kentsel mekÂn suÇ ve suÇluluk; kadikÖy...

161
1 T.C. ĠSTANBUL ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ KAMU YÖNETĠMĠ ANABĠLĠM DALI YÜKSEK LĠSANS TEZĠ KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠ MUHAMMED ALĠ AYDIN NO: 2501070433 TEZ DANIġMANI DOÇ. DR. PELĠN PINAR ÖZDEN ĠSTANBUL 2010

Upload: others

Post on 02-Mar-2021

10 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

1

T.C.

ĠSTANBUL ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

KAMU YÖNETĠMĠ ANABĠLĠM DALI

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK;

KADIKÖY ÖRNEĞĠ

MUHAMMED ALĠ AYDIN

NO: 2501070433

TEZ DANIġMANI

DOÇ. DR. PELĠN PINAR ÖZDEN

ĠSTANBUL 2010

Page 2: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

2

Page 3: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

3

KENTSEL MEKÂN, SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠ

Muhammed Ali AYDIN

ÖZ

SanayileĢme ve kentleĢme hareketleri ile beraber geleneksel kent yapısı da

değiĢmiĢtir. Günümüzde kentlerin nüfusları arttıkça kent yaĢamı güvenilmeyen ve

yaĢam kalitesi düĢük alanlar haline gelmektedir. Türkiye‘de kentleĢme kaynaklı

değiĢimler yoğun olarak 20. yüzyılın ikinci yarısı itibari ile görülmeye baĢlanmıĢtır.

Devletçi politikalardan liberal anlayıĢlı ekonomik politikalara geçiĢ yapılan bu

dönemde, ekonomik ve sosyal problemler ortaya çıkmıĢtır. Kentsel yaĢamın

yaygınlık kazanmaya baĢlaması ile Türkiye‘de kent kavramında değiĢim yaĢanmıĢtır.

Kentlerde ekonomik yaĢamın geliĢmesi sanayileĢme ile paralel Ģekilde

gerçekleĢmiĢtir. Diğer bir deyiĢle, Sanayi Devrimi beraberinde kentleĢmeyi de

getirmiĢtir. KentleĢme yalnızca kent ve yaĢayan insan sayısının artması değil ayrıca,

kentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte infial

oluĢturmaya baĢlamıĢtır. Bu sebeple, kentlerde yaĢanan suç ve suçluluk birden fazla

disiplinin konusu olmuĢtur. Yapılan çalıĢmalarda her disiplin kendi yaklaĢımı ile suç

ve suçluluğa açıklama getirmeye çalıĢmaktadır. Suç ve suçluluk günümüze gelinceye

kadar kentleĢme ile beraber büyük bir değiĢim yaĢamıĢtır. Bu değiĢim birbirinden

etkilenerek kentlerin Ģekillenmesinde etkili olmuĢlardır. Kentsel mekân suç ile

beraber geçirdiği bu değiĢimle, birbirinden ayrı tutulamayacak iki olgu haline

gelmiĢlerdir. Suç ve suçluluğun toplumda ve toplumsal bilinçte büyük yaralar

açabildiği bu dönemde, suçun nedenleri ve etkileri daha fazla araĢtırılmaya

baĢlanmıĢtır. Suç ve güvenlik kavramları çok eski dönemlerden beri pek çok disiplin

tarafından incelenen, farklı boyutlara sahip olan kavramlardır. Kentlerde artan suç

olaylarına müdahale etmede, suçun ve suçun gerçekleĢtiği kentsel mekânın farklı

disiplinlerce incelenmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. SanayileĢme ile kentlerde

yoğunlaĢmaya baĢlayan ülke nüfusları üretilen politikaların kent merkezli olmasına

neden olmuĢtur.

Page 4: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

4

URBAN AREA, CRIME AND CRIMINALITY; THE EXAMPLE

OF KADIKOY

Muhammed Ali AYDIN

ABSTRACT

Traditional urban structure has changed with industrialization and

urbanization movements. Cities become the places where social control decreases

linked with their confused and congested structures and they turn into unsafe places

with low status of life quality in these days. Intense changes in urbanization in

Turkey from the 20th as of the second half of the century started to be seen.

Understanding of liberal economic policies during this period of transition to the

statist policies of economic and social problems have emerged. In Turkey, with the

beginning of urban life to gain widespread change in the concept of the city has

experienced. Industrialization took place in parallel with the growth of economic life

in cities. In other words, the industrial revolution has brought with urbanization.

Urbanization is not only to increase the number of people living in the city and also

the formation of the urban perspective. Crimes committed in urban areas has begun

to create social consciousness indignation. For this reason, cities in more than one

discipline has been the subject of crime and criminality. Each with its own approach

to discipline in studies of crime and criminally tries to explain. To the present day

with urbanization, the crime and criminality has experienced a big change. This

change became effective in shaping the cities influenced each other. This change

makes crime and criminality associated with the urbanization. The problems of crime

and criminality started to search for more in society and social consciousness of the

causes and effects of crime in this period. The terms of crime and safety are

examined by many scientists and sciences from past to present because of their

multi-dimension structures. To interfere with crime incidents that increase in urban

places, multi analysis, which are conducted by different disciplines in the places that

crime occurs, are required. Industrialization began to concentrate in cities with

populations produced in the country has led to policies that are based in the city.

Page 5: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

5

ÖNSÖZ

Göç, sanayileĢme, kentleĢme ve suç geliĢmekte olan ülkelerin gündemlerinde

sürekli yer alan konulardandır. Birbiriyle bağlantıları ve etkileĢimleri

yadsınamayacak bu olgular içinde yer alan suç olgusu, en dikkat çekicilerindendir.

Bununla beraber suç olgusu günümüzde belki de en çok kentleĢme olgusu ile

etkileĢime girmektedir.

KentleĢme, bireylerin yaĢamlarında ve buna bağlı olarak da suç olgusunda

büyük değiĢimler yaratmıĢtır. Kentlerde ortaya çıkan suç ve suçluluk, köylerde

ortaya çıkan muadillerinden farklılıklar göstermiĢlerdir. YaĢam Ģartlarının ve

bireylerin önceliklerinin değiĢmesi ile suç bir ilgi çekici bir değiĢim yaĢamıĢ ve

özellikle kentlerde farklılaĢmıĢtır. Sosyal problemlerin yoğunluğu ile beraber suç ve

suçluluk, kamu yönetiminde çözülmesi elzem olan problemlerin ilk sıralarına

yerleĢmiĢtir.

Ülkemizde suç olaylarının ilk olarak geldiği polis merkezleri, istatistiksel

verilerin elde edilmesi için baĢvurulan ilk kaynaklardan biri olması nedeniyle büyük

önem arz etmektedir. Ancak, çeĢitli sorunlar nedeniyle bu verilere ulaĢmak çoğu

zaman imkânsız hale gelmektedir. Bunun yanında belli bir sınıflandırma olsa bile her

zaman insani hata payı bu istatistiklerde karĢımıza çıkabilmektedir. Sonuç olarak,

dönemsel problemler ve eğilimler de dikkate alındığında, yapılacak benzer

çalıĢmaların özelden çok geneli amaçlaması önerilebilir.

Uzun süren çalıĢma boyunca benden fikir, görüĢ ve desteklerini esirgemeden

tez danıĢmanlığımı üstlenen sayın Doç. Dr. Pelin Pınar ÖZDEN‘e ve çalıĢmalar

boyunca hep yanımda olan aileme teĢekkür ederim.

Page 6: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

6

ĠÇĠNDEKĠLER

ÖZ ………………………………………………………………….………………. ii

ABSTRACT ……………………………………..………………………………… iii

ÖNSÖZ………………………...………………………………………………….... iv

ĠÇĠNDEKĠLER………..………………………………………..……………….….. vi

ġEKĠL, TABLO VE GRAFĠKLER………..……………………………………..... vii

GĠRĠġ……………………...……..………………………………...………………... x

I. KENTSEL MEKÂN KAVRAMINA YAKLAġIM

1. Kentsel Mekânın Tanımı……………………………………………………….....1

2. Kentsel Mekânın Kapsamı………………………………………………………11

3. Kentsel Mekânın DönüĢümü ve Suç ĠliĢkisi…………………………………….17

4. Bölüm Sonucu………………………………..…………………………...……..27

II. BĠR KENTSEL SORUN OLARAK SUÇ VE SUÇLULUK

1. Suç olgusu………………..…………………………………………………..….29

1.1. Suçun tanımı ...…………..…………….…………………………………. 29

1.2. Suçun Tarihçesi…………..………………….……………………………..30

1.3 Suçun Sınıflandırılması..…………………………………………...……….34

1.4 Suç Olgusunu Kavramaya Yönelik Kuramsal YaklaĢımlar……………..….36

1.4.1 Biyolojik YaklaĢımlar………………………....………37

1.4.2 Psikolojik YaklaĢımlar…………………………...……40

1.4.3 Suça Sosyolojik YaklaĢımlar……………..…………....40

1.4.4 Marx ve Engels……………………………..………….41

1.4.5 Durkheim……………………………………..………..42

1.4.6 Gabriel De Tarde…………………………………..…..43

2. Kentsel Suç Olgusu ve Tanımı……………………………………………….…43

Page 7: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

7

2.1 Kentsel Suçun Tanımı………………………………………..………….43

2.2 Kentsel Suçun Kapsamı ve Özellikleri……………………………….…45

2.3 Kentsel Suç ve Sıcak Bölgeler……………………………………..……47

2.4 Kentsel Mekân, Suç ve Suçluluk ĠliĢkisine ĠliĢkin Kuramlar………..….49

2.4.1 Durkheim‘in Teorisi………………………………..….49

2.4.2 Anomi Teorisi ve YabancılaĢma…………………..…..50

2.4.3 Farklılıkların BirleĢmesi Teorisi…………………...…..52

2.4.4 Damgalanma Teorisi………………………………..…53

2.4.5 Sosyal Organizasyonsuzluk Teorisi………………..….55

2.5 Bölüm Sonucu……………………………………………………...……57

III. TÜRKĠYE‘DE KENTSEL MEKÂN VE SUÇ ĠLĠġKĠSĠNE BĠR BAKIġ

1. Türkiye‘de Kentsel Mekân Kavramı ve GeliĢim Süreci…………………...……59

1.1 Tanzimat Dönemi………………………..………………59

1.2 1980 Öncesi Dönem…………………………………..…61

1.3 1980–2000 Dönemi……………………………………...65

1.4 2000 Sonrası Dönem………………………………….…69

2. Planlı Dönemin KentleĢme Politikalarına Bir BakıĢ……………….…………...72

3. Kentsel Mekân, Suç ve Suçluluk ĠliĢkisi……………………………………..…82

4. Suça ĠliĢkin Yasal ve Yönetsel Çerçeve……………………………………..….86

5. Bölüm Sonucu……………………………………………………………..…….90

IV. BÖLÜM KENTSEL MEKÂN VE SUÇ ĠLĠġKĠSĠNE KADIKÖY ÖRNEĞĠ

ÜZERĠNDEN YAKLAġIM

1. Tarihsel, Mekânsal ve Sosyo-Ekonomik GeliĢim Süreci…………………….…93

2. Ġlçede Suç ve Suçluluğa BakıĢ……………………..…………………….……100

3. Kadıköy Ġlçesi için Kentsel Mekân, Suç ve Suçluluk ĠliĢkisine Yönelik

Öneriler ………………………….……………………………………………… 129

4. Bölüm Sonucu …………………………..……………………………………. 132

SONUÇ, DEĞERLENDĠRME VE ÖNERĠLER …………………...……..……... 135

Page 8: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

8

ġEKĠL, TABLO VE GRAFĠKLER

ġekil 1:Burgess, ―Growth of the city‖………..………………………………..……10

ġekil 2: Dünya köy ve kent nüfusunun artıĢı…..………...………………………….15

Harita 1: Kadıköy Ġlçesinin Ġstanbul Ġçindeki Konumu……..………………………93

Harita 2: Kadıköy Haritası ( Mahalle Bazlı )………………….…………………….98

Tablo 1: Türkiye‘de Genel Nüfus ile Kentsel Nüfus ArtıĢ hızları (1927–1980)…....62

Tablo 2: 1927–1980 Yılları Arası Türkiye‘de Toplam ve Kentsel Nüfus ArtıĢının

Grafiksel Görünümü………………………………………………………………...62

Tablo 3: Türkiye Kent ve Köy Nüfusu 1927–2000………………………….……...76

Tablo 4: Yıllar içinde Kadıköy‘ün Nüfusu………………………………………….95

Tablo 5: Ġlçe Mahallelerinin Altyapı Bilgileri………………………………..……..99

Tablo 6: Ġlçede Bulunan Polis Merkezlerine Gelen Olayların Ġstatistikleri…..…....101

Tablo 7: Kadıköy Ġlçesinde Mahallelerin Polis Merkezlerine Göre Dağılımı……..104

Tablo 8: Acıbadem Polis Merkezine 2009 Yılında UlaĢan Suçların SınıflandırılmıĢ

Hali…...…………………………………………………………………………….104

Tablo 9: Acıbadem Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında ġahsa KarĢı ĠĢlenen Suçlar...106

Tablo 10: Acıbadem Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında Mala KarĢı ĠĢlenen Suçlar...108

Tablo 11: Bostancı Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında ĠĢlenen Suçlar…………....…110

Tablo 12: Bostancı Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında Mala KarĢı ĠĢlenen Suçlar ... 111

Tablo 13: Göztepe Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında ĠĢlenen Suçlar…………….…113

Tablo 14: Göztepe Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında ġahsa KarĢı ĠĢlenen Suçlar.....114

Tablo 15: Göztepe Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında Mala KarĢı ĠĢlenen Suçlar..…116

Tablo 16: HasanpaĢa Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında ĠĢlenen Suçlar………..…...117

Tablo 17: HasanpaĢa Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında Mala KarĢı ĠĢlenen Suçlar

…………………………………………………………………………….............. 119

Tablo 18: Ġskele Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında ĠĢlenen Suçlar ………....…….. 120

Tablo 19: Ġskele Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında Mala KarĢı ĠĢlenen Suçlar….…122

Tablo 20: Kadıköy Ġlçesi Genelinde Meydana Gelen Yankesicilik Suçlarının 2006–

2009 Yılları Arasında Polis Merkezlerine Göre Dağılımı ...................................... 126

Tablo 21: Kadıköy Ġlçesi Genelinde Meydana Gelen Kapkaç Olaylarının 2006–2009

yılları arasında Polis Merkezlerine Göre Dağılımı ................................................. 127

Page 9: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

9

Tablo 22: Kadıköy Ġlçesi Genelinde Meydana Gelen Otodan Hırsızlık Suçlarının

2006–2009 yılları arasında Polis Merkezlerine Göre Dağılımı .............................. 128

Grafik 1: Kadıköy Mahallelerinde Faili Suç sayıları .............................................. 102

Grafik 2: Kadıköy Mahallelerinde Faili Belli Suç Sayıları .................................... 102

Grafik 3: Kadıköy Mahallelerinde Yakalanan ġüpheli Sayıları ............................. 102

Grafik 4: Kadıköy Mahallelerinde Firar Sayıları .................................................... 102

Grafik 5: Acıbadem Polis Merkezi‘nde Faili Belli Ve Meçhul Olayların Sayısı ... 105

Grafik 6: Acıbadem Polis Merkezi‘nde Yakalanan Ve Firarda Olan Suçluların Sayısı

................................................................................................................................. 105

Grafik 7: Acıbadem Polis Merkezi‘nde ġahsa KarĢı Suçlarda Faili Belli ve Faili

Meçhul Suç Sayıları ................................................................................................ 107

Grafik 8: Acıbadem Polis Merkezi‘nde ġahsa KarĢı Suçlarda Yakalanan ve Firardaki

Suçlu Sayıları .......................................................................................................... 107

Grafik 9: Acıbadem Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Faili Belli ve Faili

Meçhul Sayıları ....................................................................................................... 108

Grafik 10: Acıbadem Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Yakalanan ve Firardaki

Suçlu Sayıları .......................................................................................................... 108

Grafik 11: Bostancı Polis Merkezi‘nde Faili Belli Ve Meçhul Olayların Sayısı

................................................................................................................................. 110

Grafik 12: Bostancı Polis Merkezi‘nde Yakalanan Ve Firarda Olan Suçluların Sayısı

................................................................................................................................. 111

Grafik 15: Göztepe Polis Merkezi‘nde Faili Belli Ve Meçhul Olayların Sayısı

.................................................................................................................................. 113

Grafik 16: Göztepe Polis Merkezi‘nde Yakalanan ve Firarda Olan ġüphelilerin Sayısı

.................................................................................................................................. 114

Grafik 17: Göztepe Polis Merkezi‘nde ġahsa KarĢı Suçlarda Faili Belli ve Faili

Meçhul Suç Sayıları ................................................................................................ 115

Grafik 17: Göztepe Polis Merkezi‘nde ġahsa KarĢı Suçlarda Faili Belli ve Faili

Meçhul Suç Sayıları ................................................................................................ 115

Grafik 19: Göztepe Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Faili Belli ve Faili

Meçhul ġüpheli Sayıları .......................................................................................... 116

Grafik 20: Göztepe Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Yakalanan ve Firardaki

Suçlu Sayıları .......................................................................................................... 116

Page 10: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

10

Grafik 21: HasanpaĢa Polis Merkezi‘nde Faili Belli ve Meçhul Olayların Sayısı

.................................................................................................................................. 118

Grafik 22: HasanpaĢa Polis Merkezi‘nde Yakalanan ve Firardaki ġüphelilerin Sayısı

.................................................................................................................................. 118

Grafik 23: HasanpaĢa Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Yakalanan ve

Firardaki ġüpheli Sayıları ....................................................................................... 119

Grafik 24: HasanpaĢa Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Faili Belli ve Faili

Meçhul ġüpheli Sayıları .......................................................................................... 119

Grafik 25: Ġskele Polis Merkezi‘nde Yakalanan ve Firardaki ġüphelilerin Sayısı

.................................................................................................................................. 121

Grafik 26: Ġskele Polis Merkezi‘nde Faili Belli ve Meçhul Olayların Sayısı ......... 121

Grafik 27: Ġskele Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Faili Belli ve Faili Meçhul

ġüpheli Sayıları ....................................................................................................... 123

Grafik 28: Ġskele Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Yakalanan ve Firardaki

ġüpheli Sayıları ....................................................................................................... 123

Grafik 29: Kadıköy Ġlçesi Genelinde Meydana Gelen Yankesicilik ve Kapkaç

Suçlarının Polis Merkezlerine Göre Dağılımı ......................................................... 124

Grafik 30: Kadıköy Ġlçesi Genelinde Meydana Gelen Diğer Hırsızlıklar Suçlarının

Polis Merkezlerine Göre Dağılımı .......................................................................... 125

Grafik 31: Kadıköy Ġlçesi Genelinde Meydana Gelen Yankesicilik Suçlarının Polis

Merkezlerine Göre Dağılımı, 2006–2009 ............................................................... 126

Grafik 32: Kadıköy Ġlçesi Genelinde Meydana Gelen Kapkaç Olaylarının Polis

Merkezlerine Göre Dağılımı, 2006–2009 ............................................................... 127

Grafik 33: Kadıköy Ġlçesi Genelinde Meydana Gelen Otodan Hırsızlık Suçlarının

Polis Merkezlerine Göre Dağılımı, 2006–2009 ...................................................... 129

Page 11: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

11

GĠRĠġ

Suç ve suçluluk son yıllarda değiĢen yaĢam ve kent Ģartları ile kamuoyu

gündemini daha fazla meĢgul etmeye baĢlamıĢtır. Artan suç oranları kentlerde can ve

mal güvenliğinin geçmiĢe kıyasla azaldığı yorumları yapılmasına ortam yaratmıĢtır.

Bu güvensizlik ortamına neden olarak birçok etmen ileri sürülmüĢtür. Bu

etmenlerden biri kentleĢme olarak görülmektedir.

KentleĢme ve beraberinde getirdiği yenilikler, kent hayatına büyük

değiĢiklikler yaratmıĢtır. Kentsel yaĢamın yaygınlaĢması, kent kavramında meydana

gelen değiĢiklikler ve son yüzyılda meydana gelen sanayileĢme süreci ile kent

yaĢamı tamamen değiĢmiĢtir. Günümüzde kentleĢme, sanayileĢmiĢ toplumlarda

%80‘lere varan oranlara çıkmıĢtır. KentleĢme ve arkasından gelen kentlileĢme

kavramı ile ―kentli insan‖ kavramı ortaya çıkmıĢtır. Kente özgü davranıĢ kalıplarını

benimseyen ve kentin sunduğu tüm olanaklara sahip olmak isteyen kentli bireyler

yaĢam kalitelerini sorgulamaya baĢlamıĢlardır. Günümüzde kentli insanın ihtiyaçları

arasında güvenlik ihtiyacı daha ön plana çıkmıĢtır. Suç ve suçluluğun azaltılmasına

yönelik projeler yerel ve merkezi yönetimlerin programlarında önemli yer tutmaya

baĢlamıĢtır.

Suç, insanlık tarihi ile baĢlamıĢ ve günümüze kadar gelmiĢtir. Suç, değiĢik

Ģekillerde ve her toplumda görülmektedir. Kentlerde bireyler arasında bağların

kopmasıyla toplumsal yapı zayıflamaya baĢlamıĢtır. Toplumsal baskının azalması ile

köylerde var olan oto kontrol azalmıĢtır. Bununla beraber ekonomik koĢulların

zorlaĢması ve gelir dağılımındaki uçurumun büyümesi gibi nedenlerle mala karĢı

iĢlenen suçlar artmıĢtır.

Türkiye‘de kentleĢme süreci özellikle 1950‘lerden sonra hızla artmıĢtır.

Çarpık ve plansız kentleĢme Ġstanbul, Ġzmir ve Ankara gibi illerde toplumsal sorunlar

meydana getirmiĢtir. Yurt içinde gerçekleĢen yoğun göç, kentlerin kapasitelerini

zorlayarak, sağlıksız yaĢam alanlarının oluĢmasına neden olmuĢtur. Ortaya çıkan

gecekondu bölgelerinin ve çöküntü alanlarının ıslahı ve kentlere entegrasyonu

Page 12: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

12

baĢlıca sorunlar olarak hem yerel yönetimlerin hem de merkezi hükümetlerin

karĢısına çıkmıĢtır.

Kentlerde meydana gelen suç ve suçluluk birçok kurumun sorumluluk alanına

girmektedir. Problemin çözümü aranırken sosyal, ekonomik ve siyasi yöntemlere

baĢvurulmuĢtur. Biz sorunu anlamaya çalıĢırken önce problemin kendisini ortaya

koymaya çalıĢacağız. Bunun için ilk olarak polis merkezlerinde tutulan suç

istatistiklerini en önemli veri kaynağı olarak kullanacağız.

Bu çalıĢmada, kentsel mekânın suç ve suçluluk üzerine etkileri incelenerek,

mekânın suçluluk türleri üzerindeki etkisi irdelenmeye çalıĢılacaktır. Kentsel

mekânda suça etki eden sosyo-ekonomik faktörler göz önüne alınarak suçun

niteliksel olarak değiĢimi araĢtırılacaktır. Bu araĢtırmaların sonucunda, suç ve

suçluluğun azaltılabilmesi için değerlendirmeler ve önerilerde bulunulacaktır.

ÇalıĢmanın birinci bölümünde, kentsel mekân kavramını ve kapsamını

açıklamaya çalıĢarak, kentsel mekânın dönüĢümü ile suç iliĢkisini araĢtıracağız.

Ġkinci bölümde suç ve suç olgusunu inceleyip, sosyal bilimcilerin yaklaĢımları

ıĢığında kentsel suçun özelliklerini ortaya çıkarmaya çalıĢacağız. Çöküntü alanlarının

ve sıcak noktaların varlığını araĢtırırken daha önce ileri sürülen teorileri

inceleyeceğiz. Üçüncü bölümde, Türkiye‘de kentsel mekânın geliĢimini dönemler

halinde inceleyerek, kentsel mekân ve suç iliĢkisini ortaya koymaya çalıĢacağız. Son

bölümde ise Kadıköy ilçesi özelinde polis merkezleri tarafından tutulan istatistiklerle

kentsel alanları ve kentsel mekânı anlamaya çalıĢacağız.

Page 13: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

13

1. BÖLÜM: KENTSEL MEKÂN KAVRAMINA

YAKLAġIM

1.1 Kentsel Mekânın Tanımı

Ġçinde yaĢanılan mekânın Ģekillenmesinde toplumun ekonomik, siyasal ve

kültürel boyutta yaĢadığı deneyim ve tecrübeler büyük rol oynamaktadır.1 Mekân,

sanayi devrimi ve kapitalizmin gereklilik ve zorunlulukları doğrultusunda,

bulunduğu yer ve coğrafya ile olan bağları zayıflamıĢ; böylelikle mekân, kendine ve

modern zamanlara özgü bir kimliğe kavuĢmuĢtur. Kentsel mekân, içinde barındırdığı

çok çeĢitli ekonomik etkinlikler, iĢ bölümü ve uzmanlaĢma olguları ile türdeĢ

olmayan bir sosyo-ekonomik yapının barınağı olmuĢtur. Ancak organik dayanıĢma

ile tüm bu ekonomik olgular kentsel mekânın bünyesinde bütünleĢecektir. Buradan

yola çıkarak kentsel mekânın, üretim, yoğunluk, büyüklük, türdeĢ olmama ve

bütünleĢme özelliklerini görebiliriz.

RuĢen KELEġ kenti, ―Sürekli toplumsal geliĢme içinde bulunan ve toplumun,

yerleĢme, barınma, gidiĢ geliĢ, çalıĢma, dinlenme, eğlenme gibi gereksinmelerinin

karĢılandığı, pek az kimsenin tarımsal uğraĢlarda bulunduğu, köylere bakarak nüfus

yönünden daha yoğun olan ve küçük komĢuluk birimlerinden oluĢan yerleĢme

birimi‖ olarak tanımlamaktadır.2 Kent sözlükteki tanımı ile beraber üretimin

yoğunluğunun tarım dıĢı sektörlerde olduğu, nüfus ve kapsadığı alan bakımından

daha büyük olan, heterojen bir yapının var olduğu, toplumun birbiriyle bağlantılı

Ģekilde bütünlük arz ettiği yerlerdir.

Bu tanım ve özelliklerin ıĢığında geniĢ anlamıyla kentsel mekânı ― insanların

ekonomik, sosyal ve kültürel faaliyetlerini, aktivitelerini gerçekleĢtirdikleri, kendi

kendine yetmeyebilen, kendisi ve çevresi için denetleyici ve yönetici bir rol

benimseyen, sürekli bir değiĢim ve yenilenmenin olduğu yerlerdir‖ Ģeklinde

1 E.KARAKURT, “Kentsel Mekânı Düzenleme Önerileri: Modern Kent Planlama AnlayıĢı ve

Postmodern Planlama AnlayıĢı”, Erciyes üniversitesi ĠĠBF Dergisi, sayı:26, 2006, s.2 2 RuĢen KeleĢ, “Kentbilim Terimleri Sözlüğü”, Ġmge Kitabevi, Ankara, 1998, s.75

Page 14: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

14

tanımlayabiliriz. Bu tanıma ek olarak kentsel mekâna göreceli olarak büyüklük,

kentsel hizmetlere eriĢilebilirlik ile ana yollara ve temel ulaĢım imkânlarına yakınlığı

da eklemek gerekir.

Kentsel mekânlar, insanların beraberce buluĢtukları ve ― üretim ‖

faaliyetlerine katıldıkları ortak benliği oluĢturur. Kentsel mekânlar için ortak

olabilecek özellikleri ortaya koymaya çalıĢırsak;

Ortak ve benzer sosyal iliĢki ağı,

Anonimlik,

Cemaat havası,

Benzer sınıflara ait olma,

Benzer aidiyet inancı.

Nüfus yoğunluğu açısından 500 bin sayısına ulaĢan ilk kentler diğer baĢka

devletlerin kontrolünde ya da etkisi altında olan Rio de Janerio, Buenos Aires,

Bombay ve Shangai gibi yerli ve yabancı tacirlerin sömürgeci bir zihniyetle

bulundukları kentler olmuĢlardır. Ancak buralar büyük nüfuslarına rağmen kentsel

mekân tanımına tam olarak uymayan büyük kalabalıkların yaĢadığı yerler

olmuĢlardır. SanayileĢmenin ana ölçütü olan imalat sanayisinde çalıĢan nüfus bu

yerlerde yüzde olarak düĢük oranlarda kalmıĢtır 3 Avrupa kentlerinin birçoğu 500 bin

sayısını geçmek için tıpta gerçekleĢen ilerlemeleri ve doğru orantılı olarak artan

nüfus artıĢı ile 20. yüzyılı beklemek zorunda kalmıĢlardır.

Sanayi devrimi ile beraber daha önemli hale gelen zaman olgusu kentlerin

büyümesini ve Ģekillenmesini etkilemiĢtir. Sermayenin ve malın daha kolay geçiĢ

yapabilmesi, ara mal olarak nitelendirilen hammaddelerin daha kolay sağlanması için

kentler bazen yeniden düzenlenmiĢ bazen de tamamen değiĢmiĢtir. ĠĢ gücünü

sağlayacak yerleĢim yerleri, malların sağlanması ve dağıtımı için yapılan ana yollar

ve hammaddelerin bulunduğu yere göre ĢekillenmiĢtir. Kentlerde bu doğrultuda

geliĢmiĢ, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarla paralel ilerlemiĢtir.

3 R.KELEġ, “KentleĢme Politikası”, 9.b., Ankara, Ġmge Kitabevi, 2006, s.27–28

Page 15: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

15

ERGĠN‘ in tanımlamasına göre kentsel mekân, kentlilerin karĢılaĢmaları ve

bu karĢılaĢmalardan ―birlikte üretimler‖ oluĢturdukları, kentin ortak kamusal

benliğinin inĢa olduğu yerlerdir. Kent dokusu içerisinde sadece bir Ģekil/dekor değil,

aynı zamanda yaĢayan bir organizmadırlar ve özellikle de, sosyal iletiĢim ve

özgürlük duygusunu teĢvik ettikleri gibi, sosyal etkinlik/katılma olanaklarının

sürekliliğini de sağlarlar. Mekânı paylaĢanların alıĢkanlıkları, kültürel özellikleri ve

profilleri mekânın yeniden inĢasında belirleyici rol oynarlar.4

Kentlerde meydana gelen ekonomik değiĢimler kentlerin yapısal dokusunda

değiĢiklikler meydana getirmektedir.5 Kentlerde ortaya çıkan bu değiĢiklikler kentsel

mekânların yeniden düzenlenmesi ihtiyacını yaratmaktadır. Ekonomik ve sosyal

etkileĢimlerle ―dünya kenti‖ tanımlamasına giren kentler kendi aralarında hiyerarĢik

bir iliĢkiye sahip olmaktadırlar. Bir kentten baĢlayan olumlu ya da olumsuz değiĢim

belli bir hiyerarĢik sırayla yayılmaktadır. Bir olgu olarak kentsel mekânlarda da bu

değiĢimden etkilenmektedir. Sosyal ihtiyaçlar, değiĢen yaĢam ve tüketim

alıĢkanlıkları ve ekonomik değiĢimler kentsel mekânı değiĢime itmektedir. Bu

değiĢimi belirleyebilmek için öncelikle ―dünya kenti‖ seçilebilmenin gerekli

kriterleri belirlenmelidir. Bu kriterleri;

• Sermayenin ve üretimin gerçekleĢtiği ve kontrol edildiği merkezler

olmaları,

• Üretime iliĢkin bilgi teknolojilerin geliĢtirildiği merkezler olmaları,

• ĠletiĢim sistemlerinin ve bilgi akıĢının sistematik olarak kullanılan

merkezler olmaları,

• Ġmalat sektörünün büyük bir kısmının merkezden idare edildiği, bunun

yanında uluslararası Ģirketlerin dünya ekonomisine etki eden borsaların,

haberleĢme, emlak, pazarlama ve sigorta Ģirketlerinin aldığı merkezler

olmaları,

• Finans kurumlarının, uluslararası organizasyonların, önemli üretim

faaliyetlerinin ve çok uluslu Ģirketlerin yönetim birimlerinin ana yönetim

merkezlerinin olduğu yerler olmaları,

4 ERGĠN, Nilüfer (2001), “Ortak YaĢam Alanı Olarak Heykel”, 21.Yüzyıl KarĢısında Kent ve

Ġnsan, Haz. F. GümüĢoğlu, Ġstanbul, Bağlam Yayınları 5 E. KARAKURT, “Bilgi Toplumu Sürecinde Yeniden Yapılanan Kent”, Erciyes üniversitesi ĠĠBF

Dergisi, sayı:26, 2006, s.61

Page 16: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

16

• UlaĢım açısından kolaylıklara cazip yanlara sahip merkezler olmaları,

• Var olan güç iliĢkilerinin ve buna bağlı olarak ekonomik, politik ve

kültürel iliĢkilerin kontrol edildiği merkezler olmaları; olarak

tanımlayabiliriz.

Bu kentler sahip oldukları özellikler ve taĢıdıkları olumsuz yükler ile kentsel

mekânın Ģekillenmesinde birbirlerinden farklılıklar göstermektedir. Barındırdığı

nüfus çok büyük olan ve ekonomik hayatın yoğun olarak yaĢandığı kentler ile daha

küçük ölçekli yapıya sahip kentsel mekânlar arasında farklar meydana gelmektedir.

Dünyanın genelinde yaĢanan küresel süreç, kentlerin konumlarında ve

üstlendikleri fonksiyonlarda olduğu kadar kentsel mekânlarda da değiĢikliğe neden

olmaktadır. 20. yüzyılın baĢlamasıyla beraber kentler sanayi devriminin baĢlattığı

ivmeyle aldıkları göçlerden farklı olarak; günümüzde iletiĢim ve ulaĢım

teknolojilerindeki yaĢanan ilerlemelerin mekânsal engelleri çok daha kolay aĢılabilir

hale gelmesi neticesinde gerek ülke içinden gerekse ülke dıĢından yoğun bir insan

akınıyla karĢı karĢıya kalmıĢladır. YaĢanan iç ve dıĢ göçlerle beraber kent ve köy

nüfusları büyük değiĢikler göstermekte, bu yoğun göçlerle birlikte büyüyen kentlerin

nüfusları on milyonları bulabilmektedir.

Yoğun göçlerle beraber kentsel mekân yeniden değiĢikliğe uğramıĢ,

Ģekillenme sürecine girmiĢtir. Hızlı nüfus artıĢıyla daha önceki dönemlerden farklı

bir Ģekilde yeniden Ģekillenen kentlerde dikkatleri çeken ilk nokta, kentleri mevcut

belirli tek bir tip altına alarak ıslah etme, düzenleme fikrinin yok olmasıdır. Modern

dönemlerde kullanılan kentsel mekânın kötü yönlerinin yeniden düzenlenerek

iyileĢtirilmesi anlayıĢı ortadan kalkmıĢtır. Post modern kent planlama anlayıĢı

günümüz kentinde modern kent tasarımının yerini almıĢtır. Bu anlayıĢ doğrultusunda

kentler daha çok kiĢisel zevkler için ve daha küçük planlar çerçevesinde

Ģekillenmeye baĢlanmıĢtır. Öyle ki kentsel mekânlar daha fazla öznelleĢmiĢ,

birbirinden farklılıklar göstermeye baĢlamıĢtır. Küçük planlar ile kiĢisel zevkler

Page 17: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

17

doğrultusunda Ģekillenen kentsel mekânlar ise birbirinden çok farklı bir Ģekilde

yapılanmaktadır.6

Kentsel yerleĢim alanları da kentsel mekânlarla birlikte değiĢimler

göstermiĢlerdir. Modern kent anlayıĢının henüz tam anlamıyla kabullenilmediği

dönemlerde tercih edilmeyen alanlar kentsel yerleĢim alanı olarak iĢlerlik

kazanmıĢlardır. Günümüzde nüfusun daha yoğun olduğu, sağlık ve eğitim gibi

hizmetlerin verildiği, ticaretin günlük yaĢamda yoğun olarak var olduğu Ģehir

merkezlerinden uzak alanlar kentsel yerleĢim alanları olarak karĢımıza çıkmaktadır.

Kentsel yerleĢim alanları için bu alanların seçilmesinin birçok nedeni vardır. Kentsel

yaĢam kalitesinin yakalanabilmesi için tercih edilen bu nedenler bazı veriler ıĢığında

ölçülebilir.7 Bu veriler;

Görsel algı, manzara kalitesi ve iklim. YaĢam alanı olarak seçilecek alanın

insanları görsel olarak tatmin etmesi gerekmektedir. ġehir hayatında ki sıkıĢık

ve kalabalık yerleĢim yerleri yerine daha kaliteli bir dıĢ çevre düzenlemesine

sahip alanlar tercih sebebi olmaktadır. Bunun yanında seçilecek alanın iklimi

ayrıca önem teĢkil etmektedir.

Sosyal ve teknik altyapı hizmetleri. Düzensiz ve plansız geliĢen bazı kent

merkezlerinden örnekle Ģehir planlamacıları yeni yaĢam alanlarında altyapı

kalitesine önem verilmektedir. Yine seçim yapılırken burada yaĢayacak

bireylerin sosyal ihtiyaçlarını karĢılayabilecek olup olmaması değer

taĢımaktadır.

Toplumun yapısı, sosyal ağlar ve grup ilişkileri, politik katılım. Seçilecek

yaĢam alanını kullanacak bireylerin değer yargıları, beklentileri ve birbirleri

arasındaki iliĢkileri kentsel yaĢam alanının nasıl ve nerde seçileceğini

etkilemektedir.

