lenin’in marksizmler İlişkileşin tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · sunu merhaba; d...

77
Sunu 3 Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 Kitlelerle Öncü Tarzda ilişkileniş 23 Esnafın ısyanı, Dersler, Devrimci Görevler 33 DP ve Alınterimiz’in Ekonomik Kriz Teorilerinin Eleştirisi 48 Ulusal Sorun ve Sömürgeler Sorunu Üzerine Tezlerin ilk tasarısı 76 TEOR‹DE DO/RULTU ‹ki Ayl›k Devrimci Sosyalist Teorik ve Politik Dergi Varyos Yay›nc›l›k ad›na Sahibi Mikail Vayiç, Yaz›iflleri Müdürü: Vahit Yurttafl Yönetim Yeri: Çak›ra¤a Mah. Sorguçcu Sok. Birfiliz Ap. No:15/9 Aksaray/‹stanbul Tel: (0212) 633 62 02 Fax: (0212) 589 16 56 Hesap No: Varyos Yay. San. ve Tic. Ltd. fiti. Yap› Kredi Sirkeci fiubesi 6278-6 Bask›: Ceren Ofset Da¤›t›m: B‹RYAY

Upload: others

Post on 15-Sep-2020

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

Sunu 3

Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5

Kitlelerle Öncü Tarzda ilişkileniş 23

Esnafın ısyanı, Dersler, Devrimci Görevler 33

DP ve Alınterimiz’in Ekonomik Kriz

Teorilerinin Eleştirisi 48

Ulusal Sorun ve Sömürgeler Sorunu Üzerine

Tezlerin ilk tasarısı 76

TEOR‹DE DO⁄RULTU

‹ki Ayl›k Devrimci Sosyalist Teorik ve Politik DergiVaryos Yay›nc›l›k ad›na Sahibi Mikail Vayiç, Yaz›iflleri Müdürü: Vahit YurttaflYönetim Yeri: Çak›ra¤a Mah. Sorguçcu Sok. Birfiliz Ap. No:15/9 Aksaray/‹stanbulTel: (0212) 633 62 02 Fax: (0212) 589 16 56Hesap No: Varyos Yay. San. ve Tic. Ltd. fiti. Yap› Kredi Sirkeci fiubesi 6278-6Bask›: Ceren Ofset Da¤›t›m: B‹RYAY

Page 2: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

SUNUMerhaba;

Dünya’da son y›llarda h›zl› de¤iflimler yaflanmaktad›r. Ve bütün bu de¤iflimler ekonomik,siyasal ve sosyal aç›dan Türkiye co¤rafyas›n› da etkilemekte, dünya emperyalist hegemoniksistemin bir parças› olarak flekillendirmektedir. Hiç kuflkusuz ki, devrim iddias›yla yola ç›kan-lar süreci do¤ru alg›lamak, yaflanm›fl ve yaflanmakta olan her de¤iflimi do¤ru çözümlemekve yerinde sonuçlar ç›kararak ilerlemek durumundad›rlar. Bunun için de önce yöntemde do¤-ruyu yakalamak zorundad›rlar. Bu say›m›zda, “Lenin’in Marksizmle ‹liflkilenifl Yöntemin -den Ö¤renmek” bafll›kl› bir yaz›ya yer verdik. Komünistlerin yöntemde “kaba marksist” ha-talara düflmemesi ve öteden beri ciddi yöntem sorunu yaflayan Türkiye devrimci hareketiyletemel bir ay›r›m çizgisi oluflturan, “Marksizmi nas›l ö¤renmeli” ve “Marksizmle nas›l iliflkilenil-melidir” farkl›l›¤›n› ortaya koyma ve materyalist yöntemi bilince ç›karma amac›yla bu sorula-ra yan›t vermeye çal›flt›k.

“Kitlelerle Öncü Tarzda ‹liflkilenifl” bafll›kl› ikinci yaz›m›z ise, faflist diktatörlü¤ün sald›-r›lar›, ideolojik ve siyasal tasfiyecili¤in dayat›ld›¤› koflullarda daha çok önem ve güncellik ka-zanan bir soruna dikkat çekiyor. “Önderlik iddias› ve rolünün realizasyonu” bak›m›ndan kitle-lerle iliflkileniflin özü ve önemi üzerinde duran yaz›, komünist öncünün kitlelerle iliflkileniflineelefltirel bir aç›dan yaklaflmakta, sorgulay›c› ve enerjik sonuçlar ç›karmaktad›r. Bu ayn› za-manda “önder partiye geçifl” parolas›n›n, kitlelerin “devrimci önderlik talebini yan›tlama”dangeçece¤i ön koflulunun da bilince ç›kar›lmas› amac›n› tafl›maktad›r.

Üçüncü, “Esnaf›n ‹syan›, Dersler, Devrimci Görevler” bafll›kl› yaz›m›z, her ne kadarhararetli “esnaf” eylemlerinin geride kald›¤› bir dönemde yay›nlanm›fl olsa da güncelli¤ini yi-tirmifl de¤ildir. Ekonomik kriz ve IMF program›n›n yön verdi¤i Türkiye ekonomisinin bugünkükoflullar›nda “esnaf”›n, küçük burjuvazinin iflas›, mülksüzleflme süreci h›z›ndan bir fley kay-betmeyecektir. Küçük mülk sahiplerinin 21 fiubat krizi sonras›nda Türkiye co¤rafyas›nda ilkkez bu düzeyde geliflen eylem ve isyan›n› irdeleyen yaz›, hareketteki saflaflma, ayr›flma vekaç›n›lmaz aray›fllara dikkat çekmekte, komünistlerin bu harekete ilgisiz kalamayaca¤›n›nüzerinde durmaktad›r.

21 fiubat krizi sonras› kimi devrimci çevreler, bu krizle ilgili yapt›klar› de¤erlendirmelerininyan› s›ra kriz sorununa yaklafl›mlar›n› da yeniden yay›mlad›lar. Marksist kriz teorisini alt-üsteden görüfller, kargaflal›klar devam ediyor. “DP ve Al›nterimiz’in Ekonomik Kriz Teorile -rinin Elefltirisi” ni yapt›¤›m›z yaz›m›zda da, bu soruna de¤inmekte, görüfl ve elefltirilerimizisunmaktay›z. Fazla üretimden gelen ekonomik krizle, mali-borsa-para-kredi krizleri aras›nda-ki ayr›mlar› siliklefltiren anlay›fllarla mücadele (elefltiri) zemini üzerinde geliflen yaz›yla, ayn›zamanda kriz sorunundaki görüfllerimizi de yeniden derli-toplu yay›mlam›fl oluyoruz.

Son olarak da, güncelli¤inden hiçbir fley kaybetmeyen ve bugün Kürt ulusal sorunu ve“burjuva demokrasisi” tart›flmalar›n›n yap›ld›¤› bir dönemde, ulusal soruna sa¤l›ks›zyaklafl›mlar ve “demokrasi” hayallerinin burjuva sistem çerçevesinde bir beklentiye dönüfltü-¤ü gerçe¤iyle ba¤l› düflünüldü¤ünde bütün canl›l›¤›yla güncel olan bir belgeyi yay›ml›yoruz.“Ulusal Sorun ve Sömürgeler Sorunu Üzerine Tezlerin ‹lk Tasar›s›” bafll›¤›yla Lenin im-zas›n› tafl›yan, Haziran 1920 tarihli 3. Enternasyonal belgesi, burjuva demokrasisinin, “zay›fdüflmüfl” uluslar ve ezilen s›n›flar karfl›s›ndaki alçakça zorbal›k ve canavarl›¤›na de¤inir, bur-juva demokrasisinin ipli¤ini pazara ç›kar›rken, ulusal soruna yaklafl›mda da son derecede¤erli veriler sunmaktad›r. Belge, bütün floven milliyetçi önyarg›lar ile burjuva demokrasisi-nin iki yüzlülü¤ünü sergilemek ve bu eksende “demokrasi” beklentileriyle mücadele etmekiçin önemli, okunmas› ve e¤itim konusu yap›lmas› gereken bir belgedir.

5. say›da buluflmak üzere...

Teoride Do¤rultu

Page 3: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

Ama “niçin Lenin’den” diyebilir okur.Çünkü, ça¤›nda ortadoks marksizmin otori-teleri ve en iddial› savunucular› dahil, mark-sizmin bütün ülkelerdeki say›s›z ö¤rencile-rinden farkl›yd›. Hiç kuflkusuz marksizmin“en iyi ö¤rencisiydi” Lenin. Ve 20. yüzy›ldamarksizmin doru¤u olarak kald›. Ve hatta 20yüzy›lda marksizm, onun ismiyle birlikte“marksizm-Leninizm” olarak tan›mland›.”Le-nin’den ö¤renmek”ten, Lenin öncesi mark-sizmi, Marks ve Engels’i önemsemedi¤imizsonucunu ç›kartan okuyucuya fena flekideyan›ld›¤›n› hemen söylemeliyiz. Kuflkusuz,Lenin’in teorik ve pratik çal›flmalar›n›n ayr›n-t›l›, genel ve bütünüklü bir çözümlemesi buçal›flman›n mütevaz› amaç ve iddias›n› çokfazla aflar. Marksistler aras›nda “kaba mark-sist e¤itimin” bu denli yayg›n ve yerleflik olu-flu bizi Marks’›n en iyi ö¤rencisi Lenin’i bubak›mdan tekrar incelemeye ve düflünmeyeyöneltmifltir. . . Komünistler, “marksizmi nas›lö¤renmeli?” ve “marksizmle nas›l iliflkilen-melidir?” burada yan›t›n› arad›¤›m›z temelsorulard›r. Ve Lenin’den ö¤renmenin komü-nistler için çarp›c› bir aç›klamas›, “Lenin’inMarks’tan/marksizmden ö¤rendi¤i gibi” ola-

bilir. Lenin’in temel marksist e¤itiminin vemarksizmle iliflkileniflinin ayd›nlat›lmas›,marksizmin kuruluflundan günümüze mark-sist teorinin ve sosyalizm mücadelesinin de-neyimlerinden, marksizmin ve sosyalizmmücadelesinin bütün tarihinden ö¤renmeyiciddi ve sorumluluk gerektiren devrimcibir çal›flma olarak anlayan ve yürüten ko-münistlere ›fl›k tutabilir.

* * *Lenin 10 Nisan 1870’de Simbirsk’de

(flimdiki Ulyanovsky) do¤du. 1887 yaz›ndaKazan Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi.16 Aral›k 1877’deki ö¤renci hareketlerine ka-t›ld› ve tutukland›. Polis gözetemi alt›nda Ka-zan’a 40 vers uzakl›ktaki Kukultino köyünegönderildi. 1888 yaz ve k›fl aylar›n› buradageçirdi; “çok okuyor ve kendi kendini e¤it-mek için çal›fl›yordu.”(1) 1889 ilkbahar›nadek kald›¤› Kazan’da Lenin, “Marks’›n Kapi-tal’ini incelemeye bafllad›, illegal marksistçevrelerden birine girdi.”(2) 1893 sonbahar›-na kadar genellikle k›fl› Samara’da, yaz› Ala-kayevka’da geçirdi. Petersburg Üniversite-si’nde s›navlar›n› verdi.”Ocak 1892’de Sa-mara’da avukat yard›m›c›l›¤›na atand›, an-

LENİN’İN MARKSİZMLE İLİŞKİLENİŞ TARZINDAN

ÖĞRENMEK

Page 4: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

cak hukuk prati¤iyle hemen hemen hiç u¤-raflmad›.”(3)

“Samara’da kald›¤› süre içinde Lenin,o zaman ço¤u henüz Rusça’ya çevrilmemiflolan Marks ve Engels’in, ayn› zamanda Ple -hanov ve Kautsky’nin eserlerini inceleyerek,devrimcilik e¤itimi üzerine çal›flmaya devametti. Rusya’da önceki devrimci yönelim veak›mlar›n literatürünü ve zaman›n Narodnikliteratürünü de inceledi, okudu¤u kitaplar›nözetini ç›kard›, Samara’l›marksistlere okuttu¤u rapo -ru kaleme ald›, çeflitli renk -te Narodnik’lerle polemikyürüttü ve baflka kentlerde -ki marksistlerle (N. E. Fe -doseyev, P. P. Marslov)mektuplaflt›.”(4)

Lenin’in ilk ve temeldevrimci ve marksist e¤iti-mini yukardaki gibi özetle-yen W. I. Sorin flu sonucaulafl›r:

“1893 sonbahar›ndaLenin, devrimci çal›flmay›sürdürmek amac›yla, Çarl›kRusyas›’n›n baflkenti ve en büyük endüstrimerkezi Petersburg’a yerleflti. Lenin Peters -burg’a, kapsaml› ve bütünlüklü bir dünya gö -rüflüne sahip, tamamen haz›r bir marksistolarak geldi; marksist yönteme mükemmelegemendi ve çok yönlü bir e¤itime sahipti.”(5)

Sorin’e göre Lenin, 1893’den önce(afla¤› yukar› 1887-1893 aras› dönemde)

a) “Kapsaml› ve bütünlüklü bir dünyagörüflü” edinmifl, “tamamen haz›r bir mark-sistti”;

b) “Marksist yönteme mükemmel ege-mendi”, “çok yönlü bir e¤itime sahipti”. So-rin’in varg›lar›n›, Lenin’in 1894’te kaleme al-d›¤›, “Halk›n Dostlar› Kimlerdir ve Sosyal-Demokratlara Karfl› Nas›l Savafl›rlar”, adl›yap›t›n›n sundu¤u verilere dayal› olarak de-netleyebiliriz.

Lenin’in bilgisinin “çok yönlü”lü¤ü, ge-lifliminin bu düzeyinde bile dikkat çeker.Marksist felsefe, ekonomi politik sosyalizmve s›n›f mücadelesi ö¤retisi alanlar›nda Le-nin kapsaml› ve bütünlüklü marksizm bilgisi-

ne tan›kl›k eder, “Halk›n dostlar›. . .” adl› ya-p›t›. Kapsaml› ve bütünlüklü marksist bilgisi,bu yap›t› inceleyen herkes taraf›ndan kolay-l›kla tespit edilebilir. Lenin, kapsaml› ve bü-tünlüklü marksizm bilgisi ve kavray›fl›na ke-za, “marksist yönteme mükemmel egemenli-¤e” nas›l ulaflt›? Di¤er bir anlat›mla, marksiz-min bu bütünlüklü ve kapsaml› kavran›fl›n›nve marksizmin yöntemine mükemmel ege-menli¤in dinami¤i neydi?

Burada Rusya’n›n toplum-sal koflullar› ve devrimci ha-reketin durumu ile Lenin’inetkileflimi ve iliflkilenifli ananoktay› oluflturuyor. “...k›r gerçekten de parçala -n›yor. Üstelik k›r çoktand›rtamamen parçalanm›fl bu -lunuyor. Ve eski Rus köylüsosyalizmi de, bir yandaniflçi sosyalizminin yolunuaçarak, öte yandan da kabaküçük burjuva radikalizmihalinde yozlaflarak onunlabirlikte parçalanm›flt›r. Bude¤ifliklik, yozlaflmadan

baflka bir fley olarak tan›mlanamaz.” (6)Reform sonras› Rusya’da özellikle,

k›rda h›zlanan kapitalist geliflme serflik dü-zenini/köylülü¤ü çözüyor ve “eski sosyaliz-min” toplumsal temellerini sars›yordu. Bu,köylülü¤ü temel alan devrimci hareketin ba-flar›s›zl›¤› ile de birleflerek, sosyalistler ara-s›nda Rusya’n›n ekonomik ve toplumsal ko-flullar›n›n anlafl›lmas›n› sa¤layacak devrimciteori aray›fllar›na duyulan ilgiyi mahmuzlu-yordu. Gerçi, 1883’de Plehanov, marksizmibenimsemifl ve önderli¤ini yapt›¤› “Eme¤inKurtuluflu” grubu Rusya’da marksizmin pro-pagandas›n› yürütüyordu. Lenin ve di¤erdevrimcilerin marksist e¤itimine katk›lar› daküçümsenemez, ama hâlâ Rusya’n›n ekono-mik ve toplumsal koflullar›n›n, siyasi tarihininvb. materyalist analizine dayanan devrimciteori gelifltirilebilmifl de¤ildi.

“Ama flimdi”, diyordu Lenin, “hiç kuflkuyok ki, bu teori (Narodnik köylü sosyalizmiteorisi-bn.) sayg›nl›¤›n› yitirmifltir ve Russosyalistleri, mevcut bilgi düzeyinde, mark -sizmden baflka devrimci teori olamayaca¤›n›

Lenin’in bilgisinin “çokyönlü”lü¤ü, gelifliminin

bu düzeyinde bile dikkatçeker. Marksist felsefe,ekonomi politik sosyal-izm ve s›n›f mücadelesi

ö¤retisi alanlar›nda Leninkapsaml› ve bütünlüklü

marksizm bilgisinetan›kl›k eder, “Halk›ndostlar...” adl› yap›t›.

Page 5: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

ne kadar çabuk anlarlarsa, tüm çabalar›n› buteorinin teorik ve pratik olarak Rusya’ya uy -gulamas›na ne kadar çabuk hasrederlerse -devrimci çal›flman›n baflar›s› o kadar eminve çabuk olacakt›r.” (7)

Lenin’in daha sonra, Ne Yapmal› adl›yap›t›nda “devrimci teori olmadan, devrimcihareketin de olamayaca¤›”n› (8) vurgulad›¤›-n› ve Rusya’da sosyal-demokrat hareket ba-k›m›ndan teorinin önemini somut olarakaç›klad›ktan sonra ulaflt›¤› flu sonucu da ha-t›rlayal›m:

“Daha afla¤›da, bu tüm halk› otokrasi-nin boyunduru¤undan kurtarma görevininomuzlar›m›za yükledi¤i politik ve örgütselyükümlülüklerden söz edece¤iz. fiimdilik sa-dece, öncü savaflç› rolünü ancak bir ön -cü-teorinin k›lavuzluk etti¤i bir partininyerine getirebilece¤ine iflaret etmek isti -yoruz.” (9)

Rusya’n›n toplumsal koflullar›, köylü-lü¤e dayanmay› temel alan, gelece¤i köylü-lükte/köy komününde gören devrimci hare-ketin baflar›s›zl›¤› ve “eski sosyalist” teorile-rin a盤a ç›kan geçersizli¤i sosyalistleri vegenç bir devrimci olarak Lenin’i büyük bir tut-kuyla devrimci teori aray›fl›na itti. Ve Lenin,O’nu marksizmde keflfetmekle kalmad›, ayn›zamanda marksizmi, yani biricik “devrimciteori”yi kendisi için sorun haline getirdi, ge-tirebildi. Çünkü O, “devrimci çal›flman›n ba-flar›s›”n›n güvenceye al›nmas› ve h›zla gelifl-tirilmesine tutkuyla ba¤l›yd›. O’na göre Russosyalistleri “tüm çabalar›n› bu teorinin”marksizmin, “teorik ve pratik olarak Rus-ya’ya uygulanmas›na ne kadar çabuk hasre-derlerse” devrimci çal›flman›n baflar›s› “o ka-dar emin ve çabuk” olacakt›. Lenin’in mark-sizmi, devrimci teoriyi kendisi için bir sorunhaline getirmesini sa¤layan iflte bu yaklafl›-m›yd›. Lenin’in ilk ve temel marksist e¤itimi-nin üstünlü¤ü ve gücü, tam olarak “Marksisz-mi kendisi için sorunlaflt›rma,” sorunlaflt›ra-rarak uygulamal› biçimde ö¤renme yetene-¤inde verilidir. Ve bu yaklafl›m onu, kapsam-l› ve bütünlüklü bir marksizm bilgisi ve kavra-y›fl› elde etmeye, marksist yönteme mükem-mel egemenli¤e yöneltti. Komünist hareketinteorik temellerinin zay›fl›¤›n›n sorumlulu¤u-nu tafl›yan bizim tembel ve haz›rc›l›¤a al›fl-

m›fl marksistlerimizin, Lenin’in daha bir dev-rimci olarak yetiflme ça¤›nda marksizmi“kendisi için bir sorun haline getirmesi ”üzerinde özellikle durmalar› gerekiyor. Buyaln›zca kendi marksizmlerini aflmalar›n›nve bütünlüklü marksizm bilgisi ve kavray›fl›-na ulaflmalar›n›n de¤il, ayn› zamanda prole-ter s›n›f mücadelesinin önünü ayd›nlatmaçal›flmas›na katk›da bulunabilmelerinin detemel ön kofluludur.

Lenin’in “marksist yönteme” derinli¤i-ne hakimiyeti üzerinde duraca¤›z, ama he-men burada bir baflka yöne dikkat çekebili-riz. O’nun “bu teorinin teorik ve pratik olarakRusya’ya uygulanmas›” formülü son dereceönemlidir. Lenin, devrimci eylem alan› olanRusya ile ba¤›nt›l›, bu ba¤›nt›lar› kurma, so-mut devrimci görevine ba¤lanm›fl bir mark-sizmden sözediyor. Devrimci teorinin dev-rimci eylemle sars›lmaz ba¤›, onun tüm ya-flam›n› k›rm›z› bir çizgi gibi izler. Bu yan›,marksizmin “ifllevsel kavran›fl›” olarak tan›m-layabiliriz. Marksizmin ifllevsel ve uygulama-l› kavran›fl›nda Lenin günümüze de¤in ulafl›-lamayan bir yüksekli¤e t›rmanm›flt›r. ‹kinciolarak, bizzat bu formülasyonun kendisi,onun marksizmin yöntemini derinli¤ine kav-ray›fl›n›n mükemmel bir örne¤ini sunuyor bi-ze. Marksizmi kendisi için bir sorun halinegetiriyor, ama akademisyence, filozofça de-¤il, devrimci “eylem adam›” olarak, ve dev-rimci eylemle kopart›lamaz ba¤›nt›s› içerisin-de! Marks, Feurbach Üzerine Tezler’in 11.sinde, “Filozoflar yaln›zca dünyay› de¤iflikbiçimlerde yorumlad›lar, önemli olan onu de -¤ifltirmektir ” (10) diyordu. Bu, Lenin’in torikve pratik devrimci eyleminin bütün özü veanlam› oldu.

Lenin kendisi ve Rus devrimcileri içinmarksizmi “bir sorun” haline getirebildi. Çün-kü o, ayn› zamanda e¤iticilerin de e¤itilmeyeihtiyac› oldu¤unu derinli¤ine kavram›flt›:

“Koflullar›n ve e¤itimin de¤iflimininmateryalist ö¤retisi, ortam› de¤ifltirmek içininsanlar gerekti¤ini ve e¤iticinin kendisininde e¤itilmeye gereksinmesi oldu¤unu unu -tur. Bu nedenle o, toplumu iki k›sma bölme -si gerekir -ki, biri toplumun üstüne yüksel -mifltir.

Koflullar›n ve insan faaliyetinin de¤ifl -

Page 6: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

tirilmesinin ya da kendi kendine de¤iflmesi -nin üst üste çak›flmas›, ancak ussal olarakve devrimci pratikle kavranabilir ve anlafl›la -bilir.” (11)

Keflfetti¤i devrimci teoriyi kendisi içinbir sorun haline getiren Lenin, “teorik ve pra-tik olarak” bu teorinin Rusya’ya uygulanma-s›na kilitlenmiflti.”Eski sosyalizmin” toplum-sal temellerinin sars›ld›¤›n› ve bu “eski sos-yalizmin” -ütopik köylü sosyalizminin krizineve yozlaflmas›na yol açt›¤›n› çözümledi veflu sonuca ulaflt›;

“Rusya’n›n, demokrasi ve sosyalizminbölünmez ve ayr›lmaz bir bütün halinde kay -naflt›¤› (örne¤in Çerniflevsky’nin zaman›ndaoldu¤u gibi) toplumsal geliflme döneminin birdaha gelmemek üzere geçti¤i konusunda ençarp›c› ve inand›r›c› kan›t› sa¤lamaktad›r.Rus sosyalistlerinin flurada burada hâlâ ya -p›flt›¤› ve onlar›n teorilerini ve pratik çal›flma -s›n› en zararl› biçimde etkileyen, Rusya’dademokratlar›n fikirleriyle sosyalistlerin fikirle -ri aras›nda hiçbir derin nitelik farkl›l›k olmad› -¤› yolundaki düflüncenin, bugün kesinliklehiçbir temeli yoktur.”

“Tam tersine; genifl bir uçurum, bu fi -kirleri ay›rmaktad›r. Ve Rus sosyalistlerininbunu anlamalar›n›n, demokratlar›n görüflle -rinden TAM ve KES‹N bir KOPMAn›n KAÇI -NILMAZ ve ZORUNLU oldu¤unu anlamala -r›n›n zaman› gelmifltir.” (12)

Lenin, “TAM”, “KES‹N”, “KOPMA”,“KAÇINILMAZ” ve “ZORUNLU” kavramlar›n›büyük harflerle yaz›yor. Fakat bu nas›l bafla-r›lacakt›r? ‹flte, Lenin için, biricik devrimci te-ori olarak “marksizmi” ve proletarya sosyaliz-mini, ya da bilimsel sosyalizmi kendisi için birsorun haline getiren bir baflka temel kalk›flnoktas›! Ancak derin, kapsaml› ve bütünlük-lü marksizm bilgisi, ancak marksizmin yönte-mine, derinli¤ine egemenlik ve bütünlüklü bi-limsel sosyalizm bilgisi ve kavray›fl›, “KAÇI-NILMAZ ve ZORUNLU olan”, “demokratlar›ngörüfllerinden TAM ve KES‹N bir KOPMA”y›sa¤layabilirdi. Lenin, bu sorun üzerinde tek-rar tekrar durur:

“Sosyalizm hakk›ndaki küçük-burju -va teorilerden kopma gere¤inden söz etti¤i -me de dikkat etmenizi rica ederim. ‹ncelemifloldu¤umuz küçük-burjuva teoriler, sosyalist

teoriler olduklar›n› iddia ettikleri ÖLÇÜDE,KES‹NL‹KLE gericidirler.” (13)

“Sosyalistler bütün küçük-burjuva fikir -lerden ve teorilerden KES‹NL‹KLE ve TAMOLARAK kopmal›d›r.” (14)

Yanl›fl anlafl›lma olas›l›¤›n› önlemekbak›m›ndan vurgulamak gerekiyor; Lenin“demokratlar›n görüfllerinden” yani “küçük-burjuva fikir ve teorilerden” sosyalistlerin ke-sin kes kopmas› gereklili¤i üzerinde inatladuruyor. Fakat bu, Lenin’in demokrasi ve po-litik özgürlük u¤runa savafl›m› önemsiz gör-dü¤ü anlam›na hiç mi hiç gelmiyor:

“Genel olarak, Rus komünistleri,marksizm yanl›lar›, herkesten fazla kendileri -ne SOSYAL-DEMOKRAT ad›n› vermelidirlerve faaliyetlerinde, DEMOKRAS‹nin büyükönemini asla unutmamal›d›rlar.” (15)

Geçerken ayn› Lenin’in 1917 Ni-san’›nda partinin isminin de¤ifltirilmesi içinyürüttü¤ü savafl›m› okura hat›rlatmak isteriz.Ayn› Lenin o zaman, “Sosyal-Demokrat” is-minin de¤ifltirilmesi için savafl›yordu. Ve bu“iki farkl› tav›r” aras›nda paradoks arayanlar,marksizmin yöntemini hiç mi hiç anlayama-m›fllard›r. Farkl› tarihsel ve politik koflullar al-t›nda bu iki farkl› tav›r bütünüyle tutarl›yd›.Lenin ayn› yaklafl›mla, yani marksizmin yön-temini kullanarak farkl› tarihi ve politik koflul-lar alt›nda ayn› konuda farkl› sonuçlara ula-fl›yordu. . . . Konumuza dönelim, sosyalistler,demokrasi ve poitik özgürlük u¤runa savafl›-ma devrimci sosyalistler olarak kat›l›rlar; vedemokrasi ve politik özgürlük u¤runa savafl›-m›n flampiyonlu¤unu üstlenirler. Bizde sos-yalistlerin “demokratlar›n görüfllerinden”kopmalar› gerekti¤ini ö¤renen kimi devrimci-lerin, “marksistlerin” o h›zla, demokrasi vepolitik özgürlük u¤runa savafl›ma burun k›-v›rtarak küçümsedikleri ve hatta bunu safkan marksist olufllar›n›n tezahürü sayarakböbürlendikleri biliniyor. Ekim çevresi bununtipik ve çarp›c› örne¤idir. En ivedi politik gö-revlere s›rt çevirmeleri, ya da kaçmalar› on-lar›n “marksizmi”nin yaflamla ba¤›nt›s›n› ko-part›yor, ister istemez soldurup ölüme yat›r›-yor. Çünkü bu, marksizmin yöntemindenkopmay› ve keza, teorinin proleter s›n›f mü-cadelesiyle ba¤›nt›s›n› yitirerek kendi kendi-sinin amac› haline yükseltilerek yozlaflt›r›l-

Page 7: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

mas›n› getiriyor. Oysa, bunlar ve Lenin’i oku-yan herkes, Lenin’in demokrasi ve politik öz-gürlük u¤runa savafl›m› küçümseyerek ih-mal edenlerin sosyalist olamayaca¤› düflün-cesinde oldu¤unu da bilirler:

“Çünkü,’komünistlerin her devrimcihareketi desteklediklerini’, bu nedenle, sos -yalist inançlar›m›z› bir an bile gizlemeksizin,tüm halk›n önünde genel demokratik gö -revleri anlatmak ve vurgulamakla yükümlüoldu¤umuzu pratikte unutan biri sosyal-de -mokrat de¤ildir. Her türlü genel demokratiksorunlar›n gündeme getirilmesinde, öne ç› -kart›lmas›nda ve çözülmesinde herkestenönde olma yükümlülü¤ünü pratikte unutanbiri, sosyal demokrat de¤il -dir.” (16)

Lenin, demokrasi vepolitik özgürlük u¤runa sa-vafl›mdan uzaklaflmaktanvb. , de¤il, “demokratlar›ngörüfllerinden” yani, “küçükburjuva fikir ve teorilerdenKES‹NL‹KLE ve TAM OLA-RAK”, “KOPMAYI” inatlasavunuyor. Çünkü, Russosyalistleri bu fikirlerleba¤lant›l›d›r ve ancak,marksizm ve bilimsel sosyalizm, Lenin’in ›s-rarla aç›klad›¤› sosyalistlerin küçük burjuvateorilerden kopmas› yolundan geliflebilir. De-mek ki Lenin, “eski sosyalizm”den, küçükburjuva teorilerden “kopmay›” kendisi için debir sorun haline getirmifltir. Lenin’i 23-24 ya-fl›nda bilimsel sosyalizmin derin ve kapsam-l› bilgisi ve kavray›fl›n› elde etmeye götüren,teorik pratik çal›flma enerjisini, tutkusunuuyand›ran temel etkenlerden biridir bu.

Burada geçerken bir baflka yanl›fl an-lafl›lma olas›l›¤›n› önlemek bak›m›ndan ha-t›rlatal›m ki, sosyalistlerin “demokratlar›n gö-rüfllerinden” “kopmas›”n›n anlam›n›, önemve gereklili¤ini ›srarla aç›klayan ve savunanLenin, demokrasi ve politik özgürlük u¤runasavafl›m›n önemini asla küçümsemedi¤i gi-bi, bu savafl›mda “radikal demokrasiyle yanyana mutlakiyete, gerici toplumsal tabaka vekurumlara karfl› savaflma”n›n “iflçi s›n›f›n›ndo¤rudan görevi” (17) oldu¤unu aç›klamay›da ihmal etmez. Ve Narodnik teorileri eleflti-

rirken, Lenin flu son derece önemli tesbiti ya-par:

“Narodnik teorisyenler, araflt›rmac›lar,toplumbilimde sa¤lam bir teoriden, üretimiliflkilerini ay›rman›n ve özel bir biçimde ince -lemenin gere¤ini gösteren bir teoriden yok -sundular.” (18) Sorun narodnik fikirlerdenönce ve temelde “öznel toplumbilimciler” ola-rak narodniklerin yöntemindeydi. Lenin,Rusya’n›n ekonomik toplumsal gerçeklerininmateryalist çözümlemesine dayanarak na-rodniklerin idealist “öznel toplumbilimi”ni y›k-t›.”Halk›n Dostlar› Kimlerdir. . .” adl› yap›t›bafltan sona henüz ‘24’ündeki Lenin’in“marksist yönteme mükemmel egemen”li¤i-

ne tan›kl›k eder. Hatta dahado¤rusu Lenin, bu yap›t›n-da, marksist yöntemi Rus-ya toplumuna mükemmelbiçimde uygulam›fl ve biz-zat yöntem sorunlar› üzeri-ne “halk›n dostlar›” ile sa-vaflm›flt›r. Ama özellikledikkat çekici olan fludur kiLenin, marksist yönteminsoyut bir aç›klamas› ile ye-tinmez, “halk›n dostlar›” ileyöntem üzerine ideolojik

savafl›m›, yöntemin Rusya’ya uygulanmas›üzerine temellendirir. Bunun hiç de tesadüfolmad›¤›n› görüyoruz:

“Sosyal-demokrat teorinin örneklen -mesinde, köylü elsanat› ekonomisine iliflkinverileri ye¤lememin bir nedeni daha var.E¤er “halk›n dostlar›”n›n görüfllerini elefltirir -ken, onlar›n fikirlerini marksist fikirlerlekarfl›laflt›rmakla yetinseydim, bu mater -yalist yöntemden ayr›lmak olurdu. (abç)Ek olarak “Narodnik” fikirlerin aç›klanmas›,bunlar›n mevcut toplumsal ekonomik iliflkile -rimizdeki MADD‹ temelinin sergilenmesi degerekmektedir. . . Bu örnekler k›rsal ekono -minin burjuva niteli¤ini sergiler ve böylece“halk›n dostlar›”n›n küçük-burjuva ideologla -r› olarak s›n›fland›r›lmas›n›n do¤rulu¤unu or -taya koyarlar. Ama hepsi bu de¤il, bunlar bi -zim radikallerin fikirleri ve programlar› ile, kü -çük-burjuvazinin ç›karlar› aras›nda çok yak›nbir ba¤ oldu¤unu da gösterirler; bu radikal fi -kirlerin bizim toplumumuzda neden bu kadar

Lenin kendisi ve Rusdevrimcileri için

marksizmi “bir sorun”haline getirebildi. Çünkü

o, ayn› zamanda e¤iticilerin de e¤itilmeye

ihtiyac› oldu¤unu derinli¤ine kavram›flt›:

Page 8: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

yayg›n oldu¤unu aç›klayan fley, bunlar›nprogramlar›n›n ayr›nt›l› bir incelemesindensonra daha da aç›kl›¤a kavuflacak olan buba¤d›r, bu ba¤ ayr›ca, “halk›n dostlar›”n›n si -yasal bak›mdan köle ruhlu ve uzlaflmaya ha -z›r olufllar›n› da çok güzel aç›klamaktad›r.”(19)

‹lginç ve mükemmel de¤il mi! E¤er di-yor Lenin, “halk›n dostla-r›”n›n görüfllerini elefltirirken“onlar›n fikirlerini marksist fi-kirlerle karfl›laflt›rmakla ye-tinseydim, bu, materyalistyöntemden ayr›lmak olur-du.” Okur her halde ister is-temez bizde kendini mark-sist, materyalist vb. s›fatlatan›mlamay› pek sevendevrimciler ve solcular›n“marksist”, “materyalistelefltiri” ad›na yapt›klar›n›düflünecektir. Öyle fazlauza¤a gitmeye de gerekyok, marksist Leninist Ko-münist saflar› terk edenGarbis Alt›no¤lu arkadafl ti-pik örnektir. Bizim marksist-lerimizin “marksist elefltiri”ad›na yapt›klar› tam da Le-nin’in “materyalist yöntem-den ayr›lmak” dedi¤i fleydir.‹deolojik has›mlar›n›z›n fikir-leriyle marksist fikirleri karfl›laflt›rmaktan iba-ret “marksist elefltirinin” -ki ço¤u zaman bubile yap›lmaz, devrimci teori ve prati¤i gelifl-tiremeyece¤i, teorik bak›mdan do¤ru oldu¤ukadar, pratik olarak da kan›tlanm›flt›r.

Okuyucunun dikkatini ayn› zamandaLenin’in “marksist fikirer” ile “materyalist yön-temi” bir ve ayn› fley olarak görmedi¤ine,materyalist yöntemin üstünlü¤ünü vurgulad›-¤›na çekmek istiyoruz. Elbetteki “marksist fi-kirler” ile “marksizmin yöntemi” karfl› karfl›yagetirilemez. Ve elbette ki “marksist fikirler” ilemarksizmin yöntemi tutarl› bir bütün olufltu-rur. Ancak marksist fikirler en nihayetindemarksist yöntemin gerçek süreçlere uygu-lanmas›n›n sonuçlar›d›r.”marksist fikirler”pek ala eksik ve hatta “yanl›fl” da olabilirler.Ya da gerçekli¤in asl›na uygun bilgisi anla-

m›nda “do¤ru” olduklar› durumda da gerçek-li¤in hareketinin gerisinde kalarak “eski”yipafl›labilirler. O halde, demek ki, “marksist fi-kirler”in kendileri de materyalist yöntemin s›-nav›ndan geçirilebilirler. As›l ve temel olan,özsel olan materyalist yöntemdir. Oysa, ül-kemizde durum tam tersidir. Kaba marksiste¤itimin sonucu olarak, parça parça marksist

fikirlere ve hatta fikir k›r›nt›-lar›na dinsel bir ba¤l›l›k, di-¤er yandan materyalistyöntemin laf›n›n edilmesin-den ibarettir en yayg›n“marksizm” savunusu. Bu,marksizmin küçük burjuvaseçmecili¤iyle çarp›t›lma-s›ndan, dejenere edilme-sinden baflka bir fley de¤il-dir. Zaten, küçük burjuvadevrimcili¤i ya da reformiz-mi, marksizm ad›na konufl-tu¤u oranda revizyonisttirve bunu a盤a ç›kartmak,komünistlerin gerekli a¤›rl›-¤› veremekle yükümlü ol-duklar› ihmal edilemez gö-revleri aras›ndad›r. “Halk›n dostlar›” yla ideolo -jik savafl›mda, “onlar›n fi -kirleri ile marksist fikirlerikarfl›laflt›rmakla yetinsey -dim, bu, materyalist yön -

temden ayr›lmak olurdu.” Lenin’in bütün ya-flam› boyunca, marksist materyalist yöntemeba¤l›l›¤›n›n bütün gizi burada a盤a ç›k›yor.Fakat elbette ki, marksist materyalist yönte-me ba¤l› kalmak için, yöntemi bir sorun hali-ne getirmeniz, yöntemin kapsaml› bilgisinehakim olman›z da yetmez, ayn› zamanda vedaha da önemlisi materyalist yöntemi uygu-lama yetene¤ini derinli¤ine kazanman›z ge-rekir. Yani marksist materyalist yöntemi yal-n›zca “ussal olarak” de¤il, ayn› zamanda“devrimci pratikle” kavrayabilirsiniz. Materya-list yöntemin laf›n› daha az ederek, bütüntoplumsal siyasal olaylara uygulamak, mark-sist materyalist yöntemi kavraman›n biricikdevrimci ve marksist yoludur.

“Marksistler der Lenin, Marks’›n teori -sinden, yaln›zca onun toplumsal iliflkileri ay -

Lenin, demokrasi ve politik özgürlük u¤runa

savafl›mdan uzaklaflmaktan vb., de¤il,

“ d e m o k r a t l a r › ngörüfllerinden” yani,

“küçük burjuva fikir veteorilerden KES‹NL‹KLE ve

TAM OLARAK”, “KOPMAYI” inatla

savunuyor. Çünkü, Russosyalistleri bu fikirlerleba¤lant›l›d›r ve ancak,marksizm ve bilimsel

sosyalizm, Lenin’in ›srarlaaç›klad›¤› sosyalistlerin

küçük burjuva teorilerdenkopmas› yolundan

geliflebilir.

Page 9: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

d›nlatmak için mutlaka gerekli olan son dere -ce de¤erli yöntemlerini koflulsuz al›rlar vedolay›s›yla da, iliflkiler üzerine yarg›lar›n›nölçütünü, soyut flemalarda ve buna benzersaçmal›klarda de¤il, bu yarg›n›n do¤rulu¤un -da ve gerçekli¤e uygunlu¤unda bulurlar.”(20)

“Halk›n dostlar›”n› yan›tlarken yazd›¤›flu sat›rlar› da eklemeliyiz:

“Nas›l ki dönüflümcülük (evrim teorisi-bn), hiç de türlerin “tüm” oluflum tarihini aç›k -lama iddias›nda de¤ilse, yaln›zca bu aç›kla -man›n yöntemlerini bilimsel bir temele oturt -mak iddias›ndaysa, tarihteki (tarihsel olmal›-bn) materyalizmde, hiçbirzaman her fleyi aç›klamaiddias›nda olmam›fl, yaln›z -ca tarihi aç›klaman›n,Marks’›n deyimiyle (Kapital)“tek bilimsel” yönteminigöstermek iddias›nda bu -lunmufltur.” (21)

Fakat yaln›zca bukadar da de¤il. Marksizminyönteminin marksist fikirle-re üstünlü¤ünü öne ç›kar-tan Lenin, “elefltiri” kavra-m›n› da kendisi için bir so-run haline getirir:

“Elefltiri der Lenin,belli bir olgunun fikirle de¤il,baflka bir olguyla karfl›laflt› -r›lmas›ndan ve karfl› karfl› -ya konmas›ndan oluflur;önemli olan fley, her iki olgunun da eldengeldi¤ince tam olarak araflt›r›lmas› ve bunla -r›n birbirine göre, gerçekten de farkl› geliflmeanlar›n› oluflturmalar›d›r; ama hepsindenönemli olan, tüm bilinen durumlar›n, bunlar›ns›ralar›n›n ve farkl› geliflme aflamalar› ara -s›ndaki iliflkinin de ayn› ölçüde tam bir arafl -t›rmas›n›n yap›lmas›d›r. Marks ekonomikyaflam›n yasalar›n›n, geçmifl ve gelecek içinbir ve ayn› oldu¤u görüflünü reddeder. Tersi -ne her tarihsel dönemin kendi yasalar› var -d›r.” (22)

Bilinçli ö¤e uygarl›k tarihinde ikincil birrol oynad›¤›na göre, “konusu uygarl›k olanbir elefltirinin, kendine temel olarak alaca¤›en son fley, bilincin herhangi bir biçimi ya da

her hangi bir sonucudur.”(23)Aç›kt›r ki Lenin’in “elefltiri” kavram›

materyalist yöntemden hareketle ç›kart›lm›flyöntemsel bir sonuçtur. Çünkü marksist ma-teryalizme göre, insanlar›n varl›¤›n› belirle-yen fley, bilinçleri de¤il, tam tersine, onlar›nbilincini belirleyen toplumsal varl›klar›d›r. Ohalde konusu “uygarl›k”, yani insan toplumuolan bir elefltiri için temel al›nacak fley bilin-cin her hangi bir biçimi ya da sonuçlar› ola-maz. Elefltiri kavram›, Lenin’in marksist ma-teryalist yönteme derinli¤ine mükemmel ha-kimiyetinin çarp›c› bir göstergesidir. Türki-ye’nin ekonomik toplumsal yap›s›, siyasal ta-

rih dahil, “elefltiriyi” ciddi vesorumluluk gerektiren dev-rimci bir eylem olarak alg›-lamayan, üst perdedenucuz suçlamalarla rakipleri-ni yerle yeksan etti¤ini zan-neden yöntem, ciddiyet vesorumluluk yoksunlar›n›n atkoflturdu¤u co¤rafyam›zda,Lenin’in elefltiri kavram›n›nalt› nedenli koyu çizilse ye-ridir. Marksist materyalizmad›na, gülünç durumlar›n›süregenlefltirenler, hiç kufl-kusuz devrimci Maocuak›mlard›r. Marksist mater-yalizmden öylesine uzakt›r -lar ki, marksizm ad›na tambir iman gücüyle ba¤land›k-lar› yar›-sömürge ülkelerin

yar›-feodal olarak kalaca¤› küçük burjuvasaplant›s›yla, Türkiye ve Kuzey Kürdistan’›nekonomik ve toplumsal yap›s› üzerine teorikçal›flmay› gereksiz ilan etmektedirler. 20.yüzy›l›n en büyük devrimcilerinden Mao Ze-dung onlara göre, tanr›sal ilahi bir güçle busorunlar› çözümlemifltir.

Lenin, marksizmde özsel olan fleyinmateryalist yöntem oldu¤unu daha ‘24’ündederinli¤ine kavrad›¤› için ve “Halk›n Dostlar›Kimlerdir...” adl› yap›t›n› marksist yönteminaç›klanmas› ve Rusya’n›n ekonomik toplum-sal koflullar›na uygulanmas›nda gördü¤ü-müz gibi, materyalist yöntemi de teorik vepratik çal›flman›n bir sorunu haline getirdi.Lenin’in teoriden üstün tuttu¤u fleye geçme-

Kaba marksist e¤itiminsonucu olarak, parça

parça marksist fikirlereve hatta fikir k›r›nt›lar›nadinsel bir ba¤l›l›k, di¤er

yandan materyalist yöntemin laf›n›n

edilmesinden ibarettir enyayg›n “marksizm”

savunusu. Bu, marksizmin küçük

burjuva seçmecili¤iyleç a r p › t › l m a s › n d a n ,

dejenere edilmesindenbaflka bir fley de¤ildir.

Page 10: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

den önce, Lenin’in marksizmi kavray›fl›n› vemarksist teori ile iliflkileniflini ayd›nlatan birpasaj› daha aktarmakta yarar görüyoruz.

“Öte yandan ise, Marks, teorisinin tümde¤erinin, “özünde elefltirel ve devrimci” ol -mas›nda yatt›¤›n› kabul ediyordu. Ve bu sonnitelik gerçekten de tam ve koflulsuz olarakmarksizmin yap›s›nda vard›r. Çünkü bu te -ori, modern toplumdaki bütün uzlaflmaz kar -fl›tl›k ve sömürü biçimlerini a盤a ç›kartma ,bunlar›n evrimini izleme, geçici niteliklerini,farkl› bir biçime dönüflmelerinin kaç›n›lmazl› -¤›n› gösterme ve böylece tüm sömürüyüelden geldi¤ince çabukve kolayca sona erdirme -sinde bir araç olarak pro -letaryaya hizmet etmegörevini do¤rudan do¤ruyaönüne koymufltu. Tüm ül -kelerdeki sosyalistleri ken -dine çeken bu teorinin da -yan›lmaz çekicili¤i, tam da,kesinlikle ve en üstün bi -çimde bilimsel olmak (top -lumsal bilimde son söz ol -mak) niteli¤i ile devrimci ol -mak niteli¤ini birlefltirmiflolmas› olgusunda yatar,bunlar› rasgele ve yaln›zcaö¤retinin kurucusu kendikiflili¤inde bir bilincinin vebir devrimcinin niteliklerini birlefltirmifl oldu¤uiçin de¤il, kendi yarad›l›fl› gere¤i ve ayr›lmazbir biçimde birleflmifltir. Gerçekten de, teori -nin görevi, bilimin amac›, burada, gerçekekonomik savafl›m›nda ezilen s›n›fa yard›molarak tan›mlanm›flt›r.” (24)

Ve zaten bilimsel sosyalizmin kurucu-lar› Marks ve Engels, iflçi s›n›f›na “do¤ru sa-vafl›m slogan› sa¤lamak” istediklerini ilan et-memifller miydi? Marks ve Engels’den sonrabilimin ve devrimci teorinin iflçi s›n›f›n›n vesömürülen emekçilerin hizmetinde oldu¤unuteorik ve pratik çal›flmalar›yla en iyi kavrayanyaln›zca Lenin oldu.

Lenin, marksizmin “özünde elefltirelve devrimci” oluflunu önce, “yap›s›nda” bulu-yordu.”marksizmin yap›s›” derken hiç kuflku-suz marksizmin yöntemiydi sözkonusu etti¤i.Bununla birlikte, sonra da, “teorinin görevi,

bilimin amac›” ezilen s›n›fa yard›m etmekti.Bu marksist teorinin yaflamla ba¤› onun sü-rekli canl› kalmas›n› sa¤layan hayat damar› -d›r. Lenin’de bu iki temel unsur kopart›lamazbir bütün oluflturur. Lenin’in marksizmini“özünde elefltirel ve devrimci” yapan da za-ten bunlard›r. O, gerekli oldu¤u her durumdaMarks’›n fikirleri için savafl›ma girer, ama yu-kar›da aç›klay›p vurgulad›¤›m›z gibi, Le-nin’de Marks’›n yöntemi, Marks’›n fikirlerineüstündür. Bunu, “Halk›n Dostlar› Kimlerdir...”yap›t›na, bir baflka aç›dan bakt›¤›m›zda dagörürüz.

