okuldan sonra ne yapacağım? - bizimaachen.de filebaşka İşler yapanlar > 19 nuriye altıntaş...

32
Başka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar>21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz Aralık 2016 / Ocak 2017 Bir Konu & Bir Konuk > 22 Gökay Sofuoğlu Kültür & Sanat > 8 ‘Hayali‘ Ali Köken AAchen ve çevresİ İçİn tÜrkçe dergİ | 22 Bizim Aachen www.bizimaachen.de MESLEK EğiTiMi HAKKINDA TüM SORULAR VE YANITLARI OKULDAN SONRA NE YAPACAğIM?

Upload: others

Post on 02-Sep-2019

17 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

Başka İşler Yapanlar > 19Nuriye Altıntaş

Yerel Politika Yapanlar > 21Safi Özbay

İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay

Ücretsİz Aralık 2016 / Ocak 2017

Bir Konu & Bir Konuk > 22Gökay Sofuoğlu

Kültür & Sanat > 8‘Hayali‘ Ali Köken

AAchen ve çevresİ İçİn tÜrkçe dergİ | 22Bizim aachen

www.bizimaachen.de

Meslek eğitiMi hAkkındA tüM sOrulAr ve yAnıtlArı

OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM?

Page 2: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

www.juwelier-istanbul.net

Adalbertsteinweg 233a (Ecke Elsassstrasse) • D-52066 Aachen Tel.: +49 (0) 241 502545 • E-Mail: juwelier-istanbul@hotmail

KUYUMCUSUISTAnbUl.

Goldankauf zum TageskursSilber, Zahngold (auch inkl. Füllung), Münzen, Altgold

•Anfertigung nach Wunsch •Reparaturen aller Art

• Preisnachlass bei Großeinkäufen • Ohrlochstechen inkl. Med. Ohrstecker

Große Auswahl an Goldschmuck

Page 3: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

KÜNYE | IMPRESSUM

Büro saatleri: Hafta içi hergün saat 10 ile 14 arası.

3

İçİndekİler

Sahibi: FACTOR: G MEDIEN & IDEENG. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 AachenTel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44E-Mail: [email protected]: www.bizimaachen.deYayın Yönetmeni: Günal Günal Yayın Ekibi: Muhsin Ceylan, Füsun Özdemir-Günal, Dr. Murat Kopuk, Üstün Gözler, Abdullah Yaşar, Serpil Erdemir, Funda Şen, Mine Nart, Hasan Erdal, Emine Kır, Sadık Toraman, Aykut Kurşuntel, Selim Atasever (Heinsberg), Murat Sağlam (Düren).Baskı: Mainz Druck & Verlag | AachenDergi adeti: 6.000Yasal uyarılar: Yayınlanan tüm yazı ve fotoğrafların ya-sal hakkı firmamıza aittir. Yazılı izin alınmadan hiçbir yer-de kullanılamaz; aksi durumlarda yasal işlem başlatılır. İsim belirtilerek yazılan yazıların, gönderilen fotoğrafların sorumluluğu o kişilere aittir.

4 AkTüel | Üstün Gözler • Araba kazalarından sonra neler yapmamız gerekir? • Türkiye’de okuyan çocuklar için çocuk parası alma • Balkonlarda çanak antenlere onay • 1 Ocak 2017 tarihine kadar her eve duman alarmı takma zorunluluğu var

5 ne? neRede? ne zAmAn? • İnternette Aachen ve çevresindeki etkinlikler

6 YAşAmA dAiR | Füsun Özdemir-Günal • Alışma | Duyarsızlaşma

7 BunlARı BiliYOR muYdunuz? • Aachen’da mezar kilisesi • NRW eyaletinde 2017’deki tatiller • Bazı binaların girişinde görünen bu şeyler nedir? • Almanya’daki seçimlerde kimlere oy veriyoruz?

8 külTüR & SAnAT • ‘Hayali’ Ali Köken: “Aachen’da büyük bir bölünmüşlük olduğundan, malesef ortak değer olan Karagöz sanatı Aachen’da istenilen seyirciye ulaşamadı.”10 kişiSel Gelişim | Hasan Erdal • Ne ekerseniz, onu biçersiniz!11 Yemek külTüRü • Tantuni, fellah köftesi, karnıbahar köftesi, cevizli ciğer sote.12 ÇevRe SAYFASı • Burnumuzun dibindeki nükleer tehlike! Bir felaket anında ne yapmalıyız?14 BulmACA SAYFASı 15 kApAk kOnuSu • “Okuldan sonra ne yapacağım?” Meslek eğitimi hakkında tüm sorular ve yanıtları...19 BAşkA işleR YApAnlAR • Nuriye Altıntaş: Aachen’da sadece gümüş takılar satan bir iş yeri sahibesi...20 BilmeCe SAYFASı21 YeRel pOliTikA YApAnlAR • Safi Özbay: “Gençlerimizi daha fazla yerel ve genel politikanın içinde görmek isterim.”22 BiR kOnu & BiR kOnuk • Avrupa Türk Toplumu Başkanı Sofuoğlu: “Göçün 55. yılında Türkler kendilerini hala Alman toplumuna ait hissetmiyor.”24 kAdın SAYFASı • Buzdolabına hangi yiyecekler konulmalıdır • Vicks kremin faydaları25 iÇimizden BiRi • Yasemin Atay: Aachen ve çevresindeki tek Türk ebe26 SudOku SAYFASı27 Sizden GelenleR • Zafer Arslan: Çuvaldız kendimize!28 SAğlıklı YAşlAnmA • 01 Ocak 2017‘de „İkinci Bakımı Güçlendirme Yasası“ (PSG II) yürürlüğe giriyor • Yaşlı bakımı konusunda bir kılavuz29 önCe SAğlık | Dr. Murat Kopuk • Şizofreni nedir? • Evinizdeki nemi azaltmanın 7 yolu30 Siz ve BuRCunuz • Burçlara göre giyim tarzları31 ÇözümleR SAYFASı • Bulmaca, sudoku ve bilmecelerin çözümleri • Bizim Aachen dergisi reklam, ilan, tanıtım fiyatları

Değerli Okurlarımız,Yeni sayımızda özellikle gençlerimizi ilgilendiren bir konu-yu kapak konusu yaptık: “Okuldan sonra ne yapacağım?” Kafalarında oluşabilecek her soruya yanıt bulmaya çalıştık. Umarız, işlerine yarayan bilgileri alıp, o yönde kendi gele-ceklerini şekillendirmeye çalışırlar. Bu yazıyı ana-babalar da okumalı ve çocuklarını yönlerdirmeliler.

Bu sayımızda, her zaman olduğu gibi, ilginç konu ve ko-nuklar var. Son dönemde çok ciddi bir sorun olan Tihan-ge Atom Santrali ve olabilecek bir facia durumunda neler yapmamız gerektiğini, çevre sayfamızda ele aldık.

Göçün 55. yılı doldu. Kendimizi gerçekten bu toplum ta-rafından kabullenmiş hissediyor muyuz? Bu konuyu Av-rupa Türk Toplumu Başkanı Gökay Sofuoğlu’na sorduk ve ilginç yanıtlar aldık.

Okurlarımızdan Zafer Arslan Bey, bir yazı kaleme almış ve bize yollamış. Kendisine teşekkür ederiz.

Hristiyan dünyası, Aralık ayında Noel bayramını kutlaya-cak. “Frohe Weihnachten!” diyerek hristiyan dostlarımızın ve okurlarımızın da bayramlarını şimdiden kutlayalım.

Yeni yıl kapıda! 2017 yılının tüm dünyaya barış ve mutlu-luk getirmesini diler; tüm ekip arkadaşlarım adına, sizle-rin de yeni yılını en içten duygularımızla kutlarım...

Gelecek sayılarda ele alınmasını istediğiniz konuları, il-ginç bulduğunuz kişileri bize bildirebilirsiniz.

Gelecek sayımız 2017 Şubat ayı başında, yeni konu ve konuklarla çıkacaktır.

Sağlıcakla kalın... Günal Günal

BAşlARken

Page 4: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

4

AktÜel

Üstün Gözler 0178 / 849 05 25

Almanya’da hemen hemen hepimizin arabası var. Mutlaka ufak tefek kazala-rımız olmuştur. Kazanın verdiği heya-canla, öncelikle neler yapmamız gerek-tiği unutur, kim haklı telaşına gireriz.

Oysa yapmamız gereken ilk iş, başka yeni kazalara sebebiyet vermemek için, kaza mahallinin ön ve arka kıs-

1 Ocak 2017 tarihine kadar her eve duman alarmı takma zorunluluğu varEyaletimizde 1 Nisan 2013 tarihinde çıkarılan bir yasa ile yeni yapılacak tüm binalara çıkabilecek yangın ihtimalle-rine karşı, ev halkını zamanında uyarmak amacıyla duman alarmı takılması zorunluluğu getirilmişti. Diğer tüm bina-lara ise 1 Ocak 2017 tarihine kadar bu aletleri takma zo-runluğu vardı ve bu süre dolmak üzere. İleride olabilecek sorunlara karşı buna dikkat etmeniz gerekiyor.

evde nerelere takılması gerekiyor?

Yatak ve çocuk odalarına, kaçış yolu olarak kullanılacak koridorlara mutlaka takılması gerekiyor. O odalarda da odanın ortasına bir yere gelecek biçimde, tavana monte edilmesi zorunluluğu bulunuyor.

ev sahibi ve kiracının sorumlulukları neler?

Duman alarmlarını ev sahipleri monte etmek zorundalar. Kiracılar ise bu aletlerin çalışıp çalışmadığını (bunu alete bağlı olan minik bir lambadan anlayabilirler) kontrol etmek ve pili bittiğin-de değiştirmekle yükümlüler.

TIHANGE ATOM SANTRALİ HEMEN KAPATILSIN!

Araba kazalarından sonra neler yapmamız gerekir?mına, diğer şeritleri kapatmayacak bi-çimde ikaz üçgenlerimizi yerleştirme-liyiz. Şayet vasıtamızın alarm lambaları (dörtlüler) hala çalışıyorsa, hemen ya-kıp en yakın yerden polisi aramalıyız. Polis gelene kadar ehliyetimizi, ara-banın kayıt belgesini hazırlamalıyız. İleride sorun yaşamamak için, kaza olduğunu mutlaka sigortamıza bildir-

meliyiz. Kaza sonrasında, en azından cep telefonunuyla, kaza mahallinin ve detayların fotoğraflarını çekmekte fay-da var. Bir çok farklı cepheden görüntü alınmalı ve resmin kalitesi için, ışık yö-nüne de dikkat edilmeli. Özellikle de hasar oluşan kısımları çok yakından ve kamerayı yakına ayarlayarak çekmek gerekiyor. Polisin gelmediği ufak kaza-larda protokol yazılmadığı için, zararın sigortadan veya karşı taraftan tazmini konusunda sorun yaşanabiliyor. Eğer kaza ve avukatlık sigortanız varsa, ka-zayı en ufak detayına kadar avukatını-za anlatmanız gerekiyor.

Kaza sonucu vücudunuzda yara, sıy-rık gibi şeyler oluşmuşsa, mutlaka bir sağlık muayenesinden de geçmelisi-niz. Baş ağrısı, kusma, ağrı-sızı gibi şeyler hissederseniz, mutlaka bir has-taneye başvurmalısınız.

Kaza yapmadan araba kullanmaya dikkat etmek, en iyisidir.

Türkiye’de okuyan çocuklar için çocuk parası alma

Nürnberg Maliye Mahkemesi, Türkiye’de okuyan ço-cukların alması gereken çocuk parasının, Almanya’da yaşayan ailelerine ödenmesine karar verdi. (Karar nu-marası: 7.K589/2008)

Balkonlarda çanak antenlere onay

Berlin Eyalet Mahkemesi, kablo üzerinden yayın yapan TV kanal-larını izleyemediği için, balkonuna çanak takan bir Türkü haklı buldu. “Çanak anteni sabit monte etmemek koşuluyla, kiracının bilgi edinme hakkı engellenemez.” (Karar numarası: 63 S 95/10)

Page 5: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

5

Pe

ne? nerede? ne zAmAn?

w.ww nachhilfezentrum-aachen.de

LKOKULDAN L SEYE KADAR!

BÜTÜN SINIFLAR!

BÜTÜN DERSLER!SINAVLARI BA ARMAK SINIF GEÇMEK

AB TUR YAPMAK

SCHNELLUNKOMPLIZIERTPROFESSIONELLINDIVIDUELL

NACHHILFE......die HILFT!

Peterstr. 81/83 • 52062 Aachen

0241/46829014

NACHHILFE......die HILFT!

alle Fächer

alle Klassen

alle Schulformen

Aktions-Angebot

Jetzt nur

* im ersten Monat nach Anmeldung

49,-*

Eschweilerstr. 70 • 52477 Alsdorf

02404/9030210

NachhilfezentrumAachen

NachhilfezentrumMariadorf

Peterstr. 81/8352062 Aachen

0241 / 46 82 90 14

SCHNELLUNKOMPLIZIERTPROFESSIONELLINDIVIDUELL

NACHHILFE......die HILFT!

Peterstr. 81/83 • 52062 Aachen

0241/46829014

NACHHILFE......die HILFT!

alle Fächer

alle Klassen

alle Schulformen

Aktions-Angebot

Jetzt nur

* im ersten Monat nach Anmeldung

49,-*

Eschweilerstr. 70 • 52477 Alsdorf

02404/9030210

NachhilfezentrumAachen

NachhilfezentrumMariadorf

Eschweilerstr. 7052477 Alsdorf

02404 / 90 30 210

Herşey çocuklarımızın başarısı ve geleceği için...

SCHNELLUNKOMPLIZIERTPROFESSIONELLINDIVIDUELL

NACHHILFE......die HILFT!

Peterstr. 81/83 • 52062 Aachen

0241/46829014

NACHHILFE......die HILFT!

alle Fächer

alle Klassen

alle Schulformen

Aktions-Angebot

Jetzt nur

* im ersten Monat nach Anmeldung

49,-*

Eschweilerstr. 70 • 52477 Alsdorf

02404/9030210

NachhilfezentrumAachen

NachhilfezentrumMariadorf

Übacher Weg 3752477 Alsdorf

02404 / 98 48 170

E-Mail: [email protected]

Devlet yardımından da yararlanarak, şimdi kayıt yaptırın ve çocuğunuz sınıfını geçsin...

Martinusstr. 252457 Aldenhoven

02464 / 908 45 560

7. 12. Aachen’da satış amaçlı olarak dükkanların açık olduğu pazar günü.

İNTERNETTE AACHEN VE ÇEVRESİNDEKİ ETKİNlİKlER

www.aachen.de > Kultur + Freizeit

www.staedteregion-aachen.de > Freizeit & Tourismus

www.kulturportal.de www.campuslife.de

Aachen ve Aachen Şehirler Bölgesi’nin internet sitelerinde, bölgede gerçek-leşen tüm sosyal ve kültürel etkinliklere ulaşılabilir. Tarih ve yere göre arama olanağı da bulunuyor. Kendiniz ve tüm aileniz için uygun olabilecek etkinlik-leri, gezilebilecek yerleri bu sitelerde rahatça bulabilirsiniz. Öneririz.

NRW çapındaki tüm etkinliklerin yer aldığı portalda aradığınız şehrin adı-nı yazmanız yeterli.

Aachen’daki üniversite öğrencilerine yönelik olarak hazırlanan portalda et-kinlikleri görebilirsiniz.

Heerweg, Düren

18.12. 22.01.

Breslauerstr., Aachen

11.12.29.01.

Bahnhofstr., Alsdorf

11.12.15.01.

18.12.22.01.

Am Gut Wolf, Aachen

15.01.

Schumanstr., Würselen

04.12. 08.01.

Her an size yardıma hazırız.Internet üzerinden de basvurabilirsiniz.

02405 - 40 89 400 • www.melan.de

Schumanstr., Würselen

Aralık 2016 ve Ocak 2017’de Bit Pazarları

Page 6: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

6

yAşAmA dAİr

Merhaba sevgili okurlar, bugünlerde İs-tanbul’dayım. Türkiye’deki haberleri ve insanları dinliyorum, sosyal medyayı iz-liyorum. Herkesin ağzında bir alışma ve duyarsızlaşma kavramıdır gidiyor.

nedir ‘Alışma’ ve ‘duyarsızlaşma’?

Bize psikoloji derslerimizde öğretil-diğine göre alışma; fizyolojik olarak sürekli devam eden duruma artık tepki vermemeye başlama, duyarsız-laşma ise; psikolojik olarak sürekli tek-rar eden durumdan aynı şekilde etki-lenmemeye başlama. Yani; kaldırımı kırmakta olan hilti aletinin veya evin yanından geçen trenin sesinden artık

olarak yaşamınıza devam edersiniz. Karşınızdaki insanlar birkaç kere af-fetseler bile, bir süre sonra buna dayanamayabilirler.

İş, okul veya hedeflediklerimiz konu-sundaki başarısızlıklarımızda da aynı şey söylenebilir. İnsanlar ilk başarısız-lıklarında hayal kırıklıkları, üzüntü, piş-manlık duyarlar ama bu başarısızlık hali birkaç defa tekrarlandığında kişi-ler bu duruma alışır, duyarsızlaşmaya başlar ve çaba harcamayı bir kenara bırakarak, başarısızlığı en baştan ka-bul ederek, o şekilde yaşamaya de-vam ederler.

Sonuç olarak, ne yapmalıyız? Bu du-yarsızlaşma durumundan kişisel ve toplumsal olarak nasıl kurtulmalıyız?

Belki dikkatinizi çekmiştir, insanlar bi-reysel farkındalıkları için çeşitli kursla-ra, seminerlere gitmeye ve kendileri-ne yaşam koçları tutarak, yaşamdaki sağlıklı duruşlarını sağlamaya çalış-makta ve bunu yapan insanların sayısı özelikle büyük şehirlerde ve gelişmiş ülkelerde gün geçtikçe artmakta. Peki ama çözüm bu mu? Bu tür yardım ala-mayanların durumu ne olacak?

Gene belki farkındasınızdır, dünyada depresyon ilaçlarının kullanımı, ağrı kesici kullanımından açık ara önde. İlaçlar ve kişisel desteklerle mi kendi-mize geleceğiz, yoksa herkesin şap-kasını önüne alıp, düşünmesinin vakti geldi de geçiyor mu dersiniz?

Bence biran önce, duyarsızlaştığımız neler var diye oturup bir düşünmemiz gerekiyor. Bu belki de bazı şeylere tam duyarsızlaşmadan önce onlara gene tepki verebilmek için bir fırsat olabi-lir. Belki bu duyarsızlaşmanın farkına vardığımızda, yeniden duyarlı kişiler haline gelebiliriz.

Hadi bakalım sevgili okurlar, madem ne düşünüyorsak oyuz, ‘bana dokun-mayan yılan bin yaşasın’ demeyi bıra-kıp, biraz eski duyarlı halimize dönme pratikleri yapma vaktidir...

Duyarlı kalın, hoşça kalın...

Füsun Özdemir-Günal

Sosyal medyada insanlar yedikleri ye-mekleri, gittikleri mekanları, giysileri-ni sergilemeye devam ediyor, öyle ya hayat devam ediyor elbette. Bir ba-yanın Sabahattin Ali’nin kitabını bil-miyor ve karıştırıyor oluşu veya ceha-leti diyelim bir hafta sosyal medyayı ilgilendiren en önemli haber haline gelebiliyor. Evet, toplumsal olarak cehaletimizin farkına varmak elbette önemlidir, bu gibi şeyler de yaşanma-malıdır ama gerçekten en önemli so-runumuzun, özellikle Türkiye’nin son aylarını düşünürseniz, bir sunucunun ‘Kürk Mantolu Madonna’yı bilmemesi, olmamalı diye düşünüyorum. Televiz-yon kanallarındaki evlilik programları,

Alışma | duyarsızlaşma

yemek programları, kim neyi, nasıl giymiş magazinleri, en önemli sohbet mevzularımız. Doğrusu, komşusu aç-ken yiyemeyen, komşusu açıktayken rahatça uyuyamayan insanlarımıza ne oldu diye düşünmeden edemiyo-rum. Bizler ne zaman bu kadar maga-zin toplumuna dönüştük?

Duyarsızlaşma sadece toplumsal ola-rak yaşanmıyor elbette, kişisel olarak duyarsızlaştığımız pek çok olay ve durumda var, mesela kavga etmek konusunda. Kavga etmek, her türlü ilişkiye zarar veren bir durumdur ve buna duyarsızlaşmak, ilişkileri zede-ler. Karşınızdaki insanlarla kavga et-meyi süreklilik haline getirdiğinizde başta sizi çok fazla üzerken, bir süre sonra belki de buna aldırış etmeme-ye başlayacaksınız, size aynı pişmanlık ve üzüntüyü vermemeye başlayacak. Böylece kavga etme durumu artacak-tır ve arttıkça da etkilenmemeye baş-larsınız. Sürekli kavga eden ve bun-dan pişmanlık da duymayan bir kişi

rahatsız olmamaya başlamak alışmak, her gün trafik kazasında birkaç kişi-nin öldüğünü okuduğumuzda artık çok da fazla üzülmemeye başlamak, duyarsızlaşmak olarak tanımlanıyor.

