ktp.isam.org.trktp.isam.org.tr/pdfdrg/d00036/1989_6/1989_6_sofuoglumc.pdf · d.e.Üjiah.i.uat fe...
TRANSCRIPT
D.E.ÜJiah.i.uat Fe Dergisi Sa!:)L \lT! lzrnir 1989t ss, 43-&?
EilLncHgi i1zere, İslam dininin Eur';'m ı Kerim'den gı~ n 'ı.rey3. tatıir1eriyle ifade ettiğimiz Hz"Pe:r:"garrıber 1
in
söz fiil ve davramş1andır.
Bilinen sebeplerle peygamberimizin sözleri O'nun saglıgmda olarak yazılmamış, tedvin işi daha sonraki devirlerde yapılmıştır. Abdullah b.Arnr b.eJ-As ( ö.63/682) gibi bazı sahabilPr her ne kadar Hz. peygamber'in saglıgmda hadisleri yazma konusunca bir takim faaliyetlerde bulumnalanna rağmen, onların bu teşebbüsleri münferıt vak' alar olmaktan öteye geçmemiştir.
Esasen, Hz. peygamber'in veüıtmdan sonra O'nun yerine geçen halifelerin hadislerin tedvini meselesinde çok mühim rolleri olmuştur.
Tabii hemen b5lirtmemiz gerekir ki, onlann -Ebu Bekr ve Ömerbu tuturularına Hz.peygamber'in kendisinin sözlerini yazınalan konusundaki emirleıi sebep olmuştur. Hatib el-Bağdadi (360/970) 'nin "Takyidu'l-İl:m" adlı eseri hadislerin yazılmaması ge:rt'Cktigi hususunda bize yeterli malzemeyi vermektedir. 1 Şu kadar var ki, aynı kaynaldar bize hadislerin yazılması gerektigini bildiren emir ve tavsiyeleri de ihtiva et-mektedir. 2
Hadislerin yazılması konusunda birbirine zıd haberlerin bulunmasının tedvin meselesini geciktirmiş oldugu aşikar olduğu gibi, halifelerin konuya bakış tarzının da konuyu etkilemiş olduğu muhakkaktır. Kaynaklann bize bildirdiğine göre, ilk halifeler sünenen dair hadisleri yazmaga teşebbüs etmişler, fakat bundan bir takım sebeplerle vazgeç-mişlerd!r. Ebu Bekr'in 500 kadar hadisi topladıgı, fakat daha sonra imha e"c: Zi nakledilmektedir. 3
Aynı şekilde Ömer b.el-Hattab, bir sünen yazmak için Hz. Peygamber'in arkadaşları ile istişarede bulunmuş, onların teşviklerine rağmen bir ay geçtikten ve istiharede bulunduktan sonra bu düşüncesinden vazgeçmiştir. 4
. -43-
Doç.Dr.M.Cemiil SOFUOGLU
Bizim burada üzerinde dunnak istediğimiz mesele şudur:
Hz.Ömer, Sünen yazmaktan vazgeçiş sebebini açıklarken şöyle demiştir:
"Size bir sünen kitabından bahsetrniştim. Sonradan düşündi1m ki, sizden önceki ehl-i JrJtab. lritabullahd;;m başka kitaplar yazmış1ar, o kitaplar .üzerine düşerek J\JJah''''m kitabını tekretmişlerdL Ben, yemin ederirn ki, i\llah'm kitabım hiçbir şeyle gölgelemem." 5
Şirndi meşhur sah~lbi Ebu Hureyre(E)S/677) yi dinJeyelim:
"Bir gün, biz hadis yazıyorke:ı:ı peygamber (s.a.) çıkagel.di ve bu yazdığnuz nedir, diye sordu. Biz, "sizden duyduğumuz hadisler" diye .ce-vap verdik. 0: 'i\llah'm kitabından başka bir kitap (meydana getir-mek) mi istiyorsunuz; sizden önceki ümmetler, Allah'ın kitabının yamsıra bazı kitaplar yazdılar; ve bu yüzden sapıttılar'dedL (Ebu Hureyre): Öyleyse, sözlerinizi rivayet edebilir miyiz, dedim. 'Evet, edebilirsiniz, bunda herhangi bir sakınca yok. Fakat, bana yalan isnad ecen kimse cehennemdeki yerine hazırlansın' buyurdu" 6
Görüldüğü gibi, Hz.peygamber, hadislerin yazılmasım yasaklarken, ümmetinin Kur'andan ayn olarak başka kitaplarla meşgul olmasından, Kur'an-ı Kerim'e gereken önemi vennemelerinclen endişe et~ miştir. Hz.peygamber'in bu sözleri ile Hz.Ömer'in biraz önce naklettiğimiz sözleri arasında hiçbir fark olmadığı açıktır. Bir başka ifadeyle Hz.peygamberin endişesini çok iyi kavrıyan Hz.Ömer, aynı anlayışı devam ettirmiştir.
Ne var ki, Hz.Ömer' (24/644) in vefatından sonra olaylar -ne yazık ki- Hz.peygamber'in arzu etmediği bir şekilde gelişmiş, İslam dünyası kendisini çok kısa bir zaman içerisinde büyük bir siyasi kargaşa ve bulıranın içinde bulmuştur. Bu bulıranlar neticesinde ortaya çıkan bir takım mezhep ve ekaller görüşlerini desteklemek ve yayabilmek için fikirlerini büyük ölçüde· Kur'an-ı Kerim'e ve hadisiere dayandımmk mecburiyetini hissetmişlerdir. Bu guruplar Kur'5n-ı Kerim'de aradıklan destekleri bulamayınca İslam tarihinde kaıra biır leke olarak duran ve asırlar boyu devam edecek olan ilmi kargaşa ve buhrana yol açan bir başka yolu; hadis uydurma yolunu seçmişlerdir. Hadis uydumm konusunda mezhebler adeta birbirleriyle yanşmışlardır. İşin asıl kötü yanı. bazı mezhebler bununla da yetinmemişler, kendi görüşlerini destekieye b üm ek için Kur'an'ın tahrıie uğradıgım iddia edebilecek kadar şaşkıY) öa.vranışlar içerisine girmişlerdir. 7
Bu açıklamaları yapmaktan maksadımız İslam kültür tarihinde
-44-
,
ZAYIF VE MEVZU HADiSLER AÇISINDAN TİRMİZİ'NİN ••.
daha sonra meydana getirilecek olan hadis mecmualanmn önemini belirtmektir.
Dini, siyasi ve kültürel ortamın çok kanşık ve dağımk olduğu bir dönemde gerçe~;::ten Hz.peygamber'e ait olan hadisleri toplamak ve Müslümanların birlik ve beraberliğini sağlamak, mümkün ölçüler çerçevesinde fikri ciağınLl.clığı önlemek icabediyordu. Bu şerefli görevi ifa etmek üzere bir çok İslam alimi ortaya çıkmıştır. Onların meydana getirmiş olduklan '';serlerden bazıları büyük ölçüde kabul görmüşlerdir. Buhari ve Müslirn'in Sahihleri bunların en önde gelenleridir. Daha sonra meydana ~etirilen diğer bazı eserlerle birlikte "Kütüb-ü Sitte" adı altmda şöhret kazanmışlardır". Bu altı kitabı meydana getiren eserlerden biri de ':.:irmizi'nin "Sünen"idir.
Tirmizi ve SiJnen!
Asıl adı Ebu tsa Iviuharrımed b. İsa İbn Sevre es-Sülemi et-Tirmizi'dir. 209/824 ser.:sinde Tirmiz'de doğmuş ve buraya nisbetle Tinnizi adiyle meşhur olmı ştur.
Her hadis imc:cmı gibi O da daha küçük yaşından itibaren hadis öğrenmeğe başlam ş bu maksatla pekçok seyahatler yapmıştır. Başta meşhur .hadis mu:' :mnifi Buhari olmak üzere bir. çok hadis bilgini ile karşılaşmış ve onLcrdan hadis almıştır.
Tirmizi, dahc' sonra "Kütüb-ü Sitte" adı verilen muteber btap1ar arasında yer alacc ;. olan "Sünen"ini fıkıh babl,mna göre tasnif etmekle beraber. de." 'şik konulardaki hadisleri de ihtiva ettiği için "el-c • ' "" h •1- " 1 'l _; t + amıu s-;::,a ı111 ac ı e ue amnnuşlır.
Tirmizi'n.::-ı S' necirıi digerlerinden ayır :ı ve ona ayrı bir hususiyet kazandır;n ö elligi bizzat müellifin ese. ine almış oldugu hadisle. "has n",-. ro'• s·oı-,·ı.n '"·-···-ı ga "b" ... · nb'" cJ'b' ~d1c-r1 -"-"f, - D, l e_ , . iao• -:1 c •. ulll , Üd~eL rl , ga1- t;l Jl o. , 7 .. ı ,.3 U•.:':J;vT-
lendirmeSidiL · , z yıf CJ1dvğuna kani oldugu hadislerin zayn1ığma sebep olan ra.vi1e:re c . işaret eder. aslında "hasen" tabirini ilk kullanan da Tirmizi'nin ken isidir. O, bu tabirlerle, neyi kasdeüiğini eserinde
kı t ........... "" ., .., ııw,_, 11 • ıı "& "'Lt' 1 ır - _,..., 11 •1 açı- amış ır. bunı,:-ıla DeraDer uasen ın S<hUn · e veya ga:rH) ııe
ı. • • t ' t k ·ı + t. - . ' ' ' . ' t' ı . - ı - ı d ayrı ayrı yanl.; c n.:. _ış tre.Ke;:ı eş ı ec· ıgı oı.neşın: aoıner "1aK.r::ın a hiçbir açıklama y: Jmamış, bu tabir1erle hadis'in sıhhat yönünden hangi derecelerine ışaret etmek istediğipi belirtmerniştır. Bu sebepten muahhar irnamlar, ilk defa Ti.nnizf tarafından kullanılan bu tabirlerin delalet ettikleri der~celeri tesbit etmege çalışm:>.şlar ve birbirinden farklı görüşler ileri sürmüşlerdir". 8
Tirmizi' nin
-45-
Doç.D:r.M.Cemru SOFUOGLU
konusunda · herhangi bir ihtilaf yoktur; ancak ihtilaf, onun hangi sırada yer alacağı hususundadır. Onu, Buhari ve Müslim'in sahilılerinden sonra üçüncü sıraya yerleştirenler olduğu gibi, E.Davüd ve Nesei' nin Sünenlerinden sonraya alanlar da vardır. Bunun sebebi, Tirmizi'nin, E.Davüd ve Nesei tarafından zayıf kabul edilen bazı ravilerin rivayetlerine yer vermesidir. Fakat şurasını da belirtmek yerinde olur ki, söz konusu musanniflerin ravileri arasmda da diğer bazı müneklddlcr tarafından "zayıf' kabul eldilen ravller vardır .. 9
Tirmizi, 279/892 yılında doğduğu yer olan Tirmiz'de vefat etmiştir. 10
İmam Tirmizi hakkındaki bu kısa bilgilerden sonra, sözü biraz da "mevzu hadisler" alanmda eser yazan bazı müelliflere getirmek istiyoruz.
Hadis tarihinde mevzü hadislerin mühim bir yer işgal ettiği bir vakıadır. Mevzu hadisleri sahih rı.dislerr1en ayırabilmek ve bir takım uydurma haberleri sened ve metin babınından tanıyabilmek için bazı kitaplar meydana getirilmiştir.
Bu eserlerin en önemlilerinden bazılan şunlardır:
Tezkiretu'l-Mevzüat; el-Makdisi ( 5071 113).
Kitabu'l-Mevzüat; İbn el-Cevzi, ( 597 /1200) ..
el-Lealii'l-Masnua Fi'l-Ahadisi'l-Mevzüa, Süyüti, ( 911/1505).
Tenzihu'ş-Şeriati'l-Merfüa an Ahbari'ş-Şeniati'll-Mevzüa, 1 ''n Arrrak, ( 963./ 1 556).
el-Esraru'l Merfı::ıa, Ali el-Kati (1014/ 1605).
el-Fevaidu '1-Mecmı::ıa Fi'l-Ahadisi'l-Mevzüa Şev kani, ( 1250/ 1832). ll
Zikrettiğimiz bu eserlerden İbn el-Cevzi'nin "Kitabu'l-Mevzuat"ı daha fazla şöhret kazandığı gibi, daha çok da tenkide uğramıştır.Bu eserler arasında son olarak zikrettiğimiz Şevkanı'nin "el-Fevaidu'lMecmua" sının ayrı bir önemi vardır. Çünkü müellif diğer yazariara göre oldukça muahhardır. Dolayısıyle kendinden önce konu ile ilgili olarak telif edilen eserleri görebilme imkanına sahip olmuştur. Müellif, kendinden önce mevzu hadisiere dair meydana getirilen eserleri incelediği gibi, Cerh ve ta'dil, teracüm ve rical kitaplarını da gözden geçirmiştir. Ele aldığı hadis sayısı 1500 civarındadır.
O, eserinin önsözünde "kendinde bu kitap bulunan kinıse, mevzuat sahasında yazılmış olan bütün kitapları yanında bulunduruyor
-46-
Biz, bu lerde -bilhassa lan ve Tirmizi' Linde durrnay.:::
n uyu
- . 1 ~ . ' 3zı ça ışrnan1ızu.a n1evzucıı:.::ı. telif edHen eser-:yer a
·Cıze-·
=-1,'·jırı·ı·n·ılcr 'had~"' ",..·v•;;::ı~ı' '''l"'r}"'J.dırıı·'";·ı 'ry···:rıır··l cc"'·-··hi]r -;:::.,, •.. "'"~ i c-a Cc ·._,' J_6 _j ___ u~' ~t .t -··~_.!.o ;:,.cı_ __y 1.._.-J:..l .. '1. ,~y"'- .;...ı....:_ o .L ~ L,_,.a. __ ~ . U b ~- _ 6 vı1 '-~~ '-""---"'-· .ıc___.-' v~l ~-:::\ ... tıe. --S(r..-- --
ret etınelc istecliğirrıiz diğer t:ıir su_s, nin faziletlerine dair nakledilen er ile ilgili olaral.ç: bir ta-kın1 ııı.fln.aşal~a
da malzerne naSib ederse ~JLJ ha-~
Mevzüat kita:;:ılannda, genellikle tenkidi yapılan hadisin ravilerinden güvenilir olmayan bir-Ikisi üzerinde chu ·.ılur. Biz burada mümkün oldugu kadar hadisin bütü.n ra'!ilerini tanıtmaya çalıştık
Bu açıklamalardan sonra ilgli hadisler ve ravilerini incelemeye geçebiliriz.
L
.. . . .. ll üLı.-.')1 . ~~ Ebu Said el-Hudri'den rivayet edildiğine göre, Peygamber (s.a.)
şöyle demiştir:
"Mü'minin ferasetinden korkun; Çünkü O, Allahın nuru ile ba-kar".
Hz.peygamber daha sonra "Bunda görebilenler için ibret vardır" (15 Hıcr, 75) ayetini okudu. 13
Bu hadisi ayrıca Taberani 14, İ.Hacer el-Heysemııs, el-Kudai 16 rivayet etmişler; Süyüti "Camiu's-Sağir" de 17 zikretmiştir.
Şevkani 3 ve İbn el-Cevzi 19 hadisi eserlerinde zikretmektedirler. Şevkani , onun rivayet zincirindeki bazı isimler üzerinde durmakta; bunların güvenilir raviler olmadıklanna işaret etmektedir. Şevkani, hadisi mevzuatına almasına rağmen, mana bakımından "sahih" olduğunu beyan etmekcedir. İfadesi hadisin sıhhati konusunda müte-
-47-
Doç.D:r.M.Cemal SOFUOGLU
reddid olduğunu düşündürmektedir.
