omurgasizlar bİyolojİsİ -...
TRANSCRIPT
OMURGASIZLAR BİYOLOJİSİ
Canlõlarla i lgil i problemler ele alõndõğõnda organizmalarõ sõnõflandõrmak ve
onlarõ gruplara ayõrmak zorunluluğu ortaya çõkmaktadõr. Yeryüzünde
milyonlarca canlõ varlõk vardõr ve bunun yanõ sõra geniş ölçüde bir çeşi tl i l ik
de görülür.
Sõnõflandõrmanõn Tarihçesi
İnsanlar yaradõlõşlarõndan itibaren çevrelerinde bulunan bitki ve hayvanlarõ
öğrenmeye çalõştõlar. İlk insanlar, bitki ve hayvanlarõ kendileriyle olan
ilişkisine göre tanõdõklarõndan, o zamanlarda yapõlmõş olan
sõnõflandõrmalar fazla derin olmayan günlük tecrübe ve gözlemlere
dayanõyordu. Daha sonra bilgiler arttõkça onlarõn bir esasa göre
sõnõflandõrõlmasõ ihtiyacõ ortaya çõkmõştõr. Milattan önce 4. asõrda
fi losozofiyi i lk teklif eden Aristo i lk bil imsel sõnõflandõrmayõ yapmõştõr.
Aristo ve öğrencisi Theophrastus bitkileri ot, ağaçcõk, ve ağaçlar;
hayvanlarõ da havada, suda ve karada yaşayan kuşlar, balõklar, balinalar
ve böcekler olmak üzere 4 gruba ayõrõyorlardõ. Böcekleri de õsõrõcõ, emici,
kanatlõ ve kanatsõz olarak gruplamõşlardõr.
Canlõlarõ sõnõflandõrmada çeşi tl i gelişme ve kademelerden sonra John Ray
(1627-1705) bell i bir tür kavramõ geliştirmiştir. Ona göre tür, ortak atalarõ
olan, benzer bireylerin bir grubudur. Ray çok az farkl õlõklarõ olan çeşi tl i
organizmalarõn aynõ türe sokulabileceğine inanõyordu. Böylece canlõlarla
i lgil i gözlemler türlerle i lgil i bir hipotezle birleştiri l iyordu. Ray ve onu
destekleyenler tabiattaki türlerin sayõsõnõn değişmez olduğuna
inanõyorlardõ.
Tür anlamõ Ray'den sonra değişmiştir. Linnaeus�dan sonra Lamarck
hayvanlarõ 8 klasise ayõrmõş, hayvanlar için omurgalõ ve omurgasõz
tabirini kullanmõş daha sonra Cuvier (1796-1832) mukayeseli anatomiden
faydalanarak hayvanlarõ Vertebrata, Mollusca, Arthropoda, Radiata
olmak üzere 4 ana gruba ayõrmõştõr.
2
Sistematik bir esasa göre, yapõ benzerliği esas alõnarak bitki ve
hayvanlarõn sõnõflandõrõlmasõ i lk defa İsveçli biyolog Carl Von Linnaeus
tarafõndan yapõlmõştõr (1707-1778). Sistematiğin babasõ olarak tanõmlanan
Linnaeus, Systema Naturae (1758) adlõ yapõtõnda hayvanlar alemini sõnõf,
takõm, cins ve türlere göre gruplara ayõrmõştõr. Linnaeus�un diğer bir
önemi binominal nomenclature denen metodu kurmasõdõr. Bu metoda iki
adla adlandõrma denir. Yani her çeşi t canlõ iki isimle anõlõr. Bunlardan
birincisi yani o hayvanõn ait olduğu cins (genus-çoğulu genera)'õn adõ
büyük harfle, tür adõ ise küçük harfle yazõlõr. Her ikisi de latincedir.
Dünyanõn her yerinde bu şekilde kullanõldõğõndan anlaşma zorluğu ve
karõşõklõk olmaz. Linnaeus de tür sayõsõnõn değişmez olduğuna inanmõştõ.
Bugün tür¸ ortak atadan gelen, birbiriyle çiftleşebilen, doğurgan yavrular
meydana getiren, kendi aralarõnda nesil veren dolayõsõ i le gen
alõşverişinin devam ettiği tabii topluluklara (Yani doğal populasyonlar) ait
gruplar olup çok benzer diğer gruplardan üreme bakõmõndan izole
bireyler topluluğu olarak tanõmlõyoruz. Belirl i bir ekolojik nişe sahip olan
bu populasyonlar, yapõ ve işlevleri i le birbirine benzeyen fiziksel ve
kimyasal koşullara benzer tepki gösterirler.
Sõnõflandõrmada Kategoriler
Sistematikte en küçük grup tür olduğuna göre yapõ taşõ da türdür. Türler
birleşerek genuslarõ onlar da sõrasõyla daha büyük gruplarõ oluştururlar.
Örneğin
1. Tür - Species - Homo sapiens
2. Cins - Genus - Homo
3. Aile - Family - Hominidae
4. Takõm - Ordo - Primates
Super- Class - Enteria
3
5. Sõnõf - Class - Mammalia
6. Phylum - Þube - Chordata
7. Regnum - Alem - Animale
Bir canlõ türünün tam olarak sõnõflandõrõlabilmesi için en az 6 gruptan söz
edilmesi gerekir. Bazõ durumlarda ara gruplardan da faydalanõlõr. Böyle
ara gruplar için Alt= sub, Üst = super terimleri kullanõlõr.
Örneğin Sub species = Salmo trutta abanticus = Abant gölünde yaşayan
bir tür alabalõk.
Ayrõca tür adõnõ i lk kez kullanan araştõrõcõnõn adõ da 2. isimden sonra ilave
edil ir. Leptinotarsa decemlineata (Say, 1879)
Hayvanlar Alemini Sõnõflandõrmada Esas Alõnan Başlõca
Özellikler
Hayvanlar alemini sõnõflandõrmada esas, hayvan populasyonlarõ arasõnda
var olan akrabalõk ilişkileridir. Linnaeus'den sonra sistematik üzerine
olan çalõşmalar i lerlemiş evrim teorisinin kabul edilmesiyle de, yani
Darwin�le, zoologlar evrimsel orijini birbirine çok yakõn olan organizmalarõ
bir gruba koymak suretiyle daha çok, doğal i l işkilere dayanan bir tasnif
sistemi kurmaya çalõşmõşlardõr. Yapõsal benzerliklerin çoğu evrimsel
akrabalõğa bağlõ olduğundan organizmalarõn modern tasnifi birçok
bakõmdan Linnaeus'nin ortaya koyduğu mantõki yapõ benzerliğine
uymaktadõr. Özet olarak modern sistematik yapõlõrken hayvanlarõn yanlõz
dõş görünüşlerinden deği l , karşõlaştõrmalõ anatomilerinden ve
embriyonal gelişmelerinden faydalanõlarak evrimsel gidişlerine uygun
akrabalõk derecelerine göre sõnõflandõrma yapõlõr.
Bu sõnõflandõrmada hareket noktasõ olan temel kavramlar şunlardõr :
Homoloji : Birbiriyle hiç i lgisiz gibi görünen bazõ yapõlar incelenecek
olursa birçok temel köken benzerlikleri ortaya koyulabil ir. Örneğin; fokun
4
yüzme ayağõ, yarasanõn kanadõ, insanõn kolu. Bunlardan ilki yüzmeye,
ikincisi uçmaya, üçüncüsü yakalamaya yarar. Ancak bunlarõn iç yapõsõ,
kemik ve kaslarõ incelenirse her üçünün de kökten birbirine benzediği
görülür. Yüzme ayağõ, kanat ve kol aynõ orijinlidir, fakat zamanla her biri
temel örneğe kõyasla belirl i bir görevi yerine getirmek için değişmiştir.
Orijinleri aynõ olup yani aynõ kökenden gelen ancak değişik işler
görebilecek şekilde farklõlaşarak evrimleşmiş yapõlara homolog yapõlar
denir. Sõnõflandõrmada özellikle homolog yapõlar göz önünde tutulur.
Bunun dõşõnda daha farklõ benzerlikler de vardõr. Örneğin hayvanlarda
kanat; sinek ve yarasa kanadõnõn her ikisi de uçmaya yarar. Ancak bu
benzerlik yüzeyseldir. Benzerliklerin yüzeysel olduğu ve hemen hemen
aynõ işi gören yapõlara analog yapõ denir. Fakat bunlarõn embriyonal
dönemlerdeki durumlarõ birbiriyle kõyaslanõrsa tamamen farklõ kökenden
olduklarõ görülür. Orijinleri tamamen ayrõ olan bu yapõlarõ, evrimsel
gidişleri, benzer işi gördüklerinden, birbirine benzeyen duruma getirmiştir.
Yüzeysel olan bu benzerliklerin doğal sõnõflandõrmada hiçbir önemi yoktur.
Fizyoloji ve biyokimyadan da yararlanõlarak canlõlar arasõndaki akrabalõk
tesbit edil ir. Son zamanlarda, biyologlar protein yapõlarõnõn
benzerliğinden yararlanmõşlardõr.
Hayvanlarõn bir hücreden veya çok hücreden yapõlmõş olmasõ yüksek
kategorilerde önemli bir temel karakter olup böyle bir ayõrõm sonucunda
hayvanlar alemi Protozoa ve Metazoa olmak üzere 2 büyük subregnuma
(veya Regnum yani Aleme) ayrõlõr.
Embriyodaki hücre tabakasõ , Diploblastik, (Porifera, Coelenterata.)
Triptoblastik (diğerleri); Simetri (bilateral, lateral) ve segmentasyon
büyük gruplarõ sõnõflandõrmadaki ayõrõcõ özell iklerdir. Sindirim, dolaşõm ve
sinir sisteminin olup olmamasõ (Protozoa ve Porifera�da yok;
Coelenterata ve Platyhelminthes'de sindirim gastrovasküler boşluk
halinde, ağõz açõklõğõ vardõr, diğerlerinde sindirim borusu hem ağõz hem de
5
anüs var) ve söz konusu grubun kendine has morfolojik karakterleri yine
başlõca ayõrõcõ özell iklerdendir.
Aristo zamanõndan beri biyologlar canlõlar dünyasõnõ en basit anlamda
bitkiler ve hayvanlar olmak üzere 2 aleme ayõrmõşlardõr. Buna göre
derinliğine düşünülürse birçok türü, mikroskop altõnda gözlenebilen ve bir
hücreli organizmalardan pek çoğunu bitki veya hayvanlar aleminden birine
dahil etmek kolay bir iş deği ldir.
Bundan bir asõr önce Alman biyolog Ernest Haeckel birçok özellikler
bakõmõndan bitkilerle hayvanlar alemi arasõnda yer alan bütün bir hücreli
organizmalarõ kapsayabilen Protista 'yõ üçüncü bir alem olarak teklif
etmiştir.Uzun süre dünya biyologlarõnõn pek rağbet etmediği bu teklif i lk
bakõşta sõnõflandõrmayõ basitleştireceği yerde daha da güç duruma
sokacağõ ortaya konmuştur. Çünkü bitki benzeri olan bazõ protistalar
bitkilerle çok yakõn il işki kurarlar. Birçok grup (veya türler) gösterdikleri
bazõ karakterler nedeniyle bitkilerle hayvanlarõn arasõnda yer alõrken diğer
karakterleri nedeniyle hem bitki hem de hayvanlardan çok farklõ bir durum
gösterirler. Hatta farklõ biyologlar tarafõndan Protista alemi içerisinde
gösterilen organizmalar da farkl õ olabilmektedir. Bazõ sistematikçiler
Protista içerisine sadece birhücreli formlar koyduklarõ halde bazõlarõ
mantarlarõ, çokhücreli algleri hatta bakteri ve mavi yeşil algleri de
Protista�ya dahil etmektedirler. Daha yakõn zamanlarda bazõ biyologlar
Monera diye dördüncü bir alem açõlmasõnõn uygun olacağõnõ
savunmuşlardõr. Monera alemi, bakteriler ve mavi yeşi l algler gibi pek çok
ortak karakterlere sahip organizmalarõ içine almaktadõr. Prokaryot mavi-
yeşi l alglerde çekirdek zarõ bulunmadõğõ gibi mitokondri, kloroplast gibi
zarla çevrilmiş organeller de bulunmaz. Diğer taraftan bitki ve hayvan
bütün Protista'lar Eukaryottur ve çekirdek zarõyla çevrilmiş gerçek nukleus
ihtiva ederler.
Bitki ve hayvanlar arasõnda pek çok temel benzerlikler vardõr : 1. Her
ikisinde de yapõ ve fonksiyon birimi hücredir. 2. Her ikisinde de metabolik
olaylarõn çoğu ortaktõr.
6
Ancak her iki grup çok bariz ve farkl õ bazõ yollarla birbirinden kesinlikle
ayrõlõr.
1. Bitki hücreleri hücreyi çevreleyen ve bitkiye destek vazifesi gören
selülozdan ibaret sert bir hücre çeperi salgõlar. Hayvan hücrelerinde
böyle bir çeper yoktur. Ancak bazõ bitkilerde selüloz çeper bulunmadõğõ
gibi (bir grup hayvanda da) tunicat gibi i lkel Chordatlar�da hücrelerin
etrafõnda aynen bitki hücrelerinde olduğu gibi, selüloz çeper vardõr.
2. Bitki büyümesi genellikle sõnõrsõzdõr. (Bu büyüme ömür boyu aktif
büyüme fazõnda kalan bazõ bitki hücreleri i le gerçekleştiri l ir, tropik
bitkilerde devamlõ, õlõman bölge bitkilerinde ise daha çok ilkbahar ve yaz
aylarõnda). Hayvanlarõn çoğunda son vücut büyüklüğü belli bir büyüme
devresi sonunda ortaya konmuş olur. Ancak timsahlar, kaplumbağalar ve
istakozlar uzun süre büyümelerini devam ettirirler.
3. Hayvanlarõn çoğu hareket eder, bitkiler ise istisnalar dõşõnda
hareketsizdir.
4. En önemli fark ise gõda temin etmeleridir. Bitkiler yeşi l renkli klorofil
pigmenti yardõmõ i le fotosentez yapar. Fotosentez ile suyu
parçalayabilmek için õsõ enerjisini kullanõrlar ve neticede karbondioksiti
karbonhidrata indirgerler. Klorofil ihtiva etmeyen mantarlar ve bakteriler
bu kaideye uymazlar (bazõ yüksek organizasyonlu bitkiler).
Evrimsel olaylarõn asõrlar önce cereyan etmiş olmasõ ve ilk formlara ait
fosil lerin yetersiz olmasõ nedeni i le bugün bile önemli bitki ve hayvan
phylumlarõ arasõndaki evrimsel yakõnlõk hakkõndaki görüşler açõk deği ldir.
Örneğin, virus ve bakterilerin diğer organizmalara olan evrimsel yakõnlõğõ
fazla bil inmediği gibi önemli alg ve mantar cinsleri arasõndaki akrabalõğa
dair eldeki mevcut deli l ler de yetersiz olup önemli Protozoa cinsleri i le çok
hücreli hayvanlar arasõndaki akrabalõk il işkileri hakkõndaki bilgiler de
henüz kesin deği ldir. Hayvan gruplarõnõ incelerken; hücre
tabakalaşmasõnõ, solunum olup olmamasõnõ, metameri durumunu, sindirim
sistemini ele alõp kendine özgü morfolojik karakterleri vurgulayacağõz.
7
Canlõlar alemi bitkiler ve hayvanlar olarak (genel bir ifade ile) ele
alõnmakta son zamanlarda aşağõdaki gibi gruplandõrõlmaktadõr.
I. Alem : Monera
II. Alem : Protista - Birhücreliler
III. Alem : Fungi - Mantarlar
IV. Alem : Plantae - Bitkiler
V. Alem : Animalia - Hayvanlar
I. Alem : MONERA
Prokaryot olan bu organizmalar çekirdek, çekirdek zarõ, plastit, mitokondri
ve tubuler yapõ taşõmayan, kamçõlarõ olmayan ancak kamçõ benzeri
uzantõlar taşõyan, birhücreli canlõlardõr. Bölünme ya da tomurcuklanma ile
eşeysiz ürerler, kalõtsal madde alõşverişi konjugasyon, transformasyon,
transdüksiyon veya plasmit değişimi i le gerçekleşir. Eubacteria ve
Archaebacteria şeklinde iki gruba ayrõlõrlar. 2700 farklõ türü bil inmektedir.
II. Alem : PROT İSTA
Ökaryot canlõlar olan (Yani zarla çevril i çekirdek, kamçõ, sil, yalancõ ayak
ve organel içeren) bir ve çok hücreli fotosentetik algler, çok çekirdekli ya
da çok hücreli heterotrof bazõ mantarlar, bir hücreli ökaryotik canlõlarõ
içerir. Fotosentez, absorbsiyon ya da doğrudan yeme ile beslenirler.
Eşeyli ya da eşeysiz çoğalõrlar. 60.000 yaşayan, 60.000 de fosil türü
bil inmektedir.
ALT ALEM (SUBREGNUM): PROTOZOA
Protozoa (Eski yunanca protos = birinci; zoon = hayvan) bir hücreli
mikroskobik hayvanlardõr. Bir protozoon'õn yapõsõ çokhücreli hayvanlarõn
8
(birhücreye) bir hücresine karşõlõktõr fakat fonksiyon bakõmõndan
çokhücreli bir organizmanõn bütün temel görevlerini yapar. Birhücreli lerin
hepsi çok küçük mikroskobik hayvanlar olmakla beraber büyüklükleri
oldukça değişiktir. Bazõlarõ 2-3 mikron boyunda olup çoğu 250 mm. den
daha küçüktür. (Nadir olarak 15-16 mm. boyunda olanlara da rastlanõr
Sporozoa'dan Porospora gigantea ). 30.000'den fazla bir hücreli hayvan
türü bil inmektedir. Bunlar tatlõ sularda, denizlerde, rutubetli topraklarda
yani sulu ortamda yaşarlar. Bir kõsmõ da diğer hayvanlarõn vücudunda
parazittir. Kuru yerlerde ancak kist halinde bulunurlar. Bu geçici bir
korunma durumu olup aynõ zamanda birhücreli lerin yayõlmasõ bakõmõndan
da avantaj sağlar. Þöyle ki bu durumda kuş, böcek ve rüzgarla her yere
taşõnabilirler. Denizde yaşayanlarda kuruma tehlikesi olmadõğõndan
genellikle kist oluşumu yoktur.
Vücutlarõ stoplazma ve nukleustan ibarettir. Stoplazma ekto ve
endoplazma olmak üzere 2 kõsma ayrõlmõştõr. Dõşta yer alan ektoplazma
granülsüz veya çok az granüllü ve yoğun, iç kõsõmda bulunan endoplazma
ise granüllüdür. Ekto ve Endoplazma arasõnda geçiş vardõr. Genellikle
hücre zarõ yani Pelikula (veya Pellicula) altõnda ektoplazma, anterior uçta
cytostom (hücre ağõzõ) ve cytopharynx bulunur. Besin stoplazma içine
geçerken etrafõnda bir zar şekillenerek koful oluşur. Sindirim bu kofulun
içinde gerçekleşir. Posterior uçta cytopig (hücre anüsü) bulunur. Hücre
anüsü bir çok kamçõlõda ve özellikle sil l i lerde görülür. Hücre anüsü çok
dar yapõlõ olduğundan, varlõğõ ancak dõşkõlama sõrasõnda belirlenebilir.
Bir veya daha fazla nukleuslu olabil irler. Tek nukleuslu formlara
monoenergid , çok nukleuslulara da polyenergid adõ veril ir. Bir
hücreli lerde bütün hayatsal olaylar organellerle yapõlõr. (Belirl i bir ödevi
olan stoplazma farklõlaşmalarõna organel denir.)
Hareket organelleri pseudopod (yalancõ ayak), flagellum (kamçõ),
sillerdir (kirpik). Pseudopodlarõn yeri değişken olup vücudun herhangi bir
yerinde teşekkül edebilir ve kaybolur. Buna karşõn kamçõ ve kirpikler yeri
9
ve şekilleri sabit olan daimi organellerdir. Sporozoa ve Ciliatlar�da
vücudun uzayõp kõsalmasõ myonem adõ verilen kas lifleri i le yapõlõr.
Parazit birhücreli lerde hareket organeli genellikle yoktur. Bununla birl ikte
bir kõsmõ (gelişimin erken evrelerinde) yer değiştirebil irler. Kayma şeklinde
olan özel bir yöntem ile hareket edebilirler.
Kirpik ve kamçõlar hareketten başka duygu organõ vazifesini de görürler.
Bundan başka bazõ flagellatlarda göz vazifesini gören ve õşõktan etkilenen
kõrmõzõ renkli stigma vardõr. Cil iatlar�õn bir çoğunda uyartõ nakleden
organeller de tesbit edilmiştir.Bunlar sil lerin dip cisimlerini birbirine
bağlayan ektoplazmik fibril lerdir. Bir hücreli lerin bazõlarõnda örneğin
amiplerde vücut ince bir zarla örtülüdür. Plasmolemma adõ verilen ve çok
ince olan bu zar madde alõş verişini düzenler. Fakat hayvanõn vücuduna
belirl i ve sabit bir şekil vermez. Buna karşõn bir çok tek hücreli lerde
korunma ve destek organelleri vardõr. Bu organeller sayesinde vücut
şekilleri sabit kalõr.
Koruma ve Destek Organelleri: Yapõlarõna göre iki türlüdür.
1. Euplasmatic : Stoplazmanõn farklõlaşmasõndan meydana gelen
organeller; fibri l ler aksopodlarõn eksen çubuklarõ radyolenlerin iç
kapsülleri, pelikula vs.
2. Alloplasmatic : Stoplazmanõn salgõ maddesinden meydana gelen
organeller; örtüler, kabuklar, evcikler, kistler ve iskeletler. Örtü ve
kabuklar vücut yüzeyine yapõşõktõr. Evcikler ise yalnõz belirl i yerlerde
yapõşõktõr. Kistler: Bunlar ya yalnõz organik maddeden (jelatin,
pseudokitin, sellüloz) veya inorganik maddeden SiO2 ve Ca2CO2 den
yapõlmõştõr.
Tatlõsu protozoonlarõnda ve bir çok parazitlerde görülen geçici korunma
organelleridir. Bunlar yaşamaya elverişl i olmayan zamanlarda ve bazen
çoğalma esnasõnda meydana gelirler. Kist meydana geleceği zaman
hayvan bütün organellerini kaybeder. Yuvarlak bir şekil alõr. Kendi
10
etrafõna saldõğõ jelatinli tabaka sertleşir. Böylece kist meydana gelmiş
olur. Normal şartlar başlayõnca kist parçalanõr ve yeniden organeller
teşekkül eder.
Beslenme (4 tiptir)
I. Ototrof : Bitkilerdeki fotosenteze karşõlõktõr. Yani anorganik maddeleri
organik hale koyar. (Bir kõsõm flagellatlarda)
II. Saprozoik : Erimiş haldeki organik maddelerle geçinirler. Bu maddeler
bakteriler tarafõndan parçalanmõş olan organik maddeler vücut sõvõlarõ ve
barsak sõvõlarõdõr. (Parazit yaşayanlar ve renksiz flagellatlarõn bir kõsmõ).
III. Miksotrof : Hem organik ve hem anorganik maddelerle geçinirler
(Euglena).
IV. Heterotrof : Katõ organik maddelerle beslenir (serbest yaşayan
birhücreli lerin çoğu).
Beslenme ile i lgil i organeller. Cytostom (Hücre ağzõ), Cytopharynx
(yemek borusu) Ciliatlar�da besin stoplazma içine geçerken bir sõvõ
vakuolü teşekkül eder. Sindirim bu vakuol içersinde olur. Artõk maddeler
vücudun herhangi bir yerinden veya hususi bir yerden (Cytopig ) dõşarõ
atõlõr.
Boşaltõm organeli : Osmoz sonucunda ve besin maddeleri i le birl ikte
stoplazma içersine giren fazla suyun dõşarõ atõlmasõna yarayan Kontraktil
vakuollerdir. Deniz formlarõnda çok nadir olarak bulunur; parazitlerde
yoktur. Esas olarak tatlõ su protozoonlarõnda mevcuttur. Katõ atõklar çok
defa stoplazmada biriktiri l ir. Öyle ki bu durum bir çeşi t atõk
pigmentasyonuna (renklenmesine) neden olur.
Çoğalma
11
1. Bölünme : Enine (Ciliata) veya boyuna olmak üzere (Ekseri
flagellatlarda) ikiye bölünme.
2. Tomurcuklanma : İkiye bölünmenin bir modifikasyonuna
tomurcuklanma adõ veril ir. Öncelikle tomurcuk taslağõ meydana gelir. Bu
taslak ana hayvanõn büyüklüğüne erişince koparak ondan ayrõlõr veya
koloniler oluşur.
3. Multible bölünme : Nukleus bir çok defalar bölünür. Sonra stoplazma
nukleus sayõsõ kadar parçalanõr. Çoğalma neticesinde fertler bazen bir
arada kalarak kolonileri meydana getirirler.
Cinsiyet ve Döllenme : Cinsiyet olaylarõ bütün gruplarda görülür.
Döllenme çok hücreli lerdeki gibi cinsiyeti farklõ iki hücrenin haploid
sayõdaki kromozomlarõnõn birleşmesiyle 3 şekilde olabil ir.
1. Konjugasyon, 2. Autogamie, 3. Kopulasyon
Kopulasyon : Yüksek organizasyonlu hayvanlarda olduğu gibidir. Birleşen
hücrelere gamet, birleşme mahsulüne zigot denir. Basit halde,
kopulasyon yapan gametler normal vegetatif fertlerden farklõ deği l lerdir.
Yani bunlarda gametleri verecek olan fertler bir çoğalma safhasõ
geçirmeden doğrudan doğruya gametlere değişirler. Böyle bir
kopulasyonda eşeysel bir çoğalmadan bahsedilemez. Çünkü redüksiyon
yoktur.
Diğer durumda ise gametler vegatatif fertlerden farklõdõr. Esas ferdin ikiye
bölünmesi (mayoz bölünmesi neticesinde) meydana gelir ve kromozom
sayõsõ yarõya iner. Birbiri i le birleşen gametler ya görünüşleri aynõ
isogamet (isogamie) veya farklõ anisogamet (anisogamie)'dir. Anisogamide
yedek besin maddesi içeren gamete dişi veya macrogamet diğerine de
erkek ya da microgamet denir. Sporozoonlarda izogamiden çok
hücreli lerdeki oogamie'ye kadar bütün tipler görülür.
Konjugasyon : Yalnõz Ciliat'larda görülen özel bir döllenme şeklidir.
12
Autogamie : Kendi kendini döllemedir. Ekseriya bir kist içinde meydana
gelir.
Bazõ tek hücreli lerin yapõsõ çok basit olduğu halde diğer bazõlarõ çok
kompleks bir yapõ gösterir. Kompleks yapõlõ birhücreli lerde bütün hayatsal
olaylar çeşi tl i organellerle yapõlõr.
Protozoon'lar hareketlerini sağlayan yapõnõn çeşidine göre sõnõflandõrõlõr.
SUBREGNUM PROTOZOA
1. Class - Flagellata (Mastigophora) Kamçõlõlar
2. " - Sarcodina (Rhizopoda) Kökbacaklõlar
3. " - Sporozoa (Sporlular) Hareket organeli yok,
parazit
4. " - Cil iata (Infusoria) Kirpikli ler
Sub Class Protocil iata
" Eucil iata
" Suctoria
Barnes ve Demirsoy�a göre de
Phylum (Şube) : Sarcomastigophora
1. Class : Flagellata (Mastigophora) Kamçõlõlar
2. Class : Sarcodina (Rhizopoda) Kökbacaklõlar
Phylum Sporozoa
Sporozoa (Sporlular) Hareket organeli yok, parazit
Phylum Ciliophora - Ciliata
Cil iata (Infusoria) Kirpikli ler
Subclass Protocil iata
Eucil iata
Suctoria
13
I. Class - FLAGELLATA (Mastigophora) , Kamçõlõ hayvanlar
Flagellatlar bir veya birkaç kamçõya sahiptirler. Kamçõ hareket i temin
eder ve besin almaya yarar. (Çõkõş yeri Flagellata sistematiğinde
önemlidir). Nukleus zarõndan veya stoplazma içindeki dip taneciğinden
(bazal granül) çõkar. Burada bir de kamçõ kesesi teşekkül etmiştir. (Dip
taneciği bazõ flagellatlarda bölünme anõnda ikiye ayrõlõr, kutuplarda iğ
iplikleri meydana getirir).
Flagellatlarda kamçõnõn dip kõsmõna yakõn bir yerde göz lekesi (stigma)
denen kõrmõzõ pigmentli bir organel vardõr. Bu organizmalarda
karbonhidrat depo eden cisimcikler stoplazmada yer alõr. Plastidler
genellikle serbest yaşayanlarda bulunur. Kloroplast içerenler güneş
õşõğõnda besin yapabilirler. Bu karakterleri nedeniyle bitki olarak da
sõnõflandõrõlõrlar. Ancak hepsinde selüloz bir hücre çeperi yoktur.
