nefsİn 7 mertebesİ - sa8fa5fb4a23fd325.jimcontent.com · terbiyesi gerekmektedir . bu...

12
Sayfa 1 / 12 NEFSİN 7 MERTEBESİ Nefsin 7 Mertebesi 1.Emmare, 2. Levvame, 3. Mülhime, 4. Mutmainne, 5. Radiye, 6. Merdiye, 7.Safiye. Bu yedi nefis mertebesinin her biri ayet ile sabittir. “Nefs’imi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis aşırı sekilde kötülüğü emreder ”(Yusuf/ 53) ayetinde Allah Teâlâ Hazretleri Nefs-i Emmare’den bahsetmektedir. “Kendini kınayan (pismanlik duyan) nefse yemin ederim ”(Kiyamet /2) ayetinde ise Nefs-i Levvameden bahsetmektedir. “Ona (Nefse) bozukluğunu ve korunmasını (isyanını ve itaatini) ilham edene yemin olsun”(Sems /8) ayetinde Nefs-i Mülhime’den bahsetmektedir. Mutmainne, Radiye, Merdiye ve Safiye’den ise toplu olarak söyle bahsedilmektedir. “Ey huzura kavusmus nefis (insan) ! Sen Ondan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. (Seçkin) kullarim arasina katil ve cennetime gir .” (Fecr /.27.30) Mürşid-i Kamiller bu yedi nefsin her birini bir Esma ile terbiye ederler.

Upload: others

Post on 30-Oct-2019

28 views

Category:

Documents


3 download

TRANSCRIPT

Page 1: NEFSİN 7 MERTEBESİ - sa8fa5fb4a23fd325.jimcontent.com · terbiyesi gerekmektedir . Bu söylediklerime delil sudur ki, daglarda kendi kendine yetisen agaçlarin meyveleri yenmez

Sayfa 1 / 12

NEFSİN 7 MERTEBESİ

Nefsin 7 Mertebesi

1.Emmare,

2. Levvame,

3. Mülhime,

4. Mutmainne,

5. Radiye,

6. Merdiye,

7.Safiye.

Bu yedi nefis mertebesinin her biri ayet ile sabittir.

“Nefs’imi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis aşırı sekilde kötülüğü emreder

”(Yusuf/ 53) ayetinde Allah Teâlâ Hazretleri Nefs-i Emmare’den bahsetmektedir.

“Kendini kınayan (pismanlik duyan) nefse yemin ederim ”(Kiyamet /2) ayetinde

ise Nefs-i Levvame’den bahsetmektedir.

“Ona (Nefse) bozukluğunu ve korunmasını (isyanını ve itaatini) ilham edene

yemin olsun”(Sems /8) ayetinde Nefs-i Mülhime’den bahsetmektedir.

Mutmainne, Radiye, Merdiye ve Safiye’den ise toplu olarak söyle

bahsedilmektedir.

“Ey huzura kavusmus nefis (insan) ! Sen Ondan hoşnut, O da senden hoşnut

olarak Rabbine dön. (Seçkin) kullarim arasina katil ve cennetime gir .”

(Fecr /.27.30)

Mürşid-i Kamiller bu yedi nefsin her birini bir Esma ile terbiye ederler.

Page 2: NEFSİN 7 MERTEBESİ - sa8fa5fb4a23fd325.jimcontent.com · terbiyesi gerekmektedir . Bu söylediklerime delil sudur ki, daglarda kendi kendine yetisen agaçlarin meyveleri yenmez

Sayfa 2 / 12

NEFSİN 7 MERTEBESİ

NEFS-İ EMMARE

Kulu, Rabbinden uzaklastirarak kötülükleri islemeye tahrik eden en süflî

durumdaki isyankâr nefstir. "Emmâre" çok emredici demektir. Bu sifati haiz olan

nefsin yegâne maksadi, hevâ ve heveslerini ölçüsüzce tatminden ibarettir.

Sehvetin esiri, seytanin avânesi olmus; keyfine, zevkine, günaha düskün olan

nefstir.

