ortak dersler atatÜrk İlkelerİ ve İnkilap...

10
Ekonomik Alanda Yapılan İnkılaplar Ünite 7 1 ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ Ortak Dersler Okutman Ahmet AKŞAR

Upload: others

Post on 16-Feb-2020

17 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Ortak Dersler ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİportal.uzem.omu.edu.tr/dersler/2014-2015/G5i2/ATI102/ATI102_unite7/ATI102_unite7.pdfİzmir İktisat Kongresi 17 Şubat-4 Mart

Ekonomik Alanda Yapılan İnkılaplar Ünite 7

1

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ

Ortak Dersler

Okutman Ahmet AKŞAR

Page 2: Ortak Dersler ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİportal.uzem.omu.edu.tr/dersler/2014-2015/G5i2/ATI102/ATI102_unite7/ATI102_unite7.pdfİzmir İktisat Kongresi 17 Şubat-4 Mart

Ünite 7

İçİndekİler7.1. CUMHURİYET’İN DEVRALDIĞI EKONOMİK SORUNLAR ..................................................... 37.2. İZMİR İKTİSAT KONGRESİ ........................................................................................................ 37.3. TARIM ALANINDA GELİŞMELER VE AŞAR VERGİSİNİN KALDIRILMASI ........................... 57.4. BANKALARIN VE FABRİKALARIN KURULMASI ..................................................................... 67.5. MİLLİLEŞTİRME VE ULAŞIM POLİTİKASI ................................................................................ 77.6. SAĞLIK ALANINDA YAPILAN DÜZENLEMELER .................................................................... 87.7. KAYNAKÇA ................................................................................................................................. 9

EKONOMİK ALANDA YAPILAN İNKILAPLAROkutman Ahmet AKŞAR

Page 3: Ortak Dersler ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİportal.uzem.omu.edu.tr/dersler/2014-2015/G5i2/ATI102/ATI102_unite7/ATI102_unite7.pdfİzmir İktisat Kongresi 17 Şubat-4 Mart

Ekonomik Alanda Yapılan İnkılaplar Ünite 7

3

7.1. CUMHURİYET’İN DEVRALDIĞI EKONOMİK SORUNLAROsmanlı Devleti yöneticilerinin çağın gidişatı okuyamaması devletin siyasi, ekonomik ve askeri olarak rakipleri olan Avrupa devletleri karşısında geri kalmasına sebep olmuştu. Avrupa’da başlayan milliyetçilik isyanları, büyük devletlerin Osmanlı içişlerine karışması ve toprak kayıpları siyasi ve politik istikrarsızlığı daha da körüklemişti. III. Selim ve II. Mahmut gibi reform yanlısı padişahların yetersiz müdahaleleri kötü gidişatı durdurmaya yetmemişti. Sanayi İnkılabı’nın iyi okunamaması ve İngiltere gibi büyük devletlerle yapılan Balta Limanı gibi antlaşmalar zaten olmayan Osmanlı sanayisini ve Osmanlı ekonomisini içinden çıkıla-maz bir noktaya getirmişti. Kırım Savaşı ile ilk defa büyük devletlerden borç alan Osmanlı Devleti bu borçlarını ödeyememiş ve 1881 yılında Duyun-u Umumiye İdaresi (Borçlar İdare-si) kurularak kapitülasyonların da etkisiyle ekonomi tamamen yabancı denetimine girmiş, çökmüştür.

Birinci Dünya Savaşı Osmanlı Devleti’nin ekonomisini ve ekonominin baş aktörü olan Türk nüfusunu eritti. Osmanlı Devleti yaklaşık 3 milyon askerini cepheye göndermiş, bu askerle-rin önemli bir miktarı ya savaşta şehit olmuş ya da bir daha iş göremeyecek oranda yaralan-mış ve gazi olmuştur. 1914’te 16.3 milyon olan Osmanlı nüfusu, 1927 sayımına göre %17’lik bir azalmayla 13.6 milyona gerilemişti. Ekonomiye katılan erkek nüfusun cephede olması ayrıca nüfusun artmaması sonucunu da ortaya çıkarmıştı.

