kÜnye...kesmiş jules verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. haritalara ve...

80

Upload: others

Post on 21-Dec-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır
Page 2: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

KÜNYE

4. Sınıf Keyifle Okuyorum Anlıyorum (Genel Kültür) kitabının tüm basım ve yayın hakları Kaliteli Eğitim Yayınları Bas. Yay. Tic. Ltd. Ş’ine aittir. Kısmen de olsa alıntı yapılamaz.

Metin, soru, şekil ve grafikler yayınevinin izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılamaz, yayınlanamaz.

ISBN: 978-605-2170-58-8

Sertifika No: 34158

Copyright

Kaliteli Eğitim Yayınları Yayın Kurulu ve

Grafik Servisi

Hazırlayan

Uygun Basın

İstanbul, 2020

Baskı

Ufuk DAL

Yazan

Kocasinan Merkez Mah. Kuşçu Sok. No.: 19/A

Bahçelievler / İSTANBUL

Tel: 0212 515 05 00

Fax: 0212 515 05 00

www.kaliteliegitimyayinlari.com.tr

Kaliteli Eğitim Yayınları

Page 3: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

3

İSTİKLÂL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl.Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın;Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın

Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı:Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Huda,Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden İlâhî, şudur ancak emeli:Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli.Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli- Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,Her cerîhamdan İlâhî, boşanıp kanlı yaşım,Fışkırır ruh-ı mücerret gibi yerden na’şım;O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyyet; Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl!

Mehmet Âkif Ersoy

Page 4: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

4

İÇİNDEKİLERZamana Karşı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 45

Sporun Faydaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 47

Ani Harabeleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 49

Sebze Orkestrası . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .51

Karl Landsteiner [Karl Lendsteynır (1868-1943)] . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 53

Keçe . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 55

Ben Aziz Sancar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 57

Asla Pes Etme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .59

Işık Sönmesin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 61

Kısa Parmaklar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 63

Pıngıdık. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 65

Ne Güzelsin Türkiye . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 67

Gül Bahçesi Isparta . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 69

Şalgam . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 71

Bas Pedala . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 73

Salep . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 75

Tırtıl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 77

Cevap Anahtarı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 79

Randalin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .5

Jules Verne . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7

Küf . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9

Bir Oyun İki İsim . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 11

Herle Aşkına . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 13

Koza . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 15

İnkalar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 17

Sanat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 19

Azim . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 21

E-Spor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 23

Bursa . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 25

Borneo Adası . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 27

Matruşka . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .29

Sudaki Renkler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 31

Merak. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 33

Körling . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 35

Nazar Değmesin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .37

Nektar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 39

Sakura. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 41

Renkli Bir Dokunuş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 43

Page 5: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

5

İzlanda’da Reykjavik Üniversitesinde okuyan ablam tatil için eve geldi. Birbirimizi çok özlemiştik. İki gündür o anlatmaktan yoruldu ama ben soru sormaktan yorul-madım.

Ablamı mutfakta bir şeyler yaparken buldum ve soru yağmuruna tutmaya de-vam ettim:

– İzlandaca mı öğrendin abla? Nasıl anlaştın oradaki insanlarla?– Doğru söylüyorsun Mert. Ülkenin resmî dili İzlandaca fakat herkes İngilizce

biliyormuş. Hiç sorun yaşamadım. – İzlanda “buz ülkesi’ anlamına

geliyormuş, öyle mi?– Evet, Vikingler tarafından keşfedildi-

ğinde büyük bir bölümü buzullarla kaplı ol-duğundan...

– Sen çok üşümüşsündür orada. Evleri ısıtmak zor olmalı.

– Hayır, tam aksine... İzlanda aynı zamanda gayzerleriyle ünlü bir ülke. Bu gayzerler sayesinde sıcak su kaynakları oldukça fazladır. Üstelik İzlanda’nın en iyi yanlarından biri de yılın her günü açık havuzlarda yüzme şansı bulabilmen. Başkent Reykjavik’te on yedi tane sıcak su kaynağı kullanılan havuz var.

– Bu sıcak sudan sadece içinde yüzerek mi yararla-nıyorlar abla?

– Tabii ki hayır. Bu kaynaklar, ısınma ve elektrik üre-timinde çok önemli. Aklıma gelmişken İzlanda’nın bulun-duğu yer volkanik bir ada. Bu yüzden adada aktif olan

birçok küçük yanardağ var. Hekla da en ünlü yanardağı. – Peki hiç oraya özgü yemek ya da tatlı öğrenmedin mi? Ablam gülümseyerek:– Buzdolabını aç bakalım, dedi.Uçarcasına açtım dolabı.– Abla, bu pasta yedi katlı mı? Üfff! Katların arasındaki ne?– Böğürtlen reçeli. Adı da “randalin”.

RANDALİN

– Abla, bu pasta yedi katlı mı? Üfff! Katların arasındaki ne?

Page 6: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

6

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM4 İzlanda’nın en ünlü yanardağının

adını oluşturan harflerin alfabedeki sırası hangi tabloda doğru yazılmış-tır?

A) 10 6 14 12 16

B) 10 6 15 14 12

C) 10 1 14 15 1

D) 10 6 14 15 1

5 “İzlanda, İsveç, İrlanda, İran”

Mert dünya haritasında yukarıdaki ülkelerin yerini alfabetik sıraya göre bulacak.

Buna göre 2. sırada hangi ülke yer alır?

A) İzlanda B) İsveç C) İrlanda D) İran

6 özlem özgü özel özür

Yukarıdaki kelimeleri alfabetik ola-rak sıralamak için kaçıncı harflerine bakılmalıdır?

A) 4. B) 3. C) 2. D) 1.

1 Mert’in ablasının İzlanda’da bulun-ma nedeni aşağıdakilerden hangisi-dir?

A) Çalışmak B) Tatil C) Eğitim D) Ziyaret

2 – Resmî dili İngilizcedir.

– Volkanik ada ülkesidir.

– Vikingler tarafından keşfedilmiştir.

– Başkenti Reykjavik’tir.

İzlanda ile ilgili olarak yukarıdaki ifadelerden kaç tanesi doğrudur?

A) 4 B) 3 C) 2 D) 1

3 Metinden yola çıkarak “gayzer” ke-limesinin anlamı aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A) Magmanın yeryüzünden çıktığı yer

B) Yanardağların yeryüzüne çıkar-dıkları kızgın, erimiş maddeler

C) Yedi katlı, böğürtlen reçelli bir İzlanda tatlısı

D) Volkanik bölgelerde, belli aralık-larla su ve buhar fışkırtan sıcak kaynak

Page 7: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

7

JULES VERNE

“Bir ramazan günü bir Hollandalı, uşağıyla İstanbul’a gelir. Burada tüccar dostu Keraban Ağa ile buluşur. Ağanın Üsküdar’daki konağına yemeğe gideceklerdir. Tam da o gün Boğaz’dan karşıya geçiş için yeni bir vergi konur ama Keraban Ağa’nın bu vergiyi ödemeye hiç niyeti yoktur. Keraban Ağa’nın bu inadı, kendisine yüzlerce altına mal olacak zorlu ve ilginç bir Karadeniz yolculuğunu başlatır...”

Jules Verne (Jül Vern), “İnatçı Keraban” romanını 1883’te yazmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki hiç görmediği İstanbul ve Trabzon’u Hollandalı bir tüccar ile uşağının gözünden anlatmıştır.

Böyle ilginç bir macerayı anlatabilmek için ya bu yolculuğa çıkmak ya da Jules Verne’ninki gibi bir hayal gücü ve araştırma becerisine sahip olmak gerekir.

Jules Gabriel Verne (1828–1905) Fransız yazar ve gezgindir. Bilim kurgunun babalarından olarak bilinir. Kitaplarında ayrıntılarıyla tarif ettiği buluş ve makineler Avrupa teknolojisine ilham kaynağı olmuştur.

Hukuk eğitimi almak için gittiği Paris’te tiyatroya ilgisi derinleşmiş, ilk oyu-nunu yayımlamıştır. Babası, hukuk eğitimini bıraktığını duyunca para göndermeyi kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır. “Balonla Beş Hafta”, “Deniz Altında Yirmi Bin Fersah”, “Ay’a Seyahat”, “Dünya’nın Merkezine Seyahat”...

Kitaplarında sözünü ettiği makineler bir gün icat edildiğinde hep onun verdiği isimler kullanılarak onurlandırılmıştır. Onun sınır tanımaz “hayal gücü”nün ürünü olan Nautilius adlı denizaltı, daha sonra ilk “gerçek” nükleer denizaltıya ismini vermiştir.

Her şey hayal etmekle başlamıştı...

Page 8: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

8

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Jules Verne’nin yazdığı aşağıdaki ki-

tapların hangisinde ünlü harf sayısı diğerlerinden azdır?

A) Ay’a Seyahat B) Dünyanın Merkezine Seyahat C) Balonla Beş Hafta D) İnatçı Keraban

6 – Dokuz harften oluşur.

– Ünsüz harf sayısı ünlü harf sayı-sından fazladır.

– Ünsüz harf ile başlayıp ünlü harf ile bitmiştir.

– Ünlü ve ünsüz harf sayıları eşittir.

Metinde adının “Nautilius” olduğu söylenen taşıtla ilgili olarak yukarı-dakilerden kaç tanesi doğrudur?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4

7 Aşağıdaki kelimeler ünlü harflerinin özelliklerine göre gruplandırıldığın-da hangisi dışarıda kalır?

A) Tiyatro B) Sinema C) Opera D) Müzik

1 Jules Verne’nin Hollandalı bir tüc-car ile uşağının gözünden İstanbul ve Trabzon’u anlattığı romanın adı neymiş?

A) Ay’a Seyahat B) Dünya’nın Merkezine Seyahat C) Balonla Beş Hafta D) İnatçı Keraban

2 Jules Verne kimmiş?

A) Hollandalı tüccar B) Fransız yazar ve gezgin C) Bilim insanı D) Avukat

3 Jules Verne, Paris’e ne eğitimi al-mak için gitmiş?

A) Hukuk B) Tiyatro C) Müzik D) Dil

4 Metinde Jules Verne’nin sahip oldu-ğu hangi özellik ön plana çıkarılmış?

A) Araştırma becerisi B) Haritalara ve büyük keşiflere

duyduğu sevgi C) Sınır tanımaz hayal gücü D) Tiyatroya olan ilgisi

Page 9: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

9

Eylül sabahıydı. Doktor Alexander Fleming tatilden dönmüş, laboratuvarında araştırmalarına devam ediyordu.

Yaralara yerleşen bir bakteri üzerinde çalışıyordu. Çalışmaya o kadar dalmıştık ki içeri giren meslektaşını fark etmedi bile. Havadan sudan konuşurken Fleming’in gözü masadaki kültür kaplarından birine takıldı. Kabı alıp merakla incelemeye baş-ladı. Kap içindeki bakteri kolonisinin ortasında mavimsi bir küf gelişmişti. Dışarıda

uçuşan küf sporları, üstü açık kaba konmuş ve kısa bir sürede koloni oluşturmuş olmalıydı. An-cak kabın içinde Fleming’in dikkatini çeken baş-ka bir ayrıntı vardı. Küfün çevresinde bakterilerin bulunması gereken yerlerde temiz halkalar vardı ve bakteriler küften uzak duruyordu. Küfe temas edenler ise ölmüştü. Bu, en yaygın küflerden

olan “penisillium”du. Bu küfte diğerlerinde olmayan bir özellik keşfetti. Penisilinin

ürettiği bir sıvı, bütün bakterileri öldürüyordu.

Penisilinin etkili bir ilaç olabilmesi için büyük miktarlarda üretilebilecek biçimde yoğunlaştırılması, kolayca depolanması gerekiyordu. İlk olarak penisilin saf olarak elde edilmeliydi. Penisilini saflaştırmak için tam sekiz yıl uğraştı ama bunu başara-madı.

Doktor Fleming’in çalışmalarını sürdüren iki kişi daha vardı: Florey ve Chain. Onlar saf penisilin üretmeyi başardılar. Bir süre sonra penisilin çaresiz insanlar üze-rinde denendi ve başarılı sonuçlar elde edildi. 1945’te halkın kullanımına sunuldu.

Fleming, Florey ve Chain bu konuda yap-tıkları çalışmalarla 1945’te Nobel barış ödülü-ne layık görüldüler.

Penisilin, insanoğlunun bakterilere karşı kullandığı antibiyotiklerden biridir. Antibiyotiklerin kullanımı insanın bakterilere karşı zaferidir.

Milyonlarca yaşam kurtarıldı ancak insa-noğlunun ve bakterilerin mücadelesi hâlâ devam ediyor.

KÜF

Page 10: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

10

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM

5 Ben . . . . . . . olmak istiyorum.

Asya Noktalı yere yazılacak kelimenin

bütün ünlüleri ince olduğuna göre Asya ne olmak istiyor olabilir?

A) pilot B) mühendis C) doktor D) mimar

6 Türkçe bir kelimenin ilk hecesinde kalın bir ünlü varsa bütün heceleri kalın, ince bir ünlü varsa ince ünlü-lerle devam eder.

Yukarıda belirtilen kurala uymayan kelime hangisidir?

A) bakteri B) eylül C) doktor D) ödül

7 ?

Meyve görselleri kutulara isimleri-nin ünlü harf özelliklerine göre yer-leştirilmiştir.

Buna göre ? ile gösterilen yere han-gi meyvenin görseli getirilemez?

A) erik B) avokado C) kayısı D) şeftali

1 Fleming’in kabın içinde asıl dikkati-ne çeken durum hangisidir?

A) Bakteri kolonisinin ortasında mavimsi bir küf gelişmesi

B) Dışarıda uçuşan küf sporlarının üstü açık kaba konması

C) Bakterilerin kapta oluşan küften uzak durması ve temas edenle-rin ölmesi

D) Küfün kısa bir sürede koloni oluşturması

2 Penisilinin etkili bir ilaç olabilmesi için ilk olarak hangisi gerekliymiş?

A) Büyük miktarlarda üretilebilmesi B) Yoğunlaştırılması C) Kolayca depolanması D) Saf olarak elde edilmesi

3 Aşağıdakilerden hangisi penisilin konusunda yaptıkları çalışmalarla Nobel barış ödülü alan bilim insan-larından biri değildir?

A) Edison B) Fleming C) Florey D) Chain

4 Yazar bakterilere karşı antibiyotik kullanımını nasıl tanımlamıştır?

A) Barış B) Zafer C) Yenilgi D) Mücadele

Page 11: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

11

Teyzemlerin akşamleyin bize geleceğini öğrendiğimde çok sevindim. Kuzenim geldiğinde bütün akşamı onunla bilgisayar başında geçirirdik.

Akşam yemeği saatinde teyzemler geldiler. Yemekten sonra kuzenimle odama geçtik. Tam bilgisayarı açmıştım ki elektrikler kesildi. Yaşadığımız hayal kırıklığını tarif edemem. Annem ikimizi de salona çağırdı. Birkaç tane mum yakılmış, sohbet ediliyordu. Peki, biz ne yapacaktık şimdi? Oyalanacak hiçbir şeyimiz yoktu.

Kuzenim annesine yanaşıp: – Çok sıkıldım, eve gidelim, dedi.Annem birden: – Çocuklar, dedemden öğrendiğim bir oyunu öğreteyim mi, diye sordu. – Olur, dedik. Annem mutfağa gitti; çay tabakları, iki kâse ve nohut taneleriyle döndü. Altı

tabak ve bir kâse bana, bir o kadar da kuzenime verdi. Anlatmaya başladı: – Çocuklar, tabaklarınızı önünüze dizin. Bu kâseler de hazine sandığınız.

Annem kırk sekiz nohudu sayıp ayırdı. Onları da kuzenimle bana eşit olarak paylaştırdı. Nohutlarımızı tabak-lara dörder dörder koyduk. Oyuna kuzenim başladı. Kendi tabaklarından birindeki dört nohudu alıp saat yönünün tersine doğru birer birer tabaklara koymaya başladı. Kuze-

nimin elindeki nohutlar bitmişti. Annem “Oyuncunun elindeki son nohut kâseye denk gelirse oyuncu

tekrar oynayabilir. Oyuncunun tabağında tek nohut varsa sırası geldiğinde bu nohudu sa-ğındaki tabağa taşıyabilir. Sıra rakibe geçer. Her seferinde oyuncunun elinde kalan son

nohut, oyunun kaderini belirler.” dedi. – Anne, bu oyunun adı ne? – Cin kuyusu Onurcuğum.

Çok eski bir Türk zekâ ve strateji oyunudur.

– Biliyoruz teyzeciğim, bu oyunun şimdiki adı “mangala”, dedi kuzenim. O gün biz “cin kuyusu”nu öğrendik, annem de “mangala”yı...

BİR OYUN İKİ İSİM

Annem kırk sekiz nohudu sayıp ayırdı.kuzenimle bana eşit olarak paylaştırdı. Nohutlarımızı tabak-lara dörder dörder koyduk. Oyuna kuzenim başladı. Kendi tabaklarından birindeki dört nohudu alıp saat yönünün tersine doğru birer birer tabaklara koymaya başladı. Kuze-

nimin elindeki nohutlar bitmişti. Annem “Oyuncunun elindeki son nohut kâseye denk gelirse oyuncu

tekrar oynayabilir. Oyuncunun tabağında tek nohut varsa sırası geldiğinde bu nohudu sa-ğındaki tabağa taşıyabilir. Sıra rakibe geçer. Her seferinde oyuncunun elinde kalan son

Page 12: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

12

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM

5 ga la dal man

Yukarıdaki heceler ile aşağıdaki ke-limelerden hangisi yazılamaz?

A) mandal B) mangal C) mangala D) dalga

6 Aşağıdaki kelimelerden hangisi he-celerine doğru ayrılmıştır?

A) bil - gi - say - ar B) gök - kuş - a - ğı C) as - la - nağ - zı D) Kel - oğ - lan

7 . . . . . . . . . . . . . . . . . o-dunlukta

. . . . . . . . . . . . yayı-nevi

1 2 . . . . . . . . . . . . spor-

cular

. . . . . . . matba-a

3 4 Yukarıdaki kaç numaralı kelime veya

kelimeler satır sonunda doğru ayrıl-mıştır?