Nefsin düskünlükleri ve asiri istekleri demek olan sehvetlere karsi her hangi bir

mücadele göstermemek, onun arzularina tâbi olarak seytanin yoluna uyup gitmek

de, nefs-i emmâre seviyesinde bulunan kimselerin ahvali cümlesindendir.

Aslinda nefs-i emmâre, sahibine karsi seytandan bile tehlikeli olabilmektedir.

Iste bu nefsi emmarenin kötü ve çirkin sifatlari ehli tasavvufun görüsüne göre

yedi tanedir.

• Hevâ'dir(Arzu, heves, ihtiras, muhabbet, nefsin haz ettigi seyler)

• Gazap (Öfke, hiddet, kizma)

• Sehvettir

• Hirstir

• Buhül'dür (Cimrilik, hasislik)

• Ucup'dur (Kendini çok sevme yaptiklarini begenme bencillik, gurur, baskalarini

hor ve hakir görme)

• Kibir'dir.

Nefsi emarenin bu yedi kötü ve çirkin sifatlarini gidermeye de, asagida

sayacagimiz yedi sey sebeptir. Bu sayacagimiz yedi sey, bütün ehli Islam'in

gözlerini ve gönüllerini açan yedi hayirli ve faydali istir.

Page 3: NEFSİN 7 MERTEBESİ - sa8fa5fb4a23fd325.jimcontent.com · terbiyesi gerekmektedir . Bu söylediklerime delil sudur ki, daglarda kendi kendine yetisen agaçlarin meyveleri yenmez

Sayfa 3 / 12

NEFSİN 7 MERTEBESİ

• Açliktir

• Susmaktir

• Az uyumaktir

• Halk içine lüzumundan fazla karismamaktir

• Daima LA ILAHE ILLALLAH demektir

• Mürsid-i Kamile erismek, elini tutmak ve tövbe edip ona teslim olmaktir.

• Mürsid-i Kâmilin iradeti altinda olmak ve onun emri altinda bulunmaktir (Onun

her emrine itaat etmektir)

Bu yedi sey yukarida sayilan yedi çirkin ve kötü sifati gidermege, yani nefsi

emmarenin fenaliklarini iyilige, iyi ve güzel ahlâka çevirmeye sebeptir.

Gavsul Azam Hazretleri:

“ Seytan, bir günde yetmis türlü sekilde yetmis kere hacca davet etti” buyurdular.

Iste Nefsin ve Seytanin vesvesesi ile ruhu sultaninin hükmü tamamen ortadan

kalkan ve Nefsi Emmare de bulunan salik, Mürsidi Kamil elinde olursa, onun

Kutsi kuvveti bereketiyle kisa zamanda nefsi levvamaye tebdil olur. Salik

mürsidinin sözünü dinler verdigi dersi çekerse ona “KELIME-I TEVHIDI” telkin

ederler.

Page 4: NEFSİN 7 MERTEBESİ - sa8fa5fb4a23fd325.jimcontent.com · terbiyesi gerekmektedir . Bu söylediklerime delil sudur ki, daglarda kendi kendine yetisen agaçlarin meyveleri yenmez

Sayfa 4 / 12

NEFSİN 7 MERTEBESİ

NEFS-I LEVVAME

Nefs-i emmâresini pismanlikla hesaba çekip, onun çirkin hâl ve hareketlerinden

kurtulmak için gayret gösterenler, nefs-i levvâmeye dogru mesafe alirlar. Böyle

kimseler, nefs-i emmâredeki gibi "nasil olsa Allah affeder" düsüncesiyle avunma

gafletinden nispeten arindiklari için, kendilerini teselli edemezler. Bu sebeple de

nefislerini kinar, pismanlikla tövbe-istigfar ederler.

Levm etmek, kinamak ve ayiplamak demektir. Nefs-i levvâme; yaptigi

kötülüklerden, Allah'in emir ve yasaklarina karsi gösterdigi ihmal ve kusurlardan

pismanlik duyarak vicdani muazzeb olan ve bu sebeple de kendisini siddetle

kinayan nefstir.

