nedim gi1rsel istanbul - turuz · turk y azarlari nizisi daha once fransa'da les lapins du...
TRANSCRIPT
Nedim Gi1rsel
SEVGiLiM iSTANBUL
TURK y AZARLARI nizisi
Daha once Fransa'da Les Lapins du Commandant CKom utanm Tav�anlar il ad1 yla yay1mlanan bu
kitap, 1986 yih Nisan aymda, Fransiz Pen Kuliibu
Juri Ozel Odulii'ni.i. kazandi.
Bu ki tap 1986 y1lmda istanbul'da OZAL Bas1mevi'nde dizili p bas1ld1 CTel : 520 60 58)
Nedim Gursel
SEVGiLiM iSTANBUL
Oykiiler
CAN SANAT YAYINLARI LTD. $T1. Ankara Caddesi. 40, kat 2, Cagaloglu, 1stanbul
Telefon : 528 6113
SEVGiLiM iSTANBUL
Seni yava� yava� tamd1m. Yabanc1 bir kadm gbvdesini el yordam1yla ke�feder gibi. Oysa sen hep vardm. Delf kahininin sbzlerine uyan Megarahlarm k1-
y1larma gelip kbrler yakasmm kar�1smdaki yanm adaya yerle�melerinden bu yana, hatta c;:ok daha bnceleri, Kag1thane deresinin Halic;:'e aktig1 yerde ilk insanlarm yirtic1 hayvanlardan korunmak ic;:m kurduklan kam1� barmaklardan bu yana sen hep vardm.
Lygos ' tu adm. De; yanm1 c;:evreleyen su saydam, suda bahklarm 1�11 1�1ldi. Agac;:lar ugulduyordu ormanlarmda. Byzantion'du adm. Yanmadanm ucunda, Akropolis'in, Agora'n, hamamlarm, tunc;:tan Tann yontularmla kiic;:iiciik bir kenttin. Kuytu limanmdan hasat vermez engine yelken ac;:1yordu koca karmh gemilerin. insanlarm agirba�h ve c;:ah�kandi. Neo Roma'yd1 adm. Kap1larm, porfirden amtlarm, \:emberlita�·m ve uc;:suz bucaks1z Hippodrum'un, Hippodrom'unda �imdi Venedik ' te San Marco Alam'm dolduran gezgin kalabahgma dogru �aha kalkan tune;: yeleli atlarmla gbrkemli bir Roma kentiydin. Gemiler mermer ve altm bo�alt1yordu limanlarma.
Sen hep vardm istanbul. Oncesiz ve sonras1z bir zamandayd m. Konstantinopolis'ti adm. De;: sira a�llmaz surlarm, surlanndaki mazgallarm, kulelerin bayraklarmla, saraylarm, denize bakan ta� evlerin ve dindar halkmla, kiliselerin, manastirlarm, ayazmala-
5
nnla, ayazmalarmdaki ikonlarm, ke!?i!?lerin ve meleklerinle buyuk bir imparatorlugun ba!?kentiydin . Adm Konstantinopolis'ti. Ve Uludag'dan bile gorulen tarihin ilk kubbesi y1ld1zh bir gokyuzu, ters c;evrilmi!? derin bir uc;urum gibi Ayasofya'nm tepesine asilm1!?t1. Kemerli pencerelerden ic;eriye dolan I!?Ikta mozaikler, ye!?il somaki mermerden dev sutunlar. altm hac;lar, gumu!? !?amdanlar parhyordu. Tum kentin halkm1 ic;ine alabilecek kadar geni!;? galerileri, duvarlan, say1sm1 ancak rahiplerin bildigi karanhk dehlizleri bile aydmlatiyordu I!?Ik . 0 zaman da bugiinku gibi, goc; mevsiminde leylekler uc;uyordu uzerinden. Gogu delen sivri minareler yoktu ama Mekke" ye giden leylekler, turuncu mar bulu tlar, yelkovan ku!?lanyla karabataklar o zamanlar da vard1. Ve Galata Kulesi'nin golgesi evlerin c;atilarma, Ceneviz meyhanelerinin siraland1g1 dar sokaklara vuruyordu. Lodosun, poyrazm ve Bogaz'dan Marmara'ya akan bahk siirulerinle e!?sizdin. S en hep vardm istanbul'
Dar-1 Saadet'ti adm. Ve Ayasofya'da ezan okunuyord u . Gemilerini karadan yuru ten Fatih bir gul tutuyordu elinde. Eyup S ultan'da guvercinler sebillerden su ic;iyorlard1. Adm Dar-ul Hilafe'ydi. Beyaz La!?lar yontuluyor, koca koca kazanlarda kur!?un eritiliyor, fmnlarm ate!?inde lalelerle nar c;ic;eklerinin ac;t1g1 . c;ayirlarm goverdigi c;iniler Pi!?iyordu. Ve Mimar Sinan'm imgeleminde Suleymaniye'nin oylumu, oranlan, kubbesiyle kemerleri bic;imleniyordu. Arnavut, Bo!?nak, Rum, Yahudi, Ermeni, Turk, Arap, C::erkes ,.e Gurculerden olu!?an, Ceneviz ve Venediklilerle buyuyen bir kalabahk dolduruyordu bedestenlerini. Korler baharat kokularma gore yollarm1 buluyor, bugday yuklU gemiler Venedik'e, Cenova ve Marsilya'ya yelken ac;1yorlard1.
Adm Dar-1 Devlet-i Aliye-i Osmaniye idi . Sadra ?amlar, vezirler, kaptan pa!?alar, !?eyhulislam ve def terdarlar agir kavuklan, savrulan kaftanlanyla hu
6
zura c;1k1yorlar. yenic;eriler kazan kakhnp Lm� bt.i yorlard1 . �ehzadeler bogduruluyordu zindanlarmda Valide sultanlar, kadm efendiler, hasekilcr. cariyclt�r ve siyah agalar Harem'de susuyorlard1. Saraym gi
rii:Jinde durmadan ak1yordu cellat c;e�mesi. Deniz de byle, Sarayburnu'nun bnunden ak1p gidiyordu . Bir sen kahyordun yerli yerinde . Depremler oluyor, ev ler. camiler. minareler, medreseler, kbpruler y1k1hyor, ta� ustunde ta� kalm1yordu. Bir caminin kubbcsi, bir saraym tavam c;okunce Bizans mozaikleri c;1-luyordu gum�1gma. Veba limanlarmda kol geziyordu. Bogaz'da yahlarm, konaklarm, ah�ap evlerin c;atlr c;atir yamyordu. Arna tumu yeniden yap1hyor, depremde, yangmda, sava�ta blenlerin, vebada yak1lanlann yerini yeni doganlar ahyordu. Y1llar. yuzy1llar gelip gec;iyordu bbylece. Bir sen kahyordun. Hep vardm c;unk u. Uc; denizin birle�tigi yerdeydin. Lygos'tu adm, Byzantion'du. Adm Dar-1 Saadet . Dar- ii.I Hilar�. Dar-1 Devlet-i Aliye-i Osmaniye idi. Ve istanbul' du. Yani Kentti. Evet, Kent.
Kac; y1l oldu . . Kac; yd oldu d enizine bakmayah. insanlarm1 gbrmeyeli. sokaklarmda caddelerinde yii.rumeyeli, alanlarmdan gec;meyeli. �imdi Paris'te Figuier sokagmda senden uzak seninleyim. Az once metroda bir afi� gbrdum. Ayasofya melekleriyle yelken ac;m1�t1 ruzgarda. Hazreti Muhammed'in tukurugunden kanlan harc;la tutturuldugu sbylenen kubbesiyle kanatlanm1� uc;uyordu. Bir ba�ka afi�te de 1�11 1�1ld1 sular. Mavi denizin. beyaz vapurlarm, kay1klarm, takalarm, mavnalarmla, istakozlann, yengec;lerin ve alh pullu bahklarmla gune�te panld1yordun. "AYASOFYA BOGAZic:;i OTEL ve BALIKLAR 2000 F GUNE� ve DENiZ BEDA VA!,, Herkesin, iki bin frang1 ve biraz vakti olan herkesin ula�abilecegi bir yerdesin �imdi. Bir ben u la�am1yorum sana. Denizine, Halic;'in kirli, bulamk suyuna dokunup kubbelerini, minarelerini, kulelerini ok�ayam1yorum. Kac;
7
yll old u . . . K1y1 kahvelerinde oturmayah. yi.iziimii isli duvarlarma, y1k1k surlarma siirmeyeli, tepelerine. bun;lanna tirmanmayah. Kai; y1l oldu i;marlarmm golgesinde dinlenmeyeli! $imdi Figuier sokagmda, Hotel de Sens 'm avlusuna bakan bu kuytu odada beyaz kag1tlarm iizerine egilmi!? seni dii!?iinuyorum . Yava!?<;a bi<;imleniyorsun lambanm I!?Igmda. i!?te kub belerinle minarelerin! i!?te egri biigrii sokaklann, geni!? caddelerin! i!?te Bogaz'm giri!?i, Halii;'in kirli suyu! Ve i!?te sessizlik' Okulun ii; avlusunun, mezarhklarm. sarmi;larm sessizligi. i!?te I!?Ik ! Kapah gokyuziinden vuran kiilrengi donuk I!?Ik. Oskiidar'm pencerelerini tutu!?turan giine!? ve bir Meryem Ana ikonunun �ar�1smda yanan mumun titrek alevi. Yatakhanenin mavi I!;?1g1 ve yalmzhg1m! Evet yalmzhg1m1 Yani senin bagrmda sensizligim! "iki !?eY var oliimle unu tulur ancak; Annemizin ve kentimizin yii.zii ·
demi!? istanbullu bir !?air. i;ok aynhklar, i;ok ozlemler i;ekmi� bir bliyiik !?air Yuvarlak beyaz yiiziini.i, c;1k1k clmac1k kPmikh�rini ok�uyoru m uzaktan. Islak gi>vdmw clolwnduk1,:n parmaklanm yamyor . Kiiller1111d1 •11 clogu yor�;un islanbul!
1981
B
HALic_;:'iN K IY ISINDA
"Unutmad1m seni » . Katran rengi suyun k1 y1smda oturmu� kente ba
k1yorum. Sebze artiklan, muz, portakal, mandalina kabuklan yuzuyor suda. Karakby bahk pazan her zamanki gibi kalabahk. Ellerinde filelerle Kbpru'ye dogru ak1yor insanlar. Filelerin ic;:i t1ka basa dolu. Mevsim sebzeleri, kese kag1tlarm ic;:inde belli belirsiz peynir, tur!)u, pastirma, kuruyemi!), naylon torbalarda bahklar. Sat1c1lar bag1nyor, ah!)veri!) h1zland1kc;:a kanh bahk ba!)lan d u!)uyor suya. Palamut, ll.ifer, uskumru ba!)lan c;:uruk elmalarm, pirasa ve lahana yapraklarmm arasma dli!)uyor. Pazarm yamba!)mdaki kahveye oturmu!), ak!)am serininde c;:ogalan kalabahga bak1yorum. T1k1!) t 1k 1!) filelerin ic;:i. Karakby alanmda trafik s1k1!)m1!). Dolmu!)lar list l.iste; oto busier, kamyonlar, atarabalari, troleybusler, i!)portac1lar arasmda ilerlemeye c;:ah!)an yayalar. Hepsi do tehi.� h, hepsinin de sac;:lan darmadagm. Oturdugum yer den otobuslerin ic;:ine y1g1lm1!) insanlan, ayakta bahk istifi devinimsiz duran terden yap1!? yap1!) yuzleri, bozbulamk bak1!)lanyla bekleyen, sabirla bekleyen cumartesi insanlanm gbruyorum. Eski Fort arabalarm, Chevrolet, Plymouth ve Buicklerin de ic;:leri dolu. Kap1lar s1ms1k1 kapanm1!), havas1z kutularda yorgun insan ba!)lan sessiz. Halic;:'in kirli suyuna du!)ecekler birazdan. Kanh bahk ba!)lan gibi. Gbzleri cans1z, galsamalan !)i!)mi!). <; u:riik elmalarm, pirasa ve
9
lahana yapraklarmm arasma dii�ecekler. Suyun y1jzii kanlanacak, sonra katran rengi balc;;1k brlecek her �eyi.
Soluk almak istiyorum . Deniz havasm1, sonsuz mavilikte uguldayan kbpiiklii dalgalan soluyabilmek. K1zarm1� yag sidik ter kan�1m1 bir koku doluyor ic;;ime. Bak1�lanm1 Karakby alanmdan sol yana, Halie;' in kar�1 k1y1sma c;;eviriyorum. Gbriintii degi�iveriyor birden, mekan az da olsa geni�liyor. Lodosta h1zla dag1hp bic;;im degi�tirdigini gbriiyorum bulutlarm. Beyaz1t kulesi byle dimdik, kiilrengi 1�1kta uzakla�1-yor giderek. Uzaktan Siileymaniye'nin sivri minarelerini, kbhne evlerin iizerine c;;bken agir, oylumlu kubbeleri, Hal'in bniine duvar gibi y1g1lm1� sand1klan sec;;ebiliyorum. Yeni Cami'nin giivercinleri kiic;;iik k::tra lekeler halinde bbliiyorlar gbgii. Cami avlusundan havalamp isli, kara duvarlara, M1sir c;;ar�1smm sundurmalarma konuyorlar Kar�1 k1y1 daha sessiz nedcnse. Bulik pazanysa alabildigine giiriiltiilii. iskeleye yanafimI� bahkc;;1 motorlan mavi san ye�il bir renk dl\lgalanmasmda, iizeri kir baglam1� suda yiizen bahk ba�lanyla bir alc;;ahp bir yiikseliyorlar Yagh c;;apu t parc;;alan. mart! bliileri kdplam1� Halic;; ' i . Koyulup katila�m1�. bir balc;;1k y1gmma dbnii�mii� suyun agir deviniminde Temel Reis Ali Reis Kaea Yunus bir alc;;ahp bir yiikseliyorlar. Eyiip vapuru Kbpriiye yana�m1� yolcu bo�alt1yor. Yogun bir duman fi�k1nyor bacasmdan . Kbpriialtmdaki kahvelerde oturan, nargile ic;;ip tespih c;;eken ya�h memurlarm, meyva sergilerindeki tozu silinip parlatilm1� elmalarm, salk1m salk1m iiziimlerin iizerine kurum yag1yor Vapur iskelesinin yanmda bahk satan adamm sandal! bir alc;;ahp bir yiikseliyor. Polis motorlan takalar koca karmh mavnalar bir alc;;ahp bir yiikseliyor Kesik bahk ba�larmdan tiksinmiyorum artik. K1znr m1� yag midye tava kokorec;; sogan kokusu H11li1,' 1 1 1 derinliginden gelen le� kokusunu bastmyor
LO
Yuksekkald1nm 'dayd1m az once. Karakoy'e inme· den solda, genelev sokagmm dibindeki sinagog.u gordum. Birkac;: basamak merdivenle c;:1k1lan Uu; avlunun bitiminde tuhaf bir yap1ydi . Demir kap1s1 zincirli oldugundan ic;:eriye giremedim. Merdivenin uzerinde durdum bir sure. Ortadaki buyuk, kemerli pencerenin ardmda yanan l!?Iga baktim. Genelev duvarma sirtm1 dayam1!? bu tapmagm yuzy1llardir, Bizans'dan, eski Ceneviz'den bu yana hep orada, yan c;:1plak mu!?teri bekleyen kadmlarm golgesinde durdugunu, haftada bir gun ac;:1lan demir kap1dan ic;:eriye urkek, sessiz bir kalabahgm suzuldugunu du!?Undum. Belki de ispanya'da engizisyondan kac;:anlarm Osmanh imparatorlugu 'n:1 s1gmd1ktan sonra kurduklan bir yap1ydi. Gorece daha yeni, ya!?amakla bitmeyen, bitip tukenmeyen korkunc;: zamana, bu bun gunlerine dciha yakm. Kemerli pencerenin ardmda yanan l!?lgm aydmlatt1g1 bo!?lukta donu!? gununu bekliyordu kalabahk. A talarmm kok sald1g1 topraklardan nas1lsa kopmu!?, bu uzak kente gelip yerle!?mi!?lerdi. Kentin ya!?amma kan!?madan yuzy1llarca bu kuytu mahallede oturmu!?lar, ta!? evlerin dar odalarmda olup kendilerine aynlan ozel mezarhklara gomulmu!?lerdi. Bclki de, Yuksekkaldmm sokag1 ac;:1lmadan once, c;:ok az ki!?i farkmdayd1 sinagogun. Tapmak genelevin biti!?iginde gizli ya)amm1 surdurmu!?, ancak sokak geni!?letilip plakc;:1 dukkanlanyla ucuz a!?evleri buraya ta!?md1ktan sonra ortaya c;:1kabilmi!?ti. Galata Kulesi'ne k1vnlan merdivenli dar sokaklar iss1 z, evlerin, odalarm duvarlan karanhk ti. Zincirli demir kapmm onunde bekledim bir sure. Sonra yuksekkald1nm'dan a!?ag1ya, Karakoy'e indim. Alana vanr varmaz patlad1 kentin gurultusu. Banco di Roma' nm onunden gec;:erek bahk pe.zarmm dibine ili!?tirilmi!? bir kac;: tahta rnusadan ibaret bu kahveye c;:oktum. Kentin artan ugultusuyla birlikte mi duydum ilk o sesi, pek ammsam1yorum. Bankalar yoku!?unda
11
yank1lanan vapur diidiikleri <;:oga1m1!?tl. Karna fren insan sesleri, bagn!?an satic1lar, hamallarm kiifiirleri birbirine kan!?1yor, bahk pazarmm bildik giiriiltiisii siiriip gidiyordu. Sonra boguk bir diidiik sesi duyuldu. Marmara'dan Karadeniz'e ge<;:en biiyiik tankerlerden birinin uzak sireni:
"Unutmadim seni. Nasil da giizeldin! <;ellingen baki§lanm, ince uzun yiiziinii, onalti ya§imn yalmzltgim unutmadim.
Tamd1k bir ses konu!? uyord u . F1s1lt1yla, y1llardir sbylenmemi!? bir tiirkiiyii , bzenle saklanml!? bir gizi m1nldamr gibi.
"Unutmadim seni. Nasil da yalmzdin! Kalabaltgin ortasinda, oyle bir ba§ina. Vitrinlere bakmacum yuriiyordun. Elinde sigaran, bir tuhaf dii§e, cevrende devinen bu anla§ilmaz, karma§ik diinyamn otesinde bir dinginlige dalmt§ Tiinel'e dogru yuriiyordun."
Once belli belirsiz bir f1s1lt1, boguk bir sirendi Ak!?am kalabahgmm ugultusunda ans1zm yakalad1 beni. Yava!?<;:a yerle!?ti i<;:ime, gbvdemi iirpertti. $imdiyse bir uzun hava gibi ak1p gidiyor:
"Tiinel' e dogru yuriiyordun. Teld§lt bir adama. yava§layan dolmu§lardan atlayip kaldinma ko§an insanlara carpiyordun bazan. Akintiya kapilmi§ bir tahta parcasi gibi dura kalka, yava§layip hizlanarak kayiyordun suyun iizerinden. Uzun sure izledim seni. Kucuk balkonlu, siitunlu ta§ yapilann altindan gectin. Santa Maria hammn oniinde, caddeye egilip kanat germi§ Meryem Ana yontusunun altinda durdun bir an. Solda, kilisenin kapisina dek inen merclivene baktin. A§agiya inip kiliseye girseydin soguk. yillanmi$ bir su pkacakti kar§ina. Mumlarla aydinlanan duvarlar, Bizans'tan kalma eski bir sarmcin zslak duvarlanna donii§ecekti. Kendini suya birakmak, mumlann titrek aleviyle aydinlanan bo§luga dogru, dibe coken bir tortu gibi yava§ca inmek icin
12
Twrkuyla kan§ik dayanilmaz bir istek duyacaktin. Bu kentin temelinde su oldugunu, eski Bizans sarnir;lanna, yerebatanlara hir; beklenmedik bir anda iniliverdigini bilmiyordun henuz. Ama yoluna devam ettin. Kar§i kaldinma ger;ip Markiz pastanesine girdikten sonra, en dipteki masaya oturdun.•
Katran rengi suyun k1 y1smda oturmuf? kente bak1yorum. <;evremi kur?atan kalabahg1, iistiiste y1g1lm1f? arabalan, hurda gemileri gormiiyorum ama. Halie;: her zamankinden de pis, igrenc;:. <;uriik elmalarla sebze yapraklan arasmda yiizen kanh bahk bar?larmdan iirkmiiyorum artik. Ler? kokusuna, marti oliileriyle yagh c;:aputlara da ahr?tim. Derinden gelen, once uzak bir vapur sireni boguklugunda, sonra ak1p giden, aktlkc;:a da anmp yunan bir su saydamhgmda tenimi saran, govdemi is1tip gevf?eten bir sesin, hem yakm hem uzak, c;:ok uzak bir sesin biiyiisiine kapllm1f? mu tlulukla giiliimsiiyorum.
"Marki::; pastanesinde, o en dipteki masada hep seni bekledim. Bir gun yeniden gelirsin diye. Gunler, a.ylar, yillar ger;ti. Gelmedin.•
Oylesine tath, o denli giizel ki ses ! Hie;: durmasm, boyle ak1p gitsin istiyorum. Ak1p gitsin, aktikc;:a yunsun armsm istiyorum. Hep boyle, hem yakm hem uzak , durmadan konuf?sun benimle.
«Gelmedin. <;ekingen baki§lann aklimda halci. Onalti ya§inin kederli yuzu, gozlerin aklimda. Firtinada bir deniz feneri kadar yalnizdin. Bir zeytin govdesi gibi de buruk, acili.•
Uzamp dokunmak bu sese. Sesin s1cakhgm1 duyumsayabilmek. Once yumuf?akhgm1 aynmsamak, sonra giizel beyazhgmi. Giderek elinden tutabilmek bu sesin; yiiziinii , sac;:larm1 okr?amak. Koklayabilmek doyas1ya. Arna varhg1, derinden gelen boguk f1s1lt1s1 onemli, soyledikleri degil. Kentin lf?lklan yamyor birden. Bahkpazarmda kirm1z1 tablalara dizilmir? palamu tlar, uskumru ve liiferler iizgiin. Sesin ak1f?1 h1zla-
13
Il!yor. S1k1ca sanlmak bu sese, hie;: birakmamacas1-na. Ak1p gitmek, yunup armmak onunla. Kas1klanmda kuruyan yap1!?kan s1v1dan, Halic;:'in batakhgmdan kurtulmak. Uzakla!?1yor ses.
"Firtinada bir deniz feneri kadar yalmzdin. Bir zeytin govdesi gibi de burnk, acili.»
Anhyorum, yeti!?emeyecegim sese. Belki bir gun k1y1sma ula!?ir, dbkiildiigii yere dek izlerim onu. Arna !?imdi, Halic;:'in yiizy1 llardir akmayan suyunun, bu igrenc;: balc;:1k y1gmmm k1y1smda oturmui'/ az once gbrdiigiim sinagogu, Galata'nm merdivenli dar sokaklarm1 dii!?iiniirken sesi yakalayamayacag1m1 biliyorum. Umars1zca aralail!yor dudaklanm:
«Firtmada bir deniz feneri kadar yalil!zd1m. Bir zeytin gbvdesi gibi de buruk , ac1h."
i!?te bbyle Ra�el! i!?te bbyle Heleni' Lusin, Anaita, Despina i!?te bbyle! istiklal Caddesi'nde, Galata'nm karanhk, dar sokaklarmda dola!?ir, Markiz pastanesinin dibindeki beyaz brtiilii masada on alti ya!? 1mm miisliiman ac1larm1, o dayailllmaz yalillzhg1 ya!?arken rastlayamad1g1m kadm! Giizel gunahkar, sevgil i m ! C:ok gee;: de olsa, gbvdene ula!?amasam da, sesin geliyor bana. Y1llar sonra sesini duyuyorum. Firt1-nada bir deniz feneri kadar yalil!zd1m. Bir zeytin gbvdesi gibi de buruk, ac1h. ic;:ine al beni, kalabahkta iirperen gbvdemi derinligine c;:ek. Halic;:'in k1y1smda, Karadeniz'e gec;:en bir tankerin sireniyle gelen sbzciiklerin, bilmedigim, dokunamad1g1m teninin beyazhg1 c;:arp1yor bilincime. istanbul 1453 de degil bugiin dii!?tii. Bizans'm, Osmanlmm giizel aynas1 Halie;:, o saydam su, bir le!?, bir balc;:1k y1gmma dbnii!?tii. Galata'nm, Pera'nm yahudi, rum, franko levanten mahalleleri y1k1ld1 hirer hirer. Yerlerine gbkdelenler, pahah oteller dikildi. Bogazic;:i yahlarma da tankerler girdi, k1y1larma beton dbkiildii . Ofkeli, gergin bir erkek kalabahg1 doldurdu sokaklan. Yabanc1lar gbc;:
14
etti, kozmopolit istanbul k almad1 artik. K irm1z1 tuglah kuc;;uk k iliselere, genelev sokagma s irtm1 dayam1!? sinagoga gidenler azaldi. Markiz pastanesiyse oto yedek parc;;ac1s1 oldu c;;oktan. i!?te bbyle, istanbul dli!?tu. Bu k1y1. bu sokaklar, bu evler . . . D e; denizin birle!?tigi yerde kurulmu!? bu g i.izelim kent.
1981
15
iST ANBUL AGAPi MU
Dar odamn lo!?lugunda yorgundular. Gumin, yolculugun, hazzm sonunda. C::ekili perdenin arahgmdan donuk bir I!?Ik vurdu. Kadmm yamk teni balk1 d 1 bir an, gbvdesi agard1. Adam yanmda yatan bu c;:1plak, Akdenizli gbvdeyi unutamayacagm1, bitimsiz yaz gunleri boyunca kumsalda, kentin ruzgarh serin kahvelerinde, gece uykuya varmadan once ve du!?lerle, karabasanlarla bblunen uyku suresince hep bu gbvdenin yoklugunu ya!?ayacagm1 du!?i.indu. Tuhaf bir yalmzhk duydu. istegin, acmm btesinde; derinden vuran, ahp gbturmeden saran dalga gibi guzel bir yalmzhk. I!?Ik kadmm terli gbvdesinden adamm yuzune, oradan da duvara yurudu, gece lambasmm tozlu karpuzunu aydmlatt1. Bir sure sonra da, ak!?am ruzgan perdeyi k1mildatmaya ba!?lar ba!?lamaz, kaybolup gitti.
Dar yatagm karanhgmda yanyanayd1lar. Adam lambay1 yakmak ic;:in elini uzatti, sonra vazgec;:ti. Bir sure, karars1z, havada kald 1 eli. Parmaklarma bakt1. Tirnaklan yerli yerindeydiler. Olen dostlarmm toprak altmda artik uzamayan tirnaklarm1 du!?undu. Yitirdikleri geldi aklma. Ya!?lanm1!?. kederli yuzler, gev!?eyip c;:bzulen ten. Giden kadmlar, aynhklar, erken blumler. Birden, yanmda yatan gbvdenin dirimselliginden ku!?kuya du!?mU!?Cesine, kadmm kalc;:alarm1 kavrad1. Tenin urperi!?ini duydu parmak uc;:larmda. El yordam1yla buldugu 1slak, kaygan yanga girme-
16
den once kadmm soluk soluga, o her zamanki yabanc1 sbzleri kulagma f1s1ldad 1gm1 duydu. Kenetlendiler.
Uyand1klarmda oda karanhk ti. Kentin ugultusu doluyordu a<;:1k pencereden i<;:eriye. Karna, fren, insan sesleri, i!?portac1larm haykir1!?lan, giivercinlerin kanat vuru!?lanyla vapur d iidiikleri, her !?ey her !?ey birbirine kan!?1yor, giderek yogunla!?an belli belirsiz bir ses karma!?as1, bir uzak ugultu halinde varhklanm ku!?atlyordu.
Kadm beraberliklerini dii!?iindii. Batiyla dogu arasmda ii<; denizle <;:evrili , ba!?ka hi<;:bir kente benzemeyen, insanlan, gecekondulan, ini!?li <;:1k1!?h dar sokaklanyla engebeli bir alana yay1lan, yay1ld1k<;:a da asile!?iP kafa tu tan bu giiriil tiilii kentte, okul kitaplarmdan «Constantinople• ad1yla ammsad1g1 yeniyle eskinin, ge<;:mi!?le !?imdinin birbirine kan !? tlg1 bu Ortadogu kentinde rastlad1g1 adamla birlikte oldugu giinleri belleginde canlandirmak istedi. Baz1 silik gbriintiilerden ba!?ka pek bir !?ey ammsayamadi. Oysa ylllardir dii!?iinii kurmu!?tu bu yolculugun. Atalarmm bin y1h a!?km bir sure kald1klan istanbul'u imgeleminde ya!?atm1!?. kent hakkmda duyduklan ve okuduklanyla yan ger<;:ek yan dii!? bir mit yaratm1!?t1.
Once siirekli bi<;:im degi!?tiren, renkten renge girerek zihninin derinliklerine dogru kay1p giden bir bulu tun, ayn!?IP <;:bkelen bir tuhaf s1zmm bellegine yay1ld1gm1 duyumsadi. Sonra bulut dikey ve yuvarlak <;:izgilerle bbliiniip netle!?ti. ince uzun minareleri, oylumlu ku bbeleri, bur<;: Ian, surlan, kuleleri ve birka<;: gbkdeleniyle kentin siliieti bi<;:imlendi. Bozbulamk duvarlan, giivercinleri, bir cami avlusunun yanmda oturup <;:ay i<;:tikleri kahvenin serinligini ammsad1. Hali<;:'de yiizen bir kedi le!?ini, <;:amurlu suyun katran k1vammdaki tortusunu gbrdii yeniden. Yiizii tiksintiyle buru!?tu. Denizi, a<;:1kta demirlemi!? gemilere vuran giim!?1g1m ammsaymca rahatlad1. Bogaz' m Karadeniz'den Marmara'ya akan sulan damarla-
sevgilim istanbul 17/2
nnda dola�1yormu� gibi guzel bir serinlik sard1 gov desini.
Bir taksideydiler. Derin, lacivert su ak1p gidiyor du yamba�larmdan. Yol darald1kc;a agac;lar c;ogah yordu. Bir ken t buyuklugunde gemiler, martilan pe�lerine takm1� h1zla gec;ip gidiyorlardi . Kbpukler kah· yordu arkalarmdan . Kay1klarla karabataklar suya bir dahp bir c;1k1yor, bembeyaz kbpuge kesiyorlardi . Cumbah ah�ap evlerle beton yap1lar ic;ic;eydiler. Aradabir a�1 boyas1 dbkulmu� eski bir yalmm karanhk pencereleri gec;iyordu camdan. Sonra yuksek bah� duvarlan, denize inen d arac1k sokaklar, agac;lar agac;lar. Gune�te kuruyan bahk aglanyla vapurlar gec;iyordu. Kuc;uk, beyaz v apurlar, bahkc;1 tekneleri. En umulmad1k anda, bir k b�eyi dbner ya da bir sokag1 diklemesine keserken gbmutler c;1k1yordu kaq1 -lanna. Gbrkemli ta� kavuklarm altmda eski harfler incelip uzuyor, k1vnhyordu . Derken bir iskeleye vanyorlar, erguvan rengi bulutlarm suya vuran gblge sinde bir ulu c;marm altma oturuyorlardi .
Bir sokakta eleleydiler. Dimdik a�ag1ya iniyordu sokak. Onlan da surukluyor, ahp gbturuyordu. Tah talan c;urumu� derme c;atma evlerin, bo� arsalarm bnunden gec;iyorlardi . Pencerelere d izilmi� ba�brttilu ya�h kadmlar sardunya ve feslegenlerin arasmdan kedileri gbzlemekteydiler. Denize inen sokak nedense bir bostana c;1kanyordu onlan. Domates s1nklanyla dev fasulyelerin arasmda �a�kmhktan ne yapacak · larm1 bilemiyorlar, tutkuyla birbirlerine sanhyorlard i .
GurultulU bir caddedeydiler. Kald1nmdan ta�an kalabahgm arasmdan kendilerine bir yol bulmaya c;ah�irken yitiriyorlard1 birbirlerini. Neden sonra bulu�tuklarmda, uzerlerine devrilecekmi� gibi duran ugultulu ta� yap1lar boyunca yuruyor, caddenin darald1g1 yerde bir kilise avlusuna zor atiyorlard1 ken d ilerini. Avlunun sessizliginde yureklerinin tek bir
18
yiirekmi!? gibi ayill anda c;:arp1!?m1 dinliyorlard i . Avludan, ta!?lan yosun tutmu!? bir merdivenle saril!ca iniyorlar, eski Bizans duvarlarmdan s1zan suyun serinliginde uzun uzun bpii!?iiyorlardi.
Kadm odanm karanhgmda kentin izlenimleriyle ba!?ba!?aydi. Sokaklarmda gezdigi, <;:ar!;?1 ve caddelerinin kalabahgma kan!?IP <;:marlannm gblgesinde dinlendigi, vapurlarma taksilerine homurtulu otobiislerine bindigi bu tuhaf kenti !?imdi yanmda yatan, az once i<;:ine girip onu doyuma vardiran adamla birlikte ke!?fettigini, bir k1y1d an bir ba!?ka k1y1ya savrulur, bir camiden bir kiliseye, bir miizeden btekine ko!?tururken onun da yanmda oldugunu unutmu!? gibiydi. Dolamba<;:h sokaklan, su kemerleri, alth iistlii ge<;:itleri ve yer yer y1k1lm1!? surlanyla di!?iligini sanp sarmahyordu kent. Onu k1sk1vrak ele ge<;:iriyor, iizerine abail!yordu . Kulelerle minarelerin tenine battigm1, ince bir s1zmm tum gbvdesine yay1ld1gm1 duyumsuyordu.
