksten
çözünmenin temel mekanizmasının difüzyon olduğu vurgulanmakta, Naltrexon etkin
maddesinin doğrudan basım ile hazırlanan bukal tabletlerin 5 saatlik in vitro
çözünme hızı çalışmalarının sonunda kinetik değerleri hesaplandığında Higuchi
kinetiğine uygun olduğu görülmüştür (Giannola ve ark., 2007).
Bizim de hazırladığımız bukal tablet formülasyonlarında, yarı geçirgen selüloz
zardan etkin madde salımı polimer şişmesi ya da erozyonuyla matriksten difüze
olduğu görülmüştür. Kinetik parametreleri incelendiğinde ağırlıklı olarak öncelikle
Higuchi kinetiğine, sonra birinci derece kinetiğine uygun bulunmuştur. Yine burada
F5 formül kodlu bukal tablette salımın Higuchi kinetiğiyle olduğu görülmüştür.
4.4. Formülasyonlara Ait Ex Vivo Çalışma Sonuçlarının Değerlendirilmesi Taze kesilmiş büyük baş hayvan bukal mukozasından hazırlanan materyaller
üzerinde, tüm tablet formülasyonlarına ait biyoadezif çalışmalar, geliştirilmiş
aparatlarla tasarlanmış gerilme test cihazında gerçekleştirilmiştir. Kopma anındaki
uzama ve kopma anındaki kuvvet verileri değerlendirilmiştir. Yapılan bir çalışmada
gerilme test cihazı olarak Instron 1026 model kullanılmıştır. Bizim
çalışmalarımızda kullandığımız gerilme test cihazı daha gelişmiş, üst model olan
Instron 4411’ dir (Jug ve Becirevic-Lacan, 2004).
Bölüm 1.7.3 de bahsedilen biyoadezyon çalışmalarındaki temel prensipten
hareketle, çalışmaların sonucunda kopma anındaki uzamanın en yüksek ve kopma
anındaki kuvvetin en düşük olduğu bukal tablet formülünün F5 olduğu görülmüştür.
Bu formülasyonda kullandığımız kitozan ve HPMC’ nin miktarları birbirine eşittir.
94
F12 kodlu bukal tablet formülasyonu ile F5 kodlu bukal tablet formülasyonu
arasında kopma anındaki uzama değerleri F12’ de biraz yüksek olmasına rağmen
birbirine yakın değerlere sahiptir, diyebiliriz. Ancak F12 kodlu formülasyonun
kopma anındaki kuvvet değeri, F5 kodlu formülasyondan büyüktür. Bu da bukal
mukoza yönünden istenmeyen bir durumdur. Tüm bukal tablet formülasyonları
içinde F5 kodlu bukal tablet formülasyonu diğer formülasyonlardan istatiksel
yönden anlamlı bulunmuştur (p<0.05).
4.5. Formülasyonlara Ait In Vivo Çalışma Sonuçlarının Değerlendirilmesi Çalışmalarımızın in vivo deneyleri hayvanlar üzerinde uygulanmasının zor olacağı,
hayvanlara bukal tabletlerin uygulanması öncesinde anestezi uygulanması gereği
sonucunda verilen anestezinin sonuçları etkileyeceği, insanlara uygulanması sonucu
sonuçların daha güvenli değerlendirilebileceği düşüncesi esas alınaraktan gönüllü
insan denekleri tercih edilmiştir. Bukal tablet formülasyonlarından in vitro çözünme
hızı yoluyla en fazla etkin madde salımının olduğu formülasyonlar belirlendikten
sonra yine tüm formülasyonlardan yarı geçirgen selüloz diyaliz zardan geçen cm²
başına açığa çıkan etkin madde miktarı ölçülmüştür. Sonra biyoadezyon
çalışmalarında da kopma anındaki uzamanın büyük, kopma anındaki biyoadezyon
kuvvetin düşük olduğu bukal tablet formülasyonları saptanmıştır. Çünkü
biyoadezyon kuvvetin büyük olması halinde oral mukoza zarar görmektedir (Choi
ve Kim, 2000).
Tüm bu deneyler sonucunda F5 kodlu bukal tablet formülasyonun in vivo
deneyler için uygun olduğuna karar verilmiştir. Karar verdiğimiz bukal tablet
formülasyonu ile karşılaştırılacak oral tablet 8 sağlıklı gönüllü erkek deneğe
uygulanmış ve belirli zaman aralıklarında alınmış kan örneklerinden santrifüj
edilerek serumlar üzerinde PX etkin maddesine ait veriler HPLC’ de geliştirilen
çöktürme - uçurma yöntemi sonucu elde edilmiştir.
İnsan serumunda PX etkin madde düzeyleri validasyonu HPLC’de yapılıp,
tespit edilmiş olup validasyonu ile ilgili parametreler (Çizelge 3.15) de
belirtilmiştir. PX etkin maddesi içeren bukal ve oral tabletlere ait farmakokinetik
parametre değerleri (Çizelge 3.17 ve 3.18) de verilmiştir. Burada bukal tablet
formülasyonlarında kullandığımız polimerlerin etkisinin olduğunu görmekteyiz.
95
Dolayısıyla bukal tabletlerin sürekli salım etkiye sahip olduğu görülmektedir.
Sürekli salım sistemlerinde genelde salım hızı birinci derece kinetikle uyumlu
olduğunu bilmekteyiz. Bu da bizim in vitro çözünme hızı çalışmalarımızla da
uygunluk göstermektedir. Ayrıca çalışmalarımız sonucunda oral tabletlerden etkin
madde salımının, bukal tabletlere göre daha hızlı olduğu görülmektedir. Yani etkin
maddenin oral absorbsiyonunun daha iyi olduğunu görmekteyiz.
Bukal tablet ile oral tablete AUC 0→tmax, Cmax ve tmax değerleri istatiksel olarak
incelenmiştir. Bukal tablete ait AUC 0→tmax (3148,43 ± 1202,00 ng / mL . saat)
değeri ile oral tablete ait AUC 0→tmax (5935 ± 2777,46 ng / mL . saat) değeri, bukal
tabletin Cmax (1371,83 ± 382,21 ng/mL) değeri ile oral tabletin Cmax (2026,64 ±
413,43 ng/mL) değerleri kendi aralarında istatiksel olarak karşılaştırıldığında
anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p<0.05). Oral tablete ait , AUC 0→tmax ve Cmax
değerlerinin bukal tablete göre daha yüksek olması; PX’ ın oral absorbsiyonunun
daha fazla, dolayısıyla daha iyi olduğunu göstermektedir. Her iki uygulanan ilaç
şeklinin tmax değerleri (Bukal tablete ait tmax 5,63 ± 0,52 saat, oral tablete ait tmax
4,13 ± 0,88 saat) arasında ise anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p >0.05).
