mİr kuzey 362 sayi

10
www.gazetekuzey.com 15 NİSAN 2013 PAZARTESİ FATSA’DAN KARADENİZ’E GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE YIL: 2 SAYI:362 FİYAT: 50 Krş. SATIRBAŞI Yrd. Doç. Dr. Ahmet FİDAN 05 Vericilerin Estetik Sorunları! PUSULA Mustafa Kemal KAYMAK 03 Akil İnsanlar Değilmişler! Kanaat Önderleriymiş… Nasıl ki, Parklarda Çimlere Bastırmıyorlarsa “Burada Kaldırımlara Ayak Bastırmıyorlar” “Kaldırımlara yapılan araç parkları nedeniyle okula giden öğrenciler yol içerisinden yürümek zorunda ka- lıyor” diyen Muhtar Aygüzel, gerek vatandaşların top- ladığı imzaların gerekse yaptığı başvuruların dikkate alınmadığını hatta cevap dahi alamadığını söyledi. Aygüzel, ”Hani parklarda “çimlere basmayın” der - ler ya, burada da “kaldırımlara” bastırmıyorlar” diyerek tepkisini dile getirdi. Aygüzel, “Mahalle sakinleri imza topladılar ve bu toplanan imzaları bana getirerek mühürlettirdiler. ‘sen de bizim yanımızda olacaksın’ dediler ve ben de top- lanan imzaları belediyeye verdim. Daha sonra ben bir - kaç kez yetkililerle görüştüm. Bugüne kadar ne cevap verdiler nede bu konuyu gündeme getirdiler. Sebebi- ni bilmiyorum. Burası “Atatürk Caddesi” adına yakış- mıyor. Çocukları anne ve babaları ellerinden tutarak okullara götürmeseler, Allah korusun araçların altında kalabilirler. Kaldırımlara sığmıyor çocuklar. Zaten kal- dırım yok sayılır. Vatandaşlarımız sağolsun araçlarıyla kaldırımları çok güzel işgal ediyorlar” dedi. “Çocuklar Araç Altında Kalabilir” Sayfa 4’te Fatsa Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Fuat Erdemir Yaşam Mücadelesini Kaybetti Dr. Fuat Erdemir Ordu Dev- let Hastanesinde verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. Geçtiğimiz Perşembe günü evinde kalp krizi geçiren, ilk tedavisi Fatsa Devlet Hastane- sinde yapıldıktan sonra Ordu Devlet Hastanesine kaldırılan Dr. Fuat Erdemir tüm müdaha- lelere rağmen kurtarılamadı. 16 yıldır Fatsa Devlet Hasta- nesinde Dahiliye Uzmanı olarak görev yapan Dr. Fuat Erdemir’in, ansızın vefatı ailesini, mesai ar - kadaşlarını ve tüm sağlık çalışan- larını yasa boğdu. Sayfa 5’te “Bizim İşimizi Devlet Yaparsa Biz Kimin İşini Yapacağız” “Bizim Akil Adamlarımız Kimler Olacak” Kömür satışı yapan esnaf dertli. Devletin fakir, fukarayı koruduğu kadar kendilerini ko- rumadığını söyleyen esnaflar kepenk kapatma durumuna geldiklerini belirterek, dağıtılan ücretsiz kömürlerden dolayı iş yapamaz halde olduklarını dile getirdiler. “Barış sürecine katkı sağ- layacak akil adamlar var fakat bizim sorunlarımızı dinleyecek, çözecek akil adamlar yok” diye- rek gündemdeki bir konuyla ilgili de yetkililere mesaj gönderdiler. Sayfa 3’te Bolaman Irmağına istinat Duvarı Bolaman Irmağında tahki- mat ve duvar çalışması yapı- lacak. Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan yapılacak olan bu çalışma ile ilgili yaptığı açıklamada, “Bolaman Irma- ğı’nın sahilden Spor Komplek- si’ne kadar olan bölümün de taş duvar, devamında da orga- nize sanayinin bitimine kadar istinat duvarı olacak şekilde, iki taraflı bir tahkimat ve duvar çalışması yapacağız, ihalesi de Mayıs ayı başında gerçekleşe- cek” dedi. Sayfa 3’te “AK Parti Ordu’ya Her Hizmeti Yaptı” AK Parti İstanbul Milletvekili Ordulu Enver Yılmaz Partisinin düzenlediği “Türkiye Baş- kanlık sistemini konuşuyor” konulu konferan- sa katılmak için Ordu’ya geldi. İstanbul Milletvekili Ordulu, Enver Yıl- maz, ”ulaşımından, sağlığından, havaala- nından, milli eğitiminden, iç bağlantı yolla- rına, yurtlarına kadar, velhasıl hükümetimiz Ordu’da şu hizmeti yapmadı, şu yapılmadı diyebileceğimiz bir şey yok. Elbette AK Parti Türkiye ‘ye çok şeyler yaptı, ama Ordu’ya da çok hizmetler yaptı. Ordu siyasetinin gündeminde olan çok şey bizim iktidarımız- la birlikte gündemden kalktı. Hükümetimizin bu aşamadan sonra Ordu’ya şu hizmeti ya- pacak şu hizmeti de yapmadı diyen bir Al- lah’ın kulu yok” dedi. Sayfa 5’te “Kimseye Tek Kazma Vurdurmayız” MHP Ordu İl Başkanı Ce- mal Enginyurt, “Eğer Akça- dere köyüne tek bir kazma vurulursa, biz Ordu’daki Milli- yetçi Hareket Partililer olarak, 10 bin arkadaşımızla birlikte burayı işgal eder, kimseye tek kazma vurdurmayız” dedi. Kumru ilçesi Akçadere köyü sınırlarında bulunan ve efsaneye göre yüz yıllar ön- cesinde kale olduğu ve bir deprem neticesinde yıkıldığı söylenen Küşnafak kayalık- larına özel bir şirketler tarafın- dan yapılması düşünülen taş ocağına, MHP Ordu İl Başka- nı Cemal Enginyurt ve partili- ler tepki gösterdi. Sayfa 5’te Devletin Kaymakamı Böyle Olmalı Sayfa 5’te “Geçen Yaz Cenazelerin Peşinde Koşuyorduk” Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Gü- nay, Çözüm sürecini anlattı. Günay, “Geçen yazı hatırlayın, hepimiz cenazeler peşinde koşuyorduk. Şimdi bir sükun ortamı var. Bu sükun ortamının kalıcı olmasını istiyoruz” dedi Sayfa 6’da “Müslüman, Müslüman’ın Kardeşidir” Fatsa Müftüsü Şener Yılmaz, “Müslü- man, Müslüman’ın kardeşidir. Müslüman’a, gönül rızası olmadan Müslüman kardeşinin malı helal olmaz” dedi Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsa- mında Fatsa Orta Büyük Camii’nde, kermes açılışında konuşan Müftü Şener Yılmaz, Peygamber Effendimiz (S.A.V)’in, insanın değerini, haysiyetini hadislerle ortaya koy- duğunu belirterek, “O Kutlu Peygamber be- şerin özlediği ve hak ettiği değerleri ihya için gönderilmiş bir elçiydi. ” dedi Sayfa 7’de 18. Geleneksel Ordulular Kültür Şenli- ği Almanya’nın Neuss şehrinde yapıldı. Al- manya’da faaliyet gösteren Ordulular Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından organize edilen gece- de Volkan Konak ve Tuğrul Şan sahne aldı. Ordulular gecesinin düzenlediği salona büyük Atatürk poste- ri asılırken, salonun sahne bölümü ve tüm masalar Türk bayrak- larıyla donatıldı. Almanya’da ki Ordululardan Türkiye’ye Anlamlı Mesaj 6’da Akkuş’un Adını Dünya Duydu Time Dergisi, internet sitesi üzerinden Türki- ye genelinde görev yapan belediye başkanları arasında düzenlediği bir ankete göre Akkuş ilçe- si Kızılelma Belediye Başkanı İsa Demirci de en başarılı belediye başkanı seçildi. Sayfa 8’de

Upload: kuzey-gzt

Post on 22-Feb-2016

265 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

MİR KUZEY 362 SAYI

TRANSCRIPT

Page 1: MİR KUZEY 362 SAYI

www.gazeteku

zey.c

om

15 NİSAN 2013 PAZARTESİ

FATSA’DANKARADENİZ’E

GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE YIL: 2 SAYI:362 FİYAT: 50 Krş.

SATIRB

AŞI Yrd. Doç. Dr.

Ahmet FİDAN

05

Vericilerin Estetik

Sorunları!PU

SU

LA

Mustafa Kemal KAYMAK

03

Akil İnsanlar Değilmişler!Kanaat Önderleriymiş…

Nasıl ki, Parklarda Çimlere Bastırmıyorlarsa

“Burada Kaldırımlara Ayak Bastırmıyorlar”“Kaldırımlara yapılan araç parkları nedeniyle okula

giden öğrenciler yol içerisinden yürümek zorunda ka-lıyor” diyen Muhtar Aygüzel, gerek vatandaşların top-ladığı imzaların gerekse yaptığı başvuruların dikkate alınmadığını hatta cevap dahi alamadığını söyledi.

Aygüzel, ”Hani parklarda “çimlere basmayın” der-ler ya, burada da “kaldırımlara” bastırmıyorlar” diyerek tepkisini dile getirdi.

Aygüzel, “Mahalle sakinleri imza topladılar ve bu toplanan imzaları bana getirerek mühürlettirdiler. ‘sen de bizim yanımızda olacaksın’ dediler ve ben de top-lanan imzaları belediyeye verdim. Daha sonra ben bir-kaç kez yetkililerle görüştüm. Bugüne kadar ne cevap verdiler nede bu konuyu gündeme getirdiler. Sebebi-ni bilmiyorum. Burası “Atatürk Caddesi” adına yakış-mıyor. Çocukları anne ve babaları ellerinden tutarak okullara götürmeseler, Allah korusun araçların altında kalabilirler. Kaldırımlara sığmıyor çocuklar. Zaten kal-dırım yok sayılır. Vatandaşlarımız sağolsun araçlarıyla kaldırımları çok güzel işgal ediyorlar” dedi.

“Çocuklar Araç Altında Kalabilir”

Sayfa 4’te

Fatsa Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Fuat Erdemir

Yaşam Mücadelesini Kaybetti

Dr. Fuat Erdemir Ordu Dev-let Hastanesinde verdiği yaşam mücadelesini kaybetti.

Geçtiğimiz Perşembe günü evinde kalp krizi geçiren, ilk tedavisi Fatsa Devlet Hastane-sinde yapıldıktan sonra Ordu Devlet Hastanesine kaldırılan

Dr. Fuat Erdemir tüm müdaha-lelere rağmen kurtarılamadı.

16 yıldır Fatsa Devlet Hasta-nesinde Dahiliye Uzmanı olarak görev yapan Dr. Fuat Erdemir’in, ansızın vefatı ailesini, mesai ar-kadaşlarını ve tüm sağlık çalışan-larını yasa boğdu. Sayfa 5’te

“Bizim İşimizi Devlet Yaparsa Biz Kimin İşini Yapacağız”

“Bizim Akil Adamlarımız Kimler Olacak”

Kömür satışı yapan esnaf dertli. Devletin fakir, fukarayı koruduğu kadar kendilerini ko-rumadığını söyleyen esnaflar kepenk kapatma durumuna geldiklerini belirterek, dağıtılan ücretsiz kömürlerden dolayı iş yapamaz halde olduklarını dile

getirdiler.“Barış sürecine katkı sağ-

layacak akil adamlar var fakat bizim sorunlarımızı dinleyecek, çözecek akil adamlar yok” diye-rek gündemdeki bir konuyla ilgili de yetkililere mesaj gönderdiler.

Sayfa 3’te

Bolaman Irmağına istinat Duvarı

Bolaman Irmağında tahki-mat ve duvar çalışması yapı-lacak. Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan yapılacak olan bu çalışma ile ilgili yaptığı açıklamada, “Bolaman Irma-ğı’nın sahilden Spor Komplek-si’ne kadar olan bölümün de

taş duvar, devamında da orga-nize sanayinin bitimine kadar istinat duvarı olacak şekilde, iki taraflı bir tahkimat ve duvar çalışması yapacağız, ihalesi de Mayıs ayı başında gerçekleşe-cek” dedi.

Sayfa 3’te

“AK Parti Ordu’ya Her Hizmeti Yaptı”AK Parti İstanbul Milletvekili Ordulu Enver

Yılmaz Partisinin düzenlediği “Türkiye Baş-kanlık sistemini konuşuyor” konulu konferan-sa katılmak için Ordu’ya geldi.

İstanbul Milletvekili Ordulu, Enver Yıl-maz, ”ulaşımından, sağlığından, havaala-nından, milli eğitiminden, iç bağlantı yolla-rına, yurtlarına kadar, velhasıl hükümetimiz Ordu’da şu hizmeti yapmadı, şu yapılmadı diyebileceğimiz bir şey yok. Elbette AK Parti Türkiye ‘ye çok şeyler yaptı, ama Ordu’ya da çok hizmetler yaptı. Ordu siyasetinin gündeminde olan çok şey bizim iktidarımız-la birlikte gündemden kalktı. Hükümetimizin bu aşamadan sonra Ordu’ya şu hizmeti ya-pacak şu hizmeti de yapmadı diyen bir Al-lah’ın kulu yok” dedi. Sayfa 5’te

“Kimseye Tek Kazma Vurdurmayız”

MHP Ordu İl Başkanı Ce-mal Enginyurt, “Eğer Akça-dere köyüne tek bir kazma vurulursa, biz Ordu’daki Milli-yetçi Hareket Partililer olarak, 10 bin arkadaşımızla birlikte burayı işgal eder, kimseye tek kazma vurdurmayız” dedi.

Kumru ilçesi Akçadere köyü sınırlarında bulunan ve

efsaneye göre yüz yıllar ön-cesinde kale olduğu ve bir deprem neticesinde yıkıldığı söylenen Küşnafak kayalık-larına özel bir şirketler tarafın-dan yapılması düşünülen taş ocağına, MHP Ordu İl Başka-nı Cemal Enginyurt ve partili-ler tepki gösterdi.

