lij · 2021. 1. 27. · minber nemlerde hutbe iradından öte birtakım fonksiyonlar...

3
istanbul Süleymaniye Camii'nin minare lerinde n biri korint sütunlara [Dol- mabah çe ve H Camii). Ortaköy Camii [ 1854). istanbul'da minarelerinin akant yal- tek örnektir. Son dönemde karma (eklektik) üslupta gövdeleri ince, bezemeli minare- ler de [Pertevniyal Valide Sul- tan Cam i i, 87 Yine bu devirde Arap üslubunun etkisiyle minarelerde refelerin üzerieri [Konya Azi- ziye Camii, 1872) . XIX. görülen neo - klasik üsluptaki mina- relerde çokgen gövdeler. piramitlerden pabuçlar, geometrik motifli ve uzun külahlarla klasik görüntü yeniden : Usanü '1-'Arab, "nvr" md.; Semavi Eyice, "is- tanbul Minare leri", Türk San Tarihi ma ve incelemeleri, istanbul 1963 , 1, 31-132; a.mlf ., Cami ve Mescit Mina- releri", TM, X 19531. s. 247-268; a.mlf .. "Mina- re", iA , VIII, 329-335; A. Petersen, Dictionary of /slamic Architecture, London 1966, s. 187-191 ; Oktay Aslanapa, Türk istanbul 1984 , s. 45, 48, 63, 86, 102, 114, 234; Celal Esad Arse- ve n, Türk Tarihi, istanbul, ts. (Maar if Ba- s. 228-234; R. Hillenbrand, "Minaret", Dictionary o{t he MiddleAges(ed. ). R. New York 1987 , VIII, 396-397; a.mlf .. lslamic Architecture Form, Function and Meaning, Edinburgh 1994, s. 129-171; a.mlf .. "Manara", E/ 2 (Ing . VI , 361-368; Ara Altun, Türk Mimarisinin için Bir Özet, istanbul 1988, s. 9, 28, 33, 38, 49; J. M. Bloom, Minaret: Symbol of Islam, Oxford 1989; a.mlf., "The Mi- naret Be fo re Th e Saljogs", The Art of the Sal- juqs in the Iran (ed. R. Hill enbrand), California 1994, s. 12-28 ; a.mlf., "Creswell and the Ori- gins of the Mina ret", Muqarnas, VIII , Le iden 1991, s. 55-58 ; J. Moline, "Saljüq Minare ts in Developmentsin the Decorative Scheme", The Art of the Saljuqs in the Iran (ed. R. Hillen- brandl. California 1994 , s. 38-45; Hüsrev Tayla, "Sinan Minare lerinin Mimaride ve teki Yer i", MimarSinan Sempoz- yumu Bildiri/eri, Ankara 1996, s. 49-72; Ay- gün Ülgen, Klasik Devir Minareleri: Cami Minarenin Konumu , istanbul 1996, s. 1-11, 224-259; R. J. H. Gottheil, "Th e Origin and History of the Minaret", JAOS , XXXI/2 ( 1909), s. 132-154; K. A. C. Creswell, "The Evoluti on of the Minaret with Special Reference to Egypt", Sur/ington Magazine, XLVIII, Lon- don 1926 , s. 134-140, 252-258, 290-298; Se- dat "Mina relerimiz", Güzel Sanatlar, sy. 4, istanbul 1942 , s. 57-74; Karama- "Minare, Mahya ve Kandilin Tarihi", Ta- rih Hazi nes i, 1, istanbul 1950, s. 406-408; Ka- mal El-Din Sameh, "Min arets in North Africa and Spain", Bul/etin of the Faculty of Ar ts, XV/ 2, Cairo 1954, s. 181-187, rs. 1-15; a.mlf., "Mi- narets in Persia and India ", a.e., XVI/1 ( 1954), s. 1-5 ; "Minarenin ve Kan- dilin Tarihi", Tarih IV/20 , istanbul 1965, s. 1651-1653; A. Hutt. "The Central Asian Origin of the Eastern Minaret Form ", As. Af., New series VIII ]Old se ries XLI V] ( 1977), s. 157- 162; Ekrem Ayverdi, Mina- re", KAM, sy. 4 9791. s. 17 -28; B. O'Kane, "Sal- Minarets: Some New Data", Alsl., XX ( s. 85-1 Ol, plan XJ-XJV; A. Osman Uysal. "Anado- lu Erken Dönemine Mina re Biçimindeki DTCFD, XXXIII/ 1-2 9901. s. 505-534; a.mlf., "Erken Döneminde Minareler", TTK