İbn el-Cevzi:, Şevkani gibi hadisi "Mevzuat" ında nakletmiş, fakat hadisin değeri konusunda mütereddid davranmıyarak kanaatini kesinlikle belirtmiştir: Bu hadis sahih değildir. Çünkü, ravilerinden Furat b.Saib "met:ruk", Ahmed b. Muhammed el-Yemani ise, "kezzab" tır. Hadisin diğer tankindeki ravilerden Muhammed b. Kesir ise "zayıf' bir ravidir. 2o
İbn u'l-Cevzi'nin verdiği rivayet zinciri ile Tirmizi'nin rivayet zincirinde müşterek bazı isimler bulunduğu gibi farklı isimler de yer almaktadır.
Hadis "Müsnedu'ş-Şihab"da 21 bir başka tarik ile yer almaktadır. Eserin muhakkiki bur:ıdaki. raviler hakkında bilgi verdikten sonra, söz konusu hadisin zayıf olduğu görüşünü benimsemektedir. "el~ Makasıdu'l-Hasene"de ise "alimlerin ferasetinden .... " şeklinde farklı bir ifadenin daha bulunduğu kaydedilmektedir. 22
Şimdi hadisin ravllerini gözden geçirelim:
1. Muhammed b.İs:mail : Güvenilir olmasına rağmen hadis rivayetinde yanlışlar yapan bir ravidir. 23
2. Ahmed b.Ebu't-Tayyib: Ebü Hatim onun zayıf bir ravi olduğunu söylerken, Ebu Zür'a güvenilir olduğunu ifade etmiştir. Zehebi, onun münker haberler rivayet ettiğini belirtmektedir. 24 Onun "Buhari" de Ebu Bekr'in faziletine dair bir rivayeti vardır (Fadail 4/191) İbn Hibban onu "Sikat"ında zikTetmiştir. 25
3. Mu'sab b.Sellam: el-Bazzar çok zayıfbir ravi olduğunu, bir takım münker haberler rivayet ettiğini söylemiştir. İbn Adiy ise, "gartb" hadisler rivayet ettiği kanaatindedir. 26 Ali b.eli-Medini "zayıf' olduğunu, Ebu Hat.im ise güvenilir olduğunu ifade etmişlerdir. Yahya b.Main'in onun hakkında müsbet ve merıfi olmak üzere farklı görüş beyan ettiği söylenir. İbn Hibban ise, hadis rivayetinde çok yanlış yaptığını onun hadisi ile huccet getirilemiyeceğini belirtmiştir. 27
4. Amr.b.Kays :Ahmed b.Hanbel 28 , Nesei, Yahya b.Main ve Ebu Hatim "Sika" oldugu görüşündedirler. 146/763 yılında Sicistanda vefat etmiştir. 29
5. Atiyye b.Sa'd : M~şhur tabii'dir, hadis rivayetinde zayıf olduğu kaydedilmektedir. İbn Abbas, Ebu Said el-Hudri ve İbn Ömer'den rivayet etmiştir. Ebu Hatim, hadisi yazılır, fakat zayıftır demiştir. Şii temayüll4 oldugunu söyleyenler olmuştur. Yahya b.Main, onun hakkında "Salih" tabirini kullamr. Ahmed b.Hanbel ise, zayıf bir ravi oldu-
-48-
ZAYIF VE MEVZU HAD İS LER AÇlSINDAN TİRMİZİ'NİN ...
gunu belirttiliten ";onra, kendisini künye olarak "Ebu Said" diye tamttıgım kayd etmek':edir. 20 Zehebi, böylece onun, kendisinden hadis dinleyenlere~ rJ."\re) c:tnı..L;; olduğı_t hadisi san:k.J E:bli Sald cJ-HL1drilden du:ynmş gibi vehncc:ttü'digtne işaret etmektedir. 31
• • • 1 t 'j ~ . 'i -- • ıse~ ınce1emert e C; tr ug·u~ınıız 01J ~1ac1ısın ger-
,, LI ' .. ı•·· ..... çeı~r.en r z.peJ1gamoer e aıt OJ.GLıguJJ1J soy-ııye
Hadis'in sahabi ravisi .Said el Hudrl'dir.
GörüJdL1&;ü g bu1undıığu gibi7
söz lç_on-usu_ hadJsin
g-üçle.şrrıehtedir.
oldugunu ifade edenler
Hadisi, Sünen'inde zikreclen Tirmizi, hadisi. naklettikten sonra, "b"' , .. (.,_,,,, '='T1ı':"'·· 'bt• t··ar'''-1" :ııı·ııvr,r •7 D ;:ı"" ı ı·ıı·~n <U~ '"! ~·---L~ ı;..Jt~ ~--'~ ..IL li'"-~'-~ '--.~-~,j -'~ '-"-,Li• UC!L.t- ! .•..
rinden böyle nvay:t edildi" 32 dernek sun:tiyle onun sıhhati JJSEn--
da iddialı olrnadığ;ım gösterrnektedir.
J
Ebü Hun.yre'den rivayet olunduguna gör , peygco.-:nber (s a.) şöyle
demiştir:
"Sevdiğ;in ki~aseyi. ölçülü sev; belki de birgün senin düşmanın oluverir. Kızdığ;m kimseye de ölçülü ol, belk.i de birgün dostun olur". 33
Hadis ayrıca,, Buhari 34 , Kudai 35 İbn Hacer el-Heysem1 36 tarafından da riv·ayet edilmiştir. Süyütl'de "Camiu's-Sagir" de cEu zik-retl .. :ıı·ctı·r 37 A'r•ıdu-rre"'77::>lr ı .. OTl1' .. VU fcrı-klı 1:'iı'' 71··ırl" elP ~ın··1l'-'l'ır 3.') - .1.. .:;? · , -" ı. "--'-c...J{ .. A .. .ı.ı... ll "-'-- ~... -'-'L -- -~.--U J.J...;..._C <(Jl -'-'--· Q __ 1._ 'J? __ ..ı._.
ettiklerini söyr1eriıekte i E-e ele (1 /54) biz teslüt edemedi1-L.
Şimdi hadisin ravilerini inceliyehm:
r·on H~e••r ı:,-·1 ·, ~- - a...._.t .... ") .!>.-' Jl..o
Doç.D:r.M.Cemru SOFUOGLU
Küreyb'in adının Muhammed b.Ala' oldugunU naklediyorsa da, elimizdeki mevcut kaynaklardan bu ravi hakkında bilgi elde edemedik.
2. Süveyd b. 2\mır el-Kelbi: Küfelidir. Hammad b.Seleme ve Şüreyk' ten hadis rivayet etmiştir. İbn Main ve diğ;er bazı münekkidler "Sika" oldugunu ifade etmişlerdir. Fakat İbn Hibban, hadislerinsenedlerini değiştirip; saglam senediere aslı-esası olmayan hadisler koydugunu söylemekte~ onun hadisleri He ihticac edHemiyecegini belirtmektedir. İbn Hibban incelemekteoldugumuz bu hadisi Süveyd b . .Amr vesilesiyle zikretmekte ve onu Hz.peygamber'den merfu olarak rivayet etmenin fahiş bir hata olacagını kaydetmektedir. 40 Zehebi de aynı görüşü paylaşmaktadır. 41 Her iki müellif bu hadisin Hz.Ali'nin sözü olduğunu ifade etmektedirler. Adüni'nin eserine dercettigi şiir de bu anlamdadır ve aynı görüşü desteklemektedir. 42
. 3. Hammad b.Seleme : Hammad, alim, güvenilir bir zattır. Onun hakkında söylenenler hep övgü dolu sözlerdir. 43
4. Eyyub : Hammad'ın hadis aldıgı bu ravinin kimligini tam olarak tesbit edemedik. Bu duruma göre, hadisi merfu olarak rivayet eden Süveyd veya Eyyub'dur denebilir.
Hadisin ravileri hakkındaki bu kısa açıklamalardan sonra sözü tekrar Tirmizi'ye getirebiliriz. Bu konuda o şöyle demektedir. "Bu hadis gadb'ti:r. "Onu bu isnad ile yalnız bu vecihle biliyoruz. Hadis, Eyyub'dan başka bir isnad zinciri ile de rivayet edilmiştir; onu da Hasan b. Ebi Cafer rivayet etmiştir. Ali tarikiyle Hz.peygamberden gelen m sened de zayıftır. Doğru olan rivayet, bu hadisin Ali (b.Ebi Talib) d( 1
mevkuf olarakrivayetidir". 44 Yani, daha açık bir ifadeyle belirtece" olursak, bu söz Hz.peygamber'in değil, Hz. Ali'nindir.
' '
Tirmizi'nin bu açık ifadelerinden sonra hala bu hadisin Hz.pey-gamber'e ait olduğunu iddia etmek nasıl açıklanabilir? 45 ·
3.
:r-L-' ~ ~~ I.A ~~ J""""'J JLJ : JLJ ~ ~~ · .. -""" 'J .. J ı.s-- ..T 1.> . ı:ı ..rd ..rf" Y?~ cr
. Jd ~ if r5" J...>. i _,...kı i.\ l iı ( d 1.\ !_,;.. 0-d" ~ i~' Ebu Hureyre'den rivayet olunduguna göre, geygamber (s.a.) şöyle
demiştir:
"İnsan dostunun dini(ahlakı) üzeredir; kimiille dostluk-arkadaşlık ya ptığınıza bakın". 46
Hadisi aynca, Ebu Davud 47, Tayalisi 48, Ahmed b.Hanbel 49, Ha-
- 50-
ZAYIF VE IVIEVZU HADİSLER AÇlSINDAN TİRMİZİ'NİN ...
kiın Neysabüri 50, Beyhaki 5 1 ve Kudai 52 de rivayet etmişlerdir.
Tirmizi, hadisi naklettikten sonra "bu hadis hasen-sahihti:r" diyerek, kendi ölçülerine göre onun değ;erini belirtir. Hakim Neşsabüri, hadisi bir başka tarik ile rivayet eder ve "Sahih" oldugunu belirtir.
Kudai, "lvfüsntd"inde yine Musa b.Verdan'a ulaşan başka bir tarikle hadisi rivayet eder. Eseerin muhakkiki dipnotta Tirmizi'nin bu hadis hakkında "Hasen-ga:ribti:r" dediğ;ini nakletmektedir ki, bu zühül eseri olsa gerektir. Tirmizi, bu hadisindegerini "Hasen-sahih" olarak vermektedir.
Şevkani, "el•Fevaid"de bu hadisi zikretmiş 53 ve ravilerinden Musa b.el-Verdan'ın "Sadük" olmakla birlikte, hadis rivayetinde hata yapan hikayeci pir ravi olduguna işaret etmiştir. Hadisin bazı varyanUannda J J..J 1 yerine J-~ _,..J 1 kelimesi bulunmaktadır Ali el-Kari "Mevzüat"mda böyle zikretmekte ve Zerkeşi'nin İbn el-Cevzi'yi bu hadisi "Mevzüat"ma aldıgmdan dolayı tenkid ett::gini nakletmektediL 54 Biz "el-Mevzuat"da rastlayamadık.
Şimdi Tirmizi'nin ravi.lerini incelemeye geçebilıriz:
1. Muhammed b. Beşşlir : Bazılan onun hakkında "sika" tabirini kullanmalarına ragmen, Fellas, yalancı oldugunu söylemiştir. Meşhur hadis musannillerinin çogu ondan hadis rivayet etmişlerdir. 253/ 867 yılında vefat eden Muhammed b. Beşşar'ı, İbn Huzeyme zamanının imaını olarak tavsif etmiştir. 55
2. Ebu Ami:r : Bu ravinin kaynakların tetkikinden Abdu'l-Melik b.Amr el-Kaysi oldugu anlaşılmaktadır. İbn Hibban onu "Sikat" da zikı'eder. Darimi "Sika" oldugunu söyler. 204/819 yılında vefat etmiştir. 56 Ancak, İbn Hacer "Tehzib" (12/ 144) dekünyesi Ebü Ain.tr olan bir raviden daha sözetmektedir (6/61) Bununla birlikte İ.Hacer'in açıklamalarından onun kimligini tam olarak tesbit etmek mümkün olmadı. Zehebi'nin "el-KAşif'teki 57 ifadesinden bu isimlerde bir benzerlik, kanşıklık oldugu tahmin edilebilir. Eger Ebü Amir Abdullah b. el-Hani ise İbn Hibban onu "Sikat" ma almıştır. Eger Zehebi'nin kaydettiğ;i (Mizan 3/448) Abdullah ise, o takdirde zayıf bir ravi oldugu görül-mektedir.
3. Ebu Darud: E.Davüd et-Tayalisi'dir.
4. Züheyr b. Muhammed : Hadis ravisi olarak karşımıza iki Züheyr b. Muhammed çıkmaktadır. Bunlardan birisi Basralı, digeri Şamlı olarak tanınmıştır, Münekkidler Şamlı'lann rivayette bulunduklan Züheyr'i güvenilmez, Basralı'ların rivayet ettikleri Züheyr'i
- 51-
güvenilir kabul etmişlerdir. 58 Ukayli yette bulunduklan Züheyr'i zi1rreder ve eder. 59
"sında Şamllların rivabir ravi olduguna işaret
Zehebi, Zühey:r b. MuharmTi.ed et el-Mervezi'den bahse-derken 60 incelernekte o1ıJugumuz bu hadisi zikretmektediL Zehebl' nin kaydettik1erirıe göre, bu ra>) Zühey.r b. Muhammed el-Mervezl'dir ki, güvenilir " veya kuvvetli ravi olmadıgı onun ifadesinden anlaşılmaktadır.
ı; v. : E.Davüd omm haklı-ında lafzun kul-
1aıımasma ragmen, zayıf ve hikayeci bir ravi oldugunu zilrredenler de vardır. Darekütni demiştir. Ebü Hure:;,rre, Enes, Cabir ve Ebü Said el-Hudrl'den rivayetlerde bulunmuştur. Sa'd Ebi Vakkas, Ebu'd-Derda ve Ka'bu'l-Ahbar'dan mürsel haberler rivayet etmiştir. Yahya b. Main, onun, meşhur ravllerden münker haberler rivayet ettigini söyler. 61 Musa 117/735 yılında vefat etmiştir.
Görüldügü gibi, hadisin isnadmdaki ravilerin güvenilirlikleri f;zertnde münekkidlerin görüş birligi yoktur. Hadise sened açısından yaklaştığımızda onun zayıf hatta mevzu oldugunu söylememiz mümkündür; ancak metin veya muhteva bakımından yaklaştığımızda böyle bir sözü Hz.peygamber'in söylemesi pekala mümkündür. Şu kadanna da işaret etmeliyiz ki, Tirmizi, bu hadisin degeri konusunda "Hasen -garib" tabirini kullanmaktadır.
4 .
.ıJJ 1 Cı-" ~ ~ ~...J 1 _, : J ü r-1-_, 4,-Lc .ıJJ l1..W ~ 1 1y; ii~ ..rlö IŞ" 1 ..y::
.,__u ı if ~ ~ı_, ·..ı w ı .:;-~ ~ ıY' w ı Cı-" ~ ~ ~ı Cı-" <..,J-..1 ~
• . ,flll '-,.ı.>l ~~ j-&>~1_, . ..ı Wl if ~~ ıY'LiJI Cı-" ~ ~~ Cı-" ~
. ,~ -t..,ı G ı.r ,JJ l
Ebu Hureyre'den rivayet plunduguna göre, peygamber (s.a.) şöyle dyemiştir:
"Cömert insan, Allah'a, Cennet'e ve insanlara yakın, fakat Cehennem'den uzaktır; Cimri insan ise, Allah'tan, Cennet'ten ve insanlardan uzaktır; Cehennem'e ise yakındır. Cahil, fakat cömert bir kimse Allah'a abid fakat cimri bir kimseden daha sevimlidir". 62
Hadis, ayrıca, Taberani "Mu'cemu'l-Vasit"de, İbn Hacer el-Heysemi 63 Beyhaki 64 rivayet etmişler, Süyı::ıti de "C.Sagir" de 65 ona yer vermiştir.
