kÖpeklerde Ön ekstremİte travmatİk lezyonlarinin...

57
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVRESİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ DAĞILIMI VE SAĞALTIM SEÇENEKLERİ ÜZERİNE KLİNİK ÇALIŞMALAR GÖKHAN ÖZTÜRK CERRAHİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ DANIŞMAN Prof. Dr. Burhanettin OLCAY 2006-ANKARA

Upload: others

Post on 03-Feb-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVRESİTESİ

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK

LEZYONLARININ DAĞILIMI VE SAĞALTIM SEÇENEKLERİ

ÜZERİNE KLİNİK ÇALIŞMALAR

GÖKHAN ÖZTÜRK

CERRAHİ ANABİLİM DALI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

Prof. Dr. Burhanettin OLCAY

2006-ANKARA

Page 2: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

iii

İÇİNDEKİLER Kabul ve Onay ii İçindekiler iii Önsöz iv Simgeler ve Kısaltmalar v Şekiller vi Çizelgeler vii 1.GİRİŞ 1 1.1. Ön Ekstremitenin Anatomisi 2 1.1.1. Scapula 2 1.1.2. Humerus 3 1.1.3. Antebrachium 4 1.1.4. Carpus, Metacarpus ve Phalanx 6 1.2. Ön Ekstremitenin Travmatik Lezyonlarının Sınıflandırılması ve Sağaltım Seçenekleri 8 1.2.1. Scapula Kırığı 8 1.2.1.1. Scapula Gövde Kırıkları 9 1.2.1.2. Acromion Kırıkları 9 1.2.1.3. Collum scapula, Glenoid ve Supraglenoid Tuberositas Kırıkları 10 1.2.1.4. Scapulohumeral Eklem Luksasyonu 10 1.2.2. Humerus Kırıkları 11 1.2.3. Cubiti Luksasyonları 16 1.2.4. Antebrachium Kırıkları 18 1.2.4. Carpus, Metacarpus ve Phalanx Kırıkları 23 2. GEREÇ ve YÖNTEM 26 2.1. Gereç 26 2.2. Yöntem 27 3. BULGULAR 36 3. 1. Olguların Irk, Yaş, Cinsiyet ve Travmanın Nedenine Göre Dağılımı 36 3. 2. Olguların Oluşan Lezyona ve Kırık Bölgesine Göre Dağılımı ile Sağaltım Seçenekleri 37 4. TARTIŞMA 40 5. SONUÇ VE ÖNERİLER 44 ÖZET 45 SUMMARY 46 KAYNAKLAR 47 ÖZGEÇMİŞ 50

Page 3: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

iv

ÖNSÖZ

Pet hayvanlarına olan ilginin son yıllarda büyük artış göstermesine paralel olarak, bu

hayvanlarda travmatik lezyonların da arttığı saptanmaktadır. Travmatik nedenler

arasında çoğunlukla hayvanların kontrolsüz bırakılmasına bağlı nedenler ön sırada

yer almaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde trafik kazaları travmayı oluşturan en

önemli etken olma özelliğindedir. Bunun dışında küt travmalar, ateşli silah

yaralanmaları, yüksekten düşmeler de travma oluşturan etkenler arasında

sayılmaktadır. Günümüzde artan nüfus ile beraber trafik yoğunluğu evcil

hayvanlarda travmatik lezyonların sürekliliğinde önemli bir yer tutmaktadır.

Evcil hayvanların ailenin bir bireyi gibi kabul edilmesi ve sevilmesinin yanısıra

ekonomik yetersizlikler nedeniyle bakım ve besleme koşullarında eksiklikler olduğu

kadar tedavi masraflarında da karşılaşılan maddi imkansızlıklar bulunmaktadır.

Travmatik lezyonların tedavilerinde de bu problemlerle karşılaşılmaktadır.

Travmanın yarattığı etkilerin ortadan kaldırılması amacıyla uygulanması gereken

methodların birçoğu bu maddi olanakların yetersizliği nedeniyle tam anlamıyla

uygulanamamakta; fonksiyonel iyileşmenin sağlandığı en basit tedavi seçeneği ile

çözüme ulaşılmaya çalışılmaktadır. Bu durumda da gerek tedavi öncesi tetkikler

gerekse tedavi esnasında ve sonrasında uygulanacak methodlar çoğu zaman istenilen

düzeyde olamamaktadır. Dünyada ortaya konan birçok yeni implant ve tekniğin

yanında eski tekniklerle de halen tedaviler sürdürülmekte, hatta maddi

imkansızlıkların olduğu bu gibi durumlarda da basit tedavi methodlarının

uygulanması ile fonksiyonel iyileşme başarıyla sağlanabilmektedir.

Yüksek lisans tezinin seçimi ve yürütülmesinde yardımlarını esirgemeyen başta

danışmanım Prof. Dr. Burhanettin Olcay’a ve Ankara Üniversitesi Veteriner

Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim üyeleri, yardımcıları ve araştıma

görevlilerine, başından sonuna kadar manevi desteğini hiç eksiltmeyen değerli eşim

Uzm. Dr. Sibel B. Öztürk’e teşekkürlerimi sunarım

Page 4: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

v

KISALTMALAR

a.: Arter

art.: Articulatio

DCP: Dinamik kompresyon plağı

HCl: Hidroklorür

IM.: İntrameduller

i.m.: İntramusküler

kg.: Kilogram

lig.: Ligamentum

m.: Musculus

mm.: Milimetre

MC: Metacarpus

n.: Nervus

NSAI: Non-steroid antienflamatuar

Proc.: Processus

v.: Vena

Page 5: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

vi

ŞEKİLLER

Şekil 1.1. Humerus’un condylus kırıkları. A, Distal gövde kırığı. B, Supracondyler

kırık. C, Lateral condylus kırığı, D, Dicondyler kırık (Tomlinson, 2003)

Şekil 1.2. Humerus kırığı fiksasyon seçenekleri şeması (Tomlinson, 2003)

Page 6: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

vii

ÇİZELGELER

Çizelge 2.1. Olguların değerlendirilmesi

Cizelge 3.1. Olguların ırklara göre dağılımı

Çizelge 3.2. Olguların travmatik nedene göre dağılımı

Çizelge 3.3. Olguların oluşan lezyona göre dağılımı

Çizelge 3.4. Olguların kırık bölgesine göre dağılımı

Çizelge 3.5. Kırık olguların sağaltım seçenekleri çizelgesi

,

Page 7: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

viii

RESİMLER

Resim 1.1. Scapula ve humerus

Resim 1.2. Antebrachium carpus metacarpus ve phalanx lateralden görünüm

Resim 1.3. Carpus, metacarpus ve phalanxlar

Resim 1.4. Monteggia lezyonlarının iki ayrı tipi (Boudrieau, 2003)

Resim 2.1. A- 2 no’lu olguda IM schanz pini B- 7 no’lu olguda IM schanz pini ve

serklaj telleri C- 15 no’lu olguda IM pin ve serklaj teli

Resim 2.2. A-Olgu no: 35 intercondyler ve interfragmanter pin B- Olgu no 10

intercondyler pin C- Olgu no 8 intercondyler kompresyon vidası ve interfragmanter

pin uygulaması

Resim 2.3. 10 no’lu olguda humerus’ta distal ve condyler ulna’da olecranon kırığının

operasyon öncesi ve sonrası radyografileri.

Resim 2.4. A- 3 no’lu olguda ulna’ya IM pin uygulaması B- 32 no’lu olguda radius’a

IM pin uygulaması

Resim 2.5. A- 20 no’lu olguda radius ve ulna’ya IM pin uygulanması B- 36 nolu

olguda radius ve ulna’ya IM pin uygulanması

Resim 2.6. A- 30 no’lu olguda radius’a DCP uygulaması B- 33 no’lu olguda radius’a

DCP uygulanması

Resim 2.7. 11 no’lu olguda distal antebrachium kırığında DCP uygulaması

Resim 2.8. 5 no’lu olguda sağ ekstremitede MC III-IV kırığının, sol ekstremitede

MC III kırığının IM pin ile sağaltımı

Resim 2.9. 1 no’lu olguda MC II-III-IV-V kırıklarının IM pinler ile sağaltımı

Page 8: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

1

GİRİŞ

Travma sonrası oluşan lezyon belli bir bölge ile sınırlı kalabildiği gibi çevre dokuları

da etkileyebilir ve hayati fonksiyonların bozulmasına neden olabilir. Özellikle ön

ekstremite travmalarında göğüs boşluğunun ve baş bölgesinin de travmadan

etkilenmesi nedeniyle vertebra, costa, kafatası kırıkları, pulmoner hasarlar ve beyin

hasarları oluşabilmektedir.

Travmaya neden olan birçok faktörün bulunduğu bildirilmiştir. Bu etkenler arasında

vurma, çarpma, ezme, sıkıştırma etkilerine neden olan trafik kazaları, küt travmalar,

yüksekten düşmeler, ateşli silah yaralanmaları, hayvanların birbirleriyle olan

kavgaları ve belirlenemeyen nedenler sayılabilir. En sık karşılaşılan travmatik etkinin

trafik kazaları olduğu bildirilmiştir (Muir ve Norris, 1997; Bruce, 1998; Denny,

1998; Tomlinson, 2003).

Köpeklerde değişik tipte travmatik lezyonlara oldukça sık rastlanmaktadır. Bunlar

arasında kırıklar ilk sırada yer almakta, bunu yumuşak doku zedelenmesi ile eklem

hasarları izlemektedir (Fossum ve ark, 2002).

Sağaltım yönteminin seçilmesinde hayvanın yaşı, travmanın oluştuğu zaman,

lezyonun oluştuğu bölge önemli yer tutmaktadır. Sağaltım yöntemleri arasında klasik

kafes istirahati, bandaj uygulaması, kapalı redüksiyon ve eksternal fiksasyon, açık

redüksiyon ve eksternal fiksasyon ile splint uygulamaları sayılabilir. Kırıkların

sağaltımında eksternal fiksatörler, intrameduller pinler, plaklar, vidalar, serklaj

telleri, kemik grefleri kullanılabilir (Aslanbey, 2002).

Kırıkların onarım sürati üzerinde, hayvanın yaşının, kırık şeklinin, kırığın oluştuğu

kemik bölgesinin, kırık oluşumundan itibaren geçen zamanın, kırık bölgesindeki

kemik defektleri ile çevre dokulardaki lezyon oranlarının, hayvanın genel durumu ile

sağaltım yöntemlerinin önemli ölçüde etkisi bulunmaktadır. (Aslanbey, 2002).

Page 9: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

2

1.1. Ön Ekstremitenin Anatomisi

1.1.1. Scapula

Scapula yassı bir kemik olup göğsün ön yan duvarı üzerine m. serratus ventralis ve

m. subscapularis vasıtası ile bağlanır. Scapulanın dış yüzü üzerinde bulunan spina

scapula ile fossa infraspinatus ve fossa supraspinatus olarak iki eşit parçaya

ayrılmıştır (Evans ve Christensen, 1980; Dursun, 1996; Parker, 2003). Bu yüzlere

m.supaspinatus ve m. infraspinatus kasları yapışır. Bu kaslar n. suprascapularis’ten

innerve olur. Spina scapula ile humerus’un üst yarımı arasında da n. axillaris ile

innerve olan m.deltoideus uzanır (Evans ve Christensen, 1980; Dursun, 1996).

Scapula’nın alt ucu, omuz çıkıntısı anlamında olan ve acromion denilen bir çıkıntı ile

sona erer. Angulus ventralis olarak adlandırılan alt kısım collum scapula vasıtası ile

kemiğin diğer kısmından ayrılmıştır. Bu köşede caput humeri’yi de içine alan omuz

ekleminin şekillenmesine katılan cavitas glenoidalis olarak adlandırılan eklem

çukurluğu mevcuttur (Dursun, 1996; Parker, 2003). Eklem çukurunun çevresine

labrum gleoinadale denilen halka tarzında fibröz bir kıkırdak yapışır (Evans ve

Christensen, 1980; Dursun, 1996). Lig. coracohumerale ve lig. glenohumeralia ile;

m. coracobrachialis, m. biceps brachii, m. triceps brachii, m.teres minor ve m. teres

major kasları iki kemik birbirine bağlanır. (Evans ve Christensen, 1980; Dursun,

1996; Parker, 2003)

Resim 1.1. Scapula ve humerus

Page 10: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

3

1.1.2. Humerus

Humerus, ön ekstremitenin en kalın kemiği olup üst kısmında scapula’nın cavitas

glenoidalis’i ile eklem yapan caput humeri ile, collum humeri’ye sahiptir. Caput

humeri’nin ön tarafında lateralde yer alan tuberculum majus ve minus’a

m.supraspinatus ve infraspinatus yapışır. Bu iki tuberculum arasında bulunan sulcus

intertubercularis’ten m. biceps brachii’nin başlangıç kirişi geçer (Evans ve

Christensen, 1980; Dursun, 1996).

Humerus’un gövdesi corpus humeri olarak adlandırılır ve bu bölgeye m. brachialis,

m. deltoideus, m. teres major ve m. latissimus dorsi kasları yapışır (Evans ve

Christensen, 1980; Dursun, 1996; Parker, 2003).

