lamel grafİtlİ dÖkme demİrlerde termal analİz …
TRANSCRIPT
T.C.
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
LAMEL GRAFİTLİ DÖKME DEMİRLERDE TERMAL ANALİZ YÖNTEMİ İLE KARBON EŞDEĞERLİĞİNİN TAYİNİ, MİKROYAPI VE MEKANİK
ÖZELLİKLERE ETKİSİNİN İNCELENMESİ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Bünyamin KURT
Enstitü Anabilim Dalı : METALURJİ VE MALZEME
MÜHENDİSLİĞİ
Tez Danışmanı : Prof. Dr. Ahmet ÖZEL
Mayıs 2019
BEYAN
Tez içindeki tüm verilerin akademik kurallar çerçevesinde tarafımdan elde edildiğini,
görsel ve yazılı tüm bilgi ve sonuçların akademik ve etik kurallara uygun şekilde
sunulduğunu, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, başkalarının
eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta
bulunulduğunu, tezde yer alan verilerin bu üniversite veya başka bir üniversitede
herhangi bir tez çalışmasında kullanılmadığını beyan ederim.
Bünyamin KURT
17/09.2019
i
TEŞEKKÜR
Yüksek lisans eğitimim boyunca değerli bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım, her
konuda bilgi ve desteğini almaktan çekinmediğim, araştırmanın planlanmasından
yazılmasına kadar tüm aşamalarında yardımlarını esirgemeyen, teşvik eden, aynı
titizlikte beni yönlendiren değerli danışman hocam Prof. Dr. Ahmet ÖZEL’e
teşekkürlerimi sunarım.
Laboratuar olanakları konusunda anlayış ve yardımlarını esirgemeyen Kutes Döküm
A.Ş çalışanlarına teşekkür ederim.
ii
İÇİNDEKİLER
TEŞEKKÜR ..……………………………………………………........................ i
İÇİNDEKİLER ……………………………………………………………......... ii
SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ ………………………….............. iv
ŞEKİLLER LİSTESİ ………………………………………………………........ vi
TABLOLAR LİSTESİ ……………………………………………………....….. ix
ÖZET ………………………………………………………………………...…. x
SUMMARY ………………………………………………………………....….. xi
BÖLÜM 1.
GİRİŞ ………………………………………………………….......................................
1
BÖLÜM 2.
DÖKME DEMİRLER……………………………………………………....................
7
BÖLÜM 3.
LAMEL GRAFİTLİ DÖKME DEMİRLER............................................................
9
3.1. Lamel Grafitli Dökme Demirlerde Bulunan Alaşım Elementleri.......... 14
3.2. Lamel Grafitli Dökme Demirlerde Karbon Eşdeğerin Önemi............... 16
BÖLÜM 4.
TERMAL ANALİZ YÖNTEMİ……………………………………………………...
18
4.1. Termal Analiz Yöntemleri………………………………………............. 19
4.1.1. Termo-gravimeti (TG) ……………………………………….. 20
4.1.2. Diferansiyel Termal Analiz (DTA) ……………………........... 20
4.1.3. Difreansiyel Tarayıcı Kalorimetri (DSC) ………………….. 21
4.1.4. Dilatometre (DIL) …………………………………….........… 21
iii
4.2. Karbon Eşdeğerin Bulunması………………………………….......…… 21
4.3. Karbon Eşdeğerin Mikroyapıya Etkisi………………………………... 22
4.4. Karbon Eşdeğerin Mekanik Özelliklere Etkisi…………………………. 23
4.5. Aşının Karboş Eşdeğere Etkisi…………………………….....………… 25
4.6. Aşının Karbon Eşdeğere Etkisi………………………………………..... 26
BÖLÜM 5.
DENEYSEL ÇALIŞMALAR…………………………………………........................
28
5.1. Materyal……………………………………………………………........... 28
5.2. Yöntem……………………………………………………………............. 28
5.3.Çekme Deney Raporları ve İncelenmesi…………………………...…..
5.4. Sertlik Sonuçlarının İncelenmesi………………………………………
5.5. Aşılamanın Soğuma Eğrisi Üzerindeki Etkisi……………………..…….
45
49
53
KAYNAKLAR………………………………………………………………………… 74
ÖZGEÇMİŞ……………………………………………………………………………. 77
iv
SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ
KGDD : Küresel grafitli dökme demir
DD : Dökme demir
C : Karbon
Ca : Kalsiyum
Fe : Demir
ASTM : American society for testing and materials
N : Newton
mm : Milimetre
HB : Brinell Sertlik Değeri
S : Kükürt
Si : Silisyum
Mn : Mangan
P : Fosfor
Ni : Nikel
Cu : Bakır
Mo : Molibdan
V : Vanadyum
TGA : Termogravimetrik Analiz
DSC : Diferansiyel tarayıcı kalorimetri
DTA : Diferansiyel termal analiz
TG : Termo-gravimetri
DIL : Dilatometre
Fe3C : Demir Karbür
Ba : Baryum
v
EGA : Çıkan gazların analizi
EGD : Çıkan gazların tanınması
SiO2 : Silisyum oksit
Zr : Zirkonyum
vi
ŞEKİLLER LİSTESİ
Şekil 1.1. Aşılamanın kama numunelerinde görülen ötektik hücre sayısı ve chill
derinliğine etkisi, (a) Aşılamadan önce, (b) Aşılamadan hemen sonra, (c)
Aşılamadan sonra döküme kadar uzun süre geçmesi nedeniyle aşı
sönümü ................................................................................................... 2
Şekil 1.2. Gri dökme demirde sıvı çekirdeklenmesinin az oluşu nedeniyle aşırı
soğumuş grafit oluşumu ......................................................................... 3
Şekil 1.3. İnce kesitli KGDD’ de ötektik karbürlerin oluşumu ................................. 6
Şekil 1.4. Aşı sönmesinin gri dökme demirde ötektik hücre sayısına, KGDD modül
sayısına etkisi ......................................................................................... 6
Şekil 3.1. Lamel grafitli dökme demir yapısı ............................................................ 9
Şekil 3.2. Lamel grafitli dökme demirlerde grafit lamellerinin tipleri (AFS-ASTM)
(WEB_3 2004 ) .................................................................................... 11
Şekil 3.3. Lamel grafitli dökme demirlerde grafit lamellerinin boyutları (AFS-
ASTM) (WEB_4 2004) ........................................................................ 11
Şekil 3.4. Lamel grafitli dökme demirlerde kesit kalınlığı, karbon eşdeğerliliği ve
likidus sıcaklığı ile mekanik özellikler arasındaki ilişki
(Çavuşoğlu 1992) .................................................................................... 16
Şekil 4.1. Termal analiz yöntemleri ........................................................................ 20
Şekil 4.2. Lamel grafitli dökme demirlerde kesit kalınlığı, karbon eşdeğerliği ve
likidus sıcaklığı ile mekanik özellikler arasındaki ilişki ...................... 24
Şekil 5.1. A- tipi grafit ve gri katılaşmış lamel grafitli dökme demirin mikroyapısı
(Inuculation cast ıron) .......................................................................... 29
Şekil 5.2. Elde edilen çekme çubukları ................................................................... 30
Şekil 5.3. Nikon marka MA100 model optik metal mikroskobu ............................ 30
Şekil 5.4. Aşısız mikroyapı görüntüsü .................................................................... 31
Şekil 5.5. VP316 %0.12 aşılı mikroyapı görüntüsü ................................................ 31
vii
Şekil 5.6.VP 316 %0.15 aşılı mikroyapı görüntüsü ................................................ 32
Şekil 5.7. VP 316 %0.20 aşılı mikroyapı görüntüsü ............................................... 32
Şekil 5.8. VP316 %0.25 aşılı mikroyapı görüntüsü ................................................ 33
Şekil 5.9. VP316 %0.30 aşılı mikroyapı görüntüsü ................................................ 33
Şekil 5.10. SB5 %0.12 aşılı mikroyapı görüntüsü .................................................. 34
Şekil 5.11. SB5 %0.15 aşılı mikroyapı görüntüsü .................................................. 34
Şekil 5.12. SB5 %0.20 aşılı mikroyapı görüntüsü .................................................. 35
Şekil 5.13. SB5 %0.25 aşılı mikroyapı görüntüsü .................................................. 35
Şekil 5.14. SB5 %0.30 aşılı mikroyapı görüntüsü .................................................. 36
Şekil 5.15. ZM6 %0.12 aşılı mikroyapı görüntüsü ................................................. 36
Şekil 5.16. ZM6 %0.15 aşılı mikroyapı görüntüsü ................................................. 37
Şekil 5.17. ZM6 %0.20 aşılı mikroyapı görüntüsü ................................................. 37
Şekil 5.18. ZM6 %0.25 aşılı mikroyapı görüntüsü ................................................. 38
Şekil 5.19. ZM6 %0.30 aşılı mikroyapı görüntüsü ................................................. 38
Şekil 5.20. Kullanılan Atas cihacı ........................................................................... 42
Şekil 5.21. Tellür içeren quickcab ........................................................................... 43
Şekil 5.22. Alşa marka 30 ton’luk PLC-Hidrolik kontrollü çekme cihazı .............. 46
Şekil 5.23. Değişik oranlarda kullanılan VP316 aşısının; mekanik değerlerindeki
değişimi gösteren grafik ....................................................................... 46
Şekil 5.24. Değişik oranlarda kullanılan SB5 aşısının; mekanik değerlerindeki
değişimi gösteren grafik ....................................................................... 47
Şekil 5.25. Değişik oranlarda kullanılan ZM-6 aşısının; mekanik değerlerindeki
değişimi gösteren grafik ....................................................................... 47
Şekil 5.26. Emcotest Duravision marka sertlik ölçme cihazı.................................. 50
Şekil 5.27. GG25 Malzemede 3 Farklı tip aşının değişik oranlarda kullanılarak elde
edilen sertlik değerlerinin karşılaştırılması .......................................... 50
Şekil 5.28. GG25 Malzeme için ; farklı aşı tiplerinin %0.12 oranında kullanılmasının
mekanik değerlere etkisinin grafiği ...................................................... 51
Şekil 5.29. GG25 Malzeme için ; farklı aşı tiplerinin %0.15 oranında kullanılmasının
mekanik değerlere etkisinin grafiği ...................................................... 51
Şekil 5.30. GG25 Malzeme için ; farklı aşı tiplerinin %0.20 oranında kullanılmasının
mekanik değerlere etkisinin grafiği ...................................................... 52
viii
Şekil 5.31. GG25 Malzeme için ; farklı aşı tiplerinin %0.25 oranında kullanılmasının
mekanik değerlere etkisinin grafiği ...................................................... 52
Şekil 5.32. GG25 Malzeme için ; farklı aşı tiplerinin %0.30 oranında kullanılmasının
mekanik değerlere etkisinin grafiği ...................................................... 53
Şekil 5.33. TL-TS Karşılaştırma grafiği ................................................................. 55
Şekil 5.34. GRF1-GRF2 Karşılaştırma grafiği ....................................................... 55
Şekil 5.35. R-PÖ-GRF1-GRF2 Karşılaştırma grafiği ............................................. 56
Şekil 5.36. S1-S2-S3-GRF1-GRF2-MQ Karşılaştırma grafiği ............................... 56
Şekil 5.37. Dökülen sıvı metalin zamana bağlı sıcaklık eğrisi örneği .................... 57
Şekil 5.38. GG25 Aşısız soğuma eğrisi ................................................................... 58
Şekil 5.39. VP316 %0.12 soğuma eğrisi ................................................................ 59
Şekil 5.40. VP316 %0.15 soğuma eğrisi ................................................................ 60
Şekil 5.41. VP316 %0.20 soğuma eğrisi ................................................................ 61
Şekil 5.42. VP316 %0.25 soğuma eğrisi ................................................................ 62
Şekil 5.45. SB5 %0.15 soğuma eğrisi .................................................................... 65
Şekil 5.46. SB5 %0.20 soğuma eğrisi .................................................................... 66
Şekil 5.47. SB5 %0.25 soğuma eğrisi .................................................................... 67
Şekil 5.48. SB5 %0.30 soğuma eğrisi .................................................................... 68
Şekil 5.49. ZM6 %0.12 soğuma eğrisi .................................................................... 69
Şekil 5.50. ZM6 %0.15 soğuma eğrisi ................................................................... 70
Şekil 5.51. ZM6 %0.20 soğuma eğrisi .................................................................... 71
Şekil 5.52. ZM6 %0.25 soğuma eğrisi ................................................................... 72
Şekil 5.53. ZM6 %0.30 soğuma eğrisi ................................................................... 73
ix
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 5.1. Deneyde kullanılan aşıların kimyasal içerikleri ..................................... 29
Tablo 5.2. GG 25 Standartlarında istenilen Döküm Proses şartları ........................ 39
Tablo 5.3. Üretilen numunenin ocakta yüklenen şarja nazaran gelmesi
gereken analizi...................................................................................... 40
Tablo 5.4. Üretilen numunelerin ocaktaki nihai spektral analizleri.(Alyaj
atıldıktan sonra) .................................................................................... 40
Tablo 5.5. Ocak analizi ............................................................................................ 40
Tablo 5.6. Bazı FeSi esaslı aşı bileşimleri ............................................................... 41
Tablo 5.7. Deneyde kullanılan numunelerin aşı, malzeme tipleri ve kullanım
miktarları .............................................................................................. 44
Tablo 5.8. Yapılan deney sonuçları ......................................................................... 45
Tablo 5.9. Termal analiz cihazından elde edilen veriler .......................................... 54
x
ÖZET
Anahtar kelimeler: Karbon eş değeri, termal analiz yöntemi, lamel grafitli dökme
demirler
Bu çalışmada; termal analiz yöntemi ile dökme demirlerde karbon eş değerliğinin
yeri ve önemi; mikroyapı ve mekanik özelliklere olan etkisi incelenmiştir. Bu
çalışmada, 3 farklı tip aşıların 5 farklı oranlarda kullanılarak ATAS termal analiz
cihazıyla karbon eşdeğeri tayin edilmiş ve herbirinden çekme çubukları dökülerek
çekme testi ile akma ve kopması araştırılmıştır. Gri dökme demirler, karbon eşdeğeri
tayininde ‘C’ ve ‘Si’ in üçte birinin toplamının 4,3 olduğu dökme demirlerdir.
Aşıdan gelecek olan ‘’Si’’ karbon eşdeğeri üzerinde önemli bir etki yarattığı için
alaşımın katılaşma sürecini de etkilediğinden karbon eşdeğeri açısından önemli yere
sahiptir. Dolayısıyla aşının tipi ,miktarı ve içeriği malzemenin de mekanik
özelliklerine yansıyacaktır.Aşılama ile malzemenin karbon eşdeğerinin değiştiğini ve
mikro yapıda ferrit yapıcı etkisi gösterdiğini biliyoruz. Bu araştırmada, bu etkinin
hangi oranlarda nasıl olduğu araştırılmıştır.
Bunun için Atas marka termal analiz cihazı kullanılmıştır. Cihaza uyumlu 400 gr lık
kapasiteli 0.8 modüllü kaplar kullanılmıştır. Indüksiyon ocaklarında eriyen ve analizi
GG 25 olarak ayarlanan ocaktan kaplara ilk etapta %0.12, sonrasında %0.15, %0.20,
%0,25 ve en son da %0.30 oranlarında aşılar konarak karbon eşdeğeri tayin edildi.
Bu çalışma esnasında her bir deneme için çekme çubukları dökülmüştür .3 farklı aşı
için aynı çalışma tekrar edilerek ve aşısızla karşılaştırmak için toplamda 16 veri elde
edilip, karşılaştırma yapılmıştır.
Araştırmada elde edilen bulgulara göre,malzemenin karbon eşdeğerinin sola kayması
ile ferritik yapı oluşması ve bununla birlikte mekanik özelliklerinde düşme (sertlik
düşük, dayanma gücü ve kopması düşük) görülürken,sağa kaymasıyla perlitik yapı
oluşması ve buna bağlı olarak da mekanik özelliklerinde iyileşme(sertlik yüksek,
dayanma gücü yüksek ve kopması yüksek) görülmüştür.Aşı tiplerine göre
bakıldığında ise; Ba esaslı SB5 aşısı diğerlerine nazaran perlit yapıcı özelliğinin fazla
olması ile mekanik özelliklerinin iyileştiği görülmektedir.
xi
INVESTIGATION OF THE EFFECT OF CARBON EQUALITY ON
MICROSTRUCTURE AND MECHANICAL PROPERTIES WITH
THERMAL ANALYSIS METHODS IN LAMEL GRAPHITE CAST
IRON
SUMMARY
Keywords: Carbon equivalent, thermal analysis method, gray cast irons
In this study; The role and importance of carbon equivalent in cast iron by thermal
analysis method and its effect on microstructure and mechanical properties were
investigated. In this study, 3 different types of vaccines were used in 5 different
ratios, carbon equivalent was determined by ATAS thermal analysis device and pull
bars were extracted by pulling pull rods and tensile test was investigated. Gray cast
irons are cast iron in the determination of carbon equivalent, where the sum of one
third of carbon and silicon is 4,3. Since the silica coming from the vaccine has a
significant effect on the carbon equivalent, it has an important role since it affects the
solidification process of the alloy. Therefore, the type, amount and content of the
vaccine will be reflected in the mechanical properties of the material. We know that
the carbon equivalent of the material changes and the ferrite-forming effect in the
microstructure. In this study, the effects of this effect were investigated.