PX etkin maddesiyle hazırladığımız bukal tabletle karşılaştırdığımız oral
tablete ait ortalama Cmax değeri 2026,64 ± 413,43 ng/mL ve ortalama tmax değeri
4,13 ± 0,88 saat olduğu yukarıda bahsedilmiştir. Yapılan bir çalışmada yine PX
etkin maddesiyle dondurularak kurutulmuş olarak hazırlanan tabletin yine gönüllü
insan deneklerinde yapılan in vivo sonuçlarında elde edilen ortalama Cmax değeri
1812,00 ± 80,76 ng/mL ve ortalama tmax değeri 4,78 ± 0,75 saat gibi yakın değerler
olduğu görülmüştür (Rasetti-Escargueil ve Grange, 2005).
4.6. Ön Stabilite Çalışmaları Ön stabilite çalışmaları için bukal tablet formülasyonlarına ait numuneler 40 ± 2° C
ve % 75 ± 5 bağıl nem koşullarında stabilite dolabında saklanmıştır. 1. ay, 2. ay ve
3. aya ait veriler değerlendirilmiştir. Bukal tabletlere ait kütle biçimliliği, çap-
kalınlık ve sertlik testlerine ait sonuçlar uygundur. Türk Farmakopesi-I (2004)’ e
göre bizim hazırladığımız tabletlerde kütle tekbiçimliliği değerlerinde sapma % 7.5
istenmektedir. Bulduğumuz sonuçlar (Çizelge 3.3) de belirtilmiş olup istenen
96
değerlere uygun bulunmuştur. Çap-kalınlık testine ait sonuçlar (Çizelge 3.4) de,
sertlik testine ait sonuçlar (Çizelge 3.5) de verilmiştir.
Amerikan Farmakopesine göre kaplanmamış tabletlerde % 1’ den az ufalanma
değeri istenmesine karşın, hazırladığımız tabletlere uyguladığımız ufalanma-aşınma
testi sonuçlarına göre F7 ve F12 kodlu bukal tabletlerde bu değer % 1’ in
üzerindedir (Çizelge 3.6). Dağılma testi için kaplanmamış tabletlerin en çok 15
dakikada dağılması istenmektedir. Hazırladığımız tabletler arasında sadece F2
kodlu bukal tabletler 15 dakikanın üzerinde dağılmışlardır (Çizelge 3.7).
Bukal tabletlerde ön stabilite çalışmaları sonunda yapılan miktar tayini
sonuçlarına göre; 3. ayın sonunda başlangıçtaki etkin madde içeriğinin F3
formülünde % 84,93, F14 formülünde % 91,50 olduğu yani % 5 inin üzerinde kayıp
olduğu görülmüştür (Çizelge 3.19, Çizelge 3.20). Bunun, miktar tayini yönteminin
uygulanmasında oluşmuş bir hata nedeninden kaynaklanabileceğini
düşündürmektedir. Sağlık Bakanlığı İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğünün stabilite
çalışmalarıyla ilgili tebliğinde, etkin madde stabilite çalışmaları sonunda % 95
kabul edilebilir güvenilirlik sınırlarında istenmektedir.
97
5. SONUÇ ve ÖNERİLER Sonuç olarak, nonsteroid antienflamatuvar etkiye sahip PX etkin maddesinin
istenmeyen yan etkilerine karşı, en önemlisi de gastrointestinal sisteme olan yan
etkisine karşı bukal tablet kullanımının ideal bir yaklaşım olduğu düşünülmektedir.
Bukal uygulama yolunun, dolayısıyla bukal tablet kullanımının karaciğer ilk geçiş
etkisine maruz kalan ilaçlar için kullanımı kolay ve ekonomik olduğu, bu
uygulamanın hastaların günlük aktivitelerinin sürekliliğine bir engel olmadığı da
bilinmektedir. Ancak, bukal tabletlerin in vivo çalışmalarda bireylerarası
değişkenlik gösterebileceği unutulmamalıdır.
Çalışmalarımızda bukal tablet formülasyonlarında kullandığımız kitozanın,
hem hidrofilik ve hem de hidrofobik etkin maddeler için çözünme hızını artırıcı,
ucuz, düşük toksisiteye sahip, biyouyumlu, polisakkarit yapıda doğal bir biyoadezif
polimer olması önemlidir. Ayrıca geçiş çalışmaları bize kitozanın, HPMC’dan daha
çok etkin madde geçişini artırdığını göstermektedir. PX’ın yarılanma ömrünün uzun
olması nedeniyle, istenmeyen yan etkilere karşı bukal yolun seçimi ve kullanımı
yerinde bir karar olarak düşünülmektedir.
Bukal tablet formülasyonlarının hazırlanmasında HPMC’un farklı viskozitedeki
formlarının da kullanılabileceği düşünülmektedir. Ayrıca bukal tablet
formülasyonlarında uzun süreli stabilite çalışmalarının da sürdürülerek tedavide
güvenle ve etkin bir şekilde kullanılabileceği değerlendirilmektedir.