Son zamanlarda malum dünyanın bir-çok ülkesinde iç savaşlar, çatışmalar, çeşitli terör örgütlerinin eylemleri so-nucu ölen insanlar, haberlerin içeriği-ni oluşturuyor. Gün geçmiyor ki yeni şehit haberleri almayalım, keza kadın cinayetleri, çocuk gelinler, tacizler, te-cavüzler, hırsızlık, gasp olayları ve tra-fik kazaları ve bunlara benzer onlarca olay öylesine çokça olmaya başladı ki ve bunlara öylesine alışmışız ki artık haberciler bile haber değeri olmadı-ğını düşünebiliyor böylesi olayların ve gereken önlemlerin alınması, top-lumsal farkındalık oluşturulması böy-lece önlenmiş veya ertelenmiş oluyor. Toplum olarak o kadar kanıksamışız ki, ülkemize dışarıdan bakanların üzün- tü, şaşkınlık ve hayretleri bizi şaşırtı-yor neredeyse, bu tuhaf değil mi?

Page 7: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

7

BuNlArı bİlİyor muydunuz?

Aachen’ın doğu bölgesinde (Ostvier-tel) bulunan St. Josef Kilisesi 1894 yı-lında inşa edilmişti. O dönem, doğu-ya doğru genişleyen şehir, bölgedeki nüfusun büyük bir çoğunluğunun ka-talik olması nedeniyle bu kiliseyi inşa ettirmişti. Fakat, son dönemlerde böl-gedeki katolik nüfus çok azaldı.Bu ne-denle, 2005 yılında kilise ce-maatinin, yine aynı bölgede bulunan ve St. Fronleichnam Kilisesi cemaatine katılması kararı alındı. Yani St. Josef kilisesi artık kilise olarak kul-lanılmayacaktı. Bunun üze-rine kilisenin başka bir amaç-la kullanılmasına varar verildi ve 2006 yılında Aachenlı bir mimar ta-rafından iç mimarisi değiştirilen kilise

14 Mayıs 2017’de eyaletimizde, 17-24 Eylül 2017’de de Almanya genelinde federal seçimler yapılacak.

Alman hükümetinin göç, mülteci ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Ay-dan Özoğuz, geçen hafta, başkent Berlin’de Alman Vakıflar Bilirkişi Kuru-lu Araştırma Bölümü Müdürü Cornelia Schu ile ülkede yaşayan göçmenlerin parti eğilimleri üzerine yapılan araştır-manın sonuçlarını açıkladı. Bakan Özo-ğuz, konuşmasında, göçmen asıllıların siyasette hala yeterli derecede temsil edilmediğini, tüm partilerin göçmen-leri kazanmak için yoğun şekilde çaba harcaması gerektiğini söyledi.

Araştırma sonuçları hakkında bilgi ve-ren Cornelia Schu da Türk asıllı göç-

Aachen’da mezar kilisesi

Almanya’daki seçimlerde kimlere oy veriyoruz?

Bazı binaların girişinde görünen bu şeyler nedir?

nRW eyaletinde 2017’deki Tatiller

Resmi Tatil Günleri:

Yılbaşı: 01.01. CumartesiKutsal Cuma: 14.04. CumaPaskalya: 17.04. Pazartesiİşçi Bayramı: 01.05. Pazarİsa’nın Göğe Yükselişi: 25.05. Çarş. Hamsin Yortusu: 05.06. PazartesiKatolik Yortusu: 15.06. PerşembeAlmanya’nın Birleşmesi: 03.10. SalıReformasyon Günü: 31.10. Salı Azizler Yortusu: 01.11. Çarşamba1. Noel Günü: 25.12. Pazar2. Noel Günü: 26.12. Pazartesi

Okul Tatilleri:

Paskalya tatili: 10.04. - 22.04.2017Hamsin tatili: 06.06.2017Yaz tatili: 17.07. - 29.08.2017Sonbahar tatili: 23.10. - 04.11.2017Noel tatili: 27.12.2017 - 06.01.2018

dini Bayramlarımız:

Ramazan Bayramı: 25.07. - 27.07.Kurban Bayramı: 01.09. - 04.09.

Borçsuz bir hayat mümkün!

Telefon: 0241 / 903 94 04

ınternet: www.schuldnerberatung-ac.info

e-mail: [email protected]

Büro adresimiz:Dennewartstr. 17 (3. kat)

(Europaplatz’da Technologiezentrum’un yanı.

Jülicher Str. tarafından gelenlerin ludwig Museum durağında

inmeleri gerekmektedir).Büro saatlerimiz:

Pazartesi 0900-1200 ve 1500-1600

Salı 0900-1200 ve 1400-1600

Çarşamba 0900-1200 ve 1400-1600

Perşembe 0900-1200 ve 1400-1600

Cuma 0900-1200

menlerin yaklaşık % 70’inin Sosyal Demokrat Parti’sini (SPD) tercih etti-ğini, genel olarak tüm göçmenlerin % 40,1’inin de bu partiyi destekledi-ğini söyledi.

İktidardaki Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partilerinin göçmenler arasındaki des- teklenme oranının ise % 27,6’ya geri-lediğini belirten Schu, göçmenlerin % 13,2’sinin muhalefetteki Yeşiller Par- tisini, % 11,3’ünün de Sol Partiyi sa-vunduğunu ifade etti.

Soldaki resimde görünen sembolde DENKMAL yazıyor ve eyaletin bayrağı yer alıyor. Bu işaret, o binanın tari-hi bir eser olduğunu ve koruma altına altına alındığını; dış çephesinde bir değişiklik yapılamayacağını göste-riyor. Bina sahipleri, binanın dış cephesi için yaptıkları masraflarda birkaç yıl vergi indirimden yararlanıyorlar.

Bazı büyük ve yeni binaların giriş kapılarının hemen ya-nında resimdeki gibi bir metal kutu bulunur. İşin ilgin-ci ise bunu açmak için bir kilit sistemi yok gibi gözük-mesindedir. Bu kutunun içinde, o binanın ana girişinin anahtarı bulunur ve sadece bir yangın anında gelen itfaiye ekipleri tarafından açılacak bir sistemi vardır.

bir mezarlık olarak kullanılmaya baş-landı. Fakat normal bir mezarlık değil

bu. Sadece cesetleri yakılıp kapalı kavanozlara konan-ların yer aldığı bir mezarlık.Kilisenin içinde 310 blok ye-ralıyor ve tam 1860 kül ka-vanozu için yer ayrılmış. Fi-yatları değişik kategorilere ayrılmış ve 2.200 €’dan başlı-yor. Bu yerlerin büyük bir kıs-

mı kısa sürede satılmış ve reserve edil-miş. İçini görmek için ziyaret serbest.

Page 8: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

8

Kültür & SANAt

Ali bey öncelikle kendinizi biraz tanıtır mısınız?

1967 yılında Afyon’da doğdum. lise öğrenimimi Afyon’da tamamladım ve sonra Almanya’ya geldim.

Almanya’ya geldikten sonra eğitiminize devam ettiniz. ne tür bir eğitim gördünüz?

Almanya’da öncelikle Almanca öğren-mek için bir dil okuluna devam ettim. Sonra da Gösteri Sanatları Tiyatro bö-lümünü okudum.

Oyuncu, yönetmen ve danışman olarak birçok tiyatro grubunda yer aldınız. Biraz bundan bahseder misiniz?

İlk önce, Mönchengladbach şehrinde okuduğum için, orada bir oda tiyat-rosunda oyuncu olarak başlamıştım. Sonra, yine aynı şehirde bir başka ti-yatroda oyunculuk yaptım. 1994 yı-lında Grevenbroich’de gençlik tiyatro-su oluşturdum. 10 kişi ile başlamıştık orada; kısa oyunlar yazdım, o oyun-ları yönettim ama amatörce oluştu-rulmuş ekipler olmasına rağmen, bir çok yerde sahne almayı, turne yapma-yı başarmıştık. Gençlik tiyatrolarında şöyle bir sorun var; bir müddet sonra genç insanların okulları bitiyor ve ha-yata atılıyorlar. Tiyatroya zamanları ol-muyor, yeni gelenleri de eğitmek için zamana ihtiyaç oluyor. Bir yönetmen için zor bir durumdu.

daha sonra Geleneksel Türk Tiyatrosu üzerine araştırmalarda bulundunuz ve karagöz-Hacivat üzerine yoğunlaştınız. neden böyle bir karar verdiniz?

Geleneksel Türk tiyatrosu benim hep ilgimi çekmiştir. Ayrıca lisede folklor hocam Karagöz ustası Hayali Mus-tafa Mert’ti. Kendisi Karagöz perde-si açardı, ben de arada bir ona yar-dımcı olurdum. Perde arkasında tef çalardım; Karagöz oynatmayı ondan öğrendim.

Almanya’ya geldikden sonra tiyatro okumamdaki en büyük etken de, bir alt yapımın olmasıydı.

Geleneksel Türk Tiyatrosu aslında çok eskiye dayanır, fakat çok yüze çıkma-mış. Bu konuda büyük bir araştırma da yok. Prof. Dr Metin And tarafından yazılan dışında bir kitap da yok. Onun için, beni en çok etkileyen köy seyirlik oyunlarıydı, onlardan 20 kadarını der-ledim ve Almanya’da sahneledik. Bir çok kişinin de ilgisini çekti.

Orta oyunu konusunda da bir kaç oyun buldum. Halbuki yüzlerce oyun olmasına rağmen, malesef kütüpha-nelerde bile bunlarla ilgili kitaplar atıl-mış; bulunmuyor.

Oyunları esas alarak iki oyun yazdım. Bu oyunları ekibimle sahneledik ama hala içimdeki bir başka aşkı bastırama-dım. O da karagöz perdesi. 1994 yılında bu oyunların yanı sıra, karagöz perdesi hazırlamak için bir uğraş içinde devam ederken, her çaldığım kapı bana kapa-nıyordu sanki. Karagöz yasak sanki. Ka-ragöz ayıpmış gibi bir hal vardı, elim-de de hiç bir bilgi materiyali de yoktu.

İlk önce Karagöz tasvirleri yapmak için plastik çalıştım, plastik Karagöz, Hacivat ve diğer tiplemeleri yaptım. Karagöz oyunları yazdım.

Sergilemek için bir caminin salonunu istedim, kendileri bana yardımcı ol-dular ve ben ilk perdemi açtım. Çok beğenildi... İlk defa Karagöz’ü perde-den gören insanlar vardı. Salon ol-dukça doluydu ve gösteri bittiğinde hala bekleyenler vardı; tekrar oynat-tım. Sonra bir kaç yerde perde açtım; kendimi geliştirmem için gerekliydi. Bu gösterilerden birisinde beni seyre-den bir kişi bana yardımcı oldu. Ken-disi bana turne hazırladı ilk defa. Gü-ney Almanya’da başlayan turne, daha sonra bütün Almanya, sonra Hollan-da, Belçika, Fransa, Avusturya gibi ül-kelerde bir çok şehirlerde devam etti.

Sonra deriden tasvir yapımını geliştir-dim. Deri işleme ve kök boya yapımı konusunda bir çok yenilikler yaptım. Sahne, perde ve tasvir konusunda farklı boyutlar geliştirdim. 30 tane Türkçe, 4 tane Almanca Karagöz oyunu yazdım ve bu sanata, yeni oyunlar kazandırdım.

2005 yılında ilk defa DVD calışmasıy-la, görsel bir eseri piyasaya çıkardım. 4 oyun ve Karagöz yapımını anlattım.

‘Hayali’ Ali Köken: “Aachen’da büyük bir bölünmüşlük olduğundan, malesef ortak değer olan Karagöz sanatı Aachen’da istenilen seyirciye ulaşamadı.”

Page 9: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

9

Kültür & SANAtMeddahlık da Geleneksel Türk Tiyat-rosunda bir bölüm. Üzülerek ifade edeyim ki, bu konuda şu an çalışma yapan kimse yok Almanya’da.Bu ne-denle, ben “Bizim Köyün Halleri” isim-li bir oyun yazdım ve bir çok yerde sergiledim.

Şiiri bana ortaokulda edebiyat öğret-menim sevdirmişti. Birçok halk şairini okudum. Hece ve aruz vezinleri dikka-timi çekti. Bu konuda bir çok eserim oldu. Antolojide bir çok şiirim yayın-landı. 2008 yılında Hollanda’da yapı-lan 4. Avrupa Şiir Yarışmasında birinci oldum. Bir kaç şiirim de bestelendi.

“Ente-grasyon” isimli tek kişilik bir oyun yazdım. Bu oyun Almanya’da yaşayan yabancıların, bu ülkeye adap-tasyon zorluklarını anlatan bir oyun. Bunu oynuyorum zaman buldukça.

nerelerde gösteri yapıyorsunuz?

2012 yılına kadar hep turnelerde Ka-ragöz oynattım. 2012 yılında Köln Mülheim’de bulunan Kulturbunker sahnesinde bana da yer verildi. O za-mandan bu yana orada ve turnede, davet edildiğimiz yerlerde, okullarda, sünnet törenlerinde ve diğer eğlence-lerde bu sanatı icra ediyorum.

Geçtiğimiz ekim ayı ortalarında Aachen’da bir gösteri yaptınız. nasıl geçti bu gösteri? katılımdan ve ilgiden memnun muydunuz?

Evet bir festival çerçevesinde Aachen’ da perde açtık ama malesef çok az katılım oldu. Çünkü festivali organize eden ekip, Türk derneklerine afiş gö-türdükleri halde, Türk dernekleri ken-dileri organize etmediği için katılma-dılar. Ayrıca sosyal medya üzerinden paylaşımlarda da aynı şeyler soruldu. Kim organize ediyor ya da kimler ge-lecek; yani Aachen’da büyük bir bö-lünmüşlük olduğundan malesef ortak değer olan Karagöz sanatı Aachen’da istenilen seyirciye ulaşamadı.

Sizin meddahlık, yazarlık ve şairlik gibi yönleriniz de var. Bize biraz başka neler yaptığınızdan bahseder misiniz?

für Frauen, Männer,Jugendliche und Kinder

Avci EscrimaAvci EscrimaStock- und Waffenkampf zur Selbstverteidigung mit und gegen Hieb-, Stich- und Schnittwaffen – übertragbar auf diverse Alltagsgegenstände.

Avci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunWaffenlose Selbstverteidigung in allen fünf Kampfdistanzen – direkt, effektiv, realistisch und funktionell.

www.aachen.wteo.org

ZweiW

ochen

kostenloses

Probetraining!

SELBST-VERTEIDIGUNGpur

AachenRoermonder Str. 7752072 AachenTraining: Di./Do. 18.30 Sa. 13.30

StolbergPrämienstr. 24952223 StolbergTraining: Mo./Mi. 18.30

EschweilerRöthgener Str. 57(Eingang Mittelstr.)52249 EschweilerTraining: Mi./Fr. 18.30

Tel.: 0177/4552191

Hayali Erhan Köken; oğlum ve çıra-ğım... Bir kaç yeni usta gelecek, onları da yetiştireceğim. Bu sanatı Avrupa’da yaşatmak istiyoruz.

Ayrıca Almanca eserimiz yok. Bu ko-nuda bir sponsor arıyorum. Alman-ca Karagöz CD’si çıkarma planım var.

Şiir yazmaya devam. Oyun yazmaya ve sahnelemeye devam...

konuya ilgi duyan ve sizinle görüşmek isteyenler veya bölgemizden sizi davet etmek isteyenler size nasıl ulaşabilirler?

Bize ulaşmak isteyenler 0179 5958375 nolu telefondan ya da 02181/28910 nolu sabit hattan ulaşabilirler.

“Hayali Ali Köken” isimli Facebook say- famızdan ya da [email protected] e-posta adresinden ulaşabilirler.

Ali bey, bize zaman ayırdığınız için, size çok teşekkür ederim. Gelecekteki projelerinizde ve çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Günal Günal

Köln Üniversitesi Tiyatro Bilimi Kolek-siyon Müzesi’nde 200 yıllık Karagöz ve Karagöz kitapları var. Onlarla ilgi-leniyorum. Açık kapı günlerinde gös-termeye çalışıyorum.

Yeni bir çok projeyi malesef maddi imkansızlıklar yüzünden erteliyorum.

Geleceğe yönelik planlarınız neler?

Çok iyi bir usta yetiştirdim. Şu an Al-manya’da iki kişi devam ediyoruz.

Page 10: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

10

KİŞİSEl gelİşİm

Kış aylarının soğuk etkisine girerken, sizleri sımsıcak, içten, sevgi dolu enerji-lerimle selamlıyorum. Bu sayıda, 2016 yılının kendi meslek alanımdaki genel bilançosunu çıkararak, sonuçları sizler-le paylaşmak istedim.

Her sayıda, insanın kişisel gelişi-mine ve hayatın içindeki önemli ko-nulara değinmeye çalışıyorum. İnsan, hayatın koşuşturmacası ve kargaşası içinde, çağın vebası olan stresle mü-cadele ederken ve sürekli değişen şartlara uyum sağlamaya çalışırken oldukça geriliyor ve yıpranıyor. Öğ-rendiği bir çok önemli konuyu unu-tabiliyor veya es geçebiliyor...

Bu yüzden, sizler bu satırları okur-ken, konuları tekrar hatırlatmak, kısa bir an bile olsa, size aynalık yapmak ve kendinize yukarıdan, objektif bakabil-menizi sağlayabilmek istedim.

Bu sene mesleğimde ve özel yaşa-mımda temposu yüksek, yaşamsal sı-navları bol, çok yoğun ve aynı ölçüde faydalı bir zaman dilimi geçirdim. Yıl boyunca verdiğim kişisel gelişim se-minerleri ve bire bir yaptığım terapi-lerde, en çok karşıma çıkan, üzerinde en çok çaba sarfettiğim önemli konu-ları tek tek belirledim ve okurken, siz-leri sıkmamak için ana başlıklar altın-da yazımın sonunda sıraladım...

Başlıkların ilk etapta sizde yapacağı açılımlar ve devamında görsel ve işit-sel medyadan yapacağınız araştırma-ların, sizin için çok faydalı olacağını dü-şünüyorum. Burada kısıtlı yerimizden dolayı, hepsi başlı başına birer kitap konusu olan başlıklarımızı, araştırmak, öğrenmek, incelemek, deneyimleriniz-le karşılaştırmak ve analiz edip, onayla-dıklarınızı hayatınıza alışkanlık halinde entegre etmeniz, büyük kazanımlara ve yaşamınızın daha kaliteli ve dopdo-lu olmasına sebep olacaktır.

Yaşam denilen olgunun içerisin-de ana sermayelerimiz olan fiziksel ve ruhsal bedenimize yatırım yapmak, her akıl sahibi, düşünebilen insanın ya-pacağı en olumlu ve mutlu eden yarar-lı bir çalışmadır. Sonucunda, kendisiyle barışık, iç huzuru yerinde, kendisini ve çevresini sayan, seven, gerçek anlam-da mutlu insanlar haline gelebiliriz.

İsterseniz bu yıl sonunda, kendi içi-nizde radikal bir karar alarak, 2017 yılı-nı fiziksel ve ruhsal bedeninize en bü-yük yatırım yılı olarak ilan edin! Bir liste

dirler. Rahat bir ortamda bu değerli bil-gilere ulaşamaz ve faydalanamazsınız.

Zaten bu gözle bakarsanız, şikayet etmeye, sızlanmaya, sorumlu ve suçlu aramaya, kavga etmeye ne zamanınız, ne de enerjiniz kalmıyor. Bize bahşe-dilen ve hala devam eden, ne zaman biteceği belli olmayan, yaşamdaki en değerli unsurumuz ‘zaman’ı ve deva-mında ‘enerji’yi en iyi şekilde değer-lendirdiğinizi bilmek, sizi hem mutlu hem de diğerlerinden bir adım öne geçiriyor. İstesek de istemesek de be-delini peşinen ödediğimiz deneyim-lerimizden bir sonuç çıkartarak, ders haline getirmek ve unutmamak için düzenli olarak hatırlamak en büyük karımız olacaktır. Kaybetmeden, hazi-nelerinin kıymetini bilen insanlardan olmak çok zor değil. Bu yöntem, aynı hataları sürekli yaşamamızın önüne geçecek, insan olarak bizi layık oldu-ğumuz yere taşıyacaktır. Ayrıca, ha-yatınıza giren, olumsuz deneyimler yaşadığınız her insanı, yüreğinizde affedin ve helalleşin! İstemeseniz de, sürekli taşıdığınız bu ağır yüklerden kurtulduğunuzu farkedeceksiniz.

Aşağıda yazdığım konu başlıklarını merak eder, sorgular, araştırır, yaşam-daki deneyimlerinizle karşılaştırır, analiz eder ve bir sonuca varırsanız ve bu bilgiyi de hayatınıza uyarlayıp, alışkanlık hali-ne getirirseniz, en büyük kazancı sağ-lar, kişisel gelişiminizde sıçrama yapa-rak, kendinize en büyük yatırımı yapmış olursunuz. Sizlerdeki en ufak bir geliş-me ve mutluluk sonucunda oluşacak pozitif enerji de katlanarak bana gele-cektir. Benden de size! Unutmayın, “ne ekerseniz, onu biçersiniz“.

Sevgi, huzur, saygı, zaman, ener- ji, inanç, vicdan, güven, ibadet, bi-lim, sağlık, ilim, doğa, iletişim, far-kındalık, beklenti, bilinçaltı, mutlu-luk, bağımlılık, özeleştiri, hoşgörü, stres, Kuantum çağı, meslek, kon-santrasyon, öğrenmek, sabır, bes-lenme, teknoloji, pozitif düşünce, aile, uyum, uykusuzluk, yalnızlık, panik atak, depresyon,ölüm...

Yeni yılın, bütün insanlığa, hayır-lı, huzurlu, barış dolu, maddi-manevi bütün kazanımları getirmesini diliyor; her an, evrenin özü olan gerçek sevgiy-le, sağlık ve huzurla, po-zitif kalmanızı temenni ediyorum...