Marks ve Engels’den farkl›olarak Lenin ideoloji kavra-m›n› kullan›r. Marks ve En-gels’e göre ideoloji, gerçek-li¤in çarp›t›larak ters yüzedilmesiydi, yan›lsamayd›.Oysa Lenin ideoloji kavra-m›n› yeni bir kapsam ve içe-rikle yeniden kurdu. ‹deolojikavram› Lenin’de ayn› za-manda pozitif bir anlama ka-vufltu. Çok aç›k biçimde Le-nin, Ne Yapmal› adl› yap›t›n-da sosyalist ideolojiden bi-raz olsun uzaklaflman›n bur-juva ideolojisini güçlendire-ce¤ini ya da burjuva ideolo-jisinin güçlenmesine hizmet

edece¤inin alt›n› çizdi. Demek ki, Lenin’inmarksizmle iliflkilenifli, marksizme ba¤›l›¤›da “özünde elefltirel ve devrimci”ydi ve bu,dolays›z biçimde Lenin’in s›k› s›k›ya ba¤l› ol-du¤u ve derinli¤ine kavrad›¤› marksizminyönteminden kaynaklan›r. Bunu, marksizminyöntemini tan›mlanmas›nda da görebiliriz.Marks ve Engels kendi yöntemlerini mater-yalizm olarak tan›mlam›fllard›. Lenin mark-sizmin yöntemini “Halk›n Dostlar› Kimler-dir...” adl› yap›t›nda, “diyalektik materyalizm”olarak tan›mlar.

“Oysa Bay Mihaylovsky, 1877’de “k› -z›l” (yani devrimci sosyalist) Marks’› liberalelefltirmenlere karfl› savunmak görevine öy -lesine dalm›flt› ki, Marks’›n yöntemi ile kendi -sininkinin ba¤daflmazl›¤›n› görememiflti. Vesonra, diyalektik materyalizmle (abç) özneltoplumbilim aras›ndaki bu uzlaflmaz çeliflki,

Lenin, marksizmin “özünde elefltirel ve

devrimci” oluflunu önce,“yap›s›nda”

b u l u y o r d u . ” m a r k s i z m i nyap›s›” derken hiç

kuflkusuz marksizmin yöntemiydi sözkonusuetti¤i. Bununla birlikte,

sonra da, “teorinin görevi, bilimin amac›”

ezilen s›n›fa yard›m etmekti.

Page 11: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

Engels’in makaleleri ve kitaplar› taraf›ndanve Rus sosyal-demokratlar› taraf›ndan onaaç›kland›.” (25)

Lenin’e göre Marks’›n ö¤retisi “birinciolarak, tarihin materyalist anlay›fl›na, ikinciolarak da, diyalektik yönteme dayan›r.” (26)Diyalektik materyalizm özünde devrimcidir.

Yukar›da dikkat çekmifltik, teorik vepratik çal›flmalar›nda sürekli ve daima mark-sizmin yöntemine s›k› s›k›ya ba¤l› kalan Le-nin’de, gerçekler teoriye “üstün”dür. Bu-nun materyalist yöntemin gere¤i oldu¤u ko-layca söylenebilir. Fakat bizim sözde mark-sistlerimiz flura da kals›n gerçek marksistle-rimiz için bile, bunun s›kl›kla sözde kald›¤›gerçekli¤i düflünüldü¤ünde, Lenin’in yaklafl›-m›n›n önemi a盤a ç›kar:

“Marks’›n diyalekti¤ine sald›ran Düh -ring’i yan›tlarken, Engels, Marks’›n herhangibir fleyi Helgelci üçlüler arac›l›¤›yla tan›mla -may› asla akl›ndan geçirmedi¤ini, Marks’›nyaln›zca gerçek süreci inceledi¤ini ve arafl -t›rd›¤›n›, onun tan›d›¤› tek teori ölçütünün,bu teorinin gerçekli¤e uygunlu¤u oldu¤unusöylüyor.” (27)

“Teorinin gerçeklere uygunlu¤u!” Ya -l›n ve mükemmel de¤il mi! Öyle ya, kerame -ti kendinden menkul olmad›¤›na göre, teori -nin mihenk tafl›, teorinin “denetleyicisi”, e¤ermateryalist olarak kal›nacaksa “devrimcipratik”ten, gerçekli¤in kendisinden baflka birfley olamaz.

“Marks’›n yaz›nsal ve devrimci faali -yetlerinin ta bafl›ndan beri, toplumbilimsel te -oriden, gerçek süreci -bunun ötesinde bir fle -yi de¤il- do¤ru olarak anlatmas›n› istedi¤inelütfen dikkat edin.” (28) Teorinin gerçek sü-reci do¤ru olarak anlatabilmesi için yöntemi-nin diyalektik ve materyalist olmas› gere-kir.”Gerçek süreci do¤ru,” asl›na uygun ola-rak anlatmal›d›r teori. Ama teorinin gerçeksüreçleri asl›na uygun anlat›p anlatmad›¤›yine gerçek sürecin kendisi taraf›ndan de-netlenmelidir. Lenin’in devrimci yaflam›,“kendi kendisi ile iliflkilenifli” bu denetiminmükemmel örne¤ini oluflturur.

Lenin’in ulaflt›¤› sonuçlar hâlâ ö¤reti-cili¤ini korumaktad›r:

“Yukar›da de¤inilen teorik çal›flma ol -maks›z›n ideolojik lider olamazs›n›z, bu ça -

l›flmay› davan›n gereksinimlerini karfl›lama -ya yöneltmeden ve bu teorinin sonuçlar›n› ifl -çiler aras›nda yaymadan ve onlar›n örgütlen -mesine yard›mc› olmadan ideolojik lider ola -mayaca¤›n›z gibi.

Görevin böyle sunulmas›, sosyal de -mokrasiyi, sosyalist gruplar›n ço¤u kez ac› -s›n› çektikleri kusurlardan, yani dogmatizmve sekterlikten korumaktad›r.

Bir ö¤retinin en üst ve tek ölçütü -nün gerçek topumsal ve ekonomik gelifl -me sürecine uygunlu¤u (abç) oldu¤u yer -de, dogmatizm olamaz; görev, proletaryan›nörgütlenmesini ilerletmek oldu¤u zaman vebu yüzden de “ayd›nlar›n” rolünün, ayd›nlararas›ndan özel liderler ç›kmas›n› gereksizk›lmak oldu¤u zaman, sekterlik olamaz.”(29)

‹flçi s›n›f›na sars›lmaz ba¤l›l›k ve gü-ven, Lenin teorisini ayd›nlat›r.”Bir ö¤retininen üst ve tek ölçütü” “gerçek toplumsal veekonomik geliflme sürecine uygunlu¤udur.”Gerçekten mükemmel ve y›k›lmaz de¤il mi!Bu, Lenin’de marksizmin “özünde elefltirelve devrimci” oluflunun mükemmel bir do¤ru-lanmas›d›r. Afla¤›da çözümleyece¤imiz ör-neklerde gösterece¤imiz gibi, “bir ö¤retininen üst ve tek ölçütünün gerçek toplumsal veekonomik geliflme sürecine uygunlu¤u” yön-temsel ç›karsamas›, Lenin’in nas›l olup dabirçok durumda önceden aç›klad›¤›, savun-du¤u “fikirlere” veya “görüfllere” saplan›pkalmad›¤›n› anlamam›z› sa¤lar. 1907 y›l›ndaRusya’da Kapitalizmin Geliflmesi adl› yap›t›-n›n 2. bask›s›na yazd›¤› önsözde, Lenin budüflünceye gönderme yapar.

“Bu yap›tta, iktisadi bir araflt›rmaya veistatistiklerin elefltirel çözümlemesine daya -narak sunulan, Rusya’n›n toplumsal iktisadidüzeninin ve dolay›s›yla s›n›f yap›s›n›n tahli -li, bugün, devrimin ilerlemesi içinde, bütüns›n›flar›n, aç›k siyasi faaliyeti ile do¤ru -lanm›flt›r. Proletaryan›n önder rolü, tama -men ortaya ç›km›flt›r. Ayr›ca, tarihsel sü -reç içinde, proletaryan›n gücünün, onuntoplam nüfus içindeki pay›ndan s›n›rs›zölçüde daha büyük oldu¤u da ortaya ç›k -m›flt›r.” (abç)(30)

Bizim marksist, marksist-leninist vb.s›fatlar› kendilerine pek yak›flt›ran sözde te-

Page 12: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

orisyenlerimizin bütün bunlardan hiçbir fleyö¤renemedikleri, devrimci hareketi az çoktan›yan herkesin malumudur. Lenin’in kü-çük-burjuva teorisyenleri elefltirirken formüleetti¤i flu ideolojik top mermileri onlar› biraz-c›k sarsabilir mi acaba?

“Öznel toplumbilimin en tipik özelli¤i,gerçekli¤in do¤rudan ve kesin bir tan›m›n -dan korkmas›, küçük-burjuvazinin... ”ideal -ler” dünyas›nda uçmay› ye¤lemesidir.” (31)

“Sosyal-demokratlar, onlara gerçekli -¤e bakmaktan çekinmenin utanç verici birkorkakl›k oldu¤unu söyledikleri zaman. . .ba¤›r›yorlar.”(32)

E¤er, bu utanç verici korkunun bir çokdurumda marksistlerde de görüldü¤ünü söy-lemezsek, marksist teorinin “elefltirel ve dev-rimci” “özü”nden uzaklafl›r›z. Fakat gerçekli-¤e korkusuzca bakmak metafizik bir cesaratifli de¤ildir. Çünkü gerçeklik ancak va ancakdevrimci teori ile anlafl›labilir. Yanl›zca mark-sist materyalizm gerçeklere korkusuzca bak-may›, gerçeklerle göz göze gelebilme cüreti-ni kazand›rabilir. Elefltirel devrimci yaklafl›-m›n tutarl›l›¤›, ve gerçeklere korkusuzca ba-kabilme yetene¤i, en ileri düzeyde teorik vepratik kendi devrimci eylemimizle iliflkilenifltea盤a ç›kar.

György LUCKAS, 1924 y›l›nda yazd›-¤›, ”Lenini’in Düflüncesi”, “Devrimin Güncel-li¤i” adl› yap›t›nda, gerçekten nefis bir Leninanlat›s› ve çözümlemesi gelifltirmifltir. Lenin,“devrimci iflçi s›n›f› hareketinin Marks’tan be-ri yaratt›¤› en büyük düflünür” dür. Lucas,önce Marks’a iliflkin flu çözümlemeyi yapar:

“Gerçek bir tarihsel ve siyasal deha -n›n çal›flma tarz›na uygun olarak Marks, ‹n -giliz fabrikas›n›n mikrokosmosu içinde, onuntoplumsal öncülleri, koflul ve sonuçlar›nda,onun oluflumuna yo -l açan ve varl›klar›n› zorunlu bir hale sokantarihsel e¤ilimlerde, bir bütün olarak kapita -lizmin makro kosmosunu hem teorik ve hemde tarihsel olarak ortaya ç›kartm›flt›r.”

“Çünkü, bilim ve politikada, dehay› va -sat bir kafadan ay›ran budur. Vasat bir kafa,ancak toplumsal olaylar›n dolays›z olarakverilmifl, birbirinden tecrit olmufl momentleri -ni anlayabilir ve birbirinden ay›rt edebilir. Veo, genel varg›lara ulaflmak istedi¤inde, ger -

çekte, zaman ve mekanca s›n›rl› bir fenome -nin belirli yanlar›n› -tamamen soyut bir yolla-“genel yasalar” olarak yorumlamaktan, vebunlar› bu flekilde uygulamaktan baflka birfley yapamaz. Öte yandan deha ise ( gerçeközün, bir ça¤›n yaflayan, etkin ana e¤ilimi ol -du¤unu aç›kça görür), bütün olaylar›n ard›n -da bu e¤ilimin iflledi¤ini görür ve yanl›zcagünlük olaylarla u¤raflt›¤›n› sansa bile, tümbir ça¤›n belirleyici temel sorunlar›n› eleal›r.”(33)

“Lenin, modern Rusya’n›n geliflme so -runlar› içinde -yar›-feodal bir mutlaki yönetimalt›nda kapitalizmin oluflum sorunlar›ndan,geri bir köylü ülkesinde sosyalizmi gerçek -lefltirme sorunlar›na dek- daima, tüm bir ça -¤›n sorunlar›n› gördü: Kapitalizmin sonaflamas›na girildi¤ini ve proletarya ileburjuvazi aras›nda art›k kaç›n›lmaz olannihai mücadeleyi, proletaryan›n -ve in -sanl›¤›n kurtuluflu- yarar›na yöneltmeolanaklar›n› gördü.”

“O, dahice bir bak›flla, zaman›m›z›ntemel sorununu, ilk ortaya ç›kaca¤› yer vezaman içinde derhal seçti: Yaklaflan devrim.Ve bundan sonra, gerek Rusya’ya iliflkin ge-rekse uluslararas› tüm olaylar›, bu perspektifiçinden, devrimin güncelli¤i perspektifindenkavrad› ve kavranabilir k›ld›.”

“Devrimin güncelli¤i: Lenin’in te -mel düflüncesi ve ayn› zamanda onu Mark-s’a kesin olarak ba¤layan nokta budur . Çün-kü proleter s›n›f mücadelesinin kavramsalifadesi olarak tarihsel maddecilik, teorik ola-rak da ancak tarihsel bir anda, devrim tarihingündeminde pratik bir güncellik kazand›¤›n-da anlafl›labilir ve formüle edilebilir.”(34)

Lucas, “bilim ve politikada” deha ilevasat bir insan›n ayr›m› üzerinde ›srarla du-rur. O’na göre, “vasat bir insan, proletaryadevrimini ancak, emekçi kitleler barikatlardaçoktan beri dö¤üflüyorken görebilir. Ve buvasat insan üstelik bir de kaba marksist e¤i -timden geçmiflse, bunu ondan sonra da gö -remeyebilir.” (35)

Lucas, yan›lm›yordu. Gerçekten dedevrimin güncelli¤i temel düflüncesi, Lenin’iMarks’a s›k› s›k›ya ba¤lar. Ve Lenin, tam daburadan hareketle marksizmin ifllevsel kav-ran›fl›n›n zirvesine ç›kar. ‹lk yap›tlar› dahil,

Page 13: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

bütün teorik çal›flmalar›nda bu aç›kça görü-lür. Yukar›da, daha 24’ündeki Lenin’in mark-sizmin yöntemini Rusya’n›n ekonomik vetoplumsal koflullar›n›n çözümlenmesi teme-linde, yenilmez ve hayranl›k verici bir güçlesavundu¤unu görmüfltük. O’nda teorik çal›fl-ma, bafltan itibaren pratik çal›flma ve dev-rimci geliflmenin ihtiyaçlar›yla kesin kes ba¤-l› kopmaz bir bütün oluflturuyordu. ‹stisna ta-n›maz biçimde tüm yap›tlar›nda bunu görebi-liriz. Lenin’in marksizmini “özünde elefltirelve devrimci” yapan bunlard›r. Ve Lenin, bir-çok kez, Kautsky ve Plahanov’u elefltirirkenonlar›, çok do¤ru ve yerinde olarak teorinineylemle ba¤›n› unutmakla suçlay›p yarg›la-mas› kendi duruflunun, marksizmle iliflkileni-flinin özünü de vermektedir.

Lenin’in marksizmin yöntemini mark-sist görüfllerden üstün tuttu¤unu gördük. Ay-n› yaklafl›m› Lenin’in kendisiyle iliflkileniflin-de de buluruz. O, çok belirleyici ve kritik birçok durumda “kendi görüfllerine” saplan›pkalmam›flt›r. Yani Lenin’in marksizmi buradada aç›kça “özünde elefltirel ve devrimcidir.”Lenin daha 1900’ün bafl›nda derin çözümle-me ve sezgi gücüyle yaklaflan devrimi gör-müfltü. Ve Ne Yapmal› adl› yap›t›nda flunlar›yazd›:

“Tarih önümüze flimdi, herhangi birbaflka ülkenin proletaryas›n›n karfl› karfl›yakald›¤› bütün acil görevlerin en devrimcisiolan bir acil görev koymufltur. Bu görevingerçeklefltirilmesi, sadece Avrupa gericili¤i -nin de¤il, ayn› zamanda (flimdi diyebiliriz ki)Asya gericili¤inin de en güçlü dayana¤›n›ny›k›lmas›, Rus proletaryas›n›, uluslararas›devrimci proletaryan›n öncü müfrezesi duru -muna getirecektir.” (36)

Lenin öngörüsünün bütünüyle gerçek-leflti¤inden kuflku yoktur. 1905 Devrimi, Rus -ya’da sosyal-demokratlar aras›nda büyük birmücadelenin patlak vermesini getirdi. Bütünsosyal-demokratlar ve Lenin, Rusya’n›n he-nüz sosyalist devrimden uzak oldu¤una vehatta sosyalist devrimin dolays›z biçimdeyaln›zca Avrupa’n›n sorunu oldu¤u görüflü-nü paylafl›yorlard›. Lenin, sosyalist devriminönce Avrupa’da gerçekleflece¤ini ve Avrupaproletaryas›n›n Rus proletaryas›na hem sos-yalist devrimi nas›l yapaca¤›n› gösterece¤ini

ve hem de Rus proletaryas›n›n muzaffer Av-rupa proletaryas›n›n yard›m› ile sosyalistdevrimi baflar›ya götürece¤ini düflünüyordu.Ama Rus devrimi de Avrupa’da devrim yan-g›n›n› tutuflturacakt›. Rusya’da devrimin top-rak beylerinin, büyük burjuvazinin ve çarl›¤›namans›z direnifline yol açaca¤›n›, devriminzaferi anlam›na gelen proletarya ve köylülü-¤ün devrimci demokratik diktatörlü¤ünün, bukarfl› devrimci direnifli ac›mas›zca ezerek,“devrim yang›n›n› Avrupa’ya tafl›yabilece”¤i-nin (37) alt›n› çiziyordu. Lenin, menfleviklerielefltirirken flunlar› yaz›yordu:

“Buradaki temel düflünce, bir çok kezVperyod (Bolflevik yay›n organ›-bn) taraf›n -dan da, formüle edilmifl olan ve sosyal-de -mokrasinin demokratik bir devrimdeki kesinzaferinden, yani proletaryan›n ve köylülü¤ündevrimci demokratik diktatörlü¤ünden (Marti -nov gibi) korkulmamas› gerekti¤idir, çünküböyle bir zafer, Avrupa’y› harekete geçirme -mizi sa¤ayabilecektir; burjuva boyunduru¤u -nu att›ktan sonra Avrupa’n›n sosyalist pro -letaryas› da, buna karfl›l›k sosyalist devri -mi baflar›ya ulaflt›rmam›za yard›mc› ola -cakt›r.” (38) (abç)

Avrupa’da sosyalizm koflullar› genelolarak olgunluk düzeyine ulaflt›¤› ve Rusyahenüz bu koflullardan uzak oldu¤u için, sos-yalist devrim Avrupa’da bafllayacakt›r. Zaferkazanan sosyalist Avrupa proletaryas› Rusproletaryas›na sosyalist devrimi nas›l yapa-ca¤›n› ö¤retecek ve sosyalist devrimi baflar›-ya ulaflt›rmas›nda yard›mc› olacakt›r. Lenin,Rus devrimi ile Avrupa devrimi aras›ndakiiliflki üzerine bir çok kez durmufl ve uzun y›l-lar, yukar›da özetlenen düflünceleri savun-mufltur. Fakat bu “fikirlere”, kendi “görüflleri-ne” saplan›p kalmad›¤›n› da biliyoruz.1915’de yani 10 y›l sonra, “Avrupa BirleflikDevletleri solagan› üzerine” adl› makalesin-de Lenin, ulaflt›¤› ”yeni” sonucu formüle edi-yordu:

“Demokrasi ve sosyalizm davas› de -nince yaln›zca Avrupa’n›n akla geldi¤i dö -nemler bir daha geri dönmemek üzere geçipgitmifltir.” (39)

Ve flöyle devam eder Lenin: “(Yaln›z -ca Avrupa de¤il), bir Dünya Birleflik Devletle -ri —komünizmin tam zaferi, demokratik dev -

Page 14: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

let de dahil olmak üzere, devletin toptan yokolmas›n› sa¤layana dek— bizim sosyalizmeba¤l›l›¤›m›z uluslar›n birli¤inin ve özgürlü¤ü -nün devlet biçimidir. Ne var ki, ayr› bir sloganolarak bir Dünya Birleflik Devletleri slogan›pek do¤ru say›lmaz, birincisi, sosyalizmle içiçe geçti¤inden ötürü; ikincisi de, tek ülkedesosyalizmin zaferinin olanaks›z odu¤u anla -m›nda yanl›fl yorumlara yol açabilece¤i veayn› zamanda da, böyle bir ülkenin öteki ül -kelerle iliflkileri aç›s›ndan da yanl›fl anlama -lara neden olabilece¤inden ötürü do¤ru sa -y›lmaz.” (40)

Siyasal ve toplumsal gerçekliklerdeanlaml› de¤ifliklikler meydana geldi¤ine, ya-ni “dönem de¤iflti¤ine” göre, ilk bak›flta bü-tün bunlarla ba¤›nt›l› bi-çimde Lenin’in düflüncele-rinin de¤iflmesinin “ola-¤an”, “normal”, “do¤al” vehatta s›radan bir durum ol-du¤u san›labilir. Hatta gü-nümüzden bak›ld›¤›ndaböyle düflünmek için ye-terli nedenlere fazlas›ylasahibiz. Ancak döneminkendi çerçevesi içerisindeçözümlendi¤inde o kadarda basit ve kolay olmad›¤›a盤a ç›kar. Söz konusuolan devrim teorisidir.Gerçi ender ustal›kta birmateryalist diyalektikçiolarak Lenin, “somut siya -sal amaçlar, somut koflul -lar içerisinde belirlenmelidir. Her fley göreli -dir, her fley ak›p gider ve her fley de¤iflir...Soyut gerçek diye bir fley yoktur. Gerçek herzaman somuttur” (41) demiflti. Fakat “de¤ifli-mi” ve bunun sonucunda oluflan yeni durum-lar›, henüz oluflum halinde iken sezmek,kavramak ve aç›klamak, bu hiç de kolay de-¤ildir. Üstelik bu, düflüncelerde bir yenilen-meyi gerektiriyorsa; baz› temel düflünceler-deki de¤iflikliklerle birlikte oluflmak duru-mundaysa daha da güçtür. Lenin’in “döne-min de¤iflti¤ini” anlayabilmifl olmas›, yeni dö-nemin temel e¤ilimlerini ayd›nlatabilmifl ol-

mas›, onun marksizminin “özünde elefltirelve devrimci” oluflu sayesindedir. Yöntemi fi-kirlerinden üstün tutmas›; yöntemi yaln›zca“ussal” olarak de¤il ayn› zamanda “devrimcipratikle kavram›fl” olmas›n›n ve tabii gerçek-lerle bar›fl›k olmas›n›n sonucudur. Biliminezilen s›n›f›n kurtulufl davas›n›n zaferine hiz-met etme amac› ve görevinin, tutuculu¤asaplan›p kalmay› asla kald›ramayaca¤›n›nderin kavray›fl›, di¤er bir temel etmendir.

Lenin, 1910 y›l›nda yazd›¤› “Marksiz-min Tarihi Gelifliminin Baz› Özellikleri Üzeri-ne” adl› makalesinde, ayn› zamanda kendisi-nin marksizm kavray›fl›n› ve marksizmle ilifl-kileniflini de tan›mlar:

“Engels, kendisi ve ünlü dostu hakk›n -da flöyle derdi; Bizim doktri -nimiz bir do¤ma de¤il, bir ey -lem k›lavuzudur. Bu klasikformül marksizmin s›k s›kgözden uzak tutulan bir yö -nünü etkili ve çarp›c› bir bi -çimde vurgular. Engels’insözüne kulak asmad›¤›m›ztakdirde, marksizmi flekilsizve k›r›k dökük bir mumya ha -line sokmufl, canl› ruhunuboflaltm›fl, teorik temelleriniy›km›fl oluruz. Oysa, mark -sizmin teorik temelleri diya -lektik ve her fleyi kapsam›naalan çeliflkilerle dolu bir ha -reket anlam›nda tarih teorisi -dir. Bunu gözden uzak tuttu -¤umuz taktirde, marksizmin

ça¤›n pratik sorunlar›yla, o her yeni döne -meçte de¤iflebilen güncel sorunlar›yla iliflki -lerini koparm›fl, hiç de¤ilse gevfletmifl olu -ruz.” (42)

Sözde marksistlerimiz, küçük burjuvateorisyenler flurada kals›n biz marksistlerin,Engels’in sözlerine kulak asmad›¤›m›z da azrastanan bir durum de¤ildir. Lenin, marksiz-min canl›l›¤›n›n ve geliflim dinami¤inin dev-rimci eylemle ba¤›nda oldu¤unu vurgular.Bu, Lenin’in marksizminin daima canl› oluflu-nu ve Lenin’in marksizmi sürekli gelifltirenduruflunu/iliflkileniflini anlamam›z› da sa¤lar.

“Bir ö¤retinin en üst vetek ölçütünün gerçek

toplumsal ve ekonomikgeliflme sürecine

uygunlu¤u” yöntemselç›karsamas›, Lenin’innas›l olup da birçokdurumda önceden

aç›klad›¤›, savundu¤u“fikirlere” veya

“görüfllere” saplan›pkalmad›¤›n› anlamam›z›

s a ¤ l a r .

Page 15: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

E¤er, “marksizmin ça¤›n pratik sorunlar›yla,o her yeni dönemeçte de¤iflebilen güncel so-runlar›yla iliflkilerini” kuramazsan›z, ya dakopar›rsan›z, o zaman sizin marksizminizinteorik temelleri y›k›l›r. Demek ki, marksizminteorik temelleri ancak ve ancak pratik olarakkorunabilir. Siyasi, ekonomik ve toplumsalgerçeklik mutlak anlamda sürekli hareket ha-linde oldu¤una, yani durmaks›z›n de¤iflti¤inegöre, de¤iflen gerçeklikle iliflki içindeki mark-sizm de sürekli hareket halinde olacak, yeni-lenecek ve geliflecektir. Gerçekli¤in hareketiile marksizmin geliflimi aras›ndaki iliflkileniflisa¤layan iki temel unsuru tekrar edebiliriz: ‹l-ki, marksizmin yöntemidir; materyalist dünyagörüflü ve diyalektik. Ki, Lenin, burada mark-sizmin teorik temellerini, “diyalektik ve herfleyi kapsam›na alan çeliflkilerle dolu bir ha-reket anlam›nda tarih teorisi” olarak, tan›m-lar. ‹kinci olarak, bilimin, teorinin “ezilen s›n›-fa do¤ru savafl sloganlar›” sa¤lama amac›naba¤l›l›¤›n›n korunmas›d›r. Lenin’in marksiz-mi, “biricik devrimci teori”yi ifllevsel kavray›fl›gerçekten eflsizdir. Oysa, zaman›n büyükmarksist otoriteleri Kautsky ve Plahanov’unmarksizmi “flekilsiz ve k›r›k dökük bir mumyahaline” soktuklar›n›, “canl› ruhunu” boflaltt›k-lar›n› çok iyi biliyoruz. Çünkü onlar marksiz-mi ölü bir dogmalar y›¤›n› olarak kavram›fl-lard›.

Bu makalesinde, marksizmin Rus-ya’da geliflimini, ekonomik toplumsal ve si-yasal de¤iflimiyle ve devrimci hareketin du-rumuyla ba¤›nt›l› olarak çözümleyen Lenin,marksizmi kavray›fl sorununa tekrar döner:

“Ölü bir dogma, tamamlanm›fl, haz›r,de¤iflmez bir doktrin olmay›p canl› bir eylemk›lavuzu oldu¤u içindir ki, marksizm sosyalyaflam koflullar›nda meydana gelen ani de-¤ifliklikleri yans›tmazl›k edemezdir.” (43)

Lenin’i revizyonizmle suçlayan akl›eveller ç›km›flt›r. Hiç bir zaman Marks’› dü-zeltiyormufl gibi davranmayan Lenin, mark-sizmin sürekli geliflmesi, gelifltirilmesi gerek-ti¤i görüflündedir.”Ölü bir do¤ma, tamamlan-m›fl, haz›r, de¤iflmez bir doktrin” de¤ildirmarksizm. Marksizmin “de¤iflimi”, marksiz-min eylem k›lavuzu olarak, “ça¤›n pratik so-runlar›na”, “her yeni dönemeçte de¤iflebilengüncel sorunlara” yan›t vererek iliflkilenme-

sinden ibarettir. Marksizmin de¤iflen durum-lara uygulanmas›, yeni sonuçlar verir, “mark-sist fikirler” geliflir. Lenin, marksist yöntemi,marksist harekete de mükemmel biçimdeuygular.”marksizm sosyal yaflam koflullar›n-da meydana gelen ani de¤ifliklikleri yans›t-mazl›k edemezdi” derken bunu yapmaktad›r.Ve flöyle devam eder:

“Bu de¤iflikliklerin sonucu olarak bü -yük bir parçalanma, da¤›lma, kargafla ve dü -zensizlik görüldü, türlü türlü dalgalanmalaratan›k olundu, bir sözcükle marksizm büyükbir iç bunal›m geçirdi. Bu parçalanmayakarfl› al›nacak önlemler, marksizmin ilkeleri -ni savunmak için çetin ve inatç› bir savaflböylece öncelik kazand›.”(44)

1905 devrimi ve yenilgisi, toplumsalkoflullarda ani de¤iflikliklere yol açm›flt›r vebunlar›n yans›mas› olarak “marksizm büyükbir iç bunal›m” yaflam›flt›r. Büyük bir iç buna-l›m yaflayan “marksizmin”, siyasal bir hare-ket olarak marksizm oldu¤u aflikard›r. Vur-gulanmas› gereken flu ki, Lenin, “mark-sizm”den tam da bunu anlar; yani, mark-sizm, daima dünyay› de¤ifltirme prati¤i içeri-sindeki marksizmdir. Ve zaten marksizmegöre, “dünya”, “ancak ussal olarak ve dev-rimci pratikle kavranabilir ve anlafl›labilir.”

Bunal›m› çözümleyen Lenin flu sonu-ca ulafl›r:

“Bu bunal›m›n ortaya ç›kard›¤› sorun -lara s›rt›m›z› çeviremeyiz. Sorunlar› laf kala -bal›¤› ile geçifltirmeye çal›flmak kadar zarar -l›, ilkelere ayk›r› bir fley olamaz. Bugün enönemli görevimiz, bunal›m›n derinli¤ini veonunla savaflma gere¤ini anlam›fl bütünmarksistleri bir çat› alt›nda toplayarak, mark -sizmin teorik temellerini ve ana ilkelerini, buj -ruva etkisinden s›yr›lamayan “yol arkadaflla -r›n›n” çeflitli yönlerdeki sapmalar›na karfl›savunmakt›r.” (45)

Marksizmin teorik temellerini ve ana il-kelerini savunmak, somut siyasal bir sorunhaline geliyor; ve Lenin bunu somut olarakele al›yor. Lenin’de marksizm daima ve sü-rekli tam olarak teori ve prati¤in kesiflme çiz-gisi üzerinde yürüyor. O, marksizmin teoriktemellerinin ve ana ilkelerinin aç›klanmas›,propaganda yoluyla yay›lmas› gibi genel birfleyden de¤il, çok somut ve özgün bir göre-

Page 16: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

vin, bunal›m koflular›nda a盤a ç›km›fl mark-sizm ad›na marksizmden sapan e¤ilimlerinyaratt›¤› somut ve özgün bozulmalara karfl›savafl›m içerisinde marksizmin teorik temel-leri ve ana ilkelerinin savunulmas› görevininöneminin alt›n› kal›nca çiziyor.

Lenin’in marksizmin yöntemine haki-miyetinin ve keza kendi görüflleri ile iliflkileni-flinde daima “özünde elefltirel ve devrimci”duruflunun flahane bir örne¤i fiubat Devri-mi’nden sonra yaflan›r. 1917 fiubat Devrimi,Romanovlar›n iktidar›n› -Çarl›¤› y›kar; ‹flçi-Asker (köylü) Sovyetleri ve geçici devrimcihükümet yani, ikili iktidar do¤ar. Lenin “yenidurumu” derinli¤ine kavram›flt›r. Ve partininkendini yeni duruma adapte etmesini, yeni-den yap›lanmas›n› ister. Bolflevik parti içeri-sinde müthifl bir mücadele patlak verir. Öyleki, Lenin’in makalelerinin Pravda’da yay›n-lanmas› dahi bir sorun haline gelir. Lenin ve“eski Bolflevikler” olmak üzere partide iki ay-r› e¤ilim aras›ndaki aç›k mücadele sert birflekilde sürer. Partisiyle “ters düflen” Lenin,bu mücadelede yanl›zd›r:

“Marksizm, der Lenin, bizi s›n›flar ilifl -kisinin ve tarihin her an›n›n somut özellikleri -nin en do¤ru, asl›na en uygun ve nesnel ola -rak do¤rulanabilir, denetlenebilir bir hesab›n›yapmaya zorunlu k›lar. Biz Bolflevikler, bukurala, bilimsel temellere dayanan bir siya -set bak›m›ndan kesenkes zorunlu olan bukurala, her zaman ba¤l› kalmak zorunday›z.

Marks ve Engels, ezbere ö¤renilen veyinelenen, olsa olsa tarihsel sürecin her ev -resinin, somut iktidasi ve siyasal durumuy -la zorunlu olarak de¤iflen genel hedeflerigösterebilen “formüller”le hakl› olarak alayederek, her zaman, ‘bizim ö¤retimiz bir do¤ -ma de¤il, ama bir eylem klavuzudur’ demifl -lerdir.” (46)

“S›n›f iliflkilerinin ve tarihin her an›n›nsomut özelliklerinin en do¤ru, asl›na en uy-gun ve nesnel olarak do¤rulanabilir, denetle-nebilir” hesab› nas›l yap›l›r? Tarih, harekethalinde tarihdir. Çünkü, Lenin’in derinli¤ineegemen oldu¤u Marks’›n materyalist felsefe-sine göre, “evrenin birli¤i onun varl›¤›nda de-¤ildir. Evrenin gerçek birli¤i onun maddiya-t›ndad›r ve bu do¤a felsefesi ile do¤a bilimi-nin uzun ve zahmetli bir geliflmesiyle do¤ru-

lanm›flt›r. . . . Hareket maddenin varl›k bi -çimidir . Hiç bir zaman ve hiç bir yerde hare-ketsiz madde olmam›flt›r. . . ve maddesiz ha-rekette olamaz. .” (47) Hareket halindekimaddenin insan beyninde de¤iflime u¤ram›flyans›malar› olan insan düflünceleri de, hare-ket halinde olmak zorundad›r. Kapital’in ikin-ci bask›s›na önsözde Marks, “Bana göreyse,tersine, düflüncenin hareketi gerçek hareke-tin yaln›zca bir yans›mas›d›r, insan beynindede¤ifliki¤e u¤rayan bir yans›mas›”d›r (48) di-yerek, kendi felsefesini aç›kl›yordu. L e-nin,1914 y›l›nda yazd›¤› Karl Marks ve Dokt-rini adl› bu makalesinde, Marks ve Engels’indiyalektik felsefesini mükemmel özetlemifltir:

“Diyalektik fesefe karfl›s›nda hiçbirfley kesin, kal›c›, mutlak, kutsal de¤ildir; herfley gelip geçicidir ve sürekli bir oluflma veyok olma sürecinden, afla¤›dan yukar›yado¤ru sonsuz bir yükselme sürecinden bafl -ka hiçbir fley kal›c› de¤ildir ve diyalekti¤inkendisi de bu sürecin düflünen beyindekiyans›mas›ndan baflka bir fley de¤ildir.” “De -mek ki, Marks’a göre, diyalektik gerek d›fldünyan›n, gerek insan düflüncesinin hareke -tini yöneten genel yasalar›n bilimidir.” (49)

“Materyalist tarih anlay›fl›n›n keflfi, yada daha do¤rusu bu ilkenin tutarl› bir biçim -de uygulanmas›, materyalizmin sosyal olgu -lar alan›n› kapsamas›, daha önceki tarihi te -orilerin iki temel yan›lg›s›n› ortadan kald›r -m›flt›r. Birincisi, bu teoriler en olumlu biçim -leriyle bile insanlar›n tarihi eylemlerinin an -cak ideolojik etkenlerini ele al›yor, bu etken -lerin kaynaklar›na inmiyor, sosyal iliflkilersisteminin geliflmesine hükmeden objektifyasalar› kavrayam›yor, ve bu iliflkilerinin kö -keninin madi üretimin geliflme düzeyindeyatt›¤›n› farketmiyordu. ‹kincisi, eski teorilery›¤›nlar›n eylemini göz önünde bulundurmu -yordu; oysa tarihi materyalizm, ilk kez, y›¤›n -lar›n yaflam›n›n sosyal koflullar›n› ve bu ko -flullardaki de¤iflimleri do¤a bilimlerinin kesinyöntemleriyle inceliyordu. Marks-öncesi“sosyoloji” ve tarihçilik, olsa olsa, yal›n olay -lar› rast gele derlemekle yetiniyor ve tarihisürecin ancak birkaç yönünü sergiliyordu.Marksizm, çeliflik e¤ilimlerin tümünü incele -yerek, onlar› toplumun çeflitli s›n›flar›n›naç›kça belirtti¤i varl›k ve üretim koflullar›na

Page 17: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

indirgeyerek, “yön verici” fikirlerin ya da yo -rumlar›n›n seçiminde subjektivizmi ve keyfili -¤i bir yana iterek, istisnas›z bütün fikirlerin vede¤iflik e¤ilimlerin kayna¤›n› maddi üretimgüçlerinin durumunda bularak, ekonomik vesosyal oluflumlar›n do¤ufl, geliflme ve çöküflsürecinin bütünsel ve evrensel planda ince -lenmesine yol açm›flt›r. ‹nsanlar kendi tarih -lerinin yap›c›s›d›rlar, ama insanlar› ve özel -likle y›¤›nlar› harekete geçiren itici güçleribelirleyen nedir? Çeliflik düflünce ve özlem -ler aras›ndaki uzlaflmazl›¤›n nedeni nedir?‹nsan toplumlar›n›n tümüne özgü bu çat›fl -malar›n muhassalas› nedir? ‹nsanlar›n tümtarihi faaliyetinin dayand›¤›maddi yaflama iliflkin üreti -min objektif koflullar› neler -dir? Bu koflullar›n evriminiyöneten yasa nedir? Marksbütün bu sorunlara e¤ilmifl,bafl döndürücü çeflitliliklerive tüm çeliflkileri ne olursaolsun, yasalarla yöneltilentek bir süreç olarak ele al› -nan tarihi, bilimsel bir flekil -de incelemenin yolunu aç -m›flt›r.” (50)

S›n›f iliflkilerinin vetarihin her zaman somutözelliklerinin en do¤ru, asl›-na en uygun ve nesnel ola-rak do¤rulanabilir, denetle-nebilir hesab›n›n yap›labil-mesi, her fleyden önce ger-çe¤in hareketi kavranabiliroldu¤u için olanakl›d›r.Gerçekli¤in incelenmesin-den ç›karsanan öngörüler, sonuçlar (düflün-celer, teoriler vb. ); asl›na yani, gerçe¤e uy-gun olmal›d›r. Fakat burada durulamaz, bu-rada Lenin’in “bir ö¤retinin en üst ve tek öl-çütünün gerçek toplumsal ve ekonomik ge-liflme sürecine uygunlu¤u oldu¤u” vurgula-mas› bir kez daha hat›rlanmal›d›r.

Lenin, marksizmin yöntemine mükem-mel egemendir ve pratik olarak devrimci bi-çimde derinli¤ine kavram›flt›r. marksist yön-temin uygulamas›n›n sonuçlar› olan görüfl-ler, fikirler, teoriler, formüller, tanr›sal mutlak“do¤rular” de¤il, tarihsel sürecin insan bey-

ninde de¤iflikli¤e u¤rayan yans›malar›d›r.Tarihsel süreç donmufl, hareketsiz olmad›¤›içindir ki, “tarihsel sürecin her evresinin, so-mut iktisadi ve siyasal durumuyla zorunluolarak de¤iflece¤i” düflüncesi, bize Lenin’inkendi görüflleriyle devrimci iliflkilerinin teme-lini aç›klar.

1917 Nisan’›nda yoldafllar›yla sert birsavafl›m yürüten Lenin, onlara önceliklemarksizmin yöntemini hat›rlat›r; bilimsel te-mellere dayanan bir siyaset bak›m›ndan bu-nun kesinkes gerekli oldu¤unu gösterir. Ve1917 fiubat devriminden hemen sonra, tari-hin o an›n›n ve s›n›f iliflkilerinin “somut özel-

liklerinin en do¤ru, asl›naen uygun ve nesnel olarakdenetlenebilir bir hesab›n›yapmaya” giriflir. Ve flu so-nucu vurgular:“Bir marksistin, her teori gi -bi daha çok esas olan, ge -nel olan, yaflam›n karma -fl›kl›¤›n› y a k l a fl › k o l a r a kgösterebilen dünün teorisi -ne s›ms›k› tak›l›p kalmama -s›, yaflayan gerçe¤i, kesinve somut olgular› hesabakatmas› gerekti¤ini, bu sözgötürmez gerçe¤i iyice çö -zümlemesi gerekir. “Gri teoridir, dostum, amayeflil yaflam›n sonsuz a¤a -c›d›r.” (51)Lenin, “proletarya ve köylü-lerin devrimci demokratikiktidar›” slogan› üzerindedurur. Bolflevik parti 15-20

y›l devrime bu sloganla haz›rlanm›fl ve dev-rimi bu sloganla haz›rlamaya çal›flm›flt›r. Buslogan ile somut siyasal bir kurumu de¤il, s›-n›flar aras›ndaki iliflkileri formüle ettiklerinivurgulayan Lenin, “Yaflam›n gerçeklefltirdi¤iiflçi ve asker vekilleri Sovyetleri”, iflte “prole-taryan›n ve köylülerin devrimci demokratikiktidar›” der ve devam eder:

“Bu formül art›k eskidi. Yaflam onu,formüller ülkesinden gerçek ülkesine götür -dü. Ona, kan ve can verdi, onu somutlaflt›rd›ve sonuçta de¤iflikli¤e u¤ratt›.” (52)

Gerçekli¤i sadakatle inceleyen Lenin,

Yöntemi fikirlerindenüstün tutmas›; yöntemiyaln›zca “ussal” olarak

de¤il ayn› zamanda“devrimci pratikle

kavram›fl” olmas›n›n vetabii gerçeklerle bar›fl›kolmas›n›n sonucudur.Bilimin ezilen s›n›f›n kurtulufl davas›n›n

zaferine hizmet etmeamac› ve görevinin, tutuculu¤a saplan›p

kalmay› asla kald›ramayaca¤›n›n derinkavray›fl›, di¤er bir temel

etmendir.

Page 18: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

“eski Bolfleviklere” en sert biçimde hücumeder:

“Her kim ki, bugün “proletaryan›n veköylülerin devrimci demokratik diktatörlü¤ün -den baflka söz etmez, yaflam›n gerisinde ka -l›r ve bu yüzden de, pratik olarak, proletaryas›n›f›n›n savafl›m›na karfl› küçük-burjuvaziyegeçer ve devrim öncesi “bolflevik” antikalararflivine (“eski bolflevikler” arflivine de deni -lebilirdi) kald›r›lmas› gerekir.” (53)

Lenin ayn› yaklafl›mla burjuva devri-min “tamamlanma” sorunu üzerinde de du-rur. Bolflevikler, 1905 devrimi ve sonras›ndaRusya’da burjuva devriminbir an öne sosyalist devri-me dönüfltürülmesindende¤il, burjuva devrimin so-nuna kadar götürülmesi, ta-mamlanmas› görüflündenhareket ediyorlard›. Çünkü,Rusya henüz sosyalist dev-rimden uzakt› ve çünkü,sosyalist devrim önce Avru-pa’da gerçekleflecekti, za-feri kazanm›fl Avrupa prole-taryas› hem Rus proletar-yas›na sosyalist devriminas›l yapabilece¤ini göste-recek ve hem de sosyalistdevrimi baflarmas› için yar-d›m›na gelecekti. Oysa yu-kar›da aç›klad›¤›m›z gibi, Lenin, marksizminyöntemini afl›lamam›fl uygulama güç ve ye-tene¤i ile daha 1915’de tarihsel süreçtemeydana gelen de¤iflimi derinli¤ine sezmek-le de kalmam›fl, birçok bak›mdan berrak bi-çimde anlam›flt›. Ve flimdi burjuva devrimi“tamamlama”da ›srar eden “eski bolflevik-ler”e flöyle sesleniyordu:

“Eskiden yap›ld›¤› gibi, burjuva dev-rimi “tamamlama” sorununu ortaya atmak,canl› marksizmi ölü metinlere feda etmek de-mektir.” (54) Lenin’in Kamanev ve di¤er “es-ki bolfleviklere” meydan okuyan tok sesinint›n›s› hâlâ canl›d›r:

“Yan›t veriyorum: Bolfleviklerin fikirlerive s›loganlar›, bütünü içinde, tarih taraf›ndantamam›yla do¤rulanm›fllard›r, ama somutgerçek olaylar, bizim önceden görebildi¤i -mizden baflka flekilde oldu; daha özgün ve

daha çeflitli biçimde geçti.”“Bunu bilmemek ya da unutmak, yeni

ve canl› gerçe¤in özgünlü¤ünü incelemekyerine, ezberlenmifl bir formülü ahmakça yi -neleyerek, partimizin tarihinde bir kere dahacans›k›c› tats›z rol oynayan bu ‘eski bolfle -vikler’ gibi davranmak olurdu.” (55)

Nedir canl› marksizm? “Ölü mark-sizm” olur mu? Gerçekte marksizm ne za-man canl›d›r? ‹flte burada, bir kez daha, Le-nin’in marksizmin yöntemi ile “marksist fikir-ler” aras›nda yapt›¤› ayr›m›n önemine geliriz.Elbette marksist fikirler ile marksizmin yönte-

mi karfl› karfl›ya getirile-mez, tutarl› bir bütün olufl-turur ve elbetteki marksistfikirler hiç de önemsiz de-¤ildir. Lenin, say›s›z du-rumda “marksist fikirler”için, özellikle de marksiz-min ilkeleri u¤runa duraksa-madan savafla tutuflmufl-tur. Lenin, özellikle mark-sizmin bir eylem k›lavuzuolarak kavranmas› bafltagelmek üzere, birçok temelsorunda marksizmin safl›¤›-n› yeniden sa¤lam›flt›r.Ama onda marksist yöntemdaima marksist fikirlere üs-tündür, üstün kalm›flt›r.

”Marksist fikirler”, en genelde marksizminyönteminin tarihsel süreçlere uygulanmas›n-dan elde edilen teorik sonuçlard›r. Tarih ha-reket halinde oldu¤u içindir ki, marksist fikir-ler tarihsel hareketin belli momentlerini, an-lar›n›, o da ancak yaklafl›k biçimde yans›ta-bilirler. Tarihin ak›fl›, somut ekonomik top-lumsal ve siyasal durumun kaç›n›lmaz de¤i-flimi, marksist yöntemin yeni durumlara uy-gulanmas›n› gerektirir ve kaç›n›lmaz olarakyeni teorik sonuçlara ulafl›l›r.”Yeni teorik” so-nuçlara ulaflmaktan korkup kaç›nanlar, yan-l›zca marksizmin yönteminden uzaklaflmak-la, marksist yönteme ihanet etmekle kala-mazlar, ayn› zamanda siyasal ve s›n›fsal po-zisyonlar›n›n de¤iflime u¤ramas› da kaç›n›l-mazd›r.

Marksizm her zaman canl›d›r. Çünkümarksizm teori ile prati¤in birli¤idir. O halde

Siyasi, ekonomik vetoplumsal gerçeklik

mutlak anlamda süreklihareket halindeoldu¤una, yani

durmaks›z›n de¤iflti¤inegöre, de¤iflen gerçeklikleiliflki içindeki marksizm

de sürekli harekethalinde olacak,yenilenecek ve

geliflecektir.

Page 19: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

daima toplumsal ve siyasal bir hareket ola-rak kavranmal›d›r. Demek ki, marksizmi kita-bi bilgiler y›¤›n›na indirgeyen yaklafl›mlar hiçde marksist de¤ildir. Marksizmi, “canl› mark-sizm” yapan birinci temel etmen bir çok kezvurgulad›¤›m›z gibi marksizmin yöntemidir.Do¤al olarak, marksizmin yöntemi uygulay›-c›n›n elinde canl› kalacak, yani hareket ha-lindeki ekonomik, toplumsal ve siyasal/s›n›f-sal gerçekliklerle iliflkiye girerek canl›l›¤›n›koruyacak ya da iliflkisini kaybederek, ger-çeklerin gerisinde kalarak ölüme yatacakt›r.Marksizmin “canl› marksizm” olmas›n› gü-venceye alan ikinci temel etmen ise, mark-sist teorinin amac›na ba¤l›-l›k, yani bu teorinin ezilens›n›f›n eline, do¤ru savaflsloganlar› verme göreviniyerine getirmesini sa¤la-makt›r. Ama marksizm, “ta-rihsel sürecin her evresinin,somut iktisadi ve siyasaldurumuyla zorunlu olarakde¤iflen” görevleri, hedefle-ri aç›klamad›¤› zaman ifl-levselli¤ini kaybederekamac›ndan kopar, tarihingerisinde kald›¤› için can-s›zlafl›r, solar ve ölüme ya-tar.

