ÖnsÖz teĢekkür ederim. gösterdikleri anlayıĢ ve...

96
ii ÖNSÖZ Bana bu konu ile ilgili çalıĢma Ģansını veren ve çalıĢmam boyunca beni yönlendiren danıĢman hocam Sayın Prof. Dr. Hasan Z. Sarıkaya’ya teĢekkürü bir borç bilirim. Bilgi ve desteği ile çalıĢmalarımda yanımda olan Sayın Prof. Dr. Hulusi Barlas’a ayrıca teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve desteklerinden dolayı Ġstanbul Sanayi Odası Çevre ġubesi Müdürü Nurdan Sirman’a, Müdür Yardımcısı NeĢe EriĢ’e, Hukuk DanıĢmanı Av. Halil Ünlü’ye, Çevre Mühendisi Erbil Büyükbay’a, Özlem AteĢ’e, Burak Aydoğan’a ve aileme teĢekkür ederim. Mayıs, 2002 DENĠZ KÜLAHLIOĞLU

Upload: others

Post on 28-May-2020

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

ii

ÖNSÖZ

Bana bu konu ile ilgili çalıĢma Ģansını veren ve çalıĢmam boyunca beni yönlendiren danıĢman hocam Sayın Prof. Dr. Hasan Z. Sarıkaya’ya teĢekkürü bir borç bilirim. Bilgi ve desteği ile çalıĢmalarımda yanımda olan Sayın Prof. Dr. Hulusi Barlas’a ayrıca teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve desteklerinden dolayı Ġstanbul Sanayi Odası Çevre ġubesi Müdürü Nurdan Sirman’a, Müdür Yardımcısı NeĢe EriĢ’e, Hukuk DanıĢmanı Av. Halil Ünlü’ye, Çevre Mühendisi Erbil Büyükbay’a, Özlem AteĢ’e, Burak Aydoğan’a ve aileme teĢekkür ederim.

Mayıs, 2002 DENĠZ KÜLAHLIOĞLU

Page 2: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

iii

İÇİNDEKİLER

TABLO LİSTESİ vi ŞEKİL LİSTESİ vii ÖZET viii SUMMARY ix

1. GİRİŞ 1

1.1. ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı................................................................... 1

2. AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE POLİTİKASININ HUKUKİ TEMELLERİ 3

2.1. Kurucu AntlaĢmalarda Çevrenin Korunmasına ĠliĢkin Düzenlemeler......... 3 2.1.1. AET(Avrupa Ekonomik Topluluğu)-AKÇT(Avrupa Kömür ve Çelik

Topluluğu)-EURATOM(Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu) AntlaĢmaları. 3 2.1.2. Avrupa Tek Senedi................................................................................ 5 2.1.3. Maastricht AntlaĢması........................................................................... 7 2.1.4. Amsterdam AntlaĢması......................................................................... 9 2.1.5. Nice AntlaĢması................................................................................. 11

2.2. Avrupa Birliği Çevre Politikası ve Uygulanması....................................... 11 2.2.1. Avrupa Birliği Çevre Hukukunun Kaynakları....................................... 11 2.2.1.1. Yönetmelikler................................................................................. 12 2.2.1.2. Direktifler....................................................................................... 12 2.2.1.3. Kararlar......................................................................................... 13 2.2.1.4. Tavsiye ve GörüĢler..................................................................... 13 2.2.1.5. Uluslararası AnlaĢmalar................................................................ 13

2.2.2. Avrupa BütünleĢmesinin Çevre Sorunları Ġle Ġlgilenmesini Gerektiren Sebepler.............................................................................................. 13

3. ENDÜSTRİYEL KİRLİLİK KONTROLÜ VE RİSK YÖNETİMİ 15

3.1. Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü......................................................... 16 3.1.1. Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifinin Uygulanmasında Genel

Esaslar................................................................................................. 17 3.2. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliği..................................... 18

3.2.1. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliği Ġle Mücadele Edilmesi Hakkındaki Direktifin Uygulanmasında Genel Esaslar......................... 19

3.3. Büyük Yakma Tesisleri............................................................................. 19 3.3.1. Büyük Yakma Tesislerinden Havaya KarıĢan Bazı Kirletici Maddelerin

Emisyonunun Sınırlandırılmasına ĠliĢkin Direktifin Uygulanmasında Genel Esaslar....................................................................................... 20

3.4. Sanayilerden Kaynaklanan Uçucu Organik BileĢik Emisyonları................ 20 3.4.1. Bazı Sanayi Tesislerinde Organik Solvent Kullanımı Sonucu Ortaya

Çıkan Uçucu Organik BileĢik Emisyonlarının Azaltılması Hakkındaki Direktifin Uygulanmasında Genel Esaslar........................................... 21

3.5. Büyük Endüstriyel Kazalar....................................................................... 21 3.5.1. Seveso II Direktifinin Uygulanmasında Genel Esaslar......................... 22

3.6. Çevre Yönetimi ve Denetimi Programı...................................................... 22 3.6.1. EMAS Yönetmeliğinin Uygulanmasında Genel Esaslar....................... 23

3.7. Eko-Etiket.................................................................................................. 24

Page 3: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

iv

3.7.1. Eko-Etiketleme Yönetmeliğinin Uygulanmasında Genel Esaslar......... 24

4. ENTEGRE KİRLİLİK ÖNLEME VE KONTROLÜ DİREKTİFİ 25

4.1. Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi ile Ġlgili Genel Hususlar....... 27 4.2. Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifinin Uygulanma Esasları........ 29

5. TÜRKİYE’NİN ENTEGRE KİRLİLİK ÖNLEME VE KONTROLÜ DİREKTİFİNE UYUMU 31

5.1. Türkiye’de Sanayiden Kaynaklanan Kirliliğin Kontrolüne Yönelik Yasal Düzenlemeler............................................................................................ 31

5.1.1. Çevresel Etki Değerlendirilmesi Yönetmeliği....................................... 32 5.1.2. Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği................................................... 36 5.1.3. Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği.............................................. 37 5.1.4. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği.......................................................... 37 5.1.5. Tehlikeli Kimyasallar Yönetmeliği........................................................ 39 5.1.6. Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği............................................... 40 5.1.7. Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği...................................................... 41

5.2. Türkiye’de Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi’ne Uyum Ġçin Yapılması Gereken ÇalıĢmalar................................................................. 42

6. ÇİMENTO ENDÜSTRİSİNDE ENTEGRE KİRLİLİK ÖNLEME VE KONTROLÜ DİREKTİFİ KAPSAMINDA YAPILMASI GEREKENLER 46

6.1. Çimento Üretimi....................................................................................... 46 6.1.1. TaĢ Ocaklarından Hammadde Temini................................................ 47 6.1.2. Hammadde Hazırlama ....................................................................... 47 6.1.3. Yakıt Hazırlama .................................................................................. 47 6.1.4. Klinker Yakma...................................................................................... 47 6.1.5. Çimento Öğütme.................................................................................. 48 6.1.6. Çimento Paketleme ve Dağıtım.......................................................... 48

6.2. Çimento Tesislerinde Uygulanabilecek Mevcut En Ġyi Teknikler.............. 48 6.2.1. Hammadde Tüketimi............................................................................ 48 6.2.2. Enerji Kullanımı.................................................................................... 48 6.2.3. Proses Seçimi...................................................................................... 49 6.2.4. OluĢan Kirletici Miktarını Azaltmak Ġçin Kullanılan Genel Teknikler.... 49

6.2.4.1. Proses Optimizasyonu................................................................. 49 6.2.4.2. Yakıt ve Hammadde Seçimi ........................................................ 49

6.2.5. NOx Emisyonlarını Kontrol Teknikleri ............................................. 49 6.2.5.1. Alev Soğutma............................................................................... 50 6.2.5.2. Low-NOx Brülörü........................................................................... 50 6.2.5.3. Kademeli Yakma............................................................................. 51 6.2.5.4. Seçici Katalitik Olmayan Ġndirgeme (SNCR)................................. 51 6.2.5.5. Seçici Katalitik Ġndirgeme (SCR)..................................................... 51

6.2.6. SO2 Emisyonlarını Kontrol Teknikleri ............................................. 52 6.2.6.1. Absorban Kullanımı....................................................................... 52 6.2.6.2. Venturi Yıkayıcısı........................................................................... 52 6.2.6.3. Islak Yıkayıcı................................................................................. 53 6.2.6.4. Aktif Karbon................................................................................... 53

6.2.7. Toz Emisyonlarını Kontrol Teknikleri .................................................. 53 6.2.7.1. Elektrostatik Filtreler...................................................................... 54 6.2.7.2. Torba Filtre.................................................................................... 54 6.2.7.3. Yayılı Toz Emisyonlarının Kontrolü............................................... 55

6.2.8. Diğer Kirleticilerin Kontrolü.................................................................. 55 6.2.8.1. Karbon Oksitler............................................................................. 55 6.2.8.2. Uçucu Organik BileĢikler, Dioksin ve Furan................................... 55 6.2.8.3. Metaller.......................................................................................... 56

Page 4: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

v

6.2.8.4. Atıklar............................................................................................. 56 6.3. Ġncelenen Çimento Üretim Tesisine Ait Genel Bilgiler.............................. 56 6.4. Ġncelenen Çimento Tesisinin Üretim Bilgileri........................................... 57

6.5. Ġncelenen Çimento Üretim Tesisinde Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifine Uyum Kapsamında Ortaya Çıkacak Yatırım Maliyetleri ......... 59

6.5.1. Proses Seçimi...................................................................................... 60 6.5.2. Proses Optimizasyonu...................................................................... 60 6.5.3. NOx Emisyonlarının Kontrolü Ġçin Uygulanabilecek Tekniklerin

Maliyeti............................................................................................... 60 6.5.3.1. Alev Soğutma............................................................................... 60 6.5.3.2. Low-NOx Brülörü........................................................................... 60 6.5.3.3. Kademeli Yakma............................................................................. 61 6.5.3.4. SNCR............................................................................................. 61 6.5.3.5. SCR................................................................................................ 61

6.5.4. SO2 Emisyonlarının Kontrolü Ġçin Uygulanabilecek Tekniklerin Maliyeti............................................................................................... 61

6.5.4.1. Absorban Kullanımı....................................................................... 62 6.5.4.2. Venturi Yıkayıcısı........................................................................... 62 6.5.4.3. Islak Yıkayıcı................................................................................. 62

6.5.5. Toz Emisyonlarının Kontrolü Ġçin Uygulanabilecek Tekniklerin Maliyeti............................................................................................... 62

6.5.5.1. Fırın Sonrası Kullanılacak Elektrostatik Filtre.............................. 63 6.5.5.2. Klinker Soğutucu Sonrası Kullanılacak Elektrostatik Filtre............. 63 6.5.5.3. Çimento Değirmeni Sonrası Kullanılacak Elektrostatik Filtre.......... 63 6.5.5.4. Fırın Sonrası Kullanılacak Torba Filtre........................................... 64 6.5.5.5. Klinker Soğutucu Sonrası Kullanılacak Torba Filtre...................... 64 6.5.5.6. Çimento Değirmeni Sonrası Kullanılacak Torba Filtre.................. 64

6.5.6. Diğer Kirleticilerin Kontrolü.................................................................. 64 6.5.7. Ġncelenen Tesisin Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifine

Uyumu Kapsamında Yapılacak Yatırımlar Ġçin Ödenecek Yıllık Toplam Miktar....................................................................................... 65

6.6. Türk Çimento Sektöründe Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi Kapsamında Ortaya Çıkacak Yatırım Maliyetleri...................................... 65

7. SONUÇ VE ÖNERİLER 67

KAYNAKLAR 69

EKLER 70

ÖZGEÇMİŞ 88

Page 5: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

vi

TABLO LİSTESİ

Sayfa No Tablo 5.1. Türkiye’de Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi’nin

Uygulanmasına Yönelik Termin Planı Önerisi...……………....... 45

Tablo 6.1. NOX Emisyonlarını Kontrol Teknikleri ve Maliyetleri...………..... 50 Tablo 6.2. SO2 Emisyonlarını Kontrol Teknikleri ve Maliyetleri……............ 52 Tablo 6.3. Toz Emisyonlarını Kontrol Teknikleri ve Maliyetleri.................... 54 Tablo 6.4. Ġncelenen Tesisin, Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği ve

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi Uyarınca Uyması Gereken Emisyon Limit Değerleri...............................................

59

Page 6: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

vii

ŞEKİL LİSTESİ

Sayfa No Şekil 5.1 Şekil 5.2 Şekil 6.1

: ÇED Prosedürü............................................................................ : ÇED Ön AraĢtırma Prosedürü..................................................... : Ġncelenen Çimento Tesisinin Üretim AkıĢ ġeması......................

34 35 58

Page 7: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

viii

ÖZET

Bu çalıĢma, Avrupa Birliği Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi’nin, idareye ve sanayi sektörüne getirdiği yükümlülükleri ve söz konusu Direktife uyum çerçevesinde yapılması gereken çalıĢmaları ortaya koymayı amaçlamaktadır. Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi, Avrupa Birliği çevre mevzuatında, Endüstriyel Kirlilik Kontrolü ve Risk Yönetimi baĢlığı altında yer almaktadır. Direktif, endüstri tesislerine faaliyet izni verilmesi konusunda; havaya, suya ve toprağa olan etkilerin, enerji kullanımının, atık yönetiminin, acil durumlarda ve tesisin kapatılması sonrasında ortaya çıkabilecek çevresel etkilerin bir bütün olarak ele alınarak tek bir izin belgesi kapsamında düzenlenmesi ve üretimde Mevcut En Ġyi Tekniklerin kullanılması gibi yeni bir takım yaklaĢımlar ve yükümlülükler getirmektedir. ÇalıĢma kapsamında, Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi incelenmiĢ, hem idare hem de sanayi sektörü için getirilen yükümlülükler ve ilgili Direktifin uygulanma esasları ortaya konulmuĢ, yükümlülükleri karĢılamak amacıyla idare ve sanayi sektörünün ne tip çalıĢmalar yapması gerektiği belirlenmiĢtir. Konu kapsamında çimento üretimi yapan bir tesiste yapılan uygulama çalıĢması ile, tesisin Direktife uyum kapsamında yapması gereken yatırımlar belirlenmiĢ ve bu yatırımların maliyeti hesaplanmıĢtır. Uygulama çalıĢmasından hareketle, Türk çimento sektöründe Direktife uyum için yapılması gereken yatırımların maliyeti hakkında tahmini bir sonuç çıkarılmıĢtır.

Bölüm 2’de Avrupa Birliği Çevre Politikasının hukuki temelleri ve kurucu antlaĢmalarda çevre ile ilgili olarak yer alan hükümler açıklanmıĢtır.

Bölüm 3’de Avrupa Birliği çevre mevzuatında Endüstriyel Kirlilik Kontrolü ve Risk Yönetimi baĢlığı altında yer alan Direktiflerin içerikleri ve uygulama esasları hakkında bilgi verilmiĢtir.

Bölüm 4’de Avrupa Birliği Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi incelenerek, idareye ve sanayi sektörüne getirdiği yükümlülükler ve uygulama esasları ortaya konulmuĢtur.

Bölüm 5’de Türkiye’de sanayiden kaynaklanan kirliliğin kontrolüne yönelik yasal düzenlemeler hakkında bilgi verilmiĢ ve Direktife uyum kapsamında Türkiye’de yapılması gereken çalıĢmalar ile ilgili olarak önerilerde bulunulmuĢtur.

Bölüm 6’da Çimento üretimi yapan bir tesis incelenmiĢ, Direktife uyum kapsamında tesiste yapılması gereken yatırımlar belirlenerek maliyetleri hesaplanmıĢ, Direktife uyumun Türk çimento sektörüne getireceği maliyet hakkında tahmini bir sonuç çıkarılmıĢtır.

Bölüm 7’de bu çalıĢmadan çıkan sonuçlar değerlendirilmiĢtir.

Page 8: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

ix

EUROPEAN UNION INTEGRATED POLLUTION PREVENTION AND CONTROL DIRECTIVE AND TURKEY

SUMMARY

This study aims at demonstrating the obligations brought by the European Union Integrated Pollution Prevention and Control Directive on the administration and industry sector and the actions to be taken within the framework of compliance with the said Directive. The European Union Integrated Pollution Prevention and Control Directive takes place in the European Union Enviromental Legislation under the heading of Industrial Pollution Control and Risk Management. The Directive, in the subject of providing the industrial installations with operation licence, brings several approaches and obligations such as taking all the enviromental effects that may arise after the closing of the installation, and in emergency cases, waste management, the effects on air, water and soil, energy use altogether and arranging all of them in a single permit licence and using the Best Available Techniques. Under the coverage of the study, Integrated Pollution Prevention and Control Directive has been investigated, obligations brought for both administrative and industrial sector and the principals of the related Directive have been put forward, the issues such as what kind of actions should be taken in order to meet the obligations have been determined. Under the coverage of the study through a case-study conducted in an installation manufacturing cement, the invesments that must be realized within the framework of compliance with the said Directive have been determined and the cost of these investments has been calculated. Based on the case-study, an estimated result has been found about the costs of the investments that must be realized within the framework of the compliance with the said Directive in the Turkish Cement Sector.

In Chapter 2, the legal bases of the European Union Environmental Policy and the provisions stipulated in the treaties in connection with the environment have been explained.

In Chapter 3, the information about the contents of the Directive given under the heading of Industrial Pollution Control and Risk Management and application principles has been given.

In Chapter 4, Integrated Pollution Prevention and Control Directive has been investigated, obligations brought for both administrative and industrial sector and the principals of the related Directive have been put forward.

In Chapter 5, information about the legal arrangements for the purpose of control of pollution in Turkey resulting from the industry has been given and several proposals have been made about what kind of actions should be taken in Turkey within the framework of compliance with the said Directive.

In Chapter 6, an installation manufacturing cement has been investigated, the investments that must be realized within the framework of compliance with the said Directive have been determined and the cost of these investments has been calculated and an estimated result for the cost about the compliance with the said directive in the Turkish Cement Sector has been found.

In Chapter 7, the results of this study have been evaluated.

Page 9: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

1

1. GĠRĠġ

1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı

BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk olarak kurulan Avrupa Birliği, zaman içinde

gittikçe daha büyük önem kazanan çevre sorunlarına da kayıtsız kalamayacağını

görmüĢ ve bu alanda belli düzenlemelere gitmiĢtir. 1987 yılında yürürlüğe giren ve

temel olarak ortak pazarın önündeki fiziki, teknik ve mali engellerin kaldırılmasını ve

tek pazarın gerçekleĢtirilmesini hedefleyen Avrupa Tek Senedi ile, Birliğin yetki

alanına açıkça dahil edilen alanlardan biri de, çevre ve çevrenin korunmasıdır.

Avrupa Birliği Müktesebatında çevre baĢlığı altında yer alan alt baĢlıklar; ÇED,

bilgiye eriĢim, raporlama, mali araçlar gibi konuları içeren Yatay Düzenlemeler,

Hava Kalitesi, Atık Yönetimi, Su Kalitesi, Doğa Koruma, Endüstriyel Kirlilik Kontrolü

ve Risk Yönetimi, Kimyasal ve Genetik Olarak DeğiĢime UğramıĢ Organizmalar,

Gürültü, Nükleer Güvenlik ve Radyasyondan Korunma’dır.

Aralık 1999 tarihinde gerçekleĢtirilen Avrupa Birliği Helsinki Zirvesi’nde, Türkiye’ye

resmi olarak aday ülke statüsü verilmiĢtir. Türkiye, Avrupa Birliği’ne girebilmek için

zaman kaybetmeden diğer alanlardaki düzenlemeler ile birlikte, çevre konusundaki

düzenlemelerini, uluslararası çevre sözleĢmelerine ve Avrupa Birliği Çevre

Müktesabatına uyumlu hale getirmek durumundadır.

Türkiye’nin Avrupa Birliği Çevre Müktesabatına uyum çalıĢmaları kapsamında ele

alması gereken en önemli baĢlıklardan biri de, Endüstriyel Kirlilik Kontrolü ve Risk

Yönetimi’dir. Sanayiden kaynaklanan kirliliklerin önlenmesi, büyük kaza risklerinin

kontrolü ve gönüllü çevre yönetimi uygulamalarının desteklenmesi konularını içeren

bu baĢlık altındaki düzenlemeler, hem yasa koyucuya hem de sanayiciye önemli

görev ve sorumluluklar getirmektedir.

Endüstriyel Kirlilik Kontrolü ve Risk Yönetimi baĢlığı altında yer alan, Entegre Kirlilik

Önleme ve Kontrolü Direktifi, Türkiye’nin önemle üzerinde durması gereken bir

düzenlemedir. Sanayi tesislerinin çevreye olan etkilerinin bir bütün olarak

değerlendirilmesini ve kirliliğin kaynağında önlenmesini sağlamak amacıyla bir takım

düzenlemeler getiren Direktife, tam uyumun sağlanması, bazı Avrupa Birliği üyesi

ülkeler için bile kolay olmamaktadır.

Page 10: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

2

Bu çalıĢmanın amacı, Avrupa Birliği Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi’nin,

idareye ve sanayi sektörüne getirdiği yükümlülükleri ve Direktife uyum çerçevesinde

yapılması gereken çalıĢmaları ortaya koymaktır.

ÇalıĢma kapsamında, Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi incelenmiĢ, hem

idare hem de sanayi sektörü için getirilen yükümlülükler ve ilgili Direktifin uygulanma

esasları ortaya konulmuĢ, yükümlülükleri karĢılamak amacıyla idare ve sanayi

sektörünün ne tip çalıĢmalar yapması gerektiği belirlenmiĢtir. Konu kapsamında

çimento üretimi yapan bir tesiste yapılan uygulama çalıĢması ile, tesiste Direktife

uyum kapsamında yapılması gereken yatırımlar belirlenmiĢ ve bu yatırımların

maliyeti hesaplanmıĢtır. Uygulama çalıĢmasından hareketle, Türk çimento

sektöründe Direktife uyum için yapılması gereken yatırımların maliyeti hakkında

tahmini bir sonuç çıkarılmıĢtır.

Page 11: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

3

2. AVRUPA BĠRLĠĞĠ ÇEVRE POLĠTĠKASININ HUKUKĠ TEMELLERĠ

2.1 Kurucu AntlaĢmalarda Çevrenin Korunmasına ĠliĢkin Düzenlemeler

Bugün Avrupa Birliği adını taĢıyan Avrupa bütünleĢmesi hareketinin hukuki temelleri,

1951 tarihli Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nu kuran Paris AntlaĢması ve 1957

tarihli Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu’nu kuran

Roma AntlaĢmaları ile atılmıĢtır. Geçen 50 yıla yakın sürede, bu yapının hem yetki

ve faaliyet alanlarının, hem de kurumsal yapısının büyük değiĢikliğe ve geliĢime

uğradığı, öte yandan da çeĢitli geniĢleme aĢamaları sonucu üye sayısının 6 kurucu

üyeden bugün için 15 üye devlete yükselmiĢ olduğu görülmektedir.

2.1.1 AET(Avrupa Ekonomik Topluluğu )-AKÇT(Avrupa Kömür ve Çelik

Topluluğu)-EURATOM (Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu) AntlaĢmaları

Avrupa Ekonomik Topluluğu’nu kuran Roma AntlaĢması’nın temel hedefi, üye

devletler arasında, malların, iĢgücünün, hizmetlerin ve sermayenin serbest biçimde

dolaĢtığı ve bu hedefi gerçekleĢtirmek açısından zorunlu olduğu ölçüde ulusal

ekonomi politikalarının yakınlaĢtırıldığı ya da uyumlaĢtırıldığı bir yapı kurmaktır.

Nitekim, hem AKÇT, hem de AET ve EURATOM Toplulukları’nın kurucu

antlaĢmaları, amaçlarının gerçekleĢtirilebilmesi için ortak pazarın kurulması ve ortak

ekonomik politikaların uygulanması açısından ayrıntılı ve çeĢitli düzenlemeler

öngörmektedir [1].

Avrupa bütünleĢmesinin baĢlangıçtaki amaçları gözönünde tutulduğunda, ilk bakıĢta

çevre sorunlarının Toplulukların düzenlemeleri içinde yer almasının gerekliliği

konusunu düĢündürtecek önemli bir sebep bulunmamaktadır. Toplulukların kurucu

antlaĢmaları, çevrenin korunması alanında üye devletlerden Topluluklara herhangi

bir yetki devrini gerektiren ve Topluluklar çapında düzenleme yapılmasını ya da

faaliyette bulunulmasını öngören bir hükme yer vermemektedir. Üç kurucu

antlaĢmanın hiç birinde doğrudan çevrenin korunmasına yönelik herhangi bir hüküm

bulunmamaktadır. Üç kurucu antlaĢmadan sadece EURATOM AntlaĢması, dolaylı

da olsa, çevre korumasını içine alan bir takım hükümlere sahiptir. AntlaĢma’nın 2.

baĢlığının 3. bölümü, “Sağlığın Korunması” ve 7. bölümü “Güvenlik Kontrolü”

konularına ayrılmıĢtır [1].

Page 12: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

4

Avrupa Ekonomik Topluluğu’nu kuran Roma AntlaĢması’nın orijinal halinde yer alan

hükümler incelendiğinde ise, çevrenin korunması konusu ile ilgili tek dolaylı

düzenlemenin 36. madde (yeni 30. Madde) çerçevesinde yapıldığı görülmektedir.

Malların serbest dolaĢımını düzenleyen 1. baĢlığın 2. bölümünde yer alan ve üye

devletler arasındaki ithalat ve ihracatta miktar kısıtlamalarının ve eĢ etkili tedbirlerin

kaldırılmasını öngören 30-34. maddelerin (yeni 28-30. Maddeler) uygulanması

konusunda istisna hükmü içeren 36. madde uyarınca; “30-34. maddelerin hükümleri;

kamu ahlakı, kamu düzeni, kamu güvenliği, kiĢi ve hayvanların sağlıklarının ve

yaĢamlarının korunması veya bitkilerle, sanat, tarih ve arkeolojik değeri olan ulusal

zenginliklerin ya da ticari ve sınai mülkiyetin korunması nedenlerinin haklı kılındığı

ithalat, ihracat veya transit yasaklamalarına ya da kısıtlamalarına engel olmaz.

Bununla birlikte, bu yasaklamalar ya da kısıtlamalar, üye devletler arasındaki

ticarette keyfi bir ayrımcılık ya da örtülü bir kısıtlama getirmemelidir” [1].

Sonuç olarak, Toplulukların kurucu antlaĢmalarının çevre sorunlarını ortak

politikaları arasına ilke olarak dahil etmemiĢ bulunduğu ve dolayısıyla çevrenin

korunması ile ilgili hususların genel olarak üye devletlerin yetkilerine giren alanlar

arasında bırakılmıĢ olduğu görülmektedir.

Kurucu antlaĢmalarda Topluluklara çevre ile ilgili düzenlemeler konusunda açık bir

yetki verilmemiĢ olması, bu alanda herhangi bir giriĢimde bulunulmadığı sonucuna

varılmasına sebep olmamalıdır. Topluluklar, kendi yetki alanlarına dahil konuları

düzenlerken, gittikçe daha büyük önem kazanan çevre sorunlarına da kayıtsız

kalamayacaklarını görmüĢler ve bu alanda belli düzenlemelere gitmiĢlerdir. Bu

çerçevede baĢvurulan hukuki dayanak ve yetki normunu ise, AET AntlaĢması’nın

235. Maddesi (yeni 308. Madde) oluĢturmuĢtur. Bu madde uyarınca; “Ortak pazarın

iĢleyiĢinde, Topluluğun amaçlarından birini gerçekleĢtirmek için Topluluk tarafından

bir eylemde bulunulması gerektiğinde, iĢbu eylem AntlaĢmada öngörülmemiĢ ise,

Konsey, Komisyon’un önerisi üzerine ve Parlamento’nun da görüĢünü aldıktan

sonra, gerekli düzenlemeleri oybirliği ile yapar” [1].

Bunun dıĢında, Roma AntlaĢması’nın 100. Maddesi (yeni 94. Madde) de kurucu

antlaĢmalarda çevrenin korunmasına iliĢkin özel düzenleme yapma imkanını

Topluluğa veren bir hükmün bulunmadığı bu ilk dönemde, söz konusu alanda

faaliyette bulunulabilmesi için hukuki dayanak oluĢturmuĢtur. Bu madde uyarınca;

“Konsey, Komisyon’un önerisi üzerine, ortak pazarın kurulması ya da iĢleyiĢi

konusunda doğrudan etkisi olan alanlarda üye devletlerin kanun, yönetmelik ve idari

düzenlemelerinin yakınlaĢtırılması için oybirliği ile direktifler çıkarır. Yerine

getirilmesi bir ya da bir çok üye devlette kanuni düzenlemelerde bir değiĢiklik

Page 13: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

5

gerektiren direktifler için Parlamento’ya ve Ekonomik ve Sosyal Komite’ye de

danıĢılır” [1].

Avrupa Toplulukları Adalet Divanı da, 240/83 sayılı kararı ile çevrenin korunmasının

Topluluğun amaçlarına dahil olduğu yönünde bir karar vermiĢtir. Divan’a göre,

ticaretin serbestleĢtirilmesi tek meĢru Topluluk hedefi değildir ve malların serbest

dolaĢımına çevrenin korunması gibi objektif olarak haklı gerekçelerle kısıtlamalar

getirilmesinin Topluluk hukukunu ihlal etmesi söz konusu değildir. Çevrenin

korunması, Topluluğun genel menfaatleri dahilinde bir hedeftir [1].

2.1.2 Avrupa Tek Senedi

1987 yılında yürürlüğe giren ve Avrupa Toplulukları’nın kurucu antlaĢmalarına ilk

köklü değiĢiklikleri getiren Avrupa Tek Senedi, temel olarak ortak pazarın önündeki

fiziki, teknik ve mali engellerin 1993 yılına kadar kaldırılmasını ve tek pazarın

gerçekleĢtirilmesini hedeflemektedir. Bu çerçevede, Tek Senet ile bir yandan Avrupa

Toplulukları’nın kurumsal yapısı üzerinde değiĢiklikler getirilirken, diğer yandan da

Toplulukların yetki alanları geniĢletilmiĢtir. Tek Senet ile Toplulukların yetki alanı

içine açıkça dahil edilen alanlardan biri de, çevre ve çevrenin korunmasıdır [1].

Avrupa Tek Senedi’nin 25. maddesi, Roma AntlaĢması’na “çevre” baĢlığını taĢıyan

bir VII. bölüm eklenmesini öngörmektedir. Böylece Avrupa Topluluğu’nun

kuruluĢundan bu yana ilk kez, çevre sorunları, doğrudan kurucu antlaĢmalar içine

dahil edilmiĢ olmaktadır. Kurucu antlaĢmaya eklenen bu VII. baĢlık, 130R, 130S ve

130T maddelerini içermektedir.