Çoğalma uzun eksen boyunca bölünmek suretiyle eşeysizdir. Bölünme ön
uçtan başlar, nukleus mitozla bölünür, organeller bölünür. Eşeysel
çoğalma tam olarak ancak bir kaç Zooflagellat�da saptanmõştõr. (Son
zamanlarda yapõlan çalõşmalar çoğalma olaylarõnõn günün karanlõk
peryodunda olduğunu göstermektedir). Klorofil leri olmasõna rağmen
yaşadõklarõ ortamda bazõ amino asitlerin mevcut olmasõnõ isterler.
Flagellatlar ototrof, heterotrof bazõsõ da saprofit olarak yaşar. Katõ haldeki
besin maddeleri i le beslenen türlerde, besin vücudun ön kõsmõnda, kamçõ
dibinde bulunan ağõz yolu i le vücuda girer. Þimdiye dek bildiklerimizden
bu grubun hem bitki hem de hayvansal organizmalara ait özell ik
gösterdiği anlaşõlmaktadõr. Bu özellik evrim bakõmõndan bitki ve
hayvanlarõn aynõ orijine sahip olduklarõnõ destekler durumdadõr.
Bazõ flagellatlar, örneğin Eudorina ve Volvox koloni teşkil eder,
Volvox'lar, çok hücreli hayvanlarõn embriyo gelişmelerinin blastula
safhasõna benzer. Tek hücreliler ve çok hücreliler arasõnda geçit gibi
görülürler.
14
Uygun olmayan şartlar altõnda kist teşkil ederler veya palmella safhasõna
geçerler. Palmella safhasõnda kistlerden farklõ olarak metabolizma devam
ettiği gibi bölünme ve çoğalma olaylarõ da görülür. Vücut küre şeklini alõr
ve kamçõlar kaybolur.
Tatlõsu flagellatlarõnda boşaltõm organeli olarak kontraktil vakuol
bulunur. Bunlar ya tek ya da vakuol sistemi halindedir. Fazla suyun dõşarõ
atõmõnda da kullanõlõr.
Flagellatlara yağmur sularõ, birikinti sularõ, dam oluklarõ, nehir ve göl gibi
sularda rastlanõr. Bazõlarõ hayvan ve insanlarda parazittir. 60.000 kadar
flagellat türü bil inmektedir.
Ordo - Cystophlagellata : Doğrudan gözle görülebilecek büyüklüktedirler.
Pelikula i le örtülü vücut içi jelatinli bir madde içerir mahtut bir bölgede
stoplazma toplanmõştõr.
Noctiluca miliaris : 1-1,5 mm. çapõnda bir veya iki kamçõlõ ve genellikle
küre biçimindedirler. Stoplazma vücudun ön kõsmõnda bulunur ve küçük bir
bölgeyi kaplar. Vücudun geri kalan kõsmõnõ jelatine benzer bir madde
doldurmuştur. Stoplazma, jelatinsi madde içine ağ şeklinde uzantõlar
gönderir. Başka organizmalarõ yiyerek geçinir. Stigma ve plastidleri
yoktur.
Çoğalmalarõ ikiye bölünme veya zoospor meydana getirmek suretiyle olur.
Zoosporlar birleşerek zigotu teşkil eder. Çok sayõda Noctiluca bir araya
gelirse, õşõk salmalarõ nedeni i le yakamoz denen olayõ meydana getirirler.
Denizde pelajik yaşarlar.
Ordo - Euglenoidina : İğ şekill i, oval, uzun vücutlu olup vücut yüzeyi
kalõn bir pelikula i le örtülüdür, renkli veya renksiz olabil irler. Renklilerde
parlak yeşi l kromatofor bulunur.
Euglena viridis : Oval görünüşlüdürler. Yeşi l renkli kromatoforlarõ ince
uzun olup bir merkez etrafõnda toplanmõştõr. Bol olduklarõ zaman su
15
yüzünde hareket ederler. Yeşi l lekeler meydana getirirler. Stigma ve
boşaltõm organeli olan kontraktil koful, vücudun ön kõsmõnda yer almõştõr.
Astasia sp. Kromatoforsuz ve çoğu stigmasõzdõr.
Ordo - Phytomonadina : Sabit şekil l i , oval ve uzun flagellatlar olup vücut
yüzeyi ince veya kalõn olabilen selüloz zarla örtülüdür. Stigmalarõ
vardõr. İki kamçõlõ olup çanak şekill i bir kromatoforlarõ vardõr. Soliter
yaşarlar veya koloni teşkil ederler. Nematod gibi diğer omurgasõzlarõn
bağõrsaklarõnda kamçõsõz olarak bulunan parazit türleri de vardõr.
Volvox : Tatlõsularda yaşarlar ve koloni teşkil ederler. Bir kolonide 4-128
fert bulunur. Bazõ türlerde 20 bin kadar fertten oluşan koloniler de görülür.
Kolonide hareket belirl i bir bölgeden öne doğru görülür. Yüzlerce fert küre
üzerinde sõralanmõştõr. Her fert ucu küre merkezine uzanan 6 köşeli jelatin
bir piramit içindedir. Komşu fertler stoplazma köprücükleri i le irtibatlõdõrlar
(Fertler küre veya yassõ şekill idirler). Çoğalma eşeyli veya eşeysiz
olabil ir. Koloninin ön kõsmõnda bulunan fertler çoğalma kabiliyetini
kaybetmiştir ve beslenme işini görür. Her bir fertte aynõ delikten çõkan eşi t
uzunlukta 2 kamçõ, stigma, çanak şeklinde kromatofor ve kontraktil vakuol
bulunur.
Gonium : 4-16 fertl ik koloni teşkil ederler.
Eudorina : Genel olarak 32 nadiren 16 fertl ik koloniler teşkil eder.
Ordo - Protomonadina : Parazit flagellatlardõr. Hayvan karakteri
gösterirler. Küçük renksiz, 1-2 kamçõlõ, ameboid hareketli olup çoğu
besinini pseudopod teşkil ederek veya basit bir ağõzla alõr. Soliter veya
koloni halinde yaşarlar.Bu takõm içerisinde yer alan bir familya
(Coanaflagellatidae) ön tarafõnda birbirine çok yakõn mikrovil luslardan
oluşmuş �Collare� = yakalõk taşõrlar. Kamçõ, bu yakalõğõn içinde bulunur.
Coanaflagellatlar,süngerlerin koanositlerine benzediklerinden belki çok
hücreli lerin köken aldõğõ hat olabilecekleri düşünülmektedir.
16
Leismania : Bu genus'a bağlõ türlerin bazõsõ böceklerde bazõsõ
omurgalõlarda yaşar ve önemli hastalõklara neden olur.
Leishmania donovani (Visceral Leismaniasis): Kala-azar hastalõğõnõn
etkenidir. Hindistan, Güney Rusya, Çin, Türkistan, Irak ve Akdeniz
havzasõnda görülür. Başka memleketlerde hem çocuk hem de büyükler
hastalõğa yakalanabildikleri halde Akdeniz havzasõnda bilhassa 4 yaşõn
altõndaki çocuklarda görülür. Parazit memeli konakçõsõnda dalak,
karaciğer, kemik il iği , barsak ve lenf bezlerinin kan hücrelerinde
(reticulaendothelial) bulunur. İnsan vücudundaki hücrelerde kamçõsõnõ
kaybetmiştir. Hücre içinde çoğalõr, çoğalma sonucu hücreler patlar, genç
fertler yeni hücrelere geçer. Bir kõsmõ da dolaşõm sistemine geçer, ara
konakçõ sinek (Phlebotomus) böyle bir kanõ emince hastalõk etkenini alõr.
L. donovani sinek vücuduna geçince kamçõlõ hale geçer, orta barsakta
(mide) çoğalõr oradan ön barsağa ve tükrük bezlerine geçer. Hastalarda
karaciğer ve dalak şişer. Kansõzlõk baş gösterir. Düzensiz nöbetler
sonucu hasta tedavi edilmezse öldürücüdür.
Leishmania tropica : Asya, Afrika, İran, Arabistan ve Türkiye�de bulunur.
Avrupa memleketlerinden (İspanya, İtalya, Yunanistan ve nadiren
Fransa'da rastlanõr). Yurdumuzda Güney ve Güneydoğu il lerinde vardõr.
Ara konakçõsõnõn insektisitler i le hemen hemen ortadan kaldõrõldõğõ
yerlerde çok nadir olarak ortaya çõkar. Böceklerden (Diptera) ara
konakçõsõ Phlebotomus papataci dir. Parazit ara konağõn orta barsak
epitelinde çoğalõr, ön barsağa doğru yayõlõr, epipharynxe yerleşir ve
nihayet sineğin bir insanõ õsõrmasõ i le memeli konukçuya geçmiş olur.
Memeli konukçularõndaki kuluçka süresi birkaç gün, haftalar ve hatta
bazen 3-4 yõl olabil ir. Deride önce sivilce şeklinde bir kabarcõk daha sonra
birkaç santimetrelik yara meydana gelir. (Bir yõl içinde yara kurur ve bir
leke bõrakõr. Onun için hastalõğõn bir başka ismi "Yõl- çõbanõ" veya "Þark-
çõbanõ"dõr. Bazõ hallerden sonradan bakterilerinde yaraya girmesi i le yara
daha çok büyüyebilir. Þark çõbanõ el, yüz, ayak gibi örtülmeyen yerlerde
olur.
17
Trypanosoma : Bu genus omurgalõ hayvanlarda kan paraziti olan türleri
ihtiva eder. Serbest olarak kanda yaşar onun dõşõnda diğer sistemlerde de
görülür. (Konakçõlar arasõnda kan emen omurgasõz hayvanlar vasõtasõyla
yayõlõr).
Parazit, omurgalõ hayvanõn vücudunda tam bir Trypanosoma karakteri
gösterir. Burada parazitin vücudu uzar, iki uç sivrileşir, dalgalõ bir zar
içinde uzanan kamçõ görünür. Trypanosoma türleri bütün hayvanlarda
bulunabilir, ancak insanda ve evcil hayvanlarda patogendir.
(muhtemelen bu konaklarõn yeni olmasõ nedeniyle) Hastalõk yapan türler
tropik bölgelerde yaşar.
Trypanosoma lewisi : Fare kanõnda bulunur. Patojen deği ldir.
Trypanosoma brucei : Sõğõrlarda nagana hastalõğõna sebep olur. Güney
Amerika�da görülür.
Trypanosoma gambiense : Afrika da uyku hastalõğõnõn etkeni olup en
önemli patogen trypanosomalardandõr. Glossina palpalis denen çeçe
sineği i le taşõnõr.Parazit, sineğin sindirim kanalõnda çoğalõr, gelişimini
tamamlar. Tükrük bezine geçer. Sinek insanõn kanõnõ emerken paraziti
memeli konukçusuna bulaştõrõr. Düzensiz aralõkla nöbet başlar. Hastanõn
ateşi yükselir, lenf bezleri şişer, Parazitin metabolizma sonucu meydana
getirdiği maddeler hastada felç yapar ve "uyku" haline neden olur. Sinir
sistemini isti la ettiğinde genel olarak öldürücüdür.
Termit ve selülozla (simbiyoz) beslenen diğer böceklerin barsaklarõnda
yaşayan ve Beta glikosidaz enzimi salgõlayan ve böylece selülozu glikoza
çeviren birçok flagellat türü bil inmektedir.
II. Class : SARCODİNA (Rhizopoda)
Bu sõnõfa dahil hayvanlarda vücut şekilsiz olup simetrisiz olduğu gibi
küresel simetri gösterenler de vardõr. Flagellatlar�dan daha basit olup,
gelişim dönemlerinde bazen kamçõ içerirler. Yine Flagellatlar�dan farklõ
olarak vücut yüzeyinde pelikula bulunmaz . Vücut ordolara göre çõplak
18
veya kabukludur. Stoplazma bariz biçimde ekto ve endoplazma
kõsõmlarõna ayrõlmõş veya ayrõlmamõştõr. Nukleus bir veya daha fazladõr.
Hareket ve besin alma organeli çeşi tl i tipteki yalancõ (Pseudopod)
ayaklardõr. Yalancõ ayaklar loblu (lobopod), iplik gibi (filopod) ağ
(retikulopod) şeklinde yahut desteklidir (aksopod). Deniz ve tatlõsularda
yaşarlar. Tatlõsularda yaşayanlarda l-2 kontraktil koful vardõr. Bazõlarõnda
kabuk, evcik, bazõlarõnda stoplazma içinde SiO2 den ibaret iskelet bulunur.
Çoğalmalarõ ikiye veya daha fazla parçalara bölünme ya da
tomurcuklanma ile olur.
I. Ordo: Amoebozoa : Stoplazma ekto ve endoplazmaya ayrõlmõş hareket
loblu lobopod veya iplik fi lopodlarla olur, bunlar ya bir yerden çõkar veya
vücut yüzeyine dağõlmõştõr.
Subordo - Amobina
Amoeba (Çõplak amipler) : Bu subordo'nun en tipik örneği amip cinsidir.
Amipler tatlõsularda yaşarlar. Çaplarõ 200-300 mikron kadardõr. Stoplazma
ekto ve endoplazma olarak belirl i bir şekilde ayrõlmõştõr, bir veya birkaç
tane besin vakuolü, küre şeklinde bir kontraktil vakuol (nadiren 2-3) ve
disk şeklinde nukleuslarõ vardõr.
Pseudopodlarõ lobopod veya fi lopod şeklinde olup bu harekete amoeboid
hareket denir. Amoeboid harekete birçok Protozoa�da rastlandõğõ gibi kan
hücrelerinden akyuvarlarda da görülür. Pseudopodun meydana geldiği
bölgede endoplazmanõn kolloid hali değişir. Gel halindeki endoplazma sol
haline geçer. Amibin kontraksiyonu ile arka bölgede sol haline geçen
endoplazma pseudopod istikametinde akar. Amip sudaki besin parçasõnõ
çevirir ve onu içine alõr. Sindirim vakuol içinde olur. Sindiri lmeyen artõklar
hücrenin herhangi bir bölgesinden dõşarõya atõlõr. Çoğalma eşeysizdir.
İkiye bölünme tomurcuklanma ve multible bölünme ile olur.
Amoeba proteus : Çapõ 200-500 mikron olan en büyük amip
türlerindendir.
19
Amoeba vespertilio : En çok görülen tatlõsu formlarõndan biridir.
Entomoeba coli : İnsan kalõn barsağõnda kommensal olarak yaşar. Besin
kofulu içinde yemiş olduğu bakteri maya ve diğer mikroorganizmalar
vardõr.
Entomoeba histolitica : İnsanlarda amipli dizanteriyi yapar. Barsak
epitelini yer. Parazit barsak boşluğunda iken minuta adõnõ alõr.
Minutalarda besin kofulu içinde bakteri yoktur (E. coli�den farklõ). E.
histolitica kistleri su vs. i le alõnõr. Kistler sindirim borusunda açõlarak
amipler barsak dokularõna girer. Barsak duvarõna yerleştikten sonra
magna adõnõ alõr. (Barsak epitelini ve alyuvarlarõ yediği için vakvuolde
alyuvarlara rastlanõr). Minutalar barsak boşluğunda kist teşkil eder ve
ancak yeni bir konağa (insana) geçtiği zaman açõlõr.
Subordo - Thecamoeba (Kabuklu amipler)
Bu grupta kadeh, şişe yumurta vs. şeklinde olan bir kabuk meydana
getiri l ir. Kabuğun organik maddesine dõşardan alõnan anorganik maddeler
de karõşõr. Pseudopodlarõn dõşarõ uzanabilmeleri için kabukta bir tane
büyük veya daha fazla küçük delik bulunur.
Arcella vulgaris - Nukleus 2 veya daha fazladõr. Saat camõna benzeyen
kabuklarõ vardõr. Pseudopodlar fi lopod cinsindendir.
Difflugia : Balon şeklinde olan kabuklarõ yabancõ cisimlerle sertleşmiştir.
Pek çok türü vardõr.
2. Ordo - Foraminifera : Vücut plazmasõnda bariz bir ektoplazma ayrõmõ
yoktur. Dallanan pseudopodlarõ vardõr. Hepsi kabukludur ve kabuğun
üzerinde çok sayõda küçük delik bulunur. İlksel formlar kum, kitin, sünger
spiküllerinden, yüksek formlar ise kalsiyum karbonattan yapõlmõş kabuk
içerirler. Kabuk boşluğu ya tek bir odacõktan ya da ara bölmeler i le
birbirinden ayrõlmõş olan bir çok odacõktan oluşmuştur. Foraminifer
kabuklarõnõn deniz dibinde birikmesi i le tebeşir ve kalker tabakalarõ
20
teşekkül etmiştir Denizlerde yaşarlar. (18.000 türü bil inmektedir).
Pseudopodlarõn hepsi ya büyük delikten çõkar veya buna ilave birçok
küçük delik bulunur. Salyangoz kabuğu biçimindedir. Bölünerek
çoğalõrlar. Bir veya daha çok sayõda küçük nukleus içerirler.
Ammodiscus - Kabuk bir odacõklõ olup kumdan yapõlmõştõr. Az veya çok
helezonlu boru şeklindedir.
Nummulites - Çap 19 cm. büyük fosil formlar bu cinstendir. Kabuk
mercimeğe benzer üzerinde ikinci bir kabuk vardõr.
Foraminiferlerden Fusulinidae familyasõ birinci zamanõn son devrinde
oldukça kõsa bir süre (75 milyon yõl) içerisinde büyük bir gelişme
göstermiş ve sonra yok olmuştur (bunlarõn bazõlarõ sõğ deniz tabanõnõ
kaplayan çapõ 2 cm. kadar olan büyük tek hücreli lerdir). Genellikle bu
fosil lere petrolün bulunduğu yataklarda rastlanõr. (Bir petrol kuyusu
kazõlõrken tortul kayalarõ arasõnda birbirini izleyen ince tabakalar halinde
Fusil inidae türlerinden oluşan katlar görülür. Tabakalardaki (bell i bir kõsmõ
içinde bulunan) türlerin incelenmesiyle sondaj yapõlan yerde paleozoik
tabakada ne kadar i lerlendiği tahmin edilebil ir.
3. Ordo - Heliozoa (Güneş hayvancõklarõ) - Küre şeklindedirler.
Stoplazma ekto ve endoplazma bölgelerine ayrõlmõşlardõr. (Dõştaki
ektoplazma bir veya daha çok vakuollüdür. Endoplazma orta bölgede
granüllü olup nukleuslar yer alõr). Çoğu tatlõsularda yaşar, vücut çõplak
veya kabuk kafesle örtülüdür. Pseudopod destekli tipinde (aksopod) olup,
ekto-endoplazma sõnõrõndan, ya da nukleustan hatta çok nukleuslu
türlerde herbiri bir nukleustan çõkar. (Hususi bir destek noktasõndan
çõkar).
Actinosphaerium - Örtü ve iskeleti yoktur. Oldukça büyük çapõ= l mm.
Aksopodlarõn eksen çubuklarõ ekto-endo stoplazma sõnõrõnda olup endo-
plazmada 200 veya daha fazla nukleus var. (Ektoplazmada 2-14
kontraktil koful yer alõr. Kokmuş bataklõk sularõnda bulunur.
21
Clathrulina - Küre şeklinde büyük delikli pseudokitinden iskeletleri vardõr.
Boru şeklinde uzun bir sapla kendilerini tespit ederler.
4. Ordo - Radiolaria - Stoplazmalarõ iç ve dõş olmak üzere kapsül i le iki
bölgeye ayrõlõr. (Kapsül organik madde ve pseudokitinden yapõlmõştõr)
kapsül üzerindeki delikler vasõtasõyla iki stoplazma bölgesi temas
halindedir. Genellikle sil isyum dioksitten pek azõnda da stransiyum
sülfattan yapõlmõş (kalsiyum aliminyum sil ikatta olabil ir) değişik şekillerde
hayvanlar aleminin en güzel ve zarif iskeletlerini salgõlarlar. Başlõca
iskelet elementleri iğne, diken, dallõ veya çatallõ çubuklar ve muhtelif
şekilde delinmiş küreledir. (Bunlar kapsülün iç ve dõşõnda bulunabilirler)
Bu iskeletler okyanus tabanõnda çamur haline gelir ve basõnçla çakmak
taşõ gibi sil isli kayalara dönüşür. Endoplazmada bir veya daha çok
nukleus, yağ damlacõklarõ, ektoplazmada besin vakuolleri, pigmentler ve
yağ damlalarõ (Tek hücreli alg) yer alõr. Bir kõsõmdan çok sayõda
pseudopodlar çõkar. Pseudopodlar çoğunlukla fi lopod veya aksopod
tipindedir (bu ordoda kontraktil vakuol yok).
Dõş tabakalarõnõ genişleterek suda farklõ seviyelere iner ve çõkarlar.
Denizlerde yaşarlar, genellikle plankton hayvanlardõr. Heterotrofturlar,
flagellatlar ve diatomeler i le beslenir.
Theopilium - İskelet miğfer şeklinde-Akdeniz�de
Heliosphaeera - İskelet kafes şeklinde - Akdeniz�de
III. Class - SPOROZOA (Sporlular)
Omurgalõ ve omurgasõz hayvanlarda hücre içi ve hücre dõşõnda yaşayan
parazitlerdir. Her tür belirli bir konakçõda yaşar. Yuvarlak veya oval bir
hücreye benzerler. Tek bir nukleuslarõ vardõr. Parazit olduklarõndan
hareket ve boşaltõm organelleri yoktur.
Sporozoonlar konakçõ vücudunda bir süre eşeysiz olarak çoğalõr. Bu tarz
çoğalmaya Schizogonie ana sporozoona Schizont ve bölünme sonucunda
22
meydana gelen genç hayvana da Merozoit denir. Merozoitler sağlam
konukçu hücrelere hücum ederler diğer hücreleri aşõlarlar. Merozoitlerin
büyümesi i le yine eşeysiz çoğalan Schizont'lar veyahut eşeyli olarak
çoğalan gamont lar teşekkül eder. Parazit organizma ancak eşeyli
çoğalma yani Sporogonie yolu i le başka konukçulara geçme imkanõnõ
bulur. Yaşam döngüleri üç bölüme ayrõlabil ir; 1. Sporogonie (eşeysiz
çoğalõr) 2. Schizogonie (eşeysiz çoğalõr) 3. Gametogonie (eşeyli
çoğalõr). Bu ayrõmda, schizogonie safhasõ iki bölüme ayrõlarak schizogonie
ve gametogonie olarak incelenmektedir. Schizogonie periyodunun sonuna
doğru bazõ gametler makro ve mikrogamete dönüşerek eşeyli çoğalõrlar.
Bu safha eşeysiz ve eşeyli iki bölüme ayrõldõğõndan bir farklõlõk
oluşmaktadõr. Gamontlar çoğunlukla bölünerek veya doğrudan doğruya
gametleri (mikro ve makro gamet) meydana getirir. Gametlerin birleşmesi
i le ortaya çõkan zigot yardõmõ i le parazitin geçişi olur. Zigot'un etrafõ
koruyucu sert bir kabukla örtülür onun için buna Spor da denilir. Sporozoa
adõ buradan gelmektedir. Zigot=spor, içinde çok sayõda genç fert teşekkül
eder. Spor başka bir konakçõya geçince muhafaza parçalanõr ve genç
Sporozoitler serbest hale geçer. Büyüyerek schizont haline gelir. Bazõ
türlerde zigotun bir konakçõdan diğerine geçişi kan emen bir ara
konakçõyla olur. Bu halde zigot etrafõnda kabuk bulunmaz.
Sporozoanõn çoğunda, bir hayat devri içinde schizogonie ve sporogonie
birbirini tabip eder. Bu çoğunlukla konakçõ değişimi i le birl ikte görülür.
Ordo - Coccidiomorpha : Hücre içi parazitidirler. Hayvanlarõn barsak
epiteli veya iç organlarõnda yaşarlar.
Eimeria - küçük bir çiyan cinsi olan Lithobiuslarõn barsak epitelinde yaşar.
Ayrõca kümes hayvanlarõnõn barsaklarõnda da yaşar.
Plasmodium - Anopheles cinsinden dişi bir sivrisinek bir insanõ
soktuğunda deride açtõğõ deliğe biraz da tükrük akõtõr. Şayet bu sinek
plazmodiumlu ise tükrük içerisinde bulunan sporozoidler kana geçer ve
eritrositlere girerler. Sporozoidler eritrositin içinde büyüyerek amip şekill i
23
bir schizont haline geçerler. Oradan karaciğere geçer, burada multible
füzyon (çok parçaya bölünme) geçirerek merozoitler oluşur. Bu şekildeki
çoğalmaya Schizogonie denir. Bu faz yaklaşõk 10 gün sürer, çõkan
merozoitler tekrar karaciğer hücrelerine saldõrarak schizogonie ile
çoğalabil irler. Merozoitler daha sonra eritrositlere saldõrõrlar ve burada
tekrar schizogonie geçirirler. Eritrositin içi merozoidlerle dolunca
parçalanõr ve serbest kalan merozoidler schizogonie'yi tekrarlamak üzere
diğer eritrositlere girerler bu bir süre devam ettikten sonra schizontlar
merozoitlere kõyasla daha büyük olan ve daha çok besin maddesi ihtiva
eden erkek ve dişi gamontlara değişirler. Gamontlar ancak ara konak
vazifesi gören bir sivrisineğin barsağõna geçebilirlerse gelişmelerine
devam ederler. Bu zamanda erkek gamontlar multiple bölünmeyle 4 veya
8 mikrogamet meydana getirir. Dişi gamontlar olgun makrogametlere
değişirler. Döllenme sivrisineğin barsak boşluğunda olur. Zigot uzundur
ve amoeboid hareket eder. Buna ookinet zigot denir. Ookinet sivrisineğin
barsak epitelinden geçerek barsak kaslarõna yerleşir ve etrafõ kalõn bir
kõlõfla çevrelenir. İçerde multiple bölünme ile pek çok sayõda sporozoid
meydana gelir. Kõlõfõn patlamasõ i le serbest hale gelen sporozoidler
sivrisineğin vücut boşluğundan geçerek tükrük bezlerine gelirler. Böyle bir
sivrisineğin insanõ sokmasõ i le Plasmodium'un hayat devresi tamamlanmõş
olur. Nöbetler daima merozoidlerin kan içine dökülmesi zamanõna
rastlar. İlk nöbetten bir hafta sonra gametler teşekkül eder. Gamontlu kan
emmek sureti i le sivrisinekler enfekte olur. sivrisinekteki gelişme 10-20
gün arasõndadõr. Enfeksiyondan sinek etkilenmez.
Plasmodium vivax : 48 saatte bir alyuvarlar parçalanarak merozoitler
kana geçer. Alyuvarlarõn patlamasõndan önce titreme, patlamasõndan
sonra ateş gelir. Bu parazitin neden olduğu sõtmaya Tersiana denir.
Plasmodium falciparum (Lavenaria malaria) : Tropik sõtmaya sebep
olur. 48 saatte schizogoni devresi tamamlanõr. Eritrositlerin birbirine
yapõşmasõ sonunda kõlcal damarlarõn tõkanma tehlikesi vardõr. Beyin ve
kalp damarlarõ tõkanõrsa ölüme sebep olur.
24
Plasmodium malaria : Schizogoni devresi 72 saattir. Quartana tipi
sõtmaya neden olur.
Sõtma tedavisi 17. asõrda cinchona denen bir ağaç kabuğunun Peru'dan
Avrupaya getiri lmesi i le başlar. O zamandan beri kinin, malarya
tedavisinde kullanõlmaktadõr. Denilebil ir ki bu ilaç insanlar tarafõndan
keşfedilen ilaçlar arasõnda son zamanlarda keşfedilen sülfamidler ve
antibiyotikler dahil en fazla nisbette insan hayatõ kurtarmõştõr.
2. Ordo - Gregarinida : Birçok omurgasõz hayvanõn barsak ve vücut
boşluklarõnda parazit olarak yaşarlar.
Gragarina blattarum : Hamam böceklerinin barsaklarõnda parazit olarak
yaşarlar. Vücutlarõ epimerit, protomerit ve deutomerit olmak üzere üç
bölümlüdür. Epimerit çengellidir. Hayvanõn tutunmasõna yardõm eder.
Nukleus bir tane olup deutomerit bölümünde yer alõr.
IV. Class : CILIATA (Infusoria)
Birhücreli hayvanlarõn en yüksek organizasyonlu grubunu teşkil ederler.
Vücutlarõ oval, küre, sil indir, vazo vs. gibi değişik şekillerde olup pelikula
i le sarõlmõştõr. Bazõlarõ üzerini örten zarõn (pelikula) elastiki olmasõ sebebi
i le şekillerini değiştirebil ir.
