mimar Şefik birkiye “tÜrkİye’nİn daha İyİ yaŞam alanlarina ... · mamlayan bir mimari...

3
EKOV‹TR‹N KASIM 2013 95 EKOV‹TR‹N KASIM 2013 94 RÖPORTAJ / ŞEFİK BİRKİYE rüksel, Belçika’da kurulu olan ve uluslararası projelere imza atan Vizzion Europe Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Şefik Birkiye, yapıldığı bölgenin halkıyla özdeşleşmeyen, teknik gelişmeleri içer- meyen ve o mahalle halkı tarafından kabul edilemeyen bir projenin artık ge- çerliliği olmayacağına vurgu yapıyor. Mimari konseptte çok amaçlı kullanı- ma ve enerji verimliliğine önem veril- mesi gerektiğini söyleyen Şefik Birkiye, Vizzion Europe’un İstanbul’da de- vam eden projelerinin yanı sıra turizm alanındaki yatırımlarla ilgili Ekovitrin’e önemli açıklamalarda bulundu. “EN VERİMLİ ENERJİ HARCANMAYAN ENERJİDİR” Teknolojik ve ekolojik değerleri bir araya getiren projeler tüm dünya için geçerli ama bizim ülkemizi ağır- lıklı olarak ele almak istiyorum. Şefik Bey, sizce bu konuda Türkiye’de ne- ler yapılabilir? Teknolojideki gelişmelerle bera- ber teknik çalışmaların şehircilik ve mimariyle birlikte bütünleşmesi ha- kikaten çok önemli bir konu ve bir- çok yönü var. Ama daha teknik ko- nuya gelelim dersek; binalarda her şeyden önce harcanmayan enerji en iyi enerjidir. Olaya bu açıdan yak- laşmamız gerekiyor. Öncelikle bi- naların izole olması gerekiyor. Maalesef Türkiye’de çift duvar sis- temi mecburi değil. Tuğlalara sıva giy- dirip binalar yapabiliyoruz. Soğuk ül- kelerde çift duvar yapılıyor. İç duvar, dış duvar… İçerisinde 8 santimetre izolasyon ve iki santimetre de hava sirkülasyonunu sağlayacak hava boş- luğu var. Bu öncelikle binanın gü- neşten enerji almamasını veya içeri- sindeki ısıyı dışarı vermemesi için en iyi çözüm. Belirli bir bina ve pence- re orantısı lazım. Binanın biraz ter- mos gibi olması lazım ki bir mum ışı- ğıyla bile ısınabilsin. Otomasyon me- Avrupa’da birbirinden önemli projelere imza atan Vizzion Europe, yenilikçi ve modern bir anlayışla geliştirdiği projelerle farklılığını ortaya koyuyor. Vizzion Europe Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Şefik Birkiye, mahalle konsepti taşıyan projelerinin kullanıcılar tarafından beğeni ile karşılandığını belirtiyor. “PROJE, BÖLGE İNSANIYLA ÖZDEŞ OLMALI” “Yapıldığı bölgenin halkıyla özdeşleşmemiş, teknik gelişmeleri içermeyen ve o mahalle halkı tarafından kabul edilemeyen bir projenin geçerliliği yok.” “TÜRKİYE’NİN DAHA İYİ YAŞAM ALANLARINA İHTİYACI VAR” Mimar Şefik Birkiye B RÖPORTAJ: Şule AKIN

Upload: others

Post on 04-Sep-2019

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Mimar Şefik Birkiye “TÜRKİYE’NİN DAHA İYİ YAŞAM ALANLARINA ... · mamlayan bir mimari mahallesi gi-bi. Burada hakikaten zevk için seçim yapanlara satış yapmak üzere,

EKO V‹T R‹N KASIM 2013 95EKO V‹T R‹N KASIM 201394

RÖPORTAJ / ŞEFİK BİRKİYE

rüksel, Belçika’da kurulu olan veuluslararası projelere imza atanVizzion Europe Kurucusu veYönetim Kurulu Başkanı Şefik

