müdür bir tiyatroyu neden istemez? kuruluŞ 1921 12 kasim

16
29 Ekim ve 10 Kasım’ı doğru anlamak BAYAZI ‘Etkisiz Kuvvet’ Serhan Bolluk 29 Ekim ve 10 Kasm’da meydanlara akan mil- yonlar ve eylemini nasl tanmlayacaz? Bir yant medyada. Özellikle 11 Kasm tarihli gazetelerin birinci say- falarna bakalm. Ankara’daki büyük eylemi bouna aramayn. Ya hiç vermediler ya da küçülttüler. Bir ksm da daha özel bir tavrla Dolmabahçe’de yaplan eylemi büyüttüler. Hani u 2003’teki üniversiteler yürüyüünde “Ordu göreve” pankart açan, Kürt düman gru- bun birkaç bin kiilik toplants... SoL, Birgün ve Evrensel’in birinci sayfalarn- da da büyük yürüyü hiç yer almad. Milyonlara arkasn dönen, Zaman, Bugün ve Star’la buluan tuhaf bir “sol”la kar karyayz... Fotoraf böyle. Dinamik baktmzda ise yeni bir olgu görü- yoruz. Kitlelerle medya arasndaki iliki eskisi gibi de- il. Anlamak için 29 Ekim ve 10 Kasm’n önce- sine dönelim. Her ikisinin de bir hazrlk dönemi oldu. Eylemler yerden bitmedi. Aydnlk ve Ulusal Kanal dnda bu çalmala- r yanstan bir gazete ya da TV kanal olmad. Ama milyonlar meydanlardayd. “4. Kuvvet” yerine artk “Etkisiz Kuvvet” di- yebiliriz. Yaz giriindeki sorunun yantn da bulmu olu- yoruz. Geni halk kitleleri sistem dnda bir i yapyor. nanmayan o sistemin medyasna baksn. @aydinlikgazete.com MEHMET ALİ GÜLLER 7’de AKP’nin Obama çaresizliği EREN ERDEM 7’de Açlık grevlerine binaen YILDIRIM KOÇ 5’te Atatürk döneminde örgütlenme hakkı Atatürk döneminde örgütlenme hakkı 12 KASIM 2012 PAZARTESİ - 50 KURUŞ KURULUŞ 1921 ŞAHİN MENGÜ 6’da Kendini savundu! Kendini savundu! Kendini savundu! Kendini savundu! ISSN 2146-2356 6’da 10 Kasım üzerine ÖZDEMİR İNCE yazdı Gökten koyun yağıyor! FERHAN ŞENSOY yazdı Brunei Nire Ankara nire? KURTUL ALTUĞ 3’te 6’da MEMLEKETLERİNE GÖNDERİLDİLER ‘ANAYASAL SUÇ MU?’ 10 Kasım’da Brunei’de Sultanı’nı ziyaret ettiği için anma törenine katılmayan Tayyip Erdoğan, dö- nüşte soruları yanıtladı. “10 Kasım’a gitme- meniz tartışmaya neden oldu?” sorusuna kar- şı Erdoğan, törene katılmamasını şöyle açık- ladı: “Anayasal suç mu? Yasal suç mu?” ‘ONLAR DA 29 EKİM’E GELMİYOR’ 10 Kasım törenine katılmamasını suçluluk duy- gusuyla “suç mu?” diye yanıtlayan Erdoğan söz- lerini şöyle sürdürdü: “Peki muhalefet 29 Ekim törenlerine neden katılmadı. Katılım tea- mül ötesi gerekliliktir. Ama geçen 10 senede çoğu kez muhalefeti orada görmedim.” ‘SOROS’UN ADAMI’ CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TE- SEV kurucusu olmasının ortaya çıkmasıyla gündeme gelen “So- rosçu” suçlamalarına ilk kez yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, Vatan yazarı Mustafa Mutlu’yu şöyle yanıtladı: RAPORLARA BAKALIM “Suçlayanlar, TESEV’in kaç yayını- nı okumuş?” Oysa raporlar, TSK aleyhinde ve Türkiye’nin bö- lünmesini savunan ifadelerle dolu. Raporlarda, Türkiye’nin yönetim biçimi hedef alınıyor. Katıldığı yarışma programında herkesi kendine hayran bırakan Vanlı inşaat iş- çisi Gökhan, “İmkan verilseydi tarih profesörü olurdum!” diyor. Türkiye onu Selçuk Yöntem’in sunduğu ‘Büyük Risk’ adlı yarışma programında tanıdı. Herkes onun Divan Edebiyatı’ndan Te- caül-ü Arif’e, Platon’a kadar nasıl bilgi sahibi olduğunu merak etti. ‘Nereden geliyor bu bilgilerin kaynağı’ diye sor- duğumuz Gökhan, diyor ki: “Herkes ye- tenekli doğar ama önemli olan içindeki yeteneği keşfetmek.” 3’te Partiler inişte meydanlar kalabalık İSMET ÖZÇELİK 9’da Kadıköy Anadolu Lisesi’nin yeni yönetimi ay- nı bahçeyi paylaştıkları Emre Kınay’ın kuru- cusu olduğu Duru Tiyatro’nun gitmesini isti- yor. Kınay, ‘Bu okula yararından başka bir şe- yi dokunmayan bir tiyatroyu okul yönetimi ni- ye istemez?’ diye soruyor. Kınay, viraneden ti- yatroya dönüştürdüğü tiyatro sözleşmesinin nasıl feshedildiğini Aydınlık’a anlattı... 14’te İstiklâl Savaşında komutanlar arasındaki anlamlı tartışma. Birinci ve İkinci Komu- tanlar toplantılarının gündemi. Padişa- hın teşkilâtıyla mı, Anadolu’daki Millî Teşkilâtla mı? Düzene bağlı kendiliğindencilik mi, devrim için öncü örgütlenme mi? İç savaşın devrimciler içindeki ayrılıklarda beliren yansıma- sı. İstiklâl Savaşının teşkilât dersleri. DOU PERNÇEK İstiklâl Savaşında teşkilât savaşı 8’de Türk Hukuk Kuru- mu Başkanı ve Yar- gıtay Onursal Cum- huriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu Aydınlık’ın sorula- rını yanıtladı. Kana- doğlu, “Gizli tutu- lan emel nedir? Türklük duygusunu yıkarsanız, ister fe- deratif, özerk, ister yerel, ister genel ol- sun bir oluşum meydana getirmek çok kolay olur. Bir ülke işte böyle bölü- nür.” dedi. 10’da ‘Yeni anayasa bölünmeyi dayatıyor’ Müdür bir tiyatroyu neden istemez? UÇAN TABUT UÇAN TABUT UÇAN TABUT UÇAN TABUT UÇAN TABUT DADAŞLARA VEDA Siirt’te askeri helikopterin düşmesi sonucu şehit olan ve ‘Dadaş Timi’ olarak bilinen 17 askerimiz, dün Diyarbakır’da düzenlenen resmi törenle memleketlerine uğurlandı 9 ayda 4 olay 35 şehit 9 ayda 4 olay 35 şehit 9 ayda 4 olay 35 şehit 9 ayda 4 olay 35 şehit Siirt Pervari’de Jandarma Özel Harekat askerleri- ni taşırken sis nedeniyle dağa çarpan Sikorsky S- 70 tipi helikopterde şehit olan 17 asker için Di- yarbakır 2. Taktik Ana Jet Üs Komutanlığı’nda tö- ren düzenlendi. Törene, Başbakan Tayyip Erdo- ğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ge- nelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve kuv- vet komutanları da katıldı. Şehitlerin Türk bay- rağına sarılı tabutları, silah arkadaşlarının omuz- larında, tören alanında bulunan kargo uçakları- na konarak memleketlerine gönderildi. 9’da ‘Her insan yetenekli doğar keşfetmek lazım’ Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, or- taöğretim Uluslararası İlişkiler Ders Programı’ndan 2. Cumhurbaşkanı İs- met İnönü’nün adının çıkarılmasıyla ilgili “Programın kazanımla ilgili bö- lümünde adının yer almamasının İnö- nü’nün öğretim programlarından çı- karıldığı anlamına gelmediğini” söy- ledi. 7’de Adı yok kendisi var SANKİ SANIK SANDALYESİNDE 10 Kasım törenine katılmamasıyla ilgili soruyu suçlu gibi yanıtlayan Başbakan Tayyip Erdoğan “Anayasal suç mu? Yasal suç mu?” dedi Soros yanıtı ‘Atatürk Türkiye’dir’ 17 Mehmetçiğin şehit olmasının ardından, Si- korsky S-70 helikopterler tartışma konusu oldu. Aydınlık, 20 yıldır kullanılan helikopterlerin mi- adlarının dolduğu, pilotların da bu durumdan rahatsız oldukları bilgisine ulaştı. 9’da Koğuş arkadaşı Kozinoğlu’nu anlatıyor Emre Knay Emre Knay Gökhan Sancar Gökhan Sancar Tayyip Erdoan Tayyip Erdoan Kemal Klçdarolu Kemal Klçdarolu Kılıçdaroğlu, “Soros’un adamı” eleştirisi yapanlara “Suçlayanlar, TESEV’in kaç yayınını okumuş?” dedi 8’de 6’da Kayseri’de dün “Atatürk’ü Anma Yürüyüü” yapld. TGB’nin düzenledii yürüyüe çok sayda yurtta katld. Yürüyüte, “Atatürk Türkiye’dir Türkiye Atatürk’tür” yazl 10 metrelik pankart tand. 8’de Kayseri’de dün “Atatürk’ü Anma Yürüyüü” yapld. TGB’nin düzenledii yürüyüe çok sayda yurtta katld. Yürüyüte, “Atatürk Türkiye’dir Türkiye Atatürk’tür” yazl 10 metrelik pankart tand. 8’de ‘Büyük Risk’te kazanan inşaat işçisi ‘Büyük Risk’te kazanan inşaat işçisi ‘Büyük Risk’te kazanan inşaat işçisi ‘Büyük Risk’te kazanan inşaat işçisi 2’de

Upload: others

Post on 21-Jul-2022

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Müdür bir tiyatroyu neden istemez? KURULUŞ 1921 12 KASIM

29 Ekim ve 10Kasım’ı doğru

anlamak

BA�YAZI

‘Etkisiz Kuvvet’

Serhan Bolluk

29 Ekim ve 10 Kas�m’da meydanlara akan mil-yonlar� ve eylemini nas�l tan�mlayaca��z?

Bir yan�t medyada.Özellikle 11 Kas�m tarihli gazetelerin birinci say-

falar�na bakal�m.Ankara’daki büyük eylemi bo�una aramay�n.Ya hiç vermediler ya da küçülttüler.Bir k�sm� da daha özel bir tav�rla Dolmabahçe’de

yap�lan eylemi büyüttüler.Hani �u 2003’teki üniversiteler yürüyü�ünde

“Ordu göreve” pankart� açan, Kürt dü�man� gru-bun birkaç bin ki�ilik toplant�s�...

SoL, Birgün ve Evrensel’in birinci sayfalar�n-da da büyük yürüyü� hiç yer almad�.

Milyonlara arkas�n� dönen, Zaman, Bugün veStar’la bulu�an tuhaf bir “sol”la kar�� kar��yay�z...

Foto�raf böyle.Dinamik bakt���m�zda ise yeni bir olgu görü-

yoruz.Kitlelerle medya aras�ndaki ili�ki eskisi gibi de-

�il.Anlamak için 29 Ekim ve 10 Kas�m’�n önce-

sine dönelim.Her ikisinin de bir haz�rl�k dönemi oldu. Eylemler

yerden bitmedi.Ayd�nl�k ve Ulusal Kanal d���nda bu çal��mala-

r� yans�tan bir gazete ya da TV kanal� olmad�.Ama milyonlar meydanlardayd�.“4. Kuvvet” yerine art�k “Etkisiz Kuvvet” di-

yebiliriz.Yaz� giri�indeki sorunun yan�t�n� da bulmu� olu-

yoruz.Geni� halk kitleleri sistem d���nda bir i� yap�yor.�nanmayan o sistemin medyas�na baks�n.

@aydinlikgazete.com MEHMET ALİ GÜLLER 7’de

AKP’nin Obama

çaresizliğiEREN ERDEM 7’de

Açlık grevlerine

binaenYILDIRIM KOÇ 5’te

Atatürkdöneminde

örgütlenme hakkı

Atatürkdöneminde

örgütlenme hakkı

12 KASIM 2012 PAZARTESİ - 50 KURUŞ KURULUŞ 1921

ŞAHİN MENGÜ 6’da

Kendinisavundu!Kendinisavundu!Kendinisavundu!Kendinisavundu!

ISSN 2146-2356

6’da

10 Kasımüzerine

ÖZDEMİRİNCE

yazdı

Gökten koyun yağıyor!

FERHAN ŞENSOY

yazdı

Brunei Nire Ankara

nire?KURTUL ALTUĞ 3’te

6’da

MEMLEKETLERİNE GÖNDERİLDİLER

‘ANAYASAL SUÇ MU?’

10 Kasım’da Brunei’de Sultanı’nı ziyaret ettiği içinanma törenine katılmayan Tayyip Erdoğan, dö-nüşte soruları yanıtladı. “10 Kasım’a gitme-meniz tartışmaya neden oldu?” sorusuna kar-şı Erdoğan, törene katılmamasını şöyle açık-ladı: “Anayasal suç mu? Yasal suç mu?”

‘ONLAR DA 29 EKİM’E GELMİYOR’

10 Kasım törenine katılmamasını suçluluk duy-gusuyla “suç mu?” diye yanıtlayan Erdoğan söz-lerini şöyle sürdürdü: “Peki muhalefet 29Ekim törenlerine neden katılmadı. Katılım tea-mül ötesi gerekliliktir. Ama geçen 10 senedeçoğu kez muhalefeti orada görmedim.”

‘SOROS’UN ADAMI’

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TE-SEV kurucusu olmasının ortayaçıkmasıyla gündeme gelen “So-rosçu” suçlamalarına ilk kez yanıtverdi. Kılıçdaroğlu, Vatan yazarıMustafa Mutlu’yu şöyle yanıtladı:

RAPORLARA BAKALIM

“Suçlayanlar, TESEV’in kaç yayını-nı okumuş?” Oysa raporlar, TSKaleyhinde ve Türkiye’nin bö-lünmesini savunan ifadelerledolu. Raporlarda, Türkiye’ninyönetim biçimi hedef alınıyor.

� Katıldığı yarışma programında herkesikendine hayran bırakan Vanlı inşaat iş-çisi Gökhan, “İmkan verilseydi tarihprofesörü olurdum!” diyor. Türkiye onuSelçuk Yöntem’in sunduğu ‘BüyükRisk’ adlı yarışma programında tanıdı.Herkes onun Divan Edebiyatı’ndan Te-caül-ü Arif’e, Platon’a kadar nasıl bilgisahibi olduğunu merak etti. ‘Neredengeliyor bu bilgilerin kaynağı’ diye sor-duğumuz Gökhan, diyor ki: “Herkes ye-tenekli doğar ama önemli olan içindekiyeteneği keşfetmek.” 3’te

Partiler iniştemeydanlar

kalabalıkİSMET ÖZÇELİK 9’da

� Kadıköy Anadolu Lisesi’nin yeni yönetimi ay-nı bahçeyi paylaştıkları Emre Kınay’ın kuru-cusu olduğu Duru Tiyatro’nun gitmesini isti-yor. Kınay, ‘Bu okula yararından başka bir şe-yi dokunmayan bir tiyatroyu okul yönetimi ni-ye istemez?’ diye soruyor. Kınay, viraneden ti-yatroya dönüştürdüğü tiyatro sözleşmesininnasıl feshedildiğini Aydınlık’a anlattı... 14’te

İstiklâl Savaşında komutanlar arasındakianlamlı tartışma. Birinci ve İkinci Komu-tanlar toplantılarının gündemi. Padişa-hın teşkilâtıyla mı, Anadolu’daki MillîTeşkilâtla mı? Düzene bağlıkendiliğindencilik mi, devrimiçin öncü örgütlenme mi? İçsavaşın devrimciler içindekiayrılıklarda beliren yansıma-sı. İstiklâl Savaşının teşkilâtdersleri.

DO�U PER�NÇEK

İstiklâl Savaşında teşkilât savaşı

8’de

� Türk Hukuk Kuru-mu Başkanı ve Yar-gıtay Onursal Cum-huriyet BaşsavcısıSabih KanadoğluAydınlık’ın sorula-rını yanıtladı. Kana-doğlu, “Gizli tutu-lan emel nedir?Türklük duygusunuyıkarsanız, ister fe-deratif, özerk, isteryerel, ister genel ol-sun bir oluşummeydana getirmekçok kolay olur. Birülke işte böyle bölü-nür.” dedi. 10’da

‘Yenianayasabölünmeyidayatıyor’

Müdür bir tiyatroyu neden istemez?

UÇAN TABUTUÇAN TABUTUÇAN TABUTUÇAN TABUTUÇAN TABUT

DADAŞLARA VEDASiirt’te askeri helikopterin düşmesi sonucu şehit olan ve ‘Dadaş Timi’ olarak bilinen17 askerimiz, dün Diyarbakır’da düzenlenen resmi törenle memleketlerine uğurlandı

9 ayda 4 olay

35 şehit

9 ayda 4 olay

35 şehit

9 ayda 4 olay

35 şehit

9 ayda 4 olay

35 şehit

Siirt Pervari’de Jandarma Özel Harekat askerleri-ni taşırken sis nedeniyle dağa çarpan Sikorsky S-70 tipi helikopterde şehit olan 17 asker için Di-yarbakır 2. Taktik Ana Jet Üs Komutanlığı’nda tö-ren düzenlendi. Törene, Başbakan Tayyip Erdo-ğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ge-nelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve kuv-vet komutanları da katıldı. Şehitlerin Türk bay-rağına sarılı tabutları, silah arkadaşlarının omuz-larında, tören alanında bulunan kargo uçakları-na konarak memleketlerine gönderildi. 9’da

‘Her insanyetenekli doğarkeşfetmek lazım’

� Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, or-taöğretim Uluslararası İlişkiler DersProgramı’ndan 2. Cumhurbaşkanı İs-met İnönü’nün adının çıkarılmasıylailgili “Programın kazanımla ilgili bö-lümünde adının yer almamasının İnö-nü’nün öğretim programlarından çı-karıldığı anlamına gelmediğini” söy-ledi. 7’de

Adı yok kendisi var

SANKİ SANIKSANDALYESİNDE

10 Kasım törenine katılmamasıyla ilgili soruyusuçlu gibi yanıtlayan Başbakan Tayyip Erdoğan“Anayasal suç mu? Yasal suç mu?” dedi

Soros yanıtı

‘Atatürk Türkiye’dir’

� 17 Mehmetçiğin şehit olmasının ardından, Si-korsky S-70 helikopterler tartışma konusu oldu.Aydınlık, 20 yıldır kullanılan helikopterlerin mi-adlarının dolduğu, pilotların da bu durumdanrahatsız oldukları bilgisine ulaştı. 9’da

Koğuş arkadaşıKozinoğlu’nu

anlatıyor

Emre K�nayEmre K�nay

GökhanSancarGökhanSancar

TayyipErdo�anTayyipErdo�an

Kemal K�l�çdaro�luKemal K�l�çdaro�lu

Kılıçdaroğlu, “Soros’un adamı” eleştirisi yapanlara“Suçlayanlar, TESEV’in kaç yayınını okumuş?” dedi

8’de

6’da

Kayseri’de dün “Atatürk’üAnma Yürüyü�ü” yap�ld�.TGB’nin düzenledi�iyürüyü�e çok say�da yurtta�kat�ld�. Yürüyü�te, “AtatürkTürkiye’dir TürkiyeAtatürk’tür” yaz�l� 10 metrelikpankart ta��nd�. 8’de

Kayseri’de dün “Atatürk’üAnma Yürüyü�ü” yap�ld�.TGB’nin düzenledi�iyürüyü�e çok say�da yurtta�kat�ld�. Yürüyü�te, “AtatürkTürkiye’dir TürkiyeAtatürk’tür” yaz�l� 10 metrelikpankart ta��nd�. 8’de

‘Büyük Risk’tekazanan

inşaat işçisi

‘Büyük Risk’tekazanan

inşaat işçisi

‘Büyük Risk’tekazanan

inşaat işçisi

‘Büyük Risk’tekazanan

inşaat işçisi

2’de

Page 2: Müdür bir tiyatroyu neden istemez? KURULUŞ 1921 12 KASIM

12 KASIM 2012 PAZARTESİ

Endonezya’n�n en güzel zaman�, ne past�r-mas�, orada sucuk yaz�. Atatürk’ün ölümy�ldönümüne tekabül ettiriliyor Ba�bakan�nendonez ziyareti, bir Cumartesi günü, En-denozya’da resmi daireler kapal�yken. Kor-kar�m gayr-� resmi bir ziyaret! Oradan be-yanatta bulunuyor idam seven Ba�bakan;

-Giyotin daha pratik!Kars’�n Ka��zman �lçesi’nin Karaku� Kö-

yü’nde, öndeki bir ak koyun sarp kayal�k-lardan kar�� yamaca geçmek için atlay�nca800 koyundan olu�an sürü de pe�inden at-lam��.

-Madem öndeki koyun atl�yor, atlamaklaz�m!dü�üncesiyle.

Birbirinin pe�i s�ra atlayan koyunlar�n ki-misi kayal�klara çarp�p a�a�� yuvarlanm��,200 koyun telef olmu�, 30 kadar� ölmedenkesilmi�! Neden? Etsel de�erlendirme ad�-na m�? Telef olanlardan da lahmacun ola-bilir. Taze telefler!

Olay s�ras�nda arkada�� ile uçurumun di-binde çay içti�ini belirten, uçurum k�y�s�ndakoyun otlatman�n salakça oldu�unu dü�ü-nemeyen çoban;

-Engel olmaya çal��t�m ama kurtarama-d�m. Sanki gökten koyun ya��yordu!demi�.

KOYUN G�B�Y�Z KARDE��MCÜPPEL� CELEP KALDIRINCA SOPA-

SINISÜREYE KATILIVER�YORUZ HEMENVE ADETA MA�RUR KO�ARIZ SAL-

HANEYEDÜNYANIN EN TUHAF MAHLUKU-

YUZ YAN�HAN� �U DERYA �ÇRE OLUPDERYAYI B�LMEYEN BALIKTAN DA

TUHAFA�layarak köye dönmü� uçurum k�y�s�n-

da koyun otlatma seven çoban, olup bitenianlatm��. Ona kimse inanmam��. Çok aca-yip, mükemmel, mütekamil bir hikaye,gökten koyun ya��yor, sanki biz koyun de-�ilmi�iz gibi!

VE BU DÜNYADA BU ZULÜMSEN�N SAYENDEVE AÇSAK, YORGUNSAK, ALKAN

�Ç�NDEYSEK E�ER VE HÂL �ARABIMIZI VERMEK �Ç�N

ÜZÜM G�B� EZ�L�YORSAKKABAHAT SEN�N,DEME�E DE D�L�M VARMIYOR AMAKABAHATIN ÇO�U SEN�N CANIM

KOYUN KARDE��M!

Gökten koyun ya��yor!

FERHANŞENSOY

MUKADDER ANADOLU

Türkiye onu Selçuk Yön-tem’in sunduğu ‘BüyükRisk’ adlı yarışma progra-mında tanıdı. Vanlı inşaatişçisi Gökhan Sancar zor-lu sorulara verdiği doğruyanıtlarla herkesi şaşırttı.İnsanlar onun Divan Ede-biyatı’ndan Tecaül-ü Arif’e,Platon’a kadar nasıl bilgisahibi olduğunu merak etti.Hukuk fakültesi öğrencisiile sınıf öğretmeni olan ra-kiplerini geride bırakan Gökhansempatik tavırlarıylada ilgi odağıoldu. İstanbul’da bulduğumuz Gök-han bilgisi ve tecrubesiyle bir kezdaha şaşırttı. İnşaat işçisi GökhanSancar sorularımızı yanıtladı.

� Kendini biraz tanıtır mısın? Van Özalplı’yım. 28 yaşındayım.

Liseyi Özalp’ta okudum. Sonra inşaatişlerinde çalıştım. Su sattım, seyyar sa-tıcılık yaptım. Şu anda işsizim.

� Bu yarışmaya katılma fikrinerden çıktı?

Bilgiye olan merakımdan ve aile-min içersinde bulunduğu maddi sı-kıntılardan dolayı bu yarışmaya ka-tılmaya karar verdim. İnşaat işçisiyimve kendime ait bir evim olmadığı içinakrabalarımın yanında kalıyorum.Aileme ekonomik yardımda bulun-

mak için yarışmaya katılmaya kararverdim.

� Herkesi çok şaşırttın. Neredengeliyor bu kadar bilgi?

Herkes şaşırdı bu kadar bilgiyinereden edindin diye ama çevremdebeni tanıyanlar çok bilgili olduğumubilir. Tarihe ve edebiyata çok mera-kım var. Fırsat buldukça okurum. Tel-evizyon seyrederim ama çok diziseyretmem belgesel izlerim. Aslında,herkes yetenekli doğar ama önemliolan içindeki yeteneği keşfetmek.

� Liseden sonra eğitimine devametmeyi düşünmedin mi?

Eğer eğitim sistemi yanlış olma-saydı belki bir tarih profesörü olur-dum. Tarihe çok yatkındım. ÖzellikleOsmanlı tarihine. Okuduğum ilçedebir tek ‘eşit ağırlık’ bölümü vardı. Buyüzden eşit ağırlık üzerinden terci-

himi yaptım. Bu da beni ilerletmedi. � Telafi etme imkanın olsa?Şu anda okuyacak kadar maddi

durumum yok. Bu nedenle önceliğimkalıcı bir iş. Aslında başka hayallerimde vardı. Örneğin büyük bir yardımkuruluşu kurmak gibi.

� Peki, neden ‘büyük risk’?Hayatım boyunca iki dizi izledim.

Bunlardan biri Aşkı-Memnu dizi-siydi. Selçuk Yöntem’i oradan bilirimve kendisinin hayranıydım. Ayrıca bil-gi yarışmasına ilgi duyuyordum. İn-şaatta çalıştığım için seyretmeye im-kanım olmadı. İnternetten takip et-tim. Başvuruyu da internetten yaptım.3 ay sonra çağırıp mülakata aldılar.Sonra stüdyoya girdim.

� Kazandığın ödülü nasıl değer-lendirmeyi düşünüyorsun?

Babam esnaf. İşinden dolayı borç-ları var. Bu borçlarını kapatması içinkazandığım ödülü babama verece-ğim.

� Bu kadar edebiyat bilgisiyle bizede okumak istediğin bir şiir olmalı?

Şimdi kılıksızım/ fakat borçlarımıödedikten sonra/ ihtimal bir kat dayeni esvabım olacak/ ve ihtimal sen/yine beni sevmeyeceksin/ bununla be-raber pazar akşamları/ sizin mahal-leden geçerken/ süslenmiş olarak/zannediyor musun ki ben de sana/şimdiki kadar kıymet vereceğim?(Orhan Veli Kanık’tan ‘pazar ak-şamları’)

Katıldığı yarışma programında herkesi kendine hayran bırakan Vanlı inşaat işçisi:

İmkan verilseydi tarihprofesörü olurdum!

Baba Sancar: Gurur duyuyorumGökhan’ı babasına sorduk. Van’dantelefonla görüştüğümüz AbdullahSancar şunları anlattı: Bilgi bizimgenlerimizde var. Biz, İsmail Hakkı veİbrahim Hakkı Hazretleri’nin torun-larıyız. Bu insanlar kendi zamanındabilim ve irfan saçmışlar. İsmail HakkıHazretlerinin Astronomi üzerine ki-tapları vardır. Büyük dedelerimiz Si-irt’in Aydınlar ilçesinden ticaretnedeniyle Van’ın Özalp ilçesine gel-

mişler. O yüzden biz ailece bilgiyeönem veririz. Gökhan lise mezu-nuydu ama üniversite mezunlarıylayarıştı. Gurur duyuyoruz. Maddi sı-kıntı içersinde ve streste olmasaydıdaha üst dereceye çıkabilirdi. 7 -8gece yarışacağına inanıyordum. Kü-çükkende kararlı, istikrarlı ve dürüstbiriydi. Biz manevi yönden destek ve-ririz. Gökhan’ı da okutmak istedim.Işlerimiz bozuldu sonradan

GökhanSancar

AYDINLIK / ANKARA

Geçtiğimiz yıl Van’ın Erciş il-çesinde gerçekleşen depremeilişkin Türk Tabipleri Birliği veSağlık ve Sosyal HizmetEmekçileri Sendikası’nın ha-zırladığı “Depremin BirinciYılında Van ve Erciş Raporu”açıklandı.

Açıklamayı TTB GenelSekreteri Dr. Beyazıt İlhanyaptı. İlhan, Van depremininardından sağlık çalışanları,yöneticileri ve halkla görüş-meler gerçekleştirdiklerini bil-dirdi. Türkiye’nin bir “afetülkesi“ ne dönüştüğünü be-lirten İlhan, Van merkez-li ve 7.2 büyüklüğünde-ki 23 Ekim ve Edremitmerkezli 5,6 büyüklü-ğündeki 9 Kasım 2011depremlerinin toplam644 kişinin ölümü ile so-nuçlandığı ancak, SağlıkBakanlığı ve AFAD’ın, sadeceölü, yaralı ve enkazdan sağ çıkan sayı-sını verebildiğini, etkilenen nüfusa dairayrıntılı veri sunamadığını dile getirdi.Ekonomik kaybın 1-4 Milyar TL oldu-ğunun tahmin edildiğini söyleyen İlhan,“Bu miktar 2011 Van GSMH’sının yak-laşık yüze 30’una denk gelmektedir”dedi.

Yandaş dernekler ön plana çıkarıldı

TTB Genel Sekreteri İlhan, kentedeprem sonrasında toplam3.362.548.699 TL maddi yardım gel-mekle birlikte kaynak kullanımında bü-yük adaletsizlikler yaşandığına da dik-kat çekti. İlhan, yardım mekanizmala-rı içinde sadece belli dernek ve vakıfla-rın ön plana çıkmalarının, bazılarının dareddedilmesinin politik sebepleri ol-

duğunu, bu ka-rarın verilmesinde

derneklerin hangi ge-reksinimleri karşılayacağının

değil, iktidara yakın olup olmadığınınbelirleyici olduğuna vurgu yaptı. Yar-dımların dağıtılmasında da kayırmacılıkyaşandığının gözlemlendiğini bildirdi.

7 ayda tamamlandıNüfus ve barınmaya ilişkin yapılan

araştırmada, hasarlı binaların yıkımla-rında önlemler alınmadığı, devletin“afet evleri” inşa etmekten vazgeçtiği,inşa edilen konutların yüksek fiyatlardanverildiği, depremzedelerin konteynırkentlere yerleştirilmesinin 7 ay sonra ta-mamlandığı ve depremin yarattığı yıkı-mın inşaat rantı için fırsata dönüştüğübelirlendi.

Sağlık alanına ilişkin yapılan araştır-mada ise şu sonuçlara varıldı: “Dep-remden sonra özellikle kadın sağlığı ileilgili sorunlarda artış dikkat çekmekte-

dir. Anne ölümlerindeki artış, etkiliaile planlaması yöntemi kullanımının azolması, ev içi şiddet ve psiko sosyal so-runlar en çok dikkati çekenlerdir. Ön-ceki yıllarda 150-180 arasında olduğu bi-linen tüberkülozlu olgu sayısı 60’laradüşmüştür.

Depremzedelerborçlandırıldı

Bu durum bilinen olguların izlene-mediğine, olgu bulma çalışmalarınınyetersizliğini işaret etmektedir. Van’dahalen ilaç ve muayene katkı paylarıtahsil edilmemekte ancak borç olarakkayda geçmektedir. Depremzedelerinkatkı payı borçları silinmelidir.”

Raporda, Van merkezde 5 olanhastane sayısının 3’e düştüğü, yatak sa-yısının azaldığı ayrıca devlet hastane-lerinde başta cerrahi malzemeler olmaküzere hemen hemen tüm tıbbi malze-me araç gereçlerde sıkıntı yaşandığı be-lirtildi.

