m1jftooglu (~:i;)isamveri.org/pdfdrg/d01777/2005_25/2005_25_muftuogluo.pdf · leneğine/e emr...
TRANSCRIPT
D01777c9s25y2005.pdf 25.02.2010 16:56:41 Page 70 (1, 2)
EKEV AKADEMi DERGİBİ Yıl: 9 Sayı: 25 (Güz 2005) 131
Ömer M1JFTOOGLU (~:i;)
Özet
Makalede "VSY" kökünün etimolojik yapısı ve Kur'an"daki kullanımları incelenmektedir. "VSY" kökü Türkçe'ye geçerken, Arapça'daki üç anlamının sadece bir tanesiyle Türkçe'ye geçmiştir, yani anlam daralmasına uğramıştır. "VSY'"nin kök anlamı "emretmek"tir. "Vasiyet ermek" ve "tavsiyede bulunmak" anlamları, "emretmek"le bağlantılı anlamlardır. Ancak Kur'an'daki kullanımların geçtiği ayetleri Türkçe'ye aktarırken dikkatli olunmalı ve "VSY" kökünün Arapça'daki anlamları ışığında ayet/erin çevirisi" yapılmalıdır. Kur'an çevirilerinde bu türden dikkatsizlik/er yapı,agelmiştir. "VSY'; köküyle ilgili olarak yapılan bu çalışma ile kökün anlamları ortaya konmuş ve ayet/erin çeviri/erindeki hatalara dikkat çeki/miştir. ·
Anahtar Kelime/er: Vasiyet etmek, emretmek, mirasçı, tavsiye etmek.
The Using "VSY" Root in Qur~an andAbout it's Translafing of Turkish
Abstract
In the article etimological structure and Qur'an usages of "VSY" root are studied. While the "VSY" root was transmitting into Turkish it only rought one of its three meanings. In other words its meaning was narrowed. The root meaning of "VSY" is "to order". The meanings "to bequeath" and "to advice" are related to its other meaning (to order). However; while trans/ating the verses of Qur'an, great attention should be paid and the translations should be made in the lig ht of Arabic meanings o "VSY" root. In Qur'an translations such kind of attention mistakes have be made. Wıth this study related to "VSY" root, the meanings of root are revealed and unattentiveness in the translation of Qur' an verses are paid attention.
Key Words: To order, command, heiress, to recommend.
*) Bu makale, 25 Kasım 2004 tarihinde savunulan "Eski Ahid'de ve Kur'an'da VSY Kökünün Semantik Açıdan incelenmesi" isimli daktom tezinden yararlanılamk ve ilgililer için ulaşım ve kullanım kolaylığı olması düşüncesiyle yeniden yazılmıştır.
**) Arş. Gör. Dr., Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ilahiyat Fakültesi, Tefsir Anabilim Dalı. (e-posta: [email protected])
D01777c9s25y2005.pdf 25.02.2010 16:56:41 Page 71 (1, 1)
:.··
132 1 Dr. Ömer MiJFrüOGLU------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
Giriş
Dillerin birbirlerinden kelime alış verişi yapmalan, öteden beri bilinen bir olgudur. Bu alışveriş yapılırken, kelimeler, geçmekte olduklan dilin yapısına uyum sağlarlar. Daha doğrusu, 'kelimeyi kendi dillerine transfer edenler, onun fonetiğini, yazdışını kendi dillerine uyumlu hale getirerek bu işlemi gerçekleştirirler. Kelime aktanmını (el-iktiraz) gerektiren çeşitli sebepler vardır. Bunlann bir tanesi de, gittiği dilde, o kelimenin karşıladığı anlamı karşılayacak başka bir kelimenin bulunmayışıdır. Bu ihtiyaçtan dolayı yeni dile aktanlan kelime, önceden kullanılmakta olduğu dildeki bütün anlamlannı, yeni dile taşıyamayabilir. Yahut kelime, taşıdığı anlamiann birine ya da ikisine karşılık gelsin diye yeni dile aktanlmış olabilir. Diğer anlamlar, o dildeki başka kelimelerle karşılamyord ur. Bu duruma dilbilimde, "anlam daralması" denmektedir. Anlam daralması, bir dilden başka dile geçerken kelimelerin başına gelebildiği gibi ı, aynı dil içindeki kelimelerin zaman içinde karşılaşabildikleri bir durum da olabilmektedir. Dilin canlı bir organizma gibi olduğu düşünülürse, günün ihtiyacına göre, anlamının genişleyip daralabilmesi hatta yeni bir anlama geçebilmesi ya da anlamının tamamen buharlaşabilmesi, normal durumlar olarak göıiilecektir2.
Daralan anlamıyla Türkçeleşmiş Arapça kelimelerin bu özelliklerini dikkate almamak, çeviride çeşitli yanlışlıklara yol açmaktadır. Mevcut Türkçe Kur'an çevirilerinde bu tür hatalara sıkça rastlanmaktadır. Türkçe'de anlam daralmasına uğrayan Arapça kelimelerin çevirisinde, kullanıldıklan bağlarnın dikkate alınmayışının yol açtığı yanlışlıkla:, daha önce Emrul)ah işler tarafından ele alınmıştır3. Bunlarin yanında, bazı köklerin Kur'an'da ve/veya diğer kutsal kitaplarda sernantİk kullanımlannın incelendiği yüksek lisans ve doktora tezleri de yapılmıştıı:4.
I) Arapça'dan Türkçe'ye geçen kelimelerin büyük çoğunluğunda anlam daralması olduğu hk. bkz. Emrullah işler, "Fitne Katilden Beter mi? -Fitne Kelimesi ve Türkçe'ye Çeviri Sorunu-",/slilmiyiif II (1999), sayı 2, s.137
2) Anlam değişmeleri konusunda bkz. Mehmet Soysaldı, Kur'an Sernanfiği Açısından lnançla ligili Temel Kavramlar, İzmir: Çağlayan Yay., 1997, s.l3-16.
3) işler'in yukandaki dipnotta zikredilen makalesinden başka; "Secde" kelimesiyle ilgili "Secde.Kelimesi ve Türkçe'ye Çeviri Sorunu" (İslilmiyiif I (1998), sayı 3, s.IOS-116) makalesi yle, "Ço~amlılık, AnJam Daralması ve Kur'an'ın Türkçe Çevirilerinde Yapılan Yanlış! ar" (Yüzüncü Yıl Universitesi Ilahiyat Fakültesi Kur'an ve Dil -Dilbilim ve Hermenötik- Sempozyumu Bildirileri, s.385-397.) isimli makaleleri vardır. Bu ikinci makalede işler, Huda, Su', Salat, Rahmet, Ruh, Din ve Hakk kelimelerinin Kur'an'daki anlamlarını incelemektedir.
4) Bu tezlerin çoğunluğu Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde ve Prof. Dr. Salih Akdemir'in danışmanlığında yapılmıştır. Bu tezlerden bazıları şunlardır: Aliye Abdurrahman, Valıiy Geleneğine/e EMR Kökünün Semantik Açıdan incelenmesi, (Yüksek Lisans), 2002; F. Betül Çipiloğlu, Vahiy Geleneğinde QRE Kökünün Semantik Açıdan Incelenmesi, (Yüksek Lisans), 2003; Hatice Korkmaz, Vahiy Geleneğinde ŞHD Kökünün Semanfik Açıdan Incelenmesi, (Yüksek Lisans), 2003; Nermin Akça, Vahiy Geleneğinde 'ABD Kökünün Semantik Açıdan incelenmesi, (Doktora), 2004; Ömer Müftüoğlu, Vahiy Geleneğinde VSY Kökünün Semantik Açıdan Incelenmesi, (poktora), 2004; Bunlann dışında değişik fakültelerde semantik metotla başka tezler de yapılmıştır. Ornek olarak: A. Bülent Ünal, Semantik Açıdan Kur'an'da Hidayef Kavramı, (Doktora), Danışman: Prof. Dr. Ethem Ruhi Fığlalı, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1990; H.Mehmet Soysaldı, Kur'an Sernanfiği Açısında'!. İnançla ilgili Temel Kavramlar, (Doktora), Danışman: Prof. Dr. Süleyman Ateş, Ondokuz Mayıs U niversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1994; Ali Galip Gezgin, Tefsirde Semantik Metod ve Kur'an'da Kavm Kelimesinin Semantik Analizi, (Doktora Tezi), Danışman: Prof. Dr. İsmail Yakıt, Isparta, 2000; Bunların dışında Kur'an'da bir kavramın incelenmesi türünde
D01777c9s25y2005.pdf 25.02.2010 16:56:41 Page 71 (1, 2)
KUR'AN'DA "VSY" KÖKÜ'NÜN KULLANIMI . . VE TüRKÇE'YE ÇEVİRİSİ ÜZERiNE -------- 133
Bu makalede "VSY" kökünün Kur'an'daki kullanımlan ile Türkçe'ye çevrilirken yaşanan sıkıntılar konu edinilmekte ve ilgili kökün Kur'an ayetlerinde geçen türevlerinin Türkçe'ye çevirilerinin incelemesi yapılmaktadır ..
Vasiyet etmek anlamı da Türkçe'ye Arapça'dan devşirilmiş olan "Vasiyet" kelimesiyle karşılanmıştır. Ölmeden önce kişinin, ölümünden sonra yapılmasını istediklerini bildinnesi eylemine "Vasiyet" kelimesi fıil yapılmış, bu tür istekterin yazıldığı defter ya~ hut kağıda da "Vasiyetname" denilmiştir. Böylece "VSY" kökü, mastannın sonuna ge#~ rilen "etmek" yardımcı fiiliyle Türkçeleştirilmiş, aynı fiil, "etıİıek" yardımcı fiili olmadan da isim (ölmeden önce yapılan vasiyet) anlamında kullanılagelmiştir. Ancak kelimenin Arapça'daki anlamı sadece "ölümünden sonra yapılmasını istediklerini, kişinin öl
. meden önce bildinnesi" değildir. Kelime, "emretmek" anlamı başta olmak üzere "tavsiye etmek" anlamıyla da kullanılmaktadır. Dolayısıyla yukanda bahsedilen anlam daralması, Arapça'dan Türkçe'ye geçen "Vasiyet" kelimesinin maruz kaldığı bir durumdur.