A) 2 ve 3 B) Yalnız 3 C) 1, 3 ve 4 D) 1, 2, 3 ve 4

1 Onur, kuzeni geldiğinde birlikte na-sıl zaman geçiriyorlarmış?

A) Kitap okuyarak B) Bahçede oynayarak C) Bilgisayar başında D) Ders çalışarak

2 Onur ve kuzenin hayal kırıklığına uğ-rama nedeni aşağıdakilerden hangi-sidir?

A) Bilgisayarın bozulması B) Elektriklerin kesilmesi C) Annelerinin salona çağırması D) Yeni bir oyun öğrenilmesi

3 Onur’un annesi cin kuyusu oyununu kimden öğrenmiş?

A) Babasından B) Ablasından C) Dedesinden D) Teyzesinden

4 Metinden mangala oyunu ile ilgili olarak aşağıdaki çıkarımlardan han-gisine ulaşılamaz?

A) İki kişi ile oynanır. B) 48 taş vardır. C) Türk zekâ ve strateji oyunudur. D) Her oyuncunun 8 kuyusu vardır.

Page 13: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

13

Haziranda köyümüzden teneke sesi eksik olmaz. Çünkü Gümüşhane’nin Ye-şildere köyünde dutlarımız olgunlaşmaya başlar. Çocukların görevi dutlara dadanan kargaları teneke sesleriyle ürkütüp kaçırmaktır.

Dut ağacı bizim buralarda meyveleri için ye-tiştirilir. Pekmezimizi, pestilimizi dutlardan yaparız. Bir kısmını kış için saklarız, bir kısmını da satarız. İşlerimiz imece usulüdür.

Olgunlaşan dutlar toplanır. Dut toplama işi, ağaçların çırpılmasıyla olur. Ağaçların altına bü-yük bezler gerilir. Kuvvetli bir ağabeyimiz ağaca çı-kıp dallara vurur. Hem bezlerde toplanan hem de etrafa saçılan dutlar büyük kazanlara konur. Kolayca ezilinceye kadar çok az miktarda suyla haşlanır. Haşlanmış dutlar “telis” denilen büyük çuvallara konur. Sıkıştırılarak suyu çıkarılır. Elde edilen bu “şıra” tekrar

kazana konur. Çuvalların içinde sadece posa kalmıştır. Buna da “cibre” denir. Onu da top top yapıp güneşte kuruttuktan sonra yakacak olarak kullanırız. Cibreleri top

top yapmak da çocukların işidir. Şıra belirli bir yoğunluğa gelene kadar kaynatılır. Ayrı bir yerde bir miktar un, suyla karıştırılarak bulamaç hâline getirilir ve kaynayan şıraya yavaşça dökülerek karıştırılır. Karışım biraz daha koyulaşınca ocaktan alınır. Elde edi-

len bu karışıma “herle” denir. Herleye

bir de ceviz, fındık karıştırılırsa... Üff! İşte bütün çocukların beklediği vakit gelmiştir. Tabaklarımızı alıp herle için kazanın başında sıraya gireriz.

Herle, özel bezlerin üzerine dökülerek ince bir şekil-de yayılır ve güneşte kurutulur. Kuruyunca bezlerin arkası ıslatılarak çıkarılan pestiller iplere serilir. Biraz kuruyunca katlanıp pestil demeti hâline getirilir.

Şimdi sıra diğer komşularımızda...

HERLE AŞKINA

Page 14: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

14

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Metinden yola çıkarak “şıra” kelime-

sinin anlamı aşağıdakilerden hangi-sidir?

A) Kaba örgülü büyük çuval B) İnce yufka biçiminde kurutul-

muş meyve ezmesi C) Bazı meyve ve sebzelerin özü D) Suyu alınmış her tür yiyecek

maddesinin artığı

6 Metinde geçen “usul” kelimesi dili-mize Arapçadan yerleşmiştir.

Buna göre “usul” kelimesinin Türk-çesi aşağıdakilerden hangisidir?

A) yöntem B) yardımlaşma C) görgü D) yüksek

7 Canlı

Bitki

?

Dut

Yukarıdaki sözcükler belli bir kurala göre sıralanmışlardır.

Buna göre “?” ile gösterilen yere hangi kelime yazılmalıdır?

A) Elma B) Çiçek C) Ağaç D) Karga

1 Haziranda Gümüşhane’nin Yeşildere köyündeki çocukların görevi neymiş?

A) Koyunları otlatmak B) Tabakları alıp kazanların başında

sıraya girmek C) Kargaları teneke sesleriyle ürkü-

tüp kaçırmak D) Haşlanmış dutları büyük çuvalla-

ra koymak

2 “Herle nedir?” sorusunun cevabı hangisidir?

A) Büyük çuval B) Şırası alınmış dut posası C) Yardımlaşma D) Unlu suyla yapılan bulamaç ile

kaynatılmış şıranın karışımı

3 Herle nerede kurutuluyormuş?

A) Güneşte B) Fırında C) Gölgede D) Dolapta

4 Metinde “Birçok kimsenin toplanıp el birliğiyle bir kişinin veya bir top-luluğun işini görmesi” anlamında kullanılan kelime hangisidir?

A) Telis B) Şıra C) İmece D) Pestil

Page 15: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

15

Bugün çok heyecanlıyım. Bir ay önce annemle belediyeye gidip ipek böceği yetiştirmek istediğimizi söy-lemiştik. Bugün de ipek böceği

tohumlarımızı alacağız. Annemle hem aile gelirine katkı sağlıyor hem de Ödemiş ve çevresinde tarihi ol-dukça eskilere dayanan bu yardımcı tarım kolunu yaşatmaya çalışıyoruz.

Tohumlarımızı bir kutu içinde aldık. Kutuda tam yirmi bin tane yumurta var. Si-yah tohumların beyaz kozalaklara dönüşmesini görmek heyecan verici. Evimizin bir odası yılda kırk günlüğüne bu minik misafirlerin... Onlar için yemeğimiz de var. İpek böcekleri sadece dut yaprağı yer. Bahçemizdeki elli dut ağacının yaprakları onlara yetiyor.

Tohumlarımızı bekletmeden odadaki kerevetlere serdik. Şimdi on dokuz gün tırtılların yumurtadan çıkmasını bekleyeceğiz. Annemle bu işi yapa yapa ben de

epey şey öğrendim. Yumurtadan çıktıkların-da boyları ancak 3 milimetre olan tırtıllar neredeyse her gün kendi ağırlıkları kadar dut yaprağı yer. Büyümeleri de yemeleri gibi hızlıdır. Boyları 8 santimetreye kadar ulaşır.

Bir süre sonra tırtılın iştahı kesilir. Yemeği bırakır ve ipek salgılamaya başlar. Koza örecek tırtıl, sarı bir renk alır. Günün bi-

rinde başını havaya kaldırıp ileri geri sallar. Kozasını yapmak için dal parçası aradığını anlarız. Bu durumda kerevetlere ağaç dalları yerleştiririz. Tırtıl bu dallara tırmanır ve koza örmeye başlar. Örmeye en dıştan başlar. Kendisi koza içinde kalır. Yaklaşık bir hafta sürede dalların üzeri bem-beyaz olur. Kozaları toplar ve tohumları aldığı-mız yere veririz.

Bu serüvene tanık olmak için bir yıl bek-lemeye değer, ne dersiniz?

KOZA

Page 16: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

16

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Metinde “dal” kelimesi hangi an-

lamda kullanılmıştır?

A) Bir yerin içine girmek B) Branş C) Arka, sırt D) Ağacın gövdesinden ayrılan kol-

lardan her biri

6 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zıt anlamlı kelimeler bir arada kullanıl-mıştır?

A) Bir süre sonra tırtılın iştahı kesi-lir.

B) Günün birinde başını havaya kal-dırıp ileri geri sallar.

C) Koza örmeye en dıştan başlar. D) İpek böcekleri sadece dut yap-

rağı yer.

7 Metinde altı çizili kelime yerine aşa-ğıdaki kelimelerden hangisi kullanıl-dığında cümlenin anlamı değişmez?

A) hikâyeye B) anıya C) maceraya D) diziye

1 Çocuk ve annesi belediyeye bir ay önce niçin gitmişler?

A) Çiçek tohumları almak için B) İpek böceği yetiştirmek iste-

diklerini söylemek için C) Aldıkları tohumları geri vermek

için D) Belediyenin düzenlediği kurslara

başvurmak için

2 İpek böcekleri sadece ne yiyormuş?

A) Üzüm yaprağı B) Karınca C) Dut yaprağı D) Yumurta

3 Tırtıllar yumurtadan ne kadar süre-de çıkıyormuş?

A) Bir haftada B) Kırk günde C) Bir yılda D) On dokuz günde

4 Tırtılın, koza yapacak dal parçası aradığını nasıl anlıyorlarmış?

A) Başını havaya kaldırıp ileri geri salladığında

B) Yumurtadan çıktığında C) İştahı kesilip yemeği bıraktığında D) Boyu 8 santimetreye ulaştığında

Page 17: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

17

İNKALAR

Teyzem çocukken eski uygarlıklara karşı çok ilgiliymiş. Bu merakı onu bir tarihçi yapmış. Sonradan bir derginin gezi yazılarını yazmaya başlayınca benim de ülkelerle ilgili pek çok sorumu cevaplar hâle geldi.

İzlediğim bir filmden sonra İnkaları çok merak etmeye başlamıştım. İnka-

lar, And Dağları’nda yaşamış Güney Amerika yerli halkıdır. Teyzem ve arkadaşları yakın zamanda araştırma için İnkaların izinin olduğu Peru’ya gittiler. Bu sayede benim de İnkaların kayıp şehri olarak bilinen Machu Picchu’nun bol bol çekilmiş fotoğraflarını görme şansım oldu.

Önce Peru’nun yük-sekliği 3500 metre olan başkenti Cuzco’ya (Kusko) gitmişler. İlk gün sadece yürürken bile nefes almakta zorlanmışlar. Bu rakımlarda oksijen seviyesi düşükmüş. “Yükseklik hastalığı”na ya-kalanmamak için yavaş ha-reket edip koka çayı içmişler. Peru’nun havasına alıştıktan sonra yollarına devam etmişler.

İlk durak Machu Picchu (Maçu Piçu) olmuş. Buraya Cusco’dan trenle dört sa-atte gitmişler. Trenden indikten sonra otobüsle Machu Picchu’ya çıkmışlar. Machu Picchu, Andes Dağları’nın tepesinde görünüyor. Teyzemin çektiği fotoğraflarda taş binalar, tapınaklar ve uçsuz bucaksız taraçalar var. Bunlar 15. yy.dan kalma. İnkaların bu kadar yükseğe bir şehir kurmasının sebeplerinden biri ne kadar yükseğe çıkar-larsa tanrılara o kadar yakın olacaklarına inanmalarıymış.

Machu Picchu’nun çevresi göz alabildiğince taraçalarla kaplı. Şiddet-li yağmurları tarlalardan aşağı akıtmak için yapılmış. Bu sistem bugün de tarlaları sadece birkaç dakika içinde kurutmayı sağlıyormuş. Taraçalar aynı zamanda şehrin dağdan aşağı kaymasını da engelliyormuş.

Fotoğraflarda lamalar da vardı ama anladığım kadarıyla teyzem korkudan pek yaklaşamamış.

Page 18: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

18

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Kelime Zıt Anlamlısı Eş Anlamlısı bulanık duru saf küçük . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . soru . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . beyaz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . genç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Yukarıdaki etkinlik tamamlandığın-da kaç numaralı yere yazılan kelime eş sesli olur?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4

6 “Uygar – medeni” kelimeleri arasın-daki anlam ilişkisi aşağıdaki kelime gruplarından hangisinde vardır?

A) cevap - sual B) ekşi - acı C) ülke - şehir D) ant - yemin

7 kaz - akıl - şişsöz - asma

Kutudan eş sesli kelimeler çıkarıldı-ğında geriye kaç kelime kalır?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4

1 Çocuğun teyzesinin tarihçi olma ne-deni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ezberinin kuvvetli olması B) Gezmeyi çok sevmesi C) Eski uygarlıklara olan merakı D) Ailesinin çok istemesi

2 Çocuk izlediği filmden sonra hangi uygarlığı merak etmiş?

A) Persleri B) İnkaları C) Vikingleri D) Mayaları

3 Çocuğun teyzesi ve arkadaşları ni-çin Peru’ya gitmiş?

A) Tatil için B) Merak ettikleri için C) İş görüşmesi için D) Araştırma için

4 Metne göre aşağıdakilerden hangi-si teyzesinin çektiği fotoğraflardan biri değildir?

A) B)

C) D)

1234

⇒⇒⇒⇒⇒

⇒⇒⇒⇒⇒

Page 19: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

Sanat, ekmek kadar su kadar önemli, Sanat, ruhumuzun merhemi,Sanat keşiflerle dolu bir serüven Bu yolda keşfedersin kendini.

Kolaylıkla ifade edersin düşüncelerini, Olursun üretken, yaratıcı, öz güvenli Duyguyla bütünleşirse bilgi Farklı görebilirsin her şeyi.

Bazen şiir, bazen film,Bazen heykel, bazen resimKarşına çıkar sanatHer yerde biçim biçim.

Notalar müziğe,Kelimeler hikâyeye,Çamur heykellere,Dönüşür sanat ile. Ufuk DAL

SANAT

19

Page 20: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

20

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5

“Kesmek” kelimesi aşağıdaki cüm-lelerin hangisinde görseldeki anla-mında kullanılmıştır?

A) Onunla ilişkimi kestim. B) Faturasını yatırmayınca telefonu

kesmişler. C) Kurdelenin fazla olan kısımlarını

kesti. D) Öğretmen dersi kesip konuşan

çocukları uyardı.

6 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili kelime mecaz anlamda kulla-nılmıştır?

A) Sanat, ekmek kadar önemlidir. B) Memleket özlemi onu yollara

düşürdü. C) Soğuktan burnu akmaya başladı. D) Kaynar su elini yakmış.

7 Aşağıdakilerden hangisi metinde geçen sanatla ilgili terimlerden biri değildir?

A) ekmek B) nota C) resim D) heykel

1 Şair, sanatın insan için önemini aşa-ğıdakilerden hangisi ile karşılaştıra-rak belirtmiştir?

A) Su B) Merhem C) Serüven D) Bilgi

2 Şiire göre sanatın yararlarını listele-diğimizde hangisini yazamayız?

A) Kendimizi kolayca ifade etme-mizi sağlar.

B) Kendimize olan güvenimizi arttırır. C) Farklı kültürleri tanımamızı sağlar. D) Yaratıcılığı geliştirir.

3 Şair, sanat türlerine hangi dörtlük veya dörtlüklerde yer vermiştir?

A) Yalnız 3. B) 3 ve 4. C) 1 ve 2. D) Yalnız 2.

4 Şiirin üçüncü dörtlüğü hangi çıkarı-ma örnektir?

A) Neden - sonuç B) Karşılaştırma C) Benzetme D) Örneklendirme

Page 21: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

21

Charles Goodyear (1800-1860) babasının hırdavat dükkânı iflas edince kauçuk üre-ten bir firmada işe girdi.

Ancak kauçuktan elde edilen ürünler satılmamış, sa-tılanlar ise iade edilmişti. Çünkü Brezilya’dan getirilen bu malzeme sıcak havalarda yapışkan, soğuk havalarda ise sert bir hâl alıyordu.

Charles Goodyear baktı ki kauçuk şirketinde işler iyiye gitmiyor büyük bir hayal kırıklığı ile oradan ayrıldı. Ancak bundan sonra tüm zamanını ve parasını uğrunda harcadığı araştırmalara verdi. Amacı, doğal kauçuğun yapışkanlığını giderip sert ama aynı zamanda esnek bir malzeme üretmekti.

Yaşadığı başarısızlıklar, maddi imkânsızlıklar, kötü hayat şartları ve bo-zulan sağlığı Goodyear’ı yine de durdurmamıştı.

Kükürtle kauçuğu karıştırma yöntemiyle yılmak bilmeden denemeler sürdürse de buluşunu bir türlü gerçekleştirememişti.

Çalışmalarına devam ettiği bir gün elindeki kükürtlü örneklerden birini yanlışlıkla sobanın üzerine düşürdü. Kauçuk erimemiş, tam tersine sert ve elastik bir hâl almıştı.

En iyi ve dengeli sonuçları veren formülüne, ABD’de 1844 yılında patent aldı. Ancak bazı sebepler yüzünden İngiltere ve Fransa’dan patent alamadı.

Bulduğu yöntem ile para kazanamamak onu üzse de bilim dünyasına kattıkların-dan dolayı mutluydu. Ona göre kükürtle sertleştirilmiş kauçuk pek çok farklı alanda kullanılabilirdi ve tahmin ettiği gibi bunların büyük bir kısmı sonradan hayata geçi-rildi. Goodyear maalesef 1860’ta yoksul bir insan olarak öldü.

Ancak en azından bugün,

dünyanın en büyük kauçuk ve

lastik firmalarından olan ve

Charles Goodyear’ın ölümünden

yaklaşık 40 yıl sonra adıyla ku-

rulan şirket, onun isminin gele-

cek kuşaklar tarafından da anıl-

masını sağladı.

AZİM

Page 22: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

22

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Metinde “sıcak” kelimesi hangi an-

lamda kullanılmıştır?

A) gerçek B) mecaz C) terim D) deyim

6 Metnin üçüncü paragrafında geçen “bakmak” kelimesinin cümleye kat-tığı anlam hangisidir?

A) Aramak B) Bakışı bir şey üzerine çevirmek C) Anlamak D) Beslemek, geçindirmek

7 3 Seni kaybetmek istemiyorum. 3 Maçı penaltılarla kazandılar.

3 Dişlerine dolgu yaptırmış.

3 Metnin son paragrafını okudun mu?

Yukarıdaki cümlelerden kaç tane-sinde terim anlamlı kelime kullanıl-mıştır?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4

1 Charles Goodyear’ın babası iflas edin-ce girdiği şirket ne üretiyormuş?

A) Plastik B) Kükürt C) Kauçuk D) Soba

2 1- Maddi imkânsızlıklar 2- Kötü hayat şartları 3- Bozulan sağlığı Yukarıdakilerden hangisi veya han-

gileri Charles Goodyear’ın araştır-maları sırasında karşılaştığı zorluk-lardandır?

A) 1 ve 2 B) 2 ve 3 C) 3 ve 1 D) 1, 2 ve 3

3 Goodyear’ın buluşunu gerçekleştir-mesini sağlayan olayda sobanın üzerine düşen kauçuğa ne olmuş?

A) Yanmış. B) Erimiş. C) Sertleşmiş. D) Sert ve elastik bir hâl almış.