Birkiye, yapıldığı bölgenin halkıylaözdeşleşmeyen, teknik gelişmeleri içer-meyen ve o mahalle halkı tarafındankabul edilemeyen bir projenin artık ge-çerliliği olmayacağına vurgu yapıyor.Mimari konseptte çok amaçlı kullanı-ma ve enerji verimliliğine önem veril-mesi gerektiğini söyleyen Şefik Birkiye,Vizzion Europe’un İstanbul’da de-vam eden projelerinin yanı sıra turizmalanındaki yatırımlarla ilgili Ekovitrin’eönemli açıklamalarda bulundu.

“EN VERİMLİ ENERJİ HARCANMAYAN ENERJİDİR”

��TTeekknnoolloojjiikk vvee eekkoolloojjiikk ddeeğğeerrlleerriibbiirr aarraayyaa ggeettiirreenn pprroojjeelleerr ttüümm ddüünnyyaaiiççiinn ggeeççeerrllii aammaa bbiizziimm üüllkkeemmiizzii aağğıırr--llııkkllıı oollaarraakk eellee aallmmaakk iissttiiyyoorruumm.. ŞŞeeffiikkBBeeyy,, ssiizzccee bbuu kkoonnuuddaa TTüürrkkiiyyee’’ddee nnee--lleerr yyaappııllaabbiilliirr??

Teknolojideki gelişmelerle bera-ber teknik çalışmaların şehircilik vemimariyle birlikte bütünleşmesi ha-kikaten çok önemli bir konu ve bir-çok yönü var. Ama daha teknik ko-nuya gelelim dersek; binalarda herşeyden önce harcanmayan enerji eniyi enerjidir. Olaya bu açıdan yak-

laşmamız gerekiyor. Öncelikle bi-naların izole olması gerekiyor.Maalesef Türkiye’de çift duvar sis-temi mecburi değil. Tuğlalara sıva giy-dirip binalar yapabiliyoruz. Soğuk ül-kelerde çift duvar yapılıyor. İç duvar,dış duvar… İçerisinde 8 santimetreizolasyon ve iki santimetre de havasirkülasyonunu sağlayacak hava boş-luğu var. Bu öncelikle binanın gü-neşten enerji almamasını veya içeri-sindeki ısıyı dışarı vermemesi için eniyi çözüm. Belirli bir bina ve pence-re orantısı lazım. Binanın biraz ter-mos gibi olması lazım ki bir mum ışı-ğıyla bile ısınabilsin. Otomasyon me-

Avrupa’da birbirinden önemli projelere imza atanVizzion Europe, yenilikçi ve modern bir

anlayışla geliştirdiği projelerle farklılığını ortaya koyuyor. Vizzion Europe Kurucusu ve YönetimKurulu Başkanı Mimar Şefik Birkiye, mahalle

konsepti taşıyan projelerinin kullanıcılar tarafından beğeni ile karşılandığını belirtiyor.

“PROJE, BÖLGE İNSANIYLA

ÖZDEŞ OLMALI”“Yapıldığı bölgenin halkıyla

özdeşleşmemiş, teknik gelişmeleriiçermeyen ve o mahalle halkı

tarafından kabul edilemeyen bir projenin geçerliliği yok.”

“TÜRKİYE’NİNDAHA İYİ YAŞAM ALANLARINAİHTİYACI VAR”

Mimar Şefik Birkiye

B

RÖPORTAJ: Şule AKIN

Page 2: Mimar Şefik Birkiye “TÜRKİYE’NİN DAHA İYİ YAŞAM ALANLARINA ... · mamlayan bir mimari mahallesi gi-bi. Burada hakikaten zevk için seçim yapanlara satış yapmak üzere,

EKO V‹T R‹N KASIM 2013 97EKO V‹T R‹N KASIM 201396

konan yatırımı geri kazanılabilir. Onbeş senede geri kazanılan sistemindaha sağlam, daha esaslı bir sistem ol-ması lazım. Mesela 15 senede kendinigeri ödeyebilen sistemler mesela ışıkenerjisiyle olanlar, ama ısı pompasıdediğiniz zaman mesela nehir, göl,deniz sularından istifade ederek ısıt-ma soğutmayı çok yerde yaptık. BunuTürkiye’de de yaptık. Mesela bu da3-4 senede yatırımını geri kazanıyor.Ondan sonrası bedava. Yüzde 30, 40,50 artı ekonomi sağlamak mümkün.

“ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIĞI YÜZDE 30-40 AZALTABİLİRİZ”

�� BBuu bbaahhsseettttiiğğiimmiizz kkoonnuuyyuu ttuu--rriizzmmee uuyyaarrllaarrssaakk,, rraannttaabbll oolluurr mmuu??BBiilliiyyoorrssuunnuuzz ttuurriizzmm sseekkttöörrüünnddee yyaa--ttıırrıımmccııllaarr bbiirraazz ddaahhaa ffaazzllaa ddüüşşüünnüüyyoorr..

Aslında her konuda düşünmemizgerekiyor. Türkiye birçok alandaözellikle de enerjide dışa bağımlıbir ülke. Türkiye’de buna belki as-lında daha çok dikkat etmek lazım.Sanayiden turizme kadar enerji kay-bının yüzde 50’si binalardan geli-yor. Yüzde 30-40’ı da otomobil vebenzeri araçlardan. İyi bir şehircilikdaha az araba kullanmanızı sağlar. İyibir şehircilik iyi bir teknolojiyle çokdaha az enerji harcayabilirsiniz. Dışabağımlılığımızı yüzde 30-40 azalta-

biliriz. Türkiye’yi hakikaten kurta-rabilecek ve turizmini geliştirebilecekbüyük bir konu bu, biz turizm bel-delerimizi sanatla eğitimle kültürlebirleştirmemiz lazım, ben hayal edi-yorum ki bodrum bir kültür sağlık veeğitim merkezi olsun. Yazın da tu-rizme hitap etsin.

“EKONOMİYLE SOSYAL İHTİYAÇLARIMIZI BİRLEŞTİREBİLMELİYİZ”

�� KKıışş ttuurriizzmmii vvee yyeerr aallttıı ssuullaarrııyy--llaa iillggiillii cciiddddii yyaattıırrıımmllaarraa iihhttiiyyaaccıımmıızzvvaarr.. KKüüççüükk kküüççüükk kkııppıırrddaammaallaarr oolluu--yyoorr aammaa ççookk yyeetteerrssiizz.. NNeelleerr yyaappııllaabbiilliirrssiizzccee??

Sürdürülebilirliğin sadece eko-lojik anlamda değil, ekonomik an-lamda da olması lazım. Türkiye’ninözellikle bu konuda bir tehlike içe-risinde olduğundan haberdarız, her-hangi bir küçük olayda; örneğinParis, Londra gibi Avrupa başkent-leri bu durumdan etkilenmezken bi-zim turizm beldelerimiz çok hızlıbir şekilde yaşanan bu olumsuzluktanetkileniyor. İnsanlar tatil merkezle-rini değiştirebiliyorlar. Turizm böyleduyarlıdır. Onun için bizim sadece tu-rizmde değil farklı konularda da ma-halleler yaratabilmemiz gerekiyor.Böylece bu tehlikelerden de kurtul-muş oluruz. Çok amaçlı bina yaptı-

ğınızda projede aksayan bazı konu-lar olduğunda istenmeyen durumlarlakarşılaşmak mümkün. Örneğin alış-veriş merkezi ise bu burada kiralardüşebilir, konutta da keza yine aynı.Çok amaçlı fonlar kurmak, çok amaç-lı projeler yapmak yatırımcının riskiniazalttığı için kar yapma isteğini deazaltabiliyor. Yani ne kadar risk o ka-dar kar deniyor ya, riskleri azalttığı-nız zaman daha az karlı, daha iyi ya-tarımlar da yapılabiliyor. Daha uzunvadeli yatırım yapılabiliyor.Ekonomiyle sosyal ihtiyaçlarımızıbirleştirebilmemiz lazım.