Atas brand thermal analyzer is used for this purpose. In accordance with the device,
400 grams capacity, 0.8 module cups are used. The carbon equivalent was
determined by adding 0.12%, 0.15%, 0.20%, 0.25% and finally 0.30% of the
inoculant, which was melted in the induction furnaces and was set as GG 25. During
this study, the draw rods were poured for each trial. A total of 16 data were obtained
to compare the same study with the unvaccinated.
According to the findings of the study; with the carbon equivalent of the material
shifting to the left, the formation of ferritic structure and the decrease in its
mechanical properties (low hardness, low strength, and low rupture) were observed.
However, with the carbon equivalent of the material shifting to the right, the
formation of perlitic structure and consequently increase in its mechanical properties
(high hardness, high strength and high breakage) were observed. According to
vaccine types; mechanical properties have improved with Ba-based SB5 vaccine due
to the high perlite structure compared to the others.
BÖLÜM 1. GİRİŞ
Aşılama; lamel, küresel ve ara grafitli dökme demirlerin katılaşması sırasında ötektik
grafitinin gelişebileceği çekirdeklenme noktalarının sayısını arttıran işlem şeklinde
tanımlanabilir. Aşılamanın temel amacı ötektik katılaşma sırasında sıvı demirin aşırı
soğuma derecesini en aza indirmek, dolayısıyla nihai döküm mikroyapılarında
ötektik karbürlerinin oluşmasını önlemektir. Aşılama ayrıca ötektik grafit yapısının
ve dağılımının kontrolü, dolayısıyla dokudaki ferrit ve perlit düzeylerinin
kontrolünde de önemli rol oynar. Lamel grafitli dökme demirlerde aşılama, zayıf
grafit fazının sürekliliğini azaltarak kopma dayanımını arttırırken östenit-lamel grafit
ötektiğinin hücre büyüklüğünü de düzenler. Düşük mukavemetli gri dökümlerin
üretiminde kullanılan karbon eşdeğeri yüksek dökme demirlerde normal olarak
aşılama yapmaya ihtiyaç yoktur, ancak 250-400 N/mm2 arasında en düşük kopma
dayanımı gerektiren karbon eşdeğeri düşük bileşimlerde aşılama bir zorunluluktur.
Gri (lamel grafitli) dökme demirlerde aşılama;
- Özellikle ince kesit ve köşelerdeki ötektik karbürlerinin oluşumunu önlemek,
- A tipi ince ve üniform bir grafit dağılımı sağlamak,
- Aşırı soğumuş grafit ve bundan kaynaklanan dokuda yumuşak, serbest ferrit
oluşumunu önlemek için yapılır.
Ötektik karbürlerinin oluşumuna chill: çil adı verilir, çil döküm parçanın kullanım
taşıma veya kullanım sırasında kırılma riskini arttırır, sert bölgeler meydana getirerek
işlenebilirliği önemli ölçüde düşürür [1], [2].
2
Şekil 1.1.’de kama numuneleri kullanılarak gri dökme demirde aşılamanın çil
azaltma ve hücre büyüklüğünü düzenlemedeki etkileri gösterilmiştir. Aşılama ayrıca
sıvı metal çekirdeklenmesinin az olduğu zaman çok daha fazla olan aşırı soğuma
nedeniyle çok ince dallanmış grafitlerden meydana gelen büyük ötektik hücrelerinin
oluşumunu da önlemektedir. Şekil 1.2.’de açıkça görüldüğü üzere, yüzey alanı fazla
olan aşırı soğumuş grafit perlitik dokudan çok ferrit oluşumunu teşvik eder. Serbest
ferrit ise mukavemet, sertlik ve aşınma dayanımını düşürür, kesici uç üzerinde parça
toplanmasına neden olarak hem kesici uç ömrünü kısaltır hem de işlenmiş yüzey
kalitesini düşürür [1], [3]–[5].
Şekil 1.1. Aşılamanın kama numunelerinde görülen ötektik hücre sayısı ve chill derinliğine etkisi, (a) Aşılamadan
önce, (b) Aşılamadan hemen sonra, (c) Aşılamadan sonra döküme kadar uzun süre geçmesi nedeniyle
aşı sönümü
3
Şekil 1.2. Gri dökme demirde sıvı çekirdeklenmesinin az oluşu nedeniyle aşırı soğumuş grafit oluşumu
Yüksek mukavemetli düşük karbon eşdeğerli gri dökme demir üreticileri ötektik
katılaşma sonucu perlitik matriks ile A tipi grafit elde edebilmek için aşılamaya
ihtiyaç duyarlar.
Aşılama yaklaşık 50 sene önce çil ve D tipi grafit oluşumu ile ortaya çıkan ve çekme
mukavemeti başta olmak üzere mekanik değerleri kötü etkileyen ferrit oluşumunu
ortadan kaldırmak üzere geliştirilmiştir [6]–[8].
Karbon eşdeğeri düştükçe sıvı içinde daha fazla östenit çökelmeye başlar.Östenitler
çökelir ve büyürken sıvı bunların arasında kalır ve ötektik reaksiyon bunların
arasında olur. Sonuç ise daha küçük boyda ve birbirine yakın grafit kümeleri olan D
tipi grafittir. Bu grafit yapısının içinde ferrit oluşmasının sebebi ise ötektoid
reaksiyon yani katı fazda karbonun difüzyon mesafesinin çok kısalmış olmasıdır.
İyi bir aşılama yöntemi ve miktarı istediğimiz özellik ve yapıların elde edilmesi için
faydalı olacaktır. Genel uygulamalar için Ca içeren ferrosilisyum alaşımları kullanılır
4
ancak ortama Ba ilavesi etkiyi çok fazla artıracaktır. Bu ilave ile ötektik hücre sayısı
çok fazla artacaktır.
İlave oranı 1-3 kg/ton olarak alınabilir, fakat ani katılaşma ve kesit daralmasının
yoğun olduğu parçalarda 4-5 kg/ton da kullanılabilmektedir. Kenar sertliği
problemine yatkın parçalarda ötektik kompozisyona yakın analizlerde dahi aşılama
ihtiyacı olacaktır. Ötektik kompozisyona yaklaştıkça çil oluşumu rahat kontrol
edilebildiği için mikro yapılar gelişecektir. Ötektiğe yakın kompozisyonlarda üretimi
yapılan ve çil riski olan parçalarda da aşılamaya ihtiyaç duyulmaktadır. Halen
kontrol ihtiyacımızı kama testi yeterince karşılamaktadır. Ötektiğe yakın
kompozisyonlar aşılanmamış halde iyi özellikler gösterebilirken daha düşük karbon
eşdeğerlerinde bu sağlanamayabilir. Burada söz konusu olan hangi alaşım tipi en
ekonomik olarak kullanılabilir sorusudur.
Ca, Ca+Ba ve Sr alaşımları içeren aşılayıcılar göz önüne alındığında çil önlemede
harcanan birim başına en iyi değer Sr ile görülmektedir. Şarjlarında yüksek miktarda
çelik ve düşük miktarda pik kullanan dökümhanelerde aşılama ihtiyacı olacaktır.
Kupolda özellikle oksijen enjekte edilenlerde oksijence zengin ve hatta kok
kullanımı nedeniyle karbonca doymuş metal söz konusudur. Fakat ötektik
çekirdeklenme açısından döküm hurdası, yolluk veya pik kadar zengin olmayacaktır.
Dolayısıyla aslında aşılama dökümhanenin kendi yolluklarını, yüksek miktarda çeliği
kullanarak ekonomi yaratması açısından öne çıkmaktadır [1], [2], [9], [10].
Eğer baz metalimizde karbon eşdeğerimiz istenilen değerlerin üzerine çıkmaya
başlarsa, aşılama miktarını düşürmek gerekir. Çok yüksek karbon eşdeğeri ve
aşılama metalin geç donmasını sağlayacaktır. Fazla miktarda aşılama fazla sayıda
ötektik hücre oluşumu ve açığa çıkacak ısı miktarında artış demektir. Bu da kalıp
duvarındaki kabuk oluşumunu geciktirecektir, grafitler çökelmeye başladığında
hacmin artışı kalıp duvarını zorlayacaktır. Kalıbımız yeterince sıkı değilse veya bazı
bölgeleri yumuşak kalıyorsa, buralarda hacimsel genleşme olacak ve çekintiler
ortaya çıkacaktır. Aşılama kesinlikle iyi sıkışma sonucu yüksek kalıp mukavemeti ile
çekintiye neden olmayacaktır. Ancak yüksek kalıp mukavemeti problemi olan
5
dökümlerde eğer çil riski yoksa aşılama çekintiye olmayacak noktaya azaltılmalıdır.
Fakat iyi kalıp mukavemetinin sağlanması sadece çekinti değil daha birçok
problemin çözümüne de yardımcı olacağı için bundan taviz verilmemesi gerekir.
KGDD’ lerde ise ötektik karbürleri bütün döküm içinde hücrelerarası bölgelerde
oluşma eğilimi gösterir, ancak Şekil 1.3.’te gösterildiği gibi yüksek soğuma hızları
nedeniyle ince kesitlerde ya da karbürlerin segregasyonu nedeniyle kalın kesitlerde
oluşma ihtimali çok daha fazladır. Ostenit ve nodül ötektik hücreleri arasındaki
hücrelerarası alanlar en geç katılaşan alanlardır ve sıvı metalde segrege olma özelliği
fazla olan mangan, krom ve niobyum, vanadyum ve titanyum gibi karbür yapıcı iz
elementlerler bu bölgelerde birikir. Aşılamanın hücrelerarası karbürlerin oluşumunu
önleyecek ve aynı zamanda yüksek bir küreselleşme sağlayacak şekilde yeterli
sayıda grafit nodülü oluşturması gerekir. Nodül sayısı az ve bu nodüller iri olduğu
zaman, küreselleşme de azalır [1], [2], [5], [9]–[11].
Ne yazık ki aşılama işlemlerinin etkileri geçicidir ve aşılanan metal dökümden önce
potada fazla bekletildiği zaman bu etkileri azalır. Buna “aşı sönümü” adı
verilmektedir. Şekil 1.1.(c)’ de gösterildiği gibi, lamel grafitli dökme demirlerde bu
sönüm (aşı kaybı) daha fazla çil oluşmasına ve ötektik hücrelerin büyüyerek
mukavemeti düşürmesine yol açmaktadır. En çok kullanılan üç tip aşı malzemesinin
gri ve küresel grafitli dökme demirlerdeki aşı etkileri Şekil 1.4.’te özetlenmiştir.
Grafiklerden anlaşılacağı üzere,her üç aşının da her iki malzeme üzerindeki etkisi
aşılamanın hemen sonrasında en üst düzeylerdedir.KGDD lerde nodül sayısının
süreye bağlı olarak azalması dokuda daha az ferrit ve daha çok perlit oluşmasına yol
açar.Hem buharlaşma ile magnezyum kaybı hem de aşı sönümü olması yüzünden
KGDD üretimi için işlem görmüş metalin bekletilmesi sırasında aşı sönümü çok daha
ciddi bir sorundur.Metal çok uzun bir süre herhangi bir önlem alınmadan bekletilirse,
küreselliği düşük grafit yüzünden dökümlerin tamamı sakata ayrılabilir.
6
Şekil 1.3. İnce kesitli KGDD’ de ötektik karbürlerin oluşumu
Şekil 1.4. Aşı sönmesinin gri dökme demirde ötektik hücre sayısına, KGDD modül sayısına etkisi
Aşı sönümünün bu olumsuz etkilerini azaltabilmek için döküm aşılama işleminden
sonra mümkün en kısa sürede bitirilmelidir, ancak üretim şartlarında bu her zaman
sağlanamamaktadır. Gri ve KGDD lerde aşı sönümü sorunları, daha az sönüm
gösteren aşıların geliştirilmesi, döküm sırasında veya kalıp içi aşılama son aşılama
teknikleri hep bu nedenle araştırılmıştır ve hala başlıca Ar-Ge ve tretman teknolojisi
geliştirme alanı olmaya devam etmektedir [1], [5], [7], [8], [12].
BÖLÜM 2. DÖKME DEMİRLER
Teoride %2,06 C’ den daha fazla C içeren Fe-C alaşımlarına dökme demir
denilmektedir. Dökme demir malzemeler; dayanım, sertlik, işlenebilirlik, aşınma
direnci ve korozyon direnci gibi iyi mekanik özellikler göstermelerinin yanında
kolay üretilebilmeleri ve ekonomik olmalarından dolayı sıklıkla kullanılan
mühendislik malzemelerinin başında gelmektedir.
Dökme demir malzemelerin üretiminde ilk gelişme; aşılama yönteminin
uygulanmasıyla lamel grafitli dökme demirlerin (gri, pik dökme demirlerin)
üretilmesi olmuştur. 1950’li yılların ortalarında ise magnezyum ve seryum alaşım
elementleri ilavesi ile grafitlerin lamel şeklinden küresel şekle dönüşmesi sağlanıp,
lamel grafitli dökme demirlerden yaklaşık iki kat daha mukavemetli küresel grafitli
dökme demirler (sfero, düktil, nodüler dökme demirler) elde edilmiştir. Özellikle
otomotiv endüstrisinde yaygın olarak kullanılan küresel grafitli dökme demirlerin
mekanik özelliklerini daha da iyileştirmenin yolları aranmış ve bu amaçla matriksin
modifikasyonunu geliştirmeye yönelik çalışmalar yapılmaya başlanmıştır
(ostemperleme ısıl işlemi gibi).
Kullanım yerlerine göre uygun dökme demir malzemesinin seçilmesi önemli olmakla
birlikte günümüzde dökme demir endüstrisinin en büyük tonaja sahip ürünü lamel
grafitli dökme demirler olup, dökülen parçaların %70’ini kapsamaktadır. Lamel
grafitli dökme demirler, geniş aralıkta değişen dayanım, sertlik, işlenebilirlik, aşınma
direnci, korozyon direnci, titreşim sönümleme, termal şok direnci gibi özelliklere
sahip malzemelerdir. Ne var ki, lamel grafitli dökme demirlerde grafitlerin lamel
şeklinde bulunuşu bazı özellikleri olumsuz yönde etkilemektedir (süneklik
özelliğinin yetersiz olması gibi). Bununla birlikte metalurjik uygulamalardaki
8
gelişmeler lamel grafitli dökme demirlerin mekanik özelliklerini iyileştirme imkanını
sağlamıştır.
Günümüzde sac, köşebent, lama, çeşitli profiller (I, U, T, H gibi), inşaat demiri gibi
mamullerin üretiminin gerçekleştirildiği yaygın imal usullerinden olan haddelemeyi
sağlayan hadde merdanelerinin malzemesi olarak sıklıkla dökme demir malzemeler
kullanılmakta olup, hadde merdanesi dökümünde uygulanan yöntemlerle istenen
içyapı, sertlik, yüzey kalitesi, aşınma direnci gibi özellikler sağlanabilmektedir.
İlk hadde merdaneleri, dökülebilirliği ve geniş alaşım aralığı nedeniyle dökme
demirlerden imal edilmiştir. Daha sonraları uygulanan ısıl işlemlerle merdanelerin
sertleştirilmeleri sağlanmıştır. Kalıp tekniğinde ulaşılan gelişmeler, merdane
tasarımındaki değişmeler, merdanelerde yüzey sertliği gereksinimi ve hızlı soğutma
ile içyapı matriksinin değişiminin sağlanması ve uygulanan ısıl işlemlerle istenen
özelliklerde ve güvenilir merdane üretimleri gerçekleştirilmeye başlamıştır. Özellikle
farklı alaşım elementlerinin dökme demirlere kazandırdığı farklı özellikler sayesinde
hadde merdanelerinin kırılma, yorulma, aşınma gibi problemleri çözümlenmeye
başlamıştır [1]–[8], [12]–[14].
