osman dÜzgÜn tÜrkÇe arapÇa arapÇa tÜrkÇe arŞiliklar …

872
Osman DÜZGÜN TÜRKÇE - ARAPÇA ARAPÇA - TÜRKÇE KARŞILIKLAR KILAVUZU

Upload: others

Post on 05-Nov-2021

122 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Düzgün, Osman Türkçe-Arapça / Arapça-Türkçe karlklar klavuzu / Osman Düzgün.--Ankara: Türk Dil Kurumu, 2020. 870 s.; 24 cm— (Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yaynlar; 1367)
Kaynakça var.
ISBN 978-975-17-4718-1
492.73423
Türk Dil Kurumu Yaynlar: 1367
TÜRKÇE-ARAPÇA / ARAPÇA-TÜRKÇE
KARILIKLAR KILAVUZU
ISBN: 978-975-17-4718-1
Datm: Türk Dil Kurumu
Atatürk Bulvar No.: 217 Kavakldere/ANKARA 06680 Telefon: +90 (312) 457 52 00
Belgegeçer: +90 (312) 468 07 83
Genel a: http://tdk.gov.tr
eserin bütün yayn, çeviri ve alnt haklar
Türk Dil Kurumuna aittir.
çindekiler
Ön Söz • 7 Klavuz Hazrlama lkeleri • 9 Klavuzun Kullanm • 10 Ksaltmalar Listesi • 12 Kaynaklar • 13 Türkçe-Arapça • 15 Arapça-Türkçe • 325
ÖN SÖZ Diller, kültürler arasnda bir iletiim ortamnn tesis edilmesi için insana
özgü, bu vazgeçilmez ihtiyac karlad içindir ki insanln ilk dönemlerinden beri, her yerde ve zamanda varln sürdürmütür. Karlk klavuzlar, hem dille gerçekleen iletiim ortamlarnn bir rehberi hem de dil öreniminin vazgeçilmez kaynaklarndan biridir. Toplumun fertleri arasnda gelien ve yaylan iletiim orta- mnn bütün unsurlar bu klavuzlarda bulunan sözcüklerle somutlar ve bu söz- cükler dil örenimiyle birlikte hayati bir gerçeklie, belirli bir iletiim formuna kavuur. letiimin en iptidai koullarda bile doru gerçeklemesi, bu unsurlarn baka bir deyile sözcüklerin nasl yorumland ve açkland ile de yakndan ilgilidir. Sözcükleri doru açklamak, iletiimin doru gerçeklemesi için önemli bir çk noktas ve mercisidir. Alclar sözcükleri doru anlayabildikleri ölçüde, bir dili daha iyi örenebilir, daha iyi kullanabilirler. Dil edinimi bireylerin, üst düzey bilinç ve zevkinin gelimesine ve mensubu bulunduu toplumun deerlerini be- nimsemesine hizmet ederken yabanc diller ve kültürler arasndaki iletiimin tesis edilmesine öncülük eden bu ve benzeri örenme kaynaklar da bu kültürlemenin mütekabiliyetini salayarak iletiimin en üst düzeyde gerçeklemesine yardm ve rehberlik eder.
Ülkemizde kullanlan Arapça-Türkçe sözlük ad altndaki klavuzlar çeitli yaynevleri tarafndan genelde Arapça örenen Türk örencilerine yönelik olarak tasarlanmtr. Bunlar büyük çounluu Arap dilinde bilinen önemli sözlüklerden veya bunlarn baka dillerdeki tercümelerinden yararlanlarak Türkçeye aktarlan eserlerdir. Bu çalmalarn çk noktalarna bakldnda, karlanmas öngörülen temel ihtiyacn kahir ekseriyetle, ilahiyat vb. dinî eitimle veya yabanc dil olarak Arapça öretimindeki akademik ihtiyaçlara younlat, özellikle bu alanda itigal eden Türk vatandalarna yönelik olduu görülmektedir.
Öte yandan, ülkemiz eitim kurumlarnda Türkçe örenen ve saylar yüz bin- leri aan Arap örenciler ile aileleri açsndan en önemli ihtiyaç hiç kukusuz, farkl dilleri ve kültürleri temsil eden toplumlar arasnda kültürler aras iletiim ve uyu- mun salanmasdr. Bu sürecin en önemli parçalarndan biri olan Türkçe eitimi, di- er yandan ana dilinde eitim konusunda, yabanclarn temel yaam ihtiyaçlarnn karlanmasndan çocuk yatakilerin eitim ve öretimlerine devam etmelerine ka- dar almas gereken en önemli engel dildir. Ülkemizdeki eitim kurumlar bu en- gelin almas ve ülkesini terk etmi bu insanlarn ülkemizde kaldklar sürece Türk toplumuna intibaklarn salamak için büyük çaba sarf etmektedir. Milyonlarca kültür elçisini misafir ettiimiz ülkemizde bu çabalarn zaman içerisinde olgunla- mas ve meyvelerini vererek dünya sathna yaylmas için, verilen eitimler kadar bu eitimlerin hangi kaynaklarla ve yardmc araçlarla verilecei de büyük önem kazanmtr. Dil engelinin amnda pratik kullanm olan ve çok hacimli olmayan klavuzlar da bu kaynak ve yardmc araçlardan biridir.
8