Çevre konusundaki temel madde 130R maddesi olup, 1. paragrafında bu alandaki

Topluluk amaçları Ģu Ģekilde sıralanmaktadır:

• Çevrenin kalitesini korumak ve iyileĢtirmek,

• KiĢi sağlığının korunmasına katkıda bulunmak,

• Doğal kaynakların dikkatli ve akılcı kullanımını gerçekleĢtirmek.

130R maddesinin 2. paragrafı, anılan amaçlara ulaĢılabilmesi için, Topluluğun çevre

konusundaki eylemlerinin Ģu ilkelere dayanmasını öngörmektedir:

• Önleyici eylem ilkesi,

• Çevreye verilecek zararın kaynakta düzeltilmesi ilkesi,

• “kirleten öder” ilkesi

Topluluğun, çevre konusundaki uygulamalarını gerçekleĢtirirken hangi unsurları

hesaba katacağı, 130R maddesinin 3. paragrafında belirtilmektedir. Buna göre

Topluluk;

Page 14: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

6

• Elde bulunan bilimsel ve teknik verileri,

• Topluluğun değiĢik bölgelerindeki çevre koĢullarını,

• Eylemden ya da eylem yokluğundan doğabilecek yarar ve külfetleri,

• Topluluğun tamamının ekonomik ve sosyal geliĢmesini ve bölgelerin dengeli

kalkınmasını gözönünde tutmak zorundadır.

130R maddesinin 4. paragrafı ile Avrupa bütünleĢmesinin kurumsal yapısı içinde

son derece önemli rol oynayacak bir ilke olan subsidiarité (ikame etme) ilkesi, ilk

defa Ortak Çevre Politikası kapsamında Topluluk terminolojisine ve kurucu

antlaĢmalara dahil olmaktadır. Ġlgili hüküm uyarınca; “Topluluk, çevre konusunda 1.

paragrafta hedeflenen amaçlara Topluluk düzeyinde ulaĢılmasının üye devletlerin

her birinin kendi düzeyinde ulaĢabileceğinden daha kolay olacağı durumlarda

müdahale eder. Üye devletler, Topluluk tarafından alınan bazı tedbirlere halel

getirmeksizin, diğer bazı tedbirlerin finansmanını ve uygulanmasını sağlarlar” Yani,

çevre konusunda asıl yetki üye devletlerde kalmaya devam etmekte; Topluluk ancak

birlikte ya da toplu giriĢimin daha iyi sonuç vereceği alanlarda müdahale etme

konusunda bir yetkiye sahip kılınmaktadır [1].

130R maddesinin 5. Paragrafı, çevre konusunda Topluluğun ve üye devletlerin

üçüncü devletlerle ve uluslararası örgütlerle iliĢkilerdeki yetkisini belirlemektedir.

Buna göre, gerek üye devletler, gerekse Topluluk, kendilerine tanınan yetkiler

çerçevesinde öteki devletler ve uluslararası örgütlerle çevre sorunları konusunda

iĢbirliğine girebilecektir. Topluluğun giriĢeceği bu iĢbirliği, Roma AntlaĢması’nın

Topluluğun antlaĢma yapmasını düzenleyen 228. maddesine (yeni 300. madde)

uygun olarak, ayrı bir anlaĢma konusu da olabilecektir. Ancak, Topluluğun bu

konuda anlaĢma yapma yetkisine sahip olması, üye devletlerin uluslararası kurumlar

bünyesinde anlaĢma görüĢmeleri yürütmesine ve anlaĢmalar yapmasına engel

değildir. Avrupa Tek Senedi’ne eklenen bir bildiriye göre, bu konuda üye devletlerin

yetkisi, Avrupa Toplulukları Adalet Divanı’nın koyduğu ilkelere aykırı olamayacaktır

[2].

130T maddesinde ise, 130S maddesi uyarınca çevre konusunda topluca

kararlaĢtırılacak koruma tedbirlerinin, kurucu antlaĢmalara aykırı düĢmemek

koĢuluyla üye devletlerce alınabileceği belirtilmektedir.

Bundan baĢka, Avrupa Tek Senedi’nin 18. Maddesi ile Roma AntlaĢması’na eklenen

100A maddesi (yeni 95. madde) de çevrenin korunması ile ilgili bazı ifadelere yer

vermektedir. “Mevzuatın YakınlaĢtırılması” adını taĢıyan Roma AntlaĢması’nın 3.

bölümüne yerleĢtirilen 100A maddesi, Avrupa Tek Senedi’nin 13. maddesi

Page 15: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

7

çerçevesinde Roma AntlaĢması’na 8A maddesi olarak ithal edilen ve Topluluğa üye

devletlerin 31 Aralık 1992 tarihine kadar bir tek pazar oluĢturmasını öngören hükmü

ile ilgili düzenlemelere yer vermektedir. Bu amaçla, 100A/1 maddesinde Konsey’in,

Komisyonun önerisi üzerine tek pazarın önündeki engellerin kaldırılması yolunda

üye devletlerin mevzuatlarında gerçekleĢtirilmesi gereken yakınlaĢma ve uyum

çerçevesinde alacağı kararların tabi olduğu usul düzenlenmektedir. 100A/3

maddesinde ise, Komisyon’un söz konusu önerisinin çevrenin korunması ile iliĢkili

olması durumunda, “yüksek bir koruma düzeyinin” temel alınması gerektiği

öngörülmektedir. Öte yandan, 100A/4 maddesi de, daha önce belirtilen ve Topluluk

üyesi devletlerin gümrük birliğine iliĢkin olarak miktar kısıtlamalarına gitmelerinin

gerekçe ve koĢullarını düzenleyen 36. maddede (yeni 30. madde), öngörülen istisna

hükmünün yanında, çevrenin korunması gerekliliğini de açıkça böyle bir kısıtlamaya

dayanak haline getirmektedir. Bu durumda, Tek Senet sonrası çevrenin korunması

da üye devletler için malların serbest dolaĢımında haklı bir kısıtlama gerekçesi

oluĢturabilecektir [3].

2.1.3 Maastricht AntlaĢması

9-10 Aralık 1991 tarihinde Hollanda’nın Maastricht kentinde bir araya gelen AT

Devlet ve Hükümet BaĢkanları, üye devletler arasında bir parasal birliğe

geçilmesinin ve dıĢ politika, güvenlik, adalet ve içiĢleri alanlarında da ortak

politikaları kapsayan bir siyasi birliğin temellerini atmıĢlardır.

Çevre Politikası, 1993’te yürürlüğe giren ve Avrupa bütünleĢmesi açısından önemli

bir dönüm noktasını ifade eden Maastricht AntlaĢması ile güçlendirilen politika

alanları arasında yer almaktadır. Bu çerçevede, Maastricht AntlaĢması ile çevrenin

korunması ilkesi ilk kez açık bir biçimde, Avrupa Topluluğu/Birliği hedefleri

kapsamına alınmıĢtır. Ekonomik büyümenin çevreyle uyum içinde gerçekleĢmesi

gerektiği belirtilmiĢ, bu amaçla Birliğe bir çevre politikası geliĢtirilmesi görevi

verilmiĢtir. Avrupa Topluluğu’nun amaçları ile ilgili 2. madde, sürdürülebilir,

enflasyonist olmayan ve çevreye saygılı bir büyümeyi, amaçlar arasında

saymaktadır. Bu amaçların gerçekleĢtirilmesi için araçların sayıldığı 3. maddenin (k)

bendinde ise, çevre politikası özel olarak vurgulanmıĢtır [1].

Maastricht AntlaĢması, çevre politikası ile ilgili olarak 130R, 130S ve 130T

maddelerini de yeniden düzenlemiĢtir:

Madde 130R:

1. Topluluğun çevre alanındaki politikası, aĢağıdaki hedeflerin izlenmesine katkıda

bulunur:

Page 16: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

8

• Çevre kalitesinin korunması, aynen muhafaza edilmesi ve iyileĢtirilmesi,

• Ġnsan sağlığının korunması,

• Doğal kaynakların temkinli ve rasyonel kullanılması,

• Bölgesel ya da dünya seviyesinde ortaya çıkan çevre sorunlarına karĢı koymayı

hedefleyen tedbirlerin, uluslararası düzeyde gerçekleĢtirilmesi.

2. Çevre alanındaki Topluluk politikası, Topluluğun değiĢik bölgelerindeki

durumların çeĢitliliğini dikkate alarak, yüksek bir koruma seviyesini hedefler.

Ġhtiyatlılık ve koruyucu eylem ilkeleri, çevreye verilen zararları öncelikle kaynağında

düzeltme ve kirleten öder ilkeleri üzerine kurulmuĢtur. Çevrenin korunması

konusundaki gereklilikler, bütün Topluluk politikalarının belirlenmesine ve yürürlüğe

konulmasına dahil edilmelidir.

Bu bağlamda, bu tür gerekliliklere cevap getiren uyumlaĢtırma tedbirleri, uygun

hallerde, üye devletlere, ekonomik nitelikte olmayan ve çevreye bağlı gerekçeler ile

yükümlüyü bir Topluluk denetimi usulüne tabi tutan geçici tedbirleri alma iznini veren

istisna hükmü içerebilir.

3. Çevre politikasının oluĢturulmasında, Topluluk Ģu unsurları dikkate alır:

• Kullanılabilir bilimsel ve teknik veriler,

• Topluluğun çeĢitli bölgelerinin çevre koĢulları,

• Eyleme geçmenin ya da eylemsiz kalmanın ortaya çıkarabileceği avantajlar ve

yükler,

• Topluluğun bütününde ekonomik ve sosyal kalkınma ile bölgelerin dengeli

kalkınması.

4. KarĢılıklı yetkileri çerçevesinde Topluluk ve üye devletler, üçüncü ülkeler ve

uluslararası uzmanlık örgütleri ile iĢbirliği yaparlar. Topluluğun iĢbirliği yöntemleri,

Topluluk ve ilgili üçüncü taraflar arasında, AT kurucu AntlaĢması’nın 228. maddesi

uyarınca müzakere edilip sonuçlandırılacak olan anlaĢmaların konusunu

oluĢturabilir.

Birinci paragraf, üye devletlerin uluslararası toplantılara iĢtirak etme ve uluslararası

anlaĢmalar imzalama yetkilerine engel getirmez [1].

Madde 130S:

1. Konsey, 189C maddesinde ele alınan usul uyarınca ve Ekonomik ve Sosyal

Komite’ye danıĢtıktan sonra, 130R maddesinde ele alınan hedeflerin

gerçekleĢtirilmesi için, Topluluğun üstleneceği faaliyetleri kararlaĢtırır.

Page 17: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

9

2. 1. paragrafta öngörülen karar alma usulünün istisnası olarak ve 100A

maddesine halel gelmeksizin, Konsey, Komisyon’un önerisi üzerine ve Avrupa

Parlamentosu ile Ekonomik ve Sosyal Komite’ye danıĢtıktan sonra, oybirliği esası

ile,

• esas olarak mali nitelikte olan düzenlemeleri,

• arazilerin düzenlenmesi, atıkların iĢletilmesi ve genel nitelikli tedbirler haricinde

toprak tahsisinin yanı sıra, su kaynaklarının iĢletilmesi ile ilgili tedbirleri,

• bir üye devletin değiĢik enerji kaynakları arasındaki tercihini ve enerji alanındaki

beslenmesinin genel yapısını hassas bir biçimde etkileyen tedbirleri belirler.

Konsey, birinci bentte öngörülen koĢullara göre oylama yoluna giderek bu paragraf

dahilinde ele alınan sorunların hangilerinde kararların nitelikli oy çokluğu esasına

göre alınması gerektiğini belirleyebilir.

3. Diğer alanlarda, eriĢilecek öncelikli hedefleri belirleyen genel nitelikli faaliyet

planları, Konsey tarafından 189B maddesinde ele alınan usul uyarınca, Ekonomik

ve Sosyal Komite’ye danıĢıldıktan sonra belirlenir.

Konsey duruma göre, 1. ya da 2. paragraflarda öngörülen koĢullarda karar alarak,

bu planların yürürlüğe konulması için gerekli tedbirleri belirler.

4. Topluluk niteliği olan bazı tedbirlere halel getirmeksizin, üye devletler, çevre

konusundaki politikanın finansmanını ve uygulanmasını sağlarlar.

5. 1. paragraf uyarınca alınan bir tedbirin, bir üye devletin kamu yetkisini kullanan

makamlarına orantısız mali yükler getirmesi halinde, kirleten öder ilkesine halel

gelmeksizin, Konsey, bu tedbirin kabulünü düzenleyen tasarruf kapsamında;

• geçici istisnalar ve/veya,

• 130Dmaddesi uyarınca, en geç 31 Aralık 1993 tarihinde kurulacak olan

UyumlaĢtırma Fonu’ndan bir mali destek sağlanması, Ģeklinde uygun

düzenlemeleri öngörür [1].

Madde 130T:

130S maddesi uyarınca kabul edilen koruma tedbirleri, her bir üye devlet tarafından

pekiĢtirilmiĢ koruma tedbirlerinin sürdürülmesine ve tesisine engel teĢkil etmez. Bu

tedbirlerin, iĢbu AntlaĢma ile bağdaĢması gerekir. Bu tedbirler Komisyon’a tebliğ

edilir [1].

2.1.4 Amsterdam AntlaĢması

16-17 Haziran 1997 tarihinde gerçekleĢtirilen Amsterdam Zirvesi’nde, düzenlenen

Hükümetlerarası Konferans neticesinde hazırlanan kurucu antlaĢma değiĢiklikleri

Page 18: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

10

onaylanmıĢtır. Avrupa Birliği’nin yetkisine bırakılan politika alanlarında mütevazı bir

geniĢlemenin yanı sıra, kurumsal yapıda da bazı ufak değiĢikliklere gidilmiĢtir. 1999

yılında yürürlüğe giren Amsterdam AntlaĢması ile Avrupa bütünleĢmesinin çevre

politikası alanındaki yaklaĢımına getirilen yenilikler kapsamında öncelikle, Avrupa

Birliği AntlaĢması’nın 7. paragrafına “sürdürülebilir kalkınma” ilkesi eklenmiĢ ve aynı

ilkenin uygulanmasını sağlamak amacıyla, Avrupa Topluluğu AntlaĢması’nın çevre

ile ilgili maddelerinde de bazı değiĢiklikler yapılmıĢtır. Avrupa Topluluğu

AntlaĢması’nın 2. maddesinde sayılan hedefler, “çevrenin yüksek seviyede

korunmasını ve kalitesinin yükseltilmesini” de içine alır biçimde yeniden

düzenlenmiĢtir [1].

Topluluğu bu hedefe götürecek faaliyetlerin yer aldığı 3. maddenin (I) bendinde ise

“çevre alanında bir politika” oluĢturulması öngörülmektedir. Avrupa Topluluğu

AntlaĢması’nın 6. maddesi uyarınca ise, çevre korumasının bütün Topluluk faaliyet

ve politikalarının tamamına ve uygulanıĢına entegre edileceği hükme

bağlanmaktadır. Madde uyarınca; “Çevreyi koruma gerekleri, özellikle sürdürülebilir

bir kalkınmayı sağlamak amacıyla, 3. Maddede belirtilen Topluluk politika ve

faaliyetlerinin tanımıyla ve uygulanmasıyla bütünleĢtirilmelidir”. Bu bağlamda,

Amsterdam AntlaĢması ile Avrupa Topluluğu AntlaĢması’nın çevrenin korunması ile

ilgili düzenlemeleri de, 174-176. maddeler arasında yer alır hale gelmiĢtir [1].

Üye devletlerin ulusal mevzuatlarının yakınlaĢtırılması ile ilgili düzenlemelere yer

veren 95. madde (eski 100A maddesi) kapsamında, çevre politikası açısından bazı

esaslı değiĢikliklerin bulunduğu gözlenmektedir. 95. maddenin 3. paragrafı uyarınca,

Komisyon’un, maddenin 1. paragrafında öngörülen sağlık, güvenlik, çevrenin ve

tüketicinin korunmasına iliĢkin önerilerinde, yüksek seviyeli bir korumanın yanı sıra,

“özellikle bilimsel gerçeklere dayalı yeni geliĢmeleri” esas alması gerektiği ve kendi

yetkileri dahilinde, Avrupa Parlamentosu ve Konsey’den de, bu amacı

gerçekleĢtirmeye çalıĢmasının beklendiği ortaya konmaktadır [1].

Bu hükümler ile, üye devletlerin çevreyi koruma gerekçesiyle Topluluğun

uyumlaĢtırma tedbirlerinden ayrılabilme yetkisi geniĢletilmiĢ olmaktadır. Üye

devletler, Amsterdam AntlaĢması öncesinde olduğu gibi, çevrenin korunması

gerekçesini ancak halihazırda yürürlükte bulunan ulusal mevzuat hükümlerini

muhafaza etmek için kullanmakla kalmayacaklar, aynı zamanda “yeni bilimsel

verilere dayanmak” Ģartıyla yeni ortaya çıkan “o ülkeye özgü çevre sorunları”

dolayısıyla Topluluğun uyumlaĢtırma tedbirlerine aykırı yeni ulusal mevzuat

hükümleri de öngörebileceklerdir [4].

Page 19: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

11

2.1.5 Nice AntlaĢması

7-8 Aralık 2000 tarihlerinde gerçekleĢtirilen Avrupa Birliği Hükümet ve Devlet

BaĢkanları Zirvesi, Avrupa bütünleĢmesi tarihinin önemli dönemeçlerinden biri

olarak görülebilir. Amsterdam AntlaĢması’nın 1997 yılında imzalanmasından beri

devam eden Hükümetlerarası Konferans, bu Zirve’de kabul edilen Nice AntlaĢması

ile sonuçlanmıĢtır. Söz konusu AntlaĢma, Avrupa Birliği’nin kurumsal yapısını,

özellikle geniĢleme sonrası etkili ve verimli bir iĢleyiĢe kavuĢturmak amacını

hedefleyen değiĢiklikleri içermektedir.

Nice AntlaĢması ile Avrupa Topluluğu AntlaĢması’nın çevre politikasına iliĢkin

hükümlerine önemli bir değiĢiklik getirilmiĢ değildir. Çevrenin korunması ile ilgili XIX.

baĢlıkta yer alan 175. maddenin ikinci paragrafının (b) bendinde doğrudan ve dolaylı

olarak su kaynaklarının kullanımını etkileyen su kaynaklarının idaresine iliĢkin “nicel”

tedbirlerin Konsey tarafından karara bağlanmasının öngörülmesi ve yine aynı

paragrafın (c) bendinde yer alan “atıkların idaresi haricinde arazi kullanımı”

ibaresinin çıkarılmasından ibarettir [1].

Bundan baĢka, Hükümetlerarası Konferans’ın Nihai Sonuç Belgesi’ne 175. madde

ile ilgili olarak dahil edilmesi öngörülen Deklarasyon uyarınca; “Yüksek Akit Taraflar,

Birlik çerçevesinde çevre korumasının geliĢtirilmesinde ve küresel düzeyde aynı

hedefe yönelik uluslararası çabalarda Avrupa Birliği’nin öncü bir rol oynamasında

kararlıdırlar. Bu hedefe yönelik olarak, pazara dönük ve sürdürülebilir kalkınmayı

geliĢtirmeye yönelik amaçlar da dahil olmak üzere AntlaĢma ile öngörülen bütün

imkanlardan tam olarak yararlanılmalıdır” [1].

2.2 Avrupa Birliği Çevre Politikası Ve Uygulanması

2.2.1 Avrupa Birliği Çevre Hukukunun Kaynakları

Avrupa Birliği çevre hukukunun kaynakları, yukarıda ele alınan ve asli kaynakları

olan kurucu antlaĢmaların dıĢında Topluluk kurumlarının tasarruflarından ve

uluslararası anlaĢmalardan meydana gelmektedir. Topluluk kurumlarının tasarrufları

arasında yer alan bağlayıcı nitelikteki yönetmelik, direktif ve kararlar gibi düzenleme

türleri ile bağlayıcı nitelik taĢımayan görüĢ ve tavsiyeler gibi araçlar aĢağıda kısaca

ele alınmaktadır.

Page 20: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

12

2.2.1.1 Yönetmelikler

AB çevre hukukunun yaklaĢık %10’u yönetmelikler Ģeklindedir. Yönetmelikler Üye

Devletlerde doğrudan bağlayıcıdır ve çeliĢen ulusal düzenlemelerin yerine ikame

edilirler. Üye Devletler yönetmelik hükümlerini, ulusal kanunları yönetmeliğin aynı

olsa dahi, kendi ulusal kanunlarına yansıtamazlar.

Bu nedenle yönetmelikler büyük ölçüde uyumlulaĢtırma sürecinin dıĢında kalırlar ve

tam üyeliğe giren ülkelerin tam üyeliğe geçiĢ tarihlerinden itibaren yürürlük

kazanırlar. Bununla beraber, çevre yönetmeliklerinin uygulanabilmesi için bazı ulusal

tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bu nedenle tam üyeliğe geçiĢten önce tamamen

gözardı edilemezler. Ülkelerin almaları gereken tedbirler arasında; kullanımı

kısıtlanmıĢ kimyasal maddelerin veya nesli tükenen türlerin ticaretinin kontrolü ve

teftiĢi için yetkili otoritelerin tayini, rehber ve tebligatların yayını ve kanun ihlali

halinde ulusal yaptırımların tespiti sayılabilir.

Yönetmeliklerin genellikle belirgin bir amacı vardır ve Üye Devletlerde, kesinlikle

aynı yükümlülüklerin uygulanmasının önemli olduğu durumlarda kullanılırlar. Atıklar

ve kimyasal maddeler gibi bazı sektörlerde, AB hukuku bir yönetmelikler ve

direktifler karıĢımıdır(örneğin, atıkların sınırötesi taĢınmasına iliĢkin direktif, çerçeve

atık direktifi, tehlikeli kimyasalların sınıflandırılması ve etiketlenmesine iliĢkin

direktifler, yasaklanmıĢ veya kullanımı kısıtlanmıĢ kimyasalların ihraç ve ithaline

iliĢkin yönetmelik). Ġlgili direktiflerin birbiri ile uyumlulaĢtırılması için ne gibi tedbirlerin

alınması gerektiğinin tespiti açısından, yönetmeliklerin etkilerinin tahlil edilmesi

önemlidir.

2.2.1.2 Direktifler

AB çevre hukuku düzenlemelerinin çoğu direktiflerden oluĢur. Bu hukuki düzenleme

türü Avrupa Birliği’ne özgüdür. Direktifler, Üye Devletlere yükümlülükler getirirler

fakat farklı hukuki ve idari düzenlemeler yoluyla uygulanacakları için esnek

olmalarına dikkat edilerek hazırlanırlar. Örneğin, Büyük Yakma Tesisleri Direktifi, her

Üye Devlet için emisyon değerlerinin azaltılmasına yönelik farklı hedefler

belirlemiĢtir, hatta, ekonomik olarak daha az geliĢmiĢ olan bazı ülkelerin emisyon

değerlerini arttırmalarına müsaade etmiĢtir.

Çerçeve direktifler farklı sektörlerde hukuki düzenlemeler için genel prensipler, usul

ve yükümlülükler getirir. Hali hazırda, hava ve atık maddeler sektörlerinde

düzenlemeler kabul edilmiĢ ve su sektörü için de teklif hazırlanmıĢtır. Her sektörde

Page 21: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

13

diğer ilgili direktifler, çerçeve yönergenin genel yükümlülüklerine uygun olmak

zorunluluğundadır.

2.2.1.3 Kararlar

Kararlar, hitap ettikleri taraflar üzerinde tümüyle bağlayıcı olan özel hukuki

tasarruflardır. Yönetmelik ve direktiflerden farkı, çok spesifik konular hakkında

olmalarıdır. Çevre sahasında nispeten daha az kullanılırlar. Komisyon, atıkların

sınırötesi taĢınmasına iliĢkin direktifteki atıkların listesini değiĢtirebilir, doküman

yükümlülüklerini veya diğer idari konuları belirleyebilir. Örneğin, Komisyon

tarafından AB eko-etiketlerinin farklı mamul madde gruplarına verilmesi Ģartlarını

kapsayan bir seri karar alınmıĢtır.

2.2.1.4 Tavsiye ve GörüĢler

249. maddede sayılan tasarruf türleri arasında yer alan tavsiye ve görüĢler,

maddede de belirtildiği üzere bağlayıcı değildir. Örneğin, karar verme süreci

çerçevesinde karar verme yetkisi olmayan kurumların (Ekonomik Sosyal Komite,

Bölgeler Komitesi gibi) açıkladığı görüĢler bu kapsamda değerlendirilebilir [1].

2.2.1.5 Uluslararası AnlaĢmalar:

Avrupa Topluluğu hukukunun yazılı kaynakları arasında yer alan uluslararası

anlaĢmalar, Topluluğun ya da üye devletlerin hepsinin taraf olduğu çok taraflı

uluslararası anlaĢmalardır. Topluluk hukukunun kaynağını oluĢturduğu kabul edilen

uluslararası anlaĢmalar, Topluluğun bir tüzel kiĢi olarak kendisinin akdettiği

anlaĢmalar, Topluluk ve üye devletlerin tamamının katıldığı çok taraflı uluslararası

anlaĢmalardan meydana gelmektedir [1].

2.2.2 Avrupa BütünleĢmesinin Çevre Sorunları ile Ġlgilenmesini Gerektiren

Sebepler

Avrupa Topluluğu’nun iĢleyiĢinde, çevrenin korunması konusunda ortak bir

yaklaĢımın benimsenmesi gereğini ortaya çıkaran sebepler Ģu Ģekilde sıralanabilir:

• Avrupa bütünleĢmesinin temel kuruluĢ sebebi ve ilkesi olarak kabul edilen

serbest rekabetin ve serbest dolaĢımın gerçekleĢtirilmesi, bu alanda Topluluk

giriĢimini gerekli kılmıĢtır. Üye devletlerde farklı çevre politikaları uygulanması,

özellikle farklı çevre koruma ölçütlerinin benimsenmesi, maliyetin değiĢik olması

sonucunu doğurabilmektedir. Yine, bazı üye devletlerdeki kalite standartları,

diğer üye devletlerde üretilen bazı ürünlerin bu ülke pazarına girmesine engel

teĢkil edebilmektedir. Ayrıca, üye devletlerin bazılarında hava ve su kirliliğini

Page 22: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

14

önlemek amacıyla gerekli görülen yatırımlar, ürünlerin maliyetini arttırmaktadır.

Bu ve benzeri sebepler, üye devletler arasında malların serbest dolaĢımının ve

serbest rekabetin tam olarak sağlanamaması durumunu ortaya

çıkarabilmektedir.

• Üye devletlerde eriĢilmiĢ bulunan yaĢam kalitesinin daha da yükseltilebilmesi için

doğal yaĢam koĢullarının sağlıklı bir biçimde devam ettirilmesi ve geliĢtirilmesi

gerekli görülmüĢtür.

• Aynı ekonomik düzenin üyesi bulunan devletlerde çevre politikalarındaki

farklılıklar yüzünden, yaĢam koĢullarının farklı Ģekillerde ve düzeylerde

gerçekleĢmesi üye devletlerce, siyasi bakımdan da arzu edilmeyen bir durum

olarak değerlendirilmiĢtir.

• Çevre kirlenmesi siyasal sınırları tanımamaktadır. Bir ülkeden ötekine kirlilik

yayılması ve komĢu devletlerin birbirine bağımlılığı, Avrupa Topluluğu’na üye

devletleri, ellerindeki imkanları bu konuda da ortaklaĢa ve dayanıĢma içinde

kullanma yoluna itmiĢtir.

Avrupa bütünleĢmesini çevre sorunları ile ilgilenmeye yönlendiren bir baĢka etken

ise, dıĢarıdan kaynaklanmıĢtır. 1972 yılında Stockholm’de yapılan BirleĢmiĢ Milletler

Ġnsan Çevresi Konferansı bu alanda Topluluğun da harekete geçmesine zemin

hazırlayıcı niteliktedir.

Page 23: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

15

3. ENDÜSTRĠYEL KĠRLĠLĠK KONTROLÜ VE RĠSK YÖNETĠMĠ

Endüstriyel kirlilik kontrolü ve risk yönetimi baĢlığı altında yer alan direktif ve

yönetmelikler üç alanı kapsamaktadır:

1. Sanayiden kaynaklanan kirliliklerin kontrolü,

2. Büyük kaza risklerinin kontrolü,

3. Çevre denetimi ve eko-etiketleme.

Birinci gruba dahil olan direktifler, sanayi tesislerinden havaya ve suya karıĢan

kirleticilerin ve atıkların kontrol altına alınması için, bu tesislere uygulanacak izin

Ģartlarını düzenler. Bunlar arasında;

• 96/61/EEC sayılı ve 24 Eylül 1996 tarihli Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü ile

ilgili Konsey Direktifi (IPPC Direktifi),

• 84/360/EEC sayılı ve 28 Haziran 1984 tarihli Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan

Hava Kirliliği ile Mücadele Edilmesi Hakkında Konsey Direktifi,

• 88/609/EEC sayılı ve 24 Kasım 1988 tarihli Büyük Yakma Tesislerinden Havaya

Yayılan Bazı Kirletici Maddelerin Sınırlanması Hakkında Konsey Direktifi,

• 1999/13/EC sayılı ve 11 Mart 1999 tarihli Bazı Sanayi Tesislerinde Organik

Solventlerin Kullanımı Sonucu Ortaya Çıkan Uçucu Organik BileĢik Emisyonlarının

Azaltılması Hakkında Konsey Direktifi bulunmaktadır.

Bir çerçeve direktif niteliğinde olan Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliği

ile Mücadele Edilmesi Hakkındaki Direktifin yerine 2007 yılında çok daha kapsamlı

olan Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi geçecektir.

Ġkinci grupta, adını, havaya toksik gazların yayılması ile sonuçlanan büyük bir

kazanın meydana geldiği yer olan Ġtalya’nın Seveso kentinden alan, 96/82/EC sayılı

ve 9 Aralık 1996 tarihli Büyük Endüstriyel Kaza Risklerinin Kontrolü Hakkında

Konsey Direktifi (Seveso II Direktifi) bulunmaktadır. Bu direktif uyarınca, sanayi

tesislerinin iĢletmecileri kazalara yol açabilecek baĢlıca tehlikeleri saptamalı ve

bunları kontrol altında tutmak ve etkilerini en aza indirmek için önlemler almalıdır.

Seveso II Direktifi, 1999 yılında, 82/501/EEC sayılı Seveso I Direktifi’nin yerine

geçmiĢtir.