Humerus’un distal ucu lateralde capitulum humeri ile medialde trochlea humeri’den

oluşan condylus humeri olarak adlandırılır. Condylus humeri’nin üstünde ve arka

yüzündeki fossa olecrani iki yan taraftan epicondylus lateralis ve medialis ile

sınırlandırılmıştır (Dursun, 1996). Epicondylus lateralis’ten bacağın dorsolateralinde

yer alan m. extensor carpi radialis, m.extensor digitorum communis ve m. extensor

carpi ulnaris; epicondylus medialis’ten ise bacağın arka tarafında yer alan m.fleksor

carpi radialis, m. flexor carpi ulnaris ve m. flexor digitorum superficialis ile

profundus orijin alır. Bu kaslar N. radialis, N. medianus ve N. ulnaris tarafından

innerve olurlar (Evans ve Christensen, 1980; Dursun, 1996; Parker, 2003).

1.1.3. Antebrachium

Antebrachium birbirine paralel, medialde radius ve lateralde ulna’dan oluşan iki uzun

kemikten meydana gelir. Radius’un proximalde bulunan geniş ucu caput radii’de

fovea capitis olarak adlandırılan sığ çukurluk humerus’un distal ucu ile eklem

oluşturacak şekilde eklem kıkırdağı ile örtülüdür. Bu eklem kıkırdağı fovea capitis

radii’den taşarak radius’un ulna’ya bakan yüzüne de kayar ve circumferrentia

articularis denilen dairesel eklem yüzünü oluşturur. Articulatio cubiti olarak

Page 11: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

4

adlandırılan dirsek eklemi art. humeroulnaris, art. humeroradialis ve art. radioulnaris

proximalis olarak üç ayrı eklemden oluşur. Bu bölgede bulunan lig.collaterale cubiti

mediale ve laterale ile humerus ile antebrachium arası bağlar sağlanırken, lig.

olecrani ve lig. annulare radii ile de radius ve ulna arası bağlantı sağlanmış olur

(Evans ve Christensen, 1980; Dursun, 1996).

Collum radii ‘nin dorsomedial tarafında bulunan tuberositas radii’ye m. biceps

brachii ve m. brachialis tutunur. Corpus radii’nin cranial yüzü öne doğru belirgin bir

dışbükeylik gösterir. ulna’ya bakan yüzü de hafif içbükeydir. Üst yarımına m.

pronator teres yapışır (Evans ve Christensen, 1980; Dursun, 1996).

Radius’un distal ucunda carpal kemiklerle eklemleşen fascies articularis carpea

bulunur. Ayrıca lateral yüzünde distale doğru uzanan processus styloideus lateralis

ve medial yüzünde proc. styloideus medialis bulunur. Burada yer alan eklem yüzü

ulna’nın incisura ulnaris’ine uyarak articulatio radioulnaris distalis şekillendirilir

(Dursun, 1996).

Resim 1.2. Antebrachium carpus metacarpus ve phalanx lateralden görünüm

Page 12: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

5

Ulna ön kolun dış yan tarafında yer alan radius’tan daha ince olan kemiktir.

Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur. Radius’u aşan

üst kesimine olecranon, m. triceps brachii’nin tutunduğu serbest ucuna da tuber

olecrani adı verilir. Olecranon’un ön kısımında bulunan proc. anconeus humerus’un

distal ucundaki fossa olecrani’ye girer. Proc. anconeus’tan başlayan yarımay

şeklindeki içbükey eklem, yüzü caput radii’yi kucaklayan bölümde ulna’nın proc.

coronoideus medialis ve lateralis olarak adlandırılan iki çıkıntısıyla tamamlanır

(Evans ve Christensen, 1980; Dursun, 1996).

Olecranon’a yapışan m. anconeus m. tensor fasciae antebrachii kaslarıdır. Tuber

olecranii’den carpal kemiklere doğru uzanan m. flexor carpi ulnaris’in caput ulnare

kısmı tuber olecranii’den başlar. Bununla birlikte m. brachioradialis, m.extensor

carpi radialis, m. extensor digitorum communis ve lateralis, m. extensor carpi ulnaris,

m. supinator, m. extensor carpi obliquus bu bölgeden başlayan ve antebrachium’u

saran önemli kaslardır ve tümü n. radialis tarafından innerve olurlar (Dursun, 1996).

Art. radioulnaris proximalis ve distalis sayesinde sağlanan radius ile ulna arasındaki

hareket ulna’nın sabit olmasına karşın radius’un kendi ekseni doğrultusunda dönmesi

ile olur. Bu suretle pronation ve supination hareketleri sağlanmış olur. M. supinator

antebrachium’un supinator kası, m. pronator quadratus pronation kasıdır (Evans ve

Christensen, 1980; Dursun, 1996).

1.1.4. Carpus, metacarpus ve phalanx’lar

Carpal kemikler üst üste iki sıradan oluşan proximalde medialden laterale doğru os

carpi intermedioradiale, os carpi ulnare ve os carpi accessorium, distalde ise os

carpale I-II-III-IV olmak üzere toplam 7 kemikten oluşur (Evans ve Christensen,

1980; Dursun, 1996; Probst ve Millis 2003). Dorsal yüzeyi dışbükey, ventral yüzeyi

ise içbükey durumdadır. Ayrıca bu bölgede iki adet de susam kemiği mevcuttur. M.

extensor carpi ulnaris carpal eklemin extensor kasıdır ve n. radialis tarafından

innerve olur (Evans ve Christensen, 1980; Dursun,1996).

Page 13: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

6

Metacarpuslar medialden laterale doğru os metacarpale I, II, III, IV ve V olmak

üzere sıralanmıştır. Lateralde bulunan beşinci metacarpus en kalın olanıdır. En uzun

metacarpus’lar da III ve IV’tür. Metacarpus’un proximalde bulunan kısmına basis

metacarpalis, gövde kısmına corpus metacarpalis, alt ucuna ise caput metacarpalis

adı verilir (Evans ve Christensen, 1980; Dursun, 1996; Probst ve Millis 2003).

Antebrachium kemiklerinin distal uçları ile carpal kemiklerin proximal uçları

arasında oluşan art. antebrachiocarpae; iki carpal sıra arasında bulunan art.

mediocarpeae ve her bir carpal kemiğin kendi arasında oluşturduğu art. intercarpeae

tümüyle art. carpi olarak adlandırılır. Bu bölgede lig. collaterale carpi laterale,

mediale, lig. radiocarpeum dorsale, palmare ve lig. ulnocarpeum palmare ile art.

carpi oluşturulur (Evans ve Christensen, 1980; Dursun, 1996; Probst ve Millis 2003).

Carpal kemiklerin metacarpal kemiklerle yaptığı eklem de art. carpometacarpeae

olarak adlandırılır (Dursun, 1996).

Metacarpusların extensor kası m. extensor carpi radialis, phalanx’ların extensor

kasları m. extensor digitorum communis ve lateralis’tir. Tüm bu kaslar n. radialis’ten

innerve olur (Evans ve Christensen, 1980; Dursun, 1996).

Resim 1.3. Carpus, metacarpus ve phalanxlar

Page 14: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

7

Phalanx’lar medialden laterale doğru beş adettir ve her biri phalanx proximalis,

phalanx media ve phalanx distalis olarak üç kısımdan oluşmuştur. Phalanx distalis

her iki yandan basılmış tırnak gibi sivrilmiştir. Phalanx proximalis ve phalanx media

arasında art. interphalangeae proximalis, phalanx media ile phalanx distalis arasında

art. interphalangeae distalis bulunur. Phalanx’ların flexor kasları m. flexor digitorum

superficialis, m. flexor digitorum profundus ve m. lumbicales, extensor kası da m.

extensor digiti’dir (Evans ve Christensen, 1980; Dursun, 1996).

1.2. Ön Ekstremitenin Travmatik Lezyonlarının Sınıflandırılması ve Sağaltım

Seçenekleri

1.2.1. Scapula Kırıkları

Scapula kırıkları ile çok sık karşılaşılmamasına rağmen anatomik lokalizasyonu

nedeniyle önemlidir. Scapula düz ince bir kemik olup ön bacağın vücuda bağlantı

noktasıdır. Scapula kırığı oluşturacak travma kolaylıkla çevre dokularda hasara

neden olabilir. Bir çalışmaya göre bu oran yaklaşık % 70 dir. Her hastada servikal

vertebralar ve kostaların kırıkları, omuz eklemi luksasyonları, torasik travma

(pneumotoraks ve pulmoner hasar) brachial plexus ve suprascapular sinir travması

yönünden değerlendirilmelidir (Torrington, 1998; Willer, 1998; Fossum ve ark.,

2002; Parker, 2003). Scapula kırıklarının klinik muayenesinde lokalize ağrı, şişlik,

krepitasyon hissedilir ve topallık gözlenir. Diğer ekstremite ile kıyaslanarak

muayenesinde lezyonlu bölgenin saptanması daha kolaylaşır (Willer, 1998; Fossum

ve ark., 2002).

Uygun radyografik pozisyon için genel anestezi ya da ağır sedasyon gerekli olabilir.

Hastanın cranio-caudal radyografisi için toraksın sagittal düzlemine yaklaşık 30° yan

yatırılır. Bu şekilde kostaların ve diğer dokuların süperpoze etmesi engellenmiş olur.

Medio-lateral görüntüde ise lateral pozisyonda etkilenmiş bacak kasete temas edecek

şekilde yerleştirilir. Yaklaşık 45° açıyla cauda-cervical alana çekilerek sternum ve

Page 15: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

8

kostaların süperpozisyonu engellenmiş olur. Scapula gövde kırıkları en iyi

mediolateral radyografide saptanır (Fossum ve ark., 2002; Parker, 2003).

Scapula kırıkları lokalizasyonuna göre sınıflandırılabilir.

1. Gövde ve Acromion’u içeren spina kırıkları

2. Boyun kırıkları

3. Tuberositas supraglanoidale’yide içeren glenoid kavite kırıkları

1.2.1.1. Scapula gövde kırıkları

Toraks tarafından desteklenmesi ve lateral kasların varlığı nedeniyle scapula gövde

kırıklarında kırık parçalarının deplasmanı minimumdur. Ağrılı minimal krepitasyon

scapula üzerinde hissedilebilir ve spina scapulanın düzensizliği palpe edilebilir. Bu

tür kırıklarda 3–4 hafta aktivite kısıtlaması ve destekli bandaj ile sağaltım

gerçekleştirilebilir. Hastanın aktivitesi yeterli düzeyde sınırlandırılırsa bandaja da

gerek duyulmayabilir. Prognoz tam iyileşme açısından çok iyidir (Parker, 2003).

Gövdenin parçalı kırıklarında minör deplasmanlar kapalı ya da açık tekniklerle

sağaltılabilir. Açık redüksiyon ve internal fiksasyon gövde kırıklarının instabilitesi ve

deplasmanının fazla olduğu durumlarda uygulanır (Fossum ve ark., 2002; Parker,

2003). Küçük köpeklerde interfragmanter serklaj teli yeterli olurken, büyük

köpeklerde plak ve vida uygulamaları tercih edilmelidir (Torrington, 1998; Willer,

1998; Fossum ve ark., 2002; Parker, 2003).

Scapulanın gövde kırıklarına lateral yaklaşımda, deri ensizyonu spina scapula

boyunca omuz eklemine kadar yapıldıktan sonra deltoid kasın scapular kısmı

trapezius ve omotransversarius kasları ensize edilir. Supraspinatus ve infraspinatus

kasları ekarte edildikten sonra da scapula gövdesine ulaşılmış olur (Piermattei, 1993;

Fossum ve ark., 2002).

Page 16: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

9

1.2.1.2. Acromion kırıkları

Acromion kırıkları nadiren şekillenir. Bu kırıklarda topallık ve palpasyonda ağrı

görülür. Deltoid kasın distraksiyonu nedeniyle internal fiksasyon önerilir. İki ince pin

ile germe bandı uygulaması ya da iki interfragmanter serklaj teli ile sağaltım

uygulanabilir (Willer, 1998; Parker, 2003).

1.2.1.3. Collum scapula, Glenoid ve Supraglenoid Tuberositas Kırıkları

Bu bölgenin kırıkları sıklıkla deplase olur. Hastalarda şiddetli topallık ve omuz

ekleminin palpasyonunda ağrı ile krepitasyon hissedilir (Parker, 2003). Deplase

olmamış kırıklarda bandaj uygulaması yeterli olmaktadır. Fakat taşkın kallus

formasyonunun ve sınırlı omuz fonksiyonunun önlenmesi için bu bölge kırıklarında,

açık redüksiyon ve internal fiksasyon endikedir. Artiküler kırıkların anatomik

rekonstruksiyonu mutlaka yapılmalıdır. Bu amaçla bu bölge kırıklarında kirschner

telleri, vida veya küçük plaklar uygulanabilir (Willer, 1998; Fossum ve ark., 2002;

Parker, 2003).

1.2.1.4. Scapulo-humeral Eklem Luksasyonu

Scapulo-humeral luksasyonlar sık oluşmayan hasarlardır. Medial ve laterale

luksasyonlar, craniale ve caudale oranla daha sık gözlenir. Laterale luksasyon

genellikle travma sonrası büyük ırk köpeklerde gözlenir ve mekanizması tam olarak

ortaya konulamamakla birlikte ekstremitenin adduksiyonu sırasında aldığı travmadan

kaynaklı olduğu düşünülür. Genellikle şiddetli travmalar, yüksekten düşme ve trafik

kazaları sonucunda oluşur. Bu tip luksasyonlarda kapalı redüksiyon ve konservatif

sağaltım ile splint uygulamaları endikedir. Lateral eklem stabilizasyonu için ayrıca

biceps tendonunun transpozisyonu da uygulanabilir.