98
ÖZET Piroksikam Etkin Maddesi İçeren Mukoadezif Bukal Tabletlerde Ön Formülasyon Çalışmaları ve In Vivo Değerlendirilmesi Etkin maddelerin sistemik etkiyle bukal yoldan verilişinde; hızlı absorbsiyon, karaciğer ilk geçiş etkisinin ortadan kaldırılarak yüksek biyoyararlanım elde edilmesiyle uygulanması kolay ve ekonomiktir. Piroksikam (PX), romatizmal hastalıklarda kullanılan bir etkin madde olup günde tek doz alınması yeterlidir. Bu araştırmada; biyoadezyonu sağlayan kitozan ile hidroksipropilmetilselüloz (HPMC) polimerleri kullanılmıştır. Çalışmalarımızda; günlük kullanımı 20 mg olan PX etkin maddesinin farklı oranlardaki (% 9-39) polimerlerle 8 mm lik zımba kullanılarak doğrudan basımla hazırlanan bukal tabletlerde in vitro, ex vivo, in vivo deneylerle ön stabilite çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Çözünme hızı çalışmaları palet yöntemiyle (USP düzenek II) yapılmıştır. Çözünme hızı deneylerinde 5 saat sonunda % 39 HPMC içeren bukal tabletten (F2) PX’ın çözünme hızının düşük (% 46,41 ± 3,72), eşit oranda kitozan ve HPMC (% 19,5) içeren (F5) bukal tabletten ise PX’ın çözünme hızının yüksek (% 94,94 ± 6,01) olduğu görülmüştür. %39 kitozan içeren bukal tabletten (F1) PX’ın çözünme hızının yine yüksek (% 98,89 ± 5,55) olduğu görülmüştür. Geçiş çalışmaları, yatay Franz difüzyon hücresinde gerçekleştirilmiştir. 4. saat sonunda zardan geçen etkin madde miktarının % 3,34 ile en fazla F5 formülüne ait olduğu görülmüştür.
Ex vivo deneyler taze kesilmiş sığır bukal mukoza doku örnekleriyle gerçekleştirilmiştir. Kopma anındaki uzamanın en yüksek (6,97 mm), kopma anındaki kuvvetin en düşük (0,33 N), yani biyoadezif özelliğinin yüksek olduğu tabletin F5 kodlu bukal tablet olduğu görülmüştür. In vitro ve Ex vivo deneyler sonrasında bulunan veriler doğrultusunda anlamlı sonuçlar veren bukal tablet (F5) ile oral tabletin karşılaştırılması 8 gönüllü erkek denek üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bukal ve oral tabletlere ait AUC 0→tmax ve Cmax değerleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0.05). Ön stabilite çalışmaları 40 ± 2° C ve % 75 ± 5 bağıl nem koşullarında gerçekleştirilmiş, 1., 2. ve 3. aylara ait veriler değerlendirilmiştir. Sonuçta; bukal tabletlerin kullanılan polimerler sayesinde, özellikle de kitozanın; düşük toksisiteye sahip, biyouyumlu, doğal ve ekonomik olması gibi avantajlarının bulunması, kitozanın biyoadezif özelliğinin HPMC’ den fazla olması, sürekli salım şekillerinin oluşturulabileceği, ayrıca sistemik etki için diğer uygulama yollarına göre bukal yolun kolay ve ekonomik olduğu görülmüştür. Anahtar Sözcükler: Bukal tablet, hidroksipropilmetilselüloz, kitozan, mukoadezyon, piroksikam.
99
SUMMARY Preformulation Studies on Mucoadhesive Buccal Tablets of Piroxicam and In Vivo Evaluation The buccal for drug administration has been associated with numerous advantages including rapid absorption, avoidance of hepatic ‘first-pass’ effect, high bioavailability easy application and economic considerations. Piroxicam (PX) is used for the treatment of rheumatic diseases, and offers the convenience of once daily administration. Hydroxypropylmethyl cellulose (HPMC) and chitosan were used in combination to establish bioadhesive property of tablets. The tablets, 8 mm diameter, were prepared by direct compression with single flat faced punch. Piroxicam of daily dosage of 20 mg at different proportions (9-39%) and polymers the prepared tablets were investigated with in vitro, ex vivo and in vivo experiments and preliminary stability testing studies. Dissolution studies were conducted in a USP Apparatus II (paddle method). Dissolution of PX in high concentration of HPMC (F2-39 %) was slower (46.41 ± 3.72 %) compared to the tablets containing HPMC and chitosan with equal amount (F5-19.5 %) (p < 0.05) at the end of 5 hours. Also the formulation containing high content of chitosan (39 %; F1) presented high dissolution of PX (98,89 ± 5,55 %). Permeation studies were carried out with horizontal Franz type diffusion cells. At the end of 4 hours F5 coded formulation gave the maximum drug release and steady state flux values as 3,34 % and 0,201 mg / cm2.hours respectively. Ex vivo studies were carried out with on freshly excised cattle buccal mucosa. F5 coded formulation exhibited minumum force (0,33 N) with maximum stretching (6,97 mm) at the detachment point compared to other formulations, accordingly the highest bioadhesiveness. After the in vitro and ex vivo experiments F5 coded formulation was selected as an ideal formulation according to its dissolution, permeation and bioadhesive properties. In vivo experiments were carried out on 8 male volunteer and buccal and oral administration of PX was evaluated. The AUC 0→tmax and Cmax values of oral tablet was found significantly higher (p<0,05) than buccal ones. Stability studies were carried out under the conditions of 40 ± 2 °C and 75 ± 5 % relative humidity. Evaluations were made at the end of 1, 2 and 3 months. In conclusion buccal drug administration is easy and economic and can be considered as an alternative to systemic drug delivery. Chitosan with its excellent properties such as low toxic potential, biocompatibility, natural structure, economic cost and better bioadhesive property than HPMC is an ideal polymer and can be used for developing extended release buccal tablets. Key words: Buccal tablet, hydroxypropylmethylcellulose, chitosan, mucoadhesion, piroxicam.
100
KAYNAKLAR ACARTÜRK, F., (1989). Preparation of a prolonged-release tablet formulation of diclofenac
sodium. Pharmazie. 44: 547-549. AHUJA, A., KHAR, R. K., ALI, J., (1997). Mucoadhesive Drug Delivery Systems. Drug
Development and Industrial Pharmacy. 23(5): 489-515. AHUJA, A., KHAR, R. K., CHAUDHRY, R., (1998). Evaluation of buccoadhesive
metronidazole tablets: microbiological response. Pharmazie. 53(4): 264-267. AĞABEYOĞLU, İ.., (2007). Biyofarmasötik. Modern Farmasötik Teknoloji, Ankara: Türk
Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi Yayını, s.: 407-457. AIEDEH, K.M., KHATIB, H.A., TAHA, M.O., AL-ZOUBI, N., (2005). Application of
novel chitosan derivatives in dissolution enhancement of a poorly water soluble drug. Pharmazie. 61(4): 306-311.