�� İİssvviiççrree vvee FFrraannssaa’’ddaakkii pprroojjeellee--rriinniizziinn bbeennzzeerrlleerrii TTüürrkkiiyyee’’ddee uuyygguu--llaannaammaazz mmıı??

Fonksiyonel ihtiyaçlarımız çokfazla. Eğitim konusu çok önemli.Daha fazla okula, polikliniklere,sporcu okullarına, turizm okulları-na ihtiyacımız var. Bunlar büyük ek-siklik. Oradaki projelerin çok fark-lı özellikleri bulunuyor. İsviçre’debiz bunu yapıyoruz. Mesela bir ka-yak merkezinde... Kayak merkeziniüç aydan fazla kullanmak pek müm-kün değil. Yılın geriye kalan 7-8 ayı-nı okulları geliştirme kursları gibideğerlendiriyoruz. Böylelikle yatı-rım daha uzun vadeli kullanımaaçıldığı için çok daha rantabl ola-biliyor.

RÖPORTAJ / ŞEFİK BİRKİYE

sela önceden yoktu. Işıkların kapan-ması açılması otomatik olarak birenerji sağlayabiliyorsunuz.Kullanmadığınız zaman kapananenerji kaynakları gibi artık basit tek-nolojiler var. Bütün bu teknolojik ge-reksinimleri mecburi kılmak gereki-yor belki de. Dünyanın diğer ülkele-rinde de olduğu gibi bunun ekono-misini o ülke vatandaşlarına anlatmaklazım. Çünkü herkese yarıyor.Yatırımını çok çabuk geri alabilen birsistem. Bir de enerji üretimi konusuvar tabii.

Enerji üretimini kişilere mi da-

ğıtacağız? Bunu belediyeler ve dev-let mi yapacak, bankalar bu ek yatı-rıma nasıl bakar? Avrupa’da üçüncüyatırımcı diye bir yaklaşım var. Yanibunu ne devlet ödüyor, ne de kulla-nanlar ödüyor. Enerjiden ekonomiyapmak için yapılan yatırımı ayrı birşirket üstleniyor ve ayrı bir finans-manı var. Böylelikle bunun bakımı-nı, yenilenmesini illa da bir şahısın an-laması zor, devleti de her işe koştur-mamak lazım. Ekonomiyle yapılabi-lecek bir şeyse bunu özel şirketlerinve bankaların yapabilmesi lazım.Üçüncü yatırımcı sistemine çok ina-

nıyorum, mahalle bazında da olabi-liyor. Avrupa ülkelerinde var.Mahalle bazında iyi bir tasarım ya-pıldığı zaman çok daha iyi ekono-miler yapılabiliyor ve bunu bu işi bi-len kişiler işletiyor. Rantabilitesinisağlıyor. Kullanıcı da bundan kısmenistifade edebiliyor ama en azından so-rumluluk almıyor.

YÜZDE 50 TASARRUF İMKANI SAĞLIYOR

��BBuu ssiisstteemmlleerr kkeennddiissiinnii nnee kkaaddaarrssüürreeddee aammoorrttii eeddeebbiilliiyyoorr??

Üç yıl ile 15 yıl arasında ortaya

Dünyaca ünlü mimar Şefik Birkiye’nin kurucusu olduğu Vizzion Europe,Avrupa’nın yanı sıraTürkiye’de de birbirindenönemli projelerle adından söz ettiriyor.

�� TTuurriizzmmddee ssüürrddüürrüülleebbiilliirrlliikk ttaammddaa bbuu ddeeğğiill mmii??