BÖLÜM 3. LAMEL GRAFİTLİ DÖKME DEMİRLER
Katılaştıktan sonra bileşimindeki karbonun büyük bir kısmı serbest grafit yaprakları
halinde bulunan bir dökme demir çeşididir. Kırıldığı zaman yüzeyi isli gri
görünüşlüdür. Grafitten dolayı rengi esmer olan bu dökme demire lamel grafitli
dökme demir veya gri dökme demir denir. • Bileşiminde yaklaşık olarak %2,5-5
arasında C ve %0,8-3 arasında Si içeren lamel grafitli dökme demirlerde grafit
yaprakları şeklinde ortaya çıkan lamel grafitler hem yük taşıyan kesitlerin küçülmesi
hem de çentik etkisi yaratmasından dolayı dayanımları düşüktür. • Lamel grafitli
dökme demir mikroskopla incelendiğinde, yapısı içinde dağılmış grafit yaprakları
görülür. Bu grafit yapraklar, kalın kesitli döküm parçaların yapısında gözle bile
görülebilir özelliktedir. Lamel grafitli dökme demir mikroskopla incelendiğinde
görülen yapı Şekil 3.1.’de gösterilmiştir.
Şekil 3.1. Lamel grafitli dökme demir yapısı
10
Lamel grafitli dökme demirler, piyasada %70’lik kullanım oranıyla en yaygın
kullanılan dökme demir türüdür. Katılaşmadan sonra, içerdiği karbonun büyük kısmı
serbest halde veya başka bir deyişle grafit lamelleri halinde bulunacak şekilde bir
bileşime sahip dökme demir türüdür. Lamel grafitli dökme demirin kırık yüzeyi gri
renktedir [11], [15]. Bu nedenle piyasada yaygın olarak gri dökme demirler olarak
bilinmektedir.
Lamel grafitli dökme demirler, ötektik sıcaklığında ostenitin katı eriyik olarak
içerebileceğinden daha fazla karbonu olan demir-karbon-silisyum alaşımlarıdır.
Bileşimdeki bu fazla karbon yapıda grafit lamelleri halinde çökelmektedir [11].
Lamel grafitli dökme demirler genellikle %1,7-4,5 C ve %1-3 Si içerirler [11], [15].
Bununla birlikte arzulanan mikroyapıya göre değişen oranlarda mangan (ferritik
dökme demirlerde %0,1’e kadar düşük, perlitik dökme demirlerde ise %1,2’ye kadar
yüksek miktarlarda olabilir) içerirler. Döküm yapısı ve grafit morfolojisi lamel
grafitli dökme demirlerin mekanik özelliklerini doğrudan etkiler. Grafit-ferrit
karışımı bir mikroyapı, en düşük mukavemetli dökme demiri verirken karbon
miktarının artmasına bağlı olarak mukavemet ve sertlikte de artma görülür [11], [16].
Enerji tasarrufu nedeniyle parça ağırlığının azaltılması yönünde bir eğilimin olduğu
günümüzde, dökülen parçanın tüm kesitlerinde mekanik özelliklerin istenilen
değerleri sağlayabilmesi gerekir. Bu nedenle kullanıcılar, ağırlığı azaltacak şekilde
tasarlanmış bir parçadaki grafit tipinin mümkün olduğunca homojen olması
konusunda oldukça ısrarcı olabiliyorlar. Dökülen parçanın kritik bir bölgesinde
istenmeyen bir grafit tipinin ortaya çıkması, parçanın mekanik özelliklerinde ciddi
bir gerilemeye yol açabilir. Bu nedenle kullanıcıların siparişlerinde sadece GG-25
şeklinde dökülecek dökme demirin türünü değil, ayrıca grafit tipini de net bir şekilde
belirttikleri görülebilir.
Lamel grafitli (gri) dökme demirlerde grafitin şekli ve yapısı alaşımın mekanik
özellikleri üzerine önemli bir rol oynamaktadır. Grafit lamellerinin şekli, boyutu ve
dağılımı katılaşma esnasında oluşur ve daha sonra herhangi bir ısıl işlem ile
değiştirilmez [11], [17]. Grafit tipleri ve boyutları arasındaki farklılıklar incelenmiş,
11
ASTM ve AFS tarafından kabul edilen standartlarla belirlenmiştir (Şekil 3.2. ve Şekil
3.3.).
Şekil 3.2. Lamel grafitli dökme demirlerde grafit lamellerinin tipleri (AFS-ASTM) (WEB_3 2004 )
Şekil 3.3. Lamel grafitli dökme demirlerde grafit lamellerinin boyutları (AFS-ASTM) (WEB_4 2004)
12
A tipi grafitler, orta hızlarda soğuyan aşılanmış dökme demirlerde bulunur ve gri
dökme demirlerde genel olarak gelişi güzel yönlenmiş ve üniform dağılmış bu tip
lameller tercih edilir. Ergitme ve aşılama uygun yapıldığında istenen boyutta A tipi
grafitlerin elde edilmesi mümkündür. A tipi grafit, yapıda homojen olarak dağılmış
ve rastgele yönelmiş yapraklar halinde ortaya çıkar. Soğuma hızının çok yüksek
olmadığı ve doğru bir şekilde aşılanmış dökme demirlerde grafitin A tipine sahip
şekilde oluştuğu görülür. Bu nedenle, bu grafit türünün ortaya çıktığı dökme
demirlerde aşırı soğumanın da oldukça düşük seviyelerde olduğu gözlemlenir. A-tipi
grafitin, sağladığı yüksek mekanik özellikler nedeniyle, çoğu durumda dökme
demirin yapısında istenen grafit tipi olduğunu söylenebilir.
B tipi grafitler ötektik bileşime yakın dökme demirlerde düşük soğuma hızlarında
görülür ve sınırlı sayıdaki çekirdek üzerinde katılaşır. Bu tip grafitler daha çok
ferritik matriks içerisinde oluşan rozet şekilli ve gelişi güzel yönlenmeye sahip
grafitlerdir ve yüksek mukavemet istenen durumlar için ideal değildir. Çiçeksi grafit
(rosette graphite) adı da verilen bu grafit tipi, ötektik kompozisyona sahip dökme
demirlerde, A tipi grafite kıyasla biraz daha fazla aşırı soğumanın gerçekleştiği
durumlarda ortaya çıkar. Nispeten hızlı soğuma koşullarında ortaya çıkan bu grafit
tipini, genellikle ince kesitlerde ya da kalın kesitli parçaların yüzeyine yakın
bölgelerde görülür. Zaman zaman, aşılamanın verimsiz olduğu durumlarda da B tipi
grafit oluşabilir.
C tipindeki grafitler ise ötektik üstü demirlerde minimum soğuma hızına sahip bir
katılaşma sonucu meydana gelir. C tipi grafitler termal şok mukavemetine sahiptir
ancak düşük dayanım ve işleme sonrası kaba bir yüzey verir. Kiş grafit (kish
graphite) adı da verilen C tipi, sadece karbon eşdeğerinin çok yüksek olduğu, ötektik
üstü (hiperötektik) dökme demirlerde ortaya çıkar. Birincil katılaşma sırasında
çökelen bu grafit tipi oluşurken, yine oldukça düşük miktarlarda aşırı soğuma
gerekmektedir. Büyük ve kalın tabaka yapısına sahip bu grafit türü dökme demirin
mekanik özelliklerini olumsuz şekilde etkilediği gibi, işleme sonrasında pürüzlü bir
yüzey oluşmasına da neden olabilir. Grafit miktarının fazla olması nedeniyle dökme
13
demire yüksek ısı iletkenliği sağlayan bu grafit tipi, bu özelliği nedeniyle yüksek ısı
iletimi istenen uygulamalarda tercih edilir.
D tipi grafitler genellikle yüksek silisyum içeriğine sahip ve yüksek soğuma
hızlarında katılaşmış ötektik altı veya ötektik dökme demirlerde görülmektedir. İyi
işlenebilme özelliğine karşın, düşük mukavemet ve düşük aşınma direnci göstermesi
dezavantajıdır.
E tipi grafitler ise sıklıkla karbon oranı düşük ötektik altı dökme demirlerde görülür,
böyle bir durumda grafitlerde tercihli bir yönlenme görülür.
D ve E tipi grafitler katılaşma sırasındaki yüksek soğuma hızlarıyla alakalıdır. Daha
fazla bir aşırı soğuma gerçekleşmesi ise çekirdekleşme ve grafitleşmeyi önleyebilir
ve bu durumda beyaz dökme demir meydana gelir. Dökme demirin katılaşma
esnasındaki soğuma hızına ve/veya sonradan gördüğü işlemlere göre yukarıda
bahsedilen grafit tiplerinden herhangi biri oluşabilir. Grafit tipiyle birlikte grafit
boyutu da mekanik özellikleri etkileyen önemli bir faktördür. Grafit boyutu doğrudan
dayanım ile ilgili bir parametredir. Lamel grafit boyutunun artması ile lamel grafitli
dökme demirlerin çekme dayanımı düşüş gösterir [11], [17]. Her iki grafit yapısı da,
karbür (sementit) oluşturacak derecede olmasa da, aşırı soğumanın nispeten fazla
olduğu durumlarda ortaya çıkar. Dendritler arası bölgede kümelenmiş şekilde
gözlemlediğimiz bu grafit yaprakları, D tipinde rastgele yönelime sahip olarak, E
tipinde ise belli bir doğrultuda yönlenmiş olarak bulunuyorlar. Dökme demir
yapısında fazla alüminyum ya da titanyum bulunmasının bu grafit tiplerinin
oluşumuna yardımcı olduğunu biliyoruz. Bu kadar ince ve dallanmış grafit yaprakları
oluştuğu zaman karbonun difüzyon mesafeleri kısıtlandığı için, bu grafit tipleri
ortaya çıktığında matrisin genellikle sadece ferrit yapısı sergilediği görülür.
Lamel grafitli dökme demirlerin sürtünme ve aşınma dirençleri çok yüksektir. Bu
nedenle piston segmanları, silindir gömlekleri, krank milleri, dişliler, hadde
merdaneleri gibi parçaların üretiminde kullanılırlar [17]. Bununla birlikte lamel
grafitli dökme demirler en iyi işlenebilen demir esaslı alaşımlardır. Fakat çil etkisi ile
14
sertleşen kenarlar veya ince kesitlerdeki sert noktalar işlenebilirlik özelliğini çok
azaltan etkilerdir [11], [15].
Lamel grafitli dökme demirler ötektik bileşime yakın alaşımlardır ve bu nedenle
akışkanlıkları oldukça iyidir. Bu avantajından dolayı çok ince kesitli parçaların bile
dökülmesi mümkündür. Lamel grafitli dökme demirlerde basma dayanımı çekme
dayanımının genellikle 3-5 katı kadardır. Yüksek basma dayanımı, lamel grafitli
dökme demirlerin önemli özelliklerindendir. Lamel grafitli dökme demirlerde sertlik
çekme dayanımına paralel olarak değişim gösterir. Çekme dayanımı ile sertlik
arasındaki ilişkiyi bir bağıntı ile ifade etmek mümkündür [11].
Çekme Dayanımı (N/mm2) = Brinell Sertlik Değeri (HB)×K
Burada K = 1,1 ile 1,5 arasında değişmektedir.
3.1. Lamel Grafitli Dökme Demirlerde Bulunan Alaşım Elementleri
Lamel grafitli dökme demir, aslında sadece demir ve karbonun alaşımlanmasıyla elde
edilebiliyor. Fakat sanayide dökülen dökme demirlere baktığımızda, yapıda bu iki
element dışında birçok farklı element de bulunmaktadır.
- Silisyum (Si): Silisyum, sıvı dökme demirin akışkanlığını arttırdığı gibi, karbon
eşdeğeri üzerinde önemli bir etki yarattığı için alaşımın katılaşma sürecini de
etkiler.
- Kükürt (S): Silisyumun aksine kükürt kuvvetli bir karbür yapıcı etkiye sahiptir.
Lamel grafitli dökme demirlerde yaklaşık %0.06 – %0.18 aralığında bulunabilen
kükürt, daha yüksek olması durumunda aynı zamanda demirle birleşerek FeS
bileşiğinin sert ve kırılgan bir yapıya sahip olan beyaz dökme demir oluşumunu
tetikleyebiliyor. Düşük erime noktasına sahip olan bu bileşiğin, yüksek sıcaklıkta
çalışması gereken parçalarda çatlak oluşmasına yol açabilmesi nedeniyle, dökme
demirin yapısında bulunması tercih edilmez.
- Mangan (Mn): Manganın, tıpkı nikel gibi, oldukça kuvvetli bir östenit yapıcı
etkisi vardır. Genellikle yapıda düşük miktarda bulunan mangan, fazla olması
15
durumunda birincil grafitleşmeyi de bir derece erteleyebiliyor. Yukarıda da
bahsettiğimiz gibi mangan, esas olarak yapıda bulunan kükürtün olumsuz
etkilerini ortadan kaldırması için eklenir. Kükürtü dengeleyecek miktarın
üzerinde mangan eklenmesi durumunda yapıdaki karbür miktarında artış
gözlendiği görülebilir.
- Fosfor (P): Fosfor bir yandan sıvının akışkanlığını arttırıken, aynı zamanda
ötektik katılaşma aralığını da genişletecek şekilde bir etki ortaya çıkartıyor. Fakat
fosfor ne kadar yüksekse o kadar iyi anlamına da gelmez. Fosfor, demirle
birleşerek demir fosfür (Fe3P) bileşiğini oluşturabilir. Oluşan bu bileşik, sementit
ve östenitle üçlü bir ötektik oluşturup, steadit (İngilzce: steadite) adını
verdiğimiz, kırılgan yapıya sahip bir fazın ortaya çıkmasına yol açabilir.
- Nikel (Ni): Nikel de dökme demirin yapısında bulunan önemli elementlerden bir
tanesidir. Hem perlit yapısını, hem de grafit yapısını inceltici bir etkiye sahip
olan nikel, dökme demirin tokluğunu arttırdığı gibi, farklı kesitler arasındaki
sertlik farklarını da ortadan kaldırıyor. Kuvvetli bir östenit yapıcı olan nikel,
yüksek oranda eklendiğinde dökme demirin östenitik yapıda katılaşmasını
sağlıyor.
- Krom (Cr): Kuvvetli bir karbür yapıcı olan krom, az miktarda eklendiğinde bile
yapıdaki grafit miktarını azaltıp, çil oluşumunu tetikleyecek bir etki yaratabilir.
- Bakır (Cu): Sıvı dökme demir içine ocakta ya da potada %0.5 – %2.5 oranında
eklenen bakır çili azalttığı gibi, grafit yapısını incelten ve sıvının akışkanlığını
arttıran bir etki de bulunur.
- Molibden (Mo): Karbür yapıcı bir etkisi olan molibden, aynı zamanda hem grafit
yapısını, hem de perlitik yapıyı inceltici bir etki ortaya çıkartıyor. Dökme
demirlere %0.3 – %1 aralığında eklenen molibden, genellikle alaşımın sertliğini
arttırmak için bakır, nikel ve krom ile birlikte kullanılıyor.
- Vanadyum (V): Karbür yapıcı bir etkisi olan vanadyum, dökme demirin sertliğini
ve aşınma direncini arttırmak için %0.15 – %0.5 oranında eklenebilir [4], [7], [8],
[15], [18]–[20].
16
3.2. Lamel Grafitli Dökme Demirlerde Karbon Eşdeğerin Önemi
Karbon ve silisyum mekanik özellikleri etkileyen başlıca elementlerdir. Karbon
eşdeğerliliği ile birçok mekanik özellik arasında çeşitli ilişkiler geliştirilmiştir. Kesit
kalınlığı, karbon eşdeğerliliği ve likidus sıcaklığı ile mekanik özellikler arasındaki
ilişki şematik olarak Şekil 3.4.’te verilmiştir.
Şekil 3.4. Lamel grafitli dökme demirlerde kesit kalınlığı, karbon eşdeğerliliği ve likidus sıcaklığı ile mekanik
özellikler arasındaki ilişki (Çavuşoğlu 1992)
Bir dökme demir kompozisyonunun, ötektik noktaya kıyasla nerede bulunduğunu
değerlendirmek için karbon eşdeğerinden faydalanılır. Alaşımda bulunan bazı
elementler, dökme demirin sıvılaşma (likidüs) sıcaklığını, dolayısıyla da ötektik
noktanın konumunu tıpkı karbon gibi etkileyebilmektedirler. En dikkate değer etkiyi
yaratan elementler ise silisyum ve fosfordur. Her iki element de ötektik noktanın
denge faz diyagramı üzerinde bir miktar sola doğru kaymasına yol açarlar. Diğer bir
deyişle, ötektiğin içerdiği karbon miktarının azalmasına sebebiyet veriyorlar.