Tekrar soral›m, “ölümarksizm” olur mu? Ya da “ölü marksizm”marksizm olur mu? Kitabi marksist bilgiler y›-¤›n› olarak da marksizm vard›r. Bu zenginve eflsiz bir hazinedir. Ciddi ve sorumlu hermarksist Leninist militan›n derinli¤ine ve çokyönlü elefltirel devrimci tarzda incelemeyi,iliflkilenmeyi “kendisi için bir sorun” halinegetirmesi gerekir. Ama unutmayal›m ki, bubilgi y›¤›na¤› ile Kautsky, Plahanov gibi deLenin gibi de iliflkilenilebilir. Kautsky ve Pla-hanov’un marksizm bilgisi m ü k e m m e l d i .Ama marksizmin yöntemine ve “marksist bi-lim”in amac›na ba¤l› kalmad›klar› için, onla-r›n marksizmi “ölen” (ölmekte olan) yaflamlaba¤›n› kaybetmekte olan bir marksizmdi. Vebu nedenle marksizme ihanet onlar›n kaderioldu. Ölü marksizm, marksizm olmaktan ç›-kan marksizmdir. Ölüme yatan, marksizminyanl›zca yöntemi ve yaln›zca amac›na ba¤l›-

l›¤› de¤il ayn› zamanda marksizmin “elefltirelve devrimci” “özü”dür, yaflamla, yaflayangerçeklerle ba¤›d›r.

Lenin’in 1920’de “sol” komünistlerielefltirirken, bu konuya tekrar döndü¤ünügörüyoruz:

“Teorimiz bir do¤ma de¤il, bir eylemk›lavuzudur , demifllerdi Marks ve Engels.Ve Kautsky, Otto Bauer ve böyle patent sa -hibi marksistlerin en a¤›r hatas›, en a¤›r su -çu bunu kavramamalar›, bu teoriyi proleterdevrimin en önemli anlar›nda uygulamay›bilmemeleri olmufltur. Siyasi faaliyet NevskyBulvar›’n›n kald›r›m› de¤ildir. . . Rus devrim -

cileri, Çerniflevisky’den buyana bu gerçe¤i görmez -den gelmelerinin ya daunutmalar›n›n bedelini sa -y›s›z kurbanla ödemifllerdir.Avrupa ve Amerika sol ko -münistlerinin ve iflçi s›n›f›naba¤l› devrimcilerinin bugerçe¤i, geri Rus’lar kadarpahal› bir bedel ödeyerekbenimsememeleri için ge -reken mutlaka yap›lmal› -d›r.” (56)Marksist teorinin “bir eylemk›lavuzu” olarak yani, ifllev-sel kavran›fl› Lenin’de zir-veye ulaflm›flt›r. Ve mark-

sist teorisyen olarak Lenin, daima teoriyleprati¤in kesiflme çizgisinde durmay› baflar-m›flt›r. Rusya’da Kapitalizmin Geliflmesi,Materyalizm ve Ampriokritisizm vb…, en zorve kapsaml› yap›tlar› dahil, bütün teorik ça-l›flmalar› için geçerlidir bu. Ele ald›¤› teoriksorunlar, proleter s›n›f savafl›m›yla dolays›zbiçimde ba¤l› politik sorunlard›r. Ve daimaan›n en zor teorik sorunlar›n› çözerek ezilens›n›f›n savafl sloganlar›n› dam›tabilmifltir.

“Gerçekler”, yaln›zca “eski bolflevik”yoldafllar›yla fiubat Devrimi’nden sonra gir-di¤i ve Bolflevik Parti’yi Ekim Devrimi’ne ha-z›rlayan ve Bolflevik Parti’nin Ekim Devri-mi’ne haz›rl›¤›n› ayd›nlatan parti içi mücade-lede de¤il, bütün bir devrimci yaflam›n› göl-gesi gibi izleyen ideolojik savafl›mlarda Le-nin’in en yak›n ve sonuna kadar güvenilirmüttefikidir. Korkusuz bir marksist materya-

Marksizm her zamancanl›d›r. Çünkü marksizmteori ile prati¤in birli¤idir.O halde daima toplumsal

ve siyasal bir hareketolarak kavranmal›d›r.Demek ki, marksizmikitabi bilgiler y›¤›n›naindirgeyen yaklafl›mlar

hiç de marksist de¤ildir.

Page 20: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

list olarak Lenin bize flunu ö¤retir:“Biz marksistler, gerçe¤in gözünün içi -

ne so¤ukkanl›l›kla bakmal›y›z.” (57)Gerçeklikle bar›fl›k olmak, gerçekli¤e

bakabilmek ve gerçekli¤in sürekli müttefiki-niz olabilmesi için onu anlayabilmeniz gere-kir. Fakat gerçeklik yaln›z ve yaln›z “devrim-ci teori” ile ussal olarak ve devrimci pratikle

kavranabilir. Marksizm gerçekli¤i asl›na sa-

d›k kalarak aç›klayabilecek biricik devrimci

teoridir. Gerçekli¤i anlayabilmek ve de¤iflti-

rebilmek için, marksizmin yöntemine ege-

men olmay› kendileri için sorun haline getire-

rek Lenin’den ö¤renmeyi baflarabilmelidir

marksistler. ■

1- V. ‹. LEN‹N, S. E, C-1, S. 222-Age, S. 223- Age, S. 224-Age, S. 235-Age, S. 236- V. ‹. LEN‹N, “Halk›n Dostlar› Kimler-

dir ve Sosyal-Demokratlara Karfl› Nas›l Sava-fl›rlar, Sol Yay. S. 156

7- Age, S. 2318- V. ‹. LEN‹N, S. E. C-2, S. 559- Age, S. 5610- MARKS-ENGELS, Alman ‹deoloji-

si, Sol Yay. S. 2211- Age, S. 2012- V. ‹. LEN‹N, “Halk›n Dostlar›” Kim-

lerdir. . . S. 16413- Age, S. 18314- Age, S. 18215- Age, S. 18616- V. ‹. LEN‹N, S. E, C-2, S. 108/10917- V. ‹. LEN‹N, “Halk›n Dostlar›” Kim-

lerdir. . . S. 18718- Age, S. 16919- Age, S. 120/12120- Age, S. 7821- Age, S. 22/2322- Age, S. 4623- Age, S. 4624- Age, S. 22925- Age, S. 63/6426- Age, S. 6427- Age, S. 4328- Age, S. 6029- Age, S. 19530- V. ‹. LEN‹N- Rusyada Kapitalizmin

Geliflmesi, Sol Yay, S. 2131- V. ‹. LEN‹N, “Halk›n Dostlar›” Kim-

lerdir. . . S. 95

32- Age, S. 8133- György LUCKAS, Lenin’in Düflün-

cesi, Devrimin Güncelli¤i, Belge Yay, S. 834- Age, S. 935- Age, S. 936- V. ‹. LEN‹N, S. E, C-2, S. 5837-V. ‹. LEN‹N, Demokratik Devrimde

Rus Sosyal-Demokrasisinin ‹ki Takti¤i, SolYay, S. 59

38- Age, S. 9539- V. ‹. LEN‹N, Marks-Engels mark-

sizm, S. 23940- Age, S. 23941- V. ‹. LEN‹N, Demokratik Devrimde

Rus Sosyal-Demokrasisinin ‹ki Takti¤i, S. 10042- V. ‹. LEN‹N, Karl Marks Ve Doktri-

ni, S. 12643- Age, S. 13044- Age, S. 13045- Age, S. 13146- V. ‹. LEN‹N, Nisan Tezleri Ve Ekim

Devrimi, S. 22/2347- Friedrich Engels, Ati-Dühring’den

aktaran V. ‹. Lenin, Karl Marks ve Doktrini, S.19

48- Friedrich Engels’ten aktaran V. ‹.Lenin, Age, S. 19

49- Age, S. 2250- Age, S. 24/2551- V. ‹. LEN‹N, Nisan Tezleri Ve Ekim

Devrimi, S. 2552- Age, S. 2453- Age, S. 2454- Age, S. 2455- Age, S. 2456- V. ‹. LEN‹N, S. E, C-10, S. 12857- V. ‹. LEN‹N, S. E. , C-6, S. 21

KAYNAKÇA

Page 21: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

Kötü ünlü Terörle Mücadele Yasas›çerçevesinde, 1991’de T.C.K’n›n 141, 142.maddelerini de¤ifltirerek reformistlere veoportünist reformistlere alan açan burjuvazive faflist diktatörlük, di¤er yandan, komünistve devrimci önderlik iddias›ndaki parti ve ör-gütlere ac›mas›z sald›r› çizgisini sürdüre gel-di. “Sosyal patlamalar” tehdidi alt›nda, kitle-lerle, sosyal patlamalarla komünist ya dadevrimci önderlik iddias›n›n buluflmas›, bur-juvazi ve diktatörlü¤ün en büyük kabusu ol-maya devam ediyor. Y›¤›lan ekonomik, poli-tik ve sosyal sorunar›n kronikleflen çözüm-süzlü¤ü ve aç›k aç›k artan emperyalist mü-dahaleler, gündemdeki hemen hiçbir soru-nun burjuva çözümlerinin üretilememesi,burjuvazinin yeni umutlar yaratamamas› vb.,burjuvazinin yönetme yetene¤ini kaybetti¤i-nin belirtileridir. Fakat di¤er yandan burjuva-zi, toplumun ezilen/sömürülen s›n›f ve kat-manlar›ndan gelen çözüm aray›fl ve yöne-limlerini, ideolojik yozlaflt›rma ve terörle ez-me yöntemleriyle bo¤ma yetene¤ini koru-maktad›r. Yönetme yetene¤ini kaybedenburjuvazi ve diktatörlü¤ün çözümsüzlü¤ü veezilen sömürülen y›¤›nlar›n çözüm aray›fl ve

yönelimlerini bast›rma güç ve yetene¤ininsonucu, korkunç bir toplumsal düflkünlük,çürüme ve siniklik biçiminde yaflanmaktad›r.Toplumsal çürüme ve düflkünlü¤ün tek pan-zehiri kitle inisiyatifinin ve devrimci kitle hare-ketlerinin geliflimi olabilir. Bir birini tetikleyenkrizler hiç kuflkusuz kitleleri uyand›rmakta vek›flk›rtmaktad›r. Kent küçük burjuvazisininumutsuzluk ve öfke yüklü isyan› bunun çoksomut göstergesidir. ‹flçi s›n›f›n›n saflar›ndada huzursuzluk ve aray›fllar artmaktad›r.Tam da böyle bir anda öncünün y›¤›nlarlailiflkilenme ve kendini y›¤›nlar içerisinde inflaetme yetene¤inin tayin edici öneminin alt› çi-zilmelidir.

Yönetme yetene¤ini kaybeden faflistdiktatörlük ve burjuvazi, ideolojik dejeneras-yon ve zorbal›kla toplumun alt s›n›f ve taba-kalar›ndan geliflebilecek çözüm yönelim vearay›fllar›n› da bast›rd›¤› için, muazzam birtoplumsal çürümenin yaflanmakta oldu¤unuaç›klayan Teoride Do¤rultu’nun 3. say›s›, flusonuca ulafl›yordu:

“Fakat kitlelerin bilinç ve örgütlülükdüzeyinin düflüklü¤ü, mecalsizli¤i ve sava -fl›m yetene¤i ve kararl›l›¤›n›n geri düzeyi,

K‹TLELERLE ÖNCÜ TARZDA‹L‹fiK‹LEN‹fi

Page 22: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

bütün bunlarla s›k›ca ba¤l› olan devrimci birönderlikten yoksunlu¤u hiç kuflkusuz temelsorunu oluflturuyor.”(1)

“Burada ana noktay› ‘öncünün kitleler -le iliflkilenifli’nin oluflturdu¤u aflikard›r. Vekomünist öncünün bütün de¤iflik düzeylerive unsurlar›yla, kitlelerle iliflkilenifline bak -maya, deneylerini elefltirel devrimci tarzdagözden geçirmeye ihtiyac› vard›r. Hatta böy -le bir ideolojik-teorik çal›fl -ma, ‘önder partiye geçifl’ yada kitlelerin yak›c› devrimciönderlik talebini yan›tlamaçal›flmas›n›n marksist vedevrimci rotada yürütülebil -mesinin ideolojik ön koflu -ludur”(2) Teoride Do¤rultu,marksist leninist komünist -lerin, “bütün hareketlerindekitlelerle iliflkilenifllerinigözden geçirmek, denetle -mek, ilkesel tutarl›l›¤›n sü -reklili¤ini güvenceye almakzorunda” olduklar›n› da ek-liyordu.

Aç›kça, mevcut du-rumda kitlelerle iliflkilenifl tarz ve çabas›, ön-derlik iddias› ve rolünün realizasyonu aç›s›n-dan yetersiz bulunmakta ve keza, de¤iflimve yenilenme ihtiyac› vurgulanmaktad›r.Kuflkusuz ihtiyac›n belirlenmesi, bir bafllan-g›ç ve yönelim olarak önemlidir. Ama buradab›rak›l›rsa bo¤ulaca¤› da flüphe götürmez.Teorik pratik çabalar›n bütünlüklü olarak sü-rekli k›l›nmas›, amac›na ulaflt›r›lmas› için ge-rekli bir kofluldur. ‹kincisi, komünist öncünün‘kitlelerle iliflkilenifli’ bak›m›ndan ihtiyaç duy-du¤u yenilenme de¤iflim ve yöneliminin ba-flar›s› kollektif çaban›n ürünü olabilir. O hal-de, bütün organlar ve kadrolar bu çal›flma-n›n, “sorun”un ve çözümünün tarf› ve muha-tab›d›rlar. De¤iflim ve yenilenme teorik-ide-olojik ve pratik/politik boyutuyla kopar›lamazbir bütündür ve itici gücünü marksist devrim-ci elefltiri oluflturur. Öncü, ‘kitlelerle iliflkileni-fli’ ekseninde marksist devrimci elefltiriden,enerjik, sorgulay›c› ve ayd›nlat›c› tart›flma-lardan güç alacakt›r.

‹flçi s›n›f› ve emekçilerin geri bilinç veörgütlülük düzeyini, burjuvazinin ufla¤› sen-

dika patronlar›n›n arkas›na tak›lmas›n›, bur-juva partilere yedeklenmesini hakl› olarakelefltiriyoruz. A¤lay›p s›zlayan, kitlelere k›z›pköpüren devrimcilere hiç de az raslanm›yor.Hatta devrimci saflarda kitlelerden yak›nmabir salg›n hastal›k halini al›rken, kitlelere gü-vensizlik mayalan›yor. Özellikle son y›llardabelirginleflen kitlelere güven kayb›n›n yara-taca¤› ve yaratmakta oldu¤u tehlikeleri gör-

memek ya da küçümsemekpolitik körlük olur. Çünkübu, her fleyden önce kitlele-re gitme iste¤ini ve kitlelerianlama çabas›n› k›r›yor; kit-lelere yabanc›laflmay› üre-tip, koflulland›r›yor. Kitlelere güvenin erozyonau¤ramas›, öncünün rolünüçarp›tan karamsarl›k ve ay-d›n umutsuzlu¤u e¤iliminibesledi¤ine göre, “kendili-¤indencilik”le mücadele vedevrimci iradenin rolününaç›k bilinçle ve kesin bir ka-rarl›l›kla realizasyonu, ko-münist öncünün kitlelerlerle

devrimci iliflkilenifli ve keza kendini kitle ha-reketi içerisinde infla etme devrimci görevle-rinin baflar›s›n›n temel kofluludur.

Yasalc› EMEP reformistlerinin özellik-le günümüzde en geri noktaya çekilerek,varl›k nedeni s›n›f iflbirli¤i çizgisi olan EmekPlatformu’nun arkas›na tak›lmalar› kitleleregüvensizli¤in ve sendika bürokrasisi ve a¤a-lar›na güvenin çarp›c› ve ibret verici bir gös-tergesidir. Yasalc› oportünist reformizm,kendili¤inden iflçi haraketini ve tabii iflçi s›n›-f›n›n burjuva bilinç düzeyini göklere ç›kart›-yor, kendili¤inden harakete ve önderlerinekuyruk sallay›p yaltaklanmay› devrimci ko-münist politika olarak yutturmaya çal›fl›yor.Bütün ufku, ekonomizm ve sendikalizm ufukçizgilerinin s›n›rlar›n› gösteriyor. ‹flçi s›n›f›nabir ad›m ötesini gösterecek ufkatan, sosya-list s›n›f bilincinin ve mücadelesinin geliflme-sine hizmet edebilecek devrimci iddia, güçve enerjiden yoksunlar. Ekonomizm, bürok-ratizm, s›radanl›k ve devrimci enerji yoksun-lu¤u, kitle kuyrukçulu¤u ve kendili¤inden ha-rekete yedeklenme biçiminde somutlan›yor.

Teorik pratik çabalar›nbütünlüklü olarak sürekli

k›l›nmas›, amac›naulaflt›r›lmas› için gereklibir kofluldur. ‹kincisi,komünist öncünün

‘kitlelerle iliflkilenifli’bak›m›ndan ihtiyaçduydu¤u yenilenme

de¤iflim ve yönelimininbaflar›s› kollektif çaban›n

ürünü olabilir.

Page 23: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

Öyle çok uza¤a gitmeye gerek yok, EmekPlatformu ve EP program ve eylemleriyleiliflkilenifllerine bakarak, okur söylediklerimi-zi deneteyebilir. ‹flçi s›n›f› ve kitlelerle böylebir iliflkilenifl ne sosyalist ve devrimcidir nede öncü. EMEP’inki, artç›l›¤›n en berbat veen s›radan biçimidir.

Di¤er yandan, öncünün kendini kitle-lerin yerine koyan, kitlelerden uzak, kitlelerolmaks›z›n, kitleler için ve kitleler ad›na sa-vaflmas›-mücadelenin hangi savafl›m biçim-leriyle yürütüldü¤ünden ayr› olarak-kendili-¤indencili¤in devrimci hreketteki en yayg›nve hatta egemen biçimidir. Kendili¤indenci-likten, kitle kuyrukçulu¤undan sak›nmak gibidevrimci saikler, politik savaflmda kitleleredayanma ilkesel tutarl›l›¤› ile birleflemedi¤iiçin, bu türden bir kendili¤indencili¤i hem ört-mekte ve hem de beslemektedir. Bir bütünolarak düflünüldü¤ünde, esasen burada, kit-lelere yabanc›laflmay› üreten, devrimci ön-derli¤in rolünün sol sekter, bürokratik çarp›-t›lmas›d›r. Kitlelere tepeden bakan, durma-dan emirler ya¤d›ran, dayatmac›, kibirli vebürokratik önderlik anlay›fl› devrimci hara-kette hayli yerlefliktir ve kitlelerle iliflkilenifliniilkesel olarak bozmaktad›r.

Komünist öncü, bafltan itibaren dev-rimci önderli¤in rolünü çarp›tan sa¤ oportü-nist ya da sol sekter ve doktriner anlay›fl vepratikler ile kendi aras›na kal›n bir s›n›r çek-meye teorik ve pratik olarak özen göstermifl-tir. Ve kuflkusuz, ekonomizm ve sendikaliz-me batan, kendili¤inden iflçi haraketine öv-güler dizerek arkas›ndan sürüklenen sa¤oportünist, liberal iflçi siyaseti ile aras›ndakikesin ve net ayr›m çizgisini, düflünsel ve pra-tik olarak daima korumufltur. Öte yandan ko-münist öncü, kendini kitlelerin yerine koyanmücadele ve önderlik anlay›fl›ndan pratikolarak etkilenmifltir. ‹flçi s›n›f› ve emekçi mil-yonlara gitmede karars›zl›¤›, tereddütü yan-s›tan bu yaklafl›m, partiyi ve kadrolar› kitle-lerden uzaklaflt›r›p, yabanc›laflt›rarak dev-rimci önderli¤in rolünün marksist devrimcikavran›fl›n›n tasfiyeci bozulmas›n› getirmifl-tir. Kitlelere yabanc›laflma, kitlelere gitmedeçekingenlik, tutukluk, kitlelere güvenin afl›n-mas›yla el ele gitmifl, önderlik iddias› ve öz-güven zay›flamas›na yol açm›flt›r. Marksist

teoriye ilginin ayn› süreçte zay›flamas› ise il -ginç di¤er bir gerçektir. Demek ki, bir çözül-me ve s›radanlaflma e¤ilimi, öncünün rolü-nün marksist devrimci kavran›fl›n›n erozyo-nunu getirmifltir. Özelikle vurgulanmal›d›r ki,devrimci irade erozyonu, antifaflist hareketingeriye çekilme zemininden ve diktatörlü¤ünmarjinallefltirme ve ideolojik siyasi tasfiyeci-lik kuflatmas›ndan beslenmifltir.

Kendili¤inden kitle haraketi nisbetenuzun bir dönem bak›m›ndan dalgalanan birgeri çekilme yaflamaktad›r. Ama durgunlukya da haraketsizlikten söz edilemez. Dahaönemlisi ise devrimci yap›lar›n kendili¤indenhareketin d›fl›nda ve gerisinde kalmalar› ge-rekli¤idir. Örne¤in ‘99 yaz›nda yüz binlerceiflçi ve emekçi memur sokaklara, meydanla-ra dökülmüfl ama, devrimci önderlik iddias›ad›na ciddi, kapsaml› ve etkin bir müdahalea盤a ç›kmam›flt›r. 2000 Aral›k eylemleri,2001 Nisan eylemleri de benzer örneklerdir.Baflar›ya ulaflan BAGFAfi direnifli ise, dev-rimcilerin kitlelerle iliflkiLeniflinde tabloda ay-k›r› duran istisnai olumlu bir örnektir. Amaöncünün do¤ru müdahalesinin etkili ve so-nuç al›c› oldu¤unu da göstermektedir. Elbet-te ki, kendili¤inden kitle hareketinin, kitle bi-lincinin elefltirel devrimci çözümlenmesiönemlidir ama, kendili¤inden hareketin kü-çümsenmesini, önemsenmemesini getirme-melidir. Burada özel olarak iflaret edilen yönbak›m›ndan sorunun kitlelerde olmad›¤›n›nanlafl›lmas›n›n yaflamsal önemine dikkatleriçekmek istiyoruz. Bir baflka flekilde ifade et-mek gerekirse, kitlelerden kopuklu¤un, kitle-lere yabanc›laflman›n, kitlelere gitmede aç›-¤a ç›kan çekingenlik ve tutuklu¤un, enerjiyoksunlu¤unun, kitlelere güven erezyonu-nun nedenlerini kitlelerde de¤il, önderlik iddi-as›n›n sahibi yap›larda ve devrimci kadrolar-da aramak yegane gerçekçi ve devrimci tu-tumdur.

Üzerinde durulmas› gereken ilk soru-na de¤inmifl bulunuyoruz. Kadrolarda a盤aç›kan kitlelere yabanc›laflma, kitlelere gitme-de tutukluk, çekingenlik e¤ilmiyle ve kitleleregüven erezyonuyla ideolojik savafl›mda biran olsun duraksanamaz. ‹deolojik savafl›mkadrolar flahs›nda da yürütülebilir ve yürütül-melidir, ama esasen bu kollektif bir sorundur.

Page 24: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

Bütünde halledilmesi, yenilgiye u¤rat›lmas›gerekir. Di¤er bir anlat›mla daha da önemliolan, önderlik ve politik mücadele anlay›fl›n-daki bozulman›n kollektif irade düzeyindeideolojik olarak düzeltilmesi ve bütünde gö-rüfl aç›s› berrakl›¤›n›n sa¤lanmas›d›r.

Lenin’in ‘Sol’ Komünizm Bir ÇocuklukHastal›¤› adl› yap›t›, öncünün kitlelerle dev-rimci marksist iliflkelenifli, kitleleri kazanmave oportünizmi yenilgiye u¤ratma mücadele-sinde, keza öncünün taktik yetene¤i bak›-m›ndan önemini ve güncelli¤ini koruyan mü-kemmel bir kaynakt›r. “Öncüyle hasm› yen -mek mümkün de¤ildir”, derLenin. “Bütün s›n›f, büyüky›¤›nlar, öncüyü do¤rudando¤ruya desteklemek du -rumuna gelmedikçe ya daöncüye karfl› hay›rhah birtarafs›zl›k tutumunu benim -seyerek karfl› taraf› destek -lemek olas›l›¤› kesin olarakortadan kalkmad›kça, ön -cüyü kesin savafla sürmeksadece bir ahmakl›k ol -makla kalmaz, bir cinayetolur. Oysa bütün s›n›f›n,sermayenin ezdi¤i geniflemekçi y›¤›nlar›n, gerçek -ten böyle bir tutumu benim -seyebilmeleri için sadecepropaganda, sadece ajitas -yon yetmez. Bunun için buy›¤›nlar›n kendi öz siyasaldeneyimleri gereklidir.”( 3 )Evet y›¤›nlar›n öz politikdeneyimleri gerekir, ama buradan y›¤›nlar›nözdeneyim kazanmas›nda öncünün rolününönemsiz oldu¤u, öncünün y›¤›nlar›n böylebir duruma geliflini elini kolunu ba¤layarakbekleyece¤i sonucu ç›kart›lamaz. Ancak ön-cü iflçi s›n›f› ve emekçi milyonlar› sermayedünyas›na karfl› ayd›nlatma ve örgütlemede,keza oportünizme karfl› savaflta kendi rolünübaflar›yla oynad›¤› takdirde y›¤›nlar›n özde-neyim kazanmas› bak›m›ndan da sorumlu-luklar›n› yerine getirmifl olur.

Burada bilinçli unsurun, öznenin ikidüzeyi aras›ndaki iliflki sorununa geliriz. “Bi-linçli unsurun” iki düzeyi derken, ilkin öncü

örgüt ve ikinci oarak da kitle düzeyini ve buikisi aras›ndaki karfl›l›kl› iliflkileri söz konusuyap›yoruz. “Bilinçli unsur”un kitle düzeyinin,kitle bilinci ve iradesinin önemsiz görülmesi,küçümsenerek ihmal edilmesi her halükardaöncünün kitlelerle iliflkilenmesi bak›m›ndantemel bir soruna iflaret etmektedir. Soyutolarak do¤ru bir k›s›m genellemelerin klifle-leflmesi, somut çözümlemeler yapmay› ge-reksizlefltiriyor. Kimi formüllerin basma kal›ptekrar›, düflünce tembelli¤inin hem bir sonu-cu oluyor ve hem de düflünce tembelli¤inibesliyor. Oysa, Lenin’in dikkat çekti¤i gibi,

“kendili¤indenlik vard›r,kendili¤indenlik vard›r.”(4)Bundan flu sonuç ç›kar ki,her durumda kendili¤indenhareketin yans›tt›¤› kitle bi-linci, istenç ve iradesi somutolarak çözümlenmelidir.Öncü (bilinçli unsurun birin-ci düzeyi), biliçli unsurunikinci düzeyi üzerinde etkin,dönüfltürücü, yönlendiricietkide bulunarak kendi rolü-nü realize edebilmek içinkitleleri anlamak, kitle bilincive iradesi düzeyini çözüm-lemekle yükümlüdür. Çün-kü, kitle bilinci düzeyi, stra-teji ve takti¤in etkinlik alan›-na girer. J. Stalin, strateji vetaktik bahsinde bu sorunaaç›kl›kla dikkat çekmifltir:“Ancak hareketin bir desubjektif, bilinçli yan› vard›r.

Hareketin subjektif yan›n›, hareketin kendili -¤inden süreçlerinin iflçilerin düflüncelerindeyans›mas› oluflturur, proletaryan›n belirli birhedefe do¤ru bilinçli ve sistematik hareketioluflturur. Bizi ilgilindiren, hareketin tam dabu yan›d›r, çünkü objektif yan›n tersine, butamamen strateji ve takti¤in do¤rudan yöne -tici etkisine tabidir.”(5)

O halde devrimci öncü kitleleri anla-mal› ve do¤ru çözümlemelidir.“Kitleleri anla-mak”, asla hofl görmek, geri kitle bilinci dü-zeyine boyun e¤mek, seyirci kalmak, arkas›-na tak›lmak vb., de¤ildir. Anlamak, kitlelerinsomut durumunu dinamik biçimde ve asl›na

Kitlelere yabanc›laflma,kitlelere gitmede

çekingenlik, tutukluk,kitlelere güvenin

afl›nmas›yla el ele gitmifl,önderlik iddias› ve

özgüven zay›flamas›nayol açm›flt›r. Marksist

teoriye ilginin ayn›süreçte zay›flamas› ise

ilginç di¤er bir gerçektir.Demek ki, bir çözülme ve

s›radanlaflma e¤ilimi,öncünün rolünün marksist devrimci

kavran›fl›n›n erozyonunu getirmifltir.

Page 25: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

uygun olarak çözümlemek demektir. Çünküçözümlemek, de¤ifltirme eyleminin bafllang›-c› ve temelidir. “Dinamik biçimde” kayd›, kit-le bilincinin donuk, ölü, hareketsiz de¤il, sü-rekli de¤iflim halinde oldu¤unu ve harakethalinde kavranmas› gerekti¤ini vurgulamak-tad›r. Örne¤in ‘80 öncesinde, kendili¤indeniflçi hareketi ve muhalif toplumsal hareketleriçerisinde, kendili¤inden biçimde sosyalizmeve sosyalist, devrimci önderlik iddias›ndakiparti ve örgütlere yönelik bir e¤ilim do¤uyor-du. Bunun en baflta dünya çap›nda sosyaliz-min ve marksizmin sayg›nl›¤› ve prestiji ol-mak üzere birçok nedeni vard›r. Ve keza, bue¤ilim önemli ölçüde yine kendili¤inden bi-çimde sosyalist, devrimci vb. önderlik iddi-asindaki parti ve örgütlerle bulufluyordu.Marksist leninist komünistler bu durumu“devrimci kendili¤indencilik” olarak kavram-laflt›rd›lar. Fakat iflçi s›n›f›n›n ‘89 bahar at›l›-m›, ‘90-91 kitle grevi dalgas› ve keza ‘90’l›y›llarda geliflen emekçi memur kitle hareket-leri bu bak›mdan yeni bir durumu ortaya ç›-kartt›. Kendili¤inden iflçi ve emekçi memurhareketi, ‘80 öncesinde oldu¤u gibi, kendili-¤inden sosyalizme, devrimci, sosyalist vb.,önderlik iddias› tafl›yan parti ve örgütlere be-lirgin bir yönelimi a盤a ç›karmad›. Sosyaliz-min dünya çap›nda yaflad›¤› kuvvet, sayg›n-l›k ve prestij kayb›n›n burada önemli bir roloynad›¤› kuflku götürmez. Fakat sorununbundan ibaret olmad›¤› da aç›kt›r. Çünküevet, iflçi ve emekçilerin kitle hareketi eskikitle hareketi de¤ildi. Önce 12 Eylül gericili¤idöneminde ve hemen arkas›ndan, ‘90 lardaikinci kez sert biçimde s›n›f bilinci k›r›lmas›yafland›. Oysa sosyalist, devrimci vb., ön-derlik iddias› ad›na hareket eden kuvvetleresasen ‘80 öncesinde olufltuklar› ve önderlikiddialar› bak›m›ndan 80-90 döneminde ba-flar›l› bir geliflme çizgisi izleyemedikleri gibi,önderlik ve politik mücadele anlay›fllar› bak›-m›ndan kitle hareketini yenilenerek karfl›la-yamam›fllard›. Bu bak›mdan TDKP’nin yafla-d›¤› tasfiyeci ideolojik k›r›lma oldukça tipiktir.‘87’den sonra iflçi s›n›f›na umutla, ama ön-derlik ve mücadele anlay›fl ve tarz›nda ‘80öncesinin “devrimci kendili¤indencili¤i”ni ko-ruyarak yönelen TDKP, iflçi hareketinin yenidurumu nedeniyle arad›¤›n› bulamay›nca k› -

r›larak, “devrimci kendili¤indencilik” pozisyo-nunu da kaybetmifltir. ‹deolojik k›r›lman›n ya-ratt›¤› devrimci önderlik iddias› yitimi onu, s›-radan ekonomist/sendikalist, sol liberal iflçisiyaseti izleyen yasalc›, oportünist reformistbir partiye dönüflme yoluna sokmufl ve buçizgide derinleflerek Emek Platformu kuy-rukçulu¤una kadar geriletmifltir.

‘90’lar sonras›nda iflçi ve emekçi ha-raketlerinde ortaya ç›kan bu “yeni gerçeklik”komünist önderli¤in rolünü azaltmak fluradakals›n, daha da yaflamsal hale getirmifl vekuflkusuz iflini de oldukça zorlaflt›rm›flt›r. Kit-le hareketinde a盤a ç›kan bu “yeni durum”uöncü, ancak daha yüksek bir ideolojik dona-n›m, temel meselelerde sars›lmaz bir sa¤-laml›k aç›kl›k ve devrimci iradenin daha et-kin, enerjik ve sistametik kullan›m›yla gö¤üs-leyebilir. Tam da bu nedenlerledir ki, komü-nist öncü marksit leninist temelini sa¤lamlafl-t›rmak için, soyalist ayd›nlanma ve ayd›nlat-ma çal›flmas›na acil politik görevlerini bir anbile ihmal etmeksizin ola¤an dönemlerin öte-sinde çok büyük ve özel bir önem vermekzorundad›r.

Birlik devrimi, süregelen “devrimcikendili¤indencili¤in” afl›lmas› hamlesidir.Devrimci kendili¤indencilik her fleyden öncekomünist hareketin kendi durumuna müda-hale düzeyinde birlik devrimiyle ideolojik vepratik olarak afl›l›r. Fakat bununla s›n›rl› de-¤ildir. Politik mücadele ve önderlik anlay›fl›devrimci iradenin rolünün kavran›fl›ndaki de-rinleflme temelinde giderek genelleflen birçizgide yenilenmektedir. Ancak bu geliflme

Elbette ki, kendili¤indenkitle hareketinin, kitle

bilincinin elefltirel devrimci çözümlenmesi

önemlidir ama, kendili¤inden hareketin kü-

çümsenmesini, önemsenmemesini

getirmemelidir.

Page 26: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

olgunlafl›p tamamlanmad›¤› gibi, ayn› za-manda geride kalan bir kaç y›ll›k dönemdebir erozyon da yaflam›flt›r. Erozyonda so-mutlaflan kanaman›n durdurulmas› elde edil-mifl bir kazan›md›r. Ama kendimizi bununlas›n›rland›ramayaca¤›m›z da aç›kt›r. ‹flçi s›n›-f› ve emekçi memur hareketinin “yeni ger-çekli¤i” öncünün kitlelerle devrimci temeldebuluflabilmesi için devrimci iradesine daya-narak kendisine bir yol açmas› gerekti¤inia盤a ç›kartt›¤›na göre tam da bunu yan›tla-maya yönelmifl olan birlik devriminin bafllat-t›¤› hamleyi tamamlamak gibi daha kapsam-l› ve zor bir görevi baflarmayla karfl› karfl›ya-y›z.

Komünist öncünün devrimci iradesibugün her fleyden önce kitlelerle iliflkileniflinateflten s›nav›ndan geçmektedir. “Devrimciirade” asla içi bofl, rastgele tekrarlanacak,her derdin devas› sihirli bir sözcük de¤ildir.

Tabii, önce istek, kararl›l›k ve ba¤l›l›k soru-nudur. Ama sorun yine de niyetlere indirge-nemez. Öncelikle öncünün bak›fl›n›n tama-men kitlelere yöneltilmesi ve kilitlenmesi ge-rekir. Bu muhakkak her somut durumu yan›t-layan politik tutumlar› alma ve yüksek politikduyarl›l›¤›n ve kararl›l›¤›n yans›mas› olanseri politik refleks verme gücüyle birlikte yü-rümelidir. Kitlelerle nas›l iliflkilenilecektir,hangi araç ve yöntemler kullan›lacakt›r vb.bütün bunlarda aç›kl›k gerekir. ‹flçi s›n›f› veemekçi milyonlar›n politik lideri olabilmekiçin, ya da bir baflka ifadeyle, sermayeninboyunduru¤unu k›rmak ve faflist diktatörlü¤üy›kmak üzere, onlar› siyasal bir ordu olarakbirlefltirip seferber edecek devrimci çal›flma-da, özellikle kitle ajitasyonunu, en yak›c› so-runlar üzerinden s›ca¤› s›ca¤›na örgütlemeyive yürütmeyi baflarabilmek ana noktay› olufl-turur. Çünkü, ancak bu temelde kitlelerlecanl› iflkiler kurulabilir.

‹flçi s›n›f› ve emekçi halk hareketineba¤lanmak dendi¤inde genellikle ilk akla ge-len, onlar aras›nda taraftar say›s› oluyor. Buesasen do¤ru de¤ildir. Öncüyle dolays›z bi-çimde iliflki içindeki iflçi ve emekçilerin say›-s› elbette ki önemsiz de¤ildir. Ama öncününkitlelerle devrimci iliflkilenifli baflka bir fleydir.‹flçi s›nf› ve emekiçiler aras›nda binlerce veon binlerce taraftar›n›n olmas›, sosyalizmad›na hareket eden bir partinin s›n›fla iliflkile-niflinin devrimci marksizm bak›m›ndan ilke-sel olarak “do¤ru” oldu¤u anlam›na gelmez.Örne¤in pek ala ekonomist/sendikalist, kitlekuyrukçusu bir çizgi izleniyor da olabilir. Ko-münist öncünün s›n›fla ve ezilen milyonlarlailiflkilenifli dinamik, canl› ve sürekli yenile-nen/de¤iflen bir nitelik gösterir. Di¤er bir an-lat›mla komünist öncü ekonomik, toplumsalve politik olaylar›n durmadan akan seyri içe-risinde, her sorunda ve her gün (iletiflimin

mevcut geliflkinlik düzeyi ile bir çok durumdaabartmaks›z›n saat be saat) devrimci önderolmay› baflarabilmelidir. O halde komünistöncü, iflçi s›n›f› ve ezilen milyonlar›n s›n›f bi -lincini ve örgütlenmesini gelifltirebilmek için,hangi s›n›flar› ilgilendiriyor olursa olsun eko-nomik, toplumsal ve siyasal yaflama iliflkintüm sorunlarda, ‘an’›nda onlar› tutarl› sosya-list görüfl aç›s›ndan ayd›nlatabilmeli ve ge-rekli politik refleksi gösterebilmelidir. Çünkükitlelerle ancak ve ancak somut, canl› sorun-lar üzerinden devrimci ba¤lar kurulabilir vekitlelere s›n›f bilinci ancak bu yoldan götürü-lebilir. Politik kitle ajitasyonun örgütlenme-sindeki yetmezliklerimiz, yetersizliklerimizsorunun en önemli yan›n› oluflturmaktad›r.Sorunun bir boyutu da araçlard›r. Bundanönce gelen ise politik önderlik ve mücadeletarz ve anlay›fl›d›r. O halde, öncünün bütünkademelerinde az çok yans›yan politik edil-genlik, politik duyarl›l›k erozyonu ve politik

Komünist öncü marksist leninist temelini sa¤lamlaflt›rmak için, soyalist ayd›nlanma ve ayd›nlatma çal›flmas›na acil politik görevlerini bir an bile

ihmal etmeksizin ola¤an dönemlerin ötesinde çok büyük ve özel bir önem vermek zorundad›r.

Page 27: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

refleks paslanmas›, ideolojik olarak yenilgiyeu¤rat›lmas› gereken ilk hedeftir.

Politik duyarl›l›¤›n yükselmesi kuflku-suz ki, önderlik iddias›n›n büyütülmesi vehatta tutku düzeyine yükseltilmesiyle paralelgeliflebilir. Sahip oldu¤u bilinç düzeyi ve kit-le bilinci düzeyi aras›ndaki devrimci elektirik-lenmeyi, etkileflimi sa¤lamakla öncünün so-rumlu oldu¤u aflikard›r. Öncü bunu ilkin, an-cak ve ancak her somut durumu yan›tlayansüregen, yüksek politik etkinli¤i ile sa¤laya-bilir. ‹kinci olarak, yaln›zca politik etkinli¤ininyüksek ve süregen olmas› yetmez, ayn› za-manda her somut durumda kitle bilinci düze-yini somut olarak çözümlemeyi ve çözümle-di¤i somut durumlardan hareketle kitlelerikendi düzeyine nas›l ç›kar-tabilece¤ini s›k› s›k›ya he-saplayabilmelidir. Üçüncü-sü ise, her durumda uygunaraçlar ve yöntemlerin kul-lan›m›d›r. Kullan›lan araç-lar ve yöntemler pratiktesürekli s›nanmal›, elde edi-len sonuçlar›n ›fl›¤›nda, ifl-levsizleflenlerin terk edil-mesi, verimli ve sonuç al›c›olanlar›n duraksamadandaha etkin kullan›m›n›n ör-gütlemesi yolu tutulmal›d›r.Öncü ancak bu yoldan kit-le bilinci ve iradesi üzerin-de belirleyici, de¤ifltirici vedönüfltürücü etkilerde bu-lunabilir. Burada yenidenöncünün kendi rolünü kav-ray›fl› sorununa geliriz. Le-nin bu sorunu defalarca mükemmel biçimdeaç›klam›flt›r:

“Marksistler, örgütlenmemifl (ve uzunsüre, bazen on y›llar boyu örgütlenemeye -cek) y›¤›n›n, parti ile, örgütle olan iliflkisini il -ke bak›m›ndan baflka türlü görüyorlar. An -cak bu yoldan belli bir s›n›f›n y›¤›n›, kendiç›karlar›n›, kendi durumunu kavramay›, ken -di politikas›n› yürütmeyi ö¤renebilir, as›l bu -nun için s›n›f›n en ileri unsurlar›n›n örgütümutlaka ve her fleye karfl›n, bu unsurlar bafl -lang›çta s›n›f›n çok küçük bir parças›n› mey -dana getirseler bile, zorunludur. Öncü, y›¤› -

na hizmet etmek ve onun do¤ru olarak anla -fl›lm›fl ç›karlar›n› dile getirmek için, örgüt,tüm çal›flmas›n› y›¤›na yöneltmeli ve bu ara -da ondaki tüm iyi güçleri sonuna kadar ken -dine çekmeli, y›¤›nlarla ba¤›nt›n›n korunupkorunmad›¤›n›, canl› olup olmad›¤›n› herad›mda, dikkatle ve nesnel olarak gözdengeçirmelidir. Böyle ve yanl›z böyle, öncü, y› -¤›n› e¤itir ve ö¤retir, onun kendi ç›karlar›n›dile getirerek, ona örgütlenmeyi ö¤retir ve y› -¤›n›n tüm etkinli¤ini bilinçli s›n›f politikas› çiz -gisine yöneltir.”(6) Ve devamla Lenin flunuekler:

“E¤er tüm y›¤›n›n siyasal etkinli¤ininsonucu olarak, y›¤›n›n dolays›z ya da dolay -l› olarak seçimlere yaklaflt›r›lmas› ya da so -

kulmas› sonucu, seçilentüm iflçi temsilcilerinin il -legaliteden ve böyle birsiyasi çizgiden yana, par -tiden yana olduklar› orta -ya ç›karsa, böylece y›¤›n -larla ba¤lar›n canl›l›¤›n›kan›tlayan , bu örgütün,y›¤›nlar›n s›n›f ç›karlar› -n›n tek temsilcisi olma veböyle nitelendirilme hak -k›n› kan›tlayan nesnel birgerçek elde etmifl olu -ruz.... e¤er tasfiyecilerinalay etti¤i, kötü sözler yö -neltti¤i, küçümseyerekbakt›¤› örgüt, y › ¤ › n l a r aönderlik edebilmiflse,bu demektir ki, partimiziny›¤›nlara karfl› tutumu il -kesel bak›mdan do¤ru -

dur, marksist bir tutumdur.”(7)Komünist öncünün tarihinde y›¤›nlarla

devrimci iliflkileniflin oldukça baflar›l› örnek-leri vard›r. Devletin kaybetme politikas›nakarfl›, keza gözalt›nda taciz ve tecavüze kar-fl› mücadele kampanyalar› ilk akla gelen çar-p›c› örneklerdir. Yine bir sanayi havzas›ndayürütülen sigorta ve sendika kampanyas›, iflcinayetlarine karfl› gelifltirilen iflçi kitle tepkive protestosu, gençlik hareketinde harçlarave paral› e¤itime karfl› ve yine, IMF’ye karfl›kampanyalar çarp›c› baflar›l› örnekler olarakhat›rlat›labilir. Bütün bu durumlarda kitlelerle

Kullan›lan araçlar ve yöntemler pratikte sürekli

s›nanmal›, elde edilensonuçlar›n ›fl›¤›nda,

ifllevsizleflenlerin terkedilmesi, verimli ve sonuç

al›c› olanlar›n duraksamadan daha etkinkullan›m›n›n örgütlemesiyolu tutulmal›d›r. Öncüancak bu yoldan kitle

bilinci ve iradesi üzerindebelirleyici, de¤ifltirici vedönüfltürücü etkilerde

bulunabilir.

Page 28: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

iliflkiler canl›d›r. Çünkü suçluyu suç üstü ya-kalayan somut sorunlardan yola ç›k›lm›fl veöncünün kuvvet seferberli¤i ile politik birkampanyaya dönüfltürülebilmifltir. Öncü hemkitlelerin en duyarl› kesimlerinde ve hem dedaha genifl kesimlerinde olumlu yan›t bul-mufltur. Fakat di¤er yandan komünist öncü-nün tüm çal›flmalar›n› y›¤›nlara yöneltmedeher zaman ayn› tutarl›l›¤› gösteremedi¤i veyine y›¤›nlarla ba¤›nt›s›n› koruyup korumad›-¤›n› her zaman dikkatlice ve nesnel olarakgözden geçiremedi¤i de reddedilemez ger-çeklerdir. Hatta bir ölçüde içe kapanma vekendine dönme yaflanm›flt›r.

Öncü bütün çal›flmas›n› kitlelere yö-neltmek zorundad›r. Kabul edilemez aksi birdurum, öncünün kendini inkar› anlam›na ge-lir. Çünkü öncünün varl›k nedeni iflçi s›n›f›ve ezilen milyonlar› ayd›nlatmak ve örgütle-mek, sermaye egemenli¤ine ve faflist dikta-törlü¤e karfl› politik özgürülük ve sosyalizmsavafl›m›na seferber etmektir. Buradanuzaklaflt›¤› oranda ve ölçüde varl›k hakk›n›ve önderlik iddias›n› kaybeder. Komünist ön-cü fiziki varl›¤› ile kitlelerin içerisinde olmal›-d›r. O halde örgütler ve kadrolar› y›¤›nlar içe-risinde konumlanmaktan uzaklaflt›ran örgütve iliflki biçimleri düzeltilmelidir. Fakat kitleleriçerisinde konumlanmak da yetmez. Çünkükitlelerin içerisinde olup da kitlelere yabanc›-laflm›fl kadro ve örgütlenme biçimleri az rast-lan›r bir durum de¤ildir. ‹flçi sendikalar› çar-p›c› örneklerdir. Komünist ve devrimci hare-kette de örnekleri vard›r bunlar›n. As›l ve te-mel olan, devrimci öncü olarak propaganda,ajitasyon ve örgütlendirme çal›flmas›nda kit-lelere “hizmet etme”yi kesintisiz ve canl› bi-çimde baflarabilmek, karfl›lafl›labilecek tümzorlukar› ve engelleri aflabilecek ideolojiksa¤laml›k ve pratik devrimci kararl›l›¤a veyetene¤e sahip olmakt›r.

Fakat öncünün kendini kolektif iradedüzeyinde yönetimi ana noktay› oluflturmak-tad›r. Yukar›da vurguland›¤› gibi, öncününpolitik önderlik ve politik mücadele, anlay›flve tarz›, deneyim ve yetene¤i tayin edicidir.Komünist öncünün bir dönem belirginleflenkitleleri kazanma hedefine kilitlenmemifl“adete kendi güçleri ile savafl›r” hale gelmegerçekli¤i önderlik iddias› erozyonudur. Kufl-

kusuz ki, komünist öncü, s›k› s›k›ya hesap-lanm›fl belli durumlarda haz›r kuvvetleriylemücadeleye tutuflabilir ve tutuflmal›d›r da.Fakat bu, hem süre¤en hale getirilemez vehem de bu durumlarda bile öncünün dikkati-nin oda¤›nda kitleler bulunur. Yani öncününkendi haz›r kuvvetleriyle giriflti¤i çarp›flmala-r›n dolays›z hedefi de kitleleri kazanmakt›r.O halde bu tür hareketler planlan›rken “kitle-leri kazanma” amac› , kuvvetlerin hangi bi-çimlerde ve hangi alanlarda nas›l kulan›laca-¤›ndan, propaganda ve ajitasyon araç veyöntemlerinin seçimine de¤in, bir bütün ola-rak öncü, kuvvetlerini yönetmelidir. Yukar›daörnek olarak hat›rlat›lan baflar›l› politik kam-panyalar›n hemen tümünde komünist öncü,bafllang›çta haz›r güçleriyle mücadeleye tu-tuflmufltur, ama bunlar bafltan itibaren kitle-lere ulaflmak, kitlelerle devrimci biçimde ilifl-kilenmek ve kitleleri harekete geçirmek he-defiyle planlanm›fl hareketlerdir. Öncünündevrimci iradesinin rolünün anlafl›lmas› bak›-m›ndan “yeni tarz›n” parti tarz›n›n çarp›c› veö¤retici örneklerdir.