- 52-
ZAYlF VE 1\!.tEVZU HADİSLER AÇlSINDAN TİRMİZİ'NİN •••
Tirmizi, hadisi zikrettikten sonra onun "ga:rib" oldugunu, Yahya b.Said el-A'rac tarikiyle Ebu Hureyre'den rivayeti oldugunu yalnız Said b. Muhammed'in rivayetinden bilindigini ilave etmekte ve bu hadisi Yahya b.Said'den rivayetinde Said b. Muhammed'e muhalefet edildigini kaydetmektedir.
İbn el-Cevzi, hadisin bütün varyantlanm verdikten sonra "bu hadis sahih de~ildl:r" 66 der ve biraz sonra ifade edecegimiz gibi, ravilerden Said b.el-Varrak'ın güvenilir bir ravi olmadığım belirtir. İbn el-Cevzi'Ldenh başka, İbn el-Kayyim el-Cezviyye 67, İbn Arrak 68, Sehavi 69 Ali el-Kati 70 Aclüni 71 gibi müellifler hadise eserlerinde yer vermişlerdir. İ.K.el-Cevziyye, Ahmed b. Hanbel'in "halkın dilinde dolaşıp duran dört hadis var ki, bunlann aslı-esası yoktur" dedigini nakletmekte ve bu dört hadisden birinin de incelemekte oldugumuz hadis oldugunu belirtmektedir. Bununla birlikte bu konuda ona itirazlar da yok degildir.
Şevkani hadisi mezkur e.serinde ele almış ve Ukayli'nin bu hadis hakkındaki görüşünü, yani "aslı-esası yoktur "dedigini nakletmiş-
. tir. 72
Tirmizi'nin isnad zincirinden yer alan raviler ise şunlardır:
. ı. Hasan b. Arafe : 257/870 yılında vefat eden ravimiz hakkında İbn Ebi Hatim "Sadnk" der. İbn Hibban "Sikat" da onu zikreder. Nesei' nin kanaati de menfi degildir. 73
2. Said b. Muhammed b. el-Va:rrak : Küfelidir. Yahya b.Main, "Leyse bişey'in", İbn Sa' d ve diger bazı müelliller zayıf' bir ravi olduğunu beyan ediyorlar. Nesei, ;,~>ika de~il", Dareki mi, "metrii.k" derken, İbn Adiy, "rivayetlerini gördükten sonra onun i:ayıf bir ravi oldugunu anladık" 7 4 diyor. .
İbn Hacer'in ifadesinden, onun hakkında hemen bütün münekkidlerin müsbet bir göruşe sahip olmadıklan anlaşılıyor. 'onun kaydettigine göre, el-Varrak cömertlik konusunda Hz.Aişe'den münker haberler rivayet etmiştir. Hakim Neysabüri'nin dışında ona güvenilir bir ra vi gözüyle bakan yoktur. 75.
3. Yahya b. Said : Bir öncekiravi gibi, Yahya da güvenilir bir ravi olarak görünmemektedir.
Yahya b.Main, · onun zayıf ve münker hadisler rivayet ettiğini söyler. Ukayli "münke:ru'l-Hadis " derken, İbn Huzeyrne " onun hadisi ile ihticac edilmez" ; Darekutni "zayıf' oldugu görüşünü taşıyor. 7 6
4. El-A':rac : Bu adla tanınan ravimiz asıl adı Abdurrahman b.
- 53-
Doç.D:r.M.Cemal SOFUOGLU
Hü:rmüz'düt. İskenderiye'ye yerleşmiş ve 117/72 ~ yılında vefat edinceye kadar orada ikamet etmiştir. Güvenilir bir ravi olmadığ;ı ve çok hadis bildiğ;i kaydedilmektedir. 77
Hadisin son ra.visi ise meşhur sahabi Ebu Hureyre'dir.
Ravilerin · incelenmesinden çıkan neticeye göre, hadise "zayıf
hadis" diyebilmek bile güçtür. Bilhassa ikinci ve üçüncü ravller sert tenkide maruz kalmışlardır. Şurasını da ifade etmek gerekir ki, bu hadis lafız bakımından gerçekten Hz.peygamber'e ait olmasa bile, anlam bakımından İslamın ruhuna uygundur. Cömertlik konusundaki ayet ve sahih hadisler bunun göstermektedir. Ancak burada önemli olan Kur' an'm ruhuna uygunluğ;u meselesinden ziyade peygamberimizin sözü olup olmadığ;ının tesbitidir. ·
5.
~_,~:>JI.Jl.:ı l:ıl: r-L-'*illl ~illi J>"".J Jlii: Jliiıj.cc.r
. ~Lı Ali b. Ebi Talib'den rivayet edildiğ;ine göre, peygamber (s.a.) şöyle
demiştir:
"Ben hikmet eviyim; Ali ise kapısıdrr". 7 8
Daha çok mevzü hadislere tahsis edilen eserlerde yer alan bu hadis, Ali b. Ebi Talib'in taşımış olduğ;u özelliklek dolayısiyle çok meş-hur olmuştur. Hakim Neysabüri'nin de rivayet ettiğ;i 79 bu hadis bilhassa şii hadis musannefatmda önemli bir yer işgal etmektedir. Hakim Neysabüri, hadisi bütün varyantıarı ile verdikten sonra, hadisin sahih olduğ;unu, ama Buhari ve Müslim'in rivayet etmedikl ,_ rini ilave eder; ravı:Ierinin güvenilir kimseler olduğ;unu ortaya koymağ;a gayret eder. Zehebi, eserin Telhis'inde sözkonusu hadisin "mevzu" oldugunu belirtmekte, hatta musannifi sert bir dille tenkid etmektedir.
İbn el"Cevz1, mezkür hadisin değ;erinin ortaya konulmasına büyük önem vemıekte ve beş ayrı tarikten yapılan rivayet zincirini nakletmektediL O, her isnaddaki güvenilmeyen raviler üzerinde durrnakta ve neiice olarak hadisüı "mevzu" olduguna hükmetmektedir. so
Hadisin bazı va_ı:yant1.'111llda ibaresi yer almaktadır.
yerine
İbn el-Cevzi'den başka, İbn Arrak Bl, ibn TeymiY"Je 82, Sehavi 83,
Ali el-Karl: 84 ve Şevkani 85 gibi r:nüellii1erin hepsi eserlerinde bu hadise yer vermişlerdir.
- 54-
İbn i\Inlk, hadisi nakleLtikten sonra, ravilerden bazıJan hak-kındaki menfi kana;:ülere işaret etmd;Je birlikte hadisin ol-rnaktan ziyade n" olabilecegi kanaatini izlı.ar etmektedie hadisin sıhhatini isbat maksadı ile yazılan bir risaleden sözet-rnektedir.
Hadis hal:J:ı:ında müellillerin kanaatlerini özet olarak verdikten sonra ravileri haklr.ında münekkidlerin görüşlerini de ögrenmek faydalı olacaktır.
ı. İsmail i:dV.m : Küfelidir. Onun hakkında Ebu HatL.'ll, "Saduk", Nesei, "Ui be'se bih", İbn Adiy, "aşırı şii oldugu için ayı.pladılar" diyor. Zehebi'nin naklettigine göre, bazı raviler İsmail b. Musa'ya gidip-geldikleri, ondan hadıs alidıklan için tendik edilmişlerdir. İsmail b. Musa 245/859 yılında vefat etmiştir. 86
2. Muhammed b. Ömer eır-Rftmi: Ebu Zür'a onun hakkında "leyyin", E.Davud, "zayıf' tabirinli kullanmışlardır. Buhari Sahih'inin dışındaki eserlerde ondan rivayette bulunmuştur.
Zehebı:, bu bilgileri bize verdikten sonra incelemekte oldugumuz hadisi Tirmizi'nin Şerike kadar varan isnadı ile verir ve "bu hadisi kim uydurdu, bilmiyorum", der. 87
Bu ifade, Zehebi'nin hadis hakkındaki kanaatinin kesin oldugunu göstermektedir.
Bununla birlikte onun hakkında müsbet kanaat sahibi münekkidler de vardır. 88
3. Şerik : Kaynaklarm bize verdigibilgiye göre, Şerik'in şii temayüllü bir ravi oldugu anlaşılıyor. Onun, Hz.Ali'nin en hayırlı insan oldugunu söyledigi nakledilmektediL Güvenilir bir ravi oldugu, fakat hadis rivayetlıJ.de çok hata yaptıgı onun hakkında nakledilen bilgilerdendir. 89
4. Selerne bo Kiiheyl: Kufeli, alim bir zattır. Zeyd b. Erkarn ( 61/ 680)ı görmüştür. Şii olmakla beraber bir çok münekkid, onun güvenilir bir ravi oldugu kanaatini taşıı-naktadır. 250 civannda hadis rivayet ettigi bildirilen Selerne b. Küheyl, 121/738 yılında vefat etmiştir. 90
5. Süveyd b.Gafele: Fil yılında dogmuştur. Hz. peygamber defnedildikten lusa süre sonra Medine'ye gelmiştir. Ebu Bekr başta olmak üzere diper bazı sahabileri dinlem:iştir. Hz.Ömer ve Ali'den rivayetlerde bulunrnuştur. Abid ve Zahid bir kişi olan Sfıveyd'lı-ı Yermuk muharebeslrır. ~atıldıgı nakledilir. 9 1
- 55-
6. Su:n§J:ıihiy : Zehebl'nin verdigi bilgiye göre, bu zat sahaNdir; İbn el-A'ser el-AJımesi'dir. Ondan yalnız Kays b. Ebi Hazım hadis almıştır. 92 Bu ravi'nin Sahabi olmadıgı, tabiin'den oldugu bazı kay-naklarda zikredilmekiedir.(Üsdü'l-Gabe 3/35)
Görüldügü gibi, bu hadisin ravilerinin bir kısmı şii olduklan gibi güvenilir de degillerdir.
Hadisi rivayet eden Tirmizi ise, onu yüksek bir derece ile tavsil etmemiştir.
Hz. Ali'nin geniş ilmi ve .bilgisi hakkında şil hadis musannefalında oldukça bol malzerneye rastlamaktayız. Bize öyle görünüyor ki, bu hadis bu tür mevzu haberlerden biridir.
6.
Lt-+:' [_, ' ..:.:_,ı__, L...... ?'-+"" ...\S:. ~ :u... ;c, t.............;.. 6 ~ ·~ [_, ' . .:;-? L,.., ' ........ - -- --·-
0 r- ..9 ·h.. u__, .J ...Lj j.& : J ü ~ . Jo .J "1 ı__, • L....J 1 C&.> LS 0:~ L...... J5" ' .
0·--+:>_ı ~__, J" _rJI dJ-' 0_,_9 ~ JU. ~1 .J .J-"".3 til! : 1 )ü ~ dJ.;
:i.5 L..~ Ö r.,~• r:..r;;o _) 1 J5' . U+:' Lr!• L.....J 1 e&.>· L....l;L.. ~ • L.....J 1
ı.P .J ")i lSll L~ '>L;- .J ~.) ~.::; j ,_,.) 6 ..1.+.-:J ~ ~ 1$. jJ 1__, : J Üj ~ :U...,
r~'__, ı.:.rl,l,.ıl 3 _rıl1Jl 3 .J {'J'I 3 J3 'J'I y-"' "": : i _;.9 ~ till ~ ~ ~JI
.~ ·~ y:~
Şimdi incelemek istedigirniz hadis, biraz uzunca oldugu için sembolik obra};: birkaç satırını verdik. Tercümesini verdikten sonra onun üzerinde tartışmaya geçebiliriz .
.. . .. .. Hz.peyganıber buyurdu ki: "Onun üzerinde iki gök daha vardır ki aralarındaki mesafe beşyüz senelik yoldur. "Hz.peygamber aynı· şekilde yedi göge k2dar saydı. Her iki gögün arası dünya ile dünya gögünCın arası kadardır. Peygamber' (s.a.) daha sonra "Onun üzerinde ne var l)iliyor musunuz?" diye sordu: Sahabiler :
- "Allah ve peygamberi daha i)i bilir" dediler. Bunun •üzerine peygmııber dedi ki:
- "Onun üzerinde arş vardır ve arş ile (yedinci) gök arasındaki u;;:aklık, iki gök arasındeıki uzaklık kadardır." Hz.peygamber daha sonra:
-" Altınızda ııe var biliyor musunuz? " dedi.Onlar:
-'Allah ve peyganıber'i daha iyisini bilir" dediler.Bunun üzerine
- 56-
~ 11}\11ah. ~If~ pejrga:tnberi c1aha
-"Onun aitında başka bir senelik yolduL " Böylece Hz. ye dJ
beşyüz
her iki
dünya arasını beşyi'ız senelik yol olrnak üzer Sonra da Muhammed'in benligi elinde bulunan 1~Jlah'a yemirı ecterim b, siz en alttaki dünyaya bir ip sarkıtsamz .Allah'm üzerin.e düşer." dedi ve şu ayeti okudu : "Evvel, ahir, zahir ve batın O'dur ve O herşeyi en iyi bihr." ( 57 Hadid, 3). 93 .
Hadis ayrıca .Ahmet b. Hanbel tarafından da rivayet edilmiştir. 94
İbn u'l-Kayyirn el-Cevziyye, hadisin bir kısmını almış ve bu tür rivayetleri zıno,klann peygamberleri küçük düşüm1ek ve onlarla alay etmek için uydurdukları haberler olarak gördügünü belirtmiştir. 95
'I;im1izi, hadisi rivayet ettikten sonra vecihle ı~ıı:dbti:r" diye ilave etmekte ve Hasanel-Basri'nin Ebü Hurey~e'den hadis rivayet etmediğ;ini işaret etmektedir. Tim1izi devamla diyor ki "bazı ilim adamlan bu hadisi tefsir ederek şöyle diyorlar: "Ip, ancak Allah'ın ilrni, kudreti ve sultanı üzerine iner. Çünkü Allah' ın ilmi ve kudreti her yerde mevcuddur. Kendisi kitabmda va sf ettiği gibi, arşın üstündedir." (20 Taha 5 kast edili:.'or.)
Hadisin ı :'tvilen ise şunlardır:
ı. Abd b .. I'ı'l:umcyd : Kendi adıyle bilinen nüsned'in sahibidir, yani musarmif-müel1if bir ravidir. 294/906 yıJ.ır Ja vefat etmiştir 96
2. Yunu§ : Onun hakkında Ebu Hatim İbn
Main "Sika" tabirini kullanmışlardır 1bn Hibban onu "SikiH"da zikretmiştir. 207/822 y;lmda vefat etmiştir. 9 7
3. Şeyban b. i~.hdu:rırııhın.an : Bir çok hadis münekkidinln hakkmda "Saduk " vey2 "Sika" tabirini kullandıg• eser sahibi bir rav1dir. Bununla beraber A'rneş'ten rivayet eiti.ği bazı münker haLıerler oldugu kaydedilir. Kıracıt ilminde de yetkili olan Şeyb<:ln, 164/780 yılu-1da vefat etmiştir. Iman Ebü Hanife'nin ondan hadis aldıgı nakJecUlmektedir. 98
4. ' 117 Veya 118/7-~1=', 'yılları·nd·"' ")<; 'ıTac:l.-.,-ınfi::ı ·li'!c:-prl ''T•~fc;~l • ·- ....._ - ~ '-""-' <.A. \.. V , ı.•sJ.(J.!. ,_;; J...'-'-,_..._ -'-- ·-~- 'ı. "···Lt.
eden Katade, h2dis ve tefsir sahası· Ja otorite sahibidir. 99
- 57-
Doç.Dr.M.Cemıll SOFUOÖLU
5. Hasan : Bu ravimiz meşhur Hasan el-Basri:'dir. Onun Ebu Hureyre'den hadis dinlemediğ;ini bizzat Tinnizi. belirtmektedir. Bilindiği gibi H.el-Basn ı 10/728 yılında vefat etmiştir.