Bildi- ril er, X ( 1994). V, 2349-2367 , lv. 491-499; a.mlf .. "Zaviyeli Camilerde Minare Problemi", TEt.D, sy. 20 ( 1997). s. 47-63 ; Mehmet "Geç mi- Sessiz Tahta Minare ler ", Kültür ve Sanat , sy. 30, Ankara 1996, s. 62-64; "Mina re ", SA, lll , 1409-1411 ; E. Diez. "Mi nare" , iA, VIII , 323-329; G. S. P. Freeman-Grenville. "Mana- ra". Ef2 (ing. ). VI, 368 - 370; Yetkin, " Ab- basiler", DiA, 51 ; Casim el-Ubüdi. a.e., XXIII, 429; A. Ödekan. "Minare", Sanat Ansiklopedisi, istanbul 1997, ll , 1259. liJ FiLiz GüNDüz Camilerde cuma ve bayram hatibin üzerine hutbe mimari unsur. _j L Sözlükte "yükselme; yükseltme" anlam- ne br kökünden türeyen minber kelimesi "kademe kademe yükselerek yer" demektir. Genelde camilerde hatibin hutbe okurken daha iyi görülmek ve sesini daha iyi duyurmak üzere basarnakit mimari unsuru. bazan da kür- sü. koltuk. taht vb.ni ifade eder. Hassan b. Sabit'in hicvetmesi için Mes- cid-i Nebevl'de geçici olarak kurulan kür- süye minber deniliyordu [Müsned, VI, 72; Ebu Davud, "Edeb", 87). Hz. Peygamber. cennet ehlinin nurdan [Müsned, MiNBER V, 236, 237 , 239: Tirmizi, "Zühd" , 53) ve ile inci ve [ibn Mace, "Zühd", 39 : Tirmizi, 15) minberier- den söz eder ki kelime burada "taht" ve- ya "koltuk" Rivayete gö- re ilk defa minber kullanan Hz. rahim'dir [Fakihl, lll , 209 : Taberanl, XX, 67). Eski Ahid'de riat bu için bir minberin üzerinde kaydedil- mektedir [Nehemya, 8/4 ). Günümüz si- bulunan kürsülere Grekçe bernadan gelen bi m ah Ve el-minberden almemar verilmektedir [EJd., IV, 1002) önceleri bir hurma yaslana- rak Hz . Peygamber için hicretin 7 (628) veya 8. iki basamak ve bir oturma yerinden (mak' ad) ibaret bir minber 1 m. bu minberin oturma ye- rinin ön taraf muhtemelen topuzlu iki dikme bulunuyordu [ ibn Sa ' d, 254: ibn Ebu lll , 450): min- ber sade bir sahipti [ibn Abdürab- bih, 289). Hz. Ebu Bekir halife olunca ResOl-i Ekrem'e hürmeten minberin ikin- ci Hz. Ömer birinci basama- Hz. Osman ise birinci basa- ve mak' tur [SemhGdl, 282). min- beri ile birlikte "udan" Ferezdak bir beytinde bunu kastederek mülkün kendisine iki ud ve bir hatem (mühür) miras kalan ait söyler [Lisanü'l-'Arab, "<av d" md.). Nite- kim daha önce Muaviye b. Ebu Süfyan da minberi hakimiyetini güçlendirmek Me- dine Valisi Mervan b. Hakem'e bir mek- tup Ancak marangoz minberi sökmeye ve gündüz vakti Bun- dan korkuya Mervan. Muaviye'- nin halka sesini daha iyi duyurmak için kendisinden minberi n yükseltilmesini is- söyleyerek ona basamak da- ha ilav'e (Abdülhay ei-Kettanl, 150) . Abbas! Halifesi Mehdi-Billah. 161'- de ( 77 8) ifa hac minberi tekrar eski haline getirmek de imam Malik onun tamamen bunu uygun ve ha- life de (ibn be, 18) . 654 (1256) ka- dar yerinde kalan ve bu tarihte Abbas! Devleti'nin zevaline Hz. Peygamber'in minberi. mescidin dev- let yönetiminin merkezi ilk dö- 101

Upload: others

Post on 02-Feb-2021

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • istanbul Süleymaniye Camii'nin minarelerinden biri

    korint tarzı sütunlara benzetilmiştir [Dol-mabahçe ve H ırka-i Şerif Camii). Ortaköy Camii [ 1854). istanbul'da minarelerinin şerefeleri altındaki akant yaprakları yal-dızla boyanmış tek örnektir.