Depremin yarattığıyıkım ranta dönüştü

TTB ve SES’ten

Van depremiraporu

Page 3: Müdür bir tiyatroyu neden istemez? KURULUŞ 1921 12 KASIM

10/22/-3

6/0

04.57

06.24

11.39

14.17

16.42

18.02

05.13

06.42

11.55

14.30

16.55

18.17

05.19

06.44

12.02

14.43

17.08

18.27

12/18 13/17

10/18

10/20

21/14

7/12

4/17

24/166/13

26/15

4/16

15/25

3/10

10/1517/8

8/217/165/10

12/14

5/13

9/22

4/107/14

12 KASIM 2012 PAZARTESİ

13/21

[email protected]

KURTULALTUĞ

NABIZ

Brunei nire Ankara nire?T.C. Devleti AKP iktidar� devrinde bir ilki daha ya-��yor. Her y�l 10 Kas�m’da An�tkabir’de halkla be-raber yap�lan Atatürk’ü anma törenlerinde T.C. Ba�-bakan� yok!

Geçen hafta 1953 y�l�nda Atatürk’ün na��n�ngeçici olarak bulundu�u Etnografya Müzesinden na-s�l al�nd���n�, co�kulu bir törenle ve gözya�lar� ara-s�nda �imdiki o muhte�em An�tkabir’e yerle�tirilir-ken duyulan hüznü anlatmaya çal��m��t�m.

Vefakar dostum, a�abeyim Orhan Birgit ara-d� ve çok duyguland���n� söyledi. Ben Haydarpa�aLisesi’nin ikinci s�n�f�nda okuyan bir ö�renci, Or-han Birgit ise, genç bir hukukçuydu. Birbirimizi he-nüz tan�mam��t�k bile. Cumhuriyet- Atatürk sevgi-si bu iki insan� bir noktada tutuyordu.

��te �imdi o bizi bir arada tutan ulusal birlikte-lik halka mal olmu� bir Atatürk sevgisiyle 10 Ka-s�m 2012’de �aha kalk�yor ve An�tkabir duvarlar�ndaç�nl�yor: “HHükümet istifa! Erdo�an nerede Ata-türk’ün askerleri burada..”

Muhte�em bir manzara, ak�l almaz ve dünya-ya örnek olacak bir demokratik halk direni�i...

Evet! Halk An�tkabir’de Atatürk’ü selaml�yor,ya�mur alt�nda polis barikatlar�n� a�arak Ata’s�n� ku-cakl�yor, onun önünde e�iliyor ve onun miras�nanas�l sahip ç�k�laca��n� dünyaya ilan ediyor.

Sahi! TBMM’de Atatürk’e, onun ilke ve dev-rimlerine ba�l� kalaca��na ant içen, yemin edenCumhuriyetin Ba�bakan� nerede?

Ba�bakan Tayyip Erdo�an Ankara’dan binler-ce kilometre uzakl�kta bugüne kadar belki de ad�-n� bile bilmedi�i Brunei Sultan�’n�n sofras�nda... “BBru-nei nire Ankara nire?” Dünyada uzay ça��n� ya�a-makta, orada bura halk� sömüren tek adamlar tektük müzelik halde keyiflerine bak�yorlar. Demokratoldu�unu söyleyerek iktidara gelen Ba�bakan’n�nSultan sofralar�nda ne i�i var?

Anlatal�m öyleyse:Bir Güneydo�u Asya ülkesi olan Brunei geni�

yetkilere sahip bir Sultan taraf�ndan yönetilmekte-dir. Anayasa 21 ki�ilik bir Yasama Meclisi olu�tu-rulmas�n�, bu meclisin üyelerinden 10’unun seçimlebelirlenmesini, 11’inin de Sultan taraf�ndan atan-mas�n� öngörmektedir. Ancak 1965’te gerçekle�-tirilen genel seçimlerden sonra ülkede hiç seçim ya-p�lmad�. Brunei, BM, �slam Konferans� Örgütü, Pet-rol �hraç Eden Ülkeler Te�kilat�, Asya - Pasifik Eko-nomik ��birli�i Konseyi, �slâm Kalk�nma Bankas� gi-bi uluslararas� örgütlere üyedir. Neden diye sora-bilirsiniz:

Brunei’yi zengin yapan ve ki�i ba��na dü�en mil-li gelir miktar�n�n yüksek olmas�n� sa�layan �ey pet-rol ve do�algazd�r. Petrol ve do�al gazdan elde edi-len gelirin gayri safi yurtiçi has�ladaki pay� % 47’dir.

Türkiye’de 2002’den bu yana ta�lar yer de-�i�tiriyor. Ülke yava�, yava� totaliter bir sisteme do�-ru giderken bizim Ba�bakan�m�z, Atatürk’ün ölümgününde Ankara’da de�il? Kimileri Ba�bakan’�ngönlünde yatan�n ne oldu�unun fark�ndad�r ve is-yan ediyor. Brunei zenginliklerini mi, Sultan�n al-t�n kaplamal� uçaklar�n�, ya da saraylar�n� m� gezi-yor. Ülkesinin insanlar� ekonomik s�k�nt�lar için-deyken, Brunei Sultan�’na kendisini davet ettirmesisize garip gelmiyor mu?( Melih A��k- Milliyet Ga-zetesi)

Ülkemize demokratik ya�am tarz� 1950’de gel-di. 62 y�ld�r o rejimi ya�amaktay�z ve hiçbir de�il Ba�-bakan�n Cumhurba�kanlar�n�n bile böyle �atafatl� ge-ziler yapt�klar� an�msam�yorum. Atatürk hemen hiçyurt d��� gezilerine ç�kmak f�rsat� bulamad�. �smet Pa-�a çok az ve önemli olmad�kça d�� gezilere ç�kmazd�.Onun ne 6 özel uça�� vard�, ne de z�rhl� Merce-des’leri. Ya Celal Bayar, onun geride neyi kald� ki?Çiftehavuzlarda bir ev, Ankara’da halk�n ve siyasetinönüne kap�lar�n� açan Celal Bayar Kö�kü. Demi-rel, dünyay� dola�t�. Kendisine verilen arma�anla-r� Çankaya’da b�rakt� ve Güniz Sokak’taki mütevazievinde ya�amakta. Ecevit y�llarca milletvekilli�i, Ba�-bakanl�k yapt�. Kay�npederinin verdi�i zemin kat-tan Oran’a y�llar sonra ta��nabildi. Cumhuriyet dev-rinde hiçbir siyaset adam�n�n gözü zenginlikte, mal-da mülkte olmad��� gibi hemen hepsi de Cumhu-riyetin as�l sahibi Cumhur’un olanaklar�n� kullanmayayüz vermemi�tir.

Bence tarihe göz atmakta fayda var. ��te size Sa-lazar’�n sonu, Batista’n�n ba��na gelenler, i�teMarcos’un uçak dolu alt�nlar�yla ç�kt��� yurt d���n-dan gelen cenazesi!

Dervi� Yunus ne demi�:“MMal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibiMal da yalan mülk de yalan. Var biraz da sen

oyalan”

TU�ÇE YERDELEN / �ZM�R

Manisa’nın Gördes İlçesi’nde kurulma çalışmalarına başlanannikel rafinerisi bölgedeki doğal hayatı tehdit ediyor. 200 kilo-metrelik bir alanda planlanan rafineri çalışmaları tamamlanıncaalanda 39 kilometrelik bir alan kazılmış olacak. Kazılardan çı-kan materyal sülfirik asit ile işleme tabi tutulacak. Hergün Alia-ğa ya da Bandırma limanlarından hareketeden 20 tonluk 50 tanker trafi-ğe girecek, şehrin içinden böl-geye asit taşıyacak. Akhisar’abağlı, Dağdere Kasabası, Ham-paşa Köyü, Gördes’e bağlı ; Ka-pakoz Köyü, Kalemoğlu Köyü,Çiçekli Kasabası, Tutluca Kasa-bası ve Funducak Köyü nikelmadencilikten olumsuz etkilene-cek köylerden. Konuyu araştırmaküzere gittiğimiz bölgedeki yörehalkı, “Şimdiden toprağımız ku-rudu, hayvan ölümleri başladı”diyor. Köylüler Zorlu Grubu’nunsahibi olduğu ‘Meta Nikel Kobalt Madencilik Sanayi ve Tica-ret A.Ş’nin çalışmalarını durdurmasını istiyor.

‘Zorunlu göç olacak’Gördes’e 12 km uzaklıktaki Funducak Köyü’nden Ragıp Çak-

mak, “50 yaşındayım, 7 yaşımdan beri çobanlık yapıyorum. Yü-rüttükleri çalışmayla her yer toz içinde kaldı. Tozdan, çamur-dan bitki ekilmiyor. Hayvanlarımız otlanamıyor. Üzüm yetiş-tirmezsen, tütün yetiştirmezsen ne yaparsın, nasıl geçinirsin, neyaparsın? Daha şimdiden 300 senelik kuyumuzu kapattılar. Ma-den şirketinin etkisiyle kuyumuzda arsenik çıkmış ve artık su-yumuzu kullanamıyoruz. Birkaç yıl sonra burada yaşam ol-mayacak, maden şirketi köyü kurtaracak zorunlu göç olacak”

dedi. Funducak’a bağlı Dağyaka Mahallesi’nden HüseyinTomkur ise, “Hayvancılıkla uğraşıyorum 30 küçükbaş hayva-nım var. Yaşım oldu 40. Ben buradan başka yer bilmem. Ço-luğum çocuğum ilerde ne yapacak? Daha şimdiden köyde hay-van ölümleri başladı” diye konuştu.

550 kuzu öldüGördes Çevre, Kültür ve Tarih Derneği Başkanı Süleyman

Güven bölgede tabiat katliamı yaşandığını söyledi. Güven, “Yö-

remizde ağaç kesimi sürüyor, İnay Köyü’nde kuzulama döne-minde yaklaşık 550 kuzu öldü. Düzenlenen ÇED raporuna göreinsan yok sayılıyor, Toplamda yaklaşık 7 bin nüfusa sahip ol-mamıza rağmen. Köylerimizin bulduğu konum itibariyle dep-rem bölgesinde olmamıza karşın raporda depremden de sözedilmemiş’’ şeklinde konuştu. Süleyman Güven, “Tarlalarımız,meralarımız, ormanlarımız yok olacak, köylerimiz göç etmekzorunda kalacak, kullanılacak asitler havamızı solunmaz, su-yumuzu, içilmez hale getirecek” ifadesini kullandı.

‘Hükümet

şirketin yanında’

Manisa’nın Gördes’te çalışmalarına başlanan nikel rafinerisi bölgedeki doğal hayatı tehditediyor. Köylüler Zorlu Grubu’na ait maden şirketinin topraklarından çekilmesini istiyor

Toprağımız kuruduhayvan ölümleri başladı

Ege Üniversitesi Tıp Fak Halk Sağlığı Anabilim DalıBaşkanı Prof. Ali Osman Karababa maden kom-pleksinin yaratacağı tehlikeleri şöyle sıraladı; ‘’Su kir-liliği, atıklar, gürültü, hava kirliliği, gıdalar ve topraktakirlilik. Etkilenmenin başlangıcı, annenin beslenmeyetersizliği, kimyasal maddeler ve ilaçlar. Yetersiz su

ve sanitasyon, kronik bitkinlik. Genetik mu-tasyon, çocuklarda hastalık, alerjik hastalıklar,kanser, doğumsal anormallikler. Nikel madeniyer altı suyunda da etkilerini gösterecektir.

Yeraltında yaratacak ağır metal kirliliği; de-mir, krom, kurşun, alüminyum, kobalt, arse-nik, nikel ve platin. Ayrıca tozluluk, kükürt di-oksit, azot oksitleri, sülfrik asit buharı ekse-ninde asit yağmuru. Solunum sistemi enfek-siyonları, gözde irritasyon, solunum sistemi

kanseri, koroner arter hastalığına, sarılık, cilt kan-serine yol açabilir.’’ Karababa, tesisle birlikte İzmir’eiçme suyu taşıyan 4 barajın da kimsayasal tehdit al-tına gireceğini söyledi”

Gördese bağlı Kalemoğluköylüleri bizi köy kahvesin-de misafir ediyor. Köylüler,“Kimse bizlere sahip çıkmı-yor’’ diyerek söze başlıyor.Eczacı Davut Şafak Coşkun24 İzmir milletvekiline mek-tup yazdıklarını yanıt ala-madıklarını anlatıyor. Elinealdığı Ayvaları Aydınlık eki-bine gösteren Nurten Genç,“ Bizim ayvamız, elmamız,muşmulamız, cevizimiz, do-matesimiz, biberimiz meşhurdur. Meyvelerimiz, sebzelerimiz hepsi çok güzel.Ürünlerimiz yok olsun istemiyorum” ifadesini kullanıyor. Neriman Ay ise “Kö-yümüz, yaşantımız çok güzel. Maden şirketini istemiyorum. Huzurumuzu ka-çırmasınlar’’ diyor.

‘Mahsuller çamura döndü’Rafineri bölgesi olan Tav�anl�’da ya�ayan Rahim Erguvan, �ir-ketin çevredeki arazi sahiplerinin listesini ç�kard���n� anlat�yor.Mustafa Çopar ise tepkisini �u sözlerle dile getiriyor. Tarlamabu�day, tütün ekemez oldum. Suluyoruz, bir daha toz oluyor,tekrar suluyoruz, mahsüllerim çamura döndü. Hükümet bu �ir-ketin yan�nda sürekli insanlar� susturuyor. Baz� ö�rencilere burssa�layarak köylüyü susturma pe�indeler. Mülk edinme yasa-s�yla yabanc�lara topra��m�z� sat�yorlar. Ya �imdi Hükümet biziböyle zora sokup topraklar�m�z� almak isterse?

‘Bizim ayvamız, bizim cevizimiz’

Bölgede hastalıkpatlaması yaşanabilir

A.Osman Karababa

Tav�analan�ndaçobanl�kyapan Mehmet

Bayraktar ve

Halil �brahim

Demirgöz,“Havyanc�l�k

biterse neyapar�z neederiz”bilmiyoruz”

diyekonu�uyor.

Tanker tanker

asit taşınacak

Halil �brahimDemirgöz

MehmetBayraktar

Page 4: Müdür bir tiyatroyu neden istemez? KURULUŞ 1921 12 KASIM

12 KASIM 2012 PAZARTESİ

*Serbest piyasa satış fiyatlarıİMKB-100 Cumhuriyet

Cuma 1,7911Perşembe 1,7815

DOLAR EURO BORSA ALTINCuma 2,2756Perşembe 2,2716

Cuma 72.313,19Perşembe 72.468,38

Cuma 687.00 TLPerşembe 679.00 TL

AYDINLIK / ANKARA

Gayrı Safi Milli Hasılaya (GSMH) ve is-tihdama katkısı yüksek olan tarım sektö-rüne toplamda 5 milyar dolar destek veri-liyor. Tarım sektörü toplam 20 milyar do-ların üzerinde ihracat yapıyor. Gayrı SafiMilli hasılaya katkısı da 60 milyar dolarınçok üzerinde. İstihdama katkısı da Temmuzayı itibarıyla 6 milyon 638 bin civarında.Gayrı Safi Milli Hasılaya ve istihdam’a kat-kısı bu kadar yüksek olan tarım sektörüneyapılan tüm destekler ise sadece 5 milyardolar seviyesinde. Bunun içinde ekimden,mazota kadar tüm destekler yer alıyor.

Üreticiler tepkiliBu durum, çiftçi örgütleri tarafından

tepkiyle karşılanıyor. Türkiye Ziraat Oda-ları Birliği yöneticileri bu duruma tepki gös-teriyorlar ve tarım sektörüne verilen des-teklerin arttırılmasını istiyorlar. Ankaralıçiftçiler de tarıma ve çiftçilere üvey evlatmuamelesi yapıldığını belirtiyorlar. AnkaraPolatlılı Çiftçilerden Recep Coşkun, Ha-run Yılmaz ve Mustafa Korkmaz Aydın-lık’a yaptıkları açıklamada, çiftçilerin du-rumunun her geçen gün kötüye gittiğini ifa-de ettiler. Coşkun, Yılmaz ve Korkmaz,“Çiftçilerin ürettiği ürünler para etmiyor.Çiftçi tarlasını ekip ekmemekte kararsız.

Ekmeyince hiç olmazsa zarar etme riskiyok. Hükümetin çiftçiye vereceği en iyidestek mazot , benzin ve elektrikte vergi-leri almamaktır. Çiftçinin üretim yapma-sı giderek imkansız hale geliyor” dediler.

ABD’li çiftçinin mazota bir dolar öder-ken, Türk çiftçisinin 2,37 dolar ödediğiniifade eden Coşkun, Yılmaz ve Korkmaz,bu koşullarda Türk çiftçisinin uluslar ara-sı piyasalarda rekabet etme olanağınınmümkün olmadığını bildirdiler. Coşkun,Yılmaz ve Korkmaz, rakipleriyle eşit halegelebilmesi ve daha fazla ürün ihraç ede-bilmesi için Türk çiftçisinin desteklenme-sini istediler.

Çalışmalarına hız kesmeden devam edenChevrolet, Autoshow 2012 fuarında yeniCruze Station Wagon’u satışa sundu. Cru-ze Station Wagon’un Auto Show’a özelkampanyalı tavsiye edilen fiyatı ise 49.620 TLolarak belirlendi. Chevrolet Türkiye GenelMüdürü Tolga Atmaca, ‘Cruze + wagon’formülünün otomobil severlerin gönlünü ka-zanacağına inandıklarını belirterek şunlarısöyledi: “Yeni Cruze station wagon, geniş içmekan, çok yönlü kullanım, yüksek yakıt ve-rimliliğine sahip yeni motor ve Chevro-let’nin yüksek teknolojili Chevrolet MyLinkbilgi ve eğlence teknolojisini de sunuyor.”

E-haciz uygulamasıyurttaşı mağdur etti

Mersin Serbest Muhasebeci MaliMüşavirler Odası Başkanı DursunGöktaş e-haciz (elektronik haciz) sis-teminin hem vergide hem de SosyalGüvenlik Kurumu’nda (SGK) uygu-landığını belirtti.

Bu uygulamayla işyeri sahiplerininmağdur edildiğini söyleyen Göktaş,yeni sistemi eleştirdi. İşyeri sahiple-rinin, esnafın borç harç bulduğu pa-rayla çekini, senedini ödemek için birgün önceden bankadaki hesaba ya-tırdığı paranın, vergi borcu nedeniy-le bir gecede alındığına dikkat çekenGöktaş, “Vergi idaresi gece uyumu-yor, sizin bankadaki hesabınızdan oparayı vergi borcunuza karşılık e-ha-ciz uygulaması yetkisiyle alabiliyor.Dolayısıyla sizin müşteriniz bankayaçekini tahsil etmeye gittiğinde karşı-lığını bulamıyor’’ şeklinde konuştu.

Çekler karşılıksız çıkıyor

Maliye Bakanlığı’nın ‘bizbağcıyı öldürmek değil, bağcıylaberaber üzüm yemeyi hedefli-yoruz’ dediğini hatırlatan Gök-taş, “Vatandaş yarınki çeki içinbankaya para yatırdı, gece ya-rısı siz e-hacizle bu parayı al-dınız, vatandaşın çeki karşılık-sız çıktı. Bu durumda da karalisteye giriyor, ne kredi ne çekkarnesi alabiliyor. Bu insan iş yaşamı-nı nasıl sürdürecek, nasıl para kaza-nacak, vergisini veya sigortasını nasılödeyecek? Bağcıyı öldürüyorlar” dedi.

E-haciz’in çok acımasız bir uygula-ma olduğunu vurgulayan Göktaş, bu-nun en son çare olarak düşünülmesi ge-rektiğini kaydetti. İşadamlarının ha-

yatlarını idame ettirmesi, işyerlerininkapanmaması, kara listeye girmeme-lerinin sağlanması gerektiğinin altını çi-zen Göktaş, “İnsanlar zar zor borç parabulmuşlar, onunla çekini senedini öde-meye kalkıyor. Siz o parayı alırsanız, ozaman onun iş düzenini yok etmişoluyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Fatura hepmükellefeçıkıyor

Vergi idarelerininyaptığı hataların fatu-rasının da yine vergimükellefine çıkarıldı-ğını belirten Göktaş,yanlış sicil numarasıgirilerek vergi borcu ol-duğu gerekçesiyle ban-ka hesabından yüklümiktarda para çekilen

şirketlerin, hata anlaşıldığında parası-nın 1 ay sonra ödendiğini, üstelik faizde ödenmediğini aktardı. Vergi öde-menin diyalog içerisinde sağlanması ge-rektiğini de kaydeden Göktaş, alınanvergilerle gerçekleştirilen hizmetlerdenmemnun kalan vatandaşın vergisini

ödemeye kendisini zorunlu hisse-deceğine dikkat çekti.

‘SGK’dan gelenpostaları takip edin’

SGK’nın 3 Ağustos 2012 tari-hinde yayınladığı genelgeyle şir-ketler ve işyeri sahiplerinin, e-pos-ta adresini SGK’ya bildirme zo-runluluğu getirdiğini de anımsata-rak şunları söyledi: “E-posta ad-reslerinin 31 Aralık 2012 tarihinekadar bildirilmesi gerekiyor. Tabi e-postayı bildirmek yetmiyor, şirketmüdürlerinin bu e-postayı da gün-lük takip etmeleri, gelen postaları

kontrol etmeleri ve tedbirlerini al-maları lazım. Aksi takdirde SGK’nınbildirdiği bir takım olumsuzluklarla veödemelerle karşılaşabilirler, haciz iş-lemleri yapılabilir.”

‘Elektronik haciz kayıt dışına itiyor’

Gümrük ve Ticaret Bakanlığıbütçesi görüşmelerine katılan Cum-huriyet Halk Partisi (CHP) İzmirMilletvekili Mehmet Ali Susam,“Elektronik haciz işlemi bir yanıy-la çağın gereklerini içeriyor ve bir ih-tiyaçtan doğuyor gibi görünebilir. Fa-kat diğer yanıyla insanları bankacı-lık sistemi dışına, dolayısıyla kayıt dı-şına ittiği bir gerçekliktir’’ dedi.“Yapılması gerekenin tam tersi, iş-letmeleri kayıt altına almak olmalı-dır’’ önerisinde bulundu.

Maliye Bakanlığı’nın ve SGK’nın elektronik haciz (e-haciz) uygulaması sonucu geceyarısı banka hesaplarından yapılan hacizler, çeklerin karşılıksız çıkmasına neden oldu

Yolcu ve eşya taşı-malarında kullanı-lan araçlarda 1 Ara-lık ile 1 Nisan ara-sında kış lastiği kul-lanımının zorunlu halegetirildiğine işaret edenTürkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfede-rasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Pa-landöken, “12 Kasım’da yürürlüğe girecekolan yönetmeliğe uymayanlara 500 lira ida-ri para cezası uygulanacak cezanın düşü-rülmesi gerekir” dedi. Son günlerde sıkçadile getirilen ticari araçlarda kış lastiklerininkullanımıyla ilgili yönetmeliğin Resmi Ga-zetede yayımlandığını hatırlatan TESK Baş-kanı Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada“Ceza alan araçların lastiklerini uygun halegetirmeleri için en yakın yerleşim biriminekadar gitmelerine izin verilerek, eksikliğinbir an önce düzeltilmesi sağlanacak’’ ifade-lerini kullandı.

Tarım sektörüneüvey evlat

muamelesi

Tarım sektörüneüvey evlat

muamelesi

Tarım sektörüneüvey evlat

muamelesi

Tarım sektörüneüvey evlat

muamelesi

Tarım sektörüneüvey evlat

muamelesi

Tarım sektörüneüvey evlat

muamelesi

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Mu-rat Yalçıntaş, Yeni Borçlar Kanunu’yla ge-tirilen kefalette eşin rızası şartının, kredi iş-lemleri başta olmak üzere büyük sıkıntılarasebep olduğunu belirterek, biran önce gereklidüzenlemelerin yapılmasını beklediklerinikaydetti. Yalçıntaş, yaptığı yazılı açıklama-da şunları kaydetti: “Meclis açıldığında dü-zeltileceği sözü verilmişti. Biran önce gerekli

düzenlemelerin yapılmasını bek-liyoruz. Kanun yürürlüğe girdi-ği sırada, yeniden düzenlemeyapılacağına dair açıklamalarbugüne kadar yaşanabilecek

problemleri önledi. Arzumuz biran evvel bu konuda işada-

mını, işlerini kolaylaştı-racak biz çözümün bu-lunmasıdır. Kanununbir an evvel gözdengeçirilmesi ticari ha-yatın sağlıklı sürme-si için çok önemli.”

Borçlar kanunusıkıntı yarattı

Autoshow 2012 içinözel Chevrolet

‘Kış lastiği cezalarıdüşürülsün’

Yurtiçi beyaz eşya satışı 9 aylık dönemde yüz-de 0.1 azalışla 4 milyon 912 bin adet düze-yinde gerçekleşti. Aynı dönemde beyaz eşyaihracatı ise yüzde 14.6 artışla 11 milyon 946bin, ithalatı da yüzde 0.9 artışla 691 bin adetoldu. Beyaz eşya üretimi Eylül ayında geçenyılın aynı ayına göre yüzde 19.4 oranında ar-tışla 2 milyon 188 bin adet düzeyinde ger-çekleşirken, yurtiçi beyaz eşya satışları yüz-de 6 artışla 629 bin 260 adet oldu. Beyaz eşyaihracatının yüzde 22.8 artışla 1 milyon 616bin adet olduğu Eylül ayında, ithalatı yüzde4.6 artışla 84 bin 528 adete ulaştı. Beyaz eşyaüretimi 2012 yılının ilk 9 ayında geçen yılınaynı dönemine göre yüzde 8.9 oranında ar-tışla 16 milyon 289 bin 254 adede yükseldi.

Beyaz eşyada içtüketim azaldıihracat arttı

Büyük ilaç şirketlerinin fiyatı ucuz olduğuveya çok küçük bir hasta grubu tarafındankullanıldıkları için üretmedikleri, teminin-de güçlük çekildiğinden ‘yetim ilaç’ denilentiroid, kanser ve kalp gibi yaşamsal ilaçla-rı bulamayan hastalara iyi haber eczacılar-dan geldi. Eczanede üretilen ‘majistralilaçların’ üretimi için proje geliştiren EDAKEcza Kooperatifleri, uzun vadede ‘yetimilaçların’ bile eczanelerce üretilerek uy-gulamayı tüm Türkiye’ye yaymayı, buyönde örnek olmayı hedefliyor.

EDAK Ecza Kooperatifleri Yöne-tim Kurulu’nun gündemine aldığı ‘ec-zane laboratuvarlarını canlandırma’projesi kapsamında ilk olarak ‘eczane-lerde üretilen ilaç’ anlamına gelen ‘ma-jistral ilaçların’ hastaya ulaşması için dok-torun reçete etmesi, yazılımdaki düzenle-

meyle sağlanacak. Projeyi uygulamalarınınardından ülkedeki tüm eczanelere yayıl-masını istediklerini kaydeden EDAK EczaKooperatifleri Yönetim Kurulu Başkanı Ec-zacı Emre Bacanak, ‘yetim ilaçlar’ içinSağlık Ba-

kanlığı ile Türk Eczacılar Birliği’nin bir üre-tim tesisi kurmasını hedeflediklerini, ancakkendilerinin de eczane laboratuvarlarını ak-tifleştirmek için çalışma yürüttüğünü dile ge-tirdi.

Ucuz olduğu içinüretmiyorlar

Projenin detaylarını anlatan EmreBacanak, “Bizim projemizde eczacı-

ların elle, laboratuvar şartlarındayaptığı majistral ilaçların üretimi yeralıyor. Bu sistemde tüm sorumlulukeczacıda. Eczacıların bizzat hazır-ladığı hastaya özel ürünler olması ve

hastayla iletişimde doğru bir çözümolduğu için Almanya başta olmak üze-

re pek çok ülkede kullanılıyor” dedi.Öneriyi yeniden gündeme getiren Eczacı ve

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) MeclisÜyesi Enver Olgunsoy da, yaşamsal önemesahip ilaçların sırf ucuz oldukları için üre-tilmediğini söyledi.

Onkoloji, tiroid ve kalp gibi riskli has-taların sürekli ilaç bulma sıkıntısı yaşadı-ğını kaydeden Olgunsoy, “Bu yüzden ec-zane laboratuvarlarının canlandırılması ge-rekiyor. Burada üretilen ilaçlar cirosalkatkının yanında, sanayi tarafından üre-tilmeyen veya üretilemeyen bir takım ilaç-lar, EDAK çatısı altındaki eczanelerde üre-tilebilir. O nedenle Sağlık Müdürlüğükontrolleri için yasak savma adına dü-zenlenmiş laboratuvarlarımızla barışma,onları tekrar düzenleme zamanıdır. Eczacısadece SGK’nın kontrol memuru olma-malıdır. Asli işlevi ilaç üretimini göz ardıetmemelidir’’ şeklinde konuştu.

Yaşamsal ilaçları Türk eczacılar üretecek

DursunGökta�

Ali Susam

Murat Yalç�nta�

Page 5: Müdür bir tiyatroyu neden istemez? KURULUŞ 1921 12 KASIM

12 KASIM 2012 PAZARTESİ

Grup Toplu �� Sözle�mesi’nde belirlenen yüzde 18’lik zamma isyan ettilerSINIF GÖZLÜĞÜ

[email protected]

YILDIRIMKOÇ

www.yildirimkoc.com.tr

Atatürk dönemindeörgütlenme hakk���çi s�n�f� ve sendikac�l�k hareketi tarihini bil-meden yazan/çizenlerin en yayg�n hatalar�n-dan biri, Atatürk döneminde i�çilerin örgüt-lenmelerinin yasak oldu�u iddias�d�r.

Bu iddia yanl��t�r, dayanaks�zd�r; bilgisizli-�e ve cehalete dayanm�yorsa, önyarg�l� dü-zeysizliktir.

Atatürk döneminde Türkiye i�çi s�n�f�n�nörgütlenme hakk� vard�; ancak bu hakk� kul-lanabilecek bilinçte ve güçte bir i�çi s�n�f�yoktu.

Cumhuriyet döneminde de 15 Haziran1937 tarihine kadar yürürlükte bulunan1909 Tatil-i E�gal Kanununa göre, hükü-metten ruhsat veya ayr�cal�k alarak demir-yolu, tramvay ve liman i�leriyle ayd�nlatmai�leri gibi kamuya yönelik bir hizmetle yü-kümlü bulunan her çe�it �irkette çal��an i�-çilerin sendika kurmalar� yasakt�. Aksinehareketin yapt�r�m�, bir haftadan alt� ayakadar hapis veya 1 liradan 25 liraya kadarpara cezas�yd�.

Ancak, bu i�yerlerinde çal��anlar�n dernekkurmalar� yasak de�ildi.

Bugünkü “dernek”lere ve derneklerle sen-dikalar aras�ndaki görev bölümüne bakarak,“dernek kursalar ne olur ki!” demeyin.

O y�llar�n dernekleri (cemiyetleri) farkl�yd�ve dernekler, bugünkü sendikalar�n üstlendi-�i i�levleri ve yerine getirdi�i görevleri yapa-biliyordu.

16 A�ustos 1909 tarihinde kabul edilenCemiyetler Kanunu, Türkiye Cumhuriyetidöneminde de 1938 y�l�nda 3512 say�l� Ce-miyetler Kanunu’nun kabul edilmesine kadaryürürlükte kald�.

1909 Cemiyetler Kanunu, “kavmiyet vecinsiyet esas ve unvanlar�yla siyasi cemiyetlerte�kili memnudur,” (Madde 4) hükmünü ge-tiriyordu. Önceden izin al�nmaks�z�n cemiyetkurulabilecekti. Gizli cemiyet kurmak yasakt�.Kurulan cemiyetin tüzü�ü iki nüsha olarakyetkililere verilecek ve cemiyetin yöneticileribildirilecekti.

Tatil-i E�gal Kanunu kapsam�na giren ka-muya yönelik hizmet veren �irketlerde çal�-�an i�çilerin ve memurlar�n kuracaklar� der-nekler de bu yasayla hukuki temel kazand�.