Page 17: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

10

Mediale luksasyonlar daha çok iri ırk köpeklerde ve travma sonucu oluşur. Bu

luksasyon şeklinde konservatif sağaltım ve kapalı redüksiyon endikedir. Küçük

ırklarda ise daha çok konjenital şekillenir (Talcott ve Vasseur, 2003). Açık

redüksiyon uygulanacak olgularda craniolateral yaklaşımla serklaj teli, supramid tel,

naylon gibi materyaller ile 8 şeklinde dikişle sağaltımın başarıyla sağlanabileceği

belirtilmiştir (Olcay ve ark., 1996).

1.2.2. Humerus Kırıkları

Humerus kırıklarının görülme sıklığı tüm kırıklar arasında % 5,4-7,7 oranındadır

(Tomlinson, 2003). Ön ekstremite kırıkları arasında da % 34’lük bir orana sahiptir

(Kaya ve ark., 2000). Tüm ekstremite kırıkları arasında da % 10’luk bir orana

sahiptir (Denny, 1998). En sık oluşma nedenleri trafik kazaları ve yüksekten

düşmelerdir. Trafik kazaları sonucu oluşmuş humerus kırıklarının tam bir fiziksel

muayenesi kardiovasküler, respiratorik ve nörolojik sistemin etkilenmesi yönünden

önemlidir (Denny, 1998; Fossum ve ark., 2002; Tomlinson, 2003; Simpson, 2004).

Humerus kırıklarının klinik muayenesinde topallık ve belirli derecelerde bacakta

şişlik, palpasyonda ağrı ve krepitasyon hissedilir (Fossum ve ark., 2002).

Humerus kırıklarında bandaj ve splint uygulamaları önerilmez. Çünkü splintin yapısı

kemiği proksimalde stabilize edecek kadar yeterli değildir.

Humerus kırıklarının sınıflandırılmasında anatomik alanlara göre

1. Proksimal

2. Diyafizer

3. Distal kırıklar olarak ayrılır (Denny, 1998; Tomlinson, 2003).

Page 18: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

11

i. Proksimal Humerus Kırıkları

Proksimal humerus kırıklarının sınıflandırmasında;

a. Trochanter major kırıkları

b. Proksimal epifiz kırık ve ayrılmaları (Salter Harris Tip 1 ve 2)

c. Collum kırıkları

d. Proksimal metafiz kırıkları şeklinde ayrılır (Tomlinson, 2003).

Humerus kırıkları içerisinde % 4,6 oranında görülmektedir (Tomlinson, 2003).

Proksimal humerus kırıklarına en çok neden olan etken trafik kazalarıdır (Simpson,

2004). Supraspinatus ve infraspinatus kas tendolarının trochanter major’e yapışması

nedeniyle trochanter major avulsiyon kırıklarının oluşmasında önemli etkiye sahiptir.

Trochanter major kırıklarının onarımında IM pin ile birlikte germe bandı tekniği ya

da Lag vidaları stabilizasyon için uygulanır (Tomlinson, 2003).

Proksimal humerus kırıklarının en sık karşılaşılan tipi Salter Harris Tip 1 kırıklarıdır

(Nunamaker, 1985). Bu kırıklar sıklıkla caudale ve laterale deplase olur. Küçük ırk

ve genç köpeklerde bu kırıkların sağaltımında germe bandı tekniği tek başına

fiksasyona yetmektedir. İri ırk ve çok hareketli köpeklerde bununla birlikte Lag

vidaları ya da Kirschner pinleri uygulanması gerekebilir (Tomlinson, 2003).

Collum ve proksimal metafiz kırıkları çok sık görülmez. Bu bölge kırıkları

transversal ya da kısa oblik yapıdadır. Parçalı kırıkları da görülebilir. Bu kırıkların

stabilizasyonunda iki temel metod uygulanır. Bunlardan ilki kemik plaklarıdır

(Tomlinson, 2003). İri ve dev ırk köpeklerde en iyi stabilizasyon kemik plakları ile

sağlanır (Braden, 1998). Humerus’un cranial kenarına uygulanır. Trochanter

major’un proksimaline en yakın olacak şekilde yerleştirilmeli ve mümkünse çok

sayıda vidayla tutturulmalıdır.

Diğer metod ise intrameduller çift pinlerin normograd şekilde proksimalden cranial

yönde uygulanması ile olur. Parçalı kırıklarda köprülü plak tekniği kullanılabilir.

Page 19: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

12

Aynı şekilde interlocking çivileme ya da intramedüller pinlerin tip 1 external

fiksatörlerle kombinasyonları kullanılabilir (Tomlinson, 2003).

Proksimal humerus kırıklarında prognoz kırık iyileşmesi ve bacağın fonksiyon

kazanması açısından çok iyidir. Aktivite kısıtlaması kırık iyileşene dek gereklidir. Bu

kırıklar 3–8 haftada iyileşir (Tomlinson, 2003).

ii. Diyafiz kırıkları

Diyafizer humerus kırıkları diğer uzun kemiklerde olduğu gibi transversal uzun, kısa,

oblik veya parçalı kırıklar şeklinde olabilir. Bu bölge kırıkları daha çok ateşli silah

yaralanması, trafik kazaları ya da direk küt travmalar sonucunda oluşur. Humerus

kırıklarının % 47’si diyafizer bölgededir. Bu bölgede bulunan radial, median ve ulnar

sinirler ile damarların travmadan etkilenmiş olma olasılığı nedeniyle sağaltım

öncesinde mutlaka sinirsel muayenesi yapılmalı ve buna gore seçim yapılmalıdır

(Denny, 1998; Fossum ve ark., 2002; Tomlinson, 2003). Humerus’un düzensiz şekli

stabilizasyonunu diğer uzun kemiklerden daha zor bir hale getirir (Simpson, 2004).

Bu bölge kırıklarının sağaltımında IM pin ve serklaj telleri, kemik plakları,

interlocking çiviler, eksternal fiksatörler kullanılabilir (Dueland ve ark., 1999;

Fossum ve ark., 2002; Tomlinson, 2003).

Proksimal gövde kırıklarında latissimus dorsi ve deltoid kaslarının çekme

kuvvetinden dolayı caudale deplase olacağından açık redüksiyon tercih edilmelidir.

Oblik, segmental ve parçalı kırıklarda craniolateral yaklaşımla deltoid kasın

subperiostal elevasyonu sonrası IM pin ve germe bandı ya da plak uygulamaları ile

stabilizasyon sağlanır. Bu amaçla humerusun cranialinden lateral epicondulusa kadar

deri ensizyonu sonrası deri altı yağ ve fascia tabakaları ayrılır. Bu aşamada cephalic

ven korunmalıdır. Cranial köşenin bulunduğu bölgede fascia ensizyonunda radial

sinir görülür. Brachiocephalic kasın craniale, brachialis kasının da caudale

retraksiyonu ile humerusa ulaşılır. Büyük ırk köpeklerin parçalı kırıklarında plak

uygulaması tercih edilir. Plak cranial yüzeye uygulanmalıdır. Parçalı ve maddi

Page 20: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

13

kayıplı kırıklarda rijit internal fiksasyon sağlamak için plak uygulamaları, otojen

kanselöz kemik greftleri ile kombine olarak kullanılabilir (Fossum ve ark., 2002;

Tomlinson, 2003). Medial yaklaşımda plak uygulamaları için deri ensizyonunu

takiben median sinir ve biceps kasının craniale, triceps kası ve ulnar sinirin caudale

retraksiyonu humerus gövde kısmının açığa çıkmasını sağlar.

iii. Distal Humerus Kırıkları

Distal humerus kırıkları; distal gövde, supracondylus, unicondyler, dicondyler ve

epicondylus kırıkları olarak ayrılır. Humerus kırıklarının % 46,6’sı distal olarak

belirtilmiştir (Tomlinson, 2003). Köpeklerde distal humerus kırıklarının % 63’ü

condylus’da şekillenir. Lateral condylus’da da bu oran % 56’dır. (Vannini ve ark.,

1988). (Şekil 1.1.)

a. Distal ve Supracondyler Kırıklar

Bu bölge kırıkları çoğunlukla trafik kazaları nedeniyle şekillenir. Supratrochlear

boşluğu da içine alan kırıklar genelde transversal ya da oblik kırıklardır (Denny,

1998). Bir çalışmada 151 distal humerus kırığında % 82’sinin travma sonucu

kırıldığı anlaşılmıştır. Bu kırıklar basit iki parçalı ya da çok parçalı kırık şeklinde

olabilir. Yine aynı çalışmada 129 distal humerus kırığının % 7,2’si distal gövde kırığı

% 29,5’i supracondyler humerus kırığı olarak saptanmıştır (Vannini ve ark., 1988).

Bir başka çalışmada 21 distal humerus kırığından 8’inde Salter Harris Tip III kırığı

(% 38), 6’sında Tip IV (% 28,5), 4’ünde Tip II (% 19) ve 3’ünde de Tip I kırığı (%

14,5) tespit edilmiştir (Bilgili ve Aslanbey, 2000). Supracondyler kırıkların

sağaltımında açık redüksiyon ve internal fiksasyon uygulaması eklem hareketlerini

erken dönemde sağlaması açısından önerilir (Dueland ve ark., 1999; Kaya ve ark.,

2000). Bu amaçla plak uygulamaları ya da external fiksatörler kullanılabilir (Fossum

ve ark., 2002). Plaklar medial yüze uygulanır (Denny, 1998).

Page 21: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

14

b. Condylus Kırıkları

Humerus’un condylus kırıkları unicondyler ve dicondyler kırıklar şeklindedir (Şekil

1.1.). Humerus kırıklarının % 11,2’si lateral condylus kırığı % 2,4’ü medial condylus

kırığı ve % 19,2’si her iki condylus kırığı (dicondyler) olarak belirlenmiştir. Genç

hayvanlarda unicondyler kırıklar genelde Salter Harris Tip 4 kırığı şeklindedir. Tip 3

kırığı da çoğunlukla görülmektedir. Condylus kırıkları trafik kazaları gibi şiddetli

travmalardan ya da düşme, ani zıplama gibi küçük travmalardan kaynaklanır. Çeşitli

çalışmalar unicondyler kırıkların % 88–90 oranında küçük travmalardan

kaynaklandığını gösterir. Fakat dicondyler kırıklar daha çok şiddetli travmalar

sonucunda oluşur (Tomlinson, 2003).

Bütün condylus kırıkları eklem kırığı olduğundan anatomik redüksiyon ve

stabilizasyon mükemmel olmalıdır. Rijit fiksasyon da bacağa erken yük verme

açısından önemlidir. Bu sayede hareketlerin normal olarak devamlılığı korunmuş

olacaktır. Dicondyler kırıkların unicondyler kırıklara nazaran redüksiyonu daha

zordur (Tomlinson, 2003).

Şekil 1.1. Humerus’un condylus kırıkları. A, Distal gövde kırığı. B, Supracondyler kırık. C, Lateral

condylus kırığı, D, Dicondyler kırık (Tomlinson, 2003)

Page 22: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

15

Unicondyler kırıkların (lateral ya da medial) stabilizasyonunda transkondüler Lag

vidaları tekniği ekstra vida ya da kirschner telleri ile kombine edilerek sağlanır

(Tomlinson, 2003).

Dicondyler kırıkların sağaltımında dirsek bölgesine caudalden yaklaşım önerilir.

Genellikle tuber olecrani’nin osteotomisi ile humero-ulnar bölgeye yaklaşılır. Triceps

tenotomisi de caudal bakıda başarılı bir yaklaşım sağlamaktadır.

Condylus kırıkları “T” ve “Y” kırıklar şeklinde sınıflandırılır. Lag vidaları ile kemik

plakları veya lag vidaları ile pin uygulamaları önerilen sağaltım çeşitleridir (Kaya ve

ark., 2000; Fossum ve ark., 2002). Vida ve plak uygulaması daha çok iri ırk

köpeklerde veya kemik parçalarının bağlantısının halen var olduğu olgularda

faydalıdır. Vida ve pin uygulamaları da her boy köpek için önerilse de daha çok

küçük ırk köpeklerde ve kemik parçalarının birbirinden ayrı olduğu durumlarda

endikedir. Genç köpeklerde eksternal fiksatör uygulamalarının büyüme plağının

kapanmasına yol açması nedeniyle IM pin uygulamalarının daha başarılı olacağı

belirtilmektedir (Kaya ve ark., 2000; Tomlinson, 2003). (Şekil 1.2.)

Page 23: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

16

Humerusta travma

Troc. major

Prox. Salter Harris I-II

Prox. Salter Harris III-IV

Prox. metafiz

Basit gövde

Parçalı gövde

Distal gövde - supracondyler

Unicondyler

Dicondyler

Germe bandı

Germe bandı ve lag vida yada IM pin

Germe bandı ve lag vida

Plak yada pin

Plak yada IM pin ve serklaj

Plak ve lag vida yada IM pin ve eksternal fiksatör

Plak yada çapraz pin

Lag vida ve K teli

Lag vida ve plak yada çapraz pin

Şekil 1.2. Humerus kırığı fiksasyon seçenekleri şeması (Tomlinson, 2003)

1.2.3. Cubiti Luksasyonları

Distal medial epicondylus’un şekli, kuvvetli periartiküler, muskuler ve ligamentöz

yapılar nedeniyle cubiti eklemi luksasyonları çok sık görülmez. Distal humerus ve

proksimal radius kırıkları daha sık görülür. Bunun sonucu olarak da kırık ve çıkığın

birarada olduğu Monteggia kırıkları daha sık oluşur (Dassler ve Vasseur, 2003).