Silisyum, örneğin, sıvılaşma (likidüs) sıcaklığı üzerinde karbona kıyasla 1/4 oranında
bir etki yaratırken, fosfor karbonun yarattığı etkinin yarısı kadar bir etki ortaya
çıkartıyor. Yani, dökme demirdeki silisyum miktarını %0,8 arttırmak, aslında karbon
miktarını %0,2 arttırmakla aynı işeleme denk gelmektedir. Benzer şekilde, fosfor
miktarını %0.04 arttırdığımız zaman, sıvılaşma sıcaklığı sanki karbon %0.02 artmış
gibi etkilenir. Kompozisyonun ötektik noktadan ne kadar uzakta olduğunu bilmemiz,
17
birçok döküm hatasından korunabilmemiz için büyük önem taşımaktadır. Örneğin
karbon eşdeğerini doğru analiz edemez de ötektik üstü (hiperötektik) bir
kompozisyon dökerseniz, küresel grafitli dökme demirde karbon yüzmesi sorununa
ortaya çıkabilir, lamel grafitli dökme demirde ise kiş (Kish) grafit (C tipi grafit)
oluşumunu tetikleyerek, işlem sonunda malzemenin pürüzlü bir yüzey sergilemesine
yol açabilir.
Lamel grafitli dökme demirlerde karbon eşdeğerliliğinin azalmasıyla çekme
dayanımının maksimum artış sınırı 310 N/mm2 kadardır. Daha yüksek mukavemet
elde edebilmek için alaşım elementi ilavesi gereklidir. Sertlik ve çekme dayanımı
arasındaki ilişkiye grafit lamel tipinin büyük etkisi vardır. Verilen bir sertlik değeri
için en yüksek çekme dayanımı, küçük A tipi grafitler bulunduğunda elde edilir.
Diğer yandan verilen bir sertlik değeri için D tipi grafit lamelleri ile düşük bir çekme
dayanımı elde edilecektir [11], [15], [17].
BÖLÜM 4. TERMAL ANALİZ YÖNTEMİ
Döküm süreçleriyle üretilen parçalarda mikroyapı kontolü, parçanın istenilen
özelliklere sahip olmasını sağlayabilmek açısından büyük önem taşımaktadır.
Katılaşma sırasında mikroyapı oluşumu birçok farklı süreç tarafından kontrol
edilmesi nedeniyle, oldukça karmaşık bir doğaya sahiptir. Örnek olarak
parça ve kalıp arasındaki ısı transferi, sıvı içindeki sıcaklık eğimi
(gradyanı) katı fazın çekirdeklenme ve büyüme süreçlerinin hızı ya da
kompozisyondaki dalgalanmalar gibi birçok etken katılaşma sonrasında ortaya
çıkan mikroyapı özelliklerini, dolayısıyla da döküm parçanın özelliklerini önemli
derecede etkilemektedir [10], [21]–[25].
Döküm parçaların kalitesini ocak başında kontrol etme imkânı sunan, güvenilir bir
araç olması nedeniyle termal analiz yöntemi, dökümhanelerde uzun bir süredir
kullanılmaktadır [23]–[25]. Döküm sırasında, içinde bir termokupl bulunan ufak
bir kap içine alınan bir numunenin soğuma eğrisinden alınan veri
sayesinde, alaşımın sıvılaşma (likidus), ötektik başlangıç ve katılaşma
sonu sıcaklıkları tayin edilebilmekte, ilerleyen sayfalarda ayrıntılı olarak ele
alınacak olan karbon eşdeğeri ve doygunluk derecesi kavramları sayesinde,
dökülen parçanın kompozisyonu hassas bir şekilde kontrol edilebilmekte aynı
zamanda dökülen parçanın mikroyapısı ve bazı yapısal özellikleri hakkında da bilgi
edinilebilmektedir [4], [24].
Termal analiz, en genel şekliyle, sıcaklığa bağlı olarak malzemelerin özelliklerinde
meydana gelen değişimleri inceleyen, malzeme biliminin bir branşı olarak
tanımlanmaktadır. Farklı termal analiz yöntemlerinde, sıcaklıktaki değişimlere bağlı
olarak birçok farklı özelliğin takibi yapılabilir. Örnek olarak enerji
değişimlerinin takip edildiği yöntemler (DTA, DSC ve soğuma eğrisi analizi gibi),
19
boyutsal özelliklerin takip edildiği yöntemler (dilatometri gibi), ya da ağırlık
değişimlerinin takip edildiği yöntemler (TGA gibi) gösterilebilir.Termal analiz
cihazından elde edilen sonuçların karşılaştırılması Şekil 5.33. ila Şekil 5.36.
arasındaki şekillerde gösterilmiştir.
4.1. Termal Analiz Yöntemleri
Termal analiz; sıcaklık değişmesine karşı bir katı maddenin fiziksel ve kimyasal
reaksiyonlar sonucunda özelliklerindeki değişimlerin ölçülmesi ve yorumlanmasıdır.
Sıcaklığa bağlı değişkenin ne olduğuna (enerji, ağırlık, boyut vs.) bakılmaksızın
ölçüm yapılır. Malzemede sıcaklığa bağlı olarak meydana gelen dönüşümler:
- Faz dönüşümleri
- Ergime
- Sublimasyon
- Termal parçalanma
- Cam geçişleri
- Oksitlenme
- Redüklenme
- Boyutsal değişimlerdir.
Termal analiz yöntemleri Şekil 4.1.’de gösterildiği gibi sınıflandırılabilinir.
20
Şekil 4.1. Termal analiz yöntemleri
4.1.1. Termo-gravimetri (TG)
Bir maddenin değişik şartlarda kütlesini koruyabilme kabiliyetini (termalstabilite)
incelemek için kullanılan bir yöntemdir. Termo-gravimetrinin esası, bir maddedenin
sıcaklığa bağlı olarak meydana gelen reaksiyonların, kütlesindeki değişimlerin özel
bir terazide sürekli olarak tartılması yardımı ile incelenmesidir. Bu gibi cihazlara da
Termo-balans denilmektedir. Kısaca, termo-gravimetrik analiz (TG), numunenin
kütlesindeki değişmeyi sıcaklığın fonksiyonu olarak kaydeden bir tekniktir.
4.1.2. Diferansiyel termal analiz (DTA)
Bu yöntemde numune ve termal olarak inert(a-Al2O3) olan referans maddeye aynı
sıcaklık programı uygulanır. İkisi arasındaki fark, sıcaklığın bir fonksiyonu olarak
ölçülür. Bu iki madde birlikte ısıtılır ve sıcaklık lineer bir şekilde arttırılır. TG deki
gibi sadece kütle kaybına bağımlı olmadığı için daha geniş bir kullanım alanı vardır.
21
4.1.3. Diferansiyel Tarayıcı kalorimetri (DSC)
Fırının içinde ısı, ileten bir plaka/levha üzerine simetrik olarak orta noktada numune
ve inert bir referans malzemesi yerleştirilmiştir. Termal benzer davranışta ısı akışı
fırından numuneye doğru (dQFS/dt) ve referans malzemesi için (dQFR/dt)
mükemmel derecede eşittir, ikisi arasında ölçülebilir bir sıcaklık farkı TSR yoktur.
Şayet numunede bir reaksiyon ısıya ihtiyaç duyar veya ısı açığa çıkarırsa, bir sıcaklık
farkı meydana gelir. Bu ısı akışı, denge dışı durumu eşitlemeye çalışır. Tüm katı
malzemelerin faz durumlarında değişikliklerin belirlenmesi için kullanılabilir.
Yanma, buharlaşma ve süblimleşme entalpilerinin bulunması, kozmetik ürünlerin
saflık derecesinin belirlenmesi, teknolojik önemi olan malzemelerin ısı
kapasitelerinin tespit edilmesi ve camların faz dönüşüm sıcaklıklarının Tg ve cam
dönüşüm entalpilerinin belirlenmesinde kullanılır. DTA ile DSC arasındaki fark,
DSC, DTA’ ya göre daha ayrıntılı bilgi vermekte ve sıcaklık dengelemesi yerine
numunedeki enerji değişimleri göz önüne alınmaktadır.
4.1.4. Dilatometre (DIL)
Dilatometre, katıların sıcaklığa bağlı olarak uzama veya çekmelerin (büzülme)
analitik ölçümü için kullanılan bir metottur. Farklı malzemelerin genleşme
katsayısını belirmek amacıyla uzun yıllardır kullanılan bir prosestir. İlk zamanlar
proses metallerin uzama veya çekme davranışının belirlenmesi için kullanılırken son
zamanlarda seramik malzemelerin sinter prosesi sırasındaki büzülmelerin
incelenmesinde kullanılmaktadır. Prensip olarak bir numune çubuğunun sıcaklık
değişimi esnasındaki genleşme ölçülür.
4.2. Karbon Eşdeğerin Bulunması
Dökme demir, teorik olarak, saf demir ve saf karbonun aşılanmasıyla da elde
edilebilir. Bu iki saf malzemenin alaşımlanmasıyla elde edilen bir dökme demirde
ötektik kompozisyonun tam olarak %4.3’e denk gelmesi gerektiği denge faz
diyagramından anlaşılır. Fakat dökümhanelerde üretilen dökme demirlerin
22
kompozisyonlarına baktığımızda demir ve karbona ek olarak silisyum, mangan,
fosfor, kükürt, nikel ve magnezyum gibi daha birçok elementin alaşımda
bulunduğunu görüyoruz. Dökme demirin ötektik noktasını değerlendirirken,
kaçınılmaz olarak bu elementlerin de dikkate alınması gerekir.
Dökme demirin yapısında bulunan silisyum, fosfor, karbon elementlerinin
bileşimlerindeki değişiklik, sıvılaşma ve katılaşma sıcaklıklarını ve ötektik bileşimi
değiştireceğinden, mekanik özellikleri etkiler. Bu etkiyi, karbon eşdeğeri (Ceş)
olarak tanımlanan bir parametre ile belirlemek mümkün olmuştur.
Bu formül ile test edilen; alaşımın ötektik, ötektik altı veya ötektik üstü
kompozisyonunda olup olmadığıdır. Karbon eşdeğeri %4,25’den çok ise ötektik üstü,
az ise ötektik altı, %4,25 ise ötektik yapı vardır. Ötektik altı kompozisyona sahip
alaşımlarda sıvılaşma sıcaklığı bileşime bağlı olarak değişir.
Aynı karbon eşdeğerine sahip fakat farklı karbon, silisyum ve fosfor içeriğine sahip
dökme demirler aynı döküm özelliklerine sahip değillerdir. Örneğin, karbon
katılaşma sırasında çekilmeyi, karbon eşdeğerinin önleyebileceğinden iki katı daha
etkili bir şekilde engeller. Silisyum ise ince kesitlerin sertleşmesinin önlenmesinde
çok daha etkilidir. Fakat bu ilişki genelde dökme demirlerle ilgili tartışma söz konusu
olunca kullanılır [4], [9], [26].
4.3. Karbon Eşdeğerin Mikroyapıya Etkisi
Karbon eşdeğeri, dökme demirlerin kompozisyonunu değerlendirmek için kullanılan
bir ifadedir. Dökme demirler içerdikleri karbon miktarına göre hipoötektik ve
hiperötektik olarak ikiye ayrılır. Eğer içerdiği karbon miktarı %4.3' ün altındaysa,
hipoötektik, üzerindeyse hiperötektik dökme demir olarak adlandırılır ve buna bağlı
olarak katılaşma sırası da değişir. Örnek olarak hipoötektik bir gri dökme demirde
katılaşma östenit dendritlerinin kristallenmesiyle başlarken, hiperötektik bir gri
23
dökme demirde ilk olarak kristallenen fazın grafit olduğu görülür. Karbon eşdeğeri
denilen ifade, dökme demirde bulunan silisyum ve fosforun kompozisyona olan
etkisini belirtmek için kullanılır. Yani her ne kadar saf bir Fe-C alaşımında hipo- ve
hiper- değerlendirmesi sadece karbon miktarı dikkate alınarak yapılıyor olsa da,
ticari olarak üretilen dökme demirlerde bulunan silisyum ve fosfor elementleri de, bir
anlamda karbon gibi davranarak, dökme demirin katılaşmasını etkilemektedir. O
nedenle silisyum ve fosfor içeren dökme demirlerin hipoötektik mi yoksa
hiperötektik mi olduğunu değerlendirirken sadece karbon miktarına değil, karbon
eşdeğerine de bakılır ve formülü şu şekildedir:
CE = %C + (%Si + %P) / 3
Buradaki CE ifadesi karbon eşdeğeri anlamına gelmektedir. (carbon equivalent ya da
carbon equivalent value olarak geçmektedir) Sonuç olarak eğer bir dökme demirdeki
karbon miktarı, örneğin %4.1 olmasına rağmen, yani hipoötektik gibi görünüyor
olmasına rağmen, eğer karbon eşdeğeri %4.6 ise, bu dökme demirin hiperötektik
olarak katılaştığı görülür.
4.4. Karbon Eşdeğerin Mekanik Özelliklere Etkisi
Karbon eşdeğerliliği dökme demirler için gerek yapı ve gerekse malzeme
özelliklerini tanımlayan önemli bir kriterdir. Karbon eşdeğerine bağlı olarak alaşımın
toplam karbon ve silisyum içeriği, alaşımın katılaşma aralığını tanımlaması yanında
aynı zamanda döküm karakteristikleri ve özellikleri ile de ilgilidir. Bununla beraber,
sabit karbon eşdeğerliliğine sahip fakat farklı karbon ve silisyum oranları içeren
dökme demirler bulunabilmektedir. Bu tip dökme demirler aynı döküm özelliklerine
sahip olmamaktadırlar. Örneğin, karbon katılaşma sırasında meydana gelen
çekilmeyi önlemede, karbon eşdeğerliliği ile belirtilene nazaran iki kat daha fazla
etkilidir. Silisyum ise ince kesitlerin sertleşmesini önlemede oldukça etkilidir.
Kullanım özelliklerinin bazılarında benzer farklılıklar görülmesine rağmen bunlar
spesifikasyonlarda karbon eşdeğerliliği ile sınırlandırılır.
24
Karbon ve silisyum mekanik özellikleri etkileyen başlıca elementlerdir. Karbon
eşdeğerliliği ile birçok mekanik özellik arasında çeşitli ilişkiler geliştirilmiştir. Kesit
kalınlığı, karbon eşdeğerliliği ve likidus sıcaklığı ile mekanik özellikler arasındaki
ilişki şematik olarak Şekil 4.2.’de verilmiştir [11].
Şekil 4.2. Lamel grafitli dökme demirlerde kesit kalınlığı, karbon eşdeğerliği ve likidus sıcaklığı ile mekanik
özellikler arasındaki ilişki
Lamel grafitli dökme demirlerin mekanik özelliklerini etkileyen başlıca faktörler
şunlardır:
- Primer (ön ötektik) katılaşan ostenit miktarı
- Ötektik tane sayısı
- A tipi grafit oluşumu
- Tamamı perlitik ana doku
- İnce perlitik doku
Bu faktörlerden ilk üçü katılaşma esnasında ve son ikisi katı faz dönüşüm reaksiyonu
ile kontrol altına alınmaktadır. Verilen bu büyüklükler de kimyasal analiz, ergitme
tekniği ve parça et kalınlığına bağlı olarak değişirler. Dökme demirin mukavemet
değeri kuvvetli bir şekilde primer ostenit miktarı ile belirlenmektedir. Doymuşluk
derecesi ve karbon eşdeğerliliğinin yüksek mukavemetli döküm parçalarında düşük
alınmasının nedeni de budur. Ötektik reaksiyon ani ve beraberce belirli yerlerde
ostenit ve grafitin büyümesi ile oluşur. Grafitin şekli ve boyutu, parça doymuşluk
25
derecesi ve soğuma hızı yanında alaşım elementlerinin cins ve miktarlarına bağlıdır
[11].
Soğuma hızı mikroyapıyı etkilediğinden özellikler üzerinde önemli değişmeler
meydana getirir. Hızlı soğuma, sertliği ve çekme dayanımını arttırır; ancak bunun
mümkün olabilmesi için hızlı soğumanın beyaz bir yapı veya çok kötü bir grafit tipi
olan D tipi grafitler meydana getirmemesi gerekir. Yavaş soğuma ile grafit lamelleri
irileşir ve kaba yapılı perlit oluşur. Daha yavaş soğumada ise ferritin ortaya çıktığı
görülmektedir.
