İnternet kullaniminin Çevresel...

161
T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SOSYAL ÇEVRE BİLİMLERİ ANABİLİM DALI İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİ Yüksek Lisans Tezi Alp SARPAY Tez Danışmanı Prof.Dr. Aykut Namık ÇOBAN Ankara-2016

Upload: others

Post on 10-Jan-2020

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

SOSYAL ÇEVRE BİLİMLERİ

ANABİLİM DALI

İNTERNET KULLANIMININ

ÇEVRESEL ETKİLERİ

Yüksek Lisans Tezi

Alp SARPAY

Tez Danışmanı

Prof.Dr. Aykut Namık ÇOBAN

Ankara-2016

Page 2: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

SOSYAL ÇEVRE BİLİMLERİ

ANABİLİM DALI

İNTERNET KULLANIMININ

ÇEVRESEL ETKİLERİ

Yüksek Lisans Tezi

Alp SARPAY

Ankara-2016

Page 3: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

T.C.ANKARA inrivnnsirnsi

sosYAL nfi,hn nn nxsrirUsUsosYAL qEvRE nir,hrnnni

munLiivrDALr

iivrnnuprmqEVRF"SEL ETKir.,ERi

Ytiksek Lisans Tezi

Tez Danrqmaru: Prof.Dr. AykutNamk QOBAN

tnIez Junsl uvelen

Adr ve Sovadr

W.t.w,rlass.&AffiD *rh n *A sknn xk$rs?.r. €r"p

imzasr

rez smavr rarihi .}).nS ..pA { b

Page 4: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

rtrnriyn, cunnHuniynriANKARA trNivnnsirnsi

sosyAr, nir,imlnR nNsrirUsU uUlilru,UGilNn

Bu belge ile bu tezdeki btitiin bilgilerin akademik kurallara ve etik dawamq

ilkelerine uygun olarak toplamp sunuldu!'unu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin

gere$i olarak, gahqmada bana att olmayan ttim veri, diiqtince ve sonuglan andrfrmr

ve kaynaprm gdsterdi[imi aynca beyan ederim.(] n.itZOrc1

Alp SARPAY

Page 5: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

i

İÇİNDEKİLER

Sayfa No

GİRİŞ ………………………………………………………………………………. 1

1. Çalışmanın Konusu ve Amacı ………………………………………………........... 2

2. Kapsam ve Temel Varsayımlar …………………………………………………… 6

2.1. Temel Varsayımlar ………………………………………………………….... 6

2.2. Çalışmanın Yöntemi ve Problematiği ……………………………………........ 7

2.3. Kapsam …………………………………………………………....................... 8

BİRİNCİ BÖLÜM: ÇEVRE VE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ …………….. …. 11

1. Çevre …………………………………………………………………………....... 12

1.1. Çevre Kavramı ……………………………………………………………..... 12

1.2. Çevre Sorunlarının Ortaya Çıkışı …………………………………………….. 14

1.3. Çevre Sorunlarının Nedenleri ve Sonuçları …………………………………... 16

2. İnternet ………………………………………………………………………….... 17

2.1. İnternet Kavramı ……………………………………………………………... 18

2.2. İnternetin Tarihsel Gelişimi …………………………………………………... 19

2.3. İnternetin Türkiye’deki Gelişimi …………………………………………….... 21

2.4. Bilgi Toplumu ……………………………………………………………….. 23

2.4.1. Bilgi Toplumunun Ortaya Çıkışı ………………………………………… 25

2.4.2. Yeni Ekonomi …………………………………………………………... 28

2.4.3. Yeni Ekonomi Bağlamında İnternet Olgusu ……………………………... 30

2.4.4. Sanal Cemaatler ………………………………………………………… 35

2.4.5. Dijital Aktivizm ………………………………………………………… 37

3. Yeşil Ekonomi …………………………………………............................................... 38

4. İnternet ve Bilgi Teknoloji Uygulamaları …………………………………………... 43

4.1. Yeşil Bilişim ……………………………………………………………….... 44

4.2. Sanallaşma …………………………………………………………………... 47

4.3. Yeşil Yönetim ve Çevresel Bilişim Politikaları ………………………………... 48

4.4. E-Devlet ………….…………………………………………………….......... 51

4.5. Coğrafi Bilgi Sistemleri ...…………………………………………………….. 55

Page 6: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

ii

İKİNCİ BÖLÜM: İNTERNET-ÇEVRE İLİŞKİSİ ………………………………. 58

1. Çevre Sorunlarında İnternetin Rolü ……………………………………………….. 62

1.1. Elektrikli ve Elektronik Cihaz Atıkları …….………………………………….. 62

1.1.1. Elektrikli ve Elektronik Cihaz Atık Mevzuatı ……………………………. 63

1.1.2. E-Atık Yönetimi ………………………..……………………………….. 66

1.1.3. Türkiye’de E-Atık Yönetimi ………………………..…………………… 68

1.1.4. E-Atıkların Değerlendirilmesi ………………………..………………….. 70

1.2. İnternet Kaynaklı İklim Değişikliği ve CO2 Emisyonları .……………………… 73

1.2.1. Veri Merkezleri ………………………..………………………………... 73

1.2.2. İnternet ve Bilgi Teknolojileri Kaynaklı İklim Değişikliği ve CO2 Emisyonu 74

1.3. Elektromanyetik Kirlilik ve Baz İstasyonları ………………………………….. 77

1.4. Uzay Kirliliği ………………………………………………………………… 82

2. Çevrenin Korunmasında İnternetin Rolü …………………………………………. 83

2.1. İnternetin Enerji Tasarrufu Amaçlı Kullanımı ………………………………… 84

2.1.1. Akıllı Kentler …………………………………………………………… 84

2.1.2. Akıllı Şebekeler ………………………………………………………… 86

2.1.3. Nesnelerin İnterneti (IoT)………………………………………………... 90

2.1.4. Makineden Makineye (M2M) …………………………………………... 92

2.1.5. Bulut Bilişim …………………………………………………………… 94

2.1.6. Eko-Etiketler ……………………………………………………………. 99

2.1.6.1. Energy Star ……………………………………………………….... 102

2.1.6.2. AB Enerji Etiketi …………………………………………………... 104

2.2. Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Çevresel Kullanım Alanları ……………………… 106

2.2.1. Mekânsal Bilgi Altyapısı (INSPIRE) …............................................................. 107

2.2.2. Kent Bilgi Sistemleri (KBS) .…....…….............................................................. 108

2.2.3. Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi (TUCBS)..……….………………... 110

2.2.4. Gerçek (True) Ortofoto ve Coğrafi Veri Üretimi ………………………… 111

2.2.5. E-Plan ..……….…………….............................................................................. 111

2.2.6. Atlas …………………….................................................................................... 112

3. Kablosuz Algılayıcı Ağlar …………………………....................................................... 112

3.1. Kablosuz Algılayıcı Ağların CO2 Emisyonunu İzleme Amaçlı Kullanımı .…...... 113

3.2. Çevresel İzleme Amaçlı Kullanımı .…....................................................................... 115

4. İnternetin Çevresel Eğitim Amaçlı Kullanımı ……………………………………… 121

5. İnternetin Toplumsal ve Sosyal Hayat Üzerinde Etkileri …………………………… 123

Page 7: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

iii

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME ..………………………………………………. 129

KAYNAKÇA …...………………………………………………………………….. 134

ÖZET ...…………………………………………………………………………….. 148

Page 8: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

iv

ŞEKİLLER LİSTESİ

Sayfa No

Şekil 1: Çevresel Kuznets Eğrisi (ÇKE) …………………………………………….. 4

Şekil 2: Yeşil Bilişim Bütüncül Yaklaşımı ………………………………………….. 44

Şekil 3: Çevre Politikalarına Kaynak Olan Güçler …………………………………... 49

Şekil 4: Katı Atık Yönetim Hiyerarşisi …………………………………...................... 66

Şekil 5: Akıllı Kent Örneği …………. …………………………………...................... 85

Şekil 6: Geleneksel ve Akıllı Şebekeler …………………………………..................... 87

Şekil 7: Bulut Bilişim Gelişim Süreci …………………………………….................... 96

Şekil 8: Avrupa Birliğinden ve Dünyadan Eko-Etiket Örnekleri …........................ 101

Şekil 9: Energy-Star Etiketi …………. …………………………………..................... 103

Şekil 10: AB Enerji Etiketi …………. …………………………………........................ 105

Şekil 11: Kablosuz Sensör Ağ Mimarisi.………………………………………....... 113

Şekil 12: Kablosuz Algılayıcı Ağlar İle Çevre İzleme Sistemi Örnekleri ……………... 115

Şekil 13: Temel Habitat İzleme Sistem Modeli ………………………………………. 117

Şekil 14: Erebus Volkanik Yanardağı İzleme Sistemi ………………………………... 118

Page 9: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

v

TABLOLAR LİSTESİ

Sayfa No

Tablo 1: 2016 Yılı Dünya İletişim Teknolojileri Kullanımı ..…………………………. 20

Tablo 2: 2016 Yılı Türkiye’deki İletişim Teknolojileri Kullanımı ..………………….... 22

Tablo 3: 2016 Yılı Türkiye’deki Sosyal Medya Kullanımı ..………………………….. 23

Tablo 4: İkinci ve Üçüncü Dalga Ekonomilerin Karşılaştırmalı Çözümlemesi ……… 26

Tablo 5: Endüstri ve Bilgi Toplumlarının Karşılaştırılması .…………………………... 27

Tablo 6: Bilgi İletişim Teknolojilerinden Kaynaklanan CO2 Emisyonları .…………… 60

Tablo 7: AEEE Eşya Kategorileri ve Ayrıntılı Listede Yer Alan Ürünlerin Bazıları ….. 65

Tablo 8: ABD’de Elektronik Atıklara ve Dönüşüm Oranlarına İlişkin Veriler ……….. 67

Tablo 9: Dünyada Üretilen Atık Miktarı ……….................................................................. 70

Tablo 10: Veri Merkezinde Enerji Tüketimi …….................................................................. 74

Tablo 11: Manyetik Alan Büyüklükleri …….......................................................................... 78

Tablo 12: NIST Tanımına Göre Bulut Bilişim …………………………………............ 95

Page 10: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

vi

GRAFİKLER LİSTESİ

Sayfa No

Grafik 1: 2008-2013 Yılları Arasında E-Devlet Hizmet Sayıları…………………........ 52

Grafik 2: 2008-2013 Yılları Arasında E-Devlet Kapısı Kullanıcı Sayısı…………….... 53

Grafik 3: Kamu BİT Yatırımları ……………………………...................................... 54

Grafik 4: 2013 yılı AB’de E-Devlet Hizmeti Sunan İnternet Sitelerinin Çevrimiçi

Kullanılabilirlik Oranları………………………………..................... 54

Grafik 5: Küresel Ortalama Sıcaklık Sapmaları …….…………………………........... 59

Grafik 6: Sera Gazı Emisyonların Yıllara Göre Ülkeler Bazında Yayılımı ………….. 59

Grafik 7: Veri Merkezinde Enerji Tüketimi Dağılımları …………………………… 74

Grafik 8: Küresel CO2 Salınımlarının Bilgisayar Donanımlarına Göre Dağılımları … 75

Grafik 9: Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kaynaklı Küresel CO2 Emisyonları ……….. 76

Grafik 10: 2007 Yılı Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Kaynaklanan Sera Gazı

Emisyonlarının Dağılımı ………………………………………………… 77

Page 11: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

vii

KISALTMALAR LİSTESİ

AEEE : Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyalar

AKS : Adres Kayıt Sistemi

AR-GE : Research and Development (Araştırma-Geliştirme)

ARPANET : Gelişmiş Savunma Araştırmaları Projeleri Birimi

CBS : Coğrafi Bilgi Sistemleri

CORIE : The Columbia River Ecosystem (Kolombiya Nehri Ekosistemi)

CORINE : Coordination of Information the Environment (Çevresel Bilgilerin

Koordinasyonu)

CPU : Central Processing Unit (Merkezi İşlem Birimi)

ÇED : Çevresel Etki Değerlendirmesi

ÇKE : Çevresel Kutnetz Eğrisi

DASK : Doğal Afet Sigortaları Kurumu

DPT : Devlet Planlama Teşkilatı

EM : Elektromanyetik

ENTSO-E : The European Network of Transmission System Operators (Avrupa

İletim ve Dağıtım Sistemi)

ESA : The European Space Agency (Avrupa Uzay Teşkilatı)

ESDP : European Spatial Development Prespective (Avrupa Mekânsal

Planlama Perspektifi)

ESPON : European Observation Network (Avrupa Gözlem Ağı)

INSPIRE : Infrastructure for Spatial Information (Mekânsal Bilgi Altyapısı)

IOT : Internet of Thinks (Nesnelerin İnterneti)

ITU : International Telecommunication Union (Uluslararası Telekomünikasyon

Birliği)

Page 12: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

viii

İMMİB : İstanbul Maden ve Metaller Birlikleri Kalkınma ve İşbirliği Örgütü)

KAMUNET : Türkiye Ulusal Bilgi Sistemleri

KBS : Kent Bilgi Sistemleri

KEBS : Kimyasal Madde Envanter Bilgi Sistemi

M2M : Machine to Machine (Makineden Makineye)

MERNİS : Nüfus ve Vatandaşlık Bilgi Sistemi

MESSAGE : Mobile Environmental Sensing Across Grid Environments (Mobil

Çevre Algılama Sistemleri)

OTİM : Ozon Tabakasını İncelten Gazların Kontrolü

SKD : Sürdürülebilir Kalkınma Derneği

SNAV : Sensor Networks for Active Volcanoes (Aktif Volkanlar için

Algılayıcı Ağlar)

STÖ : Sivil Toplum Örgütleri

TABS : Tehlikeli Atık Beyan Sistemi

TAKBİS : Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi

TR-NET : Türkiye İnternet Proje Grubu

TUCBS : Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi

TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu

TÜKAVA : Türkiye Üniversiteler ve Araştırma Kurumları Ağı

UMTS : Universal Mobile Telecommunications Systems (Evrensel Mobil

İletişim Sistemi)

UNU : United Nations University (Birleşmiş Milletler Üniversitesi)

WWW : Word Wide Web

Page 13: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

1

GİRİŞ

İnsanlık tarihi geçmişten günümüze kadar geçen süreçte devrim niteliğinde üç

önemli aşamadan geçmiş ve çeşitli dönüşümlere uğramıştır. Bu aşamalardan birincisi

tarım toplumuna geçiştir. Endüstri (sanayi) devrimine geçiş, insanlık tarihinin ikinci

dönüşüm aşamasını oluşturmuştur. Üçüncü ve son dönüşüm aşaması ise dünyada

teknoloji anlamında çok önemli gelişmelere sahne olan bilişim ve iletişim devrimi

olmuştur. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin büyük bir hızla çeşitli dönüşümlere neden

olduğu toplumlarda, İnternet teknolojileri de farklı bir iletişim aracı olarak günlük

hayatımızda yerini almıştır (Denizci, 2009).

Bilgi otobanı olarak tarif edilebilen İnternet ile her şeye ulaşmamız gün

geçtikçe daha da kolaylaşmaktadır. Günümüzde doğal çevrenin zarar görmesi ve bu

bölgelerin yerleşim alanlarına çevrilmesi, doğal kaynakların tüketilmesi, kirlenmiş

ekosistemler, küresel ısınma ve çevresel felaketler gibi birçok çevresel olguya

İnternet sayesinde kolayca erişebilindiği görülmektedir.(Küçükcankurtaran, 2008).

İnternetin, hayatımıza eklediği birçok olumlu özelliklerin yanı sıra bireysel,

toplumsal ve özellikle çevre bazında türlü olumsuz etkileri de ortaya çıkmıştır.

Sanayi devriminin beraberinde sorunlarda getirmesi gibi bilgi toplumuna geçişte

yanında birçok sorunları getirmektedir. İnternet ve Bilişim Teknolojilerinin sürekli

ilerlemesi ile beraber ömrünü yitiren cihazların elektronik atık haline gelmesi,

dünyamızı adeta bir teknoloji çöplüğü haline getirmektedir. Bunun yanı sıra gerek

İnternette yapılan işlemler gerekse İnternet servisleri, ihtiyaç duydukları enerjiden

kaynaklanan CO2 emisyonları ciddi çevresel problemler oluşturmaktadır (Şanlısoy,

1999).

Page 14: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

2

Çevre canlıların karşılıklı olarak etkileşim ve iletişim içinde bulundukları,

yaşamları süresince ilişkilerini sürdürdükleri, sosyal, biyolojik, fiziki, ekonomik ve

kültürel bir ortamı ifade eder. 19.yy’a kadar insanlar için amaç, insanın soyunu ve

çevresini doğal etkenlere karşı koruması iken, 20.yy’da doğayı insanlara karşı

korumak artık bir gereklilik halini almıştır. Gelişme ile artan çevre kirliliği,

kalkınmaya yeni bir boyut kazandırarak sürdürülebilir kalkınma kavramını ortaya

çıkarmıştır. Sürdürülebilir kalkınma, kurumsal yapılarda, yatırımlarda ve doğal

kaynakların kullanımında bugünkü ve gelecekteki gereksinmelerin uzlaştığı bir süreç

olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin yanı

sıra elektronik atıklar, frekans kirliliği, teknolojinin uzayı kirletmesi gibi birçok

sorunu da beraberinde getirmiştir (Şanlısoy, 1999).

Bu tezde İnternet olumlu ve olumsuz bütün yönleri ile incelenerek, insanlığı

bekleyen ve halen maruz kaldığı çeşitli dönüşümler ile çevresel etkileri eleştirel bir

perspektifle ele alınacak ve çevresel etkilerin azaltılması için çözüm önerileri

getirilecektir.

1. Çalışmanın Konusu ve Amacı

Yaygınlaşan İnternet kullanımı ekonomik sistemi etkilemekte ve bilişim

teknolojilerinin kullanımını teşvik etmektedir. Bunların sonucunda verimlilik artışı

gibi olumlu birçok yönde gelişmenin yanı sıra tüketim artmakta, kaynaklar

tükenmekte, atıklardan ve ihtiyaç duyulan enerji üretiminden kaynaklanan kirlilik

çoğalmaktadır. Yaygın İnternet kullanımının toplumların yaşayış şeklini

değiştirmekte ve yeni bir toplum modeline katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle de bu

Page 15: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

3

dönüşümlerin insana, topluma ve özellikle çevreye olan etkilerinin detaylı olarak

incelenmesi gerekmektedir.

Günümüzde üzerinde en çok yoğunlaşılan çevre problemlerinin başında iklim

değişikliği, ozon tabakasının zarar görmesi ve küresel veya küresel ısınma konuları

bulunmaktadır. Küresel iklim değişikliğinin nedeni atmosferdeki CO2 miktarının

artmasıdır. Küresel bağlamda bir çözüm süreci olarak Birleşmiş Milletler tarafından

1997 yılında Japonya’nın Kyoto kentinde düzenlenen toplantıda BM İklim

Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşme içerisinde katılan devletler

tarafından imzalanan Kyoto Protokolü ise bu güne kadar imzalanmış en kapsamlı

çevre işbirliği anlaşmasıdır. Bu Protokol ile gelişmiş ülkeler 2008-2012 yılları

arasında sera gazı emisyonlarını 1990 yılı düzeyinden % 5,2 daha aşağıya çekmekle

sorumlu olmuşlardır. Oysa Türkiye’de bu dönem aralığında sera gazı emisyonların

sürekli arttığı görülmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun yayınladığı

2013 yılı sera gazı emisyon envanterine göre, 2013 yılında Türkiye’de toplam CO2

emisyonlarının % 0,2’si tarımsal faaliyetler ve atıktan, % 17,6’sı endüstriyel işlemler

ve ürün kullanımından, % 82,2’sinin ise enerjiden kaynaklandığı görülmektedir.

Enerji kaynaklı emisyonların CO2 emisyonlarındaki içerisindeki en büyük paya sahip

olduğu görülmektedir (TUİK, 2015).

Çevresel görüş açısından oldukça bilinen Kirlilik Sığınağı Kuramı’na (The

Pollution Haven Hypothesis) göre ticaretin liberalleşmesi, açık piyasalar gelişmiş

ülkelerin mallarını azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin piyasalarına sokması

şeklinde olmuştur. Doğrudan yabancı yatırımların artması ile çok uluslu şirketler

(ÇUŞ) bu ülkelere geri teknolojilerin götürülmesini cesaretlendirerek kirletici

faaliyetlerin artmasına neden olmaktadır. Bu kirletici faaliyetler ise çevresel

Page 16: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

4

standartların hızlı bir şekilde düşüşünü başlatmıştır. Kirlilik Sığınağı Kuramı’na karşı

çıkan Kirlenme Halesi Kuramı’na (The Pollution Halo Hypothesis) göre ise

liberalleşen ticaret ile çok uluslu şirketlerin doğrudan yabancı yatırımı

cesaretlendirmesiyle ileri teknolojilerin ihraç edilmesini ve yönetim anlayışlarının

tekrardan kurulmasını sağladıkları için çevresel standartların dünya genelinde

yükselmesine yardımcı olmaktadır. Her iki kuramın ortak noktası, ekonomik

faaliyetlerin dolayısıyla çevresel sürdürülebilirlik ile İnternet’in yakın ilişkili

olmasıdır (Güney ve Bakırtaş, 2011).

1990’lı yıllarda çevre kirliliği (çevresel bozulmayı ifade eden CO2

değişkenleri) ile iktisadi büyüme arasındaki ilişkiyi araştıran literatürde önemli

oranda artış görülmektedir. Literatür içerisindeki çalışmaların büyük çoğunluğu,

ekonomik gelişmenin ilk safhalarında, gelir belirli bir düzeye ulaşıncaya kadar

(dönüm noktası) çevresel bozulmanın arttığını; bu noktadan sonra da çevresel

şartların iyileşmeye başlayacağını varsayan Çevresel Kuznets Eğrisi (ÇKE) kuramını

sınayan çalışmalardır. Çevresel bozulmayı ifade eden CO2 değişkenleri ile gayri safi

millî hasıla (GSMH) arasındaki bağlantı, genellikle ‘ters U’ eğrisi ile

gösterilmektedir (Saatçi ve Dumrul, 2011).

Şekil 1: Çevresel Kuznets Eğrisi (ÇKE)

Kaynak: Saatçi ve Dumrul, 2011

Page 17: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

5

Şekil 1’de karakteristik bir ÇKE diyagramı gösterilmektedir. Çevresel Kuznets

Eğrisi kuramcısı Simon Kuznets’e göre ekonomik büyümenin ilk safhalarında kirlilik

ve çevresel zararlar artmakta, belirli bir dönüm noktasından sonra ekonomik büyüme

artarken eğilim tersine dönmekte ve böylece ekonomik büyüme çevresel iyileşmeye

sebep olmaktadır.

ÇKE hipotezi, bilgi ve sanayi toplumuna geçilmesiyle birlikte geçerlilik

kazanmaktadır. İktisadi büyüme ile birlikte devamında, sanayi sektöründen hizmet ve

bilgi sektörüne doğru bir eğilim olmaktadır. Sanayi sektörüne oranla hizmet ve bilgi

sektörlerinin doğal kaynakların kullanımının daha az olduğu sektörler olduğundan bu

geçişle birlikte çevresel kirlilikte düşüşler meydana gelmektedir. Endüstrinin ileri

safhalarında, çevresel teknolojilerin kullanımı, hizmet tabanlı faaliyetlerine kayma ve

bilgi sürecindeki değişim büyüme kabiliyeti ve çevreyi geliştirme isteği ile

birleşmektedir. Dönüm noktasından sonra teknoloji ve İnternet etkisi de ÇKE’nin

azalan bölümünü belirtmekte kullanılmaktadır. Teknoloji etkisiyle ülkelerin gelir

seviyelerinin artmasıyla araştırma ve geliştirme çalışmalarına (arge) ayrılan fonlarda

da artış kaydedilmektedir. Teknolojinin gelişmesi ve İnternet sonucunda elde edilen

ileri ve çevre dostu teknolojilerin geri ve kirliliğe sebep olan teknolojilerin yerine

geçmesiyle çevre kalitesinde artış görülecektir. (Saatçi ve Dumrul, 2006).

Çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasında İnterneti, çevresel bir problem değil

çevresel bir çözüm ortağı olarak değerlendirmek gerekmektedir. Bu kapsamda, CO2

emisyonları ile çevresel sorunların azaltılmasında İnternet ve bilişim teknolojilerinin

yer aldığı çevre dostu teknolojiler, elektronik atık yönetimi, yeşil bilişim gibi alanlar

bu tezin çalışma konusu içerisinde yer almaktadır.

Page 18: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

6

Yeni Ekonomi ile Çevresel Kuznets Eğrisi (ÇKE) kuramları kapsamında

yürütülecek bir tartışma ile ekonomik büyüme gerçekleşirken çevresel bozulmaların

ve İnternetin olumsuz etkilerinin azaltılması bu tezin konusu içinde ele alınacak ve

çözüm önerileri getirilecektir.

2. Kapsam ve Temel Varsayımlar

2.1. Temel Varsayımlar

Bu çalışmanın temeli aşağıdaki varsayımlar üzerine kurulmuştur:

1.Bilişim teknolojilerinin alanı oldukça büyüktür. Benzer şekilde çevre

sorunsalı da hem kapsadığı alan hem de boyutları yönünden oldukça geniştir. Çevre

sorunları ile bilişim teknolojilerinin temelinde yer alan İnternet arasında karşılıklı bir

bağ bulunmaktadır.

2.Bilişim ve İnternet teknolojileri çok hızlı ilerlemekte, çok kısa sürede

yenilenmektedir. Bu sırada başta elektronik çöpler olmak üzere ciddi çevresel

problemler oluşmaktadır.

3.Çevre ve kalkınma karşıt kavramlar değildir. Kalkınma sürecinde çevresel

sorunların sebep olduğu maliyet toplumlar için çok daha büyüktür. Toplumların

çevreye duyarlı bir şekilde kalkınması, zenginleşmesi de mümkündür. Bu bağlamda

çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasında bilişim ve İnternet teknolojilerinin rolü

vardır.

4. Geri ve kirliliğe sebep olan teknolojilerin yerini teknolojik gelişmeler ve

İnternet sonucunda elde edilen çevre dostu teknolojilerin alması çevresel problemleri

azaltacak ve buna bağlı olarak çevre kalitesini de arttıracaktır.

Page 19: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

7

2.2. Çalışmanın Yöntemi ve Problematiği

İnternetin ekonomik, çevresel etkilerinden, kişisel, toplumsal ve sosyal

etkilerine kadar birçok konuda olumlu ve olumsuz yönleriyle literatürde yer verildiği

ve tartışıldığı görülmektedir. Teknoloji ve çevre ile ilgili olumlu olumsuz görüşler ve

araştırmalar olmasına rağmen, İnternetin çevresel etkileri konusunda sosyal alanda

araştırmaların eksikliği göze çarpmaktadır. Bu bağlamda düşünüldüğünde çalışmanın

Türkiye’deki tartışmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Literatürde bu bağlamda Yeni Ekonomi Kuramı, Dijital Ekonomi Kuramı gibi

çeşitli kuramlar bulunmaktadır. Çağımızın ekonomi anlayışına ilişkin olarak herkesin

üzerinde uzlaştıkları sonuç; “İnternetin ve bilgi teknolojilerinin doğurduğu etki

sonucunda oluşan Yeni Ekonomi, bireylerin beden güçleri yerine zihin güçleri ile

çalıştıkları yeni bir dünyayı yansıtmaktadır” (Baltacı ve Ayaydın, 2014:54).

Sosyolog Manuel Castells’e göre yeni ekonomi bilgi ile küresel ve ağ

örgütlenmesi üzerine kurulmuştur. Yeni ekonomi, ülkelerin, bölgelerin ve şirketlerin

üretkenliği, bilgi üretme, işleme ve uygulama kapasiteleri üzerine kurulduğu için

enformasyoneldir. Sermaye, emek, hammadde, yönetim, bilgi, teknoloji, piyasalar

gibi üretimin, tüketimin ve dolaşımın bileşenleri kadar kilit faaliyetleri de ya

doğrudan ya da ekonomik birimler arasında bir bağlantılar ağı üzerinden küresel

boyutta örgütlendiği için küreseldir. Bu yeni ekonomi içerisinde girişimciler ve

firmalar İnternet tabanlı çalışırlar. Örgüt ve yenilik mantıkları bilgi teknolojileri ile

ilişkilidir ve aynı zamanda İnternet üzerine kurulmuştur (Castells, 2004, 185-203).

Araştırmacılardan bazıları literatürde bu sürece daha şüpheci yaklaşmaktadır.

Dan Schiller, Manuel Castells’in düşüncelerinin temelini oluşturan kavramlardan

özellikle, ağlaşmanın giderek genişlemesi ve pazar-eğilimli politikalara geri dönüş

Page 20: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

8

üstünde durmaktadır. Schiller kapitalizmin aynı kaldığını iddia etmektedir. Çünkü

yaşanan bu değişim ile kapitalizmin daha etkili araçları elde etmesi, toplumsal ve

kültürel yaşama daha fazla nüfuz etmesi ve giderek derinleşmesi manasına

gelmektedir (Schiller, 1999:18).

Bu sebeple Schiller, bunu Sayısal kapitalizm olarak tarif etmektedir. Sayısal

kapitalizm, yapısal bir tarif değil biçimsel bir tariftir.

Schiller’e göre, bilgi teknolojilerinin, bütün sektörlerin önünde yer alması ve

ağ uygulamalarıyla büyük sermayenin uluslararası görünümleri söz konusu da olsa,

bilgi teknolojilerini kapitalist üretim biçiminin bir yeni evresi olarak tanımlanmak

yanlıştır. Aksine kapitalist üretim şeklinin ve onun gerçeklenme biçimi olan

emperyalizmin genişleyeceği alanın başlama noktasını oluşturur (Schiller, 1999: 38-

46).

Literatürde İnternetin Çevresel Etkileri üzerinde yapılmış çalışmalar

incelendiğinde, küreselleşme ve bilişim teknolojilerindeki gelişmelerle aynı zamanda

meydana çıkan İnternet Ekonomisi Kuramı diğer bir boyut olarak karşımıza

çıkmaktadır. Çalışmada bu kuramlar çerçevesinde İnternetin çevresel etkilerinin

azaltılması konusunda daha az enerji tüketimi ile ekonomik büyüme arasındaki

ilişkiler de araştırılmıştır. Buna ek olarak literatürde İnternetin ve bilgi

teknolojilerinin gerek malzeme gerekse enerji tüketimini azaltacağını savunan yeşil

bilişim ile ağ toplumu, bilgi toplumu gibi kavramlar da çalışma içerisinde yer

almaktadır.

2.3. Kapsam

Bu çalışma giriş, sonuç ve değerlendirme bölümleri haricinde iki bölümden

oluşmaktadır.

Page 21: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

9

Giriş bölümünde, çalışmanın konusu ve amacı tanıtılmakta olup çalışmaya

temel oluşturan varsayımlar sıralanmakta, konunun incelendiği kuramlar ile

çalışmanın yöntemi ve problematiği üzerinde durulmaktadır.

Birinci Bölüm “Çevre ve Bilişim Teknolojileri” başlığı altında üç kısımdan

oluşmaktadır. İlk kısımda ‘Çevre’ başlığı altında, çevre kavramının tarifi yapılmakta,

bu kavramın önemi üzerinde durulmaktadır. Devamında, çevre sorunlarının ortaya

çıkmasıyla beraber çevre sorunlarının nedenleri ve sonuçları hakkında genel bir

değerlendirme yapılmıştır. İkinci kısımda ‘İnternet’ başlığı altında öncelikle İnternet

kavramı üzerinde durulmuş, İnternetin kullanımı hakkında bilgilere ve istatistikilere

yer verilerek tarihsel gelişimi ile Türkiye’deki gelişimi incelenmiştir. Sonra, ‘Bilgi

Toplumu’ başlığı altında İletişim-Bilişim Devrimi’nin bir sonucu olan Bilgi Toplumu

ve ortaya çıkışı incelenmiştir. Bu kısımda ayrıca Sanayi Toplumu ile Bilgi

Toplumunun karşılaştırılmalı analizi yapılmıştır. Yeni Ekonomi kuramına

değinilerek bu kuram çerçevesinde İnternet olgusuna da yer verilmiştir. Daha sonra,

Sanal Cemaatler ve buna bağlı olarak Dijital Aktivizm konuları incelenmiştir.

Üçüncü kısımda ise ‘İnternet ve Bilgi Teknolojileri Uygulamaları’ ele alınmıştır.

İnternet’in olumlu ve olumsuz tüm yönleri detaylı şekilde incelendikten sonra

İnternet ve bilgi teknolojilerinden kaynaklanan çevresel problemlerin azaltılması

amacıyla yeşil bilişim ve sanallaşma gibi bilişim uygulamaları incelenmiştir. Bu

kapsamda çevre sorunlarının azaltılmasına yönelik politikalar ve çözüm önerileri

değerlendirilerek ‘Yeşil Yönetim’ üzerinde de durulmuştur. Bu kısımda ayrıca

ülkemizde de çok çeşitli uygulama alanları bulunan E-devlet ve Coğrafi Bilgi

Sistemleri iki ayrı başlık altında detaylı şekilde incelenmiştir. Sonraki kısımlarda

çevre için geliştirilen çeşitli bilişim teknolojilere yer verilmiştir.

Page 22: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

10

İkinci bölüm, ‘İnternet-Çevre İlişkisi’ başlığı altında, iki kısımdan

oluşmaktadır. İlk kısımda, çevre sorunlarında İnternetin rolü üzerinde durulmuş ve

İnternetten kaynaklanan çeşitli çevresel sorunlar değerlendirilmiştir. İkinci kısımda

ise çevre korumada İnternetin ve bilişim teknolojilerinin rolü incelenmiştir. Ayrıca

İnternetin çevresel eğitim amaçlı kullanımı üzerinde de durulmuş ve bölümün son

kısmında ise İnternetin toplumsal ve sosyal hayat üzerindeki etkileri

değerlendirilmiştir.

Sonuç ve değerlendirme bölümünde incelenen konulardan elde edilen veriler

ışığında konunun değerlendirilmesi yapılmakta, giriş bölümünde tez içerisinde ön

görülen varsayımların doğrulanıp doğrulanmadığı tartışılarak, İnternet ve bilgi

teknolojilerinin çevresel sorunların azaltılmasına yönelik politikalar ve çözüm

önerileri sunulmaktadır.

Page 23: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

11

BİRİNCİ BÖLÜM

ÇEVRE VE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ

Günümüz toplumlarının çözüm bekleyen sorun alanları arasında ekolojik

(çevrebilimsel) sorunlar başta gelmektedir (Keleş, Hamamcı, Çoban, 2009:31).

Toplumlar, ekolojik çevreye zarar vererek ekonomik gelişmelerini dirençle

sürdürmeye yönelmişler ve ekonomik gelişmeyi sağlamaya çalışırlarken gelecek

kuşakları sürükledikleri tehlikenin bilincinde olmamışlardır. İnsanoğlunun bu

bencilliği, hem kendi geleceğini hem de ekolojik yaşamı kaçınılamaz bir sona doğru

götürmektedir. Bu kapsamda, uluslararası çalışmalarla çevresel zararların

boyutlarının saptanması ve gereken tedbirlerin alınması gibi endişeler 20.yy.’ın

ikinci yarısında ortaya çıkmıştır. Çevresel kirliliğin azaltılması ve doğal kaynakların

yok olmasını engellemek amacıyla 1972 yılında gerçekleştirilen Stockholm

Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı ile başlatılan ve günümüzde de devam eden

çalışmalarla toplumlar bir düzen içinde ekonomik gelişmenin sürdürülebilmesine

yönelik farklı arayışlara yönelmişlerdir (Yücel, 2003).

Söz konusu bu arayışlar içerisinde yer alan bilgi teknolojisi veya bilgi toplumu

olarak da isimlendirilen yeni ekonomi kavramı günümüzde İnternet üzerine

kurulmuştur. Bilgi iletişim teknolojileri kapsamında yer alan İnternet, birçok kişi

tarafından bazen günümüzün bazen de tüm zamanların en büyük teknolojik buluşu

olarak görülmektedir (Güngör, 2002).

Günümüzde bilgi ve teknolojinin değişim hızının artması ile birlikte toplumsal

yaşamda değiştirmekte ve yeni kavramlar gündeme gelmektedir. Bilgi teknolojisi,

bilgi toplumu, bilişim teknolojisi, iletişim teknolojisi vb. kavramlar hayatımızda

sıkça kullanılmaya başlanmıştır. Bu kavramlar içerisinde yer alan teknoloji ve bilgi

Page 24: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

12

arasında pozitif yönde ve çift yönlü bir ilişki vardır. Bilginin artmasıyla teknoloji

gelişmekte, teknolojinin gelişmesi bilgiyi arttırmaktadır. Teknoloji ve bilgi

arasındaki çift yönlü bu döngü sayesinde bilişim toplumlarda çok hızlı bir değişim ve

gelişim yaşandığı gözlenmektedir (Topal ve Geçer, 2014). Teknoloji, bilgisayarlar ve

iletişimdeki yeni gelişmeler sayesinde İnternet, bilgiye ulaşma yolu olarak

kullanılması dışında çevresel bir çözüm ortağı olarak da kullanılmaktadır.

1. Çevre

1970’li yıllara kadar çevre sözcüğüne, hem dilimizde hem de birçok batı

dillerinde dolaylarında, ortam, bir yerin çerçevesi gibi anlamlar yüklenirken, 1970’li

yıllar boyunca çevre sözcüğünün içeriğinin de genişlediği görülmüştür. Gelişigüzel

tanımlama ile çevre, insanın hayatını koşullandıran doğal ve yapay öğelerin tamamı

anlamına gelmektedir. Bir başka tanıma göre çevre, kimi evrensel değerlerin bir

bütünüdür (Keleş, Hamamcı, Çoban, 2009:52).

İnsanların ve toplumların çevre kavramını gündeme getirmesi çok eskiye

dayanmaktadır. Çevre kavramının bir sorun olarak ortaya çıkmasıyla birlikte

karmaşık ilişkileri içeren ve çok boyutlu bir kavram olduğu anlaşılmaya

başlanılmıştır (Torunoğlu vd., 2013:3).

1.1. Çevre Kavramı

1866 yılında Alman Biyolog Ernst Haeckel tarafından yapılan bilimsel

araştırmalar ve çalışmalar sonucu ortaya çıkan ekoloji kavramının çevre kavramı ile

yakından ilgili olması nedeniyle öncelikle ekoloji kavramını açıklamak

gerekmektedir.

Page 25: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

13

Ernst Haeckel, en geniş manada ekolojinin bütün varoluş şartları da içeren,

organizmanın çevre ile olan ilişkilerini inceleyen bilim alanı olduğunu öne

sürmektedir” (Noyan, 2009).

Ernst Heackel, uygarlık tarihinde önemli yeri olan eski Yunan coğrafyası

üzerinde yaptığı araştırmalarında, eski dönemlerde Yunanca’da kullanılan kavram ve

sözcüklerden hareketle, ekoloji olgusu üzerinde durmuştur. Buna göre Eski

Yunanca’da yaşanan yer/yurt anlamındaki oikos sözcüğüyle, söylem veya söz

söyleme sanatı anlamındaki logia sözcüklerinin beraber kullanılmasıyla ekoloji

sözcüğü türemiştir. Bu durumda ekoloji kavramını, canlıların yaşadıkları söylemi ve

bilimi ya da yaşam ortamları bilimi olarak tanımlanabiliriz. Ekoloji ve çevre

kavramları hem yıllar içerisinde yeni bir bilim alanının ortaya çıkmasına hem de

‘çevrebilim’ olgusunun gelişmesine de öncülük etmiştir. (Torunoğlu vd., 2013:3).

Çevre ise kavram olarak en genel anlamda, canlı varlıkların karşılıklı birbirleriyle

etkileşim içinde oldukları ve yaşamları boyunca ilişkilerini sürdükleri dış ortam

şeklinde tarif edilebilinir. Diğer bir tarife göre çevre canlıların, insanların,

organizasyonların yaşamlarını ve faaliyetlerini içinde sürdürdükleri doğal kaynaklar,

hava, su, bitkiler (şora) ve hayvanlar (fauna) ve aralarındaki etkileşimleri içine alan

bir ortamdır (Karacan, 2012:3).

Genel bir tanımlama ile çevre, insanların etkinlikleri ile canlılar üzerinde

dolaylı veya dolaysız bir etkide bulunabilecek fiziksel, kimyasal, biyolojik ve

toplumsal etkenlerin belirli bir zaman içerisindeki toplamıdır (Keleş, Hamamcı,

Çoban, 2009:51).

Çevre kavramları genel olarak nitelik ve mekân açısından incelenmektedir.