Di�er bir deyi�le, say�lan alanlardaki �ir-ketlerde çal��an i�çilerin sendika kurmas� ya-sakt�, ancak dernek kurarak örgütlenmelerive haklar�n� koruyup geli�tirebilmeleri ola-nakl�yd�.

Bu derneklerin toplu sözle�me (umumimukavele) imzalayabilmeleri ve grev yapma-lar�n�n önünde de bir engel yoktu. 1926 y�-l�nda kabul edilen Borçlar Kanunu, “i�çi ce-miyetlerinin” toplu sözle�me (umumi muka-vele) yapma hakk�n� aç�kça tan�yordu.

1909 Cemiyetler Kanunu, 15 Ekim1923 gün ve 353 say�l� Kanunla de�i�tirildi;18 ya��ndan küçük olanlar�n, cinayettenmahkum edilmi� bulunanlar�n ve medenihaklar�n� kullanmaktan yasaklanm�� olanlar�ncemiyet üyesi olmas� yasakland�. 20 Aral�k1923 gün ve 387 say�l� Kanunla da �u hü-küm getirildi: “Hükûmet her nevi cemiyetle-rin muamelât� idariye ve hesabiyesini her za-man tefti� ve tetkik ettirebilir.” Ancak 1926y�l�nda kabul edilen Medeni Kanun, hüküme-tin dernekleri denetlemesini yaln�zca kanunave ahlaka ayr�l�k durumlar�yla s�n�rland�rd�.

Böylece i�çilerin hak ve ç�karlar�n� koru-mak ve geli�tirmek amac�yla “cemiyet” ad�alt�nda örgütlenebilmeleri 28.6.1938 gün ve3512 say�l� Cemiyetler Kanunu kabul edilin-ceye kadar olanakl�yd�.

Bu y�llarda ç�kar�lan kanunlar, tüzükler,yönetmelikler, i�yeri yönetmelikleri, hakemkurulu kararlar�yla i�çi s�n�f�n�n çe�itli kesim-lerine belirli haklar tan�nd�.

Bu haklar�n tan�nmas�nda en önemli et-menler, i�çilerin bu haklar u�runda verdiklerimücadele de�il, kalk�nma çabas� içinde olandevletin ücretli i�gücüne duydu�u gereksinimve Sovyetler Birli�i ile yak�n ili�kilerin sürdü-�ü dönemde ba��ms�zl��� zedeleyecek bir ko-münist hareket korkusuydu.

Ben YurtiçiKargo’da kur-ye olarak çalı-şan işçinin eşi-yim. Eşim sa-bah 6.00’daevden çıkar,akşam23.00’dan öncedönenez. Aldığıücret ise zar zorevimizin faturala-rını karşılar. Kı-zım da çalışmasane kira ne de di-ğer yaşamsal gi-derlerimizi karşı-lamamız müm-kün değil. Ey çalışanlar, soruyorumsize; bunun adı kölelik değilde nedir?Bu şirket daha ne kadar devam edecekböyle haksız hukuksuz sendikasız çalış-tırmaya? Hadi yasalara aldırış etmiyor-lar diyelim, hiç mi allah korkusu yok iç-lerinde, hiç mi vicdan sahibi değiller?Gecenin bu saatinde işten gelen insanne zaman ailesiyle ilgilenecek ,ne za-man kendisine vakit ayıracak? Yorgunargın geldiği gibi çoğu zaman koltuğayığılır kalır sabahın köründe de gider.Ancak pazardan pazara yüzünü görü-rüz.

Nakliyat-İş’inbroşüründen etkilendim

Geçenlerde çamaşır yıkarken pan-tolonunun cebinden Nakliyat-İş Sendi-

kası’nın büro-şür gibi bir ka-ğıdı çıktı oku-dum ve çok et-kilendim.Adamlar nekadar da güzelanlatmışlar ko-

camın çalışma ko-şullarını diye çoksevindim. Akşamunuturum da sora-mam diye telefonaçıp sordum. Dahabakamadığını, alıpsonra okurum diyecebine koyduğunusöyledi, öylece de

unutmuş gitmiş. Demek ki, ne şartlaraltında çalıştıklarını bilip öğrenmesin-ler, haklarını aramak için örgütlenme-sinler diye bunu da bilerek yapıyorlar.

Ailelerine bile zamanayıramıyorlar

Burdan bütün kargocu eşlerine ses-leniyorum; kocalarımızın değil hakları-nı aramaya, ailelerine bile ayıracak za-manları olmuyor, o zaman haklarınıarama ve örgütlenmek için sendikaylailişki kurma işi bize düşüyor. Eşlerimiz-den bu bildirileri isteyelim gerekenneyse yaptıralım. Başka türlü kocaları-mızı kızlarımızı bu kölece çalışma siste-minden kurtarmamızın mümkünatıgörünmüyor.

Yurtiçi Kargo Mağduru’nun eşi

GörevYurtiçi Kargo’da

çalışanların eşine düşüyor!

EMEK SERV�S�

Eskişehir’de Arçelik Fabrikası’ndaçalışan işçiler, Türk Metal Sendika-sı’nın Grup Toplu İş Sözleşmesi tas-lağında zam talebini düşük tutmasınedeniyle tepki gösterdi. OrganizeSanayi Bölgesi’nde bulunan fabri-kada çalışan ve Türk Metal üyesi ol-duğunu söyleyen 500’e yakın işçi,önceki gün mesai bitiminden sonraservis araçlarına binmeyerek kentmerkezine yürüdü.

Ata’ya saygı duruşuYürüyüşe geçen işçiler yol bo-

yunca, “İşçiyiz haklıyız hakkımızıalırız”, “Satılmış sendika istemiyo-ruz” ve “Türk Metal istifa” diyeslogan attı.

Ankara-Bursa karayolu kenarın-dan kent merkezindeki Sanayi Kav-şağı’na doğru yaklaşık 10 km yürü-yen işçiler, burada Mustafa KemalAtatürk’ün ölümünün 74’üncü yılıdolayısıyla saygı duruşunda bulun-du, İstiklal Marşı okudu.

Yüzde 50 zam talebi Saygı duruşunun ardından

işçiler adına basın açıklama-sını Yener Ulusoy yaptı.Ulusoy, ‘’Sendikanın bizeverdiği vaatleri yerine getir-memesi bu yürüyüşe sebepoldu. Bağlı bulunduğumuzsendika işçi haklarını savun-muyor. Hep beraber hakkımızıaramak için mücadelemize devamedeceğiz’’ dedi.

İşçilerin yüzde 50 zam talebindebulunduğu ancak sendikanın toplusözleşme taslağında zammı yüzde18 olarak belirlemesine isyan ettiğiöğrenildi.

Zammı düşük buldular10 KM YÜRÜDÜLEREskişehir’de Arçelik Fabrikası’nda çalışan Türk Metal üyesi işçiler, Grup Toplu İş Sözleşme taslağında belirlenen yüzde 18’lik zammı düşük bulunca mesai bitiminden sonra Sanayi Kavşağı’na doğru yürüyüşe geçerek protesto etti

AYDINLIK / ANKARA

CHP Trabzon Milletvekili M. Volkan Ca-nalioğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba-kanı Faruk Çelik’e “4C’liler kadroya alı-nacak mı” diye sordu.

TBMM Başkanlığı’na soru önergesiveren Canalioğlu daha önce çalışma süre-leri yılda 11 ayı geçmeyen 4/C’li persone-lin Bakanlar Kurulu kararı ile çalışma sü-relerinin 11 ay 28 güne çıkarıldığını bildir-di. Canalioğlu önergesinde, “Güvencesizolarak çalıştırılan, her şeyden önemlisi ça-

lışma şartları her yıl Bakanlar Kurulu ta-rafından yeniden düzenlediği için kazanıl-mış hak ilkesi kabul edilmeyen 4/C’lilerinyıllık çalışma süresinin 11 ay 28 güne çıka-rılmasını büyük bir kazanım gibi göster-mek doğru değildir” görüşlerine yer verdi.

Canalioğlu, Bakan Faruk Çelik’e“Bakanlığınızın başta 4/C’liler olmaküzere güvencesiz olarak çalıştırılanherkesin kadroya alınması ve ‘güven-celi iş insanca yaşam’ ilkesini hayatageçirmek için herhangi bir çalışmasıvar mıdır?” diye sordu.

4/C’liler Meclis gündeminde

Kocaeli’nin Derince İlçesi’nde Yük-sek Hızlı Tren (YHT) Projesi kapsa-mında yapılan bir köprü çöktü. Köprüüzerinde çalışan 10 işçi, 10 metre yük-seklikten aşağıya düştü. Molozlarınarasında kalan işçileri, çalışma arka-daşları ve çevredeki yurttaşlar çıkardı.

Ambulansa ve itfaiye ekiplerine haberverilmesi üzerine kısa sürede olay ye-rine ambulans geldi. Yaralanan işçilerDerince Eğitim ve Araştırma Hasta-nesi ile KOÜ Umuttepe Tıp FakültesiHastanesine kaldırıldı. Yaralıların sağ-lık durumunun iyi olduğu belirtildi.

Derince’de köprü çöktü, 10 işçi yaralandı

Birleşik Kamu-İş, polislerinsendika kurmak için vermek is-tediği dilekçenin Valilik tarafın-dan kabul edilmemesi üzerineyaptığı açıklamada, “Yaşananolay, aynı zamanda AKP iktida-rının ileri demokrasi anlayışının12 Eylül darbecileri ile aynınoktada olduğunu gözler önü-ne sermektedir” dedi.

Öğretmenler debenzer sorunlakarşılaştıBirleşik Kamu-İş tarafından yapı-lan yazılı açıklamada, bir süreönce polis haklarını savunmak,sorunlarını gündeme taşımakamacıyla örgütlenmek için sendi-ka kurma kararı verildiği ve valili-ğe dilekçelerini vermek isteyenle-rin hukuksuz olarak engellendiğiifade edildi. Polis sendikası kur-

mak için başvurmak isteyenlerinbunun üzerine evraklarını kargoile yolladığını hatırlatan açıkla-mada, 12 Eylül darbesi dönemin-de de örgütlenmek isteyen öğret-menlerin benzer sorunlarla karşı-

laştığını kaydedildi.Açıklamada, “Birleşik

Kamu-İş olarak Emniyet görev-lilerinin sendika kurma hakları-nı destekliyor. İktidarın faşizantavrını kınıyoruz” denildi.

‘Polislerin sendika hakkını destekliyoruz’

Mesai bitimin-den sonra kent

merkezinedo�ru yürüyü-

�e geçen i�çiler, Sanayi

Kav�a��’nda aç�klama yapt�lar.

��çiler Atatürk için sayg� duru�unda bulundu.

Page 6: Müdür bir tiyatroyu neden istemez? KURULUŞ 1921 12 KASIM

12 KASIM 2012 PAZARTESİ

ÖZDEMİRİNCE

TERSİ / YÜZÜ[email protected]

10 Kas�m üzerineSon zamanlarda, Cumhuriyet

ve Atatürk’e kar�� ve dü�manolanlar�n malzeme olarak kullan-d�klar� iki insan var: Kaz�m Kara-bekir ve Rauf Bey (Orbay). Bu ne-denle, birkaç y�ld�r, aralar�na AliFuat Cebesoy Pa�a’y� da katarak,Atatürk’ün çok yak�nlar�ndaykenona muhalif olan hatta kuyusunukazan yak�n arkada�lar�yla ilgili ki-taplar okuyorum. Okudukça dayüre�im yan�yor. Yüre�im yand�k-ça Atatürk daha bir büyüyor. Dev-rimler üzerine çok yaz� yazd�m. Bugidi�le daha da yazaca��m. “Dev-rimler”e ben “Atatürk Devrimleri”demekten ho�lanmam, “Cumhuri-yet Devrimi” derim, böyle yaza-r�m.

Yalnız insanSöylev’i (Nutuk), çevresiyle ilgili

kitaplar� okudukça onun ne denliyaln�z bir “insan” oldu�unu hisse-diyorum. Kurtulu�’tan Kurulu�’ageçerken herkes, hepsi Atatürk veCumhuriyet’ten bir �ey istemi�, bir�ey beklemi�. Kimisi Kurulu�’unbiçim ve amaçlar�n� anlamam��, ki-misi kendi önemini çok abartm��,kimisi liderlik vehmine kap�lm��.

Ancak günümüz de�erlendir-melerine tan�k oldukça, onun ya-k�n çevresinin sapma ve yan�lg�la-r�n� giderek daha anlay��la kar��la-maya ba�l�yorum.

Benim ku�a��m�n “Sol” kesimi,

vatan� kurtarm��ken memleketeneden en az�ndan sosyalizmi getir-medi�i için Atatürk’e k�zm��, kinbeslemi�tir, onu ac�mas�zca ele�tir-mi�tir. Sovyetler Birli�i’nin y�k�l-mas�ndan sonra i� de�i�mi�, ayn�çevreler, cumhuriyeti kurup de-mokrasiyi getirmedi�i için ele�tir-mi�lerdir.

Okuduklar�mdan ç�kard���magöre Atatürk, bilinçli olarak sosya-lizme sapmam��. Demokrasiye ge-lince, günümüzün bin bir suratl�demokrasisi 1920’lerde günümüz-deki kadar önemli ve moda de�il-di. O dönemde Cumhuriyet’i kur-mak ve Cumhuriyet Devrimi’nigerçekle�tirmek önemliydi.2000’lerin demokrasisini1920’lerde kurmak (!) “Prog-ram”da yoktu.

Evet, Atatürk, “gayri resmi ta-rihçiler”in, “müflis solcular”�n, �s-lamc� güruhun dedi�i gibi, örnekbir demokrat de�ildi. Kabul ediyo-rum. Adam olana bu kadar Cum-huriyet, bu kadar Atatürk çok bile!Demokrasiyi de AKP önderli�indesiz kurun da görelim!

Şaşkın tarihçilerden biriBenim “Yar�m pabuçlu tarihçi-

ler” diye tan�mlad���m bir “tak�m”vard�r. Hiçbirini önemsemem. Ta-mam� palavrac�d�r, dedikoducu-dur. Ancak zevzeklik ve saçmala-malar�yla bana bol bol yaz� malze-

mesi verirler. Yaz�lar�m �enlenir.Neden “böyle” olduklar�n� bilirimve damarlar�na basarak dalgam�geçerim.

Bunlardan Ay�e Hür adl� birhatun vard�r, günün 24 saatiCumhuriyet ve Atatürk’ü madaraetmeye çal���r. Örne�in MustafaKemal’in Anadolu’ya gitmeye pekniyetli olmad���n�, Karabekir Pa-�a’n�n zorlamas�yla �stanbul’danayr�lmaya raz� oldu�unu söyler veyazar. Bu türden “yar�m pabuçlu-lar”�n Rauf Bey ve Karabekir Pa�ahakk�nda ileri sürdüklerinin tama-m� uydurmad�r, yak��t�rmad�r.

30 Ekim 2012 tarihli Milliyetgazetesinde okudum, bu hatunHulki Cevizo�lu ile bir televizyonprogram�nda kar�� kar��ya gelmi�ve iki müthi� iddiada bulunmu�:

1. “Mustafa Kemal Sabiha Sul-tan’a talipti. E�er Sabiha SultanMustafa Kemal’e ‘evet’ deseydi ta-rih de�i�irdi.”

2. “Milli Mücadele’yi MustafaKemal de�il Karabekir Pa�a ba�-latm��t�r.”

�ki iddia da cahilce palavrad�r.�ki kitab� tan�k göstererek bu han�-m� utand�raca��m (!).

Birinci palavraSabiha Sultan, Vahidettin’in

ba� kad�n� Nazikeda’dan 1894 y�-l�nda do�an üçüncü k�z�d�r. Ay�eHür adl� “tarihçiye”, o�lan taraf�-

n�n bir kutu baklava al�p padi�ah-tan “Allah’�n emri Peygamber’inkavli ile” k�z istemeye gidemeye-ce�ini bilmiyor. Damad� bizzat Pa-di�ah seçerdi. Adam pa�a de�ilsepa�a rütbesi verip k�z�yla evlendi-rirdi.

Ay�e Hür’ün belki haberi yok-tur. M.Ça�atay Uluçay’�n TürkTarih Kurumu taraf�ndan yay�n-lanm�� “Padi�ahlar�n Kad�nlar� veK�zlar�” diye bir kitab� var. Kitab�aç�p 187.sayfay� okumal�:

“Mustafa Kemal Pa�a’ya,Karlsbad’a gidece�i s�ralarda Va-hidettin muhasibini yollar, kendi-siyle k�z� Sabiha Sultan’� evlendir-mek istedi�ini bildirir. Bu husustaTalat, Enver pa�alar ve Fethi Ok-yar da Mustafa Kemal’i evlenme-ye zorlarlar. Mustafa Kemal Pa�a‘evet ya da hay�r’ demez. Sonra-dan evlenmekten vazgeçer. Bu-nun üzerine Sabiha Sultan 26 ya-��nda ve babas�n�n padi�ahl��� s�ra-s�nda halife Abdülmecid’in o�luÖmer Faruk Efendi ile evlenir(29.IV.1920).

Ay�e Hür’ün iddias�na göre,Sabiha Sultan, Ömer Faruk Efen-di’ye a��k oldu�u için Mustafa Ke-mal’i reddetmi�. Mustafa Kemal’iküçük dü�ürmek için yedi deredensu getiren bu “tarihçiye”ye ne de-sem ben acaba? Ayn� sayfadaki 3numaral� dipnotunu okursa a�z�-n�n pay�n� al�r. Merak ediyorsan�z.

Kitab� bulup okursunuz!

İkinci palavraOsman Selim Kocahano�lu

“Atatürk-Rauf Orbay Kavgas�” ad-l� kitab�n�n 20. bölümünde “Mü�irFevzi Pa�a’n�n portresi”ni yaparve onun (Mare�al Fevzi Çak-mak’�n) günlüklerine yer verir. 15May�s 1919 tarihli günlü�üne“Ben, Cevat ve Mustafa Kemal,Anadolu’da toplanmaya karar ver-dik” (s.698) diye yazan Mare�alFevzi Çakmak, “Milli MücadeleyiKim Ba�latt�” konusunda �unlar�söylüyor:

“Mustafa Kemal Pa�a veda içingelmi�ti. (...) bu be� maddeyi uy-gun gördü. Büyük bir metanetle�unlar� söyledi: ‘Zaten ben bunlar�gerçekle�tirmek için Anadolu’yagidiyorum. Buradan verilen emir-leri dinlemeyece�im’. Bu sözler-den duydu�umuz heyecanla aya�akalkt�k. Mustafa Kemal Pa�a’n�nellerine sar�ld�k. Art�k karar veril-mi�ti. Gözlerimiz ya�l�, vatan�nkurtar�lmas� için beraber çal��aca-��m�za ve hiçbir �eyden çekinme-yece�imize üçümüz yemin ettik.Fiilen i� ba��nda bulunan CevatPa�a Atatürk’e gizli muhabere içinbir �ifre anahtar� vermi�ti.” (s.699)

Mare�al Fevzi Çakmak bu söz-leri 20 May�s 1948 tarihli Ak�ngazetesinde yay�nlanm��t�r. “Tarih”, “roman” de�ildir.

ŞAHİNMENGÜ

Çok yak�n zamanda iki büyük gün ya-�ad�k. Biri 29 Ekim Cumhuriyet yürüyü-�ü, bir di�eri 10 Kas�m Atatürk’ü anmagünü.

Her ikisinde de milyonlar alanlarako�tu, 29 Ekim günü hava �artlar� daçok elveri�li idi, ama 10 Kas�m günü, bü-tün Türkiye’de gök delinmi�çesine birya�mur ya��yordu. Ama ayn� milyonlar,belki de daha kalabal���, bu kötü hava�artlar�na hiç ald�r�� etmeden yine alan-lardayd�.

Bu co�kuyu, bu Atas�na ba�l�l���, hiç-bir parti, hiçbir sivil toplum kurulu�u ve-ya grup kendine mal etmemelidir.

O alanlara ç�kan milyonlar tek bir si-yasi partinin mensuplar� de�ildi, çok de-�i�ik partilerden, cumhuriyetin temel de-�erlerine sahip ç�kan kitlelerdi.

Ama bu kitleleri kendi gücü olarakgörmek isteyen siyasi partiler bir �eyido�ru anlamak zorundad�rlar.

O büyük kitleler, “Ben Atatürk’e,onun devrimlerine ve ilkelerine ba�l�y�m”demi�tir.

Bu kitleler, mesaj�n� sadece oylar�natalip olan siyasi partilere de�il, iktidar sa-hiplerine de vermi�tir: “Hiçbir �eydenkorkmuyorum, hele senden hiç korkmu-yorum, ben Atam�n, Bursa konu�mas�n-da arad���n� söyledi�i gençli�im.”

Dost-düşman gördüÇa��n yeti�tirdi�i en büyük deha, her-

kesten farkl� oldu�unu ortaya koyan ikikonu�ma yapm��t�r. �lki “Gençli�e Hita-be”si, di�eri ise “Bursa Konu�mas�” d�r.

�lkinde büyük bir öngörüyle kurdu�u,Cumhuriyetin ve devrimlerinin hangi va-him tehlikelerle kar��la�abilece�ini; ikin-cisinde ise arzu etti�i, bekledi�i Türkgencinin kurdu�u Cumhuriyet ve devrim-lerini, tehlikeye dü�tü�ü anda korumakiçin neler yapmalar� gerekti�ini söylemi�-tir.

Yani daha o tarihte kimsenin dü�üne-medi�i bir dönemde, me�ruiyetini kaybe-den siyasi iktidarlara kar�� “Uluslar�nMe�ru Direnme Hakk�”n�n varl���n� söy-lemi�tir.

10 Kas�m’da özellikle Ankara’da Ata-s�na ko�an milyonlar, “bu ülkenin polisivar” dememi�, hiçbir koruma tedbirininal�nmad���, bomba aramas�n�n yap�lma-d���, her türlü sabotaja ve k��k�rtmayaaç�k alanlara ko�mu�, kendisini ortayakoymu�tur.

10 Kas�m’da milyonlar dünyan�n engüçlü en yürekli ordusunu alanlara döke-rek, “Yeter art�k ben var�m, halk var,kurtar�c�ya ihtiyac�m yok” demi�tir.

Bu milyonlar, onun kurdu�u Cumhuri-yetin nimetlerinden istifade ederek,onun devrimleri sayesinde ümmet ol-maktan kurtulup, yurtta� olduklar� içinbugün her boy iktidara sahip olanlara“Kendine gel, bu Cumhuriyeti ve buCumhuriyetin kazan�mlar�n�, devrimlerinisana yok ettirmeyiz” demi�tir.

Alanlara ç�kan milyonlar, bu Cumhuri-yeti, onun kazan�mlar�n� ve devrimlerini,“Bu ülkenin, askeri var, polis var, adaletörgütü var demeden” koruyaca��n� dostadü�mana göstermi�tir.

Büyük devrimciOna küfredenlerin, ona katil diyenle-

rin, onun devrim ve ilkelerinin bekçiside�iliz, onu hem Türkiye Cumhuriye-ti’nden hem de CHP’den kaz�yaca��z di-yenlerin, emperyalistlerin memurlar� yada u�aklar� oldu�unu görmek ve bilmekzorunday�z.

Çünkü O, emperyalizme kar�� maz-lum milletlerin yol göstericisi olmu�tur.Milletleraras� ili�kilerin e�itler aras�nda ol-mas� gerekti�ini dünyaya göstermi� veLozan’da fiilen hayata geçirmi�tir.

Ça�da�la�man�n öncüsü olmu�tur. Otek yol göstericinin ak�l ve bilim oldu�u-nu hayk�rm��t�r.

O, daha kimsenin dü�ünemedi�i dö-nemde “Devlet kimsesizlerin kimsesidir”diyerek sosyal devleti dile getirmi�tir.

Bugün, “Onun, devrim ve ilkelerininbekçisi olmayaca��z” diyebilen kad�nlar�ni� hayat�nda ve siyasette olmas�n�n önü-nü açm��, onlar� birey yapm��t�r.

O büyük bir devrimcidir. Her gün da-ha ileriye, daha güzele ko�may� bir hayatfelsefesi haline getirmi�tir.

��te onun en büyük eserim dedi�i ku-rumlarda iktidar� elinde bulunduranlar,ona yapt���n�z haks�zl�klar ve çirkin sald�-r�lar nedeniyle ondan özür dileyip, onundevrimci özelli�ini hayata geçiriniz.

Ça� atlamak, muas�r medeniyetinönüne geçmek ancak devrimci olmaklamümkündür. Onun devrimcili�i dura�ande�il devaml� evrimden yana olmakt�r.Ya�ad���m�z ülkeyi ça��n ötesine ta��-makt�r.

29 Ekim ve 10 Kas�m’da dünyan�nen güçlü ordusunun, yani halk�n mesaj�n�do�ru okumak laz�md�r.

29 Ekim ve 10 Kas�m’�

do�ru anlamak

Kart: Kendi dilinde savunma yapmal�d�r

Z�HN� ERDEM / ANKARA

AKP ve BDP arasındaki pazarlıklarınbir ürünü olan “Kürtçe savunma” yasası-na karşı takınılacak tavır konusundaCHP’de iki farklı eğilimin olduğu ortayaçıktı.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart,“Kişi tek bir dil biliyorsa o dilde savun-ma yapmalıdır tabii ki. Resmi dil veyabaşka dili biliyorsa kendini en iyi ifadeedebileceği dilde savunma yapmalıdır”demişti. Kart’ın bu sözleri AKP’ninTBMM’ye sevk etmeye hazırlandığı ta-sarıya destek olarak yorumlandı.

Yasanın TBMM’ne sevk edilmediğinibelirten Adalet Komisyonu üyesi veMersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk,“Ana dilde savunma ihtiyacı AİHS,AİHM ihtiyacından mı ya da hukuki ge-reklilikten mi kaynaklanmaktadır? Yok-sa şu anda yaşanmakta olan açlık grevle-riyle istenen siyasi dayatmalar sonucumudur? Bunu görmemiz gerekir ve ar-kadaşlarımızla değerlendirmemiz gere-kir” diye konuştu.

‘PKK’lı çok iyi konuşuyor’Tasarıya karşı çıkan CHP’li İsa Gök

ise CMK’nda da şu anda Türkçe konu-şamayan sanık veya tanıklar için tercü-

man müessesi bulunduğuna dikkat çeke-rek şöyle dedi:

“Şu anda yapılmak istenen ise KCKtalimatıyla adliyelerde Kürtçe kadrolaryaratılmasıdır. Bu yanlıştır. AİHM karar-larında yıllardır uyguladığımız sistem be-nimsenmekte, devletin resmi dilindenbaşka dillere ayrışma kabul görmemek-tedir. Bu aslında Oslo süreci ile varılanmutabakat çerçevesinde hükümetin, kar-şıymış gibi görünüp toplumun ayrıştırıl-ması projesinde bir adım daha atmaktır.Bu tam bir oyun. Zira duruşmalarındasanık olan PKK üyesi Türkçe’yi çok iyikonuşmakta, Türkçe iddianameyi oku-yup incelemekte, notlar almaktadır.”

CHP İzmir Milletvekili RızaTürmen, AİHM’nin eski Di-yarbakır Belediye BaşkanıMehdi Zana’nın, “Kürtçe sa-vunma hakkı” için yaptığıbaşvuruyu reddettiğini anım-sattı. Konuyla ilgili Aydınlık’abilgi veren Türmen, şunlarısöyledi:

“AİHS’deki yükümlülüklerasgari haktır. Devlet dahafazla bir hak sağlamak ister-

se buna engel bir şey yokturtabii. Söylenen şey devletinbu standardın altına düşme-mesi gerekir. Ama büyük birkoruma getirmek istiyorsa,insan haklarını daha ileri gö-türmek istiyorsa insan hakla-rı sözleşmesi buna engel de-ğildir.

“Mehdi Zana, (DiyarbakırBelediyesi eski Başkanı. 25Kasım 1997’de AİHM mah-

kemesine Kürtçe savunmahakkını kullanamadığı gerek-çesi ile dava açmış ancak,Mahkeme Zana’nın bu tale-bini haksız bularak 6 Mart2001’de reddetmişti) Zana,Kürtçe savunma yapmak is-temiş mahkeme de bunaizin vermemişti. Bunun üzeri-ne Zana’da AİHM’ye gitmişti.AİHM, Kürtçü konuşma iste-minin reddedilmesine kararvererek, Zana’nın bu isteminihaksız görmüştü.”

Türmen: AİHM reddetmişti

CHP’degörüş

ayrılığı

Gök: Kürtçe savunma daOslo’nun oyunu

Kozinoğlu’nunkoğuş

arkadaşı anlattıM�T Ortaasya Ba�mü�aviri Ka�if Kozino�lu, geçeny�l 12 Kas�m’da, tutuklu bulundu�u Silivri Ceza-evi’nde, �üpheli bir �ekilde hayat�n� kaybetti.

Ergenekon davas�ndan tutuklu yarg�lanan HasanAtaman Y�ld�r�m, ko�u� arkada�� Kozino�lu’nu, Ay-d�nl�k’a anlatt�. Y�ld�r�m, 8 gün sürecek yaz� dizisinde Ka�if Kozino�lu’nunhayat�ndan k�sa birözet yaparak SilivriCezaevi’ndeki ya�a-d�klar�n� kaleme ald�.Yaz� dizisinde Kozi-no�lu’yla ilgili bilinme-yenler de yer ald�. Y�l-d�r�m, yaz� dizisindeanlatt��� konulardanbaz�lar� �öyle:

“Kozino�lu’nunad� hangi ülkede birk��laya verildi?”, “Tür-kiye’ye gitme seni tu-tuklayacaklar diyenCIA ajan�n�n Kozi-no�lu’na can borcuvard�”, “Ergenekon Savc�s� Zekeriya Öz’ün Kozi-no�lu’yla ilgili en çok merak etti�i konu ne oldu?”,“Kozino�lu’nun tutuklanmas�n�n sebebi M�T’e sun-du�u rapor muydu?”, “Vefat etti�i gün ko�u�un 19basamakl� merdiveninden neden yürüyerek indi?”

12 Kas�m 2011’de hayat�n� kaybeden Kozino�-lu, ölümünden önce Ayd�nl�k’a yollad��� notlarda,AKP hükümeti, D��i�leri faaliyetleri, cemaat ve M�Tgibi konularda önemli bilgiler vermi�ti.

Ko�u� arkada��n�n anlat�m�yla Kozino�lu yaz� dizisi yar�n Ayd�nl�k’ta ba�layacak.

Bugün ölümünün

1. yıldönümü

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TE-SEV kurucusu olmasının ortaya çıkmasıylagündeme gelen “Sorosçu” suçlamalarına ilkkez yanıt verdi. “Suçlayanlar TESEV’in kaçyayınını okumuş merak ediyorum” diyen Kı-lıçdaroğlu’nun sözünü ettiği raporlar TSKaleyhinde ve Türkiye’nin bölünmesini savunanifadelerle dolu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,Vatan gazetesinden Mustafa Mutlu’nun soru-larını yanıtladı. Mutlu’nun “TESEV kurucusuolduğunuz, bu Vakfın da ünlü spekülatör Ge-orge Soros tarafından finanse edildiği söyle-niyor. Sizin için de “Soros’un adamı” suç-laması yapılıyor. Duydunuz mu?” so-rusu üzerine Kılıçdaroğlu şöyle ya-nıt verdi:

“Evet, TESEV’in kurucularıarasında-yım. Be-nim ku-rucu ol-duğum

yıllarda Soros’un adı bile bilinmiyordu Türki-ye’de... Çok saygın isimler, bu vakfın kurucula-rı arasında. Ben bu vakfın yönetiminde hiçbir

zaman görev almadım. Çalışma-ları meydanda, yayınladığı ra-

porlar kamuoyuna sunulu-yor. Ben hayatım boyuncahiç kimsenin adamı olma-dım. Sadece halkımınadamıyım! Ayrıca yalnızca

TESEV’in değil sekiz vak-fın kurucusuyum. Çok sayı-

da derneğin üyesi-yim. Örneğin

VatandaşınVergisiniKorumaDerne-ği’ninbaş-kanlığı-nı yap-tım.