Luksasyon şekillendiğinde radius ve ulna laterale doğru yönlenir. Bunun nedeni

humerusun trochanter major’unun mediale luksasyona engel olmasıdır (Fossum,

2002). Bununla birlikte lateral collateral ligament mediale nazaran daha güçlü ve

gergindir (Dassler ve Vasseur, 2003).

Travmatik cubiti luksasyonlarının % 50 den fazlası collateral ligament rupturları ile

ilişkilidir. Birçok travmada flexor ve ekstensor kasların origosu da humeral condylus

ile koparak avulsiyon kırığı şekillendirebilir (Dassler ve Vasseur, 2003).

Page 24: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

17

Bacağa yük vermeden abduksiyonda tutulur. Dışa rotasyon ve hafif fleksiyon vardır.

Palpasyonda ağrı, şişlik vardır. Eklem hareketleri sınırlanmıştır. Lateral humeral

epicondylus ve radius başı ile olecranon laterale kaymıştır. Kronik luksasyonlarda

ağrı daha az olabilir ve seconder osteoarthrit sebebiyle krepitasyon hissedilebilir

(Fossum ve ark., 2002; Dassler ve Vasseur, 2003).

Craniocaudal radyografiler laterale ya da mediale luksasyonları gösterir. Triceps

kasının kontraktürü nedeniyle komple luksasyon olgularında antebrachium

proksimale deplase olmuş olabilir. Anconeal çıkıntının olecranon içinde kaldığı

olguların yaklaşık % 16 olduğu saptanmıştır. Retrospektif bir çalışmada kapalı

redüksiyon ile çok iyi sonuçların alındığı, % 85–90 oranında iyileşme kaydedildiği,

instabilitenin redüksiyon sonrası şekillenmediği bildirilmiştir. (Dassler ve Vasseur,

2003).

Cubiti luksasyonlarının sağaltımında ilk birkaç gün içinde kapalı redüksiyonun

başarılı olabileceği, ancak dikkatle izlenerek oluşabilecek relüksasyon veya kapalı

reddin başarısızlığı sonrasında yapılacak operatif girişimde, olguya uygun tercih

edilebilecek yöntemler yardımıyla reddin başarıyla sağlanabileceği belirtilmektedir.

Eğer kapalı redüksiyon sonrası yeniden çıkık şekillenecek olursa açık redüksiyon ve

collateral ligament onarımının gerekeceği bildirilmiştir (Candaş ve ark., 1998).

Açık redüksiyonun endike olduğu durumlar; avulsiyon kırıkları, collateral ligament

bağlantı noktalarında kırıklar, artiküler kırıklar, eklem içine yumuşak doku girmesi

durumları ya da kapalı redüksiyon sonrası yeniden çıkık olan durumlardır. Kronik

luksasyonlarda fibrosis oluşumu ve kapalı redüksiyona izin vermeyen kontraktürler

bulunur. İntraartiküler yapılarda hasar fazla ise arthrodez uygulanabilir (Dassler ve

Vasseur, 2003).

Page 25: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

18

1.2.4. Antebrachium Kırıkları

Köpeklerde antebrachium kırıkları tüm kemikler arasında % 18’lik bir orana sahiptir

(Milovancev ve Ralphs, 2004). Yapılan istatistiksel çalışmalardan radius kırıklarının

ekstremite kırıkları içerisinde % 5,1, ulna kırıklarının ise % 3,7 oranında olduğu

görülmektedir(Welch ve ark., 1997). Bir çalışmada toplam 38 antebrachium kırığının

19’u distal (% 50), 18’i diyafizer (% 47,4), 1’i proksimal (% 2,6) bölgededir (Özak,

2000). Trafik kazası, ateşli silah yaralanması, yüksekten düşme, tekme ve ısırık

yaraları gibi birçok travmatik nedenden kaynaklanabilmektedir. Kaynama yokluğu,

malunion, osteomyelit ve angulasyon deformitesi gibi birçok komplikasyon bu bölge

kırıklarında sıklıkla görülmektedir (Bruce, 1998). Az miktarda kas ile sarılması

nedeniyle bu kırıklar büyük oranda açık kırıklar şeklinde görülür (Fossum ve ark.,

2002; Boudrieau, 2003).

Antebrachium Kırıklarının Sağaltımında;

a. Bandaj uygulaması genel olarak basit iki parçalı transversal ya da kısa oblik

kırıklarda ekleme yakın olmayan kırıklarda tercih edilir. Bandaj uygulaması bu

kırıklarda bükülme kuvvetlerine direnç sağlayabilir. Rotasyonel kuvvetlerin de

kısmen nötralizasyonu için komşu eklemleri de içine alacak şekilde bandaj

uygulaması yapılır. Fakat aksiyal kompresyon kuvvetlerine bu metod ile nötralize

edilmesi mümkün değildir. Küçük ırk köpeklerde antebrachium kırıklarının bandaj

ile sağaltımı gecikmiş kaynama ve kaynama yokluğu oluşturması nedeniyle tercih

edilmez. (Larsen ve ark., 1999; Boudrieau, 2003)

b. IM pin ve serklaj telleri radius kırıklarının stabilizasyonunda tek başına etkili

değildir. Özellikle iri ve aktif köpeklerde ulnaya da IM pin uygulanması önerilir.

Radius’un diyafizer kırıklarında tek başına IM pin uygulamalarının komplikasyon

oranını % 80’lere taşıdığı bildirilmektedir (Welch ve ark., 1997). Bir başka

çalışmada IM pin uygulamalarının plak uygulamasına oranla daha fazla

komplikasyonla sonuçlandığı ve plak uygulamalarının ekstremitenin erken fonksiyon

kazanmasında daha etkili sonuçlar verdiği bildirilmiştir (Özak, 2000). Bu

komplikasyonlar arasında angulasyon, osteomyelit, kaynama eksikliği veya yokluğu

Page 26: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

19

ile dejeneratif eklem bozuklukları sayılabilir (Fossum ve ark., 2002; Milovancev ve

Ralphs, 2004).

c. Eksternal fiksatörler kasların azlığı ve her yönden fiksasyon pini uygulama

kolaylığı nedeniyle radial ve ulnar kırıklarda faydalıdır. İri köpekte tip1-a fiksatörler

genelde rijit fiksasyon için yeterli değildir. Tip1-b uygulama kolaylığı ve genelde

yeterli rijit fiksasyon sağladığından uygulanabilir. Komplike kırıklarda tip 2 ve 3

kullanılabilir (Boudrieau, 2003; Gemmill ve ark., 2004).

d. Vida ve kemik plakları radiusa ve gerekirse ulna’ya uygulanarak çok iyi

stabilizasyon sağlanır. Rijit fiksasyon sayesinde erken yük verme sağlanır. Plak

uygulaması iri köpeklerde ve birden fazla ortopedik hasarı olanlarda faydalıdır.

Küçük ırk köpeklerde distal antebrachium kırıklarında plak uygulaması daha iyidir.

Kırık komplikasyonlarından özellikle nonunion’ların sağaltımında faydalı sonuçlar

alınır (Welch ve ark., 1997; Özak, 2000). Plaklar genellikle cranial yüzeye (gerilme

yüzeyi) uygulanır. Alternatif olarak distal radiusa medialden de plak uygulanabilir

(Sardinas ve Montavon, 1997; Fossum ve ark., 2002). Birçok köpekte plağın

yalnızca radius’a uygulanması tatminkâr sonuçlar verir. Erken yük vermesi gereken

ya da iri ırk olan köpeklerde ulnaya da pin ya da plak uygulanması etkiyi artıracaktır.

Distal fragmentlerde T plalarının uygulanması önerilir (Özak, 2000; Boudrieau,

2003).

i. Caput Radii Kırıkları

Bu kırıklara sık rastlanmaz. Genellikle artiküler kırıklardır. Bu nedenle dejeneratif

eklem hastalığı oluşmaması açısından çok iyi redüksiyon ve fiksasyon gerekmektedir

(Milovancev ve Ralphs, 2004). Büyük bir kemik parçası kırılmışsa Lag vidaları ile

onarım önerilir. Daha sık olarak küçük avulsiyon kırıkları şeklinde collateral

ligament bağlantı noktalarında kırıklar şekillenir (Boudrieau, 2003).

Page 27: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

20

ii. Deplase Olmamış Diyafizer Radius Kırıkları

Bu kırıklar daha çok tekme, ısırık yarası ya da düşük hızlı silah yaralanmalarında

daha çok da genç hayvanlarda görülür. Deplasman ulna ile birlikteliğinden dolayı

görülmez. Bu kırıklar bandaj uygulaması ile sağaltılabilir (Boudrieau, 2003).

iii. Ulna Kırıkları

Proksimal ulna kırıkları genç köpeklerde görülen genellikle de olecranon’u da içine

alan kırıklardır. Proximal ulna kırıklarının caput radii luksasyonu ile birlikte olması

halinde bu tip kırıklar Monteggia kırığı olarak adlandırılır (Milovancev ve Ralphs,

2004).

a. Olecranon Kırıkları

Olecranon kırıkları extra-artiküler ya da intra-artiküler olabilir. Her iki durumda da

triceps kasının proksimale çekmesi nedeniyle deplase durumdadır. Basit extra-

artiküler kırıklar germe bandı tekniği ile stabilize edilir. Birbirine paralel iki pin

yerleştirilip germe bandının 8 şeklinde uygulanması önerilir. Teller hem lateral hem

de medialde bükülerek sağlamlık ve germe kuvvetinde artış sağlanabilir. İntra-

artiküler kırıklarda sekonder osteoartrit oluşabilme ihtimali nedeniyle çok iyi

redüksiyon ve rijit fiksasyon gereklidir. Bu durumda plak ile fiksasyon caudal veya

lateralden uygulanabilir (Boudrieau, 2003).

b. Ulna’nın Proksimal Kırığı ve Caput Radii’nin Luksasyonu (Monteggia

Lezyonu)

Monteggia lezyonlarına veteriner cerrahide çok rastlanmaz. Monteggia lezyonu

bacağa yük verme esnasında caudal ulnar yüzeye karşı gelen bir darbe sonucu

oluşan; caput radii’nin luksasyonu, ulna’nın proximal 1/3 kısmının yada olecranon

Page 28: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

21

distalininin kırılması ile şekillenen kırıklardır (Sağlam ve ark., 2000). Monteggia

lezyonlarının insanlarda 4 ayrı tipi Bado (1962) tarafından tanımlanmıştır. Buna

göre;

Tip I: Caput radii’nin craniale dislokasyonu ve ulnar diyafizer kırığı. Bu tip kedilerde

ve köpeklerde en sık görülen tipidir.

Tip II: Caput radii’nin caudale dislokasyonu ve ulnar diyafizer kırığı.

Tip III: Caput radii’nin craniolateral ve laterale dislokasyonu ile ulnar diyafizer

kırığı.

Tip IV: Caput radii’nin craniale dislokasyonu ve radius ile ulna’nın proksimal 1/3

diyafizer kırığı (Sağlam ve ark., 2000).

Ulna, annular ligamentin distalinden kırılır ve annuler ligament ile interosseus

ligament kopar. Caput radii craniale, caudale ya da laterale lukse olur. Ligamentlerin

de kopması ile radius ulnadan ayrılır. Başka bir şekilde de kırık daha proksimalde

oluşur; ligamentler kopmaz, radius ve ulna beraber kalır (Resim 1.4.). Her iki

durumda da caput radii redükte edilmelidir. Eğer annular ligament bozulmamış ise

ulnanın tek başına fiksasyonu radius’un da yerine gelmesini sağlayacaktır

(Boudrieau, 2003).

Kapalı redüksiyon ve eksternal fiksasyon hafif dislokasyonun olduğu durumlarda

uygulanabilir fakat yeterli olmayacaktır. Açık redüksiyonla caput radii’nin

redüksiyonu ve ulnar kırığın immobilizasyonu IM pin, serklaj, vida yada plaklar ile

sağlanmalıdır (Sağlam ve ark., 2000). Bu amaçla cubiti eklemine yaklaşımda lateral,

ulnaya yaklaşımda caudal yön tercih edilir. Lateral yaklaşımda ekstensor digitalis

kasının ensizyonu ve supinator kasın retraksiyonu ile caput radii’ye ulaşılır. Caudal

ulaşımda ise olecranon üzerinden deri ensizyonu ve laterale deviasyonu sonrası

flexor carpi ulnaris, anconeus ve ulnaris lateralis kasları retrakte edilerek ulnaya

ulaşılır (Bruce, 1998).