Son yllarda dünyada ve bölgemizde meydana gelen gelimeler, özellikle Orta Dou’da yaanan savalar, siyasi ve toplumsal istikrarszlarn dourduu bü- yük göç ve iltica hareketleri sonucunda, milyonlarca insan ülkelerini terk ederek Türkiye’ye göç etmek zorunda kalm, bu durum Arapça konuan göçmenler için eitimden sala, ekonomiden teebbüs ve i imkânlarna kadar pek çok alanda, Türkçe ve Arapça örenimini en temel akademik ihtiyaçlardan biri hâline getirmi- tir. Türkçe, ülkemizde yaayan bütün Araplar için beerî hayata intibakn ayrlmaz bir parças olmutur. Okulda, markette, berberde, manavda, pazarda, hastanede, tra- fikte ve sosyal yaamn neredeyse bütün birimlerinde konuulan dil olarak, Arap insannn yaamna yerlemitir.
Türkiye’de yaamaya balayan ve saylar 4,5 milyona varan Arap göçmenin, ülkemiz toplumu ve kurumlaryla olan münasebetlerinde Türkçenin yan sra bu insanlara salk, eitim, ekonomi vb. alanlarda hizmet götüren insan kaynaklar açsndan da Arapça örenimi her geçen gün daha fazla önem kazanmaya balam- tr. Farkl dil ve kültürleri temsil eden toplumlarn çatma olmadan bir arada yaa- yabilmesi ve iletiim zemininde müterek bir yaamn paydalar olarak hayatlarn sürdürebilmeleri için ana dili örenimi kadar yabanc dil örenimi de her alanda kaçnlmaz bir ihtiyaç olmutur.
Elinizdeki bu klavuz, Türk dilinin doru yorumlanmas ve kültürler arasnda- ki temel iletiim ihtiyaçlarnn karlanmasna yönelik mütevaz admlardan biridir. lk ve ortaöretim çandaki çocuklarn pedagojik düzeyleri göz önünde bulundu- rularak hazrlanan bu eser, öncelikle ülkemizde Türkçe örenen okul çandaki Arap örenciler ile günlük ihtiyaçlarn karlamak isteyen Arap aileler için bir k- lavuz olacaktr.
Türkçe-Arapça, Arapça-Türkçe Karlklar Klavuzu hazrlanrken önce- likle Türk toplumunun daarcndan yola çklm, hileli yönlendirme ve bilgi kirliliine yol açmas muhtemel dil felsefesinden uzak durularak sözlerin özü ve gerçek hayattaki karlklar Türk dili ve kültüründeki tanmlklarla açklanmtr. Türkçeden Arapçaya olan ksmda Türk Dil Kurumunun yaymlad Okullar çin Türkçe Sözlük’ün 8. basks (2019) esas alnmtr. Madde balarnn seçimi, kalp ifadeler ve baz deyimlerin seçimi bu sözlükten yaplmtr. Arapça-Türkçe ksmn- da yer alan madde balar içinse Türk dilinde e deer bir karl bulunan Arapça maddeler esas alnm, bu alanda yurt içi ve yurt dnda telif edilen örenci sözlük- lerinden faydalanlmtr. Karlklarn verilmesinde ve açklanmasnda, yararlan- lan sözlüklerde yer alan karlk ve açklamalarn çevirileri deil, bu sözcüklerin Türk dili sözlüklerindeki e deerleri verilmitir. Ayrca bu klavuzun Türkçeden Arapçaya olan bölümünde 17.830 madde, Arapçadan Türkçeye olan ksmnda ise 11.730 madde bulunmaktadr.
9
Klavuz Hazrlama lkeleri Arapça sözcüklerin kök harf esasna göre alfabetik olarak sraland çal-
mada, bütün fiiller mazi, muzari ve mastar sygalaryla birlikte harekeli olarak verilmitir. Ksaltmalar Arapça sözlük bilimi kurallarna göre yazlrken, Türkçe ibarelerde geçen ayn anlamdaki ifadeler arasna virgül (,) farkl anlamdaki ifade- ler arasna (;) noktal virgül konulmutur. Hemze iaretleri hemze imla kurallarna göre, elifimaksureler ise imla kurallarna uygun yazlmtr. Son harfleri dnda bütün ksa ve uzun seslere hareke konulurken, elifin altnda yazlan hemzeye ha- reke konulmam, eddeler ise iaretlenmitir. Sygalar ise mücerretlik ve mezitlik esasna göre u ekilde sralanmtr:
a) Sülasi, b) Sülasi mezit, c) Rubai, d) Rubai mezît. Çalmada, isim soylu sözcüklerin yaygn çoullar verilmitir. Mastarlar
mansup formda kullanlm, fiillerin bavuru kaynaklarnda esas olan eril formlar verilmitir. Fiillerle birlikte kullanlan harficerler parantez içerisinde gösterilmitir. Sülasi ve mezit tüm fiillerin çeitli alanlarda sk kullanlan anlamlar harficerler veya kalp hâlindeki kullanmlaryla birlikte belirtilmitir. Özellikle fasih Arapçada olmayan ve beldelere göre deien kelimelere sk kullanlan birkaç istisna dnda yer verilmemitir.
10