    Son dönemde karma (eklektik) üslupta gövdeleri ince, yoğun bezemeli minare-ler de yapılmıştır [Pertevniyal Valide Sul-tan Cam i i, ı 8 7 ı). Yine bu devirde Arap üslubunun etkisiyle bazı minarelerde şerefelerin üzerieri örtülmüştür [Konya Azi-ziye Camii, 1872). XIX. yüzyılın sonlarına doğru görülen neo - klasik üsluptaki mina-relerde çokgen gövdeler. piramitlerden oluşan pabuçlar, mukarnaslı şerefeler, geometrik motifli şerefe korkulukları ve uzun külahlarla klasik görüntü yeniden yaşatılmaya çalışılmıştır.

    BİBLİYOGRAFYA :

    Usanü '1-'Arab, "nvr" md.; Semavi Eyice , "is -tanbul Minare leri", Türk San 'atı Tarihi Araştırma ve incelemeleri, istanbul 1963 , 1, 31-132; a.mlf., "İstanbul'da Bazı Cami ve Mescit Mina-releri", TM, X ı 19531. s. 247-268; a.mlf .. "Mina-re", iA, VIII, 329-335; A. Petersen, Dictionary of /slamic Architecture, London 1966, s . 187-191 ; Oktay Aslanapa, Türk Sanatı, istanbul 1984, s. 45, 48, 63, 86, 102, 114, 234; Celal Esad Arse-ven, Türk Sanatı Tarihi, istanbul, ts . ( Maarif Ba-sımevi ı. s . 228-234; R. Hillenbrand, "Minaret", Dictionary o{the MiddleAges(ed. ). R. Strayerı. New York 1987, VIII, 396-397; a.mlf .. lslamic Architecture Form, Function and Meaning, Edinburgh 1994, s. 129-171; a .mlf .. "Manara", E/2 (Ing. ı. VI , 361-368; Ara Altun, Ortaçağ Türk Mimarisinin Anahatları için Bir Özet, istanbul 1988, s. 9, 28, 33, 38, 49; J. M. Bloom, Minaret: Symbol of Islam, Oxford 1989; a .mlf. , "The Mi-naret Be fo re The Saljogs", The Art of the Sal-juqs in the Iran (ed. R. Hillenbrand), California 1994, s. 12-28; a.mlf., "Creswell and the Ori-gins of the Minaret", Muqarnas, VIII , Le iden 1991, s. 55-58; J . Moline, "Saljüq Minare ts in ıran: Developmentsin the Decorative Scheme", The Art of the Saljuqs in the Iran (ed. R. Hillen-

