modernleşme protestanlaşma ve seleflleşmeisamveri.org/pdfdrg/d278716/2019/2019_okurkh.pdf ·...
TRANSCRIPT
Modernleşme Protestanlaşma ve Seleflleşme
. J Modem İslam Düşüncesinde L 1 Nassın Araçsallaştırılması 1
İSAR Yayınları 118
Fıkıh Usülü Dizisi 1 1
Modernleşme Protestanlaşma ve Selefıleşme
Modern İslam Düşüncesinde Nassın Araçsallaştırılması
Editörler
Mürteza Bedir
Necmettin Kızılkaya
Meıve Özaykal
1. Basım, İstanbul 2019
ISBN 978-605-927~17-7
Yayına Hazırlık
M. Fatih Mintaş
Ömer Said Güler
Kitap Tasarım: Salih Pulcu
Tasarım Uygulama: Recep Önder
Baskı-Cilt
MD Basım Seyrantepe Mah. İbrahim Karaoğlanoğlu Cad. Na: 105/1236 Kağıthane / İstanbul Tel: +90 (212) 283110 15 Matbaa Sertifika Na: 417 46
© İSAR Yayınları
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sertifika Na: 45609 Bütün yayın hakları saklıdır. Bilimsel araştırma ve tanıtım için yapılacak
kısa alıntılar dışında, yayıncının yazılı izni olmadan hiçbir yolla çoğaltılamaz.
İSAR Yayınları
Selami Ali Mah. Fıstıkağacı Sok. Na: 22 Üsküdar/ İstanbul
Tel: +90 (216) 310 99 23 1 Belgegeçer: +90 (216) 391 26 33 www.isaryayinlari.com 1 [email protected]
Katalog Bilgileri
Modernleşme Protestanlaşma ve Selefıleşme / Modem İslam Düşüncesinde Nassın
Araçsallaştırılması 1 ed. Mürteza Bedir - Necmettin Kızılkaya - Merve özaykal 1 İstanbul 2019
(1.bs.) 1 İSAR Yayınları -18 /Fıkıh Uı;ülü Dizisi -11 ISBN: 978-605-9276-17-7 116,5 x 24 cm.
- 468 s. 11. Fıkıh 2. Fıkıh Usülü 3. Yeni Din Yorumları 4. Modemizm 5. Selefıleşme
Kur' an İslariı'ı Söyleminin Fıkıh UsiHü Açısından Değerlendirilmesi (Türkiye Örneği)
Kaşif Hamdi Okur Prof. Dr., Hitit Üniversitesi
Giriş
Yaklaşık iki asırdan bu yana İslam dünyasında yaşanan problemler; askeri,
siyasi ve ekonomik alanda karşılaşılan başansızlıklar Müslümanları bu du
rumun sebepleri üzerinde kafa yormaya mecbur etmiştir. Başarısızlığın so
rumluluğunu doğrudan dine fatura eden marjinal bir azınlığın yanı sıra bü
yük ölçüde dinin yanlış anlaşıldığı ve yorumlandığı fikri de geniş kitlelerde
makes bulmuştur. Sorunu aşmak için ileri sürülen teklifler arasında, tarihi
süreç içerisinde nasların (ayet ve hadislerin) anlaşılmasına yönelik geliştirilen
anlama yöntemlerini (usul) ve bu yöntemler sonucu elde edilen yorumları ve
yaklaşımları paranteze alarak doğrudan naslara yönelmek, nasların zahirine
ve lafızlarına sığınmak düşüncesi de yer almıştır. Bu düşünce de zaman içeri
sinde kendi bünyesinde farklı tonlara bürünmüş, Kur'an ve Sünnet'e dönüş
taraftarlarının yanında, İslam'ın Kur'an' dan ibaret olduğıınu savunanlar da
boy göstermiştir. Çeşitli versiyonlara bürünerek günümüze kadar gelen bu
damar Türkiye' de, artık bir söylem haline getirdiği "indirilmiş din" ve "uy
durulmuş din" karşıtlığından beslenerek bir popüler kültür fenomeni haline
gelmiştir. Tarih içerisinde üretilmiş yorumlan "uydurulmuş'; kategorisine
sokan bu söylem sahiplerinin nasların zahirinden ürettikleri kendi yorum
larını "indirilmiş" olarak nitelemeleri oldukça problemli bir durumdur. Her
hangi bir usfilden vareste olarak nasların zahirine sığınmak kimi zaman ayet
ve hadisleri hatmi/ ezoterik yaklaşımların malzemesi haline getirmekte, kimi
Modernleşme, Protestanlaşma ve Selefileşme ~ 353
zaman ise nasların radikal devrimci örgütler tarafından birer slogan haline
getirilmesine zemin hazırlamaktadır. Her iki yaklaşım sahiplerinin de münte
siplerine doğrudan ve sadece Kur'an'ı okumalarını öğütlemeleri oldukça dik
kat çekicidir. Mevcut tablo dinin doğru anlaşılması için sağlıklı bir kaynak ve
yöntem anlayışına duyulan ihtiyacın önemini ortaya koymaktadır.1
Tarihsel Arka Plan
Hz. Peygamber'in sağlığında Müslümanlar dini hükümleri bizzat ondan öğ
reniyorlardı. Vahiy ve Vahyin anlaşılma ve uygulanmasını gösteren Hz. Pey
gamber' in Sünneti dinin temel kaynağını oluşturmaktaydı. Hz. Peygamber'in
ve~tı sonrasında ise sahabenin Kur'an ve Sünnet'i anlayıp yorumlayarak so
runlannı çözmek için içtihat yapmanın dışında bir seçenekleri kalmamıştı.
Böylece sahabe nesli, sonraki kuşaklara da ışık tutacak şekilde naslara dayalı
içtihat ve akıl yürütmenin ilk örneklerini ortaya koydu. Sonraki kuşaklar da
sahabe uygulamalarına dayanarak dini anlamada başvurulacak kaynaklar ve
kullanılacak yöntemlerle ilgili sağlıklı bir çerçeve çizmeye çalıştılar.
Sahabe döneminden beri ümmetin tevarüs edegeldiği, Kur'an ve Süı;met'in
dinin temel kaynağını teşkil ettiği anlayışına mukabil, günümüzde dinin tek
kaynağının Kur'an olduğu, Sünnet'in kaynak niteliği taşımadığı yaklaşımı da
farklı tonlarda seslendirilmektedir. Kur'an'ı salt yazılı bir metne indirgeyen
bu anlayış, onun nüzul sürecini, hayata aktarılış biçimini, sahabe ve ümmet
tarafından telakki ediliş tarzını göz ardı eden, dinin tarihi teşekkül sürecine
oldukça yabancı olan bir anlayıştır. Nitekim salt metinden hareketle bir din
tasarımı yapma düşüncesi ilk olarak Hz. Peygamber'in tebliğ sürecine şahit
olmamış, sahabenin rahle-i tedrisinden geçmemiş bazı Harici gruplarınqa
görülmüştür. Gerek Haricilerde gerekse Mu'tezile'de bir kısım rivayetleri
re~detme eğilimi olmakla beraber,· Haricilerin tamamını ve Mu'tezile'yi sis
tematik bir şekilde Sünnet inkarcısı olarak değerlendirmek imkan dahilinde
değildir. 2 Hz. Peygamber' e, sahabe ve tabiundan bazılarına isnad edilen birta-
Kaşif Hamdi Okur, "Ana Kaynaklar Bağlamında Günümüzde Dinin Doğru Anlaşılması ve Yön
tem Sorunu", Günümüz İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yolları (Uluslararası Sempoz
yum) (İstanbul: Şen Yıdız Yayıncılık, 2016), 84-85.
2 Bkz. Mehmet Hayri Kırbaşoğlu, İslam Düşüncesinde Sünnet (Ankara: Fecr Yayınları, 1993),
134; Kamil Çakın, Hadis İnkarcıları (Ankara: Seba Yayınları, 1998), 94-119; Mehmet Görmez,
"Kur'an İslamı ve Kitabü's-Sünne" (Musa Carullah Bigiyef, Kitiibü's-Sünne içerisinde), çev.
Mehmet Görmez (Ankara: Ankara Okulu Yayınları, 1998), 4; Hüseyin Hansu, Mutezile ve Hadis
(Ankara: Otta Yayınları, 2012), 303-317.
354 ~ Modernleşme, Protest~nlaşma ve Selefileşme
kım nakiller,3 hicri birinci asırda da yalnızca Kur'fuı'la yetinme düşüncesinin
gündemde olduğuna delil gösterilmektedir. İmam Şafii (ö. 204/819) de kendi
döneminde Sünnet'in kaynak değerini sorgulayan bazı eğilimlere temas et
mektedir.4 Şafil'nin aktardığı tartışmalarda yalnızca Kur'fuı'la yetinilmesi ha
linde ortaya çıkabilecek durumlarla ilgili değerlendirmelere yer verilmekle
Sirlikte,5 Şafii ve haberleri toptan reddeden kişi arasındaki tartışma dikkatle
incelendiğinde, ağırlıklı problemin rivayet müessesesine duyulan güvensizlik
olduğu anlaşılmaktadır.6 Şafil'nin yerverdiği tartışmalar hicri il. asırda konu
nun gündemğe olduğunu sarih bir şekilde göstermektedir. Ancak tarilıi süreç
boyunca bu düşünce marjinal olarak nitelenmiş7 ve Müslüman dünyada bir
destekleyici kitle bulamamıştır. Bu vadideki en sarih itirazlar ise 19. yüzyılın
sonunda ve yirminci yüzyılın başlarında dile getirilmiştir. İlgili dönemde yal
nız Kur'fuı'la yetinme ve Sünnet'i kaynak kabul etmeme eğiliminin Hindistan
bölgesinde Kurfuıiyyı1n/Ehlü'l-Kur'fuı (Kur'fuıcılar/Kur'fuı Taraftarları) diye
adlandırılan bir grup tarafından, Mısır' da ise Dr. Muhammed Tevfik Sıdk! (ö.
1920) gibi bazı yazarlar tarafından gündeme getirildiği görülmektedir.
Kur'fuıcı ekolün kökenini Seyyid Ahmed Han'a (ö. 1898) kadar götiirmek
mümkündür. 8 Ancak ekolün şekillenmesi aşamasında Abdullah Çekralevi (ö.
1914) öne çıkmaktadır. Bu bağlamda önde gelen isimler arasında Ahmed Din
Amristan (ö. 1936), Muhammed Eslem Ceracpuri (ö. 1955) ve Gulam Ahmed
Perviz (ö. 1985) yer almaktadır. Bu ekol mensupları dinin kaynağının yalnız
ca Kur'an olduğunu, Hz. Peygamber'e Kur'fuı'dan başka vahiy gelmediğini,
Kur'fuı'ın açıklamaya ihtiyaç bırakmayacak kadar detaylı bir kitap olduğunu
savunmuşlardır.9 Tabii bütün pratikleri Kur'fuı'dan çıkarma hedefi onları
3 Örnekler için bkz. Suylıtl, Miftıihü'l-cennefi'/-itisıim bi's-Sünne, nşr. Bedr b. Abdullah el-Bedr (Beyrut: Müessesetü'r-Reyyan, 2013); 22-23, 24, 46, 128; Şatıbl, el-Muvıifakıit, nşr. Abdullah Dıraz (Beyrut: Darü'l-kütübi'l-ilmiyye, t.y.), 4: 15-16, 24, 26; Mustafa Ertürk, "Kur'an İslamı Söyleminin İlmi Değeri", Hadis Tetkikleri Dergisi1/1(2003):9-11.
4 Şafii, Cim6u'l-İlm, nşr. Ahmed Muhammed Şakir (Kahire: Mektebetü İbn Teymiye, t.y.), 13 v.d.
5 Şafii, Cimıiu'l-İlm, 28.
6 Şafii, Cimıiu'l-İlm, 13-14, 26-27.
7 Şatıbl, el-Muvıifakıit, 4: 17.
8 Mazharüddin Sıddık!, İslam Dünyasında Modernist Düşünce, çev. M. Fırat-G. Korkmaz (İstan
bul: Dergah Yayınları, 1990), 89.
9 Bu grup hakkında bkz. Hadim Hüseyin İlahi Bahş, el-Kur'ıiniyyün ve şübühıitühüm havle's-Sünne (Taif: Mektebetü's-Sıddik, 2000), 17-67; Zaferullah Daudi, Pakistan ve Hindistan'da Hadis Çalışmaları (İstanbul: İnsan Yayınları, 1995), 275-280; Daniel Brown, İslam Düşüncesinde Sünneti Yeniden Düşünmek, çev. Sabri Kızılkaya-Salih Özer (Ankara: Ankara Okulu Yayınları, 2009). 66-72; Abdülhamit Birışık, Hind Altkıtası Düşünce ve Tefsir Ekolleri (İstanbul: İnsan Yayınları, 2012). 351-450; Muhittin Düzenli, "Hadise Yönelik Rasyonalist Yaklaşımlar: Ehl-i Kur'an Örneği", OMÜİFD 33(2012):101-138.