Lamel grafitli dökme demirlerde karbon eşdeğerliliğinin azalmasıyla çekme
dayanımının maksimum artış sınırı 310 N/mm2 kadardır. Daha yüksek mukavemet
elde edebilmek için alaşım elementi ilavesi gereklidir. Sertlik ve çekme dayanımı
arasındaki ilişkiye grafit lamel tipinin büyük etkisi vardır. Verilen bir sertlik değeri
için en yüksek çekme dayanımı, küçük A tipi grafitler bulunduğunda elde edilir.
Diğer yandan verilen bir sertlik değeri için D tipi grafit lamelleri ile düşük bir çekme
dayanımı elde edilecektir [11], [15], [17].
4.5. Aşının Karbon Eşdeğere Etkisi
Dökme Demirlere aşılayıcı ilavesi tavsiye edilen, hatta istenilen kalitede döküm
parça üretimi için gerekli bir uygulamadır. Lamel ve küresel grafitli dökme
demirlerin mekanik özellikleri ve işlenebilirlikleri mikro yapıları ile direk olarak
ilişkilidir. Hem mekanik özellikler hemde mikro yapı önemli ölçüde aşılamadan
etkilenir. “Dökme demirlerin aşılanması” sıvı metale çekirdek ilave edilerek,
katılaşma mekanizmasını ve mikroyapısını istenilen özellikleri elde edebilmek için
etkilemek anlamına gelmektedir. Çekirdekler ≤ 4 μm boyutunda, grafit
presipitasyonu için kristalleşme merkezleri işlevini gören ince parçacıklardır.
Aşılama sırasında SiO2 çekirdekleri çökelir ve daha sonra bu çekirdekler üzerinde
grafit oluşumu ve büyümesi gerçekleşir. Ancak, SiO2 çekirdeklerinin oluşabilmesi
26
için sıvı metal içerisinde bu çekirdeklerin oluşmasına yardımcı olacak diğer yabancı
çekirdeklerinde bulunması gereklidir. Bu yabancı çekirdekler, genellikle oksijenle
bağ kurma (birleşme) eğilimi yüksek olan elementler tarafından oluşturulur. Aşılama,
hem grafit çökelmesini (sayı, boyut, şekil açısından) hem de katılaşmayı (gri
katılaşmayı teşvik etmek, ledebürite soğumayı engelleme) etkilemek için
tasarlanmalıdır.
Etkin bir aşılama, hem parça genelinde homojen mekanik özellikler hemde değişik et
kalınlıklarında bile homojen bir sertlik dağılımı sağlar. Aşılama ayrıca, Östenit-
grafit ötektik reaksiyonu üzerindeki etkili olduğu için parça sızdırmazlığı ve besleme
özelliklerine de etki eder.Aşılamanın etkinliği, aşılama öncesi sıvı metalin ergitme
sırasındaki metalurjik özellikleri, kimyasal kompozisyonu, ergitme ve aşılama
sıcaklıkları, sıvı metalin aşılama öncesi ve sonrası bekleme süresi gibi
değişkenliklere bağlıdır. Aşılama birçok farklı aşamada uygulanabilir ancak en etkili
uygulama dökümden hemen önce veya döküm sırasında yapılan aşılamadır.
Çekirdeklerin etkinliğine ve soğuma koşullarına bağlı olarak aşılama, ergitme
ocağında veya bekletme ocaklarında yapılabilir ancak bu çok nadiren görülen ve
önerilmeyen bir uygulamadır. En yaygın uygulamalar ergitme ocağından metal
potaya aktarılırken, kalıp içerisine akan metale ve kalıp içinde uygulanan aşılama
yöntemleridir.
4.6. Aşının Karbon Eşdeğere Etkisi
Alaşımsız veya düşük alaşımlı dökme demirlerde, %1,5 ila % 3 silis ve % 2 ila % 4
karbon bulunur. Yavaş ve dengeli bir soğuma şartlarında, sıvı, belli bir süre sonra
ötektik kompozisyonuna erişir (% 4,3 karbon eşdeğeri) ve böylece ötektik katılaşma
başlamış olur. Ötektik katılaşma sırasında ortaya çıkan karbon tamamen grafite
dönüşür. Ancak dökümhane şartlarında yavaş ve dengeli soğuma şartları
gerçekleşmez. Bunun sebepleri, kimyasal kompozisyondaki farklılıklar, et kalınlığı
veya soğuma hızı ve döküm sıcaklıklarıdır. Laboratuar şartları ve gerçek uygulama
arasındaki bu farklılıklar sonucu, sıvı metal, ötektik reaksiyon başlamadan önce
Östenit-Grafit denge sıcaklığının altındaki sıcaklıklara kadar soğur.
27
Aşılamanın amacı, ötektik katılaşmanın başlangıcında grafit kristalleşmesi için
yeterli miktarda çekirdeğin mevcut olduğunu garanti altına almak ve bu şekilde
demir karbür (sementit, Fe3C) oluşumunu engellemektir. Dolayısıyla aşı ilavesi,
grafit kristalleşmesinin Östenit-Grafit denge sıcaklığında veya çok az altında bir
sıcaklıkta (alt soğuma) gerçekleşmesini sağlayacak oranda yapılmalıdır. Bunun
sağalanabilmesi durumunda; lamel grafitli dökme demirlerde eşit büyüklüklerde ve
homojen dağılmış A tipi grafit, küresel grafitli dökme demirlerde ise çok sayıda,
küçük ve tam yuvarlak görünümlü nodüller içeren mikro yapılar elde edilir [8], [13],
[20], [21], [26].
BÖLÜM 5. DENEYSEL ÇALIŞMALAR
5.1. Materyal
Bu çalışmada; termal analiz yöntemi ile dökme demirlerde karbon eş değerin yeri ve
önemi ile mikroyapı ve mekanik özelliklere olan etkisi incelenmiştir.
5.2. Yöntem
Aşılama metalin katılaşmasını değişik şekillerde etkiler. Aşılamanın etkisi; baz
metaldeki çekirdek miktarına ve aşının analizine göre değişmektedir. Kullanılacak
aşıyı seçerken önemli nokta dökümhanenin ihtiyacını tesbit ederek, ihtiyaca uygun
aşıyı seçmektir. Örneğin sadece çil problemi var ise: Telow önem kazanmaktadır.
Eğer grafitleşme ile ilgili bir problem var ise; Telow ile birlikte R, GRF1 ve GRF2
değerleri de önem kazanmaktadır. Eğer ters çil problemi var ise; TS’yi arttıran bir aşı
seçilmelidir.
Aşılamanın amacı, ötektik katılaşmanın başlangıcında grafit kristalleşmesi için
yeterli miktarda çekirdeğin mevcut olduğunu garanti altına almak ve bu şekilde
demir karbür (sementit, Fe3C) oluşumunu engellemektir.
Aşılama katılaşmayı, onun neticesinde mikroyapı ve mekanik özellikleri
etkileyeceğinden bu çalışmada aslında farklı tipteki aşıların aynı parça üzerinde
mikroyapı ve mekanik özelliklere etkisi incelenmiştir. Doğru aşılama ile lamel
grafitli dökme demirlerde Şekil 5.1.’de görüldüğü gibi eşit büyüklüklerde ve
homojen dağılmış A tipi grafit mikro yapılar elde edilir.
29
Şekil 5.1. A- tipi grafit ve gri katılaşmış lamel grafitli dökme demirin mikroyapısı (Inuculation cast ıron)
Genellikle, Ferro-silis alaşımları dökümhanelerde aşılayıcı olarak kullanılmaktadır.
Ferro-silislere, aşılama etkinliğini arttırmak için, oksijen’e karşı afinitesi yüksek
Kalsiyum, Alüminyum, Baryum, Zirkon, Stronsiyum ve Nadir Toprak Metalleri gibi
elementler ilave edilir. Bunun sebebi, başarılı bir aşılama için, sıvı metal içinde
çözülen oksijenin bağlanması gerekliliğidir. Bunun yanı sıra, bazı aşılayıcılar, grafit
çekirdeklenmesi üzerinde olumlu etkiye sahip Bizmut, Titanyum, Mangan, Kükürt
ve Oksijen gibi elementler de içerir [2], [3], [5].
Tablo 5.1. Deneyde kullanılan aşıların kimyasal içerikleri
SB-5 ZM-6 VP-316
% Si 65- 70 62- 68 63-67
% Al 1- 1,5 1- 1,5 1,5-2
% Ca 1- 1,5 1,2- 1,8 0,3-1,4
% Mn - 3 - 4 3 - 4
% Ba 2- 2,5 - -
% Zr - 3 - 4 -
Boyut (mm.) 0,2- 0,7 0,2- 0,7 0,2- 0,7
3 farklı tip aşıların (VP-316,ZM-6,SB-5) 5 farklı oranlarda(%0.12,%0,15,%0,20,
%0,25,%0,30) kullanılarak ATAS termal cihaz analiziyle karbon eşdeğeri tayin
edilmiş ve her birinden çekme çubukları Şekil 5.2.’de görüldüğü gibi dökülmüştür.
30
Şekil 5.1. Elde edilen çekme çubukları
Ayrıca mikroyapı incelenerek aralarındaki değişimler gözlemlenmiştir. Kullanılan
optik mikroskopi Şekil 5.3.’ te görülmektedir.
Şekil 5.3. Nikon marka MA100 model optik metal mikroskobu
31
Şekil 5.4. Aşısız mikroyapı görüntüsü
Parçanın mikroyapısına baktığımızda; A tipi grafitleri çok nadir görmekle birlikte
genelde D ve E tiplerini görmekteyiz. Bu da bize parçanın çok sert olduğunu aynı
zamanda da kırılgan olduğunu göstermektedir. VP316 %0.12 aşılı mikroyapı
görüntüsü Şekil 5.5.’ te görülmektedir.
Şekil 5.5. VP316 %0.12 aşılı mikroyapı görüntüsü
Parçanın mikroyapısana baktığımızda ; A tipi grafitleri görmeye başlıyoruz. Bunun
yanında D tipi grafitler daha yoğun şekilde görülüyor. Bu da bize parçanın
sertliğinde biraz artış göstereceğini aynı zamanda da tam istenilen bir gri dökme
demir yapısı olduğunu gösteriyor. VP 316 %0.15 aşılı mikroyapı görüntüsü Şekil
5.6.’da görülmektedir.
32
Şekil 5.6.VP 316 %0.15 aşılı mikroyapı görüntüsü
Parçanın mikroyapısana baktığımızda ; A tipi grafitlerlerde artış görmeye başlıyoruz.
Bunun yanında C tipi grafitlerler de görülmeye başlıyor. Bu da bize parçanın
sertliğinde biraz düşüş göstereceğini söylüyor. VP 316 %0.20 aşılı mikroyapı
görüntüsü Şekil 5.7.’de görülmektedir.
Şekil 5.7. VP 316 %0.20 aşılı mikroyapı görüntüsü
Parçanın mikroyapısana baktığımızda; VP316 %0.15 gr mikro yapısında görülen A
tipi grafitlerinde azalma görülürken C tipi grafitlerde artış görülmeye başlanıyor.
Buda bize parçanın sertliğinde azalma olacağını gösteriyor. VP316 %0.25 aşılı
mikroyapı görüntüsü Şekil 5.8.’ de görülmektedir.
33
Şekil 5.8. VP316 %0.25 aşılı mikroyapı görüntüsü
Parçanın mikroyapısana baktığımızda; Aşı oranının artmasına bağlı olarak A tipi
grafitlerinde azalma görülürken C tipi grafitlerinde artış görülüyor. Buda bize
parçanın sertliğinde azalma yaşanacağını söylüyor. VP316 %0.30 aşılı mikroyapı
görüntüsü Şekil 5.9.’da görülmektedir.
Şekil 5.9. VP316 %0.30 aşılı mikroyapı görüntüsü
Parçanın mikroyapısana baktığımızda; yoğunluk olarak C tipi grafitler oluşmuştur.
Çok az A tipi grafit görülüyor. Buda parçanın sertliğinde düşüş, yumuşaklığında artış
göstermektedir. Yumuşak bir parça dökümü için gri dökme demirde optimum oran
olarak kabul edilebilir. SB5 %0.12 aşılı mikroyapı görüntüsü Şekil 5.10.’da
görülmektedir.
34
Şekil 5.10. SB5 %0.12 aşılı mikroyapı görüntüsü
Parçanın mikroyapısana baktığımızda; Yoğun olarak A tipi grafitlerin oluştuğunu
görüyoruz.Çok az denecek kadar C tipi grafitler görülse de D tipi grafitlerin
oluşmaya başladığını söyleyebiliriz. Bu da parçaya biraz sertlik verdiğini
yumuşamanın azaldığını göstermektedir. SB5 %0.15 aşılı mikroyapı görüntüsü Şekil
5.11.’de görülmektedir.
Şekil 5.11. SB5 %0.15 aşılı mikroyapı görüntüsü
Parçanın mikroyapısana baktığımızda; SB5 %0.15 gr aşılı mikroyapılı resme nazaran
yoğun olarak A tipi grafitleri görsekte C tipi grafitlerin de artış olduğunu
söyleyebiliriz. Aynı zamanda D tipi grafitleri de görüyoruz.Bu da parçaya biraz
yumuşaklık verdiğini sertliğin düştüğünü göstermektedir. SB5 %0.20 aşılı mikroyapı
görüntüsü Şekil 5.12.’de görülmektedir.
35
Şekil 5.12. SB5 %0.20 aşılı mikroyapı görüntüsü
Parçanın mikroyapısana baktığımızda; SB5 %0.12 gr ve %0.15 gr aşılara göre A tipi
grafitlerinde azalma görülüyor. C tipi grafitlerinde de yoğunluk olduğunu görüyoruz.
Bu da parçaya biraz yumuşaklık verdiğini sertliğin düştüğünü göstermektedir. SB5
%0.25 aşılı mikroyapı görüntüsü Şekil 5.13.’de görülmektedir.
Şekil 5.13. SB5 %0.25 aşılı mikroyapı görüntüsü
Parçanın mikroyapısana baktığımızda; Yoğun olarak C tipi grafitlerin oluşurken , A
tipi grafitlerin azaldığını görüyoruz. Bu da parçaya biraz yumuşaklık verdiğini
sertliğin düştüğünü göstermektedir. SB5 %0.30 aşılı mikroyapı görüntüsü Şekil
5.14.’de görülmektedir.
36
Şekil 5.14. SB5 %0.30 aşılı mikroyapı görüntüsü
Parçanın mikroyapısana baktığımızda; Aşı miktarının artması ile A tipi grafitlerinde
azalma ve C tipi grafitlerinde artış görülmeye devam ediyor. Parçanın diğer
oranlarda kullanılan aşı miktarlarına göre daha yumuşak olduğunu söyleyebiliriz.
ZM6 %0.12 aşılı mikroyapı görüntüsü Şekil 5.15.’de görülmektedir.
Şekil 5.15. ZM6 %0.12 aşılı mikroyapı görüntüsü
Parçanın mikroyapısana baktığımızda; A tipi grafitlerin yoğunlukta olduğunu
söyleyebiliriz. C tipi grafitlerin oluştuğunu görüyoruz. Çok az miktarda olsa D tipi
grafitlerini söylememiz mümkün. Parçanın aşısız ve SB5 %0.12; 0.15; 0.20 ; 0.25 ve
VP316 %0.12; 0.15; 0.20 aşılı’ya göre yumuşak olduğunu ; fakat VP316 %0.25 ;
0.30 aşılıya göre ise sert olduğunu söyleyebiliriz. ZM6 %0.15 aşılı mikroyapı
görüntüsü Şekil 5.16.’da görülmektedir.
37
Şekil 5.16. ZM6 %0.15 aşılı mikroyapı görüntüsü
Parçanın mikroyapısana baktığımızda; ZM6 %0.12 gr aşılı mikroyapıya nazaran C
tipi grafitlerinde artış olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yerine A tipi grafitlerinde
azalma olmuştur. Aynı zamanda D tipi grafitlerini de görebiliyoruz. Sertlikte azalma
olduğunu söyleyebiliriz. ZM6 %0.20 aşılı mikroyapı görüntüsü Şekil 5.17.’de
görülmektedir.
Şekil 5.17. ZM6 %0.20 aşılı mikroyapı görüntüsü
Parçanın mikroyapısana baktığımızda; ZM6 %0.15 gr aşılı mikroyapıya nazaran A
tipi grafitlerinde azalma onun yerine de C tipi grafitlerin oluştuğunu söyleyebiliriz.