6 E. KARAKURT, , “Bilgi Toplumu Sürecinde Yeniden Yapılanan Kent”, Erciyes üniversitesi

ĠĠBF Dergisi, sayı:26, 2006, s.61

7 N.BAYRAKTAR, Ç.GĠRGĠN, “… Konut YaĢam Çevrelerinde Kentsel YaĢam Kalitesi

Açısından Bir Değerlendirme/ Batıkent Örneği”, Gazi Ü.M.M.F. Dergisi, Cilt:25, 2010, s.203

Page 18: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

18

Öğrenme yoluyla kişisel gelişme, rekreasyon ve boş zaman faaliyetleri ile

bireysel yenilenme. Kentsel yaĢam alanları için yapılan alan seçiminde

bireylerin gün içinde zamanlarını geçirecekleri mekânların varlığı ve niteliği

kentsel yaĢam kalitesi için belirleyici rol oynamaktadır.

Konut, yaşam standartları, ekonomik güvence. YaĢam alanında yapılacak

konutların kalitesi, sayısı ve çevre Ģartlarının durumu kentsel yaĢam

alanlarının seçiminde rol oynamaktadır.

Ruh ve beden sağlığı. Seçilen yaĢam alanının bireylerin fiziksel ve zihinsel

geliĢimleri ve sağlıkları için uygun yerler olması gerekmektedir. Bu durum

yaĢam alanı için seçim nedeni durumundadır.

Kentsel yaĢam alanlarının seçimi kentsel mekânın özelliklerini

belirlemektedir. Alanın kendi özellikleri mekânın özellikleri ile örtüĢmekte hatta

bazen tamamen benzeĢmektedir. Kentsel mekân incelenirken içinde bulunduğu

kentsel yaĢam alanı da berberce incelenmeli, bu doğrultuda bir değerlendirme

yapılmalıdır.

Kentsel yaĢam kalitesinin yükseltilmesi için yapılan seçim ve planlamalar

çerçevesinde yeni yaĢam alanları ve dolayısı ile kentsel mekânların ortaya çıkmasına

neden olmaktadır. Ekonomik ve ticari hayatın yoğun olarak yaĢandığı, yeniden

yapılacak bir planlamaya ve yenilemeye müsait olmayan ya da bu düzenlemenin çok

zahmetli ve pahalı olduğu kent merkezleri yaĢam alanı olarak cazibesini

kaybetmektedir. Bireyler yaĢam kalitelerini iyileĢtirmek için kendilerini ekonomik

olarak daha az zorlayacak banliyölere yönelmiĢtir. Bununla beraber yatırımcılar ve

yerel yönetimler de ekonomik, yapısal ve teknik açıdan kolaylıklar barındırması

nedeni ile bu alanları kendilerine hedef olarak seçmiĢlerdir. Günümüzde dahi bu gibi

yerler yeni yaĢam alanları için farklı kesimler tarafından seçilmektedir. Her ne kadar

bu alanlar ticari faaliyetlerin yoğun olarak yapılmadığı, daha ziyade konut olarak

değerlendirilse de geliĢen ulaĢım ve iletiĢim teknolojileri ile Ģehir merkezlerinden

kopuk değildirler.

Page 19: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

19

21. yüzyıldan itibaren ulaĢım ve iletiĢim teknolojilerinde gerçekleĢen hızlı

geliĢme toplumdaki bireylerin zihinlerinde zaman ve mekân algılarında değiĢmelere

yol açmıĢtır. Kentlerde meydana gelen bu değiĢim kent merkezi kavramının

belirsizleĢmesine hatta yok olmasına neden olmuĢtur. Zaman ve iletiĢim kaygısı ile

kent merkezlerinde yoğunlaĢan kent nüfusu geliĢen iletiĢim ve ulaĢım teknolojileri

ile bu kaygıdan vazgeçmiĢtir. Bu geliĢmelerle kentler coğrafi tanımlarından

sıyrılmaya baĢlamıĢlardır. Günümüz telekomünikasyon ağıyla kentler coğrafi

tanımlamalardan sıyrılmıĢ küresel bir ölçeğe taĢınmıĢtır.8 Karakurt‘ a göre artık kent

merkezlerinde yaĢamaya gerek yoktur. UlaĢım imkânlarının iyileĢmesi ve ulaĢım

araçların daha hızlı ve güvenli hale gelmesi ile kentlerde yaĢamaya gerek

kalmamıĢtır. Bu durum banliyöleĢme sürecini hızlandırmıĢtır.

Üst ve orta gelirli bireylerin kendilerine yaĢam alanları seçmelerinde birçok

etmen rol oynamıĢtır. Hoyt bu durumu ―Kent mekânı içinde daha önceden

yapılanmıĢ olan yüksek kaliteli konutların geliĢme çizgileri doğrultusunda, ana

ulaĢım kanalları boyunca Ģehrin bu oluĢumlara en az direnç gösteren bölgelerinde

ortaya çıkmaktadır. Bu anlamda kent genellikle yüksek standartlı oturma bölgeleri

yönünde geliĢir‖9 Ģeklinde tanımlamıĢtır. Bu ekonomik açıdan güçlü grup iletiĢim ve

ulaĢım teknolojisinin sunduğu kolaylıklardan faydalanarak yaĢam kalitelerini

yükseltebilecekleri banliyöleri kamet olarak seçmeye baĢlamıĢlardır.

Herbert J. Gans, banliyöleĢmenin yoğunlaĢmasıyla birlikte banliyölerin kent

içi konutlardan farkını Ģu Ģekilde resmetmiĢtir;10

Banliyöler daha çok yatakhaneye benzer. Banliyölerin çok büyük bir

bölümünü ikametlerin oluĢturduğu ve sadece iĢ günleri dıĢında gündüz

8 E. KARAKURT, , “Bilgi Toplumu Sürecinde Yeniden Yapılanan Kent”, Erciyes üniversitesi

ĠĠBF Dergisi, sayı:26, 2006, s.62

9 Aktaran E. KARAKURT, “Bilgi Toplumu Sürecinde Yeniden Yapılanan Kent”, Erciyes

üniversitesi ĠĠBF Dergisi, sayı:26, 2006, s.62

10 Aktaran E. KARAKURT, a.g.e, 2006, s.64

Page 20: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

20

yoğuna sahiptirler. Sabah iĢ saatlerinin baĢlaması ile boĢalıp akĢam

saatlerinde tekrar dolmaktadırlar.

Banliyöler toplu taĢıma, yaya trafiği ve daha fazla özel araç için dizayn

edilmiĢ oldukları için Ģehir merkezindeki oturma bölgelerinden daha modern

ve yenidirler. ġehirleĢmenin ve Ģehirciliğin önemli olduğu bir dönemde

geliĢen banliyöler bilinçli bir Ģekilde büyümüĢlerdir. Çoğu zaman birden

fazla ulaĢım alternatifine sahiptirler. Banliyölere ulaĢım planlı olduğu için

hem özel araçla ulaĢım kolaydır hem de park sorunu kent merkezlerine

kıyasla çok azdır.

Banliyöler daha çok çekirdek aile yapısına sahiptirler. Özellikle ekonomik

olarak iyi durumdaki ailelerin tercihi olan banliyöler vaat ettiği düzenli hayat

tarzı ile çekirdek aileleri kendine çekmektedir.

Banliyölerin nüfusu sosyo-ekonomik etmenler açısından daha homojendir.

Yeni kurulan yaĢam alanları oldukları ve birbirine yakın ekonomik bedellere

sahip olması sebebiyle ikamet eden bireylerin gelir düzeyleri arasında çok

büyük farklar yoktur.

Burada yaĢayan kiĢiler genel olarak evlidirler, yüksek gelire sahiplerdir ve

daha çok beyaz yakalı iĢlerde çalıĢmaktadırlar. Banliyöler belli bir ekonomik

gelire sahip olmaları gerektiğinden ve düzenli bir yaĢamın varlığından dolayı

bekâr insanlardan ziyade evli insanlara hitap etmektedir. Bu yaĢam alanları

sahip olunması ve yaĢaması ekonomik olarak bekâr insanları zorlayacağı için

geliri yüksek tabakaya ev sahipliği yapmaktadır.

Bu geliĢmeler ıĢığında planlanmayan ya da planlanamayan göç faktörü ve

nüfus artıĢı ile günümüzde kentsel mekân yeniden hızlı bir ĢekilleĢme sürecine

girmiĢtir. Kentsel değiĢim sürecinde özellikle bireysel istek ve arzular doğrultusunda

toplu ve birbiriyle iliĢkili değiĢimler yerine kiĢisel değiĢimler yaĢanmaya

Page 21: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

21

baĢlamıĢtır.11

Ekonomik gelirler, bireylerin beklentileri, yaĢam alanın sunabildiği

imkânlar doğrultusunda banliyöler yeni kentsel yaĢam alanları olarak ortaya

çıkmıĢlardır. Kimi zaman barındırdığı nüfusun özellikleri ve beklentileri

doğrultusunda banliyöler farklılaĢma göstermiĢlerdir. Banliyöler ve ikincil yerleĢim

yerleri zamanla Ģekil değiĢtirmiĢ, barındırdığı yeni sakinlerinin beklentilerine göre

değiĢim yaĢamıĢlardır.12

Ernest Burgess kentlerin büyümesini ve yaĢam alanlarının geniĢlemesinin

ekolojik açıklamasını yapmaya çalıĢmıĢtır. Burgess‘e göre kentlerin geniĢlemesi bir

Ģekilde birbirlerini takip eden bölgelerin eĢmerkezli olarak geniĢlemesidir. 13

11

E. KARAKURT, , “Bilgi Toplumu Sürecinde Yeniden Yapılanan Kent”, Erciyes üniversitesi

ĠĠBF Dergisi, sayı:26, 2006, s.62–65

12 Banliyö sözcüğü Fransızca ― Banlieue “ kelimesinden gelmektedir. Çoğunlukla durumu iyi olan,

orta ve üst sınıfa ait kiĢilerin yaĢadığı yerlerdir. 21. Yüzyıldan sonra ulaĢım alanında meydana gelen

geliĢmeler, demiryolu ağlarının geliĢmesi, daha fazla kiĢinin taĢıt sahibi olması, Ģehirlerdeki arazi

kısıtlılığı, yeĢil alanların yetersizliği gibi nedenler varoĢları cazip hale getirmiĢtir. Ancak ekonomik

koĢullar sebebi ile Türkiye‘de bu Ģekilde geliĢmemiĢtir. www.wikipedia.com, eriĢim tarihi:

16.05.2010

13 S.GÖLBAġI, “KentleĢme ve Suç: Ġstanbul’un KentleĢme Süreci ile Suçluluk Arasındaki

ĠliĢkinin Kuramsal Analizi”, YayımlanmamıĢ Doktora tezi, Ġstanbul: Ġstanbul Üniversitesi, 2007,

s.24

Page 22: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

22

ġekil 1:Burgess, ―Growth of the city‖ 14

Yer alan birinci bölge merkezi iĢ bölgeleridir. Kentin merkezi olan bu bölge

iĢ merkezlerine ev sahipliği yapmaktadır ve ekonomik hayatın en yoğun olarak

yaĢandığı yerdir. Ġkinci bölge ise geçiĢ bölgesidir. Bu bölge hem iĢ merkezlerine hem

de ikamet olarak kullanılan yerler sahiptir. Ġkinci ve üçüncü bölge arasındaki kesik

çizgili bölüm fabrikalar bölgesidir. Hammaddeye ve iĢ gücüne ulaĢımın kolay

olduğu, ekonomik aktivitelere ve kent merkezine yakın bölgelerde fabrikalar

kurulmuĢtur.

Üçüncü bölgede ise daha önce yaĢamıĢ oldukları bölgenin

olumsuzluklarından uzaklaĢmak isteyen ancak yine de iĢ yerlerine kısa sürelerde

ulaĢmak isteyen iĢçilerin ikamet bölgeleridir. Dördüncü bölge daha çok gelir düzeyi

yüksek bireylerin yaĢadığı, yaĢam kalitesinin yüksek olduğu bölgelerdir. BeĢinci

bölge ise eski kent sınırları dıĢında kalan banliyölerin ve uydu kentlerin yer aldığı

bölgedir. Burgess kentin büyüme yönünü içerden dıĢarıya doğru halkalar Ģeklinde

yayıldığına dikkat çekmiĢtir. Burgess‘in bu açıklamaları günümüzde geniĢleyen

14

S.GÖLBAġI, a.g.e., 2007, s.269

Page 23: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

23

kentlerin durumunu tam olarak açıklayamamaktadır. Burgess tarihi ve coğrafi

özellikleri değerlendirmeye almamıĢ, kentlerin bu niteliklerini göz ardı etmiĢtir.

Ancak kentlerin geliĢmesi birçok etmenin etkisi altındadır.15

Özellikle orta gelirli banliyö sakinlerinin kent merkezlerinden kaçma

sebepleri kentlerin yoğunluğundan uzaklaĢabilmek, aileleri için daha konforlu ve

güvenli barınma imkânları yaratabilmek, kavuĢabilmek niyetidir. Aileler açısından

banliyöler çocuk yetiĢtirmek için de daha güvenli yerler olarak görülmektedir. Bu

bölgede ikamet eden erkelerin büyük kısmı iĢ saatlerini kent merkezinde

geçirmektedirler. Gün içinde insan yoğunluğunun az olduğu yerlerdir. 16

Bunun

yanında banliyöler kentlerin en dıĢ bölgesinde inĢa edilmiĢ temiz, güvenli ve

homojen bölgeler olarak görülmektedir. Banliyöler bu düĢünce ile kaliteli yaĢam

alanları haline gelmiĢtir. Ekonomik olarak iyi durumda olan bireyler artık bu

sebeplerden dolayı banliyöleri tercih etmektedirler. Öyle ki nüfus artıĢı banliyölerde

kent merkezlerinden daha hızlı büyümektedir. Aslında bu durumun asıl kaynağı kent

merkezlerinin nüfuslarının banliyölere kayıĢıdır.17

Zaman içinde kent merkezleri

boĢalmakta; merkez nüfusu banliyölere doğru hareket etmektedir.

1.2 Kentsel Mekânın Kapsamı

Kentsel mekân modernleĢme süreci ile beraber kapitalizmin ilkeleri

çerçevesinde yeniden ĢekillenmiĢtir. Eski mekân ve yerleĢkeler sermayenin daha

kolay yer değiĢtirmesi ve saklanabilmesi için yeni mekânsal düzenlemelere

uğramıĢlardır. Kapitalist ekonominin gerekleri ile bağlantılı olarak kentsel

mekânların, bulundukları coğrafya ve yerlerle olan bağları zayıflamıĢ ve kendilerine

15

S.GÖLBAġI, a.g.e., 2007, s.25

16 S.DÖNMEZER, ―Kriminoloji”, 8. Bası, Beta Yayınları, Ġstanbul,

1994, s.194

17 E.KARAKURT, a.g.e., 2006, s.17–18

Page 24: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

24

özgü, belki de tamamen farklı bir değiĢim süreci yaĢamıĢlardır.18

Bu geliĢmelerle

beraber hem kentin hem de kentsel mekânın tanımı bir değiĢim yaĢamıĢtır.

KüreselleĢmenin baĢladığı 20. yüzyıldan itibaren sanayi devriminin

kazandırdığı hızla artan nüfus ve göç olgusu, iletiĢim ve ulaĢımda gerçekleĢen

geliĢmelerle mekânsal engelleri daha rahat aĢmaya baĢlamıĢtır.19

Bu sayede aldığı

büyük göçlerle büyük kentlerin nüfusları milyonlara hatta on milyonlara

yaklaĢmıĢtır. Ancak bu kentleĢme planlanmanın dıĢında ve kontrolsüz olması

sebebiyle kendine has bir Ģekilde geliĢmiĢtir. Bu planlanamayan ve kontrolsüz

kentleĢme gerek ana yollar üzerinde gerekse boĢ alanların olduğu yerlerde veya

yakınlarında ortaya çıkmıĢtır. Bunun yarattığı baskıyla kentsel mekân bir değiĢim

yaĢarken diğer yandan da kendine has bir tarzda yeniden Ģekillenmektedir. Bu

yeniden Ģekillenme kentsel mekânın parçalanmasına ve aynı kent içinde yaĢayan

bireylerin birbirinden uzaklaĢmasına ve farklılaĢmasına da neden olmaktadır. Bu

mekânsal ayrıĢma toplumsal farklılıkların ortaya çıkmasına ve toplumun kendi

içerisinde var olan iletiĢimin azalmasına neden olmaktadır. Kendilerine özgü bir

ayrıĢma ile ilerleyen kentsel mekân olgusu kendi içinde daha sert çizgilerle

birbirinden ayrılmaya baĢlamıĢ aynı toplumda birbirinden farklı kitleler meydana

getirmiĢtir.

Özellikle son yüzyılda meydana gelen kentsel mekân içindeki belirgin

ayrıĢmalar sadece kent ve göç olgularıyla açıklamak yeterli olmayacaktır. Bunun

yanında toplum içinde gerçekleĢen bu ayrıĢmaya var olan ekonomik etkenler ve gelir

dağılımındaki dengesizlikler de etki etmektedir. Ekonomik farklılıklar, kiĢilerin

yaĢadıkları ve zamanlarını geçirdikleri yerler arasında bölünmeler oluĢturmaktadır.

Birbirinden farklı ve kesin çizgilerle ayrılmıĢ yaĢam alanları toplumu kendi içinde

ayrıĢtırmaktadır. Bu durumun en temel sebebi günümüzde var olan gelir

dağılımındaki uçurumlardır. Sanayi devrimi öncesi toplumlarda ayrıĢmanın nedeni

etnik ve mezhepsel farklılıklardı. Mal ve imkânlara ulaĢımın kısıtlı olması sebebiyle

18

E.KARAKURT, “Kentsel Mekânı Düzenleme Önerileri: Modern Kent Planlama AnlayıĢı ve

Postmodern Planlama AnlayıĢı”, Erciyes üniversitesi ĠĠBF Dergisi, sayı:26, 2006, s.6–7

19 E. KARAKURT, “Bilgi Toplumu Sürecinde Yeniden Yapılanan Kent”, Erciyes üniversitesi

ĠĠBF Dergisi, sayı:26, 2006, s.62

Page 25: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

25

toplum kendi içinde etnik ve mezhepsel sebeplerle birbirinden ayrılmıĢ, yerel

yerleĢimler ve mahalleler bu doğrultuda Ģekil almıĢtır.20

Günümüzde yaĢanan bu

farklılaĢma ve ayrıĢmanın sebebi ise sosyo-ekonomik etmenlerdir.21

Ġçinde bulunduğumuz son yüzyılın getirdiği iletiĢim ve ulaĢımdaki kolaylıklar

kentsel mekân algılamalarını ve yer seçimi tercihlerini değiĢtirmiĢtir. Bu imkân ve

kolaylıklar doğrultusunda toplum içinde yaĢayan bireyler yerleĢim yeri olarak kent

merkezleri yerine daha uzak yerleri seçmeye baĢlamıĢtır. Kent dıĢında kurulan bu

yeni yerleĢimler, hızla büyümüĢ ve günümüzde kent merkezleri ile birleĢmiĢtir.

Kentlerin büyümesi ve ortaya çıkan talepler doğrultusunda kent merkezleri ve

banliyöler arasında toplu ulaĢım hizmetleri de giderek güçlenmektedir. Bütün bu

geliĢmelerin sonucu olarak toplumsal yapının bütününe etki yapmıĢ, kentsel yapı ve

kentsel mekânın anlam ve kapsamında değiĢim yaĢamıĢtır. Yine iletiĢimin

kolaylaĢması ve bilgi teknolojilerinin geliĢmesi ile kentsel eriĢilebilirlik artmıĢ;

kiĢiler tek bir yere bağlı kalmak yerine daha aktif ve hareketli olmuĢlar,

gidebilecekleri yerlerin sayıları artmıĢ ve sınırlar daha da geniĢlemiĢtir.

21. yüzyılın büyük kentlerinde toplum içinde ortaya çıkan farklılaĢma ve

ayrıĢmanın getirdiği bölünmeler ve yerleĢim yerlerinin merkezlerden uzaklaĢması ile

beraber kentsel mekânın kapsamı neredeyse tamamen bu alanları kapsayacak Ģekilde

geniĢlemiĢtir. Kent merkezleriyle beraber; farklı özelliklere ve ihtiyaçlara sahip olan

banliyölerde kentsel mekâna katılmıĢlardır.

Sanayi devrimiyle birlikte hızla büyüyen kentlerde beklenen, bir taraftan

pazarın iĢlerliğine dönük ve toplumsal hiyerarĢiyi yansıtacak fiziksel düzenlemelerin

yapılması diğer taraftan da kent içinde yollar, köprüler, okullar, kütüphaneler, iĢ

merkezleri, fabrikalar, tren istasyonları vb. türden yeni, kamusal iĢlevi olan büyük

yapılar inĢa edilmesidir.22

Sosyal devlet projesi olarak geliĢen bu düzenleme ve

20

Daha fazla bilgi için V. K. BĠLGĠÇ, “Yönetim ve Güvenlik Güncel Sorunlar ve Çözüm

Önerileri”, Seçkin Yayınları, 2005, Ankara

21 Kentsel mekânda toplumsal gruplar arasında yaĢanan gelen mekânsal farklılaĢma ve ayrıĢma

Fainstein tarafından ― BölünmüĢ ġehir ―, Castells ve Mollenkopt tarafından ise ― Ġkili ġehir ― olarak

adlandırılmaktadır. 22

E.KARAKURT, “Kentsel Mekânı Düzenleme Önerileri: Modern Kent Planlama AnlayıĢı ve

Postmodern Planlama AnlayıĢı”, Erciyes üniversitesi ĠĠBF Dergisi, sayı:26, 2006, s.8

Page 26: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

26

yapılanma giriĢimleri, özellikle bireylerin yerleĢimlerini etkilemek ve uygun

mekânlara yerleĢimi özendirmek için de kullanılmıĢtır.

Kentlerin geçirdikleri değiĢimler her zaman hayatla orantılı olmuĢtur.

Kapitalizmin sosyal hayatta yarattığı değiĢimler, kentlere ve barındırdığı kentsel

mekânlara yansımıĢtır. Tarıma dayalı yaĢam tarzının kentlerde ortadan kalkması,

hayatın kentlerde yoğunlaĢması ve kentlerin toplumsal hayatın merkezi haline

gelmesi ile kentsel mekânlar değiĢime uğramıĢtır. Toplumsal hayatın yoğunlaĢtığı

kentlerde daha kaliteli yaĢam alanları talep eden bireyler kentsel mekânları

Ģekillendirmeye baĢlamıĢtır.

ModernleĢme süreci ile beraber kentsel mekânlar, kapitalizm çerçevesinde

kapitalizmin ilkeleri ile değiĢime uğramıĢtır.23

Kapitalizmin gereği olarak en önemli

olgu haline gelen sermayenin bir yerden baĢka yere daha kolay ve hızlı geçiĢini

sağlamak için kentsel mekân düzenlemelerine gerek duyulmuĢtur. Mekânın yaĢadığı

süreçlerin bir gerekliliği olarak bulunduğu yerlerle bağlantısı kopmaya baĢlamıĢtır.

Bu ayrıĢma süreci kentsel mekânın kendisine özgü bir yapıya dönüĢmesi ile son

bulmuĢtur. Kentsel mekânlar bulundukları coğrafya ile bağları koparmıĢ ve modern

zamanlara özgü bir kimliğe sahip olmuĢtur. Sermaye gücü modernleĢme süreci

içerisinde kendi çıkarları doğrultusunda kentleri ve kentsel mekânları

Ģekillendirmeye baĢlamıĢtır.

SanayileĢme, modernizm ve kapitalizm gibi olgular kentsel olgulardır.

Kentlerin bünyesinde doğmuĢ, büyümüĢ ve geliĢtirmiĢlerdir. Kentler, modernizm

kültürünün oluĢtuğu ve bunun insanlara aktarıldığı yerlerdir. Modern anlamda kent

planlama anlayıĢı belirli bir düzeni ilke olarak almaktadır. Bu ilke homojenliği ve tek

tip düzeni içermektedir. Ancak bu durum ideal kent ve kentsel mekân anlayıĢıdır.24

Bu anlayıĢ 20. yüzyılın son yarısı itibari ile eleĢtiriler almaya baĢlamıĢ ve post

modern anlayıĢ doğmuĢtur.

23

E.KARAKURT, a.g.e, 2006, s.6–7

24 E.KARAKURT, a.g.e, 2006, s.7

Page 27: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

27

Modern kent ve modern kent planlama anlayıĢı uzun süre kentlerde yaĢamı ve

yaĢam alanlarını etkilemiĢ kavramlardır. Ancak içinde bulunduğumuz yüzyılla

beraber kentler, iletiĢim ve ulaĢım teknolojilerinin çok hızlı geliĢmesi ile büyük

oranlarla göç almaya baĢlamıĢtır. Bu nüfus akıĢı hem ülke dıĢından hem de ülke

içinden baĢka kentlerden büyük sayılar halinde olmuĢtur. Mekânsal engellerin

geliĢen teknolojilerle kalktığı bu dönemde kentlerin nüfusları on milyonlara

ulaĢmıĢtır. Günümüzde nüfusu on milyonu geçen 20 kent bulunmaktadır. Hâlbuki bu

sayı 1950‘de sadece New York ve Tokyo ile sınırlıydı.25

15 Milyonluk dev bir kent

olan ġanghay‘da her yıl kentli nüfusa 700 bin kiĢi eklemektedir. Türkiye özelinde de

aynı durumla karĢılaĢılmaktadır. Ġstanbul, Ankara, Ġzmir ve Bursa gibi iller Türkiye

için örnek verilebilir. Hatta Türkiye‘de kentli nüfus oranı TUĠK verilerine dünya

ortalamasının üzerine çıkmıĢtır. 2008 Yılında kentli nüfusun toplam nüfus içindeki

payı %75‘lere varmıĢtır.26

ġekil 2: Dünya köy ve kent nüfusunun artıĢı (www.un.org)

25

J. GÖBEL, “Kentin Geleceği”, www.magazine-deutschland.de, eriĢim tarihi:05.08.2010

26 www.tuik.gov.tr, eriĢim tarihi:05.08.2010

Page 28: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

28

Artık günümüzde var olan nüfusun çok büyük bir kısmının kentlerde ikamet

ettiğini ve kalan kısmın da bir bölümünün kentlerde ikamet etmek istediğini

düĢünürsek kentsel mekânın önemini ve yaĢaması gereken değiĢimi daha rahat

görebiliriz.27

Tüm dünyada kentleĢme oranı 2005 de % 49 iken 2030 da % 60 olması

beklenmektedir. Olumlu ve olumsuz bütün beklentiler doğrultusunda kentleĢmenin

ve yeniden yapılanmanın bitmediğini görmek iĢten bile değildir. Yeni kentsel

mekânların üretilmesinin yanı sıra, var olanların da ıslah edilip yenilemesi ayrı bir

problem ve çalıĢma alanıdır.28

DeğiĢen ihtiyaçlar ve ortaya çıkan problemler

üzerinden kente ve kentli insana daha iyi bir yaĢam alanı sunacak çalıĢmalara ve

cesaretli uzmanlara ve kent yöneticilerine ihtiyaç vardır. Burada plansız ve düzensiz

gerçekleĢen kentleĢmenin çözümü için üretilen çözümlerden ―kentsel dönüĢüm‖

projelerini incelemek gerekecektir.

Kentsel dönüĢüm bir kentin tümünde veya sadece bir bölümünde bilinçli,

planlı ve sistemli bir Ģekilde yapılan yenileme ve dönüĢüm çabalarıdır. Bu terim ilk

olarak Kuzey Amerika ülkelerinde devletin zorunlu uygulamaları için kullanılmıĢtır.

Devletler Ġkinci dünya savaĢından sonra vatandaĢların özellikle yaĢam kalitelerini

artırmak için bu projeleri uygulamıĢlardır. Ġlk uygulamaları siyasi ve politik olmakla

birlikte bu yenileme ve ıslah çalıĢmaları daha sonraları özellikle geliĢmekte olan

ülkelerde görülen sorunlu ve tamamlanmamıĢ kentleĢme örneklerin uygulama alanı

olmuĢtur. Kentsel dönüĢüm, uygulanmakta olan projenin niteliğine, Ģekline ve yerine

göre, kentsel yenileme, kentsel yeniden yapılandırma, kentsel yeniden canlandırma,

kentsel yeniden doğuĢ, kentsel yeniden yaratma, kentsel yeniden geliĢtirme ya da

imar, kentsel koruma, kentsel soylulaĢtırma gibi isimler ve anlamlar kazanmaktadır.

29

27

Dünya genelinde kentleĢme hızı ve oranları için ― Urbanization ―,

http://www.un.org/esa/population/publications/WUP2005/2005wup.htm eriĢim tarihi:21.04.2010

28 P.P. ÖZDEN, “Kentsel Yenileme”, Ġmge kitabevi, Ġstanbul, 2008

29 H.KOÇAK, M.TOLANLAR, “Kentsel DönüĢüm Uygulamaları”, Afyon Kocatepe Ü. Ġ.Ġ.B.F.

Dergisi, cilt:10, sayı:2, 2010, s. 397–398

Page 29: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

29

Kentsel dönüĢüm çalıĢmaları dünyanın birçok yerinde uygulanmıĢtır.

Uygulanan alanlarda yarattığı katma değer ve yaĢam kalitesi ile birçok uygulamada

sonuçlar almıĢ; birçok uygulamada da ciddi eleĢtirilere konu olmuĢtur. Kentsel

dönüĢüm ile amaçlanan hedefler var olan yaĢam kalitesinin seviyesini yükseltmek,

mekânın sosyal ve ekonomik hayatını geliĢtirmek ve mekânın tarihi mimarisine saygı

göstererek düzenlemektir.30

Bu ilkeler çerçevesinde hedef olarak seçilen alanlarda

yapılan ve bilimsel bir yöntem izlenen dönüĢüm çalıĢmalarında olumlu sonuçlar

almamak için hiç bir neden yoktur.

1.3 Kentsel Mekânın DönüĢümü ve Suç ĠliĢkisi

Kentsel dönüĢüm uygulamaları kentleĢmenin de ilk olarak gerçekleĢtiği

geliĢmiĢ Batı Avrupa ülkelerinde görülmüĢtür. 19. Yüzyılın ortalarında ortaya çıkan

problemler sonucu kentlerde değiĢim ve yenilenme ihtiyacı doğmuĢtur. Bu geliĢmiĢ

ülkelerde bulunan kentli nüfus yaĢadığı çevrenin fiziki Ģartlarından rahatsız olmaya

baĢlamıĢ ve bir değiĢim ihtiyacı doğmuĢtur. 1970‘lerde kentsel yenileme olgusuyla

açıklanan bu durum daha sonra diğer geliĢmiĢ ve geliĢmekte olan devletlere de

yansımıĢtır. Kentsel dönüĢüm ihtiyacı geliĢen kentlerde ortaya çıkan plansız ve hızlı

geliĢmelere paralel olarak ortaya çıkmıĢtır.31

Kentsel mekânın dönüĢümü ise özellikle günümüzde ortaya çıkan daha küçük

ölçekli ihtiyaçlara cevap vermeye çalıĢan küçük yapı değiĢikliklerini ifade

etmektedir. Günümüzde özellikle kentsel mekân yapısındaki eksikliklerin ve bu

mekânın kullanıcılarının ihtiyaçlarının doğrultusunda çalıĢmalar yapılmaktadır.

Kentsel mekânın yenilenmesini ve değiĢimini doğuran nedenleri kentsel dönüĢüm

ihtiyacı32

ile beraber değerlendirirsek;

30

.C.GÖZ, “Kentsel DönüĢüm Esasları ve Ġskoçya –Whitfield- Örneği“, Yerel Siyaset, sayı:31, s.8

31 A.C.GÖZ, a.g.e, s. 9–10

32 A.ġĠġMAN, D.KĠBAROĞLU, “Dünya’da ve Türkiye’de kentsel DönüĢüm Uygulamaları”, 12.

Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, 11–15 Mayıs 2009, Ankara

Page 30: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

30

Kent olgusuyla beraber geliĢen kentsel mekân kavramının da tıpkı

canlı bir organizma gibi çevresindeki faktörlerden etkilenmesi ve

değiĢme ihtiyacının olması.

Ekonomik etkilerin sonucu olarak kentlerde yaĢayan bireylerin refah

seviyelerini artırmak istemeleri ve yaĢam kalitesinin toplum genelinde

yükselmesi.

― Kentsel Çöküntü ― bölgelerinin zamanla cazibesini yitirmesi Kentin

eskiyen bölgelerinin zamanla cazibesini yitirerek çöküntü alanları

haline gelmesi ve ekonomi faaliyetlerinin azalmasının sonucu olarak,

yaĢanan suça artıĢı gerçeği ve dolayısıyla var olan potansiyellerini

gösteremeyen kentsel mekânların olumsuz etkilenmesi.33

Yeni iĢ ve ilgi alanlarının ortaya çıkması ile ortaya çıkan yaklaĢımlar

içerisinde kentsel mekânın eskimesi.

Kentsel dönüĢüm, değiĢmesi beklenen yerin veya yerlerin ekonomik, sosyal,

fiziksel ve çevresel koĢullarının iyileĢtirilmesi amacını güden kapsamlı ve planlı

çalıĢmalardır. Bir baĢka ifade ile ―mevcut kentleri ve merkezleri düzeltmek ve günün

gereklerine uydurmak amacıyla yeniden planlama ve uygulama‖ olarak ifade

edilebilir.34

KELEġ ise ―kamu giriĢimi ya da yardımıyla, yoksul komĢulukların

temizlenmesi, yapıların iyileĢtirilmesi, korunması, daha iyi barınma koĢulları, tecim

ve iĢleyim olanakları, kamu yapıları sağlanması amacıyla, yerel tasar ve izlenceler

uyarınca, kentleri ve kent özeklerinin tümünü ya da bir bölümünü, günün değiĢen

koĢullarına daha iyi yanıt verebilecek konuma getirmek‖ olarak tanımlamaktadır.

Kentsel dönüĢümün yapılması ihtiyacı duyulan yerler yoksulluğun, iĢsizliğin,

yaĢamaya elveriĢsiz konutların, aĢırı olarak alkol ve uyuĢturucu kullanımının olduğu,

33

E.ATAÇ, “Suçun Kentsel Mekânda ki Algısı; Güvensizlik Hissi”, TMMOB Mimarlar Odası

Bülteni, sayı:55, Ankara, s.16–23

34 D. HASOL, Ansiklopedik Mimarlar Sözlüğü, YEM yayınları, 1998, Ġstanbul

Page 31: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

31

kısacası düĢük yaĢam koĢullarının olduğu yerleridir. Bu değiĢimin temel olarak dört

hedefi vardır;35

Mevcut kentsel çöküntü alanlarının ıslahına yönelik -özel

sorunlarıyla- beraber çözümü ( Fiziki Ģartların ve sosyal sorunların

çözümlenmesi için )

Var olan çevresel problemlerin çözümü, altyapı sorunlarının

giderilmesi ve yaĢam Ģartlarının iyileĢtirilmesi ( Çevresel sorunlar )

Sorunlu bölgelerde bulunan toplumsal ayrıĢmaları önlemek, toplum

bünyesine zarar veren durumlardan kurtulmak ve komĢuluk iliĢkilerini

geliĢtirebilmek (Sosyal hedeflere ulaĢılması )

Kentsel mekânın sahip olduğu kültürel ve tarihsel dokunun

yaĢatılması, doğal zenginliklerin korunması ve turistler ve

araĢtırmacılar için cazip konuma gelebilmek için ( Kültürel hedefler)36

Türkiye‘ye kent yenileme kavramının giriĢi 1970‘lere uygulama aracı olarak

kullanılmaya baĢlanması ise 1980‘lere denk gelir.37

Kopuk ve geçici çözüm arayıĢları

sonrası ilk olarak yasal düzenlemeler son yıllarda yapılmıĢtır. Günümüzde bu

planlamanın ve dönüĢümün görevlisi BüyükĢehir Belediyeleri görülmüĢtür.

Kentlerde planlama, düzenleme ve kontrol gibi görevleri olan belediyeler ana

düzenleyici ve denetleyici konumuna geçmiĢtir.

GeliĢmekte olan kentlerin çevresinde plansız ve düzensiz göçlerle beraber

derme çatma konutların kurulması sanayileĢme ile beraber kentlere girmiĢtir. Bu

durum geliĢmekte olan birçok kentte meydana gelmiĢtir. Gecekondu olgusu evrensel

35

P.P. ÖZDEN, Kentsel Yenileme, Ġmge Kitabevi, s.45–49 Ġstanbul, 2008

36 A. C. GÖZ, “Kentsel DönüĢüm Esasları ve Ġskoçya –Whitfield- Örneği“, Yerel Siyaset, sayı:31,

s. 9–10

37 F.N. GENÇ, “Türkiye’de Kentsel DönüĢüm: Mevzuat ve Uygulamaların Genel Görünümü”,

Yönetim ve Ekonomi Dergisi, Manisa, cilt:15 sayı:1, 2008, s.2–3

Page 32: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

32

anlamını bu Ģekilde kazanmaktadır. Türkiye örneğinde gecekondulaĢma 1950‘lerde

baĢlamasına rağmen bir problem olarak 1970‘lerde ortaya çıkmıĢtır. Bu yıllarla

beraber bu problemin çözümü için gerek kanuni altyapı çalıĢmaları gerekse de

toplumsal çalıĢmalar yapılmıĢtır. Günümüzde ise yapılmak istenen gecekondu

bölgeleri ile kentlerin entegrasyonunun sağlanmasıdır. Bu amaçla özellikle

belediyeler ile iĢ birliğine gidilmekte birbirinden farklı özellikte projeler

üretilmektedir. Yerel yönetimlerin bu dönüĢümün gerçekleĢmesini isteme nedenleri

homojenliğin sağlanabilmesi, ortam kalitesinin yükseltilerek değerinin artırılması ve

hizmet sunmak için yapılan yarıĢtır. Bu açıdan yerel yönetimlerin kentsel dönüĢüm

uygulamalarında istekli olmasının nedenleri ancak Ģunlar olabilir.38

Yerel yönetimlerin ihtiyaç duydukları, teknik ve sosyal altyapılar için gerekli

olan alanları kamulaĢtırmasına gerek kalmayacaktır. Diğer bir açıdan

bakılırsa, ihtiyaç duyulan yerlerin altyapılarının inĢa maliyetlerinin

belediyelerin bütçesinden karĢılanmasına gerek kalmayacak, belediyeye kalan

dairelerin satılmasından elde edilecek mali kaynaklarla gerçekleĢtirilmesi

ekonomik yönden kolaylık yaratacaktır.