Osmanlı devletinde 1913-14 yıllarında 3.788 bin ton buğday üretilirken bu rakam 1922’de 2.042 bin tona düşmüştür. 1913-14’te sahip olunan keçi ve koyun sayısı 33.2 milyon adetken, 1922 yılında bu 15 milyon adede düşmüştür. İstatistiklerden de anlaşılacağı üzere serma-ye yokluğu ve fakirlik fabrikaların açılmasını güçleştirmekteydi. 1913’te tekstil sektöründe 134, gıda ve tütün sektöründe 239, kâğıt ve matbaa sektöründe 61, deri işleme sektöründe 21, ağaç işleme alanında 29, madeni eşya sektöründe 7 kuruluş bulunmaktaydı ve tüm bu sektörlerde çalışanların sayısı 20 bini geçmemekteydi. Sermaye dağılımı ve özel sektördeki ağırlık bakımından Fransızlar, Almanlar ve İngilizler neredeyse tüm sanayi dallarının tek sa-hibiydiler. İşte bu şartlar altında Türk Milleti Milli Mücadele’yi başlatmış ve 1922 yılının son-baharında başarıya ulaştırmıştı. Bu bağlamda ilk önce ele alınan konu ekonomi olmuştur.

7.2. İZMİR İKTİSAT KONGRESİİzmir İktisat Kongresi 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında toplanmıştır. Kongrenin, Lo-zan görüşmelerinin kesildiği tarihte ve İzmir’de yapılmasının anlamı büyüktür. Kongrenin İzmir’de yapılmasının öncelikli sebebi 15 Mayıs 1919’dan beri işgal altında kalmış ve her türlü yıkım ve acıya maruz kalmış İzmir’in durumunu tüm dünyaya göstermektir.

İngilizlerin her türlü desteğini alan ve her türlü şımarıklığı gösteren Yunanlıların şehirde yaptığı yıkım dolayısıyla cezalandırılması gerektiği yönünde bir beklenti oluşturmak ve ay-rıca Türk Milleti’nin maruz kaldığı acıları göstermektir.

Page 4: Ortak Dersler ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİportal.uzem.omu.edu.tr/dersler/2014-2015/G5i2/ATI102/ATI102_unite7/ATI102_unite7.pdfİzmir İktisat Kongresi 17 Şubat-4 Mart

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

4

Kongrenin bu tarihler arasına denk getirilmesinin sebebi ise Avrupalı devletler ile Türk Hükümeti arasında bir türlü anlaşmaya varılamayan konularda Avrupalı devletlere gözda-ğı vermektir. Özellikle kapitülasyonlardan vazgeçmek istemeyen Avrupalı devletlere Türk Milleti’nin ve Yeni Türk Devleti’nin Misak-ı İktisadi ile kalkınacağının mesajını vermektir. Türk Milleti’nin artık Osmanlı devrinde olduğu gibi sömürülecek bir pazar olmadığı ve ol-mayacağı anlatılmak istenmiştir.

1135 delegenin katılımıyla toplanan İzmir İktisat Kongresi 17 Şubat 1923’te başlamıştır. Kongrenin başkanlığını Kazım Karabekir, açılış konuşmasını Mustafa Kemal yapmıştır. Mus-tafa Kemal konuşmasında yabancılara tanınan ayrıcalıkların kaldırılması, yabancı şirketlerin millileştirilmesi ve milli duruş ve milli düşünüşü iktisat politikasına da uygulamanın gerekli-liğini vurgulamıştır. “Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferler-le taçlandırılmazlarsa, kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz. Yeni Türkiye’mizi layık olduğu kuvvete yükseltebilmek için birinci derecede ve en çok ekonomimize önem vermek mecburiyetindeyiz. Zamanımız tamamen bir ekonomi devrinden başka bir şey de-ğildir. Milli hakimiyet ise ekonomik hakimiyetle kuvvetlenmektedir. Yeni devletimizin, yeni hükümetimizin bütün esasları, bütün programları ekonomi programından çıkmalıdır…” Türk Milletini çalışmaya teşvik etmek ve kalkınmayı bir devlet politikası haline getirmek için kültürel ve psikolojik teşviki gerçekleştirmek için Misak-ı İktisadi kabul edilmiştir. Misak-ı İktisadi 12 maddeden oluşmaktadır ve genel olarak Türk Milleti’nin üstün vasıflarından söz eder ve onu kültürel olarak yönlendirmeye çalışır. Türk Halkı tahribat yapmaz, Türk halkı tü-kettiği malzemeyi kendi yetiştirir, Türkler irfan ve marifet aşığıdır, Türkler ülke malını korur, hırsızlık, yalancılık, riya ve tembellik en büyük düşmanımızdır, Türk halkı ormanları sever ve ağaç diker vb gibi kültürel yönlendirme taktikleri ile kalkınma ve yerli malı tüketimi özendi-rilmeye çalışılmıştır.