Suçlamaların iyi niyetli olduğunu düşünmüyo-rum. Suçlayanlar acaba TESEV’in kaç yayını-nı okumuş, merak ediyorum.”

Bölünmez bütünlüğü hedef alıyor Kılıçdaroğlu’nun sözünü ettiği TESEV ra-

porlarında yer alanlar, tartışmayı en açık şekil-de aydınlatacak nitelikte. 2006 yılında yayınla-nan Güvenlik Sektörü ve Demokratik Göze-tim adlı TESEV raporunda, TSK’nın hesap ve-rilebilirliği ve şeffaflığı bir gereklilik olarak gör-mediği, meclisten bilgi sakladığı, meclisin dar-be girişimlerine sessiz kaldığı iddiaları bulunu-yor. Nisan 2012 tarihli “Yeni Anayasada Yerelve Bölgesel Yönetim” başlıklı raporda ise,Anayasa’nın ikinci ve üçüncü maddesini değiş-tirdi. Raporda, “Türkiye Devleti, ülkesi ve mil-letiyle bölünmez bir bütündür” ifadesi, “Türki-ye Cumhuriyeti bir bütündür. Örgütlenmesiyerinden yönetim esasına dayanır” şeklindedeğiştirildi. Raporda “Bayrağı, şekli kanunun-da belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millîmarşı ‘İstiklal Marşı’dır” ifadeleri kaldırıldı.

SOROS’UN ADAMIeleştirilerine yanıt �ST�HBARAT SERV�S�

Avrupa Parlamentosu Milletvekili Patrick le HyaricOdatv davasından tutuklu bulunan gazeteci SonerYalçın için Avrupa Parlamentosu Komisyonu’na so-ru önergesi verdi. Patrick le Hyaric soru önergesin-de; “Türk makamlarını basın ve ifade özgürlüklerinigüvence altına almak ve özellikle özel yetkili yargı-lama konusunda yasalarını değiştirmeye ikna içinne gibi önlemler alınması düşünülüyor?” diye sor-du. “14 Şubat 2011’den beri Silivri tutuklu kampın-da hapis bulunan Türk Gazeteci Soner Yalçın, as-keri darbe hazırlamayı hedef alarak mevcut hükü-meti devirmek isteyen gizli bir örgütün üyesi olmak-la suçlanıyor. Bu suçlama Odatv bilgisayarlarındabulunan ancak gazetecilerin reddettiği dokümanla-ra dayanıyor” diyen Avrupa Parlamentosu milletve-kili Patrick le Hyaric şu soruları sordu:

-Komisyon bu gazetecilerle ilgili suçlamalarınaydınlatılması için girişimlerde bulunmuş mudur?

-Komisyon, bağımsız bilirkişi raporu doğrultu-sunda gazetecilerin eşit yargılanması için hangi gi-rişimlerde bulunmuştur?

-Soner Yalçın’ın gelecek duruşması 16 Ka-sım’dadır. Komisyon bu duruşmaya bir gözlemcigönderme konusunda ne düşünmektedir?

-Komisyon, Türk makamlarını basın ve ifade öz-gürlüklerini güvence altına almak ve özellikle özelyetkili yargılama konusunda yasalarını değiştirme-ye ikna için ne gibi önlemler almayı düşünmekte-dir?

-Komisyon Türkiye’nin temel ilkelere saygılı ol-ması için ticari veya üyelik siyasetlerinde bir deği-şiklik yapma niyetinde midir?

AvrupaParlamentosuna

Soner Yalçın soruları

Kılıçdaroğlu ‘Evet TESEV’in kurucuları arasındayım. Çok saygın isimler, bu vakfın kurucularıarasında. Suçlayanlar acaba TESEV’in kaç yayınını okumuş, merak ediyorum’ diye konuştu

�sa Gök

Page 7: Müdür bir tiyatroyu neden istemez? KURULUŞ 1921 12 KASIM

12 KASIM 2012 PAZARTESİ

MEHMET ALİGÜLLER

UFUK ÖTESİ

AKP’nin Obama çaresizli�iABD Ba�kan� BBarrack

Hüseyin Obama’n�n yeni-den seçilmesinin yaratt���“iç” heyecan, asl�nda Was-hington’un 2008’deki OOba-ma Projesi’ni aç�klamakta-d�r. Örne�in OObama’n�n biz-deki muhafazakâr demokratiktidar çevreleri taraf�ndanneredeyse e�ba�kan ilanedilmesi, ABD devletinin ba-��na neden “bbiraz Müslü-man, biraz siyah ve birazHüseyin“ olan birinin otur-tuldu�unu ortaya koymakta-d�r.

Öyle ki, Yeni �afak’�nAnkara temsilcisi AAbdülkadirSelvi, OObama seçildi�inde �usözleri kö�esinden dile geti-rebilmektedir: “BBa�kan Oba-ma’n�n ikinci kez seçilmesi-nin sevinciyle olsa gerekkendimi Meclis’e att�m.”(Yeni �afak, 8 Kas�m 2012)

Erdoğan’ınbeklentisi

Kim bilir, belki de mutlu-luklar�n�n nedeni, seçimlerintamamlanmas�yla ABD’ninSuriye konusunda daha aktiftutum alabilmesi ihtimalidir.Ne de olsa Ba�bakan EErdo-�an, aylar önce Washing-ton’un pasifli�ini seçimlereba�lam��t�...

Her ne kadar ABD d��politikas�n�n seçimlerle ya daba�kan�n de�i�mesiyle çokköklü bir de�i�iklik sergile-meyece�i anlat�ld�ysa da, ha-yal kurmaya mecburlard�...

Nitekim Ba�bakan EErdo-�an ABD seçimlerindensonra �öyle diyordu: “ABDseçimleri bittikten sonra böl-gede olumlu birçok �eylerinolabilece�i noktas�nda bek-lentiler var. Bu beklenti biz-de yok mu? Bizde de var.ABD’nin bu i�i çok dahafarkl� �ekilde ele almas�n�ngere�ine inan�yorum.”

AKP bölgede tek başına

Ancak EErdo�an bu aç�kla-may� yapt��� Bali’de, bir deas�l gerçekli�e i�aret ediyorve “221. yüzy�l Asyayüzy�l�d�r“ diyordu...

Dünyan�n a��rl�k merkezi-nin Atlantik’ten Asya’yakayd���n� saptay�p da hâlâSuriye konusunda ABD’denmedet ummak, ku�kusuz ça-resizliktendi...

Oysa Washington, ne ya-paca��n�, daha do�rusu bir�ey yapmayaca��n� çe�itliyöntemlerle Ankara’ya ileti-yordu. Örne�in ünlü analistThomas Friedman �u mesaj�veriyordu: “BBiz Suriye’yedokunmayaca��z bile. Biz bui�i halletmek için bölgesel

güçleri kullanmakta kararl�-y�z. Türkiye bunlardan biri...Böyle bir durumdayken Su-riye ile ilgilendi�imizi mi dü-�ünüyorsun? Bize güvenme-yin. Türkiye evde tek ba��-na...” (Milliyet, 11 Kas�m2012)

Friedman, bu kö�ede de-falarca belirtti�imiz bir ger-çe�e i�aret ediyordu: “AABDOrtado�u’da sorunlar� çöz-mek için bölgesel güçleregüvenmesi gereken bir dö-neme giriyor. Dünyadan ta-bii ki tamamen yok olmaya-ca��z ama Amerika kendisiy-le ilgilendi�i bir döneme giri-yor.”

Davutoğlu’nunperişan halleri

Bakü’de PPutin’le bulu�anve Suriye konusunda “üçlümüzakere sistemi” geli�tirenErdo�an’�n, alternatif ç�k��lariçinde oldu�u anla��l�yor. Ni-tekim DDavuto�lu’nun “sava�e�i�i” ilan etti�i 100 binmülteci say�s�n�n neredeyseiki kat�na ç�kmas� ve Anka-ra’n�n s�n�rlar� Suriyelilerekapatmas� ile EErdo�an’�nNATO’dan Patriot talebi ko-nusunda DDavuto�lu’nu ka-muoyu önünde yalanlamas�,ç�k�� aray��� olarak de�erlen-dirilebilir.

Salt bu iki örne�e bak�l�n-ca bile, DDavuto�lu’nun dü�-tü�ü durumun içler ac�s� ol-du�u anla��lmaktad�r. Öyleki, DDavuto�lu bu s�k��m��l�kve çaresizlik nedeniyle art�kneler söyledi�inin de pekfark�nda de�ildir.

Bak�n DDavuto�lu, UU�urErgan’a ne diyor: “‘ABDSUK’dan memnun de�il,bundan dolay� yeni bir süreçba�lat�yor’ görü�üne kat�lm�-yorum.” (Hürriyet, 10 Ka-s�m 2012) DDavuto�lu’nun,Hillary Clinton’un Zag-rep’ten dünyaya ilan etti�ibu görü�ü yok saymas�, “s�-f�r” teorisi gibidir!

Daha vahimi DDavuto�-lu’nun bütçe görü�melerindeneden D��i�leri Bakanl���’n�nkonutunun ayl�k kiras�n�n 49bin lira oldu�unu soran mil-letvekillerine “bana ahlakisoru soramazs�n�z” diyerek,tersinden do�ru yan�t� ver-mi� olmas�d�r!

En vahimi de, sanki Tür-kiye için yazd��� StratejikDerinlik kitab� harikalar ya-ratm�� gibi DDavuto�lu’nun“vaktim olsa da Libya’n�nderin stratejisini yazsam” de-mesidir. KKu�kusuz 49 bin li-ral�k konut, “i�gal ettikleri”bir ülkenin kitab�n� yazmayasoyunmas�ndan daha ahlaki-dir!

[email protected]

Dinçer, �nönü’nün Uluslararas� �li�kiler Ders Program�’nda yer almamas�yla ilgili konu�tu:

‘Adının yer almamasının İnönü’nün öğretim programlarından çıkarıldığı anlamına gelmez’diyen Bakan Dinçer’e CHP’li Gülsün Bilgehan’dan tepki geldi: Dünyanın her yerindeCumhuriyetimizin kurucuları saygıyla anılırken kendi ülkelerinde adlarını silmeye çalışmakhangi gerekçelerle açıklanabilir. CHP’li vekil konunun takipçisi olacağının da altını çizdi

ANKARA / AYDINLIK

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, orta-öğretim Uluslararası İlişkiler Ders Prog-ramı’ndan 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnö-nü’nün adının çıkarılmasına ilginç açık-lamalar getirdi. Bakan Dinçer, “progra-mın kazanımla ilgili bölümünde adınınyer almamasının İnönü’nün öğretimprogramlarından çıkarıldığı anlamınagelmediğini” ileri sürdü. Dinçer, “Konuele alınırken 2. Dünya Savaşı’nda izle-nen politikanın planlayıcısı ve uygulayı-cısı olan İsmet İnönü’den bahsedilme-mesi mümkün değildir” dedi.

Saklamanın amacı nedir?CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bil-

gehan, 2013-2014 öğretim yılında uygu-lanacak ortaöğretim Uluslararası İlişki-ler Ders Programı’ndan İsmet İnö-nü’nün adının çıkarılmasını TBMMgündemine taşımıştı. Bilgehan, Din-

çer’in yanıtlaması istemiyle soru önerge-si vererek, “İnönü’nün, 1939-1945 ara-sında dünyada 60 milyon, Avrupa’da 50milyon, en yakın komşumuz Yunanis-tan’da yarım milyon insanın öldüğü 2.Dünya Savaşı’nda bir tek Türk’ün bileburnunu kanatmadan Türkiye’yi ateşindışında tuttuğu tüm dünya tarafındanbilinmektedir. Böyle bir devlet adamınınyaptıklarının Türkiye’deki öğrencilerin-den saklanmasıyla ne amaçlanmakta-dır?” diye sormuştu.

Bilgehan’ın önergesineyanıt veren Bakan Dinçer,“Konu ele alınırken İnö-nü’den bahsedilmemesi-nin mümkün olmadığını”belirtti. “Programın kaza-nımla ilgili bölümündeİnönü’nün adının yer al-mamasının, Türkiye Cum-huriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı İsmetİnönü’nün öğretim programlarından çı-

karıldığı anlamına gelmediğini” savunanDinçer şöyle dedi: “Bakanlığımızca ha-zırlanan tüm öğretim programlarını birbütün olarak düşünmek gerekmektedir.Konuyla ilgili olarak aynı dönemin anla-tıldığı Ortaöğretim Çağdaş Türk veDünya Tarihi dersi öğretim programın-da, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cum-hurbaşkanı İsmet İnönü’yle ilgili iki ayrıçalışmaya yer verilmiştir.”

Bilgehan’dan tepkiAvrupa Konseyi’nin Fas’ta

düzenlediği bir toplantısındandönen İnönü’nün torunu Anka-ra Milletvekili Gülsün Bilgehan,“Dünyanın her yerinde Cumhu-riyetimizin kurucuları saygı verahmetle anılırken, kendi ülke-lerinde adlarını silmeye çalış-mak hangi gerekçelerle açıkla-

nabilir” diye tepki gösterdi ve konununtakipçisi olacağını vurguladı.

YÖK Başkanı GökhanÇetinsaya, “Yeni yasadaAtatürkçülük ifadesi deyok, başka ideoloji de.Mesela inkılap tarihidersleri... Sakarya Savaşı,Dumlupınar Meydan Mu-harebesi gibi. Bu anlayışkalkıyoraslında”dedi.

Milli-yet’in, tas-lak metin-de, temelilkeler veamaçlarbölümün-den, “Atatürk ilkeleri veinkılapları doğrultusunda

yetiştirilir” bölümünün çı-karılmış olmasıyla ilgilisorusunu yanıtlayan Çe-tinsaya, şunları söyledi:

‘Belli anlayışlarkalkıyor’

“Evet. Yeni yasada tar-tışmalı ifadelerin yerbulmadığı doğru.Ama başka hiçbirideolojik ifade deyok. Bu farklı biryasa. Küresel birdünyada bir üniversi-te sistemini tanımla-yan bir yasa. Başkaherhangi bir ideoloji-

nin de olmadığı bir yasa.12 Eylül rejiminin kendi

görüşleri doğrultusundakoyduğu ifadelerin çıka-rıldığı ama başka bir ifa-denin de konulmadığı biryasa. Bu yeni sistemdeüniversite senatoları artıközgür. İsteyen Atatürkçü-lük dersi, isteyen Medeni-yet Tarihi dersi okutur.Önemli olan Ankara’danbir insanın ellerine birşablon verip, ‘sadecebunu okutacaksın’ deme-mek. Şimdiki inkılap tari-hi dersleri böyledir mese-la. Hatta konular bile bel-lidir. Sakarya Savaşı,Dumlupınar Meydan Mu-harebesi gibi. Bu anlayışkalkıyor aslında.”

Çetinsaya: Atatürkçülük olmayacak

Balyoz davasından 18 yılhapis cezası verilen emekliTuğgeneral Mustafa KemalTutkun’un 2 yıldır tedavi gö-ren annesi 97 yaşındakiHüsniye Tutkun vefat etti.Tutkun’un özel izinle anne-sinin cenaze törenine katıla-cağı bildirildi. Hüsniye Tut-kun’un, bugün Çanakka-

le’nin Biga İlçesi’nebağlı Çınardere Kö-yü’nde ikindi vaktitoprağa verileceğibildirildi.

Çanakkale Onse-kiz Mürt Üniversitesi(ÇOMÜ) Mühendis-lik Fakültesi Öğretim ÜyesiProf. Dr. Salih Zeki Tutkun,

Silivri Cezaevi’nde bulunanağabeyi Mustafa Kemal Tut-

kun’un özel izinle ce-naze törenine katıla-cağını belirtti.

Bu arada ÇOMÜRektörlüğü de Hüsni-ye Tutkun için taziyemesajı yayınladı.Emekli TuğgeneralMustafa Kemal Tut-kun da ÇOMÜ’de bir

süre İnkılâp Tarihi dersi ver-mişti.

Balyoz hükümlüsü Tutkunannesini kaybetti

Mus

tafa

Kem

al T

utku

n

Erdoğan İnönü’yü Hitler’e benzetmiştiBaşbakan Tayyip Erdoğan 3 Mayıs 2010’da par-tisinin grup toplantısında 2. Cumhurbaşkanıİsmet İnönü’yü diktatatör Hitler’e benzeten şusözleri sarfetmişti: “Sayın Baykal anayasa deği-şikliği ile her yerde mücadele edileceğini söyler-

ken son derece münasebetsiz bir şekilde Churc-hill ve Hitler örneğini veriyor. Eğer illa Hitler’ebenzetecek bir siyasi figür arıyorsa kendi genelmerkezlerindeki eski genel başkan fotoğrafla-rına baksınlar. Orada Führer’e özenip kendi-

sine Milli Şef dedirtmiş genel başkanlarınınHitlervari bıyıklarının altından kendilerine gü-lümsediğini görecekler.” Erdoğan’ı, bu sözlerin-den dolayı mahkemeye veren CHP MilletvekiliMahmut Tanal davayı kazanmıştı.

Açl�k grevlerine binaen sürekli görü�ümsoruluyor. Bu hususta hiçbir aç�klama yap-mam��t�m. Yapmama nedenlerim de var.Lakin art�k bu hususa de�inmem gerekti�inihissediyorum. Bu i�, farkl� noktalara sirayetetmeye ba�lad�...

Açl�k grevleri, “kürt meselesinin” çözü-müne yönelik bir e�ilim olarak görülmüyor.Aksine, “Pkk” adl� örgütün, varl�k-yo, klukdavas�n�n üretti�i bir süreç olarak kar��m�zaç�k�yor. Talepler, istemler, yönelimler; tü-müyle “Pkk’nin” öngördü�ü çerçevede �e-killeniyor.

Pkk’nin meselesi ile, Kürdün meselesiayn� de�ildir. Kürdün bu topraklarda birmeselesi vard�r. Bu mesele, “emperyalist-kapitalist sald�rganl���n yaratt���” s�n�fsal birsorundur. S�n�fsal sorun, ekonomi-politiktemelde çözümlenmesi gereken bir sorun-dur. Etnik s�k�nt�lar, s�n�fsal sorunun çocu-�udur. Egemen s�n�f�n, ezilenlere yönelimi,bask�c�-dayatmac� bir tutum üzerinden geli-�ir. Bu e�yan�n tabiat�d�r.

Pkk ise, “kürdün meselesini al�p” s�n�fsalbir mesele olman�n d���na ta��rarak, salt et-nik bir meseleye indirgemi�tir. Dolay�s� ile,sorunun esas çözüm yollar�n� t�kayan yega-

ne araç haline dönü�mü�tür. Kürdü inkar eden “egemen s�n�f” sadece

bu i�i yapmam��t�r. ��çinin, emekçinin, ga-rip-gureban�n da yolunu t�kam��t�r. Tüm busorunlar, en temelde “kapitalist üretim ili�ki-lerinin dayatt��� bir sonuçtur.”

Meseleyi, “ulusal bir mesele” olarak alg�-lamak, etnik bir kurguya dönü�türmek, esasmeselenin ve sorunu üreten ana etkenin“görünmez k�l�nmas�n� sa�lamaktad�r.” Üs-telik, feodal a�alardan medet uman bir kürtpolitikas�, �shak Alaton gibi zalim bir kom-prador ile kol kola giren Leyla Zana’lardanumulan medet, Kürt burjuvazisinin geli�ti�i-ni, ve Kürt kompradorizminin ciddi anlam-da örgütlendi�ini göstermektedir.

Dolay�s� ile, bunca y�ld�r da�larda üs’le-nen Pkk, bir tek ABD askerine namlu do�-rultmam��ken, bir tek i�birlikçi unsura nam-lu do�rultmam��ken, ömrünü, bölgedeki“sol-sosyalist örgütleri temizlemekle geçir-mi�ken”, kendisine muhalif feodalleri katle-dip, kendisine yardakç�l�k yapan feodalleriihya etmi� iken, buradan nas�l bir “devrim-cilik ç�kart�ld���n� bir türlü anlayam�yo-rum...”

E�er açl�k grevleri, “bir hiyerar�ik ve oto-

riter örgütün” beka meselesine dönü�me-seydi, s�n�fsal karakteri korusayd�, emperya-lizme ve kapitalizme kar�� yüksek duyarl�l�-��n d��avurumu olsayd�, muhakkak destek-lerdim ve bizzat kendim de kat�l�rd�m...

Yaln�z, ömrü boyunca; bölgede cirit atantek bir ABD-�srail askerine namlusunu do�-rultmam��, tek bir sermayedar�n kar��s�nadikilmemi� bir yap�n�n, elbette ne türden birsüreç ve gerilim üretebilece�ini biliyoruz.Memleketin gariban kürdüyle gariban Meh-metçi�ini birbirine k�rd�rmak sureti ile geli�-tirilen “kan siyasetinin” küreselle�me ça��n-da global patronlar�n talep etti�i konjonktü-rü üretecek “küreselci ve içi bo� bir ideoloji-sizlik” önderli�inde devrime dönü�mesi ola-s�d�r.

Bugün Türkiye’den ba��ms�zla�acak birKürdistan, �u an Kuzey Irak’ta cirit atan Çu-kurova holding gibi, Tüsiad’c� kompradorsermayenin güdümünde, küresel siyonizminbir üssü olacakt�r. Bunun nedeni, meseleninokunu� biçiminin alabildi�ince “emperyaliz-min dayatt��� yönde geli�mi� olmas�d�r.”

Emperyalizm, bölgedeki tüm sorunlar�n“tahlil, te�his ve tespitini” kendi dayatt��� ar-gümanlar e�li�inde geli�tirme e�ilimindedir.

Apo’yu tecritten sal�vermek için açl�k greviyapanlar, Apo gibi otoriter bir örgüt lideri-nin bulundu�u hücreye Apo’nun yan�na,emperyalizmle e�güdümlü i� gören devleterkan�n�n da koyulmas�n� talep etselerdi,onlar� desteklerdim...

Kürt meselesinin dan���kl� gladyatörleri(Apo-Devlet-Bürokrasi..vb.) ayn� hücreye t�-k�ls�n diye bir eylem yap�lsa, kesinlikle des-teklerdim...

Emperyalizmden ve kapitalizmden ba-��ms�z bir mesele olmayan “kürt meselesi”ne inkar, ne de Pkk’nin e�ilimleriyle hiçbirçözüme ula�amaz. Tek bir çözüm yolu, em-peryalist-kapitalizmin bölgeden ç�kart�lmas�-d�r. Bölgede, sermayenin, komprador bur-juvazi egemenli�inin, i�birlikçilerin kar��s�nadikilip tek bir mermi atmayan bir örgüt, aslaanti-emperyalist ve anti-kapitalist olamaz.Bu örgütlerin üretti�i eylemler, “DUYGU-SAL REFLEKSLER ÜRET�R, HALKI PE-��NDEN SÜRÜKLER” ama asla HALKAYARAR SA�LAMAZ...

Bu nedenle açl�k grevlerini desteklemiyo-rum. Lakin, açl�k grevindeki herkesin, haki-katleri görmesini umuyorum...

Allah hepimize selamet versin.

EBUZER’CEAçl�k grevlerine binaen...EREN ERDEM

[email protected]

Mustafa Kemal Atatürk’ün74. ölüm yıldönümünü andığı10 Kasım günü AKP’li meclisüyesinin 10 Kasım’la ilgili ya-zısı sosyal medyada tepkiçekti. AKP’li İzmit Belediye

Meclis üyesi Ali Yılmaz Face-book sayfasında “Atatürk’üanmıyoruz’’ şeklinde yazıyazdı. Dinci Akit gazetesin-den alıntı yaptığını söyleyenAKP’li Meclis üyesi şöyle

yazdı: “Atatürk’ü anMAprogramı dediler. Bizde anmı-yoruz. İyi günler (akit gaze-tesi)’’ Ali Yılmaz’ın yazısınabazı arkadaşları “Ali senyapma kardeşim yakışmıyor’‘

şeklinde tepki gösterdi. Tep-kiler üzerine Yılmaz, “Akitgazetesinden alıntı, benimde tuhafıma gitti’’ diyeyazdı.Mustafa Kerem Erol / Kocaeli

AKP’li Yılmaz: Atatürk’ü anmıyoruz

Gök

han

Çet

insa

ya

Gül

sün

Bilg

ehan

Bakan’dangecikmeli

İnönü yanıtı Adını çıkardık amabütün düşünmek gerek!

Page 8: Müdür bir tiyatroyu neden istemez? KURULUŞ 1921 12 KASIM

12 KASIM 2012 PAZARTESİ

�stiklâl Sava��n�n ba�lar�ndaki te�kilât tart��-mas�na pek ilgi gösterilmez. Oysa o büyükdeneyim, bugüne de ���k tutuyor.

Önce siyasal teşkilâtlanmaAli Fuat Pa�a, “Bilinmeyen Hat�rala-

r�”nda, �stiklâl Sava��’n�n ba��ndaki görü� ay-r�l���n� anlat�r. ‘Hepimiz önce Orduyu te�-kilâtlamak gerekti�i görü�ündeydik. Bir tekO, Orduya da hükmedecek bir siyasal te�-kilâtlanmay� öncelikli görev olarak önümü-ze koyuyordu’ diye özetleyebiliriz.

Çünkü Kurtulu� Sava�� Padi�ah hükü-metiyle ba�ar�lamazd�. Önce Millî Te�kilât-la Anadolu’da bir Millî Hükümet kurulacak-t�.

O hükümet, milletin bütün kuvvet ve im-kânlar�n� seferber edecek ve silahl� kuvveti deyeniden te�kilâtlayacakt�r.

Mustafa Kemal Pa�a‘n�n plan�n�n özü,te�kilâtlanarak devrim yapmak ve o devriminhükümeti ve enerjisiyle ülkeyi kurtarmakt�r.

16-21 Haziran 1919 Birinci Komutan-lar Toplant�s� ve 16-29 Kas�m aras�nda 13gün süren Heyeti Temsiliye toplant�s�n�n gün-demi budur.

“�kinci Komutanlar Toplant�s�” diye dean�lan Sivas Heyeti Temsiliye toplant�s� tu-tanaklar�, �stiklâl Sava��n�n iç cephesini an-lamak için en önemli metinlerdir (Ulu� ��-demir, Heyeti Temsiliye Tutanaklar� ve Ata-türk’ün Bütün Eserleri, c.5).

Mustafa Kemal Pa�a ve AAlfred Rüstem,o toplant�da bir Milli Hükümet kurmak için,siyasal parti olarak örgütlenmesinin �art ol-du�unu vurgularlar. En ba�ta parti ad�n� ver-meseler de, en sonunda Mustafa Kemal Pa-�a, Milli Te�kilât�n bir siyasal Parti oldu�unubelirtir. Padi�ah hükümetiyle iktidar sava��-n�n ba�ka bir arac� olamaz.

Esasen mesele buradad�r. Çünkü Padi�ahhükümetinden vazgeçemeyenler, �kinci Ko-mutanlar Toplant�s�n�n ço�unlu�udur.

Mustafa Kemal Pa�a’n�n Millî Te�kilât(Parti)>Millî �htilâl>Millî Hükümet stratejisi-ni KKâz�m Pa�a (Karabekir) ve RRauf Bey‘in iti-razlar� vard�r. Sonunda Meclisi Mebusan’�n�stanbul’da toplanmas� görü�ü a��r basar.

Te�kilât tart��mas�, asl�nda �stanbul hü-kümeti mi, Anadolu hükümeti mi tart��ma-s�d�r. Ve iç sava��n devrimciler içindekikampla�maya yans�mas�d�r.

Millî Teşkilâtın iç savaş zaferiSivas Komutanlar Toplant�s�ndan 2 ay

geçmeden Meclis �stanbul’da çal��malar�naba�lar. 1920 Ocak-Mart dönemi, MustafaKemal Pa�a’n�n Ankara’daki yaln�zl�k ayla-r�d�r.

Ama tecrübe, �stiklâl Sava��’n�n Padi�ahte�kilât�yla yürütülemeyece�ini ö�retir.

�ngilizler, 16 Mart 1920 günü �stanbul’ufiilen i�gal ederler. ��galin amac�, Saltanat ma-kam�n�, yeni Padi�ah�n te�kilât�n� peki�tir-mektir. Meclis son toplant�s�n� 18 Mart gü-nü yapar. Meclis, �stanbulsuz kal�r. �stanbulise meclissiz.

Art�k Meclis Ankara’dad�r ve milletindir.Millî Te�kilât, Anadolu’da iktidara elkoy-mu�tur. Mustafa Kemal Pa�a’n�n Millî �hti-lâl>Millî Hükümet plan� zafer kazan�r.

Ankara’y� bo�mak için, �ngiliz alt�nlar�y-la harekete geçirilen yobaz kalk��malar� daezilir. �ç sava� Ankara’n�n zaferiyle sonuç-lan�r.

Teşkilât dersleriBu büyük deneyimden �u dersler ç�kar�-

labilir:1. �stiklâl Sava�� sistemin içinde kalarak,

Padi�ah�n te�kilât�yla ba�ar�lamazd�.2. Önce Millî Hükümet kuracak, o sayede

kurtulacakt�k.3. Millî Hükümet ise, ancak siyasal par-

ti önderli�inde kurulabilirdi. Bu görevi, Mü-dafaa-i Hukuk Te�kilât� yerine getirdi.

Atatürk, CHP’nin 4 Eylül 1919 günü Si-vas Kongresi’nde kuruldu�unu hep vurgular.Çünkü �stiklâl Sava��, Devrimin Öncü Ör-gütlenmesinin önderli�inde ba�ar�ld�.

Devrim, çürüyeni y�kmak, filizleneni kur-makt�r. Y�kmak için de, kurmak için de te�-kilâtl� olmak zorundas�n�z. Hatta devriminözü, k�saca örgütlenmedir.

Yeni toplumu ve yeni devleti örgütle-mektir devrim!

Te�kilâtlanmadan kaçmak, asl�nda dev-rimden kaçmakt�r.

�stiklâl Sava��nda te�kilât sava��

DOĞUPERİNÇEK

ROTA

[email protected]

Ayr�ca Do�u Perinçek’in “Kemalist Devrim-4/ Kurtulu� Sava��’nda Kürt Politikas�” ba�-l�kl� kitab�nda �stiklâl Sava��n�n iç cephesiniözetleyen s. 174-221 aras�ndaki bölümebak�labilir.

KİTAP

HABER MERKEZ�

10 Kasım’da Brunei Sultanı’nı ziyaret ettiğiiçin anma törenine katılmayan BaşbakanTayyip Erdoğan, ziyareti dönüşü uçakta ga-zetecilere konuştu. “10 Kasım’a gitmemeniztartışmaya neden oldu?” sorusu yöneltilen Er-doğan’ın yanıtı da ilginçti. Erdoğan, törene ka-tılmamasını şöyle açıkladı: “Anayasal suçmu? Yasal suç mu? Peki ana muhalefet, mu-halefet 29 Ekim törenlerine neden katılma-dı. 29 Ekim resmi törendir. Katılım teamülötesi gerekliliktir. Ama ben geçen 10 senedeçoğu kez muhalefeti orada görmedim.”

‘Çalışmamızı kitap yapacağız’Erdoğan, idam cezasıyla ilgili sözlerini yi-

neledi ve “Siyasi suçlarla ilgili olarak değilama terör ve ölüme sebebiyet verme kap-samında idamı tartışmak elbette mümkünolabilir” dedi.

Suriye ile ilgili yaptığı değerlendirmede

“çözüm için mutlaka Rusya işin içinde olmalı”diyen Erdoğan, “Obama ile Suriye konusun-da ne konuştunuz?” sorusuna da şöyle yanıtverdi: “Arkadaşlarımız kendi arasında görü-şecekler. Daha sonra biz Başkan Obama ilebelki telefonla, belki yüz yüze görüşeceğiz.”

‘Koalisyon tehdidi’Erdoğan’ın başkanlık sistemiyle ilgili

yaptığı değerlendirme ise şöyle konuştu:“Ben illa ABD sistemi olsun demiyorum.Öyle çalışalım ki Türk sistemi olsun. Çokfarklı sistemlerin bize faydalı yanlarını ala-lım, kültürel ve toplumsal yapı farklılığı ne-deniyle uygulayamayacağımız yanlarını ayık-layalım. En ideali için karar verelim. Bu ko-nuda bizim AK Parti olarak çalışmalarımı-zı kitap olarak yayımlayacağız.”