Sayfa 5’te

Devletin Kaymakamı Böyle Olmalı

Sayfa 5’te

“Geçen Yaz Cenazelerin Peşinde Koşuyorduk”

Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Gü-nay, Çözüm sürecini anlattı. Günay, “Geçen yazı hatırlayın, hepimiz cenazeler peşinde koşuyorduk. Şimdi bir sükun ortamı var. Bu sükun ortamının kalıcı olmasını istiyoruz” dedi Sayfa 6’da

“Müslüman,Müslüman’ın Kardeşidir”

Fatsa Müftüsü Şener Yılmaz, “Müslü-man, Müslüman’ın kardeşidir. Müslüman’a, gönül rızası olmadan Müslüman kardeşinin malı helal olmaz” dedi

Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsa-mında Fatsa Orta Büyük Camii’nde, kermes açılışında konuşan Müftü Şener Yılmaz, Peygamber Effendimiz (S.A.V)’in, insanın değerini, haysiyetini hadislerle ortaya koy-duğunu belirterek, “O Kutlu Peygamber be-şerin özlediği ve hak ettiği değerleri ihya için gönderilmiş bir elçiydi. ” dedi Sayfa 7’de

18. Geleneksel

Ordulular Kültür Şenli-

ği Almanya’nın Neuss

şehrinde yapıldı. Al-

manya’da faaliyet

gösteren Ordulular

Kültür ve Dayanışma

Derneği tarafından

organize edilen gece-

de Volkan Konak ve

Tuğrul Şan sahne aldı.

Ordulular gecesinin

düzenlediği salona

büyük Atatürk poste-

ri asılırken, salonun

sahne bölümü ve tüm

masalar Türk bayrak-

larıyla donatıldı.

Almanya’da ki Ordululardan Türkiye’ye Anlamlı Mesaj

6’da

Akkuş’un Adını Dünya Duydu

Time Dergisi, internet sitesi üzerinden Türki-

ye genelinde görev yapan belediye başkanları

arasında düzenlediği bir ankete göre Akkuş ilçe-

si Kızılelma Belediye Başkanı İsa Demirci de en

başarılı belediye başkanı seçildi. Sayfa 8’de

Page 2: MİR KUZEY 362 SAYI

Sayfa15 NİSAN 2013 PAZARTESİ 2

Zararsız bir deli ile bir general bir handa aynı odada misafir olurlar.

Deli hancıya sabah erken yola çıkması gerek-tiğini söyler ve sabah ezanında uyandırılmasını

rica eder.Hancı deliyi istediği vakitte uyandırır. Karan-

lıkta giyinmeye çalışan deli yanlışlıkla generalin elbiselerini giyer ve yola revan olur

Epey yol katettikten sonra ortalık aydınlanınca üzerindekileri fark eder. Şöyle söylenir:

“Vay aptal hancı! Benim yerime generali uyan-dırmış!”

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüNusret Yeşiller

Genel Yayın YönetmeniEngin Yaran

Sayfa EditörüEmrah Çoşkun

Haber MüdürüBetül Yeşiller

Muhabirler Resul Koşar

Beytullah ŞekerOğuzhan Yılmaz

Haber MerkeziAhmet AlkanFatma Canlı

Hamdi Büklü

Baskı TesisiMir Mehmetoğlu Gıda Mad.

San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşiller Grafik Tasarım

Reklam ve Matbaa

ReklamErkan Kaş

Grafikerİlkay Yeşiller

İnternet EditörüÇiğdem Akyol

Hukuk DanışmanıAv. Doğan Pehlivan

Dizgi-GrafikYeşiller Grafik Tasarımwww.yesillermatbaa.com

DağıtımŞah Medya Ajans

Adres MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDUTel : 0452 407 10 11Faks : 0452 407 10 12E-Posta : [email protected]

Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder.Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir.

Gazetemiz İHA Abonesidir.

Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi

Niyazi YEŞİLLER

www.gazetekuzey.com

Yayın Türü Yerel Süreli

Ani sinirlenmenin hipertansiyonun ipuçlarından olduğu-nu belirten Nefrolog Prof. Dr. Taner Çamsarı, “Kan basıncı yükselen kişiler sinirli olur” dedi.

Hipertansiyonun Türkiye’de yaklaşık 15 milyon kişiyi il-gilendirdiğini dile getiren Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Taner Çamsarı, insanların yüzde 33’ünün hastalığından haberdar olmadığını, yüzde 33’ünün haberdar olup tedavi edilmediğini, geriye kalan kısmının ise tedavi gördüğünü söyledi.

Hipertansiyonun çok ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını vurgulayan Çamsarı, şöyle konuştu: “Bu hastalığın en kötü yanı, belirti göstermemesi ve sinsi olması. Bir kişide her-hangi bir sorun olmaması bile o kişinin hipertansiyon has-tası olmadığı anlamına gelmez. Hastalar belki de 10-15 yıl hipertansiyonla yaşıyor ama hiçbir şikayeti yok. Bu sürede hipertansiyon vücuda yapacağını yapıyor. Damar sistemini mahvediyor. Hipertansiyon, bütün organların beslenmesini sağlayan damar sisteminde etkili oluyor. Bu bozulunca da organlar işlevlerini yerine getiremiyor. Damar ağı bozuldu-ğu için beyin, kalp, böbrek, göz ve çeşitli organlarda da sorun çıkıyor. Kalp yetmezliğine, damar kireçlenmesine, beyin damarlarında hasarlara neden oluyor. Hipertansiyon böbrek yetmezliğine neden olan en büyük sebeptir. Hiper-tansiyon tedavi edilmediği zaman çok önemli sağlık sorun-larına yol açar.’”

“SİNİRLİLİK ÖNEMLİ BİR İPUCU” Hipertansiyonun baş ağrısı, ense kökünde ağrı, kulak-

larda zonklama yapabildiğine dikkati çeken Çamsarı, “Ani-den sinirlenme hipertansiyonun ipuçlarından biridir. Kan basıncı yükselen kişiler sinirli olur. Hipertansiyon sinirlen-meye neden olur” dedi.

Düzenli tansiyon ölçtürmenin önemine işaret eden Çamsarı, “Eskiden tansiyon ölçtürme daha zordu. Şimdi her yerde sağlık ocakları var. Eczanelerde bile ölçtürülebilir. Ya da rahatlıkla satın alınacak aletle kişi tansiyonunu kendi ölçebilir. Birkaç kez ölçümde 14-9 ya da üzeri tansiyon çı-karsa kişide hipertansiyon olasılığı vardır. 13-8 ile 14-9 arası ise sınırdır. Böyle bir durumda da hekime başvurulmalıdır2 diye konuştu.

“BİR SİGARA YARIM SAAT TANSİYON YÜKSELTİYOR”Hipertansiyonu tetikleyen en önemli unsurların başında

kilo, tuz, alkol ve sigaranın geldiğinin altını çizen Çamsarı, günlük 18 gram tuz tüketimiyle Türk halkının dünyada en fazla tuz tüketen milletlerin başında geldiğini vurguladı.

Kilo vermenin ve hareketli yaşamın tansiyonu düşürdü-ğüne işaret eden Çamsarı, “Sigara hipertansiyonda çok önemli faktörlerden biri. Günde içilen 1 sigara tansiyonu yarım saat yükseltir. Bir de bunun günde 20 kez tekrarlan-dığını düşünün. Alkol kullananlar hipertansif olurlar. Bir kişi hipertansiyon hastası olmak istemiyorsa fazla kilolarından arınacak, spor, düzenli yürüyüş yapacak, bisiklet, yüzme gibi etkinlikler gerçekleştirecek” diye konuştu.

Sağlık

Bu sayfamızda yer almak istiyorsanız, sizde fotoğraflarınızı gö[email protected]

Günün Fıkrası

TEBESSÜM

dur bende seni cekim

taner

yeni arabamla çek taner abii

bırakalım poz ver-meyi de yemeğimizi yiyelim haydin ama

noel baba oldum beniki dakka şu

mesajlara bakim

işim başımdan aşkın bi git başımdan

nerde bu harf yaa

Bugün Ne Yaz-mış Mir Kuzey

Gazetesi

güldürrme beni yaa

Hipertansiyon Sinir Yapıyor

Page 3: MİR KUZEY 362 SAYI

Sayfa15 NİSAN 2013 PAZARTESİ 3

[email protected]

Mustafa Kemal KAYMAK

PUSULA

Terör örgütü PKK'nın silah bırakması için, terör suçundan hükümlü Abdullah Öcalan ile görüşmeler yoluyla başlatılan çö-züm sürecine katkı verecek “Akil İnsanla Heyeti” görev yapmaya başladı.

Bir önceki yazımda, akil insanların görev bölgelerinde halkla buluşacaklarını ve ne diyeceklerini, ne soracaklarını kamuoyu-nun merak ettiğini gündeme getirmiştim.

Karadeniz bölgesi heyetinin içinde yer alan, Türkiye’nin en güçlü iki sivil toplum kuruluşu olan TESK ile TZOB Genel Başkanlarının Karadeniz’de yapacakları çalışmalarda kuruluş-larına bağlı il-ilçe yöneticilerini zor durumda bırakabileceklerinin dikkate alınmasını istemiştim.

Yine aynı düşüncedeyim… Çünkü adına “barış süreci” denilen “PKK ile uzlaşı süreci”

özellikle Karadeniz insanının, Ordu insanının yürek sızısı, göğüs ağrısıdır.

Bu yazı üzerine, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederas-yonu (TESK) Genel Başkanı Sayın Bendevi Palandöken şahsımı telefonla arayarak hem düşüncelerini hem de Ordu bölgesinde yapacakları çalışmaların içeriğini anlattı.

Öncelikle Sayın Bendevi Palandöken’e hem gazetemizi, yazılarımızı takip ettiği için hem de telefonla arama nezaketinde bulunduğu için sonsuz teşekkür ediyorum.

Sayın Palandöken, köşe yazımda göstermiş olduğum has-sasiyeti dikkate alacağını, Karadeniz insanının, Ordu halkının ne kadar duyarlı ve bu konu hakkında ne kadar hassas olduğunu bildiğini belirterek, üstlendiği görev ve sorumluluğun bilinci içinde olduğunu söyledi.

Palandöken, “akil insan” sıfatıyla görevinin, yöre halkını dinle-mek ve onlardan aldığı bilgileri rapor haline getirmek olduğunu söyledi.

Palandöken’in şahsıma ifade ettiği görev ve sorumlulukları-nın özeti buydu.

Bende, üzerimde yük olmaması için Sayın Palandöken’in bu açıklamasını size aktardım ve yükü üzerimden attım.

Durumun böyle olup olmadığını ve ne söyleyeceklerini sizlere geldiklerinde anlamış ve öğrenmiş olursunuz.

Zamanı geldiğinde de hep birlikte yine bu sütunda değerlen-dirmesini yaparız.

Bu arada, Sayın Pakandöken’le telefonda aramızda geçen bir diyalogu da siz okurlarımızla paylaşmak istiyorum.

Geçtiğim günkü köşe yazım “Yiğitler Çıktı Meydane, Hepsi Birbirinden merdane” başlığını taşıyordu.

Sayın Palandöken “bizim için yiğitler çıktı meydane, diyorsun. Anlaşılan o ki sen bizden daha yiğitsin. Böyle biz yazıyı yürek-lice, korkusuzca yazabilmen önemli. Ben Karadeniz insanının yürekli olduğunu bilirim ama Anadolu’dan Türkiye’ye seslenecek yürekli gazeteciler olduğunu bilmiyordum. Açık yüreklilikle hem benimle hem arkadaşlarımla hem de bu süreçle ilgili düşüncele-rini içinden geçtiği gibi aktardığın için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum. Ordu’ya, Fatsa’ya geldiğimde mutlaka gazetenizi ve sizi ziyaret ederek tanışmak istiyorum” dedi.

Ben de kendisine 26 yıllık gazetecilik mesleğinde tüm olum-suzluklara karşı dik durmaya, mesleğimi etik kurallar içerisinde onurlu, namuslu bir şekilde yaptığımı ve Anadolu’da benim gibi gazetecilik mesleğini icra eden birçok insanların bulunduğunu söyledim.

Ardından da ilimizde, ilçemizde bulunan esnaflarımızın yaşa-dığı sorunları ve çözüm yollarını konuştuk.

Hepsi bu kadar…Bu arada Kültür ve Turizm eski Bakanı, AK Parti İzmir millet-

vekili, Ordulu Sayın Ertuğrul Günay iki gün önce Ordu’ya gelerek partisince düzenlenmiş olan toplantıya katıldı.

Sayın Günay, bu toplantıda yaptığı konuşmada “Akil insanlar” ile ilgili farklı bir yaklaşım sergiledi.

Günay dedi ki;”Onlar akil insanlar değil, kanaat önderleri-dir”…

Günay’a göre böyle…Bana göre ise, halkın kanat önderi halkın ta kendisidir.Ya da halkın içinde olan insanlardır.Ankara’da masa başında oturanlar değildir.Halkın içinde olan Muhtar dır, azasıdır.Daha sayabileceğimiz birçok sıfattır, kanaat önderi…Bırakın siz, akil insanları bölgeye göndermeyi, bu bahsetti-

ğim sıfattakileri Ankara’ya davet etseniz, size Anadolu insanının, Karadeniz insanının, Ordu insanının ne düşündüğünü eveleyip gevelemeden söyler.

Üstelik bütçeden de o kadar para harcamamış olurdunuz.Unutmayın, sizin “kanaat” dediğiniz şey eskiden okullarda

öğrencilere not olarak verilirdi.Siz onun adını da değiştirdiniz, performans yaptınız.Hadi bakalım hep birlikte görelim performansınızı…Daha doğrusu önümüzdeki süreçte, ne tavizler verildiği ko-

nusunda nasıl performans sergilediğinizi hep birlikte göreceğiz.Umarım o not verici halk, zamanı geldiğinde performansınızı

görür ve değerlendirir.

