osmanlıda fotoğrafçılık

6
T.C. SAMSUN ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TARİH BÖLÜMÜ Osmanlı Devleti’nde Fotoğrafçılık TÜRK KÜLTÜR ve MEDENİYET TARİHİ ARAŞTIRMA ÖDEVİ Öğretim Görevlisi: Prof. Dr. İbrahim TELLİOĞLU Hazırlayan: Mustafa CÜCE Numarası: 10020372

Upload: mustafa-cce

Post on 07-Dec-2014

50 views

Category:

Documents


2 download

TRANSCRIPT

Page 1: Osmanlıda Fotoğrafçılık

T.C.SAMSUN ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ

FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİTARİH BÖLÜMÜ

Osmanlı Devleti’nde Fotoğrafçılık

TÜRK KÜLTÜR ve MEDENİYET TARİHİ ARAŞTIRMA ÖDEVİ

Öğretim Görevlisi: Prof. Dr. İbrahim TELLİOĞLU

Hazırlayan: Mustafa CÜCE

Numarası: 10020372

Nisan 2013

Page 2: Osmanlıda Fotoğrafçılık

Osmanlı’da Fotoğrafçılık 2

Osmanlı’da Fotoğrafçılık

Fotoğrafçılığın Dünyada YaygınlaşmasıFotoğraf, hiç şüphe yok ki 19. asrın en önemli buluşları arasında yer alıyor.

İnsanoğlunun görme organını taklit etme düşüncesinden yola çıkarak ortaya konan bu icat, “anı yakalama” becerisinden ötürü birçok bilim adamının ve araştırmacının işini kolaylaştırmıştı.

1826 yılında Niepce, 26 saat süren bir uğraş sonrasında, evinin penceresinden bir görüntü elde etmeyi başardı. Bu dünyadaki ilk fotografik görüntüydü. Niepce’den sonra çalışmaları Daguerre devraldı ve daguerreotype’ı yani fotoğrafı insanlığa hediye etti. Takvimler 1839 yılının 19 Ağustos gününü gösterdiğinde bu yeni icat, Fransız Bilimler Akademisi tarafından resmi olarak ilan edilmişti.

Fotoğrafçılığın Osmanlı’ya GirişiCeride-i Havadis’in 17 Temmuz 1842 tarihli nüshasında, Daguerre’in çıraklarından

Kompa’nın İstanbul’a geldiğinden, fotoğraf sanatını ücret mukabili teşhir ettiğinden ve isteyenlere öğrettiğinden bahsedilir. Bu tarih Osmanlı’ya fotoğrafın fiilen geldiği tarih olarak kabul ediliyor.1

Gezgin fotoğrafçılar döneminden sonra yerleşik fotoğrafçılar, bugünkü İstiklal Caddesi’nde yerlerini almaya başladılar. Bu stüdyolarda öncelikle dışardan gelenlerin ya da imparatorlukta görevli yabancıların fotoğrafları çekildi. Elektriğin henüz olmadığı dönemlerde bu stüdyolar, bugünkünün tam tersine, binaların çatı katlarında kuruluyordu. Gün ışığı, çatıya gerilen perdelerle özel olarak kontrol ediliyordu. Uzun poz süresi gerektiğinden, başın oynamaması için de arkaya bir düzenek yerleştiriliyor, cam negatifler de yine

gün ışığında bir gün boyu baskı haline dönüştürülüyordu.

İlk Osmanlı fotoğrafçıları genelde azınlıklar arasından çıktı. Rum asıllı Vasil Kargopulos 1850′de Pera’da ilk yerleşik stüdyoyu açan kişi oldu. Dış çekimleri başarıyla

1 Feyyaz Bodur, Fotoğrafın Tarihi, Tablet Kitabevi, İstanbul 2005 S13

Page 3: Osmanlıda Fotoğrafçılık

Osmanlı’da Fotoğrafçılık 3

gerçekleştiren Kargopulos’un asıl ünü stüdyo çekimlerindeydi. Stüdyosunda, müşterilerin kıyafetlerini değiştirip çeşitli pozlarda fotoğraf çektirebilmeleri için çok geniş bir gardırobu bulunuyordu.

Stüdyolar arasında saray erkânının fotoğrafını çekme başarısını gösterenler ünlerine ün katıyorlardı; özellikle de saray çocukları en önemli müşteriler arasındaydı.

Saray fotoğrafçıları deyince akla ilk gelen isim, Abdullah Kardeşlerdir. Ermeni Vichen, Kevork ve Hovsep kardeşler Abdullah Freres adlı stüdyolarında 1863′te çektikleri Abdülaziz fotoğrafıyla “Sultan Fotoğrafçısı” unvanını kazandılar. Bu konuma gelmelerinde sonradan Müslüman olarak Abdullah Şükrü adını alan Vichen Abdullah’ın büyük önemi vardır. Abdullah Kardeşler bu ünvanlarını, Sultan Abdülaziz’den sonra Sultan II. Abdülhamid devrinde bir ara kaybetmişlerse de tekrar elde ettiler. 1867 Paris Sergisi’ne katılan Abdullah Freres’in çalışmaları o denli takdir edildi ki, çok geçmeden milletlerarası şöhrete ulaştı. Abdullah Kardeşler’den sonra yetişen fotoğrafçılar da, bu sanatı Osmanlı’nın sosyal ve siyasi hayatının tespitinde kullandı.