1. VSY Kökünün Etimolojik Yapısı VSY kökü Arapça'da ikinci babtandır. Muzarisi "YeSi", mastan da "VaSY[en]" şek
linde gelmektedir. İki illeili harften müteşekkil olan (lefif-i mejruq) VSY kökü, üçlü (sülasl) haliyle; yüksek bir payede, mevkide iken düşmek, basit, bayağı ve alçak hale gelmek demektir. Hafıf tabiatlı bir kimsenin ağırlaşması, vakar ve temkin sahibi olması, bir şeyin bir başka şeye bitişmesi, ulaşması anlamına da gelir5.
VSY kökünün "if'ô.l" babına sokulmuş şekli "EVSa" dır. Gür olan otlann içine girdi, demektir. Vas! tayin etti, ölümünden sonra malını ve işlerini düzenlemesi için bir başkasına yetki verdi, bir başkasıyla her hangi bir şey üzerine sözleşti, birine bir şeyin yapılmasını emretti, Allah, insanlar üzerine bir şeyleri farz kıldı anlamlan da vardır. Mastar olan "el-ISa"'; ve "et-TaVSiYe[f]" bir nesnenin işlemesini bir adama siparişle yaptırmak demektir. "el-iSa"' mastan Lam harf-i ceri'yle kullanılmaktadır. "EVSa FuLil.N[un] Li FuLil.N[in] Bi Keza"; kişinin, malını, vasi tayin ettiği kişiye, vasiyet etinesi demektir. Aynı anlam, "EVSa"nın İL1l. harf-i ceri 'yle kullanıldığında da elde edilmektedir.
"Tej'fl" babına sokulduğunda "VaSSa" ekiine dönüşen kökün; "yerin otlarının birbirine bitişik olması" anlamına geldiği görülmektedir.
"TeVaSa" VSY.kökünün "tefô.'ul" babına girmesiyle oluşan bir türevdir. İnsanlar için kullanıldığında "birbirlerine emir ve tavsiye ettiler" anlamına gelir. Otlar fil.il olduğunda da otlann birbirine girmesi hali kastedilir.
yapılmış çokça tez vardır. Buıılarııı dökümüne http://www.yok.gov.tr adresli internet sitesinden ulaşılabilir.
5) VSY kökünün bu ve bundan sonraki karşılıkları şu kaynaklardan yararlanılarak aktarılmaktadır: Rağıb ei-İsfeharu, Mufredlit, s.873-874; Cevheri, Sı/ıah, Il, 1829; İbn Fıiris, Mu'cemu Mekô.yisi'l-Luğa, VI, 116; Ebu Mansur Muhammed b. Ahmed ei-Ezheri, Tehzibu'I-Luğa, (Tahk.: AhmedAlim el-Berdilni), Daru'I-Mısriyye, Mısır, 1964, XII, 267; Asım Efendi, Kfimus Tercümesi, III, 949; Aynca Vucilh ve Nezair'e dair kitaplardan Ebu Abdiilah Huseyn b. Muhammed ed-Dameğaru'nin el-Vucuh ve'n-Nezfiir'i (Tahkik: Muhammed Hasen Ebu'I_Azm ez-Zefit1/Zufeyti), (Kahire, 1995); Cemaleddin Ebu Ferec Abdurrahman İbn Cevzi, Nuz/ıetu A'yuni'n-Nevfizıri fi 1/mi'l-Vucuhi ve'n-Nezfiir, (Tahkik: Muhammed Atıdulkerim K~ er-~). (Beyrut, 1987); Mukatil b. Süleyman, ei-Vucuh ve'n-Nezfiir, (Yayma Hazırlayan: Ali Ozek), (lstanbııl, 1993) taranmış ancak bunlarda VSY kökünün geçmediği görülmüştür.
D01777c9s25y2005.pdf 25.02.2010 16:56:41 Page 72 (1, 1)
134 1 Dr. Ömer MOFTüoGLU------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
VSY kökünün "istif'iil" babına sokularak elde edilen türevi olan "İsTeVSa" ise; "tavsiyeyi kabul etmek" anlamına gelmektedir.
2. Kur'an'da VSY Kökünün Kullanımı VSY kökü, Kur'an'ın 13 suresindeki 21 ayette, toplam 32 defa geçmektedir. Dolayı
sıyla bazı ayetlerde aynı kökten türemiş birden çok türev bulunabilmektedir. VSY köklü türevler, Kur'an sureleri içinde en çok, ll kullanımla 4.Nisa suresinde geçmektedir. 2;Bakara, 6.En'am surelerinde 4'er, 42. Şura, 90.Beled ve 103. Asr surelerinde ise ikişer defa geçen kök, kalan surelerde (5. Maide, 19.Meryem, 29. AnkebUt, 31. Lukman, 36. Yasin, 46. Ahkaf, 5 I. Zfuiyat) birer defa kullanılm~tadır.
VSY kökünün fiil hali 10, isim hali ise 3 türevle Kur'an'da karşımıza çıkmaktadır. Bu türevlerin anlamları açısından sınıflandınlmaları ve neden o anlamda olduklarının incelenmesi, aşağıda yapılacaktır.
VSY kökünün Kur'an'ın genelindeki kullanımları, Kur'an'ın mushaftertibi dikkate alınarak sırayla, aynca sure ve ayet numaraları detaylarına yer verilerek bir tablo halinde sunulmaktadır. Birinci tablo bu şekilde oluşturulmuştur. Herhangi bir kökün Kur'an'daki tüm türevleriyle birlikte geçtikleri yerleri gösteren M. Fu'ad 'Abdu'l-Bakl'nin eseri el-Mu'cemu'l-Mufehres'ten yararlanılarak düzenlenen bu tablodan sonra, ilerleyen sayfalarda, incelenen kökün fiil kullanımları, isim kullanımları için birer tablo daha oluşturulmuş, bunlardan başka bir de içinde VSY köklü türevlerin geçtiği ayetlerin konularının incelendiği bir başka tablo daha yapılmıştır.
Okuyucuya hem bilgiyi toplu olarak sunmak hem de kullanım kolaylığı sağlayan bu tabloların ilki aşağıdadır:
Tablo 1: VSY Kökü (Genel Kullanım)
Sure Ayetler KaçDefa
I 2.Bakara 132,180, I 82,240. 4
2 4;Nisa II (üç defa),l2 (yedi defa), 131. ll.
3 5.Maide I06. ı
4 6.En'fun ı44,ı5I,ı52,153. 4
5 I9.Meıyem 31. ı
6 29.Ankeb0t 8. ı
7 3l.Lukman ı4. ı
8 36.Yasin 50 .. ı
9 42.ŞOıii ı3 (iki defa). 2
lO 46.Ahlli ı5. ı
II 5Lzariyat 53. ı
I2 90.Beled ı1 (iki defa). 2
13 l03.Asr 3 (iki defa). 2
Toplam 32
D01777c9s25y2005.pdf 25.02.2010 16:56:41 Page 72 (1, 2)
KUR'AN'DA "VSY" KÖKÜ'NÜN KULLANIMI VE TÜRKÇE'YE ÇEVİRİSİ ÜZERİNE -------- 135
2.1. Kur'an'da VSY Kökünün ve Türevlerinin Fill Formları
VSY kökü Kur'an'da hem mazi, hem de muzarı zamanlı fiil olarak kullanılmaktadır. Fiil formundaki 10 türevin yansı mll.zi, yansı da muzarı zamanlı türevlerdir.
VŞY kökünün en sık kullanılan türevi, S' er defa ile; tef'il kalıbına sokulmuş ve birinci çoğul şahıs eki almış "VaSSa YNa" ile tefa'ul kalıbına sokulmuş ve üçüncü çoğul şahıs eki almış "TeVaSaV"dır. "VeSSaKuM" türevi 4 defa, yalın haldeki "VaSSa" türevi de 2· defa geçmektedir. Fiil halindeki kökün diğer türevleri sadece birer defa Kur'an'da geçer. ·
VSY kökünün fiil halinin geçtiği ayetler ll sureye dağılmış haldedir. 4.Nisa suresin. de kökün yoğun kullanımı, fıil formundaki türevlere de yansımıştır ve VSY kökünün fiil formundaki toplam 6 kullanım 4.Nisa suresindedir.
Aşağıdaki tabloda, VSY kökünün fiil formunun Kur'an'daki kullanımlan sunulmaktadır.
Tablo 26: Kur'an'da VSY Kökü (Fiil Hali)
Fül Zamanı KaçDefa Sureler Ayetler
ı VaS Sa M azi 2 2.Bakara ı32.
42.ŞOra 13.
2 VaSSaK.uM M azi 4 6.En'am ı44,ı5ı,ı52,ı53.
3 aVaSSaYN M azi 5 4.Nisa ı3ı.
29.Ankebfit 8. 3ı.Lukmfuı ı4.
42.ŞOra 13. 46.Ahkaf ı5.
4 EVSaNi M azi ı ı9.Meryem 31.
5 TiiSiiNe Muzfui ı 4.Nisa ı2.
6 YiiSi Muzfui ı 4.Nisa ll.
7 YiiSiKuM Muzfui ı 4.Nisa ll.
8 YilSiNe Muzfui ı 4.Nisa 12. . 9 YiiSa Muzfui ı 4.Nisa ı2.
lO TeVasav M azi 5 51.Zfuiyat 53. 90.Beled ı 7 (iki defa). 103.Asr 3 (iki defa).