Antifaflist kitle hareketinin ‘96 1 May›skatliam›yla radikal yöneliminin k›r›larak ›l›ml›bir çizgiye yöneltildi¤i, keza kendili¤inden kit-le hareketinin dalgal›, gel gitli geri çekilifli vedaha sonra bunun üzerine binen Kürt ulusaldevriminin yaflad›¤› trajedi koflullar› alt›nda,faflist diktatörlü¤ün uygulad›¤› marjinallefltir-me ve ideolojik siyasi tasfiyecilik, devrimcisaflarda hem öz güven kayb›n› ve hem dekitlelere güvenin erozyona u¤ramas›n› getir-

Nas›l ki, politik mücadelesomut sorunlar üzerinde

s›ca¤› s›ca¤›naörgütlenerek, suçluyu suçüstü yakalayan politik kitle

ajitasyonu temelinedayand›r›lmak zorundaysa,

oportünizme vereformizme karfl› savafl›m

da benzer flekilde somut vedinamik olmal›d›r.

Page 29: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

mifltir. Keza, iflçi s›n›f› ve emekçi milyonlarave halkalar›m›za karfl› sevgide dikkat çekicigarip bir durum çok belirgin biçimde a盤aç›km›flt›r. Evet devrimciler bir yandan “halkiçin” ölebilecek kadar halklar›m›za ba¤l› vesevgi doludur. Ama kitlelere gitmede ayn›kararl›l›¤›n görülemedi¤i de bir gerçek de¤ilmi? Keza, devrimci bas›nda apaç›k yans›yanhalka tepeden ve kibirle bakan, emirler ya¤-d›ran yaklafl›mlar kabul edilebilir mi? Bunlarkuflkusuz devrimci önderlik ad›na yap›lma-katad›r. Ama bu nas›l bir önderlik anlay›fl›-d›r? Nas›l bir halk sevgisi ve ba¤l›l›¤›d›r?

Halka ba¤l›l›k ve halk sevgisi, yurtse-verlik ve ba¤›ms›zl›kç›l›k ad›na devrimci saf-larda Vatan çevresinin hal-k›n geri bilinç düzeyini be-nimsemesi ya da dahado¤rusu pefline tak›l›nmas›gibi de anlafl›lamaz. Buideolojik k›r›lma ve kötü birkuyrukculuk, kitleselleflmead›na s›radanlaflma ve kit-le içinde ideolojik olarakerimeden baflka bir fleyde¤ildir.

Öyle görünüyor ki,devrimcilerin ölümüneba¤l› olduklar› halk ve tafl›-d›klar› derin halk sevgisisomut, s›radan günlük ilifl-kiler içerisindeki “gerçekhalk”a de¤il, kendi kavramlar›ndaki “soyuthalk”ad›r. “Soyut halk” sevgisi ve ba¤l›l›¤›somut, günlük iliflkiler içerisindeki “gerçekhalka”, sevgi ve ba¤l›l›¤›n yerini alm›flt›r. Bu,“gerçek halk”a yabanc›laflman›n hem sonu-cudur ve hem de ulaflt›¤› düzeyi göstermek-tedir. Geri bilinç ve örgütlülük düzeyleriyle,günlük yaflam içerisindeki güzellik ve çirkin-likleriyle, yi¤itlik ve düflkünlükleriyle yani, bü-tün bir gerçeklikleriyle iflçi ve emekçilereba¤l›l›¤›n gelifltirilmesi için, güven erozyo-nuyla ideolojik savafl›m bu zeminde de yürü-tülmelidir. ‹flçi ve emekçilere ba¤l›l›¤›n vegüvenin s›nanaca¤› denek tafl›, devrimci ön-cü olarak onlara hizmet etme kararl›l›¤›d›r.‹flçi s›n›f› ve emekçilerin, halklar›m›z›n bere-ketli topra¤› amaca uygun yürütülen devrim-ci ve sosyalist çal›flmalar› daima bire on-yüz-

bin verimle ödüllendirerek yan›tlam›flt›r.Kendi eksikliklerimizi, yetmezliklerimizi iflçis›n›f› ve emekçilere fatura etme anlay›fl›n› vehakk›n› kimden ve nereden al›yoruz?

Oportünizm ve reformizmle savafl›mbak›m›ndan da öncünün kitlelerle iliflkilen-mesi “yeni biçimde” ele al›nmak zorundad›r.Y›¤›nlar›n kazan›labilmesi için, oportünizminve reformizmin deflifrasyonu, ideolojik ve si-yasi olarak yenilgiye u¤rat›lmas› devrimcistrateji ve takti¤in temel bir sorunudur. Amabu mücadele al›fl›la gelmifl kliflelerin tekra-r›yla, bofl sözlerle baflar›yla yürütülemez.Nas›l ki, politik mücadele somut sorunlarüzerinde s›ca¤› s›ca¤›na örgütlenerek, suç-

luyu suç üstü yakalayanpolitik kitle ajitasyonu te-meline dayand›r›lmak zo-rundaysa, oportünizmeve reformizme karfl› sa-vafl›m da benzer flekildesomut ve dinamik olmal›-d›r. Faflist rejmin iflçi s›n›-f› içerisindeki yedekleri veburjuvazinin kahyalar›sendika bürokrat ve a¤a-lar›n›, en genel ve kesins›fatlarla mahkum etmekyetmiyor. Önemli olan y›-¤›nlar›n sendika patronla-r›n›n iflçi s›n›f›na ihanetinianlamalar›n› sa¤layacak

ayd›nlatma çal›flmas›n›n ve taktiklerin gelifl-tirilebilmesidir. ‹hanet somut bilgileri ve bel-geleri ile suç üstü edilebilmeli, burujuva ide-olojisine kölece ba¤l›l›klar›, burjuva yaflamve düflünüfl tarzlar› somut olarak sergilene-bilmelidir. Keza ayn› fley oportünist ve refor-mist politik önderler ve partiler için de geçer-lidir. Oportünizme ve reformizme karfl› sava-fl›m›n kitleleri ayd›nlatma ve kazanma ama-c›, oportünizme ve reformizme karfl› savafl›-m› sürekli ayd›nlatmal› ve yönetmelidir.

‹flçi s›n›f› ve emekçi y›¤›nlar›n, kitlele-rin politik inisiyatif ve enerjisinin uyand›r›lma-s›, politik bilincinin gelifltirilmesi yanl›zca ön-cünün propoganda, ajitasyon ve eylemininsorunu de¤ildir. Komünist öncü, ayn› zaman-da kitlelerin etkin kat›l›m›n›, kendi davalar›n›sahiplenmelerini örgütleyebilmelidir. Kitleler-

Çok aç›kt›r ki,“y›¤›nlar›mücadele içinde

dönüfltürüp kazanacakmücadele tarz›” y›¤›nlar›

eyleme ça¤›rmaktan ibaretolamaz. Hatta öncünün

y›¤›nlar› ayd›nlatmaçal›flmas›n›n al›fl›la gelen

biçim ve yöntemleri ile des›n›rl› de¤ildir. Kitle

inisiyatifini gelifltirmekkomünistlerin görevidir.

Page 30: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

le iliflkilenifl sorununun bu boyutunun alt›özellikle çizilmelidir. Birlik Kongresi, “Bugün -kü koflullarda her durumda somut anlat›m›n›bulabilecek flekilde, ileri iflçilerin birli¤inin, te -mel bir politika tarz› olarak de¤erlendirilmesive gözetilmesi” (8) direktifini verirken kitleler-le iliflkileniflin bu boyutuna dikkat çekmifltir.

Marksist leninist komünistler esasendaha bafltan öncünün kitlelerle devrimci ilifl-kilenifli sorunlar›n› somut biçimlerde ele al-m›fllard›r. Birlik Kongresi’nin talimatlar› aç›k-t›r: “Komünistler genifl iflçi y›¤›nlar›yla kendiaralar›na suni çitler ören her türlü tav›r veyaklafl›mdan kaç›nmal›d›rlar. Her durumda,komünistler gibi düflünmeyen ileri iflçiler, do -¤al iflçi önderleri ve s›n›f›n genifl kesimleri ilesomut sorunlar ve s›n›f›n yak›c› talep ve ç› -karlar› zemininde canl› ve mücadeleyi gelifl -tiren, ileri götüren birliktelikler oluflturulmal›,y›¤›nlar› mücadele içinde dönüfltürüp, kaza -nacak mücadele tarz›n› gelifltirmelidirler.”(9)

Bize ›fl›k tutan ayn› temel düflünceyiLenin sosyalist infla döneminde de güçlüiçimde savunmufltur:

“Komünistlerin (ve genellikle büyük birdevrimin bafllang›c›n› baflar›l› b›r sonucaulaflt›rm›fl olan bütün devrimcilerin) en bü -yük ve en tehlikeli yan›lg›lar›ndan biri, devri -min salt devrimciler eliyle gerçeklefltirilebile -ce¤ini sanmalar›d›r. Oysa, her ciddi devrim -ci eylemin baflar›s›n› sa¤lamak için, devrim -cilerin ancak gerçekten ilerici ve yaflayabilirs›n›f›n öncüsü, avangard› olarak etkin bir roloynayabileceklerini anlamak, bu fikri iyicekafam›za yerlefltirmek ve uygulamak zorun -day›z. Avangard ise ancak yönetti¤i y›¤›n -dan kopmamas›n› ve tüm y›¤›n› ileri do¤rugötürmesini bildi¤i ölçüde görevini yerine ge -tirebilir. Çeflitli faaliyet alanlar›nda komünistolmayanlarla ittifak edilmedikçe, komünisttoplumun kurulmas› konusunda hiçbir kal›c›baflar› elde edilemez.”(10)

Çok aç›kt›r ki,“y›¤›nlar› mücadele için-de dönüfltürüp kazanacak mücadele tarz›”y›¤›nlar› eyleme ça¤›rmaktan ibaret olamaz.Hatta öncünün y›¤›nlar› ayd›nlatma çal›flma-s›n›n al›fl›la gelen biçim ve yöntemleri ile des›n›rl› de¤ildir. Kitle insiyatifini gelifltirmek ko-

münistlerin görevidir. Bu bak›mdan özellikleiflçi ve emekçi kitle toplant›lar›n›n öneminedikkat çekmek istiyoruz. Mali ve sonra daonu izleyen ticari ve ekonomik krizin en flid-detli biçimde yafland›¤› günlerde, büyük veorta burjuvazinin onlarca toplant›da sorunla-r› tart›fl›t›¤›na, taleplerini ve mücadele tarz›-n› belirledi¤ine tan›k olduk. Bu, her komünis-ti ve her ileri iflçiyi düflündürmelidir. Nedenonlarca ve yüzlerce iflçi, emekçi toplant›s›örgütleyerek iflçi ve emekçi y›¤›nlar›n yafla-nan krizi, taleplerini ve mücadele tarz›n› tar-t›flmas›n› örgütleyemedik? Burjuvazinin iflçiuflaklar› ve ajanlar› sendika patronlar›n›n herfleyi iflçi kitlelerinin d›fl›nda, kendi aralar›ndakotarmalar›n› hakl› ve do¤ru olarak sergiliyo-ruz. Fakat krizi, ve sonuçlar›n›, iflçi s›n›f›n›ntavr› vb. soru ve sonuçlar›n›n tart›fl›lmas› on-larca ve yüzlerce iflçi kitle toplant›s›n› s›ca¤›s›ca¤›na neden ve niçin örgütleyemiyoruz?Neden bir kriz “program” platformu kurulupkriz ve beraberinde getirdi¤i sorunlar› talep-lefltirmiyoruz? Hatta inan›lmaz bir aymazl›k-la örgütlemeye yönelmiyoruz bile. Hani dev-rimci irade? Komünist bas›n›n aç›klama veça¤›r›lar› yan›ts›z kalabiliyor! Kendimizdenbaflka kimi suçlayabiliriz ki? Oysa, iflçi veemekçi kitle toplant›lar›n›n kitle politizasyonuve kitlelerin nab›z at›fllar›n›n a盤a ç›kart›l-mas›nda keza, öncü ile kitleler aras›nda can-l› ba¤lar›n kurulmas›nda tafl›d›¤› büyük öne-mi kim reddedebilir ki? ■

Kaynakça1- Teoride Dogrultu, say› 3, S.122- Agy. S.133- V. ‹. LEN‹N, S. E, Ne Yapmal›,

S.1594- V. ‹. LEN‹N, ‘Sol’ Komünizm Bir Ço-

cukluk Hastal›¤›, S.1595- J. STAL‹N, Eserler C. 5, S.1416- V. ‹. LEN‹N, V Zasuliç Tasfiyecili¤in

iflini Nas›l Bitiriyor, ‹SPÜ, S.2717- Agy. S.271-2728- Birlik Kongresi Belgeleri, S.1289- Age. S.133 10-V.‹. Lenin, Militan Metaryalizmin

Kapsam›, Karl Marx Ve Doktrini, s.137/138

Page 31: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

Çok geçmeden ekonomik krize dönü-flen fiubat 2001 mali krizi, Nisan ay›nda kentmerkezli bir esnaf eylemlili¤i ve isyan›n›ndo¤mas›n› k›flk›rtt›. Esas›nda fiubat krizi,tepkinin bir vesilesi oldu. Kent küçük burju-vazisinin damgas›n› vurdu¤u hareket, em-peryalist sermaye ve IMF'nin, iflbirlikçi tekel-ci sermaye egemenli¤inin y›llara dayal› ikti-sadi, toplumsal ve siyasal bask›s›n›n yarat-m›fl oldu¤u y›k›m ve tahribat›n, biriktirmifl ol-du¤u öfke ve tepkinin umutsuzluk, çaresizlikiçerisinde patlamas›yd›.

Nisan ay› boyunca iki hafta süren esnafeylemleri, Türkiye'de orta alt s›n›flar›n kendi-li¤inden hareketinin bu yayg›nl›k, genifllik, y›-k›c›l›k ve militanl›k düzeyindeki ilk eylemiydi.Hem bu s›n›f›n gelece¤i ve aray›fl› bak›m›n-dan, hem de y›k›m› h›zl› yaflamas› ve bununtoplumsal ve siyasal geliflme alan›ndaki yan-s›mas› bak›m›ndan önemlidir. Kitlesel esnafeylemleri, çeflitli s›n›flar›n, onlar›n iktisadi ör-gütleri ve siyasal partilerinin gündemine gir-di. Türkiye'nin, bir küçük burjuvalar ülkesi ol-maya devam etti¤i düflünülürse, toplumsalve siyasal geliflmelere siyasal müdahalede

bulunan bütün parti ve gruplar›n, sermaye veTürk burjuva devletinin hareketle ilgilenmesianlafl›l›rd›r.

Siyasal iktidar mücadelesi ve devrimsorunu olanlar›n, küçük burjuvaziye, k›r kü-çük üreticilerinin sorunlar› ve taleplerine kar-fl› ilgisiz kalmalar› düflünülemez. Proletaryapartisi de, antiemperyalist demokratik dev-rimde proletaryan›n stratejik temel ittifakgüçlerinin sorunlar›, talepleri ve hareketi kar-fl›s›nda ilgisiz kalamaz. Ancak, devrimci biriktidar mücadelesi vermeyenler, güncel siya-sal görevlere s›rt›n› dönenler, kitlesel isyan-lar›n y›k›c› ve tahrip edici gücünden korkan-lar için bir halk hareketi, bir isyan "ilgi çekme-yen ve güncel olmayan bir sorundur. " (Sta-lin)

Kendili¤inden do¤an, geliflen, büyüyenve yay›lan bu hareketin flüphesiz ki iktisadi,toplumsal ve tarihsel kaynaklar›, s›n›fsal birrengi ve karakteri vard›r. O halde, tarihselolarak çeflitli dönemlerde ve s›kça gündemegelen ve uygulanan geçmifl IMF direktifli ve"kemer s›kmal›" "istikrar" programlar›n›n uy-gulanmas› süreçlerinde de¤il de, fiubat mali

ESNAFIN İSYANI DERSLER

DEVRİMCİ GÖREVLER

Page 32: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

krizi sürecinde neden esnaf ilk sars›lan, uya-nan ve soka¤a dökülen toplumsal güç oldu?Hem de "gözü dönmüflçesi"ne, devlet ku-rumlar› ve militarizme sald›r›rcas›na. Tarihinher döneminde ve çeflitli düzeylerde genel-likle islami gericili¤in ve Türk flovenizminintoplumsal dayana¤› olmufl, devletine sad›k,muhafazakar küçük esnaf ve zanaatkarlarneden ayakland›? Esnaf is-yan›, geçmifl süreçteki ikti-sadi, siyasi ve toplumsalbask›lara karfl› büyüyen vey›¤›lan toplumsal öfkeninpatlamas›, z›vanadan ç›k-mas›d›r.

Esnaf, zanaatkar, kü-çük üretici vb. toplumsalkesimler, küçük burjuva s›-n›f›n, orta s›n›f›n bir parça-s›, bileflenleridir. Kapita-lizm gelifltikçe, giderek yer-leflen ve kendisini hissetti-ren kapitalizmin iktisadi ya-salar› karfl›s›nda bütünumutsuz çabalar› ifle yara-maz; dayanamaz ve erirler,mülksüzleflir ve y›k›ma u¤-rarlar. Tedricen iktisadi y›-k›l›fllar›, onlar› toplumsalolarak proletarya saflar›naf›rlat›r. Emperyalizm ve ifl-birlikçi tekellerin büyük sanayi üretimi ve ti-cari üstünlü¤ü karfl›s›nda tutunamazlar. Öy-le olur ki; küçük sermayelerini ellerinden ç›-karmak, küçük özel mülkiyeti parça parçasatarak yaflamlar›n› sürdürmek zorunda ka-l›rlar. ‹ktisadi ve toplumsal alandaki bu nes-nel geliflme ve koflullar, nesnel s›n›f ç›karla-r›, onlar› emperyalist sermaye, IMF ve iflbir-likçi tekelci burjuvazinin iktisadi ve siyasiegemenli¤ine karfl› ç›kmaya koflullar. ‹ktisa-di ve toplumsal y›k›m sürecinde olmalar›, an-tiemperyalist ve antifaflist güç, enerji ve po-tansiyellerinin oluflmas› ve büyümesini belir-ler.

‹flte fiubat mali kriziyle küçük burjuvazi-nin alt kesimleri, krizin yükünü ve sonuçlar›-n› en ac› ve sars›c›, flok edici ve flafl›rt›c› bi-çimde yaflad›klar›, gelecek y›k›m günlerini

gördükleri, ellerinde kaybedecekleri küçükmülkiyetlerini sevdikleri için a¤lama, s›zlamaiçinde umutsuzca soka¤a ç›kt›lar, yürüdüler.. . Bu, küçük krizden dolay› burjuvazininmülksüzleflme ve y›k›m sürecinin h›zlanma-s›na; göreli refah düzeyi ve yaflam standart-lar›n› kaybedifline ya da düflüflüne verdi¤i enüst düzeydeki tepkiydi. Yüzde 40 devalüas-

yon ve dalgal› kur, onlar›nyaflam›na ve faaliyetlerinehemen yans›d›. Kemer s›k-maya, ücretlerin reel olarakdüflürülmesine "al›flt›r›lan",daha çok protestolarla yeti-nen, al›m gücü düflse de birücretleri ve s›n›rl› sosyalhaklar› bulunan, özellefltir-me sald›r›s› ve krizin iflsiz-lefltirme tehditlerine tak›laniflçi ve emekçi memur y›¤›n-lar›ndan farkl› olarak malikriz ve y›k›c› sonuçlar›na"al›flk›n" olmayan esnaf da-ha önce tepki veren oldu.Devalüasyon sonucu geniflhalk y›¤›nlar›n›n al›m gücü-nün düflmesi, dibe vurmas›,esnaf›n istedi¤i veya bekle-di¤i piyasan›n canlanmas›umudunu y›kt›. Küçük esnafve zanaatkar “sinek avla-

maya” bafllad›. Tam bir flaflk›nl›k ve flok ya-flad›lar. Yüz elli y›l› aflk›n zaman önce Marksve Engels, Komünist Manifesto'da flunlar›belirtiyordu: "Orta s›n›f›n alt katmanlar› -kü -çük çapta ticaretle u¤raflanlar, dükkanc›lar,ve genellikle emekli olmufl esnaflar, zanaat -ç›lar ve köylüler- bütün bunlar, k›smen kendiküçük sermayelerinin modern sanayinin iflle -tildi¤i ölçek bak›m›ndan yetersiz kalmas› vebüyük kapitalistlerle rekabette yenik düflme -leri yüzünden ve k›smen de bunlar›n özelhünerlerinin yeni üretim yöntemleri karfl›s›n -da de¤erini yitirmesi yüzünden, giderek pro -letaryaya kar›fl›yorlar. "

Büyük hipermarketlerin h›zla her taraf›ahtapot gibi sarmas›, semtlerin en küçükyerleflim birimleri içlerine kadar yay›lmas›,bakkal, manav ve tuhafiyecilerin y›k›m› ya da

Siyasal iktidar mücadelesive devrim sorunu olanlar›n, küçük

burjuvaziye, k›r küçüküreticilerinin sorunlar› vetaleplerine karfl› ilgisizkalmalar› düflünülemez.Ancak, devrimci bir ikti-

dar mücadelesi vermeyenler, güncel

siyasal görevlere s›rt›n›dönenler, kitlesel

isyanlar›n y›k›c› ve tahripedici gücünden korkanlariçin bir halk hareketi, birisyan "ilgi çekmeyen ve

güncel olmayan birsorundur. " (Stalin)

Page 33: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

pazar alanlar›n›n s›n›rlanmas›n›; tekstil veg›da sektöründe büyük iflletme ve fabrikala-r›n rekabet üstünlü¤üyle pazar› tekellerinealmas›, emperyalistlerin gümrük engeli ol-madan meta ihrac›n› büyütmeleri kent ve k›rküçük üreticilerini çökertti; haz›r giyim veayakkab› fabrikalar›, terzileri ve küçük ayak-kab› imalatç›s›n› sildi. . . Mülksüzleflme süre-ci, ayn› zamanda k›r ve kentlerde sermayeve art›klar›n bir avuç burjuva elinde birikme-sini; sefalet ve yoksullu¤ungenifl y›¤›nlar› girdab›na al-mas›n› h›zland›rd›. ‹ki uç;bir uçta sefalet ve yoksul-laflma, di¤er uçta zenginlik,sermaye birikimi ve merke-zileflmesi. . .

Esnaf, zanaatkar, iflçive iflsiz y›¤›nlar›n sokaklar›doldurmas›, aya¤a kalkma-s›, hükümete, siyasal yöne-time, IMF'ye ve emperyalistba¤›ml›l›¤a, siyasal bask›ve yasaklara; siyasi yan›l-sama ve demagojilere karfl›bir tepki ve uyan›flt›r.

Türkiye'de halk›n, top-lumun alt s›n›f ve tabakala-r›na siyasal yaflant›ya iliflkiniflleri düzenleme ve müda-hale etme özgürlü¤ü yoktur.Askeri faflist rejimler, OHALve s›k›yönetim koflullar›ndaiflçi s›n›f›, emekçiler, gençlikve küçük burjuva y›¤›nlar si-yasal bask›, sopa ve yasak-larla yönetildiler. Örgütlen-me ve hak arama özgürlü¤üya olmad›, ya da oldu¤u kadar› bile gasp e-dildi. Örgüt, örgütlü mücadele düflüncesi vebilincine savafl aç›ld›. Y›¤›nlar sendika vederneklere bile uzak tutuldu. ‹flçi ve emekçiy›¤›nlar terörize edildi, politika d›fl›nda tutul-du. ‹flçi ve emekçi y›¤›nlar›, orta s›n›f› siyasibask› ve yasakla yöneten Türk burjuva dev-leti, Susurluk'a karfl› geliflen tepkiyi manipü-le etti. Susurluk çeteleri, derin devletin kirlive karanl›k örgütleri, faaliyetleri, kara para,kay›t d›fl› ekonomi, türedi zenginler ve kirli

iliflkilerin üstü örtüldü. Kirli savafl›n yükü, kir-li yöntemler, katliam, iflkence, kay›plarla;Türk flovenizmi ve politik islam›n gerici zeh-rinin yabanc›laflt›r›c› ve uyuflturucu etkisiylegeçifltirildi.

Mafya ve yolsuzluk operasyonlar› bütünflatafatl› görüntülere ra¤men siyasi ve askeriba¤lant›lar›na var›nca durduruldu ve unuttu-ruldu. Devlet bankalar›n›n "görev zarar›",özel bankalar›n iflas yükü yüzsüzce ve çeflit-

li demagojilerle emekçilerins›rt›na bindirildi, sermayebir avuç iflbirlikçi patronaaktar›ld›. Ve bütün bu olupbitenlere Türk ve Kürt halk-lar› tan›k oldu. Din, flovenizm, futbol, fu-hufl, uyuflturucu, kapitalisttüketim, sapt›ran TV prog-ramlar›, medya, askerlik veokullarda y›¤›nlar uyufltu-ruldu ve yabanc›laflt›r›ld›.Türkiye halklar›, on y›llarboyunca sadece futbolu,dini, flovenizmi serbestçeve sesli olarak konufltu.Devletin bask›lar›, yasakla-r›, örgütsüzlefltirme politi-kalar›, Kürt ulusunun hak-lar›n› konuflmak yasakt›.Eme¤in ve özgürlü¤ün sesive öncüsü komünist vedevrimci güçler faflist pro-paganda ve yan›lsamalarlahalka yabanc›, halk›n ç›-karlar›na karfl› ç›kan, "hu-zuru ve bar›fl›" bozan güç-ler olarak gösterildi. Sözü

edilen huzur, uzlafl› ve bar›fl sözdeydi; bas-k›, yasak ve yan›lsamalarla yarat›lm›flt›. Kralç›plakt›, gerçekler göz ç›kard›. Sermaye vefaflizmin art›k "bölücülük, y›k›c›l›k ve ideolo-jik ak›mlar›n k›flk›rtmas›" demagojileri dekarfl›l›k bulmamaya bafllad›. MHP baflta ol-mak üzere faflist partilerin "milliyetçili¤i",DSP'nin "ulusalc›l›¤›, IMF, ABD iktisadi prog-ramlar›yla, Kemal Dervifl'le, ‹ncirlik üssüyle,tahkim yasas›, yeni tütün ve fleker yasas›ylaayan beyan ortaya ç›kt›.

Mali kriz sürecinde ortaalt toplumsal kesimleriöncelikle soka¤a döken

bir di¤er faktör ise,onlar›n örgütlenme

gelene¤inin zay›f olmas›ve mevcut örgütleri,

dernekleri ve yöneticilerleolan iliflki düzeyi ve

niteli¤idir. TESK, milyonlarca esnaf ve

zanaatkar›n örgütüdür.Ancak üyelerinin iktisadi

ve toplumsalyaflamlar›nda bu

örgütlülü¤ü hissetmesi,talepleri ve istemlerini bu

örgüt üzerindenhükümetlere dayatmas›;TESK yönetiminin üyeleriüzerinde bir otorite vesayg›nl›k yaratmas› ya

yoktur, ya da çok zay›ft›r.

Page 34: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

Siyasal özgürlük, siyasal örgütlülük, si-yasal bilinç ve siyasal gerçeklerin aç›klan-mas›ndan yoksunluk s›n›rs›z iktisadi ve siya-si bask›n›n uygulanmas›n› kolaylaflt›rd›. Y›-¤›nlar susturuldu, uyuflturuldu, kendi s›n›f ç›-karlar›na yabanc›laflt›r›ld›. Toplumsal çürü-me ve çöküfl dibe vurdu. Ahlaks›zl›k ald› ba-fl›n› gitti. ‹nsani de¤erler afl›nmaya bafllad›.Bu durum alttan alta bir tepki ve öfke biriktir-di; kent küçük burjuvazisinin toplumsal öfke-si mali krizle patlay›p sel oldu. ‹flçi ve emek-çi memurlar›n sermaye ve faflizmin iktisadi,toplumsal ve siyasal bask›lar›na karfl› geli-flen tekil, yerel ve dönemsel savafl›mlar› sü-reçlerinde (Zonguldak genel grevi ve direni-fli, ‹zmit SEKA direnifli, BAGFAfi direnifli vb),emekçi semtlerde devrimci hareketin ça¤r›-lar›na yan›t veren (Susurluk eylemleri vb) vedaha çok Kürt ya da alevi küçük esnaf› kap-sayan kepenk kapatma, gösterilere kat›lmad›fl›nda genellikle seyreden, tarafs›z duran;daha çok dönemin siyasi parti mitinglerinde -RP gibi- soka¤a ç›kan esnaflar, bu kez onla-r› da hedefleyerek adeta intikam al›rcas›nasoka¤a döküldü, hükümete ve IMF'ye karfl›öfkesini kustu. Yap›lan anketlerde halk›nyüzde 50'sinin hiçbir partiye oy vermeyece-¤ini belirtmesi, sokaklarda "kurda ve kuflayem olma" slogan›n›n dillendirilmesi, MHP,DSP ve RP binalar›na yönelik slogan ve tafl-lamalar; "Hükümet istifa" talebi, meclise yü-rüme istemleri, mevcut haliyle yönetilmek is-temediklerini yaflamdaki düzenleme ve ör-gütlenme e¤ilimlerini ortaya koyuyordu.

Mali kriz sürecinde orta alt toplumsalkesimleri öncelikle soka¤a döken bir di¤erfaktör ise, onlar›n örgütlenme gelene¤ininzay›f olmas› ve mevcut örgütleri, derneklerive yöneticilerle olan iliflki düzeyi ve niteli¤i-dir. TESK, milyonlarca esnaf ve zanaatkar›nörgütüdür. Ancak üyelerinin iktisadi ve top-lumsal yaflamlar›nda bu örgütlülü¤ü hisset-mesi, talepleri ve istemlerini bu örgüt üzerin-den hükümetlere dayatmas›; TESK yöneti-minin üyeleri üzerinde bir otorite ve sayg›nl›kyaratmas› ya yoktur, ya da çok zay›ft›r.

Esnaf örgütleri ve yönetimleri, esnaftakibu güç ve potansiyeli biliyorlard›, ancak budüzeyde bir tepki beklemiyorlard›. Bilmeleri

ve görmeleri de fazla ifle yaramazd›. Her ha-lükarda hareket onlar› aflacak bir dinamizm,güç ve enerji tafl›yordu. Bu TESK'in ilk s›na-v›yd›. TESK yöneticili¤i ve faaliyetini üye ai-datlar›n› toplamada ve göstermelik kongre-lerde gören yönetim, esnaf hareketi ve isya-n› karfl›s›nda haz›rl›ks›z yakaland›; dalgak›-ran rolünü ilk günlerde oynayamad›. Serma-ye ve faflizmle iflbirli¤i içinde hareketi zay›fk›lacak, güçten düflürecek ve pörsütecekmekanizma, araç ve yöntemleri devreye so-kamad›. Zaten Dervifl, Günday ve di¤er yö-neticiler ortal›kta görünmediler. Ta ki, hükü-metin göstermelik "sus pay›" aç›klamas›nakadar. K›sacas› esnaflar, onlar› geriye çe-ken, eylemlerinin içini boflaltan ve güçtendüflüren bir haz›rl›k ve örgütlülükle yüz yüzeolmad›klar› için, öyle bir örgütlülük sorumlu-lu¤u ve yükümlülü¤ü hissetmedikleri için so-ka¤a dökülebildi. Oysa Türkiye gerçe¤i, top-lumun alt s›n›f ve tabakalar›n›n kitle örgütle-rinin bürokratik ve iflbirlikçi yönetimlerinin ör-gütlü olmay› sermaye ve egemen s›n›flar ç›-kar›na eylemi ve hareketi k›rman›n, geçifltir-menin, kontrollü öfke boflaltman›n arac› ya-pabildikleri biliniyor. ‹flçi ve emekçi memursendika konfederasyonu yönetimlerinin, ta-rihte ve son süreçte oynad›klar› roller gibi.MGK'n›n gündemine de giren esnaf eylemle-ri, bir biçimde TESK ve di¤er esnaf örgütleri-ne, devleti gözeten ve ihmal edilen görevle-rini yeniden hat›rlatma vesilesi yap›lm›flt›r.

Hareketin Toplumsal Bileflimive Özgünlü¤ü

Anadolu'nun orta ve küçük kentlerindeilk eylemler TOBB üyesi ticaret ve sanayiodalar›n›n miting ça¤r›lar› üzerine geliflti. Or-ta burjuvazi, borsa spekülatörleri ve rantç›-lar, kitle hareketini arkalamaya çal›flt›. Çün-kü emperyalist sermaye ve TÜS‹AD'›n ihti-yaçlar› ve ç›karlar› do¤rultusundaki yeni dü-zenlemeler, yasalar, "ulusal program" vb. bukesimlerin iktisadi ç›karlar›na da dokunmak-tayd›. Küçük esnaf, zanaatkar, küçük iflletmeve sanayi sitelerinden örgütsüz, sendikas›zve düflük ücretli, ifllerini kaybetmekle yüz yü-ze kalan yüz binlerce iflçi, ç›rak, kalfa, yar›-

Page 35: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

proleter ve iflsizler y›¤›n› bu kitle hareketinintoplumsal bileflimidir. Afla¤›dan geliflen ken-dili¤inden hareket, ilk eylemlerdeki önderli¤ive yönetimleri aflt›, sel olup cofltu ve sürük-leyen güç oldu. Esnaf odalar› ve dernek yö-netimleri Ankara, ‹zmir vb. alanlarda tepele-nerek geçildi. Kürsüler ele geçirildi. Eylemlerspontane, kitlesel, yayg›n ve militand›.

‹stanbul, Ankara, Antep, ‹zmir vb. . .kentlerdeki baz› gösteriler, farkl› bileflim, ta-lep ve hedeflerle gerçekleflti. Eylemler hükü-met ve IMF'yi hedefledi. Antiemperyalist mo-tifler tafl›d›, sermaye oligarflisi ve faflist dikta-törlü¤ün militarizmine karfl›tepkileri içerdi. ‹flçi veemekçi a¤›rl›kl›, devrimci vekomünist öncülerin müda-halede bulundu¤u gösterilerdevrimci, ilerici ve demokra-tik motifler tafl›d›. Eylemler-deki y›k›c›, militan ve radikalçizgileri de iflçi ve emekçikesimler ve devrimci müda-hale sa¤lad›. Ankara'daOST‹M, siteler, Gazian-tep'te y›¤›nsal kat›l›m vb. ifl-çiler, iflsizler, gençlik vedevrimcilerin kat›l›m› kitlefliddeti ve savafl›m›n›n ma-nivelas›yd›.

Ankara Tuzluçay›r'dapolisle çat›flma ve barikatsavafl›, devrimcilerin etkinmüdahalesinin ürünüydü.

Antep'te gerek esnafhareketi, gerekse EmekPlatformu'nun örgütledi¤i ve60 bin kiflinin kat›ld›¤› mi-ting ve eylemlerde iflten ç›kar›lan iplik vetekstil iflçilerinin, Kürt gençlerinin katk›s› bü-yüktür.

‹stanbul Gazi mahallesi, Okmeydan›,Alibeyköy, 1 May›s, Gülsuyu vb. . . emekçisemtlerde binlerce kiflinin kat›ld›¤› eylemler-de "Esnafa de¤il, IMF'ye barikat", "Hücreleriparçala", "Susma sustukça s›ra sana gele-cek" vb. . . k›smen siyasi renklerin bask›nç›kmas› antiemperyalist ve antifaflist güçle-rin kat›l›mda ve öncülü¤ünde aranmal›d›r. ‹fl-

çi-emekçi kat›l›m›n›n yo¤unlu¤u, devrimcigüçlerin öncülü¤üyle aç›klanabilir. Eylemlerheterojen bir kat›l›mla gerçekleflti. Her s›n›f-sal ve siyasal e¤ilimde, ama nesnel s›n›f ç›-karlar›, istem ve ihtiyaçlar› temelinde bir ara-ya gelen kesimleri kucaklad›.

Esnaf eylemleri Osmaniye'de D. Bahçe-li ve MHP'yi hedefledi. Bunun siyasi mesajlartafl›d›¤› ortada. R. Kutan protesto edildi.Meclise yürüme hedeflendi. Burada Türk flo-venizmi ve politik islam›n, siyasi ve ideolojiketkisinin çözülme, zay›flama süreci içinde ol-du¤unu, siyasallaflmaya aç›k olma ve ilginin

geliflti¤ini, devrimci düflün-celere y›¤›nlar›n göreceaç›k hale gelmekte oldu¤u-nu, ayr›ca hesap sormae¤ilimi, düflüncesi ve içgü-düsünün k›v›lc›mland›¤›n›gözlenmifltir. Esnaf eylemlerinde vergidaireleri, kamu kurulufllar›ve banka flubeleri tahripedildi. Burada sermaye vehükümet hedeflenmiflitir. Eylemler hiçbir ciddi haz›r-l›¤a dayanm›yordu. Y›¤›n-lar›n toplanma biçimi, ça¤-r›lar›, tafl›d›klar› döviz vepankartlar, att›klar› slogan-lar, kendili¤inden eylemle-rin tipik özellikleriydi. Heryaflta insan panzerlere, po-lise karfl› savaflt›, tafl att›.Burjuvazi, mumla "provo-katör" arad›, ama bulama-d›. Bu hareketlerde gerçekdövüflken güç, iflçiler, yar›-

iflçiler, iflsizler, lümpen proletarya, ç›raklarve gençlerdi.

Eylemler, mücadele biçimleri araçlar›ve yöntemleri gelifltirdi. Otoyollar› saatlercetrafi¤e kapatma, kepenk indirme, polis vejandarma barikatlar›n› zorlama ve aflma, po-lisin barikatlar›n› kendi barikat› yapma, kam-yonla barikat› zorlama, tafl ve sopa kullan-ma, polis dövme vb. . . Eylemler kitlesel,coflkulu ve militand›. Devrimci ve ilerici ö¤e-lerle birleflince ileri taflan özellikler gösterdi.

Küçük burjuvazinin siyasitalebi, "Hükümet istifa",

ve "IMF'ye hay›r”las›n›rl›yd›. Tam da s›n›f

özellikleri ve örgütsüzlüklerine denk

düflen taleplerdi.Hükümetin istifas›n›

istediler; çünkü, kendiç›karlar› ve taleplerini

hesaba katan baflka birburjuva hükümetin

gelmesiyle sorunlar›nçözülece¤ini san›yorlard›.Küçük esnaf›n savafl›m›,eski durumuna yenidenkavuflma ya da göreli

refah düzeyini sürdürmehayali ve beklentisi

üzerineydi.

Page 36: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

Küçük burjuvazinin siyasi talebi, "Hükü-met istifa", ve "IMF'ye hay›r”la s›n›rl›yd›. Tamda s›n›f özellikleri ve örgütsüzlüklerine denkdüflen taleplerdi. Hükümetin istifas›n› istedi-ler; çünkü, kendi ç›karlar› ve taleplerini hesa-ba katan baflka bir burjuva hükümetin gel-mesiyle sorunlar›n çözülece¤ini san›yorlard›.Küçük esnaf›n savafl›m›, eski durumuna ye-niden kavuflma ya da göreli refah düzeyinisürdürme hayali ve beklentisi üzerineydi.

Hareketin EgemenS›n›flara Verdi¤iMesajlar, Çeflitli Kesimlerin Tepki-leri

Mali kriz ve küçükburjuvazinin eylemleri sü-recine, iflçi ve emekçi y›-¤›nlar›n d›fl›nda, emperya-listler, her s›n›f ve siyasalörgüt, kendi s›n›f ç›karlar›temelinde yaklaflt›, istem-lerini ileri sürdü, çözümleröngördü.

Türk burjuva devletive hükümeti, kendili¤in-den hareketin ortaya ç›-kard›¤› mücadele ve güç-ten çok, bunun devrimcihareketle buluflmas›, özel-likle F tipi sald›r›s›na karfl›mücadele ve Kürt ulusalhareketindeki diri güçlerve dinamik e¤ilimle bulufl-mas›ndan korkuya kap›ld›. Devlet kaynakl›ara rejim, teknokrat ve milli mutabakat hükü-metleri alttan alta yay›l›p korku sal›nd›. Pro-vokatör aray›fllar›, ideolojik ak›m k›flk›rtmala-r›, gözalt›lar, sorgulama ve tutuklamalar,gösteri ve miting yasaklamalar› korku ve teh-ditlerle hareketi söndürmeyi ve sindirmeyihedefledi. Ne yaz›k ki, di¤er örneklerde oldu-¤u gibi, bunda da flimdilik baflar›l› olmufl gö-rünüyor.

ABD, AB emperyalistleri iktisadi ve si-yasi de¤iflim/dönüflüm sanc›s› ve s›k›nt›s›n-

dan hareketle bunu emperyalizme mali, ikti-sadi, siyasi, diplomatik ve askeri ba¤›ml›l›¤›derinlefltiren ve kapsamlaflt›ran bir geliflme-nin f›rsat› yapt›lar. Siyasal sistemin köhne-mifl oldu¤unu, tepeden t›rna¤a tamir edilme-sini, revizyondan geçmesi gerekti¤ini aç›kla-d›lar. TÜS‹AD, T‹SK vb. siyasal partiler ya-sas›, seçimler yasas›n›n h›zla de¤ifltirilmesi-ni gerekli gördüler.

Askeri bürokrasi devreye girdi, alterna-tiflerini, planlar›n› yapt›. Nab›z yoklad›, ara-

y›fllar›n› sürdürdü. TOBBBaflkan› F. Miras'› ça¤›rd›.Esnaf eylemleri konusundauyard›. Hükümete karfl› geli-flen güvensizlik ortam›ndamüdahalelerini s›klaflt›rd›.Dervifl, generallere IMFprogram›yla ilgili brifing ver-di. Fazilet Partisi, politik islamve yay›nlar›, mali kriz ve kü-çük burjuvazinin isyan›n› 28fiubat ve türbanla iliflkilendir-di. Çözümün türban›n ser-best b›rak›lmas›, bunun kar-fl›l›¤›nda vatandafllar›n dövi-zi ve mali deste¤inin al›nma-s›ndan geçece¤ini belirtti. ÖDP ve EMEP, eylemlilikle-re mesafeli durdular, y›k›c›ve kitlesel fliddet boyutun-dan çekindiler. S‹P, bir S‹Püyesinin eylemlere kat›ld›¤›biçimindeki bir haber üzeri-ne, yüz binlerin kat›ld›¤› ey-lem ve etkinliklerde görün-

meyi reddetti, "gericilerle birlikte" eylemlerdeyer alamayaca¤› aç›klamas›n› yapt›.

Kürt illerinde esasen bir hareket ve ey-lemlilik yaflanmad›. Esnaf örgütleri özenleeylemliklerden kaç›nd›. Bunun Yurtsever ha-reketin “yeni” sürecinin, bar›fl politikalar›n›nbir yans›mas› oldu¤unu belirtmeliyiz. New-roz etkinliklerinden sonra, IMF program›nakarfl› geliflen hareketlerde, EP etkinliklerindeyer alaca¤›n› aç›klayan HADEP, sadece es-naf eylemleri sürecine kat›lmamakla kalma-d›, baz› Kürt illerinde EP'in etkinliklerinin ge-

Fazilet Partisi, politikislam ve yay›nlar›, mali

kriz ve küçük burjuvazinin isyan›n› 28

fiubat ve türbanlailiflkilendirdi. ÖDP veEMEP, eylemliliklere

mesafeli durdular, y›k›c›ve kitlesel fliddet

boyutundan çekindiler.S‹P, bir S‹P üyesinin

eylemlere kat›ld›¤› biçimindeki bir

haber üzerine, yüz binlerin kat›ld›¤›

eylem ve etkinliklerdegörünmeyi reddetti, "gericilerle birlikte"

eylemlerde yer alamayaca¤›

aç›klamas›n› yapt›.

Page 37: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

risinde bir durufl sergiledi. Bunun aç›klanma-s› birden fazla nedene dayan›r: Birincisi, ye-ni politikalar›n bir yans›mas› olarak s›k›nt› vezorluklar içindeki devletin "zay›fl›klar›n› kul-lanmaktan kaç›nmak"t›r. Z›mni bir uzlaflma-d›r, devlete güven verme tavr›d›r. ‹kincisi,provokatörler ya da “k›flk›rt›c›lar” tehditleri vetehlikesi karfl›s›nda geriye çekilmektir. Üçün-cüsü, EP program›na tepkidir, geliflen hare-kete adeta, “ne halleri varsa görsünler” man-t›¤› ile yaklafl›lmas› olabilir.

Esnaf eylemleri sürecine devrimci hare-ket ve ML komünistlerin de etkili bir müdaha-lede bulunduklar› söylenemez. F tipi müca-delesine kilitlenmifl olmas›, yan› s›ra siyasisorunu birlefltirme ve y›¤›nlar›n gündeminetafl›madaki yetmezlik, güçlerin s›n›rl›l›¤› vezay›fl›¤› buna yol açt›.

Devrimci-Demokratik Savafl›mda Küçük BurjuvazininYeri ve Özellikleri

Mülkiyetle iliflkisi, "ekonomik temeliyleasl›nda gerici olan bu küçük burjuvazi" (Le-nin), emperyalizm ve iflbirlikçi tekelci serma-yeye karfl› olmas›yla siyasi olarak ilerici vedevrimcidir. Antiemperyalist demokratik dev-rim sürecinde devrimci olan küçük burjuvazi,sosyalist devrim sürecinde, özel mülkiyetinher türüne karfl› savafl›mda gerici ve tutucu-dur. Tarafs›zlaflt›r›lmas› gereken bir güçtür.

Marx ve Engels, Komünist Manifes-to'da, kapitalizmin geliflmesi ve burjuvazininyükselen kapitalizm ça¤›ndaki devrimci rolü-ne karfl›, küçük burjuvazinin erime, y›k›m vemülksüzleflmeye karfl› direncini tutucu vehatta "gerici" olarak ifade eder.

Lenin, onun iktisadi temeldeki gerici tu-tumunun alt›n› çizer, ancak demokratik dev-rim sürecinde proletarya ile bir "irade birli¤i"içinde olduklar›n›, devrimci demokrasi içinsavaflacaklar›na iflaret etmeyi de ihmal et-mez.

". . . Emperyalizmin kendine özgü siya-si özellikleri flunlard›r: Mali oligarflinin bask›-s› ve serbest rekabetin ortadan kald›r›lmas›yüzünden her alanda gericilik ve artan ulusalbask›. Bu yüzden hemen bütün emperyalist

ülkelerde 20. yüzy›l›n bafl›ndan beri bir de-mokratik küçük burjuva muhalefeti bafllam›fl-t›r. " (Emperyalizm, Lenin)

Ba¤naz bir mülkiyet düflkünlü¤ü bulu-nan küçük burjuvazinin mülkiyetle iliflkisiniMarx, flöyle ifade eder:

"Haziran günlerinde, hiç kimse, mülki-yeti kurtarma u¤runa ve krediyi yeniden tesisetme u¤runa, Paris küçük burjuvalar›, -kah-veciler, lokantac›lar, flarap sat›c›lar›, küçüktüccarlar, dükkanc›lar, zanaatç›lar vb. - ka-dar ba¤nazca savaflmam›flt›. " (Fransa'daS›n›f Savafllar›, sy. 64)

Paris'te proletaryan›n barikat savafllar›döneminde, küçük burjuvazinin tutumu ikiarada bir derede kalma biçimindedir. Kuru-lan barikatlar›n ard›nda müflterileri ve borçlu-lar›, önünde alacakl›lar› vard›r. ‹kisi aras›ndagider gelir. Ancak savafltan sonra, dükkanla-r›na koflmalar›, onlar› tarihsel sonlar›ndankurtarmaya yetmez.

Küçük burjuvazinin ikili bir karakteri var.Özel mülkiyetçi yanlar›yla burjuvaziye,emekçi yanlar›yla proletaryaya e¤ilimlidirler.Marx, ". . . küçük burjuvazi, burjuvazi karfl›-s›nda, devrimci bir tutumu ancak arkas›ndaproletarya oldu¤u zaman sürdürebilir" (age,sy. 62) der. Küçük burjuvazinin devrimcili¤is›n›rl› ve geçicidir.

Burjuvaziye karfl› duran s›n›flar içerisin-de sadece proletarya gerçekten ve sonunakadar devrimci tek s›n›ft›r. Orta s›n›f modernsanayi karfl›s›nda erir, y›k›l›r ve proleterleflir.Proleterya, kapitalizmin "özel ve temel ürü-nüdür", kapitalizmin mezar kaz›c›s›d›r. Sos-yalist teoride oldu¤u gibi, tarihsel örnek vepratikler de defalarca gösterdi ve kan›tlad› ki,emekçilerin kurtuluflu da ancak proletarya-n›n tarihsel ve siyasal eylemiyle gerçeklefle-cektir.