Stoplazmalarõ ektoplazma ve endoplazma bölgelerine ayrõlmõştõr.
Ektoplazmada kirpikler (sil), miyonemler, besin alma ile i lgil i olan
organeller, kontraktil vakuoller ve savunma organeli olan trikosistler
bulunur. Endoplazma granüllü bir sõvõ halindedir. Burada besin kofullarõ
yedek besin depolarõ (glikojen ve yağ) ve nukleuslar görülür.
Hareket organeli olan sil ler beslenmede de etkil i kõsa iplikçiklerdir. Bunlar
ektoplazmada bulunan dip taneciklerinden çõkarak pelikula'yõ deler ve
yüzeye geçerler. Uzunlamasõna ve diagonal olarak sõralanmõş
vaziyettedirler. Cil iat'larõn bir kõsmõ da dip taneciklerini birbirine bağlayan
25
ipliksi bir sistem mevcuttur. Sil ler yapõ ve fonksiyonlarõ bakõmõndan
flagellatlarõn kamçõlarõna benzerlerse de boylarõ kõsa ve sayõlarõ fazladõr.
Vorticella gibi bazõ Cil iat gruplarõnda düz veya çizgili kas l i flerinden
ibaret miyonemler vardõr. Bu lifler sayesinde bütün vücut veya bazõ
kõsõmlarõ kontraksiyon yapabilir.
Heterotrofturlar, bazõlarõ bakteri, küçük birhücreli ler ve çürümüş besinler
i le geçinir. Bunlarda peristom bölgesindeki tüylerin hareketi i le ağõza
doğru bir su akõmõ oluşturulur.
Besinler titrek tüylerin hareketi i le cytostom ve huni şeklindeki
cytopharynxten geçer. Bu arada küresel biçimde toplanan besin koful
içine alõnõr. Besin kofullarõ stoplazma içinde belirl i bir yönde hareket
ederler. Sindiri len besinler koful membranõndan stoplazmaya geçer, artõk
maddeler ise sitopig 'den dõşarõ atõlõr.
Tatlõsularda yaşayan türlerin ektoplazmasõnda ve bell i yerlerde kontraktil
kofullar vardõr. Paramecium'da kontraktil koful etrafõnda daire şeklinde
sõralanmõş toplayõcõ kanallar vardõr.
Trikosistler, korunma organelidir. Bunlar ektoplazmada, vücut yüzeyine
dik olarak sõralanmõş oval veya çomak şeklinde küçük organellerdir.
Mekanik veya kimyasal uyartõ karşõsõnda pelikulada bulunan delikten
fõrlatõlarak sivri uçlu uzun iplik halini alõrlar.
Paramecium gibi bazõ cinslerde bu organeller bütün vücutta, yahut
vücudun belli bölgesinde bulunur (Didinium).
Endoplazmada Macronukleus ve Micronukleus vardõr. Macronukleus
beslenmede rol oynar. Micronukleus, çoğalma ile i lgil idir, sayõsõ l-80 kadar
olabil ir. Bölünmeleri enine ikiye bölünme şeklindedir. Nadiren boyuna
olur. Macronukleus amitoz, micronukleus mitozla bölünür. Vorticella 'da
olduğu gibi yeni teşekkül eden fertler bir araya gelerek koloni meydana
26
getirebil irler. Yalnõz Suctoria alt-sõnõfõnda tomurcuklanma ile çoğalma
görülür.
Cil iatlar�da Protocil iata hariç hepsinde eşeysel çoğalmaya
benzetebileceğimiz konjugasyon görülür. Konjugasyonda bireyler
ağõzlarõnõnõn bulunduğu kõsõmdan yan yana gelerek bir çift teşkil ederler.
Bu sõrada çiftteki her organizmanõn macronukleus'u parçalanarak
kaybolur. Mikronukleus'lar ise, üst üste iki defa bölündüğünden her bir
fertte 4 nukleus meydana gelir. Bunlardan üçer tanesi stoplazma içinde
erir. Geriye kalan birer nukleus bölünerek ikişer nucleus meydana getirir.
Bu sõrada yan yana gelmiş olan iki cil iat'õn hücre zarõ eriyerek arada bir
stoplazma köprüsü teşekkül etmiştir.
Her iki organizmanõn nukleuslarõndan birisi stoplazma köprüsü yolu i le
diğerine geçer ve orada bulunan nukleus ile birleşir. Bundan sonra fertler
birbirinden ayrõlõr. Bu dönemden sonra örneğin Paramecium caudatum
'da üç bölünme ile 8 nukleus teşekkül eder. Bunlardan üç tanesi kaybolur.
Geriye kalanlardan 4'ü macronukleuslar�õ bir tanesi de micronukleus�u
meydana getirir. Paramecium ve micronukleus bölünür. Macronukleuslar
taksim edilir. Paramecium ve micronukleuslar tekrar bölünür. Neticede bir
macro bir micronukleusu olan 8 Paramecium meydana gelir.
Cil iata sõnõfõ 3 alt sõnõfa ayrõlõr:
l- Subclass; Protocil iata
2- Subclass; Eucil iata
3- Subclass; Suctoria
1- Sub Class Protociliata : Vücut şekil leri yuvarlak veya yassõ olup siller
vücudun her tarafõnda bulunur. Hücre ağzõ ve kontraktil koful yoktur.
Nukleus iki veya daha çok bölünme ile ve konjugasyonla deği l kopulasyon
şeklinde eşeyli olarak çoğalõrlar. Kurbağalarõn larva ve erginlerinde
nadiren de diğer soğuk kanlõ ve omurgalõlarda barsak parazitidirler.
27
Opalina ranarum : Vücut yassõ ve çok nukleuslu su kurbağalarõnõn son
barsağõnda parazittir.
2- Subclass Euciliata : Hücre ağzõ vardõr, genç ve ergin safhalarõ kirpikli
olan Ciliatlardõr.
1- Ordo - Holotrichia : Basit yapõlõ siller kõsa ve eşit boyda bunlar ya
boyuna sõralar halinde bütün vücut yüzeyini kaplar veya kemer
oluşturacak şekilde sõralanõrlar. Ağõz yüzeyde veya içeri çökük bir çukur
(peristom) dibindedir.
Paramecium : Bu grubun en çok bil inen cinsidir. Þekli nedeniyle terliksi
hayvan olarak da adlandõrõlõr. En çok rastlanan türleri;
Paramaecium bursaria- geniş ve yassõ olduğundan yeşi l renkli görülür
(zooklorel= yeşi l renkli alg, stoplazmada simbiyoz olarak bulunur).
Paramecium caudatum : En çok rastlanan türdür.
Colpidium colpoda : Şekil olarak böbrek gibidir.
Dileptus: Ön uçta uzun ve kontraktil bir hortum bulunur, arka uç sivri,
macronukleus tespih tanesi gibi bir veya birçok kõsõmlõdõr.
2 - Ordo - Spirotricha : Peristomun sağõndan veya ön kenarõndan
cytopharynx'e inen adoral membranal bölge içeren tüm Ciliatlar bu
grupta yer alõr. Kirpikler kaynaşõp zar şekline dönmüştür.
Sub Ordo 1- Heterotrichae - Kirpikler vücudun her tarafõnda eşit ve uzun
sõralar oluşturacak tarzda dizilmiştir. Ayrõca ağzõn bulunduğu bölgede
cytopharynx�e kadar devam eden bir kirpik bölgesi vardõr
Stentor (Borozan Hayvanõ) : Vücut huniye benzer biçimdedir. Ağõzlarõ
vücudun geniş tarafõnda olan ağõz çukurunun (peristom) dibindedir.
Membranel bölgesi peristomun etrafõnõ sardõktan sonra helezonlar teşkil
ederek sitofarinse iner.
28
Genellikle kendilerini bir yere il iştirirler ancak buradan ayrõlarak serbest
yüzdükleri görülür. Macronukleus tesbih şeklinde olup micronukleus bir
veya birden fazladõr.
Balantidium : Omurgalõ (Domuzlarda) ve omurgasõz hayvanlarõn
barsaklarõnda parazit olarak yaşar.
Sub Ordo 2-Entodinomorpha : Sõnõfõn en kompleks grubudur. Vücudun
arka ucunda değişen sayõ ve biçimde dikenimsi uzantõlar yer alõr. Ağõz
bölgesinden başka diğer bölgelerde de membranal bölgeler vardõr.
Entodinium : Sil ler yalnõz adoral bölgede yer alõr. Sõğõr, koyun, deve vs.
geviş getiren hayvanlarõn sindirim sisteminde yaşar. Arka ucu uzantõlõdõr.
Ophryoscolex : Arka uçtaki uzantõlarõn dõşõnda bazõ türlerde ön uçta da
diken çelenkleri vardõr. Daha çok keçilerde bulunur.
Stylonychia : Arka uçta 3 uzantõ vardõr. Tatlõsularda bulunur.
3 - Ordo - Peritrichia : Sil ler diğer ordolara göre daha azalmõştõr.
Vücudun ön ucunda daire biçiminde peristom vardõr ve burada etrafõ
sil lerle çevreli iç ve dõş sil kemeri oluşturur. Adoral bölgedeki sil ler
dalgalõ bir zar görünümünde. Bazõlarõnda vücudun arka tarafõnda halka
şeklinde sõralanmõş sil ler bulunur ve genellikle vücutlarõ bir sapta
tutunmuştur. Çoğalmalarõ diğer Ciliatlardan farklõ olarak boyuna bölünme
iledir. Konjugasyonda görülür.
Vorticella : Saplõ ve çan biçimindeki vücutta sil ler yalnõz ön tarafta iki sõra
helezon oluşturacak tarzda dizilmiştir. At nalõ şeklindeki macronukleus'un
girintisinde küçük bir micronukleus bulunur. Sap ile kendini bir yere
tutturur ve sapta bulunan esnek iplikler (miyonem) ile i leri geri hareket
edebilir. Kontraktil vakuol bir tanedir.
Vorticella microstoma - Pis sularda görülür.
Vorticella nebulifera - Temiz sularda.
29
3 - Sub Class Suctoria : Gençleri serbest yüzer ve kirpikli Ciliatlara
benzer. Ergin safhada silleri yoktur. Yerine emme tentakülleri meydana
gelmiştir. Doğrudan doğruya veya sap ile kendilerini bir yere tesbit
ederler. Sap kutikuladan yapõlmõştõr. Uzayõp kõsalamaz. Bir adet oval
biçimli uzun veya dallõ macronukleus veya daha fazla sayõda micronukleus
bulunur. Besin alma organelleri emme tentakülleridir, bunlar
ektoplazmanõn tüp şeklindeki uzantõlarõdõr. Stoplazmalar ekto ve endo
olmak üzere ikiye ayrõlõr. Emme tentakülleri avõn üzerine yapõşõr ve av
felce uğratõlõr. Sonra da emilir. Eşeysiz çoğalma iç ve dõş tomurcuklanma
ile olur. Eşeyli çoğalma ve konjugasyon da görülür.
Ephelota gemmipara : Emme tentaküllerinden başka sivri uçlu
tentakülleri de vardõr. Denizlerde yaşarlar.
SUB-REGNUM : METAZOA
Protozoalarõn dõşõnda METAZOA adõ altõnda toplayabileceğimiz diğer
hayvan phylumlarõnda vücut çok hücreden yapõlmõştõr. Gelişmeleri
sõrasõnda çeşi tl i embriyo tabakalarõ ve bunlardan da farklõ organlar
teşekkül eder.
Phylum : PLACOZOA
En ilkel çok hücreli ler olarak kabul edil irler. 1883 yõlõnda Avrupa�daki bir
deniz akvaryumunda küçük, hayvana benzer serbest yaşayan bir canlõ
bulundu ve adõna Trichoplax adhaerens dendi. Bu canlõ, yassõ vücutlu
(bazen küremsi) 0.1-3 mm çapõnda, gevşek yapõlõ, kasõlgan, mezenşime
benzeyen ince iç hücreleri örtmüş monosill i epitel hücreleri i le çevril idir.
Kenar kõsõmlarõ düzensiz, amipler gibi şekil değiştiren hücrelerden
oluşmaktadõr. Renksizdirler. Üzerindeki sil leri i le çok yavaş olarak sürünür
gibi hareket ederler. Bir hücreli ve algler i le beslenirler. Bölünme ve
tomurcuklanma ile eşeysiz olarak çoğalõrlar. DNA miktarõ bugüne kadar
bil inen hayvanlarõn hepsinden daha azdõr. Birçok araştõrmacõ bunlarõ
süngerler i le birl ikte incelemeyi teklif etmektedirler.
30
Phylum : PORİFERA (Spongaria)
Süngerler radiyal simetril idir. Farklõlaşmõş bir organ sistemleri yoktur. İlk
defa Aristo tarafõndan hayvanlar alemi içersine ilave edilen bu canlõlar,
sonradan uzun yõl lar bitkisel organizmalar olarak kabul edilmiş hatta
bazõlarõ cansõz olduklarõnõ iddia etmiştir.
18. Asrõn başlarõnda Zoophyta grubu içersine konulmuş daha sonra
Linnaeus bunlarõ Coelenterata grubu içersine yerleştirmiştir. 19. asrõn
başlarõnda phylum Porifera adõ altõnda ayõrt edilerek hayvanlar alemindeki
bugünkü yerini almõştõr. Ancak bugün bile süngerlerin sistematik yeri
münakaşalõdõr. Birçok araştõrmacõ tarafõndan Protozoa ve Metazoa gibi
ayrõ ve bunlara eşi t anlamda Parazoa adõ altõnda incelenmektedir.
Süngerlerin çoğu denizde (larvalarõ hariç) sesil olarak yaşarlar. Ufak bir
grubu (Spongilidae familyasõ) tatlõ sularda bulunur. Sahillerde ve derin
sularda kendilerini taşlar, mercan resifleri, bitkiler veya herhangi bir sert
yüzey üzerine tesbit ederler. Çeşi tl i vücut şekil leri de (vazo, kadeh, torba
veya şekilsiz kümeler halinde) bazen de çeşi tl i cisimlerin üzerini örten
kabuk şeklinde olur. Boylarõ birkaç mm. ile iki m. arasõnda olup çok
değişiktir. Renkleri genellikle kirl i sarõdan (kirl i beyaz, gri, yeşi l , mavi,
kõrmõzõ, hatta) siyaha kadar olur. Genellikle çoğalan fertler ana hayvandan
ayrõlmayarak koloni meydana getirirler. Soliter yaşayanlarõ da vardõr.
Bütün metazoonlardan çok daha ilkel bir yapõ şekli i le Protozoa
kolonisinden biraz daha ileri hücresel yapõ gösterirler. Tüm çok
hücreli lerin atasõ olan Protozoa�nõn koloni teşkil eden flagellat grubundan
süngerler alõnmõş ancak bir yan kol olarak kalmõşlardõr. Yüksek
organizasyonlu hayvanlardan herhangi birinin süngerlerden gelmiş
olduğuna dair bir kanõt yoktur. Uyarmalara karşõ duyarsõz olduğu sinir
sistemi ve sindirim boşluğu bulunmayan tek Metazoa phylumu olduğu
bil inmekteydi. Ancak son elektromikroskobik çalõşmalarla bir sinirsel
düzenlenmenin olduğu gösterilmiştir.
31
Basit yapõlõ bir süngerde vazo şeklinde olan vücut ortada geniş bir
boşlukla bunun etrafõnõ saran ince bir çeperden teşekkül eder. Sünger
kapalõ olan dip kõsmõyla vücudunu bir yere tesbit eder. Serbest kalan
taraftaki deliğe osculum ortada kalan boşluğa da osculum boşluğu
gastral boşluk veya spongocoel denir. Sünger vücut hücreleri yapõ ve
görevleri farklõ iki tabaka meydana getirir.
Vücut çeperi gastral ve dermal olmak üzere iki tabakadan yapõlmõştõr.
Gastral tabaka : Osculum boşluğunu çevreleyen bu tabaka bir epitel gibi
yanyana gelmiş başka hiçbir grupta görülmeyen kamçõlõ ve hunili
hücrelerden (choanocyte) yapõlmõştõr.
Bunlar, kamçõlarõn devamlõ burgu hareketiyle osculum boşluğundaki suyu
harekete getirir ve su ile birl ikte sürüklenen besin maddelerini içlerine
alarak sindirirler.
Dermal tabaka : Bu tabakanõn dõş yüzeyi büyük ve yassõ Pynacocyte
(Pinakosit) hücrelerinden yapõlmõştõr. Bu hücrelerin arasõnda Porocyte
denen por hücreleri bulunur. Por hücreleri dermal tabakasõndan başlayõp
osculum boşluğuna kadar devam eden uzun hücrelerdir. Ortalarõnda
hücre içi bir kanal uzanõr ve kanalõn bir ucu vücut yüzeyinden dõşarõya
diğer ucu ise iç boşluğa açõlõr (Bu kanala ostium adõ veril ir). Dermal
tabaka esasõnda mezenşim karakterinde olup, esas kõsmõ peltemsi bir yapõ
gösteren ara madde yani matrixten yapõlmõştõr. Bu kõsõm içinde
Amoebocyte hücreler yer alõr. Amoebocyte hücrelerin çeşi tl i tipleri vardõr.
Örneğin cinsiyet hücrelerinin orijinini teşkil eden ve regenerasyonda rol
oynayan archeocyte hücreleri; besin maddesini bir yerden diğer bir yere
nakleden gezici hücreler ve sünger iskeletini teşkil eden skleroblast ve
spongioblast hücreleri.
Süngerlerde su vücuda porlardan girer ve choanocyteler aracõlõğõ i le
osculumdan dõşarõ atõlõr. Özel bir sindirim kanalõ olmadõğõndan
choanocyteler tarafõndan yakalanan besinler burada sindiri l ir (hücre içi
sindirim şeklinde).
32
Süngerlerin besinini mikroskobik organizmalar ve organik parçacõklar
(ölmüş bitki ve hayvan artõklarõ) teşkil eder.
Süngerlerde yapõ bakõmõndan 1- Ascon, 2- Sycon ve 3- Leucon olmak
üzere üç tip ayõrt edil ir. Yapõ bakõmõndan basit olan sünger Ascon tipinde
olanõdõr. Bu süngerlerde gastral boşluk i le dõş ortam arasõnda vücut
çeperine kat eden kõsa ve düz kanallar bulunur.
Sycon tipte vücut duvarõ içersinde tüp şeklinde çöküntüler meydana
gelmiştir. Bu çöküntülerin etrafõnda choanocyteler yer alõr.
Leucon tipte vücuttaki mezenşim tabakasõ çok kalõndõr. Vücut duvarõnõn
içersinde odacõklar oluşmuştur. Bu odacõklar etrafõnda choanocyteler yer
alõr.
Bütün sünger tiplerinde vücut desteğini sağlayan iskelet mevcuttur. Bu,
spongin liflerinden yapõlmõştõr. İskelet genellikle iğne şeklinde spiküller
veya ağdan yapõlmõştõr. Mezenşim içersinde yer alan özel hücreler
tarafõndan meydana getiri l irler. Spiküller kalkerli ve silisli maddelerden
yapõlmõş olup skleroblast hücreleri tarafõndan meydana getiri l ir (Spiküller
eksen ve õşõn sayõsõna göre tiplere ayrõlõr ve buna göre süngerler arasõnda
bir ayõrõm yapõlõr). Lif ağõ şeklinde olan iskelet ise bileşimi kollagene
benzer bir protein olan sponginden yapõlmõştõr. Spongin spongioblast adõ
verilen hücreler tarafõndan salõnõr.
Çoğalma : Eşeyli ve eşeysizdir. Eşeysiz çoğalma 1. tomurcuklanma i le
olur ve koloniler meydana gelir. Tatlõsularda yaşayan süngerlerde iç
tomurcuklanma yani gemmula adõ verilen özel bir eşeysiz çoğalma
görülür. Tatlõsu süngerleri bulunduklarõ suyun kurumasõ ve donmasõ gibi
uygun olmayan yaşama şartlarõnda ölmeye mahkumdurlar. Bu gibi hallerde
tatlõsu süngerlerinde gemmula (iç tomurcuklar) meydana getiri l ir.
Gemmula teşekkül edeceği zaman özel arkeositler (Amoebocyteler) bir
araya gelir ve dõşõnda epidermis hücreleri bulunan toplu iğne başõ gibi
yuvarlak ve kabuğu değişik ortam şartlarõna dayanõklõ olan sarõ renkli
33
tanecikler gemmula meydana gelir ve ortam şartlarõ normale dönünce tam
bir sünger halini alõrlar. Gemmula teşekkülü kurak mevsimlerde tatlõsu
süngerlerinde türlerinin devamõnõ sağlar. Diğer bir eşeysiz çoğalma 2.
Regenerasyon�dur. Yaralanan ve kopan yer Amoebocyte ile tamir edil ir.
(Bununla birl ikte yavaş da seyredebilir. Bazen aylar yõl lar alõr.)
Parçalanan kõsõmlar Amoebocyte hücre yardõmõ i le hemen onarõlõr. 3.
Eşeyli çoğalma: Yumurta ve spermalarla olur. Ekserisi hermafrodittir.
Dõşardan su ile birl ikte gelen sperma evvela bir choanocyte içine girer ve
buradan yumurtaya ileti l ir. Döllenme ana hayvanõn mezenşimi içinde olur.
Döllenmeden sonra segmentasyon başlar (totalegual). Çoğalan hücreler
bir blastula meydana getirirler. Silli epitel ihtiva eden embriyo kanala
geçerek ana hayvanõ terk eder. Bir süre serbest yüzdükten sonra
invaginasyon ile dõş yüzeydeki kamçõlõ hücreler içe dönerek vücudun iç
yüzeyini örter. Daha sonra kendini bir yere tesbit eden larva ergin bir
sünger halini alõr (zoocoğrafik dağõlõş bu yol i le sağlanmõş olur). Süngerler
diploblastik olmakla beraber embriyonun ektodermi ergin ferdin iç
kõsmõnõ, endodermi ise dõş kõsmõnõ örtmüş olur. Bu durum süngerlerin
karakteristik özell iğidir.
Solunum : Amoebocyte hücreleri O2 'yi vücut mezenşimi içinde vücuda
dağõtõr. CO2 'yi de dõşarõ atar ve solunumla ilgil i olaylar hücre içinde
cereyan eder (Protozoa gibi).
Süngerler çok basit organizasyonlu olmalarõ nedeniyle yüksek bir
regenerasyon yeteneğine sahiptir. İpek parçadan geçiri len süngerin her
parçasõ yeni bir sünger meydana getirebil ir.
3 sõnõf ayõrt edil ir.
1- Class - Calcarea (Calcispongia)
2- " - Hexactinellide
3- " - Demospongia
34
1- Class - CALCAREA
Spikülleri Ca2CO3'den yapõlmõştõr. Vücut yüzeyi sert kõl larla örtülüdür.
Hepsi denizlerin derin olmayan kayalõk sahillerinde bulunurlar. Birkaç
milimetre ile 15 cm. kadar yükseklikte olan küçük formlardõr.
Grantia : 2,5 cm. boyunda basit sil indir şeklindedir. Akdeniz ve Atlantik
sahilinde bol bulunur. (Sycon tipinde iskelet kalkerden yapõlmõştõr.)
Leucosolenia : Grantia' ya benzer, daha küçük, kanal şekli daha
karõşõktõr. Akdeniz (Çok sayõda türü var.)
2 - Class - HEXACT İNELLİDA :
Camlõ süngerler. Spiküllerini ya ayrõ ayrõ veya silisli bir madde ile
lehimleyerek ağ meydana getirirler. Radiyal simetril i sil is sipiküllerinden
yapõlmõştõr.
Euplectella aspergillum : Venüs sepeti sõcak denizlerde yaşar (güzel
görünüşlü).
3 - Class - DEMOSPONGİAE :
Deniz ve tatlõ sularda yaşar. Ticari önemi olan bütün süngerler bu
gruptandõr. En büyük süngerlerdendir. İskeletleri spongin denen ve bir
çeşi t protein olan keratin l i flerinden meydana gelmiştir. Denizde yaşayan
formlar 150 cm. kadar olabil ir. Bazõlarõnda sil ispikül vardõr.
Euspongia officinalis (Banyo süngeri) : Karõşõk yapõlõdõr. Spongin lifleri
ve diğer anorganik maddeler ağ şekill i iskelet oluşturur. Lifler õslakken
yumuşak, kuruyunca sertleşir. (Hayvanõn oluşumundan sonra canlõ kõsõm
parçalanõr, döğülür ve hazõrlanõr.) Memleketimizde Akdeniz'den toplanõr.
Spongilla lacustris : (Spongiller ağ tarzõndadõr) Kanal sistemli Leucon
tipinde karõşõktõr. Büyük formlar hoş olmayan kokularõ ince dikenli
iskeleti ve tadõ nedeniyle özellikle balõklar tarafõndan yenmez. Küçük
formlar birkaç yõl büyükler ise 50 yõl veya daha fazla yaşar. Ayrõca bir
35
takõm canlõlarõn Annelid, Crustacea vs. barõnağõdõr. Sonuç olarak hücre
tabakalarõ Diploblastik, coelom yok, metameri yok, sindirim sistemi,
hücre içi morfolojik karakterleri farklõlaşmõş organ sistemi yok.
PHYLUM : COELENTERATA
Doku ve kõsmen organlarõn bulunduğu ilk hakiki metazoalardõr. 1-
Embriyolarõnda iki bariz hücre tabakasõ (diploblastik) mevcuttur. Kelime
olarak coel= boşluk, enteron= sindirim sistemi anlamõna gelir ki bu
grubun üyeleri içi oyuk kese biçiminde ve 2- õşõnsal simetril i vücut
yapõsõna sahiptir. 3- İç kõsõm dõşarõya bir ağõzla açõlan sindirim
boşluğudur. Coelenterata adõ da bu nedenle verilmiştir. Phylumun öteki
adõ knidaria ise bu gruba 4- özgü knidoblast ' larõn varlõğõna
dayanmaktadõr. Bu grubun bütün diğer yüksek organizasyonlu hayvanlarla
aynõ kökenden geldiklerine ve bunlarõn atasõ olduğuna inanõlmaktadõr.
Sebep olarakta yüksek organizasyonlu hayvanlar gibi bunlarõn da dõşarõya
bir ağõzla açõlan iç sindirim boşluğunun varlõğõ gösterilmektedir.
Protozoonlarõn Ciliatlardan geldiğine inanõlõr. Çünkü Coelenterata
larvalarõ (Planula) sil l i yapõsõ ve serbest yüzen tek hücresi i le Ciliatlara
benzetilmektedir (Süngerlerde ise böyle bir durum yok yan dal halinde
kalmõş). 5- Bu grupta ilk gerçek doku gelişimi görülür. Aynõ zamanda
epitel, bağ, kas, sinir dokularõ ve üreme organlarõ bulunmaktadõr. Sindirim
boşluğunu kaplayan hücrelerin oluşturduğu tabaka (Gastrodermis)
endodermden, dõşõnõ örtenler ise epidermis (ektoderm) dir. Yüksek
organizasyonlu hayvanlarõn aksine bu ikisi arasõnda mezoderm
tabakasõnõn hücresi yoktur. 6- Aradaki mesoglea denen, boşlukta
hücresiz veya çok az hücre kapsayan jelatimsi bir matrix i le
doldurulmuştur. Epidermis genellikle yassõ bir hücre tabakasõ, dõşõ ince
bir kutikula i le örtülü veya sil ler ve kamçõlar içerir. Buradaki epitel kas
hücreleri vücudun kontraksiyonunu sağlar. Özellikle ağõz ve tentakül
civarõnda duygu hücreleri dağõlmõştõr veya toplanarak duygu epitelini
oluştururlar. Duygu hücrelerinden, bundan başka, ağõz ve tentaküllerde
36
knidoblastlar yer almõştõr. İntertestial hücreler tomurcuk ve diğer hücreleri
oluştururlar.
Bu phylumdaki (dimorfizm) hayvanlarõn çoğunda iki tip fert görülür ve
genel olarak bu, iki tip döl değişimi i le ortaya çõkar. Bunlardan sesil
yaşayana polip serbest yaşayana meduz adõ veril ir. 7- Metagenez yani döl
değişimi eşeyli ve eşeysiz çoğalmanõn biri ardõndan tekrarlanmasõdõr.
Polipten eşeysiz olarak meduzlerin, meduzden eşeyli olarak poliplerin
oluşumu metagenez olarak bil inir. Meduz vücudunun yanlarõnda küçük
birer çõkõntõ halinde gonadlar bulunur. Dişi gonad, yumurtalarõ; erkek
gonad, spermalarõ meydana getirir. Döllenme suya dökülen
spermatozoonlarõn ovaryum içindeki yumurta hücresi i le döllenmesi
sonucu olur. Polip tomurcuklanma ile eşeysiz olarak meydana gelir. Bazen
meduz bazen de polip nesli bulunmayabilir. Tomurcuklanma en çok
rastlanan çoğalma tarzõdõr. Ayrõca 8- regenerasyon kabiliyeti çok yüksek
küçük bir parça kõsa bir zamanda bir fert oluşturur. Polip torba şeklinde
olup ortada gastral boşluk ve bunu çevreleyen çeperden meydana gelir.