Hasan Erdal Yaşam Koçu

Ne ekerseniz, onu biçersiniz!yapın ve önem derecesine göre sırala-yarak, kendinizle ilgili bütün yapmak istediklerinizi yazın.

Her yıl benim yaptığım gibi, yı-lın son gününde zarfa koyarak kendi adınıza postalayın. Yılın ilk günlerinde elinize geçen bu zarfı 2017 yılının son gününde açın ve yazdıklarınızın ne kadarını başardığınızı belirleyin. Ken-dinizi ne kadar tanıdığınızı, önem ver-diğinizi ve kapasitenizi tespit edebile-ceğiniz çok faydalı bir uygulamadır. Alışkanlık haline getirip her yıl yapar-sanız, bir süre sonra idealinizdeki in-san modeline yaklaştığınızı görecek, kendinizi sevecek, özgüveniniz arta-cak ve kendinizle gurur duyacaksınız. İnsan çok zengin donanımlara sahip bir varlık. Kendinizdeki özelliklere, doğru yoldan ulaştıkça ve gerçek an-lamda tanıdıkça önce sevinecek, se-vecek ve içinize sığmayan müthiş bir yaşam enerjisiyle dolacaksınız.

Geldiğimiz Dünya adındaki yerkü-rede, ne zaman biteceği belli olmayan, yaşam denilen süreçte, istesek de iste-mesek de deneyimlediğimiz her olayın, karşımıza çıkan her insanın bize aynalık yapacağı, öğreteceği, evrenle, sistemle, kendimizle ilgili vereceği birçok değerli mesaj ve bilgi var. Her insan hayatın içe-risinde birbirine yakın bir çok deneyim yaşıyor ve tanık oluyor. Olaylara hangi açıdan veya hangi pencereden baktığı-nız ise, sizin yeryüzünde cenneti veya cehennemi yaşamanıza sebep oluyor.

Ben kendi adıma, karşıma çıkan in-sanları, deneyimlediğim sorun, zor-luk, problem, sıkıntı, acı, üzüntü, hatta bela adı altında verilenleri „öğretiler“ olarak algılıyor, farklı değerlendirerek ve isimlendirerek, şikayet etmiyor, tam tersine şükrederek, verilenleri, kendimi, evreni ve sistemi tanımaya çalışarak değerlendiriyorum.

Allah dağına göre kar verir, derler. Yaşadıklarınızın zorluk derecesi aslında ne kadar şanslı ve güçlü olduğunuzun ve bize verilmek istenenlerin değerinin göstergesidir... Bir de bu gözle bakın. Biliyorsunuz ki en değerli, önemli bilgi ve öğretiler, zorlukların içerisinde gizli-

Page 11: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

11

yemek Kültürü

Fellah köftesi

Bu kez sizin için kışa has yemekleri seçtik. Yılbaşı için ne pişirsem diyenlere de bir önerimiz var. Bu tariflerden hoşunuza gideni deneyin deriz. Afiyet olsun! (SB/ÇB: Su/çay bardağı, YK/TK/ÇK: Yemek/tatlı/çay kaşığı)

malzemeler: 300 gr koyun ciğeri, 1 adet soğan,1 tutam maydanoz, 1YK un, 2 YK dövülmüş ceviz içi, tuz, kır-mızı pul biber, kekik, kimyon, sıvı yağ.Hazırlanışı: Ciğerlerin zarını soyup, damarlarını ayıklayarak, kuşbaşı şek-linde doğrayın ve yıkayıp, süzün. Bir kaba alarak unu, tuzu, kırmızı pul bi-

karnıbahar köftesi

malzemeler: 1 adet küçük boy kar-nıbahar, 1 adet yumurta, 3 adet taze soğan, 1 tutam maydanoz, 1 SB gale-te unu veya ufalanmış bayat ekmek, 1 ÇK pul biber, 1 ÇK karabiber, 1 TK tuz, sıvı yağ.Hazırlanışı: Karnıbaharın çiçekleri-ni ayırın. Az suda yumuşayana kadar haşlayın ve bir kaba alıp soğumaya bı-rakın. Taze soğanı ve maydanozu ince ince doğrayın. Soğuyan karnıbaharı iyice ezin. Üzerine yumurtayı, doğran-mış taze soğanı, maydanozu, galeta ununu, baharatları ve tuzu ilave edip iyice karıştırın. Elinize aldığınızda, şe-killendirilebilir kıvamda olmalı. Gere-kirse galeta unu ilave edin. Hazırladı-ğınız harçtan küçük parçalar koparıp, istediğiniz şekli vererek, köftelerinizi hazırlayın. Hazırladığınız köfteleri sıvı yağda, arkalı önlü pişirin.

malzemeler: 2 SB ince bulgur, 2 SB sıcak su, 1 SB un, 1 yumurta, 1 YK do-mates salçası, kimyon, karabiber, tuz. Sosu için: 3 YK sıvı yağ, 5 domates, 1 YK biber salçası, 3 diş sarımsak, 1 tu-tam maydanoz, 2 adet taze soğan,tuz.Hazırlanışı: Bulguru 10 dakika sıcak suda bekletin. Şiştikten sonra, diğer köfte malzemelerini de koyup yoğu-run. Küçük parçalar alıp yuvarladıktan sonra serçe parmağınızla üzerine hafif-çe bastırın. Bir tencerede suyu kaynatın ve tuz ilave edin. Su kaynayınca köfte-leri 15-20 dakika kaynatın.Sosu hazırla-mak için başka bir tencereye sıvı yağı alın. 5 domatesi ve 3 diş sarımsağı ren-deleyin ve salçayla beraber tuzu da ek-leyip sosu pişirin. Servis tabağına aldı-ğınız köftelerin üzerine önce domatesli sostan döktükten sonra, ince ince kıydı-ğınız soğan ve maydanozlarla süsleyin.

malzemeler: 1/2 kg kuşbaşı et, 1,5 TK toz biber, 1,5 TK pul biber, 1,5 TK kara-biber, 1,5 TK tuz, sıvı yağ, ince lavaş ek-mek. Dürüm için: 1 adet soğan, 2 adet domates, maydanoz, 1,5 TK sumak.Hazırlanışı: Etleri minik minik doğra-yın ve etler kendi suyunu salıp çeke-ne kadar pişirin. Piyazı için soğanı ince yarım ay şeklinde doğrayıp,tuz ve su-makla ovun.Domatesleri minik küp-ler halinde ve maydanozları iri iri doğ-rayın.Derin bir tavaya sıvı yağ dökün ve etleri ekleyip, hafifçe kavurun. Tuz ve baharatları ekleyin. Tava iyice kız-mışken biraz su ekleyin. Tavanın üze-rine ekmeği kapatarak hafifçe yağını çektirin. İyice pişmiş olan eti ekmeğin üzerine alın. Soğan piyazı, domates ve maydanozu ekleyerek yayın. Tuz ve pul biber serpiştirin ve dürüm şeklinde sa-rın. (Normal ekmek de kullanılabilir.)

cevizli ciğer sote beri, kekiği ve kimyonu ekleyip har-manlayın. Bir tavada sıvı yağı kızdırın ve ciğerleri ekleyin. Ara sıra karıştırarak kızartın. Sonuna doğru cevizleri de ek-leyerek soteleyin. Sonra servis kabına alın ve üstünü, daha önceden kıyılmış maydanoz ve doğranmış soğanla yap-tığınız soğan salatası ile süsleyin.

tantuni

AB 4,00 € GROSSE STUDENTENPIZZEN

ImmER dauer- & menüANGEBOTE

PONTSTRASSE 114-116, 52062 AACHEN, TEL.: 0241 / 40 25 57ÖFFNUNGSZEITEN: SO.-DO. 11:00-01:00, FR. & SA. 11:00-03:00

www.pontpascha.de

pIZZERIApONTpASCHAtürkisch - italienische küche

Page 12: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

12

Çevre SAYfASı

Burnumuzun dibindeki nükleer tehlike! Bir felaket anında ne yapmalıyız?

Almanya’da nükleer tehlike

2011 yılında Japonya’nın Fukushima kentindeki nükleer felaketini hatırla-mayan var mı? Önce bir depremle baş-layan ve daha sonra tsunami ile tüm nükleer sistemlerin çökmesine ve pat-lamasına sebep olan felaket, nükleer erimeye kadar varmış ve büyük bir ala-nı etkilemişti.

Japonya’da bu yaşananlar, herşeyin kontrol altında olduğuna inanan bi-lim ve teknoloji hayranları için, ölüm-cül ve uğursuz bir andı ve o andan itibaren birçoğu bu düşüncelerinden şüphe etmeye başlamışlardı.

Almanya başbakanı Angela Mer-kel, daha önce Almanya’daki nük-leer santrallerin kullanım sürelerini uzattırmıştı. Fakat, Fukushima olayın-dan sonra, bu sorunları ve tehlikeleri yanlış değerlendirdiğini kabul etti. İlk etapta 1980 öncesi inşa edilen nükle-

Reaktörlerin çoğunda bir çok çatlak tespit edildi. Tihange 2 reaktöründe-ki minik çatlakların sayısı 3.000’den fazla. Bu problem tespit edilince re-aktörler geçici olarak kapatıldı ve Bel-çika Nükleer Kontrol Kurumu (FANC) reaktörlerin durumunu araştırmak ve güvenliği denetlemek için uluslarara-sı uzman bir komisyonu görevlendir-di. Electrabel firması buna rağmen, re-aktörleri çalıştırıp elektrik şebekesine geri sokmak istiyordu. FANC, araştır-ma sonuçlarını kendi internet sitesin-de yayınladı; ancak sadece konunun uzmanlarının anlayabileceği bir dille.

Karşı çıkanların ise itirazları tam da buna. Onlara göre, zamanında uygun testler yapıldığı söylenmesine rağ-men ortada bunu kanıtlayan belge-ler yok. Üretici firmanın kamuoyuna sunabileceği bir belge yok. Onların tahminlerine göre, basınç tankları-nın çatlaklarında üretim hataları ola-bilir ve bu çatlaklar, çalışan tesisde oluşmuştur. Her şeye rağmen FANC, yıllardır reaktörlerin kapanması için herhangi bir nedenin olmadığını söy-lüyor ve kamuoyunu yanıltıyor.

Tehlike geliyorum diyor

2007 yılından bugüne kadar tam 31 kez arıza nedeniyle Tihange’daki re-aktörlerin bazıları devre dışı bırakıl-dı ama her seferinde tekrar faaliyete geçirildi. En son arızalanma tarihi ise 19.10.2016. Yani kısa bir süre önce.

Ayrıca yaşadığımız bölge, deprem riski çok yüksek olan bir bölge ve bu reak-törlerin depreme dayanıklı olmadığı da iddia ediliyor. Yani reaktörün ken-disinde bir sorun olmasa dahi, bir dep-rem sonrası yine tehlike arzediyor.

Alınan önlemler

Olağanüstü bir durumda 100 km yarı çapındaki bir alanda yaşayanların der-hal tahliye edilmesi gerekiyor. Son bir kaç yıldır, tehlikenin büyüdüğünü fark eden Aachen Belediyesi, Aachen Şehirler Birliği ve Hollanda, Belçika, lüksemburg’dan 50’e yakın şehir be-lediyeleri birleşerek, birlikte mücade-le etmenin yollarını arıyor ve değişik girişimlerde bulunuyorlar.

Aachen Şehirler Birliği, Belçika‘daki Tihange 2 Atom Santralinde meydana gelebilecek bir nükleer facia durumunda, ortaya çıkacak olan radyasyon bulutlarının yayılması hakkında, Viyana Üniversitesi’nden bu alanda uzman bir bölümden görüş istemişti.

Uzmanlar, 27 Ekim 2016’da yapılan bir sunuşla, reaktörün basınç kabında olabilecek bir patlama sonucunda, yaşadığımız bölge olan üç ülke köşesinde 3.000 farklı hava tahminini gözönünde bulundururak, radyasyon yayılımı konusunda bilgi verdi.

Ortaya çıkan tablo, bugüne kadar tahmin edilenden de daha vahim çıktı. Olası bir facia sonucunda Aachen ve çevresi uzun yıllar yaşanamaz bir duruma gelecek.

Tihange 1, 2 ve 3 atom santralleri

İlk sayımızda tehlikeden bahsetmiştik

24

çevre

Japonya’da bu yaşananlar, herşeyin kontrol altında olduğuna inanan bi-lim ve teknoloji hayranları için ölüm-cül ve uğursuz bir andı ve o andan itibaren birçoğu bu düşüncelerinden şüphe etmeye başlamışlardı. En gü-zel örnek, Almanya başbakanı Ange-la Merkel’dir.

Merkel, daha önce Almanya’daki nük-leer santrallerin süresini uzattırmıştı. Fukushima olayından sonra, bu so-runları ve tehlikeleri yanlış değerlen-dirdigini kabul etti. Ancak pek çok kişi, Tihange’ın da bir zaman sonra Fukushima’ın kaderini paylaşacağın-dan kaygı duyuyor.

Aachen’a yaklaşık olarak 60 km mesa-fede bulunan, Belçika’nın Liege kenti-nin bir ilçesi olan Huy’de 1975, 1982 ve 1985 yıllarında yapılmış üç tane Tihange isimli nükleer reaktör, ayrıca Antwerpen yakınlarında olan Doel’de de 1974, 1975 ve 1985 yıllarında ya-pılmış dört tane reaktör bulunmak-tadır. Bu reaktörlerden Belçika’nın yaklaşık % 50 elektrik ihtiyacı karşı-lanıyor. Bu reaktörler Electrabel fir-masına aittir ve bu firma Belçika’da bazı geleneksel enerji santrallerini de işletiyor ve böylece piyasayada tek başına hakim oluyor.

Burnumuzun dibindeki nükleer tehlike

2003’de Belçika hükümeti, nükleer santrallerin çalışma sürelerini 40 yılla sınırlamıştı ve yeni tesislerin yapılma-sı kabul edilmemişti. Buna göre 2015 tarihinde Tihange’deki birinci reak-törün kapatılması gerekiyordu. Fakat yasadaki bir madde “elektrik sıkıntı-sı çekilebileceği düşünüldüğünde sürenin uzatılabileceğini” söylüyor. Yasadaki bu açık kullanılarak Hazi- ran 2012’de bu süre 2025 yılına ka-dar uzatıldı.

Akla şöyle bir soru geliyor diyorlar: Hasar tespit edildiği için daha önce kapatılan bu reaktörler bir tehlike oluşturmuyor mu? Tabiiki oluşturu-yor. Neden hemen 2003 yılında ener-ji dönemecinde bir alternatif enerji konsepti geliştirilmedi? Enerji sağla-yan firmalarsa bu soruya farklı bakı-yor: Hasar ve onarım yüzünden kapa-tılan Doel 3 ve Tihange 1 reaktörleri, artık hiçbir bakım sorunu çıkartmı-yor onlara göre. Yani herşey yolunda...

Belçika, Hollanda ve Almanya’da yaşa-yan ve nükleer enerjiye karşı olan ve eleştirenler, bu iki tesisin teknik ve gü-venlik sorunundan çok kaygı duyuyor-lar. Çünkü Doel 3 ve Tihange 2 reaktör-lerinde bir çok çatlak var. Bu problem tespit edilince reaktörler geçici olarak kapatıldı ve Belçika Nükleer Kontrol Kurumu FANC reaktörlerin durumunu araştırmak ve güvenliği denetlemek için uluslararası uzman bir komisyonu görevlendirdi. Electrabel firması buna rağmen, reaktörleri çalıştırıp elektrik şebekesine geri sokmak istiyordu. bu yılın Şubat ayında FANC, araştırma so-nuçlarını kendi internet sitesinde ya-yınladı; ancak sadece konunun uz-manlarının anlayabileceği bir dille.

Karşı çıkanların ise itirazları tam da buna var. Onlara göre, zamanında uygun testler yapıldığı söylenmesi-ne rağmen ortada bunu kanıtlayan belgeler yok. Üretici firmanın kamuo-yuna sunabileceği bir belge yok. On-ların tahminlerine göre, basınç tank-larının çatlaklarında üretim hataları olabilir ve bu çatlaklar, çalışan tesisde oluşmuştur. Her şeye rağmen FANC, reaktörlerin kapanması için herhan-gi bir nedenin olmadığını söylüyor ve kamuoyunu yanıltıyor.

Açık gerçekler şu ki, 2006 yılından iti-baren Tihange 1’den günde yaklaşık 2 litre radyoaktif atıksu akmaktadır. 2012’ye kadar kamuoyu bu konuda bilgilendirilmemiş ve Electrabel bu sızıntıyı bügüne kadar bulamamıştır. Ayrıca, Tihange 2 reaktöründe büyük beton korozyon izleri gözükmektedir. Bu nedenle, en kötü durumda Fukus-hima gibi olmaması için, radyoakti-vite sızıntısının önüne geçilmelidir. Özellikle rahatsız edici bir gerçek var ki, Tihange 1, Tihange 2’den 7 yıl eski olmasına rağmen, 3 yıl daha fazla üre-timde kalacak.

2011 yılında Japonya’nın Fukushima kentindeki nükleer felaketini hatırlamayan var mı? Önce bir depremle başlayan ve daha sonra tsunami ile tüm nükleer sistemlerinin çökmesine ve patlamasına sebep olan felaket, nükleer erimeye kadar varmış ve büyük alanı etkilemişti.

Bir tehlike anında etkilenecek bölgeler

Tihange atom santralleri çalışırken (2009)

© wikipedia.org

Uzatma kararına karşı eleştiriler ve direnmeler

Belçika hükümetinin nükleer enerji-nin uzatılması kararına çoğu nükleer enerji karşıtları olumsuz bakıyorlar. Örneğin, Aachen’daki “Nükleer ener-jiye karşı çıkan Aachen eylem ittifa-kı” grubu bunlardan biri.

25

çevreJaponya’daki kazadan sonra, AB üye ülkelerindeki tüm nükleer santral-lere ‘stres testi’ yapıldı. Bu araştırma için hangi faktörlere dikkat edilmesi gerektiği konusunda önceden anlaş-mazlık vardı. Nükleer enerjide çoğu riskler rakiplerine göre yeterince kontrol edilmemişti. Dış etki nedeniy-le yollar ve boru hatları tahrip olursa, o zaman Japonya’daki gibi nükle-er erimesi oluşabilir. Ayrıca, nükle-er santralin, Maas nehrinden gelen sele dayanmasının zor oldugu tesbit edildi. Deprem güvenliği konusunda üretici firmalar ve nükleer kontrolcü-ler arasında farklı açıklamalar var.

Ciddi durumdaki tedbirler?

Tüm bu gerçekler Belçika ve komşu ülkelerde yaşayan insanları rahatsız ediyor. Birçok kişi bu büyük tehlikele-rin farkında değil. Olağanüstü bir du-rumda doğu Belçika, Lüksemburg ve Kuzey Ren-Westfalya’ daki insanlarin tahliye edilmesi gerekiyor. Enerji sağ-lanması ve nükleer reaktörlerin gü-venliği Belçika’daki Federal Devletin yetkisinde; sivil savunmadansa Liège eyaletindeki vali sorumlu.

Aachen kenti, böylesi bir durumda sorumlu olarak eyaleti gösteriyor. Orada da radyasyon koruma komis-yonuyla ilgilenen İçişleri Bakanlığı, tanımlanmış süreçle; örneğin ölçüm değerleri, haber verme zorunluluğu, oluşturulacak tahminler ve uygun olarak belirlenecek tedbirlere dik-kat çekiyor. Ayrıca, acil durum plan-larının, nükleer santrale olan mesafe-ye bağlı olduğunu belirtiyor. Termik santrale çok yakın çevrelerde ayrıntılı ön planlamalar var; daha uzak böl-gelerde (buna Aachen da dahil) ço-cuklar ve hamilelere potasyum iyo-tu verilmesi bu hazırlanan konsepte dahil. Şehirler ve ilçeler bundan ken-dileri sorumludur. Yılda sivil koruma için11.000.000€harcanıyor.Bununiçin itfaiye ve yardım kuruluşlarının sürekli tatbikat yapmaları gerekiyor.

2013 yılında Maastricht belediye baş-kanı, daha bu yıl sınırötesi sivil savun-ma tatbikatı yapılacağını söyledi ama bu koordine edilmemiş gibi görünü-yor. Bir uzman komisyon görüşüne göre, nükleer güvenlik alanında Bel-çika ile ikili anlaşma işbirligi gerekmi-yormuş. Bu komisyonların çalışması

için öncelikle komşu devletlerin sınır yakınındaki tesisleri kabul edildi. An-cak federal hükümet için 60 km (yani Aachen) yeterince yakın değilmiş.

Sonuçta, eğer tüm gerçeklere bakarsak, iki tespit yapabiliriz:

1. Bir felaket durumunda, gerekli bü-tün önlemlerin bir kontrol merkezin-den koordine edilip uygulanması için

Hollanda’daki Borssele nükleer santrali

Aachen-Maastricht-Liege bölgesinde yaşayan insanları korkutan sadece Belçika’daki iki nükleer santral değil, aynı zamanda Aachen’dan yakla-şık olarak 200 km uzaklıkta, Hollanda’nın Seeland bölgesinde bulunan ve 2011 tarihinden itibaren, Alman enerji grubu RWE’nin de ortağı ol-duğu, Borssele nükleer santrali de tehlike içeriyor.