Üçüncü grupta ise, 1836/93/EEC sayılı Çevre Yönetimi ve Denetimi Programı

(Eco-Management and Audit Scheme-EMAS) Yönetmeliği ile eko-etiketleme

Page 24: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

16

hakkında 880/92/EEC sayılı yönetmelik yer almaktadır. EMAS Yönetmeliği, sanayi

tesislerinin, çevre performanslarını iyileĢtirme amacı ile gönüllü olarak çevre yönetim

sistemlerini ve iç denetim programlarını geliĢtirmelerini teĢvik etmektedir. Eko-

etiketleme Yönetmeliği ise, hayat döngüsü süresince, çevre üzerindeki olumsuz

etkileri en aza indirilmiĢ ürünlerin tasarımı, üretimi, pazarlanması ve kullanımının

özendirilmesini amaçlayan bir AB eko-etiket programının uygulanmasını

öngörmektedir. Eko-etiket, tüketicilere ürünün çevre üzerindeki etkileri konusunda

bilgi verir.

3.1 Entegre Kirlilik Önleme Ve Kontrolü

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifinin amacı, önleyici tedbirlerin alınması

veya bunun uygulanamadığı durumlarda sanayi tesislerinden hava, su ve toprağa

karıĢan kirleticilerin ve atıkların azaltılmasını sağlamak suretiyle çok çeĢitli

kaynaklardan gelen kirliliğin entegre bir Ģekilde önlenmesi ve denetlenmesi ve bu

suretle çevrenin bir bütün olarak en etkin Ģekilde korunmasıdır.

Direktif kapsamına giren tüm faaliyetler için izin alınması gerekmektedir. Üye

Devletler sanayi tesislerinden kaynaklanan hava, su kirleticileri ve atıklar için tek bir

izin belgesi vereceklerdir. Üye Devletler, çevresel izin belgeleriyle kirleticiler için sınır

değerler getirmenin yanı sıra, izin belgelerinin aĢağıda belirtilen temel Ģartların

yerine getirilmesini sağlayan önlemleri içermesini de temin etmelidir:

• BaĢta Mevcut En Ġyi Tekniklerin (Best Available Techniques-BAT) kullanılması

olmak üzere, çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla her türlü önlem alınmalıdır,

• Önemli bir çevre kirliliğine yol açılmamalıdır,

• Atık üretiminden kaçınılmalıdır, atıklar üretildikleri yerde geri kazanılmalı, teknik

ve ekonomik sebeplerden dolayı bunun mümkün olmaması halinde ise çevreye olan

olumsuz etki en aza indirilecek Ģekilde bertaraf edilmelidir,

• Enerjinin verimli kullanılması sağlanmalıdır,

• Kazaları önlemek ve sonuçlarını hafifletmek için gerekli önlemler alınmalıdır,

• Faaliyetin durdurulması sonrası oluĢabilecek çevre kirliliği riskinden kaçınmak

için gerekli önlemler alınmalıdır.

Ġzin belgeleri, kirliliğin bir ortamdan diğerine taĢınması ihtimali de dikkate alınarak,

Mevcut En Ġyi Teknikleri baz alan emisyon ve deĢarj limit değerleri getirmelidir.

Gerektiği takdirde, toprak ve yeraltı suyu kirliliğini önlemek ve atık yönetimini

sağlamak amacıyla baĢka Ģartlar da getirilebilir. Ayrıca, izinler, çevre kalite

Page 25: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

17

standartlarının herhangi bir Ģekilde ihlal edilmesini önleyici ek tedbirleri de

içermelidir.

Yetkili makamlar belli aralıklarla ve gerektiği zamanlarda izin koĢullarını

değerlendirmeli ve güncellemelidir.

Üye Devletler tarafından sağlanacak verilere dayalı olarak, Komisyon, belli baĢlı

kirlilik kaynakları hakkında bir envanter yayınlayacaktır.

3.1.1 Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifinin Uygulanmasında Genel

Esaslar

1. Direktif kapsamındaki endüstriyel tesisler saptanmalıdır.

2. Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi, ülkelerin, sanayi tesislerine izin

belgesi düzenleme yetkisine sahip makamlar teĢkil ettiği ve bir dizi sanayi

sektöründe çevre yönetimine iliĢkin rejimleri uygulamak ve uygulamaları

denetlenmek konusunda yeterli bilimsel bilgiye sahip olduğu varsayımı üzerine

kurulmuĢtur. Direktifin uygulanabilmesi için bahsi geçen yetkili makamın ve bilimsel

altyapının teĢkili gerekmektedir.

3. Uygulama ihtiyaçları değerlendirilirken, Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü

Direktifi uyarınca uygulanacak izin Ģartları ve süreçleri, çevre kalite standartları ve

kirleticiler konusunda uygulanan mevcut ulusal yasal düzenlemeler ve izin süreçleri

ile karĢılaĢtırılmalıdır.

4. Direktifin uygulanabilmesi için çok kapsamlı bir idari bilgi ve kapasite

gerekeceğinden, uygulama kapasitesinin durumuna göre, AB Ģartlarının aĢamalı

olarak uygulanması olanağı incelenmelidir.

5. Mevcut yetkili otoritenin; kirliliğin önlenmesi, atıkların kaynağında azaltılması,

geri dönüĢümü ve bertarafı, enerjinin etkin kullanımı, kazaların önlenmesi ve

prosedür ve standartların oluĢturulması da dahil olmak üzere, Direktifte öngörülen

sorumlulukların üstesinden gelebilme kapasitesi değerlendirilmelidir.

6. Yeni izin Ģartlarına tam uyumun sorunsuz bir Ģekilde sağlanması için, enerji,

maden, kimya, tekstil gibi ilgili sanayi sektörlerinin temsilcileri ile görüĢmeler

yapılmalı ve bu kesimlerin görüĢleri alınmalıdır.

7. Yetkili makamlar, izin Ģartlarını belirlerken, kirliliğin oluĢması sonrası

uygulanacak limit değerler yerine, tüm tesisi, dizaynı da dahil olmak üzere bir bütün

olarak değerlendiren ve kirlenmeyi kaynağında önleyen bir yaklaĢım

sergilemelidirler.

Page 26: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

18

8. Yetkili makamlar tüm izinlerde, toprak, hava ve suyun çevresel tahribata karĢı

korunmasına iliĢkin Ģartların yer almasını sağlamalıdır. Hava emisyonlarının nasıl

tanımlanıp denetleneceğine iliĢkin ayrıntılı önlemler de buna dahil edilmelidir.

9. Direktifi uygulayan devletler, gerek yetkili makamlar ve denetçilerle iĢbirliği

yapmama, gerekse izin Ģartlarını ihlal etme durumlarında uygulanacak cezaları

saptamalıdır.

10. Halkın katılımının sağlanması ve kamuoyuna bilgi aktarılması, direktifin en

hayati unsurlarındandır. Ġzinlere iliĢkin bilgilerin açıklanmasının yollarından biri,

alınan kararların ve izin belgelerinin ilgili devlet dairelerine ve kütüphanelere

gönderilmesidir [5].

3.2 Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliği

84/360/EEC sayılı Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliği ile Mücadele

Edilmesi Hakkında Konsey Direktifi, 2007 yılında yerini Entegre Kirlilik Önleme ve

Kontrolü Direktifine bırakacak olan bir çerçeve mevzuattır. Üye Devletler, Direktifin

Ek-1 listesinde yer alan sanayi tesislerinin, iĢletmeye geçmeden veya tesiste önemli

değiĢiklikler yapmadan önce, yetkili ulusal veya bölgesel makamlardan izin

almalarını sağlamalıdır. Milli savunmaya hizmet eden sanayi tesisleri bu Direktif

kapsamı dıĢındadır.

Ġzin belgesinin verilebilmesi için yetkili makamın, hava kirliliğine karĢı, aĢırı maliyet

getirmeyen mevcut en iyi teknolojiler (BATNEEC-Best Available Technology Not

Entailing Excessive Cost) de dahil olmak üzere gerekli tüm önlemlerin alınmıĢ

olduğuna, tesisin iĢletmeye alınmasından sonra, özellikle Ek-II listesindeki

maddelerden kaynaklanan önemli bir hava kirliliği oluĢmayacağına, emisyon sınır

değerlerinin hiç birinin aĢılmayacağına ve hava kalitesine iliĢkin geçerli tüm sınır

değerlerin dikkate alınmıĢ olduğuna ikna olması gerekmektedir.

Ġzin belgesi almak için yapılan baĢvurular ve yetkili makamların almıĢ olduğu

kararlar kamuoyuna ve ikili iliĢkiler çerçevesinde diğer ilgili Üye Devletlere

açıklanmalıdır.

Üye Devletler sanayi tesislerinden kaynaklanan emisyonları izlemeli ve tesislerin

ekonomik durumunu dikkate alarak Ģartlar oluĢturmalıdır. Ayrıca Ek-1 listesinde yer

alan faaliyetteki tesislerin aĢamalı olarak Mevcut En Ġyi Teknolojilere geçiĢi

sağlanmalıdır.

Page 27: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

19

3.2.1 Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliği Ġle Mücadele Edilmesi

Hakkındaki Direktifin Uygulanmasında Genel Esaslar

1. Yetkili makamlar; direktif çerçevesinde izin almıĢ sanayi tesislerinden

kaynaklanan emisyon değerleri, çevre kalitesine yönelik veriler, farklı sanayi

sektörleri ve üretim prosesleri için uygulanacak AĢırı Maliyet Getirmeyen Mevcut En

Ġyi Teknolojiler gibi alanlarda bilgi toplamak konusunda özel bir çaba sarf

etmelidirler.

2. Sanayi tesislerinden kaynaklanan hava kirliliği hakkındaki direktif kapsamında

oluĢturulan izin Ģartlarından, Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi’nin

uygulanması için oluĢturulan izin Ģartlarına geçiĢin nasıl sağlanacağı belirlenmelidir.

3. Farklı sanayi sektörleri ve üretim prosesleri için uygulanacak AĢırı Maliyet

Getirmeyen Mevcut En Ġyi Teknolojilerin tanımlanması ve bilgilerin güncellenmesi

hususları üzerinde durulmalıdır [5].

3.3 Büyük Yakma Tesisleri

Büyük yakma tesislerinden havaya karıĢan bazı kirletici maddelerin emisyonunun

sınırlandırılmasına iliĢkin 88/609/EEC sayılı direktif, sanayi tesislerinden

kaynaklanan hava kirliliğine karĢı mücadele konusundaki 84/360/EEC sayılı

Çerçeve Direktif uyarınca kabul edilen ilk direktiftir. 50 Megawatt (MW) ya da daha

fazla termik girdiyle enerji üreten yakma tesislerini kapsamaktadır. Direktifin amacı,

direktif kapsamındaki yakma tesislerinden kaynaklanan SO2, NOX ve toz

emisyonlarını azaltmaktadır.

Mevcut tesisler için, ulusal bazda SO2 ve NOX emisyon limit değerleri aĢamalı olarak

saptanmaktadır (1993, 1998, 2003). Üye devletler, mevcut tesislerden-örneğin ilk

iĢletme lisansını 1 Temmuz 1987’den önce almıĢ tesislerden- kaynaklanan SO2 ve

NOX emisyonlarının yıllık miktarlarını aĢamalı olarak azaltmak amacıyla programlar

hazırlamıĢlardır.

Yeni tesisler veya mevcut tesislerden kapasiteleri 50 MW veya daha fazla artırılacak

olanlar için verilecek yapım ve iĢletme izinlerinde, SO2 ve NOX emisyon limit

değerlerine uyulmasını sağlayacak Ģartlarla atık gazın havaya verilmesine iliĢkin

Ģartlar yer almalıdır. Üye Devletler bu konuda direktif hükümlerinden daha sıkı

koĢullar ortaya koyabilirler.

Eğer yeni bir tesisin, baĢka bir Üye Devlet üzerinde önemli çevresel etkilere sahip

olması ihtimali var ise, 85/337/EEC sayılı Çevresel Etki Değerlendirmesi Direktifi

Page 28: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

20

hükümleri uyarınca, tesisin iĢletmeye alınacağı Üye Devletin, diğer Üye Devletle

konuya iliĢkin görüĢmeler yapma ve karĢı tarafı bilgilendirme yükümlülüğü vardır.

3.3.1 Büyük Yakma Tesislerinden Havaya KarıĢan Bazı Kirletici Maddelerin

Emisyonunun Sınırlandırılmasına ĠliĢkin Direktifin Uygulanmasında Genel

Esaslar

1. Ülkeler, hem yeni hem de mevcut tesislerin yıllık toplam emisyonlarını

saptamalıdır. Bunun için, yakma tesislerinin iĢletmecilerinin ve devlet adına çalıĢan

bilimsel kuruluĢların, yetkili makama bilgi aktarımında bulunmaları gerekecektir.

2. Ulusal düzeydeki emisyon değerlerini azaltma hedefleri konusunda Avrupa

Birliği ile mutabakat sağlanmalı ve bu hedeflerin gerçekleĢtirilebilmesi için, büyük

yakma tesislerinden çıkan yıllık emisyon miktarlarını azaltıcı programlar

geliĢtirilmelidir. Bu programlar, söz konusu tesislerin iĢletmecileri ile yakın iĢbirliği

halinde hazırlanmalıdır.

3. Emisyonların azaltılmasına iliĢkin seçenekler saptanmalı ve finansal duruma

bağlı olarak değerlendirilmelidir. Seçenekler arasında; kullanılan yakıt cinsinin

değiĢtirilmesi, enerji tasarruf önlemlerinin alınması ve kirliliği önleyici teknolojilerin

kullanılması sayılabilir.

4. Yeni tesisler veya mevcut tesislerden 50 MW üzerinde kapasite artırımına

gidecekler için verilecek tüm izinler, SO2, NOX ve toz emisyon limit değerleri, ölçüm

yöntemleri ve ölçümlerde kullanılacak ekipman, kontrol araçlarının çalıĢmaması

durumunda yapılacaklar gibi Ģartları içermelidir [5].

3.4 Sanayilerden Kaynaklanan Uçucu Organik BileĢik Emisyonları

Bazı sanayi tesislerinde organik solventlerin kullanımı sonucu ortaya çıkan uçucu

organik bileĢik emisyonlarının azaltılması hakkındaki 1999/13/EC sayılı Konsey

Direktifi 11 Mart 1999 tarihinde kabul edilmiĢtir.

Direktifin amacı, sabit kaynaklardan çıkan Uçucu Organik BileĢik emisyonlarının ve

dolayısıyla troposferik ozonun azaltılmasıdır. Direktif, solvent kullanan 20 ana sanayi

sektörünün faaliyetlerinden kaynaklanan emisyon miktarının, 2010 yılına kadar,

1990 yılı değerlerine kıyasla en az %50 oranında azaltılmasını hedeflemektedir. Söz

konusu sanayi sektörlerinin herbiri için, uygun teknolojilerin kullanılması veya üretim

teknolojilerinin ikamesi (düĢük solventli veya solventsiz teknolojiler) ile eriĢilecek

hedef emisyon değerleri saptanmalıdır. Üye Devletler, aynı azaltımı sağlayacak

alternatif bir ulusal plan geliĢtirme imkanına sahiptir.

Page 29: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

21

3.4.1 Bazı Sanayi Tesislerinde Organik Solvent Kullanımı Sonucu Ortaya Çıkan

Uçucu Organik BileĢik Emisyonlarının Azaltılması Hakkındaki Direktifin

Uygulanmasında Genel Esaslar

1. Direktif kapsamına giren tesisler belirlenmelidir,

2. Emisyon sınır değerlerine uyumun sağlanabilmesi için, izleme ve yürütme

mekanizmaları oluĢturulmalıdır,

3. Ġzin belgesi verilecek ve tescil edilecek tesis tipleri tanımlanmalıdır,

4. Ulusal plan oluĢturma seçeneğini kullanıp kullanmama kararı verilirken, planın

hazırlanması ve uygulanması için gerekli olan teknik bilgi altyapısı ve idari kapasite

çok dikkatli bir Ģekilde analiz edilmelidir.

5. Sanayi temsilcileri ve ilgili diğer gruplarla ön görüĢmelerde bulunulması faydalı

olacaktır [5].

3.5 Büyük Endüstriyel Kazalar

Büyük endüstriyel kaza risklerinin kontrolü hakkındaki 96/82/EEC sayılı Konsey

Direktifi (Seveso II), 1999 yılında, 1976 yılında Ġtalya’da meydana gelen bir kaza

sonrası hazırlanmıĢ olan 82/501/EEC sayılı Seveso I Direktifi’nin yerini almıĢtır.

1982 tarihli Direktif, hem sanayi tesislerinin iĢletmecileri, hem de ulusal düzeydeki

yetkili makamlar açısından bir dizi yükümlülük içeriyordu. Komisyon’un amacı,

sanayi tesislerinden kaynaklanan belli baĢlı kaza risklerinin tanımlanması ve kontrol

altına alınmasıydı. Yeni Seveso II Direktifi ile kapsam biraz daha geniĢletilmiĢ ve

bazı sanayi tesislerinin iĢletmecilerine daha sıkı güvenlik ve acil durum planlama

koĢulları getirilmiĢtir. Ayrıca, yetkili makamlarca yapılacak denetim ve kontrollere

iliĢkin hükümler takviye edilmiĢ, yetkili makamların arazi kullanım planlarında Direktif

hedeflerini dikkate almalarını zorunlu kılan yeni bir hüküm eklenmiĢtir.

Bir tesisin Seveso II Direktifi kapsamına girip girmediği, belli tehlikeli maddelerin,

büyük bir kaza tehlikesi yaratacak kadar çok miktarda mevcut olup olmadığının

değerlendirilmesi ile saptanacaktır. Bu direktif kapsamına giren ve birbirine yakın

konumda olan tesisler, risklerin önlenmesi ve bir tesiste çıkan yangının diğerlerine

sıçraması gibi domino etkilerin önlenmesi için iĢbirliği yapacaklardır.

Güvenliği artırmak ve insan hatasından kaynaklanabilecek kaza riskini en aza

indirmek için, ilgili sanayi tesislerinin iĢletmecileri, büyük kazaları önleyici politikalar

ve sistemler geliĢtirmelidir. ĠĢletmeci güvenlik raporunu ve tesis içi acil durum planını

hazırlamalıdır. Ulusal düzeydeki yetkili makamlar ise, büyük kazaları önlemek ve

Page 30: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

22

kaza anında etkili bir müdahaleyi gerçekleĢtirebilmek için gerekli olan taraflar arası

iĢbirliğini tesis etmeli ve ulusal ve bölgesel acil durum planlarını hazırlamalıdır.

Bir sanayi tesisinde alınan önlemler yetersizse veya tesisi iĢletenler gerekli bilgileri

makul bir süre içinde yetkili makamlara iletmiyorsa, Üye Devlet o sanayi tesisinin

faaliyetini durdurabilir. Halkın bilgilere eriĢimi sağlanmalıdır. Yetkili makamlarca bir

denetim sistemi geliĢtirilmelidir.

3.5.1 Seveso II Direktifinin Uygulanmasında Genel Esaslar

1. Yeni direktifin uygulanabilmesi için yeterli idari kapasiteye ve bilgi altyapısına

ihtiyaç vardır. Ġlk adım olarak, ulusal ve yerel düzeyde yetkili makamlar tayin

edilmelidir.

2. Büyük kaza riski taĢıyan tüm mevcut ve yeni iĢletmeye alınacak tesislerin,

kazaları önlemek ve oluĢan kazaların olumsuz etkilerini en aza indirmek için gerekli

önlemleri almalarını sağlayıcı prosedürler geliĢtirilmelidir. Bu amaca yönelik olarak,

ihbarları değerlendirmek için bir kayıt sistemi kurulmalı ve verilen güvenlik raporları

değerlendirilmelidir.

3. Bölgesel acil durum planlarının hazırlanması yerel yönetimlerin

sorumluluğundadır. Bu acil durum planının hazırlanabilmesi için, bölgedeki tesislerin

iĢletmecileri tarafından hazırlanmıĢ tesis içi acil durum planlarının ya da acil

durumlara yönelik olarak alınmıĢ önlemlere iliĢkin bilgilerin incelenmesi ve

değerlendirilmesi gerekmektedir.

4. Önlemlerin ve acil durum prosedürlerinin geliĢtirilmesinde, önceki kazalara iliĢkin

bilgilerin toplanmıĢ olması büyük önem taĢır. Bilgilerin toplanması, değiĢ-tokuĢu ve

aktarımına iliĢkin prosedürler saptanmalıdır.

5. Yetkili makamlar denetim programları hazırlamalıdır. Bu programlar, tesislerin

taĢıdığı kaza riskinin değerlendirilmesine ya da her tesisin yılda bir kez yerinde

denetimine dayalı olabilir [5].

3.6 Çevre Yönetimi Ve Denetimi Programı (Environmental Management And

Audit Scheme-EMAS)

1836/93/EEC sayılı Yönetmelik, daha iyi bir çevre performansı göstermeyi

amaçlayan sanayi kuruluĢları için gönüllü bir çevre yönetimi ve denetleme programı

oluĢturmanın esaslarını belirler. Bu programa katılan sanayi tesislerinin iĢletmecileri;

• Politikalar, programlar ve bir yönetim sistemi oluĢturarak bunları uygulamak,

• Tesisin çevre performansını denetlemek,

• Kamuoyuna çevre performans raporlarını sunmakla yükümlüdür.

Page 31: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

23

Yönetmeliğin halihazırda imalat, enerji ve atık yönetim tesislerine uygulanıyor

olmasına karĢın, gelecek yıllarda kapsamının geniĢletilebileceği söylenebilir. Bu

yönetmelik kapsamında bir program oluĢturmak isteyen sanayi tesisleri aĢağıdaki

adımlara göre oluĢturdukları Çevre Yönetim Sistemini kurmak ve iĢletmekten

sorumludurlar. Bahsi geçen adımlar:

• Çevre politikasını oluĢturmak,

• Tesisin çevre ile ilgili olarak değerlendirmesini yaparak çevre boyutlarını ve

çevre etkilerini belirlemek,

• Çevre amaç ve hedeflerini belirleyerek tesise ait çevre programlarını oluĢturmak,

• En fazla üç yıllık periyotlarla çevre denetimini gerçekleĢtirmek,

• Özellikle tesisin çevre etkileri hakkında detaylı bilgi veren, kamuoyunun

kolaylıkla ulaĢabileceği çevre performans raporları hazırlamak,

• Tesisin sahip olduğu çevre yönetim sisteminin akredite olmuĢ bir belgelendirme

kuruluĢu tarafından belgelendirilmesini sağlamaktır.

EMAS dıĢındaki ulusal ve uluslararası çevre yönetim ve denetleme sistemlerinin,

Avrupa Topluluğu Resmi Gazetesi’nde tanımlanması durumunda, sözü geçen

sistemler EMAS’a eĢdeğer kabul edilirler.

3.6.1 EMAS Yönetmeliğinin Uygulanmasında Genel Esaslar

Her ne kadar yönetmelikler ulusal hukuka yansıtılmasalar da, Avrupa Birliği’ne giriĢ

tarihi itibarıyla yürürlüğe geçmelerini sağlamak üzere bazı idari düzenlemelerin

gerçekleĢtirilmesi gerekir:

1. Belgelendirme kuruluĢlarının akreditasyonunu ve denetimini sağlayacak bir

sistem kurulmalıdır. Akreditasyon sisteminin kurulması ve idaresi konusunda ilgili

tarafların görüĢlerine baĢvurulmalıdır.

2. Akredite olmuĢ belgelendirme kuruluĢlarının güncelleĢtirilmiĢ listesi her altı ayda

bir Komisyon’a ulaĢtırılmalıdır.

3. Avrupa Birliği’ne katılma sürecindeki ülkeler, istedikleri takdirde Birliğe tam üye

olmadan önce de, EMAS benzeri bir sistem uygulamaya baĢlayabilirler (örneğin,

ISO 14001)

4. EMAS Yönetmeliği uyarınca Üye Devletler tesislerin kaydından ve kayıtlı

tesislerin listesinin Komisyona iletilmesinden sorumlu yetkili organlar oluĢturmalıdır.

Bu organların bağımsız ve tarafsız kalabilmesini garanti edecek Ģekilde

oluĢturulması, özellikle dikkat edilmesi gereken bir konudur [5].

Page 32: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

24

3.7 Eko-Etiket

880/92/EEC sayılı Eko-etiketleme Yönetmeliği, hayat döngüsü süresince, çevre

üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirilmiĢ ürünlerin tasarımı, üretimi, pazarlanması

ve kullanımının özendirilmesini amaçlayan bir AB eko-etiket programının

uygulanmasını öngörmektedir. Bu yönetmelik ayrıca, tüketicilerin, ürünlerin çevreye

etkileri konusunda daha iyi bilgilendirilmelerini amaçlamaktadır. Gıda, içecek ve ilaç

sektörleri ile 67/548/EEC (Tehlikeli Maddelerin Sınıflandırılması, Ambalajlanması ve

Etiketlenmesi Hakkında Konsey Direktifi) ve 88/379/EEC sayılı direktifler

kapsamında olan tehlikeli maddeler ve insan sağlığına ya da çevreye olumsuz

etkileri olması muhtemel üretim süreçleri ile üretilen ürünler bu yönetmelik kapsamı

dıĢındadır.

Her ürün grubuna verilecek eko-etiketler için gerekli Ģartlar, Üye Devletlerin

temsilcilerinden oluĢan bir komite tarafından, sanayi, ticaret, tüketici ve çevre

kuruluĢlarından ilgili tarafların görüĢlerine baĢvurulmasını da içeren bir süreç

sonucunda saptanmaktadır. Ürün gruplarının eko-etiket Ģartları üç yıllık bir süre için,

ürünlerin hayat döngüleri boyunca çevreye olabilecek olumsuz etkilerinin

değerlendirilmesi sonucu tespit edilir.

ġimdiye kadar eko-etiket kriterleri saptanan ürün grupları; bulaĢık makinaları,

gübreler, tuvalet kağıdı, kağıt havlular, çamaĢır deterjanları, tek duylu ampuller, iç

mekan boya ve vernikleri, yatak tekstil ürünleri ve t-shirtler, çift duylu ampuller,

çamaĢır makinaları, kopya kağıtları ve buzdolaplarıdır.

3.7.1 Eko-Etiketleme Yönetmeliğinin Uygulanmasında Genel Esaslar

1. Her ne kadar yönetmeliklerin ulusal hukuka yansıtılmaları gerekmese de, Üye

Devletlerin, bağımsızlığı ve tarafsızlığı garanti altına alınmıĢ yetkili bir organı, eko-

etiket baĢvurularını kabul etmek, belirlenen Ģartlara göre ürünün çevre

performansını değerlendirmek ve eko-etiketi vermek üzere görevlendirmesi

gerekmektedir.

2. Gerek tüketicilerin gerekse giriĢimcilerin eko-etiket programından haberdar

olması sağlanmalıdır.

3. Eko-etiket programının baĢarıya ulaĢması tüketiciler tarafından benimsenmesine

ve gerek sanayi gerekse de perakende sektörlerince desteklenmesine bağlıdır.

Programı destekleyici mahiyette danıĢma ve bilgilendirme kampanyaları, programın

baĢarısı açısından büyük öneme sahiptir [5].

Page 33: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

25

4. ENTEGRE KĠRLĠLĠK ÖNLEME VE KONTROLÜ DĠREKTĠFĠ

Avrupa Birliği, endüstriyel tesislere faaliyet izni verilmesi konusunda bir takım ortak

hükümlere sahiptir. Bu hükümler, 1996 yılında yürürlüğe giren Entegre Kirlilik

Önleme ve Kontrolü Direktifi’nde yer almaktadır. Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü

Direktifi’nin ana amacı, Avrupa Birliği genelinde çeĢitli nokta kaynakların sebep

olduğu kirliliğin azaltılmasıdır. Direktif kapsamındaki tesisler, ancak yetkili otoriteden

izin aldıktan sonra faaliyet gösterebilirler. Faaliyet izni verme sistemi, Direktifin 2.

maddesinde tanımlanan Mevcut En iyi Teknikler (Best Available Techniques- BAT)

yaklaĢımını temel alıyor olmalıdır. Mevcut En Ġyi Tekniklerin uygulanması bazı

tesisler için oldukça maliyetli olabilmektedir. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde, mevcut

tüm tesislerin Mevcut En Ġyi Teknikleri uygulamaya çalıĢması bir çok alanda

sorunlara yol açacağından, bu mevcut tesisler için, Direktifin yayınlanmasını takiben

11 yıllık bir geçiĢ süreci öngörülmektedir.

Avrupa’nın mevcut üretim ve tüketim alıĢkanlıklarının “sürdürülebilir” olmadığı

açıktır. Son yıllarda, endüstriler, özellikle birkaç kirletici kimyasal maddenin

kullanımının azaltılması ile ilgili olarak, çevre koruma konusunda ilerleme

kaydetmiĢtir. Yayılı kaynak olarak da tanımlanan (trafik, kimyasalların evlerde

kullanımı vb) kirletici kaynaklarının, endüstrilere kıyasla, çevreye olan olumsuz

etkilerinin her geçen gün daha da artıyor olmasına karĢın, endüstriyel kirlilik hala

Avrupa’daki kirlilik kaynaklarının en önemlilerinden biri olarak görülmektedir. Ayrıca,

Avrupa Birliği’ndeki milyonlarca insanın tüketim alıĢkanlıklarının değiĢtirilmesi,

endüstrilerin üretim Ģeklinin değiĢtirilmesinden çok daha zordur. Avrupa Birliği

ülkelerinde, endüstriler için birbirine benzer izin Ģartlarının oluĢturulmasının bir diğer

amacı da, firmalar arası haksız rekabetin önlenmesidir.

Direktif, endüstrilere verilecek çeĢitli izinlerin entegre edilmesi için temel kuralları

ortaya koymaktadır. “Entegre” kelimesi, verilecek iznin, tesisin çevre performansının

bir bütün olarak değerlendirilmesini mümkün kılacak nitelikte olmasını ifade eder.

(havaya, suya, toprağa olan etkilerin azaltılması, atıkların minimize edilmesi,

hammaddenin ve enerjinin etkin kullanımı, gürültünün önlenmesi, kazalar için alınan

önlemler, risk yönetimi vb.). Ġzinler, Mevcut En Ġyi Tekniklere dayandırılacağı için,

izin verme yetkisine sahip otoriteler Mevcut En Ġyi Tekniklerin tespiti konusunda

Page 34: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

26

yardıma ihtiyaç duyacaklardır. Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi’nin Ek-

4’ünde Mevcut En Ġyi Tekniklerin tespiti sırasında dikkate alınması gereken hususlar

verilmiĢtir.

Bunun yanında, Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği üye devletlerinden uzmanların,

endüstrileri temsilcilerinin ve sivil toplum kuruluĢlarının bilgi ve deneyimlerini

paylaĢmalarını sağlamak üzere “Avrupa Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Bürosu

(European Integrated Pollution Prevention and Control Bureau)”nun yürüttüğü bir

çalıĢma organize etmiĢtir. Direktifin Ek-1 listesinde yer alan endüstriler dikkate

alınarak 30 sektör çalıĢma grubu oluĢturulmuĢ, her bir sektör için yapılacak,

ortalama iki yıl süren çalıĢma sonrasında Mevcut En Ġyi Teknikler Ġçin Referans

Dokümanların (Best Available Techniques Reference Document-BREF)

yayınlanması amaçlanmıĢtır.