Ağõz peristom adõ verilen bölgenin ortasõndadõr. Bunun aksi tarafõ i le
kendilerini tesbit ederler. Peristomun kenarõnda yakalama kollarõ
tentaküller yer alõr. Meduz ters dönmüş bir polip şeklindedir ve bir
şemsiyeye benzer. Üst taraf Uxumbrella polip vücuduna, alt taraf
subumbrella ise peristoma tekabül eder. Þemsiye sapõnõn üzerinde kõsa
bir ağõz borusu manubrium yer alõr. Sub ve Uxumbrella sonunda
tentaküller yer alõr. Gastral boşluk çevresinde halka kanal ise basit ve
dallanmõş kanallarõ ihtiva eder. Bu phylumun en önemli özell iklerinden biri
de knidoblast denen hücrelerin içinde yakõcõ kapsüllerin (nematocyte)
bulunuşudur. Yakõcõ kapsüller mikroskobik hücre organlarõdõr. Kitine
benzeyen bir maddeden yapõlmõş ve dõşõnda knidosil denen bir iğne taşõr
ve bu iğnenin besine dokunuşu ile nematosit dõşarõ fõrlatõlõr. Fõrlamada
besin hayvanõndan gelen kimyasal etkenin olduğu zannedilmektedir.
37
Yakõcõ kapsüller üç tiptir.
1- Penetrante : Öldürücü kapsüller (minyatür şõrõngayõ andõrõr
fõrlatõldõğõnda hyphotoxin akõtõr).
2- Volvante: Sarõcõ kapsüller (avõnõ ya paralize eder ya da öldürür).
Kapsül içinde kapsüle bağlõ bir ip var. Hayvana sarõlõr kaçmasõnõ önler.
3- Glutinante: Yapõşkan kapsüller (avlamadan başka hidranõn takla atar
gibi hareketinde tentakülün sert zemine yapõşmasõnõ sağlar).
Vücut duvarõnda Ektoderm hücreleri arasõnda epitel kas hücreleri bulunur.
Bunlar elastikiyeti sağlar. Vücudun ve tentakülün hareketi. Bundan başka
peristom orta ağõz sahasõ i le tentakül hücreleri üzerinde duygu hücreleri
bulunur.
Bu hücreler ya toplanarak duygu epiteli teşkil ederler ya da epitel
hücreleri arasõna dağõlmõştõr. Duygu hücreleri sinir hücreleriyle irtibattadõr.
Bunlar polarize (kutuplaşma) olmadõklarõndan uyartõlarõ her yöne
naklederler. Beyin ve omuril ik gibi merkezileşme yok. Ektoderm hücreleri
arasõnda İnterstitital adõ verilen enbriyonal hücreler de vardõr. Bunlar
knidositleri meydana getirirler, cinsiyet hücreleri değişirler,
regerenasyon ve tomurcuklanma ile diğer hücre tüplerini verirler.
Knidoblast hücreleri yakõcõ kapsüller ihtiva eder. Endoderm kõsmõnda çok
vakuollü ve uçlarõ ekseriya iki kamçõlõ hücreler bulunur. Bunlara besin
hücreleri denir. Bunlarõn arasõnda sayõca daha az olan bez hücreleri
vardõr. Avlarõnõ canlõ olarak yakalarlar. Yakalanan avlar evvela
nemotocytler i le uyuşturulur, öldürülür ve sonra yutulur. Sindirim kõsmen
hücre içinde kõsmen de hücre dõşõnda yapõlõr. Vücut boşluğuna alõnan
madde endodermden çõkarõlan enzimlerle kõsmen sindiri l ir. Daha sonra
besleyici hücre pseudopodlar i le besini hücre içine alarak (interselular
olarak) sindirir ve besin maddesi diffüzyonla diğer hücrelere ileti l ir.
Artõklar ağõz yolu i le atõlõr.
38
Solunum: Suda erimiş 02 vücut duvarõndaki ektoderm hücreleri i le alõnõr
ve CO2 i dõşarõ verir. Endodermde bu olayõ tekrarlar.
1) Hydrozoa, 2) Scyphozoa, 3) Anthozoa olmak üzere 3 sõnõfa (class)
ayrõlõr.
1. Sõnõf HYDROZOA : Döl değişimi vardõr. Ekto ve endoderm arasõndaki
ara tabakada hücre bulunmaz. Cinsiyet hücreleri ektoderm kökenlidir.
Hem polip hem meduz dölü var. Bir hidroid polipin vücudu kaide, sap ve
esas vücut kõsmõ olmak üzere 3 bölgeden yapõlmõş olup gastral boşluk
ince bir tüp gibidir. Kaide, vücudu tesbite yarayan küçük bir tutunma
kõsmõdõr. Koloni teşkil eden formlarda kaidenin etrafõnda zemin üzerine
yayõlan boru şeklinde uzantõlar, stolon vardõr. Stolon koloniyi sabit
tutmaya yaradõğõ gibi tomurcuklanma ile üzerlerinde yeni fertler de
oluşabilir. Soliter poliplerde stolon yoktur.
Hidromeduz umbrellasõnõn kenarõnda tentatüller bulunur. Bundan başka
Uxumbrella i le subumbrella sõnõrõnda şerit şeklinde bir saçak (velum)
vardõr. Velum Obelia dõşõndaki hidromeduzlar için karakteristiktir.
Meduzlarõn sinir dokusu poliplere nazaran daha iyi gelişmiştir.
Duyu organlarõ genel olarak statositlerdir. Meduz ve meduzitler ayrõ
eşeylidir. Gonadlar manibriumun çeperinde veya radyal kanallarõn da
altlarõnda bulunur. Cinsiyet hücreleri ekseriya dõşarõya bõrakõlõr. Döllenme
ve gelişme nadiren ana hayvanõn vücudunda olur.
Meduzlar plankton (deniz yüzeyinde) halinde yaşarlar. Yalnõz hidralarla
bazõ koloni teşkil eden formlarõ tatlõsuda yaşar.
1. Ordo - Hydroida :
Umbrellalarõ genel olarak yüksektir. Gonatlarõ manibriyum etrafõnda
teşekkül eder. (Soliter veya koloni teşkil ederler). Kolonide iş bölümü
vardõr. Poliplerin bir kõsmõ besin almaya yarar (hidront); bir kõsmõ ise
üremeyi temin eder. Buna üreme polibi gonangium denir. Üreme polibi
39
üzerinde cinsiyet fertleri gonoforlar meydana gelir. Hidroid poliplerinin
koloni teşkil edenlerinde ektoderm kökenli bir kitin dõş iskelet bulunur. Bu
iskelet bazen saplarõn ve stolonlarõn etrafõnõ çeviren bir ince boru
halindedir. Bunun dõşõnda bazõ hallerde hydrantlarõn etrafõnda bir dõş
iskelet (hidroteka veya hydrotheca) bulunur. Bu şekilde hydrantlar tehlike
halinde kendilerini teka içine çekebil ir. Bazen tekalarda 1 veya daha fazla
parçalõ kapak bulunur.
1- Fam : Hydridae :
Soliter yaşarlar. 5-6 tentakülden ibaret bir tentakül çelenkleri vardõr.
Gastral boşluk tentaküllerin içine kadar uzanõr. Meduz dölü yoktur.
Dünyanõn her tarafõnda göl veya gölcüklerde yaşarlar. Teka bulunmaz.
Hydra vulgaris : Tatlõsuda yaşar.
Hydra viridis
Chlorohydra viridissima : Endoderm hücrelerinde simbiyont olarak
yaşayan yeşi l renkli zooklorelleri ihtiva ettiğinden yeşi l renklidir, berrak
suda yaşar.
2- Fam : Campannularidae : Hidrantlarõn etrafõnda yer alan çan
biçimindeki hidrotekalarõ i le tanõnõrlar.
Obelia : Tek bir bireyle yaşama başlayan fert zamanla çok dallõ koloniler
meydana getirir.
3 - Fam : Sertullaridae : Sapsõz olan hidrotekalar 1-4 parçalõ kapak ihtiva
ederler. Hydrantlar tamamen teka içerisine çekilebil ir, tekalar karşõlõklõ ve
dönüşümlü dizil ir.
Sertularella
4 - Fam - Plumularidae : Koloni dallarõ tüy şeklindedir. Hydrotekalar
dallar üzerinde bir sõra üzerinde bir tarafõ daha yapõşarak dizil ir. Kapak
yoktur. Genellikle meduz dölü yoktur. (Eşeysel fertler meduzoidler halinde
kolonilere bağlõ kalõr).
Aglophenia
2 - Ordo : Siphonophora
40
Yüksek polimorfizm gösteren suda yüzen veya sabit olan bu grup şekilleri
değişmiş polip ve meduz tipleri ihtiva eder. Zehirl idir.
Physalia - Serbest yüzen en tehlikeli deniz analarõndandõr. Zehiri kobra
yõlanõnkine yakõn olup , büyük õzdõrap verir.
2. Class : SCYPHOZOA
Genellikle büyük deniz analarõnõn bulunduğu gruptur. Vücutlarõ 4 õşõnlõ
bir radial simetri gösterir. Mezoglea tabakasõ hücreli bir jelatin tabakasõ
halindedir. Eşey hücreleri endodermden oluşur. Döl değişim vardõr.
Ancak polip dölü gerileyerek önemini kaybetmiş meduz dölü önem
kazanmõştõr. Bu grupta (umbrellanõn kenarõnda velum yoktur)
Subumbrellanõn ortasõndaki dört köşeli kõsa bir manibriumun ucunda
dört köşeli ağõz vardõr. Ağzõn köşe kõsõmlarõ genellikle uzayarak kõsa veya
uzun olabilen ağõz tentaküllerini meydana getirir. Sifo meduzlarda duygu
cisimlerine rhopalium adõ veril ir. Vücut kenarlarõ eşi t bölmeler halinde
loblara ayrõlmõş ve Rhopaliumlar kenar loplarõ arasõndaki girinti lerde yer
almõştõr.
Bazõlarõnda õşõk verme kabiliyeti vardõr. Birçoklarõnda mesoglea içinde
zooksantel ve zookloreller yer alõr. Hepsi karnivordur. Bu hayvanlar çana
benzer vücutlarõnõn açõlõp kapanmasõ, nabõz atõşõ şeklinde bir hareketle
yayõlõrlar. Vücutlarõ kase, kadeh, borozan, kubbe, tabak, piramit, küp
şeklindedir.
Ordo - Semaeostomeae
Umbrellanõn tabak veya kase şeklinde olmasõ ve kõsa manibrium ile diğer
ordolardan ayrõlõr.
Aurelia (deniz anasõ): Bütün dünya denizlerine dağõlmõştõr. Ters dönmüş
bir kaseye benzer. Aurelianõn periferinde eşi t bölümler halinde 8 lob
bulunur. Bu loblar arasõndaki girinti kõsmõnda rhopalium denen 8 adet
duygu organõ yer alõr. Subumbrellanõn merkezinden kõsa bir manibrium
uzanõr. Ortasõnda kase şeklinde ağõz açõklõğõ bulunur. Manibriumdan 4
ağõz tentakülü çõkar ve su içerisinde uzanõr. Bu kollar üzerinde çok
sayõda yakõcõ hücre yer alõr. Aurelia 'nõn besinini teşkil eden küçük
41
hayvansal organizmalar bu kollarõn yardõmõ i le yakalanõr. Mide umbrella
bölgesinin hemen hemen yarõsõnõ kaplayan at nalõ şeklinde 4 gastrik cep
ihtiva eder. Bu gastrik ceplerin iç yüzeylerinde de yakõcõ hücreler yer alõr.
Gastrik ceplerin dõş kenarlarõnda sekizi dallõ bir kanal sistemi vardõr.
Bunlar periferde halka kanallarla birleşir. Bu sistem hem sindirim hem de
sindiri len besinin sirkülasyonu ile i lgil idir.
Üreme bil indiği gibi meduzlarda eşeylidir. Gastrik ceplerin tabanõnda
parlak pembe renkte gonatlar yer alõr. Bunlardan gametler teşekkül eder
(Endodermden). Gametler olgunlaşõnca gastrik cepler içine dökülürler ve
buradan ağõz yolu i le dõşarõ atõlõr. Yumurta suda döllenir ve az bir
zamanda kirpikli bir planula larvasõ meydana gelir. Kõsa bir süre serbest
yüzdükten sonra kendisini sert bir zemin üzerine tesbit eder ve genç bir
polip gelişir. Daha sonra polibin serbest ucunda enine bölünmeler i le
tomurcuklar ephyra meydana gelir. Ephyra'larõn kenarlarõ 8 girinti i le
parçalara ayrõlmõştõr. Az sonra her bir ephyra ana fertten ayrõlõr. Vücudun
altõ üstüne döner ve bu suretle serbest yüzen bir meduz meydana gelir. Ve
aynõ devrede devam eder.
Aurelia aurita - 5-40 cm. boyda olup bütün Avrupa denizlerinde yaşar.
Büyük sürüler teşkil ederler.
3. Class : ANTHOZOA (Mercanlar)
6000 türü ile en geniş sõnõftõr. Pharynx ve mezenterin gelişmiş olmasõ
i le farklõdõr. Pharynx tüp şeklinde olup dõş ortamõ gastrovasküler boşluğa
bağlar. Mezenter gastrovasküler boşluğun içinde septumlar biçiminde ve
arada mezoglea bulunan iki gastrodermis tabakasõndan yapõlmõştõr.
Bitki benzeri tamamõyla polip evresindeki sölenteratlar olup denizlerde
yaşarlar. 6-8 veya çok õşõnlõ vücut bilateral simetril idir. Yalnõz polip dölü
bulunur ve çoğu koloni halinde yaşarlar. Gastral boşluk oluşmuş bölmeler
odacõklara ayrõlmõştõr. Mercanlarõn hemen hemen hepsinde iskelet
ektodermik veya mezenşimik olup ektoderm hücrelerinin kalkerli veya
keratinli salgõlarõndan meydana gelir. Çoğalmalar eşeysiz yani
42
tomurcuklanma ile veya eşeylidir. Eşey hücreleri endodermden meydana
gelir ve ayrõ eşeylidirler. Denizlerde bulunur. Soliter veya koloni halinde
sesil olarak yaşarlar. Koloniyi bağlayan ana doku mezoglea ve
gastrodermal tüplerdir ve koloninin alt yarõsõnõ yapõştõrõr. Mercan
kayalõklarõnda olduğu gibi ölü iskeletlerinden oluşan resifler (üstündeki
bireyler canlõdõr) yuva ödevi görür. Sõcak denizlerde bulunurlar (Deniz
gülü, deniz kõrbacõ, deniz yelpazesi, deniz kalemi, mercan başlõca
örneklerdir).
Phylum - CTENOPHORA (Taraklõlar)
Knidositleri bulunmayan sölenterlerdir. Yalnõz iki tentakülleri vardõr.
Vücutlarõnõn yanlõz bir boşluk ihtiva etmesi, organ sistemlerinin
bulunmayõşõ sinir sisteminin subepitel oluşu i le knidli lere benzerler.
Denizlerde 100 kadar türü olup ceviz büyüklüğündeki küçük hayvanlardõr.
Bir jel kütleyi çevreleyen iki hücre tabakasõndan oluşurlar. Ekto ve
endoderm arasõndaki jel kütle mezogleaya benzer olup daha
gelişmiştir ve içinde hücre bulunur. Dõş yüzey tarağa benzeyen
ektoderm kökenli 8 sõra kirpikle örtülmüştür. Bunlarõn yardõmõ i le su
üstünde hareket ederler. Vücudun üst kutbunda primer eksenin ucunda
karmaşõk yapõlõ bir duygu organõ yer alõr. Vücut yüzeyindeki tarak benzeri
organlar radial simetril i, iç organlarõ ise bilateral simetrilidir. Bu organ
hücrelerine bağlanan 4 kirpik demeti i le dengelenen kalker tanecikler
kirpiklere daha çok yüklenir ve duygu hücrelerini uyarõrlar. Bu durum bazõ
kirpiklerin daha çok vurularak normal duruma dönmesini sağlar. Sinir
sistemi epidermis altõnda yer alan dağõnõk bir sistem şeklinde olup bir ağ
halindedir. Duygu organõnda kirpiklere uzanan sinir uzantõlarõ vuruşlarõ
kontrol eder. Ağõz vücudun alt tarafõndadõr. Sindirim boşluğu
gastrovasküler boşluk halindedir. Sölenterlerden başlõca farklõlõklarõ çok
değişik larva gelişimine sahip olmalarõdõr. Hepsi hermafrodittir. Çoğu
parlak renklidir. Boşaltõm sistemi henüz gelişmemiştir. Hem sölenterlerde
hem de bu grupta büyük regenerasyon yeteneği görülür. Ktenoforlarõn
hepsi karnivordur.
43
Pleurobranchia ileus - Az çok küre biçiminde ve 13 mm. boyda olup
kuzey denizi ve Atlas Okyanusu�nda bulunur.
COELEMATA (Bilateria)
Sölomatlar bilateral simetril i muhtemelen yerde sürünen hayvandan
türemiştir, çünkü bunlarõn ağõzlarõ aşağõ doğru yönelik olarak vücut
ventral ve dorsalde farklõlaşmõş böyle olunca bileteral simetri
doğmuştur. Duyu organlarõ öne yönelmiş bunu sinir sistemi izlemiş ve
hayvanõn hareket ettiği yönde bir baş ortaya çõkmõştõr. Organlarõn
oluşumuna mezoderm de katõlmõştõr ve mezodermle astarlanmõş ikinci bir
karõn boşluğuna rastlanõr (Coelom).
Phylum : PLATYHELMİNTHES (Yassõ kurtlar)
Vücutlarõ dorso-ventral olarak yassõlmõş, genellikle yaprak şeklinde ve
yumuşak yapõlõ olan hayvanlardõr. Tatlõsu, deniz ve karalarda yani nemli
ortamlarda serbest olarak yaşayan türlerden başka parazit olanlarõ da
vardõr. Gastrodermis ve epidermis arasõ (blastocoel) mezenşim dokusu ile
doldurulmuştur. Yassõ kurtlar vücudun ventral bölgesinin orta kõsma
yerleşmiş tek açõklõk olan ağõzla, dõşarõ i le i l işkil i bir gastrovasküler
boşluğa sahiptir. Bu boşluk bazen dallanmõş da olabil ir. Dolaşõm sistemi
yoktur. Bu nedenle de sölenterlere benzerlerse de simetri durumlarõnõn
farklõlõğõ, gonatlarõn da taşõma kanallarõnõn oluşu ve boşaltõm organlarõnõn
varlõğõ i le onlardan ayrõlõr. En dõşta epitel tabaka ve salgõladõğõ kutikula
ile siller olup, vücut derilerinin altõnda bir epitel ve kas tabakasõ yer alõr.
Bu tabaka ile barsak arasõndaki boşluk yõldõz şekill i hücrelerin meydana
getirdiği (ve aralarõnda boşluklar bõrakan) blastocoel i le doludur.
(Blastocoel intercelular boşluk bõrakan yõldõz şekli hücrelerden oluşmuştur
ve bütün organlar bu doku içine gömülüdür). Sindirim sistemi sert bir
yutak ve orta barsak olarak ayõrdedilir. Anüs yoktur (ağõz her iki maksatla
da kullanõlõr). Torba halinde olan barsak parazit içermez. Boşaltõm organõ
protonefridium tipinde ve dallõ bir kanal sistemi halindedir.
Protonefridiumlar yüzlerce alev hücresi içerir, çift ya da tek, bazen de çok
44
sayõda delikle dõşarõ açõlõr. Bu delikler vücudun karõn tarafõnda ya da son
kõsmõnda bulunurlar. Protonefridiumlar vücudun su miktarõnõ da
düzenlerler. Sinir sistemi ağ şeklinde olup bazen de bir beyin ganglionu
ile ondan çõkan sinir kordonlarõ biçimindedir. Vücutlarõ dõşta ektoderm,
içte endoderm ve bu iki tabaka arasõnda organlarõn bir çoğunu meydana
getiren mezodermden oluşur. Bu organlar kaslõ bir yutak, basit gözler,
duygu organlarõ, bir beyin ganglionu, bir çift birbirine bağlõ karõn sinir
şeridi ve üreme organlarõdõr (ovaryum ve testisler, bunlarla i lgil i
kanallar, penis ve vaginadõr). Sölenterlerin aksine yüksek organizasyonlu
hayvanlar gibi bilateral simetrili olup belirl i bir ön ve arka uca
sahiptirler. Hareket vücut yüzeyindeki kirpiklerle, kõsmen de toprak
solucanlarõna benzer şekilde kas kasõlmalarõyla yapõlõr.
I - Class - Turbellaria
Tatlõ su, tuzlu su ve rutubetli topraklarda serbest yaşarlar. Boylarõ 0.1-500
mm. arasõnda değişir.
Fam: Planariidae :Yassõ vücutludurlar,belirl i bir baş bölgesi
ayõrdedilmez. Fakat ön taraf daha geniş olup duygu organõ, göz, statosit,
tentaküller içerir. Ağõz karnõn orta bölgesindedir. Başõn iki yanõ kulak
gibi çõkõntõlõ olup, bazen iki yanõnda tat ve koku çõkõntõlarõ bulunur. Düz bir
boru halinde olan yutak (pharynx) bazen etrafõ kas kõlõfõ i le çevril i ve
ağõzdan dõşarõ çõkarõlarak ava sokulan bir boru halindedir.Derileri bir
tabakalõ yumuşak ve silli epidermis şeklindedir. Dõşarõ doğru kutikula
salõnmaz. Derideki kas kõlõfõ kontraksiyonu ile sürünerek hareket eder
(karõn tarafõndaki yoğun sil ler yaşlanma sonucu azalõr veya suda
dalgalanarak yüzen planariadaki gibi). Sil lerin hareketi vücut çevresindeki
suyun hareketini dolayõsõ i le solunumu kolaylaştõrõr. Boşaltõm organõ
protonefridiumlardõr. Protonefridium vücudun iki yanõnda uzanan çok
dallõ iki kanaldan oluşur. Vücut dokusu içine kadar ulaşan ve bu kanallarla
i lgil i her bir küçük kanal ucunda kirpik demetine sahip olan alev hücreleri
vardõr. Üremeleri enine bölünme i le eşeysiz ve hermafrodit olduklarõndan
karşõlõklõ döllenme ile eşeylidir. Hepsi karnivordurlar (böcek, solucan yer).
45
Turbelleryalarda çok yüksek regenereasyon kabil iyeti vardõr. Solunum
vücut yüzeyi i le yapõlõr.
Planaria - Vücut benekli gri ve siyaha yakõn renklerde olup 5-25 mm.
uzunluktadõr. Bunlarõ bõçakla keserek öldürmek hemen hemen
olanaksõzdõr. Bir planaryadan kesil ip ayrõlan en küçük parçalar bile
yenilenme yetenekleri sayesinde eksik kõsõmlarõnõ tamamlayarak
yaşamaya devam ederler. Kesilen parçanõn baş kõsmõna olan uzaklõğõ
yenilenme yeteneğinin başarõsõnõ etkiler. Yenilenme, paranşim içinde yer
alan neoblastlar tarafõndan yapõlõr.
II - Class - TREMATODA
Ergin haldeyken çeşi tl i hayvan ve bazen insanlarõn iç organlarõnda parazit
olarak yaşarlar. Yapõ olarak turbelleryalara benzerlerse de parazit
yaşamalarõndan dolayõ konakçõya yapõşmaya yarayan bir ya da daha fazla
vantuza ve kirpikler yerine kalõn bir dõş tabakaya yani kutikulaya sahip
olmalarõ i le onlardan ayõrt edil irler. Turbellaryalarõn bütün hayat boyunca
muhafaza ettikleri silli epitelleri trematodlarõn sadece larva döneminde
görülür. Yer yer diken ve pullar bulunur. Sindirim, boşaltõm ve üreme
organlarõ turbellayalara benzer. Ancak ağõz ön uçta yer alõr. Genellikle
hermofrodit hayvanlardõr. Beslenmeleri ağõz ve barsakla, büyük kõsmõnda
ise sadece vücut yüzeyi i le gerçekleşir.
Ordo - Digenea
Fam. Fasciolidae -Vücutlarõ dorso-ventral yönde yassõlaşmõş olup, 10
mm. kadar büyüklüktedirler. Biri ağõz çevresinde diğeri ise karõn ortasõnda
olmak üzere iki vantuzlarõ vardõr. Karõn vantuzunun yeri familya
ayrõmõnda kullanõlõr.
Cins-Distomum : Bu cinse bağlõ türler geviş getiren hayvanlarda görülür
ve karaciğer sülüğü veya karaciğer kelebeği olarak isimlendiri l irler.
Tesadüfen insanlara geçerek ölüme sebep olabil ir.
Distomum lanceolatum (Küçük Karaciğer Kelebeği): Ergin halde koyun,
keçi, sõğõr, at karaciğerinde bulunur. Gelişme safhasõnda salyangoz ve
46
karõnca olmak üzere iki ara konukçusu vardõr. Boyu en fazla 1 cm.
kadardõr. Yassõ vücutludur. Önde yer alan ağõz bir ağõz vantuzu (çekemi)
içinde bulunur (geriye doğru barsağõn uçlarõ kapalõdõr). Ağõz vantuzunun
gerisinde karõn vantuzu yer alõr. Parazit konukçu hayvana bu vantuz
vasõtasõ i le tutunur. İki vantuz arasõnda eşey deliği bulunur.
Hermofrodittirler. Bir çift olan testislerden çõkan kanallar birleşerek bir
tek kanal (vas defferens) oluşturur ve penise açõlõr (Penis, penis kesesi
içindedir). Dişi üreme organõnõ küçük bir ovaryum, kõsa bir oviduct ve
uterus takip eder ve penisin yanõndan dõşarõ açõlõr.
Bir fert binlerce yumurta meydana getirir. Yumurtalar konukçu hayvanõn
safra salgõsõ i le dõşarõ atõlõr. Yumurta açõlõr, içinde tam olarak gelişmiş
sil lerle örtülü bir miracidium larvasõ çõkar ve besini i le birl ikte kara
salyangozunun sindirim kanalõna geçer, yumurta kabuğu erir; miracidium
larvasõ serbest hale geçer ve orta barsak duvarõna yerleşerek Sporosist
meydana getirir (Bunun içinde ikinci bir sporosist dölü), daha sonra içerde
serkaria dölü meydana gelir. Serkarialar vena vasõtasõ i le salyangozun
solunum organõ boşluğuna gelir ve burada (grup halinde) kistler oluşur.
Her kistte 300 kadar serkaria vardõr. Kistler solunum organõndan mukusla
dõşarõ atõlõr ve otlara yapõşõr. Bu otu karõnca (Formica) yerse
metaserkariaya değişir. Bu hayvan koyun keçi vs. tarafõndan yenirse kist
midede açõlõr ve mide duvarõnõ deler. Vena yolu i le karaciğere gider,
safra kanalõna yerleşir ve erginleşir. Yumurtalar safra i le barsağa gelir,
oradan dõşkõ i le dõşarõ atõlõr. Konakçõnõn zayõflamasõna ve ölümüne neden
olur.
Fasciola hepatica: Boyu 20-30 mm. kadardõr. Koyun, keçi ve sõğõrlarõn
safra kesesinde bulunur. Halk arasõnda karaciğer kelebeği denir. Kutikula
üzerinde diken gibi kabartõlar vardõr (kirpikli epitel). Dõşkõ i le konukçunun
vücudundan atõlan yumurtalar ancak su ile temas ettiği takdirde açõlõr ve
içinden miracidium larvasõ çõkar (larva su içinde serbest yüzerken).
Limnea cinsinden su salyangozuna girer, karaciğere yerleşerek
sporosist oluşturur. Sporosistin içindeki embriyonal hücreler redia'larõ
47
bunlar da serkarialarõ meydana getirir. Serkarialar salyangozun barsağõ
yolu i le dõşarõ atõlõr. Bunlar su kenarõnda bir bitkiye tutunur ve orada kist
haline geçer. Otu yiyen konukçu hayvanõn midesinde kist açõlõr, serkaria
karaciğere geçerek safra kanalõ ve kesesine yerleşir. Yumurtalarõ idrar
yollarõnda iltihaba sebep olur. Distomum 5-6 mm. en çok 1 cm boyda
olmasõna karşõn bunlar 20-30 mm. boyda olduklarõndan safra kanallarõnõ
kolayca tõkayabilir. Barsak Distomum�daki gibi iki kola ayrõlarak aşağõ iner
ve yanlara doğru kollar oluşturur.