Modernleşme: Protestanlaşma ve Selefileşme ~ 355
zorlama yorumlara sevk etmiş, en temel ibadet olan namazın bile Kur'an'a
göre nasıl kılınacağı hususunda görüş ayrılığına düşmelerine yol açmıştır.w
Kuran'ın tek kaynak olduğu konusunda Arapça konuşan dünyada en sarih ilk
iddia 20. yüzyılın başlarında ortaya atılmıştır. 1906 yılında Mısırlı bir yazar,
Dr. Muhamıned Tevfik Sıdk!, Reşid Rı.za'nın yayınladığı el-Menar mecmua
sında "el-İslfunu hüve'l-Kur'an vahdeh" (İslam Yalnızca Kur'an' dan İbarettir)
başlıklı bir yazı kaleme alarak Hz. Peygamber' in Sünneti'nin bağlayıcı bir ka
rakter taşımadığını ileri sürmüştür.11 Muhamıned Tevfik Sıdk! tezini temel
lendirirken ayrıntılannın Sünnet tarafından belirlendiği iki ibadet, namaz
ve zekat, örneğinde görüşlerini savunmaya çalışmıştır. Yazara göre herhangi
bir Müslüman namaz vakitlerinde asgari iki rekat namaz kıldığında üzerine
düŞerl: mükellefiyeti yerine getirmiş olmaktadır. Zira yazar Nisa Sı1resi'nin
102. ay~tinden korku halinde bir Müslümanın namazını kısaltarak asgari bir
rekat namaz kılacağını, dolayısıyla zorunlu namaz miktarın iki rekat olduğu
sonucunu çıkartmıştır. Hz. Peygamber' den itibaren tevatüren aktarılan rekat
sayılarına uymak ise tamamen ihtiyaridir, bağlayıcılık taşımamaktadır. Aynı
şekilde zekat miktarlarıyla ilgili Sünnet'te geçen belirlemeler de bağlayıcılık
taşımamaktadır. Muhammed Tevfik Sıdk! dinin kayiıağının sadece Kur'an ve
akıl, diğer bir ifadeyle Kitab ve Kıyas olduğunu savunmaktadır. Kur'an dışın
da Sünnet'te yer alan verilerin ise bağlayıcılığı yoktur. Müslümanlar bunlara
uyup uymamakta tamamen serbesttir.12 Yazar burada Kur'an'ı salt yazılı bir
metne indirgeyerek, nüzul, tebliğ ve öğretilerin hayata geçiş sürecindeki tabii
akışı dikkate almadığı gibi, kültürel kodlarında zaten mevcut olan bilgileri ilk defa ayetten istinbat ediyormuş gibi metodolojik bir yanılgıya da düşmekte
dir. Nitekim iddiasının zayıflığının farkına varan Muhammed Tevfik Sıdk!
görüşlerinin bazılarını düzeltmiş, Kur'an'ın yanı sıra Hz. Peygamber'den
ameli olarak nakledilen Sünnet'in de dinin kaynağı olduğunu kabul etmiştir.
Ku,r'an'da yer almasa bile Hz. Peygamber'in, sahabe tarafından uyulması zo
runlu dini bir vecibe olarak telakki edilen, gelmiş geçmiş bütün Müslüman
larca en küçük bir görüş ayrılığına düşmeden benimsenen uygulamaları da
bağlayıcılık taşımaktadır. Artık yazara göre dinin kaynağı, Kur'an ve gelmiş
geçmiş bütün Müslümanlann -gerek amelle gerek itikatla ilgili olsun- bağ
layıcı bir dini kural oMuğunda ittifak ettikleri hükümlerdir. Ancak Muham-
10 Bu ekolün namazla ilgili görüşleri için bkz. Hadim Hüseyin İlahi Bahş, el-Kur'ôniyyCin, 366-382.
11 Muhammed Tevfik Sıdki, "el-İstamu hÜve'l-Kur'an vahdeh", el-Menôr 9/7 (Ağustos 23, 1906):
515-525.
12 Sıdki, "el-İstamu hüve'l-Kur'an vahdeh", 522.
356 ~ Modernleşme, Protest~nlaşma ve Selefileşme
med Tevfik Sıdki ittifakla kabul görmeyen sözlü rivayetlerin, dini bir kaynak
olması noktasındaki çekincelerini sürdümiüştür.13 Anlaşıldığı üzere rivayet
literatüründe görülen bazı problemli veriler, tepki olarak Sünnet'in kaynak
değerini dışlayıcı eğilimleri beslemiştir. Nitekim Muhammed Tevfik Sıdki
~edinin kaynağını Kur'an'a indirgerken, İslam'ın sonradan İslam'a sokulan
şeyler vesilesiyle eleştirilmesinin önüne geçmeyi amaçladığını açıkça ifade et
miştir.14 Bu husus Kur'an'ı tek kaynak kabul eden söylemin, modem dönem
de problem olarak görülen veri/hüküm/yorum ve anlayışları tasfiye etmeye
yönelik revizyonist karakterine de ışık tutmaktadır.
Türkiye' de Kur'an İslamı Söylemi
Türkiye' de Osmanlı modernleşmesi süreci içerisinde Kur' an' a dönüş vurgusu
yapılmakla, yenileşme taraftarı Batıcılar kendilerini "hakfilk-i Kur'aniyye din
darları"15 olarak tanımlamakla birlikte, sistematik bir düşünce olarak Kur'an'a
dönüş hareketinin Cumhuriyet döneminde, Ankara İlahiyat Fakültesi'nin açı
lışı sonrası süreçte filizlendiğini söyleyebiliriz. Akademik anlamda bu sürecin
öncü ismi olarak Hüseyin Atay, ilgili düşüncenin popüler düzeyde geniş kitle
lere yayılmasıyla ilgili olarak ise Yaşar Nuri Öztürk (ö. 2016) öne çıkmaktadır.
Süleyman Ateş de bu grupta değerlendirilmesi gereken önemli bir isimdir.
Son zamanlarda ise Kur'an' a dönüş düşüncesinin Abdülaziz Bayındır ve takip
çileri tarafından savunulduğu görülmektedir. Ancak bazı monografik çalışma
larda da dile getirildiği gibi Türkiye' de "Kur'ancılık Söylemi" farklı varyant
larla kendisine taraftar bulmuştur.16 Bu bağlamda "Kur'an'a Dönüş Hareketi"
ile. "Kur'an İslam'ı" söylemi arasında ayrım yapmayı gerektiren önemli bir
nokta vurgulanmalıdır.17 Kur'an'a dönüş söylemi içerisinde değerlendirilen
yukarıdaki isimler Kur'an'ın ana kaynak olduğuna vurgu yapmakla beraber,
temellendirilmesinde ve bazı detaylarda görüş aynlıkları olmakla birlikte, Hz.
Peygamber'in Kur'an'ı açıklayıcı fonksiyonunu "prensip olarak" inkar etme-
13 Sıdki, "UsGlü'l-İslam (Kelimtü insaf ve itiraf)", e/-Menôr10/2(Nisan13, 1907): 140.
14 Sıdki, "el-İslamu hüve'l-Kur'an vahdeh", S24.
1S Bkz. Kılıç-zade Hakkı, İtikôd-ı Bôtıla'ya İlan-ı Harb (İstanbul: Sancakciyan Basımevi, 1329), 29.
16 Mustafa Öztürk, "Dini Hükümlerin Kaynağını Kur'an ile Sınırlandırma Eğiliminin Kaynakları
ve Tutarlılığı", Dini Hükümlerin Kaynağı ve Dini Metinlerin Anlaşılması, ed. Cengiz Kallek (İs
tanbul: İSAM Yayınları, 2010), 42.
17 Bu ayrımın gerekliliği hakkında bkz. Suat Mertoğlu, "İslam'ın Anlaşılmasını Kur'an ile Sınır
landırma Eğilimini Ortaya Çıkaran Temel Dinamikler", Dini Hükümlerin Kaynağı ve Dini Metin
lerin Anlaşılması, ed. Cengiz Kallek (İstanbul: İSAM Yayınları, 2010), 119.
Modernleşme, Protestanlaşma ve Selefileşme ~ 357
mektedirler. Ancak Kur'an'a aykın olduğunu düşündükleri birçok hadisi ve
bu hadislere dayalı hükümleri reddetmekte bir sakınca görmemektedirler.
Öncülüğünü Edip Yüksel'in yaptığını söyleyebileceğimiz, Kur'an Araştırma
ları Grubu, u4 Hareketi Derneği gibi grupların seslendirdiği "Kur'an İslam'ı"
söylemine göre ise dinin·tek kaynağı Kur'an'dır. Kur'an'da olmayan bir şey
dinde yoktur. Hem Kur'an'a dönüşten bahsedip hem de Sünnet'in açıklayı
cı fonksiyonunu gündeme getirmek bir çelişkidir. Kur'an'a uygun hadislerin
olabileceği iddiası ise tam bir safsatadır. Bu çelişkiden kurtulmak için "Kur' an,
tüm Kur'an, başka şey değil sadece Kur'an" diyen gerçek Müslümanlann sa
yısının artması gerekmektedir. Görüldüğü üzere, her iki eğilim arasındaki bu
önemli fark iki grubu da ayn ayn incelemeyi gerektirmektedir.
Kur'an'a Dönüş Söylemi
Osmanlı Modernleşmesinden itibaren Kur'an'a dönüş vurgusunun farklı dü
zeylerde dile getirildiği bilinmektedir. Ancak "Kur'an'a dönüşü Türkiye'de
sistematik ve tutarlı bir şekilde işleme ve bunun öncüsü olma onuru", öğren
cilerinden Şaban Ali Di.izgün'ün ifadesiyle, Hüseyin Atay'a aittir.18 Atay'ın ilk
akademik yayını olan, 1961 yılında yayınlanan Kur'an'a Göre İman Esaslan adlı
doktora çalışmasında, Kur'an'ın kaynak değerine olan vurgusu dikkat çekici
dir. Atay' a göre dinin esaslarını ortaya koymak, dinle ilgisi olmayan hususları
kolayca fark edebilmek için, dinin iman esaslarını Kur'an' dan çıkarmak ge
rekmektedir. Doktora tezini İslam toplumunun bu ihtiyacını karşılamak için
kaleme aldığını söyleyen Atay, tezinde on dört asrın biriken gelenek ve göre
nekleri ve gelişen görüşlerinin tesirinden kurtularak Kur'an'ın indiği asra inip
o vaktin görüşü ile iman esaslarını anlamaya çalıştığını ifade etıniştir.19 Tale
beliğinden itibfl!'en Arapçası ilerledikçe Kur'an'ın yeniden .nazil oluyormuş
gibi günlük olaylara çözümler getirdiğini gören20 Atay'a göre Hz. Peygamber
döneminde hüküm kaynağı Kur'an ve akıl iken, dört halife döneminden son
ra Müslümanlar Kur'an ve aklı bilgi ve hüküm kaynağı olarak ihmal etmişler
ve bu iki kaynağın yerine hadisi koymuşlardır. Daha önce Kur'an'ı açıklama
ya yardımcı olan hadis, artık esas haline gelmiş ve neticede Kur' an bir kenara
bırakılarak unutulmuştur.21 Halbuki Kur'an ve akıl, Allah'ın insanlara verdiği
18 Şaban Ali Düzgün, "Hüseyin Atay", Çağdaş İslam Düşünürleri, ed. Cağfer Karadaş (İstanbul: Ensar Neşriyat, 2013), 283.
19 Hüseyin Atay, Kur'iln'a Göre İman Esasları (Ankara: 1961), 1.
20 Hüseyin Atay, İslam'ı Yeniden Anlama (Ankara: Atay Yayınları, 2015), 11.
21 Atay, İslam'ı Yeniden Anlama, 36-37.
358 r Modernleşme, Protest~nlaşma ve Selefileşme
birbirini tamamlayan iki ana kaynaktır. Akla aykırı olan Kur' an' ada aykırıdır.