Ġmar planlama çalıĢması, arsa ve arazi düzenlemesi sonucu her gecekondu

sahibi, mevcut barındığı konuta göre daha yüksek standartlı ve depreme

dayanıklı bir konut edinebilecektir. Böylece, depreme dayanıksız yapı

stokunun yenilenmesi sağlanırken toplam yaĢam kalitesi artmıĢ olacaktır.

YasadıĢı yapıların alandan temizlenmesi vasıtasıyla, bu alanların sağlıklı,

yaĢam kalitesi yüksek, nitelikli, yaĢanabilir alanlara dönüĢmesi

sağlanabilecektir.

Plansız arazi kullanımı sorunu önemli ölçüde ortadan kalkacaktır. Yerel

yönetimler için plansız yapılanma nedeniyle ortaya çıkan birçok problemin

çözülme imkânı ortaya çıkacaktır.

38

B.UZUN, M.ÇETE, “GeliĢmekte Olan Ülkelerdeki YasadıĢı YerleĢim Sorunlarının Çözümü

Ġçin Model”, 10. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, 2005, Ankara

Page 33: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

33

Gecekondulardan kaynaklanan çevre sorunları (toprağın, suyun, su

havzalarının kirlenmesi gibi) sebebiyle bozulan yaĢam kalitesinde iyileĢmeler

olacaktır.

Yeni oluĢturulan kentsel dönüĢüm alanları, gecekonducuların yaĢam

kalitesini artıracak ve kentli yaĢam tarzını benimsemelerine yardımcı

olacaktır.

Kentsel dönüĢüm uygulamalarının birden fazla amacı ve sonuç olarak faydası

olduğu ileri sürülmektedir. Ancak özellikle gecekondu bölgelerinin kentsel

dönüĢümü sorunlu olarak görülen bölgelerin yasallaĢtırılması ve suç üreten mekân

kimliğinden sıyrılması içindir.39

Bazı sosyal bilimciler kentsel dönüĢüm projelerinin

öznesi olan bu bölgeleri iĢsizliğin kentin diğer bölgelerine göre daha yoğun olduğu

ve dolayısı ile suçun yoğun olarak yaĢandığı ve suçun kaynağı olan yerler olarak

görmektedirler.40

Bu bölgeler kötü konutların, aĢırı kalabalığın, yoksulluğun ve suç

yoğunluğunun olduğu yerlerdir.

Farklı yerlerden ve farklı kültürlerden gelen insanların bir arada yaĢadığı bu

çöküntü bölgeleri kendi içlerinde bir homojenliğe sahiptirler. Ekonomik gelirleri

düĢük bireylerin olduğu bu bölgenin en büyük sorunu da yoksulluk, yoksunluk ve

kentsel hizmetlere eriĢememedir. UzmanlaĢmanın tam olarak geliĢmediği, meslek

türlerinin kısıtlı olduğu kırsal bölgelerden gelen bu bireyler kentlerin iĢ hayatına

uyum sağlamakta zorlular çekmektedirler. Vasıfsız iĢçi pozisyonunda iĢ arayan

bireyler iĢ bulmakta zorlanmakta ve maddi birikimleri olmadığı için ekonomik

problemleri had safhada yaĢamaktadırlar.41

Çok geniĢ boyutlu iĢsizliğin yaĢanması

bu yaĢama alanlarında çok büyük ekonomik ve sosyal problemlerin ortaya çıkmasına

neden olmaktadır. Bu problem için iktisatçıların, sosyologların, psikologların ve

39

F.YĠRMĠBEġOĞLU, “Ġstanbul’da Suç”, TMMOB Mimarlar Odası Bülteni, Bülten:55, 2007,

s.25–26

40 E.AKSOY, “Suç ve Güvenli Kent YaklaĢımı”, TMMOB Mimarlar Odası Bülteni, Bülten:55,

2007, s.12–14

41 A.YILDIRIM, “KentleĢme ve KentleĢme Sürecinde Göçün Suç Olgusu Üzerine Etkileri”,

yayımlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2006, s.71–74

Page 34: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

34

siyasetçilerin katılımı ile geniĢ perspektifli çözüm önerileri geliĢtirilmeli ve

uygulanmalıdır.

Hızlı kentleĢme kentlerde göç ile gelen bireylerin yaĢaması muhtemel uyum

sorunlarını artırmaktadır. Kırsal bölgelerde var olan sosyal kontrol mekanizması ve

bireylerin birbirlerini tanımaları suç oranlarını düĢük seviyelerde tutmaktadır.42

Sosyal organizasyonsuzluk teorisi ile savunulan bu durumda, bireylerin normal dıĢı

hareketlerini kontrol ettiği akrabalık ve komĢuluk iliĢkileri ve toplumsal bağları

zayıflatmaktadır. Suç ve suçluluğu önleyen bu sosyal kontrolden kurtulan bireyler

için sapma davranıĢları gösterme oranları artmaktadır. Suç ve suçluluğun çok düĢük

oranlarda var olduğu kırsal bölgelerden gelen bireylerin suça yönelmeleri sadece

ekonomik nedenlere dayandırılmamalıdır.

Göç ile yaĢam alanları değiĢen bireylerin kentlere ve kentlerin kurumlarına

uyum sağlayamamaları ve kendilerini ―öteki‖ hissetmeleri sosyal problemlerin ortaya

çıkmasına neden olmaktadır. Kırsal yaĢam alanlarından kentlere gelen ve kentlerde

yaĢamak içim iĢ talep eden bireylerin kentli yaĢam Ģeklini benimsemesi gereklidir.

Kentli bireylerin kentsel yaĢam tarzını benimsemesi, kentin ekonomik ve toplumsal

yaĢamında yer alması ve toplumsal normlara uyması toplum tarafından beklenen

durumdur. Kentlerde yaĢamak isteyen bireyler toplumun kendisine entegre

olabilmesi için bu değerleri benimsemelidir.

Kentsel mekânlar kentin fiziksel yapısına uygun olanlar ve olmayanlar

Ģeklinde kategorize edilerek düzenlenme ihtiyacı olan mekânlar tespit edilebilir.

Bireysel ve toplumsal olarak sosyal geliĢimin sağlanması ve ekonomik iyileĢmenin

gerçekleĢmesi ile beraber kentsel mekânların dönüĢümü ihtiyacı doğmuĢtur. Bu

ihtiyacın ortaya çıkması ile beraber ortaya Ģehir plancıları ve mühendisler çıkmıĢ ve

proje ve planlar hazırlamıĢlarıdır.43

42

, Z.KIZMAZ, “Sosyolojik Suç Kuramlarının Suç Olgusunu Açıklama Potansiyelleri Üzerine

Bir Değerlendirme”, C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi, cilt:29, 2005, s.151–154

43 E.ġAHĠN, N.DOSTOĞLU, “Kentsel Mekân Tasarımında Doğal Verilerin Kullanımı”, Uludağ

Ü. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, Bursa, cilt:2 sayı:1, 2007, s.29–39

Page 35: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

35

Kentsel mekânda gerçekleĢen suçlar incelendiğinde, suçun kentsel mekânla

doğrudan doğruya iliĢkili olduğu ortaya çıkmaktadır. Bazı sosyal bilimciler Sosyal

Organizasyonsuzluk kuramı ve Chicago Okulu gibi yaklaĢımlarla bu olguya açıklık

getirmeye çalıĢmıĢtır. Sosyal bilimcilerin ortak olarak vardıkları kanı mekânın

fiziksel ve sosyal yapısının suçun gerçekleĢmesine zemin hazırlayabildiği, kolaylık

sağlayabildiği ve engelleyebildiğidir. 44

Her nasıl ki kolluk kuvvetlerinin topladığı

istatistikî veriler ıĢığında mağdur profilleri çıkarılabiliyorsa suça konu olan veya

suçun iĢlenmesini kolaylaĢtıran kentsel mekânlarda belirlenebilir.45

Ancak burada Ģu,

kesin olarak vurgulanmalıdır ki, yoksul, niteliksiz, sefil alanlar her zaman suç alanı

değildir; burada yaĢayan herkes de suçlu değildir. Bu alanlar, fiziksel koĢulları

itibariyle suça ve suçluya zemin hazırlarlar. Suçu ve suçluluğu yaratan çok sayıda

bileĢen vardır ve kentsel mekân bu bileĢenlerden yalnızca bir tanesidir.

SanayileĢmenin sınıra gelmesi sonucu ihtiyaç duyulan niteliksiz iĢ gücü

kullanılamaz duruma gelmiĢtir. Bu durumla beraber ortaya çıkan iĢsiz ve atıl haldeki

bireyler, yetersiz yerleĢim, yetersiz sağlık hizmetleri bireyler arasında kopukluklar ve

ahlak çöküntülerine yol açmıĢtır. YerleĢim yerlerinin kısıtlı olması sebebiyle bu

insanlar kalacak geçici yerler aramıĢ ve buraları mesken edinmiĢlerdir. Tüm

etkenlerle birlikte yeni oluĢan bu yerleĢim yerleri sosyal bağların zayıf oluĢu ve

ekonomik yoksunluklar nedeniyle hem suç potansiyeli taĢımakta hem de suç ihraç

eden yer konumuna gelmektedir.46

Suçlular veya diğer bir değiĢle suçu meslek edinenler için bazı kentsel

mekânlar daha cazip yerlerdir. Suçlular buraları suç iĢlemek için uygun zemin olarak

görmekte ve buraları hedef olarak seçmektedirler. Bu kentsel mekânların cazip ve

çekici olmalarının en büyük nedeni, çevresel ( mekânsal ) unsurlardır.47

44

E.ATAÇ, D.GÜRBÜZ, “Kentsel Mekânda Suça Müdahale Etmede Disiplinlerarası Güvenlik

Politikaları”, Polis Bilimleri Dergisi, cilt:11, 2009, s.29

45 Daha fazla bilgi için A.POLAT, S.K.GÜL, ―Kriminoloji AraĢtırmalarında Mağdur Anketlerinin

Yeri ve Önemi”, uluslararası Ġnsan Bilimleri Dergisi, sayı:1, 2010

46 R.F.Sokullu-Akıncı, “Kriminoloji”, Beta, 6.b.s., Ġstanbul, 2009, s.136–137

47 E.ATAÇ, D.GÜRBÜZ, a.g.e. s.30–31

Page 36: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

36

Suçun oluĢması için uygun ortam oluĢturan durumlardan ilki kullanılmayan,

iĢlevsiz alanların varlığıdır. Ġçinde yerleĢim olmayan konutları, iĢler halde

olmayan fabrikaları ve sahipsiz her türlü metruk binaları buna örnek

verebiliriz. Bu kentsel mekânlar toplumdan kopmuĢ, sosyal çevre ile iliĢkisi

olmayan, ekonomik olarak kötü durumda olan bireylere kucak açmakta ve

onlara mesken olmaktadır. Yine buraların denetimin ve iletiĢimden uzak

olması suç ve suçlunun ortaya çıkmasını kolaylaĢtırmaktadır.

Plansız ve kontrolsüz büyüyen kentler ve hatalı kent tasarımları suç ve

suçlunun ortaya çıkmasında etken rol oynamaktadır. Kentlerin planlanmayan

bir hızda büyümesi veya öngörülmedik Ģekilde geniĢlemesi kentleĢme

açısından sorunlar oluĢturmaktadır. Bu plansız büyüme yeni kurulan yaĢam

alanlarının problemli olmasına neden olmakta ve suç ve suçlunun oluĢumuna

olumsuz yönde etki etmektedir.48

Kentsel mekânlar gün içinde olduğu gibi geceleri de suça konu olan yerler

olabilmektedir. Aydınlatmanın yetersiz olduğu kentsel mekânlar suç ve

suçluluğun ortaya çıkması için uygun ortamlardır. Aydınlatmanın uygun

olmadığı bu tür yerler riskli bölgeler olarak kabul edilmektedir. Suç iĢlemesi

muhtemel bireyler gece karanlığında yani yeterince aydınlatılmamıĢ yerlerde

karanlıktan yararlanmak, tanınmamak ve görünmemek için bu alanları tercih

ederler. Dolayısı ile iyi aydınlatılmıĢ kentsel mekânlar suç ve suçlu için cazip

mekânlar değil tersine onların çekineceği yerlerdir. Yine yapılan çalıĢmaların

bazılarında kentsel mekânlardan ikametlerin bulunduğu alanlar için gece 17

ila 07 arası güvensiz olarak görülmektedir. Bunun baĢlıca nedeni ise bu

saatlerde hareketli nüfusun neredeyse sıfıra inmesi ve yetersiz aydınlatma

gösterilebilir.49

48

F.N.GENÇ, “Türkiye’de Kentsel DönüĢüm: Mevzuat ve Uygulamalarının Genel Görünümü”,

Yönetim ve Ekonomi Dergisi, sayı:1, 2007, s.127–129

49 A.YILMAZ, S.GÜNAY, “Mekâna ĠliĢkin Güvenlik Algılamasının Hesaplanmasında CBS

Kullanımı”, s.3–4, www.ekonomikyorumlar.com, EriĢim tarihi:14.03.2010

Page 37: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

37

Nüfus yoğunluğunun çok olduğu yerler de suçun oluĢmasına etki etmektedir.

Sorunlu kentsel mekânlara değinilirken tanımı yapılan suç üreten alanlar,

sürekli bir hareketliliğin olduğu, nüfus yoğunluğunun fazlaca yaĢandığı ve

fiziksel koĢulların yetersiz olduğu yerler Ģeklinde yapılmaktadır.50

Ayrıca

Aktif nüfusun yoğun olduğu (ikamet olarak kullanılmasa bile gün içinde

ulaĢım, ticaret ve eğitim gibi ihtiyaçlar için kullanılan kentsel mekânlar)

yerler de suçun oluĢumuna aynı olumsuz etkiyi yapmaktadır.

Sayısal olarak ikametin çok olduğu yani yerleĢim yeri nüfusunun çok olduğu

yerler özellikle mala karĢı iĢlenen suçlar için uygun ortam sunmaktadır. Suç

iĢleme potansiyeli olan bireyler mala karĢı suçlardan hırsızlığın nitelikli

hallerinden biri olan evden hırsızlığı gerçekleĢtirmek için ikametin yoğun

olduğu yerleri seçmektedir. Bunun nedeni daha fazla seçeneğin olması ve

özellikle günün belirli saatlerinde ikametlerin savunmasız kalmasıdır.51

Ayrıca suç iĢlemeyi meslek edinen kiĢiler mala karĢı suç iĢlemek için

öncelikli olarak tanınmadıkları ve ikamet etmedikleri yerleri seçmektedirler.

Bu kiĢiler kendilerinden ekonomik olarak daha iyi durumda olan insanların

ikamet ettikleri yerleri hedef olarak seçmekte ve buralarda mala karĢı suçları

iĢlemektedirler.52

Yapılan birçok araĢtırmada suç ve suçluluğun en yoğun olarak görüldüğü

yerlerin ―Çöküntü Alanları‖ olduğu görülmüĢtür.53

Kalabalık ve geliĢmiĢ

kentlerde suçluluk çöküntü alanları ve dolayısı ile gecekondulaĢmanın yoğun

olduğu yerlerde yoğun olarak görülmektedir. GecekondulaĢma ve gecekondu

bölgeleri ekonomik olarak zayıflıkların ve iĢsizliğin yoğun olduğu

50

E.ATAÇ, “Suçun Kentsel Mekânda ki Algısı; Güvensizlik Hissi”, TMMOB Mimarlar Odası

Bülteni, sayı:55, Ankara, s.18

51 R.V.CLARK, C.E.ECK, “60 Küçük Adımda Suç Analizi”, Toplum Odaklı Polislik Hizmetleri

Bürosu, Ankara, 2007, s.47

52 B.ULUTÜRK, “KentleĢme ve Suç ĠliĢkisi: Adana ve Çanakkale AraĢtırması”, YayımlanmamıĢ

Yüksek lisans Tezi, Ankara: Güvenlik Bilimleri Fakültesi, 2006, s.126

53 F.YĠRMĠBEġOĞLU, “Ġstanbul’da Suç”, TMMOB Mimarlar Odası Bülteni, sayı:55, Ankara, s.9–

10

Page 38: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

38

bölgelerdir. Bu durum potansiyel olarak suç ve suçluluğa gebe bir duruma

neden olmaktadır.54

Göç olgusu suç ile paralel bir Ģekilde ilerlemektedir. Özellikle Chicago Okulu

yaklaĢımı bu durumu incelemektedir. Sosyal bilimciler kentlerde özellikle

bazı bölgelerde daha fazla suç iĢlendiğini saptamıĢlardır. Bu kentsel alanlar

yoğun olarak göç alan yeni yerlerdir. Göç olgusu ile gelen bireyler

uzmanlaĢma istemeyen alanlarda ve geçici olarak çalıĢmaktadırlar. Bu durum

ekonomik olarak zayıflığa yol açmakta, iĢsizlik ihtimali ile kente

entegrasyonu olumsuz etkilemektedir.55

Yine kentlerin kalabalık olması, kentlerin nüfus olarak büyüklüğü, boĢ konut

ve alanların varlığı, yoğun ve düzensiz bir ulaĢımın (trafiğin) olması, polis merkezine

yakınlık, özel güvenliğin varlığı, kentsel mekân etrafında bulunan duvar ve çit gibi

engellerin bulunması, kırık pencereler56

yaklaĢımı içinde bakımsız binaların varlığı

gibi suça etki eden mekânsal faktörleri saymak mümkündür.57

1.4 Bölüm Sonucu

Kentsel mekânlar, insanların ekonomik, sosyal ve kültürel faaliyetlerini

gerçekleĢtirdikleri, kendi kendine yetmeyen, kendisi ve çevresi için denetleyici ve

yönetici bir rol benimseyen, sürekli bir değiĢim ve yenilenmenin olduğu yerlerdir.

Sanayi devrimi ve sonrasında kendini yenileyen kentsel mekânlar adeta bir evrim

geçirmiĢtir. Kentsel mekân, hizmet ettikleri kentsel nüfusa ve isteklerine göre Ģekil

54

Daha fazla bilgi için T.ERMAN, “Çandalı-Hıdırlıktepe Örneği Üzerinden Suç ve Mekân ĠliĢkisi

Mahalleli Deneyimleri”, Mimarlar Odası Bülteni, sayı:55, Ankara, s.30–31

55 E.AKSOY, “Güvenli Kent YaklaĢımı”, TMMOB Mimarlar Odası Bülteni, sayı:55, Ankara, s.11–

15

56 Burada ―kırık pencereler‖ imgesi ufak suçların büyümesi ve tüm mekânı kapsamasını ifade

etmektedir. Bir iĢyerinin camının kırık olması binanın boĢ olduğu izlenimi doğuracak, çocuklar diğer

pencereleri de kıracak ve böylece ilgilenilmeyen boĢ bir yer olarak görülecek, önce bina sonra sokak

suçlular tarafından kullanılacak, küçük suçların yerleĢmesi ile suç ve suçluluk tüm mekâna

yayılacaktır. Bu terim düzensizlikler büyüyerek ciddi suçlara dönüĢeceği varsayımıdır.

57 Ġ.AYHAN, K.M.ÇUBUKÇU, “Suç ve Kent ĠliĢkisine Ampirik BakıĢ: Literatür Taraması”,

S.Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sayı:5, 2007, s.53–55

Page 39: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

39

almıĢ büyük bir değiĢim yaĢamıĢtır. Ekonomik ve sosyal imkânların artması, kentli

bireylerin istek ve taleplerinin çeĢitlenmesi kentsel mekânların öznelleĢmesine yol

açmıĢtır.

Kentsel mekânlar sadece kentli bireylerin değil kapitalist ekonominin ve

sermaye gücünün isteklerine göre de kendini uyarlamıĢtır. Sermayenin

kullanılabilmesi ve daha rahat hareket edebilmesi için kentler daha fazla iç ve dıĢ göç

almıĢtır. YaĢanan bu göç dalgaları kentleri ve kentli bireylerin profillerini değiĢime

uğratmıĢtır. Kentsel mekânlarda bu durumdan payını almıĢ uzun zaman içerisinde

birbirine benzemeyen yaĢam alanları barındırmak zorunda kalmıĢtır. Kent merkezleri

ve göçlerle oluĢan gecekondu bölgeleri aynı kentlerde birbirine benzemeyen yaĢam

alanları haline gelmiĢtir. Bu durum toplumsal yaĢamın kopukluklar yaĢamasına

neden olmuĢtur.

Kentler içerisinde bulunan yaĢam alanları arasındaki farklar zamanla

azalmıĢtır. Kent planlamacılarının ve yerel yönetimlerin iĢbirliği ile kentli nüfusa

sonradan katılan bireylerin topluma entegrasyonu sağlanmaya çalıĢılmıĢtır.58

Günümüzde de özellikle hükümetlerin ve yerel yönetimlerin kentsel dönüĢüm

projeleri ve kentlerin ıslahları ile ilgili çalıĢmaları ilgi çekmektedir.

Kentsel mekân tanımı önceleri kent merkezlerinde ve merkezlere yakın

bölgeler için kullanılırken artık 21. yüzyılda çok daha geniĢ alanlarına hitap etmeye

baĢlamıĢtır. KalabalıklaĢan kentler ve yaĢam alanlarının geniĢlemesi bunun ilk

nedenidir. Ancak bununla beraber kentli bireylerin yaĢam kalitelerini artırmak

istemeleri ve kent merkezlerinin eski cazibesini yitirmeleri yaĢayanları kentlerin dıĢ

bölgelerindeki alanlara yöneltmiĢtir. GeliĢen ulaĢım ve iletiĢim teknolojilerinin

kentlere uzak ve yakın tanımlarını değiĢtirmesi ile kentli bireyler ikamet için

banliyöleri seçmeye baĢlamıĢtır. Banliyöler sakinlerine daha modern ve planlı yaĢam

alanları, daha homojen bir sosyo-kültürel ve ekonomik bir altyapı ve daha güzel bir

çevre sunmaktadır.

58

P.P.ÖZDEN, “Kentsel Yenileme”, Ġmge Kitabevi yayınları, 2008, Ankara, s.359–384

Page 40: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

40

Kentler merkezden dıĢa doğru büyürken kentsel mekânların kapsamları da

geniĢlemiĢtir. Kentsel mekânlar Sanayi Devriminden önce bulundukları yer itibari ile

birbirinden ayrılırken günümüzde sosyo-ekonomik geçmiĢleri sebebiyle birbirinden

ayrılmaktadır.

Kentlerde ve kentsel mekânlarda yaĢanan bu değiĢim suç ve suçluluğun da

kapsamının değiĢtiği dönemle aynı zamana denk gelmektedir. Kentsel mekânlar bu

dönemde özelliklerine göre kimi zaman suça konu kimi zaman da suçun nedeni

olmaktadır. Kendine özgü kimliklere bürünen kentsel mekânlar bulundukları yer ve

sahip oldukları değere göre suça hedef olma durumundadır. Kullanılmayan, sahipsiz

yapılar, binalar ve plansız ve düzensiz yapılaĢma kentsel mekânların suça konu

olmalarına neden olabilmektedir. Bunun yanında kentsel yaĢam alanlarında yetersiz

aydınlatmanın olduğu, çıkmaz sokakların bulunduğu, yoğun nüfusun ikamet ettiği,

çok fazla sayıda insanın ziyaret ettiği, kontrolsüz yerlerde de kentsel mekânlar suça

karĢı daha zayıf durumdadırlar. Tüm bu etkenler ve sebepler göz önüne alınırsa suç

ve suçluluğa kalıcı çözüm için geniĢ tabanlı ve altyapı gözetilerek yapılacak

araĢtırmalar yararlı olacaktır.

Page 41: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

41

2. BÖLÜM BĠR KENTSEL SORUN OLARAK SUÇ VE

SUÇLULUK

2.1 Suç Olgusu

2.1.1 Suçun Tanımı

Ġnsanın sosyal bir varlık olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Bu durum insanda

baĢkaları ile beraber yaĢama isteği doğurmaktadır. Böylece insanlar ilk önce küçük

gruplarla sonrasında ise geniĢ topluluklar içinde yaĢamaya baĢlamıĢtır. Toplu halde

yaĢama, insanların kendi aralarındaki iliĢkilerini, hak ve hürriyetlerin sınırlarını

belirleme ihtiyacını doğurmuĢtur. Ġstisnasız her toplulukta toplumun devamını ve

huzurunu sağlamak amacıyla belli kural ve kaideler zorunlu hale gelmiĢtir.

Sağlıklı bir Ģekilde toplumların devamlılığını sağlayan bu kurallar toplumlara

göre farklılık göstermekle beraber ortak yönleri çok fazladır.59

Genel amaç caydırıcı

olması ile beraber temelde aynı kuralları içermektedirler.

Suç insanlık tarihiyle beraber baĢlamakta ve onunla beraber geliĢerek devam

etmektedir. Suç varlığı evrensel ve genel bir durumdur.60

Ġnsanın doğası gereği

içinde olan ihtiras, kıskançlık, hırs gibi duygular suçun nedeni olabilmektedir. Ġnsan

yine doğası gereği doyumsuz bir varlıktır ve ihtiyaçlarının bir sınırı yoktur. Ġnsanın

bünyesinde maddi tatmin oluĢsa bile manevi tatmin çok zor ve nadir görülmektedir.

Ġnsanlık tarihiyle ve insanla birlikte baĢlayan ve geliĢen suç zamana ve

mekâna göre farklılık gösterebilmektedir. Bu durum suçun nispi özelliğini gösterir.

Bugün suç olarak sayılmayan fiiller geçiĢte en büyük suçlar olarak insanların

karĢısına çıkmıĢtır. Orta çağ Avrupa‘sında ölene kadar iĢkence yapılarak

cezalandırılan sihirbazlık (illüzyon sanatı) bugün meslek halini almıĢtır. Bu duruma

59

M.DEDE, “Kapalı Toplumlar ve Ġlk ĠnanıĢlar”, Ankara Üniversitesi Dergisi, Cilt:40, 1999,

s.245–247 60

S.DÖNMEZER, “Kriminolojide Suç ve Suçun Niteliği”, 8. b.s., Beta, Ġstanbul, 1994, s.45

Page 42: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

42

baĢka bir örnek evlilik dıĢı cinsel iliĢkidir. Hemen hemen tüm toplumlarda suç olan

bu fiil günümüzde ancak para karĢılığı yaptırılırsa suç olarak isimlendirilmektedir.61

2.1.2 Suçun Tarihçesi

Toplumlar içerisinde suç olarak adlandırılan fiillerin yasaklanmasına ve

bunlara karĢı yaptırımlar konulmasına devlet müessesinin kurulmasından çok önce

bile rastlanılmıĢtır.62

Ġnsanlar ilk devirlerde her olayda bir neden bir güç görmüĢ ve

belirli fiil ve hareketlerin icra edilip edilmemesine iliĢkin emirleri, tabuların emri

saymıĢlardır. Toplumsal kurallara aykırı hareket yapılmasını veya yapanları

cezalandırmayanları tabuların Ģiddetle cezalandıracaklarına, felâkete uğrayacaklarına

inanılmıĢtır. Fakat bazı hallerde tabuların, kuralları ihlâl edenleri hemen

cezalandırmadıkları görüldüğünden toplumun müdahale ile kuralı ihlâl edeni

cezalandırması zorunlu sayılmıĢ ve böylece toplumun felaketlerden, kıtlıktan

korunabileceği kabul edilmiĢtir.63

Sonradan suç, dini esaslarla tanımlanmıĢ, topluma zarar veren fiil ve

hareketlerin aynı zamanda birer günah teĢkil ettiği ve Tanrının iradesine karĢı bir

hareket olduğu kabul edilmiĢtir. Zamanla ve yüzyıllar içinde toplumla beraber

geliĢen ve değiĢen suç fikri gittikçe lâikleĢmiĢ ve suçun sadece zarar veren kiĢi ile

toplum arasındaki iliĢkileri ilgilendirdiği görüĢüne varılmıĢtır. Suç tanımının din ve

temsilcilerinin tekelinde çıkması 18. yüzyıldan sonra yaygınlaĢmaya baĢlamıĢtır.

Suç fikrinin rasyonelleĢmesinin asıl anlamı baĢta devletin, tekel bir yetkinin

sahibi olarak suçları belirlemek ve ceza vermek hakkını elinde tutması, daha doğrusu

eline almasıdır. Aslında bu durum devlet ve dinin güç çekiĢmesinin bir göstergesidir.

Devlet dinin toplum üzerindeki gücünün sahibi olmak istemektedir. Bu geliĢmenin

61

“Türk Ceza Kanunu”, Genel Ahlaka KarĢı Suçlar, madde 227, www.mevzuat.gov.tr, eriĢim

tarihi:24.03.2010 62

S. Dönmezer, ―Suç Kavramının MenĢei ve GeliĢmesi”, http//www.kriminoloji.com, eriĢim tarihi:

11.01.2010 63

S.Dönmezer, “Kriminoloji”, 8.basım, Beta yayınları, Ġstanbul, 1994, s.55–56

Page 43: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

43

yüzyıllar boyu devam eden insanlık dıĢı ve dehĢet verici uygulamalar sonunda ortaya

çıktığını ise tarih belgeleri göstermektedir. 64

Uzun yüzyıllar sonra böylece rasyonel bir suç kavramına ulaĢılırken, ilkel

esaslar daima etkisini göstermeye, varlıklarını hissettirmeye devam etmiĢlerdir.

Bugün ceza kanunlarındaki bazı suç tariflerinin kökenini ilkel devirlerde bulmak

mümkündür. Sosyal Ģartlar bugün suç ve suçluluğun yoğun olarak mala ve Ģahsa

karĢı olduğu bir dönemdedir. Bu ortak payda sebebiyle sahip oldukları hukukî

müessese ve kavramlarda ortaklıklar görülebilmektedir.

Bu günün kanun koyucuları, hiç Ģüphesiz, ilkel devirlerden gelen ve kalan âdet

ve geleneklerle yetinmemekte ve çeĢitli alanlardaki iliĢkilere dayalı suçları ortaya

koymaktadırlar.65

Teknolojik geliĢmeler ile yeni mağduriyetler ve dolayısı ile yeni

suç türleri meydana gelmektedir.

Günümüzde suç ve suçluluk kavramı sosyal bir varlık olan insan için

toplumdan kopucu, toplumdan sapıcı bir hareket olarak görülmektedir.66

Suç

toplumsal yapıyı tehdit eden sosyal bir sorundur. Toplumsal yapıyla örtüĢmeyen,

aksine toplumsal yapıya aykırı davranıĢları içeren suç, toplumda var olan normlara

aykırı olan hareketlerdir. Suçun sosyal problemlerle örtüĢtüğünü söylemek yanlıĢ

olmayacaktır.67

Ancak suç kanun yapıcı tarafından karĢılığında müeyyideler koyulması

bakımından diğer sapmalardan ayrılır. Genel anlamda düĢünüldüğünde suç

kanunlardan yasaklanan hal ve hareketlerin yapılmasıdır. Hukuki tanımlara göre suç,

64

S.Dönmezer, 1994, a.g.e. s.55 65

S.Dönmezer, 1994 a.g.e. s.55–56 66

S.Dönmezer, Kriminoloji, 8.basım, Beta yayınları, Ġstanbul, 1994, s.45–48 67

A.YILDIRIM, “KentleĢme ve KentleĢme Sürecinde Göçün Suç Olgusu Üzerine Etkileri”,

YayımlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Ankara: Ankara üniversitesi, 2004, s.134

Page 44: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

44

kanunların cezalandırdığı hareketlerdir.68

Bu koĢulda suç yetkili mahkemenin yapılan

hal veya hareketin kanunlarda yasaklanan fiillerden olduğuna karar vermesi ile

oluĢur.

Durkheim‘e göre suç, ―kolektif bilincin kuvvetli ve belirmiĢ tutumlarını ihlal

eden fiiller‖ olarak tanımlanır.69

Suç sosyolojik anlamda değerlendirilirse toplumun

devamlılığı için toplumun ortak duygu ve düĢünceleri ile alınan kararlara karĢı

hareketlerdir denilebilir. Yani diğer bir ifade ile suç toplumsal anlaĢmaya karĢı

oluĢan fiillerdir.

Sosyologlar ve kriminologlar genel olarak suçun artıĢına iki farklı neden

göstermektedirler;

- Suçun artık kazançlı bir iĢ haline gelmesi ve yakalanma olasılığının da

suç türlerine göre değiĢmekle beraber oldukça azalması;

- Toplumun geliĢme halinde oluĢu, kentleĢme ve endüstrileĢme süreci ile iç

göçler.70

Günümüzde Ģehirlerde suç artıĢının yarattığı problemler toplumun hassas

dengelerini tehdit etmeye baĢlamıĢtır. Sosyal yapıdaki bozulmalarla da açıklanmaya

çalıĢılan bu durum büyük endiĢelere yol açmaktadır. Aslında bu artıĢ evrensel bir

çerçevede etkisini göstermektedir. BirleĢmiĢ Milletler Uluslararası Suç Önleme

Merkezi'nin hazırladığı ―Evrensel Suç ve Adalet Raporu‖ tüm ülkeleri kapsayan

ortak bir payda olduğunu göstermektedir.71

— Ortalama olarak, suç oranları 1980'lerde olduğu gibi, 1990'larda da

yükselmeye devam etmektedir.

— Dünyanın neresi olursa olsun, beĢ yıllık bir periyotta, büyük kentlerin

sakinlerinin üçte ikisi en az bir kere suç sayılan fiillerin hedefi olmaktadır.

— Evrensel olarak ciddi suçlara hedef olma olasılığı (soygun, cinsel suçlar,

saldırı) beĢte birdir.

68

“Türk Ceza Kanunu”, madde 1, www.mevzuat.gov.tr, eriĢim tarihi:24.03.2010 69

S.Dönmezer, 1994, a.g.e. s.59 70

B.ULUTÜRK, “KentleĢme ve Suç ĠliĢkisi: Adana ve Çanakkale AraĢtırması”, YayımlanmamıĢ

Yüksek lisans Tezi, Ankara: Güvenlik Bilimleri Fakültesi, 2006, s.39 71

B.ULUTÜRK, 2006, a.g.e., s.40

Page 45: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

45

— Son yıllarda yasadıĢı uyuĢturucu madde türleri sayıca artmıĢ ve nitelik

olarak da çeĢitlenmiĢtir

Suçluluk suç kavramının yıllar içinde değiĢmesi ve geliĢmesi ile beraber

laikleĢmiĢ, dini ve örfi nitelendirmelerden sıyrılarak toplumsal ortak duygularla

nitelendirilmiĢtir. Suç ve suçluluğun zarar veren kiĢi ile toplum arasındaki iliĢkileri

ilgilendirdiği sonucuna varılmıĢtır.72

Suçluluk, toplumsal saikler çerçevesinde belirlenmiĢ, toplumsal huzuru ve

barıĢı amaç olarak gören kuralların çiğnenmesi durumu olarak nitelendirilmiĢtir.73

Toplumsal kurallar ve daha sonra devlet kurallarına uyulmaması durumu Ģeklinde de

tarif edilmiĢtir. Bunun yanında suçluluğa etki eden birçok etmen vardır. Suçu iĢleyen

bireyin kendi özellikleri suçluluğu açıklamada yardımcı olabilmektedir. Özellikle

suç, suçlu ve mağdur profilleri çıkararak bu sapma davranıĢları engellemeyi düĢünen

sosyal bilimciler bu alanlarda çalıĢmalar yapmıĢlardır. Bu suçluluğun ortaya

çıkmasına neden olan bazı kiĢisel etmenler Ģunlardır.74

YaĢ; Suç ve suçluluğa etki eden etmenlerden belki de en kuvvetlisi suçlunun

bulunduğu yaĢ aralığıdır. AraĢtırmalar özellikle ergenlik dönemi ve erken

gençlik döneminde suç iĢleme ve sapma davranıĢı gösterme durumlarının

daha fazla olduğunu göstermektedir. Yine en çok suçluluğun görüldüğü yaĢ

18–25 yaĢ aralığıdır. Bununla beraber ilerleyen yaĢlarla beraber suçluluk

oranı düĢmektedir.75

Özellikle hırsızlık suçları faillerinin büyük bir

çoğunluğu 16–23 yaĢ aralığındadır.76

72

S.DÖNMEZER, 1994, a.g.e., s.55

73 E.TUTAR, “Suç Tasnifleri”, www.kriminoloji.com, eriĢim tarihi:23.04.2010

74 ġ.DÜZGÜN, 2007, a.g.e., s.6–7

75 T.ĠÇLĠ, “Toplumdan KopuĢ; Suç ve ġiddet”, Mert Kitap ve Yayınevi, Ankara, 2002

76 Y.SEVĠM, Y.SOYASLAN, “Hırsızlık Suçu Faillerinin Sosyal, Kültürel ve Ekonomik

Özellikleri: Elazığ Örneği”, Polis Bilimleri Dergisi, cilt:11, 2009, s.31–32

Page 46: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

46

Cinsiyet; Erkekler suç iĢleme oranlarında kadınlardan çok ileridirler. Bununla

beraber araĢtırmalarda, kadınların Ģiddet suçlarında ve diğer mala karĢı

suçlarda birbirine yakın oranlar ortaya çıkmıĢtır. Kadınların fiziksel olarak

güçsüzlüğü ve cesaretlerinin az olması durumları sebebiyle suça eğilimlerinin

az olduğu da savunulmaktadır.77

Kalıtım: sosyal bilimciler özellikle bir dönem suça etki eden faktörleri

genetik açıdan incelemeye çalıĢmıĢlardır. Bu sosyal bilimciler suçluluğun

kalıtsal olduğunu ve genlerle nesilden nesile geçtiğini iddia etmiĢlerdir.