Bu hadis sened ve metin bakımından tenkid edilebilir. Sened bakımından; Hasan el-Basrl'nin Ebu Hureyre ile hadis münasebeti olmadığını belirttik. Metin bakımından ise, bu günkü modern astronominin verileriyle uyuşmadığı aşikardır. Günümüz astronomi ilmini bir yana bırakalım; İbn u'l-Kayyim el-Cevziyye kendi zamanındaki şartlara göre bile adeta isyan etmektedir. Bazı ilim adamlannın yaptığı gibi, hadiste geçen bir takım rakamlan tevil etmek mümkündür. Yapıla- · bilecek bu türlü tevillerle bile onun Hz. peygamber' in sözü olduğunu isbat etn1ek mümkün değildir.
Bu sözler, Tirmizi'nin de naklettiği gibi, Allah'ın kudretini anlatmaktadır. Gerçek rakamJan değil. Ayrıca, sarkıtılacak ipin Allah' ın üzerinet düşmesini izah ve tevil etmek koli-W değildir.
~ 7. • 1 ~ : r-L..ı ~ illi ~ .uJI JY"' _.ı J L~ : J l9 ..:JJL. ı:r. ~~ ~
. ;ı:; _n.:; • L.:::.,J i .:ı~ o p , ~-~.:,.. .:r ~.., ) _,
"Enes b .. Malik'denrivayet olunduguna göre, peygamber (s.a.) şöyle demiştir:
· "Bir avuç hurma ile olsa bile akşam yemegini yiyin; çün:Ccü akşam yemegini terketmek ihtiyarlık getirir". ıoo
Hadis ayrıca, İbn İMa'ce ıoı ve el-Kudai 102 tarafından da rivayet i
edilmişiir.
SüyuU de "Camiu's-Sağir" de onu zikretmiştir. 103
Timlizi, hadisi rivayet ettikten sonra, "bu hadis münke:rdiır, onu ancak bu vecihle bilmekteyiz" der veravilerden Anbese'nin "zayıf', Abdul Melik b. Allak'ın "meçhul" olduğuna işaret eder.
İbn u'l-Cevzi, "el-Mevzfuı.t"da bu hadisi zikreder 104 ve hadisin ravilerinden Anbese'nin zayıf bir ravi olduğunu kaydettikten' sonra, Ebu Hatını er-Raz:i'nin onun hakkında "hadis uydu:ruyo:r" dediğini, İbn Hib, ban'm ise, "bu hadisin aslı yok" dediğini nakleder.
Sehavi, 105 Aclunl, 106 Ali el-Kari 10? ve Şevbini 108 gibi "mevzliat müclliileri haclise eserll'rincle yer ven11işlerdir. Bunlardan iUi elK;:)ri, cıçık blr dille "uydurma" olduğunu belirtirken, bazılan kesin ka-
- 58-
naat belirtmenıeki'" birlikte dikkatlerimizi bazı ravllerin "zayıf'lıgı
üzerine çe1r,..ınektecLr1er.
Hadisi nakleden rüviler şunlardır:
ı. Yahya Musa : Belh'lidir. İbn Hacer'in kaydettigine göre, Bu-hari, E.Davüd ve Neseı: gibi bazı meşhur ıı:ıusanniller kendisinden rivayette bulunmuşlardır. Ebu Zür'a ve Nesei "Sika" olcluguııu söylemişler, Darekutni bu kanaati paylaşrnıştrr. İbn Hibban ise Onu "Silı:at" mda zikretmiştir. Y b.MCısa 240/854 yılında ölmüştür. 109
2. Muhammed b. Ya'la el-Kfifi: Buhari, "Tarihu'l-Kebi:r" de ona "Zünbür" denildiğini nakleder ve "hakkında bir takın-i. sözler söyleniyor" diyerek anlatır. lıu Ukayli de, "Duafa" da zayıf raviler arasında zikreder. 111
İbn Adiy, "Onun hadisine tabi olunmaz" derken, İbn Hibban, ''Onun hadisi ile hüccet getirikmiyecegini" ifalde etmektedir. Cehmiyye mezhebine mensup olduğunu söyleyenler olmu~tur. Sika bir ravi oldğunu yalnız Ebü Küreyb söylemiştir. Muhammed b. Ya'la 205/820 yılında ölmüştür. 1 12
3. Anbese b. Abdurrahman : Kaynaklann bize verdiği bilgiler, Anbese'nin güvC:;nilir bir. ravi olmadığı yönündedir.
Zehebi'ni:ı bildirdiğine göre, Buhari, onun metrük addedildiğ;ini Timlizi'nin "Zah.i.bu'l-hadis" dediğ;ini, Ebu Ha tim'in ise, "O hadis uyduruyor" dediğini. öğrenmekteyiz. Zehebi, bu isnad da Yahya b.Iv1üs3'nm yerine Abdurrahman b. Mushir'i koyarak; Enes b. Malik'den sonra da babasından d(\'erek incelemekte olduğumuz bu hadisi "Mizan"da zikretmektedir. ı 13 Ukayli, onu eserinde verrnekte, rivayetine bir örnek vererek güvenilr olm.adıgını belirtmektedir. 114 'ibn Hacer ise, el-Ezdi 'nin Onu "Kezzab" diye tanıttığım kaydetmektedir. 115
4. Abdu'l·Melik b. Alhik : Zehebi'nin "Mizan" da kaydettigine göre, el-Ezdi onu, "met:ruku'l-hadis" olarak vasıflandırmıştır. Mechul oldugunu söyleyenler de olmuştur. 116
İbn Hacer, incelemekte olduğumuz bu hadisi Abdu'l-Melik'in tercüme-i halini verirken zikretmektedir. 117
Görüldüğü üzere, hadisin ravileri münekkidlere güven vermemişlerdir. Hadisin Tim1izi. ve İbn Mace rivayetleri arasında esasa taalluk etmiyen bir lafız farkı olduğunu belirtmeliyiz.
- 59-
L.-~..:~ V,_.-;
o 1 r-Ly d_JJI ~<) ı.ş~3JI J 'üi o ı
" . ' (_)--4"'".,J if' ıj···~~ u. ı)
,. ö ı Jj 1 .... ı .,J JJJI .. < 1
~ u' ı 1«
" __., .• ) ... iJ ı ıj".J ~ .. ~ ..... ~~ ~~.ıı_.L o .J
wl
Enes b.MaJik'den rivayet edileligine göre, peygamber (s.a.) şöyle demiştir.
"Herşeyin bir kalbi vardır; Kur'an'ın kalbi de Yasin'dir. Yasin suresini okuyan kimseye Kur'an-ı on defa okumuş gibi sevab verilir." llS
Hadis aynca, Darimi ı 19 ve Kudai 12o tarafından da rivayet edilmiş, Süyılti de "Camiu's-Sa~i:r" de ona yer venniştir. 121
Hadis literatüründe Kur'an-ı Kerim'deki çeşitli süreleri okumanın faziletlerine dair birçok hadis uyduruldugu bilinmektedir. Ve Kur' an-ı Kerimi okumak elbette faziletli bir iştir. Ancak bu hadislerden hangisi Hz.peygamber'e aittir, hangisi degildir, kesin olarak tesbit edebilmekoldukça zor görünmektedir.
"Mevzüat"la ilgili kaynaklarda bu tür rivayetlere yer verilmektedir; ancak Tinnizi'nin verdigi lafızlarla nakledilmemektedir.
Tim1iz11
bu hadisi rivayet ettikten sonra, her zaman yaptıgı gibi, haci'sin elegerini belirtiyor: Ona göre bu hadis, "ga:rib"tir; ravilerinden Ebu Muhammed mechuldür. "Müsnedu's-Şihab"ın muhakkiki bu hadisin "mevzu" oldugunu söyleyenlerin bulundugunu nakletmektedir. 122
Aclürü'nin ifadesinden şöyle bir anlam çıkarabiliriz: Hadis, sahih degildir, ama Hz.peygamberin Mekke'den Medine'ye hicret ederken müşriklerin hücumundan korunabilmek için bu sureyi okndugu bilinmektedir. Öyle ise "mevzu" demek de zordur.
Hadis hakkında daha saglam bir kanaate sahip olmak için onun rivayet zincirini gözden geçirmek ve ravlleri daha yakından tanımak gerekecektir.
L • Kuteybe'nin kimligini tam olarak tesbit edememt:lde bi.rlikte, Onun Kuteybe b.Said tLCem'I b ullah es-Sakafi olması nul1temeldir. haldunda münekkldler -c. nellikJe ınüc.J::;et bir görjşe sahiptirler. 240/854 yılmda vefat eden b.Said b.Cemll'in Tir-
60 - -
--
ZAYIF 'VE MEVZU Hi\DİSLER AÇlSINDAN TİRMİZİ'NİN ...
mizi ile görüşmesi ı1ümkündür. 123 Onun vefatı sıralannda Tinnizi 30 yaşlannda bulunuyxdu.
2. Süfyan b,Vek.i' : Süf:yan, hadis rivayetinrle "Sadük" bir kimsedir. Ne var ki,. Ebü 'Zür'3 ondm1 hadislerini ::ırazan katibini (varrak) degiştirmesini istemi tir. Çünkü katibi onun hadislerinin senedierini degiştirrnekte, "me~~ dlf' hadisleri "m.edu", "merf"2" hııdisle:ri "mevkuf' muş gibi gösterme' tedir. l24 Bu yüzden olsa gc,el-ı:tir ki, Nesd, "sika de~Udir'' demiş, El .J Davüd, ondan hadis rivayet e,üıekteL in:ıtirıu etmiştir. ı 2 5. Süfyan : ±6-4 71860-861 yıllarında vefat etmiştir.
3. Humeyd b. Co,bdu:rrahman : Bu rav!nıiz halrJuıida da tatmin edici bir bilgi elde ede' ıedt6::. Bu adla bir rav!den bahseden Zehebi, onun babasından ve ded~sinden rivayet ettigini belirtmekJe birlikte "rnec~ .hUl" bir ravi oldugu:ıa da işaret etmektedir. 126
İbn Hacer'in :mıttıgı Humeyd b. Abdurrahman ise, Küfelidir. A'meş, Hişam b. 1 rve ve digerlerinden hadis rivayet etmiştir. İbn . Hibban onu, "sikat" da zikreder. 192/807 yı1ında v:efat eden Humeyd'in çok hadis bildigi naluedilmektedir. 127
' Bu iki raviniı aynı şahıs mı yoksa farklı raviler mi olduğunu
tesbit edemedik. AI cak İbn Hacer'in tamttıgı Humeyd, isnadımızdaki şahsazaman balr,ın.mdan uyınaktadıT.
4. Hasan b. E:cıJih : 169/785 yılında vefat ~den Hasan b. Salih hakkında münekb cUerin kanaati birbirinden çok farklıdır. Onu şiddetle tenkid edeı er bulmıdugu gibi, güvenili,· bir ravi oldugunu ifade edenler de m evet· ttur. Rivayet e göre O, cum: namaz1arına gttmezdi. Fasık bir "İm;.un"ı; arkasında namaz kılm<' nak gerektiğine inanıyordu. 128 Fasıle kc:. J ul eltiği "İmam"lara isyaı. etmek lazım geldiği kanaatini taşıyorclu. · ~ 9 100/718 yılında doğar Hasan b.Salih 169/785 yılında vefat elmiş· r.
Süfyan'J. Sev·r. nin Hasa,." b.Sau.n'i sevmedigi zikredilir. Bunun sebebi belirtilmem kle birlikte onun siyası konulardaki görüşlerini Süfya'nın paylaşma ııası bu münaferetin sebebi olabiLir. 130
Bu vesileyle b c:lirtmek gerektir ki, hadis veya rical münekkidlerinin tenkidlerinde rav1nin siyasi düşünceleri belli ölçüde rol oynamaktadır.
5. Harun Ebu Muhammed : Tirmizl, incelemekte oldugumuz hadisi rivayet ettikten sonra Ffarun'un·"mechiil" olduğuna işaret etmektedir.
- ()ı -
d kirnse olarak tanı zam Ki'fbil kaçrmş ve hallun Müslüman alnıasında ernegi geç-I11iŞ
Yahya b.Main, E.Davud ve diger bazı bilginler " olarak nite-lemişleı:dir. Rivayete göre, e1-EzdL Veki'in ona yalan isnad edileligint söyledigini nakletmiştic Veki., söylenenlere göre, Mukatil b.Süleyriıan ile Mukatil b. Hayy an'ı kanştırmıştır. 1.3 2 " dan naklettigimiz bu ifadelerden sonra durum y'ine aydmlanmamaktadır. Çünkü Zehehi, daha sonra, Yasin süresinin Kur'an-ın kalbi oldugunu ifade eden bu hadisi isnadı ile verrnekte ve "an Muka.til, an Kaatade" diyerek nakletmekte ve "zannediyorum bu, Mukatil b. Süleymandır, Çünkü Yahya b. Main, Mukatil b.Hayyan'm "sika" olduğunu bildiriyor" demektedir. Açık o1an şu ki, Tirmizi, isnadında Mukatil dememiş, Mukatil b.}iayyzm demiştir. Konu bu noktaya gelince A.h.med b.Hanbel'in şu görüşünü aktaralım: O, her ikisi arasında bir fark göm1ez.
7. Katade : Katade hakkmda daha önce bilgi verilmiş idi.
Şevkani. Yasin süresini okumanın faziletiyle ilgili olarak bir kaç rivayet zikreder; özellikle Tirmizi'deki diğer hadisiere temas eder. Ancak şimdi inceledig;imiz bu hadisten hiç bahsetmez. 133
cg;
İbn Mes'ud'dan riva.}ret edUdiğine göre, peygamber [s.a.) şöyle demiştir:
"Müsa, Rabbi ile konuştuğu zamını. üzerinde yünden bir elbise vardı. Onun cübbesl, yün sanğı yün pantolan kısmı da yün idi. Ayaklannda ise ölmüş eşek derisinden bir ayakkabı vardı" 134
Hadis, J--Iakim Neysabüri 135 tarafından da rivayet edilm.lştlr. O,
-62 -
bu hadisin sahih ov :ğunu, Buhari'nin şartlarına uymasına rağmen Sahih'ine almadığım :lave eder.'
Zehebi ise, "Te; xis"inde, söz konusu hadisin l-iaktrn'in dediği gibi Buhari'nin şarilarm, uymadığım; Hakim'in isnadmdaki Hurneyd b.el--Kays'ın Humeyd el-A'rac'dan başka bir ravı olduğunu belirtmekte-dir. 136 .
Tirmizi, söz kcnusu hadisi rivayet ettikten sonra, onun "ga:rili" olduğunu ve ya,;ıız :_ımeyd el-A'rac vasıtasiyle bilindiğini kaydeder.
İbn el-Cevzı, h;: !si "el-Mevzuat"da zikreder 137 SüyüU: de İ.Cevzi'ye uyarakayner nakJ,?der. 138 Her iki müellif de hadisin ":m.evzu" olduğu hususunda nü:_. rek bir kanaate sahiptirler. At-ıcak bir hususu açıklığa kavuşt .ırm;ırmz gerekir: İ.Cevzi ve Süyüti Tirmizi'den farklı
olarak '' . d..IJI l:ıi : , _i ~ iS ~.:Jl ıı.lı ıY" ~.,ı 9.- JJI ~~ ~~ :;, 0 _..