1973 yılında devreye sokulan basınçlı su reaktörü, yerel yönetimin al-dığı bir karara göre, olmalıdır göre 1994 yılında; daha da olmadı en geç 2004’de kapatılacaktı. Fakat 2003 yılındaki hükümet “Kyoto Protokolü” nü referans göstererek sürenin 2034’e kadar uzatılabileceğini söyledi ve bir takım zorunluluklar (örneğin CO² emisyonlarının azaltılması gibi) getirdi. 2009’da firma ikinci bir blok inşa ederek tesisi genişletmeyi plan-ladı fakat 2012 yılında bundan vazgeçti.

Nükleer enerji karşıtlarını özellikle korkutan şey ise tesisin eski olması...

Lousberg tepesinden Aachen manzarası

Bu yazı, Senio Magazin dergimizde yayınlanmıştı: Franz Gass (Çeviri: Dilek Güngör)

© Jürgen Nießen/pixelio.de

ülkeler arasında ortak olarak uzlaşıl-mış bir taslak yoktur.

2. Şu andaki teknik ve güvenlik eksik-lerine bakarak şöyle bir soruyu sora-biliriz: Bu gerçeğe rağmen, Belçika’da ve diğer ülkelerdeki siyasi sorumlular, bu tesislerde bir felaket sonucunda oluşabilecek bazı risklerin, insanlara karşı olumsuz yansımasının sorumlu-luğunu nasıl üstlenebiliyorlar?

© wikipedia.org

er santrallerin hemen ve diğerlerinin de en geç 2022 yılında kapatılması kararı alındı. Fakat, bu atom santral-ları potansiyel bir tehlike oluşturuyor.

Yakınımızdaki tehlike: Tihange

Aachen’a yaklaşık olarak 65 km mesa-fede bulunan, Belçika’nın liege kenti-nin bir ilçesi olan Huy’de 1975, 1982 ve 1985 yıllarında yapılmış, üç tane Tihan-ge isimli nükleer reaktör bulunmak-tadır. Atom reaktörlerden Belçika’nın yaklaşık % 50 elektrik ihtiyacı karşılanı-yor. Bu reaktörler, Electrabel firmasına ait ve bu firma Belçika’da bazı gelenek-sel enerji santrallerini de işletiyor ve böylece piyasaya da tek başına hakim.

2003’de Belçika hükümeti, nükleer santrallerin çalışma sürelerini 40 yılla sınırlamıştı ve yeni tesislerin yapılma-sı kabul edilmemişti. Buna göre 2015 tarihinde Tihange’deki birinci reaktö-rün kapatılması gerekiyordu. Fakat ya-sadaki bir madde “elektrik sıkıntısı çe-kilebileceği düşünüldüğünde sürenin uzatılabileceğini” söylüyor. 2012’de bu süre 2025 yılına kadar uzatıldı.

uzatma kararına karşı ilk eleştiriler ve direnmeler

Belçika hükümetinin nükleer ener-jinin uzatılması kararına, çoğu nük-leer enerji karşıtları uzun bir süredir olumsuz bakıyor. Akla şöyle bir soru geliyor diyorlar: Hasar tespit edildi-ği için daha önce kapatılan bu reak-törler, bir tehlike oluşturmuyor mu? Tabiiki oluşturuyor. Neden hemen 2003 yılında enerji dönemecinde bir alternatif enerji konsepti geliştirilme-di? Enerji sağlayan firmalarsa bu so-ruya farklı bakıyor: Hasar ve onarım yüzünden kapatılan bazı reaktörler, artık hiçbir bakım sorunu çıkartmı-yor onlara göre. Yani herşey yolunda...

© wikipedia.org/Michiel Verbeek

Page 13: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

13

ÇEvrE sayfası

Bir tehlike anında etkilenecek bölgeler

1. Herhangi bir şekilde (radyodan, te-levizyondan, sosyal medyadan, siren-lerin çalmasıyla vs.) facia olduğunu duyduğunuz anda yapmanız gereken ilk ve en önemli şey sakin olun ve ke-sinlikle panik yapmayın.

2. Eğer evdeyseniz, yayılan radyasyon dalgalarının içeri girmesini önlemek için hemen bütün pencereleri ve ka-pıları sımsıkı kapatın.

3. Kapalı (özellikle beton) yapılar tehli-ke riskini çok azaltır. Eğer dışarıdaysa-nız, arabanızla bölgeyi terketmeyi de-ğil, hemen evinize ulaşmayı deneyin.

4. Dışarıdaysanız, mutlaka FFP3 tipi olarak adlandırılan bir maske takma-nız gerekir. Bunu önceden çok ucuz fiyata satın alıp, yanınızda bulundura-bilirsiz. Yayılan zararlı radyoaktif dal-gaları nefes alırken, direk solumayın, mutlaka maske kullanın.

5. 45 yaşından daha gençseniz, faci-adan yaklaşık olarak 3 ile 6 saat ön-cesi iyot tabletleri almanız gerekir. Nereden bulurum diye telaşlanma-yın, sivil savunma ekipleri bu maske ve tabletleri dağıtacaklardır.

6. Eviniz için yiyecek ve içecek temin edin. Fakat kesinlikle taze sebze ve meyve almayın. Evdeki musluklar-dan su içmeyin ve kullanmayın. Ka-palı kaplardaki su ve meyve suyu gibi içecekleri ve kuru gıda ve konserve ürünleri almaya bakın. Makarna, pa-tates, kuru bakliyat türü şeyleri tercih edin. Evinize bir kaç hafta yetecek kadar yiyecek ve içecek depolayın.

7. Eve girdiğinizde, dışarıda takmış olduğunuz maskeyi, ayakkabınızı ve elbiselerinizi bir torbaya koya-rak dışarı bırakın. Kesinlikle içeride bulundurmayın.

9. Evinizde veya başka bir kapalı alan-da iseniz, artık güvendesiniz. Artık yapmanız gereken, sakince bekle-mek. Radyo ve televizyondan geliş-meler hakkında bilgi almaya çalışın. Sivil savunma ekipleri daha sonra ya-pılması gerekenler için sizi bilgilendirecek ve size ulaşacaklardır.

Günal Günal

Bir tarafdan da kamuoyunu bilgilen-dirme, halkın konuya daha duyarlı ol-ması ve etkin biçimde karşı çıkması için etkinlikler düzenleniyor.

kendinizi nasıl korumalısınız?

Bir nükleer patlama olması durumun-da sadece çok yakın çevrede direk can kayıpları olacaktır. 65 km uzak-taki bizler için böyle bir tehlike yok fakat yıllar sonra kalıcı rahatsızlıkla-rın (kanser, guatr vb) ortaya çıkması söz konusu. Uzmanlar böyle bir faci-adan sonra bölgemizde yeni kanser vakalarının her yıl 1.000’i aşabilece-ğini belirtiyorlar. Bu nedenle de, bir facia olması durumunda radyasyon bulutlarının bölgemize ulaşması yak-laşık 3 saat sürecek. Bu süreyi çok iyi değerlendirmeniz gerekiyor.

Bunlardan birincisi, reaktörlerin kapa-tılması amacıyla Belçika mahkemele-rinde hukuksal yolları denemek; bu amaçla açılan bir dava reddedildi bile. Yakında yeni bir dava için ön hazırlık-lar sürdürülüyor. Bunun yanında, Av-rupa Parlementosu’nda konuyu gün-deme getirmek; Belçika, lüksemburg ve Hollanda’daki elliden fazla şehir ve belde belediyeleri ile ortak platform-lar oluşturularak, gerekli makamla-ra topluca başvurular planlanıyor ve “Üç Ülke Bölgesi Tihange’a Karşı” (DreiländerRegion gegen Tihange) adı altında bir kampanya sürdürülüyor.

İkinci olarak da, olabilecek bir facia karşısında ön hazırlıklarının tam ol-madığını farkeden belediyeler, bu yönde çalışmalar sürdürüyorlar. Okul-larda iyot tabletleri ve gaz maskeleri dağıtımları ve zorunlu durumda böl-genin boşaltılması için koordinasyo-nun sağlanması önemli konular ara-sında bulunuyor.

Schönebergstraße 9 52068 Aachen

Telefon: 0241/ 96 820-0

Her türlü inşaat işiniz için üstün kalite aletleri UYGUN

FİYATLARA sunuyoruz.

Her türlü inşaat işi için İHTİYACINIZ olacak

inşaat makineleri ve özel aletleri KİRALIYORUZ.

Aralarında Türklerin de olduğu

çalışanlarımızdan güler yüzlü hizmet ve

PROFESYONEL DANIŞMANLIK

alabilirsiniz.

© gruene-nrw.de

Page 14: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

14

bulmAcA SAYfASı

Page 15: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

15

kApAk KoNuSu

Federal Hükümet ve ekonomi çevre-lerininin “Meslek Eğitim Atağı” adı al-tında bir ortak girişimleri var. Bu girişi-min amacı, bazı mesleklerdeki kalifiye eleman açığını kapatmaya yönelik bir adım ve meslek yeri arayanlara, bu he- deflerini gerçekleştirmede katkıda bu- lunarak yardımcı olmak ve meslek e- ğitimleri sürecinde ortaya çıkan sıkın-tıların giderilmesinde mihmandarlıkta bulunmaktır.

Burada, birinci derecedeki muha-taplar; 2017 yılında okulunu bitirecek, meslek eğitim yeri müracaatında bu-lunacak veya bulunan öğrenciler ve ailelerinin yanısıra, son dakikada mü-racaat sahipleriyle, geçtiğimiz yıllarda okullarını bitiren, fakat henüz bir mes-lek eğitim yeri bulamamış olanlardır.

’’Bizim Aachen’’ olarak, Federal Hü-kümet ve ekonomi çevrelerinin, mes-lek eğitim atağı ve girişimine okuyu-cularımızı bilgilendirme yoluyla destek vermek istedik ve kapağa bu konuyu ayırdık. Halihazırda okulunun son sı-nıfına giden veya geçtiğimiz yıllarda mezun olmuş, meslek eğitimi yeri bula-mamış öğrencilerin cevabını aradıkları, ‘Okuldan sonra ne yapacağım?’ başta olmak üzere, bir çok soruları var: Han-gi mesleği öğreneyim, ne olayım? Hangi meslek benim için en doğru ve uygun? Meslek eğitim yeri mi arayayım, yoksa yüksek eğitim için okula mı devam ede-yim? Bir işyerinde staj yapmak karar ver-memde bana yardımcı olabilir mi? Be-nim için ideal, en doğru mesleği nasıl tespit edebilirim?

İlgi duyan herkes, tüm meslekler-de herhangi bir yüksek okul diploma-sı olmadan da kariyer yapabilir. Mes-lek eğitimini başarıyla bitirmiş olanlar da, daha ileri kariyerlere ulaşabilmek için fırsatlara sahip ve bu kariyer yol-ları açık. Okulunu bitirmek üzere olan-larla, geçtiğimiz yıllarda bunu yapmış fakat meslek eğitim yeri arayan öğren-ciler ve aileler yazımızı dikkatle okur-larsa, kendileri için birçok yeni imkan ve fırsatları öğrenme, onlara ulaşma imkanına sahip olacaklar.

eQ-Stajı tam olarak ne demek?Mesleğe giriş ilk stajı demek olan EQ’ yu, oldukça çok işletmede yapmak mümkün. Bu staj için çalışma dairesi-ne müracaat etmek gerekiyor. Kabul edilen müracaat sonrası 6 veya 12 ay-lık bir staj herhangi bir işletmede yapı-lıyor. Müracaat sahipleri bu staj esna-sında işletmelere bu mesleğe ne kadar yatkın ve istekli olduklarını gösterme ve mesleğe başlama anlaşmasını yap-ma fırsatına, imkanına sahipler.

Staj esnasında seçilen meslek da-lıyla ilgili genel bir kanaat edinmek de mümkün. Meslek eğitimi esnasında, sunulan yardımlardan istifade etme fırsatı da bulunuyor. Staj sonrası iş-letmeyle bir meslek eğitim anlaşma-sı yapma (Lehrstelle, Lehrling) imkanı yakalanıyor.

Bu staj esnasında aylık 231 € çalış-ma dairesinden harçlık alınırken, sos-yal kesintiler de yine çalışma dairesi tarafından ilgili yerlere ödeniyor. Bazı hal ve şartlarda bu staj zamanı, meslek eğitim süresine de dahil edilebiliyor.

Yeni şart ve talepler karşısında mes-lek eğitimine başlayan gençler, bu ilk zamanlardaki zorlukları aşmak, memnuniyetsizlikleri gidermek, eğitime ara vermek hallerinde ne-ler yapabilirler? Esas olan son kararda acele etmemek-tir. Meslek eğitimine ara vermek, ne öğrenci için, ne de işletme yararına değildir. Zorluklarla karşılaşanlar, bun-ların sebeplerini araştırmalıdırlar. İş-letme yetkilileriyle açık açık sıkıntılar konusunda konuşularak, bir plan oluş-turulabilir. Problemler bu yolla da aşı-lamıyorsa, genç, bölgesindeki yetkili kurumun meslek eğitim danışmanı-na müracaatla yardım alabilir. Meslek eğitimini bırakmak isteyenler için-se, başka bir meslek dalını öğrenme, yani tercihini değiştirme imkanı da bulunmaktadır.

meslek eğitim anlaşmam deneme döneminde iptal edilebir mi? Bu durumda ne yapmam lazım?Evet, 1 ila 4 aylık deneme döneminde meslek eğitim işletmesi veya öğrenci, anlaşmayı, gerekçe bildirim mecbu-riyeti olmadan iptal edebilir. Bu du-rumda hemen çalışma dairesi veya oturulan yerdeki ilgili sanayi ve tica-ret odasına veya zanaatkarlar odasına müracaat gerekir ki, yeni meslek eği-tim imkanlarına ulaşılabilinsin.

Başlıca, eğitim yeri bulamamış, geç müracaat edenlerin şansları, meslek eğitim yerinde ilk başlangıç haftala-rındaki zorluklar, mali destek fırsatla-rı, imkanları, 2017’de okulunu bitire-cek öğrenciler için meslek eğitim yeri arama, müracaat, aile desteği, meslek eğitimi devamı ve geliştirmelerinde kariyer şansları, dual yüksek eğitim, Türk meslek eğitimi diplomalarının ta-nınması ve eğitim yeri bulamamış geç müracaat edenlerin şansları hala var.

Genç insanlar hala bir meslek eği-tim yeri bulabilirler mi?Ülkenin bir çok bölgesinde el sanatları, ticari meslekler ve otelcilik gibi çeşitli zanaat ve mesleklerde boş yerler bu-lunmaktadır. İnternetteki meslek bor-saları, başta çalışma daireleri, sanayi ve ticaret odalarının ilgili birimlerinden bilgi toplayın.

“Okuldan sonra ne yapacağım?” Meslek eğitimi hakkında tüm sorular ve yanıtları...

Hangi meslek işletmelerinde hala boş meslek eğitim yeri var, bunu sunan işletmeler hangileri?Kalolifer, klima, su, sistem teknikerliği, elektronikçi, gıda sektörü satıcılığı, ku-aförlük, bina temizlikçiliği, boyacı, du-varcı, kaportacılık, parakendeci sektö-ründe satıcı elmanlığı, aşçı, otel uzman elemanlığı ile restorant uzman işçiliği.

Okulunu bitireceklerden hala bir meslek eğitim yeri bulamamışlar, nelere dikkat etmelidirler?Meslek eğitim yeri denemelerinde her zaman yer boşalmaları oluyor. Şimdi bir meslek eğitimine başlayacak biri, iş yeri ve okuluyla katılınamayan ders-lerin telafisi için, meslek okulunda ne yapılacağını konuşmak, anlaşmak zo-runda. Gerek işyerinde, gerekse okul-da meslek eğitim yeri bulamayanlar için katılınabilecek özel programlar mevcut. Çalışma dairelerinin hem teo-ri, hem de pratik meslek eğitimine ha-zırlama eğitim kursları bulunmaktadır.

Çalışma Daireleri Meslek Danışma Merkezlerine kayıtlı olanlar, 6 veya 12 aylık staj kategorisindeki meslek eği-tim giriş uygulamasını yapan işletme-lere müracaat edebilirler.

Page 16: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

16

kApAk KoNuSuBazı öğrenciler, meslek okulunun atölyelerindeki talep ve şartlar-la sıkıntı yaşıyor. Bu durumlarda özel yardım alma imkanları mev-cut mu?Evet, meslek eğitim yerinde sıkıntıları olanlar ücretsiz verilen meslek edindir-me, meslek eğitim refakat (abH) yar-dımlarından faydalanabilir. Çalışma daireleri meslek eğitimi veren yerlere ilave yardım dersleri sunuyor. Bu, du-rum ve şartlara göre küçük gruplara sunulan yardım dersleri, meslek oku-lu derslerinin yanına monte edilerek, sıkıntıların aşılmasına katkı sağlanıyor. Bu yardım dersleri genelde okul veya iş saatleri dışında oluyor. Gerektiğinde çalışma dairelerinin ilgili birimlerinden tekli yardım da almak mümkündür.

müracaat masrafları için mali des-tek imkanları nelerdir? Böyle bir im-kan da var mıdır?Meslek Eğitim Danışma Merkezi’nde kayıtlı olanlar, çalışma dairelerinin il-gili bütçesinden mektup kağıt, pul veya resimler için masrafları alabilir-ler. Bunun için baştan müracaat edip, onay almak zorunludur. Bunun dışında mülakatlar için harcanan ulaşım mas-raflarını da gerekli şartlar oluşuyorsa çalışma dairesinden almak mümkün-dür. Bu şartların başında sosyal sigor-talı meslek eğitim yeri olması gelmek-tedir. Okulda veya kamuda eğitimde (mesela polis veya askeri hizmetlerde) yol ücretleri alınamaz.

müracaat sahibi, yani çıraklık eğiti-mi alan genç, eğitim gördüğü yer-de kalırsa, oradaki meskeni için bir yardım alabiliyor mu?Evet, çıraklık eğitimi alan genç, bağ-lı bulunduğu çalışma dairesine işlet-medeki eğitimi için meslek eğitimi ila-ve yardım (BAB) müracaatı yapabilir. Bazı durumlarda da, gerçek evi ile iş-letme arasındaki mesafe büyükse ev kirası ödenir.

Okulda meslek eğitimi yaparsam ve herhangi bir meslek eğitim yar-dımı da almıyorsam, bunu nasıl fi-nanse etme imkanlarım var?Okul meslek eğitiminde sadece öğ-renci BAföG’ü söz konusu. Bunu da şe-hir eğitim dairesinin ilgili birimlerine yapmak gerekiyor. Meslek eğitimi es-nasında alınan öğrenci bursu, üniver-sitelilerin aldığının aksine borç olma-dığından, geri ödenmek durumu yok.

peki, meslek eğitiminin başarılı bir şekilde sona erdirilmesi halin-de de, mali destekler var mı?Meslek eğitiminin devamı ve geliştir-me süreçleri için yükselme burslarına müracaat edilebilinir. Bu yardım eya-letlere göre değişen şartlara sahip. Bu burs veya yardım için geri ödenmeye-cek meblağ yükseltildi. Yani gençler daha avantajlı hale geldiler.

“dual” meslek eğitimi nedir ve bun- dan ne kasdediliyor?Almanya’da dual meslek eğitimi, her-hangi bir işletme, idari kurum veya meslek okulunda yapılabilir. Bu eğitim yerlerinde hem pratik, hem de teorik mesleki bilgiler öğretilir. Resmi olarak tanınan bir mesleğin, bu öğrenim sü-recinde geçerli maaş tarifi üzerinden her yıl yükselen ücretlendirmesi yapı-lır. Eğitimi bitirme ise, oradaki yetkili sanayi ve ticaret odası veya resmi mes-lek odaları/birlikleri üzerinden ger-çekleşir. Böylece elde edilen diploma-lar tanınır. Böyle bir diplomaya sahip olanlar, işletmeler tarafından uzman eleman olarak arananlardır.

ilk adım nedir, ne yapmak lazım?Yapılması gereken ilk adım: İş Ajanla-rının meslek danışmanlıklarından bir randevu almalı ve orada meslek eği-tim yeri arayan olarak kayıt yaptırma-lısınız. Meslek danışmanlık yeriyle irti-bat halinde kalın ve devamlı yeni açık yerleri sorun.

Meslek danışmanlık yerinde kayıtlı olursanız, meslek edinmede sunulan müracaat masraflarında maddi des-tekler gibi özel imkanlardan, sanayi ve ticaret odalarıyla, zanaatkarlar birlik-lerinin yardımlarından istifade etmek mümkündür.

Başvurumu ne zaman yapmam ge- rekiyor?Çıraklık meslek eğitimi başvuru za-manları, işletme ve meslek dalına göre değişiklik arzediyor. Mesela bankacı-lık üzerine yapılacak bir meslek eği-timi için, eğitimin başlangıcından 1,5 yıl önce müracaat etmek gerekiyor. Si-gortacılık, ticari ve sanayi teknik alan meslekleriyle, hastalık kasalarıyla ka-muda ve hatırlı zanaatkarlık meslekle-rinde çıraklık eğitimi için 1 yıl önceden müracaat gereklidir. Bu durum sağlık sektörüyle ilgili meslekler (hastabakıcı gibi) için de geçerlidir. Bunlar için şim-diler önemli zamanlar. Bir çok işletme sene sonunda müracaat işlemlerini ta-mamlıyor. Küçük zanaat işletmeleri ise, 1 Ağustos veya 1 Eylül 2017 için başvu-ruları son sınıfın ilk karnesinin alındığı Şubat 2017 sonrasında bekliyorlar.