Bu mertebede olan kisi, nefs-i emmâredeki fiillerin bazilarindan tövbe edip

kurtulmustur. Yani gafletten bir nebze siyrilmis ve günah arzusu azalmistir. Ancak

bu hisler yeterince olgunlasmadigi için dayanamayip tekrar günahlara düsmekten

de kendini kurtaramaz.

Bu kimselerin, Allah Teâlâ'nin emirlerine baglilikta ve Salih amellerinde çogalma

görülür. Amelleri ekseriyetle Allah içindir. Ancak ilâhî ilhamlarin bahsettigi huzur

ve sükûna tam manasiyla kavusamadiklarindan, Allah için yaptiklari salih

amellerinin halk tarafindan bilinmesini de içten içe isterler. Yani nefs-i emmârenin

bazi kötü huylari devam etmekte, ancak kul bu hâlinden dolayi kendini

kinamaktadir.

Nefsin vasil oldugu bu merhalenin ismi, Kur'ân-i Kerim'deki:”

Levvâme (pismankâr) nefse kasem ederim..." (Kiyamet / 2) ayetinden

gelmektedir.

Insanin kendi nefsini levm etmesi, yani onu siddetle kinamasi, sirf kuru sözlerle

vuku buluyorsa, bunun umulan neticeyi hâsil etmeyecegi asikârdir. Zira

“levvâme” ve “emmâre” mertebeleri arasinda gayet hassas ve ince bir sinir

vardir. Kisinin, nefsini azicik levm etmesi (kinamasi) sebebiyle içinde bir kibir hâli

beliriyorsa, orada hâlâ gizli de olsa nefs-i emmârenin hükümranligi devam ediyor

demektir.

Page 5: NEFSİN 7 MERTEBESİ - sa8fa5fb4a23fd325.jimcontent.com · terbiyesi gerekmektedir . Bu söylediklerime delil sudur ki, daglarda kendi kendine yetisen agaçlarin meyveleri yenmez

Sayfa 5 / 12

NEFSİN 7 MERTEBESİ

Ayet-i kerimede Cenab-i Hak:

"Andolsun ki insani biz yarattik; nefsinin kendisine fisildadiklarini da biliriz. (Zira)

Biz ona sah damarindan daha yakiniz." (Kaf /16) buyurmaktadir.

Bu itibarla insan, nefsini levm ederken bile, nefs-i emmârenin gizli desiselerinden

ve kendisini emniyette hissetmek gafletinden siddetle ictinâb etmelidir.

Tövbede sebatkâr olup kötü fiillerden arinabilmek, ancak manevî terbiye ile

mümkündür. Levvâme mertebesindeki nefs, sayet manevî terbiye altinda ve

salihlerle birlikte bulunuyorsa, kötü fiillerden kurtulur. Firsat bulunca bunlara

tekrar dönmez. Ancak kalpte, kin, hased, kibir gibi bazi kötü huylar kalir.

Teveccühü artar ise seyhini müsahede eder hatta peygamberimizi de müsahede

eder. Nefsine uyar da gerilerse belki seyhini görür ama daha önceki aldigi lezzeti

ve tadi bulamaz. Bu halini devam ettirirse sifati mülhimeye geçer. Fakat bu nefis

mertebesi emmareye yakin oldugu için ona atlamak da çok kolaydir. Bu nefis

ikiyüzlüdür bir yüzü emmareye diger yüzü mülhimeye bakmaktadir.

Levvamede bulunan salikin esmasi sayet üstadi verirse ismi “CELAL” dir.