Buda bize parçada biraz yumuşaklık vereceğini gösteriyor. ZM6 %0.25 aşılı
mikroyapı görüntüsü Şekil 5.18.’de görülmektedir.
38
Şekil 5.18. ZM6 %0.25 aşılı mikroyapı görüntüsü
Parçanın mikroyapısana baktığımızda; Yoğun olarak C tipi grafitlerin oluştuğunu
söyleyebiliriz. A tipi grafitlerin ise çok az olarak görmekteyiz. Buda bize parçanın
sertliğinde azalma olacağını gösteriyor. ZM6 %0.30 aşılı mikroyapı görüntüsü Şekil
5.19.’da görülmektedir.
Şekil 5.19. ZM6 %0.30 aşılı mikroyapı görüntüsü
Parçanın mikroyapısana baktığımızda; ZM6 %0.25 gr aşılı mikroyapıya göre yok
denecek kadar az A tipi grafit oluşmuş. Yoğun olarak C tipi grafitlerin oluştuğunu
söyleyebiliriz. Buda bize parçanın yumuşak olduğunu gösterir.
Genel olarak mikroyapılara baktığımızda; optimum aşıyı bulabilmek için
dökümhanenin şartları (bulunduğu lokasyon, prosesi , uygulama teknikleri vb.) başta
olmakla birlikte kullanılması gereken (tip aynı olsa bile ) oranların etkisinin önemini
görmekteyiz. Örneğin ; Denemede kullanılan bütün aşısılar için aynı şartlarda
39
yapılan çalışmada kullanılan miktar arttırıldığında sertliğinde düşüş gösterdiğini
söyleyebiliriz.
Karbon ve silisyum gri dökme demirde ana alaşım elementleridir ve mikroyapı
üzerine en büyük etkiye sahiptir. Buna karşın bütün elementler belli düzeyde
mikroyapıyı etkiler. Grafit oluşumunu artıran elementler grafit kararlaştırıcı olarak
adlandırılır. Silisyum kuvvetli bir kararlaştırıcıdır ve gri dökme demirde
grafitleştirmeyi artıran en önemli bireysel kompozisyon faktörüdür. Grafitleşme;
demirde serbest hale geçerek çökelmesi işlemidir.
Gri dökme demirde silisyum miktarı ağırlıkça %1-3.5 aralığındadır. Fe-C-Si
alaşımında silisyum miktarı artırıldığında ötektik kompozisyon sola kayar. Bu
ötektik kayma aşağıdaki eşitlikle ifade edilebilir:
% Ötektik karbon (Fe-C-Si alaşımı) = 4.3-0.33 x %Si (Alaşımda)
Gri dökme demirlerin pek çok özelliği karbon eşdeğerliğine (K.E) bağlıdır. Karbon
eşdeğerliği dökme demirdeki karbon ve silisyum miktarı alınarak aşağıdaki eşitlikle
bulunur.
Karbon eşdeğerliği = %C (demirde) + 1/3 %Si ‘’(d.demir)
Buradan da anlaşılacağı gibi karbon eşdeğeri tayininde önemli iki element karbon ve
silisyumdur. Bu çalışmada ocak çıkış karbon ve silis değerleri eşit olduğundan
(%3,50-57 Karbon ,% 1,75-85 Silis) karbon eşdeğerine etki edecek en önemli faktör
aşılama olacaktır. Ocak analizi Tablo 5.5.’de görülmektedir.
Tablo 5.2. GG 25 Standartlarında istenilen Döküm Proses şartları
%C % Si % Mn % S % P % Cr % Cu % Sn Pota
% Si
USL 3.57 1.85 0.80 0.090 Max.0.09 0.20 0.20 0.045 2.00
ASL 3.50 1.75 0.75 0.045 0.15 0.15 0.035 1.85
40
Tablo 5.3. Üretilen numunenin ocakta yüklenen şarja nazaran gelmesi gereken analizi
GG25 Standartlarında Üretilen Döküm Nihai Ocak Analizi
Malzeme Ocağa
Yüklenen Kg. C Si Mn S P Cu Sn
H1 Piki 1000 3,9 1,72 0,19 0,07 0,071 - -
UÇBAŞ Hurda 900 0,94 0,25 0,34 0,005 0,017 0,16 0,01
Ç1 Piki 900 4,13 0,66 0,11 0,021 0,054 - -
Geri Döndü 1200 3,45 2 0,15 0,01 0,02 0,09 0,009
Ocak Nihai Analizi - 3,15 1,23 0,19 0,026 0,03 0,065 0,005
Tablo 5.4. Üretilen numunelerin ocaktaki nihai spektral analizleri.(Alyaj atıldıktan sonra)
GG25 Standartında Üretilen Döküm Nihai Ocak Analizi
Malzeme Ocağa
Yüklenen Kg. C Si Mn S P Cu Sn
H1 Piki 1000 3,9 1,72 0,19 0,07 0,071 - -
UÇBAŞ Hurda 900 0,94 0,25 0,34 0,005 0,017 0,16 0,01
Ç1 Piki 900 4,13 0,66 0,11 0,021 0,054 - -
Geri Döndü 1200 3,45 2 0,15 0,01 0,02 0,09 0,009
Ocak Nihai Analizi - 3,53 1,78 0,78 0,082 0,03 0,19 0,034
Tablo 5.5. Ocak analizi Element
%C % Si % S % P % Mn %Ni % Cr %Mo % Cu %Mg % Sn %N
AVG 3,5369 1,7839 0,0826 0,0343 0,7805 0,0258 0,1812 0,0046 0,1892 0,0004 0,0347 0,0001
Element %Al %B %Bİ %Tİ %V %Nb %W %Co %Ce %La %Pb %Fe
AVG 0,0000 0,0012 0,0023 0,0142 0,0067 0,0035 0,0000 0,0038 0,0018 0,0000 0,0003 93,3169
Tablo 5.6.’da görüldüğü gibi bütün aşılar içerisinde minimum %65 Silisyum ihtiva
eder.
41
Tablo 5.6. Bazı FeSi esaslı aşı bileşimleri
FeSi-Sr
50
veya
75 x
0,1
maks
0,5
maks x x
FeSi-Ba1 75 1 1 1 x x
FeSi-Ba2 75 2,5 1,5 1 x x
FeSi-Zr 75 x 2 1,2 x x
FeSi-Mn-Zr-
Ba 65 0,8 1,2 1,2 4,5 x
FeSi-RE 75 x 0,8 1 x 2
FeSi-Sr-RE 75 x
0,1
maks
0,5
maks x 2
FeSi-Sr-Zr 75 x
0,1
maks
0,5
maks x x
Denemede kullanılan aşıların kimyasal özellikleri Tablo 5.1’de sunulmuştur. Gri
dökme demirler, karbon eşdeğeri tayininde ‘C’ ve ‘Si’ nin üçte birinin toplamının 4,3
olduğu dökme demirlerdir. Aşıdan gelecek olan ‘’Si’’nin bu ötektik noktayı sola
kaydırdığını biliyoruz. Bu yüzden aşılama ötektik noktayı sola kaydıracağından ve
katılaşmayı yönlendirdiğinden dolayı önemli yere sahiptir. Dolayısıyla aşının tipi,
miktarı ve içeriği malzemenin de mekanik özelliklerine yansıyacaktır. Aşılama ile
malzemenin karbon eşdeğerinin değiştiğini ve mikro yapıda ferrit yapıcı etkisi
Aşı Cinsi %Si %Al %Ba %Ca %Mn %RE %Sr %Zr
Döküm cinsi
Fe-Si 75 1.2 - 1 - - - -
FeSi-Sr 50 veya75 0.5 maks -
0.1
maks - - 0.8 -
FeSi-Ba1 75 1 1 1 - - - -
FeSi-Ba2 75 1 2.5 1.5 - - - -
FeSi-Zr 75 1.2 - 2 - - - 1.5
FeSi-Mn-Zr-
Ba 65 1.2 0.8 1.2 4.5 - - 4.5
FeSi-RE 75 1 - 0.8 - 2 - -
FeSi-Sr-RE 75 0.5 maks -
0.1
maks - 2 0.8 -
FeSi-Sr-Zr 75 0.5 maks -
0.1
maks - - 0,8 1.2
42
gösterdiğini biliyoruz. Bu araştırmada, bu etkinin hangi oranlarda nasıl olduğu
araştırılmıştır.
Bu yüzden, bu çalışmada aslında aşılamanın karbon eşdeğerine etkisi ile
mikroyapıdaki değişiklikler ve bununla birlikte mekanik özelliklere etkisini
incelenmeye çalışılmıştır. Aşılama olarak kullanılan bütün şartlandırıcılarda %65-75
Si ihtiva eder. İçerisinde %1-4 aralarında farklı bir element değiştiğinde adında da
değişiklik gösterir. Tablo 5.6.’da bazı FeSi esaslı aşı bileşimleri gösterilmiştir.
Dökme demirlerde istenilen mekanik özellik ve mikro yapı için aşılama yapılması
son derece önemlidir. Bu çalışmada farklı tip ve farklı oranlarda kullanılan aşılarla
termal analiz yöntemi ile karbon eşdeğerin tayini incelenmeye ve mikro yapıya olan
etkisi irdelenerek mekanik özelliklerdeki değişimler incelenmeye çalışılmıştır.
Bunun için Atas marka cihaz kullanılmıştır. Cihaza uyumlu 400 gr kapasiteli 0.8
modüllü kaplar kullanılmıştır. Şekil 5.20.’de Atas cihazı görülmektedir.
Şekil 5.20. Kullanılan Atas cihacı
43
Indüksiyon ocaklarında eriyen ve analizi GG 25 olarak ayarlanan Tablo 5.4’ de
gösterilmiştir. Ocaktan alınan maden ile kaplara, ilk etapta %0.12 , sonrasında
%0.15; 0.15; 0.20; 0.25 ve en son da %0.30 oranlarında aşılar konarak karbon
eşdeğeri tayin edildi. Kullanılan quick kablar Şekil 5.21.’de görülmektedir.
Şekil 5.21. Tellür içeren quickcab
Bu çalışma esnasında her bir deneme için çekme çubukları dökülmüştür. Çekme
çubukların resimleri Şekil 5.2.’de gösterilmiştir.3 farklı aşı için aynı çalışma tekrar
edilerek ve aşısızla karşılaştırmak için toplamda 16 veri elde edilip, karşılaştırma
yapılmıştır. Aşı, malzeme tipleri ve kullanılan oranlar Tablo 5.7.’de görülmektedir.
44
Tablo 5.7. Deneyde kullanılan numunelerin aşı, malzeme tipleri ve kullanım miktarları
Numune Döküm
Malzemesi
Kullanılan Aşı
Tipi
Kullanılan Aşı Miktarı
(%)
1 GG25 AŞISIZ -
2 GG25 VP 316 0,12
3 GG25 VP 316 0,15
4 GG25 VP 316 0,2
5 GG25 VP 316 0,25
6 GG25 VP 316 0,3
7 GG25 SB5 0,12
8 GG25 SB5 0,15
9 GG25 SB5 0,2
10 GG25 SB5 0,25
11 GG25 SB5 0,3
12 GG25 ZM6 0,12
13 GG25 ZM6 0,15
14 GG25 ZM6 0,2
15 GG25 ZM6 0,25
16 GG25 ZM6 0,3
Yapılan deney sonuçları tablo 5.8.’de gösterilmiştir.
45
Tablo 5.8. Yapılan deney sonuçları
Nu
mu
ne
No
İlave
mik
tarı
%gr
AC
EL
(Karb
on
Eşd
eğer
liği)
Rm
D
eğeri
N/m
m2
Rp
02
Değ
eri
N/m
m2
SE
RT
LİK
(HB
)
1 0 4,13 206,47 185,18 207
2 0,12 3,88 205,24 198,55 198
3 0,15 4,15 195,33 180,36 185
4 0,2 3,88 193,57 177,23 182
5 0,25 3,8 187,23 168,52 175
6 0,3 4,01 182,68 160,51 160
7 0,12 3,93 203,54 190,57 195
8 0,15 4,17 198,29 175,7 190
9 0,2 3,93 211,49 189,54 188
10 0,25 4,02 188,79 165,96 180
11 0,3 4,04 180,35 152,33 175
12 0,12 3,95 192,28 177,21 178
13 0,15 3,79 172,98 155,22 166
14 0,2 3,96 184,42 165,77 158
15 0,25 3,92 160,02 139,45 150
16 0,3 4,25 152,31 130,92 147
5.3. Çekme Deney Raporları ve İncelenmesi
Çekme test cihazı olarak Şekil 5.22.’de görülen Alşa marka 30 ton’luk PLC-Hidrolik
kontrollü çekme cihazı (son kalibrasyon tarihi 22.02.2019) kullanılmıştır. Farklı
oranlarda aşı kullanılarak yapılan çekme deney sonuçları Şekil 5.23. ile Şekil 5.25.
arasındaki şekillerde görülmektedir.
46
Şekil 5.22. Alşa marka 30 ton’luk PLC-Hidrolik kontrollü çekme cihazı
Şekil 5.23. Değişik oranlarda kullanılan VP316 aşısının; mekanik değerlerindeki değişimi gösteren grafik
198
185 182175
160
205,24
195,33 193,57187,23
182,68198,55
180,36 177,23
168,52
160,51
130
140
150
160
170
180
190
200
210
220
230
%0.12 %0.15 %0.20 %0.25 %0.30
N/m
m2
Kullanılan Aşı Oranı
VP316 Aşı Grafiği
SERTLİK (HB)
Rm Değeri N/mm2
Rp02 Değeri N/mm2
47
Şekil 5.24. Değişik oranlarda kullanılan SB5 aşısının; mekanik değerlerindeki değişimi gösteren grafik
Şekil 5.25. Değişik oranlarda kullanılan ZM-6 aşısının; mekanik değerlerindeki değişimi gösteren grafik
Aşılama ile malzemelerden beklediğimiz ötektik karbürlerin oluşumunu engellemesi,
sertliklerinde düşüş ve üniform grafitli (A tipi) grafitlerin oluştuğu görülmektedir.
195 190188
180
175
203,54198,29
211,49
188,79
180,35190,57
175,7189,54
165,96
152,33
120
130
140
150
160
170
180
190
200
210
220
230
%0.12 %0.15 %0.20 %0.25 %0.30
N/m
m2
Kullanılan Aşı Oranı
SB5 Aşı Grafiği
SERTLİK (HB)
Rm Değeri N/mm2
Rp02 Değeri N/mm2
178
166 158
150147
192,28
172,98
184,42
160,02152,31177,21
155,22165,77
139,45130,92
100
110
120
130
140
150
160
170
180
190
200
210
220
%0.12 %0.15 %0.20 %0.25 %0.30
N/m
m2
Kullanılan Aşı Oranı
ZM-6 Aşı Grafiği
SERTLİK (HB)
Rm Değeri N/mm2
Rp02 Değeri N/mm2
48
Sertliklerine baktığımızda; genel olarak aşının malzemenin sertliğini düşürdüğünü
görmekteyiz.
Aynı tip aşının (ZM6-VP316-SB5) miktarları arttırıldığında sertliklerinde düşüş
görülmüştür.
Farklı tip aşının aynı oranda kullanılması halinde malzemede farklı sertlikler
görülmüştür. (VP316-ZM6) (SB5-ZM6)
ZM6 aşısına baktığımızda malzemenin sertliğinde düşüş olduğunu görüyoruz. Bu
bize aşının çalışmadığını (aşı sönümü) , yada diğer aşı tiplerine nazaran kalitesinin
düşük olduğunu göstermektedir.
Her bir aşı; her dökümhanenin proses şartlarına göre oran ve tiplerine göre
değişkenlik göstermektedir.
Buda bize aşıların malzemenin mekaniksel özellikleri üzerindeki etkisini açıkca
göstermektedir.
Araştırmada elde edilen bulgulara göre, malzemenin karbon eşdeğerinin sola
kayması ile ferritik yapı oluşması ve bununla birlikte mekanik özelliklerinde düşme
(sertlik düşük, dayanma gücü ve kopması düşük) görülürken, sağa kaymasıyla
perlitik yapı oluşması ve buna bağlı olarak da mekanik özelliklerinde iyileşme
(sertlik yüksek, dayanma gücü yüksek ve kopması yüksek) görülmüştür.