Ald geni zaman eki



Farkl anlam

fikir, -kri
sormak; soruturmak; istemek; dilenmek ) (




(sonda ile) yoklamak; (derinliini, geniliini) ölçmek
)(
Diil (müennes) Form
Düzenli eril (cemi müzekker salim) ve düzenli diil (cemi müennes salim) çoul form
sihirli, büyülenmi
Mazi-muzari dönüümlerinde iki farkl kalptan gelebilen fiil
acele etmek; hzl / çabuk olmak
12
KISALTMALAR LSTES
a.s. Aleyhisselam bot. botanik cm santimetre -den -den durum ekiyle kullanlan fiil dilb. dil bilgisi dl. diil / müennes -e -e durum ekiyle kullanlan fiil elekt. elektrik erl. eril / müzekker g gram Hrist. Hristiyanlk Hz. Hazret -i -i durum ekiyle kullanlan fiil km kilometre -le ile durum edatyla kullanlan fiil mat. matematik Ms. Msr’da nsz nesne almayan fiil r.a. radyallahu anh s.a.v. sallallahu aleyhi ve sellem vb. ve benzeri zool. zooloji cem, çoul müennes, diil .
13
KAYNAKLAR
ABDULGAN EBU’L-‘AZM: Mucemu’l-Ganiyy: 2013. AHMED EL-ÂYED; vd.: el-Mucemu’l-Arabiyyu’l-Esâsî: Tunus 1988. AHMED MUHTAR ÖMER: Mucemu’l-Lugati’l-Arabiyyeti’l-Muâsra:
Beyrut 2008. BENDEROLU, A. Latif; brahim DAKUK; Mehmet H. DAKUKLU:
Türkçe-Arapça Sözlük: Irak 1981. CUBRÂN MESÛD: er-Râ’id Mucem Lugavî Asrî: Beyrut 1992, Dâru’l-
lmi li’l-Melâyîn. FRUZÂBÂDÎ: el-Muhît: Beyrut 2015, Muessesetu’r-Risâle. GÜNE, Kadir: Arapça-Türkçe Sözlük: stanbul 2010. BN MANZÛR: Lisânu’l-Arab: Beyrut 1987, Dâru Sâdr. BRAHM ENÎS vd.: Mucemu’l-Vasît: Msr 2011. LER, Emrullah; brahim ÖZAY: Türkçe-Arapça Kapsaml Sözlük: Ankara
2008, Fecr Yaynlar. KARSLI, lyas: Türkçe-Arapça Sözlük: stanbul 1993. KOMSYON: el-Kâmûsu’l-Asriyyi’l-Cedîd nkilîzi-Arabî: Beyrut 1978,
Dâru’l-Marife. KOMSYON: Mucemu’t-Tullâb: Beyrut 2011, Dâru’l-Kutubi’l-lmiyye. MALÛF, Luvis: el-Muncid fi’l-Luga ve’l-Edeb ve’l-Alâm: Beyrut ty. MUHAMMED HAYR EBÛ HARB: el-Mucemu’l-Medresî: Suriye 1985. MUNÎR EL-BAALBEKKÎ: al-Mawrid A Modern English-Arabic Dictionary:
Beyrut 1996. MUTÇALI, Serdar: Türkçe-Arapça Sözlük: stanbul 2004. RÛHÎ EL-BAALBEKKÎ: al-Mawrid A Modern Arabic-English Dictionary:
Beyrut 1990. TÜRK DL KURUMU: Okul Sözlüü: Ankara 2000, Türk Dil Kurumu
Yaynlar. TÜRK DL KURUMU: Okullar çin Türkçe Sözlük: Ankara 2019, Türk Dil
Kurumu Yaynlar. TÜRK DL KURUMU: Türkçe Sözlük: Ankara 2005, Türk Dil Kurumu
Yaynlar. WEHR, Hans: A Dictionary of Modern Written Arabic: Beyrut 1980. YÜKSEK, Azmi; M. Lütfü YILMAZ: ngilizce-Türkçe-Arapça Sözlük
(Atasözleri ve Deyimler): Ankara 1993. http://lugatim.com/ https://sozluk.gov.tr/ https://www.almaany.com/ar/dict/ar-ar/ https://www.almaany.com/tr/dict/ar-tr/





abajur







abhayat

/





















)
acmtrak
acndrmak (-i, -e)












açk, -










açma






âdem


âdeta




afacan


afi




(







)
)



ahenk, -gi
ahiret



ajan



akl, -kl
akm





akkor
aklanmak (nsz, -den)

)
akordiyon

Akrep, -p’i
akrobasi



aksan








akupunktur







alaka
alarm /



alay²

























alkn
almak (-e)


(

alveri
âlim















altüst








ameliyathane

amper



ana dili


analiz
anaokulu


















Antarktika



apartman
apmak (nsz)



arac



ara sra




)
argo










arn ) )
ariv






(






arz²
as








asi (







astm
astrolog, -u


Asya
aalamak (nsz)








aina


amak
30





atardamar







ate hatt



atelenmek (nsz)









atlatmak (-i, -e; -den)


ayaktakm
31









Avrupa










ayan beyan

ayar




aydn


ayet

aylmak (nsz)

ayrmak (-i, -den)




















az



aziz
azletmek, -der (-i)




azman

azot











ba¹



bamsz
bar, -r

baklk, -
balamak (-i, -e)






balamak (-i, -e)




balant







baharat
bahriye



)

(





bakla




baldr











banker
banket

)
( )


barbunya²





baro
basamak, -




basit

basket
(
)