Levvame ve mülhimede bulunan saliklere tecelli ihsan olunur bu tecelli sebebiyle

üstadlarini ve peygamberimizi rüyalarinda görürler. Ancak hakiki tecelli nefsi

mutmainne de olusur Daha sonra zikre devam ettikçe Nefsi Mülhimeye çikar

Page 6: NEFSİN 7 MERTEBESİ - sa8fa5fb4a23fd325.jimcontent.com · terbiyesi gerekmektedir . Bu söylediklerime delil sudur ki, daglarda kendi kendine yetisen agaçlarin meyveleri yenmez

Sayfa 6 / 12

NEFSİN 7 MERTEBESİ

NEFS-İ MUTMAİNNE

Bu makam dervislik makamidir. Manen kisi bu makama kadar insan degildir. Bu

mertebeye erince insanlik sifati onda olusur. Züht ve takva ehlinin ulasacagi en

yüksek mertebe sifati mülhimedir. Burada tarikat ehli haricindeki insanlari

kötüleme yoktur. Sifati mülhime'nin öyle bir noktasi vardir ki, o da çok yüksek bir

makamdir. Fakat burada tarikat ehlinin hakli oldugu bir durum vardir ki oda nefsi

mutmainneye mürsidi kâmil olmadan çikilmaz oldugudur. Çünkü insanin nefisle

mücadelesi ancak burada kemale erer. Bu noktadan sonra bir mürsidi kâmilin

terbiyesi gerekmektedir .

Bu söylediklerime delil sudur ki, daglarda kendi kendine yetisen agaçlarin

meyveleri yenmez. Yense bile lezzeti olmaz. Ham ahlât gibi yiyenin bogazina

durur. Fakat bir bahçivan onlari yerinden sökerek, kendi bahçesine dikse,

budayip asilasa öyle bir meyve agaci olur o kadar lezzetli meyveler verir ki, ilk

hali ile arasinda büyük farklar olur. Iste onun gibi bir mürsidi kâmilin elinde olanda

böyle degisir.

Nefsi mutmainne de dervise ismi “HAY” telkin olunur. Dervis bos kaldigi zaman

sürekli bu zikri yapar. Bu makamda kisi gayet cömert olur. Dost yoluna bütün

mülkünü vermeye razi olur. Seyhine, ölü yikayicisinin elindeki ölü gibi teslim olur.

Ilahi ask günden güne artar günden güne artar. Kalp rikkati artar, her an dost izini

gözler gözyasi adeta su gibi olur. Bütün fiilleri iyilik ve güzellik ve ahlaklari da

üstün ve temiz ahlak ile belli olur. Tarafi Ilahiden öyle bir hal ihsan buyurulur ki,

islerini iradesiz olarak Hak'ka teslim etmislerdir.

İbadetleri itaatleri Allah-ü Teâlânin rizasi içindir. Allah ile beraber olma anlamina

gelen “Huzuru maallah” kisiye hal olur .“Iyi bilin ki, Allah u Teâlâ'nin Velileri

(Dostlari) için hiçbir korku yoktur. Onlar, mahzun da olacak degillerdir ” ayeti

kerimesi ile tebsir olunur.

Iste bu makama geldiginde Allah-u Zülcelâl Hazretlerinin dostu olur, “Îrci”

hitabina mahzar olur.

Page 7: NEFSİN 7 MERTEBESİ - sa8fa5fb4a23fd325.jimcontent.com · terbiyesi gerekmektedir . Bu söylediklerime delil sudur ki, daglarda kendi kendine yetisen agaçlarin meyveleri yenmez

Sayfa 7 / 12

NEFSİN 7 MERTEBESİ

Bu mertebede kötü ve çirkin vasiflar, yerini güzel ahlâka terk etmistir. Davranis

olgunlugunda zirveyi teskil eden ve bütün beseriyete numune olan Hazret-i

Peygamber(sav) yüksek ahlâki, tarifsiz bir zevk ile güzelce yasanmaktadir. Kulun

kalbi, sabir, tevekkül, teslimiyet ve riza ile taçlanmistir.