AKBARI, J., NOKHODCHI, A., FARID, D., ADRANGUI, M., SIAHI-SHADBAD, M. R.,
SAEEDI, M., (2004). Development and evaluation of buccoadhesive propranolol hydrochloride tablet formulations: effect of fillers. IL Farmaco. 59:155-161.
AKBUĞA,J., (1993). The effect of the physicochemical properties of a drug on its release
from chitosonium malate matrix tablets. Int.J. Pharm.100(1-3):257-261. ALI, J., KHAR, R. K., AHUJA, A., (1998). Formulation and characterisation of a
buccoadhesive erodible tablet for the treatment of oral lesions. Pharmazie. 53(5): 329-334.
ALUR,H.H.,INDIRANPATHER,S.,MITRA,A.K.,JOHNSTON,T.P.,(1999).Transmucosal
sustained-delivery of chlorpheniramine maleate in rabbits using a novel, natural mucoadhesive gum as an excipient in buccal tablets. Int.J.Pharm.188:1-10.
ANDRES, R., MERKLE, H. P., (1989). Evaluation of laminated muco-adhesive patches for
buccal drug delivery. Int. J. of Pharmaceutics. 49: 231-240. AZARMI, S., ROA, W., LÖBENBERG, R., (2007). Current perspectives in dissolution
testing of conventional and novel dosage forms. Int. J. of Pharmaceutics. 328: 12-21.
BARBER, T.A. (1993). Pharmaceutical particulate matter analysis and control. Interpharm
Press Buffalo Grove.
BERNKOP-SCHNÜRCH, A., STEININIGER, S., (2000). Synthesis and characterisation of
mucoadhesive thiolated polymers. Int. J. of Pharmaceutics. 194: 239-247. BERNKOP-SCHNÜRCH, A., HORNOF, M., GUGGI, D., (2004). Thiolated chitosans.
European J. of Pharmaceutics and Biopharrmaceutics. 57: 9-17.
101
BORCHARD, G., LUEBEN, H. L., DE BOER, A. G., VERHOEF, J. C., LEHR, C. M., JUNGINGER, H. E., (1996). The potential of mucoadhesive polymers in enhancing intestinal peptide drug absorption. III: Effects of chitosan-glutamate and carbomer on epithelial tight junctions in vitro. J. Of Control. Release. 39: 131-138.
British Pharmacopoeia (2000). Volume I. London: The Stationery Office, p: 1238-1241.
BRUSCHI, M. L., DE FREITAS, O., (2005). Oral bioadhesive drug delivery systems. Drug
Development and Industrial Pharmacy. 31: 293-310. CAMPOS-ALDRETE, M.E., VILLAFUERTE-ROBLES, L., (1997). Influence of the
viscosity grade and the particle size of HPMC on metronidazole release from matrix tablets. European J. of Pharmaceutics and Biopharrmaceutics. 43: 173-178.
CARRENO-GOMEZ, B., DUNCAN, R., (1997). Evaluation of the biological properties of
soluble chitosan and chitosan microspheres. Int. J. of Pharmaceutics. 148: 231-240. CHEONG, H-A., CHOI, H-K., (2003). Effect of ethanolamine salts and enhancers on the
percutaneous absorption of piroxicam from a pressure sensitive adhesive matrix. European J. of Pharmaceutical Sciences. 18: 149-153.
CHOI,H.G.,JUNG,J.H.,YONG,C.S.,RHEE,C.D.,LEE,M.K.,HAN,J.H.,PARK,K.M.,KİM,C.
K., (2000). Formulation and in vivo evaluation of omeprazole buccal adhesive tablet. J. Control. Release.68:405-412.
CHOI, H. G., KIM, C. K., (2000). Development of omeprazole buccal adhesive tablets with
stability enhancement in human saliva. J. Of Control. Release. 68(3): 397-404. Clarke’s Isolation and Identification of Drugs 2 th Ed. The Pharmaceutical Pres, London,
1986. Clinical Pharmacology 25 th Ed. Bailliere Tindall, England, 1984. CORVI MORA, P., CIRRI, M., MURA, P., (2006). Differential scanning calorimetry as a
screening technique in compatibility studies of DHEA extended release formulations. J. Of pharmaceutical and Biomedical Analysis. 42(1): 3-10.
ÇAPAN, Y., (2002). Mukozaya yapışan sistemler. Kontrollü Salım Sistemleri, Ed.:
GÜRSOY, A.Z., İstanbul: Kontrollü Salım Sistemleri Derneği Yayını No:1, s.: 177-196.
DEĞİM, T., (2007). Deriden emilim ve deriye uygulanan yarı katı preparatlar. Modern
Farmasötik Teknoloji, Ankara: Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi Yayını, s.: 337-364.
DESAI, K. G. H., KUMAR, T. M. P., (2004). Preparation and evaluation of a novel buccal
adhesive system. AAPS PharmSciTech. 5(3): 35. DODANE, V., KHAN, M. A., MERWIN, J. R., (1999). Effect of chitosan on epithelial
permeability and structure. Int. J. of Pharmaceutics. 182: 21-32. DORTUNÇ, B., (2002). Oral sistemler. Kontrollü Salım Sistemleri, Ed.: GÜRSOY, A.Z.,
İstanbul: Kontrollü Salım Sistemleri Derneği Yayını No:1, s.: 151- 175.
102
DORTUNÇ, B., ÖZER, L., UYANIK, N., (1998). Development and in vitro evaluation of a buccoadhesive pindolol tablet formulation. Drug Development and Industrial Pharmacy. 24(3): 281-288.
DUCHENE, D., PONCHEL, G., (1997). Bioadhesion of solid oral dosage forms, why and
how?. European J. of Pharmaceutics and Biopharrmaceutics. 44: 15-23. ERDEN,N., ÇELEBİ,N.,(1990). Kitin ve Kitozanın Farmasötik Teknolojideki Uygulanışı. J.
Pharm. Sci.15:277-287.
ERGENÇ, N., GÜRSOY, A., ATEŞ, Ö. (1984). İlaçların Tanınması ve Kantitatif Tayini. İstanbul:Oğul matbaacılık.
European Pharmacopoeia, 4th Edition. (2002). p: 1771-1773. Council of Europe, 67075
Strasbourg Cedex, France-2002. European Pharmacopoeia, 5th Edition. (2005). p: 234-235. Council of Europe, 67075
Strasbourg Cedex, France-2001. FABREGAS, J. L., GARCIA, N., (1995). ‘In vitro’ studies on buccoadhesive tablet
formulations of hydrocortisone hemisuccinate. Drug Development and Industrial Pharmacy. 21(14): 1689-1696.