Akıl Allah'ın insanoğluna verdiği sözsüz, lafızsız bir vahiydir. Kur'an gibi hü
küm verir ve verdiği hüküm Kur'an'ınki gibi meşrudur, şeriat sayılır. Kur'an
ve hadiste yer almayan meselelerin hükmünü öğrenmek için tek kaynak sa
~ece akıldır. Müçtehitler de bu esası kabul etmişlerdir. Kıyas, istihsan, kamu
yararı (maslahat-ı funme), örf ve adet gibi kavramlar müçtehitlerin aklı işlev
sel hale getirmelerinin göstergesi olan metotlardır.22
Atay'a göre Kur'an ayetleri nüzul ortamından bağımsız olarak ele alınıp yo
rumlanmalıdır. Zira ona göre Kur'an peygamberin ve toplumun yapısına ba
ğımlı bir kitap değildir. Kur'an'ın toplumsal kalıba bağlı olmadığının göster
gesi birçok Arap geleneğini kaldırmış olınasıdır. Kur'an'a intikal eden Arap
gelenekleri ise mümkün olduğunca Arap etnisitesinden soyundurulup evren
sel bir karakter verildikten sonra muhafaza edilıniştir. Doğrudan Kur'an'la
muhatap olan zihin, ihtiyaç duyduğu şeyleri ondan çıkarır.23 Atay'a göre
Kur'an'ı okumanın abdestli olınak, cünüp veya hayızlı olınamak gibi özel bir
Şartı yoktur. Kur'an'ı okumanın tek şartı peşin fikirli olmamak ve herhangi
bir düşüncenin tesirinde kalmadan anlamaya çalışmaktır.24 Kur'an'ı herkesin
anlayamayacağı düşüncesi dayanaktan yoksundur. Herkes Kur'an'ı kendi bi
rikimine göre anlar. Farklı anlayışlar ortaya bir zenginlik çıkarır.25 Herkesin
Kur'an'ı okuması neticesinde insanlarda bir Kur'an kültürü meydana gelir
ve insanlar kendilerine bilginler tarafından Kur'an'ın ve İslam'ın incelikleri
anlatılınca, onu anlama kabiliyetine kavuşurlar.26 Müslümanlığı günümüze
getirmek ve yaşama sokmak istediğini ifade eden Atay'a göre bunun yolu,
22 Atay, İslam'ı Yeniden Anlama, 69-70, 76-80. Atay akla "anlamak" ve "bilinenden bilinmeyeni
elde etmek ve bağımsız hüküm vermek" şeklinde iki işlev yüklemektedir. Atay'ın düşüncesin
de akıl norm kaynağıdır ve norm koyarken de tecrübeden beslenir. Bu anlamda teolojik bir
özellik gösterir. Dolayısıyla Atay'ın akla yüklediği anlam, felsefe tarihinde rasyonalist felsefe
bağlamında yüklenenden farklıdır. Bkz. Düzgün, "Hüseyin Atay", 283-285. Atay'ın akılla ilgili
yaklaşımında Ragıb el-İsfehani'nin tesirinde kaldığı anlaşılmaktadır. Nitekim Ragıb, "Allah
insanlara iki elçi göndermiştir. İçeriden gelen elçi akıl, dışarıdan gelen elçi ise peygamberdir"
demektedir. İçeriden gelen elçinin katkısı olmaksızın dışarıdan gelen elçiden faydalanmak
mümkün değildir. Ragıb'a göre akıl olmazsa din varlığını sürdürmez. Din olmasa akıl şaş
kınlık içerisinde kalır. Her ikisinin birleşmesi ise "nur üzerine nurdur." Bkz. Ragıb el-İsfehani,
Kitiibü'z-Zeria ilii mekiirimi'ş-Şerla, nşr. Taha Abdurrauf Sad (Kahire: Mektebetü'l-külliyat
el-Ezheriyye, 1973), 99.
23 Düzgün, "Hüseyin Atay", 291-292.
24 Atay, Kur'an'a Göre Araştırmalar I (Ankara: Semih Ofset Matbaacılık, 1993), 32.
25 Atay, Kur'an'a Göre Araştırmalar ili (Ankara: Semih Ofset Matbaacılık, 1993), 36; a.mlf., İslam'ı
Yeniden Anlama, 22.
26 Atay, Kur'an'a Göre Araştırmalar iV (Ankara: Semih Ofset Matbaacılık, 1995), 7.
Modernleşme, Protestanlaşma ve Selefileşme , 359
Kur'an'la beraber yürümektir.27 Nitekim Düzgün'ün ifade ettiği gibi Atay,
pratiğe öncelik vermekte, teoriyi buna göre kurgulamaktadır. 28
Atay'ın Kur'an'a dönüş anlayışının irdelenmesinde Hz. Peygamber'in konu
mu hakkındaki düşünceleri ayn bir önem taşımaktadır. Atay'a göre usfilün
temel kuralı, dini bir hükmü öğrenmek için önce Kur'an'a başvurulacağı,
Kur'an' da yoksa hadise gidileceği, hadiste de yoksa içtihat yapılacağıdır. Do
layısıyla Kur' an, birinci kaynak, hadisler ikinci kaynak, içtihat ise üçüncü kay
naktır.29 Önceki tarihli çalışmalarında dini yükümlülük bakımından vahiy ve
Peygamher'in içtihadı arasında bir fark olmadığını3° ileri süren Atay, bilahare
şu kanaate ulaşmıştır: Hz. Peygamber'in Sünneti'ni aktaran verilerde sübut
problemi olmasa bile bunlar Kur'an'la eşdeğer kabul edilemez.31 Kur'an'da
olah bir hüküm için hadise gitmeye gerek yoktur. Hadise gerek duyulduğu öl
çüde başvurulur.32 Peygamberin vahiyden anladığı ile vahyi birbirinden ayır
mak gerekir. Peygamberle İslam'ı özdeşleştirmek yanlış olduğu gibi, onun
sözleriyle vahyi özdeşleştirmek de yanlıştır.33 Hz. Peygamber'in ağzından biz
zat işitilmiş olsa bile onun sözü ile Kur' an arasında fark vardır. Zira onun sözü
kendi deneyimi olabilir.içtihadı olabilir veya şeriatla alakası olmayan bir söz
olabilir. Hz. Peygamber' in sözünü bizzat işitmemiş olanlar için ise ilave olarak
sübı1t problemi gündeme gelmektedir.34 Atay' a göre Hz. Peygamber' in içtiha
dı onun Kur'an anlayışından, kendi hayat tecrübesinden ve başkalarının ha
yat tecrübesine dayanan kıyaslardan oluşmaktadır. Bu tür sünnet ve hadisler
birer örnek teşkil eder, zamanın değişmesiyle bunların tatbikatı da değişiklik
gösterebilir.35 Hz. Peygamber' in sözleri, içtihatları ve sünnetleri de diğer müç
tehitlerin içtihatları gibi "din kültürünü" oluşturur.36 Kur'an' dan başka vahiy
27 Atay, Kur'an'a Göre Araştırmalar il (Ankara: Semih Ofset Matbaacılık, 1993), 10.
28 Düzgün, "Hüseyin Atay", 293.
29 Atay, Kur'an'a Göre Araştırmalar 1, 7-8; Abdulvahhap Hallaf, İslam Hukuk Felsefesi: İlmu usiili'l-
fıkh, çev. Hüseyin Atay (Ankara: Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, 1985), 76.
30 Atay, "Kur'an ve Hadiste Aile Planlaması", AÜİFD 18 (1970): 21.
31 Atay, İslam'ı Yeniden Anlama, 150.
32 Atay, Kur'an'a Göre Araştırmalar iV, 26-27.
33 Atay, Kur'an'a Göre Araştırmalar 111, 130-131.
34 Atay, İslam'ı Yeniden Anlama, 154.
35 Atay, İslam'ı Yeniden Anlama, 159. Nitekim Atay'ın metodunu benimseyen öğrencileri ara
sında Kur'an'da yasaklanan hususların "haram", Peygamber tarafından getirilen yasakların
ise "yasak" olarak adlandırılması gerektiğini, haramlarda değişme söz konusu olmamakla
birlikte yasakların şartlara göre değişebileceğini savunanlar da bulunmaktadır. Bkz. Ahmet Akbulut, Nübiiwet Meselesi Üzerine (Ankara: Birleşik Dağıtım Kitabevi, 1992), 93-98.
36 Atay, İslam'ı Yeniden Anlama, 49.
360 ~ Modernleşme, Protest~nlaşma ve Seleflleşme
olmadığı kanaatini taşıyan Atay, Hz. Peygamber'in bizzat vahiy tecrübesini
yaşadığı için, Kur' an'ı diğer insanlardan daha iyi anlayıp güven içerisinde uy
gulayabilme imkanına sahip olduğunu kabul etmektedir.37
Atay Kur'an'a ve sağlam hadise gidildiğinde yanlış olan birtakım kelami ve
~khi hükümlerin düzeltilebileceğini savunmakta ve bunun örneklerini ver
mektedir.38 Onun sağlam hadisle kastettiği Kur'an'la bağdaştığını düşündüğü
ve kendi ulaştığı sonuçlarla uyum arz eden verilerdir. Nitekim birçok çalışma
sında bu kriterleri taşıyan sünnet verilerini de klasik literatürdeki görüşleri de
mebzul miktarda kullanmıştır.39 Atay'a göre Kur'an evrensel olduğu için, bü
tün beşerin kitabı olduğu için, Allah bir daha peygamber ve kitap göndermeye
ceği için, bütün insanları kapsayacak şekilde, onların sıkıntıya girmeden uya
bilecekleri bir tarzda anlaşılmalı ve yoruınlanmalıdır.4° Onun tarihi bağlamı
dikkate almamasının, doğrudan Kur'an'la muhatap olan zihnin ihtiyaç duydu
ğu şeyleri Kur'an' dan çıkarabileceğini düşünmesinin, Kur'an/akıl ve olgu olma
üzere üçlü bir formülasyon beDoimsemesinin, bu anlamda faydacı ve pragma
tist bir tavır belirlemesinin41 arka planında işte bu anlayışı yatmaktadır.
Kur'an'a dönüş söylemini geniş kitlelere tanıtan ve kamuoyunda tabiri caizse
bu söylemin sözcülüğünü yapan, Yaşar Nuri Öztürk olmuştur. Öztürk'e göre
Kur'an'a dönmek demek "Kur'an dışındaki mirası paranteze almak, mirası
Kur'an denetiminde yeniden değerlendirip Kur'an' dan onay almayacak veri
leri ayıkladıktan sonra parantezi kaldırmak ve Kur'an'a uygun malzemeyi ye
niden kullanıma açmaktır."42 Öztürk Kur'an'a dönüş bağlamında teklif ettiği
yeniden yapılanma hareketini bir reform hareketi olarak görmemektedir. Ona
göre, inanç esaslan da dahil dine isnat ve izafe edilen tüm değerlerin ve kav
ramların Kur'an esas alınarak yeniden yapılandırılmasını öngören bu hareket,
sadece düşünce alanında varlık kazanan sp~külatif ve akademik bir hareket
olmayacak, hayatı ve pratikleri de kucaklayacaktır. Aynı zamanda Kur'an'a
dönüş hareketi, Kur'an'ın indiği devre dönüş anlamı taşımamaktadır. Dola
yısıyla bu hareket o dönemin örflerini diriltmek şeklinde anlaşılmamalıdır.43
37 Atay, İslam'ı Yeniden Anlama, 163-164.
38 Atay, Kur'an'a Göre Araştırmalar 1, 11-12.
39 Örnek olarak sahur vaktinin tayin ve tespitiyle ilgili etüdüne bakılabilir. Bkz. Atay, Kur'an'a
Göre Araştırmalar iV, 176-206.
40 Atay, İslam'ı Yeniden Anlama, 133.
41 Düzgün, "Hüseyin Atay", 282.
42 Yaşar Nuri Öztürk, Yeniden Yapılanmak (Kur'an'a Dönüş) (İstanbul: Yeni Boyut Yayınları, 1996), 27.
43 Öztürk, Yeniden Yapılanmak, 41-45.
Modernleşme, Protestanlaşma ve Selefileşme , 361
Dinin "lıl raybe fih" olan tek kaynağının Kur'an olduğunu vurgulayan Öz
türk,44 Hz. Peygamber'in konumu hakkında şu görüşleri ileri sürmektedir:
Dinin koyucusu ve sahibi Allah'tır. Hz. Peygamber, Allah'tan aldığı vahyi in
sanlara ulaştırır. Dolayısıyla Sünnet, Kur'an' da esası olmayan bir hüküm ko
yamaz. Bu nedenle Sünnet'in Kur'an'ı nesh edebileceğinden bahsetmek veya
Kur'an' da olmayan hükümler getirebileceğini ileri sürmek insanı şirke götü
rür. Bu bakımdan Hz. Peygamber'e izafe edilen sözlerin Kur'an' da olmayan
hükümler getiren kısımlarının, ona isnat edilmiş uydurma sözler olduğunu
kabul etmek Öztürk'e göre Kur'an'a imanın zorunlu sonuçlarından biridir.45
Kendi görüşünü "Hz. Peygamber'in Sünnet'ine evet, Hz. Peygamber'e isnat
edilen yalanlara hayır" şeklinde formüle eden Öztürk, sübfü problemine ve
Hadislerin Hz. Peygamber'in sağlığında yazıya geçirilmemesi gibi sübutla
alakall.meselelere de eserlerinde temas etmiştir.46 Ona göre sünnet malzeme
si içerisinde Hz: Peygamber'e ait olanlarını tespit etmenin yolu, rivayetlerin
Kur'an'a uygun olup olmadığını denetlemektir.47 Bu bağlamda geleneksel
literatüre atıflar yapan Öztürk'ün bu hususta çok da titiz davranmadığı gö
rülmektedir.48 .Kur' an'ı hakem mevkiinde tutmanın ve en küçük bir tereddüt
halinde Kur'an dışında kaynak tanımamanın en güvenilir yol olduğunu ile
ri süren Öztürk' e göre Hz. Peygamber' in sağlığında kendi sözlerinin yazıya
geçirilip toplanmasına izin vermemesi, insanlığın elinde Allah'ın dini adına
Kur'an' dan başka sözlerin ve kitapların bulunmasını engellemek istemesin
den kaynaklanmıştır.49 Öte yandan Hz. Peygamber'in açıklamalarının vahye
getirilmiş en mükemmel yorumlar olduğunu söyleyen5° Öztürk'ün Sünnet
karşıtı olarak nitelenmek istemediği de anlaşılmaktadır. Bu nedenle hadis ve
Sünnet bünyesine sızmış yalanları ve uydurmaları Kur'an'a dayanarak temiz
leme gayretini yoğunlaştırmak yerine tüm Sünnet kurumuna "şeytani öğreti"
diyerek Müslümanların haklı tepkisini çektiği için Reşad Halife'yi (ö. 1990)
44 öztürk, Kur'an'daki İslam (İstanbul: Yeni Boyut Yayınları,'1993), 195, 361.