Adam: - Ger<;:ekte istedigin ben degildim, dedi. Kadm cevap vermedi. Renkleri solmu!? eski bir
ikonun gbriintiisii <;:akti belleginde. A tina'da, biiyiikannesinin ba!?ucunda duran ikonu and1nyordu. Meryem'in ince, uzun yiizii kederliydi. Kucagmda isa'y1 tutuyordu. Kendi gbvdesinden, kendi canmdan bir par<;:a olmayan <;:ocuk isa'yi. Bizansh melekler Ayasofya'nm duvarlarmda u<;:maya hazird1lar. Mavi p1-nlt1lar vard1 korkun<;: bak1!?larmda. Kuytu bir manastirm avlusunda ya!?h papaz tavada bahk k1zartiyordu. Una bulanm1!? alh pullu bahklarm yandaki havuza s1<;:ray1p suda kaybolduklarm1 hayretle gbrdii . Top sesleri geliyordu surlardan.
Adam: - Geceler boyu sevip ok!?ad1gm ben degildim,
diye devam etti. Kadm susuyordu. Kendi dilinde konu!?mayan bu
19
yorgun, yabanc1 adama cevap vermek gelmiyordu ic;inden. Perdeleri c;ekili odanm btesindeki ya!?am1, d1-!?arda c;ogalan ak!?am kalabahgm1 dii!?iindii. Kent, sokaklan, caddeleri, caddelerinde v1zir v1zir i!?leyen ta!?Itlanyla, d uvarlan, evleri, odalan, odalarmda sevi!?en c;1plak insanlanyla bir I!?Ik denizi ic;inde ak1p gidiyormu!? gibi geldi ona. Kendini bu ak1!?a birakamayacagm1 biliyordu.
Adam: -· Gemi yarm c;ok erken kalk1yor, hazirlanmah
sm, dedi. Hazirlanmak. Bavula katlay1p koymak her !?eyi.
B u dagm1k yatag1, otel odasm1, d 1!?arda ak1p giden kenti. Y1llardir varhgmm bir parc;as1 olmu!?, bilinc;altma yerle!?mi!?, kendinden sayd1g1 bir !?eylerin gbvdesinden yava!?c;a c;oziildiigiinii, ellerinin arasmdan kay1p gi ttigini anlad1.
- istanbul agapi mu! diye f1s1ldad1 adama. Yeniden kenetlendiler.
1985.
20
ATiNA'DA B iR EV
A . Plou tis'e
A tina! Yanh!? sbyledim yine. A tina degil, A 'dan sonra dilimi on di!?lerimin arasmdan uzatip "t" ile «S» kan!?1m1 bir ses c;:1karmahy1m. Vurguysa ikinci hecenin iizerinde olmah. A tina degil A tina! Peki bu kentin ad1 m1, yoksa senin adm m1 A tina? Senin adm olsayd1 son heceyi vurgulamam gerekirdi. Beni bag1!?la, hala adm1 istedigin gibi sbylemeyi bgrenemedim. Tiirkc;:enin ses yap1sma bylesine ters ki bu vurgular! Neyse . . . Sonunda bir dii!? gerc;:ekle!?ti. Senden uzak senin dogdugun kentteyim i!?te.
Uzun, upuzun, birbirini dikey kesen sokaklar. Geni!? caddeler, alanlar Agac;:s1z bembeyaz bir kent. A!?ag1da, yiizlerce metre d erinde geni!?leyip yay1lan kocaman bir meduza gibi. Kar!?1da daglan gbrdiim. Deniz uzakta yaz gbgiiniin altmda maviydi. insam !?a!?irtacak kadar mavi. "Ulkemde denizi gbreceksin !?a!?irma!,, Ne var ki bulundugum tepeye dek ula!?mlyordu kokusu. Limanm d ar sokaklarmda, birbirinin iizerine abanm1!? apartmanlarm arasmda yitip gidiyor, uzaktan gbriinen ama kendini hic;:bir zaman ele vermeyen koyu mavi rengiyle kamthyordu varhgim. Deniz k1y1smda yosun kokusundan uzak bir kent. Tam deniz k1y1smda da say1lmaz. Biraz ic;:erde, tepelerin yamacma kurulmu!?, ini!?li c;:1k1!?h sokaklarmda, s1cakta asfalt1 eriyen caddelerinde denizi c;:agr1!?tlran hic;:bir i!?aretin bulunmad1g1, bozkirda yalmz bir agac;:
2l
gibi kuruyan, kurudukc;;a da ic;;ine kapanan, tentelerinin, balkonlarmm, boyah pancurlarmm, hatta serin sofalarmm berisindeki dar odalara c;;ekilen bir kent. Agustos s1cagmda d algalanan televizyon antenlerini gbrd um. Birbirini dikey kesen sokaklar 1ss1zd1. San boyah troleybusler, arabalar, otobusler alacah bulacah bir karma�ada, bulundugum tepeye ula�mcaya dek bo�lukta dag1hp azalan sinir bozucu Dir ugultuda ak1p gidiyorlard1 caddeler boyunca. Alanlar c;;1plak, parklarda selviler uzundu. Petralona, Kolokintu, Pankrati, Kuponia . . . Kifisia, Patission, Leoforos Aleksandras, Vasilis Sofias . . . Ne guzel, yumu�ac1k adlar. Senin tenin gibi. Yamk, esmer tenin, s1-cak bak1�le.rm gibi. Ambelokipi, Kipseli, Kolonak i . . . TU.mu d e bir ses olarak var benim ic;;in. KahvelerinJe oturmad1m c;;unkii. Gblgesiz kald1nmlarmda, dar sokaklarmda dola�mad1m. Omonia, Panepistemiu , Stadi u . Kulag1ma sen f1s1ld1yorsun b u sbzcukleri. Dilimin dbnmedigi dilinin, anadilindeki vurgularm, seslerin hakkm1 vererek . Daglarm, denizlerin, irmak ve koyaklarm, bitmez tukenmez yollarm btesinden sesini du yuyorum. Dogdugun, biiyumeden aynld1gm, aynlmak zorunda birak1ld1gm ve y1llar sonra, aym nedenlerle hala dcnemedigin kentini anlatiyorsun bana. A tina'nm caddeleri, alanlan, beyaz evleri senin ic;;in de hirer sbzcukten, bilemedin bir kac;; fotograftan ibaret. Arna yine de anlatiyorsun. Senin A tina'n bizim Bati Anadolu'daki zengin evlerine benziyor biraz. Bahc;;e ic;;inde iki kath bir ev, gece kilim serilip oturulan ta� avlu, bahc;;ede agac;;lar, agac;;larm bitiminde agir tokmakh, boyun yeti�medigi ic;;in yalmz ha�ma ac;;amad1gm bu yuzden de ar:icak babanla gec;;ebildigin mavi kap1.
«Son kez o mavi kapimn onun.de gordum baba-
mi. Geceydi. Kucagina aldi, bagnna basti beni. Tenirne batan sert sakallan bellegimde hala. Kocaman gozluklerini, tutun kokan ellerini unutmadim. Yu-
22
zundeki yorgunlugu da. Ben lwcagmdayken obur koluyla anneme sarildi. Bir sure oylece kaldik. Zaman durmu$tu sanki. Dunyadan her $ey silinmi$, biz de mermer bir yontuya donu$mU$tUk. Neden sonra jand.armalarin varligim ammsadi, onlara donerek 'art1.k gidebiliriz' dedi. Sokak lambasimn kor i$igmda yiiruyen uc adam ammsiyorum. Ortada, silahli iki jandarmamn arasmdaki babamdi. K6$eyi dondiiklcrinde onu son kez gordugumu, bundan /Joyle babamm fotograflarda ya$ayacagim bilmiyordum elbet. 1\nnem kapida agliyordu."
Babanm fotograflarmdan bir kac;:m1 bana da gos<ermi!?tin . iri yan, kocaman elli bir adam. Dagm1k ·;ac;:lan alnma dii!?IDU!? obj ektife bak1yor. Gozliikleri nin ardmda I!?I itih, simsiyah gozler Geride beyaz duvarlar, pancurlan ac;:Ilm1!? bir pencere, penccreye dizilmi!? saks1larda c;:ic;:ekler. Atina'da, evinizin bahc;:esinde c;:ekilmi!? olmah. Bir eski fotografta da dedenin elinden tutmu!?, yiiziinii hafifc;:e yana c;:evirmi!?ti. Denizci giysileri ic;:inde sekiz on ya!?larmda ya var ya yoktu. Baba ogul san lekeli bir gogiin altmdayd1lar. Kadmlar geni!? r;;apkalan, beyaz giysileriyle geride ciuruyorlard1. Babaannen ve halalarm. Fotografm iistiinde giderek solan lekeli gokyiiziiniin izmir'de Kordon'daki bir aile fotografc;:1smm dekoru oldugunu suyl emeseydin Tiirkiye'ye, Tiirklere duydugun ilginin gerc;:ek nedenini hic;:bir zaman ogrenemeyecekti m .
"Buyuk Bozgunda yalmzca babam kurtulabilmi$ 'furklerin elinden. Yanli$ anlama. Turklerin barbarligi uzerine anlatilanlarin hicbirine inanmadim. Ba!Jam da, bu tUr onyargili sozlerden nefret ederdi. Ka:vik devrilince ailenin obur bireyleri bogulmu$lar. 0
panikte bir tek babam yuzebilmi$ apkta belileyen gemiye kadar."
23
1922 eylulunun izmir'ini dufjunuyorum. Yanan kentin fjavk1 vuruyor kbrfeze. Limanda gene;, yafjh, c;:oluk c;:ocuk binlerce insan. Kay1klara binip kentten kac;:1yorlar. Fazla yuklu kay1klarm kimisi denizin ortasmda devriliveriyor. S uya sac;:llanlan toplamaya kimsenin vakti yak ama. Yuzerek bbur kay1klara c;:1k maya c;:abalayanlan da kay1ktakiler denize itiyor. Canm1 kurtarmak, yafjama sanlmak i c;:in tum gucuyle kupefjteye yap1fjan ellere inen keserleri gbruyorum. Denizin usti.i k irm1z1ya kesiyor birden. Sonra minare boyunda dalgalar her fjeyi ahp gbturuyor. Belki tam bbyle olmad1 , kupefjteye yap1fjan elleri kesmedi hie; kimse. Simdi Atina'da, senin kentinden sana yazarken bellegimde c;:akan bu gbruntu Titanik'in bat1fj1yla ilgili olsa gerek. Arna 1922 eylulunde izmir, babanm ailesi gibi daha binlerce aile ic;:in Titanik'in bat1fj1 degil miydi?
«Kim istedi bu savafj1? ,. diye sormufjtun. " Yunan ordusunu Anadolu ic;:lerine dek k11jkirtan emperyalist devletler mi, yuzy1llarca bir arada yafjam1fj, birbirleriyle hallefiip kaynafjmlfi Yunan ve Turk halklan m1 yoksa?,. Aym soru n e yaz1k ki bugun de gundemde. Ege'de savafi gemileri dolafj1yor, c;:elik kanatlarmda alum tafj1yan uc;:aklar yirt1yor gbgun mavisini. Ve biliyorsun biz ba!lka bir denizin, bafjka bir gbgun altmda yafjamaya katlanamay1z. Bu gunefj ic;:tigimiz suya kanfjIDlfi c;:unku, lfilk bak1fj1m1zm bir parc;:as1 olmufj. Yuzy1llardir aym toprag1 surmufj, aym agac;:lardan toplam1fj1z zeytini. Kimi zaman dalafjm1fj, kimi zaman da birlikte hara tepip turku sbylemifjiz. Birbirine kanfjIDlfi evlerimizle kec;:ilerimiz. Paris'te bana gbsterdigin aile fotograflarma bakarken degil, babandan on yll once izmir'de dogmufi, yerinden yurdundan kopmanm ac1sm1 bir bmur boyu ic;:inde tafj1IDH;i bir Yunanh fjairi, c;:ag1m1zm en b·Liyuk fjairlerinden Yorgo Seferis'i okurken anlad1m evlerin bnemini. Simdi Atina'da bir tepeden kente bakarken
24
afjag1da modern yap1lan, lis t iiste y1g1lm1fj apartmanlan gbriiyorum. Ve babanm Anadolu'dan gelen binlerce goc;:menle birlikte Nea Simirniya'nm yoksul izbelerinde barmd1g1, ekmek parasm1 kazanmak ic;:in her tiirlii ifje girip c;:1ktig1 giinleri diifjiiniiyorum. Bir odada bir aile, hastahk ve ac;:hk, sokaklarda ifjsizler. Babanm yeni kofjullara, yeni bir yafjamm umulmad1k giic;:liiklerine uymak , bu giic;:liikleri afjmak ic;:in girifjtigi savafj1m1, y1k1m giinlerinin ardmdan gelen, bir somun ekmek bir fincan salep gibi is1tan umudu diifjiiniiyorum. Sonra partiye girifj, Alman ifjgali, ic;: savafi . . .
·Zengin bir Atinali kadinla evlenmek de uslandirmadi babami. A nnemin ailesinden kalma, icinde r;ocuklugumun ger;tigi o ye§il pancurlu beyaz evde ya.§ayip rahat bir omur surebilirdi. Denizin ortasinda, surgune gonderildigi bir kaya parr;asimn uzerinde oldu. Evinden, sevdiklerinden uzakta. Kertenkelelerle kara r;alilardan ba.§ka hir;bir canlimn ya§amadigi, gunduz gune§in kavurup, gece deli ruzgcinn a§indirdigi sarp yamar;lara bakarak. Onu anlamiyorum.�
Ben anhyorum onu A tina ! Kalypso 'nun yanmda mutlu degildi Odisseus. K1z1l agac;:lar, kavaklar, giizel kokulu selvilerle, ormanda yuva yapm1fj baykufjlar, atmacalar, geveze kargalar ve yemlerini hasat vermez enginden c;:1karan d eniz kufjlanyla mutlu degildi. Oysa dart pmarm f1fjkird1g1 magarada g6zkamafjtinc1 giizellikte bir kadm, ocakta c;:atir c;:atir yanan maz1 agacmm atefji vardi . Magaranm bniinde c;:imenler yumufjac1k yefjermifj, c;:imenlerin arasmda menekfjeler, maydanozlar gbvermifjti. Biraz bteden salk1m salk1m iiziimleriyle dal budak salm1fj bir bag bafjhyordu. Ve o biliyordu ki bu bagm fjarabmdan ic;:en bliimsiizliige kavufjur. A tlas'm k1z1 giizel tannc;:a. yanmda kahp evinin erkegi olursa onu bll.imsiiz yapa-
25
cagm1 soyledi Odisseus'a. Arna sava� yorgunu Odisseus, c;:ok ac1lar c;:ok aynhklar gormii� sabirh Laertesoglu, biiyiik ozleminin gerc;:ekle�ecegi giine dek �arap rengi denizde bir adadan otekine, bir seriivcnden ba�ka bir seriivene sa vrulmay1 sec;:ti: «Yiice tannc;:a, bag1�la beni/neler c;:ekmi�. nelere gogiis germi�im/denizlerde, sava�larda bundan 6nce./Haz1nm bundan sonra gelecek ac1lara da." Ben anhyorum onu Atina1
«Nedense babami bah9e kapisimn onunde beni bagnna basan iri yan, kocaman elli bir adam olarak amms1yorum hep. Oysa oldugunde bir deri bir kemikmi§. Avurtlan 96kmu$, yuzunde yamk izleri ... Olusunu adadan getirip evde sofaya yatirdiklannda iki dipsiz kuyu gibiymi$ goz 9ukurlan. Ben, her $eyden habersiz bah9ede. dut agacinin golgesinde bebeklerimle oynuyormu$Wn. Almnda derin bir yara varmi$. Elektrik teli d6$erken dU$UP kafasim sert bir kayaya 9arptigim soylemi$ler. Annem inanmami$ tabii. Olumunu gizlediler benden. Uzun sure babami bir adada surgunde bildim. Onun elektrik teli d6$erlien dU$UP 6lmu$ olabilecegine inanmiyorum. On ya$tndayken izmir'de gemiye kadar yuzen, ic sava$ta gunlerce daglarda yuruyen, elinden her tUrlu i$ gelen babamin hakkmdan kimbilir nasil geldiler Bir asker dip9ikle mi vurdu, i$kencede mi oldu yoksa? Onu gozlukleri bir yana savrulmu$. yuzu kan icincle du$unuyorum bazan. Ba$im kollanmin arasina alip bagnma basmak icin dayamlmaz bir istek duyuyorum. Oglummu$ gibi avutmak, tehlikeden korumak istiyorum babami. Oldugunde otuz sekiz ya$indaymi$. Du$unsene, yakinda babamin oldugu ya$ta olacagim. 0 ise beni kollanna alan kocaman elli, iri yan bir adam olarak hep otuz sekiz YU$tnda kala cak."
26
Dun Syntagma alamndan a�ag1ya inerken bir caddenin tam ortasmda, yiiksek yap1larm arasma s1-lo�1p kalm1� eski bir Bizans kilisesi r;1kt1 kar�1ma. Kil iseleri sevmezsin biliyoru m . Arna r;at1s1 kirm1z1 kiremitlerle ortii.lii. kiic;iik bir k iliseydi bu. Bir dii.kkan ya da evden farks1z. Ya�ad1g1m1z diinyanm, giinhik sevinr; ve ac1lanm1zm bir parr;as1 gibiydi. ic;:eri girdigimde mumlar yamyordu . Tam kar�1da Meryem' i gordii.m. isa, kollarmda biiziilmli� kiir;iik b i r r;ocuktu. Annesinin boynuna sanlm1�. yanagm1 yanagma yap1�trrm1�t1. Bas1k tavanh kilisenin lo�lugunda birbirlerine sokulmu�lar, yakmhgm, aym govdede biitii.nle�ip bir olmamn hazzmda, mumlarm titrek aleviyle aydmlanan bo�lukta eriyip gitmi�lerd i . Meryem'in uzun kollu mavi giysisinden, isa'nm pembe teninden silik bir renk karma�as1 kalm1�t1 geriye. Yoktular. Bak1�!an, elleri ve yiizleri vard1 ama kendileri yoktu. Bu dii.nyadan degildiler ikonun ii.st ko�esinde "Tanrmm Anas1" yaz1hyd1. Rumca harflerin yam sira ku�lar ur;uyordu . Ard1r; ku�lan, belki kirlang1c;:lar. Belki de gerr;ekte olmayan, hie;: kimsenin gorinedigi, goremeyecegi ku�lar. Yanda, bir ba�ka i konun ii.zerinde de gordl!m isa'y1. Bu kez Meryem'in l•ucagmda d egil, r;arm1hta tek ba�mayd1. iki yana ar;1lm1� ipince kollanyla goge yiikseliyordu sanki. Ba�1 yana dii.�1r.ii.�. gozleri kapanm1�t1. <;1plak govdesi bir i�kence odasmda ac1ya dayamyormu� gibi gergindi . Tek tiik agar;lar, r;olde kurulmu� bir kentin surlan vard1 geride. Gok sanyd1. Meryem oglunun ayaklarma kapanm1� aghyordu .
Kiliseleri, ikonlan sevmezsin biliyorum. Arna bu i konu gorseydin babam neden bagrma basmak istedigini, bu kar�1 konulmaz ir;giidiiniin senin kiiltiirii.nde ne denli onemli bir yeri oldugunu anlardm. Golgotha'ya r;1kan yollar ayn ayn ama r;arm1h o zamandan beri degi�medi. Atina'daki evinizde yatag1-n m ba�ucunda mutlaka bu ikon vard1. Senin degilse
27
unncnin ya da buyukannenin ba�ucunda isa bir kuc;iik c;ocuktu mutlaka. <;arm1htaysa annesinin kucagmda degil tek ba�mayd 1. «Tannm beni nic;in biraktm?» Bir duamn sozleri m iydi bunlar, yoksa olumun yalmzhg1 m1? Arna biz yalmz degiliz Atina! Baban da yalmz degildi. Milyonlar ic;in c;arpan yuregi durdugunda milyonlarm yuregi onun ic;in c;arp1yordu.
Kiliseden c;1k1p d enize dogru yurudum. A rn a c;ok uzaktayd1 deniz. Agustos gune�inde afsalt eriyordu. Denize ula�amadan golgesiz sokaklarda dola�t1m durd um. Nerelere gittigimi, h angi alanlardan gec;tigimi ammsam1yorum �imdi. Ati na'mn, birbirine benzeyen sokaklan, kahveleri ve parklanyla guzel bir Akdeniz kenti olmad1g1m du�undum. Neyse ki bu kent senin ic;in hala iki kath, ye�il pancurlu bir evden ibaret.
·Babamin oliimunden sonra annem evini e�yalanyla birlikte satti. Beni de yamna alip Paris'e gor;tu. Ben yan fransiz sayilinm. Onun i<;in bunca du�kunum ulkeme. Akrabalanmizin soylediklerine bakilirsa evimiz eski yerinde duruyormu�. Atina'ya yolun du�erse gidip gor mutlaka.»
Bir taksiye atlay1p �of6re adresi verince agir tokmakh mavi kap1s1m babamn yard1mma gerek duymadan ac;1p bir daha donmemek uzere aynld1gm evi bulmak guc; olmad1. Sokak asfaltlanm1�t1. Kor 1�1-gmda babam son kez gordugun sokak lambasmm yerine de bir neon konmu�tu. Eviniz bana tarif ettigin yerde, iki yanda yukselen modern yap1larm arasmda duruyordu hala. Ye�il pancurlan kapahyd1. Boyas1 a�mm1� mavi kap1y1 ac;1p bahc;eye girmedim. Parmakhklardan ic;eri bakt1g1mda bahc;eyi otlarm burumu� oldugunu gordum. Dut agacmm yapraklanm da kurtlar yemi�ti. Babamn olusu denizin ortasmdan f1�kiran o k1zgm kayalarm yamacmdaki barakadan evinizin serin sofasma getirildigi gun, her �eyden
28
habersiz gblgesinde bebeklerinle oynad1gm duta ac1-d1m. Beni bag1fjla A tina! S ana sbz verdigim gibi dutun altma o turmak, orada kentin ugultusundan uzak seni du$unmek gelmedi ic;imden. Kurtlar yapraklan c;oktan kemirmifj, agacm gbvdesine dadanm1fjlard1. <;ale dbnmufjtu bahc;e. Aynk otlan kurumufl, toprak c;atlam1fjt1. Kimbilir, pancurlan s1ms1k1 kapah evin, izmir'deki konaklan yan1p ailesi kbrfezin sularma gbmuldukten sonra ev nedir bilmemifj babanm k 1sa bir sure ic;in de olsa iyi gunler gec;irdigi bu ocagm -diyelim Oygie'nin- duvarlarm1 da brumcek aglan sarm1fjtl belki. Sofalarm1, yuksek tavanh odalanm, odalarmda annenin kendinden bile sakmarak gbzu gibi korudugu gumufj kakmah sand1klan toz kaplam1fj, hahlan, divan brtulerini, kadife koltuklan guveler yemifjti. Bahc;eye girmek, bir sure dutun altmda o turduktan sonra kap1y1 c;ahp kendimi tamtmak ic;imden gelmedi, beni bag1fjla A tina. Bir taksiye atlay1p buraya, kenti yukardan gbrebilecegim, adlanm kulag1ma Paris'ten f1s1ldad1gm mahalle ve sokaklan , agac;s1z alanlan uzak tan seyredebilecegim Likavitos tepesine geldim. S ana A tina'da Likavitos'dan yaz1yorum. Sozum sana degil ama, Yunan ve Turk halklarma da degil. Sbzum adm1 tafj1d1gm Savafi Tannc;asma. Zeus'un kafasmdan dogan k1zoglan k1z A tina, sana sesleniyorum! Sivri temreni tunc;tan kargm1 bir yana birak. Gbrenleri tafja c;eviren Gorgon bak1fih kalkanm1 da Olympos'un tannsal gbgune as. Altm sandallarm1 giyip biz blumlulerin arasma in artik. Uc; diflli yabas1yla bahkh denizi kudurtan Poseidon'un bfkesine inat, Partenon'a diktigin zeytin agacm1 sula. Gbreceksin mermerin ic;inden yefjerecek ban fl.
1983
29
PU �KiN ALAN I
«Ozan oldu ». Saatin altmda bekliyorum. Acaba gelecek mi?
Alam c;:evreleyen yap1larm pencerelerine vuruyor gune�. Fenerlerin yanmasma c;:ok v a r daha. Neon lambalarm degil, Pu�kin devrinden kalma sokak fenerlerinin. Kalabahk giderek art1yor. Elimde bir kirm1-z1 karanfil, Pu�kin yontusunun kar�1smda bekliyorum. Metrodan c;:1kan gene;: k1zlar yakla�1yorlar. Aralarmda Tanya yok. Ba�larmda �apkalari, �1k c;:izme· leriyle bulundugum yere dogru yuruyorlar. Saatin altmda bekleyen delikanhlarm kollarma at1hyorlar sevinc;:le. Ayakta yalmz1m. Otururken genellikle birileri olur yanm1zda. Kahvedeyseniz garson gelir, lokantada masamza oturmak ic;:in izin ister bir ba�kas1. Parkta, ornegin Paris'te Montsouris parkmm ye�il boyah kanapelerinden birinde, gazetesini okuyan emekli memur bak1�larm1 iri puntolu sava� haberlerinden size dogru kaydmp bildiginiz bir dilde saati sorar. 0 anda gune� kugulu gall.in k1y1smdaki agac;:larm ardmdan yitmek uzeredir. Az sonra urkutucu bir sessizlik inecektir bo�luga. Su kararmca ortahktan el ayak c;:ekilecek, parkta kimseler kalmayacaktir. Arna otururken genellikle birileri olur yanm1zda. Yalmz degilsinizdir.
Ayakta bekliyorum. Acaba gelecek mi? Pu�kin tune;: mantosunun ic;:inde n as1l da zarif! K1virc1k sac;:larina vuruyor gune�, yere donuk yuzunun ince c;:iz gilerini aydmlat1yor.
30
"Ozan oldu". ilk kez kimden duydum ben bu sozu? Pu�kin ala
nmda, saatin altmda Tanya'y1 beklerken birisi kulag1ma f1s1ldamad1 her h alde. Oyle ya, dilini bilmedigim bu ulkede hie;: kimse "Ozan oldu» diyemez bana. Dese de ben anlayamam. Koku Anadolu topragmda bir ozanm, c;:ok sevdalar, c;:ok aynhklar c;:ekmi� bir ozan m surgunde olumunu izlemek, ardmdan savrulan kulleri toplamak ic;:in gel d i m bu kente. Geceydi. Gorkeml i , p1nl p1nl bir otele yerle�tim. Ozamn yammda getirdigim son � i irlerini ac;:1p okumaya ba�lad1m. "Geliyor siram I ans1zm atlayacag1m bo�luga" d iyordu. «Olum kendinden once bana yalmzhg1m yolladJ » . Ve d iyordu ki, "Olecegim bag1�la beni olecegim ve sen kirm1z1 sirc;:a topu parc;:alay1p c;:1kacaksm ic;:inden ve ineceksin karh bir meydana" d iyordu. Kitab1 kapat1p odamm balkonuna c;:1kt1m. Gece aydmhkt1. A�ag1da, sivri kulclerin, mazgallann, kirm1z1 tuglah surlarm dibinden karh bir alan ba�hyordu. Kimseler yoktu alanda. Ay1�1gmda rengarenk kubbecikleriyle bir katedralin parlad1g1m gordum. Daha ilerde, surlarm otesinde altm kaplama kubbeler sogan bic;:imindeydi . Korkunc;: ivan'm c;: a n kulesi oldugunu sonradan ogrenecegim upuzun bir kulen i n hac;:1 goge yukseliyordu. Hac;:m yamnda bir klZll y1ld1z gordum. Irmagm donmu� suyuna vuruyordu �avk1. Ozamn olmeden once olesiye a�1k oldugu "sac;:lan saman sans1 kirpikleri ma vi" gene;: kadm yoktu alanda. Kirm1z1 sirc;:a topun ic;:indeydi h ala. Alansa bombo�tu. Ay1�1gmda golgeler uzundu sokaklar bembeyazd1. Her yer bembeyazd1 .
Ertesi sabah ozamn evine gittigimde kap1y1 yuvarlak yuzlu, san�m bir kadm ac;:t1. Mavi kirpiklerini tamd1m. Etli dudaklarm1 , beyaz ellerini de. Biraz ya�lanm1�t1. Korkunc;: bir yalmzhk inmi�ti gozlerine. Yuzume ku�kuyla bakt1. "Sizi tamd1m, dedim, ozanm e�isiniz . . . " Turkc;:e konu�tugumu duyunca rah at-
31
ladr. Kendi dilinde, t;:ok yumurjak, f1sildar gibi bir sozci.ik soyledi. keri girdim. Hit;:bir fjey degifjmemifj. Sanki tamyorum bu apartmam. Salonda oturduk. Duvarda yaghboya tablolar. $ayak kalpakh bir si.ivari doludizgin si.iri.iyor 'l. tmr . Dur gun bak1f}h adamlar var yanmda. Elleri, ayaklan kocaman adamlar. Ustleri barjlan da toz it;:inde. Tam karfj1da pencereye yakm bir kilim. Nak1f}larmda ozanm mavi gozleri, k1zI1 sat;:lan dalgalamyor. Konufjmadan uzun sure oturduk. Sonra izin i stedim. Kap1ya dek get;:irdi beni. <;1kmadan once ozanm odasma bir goz attim. Hit;:bir fjey degifjmemifj. Parka bakan pencerenin cammda Karagoz' le Hacivat. Masada daktilosu, dagm1k kag1tlar, yanm kalm1fj bir f}iir. Sanki tamyorum bu oday1. Birden « Yirmi yil o l du, dedi anlad1g1m bir dilde, yirmi yildir h it;:bir fjeye dokunmad1m. Bir sabah gazeteleri almak it;:in afjag1ya inmifjti. Ben mutfakta c;:ay1 demliyordum. Bir kat;: dakika sonra gelir diye bekledim. Gelmedi. Gi.inler, aylar, y1llar gei;:ti aradan. Gelmedi."
Karfj1smda donakald1m. Demek yirmi yil olmufj. «Bu ayr1hk da, hele f}iiki.ir, bitiyor, doni.iyorum I
Arna it;:imde bi.iyi.ik aynhg1m1zm gecesi I ii;:imde ac1-s1 bensizliginin I it;:imde yalmzhgm ... Asansore bindim. Kap1y1 kapatmadan once el s1k1rjtlk. «Dostlanna selam soyleyin» dedi. Bafj1mla onaylad1m. Dudaklan gerildi, yi.izi.ini.i ac1yla burufjturdu. Birden boynuna sanhp yanaklarmdan opti.im. Vedalarjtlk. Asansor af}ag1ya i nerken ozanm sesini yeniden duyar gibi oldum. Bir t;:ok kez plaktan dinledigim o ince sesiyle «Bizim avludan m1 kalkacak cenazem? diye soruyordu, I nasil indireceksiniz beni i.it;:i.inci.i kattan? I Asansore s1gmaz tabut I merdivenlerse darac1k.»
D1f}anya t;:1kmadan once mektup kutusuna baktim. Mavi gozleri mahmur, lepiska sat;:lan darmadagm, t;:1plak 1hk teninde bi.iri.imci.ik geceligi, i.it;:i.inci.i
32
kattan tel �la inen gem;: kadmm yirmi y1l once burada, ozanm sabah gazetelerini almak it;:in elini uzatirken iizerine y1g1hp kald1g1 bu mektup kutusunun oniinde t;:irpm1�m1 dii�iindilm. Nazmmm! diye mi bagirm1�t1 0 anda, yoksa h it;:bir �ey demeden oliiniin iizerine mi kapanm1�t1?
Saatin altmda Tanya'y1 bekliyorum. Moskova'cla bahar. Oysa bitiin gece kar yagd1. Sabah, erkendcn giine� at;:t1 ama. Kiilrengi, donuk bir 1�1k yatag1ma \'Urdu. Kalk1p giyindim. A�ag1ya indigimde kalabnl!k doldurmw�tu K!Zll Meydan 1. Kurk yakah paltolann arasmdan get;:ip yiiriidiim. Koytograd mahallesinde bir kahveye girdim. Kapagmdan buharlar <;:1-kan giimii� rengi biiyiik semaverden t;:ay getirdiler <:;:ay1m1 yudumlarken istanbul'u, Cennet Baht;:esindeld kuytu bir masada it;:tigimiz tav�ankam t;:aylan du!?iindiim. K1zkulesi bembeyazd1 a�ag1da. iki yanmdan vapurlar gei;:iyor, Sarayburnu'nun oniinden ak1p gidiyordu deniz. Topkap1 Saray1'nm kiit;:iik, sivri kuleJeri tenime batt1kt;:a camm yamyor, ac1yla k1vramyordum. Seninle geldigim, birlikte oturdugumuz me.sada yalmzd1m bu kez. Bir daha go1ii�emeyecegimizi biliyordum. Koytograd mahallesindeki kahvede de yalmzd1m. ikinci t;:aydan sonra kalkt1m yerimden. Oglene dek sokaklarda dola�t1m. istanbul'un denize inen darac1k sokaklarma benzemiyordu bu ken tin sokaklari. <;ok geni�. alabildigine uzundu lar Ezici ta� yap1lar vard1 her yanda. Ve kamyonlar ozel arabalardan t;:oktu.