4 Aşağıdakilerden hangisi Charles Go-odyear’ı sevindirmiştir?

A) Bilim dünyasına katkı sağlaması B) Buluşu ile çok para kazanması C) Bir şirkete adının verilmesi D) Kauçuk şirketinden çıkması

Page 23: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

23

Ekrandaki yazı dikkatimi çekmişti: “2017 LOL DÜNYA ŞAMPİYONASI”. Pekin Ulu-sal Stadyumu tıklım tıklımdı. Bu arada annem beni soru yağmuruna tutmaya başladı:

– Emre, neden toplanmış bu insanlar? LOL ne? – Bilgisayar oyunu oynayan çocukları izlemek için. – Ne? İki spiker, sanki annemin bilmediği bir dilde konuşuyorlardı. – Üst koridor, orta

koridor ne? Ormancı, nişancı kim Emre?

Emre gülmekten cevap veremiyordu:

– Anneciğim, bu gördüklerin e-spor yani “elektronik spor” dünyasından. “League of Legends” (Efsanelerin Ligi) adlı bir bilgisayar oyununun dünya şampiyonasından. Ama Dota 2, Counter Strike gibi oyunlar için de turnuvalar var. Buralardaki oyuncular dünyaca ünlü sporcular.

– Nasıl sporcu? Onlar da mı antrenman yapıyorlar? – Hem de nasıl! Koçları eşliğinde günde on sekiz saat oyun oynayarak hazırlık

yapıyorlar. El ve göz koordinasyonu, uzun süreli konsantrasyon, refleks gibi konularda kendilerini yetiştiriyorlar.

– İlk ne zaman yapılmış bu turnuvalar? – 1972’de Stanford Üniversitesinde yapılmış ama elektronik sporların ana vatanı

Güney Kore. 1997’de ülkede bir ekonomik kriz olmuş. İşsiz kalan gençler de vermiş-ler kendilerini bilgisayar oyunlarına. Konuyu o kadar ciddiye almışlar ki “Kültür, Spor ve Turizm Bakanlığı”na bağlı bir elektronik spor organizasyonu bile kurmuşlar. Turnu-va sayısı 10 yılda 260’a çıkmış. Turnuvalardaki oyunlardan biri League of Legends’ı (LOL) dünyada oynayan kişi sayısı ayda 67 milyon.

– Türkiye’de de yapılıyor mu? – Evet, on yıldır yapılıyor ama son yıllarda gelişmeye başladı. Bana sorarsanız bu kadar insanın buraya toplanmalarının en önemli nedeni bir

hikâyenin parçası olmaktı.

E-SPOR

Page 24: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

24

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 yere

1

yapabiliriz4

harcamayarak2

gereksiz5

paramızı3

tasarruf6

Yukarıdaki kelimeler ile anlamlı ve kurallı cümle oluşturulduğunda sı-ralama aşağıdakilerden hangisi gibi olur?

A) 3 - 1 – 2 - 6 - 5 - 4 B) 3 - 5 - 1 - 2 – 6 - 4 C) 6 - 4 - 3 - 5 - 2 - 1 D) 5 - 1 - 4 - 3 - 2 - 6

6 “Emre, neden toplanmış bu insan-lar?” cümlesinin kurallı hâli hangi seçenekte doğru verilmiştir?

A) Emre, bu insanlar neden topla-mış?

B) Bu insanlar neden toplanmış Emre?

C) Neden bu insanlar toplanmış Emre?

D) Neden toplanmış Emre bu in-sanlar?

7 Aşağıdakilerden hangisi olumsuz cümledir?

A) Türkiye’de de yapılıyormuş. B) Ekrandaki yazı dikkatimi çekti. C) Gençler işsiz kaldı. D) Yeni aldığı elbise olmadı.

1 Pekin Ulusal Stadyumunu insanlar ne izlemek için tıklım tıklım doldur-muş?

A) Şampiyonlar Ligi Futbol karşılaş-masını

B) Atletizm yarışlarını C) Bilgisayar oyunu oynayan çocuk-

ları D) Çocukların bayram gösterilerini

2 Emre ve annesinin ekranda gördük-leri hangi oyun dünya şampiyonası-na aitmiş?

A) League of Legends B) Dota 2 C) Counter Strike D) Need For Speed

3 Elektronik sporların ana vatanı ne-resiymiş?

A) Amerika B) Türkiye C) Güney Kore D) Japonya

4 Metne göre aşağıdakilerden hangisi elektronik sporların gelişmesinin en önemli nedenidir?

A) Teknoloji B) Eğitim C) Ticaret D) İşsizlik

Page 25: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

Geçmişiyle tarih ve kültür kenti,Osmanlının ilk başkenti,Uygarlıkları bağrına basmış bir ana,İlklerin şehri Bursa.

Hacivat’ı, Karagöz’ü ve mehteriyle,Kılıç kalkanı ve festivaliyle,Eşsiz eserlerinin zenginliğiyle,Kültür, sanat şehri Bursa.

İznik ve Ulubat GölüBursa’ya tanıklık eden Uludağ’ı,Termal suları, kaplıcaları,Mağaralarıyla doğa harikası Bursa.

İpek böceği ve kozası,“UNESCO Dünya Kültür Mirası”,Âdeta açık hava müzesi,Türkiye’nin kültür kalbi Bursa. Ufuk DAL

BURSA

25

Page 26: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

26

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Âdeta açık hava müzesi,

Türkiye’nin kültür kalbi Bursa.

Şiirin yukarıdaki dizeleri hangi çıka-rıma örnektir?

A) Neden - sonuç B) Benzetme C) Karşılaştırma D) Örneklendirme

6 Bursa’ya . . . . . . . . . . . . . . . . Ulu Cami’yi gör-meye gideceğim.

Yukarıdaki cümlede noktalı yere aşa-ğıdakilerden hangisi yazılmalıdır?

A) özellikle B) fakat C) için D) oysa

7 Kim neden - sonuç cüm-lesine bir örnek verebilir?

Hangi öğrencinin kurduğu cümle öğretmenin istediği cümleye örnek olabilir?

A)

B)

C)

D)

1 Şair Bursa’yı neden bir anaya ben-zetiyor?

A) Doğal güzelliklere sahip olduğu için

B) Pek çok kültürel faaliyete ev sa-hipliği yaptığı için

C) Birçok uygarlığı bağrına bastığı için

D) Sanat şehri olduğu için

2 Bursa’nın doğal güzellikleri şiirin ka-çıncı dörtlüğünde anlatılmıştır?

A) 1. B) 2. C) 3. D) 4.

3 Şiirde Bursa ile ilgili hangisinden söz edilmemiştir?

A) Coğrafi konumundan B) Doğal güzelliklerinden C) Kültürel özelliklerinden D) Ekonomik faaliyetlerden

4 Aşağıdaki sorulardan hangisinin ce-vabı şiirde vardır?

A) Bursa hangi bölgemizdedir? B) Bursa’da UNESCO Dünya Kültür

Mirası alanı neresidir? C) İpek böceği hangi ağacın yapra-

ğı ile beslenir? D) Osmanlının ilk başkenti neresi-

dir?

Sabaha kadar ders ça-lıştım.

Şahin gibi gözleri vardı.

Hızlı konuştuğu için hiç-bir şey anlamamıştım.

İnsanlara saygılı olma-lıyız.

Page 27: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

27

En farklı tatil bence gemiyle yapılanıdır. Hele geniş bitki örtüsüne sahip adaları keşfetme merakınız varsa gemi turlarıyla en büyük adaları da rotanıza ekleyebi-lirsiniz. Mesela Borneo Adası...

Bu ada, Asya’nın en büyük ve dünyanın üçüncü büyük adasıdır. Yemyeşil tropik yağmur ormanlarının, egzotik atmosferin ve yaban hayatının gü-zelliğinden dolayı her yıl binlerce turist adayı ziyaret ediyor. Ziyaretçiler, bu adada farklı bir deneyim yaşı-yorlar. Burada yağmur ormanlarını keşfe çıkabilir, ber-rak sularda yüzebilir, kanyon yürüyüşü yapabilir, egzotik yaban hayatını yakından görebilirsiniz. Ancak yağmur ormanlarının bu kadar sık olduğu adada gezinti yapmanın ufak riskleri var. Özellikle sıtma buranın en büyük sorunlarından biri. Adaya giderken uygun kıyafetler götürmek de çok önemli. Burada türlü türlü zehirli böcek ve yılanla karşılaşmanız mümkün.

Bu adaya özgü olan Borneo orangutanı-nı, uzun burunlu maymunu, Borneo cüce fili-ni ve bunun gibi birçok canlıyı görebilirsiniz. Özellikle Borneo orangutanı bu bölgeye olan turist akınının en önemli sebeplerinden biri. Palmiye ağa-cı yetiştiriciliği yüzünden hem yağmur ormanlarının hem de “orman adamı” da denilen Borneo orangu-tanın sayısı yok olma riskiyle karşı karşıya.

Bu yabani ortamda yapılabilecek diğer güzel bir etkinlik de yağmur ormanlarının içlerinde devasa ağaçlara kurulan asma köprülerde yapılan yürüyüşler. Bu yürüyüşler, Borneo seyahatinde mutlaka yaşanması gereken bir tecrübe.

Umarım siz de bu harika adayı ziyaret eder, başka yerde göremeyeceğiniz can-lılar ile tanışma fırsatını yakalar, harika maceralar yaşarsınız.

BORNEO ADASI

Page 28: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

28

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Metinde aşağıdaki çıkarımlarda han-

gisine örnek yoktur?

A) Neden - sonuç B) Benzetme C) Karşılaştırma D) Örneklendirme

6 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kar-şılaştırma yapılmıştır?

A) Umarım siz de bu harika adayı ziyaret edersiniz.

B) Bu ada, Asya’nın en büyük ada-sıdır.

C) Buraya uygun kıyafetler götür-mek çok önemli.

D) Adada palmiye ağacı yetiştiricili-ği yapılıyormuş.

7 Aşağıdakilerden hangisi metinde geçen pekiştirmeli kelimelerden bi-ridir?

A) upuzun B) masmavi C) pespembe D) yemyeşil

1 Yazara göre en farklı tatil aşağıdaki-lerden hangisi ile yapılanmış?

A) B)

C) D)

2 Borneo Adası ile ilgili aşağıdaki ifa-delerden hangi yanlıştır?

A) Asya’nın üçüncü büyük adasıdır. B) Tropik yağmur ormanları vardır. C) Her yıl binlerce turist ziyaret

eder. D) Adaya özgü canlılar vardır.

3 Yazara göre adayı gezenlerin karşı-laşacağı en büyük sorun hangisidir?

A) Zehirli böcekler B) Yılanlar C) Sıtma D) Borneo orangutanı

4 Borneo orangutanın sayısındaki azal-manın sebebi neymiş?

A) Yağmur ormanlarının artması B) Palmiye ağacı yetiştiriciliği C) Turist akınının çok olması D) Sıtma hastalığı

Page 29: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

29

Babam işi gereği yurt dışı seyahatlere çok sık çıkıyor. Bu seyahatler birkaç gün-lüğüne oluyor ama ben yine de onu çok özlüyorum. Laf aramızda, gittiği ülkelerden ne getireceğini de çok merak ediyorum.

Babam bu sefer Rusya’ya gitti. Üç gündür orada ama bugün dönecek. Okul-dan eve döndüğümde onu görebileceğim.

Son ders zili çalınca vakit kaybetmeden eve gittim. Elimi hiç kaldırmadan bastım zile:

– Oğlum, nedir bu acelen? Zile sadece bir kere bassan kapıyı açmayacak mıyım sa-nıyorsun?

– Babam geldi mi anne? – Geldim, geldim. Beni değil, hediyeni

merak ediyorsun, öyle değil mi? – Baba! Hoş geldin. Ne getirdin bana? Babam gülmeye başladı. Masanın üze-

rinde duran kutuyu bana uzattı:– Aç bakalım, beğenecek misin? Sabırsızlıkla paketi açtım. Sonra da ku-

tunun kapağını kaldırdım. Büyükçe bir bebek... Üzerine elbise çizilmiş ve üzeri bo-yanmıştı.

– Beğendin mi, Elif? Bunun adı “matruşka”. En önemli özelliği ne biliyor musun?

– Çok güzel, nedir babacığım? Babam bebeği ortadan bir kutuyu açar gibi açtı. İçinden bir bebek daha çıktı.

Sonra onu da açtı. Bir bebek daha... Ben devam ettim açmaya. Bir tane daha derken sekiz tane bebeğim oldu. Babamdan öğrendiğime göre matruşka bebekler Rusya’da 19. yüzyılda ilk olarak çocukların zihinsel gelişimi için tasarlanmış ve ülkenin simgesi hâline gelmiş. Okullarda çocuklara renk, boyut ve aile kavramlarını öğretmek için kullanılmış. Bebekler, ilk kez 1904’te Paris’teki uluslararası bir fuarda matruşka ola-rak tüm dünyada tanınmış. İç içe geçmesiyle annenin korumacı yönü anlatılıyormuş.

Babama teşekkür edip başladım bebeklerle oynamaya.

MATRUŞKA

Page 30: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

30

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 1 Hepsinin altın gibi bir kalbi vardı.

2Babamın seyahat ettiği ülkeler arasında Japonya, İsveç, Rus-ya gibi ülkeler var.

3Bebeği görünce çok mutlu ol-dum.

4Annem de benim kadar baba-mı çok özlüyor.

A ÖrneklendirmeB KarşılaştırmaC BenzetmeD Neden-sonuç

Yukarıdaki cümleler anlam özellikle-riyle eşleştirildiğinde hangisi doğru olur?

A) 1 C2 A3 D4 B

B) 1 B2 A3 D4 C

C) 1 D2 B3 C4 A

D) 1 C2 A3 B4 D

.

6 Son ders zili çalınca . . . . . . . . . . . . . . . .

Yukarıdaki cümle aşağıdakilerden hangisi ile devam ettirildiğinde ha-yal ürünü bir anlatım olur?

A) vakit kaybetmeden eve gittim. B) uçan halıma atlayarak okuldan

ayrıldım. C) koşarak servise bindim. D) tavşan gibi koşmaya başladım.

1 Elif en çok neyi merak ediyormuş?

A) Babasının iş yerini B) Babasının gittiği ülkeleri C) Babasının gittiği ülkelerden ne

getireceğini D) Babasının ne zaman emekli ola-

cağını

2 Babasının Elif’e Rusya’dan getirdiği hediye kutusunun içinden ne çık-mış?

A) Büyükçe bir bebek B) Kırmızı bir elbise C) Renkli şekerler D) Yapboz

3 Aşağıdakilerden hangisi matruşka bebeklerin ilk tasarlanma amacıdır?

A) Ülkenin simgesi olmak B) Süs eşyası olarak kullanmak C) Çocukların zihinsel gelişimine

yardımcı olmak D) Tuzluk olarak kullanmak

4 Matruşka bebeklerin iç içe geçme özelliği ile anlatılmak istenen ney-miş?

A) Renk kavramı B) Annenin korumacı yönü C) Babanın merhameti D) Annenin fedakârlığı

Page 31: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

31

Geçen yıl okulumuzdaki ebru kursuna gitmiştim. Kurs başlamadan bu sanat hakkında çok bilgi edindim.

Ebru sanatı, en eski Türk kâğıt süsleme sanatlarından biridir. İlk nere-de ve ne zaman yapılmaya başlandığı tam olarak bilinmiyor ama Orta Asya’da ortaya çıktığı düşünülüyor.

Öğretmenimiz kursun ilk gününden itibaren hepimize “ebrucu” diyerek bizi yüreklendirdi. Ebru sanatıyla uğraşan kişilere ebrucu, ebru sanatçısı ya da eb-ruzen denirmiş. Günümüzde ebruculuk hem geleneksel yollarla hem de üni-versitelerde öğreniliyor.

Ebru yapmak için önce ebru sıvısı hazırladık. Ebru sıvısı aslında su. Suyun içine kitre koyarak kıvamı artırdık. Böylelikle boyaların dibe batmasını önledik. Sıvı-yı tekneye koyduk. Tekne, paslanmaz metalden yapılan bir kap. Boyalarımız renkli topraklardan ya da bitkilerden elde edilir ve suda çözülmez. Zaten boyamız suyun üzerinde kalmalı ve düzgün bir şekilde yayılmalıdır. Bunun için özel bir sıvı olan öd sıvısı boyaların içine eklenir. Ebruda, sapı gül dalından; kılları at kılından yapılan fır-çalar kullanılır. Geleneksel ebrucular boyalarını ve fırçalarını kendileri yaparlarmış. Günümüzdeyse bu malzemeler hazır olarak bulunabilir.

Fırçanın ucuna istediğimiz renkte boya aldık. Fırçanın sapını parmağımıza vu-rarak fırçanın ucundaki boyaları suyun üstüne serptik. Biz ya da metal dişleri olan bir tarak kullanarak şekiller oluşturduk. “Biz” denilen alet; sivri uçlu, metal bir çubuk. Daha sonra ebruyu kâğıda aktardık ve kâğıdın kurumasını bekledik. Yapılan her ebru birbirinden farklıydı.

Biz yaparken çok keyif aldık. Sizin de hoşunuza gi-deceğine eminim. Denemeye ne dersiniz?

SUDAKİ RENKLER

Page 32: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

32

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM4 Annem, aile albümünde ninemle çe-

kilmiş fotoğraflarına bakıp onu anla-tırken “Ninenin pamuk gibi bir kalbi vardı.” dedi.

Yukarıdaki cümlede benzetilen var-lığa ait görsel aşağıdakilerden han-gisidir?

A) B)

C) D)

5 Yine çok çalıştım, uma-rım bu sefer heyecandan öğrendiklerimi unutmam.

Konuşmasına göre çocuğun yaşadığı duygu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pişmanlık B) Endişe C) Sevinç D) Gurur

6 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde duy-gusal bir ifade vardır?

A) Ebru sanatı, en eski Türk kâğıt süsleme sanatlarından biridir.

B) Ebru sanatıyla uğraşan kişilere ebrucu denirmiş.

C) Biz ebru yaparken çok keyif aldık. D) Geçen yıl okulumuzdaki ebru

kursuna gitmiştim.

1 Öğretmenleri kursun ilk gününden itibaren öğrencilerine neden “ebru-cu” diyormuş?

A) Ebru kursunda oldukları için B) Çok güzel ebru çalışmaları yap-

tıkları için C) Onları cesaretlendirmek için D) Ebru yapana “ebrucu” denildiği

için

2 Öğrenciler ebru yapımı için hazır-ladıkları sıvıyı neyden yapılmış bir tekneye koymuşlar?

A) Metalden B) Taştan C) Ağaçtan D) Plastikten

3 Hangisi ebru yapımının aşamaların-dan değildir?

A) Boyanın içine öd eklemek B) Fırçanın sapına parmak ile vur-

mak C) Kitre koyarak suyun kıvamını ar-

tırmak D) Oluşan şekilleri bir bez parçası-

na aktarmak

Page 33: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

Temel amaç bilimde Evreni araştırma, gözlemlemeBilinmeyeni cevaplandırma,İnsanlığa yararlı bilgiler sunma.