Genetik hastalık ve bozuklukların bireyleri sapma davranıĢlara ve suça ittiğini

iddia etmiĢlerdir.78

KiĢilik: Psikolojik sorunlar, anti sosyal kiĢilikler ve depresyon gibi

problemler bireyleri suça itmektedir. Bunlar gibi kiĢilik sorunları olan

bireyler suç iĢlemeye daha meyilli insanlardır.79

Medya; Günümüzde toplumları etkileyen en güçlü faktör yazılı ve görsel

yayın kuruluĢlarıdır. Artık insanlar olaylara değil olayların nasıl sunulduğuna

önem vermekte ve olayları bu Ģekilde algılamaktadırlar. Medya gerek suç ve

suçluyu sunuĢ Ģekliyle gerek de suçlu davranıĢlarını öğretmesi ile etkili

olmaktadır.80

2.1.3 Suçun Sınıflandırılması

Toplumların tarihleri incelendiğinde tümünde suçun varlığına

rastlanmaktadır. Dolayısı ile suç evrensel bir olgudur. Bunun yanında suç kavramı

tanımlanırken ait olduğu topluma göre Ģekillenmektedir. Bu durum da suçun

77

M.AYTAÇ, Suç Türlerini Etkileyen Faktörlerin Ġstatiksel Analizi”, 8. Türkiye Ekonometri ve

Ġstatiksel Analizi Kongresi, 2007,

78 S.KANER, „Suçluluğu Açıklayan YaklaĢımlar“, Ankara Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi,

sayı:1 1991, s.474–476

79 ġ.DÜZGÜN, 2007, a.g.e., s.6

80 T.DEMĠRBAġ, “Medya ve Suçluluk”, www.umut.org, eriĢim tarihi:23.05.2010

Page 47: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

47

göreliliğini göstermektedir. Zaten suç değiĢken ve hareketli bir yapı olarak karĢımıza

çıkmaktadır. Zaman içinde toplumsal yargıların değiĢmesi dolayısı ile bazı suçlar suç

olmaktan çıkarılmıĢtır. Örnek olarak günümüzde evlilik dıĢı cinsel iliĢki yaĢayanlar

veya Orta Çağ Avrupa‘sında yaptırımı idam olan sihirbazlığın ( illüzyonistliğin )

bugün bir meslek olarak kabul edilmesi verilebilir.81

Suçlar faillerin amaçlarına göre sınıflandırılabilmektedirler. Buna çerçevede

amaçlarına göre suçlar;82

Mala karĢı suçlar ( hırsızlık, gasp, zimmete para geçirmek, senet

sahtekârlığı, rüĢvet suçları gibi ),

Cinsel suçlar ( ırza geçme, fuhuĢ, zina gibi ),

ġahsa karĢı suçlar ( adam öldürme, yaralama gibi ),

Siyasal suçlardır ( siyasal sistem ile ilgili suçlar ).

Benzer bir sınıflandırma da Gillin‘e aittir. Gillin suçları:

1- Ekonomik suçlar ( Bu kategoriye, serserilik, dilencilik, hırsızlık, yağma,

zimmete para geçirmek, rüĢvet girmektedir ),

2- Cinsi suçlar, ( Bu kategoriye fuhuĢ, zina, Irza tecavüz girmektedir )

3- Cebir ve Ģiddet suçları ( Bu kategoriye adam öldürme, yeni doğan çocuğu

öldürme gibi suçlar dâhildir ),

4- Siyasi suçlar ( Bu gruba politikacıların ve devlet adamlarının suçları,

hükümetçe, idareye ve memurlara karsı iĢlenen suçlar girer ). Suçlar aynı zamanda

Ģahsa karĢı, mala karĢı, Genel toplum ahlakına karĢı ve devlete ve millete karĢı suçlar

Ģeklinde de sınıflanmıĢlardır. Bu tür sınıflamalarda temel amaç istatistiksel

ihtiyaçlara cevap verebilmektir.83

81

S.Dönmezer, 1994, a.g.e., s.2–4 82

T.Ġçli, “Toplumdan KopuĢ; Suç ve ġiddet”, Mert Kitap ve Yayınevi, Ankara, 2002

83 S.Dönmezer, 1994, a.g.e., s.39–40.

Page 48: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

48

Her ne kadar istisnaları mevcut ise de suç ve suçluluk olgusu sosyal yapıdan

bağımsız olarak düĢünülemez. DoğuĢtan gelen bazı zihinsel ve fiziksel rahatsızlıklar

sebebiyle gerçekleĢen istisnai durumlar dıĢında suç, dıĢarıdan etkilere karĢı bağımsız

bir olgu değildir.84

Gerek sosyo-ekonomik Ģartlar gerek siyasi-kültürel Ģartlar

kiĢilerin suç iĢlemesinde etkili olabilir.

Bunların yanında toplumsal yapıdaki değiĢimler ya da çözülmeler bu sapma

davranıĢlara neden olarak gösterilebilir. KiĢiler sosyal çözülmelerden dolayı

toplumda kendilerini yalnız hissederler ve kendilerini toplumdan ayrı olarak düĢünüp

soyutlarlarsa toplumsal sapmalar ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda kiĢi kendini

topluma ve onun kurallarına ait hissetmeyeceğinden yasak konulan fiilleri yapma

ihtimali yükselir.85

Hızlı kentleĢme ile beraber çok hızlı değiĢen sosyal yapı toplumun kendisinde

büyük yaralar açmaktadır. 20. yüzyılın getirdiği en büyük değiĢimlerden birisi olan

kentleĢme insanlarda ve insanların toplumlara bakıĢ açısında değiĢimlere yol

açmıĢtır. Kentin beklentilere cevap verememesi ya da kendine has iliĢki sistemleri

oluĢturamaması halinde birtakım normal dıĢı davranıĢların artmasına neden

olmaktadır.

2.1.4 Suç Olgusunu Kavramaya Yönelik Kuramsal

YaklaĢımlar

Toplumun birlik ve beraberliğini bozduğu, toplumsal yaĢamı tehlikeye sokup

toplumun tümden zarar görmesini engellemek maksadıyla kanun koyucular

tarafından yapılmaması gereken eylem, davranıĢ, tavır ve hareketler olarak

tanımlanan suçun, biyolojik, fizyolojik ve psikolojik sebepleri vardır.86

84

A.YILDIRIM, 2004, a.g.e., s.94 85

A.YILDIRIM, 2004, a.g.e., s.94 86

S.Dönmezer, 1994, a.g.e., S.61

Page 49: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

49

Suçu anlamak için çalıĢma yapan sosyal bilimcilerden bazıları suçun

oluĢmasını sağlayan etmenlerden insan doğasını belirli bir olgu olarak görürler. Bu

durumu açıklamak için iki farklı görüĢ vardır.87

Birincisi suçun oluĢumunda etkili

olan tek olgunun insan doğası olduğudur. Buna göre suç iĢleyen, toplumsal kuralları

çiğneyen bireyler bunu kendi güdülerini tatmin için yapmaktadırlar. Bireyler bu

davranıĢlarını sayısız olan güdülerini tatmin etmek için yapmaktadır. Bu güdüler;

KiĢisel psikolojik ödüller; stres, gerginlik, ağrı gibi hislerden kurtulmak,

sorumluluktan kaçmak ve kendini korumak gibi durumlar.

Ekonomik ve maddi ödüller; para, mal ve hizmet edinmek, ekonomik

kayıpları gidermek.

Sosyal ödüller; Ģeref, statü ve saygınlık elde etmek, toplumsal görevi yerine

getirebilmek ya da kaçmak gibi durumlar.

Politik ödüller; var olan sistemde yer edinmek veya sisteme yön vermek gibi

durumlar.

Dini ve ahlaki ödüller; dini ve ahlaki inançları yerine getirebilmek ya da

kaçınabilme durumu.

Suçun kaynağını anlamaya yönelik olan ikinci durum suçlu davranıĢının

özgür irade ile değil diğer etkenler nedeni ile ortaya çıktığını kabul eden teoriler ve

teorisyenlerdir.88

Bu duruma göre suç ve suçluluğun kaynağını özgür irade ile değil

psikolojik, biyolojik ve sosyal nedenlere dayandırmaktadır.

OluĢumunda birçok faktörün olduğu suçu anlamak için üç farklı yaklaĢımı

incelemeye çalıĢacağız.

2.1.4.1 Biyolojik YaklaĢımlar

Biyolojik yaklaĢımlar suçluların biyolojik ve genetik yönden sapma davranıĢ

göstermeyen diğer insanlardan farklı olduğunu savunmaktadır. Bu yaklaĢımı savunan

87

T.Ġçli, “Toplumdan KopuĢ; Suç ve ġiddet”, Mert Kitap ve Yayınevi, Ankara, 2002, s.632

88 T.Ġçli, 2002, a.g.e., s.633

Page 50: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

50

sosyologlar biyoloji ve genetik farklılıklarından dolayı bireylerin suça yatkınlığına

vurgu yaparlar.

Biyolojik yaklaĢımın ilk savunucularından Lombroso‘ya göre suç failleri

biyolojik açıdan anormal insanlardır ve doğuĢtan biyolojik ve genetik bozukluklara

sahiptirler.89

Suçluları suça iten veya suçun iĢlenmesine neden olan baĢat güç burada

bahsedilen kalıtım yoluyla geçen genetik bozukluklardır. Lombroso‘nun teorisi

kendisine suçun nedenlerine getirdiği basit açıklama sayesinde çok sayıda taraftar

kazanmıĢtır. Bununla beraber suça getirilen temel anlamda basit ve indirgeyici

yaklaĢım çok fazla eleĢtiri almıĢtır. Suçun, suçlunun ve suçluluğun bu kadar basit bir

olgu olmadığı karĢı tez olarak savunulmuĢtur. 90

Lomboroso‘ya göre insanların suçlu olmasını açıklamanın yolu sahip

oldukları kalıtsal mirastan geçmektedir. Buna göre bazı insanlar suçlu olarak

doğmakta idiler. Toplumun veya sosyal düzenin suçlu olarak adlandırıldıkları bu

insanlar fizyolojik olarak bazı anomalilere doğuĢtan sahiptiler. Bu anomalilerden

bazıları normalden kısa boy, vahĢi ve sert bakıĢlar, daha küçük kafatası, yüzde

asimetri, çene kemiğinde fazla kemiler, normalden uzun kollar gibi fiziki anomaliler,

tat alma ve acı duymada sahip olunan daha az duyarlılık, sol ellerini normalden daha

fazla bir oranda ve daha etkili bir biçimde kullanabilmeleri, diğer cinsiyete ait

özelliklerin daha fazla görülmesi gibi biyolojik anomaliler bulunmaktaydı.91

Lombroso bununla kalmamıĢ bu genetik yapıya ve profile sahip olanların ayrıca

ahlaki yoksunluğa da sahip olduklarını iddia etmiĢtir.

Suçun ve suçluluğun nedenlerine biyolojik yollarla açıklamaya çalıĢan

sosyologlara birçok eleĢtiri gelmiĢtir. Temel argüman olarak suç ve suçluluğun bu

kadar basit bir temelle açıklanamayacağı savunulmuĢtur. Ayrıca yapılan saha

araĢtırmalarından bazıları da bu tezleri zor durumda bırakmıĢtır. Örneğin Charles

Goring‘in Ġngiliz hapishanelerinde 12 yıl süreyle yürüttüğü ve 3000 ayrı suçlu

89

ġ.DURMAZ, “BiliĢim Suçlarının Sosyolojik Analizi‖, YayımlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi,

Ankara: Gazi Üniversitesi, 2005 90

R.F.Sokullu-Akıncı, “Kriminoloji”, Beta, 6.b.s., Ġstanbul, 2009, s.157

91 R.F.Sokullu-Akıncı, “Kriminoloji”, Beta, 6.b.s., Ġstanbul, 2009, s.158

Page 51: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

51

üzerinde incelemeler yapmıĢtır. Yaptığı çalıĢmaların sonucunda, suç failleri ile suçlu

olmayanlar arasında bariz fiziki farklılıkların olmadığı sonucuna varmıĢtır. Bu

çalıĢmada Goring kontrol grubu olarak üniversite öğretim üyesi ve öğrencilerini

kulanmıĢ olması biyolojik yaklaĢımı savunan sosyal bilimciler için daha da dikkat

çekicidir.92

Getirilen bu eleĢtirilerle beraber bazı sosyal bilimciler çalıĢmalarını özellikle

evrim süreci üzerinden yürütmüĢlerdir. Evrim sürecinde ırkların bulundukları fiziki

ve ekonomik durumlar nedeniyle birbirlerinden farklılaĢtıklarını iddia etmektedirler.

Richard Lynn‘e göre bu evrimsel fark Mongol, Kafkas ve siyah ırkların geçirmiĢ

oldukları süreçle bağlantılıdır. Avrasya‘da yaĢanan soğuk kıĢların ve kısıtlı

imkânların özellikle Mongol ve Kafkas ırklarının yaĢamak için daha fazla gayret ve

çaba harcamak zorunda bıraktığını ifade etmiĢtir. Bu sebeple evrimsel öngörü ile

Mongol ve Kafkas ırkları daha zeki oldukları gibi, bunların zorunlulukla beraber

toplumsal dayanıĢma, gruba bağlılık, karĢı cinse bağlılık gibi özellikleri çok

geliĢmiĢtir.93

Trinadad‘da yapılan bir deneyde bir grup siyah ve beyaz çocuğa hemen bir

parça, ya da bir hafta içerisinde daha büyük bir parça Ģekerleme teklif edilmiĢ, siyah

çocuklar daha büyük oranda hemen teklif edilen Ģekerlemeyi tercih etmiĢtir.94

Richard Lynn suça getirilen biyolojik yaklaĢımlara bir örnek olarak yukarıdaki

örneği kullanmıĢ beyaz çocukların daha akılcı kararlar verebildiğini, sabırlı ve

kontrollü hareket edebildiğini iddia etmiĢtir. Yine Lynn bu saptamalarına karĢı ileri

sürülebilecek argümanlar deneklerin mevcut durumudur. Burada deneklerin

ekonomik durumları ve deneyi yapanlara güven duyup duymadıkları göz önünde

bulundurulmalı ve deney sonuçları bunlara göre tekrar değerlendirilmelidir.

92

S.Dönmezer, 1994, a.g.e., s.119

93 S.GÖLBAġI, “KentleĢme ve Suç: Ġstanbul’un KentleĢme Süreci ile Suçluluk Arasındaki

ĠliĢkinin Kuramsal Analizi”, YayımlanmamıĢ Doktora tezi, Ġstanbul: Ġstanbul Üniversitesi, 2007,

s.64

94 S.GÖLBAġI, 2007, a.g.e., s.63

Page 52: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

52

2.1.4.2 Psikolojik YaklaĢımlar

Bu yaklaĢım suçun nedenlerini zekâ geriliği veya ruhsal sıkıntı ve

hastalıklarda aramaktadır. Özellikle 20. yüzyılın baĢlarından itibaren suçun nedenleri

aranırken suç faillerinin psikolojik durumlarına ilgi duyulmaya baĢlanmıĢtır.95

Gerçekten yapılan bazı araĢtırmalar bazı suç davranıĢlarının kiĢilik bozukluları ile

iliĢkili olduğu sonucunu ortaya çıkarmıĢtır. Ancak bu örneği destekleyen örnekler

çok kısıtlıdır.96

Dolayısı ile bireyleri suça iten nedenler arasında zekâ geriliğini

gösteren çalıĢmalarda çeliĢkilerin de olması sebebiyle çoğu sosyal bilimci psikolojik

yaklaĢımlara kuĢkuyla yaklaĢmaktadır.97

Akıl hastalığı ve bununla bağlantılı yaĢanan psikolojik travmalar suçu

açıklamada kullanılan diğer bir unsurdur. Ancak burada suç fiili ile beraber failin

durumu da önemlidir. Günümüzde çağdaĢ hukuk sistemlerinin genelinde failin

yaptığı fiilin sonucunu idrak edememesi veya tamamen kendi fiillerinin farkında

olmaması durumunda bu bireyler suçlu olarak nitelendirilmezler. Bu bireyler

herhangi bir rıza aranmadan baĢkalarına zarar vermeyecekleri anlaĢılıncaya kadar

tedavi altına alınırlar.

2.1.4.3 Suça Sosyolojik YaklaĢımlar

Suça neden olan olguları açıklamaya çalıĢan teorilerden bazıları çevrenin

değiĢimiyle ortaya çıkan sosyal değiĢimleri kullanmaktadır. Suçun tanımını yapan

çoğu tanım sosyolojik olguları kullanmaktadır. Jhering‘e göre suç, ―toplum halinde

yaĢama Ģartlarına yönelmiĢ her türlü saldırıdır‖.98

Yine Durkheim‘e göre suç,

kolektif bilincin kuvvetli ve belirmiĢ tutumlarını ihlal eden fiillerdir. Suçun nedenini

95

R.F.Sokullu-Akıncı, “Kriminoloji”, Beta, 6.b.s., Ġstanbul, 2009, s.169

96 ġ.DÜZGÜN, “Suç olgusuna Teorik YaklaĢımlar ve Disiplinlerarasılık”, TMMOB Yayınlar,

sayı:55, 2007, s.6

97 S.Dönmezer, 1994, s.183–184

98 S.Dönmezer, 1994, syf:59

Page 53: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

53

arayan tezlerin sosyolojiyi göz ardı etmesi çok zor görünmektedir. Belli baĢlı

sosyolojik yaklaĢımları anlayabilmek için öncelikle Marx, Engels, Durkheim ve

Tard‘ın çalıĢmalarının incelenmesi isabetli olacaktır.

2.1.4.4 Marx ve Engels

Bu iki sosyal bilimci çalıĢmalarının hiçbirinde suçu temel olarak

almamıĢlarsa da çalıĢmaları suçun nedenlerine dikkat çekmektedir. Engels ―ĠĢçi

Sınıfının Durumu‖ adlı eserinde kent hayatının genel ahlak düzeyini düĢürmekte

olduğunu ve dolayısı ile suç oranlarını arttırdığını belirtmiĢtir.99

Buna örnek olarak

ekonomik durumu kötü olan iĢçi sınıfında ki yüksek suç oranlarını vermektedir.

Engels iĢçi sınıfında görülen yüksek suç oranlarını olumsuz çalıĢma ve yaĢam

koĢulları sonucu ortaya çıkan fiziksel ve zihinsel sorunlarla birlikte

değerlendirmektedir. ĠĢçi sınıfına mensup bireyler olumsuz hayat koĢullarının

yarattığı sorunlardan kaçmanın en ucuz yolu olarak alkolü ve sosyalleĢmenin adresi

olarak birahaneleri görmektedir. Sonuç olarak iĢçi sınıfı alkolün yoğun tüketimi ile

ayyaĢlığa sürüklenmektedir. Böylece suçun oluĢması daha da kolay hale gelmektedir.

Engels burada sorumluluğun iĢçi sınıfında değil onu bu ekonomik yoksunluğa iten

sosyal ortamda görür.100

Marx ve Engels‘e göre sosyal eĢitsizliklere maruz kalan iĢçi sınıfı toplumsal

düzene olan tepkisini suç iĢlemek Ģeklinde ortaya koymaktadır. Burada destek

aldıkları diğer çalıĢmalardan biri de Sanayi Devrimi ile beraber ortaya çıkan ve

sömürülmeye baĢlanan iĢçi sınıfının mala karĢı olan suçları iĢlemesidir. Marx ve

Engels iĢçi sınıfının bu yolla olması gereken eĢitliğin kendilerince sağlanmaya

çalıĢıldığını savunurlar. Engels‘e göre sanayinin kapitalist geliĢmesi iĢçi sınıfının

99

B.ULUTÜRK, “KentleĢme ve Suç ĠliĢkisi: Adana ve Çanakkale AraĢtırması”, YayımlanmamıĢ

Yüksek lisans Tezi, Ankara: Güvenlik Bilimleri Fakültesi, 2006, s.69

100 S.GÖLBAġI, 2007, a.g.e., s.69–70

Page 54: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

54

sefaletini doğurmuĢtur. Bu koĢulların sonucunun ancak ahlak bozukluğu, suç

sayısının ve zinanın artıĢı olacağını iddia etmiĢtir.101

Marx ve Engels çalıĢmalarında suçun kökenlerini toplumsal sistemdeki

eĢitsizlikler ve kapitalizmin meydana getirdiği ahlaki yozlaĢma temelinde analiz

ederek, suç üzerine günümüze kadar yapılmıĢ olan birçok çalıĢmanın ilham kaynağı

olmuĢlardır. Marx‘ın kapitalist sermaye, emekçi nüfus ve sanayi üzerindeki analizleri

sonraki kriminolojik ve sosyolojik çalıĢmalara kuramsal anlamda kaynak olmuĢtur.

2.1.4.5 Durkheim

Durkheim 19. yüzyılın sonlarında yaptığı çalıĢmalarla sosyolojinin bağımsız

bir bilim haline gelmesinde baĢat rol oynamıĢtır. Suçu toplumsal bir olgu olarak

gören Durkheim bunun gerçekleĢmesini de ―normal‖ bir olay olarak nitelendirmiĢtir.

Ona göre bu düĢüncenin rahatsız ediciliğine rağmen, her sağlıklı toplumun

bütünleyici bir parçası ve kamusal sağlığın bir unsurudur.102

Durkheim suçun toplumsal düzen için sadece bir gerçeklik değil ayrıca

geliĢiminin sağlayıcı faktörlerinden birisi olduğunu vurgulamıĢtır. Toplumsal ortak

duyguların suçun ortaya çıkamayacağı kadar yoğun olduğu toplumların

geliĢmeyeceğini iddia eden Durkheim, suçu toplumsal düzenin ve geliĢimin bir unsur

olarak görmüĢtür.103

Durkheim darp, yaralama, cinayet ve mala karĢı suçlar hakkında

çalıĢmalar yapmıĢ bu fiillerin kökenlerini ve toplumsal etkilerini incelemiĢtir.104

101

S.GÖLBAġI, 2007, a.g.e., s.70

102 Emile Durkheim, “Toplumbilimsel Yöntemin Kuralları”, Çev. Cemal Bali Akal, Ġstanbul,

Engin,

1995, s.81 103

S.GÖLBAġI, 2007, a.g.e., s.75

104 Emile Durkheim, 1995, a.g.e., s.172

Page 55: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

55

2.1.4.6 Gabriel De Tarde

Tarde çağdaĢı Durkheim ile aynı dönemde suçun bilimsel açıklamasında

―taklit‖in taĢıdığı öneme dikkat çekmiĢ ve suçun öğrenilmesi yaklaĢımlarına kaynak

olmuĢtur. Tarde‘a göre toplumsal yaĢamda mevcut olan olgular zaman içinde toplum

tarafından öğrenilmiĢtir. Toplumsal yaĢamda bireyler eğer bir yenilik, icat

yapmadılarsa genellikle öğrendikleri Ģeyleri taklit etmektedirler. Buradan hareketle

Tarde suç her Ģeyden önce sosyal bir olgu olduğunu ileri sürmektedir.105

Bir suçlu

fiillerinin bir kısmını toplumsal çevresinden öğrendiklerini taklit ederek bir kısmını

da eğitiminin, sınıfının ve sosyal konumunun içgüdüleri ile yapmaktadır. Tarde

mükerrer suçların artmasını da taklit olgusuna bağlamaktadır.

Tarde her ne kadar suçun açıklanmasında çok etkili olamasa da özellikle

suçun öğrenme süreci ile alakalı tespitlerde bulunmuĢtur. Bazı sosyal bilimciler

sosyal öğrenme kuramını Tarde‘a dayandırırlar ve bireylerin yakın temas içerisinde

oldukları bireylerden ve sosyal gruplardan etkilendiklerini iddia ederler.106

2.2 Kentsel Suç Olgusu ve Tanımı

2.2.1 Kentsel Suçun Tanımı

Kentsel suç, özellikle çok kalabalık ve büyük Ģehirlerde, metropollerde

meydana gelen, kaynaklarından ve nedenlerinden birinin kentleĢme ve kentler

olduğu suç türüdür.107

Temelde nüfusun da kalabalık olması ile beraber hırsızlık,

uyuĢturucu kullanımı - satıcılığı ve çete suçları gibi suçları kentsel suç tanımı içinde

sayabiliriz.

105

S.GÖLBAġI, 2007, a.g.e., s.78

106 Zahir KIZMAZ, “Sosyolojik Suç Kuramlarının Suç Olgusunu Açıklama Potansiyelleri

Üzerine Bir Deneme”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, cilt:29, 2002, Sivas, s.16 107

―Urban Crime― Ġngilizce Sözlük, http://encarta.msn.com/, eriĢim tarihi: 12.04.2010

Page 56: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

56

Durkheim kentleĢmenin önlenemez bir Ģekilde suç ve suçluluğu arttırdığını

açıkça dile getiren ilk yazarlardandır. Durkheim‘ den sonra Sutherland, Cressey,

Barnes ve Teeters gibi birçok sosyal bilimci kentleĢme ve suç olgularının birleĢtiği

veya kesiĢtiği noktalara açıklama getirmeye çalıĢmıĢtır. Sanayi Devrimi ile beraber

gelen hızlı kentleĢme ve nüfus artıĢı kentlerde meydana gelen suç tanımlarında ve

suçlu profillerinde değiĢmelere yol açmıĢtır. 108

Özellikle Marx ve Engels Sanayi

Devrimi ile beraber geliĢen ekonominin suç ve suçluluğa etkisini incelemiĢlerdir.

Ġngiltere örneğinde ekonomik eĢitsizlikler nedeniyle meydana gelen ahlaki

çöküntünün suçun nedenleri arasına girdiğini iddia etmiĢlerdir.

Suçu mekânla bağdaĢlaĢtırmak isteyen sosyal bilimciler suçluluğun sosyal ve

ekonomik beklentileri yüksek olan alt sosyo-ekonomik bölgelerde sık görüldüğü,

kentlerde mevcut durumun fırsat eĢitsizlikleri barındığı inancının doğmasına, sosyal

adaletsizliğin sosyal kızgınlığa döndüğünü ve bu kızgınlığın da sosyal düzensizliğe

sebep olduğunu iddia etmektedirler.

Shelley Almanya ve Fransa‘da sanayileĢme sonrası suç ve suçluluğu

incelediği çalıĢmasında sanayileĢme ile suç arasında olumsuz bir doğru orantı olduğu

sonucuna varmıĢtır.109

Buna göre sanayileĢme ve beraberinde gelen plansız, dağınık

ve düzensiz kentleĢme ve nüfus artıĢı ile suç ve suçluluk artmaktadır. Süreçle beraber

suç oranları artmakta ve suç çeĢitlenmeye baĢlamaktadır. DeğiĢen ekonomik, sosyal

ve teknolojik Ģartlar doğrultusunda yeni suçlar ortaya çıkmakta ve bazı suçlar da

iĢlenmemeye baĢlanmaktadır. ġahsa ve mala karĢı suçlar artıĢ göstermektedir. Ancak

yine Sheley‘nin çalıĢmasına göre sanayileĢmenin gerçekleĢmesi ve düzenli

kentleĢmeye geçilmesi ile beraber belli bir süre geçtikten sonra artan suç oranlarının

tekrar eski istatistikî oranlara ve yoğunluğa döndüğünü gözlemlemiĢtir.110

108

B.ULUTÜRK, 2006, a.g.e., s.51–52 109

B.ULUTÜRK, 2006, a.g.e., s.52

110 R.F.Sokullu-Akıncı, 2009, a.g.e., s.53–56

Page 57: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

57

2.2.2 Kentsel Suçun Kapsamı ve Özellikleri

Köyler nüfusun sınırlı olduğu, toplumsal denetimin en yüksek seviyede

yaĢandığı ve toplumsal iliĢkilerin yüz yüze yaĢandığı yerleĢim yerleridir. Fakat

kentler özellikle sanayileĢmeden sonra köylerden farklılaĢmaya baĢlamıĢtır. Kentler

heterojen, anonim iliĢkilerin hâkim olduğu, büyük ve bireylerin geri planda kaldığı

yerleĢim birimleridir. Dolayısı ile kentlerde meydana gelen suçlar da farklılık

göstermekte, toplumsal iliĢkilerin zayıflaması ve anonim yaĢama gerçeği ile beraber

değiĢim yaĢamaktadır.

Kentleri doğrudan suçun kaynağı ve nedeni olarak gösterecek kaynak ve

çalıĢma olmamakla beraber yine de kentlerde daha fazla suç iĢlendiği istatistikî bir

gerçektir. Ancak kentlerdeki suç hem köylerle hem de kendi aralarında sayısal fark

ile beraber nitelik olarak farklılık göstermektedir.

Köylerde genel olarak mala karĢı iĢlenen suçların kentlere göre daha az

olduğunu söyleyebiliriz.111

Çünkü köylerde var olan sosyal kontrol mekanizması

baĢkasının malına zarar vermeyi tasvip etmemektedir. Aynı durumdan hareketle

kentlerde tam anlamıyla mevcut olmayan sosyal kontrol mekanizmasının mala karĢı

iĢlenen suçları engelleyici bir etkisi olmamaktadır. Maddi imkânlarla ve fırsatların

çokluğu ile doğru orantılı olarak, kentlerde mala karĢı suçların çokça iĢlendiği

sonucuna varabiliriz. Yani kentsel suç tanımına bir nitelik olarak genellikle mala

karĢı iĢlendiğini söyleyebiliriz. Öyle ki yapılan il bazlı çalıĢmaların çoğunda sayısal

olarak mala karĢı iĢlenen suçlar Ģahsa karĢı iĢlenen suçlara göre çok daha fazladır.112

Bu durumun ortaya çıkmasına neden olan birçok etmen vardır. Bu etmenler en

önemlisi geliĢen teknolojik imkânlarla beraber suç ve suçluluğun ortaya

çıkarılmasının kolaylaĢmasıdır. Günümüzde suç ve suçluluğun takibi ve tespiti

teknolojinin bu alanda kullanılması ile çok ileri bir düzeye çıkmıĢtır.

111

A.YILDIRIM, 2004, a.g.e., s.50 ve s.67 112

S.GÖLBAġI, “KentleĢme ve Suç: Ġstanbul’un KentleĢme Süreci ile Suçluluk Arasındaki

ĠliĢkinin Kuramsal Analizi”, YayımlanmamıĢ Doktora Tezi, Ġstanbul, 2007, s.283–284

Page 58: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

58

Zenginliklerin büyük kısmının kentlerde olması suçluları buralara

çekmektedir. Ayrıca zengin ve fakir arasında farkın çok büyük olması bu sınıfların

arasındaki çatıĢmaları ve gerilimleri de arttırmaktadır. Köylerde iĢlenen suçların

failleri genellikle ilk defa suç iĢlemiĢ insanlardır. Suçun failleri iĢledikleri ilk suçun

cezasını çektikten sonra eğer toplum tarafından tekrar affedilmezlerse dıĢlanmakta ve

baĢka bir yerleĢim yerine gitmeye, zımnen de olsa zorlanmaktadırlar. Ancak bu

kentlere bakıldığında böyle olmamaktadır. Toplumsal kontrolün çok zor olması ve

bireylerin birbirlerini üstün körü ve uzaktan tanıyor olması nedeniyle kentlerde böyle

bir toplumsal baskı daha az olmaktadır. Dolayısı ile kentlerde mükerrer olarak

iĢlenenler suçlar daha sık görülür. 113

Zaten suçun ısrarla tekrar iĢlenmesi ile failin bu

durumu meslek haline getirdiği sonucuna varıyoruz. Dolayısıyla burada kentsel

suçun özellikle köylerde iĢlenen suçlara kıyasla daha fazla tekrara meyilli olduğuna

ve suçu meslek haline getirmiĢ kiĢilerin failler arasında olduğu sonucuna varılabilir.

Köylerde kanunların yanı sıra doğal olarak kendiliğinden oluĢmuĢ bir

denetim sistemi mevcuttur. Bu sistem toplumun tamamının kabullendiği sınırları ve

yasakları barındırmaktadır. Ancak daha fazla heterojen bir yapıya sahip kentler farklı

değer ve kültürden gelen ayrı grupları da barındırabilmektedir. KentleĢme geleneksel

değerlerin değiĢimini de ifade etmektedir. Geleneksel yapının değiĢmesi aile, din ve

ahlak gibi değerlerin değiĢmesi anlamında kullanılmaktadır. ĠĢte bu değiĢim

heterojenliği ve çatıĢmayı ifade etmektedir. Dolayısı ile hem değerlerin değiĢmesi

hem de heterojen bir toplumda çatıĢan değerler ile kentsel suç kendine has bir yapıya

bürünmektedir.

KentleĢme ile beraber nüfusu artan Ģehirlerde geniĢ bir alana yerleĢen bireyler

konut sayısının da artmasına neden olmaktadır. Diğer bir değiĢle artan konut

sayısıyla kentsel suç özellikle mülke karĢı suçlar olarak karĢımıza çıkabilmektedir.

Yani mala karĢı yapılan suçlardan mülkiyete karĢı suçlar genellikle karĢımıza kentsel

suç olarak çıkmaktadır.

Toplumsal kontrolün zayıf olduğu yerlerde yani kentlerde suçlu fiillerini

kendini ait hissetmediği, yaĢamadığı yerlerde yapmayı tercih etmektedir. Bu nedenle

113

A.YILDIRIM, 2004, a.g.e., s.119

Page 59: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

59

suç failleri genelde ikametgâhları dıĢında suç iĢlemeyi tercih etmektedirler. Suçun

taĢınması olarak tabir edilen bu durumda failler belli bir aidiyet duygusu

hissetmedikleri kentin diğer bölgelerini hedef bölge olarak seçerler. Ayrıca bu

durumun nedenlerinden birisi de kentlerdeki yoksul ve varsıl sınıfların arasındaki

sosyo-ekonomik uçurum ve mekânsal farklılaĢmadır. 114

2.2.3 Kentsel Suç ve Sıcak Bölgeler

Brantingham‘a göre ( 1995, 2006 ) kentlerde suçun meydana gelmesini teĢvik

eden, belki de suçun ortaya çıkmasını sağlayan belli bazı bölgeler vardır.115

Bratingham bu bölgeleri ―Sıcak Bölgeler‖ olarak tanımlamaktadır. Sıcak bölgeleri

ise suç üreten alanlar, suç çeken alanlar ve suçun oluĢumun kolaylaĢtıran yerler

olarak üçe ayırmaktadır. Bu bölgeler;

Suçun en fazla iĢlendiği,

Farklı türde suçların bir arada görülebildiği,

Genellikle ( aktif veya pasif ) nüfusun yoğun ve çok olduğu,

Kentin geçiĢ noktalarını içlerinde barındıran,

Yoğun yaya yolları, kara, deniz ve hava ulaĢımının birincil derecede

sağlandığı,

Kent ve ticaret merkezlerinin yer aldığı bölgelerdir.

Bu ―sıcak bölgeler‖ kentlerin merkezi veya ticaretin yoğun olarak yapıldığı

yerler olabilmektedir. Ġnsanların para ve mal ticareti yaptıkları yerlerde mala karĢı

suçun ve mali suçların yoğun olarak meydana gelmesi sürpriz olmayacaktır. Bu

Ģekilde özellikleri olan bir bölge suç potansiyeli olan insanlara fırsatlar ve ihtimaller

sunmaktadır. Bununla beraber zaten suçu meslek haline getiren ve planlayarak,

profesyonelce yapanlar içinde hedef tahtası durumundadırlar.

114

T.ÖNGEN, “Marx ve Sınıf”, Praksis Dergisi, sayı:8, Ankara, 2002, s.9–18 115

ġ.DÜZGÜN, 2007, a.g.e., s.8–10

Page 60: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

60

Yoğun olarak yaya ve araç trafiğinin, yani ―aktif nüfusun‖ olduğu kentin ana

merkezleri ve kilit noktaları için de ―sıcak bölge‖ tanımlamasını kullanabiliriz.

Ġnsanların ulaĢım için kullandıkları yerler özellikle basit hırsızlıkların (mala karĢı

suçlar) ve karĢılıklı darp ve yaralamaların (Ģahsa karĢı suçlar) çokça görüldüğü

yerlerdir. Sadece aktif nüfusun çok fazla olması bile bu sonuçların ortaya çıkmasına

neden olabilecektir. Bunun yanında yine araç trafiğinin yoğun olması ve insanın

kuralları çiğneme ve hata yapma olasılığı trafik suçlarını artıracaktır.