Çıraklık meslek eğitimi sunan işlet-melerin beklentileri nelerdir?Matematik, Almanca ve meslek grubu-na göre de İngilizce bilgileri. Öğrenile-cek mesleğe el yatkınlığı, sosyallik ve güvenirlilik, sabırlı olmak, tahammül-lülük, dakiklik, gayretlilik ve nezaketli-lik en önemli beklentilerdendir. Ayrıca en önemli diğer bir kriter de, öğren-cinin okulda ve işyerinde dersi takip edebilecek donanımıdır.

Çıraklık meslek eğitimi sonunda öğrencileri ne bekliyor? Birçok meslek eğitim yerinde, başarılı eğitimden sonra orada istihdam edil-me şansları bulunuyor. Buna ilaveten, ileride idareci pozisyonlara taşıma fır-satı ve imkanı sunan meslekte geliş-tirme eğitim fırsatları da mevcuttur. Ayrıca bir çok zanaatkar işletmeleri, mekanları devralacak meslek erbabı-nı yani halefleri arıyor.

meslek eğitimi ne kadar sürüyor?Tanınmış mesleklerde tek tip bir eği-tim süresi zamanı yok. Meslek eğitim süreleri 1,5 yıl ile 3 yıl arasında deği-şiyor. Birçok dalda 2 yıllık eğitim sü-reli meslekleri bitirenler, aynı meslek grubundan branşlarda 3 veya 3,5 yıllık mesleklere de devam edebilirler. Böy-lece daha yüksek değerli bir diploma-ya sahip olabilirler. İlk meslek eğitimi, meslek eğitim süresine ilave edilir.

idealimdeki mesleği nasıl bulurum?Federal düzeyde birçok ticari ve tek-nik alanlar ve zanaat dallarında meslek eğitim yerleri şu an boş; arayın göre-ceksiniz. Bunlara ulaşmak için Ticaret Odaları, Zanaatkarlar Odaları ile İş ve İşçi Bulma Kurumlarının internet ad-reslerindeki Meslek Eğitim Yerleri Bor-salarına bakın:www.jobboerse.arbeitsagentur.de www.ihk-lehrstellenboerse.de www.lehrstellen-radar.de

Page 17: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

17

kApAk KoNuSumüracaat dosyam nasıl olmalı ve ne şekilde yapılmalı?İşletme yeri sahibi veya personel mü-dürü, gerek diplomalı, gerekse dip-lomasız öğrencinin yaptığı müracaat yazısında, bu mesleği neden öğren-mek istediğinizin sebeplerini kesin ve net olarak görmek ister. Müracaatta başka mesleklere ilgi alaka intibası uyandırılırsa, müracaat edilen işyeri için ikna edici olmaz. Müracaat dosya-nızdaki başvuru yazısında çok sık ya-şanan hatalardan biri de, meslek se-çimi gerekçesinin günlük kullanılan dilin dışında yabancı kelimelerle yazıl-ması. Bu durumun leyhte değil, aleyh-te olduğu unutulmamalı. Müracaat yazı dili, sanki mülakatta konuşuyor-muş gibi gerçekci ve o çırak meslek eğitim yerine tam istekli olunduğunu anlatan, inandırıcı ve ikna edici şekil-de yazılmalıdır.

En önemlisi; reel, net meslek tasvi-ridir. Metinde yazım ve standart imla kuralları hatalarına meydan verilme-meli. İnternetten indirilen standart müracaat yazılarının, olduğu şekilde kullanılmasının, aleyhte olabileceği unutulmamalıdır.

İşyerlerinin çıraklık meslek eğiti-mi başvurularında görmek istedikleri diğer çok önemli özellikler şunlardır:• Tam bilgilendirici öz geçmişiniz,• Profesyonelce çekilmiş bir fotoğraf,• En son alınmış diplomanın kopisi.

Dosyaya ilave edilecek, staj belge-leri, ehliyet, bilgisayar (PC) veya lisan kursları katılım belgeleri, el yatkınlı-ğınızı ispata yarayacak hobi ve ekip çalışmanızı gösteren belgeler, kabul edilme şansını oldukça yükselten baş-lıca faktörlerdir. Çıraklık meslek eği-timi yeri için müracaat edilen işlet-meyle, öğrenilmek istenilen meslek hakkında internet üzerinden detaylı bilgiler edinmek, kesinlikle unutulma-malıdır. Ayrıca müracaatı doğru ad-rese göndermeye de dikkat edilmeli.

Hatasız müracaatı yapmanın yol-ları nelerdir?Çıraklık meslek eğitim yeri müracaatı-nı, meslek danışmanları gibi uzmanla-ra, hatasız olması için kontrol ettiriniz. İş Ajansları, Ticaret ve Sanayi Odaları ile Zanaatkar Odalarının meslek da-nışma bölümleri, çoğu zaman ücret-siz müracaat dosyası hazırlama kurs-ları sunuyor. Bu kurslarda, uzmanların kontrolünde başvurularımızı nasıl ya-pabilirize cevaplar ile test niteliğinde

ilk tanışma, mülakat deneyleri yap-mak mümkündür.

mülakatlarda ne gibi sorularla kar-şılaşmak mümkündür?• Bu mesleği seçme nedeniniz ve bu işletmeye neden ilgi duyuyorsunuz?• İşletmede kendinize nasıl bir gelecek tasavvur ediyorsunuz?• Güçlü ve zayıf noktalarınız nelerdir?• İşletme için nasıl faydalı olabileceği-nizi düşünüyorsunuz?• Hobileriniz nelerdir?• Sosyal aktivitelerde bulunuyor mu- sunuz?• Herhangi bir dernekte, sosyal akti-vite bağlamında, gönüllü olarak çalış-malara katılıyor musunuz?

Mülakatta her halükarda kendiniz olmaktan vazgeçmeyip, dürüst, açık ve samimi davranın; cevaplarınızda mut-laka muhatabınızın gözlerine bakın.

alanından da uzaklaşmadan, yakın di-ğer mesleklere de ilgili olmasıdır.

Genelde meslek dallarında alter-natif eğitim olanakları mevcuttur. Büro eksenli mesleklerde büro satış elemanı eğitimi içerisinde, zanaatkar-lıkta da öğretilen, büro yönetimi de öğrenmek mümkündür. Endüstri satış elemanlığı mesleğine müracaat edile-bilinir. Ticarette eğitim ise, büro ela-manlığı kapsamında toptancılık ve dış ticaret veya parakendecilik ile tezgah-tarlık, satıcılık, pazarlamacılık branşla-rını almak mümkündür. Ayrıca tek bir mesleğe bağlı kalındığında rakipleri-nizin az olmayacağı unutulmamalıdır.

Öğrenci stajyerliği, gönüllü staj-yerlik veya tanımak için tadımlık staj-yerliklerle, okul tatillerinde çalışma-lar, meslekleri daha yakından tanıma, müracaat sahipleri hakkında daha iyi bir intiba edinme fırsatı sağlayacaktır.

Başvuru, yazılı olarak mı, yoksa bizzat şahsi mi yapılmalıdır?Küçük işletmelere müracaatlar için te-lefonla randevulaşmadan sonra, baş-vuru dosyasının bizzat götürülmesi ve tanışma avantajdır. Okul tatilinde gönüllü stajlar, kendimizi gösterebil-mek için önemli fırsatlardır. Büyük iş-letmelere başvuruların yazılı yapılma-sı daha da iyidir.

Son karnesinde devamsızlıklar bu-lunanların da çıraklık meslek eği-tim yeri bulma şansları var mı?Birçok işletme, mazaretsiz devamsız-lıkları iyi görmüyor. Birçok meslekte çıraklık eğitimi alacakların güvenilir olması gerekiyor. Devamsızlığı bulu-nanlar bunu kafaya takmamalı. Ya-pacakları iş; müracaat yazılarında bu devamsızlıkları izah edip, gerektiğin-de devamlılık noktasındaki güvenir-liliklerini ve verimliliklerini işyerinde yapacakları bir gönüllü stajla ispata hazır olduklarını belirtmek. İşyerleri bu tür durumlarda, sodece son de-ğil, sondan üç karneyi de isteyebilirler, buna hazırlıklı olunmalıdır.

Başvuruya rağmen, işletmeden ce-vap gelmiyorsa ne yapmak lazım?Öğrenci başvuruyu göndermesinin ardından 2 ila 4 hafta geçtikten son-ra telefonla arayıp, başvurunun aki-beti ve herhangi bir eksikliğin olup olmadığıyla ilgili bilgi almak, sorup so-ruşturmak, müracaat edilen işletme-ye gösterilen ilgininde işareti olarak

işletmeye uygunluk, yeterlilik sı-navında beni neler bekliyor?Genel kültür bilginiz, üç boyutlu hayal gücünüz ve akılda tutma hafıza kabi-liyetiniz test edilir. Konsantre ve man-tıkla ilgili sorular, matematik ve imla yeteneğiniz hakkında sorularla karşıla-şabilirsiniz. Bunları kolayca aşabilmek için de, İş ajanlarındaki meslek danış-manlığının sundukları ücretsiz hizmet-lerden, yardımlardan faydalanın.

Hangi mesleği öğreneceğime ka-rar verememişsem ne yapabilirim?Böyle kararsızlık anlarında en iyisi iş ajansının meslek danışmanlarına mü-racaat edin. Onlar görüşmeden sonra karar vermenizde size yardımcı olacak-lardır. Ücretsiz meslek seçme testine katılmak da mümkün. İş ajansının in-ternet siteleri www.planet-beruf.de ve www.regional.planet-beruf.de mesleği-niz için oryantasyon desteği sağlıyor.

Çıraklık meslek eğitim başvurula-rımı tek bir meslek için mi, yoksa bir kaç meslek için mi yapmalıyım?Öğrenci için en iyisi idealindeki bir mesleğe takılıp kalmadan, bu meslek

Page 18: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

18

kApAk KoNuSualgılanacağından dolayı iyidir. Ayrıca, müracaatla ilgili ne zaman bir cevap alınabileceğini sormak yanlış olmaz.

Türkçe bilmek, yani başka bir lisa-na vakıf olmak avantaj mıdır?Kamu, eyalet, mahalli ve bölge ida-releri, ihracat alanıyla seyahat sektö-rü gibi hizmet ağırlıklı işletmeler, ilaç, araç, metal işleriyle, tekstil alanında çalışan şirketler, yabancı lisan konu-şan ve çokkültürlülüğü bilen, tanıyan böyle bir artı değerleri olan adayları tercih ediyor. Bu yüzden Almanca ve kendi dilinde de yetişmiş iki dilli genç-lerin şansları oldukça fazladır.

Herhangi bir diplomaya sahip ol-madan veya kötü, kırık notlarla bir meslek eğitim yeri bulabilir miyim?Böyle bir durum, öğrenilecek meslek-le ve işletmeyle alakalıdır. Bilhassa kü-çük işletmelerin çoğu için güvenirlilik, dakiklik, angaje olmak, kabiliyetlilik ve nezaket sahibi olmak gibi özellik-ler çok önemli. Bu özellikleri taşıyan bir aday, bazı yetersiz notlarını hatta diplomasızlığını, bu özellikleriyle te-lafi edebilir. Bilhassa küçük işletmeci, işsahipleri için aslolan elemanlarına her konuda güvendir.

şimdiye kadar bir meslek eğitimi yapmamış, 25 yaş üstü yetişkinle-rin çıraklık meslek eğitimi pazarın-da şansları var mı?Yaşlı müracaat sahiplerine özel şans veren işletmeler mevcuttur. Federal ‘Genç Yetişkinlerin İlk Meslek Eğitimi İnisiyatifi’ girişiminin hedefi; 25 ila 35 yaş arası olan mesleksiz bu kuşağa meslek öğrenme şansını vermektir. Bu alanla ilgili detaylı bilgileri bölgeniz-deki iş ajansından almak mümkündür.

meslek eğitim süresi kısaltılabilir mi?İlgili eğitim kanununa göre, çıraklık meslek eğitimi süresinin Realschule mezunları için 6 ay, lise mezunları için de 1 yıl kısaltılması mümkündür ki, bu-nun ana şartı da; meslek öğrenilen iş-letmenin onaylamasıdır. Aynı durum daha yaşlı müracaat sahipleri, aday-lar ve başka bir mesleği öğrendiğini diplomayla ispat edenler için de ge-çerlidir. Meslek eğitiminin kısaltılması her zaman kazançlı bir şey de değil-dir. Esas olan; meslek eğitimini başa-rılı bir şekilde diplomayla bitirmektir. Meslek eğitiminin kısaltılması demek, öğrenilmesi gereken konuların paket

halinde sıkıştırılması demektir ki, bu her öğrencinin arzuladığı bir hal de-ğildir. İşletme ve meslek okulunda ba-şarı durumu iyiyse, meslek eğitimi alan öğrenci, meslek eğitimini erken bitir-mek için sınavlara izin verilmesi müra-caatı yapabilir.

ilk meslek eğitiminde bir yaş sını-rı var mı?Hayır. İşletme ve okulda yapılan dual meslek eğitimi veya uygun meslek de-ğiştirme için Meslek Eğitimi Kanunu herhangi bir yaş sınırı koymamakta-dır. Burada şart; müracaat sahibi, eği-tim göreceği ve kendini kabule hazır bir işletme bulmak zorundadır. Ayrı-ca, bu durumdaki müracaat sahipleri kendilerinden daha genç öğrenciler-le meslek okulunda eğitim görecek-lerini göze almak durumundadırlar.

çocuklarını, iş ajansının meslek danış-manlıklarından bilgi almaya, medya başta olmak üzere meslekle alakalı çok geniş bilgilerin sunulduğu Mes-lek Enformasyon Merkezi’ne (BIZ) git-meye yönlendirebilirler. Ayrıca aile-ler, çocuklarına çıraklık yeri aramada ve müracaatlarda yardım edebilirler.

Aslında gençler, çıraklık meslek eğitim yerini kendileri aramalı ve bir meslek için karar vermeliler. Aileler ço-cuklarına yardım etmeli ve tavsiyede bulunmalı, fakat müracaat işlerini ta-mamen üstlenmemeli. İş yerleri genç-leri seçerken motivasyonlarına bakıyor, beklentileri ve arzularına dikkat edi-yor. Onun içindir ki, işletmeler genç-lerin kendilerini ailesiz tanımak istiyor. Bunun için, gençler meslek eğitimleri için ilgi ve alakaları kendileri gösterme-li. Aileler, müracaat dosyasını eksiklik-noksanlık noktasında kontrol edebilir-ler ve işyeri ile ilk telefon görüşmesi için tüyolar verebilirler, randevuları kontrol edebilirler. Bir de ilk mülakatı beraber-ce antreman yapabilirler.

Ailelere düşen önemli görevlerden bir diğeri de; red halinde çocuklarını teselli etmektir. Bunun dünyanın sonu olmayıp, diğer şansların bulunduğunu hatırlatarak, devam etmeleri için cesa-retlendirmelidirler. Ailelerin meslekler hakkındaki görüş ve tecrübelerinin ak-tarımında dikkatli davranmalı kaçınıl-mazdır. Zira son yıllarda birçok meslek bildiğimizin dışında haller aldı.

Türkiye’de öğrendiğim meslek dip-lomamı Almanya’da tanıttırabilir miyim, denkleştirtebilir miyim?Evet, Almanya’da okul ve işletmeler-de öğretilen mesleklerdense müra-caat halinde belirli şartlarda Sanayi ve Ticaret Odaları ile Zanaatkarlar Odaları’nın meslek eğitimi veya mes-leğe giriş daireleri tarafından bu ta-nınma, denkleştirme yapılır. Bu ya-bancı diplomanın tanınması için, sahibinin genel kriterlere göre denk-leştirilmesine yönelik ferdi denklik ta-lep hakkı vardır. Bu işlemlere yönelik geniş bilgileri www.netzwerk-iq.de, www.anerkennung-in-deutschland.de ve www.berufliche-anerkennung.de si-telerinden edinilebilir.

Unutmamalıyız ki, meslek, altın bileziktir!

Muhsin Ceylan

Aileler meslek eğitim yeri müraca-atlarında yardım etmeliler mi?Evet ve bu çok önemli. 16 veya 17 ya-şındaki gençler tek başlarına ayakta durabilecekleri yeterli donanıma daha sahip değiller. Bundan dolayı ailelerin önemli görevlerinden biri de çocukla-rını şuurlu, özgüvenli, katılımcı ve kendi ayakları üzerinde durabilecek şekilde yetiştirmektir. Başarıları düşük öğren-cilerle, sosyal yeterliklerinde eksiklikler olan gençlerin aileleri, özellikle daha büyük sorumluluk taşıyorlar. Genç ku-şaklar, meslek eğitimi müracaatları ve sürecinde etkili oryantasyon yardımı ve refakatına muhtaçlar. Ailelerin bun-ları her zaman yapabilmeleri mümkün olmayabiliyor. Onun içindir ki, meslek seçiminde iş ajansının, meslek danış-manlığı vasıtasıyla yardımı çok önemli.

Aileler çocuklarına yardımda net olarak neler yapabilirler?Çocuklarıyla meslek seçimi hakkın-da konuşabilirler. Beraberce düşü-nüp, detaylı tartışabilirler. Bu meslek seçimine ciddi katkı sağlar. Aileler

Page 19: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

19

BAŞKA İŞlEr YAPANlAr: nurİye AltıntAş

nuriye Hanım, kendinizi biraz tanıtır mısınız?

1965 yılında Türkiye’de Afyon şeh-rinde doğdum. Afyon’da Ali Çetin-kaya Kız Meslek lisesi mezunuyum. Evlenerek Almanya’nın Köln şehri-ne, daha sonra da, eşimin Aachen’da 1991 yıllında kuyumcu açmasıyla bu-raya yerleştik.

Eşimle beraber birkaç yıl kuyumcuda calıştım. 2003 ile 2005 yılları arasında Aachen Käthe-Kollwitz Berufsschule’de otel işletmeciliği eğitimi aldım (Hotel-fachfrau). Eğitimimden sonra resto-ran şefliğine başladım. lakin, sürpriz bir hamilelikle 2007 yılında ikinci ço-cuğum oldu ve mesleğimi bırakmak zorunda kaldım. Evliyim ve iki çocu-ğum var.

Bölgemizde sadece gümüş takılar satan tek dükkansınız. Farklı bir iş yapıyorsunuz. Bu fikir nasıl oluştu ve ne zaman karar verdiniz böyle bir iş yeri açmaya?

Eşim, şu anki bu dükkanda kuyumcu-luk yapıyordu daha önce ve caddenin köşesinde başka bir dükkana taşının-ca, bu dükkanı benim işletip işletme-yeceğimi sordu. 2012 yılında sadece gümüş takı üzerine burayı açtım.

Aachen da genelde kuyumcular, altın ve gümüş takıları beraber satıyorlar, ama ben sadece gümüş olsun iste-dim. Altın kadar şık, tamiri ve işlen-mesi kolay bir metal. Her kesime hitap edebilecek kadar çok çeşidim olsun istedim ve yapmaya karar verdim .

yerleştirin, üstüne de takılarınızı koy-duktan sonra, biraz bulaşık deterja-nı ve sıcak su dökerek folyeyi kapatıp 5-6 dakika bekleyin. Daha sonra takı-larınızı çıkarın ve suyun altında duru-layın. Aralardaki kirlerin çıkması için yumuşak diş fırçasıyla fırçalayıp suyun altında durulayın. Sonra da bir bezle takılarınızı kurulayın.

Elsass Strasse’yi değişik sayılarımızda bir çok kez ele aldık. Türk bölgesi olarak da bilinen caddedeki son gelişmeleri, burada bir dükkan sahibi olan bir bayan olarak sizin de değerlendirmenizi isteriz. neler söylemek istersiniz?

Elsass Strasse’de eşim de dahil uzun yıllardır güzel iş yapıyoruz ve tanındık. Buradaki dükkan sahipleriyle artık aile gibiyiz, sıcak ve içten ‘günaydınlar’la herkes zevkle dükkanını açar burada.Belki benim branşımda daha yoğun kalabalık işlek bir caddeye ihtiyacım var, fakat burada kendimi daha çok güvenli ve mutlu hissediyorum.

Geleceğe yönelik planlarınız nelerdir?

Geleceğe dönük planlarım var tabii. Şu sıralar aklımdan geçirdiğim, mese-la gümüşün yanında aksesuar takıları sunmak. Maalesef hem iş kadını olup, hem de 9 yaşında bir çocuğun annesi olmak gerçek hayatta böyle planların gerçekleşmesine hemen el vermiyor.

Bize zaman ayırdığınız için teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Mine Nart

Aachen’da sadece gümüş takılar satan bir iş yeri sahibesi...

Gümüş kadınlarımız için altın kadar ilginç bir takı. müşterileriniz daha çok bizim insanlarımız ve bayanlar mı, yoksa başkaları da ilgi gösteriyor mu?

Müşterilerimiz sadece bayanlar değil, erkek müşterilerimiz de var. Onlar i- çin de takılarımız mevcut. Alman ve her kesimden müşterilerimiz var; da-ha çok da gençler gümüş takıya ilgi gösteriyorlar.

Sizi bulmuşken hemen sorayım. Gümüş takılarımız çok çabuk kararıyor. en basit nasıl parlatabiliriz? uzman olarak size sormak isterim.

Aliminyum folyeyi çukur bir kabın içi-ne, parlak tarafı üste gelecek şekilde

Page 20: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

20

bİlmece SAYfASı

Resimdekiler ne olabilir? Aşağıda nesnelerin sadece küçük bir bölümleri görülmektedir. Bunlar sizce ne olabilir?

b ç da c

küp sorusu Aşağıdaki şekilleri katlayarak küp ha-line getirdiğinizde sadece bir tanesi diğerlerinden farklıdır. Hangisi?