Meraktır doğuran bilimi Bir soru gerektirir bin bir denemeyiBulunan bilgi evrenseldir.Tüm dünyanın ulaşabileceği.

Matematik, geometriHepsi öğrenme isteğiFizik, kimya, biyoloji,Doğayla uyumlu yaşama isteği.

Ait değillerdir kişilere, ülkelereHer zaman açıklardır yeniliğeÖğrenirsin zamanla; yapamam, demeİsteyen herkes uğraşır bilimle. Ufuk DAL

MERAK

33

Page 34: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

34

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı

çizili kelime özel ad olarak kullanıl-mıştır?

A) Deniz bugün çok dalgalı. B) Ebru kursuna yarın başlayaca-

ğım. C) Doğa da odasını toplamış. D) Yağmur suları pencereden içeri

girdi.

6 İsim Tür Çoğul Somut ? 3 3 3

Tablodaki işaretlemelere göre ? ile gösterilen yere aşağıdakilerden hangisi yazılabilir?

A) Bilim B) Ülkeler C) Bilgiler D) Kimya

7 – Van Gölü, Doğu Anadolu Bölge-si’nde bulunmaktadır.

– Kurban Bayramı’nda köyde olaca-ğız.

– İngilizce bilen birini arıyorlarmış.

– Dünya kendi etrafında dolanma hareketi yap ar.

Yukarıdaki cümlelerin kaç tanesinde özel isim kullanılmıştır?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4

1 Şaire göre aşağıdakilerden hangisi bilimin temel amaçlarından biri de-ğildir?

A) Evreni araştırma B) Bilinmeyeni cevaplandırma C) Merak doğurma D) İnsanlara yararlı bilgiler sunma

2 Şaire göre bilimi ortaya çıkaran hangisidir?

A) Deney B) Merak C) Ülkeler D) Doğa

3 Şiirden yola çıkarak “evrensel” ke-limesinin anlamı aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A) Bir şeyi öğrenmek için duyulan istek

B) Bireyle ilgili olan C) Bilimsel gerçeği ortaya koymak

için yapılan işlem D) Bütün insanlığı ilgilendiren

4 Şaire göre bilimle kimler uğraşabi-lirmiş?

A) İsteyen herkes B) Doğayla ilgilenenler C) Matematik bilenler D) Sadece zeki insanlar

Page 35: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

35

Son zamanlarda gündemdeki spor dallarından biri olan curling (körling) özellikle gençlerin ilgisini oldukça çek-mektedir.

En genel tanımıyla curling (körling) iç içe dairelerden oluşan hedeflere ağır taşları ulaştırma amacına dayanan bir buz oyunudur. 42 metre uzunluğunda, 43 metre genişliğindeki buz pisti üzerinde oynanır. Her iki ucunda iç içe geçmiş dört dairenin oluşturduğu “ev” denilen alan bulunur. En içteki küçük daire “düğme” olarak adlandırılır. Her takım dört oyuncudan oluşur. Oyuncular sırasıyla birinci, ikinci, üçüncü ve kaptan olarak isimlendirilir. Curling (körling) ta-şının ağırlığı 19 kg 960 g’dır. Taşların üzerinde taşıma sapı vardır ve takımlara göre renk bakımından farklılık gösterir.

Bir oyuncu taşı hedefe doğru fırlatır. Bu arada kaptan, evin başında bekler ve taşın yönlendirilmesini sağlar. Diğer iki oyuncu da taşın daha düzgün ilerlemesi için elindeki süpürgelerle buzu süpürür.

İki taraf için de amaç taş-ları merkeze en yakın nokta-ya getirmektir. Dairelerin dışında kalan taşlar için puan verilmez.

Yarışmalar on devre şeklinde oy-nanır. Tüm oyuncular atışlarını yaptık-tan sonra yarışma ters yönde devam eder. Tüm atışlar yetmiş üç dakika

içinde yapılmalıdır. Devre sonlarında puanlama yapılır. On devre sonunda yüksek puan alan takım, oyunu kazanır. Beraberlikte her iki takıma da on dakikalık uzatma devresi hakkı tanınır. Galip takım belli olana kadar uzatma devreleri devam eder.

Curling (körling) için “buzda satranç” da denir. Hız ve mantıklı düşünme, oyunun temel şartlarındandır. Uzmanlar, çocukların düşünce gücünü artırdığından bu sporu tavsiye etmektedirler.

KÖRLİNG

Page 36: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

36

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Seyirciler, takım sahaya 1 2 3

çıkınca mutlu oldular. 4

Yukarıdaki cümlede altı çizili isim-lerden hangisi “tür, somut, topluluk” özelliklerinin hepsine sahiptir?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4

6 * Soyut isimdir.

? * Tekil isimdir.

* Tür isimdir.

* Hâl eki almıştır.

Boş kutuya verilen özelliklere uygun kelime yazılacaktır.

Buna göre kutuya aşağıdaki kelime-lerden hangisi yazılabilir?

A) Acılar B) Kapıdan C) Sevgi D) Rüyada

7 Okuldan ayrıldıktan sonra karşı cad-dede bulunan bakkala doğru yürü-dük.

Yukarıdaki cümlede hangi kelime bulunma hâl eki almıştır?

A) okul B) bakkal C) cadde D) doğru

1 Curling (körling) oyunu nerede oy-nanıyormuş?

A) Çim sahada B) Toprak zeminde C) Buz pistinde D) Spor salonunda

2 Curling (körling) oyununda her ta-kım kaç kişiden oluşuyormuş?

A) Dört B) Beş C) Altı D) On bir

3 Curling (körling) oyununda amaç aşağıdakilerden hangisidir?

A) Taşları merkezden dışarı çıkar-mak

B) Taşları merkeze en yakın nokta-ya getirmek

C) Taşları birbirine yaklaştırmak D) Taşları “ev” denilen yerden uzak-

laştırmak

4 Metne göre uzmanlar çocuklara bu sporu neden tavsiye ediyorlarmış?

A) Kas gücünü geliştirdiğinden B) Dayanışmayı öğrettiğinden C) Öz güven kazandırdığından D) Düşünce gücünü artırdığından

Page 37: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

37

Benim annem gezmeyi seven, meraklı biridir. Onun bu özelliği bana da geçmiş olacak ki gittiğimiz bir şehirde ge-zilecek, görülecek nereler varsa hemen araştırırım. Akşam İzmir’e doğru otobüsle yola çıktığımızda da nereleri gezeceği-mizi bir gün öncesinden belirlemiştim.

Sabah İzmir’e varınca halamlar karşıladı bizi. Uzun zaman-dır görüşmemiştik. Kuzenlerimle keyifli bir gün geçirdik. Ertesi günün planını yaptık. İzmir’in Kemalpaşa ilçesinin bir köyü olan Nazarköy’e gidecektik.

Günlerden pazardı. Hemen hazırlanıp yola çıktık. Kemalpaşa’ya doğru ilerleyip şehir merkezine var-dık. Burada biraz dolaştıktan sonra 5 km uzaklıktaki Nazarköy’e ulaştık. Eski adı Kurudere’ymiş. Burada 76 yıldan fazla süredir boncuk atölyeleri bulunuyor. Köyün ismi, ürettiği nazar boncuklarından dolayı 2009 yılında Nazarköy olarak değiştirilmiş.

Nazarköy çam ağaçları arasında kurulu. Köye girildi-ğinde yolun iki tarafındaki boncuk tezgâhları arasından geçi-liyor. Sonra şiş ve demir seslerinin geldiği atölyelere ulaşılıyor. Burada cam eriti-lerek boncuklar yapılıyor. Camı 1200 derece sıcaklıkta eriten ustalar bunları şekillendirip renklendiriyor. Kadınlar da bu boncukları çeşitli eşyalara ve süslere dönüştürüyor. Gelen ziyaretçiler atölyeleri ziyaret edip boncuk yapımını izleyebiliyor. Boncuk süslemeleri köyün her yerinde görülüyor. Çok yaşlı ağaçlar bile boncuklarla süslenmiş. Köy evlerinin duvarlarındaki boncuk süslemeleri, köylülerin du-varlara çizdiği resimler çok ilgi çekici. Burada üretilen boncuklar ve onlarla süs-

lenmiş eşyalar sokaklarda satılıyor. Halam, her yıl mayıs ayında Nazarköy Boncuk Şenliği’nin düzenlendiğini söyledi.

Eğer İzmir’e yolunuz düşerse Nazarköy’e mutlaka uğrayın. El emeğinin sergilendiği bu yerde vaktin nasıl geçtiğini anlayamayacaksınız.

NAZAR DEĞMESİN

Benim annem gezmeyi seven, meraklı biridir. Onun bu özelliği bana da geçmiş olacak ki gittiğimiz bir şehirde ge-zilecek, görülecek nereler varsa hemen araştırırım. Akşam İzmir’e doğru otobüsle yola çıktığımızda da nereleri gezeceği-

Sabah İzmir’e varınca halamlar karşıladı bizi. Uzun zaman-dır görüşmemiştik. Kuzenlerimle keyifli bir gün geçirdik. Ertesi günün planını yaptık. İzmir’in Kemalpaşa ilçesinin bir köyü olan

Günlerden pazardı. Hemen hazırlanıp yola çıktık. Kemalpaşa’ya doğru ilerleyip şehir merkezine var-

Köyün ismi, ürettiği nazar boncuklarından dolayı

Nazarköy çam ağaçları arasında kurulu. Köye girildi-

NAZAR DEĞMESİN

Page 38: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

38

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde

noktalı yere belirtme hâl eki getiril-melidir?

A) Düğün….. erkenden ayrıldık. B) Park….. çok eğlendik. C) Gezdiğimiz köy….. çok beğendim. D) Kemalpaşa’….. doğru yola çıktık.

.

6 Çok . . . . . . . . . . . ağaçlar bile boncuklarla süslenmiş.

Yukarıdaki cümlede noktalı yere aşa-ğıdakilerden hangisi getirilemez?

A) yaşlı B) uzun C) acı D) büyük

7 1 Bozuk saati tamirciye verdi.2 Bu boncukları çok beğendim.3 Mavi nazar boncuğu üretiyorlar.4 İzmir’de iki gün kaldık.

Tablodaki kaç numaralı cümlede adın durumunu belirten bir kelime kulla-nılmıştır?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4

1 Çocuk, İzmir’de nereleri gezecekle-rini hangi gün planlamış?

A) Pazar B) Cumartesi C) Perşembe D) Cuma

2 Kurudere köyünün ismi neden Na-zarköy olarak değiştirilmiş?

A) Nazar değmemesi için B) Çam ağaçları arasında kurulu ol-

duğu için C) Köylüler nazara çok inandıkları

için D) Köyde nazar boncuğu üretildiği

için

3 Köye girildiğinde şiş ve demir sesle-ri nereden geliyormuş?

A) Atölyelerden B) Tezgâhlardan C) Köy evlerinin duvarlarından D) Turistlerden

4 Köyde üretilen boncuklar ve onlarla süslenmiş eşyalar ne yapılıyormuş?

A) Büyük şehirlere gönderiliyormuş. B) Köy sokaklarında satılıyormuş. C) Turistlere hediye ediliyormuş. D) Yurt dışına ihraç ediliyormuş.

Page 39: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

NEKTAR

Merhaba! Benim adım İlker. Size biraz kendimden ve ailemin geçim kaynakla-rından biri olan arıcılıktan bahsedeceğim.

Kars’ın küçük bir ilçesi olan Kağızman’da yaşıyorum. Burada sadece ai-lemin değil pek çok ailenin de geçim kaynaklarından biri arıcılık.

Kağızman, zengin çiçek yapısıyla arıcılık için verimli bir yer. Burada çok fazla çiçek türü bulunmaktadır. Bal arıları, çiçekler tarafından üretilen nektarı bala dönüştürür.

Bizim on tane kovanımız var. Kovan, insanlar tarafından arılar için yapılan yuvalara deniliyor. İlkbaharın sonuna kadar kovanlarımız evimizin bahçesinde du-ruyor. Bu bahçede çok çiçek var.

Arıcılıkta bazı malzemeleri kullanmalısınız. Babam arıcı kıyafeti , eldiven, körük, el maşası kullanıyor. Alıştığımız için arılardan kork-muyoruz ama bizi sokmasın diye de yanlarına çok yaklaşmıyoruz. Üstelik bizi ve başka canlıları soktuklarında ya da iğnesini batırıp da çıkaramadıklarında ölüyorlar. Çünkü arıların iğneleri vücudundaki iç or-ganlara bağlı. Çıkarılamayan iğne, vücuttaki organları parçalar.

Babam gezginci arıcılık yapar. Yani kovanlarımızı daha fazla ürün almak için ilkbaharın sonlarında yaylalara taşır. Çünkü yaylalarda faz-la miktarda çeşitli bitkiler vardır. Babam yaz bitince kovanlarla eve gelir. Kovanlardaki petekler balla dolu olduğundan artık balları süzme za-

manıdır. Çocuklar bu dönüşü dört gözle bekler. Kovanlardaki çerçeveler silindir biçimindeki bal süzme makinelerine yerleştirilir. Makinenin kolu hızla çevrilir. Bu çevrilmeyle peteklerdeki bal, makinenin içine süzülür.

Bütün çocukların benim gibi beklediği an gelmiştir. Hepimiz tereyağı sürülmüş ekmeklerimizi alıp musluktan akan balın önünde sıraya gireriz.

39

deniliyor. İlkbaharın sonuna kadar kovanlarımız evimizin bahçesinde du-

Üstelik bizi ve başka canlıları soktuklarında ya da iğnesini batırıp da çıkaramadıklarında ölüyorlar. Çünkü arıların iğneleri vücudundaki iç or-

Babam gezginci arıcılık yapar. Yani kovanlarımızı daha fazla ürün almak için ilkbaharın sonlarında yaylalara taşır. Çünkü yaylalarda faz-

Page 40: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

40

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 orası sor dur

sev güzel arıadım sayı bak

Tabloda işaretlenecek her bir iş, oluş, hareket (eylem) bildiren keli-me için 4 puan verilecektir.

Buse tüm işaretlemeleri doğru yap-tığına göre kaç puan almıştır?

A) 4 B) 8 C) 16 D) 20

6 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ya-pılmaya devam edilen bir işten söz edilmektedir?

A) Size arıcılıktan bahsedeceğim. B) Babam arı kovanlarını yaylaya

götürdü. C) Her yaz köye giderim. D) Buse ve İdil parkta oynuyorlar.

7 Aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?

A) Gireriz siz B) Yaparlar onlar C) Okur o D) Geldim ben

1 Kars’ın Kağızman ilçesinde birçok aile geçimini ne yaparak sağlıyormuş?

A) Çiçekçilik B) Hayvancılık C) Arıcılık D) Halıcılık

2 Kağızman’ın arıcılık için verimli bir yer olma nedeni hangisidir?

A) Yüksekliği B) İklimi C) Çiçek yapısı D) Toprağı

3 Çocuğun babası neden kovanları ilkbaharın sonunda yaylaya taşıyor-muş?

A) Arıları sıcaktan korumak için B) Yazları ailecek yaylada kaldıkları

için C) Arılar başka canlıları soktukları için D) Daha fazla ürün almak için

4 Metne göre balları süzme işlemi hangi mevsimde yapılıyormuş?

A) Sonbahar B) Kış C) İlkbahar D) Yaz

Page 41: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

Sakura, kiraz çiçeği anlamına gelen Japonca bir kelime. Bunu ben Sakura’dan öğrendim.

Sakura benim Japon arkadaşım. Uzun yıllar önce ai-lesi İstanbul’a yerleşmiş olmasına rağmen kendi kül-türlerini burada da yaşatıyorlar. Ailesi Japon kültürün-de önemi olan sakuradan esinlenerek kızlarının adını koymuş. Arkadaşım sakura ile ilgili olarak şunları anlattı:

– Japon kiraz ağaçları çiçeklerinin ömrü 7-10 gündür. Çiçekler en güzel göründükleri dönemde solmadan ve kurumadan yere düşer. Japonlara genç, güzel ve hayat dolu iken ölümün bir anda gelebileceğini ve bütün güzelliklerin bir anda kaybedilebileceğini hatırlatır. Sakura, Japon toplumu için felsefi bir özellik ta-şır. Doğanın tüm güzelliğini üzerinde toplayan bu çiçekler, bizler tarafından yüz yılı aşkın bir süredir farklı ülkelere götürülüp tanıtılıyor. Hatta sakuraların evrensel bir barış sembolü sayılarak her ülkede sakura parkları kurulması için uğraş veriliyor. 120 yıl önce Japonya’da batan Ertuğrul fırkateyninde 527 asker şehit olmuş. Onların anı-sına Sakura Vakfı Türkiye’ye 527 fidan hediye etmiş. Bu fidanlar da Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’ne dikilmiş. Türk ve Japon ziyaretçiler 2010 yılında buluşarak kiraz ağaçlarının çiçek açışını kutlamış ve bu merasim geleneksel hâle gelmiş.

Ben sakuraları görmek için Japonya’ya gidemedim ama arkadaşım beni Türki-ye’dekileri görmek için botanik bahçesine götürdü.

Sakurayı dostluk simgesi olarak da kabul eden Japonlar; Türkiye’nin yanı sıra Amerika, Filipinler, Kanada ve Almanya’ya da fide göndermişler. Sakura ağaçlarının bulunduğu ülkelerde sakuralar açtığında festivaller yapılıyormuş.

Tüm dünyada sakuraların açması dileğiyle...

SAKURA

41

Sakura, kiraz çiçeği anlamına gelen Japonca bir kelime.

Sakura benim Japon arkadaşım. Uzun yıllar önce ai-

koymuş. Arkadaşım sakura ile ilgili olarak şunları anlattı:

Page 42: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

42

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Aşağıdaki cümlelerden hangisinin

sonuna nokta konulmalıdır?

A) Sakura çiçeğini gördün mü B) Aa, ne kadar güzel bir çiçek C) Neden bu kadar önemli olduğu-

nu bilmiyorum D) Japonların fide gönderdiği ülke-

ler şunlardır

6 * Yaşlı çocuğa şeker verdi. * Eyvah Cüzdanımı unuttum. * Dağları ovaları ve ırmakları ile

güzel bir şehirdi. Yukarıda hangi şekil veya şekiller

içine virgül konmalıdır?

A) B) C) D)

7 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nok-ta yanlış kullanılmıştır?