Toplam: 22 ll 22
6) Kur'an'da geçen orijinal ifadeler, basım aşamasındaki teknik sorunlar sebebiyle latinize olarak verilmektedir.
D01777c9s25y2005.pdf 25.02.2010 16:56:41 Page 73 (1, 1)
:.··
136 1 Dr. Ömer MÜFFÜOCLU------EKEV AKADEMİ DERGİSİ
2.2. Kur'an'da VSY Kökü ve Türevlerinin İsim Formu VSY kökünün isim fonnu, Kur'an'ın 4 suresindeki 7 ayette, toplam 10 defa geçmek
tedir. İsim fonnunda en çok geçen ttirev "VaSiYYeT"tir, Kur'an'da 8 defa geçmektedir,
bunların 5 tanesi 4.Nisa suresindeki ayetlerdedir. Buradaki kullanımlarda "VaSiYYeT" kelimesi, ölen kişinin malı ile ilgili kararı anlamına gelmektedir. Sadece 12. ayetin sonunda geçen "VaSiYYeT[en] MiNe'LlaH" ifadesinde; bu belirlemenin Allah tarafından yapıldığı ve miras taksimiyle ilgili konularda konulan ilkelerin bağlayıcı ilkeler olduğu vurgulanmaktadır. Miras taksimi, önceki ayetlerde açıklanan şekilde yapılacaktır. Bunun başka yolu yoktur, zira belirleme Allah tarafından yapılmaktadır ve konan ilke Allah'ın kesin olarak "emri"dir.
Aşağıdaki tabloda VSY kökünün isim fonuunun Kur'an'daki kullanımları sunulmaktadır.
Tablo 3: Kur'an'da VSY Kökü (İsim Hali) İsim KaçDefa Sureler Ayetler
ı MilSiN ı 2.Bakara ı82.
2 VaSiYYeT[in] 8 2.Bakara 180,240. 4.Njsa 11,12 (dört defa).
5.Maide 106.
3 TaVSiYeT[en] ı 36.Yasin 50.
Toplam: 10 4 10
2.3. Kur'an'da VSY Kökünün Geçtiği Ayetler ve Bu Ayetterin Konulan Kur'an'da VSY kökünün geçtiği ayetlerin konularının tablo halinde sunulması ama
cıyla aşağıdaki tablo oluşturulmuştur. Bu sunum sırasında, VSY köklü türevin, .o ayet içindeki anlamı, ayetin siyak sibak bağlamına ve ayette geçen konuya dikkat edilerek belirlendi ve bu anlam bold karakterlerle yazıldı.
Tablo 4: Kur' anda VSY Kökü (Konular)
Mushaf Tertibine Göre Ayetler
Sure Ayet Numarası ve Ayetin Konusu
ı 2.Bakara (2/132) İbrahim'e (as) teslim ol, denince Alemierin Rabbine teslim olduğu, (kendi teslim olduğu) bu dini İbrahim'in (as) oğullarına vasiyet ettiği, Yakôb'un (as) da (oğullarına bu dini vasiyet ettiği.)
(2/180) Ölüm gelen kişiye, eğer bir hayır bırakacaksa, ana babaya, akrabaya, örfe uygun olarak vasiyette bulunması gerektiği.
(21182) Vasiyet edenin haksızlık etmiş veya günah işleıniş olmasından endişe duyup da tarafların arasını düzeltene bir vebal olmadığı.
(2/240) Kanlarını geride bırakarak vefat eden kocaJarın, (ölmeden önce) · eşlerinin evden çıkanlmaksızın bir sene kadar geçimlerinin sağlanmasını vasiyet etmeleri gerektiği.
D01777c9s25y2005.pdf 25.02.2010 16:56:41 Page 73 (1, 2)
KUR'AN'DA 'VSY" KÖKÜ'NÜN KULLANIMI VE TÜRKÇE'YE ÇEVİRİSİ ÜZERİNE -------- 137
2 4.Nisa (4/ll) Allah'ın miras taksimini erkeğe, iki dişi payı kadar verilmesi ve ... şeklinde emretmesi. Ölenin yakınlarına dağıtılacak mirasın, onun borçları ödendikten ve vasiyet ettiği ''vasiyeti" yerine getirildik:ten sonra taksim edilebileceği. . (4112) Kocanın payına, karısının -çocuğu yoksa- bıraktığının, borçları ödendikten ve vasiyet ettiği vasiyeti yerine getirildik:ten sonra yarısının, çocuk varsa dörtte birinin düştüğü.
Eşinden çocuk sahibi olmayan kadına, kocasının bıraktığından -borçları ödendikten ve vasiyet ettiği vasiyeti yerine getirildikten sonra- dörtte bir payın, çocuk varsa, sekizde bir payın olduğu.
4.Nisa Öldüğünde usul ve furu'u olmayan kişinin (keıaie) ınirasının, kardeşlerine (Devam) düşen payın, borçları ödendikten ve vasiyet ettiği vasiyeti yerine
getirltdikten sonra (kardeşleri tarafından) hak edilişi. Miras taksiminde konan ilkelerin, Allah tarafından bir emir olduğu. (4/13 1) Bizden önce kitap verileniere ve bize, Allah'ı düşünerek günalılardan
sakınmanuz (itti/di) ve nankörlük etmememizin emredildiği.
3 5.Miiide (5/106) Ölüm geldiğinde vasiyet anında yapılacaklar.
4 6.En'am (6/144) Allah'ın (en'am'dan yasakladıklarını) eınrederken (inkarcılarm) bu (hadiseye) şahitlik mi ettikleri sorusu.
(6/151-152-153) Hz. Peygamber' in, nelerin haram kılındığını bir bir saydıktan sonra "O size bunları emretti, akledesiniz, düşünesiniz, korunasınız, diye" demesi.
5 19.Meryem (19/31) Hz. İsa'ya hayatta kaldığı süre boyunca namaz ve zekatm emredildiği.
6 29.Ankebfit (29/8) İnsana anne-babasıyla ilgili olarak, onlara güzellikle (husn) ( davranmasınm) emredildiği.
7 31.Luktnan (31/14) İnsana ana-babasma karşı (iyi davranınasının) emredildiği.
8 36.Yasin (36/50) Kafırlerin çekişip dururken onları bir çığlığın (sayha) yakalayıvermesi ve vasiyet edecek güç dahi bulamamaları.
9 42.Şfiril. (42jl3) Allah'ın Nuh~a emrettiği din, Allah'ın İbrahim'e, Musa'ya ve lsa'ya (as) emrettiği din.
10 46.Ahkaf (46/15) İnsana, ana-babasma fazlasıyla iyilikle (ihsan) davranmasının emredildiği.
ll 51.zariyat (51153) Allah'ın Hz. Peygamber'den önce gönderdiği elçilere de, "büyücü", "deli" diyenlerin, bu düşünce tarzını birbirlerine vasiyet mi ettikleri.
12 90.Beled (90/1}) Birbirlerine sabn ve merhameti tavsiye edenl~r. 13 103.Asr (103/3) Birbirlerine hakkı ve sabn tavsiye edenler.
Toplam 13 surede 21 ayet, 32 kullanım.
2.4. Kur'an'da VSY Kökünün Anlamlan Aşağıda oluşturulan bir başka tablo ile de VSY kökünün Kur'an'ın tamamındaki an
lamlarına dikkatler çekilmektedir. Anlamlar dikkate alınarak oluşturulmuş olan tabloda, o anlamın hangi suredeki hangi ayette geçtiği ve Kur'an'ın genelinda "VSY" köklü türevlerin kaç defa bu anlama geldikleri görülebilmektedir.
D01777c9s25y2005.pdf 25.02.2010 16:56:41 Page 74 (1, 1)
. '
138 1 Dr. Ömer MÜFTÜOGLU------EKEV AKADEMi DERCİSİ
VSY kökünün Kur'an'da üç değişik anlama geldiği, bu arada "yasaklamak" anlamının, "emretme"nin zıt anlamiısı olduğu için müstakil bir anlam sayılmadığı ve I .a. başlığıyla verildiği, tablo sunulmadan önce hatırlatılmalıdır.
Tablo 5: Kur'an'da VSY Kökü (Anlamlar)
Anlam Sure Adı - Ayet No KaçDefa
ı Emretmek 4.Nisa' II,l2,131. Il 6.En'iim · 151,152,153. ayette l9.Meryem 31. 12 29.Ank«bfit 8. defa 3I.Lukmiin 14. 42.Şfirii 13.
' 46.Ahkiif 15.
la Yasaklamak 6.En'iim 144. ı ayette (Emretmenin zıt anlamlısı) I defa
2 Vasiyet etmek (Ölmeden önce, kişinin, 2.Bakara 132,180,182,240. 9 öldükten sonra yapılması için yakınianna 4.Nisa' ıı,ı2. ayette direktif vermesi, si parişte bulunması.) 5.Miiide I 06. 15
36.Yiisin 50. defa 5t.Ziiriyat 53.
3 Tavsiye etmek 90.Beled 17 (İki defa.) 2 ayette4 (Birinin, diğerine öneride bulunması.) 103 'Asr 3 (İki defa.) defa
TOPLAM: 21 ayette 32 defa kullanım.
VSY köklü türevlerin Kur'an'daki kullanımlanyla ilgili detaylar, bu türevlerin geçtiği Kur'an ayetlerinin konulan bu şekilde belirlendikten sonra Kur'an'da geçen VSY köklü türevlerin Türkçe'ye çevirilerine geçilebilir.