Mevcut En Ġyi Teknikler Ġçin Referans Dokümanların hazırlanmasındaki amaç, izin

vermeye yetkili otoritelere destek vermektir. Uygulanacak Mevcut En Ġyi Teknikler ile

ilgili son kararı, bu yetkili otorite verecektir. Çünkü Direktifin 9. Maddesi, karar

verilirken;

(a) tesis özelliklerinin,

(b) coğrafi koĢulların,

(c) yerel çevre özelliklerinin

dikkate alınması gerektiğini ifade eder. Ülkelere hareket özgürlüğü tanıyan bu

yaklaĢım, gereken hallerde Avrupa Birliği için limit emisyon ve deĢarj değerlerinin

oluĢturulmasını öngören 18. madde ile sınırlandırılmıĢtır.

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi’nde, Avrupa Birliği üyesi 15 ülkenin,

1999 yılının Ekim ayına kadar ulusal yasal düzenlemelerini Direktif hükümleri ile

uyumlu hale getirmeleri öngörülmüĢtür. Ne var ki, 2001 yılı sonunda üye ülkelerin

durumu gözden geçirildiğinde, bu üye ülkelerden birkaçının uyumlulaĢtırma

sürecinin tamamlandığına dair Avrupa Komisyonu’nu bilgilendirmediği ve bazı

ülkelerde uyumlulaĢtırmanın ancak bir kısmının gerçekleĢtirilebildiği görülmektedir.

Bu konuda en çok problem yaĢanan ülkeler Ġrlanda, Belçika(Wallonian bölgesi),

Lüksemburg, Ġspanya ve Yunanistan’dır.

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi’nin getirmiĢ olduğu yükümlülükler, Ģu an

için 15 üye ülke için geçerlidir. Avrupa Birliği’nin geniĢleme sürecine dahil olan aday

ülkeler de endüstrilere faaliyet izni verme prosedürlerini Direktif ile uyumlu hale

getirmek için çalıĢmalar yapmaktadırlar. Bu ülkelerden birkaçı, Avrupa Birliği ile

Page 35: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

27

yapılan görüĢmeler sırasında, Direktif hükümlerini karĢılama konusunda ek süre

talebinde bulunmuĢtur.

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi’nde belirtilen süreçlerde rol alan taraflar

Ģu Ģekilde özetlenebilir:

15 Avrupa Birliği üyesi ülkede, ulusal, bölgesel ve yerel bazda faaliyet izni

vermeye yetkili otoriteler,

Avrupa Komisyonu ve Direktif hükümlerinin, 15 üye ülkede uygulanmasını

sağlamaktan sorumlu Çevre Müdürlüğü,

Mevcut En Ġyi Teknikler konusunda çalıĢan ve bilgi alıĢveriĢinde bulunan üye

ülke uzmanları,

Mevcut En Ġyi Teknikler konusunda çalıĢan endüstri temsilcileri,

Mevcut En Ġyi Teknikler konusunda çalıĢan çevre örgütleri,

Avrupa Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Bürosu,

Kamuoyu

4.1 Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi Ġle Ġlgili Genel Hususlar

Direktifin amacı, belli baĢlı endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanan kirliliğin atık

yönetimini de kapsayan entegre bir yaklaĢımla önlenmesinin ve kontrol edilmesinin

sağlanmasıdır. Entegre yaklaĢımla amaçlanan, havaya, suya ve toprağa verilen

kirliliklerin önlenmesi, bunun mümkün olmaması durumunda azaltılması, böylece

yüksek seviyede bir çevre korumanın sağlanmasıdır.

Endüstri tesisleri, kirliliğin önlenmesi ve kontrolü amacıyla ortaya konan Ģartlara

uygun Ģekilde iĢletilmelidir. Direktifin 3. Maddesi ile ortaya konan Ģartlar;

Özellikle Mevcut En Ġyi Tekniklerin kullanılması yoluyla kirliliğin önlenmesine

yönelik olarak tüm önlemlerin alınması,

Önemli derecede kirliliğe sebebiyet verilmemesi,

Atık oluĢumunun en az seviyeye indirilmesi,

OluĢan atıkların yeniden kullanılması, bunun ekonomik ve teknik olarak mümkün

olmaması durumunda çevreye zarar vermeyecek Ģekilde bertaraf edilmesi,

Enerjinin verimli kullanımının sağlanması,

Kazaların önlenmesi ve meydana gelen kazaların olumsuz sonuçlarının en aza

indirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması,

Tesisin kapatılması sırasında ve sonrasında kirlenmeye sebebiyet verebilecek

risklerin ortadan kaldırılması ve arazinin eski haline getirilmesi için gerekli tüm

önlemlerin alınmasıdır.

Page 36: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

28

Yeni iĢletmeye alınacak tesisler faaliyete geçmeden önce bu Direktif uyarınca izin

almak zorundadır. Mevcut tesisler ise verilen süreler içerisinde Direktifin

gerekliliklerini yerine getirmekle yükümlüdürler [6].

Direktifin 6. Maddesi uyarınca, yapılan izin baĢvurularında; tesis ve tesisin

faaliyetleri, kullanılan hammaddeler, kimyasallar, tesiste tüketilen ya da üretilen

enerji miktarı, kirlilik kaynakları, arazinin durumu, oluĢabilecek kirliliklerin tahmini

miktarları ve özellikleri ve bunların muhtemel önemli çevre etkileri, kirliliklerin

önlenmesi, bunun mümkün olmaması durumunda en aza indirilmesi amacıyla

kullanılabilecek teknoloji ve teknikler, atık oluĢumunun engellenmesi ve geri

dönüĢümünün sağlanması ve çevreye verilen kirliliklerin izlenmesi ve denetlenmesi

için alınacak önlemler ile ilgili bilgi yer almalıdır. Ġzin ayrıca, kirleticiler için Mevcut En

Ġyi Teknikleri temel alan emisyon ve deĢarj limit değerlerini içermelidir. Gerekli

görülürse, toprağın ve yeraltı sularının korunması ve tesiste meydana gelen atıkların

yönetimi konuları da izin kapsamına alınabilir.

Ġzin prosedüründe birden fazla yetkili otoritenin yer alması durumunda, prosedürün

entegre yaklaĢımla yürütülmesini teminen, otoriteler arasındaki koordinasyonun

sağlıklı bir Ģekilde gerçekleĢtirilmesi sağlanmalıdır.

Ġzin Ģartlarına uyulup uyulmadığının tespiti amacıyla, yetkili otorite tarafından

yapılacak tesis denetimleri sırasında, tesisin iĢletmecisi her türlü bilgi ve desteği

sağlamak zorundadır. Tesis denetimleri dıĢında kullanılan diğer bir denetim

mekanizması da tesisin kendi kendini izlemesi ve raporlamasıdır.

Tesis iĢletmecisi, tesiste yapılması planlanan herhangi bir değiĢikliği yetkili otoriteye

bildirmek zorundadır. Yetkili otorite, planlanan değiĢikliğin incelenmesi ve

değerlendirilmesini takiben, tesisin izin Ģartlarını revize edebilir. Yetkili otoriteden izin

alınmadan, söz konusu faaliyet gerçekleĢtirilemez [6].

Halkın, izin baĢvurularına eriĢimini ve baĢvurularla ilgili görüĢlerini yetkili otoriteye

iletmelerini teminen gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Ayrıca halkın izinle ilgili

karara, sonradan yapılan güncellemelere ve denetim sonuçlarına eriĢimi de

sağlanmalıdır.

Ayrıca, sınırötesi etkileri olabilecek tesis baĢvuruları için, komĢu Üye Ülkenin yetkili

otoriteleri ile iĢbirliğini sağlayıcı yöntemler geliĢtirilmeli, emisyonlar ve izin kararları

ile ilgili olarak veritabanı oluĢturmak üzere bir sistem kurulmalı ve Direktifin, ulusal

yasal düzenlemelere ne Ģekilde adapte edildiği, uygulamanın ne Ģekilde yapıldığı ve

emisyon ve deĢarj limit değerleri ile ilgili bilgiler Komisyon’a rapor edilmelidir [6].

Page 37: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

29

4.2 Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifinin Uygulanma Esasları

Direktifin uygulanabilmesi için öncelikle, tüm süreçlerden sorumlu olacak bir yetkili

otorite belirlenmelidir. Yetkili otorite, Direktifin EK-1 listesinde yer alan yeni ve

mevcut endüstri tesisleri için, çevreye verilen kirliliklerin entegre bir yaklaĢımla

kontrolünü sağlayabilecek bir izin prosedürü oluĢturmalı ve baĢka yasal

düzenlemeler uyarınca çeĢitli alanlarda izin verme yetkisine sahip diğer otoriteler ile

iĢbirliği içinde çalıĢmak üzere usuller geliĢtirmelidir [6].

Gerekli idari düzenlemelerin yapılmasının ardından, Direktif kapsamında olan

tesisler belirlenmeli, her bir endüstri sektörü için Mevcut En Ġyi Teknikler tespit

edilmelidir. Bu süreçte, endüstriler, üniversiteler ve uzmanlar ile iĢbirliği yapılması,

sürecin hızlı bir Ģekilde iĢlemesini ve daha sağlıklı sonuçlar alınmasını

sağlayacaktır. Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan Mevcut En Ġyi Teknikler Ġçin

Referans Dokümanları da önemli bir kaynak olarak düĢünülebilir.

Mevcut En Ġyi Teknikler belirlenirken çevresel faktörler kadar maliyetler ve

endüstrilerin bu teknikleri uygulayabilme kapasiteleri de dikkate alınmalıdır.

Mevcut En Ġyi Tekniklerin belirlenmesinde dikkate alınacak hususlar Ģunlardır:

1. Az atık üreten teknolojilerin kullanılması,

2. Tehlikeli maddelerin kullanımının azaltılması (mümkün olan hallerde tehlikesiz

ya da daha az tehlikeli olanlarla ikame edilmesi)

3. Mümkün olan yerlerde, üretilen ve kullanılan maddeler ve atıklar için yeniden

kullanım ve geri dönüĢüm uygulamalarının geliĢtirilmesi

4. Daha önce denenmiĢ ve baĢarısı kanıtlanmıĢ benzer proses, tesis veya

metodlar

5. Teknolojide ve bilimde meydana gelen ilerlemeler

6. Kirleticinin özellikleri, etkileri ve miktarı

7. Yeni ve mevcut tesislerin sahip olduğu zaman

8. Mevcut En Ġyi Tekniklerin uygulanması için gereken süre

9. Proseste kullanılan hammaddelerin özellikleri ve kullanım miktarları ve sağlanan

enerji tasarrufu

10. Kirleticinin çevre üzerinde sahip olduğu etkilerin ve yarattığı risklerin önlenmesi

ya da minimuma indirilmesi

11. Kazaların önlenmesi ve çevreye olabilecek etkilerinin en aza indirilmesi için

alınacak tedbirler

12. Komisyon ya da uluslararası organizasyonlar tarafından yayınlanan dokümanlar

Page 38: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

30

Ġzin prosedürünün oluĢturulmasını ve her bir sektör için Mevcut En Ġyi Tekniklerin

belirlenmesini takiben, yetkili otorite tarafından, bu konularla ilgili rehber

kitaplar/dokümanlar yayınlanmalıdır.

Ġzin almak üzere baĢvuru yapan iĢletme sahipleri, yetkili otoriteye, tesisin faaliyet

alanı, kullanılan materyaller, kullanılan enerji tipi ve miktarı, kirletici kaynakları,

çevreye verilmesi muhtemel kirleticiler ve olası etkileri, kirleticilerin oluĢumunun

önlenmesi ya da azaltılması için kullanılan teknikler, atıkların oluĢumunun

engellenmesi ve yeniden kullanılması amacıyla alınan önlemler ve izleme ve

denetlemenin ne Ģekilde yapılacağı ile ilgili detaylı bilgi sunar.

Yetkili otorite, baĢvuru formunun incelenmesi sırasında, tesisten çevreye verilecek

her tür kirlilik için Mevcut En Ġyi Teknikleri temel alan emisyon ve deĢarj limit

değerlerini belirlemeli ve bu değerlerin izin Ģartları arasında yer almasını

sağlamalıdır. Emisyon ve deĢarjlarla ilgili izin veren yetkili otorite sayısının birden

fazla olması durumunda, her bir otorite ile görüĢ alıĢveriĢinde bulunulur ve süreç

iĢbirliği halinde yürütülür.

Tesis için belirlenen emisyon ve deĢarj limit değerleri belli bir süre için halkın

bilgisine sunulur. Konu ile ilgili görüĢler, karar verme sürecinde değerlendirilmek

üzere yetkili otoriteye iletilir. Ġzin baĢvurusu ile ilgili son karar halkın bilgisine

sunulmalıdır.

Tesisin izin alması sonrasında, izin Ģartlarına uyup uymadığının kontrol edilmesi

amacıyla yapılacak izlenme ve denetlemeler, hem yetkili otoritenin yapacağı

denetleme ve analizleri, hem de iĢletmecinin yapacağı gözlem ve iç denetlemeleri

içerebilir. Tesis iĢletmecisi, kendi yapmıĢ olduğu izleme ve analiz sonuçlarını, yetkili

otoriteye düzenli olarak iletmelidir.

Tesis iĢletmecisi, tesiste gerçekleĢtirilmesi planlanan herhangi bir değiĢiklikle ilgili

olarak, yetkili otoriteyi bilgilendirmekle yükümlüdür. Böylece yetkili otorite izin

Ģartlarını gözden geçirebilecek ve oluĢan yeni Ģartlar doğrultusunda gerekli

revizyonları yapabilecektir.

Mevcut En Ġyi Tekniklerin kullanımı konusunda gereklilikleri yerine getirmeyen,

emisyon ve deĢarj limit değerlerini ihlal eden veya yetkili otoriteye bilgi vermeden

değiĢiklik yapan tesislere verilecek cezalar belirlenmelidir.

Yetkili otoritenin Mevcut En Ġyi Tekniklerdeki geliĢmeleri takip etmesi ve personelin

gerekli eğitimleri alması sağlanmalıdır.

Page 39: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

31

5. TÜRKĠYE’NĠN ENTEGRE KĠRLĠLĠK ÖNLEME VE KONTROLÜ DĠREKTĠFĠNE

UYUMU

5.1 Türkiye’de Sanayiden Kaynaklanan Kirliliğin Kontrolüne Yönelik Yasal

Düzenlemeler

2872 sayılı Çevre Kanunu, kendi içinde önemli çeliĢkiler taĢıdığı, kirletenin

sorumluluğuna, para cezalarının verilmesine, denetim yapacak resmi makamların

birden fazla olmasına, önemli konuların düzenlenmesini yönetmeliklere

bırakmasına, çevre hakkına bir hak olarak yer vermemesine ve de kalkınma

çabalarını engellemeyecek çevre koruma tedbirlerinin alınmasını Ģart koĢmasına

dek uzanan büyük karıĢıklıklar getirdiği ve bu yüzden yetersiz bir düzenleme olduğu

noktasında eleĢtiriye uğramaktadır [7].

Çevre Kanunu’nun 3. Maddesi, Türk Çevre Politikası’nın temel ilkelerini

belirtmektedir. Bu maddeye göre çevre kirliliğinin önlenmesine ve çevrenin

korunmasına iliĢkin genel ilkeler Ģunlardır:

a) Çevrenin korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi gerçek ve tüzel kiĢilerle

vatandaĢların görevi olup, bunlar bu konuda alınacak tedbirlere ve belirlenen

esaslara uymakla yükümlüdürler.

b) Çevre korunmasına ve kirliliğine iliĢkin karar ve önlemlerin alınması ve

uygulanmasında; insan ve diğer canlı varlıkların sağlığının korunması, alınacak

önlemlerin kalkınma çabalarına olumlu ve olumsuz etkileri ile fayda ve maliyetleri

dikkate alınarak kısa ve uzun vadeli değerlendirmelerin yapılması esastır.

c) Arazi ve kaynak kullanım kararlarını veren ve proje değerlendirmesi yapan yetkili

kuruluĢlar, kalkınma çabalarını olumsuz yönde etkilememeyi dikkate alarak çevrenin

korunması ve kirlenmemesi hedefini gözetirler.

Page 40: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

32

d) Ekonomik faaliyetlerde ve üretim metodlarının tayininde çevre sorunlarının

önlenmesi ve sınırlandırılması amacıyla en elveriĢli teknoloji ve yöntemler seçilir ve

uygulanır.

e) Kirlenmenin önlenmesi, sınırlandırılması ve mücadele için yapılan harcamaların

kirleten tarafından karĢılanması esastır. Kirletenin kirlenmeyi durdurmak, gidermek

ve azaltmak için gerekli önlemleri almaması veya bu önlemlerin yetkili makamlarca

doğrudan alınması nedeniyle kamu kurum ve kuruluĢlarınca yapılan gerekli

harcamalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun

hükümlerine göre kirletenden tahsil edilir. Ancak kirletenler, kirlenmenin önlenmesi

ve sınırlanması için yapılan giderleri ödeme yükümlülüğünden söz konusu

kirlenmeyi önlemek için gerekli her türlü tedbiri aldıklarını ispat etmek kaydıyla

kurtulabilirler.

f) Ġnilebilecek en düĢük kirlenme seviyesi esas alınarak, bu seviyenin üstünde

meydana gelebilecek kirlenmeler için bu Kanunun 18 inci maddesinin (ı) bendinde

belirlenen ücretler ayrıca alınır.

g) Çevrenin korunması ve kirlenmenin önlenmesi konusunda alınacak tedbirlerin bir

bütünlük içinde tespiti ve uygulanması esastır.

Yukarıda sayılan ilkeler bakımından Çevre Kanunu, özen gösterme ve kaynağında

önleme ilkelerine açıkça değinmemektedir. Bu da Kanunun önleyici çevre politikası

yerine kirlilik ortaya çıktıktan sonra müdahale edilmesi anlayıĢına dayalı onarıcı

çevre politikası anlayıĢını benimsediğini göstermektedir. 3. Maddenin (b), (c) ve (d)

fıkralarının, çevrenin korunmasına değil, ekonomik kalkınmanın korunmasına hizmet

eden bir düzenleme getirdiği söylenebilir. Çevrenin korunmasına yönelik önlemler,

hem kısa hem de uzun vadeli olarak değerlendirilmek suretiyle ve kalkınma

çabalarını etkileyip etkilemediği göz önünde bulundurularak alınabilecektir. Buna

karĢılık (g) fıkrası ileri bir düzenleme getirmektedir. Çevrenin korunması ve

kirlenmenin önlenmesi konusunda alınacak tedbirlerin bir bütünlük içinde tespit

edilmesi ve uygulanmasının esas olmasına iliĢkin bu hüküm, hava, su ve toprakta

meydana gelebilecek kirlilikleri önlemek için alınacak tedbirlerin bütünlük arz etmesi

anlayıĢına dayanmaktadır. Ancak bu haliyle düzenleme çok geneldir [4].

5.1.1 Çevresel Etki Değerlendirilmesi Yönetmeliği

Çevre Kanununun 10. Maddesine göre, Çevre Bakanlığınca çıkarılan ve 23.06.

1997 tarihli Yönetmeliği yürürlükten kaldıran, Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED)

Yönetmeliği, 6 Haziran 2002 Tarih ve 24777 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak

yürürlüğe girmiĢtir.

Page 41: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

33

06.06.2002 tarihli Yönetmeliğin amacı, Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde

uyulacak idari ve teknik usul ve esasları düzenlemektir. Yönetmeliğe tabi projeler

hakkında “ÇED Olumlu”, “ÇED Olumsuz”, “ÇED Gereklidir” veya “ÇED Gerekli

Değildir” kararlarını verme yetkisi Bakanlığa aittir. Ancak Bakanlık gerekli gördüğü

durumlarda “ÇED Gereklidir” veya “ÇED Gerekli Değildir” kararının verilmesi

konusundaki yetkisini, sınırlarını belirleyerek valiliklere devredebilir.

Bu Yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleĢtirmeyi planlayan gerçek ve tüzel

kiĢiler; ÇED’e tabi projeler için ÇED Raporu, ÇED Ön AraĢtırmasına tabi projeler

için ÇED Ön AraĢtırma Raporu hazırlamak, ilgili makamlara sunmak ve projelerini

verilen karara göre gerçekleĢtirmekle yükümlüdürler. “ÇED Olumlu” kararı veya

“ÇED Gerekli Değildir” kararı alınmadıkça bu projelere hiç bir teĢvik, onay, izin,

yapı ve kullanım ruhsatı verilemez, proje için yatırıma baĢlanamaz.

Ek I listesinde yer alan projeler ile, Ek II listesinde bulunup ÇED Gereklidir kararı

verilen projeler ÇED’e; Ek II listesinde yer alan projeler ÇED Ön AraĢtırmasına

tabidir. Ayrıca, Yönetmelik kapsamında yer alan projelerin mevcut durumlarında

yapılmak istenen değiĢikliklere iliĢkin projeler ile, Yönetmelik kapsamı dıĢında

bulunan faaliyetlerin mevcut durumlarında yapılmak istenen ve bu faaliyetlerin

Yönetmelik kapsamına girmeleri sonucunu doğuracak olan değiĢikliklere iliĢkin

projeler için de ÇED Ön AraĢtırma Raporu hazırlanmalıdır.

Bakanlık, “ÇED Olumlu” kararı veya “ÇED Gerekli Değildir” kararı alınan projelerle

ilgili olarak, ÇED Raporu veya ÇED Ön AraĢtırma Raporu ile öngörülen ve proje

sahibi tarafından taahhüt edilen hususların yerine getirilip getirilmediğini izler ve

denetler.

“ÇED Olumlu” ya da “ÇED Gerekli Değildir” kararı alınmadan yatırıma baĢlandığının

saptanması durumunda, valilik tarafından yatırım durdurulur. “ÇED Olumlu” ya da

“ÇED Gerekli Değildir” kararı alınmadıkça durdurma kararı kaldırılmaz. “ÇED

Olumlu” kararı ya da “ÇED Gerekli Değildir” kararı verildikten sonra, proje sahibi

tarafından ÇED Raporu veya ÇED Ön AraĢtırma Raporunda taahhüt edilen

hususlara uyulmadığının saptanması halinde sözkonusu taahhütlere uyulması için

valilikçe bir defaya mahsus olmak üzere altmıĢ iĢgününe kadar süre verilebilir. Bu

süre sonunda taahhüt edilen hususlara uyulmaz ise yatırım durdurulur.

Page 42: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

34

ġekil 5.1 ÇED Prosesürü

Proje Tanıtım Dosyasının Hazırlanması (Ek-III)

Dosyanın Çevre Bakanlığı’na Sunulması

Çevre Bakanlığı’nın Uygunluk Yönünden Ġncelemesi

Ġnceleme Değerlendirme Komisyonu’nun (ĠDK) Kurulması

(10 iĢgünü)

ĠDK Değerlendirme Toplantısı

ĠDK Tarafından OluĢturulan Formatın Yatırımcıya Verilmesi

(30 iĢgünü)

ÇED Raporunun Bakanlığa Sunulması

Bakanlığın Raporun Formata Uygunluğunu Ġncelemesi (7

iĢgünü)

Raporun ĠDK Tarafından Ġncelenmesi (30 iĢgünü)

Nihai ÇED Raporunun Bakanlığa Sunulması (30 iĢgünü)

ÇED OLUMLU ÇED OLUMSUZ

Halkın Katılımı Toplantısı

MADDE 8

MADDE 10

MADDE 11

MADDE 12

MADDE 13

MADDE 14

MADDE 15

Page 43: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

35

ġekil ġekil 5.2

ÇED Ön AraĢtırma Prosedürü

ÇED Ön AraĢtırma Raporu (Ek-VI)

ÇED Ön AraĢtırma Raporunun Valiliğe Sunulması

Valiliğin Raporu Uygunluk Yönünden Ġncelemesi

(10 iĢgünü)

Halkın Bilgilendirilmesi (20 iĢgünü)

Raporun ve Halkın Bilgilendirilmesi Tutanağının Bakanlığa Gönderilmesi

(7 iĢgünü)

ÇED GEREKLĠDĠR KARARI

ÇED GEREKLĠ DEĞĠLDĠR KARARI

MADDE 17

MADDE 18

Page 44: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

36

5.1.2 Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği

26.09.1995 tarih ve 22416 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren

Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği’nin amacı; çevre ve toplum sağlığının

korunması açısından önem arz eden gayri sıhhi müesseselerin zararlı etkilerinin yok

edilmesi veya en az düzeye indirilmesi, doğal kaynakların kirlenmelere karĢı

korunması için gayri sıhhi müesseselerin kontrol altına alınması, ruhsatlandırılması

ve denetlenmesindeki usul ve esasları belirlemektir.

Yönetmelik, gayri sıhhi müesseselerin ruhsatlandırılmasını hükme bağlayan

kanunlar uyarınca Sağlık Bakanlığı, Valilik ve Kaymakamlıklarca ruhsatlandırılması

öngörülen tesislere uygulanır.

Yönetmelikte geçen; birinci sınıf gayri sıhhi müesseseler; meskenlerden ve

insanların ikametine mahsus diğer yerlerden mutlaka uzak bulundurulması gereken

müesseseleri, ikinci sınıf gayri sıhhi müesseseler; meskenlerden ve insanların

ikametine mahsus diğer yerlerden Valilikçe uygun görülecek bir uzaklıkta yapılması

gereken müesseseleri, üçüncü sınıf gayri sıhhi müesseseler; meskenlerin ve

insanların ikametine mahsus diğer yerlerin yakınında kurulabilmekle beraber sıhhi

denetim altında tutulması gereken müesseseleri ifade etmektedir.

Deneme izni veya açılma ruhsatı belgesi olmayan birinci sınıf gayri sıhhi

müesseseler faaliyete geçemez.

Açılma ruhsatı için hazırlanması gereken belgeler arasında, çevre sağlığı

değerlendirme raporu, emisyon izni ve deĢarj izni de bulunmaktadır. Bu belgeler

düzenlenirken, ÇED alması gereken tesisler için ÇED Raporu içerisinde yer alan

bilgi ve belgeler ayrıca istenmez.

Açılma ruhsatı almıĢ gayri sıhhi müessesede yetkili makamın bilgisi ve yazılı

müsaadesi haricinde herhangi bir değiĢiklik ve ilave yapılamaz.

Gayri sıhhi müesseselerin sahip ve iĢletmecileri, bu müesseselerin çevreye olan

zararlarını mümkün olduğu kadar azaltabilmek için 2872 sayılı Çevre Kanunu ve ilgili

yönetmeliklerde belirtilen hükümleri uygulamak, arıtma tesislerini yapmak ve

tekniğine uygun olarak çalıĢtırmak zorundadırlar.

Page 45: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

37

5.1.3 Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği

02.11.1986 tarih ve 19269 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren

Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği’nin amacı, her türlü faaliyet sonucu

atmosfere yayılan is, duman, toz, gaz, buhar ve aerosol halindeki emisyonları

kontrol altına almak; insanın ve çevresinin hava alıcı ortamındaki kirlenmelerden

doğacak tehlikelerden korunmasını sağlamaktır.

Faaliyetleri ve yapısı uyarınca insan sağlığı ve çevre üzerinde önemli olumsuz etkisi

olan, yönetmeliğin Ek-8`de A ve B listelerinde yer alan tesislerin kurulması ve

iĢletilmesi izni, yönetmelik hükümlerine göre emisyon izninin alınmasını gerektirir.

Ġzne tabi tesislerin kurulması ve iĢletilmesinde;

1) Tesisin kamuya ve çevreye zararlı etkilerinin teknolojik seviyeye uygun olarak

azaltılması ve tehlike yaratılmaması,

2) Yönetmelikte belirtilen teknik Ģartlara uyulması,

3) Yönetmelikte belirtilen emisyon sınırlarının aĢılmaması,

4) Emisyon ve çevre hava kalitesinin yönetmelikte belirtilen usullere uygun olarak

tesisi iĢleten tarafından ölçülmesi veya ölçtürülmesi,

5) ĠĢletmede meydana gelen artık ve atık maddelerin kullanılması, bu teknik ve

ekonomik yönden mümkün değilse usulüne uygun olarak atılması gerekmektedir.

Ġzne tabi tesislerin yeri, yapısı, iĢletmesinde sonradan yapılacak değiĢiklikler de izne

tabidir.

5.1.4 Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği

04.09.1988 tarih ve 19919 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Su

Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nin amacı, ülkenin yeraltı ve yerüstü su kaynakları

potansiyelinin her türlü kullanım amacıyla korunmasını, en iyi bir biçimde

kullanımının sağlanmasını ve su kirlenmesinin önlenmesini ekonomik ve sosyal

kalkınma hedefleriyle uyumlu bir Ģekilde gerçekleĢtirmektir.

Su kirliliği kontrolü açısından her tür kirletici kaynağın bir izin belgesine bağlanması

esastır. Bu belgede izin verilecek atıksuların miktarı ve ihtiva edebileceği kirleticiler

belirtilmeli; standartlara uymak açısından teknolojik tedbirlerin gerekip gerekmediği

kaydedilmelidir.

Endüstriyel atıksu kaynaklarının izne bağlanabilmesi için, endüstrinin tipi, üretim

miktarları, kullanılan hammaddeler, çalıĢtırılan iĢçi sayısı, su ve enerji tüketimi,

üretim akıĢ Ģemaları ve üretim sırasında çıkan atıksuların kaynakları, katı ve sıvı

atıkların bulunup bulunmadığı konularındaki bilgiler endüstri kuruluĢu tarafından

Page 46: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

38

yetkili otoriteye bildirilir. Ġzin belgeleri periyodik olarak yenilenir. Bu yenileme iĢlemi

sırasında yetkili otorite tarafından, tesisin daha önce belirtilen özelliklerinde bir

değiĢiklik olup olmadığı, atıksu miktar ve kirlilik yüklerinin değiĢip değiĢmediği, daha

önce alınması istenen teknolojik tedbirlerin gerçekleĢtirilip gerçekleĢtirilmediği, yeni

tedbirlere gerek olup olmadığı, ölçüm programlarının düzenli bir biçimde yapılıp

yapılmadığı incelenir.

Atıksu oluĢumuna sebep olan gerçek ve tüzel kiĢiler, kanalizasyon sisteminden,

arıtma ve/veya bertaraf amacıyla kurulmuĢ arıtma ve deĢarj tesislerinden

yararlanmalarının doğuracağı bütün harcamaları karĢılamakla yükümlüdür.