Boş kutulara yerleştireceğiniz doğru rakamlarla işlemlerin hepsi doğru çıksın.

işlemleri yapın 1

4 1 - 3 0 = 2 1+ + +

4 7 - 4 3 = 2 4

9 1 8 - 8 3 = 3 5

kibrit çöpü sorusu

Aşağıda toplam16 kibrit çöpü kullanılarak oluşturulmuş aynı büyüklükte 5 kare görülü-yor. Sadece 2 çöpün yerleri-ni değiştirerek sadece 4 adet kare kalması-nı sağlayabi-lir misiniz?

işlemleri yapın 2

Aşağıdaki sayıları kutulara doğru yer-leştirerek işlemleri yapın.

2 4 5 5 6 7 8 10 11

x x = 88x x x

x x = 350x - x

x x = 240= = =

120 100 616

üçgen işlemi

Aşağıdaki sayıları, dairelerin içine öyle yerleştirmelisiniz ki, her kenardaki sa-yıların toplamı 24 olsun.

2 5 6 6 77 8 8 9

?A B c

Çevrilen tavla zarı

Aşağıda bir tavla zarı sürekli çevriliyor. Buna göre sırada hangi zar olabilir?

?

a b c d e f

Ok işareti sorusu

Soru işaretli yere hangi ok gelecektir?

B

d

A

c

Renk sorusuAşağıdaki gri renklerden bir tanesi di-ğerlerine göre daha koyudur. Hangisi?

Page 21: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

21

YErEl PolİtİKA YAPANlAr: sAfİ ÖzbAy

Safi özbay kimdir? Biraz kendinizi tanıtır mısınız?1962 Tokat Dereköy doğumluyum.Orta ve lise öğrenimimi Turhal’da yap-tım. 1979 Aralık ayında dayımla bera-ber Almanya’nın Duisburg şehrine üni-versite okumak için geldim. 1982’de başladığım makina mühendisliği bö-lümününden 1988’de mezun oldum ve daha sonra Aachen’dan evlendim; buraya yerleştim. İki oğlum ve bir kı-zım var. Bir firmada mühendis olarak çalışmaktayım.

politikayla tanışmanız nasıl oldu?Ben 1979’da Almanya’ya geldim ve biliyorsun o zamanlar Türkiye’de sağ ve sol arasında çok olaylar olmaktay-dı. Ben Türkiye’de bu olayların dışın-da kalmayı başardım. Ben, 1996’da ilk olarak yerel politikaya eski ismiyle yabancılar meclisi üyeliğine, şimdiki adıyla uyum meclisi seçimlerine aday oldum. Yedi kişilik bir grupla şeçime girdik ve o zaman uyum meclisine şe-çildim ve de böylece yerel politikaya ilk adımımı atmış oldum.

isminin değil, yapabileceği ve aldıkları kararların belediye meclislerinde ta-nınması gerektiğini fark ettik ve çalış-malarımı bu yönlere çevirdim.

peki bu mücadelenizde bir yerlere varabildiniz mi?Biz, öncelikli olarak, yabancıların u- yum meclisi seçimlerine katılımları-nı yükseltmeyi hedefliyoruz. En kala-balık grup olarak, biz Türklerin daha fazla söz sahibi ve etkin çalışmala-rını artırmak için gayret gösterdik. Düsseldorf’ta faaliyet gösteren bir ça-lışma grubunda uyum meclisinin yerel politikaya nasıl daha fazla etkisi olur ve nasıl dikkate alınabiliz konularuna ça-lışmalar yaptık. Bu çalışma grubu hala “LAGA” Landesintegrationsrat Nordrhe-in-Westfalen olarak devam etmekte. Uyum meclisinde yabancılar olarak sa-dece bizler varız; bir de hiç yaptırım gücü olmayan ve kararlara katılama-yan siyasi parti temsilcileri var. Haliy-le, karar veren organ belediye meclisi, bizim konuştuklarımızı belediye mec-lisine aktaracak bir kadro ve temsilciler yok. Seçim beyannemesini değiştirdik; sadece yabancılar uyum meclisine se-çilmeyecek, Almanlar da seçebilecek ve seçilebilecekler. Belediye meclisin-den gelenler de temsil edilsinler an-cak yabancılar çoğunluğu oluşturma-lı. Bunun için, uyum meclisinin 2/3’si yabancılardan, diğer kısmı da Alman-lardan oluşacak şekilde oldu. Böylece Almanların ilgisi daha fazla olacak ve bizlerin istekleri de belediye meclisine daha kolay taşınabilecek.

Gençlere ne önerirsiniz yerel politikaya katılmaları için?Bizler, ne kadar Alman vatandaşı olsak da, maalesef Almanlar arasında kabul görmek çok zor. Bu sebeple gençle-rimizin sadece vatandaşlık almaları bizleri yabancı olmaktan çıkarmıyor. Gençlerimiz, yerel ve genel politika-ya katılarak, bizleri ve yabancıların so-runlarını politikacılara ve Alman ka-muoyuna daha kolay anlatabilirler diye düşünüyorum ve gençlerimizi daha fazla yerel ve genel politikanın içinde görmek isterim.

Bize zaman ayırdığınız için teşekkür eder, başarılar dileriz.

Abdullah Yaşar

“Gençlerimizi daha fazla yerel ve genel politikanın içinde görmek isterim.”

lehmkaulweg 2952223 Stolberg

Tel.: 02402 / 905 85-07 Fax: 02402 / 905 85-29

E-Mail: [email protected]

ıT-COnSUlTING & pROJEKTMANAGEMENT

Ali-Osman köse Mobil: 0157 85413728

I T C O N P R O

www.it-conpro.de

Netzwerkoptimierung IT-Security Migrationsplanung Einführungsbegleitung

für IT-Produkte & Services

Ansprechpartner für kleine und mittlere Unternehmen, Arztpraxen, Handel & Handwerk...

24-Stunden-notdienst im umkreis von 30 km.

uyum meclisinde ne gibi çalışmalar yaptınız?O zaman uyum meclisine seçildik ama orada bizi nelerin beklediğini de bi-lemiyorduk. Uyum meclislerinin bir yaptırım gücü maalesef yok. Beledi-ye meclislerine sadece tavsiye kararla-rı sunmaktaydık. Yabancılar meclisinin modası geçmiş siyasi temsilcilik oldu-ğunu, düzeltilmesi gerektiğini, sadece

Page 22: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

22

Bİr konu & Bİr konuk:

Türklerin işçi olarak Almanya‘ya gelme-sine olanak veren işgücü anlaşması An-kara ile Berlin arasında 30 Ekim 1961 tarihinde imzalandı. Aradan geçen 55 yılda Almanya‘daki Türklerin sayısı yak-laşık 3 milyona ulaştı, bu Türklerin nere-deyse yarısı Alman vatandaşlığına geçti. İşçi olarak gelenlerin çocukları, torunla-rı ticaretten, sanata, siyasetten spora kadar farklı alanlarda faaliyet göster-seler de, hâlâ Türklerin Alman toplu-muna uyumu tartışılıyor. Türkiye‘den Almanya‘ya göçün 55 yıllık bilançosu-nu çıkartan “Almanya Türk Toplumu” adlı çatı örgütünün Genel Başkanı Gö-kay Sofuoğlu, Türklere Almanya‘ya ait oldukları duygusunun verilmediğine ve aradan geçen 55 yıla rağmen Türklerin hala kendilerini Almanya’ya ait hissede-mediğine dikkati çekti.

Deutsche Welle Türkçe servisi adına rö-portajı yapan Beria Jülide Danışman arkadaşımıza, yazısını kullanma hakkı tanıdığı için çok teşekkür ederiz.

Türkiye ile Almanya arasında bundan 55 yıl önce işgücü anlaşması imzalandı. Böylelikle Almanya’ya o zamanki adıyla ilk Türk misafir işçiler gelmeye başladı. O yıllarda Türklerin Almanya’daki durumu nasıldı? İş buldukları için, yurt dışına gidebil-dikleri için tabii ki çok memnundular. Ama buradaki hayata çok da hazırlıklı değildiler. Akıllarında sadece para ka-zanıp, Türkiye’ye geri dönme düşün-cesi vardı. Yurt dışında yaşayıp, bura-ya kök salmayı kimse düşünmüyordu. Bu durum daha sonra ortaya çıktı.

Ancak o zaman gelen Türklerin çoğu Almanya’da kaldı. Almanya Göç ve uyum dairesi’nin verilerine göre Almanya’da yaklaşık 2 milyon 900 bin Türk kökenli yaşıyor. Türkler açısından bakıldığında geçen 55 yılda ne değişti? Hem Almanya’daki Türkler hem de Türkiye’dekiler için çok şey değişti. Türkiye‘de aile üyelerinden biri yurt dışında yaşayan, elbette çok para kazanan, Türkiye’ye yatırım yapan

Avrupa Türk Toplumu Başkanı Sofuoğlu: “Göçün 55. yılında Türkler kendilerini hala Alman toplumuna ait hissetmiyor.”

birileri vardı. Böylelikle bu aileler be-lirli bir refaha kavuştu. Almanya’daki Türkler için ise bu dönemde iş ve ge-lecek perspektifi öncelikliydi. Ancak Almanya’da kalmaya karar verdikten sonra kaygılar başladı. Memleketlerini terk etmiş olmanın üzüntüsünü yaşa-dılar. Almanya’da ev bulmak, o yıllar-da Alman hükümeti için de Türkler için de önemli olmasa bile, Almanca öğrenmek gibi endişeler başladı.

Almanya’daki Türkler sonraki yıllarda sıklıkla Alman politikacıların “Türkler uyum sağlamıyor” şeklindeki suçlamalarına maruz kaldı. neden Türkler Almanya’ya uyum sağlamakta gecikti?

Bunda ilk başlarda ihtiyaçları olan in-sanların değil sadece işgücünün geldi-ğinin düşünülmesinin etkili olduğuna inanıyorum. Bu nedenle de, insanların dil öğrenmesini sağlayacak önlemler alınmadı, zaten bununla kimse ilgilen-medi. Almanya’daki ekonomik durum gözönünde bulundurulduğunda her işgücüne ihtiyaç büyüktü ve Türkle-rin de sadece çalışması, en zor işleri yapması öngörülüyordu. Türkiye’den misafir işçilerin gelmesi memnuniyet-le karşılanıyordu ama, bu insanların Almanca öğrenmesi ihmal edildi. Bu yüzden, Alman toplumu ve onların günlük hayatı ile gereken ilişkiyi ku-ramadılar. Sadece kaldıkları işçi yurt-larından fabrikaya gittiler, çalıştılar ve orada kullandıkları cihazların Alman-casını öğrendiler. Almanca ile başka bir ilişkileri de olmadı.

Alman hükümetinin misafir işçi olarak Türklerin uyumunu sağlayacak önlemleri almadığını söylüyorsunuz. peki, Almanya’daki siyasetçiler daha sonraki yıllarda yaptığı hatalardan ders aldı mı? Alman siyasetçiler hatalarından ders çıkardıklarını dile getiriyorlar. Ama yıllardır çıkartılan yasalara baktığım zaman, ki ben 36 yıldır Almanya’da-yım, bu yasaların Almanya’daki insan-lar açısından pek motive edici olma-dığını görüyorum. Bunun yerine bu yasalar göçmenlere, buraya ait olma-dıkları duygusu veren yaptırımlar içe-riyor. Ama bir yandan da son yıllarda Almanca kursları verilmeye başlandı, Türk dernekleri, Türklerin buradaki ha-yatına dikkati çeken faaliyetlerde bulu-nuyor ve Türkler de artık Almanya’daki hayata dair başka bir anlayış geliştirdi. Doğru yolda olduğumuzu söyleyebi-lirim ama bu yaklaşık 50 yıl geç oldu.

uyum açısından bakıldığında, Almanya’da yaşayan Türkiye kökenlilerin hataları neydi sizce? Almanya’da yaşayan Türkler ve Türkle-re ait dernekler çok sayıda hata yaptı elbette. Almanya’daki Türkler yüzünü hep Türkiye’ye döndü ve Türkiye’de-ki iç siyasetin etkisinde kaldı. Alman-ya’daki meseleler yerine, Türkiye’nin iç siyasetine angaje oldular. Özellikle son zamanlarda Türkiye’deki siyasetçilerin, Almanya’daki Türklerle yakından ilgi-lendiği görülüyor, Türkiye’deki siyasi partiler, Avrupa’daki Türkler arasında,

30 Ekim 1961’de Federal Almanya'nın o zamanki başkenti Bonn’da her iki

ülkenin Çalışma Bakanları Hans Katzer ve Cahit Talas

13 maddelik Türk - Alman İş Gücü Antlaşmasını imzalıyorlar.

Page 23: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

23

GÖÇüN 55. yılı & GÖKAY sofuoğlu

yandaş arıyor. Yaklaşık 20 yıl önce oldu-ğu gibi Türkler arasında Almanya’daki siyaset yerine, Türkiye’nin iç politikası ön planda kalıyor. Bu da Almanya’da-ki yaşam açısından üzücü bir durum.

Almanya’daki Türklerin bugünkü durumunu nasıl tanımlanırsınız? Kendilerini ikilemde hissediyorlar. Bir yandan kendilerini Almanya‘ya ait his-setmek istiyorlar, ancak diğer yandan da Almanya’da çok sayıda engelle kar-şılaşıyorlar. İstihdam piyasasında, ev ararken, firmalarda çalışan üniversite mezunu Türkiye kökenlilerin yüksel-mesinde veya kamu sektöründe fır-sat eşitliği ciddi bir sorun. Kamu sek-töründe Türkiye kökenliler yeterince temsil edilmiyor. Bunun bir nedeni, Türkiye kökenlilerin kamu hizmetinde çalışabilecekleri konusunda kendine güvenmemesi, ama diğer bir nedeni de, Alman devletinin artık üç kuşaktır burada yaşayan Türkiye kökenlilerin bu ülkeye ait olduğunu ve bu ülke-nin çıkarları için çaba gösterebilece-ğini hâlâ tam olarak kabul etmemesi.

Almanya‘da yaşayan Türkler aradan geçen onca yıla rağmen hâlâ Alman toplumu tarafından tam olarak kabullenilmediklerini düşünüyor. Bu sizce neye bağlı? Bu insanlara ait olma duygusunun ve-rilmemesinden kaynaklanıyor. 55 yıl-dır burada yaşıyoruz ama hâlâ yerel se-çim hakkına sahip değiliz. Almanya’da günlük hayatta gizli bir ırkçılık hâkim. Türk adı taşıyan insanlar ev ararken, iş başvurusunda bulunduğunda so-run yaşıyor. Türkiye kökenliler okulda hâlâ sorunlarla karşılaşıyor. Ayrıca son yıllarda, aşırı sağcıların siyasette ya-rattığı bir kutuplaşma söz konusu. Bu açıdan bakıldığında, Almanya’da Türk-lerin durumu iyileşmedi, hatta durum daha da kötüleşti.

Siz durumun kötüleştiğini söylüyorsunuz ama bir yandan da çok başarılı olan Türkiye

kökenliler var. Siyasette Yeşiller eş Başkanı Cem özdemir, futbolda Alman milli Takımı’nda oynayan mesut özil, sinemada yönetmen Fatih Akın artık Almanların da bildiği isimler arasında. Almanya’da Türkler geçen 55 yıl içinde hangi alanlarda başarı kazandı? Türkler özellikle ekonomik alanda başarı sağladı. Binlerce insanı istih-dam eden çok sayıda Türk kökenli iş-letme var. Bu Alman ekonomisi için artık vazgeçilmez bir durum. Sadece futbolda değil, televizyonda da artık başarılı Türkleri görmek mümkün. Su-nucu Nazan Eckes, Alman Birinci Te-levizyon Kanalı ARD’nin “Tagesthe-men” adlı haber bültenini sunan Pınar Atalay, bazı oyuncular ve sanatçılara bakıldığında, misafir işçilerin çocukla-rının nereye geldiği görülüyor. Bu ki-şiler, yeni kuşaklar için de önemli bir rol model oluşturuyor.

uyumun önemli göstergelerinden biri de eğitim. Geçen 55 yıl içinde Türklerin eğitim seviyesinde nasıl bir değişim gözlemleniyor? Eğitim durumunu 20 yıl öncesiyle bile karşılaştırdığımızda ilerleme kayde-dildiğini düşünüyorum. liseye giden, üniversitede okuyan çok daha fazla Türkiye kökenli genç var. Ancak bu-rada sosyal açıdan dezavantajlı bir gruptan söz ettiğimizi de gözönünde bulundurmak gerekiyor. Türkiye’den ilk gelenler arasında üniversite mezu-nu pek yoktu, çoğu işçi, hatta vasıfsız işçiydi. Bu nedenle de çocuklarına ye-

terince destek veremedi. Bu nedenle ikinci kuşağın da eğitim düzeyi pek yüksek değildi. Ancak üçüncü kuşak-ta hukuk, tıp, işletme okuyanları gö-rüyorum. Onlar önceki kuşaklara göre daha başarılılar.

peki Türklerin durumunun iyileşmesi için Almanya Türk Toplumu olarak, Alman hükümetinden somut talepleriniz ne? Günlük hayatta karşılaşılan ırkçılığa karşı daha kararlı bir tutum sergilen-mesini istiyoruz. Türkler ve Alman top-lumu arasındaki güvenin yeniden sağ-lanabilmesi için, aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) üyelerinin işle-diği suçların aydınlatılmasını talep edi-yoruz. Çoğulcu toplum düşüncesinin anayasaya alınmasını istiyoruz.Türkiye kökenlilerin bu toplumun saygıdeğer üyeleri olarak kabul edilmesini talep ediyoruz. Ve Almanya’daki Türk top-lumundan da kendilerini bu ülkeye ait hissetmelerini ve bu ülkenin geleceği için çaba göstermelerini istiyoruz.

Jülide Danışman Deutsche Welle Türkçe

Page 24: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

24

kAdın SAYfASı

Buzdolabına hangi yiyecekler konulmalıdır

kök sebzeler grubunda yer alan pa-tates, sarımsak, soğan, yer elması ve balkabağını buzdolabında saklama-malıdır. Doğrudan güneş ışığı alma-dan, serin ve kuru bir ortamda, içinde hava alabilecekleri delikli kaplarda ve sepetlerde muhafaza edilmelidir. Bu sebzeler yaklaşık 10-15 derecelik sı-caklıkta uzun süre dayanabilirler, an-cak çürüme ve bozulma olasılığına karşı, ara sıra kontrol etmek gerekir.

domates, soğuk hava domatesin ol-gunlaşmasını durdurur ve lezzetsiz ol-masına neden olur. Domatesleri he-men olgunlaşıp, yumuşamamaları için oda sıcaklığında, doğrudan güneş ışı-ğı almayan bir ortamda üzeri açık bir sepette veya büyük meyve kasesin-de saklamak gerekir. muz, oda sıcak-lığında olgunlaşır. Sadece olgunlaşan muzları, daha fazla olgunlaşıp bozul-maması için buzdolabında saklayabi-lirsiniz. kavun, oda ısısında saklanırsa olgunlaşmaya devam eder ve lezzetli olur. Buzdolabında saklamak kavunun lezzetini bozar. Ancak çok olgunlaştıy-sa, bu süreci durdurmak için buzdola-bına konulur. Kesildikten sonra yine buzdolabında saklanır. Fakat açık ola-rak konmaz, çünkü koku yapar. elma, genellikle buzdolabında sebze-mey-ve bölümünde saklanır. Ancak kısa sürede tüketilecekse, buzdolabında saklamaya gerek yoktur, ayrıca so-ğuk hava elmanın kabuğundaki anti-oksidan miktarını azaltır. Elmayı oda sıcaklığında bir hafta, buzdolabında ise daha uzun süre saklayabilirsiniz. şeftali, kayısı, nektarin, erik ve ki-raz gibi meyveler çok yumuşak değil-se ve çabuk tüketilecekse oda sıcaklı-ğında saklanır. Yumuşayınca ve meyve kokusu yoğunlaşınca buzdolabına alı-nır. Bu aşamadan sonra 3-5 gün içinde tüketilmelidir.

Buzdolabında saklanması gereken ürünler

et ürünleri: Satın alacağınız her türlü et ürününü, buzlukta saklayabilmeniz mümkün. Yemeklerinizde ilave olarak kullanacağınız et ürünlerini ise, yeme-ği yapma saatinizi ayarlayarak buz-luktan indirmeniz gerekir. Çünkü oda sıcaklığında et çözüldüğünde çok ça-buk bozulmaya müsaittir.

Süt ve süt ürünleri: Evimize aldığı-mız süt, peynir, tereyağı, yoğurt gibi süt ve süt ürünlerini farklı şekillerde buzdolabında muhafaza etmemiz ge-rek. Öncelikle aldığımız sütleri buzdo-labına koyarken yaptığımız en büyük hata sütleri buzdolabının kapağına is-tiflemek. Sütleri buraya koyduğumuz-da dolabın her seferinde açılıp kapan-ması sütlerin dışardaki sıcak havayla temas etmesine neden olmakta ve bozulma sürecini hızlandırmaktadır.

Bunun dışında tereyağını açıkta de-ğil mutlaka hava almayacak şekilde sıkı sıkı jelatinle sararak saklarsak raf ömrünü uzatmış olacağız. Peynir küf-lenmeye başladığında, toptan çöpe atmak yanlış olacaktır. Çünkü peyni-rin küflendiği noktadan çok az daha derine inerek bir parçayla kesip aldı-ğımızda diğer küflenmeyen taraflarını gayet normal şekilde tüketebilmemiz mümkün. Paketlenmiş yoğurtlarda ise ürünlerin son kullanma tarihleri-ne mutlaka dikkat edilmeli.