3. Kur'an'da Geçen VSY Köklü Kelimelerin Türkçe'ye Çevirlleri
3.1. ''Emretmek" Anlamına Gelen VSY Köklü Kullanımlar
3.1.a. 31.Lukman, 14., 29.' Ankebut, 8. ve 46.AhkM Suresi, ıs. Ayetler 3I.Lukman, 29.'Ankebut ve 46.Ahkaf surelerindeki 3 kUilanımın 3'ü de birbirinin
aynısı olduğu için birlikte incelenecektir. VSY köklü birinci çoğul şahıs haliyle "VaSSa YNa" kelimesi, her üç ayette de "emrettik" anlamında kullanılmıştır. Emre konu olan şey ise "anne-babaya iyi davranmak" ilkesidir. Ancak, VSY köklü türevlerin geçtiği ayetlerin mealieri için başvurulan 15 değişik mealde "emrettik" karşılığından başka,
. "VaSSaYNa" türevi için; "tavsiye ettik", "öneİdik", "öğütlüyoruz" gibi karşılıklar da kullanılmıştır7.
7) 3I.Lukman 14. ayette geçen "VaSSaYNa" kelimesine, "tavsiye ettik" anlamı veren mealler şi;IDiardır: Elmalılı, M. Harndi Yazır, Hak Dini Kur 'an Dili Meali, (Hazırlayan: Dileane Cündioğlu), Istanbul: İslamoğlu Yay., 1993, s.411; Talat Koçyiğit, Kur' an-ı Kerim ve Türkçe Meali, Ankara: Kılıç Kitabevi, ırz., s.411; Mehmet Nuri Yılmaz, Kur 'an-ı Kerim ve Meali, Ankara: Kürsü Yay., 1998, s.411; Süleyman Ateş, Kur'an-ı Kerim ve Yüce Me/ili, Ankara: Kılıç Kitabevi, 1977, s.411; Ahmet Tekin, Kur'lin'm Aniaşılmasına Doğru,Tefsir'i Meal, istanbul: Kelam Yay., 2002, s.413; Bekir Sadak,
D01777c9s25y2005.pdf 25.02.2010 16:56:41 Page 74 (1, 2)
KUR'AN'DA "VSY" KÖKÜ'NON KULLANIMI VE TÜRKÇE'YE ÇEVİRİSİ ÜZERİNE -------- 139
Kökün Türkçe'ye geçerken yaşadığı anlam değişmesinin etkisiyle olsa gerek, Kur'an'ı Türkçe'ye çevirenlerin çoğunluğu "VaSSaYNa"ya, gerçek anlamı olan "emrettik" değil de günümüz Türkçesindeki karşılığı olan tavsiye ya da öneriyi dikkate alarak "tavsiye ettik, önerdik" karşılığını vermişlerdir.
İtk dönem müfessirleri de "VaSSa YNa" ifadesini, "EıneRNa" kelimesiyle tefsir etmektedirler8. Zaten ay etin siyak-sibak bütünlüğü dikkate alındığında da "VaS Sa YNa" fiiline; "emrettik" karşılığından başka bir karşılığın verilmesinin doğru olmayacağı görülmektedir.
29.Ankebı1t suresinin 8. ayetiyle 46.Alıkaf suresinin 15. ayetinde geçen "VaSSa YNa" türevine de 31.Lukman suresinin 14. ayetinde olduğu gibi "tavsiye ettik, önerdik" karşı-·Iığı verenlerin9 çoğunlukta olmasına rağmen, "emrettik" karşılığı verenler de vardırıo.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlatımı, İstanbul: Ötüken Yay., 1989, s.411; Aynı ayete "önerdik" anlamı veren mealler: Yaşar Nuri Öztürk, Kur'an-ı Kerim Meali (Türkçe Çeviri), İstanbul: Yeni Boyut Yay., 2000, s.236; Mehmet Çakır, Kur'an-ı Kerim ve Türkçesi, Ankara, trz., s.413; Yine aynı ayete "öğütlüyoruz" anlamı veren meal ise; Muhammed Hamidullah, Aziz Kur'an, (Çev: Abdiliaziz Hatip-Mahmut Kanık), İstanbul: Beyan Yay., 2000, s.559'dur. 3l.Lukmiin 14. ayette geçen "VaSSaYNa" kelimesine "erneettik" karşılığı veren mealiere gelince buıılar: Muhammed Esed, Kur 'atı Mesajı, (Çev: Cahit Koytak-Ahmet Ertürk), İstanbul: işaret Yay., 2002, s. 836; Kur'an-ı Kerim Meali, (Haz.: Halil Altuntaş-Muzaffer Şahin), Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yay., 2001, s.411. (İleride bu kaynağa "Diyanet Meali" şeklinde atıf yapılacaktır.); Ömer Dumlu-Hüseyin Elmalı, Kur'an 'ı Kerim 'in Türkçe Anlamı (Meal), İzmir: İzmir ilahiyat Fakültesi Vakfı Yay., 2001, s.375; Suat Yıldırım, Kur'an-ı Hakim ve Açıklamalı Meali, İstanbul: Işık Yay., 2002, s.41 I; Hasan Karakaya ve Arkadaşlan, Kur'an-ı Terim ve Türkçe Meali, İstanbul: Hikmet Yay., 1985, s.413; SalihAkdemir, Son Çagrı Kur'an,Ankara: Ankara Okulu Yay., 2004, s.411.
8) Taberi "VaS Sa YNa" ifadesini, "EMeRNa" kelimesiyle tefsir etmektedir ve insanın anne-babasına iyi davranmasının erneedildiğini söylemektedir. Bkz. Taberi, Ebu Ca'fer Muhammed b. Cerir (ö.h.310), Cfuni'u'l-Beyiin, 'an Te'vili 'Aji'l-Kur'an, Beyrut: Daru'I-Fıkr, 1988, XI (2), 69; Kurtt1-bi, bu sözleri Lokman'aAilah'm söylettiğini, adeta, Lokman'a; "Sen oğluna bınılan söyle" tarzında bir emir olduğunu ifade ettikten sonra "VaS Sa YNa" ifadesini, Taberi gibi, "EMeRNa" kelimesiyle tefsir etmektedir. Ayetin bu kısmının; "biz insanlara şöyle şöyle erneettik" anlamına geldiğini söylemektedir. Bkz. Kurtubi, EbO 'Abdi'I-Uh Muhammed b. Ahmed (ö.h.671), el-Cami' li Ahk/lmi'lKur'an, Beyrut: Daru'J-Fıkr, 1998, Vll (2), 59-60; Maverdi de, "VaSSaYNa" fiilini tefsir etmemiş, ayetteki bitabm tüm insanlara mı yoksa sadece Sa'd b. Ebi Vakkas'a mı olduğu yönündeki tartışmaya, iki nakil zikrederek dikkat çekmiştir. Bkz. Ma_verdi, Ebu'I-Hasen 'Ali b~ Muhammed (ö.h.450), en-Nuketu ve'l-'Uyun, Beyrut: Daru'I-Kutubi'-'llmiyye, trz., IV, 234; 'AIOsi'ye gelince, o~da, 3l.Lukmiin suresinin bu ay etin de, insana, anne-babasına iyilik etmesinin erneedildiğini söyler. 'Alusi'ye gelince, o da, 3l.J..ukmiin suresinin bu ayetinde, insana, anne-babasına iyilik etmesinin emredildiğini söyler. Bkz. 'Alt1si, Ebu'l-Fadl Şihabu'd-Din Seyyid f-.1ahrnud (ö.h.127), Ruhu'l-Me'antfi Tejstri'l-Kur'ani'l- 'Aıtm, Beyrut: Daru'I-Fıkr, 1987, XI (1),85; lbn Kesir, ayetteki "VaSSaYNa" fiilini açıklamadan, "VeHN[en] ·~u VeHN[in]" ile ilgili olarak sahabe ve tabi'inden gelen rivayetleri aktannaya geçmiştir. Bkz. lbn Kesir, Ebu'I-Fıda İsma'il (ö.h.774), Tejstru'l-Kur'ani'l-'Aztm, Beyrut: Daru'I-Fıkr, trz., III, 445; Son olarak Razi ise; anne-babaya hizmetin bu ayet mucibince gerekli (vacib) olduğunu bel\~ş ve bu gerekliliğin sebeylerini açıklama yoluna gitmiştir. Bkz. Razi, Fahruddin Muhammed b. Omer(ö.h.604), Mefatthu'l-Gayb, Beyrut: Daru'I-Fikr, trz., XIII, 147-148.
9) Elmalılı, s.396; Koçyiğit, s.396; Yılmaz, s.396; Ateş, s.396; Öztürk, s.366; Çakır, s.398; "Bildirdik" karşılığı için bkz. Yıldırım, s.396; "Buyuruyoruz" karşılığı için bkz. Hamidullah, s.544; "Görevlendirdik" karşılığı için bkz. Sadak, s.396;
10) Esed, Il, 805; Diyanet Meali, s.396; Dumlu-Eimalı, s.361; Karakaya ve Ark.; s.398, Akdemir, s.396; 10 İlk dönem müfessirlerinin ayetle ilgili açıklamalarına bakıldığında, en net açıklamayı Zemahşeı:i'nin yaptığı görülür. Zemahşeri, anlam ve gereklilik olarak "VaSSa"nın hükmünün, "EMR"in hükmüyle aynı olduğunu söylemiş ve "Zeyde, bir hayır yapmasınıTaVSiYe ettim, demeni n; ona yapa-
D01777c9s25y2005.pdf 25.02.2010 16:56:41 Page 75 (1, 1)
140 1 Dr. Ömer MÜFTÜoGLU------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
Anne-babaya iyi davranınakla ilgili Kur'an'daki üçüncü ve son ayet 46.Ahkaf suresinin 15. ayetidir. Türkçe mealierde bu ayette geçen "VaSSaYNa" .türevine verilen karşılıklar yine üç grupta toplanabilir. Birinci grup "tavsiye ettik 1 önerdik /öğütledik"ll, ikincisi "emrettik"l2, üçüncüsü de "görevlendirdik"l3 karşılığı verenlerdir.