/
babakan
babayi
babu








barol, -lü
baehir, -hri
bavurmak (-e)




bat




bayat

/



bayramlamak (nsz)

bebek, -i

bebeklemek (nsz)



Begdili




(
belgelemek (-i) /

belirlemek (-i)

belirmek (nsz)
belirsiz /









ben¹












(







beste

beter
beyan
Beyaz Rus







beze³


bldrcn

)(
)

bibliyografya




/ (

)


bile


bilge



binici
binmek, -er (-e)





bira
biraz
birbiri





( )
birleik, -i








biz¹





boazlamak (-i)





boks








borazan

bordo
bordro



bo (






bot²
boy¹





boynuz
48
boyuna /

boyunduruk, -u
boyut

boz
bozkr

)



bozuntu



böür, -rü


bölme iareti

(
bölünen






bronit
broür
bu )

















)








)

burs


buse




buzlu cam
buzul
bücür


)(
(

)















100



cahiliye
caka argo





camz
cami, -i, -si
camia
can


can erii




cayr cayr )(


( )







(


cemre

cendere








cephe
cepken




cerrahi







cmbz


cva














cier
cila



cinsî
cirit, -di



civan


cüzzam
57





cumba


cüce
cümbü






çabalamak (nsz)

çabuklatrmak (-i)

ça
)

/ /





çartrmak (-i)
çakaralmaz








çalçene

çal kuu













çamurlamak (nsz)


( )







)(

çapkn
çaprak



(
çarmh



çarplmak (nsz, -e) )(


çarpnt
(

(
x
çarpmak, -ar (-i, -e) ) ) ( )
)(
(
)













( )(
)

çay¹

çayr



çek
çeki 250

çekici




çekilmek (nsz, -e; -den)



(
)



(
)







(
( )









çeit, -di




çetrefil




)

)(

çevre bilimleri

çban
)



-


)

çkk, - ( )


)
çkn
çknt
çk


(





(
)


çldrmak (nsz)

çngar argo
çngrak
66
)



/




çta




)
çiçeklenmek (nsz)


çiftetelli
(

)


(

(

)




çimen
çimento /






(
çiroz










çivi yazs
çizik, -i

çocuk, -u
çocuklamak (nsz)







çomar




çökertmek (-i)


çü
69

çömez /






çözülmek (nsz) )



(

















da

















daktilo
72
dalalet
(
(







dama /
damacana




damga






dara
)







dava )

(




davetiye
dayamak (-i, -e)




)(






defa
74
defans ) )






defolmak (nsz)
)(

degaj



(



deinmek (-e)




deimek (nsz)

(
(



dekagram













delilik, -i



dem

demek, -r (nsz)
demin
demirba ( )




demokrasi

deneme )


denizalt, -y


denk, -gi

denklem





(




derinlemek (nsz)

devlet
77















desen
destek, -i

(



devalüasyon


devir¹, -vri
devir², -vri












drdr
dlamak (-i, -den)


didaktik, -i




(









(
dilemek (-i)









dinamitlemek (-i)
dingil


dinlenmek² (nsz)
dinleyici






direk
80


(




divan
(











doksan
doktor )



(
)
)
















dolu¹



donanm
)






( )










dozaj ) )
Döger
)(
)(

(

)
(


)(



döpiyes


dörtgen
84

dörtnala
( )
)(

)( ( )
dövünmek (nsz)

dövü
dram



duba











(
( )
dut
























)
/


)


düzenlemek (-i)


düzgün


düzmek, -er (-i)









ebediyet

ece
)



edepli











efsane






ee¹
ee²








eitsel



)




(
)

ehliyet
ejderha




)








-



( )( )
ekstra
) (
( )



Ekvator

el²







elbette







elçilik, -i


elips ( )



endirekt
91


elmas



elverili


/
emeklemek (nsz)


emniyet

emperyalist
emsal, -li

(



enerji









entari ) )



er²









)(































)(
e



earp, -b
e deer

eelemek (-i) (
)



evet
95
)

elik, -i
emek, -er (-i)
eofman
eraf


etçil

)(







(
etnik


etüt, -dü /









evlenmek (nsz, -le)






eylem







ezan

ezik, -i










faiz
fakat

fakülte




)


far²
fara
















feda
fedai )
federal

(
felah

felaket


fena²



frçalamak
99







fersah








)




frn


frkateyn




fkrmak (nsz)





file


filiz¹



finalist


finans
finansman




















fora







(

fotoraf











)
fritöz )









)


)


gaflet


gaga


galaksi

galeta ) )
















gargara


gayr




gazoz
gaz ya


(











geçmi (



geleneksel
gelgit
gelinlik, -i

gelir





genç, -ci





genellikle
108








gerçekçi






gereksinim






germek, -er (-i)












gyabnda
















glikoz




goril
(
)
göçmek, -er (-den, -e) )

göüslemek (-i)



gökçe
gökdelen
gökkua
Göktürk








gönül, -nlü


gönye


görev







görüntü


( )
gösterim
göstermek (-i, -e)