Ogleye dogru Novodivit<;:iye mezarhgma gittim. A vluda kar kureyen ya�h adamla konu�tum. Azeriymi�. istanbul'un t;:ok uzak oldugunu soyledi bana. Paris'in adm1 bir kez duymu� o kadar. " Paris'te hangi dili konu�urlar?» diye sordu. «Frans1zca " dedim. Ket;:e t;:izmelerine bakarak ba�m1 sallad1. Ozanm mezanna koymak it;:in ald1g1m ii<;: karanfilden birini ona verdim. !;)imdiyse burada, Pu�kin alanmda Tanya'y1
sevgilim istanbul 33/3
beklerken bir tek kirm1z1 karanfil tutuyorum elim-dc. Ve zaman gec;mek bilmiyor. Gelecek mi acaba?
"Ozan bldi.i" . Naz1m'm mezan bir kaya parc;asmdan yontul
mufjtu . Kayanm uzerinde ozan one dogru egilmi!? hamle yapar gibi . Karanhktan s1ynlmak uzere. Uzun bir yt.iruyu!?e �:1kacak sanki. Gbvdesi bylesine dine;. bak1fjian kararh. Afjag1da, ayaklarmm dibinde dog·um ve alum tarihleri yaz1hyd1: 1902-1963. Kaya par c;as1m kucaklad1m, elimdeki iki kirm1z1 karanfili karm l.izerine birakt1m sonra. "Ahp gbtUrun I Anadolu 'da bir kby mezarhgma gomun beni.» Mezarhk ten haydi . Her boydan amtlarm, mezar tafjiannm arasmdan gec;:erek caddeye c;1kt1m.
Moskova'da bahar. Gunefi 1s1tm1yordu ama. Ur;: suz bucaks1z Ukranya d uzluklerinde kann eridigini. irmaklarda buzlarm c;ozulmeye bafjiad1gm1 dufjun -dum. Koprunun altmdan h1zla ak1yordu sular. Kocaman buz parc;alan , birbirleriyle yanfjir gibi, gec;ip gidiyorlard1 . Kbprunun uzerinde, gbsteri yapan iflc;i !ere atefj ac;m1fjt1 polis. Siyah kasketli bir ifjc;inin ka m kara damhyordu. Buzlann c;oziildugu gun karda· ki kan izlerini unutmad 1 m . Ayzenfjtayn'm bir filmiydi. istanbu l'da sinematekte beraber gbrmUfjtUk. Yammdaydm. Gbzlerin ekranda, ellerin ellerimdeydi. ince beyaz yuzunde izliyordum filmi. GoruntUler h1zla yer degifjtiriyor, ekrandan vuran Ifiikta brgUlu sac;larm, kuc;uk alnm bir aydmlamp bir karanyordu. Polis atefj ac;m1fjt1 i�c;ilere. Koprunun altmdan buz parc;alan ak1yordu. Filmden sonra sinematekten c;1-k 1p Cennet Bahc;esi'ne dogru yurumufjtuk. Taksim Ala m'ndan gec;erken bir tekini bile kac;irmad1gm Ayzefjtayn'm filmlerini heyecanla yorumlam1fjtm. Ekim devriminden sbzetmifjtin sonra. Gbzlerinin p1nlt1sm1 unutmad1m. Orgu!U sac;lanm, ince beyaz yuzunu de. istanbul bahar ic;indeydi, yureklerimiz cofjku ic;inde.
0 gun, Ayazpafia'dan denize inen sokaklarda bir-
34
likte yururken bir kitapi;;mm onunde durup Naz1m Hikmet'in insan Manzaralan'm satin alacag1m1z1, Cennet Bahi;;esi'nde kuytu bir masada b a na okudugun Tanya'nm oykusunl.i y1llar sonra Moskova'da Tanya'y1 beklerken, senden, senin esmer, yumu�ak teninden uzakta ammsayacag1m1 bilemezdim elbet.
Pu�kin alanmda Tanya'y1 beldiyorum. Oysa Tanya oldu. Zoe'ydi ad1. «Ad1m Tanya" dedi onlara. Nazi uniformalannm i<;:inde ac1mas1z ve korkaktilar. Bir hafta sonra Moskova'ya gireceklerini, artik onlerinde d u nya egemenligi i<;:in hi<;:bir engel kalmad1g1-m d u�leyerek, once kay1�larla, sonra bir b1i;;k1yla kanattilar esmer, yumu�ak tenini. Arna o arkada�lanru ele vermedi. Sorularma «Hayir" diye kar�1hk verdi. "Bilmiyorum" dedi, "Hayn-" dedi, "Soylemem" dedi. Ve 1941 y1hnda Naziler Moskova yakmlarmda b i r koyun ortasmda astilar Tanya'y1. istanbul'da Cennet Bahi;;esi ' ndeki o kuytu masada bana okudugun dizeleri amms1yorum. Sesin y1llarm i<;:inden gelip Pu�kin Ala m ' nda, Tanya'y1 beklerken sanyor benligimi. Donuk gune�in altmda s1ms1cak ok�uyor: "Tanya I senin memleketini sevdigin kadar I ben de seviyorum memleketimi. . . Tanya I sen as1lan partizan I ben hapiste �air. " Sozcuklerin ustune basa basa okuyorsun. Turki;;enin, Naz1m Hikme t ' i n edas1 nas1l da yak1�1-yor agzma. Kaygan dilinin, 1slak agzmm i<;:inden <;:1-k1p Pu�kin Alam 'na yag1yor sozcukler. Uyaklarm hakkm1 vererek okuyorsun: " Cellat i;;ekti ipi I Boguluyor nazh boynu kugu ku�unun I Fakat dikildi ayaklannm ucunda partizan I ve hayata seslendi insan . "
i�te boyle, istanbul'da i l k kez senin agzmdan dinledim Tanya'nm oykusunu. Sonra aynld1k. Ans1zm i;;ekip gittin Anadolu 'ya. Cennet Bahi;;esi'ndeki masada yalmz kald1m. Kendimle dola�ir. kendimle konu�ur oldum. Tanya gibi olmedin, olebilirdin ama 61-
medin. �imdi aradabir gazetelerde rasthyorum ad1-na. Turkiye'ye her gidi�imde hava alanlarmda, gar-
35
larda, duvarlarda fotografm1 goruyorum. ince beyaz yuzun hie; degi�memi�. Orgulu sac;larm da. Oysa ylllar gec;ti aradan. Serinligine doyamad1g1m, bana Naz1m'm dizelerini f1s1ldayan dudaklannla yoldan gelip gec;enlere, ellerinde bavullan, bir kentten 6tekine, bir ulkeden ba�ka bir ulk eye giden benim gibi ads1z yolculara gulumsuyorsun. <;ok �ukur 6lmedin. Arna bir gun 6lebilirsin ans1zm. Ozan gibi, sabah mektup kutusuna uzanan elin pusudan atilan kur�unla kanlanabilir. Ya d a bir dag k6yunde, gizlendigin odadan c;1karken vurulabilirsin.
"Ozan 6ldu". ilk kez kimden duydum ben bu s6zu. Her halde
Pu�kin Alam'nda, saatin altmda Tanya'y1 beklerken birisi kulag1ma f1s1ldamad i . Moskova'ya geldigim gun tam� tim Tanya'yla. Uzun sure Paris'te elc;ilikte c;ah�m1 � . K1sa sac;h, incecik bir k1z. Ortak dostlanm1z gelecegimi bild i rmi�ler, hava alanmda kar�llad1 beni. Hafta sonu tatilinde gidecekmi� Moskova'dan. Pazartesi gunu, yani bugun ic;in s6zle�tik. "Pu�kin Alam 'nda, 6gleden sonra tam alt1da, dedi, Moskova'y1 dola�irken Pu�kin Alam'na m u tlaka yolunuz di:i�er. Du�mezse de sorup 6grenirsiniz ...
Saatime bak1yorum. A l t1y1 c;eyrek gec;iyor. Altmc\a bekledigim saat de alt1y1 c;eyrek gec;iyor. Gelecek mi acaba? Cana yakm, g uzel bir k 1zdi. Mukemmel frans1zcas1yla «Hie; de Turk 'e benzemiyorsunuz, demi�ti, g6zleriniz ne kadar da ma vi! " Gece bir takside, Tanya'yla birlikte du�undum kendimi. Uzun, bitmez tukenmez cadde boyunca h1zla ilerliyorduk. Karanhk pencereli ta� yap1lar, karh kaym agac;lan gec;iyordu camdan. Kent c;oktan uykuya dalm1�ti. Ay-1�1g1 pe�imiz sira geliyor, bo� alanlan, karh caddeleri aydmlatiyordu. Arada bir, kirm1z1 i �1 k ta durunca, ba�1m omuzuma yaslay1p uyuklamaya ba�hyordu Tanya. S1cak solugunu ensemde duyuyordum. Ya�1-yordu c;ok �ukur. Eli elimdeydi. Az sonra, birlikte ala-
36
cag1m1z dar odada dilim agzmda dola�acak, ince govdesi h azdan iirperucckti. E,·et m u tlaka boyle olacakt1. Tanya ya�1yordu c;:ok �iikiir. «Tanya I sac;:larm ne kadar k1sa kcsilmi� I alnm ne kadar geni� I ay 1�1g1 gibi I rahathk ve ruya veriyor insanm ic;:ine. I
Yiizfm ince uzun I kulaklann biiyiicek biraz. I Heniiz r;;ocuk boynu boynun: heniiz hir;; bir erkek kolu sarilmam1� anhyor insan Ve puskullu bir �ey sark1yor yakandan I siisiinu sevsinler mini mini kad1n."
Gerr;;ekten de Pu�kin A lam'm bulmak giir;; olmad1. Diin Gorki Caddesi boyunca yiiruyordum. Amac1m bir ur;;tan bir uca yiiriimekti caddeyi. Nas1l olsa Pu�kin yontusu kar�1ma r;;1 kacakt1. Biraz yiirudukten sonra sagda, Moskova kentini kuran Yuri Dolgoruki' nin yontusunu gordum. Zirhm1 giymi�. atmm iizerinde dimdikti prens. Eliyle bir yeri i�aret ediyordu. Yontunun berisinde Lenin, oturdugu koltukta hafifr;;e one egilmi�. Sovetskaya parkma dahp gitmi�ti. Ku�lar konuyordu r;;1plak ba�ma. Gorseydin nas1l h eyecanlamrdm kimbilir. Hep boyle anlatm1�tm bana Lenin'i . Dii�unceli, biraz dalgm, aram1zdan biri sanki. Az sonra Pu�kin'in kar�1ma dikilecegini biliyordum. Ve bckledigim gibi, bir sure daha yiirudiikten sonra, Pu�kin'le kar�Ila�t1m. Tunr;; mantosunun ir;;inde zarif ve kederliydi. Geride, Moskova'nm en biiyuk sinemalarmdan biri oldugunu sonradan ogrenecegim modern bir yap1 vard1. " Yann Tanya'y1 burada, bu yontunun altmda kucaklamahy1m • diye ger;;irdim ir;;imden. Kar�1 kald m ma ger;;erek Gorki Caddesi boyunca Bielorussiya istasyonu'na dek, Mayakovski' nin ve Gorki'nin yontulari onu sira yiirudum. "Umurumda m1 benim I tunr;; bedenim I ve yuregim soguk demirden" diyordu bir �iirinde Mayakovski. Soguk demirden de olsa dayanamad1 yiiregi. A�km teknesi ya�amm akmt1sma r;;arpt1. Ve «Ozan oldu .. .
Gune� Pu�kin alamm r;;evreleyen sokak fenerle-
37
rine vuruyor !?imdi. Kalabahk gittik<;:e <;:ogahyor. i!? yerleri bo!?aldi. Tanya hala yak gorunurde. Saat altr bu<;:ulc Birden «Ozan oldu " diyor bir ses.
«Ozan yak artrk Y�am tukendi . " Lermontov'un Pu!?kin'in olum haberini ahnca yaz
d1g1 !?iirin ilk dizeleri <;:akryor bellegimde. Bu !?iir yuzunden Kafkasya'ya suruldugunu okumu!?tum Lermontov'un. Onun da d uelloda olduriildugunu, Gumilov 'un Bol!?evikler tarafmdan kur!?una dizildigini, Aleksandr Blok'un i<;: Sava!? srrasmda Petrograd'da yoksulluk tan oldugunu, Essenin'in Astorya otelinde kendini astrgmr, onun intiharmr kmayan Mayakovski'nin de intihar ettigini, Mandelstam'm Vladivostok' tan geri donmedigini okudugum gibi.
«Ozan oldu. • Tanya, partizan krz Tanya da. Belki sen d e oldun
!?U anda. Bir kur!?un yrllardrr gormedigim ince beyaz yuzunu, ku<;:uk alnmr par<;:aladr belki. Kr!?m perdeleri <;:ekili dar odalarda, yazm istanbul gune!?inin yakrp kavurdugu kalabahk kumsallarda dokundugum esmer, yumu!?ak teninden kan damhyor. Govden sogumaya ba!?ladr bile. �u anda belki sen de yoksun. Ve ozanmki kadar anlam ta!?1m1yor ne yazrk ki olumun. Tanya gel artrk!
1983
38
RASKOLNiKOV 'UN ODASI
«Bir dolaba, bir sand1ga bcnzeyen bu san odada bunald1, bogulur gibi oldu . "
Sur; ve Ceza
iki sokagm birle�tigi yerde yiikselen be� kath eski yap1dan ic;eri girdigimde Dostoyevski'nin c;okiik avurtlan, c;ukurlarma gomiilmii� kiic;iik kara gozleri ve geni� almyla beni kar�Ilamasm1 beklemiyordum elbet. Arna yazarm sac;lan dokiilmii�. uzun seyrek sakalmm sara nobetlerinde kopiiren agzm1 tiimiiyle ortemedigi bir portresinin ikinci katm arahk kap1smdan ic;eri girer girmez oniime c;1kacagm1 tahmin ediyordum. Kruvaze yakah siyah redingotun iizerinde dimdik duran bir ba�. Beyaz, yumurta gibi bir alnm bitiminde c;atik ka�lar, yorgun ve ac1h bak1�lar. Dostoyevski 'nin bu portresini y1llar once bir edebiyat ansiklopedisinde gormti�tiim. istanbul'daki evimizin karanhk bir ic; a vluya bakan arka odasmda okudugum romanmm kapagmda d a aym portre vard1: Sur; ve Ceza sozciiklerinin altmda. 0 zaman bozkirdan yeni donmii�tiim. Doner donmez de evin en dar odasma kapatm1�tim kendimi. Bir sure yalmz kalmak, bozkirda yitirdigim kimligimi bulmak istiyordum. Umars1zhg1, ac1y1 ya�am1�tim. Yarahyd1 govdem, bilincimse bombo�. Gec;mi�i unutmu� gibiydim. Bellegimde yalmzca tel orgiiler, yaz giine�inin
39
yak1p kavurdugu c;:1plak tepeler vard1. Bir de uzakta gohin durgun yiizeyine vuran ayu�1g1 . Suc;:lu muydum? Suc;:umun ne oldugunu kesinlikle bilmesem de, cezaland1nld1g1ma gore, karanhk dar odalarda, sonsuz geceye uzanan sokaklarm bitimindeki kotu yerlerdc �;uc;: i�lemi� olmahyd1m. Belki de bas1k ta vanh bir bodrum katmda gizli toplant1lara kat1lm1�. y1k1c1 eylemlerde bulunmu�tum. Arna kendim y1k1lm1�t1m so nunda. Bir acayip korkuluk, c;:ama�ir ipinde sallanan yamah bir gomlek gibi donmii�tiim bozkirdan. Doner donmez de kendimi istanbul'daki evimizin en dar· odasma kapatm1�t1m.
Tahmin ettigim gibi o ldu. ikinci katm arahk kap1smdan ic;:eri girince t a m kar�1da, elyazmalarmm sergilendigi camekanlarm uzerindeki duvarda gordiim Dostoyevski'yi . Salonun tam ortasmda silindir bic;:iminde yiikselen bir panoya bak1yordu. Nemli, pis duvarlar, pencerelerden kanalm bulamk suyuna vuran sari bir 1�1k vard1 panoda. Yazar her sokagm1. her izbesini avucunun i c;: i gibi bildigi, kenar mahallelerinde, nht1mlarmm buz tutmu� kaldmmlarmda. renkli <;:at1 kiri�lerinden d ireklere as1lm1� fenerlerin aydmlatt1g1 c;:1kmaz sokaklarmda bir uyurgezer gibi dola�t1g1 kente, Sen-Petersburg'a bak1yordu duvardan. Kur�una dizilmek iizere goturiildugii Peter ve Paul kalesinin kiremit renkli mazgallanm m1 goriiyordu, yoksa Amirallik Saray1'nm gogii delen kulesi ni m i ? Belki de Neva'da yiizen b u z parc;:alanyd1 gord ugii. Duru, saydam Nev a ! C::an kuleleriyle gorkemli saraylarm yans1d1g1 donuk su! Ve suyun kaygan yiizeyinde du�lerden bir orman. Ag1zlan ucuz �arap kokan du�kunlerin, c;:umurlu da;: sokaklarda mu�teri bekleyen veremli orospularm, ic;:ic;:e gec;:mi� evlerin ka:·anhk avlularma c;:ama�ir asan ya�h kadmlarm, bas1k tavanh dar odalarda hayal kuran ogrencilerle katillerin dii$lerinden bir orman. Bir �afak vakti. c;:atirdayan buz parc;:alanyla c;:oziihip Neva'nm derin -
'4.0
liklerine gomuldu bu orman. Bir $afak vakti, uzun bacah Avrora, K1$hk Saray1 topa tuttugunda, sars1-hp y1k1lan Kerenski degil Sen Petersburg kentinin korkunr;: hayaliydi. Y1llar sonra, Leningrad'da kendi ad1m ta$1yan muzenin duvarmdan i$te bu hayale bak1yordu Dostoyevski. Sibirya'da, dort y1l boyunca kapat1ld1g1 zindanda yanan mumun titrek a!evinde incil'i okurken, surgunde gece lambas1m yalup beyaz kag1tlarm uzerine egil diginde, ya da uzak, gurultulu bir Avrupa kentinin soylulan arasmda rulet ba$mdayken hep bu hayali, Neva'nm donuk yuzeyinde dalgalanan, bir r;:okelip bir ayn$an bu dli$ ormamm gormli$tli.
Salonun tam ortasma konmu$ silindir bir;:imindeki panonun r;:evresinde donerek, Dostoyevski 'nin Sen-Petersburg'unu 1y1ce yerle$tirdim bellegime. Nevski Caddesi'nde bir a$ag1 bir yukan piyasa yapan memurlan, sigara d u mamyla dolu bilardo salonlarmda omur tuketen subaylan, ya$h cad1larla kur;:uk k1zlan, her $CYi h e r $eyi gorur gibi oldum. Agz1 kopuklu atlarm r;:ektigi k upa arabalar ger;:ti onumden. Bir keman votka kokan havay1 titretti. Bula$1k suyuyla y1kanm1$ izbelere, kor kutuk sarho$larm s1-z1p kald1g1 meyhanelere, kalabahk r;:ar$1lara girip r;:1kt1m. Dar koprulerden de ger;:tigim oldu, yapraklanm dokmli$ kaymlar altmda yurudugum de. Batakhklar uzerine kurulmu$ bu eski kentin duvarlarmdan s1zan su damla damla doldu ir;:ime. Yuregimdeki s1kmt1y1 besleyip buyuttu. Dunyam darald1 giderek, doga, insanlar, amlar yok oldu. Muzenin camekanlarmda sergilenen elyazmalarma, duvardaki portrelere bakmad1m art1k. Sen-Petersburg'un karh r;:at1larm1, kulrengi donuk go gun u, kanallarm bulamk suyuna bakan alr;:ak tavanh odalardaki c1hz govdeleri ard1mda birakarak, panonun az ilersindeki kap1y1 ar;:1p dar merdivenlerden be$inci kata, Raskolnikov'un odasma. r;:1kt1m.
4 1
istanbul'daki evim1zm karanhk bir ic;: avluya bakan arka odasmda Sw;: ve Ceza'y1 okurken bir gun Leningrad'a gelecegimi, bir zamanlar Dostoyevski'nin oturmu� oldugu evin salonundaki arahk kap1dan Raskolnikov'un odasma c;:1kacag1m1 bilemezdim elbet. 0 y1l bozkirdan yarah ve yorgun donmu�. doner donmez de kendimi evin en dar odasma kapatm1�tim. Annem boyle kapah kalmamm ruhsal saghg1m1 iyice bozacagm1, c;:1k1p dola�mam gerektigini soyluyor, dostlanm1 eve c;:agmyordu. Arna ben hie;: kimseyi gormek istemiyordum . Zaten yalmz da degildim. Bozkirda, gece uykuya varmadan once benligimi saran, govdemi urperten o korkunc;: kitabm ams1 istanbul'daki odamda da pe�imi birakmam1�tJ. Olu Bir Evden Anilar' daki kurek mahkumlan, binlerce kadms1z erkegin say1klad1g1 havas1 z kogu�ta yaptiklan gibi orada da yatag1ma yakla�1p c;:evremi sanyorlar, usturayla kazmm1� yamru yumru kafalan, korkunc;: suratlan, dayaktan yara bere ic;:inde kalm1� k1lh govdeleriyle ba�1mda bekliyorlard1. Biraz dalsam irz1ma gec;:mek ya da beni bogmak ic;:in uzerime c;:ullanabilirlerdi. Arna yine de, dunyamn bir ucunda suc;:lanmn bedelini odemeye terkedilmi�. turlu hakaret ve i�kencelerle insanhktan c;:1kanlm1� bu yaratiklar dostlanmd1 benim. Onlarla iyi gec;:inmeli, aralarma kan�1p ac1lanm payla�mahyd1m. Aym ko�ullarda, aym c;:ileyi c;:ekiyorduk c;:unku.
Dostoyevski'nin kitabmdan c;:1k1p odama yerle�en kurek mahkumlan bir sure sonra beni rahat biraktilar. Once say1lan azald1. Gozlerimi kapar kapamaz ba�ucuma u�u�muyorlard1 artik. Kap1dan �oyle bir gorunup karanhga kan�1yorlard1. Giderek azald1lar. Raskolnikov'la tam�mca da, geldikleri yere, Omsk zindamm n buz tutmu� yalmzhgma donduler. Ben de istanbul'daki evimizin arka odasmda Raskolnikov'la ba�ba�a kald1m.
42
Gerc;:ekten de bir dolab1 andmyordu Raskolni-
kov'un odasL Aslma tipa tip uygun yap1lm1!?tl. Sararffil!?, yer yer a!?m1p yirtilm1!? tozlu duvar kag1tlanyla kaphydL Tavam bylesine al<;:akti ki, odada uzun sure durmaktan korkup yataga oturmak zorunda kald1m. Yerimden kalkmadan kapmm <;:engelini indirdim, kendimi dar yatagm derinligine birakti m . Once tavam gbrdum, sonra kar!?l duvardaki brumcegi. brumcek uzun sure devinimsiz kaldL Pencereden vuran kulrengi l!?lkta oda sessizdi . Derken kulag1ma bir gurultu geldi. Birisi duvara <;:ivi <;:ak1yordu sanki. Yerimden kalk1p pencereye yakla!?tlm, a!?ag1-ya, karanhk avluya baktim . Kimseler yoktu gbrunurde. Kar!?l pencerenin bnune dizilmi!? saks1larda urperen i tir <;:i<;:eklerini gbrdum. Gurultu azald1 giderek, odaya derin bir sessizlik <;:bk tu . Pencerenin bnunden aynhp yeniden yataga uzand1g1mda brumcegin aym yerde durdugunu gbrdum. Bir sure, uzunca bir sure devini msiz kald1ktan sonra k1m1ldad1, h1zla yuruyup tozlu duvar kag1tlarmm arasmda yitti . Aym anda Raskolnikov'un sesini duydum. Soluk almadan konu!?uyordu. Sbzciiklerden bir irmak, kar suyuyla beslenen bir akarsu, kaya par9alarm1 da beraberinde surukleyerek vadiye dogru ak1yordu sanki. ·Ben o zamanlar bir brumcek gibi kb!?eme <;:ekilmi!?tim, diyordu Raskolnikov, al<;:ak tavanlarm, darac1k odalarm insanm ruhunu, yuregini nasll s1ktigm1 bilir misin? 0 hucreden o kadar nefret ediyordum ki! Arna yine de bir turlu d 1!?an <;:1kmak istemiyordum . Gunlerce d 1!?an <;:1km1yor, ne <;:ah!?mak, hatta ne de yemek yemek istiyordum; boyuna yatiyordum . »
Ben de k1!?la dbnu!?U senin gibi darac1k bir hucreye kapatm1!?tlm kendimi Raskolnikov! Annem bir !?ey getirirse yiyordum, getirmezse yemeden, bylece gunum ge<;:iyordu . Senin gibi i<;:imi kemiren bir du!?Uncem de yoktu ustelik. Arada bir dahyor, kendimi bozkirda yalmz bir agacm altmda otururken gbruyordum. Gbz alabildigine uzanan bo!?lukta ne bir ev
43
vard1 ne de bir i nsan. Tepcmde yapraklar h1rjird1yordu. En ki.ic;;i.ik bir esinti bile yoktu oysa. Gi.inefj yuvarlamp gokyi.izi.ini.in tam ortasmda durmufj, k1m1ldam1yordu. Golgede rahattim. A rna darac1k bir alam kaphyordu golge. Toprak k1zgm, agacm govdesi kuruydu. Hie;; bir yere k1pirdayamasam da, agacm altmda rahatt1m. Derken ans1zm dolduruveriyorlard1 borjlugu. Bugday tarlasma inen c;;ekirge si.iri.isi.i gibi i.izerime c;;oki.iyorlard1 . Govdelerinin agirhg1 altmda eziliyor, soluk alam1yordum. Birornek giysileri, yamk suratlari, suratlarma gore c;;ok bi.iyi.ik ag1zlariyla korkunc;;tular. Golgede tam uykuya dalacakken ku fjatiyorlard1 c;;evremi. Yuvalarmdan firlam1fj gozleriyle i.izerime c;;ullanmak ic;;i n firsat kolluyorlard 1. Bir ti.irli.i kurtulam1yordum onlardan Raskolniko v ! Her yerde pefjimdeydiler. Soluklarim ensemde, uguldayan seslerini beynimin ic;;inde d u yuyordum. Sen odandayken, zih nini kemiren o tuhaf di.irji.)nccye karfjm yalmzdm, yalmz kalabiliyord u n . Tefeci kadm1 oldi.iri..ip kendi yafjamm1 kurtaracak tm. Salt kendi yafjamm1 da degil, 0 igrenc;;. 0 koti.i yarat1g1 oldi.iri.ip parasm1 c;;almakla tum insanhg1 kurtaracak, ermifj katma yiikselecektin. Hem, tefeci kadmm varhg1 gerc;;ekti, hayal degil. Bense bir ti.irli.i kurtulam1yordum onlardan Raskolnikov, kocaman kulakh kafalarim ezip rahata c;;1kam1yordum. Her yerde beraberdik. Egitimde, yemekhanede, kogufjta. Haftada bir topluca goti.iri.ildiigi.imi.iz hamamda bile.
Kahn parmakh kocaman elleriyle birbirlerinin sirtlarim keselerken kirli sular s1c;;riyordu i.izerime. Kahkahalariyla hamam kubbesi c;;mlarken kurnalara su degil c;;irkef doluyordu. T1knaz bedenleri, uzun kollariyla c;;irkindiler. K1llar f1rjkmyordu her taraflarmdan. Ben de onlardan biriydim. Onlar gibi hayvans1, onlar kadar c;;irkin. Hamamm buharmda kendimden gec;;iyor, yorgun g ovdemi s1cak taf}lara birak1yordum. Tam gevfjeyip rahatlayacakken takunya-
44
larla sald1nyorlard1 ii.zerime. Giinler geceler boyu siiri.ip gitti bu karabasan, bu korkunc;: sanri. Uykumdan ettiler beni, yemeden ic;:meden kesildim. Aylar sonra, bozkirdan eve donii.p kendimi odaya kapat tig1mda da uzun sure onlardan kurtulamad1m. Her an ba�ucumdayd1lar. Uykuyla uyamkhk aras1 bir dii�te, sonu gelmez bir c;:irp1m�ta olii.me, oldii.riilmeye direndim boylece. Onlar benim suc;:lanm, pi�manhklanm m1yd1 Raskolnikov? irinli yaralanm, birikmi� kahirlanm m1yd1?
Sonra seni tamd1m. Sen-Petersburg kentinin c;:amurlu dar sokakl£l,rmda , kanal boylarmda uyur gezer gibi dola�t1gm gii.nlerd i . Hastahk ve sann giinl eri. Yiirii.yiip duruyordun kirli duvarlar boyunca. Nereye gittigini, nerede oldugunu bilmeden, akmt1yla sii.ri\klenircesine. Kopriilerden gec;:iyordun. Ta�lan yosun tutmu� eski koprii.lerden. Golgen uzuyordu. Neva'nm nhtimlarma c;:1kt1gmda gokyiizii. geni�liyor, mavi-beyaz bir bo�luk ac;:1hyordu onii.nde. Arna sen kentin yoksul mahallelerine donii.yordun hemen. TU.tun kokan pis bodrumlarm, donuk gii.ne�in yans1d1g1 kink pencerelerin, balgamh tezgahlarm oniinden gec;:iyordun. Yazhga gidemeyen her Sen-Petersburglunun tamd1g1 o baygm koku yak1yordu genzini. «Buras1 yandeliler kenti azizi m , " d edigini amms1yordun Svidrigaylov'un, "yeryiizii.nde insan ruhlan ii.zerinde Petersburg kadar karanhk, keskin ve garip etkiler yapan bir ba�ka kentc c;:ok az rastlanir" derken �eytanca giiliimsii.yordu. Gerc;:ekte Sen-Petersburg kentinin sokaklan degildi gun boyu ar�mlad1gm. Ac1 c;:eken ruhunun, yalmzhgmm labirentinde dola�1yordun. Yiirii.diigiin sokaklar kalabahkt1, pisti. Yoksulluk deni zinde ilerleyen bir gemi gibi yanp gec;:iyordun kalabahg1. Ardmda ac;: c;:ocuklar, dii�kiin kadmlar, sarho� babalar kahyordu. Yiirii.yordun dar odandan kurtulmak ic;:in. Yiirii.yordun bir dii�te, bitip tii.kenmek bilmeyen bir sannda. Yiirii.yordun devletlerin, dun-
45
yanm i.izerine. Napolyon'a i nat ama bir Napolyon edas1yla ezip gec;:iyordun haks1zhklarm i.i z erind en. Ve sen yi.iri.idi.ikc;:e, bir civcivin yumurtadan ba�vermesi gibi, kafandaki tasari olgunla�1yor, boy at1yord u . C::i.inki.i uzaktm herkesten. Herkesten ba�kaydm. Yaln1zhgmla, s1kmtmla besliyordun biricik tasarim. Sen yi.iri.idi.ikc;:o puslu yaz gi.ine�i de yi.iri.iyordu pe�inden. 0 zaman, Sen-Petersburg kentinin sokaklannda boyle bir ba�ma, boyle kararh yi.iri.irken, sari�m ki.ic;:i.ik Sonya'nm pe�ini hie;: birakmayan kuzey gi.ine�i gibi ardmdan gelecegini, ahnyazm seni nereye si.iri.iklerse si.iri.iklesin koruyucu bir melek gibi i.izerine titreyecegini bilemezdin elbet. Ben de seninle istanbul" daki odamda ba�ba�a kahnca, pe�imi birakmayan korkunc;: gori.inti.ilerin azalacagm1, bir sure sonra ti.i
mi.iyle yitip gideceklerini bilemezdim. Yalmz kalmay1, insanlarm bak1�larmdan uza k .
e n gi.ic;:, e n koti.i ko�ullarda d a olsa si.ireldi gozaltmda ya�amaktan kurtulabilmeyi hic;:bir zaman o gi.i n lerdeki kadar c;:ok istemedim Raskolnikov ' Seni tamymca bu istegin nedenini daha iyi anlad1m. Sana ya�am veren, seni var eden kalemin OlU. Bir Evden A n1 -lar'da yazd1g1 gibi, bozkirda da, en bi.iyi.ik i�kence yalmz kalamamakt1. Bir an, bir saniye bile olsun yal mz kalamamak. Hep bir ba�kasmm yanmda uyanmak, ekmegi suyu ba�kalariyla payla�mak, her zaman bir ba�kas1yla solumak havay1. Bir orman gibi karde�cesine degil, ba�kasma soluk aldirmamacas1-na. Hep bir ba�kasmm varhgm1 duymak yam ba�mda, onun bak1�lari, onun ezici agirhg1 altmda ya�a mak. Ve c;:ogaltmak o insam. Kendi bireyselligini, 6znelligini unutup onun gibi yi.izlercesiyle yatarak onun gibi binlercesiyle kalkmak. Kogu�ta, yemekhanede, egitimde, dinlenmede, her zaman her yerde, helada bile onlarla beraber onlarla ic;:ic;:e olmak. Yalmzhgm. yalmz kalabilmenin smirs1z mutlulugunu seninleyken tatt1m R.askolnikov! Seninle evin arka odasma
'16
kapand1g1m zaman. $imdi, y1llar sonra, bir bozlur k1�lasmda ya�ad1g1m kara basandan uzak, yine seninleyim. Oysa y1llar var aram1zda. Hem y1llar, hem de edebiyatm gen;:ekle kesi�tigi yerde yukselen duvarlar var. A�Jlmas1 gu9 d uvarlar. Arna ben y i n c de seninleyim.