Nitelik açısından, iki ana başlık altında fiziksel ve toplumsal çevre şeklinde

Page 26: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

14

incelenmektedir. Fiziksel çevre insanın bütün özelliklerini fiziksel olarak algıladığı

ve içinde yaşadığı ortamdır. Fiziksel olarak çevre kavramı, doğal çevre ve yapay

çevre olarak da ikiye ayrılmaktadır. İnsanın içinde doğduğu, hazır bulunduğu çevre

doğal çevredir. Yapay çevre ise insanın doğal çevresinde bulduğu yeraltı ve yerüstü

zenginlikleri kullanarak, bilgi ve birikimine dayanarak, kendisinin yarattığı çevredir.

İnsanın toplumsal ve ekonomik yaşamını sürdürebilmesi için kurduğu ilişkilerin

tümü toplumsal çevreyi oluşturmaktadır. Mekânsal boyuta göre ise çevre, yerleşme

yerlerine ve ölçeklere göre incelenmektedir. Yerleşme yerlerine çevre ise göre

insanın yerleşmesi ile kentsel ve kırsal olarak ikiye ayrılmaktadır. Ölçeklere göre

çevre, küresel, ulusal, bölgesel ve yerel ölçekte incelenmektedir (Keleş, Hamamcı,

Çoban, 2009:53-57).

Nitelik anlamında çevrenin her boyutu bazen birbirleri ile bazen de karışık

ilişkiler içindedir. Bu nedenle çevre kavramının kapsamı oldukça geniş olduğu

sonucuna varılmış, neticesinde doğa, ekoloji, yaşam çevresi ve yaşam ortamı gibi

çevre ile anlamdaş ya da çevre olarak algılanabilecek çeşitli kavramlar ortaya

çıkmıştır (Torunoğlu vd., 2013:5).

1.2. Çevre Sorunlarının Ortaya Çıkışı

Çevre sorunları aniden ortaya çıkmamış, zamanla varlığını duyurmuştur.

Çevrenin tahrip olması, bir bütün olarak çevrenin ya da onu oluşturan bileşenlerin,

zamanla giderek niteliğinin değişmesi, değerini yitirmesidir. İnsan etkilerinin

sonucunda çevresel zararlar, doğanın kendini yenileme yeteneği sayesinde ilk

zamanlarda ayırt edilememiş ya da önemsenmemiş, dahası çevrenin zamanla bu

kirlenmeyi kendiliğinden ortadan kaldıracağı düşünülmüştür. Ancak zamanla, tahmin

Page 27: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

15

edilenin tersine, çevreye bırakılan kirliliğin kantitatif ve kalitatif olarak artmasıyla

çevre hızla bozulmaya başlamıştır (Keleş, Hamamcı, Çoban, 2009:36).

Dünya kamuoyunda çevre sorunlarının varlığının kabul edilmesi, ancak birçok

çevresel değerin bozulması ve yok olmasıyla gerçekleşebilmiştir. Diğer taraftan

sanayi kaynaklı kirlilik, yüksek enerji kullanımı, kentleşme, gelişmiş ülkelerde

olduğu kadar, 1970’li yıllarda dolaylı olarak bu sorunlarla karşılaşan gelişmekte olan

ve az gelişmiş ülkeleri de etkilemiştir (Torunoğlu vd., 2013:7).

Sanayileşme ve kentleşmeye koşut olarak kirlilik de yaygınlaşmıştır. 20.yy’da

kırdan kente olan göçün hızlanması ve kentlerdeki nüfusun artmasından dolayı

toplumların büyük ölçüde kentli toplum olmaları, bunun yanında kentlerdeki

etkinliklerin yoğunlaşması, kentlerde oluşan çevre sorunlarını geçmişle

karşılaştırılamayacak bir düzeye taşımıştır (Keleş, Hamamcı, Çoban, 2009:37).

1960’ların başlarına toplumların artık çevresel sorunlarla ilgilenmeye

başladıkları görülmektedir. 1970’lı yılların başlarına gelindiğinde çevre üzerindeki

zararların ulaştığı küresel genişleme, geleneksel yöntemdeki ekonomik büyüme

politika ve stratejilerinin kabul edilebilirliği hakkındaki sorun ve sorular,

kamuoyunda açıkça tartışılmaya ve konuşulmaya başlanmıştır. Tartışmaların ortak

gündemi ise insanlığın geleceği açısından doğanın korunması, çevresel zararların

azaltılması, doğanın insanlığın ortak paydaşlarından biri durumuna gelmesi gibi

konular oluşturmuştur. Sonuçta çevreye verilen zararları önleme ve çevreyi

korumaya yönelik politikalar ve kurumsallaşma hareketleri, sadece siyasetten bu

politikaları yürüten Yeşil Partiler’in değil nerdeyse her siyasal partinin politikalarına

ve gündemlerine yer almıştır (Arslan, 2011).

Page 28: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

16

Çevrenin hukuki, politik ve teknoloji alanında sorgulanmasına şahitlik eden ve

1972 yılında Stockholm şehrinde düzenlenen BM Çevre ve İnsan Konferansı’ndan

1992 yılında Rio Jenerio şehrinde düzenlenen Çevre ve Kalkınma Konferansına ve

arkasından Güney Afrika’da Johannesburg şehrinde 2002 yılında yapılan BM

Sürdürülebilir Kalkınma Konferansına kadar geçen süreç, değerlerin değişimini

göstermesi ve çevre sorunlarının bu değişim ile birlikte derinleşmesi ve çeşitlenmesi

açısından trajik ve özgün bir değişim olarak insanlık tarihinde yer almıştır. Söz

konusu konferanslar kapsamında, çevre hukukunda gelişmeler ve ‘ortak geleceğimiz’

gibi endişeler devletler seviyesinde dile getirilerek çeşitli uluslararası anlaşmalar

imzalanmıştır. Ancak konferanslara katılan ülkeler, tehlikeli atıkların üretimi ve

taşınması süreçlerine engel olmamış, aksine az gelişmiş veya gelişmekte olan

ülkelerin doğal kaynaklarını sömürmeye ve küresel ısınmaya neden olan endüstriyel

kirlilik kaynaklarını arttırmayı sürdürmüşlerdir (Torunoğlu vd., 2013:8).

1.3. Çevre Sorunlarının Nedenleri ve Sonuçları

Çevre sorunları, insanların faaliyetleri sebebiyle çevrenin zarara uğratılması

neticesinde ortaya çıkmıştır. Yaşam ortamlarının değişmesi, insanın ihtiyaçları

uğruna aşırı miktarda tükettiği bitki ve hayvan topluluklarının ortadan kalkmaya

başlaması, hava, toprak ve suyun zaman içerisinde niteliğinin bozularak yaşanırlığını

yitirmesi, tarihi çevreyi oluşturan öğelerin gözden çıkartılması çevresel değerlerin

zarara uğratılmasının bir göstergesi olmaktadır. Bu sebeplerden dolayı çevre

sorunları son yıllarda tüm dünyanın önemle üzerinde durması gereken konuları

arasında yer almıştır (Keleş, Hamamcı, Çoban, 2009:159).

Page 29: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

17

Günümüzde çevre sorunları tüm dünyada önemli boyutlara ulaşmıştır. Çevre

sorunlarının temel nedeninin dünya nüfusunun hızlı bir şekilde artması ve hızla

gelişen sanayileşme olduğu birçok araştırmacının kabul edip öne sürdüğü bir

gerçektir. Küresel ısınma, ozon tabakasının zarar görmesi, sera etkisi, asit

yağmurları, doğal kaynakların hızla tüketilmesi, katı atık miktarındaki artışlar, yeşil

alanların giderek azalması, hayvan ve bitki türlerinin günden güne azalması ve yok

olmaya başlaması, çarpık kentleşme, erozyon ile verimli toprakların kaybolması,

çölleşme, nükleer atıkların ortaya çıkardığı kirlenmeler bugün başlıca çevre

sorunlarını oluşturmaktadır (Aydın ve Kaya, 2011).

Kentleşmeye ve sanayileşme koşut olarak kirlilik de yaygınlaşmıştır. 20.yy’da

kentsel nüfusun artması ve bunun yanı sıra kentteki etkinliklerin yoğunlaşması,

kentlerde oluşan çevre sorunlarını geçmişle karşılaştırılamayacak bir düzeye

taşımıştır (Keleş, Hamamcı, Çoban, 2009:33-36).

21.yy’ın başlarında çevre sorunlarını nüfus artışı ile gelişen sanayi ve ülkelerin

doğal yaşamlarını tehdit eden kirlenmeler ile birlikte insanlığın en önemli

problemlerinden biri haline getirmiştir. Toprağı bozulmamış, havası ve suyu

kirlenmemiş, kirlilikten ve gürültüden uzak, güzel temiz yeşil ve sağlıklı bir çevre,

günümüzde insanların en büyük isteği, insanlığın geleceğe huzurla bakabilmesinin en

büyük teminatıdır ( Karacan, 2012:306).

2. İnternet

Günümüzün en hızlı büyüyen ve yaygınlaşan iletişim aracı olan İnternet, hem

iletişim hem de bilişim alanındaki etkileriyle insanlık tarihinde yeni bir dönüşüm

potansiyelini ve dönüm noktasını simgelemektedir. İnternet bir dönüm noktasıdır,

Page 30: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

18

çünkü insanlık tarihinin günümüze kadar olan bilgi ve teknoloji birikiminin daha

fazlası son yarım yüzyılda üretilmiştir. İnternet bir dönüşüm potansiyelidir, çünkü

kurumları, bireyleri, kısaca uygarlık kalıplarını ve insan yaşamını dönüştürmekte,

değiştirmektedir. İletişim ve bilişim alanındaki teknoloji ürünlerinin ve araçların

birlikte kullanılıyor olması, insanoğluna farklı seçenekler sunmakta ve toplumların

ve bireylerin yaşam şekillerine değişik bir boyut kazandırmaktadır (Nakilcioğlu,

2007).

2.1. İnternet Kavramı

İnternet birçok kişi tarafından çağımızın hatta tüm zamanların en büyük

teknolojik yeniği olarak nitelendirilmiştir. Sanal bir dünyaya verilen bir ad olan

İnternet, İnter ve Net sözcüklerinin birleştirilerek oluşturulmuştur. İnter sözcüğü,

İngilizce’den arasında olarak Türkçeye çevrilebilir. Net sözcüğü ise ağ anlamına

gelmektedir. İnternet, bilgisayar ağlarının ağı ya da ağlararası ağ olarak Türkçeye

çevrilebilir. İnternet genel bir ifade ile; TCP/IP protokolü ile birbirlerinden farklı

işletim sisteminin bulunduğu bilgisayar arasında veri iletişimi sağlandığı küresel bir

bilgisayar şebekesi şeklinde tanımlanabilinir (Güngör ve Evren, 2002).

İnternet dünya çapında milyonlarca kullanıcıyı ve binlerce bilgisayarı birbirine

bağlayan (Keeler,1995:105), çok miktarda bilgi taşıyan, yaygın olan ve sürekli

büyüyen “Ağların Ağıdır”. Ağlar, insanların bilgisayarları ve bilgileri

paylaşabilmeleri için birleştirilmiş bir grup bilgisayardan oluşur. “İnternet Küresel

Bir Ağ’dır” (Nelson, 1996:10).

Tüm dünya üzerine yayılmış bilgisayar ağlarının birleşiminden oluşan bu yapı,

hızla yaygınlaşmaktadır. Başlangıçta bilim adamlarının aralarında haberleşmeleri

Page 31: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

19

amacıyla deneme niteliğinde kurulan bu iletişim ağı, artık toplumun her kesiminden

insanlara hitap etmekte ve tüm insanları din, dil, ırk ve renk ayırımı yapmadan bir

araya getirmektedir (Sarıhan,1995,1-10).

“İnternet öyle bir buluştur ki, insanı çevreleyen mekân ve zaman olgularını

tamamen ortadan kaldırmaktadır. İnternet ile dünya giderek küçülmekte ve küresel

bir köy halini almaktadır” (Nakilcioğlu, 2007).

2.2. İnternetin Tarihsel Gelişimi

İnternet, Amerikan Federal Hükümeti Savunma Bakanlığı'nın araştırma ve

geliştirme birimi Savunma İleri Düzey Araştırma Projeleri Kurumu (DARPA -

Defense Advanced Research Project Agency) tarafından yürütülen bir proje

sayesinde ortaya çıkmıştır. DARPA, 1960’lı yıllarda olabilecek bir nükleer savaş

sonrasında geleneksel haberleşme kanallarının kesilmesi durumunda, kesilmeyen bir

alternatif iletişim ağı oluşturması amacıyla ARPANET(Gelişmiş Savunma

Araştırmaları Projeleri Birimi) olarak isimlendirilecek bir proje üzerinde çalışmaya

başlamıştır. ARPANET büyük bilgisayarları birbirine bağlamayı ve ne olursa olsun

bu bağın kopmamasını amaçlamaktaydı. Zaman içinde ARPANET çok başarılı

olmuş ve ABD’deki tüm üniversiteler ARPANET’e bağlanmışlardır (Geray,

2003:21).

İnternetin günümüz dünyasındaki varlığı ve önemi giderek artmaktadır. 21.yy

belki de İnternet çağı olarak da adlandırılacaktır. Uzun insanlık tarihine bakıldığında

kısa bir geçmişi olan İnternet, dünya tarihinde fevkalade hızlı bir değişim ve

gelişmeye neden olmaktadır. Günümüzdeki en etkili ve hızlı iletişim aracı İnternet

Page 32: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

20

olsa da, İnternet yakın tarihli bir kavram olduğu için bu kavramın gelişimi ve teknik

yönleri hakkında açıklama yapmakta fayda vardır.

1980’li yıllarda tüm marka ve modeldeki bilgisayarların farklı iletişim

sistemlerinde ortak olarak kullanılacak protokol TCP/IP (Transmission Control

Protocol/Internet Protokol) geliştirilmiştir. Bunun sonucunda farklı bölgelerden

milyonlarca bilgisayar TCP/IP protokolü aracılığıyla iletişim kurabilir hale gelmiştir.

Bu iletişim ağı 1985’den sonra daha çok akademik tabanlı kuruluşların

benimsemesiyle gelişmiş ve 1992 yılından sonra ticari kuruluşların kullanımıyla da

büyümüştür. Bunun sonucunda milyonlarca bilgisayarı birbirine bağlayan büyük bir

ağ (Network) yapısı oluşmuş ve buna İnternet adı verilmiştir (Güçdemir, 2003).

Dünya üzerinde kullanımı giderek yaygınlaşan bu büyük ağın günümüzde

küresel bazda ulaştığı sonuçlara bakıldığında, 2016 yılı Ocak ayında yayınlanan

Küresel Web İndeksi (Global Web Index) araştırmasına göre; Dünya nüfusunun

7,395 milyar olduğu, nüfusun % 46’sının (3,419 milyar kişi) İnternet kullandığı ve

sosyal medya ağlarında 2,307 milyar kişinin (% 31) hesabı olduğu görülmektedir

(Global Web Index, 2016).

Tablo 1: 2016 Yılı Dünya İletişim Teknolojileri Kullanımı

Milyar Yüzde

Toplam Dünya Nüfusu 7,395 -

İnternet Kullanıcı Sayısı 3,419 % 46

Aktif Sosyal Ağ Kullanıcı Sayısı 2,307 % 31

Mobil Telefon Abone Sayısı 3.790 % 27

Kaynak: Global Web Index, 2016.

Ülkeler bazında ise; İnternetin en yaygın kullanıldığı ülkenin Birleşik Arap

Emirliği (% 96) olduğu gözlenmektir. Birleşik Arap Emirliği’ni İngiltere (% 92),

Kanada (% 91), Japonya (% 91) ve Güney Kore (% 90) izlemektedir. Dünyadaki en

Page 33: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

21

nüfusu ile Çin ise, İnternet kullanımında % 49’luk oranıyla gelişmiş ülkelerin

gerisinde kalmaktadır (Global Web Index, 2016).

2.3. İnternetin Türkiye’deki Gelişimi

İnternetin Türkiye’ye gelişi 80’li yılların sonlarına rastlamaktadır. 1987 yılında

Ege Üniversitesinin liderliğinde kurulan Türkiye Üniversite ve Araştırma Kurumları

Ağı (TÜVAKA) aracılığı ile İnternet üniversite bünyesinde kullanılmaya

başlanmıştır. Türkiye İnternet bağlantısını gerçekleştirmek için 1991 yılında Türkiye

Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile Orta Doğu Teknik

Üniversitesi (ODTÜ) tarafından Türkiye İnternet Proje Grubu (TR-NET) adlı

ortaklaşa bir proje oluşturulmuştur. Türkiye’deki hayli geciken İnternet bağlantısını

sağlamak ve ardından da ülke içinde yaymak bu grubun oluşturulma amacını

oluşturmaktaydı. TR-NET, TÜVAKA ile karşılaştırıldığında TR-NET yalnızca

akademik tabanlı bir ağ olmayıp tüm sektörleri İnternet dünyasına kazandırmayı

amaçlamaktaydı. 1993 yılında ODTÜ, TR-NET aracılığı ile ilk kıtalararası İnternet

bağlantısını gerçekleştirmiştir. 1991 yılında başlatılan çalışmalar 1993 yılında 64

Kbit/s hızındaki Washington - ODTÜ arasındaki İnternet bağlantısının başlamasıyla

sonuçlanmıştır. 12 Nisan 1993’te kurulan Washington - Ankara arasında kiralık hatla

gerçekleştirilen bu bağlantıyla Türkiye’nin gerçek anlamda İnternet ile tanıştığını ve

İnternetin tüm kullanıcılara açıldığını söylemek mümkündür. Bu tarihten itibaren,

üniversitelerin İnternet bağlantılarının gerçekleşmesinin ardından diğer kuruluşların

da bağlantıları sağlanmaya başlamıştır. 1993 yılında ODTÜ ve BİLKENT

Üniversitesi Türkiye’nin ilk İnternet oluşumunun en üstünde soyutlanmış genel

servisler kümesi (WEB) sayfalarını yapmışlar, 1994 yılında ise Türkiye’de çeşitli

Page 34: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

22

kurumlara ve şirketlere İnternet hesapları verilmesine başlanmıştır. İlk İnternet

servis sağlayıcı TR-NET’de aynı yıl hizmete girmiştir. Türkiye’nin ilk İnternet

altyapısı TURNET, 1996 yılında hizmete alınmıştır (Güngör ve Evren, 2002).

1987 yılında gelişinden 29 yıl sonra günümüzde Türkiye’de İnternetin ulaştığı

yere göz atacak olursak: 2016 yılı Ocak ayı baz alındığında 79,14 milyon kişi olan

Türkiye nüfusunun % 58’i (46,28 milyon) İnternet kullanıcısıdır. Bu İnternet

kullanım oranı ile Türkiye dünya sıralamasında 19.sırada yer almaktadır. Nüfusun %

77’si her gün İnterneti kullanmaktadır. Yine aynı araştırma sonuçlarından 42 milyon

kişinin aktif sosyal medya kullanıcısı olduğu, 71,03 milyon kişinin mobil telefon

kullandığı ve 36 milyon kişinin ise mobil telefonlar üzerinden sosyal medyayı

kullandığını görülmektedir (Global Web Index, 2016).

Tablo 2: 2016 Yılı Türkiye’deki İletişim Teknolojileri Kullanımı

Milyon Yüzde

Türkiye Nüfusu 79,14 -

İnternet Kullanıcı Sayısı 46,28 % 58

Aktif Sosyal Ağ Kullanıcı Sayısı 42,00 % 53

Mobil Telefon Abone Sayısı 71,03 % 90

Kaynak: Global Web Index, 2016

2015 yılı Ocak ayından 2016 yılı Ocak ayı baz alındığında yıllık artışlar göz

önüne alındığında aktif İnternet kullanıcı sayısının % 10 oranında, aktif olarak sosyal

medyayı kullananların sayısının ise % 5 oranında arttığı görülmektedir. 2016 yılı

Ocak ayı itibarıyla Türkiye’de nüfusun % 86’sında mobil telefon, % 56’nda akıllı

telefon, % 48’inde Laptop veya masaüstü bilgisayar, % 11’inde tablet bilgisayarın

olduğu görülmektedir. Yine aynı dönemde İnternette masaüstü veya tablet

bilgisayarlar üzerinden günlük ortalama 4 saat 14 dakika zaman harcanmaktadır. Bu

süre mobil telefonlar üzerinden 2 saat 35 dakika olarak saptanmıştır. Ortalama

günlük 2 saat 32 dakika sosyal medyaya harcanmaktadır. (Kemp, 2016).

Page 35: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

23

2016 yılı Ocak ayı itibarıyla Türkiye’de sosyal medya platformunu kullanan

kişilerin sayıları ve oranları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Tablo 3: 2016 Yılı Türkiye’deki Sosyal Medya Kullanımı

Sosyal Medya Platformu Kullanıcı Sayısı Kullanıcı Yüzdesi

Facebook 25.320.000 % 32

Whatsapp 18.990.000 % 24

Facebook Massenger 15.828.000 % 20

Twitter 13.453.800 % 17

Instagram 12.662.400 % 16

Google+ 11.871.000 % 15

Skype 10.288.200 % 13

Linkedin 7.122.600 % 9

Viber 6.331.200 % 8

Kaynak: Global Web Index, 2016

Dünyada ve Türkiye’deki İnternet ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı

değişim, üretimdeki bilgi akışını hızlandırarak kolaylaştırdığı gibi aynı zamanda

mekan (ulaşım) ve zaman kullanımında getirdiği fırsatlarla, üretimde verimliliğin ve

etkinliğin artmasını sağlamıştır. Bu değişim ayrıca bilgi toplumunun teknolojik alt

yapı ekipmanının ciddi bir bölümünü, iletişim donanımları oluşturmaktadır. Bilgi

toplumu için bu iletişim donanımının önemi büyüktür. Bilgi toplumunun esasını bilgi

oluşturmakta ve toplumlarda yayıldığı sürece bir öneme sahip olmaktadır

(Arklan ve Taşdemir, 2008).

2.4. Bilgi Toplumu

Dünya, 250 yıllık endüstri çağından, tarım ve endüstri çağlarının temel birçok

özelliklerinden farklı ve yaşamsal pratikler üreten yeni elektronik bir çağa

geçmektedir. Bilgi çağı olarak adlandırılan bu çağ, dönüştürücü gücünü karşılıklı

bedenlerin sinerjisinden ve insan aklından alan, esasta insani gelişmişlik sermayesine

dayanan bir toplumsal değişim olarak şekillenmektedir (Meder, 2001).

Page 36: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

24

Bilgi toplumu bilginin insan gücü, hammadde, sermaye ve enerji gibi üretim

öğelerinden biri şekline dönüştüğü, ekonomide ürün ve hammadde şeklinde

kullanılan, bütün insanların paylaştığı ve toplum içerisindeki kültürel bir değer olarak

kabul edilen ve bilişim teknolojilerinin tüm alanlarda kullanılmaya başlanılan toplum

yapısıdır (Rukancı ve Anameriç, 2004).

Çoban’a göre bilgi toplumunda bilgi merkezi önemdedir, bilgi sektörü

kurumsallaşmıştır, işletmenin mantığı küreseldir, sivil toplum örgütleri gibi gönüllü

kuruluşlar etkindir, birey merkezi öneme sahiptir, çevresel koruma bilinci yüksektir,

sürdürülebilir kalkınma, ekolojik, ekonomik modeller gündemdedir, yoğun internet

kullanımı söz konusudur ve toplum örgütlü bir toplumdur. (Çoban, 1997:36-47).

Bilgi toplumunu; internetin ve bilişim teknolojilerinin gelişimiyle bilgi üretimi,

sektörü, sermayesinin ve vasıflı insan gücünün değer kazandığı, eğitimin öne çıktığı,

iletişim teknolojileri, e-ticaret gibi yeni gelişmeler ile toplumu ekonomik, kültürel,

sosyal ve siyasal yönlerden sanayi toplumunun ilerisine götüren bir gelişme olarak

tanımlamak da mümkündür (Rukancı ve Anameriç, 2004).

20.yy’ın ikinci yarısından itibaren bilgi toplumu terimi sıkça kullanılmakta ve

üzerinde birçok tartışmalar yapılmaktadır. Bazı araştırmacılara göre, ABD, Japonya

ve Batı Avrupa ülkelerde bilgi teknolojisindeki gelişmelerin doğal sonucu olarak

endüstri toplumu aşamasından bilgi toplumu aşamasına geçilmiştir. Oluşan bu yeni

toplumda en önemli sermaye bilgidir. Bilgi toplumunda geleneksel sanayinin yerinde

bilgi teknolojisi yer almaktadır. Bu araştırmacılar, bilgi toplumunun insanlık için

siyasal, toplumsal, çevresel ve ekonomik anlamda radikal ve olumlu değişikliklere

yol açacağını ileri sürmüşlerdir (Çelik, 1998:54).

Page 37: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

25

2.4.1. Bilgi Toplumunun Ortaya Çıkışı

İletişim bilişim devriminin bir sonucu olarak ortaya çıkan bilgi toplumu ve bu

toplumun teknolojik altyapısı, bugün tüm dünyada büyük bir dönüşüme neden

olmaktadır. Ancak bilgi toplumunda, sanayi toplumlarından farklı olarak meydana

gelen yapılar ve toplumsal değişmeler, birçok sorunu da beraberinde gündeme

getirmektedir. Bu sorunlar bilhassa gelişmekte olan ve az gelişmemiş ülkelerde

oldukça yoğun olarak hissedilmektedir.

Toplumları sınıflamak için literatür gözden geçirildiğinde en sık yapılan ayrım;

ilkel toplum, tarım toplumu, sanayi toplumu ve sanayi sonrası toplum ya da bilgi

toplumu şeklindedir (Baş, 1998).

Günümüzde sanayi sonrası toplumları ya da bilgi toplumlarıyla ilgili olarak

dalga kuramından yararlanan, çağdaş düşünceyi etkileyen bir yazar olan Alvin

Toffler’de benzeri bir ayrımı tarım, sanayi ve bilişim toplumları şeklinde

yapmaktadır. Tarihsel süreci bütünüyle dikkate alarak analizler yapan Alvin Toffler

gibi araştırmacılar tarım, endüstri ve endüstri sonrası biçiminde toplumları genel

sınıflamaya tabi tutmaktadırlar. Alvin Toffler, tarih süresince görülen önemli

aşamalardan söz ederken, ana hatlarıyla iki ciddi dönüşümün gerçekleştiğini ve

üçüncü dönemin de gerçekte yaşandığını iddia etmektedir (Toffler, 1981:34).

Tablo 4’de görüldüğü üzere bilgi toplumunu daha iyi kavrayabilmek amacıyla

özellikle bilgi toplumu ile sanayi toplumunun özelliklerine birlikte bakmayı

gerektirmektedir.

Page 38: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

26

Tablo 4: İkinci ve Üçüncü Dalga Ekonomilerin Karşılaştırmalı Çözümlemesi

Dinamikler Sanayi Toplumu

(İkinci Dalga)

Bilgi Toplumu

(Üçüncü Dalga)

Üretim Öğeleri Emek, sermaye, toprak Bilgi

Varlıklar Parasal varlıklar Parasal olmayan varlıklar

Ürün ve Üretim

Yapıları Seri ve kitle üretimi Esnek teknoloji

Emek Yapısı Fiziksel emek, mekanik

emek Yaratıcı emek

Çalışma Şekli Tam zamanlı çalışma Yarı zamanlı çalışma

Yenilikler Seyrek Sürekli

Ölçek Büyük ölçekli Küçük ölçekli

Organizasyon Dikey, bürokratik Esnek, anti bürokratik

Altyapı Otobanlar, yollar, köprüler,

limanlar

Ağlara dayalı elektronik

sistemler

Hız Sıralı ve adım adım

mühendislik Eşzamanlı mühendislik

Ekonomik yapıyla

Sosyopolitik yapının

ilişkileri

Evin dışında işlerin

yapılması, dolaylı demokrasi,

ekonomik çatışmaların

önemi

Evin içinde işlerin

yapılması, doğrudan

demokrasi, sosyopolitik

düzenlemeler

Kaynak: Baş,1998:28

Bilginin önemli bir yerinin olduğu endüstri toplumlarının tersine bilgi

toplumunda toplumun ekseni bilgi olmuştur. Bu durum endüstri toplumunda, iş

bölümü ve standart pazar ekonomisi iken tarım toplumunda ise insanın fiziksel

enerjisidir. Bilgi toplumunda bilgi, kurumsal bir kimliğe girmiştir. Bilgi toplumu

üzerinde araştırmalar yapan ve kuramcısı olan Masuda, endüstri toplumu ile bilgi

toplumu arasındaki temel farkları karşılaştırdığı tabloda (Bakınız Tablo 5), yenilikçi

teknoloji, sosyo-ekonomik yapı ve değerler anlamında her iki toplum biçiminin farklı

anlayışlar üzerinde kurulduğunu iddia etmektedir.

Page 39: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

27

Tablo 5: Sanayi ve Bilgi Toplumlarının Karşılaştırılması

Sanayi Toplumu Bilgi Toplumu

Yenilikçi

Teknoloji

Varlık Buhar makineleri Bilgisayarlar

Temel fonksiyon

Fiziksel emeğin

kullanılması ve

yaygınlaşması

Zihinsel emeğin

kullanılması

Üretim gücü Maddi üretim gücü Bilgi üretme gücü

Sosyo-

Ekonomik

Yapı

Ürünler Mallar ve hizmetler Bilgi

Üretim merkezi Fabrikalar Teknoloji merkezleri

Piyasa Yenidünya,

sömürge ülkeleri Bilgi alanları

Endüstriyel yapı Birincil, ikincil ve

üçüncül endüstriler Bilgi endüstrileri

Ekonomik yapı Mal ekonomisi Matris endüstriyel yapı

Sosyo-ekonomik

prensip Fiyat prensibi Amaç prensibi

Sosyo-ekonomik

özne Girişimler Gönüllü kuruluşlar

Hükümet Ulusal Fonksiyonel

Değişimde güç

merkezi

İşçi hareketleri,

grevler Katılımcı demokrasi

İleri evre Kitle tüketimi Yüksek bilgi üretimi,

Terör, gelecek şoku

Değerler

Etik değer Parasal Zaman

Değer ölçütleri İnsan hakları,

insancılık Sosyal katkı, disiplin

Zamanın ruhu Rönesans Küresel (doğa ve

insan) bütünleşme

Kaynak: Masuda:1990:6-7’den aktaran Bozkurt,1996:43

Tablo 5’den de görüldüğü üzere sanayi toplumunun daha çok doğal

kaynaklara, sanayiye olan bağımlılığı, bilgi toplumunda enformasyon sistemlerine ve

yazılıma doğru yöneldiği görülmektedir. Sanayi toplumunun ulus-merkezli yapısı ile

bilgi toplumunun küresel sınırları ve kapsamı daha da belirginleşmektedir (Meder,

2001).

Page 40: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

28

2.4.2. Yeni Ekonomi

Dünya çapında 20.yy’ın son çeyreğinde bilgi, küresel ve ağ ekonomilerine

dayalı yeni bir ekonomi ortaya çıkmıştır. Enformasyon teknolojisi devrimi bu

ekonominin yaratılması için parçalanamaz maddi bir temel hazırlamıştır. Bu yeni

ekonomi küreseldir, çünkü üretimin, tüketimin ve dolaşımın bileşenleri kadar

etkinlikleri de ya doğrudan ya da ekonomik birimler arasındaki bir bağlantılar ağı

üzerinde küresel bir boyutta örgütlenmişlerdir. Enformasyoneldir, çünkü bu

ekonomide birimlerin üretkenliği, rekabet gücü temelinde verimli şekilde bilgi

üretim, işletim ve uygulama kapasitesine dayanır. Ağ örgütlenmesine dayanır, çünkü

yeni tarihsel durumlarda, üretim küresel bir girişim ağları arasındaki etkileşim ağı

üzerinde gerçekleşir ve rekabet burada yaşanmaktadır (Castells, 2013:99).

Bilgi, sanayi ve tarım faaliyetleri toplumlarda farklı ölçülerde bulunabilir. Bu

ölçüler toplumların gelişmişlik düzeyleri ile ilgilidir. Bilgi kullanım oranları

toplumların gelişmişlik düzeyi arttıkça belirgin ölçülerde değişmektedir. 1980’lerde

ABD’de bulunan işgücünün tarım kesiminde çalışanlara göre oranı % 3 iken mevcut

işgücünün % 76’sı hizmet ile bilişim sektörlerinde çalışmaktaydı. Bununla birlikte

aynı dönemde yeni kurulan işletmelerin % 80’den fazlası hizmet ve bilişim

sektörleriyle ilgiliydi. ABD’ne benzer eğilimde olan birçok Avrupa ülkesi, Kanada,

Japonya gibi ülkeler de bilgi toplumu eğilimi izlemişlerdir. Mikro-elektroniğe dayalı

makinelerin imalat sürecine tam anlamıyla girmesi yine 1980’lerde; bilgisayar

ağlarının, hizmet sektörü olarak anılan sektörün kalbini oluşturan bilgi-işlem

faaliyetlerine yayılması ise ancak 1990’larda gerçekleşmiştir (Akın,1999). Bilgi

teknolojisi devriminin 1990’larda olgunlaşması ile beraber yeni toplumsal ve teknik

işbölümü biçimleri yaratarak çalışma sürecini dönüştürmüştür. 1990’ların ortalarına

Page 41: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

29

gelindiğinde ise yeni enformasyonel paradigma, ağ müessesinin ortaya çıkışıyla

birlikte yerleşmiş, kalıcılık kazanmaya hazır hale gelmiştir. Ayrıca enformasyon

teknolojilerinin çalışma sürecine girme biçimleri ve kapitalist yeniden yapılanma

süreci de ortaya çıkan sonuçlar üzerinde belirleyici olmuştur (Shaiken, 1985).

Yeni enformasyon paradigmasının özelliklerine göz atıldığında; bu

paradigmanın ilk özelliğinin hammaddesinin bilgi olduğunu görülmektedir. Bu

teknolojiler kaynağı bilgi olan, bilgiyi temel alan teknolojilerdir; bundan önceki

teknolojik devrimlerindeki gibi enformasyonun teknolojiyi temel alması mevzubahis

değildir. Paradigmanın ikinci özelliği ise yeni enformasyon teknolojisini kullanan bir

sistemin ya da ilişkiler kümesinin ağ kurma mantığı ile ilgilidir. Üçüncü özelliği,

yeni teknolojilerin etkilerinin yayılımıyla ilgilidir. Enformasyon tüm insan

etkinliklerin ayrılmaz bir parçası olduğundan, kolektif ve bireysel varoluşumuzun

tüm süreçleri doğrudan yeni bu teknolojik araçlarla şekillenir. Dördüncü bir diğer

özelliği, esnekliği temel almasıdır. Son özelliği ise, belli teknolojilerin son derece

bütünleşmiş bir sisteme dönüşümünün gittikçe yayılması ile ilgilidir; bütünleşik bu

sistemde geri, ayrı teknolojik yörüngeler birbirlerinden ayrılamaz hale gelir. Bu

sayede bilgisayarlar, mikro elektronik, opto-elektronik ve telekomünikasyon artık

enformasyon sistemlerinde bütünleşmiştir (Kelly, 1995:25).

Mevcut teknolojik dönüşüm süreci, enformasyonun ürettiği, biriktirdiği,

bulunduğu, işlendiği, aktarıldığı ortak dil sayesinde, teknolojik alanlar sayesinde bir

ortak düzlem yaratarak genişlemiştir. MIT Medya Lab’ın kurucusu Nicholas

Negroponte’nin deyişiyle “Dijitalleşen bir dünyada yaşıyoruz” (Negroponte, 1995).

Yeni ekonomi kuramı araştırmacılarından Douglas F.Aldrich, Dijital

Piyasaların Ustası Olmak-Yeni Ekonomide Rekabet Gücünü Korumak İçin

Page 42: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

30

Uygulanabilir Stratejiler adlı kitabında ekonominin sırayla tarım, endüstri, hizmetler

ve küreselleşme safhalarından geçerek günümüzde dijital safhasına geldiğini

söylemektedir. Eleştirel görüşü savunanlar ise gelecekte teknolojinin insanın önüne

geçeceğini ve teknoloji üzerinde insanların denetim gücünü gün geçtikçe yitirmesi de

önemli sorunlarla karşılaşabileceğini düşünmektedir (Denizci, 2009:50).

2.4.3. Yeni Ekonomi Bağlamında İnternet Olgusu

İnternet’in ve ARPANET’in kurucularından Vinton Cerf’in derlediği ve

işlediği kaynaklara göre; “İnternet’in 1999 yılında yayılma oranı o denli yüksekti ki,

21.yy’ın ilk yıllarında ileri ülkelerde yaygın erişimin kural haline geleceği açıkça

görülüyordu. Vinton Cerf, gezegenler arası bir İnternet bağlantısının tasarımı

konusunda NASA’ya tavsiyede bulunuyordu; bu bağlantı 2030’da Mars’ta insanların

bulunduğu bir uzay istasyonu kurulması olasılığını, 2040’da kalıcı bir İnternet

bağlantısı kurulması olasılığını içeriyordu. Farklı biçimlerde vücut bulan, kendini

farklı biçimlerde ortaya koyan İnternet, şimdiden Enformasyon Çağı’nın evrensel,

interaktif, bilgisayarlı iletişim aracıdır” (Castells, 2013:465).

İnternetin yaygınlaşmasıyla yeni teknoloji ağlarını kullanarak İnterneti

kullanan küçük işletmeler, büyük çaplı işletmelerin sahip olduğu ölçek ekonomisine

ulaşma fırsatı yakalayabilmekte ve büyük işletmelerdeki maliyetlere katlanmadan

küresel piyasalara açılabilmektedirler. Artık İnternetin ekonomik süreçte etkili bir

biçimde yer almasıyla fiziki sınırlar ortadan kalkmıştır. İnternet üzerinden oluşan

rekabet ortamı, uluslararası piyasalarda esnekliği ve esnekliğe uyabilecek

organizasyonları ön plana çıkarmıştır (Çımat ve Yıldız, 2012: 61-62). Bu nedenle,

Page 43: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

31

ekonominin tüm sektörlerine ve insanların ekonomik faaliyetlerine artık büyük

ölçüde www (World Wide Web) yön vermeye başlamıştır (Sarıkaya ve Kara, 2010).

Marshall McLuhan iletişim terimi için, “İnternet yolu ile bilgi akışının

sağlandığı elektrikten önce coğrafi uzaklıkları içine alan bir kullanıma sahipti”

(McLuhan ve Powers, 2001:97). “Günümüz dünyası, insanlar arasındaki iletişimin

yaygınlaşmasıyla birlikte herkesin iletişim içinde olduğu bir köye dönüşmüştür”

şeklinde söz etmektedir (McLuhan ve Powers, 2001:101).

Zygmunt Bauman ise küresel bir köye dönüşmüş olan dünyamızda yerel

kalmanın, toplumsal alçalmanın ve sefaletin bir işareti olacağına ilişkin algıdan söz

etmiştir (Bauman, 2010:9).

İnternet, insanların çevrimiçi bir arada bulunmasını sağlayarak hiç görülmemiş

bir düzeyde yayılma ve örgütlenme olanağı sunmaktadır. İnternetin insanlara

sunduğu en büyük fırsatların başında diğer iletişim araçlarında bulunmayan

katılımcı, aktif ve hem alıcı hem de kaynak olabilme yeteneği gelmektedir (Göker ve

Doğan, 2011). Bu yeteneği kullanan insanlar, İnternet sayesinde topluluğun

merkezine yerleştirilen kişisel ağlar biçiminde iletişim kurabilmektedir (Çildan vd.,

2012). Bu biçimde insanlar, meydana getirdikleri sosyal ağlar aracılığıyla

yapılanmaktadır. Sosyal ağlarda görülen bu gelişim, sosyal ağlardan meydana gelen

yeni bir sosyal organizasyon olgusunu da beraberinde getirmiştir. Ağlarla örülü olan

bu organizasyon Ağ Toplumu olarak adlandırılmaktadır. Bu toplumun ağ kavramı ile

özdeşleştirilmesi ya da beraber anılması, toplumun ağ temeli üzerine kurulmuş ve

ekonomik, sosyal, politik ilişkilerini yoğun bir şekilde kullanmasından

kaynaklanmaktadır (Deviren Vatansever ve Yıldız, 2014).

Page 44: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

32

Dutton’a göre, İnternet üreticileri aynı zamanda onun tüketicileridir. Bu

tüketiciler hem içerik yaratmakta hem de ağı şekillendirmektedirler. Bu nedenle

toplumların İnternete farklı zamanlarda erişimlerinin, dünya iletişim ve kültürünün

gelecekteki biçimlenmesi üzerinde uzun süreçli etkisi olacaktır (Dutton, 1999).