(

göz boncuu


gözda







gözya
grafik, -i


gramer

grekoromen
grev
greyder














güçlü

güfte
güleç


gülücük, -ü
gülümsemek (nsz, -e)


günaydn





gündem


güne¹

güney

günlük, -ü
güpür





güvenoyu



güzergâh






haberdar
haberlemek (nsz, -le)


hac



hadis

hafta









hâkim )
)
(



hâlbuki




halter
hamarat
hamburger


harcrah
121
hamt, -d








hanmefendi

























hasbihâl, -li

hasl




haerat


)


hava
havaalan
hava boluu

havadar







hava yast
/
/




hayalperest
hayâsz


haydi




hayr¹





hayranlk, -



hazr
(


hazrlamak (-i)
hazrlanmak (nsz)
hazrlk, -

hazrlk snf



heder

hegemonya
hekim



helak, -ki


helva
helyum

hemen

hemoroit



hentbol













hesapsz



hevesli
hey
heybe

heykel
hiddet
127




hnç, -c





hzar


hzr

Hzr

hicri takvim

hiç






hijyen
hikâye

hindi
Hint




hipotenüs )







hissetmek, -der (-i)

hovarda
129

hobi






















)

hoyrat
130
hömerim
/
hububat
humus
hunharca
hurafe
huylanmak (nsz)




(

)










hürmet




hüzünlenmek (nsz)






rak
rk







slah
slanmak (nsz)
smarlama
134

spanak, -
srar








/





135








(


)(







içindekiler





içten
idareci
iddia
ideal, -li


idrak, -ki
idrar



(
iflas











ihmalkâr

ihtar

ihtiras

ihtiyaç, -c
ihtiyar
ikinci el





ikiz

kizler
138

iklim


)
ikramiye


lah
ilahi³

ilahiyat







iletki





(



lk Ça









ilmik, -i






imalat



imdat, -d
/

imrenmek (-e)
imsakiye

ince


inceleme
incelemek (-i)



/
)



inkâr

















ispirto
istavrit







istismar







içi





izin
143
iporta
/
itirak, -ki


itfaiye
ithalat

itikat, -d



ittifak
ivmek, -er (nsz)
iyelik, -i


iyilemek (nsz)

iyilik, -i


izin, -zni


)(






jambon




jarse
jartiyer


jest



joker



jurnal, -li

jübile
jüri /




kabalamak (nsz) /

kabare








kaburga






kadir²
kadro


)
kâh






kâkül



kalas



kale )




kalemlik, -i
kalemtra

/








kalker
kalkerlemek (nsz)

/



kanaviçe
151





)

kamç
kamelya





kamping


kamuoyu






)


kan ba





(





kanrtmak (-i) (
)

kantlamak (-i)

kan kardei




kanmak, -ar (-e)

kanszlk, - ) )
kant
kantar
kan ta
kantin




kapaklanmak (nsz)
kar
153





/



kapc

kapitülasyon
kap kacak, -




kaplumbaa



















karamela


kara para
karar

kararl
kararmak (nsz)


kara tahta


karbon




karekök



karnca


karikatür









karpit



/






kasatura








kasti
kasvet



katalitik soba



katedral, -li
kategori










)

kâtip, -bi

katiyen
katlamak (-i)






katman



kavalye

kavim, -vmi
kavis, -vsi

kavruk


kavumak (-e) ( )







kaydrak, -







(




kays
kaytszlk, - /
kaymak¹, -






)



kazan




kazmak, -ar (-i)

( )
kederlenmek (nsz)
kedi

kefalet




kek

kelebek, -i




kelli felli
kem











kendi







kerem


kermes


keselemek (-i)








kesmek
164



/











keileme





kezzap, -b
kble


klcal damar
/

klç bal
klç oyunu

klk kyafet











kraathane









(
krklk, - ) )



krnt
krmak (nsz)




/
krlent
krma


)
ksas
)(
)(
ksm, -sm


kstlamak (-i)
kstl
kskaç, -c
kskanmak (-i, -den)
kskvrak
(

kklamak (-i, -e) ) )
kla )
)



ktrdamak (nsz)







kvlcm






(


kyam )






)
kymetlenmek (nsz) /

kzak, -




/


kim
kimi
kip

kireçlemek (-i)
kiremit, -di





klan
klarnet



klozet








kokain

koklamak (-i)






kolaylamak (-i)


kolera
kolesterol, -lü










komiser
172
komite
komple

komplikasyon ) )


kondüktör )
)


kongre


konsantrasyon
konservatuvar
konserve
kontes
kontratak, -




konu komu




koordinasyon




kopuk



)

)(
kordon


/
korna
/
( )( )
korse
)
koru


korucu
korunak, -
koma





)



)



kovalamaca


köpek dii

koyu ) )












kozmik
kozmopolit


(

köçekçe









(



köprü
176
( )



(
)
)(
kördüüm

)
)




(
kös kös
köstek, -i (




köeli parantez
kök
kronoloji
177

(

kötülük, -ü
köylü )
közlemek (-i)

kraliçe







krema
krep





kronik, -i )(




kruvazör











)


(
kumpanya


kumsal



kur²



(
kurcalamak (-i)
kurdele

kurgulamak
180


kurs










)













(







kukonmaz
kupalaz

kutlamak (-i)
kutlu
kutsal
)










/
küçük, -ü

Küçükay

















kültür
küvet
183
)
külyutmaz


kümelenmek (nsz)