Kiirege hukum giyip S ibirya'daki ,, Qlu B i r Ev e gonderildigin gun tutsak gozlerle son kez bailt1gm kentin sokaklarmda dola�t1m bu sabah. Zindanda du�lerine girecek, belleginden bir tiirlu silemeyecegin Sen-Petersburg'un sokaklarmda. Sen gideli ne t;:ok degi�mi� her �ey! <;amurlu dar sokaklar, izbeler yok art1k. Du�kun sarho�larla veremli orospular da. Geni� caddeler, yeni a lanlar at;:1lm1�. Parklar guzel, insanlar rahat. Tramvay ve troleybusler v1zir v1-zir. Metro da oyle, yeraltmda b i r a�ag1 b i r yukari gidip geliyor. Her yerde yontular, modern yap1lar var. Kentin en guzei alamm Dekabristlerin amsma yeniden duzenlemi�ler. Alanm tam ortasmda �aha kalkm1� at1yla Deli Petro. Neva'nm uzerinden a�1p kar�1 k1y1ya atlayacak neredeyse. At oylesine dikilmi� kaya part;:asmdan kaidenin uzerinde. Petro da adm1 ta�1yan kentin gogune kanatlanmaktan oylesine mutlu. A tm upuzun, tunt;:tan kuyrugu onu yere dogru t;:ekiyor ama. Rusya'nm A vrupa'ya at;:1lan bu ilk penceresinden gage yukselmesini onluyor. Sen gideli ne t;:ok �ey degi�mi� Petro'nun Bat1h mimarlara kurdurdugu bu kentte. Sen-Petersburg Leningrad olmu�. <;arisin'in Stalingrad oldugu gibi. Finlandiya is' tasyonu'na ayak basar basmaz Rus topragm1 sarsmaya ba�layan k1sa boy I u, geni� ahnh bir adamm adm1 ta�1yor �imdi. <;unku yalmzca bu kentin degil tum Rusya'nm ahnyaz1s1 degi§ti bir ekim gunu. Bir ekim gunu bu k1sa boylu, geni� ahnh adam Smoln i ' d e toplananlara «Dun erkendi yarm g e t;: I vakit tamam bugun ! » dediginde ut;:suz bucaks1z Ukranya duz-
47
ltiklerinin de almyaz1s1 degi�ti, k1y1smda cezam c;ektigin irt i � boylarmm da. V e Avrora ate� ac;t1 K 1 �hk Saray'a. �im d i nht1ma baglay1p muze yapm1�lar tic; bacail Avrora'yi. Sen S ibirya'ya kurege giderken sokaklarmda bir uyurgezer gibi dola�t1gm Sen-Petersburg'un Petrograd, sonra da Leningrad olacagm1 bilemezdin elbet. irti� Irmagma bakan bir zindanda gec;irecegin gunlerin korkunc;lugunu bilemeyecegin gibi. Avrora'nm toplan K1�hk Saray'a degil bembeyaz bir turistik otele dbnuk art1k. Ve otelin surcti Neva'da yuzuyor. Neva hie; degi�memi�. Su yine sakin, buz parc;alan saydam. Irmaklarm bmru kentlerinkinden uzun. irti� k1y1smda eksi kirk derecede c;;ah�irken belki sen de anladm bunu. i�te boyle Raskolnikov, bir zamanlar senin de yurudugun nht1m boyunca yurudum. Mavi-beyaz bir gokyuzu ac;lid1 bnumde, dunyam geni�ledi. Avrora'y1 geride biraka rak kar�1 k1y1ya ybneldim. Gbrkemli saraylarm. duzenli bahc;elerin bnunden gec;tim. Bakt1m Peter ve Paul kalesinin kiremit renkli mazgallarma g u ne� vuruyor yine. Bildigin kuzey gune�i. Bakt1m c;an kulel eri bulutsuz gbgun mavisini deliyor. Sen gideli c;ok �ey degi�mi� Raskolnikov, n e var ki kent duruyor yerl i ycrinde. Kentlerin bmru insanlarmkinden uzun. Evlerin, odalarmkinden de. Tavanarasmdaki odanda sannlar ic;inde c;irp1mrken belki sen de anladm bunu. �unu bi! ki, art1k meyhanelerin blgun i �1gmda insanlar yorgun degil. Geleceklerinden emin c;;ogu. Arna tabakta dilim dilim kesilmi� bahk uzgun yine. Ve Svidrigaylov kendini bugun de bldurmeye kalksa, bnunden yine kuyrugunu bacaklan arasma k1stirm1� c;irkin bir kbpek gec;ebilir Biliyorum sen Svidrigaylov gibi kendini degil tefeci kadm1 bldureceksin. Ustelik salt bldurmek ic;in, kendin ic;in savuracaksm baltayi. Ozgurlugunu kendine kamtlamak ic;in. Cadmm yamru yumru kafas1 bir nar gibi ortadan ikiye aynlacak. Ve kam gbreceksin, uzerine f1�kiran s1cak kam.
-1 8
$imdilik bir ben biliyorum ic;ini kemiren du�unceyi. Sevgi dolu varhgmm ardmdaki katili bir ben seziyorum. <;unku o katilin bak1�lariyla ba kt1m c;evremdeki insanlara. Bir turlu kurtulam1yordum onlardan. senin gibi yalmz kalam1yordum. Kendimi koruma ic;gudusunun her � eye agir bast1g1 gunlerdi. Bitip tukenmek bilmeyen bozkir gunleri. Sayende rahata kavu�abildim. Sen baltay1 tefeci kadmm ba�ma indirdiginde ter kokan govdeleri, usturayla kazmm1� kafalarmm iki yanmda yelken gibi sallanan kulaklari, korkunc; ag1zlariyla si linip gittiler. Sen oldurdun onlari Raskolnikov! Onlar benim suc;larim, benim pi�manhklarimd1. irinli yaralarim, birikmi� kahirlarimd1. Onlari sen oldurdun. Oldurup rahata c;1kardm beni. Sayende uyku ve dinginlige kavu�tum, yalmz kalabildim. Yeniden buldum kendimi. Sen ise onlara dogru gittin Petersburg'da yitirdigin kimligini bulabilmek ic;in. Aralarmdan biri oldun. "Olli Bir Ev» in onlarla dolu kogu�una surgun ettin kendini. <;evrendekilerin hic;biri bu da vram�mm gerc;ek nedenini anlayamad1 Raskolnikov! Seni, istanbul'daki evimizin karanhk bir avluya bakan odasmda bir ben aniad1m. $imdi, y1llar sonra, aym odanm bir ba�ka kcnttc·ki uzant1smda anac1gm Aleksandrovna'nm sesini duyar gibiyim : «Rodyac1g1m ! " diye haykmyor �a�kmhkla, «ne kotu bir odan var! Eminim ki bu oda yuzunden boyle melankolik oldun. " Razumihin de kulag1-ma egilip : «Sefaletin, melankolinin penc;esinde inleyen bir universiteli gene; d u�u n ,, di ye f1s1ld1yor, « tavan arasmdaki ininde alt1 ay kimsenin yuzunu gormemi� gururlu, degerini bilen bir gene; du�un! ,, Evet, y1llar sonra senin odanda senin yatagma uzanm1� seni du�unuyorum Raskolnikov ! ince uzun yuzt:mu, zeki bak1�larm1 du�unuyorum. Ve istanbul'daki evimizin arka odasmda ac1yla k1vramyor govdem. Karabasanlar ic;inde yalmzhg1 ariyor. Az sonra kalk1p gidecegim buradan. Muze bekc;isi odanm kap1sm1 kilit-
sevgilim istanbul 49/4
lemeye geldiginde yatag1m bo� bulacak. Az sonra geldigim gibi dar merdivenlerden a�ag1ya inip oteli me donecegim. Yevropeskaya Oteli'ndeki geni�. ferah odama .
1 983
50
MONT-SOURiS PARKI
0 yaz Figuier Sokag1'na ta�mmam1�t1m heniiz. Karimla birlikte Glaciere Sokag1 123 numarada oturuyorduk. iki odah bir c;:ati katmda. Karanhk bir avluya bak1yordu pencereler. Yatak odam1zm onu ac;:1kt1 ama c;:ah�ma odas1 olarak diizenledigimiz obiir odanm tam kar�1smda kirm1z1 tuglah, kirli bir duvar vard1. Masam1 duvarm kar�1sma? ya�h bir kari kocanm oturduklari katm neredeyse oniine yerle�tirmi�tim. Gece masama oturup lambay1 yakt1g1mda perdeleri c;:ekmem gerekiyordu. Oysa cama vuran 1�1kta suretimi gormek, kag1tlarm uzerine hafifc;:e egilmi� ba�m kendi ba�1m oldugunu bilmek istiyordum. insamn yazarken kendini bir ba�kas1ym1� gibi duyumsamas1 rahatlat1c1yd1. Gorunmez baglarmdan, giinhik ya�amm zincirlerinden kurtuluyordu boylece. Hem kendi hem de bir ba�kas1, oteki olabiliyord u . Lambay1 yakmca camdaki suretim yakla�1yor, gide·· rek benim yerimi ahyordu . Kuyudan su c;:eker gibi e n gerekli sozciikleri bulup kag1da doken, tiimceleri birbirine baglayan, sonra eklem yerlerinden aymp yeniden duzenleyen ben degildim, oydu. Kar�1 apartmanda oturan ya�h kari koca tatile gittiklerinden geceleri c;:ah�abiliyordum. Perdeleri c;:ekmek gerekmiyordu c;:iinku. Ak�am alt1 kat merdiveni c;:1k1p odaya. girdigimde soluk bile almadan masamm ba�ma ger,iyor, lambay1 yakar yakmaz govdemin gev�eyip c;:ozuldugunu, giinboyu yakam1 birakmayan s1kmtmm
5 1
giderek benden uzakla�t1g1m aynms1yordum. Penceredeki suretin konumu benim konumumun aymyd1. Eski bir masada darmadagm duran kag1tlarm arasmdayd1 o da. Hafifc;e kamburunu c;1kanp izmarit dolu ki.il tablasmm yamna dirsegini day1yordu. Sag eliyle yazarken arada bir ba�1m kaldmyor, dalgm gozlerle bo�luga bak1yordu. Onun da sakallan, bic;imsiz sac;lan vard1. AltJ kat merdivenin yorgunlugunu hemen at1veriyordu m i.izerimden. Sozci.ikleri aray1p bulan, onlan diledigi gibi yanyana dizen oydu art1k. Bense SinirSIZ bir ozgi.irli.igi.in, her �eyin mi.imki.in olabilecegi -belli bir tutarhhk ko�uluyla elbet- bir imgelem di.inyasmm ic;ine yerle�iyor, onunla yer degi�tirip aynamn ote yamna gec;iyordum. Dzerimden c;at1 uc;uyor, 'bulutlar gokyi.izi.ine savruluyordu. «Uzerimden c;at1 uc;tu, bulutlar gokyi.izi.ine savruluyor• diye yaz1yordum c;i.inki.i. «Ri.izgar okyanusa kar�1 yeldegirmenlerini dondi.iri.iyor· diye yazmca ri.izgar okyanusa kar�1 ye l degirmenlerini dondi.irmeye ba�hyor, varolu�un agirhgmdan kurtulup yegniie�en bilincim kanatlamp uc;uyordu. Sozci.ikler, altm ba�akh ekinlerin dibinden bakt1g1m mavi gogi.in uc;suz bucaks1z harmamnda savrulup kag1tlara dtiki.ili.irken di.inyam geni�liyor, duvarlar y1k1hyordu. 0
yaz c;ok gi.izel bir yazd 1 . Figuier Sokag1'na ta�mmam1�tim heni.iz. Ak�ami.isti.i Mont-Souris parkmda yapt1g1m1z gezintiden sonra kanm sinemaya, ya da �imdi ad1m ammsayamad1g1m bir kadm arkada�1m g ')rmeye gidiyordu. Bense hemen eve doni.iyor, masamn ba�ma oturuyordum. Gecenin gee; saatlerine dek yalmzhgm, SinirSIZ ozgi.irli.igumi.in tad1m <;1kanyordum boylece.
0 yaz, nedense gori.ilmemi� s1caklar oldu. Gazeteler Paris'e kor yagd1g1m bile yazd1lar. Karim da, beni rahats1z etmemek ic;in once hafta sonlanm, sonra da ti.im geceleri arkada�1yla gec;irmeye ba�lad1. Mont-Souris parkmda yapt1g1m1z gezintilere hie; ara
52
vermedik ama. Sabah telefonla�1yor, ogle yemeg1ru birlikte yadikten sonra parka gidiyorduk. Kugulu go liin k1y1smdaki banklardan birine oturup nk�ullm dek soyle�iyorduk. Karim gece gordugu filmi ya d u
arkada�1yla yaptiklanru anlatiyor, bense golde s i.i
zulen beyaz kugulara, ye�il ba�h ordeklere, onumuzde s1C;ray1p duran alh pullu bahklara bak1yordum. Sessizligim merak uyandirm1yordu kanmda. Yazd1klanmdan sozetmeyi sevmedigimi biliyord u. Gece yalmz gittigi filmier c;ogunlukla korku filmleriydi. Bu tur filmlere duydugu ilgi birlikte ya�amaya b�lad1 -g1m1zdan beri artm1�ti. Arada bir beni d e surukluyordu pe�inden. Hie; istemedigim halde Drakula'nm seruvenlerini izlemek zorunda kahyor, gece i ner inmez uzamaya ba�layan o n di�leriyle gene; ve guzel kadmlarm kanlarm1 nas1l emdigini kay1ts1zhkla seyrediyordum. Kann de�en Jack'm sisli Londra sokaklarmda kurbanlarm1 nas1l pusuya du�urdugiinii, polisin elinden k�mak ic;in ne gibi d uzenler kurdugunu, kadavralan dirilten Dr. Franke�tayn'm nas1l ba�ka k1hklara girdigini ezberlemi�tim artik. Arna kanm her defasmda yeni bir tad alarak izliyordu bu tur filmleri. Mezarlarmdan firlayan hortlaklann, gunduz insan gece kurt olan canavarlarm dunyasmda mutluydu. Kanmm bu ilgisi beraberligimizin guvencesiydi bir bak1ma. Gunluk ya�amda ad1 gibi gerc;ekten melek olan kanm, bilinc;altma itilmi� oldurme egilimini korku filmleri gorerek tatmin edip rahathyordu anla�Ilan. Buysa, benim gibi kendi dunyasmda ya�ayan korkak bir erkek ic;in az �ans say1lmazd1. Her ak�amiistu, kugulu golun k1y1smda oturdugumuz surece mutlaka bir korku filmi anlatiyordu bana. Yan insan yan hayvan canavarlardan, gece evleri dola�1p c;ocuklarm kamm ic;en hortlaklardan sozediyordu. Anlattiklan, Mont-Souris parkmm dinginligi ve kugularm zarifligiyle hie; bagda�mayan �eylerdi. Arna kanm1 kirmamak, ozellikle de rahat bir
53
ya!?arn si.irebilrnek ic;;in onu dinliyordum. Arada bir susuyor, bakt!?lanm goli.in obi.ir k1y1smdan ba!?layan iri govdeli, s1k yaprakh agac;;lara yoneltiyordu. Filrni en heyecanh yerinde kesip birden durgunl�rnas1, bir sure parkm derinliklerine dahp gitrnesi kayg1landmyordu beni. Arna bu durgun hali pek fazla si.irrni.iyor, bir anhk sessizlikten sonra elirni sevecenlikle tutup o gi.izel sesiyle kald1g1 . yerden devarn ediyordu. Yurnu!?ak, beyaz elinin ic;;inde rahathyordu elim. · Di.in gece h i e; uyurnarnt!?Stn yine , " diyordu. ·Sabaha dek yazd1gm elinin titrernesinden belli. Bense, her zarnanki gibi rnt!?tl rnt!?tl uyudurn. " Beni bu denli iyi anlayan, boylesine yakmhk duydugurn bir ba!?ka kadm olrnarnt!?tl ya!?arn 1rnda. Onu yitirrnek korkusuyla her istedigini yerine getiriyor, beraberligirnizin si.irrnesi ic;;in elirnden geleni yap1yordurn. Mutlu say1hrd1k. Her dakika birlikte olan, birbirlerini si.irekli gozaltmda tutan c;;iftlerden c;;ok daha rnutl u . Biz gi.indi.izleri beraber oluyor, geceleri aynhyorduk. Yalmzca o yaz degil, orni.ir boyu si.irrnesini diledigirniz bir anla!?rnayd t bu. Ogle yernegini dt!?arda yedikten sonra MontSouris parkmda dola!?tyor, kurn havuzunda oynayan c;;ocuklarm, ernekli rnernurlarla gene; annelerin arasmda konu!?uyorduk. C:irnenlerin i.izerinde sarrna!? dola!? yat1yorduk sonra. Bazan, birbirirnizi isteyince, parkm hernen yamndaki evirnize doni.iyor, rnerdivenlerde ba!?lad1g1rn1z sevi!?rneyi ak!?arna dek yatakta si.irdi.iri.iyorduk. Gi.izel, esrner bir teni vard1 kanrnm. Diri goglisleri, geni!? kalc;;alanyla c;;ekici b i r kadmd1. Arna c;;ekingendi biraz. Kalabahgm ic;;inde ondan uzak durrnarn1, yerli yersiz orasma burasma dokunrnarnarn 1 istiyor, ta!?kmhg1rndan dolay1 beni her zarnan suc;;luyordu. Gece olunca 0, korku filrnlerine doni.iyordu, bense rnasarnm ba!?ma.
Suretirn her gece carndayd1 . Arada bir ba!?trnt kaldmp kar!?tya bakt1g1rnda kendirni gorebiliyordum. Larnbamn t!?rgmda kag1tlara egilrni!? bir adarn durrna-
54
dan yaz1yordu . Her sozci.ik, irngelc m i m c l f ' 1 1 c l 1 1g 1 1 1 1 l i · · r
oyki.i kahrarnam ger<;:ek d i.inyayla ar<..tSlllH l > i r d 1 1 v 1 1 1 · ori.iyor. onu kendi konurnundan, her yam k i t1 1 p l 1 1 d n dolu odasmm dar rnekanmdan uzaklastmyon l u Y 1 1 1
dig! SOZCi.iklerin, yaratt1g1 insan}arm di.inyasmclayc l I art1k. Deniza!?IrI yolculukl ara <;:1k1yor, uzak ken llcrm kalabahk caddelerinde, gtine!?li sokaklarmda dola � i yordu. Denizi, rtizgan, bozkirda kavak aga<;:larm1, u<;:suz bucaks1z uzay1p giden <;:bh.i , <;:blde deve kervanlanyla bedevileri, okyanusta dag gibi ytikselen dalgalan . her !?eyi her !?eyi yazarak kucaklarnak istiyordu. Bazan da bir odaya kapamyor, k1zgm govdesiyle bir yatagm d ipsiz karanhgma iniyordu. Yazd1k<;:a peki!?iyordu ozgtirltigti. Kendinde ba!?kalarirn bulrnak, dti!?ledigi kadmlara dokunabilrnek arnac1 yla olmad1k oyktiler uyduruyor, degi!?ik raslant1lar, ilgin<;: bulu!?rnalar tasarhyordu. Arna her defasmda ellerinin arasmdan kay1p gidiyordu yaratt1g 1 d tinya. Gittigi kentler, ozledigi kadmlar, CO!?kuyla kucaklad1g1 doga, derinligine indigi karanhk y ataklar sabun koptikleri gibi havada dag1hveriyor. geride izleri bile kalrn1yordu. i!?te o zarnan kalk1p pencereyi a<;:1yordurn. Asag1da, susan karanhk avluya bakarken tamrnlayarnad1g1rn bir yalmzhk kaphyordu i<;:irn i . Bir sigara yak1p pencereyi kapat1yor, rnasarnm ba!?ma gc<;:erek
· k ald1g1rn yerden devarn e diyordurn. B i r gece, yeni b i r oyktiye ba!?larnak i<;:in rnasarna
oturup larnbay1 yakt1g1rnda havanm olagantistli s1-cak oldugunu aynrnsad1 rn . Suretim her zarnanki gibi carndayd 1. Kalk1p pencereyi a<;:arnazd1rn. Yan odanm penceresindense yeterince serinlik g elrniyordu. G i.ine!?in gtinboyu k1zdird1g1 <;:at1larm altmda fmn gibi yamyordu oda. Gornlegirn oturdugurn sandalyeye yap1!?rnI!?, almrnda boncuk boncu k ter birikrni!?ti. Kag1tlarm tizerine darnlayacakt1 neredeyse. Kalk1p soguk bir du!? ald1rn. Arna bir sure sonra yine boncuk boncuk ter birikti almrnda. Yazrnaya ara verrnek
55
isLurnudim. Oyku c;:ok iyi ilerliyordu c;:unku. Aym tempoda devam edersem gece yarisma dogru bitirebilirdim. Ak�amustu Mont-Souris parkmda gunll.ik gezintimizi yaparken, karim ressam Rousseau'dan sozetmi�. onun bir sure bu parkta gumruk memurlugu yaptJgm1 soylemi�ti. 0 y1llarda Paris' i n gumri.ik kap1larmdan biri burada bulunuyormu�. Rousseau' nun tablolarmdaki tropikal bitkiler, gizemli yarat1klar, goreni benzersiz bir di.i� evrenine c;:eken o m u thi!? renklerle Mont-Souris park1 arasmda bir ili�ki kuramam1�t1m. Park gunluk ya�amm, aile duzeninin bir uzant1s1yd1 benim ic;:in. Anneler c;:ocuklarm1 gezdirmek, emekliler gec;:mi�in mutlu ya da mutsuz gunlerini ammsamak, genc;:lerse park bekc;:isine inat c;:imenlerin uzerine uzamp opi.i�mek ic;:in geliyorlard1. Ak�am gune� batarken athkarmcamn uzerinde keyfine diyecek yoktu c;:ocuklarm. C::1ghk c;:1ghga doru atlarm, son model yari� arabalarmm, c;:atal boynuzlu geyiklerle benekli tav�anlarm uzerine c;:1k1p fir donmeye ba�larlard1. Goldeki kugu ve ordekler de oyle, bir a�ag1 bir yukari gidip gelirlerdi batan gune�e kar�1. Su k1y1smdaki sogutler kararir, ak�am olurken, park1 dolduran kalabahk azalmaya ba�lar, anneler c;:ocuklariyla mutlu yuvalarma, sevgililer kentin cumbi.i�i.ine donerlerdi. Diyecegim, ilk bak1�ta hic;:bir benzerlik yoktu Rousseau'nun dunyas1yla Mont-Souris park1 arasmda.
Karimdan ayrihp eve geldigimde hava c;:oktan kararm1�t1. K i taphkta Rousseau'yla ilgili bir �eyler arad1m. Elime ressamm roproduksiyonlarmdan baz1-larm1 ic;:eren bir kitap gec;:ti. Sayfalari c;:evirdikc;:e MontSouris parkmm degi�tigini, agac;:larm tropikal bitkilere, goldeki kugu ve ordeklerin rengarenk ku�lara doni.i�tuklerini, aile kalabahgmdan uzak tenha ko�elerde sevimli ama korkunc;: yarat1klarm insam derin bir uykuya, pek aymmma varmasa da 1slak tuylerle kaph govdelerinin karanhgma dogru c;:ektiklerini
56
anlad1m. Rousseau'nun tablolarmdan birinin iiy k i.i s LI
nu yazmak geldi akhma. Yakm dosllarmm L>il,� ck
niza�ir1 yolculuklara c;:1kt1gm 1 , uzak ulkclcre gic l i p oralarda gorduklerini c;:izdigini sand1klari Housscau '
nun gerc;:ekte Paris' ten h ie;: aynlmad1g1m bildigi m ic;:in, ressamm en �a�irt1c1 tablolarmdan biri olan « YIlanh Kad m»da karar k1ld1m. Bu tablodaki kahn govdeli, parlak gozli.i, ti.iylu yarat1gm boynuna dolad1g1 korkunc;: y1lanla Mont-Souris parkmda a ns1zm kar�1-ma c;:1kabilecegini du�undum. Egrile buki.i le gokyuzi.ine tirmanan dallarmda kapkara y1lanlarm oyna�t1g1, kocaman yapraklarmm golgesine pembe ye�il ku�larm kondugu tropikal agacm altmda flut c;:alan bu yarat1k bir kadm m1yd1, yoksa orman perilerinin pe�inde ko�up onlari gebe birakan kec;:i ayakh tanri Pan mi? Tablonun kendisin i degil bende uyandird1g1 c;:agri�1mlari yazmak ic;:in masaya oturdugumda oyJ{U hazird1 kafamda. Rousseau'nun tablosundan yola c;:1karak Mont-Souris parkmda ay1�1gmda yap1lan bir gece gezintisini anlatacakt1m. Oykuni.in kahramam her gun karis1yla birlikte gezindigi parka bir gece yalmz g ittiginde bu acayi p yarat1kla kar�1la�acak onun pe�ine du�erek her ko�esini bildigini sand1g1 Mont-Souris parkmm gizlerin i , obganusti.i guzelliklerini ke�fedecek, ba�mdan turli.i seruvenler gec;;t ikten sonra gun dogarken evine, gunluk ya�amm tekdi.izeligine donecekti. Heyecanla yazmaya ba�lad1m. Her geceki gibi camdaki suretim bana dogru yakla�t1, giderek masadaki konumuma yerle�ti . Rousseau'nun tablosundaki renk duzenine uygun sozci.ikleri, o gerc;:ekle d i.i � aras1 dunyaya ozgu bic;:imlerin d ilsel kar�1hklarim aramaya, hem urkutucu hem de son derece dinginlik veren dogamn h1�irt1s1m duymaya ba�lad1. Gecenin sessizliginde duydugu bu garip h 1 -�irt1yd1 o n a yol gosteren. Tuylu yarat1gm c;:ald1g1 fli.i tun ezgisi d e y1lanlarm 1shklarma kari�1yor, o gune dek h ie;: gormedigi notalar, sozcuklere donu�meden
57
once ayu�1gmda parlayan gohin durgun suyuna bir dahp bir c;:1k1yorlard 1 .
Yazmaya dalm1�. kendimi Rousseau'nun buyusune birakm1�tim. Bir ara ba�1m1 kag1tlardan kald1np kar�1ya baktig1mda deh�etle irkildim. Suretim camdan silinmi�ti . Korkuyla yerimden firlay1p pencereyi yoklad1m. Kapahyd1. Masama donup iyice baktlm cama: her gece orada yaz1 yazan sakalh adam yoktu. Gozlerimi ovu�turup yeniden baktim: Camda ne kendi suretim vard1 ne de ba�ka bir goruntu. Lambay1 sondurdum hemen. Uzun sure karanhkta bekledim. Kalbimin ki.it ki.it at1�1m duyuyor, ne yapmam gerektigine bir ti.irlu karar veremiyordum. Umutla lambay1 yaktim. Camda s uretimi gorunce rahat lad1m birden. Hie;: bir �ey olmam1� gibi, kald1g1m yerden oykuyu yazmaya devam ettim. Arna bir sure sonra, ba�1m1 kag1tlardan kaldm p kar�1ya bakt1g1mda camcla hic;:bir �ey goremcdim. Suretim kaybolmu�tu yine. Lambay1 sondurup bir sure bekledikten sonra yeniden yaktim. Ne kendi s uretim, ne de ba�ka bir goruntu belirdi camda. Masadan kalk1p korkuyla banyoya ko�tum. Lavabonun lambas1m yak1p aynaya egildigimde hic;:bir �ey goremedim. Alt1 kat merdiveni nas1l indigimi, sokak kap1s1m ac;:1p Reille Caddesi'ni ne vakit yurudugumu ammsam1yorum. MontSouris parkmm yan kap1sma geldigimde soluk solugayd1m. Buz gibi bir ter bo�anm1�t1 sirtimdan. Bogucu s1cakta titriyordum. Parmakhklarm uzerinden athyarak parka girdim. Kimseler yoktu gorunurd e . Sold a , park bekc;:isinin iki kath lojmamnda 1�1klar sonmii�tu. En ki.ic;:uk bir aydmhk bile s1zm1yordu ac;:1k pencerelerden. Gecenin ileri bir saati olmahyd1. Drkek ad1mlarla yuruyerek athkarmcamn onunden gec;:tim, her ak�amustu kanmla oturdugumuz banka c;:oktum. Gece sessizd i . Goh.in karanhk suyuna baktim bir sure. Kentin ugultusu oturdugum yere dek gelmiyord u. Sinemalarm d ag 1ld1g1m, 1�1kh bulvarlarda
58
arabalarm, kahve teraslarmda i n�;anlan n 1 : 1 1 l 1 • J '1 • l1
azald1gm1 d i.i�i.indi.im. Tuh af bir ac1 duydurn 11, 1 1 1 1 c l 1 ·
Art1k eve donemezdim. A z once ya�ad1g1m i.i riwrtin olaym etkisindeydim hala. Tekrar masamm ba:j 1 1 1 1 t doni.ip lambay1 yakacak g i.i c i.i m yoktu. Belki de ba � 1 mdan gei;;memi�ti boyle bir olay, aynada gori.inti.imi.i yitirdlgim geri;;ek degildi. Bir ara korkuya kap1lm1�. yamlg1ya d i.i�mi.i� olabilirdim. Yorgunluktan gozlerim iyi sei;;ememi� olabilirdi. Arna bu gece eve donemezdim art1k. Karimi arkada�mm cvinde bulup geceyi, gi.inlerden beri ilk kez bir yaz gecesini onunla beraber gei;;irmek istedim. Karima sozetmeyecektim bu olaydan. Ertesi g i.in, hi<;:bir �ey olmam1� gibi
onu sinemaya gonderdi kte n sonra masanm ba�ma oturacak, birakt1g1m yerden oyki.imi.i yazmaya devam cdecektim. Bu olas1hk epeyce rahatlatt1 beni. Tam otun:lugum yerden kalkmak i.izereydim ki, bir el omuzuma dokundu. Doni.ip bakhm kimse yok. Aym anda yapraklarm h1�irdad1g1m duydum. Oysa en kii c,:i.ik bir esinti bile yoktu h avada. Kalk1p parmakhklara dogru ko5mak, bir an once bu ugursuz parktan kai;;1p kurtulmak istedim. Ne var ki donup kalm1�t1m oturdugum yerde. Kalkmak �oyle dursun hareket bile edemiyordum. Sanki biri, tammlayamad1g1m bir gi.i<;:, govdemi a�ag1ya dogru i;;ekiyordu. Mermer bir yontu gibi oylece kalakald1m. Gol karanhkt1. Gozkapaklarimm giderek agirla�t1gm1, ayak ui;;larimdan dizkapaklarima dogru yi.ikselen suyun ti.im govdemi sanp beni derinligine i;;ektigini amms1yorum.
Nas1lsa uyumu�um. Uyand1g1mda bankm i.izerindeydim hala. Giysilerimi yoklad1m, 1slakt1lar. Ay i;;1km1�t1 . . Yusyuvarlak, kocaman bir ay1�1g1 go le vuruyor, suyu gi.imi.i�lendiriyordu. Her yeri aydmlatm1-yordu ama. Gali.in yaris1 karanhktayd1. Ne kugular vard1 gori.ini.irde ne de ordekler. Bahklar da uyumu� olmahyd1lar En ki.i<;:i.ik bir k1pirt1 yoktu suyun yi.izeyinde. Birden goli.in karanhk yanmdan bir beyaz ku-
59
gu suzuldu, gelip kar1?1mda durd u . Ay11?1gmda ka natlanmn pembeye, uzun, ince boynunun ye1?ile boyand1gm1 gordum. Sonra geldigi gibi kay1p gitti suyun uzerinden, karanhga kan1?tJ. Bir de bakt1m kanm yammda oturuyor. Onu gecenin bu saatinde MontSouris parkmda gormek hie; de 1?a1?irtmad1 ben i . Ak-1?amustu gezintilerimizden birinde gibiydik. Her 1?ey olagand1 . Kugu, yapraklarm h 11?irt1s1, 1slak giysilerim, gecenin sessizligi, her 1?ey. Karim yuzunu bana donerek:
«Gelecegini biliyord u m , " dedi. «Bir gece lambas1-nm 11?1gmdan, ozgurhik sand1gm o korkunc; tutsakhgmdan kurtulup buraya gelecegini biliyord u m . "
«Art1k yazmam mumkun degil ! » d i y e h1c;kird1m. Masamda darmadagm birakt1g1m kag1tlarm ac1s1 ic;imde k 1pirdad1. Sars1larak aglamaya b�lad1m. Ellerini sac;lanmda gezdirdi:
" Dzulme. c;ocuklar gibi aglamay1 da birak art1k. Bak yamnday1m. Biraz da beni dii1?iin. Seni her gece burada nas1l bekledigimi, yalmzhg1m1 dii1?lin. "
«Gecelerini beni beklemekle gec;irdigine i nanm1-yorum," d i ye bagird1m, « h e r gece bir ba1?ka eglencedeydin! »
«Soylediklerim yaland1 . Anlatt1g1m filmier d e . H e r gece, s e n tutsakhgma dondukten sonra gizlice buraya geliyor, parkta dola1?1yord u m . "
«Peki a m a neden?» diye sordum merakla. Yamma sokuldu, her zaman yapt1g1 gibi elimi yumu1?ac1k. beyaz elinin ic;ine alarak:
«Bilemezsin," d i ye mirildand1, .. }ambasmm 11?1gmda sozcuklerin tutsakhg1m ya1?ayan biri govdenin s1-mrs1z ozgurliigunu bilemez . "
0 anda elimin 1slak, tuylu bir tene d egdigini aynmsad1m. Kanmm yuzu degi1?iverdi birden. Sac;lan uzad1, agz1 geni1?ledi. Bacaklarmm kahnla1?tig1m gordum. Gogusleri daha da irile1?ti, her yamm tuyler kaplad1. Hirsla kendine dogru c;ekti beni. Kocaman.