"Bu ağaçtsn b ziyadesiyle vernek yoksa tamamı i(;:Jn r şekilde belirtilmedit'
a İbranice konuşan kimdir? O, Ben Allahım der, ürler. Onlar hadisin bu ziyade kısmı için ml 'mevzu"dur demektedirler, bu hususun açık bir görülmektedir.
Şevkani, ısL ~'1-Miza:n" dan nakilele bulunarak, İbn Hacer'in hadisin ilk kısrnm mediğini zikretLgin, kısmının İbn r ,ıtte kimliğini tesbit ede< bir başka açıldan b;:;;
ıarüf, ziyadeliğin ise, Humeyd el-A'rac'dan geldumeyd'in bundan beri olduğunu, münker olan an kaynaklandığını naklediyor. İbn Batta'nın diğimiz için üzülerek ifade edelim ki, meseleye
-30 •cmadık. 1 ~·
Şimdi h<:\cl:'sin cSnad zincirini gözden geçirelitıı.
ı. .f:ıli b. :.cr. uhari, Iv1üslim, Tinnizi ve Nesei gibi meşhur musannillerin rav~ eri ;1asmda ver olan alim ve fazıl bir ·kişidir. Nesei
' " "Sika" olduğun ı be:,rtmiştir. Horasanın meşhur bilginleri arasmda onun ismi de " ahr. Önce Bağdad, daha sonra da Men/de ikamet miştir. 241/85~-: yilmda ahirete intikal etmiştir. 141
2. Hıılef t .H;; : Küfelidir. Zehebi'nin bildirdiğine göre, ölme-den bir süre ön.'e 1-ıadisleri kanştırmaya başlamıştır. Dolayısiyle ondan daha ör~c: ··a; ::·:,rı riv~ı.yetlere güvenilir. Yahya b. Main ve diğer bazımünekkidler "5aduk"tur demişlerdir. 90 yaşının üzerinde iken 181/797 yılınd:c:vefc-d etmiştir. 142
3. Humeyd el-·A':rac : Bu isnad zincirinde yogunluk Humeyd üzerinde toplam:cıaktadır. Bu ravimiz münekk.idler nezdinde makbul bir ravi değildir. Ahmed b.Hanbel onun hakkında"hadiste kuvvetli
- 63-
Doç.Dr.M.Cema.l SOFUOGLU
değU" 143 demiştir.
. Zehebi'nin naklettiğine göre, Ebu Zür'a "gereksiz şeyler :rivayet ettiğini" söylemiş, Darekutni ise, "metruk" tur demiştir. 144 İbn Hibban 145 ve Ukayli 146 bu raviden bahsederken incelemekte olduğumuz bu hadise Tirmizi'nin rivayet etUgi lafızlarla -bir kelime hariç- yer verirler. Bu husus biraz önce sözünü. ettiğimiz ziyadeliğin daha sonra ilave edilmiş olabileceği ihtimalini düşündürebilir.
İbn Hibban, Onun "Haris'den rivayet ettiği şeylerin sanki hepsi "mevzu" gibidir", demiştir.
Bazı müellillerin Humeyd el-A'rac ile aynı addaki bir başka raviyi karıştırdıkları anlaşılmaktadır. Burada bu konuya girmek sözün çok uzamasma sebep olacağı için Humeyd hakkındaki bu açıklamalarla yetinmek istiyoruz.
' . 4. Abdullah b.Haris : Kufelidir. Yahya b.Main katıksız şii olduğu-
nu ifade ederken, Nesei, "Sika"dır, der. 14 7 Zehebi, onun hakkında bilgi ''em1ez; ancak, Onun Aınr b.Mürre'nin şeyhi olduğuna işaret eder. Amr ise 116/734 yılında vefat etmiştir. 148
Ukayli ve İbn Hibbtm, biraz önce hadisin sonundaki bahsettiğimiz ziyade kısımdan söz etmemektedirler. Şu kadar var ki, münekkidlerimiz bu ziyade kısım olmaksızında hadise "sahih" gözü ile bakmamaktadırlar.
10.
• . ~~~ yl _,..,ıl ıY' l_,l,ı ~~ ...LM .) h A ıY'
İbn Abbas'dan rivayet edildiğine göre, peygamber (s.a.) şöyle demiştir:
"Özürsüz olarak iki namazı birleştiren kimse büyük günah kapılanndan birini açmış demektir." 149
Hadis, aynca, Darekutni, 150 ve Hakim Neysaburi 15 1 tarafından da rivayet edilmiş, Süyuti "Camiu's-Saği:r" de 152 zikretmiştir.
H.Neysabfmi, hadisin isnadında yer alan Hanes'in "Sika" bir ravi olduğunu ifade eder. Zehebi ise "Telhis"inde onun "zayıf' olduğuna işaret eder.
Tim1izi, lı2disi naklettikten sonran, onun ravllerinden Haneş, y<mi Hüseyin b.E.ays'm rnünekkidlerce "zayıf' kabul edilidiğini belirt-
-64-
mekte, ha açık bir ifaôe ile lerini kaydetmektedir. neltilmiştir. 153
İnceledi.~irniz
· cla-
Bu konud8. takım ten.kJ.dler
ı """""-~ bH '·"' '.l~"l.t.''t ·. ~,ı...,u . · .aıex '·'"'"····''""'' , rvrace gibi bazı meşhur musanı"lif1e:r ker:disindi lardır. İbn Hibban oı;u, " da ~;heder. 24. vefat etmiştir. 154
Ebü Da.vCıd İbn c~jvayette bu1unmuş-
2. " ravı . ;~ara1<:. tal}_ltlrnakt;:ı
İbn Hibban en rivayet ettiği zaman hctta ~ıtığı nakleclilme1dedir. O; "·n is··n kitabından yaptığı rivayetler makbul görülmüştür. İbn Ha> 689 yıllannda doğm ;ş, 187-88/802~803 yılla'"' la
ifadesiııe göre. 70/ . . . i. l c; s , ,..,;: \ "{''}"" Q -ı--~ ~-'-'' '·- '- ".-l .. L .. :;;·' . .c.J..
: IV! u'te'. meşhur bir ravı ol-masına rağrnen babc:sı haJrJur1d.a ma:,::ı efyet. -C>derııedi1"C.
4. •-ıu:uıes . Bu o·iua"y· e·t Z' 11Cll: ·ı'nde ;·, 7 -·riııdo ., il"ll'''' -'Jı·ı·ruı'·ı-ıae;· ·s~--~ A • ,_ .i-"'- V .._ _. ll , l ... LL~~·t_ . ..!\-..LI._. ,\._.. -~_,(_, ..>.1 ,_,_L j 1 C ...__.1. g-._-
reken ravfdir. Asıl Hüseyin b.Kays'tr:·. Onu:t 1- Abnv.:cd b. Hanı)el d "'r·ı1is·t'·ı·· 156 ,., .. -,,,,~-~ ::-, vP V;ıhya 1-, T'"a'P "'-' -'-_, ..._ .L-J1,.,..L -"· ,-,_ -~~--~~ U,"_V_l _, __ .ı._
onun güvenilir b
Ukayli "da Hüseyin bJ{ays'tan (Han ş) bahs_ederken ince-lemekte olduğumuz hadisi de nakletmekte H: ve onun "olma-
. ve ikindi, yatsı namazla.un.ı. ceınettiğini bilmektcyiz. De ıyısiyle bu
"ü'il:~_t·ı:ıo_·c:ı_ı ,-,-:!ru" n deg'ıiJdı'ı· lı•;c····ı. -ij. ·ı·,av1tl''ru'-r, civ·a0.yei inrL~ -~-:J'--' ~-'-'-"·-'- .!.o. -- - V '-"· ·"-'-~ (j__k\_ >._ J, .~ .J.J. ·--•-~ --"--~-. .._.,
·1~~-\-r·o:·-c-~·~- oı~ ~.--:~ırn ır.---...3 ........ ' ~~nk:t r -H ı· .. +-::.n L·.UL::,cıZ .. !ul-•.U> •.•.• üUf.~>l ,lu." LL. L acı.:oce._'
kal·d·ıiJ'ı·r·n""Q'a ,.,.,..,l,T"~ -f·,rl' 1 ıl·1- a· r"'ei-.•·ı·"'r"' --a"ir LVP'rna'fı'l1 - .0 Lu • Ci" CülJ cU U .. L\. "D -c-' • .... •.;.C CL >.>U , ..
tiğirniz bu ifade ohn< ksızm da hadise gözüyle
hetJi~ I--Iı_}ısey~~ll b.Kaysıııı teTc keıı., OTJ.ı_n'. n. 'v<'•. Qi :v'i rı·";ı·ir'lre .. ··J" '1"1J··oı-]PJ- arc:ı 0 --•< u L . 0 1 • - Jh . ' (U (_,_ .-j. ~ 0.0
der. 159 Oııun_ 1i-v[('ltiJnde ~.:;,~,.- 11
Ukayli, Ze:hebi ve İbn Hacer hemen dır, 160
5
:ibi1 Ll'-!_- C' .,;,)
' " '
\:'-
ya de g ~re•-rı-ı·g--; i c xı~,_ -'l
J ı~- . ~-sunu.a . ınnızı ye
1
J
Abdullah . Mesud'dan riv2ıyet şöyle demiştir:
"B h 'h · . b. ~b ' · ' ' asrr.ıa 1. er_JcınQı ır rrrusı, et geıen "' C:' '---'
'tcaoıa-1- <::o\r~-b VP~u·ı;.,., 164 ı"-' • . ,._ .... \..._.. Cl v!.. l.A ,
~y-nP-1 prdil-rn<"m"'"'l. O .<--'-~---~ --'· - J . .L '--"" L-0
yöne1tilmiştii.
Onun
adis <=wnca, İbn Ma ce 165, Beyhakt 16 6 V"' -"'-'-'U''"
da rivayet· edilmiştir.
Tinnizl, hadisi rivayet ettikten :::.onra, nv'ı-fı · o ı ar···'-· "··ı-·.r Al' ·ıc !i.sı-1 ·tarı~k'vl·e '-~ ut ,0- dk' •. ""--• _ _ 1 U·"'- lL _ _ .. i~
lannın onu Nlul:ı.ammed b, Süka'dan ni kaydetmekte ve b.Asım'm bu hadis ilave etmektedir.
, onu " rıerr· el--ı· e· 'o' a ~-_r _._l ı- , . ~-t_.J. ~
olarak rivayet ettilderi--tenkid edildii1irü o
Vua'a-~ı'r-u·~· i<·n-"rl·nda 'o~~- xrark1- ı:oi-ıı1 or 'b·ı"J,ıp<::·' da i'i]i b X~ım VP n. _ • Ll .o a<~-''· cl-01 • ,. _ _.1 v--L '·'·-' L -•~--"-'"'' . DJ __ , ·-''""--- __ . ~
Muhammed b.Suka orada da yer almaktadır.
Hadisin ravi1eri şu isimlerden oluşmaktadır
.,. B 1 - - M" ı· T' . -· ]'T - A 'h ı , b asa : u11an, _ 1us.ım, dnnızı, ·,eseı ve -~ me a . Harbel gibi meşhur musanniı1er kend1sinden :rivayette buJunmuşJar--
-66-
zAYIF VE lVIEVZU HADİSLER AÇISJNDAJ'{ TİfUVlİZİ'Nİ:rı.J ,.,
dır. Onun hakkında Nesei, "sika", demiş, İbn Hibb<lr da cla ccik-retmiştiL 2491 y-ılında vefat etmiştir. 16 8
2. b, : Tinnizi'nin de ifade ettigi gibi bu isrı<ldda en çok l 'd d'] :,,:-- et1~bftc: 'rlr- ('1 -o-rıl '"'~(..:.--ı ..... ··~--, ..... ,In· ıc::ı·ı,_.ı,. .... ·b"-teUU eLen T•··l.d.•~ --•~·Jlm~"l. ., yaai,Lc ull l3Jl O .. ".laTücu-ucı 11-
likte, ıiv<lyetlerL1de çok hata da yapan bir ravidir ve bu yüzden tenkid
d ']IPl' ~-tir ry -,-ı-, ~-1-J] C 1- ..._...t ;;,-, ı- • Lr'C-"L "'\._,ı _? onul-ı bu tür rivayet1etinden örnekler veriL Onun hak-kında Nes et ·~- "tabdrı'nı· lcru•"1anı- ·~-,ı,.,,,r-ı· ı·"e .ID. ...... _ '~ 1 ~...._1. _["";,_~lla- ,::,. ~
"kuvvetli söyle demiştir. Ze-heb1, bütün b'-' ı1an naklettikten sonra kendisi onun hak..'k:ında hük-mürxü vermel·h~·:::ciir: ;en
::; ' -zayıf olmakla birlikte- aslında
z.;.::rna.nmda kendisine çok agır tenlcidler yönel-
deınesi~
Ukayli'nin onu1 h;:::k:undaki kanaatiyle tamamen e:rs dü.şmekted . Ul-(a:y1I~ oı-ı-u11 1 ll b.ad5si. yazılrııCtZ ıiV:iyeti· :iğ·..,ririi tutrDa}ran bir kimse oldugunu ifade etmektedir. O, .Ali b. Asım .:lan bahsedeı·ken
incelemekte ok-:.;_ğumuz bu hadise de eserinde yer vermektedir. 170 Ali b .. Asım 201/Slf; yılında vefdt etmiştir. .
3. Muham.me.d b. Sftka : Bu ravimiz haklundaki !ı;:anaatler müsbettir. İbn Hibbm onu, "SHı::at" da zikreder. D<lrekutni, "3ika" ve "fazıı.l" bir kişi olduğu:cu söylemiştir. Çok cömert bir insan olduğu nakledilmektedir .. 171
Kaynakla m tetkikinden, incelediğimiz bu hadisin isnadında tenkidlerin Ali b. Asım üzerinde yoğunlaştığını ifade etmiştik. Hadisin isn<ldmda y:::r alan bundan sonraki iki ravinin -ibrahim ve el-Esved- kimliklerini -şimdilik- tam olarak tesbit edemedik.
İbn u'l-Ce\"Zi, bu hadisi "el-Mevzftat"da zikretmiş 172 ve tariklerini vermiştir. İbr u'l-Cevzi'ye göre hadis "sahih değHdHdi:r."
Sehavi, "ei-Makasıd" da bu hadise yer verir. ı 73 Onun rivayetinde
ancak onun ec ·nden hiçbir noksanlık olmaksızın ilavesi va~dır.
Şevkani de bu hadisi eserine almış 174 ve Sağani'nin onu "mevzu" olarak vasıflandırdığını nakletmekle yetinmiştir.
- 67-
• 1 ($1_,-o ,ıJJ ! J..ı~~ _) l) 1 ö
\ L.
,. " L..iıJ 1 1
b, el-I~attabıda11 rtvZtyet ohJrıd1ığı1r1a göTe, pey-ga-rı11Jer .a.)
·:~ le derntşt
, ı' ·ıı,j· · ··r - - ,_j - Lt . , am.d CYnadır. HayciL veren ve öidüren O'dur. Fakat kendisi cl elir.. hiç öl.mez: hayır O'nun elindedir, ·ve herşeye k8.di:rdir, derse (bu
dlıoıyt ol-uırsa) o kimseye binlerce sevap yazılır; binlerce günah silinerek binlerce yüksek derece verilir." l7S
Hadis, İbn IVI~'ice 176 ve Darimi ı 77 taraJmdc:m da rlvayet edilmiş-
Tirmi~~L bu babda aynı konuda ilr.J hadis nakleder. Bunlardan biıincisinde J~JI J>.:ı if liaclesiyle başlar. İkinci hacllsin som.mcb :· nl:-anda parantez içinde verdiğimiz "ve Allah, ona cennette bir ev y?,p ,{' ilc'ıvesi Yarclır. Birinci hadis için Tim1izY, "garfb", hüicmünü verir, ıkincisi için herhangi bir görüş be1irtmez.