GANDHI, R. B., ROBINSON, J. R., (1994). Oral cavity as a site for bioadhesive drug
delivery. Adv. Drug Del. Rev.13(1-2): 43-74. GIANNOLA, L. I., De CARO, V., GIANDALIA, G., SIRAGUSA, M. G., TRIPODO, C.,
FLORENA, A. M., CAMPISI, G., (2007). Release of naltrexone on buccal mucosa: Permeation studies, histological aspects and matrix system design. European J. of Pharmaceutics and Biopharrmaceutics. 67: 425-433.
GIUNCHEDI, P., JULIANO, C., GAVINI, E., COSSU, M., SORRENTI, M., (2002).
Formulation and in vivo evaluation of chlorhexidine buccal tablets prepared using drug-loaded chitosan microspheres. European J. of Pharmaceutics and Biopharrmaceutics. 53: 233-239.
GRABOVAC, V., GUGGI, D., BERNKOP-SCHNÜRCH, A., (2005). Comparison of the
mucoadhesive properties of various polymers. Adv. Drug Del. Rev.57:1713-1723. Guidance for Industry Q2B Validation of Analytical Procedures: Methodology. Rockville,
1996. GURNY, R., JUNGINGER, H.E.,”Bioadhesion-Possibilities and Future Trends”
KELLAWAY, I.W., CARDİFF, G.B.,”In Vitro Test Methods for The Measurement of Mucoadhesion”86-92(1990a).
GURNY, R., JUNGINGER, H.E.,”Bioadhesion-Possibilities and Future Trends” WILSON, C. G., GB-NOTTINGHAM, ‘’ In Vivo Testing of Bioadhesion’’93-105(1990b).
Handbook of Pharmaceutical Excipients Washington, 2006.
103
HARRIS, D., ROBINSON, J. R., (1992). Drug delivery via the mucous membranes of the oral cavity. J. of Pharmaceutical Sciences. 81(1): 1-10.
H. Ü. Ecz. Fak. Farmasötik Teknoloji Ab.D. (2005-2006). Erişim:
www.farma.hacettepe.edu.tr/akademik/teknoloji/ECF_437.pdf. HENRIKSEN, I., GREEN, K. L., SMART, J. D., SMISTAD, G., KARLSEN, J., (1996).
Bioadhesion of hydrated chitosans: an in vitro and in vivo study. Int. J. of Pharmaceutics. 145: 231-240.
HINCAL, A.A., MEMİŞOĞLU-BİLENSOY, E., (2004). Ön formülasyon ve ürün
geliştirme. Farmasötik Teknoloji, Ed.: GÜRSOY, A.Z., İstanbul: Kontrollü Salım Sistemleri Derneği Yayını No:2, s.: 435-453.
ILLUM, L., (1998). Chitosan and its use as a pharmaceutical excipient. Pharmaceutical
Research. 15(9): 1326-1331. ILLUM, L., WATTS, P., FISHER, A.N., HINCHCLIFFE, M., NORBURY, H., JABBAL-
GILL., I., NANKERVIS, R., DAVIS, S. S., (2002). Intranasal Delivery of Morphine. The J. Pharm.Exp.Ther.301(1):391-400.
İKİNCİ,G., ŞENEL,S., TOKGÖZOĞLU, L., WILSON, G., ŞUMNU, M., (2006).
Development and in vitro/in vivo evaluations of bioadhesive buccal tablets for nicotine replacement therapy. Pharmazie 61: 203-207.
İKİNCİ,G., ŞENEL,S., WILSON,C.G., ŞUMNU,M., (2004). Development of a buccal
bioadhesive nicotine tablet formulation for smoking cessation. Int.J.Pharm.277:173-178.
JADHAV, B. K., KHANDELWAL, K. R., KETKAR, A. R., PISAL, S. S., (2004). Formulation and evaluation of mucoadhesive tablets containing eugenol for the treatment of periodontal diseases. Drug Development and Industrial Pharmacy. 30(2): 195-203.
JAIN, A. C., AUNGST, B. J., ADEYEYE, M. C., (2002). Development and in vivo
evaluation of buccal tablets prepared using danazol-sulfobutylether 7 ß- cylodextrin (SBE 7) complexes. J. of Pharmaceutical Sciences. 91(7): 1659-1668.
JENQUIN, M.R., MCGINITY, J.W. (1994). Characterization of acrylic resin matrix films
and mechanisms of drug-polymer interactions. Int. J. Pharm., 101: 23-34.
JUG,M.,LACAN,M.B.,(2004). Influence of hydroxypropyl- ß- cyclodextrin complexation on
piroxicam release from buccoadhesive tablets. Eur.J.Pharm.Sci.21:251-260. KAFEDJIISKI, K., FÖGER, F., WERLE, M., BERNKOP-SCHNÜRCH, A., (2005).
Synthesis and in vitro evaluation of a novel chitosan-glutathione conjugate. Pharmaceutical Research. 22(9): 1480-1488.
KARAVAS, E., GEORGARAKIS, E., BIKIARIS, D., (2006). Application of PVP/HPMC
miscible blends with enhanced mucoadhesive properties for adjusting drug release in predictable pulsatile chronotherapeutics. Eur. J. Pharm. Biopharm. 64(1): 115-126.
104
KAYAALP, S.O., (1998). Non-steroidal antienflamatuvar ilaçlar. Rasyonel Tedavi Yönünden Tıbbi Farmakoloji, Bölüm: 66, 8. Baskı, 2.Cilt. Ankara: Hacettepe-Taş Kitabevi, s.: 1026-1033.
KEPSUTLU,A.R.,SAVAŞER,A.,ÖZKAN,Y.,DİKMEN,N.,IŞIMER,A., (1999). Evaluation of chitosan used as an excipient in tablet formulations. Acta Pol. Pharm.-
Drug Research.56(3):227-235. KNAPCZYK,J., (1992). Antimycotic buccal and vaginal tablets with chitosan.