60
karanhk agzm1 agzrma dayayrp govdemi govdesine bastrrdr.
«Hadi ! ,, d iye bagrrd1 sonra. Sesi bogukla�mu�. gozlerindeki siyah parrltrlar c;:ogalmr�tr. «Had i ! Yitirecek vaktimiz yok artrk! Neredeyse gun dogacak. Ortahk agarana dek parkm tadm1 c;:rkarahm. "
Oturdugumuz banktan kalkarak giysilerimizi c;:1-kard1k. Kukuletah, pembe tenli gurbuz c;:ocuklarm gun boyu uzerinde fir donup bagrr�trklarr athkarmcay1, akrlh uslu annelerin banklarmda sabrrla bekledikleri kum havuzunu geride brrakarak ko�maya ba�ladrk. Elim karrmm ISlak, tuylu elindeydi hala. Kahn bacaklarrmrzdan, iri govdelerimizden beklenmed ik bir c;:eviklikle ko�uyor, ay1�1gmda boguk sesler c;:rkartarak c;:imenleri eziyorduk. Egrile bukule gi:ikyiizune trrmanan dallarmda siyah yrlanlarm oyna�trg1, hr�rrtrh kocaman yapraklarmm golgesine pembe-ye�il ku�larm kondugu tropikal agac;:larm altmdan gec;:erek parkm derinliklerine daldrk.
1984
61
KOR KU�LAR
Odaya girdim, 11?1g1 yak1p t;:ah1?ma masama otur dum. Kaq1da, at;:1k pencerenin otesinde Hotel de Sens'm ta!? duvarlanm, burt;:lan, mazgallan, goge yiikselen yuvarlak kulenin ucundaki sivri hat;:1 gordum. S1cak yaz gecesinin it;:inde tere batm11?t1 isa. Gokyiiziinde mavi, ye�il. kirm1z1, sari renklerden olu-1?an bir Ii?Ik demeti patlad 1 , sonra bir tane, bir tane daha; gokyiizii t;:it;:ek bahc;esine doniiverd i . Patlay1p i;:ogalan, i;:ogald1ki;:a karanhkta balk1yan rengarenk t;:it;:ekler Y1ld1zlarm arasmdan mavi ye1?il, pul pul dokiildiiler pencereme . Tt:irkt;:e sozciiklcr gibi. Tam siras1dir, diye d ii1?iindiim. Havai fi1?eklerin Paris gogiinii aydmlatt1g1 14 Temmuz gecesi ba1?lamahy1m bu oykiiye. Frans1z h alkmm bask1 ve zulmun kalesini y1kt1g1 giiniin y1ld6niimiinde.
Nicedir yazmay1 tasarl ad1g1m oykiiniin kahramam bir Ti.irk 1?airiydi. Anadolu'da bir bozkir hapisanesfnde ya1?ammm en giizel, en verimli giinlerini tiiketmil?, kendi deyimiyle «tepeden tirnaga sevd a" bir 1?ai· rin siirgiinde oliimiinii anlatacakt1m. Yazmaya koyuldum. $airin yurdundan, anadilinden uzakta ya1?ad1g1 beyaz kenti betimledigim boliimii bitirdigimde ter it;:inde kalm11?t1m. Biraz d inlenmek it;:in bogucu temmuz gecesinin sessizligine birakt1m kendimi. Kar-1?1mda at;:1k duran pencereden belki bir esinti gelir diye bekledim. Bayram b i tmil?, az once havai fi1?eklerin panlt1S1yla aydmlanan Hotel de Sens'm avlu-
62
su karanhga gomii.lmt:1�ti.i. K i taphk olarak k u lla1 1 1 l a 1 1 boh.imii.n renkli vitraylari, yosunlu ta� duvarlar, l i i r zamanlar Kiralic;:e Margot'nun, a�1g1 Julien Dal.'1 ill dii.ren gene;: delikanlmm as1h�m1 seyrettigi kuc;: i.ik pen cere, her �ey, her �ey karanhkt1. Lambamm 1�1g1 av !uya vuruyor, nedense hic;:bir yeri, kii.c;:ii.cuk bir alu ni bile aydmlatm1yordu. A vlunun karanhk yt:izeyi kafamda doni.ip duran sozci.ikleri yakalay1p bel l i bir dii.zen ic;:inde siralad1g1m beyaz kag1dm dar alanma doni.i�mii.�tii sanki. Hapsedildikleri hi.icreden kurtulup ozgi.irlii.klerine kavu�mak ic;:in c;:irpman, kendilerini bir duvardan otekine vure.n sozcii.klerin yorgun di.i�tlikleri, kurtulu� umudunu yi tirdikten sonra bilincin egemenliginde siraya girip h izaya geldikleri bir yer olmu�tu. Hotel de Sens'm avlusu masa ba�mda di.izene koydugum, sozdizimi kurallarma gore boliip sm1flandird1g1m, k1sacas1 buyurgan bir tutumla ii.zerlerinde denetim kurmaya c;:abalad1g1m sozcii.kleriil, benim sevgili tutsaklanmm egitim alamyd1 . O turdugum yerden kolayca yonetebiliyordum onlan Yi.iksek duvarlarla c;:evrili avluya kapatip karanhkta diledigim gibi sirahyor, yatmp kaldmyordum.
Boylece gecenin gee;: saatlerine dek yazd1m. by ki.i bitmek i.izereydi . �airin, bir sabah gazeteleri almak ic;:in elini posta kutusuna uzatt1g1 anda nas1! oliiverdigini, ohimi.in onu boyle ayakta ans1zm teslim ah�mm simgesel anlam1m okura nas1l iletmem gerektigini di.i�uni.irken ac;:1k pencereden ic;:eriye dald:lar. Once, lambanm 1�1gma gelen pervaneler sand1m. Arna kanat vuru�lanyla bir anda cehenneme c;:evirdiler oday1. Tannm ne kadar da c;:oktular! Biri lambaya saldird1, otekiler de ii.zerime. Gozlerimi koruyabilmek ic;:in ellerimle yi.izii.mii. kapatt1m. Kor ku�l ar! Gecenin, karanhgm ku�la n ! Duvardan duvara c;:arp1yorlard1 kendilerini. C::1ghk c;:1ghga uc;:u�urlarke11 kapkara ti.iyleri masanm i.izerine dokuli.iyordu. Hotel de Sens'm avlusundan havalamp ii.zerime c;:ulla-
63
myorlar, sivri gagalanyla beynimi didikliyorlard1. Beyaz kag1da hapsettigim dikb�h sozcuklerin ocunu mu almak istiyorlard1 benden, yoksa buyuk �airin oykusunu yazmam1 engellemek it;:in mi boyle ac1mas1zca uzerime i;:ullamyorlard1? Oturdugum sandalyeden yere yuvarland1m. Ortai;:agm karanhk dehlizlerinden odama u�u�en binlerce ku�un delik de�ik ettikleri kafamda yanm kalan oykumun son tumcesi yank1-lamp duruyordu: «Anadolu'da bir koy mezarhgma gomun beni! Gomun beni! ·
1985
64
ATLAS
Ui;;aktay1m, bulutlarm i<;:inde tek ba�1ma. Arada bir, gogun mavisi ai;;1ld1ki;;a, gi.ine� giriyor gozlerim· den ii;;eri. Akdeniz uygarhgmm nobeti;;isi eski gune�. Cografyayla aramda tensel bir ili�ki olmah d iye di.i�i.inuyorum. A�ag1da, on bin metre derinde Akdeniz. Uzun sure k1y1smda ya�ad 1g1m mavi su. Yakm, sevecen. Bir at agz1 gibi de kopi.ikli.i. Gei;;en y1l okyanusu gei;;erken duydugum korkudan iz yok. Akdeniz ne de olsa ana karm say1hr. Hep i;;evresinde ya�ad1-g1m i<;:in, okyanusu a�arken duydugum korkuyu - ana karnmdan d1�ari itilmenin, bir anda dunyaya di.i�menin o bi.iyuk sarsmtism1 - �imdi duymuyorum. Atlasm mavi, ye�il ya da kahverengi ko�clerinde ya�ad1m bugi.ine dek. Kentleri, irmaklari, dag ve koyaklari biliyorum. Bu ui;;ak Cezayir admda bir ulkeden i;;ok atlasm sari alanma, y1llar once ormanda bogdu gum i;;ole goturuyor beni.
<;ol bir beyazhkti once. Daglar, irmaklar, okyanus ve ormanlar da beyazd1. Si.innet hediyesi "Boyama Atlas1 » mm bo�luguna serpi�tirilmi� sozci.ikleri okumakta gui;;li.ik i;;ekmedim. ilkokul ui;;uncu sm 1ftayd1m ne de olsa:
OKYANUS C lacivertl DENiZ C mavil DAG C kahverengil IRMAK C ai;;1k mav i l ORMAN Cye-�ill <;OL Csari l . Boya kalemlerim yatag1mm ba�ucunda duruyordu. Ofkeden sunnet takkemi kirm1-z1ya boyam1�. i;;ar�aflara k ara surmeler i;;ekmi�tim.
sevgilim istanbul 65/5
S1cak dayamhr gibi degildi ve yaram kabuk tutma m1�t1 hcni.i z . Oyuncak kum saati - o da sl.innet hed i yesiydi-- ak�ama dogru ak1yord u . Okyanusdan ba� lad1m. Bir anda lacivertle doldu sayfa. Be� k1tanm c;;evresini derin, ugultulu bir okyanus sanverdi. K i mi yerde Asya'nm, kimi yerde oteki k1talarm usti.i ne yurudu lacivert. Avustralya ve Kuzey Afrika d i y e aclland mld1klarm1 c;;ok sonradan ogrendigim k 1 v nmlI , beyaz bic;;imlerin ic;;l erine dek yayild1. Kalem terli parmaklanmm arasmdan kay1yor, boyalar birbirine kan� 1yordu. Akdeniz, Karadeniz, Asya'nm ortasmda beyaz bir !eke gibi duran Hazer bo� kald 1 -lar ic;;Ierine kuc;;i.ik harflerle yazilm1� " deniz,, sozci.i gunu gu c;; bela sec;;ebildim. Maviye boyad1m onlan d a . Ostunde " dag" yazan beyazhklara okyanus k1y1s1 bo yunca kahverengi c;;izgiler c;;ektim. Afrika'nm orta yeriniyse balta girmemi�. s1k yaprakh bir ormanla kaplad1m. Sira u-maklara gelince duraksad1m biraz. Ogretmenimiz akarsularm daglardan c;;1k1p d enizle re kan�t1gm1 soylemi�ti. Oysa tam tersini di.i�i.inuyordum ben. Denizlerden kaynaklanan irmaklar karalara dogru akarak gune�in k1zdird1g1 c;;1plak dag yamac;;larmda yitiyor olmahydilar. Elime ac;; 1k mavi yi ahp, Nil'i inatla Akdeniz'den Afrika'ya dogru c;; izmeye ba�lad1g1mda "c;;ol " sozcugunun ye�ile boyan m1� oldugunu gordum. Ormam ilerletmi�. c;;ole yer b1 rakmam1�t1m atlasta. Oysa san en sevdigim renkti . Yakm1mda, tenimde duydugum h e r �eyi annemin sac;;larmm rengine benzetiyor, boyama kitaplarmdaki ku�lan, c;;ic;;ekleri, gokyuzu ve tarlalan sanya boyuyordum. Geceleri kucag1mda uyuyan tekir kedimin tuyleri de sanyd1. Benekli, beyaza c;;alan bir sari. Annemse ba�aklan ruzgarda sa vrulan bir bugday tar
las1yd1 dupeduz. Aydmhgi dunyama vuruyor, s1cakhg1 her yamm1 ku�at1yord u . Elimde san kalem, umars1zca aglamaya ba�lam1�t1m. Pansumana geciken sun ne�iye telefon etmek ic;;in annem kom�uya gitmi�.
66
teyzelerimse namaza durmu�lard 1. Y atakta yapayalmzd1m. D1�arda ak�am oluyord u.
Birkac;: �eytan tuyunun ac;:1k pencereden ic;:eri g i
rip sunnet takkemin ustunde uc;:u �tuklanm, " Boya ma A tlas1 ,,ndaki c;:ole b i r y e r ararken yaramm gidl! rek daha fazla ac1d1gm1 , kas1klanmdan karmma dog ru yava�c;:a yay1lan bir titremeyle tum govdemin sar s1lmaya ba�lad1gm1 amms1yorum.
Col bir beyazhkt1 once. Sonra kitaplarm. okud u gum seruven romanlarmm ic;:inden c;:1k1p bilincime yerle�en bir imgeye donu�tu. Yamk yuzlu bedeviler. deve kervanlan, bo�lugu bir anda dolduran y1ld1zh gece art arda dizildiler. K uc;:uk Prens, guzel yuzlu Muh ammed, Mekke-Medine ve ebabil ku�lan da var· d1 aralarmda. Kurey� ' i , kum firtmalanm, �iirden ameliyat olduktan sonra kohne Avrupa'nm dolambac;:h sokaklanm birak1p Harar'a kac;:an Rimbaud'nun golgesini, hurma �arab1yla K ur'an ' 1 , kanh k1hc;:lan ve elif harfini, suyla serab1, Leyla ile Mecnun'u, Hasan ile Huseyin'i, Hazreti Ali 'nin cenklerini iist uste koyup bir kurgu yapt1m. Arada kalan bo�luklan, ya da gune�e kar�1 c;:ekildikleri ic;:in yanm1� negatifleriyse yeni edindigim gorunti.ilerle doldurdum. Ornegin yusyuvarlak, kirm1z1 bir ay. Ufkun tam ucundan c;:1plak kayalarm ustune ctoguyor. Bo�luk, gozalabil, digine uzanan bir bo�luk. Ve uzakta, boz tepelerin yamacma kurulmu� goc;:ebe c;:adirlan. Cece sogumaya birak1lan testi, karn1 �i� bir c;:ocuk ve agir, yorgun develer. Belki birkac;: kadm, bakir kaplar, ay1�1-gmda ate�in yanma oturmu� yalmz bir ihtiyar. Dunya kuruldugundan beri h ep orada sanki. Oylesine devinimsiz, du �unceli . Alevlerin golgesi sakallarmda dola�1yor. Uzak bir kent var belleginde.
Gen;:ekten uzak bir kent mi var belleginde, bilmiyorum. Bagda� kurup ate�in ka�1sma oylece c;:okmu�. Yorgun bak1�larmda c;:ol ortasmdaki bir vaha
67
kentinin gizli tarihi as1 h. Sag eli kesilen bir hattatm, bilegine kam1� baglattmp ceylan derisine yazd1g1 bu gizli tarihin yangmdan kurtanlm1� birkat;: satm �oyle C . • . l Gune�i icen kor, beyaz duvarlar. Penceresiz kentin toprak rengi surlari. Ve kivrilan dar sokaklarin birden apliverdigi serin avlular. Palmiye golgesinden daha kuytu bu agacsiz avlularda suyu coktan cekilmi� bir kuyu olmali. Cunku sinekler ucu�up duruyor havada ve n ar c icekleri kurumu�. icerde, i�igin ula�amadigi odalarda kadinlar suskun. Sabun ve yag kokuyor ortalik. Dyle ya, kiz cocuklari sunnet edilecek. Kent kendi i cine, dar bir alana kapamyor giderek. Elyazmasi kitaplardan suslu harfler dokuluyor. Elif, lcim, rci ile ba�layan Yunus suresi degil, yeni bir gece. Artik ne pazar yerine tuz goturen deve kervanlari ne de sava�lar var. Bir ihtiyar ter ve gulyagi kokan porsumu� bedeniyle gerdege giriyor, o kadar. Ak�am oluyor di�arda. Maviye boyanmi� catilarin, Hi harfini catlatarak haykiran pazarcilarin ustunc karanlik iniyor. Tozlu, bungun bir karanlifa. C . . . l
Ut;:aktay1m, bulutlarm it;:inde tek ba�1ma. A�ag1-da, on bin metre derinde kopuren dalgalara bak1yorum. Akdeniz bitecek birazdan, Cezayir k1y1lan ba�layacak. Sonra Atlas daglan, doruklarmda hala kar firtmalan kopan Curcura tepesi. Ve Sahra. Kumdan tepeleri, hayvan iskeletleriyle durmadan yer degi�tiriyor t;:ol. Kuzeye dogru yuruyor. Sahra'nm ilerleyi�ini durdurmak it;:in orman dikiyormu� gent;:ler, az once hostesin verdigi cEl Mucahit" gazetesinde okudum. Bu ilerleyi�in onu almmazsa kentleri, tum su yollanm kum tikayacak. Ut;:aktay1m, bulutlann it;:inde tek ba�1ma. <;ol once bir beyazhktJ benim it;:in. Sonra bir imgeye, kitaplarm, Arap tarihinin it;:inden t;:1k1p gelen renkli resimlere donu�tu. 12 Mart gunlerindeyse Selim'in karalama defterine, oradan d a
68
«Akarsu " adh oykume girdi. Bir simge, c;:agda� bir umutsuzluk olarak. C::ol, bask1 gunlerinde sevdigim bir kadmm yoklugu, 1slak govdesinin ah�amad1g1m uzakhg1yd1 biraz da. Ve hep kabuk baglamam1�. ic,;ten ic;:e i�leyen bir yaray1 yakti durdu. Dedim ya sun net yatagmda yapayalmzd1m. Ellerim ter ic;:indeyd i , birbirine katm1�tim boyalan. Ormamn ye�ili Afrika'mn tum yuzeyini kaplam1�. annemin san�mhgma yer kalmam1�ti d unyada. �imdiyse beni atlasm san ko�esine goturen uc;:akta camm yanm1yor, imgelemim bombo� . .. Boyama Atlas1,,nm ic;:inde ormana bogdurdugum c;:olu y1llar sonra yeniden, kendi gerc;:egi, kendi s1fatlanyla bulacag1m1 d u �u nuyorum. Cezayir kentinde birkac;: gun kald1ktan sonra guneye, Sahra'ya gidecegim c;:unku . Ve o zaman, gerc;:ek c;:ole varmca, imgeleme dayah koskoca bir dunya y1k1lacak. Eriyip gidecek imge y1g1m, amlar dag1lacak. i�te bu yuzden .. uc;:aktay1m, bulutlarm ic;:inde tek ba�1ma" diye yukarda okudugunuz satirlan yazmaya ba�hyorum aceleyle. Ne kurtarsam kardir diyerek ilk amya, bellegimde bir renk karma�as1 olarak bic;:imlenen ilk imgeye doniiyorum.
Cezayir'le c;:olu ozde�lemcm dogru degil belk i . C::unku Cezayir daghk, yagmurlu b i r iilke. Nereden mi biliyorum? Kitaplardan. Gormedigi, ancak k i taplardan, radyo ve gazete haberlerinden tamd1g1 bir ulke ic;in neler du�unur insan? Bilgi ya�amamn, du�lem gozun yerini alabilir mi? C::ok �ey okudum Cezayir ustune. Tarih, toplumbilim, hatta islama deggin kitaplar. Edebiyat yap1tlan da vard1 aralarmda. Mulud Muammeri'nin, Kateb Yasin'in, Ra�it Bucera' nm romanlan, �iirler. Taos Amru�'un Berber turkulerini de dinledim. Sorbonne universitesinde Cezayirli arkada�lanm oldu. Arna Cezayir �u anda, uc;:ak koltugunda otururken, ne bir dostluk ams1, ne de turkulerden, kitaplardan kalan bir imge. Ortaokul cografya kitabmdaki o kotu resim de degil. Cezayir bir
69
ses benim it;:in, Be�ikta� ·taki Barbaros amtr da olabilirdi ama, �imdilik yalmzca bir ses. Evde bahk oldugu ak�am annem mutfagm k ap1sm1 kapatrr, gazocagm1 balkona ta�rrdr. Ben d e oturgac1 goti.iri.irdi.im arkasmdan. Tavada krzaran uskumrularm c1zrrtrsm1 birlikte dinler, yag ve duman it;:inde inen ak�am1 balkonda kar�Ilardrk. Okula g i tmiyordum heni.iz. C harfi bir kagrdm beyazmda b i.iki.ilmeden, o her zamanki yay bit;:imini almadan once, bahk tavasmda duydugum bir sesti benim it;:in. z de oyle. z kendini durmadan i;:ogaltrr, uskumru kokan bir yag c1zrrtrs1 it;:inde uzayrp giderdi. �imdi, beni Cezayir'e goti.iren ut;:akta ne ta�ra evimizin ki.it;:i.ik balkonu, ne de ta vada krzaran iri uskumrular var. Arna c ve z harflerinin i;:agrr�1m1yla birlikte gelen o gi.izelim bahk kokusun u duyar gibi oluyorum.
Hostes «Cezayir'e yakla�ryoruz, kemerlerinizi baglaym! " derken dikkat ettim. Onli.i harfleri iyice yutup, bizim Ti.irkt;:ede soyledigimizden daha fazla vurgulad1, c ile z yi. Sesi yumu�ak, giysileri krrm1z1ydr. Oi;:gen bit;:iminde bir �apka vard1 ba�mda. Arapt;:a bilmeyenler it;:in aym ti.imceyi Fransrzca tekrarlarken ha.rfler boyah, kocaman agzmda eriyip gitti. Aym anda on di�indeki altm kaplamay1 gordi.im. Sozi.in simyas1 i�te! Agrz bo�luguna ai;:Ilan karanhk, derin suyun k1y1smda bir yamp bir sonen deniz feneri. Sozi.in gizli tarihi bir an kendini ele verdi, sonra ilk yalmzhgma kapand1 yeniden. Ut;:ak Cezayir'e inerken, «Boyama Atlasr �ndaki beyaz alanla birlikte t;:ol imgelerimin ti.imi.ini.i birden yitirdim. Onsi.iz harflerden olu�an benim gi.izel Cezayir'imse, eti yenmi� bir uskumrunun krli;:1g1 olarak tabakta yalmz kaldr.
1978
70
KAZ BA
Kenti ikiye bolen palmiyeli, geni� caddenin ku�l an . Nereye gizlenmi�lerse goremiyorum. C1v1lt1lan odama dek geliyor ama. Bu s1caga nas1l dayamr ku�lar, nas1l doki.ilmezler k1zgm asfalta! A�ag1da 1ss1z cadde, duvarlar ve palmiyeler. Mavi-beyaz bir kent Cezayir, s1caksa dayamhr gibi degil. Pancurlan kapatip yataga birak1yorum c;;1plak govdemi. Tepemde vantilator doni.ip duruyor. Sabah beni gec;;irmeden once hasir koltukta bacaklarm1 iki yana ac;;m1� oturuyordun. Beyaz geceligin vard1 i.izerinde, gozlerini duvardaki postere dikmi� dahp gitmi�tin kopi.iren dalgalara. Burnu gi.imi.i� kakmah, yelkeni ri.izgarla �i�mi� bir gemi dalgalan a�1yorcl u . Yunuslar pml p1nld1 tez giden geminin bordasmda. Sabah aydmhgmda yelken diregine bagh Odisseus'u tamm1� m1yd m, yoksa mahmur gozlerin geri donmeyen bir ba�ka gemiciyi mi anyordu derindc? <;atlay1p yarilf'.T! kirc;;1l engine bir batip bir c;;1k1yordu ki.ireltler. V e elleri direge bagh Odisseus'un yi.i.:J.nde a�ka da vetin hazz1 vard1. Uzun si.ire konu�madan oturduk. D1�arda, Paris c;;atilanmn i.izerinde gokyi.izi.i kapahyd 1 . Pencereden vuran ki.ilrengi 1�1kta dag1mk yatag1, geceliginde ac;;an kir c;;ic;;eklerini gordi.im. Sensiz c;;1ktig1m her yolculugun sabahmda yaptigm gibi, beni kap1-dan ofkeyle gec;;irdikten sonra yataga donecektin yine. Gece sevi�irken darmadagm ettigimiz, sonra da hirstan parc;;alad1g1m1z c;;ar�aflara yi.izi.ikoyun uz::tmp
71
uykuya dalacaktm. Bir ba!?ka, <;ok derin bir uykuya.
VantiliUbr dbniip duru yor tepemde. Somiirge dbneminden kalma bu eski o telde sogutma tesisati olmayacagm1 dii!?iinmeliydim. Arna konumunu begendim yapmm. Mavi pancurlan, yiiksek pencereleriyle ilk gbrii!?te ilgimi <;ekti. Dstelik Kazba'ya da <;ok yakmd 1 . Uniformah kap1cilarm beklemedigi, zengin Araplarm kalabahk aileleriyle bir odadan btekine kofiU!?mad1klan, lobisiz ve pisinsiz bir oteldi. Sakin, kendi halinde.
Yatakta durmadan terliyorum. Ben gelmeden gbriilmemi!? s1caklar ba!?lamI!?, n e kadar siirecegi de belli degilmi!?. Odam1 diizeltmeye gelen kadm sbyledi az once. Bir ka<; gun k ahp kenti dola!?tiktan sonra giineye g i tmek istedigimi bgrenince, «Hi<; durmaym burada, " dedi, «giiney daha serindir. Ozellikle de geceleri. Hi<; olmazsa rahat uyursunuz. " Sonra, unuttugu bir !?ey ans1zm aklma gelmi!? gibi tela!?la <;1k1p gitti odadan. Be!? dakika g e<;memi!? ti ki elinde giimii!? bir tepsiyle dbndii. Tepside bugusu tiiten bir <;aydanhk ve iizeri yaldrz i!?lemeli upuzun bardaklar vardr. «<;ay getirdim. " dedi giiliimseyerek, «bir yudum da olsa i<;in, susatmaz . ,, Bir anda bardaga dbkiilen ye!?il <;aym kokusu doldurdu oday1. Hi<; duymad1g1m, tuhaf bir kokuydu. Duraksad1g1 m1 gbriince « l<;in , " diye usteledi, aburada pek bilinmeyen bir <;aydir. Cerba adasmdan getirdim." Te!?ekkiir edip uzattig1 bardag1 ald1m. Keskin kokulu, nefis bir !?eydi. Bitirip tekrar istedim. Boguk sesinden beklenmedik bir sertlikle, « Ne kadar da a<;gbzliiymii!?Siiniiz," diye <;1k1!?tI . « d aha bbiir odalara servis yapmad1m. Hakkm1za raz1 olun bugiinliik. » Kadm odadan <;1kar <;1kmaz ter bast! gbvdemi. Soyunup yataga uzanmadan once pancurlan kapattim.
Dogru, bu kentte fazla kalmadan giineye inmeliyim. Yild1zh, serin <;ale, deve kervanlarmm konakla-
72
d1g1 vahalara. Oralarda s1cak boylesinc yap1�kan, bu denli bogucu degildir. Gune� c;;ekilince hava birden �ogur. Ve toprak c;;atlar ay 1�1gmda. Gardaya'daki yazarlar toplant1smdan uc;; gun once gelip Cezayir kcntini gezmek de akhma nereden geldi ! Bu s1cakta degil sokaga c;;1kmak, yatakta hareket etmenin bile olanag1 yok. Yann erkenden oteli terkederim, Gardaya' ya vanr varmaz da bir k art atanm sana. Tepenin yamacma kurulmu� evleri n, tozlu sokaklarm arasmdan gokyuzune yukselen kerpic;; minarenin karLim. Ertesi gun c;;ar�1da dola�irken ter kokan adamlar, beyaz pec;;eli kadmlar gec;;er yammdan. Kalabahgm ic;;inde seni dii�unurum. Ofkeni, bitmez tukenmez kirgmhklanm , beni art1k derinligine c;;ekmeyen govdeni. Kor duvarlar, golgesiz kald1nmlar boyunca yururken gece ans1zm iner bo�luga. Toprak damh evlerde, ic;; avlularda 1�1klar yanar. Evet, Haricilerin tuz ve kuma� yuklu kervanlanyla gelip yerle�tikleri bu vaha kentinde mutlaka boyle olur. Ra� i t Bucera'nm bir romamnda okudum c;;unku, Laknar Hamina'nm son filminde de gordum. Guneyde kentler agac;;s1z, geceler serindi. Gune� degil a�kt1 insanlan yakan. Gopluklerde oynayan c;;ocuklardan ba�ka herkes, sinekler bile yorgundu. Ve Gardaya'nm kerpic;; minaresi, yalmzca o, sertle�ip dikilerek dunyaya meydan okuyordu.
Ne tuhaf! Cezayir'de, yuksek tavanh bir otel odasmda s1caktan bunahrken serinlemek ic;;in c;;olu dii�iinuyorum. Yokluguna ah�t1m bile. Oysa bu sabah birlikteydik, az once de Paris'ten sesin geldi. incecik, yakm. Kentleri, daglan ve koyaklan a�arak Akdeniz'in dibinden gec;;ip burada, gune�te asfalt1 eriyen geni� caddenin ucundaki bu otel odasmda yakalad1 beni. Terden s1nls1klam olmu� c;;ar�aflarm ic;;inde her yamm1 sard 1. Ate�li bir hastahktan uyanm1� gibi rahatlay1p gev�edim. ic;;imde yank1yan sesinin guvencesinde du�a girsem rahatlayacag1m biraz. Arna ya-
73
taktan kalkacak gi.ici.im yak. Kmk doki.ik her yamm, bellegimse ba�ahyar giderek. Durmadan su yitiren govdemle birlikte amlar, imgeler de uzakla�1yar. Islak t;:ar�aflarm i.izerinden kay1p gidiyarum. Saydam bir bellek kahyar geride. Bugi.ine dek hit;: ya�amad1m sanki. Kanu�an, gi.ilen, aglayan ben degildim. Hit;:bir kadm tammad1m, dayuma varmad1m seninle. Geceleri 1�1kh caddelerde dala�mad1k, kalabahk kentlerden t;:elik kopri.ilerden gei;:medik. Hit;: kirmad1k birbirimizi, dovi.i�i.ip sevi�medik. Ozleyip seven, severken de sava�an ba�kalanyd1. Okudugumuz k itaplan da gert;:ekte biz akumad1k. Ne gordi.igi.imi.iz di.i�lerdeydik ne de birlikte aldugumuz adalarda. Yazd1g1m1z mektuplan da biz yazmad1k. Biz degildik ac1 t;:eken, 61-
mek isteyen, ammsayan. Di.inya mavi pancurlaruu kapattig1m bu yi.iksek tavanh adamn d1�mda kald1. Get;:mi� gi.inler amlar da. S1cakta eriyip ki.il aldu ti.imi.i ve ki.illeri denize savruldu. <;ak �i.iki.ir ti.imi.i denize savruldu. Tepemde donen vantilatorden ba�ka hit;: bir �ey yak bellegimde. 0 da serinlik vermiyar. Geni� kanatlanyla doni.ip duruyar tepemde. Tepemdc.
Helikapterlerin kaca karmlarmdan t;:1k1p bir anda daldurdular alam . <;elik kanath pervanelerin ri.izgarmda sava� di.izenine girdiler. Makineli ti.ifekleri, �arjorleri, mermileri, el bambalan ve kasaturalanyla ku�attilar Kazba'y1. Karkuyarlard1. Bir agacm t;:it;:ek at;:masmdan, kendi yalmzhklarmdan, her �eyden karkuyarlard1. En ki.it;:i.ik bir k1pirtJ alsa, bir ku� havalansa y1k1lm1� surlardaki bir ayuktan, hemen ate� edeceklerd i . Tetikte oylesine gergindi parmaklan. Kazba surlan, surlarm gerisindeki darac1k sakaklan, sakaklarmdaki di.ikkanlan, yatirlan, evleri, adalan, adalarmdaki insanlan, kedileri ve biber kurutulan tarat;:alanyla bi.izi.ilmi.i� bekliyardu. Kendi it;:ine kapanan, kapand1kt;:a da gi.ici.ini.i di.i�mana gostermeyen bir kostebek gibi. Buyruk denizin obi.ir yakasmdan geldi: « Her evi fare deliklerine varmcaya dek ara-
74
ym! Direnen olursa vurun kirm old u rLi n ! " Sol1 1 l ld1 1 ra dald1lar. Boceklerin, ku1?larm, c;:ocuklnn n t 1 /.1 • n 1 1 1 ·
yuruduler postallanyla. Si lahlanmn golgesi <,:e!-i 1 1wl1 ·
r\n suyuna vurdu. Agir tokmakh tahta kap1lnr d e
m i r kafesli pencereler kapahyd1. Tekmeleyerek k 1 r d1lar kap1lan, pencerelere k u q u n s1kt1lar. Bodrumla ra, ki lerlerc, gerdek odalanna girdiler. Didik didik ara d1lar her yeri. Sand1klan, dolaplan, ku tulan ac;:ular. Namaz seccadelerinin uzerinden gec;:ip tarac;:alara c;:1kt1lar. Bacalann- firmlarm ic;:lerine bile bakt1lar. Sak1z gibi y1kanm11? c;:aqaflarm arasma dald1lar sonra. ic;: avlulan, yatirlardaki tabutlan, tahtabo1?lan bir bir arad1lar. Her evi h er ocag1 tarumar ettiler. Caqafh kadmlan, ak sakalh h ocalan duvarlarm onune dizdiler Bir kadm c;:ocuklanm bagrma bast1, bir ba1?kas1 kadere lanet okudu . Hocalar tespih c;:ekip dua ediyorlard1 . ic;:lerinden biri "Kurtulul? gunu yakmdir Allah yard1mc1mz olsun! ,, diye h aykird1 kendi dilinde. Sesi suyu c;:ekilmil? k u yularda yank1land1. «Yilmaym aslanlanm! ,, diye bagiran bir kad1m yere y1kt1lar. Kadm yerde c;:irp1mrken ate!? ac;:1ld1 askerlere. Ortahk bir anda kan1?t1 . Gunel? batana dek c;:at11?ma surd u , kana buland1 Kazba. Duvar hahlarmm, kilimlerin, seccadelerin renkleri soldu. Ak1?ama dogru yuzlerce gene;: adam1 onlerine kat1p helikopterlerin bekledigi alana goturduler. Sakallan uzam11? esmer genc;:lerdi c;:ogu. Elleri arkadan kelepc;:eli, ba1?lan dik yuruyorlard1 . Kurtulul? gunune duyduklan inancm panlt1lan vard1 bak11?larmda. Olumlerine aglanan sava1?c;:1lardand1lar. Ve bast1klan toprak kendi vatanlanyd1. Celik kanath pervanelerin ruzgarmda helikopterlere bindirildiler. Kazba yenilmil? ama somurgene teslim olmam11?t1. Odalarda 11?1klar yamyordu hala. Hazreti Fatma'mn eli evleri kem gozlerden kc;iruyor, Burak kanatlanm11? Kabe'nin uzerinden uc;:uyordu. Kan lekelerinin yay1ld1g1 bir duvarda uzay1p gidiyordu kufi yaz1s1yla bir besmele. Evler darmadagm
75
a vlular sessizdi ama kuyulara sark1tilan silahlar 1slanmam1�ti. Gizli belgeler Kur'an cuzlerinde, tesbih tanelerindeydiler. Kazba kurtulu�a dek direnecekti. Helikopterler geldikleri gibi gurultuyle havalamp uzakla�tilar gokyuzunde. Denize dogru gozden yi ttiler.