3.1.b. 19.Meryem, 31. ve 42.Şôr3, 13. Ayetler · VSY kökününemretmek anlamında kullanıldığı ikinci ayet dizisi 19.Meryem suresi
nin 31. ayetiyle 42.Şfira suresinin 13. ayetidir. 19.Meryem, 31 'de İsa Peygamber'e, namaz, zekat ve (devam eden ayette) annesine iyilik etmesi (BiRR) ernredilmektedir. 42.Şfira suresinin 13. ayetinde ise Nfih'a, İbrahim'e, ll4usa'ya ve İsa'ya emredilen şeylerin Hz. Peygamber' e de erneedilmesi konu edinilmiştir.
19.Meryem suresinin 31. ayetinde "EVSaNi" kelimesi geçerken, 42.Şfira suresinin 13. ayetinde VSY köklü iki türev geçmektedir. Bunlardan birisi; yalın haldeki "VaSSa", diğeri; birinci çoğul şahıs eki almış olan "VaSSa YNa"dır. Her üç kelime de, bu bağlamda,.kök anlamianna paralel anlamdadıriarl4.
cağı şeyi EMR etmekle aynı olduğu" örneğiyle söylediklerini pekiştirrnek istemiştir. Zemahşeri, Kur'an literatüründe, VSY kökünün "emretti" anlamına geldiğini söylemek istercesine, bir örnek vermiş ve 2.Bakara suresinin 132. ayetindeki "VaSSa" fiilinin de emir anlamında olduğunu belirtmiştir. Zemahşeri, Ebu'I-Kasım carunaıı Mahmud b. 'Umer (ö.h.538), Tejsiru'l-Keşşfıf, Beyrut: Daru'l-Kutubi'I-'İimiyye, 1995, III, 428; Aıusi, "VaSSaYNa" türevini, "EMeRNa" fiiliyle açıklar ve ayetin iniş sebebi ile ilgili rivayetleri zikreder. Bkz. Alılsi, X (2), 138-139; Türkçe tefsir yaz;ın Süleyman Ateş ve El malılı anne-babaya iyiliğin "tavsiye" olduğunda hemfikir olmalarına karşın, (Bkz. Süleyman Ateş, Yüce Kur'an'ın Çağdaş Tefsiri, İstanbul: Yeni Ufuklar Neşriyat, 1988, VI, 500 ve Yazır, Elmaldı M. Hamdi, Hak Dini Kur'an Dili, İstanbul: Eser Neşriyat, ı979, V, 3763) yukarıda görüldüğü üzere 29.Ankebılt suresinin 8. ayetinin açıklamasını yapan ilk dönem müfessirlerinin büyük çoğunluğu, anne-babaya iyi davranmanın bir öneri,. bir uyarı değil, kesin bir emir olduğunu ifade etmişlerdir. Buradan hareketle "VaSSaYNa" türeviyle ilgili çeviri probleminin, Türkçe meal ve tefsirlerde ortaya çıkan bir problem olduğu, ilk dönem tefsirlerinde böyle bir anlam ve çeviri probleminin olmadığı söylenebilir.
ı 1) Elmalılı, s.503; Koçyiğit, s.503; Yılmaz, s.503; 'Ateş, s.503; Tekin, s.505; Öztürk, s.287; Çakır, s.505; Hamidullah, s.651.
I 2) Esed, III, ı 028; Di yan et Meali, s.503; Dumlu-Eimalı, s.46ı -462; Yıldınm, s.503; Karakaya ve Ark., s.505; Akdemir, s.503.
13) Sadak, s.503; Müfessir ~azı. bu ayetin benzerlerinin 29.Ankebılt ve 3I.Lukman sur~lerinde geçtiğini söyler ve Ferrfı gibi, "IHSaN[en]" kelimesini "HuSN[en]" şeklinde okuyanların Asım, Hamza ve Kisfıi olduklarını, "İHSfıN"ın, kötülük (Sil') ve çirçinliğin (QuBH) karşıt anlamiısı olduğunu, 17.İsni suresindeki benzer ayette de zaten "İHSaN[ en]" kelimesinin geçtiğini, söyledikten sonra, bunun Allah'tan bir "EMiR" olduğunu ifade eder. Bkz. Razi, XIV (2), 15; İbn Kesir, "VaSSaYNa"yı, "EMeRNa" olarak açıklar. (lbn Kesir, IV, ı57); Kurtubi ise, çok açık ve kesin bir biçimde "TaVSiYe"nin "EmiR" olduğunu söyler. (Kurtubi, VIII (2), 180.)
14) 19.Meryem suresinin 31. ayetindeki "EVSaNi" kelimesine "enıretti" karşılığı veren mealler şunlardır: Koçyiğit, s.306; Yılmaz, s.306; Ateş, s.306; Tekin, s.308; Esed, s.612; Diyanet Meali, s.306; Dumi_~;~-Elmalı, s.275; Karakaya ve Ark. s.308; Akdemir, s.306; "Önerdi" karşılığı veren meali er için bkz. Oztürk, s. 108; Çakır, s.308; "Tavsiye buyurdu 1 tavsiye etti" karşılığı veren mealler için bkz. Elmalılı, s.306; Sadak, s.306; Bundan önce incelenen ayetlerdeki VaSSa köklü türevlere ''öğütlernek" karşılığı veren Harnidu!~ah da bu ayetteki "EVSaNi" türevine "buyurdu" karşılığı vermektedir. Bkz. Hamidullah, s.454; Onceki ayetlerde geçen VSY köklü türevlere "emretmek" karşılığı veren Suat Yıldınm, bu ayetteki "EVSaNi" türevine "farz kıldı" karşılığı vermiştir. Bkz. Yıldırım, s.306; "EVSaNi" türevi için ilk dönem müfessirlerinden İbn Kesir, daha önceki ayetlerde olduğu gibi burada da "EVSaNf' türevini "EmeReNi 1 bana emretti" olarak tefsir eder. Bkz. İbn Kesir, III,
D01777c9s25y2005.pdf 25.02.2010 16:56:41 Page 75 (1, 2)
KUR'AN'DA "VSY" KÖKiJ'NÜN KULLANIMI VE TÜRKÇE'YE ÇEVİRİSİ ÜZERİNE -------- 141
3.1.c. 4.Nisa' Suresi, 131. Ayet
4.Nisa' Suresinin 131. ayetinde VSY kökünden "VaS Sa YNa" türevi geçmektedir. İncelenen ayetlerin çevirilerini görmek için örnek olarak seçilen 15 mealden sadece 6 tanesinde, ayetteki "Ve LeQaD VaSSaYNa" ifadesine; "emrettik, emretmişizdir" karşılığı verilmiştf'rl5. Diğerlerinde ise yine "tavsiye ettik, önerdik, öğütledik" karşılıkları vardırl6•
3.1.d. 6.En'am Suresi, 144. Ayet:
6.En'am suresi 144. ayetin anlatımı dikkate alındığında; "İZ VaSSa:KuMu'LLa.Hu ai Heze" ifadesinin çevirisi; "Allalı bunları emrederken" şeklinde yapilabileceği gibi "Allalı bunları yasaklarken" şeklinde de yapılabilir. Çünkü yasaklamak da aslında negatif
_anlamda bir emretmedir. Dolayısıyla bütün yasaklar birer "negatif emir'' olarak algılana-bilirler. Zaten, 6.En'am suresinin 151-153. ayetlerde geçen VSY köklü türevler incelenirken bu durum dalıa da netlik kazanacaktır.
Nitekim ayetin Türkçe çevirilerine bakıldığında bu iki terciliten özellikle ikincisini yapanların var olduğu görülmektedir. "VaSSa:KuM" türevini, konteks itibariyle "Size
120; Taberi, ayette bebek İsa'nın ağzından aktanlan "Allah, salatı ve zekatı bana emretti" ifadesiriin "Allah, (ileride peygamber olduğuında) salatı ve zekatı bana eınretmeyi hükme bağladı" demek olduğunu bunun da farz kılman namazın sınırlarını muhafaza ve devamındaki ısrar anlamına geldiğini, zekatın emredilmesinin ise hem malın zekatının hem de cesedin günah kirlerinden temizlenmesinin zekatının eınredi1mesi şeklinde anlaşılacağını ifade etmiştir. Bkz. Taberi, IX (2), 81; Razi, küçük bir çocuğa, neden böyle şeylerin eınredildiği sorusuna cevap ararken "Bana V~iYeT etti" cümlesini "Bana EMR etti" şekline çevirerek açıklamalar yapar. Bkz. Riizi, XI (1), 216; AIOsi, "Bana namazı, zekatı ve annerne iyi davranmaını TaVSiYe etti" ifadesini açıklarken son derece kesin k<ınuşur ve "Allah bana, pekiştirerek eınretti (EMR[en] MuEKKeD[en])" açıklamasını yapar. Bkz. AHIsi, VIII (2), 89; Zemahşeri, bu ayette geçen "EVSaNi"yi açıklarken, diğer müfessirlerden farklı davranır ve türevin anlamının "Beni mükellef kıldı" olduğunu, İsa Peygamber'in, Allah tarafından, namaz, zekat ve arnıesine iyilik etmekle mükellef kılındığını söyler. Bkz. Zemahşeri, III, 15. 42.Şura suresi 13. ayetteki "VaSSa" ve "VaSSaYNa" kelimelerine "Tavsiye etti" anlamı verı:.n çeviriler için bkz. Elmalılı, s. 483; ~oçyiğit, s.483; Yılmaz, s.483; Ateş, s.483; Tekin, s.485; "Onerdi" anlamı veren çeviriler için bkz. Oztürk, s.268; Çakır, s.485; Sadak, s.483; "Vasiyet etmek" karşılığı veren çeviriler için bkz. Dumlu"Eimalı, s.442; "Öğütlemek" karşılığı veren çeviri için bkz. Harnidullah, s.631; "Eınretmek" karşılığı veren çeviriler için bkz. Diyanet Meali, s.483; Esed, s.985; Yıldırım, s.483; Karakaya ve Ark. s.485; Akdemir, s.483; AIOsi, yukarıda incelenen 19.Meryem suresinin 31. ayetinin açıklamasında yaptığı gibi, NOh Peygamber'e TaVSiYe edilen şeyin, aslında ona, pekiştirerek emredildiğini (EMR[en] MuEKKeD[en])söyleyerek,Aarka planda, "VaSSa" türevinin anlamının "pekiştirecek eınretti" olduğunu vurgulamaktadır. Bkz. AIOsi, XIII (1), 20.