A) 14.Mayıs.1976’da doğdum. B) Aslı yarışmada 1. olmuş. C) Av. Kerem Bey ile görüştüm. D) Toplantı saat 15.30’da başlaya-

cak.

1 Metinde Japon kiraz çiçeklerinin hangi özelliğinden bahsedilmiştir?

A) Rengi ve kokusundan B) En güzel çağında solmadan ve

kurumadan yere düşmesinden C) Ağacının özelliklerinden D) Ne zaman açtığından

2 Japon kiraz çiçekleri Japonlara neyi hatırlatıyormuş?

A) Geçmişte yaşadıkları acıları B) Doğanın bütün güzelliklerini C) Ölümün bir anda gelebileceğini D) Baharın gelişini

3 Japonlar sakuraların neyin sembolü olması için her ülkede sakura park-ları kurmaya çalışıyorlarmış?

A) Barışın B) Ölümün C) Baharın D) Özgürlüğün

4 Aşağıdakilerden hangisi Japonların dostluk simgesi olarak fide gönder-diği ülkelerden biri değildir?

A) Türkiye B) Almanya C) Kanada D) Avusturya

Page 43: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

43

Nakışlı pencereler, renkli camlar… Aklınıza ilk ne geldi ya da neresi? Cami dediğinizi duyar gibiyim. Ama biraz daha düşünürseniz sadece camiler gel-

memeli aklınıza. Evler, oteller, istasyonlar ve bunun gibi birçok yer de gelmeli. Evet,

vitray sanatından bahsediyorum. Hem renkli camların birleşmesi ile oluşturulan yapının hem de bunu yapma sanatının adı. Camilerin, sarayların, köşklerin pencere-lerinde gördüğümüz o rengârenk, parlayan camlar var ya! İşte onlar vitraydır. Topkapı Sarayı, Süleymaniye

Camisi, Yeni Cami bu sanatın en güzel ör-

neklerine sahip.

Geleneksel sanatlarımızın başında gelen vitrayın ham maddesi tabii ki camdır. Vitra-yın doğuşu, camın icadı ile yakından ilgilidir. Volkanik olaylar sonucunda meydana gelen doğal camlar, Taş Devri’nde kullanılmaya başlanmış. Roma’da yapılan kazılar vitrayın MS (Milattan sonra) 1. yüzyıldan beri yapıl-dığını ortaya koymuştur. En değerli vitray, boyama ile değil, renkli camların bir araya getirilmesi ile oluşan eserlerdir.

Vitrayı güzel yapan başka bir özellik de vitrayın ışığa göre renk kazanmasıdır. Yani gökyüzünün açık ya da kapalı oluşu, bulut-ların hareketi, dalların ve yaprakların rüz-gârda sallanması ışık kaynağını değiştirir. Dolayısıyla da vitraydaki renkler değişir.

Bu özelliğinden dolayı evlerin pencerelerinde, kapılarında, oda bölmelerinde, pa-ravanlarda, duvar panolarında ve abajurlarda vitraya sıkça yer verilmiştir.

Bu sanatı unutturmamak ve yaşatmak amacıyla kurslar verilmektedir. Gönül ister ki eskiden çok rağbet gören bu sanat günümüzde de rağbet görmeye devam etsin. Vitray yaşasın ki etrafımız renkli kalmaya ve ışıl ışıl parlamaya

devam etsin.

RENKLİ BİR DOKUNUŞ

lerinde gördüğümüz o rengârenk, parlayan camlar var ya! Topkapı Sarayı, Süleymaniye

Camisi, Yeni Cami bu sanatın en güzel ör-

Geleneksel sanatlarımızın başında gelen vitrayın ham maddesi tabii ki camdır. Vitra-yın doğuşu, camın icadı ile yakından ilgilidir. Volkanik olaylar sonucunda meydana gelen doğal camlar, Taş Devri’nde kullanılmaya başlanmış. Roma’da yapılan kazılar vitrayın MS (Milattan sonra) 1. yüzyıldan beri yapıl-

En değerli vitray, boyama ile değil, renkli camların bir araya getirilmesi ile oluşan eserlerdir.

Vitrayı güzel yapan başka bir özellik de vitrayın ışığa göre renk kazanmasıdır. Yani gökyüzünün açık ya da kapalı oluşu, bulut-ların hareketi, dalların ve yaprakların rüz-gârda sallanması ışık kaynağını değiştirir.

Page 44: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

44

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 “Nakışlı pencereler(1) renkli cam-

lar(2) Aklınıza ilk ne geldi ya da neresi(3) Cami dediğinizi duyar gi-biyim(4)”

Yukarıda numaralı yerlere konu-lacak noktalama işaretleri ile ilgi aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?

A) (1) Virgül(,) B) (2) Üç nokta(…) C) (3) Soru işareti(?) D) (4) Ünlem (!)

6 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kes-me işareti (’) doğru kullanılmıştır?

A) Yazar’lığa 1975 yılında başlamış. B) Dün Merve Hanım’ı ziyarete gittik C) Arkadaşım Sivas’lıdır. D) Şişi Belediye’sinde çalışıyorum.

7 Aşağıdakilerden hangisinde kısa çiz-ginin görevi farklıdır?

A) Türk - Alman ilişkileri B) Ke - loğ - lan C) 1998 - 2016 arası D) Konya - Ankara yolu

1 Yazara göre nakışlı pencereler, renk-li camlar denildiğinde ilk aklımıza gelen hangisiymiş?

A) Camiler B) Oteller C) Saraylar D) İstasyonlar

2 Metnin konusu aşağıdakilerden han-gisidir?

A) Tarihî camilerimiz B) Geleneksel el sanatlarımız C) Camın icadı D) Vitray

3 Metne göre en değerli vitray çalış-ması nasılmış?

A) Renkli camların bir araya getiril-mesi ile oluşanlar

B) Boyama ile yapılanlar C) Kurslarda yapılanlar D) Işığa göre renk değiştirmeyen-

ler

4 Yazar metinde vitray ile ilgili hangi sorundan bahsetmiş?

A) Pencerelerde, abajurlarda vitra-ya sıkça yer verilmesi

B) Ham madde yetersizliği C) Günümüzde fazla rağbet gör-

memesi D) Vitraydaki renklerin değişmesi

Page 45: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

45

Günlük işlerimiz o kadar planlı ki birinin saati şaşsa her şey alt üst olur. Peki, bugün kullandığımız saatler icat edilmemişken zaman nasıl ölçülüyordu?

Tarih öncesi çağlarda insanlar zamanı gece ve gündüz olarak ikiye ayırıyorlardı. Sonra güneş saatini buldular. Nasıl mı? Nesnelerin boylarının gün ışığına göre değiştiğini fark ettiler. Toprağa sapladık-ları bir çubuğun gölge boyunu ve yönünü gün içinde izleyerek zamanı ölçmeye çalıştılar.

Bilinen ilk güneş saati örneği Mısır-lılar ait olsa da Çinliler, Romalılar ve Yunanlar da farklı güneş saatleri geliştirerek bunları kullandılar.

Güneş saatleri genellikle daire şeklinde, üzerinde sayılar ve semboller olan bir taş ve ortada bulunan bir işaret çubuğundan oluşurdu. Çubuğun gölgesinin

denk geldiği sayı ve simge zamanı belirtiyordu. Sadece güneş sa-ati değil kum saati, su saati, mum saati de tarih boyunca yapılan saatlerdendir. İlk su saatleri iç yüzeyinde işaretler bulunan su dolu büyük bir kaptan oluşuyordu. Su, kabın altına açılan küçük delikten yavaş yavaş boşalıyordu. Kaptaki su seviyesi azaldıkça zamanın ne kadar ilerlediği anlaşılıyordu.

Mum saatinin çalışma mantığı da benzerdi. Bir mumun üzerine belli aralıklarla işaretler ko-

nuyordu. Yavaş yavaş eriyen mumun üzerindeki işaretlere bakılarak geçen zaman anlaşılabiliyordu.

Kum saatlerini hepimiz biliriz. İki bölümlü cam bir hazneden oluşur. Kum üstteki hazneden alttakine hep aynı sürede akar. Bununla ancak belirli

zaman dilimleri ölçülebilirdi. Kol saatleri ise 1800’lü yıllarda yapıldı. 1900’den itiba-

ren hayatımıza başka saatler girdi. Bakalım gelişen teknolojiyle saatlerimiz daha ne kadar deği-

şecek?

ZAMANA KARŞI

taş ve ortada bulunan bir işaret çubuğundan oluşurdu. Çubuğun gölgesinin

Bir mumun üzerine belli aralıklarla işaretler ko-nuyordu. Yavaş yavaş eriyen mumun üzerindeki

Page 46: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

46

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Güneş saatlerini geliştiren ve kulla-

nanlar şunlardır( ) Mısırlılar, Roma-lılar, Yunanlar ve Çinliler

Yukarıdaki cümlede ( ) içine hangi noktalama işaretleri konmalıdır?

A) (,) Virgül B) (:) İki nokta C) (.) Nokta D) (?) Soru işareti

6 Meltem( ) ( ) Atatürk ( )Yurtta sulh, ci-handa sulh.( ) sözü ile ne anlat-mak istemiş( )

Beril yukarıda ( ) içlerine uygun noktalama işaretlerini koyacak.

Buna göre Beril hangi noktalama işaretini kullanmaz?

A) (.) Ünlem işareti B) (“ ”) Tırnak işareti C) (—) Uzun çizgi (konuşma çizgisi) D) (?) Soru işareti

7 Egoist bencil insanlarla arkadaşlık etmiyorum.

Yukarıdaki cümlede hangi kelime yay ayraç ( ) içinde yazılmalıdır?

A) egoist B) bencil C) insanlarla D) arkadaşlık

1 Metne göre zamanı ölçmek için kul-lanılan ilk saat hangisidir?

A) Kum saati B) Su saati C) Mum saati D) Güneş saati

2 Metin aşağıdaki sorulardan hangisi-ne cevap olarak yazılmış?

A) Zaman ölçme araçları nelerdir? B) Bugün kullandığımız saatler icat

edilmemişken zaman nasıl ölçü-lüyordu?

C) İlk güneş saatini kim icat et-miş?

D) Gelişen teknolojiyle saatlerimiz daha ne kadar değişecek?

3 İki bölümlü cam bir hazneden olu-şur. Bununla ancak belirli zaman di-limleri ölçülebilir.

Metne göre yukarıda birkaç özelliği açıklanan saat hangisidir?

A) Kum saati B) Su saati C) Mum saati D) Güneş saati

4 Bilinen ilk güneş saati örneği kimle-re aitmiş?

A) Yunanlara B) Mısırlılara C) Çinlilere D) Romalılara

Page 47: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

47

Saymakla bitmez faydalarıDinç tutar vücutları,Basketbol, futbol, voleybolBirkaçıdır adları.

Seçilirse uygun sporMutlu eder çocukları.Dinamik gösterir gençleriZinde tutar yaşlıları.

Yoktur başlamanın yaşıKırkı, ellisi, altmışıYeter ki sen isteElde edersin başarı.

Anlarsın sağlığının değerini,Artırırsın oksijenini,Geciktirirsin yaşlanmayıYükseltirsin yaşam kaliteni. Ufuk DAL

SPORUN FAYDALARI

Page 48: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

48

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Yoktur başlamanın yaşı ( ) Kırkı, el-

lisi, altmışı ( ) Yeter ki sen iste ( )

Elde edersin başarı.

Şiirin dizelerini yukarıdaki gibi yan yana yazdığımızda ( ) içlerine hangi noktalama işaretini koymamız gerekir?

A) (,) Virgül B) (:) İki nokta C) (/) Eğik çizgi D) (-) Kısa çizgi

6 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nok-talama işaretlerinin kullanımı ile ilgi-li yanlışlık yapılmıştır?

A) Karabaş’ı veterinere götürdük. B) Bebek, doktorun söylediklerini an-

lar gibi bakıyordu. C) Ya olduğun gibi görün ya görün-

düğün gibi ol. (Hz. Mevlana) D) Niçin gittiğini anlamadım?

7 Eyvah( ) Saat 3( )teki ( )Spor ve Sağlık( ) konulu konferansa geç kaldık( )

Yukarıdaki cümlede ( ) içlerine sı-rası ile hangi noktalama işaretleri konmalıdır?

A) ( ! ) ( ’ ) ( “ ) ( ” ) ( . ) B) ( , ) ( ’ ) ( “ ) ( ” ) ( ! ) C) ( ! ) ( / ) ( , ) ( , ) ( . ) D) ( . ) ( ’ ) ( “ ) ( ” ) ( ? )

1 Şair, sporun çocukları mutlu edebil-mesini hangi şarta bağlamış?

A) Spor alanlarının olmasına B) Erken yaşta başlanmasına C) Uygun sporun seçilmesine D) Faydalarının bilinmesine

2 Aşağıdaki görsellerden hangisi şiir-de adı geçen spor dallarından birine ait değildir?

A) B)

C) D)

3 Şaire göre başarıyı elde etmek için ne yapmak gerekiyormuş?

A) İstemek B) Koşmak C) Başlamak D) Çalışmak

4 Spor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Şiire göre noktalı yere aşağıdakiler-den hangisi yazılamaz?

A) vücuttaki oksijeni artırır. B) yaşlanmayı geciktirir. C) yaşam kalitesini yükseltir. D) vakit kaybettirir.

Page 49: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

Bu yaz tatilinde annemin memleketi olan Kars’a gittik. Akraba ziyaretleri bittik-ten sonra “Nereye gidelim?” dedi Tolga dayım. Benim cevabım belliydi.

Ertesi gün kahvaltıdan hemen sonra son hazırlıklarımı tamamlayıp yola çıkmak için dayılarımı beklemeye başladım. Hep birlikte Ani Harabeleri’ne gidecektik.

Kars’a gelip de oraya gitmemek olmazdı.Oyalanmadan vakitlice yola koyulduk. Dayılarım oraya daha önce gitmişler. Ben

ilk kez görecektim. Yaklaşık iki saatlik bir yolumuz vardı. Elimdeki gezi rehberinden Ani Harabele-

ri’yle ilgili bilgi edinmeye çalışıyordum. Ani Harabeleri’nin Kars ili sınırları içinde, Ermenistan sınırına çok yakın

bir konumda olduğunu öğrendim. Aslında tarihî bir bölgenin adıymış. İlk yerleşim-ler çok eskilere dayanıyormuş. Burası o dönemlerde hüküm süren krallığa başkentlik yapmış. Fotoğraflar büyüleyiciydi. Bir süre sonra orada olacağımı düşündükçe içim içime sığmıyordu. Geçtiğimiz yollarda dışarıya bakmayı da ihmal etmiyordum. Çok sayıda büyükbaş hayvan ve uçsuz bucaksız çayırlar vardı. Sonunda geldik harabelere.

Ani Harabeleri’nde bir yerleşim olmadığı için bölgede konaklama imkânı yoktu. Az önce fotoğraflarını gördüğüm kilise, hamam kalıntıları, saray kapısı, cami ve ka-tedral mutlaka görülmesi gereken yerler. Bu ören yerinde sadece ben ve dayılarım olduğu için zamanda yolculuğa çıkmış gibiydim. Burası onlarca depreme karşı ayakta

kalmayı başarmış. Ermeni, Bizans ve Selçuklu izleri taşıyan mimari yapılar, bölgenin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesini sağ-

lamış. Ben bir çırpıda bunları anlattım ama gezimiz yarım gün

sürdü. Çok acıkmıştık. Buraya gelindiğinde kaz eti yenme-den gidilmezmiş. Tadalım bakalım!

ANİ HARABELERİ

49

Page 50: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

50

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bü-

yük harflerin kullanımı ile ilgili ya-zım yanlışı yapılmıştır?

A) Ani Harabeleri, Kars ili sınırları içindedir.

B) Gazi Paşa İlkokuluna gidiyorum. C) Güneş, Dünya’ya en yakın yıldız-

dır. D) Kardeşim “meraklı minik” dergi-

sine abone oldu.

6 1. Beyaz diş2. Aya Yolculuk3. Küçük Kara Balık4. Balonla beş hafta

Derya bir ayda sırası ile okuduğu ki-tapların adlarını yazmış.

Derya kaçıncı kitabın adını doğru yazmıştır?

A) 1. B) 2. C) 3. D) 4.

7 “Bu kurban bayramında kurbanımızı Mehmetçik vakfına bağışlayacağız.”

Yukarıdaki cümlede yazım yanlışı yapılan kelimelerin altı çizilecektir. Buna göre kaç kelimenin altı çizilir?

A) 3 B) 4 C) 5 D) 6

1 Çocuk annesinin memleketi olan Kars’a ne zaman gitmiş?

A) Hafta sonu B) Yarıyıl tatilinde C) Yaz tatilinde D) Sonbaharda

2 Çocuk yolculuk sırasında Ani Hara-beleri ile ilgili bilgileri nereden öğ-renmeye çalışıyormuş?

A) Telefonundan B) Gezi rehberinden C) Dayılarından D) Annesinden

3 Metne göre Ani Harabeleri ile ilgili bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) Kars ili sınırları içindeymiş. B) UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne

girmiş. C) Ermenistan sınırına çok yakın

bir yerdeymiş. D) Depremlere dayanamayıp hara-

be durumuna gelmiş.

4 Metinden Kars ile ilgili hangi ekono-mik faaliyetin önemli olduğu sonu-cuna ulaşılabilir?

A) Hayvancılık B) Ormancılık C) Tarım D) Balıkçılık

Page 51: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

51

Başlığı okuduğunuzda şaşırdınız mı? Ben ilk kez abonesi olduğum bir dergide okumuştum. Daha sonra da televizyonda izledim.

Doğaya dönüş kendini müzikte de göstermiş ve sebze orkestrası çıkmış ortaya. Enstrümanların sebzeden oluşu kadar orkestranın ortaya çıkışı da ilginç.

Orkestralardan en iyi bilinenleri Viyana Sebze Orkestrası ile Londra Sebze Or-kestrası. Londra Sebze Orkestrası bir sohbetteki iddialaşmadan türemiş. Tim Cran-more adındaki kayıt cihazı üreticisi bir gün arkadaşlarıyla iddiaya giriyor ve havuçtan bile kayıt cihazı yapabileceğini söylüyor. Hemen sonra da yanına Kraliyet Filarmoni Orkestrası ve Londra Senfoni Orkestrası’ndan oluşturduğu takımı alıp müzik yap-maya başlıyor. Orkestra yedi sene önce kurulmuş. Havuçtan kaydediciler, ka-baktan trompet, bal kabağından trombon, yine kabaktan perküsyon ve patlıcandan kastanyet yapmak onların işi.