Page 29: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

22

Resim 1.4. Monteggia lezyonlarının iki ayrı tipi (Boudrieau, 2003)

c. Epifizer Antebrachium Kırıkları

Çok distal ve proksimalde bulunan epifizer kırıklar, özel stabilizasyon teknikleri

gerektirir. Proksimal radius kırıklarında hem ulna hem de radiustan geçen fiksasyon

materyalleri kullanılabilir. Bu durum en iyi external fiksatörlerle sağlanır (Boudrieau,

2003).

d. Distal Antebrachium Kırıkları

Antebrachium’un distal 1/3 kırıkları köpeklerde en sık karşılaşılan üçüncü sıradaki

kırıklardır. Küçük ırk köpeklerde karşılaşılma sıklığı daha fazladır. Bu kırıkların

sağaltımında IM pinler ve eksternal fiksatörlerin kullanımında komplikasyonlar ile

karşılaşılır. Plak ve vida uygulamaları ile fiksasyon çok daha iyi sonuçlar verir

(Welch ve ark., 1997; Larsen ve ark., 1999; Fossum ve ark.., 2002). Özellikle küçük

ırk köpeklerde bu bölgedeki vasküler yoğunluktaki azalma nedeniyle kırık

komplikasyonları daha sık görülür. Bu nedenle özellikle bandaj uygulaması, bu

komplikasyonlardan, gecikmiş kaynama ve kaynama yokluğuna neden olmaktadır

(Welch ve ark., 1997; Özak, 2000).

Page 30: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

23

1.2.4. Carpus, Metacarpus ve Phalanx Kırıkları

Carpus kırıklarında sıklıkla bir ya da daha fazla artiküler yüzey etkilenmektedir.

Genellikle ligament hasarları ile karakterizedir. Palpasyonda ağrı, bölgede şişlik ve

hareketlerde kısıtlanma, topallık ve krepitasyon carpal kırıklarda elde edilen klinik

muayene sonuçlarıdır (Houlton, 1998).

i. Radial Carpal Kemik Kırıkları

Radial carpal kemik kırıkları nadiren oluşur ve daha çok sportif amaçla kullanılan

köpeklerde görülür. Bu kırıklar ani zıplama ve düşme sonucunda oluşan direkt

travma ile şekillenir. Klinik bulgular kırığın şiddeti ve deplasmanın derecesine göre

ortaya çıkar (Tomlin ve ark., 2001). Topallık ilk başta şiddetlidir. Birkaç haftada

azalır. Egzersiz sonrası tekrar artar (Probst ve Millis, 2003). Bu kırıklar daha çok

intraartiküler kırık şeklindedir. Bununla birlikte avulsiyon kırığı olarak da görülür

(Tomlin ve ark., 2001).

Sağaltımında kemik vidaları ile fiksasyon ve pancarpal artrodez önerilir. Deplase

olmamış ve tam olmayan kırıklarda bacak 6-8 hafta bandajda tutulursa ve NSAI

ilaçlar ile iyileşir (Tomlin ve ark., 2001). Deplese kırıklarda cerrahi müdahale

gereklidir. Operasyon sırasında turnike uygulaması görüşü arttıracağı gibi

redüksiyonuda kolaylaştırır. Dorsal ya da dorso-medial yaklaşım önerilir. Kırık

parçası yeterli büyüklükte ise lag vidası ya da kircshner telleri ile fikse edilir. Parça

redükte edilemeyecek kadar küçük ise eksize edilebilir. Parçalı veya kronik

kırıklarda dejeneratif değişikler olacağından carpal artrodez endikedir (Houltan,

1998; Probst ve Millis, 2003). Yaklaşım için medio-palmar deri ensizyonu ile hemen

altındaki cephalic vena ligature edilerek derin fascia ve eklem kapsülü ensize edilir.

Bu bölgede bulunan birçok damar ve sinir retrakte edilir. Median arter ve sinir ile

ulnar sinir ve palmar metacarpal arterler bu bölgedeki önemli oluşumlardır (Houltan,

1998).

Page 31: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

24

ii. Ulnar Carpal Kemik Kırıkları

Ulnar carpal kemik kırıkları nadiren şekillenir. Etkilenen hayvanlarda hafif ve

intermitent topallık görülür. Hafif eklem effüzyonu vardır. Küçük parça kırıkları

oluştuğundan radyografik görüntülemesi zordur. Sağaltımda kırık parçanın

uzaklaştırılması ve hasar görmüş eklem yüzeyinin küretajı yapılarak bölgede

fibrokartilajinöz üreme oluşması temin edilir. 2 hafta yumuşak bandaj uygulaması

önerilir. 2–4 hafta süreyle egzersiz kısıtlaması yapılır (Probst ve Millis, 2003).

iii. Metacarpal Kırıklar

Metacarpal kırıklar trafik kazalarında ayağın ezilmesi ya da üzerine ağır cisimlerin

düşmesi gibi durumlarda oluşur (Muir ve Norris, 1997; Probst ve Millis, 2003).

Topallık, krepitasyon, yumuşak dokularda şişlik ve palpasyonda ağrı mevcuttur

(Probst ve Millis, 2003). Kırık birden fazla metacarpal kemikte, diyafizer ya da distal

bölgede olabilir. En sık karşılaşılan tip ise dört metacarpus’un da kırıldığı olgulardır.

Metacarpus kırıklarında kalıcı topallık, malunion, enfeksiyon, osteoartrit gibi

komplikasyonlar ile sonuçlanabilir (Muir ve Norris, 1997).

Bir ya da iki kemikte kırık varsa ve hafif deplase ise; üçüncü ve dördüncü metacarpal

kemik kırılmamış ise bandaj ile sağaltılabilir. Sağlam olan kemikler internal splint

vazifesi görür (Aker, 1998; Candaş ve Sağlam, 1990; Probst ve Millis, 2003).

İnternal fiksasyonun endike olduğu olgular, iki veya daha fazla metacarpus kırıkları,

üçüncü ve dördüncü metacarpal kemik kırıkları, şiddetli deplasman durumları ve

parçalı kırıklardır (Muir ve Norris, 1997; Braden, 1998; Probst ve Millis, 2003). Bu

tip olgularda yalnızca bandaj uygulaması non-union ve yüksek komplikasyon

oranları ile sonuçlanır (Muir ve Norris, 1997). Dejeneratif eklem hastalığı oluşumu

ile sonuçlanan kronik kırık ve topallıklarda, sağaltımı yapılmayan osteoartrit

bulgularında amputasyon önerilir (Muir ve Norris, 1997; Probst ve Millis, 2003).

Page 32: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

25

Metacarpal kırıklara yaklaşımda tek bir metacarpusta kırık varsa o kemiğin

üzerinden deri ensizyonu sonrası; tüm kemiklerde kırık var ise “X” şeklinde

oluşturulan deri ensizyonu sonrası ekstensor tendolar laterale retrakte edilerek

kemiğe ulaşılır. Plaklar MC II için medial yüzeye MC V için ise lateral yüzeye

yerleştirilir (Dyce, 1998).

iv. Phalanx Kırıkları

Phalanx kırıklarına da sıklıkla rastlanır. Etkilenmiş bölgede şişlik ve ağrı vardır.

Genellikle birinci ve ikinci phalanx kırığı ile karşılaşılır. Çok az deplase kırıklar

bandaj ile sağaltılabilir. İntra-artiküler kırıklarda Lag vidaları ya da küçük plaklar ile

internal fiksasyon sağlanır. Şiddetli parçalı kırıklarda parmak amputasyonu önerilir

(Probst ve Millis, 2003).

Veteriner cerrahide sıklıkla karşılaşılan travmatik lezyonların; köpeklerde ön

ekstremitedeki dağılımı, rastlanan travmatik etkiler ve bunların oluşturduğu

lezyonların sağaltım seçeneklerinin aktarılması, bu konuda çalışan meslektaşlarımıza

katkıda bulunulması amaçlanmaktadır.

Page 33: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

26

2. GEREÇ ve YÖNTEM

2.1. Gereç

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Ortopedi Kliniğine

getirilen ve ön ekstremitelerinde travmatik lezyonları bulunan değişik ırk, yaş ve

cinsiyetteki 40 köpek çalışma materyalini oluşturdu.

Olguların klinik ve radyolojik muayeneleri sonucunda 40 köpekte 44 travmatik

lezyona rastlandı. Bu lezyonların 36’sı ön ekstremite kemiklerinde kırık 4’ü

articulatio cubiti’de luksasyon, 1’i açık yara ve osteomyelit 3’ü yumuşak doku

travması olarak belirlendi. Gerekli müdahaleler yapılarak postoperatif kontrolleri

sürdürüldü.

Başlangıçta olguların sistemik muayeneleri yapılarak genel durumları kontrol edildi.

Trafik kazası nedeniyle getirilen olgular travmatik şok yönünden değerlendirilerek

sağaltım uygulandı. Genel durumu normal olan olguların klinik muayeneleri sonrası

belirlenen ekstremitenin anterioposterior ve mediolateral çift yönlü radyografileri

alındı.

Cerrahi müdahale uygulanacak olgularda rutin ortopedi ve yumuşak doku setleri ile

değişik çaplarda Steinmann pinleri, Kirschner serklaj telleri, 2,7 mm ve 3,5 mm DCP

plakları ile destekli bandaj materyalleri kullanıldı. Plak ve Steinmann pin

uygulamasının belirlenmesinde hasta sahiplerinin ekonomik durumları da

değerlendirilerek rastgele seçim yapıldı.

Operasyona alınan olgularda premedikasyon amacıyla Alfazyne (Xylazin HCl 20

mg/ml, Alfasan) 2mg/kg i.m. enjeksiyonunu takiben Ketamidor (Ketamin HCl,

100mg/ml, Alfasan) 10mg/kg i.m. enjeksiyonu ile anestezi sağlandı.

Page 34: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

27

2.2. Yöntem

Ön ekstremite travmatik lezyonları şikâyeti ile getirilen olguların anamnezleri sonrası

ilgili ekstremitenin klinik muayenesi, ağrı, sıcaklık artışı, şişkinlik, deformasyon ve

krepitasyon yönünden yapıldı. Klinik muayeneleri sonrası radyografileri alındı.

Lezyonların tipi, lokalizasyonu, deplasman derecesi, travmanın üzerinden geçen süre

ve hastanın vücut ağırlığı göz önüne alınarak konservatif sağaltım veya açık

redüksiyon ile olguların sağaltımı yapıldı.

Scapula kırığında (Olgu no: 13) lateral yaklaşımla kırık hattına ulaşıldı. Corpus

scapulada kırık hattı belirlenerek anatomik redüksiyon gerçekleştirildi.

İnterfragmanter serklaj uygulaması ile fiksasyon sağlandı.

Diyafizer humerus kırığı olan 8 olguda (Olgu No: 2, 6, 7, 15, 21, 24, 34, 40) lateral

yaklaşımla humerus gövdesine ulaşıldı. 2, 24 ve 40 no’lu olgularda retrograd schanz

pini; 6, 7 ve 34 nolu olgularda schanz pini ile birlikte serklaj telleri; 15 ve 21 nolu

olgularda da IM pin ve serklaj teli ile fikzasyon sağlandı.

AC

B

Resim 2.1. A- 2 no’lu olguda IM schanz pini B- 7 no’lu olguda IM schanz pini ve serklaj telleri C- 15 no’lu olguda IM pin ve serklaj teli Distal humerus kırıklarında (Olgu no: 8, 10, 35) lateral yaklaşımla kırık hattına

ulaşıldı. Anatomik redüksiyon sağlandıktan sonra 8 no’lu olguda intercondyler

Page 35: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

28

kompresyon vidası ve interfragmanter pin yerleştirildi. On no’lu olguda craniolateral

yaklaşımla kırık hattına ulaşıldı. Retrograd IM pin yerleştirildikten sonra kırık

fragmentlerin anatomik redüksiyonu sağlandı ve serklaj telleri ile fiksasyonu

sağlandı. Distal ensizyon genişletilerek condyler kırık intercondyler pin ile

sabitlendi. Otuz beş no’lu olguda intercondyler ve interfragmanter pinler ile

fiksasyon sağlandı.

A B C

Resim 2.2. A-Olgu no: 35 intercondyler ve interfragmanter pin B- Olgu no 10 intercondyler pin C- Olgu no 8 intercondyler kompresyon vidası ve interfragmanter pin uygulaması

Resim 2.3. 10 no’lu olguda humerus’ta distal ve condyler ulna’da olecranon kırığının operasyon öncesi ve sonrası radyografileri.

Page 36: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

29

Diyafizer antebrachium kırığı olan olgulardan bir olguda (Olgu no: 3) ulna’ya

craniolateral yaklaşımla IM pin, iki olguda (Olgu no: 12, 32) radius’a craniolateral

yaklaşımla IM pin, dört olguda (Olgu no: 20, 22, 28, 36) hem radius’a hem de

ulna’ya craniolateral yaklaşımla IM pinler, üç olguda da (Olgu no: 29, 30, 33)

craniomedial yaklaşımla radius’a dinamik kompresyon plakları (DCP) uygulandı.

Yirmi dokuz no’lu olguda 8 delikli, 30 no’lu olguda 9 delikli, 33 no’lu olguda ise 7

delikli DCP kullanıldı. Diyafizer antebrachium kırığı olan 4 olguda (Olgu no: 9

(bilateral), 23, 25) bandaj ile sağaltım yapıldı. Üç no’lu olguda ulna’nın fiksasyonu

radius’un da redüksiyonuna yardımcı oldu. Yalnızca radius’a IM pin

uygulamalarında ulna’nın redüksiyonu da yapıldı. Distal antebrachium kırığı olan 11

ve 26 no’lu olgularda craniomedial yaklaşımla DCP; 4 no’lu olguda craniolateral

yaklaşımla radius’a IM pin uygulandı. On bir no’lu olguda 7 delikli, 26 no’lu olguda

ise 6 delikli DCP kullanıldı.