15) Koçyiğit, s.98; Esed, s.170; Dumlu-Eimalı, s.86; Yıldırım, s.98; Karakaya ve Ark. s.100; Akdemir, s.98;
16) Elmalılı, s.98; Yılmaz, s.98; Diyanet Meali, s.98;Ateş, s.98; Çakır, s.iOO; Tekin, s.100; Sadak, s.98; Harnidullah, s.246; Öztürk, s.498; Ünlü müfessirTaberi, hiç bir şüpheye ve tereddüte mahal bırakmadan, ayetteki "VaS Sa YNa" fiilinin, "EmeRNaJ Emrettik" anlamında anlaşılması gerektiğini ifade etmiştir. Taberi, ayetin ilgili yerini tefsir ederken, "EMR" kökünü, "VaSSa YNa" türevinin karşılığı olarak özellikle zikreder ve şöyle der: "Biz Tevrat ve İncilin gönderildi ği topluluklar olan kitap ehline ve size emrettik (EMR), size Allah'a ittika'yı emrediyoruz, bu masiyetten sakınmak ve Allah'ın emir ve yasaklarına aykırı davranmamak demektir." Bu konuda bkz. Taberi, IV (1), 318; Kurtubi, TaKVIi'nın bütün topluluklar için genel bir EMiR olduğıınu söylerken, dolaylı ol~ "VaSSaYNa"_türevinin açıklamasını "EMR" kelimesiyle yapmaktadır. Bkz. Kurtubi, III (1), 349; Aliisi'ye göre de "Sizden önceki kitap ehline eınrettik" ifadesinin anlamı; "sizden öncekilere, en beliğ ifade tarzıyla EMRettik" şeklindedir. Kitap ehlinden kastedilenler ise yahudiler ve hristjyanlar ve onlardan önceki topluluklardır. "KiTaB''la da bütün ilahi kitaplar kastedilmektedir. Bkz. AlOsi, II (1), 163-164.
D01777c9s25y2005.pdf 25.02.2010 16:56:41 Page 76 (1, 1)
142 1 Dr. Ömer MÜFTÜOCLU------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
(Allah) buJ!lan yasaklarken" şeklinde çevirenlerl7 olduğu gibi "vasiyet ederken" şeklinde meal verenlerini S olduğu da görülmektedir. Daha önce de belirtildiği üzere Türkçe'de "vasiyet etmek", insanlar için, ölümlerinden sonra yapılmasını istedikleri hususlan bildirmeleri anlamındadır. Dolayısıyla, Allah için, Türkçe'de kullanıldığı anlamıyla "vasiyet etmek" tabiri, hiçbir zaman kullanılamayacak bir ifadedir. Zira O ölmez.
İncelenen mealler içinde, ayetteki VSY köklü "VaSSaKuM" türevini, en doğru şekilde çeviren iki çeviri vardır. Bunlardan birisi Karakaya veArkadaşlannınl9, diğeri iseAkdemir'in çevirisidir20.
3.1.e. 6.En'am Suresi, 151, 152 ve 153. Ayetler: 6.En'am suresinin 15l.ayetle başlayan ve devam eden üç ayetinde Hz. Peygamber
aracılığıyla Allah'ın gerçekten neleri haram kıldığı anlatılır. İşte bu anlatım kompozisyonu içerisinde, sadece yenilecek hayvanlarla ilgili değil, genel manada, İslam dininde, Allah;ın gerçekten neleri haram kıldığının açıklanmasına ihtiyaç doğmuştur. 151-153. ayetlerde bu haramlar sayılır ve her bir ayetin sonunda" Allah bütün bunlan size emretti 1 aLiKuM VaSSilKuM BiHi" uyansı yapılır. Üç ayetin üçü de aynı uyanyla biter, ancak, bu emretmenin gerekçeleri sırasıyla AK.Letmek, TeZeKKuR etmek ve İTTiQa etmek şeklinde farklı farklı sayılmıştır.
Her üç ayetteki "VaSSaKuM" fiilinin, çevirisi "size emretti" şeklinde yapılacaktır2I.
17) Esed, s.259; Diyanet Meali, s.146; Dumlu-Eimalı, s.l26-127; Yıldınm, s.l46. ll?.j Koçyiğit, s.l46; Yılmaz, s.I46;Ateş, s.l46; Öztürk (s.223-224) ve Çakır(s.148) ise istikrarlı birşe
kilde VSY köklü türevlere, "önermek" karşılığıru vermeyi sürdürürler. 19) Karakaya ve Ark., s.148. 20) Akdemir, s.l46 AIOsi, diğer müfessirler gibi yapmamış ve kelime tefsiri yaparak "İZ VaSSM<:u
Mu'L-I..aH" ifadesini "EMeReKuM" ve "ELZeMeKuM" kelimeleriyle açıklamıştır. Bundan önce incelenen ayetlerdeki VSY köklü türevlerde yaptığı gibi Alilsi, çok net olarak, VSY köklü türevlerin kiplerine uygun olan EMR köklü türevlerle açıklanması gerektiğini delaylı olarak ifade etmiş-~~~~Nm~ · .
21) "Size tavsiye etti" şeklinde çeviriler için bkz. Koçyiğit, s.147; Yılmaz, s.147; Ateş, s.147; DumluE!.malı, s.128; "Önerdi, öneriyor" şeklinde yapılan çeviriler için bkz. Öztürk, s.225; Çakır, s.149; "Oğütlüyor" şeklinde yapılan çeviriler için bkz. Hamidullalı, s.295; "Size emrediyor, emretti" şeklinde yapılan çeviriler için bkz. Elmalılı, s.147; Sadak, s.147; Tekin, s.149; Esed, s.261; Diyaner Meali, s.147; Yıldınm, s.l47; (Fuhşiyat, çirkinliği meydanda olan her türlü kötü davranışı kapsar. Kur'an; zina, eşcinsellik, edep yerlerini açma, üvey anne ile evleome gibi davranışlan, fuhşiyattan sayar. Hadislerde hırsızlık, sarhoş edici içki içme hakkında da bu tabir kullanın. Krş. Tevrat, Çıkış, 20, 3-17; Matta ineili 5, 17-33); Karakaya ve Ark., s.149;Akdernir, s.147; İlk dönem müfessirle6nden Tabeıi, ayetteki ifadeleri hem kelime kelime hem de ifade bütünlüğünü dikkate alarak parça parça açıklar ve ayette sayılaniann All alı' ın emrettikleri (EMR) olduğunu söylerken, delaylı olarak "VaSSM<:uM" fiilini "EMR"Ie açıklamış olui:. Bkz. Tabeıi, IV, 81-84; İbn Keslr, Taberi'nin yaptığı gibi; 151. ayetin tamamını kelime kelime tefsir eder ve bu ayette geçen haramlarla ilgili olarak Kur'an'ın başka yerlerinden açıklayıcı ayetler zikreder. En sondaki "VaSSM<:uM" fiilini de, "AIIalı'ın emir (EMR) ve yasaklan (NeHY)" olarak açıklar. Bkz. İbn Keslr, II, 189; 6.En'am suresinin ISI. ayetinde geçen "VaSSM<:uM'' türeviyle ilgili en net açıklamayı kuşkusuz Kurtubi yapar ve "VaSiYYeT'in, önceden belirlenrniAş (MaQDOR) ve pekiştirilrniş (MuEKKeD) bir EMiR. olduğunu söyler. Bkz. Kurtubi, IV (1), 122; A!Osi de Kurtubi'Y.e benzer bir açıklama ile erneedilen şe)'in, bir talep ama, te'kitli bir talep olduğuu ifade eder. Bkz. AIOsi, N (2), 55; Reşid Rıza, 151. ayetteki türevi açıklarken VSY kökünün etimolojisini yapar, Rağıb el-İsfeMnl'den ve İbn Dureyd'den alıntılarla açıklamasını zenginleştiTir ve Allalı'ın emir ve yasaklarının alaila uyum içinde olduğu yönünde açıklamalar yapar. Bkz. Reşid Rıza, VIII, 188-189.
D01777c9s25y2005.pdf 25.02.2010 16:56:41 Page 76 (1, 2)
KUR'AN'DA 'VSY" KÖKÜ'NÜN KULLANIMI VE TÜRKÇE'YE ÇEVİRiSİ ÜZERİNE --------
3.2. ''Tavsiye etmek" Anlamına Gelen VSY Köklü Knllanunlar 3.2.a. 90.Beled, 17. ve 103.' Asr, 3. Ayetler:
143
Her iki surede de ikişer kez olmak üzere toplanı dört defa tekrarlanan "Te V aSa V" fiilleri, "tavsiye etmek" anlamında kullanılmışlardır. Surelerde, tavsiyeye konu olan hususlat'değişmekle birlikte, yapılacak eylem ayındır. Ayetlerdeki VSY köklü kelimeler tefa'ul babındadır ve faili de Allah değil, insanlardır. Dolayısıyla insanların birbirine Ta VSiYe'si, öneri sınırından öteye geçmeyen, kendisi denemiş, kendi hayatında uygulamış ve karşı tarafın da uygulanıasım, denemesini isteyen bir bağlayıcılık sımrındadır. "Allah'ın TaVSiYe"si gibi değildir. Bu yüzden ayetlerdeki, birbirinin aymsı dört türeve (TeVaSa V); "tavsiye etmek" karşılığım vermek isabetli gözükmektedir. İncelenen mealle-
. rin hepsinde de zaten ayete benzer karşılıklar verilmiştir22.