45 Öztürk, Kur'an'daki İslam, 377-378, 656.
46 Öztürk, Kur'an'daki İslam, 8, 125-147.
47 öztürk, Kur'an'daki İslam, 218, 351; a.mlf., İsla·m Nasıl Yazlaştırıldı (İstanbul: Yeni Boyut
Yayınları, 2000), 572-573.
48 Nitekim İmam Şafü'nin el-Ümm'üne yaptığı atıfta Ebu Yusuf'a ait olan bir sözü Şafü'ye nis
pet etmiş ve neticede mantalitesine uymayan bir anlayışı Şafü'ye söyletmiştir. Bkz. Öztürk,
Kur'an'daki İslam, 351. Krş. Ebu Yusuf, er-Red alil siyeri'l-Evziii, nşr. Ebu'l-Vefa el-Efgani (Beyrut:
t.y.), 31; Şafü, el-Ümm (Kahire: Kitabü'ş-şa'b, 1968), (1321 baskısından ofset), 7: 308.
49 Öztürk, 400.Saruda İslam (İstanbul: Yeni Boyut Yayınları, 1993), 124.
50 Öztürk, 400 Soruda İslam, 122-123.
362 ~ Modernleşme, Protes~anlaşma ve Selefileşme
eleştirmektedir.51 Ancak kendisi Kur'an'da olmayan hükümler getiren riva
yetleri dahi reddeden Öztürk'ün Sünnet'in fonksiyonunu oldukça kısıtladığı
görülmektedir. Onun Kur'an' dan onay almaktan kastettiği, kendi çıkarımla
rıyla uyum içerisinde olan rivayetlerdir. Dolayısıyla hadis konusunda çelişkili
~ir tutum içerisinde olduğu kimi çalışmalarda ortaya konmuştur.52
Kur'an'a dönüş hareketinin önemli isimlerinden birisi de Yüce Kur'an'ın Çağ
daş Tefsiri adlı önemli bir eserin müellifi olan Süleyman Ateş'tir. Ateş'e göre
düşünce yapımızın temel hipotezi olması gereken Kur'an'ı rivayetlerin etki
ve objektifiyl"e değil, bunlardan sıyrılarak doğrudan doğruya tedebbür ile
okumalıyız.53 Ateş'e göre yanlış görüş, yorum ve rivayetler yeniden ele alı
nıp, dinin asıl kaynağı olan Kur'an süzgecinden geçirilip Kur'an'ın ruhuna
aykırı olanlar ayıklanmadıkça Müslümanların bilimsel; fikri bir sıçrama yap
ması mümkün değildir. Bu bağlamda özellikle din eğitimi veren kurumların
müfredatları yeniden düzenlenmeli, Kur'an'a ters ve yanlış olduğu açıkça
anlaşılmış olan konular yeniden yazılmalı ve din asıl tl'!mel kaynağı esas alı
narak öğretilmelidir. Böylece Kur'an'ın anlattığı İslam açıkça ortaya konma
lıdır.54 Hz. Peygamber'in konumuyla ilgili olarak Ateş, senedi sağlam, metni
de Kur'an'a uygun olan hadislerin Kur'an'ın tefsir ve yönetmeliği olduğu ka
naatindedir. Ancak peygamber emri olarak ak.tanlan şeylerin doğruluğunun
en sağlam ölçütü yine Kur'an' dır. Ondan aktarılanlar Kur'an'a uyuyorsa ve
senedi sağlamsa onun sözüdür ve uygulanması gerekir. Fakat ona dayandı
rıldığı halde Kur'an'a ters düşen şeyler onun sözü olamaz.55 Asıl insanların
uygulamakla görevli bulundukları hükümler, Kur'an'ın hükümleridir. Sağ
lam hadisler onların açıklaması niteliğindedir. Yani Peygamber'in Kur'an
hükümlerini uygulamasının izahıdır. Ama bunlar dinin temeli olmadığı
için Peygamber bunları yazdırmamıştır.56 Hadislerin tedvini ve sübfıt me
selesi üzerinde ayrıntıyla duran57 Ateş' e göre hadisler mütevatir de olsalar
51 Öztürk, Fatiha Suresi Tefsiri (İstanbul: Yeni Boyut Yayınları, 1997), 25.
52 Bkz. Bünyamin Erul, "Yaşar Nuri Öztürk'ün Kendi Dilinden Hz. Muhammed", İsliimiyiit 6/2
(2003): 161-172.
53 Süleyman Ateş, İslam'da Güncel Tartışmalar (İstanbul: Bağımsız Gazeteciler ve Yayıncılık A.Ş.,
2002), 218.
54 Ateş, İslam 'da Güncel Tartışmalar, 343-344.
55 Ateş, İslam'da Güncel Tartışmalar, 331-332. Recm ile ilgili rivayetler hakkındaki değerlendir
meleri Ateş'in rivayetlerin Kur'an'a aykırılığı ile ilgili kanaatine örnek teşkil etmektedir. Bkz.
Ateş, Yeniden İslam'a il (İstanbul: Kur'an Okulu Yayıncılık, 1997), 174-200.
56 Ateş, Gerçek Din Bu 2 (İstanbul: Yeni Ufuklar Neşriyat, t.y.), 68-69.
57 Ateş, Gerçek Din Bu 2, 67-112.
Modernleşme, Protestanlaşma ve Selefileşme ~ 363
Kur'an'ın dengi olamazlar.58 Hz. Peygamber'in konumu hususunda Ateş'in
Atay ve Öztürk'le aynı düzlemde olduğu anlaşılmaktadır.
Günümüzde Kur'an'a dönüş söylemi içerisinde en etkili kesimlerden biri de
Abdülaziz Bayındır ve grubudur. Bu gruba göre Kur'an'ın apaçık olması de
mek tüm ayetlerin okuyan herkes tarafından tüm yönüyle kolayca anlaşıla
bileceği anlamına gelmemektedir. Kur'an'ı detaylı anlayabilmek için gayret
göstermek, çoğu zaman uzun süreli ekip çalışmaları yapmak gerekmektedir.59
Yapılması gereken şey Kur'an'ın gösterdiği ve Resulullah'ın uyguladığı me
totlarla Yüce Allah'm oluşturduğu anlam kümeleri içerisindeki hükümleri
bulınaya gayret etmektir. Yüce Allah tarafından yapılan açıklamalara ulaş
mak yerine Kur'an'ı biz açıklamaya kalkarsak kendimizi Şan yerine koymuş
oluruz.6° Kur'an'ı anlama usulü, Kur'an tarafından gösterilmiştir. Ana ayet
(muhkem) ile açıklayıcı (müteşabih) ayet arasındaki ilişki "mesaru" kavramıy
la ifade edilmekt-edir. Benzerlikten yola çıkarak ana unsur ve açıklayıcı unsu
ru bularak açıklamaya ulaşmak ise "te'vil" kavramıyla anlatılmıştır.61 Allah
elçisinin uygulamaları ise Kur' an' da olmayan şeylerin teşrii değil, ayetlerin ve
barındırdığı açıklamaların ortaya konmasıdır. Dinde tek bir Şan vardır. Re
sulullah'ın fonksiyonu dini tebliğ edip uygulama ve örnek olınak açısından
önem taşımalctadır.62 Dolayısıyla Sünnet Kur'an' dan ayrı bağımsız bir kaynak
olmayıp Kur' an' a tabidir. Tabi olan metbfıundan ayrılarak ona ayrı bir hüküm
verilemez. Kur'an önde Sünnet arkada olmak üzere her konu Kur'an-Sünnet
bütünlüğü içinde ele alınmalıdır. O zaman Peygamberimizin genel kurala
aykırı ve çelişkili gibi gözüken söz ve uygulamalarının farklı alanları açık
ladığı ortaya çıkar. Dolayısıyla Sünnet konusunda aceleci davranmamalı,
onun ilgili olacağı ayeti mutlaka bulmalıdır.63 Sünnet'in bağımsız bir teşrii
kaynağı olduğunu ispatlamak için Şafii tarafından kurulan argümanın temel
dayanaklarından birisi olan "hikmet" ise Kur'an dışında varlığa sahip olan
bir kavra..111 değil, Kur'an'daki bilgilerdir. Peygamberlere Allah'ın Kitap'ta
yaptığı açıklamaları bulma gücü verildiği için Peygamberimizin hadisleri ve \
58 Ateş, Yüce Kur'an'ın Çağdaş Tefsiri (İstanbul: Yeni Ufuklar Neşriyat 1988), 1: 216; a.mlf., Gerçek Din Bu 1 {İstanbul: Yeni Ufuklar Neşriyat, t.y.), 201.
59 Fatih Orum, "Kur'an'ın Kur'an'ı Açıklama Usulü", V//. İslam Hukuku Anabilim Dalı Koordinas
yon Toplantısı (Mezheplerde Tutarlılık) (İstanbul: 5üleymaniye Vakfı, 2012), 157.
60 Orum, "Kur'an'ın Kur'an'ı Açıklama Usulü", 159.
61 Abdülaziz Bayındır, Kur'an ışığında Doğru Bildiğimiz Yanlışlar (İstanbul: 5üleymaniye Vakfı,
2006), 252-267; Orum, "Kur'an'ın Kur'<ın'ı Açıklama Usulü", 161-165.
62 Orum, "Kur'a~n'ın Kur'an'ı Açıklama Usulü", 165-175.
63 Bayındır, Kur'an ışığında Doğru Bildiğimiz Yanlışlar, 269.
364 ~ Modernleşme, Protestanlaşma ve Selefileşme
uygula.malan Kur' an' daki hikmetlerdir. 64 Kitap ona inen ayetler, Hikmet de
Allah'ın gösterdiği yöntemle onun çıkardığı hükümlerdir. Bayındır'a göre,
Allah'ın bizlere de gösterdiği bu yöntemin doğru uygulanması Kitap ile sa
hih Sünnet arasında tam bir bütünlüğün olduğıınu ortaya çıkarmaktadır.65
Bayındır'a göre Kur'an-Sünnet ilişkisinin yanlış kurulması birtakım sıkıntı-
\ara yol açmış, kimi filinıler Sünnet'i dikkate almazken, kimileri de sıkıntının Kur'an'dan kaynaklandığını sanarak "tarihselci" yaklaşımla Kur'an'ı indiği
zamana ve indiği coğrafyaya hapsetme gayretine girmişlerdir.66 Buradan da
anlaşıldığı üzere Bayındır ve grubu için Sünnet malzemesi, Kur'an' dan kendi '
tespit ettikleri anlam ilişkisini teyit ettiği müddetçe fonksiyonel olmaktadır.