Böyle kimselerin gönülleri daima Hakk'in zikriyle mesguldür. Ahkâmi Ser'iyyenin

batinina da vâkif olmuslardir. Imam-i Rabbanî Hazretleri:

“Nefs-i mutmainneye kadar yapilan ibadetler ve kulluk taklididir. Nefsi

mutmainne'de ise bunlar taklitten tahkike dönüsür.” buyurmustur

Page 8: NEFSİN 7 MERTEBESİ - sa8fa5fb4a23fd325.jimcontent.com · terbiyesi gerekmektedir . Bu söylediklerime delil sudur ki, daglarda kendi kendine yetisen agaçlarin meyveleri yenmez

Sayfa 8 / 12

NEFSİN 7 MERTEBESİ

NEFS-İ RADİYE

Daima Hakk'a yönelmek suretiyle Allah (cc) ile beraber olma suuruna erismis,

hikmetine ve hükmüne ram olarak Rabbinden razi ve hosnut hâle gelmis olan

nefstir. Bu mertebeye yükselen kul, kendi iradesinden vazgeçip Hakk'in

iradesinde fani olmustur. Kur'ân-i Kerim'deki:

“ Sen O'ndan, O da senden razi olarak Rabbine dön!” (Fecr /28) ayetindeki

“Sen O'ndan razi olarak” hükmünün bu makama isaret ettigi beyan olunmaktadir.

Bu riza hâli, Hak'tan gelen bütün çileli imtihanlara karsi sabir göstermek ve bu

hususta O'nun iradesini can u gönülden kabullenmektir. Ayet-i kerimede

buyurulur;

“ Andolsun sizi biraz korku, biraz açlik, biraz da mallardan, canlardan ve

mahsullerden noksanlastirmakla imtihan edecegiz. Sabredenleri müjdele!”

(Bakara /155)

Bu ayet-i kerimede ifade buyrulan “sabredenler” zümresinden olabilmek, ancak

Cenab-i Hakk'in takdirine velev ki o takdir, umuldugu ve beklendigi gibi tecelli

etmese bile- razi olmak ve asla isyana düsmemekle mümkündür.

Iste nefs-i râdiye de, ilâhî iradenin hayir veya ser olarak tecelli eden bütün kaza

hükümlerine tereddütsüz teslim olup riza gösterenlerin, asla sikâyet etmeyenlerin

makamidir. Bu makamin imtihanlari öncekilere nisbetle daha agirdir. Zira insan

manen yükseldikçe iptilâlar artar.

Nitekim Allah Resulü(sav) söyle buyurmustur:

“ Insanlar içinde en siddetli iptilâlara ugrayanlar peygamberlerdir. Sonra da

onlara yakinlik derecesine göre diger kimselerdir. Insan dindarligi ölçüsünde

iptilâlara maruz kalir.” (Tirmizî)

Bu nefisteki kisiler eger zikirlerine devam ederlerse ruhu hayvan ruhu sultanin

haliyle bir derece daha hallenir. Bunun alameti ise ruhu hayvana kötü ve güç

gelen seyler, onlara güzel ve kolay gelmeye baslar. Gayet halim selim olur.

Bütün mahlûkat onun elinden ve dilinden emin olurlar. Her nereye varsa iradesiz

tazim ederler. Halk arasinda son derece sevilir ve sayilir.

Page 9: NEFSİN 7 MERTEBESİ - sa8fa5fb4a23fd325.jimcontent.com · terbiyesi gerekmektedir . Bu söylediklerime delil sudur ki, daglarda kendi kendine yetisen agaçlarin meyveleri yenmez

Sayfa 9 / 12

NEFSİN 7 MERTEBESİ

Kendisi de kaza ve kaderinde olanlarin hepsine razi olur ve bir an bile Allah'in

rizasindan ayrilmazlar. Keder ve sürur müsavi olur. Zaten bundan dolayi bu nefse

Radiye denmistir.

Salik, manada bütün mevcudati yok olmus görür. Yalniz, bir beyaz veya kizil

yahut baska bir renkte nur içinde kalir. Bazilari o halde:

“ yeryüzünde her sey fanidir. Azamet ve ikram sahibi olan Rabbin zâti bakidir”

(Rahman /26,27) ayeti kerimesi ile ihsan olunur.