3.3. ''Vasiyet etmek" Anlamına Gelen VSY Köklü Knllanıınlar 3.3.a. 2.Bakara Suresi, 132. Ayet: VSY köklü kelimelerin "vasiyet etmek" anlamında kullamldığı ayetlerden ilki bu
ayettir. Ayette geçen "VaSSa BiHa"nın anlamı; "vasiyet etti" dir ve genellikle mealierde bu şekilde çevrilmiştir23.
3.3.b. 2.Bakara Suresi, 180. Ayet: 2.Bakara suresinin 180. ayetinde, mü'minlerin üzerine farz kılınan (KuTıBe) "VaSi
Ye[T]"ten bahsedilmektedir. Ayetteki ifadenin çevirisi "vasiyet etmek" olarak yapılmalıdır. Mealierde de zaten bu şekilde çevrildiği görülmektedir24.
3.3.c. 2.Bakara Suresi, 182. Ayet: 2.Bakara suresi 182. ayette VSY köklü "MfiS[in]" türevi geçmektedir. Bu kelime de
"vasiyet eden" anlanıındadır. Mealierin hemen hepsinde kelime bu şekilde çevrilmiştir25.
22} Örnek olarak bkz. Elmalılı, s.601; Koçyiğit, s.601; Yılmaz, s.601; Esed, s. 1304; Yıldının, s.601. 23} Örnek olarak bkz. ~malılı, s.19; Koçyiğit, s.19; Esed, s.36; Yılmaı;, s.19; Hamidııllalı, s.167; Di-
yanet Meali, s.19; Oztürk, s.410; Ateş, s.19; Yıldının, s.19; Tabeô,lbrahim ve Yakup Peygamberlerin, çocuklarıyla bir anlamda sözleşme yaptığını düş~üş olmasından olacak ki; "VaSSa"yı "'AHiDe" ile tefsir eder. Bkz. Taberi, I, 560; Ibn Kesir ise lbrahim ve Yakup Peygamber arasındaki akrabalık üzerinde durur, "VaSSa" fiilini "EV Sa" fiiliyle açıklar. Bkz. İbn Kesir, I, 185; Razi bu ayetin tefsiri sadedinde geniş sayılabilecek izalılara girişir ve VaSSa fiiliyle EMiR fiilinin farklarını ortaya koymak ister. Nafı' ve İbn 'Amir'in "VaSSa"yı "EVSa" olarak okuduklarını Medine ve Şam elılinin sayfalarında kelimenin "Elif1e "EVSa" şeklinde yazıldığını, diğer mushaflarda ise Elif'siz olarak "Sad" harfinin şeddelenmesiyle yazıldığını, hangi şekilde şazılırsa yazılsın bunların ikisinin de aynı anlama geldiğini, ancak "VaSSa"nın milbalağa ve teksir ifade ettiğini söyler. Allalı Tema'nın "İbrahim oğullarına EMRetti" demeyip "İbrahim oğııllarına TaVSiYe etti" demesinin dikkat çekici olduğunu, "VaSiYYeT'' lafzının EMiR'den daha te'kitli olduğunu, çünkü "VaSiYYeT''in ölüm korkusunun hissedildiği anda söylen~iğini, bu vaktin insanın dini hassasiyetlerininin çok yoğun olduğu bir zaman olduğu, bunu bilen Ihrahim Peygamber'in sözünün gücünü ve önemini vurgıılamak ve söylediği şeyin muhatap açısından dalıa ko)ay kabulünü sağlamak için tavsiyelerini bu zamanda açıkladığını söyler. Bkz. Razi, II (2}, 80-81; AIOsi, bir başkasından bir şeyi yapmasını istemenin "VaSiYYeT'' olduğunu söylemekle açıklamalarl!la başlar. Kendisine vasiyyet olunanın, o anda orada olup olmamasının önenıli olmadığını belirtir. lsteğin, sözle yalıut da onu istediğini gösteren herhangi bir şekilde olmasının da farketmediğini ifade eder. Buna rağmen, uygulamada, isteyenin, istediğini sözle ifade ettiğini ve bu sırada innhatabın karşısında olduğunu da söyler. Ardın- · dan da VSY kökünün etirnolojisini yapar. Herhangi bir yerin "VaSiYYeT'' olmasıJUn, otlarının sık ve birbirine girmiş olması anlamına geldiği örneğiyle açıklamalarını bitirir. Bkz. Ahlsi, I (1}, 389; ··
24} Örnek olarak bkz. Esed, s.48; Koçyiğit, s.26; Diyanet Meali, s.26; Ateş, s.26. 25} Örnek olarak bkz. Karakaya ve Ark. s.29; Sadak, s.27; Akdemir, s.27.
D01777c9s25y2005.pdf 25.02.2010 16:56:41 Page 77 (1, 1)
144 1 Dr. Ömer MÜFTÜOCLU------EKEV AKADEMi DERCİSİ
3.3.c. 2.Bakara Suresi, 240. Ayet: "VaSiYYeT[en]" kelimesi, ayette geçen VSY köklü kelimedir. Kelimesin çevirisi;
"vasiyet etsinler!" şeklindedir26.
3.3.d 36.Yasin Suresi, SO. Ayet: VSY köklü "Ta VSiYeT[ en]" türevi, mastar formunda, 50. ayette geçmektedir ve "öl
meden önce, geridekalacaklara talimat vermek" anlamındadır. "VaSiYYeT", verilen bu talimatın iÇeriği, kendisidir. Ayetin Türkçe çevirilerinde, ilgili türeve "vasiyet etmek" anlamı verildiği gibi, Kur'an'da kullanılan ve zaten mastar formundaki türevin (TaVSiYe) yanına "etmek" yardımcı fiili getirilerek onun aynen kullanıldığı da görülmektedir. Burada "TaVSiYeT[en]" kelimesinin karşılığı, terim anlamıyla "vasiyet etmek" işidir, tavsiyede bulunmak değildir. Zira Kur'an literatüründe tavsiyede bulunmak demek; kesinIikle ve üstüne basa basa emretmek demektir. Burada farklı bir şeyden, öldükten sonra dirilmeye İnanmayanların, ölüm zamanları geldiğinde, vasiyet edecekleri zamanı dahi bulamayacaklarından bahsedilmektedir. Dolayısıyla 36.Yas1n suresinin 50. ayetinde geçen "Ta VSiYeT[en]" kelimesine "tavsiye etmek" anlamının verilmesi yanlıştır. Bu hataya düşen mealler vardır27.
3.3.e. Sl.Zariyat Suresi, 53. Ayet: Ayette VSY kökünün te fa 'u/ kalıbına girmiş şekli olan "Te V aSa V" geçmektedir. "Te
VaS aV" fiiline, "vasiyet etme"nin dışında verilen anlamlar tutarlı görünmemektedir28.
3.3.f. 4.Nis3' Suresi, ll ve 12. Ayetler: 4.Nisa' suresinin 11. ayetinde VSY köklü iki kelime geçer. Bunlardan birisi "YOSi
KuM" fıilidir, ikincisi ise "VaSiYYeT'' kelimesidir. İlk türevin anlamı; "(Allah) size emreder", ikincinin anlamı ise "(ölenin) ettiği vasiyet"tir. Mealierde bu söylenenlere paralel çeviriler yapıldığı görülmektedir29. 12. ayette ise 7 türev geçer. Bunlardan üçü isim olarak "VaSiYYeT"tir. Bunların fiilieri de gerekli şahıs eklerini alarak tekrarlanırlar. Bunların çeviri! eri; "vasiyetlerin yerine getirilmesi" olarak yapılmaktadır. Ayetin sonun-
26) Örnek olarak bkz. Elmalılı, s.38; Yılmaz, s.38; Esed, 72; Diyanet Meali, s.38. 27) Örnek olarak bkz. Elmalılı, s.442; Diyanet Meali, s.442; Öztürk, s.92; Ateş, s.442; "Peygamber
Türk olsaydı, Kur'am nasıl ifade ederdi" anlayışıyla çeviri yaptığını belirten ve yaptığı tercümeyi, harfi tercüme olarak görmeyen, Kur' anın Türkçe'si olduğunu ifade eden, bu ifadesini açıklarken, de "yani o mana, Türkçe'de nasıl ifade edilmesi gerekiyorsa tercüme öyle yapılmıştır" diyen Çakır ise ayetin anlamını tamamen çarpıtarak şöyle çevirmiştir: "O gün insan, bırakın ba§kalarına ricayı minneti, en yakınianna bile bakamayacak." Bkz. Çakır, s.444. ·
28) "Vasiyet etmek" anlamı veren mealiere örnek olarak bkz. Elmalılı, s.522; Esed, miras olarak aktarmak karşılığını tercih etmiş ve ayeti şöyle çevirmiştir: "Onlar bu [düşünce tarzı]nı birbirlerine miras olarak mı aktarmış/ar? Hayır, onlar azgınca bir küstahlığa kapılrnış bir topluluktur!" Bkz. Esed, s.I072; Ayetteki durumu bu düşünce tarzıyla yorumlayan ıek kişi Esed değildir. Akdemir de ayetteki ''Te VasaVI "türevine; "miras almak" karşılığı vermektedir:"( ... ) Onlar bu düşünce tarzını birbirlerinden mi miras aldılar ki ... ?( ... )" Bkz. Akdemir, s.522.