Viyana Sebze Orkestrası ise yaklaşık yirmi senedir konserler veriyor ve akla gelen her türlü sebzeden müzik yapıyor. Onlar da oyulmuş turpları üfleyerek, kabak-lardan davul yaparak, davulu çalmak için de pırasaları sopa olarak kullanarak müzik yapıyorlar. Patlıcan ziller ile alkış tutup maydanoz ve yeşillikler ile hışırtı sesi sağlı-yorlar. Hem taze hem de kuru sebzeler, her konserden önce bulundukları bölgenin yerel pazarından alınıyor ve onlarla müzik yapılıyor. Yani her konserdeki müzik, yeni ve konser öncesi çalışılıyor.

Konserlerin sonu da ilginç. Her konser sonunda seyircilere kullandıklarından ar-tan sebzelerden yapılan sebze çorbası ikram ediliyor. Keşke Türkiye’ye de gelseler! Kendilerine bir tarım ülkesi olduğumuzu söylersek acaba hangi sebzelerle müzik yaparlardı?

SEBZE ORKESTRASI

Page 52: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

52

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Muğla İl Halk Kütüphanesinden al-

dığımı kitap yüzellikırkdört sayfaydı.

Yukarıda verilen cümlede hangi ya-zım kuralına uyulmamıştır?

A) Kitap veya dergi adlarının her kelimesi büyük harfle başlar.

B) Birden fazla kelimeden oluşan sayılar ayrı yazılır.

C) Cümleye büyük harfle başlanır.

D) Kurum ve kuruluş adlarının her kelimesi büyük harfle başlar.

6 Dayım MEB’de çalışıyor.

Yağız

Yağız’ın dayısı nerede çalışıyormuş?

A) Merkez Bankasında B) Maliye Bakanlığında C) Millî Eğitim Bakanlığında D) Türk Dil Kurumunda

7 Aşağıda yay ayraç içinde verilen ke-limelerle yapılan pekiştirmelerden hangisinin yazımı doğrudur?

A) (sarı) sapsarı B) (parlak) pas parlak C) (uzun) uzunmuuzun D) (kuru) kurukuru

1 Yazar sebze orkestrasını ilk defa nereden öğrenmiş?

A) Televizyondan B) Dergiden C) Kitaplardan D) Sosyal medyadan

2 Londra Sebze Orkestrası, Tim Cran-more’in hangi sebzeden kayıt ciha-zı bile yapabileceğini söylemesi ile oluşmuş?

A) B)

C) D)

3 Viyana Sebze Orkestrası konser için kullanacakları sebzeleri nereden alı-yormuş?

A) Marketlerden B) O bölgenin yerel pazarından C) Tarlalardan D) Bakkallardan

4 Metinde aşağıdaki duygulardan han-gisine yer verilmemiştir?

A) Şaşkınlık B) Merak C) Pişmanlık D) İstek

Page 53: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

53

İnsanlar farklı kan gruplarına sahiptir. Ancak bu önemli bilgiyi biz sadece yüz yıldır biliyoruz. Peki, bunu bilmemiz ne işe yarıyor?

Doktorlar bu bilgiyle has-talara doğru kanı naklederek hayat kurtarabiliyor. Daha ön-celeri kan nakli hayaldi. Hatta 1600’lerde doktorların ilk kan nakli deneyleri olum-suz sonuçlanmıştı.

Mesela bir Fransız doktor, tedavi amacıyla bir hastaya dana kanı nakletti. Hasta terleyip kustu. Aynı hasta ikinci bir kan naklinin ardından hayatını kaybetti. Böyle başarısız denemeler olunca kan nakli 150 yıl boyunca kötü bir ün kazandı. 19. yüzyılda sadece birkaç doktor bu alanda çalıştı. Bu doktorlardan yalnızca biri, insana ancak insan kanı verilebileceğini söyledi. Daha önce kimse bunu denememişti. Birkaç kişiden alınan kanı bir düzenekle kan kaybı yaşayan bir hastaya nakletti. Adam baygınlık hissinin geçtiğini söylese de iki gün sonra hayatını kaybetti.

Aradan yıllar geçti ve tıpta önemli ge-lişmeler yaşandı. Bu gelişmeleri başlatan Karl Landsteiner oldu. Karl, 1868’de Viya-na’da doğdu. İnsan vücudunun işleyişine çocukluktan başlayarak ilgi duydu. Bu ilgi, onun Viyana’da tıp, ardından Münih ve Zü-rih’te kimya eğitimi almasını sağladı. Me-zun olduktan sonra üniversitede araştır-macı oldu. Özellikle kanla ilgili konularda çalıştı. Doktor Karl, farklı insanlardan alınan binlerce kan örnekleriyle sayısız deneyler yaptı. Kan gruplarını bularak kan naklinin basit bir işlem hâline gelmesini sağladı. AB kan grupları sistemini geliştirdi. 1930’da Nobel fizyoloji ve tıp ödülünü aldı.

Bugün onun sayesinde yüzlerce, binlerce hayat kurtarılıyor. Teşekkürler Dr. Karl!

KARL LANDSTEİNER [Karl Lendsteynır (1868-1943)]

Page 54: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

54

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Büyük harflerle yapılan kısaltmala-

ra getirilen eklerde kısaltmanın son harfinin okunuşu esas alınır.

Yukarıda verilen açıklamaya göre hangi kısaltmaya getirilen ek yanlış yazılmıştır?

A) TBMM’nin B) TL’nın C) THY’de D) TDK’den

6 Mert bahçeden topladığı kıp kırmızı elmaların onaltı kg’sini da sattı.

Yukarıdaki cümlede aşağıdakilerden hangisi ile ilgili bir yazım yanlışı ya-pılmamıştır?

A) Pekiştirmeli kelimelerin yazımı B) Kısaltmalara getirilen eklerin ya-

zımı C) Sayıların yazımı D) Bağlaç olan “de”nin yazımı

7 “19. yüzyıl” ifadesi farklı olarak aşa-

ğıdakilerden hangisi gibi yazıldığın-da da doğru olur?

A) XIX. yüzyıl B) Ondokuzuncu yüzyıl C) 19.’uncu yüzyıl D) 10 dokuzuncu yüzyıl

1 Kan naklinin 150 yıl boyunca kötü bir ün kazanmasının sebebi neymiş?

A) Hastaların iyileşmesi B) Naklin çok masraflı olması C) Başarısız denemeler D) Kan vericisi bulunamaması

2 Karl Landsteiner doğduğu yer nere-sidir?

A) Münih B) Zürih C) Fransa D) Viyana

3 Doktor Karl’ın hangi buluşu kan nak-linin basit bir işlem hâline gelmesi-ni sağlamış?

A) Kan gruplarını bulması B) DNA onarımını keşfetmesi C) Stetoskobu icadı D) İnsülini bulması

4 Karl Landsteiner hangi alanda No-bel ödülü almış?

A) Fizik B) Kimya C) Ekonomi D) Fizyoloji ve tıp

Page 55: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

55

Eve gittiğimde annemi bir şeylerle uğraşırken gördüm. Elinde kırmızı bir kumaş, iğne, iplik... “Elindeki ne anne?” dedim.

– Sana keçeden çanta yapıyorum. Beğendin mi?Bir şey diyemedim.– Demek beğenmedin. Keçenin ne olduğunu biliyor musun?– Hayır, bilmiyorum.– Yeryüzünde bilinen en eski kumaş... Keçe, ko-

yun yapağısı veya keçi kılının dövülmesiyle elde edilen kaba kumaştır. Türkler bunu ta Orta Asya’dan beri biliyor. Kepenek, çadır, çarık, külah yap-mışlar bu kumaştan. Hatta keçenin çok bilinen bir hikâyesi de var. Anlatayım ister misin?

– Evet, anne, lütfen anlatır mısın? – Bir gün bir evin hanımına paşa dedesinden kalma eski

bir sandık gelmiş. İçindeki eşyalar da çok eskiymiş. “Bu nasıl miras?” demiş, içindeki keçeyi dışarıdaki duvara astırmış. San-dığın içinden eski püskü birkaç parça daha çıkınca kadın iyice sinirlenmiş. Keçeyi çöpçüye vermeye karar vermiş. Çöpçü bunu kabul etmemiş. Kadın da buna iyice sinirlenmiş. Keçeyi ilk baş-ta yere paspas yapmış, sonra onu kümesin üstüne astırmış. Bir gün bir eskici gelmiş ve keçeyi almak istemiş. Kadın, eskicinin teklif ettiği 4 bin lirayı duyunca hiç düşünmeden keçeyi ona vermiş. Vermiş vermesine de “Acaba çok mu değerliydi?” diye

de endişelenmiş. Sonra bir gün Topkapı Sarayı’nda değerli eşyalara bakarken yerlere paspas ettiği keçeyi görmüş. Ah vah et-miş ama iş işten geçmiş. Eskicinin keçeyi 175 bin liraya sattığını duyunca kadın çok üzülmüş.

Mesajı anlamıştım. Gülümseyerek: – Çantanın yeşilinden de yapalım, de-

dim anneme.

KEÇE

Page 56: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

56

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ayrı

yazılması gereken “de” bitişik yazıl-mıştır?

A) Annemin elinde kırmızı bir ku-maş vardı.

B) Kadın keçeyi Topkapı Sarayı’nda görmüş.

C) Eskicinin keçeyi pahalı sattığını-da duyunca çok üzülmüş.

D) Eve gittiğimde annemi keçeden çanta yaparken gördüm.

6 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ki” bağlacı doğru yazılmıştır?

A) Kadın sandığı açmışki eşyaların hepsi eski.

B) Eve geldimki annem bir şeylerle uğraşıyor.

C) Çok kitap okuyunki derslerde daha başarılı olun.

D) Tam kapıyı açtım ki pencereden kaçtı.

7 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ya-zım yanlışı yoktur?

A) Bahçedeki ağaçları suladım. B) Hiçbir şey yolun da gitmiyordu. C) Yarışmaya sende katılacak mısın? D) Oysa ki ben ona çok yardımcı

oldum.

1 Annesi çocuğa keçeden ne yapıyor-muş?

A) Çarık B) Çanta C) Çadır D) Bebek

2 Keçe aşağıdaki hayvanlardan hangi-sinin kılından yapılıyormuş?

A) B)

C) D)

3 Annenin anlattığı hikâyeye göre evin hanımı sandıktan çıkan keçeyi ilk önce ne yapmış?

A) Kümesin üstüne astırmış. B) Yere paspas yapmış. C) Çöpçüye vermiş. D) Dışarıdaki duvara astırmış.

4 Evin hanımı keçenin değerli olduğu-nu ne zaman anlamış ?

A) Eskici almak isteyince B) Topkapı Sarayı’ndaki eşyalar ara-

sında görünce C) Sandıktan çıkınca D) Çöpçü kabul etmeyince

Page 57: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

57

Mardin’in taştan yapılmış yöre-sel evlerinin birinde 1946’da doğ-dum. Geçimini çiftçilikle sağlayan ailem sürekli okumamızı öğütlerdi. Okumamız için her türlü fedakârlığı yaptılar. Tıp eği-timi almaya karar verdim. Böylelikle insan-lara daha faydalı olabilirdim.

İlkokul, ortaokul ve liseyi Savur ile Mardin’de tamamladım. İstanbul Üniver-sitesinde tıp okudum. Savur’da doktorluk yaptığım sıralarda en çok kanser hastalarının çektiği çilelerden etkilendim. Kanser gibi hastalıkların tedavisi için araştırma yapmak istedim.

Kanserin ortaya çıkışı da tedavisi de bir sırdı. Bu sır belki de tüm canlıların yapı taşı olan DNA’larda saklıydı ve biyokimya alanında çalışmak gerekiyordu. Bunun için Dallas’ta Teksas Üniversitesinde doktoramı moleküler biyoloji dalında DNA onarımı üzerine tamamladım. Yale (Yeyl) Üniversitesinde yine DNA onarımı dalında doçentlik tezimi verdim. Biyokimya ve biyofizik alanlarında çalışmaya başladım. Hücre dizilimi, kanser tedavisi ve biyolojik saat üzerine çalışmalar yaptım.

En önemli keşfim “DNA onarımı” idi. DNA’mızda bazen kimyasallarla bozul-malar olur. Bu bozulmaları tamir eden birkaç mekanizmanın olduğu biliniyor ancak tamirin nasıl yapıldığı bilinmiyordu. Yıllarca çalıştıktan sonra çalışma mekanizmasını çözdüm.

Kanserli hücrelerin DNA onarım sisteminin haritasını çıkararak kimya dalında 2015 Nobel ödülünü kazanan üç bilim insanından biri oldum. Bilim dalında Nobel ödülünü alan ilk Türk olmuştum.

Nobel şenliklerinde mutlu oldu-ğum an, ödülü aldığım an değildi. Ödül töreninden iki gün önce bir konferans verdim. O gün, hayatımın en güzel konuşmasını yaptım. Aile-mi ve milletimi en iyi temsil etti-ğim o an, en mutlu anımdı.

BEN AZİZ SANCAR

Page 58: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

58

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Okuduğunuz metnin türü aşağıdaki-

lerden hangisidir?

A) Bilgilendirici B) Şiir C) Fabl D) Hikâye edici

6 Aşağıdaki cümlelerden hangisi met-nin giriş bölümünde yer almaktadır?

A) Ailemi ve milletimi en iyi temsil ettiğim o an, en mutlu anımdı.

B) Yıllarca çalıştıktan sonra çalışma mekanizmasını çözdüm.

C) Tıp eğitimi almaya karar verdim. D) Bilim dalında Nobel ödülünü alan

ilk Türk olmuştum.

7 Hikâyelerde olayın kahramanları-nın tanıtıldığı, olayın yeri ve zamanı hakkında kısa bilgi verildiği bölüme serim denir.

Aşağıdaki cümlelerden hangisi hikâ-ye edici bir metnin serim bölümün-de yer alır?

A) Arkadaşı ile parkta hava karara-na kadar oynadılar.

B) Geç kalacaklarını düşünüp endi-şelendiler.

C) Defne; uzun sarı saçlı, yeşil göz-lü ve uzun boylu bir çocuktu.

D) Annesinden özür dileyerek yap-tığının hata olduğunu söyledi.

1 Aziz Sancar neden tıp eğitimi alma-ya karar vermiş?

A) Ailesi çok istediği için B) Çok para kazanmak için C) İnsanlara faydalı olmak için D) Ödül almak için

2 Aziz Sancar doktorluk yaptığı sıra-larda hangi hastaların çektiği çile-lerden etkilenmiş?

A) Kanser B) Şeker C) Kalp D) Böbrek

3 Aziz Sancar’ın en önemli keşfi aşa-ğıdakilerden hangisidir?

A) Hücre dizilimi B) Biyolojik saat C) DNA testi D) DNA onarımı

4 Aziz Sancar hangi dalda Nobel ödü-lü kazanmıştır?

A) Fizik B) Barış C) Kimya D) Tıp

Page 59: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

59

ASLA PES ETME

Dört yaşımdan beri yüzüyorum. Önce annem ve babamın isteğiyle yüzme kur-suna gitmeye başladım. Sonra yüzmede iyi olduğum fark edilince kendi isteğimle gittim. Yüzmeyi çok seviyorum. Sevdiğim için de haftanın dört günü antrenman yapmak zor gelmiyor.

Gelecek hafta önemli bir yüzme yarışmasına katılaca-ğım. Dünkü antrenmandan oldukça kaygılı bir şekilde eve döndüm. Verdiğim emeklerden sonra dereceye gireme-mekten korkuyorum.

Akşam yemeğimizi yerken televizyondaki “Balıkların da kolları yok.” cümlesi dikkatimi çekti. Bunları söyleyen on beş ya-şındaki millî yüzücümüz Sümeyye Boyacı’ydı. Haber şöyle devam edi-yordu: “Dublin’de yapılan Paralimpik Yüzme Şampiyonası ‘Kadınlar 50 Metre Sırtüstü’nde altın madalya kazanarak hepimizin gururlandırdı.” Yüzücümüz benden sadece üç yaş büyüktü ve dahası engelliydi, kolları yoktu. Çok şaşırmıştım.

Henüz altı yaşındayken ayaklarını elleri gibi kullanmaya başlamış. Bir gün ak-varyumdaki balıkları izlerken yüzmeye karar vermiş. Yüzmek için kollarına ihtiyacı olmadığını o an anlamış. 2016’da Berlin’deki 30. Uluslararası Alman Şampiyonası’nda yarışmış. 2016’da Brezilya’daki Yaz Paralimpik Olimpiyatları’ndan ödülsüz dönmüş. Kendimi onun yerine koydum. Ben olsam yüzmekten vazgeçerdim. Ama o vazgeç-memiş. İtalya’da düzenlenen 2017 Avrupa Paralimpik Gençlik Oyunları’na da katılmış, bronz madalya kazanmış. İrlanda’nın başkenti Dublin’de düzenlenen 2018 Av-rupa Paralimpik Yüzme Şampiyonası’nda da altın madalya alarak şampi-yon olmuş. “Vay be, helal olsun!” dedim.

Bir anda, katılacağım yarışmanın kaygısı kayboldu. Çünkü Sümeyye Boyacı’ nın röportajında söylediği “Hiçbir zaman pes etmedim. Engelleri tek tek aştım.” cümle-leri beni kendime getirdi. Kazanamasam da kaybedecek hiçbir şeyim olmamalıydı. Tekrar katılırdım. Tekrar, tekrar, tekrar...

Page 60: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

60

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Okudunuz metnin konusu aşağıda-

kilerden hangisidir?

A) Yüzme sporunun faydaları B) Engelli yüzücü Sümeyye Boyacı

başarı hikâyesi C) Engelli insanların karşılaştığı zor-

luklar D) Balıkların ilginç dünyası

6 Okudunuz metnin ana fikri aşağı-dakilerden hangisidir?

A) Başarıya ulaşmak için pes etme-den çalışmak gerekir.

B) Anne ve babalar çocukları için en uygun kursu seçerler.

C) Sümeyye Boyacı 2018 Avrupa Paralimpik Yüzme Şampiyona-sı’nda altın madalya almıştır.

D) Kendimizi başkalarının yerine ko-yarak düşünmeliyiz.

7 Aşağıdaki sözlerden hangisi okudu-ğunuz metni en iyi şekilde özetler?

A) Bazı yenilgiler başarının taksitidir. B) Adalet mülkün temelidir. C) Doğru yoldan gidenler şaşırmazlar. D) Korkacağımız tek şey, korkunun

kendisidir.

1 Çocuk kimin isteği ile yüzmeye baş-lamış?