Abdullah Öcalan ile görüşmeleri, siyat-setçinin değil MİT’in yaptığını söyleyen Er-doğan, “Siyasetçi adayla görüşemez. Terö-ristle kucaklaşanla da görüşemez” dedi.BDP’de teröristle kucaklaşmayanlarla gö-rüşülür mü diyorsunuz? sorusuna da Erdo-ğan, “Evet. Nitekim Adalet Bakanım Sela-hattin Demirtaş’la, Sırrı Süreyya Önder’legörüştü” diyerek yanıtladı.

‘10 Kasım’akatılmamak Anayasal suç mu?’

‘10 Kasım’akatılmamak Anayasal suç mu?’

‘10 Kasım’akatılmamak Anayasal suç mu?’

‘10 Kasım’akatılmamak Anayasal suç mu?’

‘10 Kasım’akatılmamak Anayasal suç mu?’

SUÇLULUK

PSİKOLOJİSİ

‘Başkanlık yakışır sana’ pankartı ile karşıladılarBaşbakan Erdoğan, dün Diyarbakır’da şehit-ler için düzenlenen törene katıldıktan sonrauçakla Trabzon’a geldi. Havaalanında, “Baş-kanlık yakışır sana” pankartı ile karşılanan Er-doğan, yaptığı konuşmada terörle mücadele-nin kararlı bir şekilde devam ettiğini belirterek,“Sonunda inşallah terörü ezeceğiz” dedi. Er-doğan, “Bu açlık grevleriydi, ölüm oruçlarıydı

bunlar şantajdır, bunlar blöftür, bunlar şovdur.Şimdi de milletvekilleri yapıyorlarmış.

Ne yapıyorlarsa yapsınlar. Bizim görevimizbellidir. Biz sağlıkla ilgili gerekli müdahaleyi ya-parız” ifadelerini kullandı.

‘Müdahale ölüm getirir’CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Siirt’te

yaptığı konuşmada, “Cezaevlerinde bir yurt-taşın hayatını kaybetmesi iktidara ciddi so-rumluluk getirir” dedi.

BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayanBDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak ise, “Açlıkgrevlerine yönelik hayat kurtaran bir müda-hale bu güne kadar görülmemiştir. Hep ölümgetirmiştir, katliam yapılmıştır” diye konuştu.

�EF�K KENAR

Kayseri’de dün “Atatürk’üAnma Yürüyüşü” yapıldı.TGB’nin düzenlediği yürüyüşeçok sayıda yurttaş katıldı. Yü-rüyüşte, “Atatürk Türkiye’dirTürkiye Atatürk’tür” yazılı 10metrelik pankart taşındı. Cum-huriyet Meydanı’nda açıklamayapan TGB İl Başkanı SinanSungur, “10 Kasım yas değil mü-cadele günüdür. Biz buradayız eyAKP, yasaklarına rağmen sahipçıkıyoruz Atamıza, siz neredesi-niz? Bakın halk ve gençlik el eleburada, meydanlarda” dedi.

Konya’da İşçi Partisi, ADD, TGBve Eğitim-İş tarafından yapılan“Atatürk’e Saygı Yürüyüşü”ne binkişi katıldı. Yürüyüşte, “Gençlikburada Tayyip nerede” sloganınayurttaşlar alkışlarla destek verdi.TGB Konya İl Bbaşkanı Tevfik Ka-dan, “Bugün korunacak değil, yeni-den kurulacak bir Cumhuriyet’insorumluluğu üzerimizdedir” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç,60’ıncı günden sonra açlık grevine de-vam etmek isteyenlerin vücut bütünlük-lerinde hayati anlamda tehlikeler mey-dana gelebileceğini belirtti. Arınç, “Hü-kümetimizin, açlık grevinde bulunanla-rın telef olması konusunda hiçbir düşün-cesi ve öngörüsü olamaz” dedi.

Reform İzleme Grubu’nun (RİG) 27.Toplantısı, Başbakan Yardımcısı BülentArınç’ın ev sahipliğinde, Bursa’da yapıl-dı. Crown Plaza Otel’de düzenlenentoplantının ardından Arınç, Avrupa Bir-liği Bakanı ve Başmüzakereci EgemenBağış, Adalet Bakanı Sadullah Ergin veDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ba-sın toplantısı düzenledi.

‘Umarım bitirirler’“60’ıncı günden sonra greve devam

etmek isteyenlerin vücut bütünlüklerin-de hayati anlamda tehlikeler meydanagelebilir. Bunu hiçbir zaman arzu etmi-yoruz” diyen Arınç, şunları kaydetti:”Bizinsancıl bir yaklaşım içindeyiz. ‘İnsanıyaşat ki devlet yaşasın’ düşüncesini ken-disine ilke edinmiş bir hükümetin, bir si-yasi partinin açlık grevinde bulunanlarıntelef olması konusunda hiçbir düşüncesive öngörüsü olamaz. Umarım ki bugün,en geç yarın bu grevi bitirirler. İfade et-mek istedikleri hususları biliyoruz. Bun-ların farkındayız. Bu konularda da Tür-kiye gerçeğini dikkate alarak, demokra-tikleşme ve özgürlükler konusunda adımatacağımızı bütün Türkiye’nin bildiğiniifade etmek istiyorum.”

‘Yas değil mücadele günü’

‘Atatürk’e saygı yürüyüşü’

Arınç’tan ‘telef’ gafı

KESK, DİSK, TMMOB ve TTB, KCKdavaları tutuklularının cezaevlerindebaşlattıkları açlık grevinin 61. günü ne-deniyle İstanbul’da bir yürüyüş düzenle-di. Yürüyüş Taksim Tünel Meydanı’ndabaşlayıp Taksim Meydanı’nda son buldu.Yürüyüş sırasında “Katil Erdoğan”,“Ölüm değil, çözüm istiyoruz”, “Anadilbölmez, tecrit öldürür” ve “Yaşasınhalkların kardeşliği” sloganları atılırkenKürtçe savunma hakkı istendi.

SONER BAHADIR

Taksim’de açlıkgrevi yürüyüşü

AYDINLIK / ANKARA

Büyükşehir Yasa Tasarı-sı’nın geri çekilmesini is-teyen İnşaat MühendisleriYönetim Kurulu, yasanınhak gaspı, otoriterlik vepartizanlıktan oluştuğunadikkat çekti. İnşaat Mü-hendisleri Odası YönetimKurulu, TBMM’de görü-şülmeye devam edilenyasa hakkında açıklamayaptı.

Açıklamada, yeşilalanların, su havzalarının,meraların, kamuya aitarazilerin büyükşehir be-lediyelerinin tasarrufu al-tına gireceği, bu bölgele-rin kentsel dönüşüm pro-jelerinin uygulama alanla-rı olarak değerlendirilece-ğine dikkat çekildi. Tasa-rının “ben yaptım oldu”anlayışıyla hazırlandığı,ne vatandaşların, ne siyasipartilerin, ne üniversitele-rin, ne bilim insanlarınınne de meslek odalarınıngörüşünün alınmadığıvurgulandı ve tasarınıngeri çekilmesi istendi.

AYDINLIK / ANKARA

CHP Balıkesir Milletvekili ve İçişleri Ko-misyonu üyesi Namık Havutça, İçişleri Ba-kanı İdris Naim Şahin’e 29 Ekim Cumhuri-yet Bayramı’nı halkın kutlamasını engelle-mek amacıyla valiliklere ve kaymakamlıkla-ra gönderilen “gizli yazı”nın içeriğinin neden ken-dilerinden saklandığını sordu.

Havutça, TBMM Genel Kurulu’nda görüşü-

len “Büyükşehir Kanun Tasarısı” üzerineyaptığı konuşmada, tasarıyı “Türkiye’yiayrıştırma yasası” olarak nitelendirdi.Havutça, “Bu yasa, bölgelerarası farklı-lıkları, ekonomik farklılıkları ortadankaldıracak bir yasa değil, bizi bütünleşti-ren bir yasa değil, tam aksine Türkiye’yi

ayrıştırma yasasıdır. Bu yasada bölgesel farklı-lıkları daha fazla belirginleştirecek adımlar atıl-maktadır” dedi.

29 Ekim’deki ‘Gizli belge’nin içeriğini açıklayın

KAYSERİ

KONYA

Suriye’nin Haseki iline bağlı Ra-sulayn’da, Esad güçleri ile terörist-ler arasında süren çatışmalar ne-deniyle Ceylanpınar’daki okullar 2gün daha tatil edildi. Dün sabah sa-atlerinden itibaren aralıklarla topseslerinin duyulduğu bölgede, ça-tışmalar yaşandı.

Ceylanpınar Kaymakamı İbra-him Çenet, AA muhabirine yaptı-ğı açıklamada, Rasulayn’da çıkançatışmaların ilçe güvenliğini tehli-keye soktuğunu belirterek, okulla-rın perşembe ve cuma günü tatiledildiğini hatırlattı. Çatışmaların de-vam etmesi nedeniyle okullarınpazartesi ve salı günü de tatil edil-diğini bildiren Kaymakam Çenet,salı günü öğleden sonra yapılacaktoplantıda, okullara ilişkin durumdeğerlendirmesinin ardından, sü-recin belirleneceğini söyledi. Bu ara-da ilçede belediye hoparlöründenokullardaki tatilin uzatıldığına dairduyuru yapıldı.

Nam�k Havutça

İMO: Kimseningörüşünüalmadılar

Büyükşehiryasasına

tepki

Ceylanpınar’da okullar2 GÜN DAHA TATİL

Page 9: Müdür bir tiyatroyu neden istemez? KURULUŞ 1921 12 KASIM

AYDINLIK / ANKARA

Uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Hasan Köni,Batı ekonomilerinin zor günler geçirdiğini kaydet-ti ve bu durumun yeni gelişmeler ortaya çıkarabi-leceğini vurguladı. Ortadoğu ve dünyada yaşanan songelişmeleri Aydınlık’a değerlendiren Prof. Dr. Köni,şunları söyledi:

“Özellikle ABD’nin yeni politikalar üretmesi la-zım. Asya ile baş etmesi mümkün değil. Zaten Ame-rikalı ekipler, düşünce kuruluşları şimdi bu durumuaşmak için neler yapılabileceği üzerinde çalışıyorlar.ABD bugünkü sistemden başka bir sistem bulmaz-sa işi çok zor. Batı ekonomilerinin tamamı sıkıntıda.Batı ekonomiyi düzeltmezse 3. Dünya Savaşı gün-deme gelir. Bunu düşünmek bile insanı ürkütüyor.Ama bu durum duygularla giderilecek bir konu de-ğildir. Batı ekonomileri bir an önce sıkıntılarına çö-züm bulmazsa işin sonu bellidir.”

Suriye’de anlaşmaSuriye konusunda belli bir anlaşmaya varıldığı iz-

lenimi edindiğini kaydeden Köni, “Belli ki Rusya’yaverilmiş sözler var. Obama İran konusunda karar-sız. Bu nedenle Suriye üzerinde çok duruyor. BenAmerika’nın İran’a saldıracağını sanmıyorum” dedi.

Köni Suriye gerekçesiyle Türkiye’ye yerleştirilmesiplanlanan patriotlarla ilgili bir soruyu da, “Patriot-lar Suriye’ye karşı olmaz. İran ve Rusya’ya karşı ko-nulandıılmak isteniyor” şeklinde yanıtladı.

Emevi camisinde namaz!ABD seçimlerinin bittiğini ve lobilerin etkisinin

azaldığını kaydeden Prof. Dr. Köni, bölgede tansi-yonun düşebileceğini bildirdi. ABD’nin Suriye ola-yını Türkiye’nin üzerine yıkarak götürdüklerini ifa-de eden Köni, “Suriye konusunda kamuoyu için söy-lenenlerle gerçekler ayrıdır. Başbakan Erdoğan’ın,Emevi camisinde namaz kılması biraz zor görünü-yor. Gelinen nokta ortada” diye konuştu.

Putin’in Türkiye ziyareti ile ilgili bir soruyu da ya-nıtlayan Köni, ABD’de Başkanlık seçiminin yeni bit-tiğini, ABD’de sistem oturduktan sonra Putin’in Tür-kiye’ye geleceğini ifade etti. Köni, ABD’de seçim son-rası sistem oturmadan Putin’in Türkiye’ye gelme-yeceği görüşünde olduğunu belirtti.

ABD’den insansız denizaltıABD kamuoyunun askerileşmeden ciddi rahat-

sızlık duyduğunu kaydeden Köni, şu görüşleri sa-vundu: “ABD artık insansız hava araçları ile sava-şıyor. Ülkelerin hava sahasını bunlarla aşıyor. He-deflerini Kansas’tan vuruyor. Hem daha ucuz, hemde insan kaybı vermiyor. Son dönemlerde, Afganistan,Pakistan’da hep böyle savaştı. Şimdi Çin’e karşı in-sansız denizaltı için çalışıyor. İnsansız denizaltılar-la Çin’i vurma çabasında. Havadan sonra deniz al-tını da insansızlaştırma peşinde.”

CEYHUN BOZKURT

Siirt’in Pervari ilçesi Doğanca beldesiHasan Tepe mevkiinde Sikorsky S-70tipi helikopterin düşmesi ve 17 askerinşehit olması, gözleri Sikorsky helikop-terlerine çevirdi. Mart ayından bu yana9 ayda 4 kazanın meydana gelmesi ve35 Mehmetçiğin şehit olması, Sikorskyhelikopterler için “Uçan tabut” tanı-mının yapılmasına neden oldu.

Aydınlık’ın, Sikorsky helikopterle-riyle ilgili ulaştığı bilgiler, bu tanımla-mayı doğrular nitelikte. Buna göre,yaklaşık 20 yıldır TSK’nın envanterin-de bulunan ve uçuşlar gerçekleştiren he-likopterlerin artık saatleri doldu. He-likopterlerde de, aynen otomobillergibi belli bir kullanım saatinden sonraçok ciddi teknik aksaklıklar meydana

geliyor. Saatlerinin dolması nedeniyle,bu helikopterlerde de bu yönde sıkın-tılar baş göstermeye başladı.

Ayrıca 20 yıllık Sikorsky helikop-terlerinin kaldıramayacağı şekilde yo-ğun uçuşlar yapıldığı öğrenildi. Bir Si-korsky’nin saat başı uçuş yaptığı bildi-riliyor. Uzmanların verdiği bilgiye göre,bu durum da, helikopterlerdeki yıp-ranmayı artırdı. Zaten, düşen helikop-terin de sabah saatlerinde bir sevkiyatyapması, hemen ardından da ikinciuçuşunda düşmesi de bu yöndeki en-dişelerde haklılık payı olduğu yorum-larını güçlendiriyor.

Görev süresi dolan ayrılıyorSikorsky pilotlarının da, bu neden-

lerle mecburi görev süresi sonrasıTSK’dan ayrıldıkları bilgisine ulaşıldı.

Sikorsky pilotları için mecburi görev sü-resi 10 yıl. Bu süreyi dolduran pilotla-rın TSK’dan ayrılma oranlarında sonyıllarda artış olduğu bildiriliyor. Birçokpilotun, özel sektöre geçtiği bildirildi.

Sikorsky helikopterlerin bakımı, tümhava araçlarınınki gibi Ankara’daki5’inci Ana Bakım Merkezi Komutan-lığı’nda yapılıyor. Bu komutanlık, heli-kopter ve helikoptere ait parçalarındepo seviyesi bakımı, onarımı, yeni-leştirmesi, modernizasyonu ve modifi-kasyonu konularında yurt içinde tek ku-ruluş olma özelliğini taşıyor.

Başta Balyoz olmak üzere çok sayı-da operasyon sonucu TSK’da zafiyetoluştu eleştirilerinin, bu konuda daetkisi olduğu belirtiliyor. Helikopter-lerin bakımlarında ciddi sıkıntılar ol-duğu belirtiliyor.

SIKORSKYSIKORSKYSIKORSKYSIKORSKYSIKORSKY

12 KASIM 2012 PAZARTESİ

İSMETÖZÇELİK

ARALIK

Partilere destek dü�erken, meydanlar kalabal�kla��yorSon dönemlerde yap�lan tüm anketlerTBMM’de temsil edilen partilere olan des-te�in dü�tü�ünü gösteriyor. Bu siyasi par-tilere destek dü�erken, meydanlar kalaba-l�kla��yor. 29 Ekim “Büyük Cumhuriyet Bu-lu�mas�“n�n hemen arkas�ndan gerçekle�en10 Kas�m Tando�an ve An�tkabir bulu�-mas�nda kalabal�klar daha da artt�.

Art�k meydanlarda CHP az geldi, MHPgelmedi, o vard�, bu yoktu konu�malar� ya-p�lm�yor. 29 Ekim’de Ulus’ta 1. Meclis’inönünde de öyleydi, 10 Kas�m’da An�tka-bir’de de ayn�s� oldu. Halk hepsini sollad�geçti. Meydanlarda kalabal�klar her geçengün artarken, malum siyasi partilere ilgi aza-l�yor. Buna iktidardaki AKP ve muhalefet-teki partilerin tümü dahil.

Peki bu durum neyi anlat�yor dersiniz?Sizce bunun bir anlam� yok mu? Halk�n ver-di�i mesaj çok aç�k de�il mi? “Gere�ini ya-p�n” diye bas bas ba��rm�yor mu?

Özkök ve Soysal’a inatErtu�rul Özkök, Mümtaz Soysal, “29

Ekim Büyük Cumhuriyet Bulu�mas�“ndan

sonra “10 Kas�m’da An�tkabir i�i ç�kar-may�n“ demi�lerdi. 29 Ekim’de milyonla-r�n bulu�mas�n� “halk�n kendili�inden top-lanmas�“ olarak de�erlendirmi�lerdi.

Milyonlar sanki Özkök ve Soysal’a inatyine meydanlardayd�. Yüzbinler yine “ör-gütlü bir �ekilde” Tando�an üzerindenAn�tkabir’e akt�. Hem de 29 Ekim’den da-ha kalabal�k olarak. Halk�n endi�esi olma-d�, özgüveni daha da artt�. “Ba�bakan� Bru-nei’ye kaç�rd�klar�n�“ dü�ünüyorlar. Hak-s�zlar m�?

AKP’liler sa�anak ya�murdan medetumuyordu, ama halk sa�anak ya�mura kar-�� da yürüdü. Islanmak onlar� hiç de tedir-gin etmedi. “Sak�n ha..!” diyenler mahcupolmu�lar m�d�r bilemiyorum, ama herhal-de bir aç�klama yapacaklard�r diye dü�ü-nüyorum.

Yoksa tedirginlik, meydanlar�n “iktidar,iktidar“ diye inlemesinden mi? Özkök’üngazetesinden Ahmet Hakan da 10 Kas�mgünkü yaz�s�nda “An�tkabir’e ko�anlar ik-tidara gelebilir mi?“ sorusuna yan�t aram��.“Gelemez“ dese bile, Hakan’�n bu soru ya-

n�t aramas� önemli. Belli ki böyle bir soruvar. Hakan bu soruya yan�t arad���na gö-re, milyonlar do�ru yolda ilerliyor demek-tir... AKP iktidar�ndan rahats�z olmayan-lar�n, Ulus’a, An�tkabir’e toplanan mil-yonlar�n iktidar�ndan tedirginlik duymalar�dikkatten kaçmayan bir ayr�nt�...

Anıtkabir’i görmediler Yanda� ve gizli yanda� gazete ve tel-

evizyonlar An�tkabir’deki büyük bulu�ma-y� gizlemek için ellerinden geleni yapt�lar.11 Kas�m gününün gazetelerinde An�tka-bir küçültülürken, zevahiri kurtarmak içinba�ka illerdeki kutlamalar öne ç�kar�lmayaçal���lm��. Gazetelerin birinci sayfalar� her�eyi gösteriyor. Erdo�an’�n talimat� ve iz-niyle sahip de�i�tiren “gizli yanda�lar“yanda�lar� bile yaya b�rakm��.

Vatanda�lar�n tepkili. Ayd�nl�k’� ve biz-leri arayan çok say�da vatanda� bu gazeteleriprotesto ettiler. Arkas�ndan da eklediler: “�yiki sizler vars�n�z, Ulusal Kanal var. 10 Ka-s�m An�tkabir bulu�mas�n� doya doya izli-yoruz”

Sultan’ın yanından aramışBa�bakan Erdo�an 10 Kas�m’da An�t-

kabir’i de�il, dünyan�n en zenginlerindenBrunei Sultan�n� tercih etti. Etti ama kula-�� Türkiye’de imi�. An�tkabir bulu�mas�n�Sultan’�n yan�ndan takip etmi�. Yak�n çev-resi 10 Kas�m An�tkabir bulu�mas�n� an bean izleyip kendisine iletmi�. Ankara kulis-lerinde, AKP’ye yak�n çevrelerde bunlar an-lat�l�yor...

Meydanlar iş dünyasının daumudu oldu

AKP iktidar�ndan en çok s�k�nt� çekenkesimlerden biri de i� dünyas�. Y�llard�r AKPkorkusundan seslerini ç�karam�yorlar. On-lar da meydanlar� yak�ndan takip etmi�ler.Ald���m�z bilgilere göre özellikle milli sa-nayiciler geli�melerden memnun. Ulus‘u,Tando�an’�, An�tkabir’i an� an�na telefon-la takip ettikleri bildiriliyor.

K�sacas� meydanlar herkesin, milli sa-nayicinden, esnaf�na herkesin umudu olmu�durumda...

17 Mehmetçiğin şehit olmasının ardından Sikorsky S-70 helikopterler tartışmakonusu oldu. Aydınlık, 20 yıldır kullanılan helikopterlerin miadlarının dolduğu,pilotların da bu durumdan rahatsız oldukları bilgisine ulaştı. Çok sayıda pilotunmecburu görev süresi olan 10 yılı doldurduktan sonra TSK’dan ayrıldığı bildirildi

Uçan TabutUçan TabutUçan TabutUçan TabutUçan Tabut

Son 9 ayda

4 olay 35 şehit

Son 9 ayda

4 olay 35 şehit

HABER MERKEZ�

Siirt Pervari’de Jandarma Özel Harekat as-kerlerini taşırken sis nedeniyle dağa çar-pan Sikorsky S-70 tipi helikopterde şehitolan 17 asker için Diyarbakır 2. Taktik AnaJet Üs Komutanlığı’nda tören düzenlen-di. Törene, Başbakan Tayyip Erdoğan,CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet

Özel ve kuvvet komutanları da katıldı. Şehitlerin naaşının tören alanına geti-

rilmesinin ardından özgeçmişleri okundu.Şehitlerin Türk bayrağına sarılı tabutları,silah arkadaşlarının omuzlarında, törenalanında bulunan kargo uçaklarına kona-rak memleketlerine gönderildi. Diyarba-kırlı olan Şehit Jandarma Uzman ÇavuşMurat Yıldızhan’ın cenazesi ise karayo-luyla teslim edildi.

Dadaş ne demek?Helikopter düşmesi sonucu şehit

olan 17 askerimiz, Jandarma Özel

Harekat’ta “Dadaş Timi” olarak bili-

niyordu. Dadaş, Erzurum ve Elazığ-

lılar için kullanılıyor; “Mert, cesur,

mazlumun yanında olan merhametli,

yiğit” kişiler anlamına geliyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Hakkari’nin Şem-dinli ilçesi kırsalında yürüttüğü operasyonla-ra hava destekli asker sevkiyatı yapıldı. Dünsabah saatlerinden itibaren hava hareketlili-ğinin yaşandığı Şemdinli’de, 34. Hudut Tu-gay Komutanlığı’ndan kalkan çok sayıda he-likopter, Goman dağında bulunan askeri üsbölgelerine özel eğitimli birlikleri sevk etti.TSK’nın bölgede 7 Kasım itibariyle gerçek-leştirdiği operasyonlarda 1 asker şehit düşer-ken, 42 terörist ölü olarak ele geçirilmişti.

Şemdinli’yeasker sevkiyatıyapıldı

TRT Diyarbakır’dan canlı yayınladığı şehit-lerimizle ilgili cenaze törenine katılan CHPlideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adını sansür-ledi. 17 şehidimizin cenaze törenine katılanbakanlarla Valinin adını tek tek sayan TRTmuhabiri canlı yayında 4 kez tekrarladığıanonsunda CHP Genel Başkanı Kemal Kı-lıçdaroğlu’nun adını anmadı. Canlı yayın de-vam ederken TRT’ye yapılan uyraıya rağ-men TRT’nin Kılıçdaroğlu sansürü devametti. CHP yöneticileri de konuyu TBMM,RTÜK ve yargı dahil olmak üzere her plat-formda gündeme getireceklerini belirtti.

TRT’den sansür

Prof. Dr. Köni: 3. Dünya Savaşıgündemde

Siirt’teki kazada şehit olan 17 askerimizle birlikte son9 ayda gerçekleşen dört büyük Sikorsky S-70 kazasında35 Mehmetçik şehit oldu. Diğer üç kaza şunlar:

16 Mart 2012: Afganistan’da NATO bünyesinde gö-rev yapan Türk helikopteri, sabah saatlerinde başkentKabil’in doğusundaki Bagrami yakınlarında aniden al-çalmaya başlayıp bir binaya vurdu, ardından da üç kat-lı başka bir eve çakıldı. Kazada tamamı subay, astsu-bay ve uzman çavuşlardan oluşan 12 askerimiz şehitdüştü. Dünkü kazaya kadar, bu kaza en fazla şehit ve-rilen helikopter kazası olarak tarihe geçmişti.

22 Temmuz 2012: Jandarma Genel Komutanlığı’naait S-70 Sikorsky tipi helikopter Hakkâri’nin Yükse-kova ilçesine bağlı Dağlıca bölgesinde düştü. İnişe geç-tiği sırada düştüğü açıklanan helikopterde bulunan 5asker şehit oldu, 7 asker de yaralandı. Genelkurmay,helikopterin teknik bir arıza nedeniyle düştüğünü açık-ladı.

11 Ekim 2012: Diyarbakır’da askerlere yemekgöndermek için kullanılan teleferik teline çarpan Si-korsky S-70 tipi helikopterin pilotu acil iniş yapmayaçalıştı. Ancak helikopter gövdesi üstüne düştü. KazadaUzman Çavuş İlyas Genel şehit oldu, 7 asker de ya-ralandı.

Bir yılda yaşanan kazalar

HELİKOPTER ŞEHİTLERİMİZmemleketlerine uğurlandı

AYDINLIK / ANKARA

CHP Mersin MilletvekiliVahap Seçer, Hüküme-tin uyguladığı yanlış dışpolitikaların Türkiye’yiçıkılmaz yola sürükledi-ğini kaydederek, iktidarpartisi milletvekillerindenBaşbakn Erdoğan’ı uyar-malarını istedi.

İzlenen politikalar ne-deniyle bölge esnafından sonra çiftçilerin de sı-kıntıya girdiğini belirten Vahap Seçer, bu süreçteen çok zarar görenlerin başında yaş meyve ve seb-ze üreticilerinin geldiğini bildirdi. Yaş meyve seb-ze üreticilerinin sorunlarının Meclis tarafındanaraştırılmasını öngören önergenin AKP oylarlareddedildiğini ifade eden Seçer, “Türkiye’de seb-ze ve meyve üretiminin önemli ölçüde yoğunemek bir sektör olduğunu hepimiz biliyoruz. İn-sanlarımız, aylarca çaba sarf ediyor; kar kış de-miyor, yaz sıcak demiyor, üretimini en iyi, en ka-liteli, en verimli şekilde sağlayabilmek için bü-yük emekler sarf ediyor. İşte o üreticiler, maa-lesef mutlu değil. Ürettiklerini satamıyorlar”dedi.

AKP milletvekillerine Başbakan Erdoğan’ıuyarma çağrısı yapan Seçer, şu görüşleri savun-du: “İşte, yanlış politikalarınızın Türkiye’yi ge-tirdiği nokta budur. Yazıktır, günahtır. Bu yan-lıştan dönün. Amerika’da defterden sildi, şimdibaşka müttefikler arıyor. Baktılar ki siz becere-mediniz bu işi, başka müttefikler arıyor. Yazık-tır. Orada dindaşlarımızla, soydaşlarımızla bizibirbirimize düşürdüler, bizi birbirimize kırdır-maya çalışıyorlar. Artık, iktidar milletvekilleribunu uyarmalı, Başbakan uyarmalı, uyanmalı,uyandırılmalı.”

‘AKP MilletvekilleriBaşbakan’ı uyarmalı’

Vahap Seçer

�çi�leri Bakan��dris Naim �ahin,

“Helikopterde metalyorgunlu�u gibi bir

husus asla sözkonusu de�ildir.

Zira bu tür araçlarbelli bir ömre göre

çal��t�r�lmaktad�r” dedi.

Page 10: Müdür bir tiyatroyu neden istemez? KURULUŞ 1921 12 KASIM

12 KASIM 2012 PAZARTESİ

Yurtdışında yaşayan bizler, Türkiye’de olupbitenleri büyük bir üzüntü ve endişeyle iz-liyoruz. Yurt dışında, Türkiye’nin laikve aydın kesiminden gelen Türk kö-kenli vatandaşlara, son on yılda Ke-malist oldukları için saldırılar ar-tarken, Türkiye’de AKP hükümetibir adım daha ileri giderek, ulusalbayramları yasakladı.

Yeni Anayasa çalışmalarında,iktidarın Türklüğü neredeyse suça dönüş-türme çabalarını, milli bayramlarında sivilhalkına terörist muamelesi yaparak, meşruvarlığını sorgulanır hale getiren kindar tu-tumunu, hiçbir demokrasi, hukuk ve barışkavramıyla izah edemiyoruz.

Yurt dışında yaşayan bir gazeteci olaraksorularımızı, Türk Hukuk Kurumu Başka-nı ve Yargıtay Onursal Cumhuriyet Baş-savcısı Sabih Kanadoğlu’na yönelttik:

Atatürk’ü zayıflatmak� Sistem, laiklik karşıtı odak olmaktan,

Türklük ve Türk halkına karşı, Türki-ye’nin bütünlüğüne, bayrağına, ulusal bay-ramlarına karşı bir odağa mı dönüştü?

� Kanadoğlu: Kesinlikle doğru söylü-yorsunuz. Ancak sonradan bulunan işbir-likçilerle birlikte belirli bir noktaya getiril-di bu durum. 2002 yılında ben daha görev-deyken, Avrupa Parlamentosu’dan Hollan-dalı bir parlamenter, Dışişleri Bakanlığıkanalıyla benden randevu aldı. Merak etti-ği ve demokrasiye aykırı gördüğü konuAtatürk sevgisiydi. Niye her yerde Ata-türk’ün heykelleri, fotoğrafları var? Bu du-rumu tek kişilik bir idareyi hatırlatan ve de-mokrasiyle ilgisi olmayan bir görüntü diyetanımlayarak sebebini sordular. Şimdi öyleanlaşılıyor ki, Atatürk onlar için doğrudandoğruya bir ulus devlet görüşünü temsil et-miyor.

En önemlisi; bölünmez bütünlüğü sa-vunan, bağımsız bir devlet kuran büyük birlideri bu noktada zayıflatırsak, ondan son-ra ulus devleti ortadan kaldırmak da dahakolay olur diye düşündüklerini sanıyorum.Bunun yanı sıra, Türkiye’nin çıkarlarını vesavunmasını zedelemek, demokrasinin te-mellerini zayıflatmak ve yerel yönetimler va-sıtasıyla Türkiye’yi parçalamak mümkündiye düşündüklerini de sanıyorum. Bununmeşruiyetini dışarıdan alan bir iktidarın(ki öyle olmuştur) işbirliği yapması fevkaladekolay olmuştur. Yani bugüne gelmemizin ne-denlerinden biri de Avrupa’nın kendi çı-karlarını koruyacak, işbirliği yapacak bir ik-tidar aramaları ve onu bulmalarıdır.

� İşe Atatürk’e olan sevgiyi yıprat-makla başadılar...