Kongreye, sanayici, tüccar, işçi ve çiftçi gruplarının temsilcileri katılmış ve bu temsilciler ih-tiyaçlarını ve yapılması gerekenleri birinci ağızdan duyurmuşlardır. Bu dört grubun temsilci-leri kendi ihtiyaçlarının giderilmesi doğrultusunda çaba göstermişler ve kongrenin kararları da bu gruplara yönelik alınmıştır.

Genel olarak kongrede alınan kararlar şöyledir:1. Hammaddesi yurt içinde yetişen veya yetiştirilebilen sanayi dalları kurulmalıdır.2. El işçiliğinden veya küçük imalattan süratle fabrikaya veya büyük işletmeye geçilmelidir.3. Devlet, yavaş yavaş iktisadi görevleri de olan bir organ haline gelmeli ve özel sektör

tarafından kurulamayan teşebbüsler devletçe ele alınmalıdır. 4. Özel teşebbüse kredi sağlayacak bir devlet bankası kurulmalıdır.5. Dış rekabete dayanabilmek için sanayinin topu ve bütün olarak kurulması gerekmektedir.6. Yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılmalıdır.7. Sanayinin teşviki ve milli bankaların kurulması sağlanmalıdır.8. Demiryolu inşaatı programa bağlanmalıdır.9. İş erbabına amele değil, işçi denmelidir.10. Sendika hakkı tanınmalıdır.

Page 5: Ortak Dersler ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİportal.uzem.omu.edu.tr/dersler/2014-2015/G5i2/ATI102/ATI102_unite7/ATI102_unite7.pdfİzmir İktisat Kongresi 17 Şubat-4 Mart

Ekonomik Alanda Yapılan İnkılaplar Ünite 7

5

11. Borsalar millileştirilmelidir.12. İktisat eğitimi yaygınlaştırılmalıdır.13. Aşar Vergisi kaldırılmalıdır.14. Reji kaldırılmalıdır.

Kongrede alınan kararların hükümet nezdinde bağlayıcılığı bulunmamakla birlikte İktisat Vekili (Ekonomi Bakanı) Mahmut Esat Bey, yaptığı konuşmada Türkiye’nin kendine mah-sus durumu göz önüne alınarak karma ekonomi modelini benimseyeceğini dile getirmiştir. Kongrede alınan kararlar 1930’lu yıllara kadar Yeni Türk Devleti’nin ekonomi politikalarının da ilham kaynağı olmuştur. Tarım alanında verimin arttırılması, yurdun dört bir yanının de-mir yoluyla buluşturulması, ekonomideki yabancılaşmayı önlemek ve büyük işletmelerin satın alınarak devletleştirilmesi, finansman ihtiyacı için bankaların kurulması bu politikanın öne çıkan bazı uygulamalarıdır.