Akil İnsanlar Değilmişler!Kanaat Önderleriymiş…

Kömür satışı yapan esnaf dertli. Devletin fakir, fukarayı ko-ruduğu kadar kendilerini koruma-dığını söyleyen esnaflar kepenk kapatma durumuna geldiklerini belirterek, dağıtılan ücretsiz kö-mürlerden dolayı iş yapamaz hal-de olduklarını dile getirdiler.

“Barış sürecine katkı sağlaya-cak akil adamlar var fakat bizim sorunlarımızı dinleyecek, çöze-cek akil adamlar yok” diyerek gündemdeki bir konuyla ilgili de yetkililere mesaj gönderdiler.

Kömür satışı yapan esnaflar gazetemize yaptıkları açıklama-da şu düşüncelere yer verdiler:

Süleyman Yek “ 25 yıldır kö-mürcülük işiyle uğraşıyorum. Son günlerde Türkiye’nin gündemin-de “akil adamlar” var. Yani akil adam diye bir oluşum oldu. Bu demek oluyor ki, sorunların çö-zülmesi için bir şeyler yapılabili-yorsa, biz esnafların sorunlarını çözmek adına da böyle bir adım atılabilir, atılmalıdır da. Barış dedikleri süreçte kamuoyunun görüşleri alınıyor da, biz esnaf-larında bilgisine başvurularak sorunlarımıza çözüm bulunabilir. Yıllardan beri kimse derdimizi din-lemiyor. Mesela, yardıma muhtaç olan vatandaşlarımıza hangi tür kömür verme konusunda biz-den bilgi alınabilirdi. Vatandaşa verilen ücretsiz kömüre biz karşı değiliz ama kalitesiz, kokusu çok, kalorisi az, yanma özelliği az, va-sıfsız bir ürüne karşıyız. Üstelik alan da kullanamıyor. Örneğin; vatandaş’a 1 ton ucuz kömür ve-receğine, kalite kömürden yarım ton verilse hem vatandaş hemde biz esnafın yararına olacak.

“DEVLET BİZİ DE UNUTMASIN!” Kömürcü esnafları olarak ner-

deyse dükkânın kirasını karşıla-ma konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Kış ayı nerdeyse bitti diyebiliriz. Şimdi Z raporu aldığım da, almış olduğumuz malın karşılığını zor

denkleştiriyoruz. Sezon bitmiş bizler halen dükkân kirası, elek-trik, su, SGK prim borcunu öde-me derdindeyiz. Geçmiş yıllarda devlet kendi eliyle bizim işimizi yapmazdan önce en azından evi-mizde tencere kaynıyordu. Devlet fakir, fukarayı düşünmesin demi-yoruz ama bizi de unutmasın di-yoruz. Şimdi vatandaş Akkuş’un köyünde yaşıyor, ormanda yıkılan ağaçlar çürüyor ama devlet evine kadar kömür götürüyor. Ancak yardımı alan kişi bunu kullan-masını bilmiyor. Bir zamanlar bu tür kömürlere yasak gelmişti, ne oldu da devlet bu yasağı kaldır-dı. Çevre Bakanlığı bu tür kömür çıkartan işletmeleri kapattı. Daha sonra ne oldu da bu işletmelerin çıkardığı kömürü dağıtmaya baş-ladı. Biz esnaf olarak ses çıkardı-ğımız zaman kimse bizi ciddiye almıyor. Gazetelerde okuyoruz, vatandaş akşam sobaya kömür atıyor ve erkenden yakıyor, gece bir poyraz çıkıyor sonra bir ailenin ocağına ateş düşüyor. Bizlerde istemeyiz, karbon monoksit ga-zından hayatını kaybeden insan-lar ile ilgili haberi gazeteden oku-mayı. Bunun sebebi ise kalitesiz kömürdür. Şimdi devlet suçlu diyemem ama suçsuz da diye-mem. Ölümlere sebep, devletin verdiği kömürlerin olup olmadı-ğını ancak araştırmalar gösterir ama bir gerçek var ki o da kalite-siz kömürdür.

“BAŞKA ÜLKEYE Mİ GİDELİM?”Şimdi baktığınızda dışarıdan

biz kömür, odun alımı ve satımı yapıyoruz. Aslında bu birkaç yıl önce böyleydi son yıllarda devlet vatandaşını düşünmeye başla-yınca bize ekmek parası bile kal-madı. Devletin sorumluluklarını yapmasından çok memnunuz. Ama bir şey yapılırken diğer şey-lerde düşünmelidir. Devlet kö-mürcülük yapıyor, o zaman bize ne gerek var değil mi? İşte asıl bam teli burada. Biz kömürcü esnafının işini devlet yaparsa, biz kimin işini yapalım? Fırıncılık mı?

Markercilik mi? Aslın da kimse kimsenin işini yapmasın. Kömür-cü kömürcülüğü, fırıncı fırıncılığı, bakkal bakkalcılığı yapsın. Eğer devlet kömür yardımı yapacaksa, biz esnafları mağdur etmeyecek bir şekilde yapsın. Bu Fatsa’da bizlerde yaşıyoruz, yok “size yer yok” diyeceklerse, biz de başka ülke mi arayalım. Benim şuan itibariyle hem evimi geçindirmem hem de yanımda çalışan elema-nın hakkını vermem gerekiyor. Kepenk kapatmamak için müca-dele ediyoruz” şeklinde konuştu.

Kömür satışı yapan Samet Ceceloğlu’da devlet eliyle dağıtı-lan kömürlerin insan sağlığına ve çevreye zarar verdiğini belirterek, dağıtılan kömürlerin kalitesiz ol-duğunu, vatandaşların evlerinde yakmayıp satmaya kalktıklarını söyledi.

“ALANDA SUÇLU VERENDE SUÇLU”Samet Ceceloğlu, “ Devletin

yapmış olduğu bu hizmeti ger-çekten hak eden insanların al-dığını düşünmüyorum. Bunun içersinde ihtiyacı olanlar var ama bunun çok da gözle görülür bir rakam olduğunu düşünmüyo-rum. Şimdi burada, haksız yere kömür alan suçlu olduğu kadar, verenlerde suçludur. Her önüne gelen yardım alırsa, bu ülkede yardım almaya hakkı olan insan-lar mağdur oluyor.

“ ÜCRETSİZ KÖMÜRÜ SATIYORLAR” Vatandaş geliyor dükkân’a

diyor ki; biz bu kömürü size sata-lım, bunun parasını bize verin. Biz bu teklifi asla kabul etmiyoruz. Biz almıyoruz, alan esnaf olaca-ğını da düşünmüyorum. Çünkü bu kömürü alıp, başak bir poşe-te koyarak” iyi” diyecek bir esnaf olacağını sanmıyorum. Ama va-tandaş bunu tamamen ticarete dökmüş. Şimdi bunu iş haline getirmiş kişi sayısı azımsanma-yacak kadar çoktur. Bu kömürü nasıl dağıtıyorlarsa, bu kömürü satmayı düşünen insanları da bu haktan mahrum etmelidirler.

“ İNSANA VE ÇEVREYE ZARAR VERİYOR”Devletin vermiş olduğu kömür

ile bizim satmış olduğumuz kömür arasında yarı yarıya fark var. Bu üc-retsiz olarak verilen kömür bir yer-den alınıyorsa, yarım alınsın ama biz kömürcü esnaflarından alınsın. Devletin vermiş olduğu kömürden 500 kg yakılıyorsa, kaliteli kömür-den 200 kg yakılır. Sosyal yardım-laşmanın vermiş olduğu kömür o kadar kalitesiz ve zararlı ki, bu kömürü alan bir ailede astım veya yaşlı bir insan varsa hemen rahat-sız olur. Eğer ki ailede astım ra-hatsızlığı olan kişi varsa onun açı-sından daha vahim bir durumdur. Sosyal Yardımlaşmanın vermiş ol-duğu kömür hem insan’a hem de çevre’ye zarar veriyor” dedi.

“Bizim İşimizi Devlet Yaparsa Biz Kimin İşini Yapacağız”

“Bizim Akil Adamlarımız Kimler Olacak”/ Hamdi BÜKLÜ

Bolaman Irmağında tahkimat ve duvar çalışması yapılacak. Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan yapılacak olan bu çalış-ma ile ilgili yaptığı açıklamada, “Bolaman Irmağı’nın sahilden Spor Kompleksi’ne kadar olan bölümün de taş duvar, devamın-da da organize sanayinin biti-mine kadar istinat duvarı olacak şekilde, iki taraflı bir tahkimat ve duvar çalışması yapacağız, ihale-si de Mayıs ayı başında gerçekle-şecek” dedi.

DSİ’nin imkânlarıyla ırmak içinde komple bir temizlik yaptık-larını ifade eden Başkan Anlayan, “Geçen yıl Bolaman Irmağı için-de temizlik çalışması çok yoğun bir şekilde başladı ve devam etti. Aynı zamanda burada Fatsa, Ay-bastı yol güzergâhında kaldırım aydınlatma çalışmaları ve niha-

yetinde bütün Karadeniz’e örnek olan bir Spor Kompleksi hayata geçti. Şimdi bunları ırmakla bera-ber birleştiriyoruz ve bütünleştiri-yoruz” şeklinde konuştu.

Desteklerinden dolayı eski İçişleri Bakanı ve Ak Parti Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin’e teşekkür eden Başkan Anlayan; “ Bütün imkânları burada kullan-dık. Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Veysel Eroğlu’na da des-teklerinden dolayı teşekkür ede-riz. Şimdi ırmağın temizliği bitti ve bu sene bu ırmağın iki tarafı bo-yunca büyük bir duvar çalışması başlayacak. Onu da yine DSİ’nin imkanları ile yapıyoruz. İnşallah Mayıs ayı başında ihalesi yapıla-cak. Sahilden Spor Kompleksine kadar taş duvar, devamında da organize sanayi bitene kadar is-tinat duvarı tahkimat olacak şekil-

Bolaman Irmağına İstinat Duvarıde, iki taraflı bir tahkimat ve duvar çalışması olacak.

Tekrar ifade ediyorum DSİ’nin imkânları ile bunu yapıyoruz. Sa-dece spor kompleksine kadar olan taş duvarının yaklaşık mali-yeti üç trilyon civarında tabi iha-le bitince gerçek rakam ortaya çıkacak ama DSİ’nin ortaya çı-kardığı yaklaşık maliyet üç trilyon civarında. Bu büyük bir yatırım. Özellikle taş duvar talep ettik, taş duvar buraya ayrı bir estetik ve güzellik kazandıracak. Hem de ırmak kenarında kazanacağımız

alanda gözüktüğü gibi boydan boya ırmağın iki tarafını yeşil alan yapacağız.”

Irmak boyunca yeşil alanın devam edeceğini belirten Başkan Anlayan; “ Elekçi Irmağı bizim çıraklık projemizdi. Tabi burayı daha güzel yapmaya çalışıyoruz. Bu sebeple oradan edindiğimiz tecrübeler ve vatandaşlarımızın talepleri doğrultusunda burayı daha güzel yapmaya çalışıyoruz. İnşallah burasıda Karadeniz’e örnek olacak bir çalışma olacak” dedi.

Kültür ve Turizm eski Baka-nı Ertuğrul Günay, geçtiğimiz Cumartesi günü memleketi

Ordu'ya geldi. Günay'ı protesto hazırlığında oldukları iddiasıyla 5 kişi polis tarafından gözaltına alındı.

Ak Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, hafta sonunu memleketinde geçirmek ve çeşitli programlara katılmak üzere Ordu'ya geldi. Günay'ın Ordu'ya geldiğini duyan bazı kişilerin protesto girişiminde bulunacağı ihbarı üzerine Ak Parti Ordu İl Teşkilatı çevre-sinde polis tarafından 5 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler, Çe-vik Kuvvet aracına bindirilerek emniyete götürüldü.Şüpheliler daha sonra serbest bırakıldı.

Günay’ı Protesto Edecekler miydi?

Page 4: MİR KUZEY 362 SAYI

Sayfa15 NİSAN 2013 PAZARTESİ 4

Sakarya Mahallesi Atatürk Caddesi üzerinde bulunan kaldı-rımlara gelişi güzel yapılan araç parklarına vatandaşlar tepkili. Sa-karya Mahallesi Muhtarı Kenan Aygüzel’in de tepki gösterdiği bu sorunun çözümü konusunda yetkililerden herhangi bir ses çık-maması da yarın olası bir trafik kazasına davetiye çıkarıyor.

“Kaldırımlara yapılan araç parkları nedeniyle okula giden öğrenciler yol içerisinden yürü-mek zorunda kalıyor” diyen Muh-tar Aygüzel, gerek vatandaşların topladığı imzaların gerekse yaptı-ğı başvuruların dikkate alınmadı-ğını hatta cevap dahi alamadığını söyledi.

Aygüzel, ”Hani parklarda “çimlere basmayın” derler ya, burada da “kaldırımlara” bastır-mıyorlar” diyerek tepkisini dile getirdi.