Bugün dünya çapında, günümüz İnternet’inin merkezinde yer aldığı

milyonlarca bilgisayar ağı mevcuttur. Ancak ağların ağının (Net) öyle bir kapasitesi

vardır ki, İnternet’te gerçekleşen iletişimin hatırı sayılır bir bölümü hala büyük

ölçüde, kendiliğinden, örgütsüz, amaçları, üyeleri bakımından çeşitlilik

göstermektedir. Aslında ticari çıkarlar ve hükümetlerin çıkarları, ağ kullanımının

genişlemesiyle kesişmektedir. Mesajlar ve katılımcılar ne kadar büyük bir çeşitlilik

gösterirse, ağdaki eleştirel kitle de o kadar büyük olmakta, değer de o kadar

artmaktadır. Farklı çıkarların ve kültürlerin Net’te barış içinde bir arada var

olabilmeleri, “World Wide Web” ( dünya çapında ağ) biçimini almıştır. Web (www),

Net’teki ilgi alanlarını ve projelerin gruplaşmasını, www öncesi İnternet’in çok

zaman alan karmaşık taranma sürecinin aşılmasını sağlamıştır. Bu gruplaşmalar

çerçevesinde bireyler ve örgütler, kelimenin tam anlamıyla bireyleşmiş, interaktif,

dünya çapındaki bir iletişim ağında anlamlı bir etkileşim kurabilmektedir (Markoff,

1995).

20.yy’ın son çeyreğinde İnternet’in ve İnternet’le ilgili iletişim ağlarının

oluşumu ve yayılması yeni iletişim aracının yapısını, iletişim biçimlerini, ağın

mimarisini ve ağa bağlı olanların kültürünü ciddi ölçüde değiştirmiştir. Açık

mimaride oluşturulan ağ halkın yaygın erişimini desteklemektedir. Ticari

sınırlamalara ya da hükümet kısıtlamalarına ciddi biçimde engel olmaktadır (De

Kerckhove, 1997).

Page 45: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

33

Siyaset de İnternet’i kullanarak iletişim kurmanın giderek yaygınlaştığı bir alan

olarak görülmektedir. E-posta, iletişim kurma olasılığını yaratarak siyasi

propagandanın kitlesel düzeyde yayılması için kullanılmaktadır. Bütün ülkelerdeki

elektronik kampanyalar, işe bir web sitesi kurarak başlamakta, siyasetçiler vaatlerini

İnternet’teki sitelerde yayınladığı görülmektedir. Uluslararası arena ise, kadın

hakları, çevrenin korunması ve siyasi demokrasiyi savunarak seslerini yükselten

sınırları aşan sosyal hareketler, İnternet’i bilgi yaymak, örgütlenmek ve seferber

olmak için temel bir aygıt olarak görmektedirler (Keck ve Sikkink, 1998).

Ağ toplumunun yükselmesiyle birlikte sivil toplum örgütlerinin (STO) resmi

otorite dışına kayması, siyaseten İnternet kullanımına ilişkin diğer önemli bir husus

olarak görülmektedir. İnternet ile bir ağırlık merkezi meydana getirmeleri söz konusu

olmaktadır. Dolaylı olarak sivil toplum örgütleri gibi girişimler, kendi istençleriyle

hareket ederek egemenliklerini güçlendirebilmektedir (Akdenizli, 2011:39).

İnternetin sağladığı olanaklar sadece hükümetler, siyasi partiler, odalar,

sendikalar, ulusal ve uluslararası organizasyonlar gibi büyük ve merkeziyetçi

oluşumlarla sınırlı değildir. Birçok hükümet dışı organizasyonlar, sivil toplum

kuruluşları, çevresel organizasyonlar, siyasi gruplar ve çok küçük kitleleri temsil

eden ilgi grupları bile kendilerini İnternet üzerinden rahatça anlatabilmektedirler.

İnternet kullanımıyla küresel ekonomide yer alan kuruluşlara karşı tavır geliştiren ve

sosyal adalet isteklerini yükselten eleştirisel hareketler olarak ifade edilen bu yeni

toplumsal hareketlerin, siyasi yaşam üzerindeki etkileri her geçen gün daha yoğun

hale gelmektedir (Kalkan, Keskin, Akgün, 2002).

1990’larda bilgisayar teknolojisi, ağ teknolojileri, İnternet ve İnternet

uygulamaları çalışma sürecinin dönüşümünü hızlandırmıştır. Bu etkenler devasa

Page 46: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

34

adımlarla ilerleyerek daha iyi, daha ucuz hale; dolayısıyla daha geniş ölçekte

edinilebilir, yönetilebilir hale geldiler; küresel rekabet, dünya çapındaki şirketler

arasında bir teknoloji/yönetim yarışı başlatmıştır; örgütlemeler genelde esnekliğe,

ağlar oluşturmaya dayanan yeni biçimler benimsemişler; yöneticiler ve danışmanları

bu potansiyeli anlamışlardır. Enformasyon teknolojilerinin büyük bir yayılma

göstermesi, fabrikalar, bürolar ve hizmet örgütlenmesinde de benzer etkilere yol

açmıştır (Quinn, 1988).

Uzam ve zaman, insan hayatının temel, maddi boyutlarıdır. Castells, uzamın

zamanı organize ettiği varsayımını ortaya atmıştır. Uzam da zaman da, enformasyon

teknolojisi paradigması ile içinde bulunduğumuz tarihsel değişim sürecinin

tetiklediği toplumsal oluşumlar ve süreçlerin birleşik etkisi altında bir dönüşüm

geçirmektedir. Castells’e göre, evde çalışmak, gelecekte profesyonellerin çalışma

biçimi olarak görülse de, bu mevcut teknolojinin değil, ağ müessesinin ve esnek

çalışma sürecinin bir yükselişi sonucudur (Castells, 2013:506).

Enformasyon teknolojisinin kentler üzerindeki etkisine ilişkin en sık anılan

varsayım, tele-çalışmada ciddi bir artış olacağı şeklindedir; ki bu aynı zamanda

metropollerdeki ulaştırma plancılarının da, mega boyutta bir trafik tıkanıklığının

kaçınılmazlığı karşısında son umudu olarak görülmektedir. Tele-çalışanlar, düzenli

olarak evde on-line çalışmak üzere istihdam edilen çok küçük bir kesimdir;

öngörülebilir gelecekte de bu kesimin genişlemesi beklenmektedir (Nilles, 1988).

Diğer yandan belirmekte olan yeni eğilimin tele-merkezlerde tele-çalışmalar

olduğu görülmektedir; yani çalışanların şirketleriyle on-line çalışabilmelerini

sağlamak üzere metropol bölgelerin banliyölerine bilgisayarlı tesislerde olan

çalışmadır. Bu eğilimler doğrulandığı taktirde, çalışma mekânı evler olmayacaktır.

Page 47: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

35

Çalışma etkinliği ciddi metropol bölgelere yayılacak ve kentteki merkezlerden

kopukluğu artırılacaktır (Handy ve Mokhtarian, 1995).

Yeni enformasyon teknolojilerinin mevcut toplumsal değişim süreci arasındaki

etkileşimin kentler ve mekânlar üzerinde ciddi etkileri vardır (Castells, 2013:532).

Castells’e göre, ‘toplumsal eylemin en temel düzeyde doğa ile kültür

arasındaki ilişki kalıplarının değişimi olarak anlaşıldığı eski sosyolojik geleneğe

göre, yeni bir çağdayız. Modern çağın başında kurulan, sınai devrimi ve aklın

zaferiyle ilişkilendirilen ilişki biçiminde kültür doğaya hâkimdi; toplum,

insanoğlunun hem doğal kaynaklardan özgürleştiği hem de kendi baskı ve sömürü

felaketlerine tabiiyetini gördüğü çalışma süreçlerinden oluşuyordu. Şu an doğayı,

doğanın yapay bir kültürel biçim olarak canlandırılması noktasına dek aşan kültürün,

kültüre atıfta bulunduğu yeni bir evreye giriyoruz’. Castells, doğanın yeniden ideal

bir kültürel biçim olarak yeniden inşa etmenin çevreci hareketin anlamı olduğunu

belirtir. (Castells, 2013:632).

2.4.4. Sanal Cemaatler

İnternet, kendine özgün etkileşim ve iletişim şartlarını üretme ve ağ temelinde

insanlara bu ilişkileri sürdürmede en uygun ortamı hazırlayan iletişim teknolojisidir.

İnternete dayanmış olan bu yeni sosyal topluluğun adı Sanal Cemaat olarak

adlandırılmaktadır. Başka bir ifade ile birbirleri ile İnternet yoluyla iletişim kuran,

gönüllü etkinlikler ve çevresel hareketler gibi ortak paylaşımlardaki insanlar

tarafından şekillendirilen topluluklar sanal cemaat olarak da ifade edilmektedir.

Sanal cemaatlerin en göze çarpan niteliği birbiriyle fiziksel anlamda hiç

Page 48: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

36

karşılaşmamış olan insanların, ortak ilgi alanları kapsamında kendi kurdukları sanal

birlikteliklerden oluşmasıdır (Göker ve Doğan, 2011).

İnternet insanların toplumda ve en sonunda gerçek dünya ile ilişkilerini

bozarak insanı yalıtılmışlığa mı götürür yoksa yeni cemaatlerin, sanal cemaatlerin

oluşumundan yana mıdır? Howard Rheingold, “Virtual Communities” adlı öncü

çalışmasında insanları ortak çıkarlar ve değerler etrafında çevrimiçi bir araya getiren

yeni bir tür cemaatin doğduğunu savunmuştur. Howard Rheingold’un argümanı

çerçevesinde sanal cemaat kavramından, genelde, kimi zaman iletişimin kendisi bir

amaç haline gelse de, kendi kendini tanımlayan interaktif, ortak bir amaç ya da çıkar

doğrultusunda örgütlenen, elektronik bir iletişim ağı anlaşılır. Ancak sayıları giderek

artan araştırmacıların tüm çabalarına karşın, bu yeni sosyalleşme biçiminin kültürel

etkilerinin neler olduğu, bu interaktif ağlarda sosyalleşmenin ne ölçüde gerçekleştiği

hala belirsizliğini korumaktadır (Rheingold, 1993).

Sanal cemaatler, İnternet çağında insan kimliği üzerinde düşünebileceğimiz

yeni, anlamlı bir olgu sunmaktadır. Diğer yandan Mark Slouka gibi sosyal

eleştirmenler, çevrimiçi yaşamın gerçek yaşamdan kaçmanın en kolay şekli olarak

görünmesiyle birlikte, bilgisayarların getirdiği sosyal ilişkilerin insanlıktan

uzaklaşmasını sert bir dille eleştirirler (Wolton, 1998).

İnternet sosyolojisinin önde gelen ampirik araştırmacılarından Barry

Wellman’in dikkat çektiği kilit nokta, Sanal Cemaat’in Fiziksel Cemaate’e karşıt

olmadığıdır. Net’in avantajı, toplumsal niteliklerin, iletişimi kapsamakta, hatta daha

az etkili olduğu eşitlikçi bir iletişim doğrultusunda yabancılarla zayıf ilişkilerin

güçlendirilmesini mümkün hale getirmesidir. Bilgisayar dışında ve bilgisayar

üzerinde, zayıf bağlar, farklı toplumsal özelliklere sahip insanların bağlantılar

Page 49: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

37

kurmasını kolaylaştırır. Bu anlamda İnternet, hızlı bir bireyleşme ve çözülme

sürecindeymiş gibi görünen bir toplumda toplumsal bağların geliştirilmesinde

katkıda bulunabilir (Wellman ve Gulia, 1999).

2.4.5. Dijital Aktivizm

Dijital aktivizm hükümetler, siyasiler, şirketler ve güvenlik birimleri gibi

yaygın bir alandaki kesimi daha titiz ve özenli davranmaya yönelterek özgürlüklerin

daha etkin bir biçimde aranmasına katkı sağlamaktadır. İnternet ile toplumsal

hareketlerin ve eylemlerin hız kazanması ile aktivizmin ortam değiştirerek sosyal

medya içerisinde yapılanması, dijital aktivizmi herkesçe bilinen bir hale getirmiştir.

Buna karşın kaynağı ve varlığı gerçeklenmeyen bilgilerin çarpıtılarak değiştirilerek

provoke edilmesiyle birlikte İnternet, yanıltma haber kaynağı haline gelebilmektedir

(Deviren Vatanseven ve Yıldız, 2014).

Dijital aktivizmin temel bakış açısına yönelik iyimser ve kötümser olarak iki

yaklaşım bulunmaktadır. Bu yaklaşımlar, dijital teknolojinin potansiyeli hakkında

politik gücün paylaşılmasında pozitif ve negatif olan iki temel farklı görüşü temsil

etmektedir. İyimserler, bireyleri erişmiş kılarak önemli etkiler doğuracağına ve dijital

aktivizmin mevcut politik hiyerarşiyi değiştireceğine inanmaktadır. Kötümserler

yaklaşımı savunanlar ise dijital teknolojinin kanun dışı örgütlerin kullanımı ile

birlikte politik karışıklığın artacağını iddia etmektedirler (Sivitanides ve Shah,

2011:4).

En kısa biçimde iyimserler, ilerleyici bir bakışla teknolojinin özgürleştirme

etkisi üzerinde dururken kötümser yaklaşımı savunanlar ise İnternetin denetimden

Page 50: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

38

uzaklığı, başıboş niteliği, mekân ve zamandan olan bağımsızlığı üstünde durarak

yönetim sorunlarına neden olacağını iddia etmektedirler (Bozkurt, 2000: 71-72).

Hangi yaklaşım savunulursa savunulsun, günümüzde iletişim kapsamında

gerçekleşen bir devrimin içinde bulunmaktayız. İnsanların öğrenme yeteneklerinin

arttığı bu sayısal aşamada ortaklaşa ve toplu etkinlikler her geçen gün dijital aktivizm

çevresinde biçimlenmektedir (Sivitanides ve Shah, 2011:7).

3. Yeşil Ekonomi

Sürdürülebilir kalkınma kavramının temelinde, içinde yaşadığımız dünyanın ve

toplumun çevresel, ekonomik ve sosyal refahı yatmaktadır. Günümüzde dünyasında

üzerinde insan yaşamı için gerekli tüm mal ve hizmetler ancak sağlıklı ekosistemler

sayesinde mümkün olmaktadır. Ekolojik ayak izi fazla olan toplumlardaki çevresel

sorunlar insan hayatının kalitesini bozmakta ve yaşanan zararı geri getirmek için

yapılan harcamaları önemli boyutta arttırmaktadır. Toplumların ihtiyaçlarının

ekolojik limitler dikkate alınmadan karşılandığı sürdürülebilir bir kalkınma mümkün

de olmamaktadır.

Yeşil Ekonomi çevre dostu büyüme olarak tanımlanabilinir. BM Çevre

Programı (UNEP) yeşil ekonomiyi, ‘çevresel riskleri ve ekolojik kıtlığı azaltırken

insan refahının ve sosyal eşitliğin iyileştirilmesi’ olarak tarif etmektedir. En yalın

şekliyle yeşil ekonomi, CO2 emisyonlarının kontrolü, kaynak verimliliği ve sosyal

kapsayıcılığı vurgulamaktadır. Yeşil ekonomi, sürdürülebilir kalkınmanın yerine

geçen bir strateji olarak değil daha çok onun alt başlığı olarak düşünülmesi

gerekmektedir. Yeşil bir ekonomide istihdamın ve gelirlerin artması; karbon

emisyonlarının ve çevresel kirliliğini azaltan, enerji ve kaynak verimliliğini artıran ve

Page 51: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

39

aynı zamanda biyolojik çeşitliliği ve ekosistem hizmetlerini koruyan kamu ve özel

sektör yatırımlarıyla sağlanmaktadır.

Ekonomik ve endüstriyel kalkınma, çevreye duyarlı ve sosyal refahı

iyileştirici şekilde olmalıdır. Bu dengenin sağlıklı yürütülmesi adına günümüzde

küresel ekonomide ileriye dönük, rekabetçi ve lider konumda olmak için birçok ülke

yeşil ekonomiye çeşitli yatırımlar yapmaktadır. Günümüzde özellikle iklim

değişikliği gibi çevresel sorunların ve olumsuz etkilerin önüne geçebilmek üzere bu

ülkelerde yapılan çalışmalar, bir taraftan bu sorunların ekonomiler üzerindeki etkisini

en aza indirmeyi amaçlarken, aynı zamanda toplumun her kesiminin üzerindeki

riskleri bertaraf etmeyi hedeflemektedir. Yeşil ekonomi kapsamında yapılan bu

çalışmaların ayrıca bazı fırsatları da beraberinde getireceği, yeni iş kolları açarak

istihdam yaratma ve hâlihazırda yaşanan ekonomik sorunlara çözümler

bulunabileceği gözlenmektedir (T.C. Kalkınma Bakanlığı, 2012).

2012 yılının haziran ayında Brezilya’da “İstediğimiz Gelecek” (The Future

We Want) başlığı altında yapılan Rio+20 Konferansında devlet başkanları, hükümet

temsilcileri ve sivil toplum örgütlerinin en üst düzeyde katılımı ile sürdürülebilir

kalkınma ve yoksulluğun azaltılması çerçevesinde yeşil ekonomi ve sürdürülebilir

kalkınmanın kurumsal çerçevesi tartışılmıştır. Bu tartışmalar neticesinde ülkelerin

daha yaşanabilir bir dünyaya ulaşmak için yeşil ekonomi ile ilgili verdikleri kararlar

ve taahhütler aşağıda belirtilmiştir:

- “Sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğun ortadan kaldırılması bağlamında

yeşil ekonomiyi en önemli araçlardan biri olarak görüyor ve katı bir

kurallar bütünü olmaktan ziyade politika oluşturmak için seçenekler

Page 52: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

40

sunabileceğini düşünüyoruz. Yoksulluğun ortadan kaldırılmasının yanı

sıra istikrarlı ekonomik büyümenin sağlanması, sosyal içermenin

güçlendirilmesi, insan refahının iyileştirilmesi ve herkes için istihdam ve

saygın iş fırsatları yaratılmasına katkıda bulunurken Dünya’nın

ekosistemlerinin sağlıklı işleyişinin devamlılığının sağlanmasına katkıda

bulunması gerektiğini vurguluyoruz.

- Sürdürülebilir kalkınmaya geçiş için yeşil ekonomi politikalarını

uygulayan ülkeler vasıtasıyla bu politikaları ortak bir çaba olarak

değerlendiriyor ve her ülkenin ulusal sürdürülebilir planları, stratejileri ve

önceliklerine göre uygun bir yaklaşım seçebileceğini kabul ediyoruz.

- Sürdürülebilir olmayan üretim ve tüketim modellerinin uygulandığı

yerlerde çevresel sürdürülebilirliğin ele alınması ile biyolojik çeşitliliğin

ve ekosistemlerin sürdürülebilir kullanımının ve korunmasının, doğal

kaynakların yenilenmesinin ve istikrarlı, kapsayıcı ve hakkaniyetli küresel

büyümenin teşvik edilmesi konusunda acil eyleme geçilmesinin elzem

olduğunu kabul ediyoruz.

- Bütün ülkeleri istikrarlı, kapsayıcı ve hakkaniyetli ekonomik büyümenin

sağlanmasına ve özellikle kadınlar, gençler ve yoksullar için iş

yaratmanın geliştirilmesine yönelik çaba gösterecek şekilde sürdürülebilir

kalkınma ve yoksulluğun ortadan kaldırılması bağlamında yeşil ekonomi

politikalarını uygulamayı gündemlerine almaya teşvik ediyoruz.

- Düzenleyici, gönüllü ve ulusal düzeyde uygulanan ve uluslararası

anlaşmaların doğurduğu yükümlülüklerle uyumlu olan bir önlemler

paketinin uygulanmasıyla sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğun ortadan

Page 53: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

41

kaldırılması bağlamında yeşil ekonominin teşvik edilebileceğini ikrar

ediyoruz. Sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesinde sosyal

politikaların hayati önem taşıdığını yeniden tasdik ediyoruz.

- Tüm paydaşların katılımının ve bütün düzeylerde ortaklık, ağ kurma ve

deneyimlerin paylaşılmasının yeşil ekonomi politikaları da dâhil olmak

üzere uygun sürdürülebilir kalkınma politikalarının belirlenmesinde

ülkelerin birbirlerinden yararlanmalarına yardımcı olabileceğini ikrar

ediyoruz. Sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğun ortadan kaldırılması

bağlamında kapsayıcı bir yaklaşımla gelişmekte olan ülkeler de dâhil

olmak üzere bazı ülkelerde yeşil ekonomi politikalarının benimsenmesi

konusunda edinilen olumlu deneyimlere dikkat çekiyor ve sürdürülebilir

kalkınmanın farklı alanlarında kapasite geliştirmenin yanı sıra

deneyimlerin gönüllü olarak paylaşılmasını da memnuniyetle karşılıyoruz.

- Sürdürülebilir kalkınmaya yönelik bilgi paylaşımının, teknik iş birliğinin

ve kapasite geliştirmenin teşvik edilmesi açısından bilgiye erişim

teknolojileri ve yenilikçi uygulamalar da dâhil olmak üzere iletişim

teknolojilerinin gücünü kabul ediyoruz.

- Milletler sistemini aşağıdaki hususlarda eşgüdümü ve bilgi sağlamaya

davet ediyoruz:

a) İlgilenen ülkelerin talepleri doğrultusunda beklenen desteğin

sağlanması bakımından en uygun ortaklarla eşleştirmek,

b) Tüm düzeylerde sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğun ortadan

kaldırılması bağlamında yeşil ekonomiye ilişkin politikaların uygulanması

konusundaki araçlar ve/veya en iyi uygulamalar,

Page 54: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

42

c) Sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğun ortadan kaldırılması

bağlamında yeşil ekonomiye ilişkin modeller veya başarılı politika

örnekleri,

d) Sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğun ortadan kaldırılması

bağlamında yeşil ekonomiye ilişkin politikaların değerlendirilmesine

yönelik yöntemler,

e) Bu hususa katkı sağlayan mevcut ve yeni geliştirilen platformlar.

- Gerektiğinde yerel ve yerli halkların çıkarları göz önünde bulundurularak

özel sektör tarafından tamamlanan kamu finansmanının seferber edilmesi

amacıyla kamu-özel sektör ortaklığı da dâhil olmak üzere mevcut ve yeni

ortaklıkları teşvik ediyoruz. Bu bağlamda hükümetler, sürdürülebilir

kalkınma ve yoksulluğun ortadan kaldırılması bağlamında yeşil ekonomi

politikalarının desteklenmesi için özel sektörün katkısının sağlanmasını

teşvik ederek sürdürülebilir kalkınma girişimlerini desteklemelidir.

- Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yenilikçiliğin teşvik edilmesinin

öneminin yanı sıra teknolojinin oynadığı kritik rolü de takdir ediyoruz.

Hükümetleri sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğun ortadan kaldırılması

bağlamında yeşil ekonominin desteklenmesi için çevreye duyarlı

teknolojiler, araştırma ve geliştirme ve yenilikçiliği teşvik edecek uygun

çerçeveleri gerektiği şekilde oluşturmaya davet ediyoruz.

- Sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğun ortadan kaldırılması bağlamında

yeşil ekonomi politikalarını uygulamayı tercih eden gelişmekte olan

ülkelerin gösterdiği gayretlerin teknik ve teknolojik yardımlarla

Page 55: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

43

desteklenmesi gerektiğini kabul ediyoruz” (BM Sürdürülebilir Kalkınma

Konferansı-Rio+20, 2012).

4. İnternet ve Bilgi Teknolojileri Uygulamaları

Günümüzde ülkelerin politika gündemlerinin ana maddelerinden birini iklim

değişikliği ve çevre kirliliği konuları oluşturmaktadır. Bu bağlamada gelişmiş ülkeler

çevre dostu bilişim teknolojileri geliştirilmekte ve geliştirdikleri bu teknolojiler

çevresel problemlerle savaşımda tanımlanan politika ve programlarının önemli bir

bölümünü oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkeler bilgi teknolojileri ve çevre ile alakalı

programlar hazırlamalarına rağmen bu strateji ve programlar hedeflenen amaçlar,

ölçüm ve değerlendirme kıstasları göz önünde alındığında birbirilerinden değişiklik

göstermektedir. Bilgi teknolojileri ve çevre ile ilgili politika ve programlar farklı

şekilde yönetilmektedir. Sık karşılaşılan bir yöntem, bakanlık veya merkezi

yönetimler tarafından görevlendirilen ulusal bir kurum aracılığıyla devlet politika ve

programları oluşturulmak ve yönetmektir. Karşılaşılan diğer bir yöntemde

sorumluluk merkezden dağıtılıp yerel yönetimlere bırakılmaktadır. Bazı program ve

politikalarda ise uluslararası kuruluşların aracılığıyla yürütüldüğü görülmektedir

(Güngör vd., 2010).

İngiltere’de yeşil bilişim program ve politikaları merkezden dağıtılarak

yürütülmektedir. Yerel yönetimler söz konusu program ve politikaları yönetilmekte

ancak koordinasyon ulusal kurullarca yapılmaktadır. İngiltere’de yeşil bilişim

stratejileri kapsamında her bir kamu kurumu hedeflere ulaşmakla ve belirlenen

kurallara uymakla sorumludur. Japonya ve Danimarka’da ise çevre ve bilişim

teknolojileriyle ilgili program ve politikaları devlet tarafından merkezi yapı ile

Page 56: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

44

yönetilmektedir. Bu bağlamda, 2008 yılında Japonya’da Ekonomi, Ticaret ve

Endüstri Bakanlığı tarafından Yeşil BT girişimi başlatılmış, Danimarka’da ise Bilim,

Teknoloji ve Yenilikçilik Bakanlığı aracılığıyla Yeşil BT eylem planı yürürlüğe

konmuştur (Güngör vd., 2010).

4.1.Yeşil Bilişim

Yeşil bilişim, çevresel etkiyi asgari seviyeye indirebilmek amacıyla bilgisayar

ve donanımlarının verimli kullanımının azami seviyeye çıkarılması için yapılan

çalışmalar şeklinde açıklanabilinir. Murugesan’a (2008:25-26) göre, “sunucular,

bilgisayarlar, monitörler, depolama aygıtları, yazıcılar gibi ve ilişkili alt sistemlerin

verimli ve çevreye asgari ya da zarar vermeden üretilmesi, tasarlanması, kullanılması

ve ortadan kaldırılmasını içeren uygulamalar ve çalışmalar Yeşil Bilgi Teknolojileri

(Yeşil BT) olarak adlandırılır”. Bu tanımlar Yeşil BT kavramının çevre dostu ve çok

yönlü bilgi teknolojileri uygulama ve çözümlerinin her çeşidini kapsadığını

göstermektedir. Şekil 2’de görüldüğü gibi BT’nin çevresel zararlarını azaltmak

amacıyla dört tamamlayan yoldan meydana gelen bütünsel bir yaklaşım biçimi

önerilmektedir.

Şekil 2: Yeşil Bilişim Bütüncül Yaklaşımı

Kaynak: Çetin ve Akgün, 2015

Page 57: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

45

Bilgisayar kullanıcının cihazlarını bir süre aktif olarak kullanmadıkları zaman

devreye giren uyku modu yeşil bilişim teknolojilerinin ilk verimli sonuçlarından biri

olmuştur. Uyku modu uygulamasını, istemci çözüm uygulamaları, enerji maliyet

muhasebe uygulamaları, sanallaştırma gibi birçok yeşil bilişim teknoloji

uygulamaları takip etmiştir. Murugesan, (2008), Yeşil BT’ye katılım sağlayan BT

sistemlerini üretme, kullanma, geri dönüştürme ve tasarım olarak ele almış,

kullanılmayan bilgisayarların bakım süreçlerini de, geri dönüştürme, yenileme ve

yeniden kullanma şeklinde ortaya koymuştur.

Günümüz bilgi teknolojisi, Yeşil BT’yi çevre sorunlarını mücadelenin ve yeni

pazar şansları yaratmanın çözümü olarak görmektedir. Çevresel sorunları giderecek

şekilde hizmet ve ürün sunma teknoloji ve vizyonunda olan firmalar, enerji

girdilerini azaltarak sürdürülebilir bir rekabet gücü kazanabilmektedirler (Ryan,

2008). Yeşil BT hareketi ile birlikte, tüketicilerin çevreye karşı giderek artan

farkındalık ve sorumlulukları ile beraberinde firmalara yöneltilen çevresel baskılar da

artırmıştır. Çevreye duyarlı ürünlerin tercihindeki ve kullanımındaki artış ve

üreticiler üzerine tüketicilerin yaptığı baskılar da, sektördeki üreticileri daha çevreci

ve sürdürülebilir cihazlar üretmeye yöneltmektedir (Karaata, 2012).

Kiruthiga ve Vinoth yaptıkları araştırmalarında elektronik atıkların azaltılması

ve enerji verimliliğinin sağlanması amacıyla çevresel bir yaklaşım olan yeşil bilişim

teknolojisine geçilmesi konusu üzerinde durmaktadırlar. Araştırmalarında yeşil

bilişim teknolojisi ile birlikte işlemlerde kolaylık, esneklik ve hız sağlanabileceği

ifade etmişler buna ek olarak veri merkezlerindeki sunucuların ve bunlara

donanımların, bilgisayar içerisinde kullanılan CPU (Central Processing Unit)’nun

düşük enerji tüketimi yapan ekipmanlara dönüştürülmesi gerektiğini vurgulamışlardır

Page 58: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

46

(Kiruthiga ve Vinoth, 2014).

Hacker, PC’lerin Windows 7 işletim sistemi içerisinde bulunan güç yönetimi

uygulamasının yeşil bilişime olan katkısını üzerinde çalışmalar yapmıştır. 2010

yılında yaptığı çalışmasında ortalama LCD monitörü ile birlikte bir masaüstü

bilgisayarın 717,44 kwh enerji tükettiği ve bu tüketim sonucunda 588.31gr (1.297

lbs) CO2 emisyonu salındığını saptamıştır. Buradan hareketle 5000 masaüstü

bilgisayar için yapılan hesaplamada yıllık CO2 emisyonunun 4.65 milyon lbs olduğu

görülmektedir. Yapılan test çalışmalarında güç yönetimi aktif olduğu durumda bir

bilgisayarın 94.8W enerji harcadığını saptamıştır. Maliyetler yönünden

değerlendirildiğinde 5000 bilgisayarın bulunduğu bir kurumda LCD monitörün dâhil

edildiği çalışmada 277,386$ tasarruf edilirken, LCD monitörün kullanılmaması

durumunda ise 148,213$ tasarruf edilmektedir. Bu örnekte görüldüğü gibi sadece

yazılım üzerinde yapılan iyileştirme çalışmaları bile yeşil bilişime dolayısıyla

çevreye çok büyük katkılar sağlamaktadır (Hacker, 2010).

Williams ve Tang’ın işletim sistemlerinin çevreye olan etkileri üzerine

yaptıkları çalışmaları ile Microsoft Windows’un sürücülerin güç tüketimini azaltan

yeni bir model geliştirilmiştir. 50.000 masaüstü bilgisayar üzerinde bu modelin

uygulanmasıyla yıllık 22.000 ton üzerinde CO2 emisyonunun azaltılması

sağlanmıştır. Sheikh ve Lanjewar’ın 2010 yılında yapmış oldukları çalışmalarında

ise, veri merkezlerinde yıllık 150 metrik ton CO2 üretildiği ve bir galon benzinin yol

açtığı CO2’nin çevreden temizlenmesi için 18 GBP gerektiği ifade edilmektedir.

(Williams ve Tang, 2011).

Çeşitli sektörlerde oluşacak verimlilik artışı, BT’in sera gazı emisyonlarının

azaltılmasına yönelik en büyük katkısını ifade edilmektedir. BT’nin kurumlara ve

Page 59: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

47

işletmelere sunduğu sistemler ile sera gazı emisyonları sürekli olarak izlenip, kontrol

altına alınacak dolayısıyla verimlilik de arttırılacaktır. Tahminlere göre bilişim

teknolojilerinin aktif kullanılmasıyla sera gazlarında küresel ölçekte 2.03 Gt CO2’lik

bir düşüş yaşanacaktır (Demirci, 2011). 2012 yılında yayınlanan GeSISmarter 2020

raporunda BT’nin etkin kullanımı ile sera gazı emisyonlarının %16,5 oranında (9.1Gt

CO2) azaltılabileceği belirtilmiştir. Ayrıca bu düşüşle de 1,9 milyon USD tasarruf

sağlanacağı ve dünya çapında 29,5 milyon kişi iş imkânına kavuşacağı

vurgulanmıştır (Smarter 2020, 2012).

4.2. Sanallaşma

Tek bir sistem üzerinde aynı anda birden fazla bilgisayar, sunucu gibi

yazılımların kullanılması teknolojisi sanallaşma olarak ifade edilmektedir.

Sanallaşma, maliyet düşürücü ve çevreci teknolojiler olarak bilinmektedirler.

Sanallaştırma teknolojisi bilgisayarların donanım kapasite kullanımlarının artırması

amacıyla 1960’lı yıllarda Burroughs şirketi aracılığıyla geliştirilmiştir. Sanallaşma

teknolojileri ile yıllık ortalama kullanımda %5-15 arasında verimlilikle çalışılan

sunucuların % 85’lere ulaşan kapasitelerde çalışması sağlanmıştır (Bülbül ve Daş,

2013). IBM şirketi ürettikleri PC’lerin yıllık bazda mevcut sistemlerini ortalama % 5

kapasite ile çalıştırıldığını ifade edilmektedir. Sanallaştırma sürecindeki temel amaç

artan verimlilik ile yapılan yatırımların hızlı bir biçimde geri dönüşümünün

sağlanmasıdır (Kwasniewski, 2011).

Sanallaştırma, var olan donanım parçalarının verimli kullanılmasıyla donanım

ve yazılıma olan ihtiyaçları ortadan kaldıran böylece maliyet ve çevresel çözümler

sağlayan yazılımlardır. Başka bir deyişle bilgisayar donanımlarının kullanılmayan,

Page 60: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

48

boşta duran kapasitelerini yeniden kullanıma geçiren bir teknolojidir.

Sanallaştırmada sunucu, ağ, aygıt masaüstü, depolama ve sunum sanallaştırması

adında farklı uygulama alanları bulunmaktadır (Alparslan, 2014).

Vashishtha’ın yapmış olduğu çalışmada sanallaştırmanın ve yeşil bilişimin

öneminden bahsedilmektedir. Çalışmasında sanallaştırma ile birlikte kullanıcı başına

gizli çevresel maliyet olan e-atığın da % 98 ve enerji verimliliğinin % 90

seviyelerinde azaltılacağı ifade edilmektedir. Sanallaştırmanın kullanılan enerjide

oluşacak azalım ile çevresel sorunlar için en önemli çözümlerden birinin olabileceği

konu edilmiştir (Vashishtha vd., 2014).

Flynn ve Hoover’ın çalışmalarında ise PC’lerin sanallaştırması ile enerji

tüketim maliyetinde ve miktarında düşüş olacağı, üniversiteler ve okullarda enerji

verimliliğinin sağlanabileceği ve bilgisayarların yönetiminin daha rahat

yapılabileceğinden söz etmektedirler (Flynn ve Hoover, 2010).

4.3. Yeşil Yönetim ve Çevresel Bilişim Politikaları

Günümüzde çevre sorunların hızlı bir şekilde artması sonucunda işletme

stratejilerinde ve politikalarında çevre sorunlarına yönelik çözümler de gündeme

gelmeye başlamıştır. Çevreye verilen tahribatı en aza indirmeyi amaçlayan

kuruluşlarda çevreye daha duyarlı bir yönetim anlayışı hâkim olmaya başlamıştır.

Yeşil yönetimin olarak da bilinen bu yönetim şeklinin başlıca unsurları: (Baki,

2004:104).

- Yenilenebilir hammadde ve enerji kaynaklarına yönelmek,

- Yatırımları çevreye duyarlı şekilde temiz teknolojiler ile yapmak,

- Elektronik atık miktarlarını azaltıma gitmek,

Page 61: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

49

- Geri dönüşüm, kazanım yöntemi ve süreçlerini geliştirmek,

- Ekolojik göstergeler ve çevre hukuku göz önüne alınarak, işletmenin hammadde ve

enerji kullanımından atıkları yönetme biçimlerine kadar bütün işlemleri sürekli

olarak gözden geçirerek gerekli çevresel düzeltmeleri yapmak,

- Yeşil tüketim bilincinin yaygınlaşmasını amaçlayan yeşil pazarlama anlayışını

geliştirmek ve genişletmek,

- Yeşil çalışma koşulları ile yeşil ofisler meydana getirmek,

Şekil 3’de görüldüğü gibi işletmeleri çevreye duyarlığa iten bazı faktörler

vardır. Bunlar devlet baskısı, kurumsal baskılar ve bireysel baskılar olarak

görülmektedir.

Şekil 3: Çevre Politikalarına Kaynak Olan Faktörler

Kaynak: Sözüer, 2011

Yeşil Bilişimin çevre ve enerji verimliliği ile ilgili etkileri; direkt etkiler, diğer

sektörlere bağlı yardımcı etkiler ve insanların uzun süreli davranış değişikliklerine

Page 62: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

50

yol açan sistemli etkiler olarak sınıflandırılabilinir. Bilişim teknolojileri sayesinde

diğer sektörlere yönelik enerji verimliliğinin artırılması konusunda en büyük pay

yeşil bilişim uygulamalarına aittir. Bu bağlamda, bilişim teknolojilerinin sanayi,

ulaştırma, binalar ve enerji gibi en fazla enerji tüketiminin gerçekleştiği kesimlerde

yoğun olarak kullanılması ile akıllı elektrik şebekelerinde, akıllı üretim

sistemlerinde, akıllı ulaşım sistemlerinde ve akıllı bina sistemlerinde ortaya

çıkmaktadır. Bu tür uygulamalar sayesinde bu sektörlerdeki bilgi yoğunluğu

artmakta ve yapılan işlemler daha hızlı, etkin ve doğru bir şekilde yerine

getirilebilmektedir. Böylece çevreye verilen zararlar azaltılmakta ve enerji

verimliliğinde önemli artışlar sağlanmaktadır.

Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu’nun (BTK) yayınladığı 2010 Yeşil Bilişim

raporuna göre ülkemizde izlenmesi gereken politikalar üç ana başlık altında ele

alınmış ve oluşturulan bu politikalar aşağıda belirtilmiştir:

I. Genel politikalar hakkında öneriler:

a) Yeşil bilişim stratejilerinin saptanması,

b) Yeşil bilişim eylem planının yürürlüğe koyulması,

c) Yeşil Bilişim faaliyetlerine destek olunması,

II. Genel Düzenleme Önerileri:

a) Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanım yüzdesinin arttırılması,

b) E-devlet, e-ticaret gibi bilişim uygulamalarının yaygınlaştırılması için alışılmış

kamu hizmetlerinin bu alanlara kaydırılması,

c) Karbon ayak izinin özel sektörün ve kamunun tüm faaliyetlerinde takip edilmesi

ve azaltılmasına çalışılması.

III. Kamu Kurumlarının Yerine Getirmesi Gerekenler:

Page 63: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

51

a) Kamu kurum ve kuruluşlarına örnek olması amacıyla bu kurum ve kuruluşlarında

‘Yeşil BT Kullanma Planı’nın hazırlanıp yürürlüğe koyulması,

b) Çevre ve Orman Bakanlığı, Enerji Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve Maliye

Bakanlığının beraber eşgüdüm bir çalışma yapması ve bir takvim oluşturulması,

c) Bilgi teknolojileri sektörüne özel ‘Sera Gazı Envanteri Çalışması’ yapılması

(Güngör vd., 2010).

4.4. E-Devlet

Dünyadaki bilişim teknolojileri alanında gelişmelerle paralel olarak Türkiye’de

de tüm kamu kuruluşlarında bilgi işlem merkezleri ve kurumsal web sayfaları

oluşturulmuş ve kurum bilgileri sunucular üzerinde saklanmaya başlanmıştır. 2003

yılında Avrupa Birliği’nin bilgi toplumu olma yolundaki hedeflere yönelik, “E-

Dönüşüm Türkiye” projesi hayata geçirilmiş, birçok kamusal hizmetin elektronik

ortamda verilmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda, devlet ile bireyler arasında

doğrudan iletişim ve etkileşimi sağlayan kamusal portalların önemi daha da artmıştır

(DPT, e-Dönüşüm Türkiye projesi, 2010).

E-devlet, devlet hizmetlerinin en kolay ve etkili yollardan hızlı, kesintisiz

olarak kaliteli ve güvenli bir şekilde elektronik ortamda bireylere ulaştırılması olarak

tanımlanmaktadır. Günümüzde insanlar düşük maliyetle ve hızlı bir şekilde

ihtiyaçlarını karşılayacağı kurumlara gereksinim duymaktadır. Bu gereksinimlerin

hızlı ve düşük maliyetle karşılanması elektronik ortamların kullanılmasını

gerektirmektedir. E-devlet kavramını bu nedenle ortaya çıkmıştır (Çelen, Çelik,

Seferoğlu, 2011).