7.3. TARIM ALANINDA GELİŞMELER VE AŞAR VERGİSİNİN KALDIRIL-MASIOsmanlı Devleti’nin neredeyse son elli yılı savaşlarla geçmişti. Bu savaşlarda kaybedilen topraklar, insan kaynağının yok olması, batıda tarımsal ortaya çıkan yeniliklerin ve yaşanan ilerlemenin görülememesi ya da uygulanamaması Osmanlı tarımını tamamen bitirmişti. 1913 yılında ekilebilen arazi %32 iken bunun ekilen kısmı %5 ile sınırlı kalmaktaydı. Tarım hala ilkel yöntemlerle yapılmaktaydı ve tohum ıslahı yapılmamıştı. Bütün bu yetersizliklerin yanında köylünün ve çiftçinin boynuna Aşar denilen ve ayni (ürün) olarak ödenen bir vergi de yüklenmişti. İzmir İktisat Kongresi’nde çiftçi kesiminin isteklerinin başında bu verginin kaldırılması gelmekteydi. Çiftçi için büyük bir yük olan Aşar vergisi devlet içinse büyük bir gelir kaynağıydı ve alınan vergilen %30’unu oluşturmaktaydı. Vergi, mültezimler aracılığıy-la toplanmakta olup Türk çiftçisi üzerinde büyük bir yüktü. Tüm bu görüşler ve beklenti-ler doğrultusunda 17 Şubat 1925’te Aşar Vergisi kaldırılmıştır. Verginin kaldırılması çiftçi üzerinde büyük bir rahatlama sağlamış ve tarımsal alanda ciddi bir üretim artışı olmuştur. Devletin azalan vergi gelirleri, arazi vergileri yeniden düzenlenerek ve tüketim vergisi arttı-rılarak kapatılmaya çalışılmıştır.

Ziraat Bankası çiftçiye krediler vermeye başladı. Ankara’da bir Yüksek Ziraat Enstitüsü ku-ruldu. Yeni tarım teknikleri ve ziraatın gelişmesi için yetişmiş eleman sıkıntısı çekilmekteydi. Falif Rıfkı Atay’ın da dediği gibi “…eğer bir yol gösteren olmazsa yüzyıl daha bir şey yapı-lamazdı…” Bu sebeple dünyada ziraat alanında meydana gelen gelişmeleri takip etmek ve yeni teknikleri öğrenmek için Avrupa’ya öğrenciler gönderildi. Köylüye fidan ve tohum yar-dımı yapıldı. Kooperatifleşme yoluna gidildi ve topraksız köylüye 1929 yılında toprak dağı-tıldı. Çay gibi bitkiler tarıma alınarak Türk ekonomisinin gelişmesi amaçlanmış, hayvancılık ve ormancılık alanında yeni yöntemler uygulanmak suretiyle yenilenme yoluna gidilmiştir. Atatürk Orman Çiftliği gibi örnek çiftlikler kurularak teknolojik gelişmeler ve tarımsal hedef-ler uygulanmıştır.

Page 6: Ortak Dersler ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİportal.uzem.omu.edu.tr/dersler/2014-2015/G5i2/ATI102/ATI102_unite7/ATI102_unite7.pdfİzmir İktisat Kongresi 17 Şubat-4 Mart

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

6

7.4. BANKALARIN VE FABRİKALARIN KURULMASIİzmir İktisat Kongresi’nde konuşulan konuların başında sermaye yetersizliği, bankaların ku-rulması ve kurulan bankaların sanayiciye, esnafa ve çiftçiye uygun koşullarda kredi vermesi gelmişti. Cumhuriyetin ilanından sonra bu konu üzerinde durulmuştu. Bu amaçla 1.000.000 TL sermaye ile 26 Ağustos 1924 tarihinde Türkiye İş Bankası kuruldu. Banka için gerekli olan sermayenin 250.000’i bizzat Mustafa Kemal tarafından verilmişti. İş Bankası 1926’da kurulan Alpullu ve Uşak Şeker Fabrikaları gibi büyük sanayi kuruluşlarının finansında etkili olmuştur. Türk sanayisinin gelişmesine katkı yapması için açılan bankalardan diğeri de Sanayi ve Maa-din Bankası’dır. 19 Nisan 1925 tarihinde açılan banka Kayseri Bünyan İplik Fabrikası, Isparta İplik Fabrikası, Kütahya Çini Fabrikasının finansmanında önemli katkıları olmuştur. Banka 1932 yılında Sanayi ve Kredi Bankası’na dönüşmüştür.

22 Mayıs 1926’da 20 milyon sermayeli Emlak ve Eytam Bankası kurulmuştur. Osmanlı döne-minde ve Cumhuriyet’in ilk zamanlarında iyi kullanılamayan Yetim (Eytam yetimler demek-tir) Sandıklarında biriken paralar bu bankanın sermayesinde kullanılmıştır. Böylece yetim sandıklarında toplanan paralarla devlet belediye hudutlarında düşük faizle konut yapma görevini de üstlenmiş oldu.