Yumurta: Satın aldığımız karton ku-tudan çıkartıp buzdolabının kapağına yerleştirdiğimiz yumurtaları bu yön-temle saklamak yanlış. Buzdolabının içerisinde oluşacak nemlenmeden et-kilenebilen yumurtayı, aldığımız kar-tonla alt bölmelerde saklamamız daha avantajlı olacaktır. Bir başka sakıncalı olan hareket de, yumurtaları yıkayarak buzdolabına kaldırmaktır.

Balık: Buzdolabında korunma hassa-siyeti en çok olan ürün kuşkusuz ki balık. Balığı dolabın derin dondurucu kısmının haricinde saklamak kesinlik-le yanlış olacaktır. Dolabın alt kısmı-na balığı koyduğunuzda çok kısa bir süre içerisinde bozulacak ve dolaba çok kötü bir koku yayacaktır.

Vicks kremin faydalarıÇocukluğumuzdan beri vicks kremi bir şekilde duyuyor veya kullanıyoruz.Genel olarak hepimiz bu kremi burun tıkanıklığı veya nefes darlığı gibi se-beplerle kullandık. Fakat vicksin fay-daları bununla sınırlı değildir.• Gece yatarken ayak tabanlarınıza vicks sürün, ovalayarak yedirin ve ço-rabınızı giyin. Öksürüğünüz varsa he-men kesildiğini fark edeceksiniz.• Uzun yürüyüşler ve spor sonrası olu-şan kas ve adele ağrılarında vicks ağ-rıyı giderir ve rahatlatır. Ağrıyan kas-larınızın üzerine merhemi yedirerek sürmek çok önemlidir.• Ayak tırnaklarınızda tırnak manta-rı varsa, vicks krem kullanın. Tırnak-larınıza yaklaşık iki hafta kadar vicks krem sürdüğünüzde, zamanla rengi koyulaşacak ve mantarlar ölecektir. • Darbe veya düşme sonucu oluşan morluklarda ve şişmelerde, morarmış bölgeye vicks krem sürmek rahatlatır. Morluklar oluşmaz, şişmeler iner.• Baş ağrısında, anlınıza süreceğiniz bir parça vicks basıncı azaltarak ağ-rıyı hafifletir.• Uyku probleminiz varsa, ılık suya atı-lan bir parça vicksi odanızda bırakın. Buhar odayı doldurduktan sonra çok rahat uyuduğunuzu fark edeceksiniz.• Yaralarda enfeksiyon kapmamak için kullanabilirsiniz.• Evinizde kedi besliyorsanız, kediler tırmalamayı severler. Kedinizin en çok tırmaladığı alana bir parça vicks kulla-nın. Kokusu, kedinizin o bölgeye git-mesini engelleyecektir.• Sivrisinekler tarafından çok ısırılı-yorsanız, açıkta kalan yerlerinize bi-raz vicks sürün, sivrisinekler sizi ısır-mayacaktır, ayrıca ısırıklara sürerseniz kaşıntıyı da keser.• Gripseniz ve kendinizi kötü hissedi-yorsanız ve hırıltılı öksürüğünüz var-sa, göğsünüze ve sırtınıza vicks sürüp, gazete kağıdı ile üstünü örtün ve üze-rinizi öyle giyinin. Göğsünüz yumuşa-yacak ve öksürük ortadan kalkacaktır.• İçindeki kafur ve mentol sayesinde sürülen noktalardaki kılcal damarla-rı genişleterek toksin attırır ve ağrı-yı azaltır. Ayrıca ökaliptol, terebentin, mentol sayesinde solunum yollarını düzenler, akciğerlerde salgıyı arttırır.

Bazı sebze ve meyveleri uzun ömürlü ol-sunlar diye buzdolabında saklamak, sa-nılanın aksine bozulmalarına, vitamin değerlerinin azalmasına neden olur.

Page 25: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

25

İÇİmİzdEN Bİrİ: yAsemİn AtAy

merhaba Yasemin Hanım. öncelikle bizlere biraz kendinizi tanıtır mısınız?1974 Aachen doğumluyum. İlkokulu ve meslek lisesini Aachen’da okudum. 1994 yılında meslek lisesi (Fachabitur) diplamamı aldım. Daha sonra, iki yıl Aachen’da bazı hastanelerde staj yap-tım. Almanya’da ebe okulu çok fazla olmadığı için Almanya’nın kuzeyin-de bulunan Celle şehrinde bir okul-da yer bularak, orada ebelik okudum ve 1999’da ebelik diplomamı aldım.Sonra tekrar Aachen’a geri döndüm. O zamandan bu yana kadar da Stol-berg’deki Bethlehem hastanesinde ebe olarak çalışıyorum. 1000’in üze-rinde doğuma şahit oldum ve yardım ettim. Çok hoş bir duygu. Kendime de bu duyguyu yaşamanın nasip olma-sından dolayı çok mutluyum. Biri kız diğeri erkek iki çocuğum var. Kızım 8 yaşında, oğlumsa 6 yaşında.

ebelik mesleğinden biraz bahseder misin? Bir ebe olarak görevleriniz nelerdir?Ebeliğin ilk görevi, doğum esnasında ve doğum sonrasında annenin sağlık-lı bir doğum yapmasını ve çocuğun sağlıklı doğmasını sağlamaktır. Hami-leliğin çeşitli dönemlerinden itibaren anne adaylarına destek oluyor, onları hamilelik ve doğum ile ilgili her tür-lü durumlar hakkında bilgilendiriyo-ruz. Örneğin, hamileliğin ilk dönemle-rinde sıkça görülen bulantı ve kusma

gibi durumlarda ebelere danışılabili-nir. Sizin anlayacağınız, hamilelik ve aile planlaması hakkındaki aklınıza ta-kılan her türlü soru ile ebenize danı-şılabilirsiniz. Doğum sonrası, annenin ve bebeğin sağlık durumunu kont-rol edebilmek için, yaklaşık olarak altı hafta boyunca ev ziyaretlerinde bulu-nuyoruz. Doktorlar hamile olan kişile-ri bize yönlendiriyorlar ve o andan iti-baren işimiz başlıyor diyebilirim.

Bildiğimiz kadarıyla Aachen ve çevresinde şu an tek Türk ebe sizsiniz. Sizce Türk anne adaylarının en büyük sorunu nedir?Dil en büyük sorun. Birçoğu ne ya-zık ki hemen hemen hiç Almanca bil-mediği için, her yerde olduğu gibi, sağlık alanlarında da sorunlar yaşı-yorlar. Oysa, bence çocuğa olan me-suliyet hamilelikte başlıyor. Enteg-rasyon (uyum) çok önemli bir konu. Almanya’nın sağlık sistemi anne ve çocuk için birçok önemli imkanlar sağlıyor. Ne yazık ki birçok kadın dil bilgisi yetmezliğinden bu imkanlar-dan faydalanamıyorlar.

Anne adaylarına hatta anne ve baba adaylarına ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?Bir çocuğun, bir kadının içinde büyü-yebilmesi bir mucizedir. Bence sağlık-lı gelişen bütün hamilelik dönemleri yaşayabileceğimiz en güzel macera-lardan biri. lütfen hamileliği bir has-talık olarak görmesinler. Sağlık sorun-ları olmadığı sürece gebelik fizyolojik bir dönemdir. Bu durumda bedensel ve ruhsal oluşan tüm değişiklikler gayet normaldir. Tavsiyem, anne ve baba adayları gebeliğe ait durumları

bilinçli ve özgüvenli yaşamalılar. Aile planlaması elbette ki özel bir planla-madır.Yalnız lütfen herkes çocukları-mızın geleceğini de göz önüne ala-rak bilinçli bir şekilde bu planlamayı uygulasın.

Bu kadar yoğun bir iş temposunu ve özel yaşantınızı nasıl dengede tutabiliyorsunuz?İşlerim gerçekten çok yoğun. Eskiden bu kadar değildi. Fakat çevrede kapa-nan doğum kinikleri nedeniyle bize başvurular çok arttı. Eskiye göre daha yoğun bir işim var; fakat iyi ve sağlam bir arkadaş çevrem var. Bu durumdan çok mutluyum. Bunun dışında çocuk-larımın sağlıklı olması ve iyi bir çevrede büyümesi de benim için bir artı. Ayrıca sevgili annemin uzun senelerden beri beni aktif olarak her türlü konuda ge-reğinden çok daha fazla desteklemesi benim en büyük kazancım.

zaman ayırdığınız için teşekkür eder, başarılar dileriz.

Funda Şen

Ali Imdat Akkaya

AUTOWÄSCHE • INNENPFLEGE • POLITUR • AUFBEREITUNG.

Aachen ve çevresindeki tek Türk ebe: Yasemin AtayYasemin Hanım, 17 yıldır dünyaya gelen bebeklere “merhaba” diyen bir insanımız. Mesleği olan ebeliği tüm kalbi ile sürdürmekte olan genç “Yasemin Ebe” bizlere kendisi ve mesleği hakkında bilgiler verdi.

Page 26: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

26

sudoku SAYfASı

79

8

52

7

63

1

78

4

6

7

5

92

5

73

9

14

7

65

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010014544

3

1

8

5

3

6

4

8

7

92

8

9

43

3

1

5

5

2

6

6

2

1C o n c e p t i s P u z z l e s 06010015044

2

3

7

385

6

5

7

1

4

879

3

1

8

4

952

9

5

7

3

2

165

8

2

6

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010016244

zornormalbasit

85

762

1

4

69

8

7

5

9

1

3

3

2

36

9

7

163

89

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010014545

1

7

8

1

4

52

69

2

87

5

42

8

13

46

7

8

1

6

7

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010015045

7

6

1

5

4

8

8

3

1

5

8

7

71

93

4

6

5

4

2

8

5

6

3

2

6

9

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010016245

Sudokuda boş kareler 1 ile 9 arasındaki rakamlarla doldurulur. Bu rakamları yerleştirirken dikkat etmeniz gerekenler: 1’den 9’a kadar her rakam her sütunda, her satırda ve her bölgede sadece bir kez kullanılabilir.

9

1

2

53

8

76

6

9

5

5

8

3

2

8

78

3

41

4

9

2

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010014546

357

2

35

6

4

9

2

6

7

9

4

3

2

7

1

8

56

6

584

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010014547

7

8

5

3

1

9

6

8

9

3

81

26

74

38

8

4

6

1

3

7

2

4

5

9

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010015046

4

2

7

6

4

8

9

2

6

8

1

3

4

1

5

8

8

2

6

1

5

8

7

3

9

9

6

4

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010015047

3

7

96

4

8

51

3

5

178

329

856

943

7

6

85

9

4

16

2

8

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010016246

1

5

3

7

8

1

2

6

3

8

9

2

6

5

91

42

4

5

3

5

2

4

7

6

8

6

7

2

3

4

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010016247

Page 27: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

27

SİzdEN gelenler

Neden mi çuvaldız bize? Artık iğne yetmiyor da ondan. Biz toplumu bir arada tutan, birlikte yaşamanın esas-larından olan, evrensel değerleri çürü-tüyoruz. Başkalarına zarar verdiğimizi düşünürken, aksine parçası olduğu-muz toplumu yaşanmaz hale getiri-yoruz; yani bindiğimiz gemiyi batırıyo-ruz. Gönülden birbirimize bağlanmayı, sevmeyi, ötekinden nefret etmek ola-rak gördükçe; madde, anti-madde gibi kendimizi yok etmekteyiz.

Olaylar hakkında bilgimizin yetersiz olması; olaylar üzerinde yaptığımız eleştirilerimizin, yorumlarımızın sığ ve temelsiz olmasına yol açmaktadır. Bu durum da, olaylar hakkında bilgi sa-hibi olmadan, fikir sahibi olmamıza sebep olmaktadır.

Özgür ve objektif düşünebilmenin, doğru, ayakları yere basabilen bir fikir üretebilmenin yolu, insanın kendisini ideolojilerden, ön yargılardan soyut-layarak olaya yaklaşmasından geçer.

Aslında, özgür düşünebilmemiz için de, düşünme, düşünebilme yetisine sahip olmamız gerekiyor.

Mutluluğun ve başarının olmazsa ol-maz ilkelerinden biri ve en önemlisi insanın kendini tanıması ve kendi ol-masıdır. Yunus Emre’nin aşağıda sunu-lan deyişi insanın kendini bilmesinin önemine çok iyi tercüman olmaktadır.

İlim ilim bilmektirİlim kendin bilmektirSen kendini bilmezsinYa nice okumaktır

Bir baş, bin ayakla yürümemeliyiz: Düşüncelerimizi birilerine devşirme-mizin varoluşumuzun ruhuna aykırı

olduğunu idrak etmeliyiz. Eğer her insan bir diğerinden farklı karaktere, düşünce yapısına ve farklı özellikle-re haiz ise, bu insanların aynı kalıba konulmamasının en bariz nedenidir.

Buna bağlı olarak ben de dahil; hayat hep karanlığa küfretmekle geçmez, durduğumuz yeri, eksik ve hataları-mızı iyi görmemiz lazım.

Özeleştiri kıblemiz olmalı; hep öteki-lerini suçlamak, bizim iradesizliğimiz ve aptallığımızdır.

Akıl namustur, kiraya verilmez. Kiraya vermemenin yolu bilgiden, bilmekten geçer. Bu bilgileri ham alıp, işlememiz lazım. Saf, hazır, dönüp durup aynı şeyi tekrarlayan bili bizi obez yapar.

Emme-basma tulumba gibi kafa salla-yan değil, itiraz eden; kavgayla silahla değil, görüşte anarşist olmalıyız. Top-

lulukları bir kişiye indirgememeliyiz, kişileri topluluk kadar güçlü kılmalıyız.

Kabuğumuzla değil, özümüzle, bilgi-mizle ön planda olmalıyız. Köle ruhlu olmamalıyız. Maddiyatı, kölesi olmak için değil, dünyada iz bırakmak, yararlı olmak için kullanmalıyız. Ancak bu şe-kilde toprağa değil, kalbe gömülürüz.

Eksiğimizi şöyle bağlamak istiyorum: Bilginin, okumanın önemine (ya da bazılarına göre önemsizliğine) ilişkin Aachenlı ve Kölnlü iki yazarın müşte-reken yaptığı bir konferansta, yazar-lar, bu işe yıllarını verdiklerini, maddi bir beklentilerinin olmadığını, sadece farkındalık beklediklerini söylediler. Dinleyicilerden biri dedi ki: Tamam, bu kadar yer gezdiniz, yazdınız, ko-nuştunuz da sahip olduğunuz şey ne (maddi anlamda)?

Maalesef bizler daha bunun farkın-da değiliz (Kuyunun dibinden bakan dünyayı kuyunun ağzı kadar görür). Bil-ginin dünyamızı ve bizi ne kadar ge-liştirdiğini, insanın yüreğinin büyüklü-ğü kadar bu evrende yer kapladığını. Neyi beslersek, neyi sularsak onun geliştiğini bilmemiz lazım.

Sevgiyi, dostluğu, bilgi-yi beslememiz, nefreti aç bırakmamız dileğiyle.

Zafer Arslan

Çuvaldız kendimize!

Fachanwalt für Verkehrsrecht • Fachanwalt für StrafrechtBrabantstr. 43, 52070 Aachen • Tel. 0241 / 400 069 94

Verkehrsunfall? Fahrverbot? Bußgeldbescheid? Geblitzt?

Wir helfen Ihnen.www.kanzlei-momen.de

Verkehrsunfall? Fahrverbot? Bußgeldbescheid? Geblitzt?

Wir helfen Ihnen.www.kanzlei-momen.de

Fachanwalt für Verkehrsrecht • Fachanwalt für StrafrechtBrabantstr. 43, 52070 Aachen • Tel. 0241 / 400 069 94

Verkehrsunfall? Fahrverbot? Bußgeldbescheid? Geblitzt?

Wir helfen Ihnen.www.kanzlei-momen.de

Verkehrsunfall? Fahrverbot? Bußgeldbescheid? Geblitzt?

Wir helfen Ihnen.www.kanzlei-momen.de

Aachen‘ın müvekkilleri tarafından“en iyi“ derecelendirilmis avukatı.

(www.anwalt.de)

Friedrichstr. 105 52070 Aachen

Tel.: 0241 / 400 069 94 www.kanzlei-momen.de

OSAMA MOMEN LL.M.Agır Ceza ve Trafik Hukuku Uzmanı(

,

AVUKAT KAMIL UGUR Türk arkadasımız da ekibimize katılmıstır.

Kendisine hosgeldin diyoruz. Artık biz de Türkçe konusuyoruz...

. (

,,

, ,

Page 28: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

28

SAğlıKlı yAşlAnmA

4. kandi kendine bakma yeteneği:Kişi vücut bakım ve temizliği ile, yeme içmede, hangi derecede kendi ihti-yaçlarını kendisi yerine getirebiliyor?5. Hastalık durumu ve tadavi ge-reksinimindeki ihtiyaçlarını gider-mede kendi yetenek yada baska-sınn yardımına ihtiyac derecesi: Kişinin hastalık bakımı ve tedavisinde ilaç kullanımı, yara bakımı, dializ, solu-num gibi hangi desteğe ihtiyacı var?6. Günlük hayatını planlama ve sosyal ilişkileri: Kişi günlük yaşan-tısını ve sosyal ilişkilerini başkasının desteği olmadan ne derece yerine getirebiliyor?

puanı eșit olarak değil, așağıda belir-tildiği șekilde toplam puan tesbit edilir:

1. Mobilite: % 10, 2. Zihinsel, bilişsel ve iletişimsel yetenekler ve 3. Davra-nış ve psikolojik problemler: % 15 (2. ve 3. alan tek alan olarak değerlen-dirilir ve hangisinin puanı yüksek ise o puan esas alınır), 4. Kendi kendine bakma yeteneği: % 40, 5. Hastalık du-rumu ve tadavi gereksinimindeki ih-tiyaçlarını gidermede kendi yeteneği: % 20, 6. Günlük hayatını planlama ve sosyal ilişkileri: % 15 (Toplam % 100).

Bu kriterlerde elde edilen toplam pu-ana göre așağıda belirtilen puan ka-demelerinden birisi verilir.12,5 - 27 puana kadar bakım kade-mesi 1 (düșük seviyede kendi ihtiya-cını gidermede yeterliliğin azalması)27 üzerinden - 47,5 puana kadar bakım kademesi 2 (önemli seviyede kendi ihtiyacını gidermede yeterliliğin azalması)47,5 üzerinden - 70 puana kadar bakım kademesi 3 (yüksek seviyede kendi ihtiyacını gidermede yeterliliğin azalması)70 üzerinden - 90 puana kadar ba-kım kademesi 4 (en yüksek seviyede kendi ihtiyacını gidermede yeterlili-ğin azalması)90 üzerinden - 100 puana kadar ba-kım kademesi 5 (en yüksek seviyede kendi ihtiyacını gidermede yeterlili-ğin azalması ve buna ek olarak bakım hizmetinde özel gereksinimler).

Yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle bakım ihtiyacı tesbit edilenlere ya-pılacacak parasal yardımların artıșını finanse edebilmek amacıyla bakım si-gortasının finansesi için yapılan kesin-tiler, çocuğu olmayan yükümlülerde % 2,35’den % 2,55’e ve çocuğu olan yükümlülerde % 2’den 2,8’e çıkacaktır.

Yeni yürürlüğe girecek yasanın amacı, bedensel, zihinsel-bilişsel ve psikolojik engel ve hasatalıklar nedeniyle bakım ihtiyacını tesbit, değerlendirme, bakım derecesini tesbit süreçlerinde eşit mu-amaleyi sağlama, bu sürecin sonunda bakım sigortasının sunduğu maddi imkanlardan daha adil yararlanılması-nı sağlamaktır. Yasanın ana yeniliği ise bakım ihtiyacı kavramının yeniden ta-nımlanmasıdır. Bakım ihtiyacının tes-bitinde, bakım ihtiyacı tesbit edilecek kişinin yaşamında ve günlük yaşamı için gerekli ihtiyaçların karşılanmasın-da daha fazla kriter dikkate alınacak.

Yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle, bakım hizmetlerinin dakika olarak de-ğerlendirilip, günlük toplam bakım hiz-metlerinin tuttuğu dakikaya oranlı ba-kım kademesi sistemi bırakılıp, onun yerine bakım ihtiyacı olan ne derece başkasının yardımına ihtiyacı olarak ha-yatını devam ettirdiği veya ne derece başkasına ihtiyaç duymadan, bağımsız olarak hayatını devam ettirebildiğini dikkate alan bakım kademesi sistemi-ne geçilmektedir. Şu an bakım kade-mesi olanlar, 1 Ocak 2017’den itibaren, bakım kademesi olan ihtiyaç sahibinin herhangi bir müracatına gerek olmak-sızın otomatikman yeni bakım derece-sine göre derecelendirilecek ve verilen bakım kademesi ilgiliye bildirilecek.

Yeni yasayla birlikte, bakım ihtiyacı tes-biti için yapılan müracaatlarda, bakım kademesi aşağıda belirtilen altı alan-da müracat sahibinin yetenek ve ken-di ihtiyacını kendisinin karşılaması ye-terliliği puanlandırılıp ona göre bakım kademesi tesbiti yapılacaktır.