Bir endüstriyel atıksuyun kanalizasyon sistemine doğrudan bağlanabilmesi, ya da

vidanjör veya benzeri bir taĢıma aracı ile taĢınarak boĢaltılabilmesi için,

kanalizasyon sisteminin yapısına ve çalıĢmasına zarar verip engel olmaması,

çalıĢan personel ve civar halkı için sağlık sakıncası yaratmaması, kanalizasyon

sisteminin bağlandığı arıtma tesisinin çalıĢmasını ve verimini olumsuz yönde

etkilememesi, klasik biyolojik arıtma tesisinde arıtılamayacak maddeler içermemesi,

atıksu arıtma tesisinde oluĢacak çamur ve benzeri artıkların uzaklaĢtırılmasını,

kullanılmasını zorlaĢtırmaması ve çevre kirlenmesine yol açacak nitelik

kazanmalarına neden olmaması gerekmektedir.

Atıksuların nitelik ve niceliklerinin kontrolü, kirliliğin azaltılması ve arıtılması, verilen

atıksu deĢarj standartlarına uyulup uyulmadığı hususunun uygun aralıklarla ve

düzenli bir biçimde gözlenmesi ve belgelenmesi kirletenin sorumluluk ve

yükümlülüğündedir. Yetkili otorite, bu yükümlülüğün yerine getirilip getirilmediğini,

gerekiyorsa kendi ölçümleriyle denetler. Yetkili otorite tarafından denetim amacıyla

yapılan ölçümlerin masrafı kirleten tarafından karĢılanır.

Alıcı su ortamlarında kirlenmenin önlenebilmesi için yapılacak uygulamalarda

aĢağıdaki genel esaslar geçerlidir:

1) Atıksu toplama sistemi ve arıtma tesisi bulunan yörelerde endüstri kuruluĢları

kanalizasyon sistemine bağlantı esaslarına uymak Ģartıyla, atıksularını kentsel

kanalizasyon sistemine deĢarj edebilirler. Kent dıĢında kalan ve doğrudan alıcı

ortama deĢarj yapan atıksu kaynakları için münferit veya ortak arıtma tesisleri

yapılarak bunların atıksularının arıtılması gereklidir.

2) DeĢarj standartlarının sağlanması amacıyla, atıksuların yağmur suları, soğutma

suları, az kirli yıkama suları ve buna benzer az kirli sularla seyreltilmesi yasaktır.

3) Endüstri tesisleri, faaliyet türlerine göre, alıcı su ortamlarına verdikleri atıksular

için yönetmelikte verilen deĢarj standartlarını sağlamakla yükümlüdürler.

Page 47: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

39

4) Atıksu arıtım metodları seçilirken, alıcı su ortamının dıĢında kalan hava, toprak,

katı artıklar gibi konularda çevre sorunlarına neden olmamak üzere gerekli tedbirler

alınır.

Yönetmeliğin esaslarına uymak Ģartı ile, alıcı su ortamlarına her türlü evsel ve/veya

endüstriyel nitelikli atıksuların doğrudan deĢarjı için yetkili otoriteden izin alınması

gerekmektedir. Her atıksu deĢarjı için, Yönetmelik çerçevesinde yetkili otoritenin

istediği çıkıĢ suyu kalitesinin ve diğer Ģartların sağlanması gereklidir.

Bir Ģehir ve/veya sanayi bölgesinde, kurum, kuruluĢ ve iĢletmelerin atıksularını

atıksu altyapı tesislerine bağlayabilmeleri, atıksu altyapı tesisleri yönetimince

verilecek olan atıksu bağlantı iznine tabidir.

5.1.5 Tehlikeli Kimyasallar Yönetmeliği

10.07.1993 tarih ve 21633 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren

Tehlikeli Kimyasallar Yönetmeliği’nin amacı, tehlikeli kimyasalların kontrol altına

alınmasını ve çevre ve insan sağlığının, tehlikeli maddelerin olumsuz etkilerinden

korunmasını sağlamaktır.

Tehlikeli madde ve müstahzarlarıyla iĢtigal edenler, yönetmelik ve eklerin getirdiği

hükümler çerçevesinde etiketleme, ambalajlama, depolama ve taĢıma ile ilgili

kurallara uymakla, tehlikeli madde ve müstahzarlarının gerekli tüm özelliklerini ve

kullanım Ģekillerini belirten etiket, kullanma talimatı ve bilgi formlarını Türkçe

hazırlamak ve alıcıya vermekle yükümlüdür.

Etiketlerde;

a) Üreticinin adı ve adresi,

b) Maddenin kimyasal ve ticari adı, kapalı formülü,

c) Ürünlerin, ticari adı, amaçlanan kullanım alanları ve içeriğine giren maddelerin

tehlike sembolleri,

d) Özel tehlikelere karĢı dikkat çekici, "çok Ģiddetli patlayıcı", "Ģiddetli zehir" gibi

ibareler, güvenlik tavsiyeleri, alınabilecek tedbirler hakkında özlü bilgiler, zararlı

maddeyi tanımlayan özellikler,

e) Kimyasal tanımı ve etkin maddesinin yüzdesi,

f) Diğer katkı maddeleri ve en azından bunların grup tanımları yer almalıdır.

Tehlikeli madde ve müstahzarlar, bu Yönetmeliğin 27 nci maddesindeki hükümlere

uyularak, normal depolama ve taĢıma Ģartlarında, sızma, kaçak, dökülme, bulaĢma

ve benzeri yollarla ambalaj dıĢına çıkmaları önlenecek Ģekilde ambalajlandıktan

sonra piyasaya arz edilebilir.

Page 48: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

40

Tehlikeli kimyasal madde ve müstahzarlarını üretenler, çevre ve insan sağlığına

zarar vermeyecek Ģekilde depolama yapmakla yükümlüdür. Depolar, depolanan

maddenin oluĢturabileceği zararlar göz önüne alınarak, gerekli ısı, izolasyon,

yıldırımdan koruma, havalandırma, alarm, yangın söndürme, gibi sistemler ile

donatılır ve amacına uygun malzemelerle inĢa edilir.

Tehlikeli madde ve müstahzarların ticareti, üretimi, ambalaj ve etiketlenmesi,

depolanması, taĢınması ile iĢtigal edenlerin yönetmelik hükümlerince denetlenmesi

konusunda Çevre Bakanlığı yetkilidir.

5.1.6 Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği

27.08.1995 tarih ve 22387 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren

Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’nin amacı, tehlikeli atıkların, üretiminden

nihai bertarafına kadar;

a) Ġnsan sağlığına ve çevreye zarar verecek Ģekilde doğrudan veya dolaylı biçimde

alıcı ortama verilmesinin önlenmesine,

b) Üretiminin ve taĢınmasının kontrolünün sağlanmasına,

c) Ġthalinin yasaklanmasına ve ihracatının kontrolüne,

d) Yönetiminde gerekli teknik ve idari standartların sağlanmasına,

e) Üretiminin kaynağında en aza indirilmesine,

f) Üretiminin kaçınılmaz olduğu durumlarda, üretildiği yere en yakın mesafede

bertaraf edilmesine,

g) Yeterli bertaraf tesisi kurulması ve bu tesislerin çevresel bakımdan sağlıklı bir

Ģekilde kontrolüne,

h) Çevreyle uyumlu yönetiminin sağlanmasına yönelik prensip, politika ve

programların belirlenmesi için esasları düzenlemektir.

Atıkların yönetimine iliĢkin ilkeler Ģunlardır:

a) Her türlü atığın ithali yasaktır,

b) Atıkların kaynağında en aza indirilmesi esastır,

c) Atık yönetiminin her safhasında sorumlu kiĢiler, çevre ve insan sağlığına zarar

vermeyecek tedbirleri alırlar,

d) Atıkların yarattığı çevresel kirlenme ve bozulmadan doğan zararlardan dolayı

atık üreticileri, taĢıyıcıları, bertaraf edicileri kusur Ģartı aranmaksızın sorumludurlar,

e) Atıkların yönetiminden kaynaklanan her türlü çevresel zararın giderilmesi için

yapılan harcamalar "kirleten öder" prensibine göre atıkların yönetiminden sorumlu

olan gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından karĢılanır.

Page 49: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

41

Atık üreticisi;

a) Atık üretimini en az düzeye indirecek Ģekilde gerekli tedbirleri almakla,

b) Atıkların insan sağlığı ve çevreye yönelik zararlı etkisini, yönetmelik

hükümlerine uygun olarak en aza düĢürecek Ģekilde atık yönetimini sağlamakla,

c) Yönetmelik hükümlerine uygun olarak, atıkların tesislerinde geçici olarak

depolanması durumunda izin almakla,

d) Ürettiği atıklarla ilgili kayıt tutmakla, uluslararası kabul görmüĢ standartlara

uygun ambalajlama ve etiketleme yapmakla,

e) Atığın niteliğinin belirlenmesi için yapılan harcamaları karĢılamakla,

f) Atık beyan formunu her yıl doldurmak, Çevre Bakanlığı’na göndermek ve

Bakanlığın vereceği atık tanımlama kodunu kullanmakla,

g) Atık depolanması veya bertarafının tesis dıĢında yapılması durumunda; taĢıma

formunu doldurmak ve öngörülen prosedüre uymakla,

h) Atık taĢımacılığında mevcut uluslararası standartlara uymakla,

i) Atığı bertaraf tesisinin kabul etmemesi durumunda taĢıyıcı baĢka bir tesise

göndermekle veya taĢıyıcının atığı geri getirmesini ve bertarafını sağlamakla,

j) Atıklarını yönetmelikteki esaslara uygun olarak kendi imkanları ile veya

kurulmuĢ atık bertaraf tesisinde gerekli harcamaları karĢılayarak veya belediyelerle

ya da gerçek ve tüzel kiĢilerle kurulacak ortak atık bertaraf tesislerinde bertaraf

etmek veya ettirmekle,

k) Atıkları, fabrika sınırları içinde tesis ve binalardan uzakta beton saha üzerine

yerleĢtirilmiĢ uluslararası kabul görmüĢ standartlara uygun konteynerler içerisinde

geçici olarak muhafaza etmekle yükümlüdür.

Atıkların geri kazanılması ve tekrar kullanılması esastır. Atıkların geri

kazanılmasının ve tekrar kullanılmasının mümkün olmadığı durumlarda atıklar,

çevre ve insan sağlığına zarar vermeden bertaraf edilir.

5.1.7 Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği

14.03.1991 tarih ve 20814 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Katı

Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’nin amacı, her türlü atık ve artığın çevreye zarar

verecek Ģekilde, doğrudan veya dolaylı bir biçimde alıcı ortama verilmesi,

depolanması, taĢınması, uzaklaĢtırılması ve benzeri faaliyetlerin yasaklanması,

çevreyi olumsuz yönde etkileyebilecek olan tüketim maddelerinin idaresini belli bir

disiplin altına alarak, havada, suda ve toprakta kalıcı etki gösteren kirleticilerin

hayvan ve bitki nesillerini, doğal zenginlikleri ve ekolojik dengeyi bozmasının

Page 50: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

42

önlenmesi ile buna yönelik prensip, politika ve programların belirlenmesi,

uygulanması ve geliĢtirilmesidir.

Katı atık üreten kiĢi ve kuruluĢlar, en az katı atık üreten teknolojiyi seçmekle, mevcut

üretimdeki katı atık miktarını azaltmakla, katı atık içinde zararlı madde

bulundurmamakla, katı atıkların değerlendirilmesi ve maddesel geri kazanma

konusunda yapılan çalıĢmalara katılmakla yükümlüdür.

Çevre Bakanlığı, doğada ayrıĢması uzun süreler alan madde ve ürünleri içinde

bulunduran ambalajların kullanımını ve atık miktarını kontrol altına almak, bu

atıkların değerlendirilmesini sağlamak, ekolojik dengenin bozulmasını önlemek

amacı ile kota veya depozito uygulamasını zorunlu kılmaktadır.

Yönetmelik gereğince, kota veya depozito uygulamasına tabi iĢletmeler, ambalaj

atıklarının toplanmasını ve geri kazanımını sağlar. Geri kazanımın mümkün

olmadığı durumlarda ise, çevreye zarar vermeyecek Ģekilde diğer yöntemlerle

bertaraf eder veya ettirir.

ĠĢletmeler kota veya depozito uygulaması için Bakanlıktan izin almak ve beyanda

bulunmakla yükümlüdürler.

ĠĢletmeler bu izin baĢvurularında, kullanılan hammadde, üretilen, dolumu yapılan ve

ithal edilen ürün miktarlarını, bu ürünlerin ambalajlarının cins ve miktarlarını

bildirmek, ambalaj atıklarının toplanması, taĢınması, tekrar kullanımı, geri

dönüĢümü, geri kazanımı mümkün olmayan ambalaj atıklarının nasıl zararsız hale

getirileceği ile ilgili plan, proje, rapor ve diğer dokümanları ibraz etmek zorundadırlar.

Geri kazanmanın ekonomik ve teknik olarak mümkün olmaması halinde, atıklar

çevrenin sağlığının korunması, katı atık hacminin azaltılması, kısmen enerji veya

kompost elde edilmesi maksadıyla termik veya biyolojik iĢlemlere tabi tutulur.

5.2 Türkiye’de Entegre Kirlilik Önleme Ve Kontrolü Direktifi’ne Uyum Ġçin

Yapılması Gereken ÇalıĢmalar

Türk Çevre Mevzuatında Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi’nin

gerekliliklerini karĢılayacak herhangi bir yasal düzenleme mevcut değildir.

Sanayiden kaynaklanan kirliliğin kontrolüne yönelik yasal düzenlemelerin, genel

anlamda, geliĢmiĢ ülkelerdeki düzenlemeler ile uyumlu olduğu söylenebilir. Fakat

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi, beraberinde bir çok farklı yaklaĢımı ve

uygulamayı getirmektedir. Öncelikle, kirliliğin kaynağında önlenmesi amacıyla

Mevcut En Ġyi Tekniklerin kullanılması ve bu tekniklerin kullanılması ile ulaĢılabilecek

Page 51: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

43

emisyon ve deĢarj limit değerlerinin sağlanması gerekmektedir. Bunun dıĢında,

herhangi bir endüstriden kaynaklanan kirliliklerin kontrolü amacıyla, farklı yetkili

otoriteler tarafından farklı izin belgeleri hazırlanması uygulaması değiĢime

uğramaktadır. Direktif hükümlerinin uygulandığı Avrupa Birliği üyesi devletlerin bir

çoğunda, direktif kapsamına giren endüstri tesisleri için, tek bir yetkili otorite

tarafından tek bir izin belgesi düzenlenmektedir.

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifine uyum çerçevesinde atılması gereken

ilk adım, yapılması gereken yasal düzenlemelerin ve uyarlanacak yönetmeliklerin

belirlenmesidir.

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi ile ilgili yapılacak yasal düzenlemenin,

Türk Çevre Mevzuatında mevcut veya uyarlanacak yönetmeliklerle de uyumlu

olması gerekmektedir. Gerekli yasal düzenlemeler yapılırken izin prosedürünün

nasıl iĢleyeceği belirlenmelidir [8].

Direktif kapsamında olan endüstri tesisleri tespit edilmelidir. Direktif kapsamında

değerlendirilmesi ve izin verilmesi gereken sektörler Direktifin Ek-1 listesinde

verilmiĢtir. Fakat hangi tesislere bu Direktif kapsamında izin verileceği ve bu süreçte

hangi tesislere öncelik verileceği, yetkili otoritenin karar vermesi gereken bir

konudur.

Direktifin Ek-1 listesinde yer alan her bir endüstri sektörü için Mevcut En Ġyi

Teknikler tespit edilmelidir. Ortaya konan Mevcut En Ġyi Teknikler, her bir endüstri

sektörünün, çevre üzerindeki olumsuz etkilerini minimuma indirmek üzere

kullanabilecekleri teknik ve teknolojileri içermelidir. Mevcut En Ġyi Tekniklerin

belirlenmesi sırasında, endüstri sektör temsilcileri, üniversiteler ve uzmanlar ile

iĢbirliği halinde olunması daha baĢarılı sonuçlar alınmasını sağlayacaktır. Ayrıca,

Avrupa Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Bürosu tarafından diğer Avrupa Birliği

Üyesi Ülkelerin uzmanlarının da katılımıyla hazırlanan Mevcut En Ġyi Teknikler Ġçin

Referans Dokümanları’ndan faydalanılabilir. Avrupa Birliği Konseyi, 21 Aralık 2001

tarihinde 8 endüstri sektörü için hazırlanmıĢ Mevcut En Ġyi Teknikler Ġçin Referans

Dokümanını resmi olarak kabul etmiĢtir. Bu dokümanlar; demir çelik üretimi, çimento

imali, demir dıĢı metallerin iĢlenmesi, kağıt/karton üretimi, cam imali, demir ve demir

alaĢımlarının iĢlenmesi, klor-alkali imali ve endüstriyel soğutma sistemleri için

hazırlanmıĢtır (OJ L 257, 10.10.1996, p.26).

Belirlenen Mevcut En Ġyi Tekniklerle ilgili dokümanlar yayınlanmalı, hem yetkili

otorite personelinin hem de endüstrilerin kullanımına sunulmalıdır.

Page 52: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

44

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi’nin uygulanmasında, yetkili otorite Çevre

Bakanlığı olmalıdır. Çevre Bakanlığı bünyesinde Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü

Birimi (EKÖK) oluĢturulmalı, Direktifin uygulanması sırasında gerekli olacak bilgi

paylaĢımının ve koordinasyonun sağlanmasından, Mevcut En Ġyi Tekniklerin

belirlenmesinden ve bu tekniklerle ilgili geliĢmelerin takip edilmesinden bu birim

sorumlu olmalıdır.

Çevre Bakanlığı ve diğer izin vermeye yetkili kurumların personelinin, gerekli

eğitimleri alması sağlanmalıdır. Endüstri temsilcilerinin, süreci ve Direktifin getirdiği

yükümlülükleri anlamalarını teminen, eğitimler düzenlenmelidir.

Ġzin baĢvuruları Çevre Bakanlığı tarafından değerlendirilmelidir. Bakanlık,

değerlendirmeler sırasında çeĢitli izinlerin verilmesinden sorumlu diğer yetkili

kuruluĢlar ile iĢbirliği halinde çalıĢmalı, tesis için emisyon ve deĢarj limit değerlerini

ve diğer izin Ģartlarını belirleyerek, tüm bu Ģartları kapsayan tek bir izin belgesi

hazırlamalıdır.

Her bir tesise verilecek faaliyet izni ile ilgili olarak, izin baĢvurusu, tesis için

belirlenen Mevcut En Ġyi Teknikler ve emisyon ve deĢarj limit değerleri ile ilgili

bilgiler, halkın görüĢleri alınmak üzere duyurulmalıdır. Duyurular gazete ilanları ya

da internet vasıtasıyla yapılabilir. Konu ile ilgili Çevre Bakanlığı’na iletilecek görüĢler

Bakanlık tarafından değerlendirilmelidir.

Ġzin Ģartlarına uyulup uyulmadığını kontrol etmek amacıyla yapılacak izleme ve

denetleme, tesis iĢletmecisinin kendini raporlaması ve Çevre Bakanlığı’nın tesiste

tetkikler yapması yoluyla gerçekleĢtirilecektir. Tesis iĢletmecisinin, tesisin çevre

performans bilgilerini, belirli periyodlarda Bakanlığa iletmesini sağlayacak bir sistem

oluĢturulmalıdır.

Tesiste yapılması planlanan herhangi bir değiĢiklik, tesis iĢletmecisi tarafından

Çevre Bakanlığı’na bildirilecektir. Bakanlık incelemeler sonrasında izin Ģartlarında

değiĢiklik yapılıp yapılmayacağı konusunda karar vermeli, revizyona ihtiyaç olması

durumunda gerekli değiĢiklikleri yapmalıdır.

Mevcut En Ġyi Tekniklerin kullanımı konusunda gereklilikleri yerine getirmeyen,

emisyon ve deĢarj limit değerlerini ihlal eden veya bilgi vermeden tesiste değiĢiklik

yapan iĢletmecilere uygulanacak cezai iĢlem belirlenmelidir. Türkiye’de Entegre

Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifinin uygulanmasına yönelik termin planı önerisi

Tablo 5.1’de verilmiĢtir.

Page 53: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

45

Tablo 5.1 Türkiye’de Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi’nin Uygulanmasına Yönelik Termin Planı Önerisi

Faaliyet Termin Sorumlu Mercii

Yapılacak yasal düzenlemelerin ve uyarlanacak yönetmeliklerin belirlenmesi

2002 Çevre Bakanlığı Sanayi Bakanlığı

Gerekli yasal düzenlemelerin yapılması 2003 Çevre Bakanlığı Sanayi Bakanlığı

Çevre Bakanlığı bünyesinde Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Biriminin (EKÖK) oluĢturulması

2003 Çevre Bakanlığı

Ġzin prosedürünün belirlenmesi 2003 Çevre Bakanlığı

Direktif kapsamındaki endüstri tesislerinin tespit edilmesi 2004 Çevre Bakanlığı Sanayi Bakanlığı

Herbir endüstri sektörü için Mevcut En Ġyi Tekniklerin tespit edilmesi ve bu tekniklerle ilgili dokümanların yayınlanması

EKÖK Üniversiteler Uzmanlar

Enerji Sanayi 2005

Metal Sanayi 2005

Mineral/Toprak Sanayi 2006

Kimya Sanayi 2006

Atık Yönetimi 2007

Kağıt Üretimi Yapan Tesisler 2007

Tekstil Tesisleri 2008

Deri ĠĢleme Tesisleri 2008

Entegre Et Tesisleri 2009

Hayvansal Ürünlerin Üretildiği Tesisler 2009

Süt ve Mamülleri Ġmali Yapan Tesisler 2010

Yüzey ĠĢleme Yapan Tesisler 2010

Ġlgili personele gerekli eğitimlerin verilmesi sürekli Çevre Bakanlığı

Belirlenen endüstri tesisleri için izinlerin verilmesi Çevre Bakanlığı

Enerji Sanayi 2007

Metal Sanayi 2007

Mineral/Toprak Sanayi 2008

Kimya Sanayi 2008

Atık Yönetimi 2009

Kağıt Üretimi Yapan Tesisler 2009

Tekstil Tesisleri 2010

Deri ĠĢleme Tesisleri 2010

Entegre Et Tesisleri 2011

Hayvansal Ürünlerin Üretildiği Tesisler 2011

Süt ve Mamülleri Ġmali Yapan Tesisler 2012

Yüzey ĠĢleme Yapan Tesisler 2012

Ġzleme ve denetleme sürekli Çevre Bakanlığı

Page 54: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

46

6. ÇĠMENTO ENDÜSTRĠSĠNDE ENTEGRE KĠRLĠLĠK ÖNLEME VE KONTROLÜ

DĠREKTĠFĠ KAPSAMINDA YAPILMASI GEREKENLER

6.1 Çimento Üretimi

Çimento üretiminde kullanılan 4 farklı proses; kuru, yarı kuru, yarı ıslak ve ıslak

proseslerdir.

Kuru Proses: Kuru prosesin kullanıldığı tesislerde, kuru haldeki hammadde önce

ön ısıtıcı ve kalsinatöre daha sonra da döner fırına beslenir.

Yarı Kuru Proses: Yarı kuru sistemlerde, su ile topak haline getirilen hammadde

önce ön ısıtıcıya oradan da döner fırına beslenir.

Yarı Islak Proses: Yarı ıslak sistemlerde, bulamaç halindeki hammadde öncelikle

filtre press yardımıyla susuzlaĢtırılır. Elde edilen kek Ģeklindeki hammadde; ya topak

haline getirilerek ön ısıtıcıya, oradan da fırına beslenir ya da bir kurutucu yardımıyla

kurutularak ön ısıtıcı ve kalsinatör sonrası fırına beslenir.

Islak Proses: Islak sistemlerde, bulamaç halindeki hammadde, ya direkt olarak

kendi içinde kurutma/ön ısıtma sistemine sahip uzun döner fırına (geleneksel ıslak

proses) ya da bir kurutucu ile kurutulduktan sonra, ön ısıtıcı ve kalsinatör

sistemlerine sahip döner fırına (modern ıslak proses) beslenir [9].

Proses seçimi, çimento tesisinin kullandığı hammaddenin içerdiği su miktarı ile

yakından ilgilidir. Su içeriği yüksek olan hammaddelerin kullanıldığı tesisler, yarı

ıslak ve ıslak sistemleri kullanarak üretim yapmaktadırlar. Fakat bu sistemler daha

çok enerji tüketimine ve sonuç olarak maliyetlerin yükselmesine sebep olmaktadır

[9].

Kullanılan hammaddenin ve sistemin özelliklerine bakılmaksızın, aĢağıdaki iĢlemler

tüm çimento tesisleri için geçerlidir:

TaĢ ocaklarından hammadde temini,

Hammadde hazırlama,

Yakıt hazırlama,

Klinker yakma,

Katkı maddelerinin ilavesi,

Çimento öğütme,

Çimento paketleme ve dağıtım.

Page 55: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

47

6.1.1 TaĢ Ocaklarından Hammadde Temini

Çimento üretiminde birincil hammadde olarak kullanılan kireçtaĢı, kil gibi mineraller

genellikle çimento üretim tesisine yakın bölgelerdeki taĢ ocaklarından elde edilir. Bu

mineraller çıkarıldıktan sonra parçalanırlar ve çimento tesisine taĢınırlar. Prosese ya

da ürün özelliklerine bağlı olarak elde edilmesi gereken kimyasal kompozisyon,

hammaddeye alüminyum taĢı, demir cevheri, kum vb. ilavesi ile sağlanır [9].

6.1.2 Hammadde Hazırlama

Ara depolama ve homojen hale getirme iĢlemlerinden sonra hammadde kurutulur ve

değirmende öğütülür. Böylece kuru ve yarı kuru prosesler için döner fırına

beslenecek hammadde elde edilmiĢ olur. Islak ve yarı ıslak proseslerde kullanılacak

hammadde ise su ilavesi ile hazırlanır. Hazırlanan hammadde, fırına besleme

öncesi, istenen kimyasal kompozisyona sahip homojen bir karıĢım elde edilmesini

sağlamak amacıyla silolara ya da depolama tanklarına alınır. Genel olarak, 1 ton

klinkerin üretimi için ortalama 1.5-1.6 ton kuru hammadde kullanılmaktadır [9].

6.1.3 Yakıt Hazırlama

Çimento endüstrisinde kullanılan yakıtlar genellikle kömür ve petkoktur. Yüksek

maliyetlerden dolayı doğal gaz kullanımı kısıtlıdır. Son yıllarda, atıkların yakıt olarak

kullanılması, oldukça yaygın bir uygulama haline gelmiĢtir. Çevre Bakanlığı, çimento

yakma fırınlarında atıkların yakıt olarak kullanılması ile ilgili olarak bir tebliğ

yayınlamıĢtır. Gerekli alt yapının oluĢturulması sonrasında Türkiye’deki çimento

tesislerinde de atıkların yakıt olarak kullanılması mümkün olacaktır [10].

Çimento tesisinde kullanılacak kömür ve petkok, parçalama, öğütme ve homojen

hale getirme iĢlemlerinden sonra silolara veya depolama tanklarına alınır. Yakıtın

buradan fırına gönderilmesi için taĢıma ve besleme sistemlerinin teĢkil edilmesi

gerekmektedir [9].

6.1.4 Klinker Yakma

Hazırlanan hammadde ön ısıtma ve kalsinasyon safhalarından sonra fırına

beslenerek 1450 ºC’de klinker haline gelir. OluĢan klinker hava kullanılarak

100-200 ºC’ye kadar soğutulduktan sonra depolanır. Kullanılan fırın sistemleri

genelde ön ısıtıcılı döner fırınlardır. Daha modern sistemlerde ayrıca kalsinatör de

bulunmaktadır. Fırından elde edilen atık ısı, hammaddenin, yakıtın veya katkı

malzemelerinin kurutulmasında kullanılabilmektedir [9].

Page 56: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

48

6.1.5 Çimento Öğütme

Elde edilen klinker, istenen ürünün özelliklerine bağlı olarak ilave edilen katkı

malzemeleri (alçı taĢı, tras, cüruf, kireç taĢı vb.) ile birlikte öğütülür. Öğütme iĢlemi

sonrası oluĢan çimento silolara alınır [9].

6.1.6 Çimento Paketleme ve Dağıtım

Çimentonun dağıtımı dökme çimento Ģeklinde ya da paketlenerek yapılabilir. Tesisin

konumuna bağlı olarak taĢıma için kara, demir ya da deniz yolu kullanılabilir [9].

6.2 Çimento Tesislerinde Uygulanabilecek Mevcut En Ġyi Teknikler

Bu bölümde çimento üretimi sırasında ortaya çıkan kirleticilerin azaltılması amacıyla

kullanılabilecek teknikler ve yöntemler ele alınacaktır. Kirleticilerin azaltılması, çeĢitli

tekniklerin kullanımı kadar, hammadde ve enerjinin seçimi ve verimli kullanımı ile de

yakından ilgilidir.

Çimento endüstrisinde kullanılan enerji miktarının ve ortaya çıkan kirleticilerin

azaltılması amacıyla kullanılabilecek yöntemlerden/tekniklerden biri, çimentonun

içindeki klinker oranının azaltılmasıdır. Bunun için, öğütme aĢamasında kum, cüruf,

kireçtaĢı ve kül gibi çeĢitli katkı malzemeleri klinker ile karıĢtırılır. Avrupa’da çimento

içindeki klinker oranı ortalama %80-85 civarındadır ve üreticiler bu oranı daha düĢük

seviyelere çekebilmek için çalıĢmalarını sürdürmektedir. [11]

6.2.1 Hammadde Tüketimi

Tesis içinde toplanan tozların üretim prosesine gönderilerek geri kazanılması

toplam hammadde tüketimini azaltmaktadır. Geri kazanma iĢlemi, toplanan tozların

alkali metal içeriğine bağlı olarak ya fırına beslenmesi ya da çimento ile

harmanlanması Ģeklinde olmaktadır [9].

Çimento fırınlarında, uygun nitelikteki atıkların yakılması doğal kaynak kullanımını

azaltacaktır. Fakat bu yakma iĢlemi gerekli tedbirler alındıktan sonra kontrollü olarak

gerçekleĢtirilmelidir.

6.2.2 Enerji Kullanımı

Ön ısıtıcılı ve kalsinatörlü fırın sistemleri yeni çimento tesisleri için standart teknoloji

olarak değerlendirilmektedir. Klinker soğutmada son teknolojilerin kullanılması ve

elde edilen atık ısının mümkün olduğunca tesis içinde, örneğin ön ısıtıcıda, yeniden

Page 57: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

49

kullanımı enerji tasarrufu sağlarken, end-of-pipe arıtma tekniklerinin kullanımı enerji

tüketimini artıracaktır [11].