1863 yılında Tuna Valisi Mithad Paşa tarafından çiftçiye kredi vermek için oluşturulan san-dıklar 1889 tarihinde birleştirilmiş ve Ziraat Bankası adını almıştı. 1914 ve 1916’da çalışma şeklinde kanunla önemli değişiklikler yapılmıştı. 19 Mart 1924 tarihinde yapılan değişiklikle Ziraat Bankası sadece çiftçiye borç veren bir banka olmaktan çıkarılmış ve tüm bankacılık faaliyeti için yetkilendirilmişti. 26 Temmuz 1926’da bankanın sermayesi 30 Milyon TL’ye çı-karılmıştı.

28 Mayıs 1927’de Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarılmıştır. Kanuna göre teşvik tedbirleri şöyle tespit edilmişti:• Uygun görülen girişimlere 10 hektara kadar karşılıksız arazi tahsisi • Kazanç, gümrük vergilerinden ve harçlardan bağışıklık • Haberleşme imkânlarının ve motor gücünün hükümetçe sağlanması • Girişimlerin kuruluşunda yurt dışından sağlanan araç gereçlerin demir ve deniz yolların-

da %30 indirimli taşınması • Yıllık üretimin %10’una ulaşan devlet desteği • Kamu kesiminin ve bu kanundan yararlanan kuruluşların teşvik gören üretimin yeterli ve

kaliteli ise ve fiyatı dış alım fiyatından % 10 fazla değil ise bunların tercihi. • Tekel maddelerinin banka indirimli satılması

Yatırımcılara, parasız arazi, ucuz hammadde, enerji temini, ulaşım kolaylıkları ve vergi mu-afiyeti sağlanmıştır. 929 Dünya ekonomik buhranı sebebiyle Türkiye ekonomik olarak bü-yümeyi gerçekleştirebilmek için 1930’dan itibaren devletçi politikaya yönelmiştir. 1931-32 yıllarında hazırlanmaya başlanan I. Beş Yıllık Kalkınma Planı 1934’ten itibaren uygulanmaya başlanmıştır.

Page 7: Ortak Dersler ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİportal.uzem.omu.edu.tr/dersler/2014-2015/G5i2/ATI102/ATI102_unite7/ATI102_unite7.pdfİzmir İktisat Kongresi 17 Şubat-4 Mart

Ekonomik Alanda Yapılan İnkılaplar Ünite 7

7

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kurularak ekonomi yönetiminin millileşmesi için önem-li bir adım atılmıştır. Banka ancak 3 Ekim 1931 tarihinde faaliyete başlayabilmiştir. Merkez bankasının kurulmasına rağmen bir süre daha banknot ihraç etme yetkisi Osmanlı Bankası tarafından kullanılmıştır. 3 Haziran 1933 tarihinde özel teşebbüse yol gösterici olması için 20 Milyon lira sermayeli Sümerbank kurulmuştur. Sümerbank tam anlamıyla Türkiye’ye özgü bir banka olarak kurul-muştur. Bankanın çatısı altında dokuma fabrikaları, deri ve ayakkabı sanayi canlandırılmaya çalışılmıştır.Türkiye’de enerji ve madencilik alanında bir hamle yapabilmek için 20 Haziran 1935’te Etibank kuruldu. 20 Milyon TL sermayeli banka yabancıların elinde bulunan Ergani –Murgul bakır ve Divriği demir işletmelerini satın alarak millileştirdi. Ereğli Kömür İşletmeleri bankaya devredildi. Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü kuruldu.

Denizcilik alanında faaliyetleri desteklemek için 30 Kasım 1937’de Denizbank kurulmuştur. Küçük esnafa kredi vermek amacıyla Halk Bankası kurulmuştur. Şehirlerin ve kasabaların ye-niden imarı için 24 Haziran 1933’te Belediyeler Bankası kurulmuştur. Bankanın ismi 1945’te İller Bankası olarak değişmiştir.