Bir helikopterinki kadar geni� ve buyuk kanatlanyla tepemde don up d uruyor vantilator. Biraz olsun serinlik vermiyor ama. Yatakta terliyorum. Hel ikopterlerin alana ini�leriyle ba�lam1�ti film. Y1llar once, istanbul'da Siraselviler'deki Sinematek salonunda elleri arkadan kelept;:eli kurtulu� sava�t;:1lann m helikopterlerden denize atilmalanyla sona erd i . Deniz yuttu onlan, gencecik govdelerini bahklar yedi. Bellegimi tumuyle yiti rmemi�im demek. Kazba sa va�1m, Frans1z para�uti;:ulerinin tutuklay1p goturd ukleri Ulusal Kurtulu� Cephesi militanlarm1 amms1yorum. Oysa Cezayir Sava�1 ba�lad1gmda lit;: ya�mdayd1m, bittigindeyse on bir. Demek ki Bag1ms1zhgm ilamndan sonra haberim oldu sava�tan. Fransa' nm o gune dek bilmedigim yuzunu de sava�tan sonra tamd1m. i�kenceyi, bask1 ve zulumu. General Massu'nun Hitler'inkini andiran b1y1g1m, 0.A.S in bo�una doktugu kam. $imdi y 11lar sonra, Kazba'y1 sava�m henuz kapanmam1� yaralarm1, onulmaz ac1larm1 tazelemek it;:in gezmek istiyorum. istiyorum ki benim de yaralanm at;:1lsm, darac1k sokaklarda dola�irken bir kur�un saplansm yuregime. Ya da genzimi baharat kokulan yaksm. Demircilere t;:ert;:ilere attarlara yorganc1 dukkanlarma girip t;:1kay1m. Bir kedi olusu s1cakta dag1hrken tonozlu duvarlar boyunca yuruyup kaleye tirmanay1m. Orada, sirtim kale duvarma vermi� eski bir evin eli kmah kadmlan kar�1lasm beni. ii;:eri girip sedirin uzerine uzand1g1mda yaralanm1 sarsmlar, i;:ay getirip el pent;:e divan dursunlar Hamamda kille ovulup yu nmaktan yumu�am1�. aganp saydamla�m1� govdelerinin sevecenliginde gei;:ir-
76
digim bir gecenin sabahmda, 1�1k duvar hahsmdaki develerin, c;:atal boynuzlu geyiklerle c;:ol ceylanlarmm uzerinde dola�irken seni, birlikte ya�ad1g1m1z y1k1-m1, Paris c;:atilarmm altmdaki kiic;:iik odam1z1, h e r �eyi, h e r �eyi b i r anda unutay1m. A rna ac1lar unutul muyor. Hazlar, aynhklar da. Sava� unutul muyor. Ne kadmla erkek arasmda olam, ne de bir halkm, tum bir ulusun direnci. Sava� da tutkular, yaralar gibi unutulmuyor.
Ne zaman c;:1kacag1m ben bu odadan? Ne zaman dola�acag1m Kazba'nm ortac;:agdan kalma ta� sokaklarmda? Yahnayak ba�1 kabak c;:ocuklarm, pec;:eli kadmlarm celabah esmer adamlarm arasmdan gec;:erek kaleye mi c;:1kacag1m, eskiden korsan gemilerinin s1gmd1g1 l i mana m1 inecegim yoksa? Yine kendimle yuruyup kendimle konu�arak ffil gec;:ecegim olgun 1�1kh yatirlarm, mezar ta�larmm onunden? Ne zaman bitecek bu yolculuklar, otel odalari, bu yalmzhk? Ne zaman, ne zaman d uracak tepemdeki vanti-1?.tor? «Omur biter yol bitmez. " Kamyonlarm alnmda, gemilerin trenlerin bacasmda yaz1hyd1, okudum. "bmur biter yol bitmez. • Belki d e burada, dunyanm d1�ma itilmi � varhg1mla bu otel odasmda olecegim Senden, ya�ad1g1m1z kentten, sa va� alanmdan uzakta.
Kap1 aralamyor. Elinde gumli� tepsiyle odac1 kadmm ic;:eri girdigini goruyorum. Yataktan kalkmam gerek. Arna k1pirdayam1yorum bir turlu. <;ar�af1 uzerime c;:ekecek gucum bile yok. <;1plak govdemi gorunce bir parilt1, garip bir l�lk yamp sonuyor gozlerinde. «Butun odalari dola�t1m, kimse c;:ay1mdan istemedi, diyor, hepsi size kald1. isterseniz tabi i . " Yamt1m1 beklemeden bardag1, agzma dek doldurup uzat1yor. Bir diki�te bitiriyorum. Az onceki kadar s1cak degil ama bal gibi tath. Ihk, guzel bir duygu sariyor her yamm1. Odac1 kadm bardag1 tepsiye koyduktan sonra ba�ucuma oturuyor. Hamamda yunmaktan yu-
7 7
mu�ay1p agarm1� elleriyle yiizii.mii. ok�amaya ba�hyor. Terli almmda, 1slak sat;:larimda gezdiriyor parmaklarm1. Nasil oldu da farkma varmad1m giizelliginin! Ye�il gozleri, geni� .aim ilk bak1�ta nas1l da dikkatimi t;:ekmedi! Kendimi az oncekinderi qe derin bir unutu�a birak1yorum. Kocaman k1rm1z1 agz1m agz1ma dayad1g1 vakit tepemdeki vantilator duruyor Giizel bir serinlik yahyor govdemi. Bacaklarim iki yana at;:1p ii.zerime kapamrken « K im it;:erse Cerba'nm bal gibi i;:aymdan, " diye f1s1ld1yor kulag1ma, «kim it;:erse Cerba'nm bal gibi ye�il i;:aymdan, k endinden get;:er ve bir daha donmek istemez gemiye. ,,
1977/1984
78
OLU CANLAR ALANI
Marake!? Fas ' m glineyinde, doruklan karh At las daglarmm eteklerine dogru yay1lan, yay1ld1ki;;a da geni!?leyip bliyliyen bir vaha kenti sevgilim. Afrika'dan Akdeniz'e tuz ve altm ta!?1yan kervanlarm; agir. yorgun develerle yamk ylizlli "mavi adamlar,, m, yani Bati Sahra'da ya!?ayan goi;;ebelerin konaklad1klan bir dlizhige kurulmu!?. Kentin kirm1z1 duvarh evleriyle palmiyeleri arasmdan gokylizline ylikselen Kutubia minaresi, islamm 1 2 . ylizy1ldan bu yana Marake!?'te yerle!?tigini kamthyor Glineyden gelen Berber kokenli Almohadlerin yaptird1g1, eski ve glizel bir cami Kutubia. C:evresinde kitapi;;1 dlikkanlan varffiI!?. $imdiyse, dlikkanlarm bo!? arsasmda i;;ocuklar top oynuyor. Marake!?'te g iinleri mi, eski kentin giri!?inde, bir zamanlar mahkumlarm idam edildigi " Camaa-el-Fna» yani "Olli Canlar Alam,,nda gei;;irdim.
Bu alan !?imdiye dek hi<;:bir lilkede, hi<;:bir kentte gormedigim, benzerine serliven romanlarmda bile rastlamad1g1m bir karga!?amn, ak1l almaz bir !?enligin trajik mekamm olu!?turuyor. Trajik diyorum, <;:linkli Olli Canlar Alam 'm d olduran insan ylizleri yoksullukla bliylinlin, en ac1 geri;;ekle geri;;eklistiinlin karl!?Immdan yap1lm1!? korku filmlerini and1nyor.
Korler Cumhuriyetiyle Dilenciler Kiralhgmm denetiminde bir alan dli!?iin. Y1lan yutanlarla d i !? i;;ekenler, yamk sesli haf1zlarla !?ifah ot satanlar, pei;;eli kad mlarla gen<; k1zlar, sakalar, berdu!?lar, sakatlar, i;;o-
79
cuklar -Ozellikle de zeytin k urusu, esmer c;:ocuklar!bir renk denizinde, devinip duran kalabahgm giderek boz renkli c;:ol ak�amma kan�t1g1 bir tuhaf karabasanda bagmp c;:agirmadalar. Sesli harfleri yutarken «H» Ian alabildigine c;:atlatarak konu�uyorlar. Kotu bak1�h c;:irkin bir adam c;:ol farelerini yan�tmyor. Bir ba�kas1 kaval c;:ahp y1lan oynat1yor. Kapkara bir celaba var uzerinde, ve sakallan agarm1�. imam k1hgmda biri Mirac;: gecesini anlat1yor tekbir getiren kalabahga. Muhammed 'in Mekke'den Kudus'e, oradan da en yuksek makamlara nas1l yukseldigini dinliyorum. Yuzu gune�ten yanm1� kor a�1k kemamyla .. Leyla ve Mecnun" un ac1kh sonunu terennum ediyor. Ve c;:orbac1lar, sakatatc;:1lar, kofteciler, yagc1lar. yogurtc;:ular. . . Sonra hanc;:erden bilezige, naneden dugmeye akla hayale gele bilecek her �eyin sat1ld1g1 c;:ar�1. Ve olu 1�1kta k1zarm1� bahklarla, kelleler.
Paris'te uc;:aga binerken eksi be� derecedeydi hava, Marake�'te otuz derece. Gune�i ic;:en toprak rengi kor duvar hahla n , hahlarda c;:ol arslanlari. Surlardan ic;:eriye, eski kente girdigimde, c;:ocuklar, kediler ve c;:op tenekeleriyle oynuyorlard 1. Medina'nm bagirsak gibi k1vnlan darac1k sokaklarmda erkekler yorgun, kadmlarm elleri kmahyd1. Tuhaf bir keder vard1 bak1�larmda. Ve yurudukleri sokaklar eski bir kentin gungormi.i� sokaklanyd1 . Arna ne tuhaf, sanki, bu dunyada degilmi�ler gibi, agir aksak, yalpalayarak yuruyorlard1. Arahk bir kap1dan ic;: avluya bakt1m: havuz, mavi c;:iniler, duvardaki hahda Kabe. Bu beklenmedik, kar�1ma ans1zm c;:1k1veren ctiinyanm gizini c;:ozmeye c;:abalarken kap1, tokmagmdaki Hazreti Fatma'nm eliyle birlikte kapamverdi yuzume. D1�anda kald1m. Musluman Marake� gerc;:ek yuzunu, evlerin ic;:ini gostermedi bana. Yahudi mahallesinin iki kath, balkonlu evlerinin onu sira yuruyup Olli Canlar Alam'na c;:1kt1m yeniden. Bu kez c;:a�1ya dogru yuriid um .
.30
Kemerlerin altmdan gec;er gec;mez gi.izel bir serinlik vurdu yi.izi.ime. Y1kanm1� di.ikkanlar m, incik boncuk satan ihtiyarlarm oni.inden gec;tim. Ve birden aynalarm ic;inde buldum kendimi. Y l.izi.i m b i n b i r parc;aya boli.indi.i. Neredeyim ben �imdi, ellcrim, gozlerim, bak1�lanm nerede? Bu serin c;ar�1mn ayna larmda kmhp doki.ilen, doki.ildi.ikc;e de renkten renge, bic;imden bic;ime giren kendi suretim mi, yersiz yurtsuz bir yabancmm korkunc; hayali mi yoksa? Alm md aki k1n�1klar derin uc;urumlara doni.i�ti.i, sakahm nedense bakir rengi. Ve agz1m burnum c;1f1t c;ar�1si. K i m vurdu bana, nasil dag1hp parc;aland1 m boyle! Ve parc;alanmm her biri bir ba�ka yere ne vaki t savruld u !
Paris'te, Figuier Sokagmdaki odamm duvarmda bir fotograf as1hdir. Y1llar once senin adanda, ikaria'da c;ektirmi�tik bilmem amms1yor musun? Bir zeytin agacmm altma kilim serip oturmu�uz. Sen her zamanki beyazhgmla gi.ili.imsi.iyorsun, benim bak1�lanm biraz durgun. ikimiz de genciz daha oni.imi.izde y1llar var. istekle bak1yoruz objektife. Zeytinse kuruyup kalm1� ogle s1cagmda; buruk, ac1h. Ya�h m1 ya�h bir zeytin agaci. Kok salm1� topraga, topragm derinliklerine. Arkam1zda beyaz d uvarh, ki.ic;i.ici.ik bir kilise. Ev gibi, el kadar V e duvarin dibinde ada kec;ileri. Bir �ey daha vard1 fotografta �imdi ammsam1yorum. ikaros'un di.i�ti.igi.i �arap rengi denize bakmanm sevinci belki, belkf bak1�lanm1zdaki istek. ic;ic;eligimiz yani. 0 gun, ikaria'da Hrisostomo koyi.indeki zeytin agacmm altmda sevi�meye ba�layacag1-m1z1, bacaklanmn arasmdayken govdemin ans1zm yegnile�ip yerc;ekiminden kurtulacag1m di.i�i.inemezdim elbet. ic;indeydim ne de olsa. Toprak agacm, govden topragm yerini alm1�ti . Agacm koklerinden bedenine yi.iri.imekteydi ozsu . Kilimin i.izerinde ic;ic;eydik. Circir boceklerini d uymaz olmu�tuk art1k. Dilin agz1mda, ellerin avuc;lanmdayd1. Birbirine kenetlen-
sevgilim istanbul 81/6
mi1?ti govdelerimiz. 0 an. sanki kilim topragm biz ki l imin i.izerinde degilmi1?iz gibi, sanki bacaklarmm arasmdaki ozsuyla kayganla1?an dar oyuk dipsiz bir ho1?luga ai;;1hyormu1? gibi, h azdan i.irperen govdemin boyle ans1zm havalanacag1m, ogle s1cagmda ri.izga rm uguldad1g1 kayahklara dogru yi.ikselip ui;;maya ba1?layacag1m1 dii1?i.inemezdim.
Benzer bir duyumu. boyle ans1zm yegnilel?iP ha valand1gun samsm1 Konstantin'de. genelev sokagmm dibindeki kohne evin bas1k tavanh odasmda da ya1?ad1g1m1 amms1yoru m . Bir kartal yuvas1 gibi kayalarm i.izerine ti.inemil? kentin kalabahk i;;ar1?1lannda dola1?irken yolumu yitirmil?. kendimi asma kopri.ini.in yamndaki ui;;uruma ai;;1lan dar sokaklardan bi rinde bulmu1?tum. Sokak d i k b i r egimle a1?ag1ya, d i binde Rummel'in akt1g1 kayahk ui;;urumun e1?igine dek iniyordu. iki yana dizilmil? sari, mavi badanah evlerin oni.i s1ra yi.iri.iyi.ip en ui;;taki eve varm11?. ui;;u ruma sarkan odalardan birine girerek esmer govde siyle birle1?ecegim kad1m beklemeye ba1?lam11?t1m. <;1plakt1m yatakta. Ai;;1k pencereden saydam bir gokyi.izi.i gori.ini.iyordu; lekesiz, pml pml. Odaya sessizce giren kadmm pencereye arkas1m dondi.igi.inde agzmm kopi.irmeye ba1?lad1g1m, uzun yeleli arap atlarmm k1vrakhg1yla i.izerime <;:1karak solumaya ba1?lad1g1m amms1yorum. $ahlamp kas1klarimm arasma oturmu1?. zamamn d11?mda, bir deniz feneri gibi dimdik ama uzak. yapayalmz durdugum, korkudan titredigim bacaklarmm arasmdaki derin bo1?luga i;;ekmil?ti beni.
hte o gun ikaros'un ad1m ta1?1yan adanda fotog· rafta gori.inmeyen bir bo1?luga, firtmah bir deniz gibi kendi derinligine i;;ekmi1?tin beni. Belki sende de bir ornegi vardir bu fotografm, art1k benimle payla1?mad1gm yatagmm ba1?ucunda. Ne tuhaf, y1llar sonra o zeytin agacmm yerinde olmaya raz1y1m. Ogle s1cagmda buruk, ac1h. Ac1h ama kok salm11? topraga. Kalk1p bir yere gidemez. Ancak yerin i<;:inde gi-
82
der kokleri. Yapraklari d eli ri\zgarda bik h 1 1 in l n
maz. Ancak karmcalara yeter glilgesi . 0 gun n�ag1
da, ikaros'un denize gomiildiigii yerdeki kayalun t i < >
ven dalgalar kadar hm;:m olabilecegini bilemw.di 1 1 1 Bugiin de Marake�'te, aynalarm ic;:inden aym h m;;11 1 hkla bak1yorsun. Bakt1gm yerde degilsin ama, hi�
b i r yerde degilsin. Seni c;:oktan yitirdigimi biliyoru m . Aynah c;:ar�1da yiirii d ii m . Yiiriid ii m bir ba�1ma.
Kuyumcularm oniinden gec;tim. c;-;erc;:ilerin, aktarlarm. terzilerin oniinden. Yine O l ii Canlar Alanmda buldum kendimi. Marake�'te biitiin yollar bu alana c;:1-k1yor. istanbu l'da da doniip dola�1p Taksim ' e c;:1kard 1 m . Haft.a sonu tatillerinde istiklal Caddesinde bir a�ag1 bir yukan. Sonra Taksi m'de, amtm c;:evresinde bir tur, bir tur daha. Otobiisler gelir otobiislur giderd i . Liseli b i r k1zm etekleri uc;:ard1 riizgarda. Okula donmeden once, Siraselviler'in arkasmdan dola�1p yine Taks i m ! 0 zaman sen yoktun. istanbu l'un c;:amurlu dar sokaklari, Iodoslu denizi vard 1 . Bir de yatakhanede, gece lambasmm mavi 1�1gmda dii�lerime giren yiizii belirsiz bir kadm.
Bir kahvenin iist kattaki terasma oturdum. Hava serinliyor giderek. Giine�. don1klari karh Atlas daglarma dogru alc;:ald1 . A�ag1da, alamn dort bir yanmda kayna�an kalabahktan sesler geliyor. Neler sat1hyor, kimbilir ne dolaplar doniiyor! Kernan c;:alan kor a�1gm sesini duyuyoru m . Bir duvarm dibine oturmu� durmadan konu�uyor. Yapayalmz. Arna c;:evresi dolar birazdan, kentin kenar mahallelerinden, surlarm d 1�mdan, otogarlardan insanlar gelip kor a�1gm anlamad1g1m bir dilde soyledigi oykiiyii dinlemek ic;:in alanda yerlerini ahrlar. Her ak�amiistii, bu kahveye gelip oturdugumda boyle oluyor <;ii.nkii. A�1k, toprak rengi duvarm dibine bagda� kurup keman c;:almaya ba�lad1gmda c;:evresine yoksul bir kalabahk birikiyor. Yorgun adamlar, pec;:eli kadmlar, c;:ocuklar. Alanm ugult.usuna kar�m sessizce dinliyorlar. Ah�
83
veri� ilgilendirmiyor onlan. Kalabahkta kendilerine yol ar;;maya r;;ah�an motorlu arar;;lar da. Dunyadan nasiplerini alm1�lar. Art1k di.inya ilgilendirmiyor onlan. Kor a�1g1 dinliyorlar. Ve a�1k, anlamasam da bildigim bir oykuyi.i anlat1yor. Diyor ki:
«Kays ile Leyla birbirlerini daha r;;ocukken sevmi�lerdi, diyor. Kays Leylas1z, Leyla Kayss1z olamazd1 . . . "
Bugun de ba�lad1 aym oyki.iye. Sesi nas1l da gi.izel! Gi.ine�te yanm1�. kumla armm1� gibi. Kar�1 duvarm d i binden degil r;;olden, Atlas daglarmm ote yanmdaki ur;;suz bucaks1z i.ilkeden geliyor sanki. Bera berinde y1ld1zlann aydmhg1m getiriyor. K1zgm kumlarm panlt1sm1 ta�1yor buraya.
«Leyla, d iyor ses, Kays' 1 ilk goru�te sevdi. Kays da Leyla'y1 . »
Ortadogu'nun a�klan boyledir. Sevgililer i l k goru�te vurulurlar birbirlerine. Oysa insan sevebilmek ir;;i n engeller a�mah. Telefonlar edip yedi d eryalar ger;;meli. Sevdigine kavu�unca da r;;ekip gitmeli. Gidebilmeli. Ortadogu'nun a�klan h ir;; bitmez. Ve sevda insanlan deli divane eder. Dinle kor a�1ktan hikayet etmede. Aynhklardan �ikayet etmede:
.. Qnlar birbirlerini sevmi�ler amma, ate�ten gomleg-imi� sevda. Leyla'y1 Kays'a vermediler. Kays mecnun oldu du�ti.i r;;ollere. Mecnun'un a�k1 da du�ti.i d ilden dillere."
Ak�am gune�inde kor a�1gm r;;evresine yoksul bir kalabahgm topland1gm1 goruyorum. Adamlar partal celabalarmm ir;;inde d imdik d uruyorlar. Kadmlar ked erli, r;;ocuklar bir deri bir kemik. Bir genr;; k1z per;;esiyle gozya�larm1 siliyor, yanmdaki r;;ocugu kucag ma ahp s1ms1k1 bagrma bastinyor sonra. Kor a�1-gm sesini gittikr;;e daha yak1mmda duyuyorum. Toprak zeminin derinliklerinden geliyor sanki. Kemamn tekdi.ize ezgisi yamk sesini inceltiyor. Masa, masanm i.izerinde fincan, fincanda r;;ay titre�iyor:
84
«Mecnun t;:olde Leyla's1z kald1. Giindiiz ceylanlarla, gece y1ld1zlarla konu�tu. Leyla olmasayd1 Mecnun ne bilirdi mecnunlugunu. Leyla'y1 evlendirdiler Mecnun mecnun kald 1. Soyledigi sevda sozlcrinden bu yalan diinyada ho� bir seda kald1 . »
Olli Canlar Alam'nda ak�am oluyor sevgilim. Alu cakaranhkta golgeler uzuyor. I�1klar yanar birazdan , kalabahk dag1hr .
.. iyile�sin diyedir Kabe'ye goturiirler Mecnun'u. Mecnun a�k belas1yla yok olmak ister. 'Ya Rab! belay1 a�k ile k1l a�ina beni I Bir dem bela-y1 a�ktan etme ciida beni' der de ba�ka bir �ey soylemez. »
Evet, kalabahk dag1hr birazdan, evlerde 1�1klar yanar. Herkes gider yalmz kalmm bu kahvede. Kor a�1k da yalmz kahr ama bitirmez oykusiinii. Neden bitirsin ki, ben bitiriyor muyum? Okuyamm yok d i ye kalemi k1nyor muyum? A�1gm sesi iyice yak.Jmmda �imdi. Neredeyse it;:imden konu�acak. Diyecek ki:
«Leyla t;:ole Mecnun'u gormeye gelende Mecnun tammaz Leyla'y1. Leyla kimdir Mecnun kim? Ya a�k nedir, sevda ne? ' Vasldan t;:iin a�1k1 mustagni eyler bir visal I A�1ka ma·�uktan her dem bu istigna nedir? ' ,,
Dogru, ate�ten gomlegimi� sevda. i�te boyle sensiz dol�1yorum diinyay1. Sensiz, yani sevdah. Bir kentten otakine, bir kadmd an bir b�kasma savruluyorum. ikaros gibi de kanatlamp ut;:maya b�lad1m nicedir. Agirhgm1 yitirdi govdem, bo�lukta yukseldi. Ve yolculuk azgm bir deniz gibi derinligine t;:ekti beni. Art1k kor fu11gm sesi de gelmiyor. Kemamm koltugunun altma k1sm1� . el yordam1yla yiiriidugu karanhk sokaklarda gozden y i tmi�tir. Olli Canlar A lam tenhala�1yor. Marake�'te ak�am oldu.
1985
85
SAKLAMBAC
Ba�1m1 mezarhk duvarmdan yana c;:evirdim yiiziimii ellerimle kapat1p saymaya ba�lad1m: «Bir, iki, iic;:, dort, be�. alt1. . . " Bir g iiriiltii duydum arkamda. Sonra ad1mlar giderek uzakla�t1. alt1, yedi, sekiz, dokuz, on. Kirm1z1 don. bniim, arkam, sag1m, solum sobi. .. Gozlerimi ac;:1p ard1ma dondiigiimde sokak bombo�tu. Nereye sakland1 acaba? Duvarm y1-k1k yerinden mezarhga bakt1m kimseler yok. Ya ta�larm ardma gizlendiyse? Bir an mezarhga girmek istedim, ama ta�lann ardm1 aramak cesaretini bulamad1m kendimde. Hava kararm1�t1. Giine� batar batmaz cinlerin mezarhga dolu�tuklanm biliyordum. Oliilerle korebe oynarlarm1� karanhkta. Mescidin avlusuna dogru yiiriidiim. <;marm ard1 bombo�tu. Avludaki �adirvanm c;evresi de. Karanhk yava�c;:a ortiiyordu yapraklari. Bir an c;:ok korktum. Ya gee;: kahrsam eve? Baham tulumbadan su c;:ekip gece sogumaya birakacag1 testiyi doldurduktan sonra bahc;:e kap1sm1 kilitler. «Oyun bit ti haydi c;:1k art1k! .. diye bagird1m. Kimse c;:1kmad1. « Evli evine koylii koyiine Evi olmayan s1c;:an delig i n e! .. Yer yanlm1� da ic;:ine girmi�ti sanki. Mescidin avlusundan c;:1k1p mezarhk duvan boyunca yiiriidiim. Duvarm y1k1k yerinden bir kez daha mezarhga bakt1m. Mezar ta�lan karanhkta korkunc;:tular. Beyaz onliik giymi� kuc;:iik adamlara benziyorlard1. Kimisinin sipsivriydi ba�1; kimisi yana egilmi�. elleriyle yiiziinii kapatm1�t1. Kimisinin yemye�ildi gozleri. Kocaman kavuklanyla ba�ka bir
86
dunyadan gelmi�ler gibi sessiz ve yabanc1ycl 1lar Selvilerin ruzgarda h1�irdad1g1m duydum. Ba�i:irtulu bir kadm ger;;ti sokaktan. Pe�inden ko�up kadmm onu nu kestim. Yuzu yoktu kadmm. Alm, gozleri, ka�ln n . yanaklari, burnu v e agz1 vard1 ama yiizii yoktu . Umutsuzluga kap1larak aglamaya ba�lad1m. Sokag m ucuna dek yiirudum, sonra geri doniip eve geldi m . bahr;;e kap1smm oniine oturdum. B i r elin sar;;larimda gezindigini duyumsad1m. Arkam1 doniip bakt1m kimseler yok . Korkuyla iirperdim. iyice kararm1�t1 orta!Jk. Evin 1�1klari yanm1!?. perdeler r;;ekilmi�ti. Bir el omuzuma dokundu. Bu kez doniip bakmad1m. El ensemde, sar;;larimda gezindi. Doniip bakmad1m. Yapayalmzd1m dimyada. El sirt1m1 ok�ad1 , omuzumdan geriye dogru r;;ekti . Doniip bakt1m hir;; kimse yok. Nereye saklanm1�t1 acaba?
Sahi o ak�am, saklambar;; oynamak ir;;i n yiizii m u mezarhk duvarma dondugiimde nereye saklanm1�tm? Y1llardir aym soruyu sorup duruyorum kendime, bir yamt bulabilmi� degilim. Oyuna birlikte ba�lam1�t1k, ebe ben olmu�tum. Ona dek sayd1ktan sonra aramaya ba�ladrm seni, hir;;bir yerde bulamad1m. Y1llar ger;;ti aradan. Halli yoksun.
Bazan uykum boliiniiyor geceleri. Lambay1 yak1p saate bak1yoru m. Akrep kopmu!;j yalmzca yelkovan d uruyor yerinde. Yataktan kalk1yorum. A�ag1da Saint-Louis adasmm sokaklari bombo�. Karanhk sokaklardan yiiriiyiip irmak k1y1sma r;;1k1yorum. Apartmanlarm 1�1klari vuruyor suya. Marie Kopriisunden a�ag1ya bakmca, 1�1klarm ir;;inde yuvarlak, beyaz yiiziinii gbriiyorum senin. Irmakla birlikte kopriiniin 8 l tmdan ak1p uzakla�1yorsun. Otellerine donen bir gezgin topluluguna rasthyorum. Erkekler smokinli, kadmlar gece tuvaletlerinin ir;;inde nas1l da beyaz! "Ba�ortiilii bir kadm gordiiniiz mu? " d i ye soruyorum. Anlamad1klanm belirten bir i�aret yap1yorlar "Ba�i:irtiilii, yuvarlak beyaz yiizlii bir kadm gordiinu z
8 7
mii? ,, diye tekrarhyorum ba1?ka bir dilde. Anlam1yorlar. Di.inyanm biitiin dillerinde tekrarhyorum aym soruyu. « Hayir» diyorlar, " Bilmiyoruz,. diyorlar, «G6rmedik,, diyorlar. Saint-Michel bulvarmdan gec;:enleri durdurup bir bir soruy.:ir um. ·Hayir g6rmedik. ,, Luxembourg parkmm ordan Soufflot Sokagma sap1yorum. Kar1?1da Pantheon bembeyaz siitunlari, kubbesinin iizerindeki hac;:1yla gecenin ic;:inde dikiliyor. Pantheon'un kocaman b1y1kh bekc;:isi de bilmiyor nereye gizlendigini. IV Henri Lisesi'nin 6niinden yiiriiyiip Mouffetard Sokag1'na sap1yorum. Lokantalar c;:oktan kapanm11?. Bir odanm arahk perdesinden Ii?Ik s1z1yor. l1?1g1 gec;:ip Contre Escarpe Alam'nda, sabaha dek ac;:1k duran kahveye giriyorum. Tezgahm berisindeki garson uykulu g6zlerle beni uzun uzun siizerek «Git i�ine karde1?im! " diyor, " kendi derdim kendime yetmil? zaten." Kahveden c;:1k1p yan sokaklardan birine dahyorum. Yokui? a1?ag1 Karak6y'e iniyorum sonra. Yeralt1 gec;:itinden K6prii'ye c;:1k1yorum. Bogaz'a son vapur kalkmak iizere. Athyorum hemen. Yukarda, on giivertede yild1zlarlay1m. Sulari yara yara ilerliyoruz. Tiim 11?1klarm1 yakm11?. yakamoz parilt1lari ic;:inden K1zkulesi'ne dogru yol ahyor vapur Bir de bak1yorum burunda, projekt6riin gerisinde bir adam. Yamna varip:
.. Merhaba hem1?erim, diyorum kolay gelsin."
.Eyvallah! ,, " O tomatik degil mi bunun projekt6rii?,, «Yok beyim, Kalender vapurunday1z! ,. Sahi nas1l da unutmu1?um! c;oktan hurdaya c;:1k
mas1 gereken Kalender'i Bogaz'a gece seferine koyarlar bazan. Adam diizenli aralarla sagdan sola soldan saga dola1?tirmaya ba1?hyor projekt6rii. l1?1k karanhk suyu tarayarak kah Tophane 6niinde demirlemil? bir 1?ilebin uskurunu, kah liifere c;:1km11? bahkc;:1 kay1klarm1, kimi zaman da dibi yosunlu dubalarla denizalarm1 aydmlat1yor.
.. ya k1�m? diye soruyorum, k1�m ii�iimez misin?» Gocugunu gosteriyor.