Sakarya Mahallesi Muhtarı Kenan Aygüzel yetkililere sesini duyurmak için gazetemize yap-tığı açıklamada mahallesinin ve

mahalle sakinlerinin sorunlarını şu şekilde dile getirdi:

“ÇOCUKLAR TEHLİKE ALTINDA”“Sakarya Mahallesi Atatürk

caddesine Aile Hekimliği geldi diye 150-200 metre yol yapıldı, kaldırımlar düzenlendi. Atatürk Caddesi üzerinde yapılan bu kaldırım çalışması konusunda vatandaşlar tepki gösterdi. Çün-kü bu kaldırımın tamamına araç parkı yapılıyor, insanlar yürüye-cek yer bulamadığı için yolun içinden yürüyor. Vatandaşlarımız “Bu yol kişiye özel mi?” yapıldı, “Sakarya Mahalle muhtarının evi burada olduğu için mi buranın yolu yapıldı?” diyerek tepkilerini dile getirdiler. Sonrasında da ma-halle sakinleri imza topladılar ve bu toplanan imzaları bana getire-rek mühürlettirdiler. ‘sen de bizim yanımızda olacaksın’ dediler ve ben de toplanan imzaları bele-diyeye verdim. Daha sonra ben birkaç kez yetkililerle görüştüm. Bugüne kadar ne cevap verdiler

nede bu konuyu gündeme getir-diler. Sebebini bilmiyorum. Bura-sı “Atatürk Caddesi” adına yakış-mıyor. Çocukları anne ve babaları ellerinden tutarak okullara götür-meseler, Allah korusun araçların altında kalabilirler. Kaldırımlara sığmıyor çocuklar. Zaten kaldı-rım yok sayılır. Vatandaşlarımız sağolsun araçlarıyla kaldırımları çok güzel işgal ediyorlar. Zaman zaman bizde bırakıyoruz. Çün-kü araç park edecek başka bir yerimiz yok. Yetkililerden bir an önce bu sorunu çözmelerini ve çocuklarımızın rahat bir şekilde kaldırımlardan güvenle evlerine gidebilmelerini istiyoruz.

“SESİMİZİ DUYAN YOK ” Burada bir okulumuz var.

Her iki cephesi de araçların ko-rumasında olduğu için yayalar kaldırıma basamıyor. Hani park-larda “çimlere basmayın” derler ya burada da “kaldırımlara” bas-tırmıyorlar. Yani karşılıklı her iki kaldırımda park etmiş araçlarla dolu. Bir gün olurda, biri çıkar bu sesimizi duyar inşallah, diye umut ediyorum.

Sakarya mahallemizin kal-dırım sorunu olduğu gibi, car-refoursa’nın yanında bulunan derede de çöp sorunumuz var.

Yetkililerimize sesimizi duyura-mıyoruz. Dere kenarında oturan vatandaşlarda bu durumdan oldukça muzdaripler. Diyeceksi-niz ki, hiç mi çalışmıyorlar. Hani derler ya yiğidi öldür hakkını ver. Sağolsun Kaymakam Bey, Sa-karya ilköğretim okulunun orada bir dere vardı, ıslah etti de mahal-le sakinleri ve çocuklar rahat etti. Kaymakam bey de olmasa bizim derdimizi dinleyip, çözüm üreten kimse olmayacak.

Şimdi iki sıkıntımız var. Bu sı-kıntılarımı hem sözlü hemde yazılı olarak resmi kurumlara gönder-dik ama ne ses var ne söz var. Buradaki sorunları dile getirmek için mahalle sakinleri 150 kadar imza toplamış. Bu imzaları bana getirdiler fakat ben nereye gittiy-sem bir sonuç alamadım. Yani Allaha razı olsun yetkililerimiz-den sorunlarımızla ilgilenmiyorlar. Yine de sağ olsunlar. Ordu’da bulunan Toplum sağlığı merkezi tarafından bir araştırma yapılmış ve sonucunda da insan sağlığını tehdit ediyor diyerek bir dereyi ıslah etmişler. İnanın o kadar gü-zel olmuş ki, durup seyretmekten kendimi alamıyorum. O derenin ıslahı Ordu’ya bir renk, bir can katmış. Bu çalışmalar niçin Fat-sa’da olmasın. Burada yapılan işin artısı var eksisi yok. Bu okul-da okuyan anasınıfı öğrencileri-miz, ilköğretime, orta öğretime giden çocuklarımız ve velililerimiz burada olacak güzelliği seyretme hakkına sahip olduklarını düşü-nüyorum. Soruyorum; “vatan-daşın Allah razı olsun kim yaptı burayı” demesini istemiyorlar mı?

Yoksa bu rezaletin seyrini ve ko-kusunu bize hoş mu görüyorlar. Bizim gözümüz görüyor ama yet-kililerin gözü görmüyor. Bizde bu mahallenin seçilmişi olarak dile getiriyoruz ama bize söylenen bu şeyleri “nereden çıkarıyor-sun”, “bizde biliyoruz” dercesine bizi üzüyorlar. Bize yapılanlara rağmen yine de vatandaşın so-runlarını dile getiriyoruz. Bu mü-cadelemizi sürdürmeyi de bırak-mayacağız. İlk olarak toplamış olduğumuz bu imzaları 2010 yılın 11. ayında resmi kurum amirleri-ne verdik. Bu vermiş olduğumuz dilekçeye hiçbir şekilde geri dö-nüş yapılmadı. Biz bu durumu tekrar sormak amacıyla bir dilek-çe daha yazdık ama yine cevap veren olmadı.

“ ÖNCE MÜHÜRLETİYORLAR SONRA AÇIYORLAR”Herkesin bir saltanatı var. Bu-

rada kimseye ne durumunu so-rabiliyorsun nede “sen busun” diyemiyorsun, diyemezsin zaten. Nasıl olsa bu makama oturmuş-lar yani herkes bir şekilde öyle veya böyle işini yapacak. Fakat meta zoruyla kimseye ne iş yap-tırma gücümüz var nede böyle bir potansiyelimiz var. Bize de ya-kışmadığı gibi, biz böyle insanlar da değil. Bizim işimiz kâğıtlarla git ileri gel geri, başka da yapa-cak bir halimiz yok. Belediye bazı binaları mühürlüyor sonra bize gelip imza attırıyor. Sonra da bir karar çıkartıyor, o binayı kullanı-ma açıyor. Vatandaş bize geliyor “ya muhtar bu binayı nasıl kulla-nıma kapanması için imza atıyor-sun” diye çıkışıyor. Soruyorum, “sen bu binayı kaçak yapı diye mühürletip bana imza attırıyor-sun daha sonrada bu binayı kul-lanıma açıyorsun” bu nasıl iştir anlayamadım” dedi.

Nasıl ki, Parklarda Çimlere Bastırmıyorlarsa

“Burada Kaldırımlara Ayak Bastırmıyorlar”

/ Hamdi BÜKLÜ

Page 5: MİR KUZEY 362 SAYI

Sayfa15 NİSAN 2013 PAZARTESİ 5

Verici deyince akla ilk ne ge-lir? Elbette ki TV Radyo verici-leri veya GSM baz istasyonları.

Hangi kente bakarsak baka-lım kentin bir alışılagelmiş ve fark edilmeyen çirkinlikleri, bir de herkesin gördüğü genel si-lüeti vardır. Genelde normal in-sanlar görmesi gerektiğini de-ğil de psikolojik olarak kolaya kaçarak gördüklerini kalıp ola-rak yerleştirirler beyinlerine ve o şekilde de doğru olarak ka-bul ederler.

Kentin caddelerinde veya bulvarında veya mahalle arala-rında dolaşan birisi amacı ney-se ona odaklanır ve o şekilde yürür kaldırımlarda. Bir de mes-lek erbabı vardır. Zücaciyeci bir misafirliğe gittiğinde, kaşıkla-rın çatalların, tabakların kalite-sine markasına, şekline şema-line odaklanır hemen. Ya da konfeksyoncu veya moda tasa-rımcısı ise kıyafetlerine, ayakka-bıcı ise ayakkabısına bakar kar-şısındakinin.

Bizler de kent bilimciler ola-rak hangi kente gidersek gi-delim kentin makroformuna bakarken, mikroformunu da görürüz hemen eş zamanlı ola-rak. Bizleri telefon tellerinin sal-kım saçak halleri, bordürlerin boyasızlığı, tretuarların veya re-füjlerin bakımı, uyumu yol boyu ağaçların düzeni ve bakımı, ev-lerin boyası, kat yükseltileri ilgi-lendirmektedir.

Bu ve bunun gibi dikkatimizi çeken durumların en başında o kentteki vericiler veya yansı-tıcılar gelmektedir. Şu an Türki-ye’nin hangi kentine giderseniz gidin, o kentin en yüksek yer-lerinde en az üç dört tane çok yüksek demir profilden direkler görürsünüz. Bu direklerden en büyüğü TELEKOM un, diğer-leri Türkcell ve Vodafon gibi fir-malara aittir. Bir de bunlara ila-ve olarak yine büyük televizyon kanallarının vericileri o civara konuşlandırılmıştır.

Hiç şüphesiz bir kentte tek bir direk olması mümkün değil-dir. Her firma, telefon operatörü veya televizyon kanalı kendi di-reğini dikmiştir veya dikmekte-dir. Ulaştırma bakanlığının AR-GE birimleri kızak kadrolarında keyif sürerken, acaba bu verici-leri nasıl yaparsak ne hale ge-tirirsek kentlerimizde daha şık dururlar düşüncesi içine girme-leri mümkün olamamaktadır.

Bunu çoğunlukla, mesleği kent bilimi, peyzaj mimarları, çevre mühendisi olanlar görür. Tabi mesleğini sanat için yapı-yorlarsa. Yoksa onların da bu çevresel eksi dışsallıkları gör-meleri mümkün değildir. Mesle-ğini sanat için yapan kent bilim-

ciler, peyzaj mimarları ve çevre mühendisleri, veya toplumda sayıları son derece az olan hat-ta istisnai olan, İNOVASYONER beyinlerin kent görünümleriyle ilgili anında söyleyecekleri şey-ler ortaya çıkmaktadır.

Bu vesileyle, kent estetiği an-lamında BİR YENİLİK VEYA İNOVASYON ÖNERİYORUM. Bu hem çevre estetiği, hem fir-ma menfaatleri hem de devlet yönetimi ve kamu ekonomisi açısından onlarca fayda sağ-layan bir öneridir. Projeyi ister Ulaştırma Bakanlığı bizzat ken-di yapar, ister yap işlet devret modeliyle isterse herhangi bir firmayla imtiyaz sözleşmesi im-zalayarak yaptırır fark etmez. Proje veya inovasyon önerisi şudur:

Bir kentteki vericilerin hepsi kaldırılmalı, bu vericilerin veya aktarma / baz istasyonlarının üzerinde ne kadar cihaz veya yansıtıcı varsa bunların hep-si, yani bütün firmalara ait tek-nolojik cihazlar, tek bir direğe yerleştirilmelidir. Bu anten dire-ği veya abidesi, devlet kontro-lünde ilgili firmalara (TÜRK TE-LEKOM DAHİL) kiralamalı veya satmalıdır.

Bu yansıtıcılar veya vericiler bu günkünden çok daha bü-yük ve uzun şekilde, tek olarak inşa edilmeli, bu direklerin ka-idesi o kentin en belirgin öge-si neyse ona göre ABİDE şek-linde yapılıp o abide veya anıtın üzerinde bu tür yansıtıcı anten-ler dikilmelidir. Böylece kentin en yüksek yerlerinin bu çirkin görüntülerle hançerlenmiş gibi görülmesi önlenmiş olur. Dev-let yaptığı veya yaptırdığı ANIT ANTELER üzerinden kira bedeli alabilecektir. Her yansıtıcının di-binde bulundurulması zorunlu trafo maliyetinin ortadan kalk-ması, her bir kent için ayrı ya da bağımsız bir direk dikme zorun-luluğunun olmaması, periyodik bakım gereğinin olmaması vb. nedenler de firmalar açısından son derce cazip bir açılımdır. Böylece yüksek yerlerde kentin manzarasını seyredenlerin göz estetiğini bozulmamış olacaktır.

Mutlu ve güzel yarınlar dile-ğiyle.

Yazı Sözlüğü:Makroform: Kentin genel

uzaktan bütüncül görünümüMikroform: Kentin dar kap-

samlı ayrıntı görünümüTretuar: Kaldırım taşıBordür: Kaldırımı yol ile ayı-

ran küçük uzunca kaldırım ke-narı taşı.

Refüj: Bölünmüş ve veya duble yolları veya bulvarları bir-birinden ayıran metal engel veya yoğun bitki grubu.

[email protected]

Vericilerin Estetik Sorunları!

SATIRBAŞIYrd. Doç. Dr. Ahmet FİDAN

Dr. Fuat Erdemir Ordu Devlet Hastanesinde verdiği yaşam mü-cadelesini kaybetti.

Fatsa Devlet Hastanesi Da-hiliye Uzmanı Dr. Fuat Erdemir (53), geçirdiği kalp krizi sonucu tedavi gördüğü Ordu Devlet Has-tanesinde hayatını kaybetti.

Geçtiğimiz Perşembe günü evinde kalp krizi geçiren, ilk teda-visi Fatsa Devlet Hastanesinde yapıldıktan sonra Ordu Devlet Hastanesine kaldırılan Dr. Fuat

Erdemir tüm müdahalelere rağ-men kurtarılamadı.

16 yıldır Fatsa Devlet Hasta-nesinde Dahiliye Uzmanı olarak görev yapan Dr. Fuat Erdemir’in, ansızın vefatı ailesini, mesai arka-daşlarını ve tüm sağlık çalışanla-rını yasa boğdu.

Fuat Erdemir için geçtiğimiz cumartesi günü Fatsa Devlet Hastanesi önünde bir tören yapıl-dı. Törende mesai arkadaşların-dan Dahiliye Uzmanı Dr. Hasan

Oruç ve Genel Cerrah Oral Ara-lan, Erdemir'in inançlı ve hastaları için kendi hastalığını dahi gizle-yebilen bir yapıda olduğunu an-lattılar.

Törene çok sayıda mesai ar-kadaşı, sağlık çalışanları ve dost-ları katıldı. Hastane bahçesinde helallik alındıktan sonra Orta Bü-yük Camii'ne getirilen Erdemir, Orta Büyük Camiinde ikindi na-mazına müteakip kılınan cenaze namazından sonra İstanbul'da toprağa verilmek üzere uğurlan-dı.

Fuat Erdemir'in cenazesine, Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca, Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin

Anlayan, Fatsa Emniyet Müdü-rü Hüseyin Aslan, Ordu Kamu Hastaneleri Birliği Genel sekre-teri Hasan Öztürk, Fatsa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Davut Erişmiş,Sağlık-sen Ordu Şube Başkanı Bilal İnanlı, eski Başhe-kim Alaeddin Arıkan,siyasi parti-lerin başkanları, kamu kurum ve kuruluşların idareci ve yönetici-leri, meslektaşları, hastane çalı-şanları ve memleketinden gelen yakınları ile vatandaşlar katıldı.