Önemli olan ilişkiyi doğru kurup Sünnet malzemesini bu ilişki içerisinde de
ğerlendirmektir. Nitekim Bayındır, önerdiği bu metodun uydurma hadislere
karşı bir kalkan vazifesi yapacağını iddia etmektedir.67
Kur'an İslam'ı Söylemi
Kur' an'ı temel kaynak kabul edip, Sünnet' e. müstakil bir kaynak fonksiyo
nu vermemekle beraber, Kur'an'a uygun olduğıınu veya ayetler arasında
ki bağlantıyı desteklediğini düşündükleri rivayetleri kabul eden "Kur'an'a
dönüş" söyleıni temsilcilerine karşın, öncülüğünü Edip Yüksel'in yaptığını
söyleyebileceğiıniz, Kur'an Araştırmaları Grubu, 114 Hareketi Derneği gibi
grupların seslendirdiği "Kur'an İslam'ı" söylemine göre ise dinin tek kaynağı
Kur'an'dır.68 Kur'an' da olmayan bir şey dinde yoktur. Hem Kur'an'a dönüş
ten bahsedip hem de Sünnet'in açıklayıcı fonksiyonunu gündeme getirmek
bir çelişkidir.69 Kur'fuı'a uygun hadislerin olabileceği iddiası ise tam bir safsa
tadır.70 Bti çelişkilerden kurtulmak için "Kur'an, tüm Kur'an, başka şey değil
64 Orum, "Kur'an'ın Kur'an'ı Açıklama Usulü", 177.
65 Abdülaziz Bayındır, Kur'an lşığında Dağru Bildiğimiz Yanlışlar 1 (İstanbul: Süleymaniye Vakfı,
2014), 487. Bu bağlamda Şafü'nin hikmet anlayışı da Bayındır tarafından eleştirilmiştir. Bkz.
Kur'an·lşığında Doğru Bildiğimiz Yanlışlar 1, 497-535.
66 Bayındır, Kur'an ışığında Doğru Bildiğimiz Yanlışlar, 255.
67 Bayındır, Kur'an ışığında Doğru Bildiğimiz Yanlışlar, 269.
68 Edip Yüksel, Mesaj (Kur'an Çevirisi) (İstanbul: Ozan Yayıncılık, 2016), 9; Emre Dorman, Allah'a Öğretilen Din (İstanbul: İstanbul Yayınevi, 2016), 38-41; Kur'an Araştırmaları Grubu, Uyduru
lan Din ve Kur'an'daki Din (İstanbul: İstanbul Yayınevi, 2017), 25-44.
69 Bu eleştiri özellikle "Hikmetçiler" ve "Bayındırcılar" olarak nitelenen "Kur'an'a Dönüş" söyle
mi içerisinde yer alan gruba yöneltilmiştir. Bkz. Kur'an Rivayet Açmazı.
(http://www.114hareketi.org/component/easyblog/?view=entry&id=2&1temid=780)
70 (http://19.org/tr/kurana-uygun-hadis-safsatasi/)
Modernleşme, Protestanlaşma ve Selefileşme ~ 365
sadece Kur'an" diyen gerçek Müslümanların sayısının artması gerekmekte
dir.71 Tanrı Peygamberlere yakıştırılan yalanların hadis ve sünnet adıyla anı
lacağını bildiğinden dolayı, "hadis" kelimesini ayetlerden başka bir söz için
kullanıldığında genellikle kötü bir anlamda kullanır. "Sünnet" ise "Tanrı'nın
Sünneti/Yasası" olarak tqnımlanır. Hadis ve Sünnet'in yanında uydurulan
üçüncü öğreti kelimesi olan ve hatta Kur'an'a tercih edilen72 "icma" da Al
lah hariç kim için kullanılmışsa olumsuz anlamda kullanılmıştır. Tün burılar
rastlantı olamaz.73 Aynca Kur'an'ın tek kaynak olduğunu kabul etmeyerıler,
Kur'an'ın yanında kul kitaplarını da dini kaynak olarak kabul ederıler bu ka
bullerinin derecesiyle doğru orantılı olarak ayetleri anlamamaktadırlar. Bu
kişilerin Kur'an'ı anlamaları Tanrı tarafından engellenmiştir.74 Hüküm yalnız
Allah'a ait olduğuna göre, Kur'an her detayı içeren eksiksiz bir kitap oldu
ğlina _göre, Allah unutmadığına göre, Kur'an'ın açıklamadığı şeyler dindışı alanda kalmaktadır. Örnek olarak Allah evlenilmesi yasak olan yakın akra
baları 14 madde halinde belirttikten sonra, sayılanların dışındakilerin helal
olduğunu açıkça bildirmektedir. Ne var ki hadis, sünnet ve mezhep kitapları
Peygambere yaptıkları bir iftirayla burıların yanına bir madde daha ekleye
rek (Nisa, 4/24)'deki hükmü inkar etmişlerdir. Bir kadını teyzesi ve halası ile
birlikte nikahlamanın haram olduğunu iddia ederıler, Hem Allah'ı unutkan
lıkla suçlamış ve hem de Kur'an'ı bize ileten peygamberin Kur'an'la çelişti
ğini iddia etmiş olmaktadırlar.75 Kur'an'da yer almayan hükümleri dindışı
ilan eden Kur'an İslam'ı söylemi temsilcileri eserlerinde bu konuda listeler
de vermişlerdir.76
Kur'an İslam'ı söylemini benimseyerıler, dinin tek kaynağının Kur'an oldu
ğunu ileri süren monografik çalışmalar da yayınlamışlardır. Burılar arasında
Mısırlı ve Pakistanlı müelliflerden çeviri olan eserler de dikkat çekmektedir.77
Bu söylemin temsilcilerine göre Kur'an tek kaynak olduğu için hadis külliya-
' 71 Edip Yüksel, Türkçe Kur'an Çevirilerindeki Hatalar (İstanbul: Ozan Yayıncılık, 2016), 81.
72 Yüksel, Mesaj, 191. Günümüzde çoğu ilahiyatçı akademisyenin icmaı mevhum bir delil gibi
algıladığı düşünüldüğünde, Edip Yüksel'in fıkıh usUlünün söylemini oldukça isabetli bir şe
kilde tespit etmesi dikkat çekicidir. İcmaın deliller hiyerarşisindeki yeri için bkz. Karafı, Şerhu
Tenkihi'l-fusü/ (Beyrut: Daru'l-fikr, 2004), 264.
73 Yüksel, Mesaj, 11, 332.
74 Yüksel, Mesaj, 11; a.mlf., Türkçe Kur'an Çevirilerindeki Hatalar, 10.
75 Yüksel, Mesaj, 84.
76 Bkz. Kur'an Araştırmaları Grubu, Uydurulan Din ve Kur'an'daki Din, 456-464.
77 Rashad Khalifa, Kur'an Hadis İslam, düzenleme: Edip Yüksel (İstanbul: Ozan Yayıncılık, 2013);
Kashif Ahmep Shehzada, Dinin Kaynağı Olarak Kur'iin Yeter mi?, çev. Afşin Bilgili (İstanbul:
İstanbul Yayınevi, 2017).
366 ~ Modernleşme, Protestanlaşma ve Selefileşme
tındaki rivayetler Kur'an'la çelişmiyor olsalar dahi dinin kaynağı olamazlar.78
Ancak bu tür rivayetlerden dinin kaynağı olarak sunulmamak şartıyla siyer
ve İslam tarihi alanlarında yararlanılabilir.79 Peygamber'in Kur'fuı'ı açıklama
görevi olduğu konusunda referans gösterilen ayetlerin çeviri ve yorumların-
\ da da dikkat çekici !aklaşımlar göze çarpmaktadır. Örnek olar~ B~ar~ S~resi'nin 151. ayeti DIB'nın yayınladığı Kur'an Yolu adlı eserde ~ 8..;. jl ~
,,,.. J"' ,., 0 o ::ıJ"' J"' 1J' J J?
!J L4 !<~J~- ~ı- ..::.ıl:.SJI ~<~I;'.' !<.C\~,, 8l:il :<:' 0 \c.1.ı=~ :<:':,, 'Y ,, .r ı----u - J . - ı---:.--u r-::ı-"...J -- r-==-- ~ r-; .P.J
0 ~ 1) }:J "Nitekim aranızdan size bir peygamber gönderdik: O size ayetlerimizi
okuyor, sizi ahtıp temizliyor, size kitabı ve hikmeti öğretiyor; yine size daha önce bil
mediklerinizi öğretiyor." tarzında çevrilmiştir. Edip Yüksel, Mesaj isimli Kur'an
çevirisinin 2000 yılında yayınlanan 2. baskısında ayeti "Nitekim size ayetlerimi80
okuyacak, sizleri temizleyecek, size kitap ve bilgeliği öğretecek, bilmediklerinizi bil
direcek bir elçiyi aranızdan seçip gönderdik." şeklinde çevirmiştir.81 2016 yılında
yayınlanan 16. baskıda ise ayet şöyle çevrilmiştir: "Nitekim bir elçiyi aranızdan
seçip size gönderdik. Size ayetlerimi okuyorlar.82 Böylece sizleri temizler, size Kitap
ve bilgeliği öğretir, bilmediklerinizi öğretir. •'83 Görüldüğü üzere çeviriye "böylece"
kelimesi eklenerek Peygamber'in fonksiyonunu sadece ayetlerin okunması
na indirgeyen bir anlam yüklenmiştir. Aynı şekilde Nalıl Sfuesi'nin 46. ayeti
D!yaı;e_ı:işle~~aşkanlığımealinderfh J) L4 ~ôJ ~ }JJı J.01 Uj\j ı) J ~ ~ j "İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onlann da (üzerin
de) düşünmeleri için sana bu Kur'an'ı indirdik." şeklinde çevrilmiştir. Edip Yüksel,
ayeti "Sana bu mesajı indirdik ki, kendilerine indirileni halka açıklayasın (bildiresin)
ve onlar da düşünsünler." şeklinde çevirmiş, dipnotta da "Allah tarafından açık
lanmış, anlaşılması kolaylaştırılmış, apaçık bir kitabın elçi tarafından açık
lanması demek, gizlenmeyip insanlara bildirilmesi demektir" yorumuna yer
vermiştir.84 Bu söylemin savunucularına göre "Sonra onu açıklamak da bizim
görevimizdir" şeklinde çevirdikleri Kıyame Sfuesi'nin 19. ayeti, Muhammed'in
Kur' fuı'ı açıklamaktan menedildiğini göstermektedir. 85
78 Dorman, Al/ah'a Öğretilen Din, 91.
79 Kur'an Araştırmaları Grubu, Uydurulan Din ve Kur'an'daki Din, 80.
80 Ayet metnine göre anlam "ayetlerimizi" şeklinde olmalıdır.
81 Edip Yüksel, Mesaj (Kur'an Çevirisi) (İstanbul: Ozan Yayıncılık, 2000), 32.
82 Ayet metnine göre anlam "ayetlerimizi okuyor" şeklinde olmalıdır.
83 Yüksel, Mesaj, 40.
84 Yüksel, Mesaj, 215. Ayrıca Yüksel, Nahl Suresi 64. ayette geçen~~ ifadesini, "açıklamak" şeklinde çeviren hadis ve sünneti Tanrının hükmüne eş koşanların, bu kelimenin anlamını
saptırdıklarını iddia etmektedir. Bkz. Yüksel, Mesaj, 217.
85 Rashad Khalifa, Kur'an Hadis fslam, 96.
Modernleşme, Protestanlaşma ve Selefileşme ~ 367
Kur'an İslam'ı söylemi sahiplerine yöneltilen en yaygın eleştirilerden birisi
de Sünnet'in devre dışı bırakılması halinde en temel ibadet olan namazın
dahi ifa edilemeyeceği hususudur. Bu eleştirilere cevap olarak, namazın Hz.
İbrahim' den beri bilinen bir pratik olduğu, bundan dolayı Kur'an' da detaylı
olarak açıklanmaya ihtiyaç bulunmadığı ileri süriilmektedir.86 Edip Yüksel'e
göre "zan kitaplarını" Kur'an'a tercih edenler, "Onların namazı ancak ve ancak
hile ve inkardır" (Enfal, 8/35) anlamındaki ayete "Onların namazı ancak ve ancak
ıslık çalma ve el çırpmadır" anlamı yakıştırarak Mekkeli müşriklerin şekil bakı
mından· bizim gibi namaz kıldıkları gerçeğini örtmek istemişlerdir.87 Reşad
Halife'nin iddiasına göre ise Ebu Leheb, Ebu Cehil ve Kureyş'in·müşrikleri
Kur'an'daki Fatiha'yı İbrahim! Fatiha ile değiştirmek istisnası dışında, aynen
bugün yaptığımız beş vakit namaz ibadetini yerine getirirlerdi.88 Kur'an'da
nariıaz. vakitleri konusunda Edip Yüksel'in ilgi çekici bir değerlendirmesi
bulunmaktadır. Önceleri Kur'an' da sabah namazı, akşam namazı ve orta na
maz olmak üzere üç vakit namaz olduğunu ve orta namazın da öğle namazı
olduğunu düşünen Yüksel, 15 Mayıs 2012 tarihinden itibaren ilgili ayetlere
tekrar yoğunlaşınca orta namazın gece namazı olma ihtimalini daha kuvvetli
bulmaya başladığını ifade etıniştir. Yüksel bu konuda daha da aydınlanmak
için "Efendim bilgimi arttır" (Taha, 20/mı) ayetine göre duacı olduğunu söyle
mektedir. Ancak Kur'an' dan beş namaz çıkaran bir kişinin beş,namaz kılma
ya devam etmesi, iyi niyetle Kur'an'ı inceleyenlerin incelem~ sonrası kendi
anlayışlarını uygulaması gerektiğini ileri sürmüştür.89
Kur' an İslam'ı söylemi temsilcilerinin ayetlerin çeviri ve yorumunda modem
dünyanın kabul görmüş yaklaşımıyla uywµ içerisinde olan bir tavır belir-;;
ledikleri görülmektedir. Örnek olarak Maide Suresi'nin 33. ayetinde geçen
hırsızın elinin kesilmesiyle ilgili emir, (1) ellerin kesilip koparılması, (2) elle
rin çizilerek ve yarılarak kesilmesi veya (3) mecazi anlamda, yani hırsızlıklıı
ilişkilerini kesecek önlemlerin alınması gibi üç değişik ~içimde anlaşılabilir.