Page 64: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

52

‘E-Devlet Kapısı’ ile elektronik kamusal hizmetlerinin tek noktadan, tümleşik

yapıda ve güvenli bir şekilde sunmak amaçlamıştır. Ülkemizde e-devlet kapısı, 18

Aralık 2008 tarihinden günümüze kadar hizmet vermeyi sürdürmektedir. Yerel

yönetim hizmetleri de vatandaşlar ve girişimlerin günlük yaşamlarını yakından

ilgilendiren önemli bir kavram olduğu için e-Devlet kapısına dâhil edilmiştir. Grafik

1 ve 2’de görülebileceği üzere e-devlet kapısından kullanımı yoğun hizmetlerin de

sunulmaya başlanması ile birlikte, kayıtlı kullanıcı sayısında ciddi bir gelişme

sağlanmıştır (Kalkınma Bakanlığı Bilgi Toplumu Dairesi, Kamu BİT Yatırımları

2013).

Grafik 1: 2008-2013 Yılları arasında E-Devlet Kapısı Hizmet Sayısı (Adet)

Kaynak: TÜRKSAT, E-Devlet Kapısı

22 42

163

255

547

878

0

100

200

300

400

500

600

700

800

900

1000

2008 2009 2010 2011 2012 2013

Page 65: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

53

Grafik 2: 2008-2013 Yılları arasında e-Devlet Kapısı Kullanıcı Sayısı (Adet)

Kaynak: TÜRKSAT, E-Devlet Kapısı

2015 yılı TÜİK Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması

sonuçları incelendiğinde; Türkiye’de bireylerin kişisel amaçla kamusal kuruluşlar ile

iletişime geçmek veya kamusal hizmetlerden yararlanmak amacıyla ülke nüfusun

%53,2’ü e-devlet hizmetlerini kullandığı görülmektedir. 2013 yılı TÜİK Yaşam

Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına incelendiğinde, Türkiye’de e-devlet

hizmetlerinden memnuniyet oranının %75,5 olduğu görülmektedir (TUİK, 2015).

Grafik 3’de 2013 yılında 224 proje için Kamu BİT yatırımlarına takribi yıllık

3,6 milyar TL ödenek ayrıldığı görülmektedir. 2006 yılına göre bu büyüklük 3 kat

artışa eşittir. Günümüzdeki yatırımlar ise genellikle mevcut uygulamaları iyileştirme,

yaygınlaştırma, idame-yenileme ve olgunlaştırmaya yöneliktir. Bu bağlamda,

öncelikli olarak temel e-devlet uygulamaları için çözümler getirilmiş olup kurumların

birbiriyle bağlantılı şekilde e-devlet hizmetleri sunumu için temel altyapılar

oluşturulmuştur. Günümüzde hem bu hizmet niteliklerinin arttırılması hem de kamu

karar alma mekanizmalarına yerel ve merkezi düzeyde katılımın sağlanması daha da

0 200.000 200.000

5.900.000

13.900.000

16.100.000

0

2000000

4000000

6000000

8000000

10000000

12000000

14000000

16000000

18000000

2008 2009 2010 2011 2012 2013

Page 66: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

54

önem kazanmıştır (Kalkınma Bakanlığı Bilgi Toplumu Dairesi, Kamu BİT

Yatırımları 2013).

Grafik 3: Kamu BİT Yatırımları (Milyon TL.)

Kaynak: Kalkınma Bakanlığı Bilgi Toplumu Dairesi, Kamu BİT

Yatırımları, 2013

2013 yılında Avrupa Birliği tarafından yayımlanan e-devlet Kıyaslama

Raporunda e-devlet hizmetlerinin kullanımları üzerinde önemli etkisi olduğu

öngörülen AB’de e-devlet hizmeti sunan web sitelerinin oranları açısından ülkemizin

AB27+ ortalamasının üzerinde olduğu görülmektedir.

Grafik 4: AB’de E-Devlet Hizmeti Sunan Web Sitelerinin Yüzdesel Oranları

Kaynak: AB E-Devlet Kıyaslama Raporu 2013 (E-Government Benchmark 2013)

1232 1266 1121 1136

1465

2379 2616

3586

0

500

1000

1500

2000

2500

3000

3500

4000

2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013

33

52

64 65 70 70 71 71 73 75 78 79 81 82

86 88

0

10

20

30

40

50

60

70

80

90

100

Page 67: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

55

Günümüz itibarıyla Türkiye’de e-devlet yapılanmasında, hizmet veren birçok

proje bulunmaktadır. Türkiye Ulusal Bilgi Sistemleri (KAMUNET) kapsamında yer

alan önemli uygulamaların bazıları: Nüfus ve Vatandaşlık Bilgi Sistemi (MERNİS),

Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS), Adres Kayıt Sistemi (AKS), Maliye

Bakanlığı Bilgi Sistemi, Adalet Bakanlığı Bilgi Sistemi, Sağlık Bilgi Sistemleri,

Eğitim Bilgi Sistemleri ve Sosyal Güvenlik Bilgi Sistemleri, eğitim, sağlık, emniyet,

vergi, adalet gibi bireyler ve firmalar tarafından yaygın bir şekilde istek gören temel

hizmet uygulamaları şeklinde özetlenebilir (Çelen, Çelik, Seferoğlu, 2011).

Türkiye’deki yerel yönetimler bağlamında, akıllı kent planlamasının temelini

oluşturan Coğrafi Bilgi Sistemi ülkemizde çok az belediye tarafından uygulamaya

geçirilmiştir. 2011 yılında İçişleri Bakanlığının Türkiye genelindeki belediyelere

yaptığı e-devlet anket sonuçlarına göre CBS çalışmaları belediyelerin sadece %

3’ünde tamamlanmıştır. Belediyelerin % 14’ünde ise kısmi şekilde devam etmektedir

(Kalkınma Bakanlığı Bilgi Toplumu Dairesi, Kamu BİT Yatırımları 2013).

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Tehlikeli Atık Beyan Sistemi

(TABS), Ozon Tabakasını İncelten Gazların Kontrolü (OTİM), Kimyasallar

Envanter Sistemi Geliştirilmesi (REACH), Kimyasal Madde Envanter Bilgi Sistemi

(KEBS), Atık Ambalaj Bilgi Sistemi, Mobil Tehlikeli Atık Takip Sistemi gibi çevre

uygulamaları da e-devlet kapsamına alınmıştır.

4.5. Coğrafi Bilgi Sistemleri

Bilgi teknolojilerinin merkezi yönetimlere ve belediyelere sağladığı en önemli

katkılardan biri de ülkemizde önemi her geçen gün artan Coğrafi Bilgi Sistemleridir.

1963 yılında Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) alanında ilk adımlar, Kanada’daki arazi

Page 68: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

56

büyüklükleri ve kullanım türlerinin tespiti için yapılan envanter çalışmaları ile

atılmıştır. Yaklaşık elli yıllık bilgi birikiminin ve uydu teknolojilerinin de desteği ile

günümüzde coğrafi bilgi sistemleri artık gündelik hayatımıza yerleşmiş durumdadır

(Grene, 2001).

Günümüzde CBS çok çeşitli sektörler tarafından kullanılan etkili bir konumsal

analiz aracı olarak, büyük bir uygulama alanına sahiptir. CBS, gerek kamu

kurumlarında ve akademik araştırmalarda gerekse özel sektör kesiminde oldukça

yoğun bir biçimde kullanılmaktadır. CBS’ye olan bu aşırı ilgi sayesinde, CBS

destekli birçok proje çok kısa bir sürede hayata geçirilmiştir. Sahip olduğu

özelliklerinden dolayı CBS, konum bilgisine dayalı her türlü uygulamanın içerisinde

yer almaktadır. Türkiye’de özellikle yerel yönetim, kadastro, bölgesel ve kentsel

planlama, çevre, savunma, emniyet, turizm, sağlık, tarım, orman, peyzaj, jeoloji,

arkeoloji, nüfus, eğitim ve benzeri birçok uygulamalı alanda CBS önemli bir ortak

kavram olarak kullanılmaya başlanmıştır. Temelde harita bilgisine dayalı işlemlerin

ya da konum bağlantılı yoğun hacimli verilerle erişim, analiz edilerek ortaya çıkacak

sonuçlara göre bir takım kararların doğru olarak verilebilmesi CBS fonksiyonlarının

etkin kullanımıyla mümkün olabilmektedir. Bugün dünyada ve Türkiye’de CBS ile

gerçekleştirilmiş pek çok uygulama örneği ve proje mevcuttur (Nişancı, Yıldırım,

Çolak, 2010).

CBS, konumsal olan ve olmayan verilerin arasındaki ilişkileri çözümlemede

etkili bir araçtır. Gerek merkezi gerekse yerel ölçekte kamu politikalarının

belirlenmesinde ciddi girdiler sağlamaktadır. Günümüzde İnternet ve bilişim

teknolojilerinin gelişmesiyle vatandaşlar, politika belirleyiciler, uzmanlar gibi tüm

aktörlerin CBS’ye erişebilmeleri bu aracın birleşik ele alınmasını gerekli kılmaktadır.

Page 69: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

57

Çevre ve doğal kaynak yönetimde yıllar boyu geniş bir kullanım alanı bulan

CBS, günümüzde kamusal politikalarının oluşturulması ve uygulanmasında yeni

açılımlar sağlamaktadır. Bu özellikleriyle ile yalnızca Türkiye’nin değil, bu

teknolojilerin yoğun olarak kullanan ABD ve AB ülkelerinin de, CBS’yi daha geniş

bir çerçevede geliştirdikleri ve daha etkin bir şekilde kullandıkları görülmektedir (

Greene 2001).

Page 70: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

58

İKİNCİ BÖLÜM

İNTERNET-ÇEVRE İLİŞKİSİ

Günümüzde çevre sorunlarının etkileri artık ulusal boyuttan çıkmış uluslararası

bir boyuta taşınmıştır. İklim değişikliği, küresel ısınma, sera gazlarının etkisi,

ormanların azalması, dünyamızdaki ve özellikle kentlerdeki nüfus artışı, çölleşme,

zehirli ve tehlikeli atık miktarındaki artışlar, canlı türlerindeki azalma vb. dünyamızı

tehdit eden çevre sorunları olarak görülmektedir.

Küresel ısınma ve iklim değişikliği insanoğlunun karşılaştığı en önemli çevre

sorunlarından biridir. Buna ek olarak insan etkisi ve ekonomik gelişme, diğer

kaynakların üzerinde de baskı oluşturmaktadır. Grafik 5’de görüldüğü üzere son

yüzyılda karalar ve denizlerdeki ölçülen sıcaklık değerleri dünyanın ortalama yüzey

sıcaklığında yükseldiğini göstermektedir. Küresel ortalama sıcaklık sapma

değerlerinde özellikle 1960-1970 sonrasında hızlı bir artış gözlenmektedir. Küresel

ortalama sıcaklıklar son 50 yıl içerisinde her 10 yılda bir 0,13ºC arttığı

görülmektedir.

Önümüzdeki 20 yılda küresel sera gazı emisyonunun % 30 civarında artması

öngörülmektedir. Grafik 6’da görüldüğü üzere emisyonun artmasına neden olan

başlıca ülkeler Çin, Kuzey Amerika ve geçiş dönemi ülkeleri olarak gösterilmektedir.

Küresel karbon emisyonunun çoğunun 2020 yılına doğru gelişmekte olan ülkelerden

kaynaklanacağı hesap edilmektedir. İklim değişikliğinin en önemli nedeni olan sera

gazı emisyonu günden güne hızlı bir şekilde artmaktadır (McKinsey and Co, 2013).

Page 71: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

59

Grafik 5: Küresel Ortalama Sıcaklık sapmaları (Cº)

Kaynak: National Oceanic and Atmospheric Administration (www.noaa.gov)

Grafik 6: Sera Gazı Emisyonların Yıllara Göre Ülkeler Bazında Yayılımı

Kaynak: SMART 2020, 2008

Tablo 6’da görülebileceği üzere Smart 2020 raporunda bilgi iletişim

teknolojilerinden kaynaklanan CO2 emisyonları 2002 yılında 0,53 milyar GtCO2e

(Gigaton-karbondioksit eşdeğeri)’den 2020 yılında 1,43 GtCO2e’a çıkması

0

5

10

15

20

25

30

35

DiğerÜlkeler

GeçişÜlkeleri

EndüstriyelÜlkeler

OECDAVRUPA

DİĞER ABDKANADA

2002

2007

2020

Page 72: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

60

senaryoları üzerinde durulmuş ve 2020 projeksiyonları aşağıdaki tablo ve grafiklerde

görüldüğü üzere olacağı öngörülmüştür.

Tablo 6: Bilgi İletişim Teknolojilerinden Kaynaklanan CO2 Emisyonları

% GtCO2e 2002 2007 2020

Diğer Ülkeler %17 %23 %27

Geçiş Ülkeleri %18 %23 %29

Endüstriyel Ülkeler %11 %12 %10

OECD AVRUPA %13 %10 %7

DİĞER %16 %14 %12

ABD KANADA %25 %20 %14

Toplam GtCO2e 0,53 0,83 1,43

Kaynak: SMART 2020, 2008

Yine aynı rapora göre; bilgi ve iletişim sektöründe yapılacak iyileştirmelerle

2020 yılında kendi ayak izinin 5 katı 7,8 Gt CO2’e (% 15) bir azalma olacağı

belirtilmiştir.

2012 yılında Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi tarafından yayınlanan

raporda 1990-2012 yılları arasındaki geçen süre incelendiği zaman, Türkiye’nin

birincil enerji arzındaki ithalat oranlarının; % 52 seviyesinden % 72 seviyesine

yükselmiş olmasının ülkemiz açısından ciddi bir risk oluşturduğu görülmektedir.

Enerji tüketiminde önemli yerleri olan sanayi sektörü, hizmet sektörü, konut sektörü

ve ulaşım sektörlerinde gerekli önlemlerin alınması halinde enerjide % 15 ile % 30

arasında tasarruf edilebilinecek bir potansiyelinin olduğu belirtilmektedir (Bayrak ve

Esen, 2014).

Enerji tasarrufu ile çevreye ve verimliliğe katkı sağlayacak etmenlerden birisi

de organizasyonlarda bilişim teknolojilerinin ve İnternetin aktif şekilde

Page 73: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

61

kullanılmasıdır. Bilişim teknolojilerinin etki alanlarının sürekli genişleyerek

sanayiden inşaat sektörüne, enerjiden çevresel sorunlara kadar uzanan geniş bir

çerçevede maliyet ve zaman açısından önemli bir verimlilik artışı sağlaması

araştırmacıların bu teknolojiler üzerine eğilmesine neden olmuştur (Demirci, 2011).

2011 yılında arama motoru pazarlama şirketi WordStream, İnternetin çevresel

etkilerini göstermek amacıyla veri tabanlarını derleyerek ciddi verilere ulaşmıştır.

WordStream, aynı yıl İnternet ile ilgili yayımladığı infografikde aşağıdaki çarpıcı

tespitlerde bulunmuştur.

a) 2017 yılında kullanıcı katılımı bu hızla devam ederse bütün dünyanın

çevrimiçi olacağı öngörülmüştür.

b) 2000 yılında; 6 milyar olan dünya nüfusu içerisinde mobil cihaz

kullananların sayısı 500 milyon ve İnternet kullanıcılarının sayısı 500 milyon olarak

tespit edilmiştir.

c) 2011 yılında ise; 6,5 milyar olan dünya nüfusu içerisinde mobil cihaz

kullananların sayısı 5 milyar ve İnternet kullanıcılarının sayısı 2 milyar olarak tespit

edilmiştir.

d) 2005 yılında Amerika’da 10,3 milyon veri merkezi bulunduğu ve bu

merkezlerin 61 milyar kwh yani İngiltere'nin 2 ay boyunca kullandığı enerjiyi

tükettiği tespit edilmiştir.

e) 2000 yılından 2006 yılına kadar olan süreçte enerji tüketimi % 200 artarken

İnternet trafiği ise % 32.000.000 oranında artmıştır.

f) “soylent green” sözcükleri için Google arama motorunda yapılan her arama

bir arabayı 7.62 cm yürütmeye eşit miktarda CO2 emisyonuna sebep olmaktadır.

Page 74: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

62

g) “nilbog” kelimesi için Google arama motorunda yapılan her 5100 arama

enerji tasarruflu bir bulaşık makinesinde yıkamaya eşit miktarda CO2 emisyonuna

sebep olmaktadır.

h) “funny cat pictures” (komik kedi resimleri) kelimeleri için Google arama

motorunda yapılan 15.000 arama bir çizburgerin yapılmasına eşit miktarda CO2

emisyonuna sebap olmaktadır.

i) Google aylık bazda kullanıcıların aramalarını işleyebilme amacıyla 260.000

kg CO2 üretmektedir. Üretilen bu miktar CO2 ile bir buzdolabını 5400 yıl çalıştırmak

mümkündür.

j) Google arama motorunu üzerinden sağlanan arama işlemleri her ay

3.900.000 kwh enerji harcamasına neden olmaktadır. Bu miktar kadar enerjiyle

5.000.000 adet çamaşır makinesini çalıştırmak mümkündür.

k) Tek bir spam mail (istenmeyen elektronik posta) 0,3 gram CO2 emisyonuna

neden olmaktadır ve yıllık gönderilen spam mail sayısı ise 62 trilyon adettir. Bu

miktar 1,6 milyon arabanın ürettiği CO2 emisyon miktarına eşittir (WordStream,

2011).

1. Çevre Sorunlarında İnternetin Rolü

1.1. Elektrikli ve Elektronik Cihaz Atıkları

Dünyamızda teknolojik ilerlemeler, ekonomik büyüme, sanayileşme ve hızlı

nüfus artışı gibi olgulara paralel olarak üretilen atık miktarlarında da önemli artışlar

yaşanmaktadır. Günümüz koşulları ile çevrenin hızla bozulmasına neden olan atık

tipleri de değişmektedir. Tüketim alışkanlıklarının ve teknolojinin hızla değişmesi

atık şekillerinin değişmesine de sebep olmuştur. Bu kapsamda ortaya çıkan yeni tür

Page 75: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

63

atık tiplerinden birisi de elektronik atık (e-Atık) olarak adlandırılmaktadır. İnternetin

kullanımının artması, günümüzde tüketici eğilimleri ve pazarlama çabaları ile

ortalama 1 ile 6 yıl içerisinde elektronik cihazlar işlevlerini yitirmekte veya tamir

edilmesi yenisini almaktan daha pahalı duruma gelmektedir. Bu koşullarda yüksek

maliyetlerle alınan elektronik ekipmanlar çok fazla değer kaybederek ya ikinci el

olarak satılmakta ya da doğrudan çöpe atılmaktadır. E-atık adı verilen atıklar bu

biçimde ortaya çıkmaktadır (Çiftlik vd., 2009).

İnternet’in yaygınlaşması ile birlikte elektrikli ve elektronik cihazlar günlük

yaşantımızın daha da vazgeçilmezi durumuna gelmiştir. Tüketim alışkanlıkları

gelişen teknoloji ve İnternet ile beraber hızla değişmekte, yeni modeller piyasaya

sürülmekte, buna bağlı olarak da elektronik atıklar artmaktadır (Akın ve Kuru,

2011).

1.1.1. Elektrikli ve Elektronik Cihaz Atık Mevzuatı

2002/96/EC Waste Electrical and Electronic Equipment (WEEE) - Atık

Elektrikli ve Elektronik Eşyalar (AEEE) ve 2002/95/EC Restriction of Hazardous

Substances in Electrical and Electronic Equipment (RoHS) - Zararlı Maddelerin

Kullanılmasının Sınırlandırılması direktifleri AB tarafından atık elektrikli ve

elektronik eşyalarla ilgili olarak 2003 yılında yürürlüğe koyulmuştur. 2004 yılında

AEEE Direktifinin uygulama yasalarının çıkartılmış ve bu kapsamda ücretsiz geri

alma sistemleri ve etiketlemeye ilişkin düzenlemeler yer almıştır.

AB tarafından dikte edilen; RoHS, elektronik ekipman üretiminin çevreye zarar

vermemesi amacıyla, sağlığa zararlı maddelerin elektrikli ve elektronik ürünlerdeki

kullanım miktarında kısıtlama getiren kurallardır. Sağlığa zararlı maddelerdeki

Page 76: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

64

kısıtlanma hem bu ürünlerin yer aldığı baskılı devre, mamul ürün veya yarı mamul

yapan üreticiler, için hem de entegre devre, kapasitör, transistor, konektör, vb. gibi

elektronik malzeme üreticileri için geçerlidir.

Sağlığa zararlı çöpe atılan cihazlar ve elektronik malzemelerin içinde bulunan

kurşun gibi element ve asitli bileşikler, yağmur sularıyla birlikte toprak altında yer

alan su havzalarına karışmaktadır. Kirletilmiş bu suyu kullanan canlılar ve çevre ise

suyun içerisinde bulunan bu kimyasallardan etkilenmektedir. RoHS kuralları kişiler

tarafından kurşunsuz üretim gibi algılansa da gerçekte RoHS ile bu zararlı maddenin

yer altı sularına karışmasını engellenmeye çalışılmaktadır (2002/95/EC, 2004).

Aynı şekilde, AEEE standartları ile elektronik ürünlerin çöpe gönderilmesi bazı

kurallara bağlanmaktadır. Bu kurallar çerçevesinde ürünlerin hammaddelerine

ayrıştırılması veya geri kazanılması için gereken toplama işlemini; üretici şirketlerin

finansmanına katkıda bulunması, tasarlaması ve organize etmesi gerekmektedir. Bu

standartlar ile tüketici tarafından AEEE işaretli ürünlerin çöpe atılması

engellenmiştir. Tüketiciler AEEE işaretli ürünleri kayıtlı satıcılar üzerinden toplama

merkezlerine masrafsız olarak ulaştırabilmektedir. AEEE ürünlerinin yetkisiz

satıcılar tarafından veya tüketiciler çöpe gönderilmesini engellemek amacıyla

ürünlerin üzerlerinde buna dair bir etiket bulunmaktadır. Çok fazla eşya ve ürün bu

kategoride yer almaktadır. Bu çerçevede uygun altyapı ve teknolojilerin

oluşturulması ve AEEE direktifi atık yönetim süreçlerinin verimli bir biçimde

işlenmesi için elektrikli ve elektronik ekipmanları Tablo 7’deki gibi sınıflamaktadır

(2002/96/EC, 2003).

Page 77: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

65

Tablo 7: Atık Elektrikli ve Elektronik Eşya Kategorileri Ürünleri

1 Ev aletleri (büyük)

Isıtıcılar, iklimlendirme cihazları, bulaşık

makineleri, çamaşır makineleri, buzdolabı

vb.

2 Ev aletleri (küçük)

Elektrikli süpürge, ütü, dikiş makinesi, tost

makineleri, tartı, vb.

3 Telekomünikasyon ve bilişim cihazları

Kişisel bilgisayar, sunucu, yazıcı,

kopyalama ekipmanı, cep telefonu, faks

makinesi, vb.

4 Tüketicilere ait cihazlar

Televizyon, radyo, video kameraları, müzik

aletleri, vb.

5 Aydınlatma elemanları

Floresan lamba, floresan ampuller, düşük

basınçlı sodyum lambalar vb.

6 Elektrik ve elektronik ekipmanlar

Testereler, matkaplar, kaynak makinaları

vb.

7 Eğlence ve spor takımları, oyuncaklar

Video oyunu, elektrikli tren, yarış arabası,

spor aletleri, jetonlu makine, vb.

8 Tıbbi aletler ve cihazlar

Nükleer tıp ekipmanı, radyoterapi

ekipmanı, diyaliz, suni teneffüs tertibatı,

analiz ekipmanı vb.

9 İzleme ve kontrol ekipmanları

Isı ayarlayıcısı, duman detektörü,

termostatlar vb.

10 Otomatlar

Katı ürün için otomatlar, içecek otomatları,

, para otomatları vb.

Kaynak: T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Tehlikeli Atıkların Sınıflandırması

Kılavuzu, 2012

AEEE ve RoHS direktiflerinin AB’ne üye ve üyelik sürecinde bulunan ülkeler

için bağlayıcı niteliği mevcuttur. ABD’de ise Environmental Protection Agency

(Çevre Koruma Örgütü-EPA) bu konudaki en etkin kurumdur. Katı atık yönetimiyle

ilgili olarak Çevre Koruma Örgütü’nün oluşturduğu sıralama, katı atık yönetimi

içerisinde en etkili çevresel yöntemleri sıralamaktadır.

Page 78: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

66

Şekil 4: Katı Atık Yönetim Hiyerarşisi

Kaynak: U.S. Environmental Protection Acency, 2013

Şekil 4’de görüldüğü üzere EPA’nın katı atık yönetimiyle ilgili olarak

oluşturduğu bu sıralama modeline göre; yeniden kullanımı da içeren kaynak azaltımı,

en çok kullanılan yöntemdir. Bu sıralama kapsamına geri dönüşüm, enerji kazanımı

ve iyileştirme ile ortadan kaldırma da en son yöntem olarak kullanılmaktadır. Bu

sıralama ile EPA atılan elektronik ürünler ile ilgili olarak çevre odaklı çözümler

üretebilmeyi amaçlamaktadır. EPA bu kapsamda katı atıklar için gönüllü katılım

programlarını desteklemekte, çeşitli düzenlemeler sunmakta ve geri dönüşüm

konusunda çalışan sertifikalı işletmelerle işbirliği yapmaktadır (EPA, 2013).

1.1.2. E-Atık Yönetimi

EEE’ların içeriğindeki plastik, metal, cam gibi ürünler ile bileşenlerindeki cıva,

kurşun, kadmiyum, krom gibi tehlikeli maddeler insan sağlığına ve çevreye zarar

verme olasılığına sahip birçok zehri bulundurması sebebiyle elektronik atıkların

yönetimi önem arz etmektedir. Bu kapsamda e-atıkların geri dönüşüme kazandırmak

yerine gelişigüzel biçimde doğaya bırakılması uzun vadede hem çevreye hem de

insan sağlığına önemli zararlar vermektedir. Neden olduğu enerji ve hammadde

kaybı göze alındığında ekonomik açıdan da sorunlar yaratmaktadır (Nur ve Varınca,

2014).

Page 79: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

67

ABD’de ve Avrupa Birliği ülkelerinde de e-atıkların geri dönüştürülmesi ve

imha edilmesi üzerinde ciddi çalışmalar yapılmaktadır. ABD’deki elektronik atık

üretim miktarları ve bu atıkların imha edilmesi ve geri dönüşüme kazandırılmasına

ilişkin 2010 yılına ait veriler hazırlanan Tablo 8’de yer almaktadır.

Tablo 8: Elektronik Atıkların ABD’deki İmha ve Geri Dönüşüm Oranları

Ürünler

Toplam

hazır e-atık

(milyon birim)

İmha Edilen

(milyon birim)

Geri

Dönüştürülen

(milyon birim)

Geri

Dönüştürme

oranı

(yüzde)

Bilgisayar 51,900 31,300 26,600 % 40

Monitör 35,800 24,100 11,700 % 33

Yazıcı ve tarayıcı 33,600 22,400 11,200 % 33

Klavye ve Mouse 82,200 74,400 7,830 % 10

Televizyon 28,500 23,600 4,940 % 17

Mobil cihazlar 152,000 135,000 17,400 % 11

Toplam (birim) 384,000 310,000 73,700 % 19

Kaynak: EPA, 2011

Tablo 8’de yer alan veriler, ABD gibi gelişmiş bir ülkede bile işleme hazır

toplam e-atıkların oldukça düşük bir bölümünün geri dönüştürüldüğünü ortaya

koymaktadır.

Bunun yanı sıra ABD, İngiltere, Japonya gibi gelişmiş ülkelerde kullanılmış

elektronik aksamın bir kısmı gelişmekte olan ülkelere tamir edilip satılmakta ya da

3.dünya ülkelerine ikinci el ürün olarak ekonomik kalkınmaya yardımcı olunması

amaçlı toplanarak gemilerle ihraç edilmektedir. Bu ürünler de üçüncü dünya

ülkelerine çevre dostu olmayan geri kalmış yöntemlerle bertaraf edilmektedir. Çevre

örgütleri de üçüncü dünya ülkelerinin, batılı ülkelerden deniz yoluyla getirilen

elektronik atıklar sebebiyle birer devasa çöplüğe dönüştüğü uyarısında

bulunmaktadır. Çin, Hindistan, Malezya ve Afrika gibi ülkelerde bu atıklardan

sökülen elektronik devreler, insan ve çevre sağlığını hiçe sayıp ilkel koşullar altında

asitte bekletilerek değerli metaller çözülmektedir. E-atıkların bu ülkelere

Page 80: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

68

gönderilmesinin nedeni ekonomik iş gücünden kaynaklanmadır. Bu atıkların geri

dönüşüm maliyetleri karşılaştırıldığına Çin’de geri dönüşüme 2 Dolar, Avrupa’da 20

Euro, Amerika’da 30 Dolar harcanmaktadır. Az gelişmiş ülkelerdeki ucuz iş gücü ile

geri dönüştürme işlemleri için hiçbir tesise ya da önleme gerek duyulmaması da

atıkların bu ülkelere gönderilmesinde etkili olmaktadır (Akın ve Kuru, 2011).

1.1.3. Türkiye’de E-Atık Yönetimi

Türkiye’de Çevre Orman Bakanlığı tarafından “Elektrikli ve Elektronik

Eşyalarda Bazı Zararlı Maddelerin Kullanımının Sınırlandırılmasına Dair

Yönetmelik” 30.05.2008 tarih ve 26891 sayılı resmi gazetede yayınlanmıştır. Bu

yönetmelikteki amaç insan sağlığının ve çevrenin korunması amacıyla; EEE’lardaki

zararlı maddelerin kullanımının sınırlandırılması, bu sınırlandırılmalardan ayrı

tutulacak olan uygulamaların saptanması, EEE’ların ithalatının kontrol altına

alınmasına dair idari, hukuki ve teknik esasların düzenlenerek EEE atıklarının

çevreyle uyumlu şekilde bertaraf edilmesi ve geri kazanılmasına ilişkin usul ve

esasları düzenlemek amaçlanmıştır.

2012 yılında yürürlüğe giren Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların Kontrolü

Yönetmeliğinin amacı ise; EEE’ların üretiminden son imhasına kadar olan süreçte

insan sağlığı ve çevrenin korunması amacıyla EEE’lardaki bazı zararlı maddelerin

kullanımının sınırlandırılması, bu sınırlandırmalardan ayrı tutulacak uygulamaların

saptanması, EEE’ların ithalatının kontrol altına alınması, elektrikli ve elektronik

atıkların oluşumunun ve imha edilecek atık miktarının azaltılması için yeniden

kullanım, geri dönüşüm, geri kazanım, yöntem ve hedeflerine ilişkin hukuki ve

teknik esasları düzenlemektir.

Page 81: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

69

Ancak, AEEE’lerin ülkemizdeki durumu oldukça zorlayıcıdır. Türkiye’de bu

yönetmeliklerin etkili bir şekilde uygulanabilmesi için bazı karmaşık konuların

çözülmesi gerekmektedir. Bu konular aşağıdaki gibidir:

a) AB ülkelerine kıyasla Türkiye’deki AEEE miktarının daha az olması,

b) AEEE’ların ayrı bir merkezde toplanmasını sağlayacak tesislerin bulunmaması,

c) Türkiye’de soğutucu ve dondurucu cihazların işlenmesini sağlayacak yeterli ve

uygun geri dönüşüm tesislerin bulunmaması,

ç) Resmi olmayan atık sektörünün Türkiye’deki oldukça yaygın olması,

d) AEEE miktarının coğrafi dağılımının aynı miktarda olmaması,

e) Türkiye’de AEEE’lerin uygun yöntemlerle toplanıp ve işlenebilmesi için gerekli

olan finansal ve teknik kapasitenin halen yeterli düzeyde olmamasıdır (AEEE

Düzenleyici Etki Analizi, REC,2015).

Bölgesel Çevre Merkezi (REC Türkiye) araştırmalarına göre Türkiye’de

bulunan üreticiler tarafından 2010 yılında piyasaya sürülen EEE miktarı 812.000

tondur. Bu atıklar yaklaşık 20.000 satıcı (dağıtıcı) yardımı ile piyasaya sürüldüğü

öngörülmektedir. Yaklaşık 1000’den fazla üretici bulunmaktadır. Ancak ağırlık

olarak değerlendirildiğinde ise toplam EEE miktarının %80‟inin üretilmesi, ithal

edilmesi veya markanın isminin değiştirilmesi esnasında yalnızca az sayıda üretici

tarafından üretildiği tahmin edilmektedir. Ancak üretilen bu EEE hacmi oldukça

ciddi miktarlarda AEEE oluşumuna sebep olmaktadır. Şu anda Türkiye’de geri

dönüştürülmesi gereken AEEE miktarı yıllık 539.000 tondur. 2020 yılında yıllık %

5’lik ortalama bir büyüme ile AEEE miktarın 894.000 tona yükseleceği

öngörülmektedir.

Page 82: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

70

1.1.4. E-Atıkların Değerlendirilmesi

BM Üniversitesi (UNU)’nin hazırladığı “2014 Global E-Atık İzleme Raporu”

verilerine göre; dünya genelinde 2014 yılında 41,8 milyon ton e-atık ortaya çıkmıştır.

Söz konusu atıklar ülkeler bazında sıralandığında ise; 7 milyon tondan fazla e-atıkla

ABD birinci sırada yer almıştır. İkinci sırada ise 6 milyon ton e-atıkla Çin

gelmektedir. Üçüncü sırada, 2,2 milyon ton atıkla Japonya yer almaktadır. Kişi

başına atık üreten ülkeler incelendiğinde ise; en fazla atık üreten ülke 28,4

kilogramla Norveç olmuştur. İsviçre 26,3 kilogramla 2’nci sırada, İzlanda 26

kilogramla 3’üncü sırada yer almıştır. Türkiye, kişi başına 6,5 kilogram e-atık

üretmiş ve 503 bin ton e-atıkla dünya çapında 184 ülke arasında 17. sırada yer

almıştır. Tablo 9’da görüldüğü üzere gelecek 3 yıl içerisinde elektronik atık

miktarının dünyada 50 milyon tona yükseleceği öngörülmektedir.

E-atıklar dünyamızda en hızlı büyüyen atık türünü oluşturmaktadır. Bu atıklar

hammadde, yeni kaynak olarak da adlandırılmaktadır. E-atıklar altın, gümüş, bakır,

pladyum ve benzeri değerli metalleri, plastik, cam ve diğer pek çok geri kazanılabilir

bileşenleri içermektedir. Bu bileşenler geri kazanılmadığında ciddi maddi kayıplar

oluşur. E-atık yönetimiyle çevresel avantaj, yeni iş kollarının yaratılması ile istihdam

ve katma değer sağlanması bir arada ilerleyebilir (Global E-Atık İzleme Raporu,

2014).

Tablo 9: Dünyada Üretilen Atık Miktarı

Yıl Dünya Nüfusu

(Milyar)

Üretilen E-Atık Miktarı

(Metrik ton)

Kişi Başına Düşen E-Atık

Miktarı (kg/kişi)

2010 6,8 33,8 5,0

2011 6,9 35,8 5,2

2012 6,9 37,8 5,4

2013 7,0 39,8 5,7

2014 7,1 41,8 5,9

2015 7,2 43,8 6,1

2016 7,3 45,8 6,3

Page 83: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

71

2017 7,4 47,8 6,5

2018 7.4 49,8 6,7

Kaynak: UNU, Global E-Atık İzleme Raporu, 2014

E-atıkların geri kazanımının genelde doğal kaynakların tüketimini azaltmasının

yanında, metal dışında kalan malzemelerin kazanılması, katı atık miktarının

azalması, demir ve demir dışındaki değerli madenlerin kazanılması konusunda fayda

sağlamaktadır. Buna ek olarak cevherden metallerin elde edilmesine harcanan enerji

miktarı, e-atık geri kazanım işlemi esnasında harcanan enerji miktarından daha fazla

olması sebebiyle ciddi bir enerji tasarrufu sağlamaktadır. Bu kapsamda e-atıkların

işlenmesi ve geri dönüşümüyle elde edilen metal hem ulusal kaynakların etkin

kullanımına katkıda bulunmakta hem de enerji tasarrufu sağlamaktadır (Yazıcı ve

Deveci, 2009).

Yalnızca metaller değil elektronik ve elektrikli ürünlerin bileşiminde ve

içeriğinde yer alan diğer maddeler de göze alındığında bu durum daha da önem

kazanmaktadır. E-atıkların bileşiminde bulunan birçok maddenin çevreye olumsuz

etkileri olmasına rağmen, bu çeşit atıkların ekonomik değerleri göz ardı edilmeyecek

düzeydedir. Altın, bakır ve demir gibi metallerin geri dönüşümleriyle sağlanan enerji

artırımı da son derece önemlidir (Ergülen ve Büyükkeklik, 2008).

Çevre sorunları dikkate alındığında ülkelerin gelişmişliği, uygulamaları ve

konuya yaklaşımları da dikkat çeken bir ayrım şeklinde değerlendirilmektedir.

Gelişmiş ülkeler çevresel korunma ile ilgili yaptırımlarda ve uygulamalarında çok

daha dikkatli davranmaktadır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki yönetimler

ise arıtma tesisleri kurulmasının yüksek miktarda yatırımları gerektirdiğini ve bu

yatırımların da ekonomik büyümeyi yavaşlatacağı görüşünü savunmaktadır. Buna

tam ters yöndeki görüşler de yaygınlaşmaktadır. Örneğin BM Çevre Programı eski

Page 84: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

72

icra direktörü olan Mustafa Tolba, çevre korumasının bir gösteriden ziyade

gereksinim olduğunu belirterek çevrenin karlı bir yatırım aracı olduğunun üzerinde

durmuştur. Bu görüşü savunanlara göre çevresel yatırımlar maliyetlerinden daha

karlıdır. Bu bağlamda ülkelerin gelişmişlik seviyeleri göz önünde bulundurularak

GSMH’ın uygun bir kısmının çevre politikalarına ayırmanın ekonomik büyümeyi

durdurmayacağı belirtilmektedir (Marangoz, Önce, Aydın, 2015).

2014 yılında atık yönetimiyle ilgili ve çevre ekonomisi kapsamında önemli yeri

olan Türkiye Bilim ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yayınladığı Ulusal Geri

Dönüşüm Strateji Belgesi ve Eylem Planında, “geri dönüşümün süreçte verimli bir

ekonomik yatırım olduğu ifade edilmiştir ve ayrıca bu atıkların çevreye zarar

vermeden imha edilmesinin önemi vurgulanmıştır” (Türkiye Bilim ve Sanayi ve

Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü, 2014).

Yayınlanan Ulusal Geri Dönüşüm Strateji Belgesi ve Eylem Planına göre,

“Doğal kaynakların giderek tüketilmesine bağlı olarak üretim sürecinde

kullanılmakta olan hammadde arzının azalması sebebiyle artan maliyetler ekonomik

problemleri ortaya çıkarmaktadır. Sektörlerin hammadde ihtiyaçlarının bir kısmının

ekonomik değeri bulunan ve geri dönüştürülebilen atıklardan karşılanması

sürdürülebilirliğin sağlanmasında büyük önem arz etmektedir. Etkili bir geri

dönüşüm sistemi, ara malı ve hammadde ithalat bağımlılığı fazla olan sektörlerdeki

ithalat bağımlılığını azaltarak aynı zamanda sürdürülebilir ekonomik büyümeye de

katkı sağlayacaktır.”

Page 85: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

73

1.2. İnternet Kaynaklı İklim Değişikliği ve CO2 Emisyonları

Dünyadaki enerji tüketiminin %3’ü ve toplam CO2 emisyonunun %2’si bilgi ve

İletişim Teknolojileri (BİT) tarafından oluşturmaktadır. (Smart 2020, 2008). BİT

enerji tüketiminde ise veri merkezleri birincil enerji tüketicisi durumundadır (EPA,

Technical Report, 2007).

1.2.1. Veri Merkezleri

Yaygın internet kullanımını ile web sitelerindeki artış ve bulut bilişim servisleri

günümüzde tüm dünyada birçok yeni veri merkezleri açılmasına neden olmuştur. Bu

bağlamda açılan bu veri merkezlerinde yüksek kullanılabilirlik sağlamalı ve aynı

zamanda bu merkezler hataya dayanıklı olmalıdır. Bu gereksinimler veri

merkezlerinin aşırı enerji tüketmesine neden olmaktadır. EPA (ABD Çevre Koruma

Ajansı)’nın yayınladığı Energy Star Programı raporuna göre, ABD'de bulunan veri

merkezlerinin yıllık 7.4 milyar dolarlık veya 100 Milyar kWh elektrik enerjisi

tükettiği saptanmıştır (EPA, Technical Report, 2007). Veri merkezlerinin ana enerji

tüketim birimleri; soğutma, bilişim kaynakları ve ağ elemanlarıdır. Veri

merkezlerinde tüketilen toplam enerjinin yaklaşık %30’unu soğutma için tüketilen

enerji bir oluşturmaktadır. Tablo 10 ve Grafik 7’de veri merkezi için yaklaşık enerji

tüketimlerinin (soğutma hariç) dağılımını gösterilmektedir (Kliazovich vd., 2010).