17 Nisan 1934’te yürürlüğe giren I. Beş Yıllık Sanayi Planı 1934-1938 yılları arasında uy-gulanmıştı. Plan üç temel ilkeye dayandırılmıştı. 1. Temel hammaddeleri yurt içinde üretilen veya üretilecek olan sınai tesislere2. Büyük sermaye ve ileri teknoloji gerektiren projelere3. Kuruluş kapasitesinin iç tüketimi karşılayacak düzeyde tutulmasına öncelik verilmişti. Altı

temel sınai faaliyet alanında toplam yirmi fabrika kurulmuştu. 1938’den itibaren dünyada savaş rüzgârları esmeye başlamış ve savaşın 1939’da başlamasıyla II. Beş Yıllık Sanayi Planı uygulanamamıştır. Bu dönem içerisinde nüfus artmış ve yoksulluk azaltılmıştır. GSMH 15 yıllık dönemde ortalama %8 oranında büyümüştür. Türkiye kendine yetecek unu, şekeri, basmayı kendisi üretir duruma gelmiştir. 1934-1938 arası dönemde dolar kuru sabit tutularak 1 $ = 1.26 TL’de tutularak para istikrarı sağlanmış ve dış ticaretin fazla vermesi sağlanmıştır. Bu dönemde merkez bankasında 36 milyon liralık döviz ve 26 ton altın birikmiştir.

7.5. MİLLİLEŞTİRME VE ULAŞIM POLİTİKASIBirinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele’nin etkilerinin sürdüğü 1920’li ve 30’lu yıllarda devlet bir taraftan yeni bankalar, sanayi kuruluşları kurarken bir yandan da demiryolu, rıhtım ve liman işletmeleri, maden işletmeleri, havagazı ve su vb gibi işletmeleri millileştirmeye çalış-maktaydı. Öncelikli millileştirme politikası demiryolu üzerinden başlamıştı. Osmanlı devle-tinden devralınan 4086 kilometrelik demiryolunun 2352 km’si yabancılar, 1734 km’si devlet tarafından işletilmekteydi.

Page 8: Ortak Dersler ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİportal.uzem.omu.edu.tr/dersler/2014-2015/G5i2/ATI102/ATI102_unite7/ATI102_unite7.pdfİzmir İktisat Kongresi 17 Şubat-4 Mart

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

8

1924 yılında çıkarılan kanunla yabancıların elinde bulunan Anadolu Demiryolu, Mersin-Adana, Bursa-Mudanya, İzmir-Afyon, Manisa-Bandırma, Aydın ve Şark Demiryolu satın alı-narak millileştirilmiş ve milletin hizmetine sunulmuştur. 1924-1931 tarihleri arasında 1630 km daha demiryolu yapılarak 1937 yılına kadar toplam demiryolu uzunluğu 6737 km’ye çıkarılmıştır.

1925’te Türk Tayyare Cemiyeti kurularak hava ulaşımının temelleri atılmıştır. Kayseri’de Tay-yare Mektebi adıyla bir okul açılmış, pilot ve uçuş elemanları yetiştirilmeye başlanmıştır. 1926’da bir uçak fabrikası açılmıştır. Açılan fabrika ile uçak tamir ve bakımı ile uçak yapımı hedeflenmiştir.İzmir İktisat Kongresi’nde görüşülen konulardan biri de Türk denizlerinde yabancıların taşımacılık alanındaki imtiyazlarının kaldırılması olmuştur. Lozan Antlaşması ile kapitülasyonların kaldırılması kabul edildiği için Türk denizcilerini mağdur etmemek adı-na yabancıların Türk Deniz Sularını kullanımını sınırlayan Kabotaj Kanunu kabul edilmiştir. 19 Nisan 1926’da kabul edilen Kabotaj Kanunu ile limanlardan ve tersanelerden yolcu ve yük taşıma işi Türk denizcilerine verilmiştir. Bu kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte ihtiyaç duyulan gemilerin yapımı için tersaneler ve limanlar inşa edilerek denizlerde yapılan taşı-macılığın tonajı arttırılmıştır.