A B

Resim 2.4. A- 3 no’lu olguda ulna’ya IM pin uygulaması B- 32 no’lu olguda radius’a IM pin uygulaması

Page 37: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

30

A AB B

Resim 2.5. A- 20 no’lu olguda radius ve ulna’ya IM pin uygulanması B- 36 nolu olguda radius ve ulna’ya IM pin uygulanması

BA

Resim 2.6. A- 30 no’lu olguda radius’a DCP uygulaması B- 33 no’lu olguda radius’a DCP uygulanması

Page 38: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

31

Resim 2.7. 11 no’lu olguda distal antebrachium kırığında DCP uygulaması Metacarpus kırığı olan olgulardan 5 no’lu olguda (sol ekstremitede) MC III

hizasından, 18 no’lu olguda MC V hizasından dorsal yaklaşımla kırık hattına ulaşıldı.

Bu olgularda IM pin uygulaması ile fiksasyon sağlanırken olgu no 1 ve 5’te (sağ

ekstremite) ise dorsal yaklaşımla “X” şeklinde deri ensizyonu sonrası kırık hattına

ulaşılarak IM pin ile sağaltım sağlandı. Otuz sekiz no’lu olguda MC IV kırığı

yalnızca bandaj uygulaması ile sağaltıldı. IM pinler 1 no’lu olguda MC III-IV ve V’e

uygulanırken, bilateral MC kırığı olan 5 no’lu olguda solda MC III’e sağda ise MC

III ve IV’e uygulandı.

Page 39: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

32

Resim 2.8. 5 no’lu olguda sağ ekstremitede MC III-IV kırığının, sol ekstremitede MC III kırığının IM pin ile sağaltımı

Resim 2.9. 1 no’lu olguda MC II-III-IV-V kırıklarının IM pinler ile sağaltımı

Açık yara ve osteomyelit olan 16 no’lu olguda geniş spektrumlu antibiyotik ve

bandaj uygulaması ile yara sağaltımına gidildi. İyileşme kaydedilememesi ve

enfeksiyonun giderek ilerlemesi nedeniyle amputasyon uygulandı. Yumuşak doku

travması tespit edilen ve kemik dokularında herhangi bir patoloji saptanmayan 17, 19

ve 27 no’lu olgularda NSAI ilaçlar ile birlikte 1 hafta bandaj uygulaması ve hareket

kısıtlaması önerildi.

Page 40: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

33

Kırık ve luksasyon tespit edilen tüm olgularda 3 hafta süreyle destekli bandaj

uygulaması ile hareket kısıtlanması sağlandı. Açık redüksiyon uygulanan olgularda

postoperatif 5 gün profilaktik amaçlı antibiyotik uygulaması önerildi.

Page 41: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

34

Çizelge 2.1. Olguların değerlendirilmesi

Olgu no Irk Yaş Cinsiyet Travmatik neden Oluşan lezyon Sağaltım

1 Melez 5 aylık D Trafik kazası Sağ metcarpus II-III-IV-V kırığı IM pin 2 Melez 8 aylık E Trafik kazası Sol diyafizer humerus kırığı IM schnaz pin

3 Melez 3 yaşlı E Trafik kazası Sağ proximal antebrachium kırığı Ulnaya IM pin

4 Melez 2 yaşlı D Trafik kazası Sol distal antebrachium kırığı Radiusa IM pin

5 Terrier 6 aylık E Küt travma Bilateral MC kırığı (sol III sağ III-IV) IM pin

6 Melez 2 yaşlı D Trafik kazası Sol diyafizer parçalı humerus kırığı IM schanz pin ve Serklaj

7 Setter 8 aylık D Trafik kazası Sol diyafizer humerus kırığı IM schanz pin ve Serklaj 8 Doberman 6 aylık E Trafik kazası Sağ condyler humerus kırığı Intercondyler vida ve IM pin

9 Melez 3,5 aylık E Trafik kazası Bilateral diyafizer antebrachium kırığı Bandaj uygulaması

10 Melez 4 aylık E Trafik kazası Sol parçalı distal humerus + condylus + olecranon kırığı

IM pin + Serklaj + intercondyler pin + olecranona IM pin

11 Melez 11 aylık D Trafik kazası Distal antebrachium kırığı Radiusa 7 delikli DCP

12 Melez 3 yaşlı D Trafik kazası Sol diyafizer parçalı antebrachium kırığı Radiusa IM pin

13 Terrier 1 yaşlı E Yüksekten düşme Sol corpus scapula kırığı İnterfragmenter serklaj 14 Melez 2 yaşlı D Trafik kazası Sol distal antebrachium kırığı Bandaj uygulaması 15 Melez 4 yaşlı E Trafik kazası Sağ diyafizer humerus kırığı IM pin + Serklaj

16 Melez 3 yaşlı E Bilinmiyor Sağ humerus ve

antebrachiumda açık yara ve osteomyelit

Amputasyon

17 Terrier 11 yaşlı E Küt travma Ön ekstremite yumuşak doku travması NSAI ilaç + bandaj

18 Terrier 5 yaşlı E Trafik kazası Sol metacarpus V kırığı IM pin

19 Melez 5 aylık D Küt travma Ön ekstremite yumuşak doku travması NSAI ilaç + bandaj

20 Melez 5 aylık E Küt travma Sağ diyafizer antebrachium kırığı Radius ve ulnaya IM pin

Page 42: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

35

Çizelge 2.1. devamı

Olgu no Irk Yaş Cinsiyet Travmatik neden Oluşan lezyon Sağaltım

21 Kangal 3 aylık E Trafik kazası Sağ diyafizer humerus kırığı IM pin + serklaj 22 Melez 4 aylık D Küt travma Sol diyafizer antebrachium kırığı Radius ve ulnaya IM pin 23 Melez 3 aylık E Küt travma Sağ diyafizer antebrachium kırığı Bandaj uygulaması 24 Melez 5 aylık E Bilinmiyor Sağ diyafizer humerus kırığı IM schanz pini 25 Melez 2 aylık D Trafik kazası Sol diyafizer antebrachium kırığı Bandaj uygulaması 26 Kangal 8 aylık D Trafik kazası Sağ distal antebrachium kırığı Radiusa 6 delikli DCP

27 Alman kurt 3 yaşlı E Küt travma Ön ekstremite yumuşak doku

travması NSAI ilaç+ bandaj

28 Terrier 3 yaşlı D Küt travma Sağ diyafizer antebrachium kırığı Radius ve ulnaya IM pin 29 Kangal 2 yaşlı E Trafik kazası Sol diyafizer antebrachium kırığı Radiusa 8 delikli DCP 30 Melez 5 yaşlı D Trafik kazası Sol diyafizer antebrachium kırığı Radiusa 9 delikli DCP 31 Melez 5 yaşlı E Bilinmiyor Sol art.cubiti luksasyon Kapalı redüksiyon 32 Terrier 7 aylık D Küt travma Sağ diyafizer antebrachium kırığı Radiusa IM pin 33 Doberman 3 aylık E Trafik kazası Sağ diyafizer antebrachium kırığı Radiusa 6 delikli DCP 34 Melez 5 yaşlı D Küt travma Sol diyafizer humerus kırığı IM schanz pini + serklaj

35 Melez 11 aylık E Trafik kazası Sol condyler humerus kırığı Sağ cubiti luksasyon

Condylusa interfragmanter ve intercondyler pin cubitiye kapalı

redüksiyon 36 Melez 4 aylık E Trafik kazası Sol diyafizer antebrachium kırığı Radius ve ulnaya IM pin 37 Melez 1 yaşlı E Küt travma Sağ cubiti luksasyon Kapalı redüksiyon 38 Melez 8 yaşlı D Küt travma Metacarpus IV kırığı Bandaj uygulaması

Kapalı redüksiyon 39 Terrier 9 yaşlı D Küt travma Sağ cubiti luksasyon 40 Melez 4 aylık E Trafik kazası Sol diyafizer humerus kırığı IM schanz pini

Page 43: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

36

3. BULGULAR

3. 1. Olguların Irk, Yaş, Cinsiyet ve Travmanın Nedenine Göre Dağılımı

Olguların ırk dağılımında; 26 olgu (% 65) melez, 7 olgu (% 17,5) terrier, 3 olgu (% 7,5)

kangal, 2 olgu (% 5) doberman, 1 olgu (% 2,5) alman kurt köpeği, 1 olgu (% 2,5) setter

olduğu belirlendi.

Cizelge 3.1. Olguların ırklara göre dağılımı

doberman5%

kangal7,5%

terrier17,5%

setter 2,5%

a.kurt2,5%

melez65%

Olguların yaş dağılımı ise 2 aylık–11 yaş arasında olduğu gözlendi.

Cinsiyete göre dağılımında ise, 23 olgu (% 57,5) erkek, 17 olgu (% 42,5) dişi olarak

belirlendi.

Travmatik nedene göre dağılımda; 23 olguda trafik kazası (% 57,5), 13 olguda küt travma

(% 32,5), 1 olguda yüksekten düşme (% 2,5) ve 3 olguda bilinmeyen nedenle (% 7,5)

lezyon oluştuğu saptandı.

Page 44: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

37

Çizelge 3.2. Olguların travmatik nedene göre dağılımı

23

13

31

0

5

10

15

20

25

Trafik kazası Küt travma Bilinmeyen Yüksektendüşme

3. 2. Olguların Oluşan Lezyona ve Kırık Bölgesine Göre Dağılımı ile Sağaltım

Seçenekleri

Oluşan lezyonlara göre dağılımında ise; 44 travmatik lezyonun 36’sında ön ekstremite

kemiklerinde kırık (% 81,9), 4’ünde articulatio cubiti’de luksasyon(% 9,1), 1’inde açık

yara ve osteomyelit (% 2,2), 3’ünde yumuşak doku travması (% 6,8) belirlendi. Çizelge 3.3. Olguların oluşan lezyona göre dağılımı

36

41 3

05

10152025303540

kırık (%81,9) luksasyon(%9,1)

açık yara(%2,2)

y.dokutravması(%6,8)

Page 45: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

38

Olguların kırık bölgesine göre dağılımları incelendiğinde; 36 kırık lezyonundan 1’i

scapula kırığı (% 2,8), 11’i humerus kırığı (% 30,5), 19’u antebrachium kırığı (% 52,8),

5’i metacarpus kırığı (% 13,8) olarak belirlendi.

Çizelge 3. 4. Olguların kırık bölgesine göre dağılımı

scapula2,8%

antebrachium52,8%

metacarpus13,8% humerus

30,5%

Bu kırıkların kendi arasında dağılımı incelendiğinde; 11 humerus kırıından 8’i diyafizer

(% 72,7), 3’ü distal (% 27,3); 19 antebrachium kırığından 13’ü diyafizer (% 68,4), 4’ü

distal (% 21,1), 2’si proksimal (% 10,5) olarak belirlendi.

Olguların sağaltım seçenekleri incelendiğinde; diyafizer humerus kırıklarından 3’ünde

schanz pini, 3’ünde schanz pini ve serklaj teli, 2’sinde IM pin ve serklaj teli uygulandı.

Distal humerus kırıklarından 1’inde intercondyler lag vidası ile birlikte interfragmanter

pin , 1’inde intercondyler ve interfragmanter pin; 1’inde de intercondyler pin ile birlikte

humerus’a IM pin ve serklaj telleri uygulandı. Diyafizer antebrachium kırıklarından

2’sinde yalnızca radius’a IM pin, 4’ünde hem radius’a hem ulna’ya IM pin, 3’ünde

Dinamik kompresyon plağı (DCP), 4‘üne de bandaj uygulaması ile sağaltıldı. Distal

antebrachium kırıklarından 2’sinde DCP, 1’inde bandaj uygulaması, 1’inde de radius’a

IM pin uygulandı. Distal humerus kırığı ile birlikte olecranon kırığı da bulunan bir olguda

ulna’ya IM pin uygulandı. Proksimal antebrachium kırığı olan olguda IM pin ile sağaltım

Page 46: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

39

yapıldı. Metacarpus kırığı olan olgulardan 1 olgu dışında tümüne IM pin uygulandı.

(Çizelge 3.5.)

Cubiti luksasyonu bulunan hastalardan 3’ünde (Olgu no: 31, 35, 37) kapalı redüksiyon

ile yumuşak doku travması olan 3 olguda (Olgu No: 17, 19, 27) non-steroid

antienflematuar (NSAI) ilaç ve bandaj uygulaması ile sağaltım gerçekleştirildi. Açık yara

ve osteomyelit olan 1 olguda da (Olgu no: 16) 3 ay öncesinde nedeni bilinmeyen travma

sonrası oluşan açık yaranın uygun şekilde sağaltımının yapılmaması sonucu enfeksiyonun

geliştiği, osteomyelit ile sonuçlandığı ve medikal tedaviye cevap vermediği görüldü. Ön

ekstremite amputasyonu ile sağaltıma gidildi.