    brandl. California 1994, s. 38-45; Hüsrev Tayla, "Sinan Minarelerinin Mimaride ve Şehircilikteki Yeri", Uluslararas ı MimarSinan Sempoz-yumu Bildiri/eri, Ankara 1996, s . 49-72; Ay-gün Ülgen, Klasik Devir Minareleri: Osmanlı Cami Planında Minarenin Konumu , istanbul 1996, s. 1-11, 224-259; R. J. H. Gottheil, "The Origin and History of the Minaret", JAOS, XXXI/2 ( 1909), s. 132-154; K. A. C. Creswell, "The Evolution of the Minaret with Special Reference to Egypt", Sur/ington Magazine, XLVIII, Lon-don 1926, s. 134-140, 252-258, 290-298; Se-dat Çetintaş, "Minarelerimiz", Güzel Sanatlar, sy. 4, istanbul 1942, s. 57-74; Derviş Karama-noğlu , "Minare , Mahya ve Kandilin Tarihi", Ta-rih Hazines i, 1, istanbul 1950, s. 406-408; Ka-mal El-Din Sameh, "Minarets in North Afr ica and Spain", Bul/etin of the Faculty of Ar ts, XV/ 2, Cairo 1954, s. 181-187, rs. 1-15; a.mlf., "Mi-narets in Persia and India", a.e., XVI/1 ( 1954), s. 1-5 ; İbrahim Hakkı Konyalı, "Minarenin ve Kan-dilin Tarihi", Tarih Konuşuyor, IV/20 , istanbul 1965, s. 1651-1653; A. Hutt. "The Central Asian Origin of the Eastern Minaret Form ", As. Af., New series VIII ]Old se ries XLI V] ( 1977), s. 157-162; Ekrem Hakkı Ayverdi, "Osmanlılarda Mina-re", KAM, sy. 4 ( ı 9791. s . 17 -28; B. O'Kane, "Sal-ğuq Minarets: Some New Data", Alsl., XX ( ı 984). s. 85-1 Ol, plan XJ-XJV; A. Osman Uysal. "Anado-lu Selçuklularından Erken Osmanlı Dönemine Minare Biçimindeki Gelişmeler", DTCFD, XXXIII/ 1-2 (ı 9901. s. 505-534; a.mlf., "Erken Osmanlı Döneminde Sır lı 1\.ığlalı Minareler", TTK Bildi-riler, X ( 1994). V, 2349-2367, lv. 491-499; a.mlf .. "Zaviyeli Camilerde Minare Problemi", TEt.D, sy. 20 ( 1997). s. 47-63 ; Mehmet Yardımcı. "Geçmi-şin Sessiz Tanıkları Tahta Minare ler", Kültür ve Sanat, sy. 30, Ankara 1996, s. 62-64; "Minare ", SA, lll , 1409-1411 ; E. Diez. "Minare" , iA, VIII , 323-329; G. S. P. Freeman-Grenville. "Mana-ra". Ef2 (ing.). VI, 368-370; Şerare Yetkin, "Ab-basiler", DiA, ı , 51 ; Casim el-Ubüdi. " İşblliye", a.e., XXIII, 429; A. Ödekan. "Minare" , Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, istanbul 1997, ll , 1259.

    liJ FiLiz GüNDüz

    MİNBER (~1 )

    Camilerde cuma ve bayram namazlarında

    hatibin üzerine çıkarak hutbe okuduğu hasarnaklı mimari unsur.

    _j L

    Sözlükte "yükselme; yükseltme" anlam-larındaki ne br kökünden türeyen minber kelimesi "kademe kademe yükselerek çıkılan yer" demektir. Genelde camilerde hatibin hutbe okurken daha iyi görülmek ve sesini daha iyi duyurmak üzere çıktığı basarnakit mimari unsuru. bazan da kür-sü. koltuk. taht vb.ni ifade eder. Hassan b. Sabit'in müşrikleri hicvetmesi için Mes-cid-i Nebevl'de geçici olarak kurulan kür-süye minber deniliyordu [Müsned, VI, 72; Ebu Davud, "Edeb", 87). Hz. Peygamber. cennet ehlinin oturacağı nurdan [Müsned,

    MiNBER

    V, 236, 237 , 239: Tirmizi, "Zühd" , 53) ve altın ile gümüşten yapılıp inci ve kıymetli taşlarla süslenmiş [ibn Mace, "Zühd", 39: Tirmizi, "Şıfatü 'l-cenne", 15) minberier-den söz eder ki kelime burada "taht" ve-ya "koltuk" anlamındadır. Rivayete gö-re ilk defa minber kullanan kişi Hz. İbrahim'dir [Fakihl, lll , 209 : Taberanl, XX, ı 67). Eski Ahid'de Ezra'nın, Musa'nın şeriat kitabını bu iş için yapılan ahşap bir minberin üzerinde okuduğu kaydedil-mektedir [Nehemya, 8/4 ). Günümüz si-nagoglarında bulunan kürsülere Grekçe bernadan gelen bi m ah Ve el-minberden almemar adları verilmektedir [EJd., IV, 1002)