Opisthorcis sinensis : (Çin karaciğer kelebeği) İnsan, köpek, kedi, fok
ve balõk yiyen memelilerin safra kanallarõnda bulunur. Miracidium ve
serkarialar için ana konak salyangoz ve balõktõr. Oryantal bölgelerde
yaygõndõr (İnsan dõşkõsõ karõşmõş sularla sulama nedeni i le) safra ve
karaciğerde tahribat yapar.
Echinostoma (Schistosoma) haematabium: Erkek büyük ve kalõn
vücutlu olup vücut ventralinde boydan boya bir yarõk taşõr. Dişi iplik
şeklinde daha ince olup erkekteki bu yarõk içinde yaşar. İnsanlarõn
toplardamarlarõnda parazit olarak bulunur. Sõcak ülkelerde ara konak su
salyangozu olup özellikle pirinç tarlalarõnda su ile temastaki insan
derisinden girerek yumurtalarõnõ kana bõrakõrlar. Biraraya geldiğinde
böbrekten atõlamayõp i l tihap ve kanamaya neden olur.
III. Class - CESTODA (şeritler)
Endoparazittirler. Ergin halde omurgalõlarõn barsaklarõnda, nadiren karõn
boşluğunda parazit yaşarlar. Dar ve yassõ şerit şeklindeki hayvanlarda
önde başõn bulunduğu kõsma scolex denir. Scolex baş ve boyun
kõsõmlarõnõ kapsar. Bu kõsõmda parazitin konukçu hayvana tutunmasõna
yarayan çengel ve vantuzlar bulunur. Vücudun geride kalan kõsmõ seri
halinde proglottis denen bölmelerden ibarettir. Proglottisler boyun
kõsmõndan tomurcuklanma i le meydana gelirler. Bu nedenle en yaşlõ
proglottisler en sondadõr. Bunlar zaman zaman atõlõr. Bütün vücut yüzeyi
kutikula i le örtülüdür. Kutikulanõn altõnda sõrasõyla kaide (bazal)
membranõ ve bunun altõnda dõş tarafta halka, iç tarafta ise boyuna
48
uzanan kas l i flerinden oluşmuş kas tabakalarõ bulunur. Bunun dõşõnda
parenşim kaslar da bulunur. Boşaltõm organlarõ protonefridiumlardõr.
Sinir sistemi başta enine bir ganglion i le geriye doğru uzanan iki sinir
şeridinden meydana gelmiştir ki bunlar ana boşaltõm kanallarõnõn dõşõnda
uzanõrlar.
Barsak sõvõsõ içinde yaşadõklarõndan sindirim sistemi ve ağõz yoktur
besinlerini barsaklardan osmos yolu i le alõrlar. Hermafrodittirler ve
proglottislerin her birinde erkek ve dişi üreme organlarõ vardõr. Her bir
proglottis kendisi ya da başka bir proglottis i le çiftleşebilir. Döllenmiş
yumurta ile dolan proglottis kopar ve konakçõ vücudundan atõlõr.
Ordo- Cestodes
Fam.- Taeniidae
Taenia solium: (domuz tenyasõ) Ergin halde insan ince barsağõnda
yaşar. Ara konakçõsõ domuzdur. Ara konağõn sindirim kanalõna geçen
yumurtanõn kabuğu erir serbest kalan onkosfer (kancalõ embriyo larvasõ)
barsak epitelini delerek kas dokusuna geçer ve sistiserkus (kist)
meydana getirir. Böyle bir domuz eti iyi pişiri lmeden yenirse, kist
barsakta erir, scolex dõşarõ çõkarak barsak duvarõna tutunur. Bundan sonra
proglottisler gelişmeye başlar. Ergin halde boyu 3-4 m. kadardõr.
Taenia saginata : (Sõğõr tenyasõ) Bu şeridin ara konakçõsõ yalnõz
sõğõrdõr ve ergin halde insanda bulunur. Sõğõr etinde bulunan larva
şekline Cysticercus adõ veril ir. Larvalõ sõğõr eti çiğ veya az pişmiş olarak
yendiği zaman insanõn ince barsağõnda 8-10 m. boyunda olan şerit
meydana gelir. Pişmeden veya az pişmiş olarak yendiği zaman parazit
alõnmõş olur. Domuz şeridine benzer ancak kanca yoktur.
Bu şeritler besine ortak olarak insanõ zayõflatõr. B12 vitamini sömürür, fakat
aynõ zamanda meydana getirdiği toksik maddelerle kansõzlõk ve sinir
bozukluklarõna sebep olur. Parazitleri düşürmek için i laç veril ir. Ama
scolex düşmedikçe 2,5 - 3 ay içinde şerit tekrar eski halini al õr.
49
Echinococcus granulosus: (Köpek tenyasõ) İnsanlar için en tehlikeli
olan şerit köpek tenyasõdõr. Ergin halde köpeklerde bulunan bu şeridin
gelişmesinde ara safha koyunda ve insanda geçer. Köpekle oynayan bir
çocuğu, köpek yaladõğõ zaman yumurtalarõ kolayca alabil ir. Yumurtalar çiğ
olarak yenen sebze ve meyvalardan da alõnõrlar. O zaman parazitin larvasõ
insanõn özellikle ak ve karaciğerinde bazen bir çocuk başõ büyüklüğünde
kistler meydana getirir. İçerisinde birçok scolex oluşur. Kistler çiğ et
yiyen köpeklerin barsağõnda ergin şerit haline geçer. Bu parazit evcil
hayvanlarda büyük ekonomik zararlara sebep olur. Kistler delindiği zaman
kanla nakledilen scolexler vücudun başka yerlerinde yeni kistler meydana
getirirler. Bunlar kalp ve beyine, diğer önemli organlara geçtiği zaman
hastanõn durumu çok ciddi bir hal alõr. Kistlerin tedavisi ancak
operasyonla mümkün olmaktadõr.
PSEUDOCOELOMATA
Blastocoel ergin dönemde vücut boşluğu biçiminde gelişir, pseudocoel
denen bu boşluk bütünüyle periton zarla astarlanmamõştõr. Madde iletimi,
azotlu atõklarõn depolanmasõ, gametlerin gelişme ortamõ, eşey bezleri ve
organlarõn gelişme ortamõ görevlerini üstlenmiştir. Vücut örtüleri tek
tabakalõ epiteldir. Kaslõ yutağõn ve anüslerinin gelişmiş olmasõ bu
hayvanlarõ Platyhelmintlerden ayõrõr. Regenereasyon yetenekleri yoktur.
Phylum- NEMERTEA (Hortumlu solucanlar)
Bazõ l i teratürde class olarak alõnmaktadõrlar; en yakõn akrabalarõnõn
Platyhelmintler olduğu düşünülmektedir. Platyhelmintler i le Annelid
arasõnda özelliklere sahiptirler. Paranşime sahip olmasõ, rhabdit benzeri
salgõ salgõlayan sil l i epitel i le örtülü olmasõ i le Platyhelmintlere, dolaşõm
sistemlerinin oluşmasõ ve anüse sahip olmalarõ i le de Annelidlere
benzerler. Vücutlarõ yassõ veya yuvarlak olup belirl i bir baş bölgesi
gelişmemiştir. Küçük bir gruptur (550 tür) hemen hepsi denizlerle serbest
olarak yaşar. Parazit değillerdir; bu nedenle de fazla bir ekonomik
önemleri yoktur; ancak evrimsel açõdan ilk organ sistemlerinin
50
görüldüğü bu grupta boy ortalama 5-20 cm. olup siyah ya da renkli
çizgileri olan hayvanlardõr. Gruba adõnõ veren proboscis (hortum) vücudun
ön ucuna açõlan içi boş ve besin yakalanmasõnda kullanõlan kaslõ bir
tüptür.
Bu grupta görülen ilk önemli gelişme bir uçta besin almaya yarayan bir
ağõz aksi tarafta artõklarõn atõlmasõnõ sağlayan anüs ve arada bir özafagus
ve barsakla tam bir sindirim sisteminin bulunmasõdõr. Su ve metabolik
artõklar yassõ kurtlarda olduğu gibi alev hücreleri (protonefridium) ile
atõlõr.
Diğer bir gelişme sindirim ve dolaşõm işlevlerinin ayrõlmasõ olup ilk
dolaşõm sisteminin bu grupta görülmesidir. Bu sistem vücut boyunca
uzanan birbirine enine damarlarla bağlanmõş kaslõ 3 tüpten meydana
gelmiştir. Kalp ve kõlcal damarlar yoktur. Kõrmõzõ kan hücreleri içeren
gruplar vardõr. Kan hareketi, vücut kontraksiyonu ve kasl õ kan
damarlarõnõn kasõlmasõ i le olur. Vücudun ön ucunda sinir halkasõ i le
birbirine bağlanmõş iki grup sinir hücresinden (ganglion) meydana gelen
bir beyin yer alõr. Ayrõ eşeylidirler. Regenereasyon yetenekleri var.
Gelişmeleri metamorfozla olup larvasõna "pillidium" larvasõ denir.
Cerebratulus marginatus: Yassõ vücutlu olup 30-40 cm. boydadõr.
Akdenizde yaşar. Memleketimizde Ankara tavşanlarõnda rastlanmaktadõr.
Aschelminthes
1. Phylum: Rotifera
2. Phylum: Nematoda
3. Phylum: Nemotomorpha
1. Phylum - ROT İFERA (Rotatoria)
Bunlara döner solucanlar da denir. Bütün dünya deniz ve tatlõsularda
taban cisimcikleri üzerinde ve alglerde bulunur; bir kõsmõ da planktoniktir.
51
Laboratuvarlarda Protozoa kültürlerinde de rastlanõr. Protozoonlardan
daha büyük, mikroskobik hayvancõklardõr.
Vücutlarõ baş, gövde ve ayak olmak üzere 3 bölgeye ayrõlõr. Vücut ince
bir kitin tabakasõ i le kaplõ olup genellikle arka uçta bir ayak yer alõr.
Hayvanõn tespit edilebilmesi salgõ bezleriyle olur. Başta kenarõ sil lerle
çevril i bir disk organõ vardõr. Buna tekerlek organõ da denir. Bu organ
harekete ve besin almaya yarar. Rotatorlar saydamdõr. Hareket
halindeyken iç organlarõ görülür. Ağõzdan sonra kaslõ farinx (mastax)
gelir. Farinx, kutikular bir çeneye sahip olup 7 parçadan oluşmuştur.
Öğütücü mide kitinden öğütücü dişler içerir. Daha sonra kaslõ mide yer
alõr. Sindiri lmeyen maddeler anüs i le sonlanan bir barsakla dõşarõya
atõlõrlar. Başaltõm organõ protonefridiumdur. İyi gelişmiş bir sinir sistemi
vardõr. Dişi ler partenogenetik olarak çoğalabil irler. Yumurtalar
döllenmeden gelişebilir. Erkekleri dişi lerinden daha küçüktür.
Rotifera'lar arasõnda şekil ve yaşadõklarõ yerler bakõmõndan çok büyük
değişikl ikler vardõr. Göl sularõnda bulunanlarõn vücudu uzun yapõlõdõr.
Arka kõsõmlarõ çatal şeklindedir (bu hayvanlar ağõzlarõnõn etrafõnda
bulunan kirpiklerle suda yüzerler ve solucan şeklinde hareketler yaparlar).
Diğer bazõ Rotifera'lar sil indiriktir ve içinde yaşayabilmek için kendilerine
bir kabuk örerler, bu şekilde dõş etkilerden kendilerini korumuş olurlar. Bu
durum onlarõn çok yaygõn olmalarõnõ sağlar. Rotiferlerde yalancõ bir
coelom bulunduğundan Nematoda ve Gastrotrichia�larla çok yakõn
akrabalõklarõ olduğu kabul edilmektedir. Rotifer ve Gastrotrichialar sabit
hücreli hayvanlardõr. Embriyonik gelişme sonunda mitoz durur. Büyüme
ve regenereasyon görülmez. Yalnõzca birkaç gün yaşarlar ve yaşlanma
başlar ancak günde birkaç saat sodyum sitrat içinde tutulurlarsa
insanlardaki gibi yaşlanma nedeni olan kalsiyum tümüyle alõnõr ve yaşam
süresi uzatõlabil ir. Bu alanda yapõlacak deneyler i le insanõn ömür
uzunluğunun uzatõlabileceği sanõlmaktadõr.
Rotatorlar kuru olarak yani latent safhada yõlarca canlõ tutulabil ir. -
272° C�da 8 saat yaşarlar. Bu nedenle deneylerde de kullanõlabil irler.
52
Fam - Philodinidae
Philodina - Tatlõ ve durgun sularda serbest olarak yaşarlar. Sürünerek
hareket eden birçok rotator ihtiva ederler.
Fam - Brachionidae Gövde kase şeklinde olup vücudunda çõkõntõ
şeklinde küçük dikenler bulunur.
2. Phylum - NEMATODA
Rotifera ve Gastrotrichia i le akraba olduklarõ i leri sürülmektedir. 10.000
den fazla türü olan bu grup üyeleri denizlerde, tatl õsularda, toprakta
bitkisel ve hayvansal çürümüş maddeler içinde bulunur. Gruplar farklõ
ortamlarda yaşamalarõna karşõn vücut organizasyonlarõ çok benzer.
Vücutlarõ uzun ve segmentsizdir; ön kõsmõ yuvarlak arka kõsmõ iğ şeklinde
sivri, yassõ veya çatallõdõr. Büyüklükleri çok değişir, serbest yaşayan
gruplar 1 mm. kadardõr, parazit yaşayan at barsak nematodu 35 cm., Floria
medinensis ise 2 metredir. Çoğu hayvan ve bitki parazitidirler. Hemen
hemen her toprakta ekonomik önemi büyük olan çok sayõda nematod
bulunur.
Başta halka biçimli bir serebral ganglion buradan karõn tarafõna inen sinir
kordonlarõ bulunur. Nematodlarda sindirim sistemi düz bir boru
şeklindedir. Ön uçta ağõz, arkada anüs bulunur. Bil indiği gibi bu grupta
vücut duvarõ i le sindirim sistemi arasõnda yer alan vücut boşluğu,
pseudocoel (yalancõ boşluk) tipindedir (hakiki coelomda bulunan
mezodermik tabaka yoktur). Vücutlarõ kalõn fakat çok esnek olan epidermis
tarafõndan salgõlanan kalõn, üstü partiküllü birkaç tabaka olabilen
kutikula i le kaplanmõştõr. Sil l i epitel yoktur. Yalnõz boyuna kaslarõ
gelişmiştir. Bu nedenle kolaylõkla yõlan gibi sürünerek hareket ettikleri
halde zorlukla yüzerler. Ergin devrede hücre bölünmesi (mitoz) durur.
Ancak hayvan hücre büyümesi i le gelişir.
Genç bir nematodun ergin hale gelmesi sõrasõnda kutikula büyümeyi
engeller. Bu nedenle kutikula periyodik olarak değiştiri l ir (gömlek
53
değiştirme). Bu bir nevi deri değiştirmektir. Bu grupta genellikle ergin
oluncaya kadar 4 kez deri değiştirme görülür. Her organ bell i sayõda hücre
içerir. Regenereasyon yoktur.
Nematodlarõn çoğu ayrõ eşeylidir. Bu durum hayvanlar aleminde ilk defa
görülür ve eşeyli olarak ürerler. Erkek eşey açõklõğõ anüsten, dişinin ise
ön ventral taraftan (bir çift olarak) açõlõr.
Fam - Ascaridae - Oldukça kalõn vücutludurlar.
Ascaris lumbricoides (barsak solucanõ): İnsanlarla domuzlarõn ince
barsağõnda (30 cm. yuvarlak açõk pembe renkli) yaşarlar. Ayrõ eşeylidirler.
Parazit yaşadõğõ için ağõz ve anüs küçülmüş olup, dolaşõm sistemleri
yoktur.
Döllenme vücut içinde olur, erkekten alõnan spermalar uterusa gelerek
yumurtayõ döller. Sert bir kabuk ile çevrilen yumurtalar yaşadõğõ hayvanõn
barsağõna inerek dõşarõ atõlõr, yumurtalarõn gelişebilmesi için birkaç hafta
nemli toprak veya suda kalmasõ lazõmdõr. Yumurtalar henüz dõşkõ içinde
iken içlerinde küçük kurtçuklar gelişir. Bu yumurtalar domuz veya insan
besinine karõşarak alõnõrsa ince barsakta açõlõr. Genç kurtlar ince barsağõ
delerek kan damarlarõna buradan da kalp ve akciğere geçerek,
bronşlara girerler. Oradan hava boşluğuna ve yemek borusuna tekrar
bronşa geçerek erginleşirler. Genç kurtlar çok sayõda ise iltihap, sõtma,
kanama gibi nöbetlere sebep olur. Bir dişi askaris günde 200.000
döllenmiş yumurta bõrakõr.
Ascaris megalocephala (at askarisi) 20-30 cm. boyda olup at
barsaklarõnda parazittir.
Fam. Anguillulidae Tarõmda ekonomik önemi olan türleri içerir.
Anguillula tritici : Buğday zararlõsõ
Anguillula dipsaci : Çavdarda zararlõ
Heterodera : Pancar ve domateste zararlõ
54
Fam. Filariidae İplik kalõnlõğõnda ince uzun vücutludurlar. Erginleri lenf
dokularõnda yaşar. Birkaç cm. boydadõr. Küçük larvalar kana karõşõr ve
kan emen sineklerle yeni konağa geçer.
Filaria - Çoğu bağ dokusu içinde genellikle derinin altõnda yaşar.
Filaria bancrofti - İnsanlarõn lenf sisteminde yaşar ve lenf damarlarõnõ
tõkar (Dokularda şişme görülür vücudun altõ ve bacaklar şişer). Fil
hastalõğõ elephantiasisi yapar. İnsandan insana geçimi sinek ile olur.
Fam. Trichinellidae
Trichinella spiralis: Hayat devresinin bir kõsmõnõ insanda geçirip,
domuz ve sõçan ince barsağõnda parazit olup kana, dokulara, çizgili
kaslara geçip orada kalker kist oluşturur. Kurtçuklar birkaç yõl sonra yeni
konukçuya geçer, kistler sindiri l ir. Larvalar ince barsakta erginleşir ve
hastalõk Trichinosis başlar, barsak çeperlerinin delinmesi ateş ve ishal
yapar. İkinci safha larvalar kas dokusuna yerleşir. Kas faaliyeti durur.
Ağrõlar başlar ölüm görülebil ir.
Fam. Strongylidae - Vücutlarõ sil indir şeklinde bazen de iplik gibidir.
Kenarlarõ ekseriye dişli olan büyük bir ağõz kapsülü içerir.
Ancylostoma duodenale (Kancalõ kurt) Anemiye neden olur. Erginler
insan ince barsağõnda beş sene kadar kalabil ir. Barsağõn mukozasõ i le
beslenir ve dişleri i le barsak tümörlerini eritir.
Fam. Oxyuridae - Çok küçüktür. Gelişmelerinde taşõyõcõ ara konak
yoktur. Omurgalõ hayvanlarla arthropodlarõn barsaklarõnda yaşarlar.
Ağõzlarõnõn kenarõ düz veya dudaklõdõr.
Oxyuris - Çoğu 3 dudaklõ olup dişi lerde vücudun arka ucu iğne gibi uzun
ve sivri, erkeklerin ise küttür.
Oxyuris vermicularis - İnsanlarda genellikle çocuklarda görülen
parazitlerden biridir (dişi ler 2-5 mm, erkekler ise 9-12 mm. boyunda olur).
55
Genç hayvanlar ince barsakta, erginleri kör barsak ve kalõn barsakta
yaşarlar. Genellikle geceleri yumurta ile dolu dişiler anüsten çõkarak
anüs çevresine binlerce (13.000 kadar) yumurta bõrakõrlar. Normal halde
bunlar gelişerek larvalarõ meydana getirirler. Larvalar henüz yumurta
kabuğundan çõkmamõş bir halde ağõz yolu i le insana geçtikleri taktirde 14
günde ergin hale gelirler. Parazitlerin cilt üzerindeki hareketleri kuvvetli
bir kaşõntõ yapar. Bazen kaşõnan yerlerden tõrnak aralarõna giren
yumurtalar bilhassa küçük çocuklarda parmaklarõn ağõza sokulmasõ i le
tekrar aynõ konağa döner. Önemli enfeksiyonlara sebep olur.
3. Phylum - NEMATOMORPHA
Vücutlarõ iplik şeklinde ve çok uzun olan çoğunlukla kaynak sularõnda
rastlanan kõl kurtlarõdõr. İki uçta biraz yassõlaşmõş olan vücut sil indirik bir
yapõ gösterir. Larva parazitken, erginleri serbest yaşar. Vücutlarõ
hipodermis tarafõndan salgõlanan kutikula tabakasõ i le örtülüdür.
Hipodermis bir hücre sõrasõndan meydana gelmiştir ve altõnda hücreleri
epitel şeklinde sõralanmõş bir kas kõlõfõ yer alõr. Kas kõlõfõ yalnõz boyuna
uzanan l i flerden yapõlmõştõr. Vücudun ön ucunda bulunan ağõz ya çok
küçülmüş veya tamamen kapanmõştõr. Barsak karõn sinusunun içinden
geçer.
Bütün vücut boyunca uzanan sindirim borusu ergin hayvanlarda yer yer
körelmiş olabil ir. Bu hayvanlarda özel bir boşaltõm aygõtõ yoktur.
Hepsi ayrõ eşeylidir. Yumurtalarõnõ suya ve su bitkileri üzerine uzun iplikler
halinde bõrakõrlar. Yumurtalardan küçük larvalar çõkar, bunlar böcekler
tarafõndan besin i le alõnõrlar. Larvalar bu hayvanlarõn sindirim borusundan
vücut boşluğuna geçerler ve orada metamorfoz geçirerek süratle ergin
boya ulaşõrlar ve konağõ terk ederek serbest olarak kaynak sularõ içinde
yaşarlar.
Fam- Gordiidae (tel kurtlarõ)
Gordius aquaticus - Kahve renkli bir tel şeklindedir. Avrupada bulunur
56
PHYLUM - GASTROTRİCHA
Rotiferlere çok benzerler, ancak tekerlekler organõ yoktur. Vücutlarõ karõn
tarafõ yassõ bir şişeye benzer. Ön uçlarõ baş şeklinde arka uçlarõ çatallõdõr.
Vücut yüzeyi ince bir kutikula i le örtülüdür ve yüzeyde diken, pul gibi
çõkõntõlar görülür. Vücut yüzeyinde bazõ bölgeler (karõn yüzeyi ve ön uca
yakõn kõsõm) sil l idir. Karõn tarafõndaki sil l i bölge yan yana uzanan iki şerit
meydana getirir. Baş kõsõmda da kamçõlardan meydana gelmiş dört püskül
bulunur. Deride birçok bezler vardõr.
Ağõz ön uçtadõr. Sindirim borusu düz olarak arka uca kadar uzanõr ve anüs
ile sonlanõr.
Boşaltõm organõ vücudun yanlarõnda yer alan 7 çift protonefridiumdur.
Boşaltõm kanallarõ dolanmaz, ancak çok kõvrõmlõdõr.
Sinir sistemi ön barsağõn yan kõsmõnda yer alõr, iki parçalõ beyin ve
bundan ayrõlan bir çift sinir kordonundan meydana gelir. Ancak
mikroskopta görülebilen küçük hayvanlar olup havuzlarda, durgun sularda
ve çok azõ denizlerde yaşarlar. Besinleri bakteri ve alglerdir. Bu phylumda
da rotororlarda olduğu gibi hücre sayõsõ sabittir. Bir kõsmõ hermofodittir. Bir
kõsmõ da partenogenetik çoğalan dişi lerden meydana gelmiştir. Erkeklere
rastlanmaz.
PHYLUM - BRYOZOA (Yosun hayvanlarõ)
Bir kõsmõ yosunlara çok benzer diğer bir kõsmõ da kayalar üzerinde ince
dantell i kabuklar şeklinde görünürler. Genellikle koloni meydana getiren
sesil hayvanlardõr. Bazõ türler kalsiyum karbonattan meydana gelen
koruyucu bir kõlõf salgõlarlar. Ağõz; üzerinde tentaküller bulunan daire veya
at nalõ şeklinde lopofofor adõ verilen bir kenarla çevrelmiştir. Sindirim
borusu "U" harfi şeklindedir (bu sebeple anüs ağõza yakõndõr). Hermofrodit
hayvanlardõr. Tatlõsuda yaşayanlar statoblast adõ verilen tomurcuklanma
ile ürerler. 2 gruba ayrõlõrlar:
1. Entoprocta,
2. Ectoprocta
57
1. Entoprocta- Hakiki karõn boşluğu (Coleom) yoktur. Yerine yalancõ
coelom (Pseudocoelom) mevcuttur. Anüs lopofoforun içindedir.
2. Ectoprocta- Gerçek coelom vardõr ve anüs açõklõğõ lopofoforun dõşõnda
kalõr. Kolonilerinde avicularium adõ verilen ve kuş gagasõna benzeyen bir
organ bulunur. Kaslarla hareket eder ve ses çõkararak açõlõp kapanõr.
Küçük hayvanlarõn koloni üzerine yerleşmesine engel olur.
PHYLUM - BRACHİOPODA (Kandil kabuklular)
Kökeni eski devirlere dayalõ, kaslarla açõnõp kapanan ve kalsiyum
karbonattan meydana gelmiş kabuklarõ i le midyelere benzerler. Ancak
midyelerde kabuk vücudun sağõnda ve solunda, bu grupta ise hayvanõn
altõnda ve üstünde yer alõr. Alttaki kabuk bir sap kõsmõ i le sağlam bir
zemine tutunur ve hepsi denizde yaşar. Sesil hayvanlardõr. Jeolojik
devirlerde çok daha zengin (3.000 tür) tür sayõsõna sahip olmakla birl ikte
bugün 200 kadar türle temsil edil irler. Ağõzõn iki yanõnda sil lerle çevrilmiş
lopofofor kollarõ tentakülleri bulunur. Boşaltõm organlarõ sindirim sistemi
kontraktil çalõşan kalp, gerçek coelom boşluğu vardõr. Yumurtadan çõkan
larva sil lerle örtülüdür.
COELOMATA
Bu hayvanlar periton denen mezodermal zar i le yani epitelle tamamen
çevrilerek astarlanmõş ikinci bir karõn boşluğu içerirler. İç organlar bu
boşluk içinde yerleşmiş yine peritonla astarlanmõşlardõr. Coelomatlar ergin
dönemde bilateral simetril idirler.
PHYLUM - ANNELİDA
Tatlõsu, deniz ve karada yaşayan halkalõ kurtlarõn bir kõsmõ diğer
hayvanlarda parazittirler. Vücut homonom segmentlere ayrõlmõştõr. Gerçek
coelom ve mezoderm (schizocoel) ihtiva ederler. Sindirim, boşaltõm,
üreme ve sinir sistemleri vücut boyunca uzanõr veya kõsmen metameri
gösterir.
58
1. Annelitlerde deri ve kas çok iyi gelişmiştir. Vücut en dõşta epidermisin
bir salgõsõ olan kutikula i le sarõlmõştõr. Bunun altõnda tek tabakalõ bir
epidermis bulunur. Ondan sonra halka kaslar daha sonra da boyuna
kaslar yer alõr.
2. Sindirim sistemi Genel olarak önde ağõzla başlayan ve anüsle
sonlanan uzun bir boru şeklindedir.
3. Dolaşõm sistemi kapalõdõr. Barsağõn üstünde, mezenter içinde uzanan
kontraktil bir sõrt damarõ i le barsak ve karõn sõnõrõ arasõndan geçen bir
karõn damarõndan meydana gelir. Sõrt ve karõn damarõ vücudun ön ve
arkasõnda birleştikleri gibi her segmentte bu iki damarõ birbirine
birleştiren halka şeklinde damarlar vardõr. Bazõ hallerde sõrt damarõndan
başka halka damarlardan bazõlarõ da kontrakti l olabil ir. Bu taktirde bunlara
kalp adõ veril ir. Kan sõrt damarõnda arkadan öne doğru karõn damarõnda da
önden arkaya doğru akar. Kan plazmasõnda az miktarda kan hücresi ve
erimiş halde hemoglobin bulunur. Annelitlerde damar sistemi olmayan
birkaç basit form da mevcuttur.
4. Solunum, deri ve bazõ sucul gruplarda solungaçlarla yapõlõr.
5. Boşaltõm organõ segmental sõralanmõş nefridium' lardõr. Her segmentte
bir çift nefridium vardõr. Organlarõ sil l i bir huni (nefrostom) ile coelom
boşluğundan başlarlar ve huninin devamõ olan sil l i boşaltõm kanalõ da
aynõ segmentten veya onu takip eden segmentin ventral kõsmõndan
dõşarõya açõlõr. Nefridiumlar boşaltõm maddelerinden başka coelom
boşluklarõna geçen eşey hücrelerini de dõşarõ taşõrlar.