MirKuzey Gazetesi olarak Dr. Fuat Erdemir’e Allahtan rahmet, ailesi, dostları ve tüm mesai ar-kadaşlarına başsağlığı dileriz.

Fatsa Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Fuat Erdemir

Yaşam Mücadelesini Kaybetti

AK Parti İstanbul Milletvekili Ordulu Enver Yılmaz Partisinin dü-zenlediği “Türkiye Başkanlık siste-mini konuşuyor” konulu konferan-sa katılmak için Ordu’ya geldi.

Büyükşehir’in ne kadar önemli ve iyi olduğunu Büyükşehir bele-diyesi, meclis üyeleri seçildikten sonra ve yapı kurulduktan sonra görüleceğini belirten milletvekili Enver Yılmaz, hala Büyükşehir’i hazmedemeyen ve çekemeyen-lerin olduğunu, Büyükşehir mo-delinin uygulandığı en iyi örneğin İstanbul olduğunu, İstanbul da yapılan hizmetlerinde ortada ol-

duğunu ifade etti.Yılmaz, Ordu, Büyükşehir ol-

ması ile beraber, milletvekili sa-yımız 5 den 6 ya çıkmıştır. Hiçbir şeye faydası olmasa dahi millet-vekili sayımızın 5 den 6 ya çıkma-sını anlatsak bize yeter. Ordu’nun Büyükşehir statüsü kazanması önemli bir süreçtir. Bu süreçte emeği geçen, başta İl Başkanı-mız Hüseyin Akyol’a çok teşekkür ediyorum, çünkü gerçek anlamda Büyükşehir için çalışmıştır ve öv-güyü hak etmektedir” dedi.

İstanbul Milletvekili Ordulu, Enver Yılmaz, ”ulaşımından, sağlı-

ğından, havaalanından, milli eğiti-minden, iç bağlantı yollarına, yurt-larına kadar, velhasıl hükümetimiz Ordu’da şu hizmeti yapmadı, şu yapılmadı diyebileceğimiz bir şey yok” dedi.

Enver Yılmaz daha sonra, “Elbette AK Parti Türkiye ‘ye çok şeyler yaptı, ama Ordu’ya da çok hizmetler yaptı. Ordu siyasetinin gündeminde olan çok şey bizim iktidarımızla birlikte gündemden kalktı. Hükümetimizin bu aşama-dan sonra Ordu’ya şu hizmeti yapacak şu hizmeti de yapmadı diyen bir Allah’ın kulu yok” dedi.

“AK Parti Ordu’ya Her Hizmeti Yaptı”

MHP Ordu İl Başkanı Cemal Enginyurt, “Eğer Akçadere kö-yüne tek bir kazma vurulursa, biz Ordu’daki Milliyetçi Hareket Par-tililer olarak, 10 bin arkadaşımızla birlikte burayı işgal eder, kimseye tek kazma vurdurmayız” dedi.

Kumru ilçesi Akçadere köyü sınırlarında bulunan ve efsaneye göre yüz yıllar öncesinde kale olduğu ve bir deprem neticesin-de yıkıldığı söylenen Küşnafak kayalıklarına özel bir şirketler ta-rafından yapılması düşünülen taş ocağına, MHP Ordu İl Başkanı Cemal Enginyurt ve partililer tep-ki gösterdi.

Beraberinde MHP Kumru ilçe Başkanı Hasan Bayın, bir grup partili ve Akçadere köy-lüleriyle Küşnafak kayalıklarına çıkan Enginyurt burada yaptığı açıklamada, “Bugün köylü arka-daşlarımızın haberdar etmesiyle burada bulunan doğal güzelliğin katledileceği bilgisine ulaştık.

Türkiye’de gücü elinde bulundu-ran, parası olan, kendini iktidarın veliahtı olarak görenler maalesef, kanun, kural ve nizam tanımıyor-lar. Burası Kumru’nun, Ordu’nun en güzel doğal, tarihi ve coğrafi güzelliklerinden birisini oluştur-makta. Buraları gezdiğimizde görüyoruz ki, hakikaten dünyada eşi benzeri az rastlanacak doğal bir güzellik içerisindeyiz. Buranın

korunması, tanıtılması ve turizme açılması gerekir. Burada taş oca-ğı kurarak istihdam yaratılacağını söylüyorlar. Bu bir doğa katliamı-dır. Bu bir çevre katliamıdır. Daha önce sit alanı olarak ilan edilmiş, yaklaşık 2 bin 500 yıllık tarihi olan Akçadere köyünde, birileri elinde-ki imkanı kullanarak, buradaki 20 dönüm araziyi işgal edip, buraya taş ocağı kurmak istemektedirler.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak her zaman her yerde insanımızın yanında olduğumuzu ifade ettik. Doğayı katletmek isteyen herke-se buradan sesleniyorum. Biz Milliyetçi Hareket Partililer olarak, Akçadere köylülerinin yanındayız. Biz HES’lerle katledilen doğanın, katledenlerinin karşısındayız. Biz maden arayacağız diyerek aslın-da yerin altındaki altın yataklarına ulaşmak isteyenlerin, definecile-rin karşısındayız. Bizim tek sev-diğimiz, değer verdiğimiz insa-nımızdır. Allah eşrefi mahlukattır, yaratılmışların en şereflisi dedi-ğimiz insana hizmet bizim için şereftir. Bugün bu maksatla bu köydeyiz. Buradan tekrar ifade etmek istiyorum, eğer Akçadere köyüne tek bir kazma vurulursa, biz Ordu’daki Milliyetçi Hareket Partililer olarak,10 bin arkadaşı-mızla birlikte burayı işgal eder, kimseye tek kazma vurdurmayız. Bu böyle bilinsin” diye konuştu.

“Kimseye Tek Kazma Vurdurmayız”

Gölköy Kaymakamı İsa Bolat, ilçedeki ihtiyaç sahibi vatandaşları ziyarete de-vam ediyor. Kaymakam Bolat, daha önce kaymakamlıktan ev isteyen ve bu ihtiyacı karşılanan Halil Yıldız’ı evinde ziyaret etti ve beraber yer sofrasında yemek yedi.

Kaymakam Bolat, yardıma muhtaç vatandaşı kaymakamlık tarafından yapı-lan yeni evinde ziyaret ederek, yer sofra-sında birlikte çay içip yemek yedi.

Ordu’nun Gölköy İlçesi Karahasan Beldesinde yaşayan Halil Yıldız adlı va-tandaş, kaymakamlığa yaptığı ev başvu-rusunun ardından İlçe Kaymakamlığı’nın

başlattığı çalışmalar sonucunda ve Göl-köy Sosyal Yardımlaşma Vakfı tarafından yapılan inceleme sonrasında zor durum-daki aileye S.Y.D.V. Başkanlığı tarafından prefabrik ev yaptırıldı.

Halil Yıldız ve eşini yeni evlerinde ziya-ret eden İlçe Kaymakamı İsa Bolat ve Va-kıf Müdür Vekili Ümit Durak hane halkı ta-rafından sıcak bir ilgiyle karşılandı. Hane halkı ile yer sofrasında yenen yemek ve yapılan çay sohbetinin ardından İlçe Kay-makamı İsa Bolat aileyle hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra aynı sıcaklıkla kapıya kadar uğurlandı.

Devletin Kaymakamı Böyle Olmalı

Page 6: MİR KUZEY 362 SAYI

Sayfa15 NİSAN 2013 PAZARTESİ 6

Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay, Çözüm sürecini anlattı. Günay, “Geçen yazı hatır-layın, hepimiz cenazeler peşinde koşuyorduk. Şimdi bir sükun or-tamı var. Bu sükun ortamının kalı-cı olmasını istiyoruz” dedi

AK Parti Ordu İl Başkanlığı

binasında, “Türkiye Başkanlık sistemini konuşuyor” konferansı-na katılın ve bir konuşma yapan, Kültür ve Turizm eski Bakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Ordulu Ertuğrul Günay, “Türkiye’nin 25 yıldan bu yana kanayan bir yara-sını durdurmaya, bu yarayı sar-maya, iyileştirmeye, Türkiye’nin bu acıdan kurtulmasını sağlama-ya çalışıyoruz. Geçen yazı hatır-layın, hepimiz cenazeler peşin-de koşuyorduk. Şimdi bir sükun ortamı var. Bu sükun ortamının kalıcı olmasını istiyoruz. Bunun için de toplumun her kesiminden yardım ve destek bekliyoruz. Bir yandan siyasetle uğraşıyoruz, bir yandan güvenlik güçlerimiz uğra-şıyor. Devletin bütün birimleri uğ-raşıyor. Bir yandan da toplumda fikrine hürmet edilen, toplum ta-rafından sevilip sayılan insanların da bu çalışmaya katkı yapmasını

istedik.”Ordulu Günay daha sonra,

“Bu çerçevede basında ‘akil in-sanlar’ diye çıkıyor, bence kana-at önderleri, bir anlamda toplu-mun değer verdiği çeşitli meslek gruplarından insanlar da bizim bu çabamıza, Türkiye’nin barışa, kardeşliğe, huzura kavuşması çabasına yardımcı olmaya çalışı-yorlar. İnsanlar barışa neden karşı çıkarlar, neden bu kadar feveran gösterirler, neden bu kadar itiraz ve isyan ederler bunu anlamakta zorlanıyorum. Elbette hepimizin bu süreçte ‘şöyle olmasaydı, böyle olsaydı’ diyebileceğimiz noktalar olabilirdi ama bu muha-lefet partililerinin kullandığı dile haklılık kazandırmıyor. O yüzden ben çeşitli mesleklerden kanaat önderi arkadaşlarımızın bu ça-lışmaya katkı sağlamalarını hem teşekkürle karşılıyorum, başarılı

olmalarını yürekten diliyorum. Ba-şarılı olacaklarına da inanıyorum”

Çözüm sürecinin Türkiye’de demokrasinin, barış ve kardeşlik ortamının kurulması olduğunu ifade eden, Ertuğrul Günay, “Çö-züm süreci dediğimiz, Türkiye’nin bu terör belasından kurtulması, Türkiye’nin tekrar bütün yurttaş-larına ayrımsız, din, dil, inanç, etnik köken, mezhep ayrımı yap-maksızın kucaklaması, herkesi Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığının eşit özgür haklarında birleştir-mesi çalışması. Aslında bu çö-züm süreci dediğimiz Türkiye’de demokrasinin bütün kural ve kurumlarıyla yerleşmesi demek. Terörden kurtulmak için çözüm ama ‘çare çözümün içi nedir, aslı nedir’ dediğin zaman Türkiye’de demokrasinin, barış ve kardeşlik ortamının kurulmasıdır. Elbette başarıya ulaşacaktır” dedi.

“Geçen Yaz Cenazelerin Peşinde Koşuyorduk”

18. Geleneksel Ordulular Kül-tür Şenliği Almanya’nın Neuss şehrinde yapıldı. Almanya’da fa-aliyet gösteren Ordulular Kültür ve Dayanışma Derneği tarafın-dan organize edilen gecede Vol-kan Konak ve Tuğrul Şan sahne aldı.

Almanya'daki Ordulular Neuss kentinde düzenlenen ge-cede bir araya gelirken, Türk bay-rakları ile donatılan salonda coş-kuyla eğlendi. Duisburg'ta 1995 yılından bu yana faaliyet göste-ren Yurtdışı Ordulular Kültür ve Dayanışma Derneği geçtiğimiz Cumartesi akşamı, 18'inci Gele-neksel Ordulular Kültür Şenliği düzenledi. Geceye, Almanya'nın değişik kentlerinden yaklaşık 1500 kişi katıldı.

Ordulular gecesinin düzenle-diği salona büyük Atatürk posteri asılırken, salonun sahne bölümü ve tüm masalar Türk bayrakla-rıyla donatıldı. İstiklal Marşı'nın okunması ardından, katılımcılar çalınan 'Türkiyem' şarkısına ma-salardaki bayrakları ellerine ala-rak eşlik etti.

Gecede Yurtdışı Ordulular

Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Tuncer Tokat, Ordu Va-lisi Orhan Düzgün ve Belediye Başkanı Seyit Torun, Ordu CHP Milletvekili İdris Yıldız, AK Parti Milletvekili İhsan Şener, Türkiye Cumhuriyeti Düsseldorf Başkon-solosu Fırat Sunel ve Almanya Yeşiller Partisi Milletvekili Arif Ünal konuşma yaptı. Yapılan konuş-

malarda, Orduluların dayanışma ve birlikteliklerine dikkat çekildi.

Gecenin finalinde sahneye çıkan Volkan Konak, sevilen şar-kılarıyla Orduluları coşturdu. Dev orkestrası eşliğinde 2 saat sah-nede kalan Konak, salonda bu-lulan Ordululara, "Çamaşırlarımızı aynı suda yıkıyoruz. Dolayısıyla Ordu benim için çok önemlidir. Buradaki insanlar kırılır dökülür, ama Türkiye’sine asla küsmez" diye seslendi. Volkan Konak, eline Türk bayrağını alarak 'İzmir Marşı'nı okudu.

Ordu Halk Dansları Toplulu-ğu'nun gösteri yaptığı gecede ayrıca, Tuğrul Şan, Ata Bahri Çağlayan ve Sevda Gül’de şar-kıları, türküleriyle davetlileri eğ-lendirdi.

Almanya’da ki Ordululardan Türkiye’ye Mesaj

Kurulduğu günden bu yana faaliyetlerine aralıksız devam eden Fatsa Belediyesi Konser-vatuarı, Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’na taşındı. Kadrosuna Fat-sa’nın adını bir yarışmada duyur-muş olan Kandemir Kaytaz’ı da dahil eden Fatsa Belediyesi Kon-servatuarı, iki aydır yeni yerinde öğrencilere fiilen hizmet veriyor.