7.6. SAĞLIK ALANINDA YAPILAN DÜZENLEMELERTürk Milleti’nin giriştiği Milli Mücadelede öncelikle arzulanan düşmanın yurttan kovulması ve bağımsız yaşama isteğiydi. Bu döneminde yaşanan sıkıntılar imkânların elvermemesiyle daha da büyümüştü. Sağlık alanı bu sıkıntılı alanların başında gelmekteydi. Savaş ortamı-nın sebep olduğu yaralanmalar, iyi beslenememekten kaynaklanan hastalıklar ve bir türlü savuşturulamayan bulaşıcı hastalıklar ölüm oranlarının artmasına sebep olmaktaydı. Bütün bunlara karşılık Osmanlı Devleti’nden devralınmış bir sağlık politikası da bulunmamaktaydı. Bu eksiklik 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılmasıyla ivedilikle ele alınmıştır. Bu bağlamda 1921 yılında devlet kimsesiz çocukların bakımını üstlenerek onları topluma kazandırmak için Çocuk Esirgeme Kurumu’nu kurmuştur. Umumi Hıfzıssıhha Kanununa göre Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı kurularak tüm Türkiye’deki sağlık işleri bu bakanlık vasıtasıyla yü-rütülmüştür.

Bu kanun kapsamında Tıp Fakülteleri kurulmuş, Tıp odaları ve hastaneler açılmıştır. Okullar-da sağlık ile ilgili dersler konulmuş ve halk bilinçlendirilmiştir.

Page 9: Ortak Dersler ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİportal.uzem.omu.edu.tr/dersler/2014-2015/G5i2/ATI102/ATI102_unite7/ATI102_unite7.pdfİzmir İktisat Kongresi 17 Şubat-4 Mart

Ekonomik Alanda Yapılan İnkılaplar Ünite 7

9

7.7. KAYNAKÇA• Atatürk, M. Kemal, Nutuk (1919–1927), Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 1991,

(Bugünkü Dille Yayına Hazırlayan: Prof. Dr. Zeynep KORKMAZ)• Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I, I/1, II (Bozkurt, G., Çağan, N., Ergün, M., Genç, N., Güneş,

İ., Kürkçüoğlu, Ö., Taşdemirci, E.), YÖK Yayınları, Ankara, 1995• Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, (Çakmak, M.A., Dönmez, C., Hayta, N., Safran, M., Şahin,

M., Turan, R.), Okutman Yayıncılık, Ankara, 2009• Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, (Arslanhan, İ., Bahadır, Ö., Eken, H., Ünlü, H., Yerebasmaz,

A.), Marmara Yayınları, Bursa, 1998 • Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, (Ed. Ertan, T. F.), Siyasal Kitabevi, Ankara, 2001• Armaoğlu, F., 20. YY Siyasi Tarihi (14. Baskı), Alkım Yayınları, İstanbul, 2005 • Kinros, L., Atatürk Bir Milletin Yeniden Doğuşu, Altın Kitaplar, İstanbul, 2006• Koç, İ. Ceyhan, İzmir İktisat Kongresi’nin Türk Ekonomisinin Oluşumuna Etkileri, Atatürk

Dergisi, Cilt 3, Sayı 1, 2000 • Milli Mücadele Tarihi Makaleler, (Akbulut, D.A., Balcıoğlu, M., Konukçu, E., Önsoy, R., Öz-

kaya, Y., Tanfer, V.), Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara, 2002• Tansel, Selahattin, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar III, Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Ya-

yınları, Ankara, 1973 • Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I, (Akbıyık, Y., Akbulut, D.A., Avcı, C., Balcıoğlu, M., Eraslan, C.,

Köstüklü, N., Süslü, A., Tural, M.A., Turan, R., Yalçın, D.), Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara, 2000

• Türk İnkılap Tarihi ve Atatürk İlkeleri, (Ekincikli, M., Gedikli, Ş., Turan, M., Yalçın, S.), Siyasal Kitabevi, Ankara, 2003

Page 10: Ortak Dersler ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİportal.uzem.omu.edu.tr/dersler/2014-2015/G5i2/ATI102/ATI102_unite7/ATI102_unite7.pdfİzmir İktisat Kongresi 17 Şubat-4 Mart

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

10