1. mobilite: Bakım ihtiyacı olan kişi ne derece hareket edebilir, vücüt du-ruşunu, posizyonunu değiştirebilir.2. zihinsel, bilişsel ve iletişimsel yetenekler: Kişi günlük yaşamında mekan ve zaman yönünden kendi yolunu bulabiliyor mu? Kendisi ile il-gili sağlıklı karar verebiliyor mu? Kişi konuşup tartışabiliyor mu, kendi ihti-yaclarını sağlıklı dile getirebiliyor mu?3. davranış ve psikolojik problem-ler: Kişinin hangi yoğunlukta, sıklıkta psikoljik problemlerinden kaynakla-nan korku veya saldırganlık hallerin-de yardıma ihtiyacı oluyor?

01 Ocak 2017‘de „İkinci Bakımı Güçlendirme Yasası“ (PSG II) yürürlüğe giriyor

Bakım derecesi almak için müracat eden kişi bu altı kriter üzerinden de-ğerlendirilir. Kendisinin hangi alanda yeteneği olduğu, hangi alanda bir başkasının yardımına ihtiyacı oldu-ğu tesbit edilir ve ona göre puanla-ma yapılır. Kişinin yeteneği ne kadar az, yani bir başkasının desteğine ne kadar çok ihtiyacı var ise o kadar yük-sek puan alır.

Yukarıdaki altı alan, alt kriterleri ile bir-likte puanlanarak ilgili her alanın orta-lama puanı hesap edilir. Bakım kade-mesi, bu altı alanın toplamından elde edilen toplam puana göre verilir. An-cak bu toplama ișleminde her alanın

2017&

PFLEGEIN BESTEN HÄNDEN

Die AOK Rheinland/Hamburg bietet Ihnen – in Zusammenarbeit mit dem Amt für Altenarbeit der Städteregion Aachen – regelmäßig Pfl egekurse an.

Wir informieren über: Pfl egetechniken in Theorie & Praxis, Einsatz von Hilfs-mitteln, Umgang mit dementiell verän derten Menschen, Entlastungsangebote, Leistungen der Pfl egeversicherung und weitere Themen.

Informationen erhalten Sie:

Beim Amt für Altenarbeit der Städteregion Aachen unter (0241) 51 98 - 54 54,

Ihren Ansprechpartnern der AOK in Aachen unter (0241) 4 64 - 1 79 oder 4 64 - 2 62

und bei der AOK im Kreis Aachen unter (02402) 1 04 - 1 25.

www.pfl ege-regio-aachen.de www.aok.de/rh

kostenlos zum mitnehmen

RUND UM DIe PFleGein der städteregion aachen und im kreis düren

• Städteregion Aachen • Aachen • Alsdorf • Baesweiler • Eschweiler • • Herzogenrath • Monschau • Roetgen • Simmerath • Stolberg • Würselen •

• Kreis Düren • Aldenhoven • Düren • Heimbach • Hürtgenwald • Inden • Jülich • Kreuzau • • Langerwehe • Linnich • Merzenich • Nideggen • Niederzier • Nörvenich • Titz • Vettweiß •

EINRICHTUNGEN STELLEN SICH VOR

PfLEgEBeratunG

Betreutes WoHNEN

BeGleItDIENSTE

amBulante PfLEgE

taGesPFleGeHäUSER

statIonäre PfLEgE

HAUSnotruF

MoBILE menüDIenste

sanItätsHäUSER

krankenHäUSER

KRANKENfAHRDIENSTE

YAşlı BAkımı kOnuSundA BiR kılAvuz

Yayınevimiz FACTOR: G Medien & Ideen tarafından beş yıldır, yılda bir kez yayınlanan yaşlı bakımı kılavuzunun (Rund um die Pflege) Ocak 2017 başlarında yenisi çıkıyor. Yaşlı bakımı hakkındaki tüm bilgilerin ve adreslerin yer aldığı kılavuz, yeni çıkan yasa ile gelen tüm değişiklikler hakkında bilgileri de sunuyor. Aachen Şehirler Birliği ve Düren Bölgesi’nde dağıtılacak olan kılavuz 12.000 adet basılacak ve ücretsiz olarak dağıtılacak. AOK Sağlık Ka-sası bu projede bizim partnerimizdir.

Page 29: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

29

ÖNcE sAğlık

küflenme nasıl Oluşuyor

Küflenme, küf mantarlarının sıcaklık ve nem etkisi ile gelişmesi sonucu oluşur. Ortamdaki % 60-65 nem ora-nı küf gelişimi için yeterlidir. Ancak, böyle rutubetli bir ortamda küf olu-şumu, duvarlarla sınırlı kalmayacaktır; mobilyalarınızda, halınızda, hatta giy-silerinizde de küf oluşabilir. Oda için ideal nem oranı % 30-35 arasındadır.

nemin zararları nelerdir

Aşırı rutubetli bir ortamda küf oluşu-mu başlayacağı için hem eşyalarınız, hem binanız hem de sağlığınız tehlike altındadır. Nemli ortamlarda duvarlar-da leke ve mantarlar oluşur, boyalar-da kabarma ve dökülmeler meydana gelir, giysi ve mobilyalarda küf koku-su ortaya çıkar. İnsan sağlığına verdi-ği zararlara gelecek olursak, bu gibi ortamlarda solunum güçlüğü ve cilt-lerde yapışkanlık gibi durumlar orta-ya çıkar. Küflerin alerjen etkilerinden dolayı bu ortamlarda bulunan kişiler, alerjisi (özellikle astım hastaları) ve ke-mik rahatsızlığı (romatizma gibi) olan-lar, şikayetlerinin artması konusunda, ciddi risk altındadırlar.

evdeki nemi Azaltmanın Yolları• Evinizi sık sık havalandırın.• Çamaşırlarınızı evin içinde değil, balkonunuzda kurutun. • Bulaşık ve çamaşırları makineniz tam dolunca yıkayın.• Evinizde, havadan nem alabilen kaktüs gibi bitkiler yetiştirebilirsiniz.• Mutfağınızda aspiratör kullanın.• Banyonuzda oluşan buharı dışarı atmak için basit bir fan kullanın.• Evinize mantolama yaptırıp, ısı kaçaklarını önleyin.

Dr. Murat Kopuk Bezirkskrankenhaus

Kaufbeuren/Psychiatrie

Beyin sağlığımızın, hayatı algılayış şek-limiz üzerindeki etkileri yadsınamaz. Eğer beynimizin sağ ve sol tarafları birbirinden bağımsız hareket etmeye başlarsa, hayal ve gerçeği ayırt ede-meyiz. Beynin sağ ve sol kısımlarının bağımsız hareket etmesi olarak tanım-lanan Şizofreni; bireyin duygu, düşün-ce ve davranışlarında anormal sapma-lar yaşamasına sebep olur. Toplumdan uzaklaşma, olaylar karşısında fazla tep-ki verme veya tepkisiz kalma, mantık-sız konuşmalar, konsantrasyon güçlü-ğü gibi belirtilerle yavaş yavaş ilerler.

Şizofreni nedir?

evinizdeki nemi Azaltmanın 7 yolu

konuşmada bozukluk dikkat çekici boyutlara uzanır. Bu yüzden şizof-reni teşhisi konmuş hastaların, gün-lük hayatına ve işine devam etmesi pek mümkün olmamaktadır. Şizofreni hastalarının saldırgan olduğuna dair toplumda yer eden yanlış inanış, on-ların sosyal hayattan soyutlanmasına sebep olmaktadır. Hastalar, sosyal ha-yattan dışlanmaz ve kabul görürlerse, tedaviye daha hızlı yanıt verirler. Şi-zofreni tanısı konan hastalarda genel-likle konuşma içeriğinde bozukluklar gözlenebilir, olaylara doğru zamanda, doğru tepkiler veremezler.

Şizofreni hastalığı genetik yatkınlığı olan bir hastalıktır. Örneğin ebeveyn-lerden biri şizofreni hastası ise, çocu-ğun da hastalanma riski % 10 ila 15 arasındadır. Hem anne hem de baba hasta ise, bu oran % 40’a ulaşır. Şizof-reni tanısı konmuş bireyin çocuğunun hastalığa yakalanma riski, diğer ço-cuklara göre 10 kat daha fazladır.

şizofreni Türleri ve Semptomları

Halüsinasyonlar, hezeyanlar, şüpheci-lik gibi semptomlar “Paranoid Şizofre-ni” türünde görülür. Bu hastalar belir-tileri gizler ve hasta olduklarını kabul etmez. Davranışlarında aşırı duyarlı-lık, düşünce akışında ve konuşmada bozukluk “Disoganize Şizofreni” be-lirtileridir. Bu hastalarda içlerine ka-panma ve dış dünyadan soyutlanma sıklıkla görülür. Diğer bir şizofreni çe-şidi olan “Katatonik Şizofreni” de ise hastalarda hareket bozukluğu olup uzun süre aynı noktaya sabit kalırlar.

şizofreni Hastalarına Yaklaşım

Öncelikle hastanın ailesinin, hastalıkla ilgili detaylı bilgi sahibi olması gere-kir. Beklentiler bu hastalarda daha ger-çekçi tutulmalı ve tedavi planında bu durum dikkate alınmalıdır. İlaç tedavi-sinin düzenli yapılması, aksatılmaması ve hastanın yaşamını rehabilite edici bir planlamanın yapılmasında hasta, hekim ve ailesinin iyi bir işbirliği içinde çalışması sağlanmalıdır. Umutsuzluk, çevreden kopma ve zararlı madde kul-lanımı, hastalığın ilerlemesine neden olur. Hastalar tedavi planlarına bağlı kalmalıdırlar. “Artık iyileştim” düşün-cesiyle yarıda bırakılan ilaç tedavisi, hastayı başladığı seviyeden de geriye götürmektedir.

Kişinin güçlü ve ayakta kalmasını sağ-layan en önemli faktör, ruh ve akıl sağlığıdır. Şizofreni belirtileri göster-meye başlayan kişinin, kendi durumu-nu tartması, isabetli sonuçlara varma-sı mümkün değildir. Bu durumda aile ve yakın arkadaş desteği çok önemli olup, hastayı, ailesi ve yakın arkadaş-ları yönlendirerek, destek vermelidir-ler. Yaygın olarak şizofreni hastaları, kafalarının içlerindeki sesler tarafın-dan yönetildiklerini, duygularının ve düşüncelerinin kontrol edildiğini, fi-kirlerinin çalındığını söylerler. Bireyin şizofreni olduğunun en net belirtisi, hastanın gördüğü sanrılardır. Doğru olmadığına dair kanıtların olmasına rağmen, hastanın doğru olduğunu savunduğu, yaşanmamış olayların, yaşanmış olduğu iddiasında bulun-ma durumuna “sanrı” denir.

şizofreni Belirtileri nelerdir?

Olmayan sesleri, kokuları, görüntüle-ri gerçek gibi algılayan şizofreni has-taları, yaşadıkları sanrılara gerçekmiş gibi tepkiler verirler. Hastalarda içe kapanma, toplumdan soyutlanma,

Page 30: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

30

Sİz vE burcunuz

koç (21 Mart / 20 nisan)

Kırmızı, pembe ve kahve tonları, koç burcunun hırs, liderlik gibi özellik-lerini ön plana çıkarmak için uygun renkler. Giysi seçiminde canlı renk-ler tercih edilmeli. Koç burcu kadın-ları moda alanında da öncü olmaya adaydır, bu nedenle alışılmışın dışın-da tasarımlar deneyebilirler. Kıyafet-ler, öne çıkan canlı renkler ile onlara eşlik eden daha küçük parçalardan oluşmalı, aksesuarlar vurgulanmak isteneni ön plana çıkarmalı.

Boğa (21 nisan / 21 Mayıs)

Boğa burcu için ideal giyim tarzının anahtar sözcükleri minimalist ve elit-tir. Seçkin zevkleri olan boğa burcu kadını, giyiminde kaliteden asla ödün vermez. Bununla beraber gösterişe de kaçmaz. Trend olanın değil eskimeye-nin peşindedir. Klasik veya smart ca-sual gibi tarzlar bu burca uygundur.

ikizler (22 Mayıs / 21 haziran)

İkizler burcu kadının değişmez ve enerjik bir stili vardır. Gençlik yılların-dan beri giymeye alıştığı rahat ceket-lerden, kot pantolondan ve tişörtler-den vazgeçmez. Doğal ve spor bir tarz, ikizler burcunun dinamik karakterini yansıtmak için birebirdir. Çizgili, bas-kılı parçalar tercih edilebilir. Sembolik değeri olan çeşitli aksesuarlar ikizler burcunu temsil eden öğeleri oluşturur.

Yengeç (22 haziran / 23 temmuz)

Yengeç kadını için uygun renkler yeşil, haki, kahve ve siyah tonlarıdır. Giyim tarzında kontrastlardan veya yakın tonların uyumluluğundan yararlan-mak mümkündür. Doğal materyaller-den üretilmiş sade giysiler, kıyafetle-rinde düzene ve temizliğe önem veren yengeçler için ideal olacaktır. Yuvarlak kesimli giysilerin oluşturacağı yumu-şak etki, yengeç burcunun özellikleri-nin dışa da yansımasını sağlar.

Aslan (24 temmuz / 23 Ağustos)

Aslan burcu kadını parlak, vurgu-lu ama göze de batmayan renkler-le kendisini iyi ifade edecektir. Altın sarısı, turuncu gibi tonlar ve yüksek topuklu ayakkabılar bu burç için uy-gundur. Aslan burcunun giyim zevk-leri pahalıdır. Yansıttığı imajın teatral olması beklenir. Bununla beraber ak-sesuar seçiminde ahşap ve taş mater-yallere gidilebilir.

Başak (24 Ağustos / 23 eylül)

Rasyonelliği ile ön plana çıkan ba-şak burcunun gardırobunun pratik parçalardan oluşması bir tesadüf de-ğildir. Başak burcu kadını basic par-çalara yapılacak ufak dokunuş ve ek-lemelerle istediği havayı kolayca elde edecektir. Akılcı çözümlerle kendine ve moduna uygun tarzı yaratabildiği için, kıyafetlerinde daha çok malzeme kalitesine önem göstermesi uygun olur. Hem fonksiyon hem estetik de-ğeri olan parçalar tercih edilmelidir. Kol saati, cepli giysiler ve pratikte ya-rar sağlayacak aksesuarlar başak bur-cunun hayatını kolaylaştırır.

Burçlara Göre

Giyim tarzları

Yay (23 kasım / 20 Aralık)

Yay burcu için prestijli ve aykırı gö-rünmek önemlidir. Yay burcu kadını modayı takip etmekle çok ilgilenmez, hayatının dinamiğini yansıtacak par-çaları bulmaya çalışır. Tüylü şapka-lar, kadife ceket ve pantolonlar, giy-silerdeki büyük düğmeler bu burç için idealdir. Eflatun, bordo, kızıl gibi renkler yay burcunun karakterine uygundur.

Oğlak (21 Aralık / 18 Ocak)

Oğlak burcu kadını için, seçtiği kıya-fetlerin otoritelerce kabul görmüş parçalardan oluşması önemlidir. Tek parça elbiseler, kısa etek ve blazer ce-ketler, yani modası geçmeyen giysiler oğlak burcunun dolabında mutlaka bulunması gereken parçalardır. Gi-yim tarzında güvenilir tercihler yap-tığı için, kıyafet ve aksesuarlarında ra-hatlıkla parlak detaylar kullanabilir. Siyah, lacivert ve koyu gri tonları oğ-lak burcunun içinde kendisini rahat hissedeceği renklerdir.

kova (19 Ocak / 20 Şubat)

Kova kadını, mevcut trendin içindeki aykırı ve parlak parçaları bulmayı se-ver. Alışılmadık bir tarz ve göze çar-pan giysilerle avantgarde olabilir. Sıra dışı kesimlere sahip etekler, transpa-ran bluzlar ve desenli çoraplar bu burç için uygundur. Ayakkabı seçimi kova kadını için önemlidir, özellikle bilekten bağlamalı sandalet ve topuklular kova için vazgeçilmezdir. Giysilerin üretim aşamasında, doğaya zarar vermeyen materyallerin seçilmiş olması da kova kadını için önem taşır.

Balık (20 Şubat / 21 Mart)

Balıklar için kadınsı ve romantik bir tarz uygun olacaktır. Balık kadınının giyim tarzıyla oluşturacağı görüntü, akıcı ve uyumlu olmalıdır. Işıkla be-raber renk tonları değişen malzeme-ler, bu burcun giysilerini oluşturabilir. İpek, yün gibi yumuşak ve sıcak tutan materyaller tercih edilmelidir. Balık kadını gardırobunda mutlaka süve-ter ve uzun etek gibi parçalar bulun-durur. Ayak bileklerinin kapalı olması, balık burcuna kendini güvende his-settirecektir. Bu burca uygun renkler lacivert, eflatun, pembe ve yeşildir.

Hangi burç sade, hangisi süslü, hangisi sportif?

Terazi (24 eylül / 22 ekim)

Terazi burcu kadınının tarzını bula-bilmesi için en önemli ipucu uyum-luluktur. Görünüşünün dengesine ve bıraktığı tutarlı etkiye dikkat eden terazi kadını, giyiminde nerede dur-ması ve nereye kadar devam etmesi gerektiğini de bilecektir. Kıyafet se-çimleri, mini elbiselerden, pantolon-lara kadar genişleyen bir skaladadır. Alışılmadık renk ve materyal kombi-nasyonlarından uzak durulması ya-rarlı olacaktır. Şal, çanta, kemer gibi aksesuarları zarif ve bütünleyicidir.

Akrep (23 ekim / 22 kasım)

Akrep burcunun agresif karakterini yansıtmak için, vücut hatlarını ön pla-na çıkaran kesimler ve dekolte uygun olacaktır. Klasik bir tarz akrep burcu-nu temsil edebilir. Akrep burcu kadı-nı aksesuarlarını özenle seçer ve ucuz olanı tercih etmez. Altın ve gümüş parçalar kullanması yerinde olacaktır.

Page 31: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz

31

çÖzÜmler SAYfASı

14 BulmACA SAYFASı 20 BilmeCe SAYFASı

26 SudOku SAYFASı

128364795

743859621

956721843

879245316

215693487

364178952

691587234

432916578

587432169

06010016244

475218963

136594728

298736145

953482671

627159384

841367259

714925836

589673412

362841597

06010016245

534162879

962478351

178395642

617843295

349257168

285619437

491786523

853924716

726531984

06010016246

891426573

435798612

276531849

127863954

359174268

648952137

512349786

984617325

763285491

06010016247

371256984

859374126

426819753

692438517

734125698

185967432

243691875

518742369

967583241

06010015044

813495762

679283154

524167983

345972618

187356429

962841537

251739846

738614295

496528371

06010015045

397564812

458321697

612879453

581937264

963248175

274615389

829456731

136792548

745183926

06010015046

149528376

752634981

836197452

967851234

421973568

385246719

513482697

674319825

298765143

06010015047

496357821

351829764

872641935

935478612

617295483

248163597

529716348

784932156

163584279

06010014547

846927153

197365482

532184976

278649315

965713824

314258697

789536241

423871569

651492738

06010014546

672194853

593876241

814352769

946583172

257961438

138427695

365248917

721639584

489715326

06010014545

427965381

815243967

639718254

782694135

596132748

143587692

261459873

958371426

374826519

06010014544

Reklam / ilan Fiyatlarımız *

1.000 €600 €350 €250 €200 €150 €120 €

900 €540 €315 €225 €180 €135 €108 €

750 €450 €262 €187 €150 €112 €

90 €

Arka Kapak 1/1 Sayfa1/2 Sayfa1/3 Sayfa1/4 Sayfa1/6 Sayfa1/8 Sayfa

1 kez 3 kez 6 kez

* Bütün fiyatlar baskıya hazır haldeki reklamlar içindir ve üstüne yasal geçerli vergi (% 19 MwSt.) eklenir.

(% 10 indirim) (% 25 indirim)

TAnıTım: Firma, işyeri, hizmet veya ürün tanıtımları (bir kez olmak kaydıyla) 1 veya 1/2 sayfa olarak (yukarıdaki fi-yatlarla) yapılır. Bize göndereceğiniz yazı, logo, resimler ve iletişim bilgilerinizle (Telefon, faks, e-mail, internet vb.) sizin için sayfa tasarımını ücretsiz yapıyoruz. Daha fazla bilgi için bizi arayabilirsiniz. 0241 / 990 78 68

basit normal zor

Renk sorusuKırmızının ortasın-daki gri diğerleri-ne göre % 10 daha koyudur.

işlemleri yapın 1

4 4 1 – 2 3 0 = 2 1 1

+ + +

4 7 7 – 4 5 3 = 2 4

9 1 8 – 6 8 3 = 2 3 5

kibrit çöpü sorusu

4

5

6

2

10

5

11

7

8

88

350

240

120 100 616

=

=

====

X X

X

X

X

X

X

X

X

X

X

X

işlemleri yapın 2

2

676 5

8

8

7

9

üçgen işlemi

Çevrilen tavla zarı

Doğru cevap A şıkkıdır.

küp sorusu

Doğru cevap D şıkkıdır.

Ok işareti sorusu

Soru işaretli yere gelecek ok işareti d şıkkıdır. Çünkü oklar her satırda soldan sağa doğ-ru dönerek ilerliyor sürekli. Her satırda okların arkaların-da farklı sayıda (1,2,3) çizgiler bulunuyor.

Resimdekiler ne olabilir? a) Resim çerçevesi, b) Bilgisayar klavyesi, c) Piyano tuşu, ç) Kol saati, d) Diş fırçası.

Page 32: OkuldAn sOnrA ne yApAcAğıM? - bizimaachen.de fileBaşka İşler Yapanlar > 19 Nuriye Altıntaş Yerel Politika Yapanlar > 21 Safi Özbay İçimizden Biri > 25 Yasemin Atay Ücretsİz