Fatsa Belediye Konservatuarı kadrosuna dahil olan Kandemir Kaytaz’ı ziyaret eden Belediye başkanı Hüseyin Anlayan hayırlı olsun dileklerinde bulunarak; ” Yeni bir düzenlemeyle Konserva-tuarımızı Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’na taşıdık ve yaklaşık iki aydır burada hizmet veriyoruz. Öğrenciler burada birçok sanat-sal dalda kurs görüyorlar, onları da katılımlarından dolayı tebrik ediyorum. Kültür Sarayımız şu an tam ismine yakışır bir statü-de oldu. Kamuoyuyla paylaşmak istediğim bir hususta, sadece Fatsa’nın değil tüm Türkiye’nin de tanıdığı Kandemir Kaytaz kar-deşimiz de ekibimize katıldı.Artık Konservatuarımızın sanatçısı ola-

cak ve Fatsa’mıza katkı sağlaya-cak” dedi.

Desteklerinden dolayı herke-se teşekkür eden Kandemir Kay-taz ise; “ Üzerimde emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Daha öncesinde bir yıllık bir çalış-mam olmuştu konservatuar bün-yesinde. Bundan sonra daha iyi şartlarda, daha çok öğrenciyle, daha güzel bir eğitim yapacağız” şeklinde konuştu.

Klip çalışmalarını da bitirdiği-ni söyleyen Kandemir Kaytaz; “ Klibim hem benim tanıtımım hem de Fatsa tanıtımı açısından uma-rım iyi olur” dedi.

Belediye Konservatuarı Kültür Sarayı’na Taşındı

Page 7: MİR KUZEY 362 SAYI

Sayfa15 NİSAN 2013 PAZARTESİ 7

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yanık, "1982 anayasa-sını yapan insanları 'hukuksuzluk yapmışsınız' diye yargılayacak-sınız diğer yandan o insanların yaptığı anayasayı halen yürür-lükte tutacaksınız. Böyle bir şey mümkün değil" dedi.

AK Parti Genel Merkezi ARGE Başkanlığı tarafından yürütülen 'Türkiye Başkanlık Sistemini Ko-nuşuyor' sempozyumu Ordu'da Adalet ve Kalkınma Partisi İl Bi-nası toplantı salonunda gerçek-leşti.

Toplantıya konuşmacı olarak İstanbul Üniversitesi Hukuk Fa-kültesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Murat Yanık katılırken, eski Kültür ve Turizm Bakanı, İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, AK Parti İstanbul Milletvekili Enver Yılmaz, AK Parti Ordu İl Başkanı Hüseyin Akyol, Baro Başkanı Oktay Çanak, be-lediye başkanları, ilçe başkanları ve çok sayıda partili de toplantıda yer aldı.

“ANAYASA YAMALI BOHÇAYA DÖNDÜ”Doç. Dr. Murat Yanık, konuş-

masına anayasa tartışması ile başlarken, başkanlık sistemini partililere anlattı. Doç. Dr. Yanık, "Bugünlerde başkanlık sistemini çok tartışıyoruz, tartışacağız. Biz hukukçular 1982 Anayasası'nı ta-rif ederken, şu cümleyi kullanırdık 'Bu anayasa yamalı bir bohçaya dönmüştür. Artık yama tutmuyor' derdik. Bu anayasasının değişti-rilmesi gerektiğini anlatırdık. Şim-di son zamanlarda son birkaç yıllık gelişmeler sonrasında özel-likle bu anayasanın mantıksal iş tutarlılığını kaybetmesi, 17 defa 100'den fazla maddesinin de-ğiştirilmesi, bu anayasayı yapan kurucu idarenin yargılanmaya başlamasıyla beraber bu darbe sonucu yapılan bu anayasanın artık değiştirilmesinin artık bir ge-reklilik olmasından çıktığını artık bir zorunluluk olduğunu söylüyo-ruz. Derslerimizde de öğrencile-rimize bu anayasanın değiştiril-

“Bu Anayasayla Yarına Yürümek Mümkün Değil”mesi gerekli diye konuşuyorduk. Ama bugün için böyle bir gerek-lilikten değil, bir zorunluluktan bahsetmemiz gerekir.

“AK PARTİNİN DERDİ ÜZÜM YEMEKTİR”Türkiye’nin bu mevcut 82

anayasasıyla yarınına yürümesi mümkün değildir. Hukuki açı-dan, siyasi açıdan hiçbir açıdan mümkün değildir. Siz bir yandan anayasayı yapan insanları yargı-layacaksınız “hukuksuzluk yap-mışsınız” diye yargılayacaksınız diğer yandan o insanların yaptığı anayasayı halen yürürlükte tuta-caksınız. Böyle bir şey mümkün değil. Bu yüzdende AK Parti çok büyük bir fedakarlık yaparak,

anayasa konusunun çok önemli bir konu olduğunu vurgulamak amacıyla kendi unsurundan fe-dakarlık yaptı ve eşit derecede bir katılım ile oluşan uzlaşma komisyonu kurdu. Çünkü AK Parti'nin derdi üzüm yemektir. 10 yıldır yapılan hizmetleri taçlandır-maktır yeni bir anayasa ile bunları pekiştirmektir" diye konuştu.

“BAŞKANLIK SİSTEMİ SORUNLARI ÇÖZER””"Genel anayasal sorununun

çözülmesi için bizim mutlaka ve mutlaka hükümet sistemini de-ğiştirmek gerekir" diyen Doç. Dr. Yanık, "Bu sistemi değiştirmezsek bizi çok büyük bir kriz bekliyor. Bu hükümet sistemi değişikli-

ği ve bu paradigma özellik ne? Hangi çözümleri geliştirebiliriz. Alternatiflerimiz nelerdir. Hangi alternatiflerimiz var. Bugün kuv-vetler ayrılığına dayalı demokra-tik üç tane hükümet sistemimiz var. Bir tanesi mevcut hükümet sistemimiz dediğimiz, Parlamen-ter sistem. Diğeri Fransa'da uy-gulanan yarı başkanlık sistemi, üçüncüsü ise Amerika'da uygu-lanan Başkanlık sistemidir. Bu üç sistemden hükümetimizin mev-cut sistemi parlamenter sistem olduğu söyleniyor. Biz ne kadar hukukçular olarak 'ne yediği be-lirsiz bir sistem, melez bir sistem, ne olduğu belirsiz bir sistem' de-sek de anayasamız parlamenter sistem diyor. Bu üçünden birini

tercih yapmalıyız. Bugün bu sis-temlerden bir tanesi de başkan-lık sistemidir. Bu tercihte dikkate almamız gereken, düşünmemiz, tartışmamız gerekir. Bizim sorun-larımızın çözümü için yapacağı-mız alternatif arayışın gideceği yer Başkanlık sistemidir. Ahmet Necdet Sezer ile Bülent Ecevit arasındaki kavgaları bir hatırla-yın. Bu ülke yaşanan bu kavgalar nedeniyle ne krizler gördü. Baş-kanlık sisteminde bu tür kavgaları görmeniz mümkün değil. Yeter ki sistem doğru kurulsun ve doğru çalıştırılsın" şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Murat Yanık, konfe-ransın ardından yöneltilen soru-lara cevap verdi.

Fatsa Müftüsü Şener Yılmaz, "Müslüman, Müslüman’ın kar-deşidir. Müslüman’a, gönül rıza-sı olmadan Müslüman kardeşi-nin malı helal olmaz" dedi

Kutlu Doğum Haftası etkin-likleri kapsamında Fatsa Orta Büyük Camii'nde, kermes açı-lışında konuşan Müftü Şener Yılmaz, Peygamber Effendi-miz (S.A.V)'in, insanın değeri-ni, haysiyetini hadislerle ortaya koyduğunu belirterek, "O Kutlu Peygamber beşerin özlediği ve hak ettiği değerleri ihya için gönderilmiş bir elçiydi. O'nun öğrettikleri, insanlığın karanlık dünyasını aydınlattı. İnsanlık O Nur ile, efendimiz ile yeniden onurlandı" dedi

Küçüklerimize sevgi ile mu-amele etmeyen, büyüklerimize

da saygı göstermeyenin biz-den biri olamayacağının altını çizen Fatsa Müftüsü Şenel Yıl-maz, "Efendimiz gerek sözle-ri, ve gerekse uygulamaları ile insanı onurlandırdı. O ırk, renk, cinsiyet, mal-mülk, zenginlik, soy-sop gibi maddi ve geçici

ölçülere hiç itibar etmedi. Pey-gamberimiz; 'Allah sizin görü-nüşünüze, malınıza, mülkünüze bakmaz, yalnızca kalplerinize ve amellerinize bakar' sözüyle de bu anlayışı zihinlere ve gönülle-re nakşetti" şeklinde konuştu.

Konuşmadan sonra Fatsa

Orta Büyük Camii'de Müftülük bünyesinde tertip edilen Kermes açılışı yapıldı. Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca'nın açılışını yaptığı kermeste, çeşitli el işi ürünler ile ev yemekleri sergilendi.

Kermes açılışından sonra, Fatsa Belediyesi Kültür Sarayın-da da bir konferans düzenlen-di. Diyanet İşleri Teftiş Başkanı Doç.Dr. İsmail Karagözde, "Hz. Peygamber ve İnsan Onuru" ko-nulu bir konferans verdi.

Müftülüğün Kutlu Doğum Et-kinliklerine, Fatsa Belediye Baş-kanı Hüseyin Anlayan, Ak Parti Fatsa İlçe Başkanı Fatih Sözen, İl Müftü Yardımcısı Kemal Men-geloğlu, Kumru ve Çamaş Müf-tüleri ile Kamu Kurumlarının ida-recilerii ve çok sayıda vatandaş katıldı.

“Müslüman, Müslüman’ın Kardeşidir”

Page 8: MİR KUZEY 362 SAYI

Sayfa15 NİSAN 2013 PAZARTESİ 8

İLANAYDEMİRİş MerkezindeKiralık Ofisler

Adres Dumlupınar Mah. Reşadiye Cad.

Topaloğlu Camii karşısı FATSA

Müracat Aydemir Muhasebe Bürosu

Ayhan Aydemir 0532 382 37 19

Akkuş’a bağlı Kızılelma Bel-de Belediye Başkanı İsa Demir-ci, Dünyaca ünlü Time Dergi-si’nin internet sitesinde yapılan bir ankette en başarılı belediye başkanları arasında yer aldı.

Ordu'nun Akkuş ilçesi Kızı-lelma Belediye Başkanı İsa De-mirci, Time Dergisi'nin internet sitesi üzerinden yaptığı bir an-kete göre en başarılı belediye başkanları arasına girdi.

Time Dergisi, internet sitesi üzerinden Türkiye genelinde

görev yapan belediye başkan-ları arasında düzenlediği bir an-kete göre Akkuş ilçesi Kızılelma Belediye Başkanı İsa Demirci de en başarılı belediye başkanı seçildi. İnternet sitesi üzerinden düzenlenen ankette enler ara-sına giren Başkan Demirci'ye Başkent Ankara'da Time Dergi-si ailesince ödül verildi.

Başkan Demirci, "Time Dergisi'nin düzenlemiş olduğu 2013 yılının EN'leri arasında şahsıma da Bursa ve Adana

Büyükşehir belediye başkanları ile birlikte en başarılı belediye başkanları ödülü verildi. Başa-rılarımız şahsımıza ait değildir. Halkımızdan aldığımız güç ve destekle yaptığımız çalışmalar-dan dolayı böyle bir ödüle layık görüldük. Kızılelma Belediyem ve memleketim adına onur duydum. Bu başarı vatandaşla-rımıza aittir. Bu anketin organi-zesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." diye ko-nuştu.

Akkuş’un Adını Dünya Duydu

Su ürünleri kaynaklarından ekonomik olarak yararlanmak, deniz ve iç sulardaki su ürünleri-nin kalite ve stoklarının korunması ve su ürünleri kalkınma plan he-deflerine ulaşılmasını sağlamak amacıyla Denizlerde ve İç Sularda Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığı-nı Düzenleyen 3/1 Numaralı Teb-liğ ile su ürünleri avcılığına getiri-len genel yasaklar 15 Nisan 2013 Pazartesi günü(bugün) başladı. Bugün başlayan av yasakları ile ilgili Ordu Gıda, Tarım ve Hayvan-cılık İl Müdürlüğü tarafından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, “Tüm denizlerde 15 Nisan - 31 Ağustos tarihleri arasında gırgır ağları ile su ürünleri avcılığı, trol avcılığına açık tüm karasularımız-da ise 15 Nisan – 15 Eylül tarihleri arasında trol ağları ile su ürünleri avcılığı yasaklanmıştır. Ancak, 12 kulaç derinliğe kadar olan fanyalı ve fanyasız, alttan büzülmeyen, mapa ve tel bulunmayan, alama-na (Voli ) ağları ile dönem boyu avcılık yapılması serbesttir.

Karasularımızda 1 Mayıs – 31 Ağustos tarihleri arasında algar-na ile deniz salyangozu avcılığı yasaktır. Dalma, sepet ve her türlü tuzak yöntemleri ile deniz salyangozu avcılığı dönem bo-yunca serbesttir. Bütün karasu-larımızda 15 Nisan – 15 Haziran tarihleri arasında kalkan avcılığı yasaktır. Parakete ve fanyalı ağlar ile kalkan avcılığı dönem boyun-ca yasaktır. Av yasağından önce avlanarak İl ve İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüklerine stok tespiti yaptırılan kalkan ba-

lıklarının, yasağın başlamasından itibaren en geç 7 gün içerisinde pazarlanması zorunludur. Tüm karasularımızda 1 Nisan – 31 Ağustos tarihleri arasında ağ dal-yanları dâhil her türlü istihsal va-sıtası ile palamut ve torik avcılığı yasaktır. Ancak 15 – 31 Ağustos tarihleri arasında çapari ile pala-mut avcılığı serbesttir. Su ürünleri avcılığında monofilament (tek kat) misina ağları, multimonofi-lament (çoklu tek kat) misina ağ-ları ve dolanan (drift-net) ağların kullanılması yasaktır. Bu ağların,

gemilerde, balıkçı barınaklarında, barınma ve çekek yerlerinde bu-lunması yasaktır. Uzatma ağı, pa-rekete gibi pasif avlanma araçla-rında ait olduğu balıkçı gemisinin ruhsat kod numarasını gösterir bilginin yer alması zorunludur. Bu bilgi, şamandıra veya avlanma aracının görülebilir bir yerine ta-kılacak bir plaka veya benzeri bir materyale silinmez ve okunacak şekilde yazılmak suretiyle belirti-lir. Avlanma yasağı süresince is-tihsali yasaklanan su ürünlerinin her ne suretle olursa olsun satışı, nakli ve imalatta kullanılması ile avlanma yasağı süresince ge-milerde ve istihsal yerlerinde her türlü av malzemeleri, teçhizat, alet, edevat ve yemlerle takım-ların bulundurulması yasaktır. Unutmayınız, sürdürülebilir avcı-lık, balıkların yaşamlarında en az bir kere üremelerine imkân ver-mekle sağlanır. Kaçak avcılık ya-parak günü kurtarmak yerine, av yasaklarına uyarak geleceğimizi kurtaralım” denildi.