    önceleri bir hurma kütüğüne yaslana-rak konuşan Hz. Peygamber için hicretin 7 (628) veya 8. yılında ılgın ağacından iki basamak ve bir oturma yerinden (mak' ad) ibaret bir minber yapılmıştı. Yaklaşık 1 m. yüksekliğindeki bu minberin oturma ye-rinin ön taraf köşelerinde muhtemelen uçları topuzlu iki dikme bulunuyordu [ ibn Sa 'd, ı . 254: ibn Ebu Şeybe , lll , 450): min-ber sade bir işçiliğe sahipti [ibn Abdürab-bih, vıı. 289). Hz. Ebu Bekir halife olunca ResOl-i Ekrem'e hürmeten minberin ikin-ci basamağına, Hz. Ömer birinci basama-ğına. Hz. Osman ise altı yıl birinci basa-mağına ve ardından mak' adına oturmuştur [SemhGdl, ı, 282). Resulullah 'ın min-beri asası ile birlikte "udan" adıyla anılır; Ferezdak bir beytinde bunu kastederek mülkün kendisine iki ud ve bir hatem (mühür) miras kalan kişiye ait olduğunu söyler [Lisanü'l-'Arab, "

  • MiNBER

    nemlerde hutbe iradından öte birtakım fonksiyon lar üstlenmişti. Halifeler bu minber üzerinde biat aliyor, kadılar da özellikle lian gibi bazı davalara, yemin veya şahitlik edecek kişilerin ondan etki-lenerek yalan söylemekten çekinecekleri düşüncesiyle bu minberin önünde bakıyorlardı. M escid-i Nebevl'ye yangından iki yıl kadar sonra Yemen ResGII Hükümdan el-Melikü'l-Muzaffer. ondan on yıl sonra M em lük Sultanı ı. Baybars, 797'de (ı 394-95) Berkukve 820'de (1417) el-Melikü'l-Müeyyed Şeyh el-Mahmud! tarafından gönderilen minberler konulmuştur (Bed-reddin el-Ayni, V, 304). Halen mevcut olan minber Osmanlı Sultanı lll. Murad'ın ar-mağanıdır ( ayrıca bk. MESCİD- i NEBEVİ).

    Mescid-i Nebevl'den sonra ilk minber Mısır 'da Amr b. As Camii'ne konulmuş. ancak bunu duyan Hz. Ömer, Amr'a bir mektup yazarak minberi kaldırmasını ve müslümanlara önlerinde ayakta durarak hitap etmesini istemiştir (ibn Haldun, s. 477; Makrlzl, ll, 247) . Halifenin vefatının ardından camiye bu minber tekrar konul-muş olmalıdır; çünkü 93 (711-12) yılında Kurre b. Şerlk'in Amr zamanında yapılan minberi yenisiyle değiştirdiği rivayet edil-mektedir. Hulefa-yi Raşidln dönemi sona ermeden ve özellikle Emevller devrinde yerleşim merkezlerinin önemi cuma mes-cidi ve minberinin olmasıyla ifade edili-yordu. Mekke Haremi'ne ilk minber Mu-aviye b. Ebu Süfyan tarafından konulmuş ve ahşaptan, üç basamaklı, taşınabilir olan bu minber HarGnürreşld'in hediyesi dokuz basamaklı , nakışlı minber getiri-lince Arafat'a nakledilm iştir (Fakihl , lll, 58 vd.). İ lk dönemlerden itibaren tuğla ve kerpiç gibi malzemelerden de minber yapılmıştır. Hz. Ali 'nin -muhtemelen KG-fe'de- tuğla bir minber üzerinde konuştuğu rivayet edilir (Buhar!, "i

  • daha küçük olmakla beraber yapım tek-niği ve eğri kesim oyma tezyinat husu-sunda Kayrevan Sldl Ukbe Camii'nin min-berine benzemektedir. Bu tekn iğ i n en güzel uygulamaları İbyane Camii minbe-rinde görülmektedir. Minberin yanlarında yer alan panolarda daha sonra Samer-ra alçı duvar süslemelerinde rastlanan derin kesim sarmal uçlu abstre yaprak-lar yer almaktadır. 543 ( 1148) tarihli Berz minberi ise korkuluklarında kafes tekni-ğinin uygulandığı bilinen ilk İran örneğidir. XII . yüzyıla ait en güzel minberierden biri , NCıreddin Mahmud Zengl'nin Mes-cid-i Aksa için altı Halepli ustaya yaptırdığı , fakat Haçlı istilası sebebiyle ancak Selahaddin-i EyyGbl tarafından yerine ko-n ulabilen minberdi. 1969'da fanatik bir yahudinin Mescid-i Aksa'da çıkardığı yan-gında harap olan bu ceviz minberin tez-yinatında henüz başlangıç safhasındaki sedef ve fildişi kakma tekniği uygulan-mıştır. XV. yüzyılın ikinci yarısı ile XVI. yüzyılın ilk yarısına ait birçok minber ise tamamen çini kaplamalıdır. Bunlar ara-sında özellikle Verzane Cuma Camii, Yezd'-de Çehar Mi nar M escidi ve Hızır Şah Mes-cidi , Benderabad Külliyesi'nin mescidi. Kaşan'da Meydan Mescidi. KGhpaye Cu-ma Camii minberieri dikkat çekicidir.