İbn el-Kayyim el-Cevziyye, (ö. 751/ 1350) "el-Menaıru'HVIünH" de IJu hadise de yer vem1ektedir. 178 Ona göre bu hadis "malUl" dur; hadis otoriteleri onun illetli olduğunu beyan etmişlerdir l\1üellif bu ifadesiyle İbn Ebi Ha tim (ö. 327 /938) i kastediyor olsa gerekı Çünkü O, "el-Hel" inde bu hadisten bahsetmektediL 179
İbn Ebi Hatim, bu hadisi babasından ve Ebu Zür'a'cbn sorduğunu, 'bu hadis münkerdir" diye cevap ver d.il:derini belirtmektedir. İbn Ebi Hatim'in isn<'ıcl zinciri:ıde farklı isimler olmasına rağmen hadis Abdullah b. Ömer'e: ikinci bir tarikle Ömer b. Hattaba ulaşmaktadır.
Bu açıklamc1lardan sonra hadisin ravilerini inedemeye geçebi-li riz:
- 68-
·!-,-- :-o.JTL
bL bu hadise yer vemıdüedir. 183
Ukayli "D " da ondan bahsetrnektc:o olduğunu söylemektedir. 184
dilen Amr hakl:,ında Nesei, "Salimden tir" derken, İbn Hibban, onun hadisleri der, 185 I-\ısaca özetlemek gerekirse had52 si orn.m " ravi. olmadığı
o§] ·(_)
H"Lu .• __ ı halifenin torur:zudLn. dur haru:ıi b o
0ı-'L'n b"'o~"ı J ~" ı__,__,_ , <='~· o.'-".
bir da
i·_,
ii'Uil - i,-
,JC:~ __ ;·;'?95·
Ci b_ ] ?_:; 2 1:: .al~
""le -bfıt-Llı1
' l
ezberlemeôiği nakJelı ;:-,ri is ler rivavet
(\ 'ın
,_. Iil·-
,)
i-Jlahı bir d •· JIJla:b yüz defa zik.reder (hat.rla:c)
LCevzi, hadis:in
Ruı·ad-::ı ·t17pr·ı·,.ıoı"" A.~ 'Lll. ''--'•'·-"~--' ·.n.~-"--' rJ j ~i::::~ IJ cl verilecek sevabın binlerle " .. ed~J.J.nes.idiı·_
-kJY Peygarıibıer (::La.} in öğret~-T:dş o1d·u.ğ;tı dlıan_cn.
tabiünelan biiisi rafındarı bı) ı1lar ilave :Bjr o a i-·
- 69-
fadeyle hadisin mettılnde "mudreıı.;" bir FJsım var gibi görlmmektedir.
13.
"Her gün iki yüz defa ihlas suresini okuyan kimsenin -borcu hariç olmak üzere, Allah, elli yıllık günahını bağışlar," 186
Hadis, Darimi tarafından da rivayet edilmiştir. 1 87 Ancak Onun lafzı biraz farklıdır:
"İhlas süresini clli defa okuyan kimşenin, JlJlah elli yıllık günahını bağışlar."
Tirmizi, hadisi rivayet ettikten sonra onun sabit tarikiyle Enes' den rivayetinin "gadb" olduğuna işaret etmektedir.
İbn el-Cevzi 188 Süyüü 189 , İbn Arrak ~ 90 ve Şevk<'üli 19 1 bazı farkh lafızladar hadisi eserlerinde zikretmişler ve "mevzu" olduğuna işaret etmişlerdir.
Hadisi rivayet eden raviler ise şunlardır:
L .Muhammed b, Merzfik el-Basd. : Basra'hdır. Müsliı:n, Tirmizi ve İbn IVIace gibi bazı musanniller ondan rivayette bulunmuşlardır. İbn Hibban onu "Sikat" da zikreder. Ebü J\!Iuhamnıed b. Merzuk hak- · kmda "Sadidı:-." tabirini kullananlar vardır. Ravimiz, 248/862 yılında
vefat etmiştir. 192
2. Hatim bo lVIeymftn: İbn Hacer'in na1dettigiiıe göre, İbn Hibban, "onun rivayet ettiği hadisier-le ihticac ohmmaz" demiştir. Ayn.ı şel<JJde İbn Adiy, "Orıun Sabit'den rivayet ettiğine tabi olunmaz" demiş ve "Mu~
ı ek mekiedir. 193
3 t E+Htinan : Sa[;larn bir reS.
lVtüs1.in_ı1
ii1 rZrvileri arasıııda :ler J.alır. 250 : Jenrnektedir. Ahmed b. I-Ianbel ve
lıadis)
l;ld u,~~u l.ça1 )U 1 cc1iln:el~tedJr c
eiur"T'""ıt·l·ı '-ıc··nı·" ·-h,:"·ve'' et-~--' C.l._L_.J._"'---{-_ l_.._lt.~ c_) l,,_; .. J..) L
eseı " oldugunu söyle-
mişlerdiL O, ra.vi olmasma ;·ağiEen kendisinden zayıf raviler riva.yette bu': nduklan için hadisleri arasına mün.ker hadisler · kanşmıştır. Abid ve Zahi.d bir kimse oldug~u kaydedilmektedir, 127/ 744 yıllarında vefat etmiştir. 194
4. Enes b. : Hadisin son ravisi olarak yer almaktadır.
14.
Muaz b.Cebel'den rivayet edildigine göre , peygamber (s.a.) şöyle çlemiştir:
"Din kardeşini işlemiş oldugu bir günahdan dolayı ayıplayan kimse; o işi kendi de yapmadıkça ölmez." 195
Tirmizi, hadisi rivayet ettikten sonra "bu hadis garibti:r, senedinde ittisal yoktur. Çünkü Halid b.Ma'dan .Muaz b. Cebel'i gömiemiştir" demektedir.
İbn u'l-Cevzi 196, İbnArrak 197, Süyüti 198 ve Şevkani 199 bu hadisi mezkür eserlerinde zikretmişlerdir. .
İbn u'l-Cevzi, Hz.peygamber'den "sahHı" olarak böyle bir hadis bulunmadığını kaydetmektedir.
Aclüni de bu hadisi eserinde zilrretrnlş, bazı örneklerle açıklık getirmeye çalışmıştır. Onun bu açıklamalanndan yararlanarak bu hadisi dilimizde; " komşuna baş:ı.:na" şeklinde ifade edilen bir atasözüne benzetrnek mümkündür. Hadis bu anlamda " olmasa bile, İslam ahlakının fertlere vem1ek istedigi sağlam bir karakteri ifade etmesi bakımından önem arzetmektedir. İsnad balamından zay-.ıf olsa bile. 200
Şimdi ha ravileriııi incelemeye geçebiliriz :
1. Alurı.ed : 160/776 yılında doğmuş 244/858 yılında Ve·
fat etmıştir. İbn HllJban onu da zikreder. Nesel, onun hak'Yunda k.ulla'r.nr, B'Lilı.aıi~ Sahih dışmdalrJ. eserlerinde on·
dan rivayet etm 201
- 71-
2. : Kufelidir. Güvenilir bir ravi olmadıgı kaydeclilmelüedir. Zehebi, onun eı" oldugunu haber vennektedir. O, incelemekte oldugumuz bu hadise '1\/I:i.zan"da M.b. Hasan b.Ebi Yezid'in tercüme-i h3Jini verirken temas etmektedir. 202
İbn Hacer'in naklet(igine göre, rav1mizin hadis ilmi ile pek alakası yoktur. Arıcak o, babasının kitaplarını eline geçirn:üş ve bir takım rivayetlerde bulunmuştur. Hadis müneldsJdlerinin hemen hepsi onu cı" olarak tanıtmakta ve güvenilir olmadıgn:n belirtmektedirler. 203
3 : İbn Hacer, onun hakkında Yahya b.Main'in "Si-ka" dedigini nakleder. Ukayli'nin ifadesine göre,kaderiyye mezhebini benimsedigi için memleketi olan Humus'tan çıkartılmıştır. Bununla birlikte hadis konusunda aşırı şekilde tenkid edilmez. Ancak kaderi oldugu için bazılan "mıdan hadis fakat h"'~"" nu.nuz" demişlerdir. 204 ,
4. Halid b.Ma'dan: Bir öncekiravi gibi o da Humusludur. Tabiün' un "Sika" ravilerinden olduğu kaydedilmektedir. Neseı: ve diger bazı münekkidler "Sika"dır demişlerdir. Rivayete göre, yetmiş kadar sahabi'yi gömYL'ıştür. İbn Hibban onu "Sikat"da zikretmiştir.
Bir çok sahabi'yi göm1esine rağ;men Muaz b. Cebel'den rivayetle· rinin "mü:rsel" olduğu belirtilmektedir. Halid b.Ma'dan 103/721 yılla
nnda vefat etmiştir. 205
5. Muaz b.Cebel: Hadisin son ravisi Muaz b.Cebeldir.
15.
_,ı
• U" LJ l ~ .._u_, "' : 4 l:.i5' ~ J_,.~ .uJ l ,u 1 ,J lı ~ . : L~ 1 _,...,o.:ı
.. -.ı... . ı ı ' ' ..... ı ı ~ d..J,.J t ' h ·.~· 1 0-" I.-I.U..O
Ali b. Ebi Talib'clen rivayet edildiğine göre, peygamber (s.a.) şöyle
- 72-
ha lir
lindJ.gint, hadi'} rrıektedir.
o1ara.l.!;. ise bir seı1ed.e IJ Ô]_CIJ2 _ 1 "_Ll
sorıra o:n1-1_rı de~:
ayetinde -~~,~~~-,- ,u'- " " Jcin1 "'LTJkaT ''
ayeti anlamada kolaylıkla hilrlike zorlukda getinnektecl cCtmJ. ederset ı şe_:-
-.-,_ .. .., '
layatak olursaic, ha.dıste kastedilen hacc görevini ıfa etmernek değiL irılr ... ar etn1rol{]ir "'Pk'ın· "ie y··oıırr-ı].e>ıral-,-ı''iri7 · .. •~ ,-.,_~..., ifaa·~PSini _ ..... ~ ... __ ':/,_,..._u . ..!..~.A _ "-"._.;_ __ • .c..t.J ....... J.~·- ~, -J "="' • ~
i'PJla11ıırı verdi,ği \razifey-ı :yerine get5ıı~(ey-e:n.leriı-ı yapacağı -vaziiey·e Allah'nı ihtiyacı yoktur" şeklinde anıayacak olursak. "ellerirıde bu imkan varken yine de haccetmiyorlarsa zaran kendilerinedir" şeklinde anlamak belki daha uygun olacaktır.
Hadisin isnad zinciri ise şöyledir:
ı 1 tb· ..... bb- ""' 2 l . " ·ı . Yaiıya. : . _,n Hı an onu ;,;:u.J::at oa zLkrede:r:. Müslim kendisinden on kadar hadis rivayet etmiştir. Buharf ise "Sahih"inin dışındaki eserlerine onun bazı rivayetlerini almıştır. 253/867 yılında vefat etmiştir. 211
2. Müslim :h:ıırahim :"Sika" bir ravi olduğu kaydedilmektedir. Çok hadis rivayet ettiği onunla ilgili olarak nakledilen haberler arasındadır. 212
3. Hilal b. Abdullah : Ukayli, "onun hadisine tabi olunmaz" dedikten sonra, -onun bu tür rivayetleri arasında- incelemekte olduğumuz bu hadisi zikretmektedir. 2 13
Zehebi'inin naklettiğine göre, Buhari, onu "münke:ru'l~hadis" olarak vasıflandımııştır.O "Mizan"da Hilal b. -1bdullah'm tercüme-i halini verirken bu hadisi de nakletmektediL Ancak o hadisin Hz.Ali' nin sözü olarak da rivayet edildiğini belirtmekte ve zlkrettiğimiz ayetin devamını, yani " kim inkar ederse, bilsin ki, Allah alemlerden müstağnidir" (Aİmran 97) · okumaktadır. 214
5. Hads b. Abdullah el-A've:r : Tablun'un büyüklerinden olma: ına rağmen zayıf bir ravi olduğu kaydedilmektedir. İbn u'l-Medini, "Kezzab", Yahya b.Main, "zayıf' olduğu kanaatindedir ler. Şa'bi, "Ha.ds' 1 dinledh'n; anladım ki o, yalancunn biıridiır" demiştir. İbn Hibban, "0, aşın şiidtr, hadisi boştuır" demektedir. Onun, diğer konularda yalan söylediği bilinmekle beraber hadis konusunda yalan söylemediğ;i de ifade edilir. Haris 65/684 yılında ölmüştür. 215
Hadisin son -veya ilk- ravisi Ali b. ebı: Talib'dir.
Görüldüğü gibi, incelediğimJz bu hadisin Hz.Ali'nin sözü, bir başka ligadeyle "mevkuf' hçıdis olduğu da verilen haberler d'ımlesinden~ dir. Aynı konuda yukanda nal:dettiğimiz Hz.Örner'in sözü ile de benzerlik arzetmelüedir. Bu husus hadisin değerini arttırrnaktadır, diyebiliriz.
- 74.
VE
16.
' 1 . u .. "' c.~~· :lı
. c!J+~.J , .ı .. U 1 ~> ~ ~;'J wL.-~ 1 ~ :1
Peygamber (s. a.) şöyle demiştir:
"Din kardeşinin başına gelen herhangi bir dert veya sıkıntıdan dolayı sevinme; Allah onu bu beladan kurtarıp onu sana verebilir."216
Tirmizi, hadisi rivayet ettikten sonra onun "hasen-ga:rib" oldugunu açıklamaktadır.
Hadisi avnca, el-Kudai 217 ve Taberanı218 rivayet etmişlerdir. Sü-yüti de "C.S;;:4ğh"' de219 zikretmiştir.
Kudai, hadisi iki ayin varyanttan rıakJetmektedir. Bunlardan birisinde 4> ..rd kelimesinin yerini 4:-~ L...,ı kelimesi almak-ta dır.
İbn u'l-Cevzi 22°, Sehavi 221, Aclüni 22 2 ve Şevkani 223 bu hadisi eserlerinde vermişlerdir.
İbn u'l-Cev"Zi, peygamber (s.a.) den "sahih" olarak böyle bir hadisin gelmedigini belirtirken, Aclüni, bir sebeb-i vürud ile onu nakletmektedir. Şevkani ise, Sagani'nin bu hadise "mevzft" dur dedigini belirtmekte dir.
Tirmizi'nin isnad zinciri şu ravi.lerden oluşmaktadır:
ı. Öme:r b.İsmail b.Mücalid : Ukayli'nin ifadesine göre İsmail b. Mü~alid fena bir ravi degildir. Ancak onun oglu olan Ömer -yani bizim inceledigimiz- yalancı ve kötü bir adamdır. Daha önce zikrettigimiz "Ben ilim şehriyim, Ali de kapısıdır ..... " hadisini nakleden ravllerden biri de budur.