6. Sinir sistemi vücudun ön kõsmõnda bulunan bir çift serebral ganglion
i le başlar. Buradan ayrõlan iki konnektif yutağõn etrafõnõ bir halka gibi
sardõktan sonra ilk segmentin ventral bölgesinde yer alan karõn ganglion
çifti i le birleşir. Vücut boyunca her segmentte 1 ganglion çifti bulunur. Bir
önceki segmentte bulunan ganglion çiftlerini birleştiren sinir ipliklerine
konnektif, aynõ segmentte bulunan iki ganglionu birleştiren ipliğe komisur
denir. Annelitler ve Artropodlar için karakteristik olan bu tip sinir sistemine
ip merdiven sinir sistemi denir.
59
7. Üreme, ayrõ eşeyli veya hermafrodit olabil ir. Bazõ türlerde eşeysiz
üreme de görülür. Gelişmelerinde bazõ gruplarda sil lerle kaplõ bir
trochophora larva evresi vardõr.
8. Mezodermik orijinli olan coelomun içi bir epitel tabakasõ i le örtülü olup
gerçek bir karõn boşluğu meydana getirir. Vücut i le barsak arasõnda
kalan coelom boşluğu yani epitel tabakanõn barsağa dayanan kõsmõna
splanchopleura, vücut duvarõnõn kas kõlõfõna dayanan kõsmõna ise
somatopleura adõ veril ir.
9. Annelitlerde genelde yüksek bir regenereasyon yeteneği vardõr.
I. Class- POLYCHAETA
l. Hemen hemen hepsi denizlerde yaşayan, hafifçe dorso ventral yassõ
kurtlardõr.
2. Belirli bir baş bölgesi vardõr. Çenenin değişimi i le meydana gelmiş
olan pharynx çevresinde prostomium ile örtülen bir peristomium
gelişmiştir. Başõn ön kõsmõ çevresinde 4 çift tentakül var.
3. Parapodiumun bulunmasõ i le karakteristiktir. Parapodun üzerine çok
sayõda kitin kõl lar (setae) bulunur.
4. Kan kõrmõzõ renkte olup nedeni kan sõvõsõnda erimiº halde bulunan
hemoglobin ve ameobosit hücreleridir.
5. Ayrõ eşeylidirler. Her üreme mevsiminde coelom epitelinden geçici
olarak ovaryum ve testisler meydana getiri l ir. Döllenme suda olur.
Yumurtadan trochophor larvasõ çõkar.
Sub.Class - Errantia
Farinkslerini torba gibi ağõzdan dõşarõya uzatõlabil ir ve genellikle kitin
çene veya diş ihtiva eder. 1-2 çift gözleri vardõr. Vücut homonom
segmentlidir. Geçici olarak borular içerisinde yaşõyorlarsa da genellikle
serbest hareket ederler.
60
Fam. Nereidae
Nereis
Nereis diversicolor - (deniz kurdu) 8-8.5 cm. boyda olup. Avrupa
denizlerinde bulunur.
Nereis virens - Kum kurdu veya midye kurdu.
Sub.Class - Sedentaria
Segmentlere göre vücutlarõ 2 veya 3 farklõ bölgeye ayrõlõr. Gözleri ya çok
küçüktür veya hiç bulunmaz. Devamlõ olarak borularõn içinde yaşarlar.
Bazõlarõ kuma gömülürler.
Arenicola
Arenicola marina - Boyu 12-15 cm. olup olta yemi olarak kullanõlõr.
Akdeniz ve Atlas Okyanusu�nda yaşar.
II. Class - OLYGOCHAETA
2000 kadar türü vardõr. Tatlõsularda ve nemli toprakta yaşar. Belirli bir
baş bölgesi yoktur. Yarõk biçiminde olan ağõz ön uçta, anüs ise arka
uçta yer alõr. Barsak bütün sõrt boyunca uzanan typhlosolis adõ verilen
girintiye sahiptir. Bu yapõ barsakta emilim yüzeyini arttõrmaktadõr.
Barsağõn etrafõnda yer alan Chloragen hücreleri, karaciğer gibi ödev
görüp, glikojeni sentez ve depo ederler. Class'õn ismi harekette rol
oynayan Setae ' lardan ileri gelir. Setaelarõ kaslar hareket ettirir. Parapod
bulunmaz Polychaetlerden farklõ olarak hermafrodittirler. Bununla birl ikte
eşeysiz çoğalan türler de vardõr. Her solucan hem dişi hem erkek olabil ir.
Ancak döllenme vücut içinde olur. Yumurta içinde küçük bir solucan
gelişir. Gelişmeleri esnasõnda, trochophor larvasõ yoktur .
Olygochaetalarõn en belirgin özell iklerinden biri genellikle eşeysel
olgunlaşma sõrasõnda delikler civarõnda, 6, 7 segmenti kapsayan ve
vücudu bir halka gibi saran clitellumun bulunmasõdõr. Gelişme sõrasõnda
bir madde salõnõr. Bu, karõndan birbirine dönük olan hayvanlarõn birbirine
bağlanmasõnõ sağlar. Bu kõsõmda ortalama 32. segmentten geriye 6-7
segmenti kapsar ve burada epidermis çok bezli ve şişkin bir hal alõr. Her
61
segmentte kõsa kitin setalar vardõr. Clitellumda intersegmental boğumlar
ve kõl lar belirsizleşir veya tamamen kaybolur.
Vücut yüzeyi ince bir kutikula i le örtülüdür. Bunun altõnda epidermis daha
içte biri halka şeklinde diğeri de boyuna uzanan liflerden meydana gelmiş
2 kas tabakasõ ve coelom epiteli bulunur. Karada yaşayanlarda bazõ
segmentlerde sõrt tarafta birer por bulunur. İç tarafta coelom boşluğuna
açõlan bu porlara coelom ve sõrt porlarõ denir. Kuruma tehlikesi olduğu
zaman coelom sõvõsõnõn bir kõsmõ buradan dõşarõya verilerek derinin nemli
kalmasõ sağlanõr. Yüksek regenereasyon kabil iyetleri vardõr. Besinleri
bitkilerdir.
Fam. Tubifidae Çok ince yapõlõdõrlar .
Tubifex tubifex Tatlõsularda. Sularõn dibinde başlarõ dip çamuruna
gömülü arka uçlarõ serbest olarak yaşarlar. Boylarõ 8,5 cm. kadar olabil ir.
Fam. Lumbricidae - (Toprak solucanlarõ) vücut kõl larõ S şeklinde kõvrõk ve
sivri uçludur. Her segmentte 8 kõl bulunur. Bunlar yanlarda birer çift
boyuna sõra teşkil edecek şekilde sõralanõr. Dişi genital por 15, erkek
genital porlarõ ise genellikle 14'üncü segmentten dõşarõya açõlõr.
Lumbricus terrestris - Boy 30 cm. segment sayõsõ 140-180 kadar tarla ve
bahçe topraklarõ içinde bulunur, clitellum 31-37 segmentler arasõnda yer
alõr.
L. rubellus - Boy 15 cm. kadar, clitellum 26-32 segmentler arasõnda yer
alõr. Genellikle çürümüş yapraklar arasõnda bulunur.
III. Class - HIRUDINEA
Parazittirler ve vücutlarõ sabit sayõda segment içerir. Derilerindeki
sekonder bölmeler sebebiyle her iç segment dõşta 2-14 halka gösterir.
Hirudo medicinalis eskiden beri tõpta kullanõlõr. Vücutta belirgin bir baş
bölgesi yoktur. Bugün bu hayvanlardan elde edilen hirudin maddesi
kanõn põhtõlaşmasõnõ önlediğinden geniş ölçüde faydalanõlmaktadõr.
Sülükler tatlõsularda yaşarlar. Vücutlarõ dorso ventral yassõlaşmõştõr.
Vücudun her iki ucunda anterior ve posteriorde birer vantuz bulunur.
62
Sülükler vantuzlarla tutunarak ileri doğru hareket eder. Ön vantuzun
içinde ağõz, ağzõn arkasõnda 3 köşe teşkil edecek şekilde sõralanmõş 3
kitin diş bulunur. Bu dişlerle yara açõp kan emer. Kan emenlerde tükrük
bezi salgõsõ kanõn põhtõlaşmasõnõ önleyen ferment içerir. Sindirim
kanalõnda yan cepler vardõr. Bunun için bir defa kan emince aylarca
besin almadan yaşayabilir. Hermafrodittirler (Eşeysiz çoğalmazlar).
Paraziter yaşama uygun olarak Parapodium veya setaelarõ yoktur,
regenerasyon kabiliyetleri çok azdõr, Trochophora larva dönemi
yoktur.
Fam. Hirudinidae
Hirudo medicinalis - Tõpta kullanõlõr. Boyu 15 cm. kadardõr ve tatlõsularda
yaşar.
Limnatis nilotica - 8-10 cm. boyda olup çeşme yalaklarõnda yaşar,
memeli ve insana geçer. Burun ve ağõz boşluklarõna yapõşarak kan emer.
Phylum - ONYCHOPHORA
Tropik bölgelerde yaygõndõrlar. Taşlar altõnda ağaç kovuklarõnda rastlanan
geceleyin faal olan hayvanlardõr. Vücut annelitlere benzer şekilde
homonom segmenlidir. Ancak bu segmentler dõş boğumlarla
birbirlerinden ayrõlmadõklarõ için dõştan görünmezler. Taşõdõklarõ üyeler
segmentlerin yerini işaret eder. Ayrõ bir baş bölgesi yoktur. Vücudun ön
kõsmõnda ventral olarak yerleşmiş ağõz ve yanlarõnda papillalar bulunur
(dorsalde anten gibi bir yapõ). Dorsalde göz yer almõştõr, ayaklar poliket
parapodlarõnõ andõrõr. Ancak yürümeye yaradõğõndan homolog deği ldir.
Ayrõ eşeylidirler. Döllenme ve yumurtalarõn gelişmesinin bir kõsmõ vücut
içindedir.
Dolaşõm açõk olup kalp dorsaldedir. Kan kõsmen hemocoel içinde dolaşõr.
Solunum püskül trakelerle olur. Boşaltõm organõ nefridiumlardõr. Bu
özellikleriyle arthropodlar i le annelitler arasõnda bir karakter gösterirler ve
Arthropodaya geçişi oluştururlar.
Fam. Peripatidae
63
Peripatus - Boylarõ 5 cm. olup geceleri faaldirler.
Phylum - ARTHROPODA (Eklem bacaklõlar)
Karada, tatlõ ve tuzlu sularda, havada yaşarlar. Ekvatordan kutuplara
kadar geniş bir yayõlõş alanõna sahiptirler. Arthropodlar, homonom
segmentli olan annelidlerin aksine Heteronom segmentlidirler. Yani
embriyo dönemlerinde muhtelif vücut bölgelerindeki segmentler değişik
şekilde gelişerek bir takõm bölgeler meydana getirmiştir. Bu bölgeler baş ,
toraks ve abdomen olmak üzere üç kõsõmdõr. Arthropodlardaki simetri,
annelidlerde olduğu gibi, bilateraldir.
Hareket değişik sayõdaki segmentlerden yapõlmõş bacaklarla sağlanõr.
Kaslarõ enine çizgilidir. Kontraksiyon süratli olduğundan, hareket de
çabuk olur.
Deri, kutikula ve Ca tuzlarõnõn birikimi i le olağanüstü sertleşmiş ve bir dõş
iskelet meydana getirmiştir. Dõş iskelet harekete engel olmamak için
segmentler arasõnda kesinti l i olup yerini ince deri kõvrõmlarõna bõrakõr.
Kaslara destek ödevini görür, zaman zaman atõlõr ve alttaki deriden
yeniden meydana getiri l ir ki buna deri değiştirme denir. Böylelikle dõş
iskelet hayvanõn büyümesine engel olmaz (her larva ergin hale gelinceye
kadar belirl i sayõda deri değiştirir. Bu sayõ türe, sõcaklõğa ve besine göre
değişik olup 5-7 kadardõr. Lahana kelebeğinde sõcaklõğa göre 3-5, güvede
ise besine göre 4-40 defa deri değiştiri l ir).
Arthropodlarda her segmentte bir çift ekstremite yer alõr. Ancak birçok
grupta segmentler kaynaşmõş olup dolayõsõyla ekstremite sayõsõ segment
sayõsõnõ belirler.
Başta: Antenler, ağõz ekstremiteleri ve gözler bulunur.
Toraksta yer alan ekstremiteler hareketi sağlar ve çeşi tl i gruplarda
yürüme, çoğalma, duygu organõ, koşma gibi çok değişik görevleri görür.
Sindirim borusu vücut boşluğunda serbest olarak uzanõr.
Dolaşõm sistemleri açõktõr. Kan kõsmen damarlarda kõsmen de vücut
boşluklarõnda dolaşõr.
Boşaltõm organlarõ koksal bezler, maksil bezleri, anten bezleri veya
böceklerde olduğu gibi malpiki borularõ şeklindedir.
64
Solunum suda yaşayanlarda solungaç veya boru ve kitap şeklindeki
trakelerle yapõlõr.
Sinir sistemi beyin, yutak konnektifi ve karõn ganglionlarõndan meydana
gelmiştir. İp merdiven şeklindeki duyu organlarõ iyi gelişmiştir. Antenler,
basit ve bileşik gözler işi tme organlarõ ve denge organlarõ bulunur.
Ayrõ eşeylidirler. Döllenme genellikle içte olur. Bazõlarõnda partenogenez
de görülür.
Genel organizasyon ile Arthropodalar muhtemelen Annelidaya benzeyen
vücudu segmentli kurt (larva) gibi bir atadan köken almõşlardõr. Bu köken
canlõda, çok basit yapõlõ olan baş muhtemelen duyu kõl larõnõ taşõmaktaydõ.
Ağõz ventral tarafta yerleşmiştir. Prostomiumun gelişmesindeki ilk
basamak bir çift ventral üye yeni bacaklarõn her vücut segmentinde
meydana gelmesi ve hareketin buna ilavesidir. İkinci aşama da buna
paralel biçimde başta duyu organlarõ olan göz ve antenlerin
gelişimidir. Phylum Oncopoda ve Onycophoranõn yaşayan örnekleri
bunu göstermektedir. Arthropoda evriminde üçüncü basamak bacaklarõ
oluşturan kõsõmlarõn birbiriyle eklem oluşturacak biçimde bölümlere
ayrõlmasõdõr. Bu gelişme birinci çift extremitelerin ağõza gõda atmaya
veya almaya yarayacak şekilde gelişmesini dolayõsõ ile birinci vücut
segmenti ile başõn birleşmesini sağlamõştõr. Trilobita'da anten ve
gözler bu kademede iyi gelişmiştir. Bu kademeye yakõn bir noktada
Arthropodalar farklõ iki dala ayrõlõr. Birinci grup Cheliserata yani
örümceklerin bulunduğu grup diğeri ise (Insecta) böcekler Mryapodlar ve
Crustaceae�leri içeren Mandibulata�dõr.
Günümüzde yaşayan eklembacaklõlar iki altşubeye ayrõlõrlar. Antensiz
olanlar keliser (cheliser) taşõmalarõ nedeniyle Chelicerata altşubesine
dahil olup bu grupta akrepler, örümcekler ve akarlar yer alõr. Anten
taşõyanlar ise, ağõzõn gerisinde yer alan ilk üye çiftinin mandibula olmasõ
nedeni i le Mandibulata altşubesi içerisinde incelenirler ve bu grup
içerisinde böcekler, kabuklular, kõrkayaklar ve çõyanlarõn bulunduğu
myriapoda grubu yer alõr.
65
Zoologlarõn çoğu böyle bir gruplandõrmayõ kabul etmektedir. Bununla
birl ikta bazõ sistematikçiler Mandibulata altşubesi, birbirleri i le yakõn
akrabalõklarõ olmadõklarõ i leri sürülen gruplarõ içerdiğinden yapay bir birl ik
oluşturmaktadõrlar. Büyük bir olasõlõkla Arthropoda evriminde, Mandibulata
ve Chelicerata şeklinde iki daldan çok dört ana dal mevcuttur. Bu dallar;
Trilobita (soyu tükenmiş), Chelicerata, Crustacea ve Uniramia altşubeleri
i le temsil edilmektedir. Uniramia içerisinde kõrkayaklar, çõyanlar ve
böcekler yer alõr. Diğer üç altşubenin üyeleri sucul olmasõna karşõn
Uniramia karada evrimleşmiştir. Uniramia türleri mandibula ve bir çift
anten taşõrlar; Uniramia ismi bu hayvanlarõn üyelerinin dallanmamõş
olduğuna ya da dallanmamõş atasal bir üyeden köken aldõğõna işaret
etmektedir.
Bazõ görüşlere göre, Uniramia üyelerinin ya da tüm altşubelerin farklõ
Annelida benzeri atadan köken aldõğõna il işkin, karşõlaştõrmalõ morfolojiden
elde edilen bazõ kanõtlar vardõr. Eğer bu doğru ise, Arthropoda
superphylumu (üstşube) olarak düşünülüp, Trilobita, Chelicerata,
Crustacea ve Uniramia, şube (phylum) düzeyine yükselti lebil ir.
Arthropoda�nõn polifi letik olduğu görüşünü bazõ uzmanlar ve özell ikle bir
çok entomolog kabul etmemektedir.
Arthropoda phylumunun sistematiği
1. Sub.phylum TRİLOBİTOMORPHA
2. Sub.phylum MANDİBULATA
Class : Crustacea
Sub.class : Entomostraca
Sub.class : Malacostraca
Grup Myriopoda
Class Chilopoda
Class Diplopoda
Class Symphyta
Class Pauropoda
66
Class Insecta
3. Sub.phylum CHELİCERATA
Subphylum - TRİLOBİTOMORPHA (Fosil Formlar)
Class - Trilobita
Bütün arthropodlar içerisinde en ilkel gruptur. Hepsi denizlerde yaşamõş
olan bu grubun bugün yaşayan temsilcileri yoktur. Toraks segmentlerinde
1'er çift üye vardõr. Son segment üyesiz telsondur. Başta 1 çift anten
vardõr. Sonra gelen 4 segmentin her biri segmentli üye taşõr. Bu grupta
vücut tipik olarak birisi dorsal, diğeri ventral, diğer ikisi de yanlarda
olmak üzere 3 bölge halindedir ve bu bölgelerin herbiri lobus olarak
adlandõrõlmõştõr. Bu nedenle tri lobit denmiştir.
Subphylum - CHELİCERATA
Vücut Cephalothorax (Baş ve toraks) ve abdomen olmak üzere iki
kõsõmdan oluşmuştur. Cepholothorax'da 6 çift ekstremite bulunur. Bunlar :
1. çift Chelicer (ağõzõn ön tarafõnda)
2. çift Pedipalpus
3.- 6. çift Yürüme bacağõ
I. Class - Arachnida
1. Ordo - Scorpionida (Akrepler)
Cephalothoraks 6 segmentlidir, abdomen iki kõsõm olup preabdomen 7, dar
ve uzun olan post abdomen 6 segmentten oluşur. Abdomen
Cephalothorakstan büyüktür, cephalothorax abdomene bütün genişliği
ile bağlanõr. Oldukça gelişmiş olan pedipalpuslarõn dip tarafõ geniş olup
besinin ağõza alõnmasõna yardõm eder. Pedipalpusun uçlarõ kõskaçlõdõr
(örümcekten farkõ) avlarõnõ pedipalpleri i le avlar chelicerleri i le parçalayõp
yerler. Chelicer ise küçük ve ucu makas şeklindedir (3 parçadan
yapõlmõştõr). Postabdomenin son segmentindeki telson kõsmõnda zehir
iğnesi i le zehir bezi yer alõr. Preabdomenin ventralinde 1. sternitin
67
ortasõnda genital kapak, genital delik ve 2. sternit üzerinde pectin adõ
verilen dokunma ve bulma organõ olarak kabul edilen bir çift tarak bulunur.
3, 4, 5 ve 6. sternitte kitap trakelerine ait birer çift solunum deliği vardõr.
Akreplerde yürüme bacaklarõnda göze çarpan özellik ön bacaklarõn
diğerlerine göre küçük oluşudur.
Cephalothoraks'õn ön orta kõsmõnda 2 median göz ve yanlarda 2-5 tane
nokta göz bulunur. Bileşik gözler daha iyi gelişmiştir. Ağõz pedipalpler i le
bacaklar arasõndaki artrium içinde ve üst dudağõn altõndadõr.
Akreplerde yumurta dişinin vücudunda açõlõr ve yavru olarak dõşarõya
çõkar (doğuruyormuş gibi ancak uterus yoktur). Yavru sõrtta taşõnõr ve
bakõlõr. 700 türden 4 tanesi Türkiye'de vardõr.
Fam. Buthidae
Buthus gibbosus - Batõ, Orta ve Doğu Anadolu'da bulunur 6 cm. kadar
boydadõr.
Androctanus crassicauda - Güney ve Güneydoğu Anadolu'da
(Adõyaman) bulunur. Bizdeki akreplerin en büyüğüdür.
Fam. Scorpionidae
Pandinus imperator - Ülkemizde bulunmaz. Dünyanõn en büyük akrebi
olup Afrika'da yaşar 22 cm. kadar boydadõr.
Scorpio maurus fuscus - Kuzey Anadolu'da bulunur 6 cm. boydadõr.
2. Ordo - Solpugida (Örümcek benzeri)
Cepholothorax abdomenle tüm genişl iği i le birleşir. Abdomen
segmentlidir. Zehir bezleri yoktur. Hõzla kaçarlar. Görünüşleri
korkunçtur. Halk arasõnda büyü denir.
3. Ordo - Areneida (Örümcekler)
Vücut, cephalothoraks ve abdomenden oluşur. Cephalothoraks ile
abdomen dar bir bel (pedicel) bölgesi i le ayrõlõr. Abdominal bölgede
segmentasyon kaybolmuştur. Yalnõzca bir familyada segmentasyon
görülür. Cephalothorax, karapaks denilen daha sert bir kitinle kaplõdõr.
Gözlerin sõralanõşõ sistematikte önemlidir. Bu kõsõmda 3-4 çift ocel göz
68
bulunur. Cheliserleri tipiktir. Geniş bir kaide kõsmõ i le kõvrõk bir çengel
kõsmõ vardõr. Zehir bezinin salgõsõ bir kanal i le dõşarõ akõtõlõr (bu salgõ
sindirimde rol oynar). Pedipalpus kõskaçlõ değildir ve kaide kõsmõ
geniştir. Besin almada kullanõlõr. Erkekte uç kõsõm şişe şeklindedir.
Kopulasyon sõrasõnda spermleri alõr ve dişiye nakleder. Dişide bu kõsõm
çengel şeklindedir. Yürüme bacaklarõ coxa, trochanter, femur, patella,
tibia, metatarsus, tarsus segmentlerini içerir. Tarsus segmentinin apexinde
çengel biçiminde dişler bulunur. 4. çift bacağõn metatarsusu üzerinde 2
sõra halinde tarak şeklinde dikenler bulunur ki buna calamistrum denir.
Yine bacaklarõn tarsus kõsmõnda bir çift çengel tarak şeklinde çõkõntõlar yer
alõr. Bu yapõlar ağlar üzerinde kolaylõkla yürümeyi sağlar. Örümcek
bacaklarõnõn çoğunda diken ve tüy bulunur ki bu sistematikte önemlidir.
Abdomenin arka ucunda, anüs önünde 4-6 çift konik çõkõntõ halinde
görülür, son kõsmõnda ağ papilleri yer alõr. Koninin uç kõsmõnda küçük
deliklerden oluşmuş cribellum levhasõ yer alõr. Ağõ yapan sõvõ buradan
salõnõr. Opistosomada (abdomende) ventralde öne yakõn bir kõsõmda eşey
açõklõğõ ve bunun yan taraflarõnda da kitap trake şeklinde solunum
organlarõ yer alõr.
Boşaltõm organlarõ (Prosomada) Cephalothorax'ta yer alan 7 çift koksal
bezleridir. Ayrõ eşeylidir. Yõrtõcõ, dişi erkeği yer
Fam. Aviculariidae- Büyük örümcekler Zehirl i kuş ve memelilere dahi
saldõrõrlar.
Avicularia avicularia - Kuş örümceği .
Fam. Theridiidae- Bütün dünyaya yayõlmõş vücut küre şeklinde bacaklar
ince, zehirleri ölüme neden olur.
Latradectus congulobatus- Boyu küçük petrol renginde karnõnõn üstü
kõrmõzõ ayaklarõn son parçasõ esmer kõrmõzõ Akdeniz sahillerinde bizde de
olabil ir. Zehiri çok kuvvetli halk korkar.
Latradectus lugubris, Güney Rusya Türkistan, İran ve Türkiye�de. Çok
zehirl idir. At, deve ve sõğõrlarda ölüme sebep olur.
Fam. Lycosidae Koşucu örümcekler,
69
Hognatarantula- boyu 3-3.5 cm. açõk kirl i kahve rengi kõrmõzõ renkleri var.
Halk arasõnda büyü denir.
4. Ordo- Acarina- (Kene ve uyuz böcekleri)- Toprak ve suda serbest bir
kõsõm da sõcak kanlõ hayvanlarõn parazitidir. Cephalothorax ile abdomen
birleşmiştir. Vücut segmenti hemen tamamen kaybolmuştur. Ağõz yapõlarõ
delici ve emici tipte değişmiştir. Delici formlarda ve celiserler delme
dikeni sti let şeklini almõştõr. Pedipalpuslarõn kaide parçasõ ve üst dudak bu
kõsõm etrafõnõ bir kõlõf gibi sarar. Solunum püskül trakeler i le. Vücut ve
bacaklarda kõl lar bulunur. Boşaltõm birkaç türde koksal bez. Genelde
malpiki tüpleriyle yapõlõr. Bir kõsmõ basit bir kalp içerir. Diğerlerinde kalp
yoktur. Kõl düzenim ve sayõsõ sistematikte önemlidir.
Fam. Ixodidae- Sert kabuklu gerçek keneler
Ixodes ricinus. Göz yok, pedipalp 3, 4 parçalõ tokmak şeklinde hortum
var. Evcil hayvan paraziti kan emer. Bacaklarõn ucu çengelli ve tutunma
alanõ içerir.
Fam. Argasidae- Yumuşak vücutlu keneler
Argas persicus tavuklarda evlerde çatõlarda veya parazit hayvan
yuvasõnda yaşarlar.
Fam. Eriophyidae- Bitki özsuyu ile beslenen keneler.
Eriophyes pini-sarõ çamda düğüm şeklinde mazõ oluşumuna sebep
olurlur.
Fam. Phyllocoptidae- Uzun kurt şekill i yapraklarõn sararma ve
dökülmelerine neden olur.
Phyllocoptrata oleivorus (Turunçgil pas akarõ)- Turunçgil meyvalarõnõn
kabuklarõnõ tahrip eder. Kabuk kalõnlaşõr, meyvalar küçük kalõr, suyu
azalõr, asit miktarõ artar, dal ve yapraklarõn bazõ hastalõklara hassasiyeti
artar.
Fam. Tetranychidae- Birçok tür. Bitki �zsuyu emer. Tükrükle temasa
geçen bitki hücrelerinde marazi gelişme ve büyümeler olur.
Tetranychus ulmi- Avrupa kõrmõzõ örümceği- Kõşõ yumurta halinde
geçirir. Yapraklarõn renginin değişmesine ve vaktinden önce dökülmesine
70
neden olur. Mahsül azalõr ve meyve kalitesi düşer. Elma, armut ve şeftali
ağaçlarõnda görülür.
Fam. Sarcoptidae (Acaridae)- Uyuz böcekleri mikroskobik hayvanlardõr.
Boşaltõm organlarõ küçülmüş kalp yoktur. Vücut tõknaz ince deril i, ağõz
extremiteleri kõsa bir emme konisi gelişir, Deri içinde veya üstünde yaşar.
Sarcoptes scabiei- İnsanda, parlak kirl i sarõ yalnõz dişisi insan
epidermisi altõnda birkaç mm. ile 3-4 cm. arasõnda tüneller açar ve
burada yumurtlar.
Sarcoptes canis- Köpekte yatay tüneller açarak uyuz hastalõğõ
Pseuroptes ovis- Koyunda
Subphylum - MANDİBULATA
Chelicerata'lardan farklõ bu grupta anten, mandibul ve maxil vardõr. Aynõ
zamanda bileşik göz ihtiva ederler.
1- Class - Crustacea- Sert kabukludurlar. Büyük bir kõsmõ denizlerde bir
kõsmõ tatlõsularda rutubetli bataklõk yerlerde, az bir kõsmõ da acõ sularda
yaşar. Kaya, bitki veya hayvanlara yapõşõk olarak bulunduklarõ gibi parazit
olanlarõ da vardõr. Parazitlerin bir çoğu o kadar şekil değiştirmişlerdir ki
erginlerinde sõnõf karakterini görmek mümkün deği ldir. Bulunduklarõ grup
ancak biyolojk gelişmelerini takip etmekle anlaşõlõr çünkü biyolojik
gelişmelerinde tipik ve ortak larva tipleri vardõr.