Bratingham‘ın üç ayrı Ģekilde tanımladığı sıcak bölgelerden ―suçu üreten

alanlar‖, sürekli olarak hareketin olduğu, düzensiz ve karmaĢık yoğun nüfusun

olduğu, fiziki koĢulların yetersiz olduğu ve barındırdığı nüfus grubu ile suç ve

suçlunun geliĢiminin kaçınılmaz olduğu bölgelerdir. Bu alanlar insanlar içinde tercih

edilmeyen ve gitmekten çekinilen yerler olarak tanımlanmaktadır. Yine bu alanlar

uyuĢturucu kullanımının yaygın olduğu, sakinlerinin suç iĢlemeye meyilli olduğu ve

Ģiddetin günün sıradanları arasına girdiği alanlardır. Sadece kendisi ile sınırlı

kalmayıp çevresindeki alanları da olumsuz yönde etkileyebilen alanlardır. Türkiye‘de

de birçok kentte yer alan çöküntü alanları ve suçla anılan bazı gecekondu bölgeleri

bu sınıflandırmaya dahil edilebilir.

Diğer bir kentsel suç alanı olan (sıcak bölge) ―suçu çeken alanlar‖ suçluları

ve suçlu potansiyeli olanları üzerine çeken ve içinde suç fırsatlarını barındıran

alanlardır.116

Genellikle bu bölgeler ulaĢım kavĢaklarının olduğu, kent ve ticaret

merkezlerinin yer aldığı bölgelerdir. Sunduğu fırsatlar ve barındırdığı potansiyel

mağdur profilleri ile suçluları çeken bölgelerdir. Özellikle gasp, kapkaç ve basit

hırsızlıkların yoğun olduğu bu bölgeler potansiyel suçlu ve suçlular için çalıĢma alanı

olarak görülmektedir.

―Suçun oluĢumunu kolaylaĢtıran alanlar‖ ise suçlunun belirlediği hedefleri

gerçekleĢtirmek yerine ortaya çıkabilecek fırsatları beklediği ve bulma ihtimalini

yüksek olarak gördüğü yerlerdir. Örneğin toplu taĢıma sistemlerinin olduğu ve

yolcular ve ulaĢım araçları için kavĢak durumunda bulunan kentlerin ulaĢım yükünü

116

E.AKSOY, “Suç ve Güvenli Kent YaklaĢımı”, TMMOB Mimarlar Odası Yayınları, sayı:55,

Ankara, 2007, s.11

Page 61: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

61

çeken bölgeler özellikle mala ve Ģahsa karĢı suçların rahatlıkla iĢlenebileceği

yerlerdir. Tırnakçılık ve dolandırıcılık gibi kalabalık alanlarda yapılması daha kolay

olan suçların iĢlenmesi için bu alanlar çok uygun çalıĢma alanlarıdır. Örneğin

ülkemizde de paralellik gösterecek Ģekilde, metro giriĢ ve çıkıĢları, Ģehir içi

otobüslerin ilk ve son durakları, alt ve üst geçitler, gün içinde yoğun olarak

kullanılmasına rağmen belli saatlerde çok ıssız olan sokak ve caddeler ve otoparklar

suçun oluĢumunu kolaylaĢtıran kentsel mekânlar arasına girmektedir.

2.2.4 Kentsel Mekân, Suç ve Suçluluk ĠliĢkisine ĠliĢkin

Kuramlar

Kriminolojik teorilerin tamamında en temel amaç suç ve suçluluk olgusunu

anlamak ve açıklamaktır.117

Suç topluma ve beraberinde onun düzenleyicisi olan

devlete zarar vermektedir. Kanun koyucuda bunu engellemek için bu sapma

davranıĢların caydırıcı olması için cezalar almıĢ ve tedbirler ön görmüĢtür.118

Suç

olgusunu açıklamak için coğrafi, pozitif, biyolojik, psikolojik ve sosyolojik teoriler

ileri sürülmüĢtür. Ancak biz konuya kentleĢme ve suç bağlamında yaklaĢacağımız

için sosyolojik teorileri inceleyeceğiz.

Sosyolojik teoriler aĢağıda ele alınmıĢtır.

2.2.4.1 Durkheim’in Teorisi

Ġlk kez Durkheim tarafından kullanılan anomi kavramı ve sosyal çözülme ve

yabancılaĢma durumu anlatılmak istenmiĢtir. Emile Durkheim (1858–1917)

suçluluğun analizi sayesinde, suçluluğun tüm toplumlarda ve değiĢik Ģekillerde var

olacağını iddia etti. Durkheim her zaman bazı insan davranıĢlarına karĢı toplumların

cezalar öngördüğünü dolayısı ile suç ve suçlunun olmadığı toplumun olamayacağını

117

T. Ġçli, 2002, a.g.e., s.632

118 S.Dönmezer, 1994, a.g.e., s.61

Page 62: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

62

savundu.119

Buradan hareketle suçun varlığının normal olduğunu ancak durum belli

bazı sınırları geçerse sorun teĢkil edeceğini ileri sürdü. Suçun ve suçlunun olmadığı

bir toplumun tam olarak hiçbir yerde olamayacağını iddia etti.

Durkheim‘e göre suç ancak bu sınırları geçerse sorun teĢkil eder. Ancak bu

sınır aĢılırsa durum bir hastalığa dönüĢmüĢ olur. Durkheim‘e göre suç; toplum

halinde yaĢama Ģartlarına yönelmiĢ her türlü saldırıdır.

2.2.4.2 Anomi Teorisi ve YabancılaĢma

Anomi teorisi Durkheim‘in görüĢ ve analizleri üzerine Robert K. Merton

tarafından geliĢtirilmiĢ, toplumsal hareketten yola çıkarak suçluluğu açıklamaya

çalıĢmıĢtır. Durkheim tarafından teorinin ilk aĢaması olan sosyal sorunlar ve

toplumsal hareketlerden sapıcı durumlar saptanmıĢtır. Merton ise bu durumu

sistematiği ile beraber geliĢtirmiĢtir. Merton 1938 yılında ―Sosyal Yapı ve Anomi‖

makalesi ile düĢüncelerini ortaya çıkarmıĢtır.

Bireyin sosyal kurumlarla bütünleĢememesi veya baĢka bir değiĢle kültür ve

sosyal yapının çatıĢması ile ortaya çıkan durum olarak da tanımlanan Anomi teorisi

suçu sosyal problemlerden yola çıkarak açıklamaya çalıĢmıĢtır. Toplum bireye

sosyalleĢme yolu ile içinde zorunlulukları da barından kültürel hedefler yükler.

Bireyler bu hedeflere meĢru yollar ile ulaĢmaya çalıĢırken belli kurallara tabii

durumdadır. Toplumlar her bireye para, baĢarı ve meslek gibi sosyal sorumluluklar

yükler ve her birey de bu amaçları gerçekleĢtirilebilmesi için çalıĢır. Ancak bu

sayede mutlu olacağına ve sosyalleĢeceğine inanır. Ancak bu hedeflere toplum

tarafından öngörülen yollar ile ulaĢmak zor ve sınırlıdır. Sosyal sınıflar arasında da

bu amaçlara ulaĢmada fırsat eĢitsizliği vardır. Bu durum sınıf çatıĢmasına yol

açmakta ve toplumsal inanç ve zorunluluklardan sapmalar meydana getirmektedir.

120 Bu sebeple normlardan sapma hususunda özellikle aĢağı sosyal ve ekonomik

imkânlara sahip sosyal sınıflar baskı altında kalmaktadırlar. Çünkü onlar için maddi

imkânları elde etme fırsatı azdır ve eğitim dereceleri düĢüktür. ĠĢte böyle bir

119

A.YILDIRIM, 2004, a.g.e., s.97 120

B.ULUTÜRK, 2006, a.g.e., s.41–42

Page 63: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

63

toplumda nüfusun bir kısmı, bu sebeplerle meĢru araçları reddederek baĢarı

amaçlarına ulaĢmak istediklerinde bundan sapma hali doğar. Bunun gibi durumlarda

normları kabul etmekten ziyade kanun dıĢı yollarla amaçlara ulaĢmak istenecektir.121

Seeman yabancılaĢmayı Ģu Ģekilde analiz etmiĢtir;122

Güçsüzlük: Sonuçlara ulaĢmada ve kontrol etmede birey kendi

güçsüzlüğünün farkına varmıĢtır.

Manasızlık: Bireyin toplumda ve çevresinde geliĢen olaylara anlam

verememesidir.

Normsuzluk: Toplumda kabul gören değerlere olan bağlılık kalmamıĢtır.

Tecrit: Bireyin artık sosyal değerlerden ve toplumdan uzaklaĢmasını ve

yalnızlığını ifade eder.

Kendi kendine yabancılaĢma: Bireyin belli bir davranıĢının geleceğe yönelik

planlarına aykırı olması ve kendi varlığına yabancılaĢması anlamına gelir. Seeman

toplumda meydana gelen sosyal problemlerin basamaklar halinde nasıl sapmaya

gittiğini göstermek istemiĢ, toplumsal sorunların nedenlerini bireylerden baĢlayarak

açıklamak istemiĢtir.

Kültürel ve sosyal yapının çeĢitli unsurları arasından ikisi doğrudan

önemlidir: Birinci unsur, toplumun tümü veya farklı yerlerdeki üyelerine yasal hedef

tayinleri olarak hizmet eden kültürel olarak tespit edilmiĢ amaçlar, niyetler ve

ilgilerden oluĢur; ikinci unsur, bu amaçlara ulaĢılmasında izin verilen yolların

belirlenmesi, ayarlanması ve kontrol edilmesidir. Cohen tarafından getirilen önemli

bir görünüĢ noktası onaylanarak altı çizilir. Burada geliĢtirilen anomi teorisi, bütün

sapıcı davranıĢlarla değil sadece suçlu veya suç olarak ifade edilen bir kaçı ile iliĢkisi

olmalıdır.123

121

S:Dönmezer, 1994, a.g.e., 122

Daha fazla bilgi için B.Tolan, “ÇağdaĢ Toplumun bunalımı, Anomi ve YabancılaĢma”, 1996, 123

S. Dönmezer, “Suç Kavramının MenĢei ve GeliĢmesi”, 2002, www.kriminoloji.com, eriĢim

tarihi:01.04.2010, s.55–56

Page 64: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

64

2.2.4.3 Farklılıkların BirleĢmesi Teorisi

Ġnsanlar doğumdan itibaren bazı davranıĢları diğer canlılarda da olduğu gibi

içgüdüsel olarak yaparlar. Ancak bir kısım hareket ve davranıĢları yaĢantılarının

içerisinde sosyalleĢme yolu ile öğrenmektedir. Bireyler için sosyal öğrenme aileden

baĢlayarak arkadaĢ çevresi ve okul gibi sosyal gruplarla devam eder. Bu gruplar

birey davranıĢları üzerinde verdikleri tepkilerle sosyal öğrenme sürecinde etkili

olurlar. Dolayısı ile birey çocukluğundan itibaren onay gören ya da kınanmayan

davranıĢları suç teĢkil etse dahi benimser ve uygular.124

Bu kuramın öncülerinden biri olan Sutherland bireyleri suça iten ve

sapmalara iten süreci Ģu basamaklarla ifade etmiĢtir.

1. Suç öğrenilir. Suçu meydana getiren hareket biyolojik kalıtımla yani DNA

yoluyla geçmemektedir. Suç için yetiĢtirilmemiĢ bir kiĢi suçu icat ederek iĢleyemez.

Suç failin bir Ģekilde yetiĢtiğinin göstergesidir.

2. Suç olarak nitelenen hareketler karĢılıklı temas halinde bulunma süreci

içinde diğer kiĢilerle olan karĢılıklı iliĢkiler içinde öğrenilir.

3. Suç olarak nitelenen hareketin öğreniliĢi, özellikle ilk gruplar (aile, okul ve

arkadaĢ çevresi gibi) içinde gerçekleĢir.

4. Suç olarak nitelenen hareketin öğreniliĢi,

a) bazen çok karmaĢık, bazen basit bir özellik gösteren suçun

öğrenilmesi ile

b) bazen de saik, dürtü, rasyonalizasyon ve davranıĢların özgün

yönünü öğrenmekle sonuçlanır.

5. Kanunlara riayet edilen toplumlarda yetiĢen bireylerin, kanunlara riayet

etmeyen insanların oluĢturduğu toplumda yetiĢen bireylere oranla suçlu olma ihtimali

daha azdır.

6. bireyler kurallara uyulan bir ortamdan ziyade kanunun ihlalinin daha

yaygın olduğu, bu davranıĢların daha çok olduğu bir ortamlarda suçlu olur. Bu

farklılıkların birleĢmesi ilkesidir. Birey suç teĢkil eden örneklerle, temasının çokluğu

ve kanunlara uygun örneklerden soyutlanmıĢ olması dolayısıyla suç iĢler.

124

S.Dönmezer, 1994, a.g.e., s.346

Page 65: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

65

7. Farklılıkların birleĢmesi, çokluğu, devam süresi, üstünlük sırası ve

yoğunluğu itibariyle değiĢiklik arz edebilir.

8. Suç olan ya da olmayan örneklerle temas sonucu suçu oluĢturan eylemi

öğrenme süreci, bütün diğer öğrenme süreçlerine ait süreçlerle benzerlik gösterir.

Ancak suç eylemini öğrenme süreci sadece taklitten ibaret değildir.

9. Suç olan eylem, genel ihtiyaç ve değerlerin bir belirlemesi olmakla

beraber, genel ihtiyaç ve değerlerle izah olunamaz.125

2.2.4.4 Damgalanma Teorisi

Damgalama ( Labelling ) teorisi yapılan eylemin suç olarak açıklanması ve

incelenmesi dıĢında toplumun bu eyleme verdiği tepkiye ağırlık vermektedir. 1960‘lı

yıllarda suç ve suçluluk çözümlemelerinde dikkat çeken Damgalanma teorisi (veya

toplumsal reaksiyon teorisi) kısa sürede belli bir popülariteye ulaĢmıĢtır. Bu kurama

göre, bireylerin sapkın veya suçlu olarak etiketlenmeleri, onların toplumdan

dıĢlandıkları yönünde bir duyguya kapılmalarına yol açmaktadır. Bu dıĢlanma

duygusu da, onların suçlu gruplarla iliĢkiye girmelerinde etkili olmaktadır. 126

Damgalanma teorisi daha temelinde diğer suç ve suçluluk üzerine üretilmiĢ

teorilerden ayrılmaktadır. Genel olarak diğer suç teorilerinde ‖bireyler neden suç

iĢlemektedir‖ sorusu üzerine cevaplar aranmakta iken Damgalanma teorisinde

―neden belli davranıĢlar toplumda sapma olarak tanımlanmaktadır‖ sorusuna yanıt

aranmaktadır.

Damgalanma teorisi özellikle birey davranıĢların kanuni sınırlarını belirleyen

kanunları ve hukuk sistemini sorgulamaktadır. Toplumlar sosyal sistemlerden

oluĢmaktadır. Bu sistemlerin yapısal unsurları, toplumu oluĢturan bireyler ve alt

sosyal gruplar arasındaki iliĢkilerde kendini gösterir. Toplumu oluĢturan alt sosyal

gruplar hayat stili, sosyal değerler, insan eylemleri bakımından değiĢik görüĢ ve

kanaatlere sahiptirler. Toplumda egemen olan siyasal ya da ekonomik sosyal statü

sahibi bireyler, tüm toplumu kapsayacak Ģekilde sapıcı ve sapıcı sayılmayan davranıĢ

125

S.Dönmezer, 1994, S.347 126

Z.KIZMAZ, 2002, a.g.e., s.167

Page 66: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

66

ve hareketleri belirler. Dolayısı ile bu Ģekilde hakim alt sosyal grup tarafından kendi

inanç, beklenti ve isteklerine göre sapıcı davranıĢlar ve sonucu olarak suç ortaya

çıkar. Ancak bununla beraber bu görüĢe göre sapıcı her davranıĢ ve hareket suç

değildir.127

Bireyler hâkim alt sosyal grupların değerlerine göre belirlenen çizgilerini

dıĢına çıktıklarında kendileri buna bağlı olmasalar dahi genel toplum kurallarından

sapmıĢ olurlar. Bununla beraber eğer yakalanırsa iĢte o zaman suçlu durumuna düĢer

ve bundan sonra bir kere suçlu olarak nitelenince kamu nezdinde kiĢiliği en derin

Ģekilde zarara ve değiĢikliğe uğrar. Ġlave olarak birey bu sapıcı eylemleri yapan bir

alt sosyal gruba katılırsa kendini artık bir sapıcı olarak görmeye baĢlar.128

Birey sapıcı hareketinden dolayı damgalanınca topluma ve toplumun

değerlerine olan inancını da yitirebilmektedir. Böyle bir durumun yedi tür

damgalanma etkisi bulunmaktadır.129

1) ġüphe altında olma: Hükümlü daha sonra iĢlenen suçlardan her zaman ilk

Ģüphelilerden biri olacaktır.

2) ĠĢ bulma zorlukları: Hükümlülerin iĢ bulmaları ve bu iĢi devam ettirmeleri

güç bir hal almaktadır.

3) Toplum dıĢına itilme: Hükümlü en yakınlarının, ailesinin ve arkadaĢlarının

desteğini kaybedebilir. Kendisini kabul edecek ve kendi durumuna benzeyen bir

çevre edinmeye çalıĢır. Bu da kendisi gibi diğer hükümlülerden oluĢan bir ortamdır

ve tekrar suç iĢlemesine yol açacaktır.

4) Kendisine olan saygı ve güvenin yitirilmesi: Hükümlü doğasında suçluluk

olduğuna inanır ve bu durumun kaçınılmaz olduğunu düĢünmeye baĢlar.

5) Damgalanmaya tepki: Hükümlü, damgalamanın haksız olduğunu düĢünür

ve bunu kanıtlayabilmek için daha dikkatli davranır.

6) Damgalayanlara tepki: Hükümlü, damgadan çok kendisini damgalayanları

dolayısıyla toplumun değerlerini sorgulamaya baĢlar ve reddeder, bazen de tam ters

tepki olarak kendisini düzendeki bozuklukları ortaya çıkarmaya adar.

127

S.Dönmezer, 1994, a.g.e., s.352 128

S:Dönmezer, 1994, a.g.e., s.353 129

Sokullu-Akıncı, 2002, a.g.e., s.201–202

Page 67: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

67

7) Kutsal konuma gelme: Özel durumlarda ise mahkûmiyet bazı kiĢilerce

ahlaken yanlıĢ olarak nitelendirilir ve hükümlü toplumsal destekle karĢılanır.

Damgalama yaklaĢımı, en baĢta teoriye getirilen eleĢtirilerle beraber

bireylerin suç iĢlemelerinin nedenlerini açıklayamasa da, düĢük gelirlilerin ve azınlık

gruplarının damgalanma ihtimallerinin daha kolay ve daha fazla olduklarına dikkat

çekmekte haklıdır. Toplumsal düzenin uç noktalarında yaĢayanlar, çok az güce ve

kaynağa sahip olanlar damgalanmaya en az direnebilecek ve sahip oldukları ve

olamadıkları imkânlar yüzünden sapkın rolüne yönelmeleri olasılığı en fazla

olanlardır. KentleĢme ve suç iliĢkisi açısından bu yaklaĢımın önemi belirli bireyler

gibi, belirli kentsel bölgelerin de bir damgalanma sürecine maruz kalmaları,

dolayısıyla buralarda yaĢayanların polisin daha fazla gözetim ve denetimi altında

bulunmasıdır.130

Örnek olarak değiĢik Ģehirler de var olan roman vatandaĢların

kaldıkları yerlerin suç ve suçluyla beraber anılmaları ve buralarda yaĢayan bireylerin

potansiyel suçlu olarak görülmeleri verilebilir. 131

2.2.4.5 Sosyal Organizasyonsuzluk Teorisi

Sosyal organizasyonsuzluk teorisi olarak adlandırılan bu teori 1920‘li yılların

baĢlarında Shaw ve Mckay‘ın suçun ekolojik incelemeleri sonucunda ortaya

çıkmıĢtır. Bu kuramın suçun Ģehir alanlarındaki görünümlerini resmetmeye

çalıĢtığını söyleyebiliriz.132

Sosyal çözülme teorisi daha önceden Chicago kentinde yapılan araĢtırmalara

dayanmaktadır. Özellikle 1860–1910 yıllarında Chicago kentine yaĢanan yoğun ve

büyük göç sonucunda ortaya sosyo-kültürel ve demografik sorunların ortaya çıkması

sosyal bilimciler için dikkatleri bu konuya doğru çekmiĢtir. Kentte meydana gelen

büyük nüfus artıĢı sonucu oluĢan sorunlar insan-çevre etkileĢimi etrafında

açıklanmaya çalıĢılmıĢtır. Daha sonra Shaw ve Mckay bu kuramı geliĢtirerek sosyal

organizasyonsuzluk ( Chicago Okulu ) teorisini geliĢtirmiĢlerdir. Bu kuramla suç

130

S.GÖLBAġI, 2007, a.g.e., s.100–101 131

T.ERMAN, “Çandalı-Hıdırlıktepe Örneği Üzerinden Suç ve Mekân ĠliĢkisi Mahalleli

Deneyimleri”, Mimarlar Odası Bülteni, sayı:55, Ankara, s.30–31 132

Z.KIZMAZ, 2002, a.g.e., s.167–169

Page 68: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

68

olgusu; geliĢme bölgeleri (growth zone), suçluluk alanları (delinquency area) ve

çemberler teorisi (concentric zone) gibi kavramlarla açıklanmaya çalıĢılmıĢtır.133

Sosyal organizasyonsuzluk kavramı, göç veya nüfus artıĢı ile ortaya çıkan

kültürel değiĢmelere toplumun tamamının uyum sağlayamamasını açıklamaya

çalıĢmaktadır.134

Bu teori sosyal çözülmenin en yoğun olarak kent yapısında ortaya

çıktığını savunmakla kentleri suçun mayalanarak büyüdüğü yerler olarak

görmektedirler. Buradan hareketle kentleri birer laboratuar olarak görmüĢler ve

teorinin de ana kaynağı olan Chicago gibi büyük kentleri hedef olarak seçmiĢlerdir.

FahiĢelik, hırsızlık, intihar gibi sapkınlıklardan yola çıkarak araĢtırmalarını

yapmıĢlardır.

Heterojen yapının, çöküntü bölgelerinin, sosyal hareketliliğin, sanayileĢme ve

kentleĢmenin dolaylı veya doğrudan suçun nedeni olarak iĢaret edildiği bu kuramda

kentlerde yaĢanan sosyal çözülmenin en temel sorun olduğu varsayılmaktadır. Çünkü

bu etmenler toplumdaki bireylerin topluma ve toplumsal değerler olan bağlılığını

zayıflatmakta ve dolayısı ile onları suç iĢlemeye yöneltmektedir.135

Bu kuramı savunan sosyal bilimciler sosyal düzensizliğin Ģu maddelerle

paralel ilerlediğini belirtmektedirler;136

Çocuklar üzerinde sosyal denetimin gerektiği kadar olmaması,

Sapkın davranıĢın veya suçun genelde ebeveynler ve komĢular

tarafından onay görmesi ya da yadırganmaması,

Suç iĢleme imkânına çok kolay Ģekilde ulaĢma fırsatının olması,

Hayatın devamı için gerekli olan meĢru iĢ ve eğitim fırsatına çok zor

ulaĢılıyor olması.

133

Z.KIZMAZ, 2002, a.g.e., s.151 134

A.YILDIRIM, 2004, a.g.e., s.111–112 135

S.Dönmezer, 1994, a.g.e., s.55–57 136

Z.KIZMAZ, 2002, a.g.e., s.151–152

Page 69: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

69

Sosyal düzensizlik kuramının son dönemlerdeki temsilcilerinden olan

Sampson ve Groves ise sosyal ―disorganizasyonun‖ göstergeleri olarak Ģu faktörleri

belirtmektedir:

YerleĢimcilerin düĢük düzeyde bir ekonomik yapıya sahip olmaları,

Aynı yerleĢim yerinde çok farklı etnik grupların varlığı,

Yüksek düzeyde yerleĢimci hareketliliği,

Ailelerin fonksiyonunu kaybetmesi ve

KentleĢme.137

2.3 Bölüm Sonucu

Sosyal bir olgu olan suç ve suçluluk kavramının tarihi insanlık tarihi ile

beraber baĢlamaktadır. Suç toplumlara, zamana ve mekânlara göre farklılık gösterse

de ortak yönleri çok fazladır. Buradan hareketle suçun evrensel bir olgu olduğu iddia

edilebilir. Toplumsal bakıĢ açısı ile yapılması hoĢ görülmeyen hareketler sapma

davranıĢlar olarak nitelendirilmiĢ, daha sonra yine toplum tarafından konulan

kuralların çiğnenmesi durumuna suç adı verilmiĢtir.

Ġlkel toplumlarda suç toplumsal ön görülerle belirlenmekte iken dinlerin

toplum hayatında egemen güç olması ile beraber dinler tarafından belirlenmeye

baĢlanmıĢtır. Suç ve suçluluk aynı zamanda günah teĢkil etmiĢ, Tanrının iradesine

karĢı geliĢ olarak nitelendirilmiĢtir. 18. yüzyıl baĢlarından itibaren ise suç ve suçluluk

olguları rasyonelleĢmeye baĢlamıĢtır. Böylece suç ve suçluluk olgusu ilkel

kabilelerin adetlerinden ve dinin hegemonyasından kurtularak devlet iradesi haline

gelmiĢtir.

Toplumların kalabalıklaĢması ve suçun artmasıyla suç ve suçluluk sosyal

bilimcilerin nedenleri ve sonuçları ile beraber ilgi alanlarına girmiĢtir. Suç toplumsal

yapıyla uyuĢmayan, toplumu tehdit eden sosyal bir problemdir. Günümüzde suç

137

Z.KIZMAZ, 2002, a.g.e., s.152

Page 70: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

70

olgusunun temel tanımı devlet tarafından koyulan kurallara uyulmaması ya da bu

kuralların ihlal edilmesidir. Yapılan bu ihlalleri devletler kendi bütünlüklerine

yapılmıĢ faaliyetler olarak adlandırılırlar. Öyle ki suç ve suçluluk ile ilgili BirleĢmiĢ

Milletler gibi uluslar arası örgütler çalıĢmalar yapmaktadır.

Suç ve suçluluğu inceleyen sosyal bilimciler suçluluğun ortaya çıkmasına

neden olarak bazı etmenler ileri sürmüĢlerdir. Bunlar yaĢ, cinsiyet, kalıtım, kiĢilik ve

medya gibi etmenlerdir. Bu etmenler suçlu profillerinden hareket edilerek istatistikî

verilerden elde edilmiĢtir. Suçluluk toplumda sapma davranıĢ olarak

nitelendirilmektedir. Sosyal bilimciler suç ve suçluluğun artmasını sosyal yapının

çözülmesiyle bağdaĢlaĢtırmaktadırlar.

Suçu anlamak isteyen sosyal bilimciler değiĢik yaklaĢımlar denemiĢlerdir.

Suçun genetik ve biyolojik kaynaklı olduğunu düĢünenler, zekâ geriliği ve ruhsal

problemlerden kaynaklandığını ileri sürenler ve suça sosyolojik açıdan bakan sosyal

bilimciler olmuĢtur. Marx, Engels ve Durkheim gibi sosyal bilimciler suçu sosyoloji

yardımıyla anlamaya çalıĢmıĢlardır.

Sanayi devrimi, kapitalizm ve kentleĢme ile özellikle kentlerde meydana

gelen suçlar ortaya çıkmıĢtır. Kentsel suçlar kentlere ve kentlerin yapısına uygun

Ģekilde değiĢip yeni Ģekiller alan suç türleridir. Kentlerin kalabalık, düzensiz,

kontrolsüz gibi olumsuz özellikleri nedeniyle bazen suçlar değiĢmekte bazen de yeni

suçlar ortaya çıkmaktadır. Sosyal bilimciler suç ve suçluluğu mekânla

bağdaĢlaĢtırarak problemleri tespit edip çözümlerini aramaya çalıĢmıĢlardır. Çöküntü

bölgeleri, suçu çeken bölgeler ( sıcak bölgeler ), suçu üreten mekânlar, yabancılaĢma,

toplumsal dıĢlanma, ayrıĢma, suçun öğrenilmesi, damgalanma, sosyal düzensizlik

gibi olgular ile kentsel mekân ve suç iliĢkisi incelemeye alınmıĢ, görülen problemlere

çözüm yolları aranmıĢtır.

Page 71: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

71

3. BÖLÜM TÜRKĠYE’DE KENTSEL MEKÂN VE SUÇ

ĠLĠġKĠSĠNE BĠR BAKIġ

3.1 Türkiye’de Kentsel Mekân Kavramı ve GeliĢim

Süreci

3.1.1 Tanzimat Dönemi

1839 – 1930 arasını kapsayan bu dönemde Osmanlı devleti mali gider ve

gelirlerini düzenlemek ve parasal sorunlarını gidermek için vergi sisteminde köklü

değiĢiklikler yapmıĢtır. Osmanlı devletinde ana vergi kaynaklarından olan toprak

sistemini yüzlerce yıl korumuĢtur. ―Miri‖ toprak sistemi ile Osmanlı devleti toprağın

mülkiyetini kendinde tutarken kullanım hakkını kiĢilere devretmiĢtir. Devlet

tarafından parçalara ayrılan toprak gelirleri askeri görevler karĢılığında devletin

memuru durumunda olan sipahilere bırakılmıĢtı. Osmanlı Devleti‘nin tarım

ekonomisinin uzun yıllar ayakta tutulmasını sağlayan en önemli özellik toprağın

kamusal mülkiyeti ve bu doğrultuda gerçekleĢtirilen üretim faaliyetleridir. Denetim

zincirlerinin katı kurallarla belirlenmiĢ olması sistemin uzun yıllar kullanılmasını

sağlamıĢtır.138

Avrupa kıtasında meydana gelen geliĢmeler Osmanlı Devletinin köklü

değiĢiklikler yapması zorunluluğunu doğurmuĢtur. BaĢta askeri ihtiyaçlar gelmek

üzere geliĢen teknolojileri satın almak zorunda olan Osmanlı Devleti vergi

sisteminde büyük değiĢiklikler yapmıĢtır. Sıcak paraya olan ihtiyaçtan dolayı peĢin

para karĢılığında tımar gelirleri iltizama verilmiĢtir. Ġltizam sistemi ilerleyen yıllarda

toprakların özel mülkiyete geçmesine neden olmuĢtur. Böylece Osmanlı Devletinde

var olmayan zengin bir sınıf ortaya çıkmıĢtır. Toprak aristokrasisi zayıflayan merkezi

otoritenin yanında yerel bir güç haline gelmiĢtir. Toprakların özel mülkiyetin eline

138

N.NĠRAY, “Tarihsel Süreç içerisinde KentleĢme Süreci ve Muğla Örneği”, Muğla Ü. S.B.E.

dergisi, sayı:9, 2002, s.9–10

Page 72: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

72

geçmesi ile köylünün topraktan, yani kırsal alandan kopuĢu baĢlamıĢtır. Ancak

bununla beraber yaygın bir Ģekilde büyük çiftliklerin kurulması ve kentlerde de iĢ

olanaklarının sınırlı olması kitleler halinde topraktan kopuĢu engellemiĢtir. Sosyal

altyapıda da bir değiĢim yaĢanmıĢ, gerek köylerden kentlere gidenler, gerekse de

çiftliklerde çalıĢan köylüler yeni iliĢkilerin ortaya çıkmasına neden olmuĢtur. Bu

durum kentlerde iĢsiz insanların çoğalmasına yol açmıĢ ve Osmanlı Devletinde

kentlerin yapısı değiĢmeye baĢlamıĢtır. Osmanlı Devleti izlediği Avrupa kaynaklı

reformlarla beraber büyük bir değiĢim sürecine girmiĢtir.139

Osmanlı Devleti‘ni ekonomik olarak zayıflamasına neden olaylardan birisi

de, 1838 tarihli Balta Limanı antlaĢmasıdır. Ġngiltere ile imzalanan bu antlaĢma ile

Osmanlı Devleti dıĢ ticarette uyguladığı yaptırımları kaldırmıĢ ve ihracata uygulanan

vergileri artırırken ithalata uygulananlara azaltmıĢtır. Bu antlaĢma Osmanlı

Devleti‘nin bağımsız dıĢ ticaretini ortadan kaldırmıĢtır.140

Uygulanan bu imtiyazlar

daha sonra baĢka milletlere de tanınmıĢ ve özellikle liman kentleri yabancıların ilgisi

ile karĢılaĢmıĢtır. Bu dönemde baĢta Aydın demiryolu olmak üzere bunun gibi

yerlerde üretim ve uluslar arası ticaret alanları arasında kentler ve ulaĢım imkânları

yeniden ĢekillenmiĢtir. Yine Çukurova bölgesinde üretim yapan bölgeler ile uluslar

arası Pazar amaçlı bölgeler arasındaki bölgeler Ģekil değiĢtirmiĢlerdir.141

Balta Limanı antlaĢması ile yabancıların toprak sahibi olmaları

düzenlenmiĢtir.142

Bu durum Osmanlı Devleti‘nde bireylerin ve kentlerin dokusunda

değiĢimlere neden olmuĢtur. Osmanlı Devleti‘nde batılılaĢma isteğinin hız kazandığı

dönemde Ġzmir gibi liman kentleri bu durumdan kendilerine düĢen payı almıĢlardır.

Ġzmir örneğinde yük taĢınması ve toplu taĢıma için tramvay inĢaatı yapılmıĢtır.

Liman kentlerinin kentsel anlamda geliĢtiği bu dönemde kentlerde kendi içinde

uluslar arası ticaretin gerekleri doğrultusunda geliĢmeler göstermiĢtir.

139

N.NĠRAY, a.g.e., 2002, s.10

140 Ġ.KALAYCI, “AKM Günümüz Sanayi Ġçin Kazanımlar”, Maliye Dergisi, sayı:159, 2009,

portal1.sgb.gov.tr eriĢim tarihi:01.07.2010

141 M.ÇĠFTÇĠ, “… Osmanlı Vilayetlerindeki Coğrafi Dağılımların Belirlenmesi”, DoğuĢ Ü.

Dergisi, Sayı:10, 2009, s.42–43

142 S.ÖZGÖNÜL, Ġzmir ve Fayton; Bir Kimlik Ġmgesi”, Ġzmir Ticaret Odası Yayınlar, 2009, s.2

Page 73: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

73

Tanzimat sonrası kentlerde yaĢanan ilk değiĢimler Ġstanbul‘ da görünmeye

baĢlamıĢtır. Tanzimat fermanının yayımlanmasından sonra reformların bir parçası

olarak kentlerde batılı kurumlardan da faydalanılarak modernleĢme çalıĢmaları

yapılmıĢtır.143

3.1.2 1980 Öncesi Dönem

Türkiye‘de kentleĢme yıllar içerisinde kesintilere uğramıĢ olsa da önemini

yitirmeden devam etmiĢtir. KentleĢmenin kent sayısının artması ve kentlerde yaĢayan

insanların sayısal artıĢı olarak tanımlanması kentleĢmenin sadece nüfus artıĢı ile ilgili

olduğu Ģeklinde bir algıya sebep olabilir. Daha geniĢ bir tanımla kentleĢme,

sanayileĢmeye ve ekonomik geliĢmelere bağlı olarak kent sayısının artması,

toplumda artan oranlarda iĢ bölümü ve uzmanlaĢma yaratan, insan davranıĢ ve

iliĢkilerinde kentler özgü değiĢikliklere yol açan bir nüfus birikim sürecidir.144

Ancak

Türkiye özelinde kentleĢme ilk olarak kentsel alanlarda nüfusun sayıca artması ve

yoğunlaĢması Ģeklinde gerçekleĢmiĢtir.

UlaĢım ve tarım teknolojilerindeki geliĢmeler ve Türkiye‘nin dıĢarı açılması

ile kentleĢme hız kazanmıĢtır. Bu dönemde kentli nüfus oranı %25‘lere kadar çıkmıĢ;

devletin yaptığı ekonomik dıĢa açılımla beraber geliĢen ekonomik aktivitelerle

kentleĢme hız kazanmıĢtır. Özellikle ithalat ve ihracatın yoğun olduğu liman

Ģehirlerinde kentleĢme daha net bir Ģekilde görülmüĢtür. Buralarda bankalar, sigorta

Ģirketleri, iĢ hanları, limanlar, rıhtımlar, posta binaları gibi modern kentsel mekânlar

kurulmuĢtur. Osmanlı Devletinin kendisine özel geleneksel yapı anlayıĢından

sıyrıldığını gösteren bu göstergeler yeni kentsel mekânlarında örnekleridir.145

143

S.GÖLBAġI, “KentleĢme ve Suç: Ġstanbul’un KentleĢme Süreci ile Suçluluk Arasındaki

ĠliĢkinin Kuramsal Analizi“,

144 R. KeleĢ, “KentleĢme Politikası”, Ġmge Kitabevi, 7. Baskı, Ankara, 2002,

145 N.NĠRAY, a.g.e, 2002, s.11

Page 74: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

74

Özellikle 1950‘li yılları takip eden dönem kentleĢmenin Türkiye‘de çok hızlı

ilerlediği dönemdir.146

Bu artıĢın bir önceki beĢ yıllık dilime göre çok fazla olmasının

temel nedeni nüfus artıĢının da çok hızlı olmasıdır. Tablo 2‘de görüleceği gibi

yaĢanan nüfus artıĢıyla kentsel nüfus artıĢının paralel olarak yükseldiği

görülebilecektir.