/
küstah
küsur )









laborant

lades kemii




lakap, -b
"



lala
lale


lamel ) )




laubali
laubalilemek (nsz)

lavanta /

laykyla








le kargas








lif
lig )
)
likör






linç, -ci


link hatt /

lirik iir /
lirizm















lunapark



(




lüzum







mabet, -di
macera
maceraperest
maç
madde
(

maddi





)
( )
madrabaz

madur




mahalle

mahir




mahlas







maliye
191



mahzunlamak (nsz)

makat
makber

makbul
makbuz
maki
/

makinelemek (nsz)

mala




mamul

mandal
manevi
manevra (

mangal

mâni¹
mâni²
mankafa








mantar ( )


mantksal
manyetizma



marka




















(



megafon
195

maytap, -b


)




mealen



mecburen

mecburiyet
meclis

mecmua

meddah )
medenilemek (nsz)

medrese ) )

)
mehtap, -b


mekanik, -i

mekik, -i


meltem

memeliler
memleket
memnuniyet



mendebur
mendil /



menetmek, -der (-i)
menevi

(







mercek, -i




mert





mesleki
meslekta
mesnevi



/






metelik, -i

methetmek, -der (-i)

methiye

metreküp

Mevla


mevsim
mevsimlik
mevzilenmek (nsz)


meyhane

mezalim

mezar
mezbaha


mknats
mntka


mrmr
msr








mikrop, -bu


mil³ 1852










mimoza
mine ) )
minicik, -i
minik, -i
minimini
minnet
minnettar

miraç, -c
Miraç Gecesi

misafirperver


mit






model


modern


moleküler



monotonlamak (nsz)
/
mont





motel
motif
motorin
motosiklet
mozaik, -i
muallak









muhasebeci
/
muhtar



mum
mumluk, -u




musakka
/


Mushaf
musibet
muson


mutaassp, -b
mutabakat







mutluluk, -u
mutsuzluk, -u



muvaffakiyet

)




mühimsemek (-i) /
mühlet
mühür, -hrü



münakaa

münkir

müracaat




Müslüman


mürik



müze
müzik, -i
209













nakden
nakdî







nalbant, -d
nalbur





namahrem

nane ekeri /





















nefer

nefeslenmek (nsz)


nefret

neft
negatif



neon lambas

nesne
neelenmek (-e; -den)
neir, -ri





nev





nida
nifak

nikâh















niyetli ( )

/
/












nüans
nüfus




oba


objektif







odac

)

























omur




onarm








(





operatör
operet




organik, -i
organizma















orta oyunu




oynamak
219


otobur


otopark
otopsi


oturakl
















oyuncu













ödemeli ) )

öd kesesi











öütmek (-i)
ökçe


ölmek, -ür (nsz)






önem
önerge

öykünmek
223

ön yarg
öpücük, -ü




örnein




örtbas
örtülü




öte
ötürü






özde




özene bezene




özgü

öz güven







)



padiah
















palmiye


(
panel




pankart



panter

panzer
papa
papaan




























parlak











parmak, -

parola




pasaj²






pastoral
paa





)

















peklik
230
pekmez

pelin









perçem



perhiz
peribacas
)(
periskop, -bu



ptrak
231

perembe
/


pekir


petunya




/









/











piskopos










plaket




platin

platonik

poaça





pompa


popülarite

porte
portmanto





)



poyraz


psikiyatri
235



pratisyen ) )
prefabrik ) )





promosyon








psikoloji
236
psikolojik
/
puan









puma
puslanmak (nsz)
pusmak, -ar (nsz)
)








)

pütür




( )


raf








rahle

rahmetli
rakam
Ramazan Bayram
randevu
randman








)
realist
reçine





reform











rekortmen
rektör



renklendirmek (-i)
repertuvar ( )

resim, -smi


resmigeçit, -di
resmiyet
ressam
reit
retina




rza
rica
robotlamak (nsz)
rodeo
roman












röntgen








rüzgârgülü
241

rutin
rutubet
rüvet


saatçi
saatlik
sabah sabahç



sabahlk, -

saban
sabka


)


sac
sacaya ) )
saç

)






safahat
safha
safi


safran
safsata
sa²
saaltm






salam (
)




salk karnesi

salk oca

saha²

sahibe
sahil


)

sahtekâr
sahur
saka¹
sakal




sakinlemek (nsz)

sal
246
sala

salavat


)







(







samuray
san
sanat
sanatç
sanatoryum /
sanatsal
sanatsever














sap
248



( )

sapk, -

saptmak (nsz)




saptamak (-i)
sara





)









sav
savak, -


savrulmak (nsz)
savunma
/
(






)

sayn

sayman
sayr



sebeplenmek (nsz)


sedef hastal
sedir¹


sefalet
seferberlik, -i

seirmek (nsz)
sehpa





selamlamak (nsz, -le)

selamünaleyküm
selef

selim


sema¹


semavi

semer

semiz

semizotu ) )



sempozyum
252
sen
senato

(


serbest meslek, -i
serbest vuru
serçe
serdar




sergen

sevinç
253



)





servi
serzeni



sessizlemek (nsz) /



seste


sevecen


sevinmek
254
sevimek (nsz, -le)


seviye
seviyesiz
seyahatname

seyirci





( )

sezgi





scakkanl


sfatlandrmak (-i)



/



srf
255
srck, -
srtmaç, -c
/

shhi
sk
sk
)


sktrmak (-i)
skyönetim



snrl
snrsz





/


( )
srtlan

)
syrmak (-i) (



sidik, -i
sigara


siil


(
silgeç, -ci ) )
silgi
silik


)