Çizelge 3. 5. Kırık olguların sağaltım seçenekleri çizelgesi

Kırık Olan Kemik Kırık Bölgesi Sağaltım Metodu Olgu No Scapula Corpus İnterfragmenter serklaj 13

Schanz pini 2–24–40 Schanz pini ve Serklaj 6–7–34 Diyafizer

IM pin ve Serklaj 15–21 Intercondyler vida ve Interfragmanter pin 8

Intercondyler ve interfragmanter pin 35

Humerus

Distal

Intercondyler pin ile IM pin ve Serklaj 10

Radius IM pin 12–32

Radius-Ulna IM pinler 20–22–28–36

Radius DCP 29–30–33 Diyafizer

Bandaj uygulaması 9(bilateral)–23–25

Proksimal Ulna IM pin 3 Radius DCP 11–26

Radius IM pin 4 Distal Bandaj uygulaması 14

Antebrachium

Olecranon IM pin 10 MC II-III-IV-V IM pin 1

MC III IM pin 5 MC IV Bandaj Uygulaması 38

MC III-IV IM pin 5 Metacarpus

MC V IM pin 18

Page 47: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

40

4. TARTIŞMA

Ön ekstremitenin travmatik lezyonlarının nedenleri arasında trafik kazaları, küt

travmalar, yüksekten düşmeler, ateşli silah yaralanmaları, hayvanların birbirleriyle olan

kavgaları ve belirlenemeyen nedenler sayılabilir. Trafik kazaları en yaygın olan travmatik

nedendir (Muir ve Norris, 1997; Bruce, 1998; Denny, 1998; Tomlinson, 2003). Bu

çalışmada travmatik nedenler; trafik kazaları (% 57,5), küt travma (% 32,5), yüksekten

düşme (% 2,5), ve bilinmeyen nedenler (% 7,5) olarak saptanırken, lezyon oluşturan

travmatik faktörlerin ve trafik kazalarının oransal dağılımının literatür verilerce benzer

olduğu gözlenmiştir.

Yapılan bir çalışmada travmaya maruz kalmanın cinsiyet ile ilişkisi olabileceği ve

erkeklerde dişilere oranla travmatik lezyonların daha sık oluştuğu belirtilmiştir (Braden,

1991). Bu çalışmada travmatik lezyonların cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde % 57,5

oranında erkek, % 42,5 oranında dişi olduğu saptanmış olup, cinsiyete ilişkin travmatik

nedenler ve oluşan lezyonların ilişkisi belirlenememiş, ancak bu dağılımın literatür

verilerle paralellik gösterdiği saptanmıştır.

Humerus kırıklarının görülme sıklığı ön ekstremite kırıkları arasında % 34’lük bir orana

sahiptir (Kaya ve ark., 2000). Proksimal humerus kırıkları humerus kırıkları içerisinde %

4,6 oranında, distal kırıklar % 46,6 oranında görülür (Tomlinson, 2003). Diyafizer

kırıklar ise humerus kırıkları arasında % 47’lik orana sahiptir (Denny, 1998). Bu

çalışmada 11 olguda (% 30,5) humerus kırığı tespit edilmiş olup bunların 8’i (% 72,7)

diyafizer bölgede 3’ü (% 27,3) distal bölgededir. Humerus kırığı görülen travmatik

lezyonların dağılımında, olgu sayısının az olması da göz önünde tutularak, proksimal

humerus kırığı olgular içerisinde bulunmamış, diyafizer ve distal humerus kırıklarının

oranında da literatür verilerle benzerlik taşıdığı saptanmıştır.

Diyafizer humerus kırıklarının sağaltımında IM pin ve serklaj telleri, kemik plakları,

interlocking çiviler, eksternal fiksatörler kullanılabilir (Dueland ve ark., 1999; Fossum ve

Page 48: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

41

ark., 2002; Tomlinson, 2003). Büyük ırk köpeklerde parçalı kırıklarda plak uygulaması

tercih edilir (Fossum ve ark., 2002). Distal humerusun unicondyler kırıklarında

stabilizasyon intercondyler lag vidaları, ekstra vida ya da kirschner telleri ile kombine

edilerek sağlanır (Kaya ve ark., 2000; Fossum ve ark., 2002; Tomlinson, 2003). Bu

çalışmada diyafizer humerus kırığı olan 3 olguda stabilizasyon için yalnızca IM schanz

pini yeterli olurken 3 olguda kırık hattının oblik olması nedeniyle IM schanz pini ile

birlikte serklaj telleri, 2 olguda da IM steinmann pinleri ile birlikte serklaj telleri

uygulanmıştır. Olguların küçük ırk köpekler olması nedeniyle plak uygulaması gerekli

bulunmamıştır. Distal humerus kırıklarından 1 olguda intercondyler lag vidası ile birlikte

interfragmanter pin uygulanmış, 1 olguda intercondyler ve interfragmanter pin

uygulanmış; 1 olguda da intercondyler ve interfragmanter pin ile birlikte humerus’a IM

pin ve serklaj telleri uygulanmıştır.

Distal medial epicondylus’un şekli, kuvvetli periartiküler, muskuler ve ligamentöz

yapılar nedeniyle cubiti eklemi luksasyonları çok sık görülmez (Dassler ve Vasseur,

2003). Cubiti luksasyonlarının sağaltımında ilk birkaç gün içinde kapalı redüksiyonun

başarılı olabileceği, ancak dikkatle izlenerek oluşabilecek relüksasyon veya kapalı reddin

başarısızlığı sonrasında yapılacak operatif girişimde, olguya uygun tercih edilebilecek

yöntemler yardımıyla reddin başarıyla sağlanabileceği belirtilmektedir. Eğer kapalı

redüksiyon sonrası yeniden çıkık şekillenecek olursa açık redüksiyon ve collateral

ligament onarımının gerekeceği bildirilmiştir (Candaş ve ark., 1998). Retrospektif bir

çalışmada kapalı redüksiyon ile çok iyi sonuçların alındığı, % 85–90 oranında iyileşme

kaydedildiği, instabilitenin redüksiyon sonrası şekillenmediği bildirilmiştir. (Dassler ve

Vasseur, 2003). Çalışmayı oluşturan olgulardan dördünde (% 9,1) cubiti luksasyonu

tespit edilmiş olup, erken dönemde müdahale edilen bu olguların kapalı redüksiyon ile

tümünün sağaltımı başarıyla sağlanmış ve reluksasyonla karşılaşılmamıştır.

Köpeklerde antebrachium kırıkları tüm kırıklar arasında % 18’lik bir orana sahip olduğu

(Milovancev ve Ralphs, 2004); ekstremite kırıkları içerisinde ise radius kırıklarının %

5,1, ulna kırıklarının % 3,7 oranında olduğu bildirilmiştir (Welch ve ark., 1997). Ön

ekstremite kırıkları arasında antebrachium kırıklarının oranı bildirilmemiştir. Çalışmayı

Page 49: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

42

oluşturan olgularda bu oran % 52,8 olarak saptanmıştır. Ön ekstremite kırıklarının

yarısından fazlasını kapsayan bu oran, travmatik nedene bağlı olabileceği kadar çevre

dokuların azlığına da bağlı olabileceği değerlendirilmektedir. Bir başka literatürde toplam

38 antebrachium kırığının 19’u distal (% 50), 18’i diyafizer (% 47,4), 1’i proksimal (%

2,6) bölgededir (Özak, 2000). Çalışmayı oluşturan olgularda 19 antebrachium kırığından

13’ü diyafizer (% 68,4), 4’ü distal (% 21,1), 2’si proksimal (% 10,5) bölgede

saptanmıştır.

Antebrachium kırıklarının sağaltım seçenekleri arasında IM pin ve serklaj telleri,

eksternal fiksatörler, vida ve kemik plakları ile bandaj uygulaması sayılmaktadır

(Boudrieau, 2003). Bandaj uygulaması iki parçalı transversal ya da kısa oblik kırıklarda

tercih edilir (Larsen ve ark., 1999; Boudrieau, 2003). Deplase olmamış diyafizer radius

kırıkları bandaj uygulaması ile sağaltılabilir (Boudrieau, 2003). IM pin ve serklaj telleri

radius kırıklarının stabilizasyonunda tek başına etkili değildir. Radius ile birlikte ulna’ya

da IM pin uygulanmasının fiksasyon için gerekliliği bildirilmiştir. Özellikle iri ve aktif

köpeklerde ulnaya da IM pin uygulanması önerilir (Welch ve ark., 1997). Vida ve kemik

plakları radiusa ve gerekirse ulna’ya uygulanarak çok iyi stabilizasyon sağlanır. IM pin

uygulamalarının plak uygulamasına oranla daha fazla komplikasyonla sonuçlandığı ve

plak uygulamalarının ekstremitenin erken fonksiyon kazanmasında daha etkili sonuçlar

verdiği bildirilmiştir (Özak, 2000). Bu komplikasyonlar arasında angulasyon,

osteomyelit, kaynama eksikliği veya yokluğu ile dejeneratif eklem bozuklukları

sayılabilir (Fossum ve ark., 2002; Milovancev ve Ralphs, 2004). Birçok köpekte plağın

yalnızca radius’a uygulanması tatminkâr sonuçlar verir (Welch ve ark., 1997; Özak,

2000). Eğer annular ligament bozulmamış ise ulnanın tek başına fiksasyonu radius’un da

yerine gelmesini sağlayacaktır (Boudrieau, 2003). Bu çalışmada antebrachium

kırıklarının sağaltımında IM pin, dinamik kompresyon plağı (DCP) ve bandaj uygulaması

kullanılmıştır. Diyafizer antebrachium kırığı olan üç olguda deplase olmamış kırıklar

olması ve hayvanların çok genç olmaları nedeniyle bandaj uygulaması ile sağaltım

yapılmıştır. İki olguda yalnızca radius’a IM pin uygulaması yeterli olurken, dört olguda

hayvanların genç ve aktif olmalarından dolayı kırık fiksasyonu için hem radius’a hem de

ulna’ya IM pin uygulanmıştır. Üç olguda da hayvanların iri ırk olmalarından dolayı DCP

Page 50: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

43

ile sağaltım yolu seçilmiştir. Proksimal antebrachium kırığı olan bir olguda ulna’ya IM

pin uygulanmıştır. Radius ile ulna arası annuler ligamentin bütünlüğünün

bozulmamasından dolayı fiksasyon için yalnızca ulna’ya pin uygulaması yeterli olmuştur.

Distal antebrachium kırığı olan dört olgudan ikisine, yetişkin ve iri ırk olmalarından

dolayı DCP uygulanırken; bir olguda radius’a IM pin uygulanmış, bir olguda da fazla

deplasman olmaması nedeniyle bandaj uygulaması tercih edilmiştir. Olecranon kırığı olan

bir olguda IM pin uygulanmıştır. Radius’a IM pin uygulaması sonrası yapılan

kontrollerde angulasyon deformitesi, kaynama yokluğu yada gecikmiş kaynama gibi

komplikasyonlarla karşılaşılmamıştır.

Metacarpal kırıklar trafik kazalarında ayağın ezilmesi ya da üzerine ağır cisimlerin

düşmesi gibi durumlarda oluşur (Muir ve Norris, 1997; Probst ve Millis, 2003). Bu

çalışmada metacarpus kırığı olan beş olgudan ikisinde travmatik nedenin trafik kazası,

üçünde de küt travma olduğu belirlenmiştir.

İnternal fiksasyonun endike olduğu olgular, iki veya daha fazla metacarpus kırıkları,

üçüncü ve dördüncü metacarpal kemik kırıkları, şiddetli deplasman durumları ve parçalı

kırıklardır (Muir ve Norris, 1997; Braden, 1998; Probst ve Millis, 2003). Bir ya da iki

kemikte kırık varsa ve hafif deplase ise; üçüncü ve dördüncü metacarpal kemik

kırılmamış ise bandaj ile sağaltılabilir. Sağlam olan kemikler internal splint vazifesi görür

(Aker, 1998; Candaş ve Sağlam, 1990; Probst ve Millis, 2003). Bu tip olgularda yalnızca

bandaj uygulaması non-union ve yüksek komplikasyon oranları ile sonuçlanır (Muir ve

Norris, 1997). Bu çalışmada dört metacarpus’un da kırık olduğu bir olguda, üçüncü ve

dördüncü metacarpal kemiğin kırık olduğu bir olguda, beşinci metacarpal kırığı olan ve

çok deplase olan bir olguda ve üçüncü metacarpal kırığı olan bir olguda IM pin

uygulanmıştır. Metacarpus IV kırığı olan bir olguda sağlam olan diğer metacarpal

kemiklerin internal splint vazifesi göreceği, bandaj uygulamasının yeterli olacağına karar

verilmiştir.

Page 51: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

44

5. SONUÇ ve ÖNERİLER

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Ortopedi Kliniği’ne

getirilen, ön ekstremitelerinde travmatik lezyon bulunan 40 köpek değerlendirilmiştir.

Travmatik nedene göre dağılımda; 23 olguda trafik kazası (% 57,5), 13 olguda küt travma

(% 32,5), 1 olguda yüksekten düşme (% 2,5) ve 3 olguda bilinmeyen nedenle (% 7,5)

lezyon oluştuğu saptanmıştır. Oluşan lezyonların dağılımında ön ekstremite kemiklerinde

kırık yüksek oranda bulunmuştur.

Travmatik lezyonun belirlenmesinde klinik muayenenin yanısıra radyografik incelemenin

de önemli olduğu belirlenmiştir. Alınacak iki yönlü ve kaliteli radyografiler ile lezyonun

ve çevre dokuların durumunun değerlendirilmesi, uygulanacak sağaltım seçeneği için

gereklidir. Travmatik lezyonun sağaltımında bandaj uygulaması yaranın korunması ve

ekstremite hareketlerinin kısıtlanması sonucu iyileşmenin hızlandırılması açısından

vazgeçilmez bir uygulamadır.