Bu tablo ve grafikten görüleceği üzere sunucuların enerji tüketiminde en önemli

kaynak olduğunu görülmektedir. Ayrıca veri merkezlerinde bilişim için kullanılan

toplam enerjinin yaklaşık % 30’u anahtarlar, iletişim toplama elemanları ve

bağlantılar tarafından tüketilmektedir.

Page 86: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

74

Tablo 10: Veri Merkezinde Bulunan Ekipmanların Enerji Tüketimi ve

Yüzdeleri

Veri Merkezleri kW-saat %

Sunucular 351 70%

Giriş Anahtarları 75,6 15%

Toplanma Anahtarları 51,2 10%

Çekirdek Anahtarları 26,5 5%

Kaynak: Kliazovich, Bouvry, Khan, 2010

Grafik 7: Veri Merkezinde Bulunan Ekipmanların Enerji Tüketimi Dağılımları

Kaynak: Kliazovich, Bouvry, Khan, 2010

1.2.2. İnternet ve Bilgi Teknolojileri Kaynaklı İklim Değişikliği ve CO2

Emisyonu

Çevre üzerindeki bilişim teknolojilerinin direkt etkileri, bu teknolojilerin

fiziksel varlığından ve bunlarla ilişkili bütün süreçten kaynaklanan çevresel sonuçları

ifade eder. Cep telefonu, bilgisayar, televizyonlar gibi günlük yaşamımızda sıklıkça

kullanılan ürünlerin, donanımların ve bu ürünlere ait yazılımların üretimleri,

dağıtımları, kullanımları ve geri dönüşümleri sırasında olduğu kadar veri merkezi

gibi bilişim teknolojileri hizmetlerinin sağlanabilmesini sağlayan yapılarda tüketilen

Sunucular 70%

Giriş Anahtarları 15%

Toplanma

Anahtarları

10%

Çekirdek Anahtarları

5%

Page 87: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

75

enerji ve doğaya bırakılan CO2’de doğrudan etkiler içerisinde yer almaktadır (OECD,

2010:9).

Küresel ısınma ve iklim değişikliği, insanoğlunun günümüzde çözmesi gereken

en önemli sorunları arasında yer almaktadır. Hükümetler, kamusal kurumlar ve

kuruluşlar küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda çalışmalar yürütmekte ve

çeşitli çözümler üretmektedir. Bu kapsamda bilişim sektörü ise daha az karbondioksit

emisyonu yapan ürünler üreterek ve daha az enerji harcayan sistemler tasarlayarak

katkı sağlamaktadır.

Gartner’ın yaptığı bir çalışmaya göre, yukarıda da vurgulandığı gibi, küresel

CO2 emisyonunun yaklaşık % 2’sini bilişim teknolojileri oluşturmaktadır. Aynı

araştırmada bilgi teknolojileri tarafından meydana gelen CO2 emisyonuna göz atacak

olursak; Grafik 8’de görüldüğü üzere, PC ve monitörlerin % 39 oranı ile en fazla

CO2 emisyonuna sebep olduğunu, bunu sırasıyla sunucuların (% 23), sabit hatlı

telefonların (% 15), mobil telefonların (% 9), LAN ve Ofis telefonlarının (% 7) ve

yazıcıların (% 6) izlediğini saptanmıştır (Gartner, Green IT, 2007).

Grafik 8: Küresel CO2 Emisyonlarının Bilgisayar Donanımlarına Göre Dağılımları

Kaynak: Gartner, Green IT, 2007

Yazıcılar %6

PC ve Monitörler %39

LAN ve Ofis Telefonları

%7

Mobil Telefonlar %9

Sabit hatlı Telefonlar %15

Sunucular (Soğutma Dahil) %23

Page 88: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

76

Yine aynı yılda yayınlanan Smart 2020 verileri dikkate alınarak, Grafik 9’da

bilgi ve iletişim teknolojilerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarının ürün ve kullanım

kaynakları bakımından dağılımları gösterilmiştir. Bilişim teknolojileri ürün ve

hizmetlerinin üretimi sırasında oluşan emisyonlar kullanımı sırasında ortaya çıkan

CO2 emisyonlara göre çok daha az olmaktadır (Smart 2020, 2008:17). Bu durum

bilişim ürünlerinin en az enerjiye gereksinimle çalışabilecek biçimde tasarlanarak

üretilmesinin önemini göstermektedir.

Grafik 9: BİT’lerin Ürün ve Kullanımında Oluşan Küresel CO2 Emisyonları

Kaynak: Smart 2020, 2008

Sunucular ve buna bağlı olarak veri merkezleri, iletişim ağları, kişisel

bilgisayarlar (PC), televizyon gibi cihazlar enerji tüketimde ciddi bir yer

kaplamaktadır. Grafik 10’da görüldüğü üzere bilişim teknolojilerinden kaynaklanan

sera gazı emisyonları incelendiğinde yaklaşık olarak yarısının (% 46) televizyon ve

çevre birimlerinden kaynaklandığı gözlenmektedir. Bu ürünleri kişisel bilgisayarlar

(% 22), iletişim ağları ile donanımları (% 17), ve % 15 oranı ile veri merkezleri ve

sunucular takip etmektedir.

Toplam GtCo2e; 0,53

Toplam GtCo2e; 0,83

Toplam GtCo2e; 1,43

Kullanım Kaynaklı; 0,43

Kullanım Kaynaklı; 0,64

Kullanım Kaynaklı; 1,08

Ürün Kaynaklı; 0,11

Ürün Kaynaklı; 0,18

Ürün Kaynaklı; 0,35

0,00 0,20 0,40 0,60 0,80 1,00 1,20 1,40 1,60

2002

2007

2020

GtCo2e

Page 89: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

77

Grafik 10: 2007 Yılı Bilgi Ve İletişim Teknolojilerinden Kaynaklanan Sera

Gazı Emisyonlarının Dağılımı

Kaynak: Smart 2020, 2008

1.3. Elektromanyetik Kirlilik ve Baz İstasyonları

Elektromanyetik (EM) alanlar insan yapımı cihazlar ya da doğal kaynaklar

tarafından dağılmaktadır. 10kHz-300GHz Radyo Frekansı bölgesinde yer alan

elektromanyetik dalgalar televizyon ve radyo, cep telefonları gibi cihazlardan ve baz

istasyonları gibi sistemler tarafından üretilmektedir. 0-300Hz bölgesinde ise ev ve iş

yerlerinde kullanılan ve elektrikle beslenen sistemler, trafo, yüksek gerilim hatları,

tarafından üretilmektedir. 0-300Hz arasında oldukça düşük frekanslı alanlar ise

ofislerde ve evlerde kullanılan elektrikli cihazlar, trafolar ve Yüksek Gerilim Hatları

tarafından üretilmektedir.

İş yerlerinde ve evde kullanılan elektrikli cihazlar, akım taşıyan kablolar,

kablosuz telefon ve İnternet, televizyon ve bilgisayarlar, uydu antenleri ve verici

antenler gibi cihazların her birinin etrafında Elektromanyetik (EM) alan

bulunmaktadır (Seyhan, 2010).

Hava durumu kontrol radarları, askeri radarlar, haberleşme antenleri, elektrikli

trenler, yoğun bakım üniteleri de birer elektromanyetik alan kaynağı olarak

gösterilebilinir (Seyhan, 2010).

Veri Merkezleri ve Sunucular

15%

Kişisel Bilgisayarlar ve Çevre Birimleri

22%

Televizyonlar ve Çevre Birimleri

46%

İletişim Ağları ve Ekipmanları

17%

Page 90: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

78

Karadağ’a göre yüksek frekans içeren elektromanyetik dalgalar canlılar

üzerinde etkili bir ısı etkisi oluşturmaktadır. Bu sebeple yüksek frekansa sahip olan

elektromanyetik alanların insanlar üzerinde etkisinin olmadığı iddiası bilimsel açıdan

tutarlı görülmemektedir (Karadağ, Özdemir, Abbasov, 2014).

Yerküre doğal manyetik alan büyüklüğü ile insan bedeni karşılaştırıldığında

insan bedeninin manyetik alanlarının yerkürenin doğal manyetik alanı ile uyum

içinde olduğu görülmektedir. İletişim ve İnternet teknolojileri ile gelişen insan için

teknolojik gelişme ile çevre alanları bozulmuştur. Teknolojinin yaşamımıza kolaylık

getirdiği tüm teknolojik cihazlar (cep telefonları, televizyonlar, bilgisayarlar,

kablosuz ve kablolu tüm iletişim sistemleri, elektrikli ev aletleri vb.) manyetik alan

uyumunu bozmaktadır. Tablo 11’de görüldüğü üzere bu aletlerin EM alanları,

insanların bedenlerinde bulunan EM alanlardan ve doğal çevre alanlarında

bulunandan çok daha fazladır (Seyhan, 2010).

Tablo 11: Manyetik Alan Büyüklükleri

Manyetik Alan Kaynakları Manyetik Alan (Gauss)

Yerküre (AC) (3-5)x10‾5G

Yerküre (DC) 0,5G

İnsan Vücudu 10-6

– 10-9

G

Bilgisayar 1mG – 25G

Monitör 1 – 5 G

Kaynak: Polk ve Postow,1996

Son zamanlarda sık sık gündeme gelen elektromanyetik kirlilik, gerek cep

telefonları ve gerekse insanların yaşam alanlarında kurulan baz istasyonları ile

İnternetin ve iletişim sistemlerinin hızlı gelişimine ve kullanıcı sayılarının artış

oranlarına bağlı olarak çevre üzerinde diğer bir kirlilik türü olarak yer almaktadır.

(Serway ve Beichner, 2009:1081).

Page 91: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

79

Günümüzde yüksek frekanslı elektromanyetik dalgalarla çalışan baz

istasyonlardaki artış, elektromanyetik alanların insanlar ve canlılar üzerindeki

etkisini sürekli gündemde tutmaktadır. 3G ve 4G sistemlerin yaydıkları

elektromanyetik dalgalar, mikro dalga fırın sistemlerinin çalışma frekansı

seviyesinde oldukları için ortamda ciddi bir endişe kaynağı olmaktadır (Hardell,

2006).

Elektromanyetik alanların etkisi sonucu ortaya çıkan başlıca sağlık sorunları;

kulak ağrısı, kalp hastalıkları, yoğunlaşma bozukları, depresyon, uyku bozuklukları,

dolaşım bozuklukları, sinirlilik, baş dönmesi, deri döküntüleri, sırt ağrıları, titreme,

bitkinlik, bulantı, terleme ve kanser olarak ifade edilmektedir (Röösli vd, 2004).

Cep telefonları son 35 yıldır yaşantımızın değişmez bir parçası haline gelmiştir.

1981 yılında kullanılmaya başlanan cep telefonları ilk kullanılmaya başlandığı andan

günümüze kadar çok farklı özellikle gelmiştir. Analog olarak adlandırılan ve 1981

yılında kullanılmaya başlanılan 1.nesil cep telefonlarının frekans hızları yaklaşık 450

MHz civarındaydı. 2.nesil cep telefonları ise 90’lı yılların başlarında kullanılmaya

başlanmıştır. 2.nesil cep telefonların en önemli özelliği ise Global System for Mobile

(GSM) teknolojisinin yer alması ve analog sistemlerden dijital sistemlere geçilmiş

olunmasıydı. 2000’li yıllarda üretilmeye başlanılan 3.nesil cep telefonları ise 800-

1900 MHz frekansa sahiptirler. (Kılıçkap ve Erdiş, 2013).

1980’lerde yaşantımızda kolaylıklar sağlayan mobil iletişimin 1.nesil olarak

adlandırılan ve analog veri kullanan araç telefonu sistemlerinin kullanımı sınırlı

kalmıştır. Sayısal veri kullanan ve insanlarla hareket halinde iletişim kurabilme

imkânı sağlayan 2.nesil Küresel Mobil Haberleşme Sistemi (Global System For

Page 92: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

80

Mobile Communications-GSM) ise hayatımızın vazgeçilmezleri arasına girmiştir

(Demirtaş, 2013).

Ülkemizde 1994 yılından itibaren hizmet vermeye başlayan mobil iletişimde

abone sayısı, tahminlerden çok üzerinde artarak 2015 yılı Mart ayı itibarıyla

Türkiye’de %92,72 oranında 72.040.764 sayısına ulaşmıştır. Abone sayısındaki bu

artışın ve bir baz istasyonunun sınırlı sayıda aboneye hizmet vermesi sonucu,

binaların çatılarında, parklarda, caddelerde, insanların görsel olarak etkileyebilecek

her yerde karşılarına çıkmaya başlamış olması kaçınılmaz olmuştur (Demirtaş,

2013).

Baz istasyonları cep telefonlarının birbirleriyle kolayca erişimini

sağlamaktadır. Baz istasyonlarının da tıpkı cep telefonları gibi insan sağlığı üzerine

olumsuz etkilerinin olduğu hakkında çelişkili bilgiler mevcuttur. Bilişim

Teknolojileri ve İletişim Kurumunun 2013 yılı verilerine göre Türkiye’de toplam

90.537 aktif baz istasyonu mevcuttur (Özel, 2013). Alınan verilerde, nüfusun yoğun

olarak bulunduğu İstanbul (18.164 adet) , Ankara (8.052 adet), İzmir (5.890 adet)

gibi illeri barındıran bölgelerde, diğer bölgelere göre daha fazla olduğu

görülmektedir. Bunun nedeni, nüfus yoğunluğunun fazla olduğu yerleşim alanlarında

bulunan illerde, hücresel sistemlerde kapsama alanı ve konuşma kapasitesinin

karşılanabilmesi için daha fazla baz istasyonunun kurulması gerekliliğidir. Bunun

yanı sıra baz istasyon sayılarının deniz kıyısına ve sanayi bölgelerine sahip olan

illerde, kırsal alanlarda bulunan illere göre daha fazla olduğu da görülmektedir

(Demirtaş, 2013).

Almanya’da yaklaşık 240.000, Fransa’da ise 100.000 adet baz istasyonu

mevcuttur. Baz istasyonlarının çeşitli sağlık sorunları kanser sebep olduğuna dair

Page 93: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

81

bilgilerin yanı sıra baz istasyonlarının sayısının artmasının cep telefonlarının çekim

alanını kolaylaştırdığını ve bu sayede telefonların daha az enerji yaydıklarından da

bahsedilmektedir (Kılıçkap ve Erdiş, 2013).

Bu teknolojinin ortama yapay bir elektromanyetik ışımaya neden olduğu

bilinmektedir. Bu ışımanın, ışınım gibi genel tanım içerisinde kullanılması insanlarda

kavram kargaşası yaratarak baz istasyonları konusunda duyarlı bir kamuoyu

oluşmasına neden olmuştur (Demirtaş, 2013).

Elektronik Haberleşme Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik Alan

Şiddetinin Uluslararası Standartlara Göre Maruziyet Limit Değerlerinin

Belirlenmesi, Kontrolü ve Denetimi Hakkındaki Yönetmelik ile ortamın toplam limit

değerlerini tek bir cihazın bile geçmesi halinde, düzenleme için süre tanımaksızın

limit aşımına sebep olan baz istasyonunun faaliyeti uygun şartlar sağlanıncaya kadar

Bilgi Teknolojileri Kurumu tarafından veya Bilgi Teknolojileri Kurumu’nca yapılan

bildirim üzerine mülki amirler eliyle durdurulmaktadır (Demirtaş, 2013).

Baz istasyonları tarafından yayılan elektromanyetik ışımanın; insan sağlığı,

canlılar ve çevre kirlenmesi üzerinde oluşturabileceği etkileri konusunda yayımlanan

bilimsel çalışmaların net ve doyurucu olmaması ve çelişkili görüşler içermesi bilgi

kirliliğine neden olmuştur. Görsel ve yazılı basının aktif katılımı ile insanlar, sağlık

konusunda her şeyin sorumlusu olarak ve bize bir şey olmaz mantığını taşıyanlar

olmak üzere ikiye ayrılmışlardır (Sevgi, 2008).

Baz istasyonlarına yakın mesafede yaşamanın veya uzun süreli cep telefonu

kullanmanın kanser riskini arttırdığı hususundaki bilgiler çelişkilidir. Bununla

birlikte günümüze kadar ki kanser ile cep telefonları ve baz istasyonları arasındaki

Page 94: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

82

ilişkinin araştırıldığı çeşitli çalışmalar yayınlanmış olup birlikte bu araştırmaların

sonuçları karşılaştırıldığında çelişkili sonuçlar vermektedir (Kılıçkap ve Erdiş, 2013).

Günümüzde baz istasyonlarının ve cep telefonlarının yaydıkları

elektromanyetik radyasyonun insan sağlığı üzerindeki etkileri hakkında bilinmeyen

birçok husus bulunmaktadır. Bu güne kadar yapılan laboratuvar çalışmaları ve

epidemiyolojik araştırmalar kanser ile düşük frekanslı elektromanyetik radyasyonun

bağlantısını saptayamamıştır. Ancak yapılan bazı çalışmalar sonucunda cep

telefonları tarafından yayılan elektromanyetik dalgaların beyin fonksiyonlarını kısa

süreli etkilediği bulunmuştur. Bunula birlikte, bu değişimlerin uykusuzluk, baş ağrısı

veya psikolojik bozukluklar ile bağlantısını gösteren bilimsel bir kanıt da elde

edilememiştir. Cep telefonu kullanımının bugüne kadar kanıtlanmış tek etkisi ise araç

sürüş esnasında kaza riskini arttırmasıdır. Cep telefonlarının bilimsel olarak olumsuz

etkileri kesin olarak ortaya konamamakla birlikte, konu ile ilgili uzun süreçli

izlenime sahip diğer araştırmaların da sonuçlarının beklenmesi gerekmektedir

(Kılıçkap ve Erdiş, 2013).

1.4. Uzay Kirliliği

Uzay teknolojilerinin gelişmesi ile beraber uzaya gönderilen roketlerin,

haberleşme uydularının ve benzeri araçların uzayı kirletmesidir. Uzaydaki çöp

miktarı her geçen gün artmaktadır ve insanlığı 30 yıl içerisinde tamamen dünyaya

bağımlı kılabilecek tehlikededir. Uzaya gönderilen ve radyoaktif maddeler taşıyan bu

roket ve benzeri araçların belli bir süre sonra parçalandığı bilinmektedir. Bu

parçalanmayla beraber uzaya yayılan küçüklü büyüklü parçalar (debris) uzayda ciddi

bir tehlike meydana getirmektedir. Kurulmakta olan bir uzay istasyonuna bu

Page 95: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

83

parçaların çarpma olasılığı % 20 olarak ifade edilmektedir. NASA’nın (National

Aeronautics and Space Administration-Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay

Araştırmaları Merkezi), uzayda voleybol topundan büyük yaklaşık 20.000 parçanın

dünya yörüngede bulunduğunu saptamıştır. Bu parçalar 17500 mph hızla uyduları ve

uzay araçlarına zarar verecek şekilde hareket etmektedir. Mermer ve taştan büyük

500.000 parçanın da dünya yörüngesinde olduğunu saptayan NASA, milyonlarca

ufak parçanın boyutları nedeniyle tespit edemediğini belirtmektedir (Garcia, 2015).

Bu parçalardan zaman içerisinde yeryüzüne düşme olasılığı da bulunmaktadır.

Dünyaya 500 kilometre uzaklıkta bulunan çöplerin dünyaya her 3 yılda 100 km

yaklaştığı bilinmektedir (Tekeli, 1994:317).

1988'de Avrupa Uzay Teşkilatı ESA'nın genel müdürü Reimas Lust’a göre:

“Eğer gerekli tedbirleri almazsak bizden sonrakilere çok kötü bir emanet bırakmış

oluruz.” Fakat yakın zamana kadar uzay endüstrisi için kirlilik çok dikkate

alınmamıştı. Ülkeler kendi uydularını sınırsız bir uzay içerisine yerleştirildiğini

sanıyorlardı. Günümüzde dünya yörüngesinin 2000 km’lik bir tabaka içerisindeki

çöp miktarı 3000 ton olduğu tahmin edilmektedir (Polatöz, 1991).

2. Çevrenin Korunmasında İnternetin Rolü

Dünyamızda gündelik hayatın sürdürülebilmesi amacıyla gereken üretim,

ısınma, ulaştırma vb. enerji kaynağı olarak büyük oranda fosil kaynaklı yakıtlar

kullanılmaktadır. Petrol, kömür gibi fosil kökenli enerji kaynakların kullanılması ile

beraber atmosfere insan sağlığına zararlı gazlarda yayılmaktadır. Yenilenebilir enerji

kaynaklarından (güneş, rüzgâr, jeotermal vb.) elde edilen elektriğin ulusal veya

Page 96: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

84

uluslararası şebekeye aktarımı bilişim teknolojileri sayesinde kolayca sağlanmakta,

bu sayede çevre dostu enerjiler ile karbon emisyonunu azaltılmaktadır.

Günümüzde üretilen enerjinin yanı sıra, enerjinin verimli kullanması, enerji

kayıplarının azaltılması, ihtiyaç kadar enerji üretilmesi, üretilen enerjinin yönetilmesi

ve kullanılan enerjinin doğru ölçülmesi de son derece önemli kavramlar olarak

görülmektedir ( Kırmızıoğlu, 2013).

2.1.İnternetin Enerji Tasarrufu Amaçlı Kullanımı

2.1.1.Akıllı Kentler

Şehirlerdeki karşılaşılan sorunların hızlı bir şekilde çözülmesi, kamusal

hizmetlerin iyileştirilmesi ve insanların yaşam kalitelerinin artırılmasında bilgi ve

iletişim teknolojileri önemli faydalar sağlamaktadır. Bu bağlamda oluşturulan Kent

Bilgi Sistemleri (KBS), kente ve kentlerde yaşamakta olan insanlara ait kişisel

verilerin yönetilmesine, toplanmasına ve çeşitli sorgulamalarla bu verilerin

analizlerin yapılmasına, kentin sosyal, kültürel, ekonomik, idari ve her türlü

hizmetlerinin en iyi şekilde gerçekleştirilmesi sağlamaktadır. KBS sayesinde

kentlerdeki yerel işler elektronik ortama taşınabilmektedir. Dolayısıyla KBS ile

sunulan hizmetler çok daha hızlı ve doğru bir biçimde gerçekleştirilebilmektedir.

Coğrafi Bilgi Sistemleri de Kent Bilgi Sistemleri ile birlikte kentlerde kullanılan

kentlere ait sorunların çözümünde ve sunulan hizmetlerin kalitesini artırmaya yönelik

olarak mekâna ve konuma dayalı karar verme süreçlerinde kentlere ait coğrafi

verilerin toplanıp, işlenerek yönetilmesine ve dolayısıyla analiz edilmesine olanak

tanımaktadır. CBS ve KBS, akıllı kent uygulamaları gerçekleştirmek amacıyla

Page 97: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

85

oluşturulacak sistemlerin temel altyapısını oluşturmaları sebebiyle kritik bir önem arz

ederler (T.C. Kalkınma Bakanlığı, 2013).

Dünyamızda kentlerde yaşanan sorunların çözülmesi ve dolayısıyla kentlerde

yaşayanların yaşam kalitesini artırmasını hedefleyen “Akıllı Kent” çözümleri gün

geçtikçe daha da önem kazanmakta ve dünyadaki birçok şehirde uygulamaya

konmaktadır (Bakınız Şekil 5).

Şekil 5: Akıllı Kent Örneği

Kaynak: Bilgi Toplumu Stratejisinin Yenilenmesi Projesi, T.C. Kalkınma Bakanlığı,

2013

Türkiye’de Akıllı kent çözümleri özellikle nüfusun yaklaşık olarak %20’sini

barındıran İstanbul’da uygulamaya geçirilmeye başlanmıştır. İstanbul haricinde

Ankara, İzmir, Antalya, Konya, Kocaeli, Eskişehir gibi diğer şehirlerimizde genelde

kentsel hizmetler, ulaşım hizmetleri gibi alanlarında akıllı kent uygulamaları hayata

geçirilmektedir. Ancak belediyeler akıllı kent çözümlerini uygulamaya geçirirken

birçok problemle karşılaşmakta ve sistemlerin entegrasyonu, standartlar, finansman

gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.

Page 98: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

86

Akıllı kentler için Türkiye’de devletin, yerel yönetimlerin ve özel şirketlerin

çeşitli uygulamaları olmakla birlikte günümüzde bu konuda temel hedefler

koyulamamış ve stratejiler belirlenmemiştir. Akıllı Kentler konusunda Bilgi

Toplumu Stratejisi Eylem Planında bazı çalışmalar da bulunmakla beraber, bu

çalışmalar akıllı kent hedeflerini ve stratejilerini bir bütün olarak belirlemeye yönelik

değildir.

2.1.2. Akıllı Şebekeler

İnsan hayatının vazgeçilmez en önemli unsurlarından biri hiç kuşkusuz elektrik

enerjisidir. Kullanılan ve gelişen teknoloji ile birlikte fosil enerji kaynakları azalırken

bunun tersine elektrik enerjisine duyulan ihtiyaç artmaktadır. Bu sebeple, günümüzde

yenilenemez ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretmek, etkili

çözüm olarak görülmektedir. Günümüzde enerjinin verimli kullanılması, mevcut

enerji kaynaklarının ise çevreye zarar vermeden yaygınlaştırılarak sistemle birleşik

olması enerjiyi üretmek kadar önemli hale gelmiştir. Dolayısıyla elektrik

şebekelerinin de daha akıllı duruma getirilmesi gerekmektedir. AB komisyonunun

belirlemiş olduğu 2020 hedefi, 2020 yılında enerji verimliliğini % 20 artırılması

(enerji tüketimini % 20 azaltmak), toplam enerjinin % 20’sini yenilenebilir

kaynaklardan üretmesi ve sera gazı emisyonunun % 20 azaltmasıdır. 2020 hedefi

doğrultusunda, AB ülkeleri ve aday ülkeler akıllı şebekeler konusunda gereken

çalışmalara başlamışlardır (Kocaman, 2013).

Günümüzde günden güne önemi daha da artan elektrik şebekelerinin üretimden

tüketime kadar verimli ve sağlıklı bir şekilde taşınması için şebekenin güvenilir,

kontrol edilebilen, izlenebilen kısacası akıllı olmasına gerek duyulmaktadır. Yani;

Page 99: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

87

ekonomik, çevre ile barışık, verimli olmasının yan sıra güvenli ve sürekli elektrik

enerjisi sağlayan bir yapıda kullanıcı işlemlerini akıllıca bütünleştiren bir elektrik

şebeke yapısına gereksinim duyulmaktadır. Bundan dolayı elektrik enerjisinin iletim,

üretim ve dağıtım sistemlerinin daha akıllı bir biçimde kontrol edilmesini ve

yönetilmesi sağlanmalıdır.

Şekil 6’da görüldüğü üzere bilgisayar ve ağ teknolojileri ile elektrik

şebekelerinin birleştirilmesiyle sağlanan yeni şebeke sistemine Akıllı Şebeke (Smart

Grid) denilmektedir. Akıllı Şebeke sistemi, birleşenlerin bir kontrol merkezi ile

birbirileriyle haberleşebildiği, enerji dağıtımı, üretimi ve kullanımının otomatik

olarak yönetildiği, kısaca kendi kendini yöneten dinamik, yaşayan bir sistemdir

(Küçük, 2013).

Şekil 6: Geleneksel ve Akıllı Şebekeler

Kaynak: Küçük, 2013

Günümüzde akıllı şebekelerin önemi ve uygulanma gerekliliği daha da

artmıştır. Geleceğin enerji yönetim sistemi olarak da tanımlayabileceğimiz akıllı

Page 100: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

88

şebekeler iletim sistemleri içindeki sorunlu bölgeleri hızlı bir biçimde devre dışı

bırakıp geniş çaplı enerji kesintilerinin önüne geçip sistemin çökmesi sonrasında

yeniden toparlanma sürecini düzenleyip hızlandırabilmekte ve bu yolla işletme

maliyetlerini de düşürmektedir. Bu şebekeler, kayıp ve kaçak oranını belirleyebilme

özelliğine sahip çift yönlü okuma yapabilen sayaçlar ve dağıtım sistemlerinde hızlı

iletişime sahip röleler ile beraber oldukça verimli bir şekilde kullanılmaktadır.

Dünyanın birçok ülkesinde akıllı sayaçlar konusundaki teknolojinin ilerlemesi

ve ileri ölçüm altyapısı kurmanın yararlarının anlaşılmasıyla yeni stratejiler

belirlenmiş ve projeler uygulamaya konulmuştur. General Electric verilerine göre

ABD’deki hanelerde % 10 oranında akıllı sayaçların kullanılması ile birlikte

3.724.197 ton CO2 emisyonunun atmosfere yayılması engellenmiştir. Akıllı sayaç

kullanım oranının %25 oranına çıkması durumunda 9 milyon tonun üzerinde CO2

emisyonunun yayılması engellenecektir.

Akıllı sayaçlar ile ilgili AB’de zorunlu yasaları olan veya konu ile ilgili pilot

program yürüten ülkeler sırasıyla İngiltere, İtalya, Fransa, Hollanda, Norveç, İsveç

İspanya ve Malta’dır. Yasal bir zorunluluk olmamasına rağmen Almanya, Slovenya

ve Estonya gibi ülkelerde bazı dağıtım şirketleri mevcut sayaçları akıllı sayaçlarla

değiştirmektedir. Avrupa genelinde 2020 yılına kadar ise 240 Milyon akıllı sayacın

kullanılması öngörülmektedir.

AB’nin belirlemiş olduğu 20-20-20 hedefine bağlı olarak (2020 yılında % 20

CO2 emisyonunun azaltılması, enerjinin %20’si yenilenebilir kaynaklardan

üretilmesi ve enerji tüketiminin %20 azaltılması) AB üye ülkeleri ve aday ülkeler

gelecekteki akıllı şebekelerini kurmak için gereken altyapı çalışmalarına

başlamışlardır (Küçük, 2013).

Page 101: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

89

Türkiye, şu andaki enerji iletim sisteminde yaşanan frekans değişimleri,

gerilimde meydana gelen dalgalanmalar ve aşırı yüklenme sonucunda ortaya çıkan

enerji kesintileri gibi nedenlerle henüz tam olarak Avrupa iletim ve dağıtım sistemi

ile (ENTSO-E) bütünleşememiştir. Belirtilen bu problemlerin çözümü amacıyla

ulusal enerji yönetim merkezi kurularak belirli enerji nakil hatlarının enerji kalitesi

enerji analizörleri vasıtasıyla izlenmiştir. Milli Güç Kalitesi İzleme Merkezinin

iletim ve dağıtım sistemi üzerinde gerçek zamanlı olarak izleme ve müdahale

yapabilmesi için sistemdeki olumsuzluklar giderilmeye çalışılmaktadır. Bu sayede

ENTSO-E sistemine uyumun sağlayabilmesi amacıyla gereken enerji kalite standardı

sağlanmaya çalışılmakta ve iletim hatlarındaki gerçek zamanlı izleme sistemini

yaygınlaştırma çalışmalarına da sürmesine rağmen dağıtım şebekelerindeki gerçek

zamanlı izleme sistemleri henüz oluşturulmamıştır. (Akcanca ve Taşkın, 2013).

Ülkemizdeki bütün dağıtım bölgelerinde birleşik bir bilgi sistemini gerekli

kılan akıllı şebeke yatırımlarına hız verilmesi gerektiğini de söylemek doğru

olacaktır. Türkiye’de TEİAŞ ile başlatılan süreç sonraki yıllardaki özelleşmeler ile

dağıtım şirketleri bünyesinde devam ettirilmiştir. Ülkemizde şu anda akıllı sayaçlar

ve uzaktan okuma sistemleri olarak belirlenen bir uygulama süreci ile oluşturulan bir

vizyon bulunmaktadır. Yatırım faaliyetleri kapsamında şebeke izleme ve dağıtım

sistem yönetimi de yer almaktadır. Ancak yapılan bu çalışmaların AB elektrik

şebekelerine entegre ve ulusal bir akıllı şebeke tasarımının bir kısmı olmaktan uzak

bir şekilde yapıldığı da görülmektedir (Akcanca ve Taşkın, 2013).

Page 102: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

90

2.1.3. Nesnelerin İnterneti (IoT)

1999 yılında Nesnelerin İnterneti (IoT-Internet of Things) kavramı ilk kez

Kevin Ashton tarafından Procter and Gamble’a hazırlanan bir sunuda kullanılmıştır.

Bu sunuda firmanın tedarik zinciri içerisinde bu teknoloji uygulamasının şirkete

faydaları sıralanmakta ve kullanımı önerilmekteydi. Bilişim teknolojilerinde yaşanan

hızlı gelişim ile izleyen yıllarda bilgisayarlar ve çeşitli mobil araçlar sayesinde

milyarlarca insanın İnternete erişimi sağlamıştır.

Bu dönemden sonra beklenen büyük adım ise bütünleşik yapıdaki nesneler ile

birbirlerine bağlı bilgisayarlar arasında bilgi alışverişinin yapılmasıdır. Kitaplardan

arabalara, yiyeceklerden elektrikli aletlere, su ısıtıcılarından buzdolaplarına,

ayakkabılardan akıllı binalara kadar akla gelen tüm şeylerin/nesnelerin birbirleriyle

bağlanmaları insanları yakın gelecekte hatta günümüzde bekleyen bir gelişmedir

(Kutup, 2011).

Nesnelerin İnterneti teriminin İngilizce karşılığı için kullanılan kısaltma olan

IoT, 2005 yılında Uluslarası Telekomünikasyon Birliği(ITU) konuya dair ilk

raporunu yayımladığında tüm ilgiyi üzerine çekmişti. ITU, IoT’nin öğe tanımlama

(nesneleri etiketleme), gömülü sistemleri (nesneleri düşünme) ve nanoteknolojiyi

(nesneleri küçültme), algılayıcı ve kablosuz algılayıcı ağları (nesneleri hissetme)

birleştirerek dünyadaki tüm nesneleri hem akıllı hem de algısal biçimde

bağlayacağını iddia etmiştir. (ITU, 2005).

Londra’da 2010 yılında düzenlenen “Internet of Things: Rise of The

Machines,” etkinliği ile IoT’nin neden yeniden ortaya çıktığına odaklanılmıştır.

Akıllı şebekeler, veri analizi, maliyet avantajı, cihaz artışı gibi etmenler IoT’i tekrar

dünyanın gündeme getirmiştir.

Page 103: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

91

Günümüzde IoT uygulamalarına örnek olarak ‘Sparked’ gösterilebilinir.

Hollanda’da yerleşik bir firma olan Sparked’in geliştirdiği bir uygulamanın

Avrupa’da yaygın şekilde benimsenerek kullanıldığı gözlenmektedir. Sparked’ın

uygulama yazılımı ve algılayıcıları sayesinde süt ineklerinin günlük yaşam

davranışları, verimlilikleri ve sağlıkları ile ilgili tüm verileri sunuculara

göndermektedir. Algılayıcılar günlük olarak her inekten ortalama yaklaşık 200 MB

büyüklüğündeki veriyi merkez sunuculara göndermekte ve çiftçiler bu verileri

gözlemleyerek ineklerin verimlikleri ve sağlıklarıyla ilgili kararları kolayca

alabilmektedirler ( Kutup, 2011).

Türkiye’de İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri mevcut altyapıdan

etkin bir şekilde faydalanılabilmesi amacıyla yönetimi ve işletimini iyileştirmek,

çevre kirliliğini azaltmak, ulaştırma sistemlerinin hizmet kalitesini, güvenliğini

artırmak amacıyla akıllı ulaşım sistemlerini ve teknolojilerini kullanmaktadır. Bu

kapsamda elektronik denetleme sistemleri, trafik kontrol merkezi, trafik ölçüm

sistemleri gibi pek çok teknoloji hayata geçirmiştir (Yeşil vd., 2012).

İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Tam Adaptif Trafik Yönetim,

Denetim ve Bilgilendirme Sistemi Projesi kapsamındaki başlayan altyapı çalışmaları,

2 yıl içerisinde tamamlanması hedeflenmektedir. İzmir'i akıllı kent haline getirecek

ve her yönüyle bütünleşik bir yapıda çalışacak olan sistem, saptanan değerlere göre

en uygun sinyal planlarının otomatik olarak oluşturulması ve kavşak kollarında ve

bağlantı kavşaklarda yer alan trafik yüklerini gerçek zamanlı ölçülmesi temeline göre

çalışmaktadır. Sistemin en önemli özelliği ise İnternet ve çevrimiçi bilgisayarlar ile

trafik ölçüm sistemleri üzerinden gerçek zamanlı bilgilerini alarak en iyi sinyal

zaman planını otomatik olarak kendinin oluşturmasıdır. Proje kapsamında hayata

Page 104: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

92

geçirilecek çalışmanın içerisinde trafiğin saptanması, denetlenmesi ve izlenmesi,

sinyalize kavşakların kontrol edilmesi, otoparkların yönetilmesi gibi ana başlıklar yer

almaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu proje ile aşağıdaki hedeflerin sağlanması

amaçlanmaktadır:

- Yaya ve sürücülerin trafik güvenliklerinin arttırılması,

- CO2 emisyon oranlarının düşürülmesi,

- Yedek parça ve yakıt harcamalarının azaltılması,

- Ulaşım sürelerinin azaltılması,

- Bekleme sürelerinin asgariye indirilmesi,

- Trafik yoğunluklarının ve akışının kentlilerce izlenebilmesi,

- İhlallerinin izlenmesi,

- Arızaların tespit edilmesi ve arızaya mümkün olana en kısa süre içerisinde

merkezden müdahalenin sağlanması,

- Trafiğin en yoğun olduğu saatlerde seyahat sürelerinde %30, günlük

ortalamada ise %16 düşmenin sağlanması,

- Kuyruk uzunluklarında ve kavşaklardaki bekleme süresinin %50 azaltılması,

- Trafik yoğunluğunun en yoğun saatlerinde toplu ulaşım hızlarında %28, günlük

ortalamalarda ise %20 hızlanma sağlanmasıdır (Akıllı Ulaşım Dergisi, 2015).

2.1.4. Makineden Makineye (M2M)

Günümüzde Makineden Makineye sözcüğünün İngilizce karşılığı bir kısaltma

olarak M2M kullanılmaktadır. M2M kavramı, makineler ve insanların uzak

noktalardan etkileşimlerini bilgisayar, iletişim ve güç teknolojilerini bütünleştirerek

Page 105: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

93

sağlayan yeni bir teknolojidir. Bununla beraber M2M, bilginin biyolojik ve fiziki

ortamlardan karşılıklı aktığı yeni tip bir uygulamayı da gösterir (Brazell, 2005).

Makineler arası etkileşim söz konusu olduğunda telemetri, fabrikalardaki

üretim kontrolü ve akıllı binalar gibi benzer birçok teknolojinin günümüzde

kullanılmakta olduğu düşünüldüğü zaman, insanlar M2M’in yeni bir kavram

olmadığı düşünebilirler. Hiç kuşkusuz ki benzer yapıları ve çeşitli protokolleri

kullanıp nesneleri kontrol edebilen sistemler günümüze kadar gelmiştir. M2M’in bu

sistemlerden en önemli farkı yaygın ve açık İnternet altyapısı üzerine yani IP’nin

üzerinde kuruluyor olmasıdır. İnternet üzerindeki geniş bant ağlarını kullanabilen

makineler arası bu yeni sistem ile nesne ve bilgiyi standartlaştırma mümkün hale

gelebilmektedir (Yiğitbaşı, 2011).

Elektronik ortamlarda verilerin toplanması ve değerlendirilmesi açısından

İnternetin makineler arası bu sisteme önemli katkıda bulunacağı anlaşılmaktadır.

M2M ile İnternet kullanılarak sağlanan katma değerli hizmetler anlaşılmaktadır.

Başta trafik olmak üzere akıllı sayaçlar, güvenlik sistemleri, akıllı ve bağlantılı evler,

lojistik sektörü, iklimlendirme, görüntü ve kontrol sistemleri, akıllı ev aletleri gibi

çok farklı alanlarda kullanılabilmektedir (Turkcell, 2013).