Aşı tiplerine göre bakıldığında ise; Mn esaslı VP316 aşısı ile Ba esaslı SB5 aşısı VP
316 aşısına nazaran perlit yapıcı özelliğinin fazla olması ile mekanik özelliklerinin
iyileştiği görülmektedir. (ZM-6 %0.12 ile VP316 %0.12 ) Yine aynı aşının (ZM-6)
SB5 karşısında aynı şeyleri söylememiz mümkün . SB5 aşısı ZM-6 aşısına nazaran
perlit yapıcı özelliğinin fazla olması ile mekanik özelliklerinin iyileştiği
görülmektedir. (SB5 %0.20 ile ZM-6 %0.20 )
49
Genel olarak oran arttıkça (%0.12,0.15,0.20,0.25,0.30) perlitte azalma, ferritte artış
görülmüştür (ZM-6 %0.12,0.15,0.20,0.25,0.30) .Genel olacak Rm (Kopma) düştükçe
parçanın sertliğinde de düşüş görülür. Arttıkça da sertlikte artış görülür.
Aşılama metalin katılaşmasını değişik şekillerde etkiler. Aşılamanın etkisi; baz
metaldeki çekirdek miktarına ve aşının analizine göre değişmektedir. Kullanılacak
aşıyı seçerken önemli nokta dökümhanenin ihtiyacını tesbit ederek, ihtiyaca uygun
aşıyı seçmektir. Örneğin sadece çil problemi var ise: Telow önem kazanmaktadır.
Eğer grafitleşme ile ilgili bir problem var ise; Telow ile birlikte R, GRF1 ve GRF2
değerleri de önem kazanmaktadır. Eğer ters çil problemi var ise; TS’yi arttıran bir aşı
seçilmelidir.
5.4. Sertlik Sonuçlarının İncelenmesi
Termal analiz numunelerinden alınan kesitlerden brinell sertliği ve mikroyapı
incelemeleri yapılmıştır. Sertlik ölçümü ve mikroyapı incelemesi için numunelerden
kesilen kesitler, zımparalanarak parlatılmıştır. Sertlik ölçümü için Şekil 5.26.’da
görülen 5 mm. çelik küre çapına sahip 750 kg. yüklemeli Emcotest Duravision marka
sertlik ölçme cihazı (son kalibrasyon tarihi 08.02.2019) kullanılmıştır. Elde edilen
sertlik ve mekanik değerlerin karşılaştırılması Şekil 5.27. ile Şekil 5.32. arasındaki
şekillerde görülmektedir.
50
Şekil 5.26. Emcotest Duravision marka sertlik ölçme cihazı
Şekil 5.27. GG25 Malzemede 3 Farklı tip aşının değişik oranlarda kullanılarak elde edilen sertlik değerlerinin
karşılaştırılması
198
185182
175
160
195190 188
180175
178
166
158150
147
120
130
140
150
160
170
180
190
200
210
220
0,12% 0,15% 0,20% 0,25% 0,30%
SER
TLİK
(H
B)
Kullanılan Aşı Oranı
VP316
SB5
ZM6
51
Şekil 5.28. GG25 Malzeme için ; farklı aşı tiplerinin %0.12 oranında kullanılmasının mekanik değerlere etkisinin
grafiği
Şekil 5.29. GG25 Malzeme için ; farklı aşı tiplerinin %0.15 oranında kullanılmasının mekanik değerlere etkisinin
grafiği
198
195
178
205,24203,54
192,28198,55
190,57
177,21
170
175
180
185
190
195
200
205
210
VP316 SB5 ZM6
N/m
m2
Aşı Tipi
%0.12 Oranında Kullanılan Aşıların Mekanik Değerlerinin Karşılaştırılması
SERTLİK (HB)
Rm Değeri N/mm2
Rp02 Değeri N/mm2
185
190
166
195,33198,29
172,98180,36
175,7
155,22
140
145
150
155
160
165
170
175
180
185
190
195
200
205
210
VP316 SB5 ZM6
N/m
m2
Aşı Tipi
%0.15 Oranında Kullanılan Aşıların Mekanik Değerlerinin Karşılaştırılması
SERTLİK (HB)
Rm Değeri N/mm2
Rp02 Değeri N/mm2
52
Şekil 5.30. GG25 Malzeme için ; farklı aşı tiplerinin %0.20 oranında kullanılmasının mekanik değerlere etkisinin
grafiği
Şekil 5.31. GG25 Malzeme için ; farklı aşı tiplerinin %0.25 oranında kullanılmasının mekanik değerlere etkisinin
grafiği
182
188
158
193,57
211,49
184,42
177,23
189,54
165,77150155160165170175180185190195200205210215220225
VP316 SB5 ZM6
N/m
m2
Aşı Tipi
%0.20 Oranında Kullanılan Aşıların Mekanik Değerlerinin Karşılaştırılması
SERTLİK (HB)
Rm Değeri N/mm2
Rp02 Değeri N/mm2
175180
150
187,23188,79
160,02168,52
165,96
139,45
120125130135140145150155160165170175180185190195200
VP316 SB5 ZM6
N/m
m2
Aşı Tipi
%0.25 Oranında Kullanılan Aşıların Mekanik Değerlerinin Karşılaştırılması
SERTLİK (HB)
Rm Değeri N/mm2
Rp02 Değeri N/mm2
53
Şekil 5.32. GG25 Malzeme için ; farklı aşı tiplerinin %0.30 oranında kullanılmasının mekanik değerlere etkisinin
grafiği
5.5. Aşılamanın Soğuma Eğrisi Üzerindeki Etkisi
- TL sıcaklığını düşürebilir
- Telow artar
- Tehigh artar
- R-değeri azalır
- Eğer hiperötektikte iseniz R değeri artabilir
- GRF 1 artar
- GRF 2 azalır
- dT/dt_TS daha derin hale gelir.
Termal analiz cihazından elde edilen sonuçlar Tablo 5.9.’ da görülmektedir.
Deneylerden elde edilen soğuma eğrileri Şekil 5.38. ile Şekil 5.53. arasındaki
şekillerde görülmektedir.
160 175
147
182,68 180,35
152,31
160,51
152,33
130,92
115120125130135140145150155160165170175180185190195200
VP316 SB5 ZM6
N/m
m2
Aşı Tipi
%0.30 Oranında Kullanılan Aşıların Mekanik Değerlerinin Karşılaştırılması
SERTLİK (HB)
Rm Değeri N/mm2
Rp02 Değeri N/mm2
54
Tablo 5.9. Termal analiz cihazından elde edilen veriler
Nu
mu
ne
N0
AC
EL
(Ka
rbo
n
Eşd
eğer
liğ
i)
C
TL
dT
dtT
ES
TS
TE
low
TE
hig
h
R
Ma
xR
rate
S1
1 4,13 3,63 1183.1 -3.62 1166.1 1137.4 1143.6 5,78 0.24 39
2 3,88 3,54 1188 -0.99 1171.9 1146.5 1150.8 4,35 0.19 41
3 4,15 3,62 1157,3 -0,41 1153,5 1146,3 1150,3 4,06 0,15 28
4 3,88 3,56 1188 -1.08 1171.9 1145.4 1150.5 5,11 0.2 39
5 3,8 3,62 1197 -1,39 1172,7 1134,8 1141,2 6,46 0,25 43
6 4,01 3,59 1173,3 -0,75 1165 1146,7 1150,6 3,93 0,15 36
7 3,93 3,56 1182.6 -0.74 1171 1150 1154 3,95 0.14 39
8 4,17 3,75 1154,8 -0,43 1150,3 1144,1 1148,6 4,53 0,16 25
9 3,93 3,56 1181.5 -0.81 1173.6 1150.5 1154.1 3,6 0.14 37
10 4,02 3,58 1171,7 -0,81 1163,6 1147,1 1151,3 4,2 0,17 34
11 4,04 3,61 1169,7 -0,87 1159,1 1141,4 1148,1 6,69 0,22 31
12 3,95 3,59 1179.2 -0.69 1167.7 1149.2 1152.7 3,53 0.13 38
13 3,79 3,62 1198,1 -1,41 1183,8 1145,8 1149,7 3,84 0,17 44
14 3,96 3,57 1179.1 -0.75 1168.2 1148.8 1152.5 3,64 0.12 38
15 3,92 3,55 1182,9 -1,02 1168,9 1144,7 1149,5 4,82 0,19 38
16 4,25 3,7 1146 -0,79 1134,2 1118,1 1125,4 7,23 0,22 30
Nu
mu
ne
No
S2
S3
GR
F1
GR
F2
Pri
ma
ry A
ust
enit
e
dT
dtT
S
TS
Pea
k T
emp
Met
all
urg
ica
l
Qu
ali
ty
Ox
ida
tio
n F
act
or
1 29 32 55 29 16.76 -3.62 1100.4 1282.9 55 48
2 24 35 68 23 16 -4.03 1110.6 1322.2 87 41
3 26 46 74 24 4 -4 1109,6 1323,8 78 36
4 27 34 62 26 16 -3.78 1107.8 1344.7 87 44
5 24 33 59 33 23 -3,3 1098,6 1287,5 49 42
6 29 35 65 22 10 -4,19 1110,9 1272,6 89 45
7 23 38 75 25 13 -3.81 1116.3 1357.2 89 38
8 33 42 61 29 4 -3,62 1104,8 1305,3 64 44
9 23 40 71 32 12 -3.42 1112.4 1377 89 37
10 26 40 71 24 9 -3,97 1110,8 1318,2 81 39
11 31 38 60 34 11 -3,31 1102,9 1316,2 71 45
12 29 33 63 21 12 -4.27 1114 1321.3 84 47
13 24 32 67 22 20 -4,22 1110,8 1243 79 43
14 25 37 72 21 12 -4.24 1113.4 1333.6 89 40
15 24 38 71 22 14 -4,08 1110,4 1291,6 94 39
16 42 28 42 40 10 -3,08 1082,4 1369,8 30 60
55
Şekil 5.33. TL-TS Karşılaştırma grafiği
Şekil 5.34. GRF1-GRF2 Karşılaştırma grafiği
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16
TL 1183 1188 1157 1188 1197 1173 1182 1154 1181 1171 1169 1179 1198 1179 1182 1146
TS 1166 1171 1153 1171 1172 1165 1171 1150 1173 1163 1159 1167 1183 1168 1168 1134
1100,0
1120,0
1140,0
1160,0
1180,0
1200,0
1220,0
1240,0SI
CA
KLI
K
TL-TS Karşılaştırma Grafiği
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16
GRF1 55 68 74 62 59 65 75 61 71 71 60 63 67 72 71 42
GRF2 29 23 24 26 33 22 25 29 32 24 34 21 22 21 22 40
10
20
30
40
50
60
70
80
90
GRF1-GRF2 Karşılaştırma Grafiği
56
Şekil 5.35. R-PÖ-GRF1-GRF2 Karşılaştırma grafiği
Şekil 5.36. S1-S2-S3-GRF1-GRF2-MQ Karşılaştırma grafiği
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16
R 5,78 4,35 4,06 5,11 6,46 3,93 3,95 4,53 3,6 4,2 6,69 3,53 3,84 3,64 4,82 7,23
Primary Austenite 16,76 16 4 16 23 10 13 4 12 9 11 12 20 12 14 10
GRF1 55 68 74 62 59 65 75 61 71 71 60 63 67 72 71 42
GRF2 29 23 24 26 33 22 25 29 32 24 34 21 22 21 22 40
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
R-PÖ-GRF1-GRF2 Karşılaştırma Grafiği
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16
S1 39 41 28 39 43 36 39 25 37 34 31 38 44 38 38 30
S2 29 24 26 27 24 29 23 33 23 26 31 29 24 25 24 42
S3 32 35 46 34 33 35 38 42 40 40 38 33 32 37 38 28
GRF1 55 68 74 62 59 65 75 61 71 71 60 63 67 72 71 42
GRF2 29 23 24 26 33 22 25 29 32 24 34 21 22 21 22 40
Metallurgical Quality 55 87 78 87 49 89 89 64 89 81 71 84 79 89 94 30
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
100
S1-S2-S3-GRF1-GRF2-MQ KARŞILAŞTIRMA GRAFİĞİ
57
Termal Analiz programı, içerisinde termokupl bulunan numune kabına dökülen sıvı
metalin, katılaşana kadar geçen süreçte, zamana bağlı sıcaklık eğrisini çizer. Bu eğri
Şekil 5.37.’de olduğu gibi görülmekte ve noktaların ne anlama geldiği aşağıda
belirtilmektedir.
Şekil 5.37. Dökülen sıvı metalin zamana bağlı sıcaklık eğrisi örneği
- 1.TL: Liquidus Sıcaklığı, f(ACEL, Çözünmüş oksijen), Katılaşma başlangıç
sıcaklığıdır.
- 2.Telow: Alt Ötektik Sıcaklığı. Ötektik katılaşma Telow’a ulaşmadan önce
başlar. Telow’a ulaşılana kadar besleme, besleyiciden sağlanır. Grafit genleşmesi
Telow sonrası başlar. (Yüksek olmalıdır)
- 3.R: Öteklik katılaşmanın ilk safhası boyunca çökelen östenit ve grafit miktarını
yansıtır. (Düşük olmalıdır)
- 4.GRF 1: Ötektik katılaşmanın ikinci safhası boyunca çökelen grafit miktarını
yansıtır. (Yüksek olmalıdır)
- 5.GRF 2: Isı iletkenliğini kullanarak, katılaşma sonundaki grafit miktarı ve türü
ile nodul sayısını tahmin eder. (Düşük olmalıdır.)
- 6.TS: Katılaşma Sıcaklığı, Segregasyon ve ters çil oluşumu hakkında bilgi verir.
(Yüksek olmalıdır.)
58
Şekil 5.38. GG25 Aşısız soğuma eğrisi
- Aşısız olduğu için TL 1183,1 ; Telow 1134,7 ve R 6,2 normal değerler. Yine
aşısız olduğu için GRF1, GRF2, delta TS ve TS aşılıya göre düşük ancak normal
sayılabilecek değerler olarak gözükmektedir.
59
Şekil 5.39. VP316 %0.12 soğuma eğrisi
- TL sıcaklığı 1188; Primer Östenit miktarı %15,6 ve S1 alanın 41.
- TeLow değeri gayet iyi: 1146,5. R değeri de iyi: 4,3. Grafit Faktörü 1 ve 2 de iyi
gözüküyor: 68 ve 23.
- TS’nin türevi: - 4,03 bu da iyi bir değer. TS sıcaklığı da 1110,6 derece.
- SB5 ve ZM-6 aşı tiplerine nazaran ; %0,12 oranında kullanıldığında daha sert
diyebiliriz. TL , S1 ve primer östenit yüksek .
- Gri için son derece normal ve güzel bir eğri olarak gözüküyor.
60
Şekil 5.40. VP316 %0.15 soğuma eğrisi
- TL sıcaklığı 1157,3; Primer Östenit miktarı %4,19 ve S1 alanın 28.
- TeLow değeri gayet iyi: 1146,3. R değeri de iyi: 4,1. Grafit Faktörü 1 ve 2 de iyi
gözüküyor: 74 ve 24.
- TS’nin türevi: - 4,0 bu da iyi bir değer. TS sıcaklığı da 1109,6 derece.
- TL , S1 ve primer östenit VP 316 %0.12 oranındaki aşıya nazaran düşük
olduğundan , daha yumuşak diyebiliriz.
- Gri için son derece normal ve güzel bir eğri olarak gözüküyor.
61
Şekil 5.41. VP316 %0.20 soğuma eğrisi
- TL sıcaklığı 1188; Primer Östenit miktarı % 16,09 ve S1 alanı 39.
- TeLow değeri gayet iyi: 1145,4 R değeri de iyi: 5,1. Grafit Faktörü 1 ve 2 de iyi
gözüküyor : 62 ve 26.
- TS’nin türevi : - 3,78 bu da iyi bir değer. TS sıcaklığı da 1107,8 derece.
- VP316 %0.12 aşısına nazaran ; TL sıcaklıkları ve primer östenit değerleri eşit
olmasına rağmen S1 alanı düşük olduğundan biraz daha yumuşak olduğunu
söyleyebiliriz.
- Gri için son derece normal ve güzel bir eğri olarak gözüküyor.
62
Şekil 5.42. VP316 %0.25 soğuma eğrisi
- TL sıcaklığı 1197; Primer Östenit miktarı % 22,60 ve S1 alanı 43.
- TeLow değeri gayet iyi: 1134,8 R değeri de iyi: 6,5. Grafit Faktörü 1 ve 2 de iyi
gözüküyor : 59 ve 33.
- TS’nin türevi : - 3,30 bu da iyi bir değer. TS sıcaklığı da 1098,6 derece.
- Yukarıdaki VP316 %0.20 aşılı ; VP316 ‘nın %0.25 aşılı olanından daha iyi
sonuçlar veriyor.
- Yani VP316 nın optimum ilave oranı %0.20 olmalı; 0,40 gram fazla gelip metali
biraz bozuyor.