Sonuç olarak köpeklerde ön ekstremite travmatik lezyonlarının dağılımı ve sağaltım

seçenekleri üzerine yapılan bu klinik çalışmada; travmatik nedenler, lezyonların dağılımı

ve klinik uygulamada tedavi seçenekleri ortaya konulmuştur. Bu değerlendirme ile

çalışmanın klinik uygulamalarda yönlendirici katkı sağlayacağı kanısına varılmıştır.

Page 52: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

45

ÖZET

Köpeklerde Ön Ekstremite Travmatik Lezyonlarının Dağılımı ve Sağaltım Seçenekleri Üzerine Klinik Çalışmalar Bu çalışmada, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Ortopedi Kliniğine getirilen ve ön ekstremitelerinde travmatik lezyonları bulunan değişik ırk, yaş ve cinsiyetteki 40 köpek değerlendirilmiştir. Ön ekstremite travmatik lezyonları şikâyeti ile getirilen olguların anamnezleri sonrası ilgili ekstremitenin klinik muayenesi, ağrı, sıcaklık artışı, şişkinlik, deformasyon ve krepitasyon yönünden yapılmıştır. Klinik muayeneleri sonrası radyografileri alınmış; lezyonların tipi, lokalizasyonu, deplasman derecesi, travmanın üzerinden geçen süre ve hastanın vücut ağırlığı göz önüne alınarak konservatif sağaltım veya açık redüksiyon ile olguların sağaltımı yapılmıştır. Travmatik nedene göre dağılımda; 23 olguda trafik kazası (% 57,5), 13 olguda küt travma (% 32,5), 1 olguda yüksekten düşme (% 2,5) ve 3 olguda bilinmeyen nedenle (% 7,5) lezyon oluştuğu saptanmıştır. Olguların klinik ve radyolojik muayeneleri sonucunda 40 köpekte 44 travmatik lezyona rastlanılmıştır. Bu lezyonların 36’sı ön ekstremite kemiklerinde kırık (% 81,9) 4’ü articulatio cubiti’de luksasyon (% 9,1), 1’i açık yara ve osteomyelit(% 2,2) 3’ü yumuşak doku travması(% 6,8) olarak belirlenmiştir. Sonuç olarak köpeklerde ön ekstremite travmatik lezyonlarının dağılımı ve sağaltım seçenekleri üzerine yapılan bu klinik çalışmada; travmatik nedenler, lezyonların dağılımı ve klinik uygulamada tedavi seçenekleri ortaya konulmuştur. Bu değerlendirme ile çalışmanın klinik uygulamalarda yönlendirici katkı sağlayacağı kanısına varılmıştır.

Anahtar Sözcükler: Köpek, ön ekstremite, sağaltım seçenekleri , travma

Page 53: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

46

SUMMARY

Distribution of Traumatic Forelimb Lesions and Clinical Studies of Treatment Posibilities in Dogs 40 dogs from different breed, age and sex that have traumatic lesions on forelimb, which were refered to the clinics of Ankara University Veterinary Faculty Department of Surgery were conducted the materials of the present study. The cases that have traumatic lesions on their forelimbs was examined due to pain, local temperature, swolleness, deformation and crepitation after their medical history was taken. During the examination, their x-ray’s was taken and regarding the lesion type, localization, the time that passed and patient’s body weight either conservative treatment or open reduction technique’s was chosen.

Distribution to traumatic reason, 23 of the cases had traffic accident (57,5%), 13 had blunt trauma (32,5%), 1 had high rise (2,5%) and no spesific reason was found for the 3 of the cases (7,5%). After the clinical and radiological examinations, 44 traumatic lesions were detected in 40 cases. 36 of the cases had forelimb fractures (%81,9), 4 had articulatio cubiti luxations (9,1%), 1 had osteomyelitis and open wound (2,2%) and 3 of them had soft tissue trauma (6,8%). In conclusion, in this study distribution of the traumatic lesions, their clinical distribution and treatment methods examined in dogs. It was concluded that this study was contributed to the clinical practice. Key words: Dog, forelimb, trauma, treatment

Page 54: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

47

KAYNAKLAR

AKER, L. (1998). Evcil karnivorlarda metakarpus ve metatarsus kırıklarının sağaltım yöntemlerine ilişkin klinik değerlendirilesi. Yüksek lisans tezi. Ankara Üniv. Sağlık Bilimleri Enstitüsü.

ASLANBEY, D. ( 2002 ). Veteriner Ortopedi ve Travmatoloji. Medipres Yayıncılık. Ankara

BİLGİLİ, H., ASLANBEY, D. (2000). Uzun kemiklerin epifizer bölge kırıkları: Bölüm IV. Kedi ve köpeklerde distal epifizer bölge kırıklarında sağaltım metotlarının karşılaştırmalı olarak araştrılması. Veteriner Cerrahi Dergisi 6(3–4): 12–21

BOUDRIEAU, R. J. (2003). Fractures of the radius and ulna. Textbook of Small Animal Surgery, 3rd. ed. Ed.:D. Slatter W.B. Saunders. Philadelphia p:1953-1973

BRADEN, T.D. (1991). Posttraumatic osteomyelitis. Vet.Clin.North Am.Small Anim.Pract.21(4) 781-811

BRADEN, T.D. (1998). Techniques of fracture fixation. Current Techniques in Small Animal Surgery, 4th.ed. Ed.:M. J. Bojrab. Lippincott Williams & Wilkins

BRUCE, W. J. (1998). Radius and Ulna In: Coughlan, A., Miller, A. eds. BSAVA Manual of Small Animal Fracture Repair and Management. 1st Ed. BSAVA United Kingdom p:197–215

CANDAŞ, A., SAĞLAM, M (1990). Köpeklerde metakarpus ve metatarsus kırıklarının transartiküler intramedüller pin uygulamaları ile sağaltımı. Ankara Üniv. Vet. Fak. Derg. 37:147-155

CANDAŞ, A., SAĞLAM, M., KAYA, Ü., BİLGİLİ, H. (1998). Köpeklerde travmatik articulation cubiti lükzasyonlarında redüksiyon yöntemleri ve sonuçlarına ilişkin klinik çalışmalar. Ankara Üniv. Vet. Fak. Derg. 45: 171–179

DASSLER, C., VASSEUR, P. B. (2003). Elbow luxation. Textbook of Small Animal Surgery, 3rd. ed. Ed.:D. Slatter W.B. Saunders. Philadelphia p:1919-1926

DENNY, H. R. (1998). The Humerus. In: Coughlan, A., Miller, A. eds. BSAVA Manual of Small Animal Fracture Repair and Management. 1st Ed. BSAVA United Kingdom p:170–195

DUELAND, R. T., JOHNSON, K. A., ROE, S. C., ENGEN, M. H., LESSER, A. S. (1999). Interlocking nail treatment of diaphyseal long-bone fractures in dogs. J. Am. Vet. Med. Assoc. 214:59–66

DURSUN, N. (1996). Veteriner Anatomi 1 4. Baskı. Medisan Yayınevi, Ankara

DYCE, J. (1998). The Distal Limb In: Coughlan, A., Miller, A. eds. BSAVA Manual of Small Animal

Fracture Repair and Management. 1st Ed. BSAVA United Kingdom p:283–291

Page 55: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

48

EVANS, H. E., CHRISTENSEN, G. C. (1979). Miller’s Anatomy of the Dog. 2nd Ed. W.B.Saunders Company Philadelphia

FOSSUM, T. W., HEDLUND, C.S., HULSE, D. A., JOHNSON, A. L., SEIM, H. B., WILLARD, M. D., CARROLL, G. L. (2002). Small Animal Surgery 2nd ed. Mosby Missuori Chapter 34

GEMMILL, T. J., CAVE, T. A., CLEMENTS, D. N., CLARKE, S. P., BENNETT, D., CARMICHAEL, S. (2004).Treatment of canine and feline diaphyseal radial and tibial fractures with low-stiffness external skeletal fixation. J. Small. Anim. Pract. 45:85–91

HOULTON, J. E. F. (1998). Carpus and Tarsus In: Coughlan, A., Miller, A. eds. BSAVA Manual of Small Animal Fracture Repair and Management. 1st Ed. BSAVA United Kingdom p:265–279

KAYA, Ü., SAĞLAM, M., TEMİZSOYLU, D. (2000). Kedi ve köpeklerde distal humerus kırıklarının sağaltımı üzerine klinik çalışmalar. Ankara Üniv. Vet. Fak. Derg. 47:115–124

LARSEN, L. J., ROUSH, J. K., McLAUGHLIN, R. M. (1999). Bone plate fixation of distal radius and ulna fractures in small- and miniature-breed dogs. J. Am. Anim. Hosp. Assoc., 35:243-250

MILOVANCEV, M., RALPHS, S. C. (2004). Radius/Ulna fracture repair. Clin. Tech. Small. Anim. Pract.,

19:128-133

MUIR, P., NORRIS, J. L. (1997). Metcarpal and metatarsal fractures in dogs. J. Small. Anim. Pract., 38:344-348

NUNAMAKER, D. M. (1985). Textbook of Small Animal Orthopaedics. Erişim: [http://www.ivis.org/special_books/ortho/toc.asp]. Erişim Tarihi: 14.05.2006

OLCAY, B., SAĞLAM, M., BİLGİLİ, H. (1996). Kedi ve köpeklerde omuz çıkıklarının operatif sağaltım yöntemleri üzerine klinik çalışmalar. Ankara Üniv. Vet. Fak. Derg. 43:17–23

ÖZAK, A. (2000). Köpeklerin antebrachium kırıklarında radius’un osteosentezinde dinamik kompresyon plağı (DCP) ve intramedullar çivileme yöntemi ile sağlanan sonuçların karşılaştırmalı değerlendirilmesi. Doktora Tezi, Ankara Üniv. Sağlık Bilimleri Enstitüsü.

PARKER, R. B. (2003). Scapula. Textbook of Small Animal Surgery, 3rd. ed. Ed.:D. Slatter W.B. Saunders. Philadelphia p:1891-1904

PIERMATTEI, D. L. (1993). An Atlas of Surgical Approaches to the Bones and Joints of the Dog and Cat 3rd. Ed. W.B.Saunders Co. Philadelphia

PROBST, C. W., MILLIS, D. L. (2003). Carpus and digits. Textbook of Small Animal Surgery, 3rd. ed. Ed.:D. Slatter W.B. Saunders. Philadelphia p:1974-1988

SAĞLAM, M., BİLGİLİ, H., KÜRÜM, B., CANDAŞ, A. (2000). Treatment of ulnar fracture with dislocation of caput radii (Monteggia lesion) in 2 dogs and 3 cats. 47: 73–80

Page 56: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

49

SARDINAS, J. C., MONTAVON, P. M. (1997). Use of medial bone plate for repair of radius and ulna fractures in dogs and cats: A report of 22 cases. Vet. Surg. 26:108–113

SIMPSON, A. M. (2004). Fractures of the humerus. Clin. Tech. Small. Anim. Pract., 19:120-127

TALCOTT, K. W., VASSEUR, P. B. (2003). Luxation of the scapulohumeral joint. Textbook of Small Animal Surgery, 3rd. ed. Ed.:D. Slatter W.B. Saunders. Philadelphia p:1897-1904

TOMLIN, J. L., PEAD, M. J., LANGLEY-HOBBS, S. J., MUIR, P. (2001). Radial carpal bone fracture in dogs. J. Am. Anim. Hosp. Assoc., 37:173-178

TOMLINSON, J. L. (2003). Fractures of the humerus. Textbook of Small Animal Surgery, 3rd. ed. Ed.:D. Slatter W.B. Saunders. Philadelphia p:1905-1918

TORRINGTON, A. (1998). The Scapula In: Coughlan, A., Miller, A. eds. BSAVA Manual of Small Animal Fracture Repair and Management. 1st Ed. BSAVA United Kingdom p:161–169

VANNINI, R., OLMSTEAD, M. L., SMEAK, D. D. (1988). An epidemiological study of 151 distal humeral fractures in dogs and cats. J. Am. Anim. Hosp. Assoc., 24:531-536

WELCH, J. A., BOUDRIEAU, R. J., DeJARDIN, L. M., SPODNICK, G. J. (1997). The interosseous blood supply of the canine radius: Implication for healing of distal fractures in small dogs. Vet. Surg. 26:57–61

WILLER, R. (1998). Fractures of the forelimb. Current Techniques in Small Animal Surgery, 4th.ed. Ed.:M. J. Bojrab. Lippincott Williams & Wilkins

Page 57: KÖPEKLERDE ÖN EKSTREMİTE TRAVMATİK LEZYONLARININ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28236/193783.pdf · Radius’un distal ucuna kadar uzanır ve ayrı iki kemik olarak bulunur

50

ÖZGEÇMİŞ

I- Bireysel Bilgiler Adı: Gökhan Soyadı: Öztürk Doğum Yeri ve Tarihi: Ankara-1977 Uyruğu: Türkiye Cumhuriyeti Medeni Durumu: Evli İletişim Adresi ve Telefonu: Güngör Uydukent B1/13 Antakya-Hatay 0(326) 2551027

II- Eğitimi

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı (Yüksek Lisans) (2002-) Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi (1996-2002) Ankara Özel Arı Lisesi (1992-1995) Ankara Özel Arı Koleji Orta Kısım (1988-1992) Ankara Ahmet Vefik Paşa İlköğretim okulu (1983-1988) Yabancı dili: İngilizce III- Ünvanları Veteriner Hekim (1996) IV- Mesleki Deneyimi

Veteriner Tıp Merkezi (Veteriner Hekim) (2004-2006)