Bu Makamda olan kisiye Üstadi Tarafindan ismi “HAK” telkin olunur

Page 10: NEFSİN 7 MERTEBESİ - sa8fa5fb4a23fd325.jimcontent.com · terbiyesi gerekmektedir . Bu söylediklerime delil sudur ki, daglarda kendi kendine yetisen agaçlarin meyveleri yenmez

Sayfa 10 / 12

NEFSİN 7 MERTEBESİ

NEFS-İ MERDİYE

Râdiye mertebesinde bulunanlarin, bu mertebenin bütün füyûzâtindan istifade

edebilmeleri için, Cenab-i Hakk'in da onlardan razi olmasi icâb eder. Yani kulun

Allah'tan razi olmasi yetmeyip, kâmil bir terakki için Allah'in da kulundan razi

olmasi gerekir. Diger bir ifadeyle Hak'tan rizamiz, O'nun yüce rizasina mazhar

olabilecek bir kivam ve güzellikte olmalidir.

Bu gerçeklestigi takdirde “merdiyye” sifati Allah'a râci olmasina ragmen, kulun

bunu temine medar olan amelleri bereketiyle bu makam kula da izafe edilmistir.

Buna göre râdiye, Allah'tan razi olanlarin; merdiyye ise Allah'in da kendisinden

razi oldugu kimselerin makamidir.

Cenab-i Hakk'in bizzat razi ve hosnut oldugu bir nefs olan merdiyyede kötü

huylar yok olmus, güzel huylar ve ahlâkî meziyetler inkisaf etmistir.

Öyle ki; Yaratan'dan ötürü yaratilanlara sefkat, merhamet, sevgi, cömertlik,

affedicilik ve hassasiyet onda bir lezzet halindedir. Bu mertebedeki bir mümin,

nefsini en güzel bir sekilde muhasebe ve murakabe eder. Her nefeste varlik ve

benlik keyfiyetlerini gözeterek seytani hilelere karsi bos bulunmaktan sakinir.

Yine bu mertebede kul, her halükârda ve bütün mevcudiyetiyle Hakk'a teslim

olmustur. Allah'tan gelen kahir veya lütuf tecellilerinin her ikisine de gösterdigi

riza bereketiyle ebediyet âlemine göçerken, ilâhi riza ile müjdelenerek kendisine

cennet hil'ati giydirilmistir.

Yukarida da zikredilen:

“Sen O'ndan, O da senden razi olarak dön Rabbine!” (Fecr/28) ayetindeki “

Rabbin de senden razi olarak” hükmü, bu hâli ifade etmektedir.

Ayrica Beyyine Suresi'nin 8. ayetindeki

“... Allah onlardan hosnut olmus, onlar da Allah'tan hosnut olmuslardir...” beyani

da bu hakikatin diger bir ifadesidir.

Bu hâl ve hakikatlere nail olan bir kul, artik hâdisati “hakke'l-yakin”

mertebesinden seyretmektedir. Allah'in izniyle bazi gaybi sirlara vâkif olabilir.

Page 11: NEFSİN 7 MERTEBESİ - sa8fa5fb4a23fd325.jimcontent.com · terbiyesi gerekmektedir . Bu söylediklerime delil sudur ki, daglarda kendi kendine yetisen agaçlarin meyveleri yenmez

Sayfa 11 / 12

NEFSİN 7 MERTEBESİ

Yani nefs-i râdiye makaminda müsahede ettigi kemâlat tecellilerini, simdi bizzat

nefsinde tatmakta ve o hâllerle hallenmektedir. Sabir, tevekkül, teslimiyet ve riza

gibi hasletler, onun davranislarinin hâkim vasfi durumundadir.

Salik bu makamda Cenabi Hak ile keyfiyetsiz müsahede ve mükâleme eder.

Bundan sonra dervise “ Ya Kayyum ” ismi telkin olunur. Bununda kelime-i tevhide

verecegi mana “Öyle ise bil ki, Allah-u Teâlâ'dan gayri hiçbir ma'bud yoktur.”

(Muhammed /19) olur.

Halleri, seriata uymak ve geregini yerine getirmek ve bütün davranislarinda

Peygamber Efendimize uymak olur ki:

“Allah-u Teâlâ'nin ahlaki ile ahlaklaniniz.