Int.J.Pharm.88:9-14. KNAPCZYK,J., MACURA, A.B., PAWLIK, B., (1992). Simple tests demonstrating the
antimycotik effect of chitosan.Int.J.Pharm.80:33-38. KNAPCZYK,J., (1993a). Chitosan hydrogel as a base for semisolid drug forms.
Int.J.Pharm.93(1-3):233-237. KNAPCZYK,J., (1993b). Excipient ability of chitosan for direct tableting. Int.J.Pharm.89:1-
7. LEE, J. W., PARK, J. H., ROBINSON, J. R., (2000). Bioadhesive-based dosage forms: The
next generation. J. of Pharmaceutical Sciences. 89(7): 850-866. LEHRA,C.M.,BOUWSTRAA,J.A.,SCHACHTB,E.H.,JUNGINGERA,H.E., (1992). In vitro evaluation of mucoadhesive properties of chitosan and some other natural
polymers.Int.J.Pharm.78(1-3):43-48.
LIN, S.Y., CHENG, C.L., PERNG, R.I. (1996). Solid state interaction studies between drugs and polymers: Piroxicam- Eudragit E, RL or S resins. Eur. J. Pharm. Biopharm.42 (1):62-66.
LLABOT, J. M., MANZO, R. H., ALLEMANDI, D. A., (2002). Double- layered
mucoadhesive tablets containing nystatin. AAPS PharmSciTech. 3(3): 22. MAHAGUNA, V., TALBERT, R. L., PETERS, J. I., ADAMS, S., REYNOLDS, T. D.,
LAM, F. Y. W., WIILIAMS III, R. O., (2003). Influence of hydroxypropyl methylcellulose polymer on in vitro and in vivo performance of controlled release tablets containing alprazolam. European J. of Pharmaceutics and Biopharrmaceutics. 56: 461-468.
MAKHIJA, S. N., VAVIA, P. R., (2002). Once daily sustained release tablets of venlafaxine,
a novel antidepressant. European J. of Pharmaceutics and Biopharrmaceutics. 54: 9-15.
MALAMATARIS, S., KARIDAS, T., GODAS, P., (1994). Effect of particle size and sorbed
moisture on the compression behaviour of some hydroxypropyl methylcellulose (HPMC) polymers.Int.J.Pharm.103(3):205-215.
Martindale The Extra Pharmacopeia 34 th Ed. The Pharmaceutical Press London, 2005.
105
MARTINELLO, T., KANEKO, T. M., VELASCO, M. V. R., TAQUEDA, M. E. S., CONSIGLIERI, V. O., (2006). Optimization of poorly compactable drug tablets manufactured by direct compression using the mixture experimental design. Int. J. of Pharmaceutics. 322: 87-95.
MINGHETTI, P., COLOMBO, A., MONTANARI, L., GAETA, G. M., GOMBOS, F.,
(1998). Buccoadhesive slow-release tablets of acitretin: design and ‘in vivo’ evaluation. Int. J. of Pharmaceutics. 169: 195-202.
MIYAZAKI, S., NAKAYAMA, A., ODA, M., TAKADA, M., ATTWOOD, D., (1995).
Drug release from oral mucosal adhesive tablets of chitosan and sodium alginate. Int.J.Pharm.118:257-263.
MIYAZAKI, S., KAWASAKI, T., NAKAMURA, T., IWATSU, M., HAYASHI, T., HOU,
W.-M., ATTWOOD, D., (2000). Oral mucosalbioadhesive tablets of pectin and HPMC: in vitro and in vivo evaluation. Int. J. of Pharmaceutics. 204: 127-132.
MOHAMMED, F. A., KHEDR, H., (2003). Preparation and in vitro/in vivo evaluation of the
buccal bioadhesive properties of slow-release tablets containing miconazole nitrate. Drug Development and Industrial Pharmacy. 29(3): 321-337.
MUNASUR, A. P., PILLAY, V., CHETTY, D. J., GOVENDER, T., (2006). Statistical
optimisation of the mucoadhesivity and characterisation of multipolymeric propranolol matrices for buccal therapy. . Int. J. of Pharmaceutics. 323: 43-51.
NAFEE, N. A., ISMAIL, F. A., BORAIE, N. A., MORTADA, L. M., (2004a).
Mucoadhesive delivery systems. I. Evaluation of mucoadhesive polymers for buccal tablet formulation. Drug Development and Industrial Pharmacy. 30: 985-993.
NAFEE, N. A., ISMAIL, F. A., BORAIE, N. A., MORTADA, L. M., (2004b).
Mucoadhesive delivery Systems. II. Formulation and in-vitro/in-vivo evaluation of buccal mucoadhesive tablets containing water-soluble drugs. Drug Development and Industrial Pharmacy. 30: 995-1004.
OMMATY, R., (2007). Vademecum Modern İlaç Rehberi, 30. Baskı. Ankara: Pelikan Tıp ve
Teknik Kitapçılık Ltd. Şti. OWENS, T. S., DANSEREAU, R. J., SAKR, A., (2005). Development and evaluation of
extended release biodhesive sodium fluoride tablets. Int. J. of Pharmaceutics. 288: 109-122.
ÖNER, L., (2004). Farmakokinetik. Farmasötik Teknoloji, Ed.: GÜRSOY, A.Z., İstanbul:
Kontrollü Salım Sistemleri Derneği Yayını No:2, s.: 185-199. ÖZALP, B., ÖZALP, K., (2003). Verapamil hidroklorür içeren kontrollü salım yapan
bukoadheziv tablet formülasyonlarının in vivo incelenmesi.Fırat Tıp Dergisi.8(1):7-12.
PAPADIMITRIOU, E., BUCKTON, G., EFENTAKIS, M., (1993). Probing the mechanisms
of swelling of hydroxypropylmethylcellulose matrices. Int.J.Pharm.98(1-3):57-62.
106
PARK, C. R., MUNDAY, D. L., (2002). Development and evaluation of a biphasic buccal adhesive tablet for nicotine replacement therapy. Int. J. of Pharmaceutics. 237: 215-226.
PARODI, B., RUSSO, E., GATTI, P., CAFAGGI, S., BIGNARDI, G., (1999). Development
and in vitro evaluation of buccoadhesive tablets using a new model substrate for bioadhesion measures: The eggshell membrane. Drug Development and Industrial Pharmacy. 25(3): 289-295.