� Kanadoğlu: Başlangıç Atatürk’tür.Atatürk’ü eğer inanılır, güvenilir, sevilirdurumdan çıkarırsanız, Türkiye’de geride hiçbir şey kalmaz düşüncesidir. Ama yanılıyorlartabii. Bizi de umuda sevkeden halkımızın; neolursa olsun, devletin kurtuluşunu ve ku-ruluşunu sağlayan, deha olarak kabul etti-ğimiz Atatürk’e olan saygı ve sevgisidir.

29 Ekim’e geliş süreci bu siyasetin de-vamıdır. 23 Nisan’da başladılar. Onlarınhesaba katmadıkları nokta; “Egemenlikkayıtsız şartsız milletindir” sözünün temeli22 Haziran 1919’a kadar gider. Samsun’a çı-kışın bir ay sonrasında Amasya genelgesiaçıklanır. Genelge şöyle başlar; “Ülkenin ba-ğımsızlığı ve milletin özgürlüğü tehlikededir,bu tehlikeyi ortadan kaldıracak olan mille-tin azim ve kararıdır.” Söz budur ve aslındailan edilmemiş bir cumhuriyet manifesto-sudur. Cumhuriyet’in ilanından sonra yapı-

lan 1924 Anaysası’nda da aynı ifade vardır;“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” Buifade doğrudan millete olan güveni ortayakoyar. İşte yıkılmak istenen de bu güvendir.

İki yönlü suç� Bayram kutlamalarının önüne geçme

çabasını da bu çerçevede mi değerlendirmeklazım?

� Kanadoğlu: İktidarın kutlamayı ön-leme hevesi 23 Nisan kutlamalarının önünegeçme çabasıyla başladı. Ardından 19 Ma-yıs, bir takım gülünç, akla ziyan gerekçelerlekaldırılmak istendi. Sonrasında 30 AğustosZafer Bayramı kutlamalarını engellemek is-tediler. Ardından, Atatürk’ün Ankara’ya ilkgelişinin kutlandığı Harb Okulu koşusu;“Trafiği önlüyor” gerekçesiyle kaldırıldı.Bu ulusal düşünceyi ortadan kaldırma ça-balarıydı, siyasi iktidarın gerçek yüzünü or-taya koydu. Eğer siz, halkın veya onunönünde düzenleyici rolünü üstlenmiş siviltoplum örgütlerinin hazırladığı yürüyüşü, çe-şitli gerekçelerle önleyip, katılımları önlü-yorsanız, bu iki yönlü anayasal bir suçtur. Bi-rincisi; seyahat özgürlüğünü engelleme,ikincisi; düşünce, ifade özgürlüğünü ortadankaldırma suçu işlersiniz.

� Uygulamalar AKP’nin anti-laik odakolmaktan, Anti-Türk odak olmaya geldiği-ni mi gösteriyor?

� Kanadoğlu: O noktaya gelindi. Şim-di neden oraya geldik sorusu önemli. Ulusdevlet, ulusal bütünlük. Atatürk’ün, Türki-ye Cumhuriyeti devletini kurarken sağlamakistediği de buydu. Oradaki vatandaş tanımıırkçı bir söylem ve uygulama değildir. Tür-kiye Cumhuriyeti’ni kuran vatandaşa Türkdemek gayet doğaldır. Şimdi bunu değiştir-me çabası varsa, (ki var) nedeni zaten ulusdevleti yok etme çabasıdır. Bu durumda meş-ruiyetini dışarıda ararken, içerdeki meşrui-yeti kaybetme tehlikesini göze almamaktır.İşin asıl acı tarafı da budur. Batı’nın nez-dinde, onların çıkarlarına uyduğunuz süre-ce fevkalade karşılanabilirsiniz. Niye destekgösteriyorlar diye dış güçleri de kınamayahakkınız yok.

Yeni anayasayı anlatamaz� Tam bu noktada yeni Anayasa ihti-

yacının nereden doğduğunu sorabilir miyiz?� Kanadoğlu: AKP’nin en yetkili ağzı,

genel başkan yardımcısı yeni Anayasa’dakikırmızı çizgilerini açıkça ortaya koydu. “Bizilk üç maddeye dokunacağız, ancak 12 Ey-lül 2010 halk oylamasıyla yapılan değişik-liklere dokundurtmayacağız” dedi. Siyasi ik-tidarın kırmızı çizgisi budur. Acaba Türki-ye Büyük Millet Meclisi; A’dan Z’ye yeni birAnayasa yapabilir mi? Bu sorunun cevabı

Anayasa’da zaten var. Anayasa bu üç mad-deyi değiştirme ve değiştirme teklifini ya-saklamış. 6. Madde zaten çok net biçimdeyasamanın ne yapacağını daortaya koymuş. Hiç birkişi veya organ, kaynağınıAnayasa’dan almayan birdevlet yetkisini kullana-maz. Eğer böyle bir yetkivarsa, Anayasa, yani aslikurucu iktidar; iyiliği-kö-tülüğü-reddedilişi bunla-rın hepsi bir tarafa, devletyetkisini asli kurucu iktidar,tali iktidarlara vermemişseyeni bir Anayasa yapamaz-sınız.

Şu soruyla karşılaşabili-riz: Ne olacak, hiç değişti-rilemez mi? Elbetteki değildir. Bu isteğin ge-rekçelerini açıklayamadıkları için; “Yenibir anayasa yapmak için darbe mi lazım, krizmi, kaos mu, savaş mı lazım?” sorusuyla ge-liyorlar. Dünyanın hiç bir yerinde, bırakınA’dan Z’ye yeni bir anayasayı, bir değişik-liği bile; nedenlerini ortaya koymadan talepedecek bir iktidarı düşünemiyorum. O za-man akla şu geliyor. Gizli tutulan emel ne-dir? Türklük duygusunu yıkarsanız, çok ra-hat bir şekilde federatif, özerk, ister yerel ol-sun, ister genel olsun bir oluşum meydanagetirmek çok kolay olur. Bir ülke işte böy-le bölünür.

� Şimdi de seçilme yaşını 18’e indirmeteklifini ortaya attılar

� Kanadoğlu: Ortaya seçilme yaşını18’e indirme teklifini attılar. Bu hem gündemdeğiştiriyor, hem de ek oylar için zemin ha-zırlıyor. Bu muhalefetin kıyameti koparmasıgereken bir nokta. Erat, erbaş ve HarpOkulları öğrencilerinin oy kullanması söz ko-nusu. Biz bu felaketi bir kere yaşadık. Tamyüz yıl önce, Balkan Harbi’ne siyasetin kış-laya girdiği bir dönemde katıldık ve Rume-li’yi kaybettik. İronik bir şekilde söylüyorum,bu sefer Anadolu’yu kaybedeceğiz. ÇünküRumeli bozgunu, bir savaşmama durumu-dur. Osmanlı ordusunun lojistik bakımdanen güçlü olduğu dönem, Balkan Harbi dö-nemidir. En üst kademeden itibaren siyasetinordunun her noktasına girdiği bir dönemdeyakalandık bu savaşa.

İttihat Terakki’nin 1909 tarihli 2. kon-gresine katılan Mustafa Kemal’in; “Siyase-ti kışladan uzak tutmalıyız” sözleri beğe-nilmedi. 1924’te ya milletvekilli ya askerlikdendi ve ayrışma bu noktada oldu. Bu tec-rübeye rağmen nasıl böyle bir durum gün-deme getiriliyor anlamıyorum. Nasıl buna sesçıkarılmıyor, kıyamet koparılmıyor hayret-ler içindeyim.

Anti-laik odaklıktan, Türklüğekarşı odak olma noktasına gelenAKP iktidarı, yeni anayasa ileTürkiye’ye ve Türk halkınabölünmeyi dayatmak istiyor

AKP iktidarının demokrasi,hukuk ve toplumsal barışkavramlarıyla bağdaşmayankindar tutumu, yurtdışındakiTürkleri de endişelendiriyor

Tek güç halkın gücüdür. Halk,önüne çıkan tüm barikatları,engelleri ortadan kaldıracakgüçtedir. Herkese görevdüştüğünü anlatmak gerekir

Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu, Aydınlık’a konuştu

� AKP egemenlikleri yanlış mı anladı.Bir partinin başa geçmesi ve devletin tümolanaklarını sadece kendi çıkarları için kul-lanmasını siz hukuk adamı olarak nasıl de-ğerlendiriyorsunuz?

� Kanadoğlu: İleri demokrasi komik birifade. Çağdaş demokrasiler olmazsa olmaziki koşula bağlı. Biri; hukuk devleti ki; yar-gı bağımsızlığını ister. Öbürü, laiklik ilke-sidir. Bunların ikisi olmazsa, zaten de-mokrasiden bahsetme olanağı yoktur. Özel-leştirmelerin hukuka aykırı olduğu iddia-sıyla Danıştay’a gidiliyordu. Ereğli’dekihisselerin satılması, Seka’nın satılması,bunların hepsini Danıştay iptal etti. Bunakarşılık AKP bir yasa çıkardı. Danıştay is-tediği kadar karar versin, eğer Bakanlar Ku-rulu; “Bunun uygulama olanağı yoktur”derse, Danıştay’ın kararı uygulanamıyor. Busadece ve sadece demokrasiden uzak birotokrat düşüncenin ortaya konmasıdır.Demokrasi değildir. Hukuk bu “yanlıştır”diyecek siz de; “Fiili imkansızlıklar nede-niyle uygulamayacağım” derseniz, bununadı hukuk devleti olmaz.

� 29 Ekim kutlamalarında Ulus’taTürk halkı kadınıyla, erkeğiyle, genci yaş-lısıyla buluşmuştu ama devlet şiddet kul-landı. AKP’nin gün içinde oradaki halkı na-sıl bir çırpıda “terörist” ilan ettiğini hepberaber gördük. Sizce AKP, halkı “terörist”ilan etme cüretini nereden buluyor?

� Kanadoğlu: Cesaretini kendi yarat-tığı, kendine özgü, “ileri demokrasi”den alı-yor. Çünkü siyasi iktidarın “ileri demok-rasi”si kuvvetler ayrılığı ilkesinden tamamenayrılmıştır. Yasama, yürütme, yargı tekelde toplandı. Yargı, yürütmenin talimatıylaiş görür hale geldi ve seçim güvenliği son uy-gulamalarla güvenli olmaktan çıktı.

� Sizce halkın, siyasi iktidarın başınabuyruk uygulamalarını aşma olanağı ne-dir?

� Kanadoğlu: Tek güç halkın gücüdür.Halk, önüne çıkan tümbarikatları, engelleriortadan kaldıracakgüçtedir. Herkese gö-rev düştüğünü anlat-mak gerekir. Elbetteseçim yoluyla ve yinedemokratik yollar-dan, iktidara son ver-me gayretlerini enyüksek noktaya çı-kararak olabilir bu.Başarı da özveri veçalışma ister.

� Erdoğan’ınyeni Anayasa çalış-malarından umudu kestiğine dair haber-ler vardı. Yeni bir taktik mi?

� Kanadoğlu: Uzlaşma komisyonu,Anayasa’nın izin vermediği bir oluşumdur.Meşruiyetini mevcut Anayasa’dan almayankomisyonun çalışmalarının çıkmaza girmesi,öyle sanıyorum ki siyasi iktidar; “Bunlarlaanlaşamadım, halka gidiyorum, benim ana-yasa hazırlığım budur, ben bu anayasayı hal-kın oyuna sunacağım” deme yolunu aça-caktır. Tabii Meclis’ten istediği gibi geçiri-dikten sonra diyecek bunu. Bir oldu bittiylekabul ettirilmesinden endişeliyim.

‘İleri demokrasi’komik bir ifade

Komisyonda bulunmak ona

meşruiyet kazandırmaktır

� Berlin’de gerçek-leştirilen Anayasa Ku-rultay’ında Ata-türk’ün ilkelerine,Cumhuriyetin Ku-ruluş felsefesine veTürkiye Cumhuriye-tine bağlılığında kuşkuduyulmayan partilerin uz-laşma komisyonundan çekilmesini is-tediniz.

� Kanadoğlu: Anayasaya uygun ol-mayan bir komisyona iştirak etmek,ona meşruiyet kazandırır. Siyasi iktida-rın önünde iki yol var. Birincisi; uzlaşmakomisyonunun görevi bitmiştir, tek tekne alabilirim ne verebilirim şeklindeiki siyasi partiyle bir pazarlıkla 367’yi ara-mak. İkincisi 330’u bulursam, hazırla-dığım anayasayı halk oylamasına götü-rürüm düşüncesidir gibi geliyor bana.

� MHP Genel Başkanı Devlet Bah-çeli “AKP böyle devam ederse değil 2071te, 2023 te Türklük kalmayacak, siline-cek” dedi. Sizce Devlet Bey bunun bi-lincinde ise neden siyasi gereğini yap-mıyor da, her fırsatta AKP’ye destek ve-riyor?

� Kanadoğlu: Bir çelişkidir bu, yanihem Türklüğün 2071 de Anadolu’da ka-

lamıyacağını söyleyeceksinizve bunun müsebbibi de

AKP diyeceksiniz.Böyle bir tehlikeyi gör-düğünü söyleyen birsiyasi parti sıkıştığı

noktalarda AKP’yi des-tekleyeceksiniz. Bu çeliş-

kiyi anlatma, açıklama görevielbette o siyasi partinin genel başkanı-na, yetkili temsilcisine düşer, ama bunudeğerlendirmek bu değerlendirmeyegöre düşüncelerine yön vermek de va-tandaşa düşer. Vatandaşındeğerlendirmeyi yapar-ken şöyle yapmasındayarar vardır, elbettekigüçlerin birleştirilmesigerekiyor, bölünereksonuca varamazsınız.Eğer amaç belir-li bir siyasi ik-tidardan de-mokratik yol-dan kurtulmakise, o zamangüçte birleş-menin doğruolduğuna ina-nıyorum.

GÖNÜ

L KEN

TER

‘Komisyon,meşruiyetinianayasadan

almıyor... Yenianayasanın bir

oldubittiylehalka kabul

ettirilmesindenendişeliyim’

‘Anayasaya uygun olmayan bir komisyona iştirak

etmek, ona meşruiyetkazandırır’

Cemil Çiçekba�kanl���nda

çal��malar�n�yürüten

AnayasaUzla�ma

Komisyonu’ndaAKP, CHP, MHP

ve BDPmilletvekilleri

ortakla�açal���yor

‘AKP anayasa ilebölünmeyi dayatıyor’‘AKP anayasa ilebölünmeyi dayatıyor’‘AKP anayasa ilebölünmeyi dayatıyor’‘AKP anayasa ilebölünmeyi dayatıyor’‘AKP anayasa ilebölünmeyi dayatıyor’‘AKP anayasa ilebölünmeyi dayatıyor’

SabihKanado�lu

Page 11: Müdür bir tiyatroyu neden istemez? KURULUŞ 1921 12 KASIM

12 KASIM 2012 PAZARTESİ

Küresel krizin Avrupa’daki önemli kurbanlarındanbirisi haline gelen Portekiz’de askerlerin bile

alanlara inmesi ülkenin içinde bulunduğu ekonomik vesosyal tablonun net bir özeti olarak değerlendiriliyor

Portekiz 2011’de AB, Avrupa Merkez Bankası veIMF’den toplam 78 milyar avro tutarında kurtarma

yardımı almıştı. Kemer sıkma politikaları ülkenin buborcunu ödeyebilmesi için zorunlu görülüyor

Sevgili Aile BüyüğümüzEmekli Öğretmen

VELİ ZEKİ TANSEL’İN iki yıldan bu yanahastalığı sırasında

büyük bir özen ve ilgiyletedavisini başarıyla yapan ve onubu süre boyunca hayata bağlayan

ve yaşamasını sağlayan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesi Hematoloji Anabilim

Dalı Öğretim Üyesi

Prof.Dr. Meral Beksaç’a

şükranlarımızı sunuyoruz.Ailesi

DI� HABER SERV�S�

Çin’de, ülkenin gelecek 10 yıllık yönetimkadrosunun şekilleneceği ve siyasi konu-larda temel yönelimlerin saptanacağıönemli bir sürecin sonuna geliniyor. İkti-dardaki Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP)liderliğinde yürütülen ÇKP 18. Kongresiise bu sürecin tamamlayacı mekanizması.18. Kongre dahilinde sunulan raporlar,tartışmalar ve konulan hedefler çeşitliaraçlarla dünyayla paylaşılıyor. Uluslar-arası Çin Radyosu Kongreyle ilgili olaraken son yayınladığı haberinde bu önemlibaşlıkları iletiyor.

Milli gelir iki kat artırılacakRadyo’nun haberine göre, ÇKP Kon-

gresinde teknolojik atılımım Kongre ka-rarı haline getirilmesi bekleniyor. İlkhedef 2020 yılında yenilikçi uluslar sa-fında yer almak. Yeni Çin’in 100. yıldönü-münün kutlanacağı 2049 yılı hedefi ise“Bilimde ve teknolojide dünya gücü, liderülke haline gelmek.”

ÇKP Merkez Komitesi Genel SekreteriHu Cintao, 17. Merkez Komitesi rapo-runu Kongre’ye sundu. Raporda, ÇKP’ninÇin’e özgü sosyalist yolu kararlılıkla sür-düreceği bildirildi. Hu raporda Çin’e özgüsosyalist yolun, Çin’e özgü sosyalizm teo-risinin ve Çin’e özgü sosyalist rejimin,ÇKP ve Çin halkının 90’ı aşkın yıldır ya-rattığı ve biriktiği başarılar olduğunu vur-guladı. Hu, üzerinde kararlılıkla ısraredilmesi gereken başarıların durmandangeliştirilmesi gerektiğini belirtti.

Raporda, görece müreffeh refah toplu-munun inşasına ilişkin yeni hedeflerdenbiri, 2020 yılına dek büyümede denge, eş-güdüm ve sürdürülebilirliğin gözle görü-lür şekilde artırılması temelinde, gayri safiyurtiçi hasıla ve kişi başı gelirin 2010 yı-lına göre iki kat artırılması olarak belir-lendi.

Hu, ulusal güvenlikle stratejik sektör-lere daha fazla kaynak aktarılacağını bil-dirdi. Raporda Çin’in savunma, dışişleriulusal birlik ve parti inşası gibi alanlarailişkin planları da yer aldı.

Çin, önümüzdeki on yılda da dışaaçılma ve reform stratejisini sürdürecek.ÇKP, başarıları Çin’e özgü sosyalizminyanı sıra, reform ve dışa açılma politikala-rına da bağlıyor. Geçmiş on yılda Çinhangi atılımları gerçekleştirdi? Sorununyanıtını Çin İstatistik Bürosu Komis-yonu’ndan Ma Ciantang’ın, ÇKP’ninyayın organı Kuişi’de yayımlanan makale-sindan yararlanarak aktaracağız.

Yıllık büyüme: Dünya ortalamasının 3 katı

Ma’nın maklesindeki veriler 2002-2011yılları arasındaki on yılı kapsıyor. Çin budönemde yılda ortalama yüzde 11’e yakınbir oranda, yüzde 10,7 büyüdü. Aynı dö-nemde dünyada ortalama büyüme hızı sa-dece yüzde 3,9. Üstelik Çin, uluslararasıekonomik krizin doruğa ulaştığı 2009 yı-lında bile yüzde 9,2 büyümeyi başardı.Hemen belirtelim; Çin son on yılda kendirekorunu da kırdı. Tüm reform ve dışaaçılma döneminin yıllık ortalama büyüme

rakamı yüzde 9,9’du.Çin, 2005’te İngiltere ve Fransa’yı;

2008’de Almanya’yı ve 2010’da da Ja-ponya’yı geride bırakarak dünyanınıikinci büyük ekonomisi haline geldi.Dünya Bankası verilerine göre, 2002 ile2010 yılları arasında, Çin, dünya ekono-misindeki payını devamlı artırdı. Küre-sel ekonomideki payını 2009’da yüzde14,5’e çıkardı. Aynı dönemde Çin’dekişi başına gelir artışı ise yüzde 140.Yani üç kat. Amerikan Dolarıyla artışçok daha yüksek oranda. 2002’de 1135dolar olan kişi başına gelir, yaklaşık beşkat artarak 2011 yılında 5 bin 432 dolarayükseldi. Çin bu dönemde ülkenin nis-peten geri kalmış Batı bölgelerini de“kalkınmada öncelikli bölge” uygulama-larıyla geliştirdi.

Sanayide önemli dönüşümOn yılda Çin, imalat sektöründe dün-

yanın en büyüğü haline geldi. Sanayi üre-timinde 22 alt sektörden 7’sinde dünyadabirinci duruma yükseldi. Başta demir, çi-mento ve otomobil olmak üzere 220 sa-nayi ürününde Çin dünyanın en büyüküretimini gerçekleştiriyor. Yenilenebilirenerji, yeni ürünler ve yeni kimyasallarise, Çin’de büyümenin lokomotif sektör-leri olarak anılıyor.

Kentleşme yüzde 12,2 artışla tarihteilk kez yüzde 50’yi aştı (51,3). 510 milyoninternet kullanıcısıyla da Çin dünyada bi-rinci bu alanda da birinci sırada.

Çin bilimde ve teknolojide de önemlibaşarılara imza attı. Haziran ayında Çin

uzay aracı Şencu-9, fırlatılışından kenet-lenmesine tüm manevraları başarıyla ger-çekleştirip yeryüzüne dönmüştü. YineÇin denizaltısı Ciaolong Mariana Çuku-ru’nda rekor derinliğe inmişti. Çin uzayve derin-deniz teknolojilerinde kaydettiğiatılımlarla, dünya çapında ABD veRusya ile birlikte teknolojide iddialı ül-keler arasındaki yerini tescillemiş oldu.

Bilimin yol göstericiliğiÜlke teknolojide ulaştığı seviyeyle,

endüstriyel alanda yüksek teknolojiliürünler üretebilir seviyeye yükseldiğinide kanıtladı. Çin’in lider kadrosu ülke-nin ekonomide ve toplumsal gelişmedekaydettiği büyük atılımı teknolojiye ak-tardığı ölçüde gücünü ve etkisini de ga-ranti altına alabileceği görüşünde.Cumhurbaşkanı Hu Temmuz başındadüzenlenen Bilim ve Teknoloji UlusalKonferansı’nda yaptığı konuşmasında,sosyal ve ekonomik kalkınma ile bilimselve teknolojik ilerlemenin el ele yürümesigerektiğini reformları ilerletmenin debuna bağlı olduğunu söylemişti. Hu,“Sosyalizmin modernizasyonu, yaşamstandartları yükseltilerek müreffeh top-lumun inşası gibi Çin ulusunun büyükhedeflerine ulaşması buna bağlıdır” di-yordu.

ÇKP Kongresinde teknolojik atılımın,23 Eylül’de yayımlanan “Teknoloji Re-formunun Derinleştirilmesi ve UlusalYenilik Sistemi İnşasının Hızlandırıl-ması” başlıklı belgeye atfen Kongre ka-rarı haline getirilmesi bekleniyor.

Çin Komünist Partisi’nin 18. Kongre toplant�lar� sürüyor

Hedef: Ekonomik, bilimselve teknolojik kalkınma

DI� HABER SERV�S�

Irak Savunma Bakanlığı, Rusya ile yapılan si-lah anlaşmalarının lağvedildiğine ilişkin ha-berleri yalanladı. Reuters haber ajansının bil-dirdiğine göre, Irak Savunma Bakanlığını ve-kaleten yürüten Sadun Duleymi, Bağdat ileMoskova arasında imzalanan 2.4 milyar dolartutarındaki silah anlaşmasının iptal edildiğineilişkin haberleri yalanladı.

Irak Başbakanı Nuri Maliki’nin basın da-nışmanı Ali el-Musevi önceki gün, Irak hü-kümetinin Rusya’dan savaş uçağı, helikopterve füze alınmasını öngören 2.4 milyar dolar-lık anlaşmanın mali yolsuzluk şüphesiyle ip-tal edildiğini açıklamıştı. Ancak Musevi’ninaçıklamasından iki saat sonra Irak SavunmaBakanı Vekili Sadun Duleymi de bir açıkla-mada bulunarak, Rusya ile yapılan silah an-laşmasında herhangi bir yolsuzluk şüphesi-nin bulunmadığını ve anlaşmanın hala ge-çerli olduğunu söyledi. Irak’a silah satacakolan firma konuyla ilgili herhangi bir açıkla-ma yapmazken, Rusya’nın Bağdat büyükel-çiliği ise konu hakkında herhangi bir bilgile-rinin olmadığını açıkladı. Siyasi uzmanlar,Irak’ın silah alımı konusunda Rusya’ya yö-nelmesini Başbakan Maliki’nin Irak üzerin-deki Amerikan nüfuzunu kırmaya yönelikbir girişim olarak değerlendiriyor.

Irak: Rusya ilesilah anlaşmasıyürürlükte

TEŞEKKÜR

DI� HABER SERV�S�

Portekiz Ordusu mensubu bin-lerce kişi başkent Lizbon’daalanlara çıktı. Gösteriye, sivil kı-yafetlerle katılan askerler hükü-metin 2013 yılı için öngördüğükemer sıkma politikalarına kır-mızı kart gösterdi. Russia Todayhaber ajansı, sayılarını yaklaşık10.000 kişi olarak bildirdiği gös-tericilerin, emekli ve muvazzafaskerlerden oluştuğunu yazdı.Göstericiler, Portekiz Cumhur-başkanı Anibal Cavaco Sil-va’dan, merkez sağ hükümet ta-rafından açıklanan 2013 yılı ‘ke-sinti planı’nı adaletsiz olduğuiçin veto etmesi çağrısında bu-lundu. Taşıdıkları dövizlerde“ordu”ya ve “milli egemenliğe”saygı çağrısı yapan göstericilerellerindeki kırmızı kartlarla hü-kümetin politikalarını reddettik-lerini ifade ettiler. Fransız haberajansı AFP’ye konuşan bir asker,“sonu gelmez kesinti girdabın-dan bir çıkışın da görünmediği-ni” söyledi. Bazı başka subaylarise, aylık maaşlarının yüzde25’inin kesintiye kurban gitme-sinden yakındı. Gösteriye katı-lan askerler, askeri eğitim ve ba-

kım masraflarının kısılmasınıngetireceği zararlara dikkat çek-menin yanında sosyal alandakivergi artışlarına karşı olduklarınıda vurguladılar. Öte yandan as-keri temsil eden dernekler deAnayasa Mahkemesi’ni, gelecekyılın bütçe yasallığını gözden ge-çirmeye davet etti. MahkemeTemmuz ayında bir finans yasa-sının, anayasadaki eşit muamelehakkını ihlal ettiği gerekçesiyleyeniden gözden geçirilmesinehükmetmişti, eylemciler mevcutkemer sıkma yasasına karşı dabenzer bir sonuç elde etmeyiumut ediyor.

Yunanistan, İspanya, İtal-ya’dan sonra küresel ekonomikkrizin Avrupa’daki en önemlimağdurlarından birisi halinegelen Portekiz’de askerlerinbile alanlara inmesi ülkeniniçinde bulunduğu ekonomik vesosyal tablonun net bir özetiolarak değerlendiriliyor. Mev-cut AB politikalarıyla uyum so-nucu içine düştüğü krizden çı-kabilmek için AB-IMF politi-kalarına bel bağlayan Portekizhükümetinin askerlerin bu tav-rından sonra nsıl bir adım ata-cağı ise merak konusu.

Portekiz Ordusu, kemer sıkmapolitikalarına karşı eylemde

Portekiz 2011’de AB, Avru-pa Merkez Bankası veIMF’den toplam 78 milyaravro tutarında kurtarma yar-dımı almıştı. Kemer sıkmapolitikaları ülkenin bu bor-

cunu ödeyebilmesi için zo-runlu görülüyor. Lizbon’un2014 başı itibariyle bütçeaçığını, GSYİH’sinin yüzde3’üne denk gelecek biçimdedüşürmesi gerekiyor. Porte-

kiz hükümetinin kemer sık-ma politikası sonucu ülkeekonomisinin 2012’de yüzde3 küçülmesi bekleniyor. Eu-rostat’a göre ülkedeki işsiz-lik oranı ise yüzde 15,7.

Borçkarşılığı kemersıkma

Portekizde görevde ve

emekli askerlercumartesi

meydanlardayd�.

ÇKP 18. Kongresi devam ediyor.

ÇKP yetkilileri bas�n toplat�lar�nda geli�meleri kamuoyuyla payla��yor.

Ali Musevi

1973’ten bu yana ilk kez sald�rm�� oldular

ÇKP 18. Kongresi devam ediyor.

ÇKP yetkilileri bas�n toplat�lar�nda geli�meleri kamuoyuyla payla��yor.

İsrail yönetimi, dün Suriye toprakları-na ateş açtı. Suriye tarafından atılanbombaların Golan Tepeleri’ne düşme-sinin ardından İsrail’den Suriye top-raklarına uyarı ateşi açıldı. Böylece, İs-rail Suriye’ye, 1973 yılındaki Yom Kip-pur Savaşı’ndan bu yana ilk kez resmiolarak saldırıda bulunmuş oldu. İsrailBaşbakan Yardımcısı Moshe Yaalon,birkaç gün önce yaptığı açıklamada“Savaşın bize sıçradığını görürsek, İs-rail vatandaşlarını nasıl koruyacağımı-zı biliyoruz” şeklinde konuşmuştu.

İsrail, Suriye’yeuyarı ateşi açtı

El-Cezire televizyona bağlı bir uydu ka-naldan duyurulan habere göre, Katar’ınbaşkenti Doha’da bir araya gelen Suriyelimuhalifler, Milli Koalisyon başlatma ka-rarı aldı. Bu yeni koalisyon Esad karşıtıbütün muhalifleri çatısı altında toplamayıhedefliyor. Koalisyon toplantısı Doha’da,Katar’ın ve Arap Birliği’nin girişimiyledüzenlendi. Koalisyonu oluşturanlar, buyeni hareketin, halkın desteğini kazanma-sını hedefliyor. Daha sonrasında ise koa-lisyon işgal edilmiş olan Suriye şehirlerin-de geçici yönetim kurmak yoluyla yöneti-me el koymayı planlıyor.