Allah-u Teâlâ'nin sifati ile sifatlaniniz”

Hadisi Serifi sirrinca Rasulullah Efendimizin(sav) sünnetlerini icra ile ve

Efendimizin ahlaki ile ahlaklanir. Kendileri daima Allah'in huzurunda olurlar. Bu

makamda olanlar Allah'in hizmeti ile memurdurlar. Irsat veya memleketler

tasarrufunda olur. Ehlullahin erginlerinin hepsi nefsi merdiye'de olurlar. Bu

makam, makami vahdettir. Herkes bu makama varamaz. “Ölmeden önce ölünüz”

sirrina mahzar olmuslardir.

Allah (cc) bu kimseye tayin olunan kiramen kâtibin meleklerinin ellerinden o zatin

amel defterini alir, gelmis geçmis, büyük küçük, en ufak hataya varincaya kadar

bütün kusurlarini affeder ve masumiyet hilatini giydirerek kiramen kâtibin

melekelerine buyurur ki: Ey meleklerim bunca zamandir sizleri bu kulumun

hizmetlerine vekil tayin etmistim. Simdi ben bu kulumdan raziyim. Sizler de razi

misiniz? Onlar da sahitlik eder ve: “Ya Rab bizler bu kuluna hizmet edeliden beri

zerre kadar rizana aykiri bir halde bulunmadi” derler. Allah bundan sonra söyle

buyurur. “Ey meleklerim ben de sizi bu görevden azât ettim ve bu kulumdan razi

oldum” buyurur.

Page 12: NEFSİN 7 MERTEBESİ - sa8fa5fb4a23fd325.jimcontent.com · terbiyesi gerekmektedir . Bu söylediklerime delil sudur ki, daglarda kendi kendine yetisen agaçlarin meyveleri yenmez

Sayfa 12 / 12

NEFSİN 7 MERTEBESİ

NEFS-İ SAFİYE

Nefs-i Safiye tezkiye neticesinde arinmis, saf, berrak, ulvî ve olgun nefstir. Bütün

marifet sirlarinin tahsil edildigi ve ancak Cenâb-i Hak tarafindan vehbî olarak

lütfedilen bir makamdir; Hak vergisidir, sirf çalismakla elde edilmez. Kader sirrina

mebni, ilâhî bir ihsandir.

Nefs-i Safiyyeye erisenlere umumiyetle irsad hizmeti tevdi edildiginden bu

makama ayni zamanda “irsad makami” da denilir. Cenab-i Hak, bu

makamdakilerin hâl ve davranislarindaki mükemmellikle, insanlari gafletten ikaz

edici bir tesir halk eder. Böyle zâtlar, bir Fâsik ile görüsseler, o fâsigin hâlini

anlar, kalbî hastaliklarinin ilâcini, hâl lisaniyla kendilerine bildirirler. Fâsik, eger

kalbi mühürlenmemisse insafa gelir ve pismanlikla gafletten uyanir.

Üstadimiz Nefsi Safiye Makami için söyle buyurdular;

Nefsin yedinci mertebesidir. Diger bütün mertebeleri kapsar. Safa makamidir.

Kisi bu makama geldiginde mana âleminde, önce derisini yüzerler, etlerini

keserler ve parçalarlar. Kemiklerini kendisi görür. Ondan sonra, onlari kiyma

makinesine verirler, kiyma makinesinde çektikten sonra firina götürürler ve

pisirirler, onu alip cehennem atesi ile sicak kavururlar. Et, simsiyah olur, o eti

getirirler her tarafini silindir ile ezerler.

Gayet toz haline getirip, bunu alir götürürler ve Allah-u Teâlâ Hazretlerine

arz ederler. Iste bu, senin için yok olacak kül, o külü 18 bin âlemin her

tarafina savururlar. O her tarafta kendi zâtini görür, her tarafta yok olur.

Fenafillâh olur, Cenabi Zül Celal Hz.lerinin zâtinda degil sifatlarinda fani

olur, Yedi nur berzahini asar, Sekiz kat cenneti geçer fani olur, Yokluk

oldugundan dolayi vekil oluyor, digerleri ise ham oluyor.