"Alt orta s›n›f, küçük imalatç›, dükkanc›,zanaatç›, köylü, bütün bunlar, orta s›n›f›nparçalar› olarak varl›klar›n› yok olmaktankurtarmak için, burjuvaziye karfl› savafl›rlar.Bunlar, flu halde, devrimci de¤il, tutucudur-lar. Hatta, gericidirler, çünkü tarihin tekerle-¤ini gerisin geriye döndürmeye çal›fl›rlar. Ka-zara devrimci olsalar bile, proletaryaya kat›l-mak üzere olduklar›ndan ötürü böyledirler;

Page 38: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

flu halde, o andaki ç›karlar›n› de¤il, gelecek-teki ç›karlar›n› korumakta, proletaryan›n ba-k›fl aç›s›n› edinmek için kendilerininkini terketmektedirler. " (Komünist Manifesto)

Küçük burjuvazi, kapitalizm koflullar›n-da iktisadi ve toplumsal olarak proletaryayayak›nlaflt›¤›, proletaryaya kat›l›m›n›n geçifliniyaflad›¤›; ona mülksüzlefltirme sürecini ya-flatan emperyalizme ve iflbirlikçi tekelci ser-mayeye karfl› oldu¤u için devrimci dinamik-ler, e¤ilimler ve özellikler tafl›r.

Küçük burjuvazi, demokratik savafl›msürecinde de tutars›z ve kaypakt›r. Burjuva-ziye yedeklendi¤i gibi, reformizmin de kay-na¤› ve siyasal e¤ilimini tafl›r. Güçlü olanameyleder, özel mülkiyeti k›skançl›kla savu-nur. Eyleminin eksenine onu oturtur.

Devrimci savafl›mda küçük burjuvazininkayganl›¤›n› Engels flöyle belirtir:

"Tafra satmakta üstüne olmayan küçükburjuvazi, eylemde çok yeteneksiz ve birfleyleri göze almak gerekti¤i zaman çok kor-kakt›r. Tecimsel al›flverifl ve kredi ifllemleri-nin soysuz (baya¤›) karakteri, onun öz ka-rakterine enerji ve giriflim ruhu yoksunlu¤u-nun damgas›n› vurmufltur; öyleyse ayn› nite-liklerin, bu katman›n siyasal tutumunu da be-lirlemesini beklemek gerekir. " (Engels) ‹kti-sadi ve toplumsal alanda kaygan olan, bafl-kalaflan ve geçifl yaflayan küçük burjuvazi,siyasal alanda da sermayenin güdümünegirmeye, reformizme e¤ilimlidir, kaypak veoportünisttir. ‹flçi s›n›f› hareketi ve marksistö¤reti içerisindeki revizyonizm, yozlaflma vesoysuzlaflman›n kayna¤› da bu s›n›f özellik-leri ve düflüncesidir.

Yaflam koflullar› ve standartlar›, görelirefah düzeyi, küçük burjuvaziyi "gerici entri-kalar›n paral› aleti" olmaya haz›r ve yatk›nk›lar. 12 Eylül askeri faflizminin, '80 sonras›T. Özal politikalar›n›n, kirli savafl›n floveniz-minin ilk ve bafll›ca toplumsal dayana¤› vedestekçisi olmufltur.

Bütün bu örneklere ra¤men günümüzdeküçük burjuvazi, ülkemizde, yeni sömürgeve emperyalizme çeflitli ba¤›ml›l›k biçimlerigösteren ülkelerde devrimci dinamiklere vekaraktere sahiptir. Antiemperyalist ve antifa-flist savafl›mda önemli toplumsal güç olmaya

devam eder. Emperyalist kölelik ve kapitalistbarbarl›¤›n y›k›c› sonuçlar›na; IMF politikala-r› ve programlar›na, küreselleflme sald›r›lar›-na karfl› kent isyanlar›, gerilla savafllar› vekitle gösterilerinde etkin olarak yer al›rlar. L.Amerika ülkeleri -Brezilya, Arjantin, fiili, Ek-vator, Kolombiya vb. - Filipinler'de, Endonez-ya'da vb. küçük burjuvazinin devrimci kavga-s› sürer. Filistin'de intifadan›n yürütücüleribüyük ölçüde kent esnaf›, zanaatkarlar› veiflsiz y›¤›nlar›; ya da bu kesimin gençli¤idir.Kürt ulusal devriminde özellikle alt kesimlerigerilla mücadelesinin küçümsenemez askerigücüdür.

Küçük Burjuvazi, Antiemperyalist DemokratikDevrimde Proletaryanın Temelİttifaki Gücüdür

Türkiye'de küçük burjuvazi, aktif nüfusiçinde en büyük oran› teflkil eder. Kapitaliz-min koflullar› alt›nda sürekli güç kaybeden,mülksüzleflme ve iktisadi y›k›mla proleterle-flen bir s›n›f olmas›na ra¤men, toplumdakia¤›rl›¤›n› hâlâ korumaktad›r. Emperyalizmin,onun iflbirlikçisi tekelci burjuvazi ve büyüktoprak sahiplerinin iktisadi ve siyasi bask›s›alt›ndad›r.

“. . . Bu nedenle o, güçlü bir devrimcipotansiyel tafl›maktad›r. Devrimimizin temelgüçlerinden biri olan kentin ve k›r›n küçükburjuvazisi, demokratik devrim boyunca pro-letaryan›n stratejik müttefikidir. ” (K. Belgele-ri, sy. 51)

Devrimci proletarya kent ve k›r küçükburjuvazisini yedekleyerek, antiemperyalistdemokratik devrim üzerinde hegemonyas›n›kurarak k›r ve kent küçük burjuvazisiyle on-lar›n yapt›¤› devrimci ittifaka dayanarak anti-emperyalist demorkatik devrimi zafere götür-meyi anti emperyalist demokaratik devrim-deki hegemonyas›na dayanarak orada dur-maks›z›n kent ve k›r yar›-proletaryas› ile itti-fak›na haz›rl›k derecesine ba¤l› olarak kesin-tisizce sosyalist devrime yürüme görevini,teorisi ve program› belirlemektedir.

Türkiye’de kent ve k›r küçükburjuvazisi,

Page 39: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

emperyalizm ve iflbirlikçi tekelci kapitalizmtaraf›ndan y›k›ma u¤rat›ld›kça proletaryayayak›nlafl›r, devrimcileflme süreci yaflar.

Toplumsal farkl›laflma ve mülksüzlefl-menin yafland›¤› 1960’l› ve 1970’li y›llar,kent ve k›r küçük burjvazisinin yüzünün anti-emperyalist ve antifaflist mücadeleye , de-mokratik savafl›ma döndü¤ü y›llard›r. ‹ktisa-di ve toplumsal alandaki geliflmeler, gelir da-¤›l›m›ndaki uçurum, yoksullaflma ve sefalet,küçük burjuvaziyi, ayd›n veyar› ayd›n gençli¤i baflta ol-mak üzere kitlesel olarakdevrimci savafl›ma kat›l›m›getirdi. Trakya, Ege, Kara-deniz ve Kürdistan küçüküreticilerinin tütün, pamuk,f›nd›k üreticileri mitingleribüyük kalabal›klar toplad›.Denizli, Ayd›n-Söke, Trakyaköylüleri, Sivas, Malatya veçeflitli Kürdistan kentlerindebunlar› görmek mümkün-dür. ‘60’lar Türkiye’de T‹P’in15 milletvekili ç›kard›¤› y›l-lard›r. Küçük burjuvazinindevrimci dinamikler ve ola-naklarla devrimci hareketingeliflmesinde, eylemi vekadrolaflmas›na büyük rol-ler oynad›¤› y›llard›r.

Kürt ulusal devrimindeKürdistan küçük burjuvazisi ulusal hareketinönder gücüdür. Yoksul Kürt köylü y›¤›nlar›Kürt ulusal devriminin oldu¤u gibi, birleflikdevrimin de temel güçlerinden birisi oldu¤u-nu kan›tlam›flt›r. Kürt ulusal devriminin yükü-nü tafl›m›fl, ulusalc› ordunun esas gücünü,devrimci olanaklar›n› oluflturmufltur. Kürdis-tan’da küçük burjuvazi ulusal devrim süre-cinde devrimci bir rol üstlenmifltir. Kürt ulusalhareketinin yenilgisi koflullar›na ise PKK veHADEP’in reformist ve uzlaflmac› politikala-r›yla yedeklenmeye en yatk›n kesimdir. Kürtburjuvazisinin liberal siyasi ve ideolojik etki-sine girmeye meyillidir. Ulusal devrim süre-cinde kent küçük esnaf›, zanaatkarlar›, ka-d›nlar, iflsiz ve yar›-proleterler serh›ldanlar›nesas toplumsal gücünü olutururken, bugün

bar›flç›l” Newroz etkinlikleri, yan›lsamal› G.Okkan gösterileri ve “bar›fl serildanlar›”n›ntoplumsal gücüdür.

Esnaf eylemleri sürecinde Kürdistan kü-çük burjuvazisinin ses vermemesi, soka¤aç›kmamas›, tamam›yla reformist, uzlaflmac›politikalar›n ürünüdür. PKK’nin siyasi etkisin-deki y›¤›nlar, onun geri ve uzlaflmac› ça¤r›-lar›na yan›t vermeyi, emperyalizm ve IMFkarfl›t› etkinliklerde yer almamakla göstermifl

oldular. ‹flbirlikçi tekellerin iktisadigücü karfl›s›nda rekabetgücünü yitiren küçük esnafve zanaatkarlar; vergi yü-kü, Ba¤-Kur ve SSK primborçlar›, banka faizleri vb.ile t›kand›lar. Türkiye tar›m›, GümrükBirli¤i, tütün ve fleker yasa-s›; taban fiyat belirlemeleri-ne son verilmesi; her türlügüvence ve korumac›l›¤›nkald›r›lmas›yla tam bir y›k›-m›n efli¤ine getirildi. Tütün ve fleker yasas›, tü-tün ve fleker pancar›ndas›n›rl› ekimi, k›sa bir süreiçinde taban fiyat ayarla-mas›na son verilmesini ön-görür. Türkiye pazar›n›emperyalist tütün tekelleri-

ne peflkefl çeker, tekellerin fleker stoklar›n›neritilmesine hizmet eder. 20 çeflit tar›m ürü-nüne taban fiyat belirlenmiflken, bugün busay› sekize indi, ve tümüyle ortadan kald›r›l-mas› hedefleniyor. Türkiye tar›m›ndaki çö-küfl, k›rdan kente göçü ve nüfus ak›fl›n› h›z-land›racak ve varofllarda emekçi y›¤›nlar›ntoplanmas›n› getirecektir. Gümrük Birli¤i, ye-ni IMF program›yla Türkiye tar›m› dünya pa-zar›na, dünya fiyatlar›na aç›lacak. Böyleceüretimin, üretim konular›n›n rekabet gücüyüksek alanlara yönelmesi sa¤lanacak. Tü-tün ve fleker yasas› biraz da bu amaçla ha-z›rland›. Oysa tar›m üretiminde verimlili¤i ar-t›ran teknoloji ve bilimsel yöntemlerin yete-rince üretim sürecine sokulmamas›, malidestekten yoksun Türkiye tar›m›n›n AB ve

Küçük burjuvazi, ülkemizde, yeni sömürgeve emperyalizme çeflitli

ba¤›ml›l›k biçimlerigösteren ülkelerde

devrimci dinamiklere vekaraktere sahiptir.

Emperyalist kölelik vekapitalist barbarl›¤›n

y›k›c› sonuçlar›na; IMFpolitikalar› ve programlar›na,

küreselleflme sald›r›lar›nakarfl› kent isyanlar›,

gerilla savafllar› ve kitlegösterilerinde etkinolarak yer al›rlar.

Page 40: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

ABD'nin korudu¤u, teflvik etti¤i, destekledi¤igeliflmifl tar›m üretimi karfl›s›nda rekabetedebilece¤ini ileri sürmek kargalar› bile gül-dürür. Bu yasalarla y›k›m ve mülksüzleflmeh›zlanacakd›r. Emperyalist sermaye ihtiyac›ve talebi, iflbölümüne ba¤l› birkaç üründe uz-manlaflma ve tekelleflme gerçekleflecek ves›n›rl› üretim, kentlere nüfus ak›fl›n› h›zland›-racakt›r.

Küçük burjuva s›n›fa mensup gençlikhareketi, emekçi memur hareketi ve demok-ratik kad›n hareketi, emekçi semtlerdeki kü-çük esnaf, seyyar sat›c›, zanaatkar, taksicivb. katmanlar demokratiksavafl›mda ihmal edilemezilerici ve devrimci güçlerdir.

Güçlü ve sürekli anti-emperyalist, demokratik ey-leme ve gelene¤e sahip ol-mayan Türkiye’nin kenti vek›r küçük burjuvazisi, kirlisavafl sürecinde Türk flove-nizmi ve politik islami gerici-li¤in toplumsal dayana¤› veoy deposu oldu. Kriz koflul-lar› flovenizmin etkisindeç›kman›n, kopuflman›n nes-nel koflullar›n› sunmaktad›r.

Eylemin Sonuçları,Ortaya ÇıkardığıGerçekler ve Olanaklar

Türkiye’nin yaflad›¤›mali ve ekonomik krizin ikti-sadi, toplumsal ve siyasalsonuçlar› a¤›r olacak ve zamana yay›lacak;bu durum egemen s›n›flar› yönetmede s›-k›nt›l› ve sanc›l› bir sürece sokacakt›r. Em-peryalist ve iflbirlikçi tekelci sermayenin ikti-sadi, toplumsal ve siyasi politikalar›, yenile-nen ve kölece ba¤›m›l›k ve teslimiyeti geti-ren IMF programlar›, iflçi s›n›f› ve emekçi y›-¤›nlar› sefalete ve yoksullu¤a itti¤i gibi, ortas›n›flar› da sermayesizlefltirme ya da mülk-süzlefltirmeyle yüz yüze getirdi. Burjuvazi-nin krizi aflma program› umut verici de¤ildir;

birkaç y›l› hedeflemekte ve hiç olmazsa ilkbir y›l büyümenin 2,3 civar›nda tutulmas›öngörülmektedir. Bu demektir ki, yat›r›m,üretim ve istihdamda sorunlar olacak; üre-tim daralacak, kitlesel iflçi ç›karma büyüye-cektir. Devalüasyon sonras› öngörülen ihra-cat hedefi, ülkenin zenginlik kaynaklar›,ürünleri ve art›klar›n›n emperyalistlere pe-flkes çekilmesi, aktar›lmas› h›zlanacakt›r.Eskiden bir dolar için öngörülen meta mikta-r›, flimdi iki kat›na yükselecektir. ‹çte ise fi-yatlar yükeldi¤i için al›m gücü düflecektir.Yani Türkiye iç tüketimi k›s›larak yeni zam-

lar ve yüksek enflasyonoranlar› pahas›na ihracat›art›r›lmaya çal›fl›lacakt›r. Mali ve ekonomik krizina¤›r sonuçlar› önümüzde-ki aylar ya da dönemdedaha çarp›c› ve yak›c› ha-liyle ortaya ç›kacakt›r.Özellefltirme, iflas edenorta ve küçük ölçekli ifllet-meler, organize sanayibölgelerinde iflyerlerine ki-lit vuran imalatç›, dükkansahipleri vb. . . üretim ka-pasitesini düflüren büyükfabrikalar ücretsiz izin, es-nek üretim, vb. gerekçe-lerle kitlesel iflten ç›kar-malar yo¤unlaflacakt›r.Buna k›rdan kente göçak›fl› ve ifl arayan y›¤›nlarkat›l›rsa iflsizlik oran›n›ndevasa boyutlara ulaflaca-¤› kesindir. Son üç ayda

tekstil iflkolunda 300 bin iflçi ç›kar›l›r. TuzlaOrganize Deri Sanayi Bölgesi'nde 11 bin ifl-çiden ancak 1300 iflçi; ‹stanbul'daki 135 de-ri fabrikas›nda 22'si çal›fl›r durumda. ‹z-mir'de ise 95 fabrikadan 19'u çal›fl›r durum-da.

Türkiye'de toplam bir milyon küçük es-naf ve imalatç›n›n iflas etti¤i, kepenk kapat-t›¤› aç›kland›. Bunun kent varofllar›nda pat-lay›c› maddeleri toplayaca¤›; iktisadi sefaletve yoksullaflman›n 2 ya da 3 y›ll›k süreçte

Önümüzdeki dönemdeuzanacak iflçi ve emekçiy›¤›nlar›n hareketi baflta

olmak üzere, küçük burjuvazinin dönem

dönem geliflecekkendili¤inden kitle

hareketi ve eylemlerinesiyasal ve örgütsel bir

haz›rl›k, güç biriktirme,hareket planlar› ve güçleri düzenleme

faaliyeti ve çabalar›ylamüdahale etmeyi

yaflanan toplumsalsars›lman›n ard›ndan

e r t e l e n e m e zgörevler saymal›y›z.

Page 41: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

zamana yay›lacak toplumsal ve siyasal ge-liflmelere, patlamalara yol açaca¤›; hiçbir si-hirli program›n bu sürecin önüne geçeme-yece¤i, ancak s›n›rland›rabilece¤i ya da er-teleyebilece¤i çok aç›kt›r. Bu geliflmeler,vahfli Türkiye kapitalizminin iktisadi ve top-lumsal sonuçlar›d›r. Kapitalizmin sonuçlar›-n› bütün hastal›k ve kötülükleriyle yaflayany›¤›nlar›n aray›fllar›, istemleri ve talepleribitmeyecek, aksine devam edecektir. Türkburjuva devleti ve sermaye oligarflisinin,"popülizme" tak›lmama ad›yla, çeflitli sosyalhak ve kazan›mlara pervas›zca sald›raca¤›,krizin yükünü iflçi, emekçi ve orta alt s›n›fla-r›n s›rt›na bindirmeye kararl› oldu¤u çok netgörülecektir. Y›¤›nlar›n da bu yükü tafl›ma-ya art›k güçleri ve sab›rlar›n›n kalmad›¤› Ni-san 2001 esnaf eylemleriyle ortaya ç›km›fl-t›r.

1- ‹ktisadi ve toplumsal çöküflle, y›k›m-la yüz yüze kalan küçük burjuvazi, Bat›'dada radikalleflme sürecine girdi. Özellikle kü-çük esnaf, zanaatkarlar, iflportac› vb. de bugeliflme daha h›zl›d›r. Nisan 2001 esnaf ey-lemleri diye bilinen süreç, bir halk hareketi-ne iflaret ediyordu. fiüphesiz ki, bu süreciiktisadi, toplumsal ve siyasal çözülmelerleyeterince öngörmememiz, buna uygun si-yasal ve örgütsel bir haz›rl›k, pratik hareketplan› gelifltiremememiz, ne geliflkin politikrefleksimiz, ne de siyasal öncülük deneyle-rimiz ve tecrübemizle ba¤dafl›r. Genelliklekendili¤inden kitle hareketleri ve eylemlerikarfl›s›nda kaydetme ve sürüklenme pozis-yonuna bir yenisini eklemifl olduk. Üstelikmilitan eylem biçimleri -sokak çat›flmalar›,otoyol kapatmalar›, barikatlar, polisle çat›fl-malar- yaflanmas›na ra¤men. Orada dev-rimci öncüler ya yoktu, ya da s›n›rl› güçlerlebir kat›l›m gerçeklefltirmifllerdi.

O halde, önümüzdeki dönemde uzana-cak iflçi ve emekçi y›¤›nlar›n hareketi bafltaolmak üzere, küçük burjuvazinin dönem dö-nem geliflecek kendili¤inden kitle hareketive eylemlerine siyasal ve örgütsel bir haz›r-l›k, güç biriktirme, hareket planlar› ve güçle-ri düzenleme faaliyeti ve çabalar›yla müda-hale etmeyi yaflanan toplumsal sars›lman›n

ard›ndan ertelenemez görevler saymal›y›z. DYP’nin bu kesimde önemli gücü var

MHP ve FP'nin etkisini küçümsemeyecekdüzeyde tafl›yan küçük burjuvazinin tutucukatmanlar›, o partilere tepki verdi. Bu davra-n›fl, onlar›n nesnel s›n›f ç›karlar› ve s›n›fsaliçgüdülerinin bir sonucudur. Milliyetçilik, va-tan-millet-Sakarya, hepimiz bir gemideyizdemagojileri küçük burjuva y›¤›nlarda içinedüfltükleri y›k›m›n ac›s›n› ve sonuçlar›n› giz-lemeye yetmeyince, "bizi satan› biz de sata-r›z" diyebildiler. Bu, daha önce bir biçimdedeprem bölgesinde, SEKA ve BAGFAfigrevlerinde görüldü. Gericilik ve flovenizminetkisindeki y›¤›nlar, s›n›f ç›karlar›n›n risk al-t›na girdi¤i koflullarda, ç›karlar› do¤rultu-sunda bir davran›fl gelifltirmeye yönelirler.Deprem, Susurluk, yolsuzluk operasyonlar›dönemleri, devrimcilerin bu anlamda de¤er-lendirmesi gereken elveriflli süreçlerdi. Ya-r›n da mali krizle bafllayan ekonomik kriz,siyasi yönetememe durumu ayn› koflullar›ve olanaklar› içinde fazlas›yla tafl›r. Küçükesnaf, küçük iflletmelerin sendikas›z ve si-gortas›z iflçileri, iflsizler, yeni eylemlerindepolis panzeri, barikat› ve copuyla karfl›lafla-caklard›r. Daha düne kadar, "en büyük po-lis bizim polis" diyen kent esnaf›, eylem sü-recinde polis copu yedi, polis barikat›n› zor-lad›, panzerleri çal›flamaz hale getirdi.

Dün, “IMF defol”, “AGIT’e hay›r”, “Kah-rolsun ABD emperyalizmi” dedikleri için so-kaklarda polis sald›r›s›na maruz kalan dev-rimci ve komünist güçler, bu esnaflar tara-f›ndan ya seyrediliyordu, ya da polise alk›fltutuyordu. Nisan eylemleri onlara, siyasi aji-tasyon ve eylemle siyasi, iktisadi ve toplum-sal gerçeklerin anlat›ld›¤›, devrimcilerin ey-lemi, ve programlar›yla ba¤›n›n kuruldu¤u,devrim gerçe¤inin halka hat›rlat›ld›¤› anlaryap›labilmeliydi.

Y›¤›nlar›n eylem içinde olduklar›, hükü-met ve IMF’ye karfl› aya¤a kalkt›klar› gün-ler, egemen s›n›flar›n siyasi yönetimini sor-gulamaya bafllad›klar›, Türk flovenizmi vedini gericili¤in etkisinin zay›flad›¤›, çözülme-ye bafllad›¤› günlerdir. Y›¤›nlar›n, gericili¤inher türünden kopma içinde olduklar› süreç-

Page 42: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

leridir. O an’lar, genifl y›¤›nlar›n çeflitli siya-sal güçleri ve politikalar› gördükleri, kendiöz deneyleriyle tecrübe ettikleri, anlad›klar›;bir kopufl ve aray›fla girdikleri anlard›r.

Ekonomik ve siyasi kriz dönemleri, y›-¤›nlar›n sistemi, rejimi; burjuvazisinin siyasiyönetim anlay›fl›, hedefleri ve amac›n› sor-gulad›¤›; yasa, kurum ve iflleyifle güvensiz-lik duymaya bafllad›¤› dönemlerdir. Bu an-lamda Türk burjuva devleti ve gericili¤inintoplumsal dayana¤› yap›lan orta s›n›f gü-vensizlik duyuyor, sars›l›yor, parçalan›yor.

Küçük burjuvazinin hareketini, egemens›n›flar›n her bölümü, her kli¤i kendi ç›karla-r› do¤rultusunda kullanmaya, de¤erlendir-meye çal›flacak, yönelecektir. Örne¤in, yu-kar›da aç›klad›¤›m›z gibi, TOBB, FP veDYP, generaller, reformist partiler, vb. yenidönemin siyasi geliflmelerinde de yedekle-meye çal›flacaklard›r. Küçük burjuvazininkullan›lma riski ve potansiyelini tafl›yan birtoplumsal kesim oldu¤u do¤rudur. Bundanflu sonuç ç›kar ki, komünist önderlik küçükburjuva y›¤›nlar› uyarmak; egemen s›n›fla-r›n ve militarizmin yedeklenmesini önleye-cek bir hareket tarz› gelifltirmek zorundad›r.

Partinin kurulufl belgelerinde yer ald›¤›gibi, “. . . faflist diktatörlü¤ün ›rkç› ve faflistgüçler eliyle k›flk›rtt›¤› Türk-Kürt, sunni-ale-vi, fleriatç›-laik vb. renkler tafl›yan iç savaflgirifliminin önemli bir yedek gücü olma riski-ni tafl›yor Bat›'da küçükburjuvazi. Kürt ulu-sal devriminin yenilgi yaflamas›, karfl›devri-min beslendi¤i flovenizm reaksiyonuna, is-tismar etti¤i bir gerekçeye nesnel olarakson verdi. Sermaye ve faflizmin, bugün ar-t›k "bölünmez vatan" demagojisi yeterinceetkili olam›yor; Hizbullah ve politik islamtehdidi de tutmuyor, y›¤›nlarda karfl›l›k bula-m›yor.

Bugün yaflanan mali ve iktisadi kriz,küçükburjuvazinin genifl y›¤›nlar›nda flove-nizm ve gericili¤in etkisinin çözülüflü süreci-ni yaflat›yor, zay›flamas›n›n elveriflli koflul-lar›n› yarat›yor. Bunu h›zland›racak, derin-lefltirecek ve yayacak güç ise, devrimci vekomünist öncü güçlerin çal›flmas› ve etkinmüdahalesidir.

Belgelerde, "stratejimizin en önemli za -af noktalar›ndan birisi" görülen gericili¤e ye-dek güç olma riski, "bu zaaf noktas›n› dev -rimci eylemin ve takti¤in startejiyi güçlendi -rici etkisiyle aflman›n biçimlerini bulmak ge -reklidir" (sy. 71) görevi, bugün bu "biçim-ler"den birini, yani kentlerde hükümet, em-peryalizm ve IMF, iflbirlikçi tekelci sermaye-ye karfl› geliflen küçükburjuvazinin eylemi-ne devrimci bir müdahaleyi gelifltirmektengeçer.

II- Ekonomik ve siyasi krizli süreç iler-ledikçe, kitle hareketinin sonuçlar›na karfl›tepkiler belirginlefltikçe, hareketteki saflafl-ma, ayr›flma ve aray›fllar da kaç›n›lmazd›r.Günler, aylar geçtikçe gerek faflist diktatör-lü¤ün bask› ve tehditleri, gerekse "sus pay›"ve esnaf örgütlerinin dalgak›r›c› rolleri ileharekette bir ayr›flma seyri izlemek müm-kün. Sermaye ve faflizm, küçükburjuvazininhareketini k›rma, söndürme ve s›n›rland›r-ma taktiklerine, yöntemlerine baflvurmaktangeri durmayacakt›r.

Türk burjuva devletinin kitle hareketinik›rma ve bast›rma yöntemlerindeki tarihi vesicili de bozuktur. 1977 l May›s'›,1980 aske-ri faflist darbe, '96 l May›s'› ve en son F tipicezaevlerine karfl› mücadele ve 2000-2001ölüm orucu direniflleriyle geliflmeye yüz tu-tan devrimci kitle hareketini k›rma, söndür-me ve etkisiz k›lma kirli yöntemlerine tan›kolundu. Bu yöntemler bafll›ca olarak provo-katif eylemler düzenleme ve sonra bunu is-tismar etme; "terörist, ideolojik ak›m" k›fl-k›rtmas›, örgüt k›flk›rtmas› tehditleriyle kor-ku salma, Susurluk'ta oldu¤u gibi küçük birk›z›n ölümünü istismar ederek, etnik vemezhepsel ayr›l›klar› k›flk›rtarak ulusal vemezhepsel çat›flma örnekleri yaflatmayaçal›flmak; sendika, birlik, Baro vb. kitle ör-gütleri yönetimleri ve sendika bürokratlar›,TESK yönetimi gibi iflbirlikçilerle hareketinsistemi ve rejimi hedeflemesinin önüne geç-mek veya manipüle etmek. Genelkurmayaç›klamalar› ve görüflmeleri, ara rejim se-naryolar›yla iflçi ve emekçi y›¤›nlar› terörizeetmek, susturmak vb. yöntemlerin bafll›ca-lar›d›r. Esnaf eylemlerinin saman alevi gibi

Page 43: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

sönmesi, iflçi ve emekçi memur cephesindebeklenen kitlesel tepkilerin yaflanmamas›,"kitle hareketindeki geliflmeyi k›rma" yön-tem ve taktiklerini bir kez daha gündemesoktu. Y›k›c› ve sars›c› esnaf hareketindeürken burjuvazi ve devleti, sert tedbirler al-maya yöneldi. Çeflitli büyük kentlerde gös-teri ve mitinglerin bir ay süreyle yasaklad›¤›-n› aç›klad›. Ankara esnaf eylemlerini kitleseldalgay› k›rman›n bir arac› yapmak için gün-lerce medyan›n gündemini iflgal etti. Yasa-d›fl› örgüt ve provakatörlerarand›, yeterince buluna-mad›. Gözalt›na al›nanlarabugüne kadar hiç görülme-yen biçimde "tatbikatlar "yapt›r›ld›. Ankara gözalt›la-r› t›pk› savafl esirleri gibi birgörüntüyle kamuoyunateflhir edildi. Esnaf örgütle-rine hareketi söndürme gö-revi hat›rlat›ld›. Ama hep-sinden önce her zamankigibi, tehdit, gözda¤›, gözal-t›, iflkence ve yasaklar ha-reketin düflüfle geçmesinisa¤lad›.

Esnaflar›n s›cak ey-lemleri sürecinde ortal›ktagözükmeyen TESK Baflka-n› Dervifl Günday, hükü-metin komik "sus pay›"aç›klamalar›yla ortaya ç›k-t›; "Biz hâlâ, tek çözümün sokak olmad›¤›nainan›yoruz, kardefllerimi biraz daha sab›rl›olmaya ça¤›r›yorum" dedi. Ve esnaf›n k›fl-k›rt›ld›¤›n› aç›klad›. Adafl›, Dervifl'le s›k› biriflbirli¤i örne¤i sergiledi-. Bu arada sendika konfederasyonlar› bafl-kanlar› da Mehmet Keçeciler'e teslim edildi.

III- Küçükburjuvazinin hareketi ayn› za-manda devrimci bir müdahalenin devrimcisiyasallaflt›rma sonuçlar›n›; küçük burjuva-zinin alt kesimleri, iflçi ve emekçi kat›l›ml›gösteri ve etkinliklerin renginin, antiemper-yalist ve antifaflist karakterinin belirgin oldu-¤unu, yüzünün demokratik savafl›ma, iflçive emekçi hareketine dönük oldu¤unu,

onun özellikle semtlerde güçlü bir parças›olabilece¤ini bir kez daha ortaya ç›kard›.ML komünistleri öncelikle ilgilendiren, üzeri-ne planlar ve giriflimler yapmas› gerekenkesimler buralarda emekçi semtlerdeki kü-çük esnaf ve alt tabakalar, gençlik, iflsiz y›-¤›nlar, devrimci savafl›m›n esas güçlerin-den birini oluflturmaktad›r. Son eylemlerede, devrimci etki ve siyaseti tafl›yan güçler-dir. O halde, örgütleme faaliyetinde, propa-ganda ve ajitasyon faaliyetimizin içeri¤inde,

yönelim ve önceliklerimiz-de bu kesimler esas al›n-mal›d›r. K›rda ise, küçük veyoksul köylü kitleler, tar›mproletaryas› ve yar› prole-terleri çal›flmalar›m›zdaöncelikli kesimlerdir. Builiflkilenme, ayn› zamandahareketin muhtemel ayr›fl-ma ve saflaflmas›na denkdüflece¤i gibi, böyle birsaflaflma ve ayr›flman›n ifl-çi ve emekçi güçlerin ç›ka-r›na gerçekleflece¤ine, bü-tün devrimci güçleri, dina-mikleri ve olanaklar› de¤er-lendirmeye hizmet edecek-tir. I V - Yaflad›¤›m›z siyasalgeliflmeler ortam›, küçükburjuvazinin s›n›f karakterive yalpalayan tutumu, ileri-

ci ve reformist partilere de toplumsal zeminve olanaklar sunmaktad›r. Küçük burjuvazi,reformist partilerin vahfli kapitalizmin afl›r›-l›klar›n›n törpülenmesi, yaflam standartlar›-n›n devam etmesi ya da iyilefltirilmesi talep-lerine yatk›n ve e¤ilimlidir. Reformistlerinprogram› da, kapitalizmde iyilefltirmeleri he-defler. Emek Platformu, iflçi ve memur sen-dika bürokratlar›n›n eylemi ve politikalar› re-formizmi besler, destekler. Kitle hareketinidindiren, söndüren ve geriye çeken sendikabürokratlar› barikat› ve siyasi etki reformiz-me karfl› mücadele birlefltirilerek sürekli,sistemli ve güçlü tarzda yürütülmelidir.

Esnaflar, küçük zanaatkarlar, esnaf ör-

Ekonomik ve siyasi krizlisüreç ilerledikçe, kitle

hareketinin sonuçlar›nakarfl› tepkiler

belirginlefltikçe, hareketteki saflaflma,

ayr›flma ve aray›fllar dakaç›n›lmazd›r. Sermaye

ve faflizm, k ü ç ü k b u r j u v a z i n i nhareketini k›rma,

söndürme ves›n›rland›rma taktiklerine,

yöntemlerine baflvurmaktan geri

durmayacakt›r.

Page 44: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

gütleri yöneticilerini eylem içinde, eylem sü-recinde, suçüstü yaparak tepeledi ve aflt›-lar. ‹flçi y›¤›nlar› ve emekçi memur hareketive eylemini güçten düflüren, çürüten ve ba-rikatlayan hain sendika a¤alar›n›n ekono-mik kriz koflullar›ndaki iflbirlikçi ve uzlaflma-c› tutumlar› mücadelenin hedefine konul-mal›; teflhiri ve tecriti esas al›nmal›d›r.

Emekçi y›¤›nlar› bofl beklentiler ve ya-n›lsamalar içine sokan reformist partilerinkitle eylemlerini yedekleyen, geriye çekenpolitikalar› ertelenemez siyasi ve ideolojikmücadelenin konusudur. Sendika bürokrat-lar›n› iflçi düflman› çizgisinde yürümelerindepervas›z ve cüretli k›lan EP program›nadestek gibi oportünist ves›n›f iflbirlikçisi politikalar-d›r. Onlar› yorgun ve gide-rek düflen "emek ve özgür-lük" lafazanl›klar›n› surat-lar›na patlatmak komünist-lerin bir görevi olmal›d›r.EP program›n› iflçi veemekçilere "solcu"luk vesosyalistlik ad›na iktidarayürümenin program› ola-rak gösteren, bu oportünistpolitikaya karfl› mücadelegörevleri ihmal edilemez.

V- Küçük burjuvazinineylemi, y›¤›nlar›n gelifltir-dikleri mücadele araçlar›,mücadele biçimleri ve slo-ganlardan ö¤renmek gere-kir. Yol kapatmalar, polisbariyerlerinin barikat yap›l-mas›, kamyonla polis bari-katlar›n› zorlama, polis barikatlar›n› aflmaya da yarma yöntemleri vb. araçlar›, müca-dele araçlar› gelifltirme ve etkili k›lma görev-leri unutulamaz. Devrimci hareketin ve par-timizin kitlelere, kitle çal›flmas›na yabanc›-laflma sorunlar› yaflad›¤› bugünlerde, y›¤›n-larda sakl› ve birikmifl enerji, güç ve yete-neklerin, yarat›c›l›k ve inisiyatif giriflimlerinina盤a ç›kar›lmas› ve devrimci savafl›m veçal›flman›n hizmetine sunulmas› ve de¤er-lendirilmesinin koflullar› bugün çok daha

fazla mevcuttur. Ayd›n umutsuzlu¤unun çeflitli biçimler-

de yaflanmas›, bunun iflçi s›n›f› ve kitleleregüvensizlikten kaynakland›¤›, ve yine ayd›numutsuzlu¤unun devrimci güçlere çeflitlidüzeylerde yans›d›¤› düflünülürse, tahripedici ve çürütücü sonuçlar›n›n ortadan kal-d›r›lmas› bak›m›ndan da esnaflar›n aya¤akalk›fl› ve halk hareketi bir moral ve moti-vasyon arac› olmufltur. Kitle hareketi süre-cinde, y›¤›nlarda örgütlenme düflüncesi, is-tek ve e¤ilimi geliflti. ‹çinden geçmekte ol-du¤umuz elveriflli toplumsal koflullar ve ola-naklar›, kitlelere gitmenin bir arac› ve f›rsat›yapabiliriz. Kitleleri devrimci çözüm ve kur-

tulufllar› do¤rultusunda ay-d›nlatmak, örgütlemek vesavaflt›rmak "önder parti-ye" hedefine yürümenin si-yasal pratik görevidir. O halde,Orta alt s›n›flar› iktisadi vetoplumsal çöküflle, siyasibask›larla yüz yüze b›ra-kan iflbirlikçi tekelci burju-vazi ve büyük toprak sahip-lerinin siyasal egemenli¤ifaflist diktatörlüktür. Bu y›-¤›nlar›n iktisadi ve demok-ratik haklar› için savafl›m,sermaye ve faflizme karfl›siyasal savafl›mdan kopukele al›namaz. Çözüm, "hü-kümet istifa"da de¤il, ‹flçi-Emekçi Sovyet Cumhuri-yetleri Birli¤i iktidar›ndad›r. Egemen s›n›flar›n ordusu,

polisi, mahkemeleri örgütlenmifl egemen s›-n›flar›n zor ayg›tlar›d›r, siyasal bask›, yasakve zor araçlar›d›r. Türk burjuva devleteninbel kemi¤idir. ‹flçi ve emekçilerin mücadele-sini bast›rmak, egemen s›n›flar›n iktidar›n›güvencede tutmak için vard›rlar; 1970 Hazi-ran direniflinde, Zonguldak grev ve direni-flinde, Tarifl'te, 1977 l May›s'›nda, '96 l Ma-y›s'›nda, K›z›lay emekçi memur eyleminde,her tekil/yerel grev ve direnifle müdahaledeoldu¤u gibi, kendi s›n›f ç›karlar› ve talepleri

Devrimci cephede hersiyasal partinin kendi

s›n›f güçleriylebirleflmedi¤i, siyasi

ça¤r›lar›na yan›t olmad›¤›günümüz koflullar›nda

ise, çok do¤al ki, proletarya partisi buhareketlere ilgisiz

kalamaz. Aksine sosyalistgörüfl aç›s›ndan

kopmadan, siyasi ve ideolojik ba¤›ms›zl›¤›n›koruyarak devrimci birmüdahale ve önderlik

göreviyle karfl› karfl›yad›r.

Page 45: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

için yürüyen esnaf ve küçük üreticilerin kar-fl›s›na dikildiler. Halktan ve üretimden kopa-r›lm›fl beyaz ordunun farkl› davranmas› dabeklenemez. Bu gerçe¤i geri y›¤›nlar nez-dinde a盤a ç›kartmak için iflçiye, emekçiyeve esnafa, Kürt halk›na, memurlara vegençli¤e de¤il; “IMF, emperyalizm ve ser-maye oligarflisine barikat” denebilir.

Emperyalizme, her türlü emperyalistkurulufl ve flirketlere, IMF, Dünya Bankas›vb. mali kurulufllara olan borç, borç faizi veyükümlülükleri iptal edilsin!

Küçük esnaf›n banka borçlar› ve vergitaksitleri kald›r›ls›n! Gümrük Birli¤i'ne,AB'ye hay›r. IMF ve emperyalistlerin dayat-t›¤› yasal düzenlemelere, programa hay›r.K›r küçük üreticilerinin taban fiyat talepleri,destek ve teflvikleri karfl›lans›n! Küçük es-naf, k›r emekçilerinin örgütlenme özgürlü¤üve faaliyeti önündeki bütün s›n›rlama ve ya-saklar kald›r›ls›n! Özellefltirmeye hay›r!

‹flten ç›karmalara son verilsin, ifl gü-vencesi sa¤lans›n, Kürt ulusunun ulusal de-mokratik haklar› tan›ns›n; Kürt ulusuna iflçis›n›f› ve emekçi y›¤›nlara özgürlük talepleriile geliflmelere müdahale edilmesi hedef-lenmelidir…

Kapitalizm, iflçi, emekçi, küçük esnafve küçük üreticileri iktisadi sefalet ve yok-sullu¤a iter; toplumsal çürümeye sürükler.Kapitalist sistemde sermaye hareketi, ser-maye birikimi, merkezileflmesi ve yo¤unlafl-

mas›; y›k›m ve tahribat, mülksüzlefltirme,sefalet ve yoksullu¤u üretmekle birlikte gi-der. Küçükburjuvazinin a¤lamas› ve hayalibeklentileri tarihte defalarca kan›tland›¤› gi-bi bofltur, iktisadi ve toplumsal yaflamlar›n-daki geliflmeleri durduramaz. Burjuvazi vebüyük toprak sahiplerinin topraklar›, fabrikave iflletmeler, bankalar, sermaye temel üre-tim araçlar› üzerindeki mülkiyeti veya sahip-li¤i var oldukça, küçük burjuvazi varl›¤›n›uzun süre devam ettiremez, proletaryayayak›nlaflmak ve o ölçüde devrimcileflmekzorundad›r. Proletaryan›n kurtuluflu, ayn›zamanda bu kesimlerin de, insanl›¤›n dakurtulufludur. Kurtulufl sosyalizmdedir.

Marksist leninist komünistler sosyalizmu¤runa savafl›mda, en demokratik ve cum-huriyetçi burjuvazi ve küçük burjuvaziyekarfl› s›n›f savafl›m› yürütmek zorunda oldu-¤u her türlü kuflkunun ötesinde oldu¤u gibi;ADD sürecinde asgari program› için, de-mokratik savafl›m›n baflar›s› için küçükbur-juvazi ile birlikte yürümek, ittifak kurmak vesavaflmak zorundad›r. Devrimci cephedeher siyasal partinin kendi s›n›f güçleriyle bir-leflmedi¤i, siyasi ça¤r›lar›na yan›t olmad›¤›günümüz koflullar›nda ise, çok do¤al ki,proletarya partisi bu hareketlere ilgisiz kala-maz. Aksine sosyalist görüfl aç›s›ndan kop-madan, siyasi ve ideolojik ba¤›ms›zl›¤›n›koruyarak devrimci bir müdahale ve önder-lik göreviyle karfl› karfl›yad›r. . . ■

Page 46: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

1-Teorik Yaklaşım

Alınterimiz gazetesi, kendi dıflındakilerekarflı açmıfl oldu¤u “teori” savaflını sürüyor.Neredeyse meydan muharebesi biçiminialan bu ”teori” savaflında Kızıl Bayrak veözellikle Y. Atılım nasibini almıfl. Bizi buradailgilendiren Y. Atılım hakkında ileri sürülen-lerdir. Farklı açılardan ilgimizi çekti¤i ve ö¤-retici oldu¤u için Alınterimiz’in teori adınasavundu¤u anlayıflları ele alaca¤ız. Ama ön-ce tartıflma yöntemi ve ahlakı üzerine birkaçsöz sarf etmeyi kaçınılmaz görüyoruz.

Arkadaflları böyle bir tarzda yazı yazma-ya zorlayanın ne oldu¤unu bilmiyoruz. Hatayapmak insanlara özgüdür. Hata yapılmıfl,marksist kriz teorisi yanlıfl anlaflılmıfl olabilir.Ama bu size devrimci tartıflma anlayıflınıaflan tarzda bir hitap hakkını vermiyor. Diye-lim ki bu hakkı kendinizde buluyorsunuz, ohalde baflkalarının da aynı tarzda cevap ver-me olasılı¤ını kabul ediyorsunuz demektir.Ama biz aynı tartıflma yöntemine de¤er ver-miyoruz. Bunun ötesinde fliddetle kınıyoruz.Arkadaflların neyi niçin elefltirdiklerini, ger-

çekten de belli bir teoriden hareketle mi dü-flüncelerini gelifltirdiklerini bir türlü anlaya-madık. Alınterimiz , bir makale nasıl yazıl-mamalının örne¤ini oluflturuyor. Elefltirideamaç, yanlıfl olanın yanlıfllı¤ını kabul ettir-mekse -ki arkadaflların bu amac› güttükleri-ne inanıyoruz- öncelikle yapılması gereken,neyi niçin savundu¤unu ve neyin neden yan-lıfl oldu¤unu açıklamak olmalıdır ve bununiçin de gerekli kavramlar kullanılmalıdır.Ama bütün bunları yapabilmek için savunu-lan veya yanlıfl oldu¤una inanılan konudasöz konusu olan teoriye biraz da olsa hakimolmak gerekir.

Arkadaflların elefltirdiklerini, bütün anla-yıfllarını burada teker teker ele almanınmantı¤ı yok. fiunu yapaca¤ız: Elefltirilerin-den hareketle savundukları anlayıflları veyanlıfl bulup elefltirdikleri görüflleri birkaçbafllık altında toplayaca¤ız. Böylece hemkendi görüfllerimizin ve hem de Alınterimiz-Devrimci Proletarya ’nın görüfllerinin birerfoto¤rafını çıkartaca¤ız.

a-Arkadafllar ekonomik kriz (fazla üretimkrizi) ile mali-borsa-para-kredi krizleri(spekü-

DP ve ALINTERİMİZ’İN EKONOMİK KRİZ TEORİLERİNİN ELEŞTİRİSİ

Page 47: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

lasyon) arasındaki farkı ve ba¤ı anlamıyor-lar. Aksi taktirde marksist kriz teorisinin ma-li-spekülasyon krizi-fazla üretim krizi ayrımı-na fliddetle karflı çıkarak, korkusuzca anti-marksist görüfller savunamazlar.

b-Arkadafllar sermaye hareketini ve özel-liklerini hiç anlamamıfllar.

c-Kavram konusunda arkadaflların kafasıhiç açık de¤il. Aksi taktirde “aflırı üretim kriziile de birleflen daha temeldeki bir aflırı biri -kim krizin”den bahsetmezler. Demek ki biraflırı üretim krizi var ve bu krizin temelindede baflka bir kriz var; aflırı birikim krizi!

d- “Y. Atılım , tekelci aflamanın farklılafl-mıfl krizi sürecini, klasik s›nai çevrim krizleri-ne indirgemekte, sınai çevrim krizlerini dedaha temeldeki aflırı biri-kim krizlerini inkar edip,aflırı üretim krizlerine indir-gemekte, bu tür bu tahrifatsonucu tavflanın suyununsuyuna indirgedi¤i üretimkrizinin yaflanmadı¤ını ilerisürebilmektedir”. (Bkz.Alınterimiz, sayı 64, S.10).

Bu saptama, arkadaflla-rın kapitalizmin kendili¤in-den çökece¤i teorisini savunduklarının kanı-tıdır. Yani Rosa Luksemburg ve H. Grosso-mann’ın anlayıflları.

e-Arkadafllar “dalga” teorisini savunuyor-lar. (Bkz. Alınterimiz, sayfa 62).

f-Arkadafllar sürekli kriz teorisini savunu-yorlar (Bkz. Devrimci Proletarya, örne¤in sa-yı 34, sf. 12-18 vs.).

fiimdi bu bafllıklarla ifade etti¤imiz anla-yıflları açalım.

a-Mali Kriz-Ekonomik (FazlaÜretim) Krizi Arasındaki Diyalektik Bağ ve Farklılıklar

Krizlerin olasılı¤ı basit meta üretimi vepara dolaflımının geliflmesiyle bafllar. Bu birolasılıktır ve bu olasılı¤ın ne zaman baflladı-¤ı konusunda F. Engels flu tespiti yapar;

“Öyleyse Marksist de¤er yasası, ürünleri

metalara dönüfltüren de¤iflimin bafllangıcın -dan, 15. yüzyıla kadar süren bir dönem için,genel bir ekonomik geçerlili¤e sahip olmufl -tur. Ne var ki meta de¤iflimi, yazılı tarih ön -cesi dönemlere kadar uzanır... fiu halde de -¤er yasası befl ile yedi bin yıllık bir dönemboyunca egemenli¤ini sürdürmüfltür.” ( F .Engels’in Kapital’in III. cildine eki. Marks-En-gels. C. 25(Kapital III.). Syf., 909. Alm.).

Demek oluyor ki Marks tarafından kaflfe-dilen de¤er yasası, yazılı tarihin bafllangıcın-dan bu yana etkide bulunuyor. Bu durumda;krizlerin do¤uflu için genel koflullar veya ola-sılıklar varsa ve özellikle de ödeme aracıolarak paranın fonksiyonu geliflmiflse, baflkateflvik edici faktörlerin de olması durumunda

krizin patlak vermesinde fla-flılacak bir fley olmaz. He-nüz kapitalizme gelmedik,ama krizler patlak veriyor.Aynen antik Yunanistan veRoma ‹mparatorlu¤u’ndagörüldü¤ü gibi. Bu birincinokta; ödeme aracı olarakpara ve kriz. Para dolaflı-mında patlak veren kriz.Ama bu krizleri, modern pe-riyodik (devrevi) ekonomik

krizlerle aynı görmüyoruz, göremeyiz. Buikinci nokta. Birinci noktada belirtilen krizlerile orta ça¤da patlak veren ve ticaret ve tefe-ci sermayesinin, kredinin kapsamlı geliflmifl-lik durumunu koflul yapan spekülasyon kriz-leri arasında oldukça önemli farklar vardır.