Vücut genel olarak baş (cephalo), göğüs (toraks) ve karõn (abdomen)
olmak üzere 3 kõsma ayrõlõr. Baş birbiriyle kaynaşmõş bir biçimde 5
segmentten meydana gelmiştir. Ancak bu segmentlere karşõlõk gelen
ekstremiteler görülür.
Bazen baş, toraksõn 1. ve 2. segmenti i le veya tümü ile birleşmiş olabil ir.
Baş i le göğsün birleşmesi sonucunda cephalothorax meydana gelir. Başla
toraks arasõnda bariz bir sõnõr yoktur. Başõn arka kenarõndaki dorsal deri
katlanmasõnõn geriye doğru uzamasõ sonucu oluşan, iki parçalõ bir kabuk
şeklinde carapax bütün vücudu içine alõr. Bazen de vücudun bir kõsmõnõ
örten dorsal bir kabuk şeklindedir. Değişik şekill i olan toraks (2-60)
segment ihtiva eder.
71
Genellikle abdomen segmentleri dõştan görülebilecek şekilde belirgindir.
Başta sõrasõ i le 2 çift anten, 1 çift mandibula, 2 çift maksil yer alõr Bu
sõnõfa özel bir karakter veren antenlerin 1. çifti 2. çiftten çok küçük, diğer
üyelerin aksine bir kollu olup duyu almaçlarõnõ içerir. 2. çift antenler yarõk
ayak biçiminde hareket eder ve yakalamayõ sağlarlar. Antenlerden başka
bu kõsõmda gözler vardõr. Çoğunda bileşik gözler bir sap üzerinde olup
özel kaslarla hareket ettirebil ir. Başta bulunan 1 çift mandibula ile 2 çift
maksilla ağõz ekstremiteleridir. Besin almaya yararlar. Crustacea
ekstremiteleri yarõk ayak veya çatal ayak şeklindedir (Tipik olan
ekstremitelerin kaide kõsõmlarõ coxa ve precoxa' dan ibaret olup bundan
sonra 5 parçalõ bir endopodit kõsmõ ile kama şekilli bir exopodit kõsmõ
bulunur. Bu ekstremitelerin iç ve dõş kollarõnda çeşi tl i şekilde uyartõlar
bulunabilir). Toraks ayaklarõ (thorocopodlar) muhtelif gruplarõn yaşayõşõna
göre değişik biçimlidir. Yüzme ve besin toplamak gibi işlevleri yerine
getirirler ve bunlar yarõk ayak tipindedir. Bazõ gruplarda abdomendeki
ekstremiteler kaybolmuş bazõlarõnda gelişmiştir. Bunlara pleopod denir ve
yüzmeye, sõçramaya yararlar. Vücudun son kõsmõnda üye olmayan telson
denen bir çõkõntõ vardõr ve furka isimli 2 uzantõ taşõr. Birkaç parazit form
hariç hepsi ayrõ eşeylidir. Gelişmelerinde genel olarak metamorfoz
görülür. Yumurtalardan nauplius (gelişme safhasõ) larvasõ çõkar. Bu
larva, yumurta şeklinde 3 çift ekstremite alõnda ocel göz ve segmentsiz
olan vücudu ile karakteristiktir. Bundan başka metanauplius, zoea ve
mysis larva tipleri de görülür. Boşaltõm organõ 1 çift anten bezi ve 1 çift
maxil bezidir. Gelişmiş Crustacea�lerde dolaşõm sistemi sõrttaki kalp
dõşõnda arter ve venalarõ da geliştirecek biçimde evrimleşmiştir. Solunum
organõ olarak abdomen bacaklarõ üzerinde ve toraks bacaklarõ bazalinde
solungaçlar yer almõş olup basit formlarda bu görevi deri almõştõr. Ayrõ
eşeylidirler.
72
Sub. Class- Entomostraca- Segment sayõsõ çok değişik olup vücudun son
kõsmõnda çatal şeklinde uyartõlarõ alan furca bulunur. Parazit formlar
hariç, derileri fazla sertleşmemiştir.
1. Ordo- Phyllopoda-
Fam. Branchipodidae- Uzun vücutludurlar. Carapax'larõ yoktur.
Abdomende ise ekstremite yoktur. Ucunda bölmesiz 2 furka bulunur.
Branchipus schaefferi- Tatlõsularda yaşar. Uzun ve hafifçe yanlardan
basõk bulunan vücutlarõ 1 cm. boyundadõr.
2. Ordo- Cladocera (Su Pireleri)- Vücut yanlardan basõk ve 2 yan
parçadan oluşmuş bir carapax ile örtülüdür. Baş bunun dõşõnda kalõr ve
karõn tarafõna doğru yönelmiştir. Vücut az sayõda segmentli olup segment
sõnõrlarõ belirl i deği ldir.
Fam. Daphniidae- 7-8 mm. boyundadõrlar. Balõk yemi olarak önemlidir.
Daphnia magna-, Bütün dünyada, küçük durgun göl, havuzlarda ve
tatlõsularda bulunur.
Daphnia longispina - Ülkemizde Gölbaşõ�nda tespit edilmiştir.
Daphnia pulex- Bütün Avrupada
3. Ordo Copepoda - (Kürek Ayaklõlar)- Sularda serbest yaşayanlarõ
olduğu gibi parazit olanlarõ da vardõr. Vücut yapõlarõ yayõlõş tarzõna göre
değişmiş, bazõlarõ Crustacea�den ziyade kurda benzer bu ancak gelişme
safhalarõndan anlaşõlõr. Bunlarda carapax görülmez. Bunlarõn birinci
antenleri uzun ve kuvvetlidir. Erkeklerin l. çift antenlerinden biri (sağdaki)
diğerine nazaran daha kuvvetlidir.
Fam. Centropagidae, Tatlõsu ve denizlerde yaşarlar. En az 24 segmentli
antenleri iplik gibi uzundur.
Diaptomus emiri - Emir gölünde dişiden 7 tek yumurta salkõmõ var.
Fam. Cyclopidae (tepegöz) Çoğunluk tatlusuda yaşar. l. çift antenlerin
her ikisi de erkek bireylerde dişiyi tutmaya yarar. Boyu thorax cephalo
uzunluğunu geçmez. Dişide l çift yumurta salkõmõ bulunur.
Cyclops stenur Çubuk barajõ, Emir gölü�nde bulunur.
73
4. Ordo Cirripedia (Sülük ayaklõlar) erginleri denizde yaşayan hayvanlar
üzerinde yengeç, balina vs. veya taş, gemi, tekne iskele gibi yerlere
kendilerini tespit ederler. Birinci anteni tutunma organõ şeklinde olur.
Bu kõsõm vantuz gibi genişlemiştir. Bazõlarõnda tespit yeri bir safiha gibi
genişler, bazõlarõnda da bir sap gibi uzar. Vücutlarõ 2 parçadan oluşmuş
bir carapax ile tamamen örtülüdür. Bunun altõnda kalker plakalarõ
bulunur. Yumurtadan nauplius larvasõ çõkar bir müddet sonra bu larva
cypris larvasõna dönüşür. l. anten bu dönemde iyi gelişmiştir. Bu dönemde
deniz dibine çökerek kendini tesbit eder.
Balanus- Genellikle vapurlara yapõşõrlar. Yenir.
Sub.Class Malacostraca Cephalothorax ve abdomen olmak üzere 2
kõsõmdan meydana gelen vücut, sabit sayõda segmentten oluşur. (Gövde
daima l4 segmentlidir yalnõzca Lepostrakada da 15 segmentten
yapõlmõştõr) Başta 5, toraksta 8, abdomende 6, nadiren 7 segment
bulunur. Segmentlerin herbirinin dorsal kõsmõna tergum ventral kõsmõna
sternum denir. Bunlar da yanlarda pleuron denilen kõsõmlarla birleşirler.
Bazõlarõnda cephalothorax segmentlerinde kalkan şeklinde bir karapax
bulunur. Bütün extremitler ve abdomen karapaxõn dõşõndadõr.
Abdomenlerinin son kõsmõ çoğunluk yassõ bir telson i le sonlanõr. Extremite
ve ganglion ihtiva etmez. l çift büyük birleşik göz, alõn gözü erginde yok.
Bazen kollar çok dallõ. Mandibulalarda çiğneyici kõsõmlar meydana
gelmiştir. Toraksta 8 çift abdomende 6 çift ekstremite vardõr. Toraks
ayaklarõ yarõk ayak şeklindedir. ve yürümeyi sağlarlar. Abdomendekiler ve
telson yüzmeyi sağlar. Solunum solungaç ile yapõlõr. Istakoz, karides gibi
Crustacea�lerde sindirim sistemi çok iyi gelişmiştir.
Squiilla- Akdenizde yaşar.
Ordo-Decapoda (On ayaklõlar) Crustacealer içinde en evrimli olan
gruptur. Vücut baş ve thorax segmentlerinin oluşturduğu büyük bir
cephalothorax ve abdomenden oluşmuştur. Cephalothorax'õn sõrt tarafõnda
büyük kalkan şeklindeki carapax vücuda yapõşõk yanlarda ve karõna doğru
sarkar. Baş carapax'õn altõna çekilmiştir. Carapax rostrum denen öne
doğru sivri bir uzantõ meydana getirir. Vücut segmentleri veya kuyruk
74
yüzgeçleri yassõ ve geniş bir alan oluşturup karõna doğru kõvrõktõr.
Torakstaki i lk üç ekstremite besin sağlamak üzere maxill iped şeklinde
değişikl iğe uğramõştõr. Birinci çift diğerlerinde büyük, ucu daima
makaslõdõr; 5 çift dõş kollarõnõ kaybederek bir kollu, yürüme bacağõ haline
dönüşmüştür. Bu grupta abdomen şekil ve büyüklüğü çok değişikl ik
gösterir. Bazõlarõnda uropod ve telsondan meydana gelmiş bir kuyruk
yüzgeci bulunur. Abdomende yüzmeye yarayan 5 çift pleopod vardõr
(karõnda bulunan birinci yüzgeç ayağõ dişide çok küçülmüş veya
kaybolmuştur. Erkekte ise protopodit ve endopodit kõsõmlarõ kaynaşarak
spermanõn dişiye i leti lmesini sağlarlar). Sinir sistemi gelişmiştir. Baş
ganglionu i le ventral özofagusun altõnda 6 ganglionun kaynaşmasõndan
meydana gelmiş subözöfegal ganglion bulunur. Karõn ganglionlarõ da
kaynaşmõştõr. l. antenlerinin kaide kõsmõnda da ilk parçada denge
organlarõ statositler bulunur. Solunum larvalarda vücut yüzeyi, ergin de
solungaçlarla yapõlõr. Boşaltõm 2. antenlerin kaide kõsmõna açõlan anten
bezleri i le yapõlõr. Gelişimlerinde metamorfoz görülür. Zoea, metazoe larva
safhalarõ i le çeşi tl i larva tipleri görülür.
Sub.Ordo - Natantia Vücut hafifçe yanlardan basõk, rostrum iyi gelişmiş
toraks bacaklarõ zayõf, abdomen bacaklarõ ise iyi gelişmiş olup
yüzücüdürler. Abdomen cephalothoraxtan uzun ve kuyruk yüzgeci içerir.
Familya : Carididae
Palaemon serratus (karides) yenir.
Sub.Ordo - Reptantia Vücut sert karõn yönünde yassõdõr (Üstten basõk).
Rostrum küçük veya yoktur. Yürüme bacaklarõ iyi gelişmiş ve ilk çiftinde
makas gibi büyük kõskaç vardõr ve hepsinden kalõndõr.
Fam. Palinuridae (Zõrhlõ kabuklular) - Kutikula kalõn olup zõrh gibi vücudu
sarar. Carapax üzerinde dikenler bulunur. Karõn ayaklarõ yüzme bacağõ
şeklinde ve zayõf dişi lerde yumurta taşõmaya yarar.
Amacura - Vücut yuvarlak abdomen gelişmiştir. Carapax epistomla
kaynaşmaz, rostrum gelişmiştir. Yürüme bacaklarõnõn ilk üç çifti makaslõ,
birincisi çok kalõndõr.
Fam. Nephropsidae
75
Homarus vulgaris (Astacus gammarus) - Istakoz. Koyu mavi renkli 30-45
cm. Yenir. Pişirince kõzarõr, yosunlu kayalõk sahillerde bulunur.
Fam. Potamobiidae
Potamobius (Astaculus) fluviatilis - Tatlõsu õstakozu (yenir).
Anumura - Abdomen iyi gelişmemiş ve yumuşak telson körelmiştir.
Carapax epistomla kaynaşmaz. 3. yürüme bacağõ makaslõ deği ldir.
Fam. Paguridae (Keşiş Istakozlarõ)
Abdomen yumuşak olduğundan diğer hayvanlar tarafõndan kolaylõkla
yenir. Deniz salyangozlarõnõn boş kabuklarõ içerisine yerleşirler.
Brachyura (Yengeçler)- Vücutlarõ dorso-ventral yassõlaşmõş, kõsa ve
yassõ olan abdomen cephalothorax'õn altõna doğru kõvrõlmõştõr.
Carapax epistomla kaynaşõr. Kuyruk yüzgeçleri yoktur. Dişi lerde
abdomenin son segmenti yuvarlak, erkeklerde sivridir. Yürüme bacağõnõn
ilk çifti daima makaslõdõr. 3. çiftte hiçbir zaman makas yok.
Fam. Canciridae
Cancer pagurus (pavurya) - Akdenizde 9-12 cm. yenir.
Fam. Majiidae
Maja- Deniz örümceği 12-18 cm. Bazõ memleketlerde yenir.
Fam. Potamonidae (tatlõsu yengeci) - Cephalothorax enine oval
biçimdedir, yüzme bacaklarõ yoktur.
Potamon fluviatilis - 5 cm. yenir. Göl ve nehir kenarlarõnda taş dibinde.
Fam. Portunidae- (yengeç) İyi yüzücüdürler. Yürüme bacaklarõnõn son
kõsõmõ levha şeklini almõş yüzme bacağõ haline gelmiştir.
Portunus puber (Çalpara) - Karadenizde, tatlõsularda bulunur.
ORDO ISOPODA (Tesbih böcekleri),
Boylarõ 1 mm. ile 25 cm. arasõnda değişir. Vücut dorso-ventral basõktõr.
Carapax hiçbir zaman tam olarak gelişmemiştir. Karada yaşayanlarda kitin
tabakasõ çok sertleşmiştir. Baş toraksõn birinci segmenti i le kaynaşmõştõr.
Toraks 7 veya 6 segmentlidir. Abdomen çok kõsa ve segmentleri
birbirine kaynaşmõştõr.
76
Asellus aquaticus - Tatlõsuda bulunur. Boy l2 mm. kadardõr. Kör kuyu
mağara, derin göllerde yaşar.
Oniscus murarus (Asellus) (Duvar tesbih böceği)- 12 - 17 mm boyda
kerpiç duvarlarda, mahsenlerde, serlerde, rutubetli depo, kiler, çürümekte
olan bitki altõnda veya sağlam bitki üzerinde yaşarlar.
ORDO-AMHIPODA - Dõş görünüş olarak çok değişik şekill i olanlarõ vardõr.
Çoğunda vücut yandan basõktõr. 5- 20 mm büyüklüktedir. Baş toraks'õn 1
ve 2. segmenti i le kaynaşmõştõr. Deniz ve tatlõsularda yaşarlar. Ayrõ
eşeylidirler. Gelişmelerinde metamorfoz yoktur.
Fam. Gammaridae Vücutlarõ incedir. Suda karõnlarõnõn hareketiyle süratle
yüzeler. Hõzla akan acõ ve tatlõ sularda yaşarlar.
Gammarus pulex - Boyu 12 -17 mm. Ülkemizde de tespit edilmiştir.
MYRIAPODA'LAR
Myriapodalar bir sõnõf; Pauropoda, Symphyla, Diplopoda ve Chilopoda da
ordo olarak ele alõnõyordu. Sonra bu ordolar arasõndaki benzerlik ve
farklõlõklarõn bir class seviyesinde olduğuna karar verildi. Biz de bu
gruplarõ class olarak inceleyeceğiz ancak bu classlara dahil olan
hayvanlarõn myriapodalar olarak ortak karakterleri şunlardõr. Bu
hayvanlarõn hepsi karada yaşarlar. Vücutlarõ baş ve gövde olmak üzere
ikiye ayrõlmõştõr. Başta bir çift anten iki üç çift ağõz ekstremiteleri ve
değişik sayõda nokta göz bulunur. Myriapodlarda yavaş yavaş böcek başõ
gelişimi görülür, maksil lalar kaynaşarak labiumu oluşturur. Solunum
trake ile yapõlõr. Boşaltõm organõ malpiki borularõdõr. Vücut değişik sayõda
segment içerir. Her segmentte bir veya iki çift exremite bulunur.
Myriapoda grubunu dört sõnõfta inceleyeceğiz, Pauropoda, Symphyla,
Diplopoda, Chilopoda.
Class. Pauropoda - Genital açõklõk (üçüncü segmenttedir) vücudun
ön ucuna yakõndõr. Küçük boylu yuvarlak yassõ şekildedirler. Antenleri
farklõ olarak iki kolludur. Ağõz extremiteleri l çift mandibul i le l çift zayõf
maxildir. Maxiller alt dudağõ oluşturmak üzere kaynaşmõştõr. Dolaşõm
77
sistemi, gözleri ve trakeleri körelmiştir. Nemli yerlerde ormanlarda
yaşarlar. Kutikula kitin içermez.
Fam. Pauropodidae
Pauropus huxlegi l-l,5 mm. dir. Rutubetli yerlerde yaşar.
Class. Symphyla Genel olarak küçük boyludurlar (1-8 mm). Vücutlarõ
yumuşak ve pigment bulunmadõğõndan beyazõmsõ, renksizdir. Genital
açõklõk üçüncü segmentte öndedir. Başta l çift ve bir kollu çok segmentli
iplik şeklinde uzun anten bulunur. Bu grup Apterygotlara benzeyen bir
sõnõftõr.
Ağõz l çift mandibula, l çift maxilla ve bir de ağõz kapağõ şeklinde
labiumdan (2. maxil) ibarettir. Gövdeyi oluşturan segmentlerden birer çift
ekstremite çõkar. Solunum organlarõ püskül trakeler halindedir (Bu grup
böceklere köken teşkil ettiği için önemlidir). Vücudun arka ucunda 2 büyük
uzantõ ve uçlarõnda ağ bezlerine ait kanallar açõlõr. Dünyanõn her tarafõnda
bulunur. Hareketlidirler. Işõktan kaçarlar.
Scutigerella immaculata
Class- Diplopoda (Kõrk ayaklar) Çoğunluk uzun boyda ve silindirik
yapõlõ hayvanlardõr. Genital açõklõk ön uçtadõr. Deri fazla miktarda
Ca2C03 içerdiğinden serttir. Tergit, sternit, pleura bölgeleri iyi gelişmiştir.
2,5 mm�den. 28 cm.'ye kadar olabil irler.
Ağõz parçalarõ l çift mandibula i le l çift 2. maxilla'dõr. (l. maxil la bulunmaz).
Başta l çift anten yer alõr. Antenler çok kõsa 8 parçalõdõr.
Genel olarak vücutlarõ çok sayõda segmentten meydana gelmiştir. Bu
segmentlerden ilk 4 çifti toraksõ oluşturur (i lk defa) bu segmentlerden l.
de ekstremite yoktur. Diğer 3'ünde l 'er çift ekstremite vardõr. Bacaklar
karõnõn orta çizgisine yakõn yerinden çõkar. Abdomende 2 segmentin
bir tek tergitle örtülmesi sonucu olarak her segmentten ikişer çift
ekstremite çõkar gibi görülür. Bacaklarõ genel olarak zayõf yapõdadõr ve
yanlarõnda büyük bir çengel i le bir de kõl gibi ince çengel bulunur.
Sinir sistemleri büyük bir beyin ganglionu ile homonom metamerli karõn
ganglionlarõ zincirinden ibarettir. Gözleri birçok ocel gözün biraraya
78
gelmesinden meydana gelmiş kümecik halindedir. Antenlerin üzerinde
koku almaya yarayan çõkõntõlar vardõr. Sindirim sistemi çok basit olan bu
grubun son barsağõn başlangõcõnda bulunan malpiki borularõ ekskrasyon
(boşaltõm) organõ görevi yapar. Dolaşõm sistemi iyi gelişmiştir. Solunum
püskül trakelerle olur. Ayrõ eşeylidirler.
Fam. Julidae Vücut çok segmentlidir.
Julus terestris 30-70 segmentli geceleri faaldir. Dokununca helezon gibi
kõvrõlõr.
Class. Chilopoda (Çõyanlar) Vücut uzun dorso ventral basõktõr. boylarõ
3 mm. ile 260 mm. arasõnda değişir. Baş gövdeden bariz olarak ayrõdõr.
Genital açõklõk vücudun sonundadõr. Başta basit yapõda çok sayõda
segmentten ibaret l çift uzun kõl gibi anten, l çift mandibula ve 2 çift
maxilla vardõr. Gövde kõsmõnda herbir segmentten l çift ekstremite
çõkar. Birinci segmente ait ekstremite çifti şekil değiştirmiş olup bunun
kaide kõsmõnda yer alan zehir bezi kanalõ sivri lmiş olan uç kõsõmdan
dõşarõya açõlõr. Sinir sistemi başta bulunan bir serebral ganglion ile
ventralde homonom karõn ganglion zincirinden ibarettir. Ayrõca
böceklerdeki gibi bir visceral sinir sistemi de vardõr. Sindirim sistemi basit;
son barsağa ektodermik 2 malpiki borusu açõlõr. Ağõza 2 tükrük bezi açõlõr.
Geceleyin faaldirler. Solunum boru trakelerle yapõlõr (böceklerdeki gibi).
Diğer arthropodlarõ avlayarak geçinirler. Ayrõ eşeylidirler.
Fam. Scolopendridae Gövde 25-27 segmentli, Bacaklar uzun olduğundan
Áok hýzlý hareket ederler.
Scolopendra morsitans (çõyan) Ülkemizde tespit edilmiştir. Gündüzleri
taşlar altõna saklanõr.
S. cingulata 5-9 mm boyundadõr.
S.gigantea - 26 cm. Hindistan'da bulunur, zehiri insanõ öldürür.
Fam. Lithobiidae Vücut Scolopendridae'ye göre daha kõsa ve segment
sayõsõ az. Bacaklarõ ise daha uzundur.
Cins Lithobius- Ormanlarda bulunur.
Fam. Scutigeridae Vücut kõsa antenler kõl gibi ince. Bacaklar uzun ve
vücudun arkasõna doğru uzunluklarõ artar.
79
Scutigera coleopterata Boy 16-24 mm. evlerde bulunur. Gece çõkar ve
çok hõzlõ hareket eder.
Phylum: MOLLUSCA (Yumuşakçalar)
Bu phylum arthropod'lardan sonra en kalabalõk grubu teşkil eder. Aşağõ
yukarõ bugün 90.000 kadar yaşayan, 35.000 kadarda fosil türü
bil inmektedir.
Phylum üyelerinde vücut bilateral simetril i olup, baş, ayak ve iç organlar
torbasõ olmak üzere üç bölge ayõrt edil ir.
Ergin vücut yapõsõ diğer omurgasõzlardan çok farklõlõk gösterir. Fakat i lkel
mollusklarda görülen veliger larva tipi annelidlerin trochophor larvasõna
çok benzer. Bu mollusk ve annelidlerin ortak bir atadan geldiklerini
düşündürmektedir. Ancak molluska, kendine özgü (amphineuralar dõşõnda)
segmentsiz bir vücut yapõsõ geliştirirken annelidler segmentli bir vücuda
sahiptir.
Başta ağõz açõklõğõ cerebral ganglion ve göz bulunur. Karõn bölgesinde
geniş ve yassõ kas dokusundan yapõlmõş bir ayak, ayağõn üzerinde iç
organlar kütlesi, bu kütleyi örten iki katlõ bir deri olan manto ve
mantonun üst yüzeyinde Ca2C03'ten oluşan kalkerli, sert bir kabuk yer
almõştõr, manto ile vücut boşluğu arasõndaki kõsõm manto boşluğudur.
Kabuk mantodaki salgõ bezlerinin salgõsõdõr. Arthropodlarõn dõş örtülerine
benzer olarak bu kabukta barõnmayõ sağlar, fakat hayvanõn hareketini
güçleştirir.
Sindirim sistemi ağõz, yutak, yemek borusu, mide, barsak ve anüsten
meydana gelen tek bir tüpten ibarettir. Bu kõsõm bazen kõvrõlmõş olabil ir.
Yutak bir kas grubu yardõmõ i le hareket eden, tipik törpü şeklinde dil i
andõran bir yapõya (radula) sahiptir. Mollusklarda sadece bivalvlerde
radula bulunmaz. Bunlar deniz suyunu süzerek besinlerini sağlayan
hayvanlardõr. Mollusklar da hem gerçek bir coelom, hem de dolaşõm
sistemi görülür. Coelom boşluğu, kalp, gonad ve boşaltõm organõ i le
temas halindedir.
80
Dolaşõm sistemleri açõktõr. Ancak Cephalopoda sõnõfõnõn bütün üyelerinde
kapalõ dolaşõm sistemi görülür. Çok gelişmiş olan kalp bir karõncõk ve 2
kulakçõktan oluşmuştur. Kalp bazõlarõnda bir bazõlarõnda ise iki atriumlu
olabil ir. Kalp, omurgalõ hayvanlarda olduğu gibi pericard i le çevrilmiştir.
Kulakçõklar kanõ toplardamarlardan alõr, karõncõğa pompalar. Kuvvetli kaslõ
karõncõk atar damarlarla vücuda sevk eder.
Boşaltõm organõ Annelidlerde olduğu gibi, bir çift olan ve kirpikli huni i le
başlayan hakiki nefridiumdur. Kirpikli huninin bir ucu perikardial boşluğa,
diğer ucu da manto boşluğuna açõlõr. Bu durumda perikard boşluğu
coeloma karşõlõktõr. Cephalopodada nefridiumlar böbrek keselerini
oluşturmuşlardõr. Nefridiumlar boşaltõm maddelerini manto boşluğu
vasõtasõyla dõşarõ atarlar. Manto boşluğundaki solungaca ktenidium
denir. Solunum genellikle solungaçlarla, i lkel formlarda hava temasõ i le
gerçekleşir, ara formlarda akciğer gelişimi görülür.
Sinir sistemi belirl i sayõda çift ganglionlardan meydana gelmiştir. Tipik
olarak üç çift ganglion bulunur: l- Serebral ganglionlar (beyin ganglionu),
2- Pedal ganglionlar (ayak gangalionu), 3 Vücudun arkasõndaki Visceral
ganglionlar (iç organlar torbasõ ganglionu). Birçok molluskda ayrõca bir çift
4. Pallial ganglion (manto ganglionu) bulunur. Bu ganglionlar sinir
şeritleri vasõtasõ i le birbirine bağlõdõr.
Bütün yumuşakçalarda deri altõnda bu ganglionlarõn oluşturduğu sinir ağõ
bulunur. Sinir ağõna özellikle ayakta, mantoda ve cephalopodlarõn
tentaküllerinde rastlanõr.
l- Class Amphineura - Chiton ve bunlarõn arkabalarõ i le temsil (tümü fosil)
edilen bu grupta vücut elips şeklinde olup küçük ve kabuklu hayvanlardõr.
Chiton: Classa örnek teşkil eden bu hayvanõn konveks olan dorsal
yüzeyinde kiremit sõrasõ gibi birbiri üzerine binmiş 8 adet Ca2C03 plakasõ
bulunur. Bu plakalar yalnõz yanlarõndan mantoya bağlõ, manto ile ayak
arasõnda pallial boşluk bulunur. Mollusklarõn ekonomik önemi olan başlõca
sõnõflarõ şunlardõr:
l- Lamellibranchiata (Peleciopoda), 2- Gastropoda, 3- Cephalopoda
(Cephalopodlar).
81
Class I- Lamellibranchiata (Bivalvia) (Midyeler) Balta ayaklõlar
Suda yaşarlar. Bilateral simetrilidirler. Kabuk ve manto sağ ve sol
olmak üzere ikiye ayrõlmõş ve bu iki parça yer yer birleştiğinden 2-3 aralõk
kalmõştõr. Bu aralõklar kullanõlmõş suyu dõşarõ atmaya ve solunum suyunu
almaya yararlar ve bazen manto kenarlarõ buradan sifon biçiminde dõşarõ
çõkan birer yapõ oluşturmuştur. Bu yapõ suyun giriş çõkõşõnõ düzenler.