29) Örnek olarak bkz. Diyanet Meali, s.77; Esed, s.I34; Tekin, s.79; Zemahşeıi; aye~n başındaki "YiiSi.KuM"u; "AHiDe" ve "EMeRa" fiilieriyle ıefsir eder. Bkz. Zemahşeıi, I, 469; Ibn Kesir'in tefsirinde seçtiği açıklama kelimesi de "EmeRa"dır. Bkz. İbn Kesir, I, 457.
D01777c9s25y2005.pdf 25.02.2010 16:56:41 Page 77 (1, 2)
KUR'AN'DA "VSY" KÖKO'NUN KULLANIMI VE TÜRKÇE'YE ÇEVİRİSİ UZERİNE -------- 145
daki "VaSiYYeT[en] MiNe LUH" türevinin de "Allah tarafından size bir emirdir" şeklinde çevrilmesi gerekif30.
3.3.g. S.Maide Suresi, 106. Ayet Ayette geçen, VSY köklü "el-VaSiYYeT" türevi, terim anlamıyla "vasiyet etmek"tir.
İncelenen mealierin hepsinde de türev, bu şekilde çevrilmiştif31.
Sonuç Bu çalışmada VSY köklü türevlerin Kur'an'da geçtiği 21 ayet incelenmiştir. Kökün
türevlerinin geçtiği 21 ayetin ll'inde, 12 defa "ernretmek" anlarnma gelen VSY köklü türev bulunmaktadır. Ancak VSY kökünün Kur'an ayetlerinde "emretmek" anla,mmdan
. daha çok "vasiyet etmek" anlammda geçtiği görülmektedir. 9 ayetin içinde toplam 15 türevin "vasiyet etmek" anlarnma geldiği de yapılan bu incelemenin sOnunda ortaya çıkmıştır.
Bunlann yanmda VSY kökünün Kur'an'da "tavsiye etmek" anlamına geldiği 4 türev bulunmaktadır. Bu türevler 2 ayette, ikişer defa geçerler. Birinci bölümde yapılan inceleme sırasında, Eski Abit'te kökün, "tavsiye etmek" anlamına rastlanmamıştır.
Kur'an'da, VSY köküyle ilgili değinilmesi gereken bir başka durum da bu kökten Kur'an'da 1 türevin, "yasaklamak" anlarnma gelmesidir. Yasaklamak, "emretmek" anlamına gelen bir kök için yeni bir anlam sayılmaz. Asıl anlamın "zıt anlamlısı"dır ve do-layısıyla yeni bir anlam değildir. ·
VSY kökünün Kur'an'daki kullanımlan incelenirken dikkate değer bulunan bir başka bulgu da "emretmek" anlamında kullanılan türevlerin, 4.Nisa' ll. ayetteki "YiiSiKuM" ifadesi dışındaki ll kıillanımın hepsinin mazi zamanlı olmasıdır.
VSY köklü "TeVaSaV" türevi ise 2 ayetteki (90.Beled 17 ve 103.'Asr 3) 4 kullanımında "tavsiye etmek", Sl.Zfuiyat suresinin 53. ayetindeki kullanımında ise "öncekilerin sonrakilere vasiyet etmesi" anlarnma gelmektedir. Bu ayetler için ortak olarak söyle- . nebilecek şey, hepsinde de tavsiye edenlerin "insanlar" olmasıdır.
Kur'an'da VSY köklü türevlerle "emredilen" hususiyetlerden ilki; anne-babaya iyi davranmaktır. (HuSN ve İHSaN) 29.Ankebilt, 3l.Lukman ve 46.Ahkaf surelerinde geçen VSY köklü türevlerin yer aldığı ayetlerin konusu anne-babaya iyilik etmektir.
Kur'an'da VSY köklü türevlerle emredilen hususiyetlerden ikincisi; Hz. İsa'ya, hayatta kaldığı süre boyunca, namaz ve zekattır. 19.Meryem suresinde geçen türev, İsa
30) Bu tür çeviriye örnek olarak bkz. Akdemir, s.78; Ferra'nın ayetteki· "VaSiYYeT[en] MiNe LUiH" ifadesinin, "NaSill[en] MeFROZ[an]"a benzediğini söylediği (Fem1, I, 258);Ahfeş'in açıklamasında "VaSiYYeT[en]" kelimesinin, onun zihninde bir önceki ayette geçen "FeRiZaT[en]"i çağnştırdığı (Ahfeş, I, 231) görülmektedir. Razi, bu ayetlerde, olanca detayıyla açıklamalarda bulunur. Miras bırakan kişinin, varisiere zarar vermesinin nasıl olabileceği sorusuna, alu değişik ihtimalle cevap verdikten sonra, bir önceki ayetin sonunun "FaRiZaT[en] MiHe LUiH" şeklinde bitmesiyle, 12. ayetin "VaSiYYeT[en] MiNe LUiH" şeklinde bitmesi arasındaki farklılığa dikkat çeker ve burada "VaSiYYeT" ve "FaRiZaT' kelimeleri arasında bir kıyaslama yapar. Bu kıyaslama neticesinde "FaRiZaT' kelimesinin "VaSiYYeT'ten daha güçlü ve te'kitli olduğu sonucuna ulaşır. Çocukların mirasıyla ilgili belirlemeye uymarun kelale'nin ınirasıyla ilgili belirlemeye uymadan daha önemli olduğu çıkarımı da, bu kabulden sonra Razi'nin zikrettiği bir görüştür. Bkz. Razi, V (1), 235.
31) Örnek çeviri için bkz. Esed, a.g.e., s.217; Akdeınir, s.124.
D01777c9s25y2005.pdf 25.02.2010 16:56:41 Page 78 (1, 1)
146 1 Dr. Ömer MÜFTÜOCLU------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
Peygamber'e yaşadığı süre zarfında namaz kılması ve zekat vermesinin emredildiğini ifade etmektedir. 42. Şura suresindeki kullanımda ise Allah'ın Nı1h'a emrettiği dini, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya da emrettiği söylenir. Dolayısıyla bu iki ayet, emre konu olanlann, dinin kendisi ya da dinin ibadet yönüyle ilgili hükümler olması yönüyle benzeşirler.
4.Nisa' suresinin I 3 I. ayetinde ise yine dini nitelikli bir emir gündemdedir. Bu, Allah'ı düşünerek günahlardan sakınmamız (İITiQa) ve nankörlük etmememizdir .
. 6.En'am suresindeki 151, 152 ve 153. ayetlerde de yine dini nitelikli emirler vardır ve · bunlan emreden de, diğer ayetlerdeki emirleri veren deAllah'tır. 6.En'am suresinin 144.
ayetinde ise Allah'ın yasaklarlıkianna atıf yapılmaktadır. Bu ayetteki türev, "emretmek" ya da cümle içerisindeki konumuyla, emretmenin zıt anlamiısı "yasaklamak" kelimesiyle çevrilebilir. Bu kelimelerden ikisi de, düzgün ifade edildiğinde, çevirinin doğruluğu ve anlaşılabilirliği açısından problem oluşturmaz.
Böylece, Kur'an'da VSY köklü türevlerle emredilen hususiyetlerden ikincisinin dinin kendisi ya da dini nitelikli emirler olduğu söylenebilir. Tekrar ifade etmek gerekirse, bu ayetlerde emreden faiiAllah'tır. Zaten, VSY köklü türevlerin Kur'an'da "emretmek, emir" anlamında kullanıldığı ayetler bu kadardır.
Üçüncü olarak, VSY köklü türevler, Kur'an ayetlerinin 9'unda yer alan 15 kullanımda ·ise "vasiyet etmek, vasiyet" anlamına gelmektedirler. Bu ayetlerin hepsindeki ortak yön; vasiyet edenin "insan" olmasıdır. Bu, son derece doğal bir durumdur. Zira, vasiyet etmek, öldükten sonrası için, kalanlardan bir şeyler istemek, onlara sip~ş vermek olduğuna göre, vasiyet eden varlık, ölümlü bir varlık olacaktır. Ayetlerin müstakil incelenmeleri sırasında bazı çevirmenlerin, e~etmek anlamına gelen ve failin Allah olduğu durumlarda VSY köklü türevlere "vasiyet etti" anlamlannı verdikleri tespit edilmiştir. Allah ölümsüz bir varlık olduğu için O'nun vasiyet etmesi asla düşünülemeyecek, muhal bir durumdur. Buna rağmen meal yazan zevatın bir kısmının bu son derece ciddi hataya düştükleri görülmüştür.
O halde VSY köklü türevlerin Kur'an'da üç temel anlama geldikleri söylenebilir. Bunlardan ilki; "emretmek", ikincisi; "tavsiye etmek", üçüncüsü de; "vasiyet etmek"tir. Bu üç temel anlamın, günümüzde piyasada satılan meallerde, ayetlerin çevirileri yapılırken birbirine kanştınldığı, birinin yerine diğerinin kullanıldığı, özellikle "emretmek, emir" anlamında kullanılan türevlere, "tavsiye etmek, önermek, öğütlemek, tavsiye, öneri, öğüt" anlamlannın rastgele verildiği yapılan bu inceleme sonunda anlaşılmıştır. Özellikle son yıllarda yazılan meallerdeki bu dikkatsizlik, VSY kökünün, anlam kaymasına uğramasına başladığını göstermektedir. Bu kaymanın engellenmesi ve ilgili kökün asıl anlamına yeniden kavuşturulması, bu konuda özellikle meal yazanlar tarafından hassas davranılması gerektiği söylenmelidir.