Onun hakkında Yahya b.Main "Kezzab", Nesei ve Darekutni, "Metrftk" demişlerdir. 224
2. Hafs b.Gıyas: Bagdad'da kadılık yapmış bir kimsedir. Münekkidler genellikle güvenilir oldugunu belirtirler. Ancak kaynaklarda hadis rivayetinde hata ettiginin örneklerine rastlamaktayız. Bazıları hafızasmın iyi olmadıgını, kitabından rivayet ettiğ;i zaman sağ;lam oldugunu beliri.mişlerdir. Kısaca ifade etmek gerekirse, hadis rivayeti açısından mükemmel bir ravi degildir. 225
3. Bü:rüd b.Sinan : İbn Hibban onu "Sikat" da zikreder. Yahya b. Main ve Nesei, Sika" bir ravı oldugunu belirtiderken kaderiyye mez-
- 75-
Doç.Dr.M.Cemru SOFUoGL
hebine mensup oldugunu söyleyenler de olmuştur. Bürüd b. Sinan 135 752 yılmda vefat etmiştir. 226
4. Mekhiil : Sika bir ravi oldugunu ifade edenler bulundugu git "zayıf' oldugunu zikredenier de vardır. "Tedlis" yaptıgı söylenir. "Ka de:rd" olduğu, daha sonra ise bu görüşünden vazgeçtiği kaydedilmekte dir. Mürsel haberler rivayet etmiş, yeryüzünü ilim aşkı ile dolaştığın söylemiştir.
Zühriye göre, alimler dörttür.
1,. Medine'de, Said b. el-Mfu>eyyeb
2. Küfe'de, Şabi
3. Basra'da, Hasan el-Basri
4. Şam'da, Mekhiil
Mekhul'ün çok kuvvetli bir hafızaya sahip olduğunu onun şu söz·ıeri göstermektedir:
"Hafızama emanet edip de hatırlamadığnn hiç bir şey yoktur". Mekhul'ün vasile b.el-Eska'yı dinlemediği belirtilmektedir. 2 27 Bu duruma göre, bu hadisi "mü.rsel" olarak rivayet etmiş olabilir.
5. Vasile b.el-Eska : Bilindiği üzere sahabidir. 105 yaşlarında iken 83/702 yılında vefat etmiştir. 228
incelediğimiz bu hadis -her ne kadar mevzudur diyen bulunsa daİslam ahlakının kaidelerinden birini oluşturmaktadır. İslam cemiyetinde fertler cemiyetin bir cilz'ü olduklannı hiçbir zaman unutmamalıd,rlar. Onlar birbirlerinin karçleşidirler. Hz.peygamber'in diliyle ''L' ':inanın tuğlaları gibidirler." Onlardan birLıin başına gelecek bir musibete. keder ve sıkıntıya sevinmek İslam peygamberinin hiç hoş-1anmıyacağı kötü bir huydur ki, böyle kötü bir huyı.1 C.Allah'ın da sevmiyeciği aşikardır. Bu bakımdan hadis zayıf olsa bile mevzfı değildir, manaca sahihtir.
17.
(Ş' .bJ r-I."""-' ~ .UJ 1
6 . • ..,.J-!;_S': .. ~,
Ebu Said demiştir:
ı .. i,__ ı
- 76-
JL~
ZAYIFVE
-'Ya Ali, Benden ve Senden başka 22° den geçemez. ~
Tirmizi, hadisi rivayet ettikten sonra değeri hakkındaki
görüşünü belirtir: "Bu hadis onu vecihle :miyoru:ı:." Hadis ayrıca, Beyhaki 230 tarafındmı da rivayet edilmiştir.
İbn u'l-Cevzi231 , Süyüti 232 ve Şevkaru 233 hadise eserlerinde yer vermişlerdir.
İbn u'l-Cevzi, hadisin salını bir tarafı olmadığım beyan ederken ravilerden Atiyye üzerinde durmakta ve onun hadislerinin ancak "taaccub" için yazılabileceğim ifade etmektedir.
Süyüti ise, kendisi kesin bir görüş bildirmemekle birlikte ·Hz. Ali'nin evinin mescidle bitişik olduğunu belirtmektedir. Bir başka ifa-
- de ile Ali b.Ebi Talib cünüp olduğu ~aman mescidden geçmek mecburtyetinde kalmaktadır; dolayısiyle hadis zayıf olmakla birlih'i:e "mev:ı:u de~ildi:r." Ali el-Karı, "Mev:ı:uat"mda bu hadise yer vetmiyor. Ancak bu hadis hakkında hüküm verebilmek için bize bazı ipuçları veriyor. Onun naklettiğine göre, "bazı muhakkikler ·
hadisinin dışında Ya Ali diye başlayan hadiskrin hepsi mevzudur demişlerdir." 235
Şevkani ise, bu hadise eserinde yer verrneJrJe beraber, hadis hakkında herhangi bir hüküm beyan etmemişti•. Ancak o, ravllerden Atiyye üzerinde durur ve onun zayıf bir ravi ol c' ığunıı nakl eder.
Hadisin ravileri şunlardır:
1. Ali b. Mün:ı:ir : "Sika" bir ravidir. İbn Ebi Hatim ve Nesei'nin onun hakkındaki görüşleri böyledir. Ancak Nesei "katıksız bi:r şii" olduğunu ilave der. İbn Hibban onu "SikiH" da zikretmiştir. Çoğu yaya olmak üzere eUinin üzerinde haccettiği riakledilmektedir. 256/869 yılında vefat etmiştir.236
2. Muhammed b. Fudayl : Küfelidir. Kur'an'ı Hamza kıraatma göre okumuştur. Münekkidler aşırı bir şii olmakla birlikte hadis rivayetinde güvenilir olduğunu açıklamaktadırlar. Onu tenkid edenler de yok değildir. 194 ve 195/809-810 yılınd51 vefat etmiştir. 237
Mutedil bir şil olduğu da söylenmektedir.
3. Salim b. Ebi Hafsa : Kufelidi.r. İbn Abbası görrnüştür. Hadis
- 77-
TI1U OI:'il1Il
de yine Ebu -Hudri' Hz. peygambere ait de gü,
AUyye'nin sözü müdür sorusunu getirmektedir.
BLı isn ziı~ciritıd e ıjib"Jı~ati
lerin şü temayüllü o1masıdır. Rivayet edilen hadis de Ali l::ı Etıi
ile ilgili olunca (v,i bu ve bunun ,gibi Hz.Ali ile ilgili bazı hadisler şE kaynaklarda sık sık olarak ku1Jamlmaktachr) adisin sıhhatı konüsunda şüpheler uyandm:naktadır. Bu sebeple bir başka çahşmanıızda başta Tirmizi olmak L'tzere muteber bazı hadis mecmualanrrnzdak! lUi b.Ebi Talible ilgili hadisl"'ri -bıı:ada y;--;ıtığımız gibiincelemek tahlil ve tenk!dini yapmak istiyoruz,
SONUÇ
Tin:nlzi'nin "Sünen"i üzerirıe yaptığımız bu küçük iınceleme gö3-ter:mektedir ki, ve ta'dlH bilginleri (münekkidler) bir ravı: üze~ rinde farklı görüşler. ileri sürmektecli.rler. Bir münekJcid'in " veys
" decHgi bir ra.vi hakında bir başka DJÜnekl.tid, " hadisli gibi tabirler ku1anabilmektediL Herhangi bir r<~\v1 haklr,.ındaki bu farklı anlayış nereden kaynalclamnaktadır ? ve bu farklı an1ayış yüzünden bir ra.viyl
.aclanc:ı." bir raviyi de :r" olarak tamnuş olabilir miyiz ? Başka bir ifade iJe bu tür farkh anlayışlar veya yanlış tanımalar yüzünden bir hadisi , "mevzu" bir hadisi " olarak kabul etmiş olabilirmiyiz ? Ve bu tür hatalarm dini mesüliyeti nedir ?
Sorn1amız f~ereken bir diğer soru, ve alirnlerini.n, ravlleri tenkid ederken ne dereceye adar tarafsız olabildikleridir? Ayrı mezheb vey ekollere mensup münekk!dler nivlleri tarafsız olarak tenkı:d edebiimişler midir? Sünni ekole mensup bir münekkid
- 78-
"şii" bir raviyi tenkid ederken tarafsız davranabilmiş midir ? (Tabii bunun aksiıli de düşünmemiz gerekir.) veya "a,şu::ı. şii" olmal-da birlikte hadis rivayetinde "!'>ikil" olarak vasıflandınlan ravı:ler gerçekten "sUuıı"lık vasfım haiz midirler ? Şii rav.iler "takiyye" yaparak kendi mezhebierinin "dai"si olduJdanm gizleme konusunda ne dereceye dar başarılı olabilmişler ve ne tür uydurma haberleri "sııhlb" hadislermiş gibi ne dereceye kadar kabul ettirebilrnişlerdir.? Bütün bu somlann cevabı bu gün rtasıl verilebilecektir ?
Görebildiğimiz kadarı ile -Tim1izi'nin Süneni Çerçevesinde- bazı
şii raviler, şii olmakla birlikte "sika" addedilmişlerdir. Onların riva~ yetlerinin bir kısmının Hz.Ali başta olmak üzere bazı sahabilerin faziletleriyle ilgili c•lması ister istemez bu tür hadisler hakkında daha titiz davranmak gerekligini düşündürmektedir.
Sünni münekludler şii ravilere karşı yine bizim kanatimize göre tarafsız davranm'ı.şlar, aşmlıklanna şahid olmadıl:lan bir çok nlvi' yi "sika" veya "sadük" kabul etmişlerdir. Bazı salı: bilerin, -özellikle Ali b. Ebi Talib'in- faziletleri ile ilgili haberler, siyası: bir malzeme olarak kı,ı.llanıldıklan için, bu tür hadislerin ravileri üzerinde daha ayrı bir hassasiyetle durmak gerektigi aşikardır.
Ayrıca, kaynaklann bize verdigi bilgilere göre, bazı münehludler çeşitli sebeplerle gerektigi gibi tarafsız olamamışlardır. Ve biz asırlaı-ca sonra, hangi sebeple olursa olsun, onların bu tarafgirlikleri yüzünden raviler hakkında sahih bir görüşe -,belki de- sahip olamıyoruz.
Aslında, münekkidlertn ravileri tenkid ederken düştükleri hatalar ayrı bir yazıya konu yapılacak kadar geniştir Bu bakımdan biz burada tefermata girmek istemiyoruz. Bu bakımdan son devrin büyük islam bilginlerinden Muhammed Zahid el-Kevsen'nin münekkidler hakkındaki bazı tesbitlerini nakletmekle · yetinmek istiyoruz. O, bu konuda şöyle demektedir:
"İbn Ebi Hatim'in" Kitabu'l-Ce:rh ve't-Tadil'inde (7/191) büyük hadis alimi Buhari hakkında 'Ebu Zü:r'ıı ve Ebü Hatim onu te:rket~ miştir.' sözünü gördükten sonra, yazarın ona karşı nasıl öfkelendigini anlarız. Buna göre, İbn Ebi Hatim'in Cerhle ilgili sözlerini kabulde dikkatli olmal·;: _ izumunu hissediriz." (Han efi Fıkhmm Esasları, 91).
İbn Ebi Hatim'in naklettigine göre söz konusu nıünekkidler, Buhari'yi, Muhammed b.Yahya en- Neysabun onlara, Buharinin Kur' anın lafzı malılüktur dedigini yazdıldanndan dolayı terketmişlerdir.
' '
"İbn Adiy·/in "el..,Kamil"indeki kusurlanndan biri de bir hadis
- 79-
Doç.Dr.lV.tCemal SOFUOOLU
yüzünden bir şahsa ta'n da buluımıasıdır. Ayrıca onun kötü bir yanı da, bir şahsın kendisinden değil, ona nisbetle başka bir :raviden nakilde bulunmasıdır. Zehebi, bir kaç yerinde bunu belirtmişti:r. İbn Adiyy'in -kendisine göre - Ebü Hanife'nin üç yüz hadisi bulan rivayetleri hakkındaki sözleri de bu kabHdendi:r. Ancak bu hadisler, İbn Adiyy'in hocalarından olan Ebba' b.Ca'fe:r en-Necireml'nin rivayetleri arasındadır. Bu hadislerdeki bütün terLlLi.d konulan adı geçen raviden ileri gelmektedir. İnb Adiyy, hocası Neciremi'ye ait olan hususlan doğrudan doğruya Ebü Hanife'ye yüklerneğe çalışmaktadır. Bu ise zulüm ve haksızlılı::tı:r. İbn Adiyy'in ötelrıJ tenkidleri de böyledir. Bunun gibilerin iç yüzünü anlamak için hadislerinin senedlerine bakmak yeter." (Han efi Fıkhmm Esasları, 89).
· Zehebi "Mh:an"da Osman b. Abdurrahman et Taraill'nin terceme-i halini verirken "İbn Hibban'a gelince O. her zaman yaptığı gibi yine pervasızca konuşuyor" (3/45) diyerek meşhur münekkidi şert bir şekilde tenkid etmektedir.
et-Tehanevi:, bazı münekkidlerin yanlış ve aşırı, bazan da hatalı tenkidleri konusunda bize örmekler vermektedir (Kavaid Fi Ulumi'l~ hadis, 184-185 ve devamı)
Bu tür örnekleri çağaltmak mümkündür (A.Lekneri, el-Cerhve'tTa'dil, 176 ve devamı)
Bütün bu hususlar bize, münekkidlerin ravlleri tenkid ederken bazen yaruldıklarını, bazan şahsi sebeplerle haksız ve gercek dışı tenkiellerde bulunabildiklerini göstermektedir. Bu~ şartlar altında her münelr..kidin, her şahsın tenkidini kabullenivermek bizi yamltmaktadır.Bu dururnda yapılacak şey; ravi tenkidi gibi metin tenkidine de gereken önemi vermektir.
Bizi yanıltan diger bir husus, hadis tenkidçile:rinin kullanmış olduklan tabirlerle neyi kaselettiklerini tam olarak kavrayamamış olmamızdır; ki çeşitli rnünekkidler ravileri cerhederken farklı lafızlar kullanmışlar,aynı lafza bazen farklı anlamlar vermişlerdir.
Netice olarak biz, Tirmizi'nin Sünenindeki zayıf kabul edilen hadisleri pratik yaran' bakımından üçe ayırmak istiyoruz.
ı- Sahih'e yakın olan zayıf hadisler
2- M evzu 'ya yakın olan zayıf hadisler
3- Mevzu hadisler.
Tirmizi'nin Sünen'inde bizim tesbitierinize göre her üç türe mensup hadisler bulunmaktadır.
-80-
DİPNOTLAI{
ı- Takyidu'l-iL.-n, 29-41
2- Takyidu'l-ilm, 64
3- 2. Tezkiretu'l-huffaz, I.t;.
4- Takyidu'l-ilm, 50, Hadis Tarihi, 41-42. Tenviru'l-Havalik, (Mukaddime).
5- 4 numaralı dipnotta geçen kaynaklar
6- Takyidu'l-ilm, 33
7- Süleyman Ateş, İmanıiye Şiasının Tefsir anlayışı, İ.F.n XX 147. Bizim "Hadis 'l'enldd
Yönünden el-Kilfi Üz<Odne Biır İnceleme" adlı basılnıamış Doçentlik Tezimiz, A.rıkara,
1983
8- Koçyiğit; Hadis Tarihi, 248
9- Söz konusu eserlerdeki bazı ravller ve onların rivayet etmiş olduklan hadisler
üzerinde başka bir makalede durma..~ istiyoruz.
10- Tirmizi hakkında bkz.
Zehebi, Tezkire, I. 633~ Mizan, IL 678. Hacer
1 1- Mevzuat alanında meydana getirilen diğer eserler için bkz. M. Yaşar Kan demir, Mev
zu Hadisler. D.İ.B. yayınları, Ank.1975. 8.138-168.
12- el-Fevaid. 1.4.
13- Tirmizi, Tefsiru'l-Kur'an, 16 (5/298). kşl. Taberi, ·~amiu'l-beyan 14/46.