Tablo 1: Türkiye‘de Genel Nüfus ile Kentsel Nüfus ArtıĢ hızları (1927–1980)147

Tablo 2: 1927–1980 Yılları Arası Türkiye‘de Toplam ve Kentsel Nüfus ArtıĢının Grafiksel

Görünümü148

0,00

10,00

20,00

30,00

40,00

50,00

60,00

1927-1

935

1935-1

940

1940-1

945

1945-1

950

1950-1

955

1955-1

960

1960-1

965

1965-1

970

1970-1

975

1975-1

980

Toplam Nüfus Artışı

(Binde)

Kentsel Nüfus Artışı

(Binde)

146

ġ.IġIK, “Türkiye’de KentleĢme Hareketleri ve KentleĢme Modelleri”, Ege Coğrafya Dergisi,

2005, s.61

147 TUĠK, “Genel Nüfus sayımları”, 1935, 1940, 19945, 1950, 1955, 1960, 1965, 1970, 1975, 1980,

1985, 1990, 1995, 2000, www.tuik.gov.tr, eriĢim tarihi:05.07.2010

148 TUĠK, “Genel Nüfus sayımları”, www.tuik.gov.tr, eriĢim tarihi:05.07.2010

Page 75: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

75

Bu dönemde dikkat çekici diğer bir geliĢme kentlerde yaĢanan nüfus artıĢının,

kırsal nüfus artıĢının yaklaĢık iki katı olmasıdır. 1950‘li yıllarda kentsel nüfus oranı

sadece %25‘lerde iken 1980 yılına gelindiğinde bu oran %44‘lere çıkmıĢtır. Kentsel

nüfus lehine bozulan bu denge bu yıllardan sonra aynı doğrultuda devam etmiĢtir.

1980‘lere gelene kadar kentleĢme açısından yaĢanan en büyük fark kentsel

nüfusun bu dönemde iç göçlerle beslenmesidir. Aslında var olan dengenin bu kadar

hızlı bozulmasının nedeni de budur. 1950‘li yıllardan sonra ortaya çıkan sosyal ve

ekonomik geliĢmeler kentsel nüfus ile kırsal nüfus arasındaki dengenin değiĢmesinde

etkili olmuĢtur. Dönemin baĢlarında kırsal nüfusun genel nüfus içindeki payı

%75‘lerde iken çok hızlı bir Ģekilde aĢağılara doğru inmiĢtir. Tarım sektöründe

makineleĢmenin hız kazanması, ülke ekonomisinin dıĢa açılması, ulaĢım ve iletiĢim

teknolojilerindeki geliĢmeler kırsal nüfustan kopmalar oluĢmasına sebep olmuĢtur.

Ancak kentlerin ve kentsel yaĢam tarzının çekiciliğini tek baĢına bir etmen

olarak görmek yanlıĢ olur. Kırsal nüfusun bu denli hızlı azalıĢı kentlerin

cazibesinden çok kendi çekiciliğini kaybetmesindendir. Öyle ki Türkiye‘deki

kentleĢme süreci kentin çekiciliğinden daha çok kırsal kesimin iticiliğinden

kaynaklanmıĢtır.149

KentleĢme sürecinde 1980 öncesi döneme göre önemli

geliĢmeler ortaya çıkmaya baĢlamıĢtır. Örneğin Türkiye kitlesel göç olgusuna yoğun

bir Ģekilde maruz kalmıĢtır. 1950‘li yılların baĢından 1980‘li yıllara kadar

gecekondulaĢma kendiliğinden geliĢen bir süreç olarak görülse de; kente göç eden

insanların, barınma sorunlarını yasal olmayan yollardan gecekondu kurarak çözmeye

çalıĢmaları ilerleyen yıllarda toplumsal, ekonomik ve sosyal problemler olarak ortaya

çıkmıĢtır.

1950‘li yıllardan sonra kentleĢme ve etkileri daha fazla önem teĢkil etmeye

baĢlamıĢtır. TaĢıdıkları oy potansiyellerinin görülmesi ile kentleĢme siyasal

konjonktüre girmeye baĢlamıĢtır. Diğer bir deyiĢle popülist politikaların bir sonucu

olarak, kentleĢme hızla siyasallaĢmanın bir amacı olmaya baĢlamıĢtır. Tüm dünyada

149

N.SUĞUR, “Türkiye’de Sosyal ve Ekonomik GeliĢmeler”, Anadolu Üniversitesi yayınları, AOF

yay:1962, s.160

Page 76: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

76

olduğu gibi Türkiye‘de de daha fazla insan hakları, demokrasi, refah devleti gibi

ilkeler ön plana çıkmaya baĢlamıĢtır. Öyle ki çok partili döneme geçen Türkiye‘de

Demokrat Parti ile katı devletçi kurallardan ve ekonomiden liberal kural ve

ekonomilere geçiĢ, demiryolları ağırlıklı politikalardan karayolları ağırlık politikalara

geçiĢ yapılmıĢtır. 150

Bu yıllardan sonra demiryollarında var olan ray uzunluğu uzun

süre artıĢ göstermeyecektir.

KentleĢme ve belediyecilik bu dönemde hızlı bir değiĢim sürecine girmiĢtir.

Bu dönemde sanayileĢmenin hızlanarak, teknolojinin getirdiği yeniliklerle değiĢime

uğraması, kentlerin nüfusunun ve nüfus yoğunluğunun hızlı Ģekilde artması, kentsel

yaĢam alanlarının belediye alanlarını aĢması, kentsel ulaĢım araçlarının sayı, alan ve

uzunluk açısından değiĢmesi kentleĢme ve belediyecilik anlayıĢlarında değiĢiklikler

doğurmuĢtur. Nüfus artıĢının çok hızlı olması, kentsel planlamanın uzun dönemli

olmaması, belediyecilik anlayıĢının zayıf olması gibi sebepler kentleĢmenin sağlıksız

ilerlemesine neden olmuĢtur. Göç alan büyük kentlerde bu değiĢim süreci planlı ve

programlı bir Ģekilde yönetilememiĢ; kentler bu sürece gerektiği gibi

hazırlanamamıĢtır. Neticede plansız, sağlıksız, dengesiz ve düzensiz yerleĢim ve

yaĢam alanları oluĢmuĢtur.

KentleĢme ile beraber kendine yer arayan nüfus Türkiye‘de her coğrafi

bölgede hedef olarak iller seçmiĢtir. Örneğin Ġç Anadolu‘da Ankara, EskiĢehir,

Konya ve Kayseri, Güneydoğu Anadolu‘da Gaziantep, Akdeniz bölgesinde Adana,

Mersin ve Antalya, Ege bölgesinde Ġzmir, Denizli ve Manisa, Marmara bölgesinde

tarihi ve ekonomisi ile Ġstanbul, Bursa ve Ġzmit, Karadeniz bölgesinde liman kenti

olması hasebiyle Samsun, kömür madenleri sayesinde Zonguldak ve Trabzon

kaydettikleri hızlı ilerleme ile baĢlıca kent merkezleri haline gelmiĢlerdir.151

Bununla

beraber kentleĢme ekonomik geliĢmelerle paralel ilerleme göstermiĢtir. Ekonomik ve

sosyal cazibe merkezi olan illerimizde kentleĢme olgusu belirgin bir Ģekilde

görülmüĢtür. Batman ilinde petrol rafinerisi açılması, Kırıkkale‘de yapılan büyük

150

N.NĠRAY, a.g.e, 2002, s.12–13

151 ġ.IġIK, “Türkiye’de KentleĢme Hareketleri ve KentleĢme Modelleri”, Ege Coğrafya Dergisi,

2005, s.63–64

Page 77: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

77

savunma sanayi yatırımı, Ereğli ve Karabük‘te demir-çelik fabrikalarının kurulması

nüfusu artıran ekonomik geliĢmelerden olmuĢtur.152

Bu dönemde özellikle ekonomik göstergeler kentleĢme ve kentleĢme hızı için

etmen olmuĢtur. SanayileĢmenin yoğun olduğu kentlerin nüfusları artmıĢ, dolayısı ile

kentleĢme hızlı bir Ģekilde geliĢmiĢtir. Bununla beraber Türkiye için kentleĢme hızı

ile nüfus artıĢ hızı paralellik göstermemektedir. Nüfus artıĢ hızı yüksek olmayan

Ġstanbul, Ankara ve Ġzmir gibi kentlerin kentleĢme oranları yüksektir. Bunun nedeni

nüfus artıĢ oranının yüzde olarak düĢük olmasına rağmen sayı olarak milyonları

bulmasıdır. Örneğin Van ilinin 1990–2000 yılları arasında nüfus artıĢ hızı %60 iken

bu oran Ġstanbul‘da %28‘de kalmıĢtır. Ancak Van‘da nüfus artıĢı 128.841 iken

Ġstanbul‘da 2.174.037 olmuĢtur.153

Yine ġırnak‘ta bu on yıllık dönemde nüfus 27.684

kiĢi artmıĢ ve nüfus artıĢ hızı %74 olmuĢtur. Nüfus artıĢ hızı çok yüksek olmasına

rağmen bu artıĢ sayısal olarak sınırlı kalmıĢtır.

3.1.3 1980–2000 Dönemi

1980–2000 arasında geçen dönem Türkiye için sadece kentleĢme değil, daha

birçok konuda dönüm noktası olmuĢtur. Türkiye‘nin içinde bulunduğu sosyal ve

ekonomik Ģartlara bağlı olarak yavaĢlayan kentleĢme hareketleri 1980‘lerle birlikte

tekrar hızlanmıĢtır. Siyasi partilerin programlarının ve dolayısı ile hükümet

politikalarının köklü değiĢikliklere uğradığı bu dönemde kentsel nüfus yeniden

artmaya baĢlamıĢtır.

YaĢanan siyasi ve ekonomik krizlerin sonrasında 24 Ocak 1980 tarihinde ―24

Ocak Kararları‖ yürürlüğe konmuĢtur. Bu program istikrar vadeden, neo-liberal

politikaların hakim olacağı yeni bir dönemi baĢlatmıĢtır. 24 Ocak programı

devalüasyonu, ĠMF politikalarının uygulandığı, KĠT zamları ve fiyat denetimlerinin

kaldırıldığı, piyasa serbestîsinin olduğu, uluslar arası ve ulusal sermayenin

152

ġ.IġIK, a.g.e, 2005, s.64

153 “Genel Nüfus Sayımı”, T.C. BaĢbakanlık Devlet Ġstatistik Enstitüsü, www.tuik.gov.tr eriĢim

tarihi:05.07.2010

Page 78: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

78

güçlendirildiği yapısal bir uyumu temsil etmiĢtir.154

Bu dönemde gerek askeri

yönetim gerekse de seçilmiĢler popülist yaklaĢımlar göstermiĢlerdir. Yerel ve

merkezi yönetimler tarım arazileri ve ormanlık alanlar gibi yerleri ve bazı kültürel

mirası barındıran alanları kentsel büyümenin önünde engel olarak görmüĢtür. Teknik

ve sosyal altyapı olanaklarından yoksun geliĢen kentler sağlıklı olarak kentleĢmeyi

sürdürememiĢlerdir.155

Kentler, oy kaygısı ve seçim beklentileri ile siyasal

iktidarların oyuncağı haline gelmiĢlerdir. Ġmar afları, ıslah imar planları, 2-B gibi

orman arazisi uygulamaları kentleĢmeye zarar vermiĢ yapılan kentleĢme

çalıĢmalarını sekteye uğratmıĢtır.

Bu yıllardan baĢlayarak gecekondu bölgeleri apartmanlaĢmaya baĢlamıĢ,

ticari bir değer kazanmaya baĢlamıĢtır. Ġstanbul özelinde ise yerel ve merkezi

yönetimlerin politikaları ve hızlı kentleĢme büyük kentsel rantlar ortaya çıkarmıĢtır.

25 Mart 1984 tarihli yerel seçimlerden önce çıkarılan 2981 sayılı ―Ġmar ve

gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı ĠĢlemler ve 6785 Sayılı

Ġmar Kanununun Bir Maddesinin DeğiĢtirilmesi Hakkında Kanun‖ ile kaçak

yapılaĢma önce affedilmiĢ, sonrasında ise bir anlamda bu iĢi meslek haline getirenler

cesaretlendirilmiĢtir.156

Af için gereken formaliteleri kolaylaĢtıran; Ġmar Kanununa

muhalefetin cezalarını azaltan ya da kaldıran; yine bu kanuna muhalefet suçunu affı,

hem zaman hem de kapsam yönünden geniĢleten bu yasa, aynı zamanda kaçak yapı

sahiplerine tapu vermenin bir ilk adımı olarak ―Tapu Tahsis Belgesi‖ni de çok geniĢ

bir Ģekilde düzenliyordu.

1984 yılında Ġstanbul, Ankara ve Ġzmir gibi kentlerimiz 3030 sayılı ―Büyük

ġehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin

DeğiĢtirilerek Kabulü Hakkında Kanun‖ gereği ―Büyükkent‖ statüsü

kazanmıĢlardır.157

Kanun gereği yakın ilçeler kent merkezlerine dâhil edilmiĢtir.

154

S.GÖLBAġI, “KentleĢme ve Suç: Ġstanbul’un KentleĢme Süreci ile Suçluluk Arasındaki

ĠliĢkinin Kuramsal Analizi”, YayımlanmamıĢ Y.lisans Tezi, Ġstanbul, 2007

155 “Kentsel Miras, Mekân Kalitesi ve Kentsel Tasarım”, KentleĢme ġurası 2009, Ankara, 2009,

s.40

156 S.GÖLBAġI, a.g.e., 2007, s.174

157 ġ.IġIK, a.g.e., 2005, s.64

Page 79: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

79

Böylece yapay olarak kentsel nüfus artmıĢtır. Ġzmir örneğinde kent nüfusu 1980‘de

818.251 iken 1985‘de 1.489.772 sayısına ulaĢmıĢtır. Ġstanbul ve Ankara örneklerinde

de merkez ilçelere yakın ilçeler kent nüfusuna eklenmiĢtir.

Akdeniz Bölgesinde yaĢanan siyasi ve ekonomik geliĢmelerle kentleĢmenin

dinamiği değiĢmiĢtir. Tarım sektöründe ihtiyaç olunan iĢ gücü doğrultusunda Adana,

Mersin ve Ġskenderun kentlerinde görülen hızlı kentleĢme turizm sektörünün

büyümesi ile diğer illere sıçramıĢtır. Özellikle Antalya, Marmaris, Alanya, Manavgat

ve Fethiye gibi yerler turizm sektörünün kazandırdığı ivmeyle kentsel nüfusları hızlı

bir Ģekilde artmıĢtır. Bununla beraber bölgenin doğusunda kalan özellikle tarım

istihdamı sayesinde artan kentleĢme hızı durağan hale dönmüĢtür.158

Marmara bölgesinde gerçekleĢen kentleĢme ilk planda Ġstanbul, Bursa ve

Kocaeli‘nde yoğun olarak görülmüĢtür. Ancak daha sonra doğan ihtiyaca binaen

kentleĢme Ġstanbul‘un batısına doğru yayılmıĢtır. Farklı tarihlerde yapılan Boğaziçi

Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü kentleĢmenin yönüne etki etmiĢtir. Her iki

köprü yakını da kaçak yapılaĢmanın hedefi haline gelmiĢ, günümüze değin sürecek

Ģekilde kaçak yapılaĢmaya ev sahipliği yapmıĢtır. Tekirdağ iline doğru olan bu

geniĢleme Çorlu ve Çerkezköy organize sanayi bölgelerinin kuruluĢu ile

sağlanmıĢtır. Bu geniĢleme ve kentleĢme hareketinden sonra tekrar Ġstanbul‘un

doğusunda Kocaeli ve Adapazarı etrafında kentleĢme hız kazanmıĢtır. Özellikle

Ġzmit ve Adapazarı çevresinde yapılan büyük sanayi yatırımları kentleĢme hızını

artırmıĢtır. UlaĢım imkânları açısından hem Tekirdağ tarafı hem de Kocaeli,

Adapazarı çevresi yapılan Tem ve E5 gibi yollarla iyileĢtirilmiĢtir. KentleĢme

Marmara Bölgesinde sanayileĢme ile paralel ilerlemiĢ ve sanayi yatırımlarının

yapıldığı yerlerde hız kazanmıĢtır. Kentsel mekânları cazip yerler haline getiren iĢ

gücü istihdam potansiyeli olmuĢ, kentleĢme buralarda çok hız kazanmıĢtır.159

Bölgedeki kentler Türkiye‘de sanayileĢmenin ve bununla beraber kentleĢmenin çok

yoğun bir Ģekilde görüldüğü baĢlıca yerlerdendir. 1985‘li yıllardan sonra

kentleĢmeye ve kentleĢme hızına baĢat etken olarak turizm sektörü de katılmıĢtır.

158

S.IġIK, a.g.e., 2005, s.65

159 S.IġIK, a.g.e., 2005, s.65

Page 80: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

80

Ġstanbul‘un coğrafi olarak bir dönem batısında bir dönem de doğusunda çok

hızlı kentleĢme görülmüĢtür. Bu durum Ġstanbul‘u doğuda Kocaeli‘nin Gebze ilçesi

ile batıda Tekirdağ ilinin çorlu ilçesi ile bütünleĢmiĢtir. Bu nedenle Ġstanbul gibi

büyük kentlerin coğrafya olarak yeniden tanımlanması gerekebilir. Ġstanbul diğer

benzer kentlere de örnek olabilecek durumdadır.160

Türkiye‘de kentleĢmenin Güneydoğu ve Doğu Anadolu kentlerinde geliĢimi

farklı özellikler göstermektedir. 1985 yılından sonra bölgede yoğun olarak yaĢanan

terör olayları kent hayatını olumsuz yönde etkilemiĢtir. Can güvenliğinin olmadığı

ekonomik ve sosyal hayatın sekteye uğradığı bu dönemde kırsal kesimden büyük

sayıda nüfus ayrılmıĢtır.161

Bölgede var olan terör ve güvenlik zafiyeti ekonomik

istikrarsızlıklara neden olmuĢtur. Bölgede temel geçim kaynaklarından olan

hayvancılık, tahıl üretimi, tütün üretimi, dokumacılık, arıcılık gibi faaliyetler terör

nedeniyle zarar görmüĢ zaten çok güçlü olmayan ekonomik hayat büyük yaralar

almıĢtır.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki kent nüfusunun bu dönemlerdeki

hızlı artıĢının ilk sebebi, 1990 yıllarından sonra bu bölgelerde yaĢanan yoğun terör

olaylarıdır. YaĢanan bu terör olayları doğrudan veya dolaylı olarak bölgedeki tüm

hayata etki etmiĢtir. Terör olayları sonucu özellikle kırsal bölgelerde can

güvenliğinin kaybolması ve ekonomik faaliyetlerin çok zor yerine getiriliĢi kırsal

yaĢamı olumsuz yönde etkilemiĢtir. 162

Bölgede var olan yaĢamı kökten etkileyen bu

durum yoğun göç hareketlerine neden olmuĢtur. Kırsal nüfus göç etmek için yoğun

olarak il merkezlerini tercih etmiĢlerdir. Batman, Hakkâri, ġırnak, Adıyaman, Van

gibi il merkezleri nüfusu en hızlı artan kentler olmuĢtur. Bu geliĢmelerle birlikte

bölgede görevlendirilen devlet memurlarının sayısının artırılması da kentsel nüfusun

artmasına yardımcı olmuĢtur.

160

“Kadıköy Belediyesi 2009 Performans Programı”, www.kadikoy.bel.tr, eriĢim tarihi:09.07.2010 161

“Türkiye Göç ve Yerinden OlmuĢ Nüfus AraĢtırması”, Hacettepe Ü. Nüfus Etütleri Enstitüsü,

Ankara, 2006, s.112

162 S.IġIK, a.g.e., 2005, s.66

Page 81: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

81

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde artan kentsel nüfus aynı dönemde

yaĢanan diğer artıĢlardan farklılıklar göstermektedir. Bölgedeki il merkezlerinin

gerçekleĢen yoğun göçü kaldırabilecek ekonomik ve sosyal potansiyeli yoktur.

Dolayısı ile bu kentler ancak yaĢanacak baĢka göçler için bir durak yeri

konumundadır. Meydana gelen göçler kent merkezlerinin nüfuslarını 15 yılda 2–3

kat artırmıĢtır. Bu artıĢ ileride Antalya, Adana, Ġzmir, Ġstanbul ve Mersin gibi illere

göç etme potansiyeli yüksek bir kitle yaratmıĢtır.163

Bu geçici kentleĢme kentlerde,

daha düzensiz ve niteliksiz yerleĢim alanlarının kurulmasına neden olmaktadır.

3.1.4 2000 Sonrası Dönem

2000‘li yıllardan sonra faizlerin düĢmesi ve ekonomik verilerde oluĢan

istikrarın yarattığı iyimser hava ile beraber konut sektörü büyük geliĢme göstermiĢtir.

Türkiye‘de bu dönemde özellikle devlet eliyle yapılan kentsel dönüĢüm ve kentleĢme

çalıĢmaları dikkat çekmiĢtir. Ancak genelde bu çalıĢmalar fiziksel mekânın

dönüĢümüne indirgenmiĢtir. Bu çalıĢmaların toplumsal, ekonomik ve çevresel

boyutları göz ardı edilmiĢtir.164

Kentsel dönüĢüm uygulamalarında büyük payı alan Toplu Konut Ġdaresi için

2004 yılı bir anlamda milat olmuĢtur. 2004 yılında yürürlüğe giren "Arsa Ofisi

Kanunu ve Toplu Konut Kanununda DeğiĢiklik Yapılması ile Arsa Ofisi Genel

Müdürlüğünün Kaldırılması Hakkında Kanun" ile Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü

tamamen kaldırılarak tüm yetkileri Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilmiĢtir.

Bununla beraber 2985 sayılı Toplu Konut Yasası‘nın bazı maddelerinde değiĢiklik

yapılmıĢtır. Bu görev değiĢikliği ve kanun maddelerindeki değiĢikliklerle TOKĠ,

gecekondu dönüşüm projesi uygulayacağı alanlarda, mülkiyeti kendisine ait arsa ve

arazilerin konut uygulama alanı olarak belirlediği alanlarda ve valililiklerce toplu

konut alanı ilan edilen alanlarda her ölçekteki imar planını yapmaya, yaptırmaya ve

163

S.IġIK, a.g.e, 2005, s.66–67

164 A.ġĠġMAN, D.KĠBAROĞLU, “Dünya’da ve Türkiye’de Kentsel DönüĢüm Uygulamaları”, 12.

Türkiye Harita bilimsel ve Teknik Kurultayı, Ankara, 2009

Page 82: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

82

tadil ettirmeye yetkili kılınmaktadır. 165

TOKĠ‘nin kâr amaçlı devlet-özel sektör

iĢbirliğini sağlayan ve belediyelerin özelleĢtirme sürecine destek veren yeni

yapılanması ile büyük yatırımlara imza atabilmiĢtir. Türkiye son yıllarda çeĢitli

türlerden kentsel dönüĢüm projelerine yoğun biçimde sahne olmuĢtur. Bu projelerden

bazılarını türlerine birbirinden ayırabiliriz;

Gecekondu alanlarının (Çöküntü Bölgeleri) dönüşümü: Özellikle Ankara,

Ġzmir ve Ġstanbul gibi büyük Ģehirlerde kapanan ya da üretimi biten fabrikaların

oldukları yerlerde yapılan kaçak inĢaatların olduğu alanların gecekondu

sahiplerinden kat veya para karĢılığı evleri yıkılarak yapılan projeleri örnek

verebiliriz. 1980‘lerin sonuna doğru Ankara‘da yapılan ilk örnekler Dikmen Vadisi

ve Portakal Çiçeği Vadisi Kentsel DönüĢüm Projeleridir. Yine Ġstanbul‘da Maltepe

BaĢıbüyük Mahallesi, Pendik, Kartal sahil ve Beykoz‘da boĢ alanlara yapılan lüks

konutları ve iĢ merkezlerini örnek olarak verebiliriz.

Soylulaştırma: Tarihi yapı ve yerlerde doğal etmenlerin ve zamanın etkisiyle

çöküntü sürecine girmiĢ yerlerde yapılan çalıĢmalardır. Kuzguncuk, Ortaköy,

Cihangir, Arnavutköy, Galata, Balat, Beyoğlu ve Fener gibi tarihi veya kendine özgü

niteliği olan yerlerin dönüĢümün örnek olarak verebiliriz.

İş Merkezlerinin dönüşümü: Kentlerde Merkezi ĠĢ alanı olarak seçilen

yerlerin dönüĢümü için yapılan projeleri sayabiliriz. BeĢiktaĢ ve çevresi, Maslak,

Büyükdere ve 3. Ġzmir Kent Projesi gibi örnekleri verebiliriz.

Prestij projeleri ile dönüşüm: Beyoğlu, Galataport ve HaydarpaĢa liman

bölgesi gibi.

Sit alanlarının korunması ve turizm amaçlı dönüşümler:

TOKİ aracılığıyla başlatılan kentsel dönüşümler: Ġstanbul Park F1 Pisti,

Sabiha Gökçen Havaalanı, Sabancı Üniversitesi projeleri.

165

E.AKIN, “Kentsel GeliĢme ve kentsel Rantlar: Ankara Örneği, YayımlanmamıĢ Doktora Tezi,

Ankara, 2007, s.135

Page 83: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

83

Doğal afetler nedeniyle yapılan zorunlu dönüşümler: Ġstanbul‘da

Zeytinburnu, Bakırköy, Küçükçekmece, Ġzmir‘de Ballıkuyu ve Vezirağa‘daki

bölgelerin tasfiyesi ve depremden zarar gören bölgelerin ıslahı ve dönüĢümü

projelerini örnek olarak verebiliriz.166

Sağlıklı bir Ģekilde gerçekleĢtirilmek istenen bir kentsel dönüĢüm için fiziksel

mekânın dönüĢümünün yanı sıra, sosyal imkânların geliĢimi, ekonomik alanlarda

kalkınma, çevreyle ilgili doğal dengenin korunması ve sürdürebilirliğinin sağlanması

gibi kapsamlı ve bütünleĢik bir yaklaĢımla ele alındığı takdirde baĢarıya ulaĢabilir.167

Ancak büyük bir çoğunluğu TOKĠ ve özel sektör ortaklıkları ile yürütülen bu

dönüĢümler değiĢik amaçlar taĢımaktadır.

Son yıllarda yapılan mevzuat değiĢiklikleri ve kanunlarda yapılan

düzenlemeler çerçevesinde yapılan kentsel dönüĢüm uygulamaları toplum ve kentsel

mekân üzerinde farklı sonuçlar vermiĢtir.168

Özellikle büyük nüfuslu kentlerde

yapılan uygulamalar sonucunda isteksiz olsalar dahi bireyler yaĢamaktan memnun

oldukları yerleri terk etmek zorunda kalmıĢlardır. Ġstanbul‘da Sulukule‘de yapılan

uygulama ile yeni bir kentsel yaĢam alanının olduğu yere gönderilen roman

vatandaĢların memnuniyetsizliğini örnek olarak verebiliriz.169

Kentsel dönüĢüm uygulamalarında ortaya çıkan diğer bir sorun bireylerin

yerleĢtikleri yeni yaĢam alanları ile olan bütünleĢememe problemidir. Ülkemizdeki

kentsel dönüĢüm uygulamaları, yeni yoksulluk alanlarında toplumun kalan diğer

bölümünden kopuk, ayrıĢmıĢ toplumsal kesimler yaratmasına neden olabilmektedir.

Kentsel haklardan yeterince yararlanamayan ve sorunları artarak büyüyen bu kesim

gün geçtikçe yapılan kentsel dönüĢüm uygulamaları sebebiyle zarar görmektedirler.

166

F.N.GENÇ, “Türkiye’de Kentsel DönüĢüm: Mevzuat ve Uygulamaların Genel Görünümü”,

Yönetim ve Ekonomik Dergisi, 2008, sayı:1 , s.122

167 A.ġĠġMANOĞLU, D.KĠBAROĞLU, a.g.e., s.3

168 P.P.ÖZDEN, “Türkiye’deki Kentsel DönüĢüm Politikaları ve Uygulamalarına eleĢtirel Bir

BakıĢ”, (Derleyen D.ÖZDEMĠR), Kentsel DönüĢümde Politika, Mevzuat, Uygulama: Avrupa

Deneyimi, Ġstanbul Uygulamaları içinde, Nobel Yayınları, 2010, Ankara 169

“Ġlk Roman Açılımı Hüsranla Bitti”, www.turkmedya.com , eriĢim tarihi:01.08.2010

Page 84: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

84

Bununla beraber ne yerel yönetimler ne de hükümetler kentsel dönüĢüm

uygulamalarının mağdurlarının toplumun geri kalanıyla bütünleĢmesini sağlayacak

politikalar geliĢtirebilmektedir.170

3.2 Planlı Dönemin KentleĢme Politikalarına Bir BakıĢ

Kentlerde karĢılaĢılan suçlarda öncelikli olarak suçlu profilleri ilgi

çekmektedir. Sosyal bilimciler suç ve suçluluğun nedenlerini belirlemeye çalıĢırken

birçok etmenle beraber ekonomik verileri de göz önünde tutmuĢlardır. Maddi

imkânların dağılımının ya da diğer bir deyiĢle yoksulluğun suç ve suçlulukta etken

olduğunu söylemek yanlıĢ olmaz.171

Ancak bununla beraber hangi suçlar için

yoksulluğun ne kadar büyük bir etmen olduğunu araĢtırmak gereklidir.

Sosyal araĢtırmalarda kimi zaman hüküm giyen suçlular kullanılmaktadır.

Yoksulluk suç ve suçluluğun oluĢmasında gösterilen baĢlıca etmenlerdendir. Tek

baĢına yoksulluğun mala karĢı iĢlenen suçlarda etmen olduğunu söylemek çok iddialı

olacaktır. Türkiye‘de hükümlüler arasında maddi gelirleri ile ilgili anketli çalıĢmalar

yapılmıĢtır.172

Yapılan çalıĢmada maddi imkânlarının geçimlerine yetmediğini

söyleyenler yaklaĢık % 46‘sıdır. Bu oran rahatça geçiniyorduk diyenlerle eĢit

durumdadır. Aynı soru sadece hırsızlık suçu iĢleyenler içinde değerlendirilirse bu

oran % 57‘lere çıkmaktadır. Yine bu araĢtırmaya göre iĢsizlik ve geçim sıkıntısı

çekenlerin en sık iĢledikleri suç adam öldürme ve hırsızlıktır. Buradan hareketle suç

ve suçluluk için yoksulluğun -özellikle mala karĢı iĢlenen- suçlarda baĢlıca etmen

olduğunu söyleyebiliriz.

En geniĢ anlamıyla kentsel alan, teknolojik geliĢmeler ıĢığında her alanda

uzmanlaĢmanın ve iĢ bölümünün olduğu, toplum arasında kopuklukların olduğu,

170

P.P.ÖZDEN, a.g.e., 2009, s.9

171 S.GÖLBAġI, a.g.e., s.206–209

172 T.ĠÇLĠ, “Türkiye’de Suçlular”, Atatürk Kültür Merkezi Yayınları, Ankara, 3.bs, 1993

Page 85: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

85

sosyolojik problemlerin öne çıktığı, fiziksel açıdan heterojen bir yapının var olduğu,

toplumsal hareketliliğin çok hızlı olduğu ve ihtiyaçların karĢılanması

mekanizmasının çok geliĢmiĢ olduğu yerlerdir.173

Buradan kentleĢmeyle beraber

ortaya çıkan etkilerle beraber Ģehirlerin nasıl etkilendiğini görebiliriz.

Toplumsal dayanıĢmanın zayıflaması ile suç ve suçluluk üzerinde var olan

sosyal kontrol de zayıflamaktadır. KentleĢmenin hızlanması ile büyük bir problem

haline gelen sokak çocukları geleneksel dayanıĢma ve toplumsal yardımlaĢmanın

zayıfladığının göstergelerinden biridir. Sokak çocukları üzerine yüz yüze mülakat ile

yapılan bir çalıĢmada sokak çocuklarının çoğunun anne ve babalarından en az

birisinin yaĢamadığı anlaĢılmıĢtır.174

Yoksul ailelerden gelen bu çocuklar için suç

iĢlemek yalnızca hayatı devam ettirmek ve uyuĢturucu bulmak (daha çok yapıĢtırıcı,

tiner gibi maddeler için) olarak algılanmaktadır.

KentleĢme süreci içinde yüksek düzeyde teknoloji kullanımı, önemi bir unsur

olmuĢtur. Teknoloji, kentlerde var olan yaĢam standardını yükselmiĢtir. Ancak diğer

yandan, uzmanlaĢmanın ve iĢ bölümünün teknolojiyle bağlantılı olarak giderek

artması iĢsizliğe neden olmuĢtur.175

MakineleĢme özellikle geçimin kısmen de olsa

tarımla sağlandığı kentlerde iĢsizliğe neden olmuĢtur. Tarım sektörü için ihtiyaç

duyulan emek gücü ve dolayısı ile tarım sektörünce sağlanan istihdam miktarı

azalmıĢ ve hatta sanayileĢmenin en üst düzeye vardığı sektörlerde tamamen bitmiĢtir.

KentleĢme öncesi Ģehirlerde özellikle toplumsal bağlar çok kuvvetliydi.

Ancak kentleĢme ile birlikte nüfusun artması toplumsal kopuklukları ortaya çıkardı.

KentleĢme yerleĢim yerlerinde ki nüfusun sayısal, yaĢ ve cinsiyet yapısında

değiĢmelere neden olmaktadır.176

KentleĢme ile beraber geliĢen bir olgu olan göç ile

kentleĢmenin meydana geldiği yerleĢim yerleri bazı değiĢimlere uğramıĢtır. Göç ile

173

E.KARA, “Kentsel Tarım Alanlarının KentleĢme Süreci KarĢısında DeğiĢimi ve DönüĢümü:

Ġstanbul”, 2008, www.planlama.org, eriĢim tarihi:12.05.2010

174 A.ALADA ve diğerleri, ―KüreselleĢme, Yoksulluk ve ġiddet Bağlamında Sokak Çocukları”,

TODAĠE Yoksulluk,ġiddet ve Ġnsan Hakları Sempozyumu, Ġstanbul, 2002

175 B.ULUTÜRK, 2006, a.g.e., s.12

176 A.YILDIRIM, 2004, a.g.e., s.36

Page 86: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

86

beraber yerleĢim yerlerinin demografik, kültürel ve kalitelif ( tahsil, iĢ, uzmanlık gibi

) özellikleri değiĢiklik göstermekte hatta belki de tamamen değiĢmektedir.

1950‘li yıllardan sonra, Türkiye özelinde 1970‘lerden sonra kentleĢme ve

sanayileĢme ile beraber köylerden kentlere doğru olan çekim gücü kuvvetlenmiĢtir.

Böylece ortaya çıkan barınma, dinlenme, çalıĢma, ulaĢım gibi problemlerle baĢ

etmek için kentlerin kapasiteleri sonuna kadar kullanılmaya çalıĢılmıĢtır. Sanayi ve

Ġmalat sektöründe azalan iĢ gücü miktarı ve bununla beraber gelirlerde ki artıĢlar

sebebiyle hizmet sektörü geliĢmiĢ, bu sektörde ihtiyaç duyulan istihdam miktarı

artmıĢtır.177

Ancak bu durum özellikle yapı sektöründe ve kent planlamasında

sorunları daha da büyütmüĢtür. Kent sınırlarının kontrolsüzce büyümesi, yönetim ve

denetim açısından sıkıntılar ortaya çıkardığı gibi, toplumsal yapının da profilin

değiĢtirmiĢtir. Sınıfsal ve mekânsal ayrıĢmalar belirgin bir Ģekilde hissedilir

olmuĢtur.(Tuzla ve Gebze ilçeleri örneği gibi)

Kentlere göç, kentte bulunan sosyal yapının değiĢmesine neden olmuĢtur.

Mekanik iliĢkilerin hakim olduğu, toplumsal bilincin tüm bireylerde ortak olmadığı

bu kentlerde, toplumsal iliĢkilerin çok sıkı olduğu, bütün bireylerin nerdeyse birbirini

tanıdığı köylerden gelen bireyler kent yaĢamına uyum sağlamakta zorluklar

yaĢamıĢlardır. Kentlere gelen bu insanların iĢ, hizmet, konut, uyum ve güvenlik gibi

ihtiyaçlarının karĢılanması bir sorun olarak ortaya çıkmıĢtır. Uygulanan veya

uygulanamayan politikalar sonucu buralarda yaĢayan bireyler çok sayıda zorlukla

karĢılaĢmıĢlardır. Bu politikalar sonucu kentin bu Ģekilde geliĢen bölgeleri ile diğer

bölgeleri arasında farklılıklar oluĢmuĢ, ekonomik eĢitsizlikler ve çok büyük sosyal

problemler doğmuĢtur.178

Köylerden kentlere gelen insanlar ekonomik beklentilerini karĢılamayan

yaĢam standardı problemini aile bireylerinden daha fazla sayıda kiĢiyi çalıĢtırarak

çözmeye çalıĢmaktadır. Bireyler köylere nispeten çok daha fazla olan yaĢam

standardına ulaĢabilmek için neredeyse tüm aileye iĢ bularak çözmeye

177

E.KARA, 2008, a.g.e.

178 AYILDIRIM, 2004, a.g.e., s.38

Page 87: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

87

çalıĢmaktadırlar. Ancak bu durum aile iliĢkilerine ve ataerkil düzene zara vermekte,

birbirini göremeyen aile bireyleri arasındaki iliĢkileri zayıflatmaktadır. Birbirini

görmeyen aile bireyleri kültürel birikimlerini ailenin küçük bireylerine

aktaramamakta ve kuĢak arasında ki farklar belirginleĢmektedir. Ailenin küçük

bireylerince ideal rol modeli, aile bireylerinden değil medyada yaratılan sahte

kahramanlardan seçilmeye baĢlanılmıĢtır.179

Bu sebeple göç ederek kentlere gelmiĢ

geleneksel değerlere sahip bireyler sosyal ve kültürel yıkımın aktörleri olmaktadırlar.