Yukarıya aktardı¤ımız anlayıflında En-gels, basit meta üretiminden ticari-kapitalistiktisadi dönüflümün tarihini 15. yüzyıl olarakbelirliyor. Yani 15. yüzyıl, ticaret sermayesi-nin zaferinin/hakimiyetinin baflladı¤ı yüzyıl.Bu sermaye (ticaret sermayesi), 17. yüzyıldakredicili¤in bankaya benzer örgütlenmesineyol açmıfltır. Bu örgütlenmeyle de; kredininbankavari örgütlenmesiyle/kurumlaflmasıylada spekülasyon, borsa oyunu ve bununlaba¤›nt› içinde krizlere neden olmufltur. Buüçüncü nokta.

17. ve özellikle de 18. yüzyılda görülenkrizler; yani spekülasyon, borsa-kredi krizle-

Modern sanayi ile yanimakineli büyük üretim ilebirlikte çözümü periyodikkrizlerde bulan ve sanayikapitalizmine özgü olan

çeliflkiler do¤uyor veg e l i fl i y o r l a r d ı .

Page 48: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

ri antik ça¤ın krizlerinden ne denli farklıysa-lar, sanayi kapitalizminin devrevi krizlerindende o denli temelden farklıdırlar. Neden?

17. ve 18. yüzyılda görülen spekülasyon,kredi, borsa-para krizleri banka ve kredi sis-teminin; bir bütün olarak para ekonomisininve hisse senedi ticaretinin geliflmesinin so-nucu olarak do¤an krizlerdir. Ama bu krizle-rin gerçeklik olabilmesi, yani patlak verebil-mesi için ekonomi dıflı faktörün, ço¤unluklada siyasi faktörün etkide bulunması, tetikle-mesi gerekiyordu. Bu krizler, dönemsel ola-rak patlak veren krizler de¤ildi. Periyodik(devrevi olarak) patlak veren krizler,Marks’ın deyimiyle “mekanik sanayiin bütünulusal ekonomi üzerinde belirleyici etkile bu -lunacak kadar geliflti¤i” zamanda; “kapitaliz -min kendi ayakları üzerinde durmaya baflla -dı¤ı” zamanda gündeme gelmifllerdir. Yanikapitalizmin makineli büyük üretim aflaması-na girdi¤i zamandan itibaren. Bu dönem de18. yüzyılın sonunda, 19. yüzyılın baflında‹ngiltere’de sanayi devriminin sona erdi¤i dö-nemdir. Bu, dördüncü nokta. Biraz açalım;

“Yaflamlarının toplumsal üretiminde in -sanlar, aralarında zorunlu, iradelerinden ba -¤ımsız belli iliflkilere girerler; bu üretim iliflki -leri, onların maddi üretici güçlerinin belirli birgeliflme derecesine tekabül eder. Bu üretimiliflkilerinin tümü, toplumun ekonomik yapısı -nı, belli toplumsal bilinç flekillerine tekabüleden bir hukuki ve siyasi üst yapının üzerin -de yükseldi¤i somut temeli oluflturur”(Marks, Politik Ekonominin Elefltirisine Katkı.Önsöz. C.13. Sf.8, Alm).

Tarihsel materyalizmin bu temel tezinindo¤rulu¤unu ekonomik krizlerin tarihi göste-riyor. Aynı zamanda A l ı n t e r i m i z ’ i n a n t i-marksist anlayıflını da; 19.yüzyılda iktisadikrizlerin karakterindeki temel de¤iflimin nihainedenini maddi üretici güçlerin geliflmesi,yani sanayi devrimi oluflturuyor. Sanayi dev-rimi, modern sanayiin do¤masıydı. Modernsanayi ile yani makineli büyük üretim ile bir-likte çözümü periyodik krizlerde bulan ve sa-nayi kapitalizmine özgü olan çeliflkiler do¤u-yor ve gelifliyorlardı.

Üretimin toplumsallaflması, kapitalizmin

temel çeliflkisine neden olan bu toplumsal-laflma, ancak sanayiin geliflmesiyle bafllaya-biliyordu.

Ancak sanayiin geliflmesiyle birlikte üre-tim araçları üretimi ile tüketim araçları üreti-minin ayrıflması (toplam toplumsa sermaye-nin I. ve II. bölümleri) bafllayabiliyordu. Böy-lece bu bölümler arasında farklılaflma-nın(oransızlı¤ın) olasılı¤ı ve zorunlulu¤u dado¤uyordu.

Ancak sanayiin geliflmesiyle birlikte de-¤iflmeyen sermaye, de¤iflken sermayeyenazaran daha hızlı büyüme olana¤ına sahipoluyordu. Bu farklı büyüme kâr oranının e¤i-limli düflüfl yasasına neden oluyordu.

Ve nihayet ancak sermayenin geliflme-siyle birlikte sabit sermaye, ekonominin dev-revi geliflmesine temel teflkil edecek kapsa-ma gelebiliyordu.

Bütün bu geliflmeler; makineli büyük üre-timle bafllayan bu geliflmeler periyodik (dev-revi) krizleri zorunlu k›l›yordu. ‹flte tam da bukrizlerin, 17. ve 18. yüzyıldaki krizlerle iliflki-si yoktu veya aynı karakterde de¤ildiler. 17.ve 18. yüzyılın krizleri-belirtti¤imiz gibi- eko-nomi dıflı faktörlerin tetikledi¤i safi para-kre-di-borsa-spekülasyon krizleriydi. Bu krizler,üretim üzerinde onu sekteye u¤ratarak etki-de bulunabiliyorlardı. Yani üretim azalması-na neden olabiliyorlardı. Buna karflın devre-vi krizler ise fazla üretim krizleridir. Ve bukrizler, kapitalist ekonominin iç yasallı¤ındankaynaklanırlar. fiüphesiz ki borsa-kredi-pa-ra-spekülasyon krizleri fazla üretim krizleri-nin refakatçisidirler. Ama bu krizlerin nedenide¤ildirler. Bir çok kriz arafltırmacısının vemarksizm adına konuflan avanak küçük bur-juvazinin anlamadı¤ı nokta, görünüm biçim-leriyle özü birbirine karıfltırmalarıdır.

Toplayalım;

-Kapitalist ekonomide söz konusu olan,devrevi olarak patlak veren ekonomik krizler-dir.

-Bu krizler, kapitalist yeniden üretim süre-cinde do¤arlar.

-Bu krizler üretimin toplumsal karakteriyleona özel el koyufl arasındaki temel çeliflki

Page 49: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

üzerinde yükselen yasal bir görünümdür.

-Fazla üretim krizleri ancak ve ancak ka-pitalizmin makineli büyük üretim aflamasın-da söz konusu olurlar.

Buna karflın:

-Para-kredi-borsa-spekülasyon; banka-mali krizler, ticaret krizleri, fazla üretim kriz-lerine refakat eden, fazlaüretim krizlerini ancak etki-leyebilen krizlerdir.

-Bu krizler fazla üretimkrizlerinin nedeni olmadıkla-rı gibi önemli yönlerini deoluflturmazlar.

-Bu krizler, kapitalistyeniden üretim sürecin-den kaynaklanmazlar vedolayısıyla kapitalist üre -tim biçiminin yasal görü -nümleri de de¤ildirler .

Tam da bu nedenlerden dolayı biz Alın -terimiz gibi “mali kriz,...üretim krizinin bir so -nucu” olarak “de¤erlendir”miyoruz. Tam dabu nedenden dolayı “mali kriz tespitimiz” ‘te -orik cahilli(¤imizden)’ kaynaklanan hata de-¤il, nesnel gerçekli¤in çıplak tespitidir. Tamda bundan dolayı mali kriz sürecinin herhan-gi bir devrevili¤i olmadı¤ı ve olamayaca¤ı gi-bi, ömrü de oldukça kısadır.

b-Sermaye Hareketi ve Özellikleri

“Diyalektik üzerine” ara bafllı¤ı altında“kısaca Y. Atılım’ın her zamanki diyalektikyöntem ve kavrayıfl zafiyetine de de¤inelim”deniyor. Y. Atılım’ın “diyalektik yöntem vekavrayıfl zafiyeti”nin ne oldu¤unu anlayama-dık, ama orada baflka bir “diyalektik yöntemve kavrayıfl zafiyeti” gördük. fiöyle deniyor;

“Sermayenin geniflleyen yeniden üreti -minde, ögelerden kast edilen P-M, M-M’-,M’-P’ devreleridir. Sermayenin de¤erlendir -me süreci her üçünün de içsel bütünlü¤ünügerektirir. Para sermaye ile sanai sermaye -nin, üretim ile tüketimin, meta ile paranın de -¤iflim de¤eri ile kullanım de¤erinin, zorunlu

emek ile artı eme¤in vb. birbirini içsel olarakkoflulandırdıkları halde, ancak dıflsal (abç.T.D.) olarak (ekonomik krizlerin zoruyla; aflı -rı birikim krizi, aflırı üretim krizi, oransızlıkkrizi, türlü çeflit mali krizler, para, borsa, ban -ka, borç vb. krizleri vb.) buluflabiliyor olmala -rı, kapitalizmin kriz diyalekti¤ini ortaya kor”(Alınterimiz, sayı 64, sf. 10).

Aynen böyle yazıyorlar.

Arkadafllar burada serma-yenin dönüflüm ve dolaflı-mını, yani sermaye hare-ketini anlatıyorlar. Dahado¤rusu anlatmaya çalıflı-yorlar. Kendimizi, “vulgariktisat” bilgimizi zorlayarakniyetlerinin bu oldu¤u su-nucuna vardık. Konumuzailiflkin olarak marksist an-layıfl veya da Marks’ın üç

ciltlik Kapital’ i nasıl çürü¤e çıkartılır diyenokur, burjuva yazarların kitaplarına baflvur-masına gerek yok. Alınterimiz , yukarda kianlayıfllarıyla bu ifli çok iyi yapmıfl.

Arkadaflların söylemek istediklerini her-kesin anlayabilece¤i dile çevirelim. Para biçi-mindeki sermaye(P), üretim için meta ser-mayeye (M) dönüflür, üretim yapılır ve ürünyeniden, ama ço¤almıfl olarak para serma-yeye(P’) dönüflür. Söylenmek istenen bu.Bu, dolaflım ve de dönüflüm, Alınterimiz’intestipitene göre “içsel olarak koflullandır”ıl-mıfltır. Yani bu, sermayenin yasal hareketi-dir. Bu do¤rudur. Gariplik bundan sonra bafl-lıyor. P-M-P’ ”birbirini içsel olarak koflul -landırdıkları halde, ancak dıflsal olarakbuluflabiliyor olmaları kapitalizmin krizdiyalekti¤ini ortaya koyuyor” m u fl ! ( a b ç .T.D.) Yani “ekonomik krizlerin zoruy -la...” ?!

Buyurun, ne yaparsanız yapın!?

Bu kavrayıfllarıyla Alınterimiz ne yapmıfloluyor?

Ekonomik kriz, yani fazla üretim krizi;dönemsel patlak veren kriz, kapitalistekonominin yasal, kendi deyimiyle “iç -sel” görünümü olmaktan çıkartılıyor veekonomik kriz, üretimin toplumsal karak -

Kapitalist üretim biçiminde (makineli

üretim) yegane bir krizvardır. Bunun adı da fazla

üretim krizidir. Bu, kapitalist yeniden

üretimin çeliflkilerinden kaynaklanır diyoruz.

Page 50: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

teriyle ona kapitalist el koyufl arasındakitemel çeliflki; kapitalizmin bu temel çelifl -kisi üzerinde yükselmez diyor .

Öyle diyor, çünkü ekonomik krizi “dıfl -sal” bir olgu olarak görüyor .

Öyle görüyor, çünkü dolaflım› kopanP-M-P’ hareketini koptu¤u yerde birleflti -ren “dıflsal” faktör, ekonomik kriz oluyor.

Bu gazetenin deyimiyle kopukluk, “dıflsalolarak, ekonomik krizlerin zoruyla... bulufla -biliyor” oluyor ve bu da “kapitalizmin kriz di -yalekti¤ini ortaya koyuyor”!!

Bu durumda dıflsal olgu olarak ekonomikkriz, elinde sopa olan birisi olabilece¤i gibibir zebani de olabilir. Bu zebani birbirindenkopan P-M-P’ halkalarını, kafasına gözünevurarak, evire çevire döverek yeniden birle-flecek kadar yumuflatıyor. Yani hizaya getiri-yor.

Sorun bu noktaya gelince bu gazetenin,ekonomi yasalarının nesnel olduklarına, in-sanların iradesinden ba¤ımsız olduklarınainanmadı¤ı da açı¤a çıkıyor. Bizi, “iktisat vediyalektikten sınıfta” bırakan A l ı n t e r i m i z ,yukarıdaki anlayıflıyla; Marksist ekonomi te-orisini ve diyalekti¤i çürü¤eçıkartan anlayıflıyla kapita-lizmin nesnel yasaları veçeliflkileri üzerine “ h a t a l a rdüzeltmeye” çalıflınca ger-çekten teori adına, devrim-cilik adına hofl olmayan birdurum ortaya çıkıyor. BunaAnadolu’da “özrü kabaha-tinden büyüktür”derler!

fiimdi P-M-P’ dolaflımı-na gelelim:

Her sermaye, yaflam yo-luna belirli bir para miktarıbiçiminde bafllar. Yani parasermaye olarak ortaya çıkar. Kapitalist, bupara ile üretim araçları ve iflgücü satın alır.Yani bafllangıçtaki para sermaye, iflgücü veüretim araçları metalarına dönüflür. Bu, parasermayenin (P) üretici sermayeye (M) dö-nüflmesidir.

‹kinci aflamada üretim bafllar; iflgücü har-

canır, hammaddeler ifllenir, enerji tüketilir,velhasıl üretim yapılır. Üretim süreci sonu-cunda belli ürünlerde, metalarda cisimleflmiflolarak ortaya çıkan yatırılmıfl sermaye, artıkeski sermaye de¤ildir. O ürün olmufltur ve ifl-gücü sömürüsünden dolayı da ço¤almıfltır.Yani de¤eri büyümüfltür. Demek ki sermayehareketinin ikinci aflaması, üretici sermaye-nin meta sermayeye dönüflmesidir.

Üçüncü aflamada ise üretilen mallar satı-lır, pazarlanır ve kapitalist sattı¤ı mallarınkarflılı¤ında para alır. Bu para, bafllangıçaflamasındakinden fazladır (P’). Bu durum,sermaye hareketinin üçüncü aflamasını; me-ta sermayenin para sermayeye dönüflmesiniifade eder. (Sermayenin dolaflımıyla ilgili yu-karıdaki tanımlamalar bize ait de¤il. PolitikEkonomi Ders kitabından aldık).

Sermaye hareketinden bahsedebilmekiçin sermayenin dolaflımının bu üç aflama-dan geçerek tamamlanması gerekir. Bu ha-reketin, dolaflımın birinci (P) ve üçüncü (P’)aflaması, dolaflım sürecini ifade eder. Bu ikiaflamada yeni bir de¤er üretilemez. Ama do-laflım olmaksızın, yani metanın paraya ve

paranın da yeniden metayadönüflümü olmaksızın kapi-talist yeniden üretim imkan-sızdır. Sadece ikinci afla-mada, üretim aflamasındayeni de¤er, artı de¤er üreti-lir.

‹lk aflamada tıkanma olursapara sermaye ifllevsizleflir,yani kullanılamaz, atıl kalır.

‹kinci aflamada tıkanmaolursa, üretim araçları,hammaddeler ifllevsiz kalır,iflgücü kullanılamaz, yaniüretim yapılamaz ve iflsizlik

söz konusu olur.

Üçüncü aflamada tıkanma olursa, bu se-fer de üretilen mallar satılamaz. Pazarlar sa-tılmayan mallarla dolup taflar.

Bir de Marks’tan destek alalım ki destek-siz attı¤ımız sanılmasın.

“Sermaye de¤erinin, dolaflımın çeflitli

Hangi aflamasında olursaolsun kapitalizmi kapitalizm yapan

nesnellik de¤iflmedi¤i için-aksi taktirde kapitalizmden bahsedemeyiz-

onun temel çeliflkisindenkaynaklanan fazla üretimkrizleri de de¤iflmemifltir.

Page 51: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

aflamalarında büründü¤ü iki biçim, para-sermaye ve meta-sermaye dir. Üretim afla -masına iliflkin biçim ise üretken sermaye dir.Toplam devresi sırasında bu biçimlere bürü -nen, bunlardan sıyrılan ve her birinde o özelbiçime ait ifllevleri yerine getiren sermaye,sanayi sermayesi dir; sanayi burada, kapi -talist temele göre yürütülen bütün sanayi kol -larını kapsayan bir anlamda kullanılmıfltır.Para sermaye, meta sermaye ve üretkensermaye, bu nedenle ifllevleri, birbirindenayrılmıfl aynı biçimde ba¤ımsız sanayi kolla -rının içeri¤ini oluflturan ba¤ımsız sermayetürlerini ifade etmezler. Burada onlar, sade -ce sanayi sermayesinin birbiri ardına her üçüde büründü¤ü özel ifllevsel biçimleri belirtir -ler”(Kapital C. II. Syf., 60-61).

Toparlayalım:

-Arkadafllar, sermaye hareketinin söz ko-nusu bu üç aflamasının birbirinden kopması-nın ekonomik kriz anlamına geldi¤ini; ekono-mik krizin; fazla üretim krizinin bu aflamaları-nın birbirinden kopmasından do¤du¤unu;esasen ikinci aflamada do¤du¤unu ve üçün-cü aflamada açı¤a çıktı¤ını anlamamıfllar ki,birbirinden kopan bu aflamaları “dıflsal” olgudiye tanımladıkları krizle yeniden sa¤lamayaçalıflıyorlar.

-Arkadafllar, kapitalist yeniden üretimdekisermayenin görünümü ne olursa olsun, sa-nayi sermayesi oldu¤unu kavramamıfl olma-lılar ki, bu sermaye hareketinin aflamalarınıyeniden birlefltirmek için, “dıflsal” olgu olarak

“türlü çeflitli mali krizler; para, borsa, banka,borç vb. krizleri”nden medet umuyorlar. Yanisanayi sermayesi biçim ve hareketiyledo¤rudan iliflkisi olmayan faktörleri, kapi -talist yeniden üretimin “içsel” olgusu, ya -sal görünümü olarak görebiliyorlar .

-Arkadafllar gibi düflünmedi¤imiz için, enazından Marks’ı bu konuda arkadafllar gibiyorumlamadı¤ımız için, sermaye hareketininaflamalarının birbirinden kopmasını ortadankaldırmak için; kapitalizmin bu nesnelli¤inikeyfi olarak de¤ifltirmek için ekonomik krizi,bu kopuflun do¤rudan ifadesini “dıflsal” gör-me cüretini kendimizde göremiyoruz. Bununötesinde görünümü ne olursa olsun yeni -den üretimdeki sermaye ile bu üretim sü -reci dıflında kalan sermaye ve ifllevini bir -birinden ayrı görüyoruz.

Tam da bu nedenden dolayı kapitalistüretim biçiminde (makineli üretim) yega -ne bir kriz vardır. Bunun adı da fazla üre -tim krizidir. Bu, kapitalist yeniden üreti -min çeliflkilerinden kaynaklanır diyoruz.

Tam da bu nedenden dolayı, genel an -lamda ifade edersek mali krizleri, kapita -list üretim biçimine özgü olmayan, buüretim biçiminin bir yasallı¤ını ifade et -meyen krizler olarak görüyoruz.

Tam da bu nedenlerden dolayı “mali kriztekelci kapitalist üretim süreci ve iç çeliflkile-riyle temel ba¤ından” koparıyoruz ve “tavfla-nın suyunun suyuna indirgiyor”uz.(Alınteri-miz).

Bu, arkadafllarla aramızdaki temel teorikbir farktır.

c- Kavramların Dili ve Kapitalizmin Kendiliğinden Çökeceği Teorisi

Bu arkadaflların maocularla ortak bir yan-ları var: Bolca kavram üretiyorlar. fiüphesizkavram üretmek kullanılan dili zenginlefltirir.Kavram üretmek, bilimin enginliklerine dal-mak ve yeni olanı tanımlamak anlamına ge-lir. Her bir kavramın bir anlamı vardır. “Banaarkadaflını göster, sana kim oldu¤unu söyle-

Grossmann, hem krizteorisini ve hem de çöküflyasasını kâr oranlarınıne¤ilimli düflüfl yasasıylaaçıklamaya çalıflır ve kâr

oranlarının düflüflünükanıtlamak için, Marks’ınbirikim fleması yerine,

Otto Bauer’e ait sermayenin birikimflemasını kullanır.

Page 52: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

yeyim” kavramlar da. Kullanılan kavram,hangi siyasi anlayıflın, hangi teorik çıkıflınesas alındı¤ını açı¤a vurur. Bu anlamda ba-zı kavramlar, kiflilerin, siyasi yapıların teorikaynasıdır.

Maocular, insanlık tarihinin tanıdı¤ı beflüretim biçimini 8 ile 9’a çıkartmakla ünlüdür-ler. ‹lkel, köleci, feodal, kapitalist ve sosya-list/komünist üretim tarzlarına ilaveten “yarıfeodal”, “yarı feodal, yarı kapitalist”, “kapita-list olmayan”, “halkın üretim tarzı” gibi üretimtarzlarını icat edenler onlardır.

Alınterimiz’ den arkadafllar da kavramüretime ve marksizmi çarpıtma konusundamaoculardan hiç de geri de¤iller. Örnekler;“sermaye krizi”, “aflırı birikim krizi”, “aflırı de -¤erlendirme krizi”, “üretim krizi”, ”açık kriz”,”genel kriz süreçleri” (Bkz. Alınterimiz. Sayı64, Syf. 10).

Bizi burada ilgilendiren genel olarak kav-ramlar de¤il, bizi burada ilgilendiren, savu-nusu açık yapılan ama Marksizm-Leninizmadına sorunulan ve ifadesini “aflırı birikim kri -zi”nde bulan anlayıfltır:

-“Aflırı üretim krizi ile de birleflen daha te -meldeki bir aflırı birikim krizinin görüngüle -ri...”

-“Sermaye yine aflırı de¤erlenme krizinegirecek, sonrasında daha fliddetli çöküntülerkaçınılmaz olacaktır”

-“Tekelci aflamanın farklılaflmıfl kriz süre -cini, klasik sınai çevrim krizlerine indirge -mekte, sınai çevrim krizlerine de daha temel -deki aflırı birikim krizlerini inkar edip aflırıüretim krizlerine indirgemekte” (Agy.)

Son alıntının son kısmından fazla bir fleyanlamadık, ama anlatılmak istenen flu; sa-nayi çevrim krizlerinden (fazla üretim krizlerikastediliyor) daha derinden duran bir krizvardır; aflırı üretim krizi. “Y. Atılım, emperya -list ve iflbirlikçi tekelci kapitalist aflamanıngenel kriz süreçlerinden de tamamen haber -sizmifl gibi davranmakta” (Alınterimiz) oldu-¤u için “tekelci aflamanın farklılaflmıfl kriz sü -recini klasik sınai çevrim krizlerine (yani faz-la üretim krizlerine, TD) indirgemekte” yanigünümüz kapitalizminde fazla üretim krizinin

de temelde yatan bir aflırı birikim krizinin ol-du¤unu inkar etmekte veya Y. Atılım farkınavarmadan aflırı birikim krizini aflırı üretim kri-ziyle karıfltırmakta ve sonrada ne hikmetse“üretim krizinin yaflanmadı¤ını ileri sürebil -mektedir” (Alınterimiz). ‹flin içinden ancak bukadar çıkabildik.

fiimdi bu kavram kargaflasını bir kenarabırakalım. Herkesin anlayaca¤ı bir dilde ko-nuflalım;

-Tekelci aflamanın farklılaflmıfl kriz süre-ci diye bir anlayıflımız yoktur.

-Böyle bir anlayıflımız olmadı¤ı için, ol-mayan anlayıflımızı “sınai çevrim krizlerineindirgeme” diye de bir sorunumuz yok.

-Hele hele “sınai çevrim krizlerine de da -ha temeldeki aflırı birikim krizlerini inkar et -me” gibi antimarksist anlayıflımız hiç yok.

Kapitalizmin serbest rekabetçi dönemin-den farklı olarak emperyalizm aflamasındakriz olgusundaki yegane de¤iflme, kriz dev-revili¤inde görülmüfltür. Ekonomik devrevili-¤in kriz, durgunluk, canlanma ve yükseliflaflamasından yükselifl aflaması görülmüyor,onun yerini iniflli-çıkıfllı bir durgunluk aflama-sı almıfltır. Biz bunun kanıtıyla u¤raflmak is-temiyoruz. Mademki bu konuda bu denli id-dialısınız, bu derginin çeflitli sayılarında elealınan bu konuyu elefltirirsiniz. Yanlıfllı¤ını

Bizim arkadafllar ise, sistem nihai sınırlarınadayandı anlayıfllarıyla

düpedüz, sistemin kendiiç çeliflkileriyle çöküyor

oldu¤unu tespit ediyorlar. Sistemin kendiiç ekonomik çeliflkileriyle

nihai sınırına gelipdayandı¤ı tespiti

anlayıfllarından dagörüldü¤ü gibi

devrimden, proletaryanıneyleminden ba¤ımsız

yapılıyor.

Page 53: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

ortaya korsunuz. Ama ne denmek istendi¤inianlamak istiyorsan›z. MLKP II. Kongre Bel-geleri’ne bakabilirsiniz.

Bizim için geçerli olan fludur; kapitalizmmakineli üretim aflamasına girdi¤inden bu-yana dönemsel olarak patlak veren fazlaüretim kriziyle bo¤uflur. Hangi aflamasındaolursa olsun kapitalizmi kapitalizm yapannesnellik de¤iflmedi¤i için -aksi taktirdekapitalizmden bahsedemeyiz- onun temelçeliflkisinden kaynaklanan fazla üretimkrizleri de de¤iflmemifltir.

Arkadaflların “aflırı birikim krizi ” n d e nbahsetmeleri bir yanılsama de¤ildir. Onlarbu kavramı bilinçli olarak kullanıyorlar. Kapi-talizmin bütün çeliflkilerinin altında, fazlaüretim krizinin temelinde de “aflırı birikim”görüyorlar (Aflırı birikimin oldu¤u do¤rudur.Ama bunun arkadaflların anlayıflıyla ilgisiyok veya arkadafllar aflırı birikimi tamamenfarklı anlıyorlar ve belli bir teorik anlayıfl se-viyesine çekiyorlar).

“Aflırı birikim krizi”nin ne anlama geldi¤ini“teorik cahilli¤imize” ra¤men biraz açalım.

Devrimci Proletarya 3. Sayısında,

“…emperyalizmin… devresel krizleri 3-4yılda bir tekrarlanır hale gelmifl”

(sayfa 14) ve 34. sayısında da

“klasik kapitalizmin… tekelci aflamada…bunalım dönemleri… 20. yüzyılın… ikinci ya -rısında… 2-3 yılda bire düflmesi”(sayfa 52)tespitini yapıyor.

DP’nin bu anlayıflına göre II. Dünya Sa-vaflı’ndan sonraki dönemde kapitalist dünya-da krizler, 3-4, 2-3 yılda bir patlak vermeyebafllamıfllardır. Yani kriz devrevili¤i gidereksıklaflmıfltır. Bu sıklaflma devam edecek vebir yerde, önümüzdeki bir dönemde sıfıradüflecek, yani kapitalist ekonomi krizden hiççıkmayacak. Kapitalist dünya ekonomisinin1970’lerden beri sürekli kriz içinde oldu¤uanlayıflını hatırlayacak olursak vardı¤ımızsonuç flu; kapitalist ekonominin, devrevili¤iortadan kalkıyor. Devrevili¤in ortadan kalk-ması ya krizsiz bir kapitalizm anlamına geli-yor, ya da sürekli kriz söz konusu oluyor!

DP ve Alınterimiz, sık sık kapitalist eko-

nominin nihai aflamasına geldi¤ini, bundandolayı sistemin artık var olma olanaklarınınkalmadı¤ını savunuyor. Yani sistem kendikendine çökecek anlayıflı savunuluyor. Top-tan çöküfl mesajı veriliyor.

Kapitalizm, serbest rekabetçi dönemindeoldu¤u gibi emperyalizm aflamasında da sa-yısız “badireler” atlatmıfltır. Ama her seferin-de ayakta kalmanın ve hakimiyet sürdürme-nin bir yolunu bulmufltur. Çünkü bunun nes-nel koflulları vardır. Bu koflullar var oldu¤umüddetçe de kapitalizm kendili¤inden çök-meyecektir ve kapitalizm var oldu¤u müddet-çe de kendili¤inden çökmemesinin nesnelkoflullar var olacaktır.

Kapitalizm, ne ekonomik krizlerinden do-layı ve ne de genel krizinden dolayı çöker.Ne denli a¤ır olurlarsa olsunlar bu krizler, as-la ve asla kendili¤inden çöküflün ifadesi ol-mazlar. Çünkü ne en a¤ır ekonomik krizler,ne de genel kriz, sermaye birikimi yasasını;en daralmıfl haliyle dahi olsun sermaye ha-reketini yok etmiyor ve sermayenin birikimyasası iflledi¤i müddetçe de kendili¤indençöküfl olmayacaktır.

Demek oluyor ki; kapitalizm, kendi sis -temsel ifllerli¤i içinde hiçbir zaman ve aslason sınırına varmaz. Kapitalist sistemin,kendini ba¤layan sınırı yoktur. Bunun nede-ni de sermayenin, hangi kapsam ve boyut-larda olursa olsun, kendini yenilemesi içinnesnel koflulların sistem içinde sürekli var ol-masıdır. Yani kapitalist sistem, kendi kendi-ne çökmez.

Kapitalizmin e¤ilimi sınırlanamaz mı? Sı-nırlanır. Bunu sınırlayan, sınıf mücadelesi-dir. Bu, geliflmifl ülkelerde sosyalist devrim-dir, ba¤ımlı yeni sömürge ülkelerde ulusalkurtulufl mücadeleleri, antiemperyalist, de-mokratik devrimlerdir. Sorun; kendili¤indençöküfl mü, devrim mi, yoksa sadece devrimmi? Leninist emperyalizm teorisi, emperya-lizmin kendili¤inden çökmeyece¤ini, devrim-le çökertilece¤ini ö¤retiyor.

Marksist Leninist olmayan üniversite do-çenti Henryk Grossmann 1929’da yayımla-nan (Almanca) “Kapitalist Sistemin Birikimve Çöküfl Yasası” çal›flmas›nda kapitalizmin

Page 54: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

kendi kendine çökece¤i sonucuna varır.Grossmann’ın, konumuzu do¤rudan ilgilen-diren anlayıflı flöyle:

Kâr oranlarının düflmesi ve Grossmann’agöre çöküfl ve kriz;

Grossmann, hem kriz teorisini ve hem deçöküfl yasasını kâr oranlarının e¤ilimli düflüflyasasıyla açıklamaya çalıflır ve kâr oranları-nın düflüflünü kanıtlamak için, Marks’ın biri-kim fleması yerine, Otto Bauer’e ait serma-yenin birikim flemasını kullanır. Bu flemayagöre de¤iflken sermaye, nüfusun yıllık ço¤al-masına tekabül ederek %5 oranında, sabitsermaye de %10 oranında büyüyor ve artıde¤er oranı da sürekli 100olur. Sermayenin organikbileflimi devamlı yükseldi-¤i için, kâr oranları da sü-rekli düfler. O. Bauer’e gö-re sermayenin birikimi sı-nırsız bir flekilde devameder. Ne var ki O. Bauer,birikim flemasını dördün-cü üretim devrevili¤ine ka-dar hesap etmifltir. Dahasonraki yıllarda ne olaca-¤ının hesabını yapmamıfl-tır. H. Grossmann ise O.Bauer’in hesab›n› devamettirmifl ve kapitalistlerin kiflisel tüketimleriiçin harcadıkları artı de¤er kısmının 21. yılakadar arttı¤ını ve sonra düflmeye baflladı¤ı-nı, 35. yıla, yani 35. üretim devrevili¤ine ge-lindi¤inde de tamamen yok oldu¤unu, yanikiflisel tüketim için bir payın kalmadı¤ını he-saplamıfltır.

Vardı¤ı sonuç flu:

“35. senede, artı de¤erin, kapitalistlerintüketimi için olan bölümü yok olur. Yani kapi -talist sınıfı, kiflisel tüketim için gıda maddele -ri alamaz, mevcut olan bütün gıda maddele -ri birikim amacı için kullanılmak zorunda -dır… Bauer’in faraziyeleri tutulamaz. Sis -tem çöker. Sistemin patlak veren krizi, (siste -min) de¤erlendirilmesinin çöküflünü ifadeeden 35. yıldan sonra kapitalist sınıf için, be -lirtilen koflullar altında sermaye birikimininanlamı yoktur (açG.) Müteflebbisler, meyve -

leri sadece iflçi sınıfına düflen bir üretim sis -temi yönetiminin zahmetine sahip olurlar”(H.Grossmann, Agk, Syf. 121/122, Alm.)

Görüyoruz ki bir “aflırı birikim” söz konu-su”; yani birikimde kullanılamayacak serma-ye bollu¤u! DP-Alınterimiz anlayıflına ne ka-dar benziyor!

“Sürekli görünüm olarak tasvir edilen du -rum, kapitalist mekanizmanın yıkılmaya yüztutmasıyla, ekonomik sonuyla efl anlamlıdır.Birikim, iflletmeci sınıf için sadece anlamsızolmaz. O, objektif olarak mümkün (abç)de¤ildir. Çünkü aflırı birikmifl sermaye kulla -nılamaz, fonksiyona giremez ve de¤erlen -

me, kâr sa¤layamaz”(Grossmann, Agk. Syf.122/123.)

Do¤ru! Kâr oranının e¤ilim-li düflüflüne karflı etkidebulunan faktörler’in olma-d›¤› ve burjuvazi bu faktör-leri kullanmad›¤› koflullar-da, Grossmann’ın dedi¤igibi, sistemin kendi kendi-ne çökmesi kaçınılmazolurdu. Tam da karflı etkidebulunan faktörlerden dola-yı aflırı birikim, nihai çökü-fle de¤il, krizin patlak ver-

mesine neden oluyor. Ve ekonomik kriz için-de kapitalizm yeni bir denge kuruyor ve biri-kim bu yeni denge temelinde devam ediyor.Kriz boyunca sermaye kıyımı ve ücretlerindüflmesi kâr oranlarının yeniden yükselme-sine neden oluyor. Böylece sistem nihai s›n›-r›na varm›yor krizden çıkılıyor ve devrevilikyeniden bafllıyor. DP ve Alınterimiz bu anla-yıflta de¤il, aynen Grossmann gibi düflünü-yor.

Grossmann flöyle iddia ediyor:

“Ama çöküfl e¤iliminin bütün periyodikkesintilerine ve güçten düflmesine ra¤men,sermaye birikiminin ilerlemesiyle (birlikte)bütün mekanizma, zorunlu olarak daha çokkendi sonuna do¤ru gider. Çünkü sermayebirikiminin mutlak büyümesiyle büyüyen busermayenin tedrici de¤erlendirilmesi dahazor olur. Bu karflı e¤ilimlerin bizzat zayıfladı -

Marksist teoride vedolayısıyla marksist terminolojide “genel

bunalım dalgası” diye biranlayıfl yoktur. Marksizm,

kapitalizmi bütün yönleriyle arafltırmıfltır,

ama “genel bunalım dalgası” diye bir geliflme

tespiti yapmamıfltır.

Page 55: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

¤ında veya durdu¤unda (etkide bulunamazhale geldi¤inde, çn.), çöküfl e¤ilimi üstün ge -lir ve mutlak (aç.G) hükmüyle ‘son kriz’ ola -rak kendini kabul ettirir” (Agk, Syf. 140.) Bubay’a ve tabii DP-Alınterimiz’e göre de kâroranlarının düflüflü belli bir noktaya ulaflıncakapitalistlerin kârının azalmasına neden olu-yor. ‹flte buras›, Grossmann’ın kriz ve çöküflteorisinin çıkıfl noktası oluyor. Grossmannflunu unutuyor: Kâr oranlarının düflme e¤ili-mi, Grossmann’ın flematik olarak kabul etti¤igibi düz bir hat izlemiyor, yani kâr oranlarınındüflme e¤ilimi, kapitalistlerin kiflisel tüketim-leri için artı de¤erden ayırdıkları bölüm bite-ne, yani çöküfl noktasına varana kadar iler-leyemiyor. Çünkü kriz, bu noktaya varmadanönce; pazarların mallarla dolup taflmaya,ama satılmamaya baflladı¤ı anda patlak ve-

riyor ve kâr oranlarının düflüflü de bu nokta-da, yeni bir devrevili¤e giriflle duruyor, yeni-den yükselmeye bafllıyor. Kâr oranlarınındüflmesiyle krizin bu iliflkisini kavramayanDP (Sayı 35, Syf. 22 ve Alınterimiz) bundansistemin yapısal krizine (bununla çöküfl krizikastediliyor) oradan da birbirini kısa aralık-larla izleyen krizler dönemine geçiyor ve sis-temi bu yolla çökertiyor! DP, kâr oranının dü-flüflünü kesintisiz devam eden bir süreç ola-rak kavrıyor, oysa bu e¤ilim veya düflüfl,krizlerde kendini sıçramalı ve periyodik ola-rak geçerli kılar. DP ve Alınterimiz’e sınıfmücadelesini reddediyorsunuz atfında bu-lunmuyoruz. Sınıf mücadelesini Grossmannda kabul ediyor. Fark flu; Grossmann, siste-min çöküflünü, bir devrim sorunu olarak gör-müyor. Bizim arkadafllar ise, sistem nihai sı-nırlarına dayandı anlayıfllarıyla düpedüz,sistemin kendi iç çeliflkileriyle çöküyor oldu-¤unu tespit ediyorlar. Sistemin kendi iç eko-nomik çeliflkileriyle nihai sınırına gelip da-yandı¤ı tespiti anlayıfllarından da görüldü¤ü

gibi devrimden, proletaryanın eylemindenba¤ımsız yapılıyor. Bu nedenden dolayıGrossmann’ın ve D P - A l ı n t e r i m i z’in çöküflanlayıflları, sınıf mücadelesi sonucu siste-min çökmesi ba¤lamında diyalektik de¤ildir,mekaniktir.”…Kapitalizmin çöküflü, mevcutkoflullar altında objektif olarak zorunlu olma -sına ve gerçekleflme zamanının tam hesapedilebilir olmasına ra¤men, ‘kendili¤inden’,otomatik olarak beklenilen zamanda cere -yan etmesine gerek yok ve bunun için sade -ce (oturup) beklenmemelidir. Çöküflün ger -çekleflmesi daha ziyade, söz konusu sınıfla -rın bilinçli hareketiyle belli ölçülerde etki altı -na alınabilir… Yani, objektif nedenlerden do -layı zorunlu çöküfl düflüncesi hiç de sınıfmücadelesiyle çeliflmiyor, çöküfl, daha ziya -de, objektif mevcut zorunlulu¤una ra¤men,

mücadele eden sınıfların canlı güçleri tara -fından güçlü ölçüde etki altına alınabilir ve(bu çöküfl) sınıfların aktif mücadelesine bellibir hareket serbestli¤i bırakıyor”( G r o s s-mann, Agk. Syf. 601, 602.) Görüyoruz ki, çö-küfl kendili¤inden oluyor, yani sınıf mücade-lesinden ba¤ımsız olarak. Buna ra¤men buçöküfl içinde sınıf mücadelesinin belli birhareket serbestli¤i var. Buna ra¤men, çö-küfl, sınıf mücadelesi olsa da olmasa da ger-çeklefliyor. Sınıf mücadelesi, ekonomik birmücadele, ücret mücadelesi olarak kavranı-yor. “Öyleyse, iflçi sınıfının günlük talepleru¤runa mücadelesi onun nihai amaç müca -delesiyle birlefliyor. Böylelikle iflçi sınıfınınu¤runa mücadele etti¤i nihai amacı, spekü -latif yolla, ‘dıflardan’ iflçi hareketine taflınanideal de¤ildir… bilakis, burada çöküfl yasası -nın gösterdi¤i gibi… günlük do¤rudan sınıfmücadelelerinin sonucudur…” (Grossmann,Agk, Syf. 602/603.) Demek ki, bu sisteminyıkılması için devrimin zorunlulu¤u Gross-mann için yabancı kavramdır. Grossmann,

Aynı anlayıflı Alınterimiz de 62. sayısında savunuyor ve sınıf mücadelesinin geliflmesini “dalga”ların trendine göre tespit ediyor.Partiye, bilinçli eyleme falan gerek yok; ‹flçi sınıfı, kendini “uzun

dalga”nın seyrine göre ayarlar! Surfing yapar!

Page 56: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

son alıntıda da gördü¤ümüz gibi “dıfların -dan” taflınan ideal diye sınıfın iktidar müca-delesine de atıfta bulunuyor. Sınıf mücade-lesini ekonomik mücadeleyle, ücret mücade-lesiyle sınırlıyor. Tabii ki biz DP’yi Gross-mann’ın sınıf mücadelesi anlayıflı seviyesineindirgemiyoruz. Ama yanlıfltan dönülmezse,bugün “A” diyen, yarın “B” demek zorundakalır diyoruz!

Sonuç olarak, Grossmann ve DP-Alınteri -miz ikilisinin kapitalist sistemin çöküflüneyaklaflımları- yukarıya aktardı¤ımız anlayıfl-ları bunu bütün çıplaklı¤ıyla gösteriyor- kapi-talist sistemin nesnel yasalarından dolayı;nesnel yasalarından kaynaklanan çeliflkileri -ni çözemedi¤inden (Alınterimiz, bize ‘kapita -lizm çeliflkilerini çözemez’ dersi vermiyormu?), var oluflunun nihai sınırına gelip da-yandı¤ından dolayı, nesnel olarak, zorunluolarak kendi kendine çökece¤ini içeriyor.DP-Alınterimiz, savundukları bu anlayıfllaoportünist, reformist ama her halükarda anti-marksist konumda olduklarının, böyle bir çö-küfl teorisinin marksizmde yerinin olmadı¤ı-nın; böyle bir anlayıflın kapitalist sisteminmarksist yorumunun, leninist emperyalizmanalizinin reddi oldu¤unun farkındalar m›?Bunu bilmiyoruz. Kapitalizmin yıkılıflının, sa-dece kendi ekonomik çöküflü yoluyla ger-çekleflebilece¤ini (Bernstein) savunmak re-vizyonizmdir. Marksist teori, üretimin toplum-sal karakteri ile ürüne özel el koyufl arasın-daki, kapitalist toplumun bu temel çeliflkisi-nin kendili¤inden çözülmeyece¤i anlay›fl›n-dad›r. Daha sonraki dönemlerde bir kısımmarksist ekonomist, marksist birikim teorisi-ni kavramamanın sonucu olarak yanlıfl biryeniden üretim konsepsiyonu gelifltirdiler.Bu anlayıfla göre, artı de¤erin realizasyonugiderek imkansızlaflıyor, birikim yapılamıyorve bundan dolayı da sistem kendili¤indençökmeye mahkum kalıyor (Rosa Luxemburgve H. Grossmann ve de bize “aflırı birikimkrizi” konusunda “ders” veren Alınterimiz).Rusya’da kapitalizmin geliflmesinin olas› ol-mad›¤›n› ve dıfl pazarın kaç›n›lmaz oldu¤u-nu savunan Halkın Dostları’na karflı polemi-¤inde Lenin, marksist yeniden üretim teorisi-ni yorumlar; artı de¤erin devamlı elde edile-

bilece¤ini, birikim sürecinin devam edece¤i-ni, yani kapitalist sistemin, kendi iç ekonomikçeliflkilerinden dolayı çökmeyece¤ini, bilakisbu sistemin, bizzat ortaya çıkardı¤ı toplum-sal güçlerin (proletarya) örgütlü mücadele-siyle devrilece¤ini açıklar. Bütün bu yeni ol-mayan teorik tespitlerden/kanıtlamalardansonra, DP-Alınterimiz bahsetti¤imiz anlayı-flıyla, belki de, siyasi ve teorik olarak hiç var-mak istemedi¤i bir yere varıyor; revizyo-nizm/oportünizme/reformizm, özellikle DPbir taraftan bu teori ve di¤er taraftan devrim-ci anlay›fllar arasında sıkıflıp kalmıfl durum-da/çeliflkili durumda Durum bundan ibaret.Tercih Alınterimiz’in. Nerede duruyorsunuz?Grossmann’ın yanında mı? Yoksa Marks’ınyanında mı?

d- “Dalga” Teorisi ile işçi Sınıfına “Surfing” Yaptırılıyor

Alınterimiz, (sayı 62), “Dinamo” köflesin-de flöyle deniyor. “Emperyalist kapitalizmingenel krizi içerisinde yaklaflık 10 yılda birtekrarlanan ve giderek daha uzun sürelereyayılan uluslararası kriz ”dalgaları’nın sosyo-politik açıdan ne anlama geldi¤ini öngörebil -mek için, 1968-71; 1979-82; 1989-94 ulusla -rarası resesyon (ekonomik baskılanma, dur -gunluk) dönemlerini hatırlatmak yeter”.

Öyle olmaz! En önemli nokta da, hatırlat-makla yetiniyorsunuz. Ve böylece “öngöre -b i l m e ” olana¤ımızı elimizden alıyorsunuz.Hatırlatmak yeter dedi¤inizi biraz açmaktafayda vardır.

DP, teknolojik geliflmenin ürünlerinin üre-time sokulmasının, sermayenin organik bile-flimini yükseltti¤inden ve kâr oranlarını dü-flürdü¤ünden hareketle “sistem için büyüyenbir tehdit oluflturdu¤unu” (Sayı 35, Syf. 25);”sistemin kendi krizlerini aflma olana¤ındanmahrum kalmaya bafllad›¤›n›” (Syf. 37); ”sis -temin sınırlarının görülmesi, sistemin kendiyapısındaki çeliflkilerinden dolayı nihai sonu -na do¤ru gidiflinin engellenemeyece¤i” (Syf.37) gibi kendili¤inden çöküfl tespitleriyleadeta bir “bunalımlar dönemi/bunalımlar dal -gası teorisi” üretiyor.

Page 57: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

fiimdi bu “teori”nin ne oldu¤una ve yenimi, eski mi oldu¤una da bakalım.

DP’de flöyle deniyor:

“Klasik kapitalizmin 8-10 yılda bir tekrar -lanan bunalım devreleri, tekelci aflamadasıklaflır. Bunalım dönemlerinin 20. yy’ın ilkyarısında 4-5 yılda bire, ikinci yarısında ise2-3 yılda bire düflmesi…”

“1870 yılını baz alırsak tekelci kapitalizm124 yıllık ömrünün, yalnızca 30-35 yılını kıs -mi ekonomik canlılık içinde ‘atlatabilmifl’; bu -nun üç katı bir süreyi ise aflırı üretim buna -lımları ve sürüncemeli dur -gunluklar içinde geçirmifl -tir.”

“‹lk genel bunalım dal -gası, aynı zamanda tekelciaflamaya geçifl ve tekelcili -¤in pekiflmesi sürecidir.1870’li ve ‘80’li yılların tü -münü kapsar… 19. yy’ınson yıllarında kısmi canlılı -¤ın ardından… burjuva ik -tisatçıların bile “ b ü y ü kdepresyon ” (aç, DP) ola -rak adlandırdıkları ve II.dünya savaflını, Ekim Dev -rimi’ni, Nazizmi de kapsa -yan 1900-1948 genel bu -nalımı gelmifltir. Emperya -list burjuvazi bu dönemiçerisinde sadece I. DünyaSavaflı’nın yıkımıyla sa¤ -layabildi¤i 5 yıllık (1924-1929) bir ekonomik “rahat -lama”ya sahip olabildi… II.Dünya Savaflı’nın tekelciekonomiye sa¤ladı¤ı kısmicanlılık ise topu topu 19 yıl (1948-1967) sü -rebildi…”

“60’lı yılların ikinci yarısından itibaren,uluslararası bunalım dalgaları yeniden ken -dini göstermeye baflladı. Emperyalist ekono -milerin son 25 yılı artan durgunluk e¤ilimi ilekarakterize edilmektedir.”

“Genel bunalımın bir özelli¤i, klasik kapi -talizm döneminin aksine, fliddetli bunalımla -rın ardından yeniden yüksek büyüme hızları -

na ulaflamaması, ancak çok düflük bir büyü -me hızıyla durgunlu¤u sürdürmesi, bir son -raki bunalıma dek baskılanmıfl bir canlılıklasürünebilmesidir. Örne¤in II. dünya savaflısonrası canlılı¤ın sonunu ilan eden 1968-’71yavafllaması… % 6.56’lı bir büyüme hızıylabaflladı, % 3.7 gibi yüksek sayılabilecek birdüzeyde noktalandı. 1989 durgunlaflmasıise, % 4.5 gibi daha düflük bir düzeyden bafl -ladı ve 1991’de % 0.4 ile dip noktasına indi.”