Av Yasakları Bugün BaşladıFatsa Belediye Spor Kulübü

Başkan ve yöneticileri ile futbol-cular düzenlenen yemekte bir araya geldi.

Fatsa Belediyesi park resto-randa verilen yemeğe Fatsa Kay-makamı Bekir Atmaca, Fatsa Be-lediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Ak Parti İlçe başkanı Fatih Sözen, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tayfun Karataş da katıldı.

Futbolculara moral amaçlı düzenlenen yemekte, İstanbul’da gerçekleşen Fatsa Belediye spor yardımlaşma ve dayanış-ma gecesinde, kulübe yardımda bulunan Okan ve Selçuk Atabe-yoğlu kardeşler adına Ata dantel müdürü Serkan Gül ve Sönmez Gıda sahibi Mehmet Sönmez’e gecenin anısına birer plaket ve-rildi. Gecede bir konuşma yapan Fatsa Belediye Spor Kulübü Baş-kanı Muammer Coşkun “Fatsa Belediye Spor‘un bu yemeğine katıldığınız için öncelikle hepinize

çok teşekkür ediyorum. Bu sene 2012-2013 yılında yolumuz çakıl-lı, çamurlu, çimenli dedik. Postacı kapıyı iki kere çalar, bize üç defa çaldı ama önümüzde koskoca dört hafta var. Futbolda dün diye bir şey yok, bunu hepimiz gör-dük. Futbolcu arkadaşlarımızda bunu biliyor. Dört tane daha final maçımız var, ben inanıyorum ki bu dört maçı da alacağız ve son gülen Fatsa belediye spor ola-cak. Biz ne gerekiyorsa hepsini yapıyoruz ve gerisi takdir ilahidir. Bu dört maçın sonuna kadar eli-mizden gelenin fazlasını yapaca-ğız. 11 yıl olmuş Fatsa belediye sporumuz yukarı çıkamıyor, hiç ummadığımız zamanlarda ters-likler oluyor ama her futbolcunun inişleri çıkışları oluyor. Biz öyle bir takım kurduk ki, beraberliğe bile tahammül edemiyoruz. Ne bizler tahammül ediyoruz nede taraftar-larımız. Ama dünü bitirdik yarına bakalım. Önümüzdeki maçları en iyi şekilde oynayacağız, gerisi takdiri ilahidir” dedi.

Moral Yemeğinde Bir Araya Geldiler

/ Şahsüver ÇITIR

Page 9: MİR KUZEY 362 SAYI

Sayfa15 NİSAN 2013 PAZARTESİ 9

Vatandaşlara turizmin önemi-ni anlatmak, iç turizmi canlandı-rarak insanların Turizm etkinlikle-rine katılımını sağlamak amacıyla her yıl 15-22 Nisan tarihleri arası Turizm Haftası olarak kutlanmak-tadır.

Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun Turizm Haftası nedeniyle bir kutlama mesajı yayınladı.

Torun mesajında, “Yapılan araştırmalar, yabancı ve yerli tu-ristlerin ülkemize göstermiş ol-duğu ilginin her gecen gün art-tığını ve ülkemizin turizmin her alanında çok önemli potansiyele sahip olduğunu bizlere göster-mektedir. Bu potansiyel içinde çok farklı doğal yapısı ile Kara-deniz bölgesi ayrıcalıklı bir yer tutmaktadır. Bu bölge içinde yer alan ilimiz özellikle doğal yapısı

bozulmamış yaylaları, kilomet-relerce uzunluğundaki sahilleri, eşsiz güzellikteki koyları ile turizm açısından “Karadeniz’in Parlayan Yıldızı“ olacak cazibe alanlarına çok fazlasıyla sahiptir.

Özellikle Boztepe’miz şehrin panoramik görüntüsü açısın-dan Türkiye’nin ötesinde dünya ölçeklerinde görsel bir mekan olarak turizme kazandırılma-sı gereken önemli bir değerdir. Ordu Belediyesinin 40 Yılın Ha-yali olarak adlandırılan Boztepe Teleferik Projesi bu değeri daha da aktif hale getiren önemli bir proje olmuştur. Teleferik, halkımız ve kentimize gelen tüm turistler-den oldukça büyük bir ilgi gör-müştür. Bugün bir buçuk milyon yolcuyu aşan taşıma sayısına ulaşan Teleferik, yaz aylarında

günde 20 tur otobüsün teleferi-ği kullanmak için Ordu’da mola vermesini sağlamaktadır. Bütün bunlar teleferiğin kentimizde bir cazibe merkezi haline geldiğinin göstergesidir. Boztepe Teleferik projesinin hayata geçmesi ile bir-likte kent turizminin canlandığı ve Ordu ilinin tanıtımında önemli bir görev üstlendiği açıktır. Ordu’nun turizm geleceği noktasında tele-ferik önemli bir görev üstlenmeye devam edecektir.

İl sınırlarımız içerisindeki derin vadilerimiz, harika kanyonlarımız, yemyeşil yaylalarımız ve geniş platolarımız bizi şehir olarak yay-la turizminde de iddialı hale getir-mektedir.

Kentimizin kıyılarını, çekim gücü olan ve sürekli kullanılabi-len hale getirerek çok daha güzel bir Orduyu halkımıza ve ülke tu-rizmine hitap edecek şekilde dü-zenlemek için, hazırlanan projeye alanda bulunan ağaçlar koruna-rak başladık.

Ordu Belediyesi, kentin turizm değerini arttırmak için Menekşe Sokak projesini uygulamaya koy-muş, bu doğrultuda tarihi yapısı yok olmamış, bu sokaktaki Tari-hi evlerin restorasyonunu aslına uygun yaparak tarihi dokuyu ye-niden canlandıracak adımları at-mıştır. Tarihimize sahip çıktığımız kadar geleceğimize de sahip çık-mak için evlerin birisini Edebiyat Festivali bünyesinde yaptığımız

bir törenle Ordu Belediyesi Dün-ya Yazarlar Evi olarak hizmete soktuk.

Uluslararası Çocuk ve Genç-lik Tiyatroları Festivali, Uluslarara-sı Edebiyat Festivali, Taş Heykel Sempozyumu sayesinde dünya-nın her kıtasından farklı ülkelerin tiyatro sanatçıları, edebiyatçılar ve heykel sanatçıları ile birlikte yüzlerce insan ilimize davet edil-miş, ilimizin güzellikleri ve halkı-mızın sanata ve sanatçıya olan yakın ilgisi tüm dünyaya gösteril-meye çalışılarak turizmin farklı bir boyutu işlevsel hale getirilmiştir.

Ayrıca Belediyemiz tarafın-dan gerçekleştirilmiş olan “Derin Deşarjı Projesi” projesi 6.5 km’lik sahil şeridimizin yanı sıra, şehir merkezi de dahil olmak üzere her noktada rahatlıkla denize girme-ye imkan sağlamakta olup, deniz ( kıyı ) turizmi açısından artı bir avantaj sağlamaktadır.

Ordu Belediyesi olarak ilimi-zin deniziyle, doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle bir bütün olarak turiz-min ve turistlerin hizmetine su-nulması için şu ana kadar olduğu gibi bundan sonra da büyük bir gayret içerisinde olduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyor, turizmin sadece birkaç ay değil, yıl boyu gelir getiren bir sektör konumuna gelmesi temennisiy-le tüm hemşerilerimin “Turizm Haftası”nı kutluyor, sevgi ve say-gılarımı sunuyorum" dedi.

“Teleferik Ordu Turizmini Canlandırdı”

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Türkiye’nin bü-tün tarihsel yapısı, şehir dokusu ve doğası büyük ölçüde mahvol-duktan sonra şimdi kurtarmaya çalışıyoruz” dedi.

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, çeşitli temaslar-da bulunmak üzere geldiği mem-leketi Ordu’da Taşbaşı Mahallesi Menekşe Sokak, sokak sağlık-laştırma çalışmalarını inceledi. Eski Bakan Günay’a incelemede Ordu Vali Yardımcısı Yemen Bay-rak, Ordu İl kültür ve Turizm Mü-dürü Erkan Gülderen eşlik etti.

Ertuğrul Günay incelemele-rinin ardından yaptığı değerlen-dirmede, “Ne yazık ki biz özelikle 50’li yıllardan sonra kolay inşaat yöntemleri ortaya çıkınca ve bi-razda şehirleşme hızlanıp kendi arsaları rant getirmeye başlayın-ca şehirlerimizin eski dokusunu çok tahrip etmişiz. Bu beton gibi kolay inşaat malzemelerinden sonra ustalık isteyen yapılar yeri-ne ve zarafet taşıyan yapılar ye-rine çok katlı, gelişi güzel, hiçbir mimari değeri olmayan yapılar

üretmeye başlamışız. Şimdi biz bir anlamda Türkiye’nin bütün ta-rihsel yapısı, şehir dokusu ve do-ğası büyük ölçüde mahvolduktan sonra şimdi kurtarmaya çalışıyo-ruz. Ordu’yu düşünün yamaca doğru tırmanan mahallede geç-mişin çok güzel mimari örnekle-rini taşıyan yapılardan oluşmuş ama zenginleşme, kültür ile bir-likte olmayınca ne yazık ki o ya-pıların özelliğini kaybeden beton

yapılar yapıldı. Şimdi biz onun içinden ayıklayıp tekrar kendi kül-türümüze kendi tarihimize özgü yeni yapıları ortaya çıkartmaya çalışıyoruz ama sadece Ordu’da değil, bütün Türkiye’de bu an-lamda işimiz oldukça zor” diye konuştu.

Ordu’nun büyükşehir olma-sıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Günay, “Büyükşehir ile ilgili alınan karar Ordu için büyük

şans haline geldi bence. Ordu ve Giresun Karadeniz’de büyükşe-hirler arasında sıkışmış ildi. Ben Giresun’un da doğrusu böyle bir sıfat kazanmasını çok arzu ettim. Ya birleşerek, ya da ayrı ayrı ama bu aşamada kaldı. Giresun’da gelecek seçimde belki bu düzeyi yakalamış olacak. Ordu için bir şans elbette yeni yatırımlar ola-cak, büyükşehirin getireceği yeni ekonomik potansiyel olacak. An-kara’dan alacağı payda artışlar olacak. Bu alt yapının oluşması içinde Ordu yeni yatırımcılar ka-zanacak. Ordu için Türkiye için iyi bir şey olacağını düşünüyorum. Bu büyük ölçeğin nasıl yönetile-ceğini soruyor bazı arkadaşlar belediye gibi ara birimler olmak-sızın merkezde yönetilen birçok sağlık, yol yapımı gibi birimler var. Çeşitli alt yapı yatırımları var. Aynı şekilde Ordu merkezde bir büyükşehir olması Akkuş ya da Mesudiye’de hizmeti geri bırak-mayacak. Merkezi planlama sa-nıyorum hız kazandırarak bir bü-tünlük kazandıracaktır” şeklinde konuştu

“Önce Yok Ettik Şimdi Kurtarmaya Çalışıyoruz”

15 yıl boyunca ailesi ile beraber, İngiltere’de pizzacılık yapan Seyfettin Şenol memleketi Fatsa’ya dönerek FAGİAD’ın aracılığı ile açılan KOS-GEB girişimcilik kursuna katıldı. KOS-GEB’ den sertifika almaya hak kaza-nan Seyfettin Şenol Fatsa’ da Pizza Palace isimli kendi iş yerini açtı.

Seyfettin Şenol “Kendimize özel hamurumuz, pizza sosumuz ve kendimize özel pizza fırınımız ile Fatsalı hemşerilerimize farklı bir lez-zet tattıracağız” dedi.

İşyerinin açılışını FAGIAD Baş-kanı Serkan Erdik gerçekleştirdi.

Başkan Serkan Erdik; “ Fat-sa’mızda yeni açılan Pizza Palace ‘ın Fatsa’ya hayırlı olmasını diliyo-rum. Fatsa Genç İş Adamları Der-neği’nin açmış olduğu KOSGEB girimcilik kursundan faydalanıp,

böyle güzel bir mekânı Fatsa’ya ka-zandıran sevgili kardeşimize teşek-kür ediyoruz. Şuna inanıyoruz ki, Fatsa’da yeni iş yerlerinin açılması, yeni istihdam alanlarının oluşması, bu memleketin katma değerine, işsizlik oranına en önemli çözüm yollarından bir tanesi. Biz, böyle yeni girişimcilerin, memlekete fay-da sağlayan insanların daha çok olmasını arzuluyoruz. İnşallah tica-ri hayatları başarılarla geçer, uzun soluklu olur, Mevlam utandırmaz. Bu yeni mekânın Fatsa’mıza, de-ğerli kardeşimize ve bu iş yerinden istihdam sağlayacak olan bütün insanlara hayırlı olmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

Seyfettin Şenol; “Fatsa Genç İş Adamları Derneği (FAGİAD)’ in KOSGEB aracılığı ile Fatsa’da aç-mış olduğu girişimcilik kursundan faydalanarak, sertifika almaya hak

kazandım. Bu kursun Fatsa’da açılmasını sağlayarak bizlere bu imkânı sunan FAGİAD’a teşekkür ediyorum. Ailemle beraber 15 yıl İngiltere’de pizzacılık yaptım. Artık memleketime döndüm ve aynı işi-mi burada devam ettirmeye karar verdim. Fatsalılara sunmak iste-diğimiz yalnızca normal bir pizza değil. Kendimize özel hamurumuz, pizza sosumuz ve kendimize özel

pizza fırınımız ile Fatsalı hemşerile-rimize farklı bir lezzet tattıracağız. İş yerlerine, evlere servis yapacağız. Ben işyerimizin tüm Fatsa’ya hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Seyfettin Şenol’un İngiltereli eşi Covan Şenol; “Türkiye çok güzel, Fatsa’yı seviyoruz. Çocuklar da, ben de kısa sürede alıştık buraya. Sosyal hayatımız burada daha iyi. Burada olmaktan mutluyum” dedi.