Bu .seçeneklerden birini veya suçun ağırlık derecesine göre kombinasyonunu
tercih etmek topluma kalmıştır.9° Nisa Suresi'nin 36. ayetinde kadınların dö
vülmesi değil, evden çıkarılması kastedilmektedir.91 Nur Sfıresi'nin 3ı. ayetin-
86 Bkz. Yüksel, Mesaj, 488-495; a. mlf., Türkçe Kur'an Çevirilerindeki Hatalar, 94-106; Kur'an Araş-tırmaları Grubu, Uydurulan Din ve Kur'an'daki Din, 406-409.
87 Yüksel, Türkçe Kur'an Çevirilerindeki Hatalar, 98-99.
88 Rashad Khalifa, Kur'an Hadis İslam, 65.
89 Yüksel, Mesaj, 494-495.
90 Yüksel, Mesaj, 106.
91 Yüksel, Türkç€'f(ur'an Çevirilerindeki Hatalar, 15-23; Sonia Cihangir, Kadın Hurafeler ve Gerçekler (İstanbul: Ozan Yayıncılık, 2016), 57-68.
368 ~ Modernleşme, Protest~nlaşma ve Selefileşme
de başın değil, göğüslerin örtülmesi emredilmiştir.92 Bugün bilinen haliyle ca
riye kavramının Abbasller döneminde İslam dinine sokulmuş olduğunu ispat
etmek için "mô. meleket eymanüküm/eymô.nühüm" ifadeleri "sözleşmeyle bağlı
olunan kişiler" şeklinde çevrilmiş ve yorumlanmıştır. Örnek olarak tarlada
sözleşme ile ücret karşılığı çalışan elemanlar, evlerde temizlik, çocuk bakımı
\ibi işleri yerine getiren yardımcı kadınlar bu gruba girmektedir. Bu gruptaki
kadınlar köle olmamakla beraber hür bir kadına kıyasla emri altında olduğu
erkeğin karşısında özgür de sayılmamaktadır.93 Ancak Mü'min~I. Silresi'nin
6. ayetinde g,eçen "mô. meleket eymô.nühüm" ibaresine bu anlam verilemediği
için orada da bu ifadeye "iddet döneminde bulunan boşanmış dınlar" anla
mı yüklenmiştir.94 Kur'an' da geçen "mô. meleket eymô.nüküm" ifadesinin ayette
geçtiği yere göre anlam kazanan genel bir kavram olduğu iddiası95 da yapılan
manevralara gerekçe oluşturmaktadır.
Fıkıh Usulü Açısından İlgili Söylemlerin Değerlendirilmesi
Fıkıh usulünün baskın söylemine. göre hem Kur'an hem de Sünnet "Hitab" ve
"Nas" kavramı altında birlikte değerlendirilmiştir. Fıkhın dayandığı kaynak
ların hiyerarşisi belirlenirken, iki husus göz önüne alınmıştır: Kaynakları bağ
layıcı kılan irade ve bu iradenin bize ulaşma biçimi. Kaynakları bağlayıcı kılan
irade Allah'ın sözüdür. Dini alanda ileri sürülen her hüküm ve yorum, meş
ruiyetini bu iradeye dayanmasından alır. Bu iradenin bize ulaşma biçimi ise
"Peygamber'in sözü" aracılığıyla olmaktadır. Zira Gazzali'nin (ö. 505/ım) de
ifade ettiği gibi biz "kelamı" Allah'tan veya Cebrail' den işitmedik. Bize kelam
ancak Peygamber'in sözü aracılığıyla ulaştı.96 O bakımdan Allah'ın iradesi
nin bize ulaşma vasıtası olarak karşımıza "Kavlü'r-Rasul/Peygamber'in sözü"
çıkmaktadır. Allah'ın iradesinin, sübı1t açısından kesinlik ifade eden özel be
liriş şekilleri Kitap, Peygamber'in bizzat kendisinden işitilen haber, Peygam
ber' den tevatür yoluyla nakledilen haber ve icmadır. Bu dört beliriş şekli de
"Peygamber'in sözüne" dayanmaktadır.97 Bu anlamda usul ilminin inceleme
92 Yüksel, Türkçe Kur'an Çevirilerindeki Hatalar, 24-25; Kur'an Araştırmaları Grubu, Uydurulan Din ve Kur'an'daki Din, 255-261.
93 Cihangir, Kadın Hurafeler ve Gerçekler, 123-124.
94 Cihangir, Kadın Hurafeler ve Gerçekler, 126-131.
95 Cihangir, Kadın Hurafeler ve Gerçekler, 139.
96 Gazali, el-Mustaifii, nşr. Muhammed Tamir (Kahire: Darü'l-hadis, 2011), 1: 233; Tuti, Şerhu
muhtasari'r-Ravda, nşr. Abdullah b. Abdülmuhsin et-Türk! (Beyrut: Müessesetü'r-risale,
2014), 2: 7-8.
97 Debüsi, Takvlmü'/-edi/le, nşr. Halil el-Meys (Beyrut: Daru'l-kütübi'l-ilmiyye, 2001), 19; Serahsi,
Usü/ü's-Serahsi, nşr. Ebü'l-Vefa el-Efgani (Beyrut: Darü'l-fikr, 2005), 217.
Modernleşme, Protestanlaşma ve Selefileşme ~ 369
alanının "Peygamber'in sözü" olduğu da söylenmiştir.98 Aynı bakış açısıyla
vahyin tilavet edilen kısmına "Kitab", tilavet edilmeyen kısmına "Sünnet" adı
verildiği ifade edilmiş, Peygamber'in kendisinden bizzat işitilen sözlerinin
bağlayıcı olduğu vurgulanmıştır. Ancak sonraki kuşaklara Peygamber'in sö
zünün rivayet aracılığıyla ulaşabileceği ifade edilerek, mütevatir ve ahad bağ
lamında sübftt meselesi bu temel ilkeden bağımsız olarak tartışılınıştır.99 Hz.
Peygamber'in ilahi irade tarafından düzeltilemeyen içtihatlarının da zımnen
onaylanmış kabul edilerek vahiy kapsamında değerlendirilmesi,100 ilahi ira
denin bizlere peygamber aracılığıyla zuhur edeceği anlayışının bir yansıması
olmaktadır. Bu bağlamda Hz. Peygamber'in fiillerinin niteliği ve bağlayıcılığı
ile ilgili tartışmaları, onun tasarruflarının sınıflandırılınasıyla ilgili yaklaşım
lan:dikkate aldığımızda, her sözünün ve tavrının vahiy olduğu iddia edilemez.
Ancak Hz. Peygamber' in özellikle teabbüdi konular başta olmak üzere, teşri
alanında yer alan bildirim ve uygulamaları, usul düşüncesine göre ibtidaen
veya mealen vahyin kontrolünde gerçekleşıniştir.ıoı
Dolayısıyla fıkıh usulünün baskın söylemi, Bakıllaru'nin (ö. 403/ıoı3) de sa
rahatle ifade ettiği gibi, Kur'an'ın nazım ve i'cdz bakımından üstünlüğüne vurgu
yapmakla birlikte, referans kaynağı olma ve hüküm istinbatı açısından Kur.'an ve
Hz. Peygamber'e aidiyeti kesin olan sünnet (es-Sünnetü'l-makt:U' aleyhll) arasında
bir fark görmez. Ancak sübı1t probleıni dikkate alınarak ahad haberler bu kate
goride değerlendirilmemiştir.ıo2
98 Gazali, el-Mustasfıi, 1: 30 .
. 99 Gazali, el-Mustasfıi, 1: 313; Tilfl, Şerhu muhtasari'r-Ravda, 2: 64.
100 Cessas, e/-Fusü/ fi'/-Usül, nşr. A. Casim en-Neşemi (Kuveyt: Vizaratü'l-evkilf el-Kuveytiyye),
1994, 3: 243; Debilsi, Takvi'mü'l-edille, 249-252; Serahsi, Usülü's-Serahsl, 358-362; Abdülaziz
el-Buhari, Keşfü'l-esrıir (Dersaadet: Şirket-i Sahafiye-i Osmaniye Matbaası, 1308), 3: 204-
211; İbn Kemal, Tağyfru't-Tenklh (İstanbul: Cemal Efendi Matbaası, 1308), 155-157. Hanefl
usulcülerin bu yöndeki yaklaşımlarının değerlendirilmesi için bkz. _Murat Şimşek, Hz. Pey
gamber'in İctihad ve Tasarrufları (Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 2011), 166-175.
101 Ali el-Kari, Şerhu Muhtasari'/-Menıir, nşr. İlyas Kaplan (Beyrut: Daru Sadır, 2006), 380. Hz.
Peygamber'in fonksiyonu ve Sünnet'in kaynak değeri ilgili olarak bkz. H. Yunus Apaydın,
"Hz. Peygamber'in Fonksiyonu ve Sünnnet'in Değeri", Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi 7{1996):153-160.
102 Bakıllani, et-Takrfb ve'l-irşıid, nşr. Abdülhamid b. Ali Ebu Zenid (Beyrut: Müessesetü'r-risa
le, 1998), 1: 312-313. Benzer vurgular için bkz. İbn Berhan, el-Vusül ile'l-usü/, nşr. Abdülha
mid Ali Ebu Zenid (Riyad: Mektebetü'l-mearif, 1984), 2: 42, 45; Zerkeşi, e/-Bahrü'/-muhft
(Kahire: Vizaratü'l-evkafve'ş-şu'iln el-İslamiyye, 1992), 4: 164. Özellikle Hanefllerin Kur'an
ve Sünnet'i birlikte değerlendiren yaklaşımları için bkz. Mehmet Ali Yargı, "Hanefilerin
Kur'an ve Si,innet Bütünlüğüne Yaklaşımları Üzerine", Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD) 4/1
(2006): 91-112.
370 ~ Modernleşme, Protestanlaşma ve Selefileşme
Fıkıh usulünün bu bakış açısı, Kur'fuı'ın nüzul ve tebliğ süreciyle de uyum
içerisindedir. İlk Müslümanlar Kur'an' dan, Peygamber'in Allah'ın kendisine
indirdiği vahiyleri onlara okuyarak işittirmesi aracılığıyla haberdar olmuş
lardır.103 Peygamber bu ayetleri okumakla kalmamış, uygulanışını göstermiş,
ayetler ışığında meselelere çözüm getirmiş, bütün bunlar vahyin kontrolünde
\1muştur. Dolayısıyla o dönemde yaşayanlar, nüzule şahit olup Hz. Peygam
ber'le bizzat muhatap olanlar için dini hüküm ifade etmek bakımından Kur' an
ile Peygamber'in söz ve uygulamaları arasında çok büyük bir fark gözetilme
ıniştir.104 Kur'an, ilk nesil Müslümanların algısında Peygamber'in uygulama-. '
larından; Fıkıh usfilünün algısında ise diğer şer'i delillerden izole bir kaynak
olarak tasavvur edilmeıniştir.105 Ancak Mushafın oluşumu sonrası süreçte,
önceki dönemde vahiyle iç içe algılanan Hz. Peygamber'in bizzat varlığı ve
uygulamaları "Sünnet" adı altında kavramlaş~ca, Bu sefer Kur'an ve Sünnet
arasındaki ilişki zihinleri meşgul etıniştir. Şafii, Hz. Peygamber' in Kur'an' daki
hükümleri teyit eden ve Kur'fuı'ın mücmel ifadelerini açıklayan beyanlarının
yanında, Kur'an' da hükmüne temas edilmeyen meselelerde koyduğu Sünnet
leri gündeme getirmiştir. Bazıları bu Sünnetlerin de Kur'an'daki bir asıla da
yandığını iddia ederken, kiınileri bu Sünnetlerin Allah tarafından verilen yet
kiye dayanarak veya Kur'an dışı bir ilahi iletimle konduğunu savunmuştur.