"Mütevessimin" kelimesi burada "en-Niiziıri.n" şeklinde de <ıçık-lanrnaktadır.
14- Tabeerani, VIII. 102.·(h.no: 7497)
15-M.Zevrud, X. 268
16- Müsnedu's-Şihab, I. 387
17- F.Kadir, I. 142
18- el-Fevaid, 243
19- el-mevzüat, III. 146-14 7
20-Aymyer
21- I. 387-388
22- el-Makasıd, 19
23- Mizan, III. 481
24- M'ızan, I. 102
25- Tehzib, I. 44-45
26- Tehzib, X. 161
27- Mizan, IV. 120
28- Ktlel, II. 171
29- Mizan, III. 284, Tehzib, VIII. 9.2
30- Tehzib, VII. 224
31- Mizan, III. 79-80
32- 13 numaralı dipnot
33- Tirmizi, Birr, 60 (4/360)
34- B.Eclebu'l-Mufred. 447
- 81-
35- Müsnedü's-Şihab. I. 430
36- Mecmauz-Zevrud, 8/88 . 3i-F.Kadir, 1/176
38- el-MusannefXI. 181
39- el-Fevıüd, 255-256
40- K.Mecrlıhirı, I. 351
41- Mizan 2/253
42- K.Hafa, I. 55
43- Mizan, 1590
44- Tirrn1zi, 4/360
45- M. Şlhab; I. "431 dipnot
46- Tirrn1zi, Zühd, 45 (4/589)
47- Ebu Davild, Edeb, 35-(5/168 h.no:4833)
48- E.D. et-Tayalisi, 335
49-Müsned,ll.303
50- el-Müstedrek, IV. 171
51-ve
52- Müsnedus-Şihab. I. 141
53- el-Fevrud, 260
Doç.D:r.M.Cemil SOFUOOLU
54- el-Esrarul-Me:rfüa, 313; ksl. el-Makasıd, 378. Bu hadisi "Mevzuat" da bulamadık.
55- Mizan, III. 490. Kşl. Tehzib. IX. 70
56- Tehzıô, VI. 409-410
57-II.212
58- Tehzib, III. 349
59- Duafa ll. 92.
60- Mizan, II. 84-85
61- Mfzan, IV. 226. Tehzib, X.376
62- Timılzi, Birr 40 (4/342)
63- Mecmau'z- Zevrud, III. 127
64- Şuabu'l-lmanda rivayet edildiği kaydedilmektedir. Muhtasarında yoktur.
65- F.Kadir, IV. 139
66- el-Mevzuat II. 180.
67- el-Menaru'l-Münif, 126
68- Tenzlhu'ş-Şeria, II. 139
69- el-Makasıd, 239
70- el-Mevzuat, 483
71- K Hafa, I. 545
72- e!-Fevrud, 77, Ukayli, "bu hadisin ne Yahya, ne de diğer tanklerden aslı yoktur" diyor
(Duafa) ll. 117.
73- Tehzib IL 294
74- Mizan. II. 156
75- Tehzib, IV. 77
76- Tehzib, XL 220-221
77- İbn Sa'd, Tabakat, V. 283-284
-82-
1
ZA\'1F
78- TirmiZi, Men§Jnb, 21 (5j638).
79- el-l\l!ustedrek, JIL 126
80- el-Mevzuat, I. 349
81- Terızihu'ş-Şeri:c,, 1. 377-378
82- lbn Teymiyye, l\c.Resiii.Ii'l-Kü.bra, 337. (M.Yaşar Kandemir, Mevzü
nalden
s. 151 den
83- el-Makasıd, s·;·. Sehavi, Tabenini'nin "Mı.u:::emu'l.-Kel:ılır"inde onu rivayet etiğini
söylüyor.. Eliı:rı.i:~·'teki mevcut cildierde tesbit edemedik.
84- el-Mevzuat, 118
85- el-Fevilid, 348. Hadis hakkında geniş bHgi için b.V..z: Keşfu'l-Hafa, l. 235. Abdu'l- Hayy
el-Lelmevi, Kavaidu'l- Hadis. 51
86- Tehzib, VI, 455
97- Tehzib, XI, 447
88- Tehzib, IX. 360
89- Mlzarı, II. 270. T.Huffaz, I. 232
90- el-Kaşif, I. 386; Tehzib, N. 156 ' 91-Tezkiretu'l- Huffaz, I. 53, el-Kaşif, I. 412 ·
92- el-Kaşif, I. 32. Hadisin ravileri ve hadis hakkında daha geniş bilgi iÇin bkz. el
Fevaidül-Mecmüa, 348. lbn u'l-A'sar el-Ahmasi Sahabi degi.l, tabii'dir (Usdü'l-Gabe, 2/
35) ' 93- Tirmizi, T~fsiru'l-Kur'an, 58 (5/403) ·
94-Müsned,ll.380
95- el-Menfuu'l-Münif, 78
96- Tehzib, VI. 455
97- Tehzib,. XI, 44 7
98- Tezkiretü'l- Huffaz, I. 218. Tehzib, IV. 373
99- Tezkiretu'l- Huffaz, I. 112, Tehzib, VIII. 351-356
100- Tirmizi, Et'ime, 46 (4/287)
101- İ.Mace, Et'ime, 54 (2/1113) buradaki lafız farklıdır.
102- Musnedu'ş- Şiha.b, I. 428
103- F.Kadir, III. 251
104- III. 36
105- el-Makasıd, 157
106- KHafa, I. 367
107- Mevzuat, 159
108- el-Fevil.id, 157
109- Tehzib, XI. 290 el-Kaşif, III. 269
ll O- I. 268
lll- IV. 149
112- Mizarı IV. 70-71, Tehzib, IX. 333-334
113- l'vlizan, III. 30 ı
114- Duafa, III. 367. Aynca bkz. el-Mecrühin, II. 187
115-Tehzib, VIII. lf''
116- l\'Iizan, II. 660
-83-
117- Tehzib, VI. 413
118- Tirmizi, Feda!lu'l-Kur'an, 7 (5/162)
119- Sünen, Feda!lu'I-Kur'an, 21 [2/456)
120- Müsnedu'ş-Şihab, IL 130
121- F.Kadir, IL 513
122- M.şihab, rı. ı3o, 1035
123- Tehzib, VIII. 358
124- Mizan, IL 173
125- Tehzib, N. 123
126- Mizan, I. 613
127- Tehzib, III. 44
128- Tehzib, IL 287
129- Mizan, I. 496-499
130- Duam., I. 231
131-Mizan, N. 288, Tehzib,XI. 15
Doç.Dr.M.Cemai SOFUOOLU
•
132-lVlizan, IV. 171. Aynca bkz: Tehzib, X. 276. Dı,.ıafa, N. 238
133- el-Fevfud, 301
l3t±- Tirmizi, Libas, 10 (4/224)
lJ5- el-Müstedrek 2/378
136- Aynı yer 137- I. 192
138- el-lealii'l-Masnua I. 163. Suyuti hadisi rivayet eden diğer müellif-ler hakkında bilgi
veriyor.
139- el-Fevrud, 495
140- 141- Tehzib, VII. 293,94; Takribu't-Tehzib, IL 33
142- Mizan, I. 659
143- İlel, l. 155
144- Mizan, I. 614
145- ,·1-Mecruhin, ı. 262;
146- c"l.-Duafa, r. 268
147- Tehzib, V. 182
148- Ml:zan, III. 288
149- Tirmizi, Salat, 138 (l/356]
150- Sünen, I. 395
151- el-·Müstedrek, I. 275
. 152- F.Kadir, VI. 113
153- Bu tenkidler için bkz. el-Ecvibetu'l-Fadıla, s. 228-229 rra'likat) 154- Tehzib, XI. 204
155- Ml:zan, N. 142; Tehzib, X 288
156- lle!, Il. 33
157- Ml:zan, I. 546
158- I. 284-85
15·9- Ml:zan, I. 546
160- Tehzib, II. 363-364
- 84-
160- Tehzib, n. 363-364
ısı- el-Mevzuat, II. ıoı
162- el-Leii.lli'l-Masnua, II. 23
· 163- el-Fevrud, 15
164- Tirmizi, Cenruz, 71 (.3/376)
165- Cenaiz, 56 (l/511)
166- Beyhaki, Sünen 4/59
167- Musnedu'ş-Şihab, I. 239-240
168- Tehzib, XI. 420
169- Mizan, III. 138
170- Duafa., III. 245. Aynca bkz, Tarihu'l-Kebir, VI. 290, el- Mecrühin, IL 113
171-Tehzib, IX. 210
ın- m. 221-222
173-419
174- el-Fevrud, 266
175- Tirı:nizi, Da'vat, 36 (5/ 491)
ı 76- l.Mace, Ticarat, 40 (2/752)
177- Darimi İsti'zii.n, 55 (2/293)
178-s. 41
179- n. 181
180- Mizan, I. 118; Tehzib, I. 59
181- Tehzib, III. 9-11
182- llel, l. 307,308
l 83- Mizan, III. 259
184- m. 269-70
185- Tehzib, VIII. 30-31
186- Tirmizi, Fadru'l-u'l-Kur'an, ll (5/168)
187- Darimi, (2/461)
188-.el-Mevzii.at, IL 244, farklı bir varyant için I. 250
189" el-Lealii'l-Masnua, I. 238
190- Tenzil:ıu'ş-Şeria, I. 29 1
191- el-Fevrud, 304
192- Mizan, N. 26; el-Kaşif, III. 94; Tehzib, IX. .431
193- Mizan, I. 429, Tehzib, II. 230
194- Mizan, I. 362. Tehzib, II. 3
195- Tirmizi, Kıyame, 53 (4/661)
196~ el-Mevzii.at, III. 82
197- Tenzihu'ş-Şeıia, II. 295
198- el-Leii.lii'l-Masnua, II. 293
199- el-Fevrud, 239
ıoo- KHafa, n. 365
201- Tehzib, ı.· 84
202- Mizan, m. 515
203- Duafa.' lV. 48; Tehzib, IL 34-35
- 85-
205- Tehzib, III. 119 , .
206- Tirmizi, Hacc, 3 (3/167)
207- el-Mevzuat, II. 209
208- Tenzihu'ş-Şeıia, II. 167
Doç.Dr.M,Cemal SOFUOGLU
209- el-Lealii'l-Masnua, II. l 18. Suyü't! burada hadisi savunanların gö:rüşlerin.i de nak
letmektedir. ·
210- el-Fevilid, 102
211- el-Kaşif, III. 106; Tehzib, IX. 508-509 . .
212- Tehzıô, X 121
213- Duafii.' IV. 348
214- Mizan, IV. 315; kşl. Tehzib, XI. 81
215- Mizan, I. 435-36
216-Tirmizi, Kıyame, 54 (4/622)
2 l 7- 218- Müsnedü'ş-Şihab, IL 78, Mucemu'l-Kebi:r, XXII. 127 (Kudai'den naklen)
219- Feyzu'l-Kadir, V1. 411
220- el-Mevzuat, III. 224
221- el-Makasıd, 463
222- KHafa, II. 497
223- el-Fevilid, 265 '
224- Duafa', III. 149-150; Ayrıca bkz. Mizan, III. 182, Tehzib, V1I. 427
225- Mizan, I. 566, Tehzib, II. 415
226- M"ıziin, I. 302,303; Tehzib, 428-29
227- Mizan, IV. 177-178; Tehzıö, X 289-293
228- Üsdu'l-Gabe, V. 428
229- Tirmizi, Menakıb, 21 (5/639)
230- Sünen V1I, 66
231- el-Mevzuat, I. 368
232- el-Leruii'l-Masnua, I. 350
233- ı;l-Fevilid, 366
234- Buhfui, Fadilil 9 (4/208); Tirmizi, Menak;ıb 20 (5/641); !.Mace. Muk. ll (1/42); Mus-
ned, I. 170-177
235- el-Mevzuat, 393
236- Mizan, III. 157; Tehzib, V1I. 386
237- el-Kaşif. III. 89; Mizan, IV. 9-10; Tehzib, IX. 405-406
238- Mizan, II. 110; Tehzib, III. 434.
-86-
' 00 '-..!
~ f,! f' r r ·r, t "ftr f ~~ :~, ı ~ ~-.1 ~ t - t. ·t . ~ ,_, ~ V,. ts "' E· "'· lo>· -:
1 • ~ - lo>· • . t:: .., <f.. C· r:- :~ t· - "\ E' ~ - : - : ıs· 'v l t V 1.&
-~ - ·f r , , · - ·b -~ l ~ t ~ v ~. r c_. c - ...::; E' .E· t \.o ~ \ : ; ,._, l : - :~ •t ~- f l 1 - • · r v f t L. ,
1 · ,... - v . --.:;,_ '-
> ~.& - V· ~ ' - . t. - . t. . - L. ı - ~ l.;" - <>. 'i. (;\ '"': : ,[> : ,f:'' Ci\ t. C
-F t:: f \> ' - • <f.. . t l ~ <>: f. ~ . l :C- Ci\ l: ll\ ;- . ;E ·~ 1· . ~ -~ ~ '<\,. ~ r. [ -~ . : (." f t: t f". ..,, . t E . tı k ~ ,~ .t ,., " .r;" ı; ~.& t· ' - 1 ' .,, ' ı.. - m t ~. l'
': :t· ı- 1- .. - ~ ~ ~· t 1, t, ·ı.. c ~ 1- .: ., 1.&- t ~ t: ~ t' t 1.. -ı '" l.; ~ t, [ -~ ~ L l. .ç ~ ~ - ·t: Ç r ~. 1.&- ~- ~ t,. 1- . .. ~ - .. ~ ~. - .E = ~ ~ {: 1- "c. ~- ~-
ı:: E· . . t ·Ç t,, f> G -:- k C\_ L ~-C· r rı 'v . - t' t\ <>. : ,f ~ t \r ~· = ( ~- t, - { t f i. V ı: .t \. ''\, t_ . t f 1\ E F 1' ~ . ~- 't t." [ ~- 1: . . ~ L J:- t. c: f c~ ~ ı· - .~ c:.~ ~ '· ~, -~ Ci, . -T- c_ ~ ~ c;_ . .._ \ 1.., 'E . ı:; Cfı. , Cfı.. t.-., q_, c, ı·. \ v ~ t r, ·f , '" ç " v· - 1 ,t - -~ . ~... (: v ~ L E· ~ E:. ~ e_:_ , ·( t· ·l' 1~ -ı- f -~ \,.; r : \, l.;_ --.ı .. tr t--, t
- l, . ' ~ . ' r, . ı:: . ' ~ C. l- t_ h : ~ l:_ _ . '~. . - . t t . (> \ j ~...- ~ - [• t C·• •. n :t ~ - - - t'' ~ ~... t;' \.o { -ı c:.· "' . r l \- v· l. ,E' ~-· l l 't. ~ v l,(: ~. ~ J t c_l ~ ~. ~: ~> l 5' 1-__ · - c_. ~ ~ V r ır .. ı.,. . "' L •L 'b ·t ~ , - ı... ·t
h ' ~ - - v• ··- ' \ - ~ ~ .. ~ v '<\.. h ~. ; ~ ~: . - ç- c..:._·~- 1 \, t, t.' ...::; t' J:· t~ ~· L. . " t.. t. f;' ~ .t' '\· C· ı- ·E. . - .,, .
~ .t 1 1 'h r r f f 1,. -v t ı.-~ t -: t. 1· E ( t ~ : ''\,. k l.;. ~ 1.. ~ Ir ~ :E~ t f ~
N
~ ~ ~ <1 N ~
~ E; ...... 00
~ tıd
> <O H 00
sı
~ p.j
~· ı;;r ~~c·
~ ~t