PATEL, V. M., PRAJAPATI, B. G., PATEL, M., (2007). Design and characterization of
chitosan-containing mucoadhesive buccal patches of propranolol hydrochloride. Acta Pharm. 57: 61-72.
PERIOLI, L., AMBROGI, V., RUBINI, D., GIOVAGNOLI, S., (2004). Novel
mucoadhesive buccal formulation containing metronidazole for the treatment of periodontal disease.J.Control.Release. 95: 521-533.
Pharmaceutical Dosage Forms: Tablets, Second Ed., (1) Marcel Dekker, Inc. New York,
1989. Pharmacology 2 th Ed. Lippincott Raven&Co., Philadelphia, 1997. Physicians’ Desk Reference 57 th Ed. Thomson PDR, New Jersey, 2003. PILLIA, O., PANCHAGNULA, R. (2001). Polymers in drug delivery. Current
Opinion in Chemical Biology, 5: 447-451. RAMBALI, B., BAERT, L., JANS, E., MASSART, D.L., (2001). Influence of the roll
compactor parameter settings and the compression pressure on the buccal bio-adhesive tablet properties.Int.J.Pharm. 220:129-140.
RASETTI-ESCARGUEIL,C., GRANGE,V., (2005). Pharmacokinetic profiles of two tablet
formulations of piroxicam.Int.J.Pharm. 295:129-134. RATHBONE, M. J., DRUMMOND, B. K., TUCKER, I. G., (1994). The oral cavity as a
site for systemic drug delivery. Adv.Drug Del.Rev. 13(1-2): 1-22. REMUNAN-LOPEZ, C., PORTERO, A., VILA-JATO, J.L., ALONSO, M.J., (1998).
Design and evaluation of chitosan/ethylcellulose mucoadhesive bilayered devices for buccal drug delivery. J.Control.Release.55:143-152.
SALAMAT-MILLER, N., CHITTCHANG, M., JOHNSTON, T.P., (2005).The use of
mucoadhesive polymers in buccal drug delivery.Adv.Drug Del.Rev. 57:1666-1691. SAVAŞER, A. (1999). Diklofenak Sodyum İçeren Sürekli Etkili Tablet Formülasyonlarının Geliştirilmesi, In vitro Değerlendirilmesi ve Biyoeşdeğerliliği. Doktora Tezi. Gülhane Askeri Tıp Akademisi / Ankara.
SAVAŞER, A., KARATAŞ, A., ÖZKAN, Y., YÜKSEL, N., ÖZKAN, S., BAYKARA, T.,
(2004). Validated LC determination of the piroxicam-ß-cyclodextrin inclusion complex in tablets and in human plasma. Chromatographia. 59: 555-560.
107
SAVAŞER, A., ÖZKAN, Y., IŞIMER, A., (2005). Preparation and in vitro evaluation of sustained release tablet formulations of diclofenac sodium. Il Farmaco.60:171-177.
SHESKEY, P.J., CABELKA, T. D., ROBB, R. T., BOYCE, B. M., (1994). Use of roller
compaction in the preparation of controlled-release hydrophilic matrix tablets containing methylcellulose and hydroxypropyl methylcellulose polymers. Pharmaceutical Technology. 1-11.
SHIN, S.C., KIM, J.Y., (2000).Enhanced permeation of triamcinolone acetonide through the
buccal mucosa. Eur.J.Pharm.and Biopharm.50:217-220. SIEPMANN, J., PEPPAS, N. A., (2001). Modeling of drug release from delivery systems
based on hydroxypropyl methylcellulose (HPMC). Advanced Drug Delivery Reviews. 48: 139-157.
SIGURDSSON, H. H., LOFTSSON, T., LEHR, C. M., (2006). Assessment of mucoadhesion
by a resonant mirror biosensor. Int. J. of Pharmaceutics. Erişim: http://www.sciencedirect.com Erişim Tarihi: 26.01.2007.
SMART, J.D., (2005).The basics and underlying mechanisms of mucoadhesion. Adv.Drug
Del.Rev. 57:1556-1568. SNYMAN, D., GOVENDER, T., KOTZE, A. F., (2003). Low molecular weight quaternised
chitosan (I): synthesis and characterisation. Pharmazie. 58: 705-708. SNYMAN, D., HAMMAN, J. H., KOTZE, A. F., (2003). Evaluation of the mucoadhesive
properties of N- trimethyl chitosan chloride. Drug Development and Industrial Pharmacy. 29(1): 61-69.
SUDHAKAR, Y., KUOTSU, K., BANDYOPADHYAY, A. K., (2006). Buccal bioadhesive
drug delivery - A promising option for orally less efficient drugs. J. Of Control. Release. 114: 15-40.
ŞENEL, S., CAPAN, Y., SARGON, M. F., GİRAY, C. B., HINCAL, A. A., (1998).
Histological and biodhesion studies on buccal bioadhesive tablets containing a penetration enhancer sodium glycodeoxycholate. Int. J. of Pharmaceutics. 170: 239-245.
ŞENEL, S., HINCAL, A. A., (2001). Drug permeation enhancement via buccal route:
possibilities and limitations. J. Of Control. Release. 72: 133-144. TAŞ, Ç. (2004). Nazal Uygulanan Model Bir Ön Formülasyonun Geliştirilmesi In vitro-In
Vivo Değerlendirilmesi. Doktora Tezi. Gülhane Askeri Tıp Akademisi / Ankara. TAŞ, Ç., ÖZKAN, Y., SAVAŞER, A., BAYKARA, T., (2003). In Vitro Release Studies of
Chlorpheniramine Maleate Gels Prepared by Different Cellulose Derivatives. II Farmaco. 58: 605-611.
TAYLAN, B., CAPAN, Y., GÜVEN, O., KES, S., HINCAL, A. A., (1996). Desing and
evaluation of sustained-release and buccal adhesive propranolol hydrochloride tablets. J. Of Control. Release.38: 11-20.
T.C. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, Tebliğ, 1995.
108
THANOU, M., VERHOEF, J. C., JUNGİNGER, H. E., (2001). Oral drug absorption enhancement by chitosan and its derivatives. Advanced Drug Delivery Reviews. 52: 117-126.
The Merck Index 13 th Ed.Merck&Co., Inc.New Jersey, 2001. The United States Pharmacopeia (28). (2005). The united States Pharmacopeial Convention,
Inc. Rockville, M.D., p.: 1569. TSUTSUMI, K., OBATA, Y., NAGAI, T., LOFTSSON, T., TAKAYAMA, K., (2002).