(
)
sincap, -b

sinirli (
)






sirke¹

sistem






sivri ) )
sivrilmek (nsz)


siz





)
sodyum

softa

soan


(


/



)
soket² )















somut
somya







sormak¹, -ar (-i, -e; -den)

söndürmek
261


sos
sosyete
soyad





söü



sömürge
sömürgeci











sözel



sözlemeli
spatula

spor¹
spot
/


suni
263
statü
steril
sterilize


stok





suflör ) )




(
)



sunta
sur

)(

su topu



sünepe
süper





sürmanet )



sürmelemek (-i)


(





süs

sütanne



(


süvari
süveter


( )



afii
ah damar
aheser










amdan


an¹


ap¹





(



aaa


amak, -ar (-e)



)
ayet



















er, -rri
(













ielemek (-i)





oför
ok

ov


övalye




üheda


taahhütlü ) )

tabak, -





tabi


tablet

)(

tabulamak (nsz)
tabur
tabure
tacir

tadmlk



taharet
tahayyül
tahin helvas





tahterevalli




)(



(

taksit
taksitlendirmek (-i)
talan


talk pudras

taltif


tambur



)(
tamtakr






tank
tanr



tanzim

tar


(
)







tartma


tarz








tasma


taeron
















tatlandrc
(

)








tayyare




tecil

tedarik
tehir
teke






teklemek (nsz) (
)























temel eitim











teneke



(

tepegöz
tepinmek (nsz)


teravih
terennüm


termik, -i
tetik¹





(

teslimat
testis


tetiklemek (-i)






tezkere
t
tkamak (-i, -e; -i)


tktrmak (-i, -e) )


tkmak, -ar (-i, -e) )


tn

tp, -bb





trnak, - (
)
)"…"(



ticaret
tiftik, -i
tiftik keçisi






tiryaki
tiört
titizlenmek (nsz)

tokat, -d







toner


topaklanmak (nsz)





( )
topçu
toplama iareti )+(
toplanmak (nsz)



toplum
toplumsal



torun


toy²






tramplen



tren



















tutku


tutturgaç, -c ) )


tutuk





tükürük, -ü
tükürük bezleri


tümlemek (-i)
tünaydn /













293


)

/









uçurum

( )





ura
294
ura
uramak (nsz)



uur böcei





ulak, -






(
ulus

ulvi ( )
(

umursamak (-i)


un
unsur

/

uskumru


(















uygarlamak (nsz)

uygulama

uygun
296









uz¹





uzman
uzunçalar






ücretli


üç nokta )…(

üfürmek (-i) )




ümmet
ümmi
ün


üremek
298
(


/

üryan









(





üzerlik, -i /









vadi )

vaha
vahamet
vahi
vaiz

( )


vaki
vakum
valf
(

vanilya
302
(

varil
(
varlkl
( )






vazelin


vazife )(
vazifelendirmek (-i)




vida
303

veliaht, -d
velinimet
velvele


verim





vida

video
viraj
/








(
(


305



yaba



yabans

yadrgamak (-i)
yadigâr






yadrmak (-i)



yamak, -ar (nsz)



yaka

yakalamak (-i)


yaknlamak (nsz)








)







yankesici
307



)
yalnz

yalpa



yamulmak (nsz)




yank, -
yani
yank
308
yanl
) (

Yaparlu





)


yaptrm
yar



yaramak (-e)










91.44
yardakç

yardmc
yardmsever






yarm














yasal








yat


yatalak






(





yay ( )


yaygara
)
yaylmak (nsz, -e)

yaync
yaylanmak (nsz)




yazar



yazl
yazn²






/
yeen

/

yelken
yelkenli
yellenmek (nsz)
yem
)
(
)

yemekhane



Yengeç Dönencesi
yeni







yenimek (nsz)





yergi
yerküre
yerleim
yerlemek (-e) (







yeter




)



ylmak (nsz)




ykk







yldrm




)(
(










yineleme




yiyecek, -i


)








yok, -ku, -u






yolculuk, -u
yolda )
yollamak (-i, -e)

yolluk, -u






yorgan

yormak¹, -ar (-i)



yorumcu
yorumlamak (-i)










yönetmen



)

yumruk, -u






yuvarlamak
318
yüklem ) )





(





yürümek (nsz) (
)

(



yüzyl
319

)

yüzme


yüz ölçümü
yüzük, -ü








zamir
zangrdamak (nsz)


(
)
zar zor

zayf
Zebur
zehir, -hri
zehirlemek (-i) )



zencefil




zmparalamak (-i)



ztlamak (nsz, -le)

zikir, -kri


)


/


zorlamak (-i, -e)

zorluk, -u
zorunluluk, -u
zulmetmek, -der (-e)
zulüm, -lmü
zurna
züürt
324

züppe

zürafa
zürriyet
Ey!, Ya! (uzak için)
austos


alfabe




cümlede)
harika

(hurma aacn) (
)



ine; ibre; rnga
dedikoducu, laf
tayan
ine yapan veya
satan
koltuk altnda ) (


deve veya
deve; deve sahibi (
)
eytan
(
)








geri durmak; uzak

küçümseyen, kibirli





vermek; sunmak;

)








donatmak




iz, alamet, eser, iaret;