KOSGEB Bir Girişimcisini Daha İşyeri Sahibi YaptıPizza Palace Açıldı

/ Fatma CANLI

Akkuş Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kooperatifi Genel Kurul yaptı. Akkuş Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kooperatifi binasında yapı-lan genel kurulu İstiklal Marşı ve Saygı duruşundan sonra başladı. Divan heyetinin seçiminden son-ra, Başkan Adem Duman, dört yıllık çalışmaları anlattı.

Kooperatifin Genel Kuru-lu’na, bakanlık temsilcileri Ersin Sökmez,Yılmaz Akçay, Bölge Birlik Başkanı Yüksel Kaya, Ünye ESKOB Başkanı V. Selver Yıldı-rım, Fatsa ESKOB Başkanı Ayhan Baş, Kumru ESKOB Başkanı Na-mık Evin, Çaybaşı ESKOB Başka-nı Seyfettin Uygun, Niksar ESKOB

Başkanı Faruk Göze, Ordu Büyük Sanayi Kooperatifi Başkanı Serdar Salman, Akkuş ESKOB Başkanı Adem Duman, Korgan ESKOB Başkanı Zeki Korgan, Perşembe ESKOB Başkanı Ali Şahin, Kaba-taş ESKOB Başkanı Kemal Aydın, Çaybaşı ESKOB Başkanı Seyfet-tin Uygun, Fatsa Cemevi Başka-nı İhsan Kartal, Tekkiraz ESKOB Başkanı Ali Demirel, Çamaş ES-KOB Başkanı Kemal Koç, Giresun Bulancak ESKOB Başkan V. Asım Karabaş, Giresun Dereli ESKOB Başkanı Hasan Akar, Öz Giresun ESKOB Başkanı Yüksel Öksüz ve Kızılelma Belediye Başkanı İsa Demirci ve esnaflar katıldı

Akkuş Esnaf Kefalet Genel Kurul Yaptı

Türkiye genelinde yapılan Sosyal Bilimler Olimpiyatı'nda Ünye Meçhul Asker Ortaokulu öğrencisi Yonca Aydın ön ele-meleri geçerek 20 Nisan'da İs-tanbul'da final ve ödül törenine gitmeye hak kazandı.

Karadeniz yöresinin otantik objesi olarak bilinen Serender, Nayla veya diğer bir adıyla Am-bar olarak bilinen yapıları tanıtan Yonca Aydın unutulmaya yüz tutmuş Karadeniz kültürünün bu nadide yapılarını yeniden ortaya çıkardı.

Meçhul Asker Ortaokulu Tek-

noloji ve Tasarım Öğretmeni Nu-ray Atay, "Sosyal Bilgiler Olimpi-yatı'nın öğrencilerin araştırma, yorumlama, sunma becerilerini ve toplumu olumlu yönde geliş-tirecek fikir üretme alışkanlıklarını geliştirme amaçlı ve öğrencimiz yöremizin bizlere bıraktığı kültür mirasını araştırıp yorumlamış ay-rıca Karadeniz halkının takdirini kazanmıştır" dedi.

Atay, öğrencisinin bu başarı-yı özveriyle çalışarak hak ettiğini üstelik bronz madalya ile yetin-meyip 20 Nisan'da Haliç Kongre Merkezi'nde yapılacak ödül tö-reninde altın madalya ile İstan-bul'dan dönmeyi hedeflediklerini söyledi.

Ayrıca Nuray Atay, Fatsa Do-lunay Koleji 7/A sınıfı öğrencisi İrem Atay'ın da ön elemeyi geçe-rek finalde İstanbul'da olacağını daha da önemlisi İrem Atay'ın kendi kızı olduğunu ve hem kızı hem öğrencisinin İstanbul'da rakip olarak yarışacaklarından bahsetti. Nuray Atay, Öz kızı ve kızı yerine koyduğu öğrencisinin rakip olmasının çok farklı bir he-yecan olduğunu ayrıca çok gu-rurlandığını, kızı ve öğrencisinin rakip durumu şaşırtıcı olsa da göz doldurduğunu da belirtti.

Hem Kızı Hem Öğrencisi Rakip Olarak Yarışacak

Kumru ilçesi müftülüğünce düzenlenen Kutlu Doğum Haftası Konferansı'na vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

Kutlu Doğum Haftası etkin-likleri çerçevesinde, Kumru Müf-tülüğü tarafından düzenlenen “Hz.Peygamber ve İnsan Onuru” konulu konferans Erçallar Kültür Sarayı'nda gerçekleştirildi. Çoğu dinleyicinin yer bulamayıp ayak-ta izlediği konferansa konuşmacı olarak Doç.Dr.İsmail Karagöz ka-tıldı. Konferans, İmam Hatip İs-mail Dizilmek tarafından okunan Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Konferansa, Kumru Kaymakamı Ahmet Özkan, Kumru Belediye Başkanı Ticabi Civelek, Yukarı-damlalı Belediye Başkanı Nevzat

Kavasoğlu, AK Parti ilçe Başkanı Yusuf Yalçuva ve vatandaşlar ka-tıldı.

Konferansta konuşma yapan Doç Dr.İsmail Karagöz “Hz.Pey-gamber ve İnsan Onuru" konu-sunda bilgiler verdi. Yaklaşık bir saat süren konferansta Karagöz, Hz.Peygamberin örnek yaşantı-sından ve insan onuruna verdiği önemden bahsederek salondaki-lere duygulu anlar yaşattı.

Kumru’da Kutlu Doğum

Page 10: MİR KUZEY 362 SAYI

SP R

Orduspor Başkanı Nedim Türkmen, kalan son 5 haftada kan değişiminin şart olduğunu ve bu nedenden dolayı Cuper ile yolları ayırarak Cevat Güler ile anlaştıklarını söyledi.

Teknik direktör değişimi ile ilgili olarak açıklama yapan Or-duspor Başkanı Nedim Türk-men, yapılan bu değişikliğin ardından son 5 haftada kalan maçları kazanarak bu ligde kala-caklarını belirtti. Türkmen, açık-lamasına şöyle devam etti.

"İlk 8 haftada ki performan-sımızı devam ettirebilseydik bu-gün farklı şeyler konuşuyor ola-caktık. Sahamızda kaybettiğimiz Trabzonspor maçı sonrası takım otobüsünün taşlanması kırılma noktamız oldu. Dönem dönem iyi futbol oynamamıza rağmen bir türlü istediğimiz sonucu ala-madık. Hocamıza güvenimiz

her zaman devam etti, ancak ard arda alınan kötü sonuçların ardından artık kan değişikliğine gitmemiz zorunlu oldu. Cuper'de bunu istedi. Bizde camiamıza yakın olan Cevat Güler ile el sı-kıştık."

Ligde Kalacağız !"Bu değişiklik Hector Cuper

kötü hoca anlamına gelmiyor. Geçen yıl hocanın bizlere kattık-larını hepimiz gördük. He-ctor Cuper'e herhangi bir tazminat verilme-si söz konusu de-ğil. El sıkıştık ve yollarımız ayrıldı. Yarın, Cuper'e veda töreni yapa rken aynı za-manda C e v a t

hocamıza imza töreni düzenle-yeceğiz. Kalan haftalarda maç-larımızı kazanarak bu ligde ka-

lacağız, buna inanıyorum."

Bölgesel Amatör Liginin 26. Hafta-sında Fatsa Belediyespor kendi saha ve seyircisi önünde Çarşambaspor’u konuk etti. Havanın soğuk olmasına rağmen Fatsa’lı taraftarlar tribünleri tamamen doldurmuş durumdaydı. İlk yarıda Güneş’in penaltıdan elde etti-ği golle Fatsa Belediyespor 1-0 öne geçti. İkinci yarıda kontra ataklarla ra-kip takıma karşı daha istekli oynayan Fatsa Belediyespor İbrahim’in attığı golle Çarşambaspor karşısında 2-0

öne geçti. Maç sonrası açıklama yapan

Fatsa Belediyespor Teknik Direktörü Taner Gürsoy; “Öncelikle arkadaş-larımın göstermiş oldukları mücade-leden dolayı kutluyorum. Gerçekten galibiyet için çıktık sahaya, inşallah bundan sonraki maçlarda böyle ola-cak. Her ne olursa olsun bundan son-raki maçlarda da galibiyet ve şampi-yonluk için elimizden gelenin fazlasını yapacağız” dedi.

MAÇTAN DAKİKALARDk.30: Fatsa Belediyesporlu İbra-

him sol köşeden getirdiği topu direk kaleye vurdu fakat top kalecide kaldı.

Dk.35:Çarşambasporlu Murat’ın Önder’e arkadan yaptığı müdahaley-le Önder yerde kalınca hakem penaltı noktasını gösterdi.

Dk.36: Güneş’in kullandığı penal-tıyla Fatsa Belediyespor 1-0 öne geç-ti.

Dk.53:Ulaş’ın sol köşeden getirip ortaladığı topa karşılık veren İbrahim direk kaleye vurdu ve top ağlara gide-rek takımını 2-0 öne geçirdi.

Dk.60: Ulaş orta sahadan getirdi-

ği topu ceza sahasında direk kaleye vurdu top kaleciden geri döndü. İkinci hamleyi yapan Önder sert vurdu top tekrar kaleciden geri dönünce topa üçüncü hamleyi yapan Cem direk ka-leye vurdu fakat top kalecide kaldı.

Dk.62: Taylan sol köşeden getirdi-ği topu direk kaleye vurdu fakat top kalecide kaldı.

Dk.79: Çarşambasporlu Volkan’ın sol köşeden yaptığı ortaya kafa ile karşılık veren Ceyhun kaleye vurdu ve kaleci Volkan topu son anda kornere gönderdi.

Fatsa’da Çarşamba’yı Sel Aldı

STAD: Fatsa ŞehirHAKEMLER: Saddam Doğu Yılmaz** Ahmet Du-man** Nimet Altun Kıran**FATSA BELEDİYESPOR: Volkan * Cem ** Oktay(Dk.75 Taylan) * Özgür *Mehmet* Önder*Güneş* Yu-suf* Ulaş(Dk.90+1 Selman)*İbrahim * Oktay (Dk.85:Necati)* ÇARŞAMBASPOR:Yunus* Burak* Orhan* Gürcan*Volkan* İlhami*Murat*Ceyhun (Dk.73 Emrah)*İbrahim*Ceyhun*Baransel*Şener GOLLER: Fatsa Belediye Spor. Dk.36:Güneş-Dk.53:İbrahimSARI KARTLAR: (Fatsaspor) Dk.25:Oktay*Dk.30:Güneş*Dk.85:Taylan- (Çarşambaspor) Dk.12:İbrahim*Dk.14:Burak*Dk.34:Murat

2-0

Orduspor, Güler’e Emanet Spor Toto Süper Lig’de

mücadele eden Ordus-por’da teknik direktör He-ctor Cuper ile yollar ayrıldı.

Trabzonspor sonrasın-da Orduspor yönetimi, tek-nik direktör Hector Cuper ile yapılan görüşme sonu-cunda karşılıklı olarak yol-ları ayırma kararı aldı.Orduspor’da, Hector Cuper ile yolların ayrılma-sıyla, teknik direktörlük görevine bir dönem Galatasaray’da yardımcı an-trenörlük yapmış, Ordulu olan Cevat Güler getirildi.

Orduspor resmi internet sitesin-de yapılan açıklamaya göre Ordus-por’un yeni teknik direktörü Cevat Güler’in Pazartesi günü 6 kişilik eki-biyle birlikte takımın başına geleceği ve Kasımpaşaspor hazırlıklarına baş-layacağı bildirildi. Yine aynı gün saat 13.00’da Hector Cuper’de, takım ile vedalaşarak, Ordu’dan ayrılacak.

Orduspor Kulübü’nden ya-

pılan açıklamada, He-ctor Cuper’e teşekkür edi l i rken,“Orduspor 'un ligde kalacağından şüphe-mizin olmaması ile birlikte taraftarımızın da desteği ile Süper Lig’den kopma-yacağız.Fenerbahçe karşı-laşması sonrasında verilen

seyircisiz oynama cezasının kaldı-rılması için Orduspor Kulübü olarak gerekli başvurular gerçekleşmiştir. Cezanın kaldırılacağı ve Kasımpa-şaspor karşısında taraftarımızın des-teği ile kazanacağımıza inancımız tamdır. Orduspor, taraftarı ile var olan ve bugünlere birlik ve beraberlik ile gelen bir kulüp olduğunu bilmek-tedir. Son 5 haftamızda da birlik ve beraberliğimizi bozmadan hep bir-likte Süper ligden kopmamak için mücadelemizi sürdürelim. 5 haftanın sonunda ise Süper ligde kalmanın mutluluğu hep birlikte yaşayalım” ifa-deleri yer aldı.

Hector Cuper

Cevat Güler

“Kan Değişimi Şart Oldu”

Nedim Türkmen

/ Şahsüver ÇITIR