Ancak izah tarzı ne olursa olsun birleştikleri nokta Hz. Peygamber tarafından
konan bu Sünnetlerin bağlayıcılık taşıdığı, Müminlerin bunlara uymakla
yükümlü olduğu hususudur. 106 Dolayısıyla usfil literatürümüzde Sünnet' in,
Kur'an'ın şerhi olması hasebiyle ona bağlı ve rütbe açısından ondan sonra
gelen bir kaynak olduğuna vurgu yapan müellifler olduğu gibi,1°7 teşrii açı
sından bağımsız bir kaynak hüviyetine sahip olduğunu ileri sürenler108 de
olmuştur. Burada Sünnet'in bağlayıcı bir kaynak olduğu tartışma konusu ya-
103 Serahsi, Usülü's-Serahsi, 217.
104 Muhammed Hamidullah, Kur'an-ı Kerim Tarihi, çev. M. Sait Mutlu (Ankara: Diyanet İşleri
Başkanlığı Yayınları, 1991), 11-13.
105 Bkz. Cüveyni, el-Burhc'in (Katar: Camiatu Katar, 1399), 1: 151-154; Mehmet Paçacı, "Kur'an'ın
Neliğine Dair", Çağdaş Dönemde Kur'an'a ve Tefsire Ne Oldu? (İstanbul: Klasik Yayınları,
2008), 154-160. İlk dönem Müslümanlarının "Kitab" algısında vahyin yanında Hz. Peygam
ber'in varlığının ve uygulamalarının da yer aldığı; Mushaflaşma süreci sonrasında bu algının
dışarıda kalarak "Sünnet" adı altında kavramlaştığı yorumu için bkz. Selim Türcan, Neshin Problematik Tarihi (Ankara: Otto Yayınları, 2017), 71-81, 136-137, 169-170.
106 Şafii, er-Risc'ile, nşr. A. Muhammed Şakir (Beyrut: Daru'l-kütübi'l-ilmiyye, t.y.), 91-105; a.m
lf., el-Ümm, 5: 113-114; Zerkeşi, el-Bahrü'l-muhit, 4: 165.
107 Şatıbi, el-Muvc'ifakc'it, 3: 369, 4: 7-58; Zerkeşi, el-Bahrü'l-muhit, 4: 166, 190.
108 Zerkeşi, el-Bahrü'l-muh/t, 4: 164-165; Şevkani, İrşadü'l-fuhal (Riyad: Daru'l-faiile, 2000),
1: 187-189.
Modernleşme, Protestanlaşma ve Selefileşme ~ 371
pılınamakta, Kur'an ve Sünnet arasındaki ilişki değerlendirilmektedir. Ancak
Sünnet'i devre dışı bırakıp salt Kur'fın'la yetirınıekgibi bir yaklaşım hem mar
jinal kalmış hem de bir "bidat" olarak nitelenmiştir.109 Mamafih fıkıh usulü
nün belirlediği çerçeveye göre hareket eden bir fakihe göre deliller sıralaması
nas (Kitab ve Sünnet), icma ve istinbil.t (içtihat) olmaktadır. Böyle bir fakih
için yalnızca Kur'fın'la yetinilmesi, tasavvur edilmesi dahi zor bir hadisedir.
Bu sıralamaya göre fıkhl tefekkürün işleyişi şöyle olmaktadır: Herhangi bir
meselenin hükmü önce Kur'fın'dan sonra Sünnet'ten araştırılır. Burada yer
almıyorsa konuyla ilgili icma veya ihtilaf olup olmadığına bakılır. İcma varsa
ilgili hüküm uygulanır, ihtilaf varsa farklı görüşler içerisinde tercih yapılır.
Eğer daha önce meselenin hükmüne temas edilmemişse, kıyas veya diğer de
liller ışığında meselenin hükmü istinbat edilir.11° Ancak önce Kur'fın'a sonra
Sünnet'e bakılması -:kimi Kur'fın'a dönüş söylemi temsilcilerinin iddia ettiği
gibi- Kur'an' da yer alan bir hususla ilgili Sünnet'teki açıklama ve hükümlerin
dikkate alınmayacağı anlamına gelmemektedir. Zira Sünnet'i Kur'fın'a bağlı
bir delil olarak kabul eden usulcülere göre dahi, şerhi olan Sünnet' e bakma
dan Kur'an' dan hüküm çıkarmak, metodolojik bir hatadır.111 Öte yandan de
liller sıralamasında icmaa naslardan (Kur'an ve Sünnet'ten) sonra üçüncü sıra
verilmiştir. Bununla birlikte nasların nasıl doğru anlaşılacağı, delillerin sıra
lanış biçimi, en temel asıl olan Kitab'ın sübutu da icma ile temellendirilmiş
tir.112 Bu husus dikkate alındığında hiyerarşide üçüncü sırada yer verilmekle
birlikte fonksiyon itibarıyla en işlevsel ve giiçlü delilin icma olduğu ortaya
çıkmaktadır.113 Dolayısıyla fıkıh usulündeki bu deliller sıralaması ve işleyişi
ile Kui'fın'ı temel kaynak kabul ettiğini ifade edip, diğer delilleri Kur'an' dan
çıkardığı yoruma uygun bulduğu takdirde nazarı itibara alan anlayış arasında
önemli bir fark olduğu dikkatten kaçmamaktadır.
109 Şatıbi, el-İtiscim, nşr. M. Reşid Rıza (Mısır: el-Mektebetü't-ticariyyeti'l.-kübra, t.y.), 1: 232;
246-247.
110 Bkz. İbn Cüzey, Takribü'l-vusül ilci ilmi'l-usül (Ürdün: Daru'n-nefilis, 2012), 101-102. Fıkıh usulünde takip edilmesi öngörülen sıralama böyle olmakla beraber, mezhepler teşekkül edip fıkhi faaliyet mezhepler içerisinde sürdürüldükten sonra fıkhi tefekkürün işleyiş tarzı farklı olmuştur. Herhangi bir meselenin cevabı mezhebin literatüründen tespit edilememişse, o zaman Kur'an ve Sünnet'ten istinbat yapılarak cevabın bulunacağı anlayışı bir prensip olarak yerleşmiştir. Bu konuda Kerhi'nin (ö. 340/952) değerlendirmeleri için bkz. Ebu Hafs Ömer en-Nesefi, "Kitabu Tahsil-i usGli'l-fıkh ve tafsili'l-makalat fiha ale'l-vech", Matlau'n-nücüm ve mecmau'/-ulDm (Taşkent: Daru Cami' ati Taşkent el-İslamiyye li'n-neşri ve't-tiba'a, 2015), 44a.
ııı Bkz. Şatıbi, e~-Muvcifakcit, 3: 369.
112 Sığnaki, el-Kafi şerhu'l-Pezdevi (Riyad:,Mektebetü'r-rüşd, 2001), 4: 1630-1631; Abdülaziz el
Buhari, KeHq'l-esrar, 3: 266.
113 Karafi, Şerhu Tenkihi'l-fusü/, 264; TGfi, Şerhu Muhatasari'r-Ravda, 3: 25, 29-30.
372 ~ Modernleşme, Protestanlaşma ve Selefileşme
Kur'an'a dönüş söylemi fıkıh usulünün ana çizgisinden hatn sayılır bir sap
ma içerisine girmiştir. Bu söylemde tek kaynaklık vasfı Kur' an' a izafe edilmiş,
Sünnet başta olmak üzere diğer deliller ise bağlayıcı olmayan, dinin "kültü
rüne" ait ögeler olarak anlaşılmıştır. Bunların Kur'an ışığında tasfiyesi gün
deme getirilmiş, diğer delillerin Kur'an'a uygunluk şartıyla kullanılabileceği
\rade edilmiştir. Kur'an'a uygunluk da çoğu zaman "araştırıcı öznenin uygun
bulması" olarak tezahür etmiştir. Usul literatüründe özellikle Hanefilerin
ahad haberlerin kabulü bağlamında, manevi inkıta kavramı çerçevesinde ri
vayetlerin Kur'an'a uygunluğunu gündeme getirdikleri bir vakıadır. Ancak '
bu kriter, yalnızca ahad haberler için geçerli kabul edilmiş, mütevatir ve meş-
hur (maruf) rivayetler böyle bir kontrole tabi tutulmamıştır. Aksine Hanefi
müellifler, Peygambere aidiyeti teyakkun etmiş (kesinlik kazanmış) olan ha
berlerin hüküm koyma anlamında Kur'an gibi olduğunu ifade etmişlerdir.114
Kur'an'a dönüş söyleminde aykırılığın çerçevesi belirlenirken de mevcut de
lillerin, çağdaş kabullerle uyum içerisinde görülüp görülmediği hususunun
öne çıktığı aşikardır.
Kur'an İslam'ı söyleminin ise Kur'an'ın iniş, uygulanış ve metinleşme süre
cini dikkate alan, Müslümanların ana bünyesinin dini anlama kriterlerini
temsil eden fıkıh usulünün söylemiyle bağdaşması imkfuı dahilinde gözük
memektedir. Bu söylemin temsilcileri arasında, ilave olarak sübut problemini
de gündeme getiren, Tevbe Suresi'nin son iki ayetinin Kur'an'ın matematik
sel sistemine aykırı olduğu gerekçesiyle metne dahil olmadığını, Muhammed
Peygamber'i putlaştırmak amacıyla uydurulan (!) bu iki hadisin sonradan met
ne sokuşturulduğunu iddia edenler bulunmaktadır.115 Halbuki fıkıh usulünün
söyleminde Kur'an tevatüren nakledilmiş, bu husus da İcma ile sabit olmuş
olup, Mushafın iki kapağı arasında yer alan metinde herhangi bir eksiklik
söz konusu değildir.116 İslam toplulukları tarihinde Kur'an'da bazı eksiklik
ler olduğu iddiası kimi Şii çevrelerce dile getirilmiş ise de Şia'nın çoğunluğu
da diğer Müslümanlar gibi bu iddiayı reddederek, Kur'an' da eksik, fazla veya
tahrif olduğu iddiasının doğrudan "Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz
indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz." (Hicr, 15/9) ayetine karşı çıkmak
114 Bkz. Cessas, Ahkiimü'l-Kur'iin, nşr. M. S. Kamhavi (Beyrut: Daru İhyai'l-kütübi'l-Arabiyye,
1992), 4: 201; a.mlf., e/-Fusü/, 3: 113-114.
115 Yüksel, Mesaj, 170, 376, 509-522. Nitekim Edip Yüksel'in bu iddiası, yine 19'lu sistemi ka
bul ettiğini ifade eden "Kur'an'a Dönüş" söyleminin önde gelen temsilcilerinden Yaşar Nuri
Öztürktarafından da eleştirilmiştir. Bkz. https://www.youtube.com/watch?v=Tq3cpzlr5hg
116 Bu konuda usUL literatürünün söylemiyle ilgili bir değerlendirme örneği için bkz. Emir es
Sanani, İciibetü's-siii/ şerhu Buğyeti'l-iimil (Beyrut: Müessesetü'r-risale, 1986), 66-67.
Modernleşme, Protestanlaşma ve Selefileşme , 373
anlamına geldiğini ifade etmişlerdir.117 Görüldüğü üzere Kur'an'ın sübutu
dahil dinin temel hükümlerinin aktarımı konusunda Müslüman toplumların
ortak kabulüyle ciddi problemi olan Kur'an İslam'ı söylemine göre, Müslü
man toplumların tarihi tam anlamıyla "dinden sapmanın" tarihidir.
Gerek "Kur' an' a dönüş" gerekse "Kur' an İslam'ı" söylemleri, "Mushaf' üzerin
de şekillenmiş bir "Kur'an" ve rivayet kiilliyatı üzerinde şekillenmiş bir "Sün
net" algısından hareket etmekte, nüzul ve metinleşme süreçlerini yeterince
dikkate almamaktadır. Her iki akımın da çağdaş dünyanın verili durumundan
etkilendiği, bu durumla İslam hükümleri arasındaki gerilimi azaltacak bir
portre ort~ya koymaya çalıştığı gözlemlenmektedir. Fıkıh usulü bağlamında meseleye yaklaşıldığında, birinci söylemin ciddi hatalar ve sapmalar barın
dırdığını, ikinci söylemin ise temel kabulleri açısından fıkıh usulünün belirle
diği ç~tçevenin tamamen dışında yer aldığını ifade edebiliriz.
Kaynakça
Akbulut, Ahmet. Nübüvvet Meselesi Üzerine. Ankara: Birleşik Dağıtım Kitabevi, 1992.
Apaydın, H. Yunus. "Hz. Peygamber'in Fonksiyonu ve Sünnnet'in Değeri". Erdyes Üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 7 (ı996): 153-160.
Atay, Hüseyin. Kur'iin'a Göre İman Esaslan. Ankara: 1961.
---------- İslam'ı Yeniden Anlama. Ankara: Atay Yayınlan, 2015.
---------- Kur'an'a Göre Araştırmalar I. Ankara: Semih Ofset Matbaacılık, 1993·
---------- Kur'an'a Göre Araştırmalar II. Ankara: Semih Ofset Matbaacılık, 1993·
---------- Kur'an'a Göre Araştırmalar III. Ankara: Semih Ofset Matbaacılık, 1993·
---------- Kur'an'a Göre Araştırmalar IV. Ankara: Semih Ofset Matbaacılık, 1995·
----------"Kur'an ve Hadiste Aile Planlaması".AÜİFD 18 (1970): l-22.