A) Kendisinin B) Öğretmeninin C) Arkadaşlarının D) Anne ve babasının

2 Çocuğun antrenmandan sonra eve kaygılı gelme nedeni hangisidir?

A) Antrenmanın kötü geçmesi B) Yarışma için fazla emek vermesi C) Dereceye girememekten kork-

ması D) Sakatlığı

3 Millî yüzücümüz Sümeyye Boyacı yüzmeye ne zaman karar vermiş?

A) Akvaryumdaki balıkları izlerken B) Altı yaşındayken C) Antrenmandan sonra D) Haberleri izlerken

4 Sümeyye Boyacı nerede düzenle-nen Paralimpik Yüzme Şampiyona-sı’nda altın madalya almış?

A) Brezilya B) İtalya C) İrlanda D) Almanya

Page 61: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

61

Adı Işık’tı. 5 yaşında ve 15,3 ağırlığındaydı. Kars’ın Sarıkamış ilçesinde, dağda yaşıyordu. Hayatta kalmak onun için her geçen gün daha da zorlaşıyordu.

Uydu vericili tasma tam bir yıldır boynundaydı ama bu tasma bir süre sonra otomatik olarak düşecekti.

Diğer türleri gibi kısa kuyruklu, benekli, kuvvetli ve kedi türlerinin en bü-yüğü olan bir vaşaktı o. Bir kediden 5-8 kat daha ağırdı. Ağırlığının altı katından büyük avları yakalayabilirdi. Güçlüydü o ama insanoğlunun acımasızlığıyla baş ede-miyordu. Vaşakların yaşam alanları daraldı. İnsanlar onları postları için avladı. Işık, Türkiye’de nesli tükenmekte olan vaşaklardan sadece biriydi.

Bir yıl önce Kuzeydoğa Derneği, onun boynuna bir tasma takarak nesli tehlike altındaki vaşakların yaşamını Türkiye’de ilk kez uydu vericiyle izlemeye aldı. Gerçi bu tasmayı takmak için tam 1,5 yıl uğraşmışlardı. Çünkü vaşaklar dünyanın görülmesi ve yakalanması en zor hayvanlarındandı.

Dernek; Utah, Zagreb, Kafkas, Boğaziçi ile Zürih Üniversitesinden bilim insanla-rıyla Doğu Anadolu Yaban Hayatını Araştırma ve Koruma Projesi’ni hayata geçirmişti.

1,5 yıl süren çaba sonunda Türkiye’de ilk kez Işık’la iki arkadaşını izlemeye aldılar. Üç arkadaş Kafkas ve Avrasya türlerindendi. Ekip ilk yakaladığı vaşağa “Işık” adını verdi.

Işık, boynundaki tasmayla konumunu, nereye gittiğini, ne kadar dolaştığını söy-lüyordu aslında. Hep ormanlık alandaydı. Bir yıllık izleme sonunda Işık, gizemli haya-tına ilişkin önemli bilgiler verdi.

Tek dileği kendine de yaşama hakkının tanınmasıydı. Hakkıydı. Biliyordu ki in-sanlardan önce Işık vardı.

IŞIK SÖNMESİN

Page 62: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

62

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Okuduğunuz metnin konusu aşağı-

dakilerden hangisidir?

A) Kars’ın Sarıkamış ilçesindeki do-ğal yaşam

B) Uydu alıcılı izleme sistemleri C) Anadolu’da yaşan vaşaklar ve

bunlarla ilgili yapılan çalışmalar D) Vaşak türleri

6 Okuduğunuz metinde asıl anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden han-gisidir?

A) Anadolu’da da vaşak türleri ya-şamaktadır.

B) Bilim insanları vaşakların haya-tıyla ilgili önemli bilgiler öğrendi.

C) Vaşaklar insanlardan önce bu topraklarda yaşıyordu.

D) Doğal yaşamın en büyük düşma-nı insanoğludur.

7 Okuduğunuz metne yeni bir başlık belirlersek en uygun başlık hangisi olur?

A) İnsanlardan Önce Işık Vardı B) Vaşak Türleri C) Kuzeydoğa Derneği D) İnsanoğlu

1 Metne göre Işık ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Bir vaşağın adıymış. B) Kars’ın Sarıkamış ilçesinde, dağ-

da yaşıyormuş. C) Kısa kuyruklu, benekli, kuvvetli

bir hayvanmış D) Türkiye’nin her bölgesinde ya-

şarmış.

2 İnsanlar vaşakları niçin avlıyormuş?

A) Postları için B) Beslenmek için C) Dişleri için D) Keyif için

3 Kuzeydoğa Derneğinin Işık’ın boy-nuna uydu vericili tasma takma amacı neymiş?

A) Hayatları hakkında bilgi edinmek B) Diğer arkadaşlarını da yakalamak C) İnsanlara yaklaşmasını önlemek D) Evcilleştirmek

4 Metne göre vaşakların düşmanı aşa-ğıdakilerden hangisidir?

A) Hayvanlar B) İnsanlar C) İklim D) Ormanlar

Page 63: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

63

Üçüncü sınıfın başlarıydı. Emre’yle o yıl piyano çalmaya karar vermiştik. Piyano çalmak hem çok havalıydı hem de çalarken nota takibi yapmak bize odaklanmayı öğretecekti.

Hafta sonları evimizin yakınlarındaki sanat merkezine gidiyorduk. Üçüncü, dör-düncü haftadan itibaren Emre “Yapamayacağım, parmaklarım çok kısa.” demeye başlamıştı. İki ay sadece tek parmak ve tek elle çalıştık. Sonunda iki eli birleştirip “Telgrafın Telleri”ni çalmaya başlamıştık. Doğrusu Emre benden daha hızlıydı ve daha çabuk öğreniyordu. Bir yıl birlikte gidip geldik. İkinci yıla başlarken piyano için ilk günkü hevesim kalmamıştı ve sanat merkezine gitmeyi bıraktım ben.

Dördüncü sınıfın sonlarıydı. Bir akşam kapı çalındı. Gelen Emre’ydi. Elindeki zarfı bana uzatarak:

– Gelirsen çok sevinirim Feyza, dedi ve gitti. Bu, bir davetiyeydi. Sanat merkezinde konser vardı. Mer-

keze devam eden öğrenciler çalışmalarını sergileyecekler-di. Tabii ki aralarında Emre de vardı.

Konser salonu çok kalabalıktı. Sah-ne özenle düzenlenmişti. Program başladı. Öğrenciler enstrümanları ile birbirinden güzel parçaları çal-maya başladılar. “Keşke kursu bı-rakmasaydım!” diye düşünmedim değil. Merakla Emre’yi bekliyor-dum. Çalışmasının ne aşamada olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

Ve... İşte Emre! Siyah bir pantolon, şık bir beyaz gömlek ve kırmızı papyon... Cazcı şapkası zaten görülmeye değerdi. Salonu selamlayıp piyanonun başına geçti. Nefesi-mi tutmuş bekliyordum. Acaba ne çalacaktı?

Piyanonun tuşlarına basmasıyla gözlerimin yaşarması bir oldu. Emre “Türk Marşı”nı çalıyordu. Anlaşılan parmakları uzamıştı, mükemmel çaldı. Bugün bile hâlâ aynı duyguyu hissediyorum: gurur.

KISA PARMAKLAR

Bu, bir davetiyeydi. Sanat merkezinde konser vardı. Mer-keze devam eden öğrenciler çalışmalarını sergileyecekler-di. Tabii ki aralarında Emre de vardı.

Konser salonu çok kalabalıktı. Sah-ne özenle düzenlenmişti. Program başladı. Öğrenciler enstrümanları ile birbirinden güzel parçaları çal-maya başladılar. “Keşke kursu bı-rakmasaydım!” diye düşünmedim

olduğu hakkında en ufak bir

Konser salonu çok kalabalıktı. Sah-

Page 64: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

64

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Soru: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ?

Cevap: Emre ve Feyza.

Yukarıda verilen cevaba göre noktalı yere aşağıdakilerden hangisi yazıl-malıdır?

A) Olayın geçtiği yer neresidir? B) Olay ne zaman gerçekleşmiştir? C) Olayın kahramanları kimlerdir? D) Metinde anlatılan olay nedir?

6 Okuduğunuz metne göre aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?

A) Zaman: Kış mevsimi B) Yer: Sanat Merkezi C) Şahıslar : Emre ve Feyza D) Olay: Feyza ve Emre’nin piyano

kursuna gitmesi ve Feyza’nın Em-re’nin başarısıyla gurur duyması

7 Metinde Emre’nin hangi kişilik özel-liği ön plana çıkartılmıştır?

A) Dürüstlüğü B) Yardımseverliği C) Azmi D) Meraklı oluşu

1 Aşağıdakilerden hangisi piyano çal-manın faydalarından biriymiş?

A) Boyu uzatması B) Ezbercilikten uzaklaştırması C) Odaklanmayı öğretmesi D) Kişiyi bireyselleştirmesi

2 Feyza ve Emre ne zaman sanat merkezine gidiyorlarmış?

A) Hafta sonu B) Yaz tatilinde C) Okuldan sonra D) Hafta içi

3 Emre, Feyza’yı nereye davet etmiş?

A) Doğum gününe B) Mezuniyet törenine C) Okul gezisine D) Konsere

4 Metinde aşağıdaki duygulardan han-gisine yer verilmemiştir?

A) Pişmanlık B) Kıskançlık C) Gurur D) Merak

Page 65: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

65

Bu yarıyılda üniversitedeki arkadaşım beni köylerinde düzenlenen “Pıngı-dık Festivali”ne davet etti.

Esma’nın ailesi Antalya’nın Finike ilçesine bağlı Gökbük köyünde yaşıyor. Festival aslında 21 Mart’taymış ama son yıllarda yarıyıl tatilinde yapılıyormuş. Bu festivalde köylüler baharı karşılama, dirlik, birlik ve bölüşmeyi ifade eden oyun için bir araya geliyorlar.

Yolculuğumuz sırasında Esma bana festivalden bahsetti: “Önce ‘Pıngıdık’ karakteri için bir delikanlı seçiliyor. Kim olduğunu sadece seçen kişi biliyor. Festival günü ilk iş, akşama yakılacak dirlik ateşi için odun topla-mak. Gün kararmadan birkaç saat önce de Pıngıdık olacak genç; siyah keçi derisi, iki uzun sopa, dört zilden oluşan kostümünü giyip yüzünü de siyaha boyuyor.”

– Her yıl katıldın mı sen Esma? – Evet, Arzucuğum. Nesilden ne-

sile aktarılan bir gelenek bu. Köye girdiğimizde hava kararmış-

tı. Pıngıdık ve peşindeki gençler sokakta darbuka çalarak ak-şamki şölende pişecek ekmek için un, tuz, susam, tereyağı topluyorlardı.

Biz köy meydanına gittik. Festival ateşiyle ısınıp köylülerle sohbet ettik. Gençler top-ladıklarını ateş alanına getirdiler. Köyün bekâr genç kızları ekmek pişirmeye hazırdılar.

Pıngıdık Festivali’ne has bir oyun oynadılar. Genç erkekler ekmeklerin başında nöbet tuttu, yetişkinler genç kızların pişirdiği ekmekleri çalmaya çalıştı. Gençler de ekmek çalanları yakalamak için uğraştı. Sacda pişen bazlamalar köy halkına ve

benim gibi dışarıdan gelen misafir-lere ikram edildi. Artan malzeme ve ekmekler ihtiyacı olan ailelerin ka-pısına gece olduğunda gençler ta-rafından gizlice bırakıldı.

Sonuçta bu geleneğin ruhun-

da bölüşmek ve paylaşmak var.

PINGIDIK

Page 66: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

66

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Metni ana hatları ile anlatırken aşa-

ğıdakilerden hangisini diğerlerinden daha sonra söyleriz?

A) Esma ve Arzu köye girdiğinde hava kararmış.

B) Arzu’yu arkadaşı Esma köylerine “Pıngıdık Festivali”ne davet et-miş.

C) Köy halkı Pıngıdık Festivali’ne has oyunu oynamışlar.

D) Köy meydanına gitmişler ve fes-tival ateşiyle ısınıp köylülerle sohbet etmişler.

6 1. Köye vardığında onu babası kar-şıladı.

2. Hemen kendine bir otobüs bileti aldı.

3. Yol boyunca annesinin kendisi için yaptığı fedakârlıkları düşündü.

4. Annesinin rahatsızlandığını öğ-rendi.

Yukarıdaki cümleler olayların oluş sı-rasına göre sıralandığında sıralama nasıl olur?

A) 4 – 2 – 1 – 3 B) 4 – 2 – 3 – 1 C) 2 – 4 – 3 – 1 D) 2 – 3 – 1 – 4

1 Son yıllarda Pıngıdık Festivali ne za-man yapılıyormuş?

A) 21 Mart’ta B) Yarıyıl tatilinde C) Yaz tatilinde D) Sonbaharda

2 Zeynep’i Pıngıdık Festivali’ne kim davet etmiş?

A) Esma’nın ailesi B) Köyün gençleri C) Öğretmeni D) Esma

3 Aşağıdakilerden hangisi festivalde oynanan oyunun ifade ettiklerinden biri değildir?

A) Yarış B) Birlik C) Dirlik D) Paylaşma

4 Pıngıdık Festivali’ne has oyunda genç erkeklerin görevi neymiş?

A) Şölende pişecek ekmek için malzeme toplamak

B) Ekmek pişirmek C) Ekmek çalanları yakalamak D) Genç kızların pişirdiği ekmekleri

çalmak

Page 67: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

67

Dört mevsimin vardır seninÜç tarafında denizinGüler yüzlü insanlarınla Ne güzelsin Türkiye!

Yedi bölgen, seksen bir ilinAkdeniz’in, Karadeniz’inHer yerinden tarih fışkırır.Ne güzelsin Türkiye!

Mevlana, Yunus Emre,Çağırırlar sevgiyeGülümsetir Nasrettin HocaNe güzelsin Türkiye!

Mantı, kebap, içli köfte,Dondurma, baklava, künefe, Yeme de yanında yatNe güzelsin Türkiye! Ufuk DAL

NE GÜZELSİN TÜRKİYE

Page 68: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

68

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Şiirin konusu aşağıdakilerden han-

gisidir?

A) Türkiye’nin coğrafi konumu B) Türk yemekleri C) Türkiye’nin denizleri D) Türkiye’nin güzellikleri

6 Şiirin ana duygusu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ülke sevgisi B) Memleket özlemi C) Tarih sevgisi D) Yaşama sevinci

7

Yukarıdaki görsel şiir kaçıncı dörtlü-ğü ile ilişkilendirilebilir?

A) 1. B) 2. C) 3. D) 4.

1 Şair, Türkiye’de yaşayan insanlar için ne diyor?

A) Güzel B) Yardımsever C) Güler yüzlü D) Misafirperver

2 Şiirden, Türkiye ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisine ulaşamayız?

A) Üç tarafı denizlerle çevrilidir. B) Yemekleri çok güzeldir. C) Birçok medeniyete ev sahipliği

yapmıştır. D) Önemli boğazlara sahiptir.

3 Şaire göre bizi kim gülümsetiyor-muş?

A) Nasrettin Hoca B) Mevlana C) Yunus Emre D) Keloğlan

4 Şair, “Yeme de yanında yat” deyimi ile ne anlatmak istemiş?

A) İnsanların yemekten önce uyu-duklarını

B) Yemeklerin çok lezzetli olduğunu C) Yemeklerin yenmeyecek kadar

acı olduğunu D) Uykudan önce yemek yenme-

mesi gerektiğini

Page 69: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

69

Ispartalı Gülderen teyze... Çocukluğumun gül kokulu teyzesi... Evi gül gibi kokardı. Bu koku eline döktüğü gül suyundan mı, mutfakta dizili gül reçeli kavanoz-larından mı bilmem. Çok da önemli değildi aslında.

Gülderen teyzenin bu kadar zaman sonra aklıma düşmesi Isparta’da olmam. Çünkü bu şehir onun gibi kokuyor. Nasıl kokmasın ki? Gül lokumları, kolonyala-rı, sabunları, mumları... Ne ararsan var.

Arkadaşımın davetiyle Is-parta’ya gül hasadı için gittim. Mayıs-haziran dönemi gül hasadı için uygun zaman. Bu

dönemde “Gül Festivali” düzenleniyor Isparta’da. İki önemli gül merkezi var. Biri arkadaşımın da yaşadığı Ardıçlı köyü, diğeri Güneykent beldesi. Geçimini gülle sağlayan köyler buram buram Isparta gülü kokuyor. Bu gül kışa dayanıklı, çok dikenli, kuvvetli kokulu, pespembe bir gül. Üstelik başka isimleri de var: Şam gülü, sakız gülü, yağ gülü.

Arkadaşım sağ olsun, beni çok iyi ağırladı. Akşam erkenden uyu-duk çünkü erken kalkmamız gerekiyordu.

Gül toplamak için özel saatler var. 05.00 civarı güller toplanmaya başlanıyor. 10.00-11.00 civarında da bitiyor. Hatta arkadaşım bununla ilgili bir hikâye anlattı. Isparta’da Gülderen ismi çok yaygın. 05.00-10.00 arasında doğan kız çocuklarına bu ismin konulması sık görülen bir şeymiş. Gülderen, gül toplayan demek.

Güller toplanıyor, sonra çuvallara dolduruluyor, “patpat” denilen arabalarla fabri-kaya gönderiliyor. Biraz zahmetli iş ama gülü seven dikenine katlanıyor işte.

İyi ki gül hasadına gitmişim. Isparta’nın gül sanayisine olan katkısını biliyordum, bir de gül turizmini gördüm.

Unutmadan... Yolunuz Isparta’ya düşerse güllü dondurma yemeden dönmeyin derim.

GÜL BAHÇESİ ISPARTA

Page 70: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

70

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Metinde geçen atasözünün metne

kattığı anlamı aşağıdakilerden han-gisidir?

A) Çağrılı olduğu yere gitmek gere-kir.

B) İyi komşuya sahip olmak çok çok önemlidir.

C) İnsanlar küçük yaşta kolay eği-tilir.

D) İnsan sevdiği iş yüzünden gele-cek sıkıntılara katlanır.

6 Metnin ikinci paragrafında geçen de-yimin anlamı aşağıdakilerden hangi-sidir?

A) Daha önce düşünmemiş olduğu şeyi birden yapmaya karar ver-mek

B) Hatırlamak C) Kendine gelmek D) Çok özlemek

7 Üzüm üzüme baka baka kararır.

Aşağıdaki atasözlerinden hangisi yu-karıdaki atasözü ile yakın anlamlıdır?