İlk önce kökten çözüm üret-melisiniz. Ondan sonra binanınkalitesi ve çevreye uymasını düşü-nebilirsiniz. Örneğin bir okul düşü-nün. 9 ay eğitim veriliyor. Eğitiminsüresi kısalablir. 7-8 ay olsun.Burada bedava bir alt yapı kullan-mış oluyor. Biz bir okul yapıyoruz,yanına turizm için tesis yapıyoruz.Yazın okul kapalı, kışın da tesiskapalı. Çok yazık, iki kere yatırımyapılıyor.

Yatırımda sürdürülebilirlik

ŞEFİK BİRKİYE’NİN İMZASINI TAŞIYAN DEV PROJELER

LE PARC VILLARS

Vizzion Europe Kurucusu Şefik Birkiye, Şule Akın’a önemli açıklamalarda bulundu.

SAN CITY ÖMERLİ PROJESİ

Page 3: Mimar Şefik Birkiye “TÜRKİYE’NİN DAHA İYİ YAŞAM ALANLARINA ... · mamlayan bir mimari mahallesi gi-bi. Burada hakikaten zevk için seçim yapanlara satış yapmak üzere,

EKO V‹T R‹N KASIM 201398

RÖPORTAJ / ŞEFİK BİRKİYE

“YATIRIMCI UZUN VADEDEÖNÜNÜ GÖRMEK İSTER”

�� PPeekkii ttuurriizzmm tteeşşvviikklleerriinnee ggeelliirr--sseekk,, TTüürrkkiiyyee’’ddeekkii tteeşşvviikklleerr yyuurrtt ddıışşıı--nnaa ggöörree yyeetteerrllii mmii ssiizzccee??

Parasal açıdan yeterli değil.Çünkü birçok yatırımcı devlettenteşvik almadan da turizm yatırımı ya-pabiliyor. Her şeyden önce bir ya-bancı yatırımcının aradığı şey bu tipülkelerde kanunların yatırımcıyı ko-ruması yönündedir. Aldıkları izinle-rin ve hakların devamlılığı.Sürdürülebilir bir ortam gerekiyor.Kanunun sizi koruduğu bir ortam ol-ması gerekiyor. Bunlar uzun vadeliyatırımlar, 20 yıl önümüzü kanunengörebilmemiz lazım.

“ÖMERLİ’DE EŞSİZ BİR PROJE YAPTIK”

��TTeekkrraarr pprroojjeelleerriinniizzee ddöönneerrsseekk,,ÖÖmmeerrllii pprroojjeenniizz vvaarr.. BBuu pprroojjeelleerrhhaakkkkıınnddaa bbiillggiilleerr vveerriirr mmiissiinniizz??

Ömerli’de tesadüfen kasaba pro-jesi yapılırken, ilk projelere katılma

şansım oldu. Bu projede birçok mi-mar bürosuyla çalışılmıştı. Biz de on-lardan biriydik. O şekilde Ömerli’yisevdim. Seneler sonra bu projeninyanındaki arsanın satılığa çıktığınıduydum ve arsayı satın aldık. Buradayaptığımız tecrübenin bir değişiğini,daha farklı bir şekilde yapabilir mi-yiz dedik ve işe başladık. Gerekli izin-leri aldık. Sonra belediyeyle alakalıufak tefek sıkıntılar yaşandı. İmarprojeleri değiştirildi, su yataklarıylailgi ve çeşitli düzeltmeler yapıldıktansonra inşaatı tamamladık.Projemizde büyük bir değişiklik yap-madık. Orada çok güzel bir mima-ri uyguladık. Bir bina diğerinin aynısıdeğil. Mutlaka binaların birbirin-den bir farkı var. Her biri farklı birzevke hitap ediyor. Birbirlerini ta-mamlayan bir mimari mahallesi gi-bi. Burada hakikaten zevk için seçimyapanlara satış yapmak üzere, in-sanların zevklerine göre içini bitire-bilmek, yani tam bir mimari eser ol-sun istedik.

“YENİ PROJELER DEVAM EDİYOR”

��ÖÖmmeerrllii pprroojjeessii ssiizzii ttaattmmiinn eeddeerr--ssee bbuunnddaann ssoonnrraa bbuu ttaarrzzddaa yyeennii pprroo--jjeelleerree ddeevvaamm eeddeerr mmiissiinniizz??