Ateş, Süleyman. İslam'da Güncel Tartışmalar. İstanbul: Bağımsız Gazeteciler ve Yayıncılık A.Ş., 2002.
---------- Gerçek Din Bu I. İstanbul: Yeni Ufuklar Neşriyat, t.y.
----c----- Gerçek Din Bu 2. İstanbul: Yeni Ufuklar Neşriyat, t.y.
----------Yeniden İslam'a II. İstanbul: Kur'an Okulu Yayıncılık, 1997·
----------Yüce Kıır'an'ın Çağdaş Tefsiri. İstanbul: Yeni Ufuklar Neşriyat 1988.
Bahş, Haaim Hüseyin .İlahi. el-Kur'iiniyyun ve şübühiitühüm havle's-Sünne. Taif: Mektebetü's-Sıddik, 2000.
Bakıllam. et-Takrib ve'l-irşiid. Nşr. Abdülhamid b. Ali Ebu Zenid. Beyrut: Müessesetü'r-risa.Ie, 1998.
Bayındır, Abdülaziz. Kur'an Işığında Doğru Bildiğimiz Yanlışlar. İstanbul: Süleymaniye vakfı, 2006.
117 Bkz. Kaşifü'l-gıta, As/ü'ş-Şia ve usülühii (Mısır: el-Matbaatü'l-Arabiyye, 1377), 133.
374 ~ Modernleşme, Protesta'niaşma ve Selefi'.eşme
----------Kur'an Işığında Doğru Bildiğimiz Yanlışlar I. İstanbul: Süleyınaniye Vakfı, 2014.
Binşık, Abdülhamit. Hind Altkıtası Düşünce ve Tefsir Ekolleri. İstanbul: İnsan Yayınlan, 2012.
Brown, Daniel. İslam Düşüncesinde Sünneti Yeniden Düşünmek. Çev. Sabri Kızılkaya-Salih Özer. Ankara: Ankara Okulu Yayınlan, 2009.
~uhan, Abdülaziz. Keşfü7-esrdr. Dersaadet: Şirket-i Sahafiye-i Osmaniye Matbaası, 1308.
Cessas. Ahkdmü'l-Kur'an. Nşr. M. S. Kamhavi. Beyrut: Dam İhyfil'l-kütübi'l-Arabiyye, 1992.
---------- el-Fusi'ıl fi'l-Usi'ıl. Nşr. A. Casim en-Neşemi. Kuveyt: Vizaratü'l-evkaf el-Kuvey-tiyye.
Cihangir, Soni~. Kadın Hurafeler ve Gerçekler. İstanbul: Ozan Yayıncılık, 2016.
Cüveyni. el-Burhan. Katar: Camiatu Katar, 1399.
Çakın, Kamil. Hadis İnkara/an. Ankara: Seba Yayınlan, 1998.
Daudi, Zaferullah. Pakistan ve Hindistan'da Hadis Çalışma/an. İstanbul: İnsan Yayınlan, 1995·
Debı'.'ısi. Takvlmü'l-edille. Nşr. Halil el-Meys. Beyrut: Dam'l-kütübi'l-ilmiyye, 2001.
Dorman, Emre.Allah'a Öğretilen Din. İstanbul: İstanbul Yayınevi, 2016.
Düzenli, Muhittin. "Hadise Yönelik .Rasyonalist Yaklaşımlar: Ehl-i Kur'an Örneği". OMÜİFD 33 (2012): 101-138.
Düzgiin, Şaban Ali. "Hüseyin Atay". Çağdaş İslam Düşünürleri. Ed. Cağfer Karadaş, İstanbul: Ensar Neşriyat, 2013.
Ebu Yusuf. er-Red ala siyeri'l-Evzdl. Nşr. Ebu'l-Vefü el-Efgani. Beyrut: t.y.
Ertürk, Mustafa. "Kur'an İslamı Söyleminin İlmi Değeri". Hadis Tetkikleri Dergisi 1/1
(2003): 7-29.
Erul, Bünyamin. "Yaşar Nuri Öztürk'ün Kendi Dilinden Hz. Muhammed". İslamiyat 6/ı (2003): 161-172.
Gazali. el-Mustasfd. Nşr. Muhammed Tamir. Kahire: Daru'l-hadis, 2on.
Görmez, Mehmet. "Kur'an İslamı ve Kitabü's-Sünne". Kitdbü's-Sünne. Çev. Mehmet Görmez. Ankara: Ankara Okulu Yayınlan, 1998.
Hakkı, Kılıç-zade. İtikdd-ı Batıla'ya İlan-ı Harb. İstanbul: Sancakciyan Basımevi, 1329.
Hallaf, Abdulvahhap. İslam Hukuk Felsefesi: İlmu usi'ıli7-Jıkh. Çev. Hüseyin Atay. Ankara: Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınlan, 1985.
Harnidullah, Muhammed. Kur'an-ı Kerim Tarihi. Çev. M. Sait Mutlu. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınlan, 1991.
Hansu, Hüseyin. Mutezile ve Hadis. Ankara: Otto Yayınlan, 2012.
İbn Berhan. el-Vusul ile'l-usi'ıl. Nşr. Abdülhamid Ali Ebu Zenid. Riyad: Mektebetü'l-mea-rif, 1984.
İbn Cüzey. Takribü7-vusi'ıl ild ilmi7-usi'ıl. Ürdün: Dam'n-neffils, 2012
İbn Kemfil. Tağylru't-Tenklh. İstanbul: Cemfil Efendi Matbaası, 1308.
İsfeharn, Ragıb. Kitiibü'z-Zerfa ilii mekiirimi~-Şerfa. Nşr. Taha Abdurrauf Sad. Kahire: Mektebetü'l-külliyat el-Ezheriyye, 1973·
Karafi. Şerhu Tenklhi7-Jusi'ıl. Beyrut: Dam'l-fikr, 2004.
Kan, Ali. Şerhu Muhtasari'l-Meniir. Nşr. İlyas Kaplan. Beyrut: Dam Sadır, 2006.
Modernleşme, Protestanlaşma ve Selefileşme ~ 375
Kaşifü'l-gıta.Aslü'ş-Şia ve usi'ılüha. Mısır: el-Matbaatü'l-Arabiyye, 1377-
Khalifa, Rashad. Kur'an Hadis İslam. Düzenleme: Edip Yüksel. İstanbul: Ozan Yayıncılık, 2013.
Kırbaşoğlu, Mehmet Hayri. İslam Düşüncesinde Sünnet. Ankara: Fecr Yayınlan, 1993·
Kur'an Araştınnalan Grubu. Uydurulan Din ve Kur'an'daki Din. İstanbul: İstanbul Yayınevi, 2oı7.
Mertoğlu, Suat. "İslam'ın Anlaşılmasını Kur'fuı ile Sınırlandırma Eğilimini Ortaya Çıkaran Temel Dinamikler". Dini Hükümlerin Kaynağı ve Dini Metinlerin Anlaşılması. Ed. Cengiz Kallek. İstanbul: İsam Yayınlan, 2oıo.
Nesefi, Ebu Hafs Ömer. "Kitabu Tahsil-i usfıli'l-fıkh ve tafsili'l-makfilat fiha ale'l-vech". Matlau'n-nüci'ım ve- mecmau7-u1Cım. Taşkent: Daru Cami'ati Taşkent. el-İslfımiyye li'n-neşri ve't-tiba'a, 2oı5.
Okur, Kaşif Hamdi. "Ana Kaynaklar Bağlamında Günümüzde Dinin Doğru Anlaşılması ye Yöntem Sorunu". Günümüz İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yollan. İstanbul: 2oıJ5.
Orum, Fatih. "Kur'an'ın Kur'an'ı Açıklama Usulü". VII. İslam Hukuku Anabilim Dalı Koordinasyon Toplantısı (Mezheplerde Tutarlılık). İstanbul: Süleymaniye Vakfı, 2oı2.
Öztürk, Mustafa. "Dini Hükümlerin Kaynağını Kur'an ile Sınırlandırma Eğiliminin Kaynaklan ve Tutarlılığı". Dini Hükümlerin Kaynağı ve Dini Metinlerin Anlaşılması. Ed. Cengiz Kallek. İstanbul: İsam Yayınlan, 2010.
Öztürk, Yaşar Nuri. Yeniden Yapılanmak (Kur'an'a Dönüş). İstanbul: Yeni Boyut Yayınlan, 1996. .
----------Fatiha Suresi Tefsiri. İstanbul: Yeni Boyut Yayınlan, 1997·
----------İslam Nasıl Yozlaştınldı. İstanbul: Yeni Boyut Yayınlan, 2000.
---------- Kur'an'daki İslam. İstanbul: Yeni Boyut Yayınlan, 1993·
---------- 400 Soruda İslam. İstanbul: Yeni Boyut Yayınlan, 1993·
Paçacı, Mehmet. "Kur'an'ın Neliğine Dair". Çağdaş Dönemde Kur'an'a ve Tefsire Ne Oldu?. İstanbul: Klasik Yayınlan, 2008.
Sanani, Emir. İciibetü's-sai/ şerhu Buğyeti7-amil. Beyrut: Müessesetü'r-risfile, 1986.
Shehzada, Kashif Ahmed. Dinin Kaynağı Olarak Kur'an Yeter mi?. Çev. Afşin Bilgili. İstanbul: İstanbul Yayınevi, 2017.
Serahsi. UsCılü's-Serahsf. Nşr. Ebü'l-Veffı el-Efgfıni. Beyrut: Darü'l-fikr, 2005.
Sıdki, Dr. Muhammed Tevfik. "el-İslamu hüve'l-Kur'fın vahdeh". el-Meniir 9/7 (Ağustos 23, 1906).
---------- "Usfılü'l-İslam (Kelimtü insaf ve itiraf)". el-Menar ıo/2 (Nisan 13, 1907).
Sıddıki, Mazharüddin. İslam Dünyasında Modemist Düşünce. Çev. M. Fırat-G. Korkmaz. İstanbul: Dergah Yayınlan, 1990.
Sığnaki. el-Kiifi şerhu'l-Pezdevf. Riyad: Mektebetü'r-rüşd, 2001.
Suyfıti. Miftahü7-cenne fi'l-itisam bi's-Sünne. Nşr. Bedr b.Abdullah el-Bedr. Beyrut: Mües-sesetü'r-Reyyan, 2oı3.
Şil.fü. Cimau7-İlm. Nşr. Ahmed Muhamm~d Şakir. Kahire: Mektebetü İbn Teyıniye, t.y.
---------- el-Ümm. ~ire: Kitabü'ş-şa'b, 1968.
----------er-Risale. Nşr. A. Muhammed Şakir. Beyrut: Dfıru'l-kütübi'l-ilmiyye, t.Y,.
376 r ~odernleşme, Protesta:O.iaşma ve Seleflleşme
Şatıbi. el-İtisam.Nşr. M. Reşid.Rıza. Mısır: el-Mektebetü't-ticariyyeti'l-kübra, t.y.
----------el-Muvafakat. Nşr. Abdullah Dıraz. Beyrut: Daru'l-kütübi'l-ilmiyye, t.y.
Şevkfuıi. İrşadü'l-fuhiıl. Riyad: Daru'l-fazile, 2000.
Şimşek, Murat. Hz. Peygamber'in İctihad ve Tasarruftan. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 20II.
~ufi. Şerhu muhtasari'r-Ravda. Nşr. Abdullah b. Abdülmuhsin et-Türki. Beyrut: Müessesetü'r-risfile, 2014.
Türcan, Selim. Neshin Problematik Tarihi. Ankara: Otto Yayınları, 2017.
Yargı, Mehmet Ali. "Hanefilerin Kur'an ve Sünnet Bütünlüğüne Yaklaşıınları Üzerine". Hadis Tetki~leri Dergisi (HTD) 4/1 (2006): 91-uz.
Yüksel, Edip. Mesaj (Kur'an Çevirisi). İstanbul: Ozan Yayıncılık, 2016.
----------Mesaj (Kur'an Çevirisi). İstanbul: Ozan Yayıncılık, 2000.
---------Türkçe Kur'an Çevirilerindeki Hatalar. İstanbul: Ozan Yayıncılık, 2016.
Zerkeşi. el-Bahrü'l-muhft. Kahire: Vizaratü'l-evkaf ve'ş-şu'un el-İslamiyye, 1992.
http://www.n4hareketi.org/component/easyblog/?view=entry&id=2&Itemid=780
http://ı9.org/tr/kurana-uygun-hadis-safsatasi/
https://www.youtube.com/wiıtch?v= Tq3cpzlr5hg
Modernleşme, Protestanlaşma ve Selefileşme ~ 377