Doha’da zorakikoalisyon çıktı

Page 12: Müdür bir tiyatroyu neden istemez? KURULUŞ 1921 12 KASIM

12 KASIM 2012 PAZARTESİ

Soldan Sağa1. Net - Üzerine ağırlığını

vermek2. Düz ve geniş arazi, yazı -

Zerdüşt dininde "ateştanrısı" - Yapma, meydanagetirme

3. Su kıyısında yapılmışbüyük, görkemli ev - Güzelkokular ve baharat gibişeyler satan kimse

4. "Fena değil" anlamında birsöz - Eskiden ceza olarakdayak atarken, ayaklarısıkıştırıp tutmak içinkullanılan bir alet - Belli biranlamı olan iz, işaret

5. Akıllı, zeki - Motorluaraçlarda fren yapmayısağlayan cihaz

6. Nesnel, objektif - İsrail'inplakası

7. Anma, hatırlama -Kalsiyum'un simgesi - Birdüşünceye bağlı bulunmaveya bağlı bulunulandüşünce, iman, itikat

8. İlave - Güzel el yazılarıyazan sanatçı - İtalya'da birırmak

9. Dört bir taraf - Ziya10.Akılla ilgili - Divit, yazı

hokkası - Boyun eğen

11.Bir şey üzerindeyoğunlaşan dikkat, ilgi -Mürekkep hokkalarınakonulan ham ipek

12.İslam inanışına göre göğünen yüksek katı - Bir şehirdebulunan askeri birlikler

Yukarıdan Aşağıya1. Görevi yalnızca şarap

dağıtmak olan garson -Kabaca işte orada

2. Şikar - Helyum'un simgesi -Akarsu yatağı

3. Yer kırığı, yer çatlağı -

Rüzgar - Fotoğrafçekiminde ışık yeterliolmadığında bir görüntüyünet almak için kullanılançok kısa süreli ve güçlüparıltı

4. İffetli, namuslu - İki şeyarasında ya da bir şeyönünde perde olan, birengel oluşturan şey içinkullanılır

5. Ayağı sekili at - Gümüş'ünsimgesi

6. Etkisiz, işe yaramaz -Makam, mevki - "...Gündüz Kutbay" (neyüstadı)

7. Baryum'un simgesi -Ağabey (kısa) - Binekhayvanlarının kıllarını,derisini temizleme

8. İri taneli bir bezelye türü -Yedirip içirme, besleme

9. Yıkıntı, harabe, enkaz -Lityum'un simgesi

10.Milli İstihbarat Teşkilatı(kısa) - Kekliğinboynundaki siyah halka -Bunalım, buhran

11.Bir dinin inanç ve ibadetkuralları - Neptünyum'unsimgesi - Bir Afrika ağacı

12.Çok karışık ve düzensiz

Hazırlayan : Haran - Kural

Soldan Sağa1 Oxford'da Ortaçağ

edebiyatı uzmanı olan"Yüzüklerin Efendisi" adlıyapıtıyla dünya çapındatanınmış İngiliz yazar

7 Külhanbeyi, kabadayı;hayta

11 Doğru, adaletle iş gören12 Honduras para birimi14 Kir izi16 Damarlarda dolaşan

yaşamsal sıvı17 "... Gündüz Kutbay" (ney

üstadı)19 Dayanılacak şey, ilke21 Tavır, davranış23 Baryum'un simgesi24 Külhanbeylerinin kullandığı

söz veya deyim, kabakonuşma

25 Duyuru26 Pirinç rakısı28 Şimdi, şu anda30 Bir nota31 Ters, huysuz33 Japon folklorunda saatleri

düzenleyen on iki cindenbiri

35 Bir işi, bir görevi yerinegetirme

36 Bir mülkün kiminolduğunu gösteren resmibelge

38 Kimononun üstüne takılan,biçimi ve boyutu cinsiyete,yaşa, mevkiye ve bölgeyegöre değişen, bir düğümle

birleştirilen geniş ipekkuşak

40 Bir Ortadoğu tanrısı42 Sonradan çıkan adet44 Aşırı dereceye varan

alışkanlıklar46 Ürdün Batı Şeria'da

1967'den beri İsrai işgalialtında olan kent

48 Kiloamper (kısa)49 İlkel benlik51 Bir peygamber adı52 Tümör53 Bir işin yapılması için

ödenen ücret, yapılan birişin bedeli

54 Paraguay çayı

Yukarıdan Aşağıya1 Tahtaların yan yana

getirilmesinden meydanagelen her türlü kabakaplama

2 Ateş3 Bir renk4 Güreşte bir oyun5 İplik sarma aygıtı6 Bir soru sözü

7 Konya'da bir baraj8 Rüzgar yön göstericisi9 Bir yüzölçümü birimi10 Çok güzel, mükemmel13 Makine Kimya Endüstrisi

(kısa)15 Ulusal bir parayla yabancı

bir para birimi arasındakideğişim oranı

18 Şarap sürahisi20 Genellikle tahtadan

yapılmış, bölme veyaçekmecelerine eşyakonulan kapaklı birmobilya türü

22 Köy evlerinin odalarındakiduvara bitişik peyke, sedir

24 Dingil25 Kayınbirader27 Sarp geçit29 Çakal başlı bir insan

görünümündeki Mısırtanrısı

32 Verme, ödeme34 Üst üste halkalar

oluşturacak biçimdeistiflenmiş halat

35 Düşünmenin bilincinibelirten Japonca terim

37 Bir İngiliz birası39 Çabucak gönderme, acele

yollama41 Sakat, hastalıklı43 Kuruntuya düşürme45 Arapça'da bir harf47 Akciğer50 Bir geçmiş zaman eki52 Bir çalgı türü

Sudoku 3

Sudoku 2

Sudoku 1

Kakuro 3

Kakuro 2

Kakuro 1

Kare

Sayısal

DÜNÜN ÇÖZÜMLERİDÜNÜN ÇÖZÜMLERİ

TELEV�ZYON YAYIN AKI�I

09.00 TelevizyonGazetesi

11.00 Haberler 13.00 Haber Merkezi 16.00 Haberler 17.00 Stüdyo

Ankara18.00 Bilim ve

Toplum 19.00 Ulusal Haber20.30 Alternatif22.00 Futbol Yorum23.00 Haber Masası

07.00 Gün Başlıyor

08.00 Manşetler 10.00 Manşetler 11.00 Haber

Bülteni 12.00 Haberler 13.00 Manşetler 15.10 Pelin Çift’le

Haber 17.10 Söz Sende 18.00 Manşetler 19.00 Manşetler

09.00 Haber Merkezi 10.15 Ekonomi Piyasaları 11.00 Günün İçinden 13.00 Öğle Bülteni 14.30 Günün İçinden15.00 Günün İçinden 17.00 Akşam Haberleri 19.00 Akşam Haberleri21.00 Haber Bülteni 23.00 Gece Bülteni

06.45 Haberler 10.15 Alican & Sevcan15.30 Hayatımın

Rolü “T”16.30 En Güzel

Bölüm 17.00 Beni Affet 18.30 Ana Haber 19.30 Büyük Risk20.00 O Ses

Türkiye 23.30 Hayatımın

Rolü

06.55 Cennet Mahallesi “T”

09.00 Show Külüp11.00 Pis Yedili “T”11.00 Saba Tümer ile

Bugün 15.30 Cennet Mahallesi 16.30 Bugün Ne

Giysem?19.00 Ana Haber19.45 Spor Sayfası 20.00 Nefes: Vatan

Sağolsun

06.30 Kahvaltı Haberleri

08.30 Yahşi Cazibe “T”

10.00 Tatlı Sert13.00 Magazin16.00 Evlen

Benimle 19.00 Ana Haber

Bülteni 20.00 Karadayı 23.15 Kim Milyoner

Olmak İster?

06.00 Ihlamurlar Altında

09.00 Doktorum 12.30 Gün Arası12.30 Bana Her

Şey Yakışır 14.40 Akasya

Durağı “T”16.30 Arka

Sokaklar “T”19.00 Ana Haber

Bülteni 20.00 Arka Sokaklar

08.20 Bilgi Ekranı 11.00 İyi Fikir 13.15 Spor 13.25 Sarayın

İncisi 14.35 Aileler

Yarışıyor16.20 İyi Şeyler 19.20 Ana Haber19.40 Hava

Durumu 19.50 Bir Zamanlar

Osmanlı

06.00 Geri Sayım

09.00 Piyasa Ekranı

12.00 Finans Cafe 14.00 Piyasa

Ekranı 17.40 Dünya

Ekonomisi 18.00 Avatar 18.30 Spongebob21.00 CSI: NY22.00 Hesaplaşma

09.30 Çizgi Film 10.00 Fate ile

Günbegün12.00 Sarayın İncisi 13.25 Hava Durumu 13.30 Haber 14.20 Çizgi Film 17.00 Zazaki Haber 19.25 Hava Durumu 20.00 Yurttan

Haberler 21.35 Bana Şarkı

Söyle

07.10 Çizgi Film Kuşağı08.00 KKTC

Gündemi 12.00 Haber 14.00 Haber 16.00 Haber18.00 KKTC

Gündem20.00 Ruh ve İnanç23.00 Yabancı Film

Kuşağı 02.00 Yabancı Film

Kuşağı

06.30 İlk Sayfa 08.00 Erkan Tan’la

Başkentten 09.30 Aramızda

Kalsın 10.30 Seda Sultan 13.30 Böyle Bir Şey

Var mı?17.00 Haberaktif19.45 Cehennem

Melekleri 21.50 Telegol02.00 Seda Sultan

09.10 Sormak Gerek 11.30 Gündemin

İçinden 13.00 Haber14.20 Kültür Sanat

Haberleri 14.30 Habercinin Saati 17.00 Haber 18.30 Günce20.00 Ana Haber

Bülteni21.30 Toplum ve İnsan 23.30 İmza Atanlar

RTÜK �ikâyet Hatt�: 444 1 178

09.40 Klip Saati 10.10 Beyaz

Sayfa13.00 Haber 1316.10 Klip Saati 18.30 Ana Haber

Bülteni 19.40 Doktorunuz

Sizinle 18.30 Ana Haber 20.10 Hassas

Dengeler 22.00 Ehl-i Dem

Haber Müdürü: Önder ÖztürkEkonomi: Recep ErçinKültür Sanat: Hayati AsılyazıcıDünya: Hasan BögünEmek: Esin TurhanToplum: Özlem Konur UstaSpor: Anıl Budakİstihbarat Şefi: Ceyhun BozkurtAnkara: İsmet Özçelikİzmir: Hayati ÖzcanAvrupa: Ali MercanBilgi İşlem: Güven KarakurtDağıtım Müdürü: Cumali Karagöllü

Anadolum Gazetecilik Basım Yayın San. ve Tic. A.Ş. adına sahibi:

Mehmet Sabuncu

Genel Yayın Yönetmeni: Serhan BollukYazıişleri Müdürü (Sorumlu): Mehmet Bozkurt

Yıl: 91 Sayı: 1834VATAN - EMEK - NAMUSKURULUŞ: 1921 ŞEFİK HÜSNÜ DEĞMER

Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş.

www.AydinlikGazete.comÖnerileriniz için: [email protected]

Adana Baskı: Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş.Tel: 0322 435 92 77İzmir Baskı: Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş.Tel: 0232 257 69 01

Ankara Baskı: Toros Yay. Mat.Tur. Org. San. Tic. Ltd. Şti.35. Cadde Matbaacılar Sitesi No:11 İvedik-Ankaraİstanbul Baskı: Toros Yay.Mat. Tur. Org. San. Tic. Ltd. Şti.Oruçreis Cad. Remzi Özkaya Sok.No:16 Bahçelievler / İstanbulTel: 0212 655 44 34

Yayın Türü: Yaygın Süreli

Yönetim Yeri: İstiklal Cad. Deva Çıkmazı No:3/3 Beyoğlu / İstanbulTel: 0212 251 21 14 - 15 - 16 Faks: 251 55 04

Ankara Büro Tel: 0312 229 88 45 Faks: 0312 229 88 47İzmir Büro Tel ve Faks: 0232 489 16 15

Genel Müdür Yardımcısı (Reklam):Saynur Okuroğlu

Genel Müdür Yardımcısı (Mali):Metin Aktaş

Genel Müdür Yardımcısı (Personel ve İdari):İsmet Öğütücü

Genel Müdür Yardımcısı (Baskı ve Teknik):Melih Yıldırım

“Cehennem Melekleri “ 80’lerino ünlü ve gösterişli aksiyon filmleri-ne öykünen, bol starlı yabancılaştı-rıcı etkisi güçlü, bu yüzden de özel-likle gençlerin dikkate almaması ge-reken bir film. Barney Ross’ın kay-bedecek hiçbir şeyi olmayan biradam durumunda olduğu filmde,Ramey’in hayatta değer verdiği şey-ler kamyoneti, deniz uçağı ve sadıkekibi olarak öne çıkıyor. Ekip ise, eski

SAS komandosu Lee Christmas, ya-kın dövüş uzmanı Yin Yang, silah uz-manı Hale Caesar, imha uzmanıToll Road ve keskin nişancı GunnarJensen’den oluşuyor...

Orijinal Adı: The Expendables Yönetmen: Sylvester Stallone Oyn: Sylvester Stallone, Jason Statham(tv 8- 19.45)

Bilimkurgunun en önemli yaratıcı-larından Philip K. Dick’in aynı adlıöyküsünden sinemaya uyarlanan“Hasaplaşma”, teknoloji hırsızı Mic-hael Jennings etrafında dönüyor.Michael, en yeni buluşları analizedip sırrını buluyor ve yeni bir uy-gulamayla biraz değiştirip çalıştığı ki-şiler için yeniden tasarlıyor. Fikrimülkiyet haklarının her zamankin-den daha değerli olduğu günümüz-de son derece tehlikeli bir işi olan

Michael, her iş sonrasında hafızası-nı sildirip her şeyi unutuyor ve bu daönemli bir sorun teşkil ediyor. Ne varki son ve en büyük işinde bir şeylerters gidiyor ve Jennings kendisiniölümcül bir tuzağın içinde, elinde biravuç ipucuyla yapayalnız buluyor...

Orijinal adı: PaycheckYönetmen: John WooOyn: Ben Affleck, Aaron Eckhart(CNBC-e 22.00)

“Leyla ile Mecnun” dizisinin konu-su, aynı gün dünyaya gelen iki be-beğin, hastanedeki yatak sayısınınazlığından dolayı yan yana yatırıl-masına dayanıyor. Ailelerinin doğardoğmaz birbirlerini buldular deme-siyle, beşik kertmesi yapılan çift,isimlerini efsane âşıklar Leyla veMecnun dan alıyorlar. Leyla ve Mec-nun’un beşik kertmesi yapılmasının

üzerinden yirmi beş yıl geçiyor. Ley-la İstanbul Üniversitesi’nde, Mecnunise Açık Öğretim’de okuyor. Her iki-sinin de birbirlerinden haberi ol-muyor. Bir sabah, ailesi Mecnun’adurumu anlatıyor ve Leyla’yı iste-meye gidiyorlar....Türü: Dizi Adı: Leyla ile Mecnun(TRT 1- 21.40)

Kaybedecek bir şeyi olmayan adam

Unutkanlıksorunu yaşayanteknoloji hırsızı

Unutkanlıksorunu yaşayanteknoloji hırsızı

Unutkanlıksorunu yaşayanteknoloji hırsızı

Unutkanlıksorunu yaşayanteknoloji hırsızı

Günümüzün Leyla ve Mecnun’u

Page 13: Müdür bir tiyatroyu neden istemez? KURULUŞ 1921 12 KASIM

12 KASIM 2012 PAZARTESİMEDYANIN HALLERİ

3

DEVAM EDECEK...

Dün Ankara’da hava soğuktu,bardaktan boşanırcasına acayipbir yağmur yağıyordu. Saat 10.30dolaylarında ben de Anıtkabir’egittim. İnsanlar akın akın geli-yordu. Ellerinde Türk Bayrak-ları, Atatürk posterleriyle...

Akdeniz Caddesi tarafındanavlunun kenarına binbir güç-lükle, tanıyanların yol vermesiyleulaşabildim. Ancak daha fazlailerleyip avluya giremedim. Avluda veçevrede ben diyeyim en az bir milyon,

siz deyin iki milyon kişi vardı.Turnikeler kapatılmıştı çünkübunca insanı saymak müm-kün değildi. Ankara’nın Anıt-kabir’e çıkan bütün ana cad-deleri tıklım tıklım doluydu. İn-sanlar yürüyor, sloganlarla obüyük adama bir kez daha al-kış tutuyordu.

Tayyip dün neredeydi?Sınavdan kaçan çocuklar

gibi, Tayyip ortadan kaybolmuştu! Prog-ramda yoktu!

Halk meydanları doldurdu amabirinci sayfada yer bulamadı10 Kasım’da Tandoğan’ı dolduran milyonlar Anıtkabir’e aktı. Aktı amacumhuriyetine sahip çıkan milyonlar Zaman, Star, Bugün, Yeni Akit, MilliGazete, soL, BirGün, Evrensel gazetelerinin birinci sayfasında yer bulamadı

Zaman,�Star�ve�Bugün�gazetelerinin�milyonların�aktığı�Anıtkabir’i�de�yurdun�her�köşesindeki�anmalarda�sergilenen�mücadele�kararlılığını�da�görmek�istememesi�kimseyi�şaşırtmadı.�Zaman,�Starve�Bugün�17�şehit�haberinin�arkasına�sığındı.�Üç�gazete�ayrıca�10�Kasım�gününü�Brunei�sultanıyla�geçiren�Başbakan�Tayyip�Erdoğan’ın�dönüş�yolunda�yaptığı�açıklamalara�geniş�yer�ayırdı.�

17 �ehidin arkas�na s���nd�lar

Milyonlar hiç yoksoL,�BirGün�ve�Evrensel�gazeteleri,�19�Mayıs’ta�İstiklal�Caddesini,�29�Ekim’deyse�tüm�yurtta�meydanları�doldurmasıyla�yükselen�dönemin�en�kitlesel�halk�hareketini�birinci�sayfaya

taşınacak�önemde�görmedi.�Üç�gazete�de�birinci�sayfalarında�açlık�grevleri�haberlerine�yer�açarken,�Anıtkabir’i�dolduran�halkın�sesini�duymamayı�ve�duyurmamayı�seçti.

Medya İstanbul’da Fenerbahçe-Bos-tancı sahil yolunda oluşturulan 7 kilo-metrelik saygı duruşu zincirini değil,2003’te Rektörler yürüşünde “OrduGöreve” pankartı açan ve çeşitli pro-vokatif eylemleriyle bilinen Türk Soludergisini çıkaran Gökçe Fırat Çulha-oğlu’nun başını çektiği Gençtürk adlıküçük grubun alternatif Dolmabahçeeylemini haber yapmayı seçti. TRT tel-evizyonu Dolmabahçe eylemini “gü-nün en anlamlı eylemi” ilan etti.

Grubun 29 Ekim ve 10 Kasım’dakialternatif ve bölücü eylemlerin hazır-lığına ayırabildiği büyük paralar, büt-çenin kaynağının neresi olduğu soru-sunu gündeme getirmişti. Grup, kay-nağı bilinmeyen bütçesinin yanında bü-

yük medyadan gördüğü ilgiyle de dik-kat çekti.

AH�ATAM�VAH�ATAM�‘SEN�KALK�BEN�YATAM’!

Medya İstanbul’da‘Ordu Göreve’cileri seçti

Dünkü muhteşem olay

Emin Çölaşan

Page 14: Müdür bir tiyatroyu neden istemez? KURULUŞ 1921 12 KASIM

12 KASIM 2012 PAZARTESİ

Tiyatro Kartela; İranlı yazar Abbas Hekim’in“Peri devden korkuyor” adlı öyküsünü sah-neye taşıdı.

“Periler masallarda hapis, ürkütücü dev-ler içimizdedir” denilen oyunda; bir baba veoğulun masallar hakkındaki konuşmasına ta-nık olacak izleyici kendini giderek iyiler vekötüler dünyasında bulabilir. İran edebiya-tının çeşitli dönemlerinden ve Fars kültü-ründen birçok öğreyi barındıran oyunuMehmet Kanar çevirdi, Özgür Erkekli uyar-layıp yönetti. Zeynep Erkekli ve GözdeÇetiner’in rol aldığı oyun; 12 Kasım, 18 Ka-sım’da saat 20.30’da, 25 Kasım’da saat21.30’da Emek Sahnesi’nde izlenebilir.

Bir İran öyküsüsahnede: ‘Peridevden korkuyor’

K�nay, Kad�köy Anadolu Lisesi’yle yapt��� tiyatro sözle�mesinin nas�l feshedildi�ini anlatt�

SEZA ÖZDEM�R

Bir okul bahçesinde özel bir tiyatro düşünelim.Oraya gittiğinizde kimleri göreceğinizi düşü-nürsünüz? Oyunun başlamasını bekleyen iz-leyiciler, tiyatro yönetiminden kişiler, kafesi var-sa oranın çalışanları, tiyatrocular... 7 Kasım ak-şamı Emre Kınay’la buluşmak için KadıköyAnadolu Lisesi’ne giderken biz de bundan öte-sini göreceğimizi tahmin etmiyorduk. Ancakdurumun bu kadarla sınırlı kalmadığını gördük.Oyunun başlamasını bekleyenler arasında;okulun mezunları da vardı. Kendi aralarındageçen “Daha çok kişi gelmek lazım destek için”diyaloglarına kulak misafiri olduk. Söz konu-su olan okul bahçesinde çöplüğe benzeyen birviraneden bir tiyatro sahnesi yaratan Duru Ti-yatro olunca bu ilginin nedeni anlaşılabiliyor.

(Tiyatronun kullandığı binanın eski halle-rinin fotoğraflarını sayfada görebilirsiniz)

‘Duru Tiyatrokapanmayacak’

Tiyatro sanatçısı ve Duru Tiyatro’nun ku-rucusu Emre Kınay; sosyal paylaşım sitesitwitter’dan Kadıköy Anadolu Lisesi’nin yö-netiminin, Duru Tiyatro’nun okul bahçesindekibinayı kullanım sözleşmesini feshettini duyurdu.Haber, tiyatroseverlerden büyük tepki aldı. Kı-nay kararlı, “Duru Tiyatro kapanmayacak” di-yor.

Okul bahçesindeki binaya 2007’de okulyönetiminin daveti ile gitmişler. Yönetimle 5+5yıl olmak üzere 10 yıllık bir süre için anlaşmışlar.Kınay “Tek bir amatörce hatamız var, o da dahasonra o sözleşmeyi; sırf iyi niyetimizle, okul yö-

netimi Milli Eğitim Müdürlü-ğü’yle sorun yaşamasın diye bi-rer yıl olarak yenilememiz” dedi.Peki bu neye mi mal olmuş?

Okul yönetimi davetetti, bugünsesözleşmeyi feshetti

30 Ekim 2012’de okula yeniatanan müdür ve bundan yakla-

şık 3 hafta önce değişen Okul Aile Birliği Baş-kanlığı normalde sözleşmeyi yenilemesi gere-kirken; 9 Şubat 2012’de 28190 sayılı Resmi Ga-zetede yayınlanan “Okul Aile Birlikleri’ninOkul Alanlarını Kiralaması” hakkındaki yö-netmelikte geçici 1. maddesindeki “Yükleni-ci ile sözleşme bitim tarihinden sonra sözleş-me yenilenmez” cümlesine dayanarak Duru Ti-yatro’ya bir ihtarname göndermiş.

Kantin duruyor amatiyatro gönderiliyor

Kınay ise; yönetmelikte değişen maddeyeMart 2012’de itiraz davası açtığını, 6 Ka-

sım’da da Bakanlık yetkilileriyle görüştüğünüanlattı. Kınay, Ankara’dan “Bu maddedeki de-ğişiklik sizi bağlamaz” yanıtını almış. Kınay“Onlar bu yönetmeliği ‘illegal usüllerde kira-lamalarla ilgili, özellikle okul bahçelerininotopark olarak kiralanması ile ilgili yapmışlar.Ama saha denetimini iyi yapmadan bu yönet-melik hazırlandığı için biz mağdur olduk.” dedi.Ancak tam bu noktada “Bütün hadise son ge-len müdür ve onunla birlikte 15-20 gün öncegöreve gelen Okul Aile Birliği ile ilgilidir” di-yen Emre Kınay sözlerini şöyle sürdürdü: “Oyönetmeliğin maddesi kantini de bağlarkenkantine engel olmuyorlar. Nedense tiyatroya?”

Kınay; söz konusu sorunun bununla kal-madığı ifade etti. Kendilerinden ekstra ücret-lerin istendiğini söyledi. Kınay’ın tiyatro fua-yesinde yer alan kafe gibi ek yatırımları için üc-retler istendiğini ifade eden Kınay, avukatı ara-cılığıyla bu talebin yazılı bildirilmesini istemişancak okul yönetiminden hrhangi bir yanıt ala-mamış. Kınay; “Şu gördüğünüz yeri ben yap-tım. Tiyatronun fuaye kafesini ben yaptım.Bunu konuşarak ve ilçe ve il Milli Eğitim’denizinleri alınarak yaptık. Var olmadığı dönem-den başlamak üzere aylık 600 TL olmak üze-

re 12 ayla ve 6 yılla çarpın” şeklin-de konuştu.

Hem tiyatrocu hemde ‘Emre Ağabey’

Okulun öğrencileri, mezunları,öğretmenleri ve mahallelisiyle kay-naştıklarını anlatan Kınay’ın orayasadece bir tiyatro yapmamış. Kadı-köy Anadolu Lisesi’nin tüm öğren-cilerine Duru Tiyatro’nun bütün

oyunları ücretsiz. Yatılı lisenin öğrencileri,ya dersler ve ardındaki etütlerden sonra yada haftasonları buradaki oyunlara grupçageldiğini anlatan Kınay; aynı zamanda bazıdönemlerde okulun eksiklerini gidermek içinbazı gösterilerinin gelirlerini okula bırak-tıklarını anlattı. Kınay bizzat okulun tiyat-ro kolundaki öğrencileri çalıştırmış, gençleryarışmalardan ödüllerle dönmüşler. Kınay;“Çünkü bu salon onların. Ben burada sadece

faaliyet gösteriyorum. Ben mülk sahibi filan de-ğilim. Buranın sahibi Kadıköy Anadolu Lise-si camiasıdır” dedi.

[email protected]

B. SADIKALBAYRAK

UMUT VE ÖFKE

Atatürk’ün büyük s�rr�Yakup Kadri’nin 1933 y�l�nda yazd��� “Büyük in-k�lâp ve küçük politika” ba�l�kl� incelemesi, sa�l�-��nda yay�mlanmad�. Ölümünden sonra, Milliyet ga-zetesi 1976 y�l�nda gün �����na ç�kard�. Cumhuri-yetin onuncu y�l�nda gerçekçi bir durum de�er-lendirmesi olarak okunabilecek bu yaz�da önemliele�tiriler var.

�u �a��rt�c� saptamay� yap�yor: “Demek ki, ba�-layan bir tarihin tahlilini yap�yoruz. Ve bu tahlili ya-parken o anda en müthi� ink�raz unsurlar�ndan bi-rini buluyoruz. Bu, merak ve endi�e ile tetkik olu-nacak bir hadisedir.” (Yakup Kadri Karaosmano�lu,Atatürk, �leti�im Yay�nlar� 2007, s. 165) YakupKadri, k�sa say�labilecek görkemli bir do�u�un için-de “ink�raz”, tükeni� görebilecek kadar so�ukkanl�bak�yordu. Ona göre, ink�lâb� tükeni�e sürükleyeniki “irtica gücü” pusudad�r: ““Bizde ink�lâp hamle-sine, daima, iki türlü irtican�n kemend vurdu�u gö-rülür. Bunlardan biri medresenin, öbürü Bab�âli‘ninmahsulüdür.” (s. 157) Bunlardan ikincisinin i�ba-��na geçti�ini görüyordu; Osmanl�’n�n devlet ar-t�klar�yla Cumhuriyetin idaresini yürütmek ba�tançürümeyi davet etmektir. Günümüzde ise birinci-si iktidardad�r ve çökü�ün zafer sarho�lu�u içinde,medreseyi yeniden kurmaktad�r.

�ncelemenin yaz�ld��� dönemde, Yakup Kadri vearkada�lar� bu bozulu�u önlemede etkin olacak dev-rimci bir ideoloji ve devrimci kadrolar olu�turmakiçin “Kadro” dergisini yay�ml�yorlard�.

Yakup Kadri’nin Atatürk kitabıSonuna kadar inanm�� bir Cumhuriyet devrimcisi

olarak Yakup Kadri, her a�amada ele�tirel y�ld�-r�mlar�n� gerçe�e tutmaktan geri durmad�. 1970Kas�m�nda, Cumhuriyetin 47. Y�l�nda Milliyet’te�unlar� yazd�: ““Atatürk yaln�z bizi bir yar� sömür-ge olmaktan kurtarmam��t�; bununla yetinmemi�,tekrar yar� sömürge haline dönmekten korumakiçin de baz� Orta Ça� Müesseselerinin karanl�kla-r�ndan da kurtarm��t�. �imdi bu karanl�klar�n ye-niden üstümüze çöktü�ünü hissetmekteyiz. Bu si-linen Atatürk’ün bugünkü iç politikam�zdaki izi.” (s.141-142) Bugüne getiren çürüme belirtilerini hera�amada te�his ediyor ve uyar�s�n� yap�yordu.

Yakup Kadri’nin, ölümünden hemen sonra yaz-d��� ve yay�mlamak için dokuz y�l geçmesini bek-ledi�i “Atatürk, Biyografik Bir Tahlil Denemesi” ki-tab�n�n 1946 tarihli önsözü de, ele�tiri ve uyar� do-ludur: “Türk ink�lâb�n�n kahramanl�k safhas� ka-panarak yerini yaln�z maddî ihtiyaçlar�n çalkand�-�� “pragmatik” bir devre b�rakmak üzeredir.” (s. 12)16 A�ustos 1946’da yaz�lan bu cümleler, Cum-huriyetin restorasyonuna ili�kin ipuçlar� olarak daokunabilir.

Yazar bozulu�a müdahale etmek için Ata-türk’ün ki�ili�ini çözümlemektedir. Bu, ayn� za-manda Türk ulusunun ve Türk devriminin bir çö-zümlemesine dönü�mektedir.

Derdinden ipucu vermeyen milletYakup Kadri’ye göre, Atatürk, Türk halk�n�n ira-

desinin maddele�ti�i ki�idir: ““On dört milyonluk pe-ri�an bir insan sürüsü, da��n�k dilekleri, müphemgayeleriyle tek bir adam�n, bir idam mahkûmunun�uurunda ve iradesinde birle�iyordu.” (s. 32) Bu ira-deyi ki�ili�inde billurla�t�ran kahraman�n dehas�n�nen etkileyici yönü da bununla ilgilidir: “Biliyoruz ki,Türk milleti, susan ve derdinden ipucu vermeyenbir millettir. Mustafa Kemal, bu Sfenks’in muam-mal� çehresini nas�l okuyabildi? Onun granitten göv-desine hangi yerinden hulûl etti? Ve onu nas�l, cinsbir küheylân gibi derhal harekete getirdi? Hiçbir âli-min bize ke�fedemeyece�i s�r i�te buradad�r.” (s.73) Yakup Kadri, kitab�nda, Atatürk’ü devrimci s�r-lar�yla, yapt��� tarihsel i�in devasa boyutlar�yla ana-liz etti.

Son y�llar�n tarihi, Atatürk’ün an�s�n�n, emekçihalk� ve cumhuriyetinin lime lime edildi�i bir tarihde�il midir?

Bu büyük devrimcinin an�s� da büyük s�rr�n� ko-rumaktad�r; 2012 y�l�n�n 10 Kas�m�nda An�tkabir,yeniden halk�m�z�n dile geldi�i, gelecek özlem veumutlar�n�n birle�ti�i bir meydan olacakt�r. Ata-türk’ün an�s�, gelece�in ipucuna, halk cumhuriye-ti devriminin sahnesine dönü�ecektir.

Duru Tiyatro; özel tiyatroların yaşam sava-şı verdiği Türkiye’de, varlığını sürdürmeklekalmayıp bir de bahçesinde yer aldığı oku-la bu kadar yardımı nasıl yapabiliyor? EmreKınay’ın sorumuza yanıtı basit oldu: “Sizcenasıl kotarıyorum, yüzüme bakın!”

Emre Kınay’ın tiyatroseverlere bir de me-sajı var. “Halkı da tiyatrosuna sahip çıkma-ya davet ediyorum.” diyen Kınay, sosyal med-yada tepki gösterenlerin ilgisine teşekkürederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak sa-dece klavye başında destekle olacak işler de-ğil bunlar. Bunlar kalkıp tiyatroya gelipoyun izlemekle olacak işler! Çünkü bir ti-yatronun gücü onun salonunu dolduranseyircisidir.”

Emre Kınay’dantiyatroseverlere mesaj

Kadıköy Anadolu Lisesi’nin yeni yönetimi, Emre Kınay’ınkurucusu olduğu Duru Tiyatro’nun gitmesini istiyor. Kınay, ‘Bu okula yararındanbaşka bir şeyi dokunmayan bir tiyatroyu okul yönetimi niye istemez?’ diye soruyor

Dünyanın en geniş yazar örgütü PEN’inUluslar arası Başkanı John RalstonSaul ve PEN Yönetiminden bir heyet;son yıllarda artan antidemokratikgelişmeler hakkında Cumhurbaş-kaşkanı Abdullah Gül’le görüşmekiçin Türkiye’ye geliyor. 12-18 Kasımtarihleri arasında Türkiye’de olacak he-yet, 13 Kasım’da Gül ile görüşeceği ke-

sinleşti. PEN Türkiye Merkezi Başkanı Ta-rık Günersel’in de eşlik edeceği heyet,

15 Kasım Hapisteki Yazarlar Gü-nü’nde İstanbul’da bir de basın top-lantısı yapacak. 18 Kasım’da saat15.45-17.15 saatleri arasında İs-tanbul TÜYAP Kitap Fuarı’nda Ulus-

lararası PEN ile Türkiye PENMerkezibirlikte iki panel düzenlenecek.