)




su dökülürken çkan ses; alev
salamlatrmak,


ödeme; maa, aylk
içi; ücretle



ölüm; gecikme; mühlet
gecikmeli, tehirli; daha sonra, ileride
gelecek, istikbal
belirlenmi bir
vakit; son, biti

aslan yatana



suyun rengi, tad


bir, biri, herhangi biri
nefret )(








kaynak; kaynakça,

gecikmek, ) (
dier, baka; ahiret (



ziyafet vermek;


edep, terbiye; edebiyat








deri, cilt ( )

beer





sunma; yerine getirme, icra
etme, uygulama
-dnda; çünkü, zira
-dnda, eer

öyleyse












istemek











hedef, amaç



Ortodoks




tarih atmak, tarih




lam çukuru



















ate; ocak
)
)


güçlendirmek,

izar, petamal; al; örtü












kriz; kritik durum
ezel

zor / skntl bir

bunalm,












esas, temel;





üzülmek, ) (
sünger


düz
çimento







doktor, cerrah
üzülmek, tasalanmak



salam olmak; asil
) (

kök; gövde; sebep,

kurallar






Yunanl



çok of diyen, her

üstün gelmek;
)




)




emin ) (


(araziyi) (
)






aralarn ) (
sevmek;









olumak, )(
dost, yakn








ey Allah'm! !

ükran, hamt

Uzak ol!, Kendine gel! !
yoksa
dier taraftan
emretmek; talimat ) (




baa geçmek;

istemek;


emare, iaret


görüme; entrika,


entrikac; plan yapan kimse
dün, geçen gün
akam; akam

göz pnar
ümit beslemek, )(

ümit, beklenti
ümit
gitmek; önde



millet; nesil



emin, doru olmak
birinin ) (
emniyet, güvenlik; bar, huzur
emniyet, güvenlik; bar, huzur
emin, güvenilir,
güvenilirlik, dürüstlük;

inançl, mümin

-mek, -mak, (mastar anlam

verir)





insanlk, beeriyet; insan


hanm
nezaket
nazik
( )



beer, insanolu






tedbirlilik




hayvan derisi, post


layklk, uygunluk
yetenekler, kabiliyetler





çokça tövbe eden
çokça tövbe eden
zirve, tepe; en yüksek
derece




ozon
Özbekistan

açklamak; ) (



bunlar, unlar
susuzluk, hararet



vakit, zaman

)
eyvan; saray, kök


çok ah çeken, çok


korumak; konaklatmak,
barndrmak

yumurta ak
olmak


destekleyen
desteklenen
mays

deimek
baka, yine








nerede, her nerede, her ne

yapsa
alamet, iz; ibret, öüt; mucize; ayet
Hangi? Hangisi?,
ne, her kim … yaparsa
Hangi? Hangisi?,
yani
Ey! (dl.) !
Nasp hâlindeki bitiik zamirlerden önce kullanlr, tek bana anlam yoktur.
beni, bana
seni, sana

347

(harficer) -de, -da, içinde; … ile, yardmyla; için; -den dolay; -e karlk; … yemin ederim ki
papa
(çocuk) “baba” demek

papatya )(

tüfek
fakirlemek, muhtaç
fakir,
sefil; dertli, skntl
paa


ayrmak; bitirmek; kesin bir hüküm çkarmak
kesilmek; ) (





bakire, namuslu; bakire
olarak kendini Allah'a adayan; ibadete dükün; Hz. Meryem
bakirelik, bekâret ( )


yaymak, ) ( (
)


datmak; (radyo, tv vb.) yayn yapmak; (görü, düünce vb.) yaymak; propagandasn yapmak, ifa etmek
(haber vb.)

biçmek, yarmak
sevinmek

fkrmak, )(

pelikan
kadri / deeri
saymak
genilik içerisinde
olmak; refah içinde yaamak
halis / katksz


aratrmac, uzman aratrmac
aratrma, inceleme; )( rapor; konu
(sesi) kslmak
(bar vb.) sesinin

deniz yolculuu



geni ilim sahibi; cömert; bir iir vezni
gölet, su birikintisi; havuz
göl; gölet
ay; scak gün
denizci
gemicilik
kendini beenerek


buharlamak; )(
buhar, duman

eksik, düük (fiyat, deer);
deersiz
cimrilikle suçlamak

cimri; vermeyen


(… yapmaya) balamak; ortaya çkmak; (Allah) var etmek; (bir eyi) ilk kez yapmak
balamak )(


balangç, çk noktas; prensip, ilke, ideoloji; temel
balangç, ilk; müpteda
yaymak, datmak
ayrmak, bölmek;
(korku, zan vb.) gidermek; uzaklatrmak
dalmak, bölünmek
zalim
hzla ) ( yapmaya balamak, girimek; ortaya çkmak
kzarmak, olgunlamak

balamak, girimek; olmak
harman yeri
icat etmek, ilk ) ( defa yapmak
yaratmak, ortaya )(
çkarmak, icat etmek; baarl olmak; aykr davranmak
kabul edilmi görüe
zt davranmakla suçlamak, bidatle itham etmek
) (

kefetmek; aykr davranmak
yeni, sonradan çkan, moda, yeni keif; dine sonradan eklenmi, bidat
benzersiz, çok güzel, harika, acayip
yenilikçi,
müceddit; bidatçi

eklini ) (

deitirmek, yerine getirmek; deitirmek; (sözü) tahrif etmek
karln vermek,

alternatif; yedek
takm elbise,
takas, deitirme

iman
imanlk, obezite
aniden gelmek, birdenbire olmak; sürpriz yapmak