    Hindistan'da yapılan minberierin he-men hepsi taştan olup çok zengin biçim-de süslenmiştir. Dini yapılarda sevilen dört payeli ve bezemeli çatı veya kubbe dü-zenlemeleri minberiere de uygulanmıştır. Daha çok Gucerat ve Ahmedabad eyalet-lerinde rastlanan bu tür minberiere Ohal-ka'daki 733 (1333) tarihli Hilal Han Gazi Camii'nin yedi basamaklı ve köşkü payeli minberi tipik bir örnek oluşturmaktadır. Bu minberin yan aynalıkları kabartma oy-malarla süslü dört köşe parçalara bölün-müştür. Merdiven basamakları da aynı bezemeye sahiptir.

    BİBLİYOGRAFYA :

    Usiinü 'i· 'Ara b, "'avd" md.; Wensinck. el-Mu' · cem, VI , 345 vd. ; Abdürrezzak es-San'ani. el-Muşanne{ (n ş r. Hab\bü rrahman el -A'zam\). Bey-rut 1403/1 983, lll, 284; Müsned, ll , 109, 226; lll , 300; V, 138, 236 , 237 , 239; VI , 72; Buhar\, " Şahit", 64, "Cum'a", 26, " İ 'tişam" , 5; Müslim. "'ldeyn", 9; İbn Mike, "Zühd", 39; Ebü Davüd, "Edeb", 87; Tirmizi, "Şıfatü'l-cenne", 15, "Zühd" , 53; İbn Sa'd, et-Tabai):at, I, 249 vd., 254; İbn Ebü Şeybe . e l-Muşannef ( n şr. Kemal Yusuf el-H Ot). Beyrut 1409/1989, lll , 450; İbn Şebbe. Tfıril]u '1-Medineti 'l-münevvere, I, 18; Fakihi, A l]biiru Mekke (n ş r. Abdülmelik b. Abdu llah b. Dehiş ). Mekke 1407/1986, lll, 58 vd., 209; Ta-beri, Tari/] , Beyrut 1407, lll, 309 ; IV, 558; İbn Abdürabbih , el-'İi):dü '1-{erid ( n ş r. Abdülmedd et-Terhi ni). Beyrut 1404/1983, VII , 289 ; Taberani, el-Mu ' cemü 'l·kebir (n ş r. Harndi Abdülmedd es-