- Yine de gri dökme demir için güzel bir eğri olarak gözüküyor.
63
Şekil 5.43. VP316 %0.30 soğuma eğrisi
- TL sıcaklığı 1173,3; Primer Östenit miktarı % 10,90 ve S1 alanın 36.
- TeLow değeri gayet iyi: 1146,7 R değeri de iyi: 3,9. Grafit Faktörü 1 ve 2 de iyi
gözüküyor : 65 ve 22.
- TS’nin türevi : - 4,19 bu da iyi bir değer. TS sıcaklığı da 1110,9 derece.
- Gri için son derece normal ve güzel bir eğri olarak gözüküyor.VP316 %0.25
aşısına nazaran daha yumuşak olduğunu söyleyebiliriz.
64
Şekil 5.44. SB5 %0.12 soğuma eğrisi
- TL sıcaklığı 1182,6; Primer Östenit miktarı % 12,51 ve S1 alanı 39.
- TeLow değeri gayet iyi: 1150.R değeri de yine iyi 3,9. Grafit Faktörü 1 ve 2 de
iyi gözüküyor :75 ve 25.
- TS’nin türevi : - 3,81 bu da iyi bir değer. TS sıcaklığın da 1116,3 derece.
- VP316 %0.12 aşılıya nazaran primer östenit düşük.
- VP316 %0.12 aşılıya göre yumuşak diyebilirken , VP316 %0.25 ve %0.30
aşılıdan daha sert diyebiliriz.
65
Şekil 5.45. SB5 %0.15 soğuma eğrisi
- TL sıcaklığı 1154,8; Primer Östenit miktarı % 4,03 ve S1 alanı 25.
- TeLow değeri gayet iyi: 1144,1. R değeri de iyi 4,5. Grafit Faktörü 1 iyi
gözüküyor: 61; grafit faktörü 2 fena değil 29.
- TS’nin türevi : - 3,62. TS sıcaklığı da 1104,8 derece.
- Bu metal VP316 %0.12 aşıya göre biraz daha yumuşak; TL’si , primer östenit
miktarı ve S1 alanı daha düşük.
- TElow; R, GRF 1 daha iyi ancak grafitin şekli ve tipini gösteren GRF2 ve Delta
TS(32 ve -3,42) VP316 %0.12 aşıya göre biraz daha kötü ancak halen gayet iyi
bir metal olarak nitelendirebiliriz.
66
Şekil 5.46. SB5 %0.20 soğuma eğrisi
- TL sıcaklığı 1181,5; Primer Östenit miktarı % 11,96 ve S1 alanı 37.
- TeLow değeri gayet iyi: 1150,5. R değeri de iyi 3,6. Grafit Faktörü 1 iyi
gözüküyor: 71; grafit faktörü 2 fena değil 32.
- TS’nin türevi : - 3,42. TS sıcaklığın da 1112,4 derece.
- Yukarıdaki SB5 %0.15 aşılı ; SB5 ‘in %0.20 aşılı olanından daha iyi sonuçlar
veriyor.
- Yani SB5’in optimum ilave oranı %0.15 olmalı; 0,40 gram fazla gelip metali
biraz bozuyor.
- Yine de gri dökme demir için güzel bir eğri olarak değerlendirilebilir.
67
Şekil 5.47. SB5 %0.25 soğuma eğrisi
- TL sıcaklığı 1171,7; Primer Östenit miktarı % 9,35 ve S1 alanı 34.
- TeLow değeri gayet iyi: 1147,1. R değeri de yine iyi 4,2. Grafit Faktörü 1 ve 2
de iyi gözüküyor : 71 ve 24.
- TS’nin türevi : - 3,97 ile en yüksek. TS sıcaklığın da 1110,8 derece.
- Gri için son derece normal ve güzel bir eğri olarak gözüküyor.SB5 %0.20 aşısına
nazaran daha yumuşak olduğunu söyleyebiliriz.
68
Şekil 5.48. SB5 %0.30 soğuma eğrisi
- TL sıcaklığı 1169,7; Primer Östenit miktarı % 10,53 ve S1 alanı 31.
- TeLow değeri gayet iyi: 1141,4. R değeri de yine iyi 6,7. Grafit Faktörü 1 ve 2
de iyi gözüküyor : 60 ve 34.
- TS’nin türevi : - 3,31. TS sıcaklığın da 1102,9 derece.
- VP316 %0.12 aşılıya nazaran primer östenit düşük.
- VP316 %0.12 aşılıya göre yumuşak diyebilirken , VP316 %0.30 aşılıdan daha
sert diyebiliriz.
69
Şekil 5.49. ZM6 %0.12 soğuma eğrisi
- TL sıcaklığı 1179,2; Primer Östenit miktarı % 11,53 ve S1 alanı 38.
- TeLow değeri gayet iyi: 1149,2. R değeri de yine iyi 3,5. Grafit Faktörü 1 ve 2
de iyi gözüküyor : 63 ve 21.
- TS’nin türevi : - 4,27 ile en yüksek. TS sıcaklığın da 1114 derece.
- Yukarıdaki SB-5’in %0.20 lik oranına göre çok benzer sonuçlar var. Ancak
TS’nin türevini en çok yükseltmesi dikkat çekici (Grafitin şekli ve tipi açısından).
Buna karşılık grafit miktarını belirten GRF1 değeri en iyi SB-5 de gözüküyor.
- Genel olarak; Primer östenit ve S1 değerleri için SB5 daha düşük değerler
vermesi nedeni ile daha iyi diyebiliriz.
70
Şekil 5.50. ZM6 %0.15 soğuma eğrisi
- TL sıcaklığı 1198,1 ; Primer Östenit miktarı % 19,76 ve S1 alanı 44.
- TeLow değeri gayet iyi: 1145,8 R değeri de iyi: 3,8. Grafit Faktörü 1 ve 2 de iyi
gözüküyor: 67 ve 22.
- TS’nin türevi: - 4,22 bu da iyi bir değer. TS sıcaklığı da 1110,8 derece.
- Yukarıdaki ZM-6 %0.12 aşılı ; ZM-6 ‘nın %0.15 aşılı olanından daha iyi
sonuçlar veriyor.
- Yani ZM-6’nın optimum ilave oranı %0.12 olmalı; 0,24 gram fazla gelip metali
biraz bozuyor.
- Yine de gri dökme demir için güzel bir eğri olarak değerlendirilebilir.
71
Şekil 5.51. ZM6 %0.20 soğuma eğrisi
- TL sıcaklığı 1179,1 ; Primer Östenit miktarı % 11,59 ve S1 alanı 38.
- TeLow değeri gayet iyi: 1148,8 R değeri de iyi: 3,6. Grafit Faktörü 1 ve 2 de iyi
gözüküyor: 72 ve 21.
- TS’nin türevi: - 4,24 bu da iyi bir değer. TS sıcaklığı da 1113,4 derece.
- Gri için son derece normal ve güzel bir eğri olarak gözüküyor.
- TS’nin türevini en çok yükseltmesi dikkat çekici (Grafitin şekli ve tipi açısından).
- Grafit miktarını belirten GRF1 değeri ZM6 %0.12 aşıya göre daha iyi diyebiliriz.
- Primer östenit ve S1 değerleri SB ve VP316 aşılara göre daha yüksek değerler
vermesi nedeni ile daha kötü gibi duruyor diyebiliriz.
72
Şekil 5.52. ZM6 %0.25 soğuma eğrisi
- TL sıcaklığı 1182,9; Primer Östenit miktarı % 14,40 ve S1 alanı 38.
- TeLow değeri gayet iyi: 1144,7 R değeri de iyi: 4,8. Grafit Faktörü 1 ve 2 de iyi
gözüküyor: 71 ve 22.
- TS’nin türevi: - 4,08 bu da iyi bir değer. TS sıcaklığı da 1110,4 derece.
- VP 316 %0.25 aşılıya göre daha düşük S1 alanı ve primer östenit miktarı
olduğundan daha yumuşak diyebiliriz.
- S1 alanı ve TL sıcaklıkları aynı olmasına rağmen primer östenitin yüksek
olmasından dolayı ZM6 %0.20 aşılıya göre daha yumuşak diyebiliriz.
- Gri için son derece normal ve güzel bir eğri olarak gözüküyor.
73
Şekil 5.53. ZM6 %0.30 soğuma eğrisi
- TL sıcaklığı 1146; Primer Östenit miktarı % 9,54 ve S1 alanı 30.
- TeLow değeri gayet iyi: 1118,1 R değeri de iyi: 7,2. Grafit Faktörü 1 ve 2 de iyi
gözüküyor: 42 ve 40.
- TS’nin türevi: - 3,08 bu da iyi bir değer. TS sıcaklığı da 1082,4 derece.
- Bütün aşı tipleri ve kullanım oranlarıyla karşılaştırıldığında düşük S1 alanı ,
primer östenit ve TL sıcaklıklarını verdiğinden , en yumuşak parça diyebiliriz.
- Gri için son derece normal ve güzel bir eğri olarak gözüküyor.
KAYNAKLAR
[1] Sağlam, D., Dökme demirlerin aşınma özelikleri. Marmara Üniversitesi, Fen
Bilimleri Enstitüsü, Metal Eğitimi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 2009.
[2] Cevher, Ö., Dökme demı̇rlerde sert faz oluşumunun önlenmesı̇ ve gı̇derı̇lmesı̇.
Sakarya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Metalurji Malzeme
Mühendisliği Bölümü, Yüksek Lisans Tezi, 2006.
[3] I. Chakrabarty, Alloy Cast Irons and Their Engineering Applications. Elsevier
Ltd., Varanasi, India, 2018.
[4] T. Alp, A. Wazzan, F. Yilmaz, Microstructure-property relationships in cast
irons, Arab. J. Sci., vol. 30, no. 2, pp. 163–175, 2005.
[5] K. B. Rundman, F. Iacoviello, Cast Irons, Ref. Modul. Mater. Sci. Mater. Eng.,
no. July 2015, pp. 1–11, 2016.
[6] J. M. Borrajo, R. A. Martínez, R. E. Boeri, J. A. Sikora, Shape and Count of
Free Graphite Particles in Thin Wall Ductile Iron Castings., ISIJ Int., vol. 42,
no. 3, pp. 257–263, 2008.
[7] P. David, J. Massone, R. Boeri, J. Sikora, Mechanical Properties of Thin Wall
Ductile Iron-Influence of Carbon Equivalent and Graphite Distribution, ISIJ
Int., vol. 44, no. 7, pp. 1180–1187, 2008.
[8] A. de A. Vicente, J. R. Sartori Moreno, T. F. de A. Santos, D. C. R. Espinosa,
and J. A. S. Tenório, Nucleation and growth of graphite particles in ductile
cast iron, J. Alloys Compd., vol. 775, pp. 1230–1234, 2019.
[9] Köroğlu, M., Aşılayıcı tane büyüklüğü ve miktarının gri dökme demirde
mikro yapı ve mekanik özelliklere etkisi. Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri
Enstitüsü, Metalurji Malzeme Mühendisliği Bölümü, Yüksek Lisans Tezi,
1989.
[10] Özel A., Ertürk S.Ö., Yaldız E., Aydın C., Kumruoğlu L.C.,Dökme Demirlerde
Termal Analiz Yöntemiyle Besleyicisiz Döküm Limitlerinin Belirlenmesi,
13th International Materials Symposium, Denizli, 2010 .
[11] Tan, E., Dökme Demirden İmal Edilen Hadde Merdanelerinin Aşınma
Davranışına Bakır Katkı Oranının Etkisi. Pamukkale Üniversitesi, Fen
Bilimleri Enstitüsü, Makine Mühendisliği Bölümü, Yüksek Lisans Tezi, 2005.
75
[12] L. R. R. da Silva, R. S. Ruzzi, V. C. Teles, W. F. Sales, W. L. Guesser, and A.
R. Machado, Analysis of the coefficient of friction at the workpiece-tool
interface in milling of high strength compacted graphite cast irons, Wear, vol.
426–427, no. January, pp. 1646–1657, 2019.
[13] J. O. Choi, J. Y. Kim, C. O. Choi, J. K. Kim, P. K. Rohatgi, Effect of rar earth
element on microstructure formation and mechanical properties of thin wall
ductile iron castings, Mater. Sci. Eng. A, vol. 383, no. 2, pp. 323–333, 2004.
[14] R. L. Nadal, A. S. Roca, H. D. C. Fals, E. J. Zoqui, Mechanical properties of
thixoformed hypoeutectic gray cast iron, J. Mater. Process. Technol., vol. 226,
pp. 146–156, 2015.
[15] Akgül, B., Gri Dökme Demirde Kalayın(Sn) Mikroyapıya Ve Mekanik
Özelliklere Etkisinin Araştırılması. Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri
Enstitüsü, Metalurji Malzeme Mühendisliği Bölümü, Yüksek Lisans Tezi,
2018.
[16] Baydoğan, M., GGG-60 sınıfı küresel grafitli dökme demirde östemperlenme
ısıl işleminin çekme, yorulma ve aşınma özelliklerine etkisi, İstanbul Teknik
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Metalurji Malzeme Mühendisliği
Bölümü, Yüksek Lisans Tezi, 1996.
[17] Avcı, Y., Kompakt Grafitli Dökme Demirlerin Döküm Yöntemlerinin
Tanımlanması, Metalografik ve Mekanik Özelliklerin Değerlendirilmesi,
Osmangazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Metalurji Malzeme
Mühendisliği Bölümü, Yüksek Lisans Tezi, 2005.
[18] A. Vadiraj, G. Balachandran, M. Kamaraj, B. Gopalakrishna, K. Prabhakara
Rao, Studies on mechanical and wear properties of alloyed hypereutectic gray
cast irons in the as-cast pearlitic and austempered conditions, Mater. Des., vol.
31, no. 2, pp. 951–955, 2010.
[19] R. Ghasemi, L. Elmquist, E. Ghassemali, K. Salomonsson, A. E. W. Jarfors,
Abrasion resistance of lamellar graphite iron: Interaction between
microstructure and abrasive particles, Tribol. Int., vol. 120, no. 2017, pp. 465–
475, 2018.
[20] R. C. Dommarco, M. E. Sousa, and J. A. Sikora, Abrasion resistance of high
nodule count ductile iron with different matrix microstructures, Wear, vol.
257, no. 11, pp. 1185–1192, 2004.
[21] Bazdar M., Abbası H.R., Yaghtın A.H., Rassızadehghani J., Effect of Sulfur on
Graphite Aspect Ratio and Tensile Properties in Compacted Graphite Irons,
Elsevier Journal of materials Processing Technology, syf.1701-1705, 2009.
[22] Myınt A. M. M. T. Z., Lwın B. K. T., Study on the Effect of Weight Percentage
Variation and Size Variation of Magnesium Ferrosilicon Added, Gating
System Design and Reaction Chamber Design on Inmold Process, Proceeding
of World Academy of Science, Engineering and Technology, Vol. 36, syf.
2070-3740, 2008.
76
[23] S. Boonmee, K. Worakhut, Thermal analysis system for iron melt quality
control, Mater. Today Proc., vol. 5, no. 3, pp. 9497–9505, 2018.
[24] N. K. Vedel-Smith, J. Rasmussen, and N. S. Tiedje, Thermal distortion of disc-
shaped ductile iron castings in vertically parted moulds, J. Mater. Process.
Technol., vol. 217, pp. 262–271, 2015.
[25] Hossain, A., Alaşım elementlerinin gri dökme demir mikro yapısı ve mekanik
özelliklerine etkisi, Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Metalurji
Malzeme Mühendisliği Bölümü, Yüksek Lisans Tezi, 1989.
[26] Özel, A., GGG 40-80 Sınıfı Küresel Grafitli Dökme Demirlerde
Östemperleme Isıl İşleminin Darbe Direnci ve Geçiş Sıcaklığına Darbe
Etkisinin İncelenmesi,, İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
Metalurji Malzeme Mühendisliği Bölümü, Doktora Tezi, 1994.
ÖZGEÇMİŞ
Bünyamin KURT, 03.02.1988’de Bursa’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Bursa’da
tamamladı. 2006 yılında Bursa Çınar Lisesi’nden mezun oldu. 2006 yılında başladığı
Sakarya Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü’nü 2010 yılında
bitirdi. 2011 yılında Aydın Nazilli ilçesinde Jandarma olarak askerliğini tamamladı.
2012 yılında yine Sakarya Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği
Bölümü’nde yüksek lisans eğitimine başladı. 2011 Aralık ayında girmiş olduğu
Kutes Döküm firmasında Üretim Müdürü olarak halen çalışmaya devam etmektedir.