A) Körle yatan şaşı kalkar. B) El elin eşeğini türkü çağırarak arar. C) Bir koltuğa iki karpuz sığmaz. D) Mum dibine ışık vermez.

1 Yazara Gülderen teyzesini hatırlatan şey neymiş?

A) Isparta’da yediği yemekler B) Arkadaşının evi C) Isparta şehrinin kokusu D) Isparta halıları

2 Yazarın Isparta’ya gitme nedeni aşa-ğıdakilerden hangisidir?

A) Tarihî yerlerini gezmek B) Güllü dondurma yemek C) Gül Festival’ine katılmak D) Gül hasadına katılmak

3 Aşağıdakilerden hangisi Isparta gü-lünün özelliklerinden biri değildir?

A) Dikenleri azdır. B) Kışa dayanıklıdır. C) Rengi pespembedir. D) Kokusu kuvvetlidir.

4 Yazar metinde arkadaşının hangi özelliğinden söz etmiştir?

A) Dürüstlüğünden B) Misafirperverliğinden C) Çalışkanlığından D) Bencilliğinden

Page 71: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

71

Mesleğimden dolayı şu yaşıma kadar pek çok şehir gördüm, çok insan tanıdım. Hepsini hatırlamam mümkün değil ama öyle bir aile vardı ki... Dün gibi hatırlarım hâlâ.

1990’lı yıllardı. Mersin’in Tarsus ilçesine tayinim çıkmıştı. Kiralar yıllık verildiği için gönlüme göre bir ev bulamamıştım. Kısmetimde Ali ve Leyla’nın komşusu olmak varmış. Ne güzel bir aileydi!

Ali ve Leyla’nın üç çocuğu vardı. Geçim sıkıntısı yaşamalarına rağmen yokluktan şikâyet etmez, kendi yağlarıyla kavrulurlardı. Ali, her pazar sarı seyyar arabasını yı-

kardı. Eşi Leyla da yıkadığı bardakları arabanın raflarına dizerdi. Karı koca şalgam yapıp okul önlerinde onu

satarak geçimlerini sağlardı. Onla-rın yaptığı şalgamı içebilmek için okul-dan çıkan çocuklar, öğle molasındaki

çalışanlar sıraya girerdi. Ben de dersim bitince o sırada olurdum.

Tarsus şalgamı yazın serinletici, kışın da enerji sağlayıcı bir içecek olarak tüke-

tilirdi. Şalgam yapımına okullar açılmadan ağustos sonunda başlarlardı. Tarsus şalgamını yaparken

Ali ve Leyla; Tarsus Ovası’nda yeti şti rilen şalgam turpunu, siyah havucu, doğal maya olarak bulgur ununu, suyu ve tuzu bir bidona koyar, on gün bekleti rlerdi. Bidondaki suyun üstünde beyaz tortu gördüklerinde bilirlerdi ki şalgam olmuş. Şalgamı müş-terilere cam bardakla verirlerdi. İçine de dörde bölünmüş siyah havucu koydular mı biz müşteriler lezzetine doya-mazdık. Bu lezzet Tarsus sınırları dışına taşmış olacak ki geçenler-de “Tarsus şalgamı”nın patentinin alındığını haberlerde öğrendim.

Şalgam satılan o küçücük ara-ba sayesinde Leyla ve Ali üç ço-cuk okuttular.

ŞALGAM

kardı. Eşi Leyla da yıkadığı bardakları arabanın raflarına dizerdi. Karı koca şalgam yapıp okul önlerinde onu

çalışanlar sıraya girerdi. Ben de dersim bitince o sırada olurdum.

da enerji sağlayıcı bir içecek olarak tüke-tilirdi. Şalgam yapımına okullar açılmadan

Page 72: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

72

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Metinden yola çıkarak “kendi yağıy-

la kavrulmak” deyiminin anlamı aşa-ğıdakilerden hangisi olabilir?

A) Kendi isteğiyle gelmek B) Kendi sorunu sebebiyle başka

şeyle ilgilenememek C) Elinde bulunanla geçinip kimse-

ye muhtaç olmamak D) Başkalarının sırtından geçinmek

6 Aşağıdaki atasözlerinden hangisi me-tinle ilgilidir?

A) Davulun sesi uzaktan hoş gelir. B) Ayağını yorganına göre uzat. C) Öfkeyle kalkan zararla oturur. D) Aza kanaat etmeyen çoğu bula-

maz.

5 1- Göze batmak: Aşırı derecede görünür olmak

2- Yerin dibine geçmek: Çok utanıp sıkılmak

3- Kol kanat germek: Yardım et-mek, korumak

4- Eli ayağına dolaşmak: Çok özle-mek

Numaralandırılmış deyimlerden han-gisinin açıklaması yanlıştır?

A) 4 B) 3 C) 2 D) 1

1 Metindeki olayı anlatan kişinin mes-leği hangisi olabilir?

A) Esnaf B) Terzi C) Öğretmen D) Garson

2 Ali ve Leyla geçimlerini sağlamak için ne yapıyorlarmış?

A) Simit satıyorlarmış. B) Pazarcılık yapıyorlarmış. C) Çiftçilik yapıyorlarmış. D) Şalgam yapıp satıyorlarmış.

3 Aşağıdakilerden hangisi Ali ve Ley-la’nın şalgam yaparken kullandıkları malzemelerden biri değildir?

A) Siyah havuç B) Sirke C) Şalgam turpu D) Bulgur unu

4 Metinde yazarın Leyla ve Ali için hissettiği hangi duygu ön plana çık-maktadır?

A) Hayranlık B) Kıskançlık C) Haset D) Sevgi

Page 73: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

73

Bisiklet belki de birçoğumuzun kullandığı ilk araç... Benim yeni bir bisiklet alma zamanım geldi. Siz de almayı düşünüyorsunuzdur diye bisikletle ilgili öğrendiklerimi sizinle paylaşmak istiyorum.

Bisikletlerin sürüleceği zeminin özelliğine, kullanım amacına ya da sürüş mesafesine göre farklı türleri vardır.

Yarış bisikletlerini tanıyalım önce. Bu bi-sikletin kullanım amacı hızlı gitmektir. Bu yüz-den de tekerleklerle yol arasındaki sürtünmeyi en aza indirmek gerekir. Bu sebeple tekerlekleri ince ve düzdür. Dikkat ettiyseniz bisiklet yarış-larında sürücüler hep kambur vaziyette durur.

Bunun sebebi yine hızla ilgilidir. Bu şekildeyken rüzgâr, bisikletçinin hızını en az şekilde etkiler. Ayrıca bu tür bisikletlerin seleleri dar ve gidonları alçaktır.

Tur bisikletleri ise genellikle uzun süreli sürüşler için tasarlanmıştır. Genellikle ön ve arkalarında farlar bulunur. Tekerleklerin üst kısmında da çamurluklar bu-lunur. Bunların yapılış amacı, sürücünün ve bisiklet par-çalarının kirlenmesini önlemektir.

Bir de dağ bisikletimiz var. Bunlar toprak yol, patika ve her tür arazide kullanılma amacıyla ya-pılmıştır. Bu yüzden tekerlekleri daha kalın ve dişlidir.

Engebeli arazide gidilebildiği için “amortisör” denilen bir düzenek kullanılır. Bu düzenek sarsıntıyı önleyerek daha keyifli bir sürüş sağlar.

Geniş ve güvenli yolları olan bir yerde yaşıyorsanız çok şanslısınız. Bisikletinizi rahatça sürebilirsiniz. Ama büyük ve trafiği yoğun olan bir yerdeyseniz daha dik-katli olmalısınız. Bisikletler için ayrılan yolları kullanın ya da parkları seçin. Mutlaka kask takın. Varsa eldiven, dizlik ve dirsekliği de ihmal etmeyin derim.

Keyifli sürüşler...

BAS PEDALA

Page 74: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

74

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM5 Metnin yazarına göre görseli veri-

len yerlerden hangisinde yaşayanlar şansızdır?

A) B)

C) D)

6

Bugün sizlerle “Yanlış mı Geldim?” metnini okuyacağız. Bu da met-nimizin görseli. Sizce bu metnin konusu aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A) İnsanlar ve hayvanların dostça yaşaması

B) Tatil yerlerine giden insanların karşılaşılan problemler

C) Kaplumbağa türleri ve özellikleri D) Yumurtlamak için doğduğu yere

gelen bir kaplumbağanın gördü-ğü manzara

1 Yarış bisikleti tekerleklerinin ince ve düz olma nedeni hangisidir?

A) Kaymayı önlemek B) Sürtünmeyi azaltmak C) Kazaları önlemek D) Keyifli sürüş sağlamak

2 Aşağıdakilerden hangisi yarış bisik-letinin özelliklerinden değildir?

A) Selesi dardır. B) Tekerleri incedir. C) Gidonu alçaktır. D) Çamurlukları vardır.

3 Dağ bisikletlerinde “amortisör” de-nilen düzeneğin bulunma amacı neymiş?

A) Sarsıntıyı önlemek. B) Rüzgârı azaltmak C) Hızı yavaşlatmak D) Sürücünün kirlenmesini önlemek

4 Yazara göre kimler bisiklet sürerken daha dikkatli olmalıymış?

A) Güvenli yolları olan yerde yaşa-yanlar

B) Köyde yaşayanlar C) Trafiği yoğun olan yerde yaşa-

yanlar D) Bisiklet yollarını kullananlar

Page 75: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

75

Sıcak bir yaz gününde ne içmek isterdiniz, diye sorsam eminim pek çoğunuzun aklına buz gibi bir limonata gelirdi. Peki ya kışın, diye sorsam?

Salep dediğinizi duyar gibiyim. Salep, kış aylarının içimizi ısıtan vazgeçil-mez keyif kaynağıdır. Aslında salep keyiften daha fazlasıdır. Sağlığımız açısından faydası çoktur salebin ancak bunun için katkısız ve doğal yapılmış olmalıdır salep. Acaba bu lezzetli içecek hangi bitkiden üretilir, nasıl yapılır?

Salep, orkide ailesinden bir bit-ki ve onun tozundan elde edilen bir içecektir. Nisan ve haziran ayları arasın-daki dönemde yetişir. Genellikle mor yap-raklıdır ama beyaz yapraklı olanı da vardır. Gövdesi dik ve silindir biçimindedir. Çiçek-leri salkım veya başak şeklindedir.

Toprağın 15-20 cm altında kalan yum-rular mevsiminde zarar vermeden toplanır. Sonra kurutulur. Nemden tamamen arın-dırılan bitkinin kökleri daha sonra fabrikalara getirilir ve burada ufalanarak bilinen salep tozu hâline dönüştürülür. İçine koruma amaçlı herhangi bir madde eklenmez. Doğal salep bu şekilde hazırlanır.

Yağlı inek sütüyle karıştırılıp kaynatılınca yoğun bir kıvama gelir. Salep tozu sütle birleşince şişmeye başlar. Salebin sütle kaynatılması, içime hazır hâle gelmesi için yeterlidir. Salebin gerçek lezzeti, kaynatma işleminde kullanılan sütün kalitesine bağlıdır.

Ülkemizdeki salep ihtiyacı ağırlıklı olarak Burdur, Yozgat ve Kastamonu illerinden sağlanmaktadır.

Özellikle Osmanlı Dönemi’nde oldukça meş-hur bir sıcak içecek hâline gelmiştir. Osmanlı kültüründe seneler boyunca tarçın ile içilmiş günümüze de böyle ulaşmıştır.

İster tarçınlı ister tarçınsız olsun lezzeti yüzyıllar ötesine ulaşmış bir içecek salep. Afiyet-

le içelim.

SALEP

Page 76: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

76

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUM1-2-3-

4-

5-

6-

5 ve 6. soruları yukarıdaki harita sem-bollerine göre cevaplayalım.

5 Dört numaralı görselin anlamı aşa-ğıdakilerden hangisidir?

A) Demir yolu B) Akarsu C) Baraj ve baraj gölü D) Havaalanı

6 Kaç numaralı görsel “şehir merkezi” anlamına gelmektedir?

A) 1 B) 2 C) 5 D) 6

7

İlkokul 4. sınıfa giden Rüya han-gi şekil veya şekiller ile gösterilen programları izleyebilir?

A) B) C) D)

1 Yazara göre kış aylarında içimizi ısı-tan vazgeçilmez keyif kaynağımız hangisidir?

A) Limonata B) Çay C) Salep D) Süt

2 Salebin sağlığımıza faydalı olması için nasıl olması gerekiyormuş?

A) Sıcak olması B) Mevsiminde toplanması C) Tarçınlı tüketilmesi D) Katkısız ve doğal yapılmış olması

3 Salep tozu, salep bitkisinin hangi kısmından elde ediliyormuş?

A) Kök B) Gövde C) Yaprak D) Çiçek

4 Burdur YozgatErzurum Kastamonu

Tabloda ülkemizdeki salep ihtiyacı-nın ağırlıklı olarak karşılandığı iller boyandığında tablo nasıl görünür?

A) B)

C) D)

Page 77: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

7777

Hepimiz bir kutudaydık,Minik siyah tohumlardık.Beklemek gerekliydi.On dokuz gün kuluçkadaydık.

Pek küçüktük önceBüyüdük dut yaprağı yiyince.Pek mutlu oldukKozamızı da örünce.

Kaynatınca kazandaİpek çıkıverir bir anda.Alınca ipekleriGörürsünüz dokumada.

Gömlek, halı bazen şal;Çeşit çeşit, bin bir hâl...Dünyanızı renklendiririz.Mor, turuncu, beyaz, al. Ufuk DAL

TIRTIL

Page 78: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

78

TÜRKÇEMİ GELİŞTİRİYORUMANLIYORUMGrafik: Bir Mağazanın 4 Aylık İpek Şal Satış Miktarı

320

Aylar

Satış Miktarı

240

160

80

0 Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Aşağıdaki soruları yukarıdaki sütun gra-fiğe göre cevaplayalım.

5 En az ipek şal hangi ayda satılmış-tır?

A) Mayıs B) Haziran C) Temmuz D) Ağustos

6 Ağustos ayında, haziran ayından kaç tane fazla ipek şal satılmıştır?

A) 320 B) 240 C) 180 D) 160

7 Grafiğe göre aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Temmuz ayında satışlar mayıs ayına göre üç kat artmıştır.

B) Havalar soğudukça şal satışı art-mıştır.

C) Şal satışı en fazla ağustos ayın-da gerçekleşmiştir.

D) Dört ayda toplam 800 tane şal satılmıştır.

1 Tırtılların kuluçkadan çıkması için kaç gün beklemesi gerekiyormuş?

A) Bin bir B) Yirmi bir C) On dokuz D) Dokuz

2 Tırtıl ne yapınca büyüdüklerini söy-lüyor?

A) Kuluçkadan çıkınca B) Kozalarının örünce C) Dala tutununca D) Dut yaprağı yiyince

3 Aşağıdakilerden hangisi kazanda kay-natılınca ipek ortaya çıkıyor olabilir?

A) Koza B) Tırtıl C) Tohum D) Dut yaprağı

4 Aşağıdakilerden hangisi şiirde de adı geçen ipekten yapılan ürünler-den biri değildir?

A) B)

C) D)

Page 79: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

79

CEVAP ANAHTARI

Randalin

1. C 2. B 3. D 4. D5. C 6. B

Jules Verne

1. D 2. B 3. A 4. C5. A 6. A 7. D

Küf

1. C 2. D 3. A 4. B5. B 6. A 7. D

İnkalar

1. C 2. B 3. D 4. A5. C 6. D 7. B

Sanat

1. A 2. C 3. B 4. D5. C 6. B 7. A

Azim

1. C 2. D 3. D 4. A5. A 6. C 7. C

Matruşka

1. C 2. A 3. C 4. B5. A 6. B

Sudaki Renkler

1. C 2. A 3. D 4. A5. B 6. C

Merak

1. C 2. B 3. D 4. A5. C 6. B 7. D

Sakura

1. B 2. C 3. A 4. D5. C 6. D 7. A

Renkli Bir Dokunuş

1. A 2. D 3. A 4. C5. D 6. B 7. B

Zamana Karşı

1. D 2. B 3. A 4. B5. B 6. A 7. B

Bir Oyun İki İsim

1. C 2. B 3. C 4. D5. B 6. C 7. A

Herle Aşkına

1. C 2. D 3. A 4. C5. C 6. A 7. C

Koza

1. B 2. C 3. D 4. A5. D 6. B 7. C

E-Spor

1. C 2. A 3. C 4. D5. B 6. A 7. D

Bursa

1. C 2. C 3. A 4. D5. B 6. A 7. C

Borneo Adası

1. C 2. A 3. C 4. B5. B 6. B 7. D

Körling

1. C 2. A 3. B 4. D5. B 6. D 7. C

Nazar Değmesin

1. C 2. D 3. A 4. B5. C 6. C 7. A

Nektar

1. C 2. C 3. D 4. A5. C 6. D 7. A

Page 80: KÜNYE...kesmiş Jules Verne de hikâyelerini satarak geçinmeye başlamıştır. Haritalara ve büyük keşiflere duyduğu sevgi, ona coğrafi hikâyeler dizisi yazdırmıştır

80

CEVAP ANAHTARI

Sporun Faydaları

1. C 2. A 3. A 4. D5. C 6. D 7. A

Ani Harabeleri

1. C 2. B 3. D 4. A5. D 6. C 7. A

Sebze Orkestrası

1. B 2. D 3. B 4. C5. B 6. C 7. A

Asla Pes Etme

1. D 2. C 3. A 4. C5. B 6. A 7. A

Işık Sönmesin

1. D 2. A 3. A 4. B5. C 6. D 7. A

Kısa Parmaklar

1. C 2. A 3. D 4. B5. C 6. A 7. C

Şalgam

1. C 2. D 3. B 4. A5. C 6. D 7. A

Bas Pedala

1. B 2. D 3. A 4. C5. B 6. D

Salep

1. C 2. D 3. A 4. B5. D 6. B 7. C

Karl Landsteiner [Karl Lendsteynır (1868-1943)]

1. C 2. D 3. A 4. D5. B 6. D 7. A

Keçe

1. B 2. C 3. D 4. B5. C 6. D 7. A

Ben Aziz Sancar

1. C 2. A 3. D 4. C5. A 6. C 7. C

Pıngıdık

1. B 2. D 3. A 4. C5. C 6. B

Ne Güzelsin Türkiye

1. C 2. D 3. A 4. B5. D 6. A 7. B

Gül Bahçesi Isparta

1. C 2. D 3. A 4. B5. D 6. B 7. A

Tırtıl

1. C 2. D 3. A 4. B5. A 6. D 7. B