« Bu olduktan sonra korkmam beyim. isterse kar yagsm. Yirmi y1l ate�<;:ilik yapt1m bu vapurda. Yahmdan i<;:im d1�1m kavruld u . Yirmi y1l a�ag1da pi�tim. Emekliligime be� y1l kala, piifiir piifiir esen Bogaz yeline kar�1 projektorcii olmu�um <;:ok mu? Bak nas1l tabakland1 derim. "
Gocugunu a<;:1p kazanm ate�inden kavrulmu� bagnm gosteriyor. Seni yitireli benim de bagnm yamk ama bundan sozetmiyorum projcktorciiye. Nas1l olsa <;:1kacaksm saklanchgm ycrdcn. Oysa projektorciiniin yang1m sonmez art1k. Sakland1gm ycrden <;:1-k1p sobileyeceksin mezarhk duvunm. Aman dikkat! Elma dersem <;:1k armut d e rscm <;:1kma. Porlakal portakal! Portakal m1 dedim, yoksa ordu kal! diyc mi bagird1 biri? Bazan olmad1k seslcr duyuyorum dn. Ncyse, Dskiidar iskelesine yana�1yoruz dcrl< e n . Yolcularm tiimii iniyor. Bagnyamk projckt6rci.1 yle ba�ba�a kahyoruz Kalender'in burnunda.
« Bundan sonra Anadolu Hisan'na d u l< d urmay1z art1k» diyor, gocuguna sarihp tahta siralardan birinin iizerine uzamveriyor. Projektoriin ba�ma bcn ge<;:iyorum. K1y1daki evlere, karanhk odalarm ic;inc <;:eviriyorum 1�1g1, yoksun. Nercye saklandm acaba? Hadi <;:1k art1k! Elma elmaaaa! Kalafata <;:ekilmi� kay1klarm i<;:ine, egri biigrii dar sokaklara, C::engelkoy iskelesinde dallanm denizc uzatm1� <;:marm yapraklarma tutuyorum projcktorii. I�1k evlerin a�1boyalanm, iskelelerin, beklcmc odalarmm yalmzhgm1 yalay1p ge<;:iyor. Yoksun. Lokantalarm tiimii kapanm1�. sokaklar, ka�1 tepeler, yama<;:lardaki korular sessiz. Az sonra, bir burnu doniince Me�ruta Yah <;:1k1yor kar�1m1za. R1ht1mm kink ta�larmda, kay1khanenin yosunlu duvarlarmda, kop iiklii sularm girdigi oyuklarda dola�t1nyorum 1�1g1. Bir zamanlar ii<;: k1taya hiikmeden padi�ahlarm burunlan giimii� kartalh
89
bordalan yald1z kaplamah , ko�klerinden inci i�lemeli sirma sac;akh ipek perdelerin sarkt1g1 saltanat kay1klanyla gelip dinlendikleri, yuksek duvarh bahc;elerinde tambur, kanun, ut ve tef seslerinin hanende seslerine kan�t1g1, onunden ak1p giden denizi yalmzca piyade hamlac1lan m n kurekleriyle yelkovan ku�larmm k1m1ldatt1g1 gungormu� eski yap1 bombo� �imdi. Boceklerin kemirdigi ah�ap duvarlan, kmk pencereleri, denizi neredeyse ic;ine c;eken buyuk d i vanhanesiyle karanhkta yapayalmz duruyor. Gunduz dalgalarm gece yarasalarm oyna�t1g1 divanhaneye tutuyorum projektoru. I�1k, uzerlerine toz birikmi� ortulu sedirleri, minderleri, c;uruyen tahta kaplamalan, salonun ortasmdaki dortgen havuzun y1llardir su f1�kirtmayan kubbeli f1skiyesini taray1p Venedik i�i bir aynaya yans1yor. Aym anda, renkli bir du�ten uyamr gibi tavan nak1�lan aydmlamyor yukarda. Nak1�larm �avk1 karanhk denize vuruyor. Yah bir an, c;ok k1sa bir an, 1�1ga boguluyor ama sen yoksun. Sonra gece ortuyor her �eyi. " Kaptan! ,. diye bagmyorum geminin burnundan, " beni Kopru'ye c;:1kar kaptan! Projektoru biraz da ba�kas1 tutsun! ,, Kama�an gozlerim karanhga ah�maya c;abalarken Kalender kay1p gidiyor su larm uzerinden. Bir de bak1yorum akmt1yla Kopru 'nun onune dek suruklenmi�iz. Projektorcu gocuguna girmi� uyuyor. Kaptan ko�ki.indeyse kimseler yok. G emi tam yol bindiriyor iskeleye. Suda c;urumu�, yosun tutmu� kalaslarm parc;alamrken c;1kard1klan ses duyulmuyor ama. Projektoru sondurup iskeleye athyorum.
Sirkeci'de yapayalmz1m. Ne bahk ' tutanlar var nhtJ mda ne de vapurlardan bo�alan kalabahk. Bir olleriyle bardakla tabag1 �1klatirken obur elleriyle lastik tekerlekli arabalanm iten limonatac1lar, ayranc1-lar, vi�neciler, c;eyrek ekmegi yanp ic;ine koyduklan palamutu i�tahla yerken ag1zlanmn kenarmdan yaglar akan c;iraklar, izinli askerler, i�sizler, sur d1�mda-
!.lO
l<i gecekondularma, Eyi.ip Sultan'a, Halic;:'in dip mahallelerine gitmek ic;:in durakta otobi.is bekleyen ba�orti.ili.i kadmlar, �i�man teyzeler, yeni gelinler de yok. Sirra kadem basm1� ti.1mi.i. R1ht1mm parmak l 1klanna dayad1g1 Harb-i Umumiden kalma c;:ift boynuzlu bir topc;:u di.irbi.ini.iyle elli kuru�a Galata Kulesi'nin sivri ki.ilahm1, Bogaz'a giren gemileri, K1zkulesi ve Dski.idar'1 seyrettiren ya�h a dam da yok. Di.irbi.in yerli yerinde duruyor ama. Bal<Sam gosterir mi seni? Yuvarlak beyaz yi.izi.ini.i y a m m n , yak1mma getirir mi? Elinin sac;:lanmda guzindigini c l uyar m1y1m? Adam kilitlemi� d i.irbi.i ni.i, nht1 m m pm·mald i ldarma da bir gi.izel zincirlemi�. Orada, d unizu vurnn snn, yu1 i l , kirm1z1 reklam i�1klarmm, iskuleyu yana1 m 1 1 I J01 vapur Jann, suya d a l 1p c;:1kan konservu lr n lul11nyl1 1 c l u lmln n n lmr�1s1nda yapayalmz d ururlwn yani m 1 1 I J i r c,:o
cuk yakla�1yor. Geceyi Kopri.ialtmda guc,: inliµ;i I Jl ' l 1 1 " A b i , diyor kirli d udaklanyla gi.i l i.i msoyuru l< , I J u
halin n e be abi? Goren Karadeniz'de gumilurin l m l
t 1 sanacak. ,, « Yok camm, diyorum, annemi yitirdim d e . . . S11 l<
lambac;: oynuyorduk. Ebe bendim, ona kadar say 1 p arkama donene kadar saklandi. Bir daha da c;:1kma cl 1 sakland1g1 yerden.
"Aldirma be abi! Ben de yitirdim valideyi. Dostu dokuz yerinden bic;:aklaymca kevgire dondi.i kadmc1k. Art1k ara da bul bulabilirsen! "
K1virc1k sac;:lanm ok�uyorum c;:ocugun. Komi.ir gibi gozleri, ki.ic;:i.ici.ik bir burnu var. Yirt1k pantolonunun cebinden bir asker sigaras1 c;:1kart1p uzat1yor:
"Yak baka l 1m bir tane, yak da cigerlerin bayram etsin . "
ilk nefeste d udaklanmm arasmda yanlamyor s i gara. <;:ocugu rrht1mda birak1p Eminoni.i 'ne dogru uzakla�1yorum. Gi.indi.iz vapur di.idi.ikleri, araba klaksonlan, otobi.is homurtulanmn doldurdugu, sat1c1la rm, hamallarm, dilencilerin bagn�malan, dolmu� �b
! I I
forlerinin ana avrat sovup saymalanyla yank1lanan, gi.ivercinlerin kanat <;:irpmalan, suculann <;:mgiraklanyla <;:mlayan Eminoni.i'ni.in gece sessizliginde yi.iri.iyor um. Yeni Cami kemerinin altmdan ge<;:ip <;i<;:ek Pazan'na sap1yorum sonra. Orada, bir tahta sehpanm i.izerine oturmu!? sivri d i !? leriyle niyet <;:eken Mercan Hamm'a soracag1m seni. Sakland1gm yeri bilse bilse alev gozli.i, uzun b1y1kh, yumu!?ak beyaz ti.iyli.i Mercan Hamm bilir. Arna Mercan Hamm da yok gori.ini.irde. <;i<;:ek Pazan'nm sat1hk ku!?lan, atmaca ve papaganlan, binbir renkli akvaryum bahklan da yok. Mahmutpa!?a Yoku!?u'ndan Kapah <;ar!?1 'ya <;:1k1yorum. <;ar!?I a<;:1lmam1!? heni.iz. A<;:1hr a<;:1lmaz i<;:eri girip, on sekiz kap1smdan da ayn ayn i<;:eri girip, karmca yuvasm1 andiran sokaklarmda dola!?arak, kuyumculara, hahc1lara, bahk<;:1lara, baharat<;:1lara, aynac1lara, kuma!?<;:Ilara, yorganc1lara soracag1m seni. Kubbelerin pencerelerinden si.izi.ilen sabah aydmhgmda <;:ar!?mm ti.im kahvelerini, lokantalarm1, d i.ikkanlarm1, d epolanm arayacag1m. Depolarda sand1klan, sand1klarda kutulan, kutularda bru?ka kutulan hirer hirer a<;:1p bakacag1 m . Gi.imi.i!? kakmah bir sand1g1 a<;:t1g1mda i<;:inden <;:1kacaksm. Arna sabah olmuyor bir ti.irli.i. Kapah<;:ar!?I on sekiz kap1sm1 da i.izerime kapatm1!?, bir orta<;:ag !?atosu gibi kopri.ilerini kald1np kalm surlarmm, bur<;:lanyla kulelerinin ardma <;:ekilmi!? bekliyor. Geri doni.iyorum Nuriosmani· ye Caddesi'nden Yerebatan Saray1'na dek yi.iri.iyorum. Karanhkta Ayasofya 'nm san duvarlan d ikiliyor kar!?1ma. Gecenin bu s aatinde bir balinanm karm gibi karanhk ve 1slaktir Ayasofya'nm i<;:i. Belki orada, terleyen si.i tunun ardma ya da mermer ki.iplerin dibine saklanm1!?Smdir. Arna kap1y1 kapatm1!?lar, i<;:eri giremiyorum. Yerebatan'm karanhk dehlizlerine de inemiyorum, elimde m e!?ale yok. Yamba�1mda bir <;in tapmagmmkine benzeyen <;:at1s1, <;:at1smm altmda tahta oymalan, beyaz mermerden duvarlar1, goz-
92
kama� t1ran <;:inileri ve sebilleriyle III. Ahmet <;e�mesi duruyor. <;e�meyi geride birak1p Sultanahmet Alam'na geliyorum. Dikili� d imdik. Solda agac;:lar, y1-k1k hamam, havuzun suyu devinimsiz. <;i<;:ekler de k1m1ldam1yor. Sultanahmet Camii'nin sivri minarelerine bak1yorum. Geceyi d el en minareler tenime bat1yor. Dikilita� da bat1yor tenime, y1lanh si.itun da. igneli f1<;:1daym1� gibi ac1yla Juvramyor govdem. Alam bir u<;:tan bir uca gcr,:ip, d ()nize inen darac1k bir sokaga sap1yoru m. Az ot()d{) y1luk surlar <;:1k1yor kar�1ma. Bizans surlanm otbr bi.iri.i m ii � . Surlarm dibindeki gecekondularda tel< ti.ik 1�1 l<lar yamyor I�1klara dogru yi.iri.irken iyic() darahyor solrnk. Bir ant 1�1klan yitiriyorum. Gozgozi.i gi)rnrnl'. oluyor ()()rlrnn, sokagm bitiminde y1k1k bir nml'.arl i i< du van c,:1luyor lmr�1ma. Duvardan atlay1p mc/.ar t11�l1 1n 1 1 nts md1L s()ni anyorum. Ta�lann say1s1 azalm 1 � . y1 1 n c l al<i rnc;;cid de kapanm11;i <;:oktan. Sclv i )()ri gi)nnn iyoru m , anla�1 Ian sokmi.i�ler selv ileri. Hi.izg1t n n h 1 � 1 rl 1s1 cluyulmu yor. Mezar ta�larmm ka v u l<lan cla y()rn d()vrilmi�. Toprak ortmi.i� i.izerlerini Kavulda n n arn s mclan g()<;:ip geri doni.iyorum. Mesc i d in bo� arsasmd1L yapayalniz duran c;:1nar agac1mn arkas1n1L baluyorum, yoksun. Karanhkta yorgun argm ()V() clogru yi.iri.iyf1 p bah<;:e kap1smm oni.ine otu ruyorum. B i r ()) dola�1yor sa<;:lanmda. Arkam1 doni.ip baluyorum, kimsder yok. Bir si.ire sonra aym el omuzuma dolmnuyor. Doni.ip bakm1yorum. Nas1l da yalmz1m di.inyadal El s 1 rt1m1 ok�uyor, omuzumdan tutup geriye dogru <;:ekiyor govdemi. Doni.ip bal< 1yorum hi<;: kimse yok.
1983
93
KO PRU
Turfu;eye karasevdali Anne-Marie Toscan du Plantier it;in: soyda$in Leonardo da Vinci istanbul'a ilk kopruyu yapmayi tasarladi{Jmda Paris'te senin adim ta$iyan koprunun temeli atilmami$ti henuz.
"Bir sudur akar gider Kim kulag1ma f1s1lday1p duruyor bu tumcey i ! Mo
torda yalmz1m, arkada tek ba�1ma. Onde uyuklad1-g1m goruyorum kaptanm. Beni de uyku bastmyor ama direnmeliyim. Kac;: gun oldu geceyi mi kovahyorum yoksa gunduzu mu belli degil. New-York Kennedy Hava Alam'nda s1cak yap1� yap1�t1. Uzun sure pistte bekledik, dunyanm obur ucuna kalkan dev Boeing'lerin kuyrugunda. Sonra okyanusun uzerinde gun aganr gibi oldu. Gokyuzunun uc;:uk maviye donu�mesi c;:ok surmedi ama. Buluta girince yine geceye donduk. Paris Charles De Gaulle Hava Alam'na indigimizde sabaht1. Karanhk, gundogumundan habersiz bir sabah. Taksiyle neon 1 �1kh caddelerden gec;:tim. Arabalar farlanm yakm1�lard1. Kente girince tenha sokaklara sapt1k. Agac;:h, serin bulvarlardan dogru Seine k1y1sma. R1ht1mlar, kopruler. . . kopruler. Bulana, durula akan ye�il su. Sonra Orly'de ben i bekleyen istanbul uc;:ag1. Ortahk biraz aganr gibi oldu ama, buluta girince yine soldu gogun mavi-
94
si. Sabaha kar�1 okyanusu gec;:erken duydugum gerilim si.iri.:tyordu. Takside yalmzd1m, arkada bir ba�1-ma. Beni Oski.idar'a goti.iren bu motorda da yalmz1m. Ve bir ses art1k ezberledigim sozci.ikleri 1srarla kulag1ma f1s1ld1yor: «Bir sudur akar gider. " Kendi kendine yeterli bir ti.imce i�te! Arna her defasmda yeni bir sozci.ik ekleniyor ba�a. Ses Ti.irkc;:enin edas1yla, dilimin kolayca yuvarlad1g1, ingilizcenin neredeyse yuttugu, Frans1zcanmsa iyice genizden c;:1kartarak soyledigi ur» leri, evet agz1mm ic;:inde pas tutmu�. yorgunluk ve sigaradan damag1ma yapI !iffil� dilimin hala kolayca yuvarlayabildigi " r " leri vurgulayarak konu�uyor. « Bir s udur akar gider. " Ve gerc;:ekten ak1p gidiyor sozci.ikler, " r " ler yuvarland1kc;:a bir sudur h 1zla ak1p gidiyor. Her defasmda yeni bir sozci.ik ekleniyor ba�a. «Zamun , " diyor ses, "bir sudur akar gider. " « Omi.ir bir sudur, " diyor, " akar gider. " Ak1p giden zamam, omri.imi.i di.i�i.ini.iyorum. Omri.imi.i, yani goc;:ebeligimi. Nedense bo�alm1yor k u m saati, si.ire bitmiyor. Geceyi mi kovahyorum yoksa gi.indi.izi.i mi.i belli degil. «Bogaz, ,, diyor ses, « bir sudur akar gider . » Dogru Bogaz bir s udur. Akar gider. Hem de lacivert, derin bir su. Gi.inbat1mmda erguvan renginded ir. Ri.izgarda bulutlar d ag1hrken maviye c;:alar. Ve h1�irt1yl!t gemiler gec;:er i.izerinden. Yolcu vapurlan, takalar, sandallar bir iner bir c;:1kar. Anadolu Hisan'nda, surlarm ic;:inden f1�kiran c;:ic;:eklerin rengindedir bazan. Yelkovan ku�lan suya bir dahp bir c;:1-karlar. Eski bir yalmm divanhanesini doldurur c;:1ghklan. Islak kanatlarmdan yans1yan 1 �1k tavan nak1�larm1 aydmlatir. Bogaz da gemilerle birlikte ahr ba�m1 gider. Beyaz kopi.ikli.i dalgalar kahr ardmdan. Ah�ap bir evin sofasmda beni bekleyen annemin salr n kahr. Arna �imdi, Oski.idar'a giderken geride birakt1g1m kentlerin ams1 si.iri.iyor. I�1klarm1 sondi.irmi.i� gemilerin, yosunlu dubalarm arasmdan gec;:iyoruz. Az il.erde, sagda bir yamp bir soni.iyor K1zkulesi'nin
95
feneri. I�1k suyu aydmlatiyor bir an, sonra her i?ey karanhga gorniiliiyor.
Charles De Gaulle Hava Alam'ndan taksiye bindigirnde hala New-York'un bunalt1c1 s1cagmm etkisindeydirn. Tenirne yap1�an, yaz boyu bana soluk aldirrnayan s1cagm. Arna gerc;;ekte s1cak rn1yd1 beni bunaltan, yoksa Brooklyn K opriisii'ne bakan odarndaki urnars1zhg1rn rn1? Geceleri korkudan sokaga c;;1karn1-yordurn. Manhattan'm i�1klan vuruyordu suya. Kentin ugultusu asrna kopriiniin c;;elik korkuluklannda yank1lamyordu. Kar�1 k1ymm ciirnbii�iinden uzak, odarndayd1m. Masanm iizerinde darrnadagm duran heyaz kag1tlarla bir ba�1rna. Arna hic;;bir �ey yazarn1yordurn. D1�arda, s1cak gecenin ic;;inden sesler geliyordu. Anlarnad1g1rn bir dilde konu�uyordu insan!ar. Giinduz rnetroda da oyle. ispanyolca Gince'ye, Ttalyanca ingilizce'ye kan�1yordu. Ve bir insan seli, diinyanm be� k1tasmdan gelip bu dev kenti kurrnu� devingen bir kalabahk, ak1p gidiyordu yerin altmdan. Brooklyn Kopriisil'niin yap1rnmda bogulan i�c;;ileri dii�iiniiyordurn. ic;; lerine hava s1k1�tmlrn1� c;;elik kafeslerde yalmzd1lar. Suyun dibinde yapayalmz. Su degil yiiksek basmc;;ti onlan hogan. Odarnda beyaz kag1tlann bo�lugu giderek biiyiiyord u. Olanca yiikiiyle iizerirne c;;ullamyordu karanhk. c;elik kafesirnin ic;;inde Tiirkc;;esizlikten boguluyordurn.
Bu sabah - ne tuhaf, diinya kiic;;iildii, ah�tig1rn bir �ey oldu yolculu k ! - takside Pari s'i kuzeyden giineye katederken New-York'u ta�1yordurn ic;;irnde. llzerirne y1k1lan gokdelenleri, Harlern'de yanrn1�. terkedilrni� evleri, pencereleri tuglayla oriilrnii� korkunc;; yap1lan, yoksulluk ve gorkerni. Yiiksek basmc;; altmda c;;ah�rnak gibi bir �eydi New-York'da ya�arnak. Sabaha kar�1 Paris sokaklan bornbo�tu. Bir bulvara sapmca taksinin ac;;1k penceresinden serinlik vurdu yiiziirne. Boyunbag1rn1 gev�etip arka koltuga iyice yerle�tim. ilk kez, gornlegirnin koltuga yap1�rnad1g1·
96
,n duyumsad 1m. i�te Pari s ! Heniiz ac;1lmam1� kahvelerin, aydmhk vitrinlerin oniinden gec;tik. Yaz boyunca soluk aldirmad1 bana New-York. Gece, metroya binmeye korktugumdan odama taksiyle donerken iizerime aband1. Yatakta terleyen c;1plak govdemi ezdi gec;ti gokdelenleri v e yangm merdivenleriyle. Her gun sokaklarm kalabahgmda, Central Park'm serinlik vermeyen aga<;:lan nm altmdayd1m. Yammsira yukselen isli, yi.i ksek d u varlar boyunca yiir1iyor, cadd eleri dikey kb ... en solmklarcla dola�1yordum. Bo� arsalardan da gec;tigim oluyordu, lrnnncn yuvasm1 andiran c;ar�1lardan da. Ozerimdc g i l til«;:e daral!yordu gokyiizii. Sat1c1lar bagmp c;ugmyor, Chev rnlct'ler Desoto ve Fort'lar h1zla g ec;ip gidiyorlurd 1 y a n 1 mdan Bu kentte otomobiller de insanlar lutclar rn n ld i, o n lar gibi aceleciydiler. Ve ambiilanslarla po lb uralmlu n
nm sirenleri durmak bilmiyordu. Wall S treet'c lc b: t n
kalar serindi ama sincaplarm s1c;rayacak giicC1 lrnl mam1�t1 Washington Square'de. Chinetown'du h ie,; ingilizce bilmeyen yiiz ya�mda kadmlar vard 1 . Gec:e
Broadway'de 1�1klar yand1gmda, Empire State I3uil rling'in fan ku�lar gelip c;arpmasm diye sondiiriili.ir ken bir taksiye atlay1p odama doniiyordum. Giinler :adde ve sokak numaralari gibi, birbirine eklenerel< gec;ip gitti boylece. Yaz boyunca soluk aldirmad1 bana New-York. Gate Village'm bir mahzeninde dinledigim zenci �ark1cmm agz1 kadar inamlmazd 1. Vantuz gibi yap1�t1 tenime, govdemi derinligi ne c;ek ti. <;:elik kopriileri, uzun, upuzun caddeleriyle sard1 her yamm1. Sever_{en bogdu beni. Ve masamdaki kag 1 t J a r bombo� kald1.
Motorla Oskiidar'a gidiyorum. "Oskiid:ir'a gidcr iken ald1 da bir yagmur ! . » Neyse yagmur yagm1yor, ama gece serin. Arka tarafta y1ld1zlarlay1m. Kaptan m ikide bir diimenin iizerine dii�en ba�m1 nas1l gii<;:liikle kaldirmaya c;abalad1g1 goziimden kac;m1yor. Boy le giderse kar�1 k1y1ya varmadan Bogaz'm di bini boy
�evgilim istanbul 07/'I
luyabiliriz. Marmara'ya ac;:1lan bir Sovyet tankeri, ya da Karadeniz'e gec;:en bir ba�ka gemi, motoru tam ortasmdan ikiye bic;:ebilir. Kaptan bir yana, ben bavulum ve yore;unlugumla ote yana! Kimsenin ruhu bile d uymaz. On tarafa gec;:ip kaptanla konu�mak. onu uyamk t�1 tmak istiyorum bir an. Arna arkada. yild1zlarm ve yakamozlarm 1�1gmda rahat1m. Ostelik ne diyebilirim kaptana ! Kulag1mda hep aym sozciikler, kafamda doni.ip duran hep aym tiimce: «Bir sudur akar gider .» Kaptanla konu�may1 goze alamam. Y1llardir Tiirkc;:e konu�mad1m biriyle, kimse bana ,,zaten yanm1 �1m! • demed i . aN'olmu� yani ! ,, ya da "A ldirma bey abi ! » de demedi kimse. Gozkapaklarim ag1rla�1yor. Ben de uyursam nereye varir bu i�in sonu ! Uc;:aktan iner inmez giindiiz goziiyle gec;:meliydim kar�1ya. istanbul'u, y 1llardir gormedig1m, ama Paris'te bir k<):?eyi �oner ya da bir sokakta yiirurken ans1zm kar�1ma c;:1kan deniziyle, gece Figuier soka,nndaki evimde uykuya varmadan once kur�un kubbeleri, minareleri. surlari. ve gemileriyle bana na..: yapan, kendini ne tiimiiyle veren ne de pe�imi birakan sevgilim istanbul'u y1llar sonra gerc;:ekten gormenin heyecamna dayanamayacag1m1 dii�iindiim Hava alanmm lokantasmda geceyi bekledim. $imdi. Uskiidar'a �ark1da gibi « gideriken,, c;:ocuklugumun gec;:tigi ah�ap evi, annemin yuvarlak, beyaz yiiziinu bir daha goremeden olebilecegim korkusuyla uykuya direnmeye c;:abahyorum . Arna bo�una. Gozkapaklarim ag1rla�1yor giderek, SU, SOZCiiklerle birlikte d i rencimi, bellegimi de siiriikliiyor.
Bir yolcu gemisi gec;:ti yamm1zdan. Karanhk suya vuran 1�1klariyla Karadeniz'e dogru kayd1 gitti . Sabah ac;:1k denizde yol alacak. Sonra bir liman, gi.i ne�li. dar sokaklar, kalabahk caddeler. Donii�te yine Bogaz'dan gec;:ip bu kez A kdeniz'e ac;:1hr belki. Karanhk suyun iizerinden kay1p giden 1�1g1 dii�iindiim. Belleksiz, kor 1�1g1! Gece lambama Tiirkc;:e sozciikler ii�ii�-
93
rnuyor art1k. Bo� kag1tlar ruzgarda savruluyor. Bellegirnin kulleri de boyle savrulacak bir gun. Ve istanbul bensiz uyanacak.
Sabah, uzun suredir yw;ad1g1rn, art1k benligirnin bir parc;as1 olrnu� Paris sokaklarmdan taksiyle gec;erken eve ugrarnak isternedirn. New-York'un ezici agirhgm1, ugultulu yap1lanm, korkunc;lugunu tal?Iyordurn ic;irnde. $irndiyse Uskl1dar rnotorunda, y1llardir ozlernini c;ektigirn istunbul'u kavu�tugurn gecenin karanhgmda, uykuyu direnebilrnck ic;in Paris'i du�unuyorurn. Aguc;h bulvurlun, purklun, gune�li alanlarm ferahhgm1. Seine irrnug1 uk1yor koprulerin altmdan. Ve Notre-Darne'm v i traylurmu g Cme� vuru yor. Genellikle bu rnevsirnde beni sol yukaclu, Seint? k1y1smdaki bir kahvenin terasmda yu du Suint Louis adasmm tenha, dar sokaklarmda yakulayun, yeni bii· gune istekle ba�larnanm urnudunu, sevincini p eki � tiren sabah gune�i.
Seine k1y1sma vard1g1rn1zda f;Ofore yolu degi�ti rip beni eve goturrnesini soylerneyi du�undurn bir an. Bir gun dinlendikten sonra istanbul'a devarn etrnek daha uygun olacakt1. Arna sabah karanhgmda, bo gucu New-York gecesinin, Brooklyn Koprusu'ne bakan odarnda tenirne yap1�1p beni yalmzhga, bo� kag1tlarm beyazma c;ivileyen sonsuz gecenin bitirninde yorgundurn. Uzun bir gunu Paris 'te, Hotel de Sens'm ta� duvarlarmm kar�1smdaki katta gec;irecek gucurn yoktu. Aylardir uzakt1rn evirnden. Pencere carnlarmm iyice kirlenrni� . kitaphgm, perde ve e�yalarm tozlanrn1� olabilecegini du�undurn. Belki lavabonun deliginden c;1kan karafatrnalar rnutfakta geziniyordu. Tuvaletin sifonu birakt1g1rn gibi bozuktu rnutlaka, yatak c;ar�aflan da y1kanrnarn1�t1. Sonra odalarm darhg1, kirli duvarlar, yalmzhg1rn. Elf'ktrik, su, telefon faturalan, akan darn, akan rnusluklar arna ak1p gitrneyen zarnan. "Bir sudur akar gider. » Oysu iki kuc;uk oda ve bir rnutfaktan ibaret kat1rna don
mek ic;in sabirs1zland1g1m, Paris'i tum c;ekiciligiyle geride birak1p yaz1 masama heyecanla ko�tugum gunler c;ok uzak degildi.
Marie Koprusu'nden gec;erken �ag1da, ta� kemerlerin altmdan akan suya bakard1m bir sure. K1�m co�kuyla akard1 irmak. Dal parc;alan ve olu yapraklarla birlikte yabanc1 sozcukleri de suruklerdi. Bellegimin anmp d uruldugunu duyumsard1m. Paris' in afi� ve kitap kalabahg1m, tarb.�malan, Sorbonne'un karanhk, dar koridorlanm geride birakir, odamda beni bekleyen beyaz kag1tlara dogru yururdum. Seine bazan ta�ar, nhtimlan su basard1. Bir zamanlar iki yamnda birkac; kath dukkanlarm siraland1g1, cambazlarla hokkabazlarm ah�veri�e gelen kalabahg1 eglendirdikleri, geceleri yalmzca sevgililerin degil, katillerle fahi�elerin de bulu�tuklan kopruden, Paris'in bu en eski, en gu.zel koprusunden gec;erek Figuier sokagma vanr, Hotel de Sen s ' m duvarlan boyunca yuruyup evime donerdim. Lambam1 yakar yakmaz yagmur sulanyla kabaran irmak gibi Turkc;e sozcukler yukselmeye ba�lard1 ic;imde. Marie Koprusu SaintLouis adas1m kentin sag y akasma baglarken, beni de odama, lambamm 1�1gma g otururdu. Sabaha dek yazard1m. Turkc;em tukenmemi�ti daha, boyle yalmz degildim. Marie Koprusu bellegimin derinliklerine gotururdu beni, istanbul'u odama, sozcukleri ba�ka shzciiklere baglard1 .
«Bir sudur akar gider. " Kim kulag1ma f1s1lday1p duruyor bu tumceyi! Beni Uskudar'a, Anadolu Hisan 'ndaki eski bir ah�ap evin sofasmda birakt1 g1m annemin yam ba�ma goturen motorda yalmz1m. Ve ses artik ezberledigim sozcukleri 1srarla kulag1ma f1s1ld1yor: «Bir sudur akar gider. » Kendi kendine yeterli bir tumce i�te! Arna her defasmda yeni bir sozcuk ekleniyor ba�a. «Seine , " diyor ses, « bir sudur akar gider. " Dogru, Seine bir s udur. Akar gider. Hem de yosun ye�ili bir su. K1�m co�kundur, ilkyazda c;amur-
1 00
lu. Peni�ler, gezi gemileri g ec;;er iizerinden. Gemilerin �avlu evlere, odalara vurur. Gece p1nl p1nldir sular, kopriilerden arabalar gelir, arabalar gec;;er. A� 1klar dola�ir nhtimlarda, ya�h adamlar kopeklerini gezdirir. Ve Seine a kar gider bin y1lhk yatagmda.
Seine k1y1sma vard1g1rn1zda " Figuier sokag1 dort numara! " diyemedim �ofore. R1ht1mlardan h1zla gec;;tilc Pont Royal, Pont des Arts . . . kopri.iler . . . kopriiler. Pont-Neuf, Pont Louis-Philippe, Pont-Mari e. Marie Koprusii'nii ooylc a�ag1dan gorm cmi�ti m hie;;. Kemerlerinin uyumu, ta� siitu n lan, rlmcrlcriyle nas1l da giizeldi ! H1zla gec;;ti k yanmdan, u km t mm ters yoniinde Paris'i ikiye boldi.i k. Sonra yine uguc;;h bulvarlar, tenha sokaklar vc gi.im)y ol.o yolu. i<;tanbul uc;;agmm Orly'den bunca erlrnn lrnl kt.1gm1 l l i lm iyor dum. Aym hava alamndan ba�lrn. k1mtll)rn lrnlkun uc;aklara binmi�. Atina'ya, Tunus'n, Cl)zuyir°l) gilmi� tim. Bir istanbul kalm1�tl gitml)d igim. Paris kiipri."1 le rinin yam sira Seine boyunca il1 � 1forlrnn tnksidl) yor gundum. Brooklyn Kopriisiin i.i n c,;elik ko rkuluklan, inamlmaz c1vata diizeni vard1 belh)gimd1) . Nl)W-York gecesinin odama sarkan agirhg1, fobrllmlarm ugul ·
tusu vard1. Bo� kag1tlarm gerilimi siiriiyor·du halit. $imdiyse burada, Uskiidar motoru ndu y1lc l1zlurla.ykcn Paris'i dii�iiniiyorum. Bu subuh kuzeyden giineye katederken bende hic;;bir iz b1rukmaya n , New-York gibi yakama yap1�1p pe�ime dii�ml)ylm gururlu Paris'i. Hotel de Sens'm avlusuna yagmur yag1yor. Mazgallarm, kule ve ta� duvarlarm c;;evreledigi avluya. S inemalar dag1lm1�tir bu saatte, kahveler bo�alm1�tlr. Arna evlerde, odalarda 1�1klar sonmemi�tir heniiz. Marie Kopriisiinii n fenerleri de. Eve hie;; ugramadan yola devam etmekle iyi yapmad1m. Kac;; gun kac;; gece oldu yola c;;1 kah! New-York'da son gecemdi. Hie;; bitmedi o gece. Uc;;akta, sonra Paris'i taksiyle gec;;erken de siirdii. istanbul'da, Uskiidar motorunda tenime yap1�1yor hala. Beni derin karanhgma, ag1z bo�-
101
l uguna c;ekiyor. Gate Village'm mahzeninde caz soyleyen zenci kadmm bo�luguna. Uyursam batanz. Bir de ben uyursam mutlaka batanz. Ve Bogaz derinligine c;eker bizi.