“Genel bunalımın bir di¤er önemli özelli -¤i de, durgunluk dönemlerinin süresinin gi -

derek uzamasıdır. Emper -yalist kapitalizmin son 5durgunluk dalgası (1967,1969-’71, 1974-’76, 1979-’82 ve 1988-’89’da baflla -yan ve yeni yeni ‘sıyrılı -nan’- aç. DP) sırasıyla 1yıl, 2 yıl, 3 yıl, 4 yıl ve 6 yıl -dan fazla sürelere yayıldı.”

“Klasik kapitalizmin sınaiçevrimlerinin (bunalım-d u r g u n l u k - c a n l a n m a - y ü k -selme) yükselme evresigenel bunalım dönemindegiderek ortadan kalkmak -ta, canlanma evresi de tör -pülenmektedir” (DP, sayı34, Syf. 52/53, A¤ustos‘94.)

“Bunalım devreleri”, “bu -nalım dönemleri” tanımla-masıyla, marksist literatür-de kullanılan ekonomikdevrevili¤in veya de¤eradıyla kriz devrevili¤ininkastedildi¤ini sanıyoruz.

“Klasik kapitalizm”de “bunalım devrele -ri”nin 8-10 yılda bir tekrarlanması do¤rudur.Ama ekonomik devrevili¤in ya da kriz devre-vili¤inin, DP-Alınterimiz’in tanımıyla “bunalımdönemleri”nin 20. yy’ın ilk yarısında 4-5 yıldabire, ikinci yarısında da 2-3 yılda bire düflme-si anlayıflının gerçekle hiçbir ilgisi yoktur.Gerçekler ortada. ‹steyen dünyadaki gelmiflgeçmifl bütün ekonomik krizleri ve sürelerinisayıp hesaplayabilir.

DP-Alınterimiz’in,oldukça cesaretli

oldu¤unu kabul etmekgerekir: Marksist

ekonomiyi, leninistemperyalizm analizini,Stalin’i bir çırpıda bir

kenara atıyor, kapitalizmin tarihini, en

azından 1870’dengünümüze kadar olan

tarihini yeniden yorumlamaya koyuluyorve yeni bir teori üretiyor;DP’ye göre kapitalizmin

1870’den günümüzekadar olan tarihi üç dalgadan olufluyor;

uluslararası bunalımlardalgası.

Page 58: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

DP’nin kriz hesabı yanlıfl oldu¤u için krizyılları hesabı da yanlıfl.

Kriz dönemleri: 1873; 1882; 1891-’93;1900-1903; 1907; 1920; 1929-’32; 1937/”38;1946-’49; 1974/’75; 1981-’83 ve 1990/’94.

Depresyon (durgunluk) dönemleri; 1873-’78/’79; 1883-’86; 1933-’37.

Söz konusu 125 sene zarfında kapitalizm-yanlıfl hesaplamadıysak- ekonomik devrevi-li¤inin 24 senesini kriz, 12 senesini de dur-gunluk (depresyon) içinde ve geriye kalan 89senesini de canlanma ve yükselifl içinde ge-çirmifltir.

Marksist teoride ve dolayısıyla marksistterminolojide “genel bunalım dalgası” diyebir anlayıfl yoktur. Marksizm, kapitalizmi bü-tün yönleriyle arafltırmıfltır, ama “genel bu -nalım dalgası” diye bir geliflme tespiti yap-mamıfltır. Ama literatürde bir “dalga” anlayı-flı vardır. fiimdi bu anlayıflın sahiplerine vesonuçlarına kısaca bakalım:

Sermaye birikimi, sanayi devrevili¤i süre-cinde inifller ve çıkıfllar gösterir. Yükselifl dö-neminde kâr kütlesi ve kâr oranı artar. Böy-lece sermaye birikiminin kapsamı ve ritmi deartar. Kriz ve durgunluk dönemlerinde isetersi bir geliflme söz konusu olur. Yani kâr vekâr oranı düfler, sermaye birikimin, kapsamıdaralır ve ritmi de düfler. Demek oluyor ki sa-nayi devrevili¤i, hızlandırılmıfl ve yavafllatıl-mıfl sermaye birikiminin bir sonucudur.

Burada sorun, marksist teoriye görekriz devrevili¤inin yanı sıra baflka bir dev -revili¤in varlı¤ının kabul edilmesidir. Va -rılan sonuç flu: Marksist ekonomi devre -vili¤i “uzun dalgalar” içinde gerçekleflir!

Bu anlayıfla göre hızlandırılmıfl büyümeve yavafllatılmıfl büyüme devreleri flöyledir:

-1823’e kadar; hızlanmıfl büyüme.

- 1824-1847 arası; yavafllamıfl büyüme.

- 1848-1873 arası; hızlanmıfl büyüme.

- 1874-1893 arası; yavafllamıfl büyüme.

- 1894-1913 arası; hızlanmıfl büyüme.

- 1914-1938 arası; yavafllamıfl büyüme.

- 1940 (1945 veya 1948)- 1966 arası; hız-lanmıfl büyüme.

- 1966- ? arası; yavafllamıfl büyüme.

“fiimdi yeniden (1966’dan sonrası, çn.)ikinci, yavafllamıfl sermaye birikimiyle karak -terize olan II. dünya savaflıyla bafllamıfl‘uzun dalga’ dönemindeyiz”. ‘Önemli emper -yalist ülkelerdeki durgunluklar (Fransa,1962; ‹talya 1963; Japonya 1964; Almanya1966-1967; ABD 1969-1971; B. Britanya1970-1971; ‹talya 1971; Almanya 1971-1972) bu hipotezi do¤rular gibi’.

Enternasyonal alanda kapitalizmin tarihi,sadece 7 ve 10 senelik devrevili¤i ile de¤il,birbirini takip eden uzun, yaklaflık 50 senesüren dönemle karakterize oluyormufl veflimdiye kadar da dört “uzun dalga” biliniyor-mufl!

– 18. yy’ın sonundan 1847 krizine kadarsüren uzun dalga.

– 1847 krizinden bafllayarak 1890’lı yılla-rın baflına kadar süren uzun dönem.

–1890’lı yıllardan II. Dünya Savaflı’na ka-dar devam eden uzun dönem.

–Bu uzun dönem Kuzey Amerika’da1940 yıllarında, di¤er emperyalist ülkelerdeise 1945-1948 yıllarında bafllar (Bkz. ErnestMandel, “Der Spaetkapitalismus”, Frankfurt,1973, 2. baskı, Syf. 101-115.)

fiimdi bir de baflka bir “uzun dalga”cının“dalga”larına bakalım:

Profesör Kondratjew’in yükselen veinen/alçalan “dalga”ları:

-‹lk devrevili¤in yükselen dalgası 18. yy’ın‘80’li yıllarının sonunda ve ‘90’lı yıllarının ba-flında bafllar ve 1810-1817 dönemine kadarsürer.

-‹lk devrevili¤in inen dalgası (alçalan dal-ga) 1810-1817’de 1844-1851’e kadar sürer.

-‹kinci devrevili¤in yükselen dalgası1844-1851’den bafllayarak 1870-1875’e ka-dar sürer.

-‹kinci devrevili¤in alçalan dalgası 1870-1875’ten bafllayarak 1890-1896’ya kadar sü-rer.

-Üçüncü devrevili¤in yükselen dalgası1891-1896’dan bafllayarak 1914-1920’yekadar sürer.

Page 59: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

- Üçüncü devrevili¤in muhtemel düflendalgası 1914-1920 döneminde bafllar.

Prof. Kondratjew “uzun dalga” larını fiyat-lardaki dalgalanmalara;inifl ve artıfllara göre tespiteder (Bkz. A. Herzenstein;“Gibt es grosse Konjuktur -wellen” - “Büyük Konjonk -tür Dalgaları Var mıdır?”-Unter dem Banner desM a r x ı s m u s - L e n i n i s m u s ,Sayı 1, Syf. 92-127; Sayı2, Syf. 298-315, 1929.)

Söz konusu olan Man-del öylese, iflin nereye da-yandırılaca¤ının bilinmesigerekir. Mandel, sanayikapitalizminde uzun dal-gaları ilk defa keflfedeninParvus oldu¤unu tespiteder. Bu sorunu kapitaliz-min geliflmesini inceleyenTroçki de ele alır ve bu an-layıflın›, “eski arkadaflı Parvus”a dayandırdı-¤ını da gizlemez (Bkz. E. Mandel; Agk. Syf.115-122.)

“Uzun dalga” hikayesi böyle.

Mandel anlatıyor;

“Geniflleyen zeminli uzun dalgadan dur -gun zeminli uzun dalgaya (1966-’67) geçifl,artı de¤er oranı için mücadele ile sıkı ba¤içindedir. Geç kapitalizm için ekonomik ge -nifllemenin göreceli yavafllamıfl bir periyodu,flayet bu kapitalizm, ücrete ba¤ımlı olanlarındirencini kırmayı ve artı oranının yeniden gö -receli yükseliflini elde etmeyi baflaramazsa,kaçınılmazdır. Bu ise, durgunluk olmaksızın,hatta reel ücretin geçici bir düflmesi olmaksı -zın düflünülemez. Bunun içindir ki, ‘60’lı yıl -ların ortasında bütün emperyalist ülkelerdesınıf mücadelesinin bir yo¤unlaflma aflamasıbafllamıfltır”(E. Mandel; Agk, Syf. 168.)

Bu anlayıflın Marksizm ile ne türden biriliflkisinin oldu¤unu DP-Alınterimiz’e sormakgerekir.

Grossmann, kapitalizmi çökertirken, sınıfmücadelesine belli bir “hareket alanı” tanı-

yordu. Mandel ise sınıf mücadelesinin gelifl-mesini “uzun dalgalar”ın hangi aflamasındaolundu¤una ba¤lıyor; uzun dalga yükselirsesınıf mücadelesi geriler, uzun dalga alçalırsa

sınıf mücadelesi yükselir.

Aynı anlayıflı Alınterimizde 62. sayısında savunu -yor ve sınıf mücadelesi -nin geliflmesini “dal-ga”ların trendine göretespit ediyor .

Partiye, bilinçli eyleme fa-lan gerek yok; ‹flçi sınıfı,kendini “uzun dalga”n ı nseyrine göre ayarlar! Sur-fing yapar!

Bu anlayıfla göre marksiz-min ekonomik kriz teorisihikaye oluyor! “Uzun dal -g a ”cılar, Marksist ekono-mik devrevili¤i, her ne ka-dar reddetmiyorlarsa da,ona önem de vermiyorlar.

Aynen Alınterimiz gibi. Bu gazete 64. sayı-sında bize “ders” verirken ekonomik krizleri(fazla üretim krizleri) “klasik sınai çevrimkrizleri” olarak tanımlıyor ve her fleyin altın-da “aflırı birikim krizi”ni görüyor.

“ D a l g a ”cılara ve D P - A l ı n t e r i m i z ’e görekapitalist geliflmede; sermaye birikiminde,yatırımların geliflmesinde belirleyici olan,marksist ekonomik devrevilik de¤il, Par-vus’un keflfetti¤i ve Troçki’nin de benimsedi-¤i “uzun dalga”cılıktır veya da “uzun dal -ga”lardır!

DP-Alınterimiz anlayıfl ile “uzun dalga”cı-lık arasında fikir birli¤inin oldu¤u açık. Bu ar-kadafllar, kapitalizmin geliflmesini, marksistteori ve onun yorumu ıflı¤ında ele almıyorlar.Lenin’in, Stalin’in, Üçüncü Enternasyonal’inveya baflka marksistlerin bırakmıfl olduklarıde¤erlerden hareket etmiyorlar; marksist li-teratürde yeri dahi olmayan kavramlarla, ka-pitalizmin son 124 senelik tarihini “uzun dal -ga”cıların kıstasları temelinde inceliyorlar.Aynen “dalga”cılar›n yapt›¤› gibi, marksistkriz teorisi, ekonomik devrevilik “uzun dal -ga”ların, DP’nin deyimiyle “genel bunalım

Tartıflmasız kabul edilmesi gereken noktafludur; kriz, ekonomikdevrevili¤in belirleyici

aflamasını oluflturur. Krizaflaması, devrevili¤in

temelini ve karakterinioluflturur. O halde kriz,

sanayii yaflamının birbirini takip edencanlılık, yükselifl,

durgunluk gibi aflamalarıiçinde belirleyici olan

a fl a m a d ı r .

Page 60: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

dalga”larının içinde kaynayıp gidiyor ve eko-nomik devrevili¤in, ekonomik krizlerin özel-likleri ve buradan çıkartılması gereken ders-ler bir kenara atılıyor veya “dalga”ların seyri-ne tabi kılınıyor. “Bunalım dalga”larının içineserpifltirilmifl “durgunluk dalga”ları (DP),Mandel’ın yorumlarıyla açıklanıyor. Öyle kiDP, “‘60’lı yılların ikinci yarısından itibarenuluslararası bunalım dalgaları yeniden ken -dini göstermeye baflladı” ifadesini kullanarakbir takım “durgunluk dalgası” tespiti yapar-ken, Mandel da “flimdi yeniden (1960’dansonrası, çn.) ikinci, yavafllamıfl sermaye biri -kimiyle karakterize olan, II. Dünya Savaflı’y -la bafllamıfl ‘uzun dalga’ dönemindeyiz” tes-pitinden hareketle, “önemli emperyalist ülke -lerdeki durgunlukları” sayar. D P - A l ı n t e r i -miz’in “dalga”cılı¤ı ile Man-del’ın “dalga”cılı¤ı arasın-da fark yoktur.

D P - A l ı n t e r i m i z ’in, ol-dukça cesaretli oldu¤unukabul etmek gerekir: Mark-sist ekonomiyi, leninist em-peryalizm analizini, Stalin’ibir çırpıda bir kenara atı-yor, kapitalizmin tarihini,en azından 1870’den gü-nümüze kadar olan tarihiniyeniden yorumlamaya ko-yuluyor ve yeni bir teoriüretiyor; DP’ye göre kapi-talizmin 1870’den günü-müze kadar olan tarihi üçdalgadan olufluyor; ulus -lararası bunalımlar dal-gası :

Birinci dalga : “‹lk ge -nel bunalım dalgası, …1870’li ve ‘80’li yılların tü -münü kapsar”(DP, Sayı34, Syf. 52.)

‹kinci dalga : “19. yy’ın son yıllarında kıs -mi canlılı¤ın ardından… 1900-1948 genelbunalımı”(Agy.)

Üçüncü dalga : “60’lı yılların ikinci yarı -sından itibaren, uluslararası bunalım dalga -ları yeniden kendini göstermeye baflla -

dı”(Agy.)

Bu anlayıflta 1948-1967 dönemi “ d a l -ga”sız kalıyor, bir boflluk söz konusu. Bubofllu¤u da “…II. dünya savaflının tekelciekonomiye sa¤ladı¤ı kısmi canlılık… toputopu 19 yıl (1948-1967)” (Bkz. Mandel’ın“hızlanmıfl büyüme dönemi”) 1940-1945 ve-ya 1948-1966 arası dalgasıyla doldurursak1870’den günümüze kadar olan kapitalizmintarihini belirleyici geliflim süreçlerine ayırmıfloluruz! DP bunu yapıyor.

DP, sadece “genel bunalım dalgası” tes-piti de¤il, aynı zamanda “durgunluk dalgası”tespiti de yapıyor. Böyle bir “dalga”nın damarksizmde yerinin olmaması DP’yi pek ilgi-lendirmiyor. DP’nin “son 5 durgunluk dalgası(1967, 1969-’71, 1974-’76, 1979-’82 ve

1988-’89)” tespitini biliyo-ruz.

Bir benzerlik daha: Troç-kist Mandel, “ ‘60’lı yıllarınortasında bütün emperya -list ülkelerde sınıf müca -delesinin bir yo¤unlaflmaaflaması bafllamıfltır” tes-pitini, durgunlu¤a ve reelücretlerin düflürülmesinegöre yapıyor. DP de aynıdönemi, “örne¤in, II. dün -ya savaflı sonrası canlılı -¤ın sonunu ilan eden1968-’71 yavafllamasıdünyanın dört bir yanında -ki ‘68 ayaklanması bu dö -nemin bir ürünüdür”(Agy.)ile açıklıyor.

Biz de flu tespiti yapıyo-ruz; 1960=100 dersek1960-1970 döneminde re-el ücretler ABD’de %16;Japonya’da %80; Alman-ya’da %71; Fransa’da

%57; ‹ngiltere’de %25 ve ‹talya’da da %78oranında artmıfltır.

Sanayii üretimi ise, 1963=100 bazında,1963’ten 1970’e ABD’de %39; Almanya’da%54; Fransa’da %52; ‹ngiltere’de %23 veJaponya’da da %158 oranında artmıfltır.

Kapitalist, kriz döneminde para

biçiminde birikmifl veverimsiz duran

sermayesini verimli sermayeye dönüfltürür.

Yani yatırım yapar.Yatırım, sabit sermayenin

yenilenmesinden vegeniflletilmesinden baflkabir fley de¤ildir. Yatırım,aynı zamanda üretimdecanlanma ve yükselifle

do¤ru gidifltir. Buna göre;avanak küçük burju-vazinin reddetmesine

ra¤men sermaye birikimi,ekonomik canlanmanın

ve yükseliflin iticigücüdür, “aflırı birikim

krizi” de¤ildir.

Page 61: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

O halde 1960-’70 dünyası gerçe¤ininMandel’ın tespiti ve DP’nin devraldı¤ı anla-yıflla ilgisi yoktur.

Ne oldu¤u belli olmayan “genel buna -lım”dan, ne oldu¤u belli olmayan “durgunlukdalga”larından bahsediliyor. Burada “son 5durgunluk dalgası” olarak belirtilen 1967,1969-’71, 1974-’76, 1979-’82 ve 1988-’89dönemlerinde belli bafllı emperyalist ülkele-rin ekonomilerinde bu tespiti do¤rulayan birgeliflmenin olmadı¤ını belirtmekle yetiniyo-ruz.

“Son 5 durgunluk dalgası” olarak belirle-nen dönemlerde kapitalist dünya ekonomisi,belli bir dönem tanımlaması yapmayı bera-berinde getiren ortak özellikler taflımıyor; ter-sine bu “son 5 durgunluk dalgası” dönemle-rinde kapitalist dünya ekonomisi “normal”seyrini yaflıyor.

Evet arkadafllar nerede duruyorsunuz?

-Troçki-Parvus’un yanında mı?

-Prof. Kondratjew’in yanında mı?

-Troçkist E. Mandel’in yanında mı?

-Yoksa Marks’ın teorisinin yanında mı?

e-Sürekli Kriz ve Alınterimiz-Devrimci Proletarya Gerçeği

Kendili¤inden çöküfl teorisini savunduk-tan ve anlayıflı “aflırı birikim krizi” temelindeyükselttikten sonra ve buna ‘tekelci aflama -nın farklılaflmıfl kriz süreci’ anlayıflını da ek-ledikten sonra sürekli kriz teorisini savunmu-yorum demenin de hiç bir anlamı kalmıyor.“Aflırı birikim krizi” teorisi sürekli kriz teorisi-ne götürür. Bundan kurtulamazsınız. fiimdisize sürekli kriz teorisini nasıl savundu¤unu-zu açıklayalım.

DP’nin 35. sayısında flöyle deniyor;

“Eskilerdeki fliddetinde olmamakla birlik -te, kısa aralıklarla birbirini izleyen krizler dö -nemine girildi… Bir dizi etkenin içiçe geçerekbirbirini beslemesiyle son otuz yılda, kısaaralıklarla ve devreleri kısalmıfl olarak kro -nikleflme özelli¤i gösteren kriz, emperyalistülke ve tekelleri yeni arayıfllara itti”(Sayfa22/23.)

Aynı derginin 34. sayısında da Türkiyeekonomisiyle ilgili olarak flu tespit yapılıyor;

“Yaflanan krizin konumuz açısındanönem taflıyan iki ana özelli¤ine iflaret etmekgerekir:Birincisi; onun 1977’den beri sürege -len yapısal ve kronikleflmifl bir kriz olması…

Neredeyse 20 yıllık bir geçmifle sahipkronikleflmifl ve derin bir ekonomik krizinvarlı¤ına…” (Sayfa 12 ve 18).

fiüphesiz ki bu arkadafllar flimdiye kadarsözlü veya yazılı olarak hiçbir yerde ve hiçbirzaman ‘sürekli kriz teorisini’ savunuyoruz di-ye bir açıklamada bulunmamıfllardır. Amazaman süresi relatiflefltirilerek, kronikleflme-den bahsedilerek sürekli kriz teorisi savunu-luyor ve ne hikmetse bu da 1970’li yıllarlabafllatılıyor.

Sürekli krizin, olamayaca¤ını ve yukarıyaaktardı¤ımız anlayıflların saçmalı¤ını göster-mek için kapitalizmde periyodik krizlerin ne-den kaçınılmaz olduklarını; krizlerin nedendevrevi olduklarını açıklayalım.

Kapitalizmde ekonomik krizlerin periyodikolmaları neden kaçınılmazdır? Kapitalizmdebütün ürünler; insanlar arasındaki ekonomikiliflkiler, hatta hizmetler meta biçimini alırlar.Ürünlerin, iliflkilerin ve hizmetlerin kendileri-ne özgü pazarları vardır. Her fley bu pazar-larda üretilir ve orada satılır. Bütün ürünlerpazarda meta biçiminden para biçimine dö-nüflüm sürecinden geçerler. ‹flgücü de aynısüreçten geçer.

Kapitalist üretimin amac›, insanların ihti-yaçlarını karflılamak de¤ildir, aksine serma-yeyi de¤erlendirmek; artı de¤er, kâr ve dahafazla kâr elde etmektir.

Kapitalist üretim biçiminin, sayısız iç çe-liflkileri vardır. Ama kapitalizmde, di¤er bü-tün çeliflkilerin de kaynaklandı¤ı temel çelifl-ki, üretimin toplumsal karakteri ile ürüne özelel koyufl arasındaki çeliflkidir. Kapitalizmdeüretim toplumsal karakter taflır ama ürünlertoplum için üretilmez. Çünkü amaç bu de¤il-dir. Amaç kârdır, daha fazla kârdır. Kapitaliz-min bahsetti¤imiz temel çeliflkisi, periyodikfazla üretim krizlerinin (ekonomik krizlerin)çıkıfl noktasını ve esas nedenini oluflturur.

Page 62: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

Söz konusu bu temel çeliflki, sadece,krizlerin genel temel nedenini oluflturur, amatek tek krizlerin somut, do¤rudan nedeninioluflturmaz. Marksizmin abc’sine göre üreti-min toplumsal karakteriyle ona özel el koyuflarasındaki temel çeliflki süreklidir. Yani herkoflul altında etkide bulunur. fiayet bu çelifl-ki, krizlerin do¤rudan, somut nedeni olsaydı,iflte o zaman sürekli krizden bahsetmemizgerekirdi. Bu arkadafllar sürekli krizi savuna-bilirler. Ama Marks, bunun olmadı¤ını kanıt-lamıfltır.

Olayın teorik yanına açıklık getirebilmekiçin bizi ilgilendiren noktaları tespit edelim:

Tartıflmasız kabul edilmesi gereken nok-ta fludur; kriz, ekonomik devrevili¤in belirle-yici aflamasını oluflturur. Kriz aflaması, dev-revili¤in temelini ve karakterini oluflturur. Ohalde kriz, sanayii yaflamının birbirini takipeden canlılık, yükselifl, durgunluk gibi afla-maları içinde belirleyici olan aflamadır.

Marks, krizlerin dönemselli¤ini, yanisürekli olmayıfllarını sabit sermayenindönüflümüyle açıklıyor. Bizim açımızdanbu da tartıflma götürmez bir gerçektir.Marks’ın soruna yaklaflımına bir örnek:

“Kapitalist üretim biçiminin geliflmesiylekullanılan sabit sermayenin yaflam süresi vede¤er kapsamının geliflti¤i oranda, sanayi -inin ve sanayii sermayesinin ömrü her özelbir yatırımda çok yıllı, diyelim ki ortalama 10senelik geliflir. Bir taraftan sabit sermayeningeliflmesi bu ömrü geniflletirken, di¤er taraf -tan da, kapitalist üretim biçiminin geliflmesiy -le keza devamlı artan üretim araçlarının de -vamlı devrimcilefltirilmesi vasıtasıyla kısalır.Dolayısıyla, bununla birlikte üretim araçları -nın de¤iflimi ve fiziki olarak ömrünü doldur -madan çok önceleri manevi aflınma yüzün -den onun daimi yenilenme zorunlulu¤u da.Büyük sanayiinin en belirleyici dalları için buyaflam devrevili¤inin flimdi ortalama 10 yıllık(bir devrevilik) oldu¤u kabul edilebilir. Amaburada önemli olan, belli bir sayı de¤ildir.Birbirine ba¤lı dönüflümlerle bir dizi seneyikapsayan bu devrevilik vasıtasıyla, ki budevrevilik içinde sermaye kendi sabit kısmıy -la ba¤lanmıfltır, periyodik krizlerin maddi te -

meli ortaya çıkar... (temel süreçte) ticari iflle -yifl, birbirini takip eden durgunluk, orta dere -cede canlılık, hızlanma ve kriz periyodlarınıyaflar. Aslında bunlar, sermayenin yatırıldı¤ıoldukça çeflitli ve birbirinden ayrılan periyod -lardır. Bununla beraber kriz, büyük yeni yatı -rımların çıkıfl noktasını oluflturur, yani bütüntoplum göz önünde tutuldu¤unda, sermaye -nin gelecekteki ilk dönüflüm devrevili¤i için -de az veya çok yeni maddi temeli olufltu -rur”(Marks, Kapital, Clt. II, Syf. 185/186,Alm.)

Bu temel anlayıfl flöyle somutlafltırabilir:Bina/tesis, makine vs. olarak yatırılan ser-maye; sabit sermaye, amortisman biçimindeparça parça meta üzerine aktarılır ve metasatıldıkça parasal sermaye olarak yenidenkapitaliste döner. Böylelikle kapitalist, birmakinenin fiyatını, o makinenin üretti¤i ürünvasıtasıyla tüketiciye, diyelim ki 5 senedeödetir. Marks, bu durumu aynı yerde flöyleaçıklar:

“Sabit sermaye olarak yatırılan sermayede¤eri, akıcı sermayeye yatırılan sermayede¤eri gibi ürün vasıtasıyla dolaflır ve metasermayenin dolaflımı vasıtasıyla, keza di¤e -ri gibi, para sermayeye dönüflür. Fark sade -ce flundan ibarettir; onun de¤eri parça parçadolaflmak ve bundan dolayı da parça parça,kısa veya uzun periyodlar içinde telafi edil -mek, natürel formda yeniden üretilmek zo -rundadır” (Syf. 193, Alm.)

Sonuç; Marks, krizlerin devrevi oldu -¤unu tespit ediyor ve bu tespiti de sabitsermayenin dönüflümüyle açıklıyor .

DP-Alınterimiz, yukarıya aktardı¤ımız sü-rekli kriz veya 1970’lerden, 1974’lerden berikriz anlayıflıyla;

a– ekonomik devrevili¤in belirleyiciaflaması olan kriz aflamasına süreklilikkarakteri veriyor ve

b– böylelikle de ekonomik krizlerin pe -riyodik olufllarını reddediyor. Bu iki noktabu alanda marksizmi, marksist kriz teori -sini reddetmekten baflka bir anlam taflı -mıyor.

Bu arkadafllar, marksist kriz teorisini,

Page 63: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

ekonomik krizlerin dönemsel karakterini red-dedip, sürekli kriz teorisini savunurken hangiyüzeysellik içinde olduklarının farkında de-¤iller.

Toplumsal üretimin ve bu üretimin her ikibölümünün, yani üretim araçları üretimi bölü-münün (Bölüm I) ve tüketim araçları üretimibölümünün (Bölüm II) 1970’lerden beri, yani25 seneden beri kriz içinde oldu¤unu; yaniyeni yatırımların yapılmadı¤ını, ama aynı za-manda sabit sermaye kıyımının devam etti-¤ini düflünebiliyor musunuz? Düflünemiyo-ruz.

Bu arkadafllar, bu anlayıfllarıyla sermayebirikimini, sermaye birikiminin itici gücü/dür-tüsü olarak reddediyorlar. Bu reddin ne anla-ma geldi¤ini kısa açıklayalım:

Kapitalist, sisteminin iç yasallı¤ını gözönünde tutmaz. Pazarı yüzeysel olarak ince-ler ve hangi malı, ucuza üretebilirsem çoksatarım diyerek hareket eder. Bu anlayıfltanhareketle kapitalist, kriz döneminde para bi-çiminde birikmifl ve verimsiz duran sermaye-sini verimli sermayeye dönüfltürür. Yani yatı-rım yapar. Yatırım, sabit sermayenin yeni-lenmesinden ve geniflletilmesinden baflkabir fley de¤ildir. Yatırım, aynı zamanda üre-timde canlanma ve yükselifle do¤ru gidifltir.Buna göre; avanak küçük burjuvazinin red-detmesine ra¤men sermaye birikimi, ekono-mik canlanmanın ve yükseliflin itici gücüdür,“aflırı birikim krizi” de¤ildir.

DP-Alınterimiz çevresi, bu geliflmeyi, sa-vundu¤u sürekli kriz anlayıflıyla reddeder-ken, sermaye birikiminin çeliflkili bir süreç ol-du¤unu da reddediyor. Birikim devam etti¤imüddetçe; yeni, modern fabrikalar, yollar,baflka üretim kapasiteleri yapıldı¤ı, eski tek-

nolojinin yerini yenilerinin alındı¤ı müddetçeekonomik devrevili¤in canlanma/yükseliflaflaması devam ediyor demektir. Ne var kiarkadafllar bu anlayıflta de¤iller; onlara gö -re 1970’lerden beri yeni fabrikaların yapıl -maması, makinelerin de¤ifltirilmemesigerekiyor . Çünkü 1970’lerden beri devameden bir kriz söz konusu. Çünkü “aflırı bi -rikim krizi” ortalı¤ı kasıp kavuruyor vesistem nihai sonuna yaklaflıyor!

Belli bir noktaya gelindikten sonra, üretimaraçları üretiminde (Bölüm I’ de) doyumlulukgündeme gelir. Hemen hemen her fley yeni-lenmifltir, büyütülmüfltür. Yenilenmifl ve bü-

yütülmüfl üretim sürecinin belli bir aflaması-na gelindi¤inde Bölüm I ’in ürünlerine olantalep düfler. Bu bölümdeki iflçiler, yenidensoka¤a atılırlar. Ama modern iflletmelerleüretime devam edilir ve pazar, satılması ge-reken ama alıcı bulamayan metalarla doluptaflar. Artık üretim fazlalı¤ı gündemdedir.Toplumun tüketme gücünden fazla üretimyapılmıfltır ve aynı zamanda toplumunalım/tüketim gücü düflmüfltür.

Bu süreç, geliflmesinin belli bir aflamasın-da kesintiye u¤rayacak ve ekonomik devre-vilik yeniden kriz aflamasına girecektir. Arka-dafllar, bu geliflmeyi, sürekli kriz anlayıflla-rından dolayı reddettikleri için, sermaye biri-kiminin çeliflkili bir süreç oldu¤unu da redde-diyorlar. Reddetmek zorundalar. Birikim de-vam etti¤i sürece her fley yolunda gider; alımgücü genifller ve bu çerçevede toplumun tü-ketim gücü de artar. Ama geliflmenin belli birnoktasına gelindi¤inde birikim, sa¤ladı¤ı bugeliflme süreciyle çeliflkiye düfler. Bu, üreti -min sınırsız geniflletilmesiyle toplumunalım/tüketim gücünün sınırlı oluflu ara -sındaki çeliflkidir .

Bir ekonominin krizde olması demek, ekonomide, kıstas verilerin sürekli gerilemesi anlam›na gelir. Herhangi bir kapitalist ülke ekonomisi,örne¤in Türkiye’de sanayii üretimi, GSMH, yurtiçi üretim, dıfl ticaret vs.

sürekli bir gerileme, düflüfl içinde olsa, o zaman krizin süreklili¤inden bahsedebiliriz.

Page 64: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

Arkadafllar, biz de aynen böyle düflünü-yoruz diyebilirler. Ama her kim ki, krizin sü -reklili¤inden bahsederse o, subjektif ola -rak bizim düflündü¤ümüz gibi düflünebi -lir; ama nesnel olarak, düflündü¤ünü red -dediyor demektir. Öyleyse sürekli kriz an -layıflı, bir ”deli saçması”dır.

Ama veya buna ra¤men DP, hiç deMarks gibi düflünmüyor ve ekonomik krizle-rin sürekli olmayaca¤ını sabit sermayeninçeviriminden, dönüflümünden hareketleaçıklamıyor, tersine genel olarak ‘70’lerdenitibaren bafllattı¤ı, ‘70’lerden beri süre gelenbir ekonomik krizden bahsediyor. Bu tarihin“hikmeti”ni bir türlü anlayamadık. Sürekli varoldu¤una inandıkları ekonomik krizi nedenbu tarihle bafllatıyorlar? Ekonomik krizinmarksist analizi bakımından bu tarihin hiç biranlamı yok. Ama burjuva ekonominin; em-peryalist ekonominin tekelci devlet kapitaliz-minin geliflme seyri açısından bu tarih önem-lidir. Bu da konumuzla ilgili de¤il.

Bir ekonominin krizde olması demek,ekonomide, kıstas verilerin sürekli gerileme-si anlam›na gelir. Herhangi bir kapitalist ülkeekonomisi, örne¤in Türkiye’de sanayii üreti-mi, GSMH, yurtiçi üretim, dıfl ticaret vs. sü-rekli bir gerileme, düflüfl içinde olsa, o za-man krizin süreklili¤inden bahsedebiliriz. Birülkede veya “20 yıldan” beri kriz içinde olanTürkiye’de ekonomik verilerin, örne¤in sana-yi üretiminin ve baflka faktörlerin en azından1973-’74’ten beri sürekli geriledi¤ini kim sa-vunabilir? DP savunuyor. Bu savununun sa-hibini nasıl zor durumda bıraktı¤ını afla¤ıdagösterece¤iz.

Bu arkadafllar, krizin, ekonomik devrevili-¤in bir aflaması oldu¤unu, ekonomik devre-vili¤in kriz aflamasında olmasının dura¤anbir hali ifade etmedi¤ini, ekonominin bu afla-mada olmasının, örne¤in üretimin sürekli dü-flüfl içinde oldu¤u anlamına geldi¤ini, amaüretimdeki düflüflün durmasıyla, krizin dibevurmufl oldu¤unu; üretimdeki düflüflün, kri-zin dibe vurma noktasının ekonominin krizaflamasından çıkma ve durgunluk, oradanda canlanmaya do¤ru geliflme sürecine gir-di¤ini bir türlü kavramıyorlar. Bunu kavrama-

dıkları için de, gösterdi¤imiz gibi, marksizmadına antimarksist kriz teorisini savunuyor-lar.

Marksizmde krizin anlamı fludur: Krizler“mevcut çeliflkilerin sadece o anki zorla çö -zümleridir” (Marks,Kapital, Clt. III).

Ama Alıntermiz, bize “ders” verirken kapi-talizmde çeliflkilerin çözülmeyece¤ini ö¤reti-yor!

Burada söz konusu olan, yeniden üretimsürecinde sürekli var olan ve devresel olarakkaçınılmaz olan çeliflkilerin çözümüdür. Buçözüm, meta, fabrika, makine vs. hangi bi-çimde olursa olsun muazzam boyutlardasermayenin yok edilmesi, üretimin yenidentalebe tekabül eden hale getirilmesidir (soru-nu oldukça basitlefltiriyoruz.) Bu gerçekle-flince çeliflki çözülmüfl demektir, üretim yeni-den bafllamıfl demektir. Ve daha sonraki dö-neme hiçbir fley bırakılamaz. Olay burada bi-ter. Sermaye/ekonomi yeni bir devrevili¤inebafllar.

Daha sonraki dönemlere devredilen istik-rarsızlıklar, siyasi ve toplumsal alandaki so-runlardır. Bu sorunlar ne kadar büyük, derinve kapsamlı olurlarsa olsunlar hiçbir zamanekonomik krizlerin nedenleri olamazlar.

Sonuç itibariyle:

Ekonomik kriz, her zaman var olmamıfltır.Krizin nedeni kapitalizmdir ve kapitalizminyok olmasıyla da yok olacaktır. ‹lk fazla üre-tim krizi 1825’te ‹ngiltere’de patlak verdi. Ogünden bu güne kapitalist üretim belli aralık-larla; devrevi patlak veren krizlerle kesintiyeu¤ramıfltır. Bu geliflmeyi Engels flöyle anla-tır.

“Gerçektende, ilk genel krizin patlak ver -di¤i 1825’ten bu yana bütün sanayi ve ticaretdünyası bütün nedeni halkların ve onların fluveya bu derecede barbar uyduları toplulu¤u -nun üretim ve mübadelesi. Yaklaflık her onyılda bir kez flirazeden çıkar. Ticaret durur,pazarlar dolup taflar. Ürünler, sömürüsüz ol -dukları ölçüde yı¤ılıp kalır. Nakit para, gö -rünmez olur. Kredi ortadan çekilir. Fabrikalarkapanır, çalıflan insanlar, fazla yaflam mad -deleri üretmifl olmaktan ötürü geçim gereçle -

Page 65: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

rinden yoksun kalırlar. ‹flaslar iflası, zorakisatıfllar zoraki satıflları kovalar. Tıkanıklıkyıllarca sürer; üretici güçler ve ürünler, birik -mifl meta yı¤ınları, sonunda de¤erlerinin azya da çok altında bir fiyat üzerinden sürüle -ne, üretim ve de¤iflim yavafl yavafl canlanakadar, yı¤ın halinde israf ve imha edilirler.Yavafl yavafl, gidifl hızlanır, tırısa döner. Sı -nai tırıs, dört nala olur ve bu dört nal da, so -nunda en tehlikeli atlamalardan sonra kendi -ni yeni bafltan çöküntü çukurunda bulmaküzere, bir sanayi, ticaret, kredi ve spekülas -yon engelli yarıflında dolu dizgine kadar yük -selir. Ve hep aynı yinelenme. ‹flte 1825’tenbu yana befl kezden az yaflamadı¤ımız veflu anda (1877) altıncı kez olarak yafladı¤ı -mız durum” (Engels, “Anti-Dühring...” C. 20,s. 257. Alm).

Görüyoruz ki sürekli krizden bahsetmek,Engels’in bu anlayıflının çürütülmesindengeçiyor.

“ Sürekli kriz” içinde olan Türk ekonomi-sine gelince:

Elefltirdi¤imiz anlayıfllar Türkiye ekono-misini 1970’lerden bugüne olan geliflmesiniele aldıkları ve bu dönemi “sürekli kriz”le ta-nımladıkları için bizim çıkıfl noktamız da1970’lerden bu yana olan zaman dilimidir.

“Yaflanan krizin… 1977’den beri bir krizolması… yalnızca ekonomi… gibi tek biralan ve konu ile sınırlı” olmaması(Sayı 34,Syf. 12), yani 1977’den beri devam edenkriz, aynı zamanda bir ekonomik krizdir.

“Neredeyse 20 yıllık bir geçmifle sahipkronikleflmifl ve derin bir ekonomik krizinvarlı¤ı” (Agk, Syf. 38).

“Egemen sınıflar gitgide derinleflen a¤ırbir ekonomik siyasi kriz içerisindeler. Ekono -mik krizin yükünü…”(DP, Sayı 7, Syf. 6,8Mart 1992).

Düflünebiliyor musunuz?

Toplam sanayiin %5.8 oranında,

‹malat sanayiin %5.6 oranında,

Yurtiçi GSMH’nın %5.8 oranında büyüdü-¤ü 1992 senesinde Türkiye a¤ır bir ekono-mik kriz içinde!

Yani, Türkiye ekonomisi -yukarıya aktar-dı¤ımız anlayıflların da gösterdi¤i gibi-1970’liyılların yarısından bu yana sürekli bir kriziçindedir. Söylenen bu.

Öyle sanıyoruz ki, Türkiye’de hakim eko-nomik formasyonun kapitalist üretim biçimioldu¤u kabul ediliyor. Aksi taktirde arkadafl-lar, Türk ekonomisi üzerine kriz sendromları-nı kapitalist ekonomiye özgü tanımlamalarlade¤il, baflka bir ekonomik formasyona -diye-lim ki feodal- özgü tanımlamalarla açıklarlar-dı. O halde söz konusu olan, kapitalist üre-tim biçimi ve bu üretim biçiminin, bu ekono-minin Türkiye koflulundaki durumu.

Bu arkadafllar flunu diyorlar. Her ne ka-dar Türkiye’de ekonomi kapitalist bir ekono-miyse de, bu ekonominin 1970’li yıllardan buyana devrevi geliflmesi söz konusu de¤ildir.Marks istedi¤i kadar, kapitalizmde ne sürek-li yükselifl, ne de sürekli kriz söz konusudurdesin. Marks, istedi¤i kadar, kapitalist eko-nominin hareketi devrevidir, aksi takdirde okapitalizm olmaz desin, Marks istedi¤i kadarkapitalist ekonominin devrevili¤i, kriz-dur-gunluk-canlanma-yükselifl aflamalarındaoluflur diye tespit etmifl olsun. Bunların hiçbi-risinin Türkiye ekonomisi açısından geçerlili-¤i yoktur!

Türkiye ekonomisini 1970’li yıllardan berisürekli kriz içinde “tutan” anlayıfllar, salt buanlayıfllarından dolayı Marks’ı, marksist krizteorisini reddediyorlar. Reddetmek zorunda-lar! Ya ekonominin devrevi hareketini kabuledeceksin ve onu marksist teori ıflı¤ında yo-rumlayacaksın ya da marksizmi, marksistkriz teorisini reddetti¤ini açıklayacaksın.E¤er marksist-leninist olarak kalınmak iste-niyorsa, üçüncü bir seçenek yoktur.

Sürekli kriz anlay›fl›, ekonomide marksistteoriyi kavramamanın ya da açıktan reddet-menin ifadesidir. Bu anlayıfl, marksist kriz te-orisinin, ekonomik krizlerde devrevili¤in sabitsermayenin dönüflümünden kaynaklandı¤ıtespitini reddediyor.

Bu arkadafllar, belirtti¤imiz kriz anlayıflla-rıyla 25-30 seneden beri Türkiye’de sabitsermaye yatırımlarının yapılmadı¤ını vemevcut sabit sermayenin de sürekli yok edil-

Page 66: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

di¤ini savunuyorlar. Böyle bir anlayıflta de¤i-liz diyemezler. 1970’lerden beri kriz dedi¤inan, böyle bir anlayıflı da -istesen de isteme-sen de- savunuyorsun demektir!

Genel olarak böyle bir fleyin ve özel ola-rak da Türkiye’de böyle fleyin; sürekli sabitsermaye kıyımının, olabilece¤ini düflünebili-yor musunuz?

Kriz anlayıfllarıyla bu arkadafllar iflçi sını-fına, emekçilere, hitap ettikleri kitleye flunudiyorlar; Türkiye’de 1970’li yıllardan beri fab-rika-iflletme yapılmamıfltır, yatırımlar yapıl-mamıfltır, mevcut sabit sermaye de (fabrika-lar, makineler vs.) sürekli yok edilmifltir/ka-patılmıfltır!

Yani yerli-yabancı sermaye, 25-30 sene-den beri Türkiye’de hiç yatırım yapmamıfl.Çünkü ekonomi 25-30 senedir hâlâ kriz afla-masında, henüz bu aflamanın dip noktasınavarmamıfl, kriz henüz dibe vurmamıfl!

Evet, 1970’li yılların ikinci yarısından be-ri, DP’nin deyimiyle “neredeyse 20 yıllık birgeçmifle sahip kronikleflmifl ve derin ekono -mik kriz” içinde olan Türkiye’de 1975’ten1990’a GSMH %90 oranında, yani 1.9 misliartmıfl, ama aynı dönemde “derin… ekono-mik kriz-varlı¤ını” sürdürmüfl!

Bunun ötesinde sabit sermaye yatırımlarıda artıyor. Bu türden yatırımlar 1988 fiyatla-rıyla 1963=100 bazında 1963-1989 döne-minde %70 oranında artıyor. 1987 fiyatlarıy-la da 1987’den 1992’ye %25 oranında artı-

yor. Öyle ki, kriz sendromcularının ekonomi-yi ha çöktü ha çökecek noktasına getirdikle-ri 1993’ün ilk çeyre¤inden üçüncü çeyre¤inesabit sermaye yatırımları %56 oranında artı -yor. (OECD)

Evet, 25-30 seneden beri krizde oldu¤usöylenen ekonomide 1970-1990 dönemindeithalat 23.5 misli ve ihracat da 22 misli artı-yor.

–Toplam sanayi üretimi artıyor, ama ülke‘75’lerden beri devam eden ve derinleflen birekonomik kriz içinde oluyor!

–‹malat sanayi üretimi artıyor, ama ülke‘75’lerden beri devam eden ve derinleflen birekonomik kriz içinde oluyor!

–GSMH, TTÜ (Toplumsal Toplam Ürün )ve yurtiçi GSH büyüyor, ama ülke ‘75’lerdenberi devam eden ve derinleflen bir ekonomikkriz içinde oluyor!

–Brüt sabit sermaye yatırımları yapılıyor,yani sermaye birikimi var, ama ülke ‘75’ler-den beri devam eden ve derinleflen bir eko-nomik kriz içinde oluyor!

–‹hracat artıyor ama ülke ‘75’lerden beridevam eden ve derinleflen bir ekonomik kriziçinde oluyor!

Bu veriler, bir ekonominin geliflme seyriniele verir. Bunun anlam› fludur: Bu alanlarda-ki de¤erler gerilerlerse, o ekonomideki büyü-me de küçülür; de¤erler artarsa, o ekonomide büyür, söz konusu alanlardaki veriler,ekonominin, belli yıllar haricinde sürekli bü-yüdü¤ünü gösteriyorlar. Bu büyüme istikrarlıda, istikrarsız da olsa bir büyümedir ve bubüyüme “neredeyse 20 yıllık bir geçmifle sa -hip kronikleflmifl ve derin bir ekonomik krizinvar” oldu¤u iddia edilen Türkiye ekonomisin-de oluyor.

Alınterimiz’in deyimiyle; “Olay Türkiye’degeçiyor”!

Ekonomik devrevili¤in kriz sürecinde ol-ması flu anlama gelir: Kriz devam etti¤i, yanidevrevili¤in kriz aflaması devam etti¤i müd-detçe ekonomik veriler; ekonomik büyümeyigösteren veriler düflmeye, ekonomi küçül-meye devam eder; ekonominin kriz afla -masında olması, ekonominin durmaksı -

Sürekli kriz anlay›fl›, ekonomide marksist

teoriyi kavramamanın yada açıktan reddetmeninifadesidir. Bu anlayıfl,

marksist kriz teorisinin,ekonomik krizlerde devrevili¤in sabit

sermayenin dönüflümünden kaynaklandı¤ı

tespitini reddediyor.

Page 67: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

zın küçülmesi demektir . Küçülmenin dur-du¤u nokta, kriz aflamasının varabilece¤i enson noktadır. Yani dibe vurma olay›. Krizindibe vurması, ekonomik devrevili¤in krizaflamasından ç›kma noktas›na gelmesidemektir.

Acaba Türk ekonomisi böyle mi?

‘70’li yılların yarısından beri sürekli küçü-len bir ekonomi mi söz konusu?

Kriz sendromcuları, Otto Bauer’in flema-tik hesabını ve H. Grossmann’ı da gerçektensolluyorlar. Grossmann’ın hesabına göre çö-küntü 35. yılda söz konusu oluyordu. Krizsendromcuları, Otto Bauer’in birikim fleması-nı Grossmann gibi hesap etselerdi, bu mate-matiksel hesaba göre Türk ekonomisinin2010 yılında çökece¤i sonucuna varırlardı.Onlarda en azından Grossmann kadar bilim-sellik olsaydı, çöküyor-çöktü söylemesi yeri-ne, neden çökece¤ini birtakım teorik kılıflarabüründürerek açıklarlardı.

fiu kadarını söyleyelim ki, kapitalist birekonomi, somutta da Türk ekonomisi, sizle-rin ha çöktü, ha çökecek anlayıflınızdan do-layı çökmez.

Bu arkadafllar ekonomi konusunda dev-rimci literatürü arındırdılar; ekonominin fluaflamasıymıfl-bu aflamasıymıfl, böyle olur-sa-flöyle olurmufl, flöyle olursa-böyle olur-mufl vb. ortadan kalktı. Ekonomi literatürü-müzde her derde deva, her fleyi ifade eden,yorumu gereksiz kılan iki tanımlama var:Kriz ve çökmek!

Bu iki kavramın dıflına çıkınca “cahil”o l u y o r s u n, “vulgar istisat” çı oluyorsun,“metafizik ve pozitifist yaklaflım” cı oluyor-sun!

Bu iki kavram Türk ekonomisinin devrevi-li¤ine yerlefltirildi. En azından, 1970’lerdenberi Türk ekonomisinin devrevili¤i sadece vesadece iki aflamadan olufluyor; kriz ve çö -küfl!

Proletaryan›n bir fley yapmasına gerekyok. Nasıl olsa ekonomi çöküyor. Bir kenar-da durup çöküflü bizzat izleyebilir!

Bu da, sürekli kriz teorisinin siyasi sonu-cudur.