Ben daha çok yoğun projeler ta-raftarıyım. Şehri fazla yaymamakiçin onun dışında başka projelerimizde var. Taksim’de çok maksatlı birprojemiz var, bir de Bodrum’da bir ikiyer üzerinde çalışıyoruz. Orada tu-rizmle ilgili önce konuştuğumuz ar-tıları bir araya getirebileceğimiz birmuhit yaratmaya çalışacağız. Kendisanatçıları, kendi müzeleri, kendiçarşıları olan, yerli ürünlerini kendi-si yapan alışılmamış bir muhit yap-mak istiyoruz. Bundan sonrakilere deörnek olmasını sağlamak istiyoruz.Hep aynı yerde çalışmaktansa bildi-ğimiz birkaç şehirde çalışmak benimiçin büyük bir zenginlik. Ben 40 yıl-dır Avrupa’da çalıştığım için oralarızaten biliyorum. Türkiye’yi de çok se-viyorum, açıkçası her ikisi arasında birseçim yapamıyorum.

�� DDaahhaa ffaannttaassttiikk vvee mmaarrjjiinnaall pprroojjeelleerr ddee ddüüşşüünnüüllee--mmeezz mmii?? MMeesseellaa ttuurriizzmm aallaannllaarrıınnddaa,, ddeenniizziinn üüzzeerriinnee bbiirryyaappıı iinnşşaa eeddiillssee ddeenniizz kkuullllaannııllaammaazz mmıı?? DDuubbaaii’’ddee bbööyy--llee bbiirr pprroojjee vvaarr......

Hakiki değeri olan bölgelerde suni bir değere ihti-yaç yok. Hakiki değeri olmayan, çöl ortasında Dubai gi-bi bir şehir yapmak istiyorsanız ki bu bence çok büyükbir başarı. Her şeyin suni olması normal. BenceTürkiye’nin simgesel bir binaya ihtiyacı yok. İyi yaşamalanlarına ihtiyacı var. İstanbul’u İstanbul yapacakolan iki tane acayip bina değil. Mesela, İstanbul’uİstanbul yapacak olan 7 tane ekolojik mahalle kursak, dün-yaya göstersek biz kendi tarihi stillerimizle tarihi değer-lerimizle yaşayabileceğimiz ve kendimize has bir mahalleyionlardan daha iyi yapıyoruz, bu bence turizmde daha çokinsanı ülkemize çeker.

“FONKSİYONLARI OLAN YAPILAR İNŞA EDİLMELİ”

�� BBööllggeesseell uuyyuummddaann bbaahhsseettttiinniizz.. TTuurriizzmm tteessiissiinnee kkllaa--ssiikk mmiimmaarrii uuyygguullaannaabbiilliirr mmii yyaa ddaa eesskkii bbiirr bbiinnaa ggöörrüünnttüü--ssüü vveerriilleebbiilliirr mmii??

Anadolu’nun tarihi binlerce yıl öncesine dayanıyor.Yani tarihimizden öğrenebileceğimiz o kadar çok şey varki, biz bunları çağdaş bir şekilde tekrar kullanabi-lirsek devamlı aynı kültürü uzun vadeye taşıyabilen birtoplum yaratmış oluruz. Çok değişik stillerde o yöreyeuyan çok değişik yaklaşımlar var. Antik bir şehir gibi deyapabilirsiniz. Teraslı bir yapı sistemi de yapılabilir, bun-ların hepsi Anadolu’da yapılmış. Artık yavaş yavaş ka-liteli yatırımlar yapıp turizmi başka sebepler için de ca-zip kılmak gerekiyor. Sadece ucuz olduğu için değil, kül-türel bir çerçevede ve başka fonksiyonları da yapabili-yor olmamız lazım.

“TÜRKİYE’NİN SİMGESEL BİR BİNAYA İHTİYACI YOK”