6.2.3 Proses Seçimi

Üretimde kullanılan proses, hem ortaya çıkacak kirletici çeĢit ve miktarını hem de

enerji kullanım miktarını birebir etkilemektedir. Yeni faaliyete geçecek veya prosesini

yenilemeyi planlayan mevcut çimento tesisleri için, ön ısıtıcılı ve kalsinatörlü kuru

sistem döner fırınlar Mevcut En Ġyi Teknik olarak kabul edilmektedir. Avrupa’da ıslak,

yarı ıslak ve yarı kuru sistemleri kullanan çimento tesislerinin, proses yenilemeleri

durumunda, kuru sisteme geçmeleri beklenmektedir [9].

6.2.4 OluĢan Kirletici Miktarını Azaltmak Ġçin Kullanılan Genel Teknikler

6.2.4.1 Proses Optimizasyonu

Klinker yakma prosesinin optimizasyonu, genelde, ısı tüketiminin azaltılması, klinker

kalitesinin artırılması ve ekipmanın ömrünün uzatılması amacıyla proses

parametrelerinin dengelenmesi yoluyla yapılır. NOX, SO2 ve toz emisyonlarının

azalması, bu optimizasyonun ikincil sonuçlarıdır. Optimizasyon; hammaddenin

homojen olması, yakıt beslemesinin uniform yapılması ve soğutucunun iyi bir Ģekilde

çalıĢması gibi koĢulları içermektedir [12].

Fırın optimizasyonu; operatörün eğitilmesinden, besleme sistemleri,

homojenizasyon siloları ve modern klinker soğutucular gibi yeni ekipman

yatırımlarının yapılmasına kadar çok geniĢ seçeneklerle gerçekleĢtirilebilmektedir [9]

6.2.4.2 Yakıt ve Hammadde Seçimi

Fırına beslenen maddelerin seçimi ve kontrolü, ortaya çıkan emisyon miktarını

azaltabilmektedir. Örneğin, hem hammaddenin hem de yakıtın sülfür içeriğinin

düĢük olması SO2 miktarını azaltacaktır. Aynı durum, azot, metal ve organik bileĢik

içeriği düĢük olan hammadde ve yakıt için de geçerlidir [12].

6.2.5 NOX Emisyonlarını Kontrol Teknikleri

Fırının yakılması sırasında, çeĢitli parametrelerin kontrol altında tutulması NOX

miktarını azaltacaktır. Özellikle oksijen miktarının kontrol altında tutulması NOX

oluĢumunun azaltılmasında büyük öneme sahiptir. Oksijen miktarı ne kadar az

olursa oluĢan NOX miktarı da o kadar azalacaktır. Fakat düĢük oksijen seviyelerinde

artıĢ gösteren CO ve SO2 miktarı da dikkate alınmalıdır [12].

Page 58: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

50

Bazı yakıtlar ve hammaddeler diğerlerine oranla daha yüksek azot içeriğine sahiptir.

Yakıt cinsi de NOX oluĢumunu etkileyen bir faktördür. Sıvı yakıtların kontrolü daha

kolaydır ve yakma sonucu oluĢan NOX miktarı katı yakıtlara oranla daha düĢüktür.

Katı yakıtların optimum seviyede öğütülmesi de NOX oluĢumunu azaltıcı bir etkendir

[9].

Tablo 6.1 NOX Emisyonlarını Kontrol Teknikleri ve Maliyetleri

Teknik

Verim (%)

Son Emisyon Değeri (mg/m

3)

Maliyetler 1

Yatırım

ĠĢletme

Alev Soğutma

0-50

400

0.0-0.2

0.0-0.5

Low-NOX Brülörü

0-30

400

0.15-0.8

0

Kademeli Yakma

10-50

500-1000

0.1-2

0

SNCR

10-85

200-800

0.5-1.5

0.3-0.5

SCR

85-95

100-200

2.5

0.2-0.4

1 Yatırım maliyetleri milyon euro cinsinden verilmiĢtir. ĠĢletme maliyetleri için verilen değer, euro/ton

klinker’dir. Yatırım ve iĢletme maliyetleri, 3000 ton/gün klinker üretim kapasitesine sahip bir tesiste, 2000 mg/m

3’e kadar olan NOX emisyon değerini tabloda belirtilen değerlere düĢüren sistemler içindir.

6.2.5.1 Alev Soğutma

Yakıt ya da direkt olarak alev üzerine su ilavesi, ısıyı düĢürecek ve hidroksil

radikallerinin konsantrasyonunu artıracaktır. Bu durum, yanma bölgesinde NOX

oluĢumunun %0-50 oranında azaltılmasını sağlayacaktır. Suyun buharlaĢması için

ekstra ısıya ihtiyaç olacak ve oluĢan CO2 emisyonunda % 0.1-1.5’lik bir artıĢ

görülecektir. Ayrıca su enjeksiyonu, fırının iĢletilmesinde bir takım problemlere yol

açabilir. 3000 ton/gün klinker üretim kapasitesine sahip bir tesiste, 2000 mg/m3’e

kadar olan NOX emisyon değerini 400 mg/m3 seviyelerine düĢüren bir alev soğutma

sisteminin yatırım maliyeti 0.0-0.2 milyon euro’dur (Tablo 6.1) [9].

6.2.5.2 Low- NOX Brülörü

Bu brülörün kullanılması ile, özellikle yakıt içindeki uçucu bileĢiklerin ani tutuĢması

ve düĢük oksijenli ortamda yakılması amaçlanmaktadır. Böylece NOX oluĢumu %

30’lara varan miktarlarda azaltılacaktır. Bu yöntem sadece döner fırınlarda

kullanılabilmektedir [12].

Page 59: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

51

6.2.5.3 Kademeli Yakma

Birinci yakma, fırında klinker üretim prosesi için optimum koĢullar sağlanarak, ikinci

yakma, fırın giriĢinde yer alan brülör vasıtasıyla gerçekleĢtirilir. Bu aĢamada

sağlanan indirgeyici ortam, NOX’lerin bir kısmının N2 formuna dönüĢmesini sağlar.

Üçüncü yakma aĢamasında, yakıt ve sıcak havanın kalsinatöre beslenmesi ile

yaratılan indirgeyici ortam nedeniyle NOX’ler N2 formuna dönüĢür [12].

Kademeli yakma teknolojisi, genel olarak yalnızca kalsinatörü olan fırınlarda

kullanılmaktadır. Kalsinatörü olmayan ve siklon ön ısıtıcı sistemlerinin kullanıldığı

tesislerde, bu teknolojinin kullanılabilmesi için önemli modifikasyonlar yapılmalıdır.

Bazı modern tesislerde, kademeli yakma uygulamaları sonucunda 500 mgNOX/m3

değerinin altında NOX emisyon değerlerini sağlamak mümkündür. Fakat

kalsinatörde tam yanmanın gerçekleĢmemesi sonucu CO ve SO2 emisyonlarında

artıĢ olabilmektedir [13].

6.2.5.4 Seçici Katalitik Olmayan Ġndirgeme (Selective Non-Catalytic Reduction-

SNCR)

SNCR teknolojisinde, NH2-X bileĢiklerinin atık gaza enjekte edilmesi ile nitrojen oksit

(NO) nitrojene (N2) dönüĢtürülür. Bu reaksiyonun optimum sıcaklık derecesi 800-

1000 ºC arasındadır. Enjekte edilen bileĢiğin NO ile reaksiyona girebilmesi için

yeterli temas süresine ihtiyaç vardır. Bu iĢlem için en çok kullanılan madde % 25

NH3 içeren amonyak-su karıĢımıdır [9].

SNCR teknolojisinin kullanıldığı birçok tesiste, sistem %10-50 oranlarında NOX

azaltımını ve 200-800 mgNOX/m3 arasında emisyon değerlerine ulaĢmayı mümkün

kılmaktadır [11].

6.2.5.5 Seçici Katalitik Ġndirgeme (Selective Catalytic Reduction-SCR)

SCR teknolojisinde, NO ve NO2, NH3 ve bir katalizör kullanılarak 300-400 ºC’de

N2’ye dönüĢtürülmektedir. Bu teknoloji, termik santrallerde ve atık yakma

tesislerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Çimento sektöründe kullanılabilecek iki

tip SCR sistemi vardır. Bunlardan birincisi, düĢük toz içerikli atık gazın arıtılmasında

kullanılabilmektedir. Bu sistemde, gazın tozdan arındırılması sonrası tekrar

ısıtılmasına gerek duyulduğundan ekstra enerji tüketimi söz konusudur[9].

Yüksek toz içerikli atık gazın arıtılması için kullanılan sistemler hem teknik hem de

ekonomik sebeplerden dolayı tercih edilmektedir. Bu sistemlerin kullanılması ile NOX

emisyonları % 85-95 oranında azaltılabilmektedir [9].

Page 60: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

52

Kullanılan katalizör hidrokarbonları da giderdiğinden, SCR teknolojisinin kullanılması

ile uçucu organik bileĢiklerin, karbon monoksitin ve dioksinlerin miktarında önemli

azalmalar söz konusu olabilmektedir [12].

6.2.6 SO2 Emisyonlarını Kontrol Teknikleri

SO2 emisyonlarının azaltılması amacıyla atılacak ilk adım, prosesin optimum

Ģartlarda çalıĢtırılması, oksijen konsantrasyonunun ayarlanması ve yakıt seçiminin

iyi yapılmasıdır. Yakma sırasında oksijen oranının artırılması SO2 miktarını

azaltırken NOX miktarını artırmaktadır. Bu durumda, oksijen miktarı ayarlanarak

NOX/SO2/CO oluĢumları dengelenmelidir. Alınan tedbirlerin yeterli olmaması

durumunda arıtma tekniklerine baĢvurulabilir [11].

Tablo 6.2 SO2 Emisyonlarını Kontrol Teknikleri ve Maliyetleri

Teknik

Verim (%)

Son Emisyon Değeri (mg/m

3)

Maliyetler 1

Yatırım ĠĢletme

Absorban Kullanımı

60-80

400

0.2-0.3

0.1-0.4

Venturi Yıkayıcısı

90

400

11

1.4-1.6

Islak Yıkayıcı

90

200

6-10

0.5-1

1 Yatırım maliyetleri milyon euro cinsinden verilmiĢtir. ĠĢletme maliyetleri için verilen değer, euro/ton

klinker’dir. Yatırım ve iĢletme maliyetleri, 3000 ton/gün klinker üretim kapasitesine sahip bir tesiste SO2 emisyon değerini 2000-3000 mg/m

3’ten 400 mg/m

3’’ün altına düĢüren sistemler içindir.

6.2.6.1 Absorban Kullanımı

SönmüĢ ve sönmemiĢ kireç (Ca(OH)2, CaO) gibi absorbanların atık gaz ile

temasının sağlanması ile SO2’nin absorban madde tarafından tutulması ve böylece

miktarının azaltılması sağlanabilir. SO2’nin kireç ile reaksiyona girmesi sonucu

CaSO3 ve CaSO4 oluĢacaktır. OluĢan CaSO3 ve CaSO4 daha sonra fırında

hammadde ile birlikte iĢleme tabi tutularak üretilen klinkerin içinde yer alabilir. SO2

içeriği 1200 mg/m3’e kadar olan atık gazların absorbanla iĢleme tabi tutulması

sonucu değer 400 mgSO2/m3’e kadar indirilebilmektedir. SO2 miktarının 1200 mg/m3

değerini aĢması durumunda absorban kullanımı ekonomik değildir [12].

6.2.6.2 Venturi Yıkayıcısı

1500 mg/m3’ün üzerindeki SO2 emisyonlarını daha düĢük seviyelere indirmek için

kullanılan venturi yıkayıcısı, sönmüĢ kireç içeren akıĢkan yataktan oluĢmaktadır.

Atık gazın ve absorbanın düĢük sıcaklıkta uzun süreli teması sonucu, SO2’nin

Page 61: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

53

önemli miktarının absorban tarafından tutulması mümkün olmaktadır. Venturi

yıkayıcısını terk eden gazın içerdiği absorban madde elektrostatik filtre kullanılarak

tutulur. Tutulan absorban maddenin bir kısmı yıkayıcıya geri beslenirken bir kısmı da

fırında yakılarak klinkere dönüĢtürülür. Venturi yıkayıcısı ile %90 verimle SO2

giderimi sağlanabilmektedir. Ayrıca atık gaz içindeki halojen bileĢikleri (HCl, HF) ve

ağır metaller de tutulmaktadır [12].

6.2.6.3 Islak Yıkayıcı

Islak yıkayıcılar, termik santrallerde baca gazı desülfürizasyonu için kullanılan en

yaygın tekniktir. SO2, atık gaza püskürtülen absorban madde tarafından

tutulmaktadır. Absorban olarak kalsiyum karbonat, kalsiyum hidroksit ve ya kalsiyum

oksit kullanılabilmektedir. Yıkayıcının altında toplanan absorban maddenin içindeki

su yıkayıcıya geri gönderilir, reaksiyon sonucu oluĢan kalsiyum sülfat ise çimento

katkı maddesi olarak kullanılır [9].

Islak yıkayıcılar %90’ın üzerinde verimle SO2 giderimi sağlarken, atık gaz içindeki

halojen bileĢiklerinin ve ağır metallerin arıtımını da büyük oranda

gerçekleĢtirmektedir [9].

6.2.6.4 Aktif Karbon

Atık gaz içerisindeki SO2, organik bileĢikler, metaller, NH3, NH4 bileĢikleri, HCl, HF

ve artık toz, aktif karbon üzerinde adsorplama yoluyla tutulabilir. Ortamda NH3

bulunması durumunda filtre NOX miktarının azaltılmasını da sağlayacaktır.

Kullanılan aktif karbon periyodik olarak yenilenir. DoymuĢ aktif karbonun fırında

yakıt olarak kullanılması mümkündür. Bu Ģekilde, aktif karbon ile tutulmuĢ

maddelerin önemli bir miktarı klinker içinde fikse olur [12].

6.2.7 Toz Emisyonlarını Kontrol Teknikleri

Çimento üretim tesislerinde üç ana nokta toz kaynağı vardır. Bunlar, fırın, klinker

soğutma ve çimento öğütme birimleridir. Bu birimlerden kaynaklanan toz

emisyonlarının kontrolü için kullanılan iki önemli yöntem elektrostatik ve torba

filtrelerdir. Hammaddenin ve yakıtın depolanması, kırılması ve öğütülmesi iĢlemleri

sırasında ortaya çıkan toz emisyonları da kontrol altına alınmalıdır [11].

Elektrostatik fitreler ve toz filtreler bir takım avantaj ve dezavantajlara sahiptir.

Normal iĢletme koĢullarında her ikisi de yüksek verimle çalıĢtırılabilmektedir. Fakat

yüksek CO konsantrasyonlarında, fırının iĢletmeye alınması ve iĢletmeden

çıkarılması safhalarında elektrostatik filtrelerin veriminin düĢtüğü görülmüĢtür. Torba

Page 62: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

54

filtrelerin bakımının düzenli olarak yapılması ve filtrenin periyodik olarak

değiĢtirilmesi koĢuluyla genel olarak daha avantajlı olduğu söylenebilir. Torba

filtrelerle ilgili tek dezavantaj kullanılmıĢ filtrelerin tehlikeli atık kapsamında olması ve

bertarafının maliyetleri artırmasıdır.

Tablo 6.3 Toz Emisyonlarını Kontrol Teknikleri ve Maliyetleri

Teknik

Uygulanan Yer

Son Emisyon Değeri (mg/m

3)

Maliyetler

1

Yatırım ĠĢletme

Elektrostatik Filtre

Fırın 5-50 2.1-4.6 0.1-0.2

Klinker soğutucu 5-50 0.8-1.2 0.09-0.18

Çimento değirmeni 5-50 0.8-1.2 0.09-0.18

Torba Filtre

Fırın 5-50 2.1-4.3 0.15-0.35

Klinker Soğutucu 5-50 1.00-1.4 0.1-0.15

Çimento Değirmeni 5-50 0.3-0.5 0.03-0.04 1 Yatırım maliyetleri milyon euro cinsinden verilmiĢtir. ĠĢletme maliyetleri için verilen değer, euro/ton

klinker’dir. Yatırım ve iĢletme maliyetleri, 3000 ton/gün klinker üretim kapasitesine sahip bir tesiste toz emisyon değerini 500 g/m

3’ten 5-50 mg/m

3’e düĢüren sistemler içindir.

6.2.7.1 Elektrostatik Filtreler

Elektrostatik filtrelerde, gazın içindeki toz tanecikleri, filtrenin içinde yaratılan elektrik

alanın etkisiyle negatif elektrikle yüklenirler ve pozitif elektrik yüklü levhalar

tarafından çekilirler. Gaz temizlenmiĢ olarak levhalar arasından çıkarken, tozlar

levha üzerinde birikerek bir kek oluĢturur. Zaman zaman elektrik akımı kesilerek

kekin levhadan uzaklaĢtırılması sağlanır. Elektrostatik filtreler 400 ºC’ye kadar olan

sıcaklıklarda ve yüksek rutubetli ortamlarda da verimli olarak iĢletilebilmektedir. Ġyi

boyutlandırılmıĢ ve düzenli olarak temizliği ve bakımı yapılan elektrostatik filtreler ile

toz emisyonları, 5-15 mg/m3 değerine kadar düĢürülebilmektedir [9].

6.2.7.2 Torba Filtre

Ġçinde toz tanecikleri bulunan gazlar, geçirgenliği uygun olan bir ortamdan geçirildiği

takdirde içlerindeki tanecikler bu ortamlar tarafından tutulabilir. Bu tip cihazlar

yüzeysel olarak bez filtreler ile gazı temizleyebildikleri gibi, gazın dolgu tabakaları

içinden geçirilmesi ile hacimsel olarak da gazı filtre edebilirler. Doğal veya yapay

elyaflardan dokuma yoluyla elde edilen yüzeysel filtrelerde, esas toz tutma iĢlemi

filtre yüzeyine zamanla biriken ve kek adı verilen toz tabakası yardımı ile olur.

Burada filtre ortamının esas görevi kek oluĢumunu sağlamaktır [9].

Hacimsel filtrelerde toz, liflerden yapılmıĢ bir hacim içerisinde tutulur. Bez filtrelerin

periyodik olarak temizlenmelerine karĢılık, hacimsel filtreler kirlendiklerinde yenisi ile

değiĢtirilirler.

Page 63: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

55

Genel olarak bütün filtre malzemelerinin; verimlerinin yüksek olması, büyük

filtrasyon hızlarında küçük basınç kayıplarına sahip olması ve mekanik kuvvetlere,

fazla sıcaklığa, kimyasal maddelere ve korozyona karĢı dayanıklı olması istenir.

Filtreleme iĢlemlerinde, değiĢik özeliklere sahip, doğal ve yapay olmak üzere çok

çeĢitli elyaflar kullanılabilmektedir.

6.2.7.3 Yayılı Toz Emisyonlarının Kontrolü

Yayılı toz kaynakları; hammaddenin, yakıtın ve klinkerin yığıldığı ve depolandığı

yerler ve tesis içinde taĢımada kullanılan yollardır. Otomatik ekipman ve kontrol

sistemlerinin kullanımı yayılı toz kaynaklarını azaltıcı rol oynayabilmektedir.

Yayılı toz emisyonlarının kontrolü amacıyla kullanılabilecek tekniklerden bazıları

Ģunlardır:

Açıkta toza sebebiyet verebilecek madde yığılmasından kaçınılmalıdır. Fakat bu

Ģekilde bir yığma yapmak mecburiyeti var ise rüzgar bariyerleri kullanılmalıdır.

Yayılı toz emisyonlarına sebebiyet verecek kaynakların üst yüzeyi sulanarak toz

emisyonlarının önüne geçilebilir.

Kamyon yolları asfaltlanmalıdır. Bu yollar mümkün olduğunca temiz tutulmalı,

gerekiyorsa sulanmalıdır.

Yayılı toz emisyonlarının önlenmesinde en iyi yöntem, hammaddenin ve

klinkerin silolarda depolanmasıdır. Yükleme ve boĢaltma sırasında ortaya çıkacak

toz, torba filtreler ile tutulabilir [9].

6.2.8 Diğer Kirleticilerin Kontrolü

6.2.8.1 Karbon Oksitler (CO2, CO)

Organik madde içeriği düĢük olan hammadde ve karbon/kalorifik değer oranı düĢük

yakıt kullanımı CO2 emisyonlarını azaltacaktır. Ayrıca, yakıt kullanımını azaltan tüm

önlemler CO2 emisyonlarının azalmasını da sağlayacaktır. Organik madde içeriği

düĢük olan hammadde kullanımı CO emisyonlarını da azaltacaktır [12].

6.2.8.2 Uçucu Organik BileĢikler, Dioksin ve Furan

Normal Ģartlar altında uçucu organik bileĢik, dioksin ve furan emisyon değerleri

düĢüktür. Fırına beslenen hammaddenin yüksek uçucu organik bileĢik içeriğine

sahip olmamasına dikkat edilmelidir. Dioksin ve furan oluĢumunun engellenmesi

için, fırın baca gazının mümkün olduğu kadar kısa sürede 450 ºC’den 200 ºC’ye

düĢürülmesi gerekmektedir [9].

Page 64: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

56

Yüksek uçucu organik bileĢik, dioksin yada furan konsantrasyonlarının söz konusu

olması durumunda, aktif karbon kullanımı düĢünülebilir.

6.2.8.3 Metaller

Fırın sistemine, yüksek metal içerikli hammadde ve yakıt beslemesinden

kaçınılmalıdır. Metallerin, özellikle talyumun, fırın sistemindeki iç ve dıĢ döngülerde

akümüle olması, zaman içinde emisyonun artıĢ göstermesine neden olmaktadır. Bu

problem, söz konusu döngünün kırılmasıyla çözülebilir. Yani fırın baca gazı

tozlarının filtrelerle tutulduktan sonra, fırına hammadde olarak beslenmesi yerine

bertaraf edilmesi gerekmektedir. Tutulan toz, kimyasal kompozisyonunun uygun

olması halinde direkt olarak çimento katkı malzemesi olarak da kullanılabilmektedir.

Gazın içindeki metallerin büyük bir kısmı toz taneciklerine bağlı durumda olduğu

için, toz emisyonlarının gazdan ayrılması ile metaller de tutulmuĢ olmaktadır [9].

6.2.8.4 Atıklar

Filtreler ile tutulan toz mümkün olan durumlarda proseste yeniden değerlendirilebilir.

Yeniden değerlendirme, tozun alkali metal içeriğine bağlı olarak fırına besleme ya

da çimento katkı malzemesi olarak kullanma Ģeklinde olabilir.

6.3 Ġncelenen Çimento Üretim Tesisine Ait Genel Bilgiler

Ġncelenen tesis, Klinker ve Çimento Üretimi (TaĢ ve Toprağa Dayalı Sanayi)

kolunda, klinker üretim tesisi ve çimento öğütme, paketleme ve yükleme tesisi olarak

iki ayrı yerde faaliyet göstermektedir. Klinker üretim tesisi, 1. sınıf Gayri Sıhhi

Müessese ve A sınıfı Emisyon Ġznine; çimento öğütme, paketleme ve yükleme tesisi

2. sınıf Gayri Sıhhi Müessese ve B sınıfı Emisyon Ġznine tabidir. KuruluĢ, 361.388

m2 kapalı, 1.772.724 m2 açık olmak üzere toplam 2.134.122 m2 alanı kaplamaktadır.

3 vardiya Ģeklinde üretim yapılan tesiste, yılda yaklaĢık olarak 1.000.000 ton klinker,

1.750.000 ton çimento üretimi yapılmaktadır. Yıllık ortalama kullanım kapasitesi,

klinker üretimi için % 100, çimento üretimi için % 75’tir.

Tesiste, içme-kullanma amaçlı kullanılan sular da dahil olmak üzere kullanılan

toplam su miktarı yaklaĢık olarak 64.500 m3/ay’dır. Bu miktarın yaklaĢık 20.000

m3/ay’lık kısmı buhar olarak atmosfere atılmaktadır. Geriye kalan 44.500 m

3 suyun;

9.000 m3/ay’lık kısmı evsel atıksu arıtma tesisine, 6.000 m3/ay’lık kısmı yağ kapanına

gitmektedir. 29.500 m3/ay’lık kısmı ise sıcak su, çim sulama ve ısınma amaçlı

kullanılan su miktarıdır.

Page 65: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

57

Tesiste kullanılan enerjinin %85’i kömür, %12.5’i elektrik enerjisidir. Ayrıca döner

fırın devreye alınırken ilk ateĢleme safhasında az miktarda fuel-oil kullanılmaktadır.

6.4 Ġncelenen Çimento Tesisinin Üretim Bilgileri

Hammadde ocaklarından sağlanan kalker ve kil ile dıĢarıdan satın alınan kaolen ve

demir cevheri karıĢımı kırıcıda kırılarak hammadde stokholünde stoklanır.

Stokhol çıkıĢında bulunan kil, kaolen ve demir cevheri siloları kullanılarak nihai

kompozisyon ayarı yapılan hammadde değirmende öğütülür ve silolara alınır.

Silolardaki hammadde, pompalarla ön ısıtıcıya basılır. Ön ısınma ve kalsinasyonun

gerçekleĢmesinden sonra malzeme döner fırına girer ve 1400-1450 ºC’de piĢirilerek

klinker haline getirilir. Proses için gerekli ısı, değirmende üretilen kömürle sağlanır. 1

ton klinker üretimi için yaklaĢık 900.000 kcal ısı enerjisine ihtiyaç vardır. Bu enerji

yaklaĢık 140 kg yüksek kalorili kömürden elde edilmektedir.

Klinker hava ile soğutularak stokhollere sevk edilir. Ön ısıtılmıĢ hava ise kalsinatörde

kullanılır.

Stokhollerden çimento öğütme paketleme ve yükleme tesisine alınan klinker,

silolarda depolanır. Ġstenen ürün özelliklerine göre belli oranlarda karıĢtırılan alçı

taĢı, tras ve klinkerin çimento değirmeninde öğütülmesi ile elde edilen çimento,

silolarda stoklanır. Çimento silolarındaki çimento, paketleme ünitesinde

paketlenerek sevk edilir. Tesisin üretim akıĢ Ģeması ġekil 6.1’de verilmiĢtir.

Page 66: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

58

ġekil 6.1 Ġncelenen Çimento Tesisinin Üretim AkıĢ ġeması

HAMMADDE OCAKLARI

KIRICI

Kalker (ton/yıl) 1214926

Kil (ton/yıl) 260836

Kaolen (ton/yıl) 31473

Demir Cev. (ton/yıl) 50600

KIRILMIġ HAMMADDE STOKHOLÜ

HAMMADDE DEĞĠRMENĠ

ÖN ISITICI VE KALSĠNATÖR

DÖNER FIRIN

Kömür Değirmenleri

Kömür (ton/yıl) 137731

KLĠNKER SOĞUTMA

KLĠNKER STOKHOLÜ

KLĠNKER SĠLOLARI (1.000.000 ton klinker /yıl)

ÇĠMENTO DEĞĠRMENLERĠ Alçı TaĢı (ton/yıl) 32400

Tras (ton/yıl) 31875

PAKETLEME VE SEVKĠYAT

Page 67: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

59

6.5 Ġncelenen Çimento Üretim Tesisinde Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü

Direktifine Uyum Kapsamında Ortaya Çıkacak Yatırım Maliyetleri

Bu bölümde, incelenen çimento tesisinin, Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü

Direktifi’nin gerekliliklerini karĢılamak amacıyla gerçekleĢtirmesi gereken faaliyetler,

yatırımlar ve bunların getireceği maliyetler incelenmiĢtir. Yatırım ihtiyaçları

değerlendirilirken, Mevcut En Ġyi Tekniklerin kullanılmasıyla ulaĢılabilecek limit

değerler ile tesisin faaliyetleri sonucu ortaya çıkan emisyon değerleri

karĢılaĢtırılmıĢtır. Tesis, Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği’nde istenen Ģartları

karĢılamaktadır fakat Direktif hükümlerine uyabilmek için bir takım yatırımlar

yapmalıdır. Tesisin Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği ve Entegre Kirlilik

Önleme ve Kontrolü Direktifi uyarınca uymakla yükümlü olduğu emisyon limit

değerleri Tablo 6.4’de verilmiĢtir.

Tablo 6.4 Ġncelenen Tesisin, Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği ve Entegre

Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi Uyarınca Uyması Gereken Emisyon Limit

Değerleri

Emisyon Değerleri (mg/m3)

NOX SO2 Toz Cl BileĢikleri

F BileĢikleri

Tesisin Faaliyetleri Sonucu OluĢan Emisyonlar

1800 800 50 0 0.16

Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği Değerleri

1800 1000 120 100 15

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi Değerleri

400 400 50 - -

Tesiste yapılacak yatırımlar için ödenecek yıllık miktar hesaplaması aĢağıdaki

Ģekilde yapılmıĢtır.

A = P x (1+i)n x i / (1+i)n - 1

A: Yatırım için ödenecek yıllık miktar (euro/yıl)

P: Yatırım maliyeti (euro)

i: faiz oranı (%)

n: geri ödeme süresi (yıl)

Hesaplamalar, i: %10, n: 15 kabulü ile yapılmıĢ, tesiste üretilen klinker miktarı

1 000 000 ton/yıl olarak alınmıĢtır.

Page 68: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

60

6.5.1 Proses Seçimi

Yeni faaliyete geçecek veya prosesini yenilemeyi planlayan mevcut çimento tesisleri

için, ön ısıtıcılı ve kalsinatörlü kuru sistem döner fırınlar Mevcut En Ġyi Teknik olarak

kabul edilmektedir. Ġncelenen tesiste kullanılan proses ön ısıtıcılı ve kalsinatörlü kuru

sistem döner fırındır. Bu sebeple, tesiste kullanılan prosesle ilgili herhangi bir

değiĢiklik yapılmasına gerek yoktur.

6.5.2 Proses Optimizasyonu

Ġncelenen çimento tesisinin proses optimizasyonu çalıĢmaları arasında, kömürün

kapalı silolara alınmasını ve fırına homojen yakıt beslemesini sağlayan kömür

homojenizasyon tesisinin iĢletmeye alınması ve hammaddenin homojenizasyonu

için siloların kullanılmaya baĢlanması sayılabilir.

6.5.3 NOX Emisyonlarının Kontrolü Ġçin Uygulanabilecek Tekniklerin Maliyeti

Tesisin faaliyetlerinden kaynaklanan NOX emisyonları, Mevcut En Ġyi Tekniklerin

kullanılması ile ulaĢılabilecek değerlerin üzerindedir(Tablo 6.4). Bu sebeple, NOX

emisyonlarını, Mevcut En Ġyi Tekniklerin uygulanması ile ulaĢılabilecek 400 mg/m3

değerine indirmek amacıyla, aĢağıda maliyet hesaplamaları yapılmıĢ tekniklerden

biri kullanılmalıdır.