KentleĢme sanayileĢmiĢ toplumlarda kalkınma ile birlikte uyumlu olarak

gerçekleĢmektedir. GeliĢmekte olan ülkelerde kentleĢme en az getirileri kadar

olumsuz etkileri de beraberinde getirmektedir. Plansız veya kısa dönemli planlarla

ilerleyen kentleĢme toplumda çok büyük sosyal ve ekonomik yaralar açmaktadır.

Türkiye‘de sanayileĢmeyle beraber gerçekleĢmeyen kentleĢme, köyden kente göç

eden nüfusun kent istihdamında sanayi dıĢı sektörlerin ağırlık kazanmalarına ve

sektörlerin plansız geliĢmesine neden olmuĢtur. Bu nedenle kentleĢme Türkiye‘de,

hızlı, çarpık, aĢırı ve dengesiz bir geliĢim göstermektedir.180

KentleĢme, bir çözülme, yoğunlaĢma ve akım olayıdır. Çözülme kırda

olmakta, yoğunlaĢma kentte gerçekleĢmekte ve akım kır ile kent arasında olmaktadır.

Bir bütünü oluĢturan ve birbirlerine bağlı olarak zaman içinde devam eden bu yapı

kentleĢme sürecinin isleyiĢ biçimini oluĢturmaktadır. Her Ģeyden önce kentleĢme

olayı göçün bir sonucudur.181

Türkiye‘de kent 10.000 ve daha kalabalık yerleĢim

birimleri için kullanılmaktadır. Nüfusun bu hareketi bir tablo Ģeklinde

değerlendirmek de mümkündür.

Tablodaki DPT verilerine göre son 40 yılda kentli nüfus 8,9 milyondan 44

milyona çıkarak 6 kat artmıĢtır. Aynı süreçte nüfus artıĢının yaklaĢık beĢte dördü

179

Y.TÜKEK, “KentleĢmenin, SanayileĢmenin ve Siyasetin Aile Yapısına Etkileri”,

www.badeg.com.tr, eriĢim tarihi:01.06.2010

180 R. KeleĢ, “KentleĢme Politikası”, Ġmge Kitabevi, 7. Baskı, Ankara, Nisan 2002, s.59 -60

181 E. Ġspir, ―KentleĢme Metropolitan Alan ve Yönetimi”, Ankara Ġktisadi ve Ticari Ġlimler

Akademisi Yayınları no:185, Ankara, 1982, s.331

Page 88: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

88

kentlerde meydana gelmektedir. Bu dönem içinde kırsal nüfus % 1 artarken genel

nüfus .%2,5 artmıĢtır. Kentsel nüfus ise bu son kırk yılda %6 artmıĢtır.182

Tablo 3: Türkiye Kent ve Köy Nüfusu 1927–2000 183

Türkiye‘de kentli nüfus özellikle 1950‘li yıllardan sonra köy nüfusuna karĢı

artmaya baĢlamıĢ ve bu süreç günümüze kadar devam etmiĢtir. ( Tablo 1 ) 1927

yılında yapılan nüfus sayımına göre % 24.22 olan kent nüfusu 2000 yılı sayımına

göre % 64,9‘ya ulaĢarak neredeyse köy – kent nüfusu oranını tersine çevirmiĢtir. Bu

hızlı, plansız, dengesiz, ekonomik kaynaklı olmayan, sağlıksız ve beraberinde yeni

problemler çıkaran kentleĢme Ģeklini Türkiye‘de 1950‘lerden sonra görmekteyiz.

Ülkemizde kentsel büyüme ile ekonomik büyüme paralel ilerlememiĢ bu nedenle

kentleĢmeden ziyade ― kalabalıklaĢma ― gerçekleĢmiĢtir. Bu sahte kentleĢme

demografik ve sosyal sorunlara neden olmuĢ ve beraberinde bugün önemli bir sorun

olan ― gecekondulaĢmayı ― doğurmuĢtur. Kırsal yaĢamın iticiliğinden kaçan

eğitimsiz ve kalifiye olmayan iĢ gücü olmayan ekonomik atılımlar yardım edememiĢ,

182

R. KeleĢ, “KentleĢme Politikası”, Ġmge Kitabevi, 9. Baskı, Ankara, Nisan 2006, s.60 183

Türkiye istatistik Yıllığı 2002, Ankara: DĠE, s.51. Göksu‘nun Derlemesi, 2004. (1) DĠE (2003),

Türkiye istatistik Yıllığı 2002, Ankara: DĠE, s.51.

Page 89: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

89

yön verememiĢtir.184

Genel olarak Türk aile yapısına bakıldığında aile iĢletmeciliği,

küçük üreticilik ve ortakçılık gibi kurumlara rastlanır. Çağımızın gereklerini

karĢılayamayan bu kurumlar ekonomik olarak ihtiyaç duyulan atılımların

sağlanmasında da yardımcı olamamıĢtır.

Belirli bölgelerde yoğunlaĢma ya da yayılma olarak görülen kentleĢme,

sadece nüfus artıĢı kriteri ile değerlendirilmektedir. UzmanlaĢmanın, gerçek anlamda

iĢ bölümünün ve mekanik dayanıĢmanın olmadığı kalabalık yerleĢim yerlerine

dönüĢen kentler, kentleĢmenin sağlıksız olduğunu göstermektedir. Kalkınmaya ve

ekonomik atılımlara yardımcı olmayan hatta engel teĢkil eden kentleĢme sorunu

özellikle 1960‘lardan sonra hükümet programlarında yer almaya baĢlamıĢtır.185

BeĢ Yıllık Kalkınma Planı

Ġlk BeĢ Yıllık Kalkınma Planı açıkça değinmemekle beraber kentleĢmenin

plansız olarak ilerlememesini öngörmüĢ, iĢ olanaklarının olmadığı yerlerin sayısal

olarak dengesiz artmaması gerektiğine değinmiĢtir. Kentlere kırsal bölgelerden gelen

göçlerin iĢ olanakları ile doğru orantılı olması gerektiğine değinilmiĢ bunun en uygun

kent büyüklüğü olduğu savunulmuĢtur. KentleĢme programına değinilmemekle

beraber tavsiyelerde bulunulmuĢtur. Programda dondurulmuĢ kredilerin yeniden

verilmesi tavsiye edilmiĢtir.

Planda sosyal hizmetler bakımından geri kalmıĢ illerde iktisadi faaliyetlerin

artırılması için çeĢitli tedbirlerin alınması gerektiğine iĢaret edilmektedir. ―Bölgeler

arası dengesizliğin azaltılması için devletin sosyal hizmet harcamaları, illerin nüfusa

düĢen öğrenci ve hastane gibi verilerine göre düzenlenmelidir‖ denmiĢtir.186

184

A. YILDIRIM, “KentleĢme ve KentleĢme Sürecinde Göçün Suç Olgusu Üzerine Etkileri”,

yayınlanmamıĢ y. Lisans tezi, Ankara, 2004, s.24–26 185

R. KeleĢ, 2006, a.g.e. s.77 186

―Kalkınma Planı (Birinci BeĢ Yıl) 1963 – 1967”, T.C. BaĢbakanlık Devlet Planlama TeĢkilatı,

1963, www.dpt.gov.tr/ eriĢim tarihi:15.05.2010

Page 90: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

90

II. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı

Ġkinci BeĢ Yıllık Planda kentleĢmeye daha fazla önem verilmiĢtir. KentleĢme

ekonomik geliĢmenin ve sanayileĢmenin bir sonucu olarak geliĢtiği için,

kentleĢmenin bu olgularla doğru orantılı olarak ilerlediği öngörülmüĢtür. Bu öngörü

doğrultusunda kentleĢme ―desteklenmesi gereken bir olgu olarak gösterilmiĢtir.

Ekonomiyi iten, olumlu yönde etkileyen bir güç olan kentleĢme ile ilgili olarak, yine

bölgeler arası dengesizliklerin giderilmesi ile beraber kentleĢmenin beraberinde

getirdiği sorunların çözümlerine yönelik daha detaylı araĢtırılmalara giriĢilmiĢtir.

1968–1972 yıllarını kapsayan bu planda kentleĢme ayrı bir bölüm altında

incelenmiĢ ve hem ekonomik hem de sosyal geliĢim için önem verilmesi gereken bir

durum olarak görülmüĢtür. Genel istihdam imkânlarının geniĢletilebilmesi, tarım

sektöründeki fazla iĢgücünün tarım dıĢı faaliyetlere doğru kaydırılması, yetiĢmiĢ

insan gücünün verimli kullanılması uzun vadede ekonominin dıĢ kaynaklara

bağlılığının önlenmesi, ödemeler dengesindeki tıkanıklıkların ortadan kaldırılması ve

hepsinin üstünde hızlı bir geliĢme temposuna eriĢme bakımından ekonominin sanayi

hızının yükseltilmesi ve kalkınma gayretleri içinde buna bağlı olarak geliĢen

ĢehirleĢmenin desteklenmesi zorunlu görülmüĢtür.187

KentleĢmenin bölgesel geliĢimle ilgili iliĢkisi konusunda kalkınma planında

hizmet yatırımlarının nasıl yönlendirilmesi gerektiğine değinilmiĢ, geri kalmıĢ

bölgelerin ekonomik olarak geliĢmesini sağlayacak yatırımların bu bölgelerde

yoğunlaĢmasının genel olarak ekonominin de geliĢmesini sağlayacağına vurgu

yapılmıĢtır. Bu geliĢmeyi sağlamak için önerilen çözümler genel olarak birinci

kalkınma planı ile aynıdır. Ancak bu planların gerçekleĢmesi için gerekli sermaye

birikimi bulunamamıĢ büyük ölçüde plan havada kalmıĢtır.188

Bu dönemde yurt

dıĢına iĢçi gönderimi bir nevi çare olmuĢ ve hükümet tarafından desteklenmiĢtir.

187

“Ġkinci BeĢ Yıllık Kalkınma Planı 1968–1972”, T.C. BaĢbakanlık Devlet Planlama TeĢkilatı,

www.dpt.gov.tr/ eriĢim tarihi:15.05.2010 188

R. KELEġ, 2006, a.g.e., s.80

Page 91: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

91

III. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı

Bu Plan Birinci BeĢ Yıllık Kalkınma Planı gibi Ģehirlerde mevcut iĢ

olanakları üzerinde nüfusun çoğalmasını önlemek istemiĢtir. Planın sanayileĢmeye

dayanmayan ĢehirleĢmeyi, çevreyi ekonomik ve toplumsal kalkınma sürecine

alabilecek ve çevrenin toplumsal ve kültürel değiĢimini ulusal ekonomiyle

bütünleĢtirecek nitelik taĢımadığını belirtmiĢtir.189

Yine planda uzun dönemli hedefler içinde yer alan ĢehirleĢme konusunda

istihdam sorunundan doğacak alt yapı sorunlarına, çevresel sorunlardan kültürel

sorunlara kadar birçok konuda tespit ve saptamalarda bulunulmuĢtur.190

Ancak geri

kalmıĢ bölgelerin sorunlarının yerel yönetimler tarafından çözülebileceğini varsayan

plan saptamalar ve sorunların adlandırılmasında baĢka bir Ģey yapmamıĢtır. Bölgesel

sorun ve çözüm arayıĢları yerine genel bir tablo çizilmeye çalıĢılmıĢ nüfus

yoğunluğunun kentler lehine değiĢtiği vurgulanmıĢtır.

IV. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı

1978–1983 Yıllarını kapsayan bu plan büyük kentlerin ülkenin kalkınmasında

büyük rol oynayacağı düĢüncesini benimsemiĢ ve yakın çevrelerinin ekonomik ve

toplumsal geliĢiminde de etkili olacağını varsaymıĢtır. Daha önceki planlarda yer ala

kentleĢmeyi yavaĢlatmak yerine bu planda Ģehirleri daha ―yaĢanabilir‖ yapmak hedef

edinilmiĢ, temel ilke olarak görülmüĢtür.191

Sanayi ve büyük altyapı çalıĢmalarının

yapıldığı alanlarda ortaya çıkacak yerleĢme ve kentleĢme sorunlarına öncelik veren

plan ilk defa doğal ve tarihsel çevrenin korunması gerektiğini belirtmiĢtir. Ayrıca

imar planlarında yapılacak düzenlemelerle kentleĢmenin düzenlenmesi ve denetim

altına alınması gerekliliği vurgulanmıĢtır.

189

―Üçüncü BeĢ Yıllık Kalkınma Planı 1973–1977”, T.C. BaĢbakanlık Devlet Planlama TeĢkilatı,

www.dpt.gov.tr/ eriĢim tarihi:17.05.2010 190

―Üçüncü BeĢ Yıllık Kalkınma Planı 1973–1977”, a.g.e., s.112 191

“Dördüncü BeĢ Yıllık Kalkınma planı 1978–1983”, T.C. BaĢbakanlık Devlet Planlama TeĢkilatı,

www.dpt.gov.tr/ eriĢim tarihi:19.05.2010, s.295

Page 92: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

92

V. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı

BeĢinci Kalkınma Planında (1985–1989) kentleĢmenin varlığı ve düzensiz de

olsa geliĢimi kabullenilmiĢtir. KentleĢmenin yavaĢlamaması, kalkınma ve

sanayileĢmenin tabii ve kaçınılmaz sonucu olarak görülmüĢtür.192

Kaçınılmaz olan

kentleĢmenin, mümkün olan en olumlu Ģekilde yönlendirilmesi ve ekonomiye

etkisinin olumlu yöne çevrilmesi için önlemler alınması gerekliliği vurgulanmıĢtır.

Kalkınmada öncelikli bölgelere yönelik yatırım çalıĢmaları ve kurulacak sanayi

tesisleri planın ilkeleri arasında kendine yer bulmuĢtur. Bu durum hala

dengesizliklerin giderilmeye çalıĢıldığının bir göstergesidir.

VI. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı

Altıncı BeĢ Yıllık Planda kentleĢme hızının V. Plan dönemine göre

yavaĢlayacağı öngörülmüĢtür. Bu plan çerçevesinde kentleĢmeyle ilgili ilkeler ortaya

konmuĢtur. Bunlardan bazıları;

ġehirlerdeki yerleĢim alanlarında kaliteli ve sağlıklı bir yaĢam çevresi

oluĢturulmalıdır.

Orta büyüklükteki Ģehirler desteklenmelidir.

BüyükĢehirlerde fiziki plan, altyapı, arsa, ulaĢım, istihdam, konut, eğitim,

sağlık gibi konularda ortaya çıkması muhtemel sorunların hafifletilmesi için

çalıĢmalar yapılmalıdır.

Her türlü yerleĢme kademelenmesinde fiziki planlara uyulacak; bu planlarda,

tarihi, kültürel ve doğal değerlerin korunması ve mevcut Ģehir yoğunluğunun

artırılmaması esas alınacaktır.

ġehir planlaması ile ilgili mevzuatın bir çerçeve yasa içinde yeniden

düzenlenmesi için gerekli çalıĢmalar yapılacaktır.

Son olarak bu planda sanayi bölgeleri oluĢturulması, oluĢturulacak yerlerde

ortaya çıkacak kentleĢme sorunlarına ve hizmet sorunlarına ve hizmet

192

“BeĢinci BeĢ Yıllık Kalkınma Planı 1985–1989”, T.C. BaĢbakanlık Devlet Planlama TeĢkilatı,

www.dpt.gov.tr/ eriĢim tarihi:19.05.2010

Page 93: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

93

gereksinimlerine planlı bir yaklaĢımla önceden çözüm bulunması gerektiği

vurgulanmıĢtır.193

VII. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı

VII. BeĢ yıllık Kalkınma Planında nüfusu 1 milyonu aĢan yerleĢim yerlerinin

büyümesini önleyici tedbirler alınacağını söylemektedir. Bu sayede sanayileĢmenin,

kamu yatırımlarının ve özendirme politikalarının büyük kentlere göçü azaltacağı

ifade edilmiĢtir. Bir önceki planda geçen orta ölçekteki kentlerin desteklenmesi fikri

burada yer alamamıĢtır. Bunun yerine nüfusu milyonu geçen kentlerin büyümesinin

yavaĢlatılması amaçlanmıĢtır.194

Yine nüfus, göç ve kentleĢme hızına bağlı olarak ortaya çıkan konut sorununa

atıf yapılmıĢ ve çözülmesi gereken konular arasında gösterilmiĢtir. KentleĢme

olgusunun kültürel bir değer taĢıdığı ve bunun sorun olarak ilerde ortaya çıkacağı

belirtilmiĢtir. Kentsel yaĢam kalitesinin, imar planları, konut, altyapı ve arsa gibi

araçları ile iyileĢtirilmesi ve fikir sanat etkinlikleri özendirilerek kültürel olarak de

toplumun beslenilmesi gerekliliğine değinilmiĢtir.195

VIII. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı

Sekizinci BeĢ Yıllık Kalkınma Planında kent ve kentli kültürüne değinilmiĢ

altyapısal ve ekonomik çalıĢmalar yanı sıra sosyal ve kültürel hizmetlerden de

bahsedilmiĢtir. Bununla beraber kentlerin karakteristik kültür dokuları ile turistik

özelliklerinin muhafaza edilmesi, orta büyüklükteki kentlerin desteklenmesi, sağlıklı

kentleĢme için gerekli baĢlıca ilkeler olarak görülmüĢtür.196

193

Altıncı BeĢ Yıllık Kalkınma Planı 1990–1994, T.C. BaĢbakanlık Devlet Planlama TeĢkilatı,

www.dpt.gov.tr/ eriĢim tarihi:19.05.2010 194

R.KELEġ, 2006 a.g.e., s.85 195

“Yedinci BeĢ Yıllık Kalkınma Planı 1996–2000”, T.C. BaĢbakanlık Devlet Planlama TeĢkilatı,

www.dpt.gov.tr/ eriĢim tarihi:20.05.2010 s.16–17 196

“Sekizinci BeĢ Yıllık Kalkınma Planı 2001–2005”, T.C. BaĢbakanlık Devlet Planlama TeĢkilatı,

www.dpt.gov.tr/ eriĢim tarihi:20.05.2010

Page 94: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

94

Artan kentleĢme, göç olgusu, yüksek enflasyon, gelir dağılımının bozulması,

yoksullaĢma ve aile yapısında meydana gelen değiĢimler gibi sebeplerden dolayı

sosyal hizmet ve yardımlara olan ihtiyaç artmaktadır. Kurumlar arası iĢbirliği

içerisinde bu ihtiyaçların giderilmesi ilke edinilmiĢtir.

IX. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı

AB Komisyonunun, 2007–2013 yıllarını kapsayan AB bütçe dönemine uyum

sağlamak üzere Türkiye'den yeni bir AB Ulusal Kalkınma Planı hazırlaması istediği

üzerine dokuzuncu beĢ yıllık kalkınma programı bir yıl gecikmeli hazırlanmıĢtır.197

Bu durum AB ile entegrasyon çabalarının bir sonucu olarak değerlendirilebilir.

Dokuzuncu Kalkınma Planında yoğun göç ve çarpık kentleĢmenin toplumsal

yapıda meydana getirdiği sorunlar belirtilmiĢtir. Düzensiz göç ve ardından doğal

sonucu olarak gelen plansız kentleĢme terör ve asayiĢ baĢta olmak üzere toplumsal

bütünlüğü ve uyumu zedeleyici ortamları hazırladığı dile getirilmiĢtir. Bu nedenle

ortaya çıkan sosyo-kültürel uyum sorunlarını azaltıcı önlemler alınması ilke olarak

benimsenmiĢtir.198

3.3 Kentsel Mekân, Suç ve Suçluluk ĠliĢkisi

Genel olarak sosyolojide endüstrileĢmenin analizinde Marx, Durkheim ve

Weber gibi sosyal bilimciler kentin varlığını sürekli olarak irdelemiĢtir.199

Özellikle

kentlerin rolü Weber tarafından (Economy and Society) incelenmiĢtir. R.E. Park

kent sosyolojisinin kurulumunda büyük rol oynamıĢ ve kentle birlikte yeni bir

toplumun doğduğunu görmüĢtür. Park sanayi devrimi ve kentleĢme ile beraber

değiĢen kentleri sosyal bilimcilere laboratuar olarak önermiĢtir.200

197

A.SOYAK, “Ertelenen 9. Kalkınma Planı ve Türkiye’de Planlamanın Geleceği Üzerine Bir

Not”, Bilim ve Ütopya dergisi, sayı:36, 2005 198

“Dokuzuncu BeĢ Yıllık Kalkınma Planı 2001–2005”, T.C. BaĢbakanlık Devlet Planlama

TeĢkilatı, www.dpt.gov.tr/ eriĢim tarihi:20.05.2010 199

E.TATLIDĠL, “KentleĢme ve Göç”, Kitap ve Yayınevi, Ankara, 2002, s.407

200 E.TATLIDĠL, 2002, a.g.e., s.408–409

Page 95: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

95

SanayileĢmenin belirli bir seviyeye ulaĢması ile beraber endüstrileĢmenin

sınıra gelmesi artan makineleĢme oranıyla iĢ gücüne olan ihtiyacın azalması

sonucunu doğurmuĢtur. Endüstriyel geliĢimini tamamlamıĢ ülkelerin kent nüfusları

hızlı kentleĢmenin yaĢandığı 1840 ile 1914 yılları arasında beĢ kat artmıĢtır.201

Bu

artıĢın daha sert bir Ģekilde 2000‘li yıllarda da devam edileceği öngörülmektedir.

Kontrol edilemeyen ve istenmeyen bu nüfus artıĢı endüstrileĢmenin tamamlanması

ile arkasında yetersiz sağlık ve alt yapı hizmetleri, evsiz insanlar, gençlik çeteleri ve

ahlak bozukluğu bırakmıĢtır.202

Tüm etkenlerle beraber doğal olarak suç ortaya çıkmıĢtır. GeliĢmekte olan

Ģehirlerde kentleĢme düzensiz ve dağınık devam ederken paralel bir Ģekilde suç

oranları artmıĢ ve yeni suçlar ortaya çıkmıĢtır. Özellikle suç ve suçluluğun Ģehirlerin

ekonomik olarak geliĢmemiĢ kenar mahallelerinde daha çok görülmesi dikkat

çekmiĢtir. Bunun sonucu özellikle kenar mahalleler ve göçmenlerin yaĢadığı

yerleĢim yerleri üzerinde suç ve kentleĢme ile ilgili çalıĢmalar yapılmıĢtır.203

Yine bu

çalıĢmalarda göçmenliğin ve göçmen suç faillerinin ait oldukları milletlerin üzerine

çalıĢmalar yapılmıĢtır.204

Kentlerin yaĢadığı değiĢim ve yenileme ile beraber toplumsal bir olgu olan

suç ve suçluluk türleri değiĢmiĢ, yenilenmiĢtir. Temelde var olan kiĢiye karĢı iĢlenen

suçlarda çeĢitlilik yaĢanmıĢ, değiĢiklikler görülmüĢtür. Mala karĢı iĢlenen suçlar ise

çeĢitlenmiĢ, çok farklı suçlara yeni isimler verilmiĢ, bir anlamda yeni suçlar

doğmuĢtur. Geçtiğimiz yüzyılda olmayan suçlar literatüre girmiĢ büyük sorunlar

olarak devlet kurumlarının karĢısına çıkmıĢtır. Beyaz yaka suçları olarak adlandırılan

201

E.TATLIDĠL, 2002, a.g.e., s.416

202 R.F.Sokullu-akıncı, “Kriminoloji”, Beta, 6.b.s., Ġstanbul, 2009, s.133

203 “Striking Balance Between Ġmmigration and Civil Liberties”, Press Conference to Feature

Findings, Implications of Groundbreaking New Police Foundation Report, http://policefoundation.org,

eriĢim tarihi:02.04.2010 204

C. Moehling, A. M. Piehl, “Ġmmigration and Crime in early 20th Century America”, National

bureau of economic school, 2007, www.rutgers.edu, eriĢim tarihi:25.05.2010

Page 96: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

96

eğitimli ve iĢ sahibi insanların iĢlediği nitelikli dolandırıcılık suçlarının takibi ve

yakalanması kurumları zorlamakta ve çoğu zaman istatistiklere yansımamaktadır.205

KentleĢme, kent, suç ve suçluluk birbiri arasında sıkı bağları olan ve

birbirlerini etkileyen kavramlardır. Kent ve suç iliĢkisi birçok sosyal bilimcinin

ilgisini uyandırmıĢ ve çok sayıda çalıĢmaya konu teĢkil etmiĢtir. Bu araĢtırmalarda

suçun kent yapısı ile iliĢkisini, kent içinde suç ve suçluluğun yoğunluğu ile o bölgede

ikamet eden bireyler arasındaki iliĢkiler ve göç ve suç iliĢkisi konu edinilmiĢtir.206

KentleĢme ile suç arasında bir iliĢki olduğu varsayımı istatistikî veriler kullanılarak

açıklanmaya çalıĢılmıĢtır.207

KentleĢme ile kentlerde suç oranlarının artması

beklenmektedir. Nüfus artıĢı, göç ile gelen bireylerin ekonomik ve sosyo-kültürel

anlamda kente uyum süreçlerinin bu artıĢa olumsuz yönde etki ettiği bilinmektedir.

KentleĢme ile kurulan yeni yerleĢim yerlerinin sahip olduğu düĢük yaĢam koĢulları

yoksulluk ve yoksunluk, buraları kentsel çöküntü alanlarına çevirmekte, suç üreten

merkezler olarak adlandırılmalarına sebep olmaktadır. Suç oranlarının yüksek olması

düĢük kira miktarları ile açıklanmaya çalıĢılmıĢtır. Yeni kurulan bölgelerde

ekonomik imkânların düĢüklüğü, yaĢam koĢullarının kötü olması gibi etkenler de

zaman zaman suç ve suçluluğa olumsuz olarak yansımaktadır.208

Yine kentleĢmenin komĢuluk iliĢkilerini değiĢtirdiği, zedelediği için sosyal

yapıda bozulmalara yol açtığı savı ileri sürülmektedir. Geleneksel kent yapısı

sanayileĢmenin arkasından gelen kentleĢme ile bozulmuĢtur. Kentler üretim ve ticari

merkezleri dönüĢümüne bağlı olarak fonksiyon yönünden değiĢikliğe uğramıĢlardır.

KentleĢme kavramı yerleĢim yerlerine girmeden önce toplu olarak barınma ve Pazar

iĢlevi görürken, sanayileĢme ile beraber sadece bu iĢlevlerle sınırlı kalmamaya

baĢlamıĢtır. KentleĢme olgusunun hızlanması ile birlikte kentler, ara malların

205

Y.AKKUġ, “Suçun Ekonomik Modelleri”, s.3–4, www.econturk.org, eriĢim tarihi:01.06.2010

206 Daha fazla bilgi için, Z.KIZMAZ, “Sosyolojik Suç Kuramlarının Suç Olgusunu Açıklama

Potansiyelleri Üzerine Bir Değerlendirme”, C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi, cilt:29, 2005, s.149–174

207 N.CÖMERTLER, “Türkiye’de Suç Oranının Sosyo-Ekonomik Belirleyicileri: Yatay Kesit

Analizleri1, A.Ü. Siyasal Bilgiler Dergisi, cilt:62, 2007, s.5–7

208 T.ĠÇLĠ, “Türkiye’de Suçlular (Sosyo-Kültürel ve Ekonomik Özellikleri)”, Dil ve Tarih

Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Yayınları, Ankara, sayı:71, s.37–39

Page 97: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

97

toplanıp iĢlendiği, maddi karĢılığı olan para ve madenlerin kolayca el

değiĢtirebildiği, ticaretin çok hızlı ve sistematik yapıldığı yerler haline gelmiĢtir. 209

ÇağdaĢ kent anlayıĢı sanayi devrimi ile beraber kentlere girmiĢ; kentlerde var

olan tarım sektörünün yerine üretim ve hizmet sektörünün yerleĢmesine neden

olmuĢtur. Bu değiĢim, ilk önce üretim sektörünün büyümesiyle olmuĢtur. Bu büyüme

sanayileĢme adını almıĢtır. SanayileĢme ise makineleĢmeyle beraber kentlere çektiği

fazla sayıdaki iĢgücünün atıl hale düĢmesine neden olmuĢtur. Bu durum bir anlamda

kentlerin geliĢimini olumsuz yönde etkilemiĢ, sorunlu bölgelerin büyümesiyle ve

artmasıyla son bulmuĢtur. Ancak bireylerin sahip olduğu ekonomik kaynakların

artması ve yaĢam standartlarının istenen düzeyde olmaması hizmet sektörünün

büyümesine yol açmıĢtır. KentleĢme ile birlikte zenginleĢen bireyler daha kaliteli bir

yaĢam için sağlık, eğitim, güvenlik gibi hizmetlerde iyileĢme beklemiĢler ve bu

sektörler için daha fazla kaynak ayırmıĢlardır. Ancak bu ekonomik farklılığın

oluĢması kent içinde birbirinden tamamen farklı yerleĢim yerlerinin oluĢmasına

neden olmuĢtur. Yine bu durum zaman ilerledikçe kemikleĢmiĢ bir fırsatlar eĢitsizliği

oluĢmasına neden olmuĢ, suçun oluĢumunda etkili olmuĢtur.210

Burada sadece suç ve

suçluluk değil aynı zamanda mağdur ve onun ekonomik durumu suçu etkileyen

etmenlerdendir. Suç ve suçluluğu burada yoksulluk ve yoksunluk ile iliĢkili

durumdadır. Aynı zamanda bu durum suçun niteliğine de etki yapmaktadır.

Yoksulluk ve yoksunluk eğer kiĢiyi suça itiyor ya da suç iĢlemesinde etken oluyorsa

iĢlemesi beklenen suç mala karĢı olanlardır.211

Kent ekonomisi ile suç ve suçluluk kavramları birbirleriyle iliĢkili olarak

ilerlemektedir. Sadece olumsuz ekonomik koĢullarda değil ekonominin iyi olduğu

durumlarda da suç ve suçluluğun oluĢmasında etken durumundadırlar. Ancak

niteliksiz kentler ve yerleĢim alanları suç ve suçluluğun yoğun olarak bulunduğu

209

B.ULUTÜRK, 2006, a.g.e., s.11

210 Z.KIZMAZ, “Ekonomik Yapı ve Suç: Bazı AraĢtırma Bulguları Üzerine Genel Bir

Değerlendirme”, F.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi, sayı:2, 2003, s.381

211 T.ĠÇLĠ, a.g.e., s.38

Page 98: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

98

yerlerdir.212

Bakımsız, sahipsiz ve metruk görülen kentsel mekânlar ve kentler suç ve

suçluluğun konusu ve kaynağı olabilmektedir. Amerikan sosyologların ileri sürdüğü

kırık pencereler yaklaĢımı ile kentsel mekânların düzensizlikleri mekân algısında da

bozulmalara yol açmaktadır.213

Ancak sadece suç ve suçluluğu ekonomik ve sosyal

düzeyle ya da kentsel mekânla sınırlamak yanlıĢ olacaktır. Bu yaklaĢımla suç ve

suçluluk açıklanmaya çalıĢılırsa Beyaz Yaka suçları gibi konular havada kalacaktır.

3.5 Suça ĠliĢkin Yasal ve Yönetsel Çerçeve

Bütün devletlerde kurallar özellikle toplumsal barıĢ ve huzur için görevli ve

yetkili kurumlarca belirlenir. Her devlette farklılık göstermekle birlikte aslında suç

olarak nitelendirilen davranıĢlar ortak bir düĢüncenin ürünüdür. Suç, kanun koyucu

tarafından koyulmuĢ kural ve kaidelere uyulmaması olarak nitelendirilmektedir.

Ayrıca suç, hukuk düzeninin sonucunu cezalandırdığı fiillere verdikleri addır.

Buradan suçun yasal bir olgu olduğu sonucuna varabiliriz. Çünkü suç ancak

kanunlarda yapılması karĢılığında bir yaptırımın olduğu hal ve hareketlerdir.214

Suçlar genel olarak her kanun koyucu tarafından ortak amaçlar doğrultusunda

belirlenmiĢtir. Adam öldürme, yaralama, tecavüz gibi vücut bütünlüğüne karĢı haksız

fiillerin tamamı tüm devletlerde suç olarak adlandırılmıĢtır. Bunun yanında hırsızlık

gibi mala karĢı olarak yapılan haksız fiiller de ortak bir amaçla suç olarak

adlandırılmıĢtır. Ancak gerek devletlerin yönetim Ģekilleri, gerekse de geliĢmiĢlik

düzeyleri gereği bazı filler suç sayılmamıĢtır.215

Örneğin internet kullanımının

olmadığı bir Afrika ülkesinde siber sulardan bahsetmek manasız olacaktır. Bunu gibi

212

E.ATAÇ, “Suçun Kentsel Mekândaki Algısı; Güvensizlik Hissi”, TMMOB Mimarlar Odası

Yayınları, Ankara, 2007, s.19

213 B.ULUTÜRK, “KentleĢme ve Suç ĠliĢkisi: Adana ve Çanakkale AraĢtırması”, YayımlanmamıĢ

Yüksek lisans Tezi, Ankara: Güvenlik Bilimleri Fakültesi, 2006, s.128

214 Ġ.AYHAN, K.M.ÇUBUKÇU, “Suç ve kent ĠliĢkisine Ampirik BakıĢ: Literatür Taraması”,

S.D.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sayı:5, 2007, s.31–32

215 Ġ.AYHAN, K.M.ÇUBUKÇU, 2007, a.g.e., s.32

Page 99: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

99

düĢünce suçları, siyasal suçlar ve ekonomik suçlar ülkeden ülkeye farklılık

gösterebilmektedir.

Türkiye‘de suç ve cezaların kanuniliği ilkesi geçerlidir. Bu durum hem iç

hukukta hem de uluslar arası hukukta düzenlemeye tabii tutulmuĢtur. Anayasanın 38.

maddesinin ilk dört fıkrası cezaların kanuniliği ilkesine değinmektedir. Madde,

“Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden

dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş

olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza

mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır. Ceza ve ceza

yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.” Ģeklindedir. Anayasanın bu

38. maddesi ile hiç kimsenin fiili iĢlediği sırada fiil kanunlarca yasaklanmamıĢsa suç

sayılamayacağını, fiil iĢlendikten sonra eğer yaptırımın Ģiddeti artmıĢsa bunun

uygulanamayacağına, ceza mahkûmiyeti ve ceza zamanaĢımında da aynı Ģekilde

daha ağır bir yaptırım uygulanamayacağını ve bu düzenlemelerin ancak kanunla

yapılacağını düzenlemiĢtir.

Uluslar arası hukukta ise devletler taraf oldukları anlaĢmalar ve sözleĢmeler

uyarınca sorumludurlar. Türkiye‘de birçok uluslararası anlaĢmaya taraf bir devlettir.

Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesinin altına imza atan Türkiye bu sözleĢmenin

maddeleri uyarınca iç hukukta da düzenleme yapmalıdır. Avrupa Ġnsan Hakları

SözleĢmesinin 7. maddesi suç ve cezaların kanuniliği ilkesini düzenlemektedir. 7.

maddede “Hiç kimse işlediği zaman ulusal veya uluslararası hukuka göre bir suç

sayılmayan bir fiil veya ihmalden dolayı ceza verilemez. Yine hiç kimseye, suçun

işlendiği sırada uygulanabilecek olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.” Bu

uluslar arası anlaĢmaya taraf olan devletler fiilin iĢlendiği tarihte ulusal veya uluslar

arası hukukta suç sayılmayan bir fiile suç isnadı yapılmayacağı belirtilmiĢtir. Yine bu

maddede suçun iĢlendiği tarihten sonra yaptırımının artırılmasının fiilin karĢılığı olan

cezayı değiĢtiremeyeceği hükme bağlanmıĢtır.216

216

ġ.ÜNAL, “Suç ve Cezaların Kanuniliği Ġlkesi”, Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi, TBMM

Kültür Sanat Yayınları, no:89, 2001,s s.209–210

Page 100: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

100

Türkiye‘de suç ve suçluluk genel olarak 29.04.2004 tarih 5237 sayılı Türk

Ceza Kanunu ile düzenlenmektedir.217

Bu kanunun ilk maddelerinde kanunun amacı,

ilkeleri, uygulama amacı, cezayı azaltan ve arttıran nedenler ve güvenlik tedbirleri

açıklanmıĢ ve düzenlenmiĢtir. Suç ve suçluluğu belirleyen fiil ve davranıĢlar ise

ancak ikinci kitapta yer almıĢtır. Uluslar arası hassasiyetlerle beraber ilk olarak

soykırım ve insanlığa karĢı suçlar, ardından da göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti

suçları 76. maddeden itibaren düzenlenmiĢtir.218

Daha sonra sırasıyla hayata karĢı

suçlar, vücut dokunulmazlığına karĢı suçlar, iĢkence ve eziyet ve diğer suçlar

düzenlenmiĢtir. Kanunda yer alan suçları sırası ile bölümler halinde kategorize etmek

kanunu anlamak açısından kolaylık sağlayacaktır. Bunlar;

Soykırım ve Ġnsanlığa KarĢı Suçlar,

Göçmen Kaçakçılığı ve Ġnsan Ticareti,

Hayata KarĢı Suçlar,

Kasten öldürme

Ġntihara yönlendirme

Taksirle öldürme

Vücut Dokunulmazlığına KarĢı Suçlar,

Kasten yaralama

Taksirle yaralama

Ġnsan üzerinde deney

Organ veya doku ticareti

ĠĢkence ve Eziyet,

Koruma, Gözetim, Yardım veya Bildirim Yükümlülüğünün Ġhlâli,

Terk

Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi

Çocuk DüĢürtme, DüĢürme veya KısırlaĢtırma,

Cinsel Dokunulmazlığa KarĢı Suçlar,

Cinsel saldırı

217

“Türk Ceza Kanunu”, Seçkin Yayınları, Ankara, 2009

218 Daha fazla bilgi için F.TURHAN, “Yeni Türk Ceza Kanunu’nda Uluslararası Suçlar”,

www.ceza-bb.adalet.gov.tr, eriĢim tarihi:01.06.2010

Page 101: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

101

Çocukların cinsel istismarı

ReĢit olmayanla cinsel iliĢki

Cinsel taciz

Hürriyete KarĢı Suçlar,

Tehdit

ġantaj

Cebir

KiĢiyi hürriyetinden yoksun kılma

Eğitim ve öğretimin kısıtlanması

ġerefe KarĢı Suçlar,

Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına KarĢı Suçlar,

Malvarlığına KarĢı Suçlar,

Hırsızlık

Kullanma hırsızlığı

Yağma

Mala zarar verme

Hileli iflas

Genel Tehlike Yaratan Suçlar,

Kamunun Sağlığına KarĢı Suçlar,

Kamu Güvenine KarĢı Suçlar,

Kamu BarıĢına KarĢı Suçlar,

UlaĢım Araçlarına veya Sabit Platformlara KarĢı Suçlar,

Genel Ahlaka KarĢı Suçlar,

Aile Düzenine KarĢı Suçlar,

Ekonomi, Sanayi ve Ticarete ĠliĢkin Suçlar,

BiliĢim Alanında Suçlar,

Kamu Ġdaresinin Güvenilirliğine ve ĠĢleyiĢine KarĢı Suçlar,

Adliyeye KarĢı Suçlar,

Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına KarĢı

Suçlar,

Devletin Güvenliğine KarĢı Suçlar,

Anayasal Düzene ve Bu Düzenin ĠĢleyiĢine KarĢı Suçlar,

Page 102: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

102

Milli Savunmaya KarĢı Suçlar,

Devlet Sırlarına KarĢı Suçlar ve Casusluk,

Yabancı Devletlerle Olan ĠliĢkilere KarĢı Suçlar olarak

sınıflandırılmaktadır.