SER

OY

UN

Mavi Sanat Tiyatrosu, “Atatürk’ün Kalbi” adlıoyunu 12 Kasım (bugün), saat 14.00’de İzmirSanat’ta halka açık olarak ücretsiz sahneleye-cek. Alper Akdeniz’in yazdığı, Ahmet Akde-niz’in oyunlaştırdığı ve yönettiği oyunu, MaviSanat Tiyatrosu oyuncuları oynuyor.

Mavi Sanat’tan‘Atatürk’ün Kalbi’

“Kesişen Dünyalar:Elçiler ve Ressam-lar” adlı sergi PeraMüzesi’nde devamediyor. 19. yüzyıl elçiportrelerinden olu-şan sergide, Avrupaşatolarının duvarla-rını süsleyen kolek-siyonlara, gravürlükitaplara dönüşmüş;başka sanatçılarıneserlerine de kay-naklık eden Osman-lı dünyasına ilişkingeniş bir görsel da-ğarcık yer alıyor.Suna ve İnan KıraçVakfı OryantalistResim Koleksiyo-nu’ndan yapılan seç-kide, ilgi çekici kişi-likler boy gösteriyor.

“Pragma” adlı oyun Garajistanbul’da 12 Kasım(bugün), saat 20.30’da sahnelenecek. Buğra Gül-soy’un yazıp yönettiği oyunda, tek kimlikleriinançları, tek doğruları öldürmek olan, dünyanınen acımasız beş idam mahkumun, hikayesi anlatılı-yor.Bu beş mahkum dünyanın en acımasız dene-yinde bir araya gelerek, aynı hücreye tıkılmalarısonucu gelişen olaylar karşısında ne yapacaklar?Oyunda, Buğra Gülsoy, Emre Erkan, Mert Öner,Serhat Teoman rol alıyor.

Tek kimlikleriinançları olanlar

‘Kesişen Dünyalar:Elçiler ve Ressamlar’O

YU

N

ESK� HAL�

YEN� HAL�

Duru Tiyatro’nun fuayesi

İstanbul Tasarım Bienali’nin Yaratıcı Film Kuşağı kap-samında; Fransız ünlü tasarımcı ve modacıların ha-yatlarını ve çalışmalarını anlatan dört Fransız yapımıfilm, 12-15 Kasım tarihleri arasında izleyici ile bulu-şacak. Fransız Kültür Merkezi’nde ücretsiz olarak gös-terilecek filmler arasında Yves Saint Laurent, Philip-pe Starck, Karl Lagerfeld gibi yaratıcıları anlatan bel-gesel filmlerin yanı sıra; birer imge haline gelmiş kimitasarımların yaratım süreçlerini de anlatan filmler var.

SİN

EM

A

Yaratıcıların hikayesibeyazperdede Uluslararası PEN Heyeti, Türkiye’de

Öğrencilertepkili

Viraneydi, tiyatro olduşimdi istenmiyor!

Page 15: Müdür bir tiyatroyu neden istemez? KURULUŞ 1921 12 KASIM

12 KASIM 2012 PAZARTESİ

BRİÇ YENİ BAŞKANINI SEÇTİTürkiye Briç Federasyonu’nda başkanlığa Nevzat Aydoğdu seçildi. Anka-ra’da önceki gün yeterli çoğunluk sağlanamadığı için düne ertelenen genelkurul, 158 delegeden 84’ünün katılımıyla gerçekleştirildi. Genel kurulda se-çime tek aday olarak giren Nevzat Aydoğdu, geçerli 78 oyun tamamını ala-rak federasyonun yeni başkanı oldu. Seçimde 6 oy da geçersiz sayıldı.

CAVANI İÇİN 60 MİLYON DOLARNapoli forması giyen Uruguaylı Edinson Cavani’nin yükselen formu pi-yasa değerini de gittikçe artırıyor. İngiliz basınında son çıkan haberleregöre; Yetenekli oyuncu için İngiliz kulüpleri kesenin ağzını açmaya ha-zır. Ligde ve Avrupa’da bir türlü istediği sonuçları alamayan Arsenal’in,Cavani için yaklaşık 60 milyon dolarlık bir teklif yapmayı planlıyor.

ESAS NO : 2012/184 EsasDavacı KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ tarafından, Mersin ili, Tarsus ilçesi, Deliminnet köyü 1499 parsel numarası ile tapuya kayıtlı bulunanmülkiyeti daval� Hasan Esat ÖZTURHAN’a ait dava konusu taşınmazın 4.424,73m2lik kısmının yol inşaatı ve emniyet sahası tesis etmek amacıylakamulaştırması yapılmış olup, Kamulaştırma Kanunu’nun 10 maddesi gereğince kamulaştırma bedellerinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın dava-cı KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ adına tapuya tesciline karar verilmesi Mahkememizden istenilmiştir. Bu taşmmazlardaki hak sahiplerinin ve3. kişilerin tebliğden itibaren 30 gün içerisinde Kamulaştırmanın iptali için İdari Yargıda ya da maddi hataların düzeltilmesi için Adli Yargıda dava; aça-

bilecekleri, açılacak davada husumetin kamulaştırmayı yapan KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’ne yöneltileceği, bu süre içerisinde, kamulaştır-ma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların, dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, ka-mulaştırma işleminin kesinleşeceği ve Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tes-cil edileceği, Mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedellerinin yargılama sırasında hak sahipleri adına İlgili bankaya yatırılacağı, ilgililerin da-vaya ve taşınmazların değerine ilişkin bütün savunma ve delillerini de tebliğden itibaren 10 gün içerisinde Mahkememize yazılı olarak ibraz etmelerigerektiği, 2942 s. Kamulaştırma Kanununun ilgili maddeleri gereğince ilanen tebliğ olunur. BASIN: 70259 (www.bik.gov.tr)

T.C. TARSUS 3. ASL�YE HUKUK MAHKEMES� KAMULA�TIRMA �LANI

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

BASIN: 69534 (www.bik.gov.tr)

YÜRE��R VERG� DA�RES� MÜDÜRLÜ�ÜNDEN �LANEN TEBL��

ADANA VERG� DA�RES� BA�KANLI�I Y�RE��R VERG� DA�RES� MÜDÜRLÜ�ÜNDEN �LANEN TEBL��

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

Yüreğir Vergi Dairesi Müdürlüğüne ait yukarıda adı soyadı ve vergi hesap numarası yazılı mükelleflerin adına tanzim edilen Vergi ve Ceza İhbarnameleri/Ödeme Emirleri mükelleflerin bilinen adreslerine memur eliyle ve Posta ile tebliğ edilemediğinden, 213 sayılı V.U.K’nun 103,104,105ve 106. maddeleri gereğince ilanen tebliği cihetine gidilmiş olup, ilgililerin ilan tarihinden başlayarak bir ay içerisinde Vergi Dairesine bizzat veya bilvekale müracaat etmesi veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmesi halinde kendilerine süre ile kayıtlı resmi teb-liğ yapılacağı, aksi takdirde ilan tarihinden itibaren bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı ilan olunur.

(ÖDEME EMR�)

(�HBARNAME)

Yüreğir Vergi Dairesi Müdürlüğüne ait yukarıda adı soyadı ve vergi hesap numarası yazılı mükelleflerin adına tanzim edilen Vergi/Ceza İhbarnameleri mükelleflerin bilinen adreslerine memur eliyle ve Posta ile tebliğ edilemediğinden, 213 sayılı V.U.K’nun 103,104,105 ve 106. maddele-ri gereğince ilanen tebliği cihetine gidilmiş olup, ilgililerin ilan tarihinden başlayarak bir ay içerisinde Vergi Dairesine bizzat veya bilvekale müracaat etmesi veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmesi halinde kendilerine süre ile kayıtlı resmi tebliğ yapılacağı, aksitakdirde ilan tarihinden itibaren bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı ilan olunur.

VERG� NO ADI SOYADI (ÜNVANI) ADRES� VERG�/CEZANIN NEV� DÖNEM� TAK�P NO M�KTARI

1820061281 SIRAT YAG TİC.LTD.ŞTİ. S. EVLER M.M.KEMALPAŞA BUL.NO:103 GÜL APT. YÜREĞİR KDV.DV

KDV,HKZ.A.V. İDESİ V.ZİYA,ÖUCZ,G.Z

G.F-KDV-VZC

KDV-D.V-GF-USCZ-VZC

2012/1,2.3,4,5 20120925665010000001 1.071 845,97

2.728.358,26

219.878,75

228.575,75

20120214665020000001

2012030766506000010

20120710665070000812

2006-07/1-12

201010-12

2007/01

ORGANİZE SAN BÖL.5 OCAK CAD.NO:6 SARIÇAM

ŞAHİNTEPE MH. ADNAN KAHVECİ BLV. NO:14 SARIÇAM/ADANA

Y.DOĞAN MAH. 22 SK. NOD:21 YÜREĞİR/ADANA

ÇEDAŞ ÇELİK DÖKÜM SAN.TİCA.Ş.

ÖZ-KA İNŞ. LTD.ŞTİ.

T.H.ÖZUFUK LTD.ŞTİ

2330080672

6620138952

7160059157

VERG� NO

0070364351 VERO TEKSTİL KONFEKSİYON SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. MERSİN YOLU 14.KM.TEMSA KARŞISI SEYHAN/ADANA 01-12/2010 KUR.V-VZCZ 47.236,60 212.564,70

ADI SOYADI (ÜNVANI) ADRES� DÖNEM�VERG�N�N/CEZ

ANIN NEV� VER. ASLI CEZA

Avrasya Maratonu’nda yar��an 34 ya��ndaki sporcu Ali Ferda An�l,15 kilometrelik parkurun Gülhane Park� bölümünde rahats�zland�.Kalp krizi geçirdi�i belirlenen sporcuya sa�l�k ekipleri müdahaleetti. Yakla��k 45 dakika kalp masaj� yap�lan sporcu tümmüdahalelere ra�men kurtar�lamad�. Sa�l�k ekipleri taraf�ndanHaseki E�itmi ve Ara�t�rma Hastanesi’ne kald�r�lan An�l’�ncenazesi ard�ndan Adli T�p Kurumu’na götürüldü.

34. �stanbul AvrasyaMaratonu’nda birincili�i Kenyal�atlet Stephan Chebogut kazand�.Bo�aziçi Köprüsü’nden ba�lay�pSultanahmet Meydan�’nda sonaeren 42 kilometre 195 metrelikyar��ta ilk 3 s�ray� Kenyal� atletlerpayla�t�. Stephan Chebogut 2saat 11 dakika 5 saniyelikderecesiyle ilk s�ray� al�rken,Kiprotich Yegon 2.15.35 ile ikinci,Evans Kiplagat da 2.16.43’lükderecesiyle üçüncü s�ray� eldeetti. Yar���n ba��ndan itibarenöndeki grupta yer alan Chebogut,20 kilometreden sonra ata�akalkt� ve son bölümde rakiplerinebüyük bir fark atarak, 4 dakika 30saniye farkla birincili�e ula�t�.

15 Kilometre Ko�u’yukad�nlarda Etiyopya’dan SebokaSeyfu, 48 dakika 38 saniyelikderecesiyle kazan�rken, ikinci veüçüncü s�ralar� Türk sporcularelde etti. Seyfu’nun ard�ndanElvan Abeylegesse 49.29’lukzaman�yla ikinci, Türkan Özata ise51.22’lik derecesiyle üçüncü oldu.

8 Kilometre Ko�u’yu iseerkeklerde Türk atlet FurkanAksuo�lu, kad�nlarda iseBulgaristan’dan VenetaCholakova kazand�. Bo�aziçiKöprüsü’nden start� verilen veTophane’de sona eren yar��ta,Türkiye’den Furkan Aksuo�lu, 32dakika 27 saniyelik zaman�yla ilks�ray� ald�.

34. Avrasya Maratonu yapıldı. Erkeklerdebirinciliği Kenyalı atlet Stephan Chebogut,2.11.05’lik derecesiyle kazanırken, kadınlardaise Etiyopyalı atlet Jelela Yal 2.28.06’likderecesiyle ipi ilk sırada göğüsledi

Maraton’da üzen haber!

Trabzonspor’un 2 golünü kaydedenAdrian, 2 gol attığı için mutlu olduğunubelirterek, “Daha önemlisi 3 puan al-maktı. İleriye doğru daha iyi bir per-formans ortaya koymak için büyük biradım attık. Bu nedenle ayrıca mutlu-yuz” diye konuştu. Tekrar formasınakavuştuğu için de mutlu olduğunusöyleyen Adrian, “2 ay kadar bekledim.Bu süreçte sadece çalışmayı düşün-düm. İyi bir geri dönüş ve başlangıç

yaptım. İkinci gol çok önemliydi. Ma-çın skorunu tayin eden bir goldü. Gol-den sonra tribünlere çıkarak taraf-tarlarla sevinç yaşadım. Planlı bir şeydeğildi. Bugüne kadar niye oynama-dığımın cevabını hocamız verebilir.Belki müsabaka atmosferinden geri-deydim. Şimdi hazır olacağımı dü-şünmüş ki sahadayım. Bu atmosferi ya-şamaya devam ettikçe daha iyi olaca-ğını düşünüyorum.” dedi.

‘MÜTHİŞDÖNDÜM’‘MÜTHİŞDÖNDÜM’‘MÜTHİŞDÖNDÜM’‘MÜTHİŞDÖNDÜM’‘MÜTHİŞDÖNDÜM’‘MÜTHİŞDÖNDÜM’

AkhisarBelediyespor’u 3-1

yenen Trabzonspor’un2 golünü kaydeden

oyuncusu Adrian,“Hocam bana forma�ans� verdi. Ben de

müthi� bir geri dönü�ve ba�lang�ç yapt�m”

ifadelerini kulland�.

Güneş: Biz bir aileyizTrabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, kadroya al-madığı Olcan ve Volkan Şen’le oyundan çıkan Halil Altın-top’a gösterilen tepki konusunda, “Yuhalanıp da buradankahraman olarak giden çok oyuncu var. Siz çocuğunuzu dış-lar mısınız? İyi veya kötü çocuğunuzdur, evladınızdır. İn-sanlar baktıkları açıdan haklı veya haksız eleştirilerde bu-lunuyorlar. Belki Halil’den daha çok şey bekliyorlar. Bunuhakarete vardırmadan yapmak lazım. Aile gibi düşünün.Anne, baba ve çocuk gibi düşünün.” diye konuştu.

Beşiktaş’ta İsmail Köybaşı’na ani bir kararla imzaattırılmasının ardından Galatasaray’ın yattığı id-dia edildi. İsmail, menajerlerinin genç futbolcuile yaptığı görüşmede önüne iki seçeneceksunduğu ve bu seçeneklerden birinin de sezon sonunda ‘Ga-latasaray’a transfer’ olduğu belirtildi. İsmail ve menajerleri ara-sında yapılan görüşmenin detaylarının ortaya çıkmasının ar-dından Beşiktaş Yönetimi de devreye girerek genç futbolcu ileolan sözleşmesini uzattı.

Beşiktaş Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Kavalcı yaptığı açıkla-malarda yaşanan gelişmeleri doğruladı. Kavalcı, “Galatasaray’ınİsmail ile ilgili girişimleri olmuş. Güvenilir kaynaklardan kulağımı-za geldi. Bizim kendisini bırakmak gibi bir niyetimiz yoktu. Türki-ye’de sol kanat oyuncusu yetişmiyor. İsmail, Milli Takım’da oynayandeğerli bir futbolcumuz. Devre arası gelmeden ve kafası karışmadan söz-leşmesini uzattık. Herkese hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

G.Saray istedi, sözleşmesi uzadı!

Page 16: Müdür bir tiyatroyu neden istemez? KURULUŞ 1921 12 KASIM

12 KASIM 2012 PAZARTESİ

MİLLİLERİN İLK İDMANI BUGÜNAbdullah Avcı tarafından belirlenen 25 kişilik aday kad-roda G.Birliği’nden Aykut ilk kez yer alırken, Beşiktaş-lı Ersan ile Cardiff City’den Kerim Frei daha önce çağ-rılmış, ancak Ay-Yıldızlı formayı giyme olanağı bula-mamıştı. Nevzat Demir Tesisleri’nde yapılacak antren-manın saat 19.30’da başlayacağı ve ilk 30 dakikalık bö-lümü medya mensuplarına açık olacağı kaydedildi.

Real Madrid’in teknik direktörü Mourinho, futbolcu-su Benzema’ya ‘kendine has’ üslupla bir cevap verdi.Portekizli çalıştırıcı, geçtiğimiz günlerde yaptığı açık-lamada, “Sezon başından beri kulübedeyim. Süre al-mak için savaşımı sürdüreceğim, beraber göreceğiz”sözlerini kullanan Benzema’ya, “Ben her maç 90 da-kika yedek kulübesindeyim” sözleri ile yanıt verdi.

‘BEN HEP YEDEK KULÜBESİNDEYİM’

Süper Lig’in 11. hafta karşılaşma-sında Galatasaray, Mersin İdmanYurdu ile deplasmanda karşılaştı.Cluj galibiyetiyle morellenen Sarı-Kırmızılı takım, Mersin karşısındaistediği sonucu alamadı ve sahadan1-1’lik beraberlikle ayrıldı.

G.Saray direklerigeçemedi

Maça G.Saray, rakibine göredaha etkili başladı. Orta alandaMersin İ.Y’na üstünlük kuran Sarı-Kırmızılı takım, defansın arkasınaatılan toplarla gol bulmaya çalıştı.G.Saray, ilk tehlikeli pozisyonuna da15. dakikada girdi. Selçuk’un kafapasında ceza sahasında topla bulu-şan Umut, kaleci Sehiç’in yanındantopu kaleye gönderdi fakat direğigeçemedi. Rakibine göre daha bas-kılı oynayan G.Saray’da Burak, hü-cumda oynamasına rağmen ortaalana çok yardım ederken Sarı-Kırmızılı takım, kalesinde ciddi birpozisyon vermedi. İlk yarım saat bo-yunca maçta Umut’un direkten dö-nen topu dışında tehlikeli bir po-zisyon yaşanmazken, Sarı-Kırmızı-lı takım maçın 38. dakikasında ra-kip kaleye tehlikeli geldi. Eboue sağkanattan ceza sahasına girdi kaleye

gönderdiği şut bir kez daha direk-ten döndü. İlk yarının kalan daki-kalarında da iki takım da golü bu-lamayınca devre 0-0 eşitlikle sonaerdi.

Maçta ikinci yarıya geçildiğindeise G.Saray golü erken buldu. 48. da-kikada sağ kanattan kullanılan kor-nerde ceza sahası dışına çıkan topaEmre sert vurdu. Kaleci Sehiç’insektirdiği topu iyi takip eden Umut,topu filelere yollayarak takımını 1-0 öne geçirdi. Gelen golün ardındanikinci gol arayışlarına girişen Sarı-Kırmızılı takım, farkı ikiye çıkarta-mayınca Mersin İ.Y’nun beraberlikümitleri her geçen dakika arttı ve 63.dakikada da gol geldi. Kullanılankornere iyi yükselen Nobre, golü ya-parak durumu 1-1’e getirdi. Bu da-kikadan sonra istediği baskıyı ku-ramayan G.Saray, Mersin kalesin-de pozisyon üretemedi. Bu daki-kalarda topa daha çok sahip olanMersin İ.Y, Sarı-Kırmızılı takımınkalesine üstünlük golü için yükle-nirken 74. dakikada Culio’nun cezasahası içinde düşürülmesinin ar-dından penaltı bekledi fakat hakemdevam dedi. Kalan dakikalarında isekarşılaşmadan başka gol çıkma-yınca maç 1-1 eşitlikle sona erdi.

Galatasaray, Mersin deplasmanında direkleri geçemedi. İki topu direkten dönen daha sonra Umut’un golü ile öne geçen Sarı-Kırmızılı takım, Nobre’nin golüne engel olmayınca sahadan 1-1’lik beraberlikle ayrıldı

Tevfik Sırrı Gür Stadı’nda oy-nanan Mersin İdman Yurdu-Galatasaray maçında yaklaşık500 kişilik Galatasaray taraf-tarı da takımlarına destekvermek için tribünde yerlerinialırken, Sarı-Kırmızılı taraftar-lar arasında yer değiştirmekiçin gerginlik yaşandı. Polistaraftarları gaz ve jop kulla-narak dağıttı. Bunun üzerinetaraftar ‘’Burası İsrail değilTürkiye, Yönetim uyuma ta-raftarına sahip çık’’ şeklindeslogan attı. Maç öncesindeise Mersin İdmanyurdu taraf-tarları, Atatürk’ün ölümünün74. yılı nedeniyle pankartaçtı. Maç öncesinde Siirt’tedüşen helikopterde şehitolan 17 asker için de saygıduruşunda bulunuldu.

Süper Lig’in 11. haftasında deplasman-da Mersin İdman Yurdu ile 1-1 beraberekalan Galatasaray’da teknik direktör Fa-tih Terim, karşılaşma sonrası açıklama-larda bulundu. Bir çok karşılaşmada ra-kiplerine pozisyon vermemelerine kar-şın, kalelerinde golü gördüklerinin altınıçizen Terim, Lig Tv’ye yaptığı açıklama-lada, “Biz kazanılan bir puan değil kay-bedilen iki puan diye telakki ediyoruzbu sonucu. Açıkçası bu kadar sıkışık tra-fikte çok da iyi oynuyoruz. Sadece birnoktayı çözmemiz lazım. Pozisyon ver-meden nasıl berabere kalınmaz bunuöğrenmemiz gerekiyor. Pozisyon ver-meden bunu nasıl başarıyoruz anlamı-yorum. Ben hatırlamıyorum Mersin’inpozisyonunu. Muslera’ya kaç top geldi-ğini bilmiyorum.” dedi. Maçta iyi oyna-malarına karşın rakiplerinden gol yiye-rek berabere kalmalarını beceriksizlikolarak tanımlayan Terim, “İyi oyun, çokpozisyon, iki direk. Bunlara baktığımızzaman, bu beceriksizliği nasıl gösteriyo-ruz ona üzülüyorum. Böyle bir oyunlaGalatasaray kazanmalı. Puan kaybet-memeli. ‘Muslera müthiş kurtardı’ diye-bileceğimiz bir pozisyonu yok. Üzgünüzama bundan sonra daha dikkatli olmalı-yız açıkçası.” şeklinde konuştu.

Terim isyan ettiTerim isyan ettiTerim isyan ettiTerim isyan ettiMersin’de

ortalık karıştı!

ASLAN’A MERSİN ÇELMESİ ASLAN’A MERSİN ÇELMESİ ASLAN’A MERSİN ÇELMESİ ASLAN’A MERSİN ÇELMESİ ASLAN’A MERSİN ÇELMESİ ASLAN’A MERSİN ÇELMESİ ASLAN’A MERSİN ÇELMESİ ASLAN’A MERSİN ÇELMESİ ASLAN’A MERSİN ÇELMESİ

GALATASARAYMERSİN İ.Y

1 1Muslera **

Eboue **

Dany **

Cris **

Riera **

Hamit **

Dk. 89 Sabri ?

Selçuk **

Yekta **

Dk. 67 Amrabat *

Emre **

Dk. 77 Aydın *

Umut **

Burak **TD: Fatih Terim

Sehiç **

Stepanov **

Ivan **

Serkan **

Nduka **

Dk. 90 Bruno ?

Mustafa Keçeli **

Hakan Bayraktar **

Ben Yahia **

Dk. 90 Nurullah ?

Ergin Keleş **

Dk. 85 Eren ?

Culio **

Mert Nobre **

TD: Nurullah Sağlam

Goller: Dk. 48 Umut (Galatasaray)

Dk. 63 Nobre (Mersin İ.Y)

Sarı Kartlar: Serkan, Culio (Mersin İ.Y)

Riera (Galatasaray)Stat: Tevik Sırrı Gür

Hakem: Mustafa İlker Coşkun

1-1

Futbol ile [email protected]

ONUR BELGE

Fenerbahçe, Orduspor kar��s�nda mo-ralli ve taraftar�n�n büyük deste�i ile oy-nad�. O moralle de Sow’un aya��ndanmüthi� bir gol kazand�. Kalabal�k cezaalan� içinde Kuyt’�n ara pas� ile toplabulu�an Sow bir yandan ko�arken döne-rek sol aya��yla müthi� vurdu. Kapal�sand��� kö�enin tavan�na yap��an topakonuk tak�m�n kalecisi Fornezzi’nin ya-paca�� bir �ey yoktu. �niguez ise siyahiy�ld�z�n aya��na yatmas�na kar��n çabas�engellemeye yetmedi.

Sar� lacivertliler Egemen d���nda he-men hemen tam kadro ile sahadayd�lar.Sakatl�ktan yeni ç�kanlar biraz çekingenoynad�lar. Her topa ayak sokmad�lar.Yine de maç�n büyük bölümü Ordusporyar� sahas�nda oynand�. Hector Cupertak�m�na geri çekilip kontra yakalamalar��eklinde bir taktik vermi�ti her halde. Or-duspor orta alanda Nizamettin ile �amilgöbekte, Atilla ile Monje solda olmaküzere sertlik dozaj� fazla bir oyun ortayakoydu. Sizin anlayaca��n�z bildik bir antifutbol anlay���... Sindirmek ve hata yaka-layarak kontra bir gol atmak.

Fenerbahçe’de Stoch’un �utu doksan-dan döndü. Sow kale a�z�ndan havayadikti. K�sacas� pozisyonlar gol olmay�ncabezdirme-sindirme oyunu puan alma-kaybetme s�n�r�na dek dayand�. Hakemde biraz formsuz kal�p pasif oyuna primtan�r olunca ikinci yar�da yüreklendiler.Bu arada bir de Cristian’�n �utu direktendöndü. Ama zaten Fenerbahçe’nin deistedi�inin bu oldu�unu Orduspor ve Cu-per geç anlad�lar.

Ne zaman m�, ikinci yar�da oyuna al�-nan Sezer’in uzaklardan savurdu�u �utyerden ve kö�eden a�lara tak�l�nca. Ay-kut Kocaman sar� lacivertliler fizik olarakeksilmeye ba�lar ba�lamaz tak�ma müda-hale etti. Soch’un yerine Caner, Meire-les’in yerine Sezer, sonra da Sow’un ye-rine Selçuk �ahin sahaya sürüldü. Dalgadalga gelen Fenerbahçe ataklar� efsane-nin geli�i habercisi miydi acaba. Zira tri-bünler co�kuyu ve bütünle�meyi ilk kezbu kadar birlikte ya�ad�lar. Sahadaki ta-k�m da bu ate�i ald� zaten. Bekir bu maç-ta sahan�n belki de en iyisi olarak gözdoldurdu. Sezer’in att��� golden sonrasevgiyle arkada�lar� taraf�ndan omuzlaraal�nmas� ilginçti. Uzatmalarda yenen golise nazarl�k oldu.

5 maçlık aradan sonra erkek taraftarlarınakavuşan Sarı-Lacivertliler, Sow ile öne geçti veilk yarıyı böyle bitirdi. İkinci yarıda Sezer girdi,10 dakika sonra farkı ikiledi. Orduspor’daŞamil’in son saniyedeki kafası skoru belirlediSüper Lig’in 11. haf-tasında Fenerbahçe,sahasında Ordus-por’u konuk etti.Hafta içinde AvrupaLigi’nde Limassol’urahat geçen Sarı-Lacivertliler,tutuk başladığı mücadelede11.dakikada golü bulup dahasonra maçı koparmıştı. Or-duspor karşılaşmasının ilk ya-rısında da aynı Limassol ma-çının kopyası bir Fenerbahçeizledik. Maçın 11.dakikasındaKuyt’ın pasına hareketlenenSow, topla beraber iki rakibi-ni de sürükleyerek sol aya-ğıyla sert vurdu ve takımını1-0 öne geçiren golü attı. İlk45 dakikada oyunu kendi sa-hasında kabul eden Ordus-por Volkan’ı zorlayacak birpozisyon üretemedi. Sarı-La-civertliler ise hücüm oynu-yor, topu ayağında tutuyorgibi gözüksede taraftarlarınıheyecanlandırcak bir pozis-yon üretemedi. 37’de sonhaftaların formsuz ismiStoch’un sol ayağıyla denedi-

ği harika şut direktendönünce ilk 45 daki-ka adına söylenecekpek fazla birşey kal-madı.

İkinci 45 dakikadada aynı ilk yarıda olduğugibi tutuk başlayan Fener-bahçe, bu sefer bunu devre-nin tamamına taşıdı. Ancakyorulan Meireles’in yerinegiren Sezer oyuna önce ha-reketlilik, sonra da farkı ge-tirdi. 85’te orta alanda topualan Sezer Öztürk, yerdensert bir vuruş yaparak harikabir gole imza atarak maçason noktayı koydu. Bu nok-taya gelene kadar 64’teSow’un altı pasın içindenatamadığı ve 83’te Baro-ni’nin direğe takıldığını dahatırlatalım. Son anlarda Şa-mil’in kafasıyla gelen gol iseOrduspor’a yeterli olmadı.

Sonuç olarak maçı 2-1 ka-zanan Fenerbahçe, hem zir-veyle arasındaki puan farkınıazalttı, hem de kaybettiği öz-güvenini geri kazandı.

ORDUSPORFENERBAHÇE

2 1Fornezzi **Garcia *Ali **Iniguez **Atilla *Umbides **Şamil **Nizamettin *Monje *Dk.62 Torres *H.Kabze **Dk.68 Yiğit *Stancu **

T.D.: Hector Cuper

Volkan **Gökhan **Bekir ***Yobo **Hasan Ali *Meireles **Dk.75 Sezer ***M.Topal **Kuyt *C.Baroni **Stoch **Dk.77 Caner **Sow ***Dk.86 Selçuk ?T.D.: Aykut Kocaman

Goller: Dk.11 Sow, Dk.84 Sezer (F.Bahçe), Dk. 90+2Şamil (Orduspor)

Sarı kartlar: Monje, Atilla (Orduspor)Hakem: Halis ÖzkahyaStad: Şükrü Saracoğlu

O G B M A Y A v . PGALATASARAY 11 6 4 1 26 14 12 22ANTALYASPOR 11 7 1 3 20 13 7 22FENERBAHÇE 11 5 4 2 15 10 5 19ESKİŞEHİRSPOR 11 5 2 4 21 14 7 17GENÇLERBİRLİĞİ 11 4 5 2 20 14 6 17KASIMPAŞA 11 5 2 4 17 12 5 17ORDUSPOR 11 4 5 2 15 12 3 17BEŞİKTAŞ 11 4 4 3 22 16 6 16TRABZONSPOR 11 4 4 3 11 8 3 16SİVASSPOR 11 4 3 4 12 14 -2 15BURSASPOR 11 3 5 3 17 15 2 14KAYSERİSPOR 11 4 1 6 15 19 -4 13KARABÜKSPOR 11 3 3 5 13 21 -8 12İSTANBUL BB 11 3 2 6 10 14 -4 11GAZİANTEPSPOR 11 3 2 6 10 18 -8 11AKHİSAR BLD 11 2 4 5 7 17 -10 10MERSİN İ.Y 11 1 6 4 13 18 -5 9ELAZIĞSPOR 11 1 5 5 7 22 -15 8

1.2.

4.

6.

10.11.12.13.14.15.16.17.18.

3.

5.

7.

9.

Puan Durumu

8.

G.Antepspor 2-3 Gençlerbirliği, Elazığspor 0-4 Kayserispor

ERKEK GİBİ!

Şike sürecinde takıma da-

hil olan ve yaşadığı sakat-

lıklar sebebiyle oldukça

zorlu bir süreç yaşayan

Sezer Öztürk, dün 76’te

girip, 85’te golünü atarak

Fenerbahçe’yi rahatlatan

isim oldu. Sezer Sarı-Laci-

vertli formayla ilk golünü

de atarken, göz yaşlarını

tutamadı.

Sezer ilkgolünü attı

Ankaragücü 0-1 TKİ Tavşanlı Linyitspor

Kartalspor 0-0 Torku Konyaspor

1461 Trabzon 1-1 Gaziantep BŞB

Bucaspor 1-0 Adana Demirspor

Manisaspor 0-0 Samsunspor

Kayseri Erciyesspor 2-0 Denizlispor

1. Lig’de dün

2-1