Çevresel açıdan değerlendirildiğinde M2M teknolojisinin kullanıldığı Orman

Alanları Veri Toplama ve Orman Yangını Erken Uyarı Telemetri Sistemi ile

Türkiye’de ilk orman yangınları ve koruma projesi hayata geçirilmiştir. İzmir Adnan

Menderes Havalimanı çevresindeki orman alanları GSM şebekesi ile telemetri

sistemi üzerinden güneş enerjisiyle çalışan düşük tüketimli bir sistemle

korunmaktadır. Sistem orman içindeki yangının çıktığı yerleri ve orman yangınlarını

erkenden saptamakta, uzmanları cep telefonuna gönderilen kısa mesaj ve elektronik

Page 106: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

94

posta ile uyararak yangın yayılmadan müdahalenin yapılmasına olanak vermektedir

(SKD,2013).

Günümüzde otomotiv sektöründe de çok yaygın bir şekilde kullanılmakta olan

akıllı araç çözümleriyle araç takip uygulamalarının ve rota ayarlamalarının

gerçekleştirilmesi olasıdır. Bu uygulamalara ek olarak doğalgaz, elektrik ve su

sayaçlarının uzaktan okuması, açılması ve kapatılması gibi işlemler de kolayca

gerçekleştirilebilmektedir. Bu tür işlemler ile tüketicilerin güncel tüketim verilerine

gerçek zamanlı olarak ulaşabilmeyi, günümüzde halen büyük bir problem olarak

görülen kayıp ve kaçakların önlenmesini de kolaylaştırmaktadır. Türkiye’de bazı

GSM operatörleri M2M platformlarını oluşturma çalışmalarına başlamış ve değişik

M2M uygulamalarını gerçekleştirmişlerdir. Örneğin, Kayseri ve civarında elektrik

dağıtımı hattı içerisindeki yüksek tüketimli müşterileri ile trafo merkezleri akıllı

sayaçlar sayesinde otomasyon ağına bağlanmışlardır. Buna benzer bir çalışma da

İzmit Su İşletmesi’nin uyguladığı basınç yönetim sistemi sayesinde yer altında

oluşan içme suyu kayıp ve kaçakların gerçek zamanlı tespit edilerek müdahalenin

yapılması konusundaki çalışmalardır (Mahmutoğlu ve Çukurçayır, 2012).

2.1.5. Bulut Bilişim

Son dönemlerde bilişim sektörü içerisinde en yaygın konuşulan konulardan biri

olan bulut bilişimin tek bir tanımı yapılamamakla birlikte, en fazla özümsenen ve

çeşitli kaynaklarda sıklıkla atıf yapılan bir ifade, Amerika Birleşik Devletleri Ulusal

Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü (NIST) tarafından yapılmıştır. Tablo 12’de

görüldüğü üzere, 2009 yılında NIST tarafından yapılan tanıma göre;

“Yapılandırılabilir bilişim kaynaklarından oluşturulan ortak bir havuza, isteğe bağlı

Page 107: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

95

ve uygun koşullarda olarak her yerden, her zaman erişim imkânı veren model Bulut

bilişim olarak adlandırılmaktadır”. Bilgisayar ağları, sunucular, veri tabanları gibi

kaynaklar en alt düzeyde yönetimsel çabayı sunacak kolaylıkta olmalıdır. Bulut

bilişim modeli erişilebilirliği desteklemekte ve beş temel unsur ile hizmet sunumu

modellerini ve konumlandırma modellerini kapsamaktadır.

Tablo 12: NIST Tanımına Göre Bulut Bilişim

Temel Unsurlar

Kendi kendine hizmet( isteğe bağlı)

Geniş bant ağ erişimi

Kaynak havuzu (ortak)

Esneklik ve çabukluk

Ölçülebilinen hizmet

Hizmet Sunumu Modelleri Yazılım

Platform

Altyapı

Konumlandırma Modelleri

Hususi Bulut

Topluluklara Ait Bulut

Kamuya Ait Açık Bulut

Karışık Bulut

Kaynak: Bulut Bilişim, BTK, 2103

2000’li yıllarda bilişim hizmetlerinde işletim, iklimlendirme, satın alma,

bakım, enerji, güvenlik gibi masrafların azaltılmasına yönündeki arayışlar, bilişim

hizmetlerinin dış kaynak kullanımı (outsourcing) şeklinde alınması düşüncesini

ortaya çıkarmıştır. Bu kapsamda, kamu hizmeti bilişimi (utility computing), dağıtımlı

bilişim (grid computing) ve barındırma (hosting) gibi hizmetler gelişmiştir.

Sunucular, depolama sistemleri ve ağ elemanları gibi homojen olmayan BİT

kaynaklarının ortak bir havuzda toplanarak oluşan sanal sistemin tek bir bilişim

sistemi şeklinde kullanıcılara sunulması dağıtımlı bilişim olarak adlandırılmaktadır.

Kamu hizmeti bilişimi (utility computing) ise, bilişim uygulamaların, kullandığın

kadar öde mantığıyla, özel bir kuruluşa veya kamuya açık olarak sunulmasıdır.

Ancak, belli oranlarda çözüm sağlayabilen kamu hizmeti bilişimi, dağıtımlı bilişim,

Page 108: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

96

barındırma (hosting) ve benzeri hizmetlerin, kendi kendine hizmet (self service) ve

ihtiyaca göre kapasite arttırma gibi özellikleri tam sağlayamamış ve bulut bilişimin

yaratılmasına zemin oluşturmuştur. Bilişim teknolojilerindeki gelişme sonucunda

geniş bant ağlarının erişimindeki kolaylık, işlemcilerde oluşan hızlanma ve

fiyatlardaki düşüş, sanallaştırma teknolojileri, yönetim ve süreç otomasyonundaki

hızlı gelişmeler ve veri merkezlerinin bilişim hizmeti fabrikaları şekline dönüşmesi

bulut bilişim modelinin meydana gelmesini sağlamıştır. Ana bilgisayarlardan, bulut

bilişimin oluşumuna kadar olan süreç Şekil 7’de gösterilmektedir (Mirzaoğlu, 2011).

Şekil 7: Bulut Bilişim Gelişim Süreci

Kaynak: Mirzaoğlu, 2011

Page 109: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

97

Bulut bilişimin temel özellikleri aşağıda yer sıralanmıştır (EC, 2012):

a) Bilgisayarlar, sunucular gibi donanım, bulut bilişim sağlayıcısı tarafından

sunulmaktadır.

b) Söz konusu donanım dinamik olarak bilgisayarların oluşturduğu şebeke tarafından

optimize edilmektedir.

c) Bulut bilişim sağlayıcılar en uygun donanım kullanımı sağlamak amacıyla

kullanıcılar tarafından oluşturan trafik bilgisayarlar ve veri merkezleri arasında

dağıtarak dengelemektedirler.

d) Verilerin saklanması ve işlenmesi görevleri uzaktaki donanım tarafından

yürütülmektedir.

e) Kullanıcılar kendine ait PC, dizüstü ve tablet bilgisayarlar ve akıllı telefonlar ile

konum ve yer gözetmeksizin kişisel verilerine erişebilmekte ve yazılımları

kullanabilmektedirler.

f) Bulut bilişim, uygulama yazılımı, donanım ve platform olmak üzere üç katmanlı

şekilde tasarlanmıştır.

g) Genellikle kullanıcılar hizmeti kullandıkları kadar ödeme yapmaktadırlar.

h) İhtiyaç duyulan kapasite artışları çok hızlı bir biçimde sağlanabilmektedir.

Bulut Bilişim uygulamaları içerisinde yer alan bütün işlemler ve bu işlemlere

ilişkin aşamalar, bu işleri yapanlar tarafından gerçek zaman boyutunda izlenebilinir.

Bununla aynı şekilde, birden fazla kişinin bir iş üzerinde çalışmasının gerektiği

zamanlarda mesafe söz konusu olmaksızın aynı iş üzerinde birden fazla kişinin

gerçek zamanda çalışmayabilmekte, iş odaları (ofisler), sanal iş yerleri

kurulabilmektedir. Fiziksel olarak bir organizasyon içinde görevli bir kişi farklı

görevler ile başka birimlerin kadrosunda yer alabilmektedir (Akgül, 2013).

Page 110: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

98

Bilişim teknolojilerine bağlı sınırlı kapasitede hizmet erişimi uygulamalarıyla

e-belediye veya yerel yönetim kurulumlarına geçmiş olan şehir yönetimleri, bulut

bilişimin getirdiği uygulama çeşitliliği ve kolaylığı sayesinde yerel hizmetlerini çok

daha ileriye götürerek akıllı kent uygulamalarına geçirmeye başlamışlardır (Akgül,

2013).

Son yıllarda da akıllı telefonlarda ve yakın zamana kadar kişisel bilgisayarlarda

bulunan yazılım uygulamalarına benzer çeşitli uygulamalar ev elektroniği olarak

adlandırılan ekipmanlarda da görülmektedir. İnternete bağlanabilen akıllı telefonlar,

kontrol edilebilen televizyonlar, cihaz tanıma özellikli ödeme araçları ve güvenlik

sistemleri haberleşme (NFC) uygulamaları ile kolayca işlem yapabilmektedirler

(Akgül, 2013).

Çok farklı tanımlarıyla birlikte, bulut bilişimin yeni bir hizmet modelini

oluşturması, hizmet alıcılarına BİT kaynaklarını kullandıkları kadar ödeme (pay per

use) imkânı sunmaları ve BİT yatırımlarını dilediği zaman azaltabilme veya

arttırabilme özelliği nedeniyle bulut bilişim her tanımın ortak noktasını

oluşturmaktadır.

Günümüzde bilgi kullanımındaki artışlar sebebiyle bilginin elde edilerek

üzerinde analizler yapılması ve hakkında değerlendirmelerde bulunulması çok daha

kolay hale gelmiştir. Verilerin depolandığı donanımlarda da veri artışa paralel olarak

kilobayt (kB) seviyesinden petabayt (PB) düzeylerine çıkarılmıştır. Kurum ve

kuruluşlar, yatırım maliyetlerini aşağılara çekmek amacıyla bulut bilişim

teknolojilerine yönelmektedirler. Ayrıca diğer klasik yöntemlerle elde edilen çok

büyük boyuttaki bilgiler ya da uydu verilerinin özel yazılımlar kullanılarak

çözümlenmesine, sonuçların güvenli ortamlarda tutulmasına ve paylaşılmasına gerek

Page 111: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

99

duyulmaktadır. Bu sebeple bulut teknolojilerinden yararlanan şirketler ile kurum ve

kuruluşların sayısı her geçen gün artmaktadır (Bulut Bilişim, BTK, 2013).

Bulut Bilişim, dünyadaki oluşumların, doğal görünümlerin ve insan

faaliyetlerinin bilgiye dönüştürülebileceği, aynı anda da insan-insan, insan-doğa,

insan-makine, insan-sistem, insan-bitki gibi etkileşimlerin kurulabilineceği ortamlar

sağlamaktadır (Akgül, 2013).

2.1.6. Eko-Etiketler

Artık çevre sorunları günümüzde bütün insanlığın ortak sorunsalı şeklinde

gündeme gelmektedir. Azalan yeşil alanlar, ozon tabakasında meydana gelen

incelme, hava ve su kirliliğinde artışlar gibi olumsuzluklara karşı bilhassa gelişmiş

ülkelerde daha duyarlı bir kamuoyunun biçimlenmeye başladığı görülmektedir.

Gelişen endüstri ve teknolojiyle birlikte dünya pazarlarına oldukça çeşitli ürünler

sunulmakta ve sunulan ürünlerin oluşum sürecinde değişik yöntemler

uygulanmaktadır. Bu bağlamda sürdürülebilir bir çevre politikasının sağlanması

amacıyla bu ürünlerin hammaddelerinin seçimi, imalâtı, dağıtımı, tüketimi ve geri

dönüşümüne kadar çevreye duyarlı bir sürecin izlememesi günümüzde daha da önem

arz etmektedir. Türkiye’de de bütün dünyada olduğu üzere çevre sorunlarına duyarlı

bir kamuoyu bilincinin giderek artması ile birlikte gerek tüketicilerin çevre dostu

ürünlere yönelme ilgisi gerekse de bu ürün piyasanın da arttığı görülmektedir. Bugün

ülkemizde birçok ürün reklamında ürünün çevreye duyarlılığı hakkında çeşitli

sloganlar üretilmekte, marketlerde organik ürünlerin satışı için özel stantlar

bulundurmakta, tüketiciler artık ürünler üzerinde bulunan geri-dönüşüm ve benzer

çevre dostu etiketlere özen göstermektedir (Çelik, 2007).

Page 112: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

100

Eko-etiket uygulamaları tüm dünyada 1970’li yılların sonlarında ortaya çıkmış

ve giderek artan bir grafik izleyerek pazar payını genişletmiştir. Dünya çapında

saptanabilen 431 kadar eko-etiketleme uygulaması olduğu bilinmektedir. 25 sanayi

sektörü ve 146 ülke bu uygulama kapsamındadır. Eko- etiketin yayılmasındaki temel

neden, çevrede giderek büyüyen bir ayak izi bırakan tüketicinin bu ‘kirletme

sürecindeki’ payını azaltma eğilimidir (İMMİB, 2016).

Uluslararası gündemdeki iklim ve enerji tartışmalarının giderek yükselmesi

sonucunda, 1987 yılında Avrupa Birliği kapsamında uluslararası eko-etiketleme

çalışmalarıyla ilgili olarak önemli yasal düzenlemelerden biri gerçekleşmiştir. Eco

Label sistemi Avrupa Komisyonu tarafından Avrupa Parlamentosu’nda yer alan üye

ülkelere tartışmaya açılmış ve üç yıllık sürecin ardından AB Bakanlar Konseyi’nin

23 Mart 1992 tarihli ve 880 sayılı tüzüğüyle yürürlüğe girmiştir (SKD, 2014).

Avrupa Birliğinin eko-etiketi ile her ne kadar ortak bir sistem oluşturma ve üye

ülke uygulamalarındaki farklılıkları ortadan kaldırma çabası içinde olduğu

görülmektedir. Ancak üye ülkeler bu etiketi mevzuatlarında kabul etmekle beraber

ulusal eko-etiketlerini veya Nordic ve Swan Blue Angel gibi daha yaygın kullanım

alanına sahip eko-etiketleri de halen kullanmaktadırlar. Uygulama yaygınlığına ek

olarak, ülkeler için önem arz eden ulusal ürün gruplarının AB eko-etiket sisteminin

ön gördüğü ürün grupları arasında yer almaması bunun en önemli sebebini

oluşturmaktadır (Çelik, 2007).

Page 113: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

101

Şekil 8: Avrupa Birliğinden ve Dünyadan Eko Etiket Örnekleri

Kaynak: Çelik, 2007

Türkiye'nin AB’ne katılım sürecinde mevzuatını AB mevzuatı ile uyumlu

duruma getirmesi zorunluluğu AB'nin uygulamalarının ve yasal düzenlemelerinde

dikkate alındığı çeşitli alanda yeni mevzuat çalışmalarının yapılmasını da gündeme

getirmiştir. Ülkemizin AB ile mevzuat uyumlaştırma çalışmaları arasında AB eko-

etiket verilmesi planı hakkında 17 Temmuz 2000 tarihli Avrupa Meclisi ve

Konseyinin 1980/2000 (EC) Sayılı Direktifi de yer almaktadır (Çelik, 2007).

Eko-etiket uygulamasında kullanımda olan 26 ürün grubu vardır: Ofis ve baskı

ürünleri (bilgisayar, görüntüleme donanımı, fotokopi, çizim kâğıtları, baskı kâğıdı),

Temizlik (sabun, şampuan, deterjan vb.), elektrikli ve elektronik cihazlar (TV,

ışıklandırma, ampul, buzdolabı, çamaşır makinesi, ısı pompaları), inşaat (binalar,

ısıtma sistemleri, ahşap mobilya, saksı, boya, vernik, yatak, döşek, musluk ve duş

başları, tuvaletler), bahçe (toprak ıslah edici malzemeler ve tarım ürünleri), tatil

alanları (kamp yeri, otel vb.), giyim ürünleri ana gruplardır (İMMİB, 2016).

Macaristan Avrupa Birliği Nordic Swan Avusturya Fransa Almanya

Hollanda İspanya Hırvatistan Polonya Çek Cumhuriyeti Slovakya

ABD Kanada Japonya Avusturalya Çin Hindistan

EPA Energy Star Oeko-Tex 100 Tarım Turizm

M

a

v

i

B

a

y

Öko-Tex 1000

Page 114: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

102

2.1.6.1. Energy Star

1992 yılında Amerikan Çevre Koruma Kurumu aracığıyla enerji verimliliği

yüksek ürünlerin kullanımını özendirmek ve desteklemek amacıyla önce sadece

bilgisayar ve donanımları için oluşturulan Energy Star etiketine sonradan ev

elektroniği, ofis donanımları ve ısıtma ve soğutma sistemleri gibi çeşitli alanlardaki

ürünlerde dâhil edilmiştir. Amerikan Çevre Koruma Kurumu verilerine göre, 2007

yılında Amerika’da ENERGY STAR sayesinde yaklaşık 16 milyar dolar tasarruf

edilerek 40 milyon metrik ton sera gazının çevreye yayılımının önüne geçilmiştir.

Yine aynı yıl ENERGY STAR 4.0 sürümü ile masa üstü ve diz üstü bilgisayarlar, iş

istasyonları için daha az enerji tüketimine yönelik daha ciddi şartlar getirmiştir. 2009

yılında ise ENERGY STAR 5.0 sürümü kapsamında büyük ticari ekranlar,

monitörler ve dijital resim çerçeveleri için spesifikasyonlar belirlenmiştir. ENERGY

STAR Amerika dışında Avrupa Birliği’nde, Japonya, Kanada, Çin, Avustralya ve

Yeni Zelanda da uygulanmaktadır (Güngör vd., 2010).

Toplumların tüketim ihtiyaçlarını elektronik teknolojilerindeki gelişmeler

önemli ölçüde etkilemektedir. Buna bağlı olarak insanların konutlarında çalışması ile

birlikte ortalama bir konut için güç gerektiren ekipmanların sayılarında ciddi bir artış

görülmektedir. Bugün artık birçok evde PC’ler, dizüstü bilgisayarlar, yazıcılar gibi

cihazlar bulunmaktadır. Günümüz teknolojisindeki bilgisayarlar yüksek elektrik

tüketimine neden olan cihazlardır. Önümüzdeki yıllarda ise bu tüketim giderek

artması kaçınılmazdır. Ancak bilgisayarların tükettiği elektrik enerjinin çoğu

bilgisayarların kullanılmadığı durumda açık bırakılmasından sebebiyle gereksiz

olarak harcanmaktadır.

Page 115: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

103

Televizyonlar, dizüstü bilgisayarlar gibi cihazlar bekleme (stand-by) modunda

çalışmadıkları zaman da, enerji tüketimine devam etmektedir. Bu enerji uzaktan

kumanda fonksiyonu, hafıza yongası ve saat göstergesi için harcanır. leakage (sızıntı)

adı verilen bu tüketim cihazın kendi enerjisinin yaklaşık olarak % 5'ini

oluşturmaktadır. Bekleme modunda, enerji sızıntılarının azaltılması amaçıyla çeşitli

çalışmalar yapılmaktadır: örneğin, Şekil 9’da görülen Energy Star etiketliyle yeni

teknolojilerle üretilen televizyonlar ve monitörlerdeki kayıp enerji oranını %75'e

kadar miktarı azaltılmaktadırlar.

Şekil 9: Energy Star Etiketi

Kaynak: (Güngör vd., 2010)

Energy Star etiketli kişisel bilgisayar (PC), dizüstü bilgisayar, yazıcı ve tarayıcı

gibi cihazlar ise, otomatik olarak kullanılmadıkları zaman uyku konumuna geçmekte

buna bağlı olarak da gücün azalmasından kaynaklanan enerji tasarruf edilmekte ve

cihazların ömrü de uzamaktadır (Yenilenebilir Enerji GM, 2016).

Page 116: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

104

2.1.6.2. AB Enerji Etiketi

AB Enerji Etiketlemesi, eko etiketleme sisteminin aksine gönüllü değil zorunlu

bir uygulamadır. 92/75/EEC no.lu direktif + ürün gruplarına ilişkin ayrı

yönetmelikler çerçevesinde düzenlenmektedir. Sürdürülebilir Sanayi Politikası, Eko-

tasarım ve enerji verimliliği eylem planı nedeniyle revizyona gidilmiş ve 31 Temmuz

2011 tarihinde 2010/30/EC no.lu direktif yürürlüğe koyulmuştur (İMMİB, 2016).

Elektrikli ev aletlerinde enerji etiketlemesi ile;

- Ürettikleri cihazlarda enerji tüketimlerini azaltmak amacıyla ürün imalatçılarına

önlem almalarını teşvik etmek ve dolayısıyla enerjinin verimli ve akılcı

kullanılmasını sağlanmak,

- Tüketiciye ise satın alacağı ürünün yıllık ne kadar enerji tüketeceğinin satınalma

sırasında verilmesi amaçlanmıştır (Yenilenebilir Enerji GM, 2016).

Tüketicilerin A sınıfı ürünler için daha fazla para ödeme yaptıkları saptandığı

günümüzde buzdolapları ve çamaşır makinelerinin artık çoğu A sınıfı olarak

üretilmektedir. Şekil 10’da görüldüğü üzere eko-etiketlerin üzerinde bulunması

gereken bilgiler, ürüne göre değişmektedir. Örneğin televizyonlar için enerji

verimlilik sınıfı, diyagonal görülebilir ekran, çalışır durumda elektrik tüketimi, yıllık

elektrik tüketimi, bekleme modunda elektrik tüketimi, ekran çözünürlüğü bilgileri

enerji etiketinde yer almalı ve etiketin son geçerlik tarihi verilmelidir. Şu anda

Türkiye'de buzdolapları, çamaşır makinaları, bulaşık makinaları, fırın ve klimaların

enerji etiketi bulundurma zorunluluğu olup bu ürünler AB kriterlerine ve

yönetmeliklerine uygun olarak üretilmektedir (İMMİB, 2016).

Page 117: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

105

Şekil 10: AB Enerji Etiketi

Kaynak: Yenilenebilir Enerji GM, 2016

Yıllık enerji tüketimi bazında cihazların AB Enerji Verimliliği Etiket

sınıflandırması yedi gruptan oluşmakta ve A harfi en düşük enerji tüketim sınıfını

oluşturmaktadır. A sınıfı bir elektrikli cihazların alınması halinde bu cihazlar

etiketsiz ürünlerin tükettiği enerjiden ortalama % 45 daha düşük enerji tüketmektedir.

G harfi sınıfına ait cihazlar ise etiketsiz ürünlerin tükettiği enerjiden ortalama %25

daha çok enerji tüketmektedir. A, B ve C harfli sınıflara ait elektrikli aletlerin

tüketimleri etiketsiz ürünlerin tükettiği enerjiden daha düşük olmaktadır

(Yenilenebilir Enerji GM, 2016).

Page 118: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

106

2.2. Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Çevresel Kullanım Alanları

Türkiye, Ekim 2005 tarihiyle Avrupa Birliği yasalarına uyum çalışmaları

kapsamında tarama sürecine girmiştir. Bu aşamada görülmüştür ki, Avrupa mekânsal

planlama perspektifi (ESDP) adını verdiği yapılanma ile ülkemizin özellikle coğrafi

veri altyapısının oluşturulduğu tüm kurumlarda bazı mevzuat düzenlemelerine

ihtiyaç duyduğu ve bu kapsamda yapılması gereken kurumsal yapılandırma

ihtiyaçları özellikle CBS alanında ortaya çıkmıştır. AB, ESDP ile gelecekteki

Avrupa’nın Mekânsal gelişme modelleri tasarlarken, aynı zamanda yaşanabilir ve

sürdürülebilir kentsel bölgeler ve şehirler yaratmayı amaçlamıştır. İşte bu yüzdendir

ki üye devletler arasında işbirliğini destekleyen projelere ve programlara ağırlık

vermekte ve bunu sağlayacak veri ve bilgi altyapısını oluşturan uygulamalar ESPON

(European Observation Network) altında çalışmaktadır. Kentleşme konusunda imar

yasası, yapılaşma konusunda pek çok teknik mevzuat, belediyeler, arıtma ve içme

suyu tesisleri, afet sonrası müdahale, ulaşım, kadastro gibi pek çok mekânsal

düzenleme ve uygulama alanlarında icraat sunmaktadır. Mekânsal planlamada bilgi

ve verilerin ortak bir dil kullanması, tüm verilerin ulaşılabilir karşılaştırılabilir ve

güncellenebilir olması gerekliliği ortaya çıkmış ve bu konuda bazı projeler

üretilmiştir. Çevresel Bilgilerin Koordinasyonu Projesi (CORINE-Coordination of

Information the Environment) ve Mekânsal Bilgi Altyapısı (INSPIRE -Infrastructure

for Spatial Information) Avrupa'nın en önemli iki mekânsal veri altyapısı projesidir.

Bu süreçte ABGS tarafından, CORINE projesine paralel olarak Köy Hizmetleri

Genel Müdürlüğü, INSPIRE projesine paralel olarak ta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

koordinatör kurum olarak belirlenmiştir. Ülkemizde Avrupa Birliğine katılım

sürecinde yapılan çalışmaların yanı sıra, Ulusal Plan ve Devlet Planlama Teşkilatının

Page 119: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

107

eylem planları içerisinde ayrıca yönetmelik geliştirme çalışmalarıyla çeşitli

uygulamalar üretilmiştir. ( Ayhan ve Ölmez, 2008).

2.2.1. Mekânsal Bilgi Altyapısı ( INSPIRE)

2007 yılında Mekânsal Bilgi Altyapısı (INSPIRE) direktifi yürürlüğe

koyulmuştur. Avrupa Parlamentosunun 2019 yılında farklı uygulama aşamalarını

tamamlanmasını planladığı süreci içeren INSPIRE direktifi, mekânsal veri altyapısını

oluşturmayı amaçlamaktadır.

2001 yılına Avrupa Komisyonu’nun Mekânsal Bilgi Altyapısı’na (INSPIRE)

ilgili ilk çalışmalar Avrupa Mekânsal Veri Altyapısı (E-ESDI) uzmanlarının

Brüksel’de toplanması ile başlatılmıştır.

2002 yılında ise imzalanan bir anlaşma tutanağı gereğince 2003 yılında

INSPIRE için bir çerçeve direktif taslağı hazırlanmıştır. 2005 yılında ise direktifin

detaylı uygulamalarına yönelik olarak INSPIRE çalışma programı yayınlanmıştır.

INSPIRE Çalışma Programını içerisinde mekânsal veri ilgi toplulukları uzmanlar,

mali kaynak, yeterlilik, teknik kullanıcı politikaları ve mekânsal bilgi aktarıcıları gibi

hususları bir arada değerlendiren kişiler kendiliğinden örgütlenmiş topluluklar olarak

tanımlanmıştır. Uluslararası, ülkesel, bölgesel ve yerel seviyede yetkili ve belli bir

alandaki veri kaynağından sorumlu olan kuruluşlar ise yasal yetkili örgütler olarak

tanımlanmaktadır.

2007 yılında Avrupa Birliği Mekânsal Bilgi Altyapısını kurmak üzere Avrupa

Komisyonu kapsamında sürdürülen yasal çalışmalar sonucunda yürürlüğe giren

INSPIRE Direktifi meta veri, ağ hizmetleri, veri ve hizmetlerin paylaşımları,

Page 120: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

108

verilerin teknik özellikleri, gözlem ve raporlama hususlarında ortak uygulama

kurallarının kabul edilmesini gerekli bulmaktadır.

INSPIRE, çevreyle ilgili Avrupa içinde mekânsal bilgilere kamusal erişimin

daha kolay hale gelmesine olanak tanıyacak ve sınırları aşan bir politikanın

oluşturulmasına ve mekânsal verilerin kamu kurumları arasında paylaşılmasına

yardımcı olacaktır.

INSPIRE Direktifi, Komisyondan, AB topluluğu için bir coğrafi portal

kurulmasını ve üye ülkelerin coğrafi portal ve işletimine karar verdikleri erişim

noktalarıyla kendi altyapılarına erişim sağlamalarını istemektedir. Günümüzde

kullanılan sürüm, INSPIRE coğrafi portalının ilk örneği olmakla beraber

hizmetlerinin ve mekânsal veri setlerinin keşfi ve görüntülenmesine izin vermektedir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü

bünyesindeki prototip INSPIRE coğrafi portalı günümüzde belirli sayıda keşif ve

görüntüleme hizmetine erişmektedir. Bu sebeple az sayıda hizmet ve mekânsal veri

setine ait meta veriye ulaşılabilinmektedir (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2016).

2.2.2. Kent Bilgi Sistemleri (KBS)

Kent bilgisi, ulaşımdan güvenliğe, planlamadan sağlığa, altyapıdan üstyapıya,

eğitimden turizme özetle kent yaşamındaki bütün olgulardır. Kent bilgisi ile kamu

kurumlarınca toplanan, saklanan, paylaşılan ve gerektiğinde kamuya sunulan

hizmetler içerisinde yer alan her bir işlev ile direkt ilişkilidir (Yomralıoğlu, 1999).

Kent bilgi sistemleri kentliye ve kent ait bilgilerin belli araçlarla toplanması, uygun

donanım ve yazılımlarla veri tabanlarına aktarılmasını sağlamak için kurulan

sistemlerdir. Ayrıca aktarılan bu veriler arasındaki bağlantıların kurularak

Page 121: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

109

yönetilmesi ve çeşitli sorgulamalar oluşturup analizlerin yapılarak şehirlerin her türlü

ekonomik, idari, kültürel sosyal ve diğer hizmetlerinin en iyi biçimde

gerçekleştirilmesi de kent bilgi sistemleri ile sağlanmaktadır (Alkaya ve Alkaya,

2006).

Kent bilgi sistemleri şehirlerdeki faaliyetlerin yerine getirilmesi esnasında en

uygun kararların verilmesi amacıyla ihtiyaç duyulan yönetimsel bilgiler ile eğitim,

planlama, mühendislik, sağlık, emniyet, turizm ve benzeri ana hizmetlerin hızlı ve

sağlıklı bir şekilde araştırmaktır. KBS, bilişim teknolojileri ve İnternet yardımıyla

şehirlerin alt ve üst yapı tesislerinin bakım ve onarımı, yenilenmesi, şehirlerin sosyo-

kültürel gelişmesinin izlenmesi, gereken fiziksel planlama çalışmalarının

yönlendirilmesi, insan-toprak- imar-kadastro ilişkilerinin kurulmasına modern bir

anlayışla yardımcı olmaktadır (Yomralıoğlu, 1999).

Türkiye’de hızla gelişen ve büyüyen şehirlerinin günümüz ve geleceğe ilişkin

ihtiyaçlarının karşılanması için kent bilgi sistemlerinin kurulması ve önemli bir

hizmet aracı olarak da düşünülmesi yerel yönetimlerin gündemine girmiş

bulunmaktadır (Baz, 1999).

Kent halkının yerel nitelikteki ortak hizmetlerinin yürütülmesinde görevli yerel

yönetimler ve özellikle de belediyeler yetkili ve sorumludurlar. Belediyelerde kente

ait konum verilerinin kontrol altında düzenli bir şekilde işlenmesi, kentsel

faaliyetlerin yerine getirilmesi, sağlıklı bilgiye hızlı erişimin sağlanması ile mümkün

olacaktır. Türkiye’deki birçok belediyelerde imar, planlama, harita ve kadastro gibi

birimlerdeki konum bilgisine dayanan hizmetlerin yürütülmesi sırasında

organizasyon eksikliği ve veri temininin zorluğundan yoğunluk yaşanmakta ve

işlemler zamanında yerine getirilememektedir (Pektaş, 2008).

Page 122: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

110

Gelişen teknoloji ile şehirlerdeki konumsal bilgiler birleştirilerek sunucular

üzerine depolanabilmekte ve işlemler bilgisayarlar ve sunucular üzerinden

İnternet’ten izlenmekte ve organize edilebilmektedir. Bilişim teknolojileri ile karar

alma sürecinde temel girdileri oluşturan verilerin güvenilir, hızlı ve kapsamlı

olmasını sağlayarak, karmaşık organizasyonların etkili ve verimli bir şeklide

yönetimini kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle yerel yönetimlerin başarısı için bilgi

teknolojilerinden etkin olarak yararlanmak gerekmektedir. (Yomralıoğlu ve Çelik,

1999).

Türkiye'de Kent Bilgi Sistemleri (KBS) ile yerel yönetimlerle ilgili

uygulamalarında sistemlerin birbirleriyle uyum sağlayamadıklarından ve

kullanılacak standartları tanımlayan teknik bir mevzuatın bulunmaması sebebiyle

ortak bir tecrübenin oluşmaması neticesinde oluşan kaynakların gereksiz harcanması

gibi problemlerin çözülebilmesi amacıyla özellikle yerel yönetimler tarafından

kullanılan mekânsal nitelikli bilgilerin beraber çalıştırılması gerekmektedir. 2012

yılında bu kapsamda Kent Bilgi Sistemleri Standartlarının Belirlenmesi Projesi

gerçekleştirilmiştir. Bu proje kapsamında: Pilot amaçlı veri/bilgi kullanımı ve analizi

gerçekleştirilmiş olan kuruluşlar; İstanbul Büyükşehir, Denizli, Konya Büyükşehir,

Maraş, Fatih, Pendik, Alanya, Etimesgut Belediyeleri ile Konya ve Denizli İl Özel

İdareleridir.

2.2.3. Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi (TUCBS)

Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi referans modeli (TUCBS), topoloji,

uygulama şeması kuralları, geometri, coğrafi nesnenin tanımlanması ve zamansal

yönetimi, ölçek-çözünürlük ve genelleştirme yaklaşımları, genel detay modeli, detay

Page 123: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

111

kataloğu, meta veri, veri kalitesi ve veri paylaşımı gibi bileşenlerinden oluşmaktadır.

Belirlenen TUCBS veri temalarına ait veri modelleri ve uygulama şema standartları

bu bileşenler esas alınarak geliştirilebilir. Bu bağlamda TUCBS standartlarının

belirlenmesi sürecinde kavramsal model bileşenleri temel alınarak TK(tapu-

kadastro), IB(idari birim), UL(ulaşım), AD(adres), Bina(bina), HI(hidrografya),

AR(arazi örtüsü), OR(ortofoto), TO(topografya) ve JD(jeodezi) detay sınıflarına ait

uygulama planları, detay katalogları ve GML tabanlı uygulama planları

üretilmektedir (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2016).

2.2.4. Gerçek (True) Ortofoto ve Coğrafi Veri Üretimi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü ve

Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından yürütülen gerçek (True) ortofoto

ve coğrafi veri üretimi bütün Türkiye coğrafyasını kapsamaktadır.

Türkiye genelinde coğrafi veri ( konuma bağlı veri) ve kıyı alanlarında ve

tabiat varlıklarına koruma alanlarında (Karakaya Barajı, Hazar Gölü, Muğla Bölgesi)

1/1000 ölçekli renkli ve yapay gerçek ortofoto üretimi gerçekleştirilmektedir (Çevre

ve Şehircilik Bakanlığı, 2016).

2.2.5. E-Plan

Doğal, tarihi, fiziki ve kültürel değerlerin koruması ve geliştirmesi, kullanma

dengesini sağlaması, şehir, bölge ve ülke düzeyinde sürdürülebilir kalkınmayı

desteklemesi, sağlıklı ve güvenli, yaşam kalitesi yüksek çevreler oluşturması için

oluşturulan, yapılaşma ve arazi kullanım kararları getiren mekânsal planlardır.

Page 124: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

112

Türkiye genelinde E-Plan otomasyonu ile tek bir standart ile plan üretimi

gerçekleştirilerek, oluşturulan tüm planlar İnternet ortamından paylaşılmaktadır. Bu

yolla şehirlerin etkin yönetimi için mekânsal planlar takip edilmektedir. Ülkemizde

pilot uygulaması yapılan e-plan otomasyonu yazılımının geliştirilmesi ve Türkiye

geneline yayılması çalışmaları sürmektedir (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2016).

2.2.6. ATLAS

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde Atlas uygulama yazılımı ile değişik

seviyelerde oluşturulan coğrafi veriler, İnternet tabanlı iki ve üç boyutlu olarak

hizmete sunulmaktadır. Diğer kamusal kurumlara ait coğrafi veri servisleri de

katman olarak Atlas uygulama yazılımına eklenebilmektedir. Merkezi veri tabanına

bütünleştirilen coğrafi veriler Atlas uygulama yazılımı ile uluslararası OGC

standartlarındaki İnternet servisleri kullanılarak Atlas üzerinden hizmete

sunulmaktadır. Standart yapıda hizmet sunabilen bütün açık kaynaklı ve ticari CBS

sunucuları ile uyumlu olan Atlas, bütün coğrafi veri hizmetlerini beraber gösterebilen

açık kaynak kodlu bir İnternet uygulamasıdır. (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2016).

3. Kablosuz Algılayıcı Ağlar

Kablosuz Algılayıcı Ağlar, birçok kısa mesafeli, az kapasiteli vericiye sahip

olan, düşük maliyetli ve güçlü algılayıcının kolayca ulaşılamayan ve çoğu zaman da

güvenilir olmayan çevrelere gelişigüzel yerleştirilmesiyle oluşturulur. Şekil 11’de

görüldüğü üzere her düğümün iletişim, algılama ve hesaplama özelliği mevcuttur.

Fiziksel bir çevrede bırakılan bu düğümler birbirleriyle olan iş birliği içerisinde

çevreden aldıkları verileri ağlar ile dünya ortamına aktarmaktadır. Algılayıcı ağlarda

Page 125: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

113

fiziksel ortamdan çeşitli algılayıcılar yardımıyla algılanan veriler, birbirleriyle

işbirliği yöntemiyle kablosuz şekilde hedefleri olan bilgi işlem ağına aktarılmaktadır.

Sayıları uygulamalarına göre çok fazla olabilmektedir. Kullanılabilirlik yönünden

ufak boyutta olmaları ise fiziksel bir gerekliliktir. Bu düğümler gözlem yapılacak

fiziksel çevreye rasgele bırakılarak birbirlerini tanımaktadır. Düğümler ortak hareket

ederek geniş bir alanda ölçümleri gerçekleştirebilmektedir (Dener, 2014).

Şekil 11: Kablosuz Ağ Mimarisi

Kaynak: (Odabaşı ve Tozan, 2009)

3.1. Kablosuz Algılayıcı Ağların CO2 Emisyonlarını İzleme Amaçlı

Kullanımı

Dünyadaki hava kalitesinin izlenmesini yürüten büyük şehirler ve

metropollerde pek çok kuruluş mevcuttur. Bu konudaki ülke örneklerini

incelendiğinde; İngiltere’de farklı kirleticilerin günlük veya saatlik verilerini izleyen,

hava kalitesi arşivi mevcuttur. Bu yapıya benzer şekilde Hindistan Çevre Portalı olan

Indiastat’da, Hindistan’daki kirlilik düzeylerini ölçmekte ve alınan verilerle oluşan

istatistikler de raporlamaktadır. ABD’de ise Çevre Koruma Ajansı (Environmental

Page 126: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

114

Protection Agency - EPA) tarafından hava ortamını izleme programı ile Ulusal Hava

Kalitesi Standartları (National Ambient Air Quality Standards - NAAQS)

oluşturulmuştur. Bu standartlar ile şehirlerde kirletici seviyelerinin izlenmesi

amaçlanmıştır. Yaygın olarak izleme için gaz analizörleri, kızılötesi algılayıcılar ve

difüzyon tüpleri kullanılmaktadır. (Shum vd., 2011).

Hava kalitesinin izlenmesi için araştırmacılar on-line olarak ortam izleme

sistemleri için kablosuz algılayıcı ağ sistemi ve İnternet tabanlı Coğrafi Bilgi Sistemi

(Geographic Information System - GIS) bütünleşmesi çalışmalarına devam

etmektedir (Shum vd., 2011).

Almanya’da ise atmosfer kirliliği için Braunschweig şehrindeki şehir içi

algılayıcılar yerleştirilmiş ve ayrıca otobüsler GPS alıcıları ile donatılmıştır. Bu

sayede hücresel modem aracılığı ile izleme merkezine çevresel raporlama

yapılmaktadır (Nagel, 2005).

İngiltere’de trafik yönetimi ve izlenmesi, rota planlama ve trafik ile ilgili

bilgilerin görüntülenmesi amacıyla oluşturulan Şebeke Ortamlarında Mobil Çevre

Algılama Sistemleri (Mobile Environmental Sensing System Across Grid

Environments - MESSAGE), İngiltere’de beş üniversitenin çalışması ile yapılan bir

projedir (Shum vd., 2011).

İngiltere’de University College London (UCL), Yapı Çevre Fakültesi

tarafından geliştirilen diğer bir ortam havasını izleme projesi ile açık ve kapalı

ortamlarda CO (Karbon Monoksit) yoğunlaşmasını izlenmektedir. Bu projede veri

kaydediciler kullanmaktadır (Shum vd., 2011). Streetbox olarak adlandırılan bu proje

İngiltere genelinde birçok yerel yönetim tarafından yaygın olarak kullanılan bir

gösterge monitör halini almıştır. (UCL, 2016).