    Selefi). Musul-Beyrut 1404/1 983, XX, 167; Ze-mahşeri, Estisü '1-beltiga, Beyrut 1404/ 1984, s. 443; İbn Asakir, Tari!] u Dımaş l): (Am ri). I, 77; VI, 226 ; IX, 393 ; XII , 161 ; Lll , 344 ; LIX, 163, 491; Yakut. Mu'cemü 'l-büldfın , I, 240; ll , 47 1; lll , 276 ; V, 219, 297,372, 408; İbn İzari. el-Be-y ti nü '1-mugrib, ll, 250; İbnü' I-Hac el-Abderi, el-Medl]a l, Kahire 1401/1981 , ll , 268; İbn Haldün, Mul):addime, Beyrut 1967, s. 477; Kalkaşendi. Me'aşirü 'l- in tife,ı , 186; Makrizi. el-/jı (a (, ll , 247 ; Bedreddin el-Ayni, 'Umdetü 'l-i):ari, Kahire 1392/ 1972, V, 303, 304; Semhüdi. Vefti'ü'l-ve{fı bi-al]-bii ri dfıri 'l-Muştafti, Kahire 1326, I, 282, 354; G. Migeon. Manuel d 'art musulman, Paris 1927, ı , 292 vd.; Suad Mahir Muhammed. Mesiicidü Mışr ve evliyti'üha 'ş -şii lil:ıün , Kahire 1981 , I, 375, 394-395, 535, 536 ; Taha el-Vell, ei-Mesii-cid fi'l-İs ltim, Beyrut 1409/1988, 191 vd., 210 vd. ; Abdülhay el-Kettani. et-Tertitibü '1-idti riyye (Özel ). I, 148, 149, 150, 151 ; A l-A nda /us: Th e Art oflslamic Spain( ed. ). D. Dodds). New York 1992, s. 362 vd.; S. M. Zwemer, "The Pulpit in Islam", MW. XXJII / 3 ( ı 933) . s. 217 vd. ; J. Peder-sen ... Mescid", İA , VIII , 31 vd.; a.mlf .... Min bar", EJ2 (İng.), VII , 73-76; J. Golmohammad, "Min-bar" , a.e., VII, 76-79;J. Burton -Page, "Minbar", a.e., VII , 79-80; G. S. P. Freeman -Grenville. "Min-bar", a.e., VII , 80; "Bimah", EJd ., IV, 1002; Ah-met Ön kal- Nebi Bozkurt, "Cami", DİA , VII , 52.

    Iii NEBİ BOZKURT

    Anadolu Selçukluları ve Osmanlılar . Anadolu Selçukluları 'ndan kalan ve tama-mı ahşap olan minberierin en eskisi Kon-ya Alaeddin Camii minberidir. Kitabesin-den 550 ( 1155) yılında tamamlandığı an-laşılan kündekarl tekniğindeki minberin kapı açıklığı dilimli bir sivri kemerle, üç yanı firizlerle süslenmiştir; söveleri ise ko-zalaklarla son bulur. Üçgen biçimindeki taç kısmının ortasında kCıfi hatla yazılmış bir ayet bulunmaktadır. Aynalık kısmında altı köşeli yıldız motifinin tekrarıyla bir kompozisyon oluşturulmuş ve buraya caminin ilk banisi Sultan ı. Mesud'un adının geçtiği kGfi kitabe yerleştirilmiştir. Yan aynalıklarında. üzerieri rumller ve asma dallarından ince kabartmalar la be-zeli geometrik geçmeler kullanılan min-berin korkuluk şebekesi geometrik şeki l lerden meydana gelmişti r. Köşk kısmının

    Siirt Ulucamii'nin ahşap

    minberi (Ankara Etnografya Müzesi)

    MiNBER

    Konya Alaeddin Camii'nin hakiki kündekari tekniğ inde ya-pı l m ış minberi

    üstü sekizgen kasnaklı bir piramitle ka-patılmıştır. XII. yüzyıla ait minberierden diğer bir önemli örnek de Karaman Beyi ll. İbrahim tarafından Aksaray Ulucamii'-ne götürülen Selçuklu minberidir. Kitabe-sinden Sultan Mesud devrinde inşa edil-diği anlaşılan eser kündekarl tekniğinde yapılmıştır. Halen Harput Sare Hatun Ca-mii'nde bulunan ve aslında Harput Uluca-mii'ne ait minber de aynı yüzyıldan olup hakiki ve taklit kündekarl ile uygulama tekniklerinin bir arada kullanılmış olduğu bir örnektir.

    XIII. yüzyılda Kayseri Ulucamii'nin m in-beri çakma -kabartma kündekarl t ek-niğ iyle yapı lmıştı r. Ankara Etnografya Müzesi'nde yer alan, kündekarl tekniğinin kullanıldığı Siirt Ulucamii minberinin korkulukianna boydan boya girift beze-meli kCıfi hatla Ahzab (33/56) ve Zümer ( 39/7 4) sürelerinden ayetler i şlenmiştir. Ayrıca minberde çeşitli tamiriere işaret eden usta adları bulunmaktadır. XIII. yüz-yıldan kalan önemli bir örnek de Malatya Ulucamii'nin onarılarak Ankara Etnograf-ya Müzesi'nde teşhir edilen minberidir; burada kündekarl ve eğri kesim tekniği birlikte kullanılmış olup aynalık bordür-lerinde kCıfi hatlar yer alır. 635 ( 1238) yılı civarında çakma- kabartma kündekarl

    103