6.5.3.1 Alev Soğutma:

Yatırım Maliyeti (euro) : 100 000

Yatırım Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 13 147.4

ĠĢletme Maliyeti(euro/ton klinker) : 0.1

ĠĢletme Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 100 000

Yıllık Ödenecek Toplam Miktar (euro/yıl) : 113 147.4

6.5.3.2 Low- NOX Brülörü:

Yatırım Maliyeti (euro) : 400 000

Yatırım Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 52 589.6

ĠĢletme Maliyeti (euro/ton klinker) : 0

ĠĢletme Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 0

Yıllık Ödenecek Toplam Miktar (euro/yıl) : 52 589.6

Page 69: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

61

6.5.3.3 Kademeli Yakma:

Yatırım Maliyeti (euro) : 1 000 000

Yatırım Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 131 474

ĠĢletme Maliyeti (euro/ton klinker) : 0

ĠĢletme Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 0

Yıllık Ödenecek Toplam Miktar (euro/yıl) : 131 474

6.5.3.4 SNCR:

Yatırım Maliyeti (euro) : 1 000 000

Yatırım Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 131 474

ĠĢletme Maliyeti (euro/ton klinker) : 0.4

ĠĢletme Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 400 000

Yıllık Ödenecek Toplam Miktar (euro/yıl) : 531 474

6.5.3.5 SCR:

Yatırım Maliyeti (euro) : 2 500 000

Yatırım Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 328 685

ĠĢletme Maliyeti (euro/ton klinker) : 0.3

ĠĢletme Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 300 000

Yıllık Ödenecek Toplam Miktar (euro/yıl) : 628 685

Görüldüğü gibi, tesisin NOX emisyonlarını 400 mg/m3 değerinin altına indirmek

amacıyla kullanabileceği tekniklerden biri olan Low- NOX Brülörü için ödenecek yıllık

miktar (52 589.6 euro), diğer seçeneklere kıyasla daha düĢüktür. Bu durumda,

incelenen tesiste NOX emisyonlarının kontrolü amacıyla Low- NOX Brülörü

kullanılacaktır.

6.5.4 SO2 Emisyonlarının Kontrolü Ġçin Uygulanabilecek Tekniklerin Maliyeti

Tesisin faaliyetlerinden kaynaklanan SO2 emisyonları, Mevcut En Ġyi Tekniklerin

kullanılması ile ulaĢılabilecek değerlerin üzerindedir(Tablo 6.4). Bu sebeple, SO2

emisyonlarını 400 mg/m3 değerinin altına indirmek amacıyla, aĢağıda maliyet

hesaplamaları yapılmıĢ tekniklerden biri kullanılmalıdır.

Page 70: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

62

6.5.4.1 Absorban Kullanımı:

Yatırım Maliyeti (euro) : 200 000

Yatırım Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 26 294.8

ĠĢletme Maliyeti (euro/ton klinker) : 0.1

ĠĢletme Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 100 000

Yıllık Ödenecek Toplam Miktar (euro/yıl) : 126 294.8

6.5.4.2 Venturi Yıkayıcısı:

Yatırım Maliyeti (euro) : 11 000 000

Yatırım Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 1 446 214

ĠĢletme Maliyeti (euro/ton klinker) : 1.5

ĠĢletme Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 1 500 000

Yıllık Ödenecek Toplam Miktar (euro/yıl) : 2 946 214

6.5.4.3 Islak Yıkayıcı:

Yatırım Maliyeti (euro) : 6 000 000

Yatırım Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 788 844

ĠĢletme Maliyeti (euro/ton klinker) : 0.7

ĠĢletme Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 700 000

Yıllık Ödenecek Toplam Miktar (euro/yıl) : 1 488 844

Görüldüğü gibi, tesisin SO2 emisyonlarını 400 mg/m3 değerinin altına indirmek

amacıyla kullanabileceği tekniklerden biri olan absorban kullanımı için ödenecek

yıllık miktar(126 294.8 euro), diğer seçeneklere kıyasla daha düĢüktür. SO2

emisyonları ıslak yıkayıcı kullanımı ile 200 mg/m3 seviyelerine kadar indirilebilir fakat

incelenen tesis için bu seçenek ekonomik değildir. Bu durumda, tesiste SO2

emisyonlarının kontrolü amacıyla absorban kullanımının en uygun seçenek olduğu

söylenebilir.

6.5.5 Toz Emisyonların Kontrolü Ġçin Uygulanabilecek Tekniklerin Maliyeti

Tesiste; kırıcıda, hammadde değirmeni öncesi nihai ayar silolarında, hammadde

değirmeni sonrası silolarda, kömür sahasında, kömür değirmeninde, klinker

stokholünde, klinker yükleme bölümünde, klinker silosunda, çimento silosunda ve

çimento yükleme bölümünde birer adet olmak üzere toplam 10 adet torba filtre

bulunmaktadır. Hammadde değirmeni, döner fırın bacası, klinker soğutma sonrası

ise elektrostatik filtreler kullanılmaktadır.

Page 71: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

63

1999 yılında yeni stokhollerin yatırımı bitirilerek faaliyete alınmıĢ, açıkta klinker

depolama uygulamasına son verilmiĢ, klinker kamyon yükleme sistemi

tozsuzlaĢtırılmıĢ (teleskopik körük ile), çıkıĢa eklenen sulama tesisatı ile klinker

yüklenen kamyonların üzerindeki malzemeden oluĢabilecek toz emisyonun önüne

geçilmesi amacıyla yüzey alanının %10 civarında nemlendirilmesi uygulamasına

baĢlanmıĢ, açık konveyör band yolları kapalı hale getirilmiĢtir. Ayrıca yollardan

kaynaklanabilecek toz emisyonunu engellemek amacıyla makine ile süpürme iĢlemi

yapılmaktadır.

AĢağıda, toz emisyonların kontrolü amacıyla, fırın, klinker soğutucu ve çimento

değirmeni sonrası kullanılabilecek elektrostatik ve torba filtrelerin maliyetleri

verilmiĢtir.

6.5.5.1 Fırın Sonrası Kullanılacak Elektrostatik Filtre

Yatırım Maliyeti (euro) : 3 500 000

Yatırım Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 460 159

ĠĢletme Maliyeti (euro/ton klinker) : 0.15

ĠĢletme Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 150 000

Yıllık Ödenecek Toplam Miktar (euro/yıl) : 610 159

6.5.5.2 Klinker Soğutucu Sonrası Kullanılacak Elektrostatik Filtre

Yatırım Maliyeti (euro) : 1 000 000

Yatırım Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 131 474

ĠĢletme Maliyeti (euro/ton klinker) : 0.13

ĠĢletme Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 130 000

Yıllık Ödenecek Toplam Miktar (euro/yıl) : 261 474

6.5.5.3 Çimento Değirmeni Sonrası Kullanılacak Elektrostatik Filtre

Yatırım Maliyeti (euro) : 1 000 000

Yatırım Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 131 474

ĠĢletme Maliyeti (euro/ton klinker) : 0.13

ĠĢletme Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 130 000

Yıllık Ödenecek Toplam Miktar (euro/yıl) : 261 474

Page 72: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

64

6.5.5.4 Fırın Sonrası Kullanılacak Torba Filtre

Yatırım Maliyeti (euro) : 3 000 000

Yatırım Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 394 422

ĠĢletme Maliyeti (euro/ton klinker) : 0.15

ĠĢletme Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 150 000

Yıllık Ödenecek Toplam Miktar (euro/yıl) : 544 422

6.5.5.5 Klinker Soğutucu Sonrası Kullanılacak Torba Filtre

Yatırım Maliyeti (euro) : 1 200 000

Yatırım Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 157 768.8

ĠĢletme Maliyeti (euro/ton klinker) : 0.12

ĠĢletme Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 120 000

Yıllık Ödenecek Toplam Miktar (euro/yıl) : 277 768.8

6.5.5.6 Çimento Değirmeni Sonrası Kullanılacak Torba Filtre

Yatırım Maliyeti (euro) : 400 000

Yatırım Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 52 589.6

ĠĢletme Maliyeti (euro/ton klinker) : 0.03

ĠĢletme Ġçin Ödenecek Yıllık Miktar (euro/yıl) : 30 000

Yıllık Ödenecek Toplam Miktar (euro/yıl) : 82 589.6

Toz emisyonlarının kontrolü amacıyla; klinker soğutucu sonrası elektrostatik

filtrelerin, fırın ve çimento değirmeni sonrası torba filtrelerin kullanımı daha

ekonomiktir. Ġncelenen çimento tesisinde, toz emisyonlarının kontrolü amacı ile tüm

önlemler alındığından bu alanda bir yatırım yapılmasına gerek yoktur.

6.5.6 Diğer Kirleticilerin Kontrolü

1999 yılında iĢletmeye alınan kömür yakma sistemi ile yanma verimliliği arttırılmıĢ,

CO oluĢumu asgari düzeye indirilmiĢtir.

Fabrikada, yarı mamül madde klinker tozu, döner fırına beslenen hammadde tozu

ve döner fırın ana bacası tozundan örnekler alınarak, toz emisyonunda özel

maddeler ve kanser yapıcı maddelerin tayini, Ġstanbul Teknik Üniversitesi Kimya

Metalurji Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü tarafından yapılmıĢ ve hazırlanan

Hava Kalitesi Modellemesi ile toz emisyonunda özel maddelerin belirlenmesi

raporunda, Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği madde 7’de verilen sınır

değerlerin altında kalındığı belirtilmiĢtir. Ayrıca tüm çimento hammaddelerinde

Page 73: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

65

%0.05 oranında bulunan florun yüksek sıcaklıkta açığa çıktığı, bu florun yanan

malzeme ile reaksiyona girerek çimento klinkeri ve fırın tozunun bir parçası olduğu,

giren florun % 88-98’inin bağlandığı ve flor emisyonunun kimyasal bağlı bileĢikler

olarak 0.16 mg/m3 kadar olduğu, hammadde bileĢiminde %0.01-0.1 oranında

bulunan klorun da sinterleĢme sırasında gaz faza geçtiği ve buharlaĢmıĢ alkali

bileĢiklerle reaksiyona girdiği, oluĢan alkali klorürlerin soğukta yoğunlaĢtığı ve

fırından klinkerle ve tozla birlikte uzaklaĢtığı, fırın atık gazlarının klor içermediği

belirtilmiĢtir.

Tesiste kömür ile birlikte %15 oranında petrol koku kullanılmasından dolayı

oluĢabilecek poliaromatik hidrokarbonlar için ise, herhangi bir ölçüm yapılmadığı

ancak, klinker piĢirme sıcaklığı olan 1450-1500 ºC’de literatür bilgisine göre

poliaromatik hidrokarbonların oluĢumunun mümkün olmadığı ifade edilmiĢtir.

Havaya verilen gaz içindeki kurĢun, kadmiyum ve talyum eser miktardadır.

Metallerin büyük bir kısmı filtrelerde toz ile birlikte tutulmaktadır.

Filtrelerde tutulan tozlar, kompozisyonunun uygun olması halinde çimento katkı

malzemesi olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, laboratuvarlardan kaynaklanan numune

atıkları toplanıp niteliğine göre hammadde ya da çimento değirmeninde geri

kazanılmaktadır.

6.5.7 Ġncelenen Tesisin Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifine Uyumu

Kapsamında Yapılacak Yatırımlar Ġçin Ödenecek Yıllık Toplam Miktar

Ġncelenen çimento tesisinde, NOX emisyonlarının kontrolü amacıyla kullanılacak

olan Low-NOX Brülörü için ödenecek yıllık miktar 52 589.6 euro’dur. SO2

emisyonlarının kontrolü amacıyla kullanılacak olan absorban sistemi için ise yıllık

126 294.8 euro ödenecektir. Toz emisyonlarının kontrolü için alınan önlemler yeterli

olup, bu alanda ek yatırıma gerek yoktur. Sonuç olarak, incelenen tesisin Entegre

Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifine uyumu kapsamında yapacağı yatırımlar için

ödeyeceği toplam yıllık miktar yaklaĢık olarak 180 000 euro’dur.

6.6. Türk Çimento Sektöründe Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi

Kapsamında Ortaya Çıkacak Yatırım Maliyetleri

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği verilerine göre Türkiye’de faaliyet gösteren

çimento tesisi sayısı; 40’ı entegre çimento, 16’sı öğütme tesisi olmak üzere 56’dır.

Çimento öğütme tesisleri Direktif kapsamına girmemektedir. Ġncelenen çimento

tesisinden edinilen bilgilerden de hareketle, entegre çimento tesislerinin genelde toz

emisyonları ile ilgili önlemleri almıĢ oldukları söylenebilir. Fakat, Hava Kalitesinin

Page 74: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

66

Korunması Yönetmeliği ile getirilen, NOX ve SO2 emisyon sınır değerlerini sağlıyor

olsalar dahi, Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifinin Ģartlarından olan Mevcut

En Ġyi Tekniklerin kullanımı sonucu eriĢilebilecek değerleri sağlamak için çeĢitli

yatırımlar yapmaları gerekmektedir. Direktif kapsamında entegre çimento tesisleri

için yapılacak yatırım maliyetleri ortalama olarak 2 000 000 euro’dur [14].

Bu kabul ile yapılacak hesaplama sonucunda Türk çimento sektöründe Entegre

Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifine uyum çerçevesinde yapılması gereken yatırım

tutarının yaklaĢık olarak 80 000 000 euro olduğu söylenebilir.

Page 75: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

67

7. SONUÇ VE ÖNERĠLER

ÇalıĢma, Avrupa Birliği Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifine uyum

kapsamında Türkiye’de yapılması gereken çalıĢmaları, çimento tesislerinde

gerçekleĢtirilmesi gereken yatırımları ve bu yatırımların maliyetlerini ortaya koymayı

hedeflemektedir. ÇalıĢma kapsamında söz konusu Direktif incelenmiĢ, Direktifin

getirdiği yükümlülükler belirlenerek uyum kapsamında yapılması gereken

çalıĢmalarla ilgili tespitlerde bulunulmuĢtur.

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi, belli baĢlı sanayilerden kaynaklanan

kirliliğin entegre bir yaklaĢımla önlenmesine iliĢkin kapsamlı düzenlemeler

getirmektedir. Direktifin hükümleri gereğince, esas olan, kirliliğin Mevcut En Ġyi

Tekniklerin kullanılması vasıtasıyla kaynağında önlenmesi, bunun mümkün

olmaması durumunda en aza indirilmesidir. Ülkeler, Direktif kapsamındaki

tesislerden kaynaklanan kirleticilerin entegre bir Ģekilde ele alınmasını ve kontrolünü

sağlamak üzere usuller geliĢtirmelidir.

Türk Çevre Mevzuatında Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi’nin

gerekliliklerini karĢılayacak bir yasal düzenleme mevcut değildir. Türkiye’de böyle bir

Direktifin uygulanabilmesi için gerekli olan altyapının mevcut olduğunu söylemek de

oldukça güçtür. Direktifin uygulanmasından sorumlu olacak yetkili makam

personelinin sahip olduğu bilgi altyapısı güçlendirilmelidir.

Ülkemizde, Mevcut En Ġyi Teknikler kullanılarak kirliliğin kaynağında önlenmesi

yaklaĢımı kabul görüyor olsa da, uygulama alanı bulamamaktadır. Bunun en önemli

sebebi, bu tip tekniklerin yatırım maliyetlerinin yüksek olmasıdır.

Türkiye’de, Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi’ne uyum çerçevesinde

yapılması gereken ilk iĢ, yapılacak yasal düzenlemelerin ve uyarlanacak

yönetmeliklerin belirlenmesidir. Gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasının ve izin

prosedürünün belirlenmesinin ardından, Direktif kapsamındaki endüstri tesisleri

tespit edilmelidir. Sanayicilerin ve yetkili makam personelinin kullanımına sunulmak

üzere, her bir endüstri sektörü için Mevcut En Ġyi Tekniklerin tespit edilmesi ve bu

tekniklerle ilgili dokümanların yayınlanması gerekmektedir. Personele gerekli

eğitimin verilmesinin ardından, Direktif kapsamındaki endüstri tesislerine faaliyet izni

verme süreci baĢlatılmalıdır. Her bir tesis incelenerek Direktif hükümlerine uyup

Page 76: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

68

uymadığı tespit edilmeli, uyumun sağlanabilmesi için ne tip önlemler alınması ve ne

tür çalıĢmalar yapılması gerektiği belirlenmelidir. Yapılan bu inceleme sonrası ortaya

konacak izin Ģartları çerçevesinde tesise izin belgesi verilecektir. Direktifin

uygulanmasından Çevre Bakanlığı sorumlu olmalıdır. Çevre Bakanlığı bünyesinde

oluĢturulacak Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Birimi, Direktifin uygulanması

sırasında gerekli olacak bilgi paylaĢımının ve koordinasyonun sağlanması, Mevcut

En Ġyi Tekniklerin belirlenmesi ve bu tekniklerle ilgili geliĢmelerin takip edilmesi

konularında çalıĢmalar yapmalıdır.

Çimento tesislerinde, Direktif hükümlerine uyum çerçevesinde, öncelikle havaya

verilen NOx, SO2 ve toz emisyonları ele alınmalıdır. Bu tesislerden kaynaklanan NOx

ve SO2 emisyon değerleri, Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği ile getirilen sınır

değerleri sağlamaktadır. Fakat Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi

hükümlerince ortaya konan Mevcut En Ġyi Tekniklerin kullanımı Ģartı, tesislerde ek

yatırımların yapılması gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Nitekim, Mevcut En Ġyi

Teknikler baz alınarak belirlenecek emisyon limit değerleri, Hava Kalitesinin

Korunması Yönetmeliği ile ortaya konan sınır değerlerin oldukça altındadır. Çimento

tesislerinde toz emisyonların kontrolü için alınan tedbirlerin yeterli olduğu ve Direktif

Ģartlarını karĢıladığı söylenebilir.

Page 77: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

69

KAYNAKLAR

[1] Ural, E., Töre, N., Ülkü, O.; Baykal, S., 2001. Avrupa Birliği’nde ve Türkiye’de Çevre Mevzuatı, Türkiye Çevre Vakfı Yayını, Ankara.

[2] Zilelioğlu, H., 1992. Avrupa Toplulukları’nda Çevre Politikası ve Hukuku, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara.

[3] Türkiye Çevre Sorunları Vakfı (TÇSV), 1989. Avrupa Topluluğu’nda ve Türkiye’de Çevre Mevzuatı, Ankara.

[4] Budak, S., 2000. Avrupa Birliği ve Türk Çevre Politikası, Böke Yayınları, Ġstanbul.

[5] Bjerregaard, R., 1997. Guide to The Approximation of European Union Environmental Legislation, Commission of The European Communities, Brussels.

[6] DG Environment and DISAE Programme, 1999. Handbook On Implementation Of EU Environmental Legislation, Commission of The European Communities, Brussels.

[7] Tellenbach, S., 1994. Türkiye’de Çevre Hukuku-DıĢarıdan Bir BakıĢ, Türkiye ve Avrupa Topluluğunda Çevre Hukukunun Güncel Sorunları Sempozyumu, Ġ.Ü., Ġstanbul, 10-11 Haziran.

[8] TÜSĠAD Çevre ÇalıĢma Grubu, 2002. Avrupa Birliği Çevre Mevzuatına Uyumda TÜSĠAD GörüĢleri Raporu, Ġstanbul.

[9] European Commission, 2001. IPPC Reference Document on Best Available Techniques in the Cement and Lime Manufacturing Industries, Brussels.

[10] Genç, Ü., 2002. KiĢisel görüĢme.

[11] Cembureau-The European Cement Association, 1999. Best Available Techniques for the Cement Industry, Brussels.

[12] Environment Agency, SEPA and Environment and Heritage Service, 2001. IPPC Guidance for the Cement and Lime Sector, The United Kingdom.

[13] Ministry of Housing, Spatial Planning and the Environment, 1997. Dutch Notes on BAT for the Production of Cement Klinker, The Netherlands.

[14] Danish Environmental Protection Agency/Latvian Ministry of Environmental Protection and Regional Development, 2000. IPPC Approximation Assessment of Compliance Cost of Latvia, Final Report, Latvia.

http://europa.eu.int/eur-lex/en/lif/dat/1996/en_396L0061.html

http://europa.eu.int/eur-lex/en/lif/dat/1999/en_399D0391.html

Page 78: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

70

EK A

Page 79: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

71

96/61/EEC SAYILI VE 24 EYLÜL 1996 TARĠHLĠ ENTEGRE KĠRLĠLĠK ÖNLEME

VE KONTROLÜ ĠLE ĠLGĠLĠ KONSEY DĠREKTĠFĠ (IPPC DĠREKTĠFĠ)

(OJ L 257, 10.10.96)

Madde 1: Amaç ve Kapsam

Bu Direktifin amacı, Ek-1 listesinde yer alan faaliyetlerden kaynaklanan kirliliğin

entegre bir yaklaĢımla önlenmesi ve kontrolünün sağlanmasıdır. Direktif, yüksek

seviyede bir çevre korumanın sağlanabilmesi amacıyla, atıklarla ilgili önlemler de

dahil olmak üzere, bahsi geçen faaliyetlerden kaynaklanan, havaya, suya ve toprağa

verilen kirliliklerin önlenmesi, bunun mümkün olmaması durumunda ise azaltılması

için alınması gereken önlemleri ortaya koyar.

Madde 2: Tanımlar

Bu Direktifte geçen,

1. madde/materyal: Radyoaktif maddeler ve genetik olarak değiĢime uğramıĢ

organizmalar dıĢında her hangi bir kimyasalı ve bu kimyasalın bileĢiklerini,

2. kirlilik: Ġnsan faaliyetleri sonucu oluĢan ve insan sağlığına ve çevre kalitesine

zarar verebilecek maddelerin, ısının ve gürültünün, havaya, suya ve toprağa direkt

veya indirekt yollarla verilmesini,

3. tesis: Ek-1 listesinde yer alan bir veya daha fazla faaliyetin yürütüldüğü sabit

teknik birimleri,

4. mevcut tesis: Bu direktifin yürürlüğe girme tarihinden önce faaliyette olan, izin

almıĢ veya yetkili otoritenin görüĢüne göre izin baĢvurusu yapması gereken tesisleri,

5. yetkili otorite: Bu Direktifin uygulanması sırasında ortaya çıkan görev ve

sorumlulukları yerine getirecek merciyi/mercileri,

6. izin: Tesisin tamamının veya bir bölümünün faaliyet gösterebileceğini gösteren,

tesisin bu Direktif hükümlerine uymasını garanti altına almak üzere çeĢitli Ģartları

içeren yazılı kararın tamamı veya bir bölümünü,

7. (a) tesiste yapılan değiĢiklik: Tesisin prosesinde veya kapasitesinde yapılan

değiĢiklikleri,

(b) önemli değiĢiklik (substantial change): Yetkili otoritenin görüĢüne göre, çevre

ve insan sağlığı üzerinde önemli olumsuz etkileri olabilecek değiĢiklikleri,

8. ĠĢletmeci/faaliyet sahibi (operator): Tesisi iĢleten gerçek veya tüzel kiĢiyi,

Ġfade eder.

Page 80: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

72

Madde 3: Faaliyet Sahibinin Genel Yükümlülükleri

Yetkili otoriteler, tesislerin aĢağıda verilen hususlara uygun olarak iĢletilmesini

sağlamalıdırlar. Üye Devletler, bunu teminen gerekli önlemleri alırlar:

(a) Özellikle Mevcut En Ġyi Tekniklerin kullanılması yoluyla, kirliliğin önlenmesine

yönelik olarak tüm önlemler alınmalıdır,

(b) Önemli derecede kirliliğe sebebiyet verilmemelidir,

(c) Atık oluĢumu en az seviyeye indirilmeli, oluĢan atıklar yeniden kullanılmalı,

bunun ekonomik ve teknik olarak mümkün olmaması durumunda çevreye zarar

vermeyecek Ģekilde bertaraf edilmelidir,

(d) Enerjinin verimli kullanımı sağlanmalıdır,

(e) Kazaların önlenmesi ve meydana gelen kazaların olumsuz sonuçlarının en aza

indirilmesi için gerekli tüm tedbirler alınmalıdır,

(f) Tesisin kapatılması sırasında ve sonrasında kirlenmeye sebebiyet verebilecek

risklerin ortadan kaldırılması ve arazinin eski haline getirilmesi için gerekli tüm

önlemler alınmalıdır.

Yetkili otoritelerin, izin Ģartlarını belirlerken yukarıda belirtilen genel prensipleri

dikkate almıĢ olmaları, bu madde ile uyumun sağlanması için yeterli olacaktır.

Madde 4: Yeni Tesisler Ġçin Ġzinler

Bu Direktif kapsamında olan, yeni kurulan tesisler, izin prosedürünü tamamlamadan

ve gerekli izni almadan faaliyete geçemezler.

Madde 5: Mevcut Tesisler Ġçin Ġzinler

1. Mevcut tesisler, bu Direktifin yürürlüğe girmesini takip eden 8 yıl içerisinde,

Madde 3, 7, 9, 10, 13; Madde 14’ün 1. ve 2. Paragrafları ve Madde 15’in 2. fıkrası ile

getirilen hükümlere uymakla yükümlüdürler.

2. Mevcut tesisler, Direktifin Madde 1, 2, 11, 12, 14 (son paragraf), 16, 17; Madde

15’in 1., 3. ve 4. fıkraları ve Madde 18’in 2. fıkrası ile getirilen hükümlere, Direktifin

yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uymakla yükümlüdürler.

Madde 6: Ġzin BaĢvuruları

1. Yetkili otoriteye yapılan baĢvurular aĢağıdaki bilgileri içermelidir:

- tesis ve tesisin faaliyetleri,

- kullanılan hammaddeler, kimyasallar, tesiste tüketilen ya da üretilen enerji

miktarı,

- tesisteki kirlilik kaynakları,

- tesisin bulunduğu arazinin durumu,

Page 81: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

73

- tesisten kaynaklanabilecek kirliliklerin tahmini miktarları ve özellikleri ve bunların

muhtemel önemli çevre etkileri,

- tesisten kaynaklanan kirliliklerin önlenmesi, bunun mümkün olmaması

durumunda, en aza indirilmesi amacıyla kullanılabilecek teknoloji ve teknikler,

- tesiste üretilen atıkların oluĢumunun engellenmesi ve geri dönüĢümünün

sağlanması amacıyla alınan önlemler,

- Direktifin 3. Maddesinde, faaliyet sahibinin genel yükümlülükleri baĢlığı altında

verilen hususlar ile ilgili olarak alınacak önlemler,

- çevreye verilen kirliliklerin izlenmesi ve denetlenmesi için alınacak önlemler,

2. Bu maddede belirtilen hususlarla ilgili olarak, ÇED yada güvenlik raporu gibi diğer

yasal düzenlemeler uyarınca hazırlanmıĢ olan bir takım dokümanlarda yer alan

bilgiler, izin baĢvurusuna eklenebilir.

Madde 7: Ġzinlerin Verilmesinde Entegre YaklaĢım

Üye Devletler, izin prosedüründe birden fazla yetkili otoritenin yer alması

durumunda, prosedürün entegre yaklaĢımla yürütülmesini teminen, otoriteler

arasındaki koordinasyonun sağlıklı bir Ģekilde gerçekleĢtirilmesini sağlayıcı tedbirler

almalıdırlar.

Madde 8: Kararlar

Yetkili otorite, tesisin bu Direktifte ortaya konan Ģartlar doğrultusunda hazırlanan izin

Ģartlarını karĢılaması durumunda, tesise bir izin belgesi verir. ġartların

karĢılanmaması durumunda ise tesisin izin baĢvurusu geri çevrilir.

Madde 9: Ġzin ġartları

1. Üye Devletler, verilen iznin, Madde 3 ve 10’da belirtilen hususları içermesini

sağlamalıdır.

2. Yeni kurulan ya da kapasite artırımı yapmıĢ tesisler için yürütülen ÇED sürecinde

elde edilen bilgiler ya da sonuç, izin sürecinde dikkate alınabilir.

3. Ġzin, kirleticiler için emisyon ve deĢarj limit değerlerini de içermelidir. Gerekli

görülürse, toprağın ve yeraltı sularının korunması ve tesiste meydana gelen

atıkların yönetimi konuları da izin kapsamına alınabilir. Uygun olan yerlerde,

emisyon ve deĢarj limit değerlerinin yerine ya da bu değerlere ek olarak eĢdeğer

parametreler ve teknik ölçü birimleri kullanılabilir.

4. Paragraf 3’te bahsi geçen emisyon ve deĢarj limit değerleri, eĢdeğer

parametreler ve teknik ölçü birimleri oluĢturulurken, herhangi bir teknik ya da

teknoloji tavsiyesinde bulunmadan fakat tesisin teknik/teknolojik karakteristiğini,

coğrafi konumunu ve yerel çevre Ģartlarını da dikkate alarak Mevcut En Ġyi

Page 82: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

74

Tekniklerin temel alınmasını teminen düzenlemeler yapılmalıdır. Ġzin Ģartları,

sınırötesi kirliliğin minimuma indirilmesi konusunu da içermelidir.

5. Ġzin, tesisten kaynaklanan kirliliklerin izlenmesi, ölçüm metod ve sıklıkları,

sonuçların değerlendirilmesi ve yetkili otoriteye denetlemeler için gerekli bilgilerin

sağlanması konularını içermelidir.

6. Ġzin, normal olmayan çalıĢma koĢulları (makinaların çalıĢtırılması ve

durdurulması, sızıntı olması gibi) için alınan önlemleri de içermelidir.

7. Ġzin, Üye Devlet ya da yetkili otorite tarafından, Direktifin amaçlarına uygun

bulunan baĢka diğer Ģartları da içerebilir.

8. Üye Devletler, belli sektörlerdeki tesisler için, tesislerin her biri için ayrı ayrı izin

Ģartlarını ortaya koymak yerine, entegre yaklaĢımı ve yüksek seviyede bir çevre

korumayı garanti altına almak koĢuluyla, o sektöre yönelik genel bağlayıcı

kurallar ile izin Ģartlarını oluĢturabilirler.

Madde 10: Mevcut En Ġyi Teknikler ve Çevre Kalite Standartları

Çevre Kalite Standardının, Mevcut En Ġyi Tekniklerin kullanılması ile

karĢılanabilecek Ģartlardan daha sıkı Ģartlar gerektirmesi durumunda, verilecek izin,

gerekli olan ek önlemleri de kapsar.

Madde 11: Mevcut En Ġyi Tekniklerdeki GeliĢmeler

Üye Devletler, yetkili otoritelerin Mevcut En Ġyi Tekniklerdeki geliĢmeleri izlemesini

ya da bu konuda bilgilendirilmesini garanti altına almalıdır.

Madde 12: Tesiste Yapılan DeğiĢiklikler

1. Üye Devletler, tesiste yapılması planlanan herhangi bir değiĢikliğin, iĢletmeci

tarafından yetkili otoriteye bildirilmesini garanti altına almak için gerekli önlemleri

almalıdırlar. Gerekli görülmesi durumunda yetkili otorite, verilen izni ve izin

Ģartlarını güncellemelidir.