2- Somut Durum Analizi

Arkadafllar, kriz konusunda ne dedi¤imiz-den ya fazla bir fley anlamamıfllar veya dayeterli bulmamıfllar ki, ne demek istedi¤imiziyorumlamaya koyulmufllar. Yani yapılmama-sı gerekeni yapmıfllar. Elefltiri, nesnel ger-çekli¤e dayanır. Yanlıfl bulunan ne ise oelefltirilir. Yorum adı altında olmayan var edi-lemez.

Alınterimiz, sayı 64, Syf. 10’da flöyle de-niyor:

“3 Mart 2001 tarihli Y. Atılım’da yayınla -nan “kara Çarflamba” bafllıklı yazıda Atılımyazarı “Buldum! Buldum! olay Türkiye’de ge -çiyor. Bu bir mali krizdir” edası ile flunlarısöylüyor.

‘Bugün Türkiye’de yaflanan derin bir malikrizdir. Para ve borsa de¤erlerini altüst edenbir kriz. Aynen teori kitaplarında yazıldı¤ı gi -bi. Bu krizin devrevi olarak patlak veren eko -nomik krizle; yani fazla üretim kriziyle birilgisi yoktur. Fazla üretim krizi, kapitalistekonomi dönüflümünün durgunluk, iniflli-çı -kıfllı durgunluk, canlanma, yükselifl gibi afla -malarından birisidir, adı üstünde kriz aflama -sıdır. Mali krizin böyle aflamaları yoktur. Alı -nan tedbirlerle mali kriz yönlendirilebilir. Amaekonomik kriz, fazla üretim krizi yönlendi -rilemez. Mali kriz kısa ömürlüdür, alınantedbirlerin do¤rulu¤una ve etkisine görebir kaç günde veya bir kaç haftada atlatı -lır .(aç. Alınterimiz) Ama fazla üretim kriziuzun süren ve çeliflkileri, kapitalist ekonomi -nin nesnel yasalarından kaynaklanan çelifl -kileri çözmeden atlatılamaz. Fazla üretim kri -zine tedbir biçiminde müdahale, krizin gelifl -me seyrini en fazlasıyla olumlu etkiler. Amamali krizde oldu¤u gibi, krizi ortadan kaldıra -maz’.

Bir paragrafta bu kadar çok teorik ve gün -cel-politik çam devirmek Y. Atımı’a özgü biryetenek olsa gerek!”.

Ve sonra “ML süsü verilmifl metafizik vepozifitist yaklaflımımızın neresinden baflla -yıp da düzeltilece¤ine flaflır”an arkadafllarsonunda bir yol buluyorlar. “Vulgar iktisat”damgasını yapıfltırdıktan sonra, krizi –mali

Page 68: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

de olsa dıflsal olguya, yani emperyalizmehavale etti¤imiz ve “Türkiye kapitalizmi ma -zur gösterdi¤imiz” tespitini yapıyor ve sonrada flöyle bir mantık yürütüyor.

“fiimdi bir an için Türkiye’de kapitalizminiçsel bir genel kriz e¤ilim olmadı¤ını, mev -cutta bir üretim krizi de yaflamadı¤ını varsa -yalım. Yine de flu soru yanıtsız kalmayamahkum olacaktır: E¤er emperyalist ve iflbir -likçi kapitalizmde bir aflırı birikim ve üretimkrizi yaflanmıyorsa, ekonominin içsel çeliflki -lerinden kaynaklanan bir sorun yoksa, o za -man neden bafllıca sorunları olan artı-de¤ersömürüsü kapasitesini geniflleterek ve pa -zarları derinlefltirerek üretim ve yatırım tem -posunu büyütmüyorlar da tam tersine kendi -lerinin de ekonomik-siyasi olarak riske ede -cek, üretici güçlerin genifl tahribatını hedef -leyen daraltıcı, yıkıcı politikalar flart kofluyor -lar? ”(agy).

Gerçekten de Neden?

Evet, nedense, “öngörüleri(nin) do¤rulan -ması için bir kaç ay bile geçmesi gerekmedi -¤i” için kıvanç duyan arkadafllar neden soru-sunu cevaplandırmıyorlar.

Yukarıya yaptı¤ımız aktarmalar, nasıl tar-tıflıldı¤ını ve nasıl tartıflılmak istendi¤ini gös-termek içindi.

Ö n g ö r ü l e r iengin arkadafl-lar, Gross-mann’ın birikimteorisine görebirikim krizinin,biriken ve de¤er -l e n d i r i l m e y e nsermaye oldu-¤unu nedenseö n g ö r m e m i fl l e r .“Aflırı birikim kri -zi”, aflırı birikmiflde¤erlendirilmeyen sermayenin varlı¤ındankaynaklanır. Bu durumda, mademki Türki-ye’de ve tekelci kapitalizmde bir aflırı birikimkrizi var diyorlar, o halde bu aflırı birikmiflsermayeyi Türk burjuvazisi niçin kullanmıyorda kapı kapı kredi arıyor?

Görüyorsunuz, kendi kavrayıflsızlı¤ınızlakendinizi vuruyorsunuz.

Evet, Türk kapitalizminde aflırı birikimgöstergeleri nelerdir?

Bu sorunun cevabını vermek zorundası-nız!

Arkadafllar farklı fleyler söylüyorlar. Ter-minolojisiyle, kavramıyla, anlayıflıyla mark-sist-leninist politik ekonomiyle, marksist krizteorisiyle iliflkisi olmayan fleyler.

Bu “fleyler”den en önemlisi, tekelci kapi-talizmin ve iflbirlikçi kapitalizmin sürekli bir“aflırı birikim ve üretim krizi” içinde oldu¤u-dur. Burada bir hesap yapalım.

Varsayalım ki, dedi¤iniz do¤ru ve Türkiye‘70 yılından bu yana bir “aflırı birikim ve üre -tim krizi” içinde. Bu durumda ekonominin, di-yelim ki 1975’ten bu yana (‘70’li yılları1975’le sabitliyoruz) aflırı birikim ve üretimkrizinde. Aflırı birikim denince, Türk serma-yesinin 1975’ten bu yana sürekli artmıfl ol-ması, kendini de¤erlendiremeyecek derece-de ço¤almıfl olması gerekir. fiu fukaralı¤ıniçinde böyle bir fley nasıl söylenebilir diyebi-lirsiniz, ama “aflırı birikim” ile bunu teorik ola-rak söylüyoruz. Geriye kaldı “aflırı üretim kri -zi”. Aflırı üretim veya fazla üretim krizi dindi-¤inde reel ekonominin, öncelikle de sanayi

üretiminin her sene geriledi¤i anlaflılır.GSMH ve GSY‹H’da geriler. Bu gerilemeninhesabını gayri safi yurt içi üretim de¤erleriüzerinde yapalım. Gerçekten de anlamlı birkrizden bahsetmek için üretimin her yıl, biryıl öncesine göre yüzde 5 mutlak geriledi¤ini

Reel hesaplara göre Grossman+Alınterimiz+DP

GSY‹Ü Hesabı Çöküfl teorisi

(”aflırı birikim krizi”)

Yıllar de¤er de¤er

2016 ? 0 de¤er

2000 200,4 milyar dolar 26 milyar dolar

1999 194 ” ” 27 ” ”...

1975 58 ” ” 58 ” ”

Page 69: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

varsayalım. Memleketi bir an önce batırmak-çökertmek isteyen bu oranı yüzde 10’a çı-kartabilir. ‹steyen yüzde 1, 2, 3 ve 4 ile de sı-nırlayabilir. De¤iflen, sadece sene sayısıolur. OECD verilerine göre Türkiye’nin 2000yılı gayri safi yurt içi üretimi 200,4 milyar do-lar.

Bu miktarı her yıl yüzde 5 azaltırsak -krizvar ya- 1975 yılında 58 milyar dolar sonucu-na varırız. Bu arkadaflların anlayıflına göre1975’te 58 milyar dolarlık GSY‹Ü, 1975’tenbu yana her yıl yüzde 5 oranında azalıyor.Yani 2000 yılına geldi¤imizde Türkiye’ninGSY‹Ü, 16 milyar dolara düflmüfl olması ge-rekiyor. Ve Türk ekonomisi 2016 yılında sıfır-lanıyor, yani çöküyor. Bu hesap co¤rafya-mızdaki Grossmann’ların hesabıdır. YaniDP-Alınterimiz’in hesabıdır.

Antimarksist Grossmann, birikimin 35. yı-lında kapitalist ekonomiyi çökertiyordu. Bi-zim Grossmann’lar ise birikimin 41. yılındaekonomiyi çökertiyorlar. fiöyle:

Grossmann’ın “teorik” ipi ile kuyuya ine-nin sonu böyle olur!

Her yıl yüzde 5 küçülme üzerinden he-sapla 2016 yılında nihai çöküfl geliyor. Nekaldı ki, sadece 15 yıl. Öyleyse aynenGrossmann’ın dedi¤i gibi devrime, bu an-lamda sınıf mücadelesine gerek yok. ‹flçi sı-nıfı ekonomik talepleri için sosyal ve siyasi“surfing” yapabilir!

Arkadaflların kriz ayrımı yapmamaları ve-ya her krizin temelinde, derinliklerinde “aflırıbirikim krizi” görmeleri, mali krizi, kapitalistekonominin nesnel yasalarının bir görüngü-sü olarak kabul etmeleri, fazla üretim krizinibaflkalafltırmaları veya klasik görmeleri ne-densiz de¤ildir. Onlara bu konularda yol gös-tenler Parvus’tur, Prof. Kondratjew’dir veGrossmann’dır. Ama her halükarda Mark-sizm-Leninizm de¤ildir. Böyle oldu¤u için,mali krizin fazla üretim krizini tetikleyece¤ini,fazla üretim krizi patlak verirse mali kriz diyebir olgunun kalmayaca¤ını (bugün oldu¤u gi-bi), Japonya ve baflka örneklerde mali krizinde¤il fazla üretim krizinin veya durgunlu¤unsöz konusu oldu¤unu anlayamazlar. Bunu

anlamadıkları için, krizin sürekli olmayaca¤ı-nı duyunca flaflırırlar. Sanayi sermayesi ilemali sermayenin birbirinden kopan hareketi-ni, fiktifleflen (hayali) sermaye hareketini bir-birine karıfltırıp, neden bu, yıllardır engelle-nemiyor diye sorabilirler. Çünkü bu arkadafl-ların gözünde her fley krizdir. Öyle ki kapita-lizm, kendi birtakım çeliflkilerini de çözemez.Her fley çözümsüzdür. Çünkü her fleyin al-tında yatan “aflırı birikim krizi”dir.

Bu arkadafllar kendilerini “aflırı birikim kri -zi”ne o denli kaptırmıfllar ki, 25 Mart 2001 ta-rihli sayılarda (”Türkiye burjuvazisinin ‘tarih -sel sıkıflması”) resmen ve düpedüz çöküfl te-orisini savunuyorlar. Aynen flöyle yazıyorlar.

“Türkiye kapitalizminin mevcut birikim dü -zenlemesinde sınırlarına dayandı¤ı, kendi içdinamikleriyle çözüm ve yapısal dönüflümsa¤lama olanaklarının ise oldukça zayıf ol -du¤u görülmektedir” (syf. 10).

Do¤ru 2016 yılına ne kaldı ki. fiunun flu-rasında 15 yıl!

Aylar bazında sanayi üretimi

(Bir önceki yılın aynı ayına göre de¤iflme)

toplam sanayi imalat sanayi

2000 zincirleme endeksi zincirleme endeksi

Ocak 3,7 4,0

fiubat 7,2 6,3

Mart 0,4 – 0,6

Nisan 2,2 1,9

Mayıs 2,1 2.1

Haziran 2,1 2,5

Temmuz 3,2 3,7

A¤ustos 17,2 19,9

Eylül 9,7 7,0

Ekim 13,3 14,3

Kasım 10,5 12,0

Aralık – 4,2 – 4.3

2001

Ocak 6,5 6,5

fiubat – 5,3 – 5,0

Page 70: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

Güncel duruma gelince:

Arkadaflların anlayıflına göre Türkiye‘70’lerden beri kriz içinde. ‘70’leri bir kenarabırakarak ekonominin 1990’dan bu yana ge-liflmesine bakalım. Sanayi üretiminin seyriekonominin genel durumunu gösterir.

Bizi burada ilgilendiren, ekonomik krizinancak ve ancak reel üretimde söz konusuolaca¤ı marksist anlayıfl ve ekonominin kriz-de olup olmamasının göstergesinin de üre-tim de¤erinin seyri olmasıdır. Üretimin arttı¤ı

koflullarda eko-nomi hiçbir ko-flul altında kriz-de olamaz.Üretimin düfl-mesi durumun-da bir dizi fak-törün bir arayag e l m e s i y l ee k o n o m i n i nkrizde olup ol-madı¤ı sapta-nabilir.

Alınterimiz, çokönceleri “ ü r e -tim krizi ile ma -li kriz arasın -da”ki ba¤ı ku-rarak bu günle-rin gelece¤iniöngörmüfl. Çok

önceleri derken 2000 yılının son aylarınıkastediyorlar. Ama biz bütün yılı aylar bazın-da ele alarak durum tespiti yapalım.

(Bkz. “1990-2000 arasında sanayi veimalat sanayi üretimi” bafll›kl› tablo)

Demek oluyor ki verilen bu dönem içindeTürk ekonomisinde bir fazla üretim krizi yok-tu. Yani ortalıkta, aflamalarından kopmuflsermaye hareketini yeniden “dıflsal” bir güç-le, yani ekonomik krizlerin zoruyla yenidenbuluflmalarını sa¤layacak eli sopalı Zebaniyoktu. Tabii bunu arkadafllar, “ekonomininyıldırım hızıyla çöküntüyle yaklafltı¤ının ifa -desi” olarak de¤erlendiriyorlar. (Alınterimizsayı 64, S. 10).

Bu durumda; ekonomi büyürse de kaba-hat, büyümese de! Ekonominin krizde ol-maktan öte bir flansı yok. Grossmann teorisiböyle diyor.

DP-Alınterimiz de onu takip ediyor.

Böyle olmasa da “bazı flehirlerde yüzde 40’avaran iflyeri kapanmalarını neyle” açıklaya-ca¤ımız soruluyor.

Bunu açıklamadan önce fazla üretim kri-zinin hangi çeliflkilerden kaynaklanabilece¤i-ne açıklık getirmeye çalıflalım.

- Üretim ile pazar aras›ndaki çeliflki: Bura-

“Aflırı birikim krizi”, aflırıb i r i k m i fl

de¤erlendirilmeyen sermayenin varlı¤ından

kaynaklanır. Bu durumda,mademki Türkiye’de vetekelci kapitalizmde bir

aflırı birikim krizi var diyorlar, o halde bu aflırıbirikmifl sermayeyi Türk

burjuvazisi niçin kullanmıyor da kapı kapı

kredi arıyor?

1990-2000 arasında sanayi ve imalat sanayi üretimi, 1990= 100 bazında

Toplam sanayi imalat sanayi

endeks zincirleme endeks zincirlemeendeks endeks

Yıllar1990 100,0 ± 100,0 ±1991 103,1 3,2 101,3 1,31992 108,6 5,3 105,1 3,81993 115,0 5,8 112,3 6,91994 107,8 -6,2 101,8 -9,31995 117,1 8,5 110,5 8,51996 123,9 5,9 117,7 6,51997 137,2 10,7 131,2 11,51998 138,4 0,9 130,8 -0,51999 131,3 -5,2 123,4 -5,72000 168,7 5,4 – 3,62001 Ocak – -6,5 – 6,52001 fiubat – -5,3 – -5,0

Page 71: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

da söz konusu olan, üretimin sınırsız genifl-leme e¤ilimi ile pazarın sınırlı geliflmesi ara-sındaki çeliflkidir. Bu çeliflkinin geliflmesi; sı-nırsız geniflleyen pazara (üretime) alım gücüsınırlı olan pazarın ayak uyduramaması, faz-la üretim krizinin patlak vermesinin bir nede-nidir.

- Münferit/çeflitli üretim dalları aras›ndakiçeliflki: Burada söz konusu olan, toplumsalüretimin iki bölümü; üretim araçları üretenbölüm I ile tüketim araçları üreten bölüm IIarasındaki uyumsuzluk-tur/oransızlıktır. Bu alanda-ki oransızlı¤ı marksist krizteorisi, krizin bir nedeni ola-rak görür. Ama krizi bunun-la açıklamaz.

- Ortalama kâr oranı: Bu-rada söz konusu olan, ge-nel kâr oranı ve üretim fiyat-ları denkleflmesinin kapita-list üretimde planlı de¤il,plansız olarak, anarfli için-de gerçekleflmesidir. Orta-lama kâr oranının oluflmasıve üretim fiyatlarının denk-leflmesi, toplumsal artıde-¤erin her bir kapitalistin ser-mayesinin büyüklü¤üne gö-re aynı kâr oranını eldeedecek flekilde da¤ılımına neden olur. Ve re-kabet, sermayenin bir sektörden di¤erinegeçmesine neden oldu¤u için sonuçta orta-lama kâr oranın›n ve üretim fiyatının oluflma-sını sa¤lar. Bu süreç sancısız olmaz. Bu sü-reçte ortaya çıkan sorunlar tıkanıklıklara,krizlere neden olurlar.

- Kâr oranının e¤ilimli düflüfl yasası: Bura-da konumuz açısından söz konusu olan flu-dur; kapitalist üretim biçiminin geliflmesi,sermayenin organik bileflimini sürekli yüksel-tir. Toplam sermayede de¤iflmeyen serma-yenin payı sürekli artarken, de¤iflen serma-yenin (iflgücü) payı sürekli düfler. Ortalamakâr oranı, sermayenin toplumsal ortalama bi-leflimine tekabül etti¤i için sermayenin bilefli-minin artıflına göre düflmüfl olur. Kapitalistinbu yasanın etkisinden kurtulması hiçbir ko-flul altında mümkün de¤ildir. fiüphesiz ki bir-

takım tedbirler, faktörler kâr oranının düflü-flüne karflı etkide bulunurlar. (Örne¤in sömü-rü derecesinin artırılması, ücretlerin düflürül-mesi, iflgücünün de¤erinin altında satılması,vs.) Ama bunlar geçicidir. Rekabet ve tekno-lojik yenilenme, kapitalisti kaçınılmaz olarak-eninde sonunda- kâr oranının düflme e¤ili-miyle karflı karflıya bırakır, tıkanma ortayaçıkınca bu yasa da etkisini bütün fliddetiylegöstermeye bafllar. Bu da kriz demektir. Ru-dolf Hilferding’in belirtti¤i gibi, kriz “düflen kâr

oranı momentinden bafl -ka bir fley de¤ildir” (“DasFinanskapital”, 1947,s.346).

- Kredi mekanizmasınıngeliflmesi:

Bu süreçteki tıkanma dakrizi teflvik edici bir nedenolur.

Böylelikle krizin genel ko -flullarını belirtmifl olduk.Bunlar Marks’ın tespitlerioldu¤u için, ayrıca alıntı-larla görüfl desteklemeyigereksiz gördük. Marksbu konudaki görüfllerini“Kapital” ve “Art› De¤erÜzerine Teoriler” yapıtla-rında ayrıntılı olarak açık-

lamıfltır.

Bahsetti¤imiz bu genel koflullar, kapita-list üretimle do¤rudan ba¤lantı içindedir.

“Krizlerin genel koflulları (a.ç.M)...ka -pitalist üretimin genel koflullarından (hare -ketle) geliflirler” (K. Marks: Art› De¤er Üzeri-ne Teoriler, C.26/2, s.515-516, “Kapital’in 4.cildi).

Bu genel koflullar ve bu koflulların so-mut ifadeleri olarak yukarıda belirtti¤imiz çe-liflkiler ve onların geliflmesi Türkiye’de de ka-pitalist üretim biçiminin nesnel gerçekli¤iniifade ederler. Bir taraftan kapitalist üretim bi-çiminin hakimiyetini kabul etmek ve di¤er ta-raftan da bu hakimiyetin nesnel sonuçlarıolan bu çeliflkileri göz ardı etmek teorik cüretiflidir.

Yukarıda, krize neden olan nedenle-

Görüyoruz ki, ekonomikkrizin patlak vermesi için

bir “dıflsal” olguya, elisopalı bir zebaniyeihtiyaç yok. Kriz,

kapitalist yeniden üretimsürecinde aranmalıdır.Yukarıdaki faktörler de

bu sürecin kesintiyeu¤ramasının faktörleridir.

Gerisi hikayedir veyahikaye de¤il diyorsanız, ozaman Grossmanncılıktır.

Page 72: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

ri/çeliflkileri sıraladık. Kri-zin nihai nedenini Marksflöyle açıklar:

“Bütün gerçek krizle -rin nihai nedeni, daima, ka -pitalist üretimin üretici güç -leri, sanki yalnız toplumunmutlak tüketim gücü bugüçlerin sınırını teflkil eder -miflcesine gelifltirme çaba -sına zıt olarak, kitlelerinyoksullu¤u ve sınırlı tüketi -midir” (Kapital, C. 3,s.429)-(Bu açıklamalar içinBkz.: Sınıf Pusulası, sayı2, Syf. 23, ”Türkiye Ekono -misi ve Ekonomik Kriz So -runu” yazısı)

Görüyoruz ki, ekonomikkrizin patlak vermesi için bir “dıflsal” olguya,eli sopalı bir zebaniye ihtiyaç yok. Kriz, ka-pitalist yeniden üretim sürecinde aranmalı-dır. Yukarıdaki faktörler de bu sürecin kesin-tiye u¤ramasının faktörleridir.

Gerisi hikayedir veya hikaye de¤il di -yorsanız, o zaman Grossmanncılıktır.

“Vulga iktisat” anlayıflımızın, “teorik cahil -li¤imizin” ve ”ML teori süsü verilmifl metafizikve pozitifist yaklaflımı”mızın ba¤ıfllanmasıkofluluyla bir de biz soralım;

a-Üretim ile pazar arasındaki çeliflkinin

b-Çeflitli üretim dalları arasındaki oransızgeliflmenin

c-Ortalama kâr oranının

d-Kredi mekanizmasının

Türk ekonomisini 2000 yılında fazla üre-tim krizine sürükledi¤ini açıklar mısınız?

fiu “balon ekonomisi”, “köpük ekonomisi”,“aflırı birikim krizi” demagojilerini bir kenarabırakarak ve yukarıdaki dört noktayı açarakekonominin 2000 yılında fazla üretim krizin-de oldu¤unu kanıtlar mısınız? Marksist-leni-nist politik ekonomiye, marksist kriz teorisinegöre mi Türk ekonomisini de¤erlendiriyorsu-nuz?

Yoksa Grossmann teorisine göre mi Türkekonomisini de¤erlendiriyorsunuz?

Hikaye olan ne?

Marksist teori mi?

Grossmancılık mı?

Tercih sizin!

Deniyor ki “büyük çaplı birekonomik yıkım dalgası -nın yaklaflmakta oldu¤uöngörüsünde bulunmufl -tuk. Tahlil ve öngörülerini -zin do¤rulanması için birkaçay bile geçmesi gerek -medi”(agy).

Tamam, bu geliflmeyi açı-lan ve kapanan flirketlerikıstas alarak göstermeyeçalıflalım.

“Büyük çaplı bir ekonomikyıkımın dalgasının yaklafl -makta oldu¤u öngörüldü -

¤üne” göre ne getirmek zorundayız?

a-Açılan firma sayısının oldukça az olma-sı gerekir.

b-Kapanan firma sayısının ola¤anüstüboyutlara varması gerekir.

Ama afla¤ıdaki verilerde böyle bir durumgörmüyoruz.

1999’dan 2000’e yeni açılan flirket ve ko-operatiflerin sayısı yüzde 22,44 oranında vekapananlarınki de yüzde 34,01 oranında ar-tıyor. Yeni açılan firma sayısı 1999’da22691’den 2000’de 21404’e düflerken, ka-panan firmalar da -keza aynı yıllarda-10166’dan 12055’e çıkıyor. Mart 2000’de ye-ni açılan firma sayısı 1618, Mart 2001’de ise1008. Aynı dönemde kapanan firma sayısı909 ve 775. Ocak-Mart 2000’de yeni açılanfirma sayısı 5103, Mart-Ocak 2001’de iseyeni açılan firma sayısı 4 785. Aynı dönem-de kapanan firma sayısı 4033 ve 4146.

Di¤er dönemlerde de flu veya bu flekildeaynı e¤ilimin hakim oldu¤unu görüyoruz. Buveriler, açılan ve kapanan firma sayısı ara-sında çok önemli, ola¤andıflı bir durum ifadeeden inifl ve çıkıflların olmaması krizin de¤il,ekonomide istikrarsız geliflmenin ve 2000 yı-lı itibariyle GSY‹Ü, yüzde 7 oranında arttı¤ıiçin de tekelleflmenin; güçlü firmaların zayıf

Büyük çaplı bir ekonomikyıkım dalgasının

yaklaflmakta oldu¤unuaylar önce öngörenler,

kaç büyük firmanın (üretimde) iflas etmifl

oldu¤unu da acaba tespitettiler mi? Evet, Türk

ekonomisinde tekelleflmeoranı yüksektir. Sanayi

üretiminin yüzde80’inden fazlasını büyükçaplı firmalar sa¤lıyor.Kaç tane büyük çaplı

firma iflas etti?

Page 73: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

olanları yok etmesinin ifadesidir. Tabii ava-nak küçük burjuvazi bunu göremez ve anla-maz. Göremez ve anlamaz, çünkü görmesive anlaması önünde saplantı biçimini almıflteorik engel vardır.

Firma sayısındaki bu geliflme kendinibaflka nasıl gösteriyor?

-‹flas eden binlerce esnafın, o küçük üre-ticinin soka¤a çıkmasıyla.

-‹flsizlerin sayısının artmasıyla.

Büyük çaplı bir ekonomik yıkım dalgası-nın yaklaflmakta oldu¤unu aylar önce öngö-renler, kaç büyük firmanın (üretimde) iflas et-mifl oldu¤unu da acaba tespit ettiler mi?Evet, Türk ekonomisinde tekelleflme oranıyüksektir. Sanayi üretiminin yüzde 80’indenfazlasını büyük çaplı firmalar sa¤lıyor. Kaçtane büyük çaplı firma iflas etti?

Biz bilmiyoruz, biliyorsanız söyleyin!

Avanak küçük burjuva neyi anlamaz?

-Herhangi bir kapitalist ülkede ekonomi-nin sürekli krizde olamayaca¤ını, bunun ka-pitalist sistemin ifllerli¤ine; sermaye hareke-tinin yasal geliflmesine aykırı oldu¤unu anla-maz.

-Herhangi bir kapitalist ülkede ekonomi-nin ”ikide bir” krize girip-çıkamayaca¤ını; iki-de bir fazla üretim krizinin patlak vermeyece-¤ini anlamaz.

-Herhangi kapitalist bir ülkede ekonomikkrizin belli aralıklarla dönemsel olarak, dev-revi olarak patlak verece¤ini anlamaz.

-Herhangi kapitalist bir ülkede ekonomikkrizin devrevi olmasının nedeninin sabit ser-maye dönüflümünde aranması gerekti¤inianlamaz.

-Türk ekonomisinin emperyalizme ba-¤ımlı olmas›na ra¤men ekonominin kendidevrevi hareketini oluflturacak güçte oldu¤u-nu kavramaz.

-Her ekonomik krizin mutlaka ve mutlakasabit sermaye (fabrikalar, iflletmeler, maki-neler, hammaddeler) kıyımı, yok edilmesianlamına geldi¤ini ve Türk ekonomisinin –di-yelim ki sık sık kriz içinde- bunu kaldıracakgüçte olmadı¤ını asla anlamaz.

-Kapitalist üretim biçiminde görülen siste-me özgü, onun çeliflkilerinin ifadesi olan ye-gane krizin ekonomik kriz (fazla üretim krizi)oldu¤unu bu kriz dıflındakilerin (borsa, para,kredi, spekülasyon, bir bütün olarak malikriz) kapitalist üretim biçiminin yeniden üre-tim sürecinden kaynaklanmadı¤ını -bu an-lamda sisteme aykırı olduklarını- asla ve as-la kavramaz.

-Teorik engelliler için her fley krizdir. Lite-ratürlerinde kriz ve (ekonominin) çökmesi -kriz ve çökmek- kavram ve anlayıflının öte-sinde bir fley yoktur. ■

Page 74: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

SÖMÜRGELER ve uluslar sorunlar› konu-

sunda afla¤›daki tezler tasar›s›n› incelenmek

üzere sunarken bütün arkadafllardan ve özellik-

le bu pek karmafl›k sorunlardan herhangi biri

hakk›nda somut bilgileri olan arkadafllardan,

bafll›ca flu noktalar üzerinde görüfllerini düzelt-

melerini, eklemeleri ya da aç›klamalar› k›saca

(2 ya da 3 sayfay› geçmemelidir) bana iletmele-

rini rica ediyorum:

Avusturya deneyi.

Polonyal› Yahudi ve Ukrayna deneyi.

Alsace-Loraine ve Belçika.

‹rlanda.

Danimarka-Alman, ‹talyan-Frans›z,

ve ‹talyan-Slav iliflkileri,

Balkan deneyi.

Do¤u halklar›.

Panslavc›l›¤a karfl› savafl›m.

Kafkasya'da durum.

Baflk›r ve Tatar Cumhuriyetleri.

K›rg›zistan.

Türkistan ve deneyi.

Amerika zencileri.

Sömürgeler.

Çin, Kore ve Japonya.

5 Haziran 1920- N. LEN‹N

1. Ulusal eflitlik dahil, genel olarak eflitlik

sorununu soyut ya da kesin koyma biçimi, bur-

juva demokrasisine özgü ve onun niteli¤inden

gelme bir fleydir. Genel olarak insan›n eflitli¤i

perdesi arkas›nda, burjuva demokrasisi hem

mülk sahibinin, hem proleterin, hem sömüre-

nin, hem sömürülenin resmi ya da hukuksal

eflitli¤ini ilân eder ve böylelikle ezilen s›n›flar›

en vahim bir yan›lg›ya sürüklemifl olur. Bizzat

emtia üretimi iliflkilerinin bir yans›mas›ndan

baflka bir fley olmayan eflitlik fikri, burjuvazi-

nin elinde insanlar aras›nda mutlak bir eflitlik

bulundu¤u bahanesiyle, s›n›flar›n ortadan kald›-

r›lmas›na karfl› bir silah haline gelir. Eflitlik ta-

lebinin gerçek anlam›, s›n›fs›z bir toplum ku-

rulmas› talebinden baflka bir fley de¤ildir.

2. Burjuva demokrasisine karfl› savafl›m,

burjuva demokrasisinin yalanlar›n›n ve ikiyüz-

lülü¤ünün a盤a vurulmas› olan as›l hedefine

uygun olarak, burjuvazinin boyunduru¤unu at-

mak için savafl›m veren proletaryan›n bilinçli

temsilcisi olan Partimiz, ulusal sorunda da, so-

yut ya da biçimsel ilkeleri de¤il, (1) somut ta-

rihsel durumun ve herfleyden önce iktisadî du-

rumun tam ve do¤ru bir de¤erlendirmesini; (2)

ezilen s›n›flar›n, emekçilerin, sömürülenlerin

ç›karlar›yla egemen s›n›f›n ç›karlar›n›n ifade-

sinden baflka bir fley olmayan, genel olarak hal-

ULUSAL SORUN VE SÖMÜRGELER SORUNU ÜZERİNE TEZLERİN İLK

TASARISI(III. ENTERNASYONAL‹N ‹K‹NC‹ KONGRES‹ ‹Ç‹N) HAZ‹RAN, 1920

Page 75: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

k›n ç›karlar› genel fikri aras›ndaki aç›k-seçik

ayr›m›; (3) dünya nüfusunun büyük ço¤unlu¤u-

nun –mali sermaye ve emperyalizm dönemine

özgü biçimde– küçücük bir ilerlemifl kapitalist

ve afl›r› ölçüde zengin ülkeler az›nl›¤› taraf›n-

dan sömürgelefltirilmesini ve mali köleli¤ini

gizleyen burjuva demokrasisi yalan›na karfl› ç›-

karak hak eflitli¤inden yararlanmayan, ezilen,

ba¤›ml› uluslar aras›nda ayn› aç›k-seçiklikte

bir ayr›m› birinci plana koymal›d›r.

3. 1914-1918 Emperyalist savafl›, dünyan›n

bütün ezilen uluslar› ve s›n›flar› önünde, ünlü

“Bat› demokrasilerinin” Versay Anlaflmas›’n›n,

Alman junkerlerinin ve Kayzer’in zorla kabul

ettirdikleri Brest-Litovsk anlaflmas›ndan, zay›f

düflmüfl uluslara uygulanan daha canavarca ve

daha alçakça bir zorbal›k oldu¤unu pratikte

göstererek, burjuva demokratik parlak tümce-

lerin düzmeceli¤ini aç›kça kan›tlam›flt›r. Cemi-

yet-i Akvam ve Antant’›n bütün savafl sonras›

politikas›, ileri ülkelerin proletaryas›n›n oldu¤u

gibi sömürgelerin ve ba¤›ml› ülkelerin emekçi

halklar›n›n tümünün devrimci savafl›m›n› her

yerde güçlendirerek, kapitalist düzende bar›fl

içinde birlikte yaflama ve uluslar›n eflitli¤i ola-

na¤› üzerinde küçük burjuva milliyetçi hayalle-

rin iflas›n› h›zland›rarak, bu gerçe¤i, her gün

daha büyük aç›kl›kla ortaya koymaktad›r.

4. Bu temel tezlerden ç›kan sonuç fludur ki,

bütün uluslar›n ve bütün ülkelerin proleterleri-

nin ve emekçi y›¤›nlar›n, büyük toprak sahiple-

rini ve burjuvaziyi iktidardan düflürmek ama-

c›yla dayan›flma kurmalar›, III. Enternasyona-

lin uluslar ve sömürgeler sonundaki bütün po-

litikas›n›n dayana¤›n› oluflturmaktad›r. Çünkü,

ancak böyle bir yaklaflma ve dayan›flma, kapi-

talizme karfl› zaferi garanti eder ve bu olmadan

ulusal boyunduru¤u atmak ve hak eflitsizli¤ini

ortadan kald›rmak olanaks›zd›r.

5. Dünyadaki siyasal durum, flimdi art›k

proletarya iktidar›n› gündeme alm›fl bulunmak-

tad›r. Ve dünya politikas›n›n bütün olaylar› ka-

ç›n›lmaz olarak tek bir merkezi noktada kesifl-

mektedirler: Bir yandan bütün ülkelerin ileri

iflçilerinin sovyetik hareketlerini, öte yandan

sovyetlerin dünya emperyalizmi üzerinden za-

feri olmadan kendileri için kurtulufl olmad›¤›n›

ac› deneylerle ö¤renmifl olan sömürgelerin ve

ezilen uluslar›n bütün ulusal kurtulufl hareket-

lerinini, kaç›n›lmaz olarak çevresinde toplam›fl

Rusya’n›n Sovyetler Birli¤i’ne karfl› dünya bur-

juvazisinin savafl›.

6. Onun için, flu anda, sadece ayr› ayr› ulus-

lar›n emekçilerinin yaklaflmalar›n› kabul etmek

ya da bunu ilan etmek yetmez. Önemli olan, bu

birli¤e, her ülkenin proleataryas›n›n içindeki

komünist hareketin ya da geri milliyetler ve ül-

keler iflçi ve köylülerinin burjuva demokratik

kurtulufl hareketinin geliflme derecesine teka-

bül eden biçimler vererek, tüm ulusal ve sö-

mürge kurtulufl hareketlerinin Sovyetler Rus-

yas› ile en s›k› birli¤ini sa¤layan bir siyaset iz-

lenmelidir.

7. Federasyon, ayr› ayr› uluslar›n iflçilerinin

tam birli¤ine do¤ru geçici biçimdir. Federas-

yon, RSFSC’nin(Rus Sovyet Federatif Sosya-

list Cumhuriyetleri) öteki sovyet cumhuriyetle-

riyle oldu¤u gibi (Örne¤in geçmiflte Macaristan,

Finlandiya, Letonya Sovyet Cumhuriyetleri’yle

ve flimdi Azerbaycan ve Ukrayna Sovyet Cum-

huriyeti’yle) RSFSCiçinde geçmiflte ne devlet

olarak özel bir varl›¤›, ne özerkli¤i olmayan

(örne¤in 1919’da ve 1920’de RSFSCiçinde ya-

rat›lan Baflk›r ve Tatar özerk cumhuriyetleri gi-

bi) milliyetler aras›nda da yararl›l›¤›n› tan›tla-

m›flt›r.

8. III. Enternasyonalin görevi, Sovyet düze-

ni ve hareketi temeli üzerinde oluflturulan bu

yeni federasyonlar›, bu bak›mdan gelifltirmek

oldu¤u kadar, deneyimin ›fl›¤›nda incelemek ve

denemektir de. Federasyonu tam birlik do¤rul -

tusunda geçici bir biçim sayarak, ilk önce sov-

yet cumhuriyetlerinin en s›k› birli¤i olmadan,

askeri bak›mdan çok daha güçlü olan emperya-

list devletler taraf›ndan kuflat›lm›fl olan bu sov-

yet cumhuriyetlerinin varl›¤›n› koruman›n ola-

naks›z oldu¤unu, ikinci olarak bu sovyet cum-

huriyetleri aras›nda s›k› bir iktisadî birli¤in ku-

rulmas›n›n gerekli oldu¤unu ve bu birlik olma-

d›kça, emperyalizmin tahrip etti¤i üretici güçle-

rin yeniden kurulmas›n›n ve emekçilerin refa-

h›n›n sa¤lanmas›n›n olanaks›z oldu¤unu, üçün-

cü olarak, bir bütün say›lan ve bütün ülkelerin

proletaryas› taraf›ndan bir plan gere¤ince yöne-

tilen tek bir dünya ekonomisine do¤ru bir e¤i-

lim bulundu¤unu ve kapitalist düzende aç›kça

belirli bir hal alm›fl olan bu e¤ilimin sosyalist

düzende geliflmesinin ve zafere ulaflmas›n›n ka-

ç›n›lmaz oldu¤unu her zaman akl›m›zda tuta-

rak, giderek daha s›k› bir federatif birli¤e do¤-

ru yönelmeliyiz.

9. Devletin içindeki iliflkiler alan›nda III.

Enternasyonalin ulusal politikas›, kendi kimlik-

leriyle ortaya ç›kan ya da II. Enternasyonalci-

Page 76: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

lerin yapt›¤› gibi sosyalist etiketini kullanan

burjuva demokratlar›n›n yetindikleri, uluslar›n

eflitli¤inin tamamen biçimsel, lafta kalan basit

tan›nmas›yla kalamaz.

Uluslar›n eflitli¤i ilkesinin ve ulusal az›nl›k-

lar›n haklar›n›n güvencelerinin, bütün kapita-

list ülkelerde, "demokratik" anayasalar›na kar-

fl›n u¤rad›klar› devaml› baltalamalar, parlamen-

to kürsüsünden olsun, parlamento d›fl›nda ol-

sun b›kmadan, usanmadan suçlanmakla kal›n-

mamal›d›r, ama ayn› zamanda, birincisi, önce

bütün proleterlerin, sonra da çal›flanlar y›¤›n›-

n›n burjuvaziye karfl› savafl›mda birli¤ini ancak

sovyet düzeninin sa¤layabilece¤ini ve ikincisi,

bütün devrimci partilerin ba¤›ml› olan ya da

eflitlik haklar›ndan yararlanmayan uluslar›n

(örne¤in ‹rlanda, Amerika zencileri vb.) ve sö-

mürgelerin devrimci hareketlerine do¤rudan

do¤ruya yard›m etmeleri gerekti¤ini tan›tlamak

da, ayn› biçimde zorunludur.

Özellikle önemli olan bu sonuncu koflul ger-

çekleflmezse ba¤›ml› uluslar›n ve sömürgelerin

zulme karfl› savafl›m›, ve bu uluslar›n ayr›lma

hakk›n›n tan›nmas›, t›pk› II. Enternasyonal

partilerinde oldu¤u gibi aldat›c› sloganlar ol-

maktan öte bir de¤er tafl›maz.

10. Enternasyonalizm ilkesinin lafta tan›n-

mas› ve bunun yerine eylemde küçük burjuva

propaganda ve ajitasyonunun, pratik çal›flmas›-

n›n, floven milliyetçili¤inin ve pasifizminin kon-

mas›, sadece II. Enternasyonal partilerine özgü

bir fley de¤ildir; bunlar, II. Enternasyonalden

ayr›lan, hatta s›k s›k flimdi kendilerini komü-

nist olarak adland›ranlara da özgü bir fleydir.

Bu kötülü¤e karfl›, en derin kökler salm›fl kü-

çük-burjuva floven milliyetçi önyarg›lara karfl›

savafl›m, proleter iktidar›n›n ulusal olmaktan

ç›kar›l›p (yani bir dünya politikas› saptama ye-

tene¤i olmayan tek bir ülkedeki iktidar olmak-

tan ç›k›p) uluslararas› nitelik kazanma yolunda

(yani bütün dünya politikas› üzerinde belirleyi-

ci etkisi olabilen, hiç de¤ilse birkaç ilerlemifl ül-

kedeki proleter iktidar› durumuna gelmesi yo-

lunda) her gün geliflme kaydetti¤i ölçüde, daha

önemli bir sorun haline gelmektedir. Küçük

burjuva güven milliyetçili¤i, sadece uluslar›n

eflitli¤inin tan›nmas›n› enternasyonalizm diye

adland›r›r ve (bu tan›man›n sadece lafta kalma-

s› bir yana) ulusal bencilli¤e dokunmaz, oysa

proleter enternasyonalizmi, (1) bir ülkedeki

proleter savafl›m›n ç›karlar›n›n dünya ölçüsün-

deki savafl›m›n ç›karlar›na tâbi k›l›nmas›n›; (2)

burjuvaziyi yenmekte olan uluslar›n, uluslara-

ras› sermayenin devrilmesi için ulusal, planda

en büyük fedakarl›klara katlanmaya haz›r ol-

malar›n› gerektirir.

Onun için, flimdiden, tamamen kapitalistlefl-

mifl olan, proletaryan›n gerçekten öncü müfre-

zesini oluflturan iflçi partilerinin bulundu¤u

devletlerde, enternasyonalizmin anlay›fl› ve si-

yasetinden, oportünistçe, küçük burjuvaca ve

pasifistçe sapmalara karfl› savafl›m, görevlerin

birincisi ve en önemlisidir.

11. Feodal, ataerkil ya da ataerkil-köylü ni-

telikteki iliflkilerin egemen bulundu¤u daha ge-

ri devletlerde ve uluslarda, flunlar, özellikle göz

önünde tutulmal›d›r:

(1) Bütün komünist partileri için bu ülkele-

rin burjuva demokratik kurtulufl hareketini

destekleme gere¤i; bu kurtulufl hareketini, en

etkin biçimde destekleme zorunlulu¤u, her fley-

den önce geri kalm›fl ulusun sömürgeci ve ma-

li bak›mdan ba¤›ml› bulundu¤u ülkenin iflçileri-

nin görevidir;

(2) Geri kalm›fl ülkede etkili olan papaz ve

yobaz tak›m›na ve ortaça¤dan kalma öteki ge-

rici unsurlara karfl› savaflma zorunlulu¤u;

(3) Avrupa ve Amerikan emperyalizmine

karfl› kurtulufl hareketini, hanlar›n, büyük top-

rak sahiplerinin, mollalar›n vb. durumunun

güçlenmesiyle ba¤daflt›rma çabas›nda olan ‹s-

lam Birli¤i’ne ve benzeri ak›mlara karfl› sava-

fl›m zorunlulu¤u;

(4) Geri kalm›fl ülkelerin köylü hareketleri-

ni, eflrafa karfl›, büyük toprak mülkiyetine kar-

fl›, feodalizmin bütün belirtilerine ya da kal›nt›-

lar›na karfl› özellikle desteklemek ve Bat› Av-

rupa devrimci proletaryas› ile Do¤u ülkelerinin,

sömürgelerin ve genel olarak geri kalm›fl ülke-

lerin devrimci köylü hareketi aras›nda müm-

kün oldu¤u kadar s›k› ba¤lar kurarak, köylü

hareketine en devrimci karakterin kazand›r›l-

mas› yolunda çaba gösterilmesi; kapitalizm ön-

cesi iliflkilerin egemen bulundu¤u ülkelerde

"emekçiler sovyetleri"ni vb. kurarak, Sovyetler

rejiminin temel ilkelerini bu ülkelere uygula-

mak için çabalar› esirgememek özellikle önem-

lidir.

(5) Geri kalm›fl ülkelerde burjuva demokra-

tik kurtulufl ak›mlar›n› komünist olarak nite-

lendirme yolundaki e¤ilime karg› en kesin fle-

kilde savafl›m zorunlulu¤u; III. Enternasyonal,

sömürgelerdeki ve geri kalm›fl ülkelerdeki bur-

juva demokratik ulusal hareketleri, ancak gele-

Page 77: Lenin’in Marksizmler İlişkileşin Tarzından Öğrenmek 5 · 2020. 1. 26. · SUNU Merhaba; D nyaÕda son yÝllarda hÝzlÝ deÛißimler yaßanmaktadÝr. Ve b t n bu deÛißimler

ce¤in proleter partilerinin unsurlar›n›, bütün

geri kalm›fl ülkelerde gruplar oluflturmalar› zih-

niyetiyle ve kendi özel görevleri, kendi ulusla-

r›n›n burjuva demokratik hareketlerine karfl›

savafl›m görevleri zihniyetiyle e¤itilebilmeleri

kofluluna ba¤l› olarak desteklenmelidir; III. En-

ternasyonal, sömürgelerin ve geri kalm›fl ülke-

lerin burjuva demokratlar›yla geçici bir ittifak

kurmal›d›r, ama onlarla kaynaflmamak ve en il-

kel biçimde olsa da proleter hareketin ba¤›m-

s›zl›¤›n› ba¤nazl›kla korumal›d›r;

(6) Bütün ülkelerin ve hele geri kalm›fl ül-

kelerin genifl emekçi y›¤›nlar› önünde b›kma-

dan usanmadan; siyasal bak›mdan ba¤›ms›z

devletler kurma maskesi alt›nda, gerçekte; ikti-

sadi, mali ve askeri alanlarda kendilerine tama-

men tabi devletler yaratan emperyalist devlet-

lerin sistemli biçimde uygulad›klar› aldatmaca-

y› aç›klamak ve suçlamak. Bugünkü; uluslara-

ras› koflullarda, zay›f ve ba¤›ml› uluslar için,

sovyet cumhuriyetleri birli¤inden baflka kurtu-

lufl yoktur.

12. Sömürge halklar›n›n ve zay›f düflmüfl

uluslar›n emperyalist devletler taraf›ndan yüz-

y›llar boyu u¤rad›klar› zülüm, ezilen uluslar›n

emekçi y›¤›nlar›nda, sadece kin de¤il, ama ayn›

zamanda proletaryalar› dahil, genel olarak ezen

uluslara karfl› güvensizli¤i de do¤urmufltur.

Sosyal-floven "kendi" burjuvazisinin sömürgele-

ri ezme ve mali bak›mdan ba¤›ml› ülkelerin ta-

lan edilmesi "hakk›"n› "ulusal savunma" olarak

nitelerken, 1914-1919'da bu proletaryan›n res-

mi önderleri ço¤unlu¤u taraf›ndan sosyalizme

alçakça ihanet edilmesi, bu son derece meflru

güvensizli¤i art›rmaktan baflka bir fley yapa-

mazd›. Öte yandan, bir ülke ne kadar geriyse,

küçük tar›m üretimi, ataerkil yaflay›fl biçimi ve

fikir yoksunlu¤u o ölçüde güçlüdür, bu da, en

köklü küçük-burjuva önyarg›lar›na, ulusal ben-

cilli¤e, ulusal dar görüfllülü¤e, kaç›n›lmaz ola-

rak büyük bir direnme gücü sa¤lar. Bu önyar-

g›lar, ancak, ileri ülkelerde, emperyalizmin ve

kapitalizmin ortadan kalkmas›ndan sonra ve

geri kalm›fl ülkelerin bütün iktisadî temelinin

kökten de¤iflmesinden sonra yok olabilece¤ine

göre, bu önyarg›lar›n giderilmesi ancak çok ya-

vafl bir süreç içinde olabilir. Onun için bütün,

ülkelerin bilinçli proleterleri, uzun zamandan

beri ezilmekte olan ülkelerin ve halklar›n ulu-

sal duygu kal›nt›lar›na karfl› ›l›ml› ve son dere-

ce dikkatli davranmak zorundad›rlar ve söz ko-

nusu güvensizli¤in ve önyarg›lar›n ortadan

kalkmalar›n› h›zland›rmak amac›yla baz› ödün-

lerde bulunmak da onlar›n görevidir. Proletar-

yan›n birli¤i ve beraberli¤i do¤rultusunda ve

sonra da dünyan›n bütün ülkelerinin ve bütün

uluslar›n›n emekçi y›¤›nlar›n›n birli¤i ve bera-

berli¤i do¤rultusunda büyük çabalar gösteril-

medikçe, kapitalizme karfl› zafer tamamlana-

maz. ■