Page 127: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

115

3.2. Çevresel İzleme Amaçlı Kullanımı

İnternet tabanlı kablosuz algılayıcı ağlar çevresel izleme uygulamalarını en

yoğun olarak kullanıldığı alanlardan biridir. Bu şekil uygulamalarla düşük maliyetli

algılayıcılarla çok geniş çevrelerde algılama sağlanabilir. Kullanım alanları çok

geniştir. Örneğin akarsular, su havzaları ve ekosistemlerin haritalanması, tarım

çevresi gözlemleri ve geleceğe yönelik tahminler gibi birçok alanda çok rahatlıkla

kullanabilinirler (Akyıldız ve Vuran, 2010),

Şekil 12’de Kablosuz Algılayıcı Ağlar ile Çevresel İzleme Sistemi örnekleri

yer almaktadır (Turjman, Hassaneın, Ibnkahla, 2011).

Şekil 12: Kablosuz Algılayıcı Ağlar ile Çevresel İzleme Sistemi Örnekleri

Kaynak: (Turjman, Hassaneın, Ibnkahla, 2011).

Toprak ve suyu incelemek için Batı Avustralya Üniversitesi’nden

araştırmacılar ise ilk örnek olarak çok küçük çapta kablosuz algılayıcılar

geliştirmektedirler. Geliştirilen bu tür algılayıcılar kentsel su alanları, su hareketlerini

Page 128: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

116

ve orman yüzeyindeki sulama alanlarını izlemek için kullanılmaktadır. Benzer

şekilde Hindistan Yaban Hayatı İzleme Projesi (Project For Indian Wild Life

Monitoring) WildCENCE ile Hindistan’daki mikro klima etkisi, yaban hayatı ve

orman zenginliğini korumaya yönelik çeşitli hareketler ve aktiviteler izlenmektedir

(Nallusamy ve Duraiswamy, 2011).

Norveç’te Southampton Üniversitesi'nden araştırmacılar kablosuz algılayıcılar

kullanarak bir buzulun ile çevresini izlemeye yönelik bir sistem kurmuşlardır.

Araştırmacılar buzul ve altına yerleştirdikleri algılayıcı düğümler sayesinde çevreyi

rahatsız edici kablolar olmadan veriler toplamaktadırlar (Merret ve Tan, 2010).

Buzul izleme, fiziksel ortamdaki kuşların gözlemi ve okyanus suyunun izlenmesi

gibi uygulamalar bu sistem içerisinde yer almaktadır (Akyildiz ve Vuran, 2010,

Nallusamy ve Duraiswamy, 2011).

Portekiz gibi sıcak iklime sahip ülkeler orman yangınları ile ciddi sorunlar

yaşamaktadır. Yangınların çok büyük oluşu ve söndürülmesinin çok zor oluşu temel

sorunlardan birini oluşturmaktadır. Kablosuz algılayıcı sistemler bu gibi durumlarda

orman yangınlarının erken aşamalarda saptanmasında kullanılmaktadır. Sıcaklığa,

neme, basınca ve pozisyona bağlı olarak farklı türdeki algılayıcılar orman alanına

daha önceden yerleştirilerek verileri orman içine dağıtılan ağ geçitleri sayesinde

merkeze göndermektedir. Ağ geçitleri merkezi telekomünikasyon sistemlerine

bağlanarak yangına müdahale için kontrol merkezinin gerekli önlemleri alması

sağlanmaktadır. Örneğin aniden olan sıcaklık artışlarında kontrol merkezi derhal

alarma geçerek yangın söndürme araç ve ekipmanlarını devreye sokmaktadır

(Verdone vd., 2008).

Page 129: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

117

Buna benzer bir diğer sistem Güney Kore’de Orman Yangınları Gözetleme

Sistemi (The Forest-Fires Surveillance System - FHSS) olarak adlandırılmaktadır.

Dağlık alanlardaki ormanlarda çıkan yangınları gerçek zamanlı olarak önlemek

amacıyla geliştirilmiş bir sistemdir. Duman, sıcaklık ve nemi algılayan erken ısı

algılayıcıları sayesinde orman yangınlarının oluştuğu esnada insanları uyarabilen

gerçek zamanlı bir erken uyarı sistemidir (Khedo vd., 2010).

Çevre izlemede kablosuz çevre algılayıcı ağların kullanıldığı temel uygulama

alanlarından biri Habitat izlemedir (Akyildiz ve Vuran, 2010). Bu tür uygulamalar

genelde veri toplama ve algılama gerektiren zebralar, kaplanlar, fırtına kuşları veya

istiridyeler gibi canlıları izleme amaçlı kullanılmaktadır. Habitat çalışmalarındaki

çoğu senaryo asgari, azami ve ortalama işlemleri kullanarak veri toplama gibi

kısmen basit bir sinyal işleme özelliğini gerektirmektedir. Bu sebeple algılayıcı

düğümler bu türdeki uygulamalar için mükemmel bir sistem sağlamaktadırlar (Yu ve

Prasanna, 2006). Şekil 13’de Temel Habitat İzleme Sistem Modeli görülmektedir.

Şekil 13: Temel Habitat İzleme Sistem Modeli

Kaynak: Hac, 2013

2002 yılında fırtına kuşu davranışlarını incelemek için Berkeley College ve

Intel Araştırma Laboratuvarı (Akyildiz ve Vuran, 2010) araştırmacıları işbirliğiyle

Page 130: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

118

Great Duck Island’da algılayıcı ağını yerleştirmişlerdir. Kablosuz algılayıcı ağlar

üzerinden alınan veriler uzaktaki baz istasyonuna gönderilmektedir.

Kolombiya Nehri Ekosistemi (The Columbia River Ecosystem - CORIE)

çeşitli çevresel algılayıcı düğümler ile Kolombiya nehrinin denize döküldüğü

istasyonlarda çevresel gözlem ve tahmin sistemidir. Kolombiya nehri içinde ve

çevresindeki su hızı, sıcaklığı, tuzluluğu ve derinliği ölçmek amacıyla 24 istasyona

çeşitli çevresel algılayıcı düğümler yerleştirilmiştir. Ayrıca bu algılayıcı düğümler ile

nehir ve çevresindeki rüzgâr ve hava özelliklerini ölçmek de mümkündür. İnternetten

üzerinden algılayıcılardan gerçek zamanlı olarak gelen veriler ekosistem

araştırmaları, deniz araştırmaları kurtarma yönetiminin sürekli kontrolü için

kullanılmaktadır. (Akyıldız ve Vuran, 2010).

Antarktika’daki Erebus volkanik yanardağında beş istasyonlu algılayıcılar

dizisi, uydu bağlantısı ile İnternete bağlı bir merkezi sunucuya veri iletmektedir

(Werner-Allen vd, 2005). Şekil 14’de yerleşimi ve ağ haritası ve istasyonları

gösterilen Antarktika’daki Erebus volkanik yanardağından eş zamanlı gerçek bilgiler

alınmaktadır (EOS, 2004).

Şekil 14: Erebus Volkanik Yanardağı İzleme Sistemi

Kaynak: EOS,2004

Dünyada konuşlandırılmış ilk kablosuz algılayıcı olan bilinen ve 1970 yılında

Amerikan Ulusal Hava Servisi tarafından geliştirilen otomatik gerçek zamanlı yerel

Page 131: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

119

değerlendirme (Automated Local Evaluation in Real-Time - ALERT), gerçek

zamanlı bir sel algılama ve önleme sistemidir. Yağışlar, su seviyesi ve hava çeşitli ağ

algılayıcıları ile saptanmakta ve bu sayede çeşitli tahminler yapılabilinmektedir.

Günümüzde bu sistem ABD’nin batısında Kaliforniya ve Arizona’da acil durumlar

için kullanılmaktadır (Xu, 2002).

Kablosuz algılayıcı Ağlar, birbirinden bağımsız çalışan araçlar ile farklı

ortamlardaki kirlilik, sıcaklık, toprak bileşimi, nem, ışık, ses, basınç, gürültü

seviyesi, titreşim, nesne hareketleri gibi fiziksel ya da çevresel koşullarını birlikte

izlemek içeren için kurulan sistemlerdir. Kablosuz algılayıcı ağlarında kullanılan ve

hesaplama, algısal bilgi toplama ve ağdaki diğer bağlantılı düğümlerle haberleşme

yeteneklerine sahip düğümler mevcuttur.

Günümüzde çok geniş bir kullanım alanı olan kablosuz algılayıcı ağlar hava

durumu, hava kirliliğinin tespiti, sel, deprem, orman yangını gibi doğal afetlerin takip

edilmesi, buzulların izlenmesi, tarımsal faaliyetlerin izlenmesi, nesli tükenmekte olan

hayvanların izlenmesini gibi birçok çevresel uygulamalarda yoğunlukla

kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra hastaların durumlarının takip edilmesi, yaşlıların

gözetim altında tutulması ve çeşitli sağlık uygulamalarında, araçların izlenmesi ve

tespit edilmesi, enerji hatlarının izlenmesi, küçük çocukların aileleri tarafından takip

edilmesi, ışıklandırma kontrolü, trafik ışıklarının kontrolü, yangın sistemlerini içeren

ticari uygulamalarda, akıllı ev uygulamaları ve bina güvenlik sistemlerini içeren ev

otomasyonu gibi birçok alanda kablosuz algılayıcı ağlar kullanılabilmektedir.

Bilimsel topluluklar ve bir bütün olarak toplumlar için çevresel izleme

uygulamalarının önemi büyüktür. Kapalı veya açık ortamlarda çevresel izleme

yapabilen kablosuz algılayıcı ağlar çok geniş ve ulaşımı ve şartları zor olan bölgelere

Page 132: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

120

yerleştirilebilinir. Bu ağlar olmadığı taktirde izleme ve denetim süresi yıllarca

sürebilir. Zaman ve maliyet ve doğal şartlara göre değerlendirildiğinde özellikle

çevresel uygulamalarda önemi çok büyüktür.

Bununla birlikte sel ve deprem gibi doğal afetlerin bu olayların meydana

gelebileceği noktalara yerleştirilerek daha erken bir uyarı sistemi sağlanabilir. Bu

sayede doğal ve çevresel felaketler olmadan önce gerekli önlemlerin alınmasını da

mümkün kılmaktadır. Bu sistemler özelikle insanların olmadığı durumlarda çevresel

ortamı izlemek ve gözetlemek için tasarlanmıştır. Yerleştirildikleri ortamlarda doğa

veya atmosferin hesaplanamaz ve kaçınılmaz zorlukları göz önüne alındığında bu

sistemlerin mümkün olduğunca verimli ve sağlam donanımlardan oluşması

gerekmektedir.

İnternet ve çevre bağlamında kablosuz algılayıcı ağlar değerlendirildiğinde bu

ağların kullanıldığı birçok uygulamada, izlenilen ortamdan algılanan veriler internet

üzerinden gözlemlenmekte ve İnternet üzerinden gönderildikleri sunucu üzerinde

işlenmektedir. Algılayıcı düğümlerin bulundukları ortamdaki algıladıkları değerleri

kablosuz algılayıcı ağlar aynı anda veritabanı sunucusu üzerinden İnternet ortamında

ve mobil ortamda analiz edilebilmektedir. Bu sebeple kablosuz algılayıcı ağlar,

İnternetin çevresel izleme uygulamalarda en etkili biçimde kullanıldığı alanlardan

birini oluşturmaktadır.

Sonuç olarak İnternet ve bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişim kablosuz

algılayıcı ağları önümüzdeki yıllarda çok daha önemli hale getirecektir. Özellikle

çevresel izleme ve koruma ilgili birçok alanda daha da yaygınlaşarak kullanılacaktır.

Page 133: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

121

4. İnternetin Çevresel Eğitim Amaçlı Kullanımı

Günümüz ve gelecekte karşılaşabileceğimiz çevre sorunlarını çözebilmek ve

çevrenin çeşitli boyutlarından kaynaklanan karmaşık yapısını daha iyi kavratmak

amacıyla davranış değişikliğinin yaratılması çevre eğitimi olarak ifade edilmektedir

(Küçükcankurtaran, 2008).

Bilgi toplumu görüşünü benimseyen Drucker gibi kimi yazarlar, oluşan yeni

toplum anlayışında, eğitim biçim ve anlayışının değişmesi gerektiğini gündeme

getirmişlerdir. Bu görüşü destekleyen yazarlara göre, bilgi teknolojilerinin

gelişmesine paralel olarak eğitimde de süreklilik sağlanmalıdır (Drucker, 2000:237).

Özellikle İnternet gibi ileri teknolojiler, standartlaşmış kitle eğitiminin yerini alarak,

öğrencilerin, eğitimini istediği zaman istediği bir yerde ya da evinde almasına olanak

sağlamaktadır (Toffler,1996:23).

Kişilerin çevre ahlâkını, bilincini, bilgisini, çevresel tutum ve davranışlarını

olumlu tarafta değiştirmeyi amaçlayan eğitim ise çevre için eğitim olarak

tanımlanmaktadır. Bu sebeple bilgilerin ve çevresel tutumların değişmesi çevre için

eğitimin birincil hedefleri arasındadır (Atasoy vd., 2008).

1970’li yıllardan günümüze kadar olan süreçte çevre eğitiminin gerekliliği

gündeme gelmeye başlamıştır. Nitekim 1972 yılında yapılan Stockholm

Konferansı’nda çevre eğitimi üzerinde durulmuştur. Birçok ülkede bu zamandan

günümüze kadar birçok proje geliştirilerek çevre eğitimine değişik görüşler

getirilmiştir. 1975 yılında yapılan Belgrad Toplantısı’nda çevre eğitimin insan

hayatının her döneminde yer alması gerektiği, sorunları çözmek ve önlemek

amacıyla bölgesel farklılık gözetmeksizin bireylerin aktif katılımının gerekliliği ve

her türlü gelişme ve büyümenin çevre açısından değerlendirilmesi kararlaştırılmıştır.

Page 134: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

122

1977 yılında Tiflis’te gerçekleştirilen toplantıda ise çevreye karşı bilgi sahibi ve

duyarlı olunması, sorunların çözümü için insanın rolünü anlamaya yönelik olarak

kararlar alınmıştır (Bener ve Babaoğlu 2008).

Bilişim teknolojilerinin eğitim alanında kullanımı bu alanın yeniden

yapılandırılmasına önemli katkıda bulunmaktadır. Bilişim teknolojileri öğrencilere

öğretmenlerin sundukları etkinliklerin çeşitlendirmelerini ve aynı zamanda

öğretmenlerin klasik tarzdaki öğretim yöntemlerinden değişik bir etkinlik

yaratmalarını sağlamaktadır. Buna ek olarak öğrencilerin öğrenimlerinde aktif

olmaları fırsatını vermektedir (Küçükcankurtaran, 2008).

2008 yılında Küçükcankurtaran’ın yaptığı bir araştırmada çevre eğitiminde

İnternet sitelerinin özellikleri ve İnternet kullanımı hakkında çeşitli bilgiler vermiştir.

Bu çalışmasında; pedagojik kaynakların çevre eğitiminde etkinliklere eklenmesinde

iki şekilde kullanım görüldüğünü ifade etmiştir. Bunlardan ilki pasif kullanım olarak

adlandırılmaktadır. Bu kullanım şeklinde öğrenci eğitim yazılımından veya İnternet

sitesi kaynağındaki bilgilerin akışına karışmadan faydalanmaktadır. Bu şekil

kullanımın amacı ise belli bir konu hakkında görsel, işitsel materyaller kullanarak ve

duyusal açıdan öğrenimi zenginleştirerek bilgi kazanımının artmasını sağlamaktır

(Küçükcankurtaran, 2008).

Çevre eğitiminde bilgilerin yapılandırılması aynı anda çevre sorunlarına

çözümler aramayı da gerektirir. Öğrencinin insan kaynaklı sorunlara çözüm arayacak

bir yeteneğe sahip olması ve çevrenin karmaşık yapısıyla karşılaşması

beklenmektedir. Öğrencinin bu özellikleri elde etmesi için sunulan simülasyonlar ve

animasyonlar yardımıyla daha aktif olması gerekmektedir. Bu şekil kullanım ise aktif

kullanım olarak adlandırılır. Ayrıca Küçükcankuran yaptığı çalışmada, İnternete

Page 135: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

123

dayalı çevre eğitimiyle ilgili sitelerin nasıl olması gerektiğini açıklayarak çevre

eğitimi için düzenlenmiş İnternet sitelerinin ülkemiz örneklerinin yeterli olmadığı ve

çevre eğitiminde İnternetin kullanımının derslerin daha iyi bir şekilde işlenmesi için

avantaj sağlayacağını da belirtmiştir (Küçükcankuran 2008).

5. İnternetin Toplumsal ve Sosyal Hayat Üzerinde Etkileri

İnternet, milyarlarca insanı bilgisayar ile birbirlerine bağlayan, fiziksel

ortamdan bağımsız sanal bir iletişim, bilgi, ticaret, paylaşım ve eğlence ortamıdır.

İnternet, bilginin özgürce paylaşıldığı yeni toplum ortaya çıkmakta ve sınırları

ortadan kalkmaktadır. İnternet ile oluşan bu sanal ortamın dünyanın her yerinden

milyarlarca insanı mesafeleri kaldırarak bir araya getirmesi sonucunda dünyamızın

küresel bir köy haline geldiği söylenebilinir (Pacaman, 2008).

Küresel köy olarak tanımlanmasının sebebi insanların bu sanal ortamda

mesafeleri kaldırarak etkileşim içerisinde olmaları, köydeki yardımlaşmaya benzer

bu sanal ortamda da yaşanıyor olması ve ayrıca bu sanal dünyanın kendi dilini,

ahlakını ve kültürünü oluşturması gibi nedenlerdendir. Bu evrensel köyde yaşayanlar

araştırıldığında yeni bir insan şeklinin gerçekleşmeye başladığı görülmektedir.

İnternet toplumunu oluşturan bu kişiler, netdaş veya net halkı olarak

adlandırılmaktadır (Akçamete, 2001:25-33).

Gelişmiş ülkelerindeki hizmet sektörü, eğitim, tıp, araştırma gibi bilgiye dayalı

işlerde çalışanların oranı diğer sektörlere nazaran daha fazladır ve bu oranın günden

güne daha da arttığı gözlenmektedir. Endüstri toplumlarında güç olarak kabul edilen

sermayenin yerini bilişim toplumlarında bilgi almıştır. Bilişim toplumlarında bilgi en

büyük sermayedir. Bilişim toplumundaki bireyler iş yerlerinden çıkarak evlerine geri

Page 136: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

124

dönmüşlerdir. Günümüzde birçok kişi İnternet sayesinde artık işlerini evinden

yürütmektedir. Bu bağlamda endüstri toplumlarına geçiş ile birlikte çalışmaları için

evlerinden çıkan bireyler yeniden evlerine geri dönmüş olduklarını söylemek yanlış

olmaz (Akgül, 1995:137-139)

Bilgi ve beyin gücü ile oluşan ve yeni iletişim teknolojileri ile ön plana çıkan

bu yeni toplum çeşitli isimlerle anılmaktadır. Bu isimlerden biri ise Bilişim

Toplumudur (Gökçe, 2001:15-17). Bilişim toplumunun en yukarı seviyesine

ulaşması yani, yeni iletişim teknolojilerinin tüm insanlar tarafından kullanılması bu

noktada en önemli sorun olarak görülmektedir. Eşitlik, küresel barış ve

demokrasiden bahsedebilmek ancak bu sağlanırsa mümkün olacaktır (Yolaç,

2001:45-52).

Günlük yaşantımızda giderek İnternetin daha fazla yer alması bilişim, iletişim

gibi alanlarda yeni iş kollarının oluşmasına neden olmuştur. Araştırma, eğitim,

medya gibi bilişim alanında çalışan insanların sayısının artması ve bu alanlardaki iş

kollarına olan talebin de artması sonucunda ‘Bilişim Toplumu’nun oluşumu ivme

kazanmıştır. Bilişim Toplumu olmanın temel şartlarından en önemlilerinden biri

bilişim alanında çalışanların tüm çalışanlara oranının yüksek olması ve lise üstü

eğitimli nüfusun fazla olmasıdır (Akgül, 1995:137-139).

Sosyolojik açıdan bakıldığında Bilgi ve İletişim Teknolojileri ve İnternet’e

yaklaşım iki farklı kategoride incelenebilir:

a) Liberal Yaklaşım: İlerleme sadece bilgiyle gerçekleşebileceğini savunan bu

görüşün varsayımları:

- Bilginin artışı ve rahatça dolaşımı toplumsal hastalıkları yok edilecektir.

- Yeni iletişim teknolojileri demokratik toplumun alt yapısını oluşturacaktır.

Page 137: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

125

- Verimliliğin artması insanlara büyük ölçüde zaman kazandıracaktır.

- Sosyal olmayan insanları İnternet daha katılımcı ve aktif bir alana çekerek bu

insanları sosyalleştirecektir. Olabildiğine özgür ve kopuk olan bu sanal ortamda

bastırılmış duygular ve kimlikler ortaya çıkacaktır. Bu sanal ortamda görülme ve

tanınma riski olmadığından dolayı insanlar gerçek hayatta paylaşamadıkları,

konuşamadıkları düşüncelerini rahat bir şekilde belirtebilecektir.

b) Eleştirel Yaklaşım: Gelecekte teknolojinin insanın önüne geçeceğini savunan bu

görüşün varsayımları ise:

- İnternet, insanları yanlış ve kötü amaçlı kullanımlar sonucunda asosyal hale

getirecektir.

- İnternet’in insanlar üzerinde bulundukları toplumlardan uzaklaştırıcı ve kopuk,

yalnızlaştırıcı bir etkisi bulunmaktadır.

- İnsanların iletişimlerini yalnız bilgisayar ve cep telefonları üzerinden sağlaması,

konuşmak yerine mesaj atmayı tercih eden insanların çoğalması, insanlar arasındaki

ilişkileri zamanla yok edebilecektir.

- Toplumların gelecekte bir gözetim toplumu haline gelmesi mümkündür.

- İnsanların teknoloji üzerindeki denetim hâkimiyetini giderek kaybetmesi de önemli

problemlere yol açabilecektir (Aydın, 2001:448-496).

İnternet, dikey ve yatay bütün geçişlerin yönünü değiştirerek toplumsal yapının

bütün unsurlarına dokunmaktadır. İnternet bu yönüyle ele alındığında, insanlık

tarihindeki mevcudiyetinin çok yeni olmasına karşın hiçbir alan ve konu ile

sınırlandırılmaksızın, bütün dünyanın sınırlarını değiştirerek tamamen yeni bir

ortamın oluşmasına neden olmuştur. Kendisine özgü kültürel bir dünya oluşturan bu

yeni ortam ile İnternet, yanında yeni bireysel ve toplumsal ilişki şeklîlerinin, yeni bir

Page 138: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

126

kültürel ortamın oluşmasının ve yeni kimliklerin de ortaya çıkmasında itici gücü

olmaktadır. Bu yönüyle bakıldığından İnternet, kişilerin, sahip oldukları

bilgisayarların ve akıllı cihazların etkileşimi sayesinde büyük miktarlardaki verinin

dünya çapında yayılıma vesile olmuştur (Aydoğan,2010:4).

Küresel boyutta bilgi akışının son noktası olan İnternet ile başlatılan toplumsal

paylaşım ağları, mekân ve zaman olgularını değiştirerek bireysel ve toplumsal

yaşamın yeniden yorumlanmasını sağlamışlardır. Bu sebeple küresel bir ağ yapısı

içinde oluşan bu yeni sürecin en anlamlı tanımlaması Ağ Toplumu’dur. Manuel

Castells’in deyişi ile “Kişiler artık yerel ve küresel olarak örülmüş, birbirileriyle

bağlı bir ağ toplumu içinde yaşamaktadır” (Binark vd., 2009:25).

Daha az maliyetle ve hızlı bir şekilde birbirleriyle iletişim kurabilen birey ya da

topluluklar toplumsal paylaşım ağları ile ihtiyaç durumunda bu ağları son derece

etkin kullanabilmektedirler. Bu anlamda 2011 yılı ilk çeyreğinde Arap coğrafyasında

oluşmaya başlayan toplum hareketlerinin, örgütlenme ve buluşma aracı olarak

toplumsal paylaşım ağlarını kullanmaları önemli bir örnek olarak görülmektedir

(Babacan vd.,2009).

Toplum tanımlamalarına denk düşecek biçimde modernleşme süreci ve

sonrasındaki iletişim sürecindeki gelişmeler de benzer adlar almıştır. Söz gelimi eski

medya veya kitle iletişim araçları olarak adlandırılan radyo, televizyon ve gazete gibi

araçlar, günümüzde etkinliğini günden güne arttıran İnternet, mobil telefon gibi

araçların İkinci Medya Çağı veya Yeni Medya / Sosyal Medya olarak adlandırılması,

yaşanan süreçte yapısal dönüşümüne işaret etmektedir (Babacan vd., 2009).

Facebook, Twitter, Myspace, Linkedln gibi toplumsal paylaşım ağları, dar

anlamda İnternet’in gelişmesiyle dünya genelinde bilgisayar sistemlerini ve

Page 139: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

127

bilgisayar ağlarını birbirine bağlayan, insanları farklı bireylerle sanal ortamda

buluşturan elektronik iletişim ağı olarak tanımlanan İnternet tabanlı hizmetlerdir.

Geniş anlamda ise bu hizmetler, insanların sınırları belli bir sistem kapsamında

görünüş oluşturmalarına izin veren, farklı insanlarla bağlantı paylaşımında bulunan

insanların listesini, bağlantılı oldukları diğer insanların listesini gösteren İnternet

tabanlı hizmetler olarak ifade edilmektedir” (Boyd ve Ellision 2007, akt. Binark vd.,

2009: 29).

İnternet, günümüzde özel ilişkilerimizden kamu hizmetleriyle karşılaşmamıza,

eğitimden sağlığa, istihdamdan alışverişe kadar hayatımızın her alanını

etkilemektedir. Toplumsal hareketler de bu etkileşimden nasibini almıştır.

Günümüzde birçok hareket çok çeşitli biçim ve düzeylerde politikalar üretmede,

tartışmalarda, örgütlenmede ve de eylemlerinin örgütleme pratiklerinde İnterneti

aktif şekilde kullanmaktadır. Dolayısıyla toplumsal hareketler İnternetten

etkilenirken, tersine toplumsal hareketler de başta facebook, twitter gibi toplumsal

paylaşım ağları olmak üzere çeşitli İnternet sitelerini, blogları kısacası farklı

ortamları farklı şekillerde karşılıklı olarak etkilemektedirler (Işık, 2013).

Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) arasında İnterneti ve sosyal medyayı en etkili

kullanan örgütler içerisinde çevre örgütleri yer almaktadır. Çevrecilik hareketleri

küresel ısınmanın da etkilerinin her geçen gün daha yoğun hissedilmesiyle İnternet

ile dünya üzerinde çok geniş topluluklara yayılmıştır. Günümüzde yerel ve ulusal

boyutta doğal kaynakların, canlıların ve yaban hayatının korunması için STÖ’leri

tarafından verilen savaşlar toplumların bu konudaki duyarlılıklarının gün geçtikçe

artması ile birlikte genişleyerek sürmektedir. Toplumlarda tabana yayılan ve yerel

halkların tepkilerinin de eklendiği bu hareketler, sosyal medyanın sağladığı sınırsız

Page 140: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

128

olanaklar sayesinde ulusal ve uluslararası boyutta çok daha etkili ve hızlı bir biçimde

örgütlenmektedir. Çevresel temizlik hareketleri, ağaçlandırma, sanal ortamda yapılan

çağrılarla belli bir yerde toplanma, çeşitli imza kampanyaları, protestolar gibi

eylemler ve oluşumlar günümüzde artık İnternet üzerinden çok kısa sürede

örgütlenebilmektedir. Farklı örgütlerce de bir konu etrafında buluşarak ortak

platformlar oluşturmak ta İnternet sayesinde artık mümkün hale gelmiştir. Türkiye

Su Meclisi, bu şekilde oluşturulan oluşumlara örnek olarak verilebilinir (Onat,

2010).

Page 141: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

129

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Günümüz ağ toplumunda iki önemli etken olan İnternet ve çevre kavramları bu

çalışmada kapsamında incelenmiştir. Birbirleri üzerinde her düzeyde etkili olan bu

olgular Bilişim toplumunun belirleyici özellikleridir. Bu çalışmada 20. yy’ın son

yıllarında ortaya çıkan yeni ekonomi çerçevesinde İnternet kullanımının çevresel

etkileri ele alınmıştır.

Birçok kişi tarafından çağımızın en büyük teknolojik adımı olarak

nitelendirilen İnternetin, çevre sorunlarının bir nedeni olarak görülmesi ve yine

İnternet ve bilişim teknolojilerine çevresel sorunları çözmek için başvurulması

çelişkili bir durum yaratmaktadır. Bu bağlamda İnternet olumlu ve olumsuz yönleri

çeşitli kuramlar çerçevesinde incelenmiştir.

Açık piyasaların ve liberalleşmenin gelişmekte olan ülkelere düşük

teknolojileri götürmesi dolayısıyla çevresel kirlenmeye sebep olacağını savunan

Kirlilik Sığınağı Kuramı, İnternet olgusu için tutarlı görülmemektedir. Çalışmadaki

bulgular neticesinde, İnternetin çağımızın en hızlı büyüyen ve yaygınlaşan medyası

haline gelmiştir. Küresel rekabet ve iletişim teknolojilerindeki eşi benzeri

görülmemiş bu gelişim İnternet teknolojilerinin gelişmiş teknolojiler halinde

pazarlanmasını gerektirmektedir. Bu bağlamda eski teknolojiler ile üretilen bilişim

donanımlarının teknolojik pazarlarda satışı mümkün görülmemektedir.

Ekonomik gelişme ve buna bağlı olarak bilgi toplumuna geçişle birlikte

toplumlarda; enformasyonel, küresel ve ağ ekonomisine dayalı olarak yeni bir

ekonominin ortaya çıktığı, ağ örgütlenmesine dayalı olmasından çevresel duyarlılığın

ve örgütlenmenin arttığı, dolayısıyla İnternetin ve bilgi teknolojilerinin çevre

Page 142: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

130

koruma, izleme, iklim değişikliği gibi birçok alanda kullanıldığı sonucuna

varılmıştır.

Günümüz toplumlarında görülen sanayileşme, teknolojik ilerlemeler, hızlı

ekonomik büyüme ve nüfus artışı gibi olgulara benzer bir şekilde teknoloji ve

tüketim alışkanlıkları da değişmiştir. Özellikle İnternet ve bilgi teknolojilerinden

kaynaklanan çeşitli çevresel sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu çalışma kapsamında

öncelikle elektrikli ve elektronik cihaz atıkları ele alınmıştır. İnternet kullanımının

artması, tüketici eğilimleri ve pazarlama çabaları ile birlikte, bu cihazlar ortalama 1

ile 6 yıllık süre içerisinde elektronik atık olarak ciddi çevresel problemlere sebep

olmaktadır. Bu çerçevede ABD ve AB’de elektronik atıkların imha edilmesi ve geri

dönüştürülmesi üzerinde önemli çalışmalar yürütülmektedir.

Çalışmada ortaya çıkan bir diğer çarpıcı husus, bilgi ve iletişim teknolojilerinin

toplam küresel enerji tüketiminin % 3’ünü ve küresel CO2 emisyonlarının % 2’sini

oluşturmasıdır. Enerji tüketimindeki görülen bu oranın % 70’i sunucular tarafından

tüketilmektedir. Sunucular İnternet servisleri için kullanıldığından bu oran İnternetin

çevreye verdiği zarar olarak da yorumlanabilir. Elektromanyetik kirlilik, baz

istasyonları ve uzay kirliliği de günümüzde ve gelecekte önemsenmesi gereken çevre

problemleri olarak görülmektedir.

Olumsuz yönlerinin yanı sıra çalışmadan elde edilen bulgular ışığında,

İnternetin çevresel sorunları ortadan kaldırmak içinde çevresel bir çözüm ortağı

olduğu ve birçok alanda kullanıldığı saptanmıştır. Günümüzde tükenmekte olan

doğal kaynaklar, kirlenmiş ekosistemler, doğal çevrenin bozulması ve bu alanların

yerleşim alanına çevrilmesi, beklenmedik biçimde artış gösteren doğal afetler ve

küresel ısınma gibi çeşitli çevresel problemlere ait verilere ulaşmak, İnternet ile çok

Page 143: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

131

daha kolay hale gelmiştir. Özellikle hava kirliliği, çevresel olaylar, biyoçeşitlilik gibi

alanlarda izleme amaçlı İnternet uygulamaları çevresel çözümler içerisinde yerini

almıştır. Bu bağlamda Coğrafi Bilgi Sistemleri İnternetin önemli kullanım

alanlarından biri olmuştur.

İnternet, bilişim ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler ile mekân ve coğrafi

uzaklık faktörler tarafından yaratılan sınırlılıkları ortadan kaldırmış bununla beraber

ses, veri, görüntü ve hareketli görüntü şeklindeki bütün bilgi aktarımlarını esnek ve

tek bir ağ içinde bütünleştirilmesine olanak sağlayacak bir biçimde gelişmiştir.

Geleneksel şekillerinin dışında şirket örgütlenmeleri, coğrafi uzaklıklardan

kurtularak farklı kısımları kolayca ayrılabilir ama aynı zamanda bir merkezden de

yönetilebilinecek şekle gelmiştir. Böylece sermaye küresel boyutta yeniden

yapılanırken üretim de yine küresel olarak örgütlenmiştir. Gelinen bu aşamada,

bilişim ve iletişim teknolojilerine bağlı endüstri alanları yeniden yapılandırılmaya

başlanan kapitalist ekonomide geleneksel endüstriler karşısında önemli ölçüde önem

kazanmışlardır.

1995 yılında ticarileşmeye başlayan İnternet, bu özellikleri etkili bir şekilde

göstermesinin yanı sıra, İnternet sanayisi olarak tanımlanan geniş kapsamlı bir

ekonomik etkinlikler zincirinin de yapılandığı ortak bir platform haline gelmiştir. Bu

sebeple İnternet, üzerinde yürütülen çeşitli ekonomik etkinlikler sebebiyle ağ

ekonomisini geliştiren niteliklere sahip olmakla birlikte ağ ekonomilerine de iyi bir

örnek teşkil etmektedir. İnternet’in yaşamımıza girişinden itibaren iletişim ve bilişim

teknolojilerinin yakınsadığı ortak bir platform şekline gelmiştir. İnternet yenilikleri

bu yakınsama sayesinde küresel ekonomi içerisinde hızla yayılmıştır.

Page 144: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

132

Günümüzde İnternet’in merkezinde yer aldığı milyonlarca bilgisayar sayesinde

Ağ toplumunun yükselmesiyle birlikte yeni toplumsal hareketlerin siyasi yaşama

baskıları daha etkin olarak görülmektedir. Toplumlarda, artan çevre duyarlılığına

paralel olarak, doğal çevrenin bozulması ya da kirlenmesi karşısında artan duyarlılık

sosyal hareketlere dönüşmektedir. Çevrenin korunmasını savunan bu sosyal

hareketler, İnterneti bilgi yaymak, örgütlenmek ve seferber olmak için temel bir aygıt

olarak görmektedir. İnternetin çevresel yönde üzerinde durulması gereken en önemli

noktalarından birisi olduğu çalışmada saptanmıştır.

Olumsuz ve olumlu birçok çevresel yönü ile günlük yaşamımızda İnternetin

giderek daha fazla yer alması kaçınılmazdır. Bu çalışma kapsamında elde edilen

bulgulara göre, İnternet kaynaklı küresel CO2 emisyonlarının enerji tüketiminin en

aza indirilmesi ya da hiç zarar vermeyecek şekle getirilmesi çözüm olarak

görülmektedir.

Bilgisayarların, sunucuların ve ilişkili tüm alt sistemlerinin verimli ve çevreye

en az ya da hiç zarar vermeyecek şekilde tasarlanarak üretilmesi, kullanılması ve

imha edilmesini kapsayan çalışma ve uygulamalar olarak adlandırılan Yeşil Bilişim

en önemli çözümlerden biri olarak görülmektedir. Tek bir sistem üzerinde aynı anda

birden çok sunucu ve yazılımların kullanılması olarak ifade edilen Sanallaşma

maliyet düşürücü ve çevreci diğer bir çözüm olarak görülmektedir. Buna ek olarak

Akıllı şebekeler, Bulut Bilişim, Nesnelerin İnterneti ve M2M gibi çözümlerde

çalışma içerisinde yer almıştır.

İnternet ve bilgi teknolojileri kaynaklı çevre sorunlarının çözülmesi

bakımından Yeşil Yönetim ile çevresel bilişim politikaları geliştirilmesinin oldukça

Page 145: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

133

önem arz ettiği, geliştirilecek bu politikalarda çevre kavramına tüm boyutlarıyla

gereken önemin verilmesinin gerekli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Ancak ülkemizde Yeşil Yönetim ile çevresel bilişim politikaları

geliştirilmesinde karşılaşılan kemikleşmiş bir takım sorunların da olduğu kesindir.

Bu sorunların temelinde; yönetim organlarını yetersizliği ve bu organlar arasında

düzgün bir işbölümünün yasal çerçevede oturtulamamış olmasının görev karmaşası

ve yetki boşluğu doğurması, AB direktifleri kapsamında oluşturulan mevzuatın ve

yapılan çalışmaların uygulamaya geçirilememesi ve sadece kâğıt üzerinde kalması

gibi yetkinsizlikler yer almaktadır. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşları ve yerel

yönetimlerin kendi bilişim altyapılarını oluşturmaları ve birbirinden çok farklı

yazılım ve donanımlar kullanmalarından dolayı kurumlar arası ortak bir eşgüdüm ve

standart sağlanamamaktadır. Bu durum ülkemizin hem bir yazılım ve donanım

çöplüğü haline gelerek çevresel kirlenmeye hem de kamu kaynaklarının boşa

harcanmasına neden olmaktadır. Özellikle e-devlet, ekap gibi ortak bir platform

içerisinde yer alan e-ihale gibi birçok proje bu sebepten dolayı uygulamaya

geçirilememektedir.

Page 146: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

134

KAYNAKÇA

“Enerji Verimliliği”, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü,

AKCANCA, M. Ali, TAŞKIN, Sezai, “Akıllı Şebeke Uygulanabilirliği Açısından

Türkiye Elektrik Enerji Sisteminin İncelenmesi”, Akıllı Şebekeler ve Türkiye

Elektrik Şebekesinin Geleceği Sempozyumu, Ankara, 2013.

AKÇAMETE, Bülent, “Bilişim Toplumundan Ne Bekliyoruz? Bu Yönde Ne

Yapıyoruz? Yerel Yönetimlerin Coğrafi Bilgi Sistemlerine dayalı olarak yeniden

yapılandırılması”, Bilişim Toplumuna Giderken Psikoloji, Sosyoloji ve Hukukta

Etkiler Sempozyumu, Türkiye Bilişim Derneği Yayını, Ankara, 2001.

AKDENİZ, Halil, AYDINLI, H.İbrahim, “Yerel Yönetimlerin Coğrafi Bilgi

Sistemlerine Dayalı Olarak Yeniden Yapılandırılması”, Yerel Yönetimler Kongresi,

Çanakkale, 2004.

AKDENİZLİ, Banu, “İnternet, Egemenlik ve Devlet: İnternetin Ulusal ve

Uluslararası Yönetime Etkileri Üzerine Bir Değerlendirme”, Global Media Journal,

2011, s.31-51.

AKGÜL, M. Kemal, “Bulut Bilişim Uygulamaları ve Bilgi Toplumuna Etkileri”,

Anahtar, S.289, 2013.

AKGÜL, Mustafa, “Bilgi Toplumuna Doğru İnternet”, Popüler Bilim, 1995.

AKIN, Besim, KURU, Ayşegül, “Elektrikli ve Elektronik Atıkların (E-Atık)

Zararları, Yönetimi ve Türkiye’deki Uygulamalarının Değerlendirilmesi”, İstanbul

Aydın Üniversitesi Dergisi (İAÜD), S.12, 2014, s.1-12.

AKIN, H.Bahadır, “2000 Yılına Doğru Bilgi Toplumu Üzerine Genel Bir

Değerlendirme ve Bilgi Ekonomisinin Özellikleri”, MPM Dergisi, S.1, 1999.

AKYILDIZ, Ian, VURAN, M.Can, Wireless Sensor Networks, John Wiley & Sons

Ltd, 2010.

ALKAYA Devrim, ALKAYA Kadri, “Sağlıklı Kentleşme ve Geoteknik Kent Bilgi

Sistemi”, Akademik Bilişim Konferansları, Pamukkale Üniversitesi, Denizli, 2006.