Bir sarsmt1yla yerimden firlad1m. c;;arp1�tJgm11z1 sand1m once. Meger Uskudar'a gelmi�iz. «Buraya kadar bey abi ! " dedi kaptan gulerek. Ne guzel! «Buraya kadar bey abi ! " Turkc;enin edas1yla kendimden gec;mi� bir halde iskeleye ayak basar basmaz gordum kopruyu. ilerde, Ortakoy tepelerinden Beylerbeyi'ne dogru, altmdan ak1p giden sulann iki k1tay1 birbirinden ayird1g1 yerde duruyordu. Du� goruyorum sand1m. Pml pml yanan 1�1klanyla bir dugun alay1 gibiydi gecenin ic;inde. Gozlerimi ovu�turup yeniden bakt1m. Evet orada, Karadeniz'den Marmara'ya ak1p giden Bogaz'm uzerinde, havaya as1lm1� gibi dura n bir kopru vard1. Beni bana goturen b i r asma kopru.
1984
102
DONO�
Y o l boyu kavak ngnc;lan, kiipru, yoku� yukari dar sokak. Sokagm bitiminde kediyi giirdii m. Y1k1k bahc;e duvarmdan duta tirmand1, ormlnn cln c;:at1ya. Bakt1m baca ti.iti.iyor. Ri.izgarda savrnlnn l� i1 lnmg i ,
yogun bir duman. Kedi d umana g ird i c;: 1kt1, k i re m i t.
lerin arasmda kayboldu sonra. Bahc;c kap1smm ii nii n de durdum. Girsem yol bitecek. ·Omi.ir biter yol b i t mez. ,, Kentlerin, otellerin duvarlarmda yaz1hyd1. Bii· geminin beyazmda, trenlerin uc;aklarm alnmda. Bek leme odalarmda, gar saatlerinde, kamyonlarm oto bi.islerin on camlarmda yaz1hyd1 . Ya da biri, tamd1k b i r ses, hep bu ti.imceyi f1s1ldad1 kulag1ma. · Omi.ir biter yol bitmez. ,, Girsem Paris'te Figuier sokagmdaki odamm kap1s1 c;ahnmayacak bir daha. Ne telefon c;alacak ne de Notre-Dame'm c;anlan. Cece, lambamm 1�1gma i.i�i.i�meyecek Ti.irkc;e sozci.ikler. Si.irgi.in bitecek. Girsem sofada sediri n i.izerinde bulacag1m seni. S ac;larm agarm1�. yu varlak, beyaz yi.izi.inde sabir.
- Dondi.in demek. - Dondi.im. - Sen yokken agac;lara soguk vurdu. <;i.iri.iyup
gitti hepsi. - Bizim duta bir �ey olmam1� ama.
Onun da hali benim gibi. Devrildi devrilecek. - Yok yok, iyisin ma�allah! iyi gordi.im scni.
1 0: 1
Kocad1rn art1k. Bil ki takatirn kalrnadi . Bu � ;on olsun!
- Bir gittin, gidi� o gidi� .
- Nasibini alrnadm rn1 hayattan, hala doyrnadm rn1 diinyaya?
Dogru, bu son olsun art1k. Bir daha gitrnern. Bunca yalmz kalacag1m, boylesine kocayacagm1 bilernezdim. i�te c;:iiriiyiip gidiyor her �ey. Ben buradayken de soguk vururdu agac;:lara. Bahc;:eyi aynk otlan kaplar, sarmcm suyu c;:ekilird i . Arna �irndi, ne tuhaf . . ilkyaz hic;: gelrnerni� gibi. Sanki kirkikindiler hie;: yagrnarn1�. Toprak kururnu�. Cihz yapraklarda belli belirsiz b i r iirperrne. Ruzgar yagrnur getirrniyor anla�1lan. Dallara su yiiriirniiyor. Ne tuhaf . . . ev terkedilrni� gibi. Koltuk ortiileri kaldmlrnarn1�. sedilin iistii bir kan� toz. Duvardaki rnusafa da uzun si.iredir el degrnerni�. Yamba�mdan hie;: ayirrnad1gm c;alar saat bile durrnu�. Kirli d uvarlar, odalar, bahc;:eye inen rnerdiven, tahtabo�un sessizligi. . . her �ey her f;)ey bir eski zarnan di.i�i.inde. Gozlerine uzak bir yalmzhk inrni�. Yoksun sanki, oturdugun, bana bakt1gm yerde degilsin. Sevecenlikle bakrn1yorsun. ilk kez, y1llardir ilk kez pencereden ay1np ogluna yonelttigin bak1�larm donuk, ya�arnas1z. Biraz giiliirnsesen d uvarlarm beyaz1 geri gelecek yine. Saatin tiktaklan sofay1 dolduracak. Sedirin, rnusafm tozu yok olacak bir anda, dallara su yiiriiyecek. Arna giiliirnserniyorsun.
- Seni c;:ok bekledirn. Giinler geceler boyu. - Geldirn i�te, sonunda dondiirn. - Geldin ya, bekledigirn sen degilrni�sin. Bekledigin ben degilrni�irn dernek. Dogru, sen bir
ba�kas1m bekledin. Bahc;:ede, dutun golgesinde dizlerine yatmp sallad1gm1, gece uzerini ortiip d uasm1
104
karanhga ufledigin i;;ocugu, konuk odasmm duvarmdaki fotografta gulumseyen delikanhy1 bekledin. <;unku yakmlarmm, 6zellikle de kocanm 6lumunden sonra onunla yapayalmz kalm11?tm bu ah1?ap evde. Ya1?amm onun ya1?am1yd1, onun varhgmdan ibaretti diinyan. Gun onunla b�hyor gece onunla bitiyordu. Oydu ya�ad1gm. Bir gun ardmdan bakir ma1?rapayla su d6kup Paris'e yolcu ettigin delikanhy1, seni birak1p giderlwn sars i l arak aglayam bekleyecektin elbet, y1llar sonra Ah"tctddin'in sihirli lambasmdan <;:1km11? gibi kaqmda ans1zm beli r i vuren sakall1, yorgun adam1 degil.
Bilsen ne ac1lar nc ynlnizhklnr r;uk li o nrlam! Bir kentten b i r ba1?kasma, bit· kadmdun iitt� k i rw snvru l d u
durdu. Dar odalarda, karanhk solrnklnnln µ;cc,: Li y n
�am1. Bilmedigin, du1?unde bile gi.ircmey t�ct•g i n d t·v ui;;aklara binip okyanuslar a1?t:r , ugul tul u lwn lf o r 1 1 1
caddelerinde, parklarmda dola1?t1. Yuvarlak bt�yaz yu
zunu, yakmhgm1 unutmad1 ama. Paris'te Mariu Kiip rusunun altmdan ak1p giden Seine irmagmm buln
mk suyunda, Figuier Sokagmda lambasm1 yak rncn beyaz kag1tlara vuran 11?1kta seni g6rdu. Serrin ulk rini, yuzunu, genii? alnm1 . Moskova'da Pu1?kin Ala nma kar yagarken sen vardm akhnda. New-York'du Gate Village'in karanhk mahzenlerinden birinde caz dinlerken de. Ve hi<;:bir g une1?, Akdeniz'in yakip kavuran gune1?i bile, senin varhgm kadar 1s1tamad1 i<;:ini. $imdi, y1llar sonra kaqmda dikilen bu yorgun, bu gun g6rmu1? adamm bekledigin olmad1gm1 s6ylemekte hakhsm. Arna o hep bu am, d6necegi bu gUnu bekledi. Ania art1k.
- Tammadm m1 oglunu? Bekledigin ben degil de bir ba1?kas1 m1yd1?
- D6ndum i1?te. Bu son olsun. Bir daha gidersem yol bitmesin.
1 05
Bahc;:e kap1smm onunde durdum. Girsem ard1mdan s1ms1k1 kapanacak kap1. Merdivenden sofaya c;:1ktig1mda Paris bitecek. I$1kh kalabahk bulvarlar, kahveler, guzel kadmlar, her $ey her $ey bitecek. Biterse bitsin! Burada, bu ah$ap evde seninle ya$amanm, sakin bir hayat surmenin zamam c;:oktan geldi bile. Evi onanr bahc;:eyi duzenleriz. Toprak canlamr, dallara su yurur yeniden. Bakarsm yapraklar da ye$erir. Bir zamanlar golgesinde uyudugum dutun kahn, iri yapraklan.
Kap1y1 ac;:1p bahc;:eye g irdim. Umdugum kadar bak1ms1z degildi. Her $ey eski yerinde: Dut agac1, ta$ duvar, k6$ede kullamlmayan sarmc;:. Toprak kokusun u ic;:ime c;:ekince heyecamm yatI$tI biraz. Govdem rahatlay1p gev$ed i . Tam siras1dir. $imdi c;:1kmahy1m sofaya, hemen $imdi. Kac;: y1l oldu . . . Kac;: y1l oldu sen i gormeyeli, sesini duymayah . Sofanm tahta d6$emesine a yak basmayah kac;: y1l old u! Gece, uzerimi ortmeye gelirken d6$eme ayaklarmm altmda g1cirdard1. Sars1ld1g1m duyard 1 m evin. Duvarlar, pencere camlan ti trer karanhk c;:ogahrd1. Sen odaya girince ans1zm duruverirdi her $ey. Karanhk uzakla$ir, yiizunde dunya 1$ird1. En d erin, en guzel uykuyu sen duam okuyup karanhga ufledikten sonra degil, bir yaz gunu dizlerinde tattig1m1 soylemeliyim sana. Dutun serin golgesinde, sarmc;: uguldarken. $imdiyse ya$ad1g1m kentler ugulduyor i c;:imde. Sana bugune dek soylemek isteyip de bir turlu soyleyemediklerimi, ilk suc;:umu, ilk cezam 1 , ya$am1mdaki tum «ilk" leri anlatmahy1m. Yanma vanp gordugum kentleri, tamd1g1m kadmlan, her $eyi her $eyi soylemeliyim bir solukta.
Bahc;:ede fazla oyalanmadan yukan c;:1k1p kap1 tokmag1m vurdugumda tuhaf bir sessizlik oldu. Bir sure bekledim. Kar$1hk gelmeyince yeniden c;:ald1m. Yine ses yok. Yumu$ak tuylu bir yaratigm ayak bileklerime surii.ndugunu d uyumsad1m o anda. Bak-
106
t1m kedi. Merdivenleri h1zla inerek bahc;eyi bir uc;tan bir uca gec;ti, ta� duvarm uzerinden atlay1p kayboldu. Kediyi gorunce bacadan tuten dumam ammsad1m. Bu kez vargucumle vurdum tokmag1. ic;erde bir k1pirdanma oldu. Do�emenin g1cirdad1gm1 duydum. Kap1 ac;1ld1. Kar�1mda ba�ortulu, ya�h bir kadm.
- K i m i arad1mz? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . !
- Siz Nurhayat hum m m oglu musunuz yoksa? ic;eri dald1m. Sedirin ustu bombo�. - Ben Nurhayat hum m m kom�usuy u m . Hac1'nm
kans1. Paris'e c;ektigimiz telgruf1 ulmudm1z demek . . . Anneniz sizlere omur . . .
Sedire c;oktum. Y1llarca bcni bekledigin p(mce, reden vuran 1�1kta sofa sensizdi.
1905
107
DUZY AZIYI CiDDiYE ALAN BiR Y AZAR
Demir Ozlii
Gen<; yazar Nedim Giirsel'in son kitab1 Anne-Marie Toscan du Plantier'nin i;evirisiyle anayurdundan once Fransa'da yay1mland1 Duyduguma gore bunu, ba�ka Avrupa iilkelerindeki i;eviriler de izleyecek. 1ki ayn bohimde yer alan oyki.i ve metinlerden olu�uyor yap1t. Metinlere tema olan ken tier arasmda 1stanbul (en i;ok ) , Atina. Moskova, Paris, Cezayir de var. Nedim Giirsel'in bu yap1tmdan once de ·Kadmlar Kitab1• adh i;ok ilgin<; bir oykii kitab1 yay1mlanm1�t1. Aynca · U zun Siirmii� Bir Yaz• adh ilk 0 kitab1 iizerinde de epeyce konu�ulmu�tu. CBkz. Cem yay. 190 3 ve 1906 )
Yeni yazm1m1zda, belli ozellikler t�1yan baz1 yazarlann yap1tlannda yer alan, bu kent ve sokak tasvirlerini Cbetimlemelerini) ya da sirf tasvir olmaktan <;1karak, yer yer istiare Cmetaphore I egretileme) diizeyine yi.ikselen metinleri, onlann ta�1d1klan anlanu epeydir dii�i.inmeye i;ah�t1m. Yazm1m1zdaki bu egilime, ashnda bu egilimin herhangi bir felsefi mistisizmle ilgisi olmasa da, �imdilik ·kent gizemciligi• diyorum. 1Ihan Berk'in, son ·Galata• adh di.izyaz1-�iir kitab1 da, bu egilimin i<;inde. Fakat 11-han Berk'de, bu kent ve sokak tasvirleri imge yi.ikli.i istiarelere dogru yollam1yor. Tersine, �air, imgeyi yazmm ve yazmm temas1 olan nesnelerin i<;ine yediriyor. Oyle samyorum ki amac1 da bu. Boylece Berk'in yaz1smda, nesne ve imge, i;ok tuhaf bir bi<;imde, salt yaz1ya donii�iiyor. Yaz1 ke.hyor geriye. Eski yi.izy11lardan bize kalm1� olan yaz1lar gibi. Bu onun ozelligidir. Nedim Gi.irsel'deyse. bu
108
kent gizemciligi (brujka baz1 yazarlanm1zda da oldugu gibil imge ve ac;1klanmas1 gereken istiareye doni.i�i.ir.
Yeni di.izyaz1m1zdaki bu bir boli.im yazan, Nietzsche sonras1 yazarlar olarak nitelemek dogru o l ur samnm. Kendi sarsmt1h doneminde, bireyle ilgili sorunlardaki c;1ghklarim duymazhk edemeyecegimiz bu filozof -insan art1k sokaga birak!lm1�tir» demi�ti . Tahar Ben Jelloun da •Le Monde• gazetesinde yay1mlanan Gi.irsel'in son kitab1yla ilgili yaz1smda C2 Agustos 85, s. 10) · Ned im Gi.irsel oyki.iJerinde f1lkeleri ve govdeleri rujan yolu izliyor• diyor. Simd i bizde yap1lan bu edebiyat, insH.mn soknga b1rak1h'jmdan sonrasma ait bir edebiyattir.
Evet, kentlerin ve sokaklann unlattlmasmdEL felsefi, hele din i bir gizemcilik amac1 gi.idi.ilmi.iyor Oto yundnn, izlenen bir fotograf gerc;ekc;iligi de degildir Kontler vo sokaklar, yani nesneler arac1hg1ylu, kendi ruhsnl d u ru munu d a Ckla.:.ik yazmda oldugu gibi ) yuns1lmuk istem i
yor yazar. 0 , bireyle v e c;ag1m1zm ru huyla ilgili motnl"o r J ar ardmdadir. Anlamlanna tek tek vanlmas1, <;:ozi.imle rinin tek tek yap1lmas1 gereken metaforlar.
Nedim Gi.irsel ·Kadmlar Kitab1•nda -bu geli�kin di.iz yaz1 ornekJerinden o Ju�mu� oyki.iJerinde de- yaz!S!Ill VO
kendi oznelligini metaforlar yoluyla ac;1khyordu. Beyoglu· nun popi.iler bir genelevinde, ya!jamma ilk girnn kudmm durmadan degi�ime ugrayan ve yaznn 1·nhut b1 1·1t1<muyan hayali ya da .Ayna• adh metindeki kudmm, orntik varlt g1m yans1tarak metafor di.izeyine yi.iksolen nynada gbri.ilenler Co c;arp1c1 metinl Hepsi, hayrnn olunucak bir duyarhgm d1�avurumuydu. Ans1ma hayal etme, gec;mi�le bugi.in, orada ya da burada olmamn ic; ic;e gec;tigi; gec;mi�in, hayallerin birbirleriyle yer degi�tire degi�tire yazara bas
k1 yapt1g1 bu yaz1�. gerc;ekle imgeselin sanatsal bir kan�1m1yd1. Oyle ki bu yazmsal olgunlrujmada yazar, yer yer, brujka yazmsal metinlere gondermeler yapmaktan da c;ekinmiyordu.
Ned im Gi.irsel , o kitabmda da, bu oyki.ilerinde de di.izyaz1y1 ciddiye alan bir yazar. Tasvirlerini aceleye getirmeksizin eksiksiz yaz1yor, yaz1s1 gec;mi�in kap1s1m c;ald1-gmda, onu, ti.illenmi� perdesi ardmdim ortaya c;1kanyor; imgesi umudun ya da umut k1nkhgmm renkli gori.inti.i-
109
1 1 , r ino kadar siirillcleniyor. Bu anlatim gucunu elde edeIJilmek h;:in de yazar, Tiirki;:enin ciimle yap1sm1 en geni17 olanaklanna kadar geni17letiyor, sozdiziminin hareketlerinin ve sozciiklerin seslerinin ustas1 oluyor. Onun bu geli17tirilmi17 diizyaz1smda, metin, ister yiiksek sesle, isterse ii;:ten okunsun, hep Tiirk<;:enin en giizel sesini duydum. Belki de, yurt d117mda ya17amas1 ve b�ka bir dille de Tiirki;:e kadar ugr�mas1, onun, kendi dilinin en giizel ses· lerini yakalamas1m kolayl�tirm1i;itir.
1950 y1lmdan sonra yap1lan denemelerin birikimi. Tiirki;:ede diizyaz1y1 geri;:ek bir �amaya getirmi17tir. tki sozciikle belirtmeye i;:ah17irsak: Diizyazmm, diizyaz1 olmak
tan i;:1kmas1dir bu. Son y11lann 17u kitaplanm bir ammsayahm: Ferit Edgii: •<;1ghk» (6ykiiler, 1982) . Feyyaz Kayacan: •<;ocuktaki Bah<;:e» C roman, 1982 ) , Bilge Karasu: "Cece» C roman, 1985 ) , Onat Kutlar: ·Yeter ki Kararmasm» C denerneler, 1984 ) , Leyla Erbil: ·Karanhgm Giinii" C roman, 1985 . . . l Hepsi bu a17amamn iiriinleridir. Bu 6rnekler daha da i;:ogaltilabilir_
Roman ve 6ykii sanatlan ai;:1smdan soruna egilmeyi 17imdilik bir yana b1rakahm. Sadece diizyazmm dilbilgisel ogeleri: Sozciikler, sozdizimi, sesbilgisi . . . ve yazmsal sanatlann kullamm1 ai;:1smdan ele alahm: Tiirki;:e diizyaz1da yeni bir a17amanm olu17mas1dir bu. Hem bu defa bu a17ama yaz1mm1zda daha eski donemler ii;:indeki anlay117-lardan anlamca farkh ve sesbilgisi kan171k bir di! ii;:inde degil, yalm ve anlat1msal giiciinii kazanan bir Tiirki;:e ii;:inde olmaktadir. Nedim Giirsel'in yap1tlan. buna, en gen<; ku17aktan en giii;:lii katk1dir.
1985
1 10
NEDiM GURSEL «BiR YAZARIN Y A$ADIGI ULKE DiLiDiR,,
Zeynep Oral
Zeynep Oral - Y11Jard1r yurt dt!jmda yll!jtyor�unuz,
bir <;e�it siirgiin. Bu siirgiin y�am1 yuz1mz1 nustl lllidli yor?
Nedim Gi.irsel - Bu konuya birka<; kez yaz1lu ru n d a da degindim. K1saca !junu soyleyebilirim: B i r yazann kun di yurdundan uzakta ya!jamas1, anadilinden de uzaklu yu !jad1g1 anlamma gelmez. Yazar, anadilinde yazd1g1 siirn ce, siirgiinii kok salmaya, yerle!jmeye donii!jtiiriir <;iinl<1.I Dogup biiyiidiigii , i<;inde ya!jam1!j oldugu cografyaya de gil , bir yazar olarak kurdugu diinyamn, kendi sozciiklerinin, kendi ozgiil dilinin i<;ine kok salar. Ya!jad1g1 iilke di lidir. cJte yandan ba!jka kiiltiirlerle de beslenir elbet. Bu durumu boliinme degil. bir zenginle!jme olarak goriiyorum. Rilke di! bilincine Paris'te vard1gm1 soylemi!jti. Alman dilinin en biiyiik !jairlerinden birinin boyle konu!jmas1 rastlanti olamaz. Demir cJzlii son iki kitab1m iizerine yazd1g1 bir yaz1da bu konuyu ac;1klayarak, Tiirkc;enin sesini c;ok yakmdan duydugunu belirtti. Vedat Giinyol da, •Kadmlar Kitab1• i<;in aym !jeyi soylemi!jti. Hana kaltrsa hem yakm, hem uzak bir ses bu. Arna geli!jmekte olan diizyaz1 dilinin bir uzant1s1 yine de.
Diyecegim, siirgiin ve yazm ili!jkisi, •Siirgiin• sozciigiine geni!j bir anlam verirsek, her yazann oznel tarihi. tinsel cografyas1yla ac;1kltk ke.zanabilir. Kendi iilkelorinde !ju ya da bu nedenle siirgiinde y�ayan yazarlan. c;agda!j Robensonlan da unutmayal t m . Bir yazar kanj1la!jtlg1, gi
1 1 1
dcrek oziimledigi, hatta benimseyip savundugu yabanc1 kiiltiirlerle de yogrulabilir. Ku17kusuz olumlu, zenginle17tirici bir deneydir bu. Arna yazmsal yap1t, ancak diliyle varolabiliyorsa, siirgiinii her 17eyden once bir di! , yani bir ki17ilik sorunu olarak ele almahy1z. ic;;inde ya17ad1g1m1z diinya kiii;iiliiyor giderek. Cografya oznel bir alana, imgesel bir geri;eklige donii�iiyor. Gurbet siirgiine birak1yor yerini. Boyle bir diinyada, yurt d117mda ya17ayan bir Turk yazanmn durumu, koyiinden koparak gurbete c;;1kan saz sairinin durumundan farkh olsa gerek.
Zeynep Oral - istanbul'un anlanu ne sizin ic;;in? Oykiilerinizde istanbul'un ach gec;;sin gec;;mesin, bu kentin varbg1ru hissediyoruz.
Nedim Giirsel - ·Kadmlar Kitab1•nm ba17ma Kavafis'in · Bulamazsm ne bai;ka bir deniz I Ne bru;ka bir iilke I Bu kent pe17ini birakmaz senin• dizelerini alm117hm. Bru;ka bykiilerimde de istanbul'un onemli bir yeri var. Kavafis'in, istanbul dogumlu bu biiyiik 17airin deyi17iyle, "pe17imi b1rakmayan• bir kent 1stanbul. Son kitab1m ·Sevgilim istanbul· un kentler boliimiinde her oykii bir kentin hem gerc;;ek, hem de dii17sel mekanmdan yola c;;1k1larak yaz1lm117hr, diyebilirim. Arna oykii kahrarnam kentlerde gezerken it;inde as1! kenti, yani istanbul'u ta17ir. istanbul onun hem gec;:mi17teki yru;arnm1, hem de gelecekteki varolu17unu belirleyen kenttir c;;iinkii. Bir bak1ma kendi nevrozu, al111yaz1s1dir. Kitabm kahramam Moskova'da Naz1m Hikrnet'in, Atina'da bir Yunanh siirgiiniin, Paris'te ressarn Giimriikc;;ii Rousseau'nun, Leningrad'da Dostoyevski' nin, New-York'da Bogazic;;i'nin amlanyla ba17ba17adir. Arna her kent, istanbul'un denize inen dar sokaklanna c;;1kanr onu. Yine Kavafis'i ammsayahm: ·Madem ki yru;am1-m bu kentte y1ktm I Diinyanm her yerinde y1k1ld1 demektir ya�amm.• Kitap kahramam diinyay1 yalmz do!Wiirken ·hasret• de pe17ini birakmaz. Tammlayamad1g1 bir ·hasret•tir bu, ozlem degil. Bu · hasret• , sevdigi kadmm yoklugu, Tlirkc;;e sozciiklerin bellegindeki varhg1yla ozde17le�ecek ve boylece kahramamm1z oliime direnebilecektir.
Zeynep Oral - Oykiilerin ortak yam yiireler, kentler,
giiniimiiziln ve gec;;mi17in insanlan arasmda !;'Ok duyarh bir ili11kinin olmas1. Arna tii m bu ili�kilerde sanki iiliimiin
112
tad1, oliimiin golgesi (sevi11irken bile)
Nedim Gi.irsel - Sevii;iirken bile. ken, r;i.tnkii cinsel hazzm sonu yoktur.
var. Neden oliim?
Ozellikle sevi�irBu anlamda, gori.i-
nii�te erotik de olsa, a�km, cinsel isLegin metafizigi sozkonusu bu kitapta. Y11Iar once istanbui 'da bir delikanhnm, Galatasaray Lisesi yatih ogrencilerinden Nedim Giirsel'in • Yeni Gazete•de yay1mlanan bil· iiykiisi.inii amms1-yorum: ·Oliimden Giizel Kadm Yoktur• . Hir;bir kitab1ma almad1m bu oykiiyii. Simdi, y11lar son m, bu adm, ama yal mzca bu adm, birr;ok �eyi ar;1klud1g111 1 dl.1�iiniip �a�1-nyorum. Georges Bataille'm yap1tm1 tc m o l l ondiren de bu tiimcedeki erotizm anlay1�1d1r buna k uh rs 1t . B i r Jnpon filmi gormii�ti.im. Paris'te iir; y t l boyuncu. kosinl 1 �; i /. oynadt: ·Duyular imparatorlugu •. Filmdck i duyulunn 1.u m i1 b ir kadmla bir erkek arasmda olabilecck h e r �o y i l1 1 1 p�. 1yo1· du. Kendi oykiilerimin de oyle olma.<;1m isl .c n l i m . 1 1 1 1 1 1 r1
lay1�a en r;ok .Kadmlar Kitab1•nda yer alu.n - Oc l 1 1 i ; i n l 1 1 ..
adh oykiimde yakla�abildigi mi samyorum.
Zeynep Oral - Oykiileriniz arasmda, h;erik yi inii n den organik bir biitiinlilk oldugu soylenebilir m i ? Bu iiy
kiiler ayn ayn diinyalan degil, bir ki�inin parr;alannu� ama tek dtinyasm1 yans1tiyor . . .
Nedim Giirsel - Daha once yazd1kianmda oldugu gi
bi bu oykiilerimde de bir biitiinliik var. Ortak bir i /. lek
sozkonusu. Bu izlegi olu�turan eksen tarih-cografya e k s e nidir diyebilirim. Oykiilerin anlatic1s1 istanbul, Paris, Mos · kova, Leningrad, Atina, Cezayir, Marake� kentleriyle, ya
ni belli bir cografya ile kurdugu yazmsal ili�kileri hem kendi oznel tarihi, kendi amlan, hem de sozkonusu kent lerin nesnel tarihiyle bir bi.itiin olarak yans1tma r;abasmda. Bu metinler ir;in bellegin, hem dii�sel hem de gerr;ek mekanlarda dol�an, ger;mi�le �imdiki zamam aym anda ya�ayan bir bellegin iiriinleridir diyebilirim.
Zeynep Oral - Oykiilerinizde ayrihk, sevi, yalmzhk oldugu kadar kiiltiirel r;agn�1mlar da onemli bir yer tutuyor. Baz1 oykiilerinizde bilgi veriyor, kentleri tamtiyor sunuz. Bu tutum oykiiden u zakl�tirm1yor mu sizi?
Nedim Giirsel - Bu degerlendirmenize katihyoru m . Baz1 oykiilerde kentlerin tarihi v e anlaticmm b u ken Llcr le kurdugu kliltiirel ili�kiler agir bas1yor. Ornegin Cczn
sevgilim istanbul 1 1 3/U
yir ve Atina'da hem Homeros'a, hem de i;:agda.'} 17air ve yazarlarn. gondermeler var. Moskova'da Pu17kin, Mayakovski ve Naz1m Hikmet'in amlan, Leningrad'da Dostoyevski'nin Raskolnikov k1hgmda dola17mas1, Mont-Souris parkmda, ki Paris'te bir parktir, Gi.imri.iki;:i.i Rousseau'nun fantastik di.inyas1 on plaua i;:1k1yor. New-York ve Paris'tey:;e Ti.irki;:enin, Ti.irk dilinde yazmanm co17kusu egemen. Arna yine de kurmaca metinler, dolay1s1yla da 6yki.ileme suzkonusu, deneme ya da y olculuk izlenimleri degil.
Zeynep Oral - Bugi.ine dek iii;: anluti kitab1mz yay1mland1. On y1lda i.i<;; kitap az degil mi?
Nedim Gi.irsel - Titiz b ir yazanm. Ti.irkiye'de ya17ayan •verimli yazarlar• gibi, her yazd1g1m1 yayunlam1ycrum. Aynca, ele17tiri ve inceleme kitaplan da yay1mlad1m bu on y1l ii;:inde. Sorbonne Dniversitesinde ve Bilimsel Ara$tirmalar Ulusal Merkezi'nde yapt1g1m i;:ah17malar beni, bir sure anlati ti.iri.inden uzakla17t1rd1. Naz1m Hikmet i.izerine hazirlad1g1m geni17 kapsamh bir ara17tirma ii;:in dart y1l i;:ah17t1m. Bence bir yazar, yalmzca anlatarak degil, ba17ka yazarl�u- i.izerine dfo;i.inerek d e kendi yap1tm1 olu17turabilir. Yazm ti.ideri arasmda kesin smirlar olduguna inanm1yorum
Zeynep Oral - Yaratic1 iiri.inlerinizle arR$tlnna ve incelemeleriniz birlikte ilerledi hep. Yalmzca Ti.irkiye'de degil yabanc1 iilkelerde de ilgiyle kar�1lanan ·Uzun Si.irmi.i17
Bir Yaz,. adh anlati kitabm1za yazd1g1 onsozde Prof. Eti
cmble'm. Hugo"dan ahntiyla belirttigi --Hem yalmz hem b�kalanyla• olma tavrmm bir yans1mas1 olarak di.i17i.inebilir miyiz bu ozelliginizi?
Nedim Gi.irsel - Yazmak, yalmzl!g1 gerektiren bir ugr�tir. Beyaz kag1dm kaf"$1smda sozci.iklerle ba17ba17adir yazar. Belleginin, ya17ad1klannm, 6zlemlerinin, di.i17lerinin 1171gmda yalmzdir. Arna yazd1ki;:a, yap1tm1 olu17turduk<;;a i;:ogald1gm1 duyumsar. Yarattig1 ku1maca di.inya, imgeleminden kaynaklanan ki17iler, hem kendi 6zerk ya17amlanm si.ii-di.iri.irlcr; hem de yazann bilini;:altina itilmi17 isteklerine. ba17ka ki17iliklerine d 6ni.i17i.irler. Hem yalmz, hem ba17kalanyladir yazar. Hele edebiyat di.inyasma, di.i�(i nce i.iretimine katk1da bulunmak savmdaysa, b�kalan agir basmaya, yazann benligi giderek toplumsal bir nitelik kazanmaya b�lar.
114
Anlat1 turi.inde az yazdE11 . inceleme ve ara5tirma etk inligimle yazarhk ugrru?m1 bir arada yurutmek kolay olm uyor clbet, i nsan istcr istemez bolunuyor. Arna bu i k i ugra�m b irbirlerini tamamlayan, birbirleriyle ekleml enen
yonleri oldugu da bir gen;:ek . Bir yazai- ba�ka yazarlann yap1tlanna ilgi duydugu, onlan yorumlay1p «;:iizumledigi bl«;:iide kendi yap1tmrn, ozne l l i g inin d1�ma «;:1kabilir. Diycceg i m , her iki etkinl i g i m i n de y oneldigi bir tek alan var: edebiyat. Kafka gibi "Ben edebiyattan ibaretim• diyemem. Hep i m'.z gibi, et ve kemikten, haz vc a.c1dan, asil onemlisi de 0;1Jemden i bai-e l i m . Edebiyat, benim i«;:in bir
varolu� bi«;:imi olmakla birl ikte, hi«;:bir zaman ya�cummm tiimiinii kaplamad1. Yazmada11 ya�ad1g1m «;:ok olmu�tur Arna yazmak, onsuz edemedigim bir �ey y ine de. Sartre'm deyi�iyle soylersek, · insan bir nevrozdan k u rtulab i l i 1- ama. kendinden k urt.ulamaz . •
islanbul. 1 985.
1 1 5
iCiNDEKiLER
Sevgilim istanbul Halii;:'in K1y1smda istanbul Agapi Mu Atina'da Bir Ev Pu�kin Alam Raskolnikov'un Odas1 Mont-Souris Park1 Kor Ku�lar Atlas Kazba Olii Canlar Alam Saklambai;: Koprii Don ii� Duzyaziyi Ciddiye Alan Bir Yazar C Demir Ozl ii l Bir Yazarin Ya�adigi Ollie Dilidir C Zeynep Orall
5
9
16
21
30
39
51
62
65
7 1
79
86
94
103
108
1 1 1