Kabuk karõn tarafõndan açõlõr. Dorsalden elastiki bir ligamentle bağlõdõr,
baş tamamen kaybolmuştur. Göz çoğunda yoktur. Ayak bazõ türlerde
körelmiş olabil ir, varsa kuvvetli kaslardan yapõlmõş olup distal kõsmõ
hayvanõn ön ucundan dõşarõ çõkar ve hareketi sağlar. Ligamentin iki
yanõnda her bir kabuk birer umbo içerir, bunun altõnda kabuk kenarõna
paralel büyüme çizgileri yer almõştõr.
Kalp hayvanõn sõrtõnda pericardium (coelom boşluğu) içindedir. 2 atriyum
1 ventriculus, yani 2 kulakçõk, 1 karõncõk içerir. Ventriculustan aorta çõkar
ve aorta arterlere, daha küçük arterlere ve onlar da daha küçük
kõlcaldamarlara ayrõlõr. Arterler manto, sindirim sistemi ve ayak gibi
organlara gider. Ayrõca venalar (toplar damarlar) da gelişmiştir, (böbrek
venalarõ gibi). Kan, venalardan kulakçõklara oradan pompalanarak,
karõncõğa oradan da aort'lara (ön ve arka) oradan da vücuda dağõlõr. Kan
sõvõsõ hemoglobin ve hemosiyanin içerir. Boşaltõm organõ
nefridiumlardõr. Yüksek formlarda böbrek oluşumu görülür. Ön uçta ağõz
bulunur. Midenin altõnda ayağõn üst tarafõnda karaciğer yer almõş olup
salgõsõnõ mideye gönderir. Barsak çok kõvrõm yapar ve yukarõ dönerek
perikardial boşluktan (coelom boşluğu) bazen karõncõktan geçer. Bazõ
türlerde manto kenarõnda dokunma ve õşõğa duyarlõ benekler vardõr.
Ayakta pedal ganglionun yanõnda statocyst denen denge organõ vardõr.
İçindeki kum granülleri hayvanõn hareketi doğrultusunda yer değiştirir.
Sinir uçlarõ uyarõlarak mesajlar beyine gider. Kabuk parçalarõ sõrt tarafta
elastiki bir şerit (l igament) vasõtasõyla birbirine bağlanmõştõr. Çoğunda
ligamente ilave olarak kabuk parçalarõnõn ön kenarlarõnda dişler bulunur.
Bu dişler karşõ parçada kendilerine karşõlõk gelen çukurluklara girerek bir
çeşi t menteşe oluştururlar. Dişlerin yapõsõ ve büyüklüğü eşi t (homodont)
82
veya değişik (heterodont) olabil ir. Her kabukta birbirinden diğerine uzanan
ve kabuklarõn kapanmasõnõ sağlayan anterior ve posterior adduktor
kaslarõ vardõr. Ayrõca anterior ve posterior retraktor kaslarõ i le bir de
sadece anteriorda yer alan protraktor kas bulunur. Bunlar ayağõn
hareketini kontrol ederler. Midye kabuğunun en içteki kalsiyum
karbonattan yapõlmõş sedef tabakasõ, epitel hücreleri tarafõndan ince
tabakalar halinde salgõlanõr. Eğer kabukla manto epiteli arasõna bir madde
girerse epitel hücre, yabancõ madde etrafõnda merkezileşen Ca2CO3
tabakalarõ salgõlamak üzere uyarõlõr. İnci bu yolla oluşur.
Deniz ve acõ su midyelerinde embriyonal gelişmeden sonra serbest yüzen
sil l i veliger larvasõ vardõr ki annelitlerin trochophora larvasõna benzer.
Burdan dibe inerek ergin midyeye erginleşir. Döllenme suda olur. Tatlõsu
midyelerinde ise parazit yaşayan glochidium larvasõ vardõr.
I. ORDO Protobranchiata
Midyelerin en ilkel grubudur. Arka yan tarafta çift sõralõ tarak şeklinde iki
solungaca sahiptirler. Her ktenidium ayakla manto arasõnda uzanan yatay
bir eksen ve iki sõra flamentten oluşur. İlkel midye flamentleri kõsa ve yassõ
üçgenler şeklinde diğerleri iplik şeklindeki flamentler kõvrõlarak serbest
ucu uzayõp dõş taraftan yukarõ uzayarak U şeklini alõr.
Cins Nucula (Fõndõk midyesi)- Midyelerin en küçüğüdür. 4 mm. Kabuk
yuvarlak ve üçgen şeklindedir. Avrupa denizlerinde yaşar.
Cins Arca Kabuk parçalarõnõn yüzeyi õşõn şeklinde kaburgalõ
Arca noae (Nuhun gemisi midyesi) - 8-10 cm. Taxodont menteşeli (eşi t
yapõlõ birçok küçük diş).
II. ORDO - Heterodonta
Midyelerin çoğu bu ordodandõr. Heteredont menteşeli ve [solungaçlarõ
çift yaprak şeklinde olup solungaç flamentleri enine köprülerle birbirine
bağlõdõr (kabuk çevresi eşi t olmayan az sayõda dişi içermektedir). ]
Adduktor kaslar (kapama) eşit büyüklükte ve iki tane.
Fam. Unionidae - Nehir ve göl midyeleri kabuk parçalarõ uzunca ve
eşittir. Dõş yüzey esmer yeşi l renkte iç yüzey sedeflidir (Menteşe az dişl i
veya dişsiz olur).
83
Cins - Unio - Kabuk kalõn ön kõsmõ kõsa arka kõsmõ çok uzundur.
Margaritana margatirifera (Nehir inci midyesi) -Dağlardaki derelerde
bulunur. 10 cm. İncisi makbul deği l .
Cins - Anodonta (Göl midyesi) Kabuklar çok ince ve geniş olup tipik
tatlõsu midyesidir, Menteşe dişsiz. Tüm dünyada yaygõndõr.
Fam. Cardiidae
Cins - Cardium (kalp midyesi)- Kabuk kalp şeklinde üzerinde õşõnsal
olarak sõralanmõş çizgiler var. Bunlara kaburga denir (4-5 cm. kabuk dişl i).
Fam. Tridognidae
Tridagna gigans (dev midye)- Boy 2 m. Ağõrlõk 250 kg. 10 kg. kadar da
eti vardõr, yenir. Hint okyanusunda yaşar. Kabuklarõ çamaşõr teknesi
olarak kullanõlõr.
III ORDO - Anisomyaria -
Adduktorlar ya farklõ büyüklükte veya bir tanesi hiç bulunmaz genellikle
menteşede diş yoktur. Solunum solungaçlarõ yaprak şeklindedir.
Ekonomik önemi olan midyeler, denizlerde bulunurlar ve çoğunlukla
sifonlarõnõ su içine uzatarak kum ve çamura gömülü yaşarlar.
Fam. Aviculidae - Kabuk parçalarõ eşi t deği ldir, menteşe kenarlarõ dişsiz
veya zayõf dişl i olup kanat biçiminde uzantõlardan oluşmuştur.
Cins Avicula (Kuş midyesi) Sol kabuk parçasõ sağdan daha kubbeli boyu
8 cm. dir.
Meleagrina margaritifera (İnci midyesi) - Uzunluk 15-30 cm. şark incisi
denilen kõymetli incileri meydana getirir ve kabuklarõndan da sedef elde
edil ir. Hint Okyanusunda yaşar.
Fam. Ostreidae - Kabuk parçalarõ eşi t deği ldir. Menteşe zayõf ve dişsiz
olur. Daha büyük ve kubbeli olan sol kabuk parçasõ yere yapõşõr. Sağ
parça bir kapak gibi onu örter.
Ostrea edulis (İstiridye) - Kabuk büyüklüğü 8-l0 cm. kadardõr. Kayalõk
yerlerde bulunur. Salgõ i le kendilerini kayalara veya kabuklara yapõştõrõr.
Fam. Mytilidae Kabuk parçalarõ eşi t, menteşe yok. Ligament iç tarafta yer
alõr.
84
Cins- Mytilus (Deniz midyesi yenen) - Kabuk parçalarõ eşi t, uzun arka
tarafõ yuvarlak üçgen şeklinde hemen bütün denizlerde bulunur. Menteşe
yok. Ayaklarõ küçülmüş olup salgõsõ i le kenetlenmiş sert zemine tespit
ederler.
Class : 2 - Gastropoda : Salyangozlar
Karada yaşayan tek Mollusca sõnõfõdõr. Tatlõsu ve denizlerde de bulunur.
Tek bir dorsal kabuk var (İnsan besini) . Veliger larvasõnda ağõz önde
anüs arkadadõr. İç organlar torbasõ embriyolojik gelişme esnasõnda 180
derecelik (torsiyon olayõ) bir dönme yapar. Vücudun her iki tarafõnõn eşi t
büyümemesinden dolayõ bir tarafõn, genellikle de sol tarafõn daha fazla
büyümesi i le torsiyon ortaya çõkar. Bu nedenle önce arkada bulunan kalp
ve anüs ağzõn üzerinde yer alõr ve solungaçlar da ön tarafa gelmiş olur.
Soldaki organlar gelişemez kaybolur. Sağdakiler sola geçer. Torsiyondan
sonra vücut büyük ölçüde asimetrik bir yapõ kazanõr. Kabuk, torsiyon
olayõndan bağõmsõz olarak bir düzlemde rulo gibi kõvrõlõr.
Opisthobranciata�da ve diğer bazõ gruplarda olduğu gibi torsiyona ilave
olarak detorsiyon yani geri torsiyon görülür. Bu olayda vücut yine
simetrisiz kalõr; fakat önceden öne gelmiş organlar yana kayar. Torsiyon
olayõnda, manto boşluğu öne kaydõğõndan, tehlike anõnda hayvanõn başõnõ
saklayabileceği bir odacõk şekillenmiş olur ve hayvan bu odacõğõn ağzõnõ
gerektiğinde ayağõ i le kapatarak korunur. Ayrõca buharlaşma ile su
yitiri lmesini önler. Detorsiyon ile, manto boşluğu vücudun yan tarafõna
kaydõrõlarak sindirim kanalõ i le atõlan atõklarõn solunum suyuna karõşmasõ
engellenmiştir ve detorsiyon, büyük bir olasõlõkla bununla ilgil i geliştiri lmiş
bir uyumdur. Kuvvetli kaslardan yapõlmõş geniş bir ayak (çoğunlukla
mukus salan hücrelerle kaplõ ve ventral taraftan dõşarõ açõlan bir bez
içerir) i le sürünerek ve ayak yüzgeç gibi kullanõlarak hareket sağlanõr.
Karada yaşayan ve karadan tatlõsuya geçen Gastropodlarda solungaç
küçülmüş, buna karşõlõk manto boşluğu solunum organõ olarak
gelişmiştir, ayrõca bazõ gruplarda akciğer görür. Mantonun içi kõlcal
damarõ ağ gibi örülmüş hava solunum deliğinden girer ve geri çõkar.
Genellikle iç döllenme görülür. Bir kõsõm gastropodlar hermafrodittirler.
85
Genital delik sağ göz tentakülünün dibine yakõn bir yerden dõşarõ
açõlõr.
Bu grupta iyi gelişmiş bir baş bulunur. Başõn dorsalinde 1-2 çift tentakül
ve 1 çift göz yer alõr. Göz, ya tentakül dibindeki kabartõnõn veya geriden
çõkan özel tentakülün ucunda olabil ir. Ağõz içinde bir dili andõran radula,
bunun üzerinde birkaç sõra halinde dizilmiş kitin dişler yer alõr.
Gastropodlarõn atalarõ muhtemelen bilateral simetril iydiler. Fakat torsiyon
sonucu sindirim, kalp, anüs, solungaç, boşaltõm, sinir sisteminin bir kõsmõ
bugün kaybolmuştur.
Dişlerin uçlarõ arkaya dönüktür. Aşõndõkça alttan yenileri çõkar. Hem
herbivor, hem karnivor olanlarõ vardõr (Dişlerin durumuna göre).
Gastropodlarda veliger larva tipi görülür.
I ORDO - Prosobranchia -
En ilkel gruptur. Solungaçlar öndedir. Başta 1 çift tentakül bulunur ve
gözler bunlarõn dibinde yer alõr. Genellikle denizde yaşarlar. Torsiyon
vardõr ve visceral konnektif buna bağlõ olarak 8 şeklindedir. Bu sebeple
manto ön tarafa gelmiş ve içinde bir ktenidium olup kalbin önünde yer alõr.
Çoğu denizde bir kõsmõ da tatlõ ve acõ sularda yaşarlar. Kabuk büyük ve
kalõndõr.
Fam. Patellidae -
Cins - Patella (Çanak salyangozu) - Kabuğu çanak şeklindedir, Avrupa
denizlerinde yaşar.
Fam. Cypraeidae - Kabuk yumurta şeklinde iki taraftan kõvrõk. Operkulum
yoktur.
Cins - Cypraea (Porselen salyangozu) - Kabuğun üzeri parlak bir tabaka
ile kaplõdõr.
Fam. Muricidae (Dikenli salyangoz) - Kabuk ağzõnõn ön ucu kõsa veya
uzun olabilen düz bir kanal şeklinde uzamõştõr. Tropik denizlerde, yõrtõcõ
salyangozlardõr.
Cins - Murex -Kabuk üzerinde en az 3 sõra diken veya kabartõ bulunur.
II ORDO - Opisthobranchia -
86
İç organlarda az veya çok geri torsiyon (detorsiyon) görülür. Solungaçlar
arkada yandadõr. Başta 2 çift tentakül vardõr. Gözler art tentakül
dibindedir. Kabuk küçük veya hiç yoktur.
Fam. Limacinidae -
Cins - Limacina - Denizde yaşar. Balinalarõn besinini oluşturur. Sürüler
halinde dolaşõr.
III ORDO Pulmonata -
Akciğerli anlamõna gelir. Kara salyangozlarõnda tekrar suya dönünce
akciğer oluşmuştur. Düzenli aralõklarla hava için yukarõ çõkarlar. Başta 1-
2 çift tentakül vardõr. Ktenidium bulunmaz manto boşluğu fazla damarlõ
tavanõ i le akciğere dönüşmüştür, manto açõklõğõ ise solunum deliği görevini
görür. Hepsi hermofrodit. Larva evresi görülmez. Yumurta doğrudan
doğruya gelişir. Genellikle karada, az bir kõsmõ suda yaşarlar.
I - Sub.Ordo - Basommatophora - Bir çift tentakül bulunur. Gözler
bunlarõn dibindedir. Birkaçõ denizde, çoğu tatlõsuda yaşarlar.
Fam. Limneidae - Kabuk ince, ağzõ keskin kenarlõ, tatlõsularda yaşarlar.
Cins - Limnaea - Kabuk koni şeklinde tepesi sivri, kabuk ağzõ geniş ve
oval biçimdedir.
II - Sub.Ordo - Stylommatophora - İki çift tentakül bulunur. Gözler
arka tentakülün ucunda yer alõr. Karada yaşarlar.
Fam. Helicidae - Kabuklu salyangozlar.
Cins - Helix - Kabuk bütün vücudu içine alacak büyüklükte ve yüksekliği
i le genişl iği hemen hemen aynõdõr. Kõşõn kabuk ağzõ kapatõlõr. En çok tür
içeren cinstir.
Helix pomata - Bağ-bahçe salyangozu, Avrupa kara salyangozu en
büyüğüdür.
Fam. Limacidae - Bütün türleri çõplaktõr. Kabuk küçük plakalar şeklinde
içte yer alõr.
Cins - Limax - Bahçe sümüklüböceği
87
Limax agrestis - Üreme yeteneği fazla olan bir gruptur. Taze fi l izleri
yiyerek zarar verir.
III - Class - Cephalopoda
Mollusklarõn en yüksek organizasyonlu grubudur. Genel olarak ağõz
etrafõndaki kollarla 1/2 m. olurlar. 5-10 cm. ve 17 m. olanlar da vardõr. Bu
durumda ağõrlõk birkaç tonu bulur. Bilateral simetri l idirler. Vücut baş ve iç
organlar kitlesi olmak üzere iki bölgeye ayrõlõr. Büyük olan baş üzerinde
çok iyi gelişmiş bir çift göz bulunur. Gözler i lkel gruplarda merceksiz,
gelişmiş olanlarda merceklidir. Ayak bölgesi bu grupta büyük bir kõsmõ
önde ağõzõn etrafõnõ çeviren kollara dönüşmüş, geri kalan kõsmõ da manto
önünde vücut çeperine yapõşan huni şeklini almõştõr. Ayrõca bir ayak
bölgesi yoktur. Derin deniz formlarõnda õşõk verme kabiliyeti vardõr. Ağõz
başõn tepesinde etrafõ halka biçiminde bir kõvrõmla (dudak) çevril idir.
Ganglionlar yutak etrafõnda bir ganglionlar kitlesi oluşturmuş, buccal,
cerebral, pedal ve visceral ganglionlar gelişmiştir. Boşaltõm organõ
nefridium ve böbrek keseleridir. Manto boşluğu muhtemelen ortadan
boğumlanarak önde pericard boşluğu, arkada gonad Coelomunu
oluşturmuş, içinde ovaryum ve testisler bulunur. Manto boşluğunda,
solungaçlar, böbrek, genital delik ve anüs yer alõr. Mürekkep balõklarõnda
kõkõrdaktan oluşan bir iç iskelet bulunur. Ayrõca bu grupta mürekkep
kesesi vardõr. Kese anüsün yanõna açõlõr. Tehlike anõnda buradan manto
boşluğuna siyah bir sõvõ salõnõr, oradan sifonla dõşarõ püskürtülür ve
hayvan kendini düşmana karşõ saklar. Mürekkep seyrelti lmiş melanin
pigmentidir. Bugün yaşayan türlerin çoğunda kabuk kaybolmuş veya
körelmiştir. Ayrõ eşeylidirler. Döllenme vücut içinde olur.
Kapsadõklarõ solungaç sayõsõna göre 2 gruba ayrõlõrlar.
Ordo - Tetrabrahchiata - İki çift solungaç bulunur. İki nefridium vardõr.
Başta zayõf vantuzsuz 38 kol vardõr. Bunlar kõlõf içine çekilebil ir. Çok
odacõklõ ve Ca2CO3'dan oluşan ve helezon şeklinde kõvrõk kabuklarõ vardõr.
Hayvan büyüdükçe en son meydana gelen en büyük odacõğa çekil ir.
Bugün bu gruptan yalnõz bir cins yaşamaktadõr. Diğerleri fosil
88
formlardõr. Göz merceksizdir. Göz basit bir boşluk olup içi ektodermik
retina tabakasõyla kaplõdõr ve küçük bir delikle dõşa açõlõr.
Fam. Nautilidae
Cins- Nautilus - Hint Okyanusu ve Büyük Okyanusta yaşar. Dorsalde
manto tarafõndan salgõlanan iyi gelişmiş bir dõş kabuk vardõr.
Ordo - Dibranchiata - Bir çift solungaç bulunur, bir çift nefridium
vardõr. Ağzõn etrafõnda 8 veya 10 kol bulunur.
1.Sub. Ordo - Decapoda - İkisi ayrõ tipte, 10 kol bulunur. Vücut çõplak,
kabuk rudimenter (kalõntõ) haldedir. On koldan uzun olan iki tanesine
tentakül adõ veril ir. Uç kõsõmlarõnda vantuzlarõ bulunur. Vücut uzun ve
yanlarõ yüzgeçlidir. Gözler gelişmiş merceklidir. Tehlike anõnda kullandõğõ
mürekkep kesesi vardõr.
Fam. Loliginidae - Vücut oldukça uzun ve koni şeklinde, yüzgeçler
büyüktür ve vücudun alt ucuna yakõndõr. Tentaküller geri çekilmez. İç
kabuk kitinlidir.
Loligo vulgaris - (kalamar) Yenen bir türdür Akdenizde ve Atlas
okyanusunda bulunur. 45-60 cm boyundadõr.
Fam. Sepiidae - Vücut oval şekill i yan yüzgeçler uzun olur. İç kabuk
kalkerlidir. Tentaküller geri çekilebil ir.
Sepia officinalis - (Mürekkep balõğõ) Yüzgeçler gövde boyunca devam
eder. Vücut uzunluğu 20-30 cm.
2.Sub.Ordo - Octopoda - Ahtopotlar. 8 kolu vardõr. Tentaküller
bulunmaz. Vantuzlarõ sapsõzdõr. Vücut kõsa ve yuvarlaktõr.
Fam. Octopodidae - Kollar büyük ve dip kõsõmda kõsa bir zarla birbirine
bağlõ.
Octopus vulgaris - Ahtopot, kollarõ üzerinde iki sõralõ vantuzlar yer alõr.
PHYLUM : ECHİNODERMATA (Derisi Dikenliler)
Larvalarõ bilateral, erginleri ise radial simetril i olan hayvanlardõr. Vücut
eksenden geçen düzlemlere göre beş kõsma ayrõlõr. Genelde beş õşõnlõ
veya küre şeklindedir. Gösterdikleri çok değişik karakterler nedeniyle
sistematik yerleri oldukça şüphelidir. Vücut örtüsü genelde silli bir
89
epiteldir. Bunun altõnda mezodermal bağ doku kökenli dermal plakalardan
oluşmuş bir kabuk yani iç iskelet bulunur. Bu mezenşim hücrelerden
meydana gelen mezodermik deri iskeletinin oluşturduğu kalker cisimcikler
ya dağõnõk ya kaslar i le bağlõ ya da kaynaşarak kabuk oluşturur. Bazen
yüzeye hareketli ve hareketsiz dikenler çõkar. Bunlarõn modifiye olmasõ
i le pediseller oluşur (savunma organõdõr, ambulakral ayaklarõ korur)
Dorsal yüzeyi büyük ve sabit dikenler i le örtülüdür. İskelet uzun dikenli
Ca2CO3 tan oluşmuş eksoiskelet, dermal kalker plakalar endoiskeletten
oluşur. Ca2CO3 tan yapõlan dermal plakalar kaslarla ve konnektif doku ile
bağlõdõr ve bu da eksoiskelete hareket ve esneklik kazandõrõr. Sölom, yani
vücut boşluğu üç ayrõ boşluk sistemi halindedir.
1- Organlarõn yer aldõğõ perivisceral sistem: Bu boşluk sil l i bir epitelle
çevrilmiş olup hayvanõn içerisinde içi hücreli bir sõvõ i le dolu geniş bir alan
oluşturur.
2- Perihemal sistem: Ağzõn etrafõnda bir halka kanal i le buradan ayrõlan
beş radial kanal ve ayrõca uca doğru uzanan bir aksial kanaldan
oluşmuştur. (oral halka kanal) Kan damarõ sistemi gibi görülen ambulakral
kanal sisteminin altõnda muhtemelen ambulakral ayaklara ve gonatlara
besin taşõyan kesin işlevi henüz bil inmeyen, aboral bölgede bir halka
kanal gelişmiş olabil ir.
3-Ambulakral kanal sistemi: Aboral kõsõmda yeralõr .
Ağõz ventralde yani oral tarafta; anüs ise dorsalde yani aboral tarafta olup
arada sindirim borusu yer alõr. Baş ve beyin yoktur. Hareket, su
basõncõna dayanan su-damarõ (Ambulakral damar sistemi) sistemi i le
yapõlõr. Ambulakral kanal sistemi ağõz etrafõnda bir halka kanal ve bundan
ayrõlan beş radial kanal i le bu kanallardan çõkan küçük lateral kanallardan
oluşur; lateral kanallar tüp biçimli deri uzantõsõ olan ambulakral ayaklarõn
içine açõlõr. Burada genellikle kontraktil bir ampul bulunur. Ambulakral
kanal sistemi, halka kanaldan ayrõlan medrapor kanalõ (taş kanal) i le
dõşarõya bağlanõr. Sistemin görevi hareket ve yer değiştirmeyi sağlamaktõr.
Ampul içindeki su, kontraksiyon ile ayağa iti l ir, ayak uzar ve yapõştõğõ
90
yerden çözülür; ayak çeperinin kontraksiyonu ile de su ampule geri döner.
İçte basõnç oluşur ayak ucundaki vantuz yere yapõşõr; vücut o yöne çekil ir.
Solunum dõşa doğru deri çõkõntõlarõndan oluşan çok sayõda dermal
solungaçlar ve ambulakral ayaklar i le sağlanõr. Dõş ortamdaki su ve iç
ortamdaki sölom sõvõsõ arasõndaki gaz alõşverişi bu dermal solungaçlar,
ambulakral ayaklar ve vücut içine doğru yönelmiş deri çöküntüleri i le
gerçekleşir. Gerçek bir dolaşõm sistemi yoktur. Ağõz çevresinde halka
biçimli bir kanal ve ayrõlan radyer kollar (Asterias). Kan, renksiz lenf
yapõsõndadõr ve amobosit hücreler içerir. Sil lerin hareketi sölom sõvõsõnõn
hareketini sağlar. Duygu organlarõ iyi gelişmemiştir ancak deri epiteli
hassastõr. Ayrõ eşeylidirler. Genital stolon ve gonatlar genital sistemi
oluşturur. Sperm kesesi ve yardõmcõ bezler yoktur. Gonatlar, örneğin deniz
yõldõzõnda, kollarõn her iki tarafõnda birer tane, yani beş çift salkõmdan
oluşur. Eşey hücreleri aboral kutuptan kol bazaline yakõn bir yerden küçük
kanallar i le dõşarõ atõlõr. Döllenme suda olur. Zigot bipinnaria denen
bilateral larva safhasõnõ verir. Sil l i epitel i le örtülü bu larva Mollusk ve
Annelidlerdeki trochophoraya ve de ilkel konlat larvasõna benzer. Sinir sistemi ağõz üzerindeki bir sinir halkasõ ve beş radial koldan ibarettir.
Beyin yoktur. Epitel doku altõndaki sinir hücresi ve liflerden oluşan ağlar
halindedir. Sölom hücresi i le göçmen hücreler boşaltõmõ yapar.
I- Class: Asteroidea (Deniz yõldõzlarõ)
Genellikle 5 kolludurlar; daha fazla kollu da (40 kola kadar) olabil irler.
Tüp ayaklar kollarõn altõnda bir oluk içinde bulunur. İstiridye ve deniz
tarağõnõn en büyük düşmanõdõr. Büyük regenereasyon kabiliyeti vardõr.
Fam. Astropectinidae
Astropecten auranticus 5 halkalõ
Fam. Asterinidae
Cins. Asterina spp. Kollarõn kõsalõğõ yüzünden vücut 5 köşeli görülür.
Fam. Asteridae Kollar uzun sayõlarõ 5-12 olur.
91
Cins. Asterias Deniz yõldõzõ
II.Class: Echinoidea (Deniz kestaneleri)
Bu sõnõfta kol yoktur. Kabuk üzerinde bulunan pedisel ayaklar bütün
vücutta dikenler arasõndadõr. Þekilleri basõk yarõm küreyi andõrõr. İskeletine
testa adõ veril ir. Sindirim kanalõnõn ön kõsmõnda Aristo feneri denilen
kalkerli dişl i bir yapõ bulunur.
1. Ordo: Regularia - Vücut az çok küre şeklindedir.
Fam. Echinidae
Cins. Echinus
2. Ordo: Clypeasteroidae - Disk şeklindedirler. Kabuk çok basõk olur.
Ağõz düz veya konkav olan oval kõsõmda, anüs ayrõ tarafta kenara yakõn
bulunur.
Fam. Clypeastridae
Cins. Clypeaster
3: Ordo: Spatongoidae - Kalp şeklindedirler ve ağõz tam ortada yer
almaz. Anüs iki yüzeyin sõnõrõnda veya sõnõra yakõn yerde bulunur.
Fam. Spatangidae
Cins. Spatangus
III: Class: Ophiuroidea (Yõlan yõldõzlarõ)
Yõlana benzer kollar bulunur, bu hayvanlar kollarõnõ yõlan gibi oynatarak
hareket ederler. İnce uzun gevrek yapõlõ bu kollar vücuttan belirl i bir
şekilde ayõrtedil ir. Harekette tüp ayaklar kullanõlmaz. Tehlikede kollarõnõn
birisini bõrakõp kaçarlar.
Fam. Ophiolepididae
Cins: Ophiura (Yõlan yõldõzõ)
IV: Class: Holothurioidea (Deniz hõyarlarõ)
92
Bu sõnõf diğer sõnõflardan dikensiz uzun ve kaslõ bir vücut yapõsõyla
ayrõlõrlar. Vücudun ön ucunda ağzõn etrafõnda geri çekilebilen tentaküller
bulunur. İskelet vücut içine gömülüdür. Küçük kalker plakalar halindedir.
Fam. Cucumariidae
V. Class: Crinoidea (Deniz zambaklarõ)
Genel olarak sesil olarak yaşayan çiçek, bitki benzeri hayvanlardõr.
Merkezi olarak yerleşmiş ve yukarõ dönük bir ağõz ve küçük vücudun
üzerinde kollar yer alõr. Aksi tarafta bulunan sap, kök benzeri bir yapõ i le
vücudu tespit eder. Kollar üzerinde tüy benzeri telekler bulunur.
Fam. Pentacrinidae- Kollar halinde çok dallõdõr.