ALPARSLAN, Erdem, “Sanallaştırma ve Sanallaştırmanın Büyük Oyuncusu

VMware”, http://www.enderunix.org/docs/Sanallastirma.pdf, Erişim Tarihi:

20.01.2015

ARKLAN, Ümit, TAŞDEMİR, Erdem, “Bilgi Toplumu ve İletişim: Bilginin

Yayılması Sürecinde Kitle İletişim Araçları ve İnternet”, Selçuk Üniversitesi

İletişim Dergisi, S.3, 2008, s.69-80

ARSLAN, Hüseyin, “Bir Doğrudan Eylem Hareketi Olarak Greenpeace (Yeşil

Barış)”, SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, S.23, 2011, s.247-

258.

Page 147: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

135

ATASOY, Emin, ERTÜRK, Hasan, “İlköğretim Öğrencilerinin Çevresel Tutum ve

Çevre Bilgisi Üzerine Bir Alan Araştırması” Erzincan Eğitim Fakültesi Dergisi,

S.10(1), 2008.

AYDIN, Fatih, KAYA, Hüseyin, “Sosyal Bilimler Lisesi Öğrencilerinin Çevre

Duyarlılıklarının Değerlendirilmesi”, Marmara Coğrafya Dergisi, S.24, 2011,

s.229-257.

AYDOĞAN, Filiz, İkinci Medya Çağı’nda Gözetim ile Kamusal Alan

Paradoksunda İnternet, İkinci Medya Çağında İnternet, İstanbul, Alfa Yayınları,

2010.

AYHAN, Eminnur, ÖLMEZ, Aslı, “Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Teknik

Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğündeki Coğrafi Bilgi Sistemleri

Uygulamaları, Karşılaşılan Sorunlar ve Öneriler”, TMMOB Harita ve Kadastro

Mühendisleri Odası Ankara Şubesi I. CBS Günleri Sempozyumu, Ankara, 2008.

BAGREE, Ravi, JAIN, V.Raj, KUMAR, Aman, RANJAN, Prabhat, “Tigercense:

Wireless Image Sensor Network to Monitor Tiger Movement”, Sri Lanka: 4th

International workshop, REALWSN 2010 Colombo, Sri Lanka, 2010.

BAHREPOUR, Majid, VAN DER ZWAAG, B. J., MERATNIA, N., HAVİNGA, P.,

“Fire Data Analysis and Feature Reduction Using Computational Intelligence

Methods”, Baltimore, Maryland: Second KES International Symposium On

Intelligent Decision Technologies, IDT, 2010.

BAKİ, Birdoğan, Lojistik Yönetimi ve Lojistik Sektör Analizi, Volkan

Matbaacılık, Trabzon, 2004.

BALDE, C.P, KUEHR, R., BLUMENTHAL, K., GILL, S. F., KERN, M.,

MICHELI, P., HUISMAN, J., “The Global E-Waste Monitor 2014-Quantities, Flows

and Resources”, United Nations University, IAS – SCYCLE, Bonn, Germany,

2015.

BALTACI, Nuri, AYAYDIN, Hasan, “Firm, Country and Macroeconomic

Determinants of Capital Structure: Evidence From Turkish Banking Sector”,

Emerging Markets Journal, S.3, 2014, s.32-46.

BAŞ, İ.Melih, “Dalgalarla Gelen Gelecek Kurgubilimci Guru: Alvin Tofler”, AD

Business Notebook, Mart 1998, s.28.

BAUMAN, Zygmunt, Küreselleşme-Toplumsal Sonuçları, (Çev. A.Yılmaz),

İstanbul, Ayrıntı Yayınları, 2010.

BAYRAK, Metin, ESEN, Ömer, “Türkiye’nin Enerji Açığı Sorunu ve Çözümüne

Yönelik Arayışlar”, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, S.3,

2014, s.139-158.

BAZ, İbrahim, Yerel Yönetimler İçin Kent Bilgi Sistemi Tasarımı, Yerel

Yönetimlerde Kent Bilgi Sistemi Uygulamaları Sempozyumu, KTÜ, Trabzon.

1999.

Page 148: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

136

BİNARK, Mutlu, “How Turkish Young People Utilize Internet Cafes:The Results of

Ethnographic Research in Ankara”, Observatorio Journal, S.8, 2009, s.286-310.

BOZKURT, Veysel, “Gözetim ve İnternet: Özel Yaşamın Sonu mu?”, Birikim

Dergisi, S.136, 2000, s.69-74.

BOZKURT, Veysel, Enformasyon Toplumu ve Türkiye, İstanbul, Sistem

Yayıncılık, 1997.

BRAZELL, B., DONOHO, J., DEXHEİME, L., HANNEMAN, R., LANGDON, G.,

M2M: The Wireless Revolution, TSTC Publishing, 2005.

Bulut Bilişim, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, 2013.

Bulut Bilişim, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu,

http://www.btk.gov.tr/File/?path=ROOT%2F1%2FDocuments%2FSayfalar%2FAras

tirma_Raporlari%2FBulut_Bilisim.pdf, Erişim Tarihi: 24.02.2016

BÜKE, Ahmet, Bilişim Çağında E-Devlet ve E-Türkiye, İzmir Ticaret Odası

Yayını, İzmir, 2002, s.18-19.

BÜLBÜL, H.İbrahim, DAŞ, Fevzi, “Sanal Sunucularda Yedeklemenin

Kolaylaştırılması”, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi, Tasarım ve Teknoloji,

S.1, 2013, s.9-16.

CASTELLS, Manuel, Enformasyon Çağı: Ekonomi, Toplum ve Kültür: Ağ Toplumunun

Yükselişi, (Çev. E.Kılıç), İstanbul, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2013.

CASTELLS, Manuel, The Network Society: A Cross Cultural Perspective,

Northampton: Edward Elgar Publishing Limited, 2004.

CERF, G.Vilton, “The Future Of Internet”, Research Technology Management,

S.3, 2011, s.15-21.

ÇELEN, Fatma Kübra, ÇELİK, Aygül, SEFEROĞLU, Süleyman Sadi,

“Türkiye’deki E-Devlet Uygulamalarının Değerlendirilmesi”, XIII. Akademik

Bilişim Konferansı, İnönü Üniversitesi, Malatya, 2011.

ÇELİK, Ahmet, “Bilgi Toplumu Üzerine Bazı Notlar”, Hacettepe Üniversitesi

Edebiyat Fakültesi Dergisi, S.1, 1998, s.53-59.

ÇETİN Çağla, YAMAN, Nefise, SABAH, Levent, AYDAY, Erman, Bulut Bilişim

(Cloud Computıng) Teknolojisinin Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemlerinde

Uygulama Olanakları, http://www.slideshare.net/devlev/bulut-biliim-teknolojisinin-

uzaktan-algilama-ve-cbsde-uygulama-olanaklari, 2013, Erişim Tarihi: 20.01.2015

ÇIMAT, Ali, YILDIZ, Onur, Çağdaş İktisadi Düşünceler, İstanbul, Lisans

Yayıncılık, 2012.

ÇİFTLİK, Selçuk, HANDIRI, İsmail, BEYHAN, Mehmet, AKÇİL, Ata, ILGAR,

Murat, GÖNÜLLÜ, M. Talha, “Elektrikli ve Elektronik Atıkların (E-Atık) Yönetimi,

Ekonomisi ve Metal Geri Kazanım Potansiyeli Bakımından Değerlendirilmesi”,

Page 149: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

137

Türkiye’de Katı Atık Yönetimi Sempozyumu (Türkay),Yıldız Teknik

Üniversitesi, İstanbul, 2009.

ÇİLDAN, Cihan, ERTEMİZ, Mustafa, TUMUÇİN, H. Kaan, KÜÇÜK, Evren,

ALBAYRAK, Duygu, “Sosyal Medyanın Politik Katılım ve Hareketlerdeki Rolü”,

Akademik Bilişim’12 - XIV. Akademik Bilişim Konferansı Bildirileri, Uşak

Üniversitesi, 2012.

ÇOBAN, Hasan, Bilgi Toplumuna Planlı Geçiş, İnkılap Kitabevi, İstanbul,1997.

ÇORUHLU, Y.Emre, DEMİR, Osman, “Türkiye'de Sürdürülebilir Arazi

Yönetiminde Coğrafi Bilgi Sisteminin (CBS) Önemi: Vakıflar Genel Müdürlüğü

(VGM) CBS Örneği”, 12. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, 11-15

Mayıs 2009, Ankara, 2009.

ÇOŞAR ÖZTÜRK, Görkem, ENGİNDENİZ, Sait, “Tarım Arazilerinin

Değerlemesinde Coğrafi Bilgi Sisteminden Yararlanma Olanakları”, Ege

Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, S.48, 2011, s.283-290.

DE KERCKHOVE, Derrick, The Skin Of Culture: Investigating The New

Electronic Reality, London, Kogan Page Ltd, 1995.

DEMİRCİ Serhan, “Yeşil bilişim”, http://www.ntv.com.tr/turkiye/yesil-

bilisim,F7qHIoxTuEu6li5sQcEl5A, Erişim Tarihi: 20.01.2015

DEMİRHAN, Yılmaz, TÜRKOĞLU, İrfan, “Türkiye’de E-Devlet Uygulamalarının

Bazı Yönetim Süreçlerine Etkisinin Örnek Projeler Bağlamında Değerlendirilmesi”,

Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, S.22, 2014, s.235-256.

DEMİRTAŞ, Taner, GSM Baz İstasyonları Şikayetleri Analizi ve Çözüm Önerileri,

Teknik Uzmanlık Tezi, BTK, Ankara, 2013.

DENER, Murat, “Kablosuz Algılayıcı Ağlarda Güvenli İzleme Sistemi Tasarımı”,

Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dergisi, S.4, 2014, s.745-754.

DENİZCİ, Mert, “Bilişim Toplumu Bağlamında İnternet Olgusu ve Sosyopsikolojik

Etkileri”, Marmara Üniversitesi İletişim Dergisi, S.15, 2009, s.47-48.

DEVİREN VATANSEVER, Nursen, Yıldız, Onur, “İnternet Kullanımının

Ekonomik, Sosyal ve Siyasal Etkileri”, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, S.51,

2014, s.52-76.

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT),e-Dönüşüm Türkiye projesi,

http://www.bilgitoplumu.gov.tr/bilgi-toplumu/e-donusum-projesi, Erişim tarihi:

29.02.2016

Directive 2002/96/EC of The European Parliament and of The Council, on Waste

Electrical and Electronic Equipment (WEEE), EU, 2003.

Directive 2012/19/EU of The European Parliament and of The Council, on Waste

Electrical and Electronic Equipment (WEEE), EU, 2012.

Page 150: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

138

DOUGLAS, F.Aldrich, Mastering The Digital Market Place Practical Strategies

For Competitiveness in The New Economy, Jonn Wiley & Sons Inc., 1999.

DÖNER, Çağdaş, ŞİMŞEK, Gökhan, YILDIRIM, K.Sinan, KANTARCI, Aylin,

“Kablosuz Algılayıcı Ağları ile Yangın Tespit Sistemi”, İstanbul, Gömülü

Sistemler ve Uygulamalar Sempozyumu - Gömsis, İTÜ, 2010.

DUTTON, H.William, Information and Communication Technologies, Oxford

University Press,1996.

e-Government Benchmark 2013, https://ec.europa.eu/digital-agenda/sites/digital-

agenda/files/eGovernment%20Benchmarking%20method%20paper%20published%2

0version_0.pdf, Erişim tarihi: 29.02.2016

EOS, Transactions, American Geophysical Union, Real-Time Data Received from

Mount Erebus Volcano,Antarctica,

http://www.cs.harvard.edu/~mdw/course/cs260r/papers/erebus-eos04.pdf, Erişim

tarihi: 29.02.2016

“Enerji Verimliliği”, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü,

Akıllı Ulaşım Dergisi, “ İzmir Trafiği Akıllanıyor” ,

http://yolteknolojileri.com.tr/akilli-ulasim/detay/9955/izmir-trafigi-akillaniyor,

Erişim Tarihi: 24.02.2016

EPA’s Report on The Environment, US Environmental Protection Acency, EPA,

2007.

ERGÜLEN, Ahmet, BÜYÜKKEKLİK, Arzum, “Çevre Yönetiminde Yeni Bir

Yaklaşım Yeşil Tedarik Zinciri Yönetimi”, Selçuk Üniversitesi MYO Sosyal

Bilimler Dergisi, S.1-2, 2008, s.33.50.

European Commission, “Unleashing the Potential of Cloud Computing in Europe”,

EU, 2012.

FANG, Wai.Chi, KEDAR, Sharon, “System Architecting and System-on-Chip

Design of Intelligent Sensor Networks for Active Volcanoes”, Montreal, Systems

Conference, 2nd Annual IEEE, 2008.

FLYNN, Gerard, HOOVER, Thomas, “Virtual Desktops: Ensure Access and Equity

in Student Computing”, 26th Annual Conference on Distance Teaching and

Learning, 2010,

http://www.uwex.edu/disted/conference/Resource_library/proceedings/30146_10.pdf

, Erişim Tarihi: 20.01.2015

GARCIA, Mark, “Space Debris and Human Spacecraft”,

https://www.nasa.gov/mission_pages/station/news/orbital_debris.html, Erişim Tarihi:

20.01.2015

GÖKER, Göksel, DOĞAN, Adem, “Ağ Toplumunda Örgütlenme: Facebook’ta

Çevrimiçi Tekel Eylemi”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Dergisi, S.14, 2011, s.175-203.

Page 151: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

139

GREENE, Reene, Wright Open Access, GIS in E-Government, ESRI Press, 2001.

GÜÇDEMİR, Yeşim, “Bilgisayar Ağları İnternetin Gelişimi ve Bilgi Kirlenmesi”,

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, S.17, 2003, s.371-378.

GÜNEY, Taner, BAKIRTAŞ, İbrahim, “Çevresel Sürdürülebilirlik ve Yozlaşma

İlişkisi: Bir Kesit Veri Analizi”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,

S.30, 2011, s.231-240.

GÜNGÖR, Müberra, EVREN, Gökhan, İnternet Sektörü ve Türkiye İncelemeleri,

İdari Uzmanlık Tezi, Ankara, 2002.

GÜNGÖR, Müberra, SAYGI, Nur, BOLAT, Ayşegül, ÇAYCI, A. Deniz, TEKİN,

M.Alper, Yeşil Bilişim, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Sektörel Araştırma

ve Stratejiler Dairesi Başkanlığı, 2010.

GÜNGÖR, Süleyman, Bilgi Toplumu ve E-Dönüşüm Sürecinin Demokrasi Üzerine

Dönüştürücü Etkisinin Analizi, İdari Uzmanlık Tezi, Ankara, 2012.

HAC, Anna, Wireless Sensor Network Designs, West Sussex, John Wiley & Sons

Ltd, 2003.

HACKER, J.Andrew, “Enabling Green Computing in the Enterprise”, Mindtech.

http://download.microsoft.com/documents/uk/enterprise/48_Enabling_Green_Comp

uting_in_the_Enterprise_White_P.pdf , Erişim Tarihi: 20.01.2015

HANDY, Susan, MOKHRARIAN, L.Patricia, “Planning and Telecommuting”,

Journal of American Planning Accociation”, S.61, s.90-101.

HARDELL, Lennart, “Pooled Analysis of Two Casecontrol Studies on Use of

Cellular and Cordless Telephones and The Risk For Malignant Brain Tumours

Diagnosed in 1997-2003”, Int Arch Occup Environ Health, S.79, 2006, s.630-639.

HARMON, R. Robert, AUSEKLIS, Nora, “Sustainable IT Services: Assessing The

Impact of Green Computing Practices”, PICMET, 2009, s.1707-1717.

http://www.eie.gov.tr/eie-

web/turkce/en_tasarrufu/konut_ulas/en_tasarruf_bina_ay.html,

Erişim Tarihi: 24.02.2016

IŞIK, Gülcan, “Yeni Toplumsal Hareketler ve Sanal Gerçeklik Boyutunda Gezi Parkı

Eylemleri”, Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Akademik Dergisi, S.8, 2013,

s.19-33,.

ITU Internet Reports 2005: The Internet of Things,

http://www.itu.int/osg/spu/publications/internetofthings/InternetofThings_summary.p

df,

Erişim Tarihi: 20.01.2015

İMMİB, http://ab.immib.org.tr/AB-Mevzuati-ve-Politikalari/Eko-etiket, Erişim

Tarihi: 24.02.2016

Page 152: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

140

KALKAN, V. Denizhan, KESKİN, H, AKGÜN, Ali, “İnternet Ve Siyasal Yaşam:

Literatür Değerlendirmesi ve Bir Sentez Arayışı”, VIII. Türkiye’de İnternet

Konferansı Bildirileri, Askeri Müze, Harbiye Kültür Sitesi, İstanbul, 2002.

Kamu Bilgi ve İletişim Teknolojileri Yatırımları, Kalkınma Bakanlığı, Bilgi

Toplumu Dairesi, 2013.

KARAATA, Selçuk, " Çevre Dostu Teknoloji " http://bilgicagi.com/cevre-dostu-

teknoloji-yesil-bilgi-teknolojisi/, Erişim Tarihi: 01.01.2015

KARACAN, Ali Rıza, “Çevre Ekonomisi ve Politikası, Ekonomi, Politika,

Uluslararası ve Ulusal Çevre Koruma Girişimleri”, Ege Üniversitesi İİBF Yayını,

2007, S.6.

KARADAĞ, Teoman, ÖZDEMİR, Ali Rıza, ABBASOV, Teymuraz, “ İnönü

Üniversitesi Yerleşkesinde Dönemsel Elektromanyetik Kirlilik Ölçüm Değerleri ve

Haritaları”, Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, S.20(8), 2014,

s.314-318.

KECK, E.Margaret, SIKKINK, Kathryn, Activists Beyond Borders: Advocacy

Networks in International Politics, Cornell University Press, 1998.

KEELER, Len, “Cybermarketing: Internet E-Mail CD-ROM Online Services EDI

Advertising Market Research Publicity Sales Customer Service and More”,

American Management Association, 1995.

KELEŞ, Ruşen, HAMAMCI, Can, ÇOBAN, Aykut, Çevre Politikası, Ankara, İmge

Kitapevi Yayınları, 2009.

KELLY, Kelvin, Out of Control:The Rise of Neo-Biological Civilization, Addison

Wesley, 1995.

KEMP, Simon, Digital in 2016, US Census Bureau, 2016

KHEDO, K. Kavi, PERSEEDOSS, Rajiv, MUNGUR, Avinash, “A Wireless Sensor

Networks Air Pollution Monitoring System”, International Journal of Wireless

and Mobile Networks (IJWMN), S.2, 2010.

KILIÇKAP, Saadettin, ERDİŞ, Eda, “Düşük Frekanslı Elektromanyetik Alan, Cep

Telefonları, Baz İstasyonları ve Kanser Riski”, Cumhuriyet Tıp Dergisi, S.35,

2013, s.315-317.

KIRMIZIOĞLU, Erkut, “İleri Ölçüm Altyapısı”, Akıllı Şebekeler ve Türkiye

Elektrik Şebekesinin Geleceği Sempozyumu, Ankara, 2013.

KIRUTHIGA, Palani, VINOTH, T.Kumar, “Green Computing - An Eco Friendly

Approach for Energy Efficiency and Minimizing E-Waste”, International Journal

of Advanced Research in Computer and Communication Engineering, S.3,

2014, s.6318-6321.

Page 153: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

141

KLIAZOVICH, Dzmitry, BOUVRY, Pascal, KHAN, S. Ullah, “Greencloud: A

Packet-Level Simulator of Energyaware Cloud Computing Data Centers”, The

Journal of Supercomputing, 2010.

KOCAMAN, Behçet, “Akıllı Şebekeler ve Mikro Şebekelerde Enerji Depolama

Teknolojileri”, BEÜ Fen Bilimleri Dergisi, S.2(1), 2013, s.119-127.

KUTUP, Nejat, “Nesnelerin İnterneti; 4H- Her Yerden, Herkesle, Her Zaman, Her

Nesne ile Bağlantı.”, 16.Türkiye'de İnternet Konferansı İnet-Tr'11, 2011.

KÜÇÜK, Ünal, “Akıllı Şebeke Çözümleri”, 3E-Electrotech, 2013.

KÜÇÜKCANKURTARAN, Evren, “Çevre Eğitiminde İnternetin Kullanımı:

Çevreye Karşı Olan Sorumluluklarımızın Farkına Varmamızda İnternet Nasıl Etkili

Olabilir?”, İnet-Tr’08 - XIII. Türkiye’de İnternet Konferansı Bildirileri, Orta

Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara, 2008.

KWASNIEWSKI, J.Thomas, PUIG, EJ, Cloud Computing In The Government,

The Data and Analysis Center For Software, New York, 2011.

MacKinsey and Co.,http://www.mckinsey.com/business-functions/mckinsey-

digital/our-insights/digital-globalization-the-new-era-of-global-flowsNational

Oceanic and Atmospheric Administration, http://www.noaa.gov/, Erişim Tarihi:

01.01.2015

MAHMUTOĞLU, Abdulkadir, ÇUKURÇAYIR, M. Akif, “Trafik Sorununa Bir

Çözüm Önerisi: Trafik İzleme Başkanlığı”, Sayıştay Dergisi, S.86, 2012, s.79-99,

MALVIYA, Pushtikant, SHAILENDRA, Singh “A Study About Green Computing”,

International Journal of Advanced Research in Computer Scienceand Software

Engineering, S.3(6), 2013, s.790-794.

MARANGOZ, Mehmet, ÖNCE, Asım Günal, AYDIN, Ali Emre, “Çevre Ekonomisi

ve Sürdürülebilir Kalkınma Açısından E-Atık Yönetiminin Önemi”, International

Conference on Eurasian Economies, 2015.

MARCOFF, John, If the Medium is the message, The massage is the Web, New

York Times, 20.11.1995.

MCLUAN, Marshall, POWERS, Bruce, Global Köy, (Çev. B.Ö. Düzgören), İstanbul,

Scala Yayıncılık, 2001.

MEDER, Mehmet, “Bilgi Toplumu ve Toplumsal Değişim”, Pamukkale

Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, S.9, 2001, s.72-81.

MERRET, Geoff, TAN, Y.Kheng, Wireless Sensor Networks:Application-Centric

Design, India: InTech, 2010.

Page 154: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

142

MİRZAOĞLU, Ayşe Gül, Bulut Bilişimin Teknik, Uygulama ve Düzenleme

Boyutuyla Değerlendirilmesi, Dünya Örnekleri ve Ülkemize İlişkin Öneriler, Bilgi

Teknolojileri ve İletişim Kurumu Uzmanlık Tezi, Ankara, 2011.

MURUGESAN, San, “Harnessing Green IT: Principles and Practices”, IT Pro,

January/February, 2008, s.24-33.

NAGEL, DJ, Wireless Sensor Systems and Networks:Technologies, Applications,

Implications and Impacts, CSIS Press, 2005.

NAKİLCİOĞLU, İsmail Hakkı, “İletişimden Bilişime: İnternet Kültüründen

Kesitler”, Dumlupınar Üniversitesi Akademik Bilişim, 2007.

NALLUSAMY, R, DURAISWAMY, K, “Solar Powered Wireless Sensor Networks

for Environmental Applications with Energy Efficient Routing Concepts: A

Review”, Information Technology Journal, S.10, 2011, s.1-10.

NEGROPOLE, Nicholas, Being Digital, NY, 1995.

NELSON, Roger, “Correlation of Global Events With Reg Data:An Internet-Based,

Nonlocal Anomalies Experiment”, The Journal of Parapsychology, S.65, 2001,

s.247-271.

NILES, J.M, “Traffic Reduction by Telecomunicating:A Status Review and Selected

Bibliography”, Transport Research,1998, s.301-307.

NİSANCI, Recep, YILDIRIM, Volkan, ÇOLAK, H. Ebru, “Coğrafi Bilgi Sistem

Uygulamaları”, Bilim Ve Teknik Dergisi, 2010.

NOYAN, Ö. Faruk, “Dünden Bugüne Ekoloji Gerçeği”,

https://www.ekoloji.com.tr/resimler/1-3.pdf, Erişim Tarihi: 19.01.2015

NUR, Ahmet, VARINCA, Kamil, “Electronic Waste Management in Turkey in The

Process of Adaptation with EU”, 2.International Symposium on Environment and

Morality, 2014, s.670-682.

ODABAŞI, Şafak Durukan, TOZAN, Songül, “Kablosuz Sensör Ağlar ve Kablosuz

Sensör Ağlarda Enerji Tüketimi”, Elektrik-Elektronik-Bilgisayar ve Biyomedikal

Mühendisliği 13. Ulusal Kongresi, Ankara, 2009.

OECD, Draft Recommendation of the Council on Information and Communication

Technologies and the Environment, OECD, 2010.

ONAT, Ferah, “Bir Halkla İlişkiler Uygulama Alanı Olarak Sosyal Medya

Kullanımı: Sivil Toplum Örgütleri Üzerine Bir İnceleme”, Gazi Üniversitesi

İletişim Fakültesi İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, S.31, 2010, s.103-123.

ÖZEL, Güler, Baz İstasyonlarının İnsanlar Üzerindeki Sağlık, Sosyal ve Psikolojik

Etkileri Üzerine Bir Araştırma, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Uzmanlık

Tezi, Ankara, 2013.

Page 155: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

143

PACAMAN, Hakan , “Bilgisayar ve ToplumÜzerindeki Etkileri”,

http://www.ederslerim.com/?p=438 , Erişim Tarihi: 01.01.2015

PEKTAŞ, E. Kadri, “Yerel Yönetimlerde Coğrafi Bilgi Sistemi Uygulamaları

(Afyonkarahisar Örneği)”, TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası

Ankara Şubesi I.CBS Günleri Sempozyumu, Ankara, 2008.

POLATÖZ, Sami, “Çevre Kirliliğinde Yeni Bir Buûd: Feza Kirliliği”, Sızıntı, S.149.

1991.

POLK, Charles, POSTOW, Elliot, Handbook of Biological Effects of

Electromagnetic Fields, Florida, USA, CRC Press, 1996.

QUINN, J. Brain, Technology in the Services, Washington, Acedemy Press, 1988.

RAGHAVENDRA, C.S, SIVALINGAM, M.Krishna, ZNATI, Taieb, Wireless

Sensor Networks, Boston, Kluwer Academic Publishers, 2004.

RHEINGOLD, Howard, The Virtual Community, Cambrigde, The MIT Press,

2000.

RÖÖSLI, Martin, MOSER, M., BALDININI, Y., MEIER, M., “Symptoms of Health

Ascribed To Electromagnetic Field Exposure -A Questionnaire Survey”,

International Journal of Hygiene and Environmental Health, 2004, s.141-150.

RUKANCI, Fatih, ANAMERİÇ, Hakan, “Bilgi Toplumu ve Toplumun

Bilgilenmesinde Kütüphanelerin Rolü”, Kütüphaneciliğin Destanı Uluslararası

Sempozyumu, Ankara, 2004.

RYAN, J.Edward, “Building Sustainable It”, Cutter It Journal, S.21(2), 2008, s.6-

12.

SAATÇİ, Mustafa, DUMRUL, Yasemin, “Çevre Kirliliği ve Ekonomik Büyüme

İlişkisi: Çevresel Kuznets Eğrisinin Türk Ekonomisi İçin Yapısal Kırılmalı Eş-

Bütünleşme Yöntemiyle Tahmini”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler

Fakültesi Dergisi, S.27, 2011, s.65-86.

SARIKAYA, Erdoğan, KARA, F. Zişan, “İnternet Ekonomisi ve Kurumsal

Sürdürülebilirlik”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi, S.5, 2010,

s.31-50.

SCHILLER, Dan, Digital Capitalism:Networking The Global Market System,

Cambridge, The MIT Press, 1999.

SERWAY, A.Raymunt, BEICHNER, R.J, Fen ve Mühendislik için Fizik 2,

Elektrik ve Manyetizma-Işık ve Optik (Çev. K. Çolakoğlu), Ankara, Palme, 2000.

SEVGİ, Levent, “Baz İstasyonları ve İnsan Sağlığına Etkileri”, Macro Bakış

Dergisi, S.7, 2008.

SEYHAN, Nesrin, “Elektromanyetik Kirlilik ve Sağlığımız”, Nöropsikiyatri Arşivi,

S.47, 2010, s.158-61.

Page 156: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

144

SHAIKEN, Harley, “Advanced Manufacturing and Mexico: A New International

Division of Labor?” Latin American Research, S.29, 1994, s.39-71.

SHAIKEN, Harley, Work Transformed:Automation and Labor in the Computer

Age, New York, Henry Holt, 1985.

SHUM, L.Venus, RAJALAKSHMI, P., AFONJA, A., MCPHILLIPS, G., BINIONS,

R., CHENG, L., “On The Development of A Sensor Module for Real-Time Pollution

Monitoring”, Jeju Island, Information Science and Applications (ICISA), 2011

International Conference, 2011.

SIMON, Mingay, Green IT: The New Industry Shock Wave, Gartner, 2007.

SIVITANIDES, Marcos, SHAH, Vivek, “The Era of Digital Activism”, Conference

for Information Systems Applied Research (CONISAR), Wilmington North

Carolina, 2011, s.1-8.

SKD Kasım E-Bülteni, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD), 2014.

SMART 2020: Enabling The Low Carbon Economy in The Information age, GeSI,

2008.

SOYLU, Tuncay, Kablosuz Algılayıcı Ağların Uygulama Alanları ve Bir Algılayıcı

Düğüm Tasarımı, Trakya Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2012.

SÖZÜER, Aytuğ, “İşletmeleri Çevreye Duyarlı Politikalar Uygulamaya İten Güçler,”

Organizasyon ve Yönetim Bilimleri Dergisi, 2011, s.47-56.

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA DERNEĞİ (SKD), İnovatif Sürdürülebilirlik

Uygulamaları Yarışması,

http://www.inovatifsurdurulebilirlik.org/FinalUygulama.htm, Erişim Tarihi:

24.02.2016

ŞANLISOY, Selim, “Bilgi Toplumunda Ortaya Çıkabilecek Sorunlar”, Dokuz Eylül

Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, S.2, 1999, s.169-184.

TAYŞİ, Z. C. ,Telsiz Algılayıcı Düğüm Tasarımı ve Gerçeklenmesi, Yıldız Teknik

Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2006.

T.C. Kalkınma Bakanlığı, UNDP, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği,

Türkiye’de Sürdürülebilir Kalkınma ve Yeşil Ekonomi Alanında En İyi Uygulamalar

ve Başvuru ve Seçim Süreci, 2012

TEKELİ, Hasan, Bilgi Çağı, İstanbul, Simavi Yayınları, 1994.

The Climate Group on behalf of the Global Sustainability Initiative (GeSI), SMART

2020: Enabling The Low Carbon Economy in The Information Age, GeSI, 2008.

The Internet of Things Research Report, The Hammersmith Group, Clicks &

Mortar, 2009.

Page 157: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

145

The Internet of Things-Internet Reports, International Telecommunication Union,

2005.

TOFFLER, Arvin, Technology Rapidly Changes Society America Beyond 2001,

Greehaven Press,1996.

TOFFLER, Arvin, Üçüncü Dalga, (Çev.Ali Saban) İstanbul: Altın Kitaplar, 1981.

TOPAL DEVECİ, Arzu, GEÇER KOLBURAN, Aynur, “Ortaokul Öğrencilerinin

İnternet Yeterlik Düzeyi Algılarının Belirlenmesi”, Elementary Education Online,

S.13(1), 2014, s.180-190.

TORUNOĞLU, Ethem, DEMİRER, Göksel, DURAN, Metin, Marksist Ekoloji

Anlayışı Üzerine, Marksizm ve Ekoloji, Öteki Yayınevi, Ankara, 2000.

TORUNOĞLU, Ethem, KOPARAL, A.Savaş, TEZCAN, Ümran,GÖNCÜ, Serdar,

Çevre Sorunları ve Politikaları, Anadolu Üniversitesi Yayını, Eskişehir, 2013.

TURJMAN, Fadi M, HASSANEIN, Hossam, IBNKAHLA, Mohamed, “Optimized

Relay Placement To Federate Wireless Sensor Networks In Environmental

Applications”, Kingston: 7th International Wireless Communications and

Mobile Computing Conference, IEEE, 2011.

Turkcell Raporu, 11. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Şurası, Turkcell, 2013.

TÜİK, Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması, 2015,

http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=18660, Erişim Tarihi: 25.02.2016

TÜİK, http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=18660, Erişim Tarihi:

19.01.2015

TÜRKSAT, e-Devlet Kapısı, https://www.turksat.com.tr/tr/bilisim/e-devlet-kapisi,

Erişim Tarihi: 24.02.2016

UN, “RIO+20, The future we want”, United Nations Conferance on Sustainable

Developments, Rio de Janerio, Brezil,2012.

U.S. Environmental Protection Acency,

http://www.epa.gov/waste/conserve/smm/wastewise/pubs/commonmats.pdf,

UCL, Streetbox Urban Pollution Monitor, http://bart150-

113.bartlett.ucl.ac.uk/web/ben/streetbox.htm, Erişim Tarihi:04.03.2016

Ulusal Geri Dönüşüm Strateji Belgesi ve Eylem Planı 2014-2017, T.C. Bilim, Sanayi

ve Teknoloji Bakanlığı-Sanayi Genel Müdürlüğü, 30 Aralık 2014 tarihli ve 29221

sayılı Resmi Gazete.

ÜNAL, S.Rıfat, AKPULAT, Onur, NOVION, Cesar, Atık Elektrikli ve Elektronik

Eşyalar Direktifi (AEEE) (2002/96/EC) Düzenleyici Etki Analizi, REC Türkiye-

2011.

Page 158: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

146

VASHISHTHA, Vibhuti, APURAV Gupta, SAOUD, Sarwar, “Green Computing:

An Approach of Saving Energy by Computer Virtualization”, International Journal

of Application or Innovation in Engineering and Management, S.3, 2014, s.103-

106.

VERDONE, Roberto, DARDARI, Davide, MAZZINI, Giancula, CONTI, Andrea,

Wireless Sensor and Actuator Networks: Technologies, Analysis and Design,

Academic Press, 2008.

WALTON, John, Blackpool, Edinburgh University Press, 1998.

WELLMAN, Barry, GULIA, Milena, “Net Surfers Don’t Ride Alone: Virtual

Communities As Communities”, University of Totonto, Department of Sociology

and Centre for Urban and Community Studies, 1999.

WERNER-Allen, G., JOHNSON, J., RUIZ, M., LEES, J., WELSH, M., “Monitoring

Volcanic Eruptions with a Wireless Sensor Network”, Wireless Sensor Networks,

Proceeedings of The Second European Workshop, 2005.

WILLIAMS, Dan,TANG, Yuzhu, “A Methodology to Quantify the Environmental

Impacts of the Microsoft Windows Operating Systems”, The 2nd Annual TSBE Eng

D Conference, University of Reading, Whiteknights, 2011.

WordStream, “Is The Internet Bad For The Environment?”

http://www.wordstream.com/blog/ws/2011/04/21/earth-day-infographic, Erişim

Tarihi: 20.01.2015

XU, Ning, “A Survey of Sensor Network Applications”, IEEE Communications

Magazine, University of Southern California, 2002.

YAZICI, E.Yener, DEVECİ, Hacı, “E-Atıklardan Metallerin Geri Kazanımı”,

Madencilik, S.3, 2009.

YEŞİL, Aysu Müge, KATRAN, Sema, TEMUR, Mustafa, Selçuk, Elif, Akıllı

Ulaşım Sistemleri Çalıştayı Bildiriler Kitabı, Akıllı Ulaşım Sistemleri Çalıştayı,

2012.

YICK, J., MUKHERJEE, B., GHOSAL, D., “Wireless Sensor Network Survey”,

Computer Networks, S.52, 2008.

YİĞİTBAŞI, Z.Halim, “Nesnelerin İnterneti ve Makineden Makineye Kavramları

için Kilit Öncül - Ipv6” , Ulusal Ipv6 Konferansı, 2011.

YOLAÇ, Perin, “Bilişim Çağının Birey ve Gruplar Temelinde Psikolojik Etkileri”,

Bilişim Toplumuna Giderken Psikoloji, Sosyoloji ve Hukukta Etkiler

Sempozyumu 2001, Ankara, 2001.

YOMRALIOĞLU Tahsin, ÇELİK, Kemal, “Konumsal Bilgi Sistemi İçin Yerel

Yönetimlerde Re-Organizasyon İhtiyaçları”, Yerel Yönetimlerde Kent Bilgi

Sistemi Uygulamaları Sempozyumu, KTÜ, Trabzon, 1999.

Page 159: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

147

YOMRALIOĞLU, Tahsin, Kent Bilgisi ve Organizasyonu, Yerel Yönetimlerde

Kent Bilgi Sistemi Uygulamaları Sempozyumu, KTÜ, Trabzon, 1999.

YU, Yong, PRASANNA, V.Krishnan, Information Processing and Routing in

Wireless Sensor Networks, USA, World Scientific Publishing Co. Pte. Ltd, 2006.

YÜCEL, Fatih, “Sürdürülebilir Kalkınmanın Sağlanmasında Çevre Korumanın ve

Ekonomik Kalkınmanın Karşıtlığı ve Birlikteliği” , Çukurova Üniversitesi Sosyal

Bilimler Dergisi, S.11, 2003, s.100-120.

ZHENG, Jun, JAMALIPOUR, Abbas, Wireless Sensor Networks A Networking

Perspective, New Jersey, Institute of Electrical and Electronics Engineers, 2009.

Page 160: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

148

ÖZET

Sarpay, Alp, İnternet Kullanımının Çevresel Etkileri, Yüksel Lisans Tezi, Danışman:

Prof. Dr. Aykut Namık Çoban, 149 s.

Günümüz bilgi toplumunda bilgi ve iletişim teknolojileri baş döndürücü

bir gelişme göstermektedir. İnternetin bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan bu

hızlı gelişme içerisinde en önemli faktör olarak yer aldığı görülmektedir. Bilgi ve

iletişim teknolojilerinin en önemli uzantısı ve geliştiricisi olarak İnternet olgusu,

dünya üzerinde insanoğlunun kurduğu en büyük ağ olma özelliğini göstermektedir.

Bu araştırmayla günlük yaşamımızda giderek daha fazla yer alan İnternetin

çevresel bazda olumlu ve olumsuz tüm yönleri incelenerek İnternet ve bilgi

teknolojileri kaynaklı çevre sorunlarının çözümüne cevap aranmıştır.

Çalışmanın birinci bölümde çevre ve İnternet kavramları anlatılmış, bilgi

toplumu, yeni ekonomi gibi kavramlar ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. İkinci

bölümünde ise İnternet-çevre ilişkisi incelenmiştir. Bu bölümde İnternetin çevre

sorunlarında ve çevrenin korumasındaki rolü üzerinde durulmuştur. Buna ek olarak

İnternetin çeşitli çevresel uygulamaları değerlendirilmiştir.

Araştırmanın uygulama kısmı olan üçüncü bölümde ise İnternet kaynaklı

küresel CO2 emisyonlarının, enerji tüketiminin en aza indirilmesi ya da hiç zarar

vermeyecek şekle getirilmesi çözüm olarak Yeşil Bilişim ve yönetimi ile sanallaşma

kavramları incelenmiştir.

Araştırma sonucunda İnternet ve bilgi teknolojileri kaynaklı çevre sorunlarının

çözülmesi noktasında Yeşil Yönetim ile çevresel bilişim politikaları geliştirmelerinin

gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Page 161: İNTERNET KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32301/Alp_Sarpay.pdf.pdf · olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve bilişim teknolojileri, olumlu yönlerinin

149

ABSTARCT

Sarpay, Alp, Environmental Effects of Internet Use, Master Thesis, Advisor: Prof.

Dr. Aykut Namık Çoban, 149 p.

In today’s world information and communication technologies have been

developing rapidly. Internet is seen as the most important factor which in this rapid

developments in information and communication technologies. The most significant

extentions and developer of the information and commucation technology shows the

largest network of its kind established by human beings on earth.

This research shows, Internet’s pozitive and negative effects on

environmental base. In addition this research find solutions for the problems which

related to Internet and information tecnologies.

In the first section of the study the environment and Internet concepts were

described, concepts such as information society and new economy have been taken

up in detail. In the second section the Internet-environment interactions were

examined. In this section, environmental problems of Internet and its role in

environmental protection were focused. In addition to this, a variety of

environmental applications of the Internet has been evaluated.

In the third section ( application part ) in order to minimize portion of energy

consumption of the Internet or will never harm which caused CO2 emission, Green

IT, management solution and virtualization concepts are examined.

As a result of the research, at the point of resolving problems which releated to

Internet and information technology, it has reached that the requirements of the

development of the environmental policies and Green IT management.