Buccal absorption of ergotamine tartrate using the biodhesive tablet system in guinea-pigs. Int. J. of Pharmaceutics. 238(1-2): 161-170.
Türk Farmakopesi-I (Avrupa Farmakopesi Adaptasyonu), 2004. TÜRKOĞLU, M., (2004). Tabletler. Farmasötik Teknoloji, Ed.: GÜRSOY, A.Z., İstanbul:
Kontrollü Salım Sistemleri Derneği Yayını No:2, s.: 349-362. UGWOKE, M. I., VERBEKE, N., KINGET, R., (2001). The Biopharmaceutical Aspects of
Nasal Mucoadhesive Drug Delivery. J. Pharm. Pharmacol. 53: 3-22. VAN DER MERWE, S. M., VERHOEF, J. C., VERHEIJDEN, J.H.M., KOTZE, A. F.,
JUNGINGER,H. E., (2004). Trimethylated chitosan as polymeric absorption enhancer for improved peroral delivery of peptide drugs. European J. of Pharmaceutics and Biopharmaceutics. 58: 225-235.
VARSHOSAZ, J., DEHGHAN, Z., (2002). Development and characterization of
buccoadhesive nifedipine tablets. European J. of Pharmaceutics and Biopharrmaceutics. 54: 135-141.
VATSARAJ, N., ZIA, H., NEEDHAM, T., (2002). Formulation and optimization of a
sustained-release tablet of ketorolac tromethamine. Drug Delivery. 9: 153-159. VENTER, J. P., KOTZE, A. F., AUZELY-VELTY, R., RINAUDO, M., (2006). Synthesis
and evaluation of the mucoadhesivity of a CD- chitosan derivative. Int. J. of Pharmaceutics. 313: 36-42.
VIVIEN-CASTIONI, N., GURNY, R., BAEHNI, P., KALTSATOS, V., (2000). Salivary
fluoride concentrations following applications of bioadhesive tablets and mouthrinses. European J. of Pharmaceutics and Biopharmaceutics. 49: 27-33.
VOORPOELS, J., REMON, J.-P., EECHAUTE, DE SY, W., (1996). Buccal absorption of
testosterone and its esters using a bioadhesive tablet in dogs. Pharmaceutical Research. 13(8): 1228-1232.
VRECER,F., SRCIC,S., SMID-KORBAR,J.,(1991).Investigation of piroxicam
polymorphism. Int.J.Pharm. 68(1-3):35-41. VRECER, F., VRBINC, M., MEDEN, A., (2003). Characterization of piroxicam crystal
modifications. Int. J. of Pharmaceutics. 256: 3-15. WONG, C. F., YUEN, K. H., PEH, K. K., (1999). An in-vitro method for buccal adhesion
studies: importance of instrument variables. Int. J. of Pharmaceutics. 180: 47-57.
109
YÜKSEL, A. (1992). Değişik Sıvağlardan Diklofenak Sodyumun Salımının ve In Vivo Perkütan Absorpsiyonunun İncelenmesi. Doktora Tezi. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
YÜKSEL, N., DİNÇER, T., BAYKARA, T. (1996). Interaction between nicardipine
hydrochloride and polymeric microspheres for a controlled release systems. Int. J. Pharm., 140: 145-154.
YÜKSEL,N., KARATAŞ,A., ÖZKAN,Y.,SAVAŞER,A.,ÖZKAN,S.,BAYKARA,T., (2003).Enhanced bioavailability of piroxicam using Gelucire 44/14 and Labrasol: in
vitro and in vivo evaluation. Eur.J.Pharm.and Biopharm.56:453-459. ZAMBITO, Y., UCELLO-BARRETTA, G., ZAINO, C., BALZANO, F., DI COLO, G.,
(2006). Novel transmucosal absorption enhancers obtained by aminoalkylation of chitosan. European J. of Pharmaceutical Sciences. 29: 460-469.
110
ÖZGEÇMİŞ I- Bireysel Bilgiler Adı: Ali Rıza Soyadı: KEPSUTLU Doğum yeri ve tarihi: BALIKESİR, 23.07.1960 Uyruğu: T.C. Medeni durumu: Evli, 1 Erkek çocuk sahibi Adres: Oğuzlar Mahallesi 61. Sokak No: 8/4 Yüzüncüyıl / ANKARA Telefon: 0312 2870498 – 0532 3252772 II- Eğitimi ŞUBAT/2003 - 2008 Ankara Üniversitesi / ANKARA Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Teknoloji Ab.D.’ nda Doktora yapmaktayım. 1995 – 1997 G.A.T.A. / ANKARA Eczacılık Bilimleri Merkezi, Farmasötik Teknoloji Ab.D.’ nda Yüksek Lisans yaptım. 1978 – ŞUBAT/1983 Ankara Üniversitesi / ANKARA Eczacılık Fakültesinden mezun oldum. III- Mesleki Deneyimi TSK. lerinin çeşitli birlik ve kurumlarında Shh. Dp. K.lığı, 100 ve 600 Yataklı Asker Hst. Baş Ecz. lığı, Sağ. Tük. Mlz. Ynt. Ş. Md. lüğü görevlerinde bulundum. IV- Üye Olduğu Bilimsel Kuruluşlar Farmasötik Teknoloji Araştırmacıları Derneği (TÜFTAD) V- Bilimsel İlgi Alanları KEPSUTLU, A.R., SAVAŞER,A., ÖZKAN,Y., DİKMEN,N., IŞIMER,A., (1999). Evaluation of Chitosan Used as an Excipient in Tablet Formulations. Acta Pol.Pharm.DrugResearch. 56(3): 227-235. KEPSUTLU, A.R., SAVAŞER,A., ÖZKAN,Y., DİKMEN,N., IŞIMER,A., Evaluation of Chitosan Usage as an Excipient in Pharmaceutical Formulations (Poster). 5. Balkan Askeri Tıp Kongresi, Ankara, 25-28 Eylül 2000. VI- Diğer Bilgiler 3. Uluslararası Kozmetoloji Kongresi, ESKİŞEHİR, 1997.
Farmasötik Teknologlar Sempozyumu, ANKARA, 2007.