II. Abdülhamid’in, “Yıldız Albümleri” olarak bilinen fotoğraf koleksiyonunun oluşumunda Abdullah Freres’in büyük katkısı olmuştur.2 Bu albümler, Osmanlı hâkimiyetinde bulunan topraklarda kurulmuş abideleri, müesseseleri, kültür ve sanat mirasını fotoğrafla tespit ettirerek tarihe emsalsiz birer belge bıraktı. Padişahın isteği üzerine çekilen 40 bine yakın fotoğraf, Osmanlı toplum hayatı, tarihi eserler, şehircilik ve şahıs dökümlerini içeren kapsamlı bir foto-belge özelliği taşıyor. Bu fotoğraflar, Türkiye’nin yurtdışındaki kültürel

mirasının tahrip edildiği dönemlerde, devlet tarafından tarihi birer belge olarak kullanılıyor. Abdullah Biraderler 40 yıl boyunca İstanbul'daki insan tiplerini ve manzaraları saptayan fotoğraflar çektiler, çeşitli siyasal ve toplumsal olayları, tarihsel ve kültürel değerleri, yapıları gösteren albümler hazırladılar. Zamanın Britanya kralı, Alman ve Avusturya-Macaristan imparatorları gibi devlet adamları ile birçok tanınmış kişinin fotoğraflarını çekmişlerdir.3

Daha sonradan Phebus olarak anılmaya başlanan Bogos Tarkulyan hem Osmanlı hem Cumhuriyet döneminde önemli bir yere sahip olmuştur. Döneminde, fotoğrafların hepsi, kimyası gereği sepya tonda basılıyordu. Fotoğrafları pastel tonlara boyayan Tarkulyan, bunun için saraydan çok büyük bir ödül almıştır. 55 yıllık profesyonel hayatında portrecilik önemli bir yer tutar. 1926 yılında çektiği Atatürk portresi, 1927 yılında tedavüle çıkan kağıt paraların ön yüzünde yer almıştır.

2 Mehmet Bahadır Dördüncü, II. Abdülhamid Yıldız Albümleri, Yitik Hazine Yayınları ,İstanbul 2006 s253 Bahattin Öztuncay, Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi, İstanbul 2002

Page 4: Osmanlıda Fotoğrafçılık

Osmanlı’da Fotoğrafçılık 4

Emil Römmler ve Erasmus Jonas’ın kurdukları Römmler & Jonas şirketi 1890’ların başında İstanbul sokaklarındaki hareketli yaşamı belgelemiştir. Beyazıt ve Galata Kuleleri’nden çekilmiş İstanbul ve boğaz panoramalarının yanı sıra, saray ve camilerden oluşan fotoğrafları dönemim kartpostalları arasında yerini almıştır.4

Sonuç olarak;

Osmanlı'nın ekonomik durumu hakkında fikir veren fotoğraflar da az değil. Limanlar, ticaret odaları, vergi daireleri, gümrükler, pazarlar ve çarşılar, köprüler, demiryolları, tersane ve fabrikalara ait görüntüler önemli birer belge. Zamanın teknoloji ve uygulamalı bilimlerini sergileyen fotoğraflarda silah ve çeşitli sanayi ürünleri, makineler, demiryolu, lokomotifler, gemiler yer almakta.

Sözünü ettiğimiz fotoğrafçılar, kahveleri, çarşıları, sokaklarıyla Osmanlı yaşamını günümüze getirdiler; Karadağlı, Gürcü, Ermeni, Arnavut, Yahudi, Sırp, Arap, Çerkez nüfusuyla Osmanlı halkını belgelediler ve bunları kendi yönlendirdikleri ışıkla saptayarak günümüze ulaştırmayı başardılar. O zamana ait bildiklerimizi bu öncü sanatçılara borçluyuz.

4 Engin Özendes, Abdullah Freres Osmanlı Sarayının Fotoğrafçıları, Yapı Kredi Yayınları İstanbul 2006 s224

Page 5: Osmanlıda Fotoğrafçılık

Osmanlı’da Fotoğrafçılık 5

BİBLİYOGRAFYA

BODUR, Feyyaz; Fotoğrafın Tarihi, Tablet Kitabevi, İstanbul 2005

DÖRDÜNCÜ, Mehmet Bahadır; II. Abdülhamid Yıldız Albümleri, Yitik Hazine Yayınları, İstanbul 2006

ÖZENDES, Engin; Abdullah Freres Osmanlı Sarayının Fotoğrafçıları, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2006

ÖZTUNCAY, Bahattin; “Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi”, İstanbul 2002