2. Üye Devletler, tesisin faaliyetlerinde planlanan önemli değiĢikliklerin, izin

prosedürü tamamlanmadan gerçekleĢtirilmemesi için gerekli önlemleri

almalıdırlar. Ġzin baĢvurusu ve yetkili otorite tarafından verilen izin kararı, tesisin

değiĢiklik yapılan bölümü için olacaktır.

Madde 13: Yetkili Otorite Tarafından Ġzin ġartlarının Güncellenmesi

1. Üye Devletler, yetkili otoritelerin periyodik olarak izin Ģartlarını gözden

geçirmesini ve gerektiğinde güncellemesini sağlamak için gerekli önlemleri

almalıdırlar.

2. Gözden geçirme;

Page 83: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

75

- tesisin sebep olduğu kirliliğin önemli miktarlarda olmasından dolayı, izinde yer

alan emisyon ve deĢarj limit değerlerinin revize edilmesi veya yeni limit değerlerin

izne dahil edilmesi gerektiğinde,

- Mevcut En Ġyi Tekniklerde meydana gelen geliĢmeler sayesinde, fazla miktarda

maliyet getirmeyen fakat kirleticileri önemli miktarda azaltan uygulamalar mümkün

olduğunda,

- Prosesin ve faaliyetin, güvenlik sebebiyle, baĢka tekniklerin uygulanmasını

gerektirmesi durumunda,

- Birliğin veya ulusal yasal düzenlemelerin yeni hükümler getirmesi durumunda

yapılır.

Madde 14: Ġzin ġartlarına Uyum

Üye Devletler,

- tesisin iĢletmecisinin izin Ģartlarına uymasını,

- iĢletmecinin tesisin atıkları ve kirleticiler ile ilgili bilgileri düzenli olarak, çevreye

önemli olumsuz etkileri olan kazaları ise zaman kaybetmeden, yetkili otoriteye

iletmesini,

- Yetkili otoriteler tarafından gerçekleĢtirilen tesis denetimleri sırasında, tesisin

iĢletmecisi tarafından her türlü bilginin ve desteğin verilmesini

sağlayacak önlemler almalıdırlar.

Madde 15: Bilgiye EriĢim, Halkın Bilgilendirilmesi ve Katılımı

1. Üye Devletler, halkın, izin baĢvurularına eriĢimini ve yetkili otorite izinle ilgili

kararını vermeden önce görüĢlerini bildirmelerini teminen gerekli düzenlemeleri

yapmalıdırlar. Ayrıca halkın izinle ilgili karara ve sonradan yapılan

güncellemelere eriĢimi de sağlanmalıdır.

2. Tesisten kaynaklanan kirliliklerin izlenmesi sonucu elde edilen veriler ve yetkili

otoritelerin gerçekleĢtirdiği denetim sonuçları halkın eriĢimine açılmalıdır.

3. Üye Devletler tarafından Komisyon’a aktarılan veriler doğrultusunda, her üç yılda

bir, baĢlıca kirleticiler ve bu kirleticilerin kaynakları ile ilgili bir envanter

yayınlanacaktır.

Madde 16: Bilginin PaylaĢımı

1. Üye Devletler, Ek-1’de yer alan faaliyet kategorileri için oluĢturulmuĢ limit

değerler ve mümkünse bu değerlerin sağlanması için kullanılan Mevcut En Ġyi

Teknikler ile ilgili bilgilerin üç yılda bir Komisyon’a iletilmesini sağlamalıdırlar.

2. Komisyon, Üye Devletlerin ve Direktif kapsamındaki endüstrilerin, Mevcut En Ġyi

Teknikler, izleme ve denetleme ve konu ile ilgili son geliĢmeler hakkındaki bilgileri

Page 84: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

76

paylaĢmalarını sağlar. Komisyon üç yılda bir, bu bilgi alıĢveriĢi sürecinin

sonuçlarını yayınlar.

3. Direktifin uygulanması ve Birliğin diğer çevre araçları ile karĢılaĢtırıldığında baĢarı

derecesi hakkında raporlar hazırlanarak Komisyon tarafından, gerekiyorsa

önerilerle birlikte, Konsey’e iletilir.

4. Üye Devletler, paragraf 1, 2 ve 3’te bahsi geçen bilgi paylaĢımını sağlamaktan

sorumlu olacak bir otorite ya da otoriteler tesis etmeli ve bu konuda Komisyon’a

bilgi vermelidir.

Madde 17: Sınırötesi Etkiler

1. Üye Devletler, kendi sınırlarındaki bir tesisin, diğer bir Üye Devlet üzerinde

olumsuz çevre etkilerine sahip olması(ya da böyle bir ihtimal olması) durumunda,

Madde 6 ile izin baĢvurusunda yer alması istenen bilgileri, kendi yetkili otoriteleri

ile eĢzamanlı olarak diğer Üye Devlete de iletir.

2. Paragraf 1’de belirtilen durumun ortaya çıkması durumunda, izin baĢvurusu, belli

bir süre için, tesisin faaliyetlerinden etkilenebilecek Üye Devletin halkının

eriĢimine de açık tutulur. Böylece, yetkili otorite kararını vermeden önce, diğer

Üye Devletin halkının da izin baĢvurusu hakkındaki görüĢlerini gerekli yerlere

iletme fırsatı olacaktır.

Madde 18: Birlik Emisyon ve DeĢarj Limit Değerleri

1. Komisyon’un bir önerisi uyarınca, Konsey;

- Ek-1 listesinde yer alan bertaraf tesisleri dıĢındaki tesisler,

- Ek-3 listesinde verilen kirletici maddeler

ile ilgili olarak emisyon ve deĢarj limit değerlerini belirleyecektir.

2. Birlik emisyon ve deĢarj limit değerlerinin tespit edilmediği durumlarda, Birliğin

diğer yasal düzenlemeleri ile ortaya konan limit değerler geçerli olacaktır.

Page 85: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

77

EK-1

DĠREKTĠF KAPSAMINDAKĠ ENDÜSTRĠYEL FAALĠYET KATEGORĠLERĠ

1. Enerji Sanayi

1.1. Termal girdisi 50 MW’ın üstünde olan yakma tesisleri

1.2. Mineral yağ ve gaz rafinerileri

1.3. Kok fabrikaları

1.4. Kömür gazlaĢtırma ve sıvılaĢtırma tesisleri

2. Metal Sanayi

2.1. Metal cevherinin iĢlendiği tesisler

2.2. Demir çelik üretim tesisleri (kapasitesi 2.5 ton/sa’in üstünde olanlar)

2.3. Demir ve demir alaĢımlarının iĢlendiği tesisler:

(a) Haddehaneler (kapasitesi 20 ton/sa’in üstünde olanlar)

(b) Sıcak dövme tesisleri (ısıl gücü 20 MW’ın üzerinde olanlar)

(c) Metal kaplama tesisleri (ham çelik girdisi 2 ton/sa’in üzerinde olanlar)

2.4. Demir ve demir alaĢımları döküm tesisleri (kapasitesi 20 ton/gün’ün üzerinde

olanlar)

2.5. (a) Metalurjik, kimyasal veya elektrolitik yöntemlerle cevherden demir dıĢı

metal üreten tesisler

(b) Demir dıĢı metallerin ergitildiği tesisler (kapasitesi kurĢun ve kadmiyum

için 4 ton/gün, diğer metaller için 20 ton/gün’ün üzerinde olanlar)

2.6. Elektrolitik ve kimyasal proseslerle metal ve plastiklerin yüzeylerinin kaplandığı

tesisler (kaplama banyosu kapasitesi 30 m3’ün üzerinde olanlar)

3. Mineral/Toprak Sanayi

3.1. Döner fırınlarda çimento klinker (kapasitesi 500 ton/gün’ün üzerinde olanlar)

ya da kireç (kapasitesi 50 ton/gün’ün üzerinde olanlar) üretimi yapan tesisler

3.2. Asbest ve asbest içeren ürünlerin üretiminin yapıldığı tesisler

3.3. Cam fabrikaları (kapasitesi 20 ton/gün’ün üzerinde olanlar)

3.4. Mineral maddelerin ergitildiği tesisler (kapasitesi 20 ton/gün’ün üzerinde

olanlar)

3.5. Seramik, kiremit, tuğla ve porselen üretimi yapan tesisler (kapasitesi 75

ton/gün’ün üzerinde olanlar ve/veya fırın kapasitesi 4 m3’ün üzerinde olanlar)

4. Kimya Sanayi

4.1. AĢağıdaki organik kimyasalların üretiminin yapıldığı kimya tesisleri

Page 86: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

78

(a) Basit hidrokarbonlar

(b) Oksijen içeren hidrokarbonlar

(c) Sülfürlü hidrokarbonlar

(d) Azotlu hidrokarbonlar

(e) Fosfor içeren hidrokarbonlar

(f) Halojenik hidrokarbonlar

(g) Organometalik bileĢikler

(h) Plastik materyaller (polimerler, sentetik elyaf)

(i) Sentetik kauçuk

(j) Boya ve pigmentler

(k) Yüzey aktif maddeler

4.2. AĢağıdaki inorganik kimyasalların üretiminin yapıldığı kimya tesisleri

(a) amonyak, klor veya hidrojen klorür, flor, karbonoksitler, sülfür bileĢikleri, azot

oksitler, hidrojen, sülfür dioksit gibi gazlar

(b) hidroflorik asit, fosforik asit, nitrik asit, hidroklorik asit, sülfirik asit gibi asitler

(c) amonyum hidroksit, potasyum hidroksit, sodyum hidroksit gibi bazlar

(d) Amonyum klorür, potasyum karbonat, sodyum karbonat, gümüĢ nitrat gibi

tuzlar

(e) Metal oksitler ve diğer inorganik bileĢikler

4.3. Fosfor, azot veya potasyum içerikli gübre üretimi yapan kimya tesisleri

4.4. Tarım ilaçlarının üretildiği kimya tesisleri

4.5. Kimyasal ya da biyolojik proseslerle tıbbi müstahzarat üretimi yapan tesisler

4.6. Patlayıcı maddelerin üretildiği tesisler

5. Atık Yönetimi

5.1. Tehlikeli atıkların bertarafının ve geri kazanımının yapıldığı tesisler (kapasitesi

10 ton/gün’ün üzerinde olanlar)

5.2. Belediye çöplerinin yakıldığı tesisler (kapasitesi 3 ton/sa’in üzerinde olanlar)

5.3. Tehlikeli olmayan atıkların bertarafının yapıldığı tesisler (kapasitesi 50

ton/gün’ün üzerinde olanlar)

5.4. Günlük 10 ton’un üzerinde depolama yapılan ve toplam kapasitesi 25.000

ton’un üzerinde olan atık depolama sahaları

6. Diğer Faaliyetler

6.1. (a) Kağıt hamuru üretimi yapan tesisler

(b) Kağıt/karton üretimi yapan tesisler (kapasitesi 20 ton/gün’ün üzerinde

olanlar)

Page 87: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

79

6.2. Terbiye, boyama ve apre ünitelerini içeren tekstil fabrikaları (kapasitesi 10

ton/gün’ün üzerinde olanlar)

6.3. Deri iĢleme tesisleri (kapasitesi 12 ton/gün’ün üzerinde olanlar)

6.4. (a) Entegre et tesisleri (çıkan yan ürünleri iĢleme kapasitesi 50 ton/gün’ün

üzerinde olanlar)

(b) Süt dıĢındaki hayvansal ürünlerin üretildiği tesisler (kapasitesi 75

ton/gün’ün üzerinde olanlar)

Bitkisel ürünlerin üretildiği tesisler (kapasitesi 300 ton/gün’ün üzerinde olanlar)

(c) Süt ve mamüllerinin imalini yapan tesisler (kapasitesi 200 ton/gün’ün

üzerinde olanlar)

6.5. Hayvan atık ve artıklarının bertaraf edildiği ve ya değerlendirildiği tesisler

(kapasitesi 10 ton/gün’ün üzerinde olanlar)

6.6. Kümes hayvanlarının ve domuzların yetiĢtirildiği tesisler (kapasitesi 40.000

kümes hayvanı, 2.000 domuz ya da 750 diĢi domuz üzerinde olanlar)

6.7. Organik solventler vasıtasıyla yüzey iĢleme yapan tesisler (kullanılan solvent

miktarının 150 kg/sa ve ya 200 ton/yıl’ın üzerinde olduğu tesisler)

EK-2

BU DĠREKTĠFTE ATIFTA BULUNULAN DĠREKTĠFLERĠN LĠSTESĠ

1. 87/217/EEC Sayılı, Asbestin Sebep Olduğu Çevre Kirliliğinin Önlenmesi Ve

Azaltılması Hakkında Direktif

2. 82/176/EEC Sayılı, Klor-Alkali Elektroliz Endüstrisinden Kaynaklanan Civa

DeĢarjlarına Getirilen Limit Değerler Hakkında Direktif

3. 83/513/EEC Sayılı, Kadmiyum DeĢarjlarına Getirilen Limit Değerler Hakkında

Direktif

4. 84/156/EEC Sayılı, Klor-Alkali Elektroliz Endüstrisi DıĢındaki Endüstrilerden

Kaynaklanan Civa DeĢarjlarına Getirilen Limit Değerler Hakkında Direktif

5. 84/491/EEC Sayılı, Hekzaklorosiklohekzan DeĢarjlarına Getirilen Limit Değerler

Hakkında Direktif

6. 86/280/EEC Sayılı, Bazı Tehlikeli Maddelerin DeĢarjlarına Getirilen Limit

Değerler Hakkında Direktif

7. 89/369/EEC Sayılı, Belediyelere Ait Yeni Atık Yakma Tesislerinden Kaynaklanan

Hava Kirliliğinin Önlenmesi Hakkında Direktif

8. 89/429/EEC Sayılı, Belediyelere Ait Mevcut Atık Yakma Tesislerinden

Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Azaltılması Hakkında Direktif

9. 94/67/EC Sayılı, Tehlikeli Atıkların Yakılması Hakkında Direktif

Page 88: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

80

10. 92/112/EEC Sayılı, Titanyum Oksit Endüstrisinden Kaynaklanan Atıkların Sebep

Olduğu Kirliliğin Azaltılması Ve Elimine Edilmesi Amacıyla Uygulanan

Programların UyumlulaĢtırılması Prosedürleri Hakkında Direktif

11. 88/609/EEC Sayılı, Büyük Yakma Tesislerinden Havaya Verilen Belli Kirletici

Emisyonlarının Sınırlandırılması Hakkında Direktif (94/66/EC Sayılı Direktif Ġle

Revize Edildi)

12. 76/464/EEC Sayılı, Bazı Tehlikeli Maddelerin Su Ortamına DeĢarjı Sonucu

Sebep Olunan Kirlilik Hakkında Direktif

13. 75/442/EEC Sayılı, Atıklar Hakkında Direktif (91/156/EEC Sayılı Direktif Ġle

Revize Edildi)

14. 75/439/EEC Sayılı, Atık Yağların Bertarafı Hakkında Direktif

15. 91/689/EEC Sayılı, Tehlikeli Atıklar Hakkında Direktif

EK-3

EMĠSYON/DEġARJ LĠMĠT DEĞERLERĠ BELĠRLENĠRKEN DĠKKATE ALINMASI

GEREKEN ÖNEMLĠ KĠRLETĠCĠ MADDELERĠN LĠSTESĠ

Hava

1. Sülfürdioksit ve diğer sülfür bileĢikleri

2. Azot oksitler ve diğer azot bileĢikleri

3. Karbonmonoksit

4. Uçucu organik bileĢikler

5. Metaller ve metal bileĢikleri

6. Toz

7. Asbest

8. Klor ve klor bileĢikleri

9. Flor ve flor bileĢikleri

10. Arsenik ve arsenik bileĢikleri

11. Siyanür

12. Kanserojen ve mutajen özellikleri olduğu tespit edilmiĢ madde ve karıĢımlar

13. Poliklorodibenzodioksin ve poliklorodibenzofuran

Su

1. Organohalojen bileĢikleri ve sucul ortamda bu tip bileĢikleri oluĢturabilecek

maddeler

2. Organofosfor bileĢikleri

3. Organotin bileĢikleri

Page 89: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

81

4. Kanserojen ve mutajen özellikleri olduğu tespit edilmiĢ madde ve karıĢımlar

5. Dayanıklı hidrokarbonlar ve bioakümüle olabilen organik toksik maddeler

6. Siyanür

7. Metaller ve metal bileĢikleri

8. Arsenik ve arsenik bileĢikleri

9. Biocide, zirai mücadele ilaçları

10. Askıda maddeler

11. Ötrofikasyona sebep olan maddeler (özellikle azot ve fosfat)

12. Oksijen dengesine olumsuz etkisi olan maddeler

EK-4

MEVCUT EN ĠYĠ TEKNĠKLERĠN BELĠRLENMESĠNDE DĠKKATE ALINACAK

HUSUSLAR

1. Az atık üreten teknolojilerin kullanılması,

2. Tehlikeli maddelerin kullanımının azaltılması (mümkün olan hallerde tehlikesiz

ya da daha az tehlikeli olanlarla ikame edilmesi)

3. Mümkün olan yerlerde, üretilen ve kullanılan maddeler ve atıklar için yeniden

kullanım ve geri dönüĢüm uygulamalarının geliĢtirilmesi

4. Daha önce denenmiĢ ve baĢarısı kanıtlanmıĢ benzer proses, tesis veya

metodlar

5. Teknolojide ve bilimde meydana gelen ilerlemeler

6. Kirleticilerin özellikleri, etkileri ve miktarı

7. Yeni ve mevcut tesislerin sahip olduğu zaman

8. Mevcut En Ġyi Tekniklerin uygulanması için gereken süre

9. Proseste kullanılan hammaddelerin özellikleri ve kullanım miktarları ve sağlanan

enerji tasarrufu

10. Kirleticinin çevre üzerinde sahip olduğu etkilerin ve yarattığı risklerin önlenmesi

ya da minimuma indirilmesi

11. Kazaların önlenmesi ve çevreye olabilecek etkilerinin en aza indirilmesi için

alınacak tedbirler

12. Komisyon ya da uluslararası organizasyonlar tarafından yayınlanan dokümanlar

Page 90: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

82

EK B

Page 91: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

83

EK: 96/61/EEC SAYILI ENTEGRE KĠRLĠLĠK ÖNLEME VE KONTROL (IPPC)

DĠREKTĠFĠ’NĠN UYGULANMASI KONUSUNDAKĠ ANKET (EUR-Lex: Community

legislation in force-Document 399D0391, http://europa.eu.int/eur-

lex/en/lif/dat/1999/en_399D0391.html) Official Journal L 148, 15/06/1999 P.

0039-0043)

1. Genel Tanım

1.1. Direktifin Ek-1 listesinde verilen faaliyetlerden kaynaklanan kirliliğin entegre bir

Ģekilde önlenmesi ve kontrolü hedefine ulaĢılması için, ulusal yasal düzenlemelerde

ve izin/ruhsat verme sisteminde yapılan temel değiĢiklikler nelerdir?

2. Kapsam

2.1. Ek-1 listesinde yer alan altı bölümün her biri için;

- Raporun hazırlandığı dönem içinde faaliyette olan tüm tesislerin sayısı,

- Raporun hazırlandığı dönem içinde kapasite artırımı yaptığını yetkili otoriteye

bildirmiĢ ve izin almıĢ tesislerin sayısı,

- Raporun hazırlandığı dönem içinde izin alarak faaliyete baĢlayan ya da

baĢlayacak olan yeni tesislerin sayısı,

nedir?

3. ĠĢletmecilerin Temel Yükümlülükleri

3.1. Yetkili otoritenin tesislerin madde 3’te belirtilen genel ilkelere uygun olarak

iĢletilmesini garanti altına almasını teminen alınan önlemler nelerdir?

4. Mevcut Tesisler

4.1. Direktifin 5. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen hususların, yine aynı maddede

belirtilen uyumlulaĢtırma sürecinin bitiminden önce, belli kategorilerdeki mevcut

tesislere uygulanması konusu düĢünüldü mü?

4.2. Direktifin 5. maddesinin 1. fıkrası ile ilgili olarak, mevcut tesislerin yaptığı

baĢvurular ve ek bilgiler en son hangi tarihe kadar kabul edilecek?

Page 92: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

84

5. Ġzin BaĢvuruları

5.1. Ġzin baĢvurularının madde 6’da istenen bilgileri içermesi, ulusal yasal

düzenlemeler vasıtası ile, ne Ģekilde garanti altına alınıyor?

6. Ġzin Süreç ve ġartlarının Koordinasyonu

6.1. Direktif kapsamında olan tesislere izin verilmesi sürecinde hangi yetkili otorite

ya da otoriteler yer alıyor?

6.2. Ġzin verme sürecinde birden fazla yetkili otorite olması durumunda, bu yetkili

otoriteler arasında eksiksiz koordinasyonun sağlanması için ne tür yasal

düzenlemeler yapılmıĢtır? Pratikte bu koordinasyon ne Ģekilde gerçekleĢtiriliyor?

7. Ġzin ġartları

7.1. Ġzin ġartlarının Bütünlüğü

7.1.1. Ġzin Ģartlarının Direktifin 9. maddesinde belirtilen tüm hususları içermesini

garanti altına almak için ne tür yasal düzenlemeler yapılmıĢtır? Özellikle aĢağıda

verilen hususların her biri için ne tür düzenlemeler yapıldığı belirtilmelidir;

Emisyonlar ve deĢarjlar için kullanılan limit değerler,

Sınırötesi kirliliğin azaltılması,

Toprağın ve yeraltı sularının korunması,

Atık yönetimi,

Ġzleme ve denetleme,

Normal olmayan üretim koĢulları için alınacak önlemler.

7.2. Ġzin ġartlarının Uygunluğu

7.2.1. Emisyon ve deĢarj limit değerlerinin ve diğer izin Ģartlarının belirlenmesi için

oluĢturulan yasal hükümler, prosedürler ve kriterler nelerdir?

7.2.2. Mevcut En Ġyi Tekniklerin saptanması amacıyla hazırlanmıĢ,-bağlayıcı olan ya

da olmayan- ne tür dokümanlar mevcut?

7.2.3. Direktifin Ek-4’ünde verilen, genel olarak ya da bazı özel durumlarda Mevcut

En Ġyi Tekniklerin belirlenmesinde göz önüne alınması gereken hususlar ne Ģekilde

değerlendiriliyor?

7.2.4. Komisyon ya da uluslararası organizasyonlar tarafından Direktifin 16.

maddesinin 2. fıkrasına göre yayınlanan dokümanlar Mevcut En Ġyi Tekniklerin

belirlenmesinde ne Ģekilde kullanılıyor?

7.2.5. Direktifin 9. maddesinin 3. fıkrasında bahsi geçen emisyon ve deĢarj limit

değerleri, eĢdeğer parametreler ve teknik ölçü birimleri oluĢturulurken, herhangi bir

Page 93: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

85

teknik ya da teknoloji tavsiyesinde bulunmadan fakat tesisin teknik/teknolojik

karakteristiğini, coğrafi konumunu ve yerel çevre Ģartlarını da dikkate alarak Mevcut

En Ġyi Tekniklerin temel alınmasını teminen ne tür önlemler alınmıĢtır?

7.2.6. Ġzinlerin kapsamında da yer alması gereken atıkların izlemesi konusunda, -

bağlayıcı olan ya da olmayan- ne tür dokümanlar mevcut?

7.3. (Mevcut Temsil Edici) Veri

7.3.1. Ek-1’de verilen spesifik faaliyet alanları için limit değerlerin oluĢturulması

amacıyla kullanılan veriler ve bu verilerin ne Ģekilde seçildiği ve toplandığı ile ilgili

bilgiler.

7.3.2. Emisyon ve deĢarj limit değerlerinin dıĢında ne tip izin Ģartları ortaya

koyulmuĢ? Özellikle aĢağıdaki baĢlıklar hakkında bilgi verin;

Ġzinde ortaya koyulan emisyon ve deĢarj limit değerlerine ilave olarak yer alan

eĢdeğer parametreler ve teknik ölçü birimleri,

Emisyon ve deĢarj limit değerlerinin yerini alan eĢdeğer parametreler ve teknik

ölçü birimleri,

Toprağın ve yeraltı sularının korunması, atık yönetimi ve normal olmayan üretim

koĢulları için alınması gereken önlemler konularında getirilen Ģartlar.

8. Genel Bağlayıcı Kurallar

8.1. Ulusal yasal düzenlemeler, bazı kategorilerdeki tesisler için ortaya koyulacak

Ģartları, özel izin Ģartları yerine genel bağlayıcı kurallar içine koymayı sağlayabilecek

özellikte mi?

8.2. Hangi kategorilerdeki tesisler için genel bağlayıcı kurallar oluĢturuldu?

9. Çevresel Kalite Standartları

9.1. Ulusal yasalar, ortaya koyulmuĢ olan çevresel kalite standartlarını sağlamak için

Mevcut En Ġyi Tekniklerin kullanılmasının yeterli olmadığı durumlarda alınması

gereken ilave önlemleri ne Ģekilde ortaya koyuyor?

9.2. Böyle bir durum hiç yaĢandı mı? Eğer yaĢandıysa, ne tür ilave önlemler alındı?

10. Mevcut En Ġyi Tekniklerdeki GeliĢmeler

10.1. Yetkili otoritelerin Mevcut En Ġyi Tekniklerdeki geliĢmeleri izlemesini ya da bu

konuda bilgilendirilmesini garanti altına almak amacıyla ne tür giriĢimlerde

bulunuldu?

Page 94: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

86

11. Tesislerdeki DeğiĢiklikler

11.1 ĠĢletmeci tarafından tesiste yapılan değiĢiklikler ile ilgili olarak mevcut olan

yasal hükümler, prosedürler ve uygulamalar nelerdir?

11.2 Yetkili otorite, tesiste yapılan değiĢiklikler sonucunda insan sağlığına ve

çevreye olumsuz etkilerin ortaya çıkıp çıkmayacağı konusunda değerlendirmeyi ne

Ģekilde yapıyor?

12. Ġzin ġartlarının Gözden Geçirilmesi ve Güncellenmesi

12.1.Yetkili otorite tarafından izin Ģartlarının gözden geçirilmesi ve

güncellenmesinde kullanılan yasal hükümler, prosedürler ve uygulamalar nelerdir?

12.2. Ġzin Ģartlarının gözden geçirilme ve gereken hallerde güncellenme sıklığı,

ulusal yasalarla mı yoksa baĢka yollarla mı belirleniyor?

12.3. Yetkili otorite, Direktifin 13. maddesinin 2. fıkrası gereklerinin karĢılanıp

karĢılanmadığına nasıl karar veriyor?

Yetkili otorite tarafından izin Ģartlarının gözden geçirilmesi ve güncellenmesinde

kullanılan yasal hükümler, prosedürler ve uygulamalar nelerdir?

13. Ġzin ġartlarına Uyum

13.1. Genel olarak izin Ģartlarına uyumun garanti altına alınmasını teminen

kullanılan yasal hükümler, prosedürler ve uygulamalar hakkında bilgi verin.

13.2. ĠĢletmecinin tesiste oluĢan atıklar ve kirleticiler ile ilgili bilgileri düzenli olarak,

çevreye önemli olumsuz etkileri olan kazaları ise zaman kaybetmeden, yetkili

otoriteye iletmesini teminen hangi yasal hükümler, prosedürler ve uygulamalar

yürürlüktedir?

13.3. Ulusal yasa, yetkili otoriteye tesisleri yerinde denetleme yetkisi ve/veya

yükümlülüğü getiriyor mu?

13.4. Yetkili otoriteler tarafından gerçekleĢtirilen düzenli tesis denetimleri sırasında

takip edilen prosedür ve uygulamalar nelerdir? Eğer tesislerin düzenli saha

denetimleri yapılmıyorsa, yetkili otorite, iĢletmeci tarafından verilen bilgilerin doğru

olup olmadığını ne Ģekilde değerlendiriyor?

13.5. Ġzin Ģartlarına uyulmadığının tespiti halinde uygulanan yaptırımlar veya diğer

önlemler nelerdir?

14. Halkın Bilgilendirilmesi ve Katılımı

14.1. Ulusal yasal düzenlemeler, izin sürecinde halkın bilgilendirilmesini ve sürece

katılımını nasıl sağlıyor?

Page 95: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

87

14.2. Halkın, baĢvurular, kararlar ve tesisler tarafından hazırlanan raporlar ile ilgili

bilgilere eriĢimi nasıl sağlanıyor?

14.3. Halkın, Direktifin 15. Maddesinin 1. Fıkrasında bahsi geçen dokümanlar ile ilgili

olarak görüĢ bildirme hakkına sahip olduğundan haberdar olması ne Ģekilde

sağlanıyor?

14.4. Yetkili otorite izin baĢvurusu ile ilgili kararını vermeden önce, halkın baĢvuru

hakkındaki görüĢlerini bildirmesi için verilen süre ne kadardır?

14.5. Yetkili otorite, izin baĢvurusu hakkında karar verirken halkın görüĢlerini ne

Ģekilde değerlendiriyor?

14.6. KiĢiler, hangi koĢullar altında iznin iptali ile ilgili olarak baĢka bir otoriteye ya da

mahkemeye baĢvuruda bulunabiliyor?

15. Uluslararası ĠĢbirliği

15.1. Uluslararası bilgilendirme ve iĢbirliği ile ilgili olarak, ulusal yasalar ile bir

düzenleme yapılmıĢ mı?

15.2. Bir tesisin faaliyeti sonucu, baĢka bir Üye Devlet üzerinde önemli olumsuz

çevresel etkilerin oluĢması söz konusu ise pratikte nasıl bir prosedür izlenecek?

15.3. Etkilenmesi muhtemel Üye Devletin halkının bilgiye eriĢimi ve sürece katılımını

garanti altına almak için nasıl bir yasal düzenleme yapılmıĢ? Ġtiraz hakkı tanınmıĢ

mı?

15.4. Raporlamanın yapıldığı süre içinde bu Ģekilde kaç durum oluĢtu?

16. Birliğin Diğer Araçları Ġle ĠliĢkiler

16.1. Üye ülkeler Direktifin etkinliğinin değerlendirmesini nasıl yapıyor?

16.2. Uygulamada, bu Direktifin, Birliğin çevre ile ilgili diğer araçları ile tutarlılığını

teminen ne tür önlemler alınmıĢ?

Page 96: ÖNSÖZ teĢekkür ederim. Gösterdikleri anlayıĢ ve ...polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/8971/1/2151.pdf · 1.1 ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı BaĢlangıçta bir ekonomik topluluk

88

ÖZGEÇMĠġ

1977 yılında Çorum’da doğdu. 1995 yılında Tekirdağ Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. 1999’da Ġstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. Aynı yıl ĠTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Çevre Mühendisliği Yüksek Lisans Programı’na baĢladı. Temmuz 2000’de Ġstanbul Sanayi Odası Çevre ġubesi’nde çevre mühendisi olarak çalıĢmaya baĢladı.