3.6 Bölüm Sonucu

Türkiye‘de kentsel mekânın geliĢimi incelenirken Tanzimat fermanı ve

ardından yapılan diğer yenilik çalıĢmaları önem teĢkil etmektedir. Osmanlı

Devletinin yüzlerce yıl kullandığı ―Miri‖ toprak sisteminin değiĢmesi ve batı

kaynaklı ıslahatlarla getirilen yeni vergi sistemleri kentlerde ve kentsel mekânlarda

köklü değiĢikliklere yol açmıĢ kentleĢmenin hızlanmasını sağlamıĢtır. Kırsal nüfusu

toprak sisteminin değiĢmesi ile kentlere iten bu durum kent nüfuslarının artmasını

sağlamıĢtır. Ancak kentlere gelen bu nüfus niteliksiz iĢçilerden oluĢtuğu ve

ekonomik olarak bir birikimleri olmadığı için kötü yaĢam Ģartlarını zorunlu kılmıĢtır.

Cumhuriyet döneminde kentlerde nüfus artıĢı olarak gerçekleĢen kentleĢme

20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sorun haline gelmiĢtir. Bu nüfus birikiminin

maddi ihtiyaçları, çalıĢması ve ikamesi büyük bir problem haline gelmeye

baĢlamıĢtır. Ancak sonraki dönemlerde çözülmesi için gelecek zamana bırakılan bu

problem kartopu gibi büyüyerek 1980‘lerde göze batmaya baĢlamıĢtır.

Özellikle 1985 yılından sonra istikrar vadeden liberal politikalara ve serbest

piyasa ekonomisine geçiĢ yapılması ile kentleĢme hız kazanmıĢtır. Kentler

hükümetlerin oy kaygısı güden popülist yaklaĢım ve politikalarından zarar

görmüĢtür. Kentlerin kendilerine özgü tarihi ve coğrafi yapısı kentleĢme ile ortaya

çıkan rantlarla karĢı karĢıya kalmıĢtır. Ġmar afları, ıslah imar planları, 2-B orman

arazisi uygulamaları kentlere ve kentleĢmeye zarar vermiĢ yapılan kentleĢme

çalıĢmalarını olumsuz yönde etkilemiĢtir.

KentleĢme çok uzun süre özellikle sanayileĢme ve ekonomik geliĢmelerle

paralel olarak geliĢmiĢtir. Ġstanbul ile beraber batı ve doğu komĢuları kentleĢme

Page 103: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

103

hızında ilk sıralarda yer almıĢtır. Bursa ve Kocaeli Ġstanbul‘u izlemiĢ, baĢkent olması

nedeniyle Ankara, deniz ulaĢımı, liman kenti olması ve tarihi mirası ile Ġzmir bu

geliĢmeyi sürdürmüĢtür. Tarım faaliyetlerinde yoğun iĢ gücüne ihtiyaç olan Adana ve

Mersin çevresi bu etmenle kentleĢme geliĢmiĢtir. 1980‘den sonra turizm sektörünün

geliĢmesi ile de Antalya, Marmaris, Fethiye ve Alanya gibi kentler hızlı bir

kentleĢme yaĢamıĢlardır.

2000‘li yıllarda istikrar ile beraber faizlerin düĢmesi ve ekonomik Ģartların

değiĢmesi ile konut sektörü hızlı bir büyüme dönemine girmiĢtir. Konut sektöründe

var olan yoğun talep doğrultusunda özellikle devlet kurumu olan TOKĠ‘nin öncülüğü

ile toplu konut yapımı belki de hiç olmadığı kadar artmıĢtır. 2004 yılında yapılan

yasal değiĢikliklerle daha aktif hale gelen TOKĠ, hükümet politikaları ile aynı

doğrultuda toplu konut projelerine ve kentsel dönüĢüm uygulamalarına imza atmıĢtır.

Bu dönemde birçok çöküntü alanında (gecekondu bölgesi) dönüĢüm uygulamaları

yapılmıĢ, kentler çok hızlı bir değiĢime ve kentleĢmeye özne olmuĢtur.

Kentlerde yaĢanan değiĢimler ve değiĢen kentleĢme olgusu kentli bireylerin

üzerinde de değiĢimlere neden olmaktadır. Özellikle kırsal yerleĢim alanlarından

gelen bireyler kentler geldiklerinde uyum sağlayabilmek için değiĢim sürecine

girmektedirler. Ancak bununla beraber kentler ve kentli bireyler de yaĢanan bu

süreçten etkilenmektedir. YaĢanan yoğun etkileĢim ve değiĢim kaynaklı olarak

yoksulluk, ayrıĢma, dıĢlanma ve gerilim gibi olgular kentlerde bir sorun olarak

insanların karĢısına çıkmaktadır.

KentleĢme uzun süreler devlet ve siyasi parti programlarında olsa da bir değer

ve olgu olarak özellikle 1980‘lerden sonra ortaya çıkmıĢtır. Kalkınma planlarında yer

alan, düzenlenmesi için Anayasa maddelerinde devlete görevler verilen kentleĢme

olgusu kentlerin birçok sosyal ve toplumsal problemin kaynağı, nedeni ya da sonucu

olduğu inancı ile daha önemli hale gelmiĢtir.

Genel çerçeve ile ülkemizde suçlar 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile

düzenlenmektedir. Türk Ceza Kanununda suçlar ayrı baĢlıklar altında

düzenlenmiĢtir. Sırası ve gruplandırılması çağın ruhuna uygun Ģekilde

Page 104: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

104

düzenlenmiĢtir. Gündemde yoğun olarak yer alan ya da ulusal ve uluslar arası

hassasiyetlere uygun olarak hazırlanmıĢ ve kategorize edilmiĢtir.

Page 105: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

105

4. BÖLÜM KENTSEL MEKÂN, SUÇ VE SUÇLULUK

ĠLĠġKĠSĠNE KADIKÖY ÖRNEĞĠ ÜZERĠNDEN YAKLAġIM

4.1 Tarihsel, Mekânsal ve Sosyo-Ekonomik GeliĢim

Süreci

Kadıköy, Ġstanbul ilinin Anadolu yakasında yer alan ilçelerinden biridir.

Ġstanbul‘un, Boğaz‘ın Marmara‘ya açılmaya baĢladığı kıyılarda, boğazın karĢısına

hâkim kıyıların gerisindeki alçak tepeler ve düzlükler üzerinde yer almaktadır.

Ġlçenin yerleĢim planı denize kıyısı olması sebebiyle tipik deniz kıyısı kentlerin

özelliklerini taĢımaktadır (Harita 1).

Harita 1: Kadıköy Ġlçesinin Ġstanbul Ġçindeki Konumu219

Kadıköy‘deki yerleĢmenin baĢlangıcını oluĢturan tarihsel çekirdek,

HaydarpaĢa Koyu çevresi ile Moda Burnu‘nun oluĢturduğu alan içinde yer

219

“Ġstanbul haritası”, www.turkiyerehberi.net, eriĢim tarihi:05.04.2010

Page 106: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

106

almaktadır.220

Kadıköy'ün kuruluĢu, Bizans'tan, yani Ġstanbul'un kuruluĢundan 17 yıl

kadar öncedir. KuruluĢ tarihi olarak M.Ö. 675 yılı kabul edilir. Fikirtepe‗den sonraki

ilk yerleĢme bugünkü Moda Burnu ile Yoğurtçu arasında kalan yerde kurulan

Halkedon (Bakır ülkesi) olmuĢtur. Bu Ģehirden günümüze herhangi bir kalıntı

ulaĢmamıĢtır. Fetih yıllarında küçük bir yerleĢim birimi olan Kadıköy, fethi takip

eden yıllarda da çok büyük bir geliĢme göstermemiĢtir. Kadı Hızır Bey'in, bugünkü

Osman ağa Camii'nin bulunduğu yere yaptırdığı cami, Osmanlı'nın buradaki ilk

önemli yapısı olmuĢtur.221

Kadıköy'ün asıl geliĢmesi, 19. yüzyılın 2. yarısında,

Selimiye KıĢlası, HaydarpaĢa Askeri Hastanesi gibi önemli yapıların inĢasından

sonra baĢlamıĢtır. Özellikle 1857'de baĢlayan düzenli vapur seferleri Kadıköy'ü

yerleĢim için daha tercih edilir bir mevki haline getirmiĢtir. Özellikle ikinci

Abdülhamid zamanında yoğun gayri Müslim tebaanın bölgede var olan çoğunluğunu

azaltmak için devlet erkânının ve Müslüman tebaanın ikameti yönlendirilmiĢ ve

desteklenmiĢtir.222

Kadıköy'ün bu özelliği günümüze kadar devam etmiĢtir. Kadıköy,

1869 yılında o zamanlar daha büyük ve önemli bir merkez olan Üsküdar Sancağı'na

bağlanmıĢtır.

Uzun süre Üsküdar'a bağlı kalan Kadıköy, 1930'da ilçe yapılmıĢtır.

Günümüzde bütünüyle kentsel alan içinde kalan ve yapılaĢmıĢ bulunan Kadıköy,

Bostancı‘ya kadar uzanan semt ve mahalleleri ile 19. yüzyılda iskân sahası haline

gelmiĢtir. Bununla birlikte geçmiĢi Ġstanbul‘dan çok daha eskilere uzanmaktadır.

Osmanlı Devleti zamanında önemli bir tarımsal üretim yeri olmasının yanında

özellikle saray erkânı için cazip bir ikamet yeri olmuĢtur. Cumhuriyet dönemi ile

beraber elektrik ve tramvay seferlerinin baĢlaması ardından da vapur seferlerinin

açılması geliĢmesinde etkili olmuĢtur. Daha sonra yapılan HaydarpaĢa limanı ve D–

100 karayolu ilçenin geliĢmesine olumlu etki yapmıĢtır. 1950–60 arasında iktidarda

kalan BaĢbakan Adnan Menderes için 1950'lerin ikinci yarısında, Ġstanbul'un imarı

220

“Kadıköy’ün Tarihçesi” www.kadikoy-meb.gov.tr/ eriĢim tarihi:28.01.2010

221 “Kadıköy” www.istanbul.gov.tr/ eriĢim tarihi:12.01.2010

222 V.K.BĠLGĠÇ, “Osmanlı Devleti’nde Azınlıklar”, Yönetim ve Güvenlik, Seçkin Yayıncılık,

Ankara, 2005, s.167–187

Page 107: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

107

bir tutku haline gelmiĢtir.223

Bu dönemde Ġstanbul imar hareketliliğine uğramıĢ ve bir

ölçüye kadar yeniden düzenlenilmeye çalıĢılmıĢtır.

1965 Kat Mülkiyeti Kanunu ile Türkiye‘de birçok yerleĢim yerinde müstakil

binaların yerine çok yoğun apartmanlara bırakacağı bir dönemin baĢlangıcı olmuĢtur.

Bu durum kentli nüfusun hızla artmaya baĢlamasının ve kentli-köylü nüfus

dengesinin kentli nüfus lehine bozulmaya baĢlaması ile sonuçlanmıĢtır.224

1960‘lar

sonrasında Kadıköy‘de ticaret ve hizmet sektörlerinin büyümede artıĢ göstermesiyle,

Sirkeci-Eminönü-Karaköy-Beyoğlu gibi birinci kademe merkezlerin ardından ikinci

kademedeki metropoliten alt merkeze dönüĢmüĢ ve eski semt merkezi özelliklerini

yitirmiĢtir.

2008 yılında 5747 Sayılı, BüyükĢehir Belediyesi Sınırları Ġçerisinde Ġlçe

Kurulması ve Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun ile ‗Ġlçe

kurulması‘ baĢlığı altındaki 1. maddesinin 18. bendinde, AtaĢehir Ġlçesi Kadıköy‘den

7 ilçe alarak yeni bir ilçe olmuĢtur. Bu durum Kadıköy mahalle sayısında ve

nüfusunda azalmaya neden olmuĢtur. 28 olan mahalle sayısı 21‘e düĢmüĢ, 774.670

olan nüfusta 553.062‘e düĢmüĢtür.225

AĢağıdaki tablo 1‘de görülebileceği gibi ilçe

nüfusu 1965 yıllarından sonra hızla sayısal olarak artmıĢtır.

Tablo 4: Yıllar içinde Kadıköy‘ün Nüfusu226

Yıllar 1960 1970 1975 1980 1990 1997 2000 2007 2010

Nüfus 131.928 241.593 362.578 468.317 648.282 699.379 663.299 744.660 529.191

Devlet politikaları, Kat Mülkiyeti kanunu, zamanın ekonomik Ģartları ve

ilçenin stratejik konumu gereği uzun süre yerleĢim ve ticaret için cazip konumunu

korumuĢtur. Ġlçe her türlü ulaĢım imkânına sahip olması bu durumu

kuvvetlendirmiĢtir. Anadolu yakasında karayolu ulaĢımının baĢlangıç noktası olması,

raylı ulaĢımının ( HaydarpaĢa Garı ) ilk ve en yoğun noktası olması ve deniz

223

Doğan HASOL “KentleĢme ve Ġstanbul” 2006, www.doganhasol.net eriĢim tarihi:12.01.2009

224 A.ATASOY, S.OSMAY, “Türkiye’de Kentsel DönüĢüme Yöntemsel Bir YaklaĢım”, ODTU

Mimarlık Fakültesi Dergisi, sayı:2, 2007, s.62–63

225 “Ġstanbul’un Yeni Ġlçe Haritası Çizildi”, www.ibb.gov.tr, eriĢim tarihi:10.04.2010

226 “Genel Nüfus Sayımları”, www.tuik.gov.tr, eriĢim tarihi:05.04.2010

Page 108: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

108

ulaĢımının yoğun olması yine ikamet ve ticaret için uygun bir ortam olmasını

sağlamıĢtır. Ancak 1990‘lı yıllardan itibaren ilçenin imar yönünden doyması

Ve iĢ yerlerinin ve evlerin fiyatlarının artması nedeniyle nüfus artıĢı yavaĢlamıĢtır.227

Kadıköy ilçesi yüzölçümüne nispeten yoğun olan nüfusu ile dikkat çekmektedir.

Özellikle sahile yakın mahallelerde var olan yerleĢim çevresel sorunlara yol

açmaktadır. Osmanağa, Caferağa ve Fenerbahçe gibi mahallelerde konutlar

birbirlerine çok yakın Ģekilde konuĢlandırılmıĢtır. Öyle ki gerek trafiğin yoğunluğu

gerekse de park zorluğu yeniden bir planlamanın gerekliliğine iĢaret etmektedir. Bu

Ģekilde var olan yoğun ve birbirine yakın yerleĢim güvenlik sorunlarına da yol

açmaktadır. Düzensiz yerleĢimler görünürlülüğü azaltmakta ve ulaĢım olanaklarını

zorlaĢtırmaktadır.

Kadıköy, eski kent kimliği ve ulaĢım imkânlarının geliĢmiĢ olması nedeniyle

ikamet için cazip bir yerleĢim alanı olarak görülmüĢtür. Nüfusa kayıtlı oldukları yere

göre Kadıköy‘de ikamet edilenler incelendiğinde geniĢ bir yelpaze ile

karĢılaĢılmaktadır. Bununla beraber en çok Ġstanbullular ikamet için Kadıköy ilçesini

seçmektedirler.228

Osmanlı döneminde Üsküdar'a bağlı olan Kadıköy uzun müddet

Üsküdar'ın gölgesinde kalan ikincil bir merkez olmuĢtur. Daha ziyade Osmanlı

Devleti‘nde yaĢayan gayr-i Müslim vatandaĢlar ikamet etmek için seçmiĢlerdir.

Kadıköy, cumhuriyetle birlikte hızla geliĢmiĢ, yüksek deniz ulaĢımı imkânlarıyla

Üsküdar'a alternatif olmuĢtur. Boğaziçi Köprüsü yapılması, Sahil yolunun

yenilenmesi ve çevre yollarının yapılması ile Ġstanbul'un gözde yerleĢim yerlerinden

biri haline gelmiĢtir.229

Ġlçe nüfusu 553.452 iken kayıtlı seçmen sayısı 404 bindir. Seçmen sayısının

yani 18 yaĢ üstü nüfusun çok olmasının birçok sebebi vardır. Eski yerleĢim olmasının

en etkili etmen olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanında yeni binaların yapılmadığı,

diğer bir bakıĢ açısıyla baĢka illerden ve ilçelerden göç almayan Kadıköy kiraların ve

konut fiyatlarının yüksek olduğu bir yerdir. 50 yaĢ ve üstü Nüfus yaklaĢık olarak 176

227

“Gelecekte Kadıköy”, www.arkitera.com, 2008, eriĢim tarihi:04.05.2010

228 “Nüfus ve Demografik Yapı”, www.ibb.gov.tr, eriĢim tarihi:04.05.2010

229 “Kadıköy Belediyesi 2010–2014 Stratejik Planı”, 2009, www.kadikoy.bel.tr, eriĢim

tarihi:05.05.2010, s.9–11

Page 109: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

109

bindir. Özellikle Moda, Fenerbahçe, Caddebostan ve Suadiye mahallerinin sakinleri

bu gruba girmektedir. Ġlçenin ekonomik aktiviteleri ticaret, denizcilik ve yoğun

olarak hizmet sektörü etrafında Ģekillenmektedir. Tarım, sanayi ve hayvancılık ise

yok denecek kadar azdır. Konut alanı olması sebebiyle inĢaat sektörü de varlığını

sürdürmektedir.230

UlaĢım açısından büyük avantajlara sahip ilçe Ġstanbul‘da bulunan iki

havaalanına da yaklaĢık olarak 40 km uzaklıktadır. Ancak Sabiha gökçen

havaalanına ulaĢım daha kolaydır. UlaĢım kolaylığı olan ilçede birçok alternatif

mevcuttur. Deniz ulaĢımı için hem Ġstanbul içinde hem de il dıĢına sefer yapılan

iskelelere sahiptir. Bunun yanında geliĢmiĢ karayolu ulaĢımının baĢlangıç

noktalarındandır. 2010 yılında tamamlanan Metrobüs projesinin (SöğütlüçeĢme-

Avcılar) Anadolu yakasında olan baĢlangıç noktası ilçe sınırları içerisindedir.231

Bu

durum Kadıköy ilçesinde zaten var olan yoğun nüfusun iĢ günlerinde özellikle

RasimpaĢa ve Osmanağa mahallerinde artmasına neden olmaktadır. Bu iki

mahallenin ulaĢım açısından hem Anadolu yakasında ki bölgelere hem de Avrupa

yakasında ki bölgelere karĢı avantajları bulunmaktadır. Birden fazla alternatif ulaĢım

imkânı sunması bu iki mahallenin cazibelerini artırmaktadır.

Kadıköy ilçesinin mahalleleri, KoĢuyolu, RasimpaĢa, Acıbadem, Osmanağa,

Caferağa, ZühtüpaĢa, HasanpaĢa, Fikirtepe, Eğitim, Dumlupınar, Feneryolu,

Fenerbahçe, Göztepe, Merdivenköy, Caddebostan, Erenköy, Sahrayıcedid, 19 Mayıs,

Suadiye, Kozyatağı ve Bostancı mahalleleridir (Harita 2).

230

“Kadıköy Belediyesi 2010–2014 Stratejik Planı”, 2009, a.g.e., s.19–20

231 “Ġstanbul’da ulaĢım”, www.ibb.gov.tr, eriĢim tarihi:12.05.2010

Page 110: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

110

Harita 2: Kadıköy Haritası ( Mahalle Bazlı )232

RasimpaĢa, KoĢuyolu, Osmanağa, Caferağa, Fenerbahçe ve Caddebostan

mahalleri deniz ulaĢımı ile sahip oldukları avantajlar ile Osmanlı Devleti zamanından

itibaren cazip bir yerleĢim yeri olmuĢtur. Ancak bu bölgelerde yerleĢim yıllar

geçtikçe düzenden uzak ve iç içe geçmiĢ hale gelmiĢtir. Aslında bu durum bir

nebzede olsa diğer mahalleler içinde geçerlidir. Özele inildiğinde ise Fikirtepe

Mahallesi ve Dumlupınar Mahalleleri örneği dikkat çekicidir. Fikirtepe ve

Dumlupınar Mahallelerinin barındırdığı nüfusun ekonomik ve sosyal imkânları daha

kısıtlı bir görüntü çizmektedir. Bu mahalleler Kadıköy‘ün kalan diğer mahallerinden

farklı bir görünüme sahiptirler. Kadıköy‘de içinde yoğun olarak gecekondu

barındıran bu iki mahalledir.233

Bölge ıslah ve yeniden düzenleme çalıĢmalarına

ihtiyaç duymaktadır. Ġlçede problem potansiyeli taĢıyan baĢlıca bölgelerdendir. Uzun

süredir kentsel dönüĢüm planları ve yenilenecek kent öngörülerine konu olmasına

rağmen hala kentsel problemleri bünyesinde bulundurmaktadır.234

232

“Kadıköy’ün Yeni Haritası”, www.kadikoy.info.tr, eriĢim tarihi:05.05.2010

233 T.KAHRAMAN, “Ġstanbul Kentinde kentsel dönüĢüm projeleri ve Planlama Süreçleri”,

TMMOB Kentsel DönüĢüm Sempozyumu, 2006, s.96–97

234 “Yatırımcıların Yeni Gözdesi Fikirtepe”, www.emlakkulisi.com, eriĢim tarihi:02.06.2010

Page 111: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

111

Tablo 5: Ġlçe Mahallelerinin Altyapı Bilgileri235

Ġlçenin sahip olduğu yüksek sayıdaki sokak sayısı kentsel düzenlemenin ne

kadar zor olduğunun göstergesidir. Tablo 5‘de yüzölçümüne göre sokak sayısının en

fazla olduğu mahalleler Caferağa, Fenerbahçe ve Osmanağa olduğu görülmektedir.

Toplam 1247 olan sokak sayısının 219 tanesinin sadece bu üç mahallede olduğu

görülmektedir. Yüzölçümüne göre sokak sayısının çokluğunun nedenini mahallenin

karıĢıklığı ve plansız ilerleyen kentleĢmesi olarak gösterebiliriz. Sokak sayısının

yüzölçümüne kıyasla çok fazla olması düzenli ve planlı bir kentte olması gereken

otopark alanlarını daraltmakta ve yeĢil alanların yapımını engellemekte, spor

alanlarının yapımını zorlaĢtırmakta ve özellikle engellilerin kent alanlarını

kullanmasını zorlaĢtırmaktadır.236

TaĢıt yoğunluğu, park problemi ve konut dıĢı

kullanımlar zaten kısıtlı olan kent alanını tamamen yok etmekte ve kentlilerin yaĢam

alanları minimuma inmektedir. Gün içinde araç trafiğinin yoğun olduğu ilçede

235

“Kadıköy Belediyesi 2010–2014 Stratejik Planı”, 2009, a.g.e., s.30

236 Z.ÖZCAN ve Diğerleri, “Kente Dar Analitik Bir Çözümleme: Sokaklar, Ġlk yıl ġehir Planlama

Atölyesi Deneyimi”, Gazi Ü. Müh. Mim. Fak. Dergisi, Sayı:3, 2003, s.24–30

Mahalle

Mahalle Yüz

Ölçümü m² Sokak/Cadde Sayısı

19.May 1.341.029,13 44

Acıbadem 1.515.772,25 67

Bostancı 1.853.257,05 90

Caddebostan 1.662.761,88 48

Caferağa 1.269.145,84 102

Dumlupınar 700.509,97 50

Eğitim 956.502,86 64

Erenköy 1.349.847,17 56

Fenerbahçe 1.755.911,78 58

Feneryolu 1.013.383,10 46

Fikirtepe 532.567,11 69

HasanpaĢa 873.034,39 62

Göztepe 1.781.709,85 68

KoĢuyolu 674.551,51 38

Kozyatağı 1.388.730,36 52

Merdivenköy 1.688.571,41 103

Sahrayıcedid 1.353.283,38 47

Suadiye 1.463.079,74 57

Osmanağa 499.335,77 59

RasimpaĢa 879.740,07 45

ZühtüpaĢa 663.936,23 32

Toplam 25.216.660,85 1247

Page 112: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

112

kaldırımlar bile araçların tehdidi altında kalmaktadır. Bunun yanında yaya trafiği

olumsuz etkilenmektedir. Yerel yönetimlerin yükümlülüğünde olan çevre

temizliğinin sağlanması bile bir zaman sonra problem haline gelmektedir.

4.2 Ġlçede Suç ve Suçluluğa BakıĢ

Suç ve suçluluk kavramları üzerine araĢtırma yapan birçok sosyolog bu

kavramları sosyo-ekonomik faktörlerle iliĢkilendirmiĢlerdir. Buradan hareketle

araĢtırmacılar özellikle geliĢmiĢ ve geliĢmekte olan ülkelerde bu faktörü suç ve

suçluluk için ana etmenlerden saymaktadırlar.237

GeliĢen ve geliĢmekte olan ülkeler

düĢünüldüğünde kentleĢmenin suç ve suçluluk üzerinde ki etkisi düĢünülmelidir.

Çevresel faktörlerin suç ve suçluğun oluĢmasında ki etkisi tartıĢılmakta ve bu

durumun mekânsal dağılımı harita ve grafiklerle gösterilmeye çalıĢılmaktadır.

Günümüzde kentler suç ve suçluluğun kaynağı, hedefi ve oluĢtuğu alan

durumundadır. Dolayısı ile suç ve suçluluğun çalıĢılacağı en iyi alanlar büyük

kentlerdir. Ġstanbul ülkemizde bu çalıĢma için en uygun kentlerdendir. Ġstanbul,

kırsaldan büyük oranlarda artan Ģekilde göç alan, farklı fiziksel alanlara sahip ve

içerisinde birçok farklı yerden gelmiĢ insanları barındıran karmaĢık bir kent özelliği

göstermektedir. Ġstanbul‘un kozmopolit yapısı, birbirinden farklı özelliklere sahip

ilçeleri ile birleĢik özellikler göstermektedir. Yapılan istatistikî çalıĢmalarda 10000

kiĢiye düĢen suç ortalamalarında ilk sıralarda Fatih, Beyoğlu, ġiĢli, BeĢiktaĢ,

Bakırköy ve Kadıköy gibi ilçeler gelmektedir.238

Nüfus artıĢ hızı çok yüksek olmamakla birlikte Ġstanbul ilinde nüfus artıĢı

milyonlarla ifade edilmektedir. Ġstanbul‘da 2000 yılında yapılan nüfus sayımına göre

son 10 yılda artan nüfus sayısı 2.882.962‘dir. Bu açıdan yaklaĢıldığında sayısal

olarak en büyük artıĢ Ġstanbul ilinde gerçekleĢmiĢtir. Ancak Kadıköy, Ģu an AtaĢehir

ilçesine bağlı olan Ġçerenköy, KayıĢdağı ve Küçükbakkalköy gibi mahaller dıĢında

237

Z.KIZMAZ, “Ekonomik Yapı ve Suç: Bazı AraĢtırma Bulguları Üzerine Genel bir

Değerlendirme”, F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi, cilt:13, 2003, s.297–299

238 F.YĠRMĠBEġOĞLU, “Ġstanbul’da Suç”, TMMOB Yayınlar, sayı:55, 2007, s.25–27

Page 113: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

113

yerleĢik bir yapıya sahip olduğu için nüfusu son 10 yılda sadece 15.017 kiĢi

artmıĢtır.239

Eski yerleĢim yerlerinden olan Kadıköy ilçesi kent bilimciler tarafından

konut ve ticaret alanı olarak gösterilmektedir. Konut ve iĢ yeri yapımı için boĢ

alanların olmadığı ilçe doğal olarak az sayıda göç almaktadır. Konut fiyatlarının da

yüksek olması ilçeye olan göçü azaltmakta ve zorlaĢtırmaktadır (Tablo 6, Grafik

1,2,3,4).

Tablo 6: Ġlçede Bulunan Polis Merkezlerine Gelen Olayların Ġstatistikleri240

KADIKÖY ĠLÇE EMNĠYET MÜDÜRLÜĞÜ'NE BAĞLI POLĠS MERKEZLERĠNĠN

KARġILAġTIRMALI ĠSTATĠSTĠKLERĠ

SUÇUN ÇEġĠDĠ

01.01.2009 – 01.01.2010

OLAY SANIK

TOPLAM

FAĠLĠ BELLĠ FAĠLĠ MEÇHUL YAKALANAN FĠRAR

ACIBADEM 557 912 646 66 1469

BOSTANCI 1321 4508 1657 7 5829

GÖZTEPE 1797 3131 2358 84 4928

HASANPAġA 1078 1030 1153 50 2108

ĠSKELE 2003 3639 2804 95 5642

TOPLAM 6756 13220 8618 302 19976

239

“Genel Nüfus Sayımı (Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri)”, T.C. BaĢbakanlık D.Ġ.E.,

www.tuik.gov.tr eriĢim tarihi:01.06.2010

240 “Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 114: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

114

Grafik 1: Kadıköy Mahallelerinde Faili Grafik 2: Kadıköy Mahallelerinde Faili

Belli Suç Sayıları Meçhul Suç Sayıları

FAİLİ BELLİ

ACIBADEM

BOSTANCI

GÖZTEPE

HASANPAŞA

İSKELE

Grafik 3: Kadıköy Mahallelerinde Yakalanan Grafik 4: Kadıköy Mahallelerinde Firar

ġüpheli Sayıları Sayıları

YAKALANAN SANIK

ACIBADEM

BOSTANCI

GÖZTEPE

HASANPAŞA

İSKELE

Ġlçede meydana gelen suç olaylarını incelemek ve değerlendirmeler

yapabilmek için Polis merkezlerinin istatistikî verilerine baĢvurmak zorundayız.

Ülkemizde bu istatistikler önce Polis Merkezleri tarafından tutulmaktadır.

Sınıflandırma yapabilmek için sırası ile numaralandırma ve suçun içeriğine göre

tasnif iĢlemleri yapılmaktadır. Tablo 6‘da görüldüğü gibi Kadıköy ilçesi özeline

inilirse özellikle Bostancı ve Ġskele Polis merkezlerinin baktığı bölgelerin yoğun

olarak suç olaylarının yaĢandığı alanlar oldukları görülmektedir. Bu durumun aksine

Acıbadem Polis Merkezinin baktığı alanlarında suç istatistikleri açısından düĢük

verilere sahip olduğu görülmektedir. Ancak burada karĢılaĢtırma yapabilmemiz için

Polis Merkezlerinin sorumlu oldukları alanların büyüklüğünün ve mahallelerin

sayısının bilinmesi gerekmektedir.

Ġlçeyi suç ve suçluluğun yoğun olarak bulunduğu yerlerden sayabiliriz.241

Ġlçe, düzenli yerleĢime sahip konut ve ticaret alanı olarak görülmektedir. 2000–2005

yılları tutulan istatistiklerde 10000 kiĢiye düĢen suç oranı sayısı Ġstanbul

241

F.YĠRMĠBEġOĞLU, a.g.e., 2007, s.25–27

FAİLİ MEÇHUL

ACIBADEM

BOSTANCI

GÖZTEPE

HASANPAŞA

İSKELE

FİRAR

ACIBADEM

BOSTANCI

GÖZTEPE

HASANPAŞA

İSKELE

Page 115: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

115

ortalamasının üstünde 68‘dir. Kentsel mekân burada hem suça konu olan yer hem de

suçun konusu olabilmektedir. Tablo 7‘de gündüz aktif nüfusun yoğun olduğu

RasimpaĢa, Osmanağa, Caferağa, ZühtüpaĢa ve Fenerbahçe Mahallelerinde meydana

gelen toplam suçların yaklaĢık % 61‘nin mala karĢı iĢlenen suçlar olduğu

görülmektedir. Bu bölgede gündüzleri yoğun iĢ hacminin olması, ulaĢımın ana

noktalarından birisi olması, gün içindeki aktif nüfusun fazlalığı ve nispeten yoğun

olan yerleĢim mala karĢı yoğun olarak suç iĢlenmesine neden olmaktadır.

Kadıköy ilçesi içinde daha çok ticaret ve konut alanı barındırmaktadır. Ġkincil

merkez durumunda olan ilçe suç istatistikleri açısından ortalamanın üzerinde yer

almaktadır.242

Ġlçede suç ve suçluluğun nedenleri ve bu problemin çözümleri için

mekânın özellikleri ve yapısını incelemek yerinde olacaktır. Tablo 6‘da meydana

gelen suç sayılarının polis merkezlerine ulaĢanların istatistiğini görebilmekteyiz.

Polis Merkezlerine ulaĢan suç olayları sorumlu oldukları alanlar ve kentsel

mekânlarla doğrudan iliĢkilidir. Sorumlu oldukları alanlarda insan yoğunluğunun

olduğu hastane, merkezi iĢ alanları ve ulaĢım noktaları suç ve suçluluğu

etkilemektedir. Bununla beraber kentsel mekânlar suç ve suçlulukla nitelik ve çeĢit

olarak iliĢki içerisindedir. Suçun hedefleri kentsel mekâna göre Ģekillenebilmektedir.

Ticaret alanları ve iĢ yerlerinin yoğun olduğu yerlerde mala karĢı suçlar yoğun olarak

iĢlenirken, ulaĢımın yoğun olarak kullanıldığı kesiĢim noktalarında da kiĢilere karĢı

iĢlenen suçlar yoğun olarak görülmektedir.243

Ġlçe içerisinde Polis Merkezlerine ulaĢan suçlarda yoğunluğun Ġskele,

Bostancı ve Göztepe Polis merkezlerinde olduğu görülmektedir. Bostancı ve Göztepe

Polis Merkezinin yoğunluğunu sorumlu olduğu mahallelerin sayısının ve nüfusunun

fazlalığı ile açıklamak mümkündür. Ancak Ġskele Polis Merkezi özelinde bu Ģekilde

yorumlamak çok zordur. Ġlçede sorumlu olduğu alan ve nüfus bakımından daha

küçük Polis Merkezi diğer merkezlere nispeten daha yoğundur. Bunun esas nedeni

bölgenin ilçenin konut yükünü değil ticaret ve ulaĢım yükünü çekmesidir. Ġstanbul

genelinde de merkezi ilçelerin suç oranlarının yüksek olmasının nedeni gece

242

F.YĠRMĠBEġOĞLU, a.g.e., 2007, s.28–29

243 E.ATAÇ, “Suçun Kentsel Mekândaki Algısı; Güvensizlik Hissi”, TMMOB Yayınlar, sayı:55,

2007, s.21–23

Page 116: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

116

nüfuslarının düĢük, gündüz kullanıcı nüfusun çok yüksek olmasıdır.244

Ticaret,

eğlence ve ulaĢım hizmetlerini sağlayan bu merkezi ilçelerde ikamet edenlerin sayısı

nispetinde daha fazla kullanım olduğu için bu durum yaĢanmaktadır.

Tablo 7: Kadıköy Ġlçesinde Mahallelerin Polis Merkezlerine Göre Dağılımı245

POLĠS MERKEZLERĠ SORUMLU OLDUKLARI MAHALLELER

ACIBADEM KoĢuyolu ve Acıbadem Mahallesi

BOSTANCI Bostancı, Suadiye, Kozyatağı, 19 Mayıs ve Sahrayıcedid Mahallesi

GÖZTEPE Göztepe, Caddebostan, Erenköy, Merdivenköy ve Feneryolu Mahallesi

HASANPAġA HasanpaĢa, Dumlupınar, Eğitim ve Fikirtepe Mahallesi

ĠSKELE RasimpaĢa, Osmanağa, Caferağa, ZühtüpaĢa ve Fenerbahçe Mahallesi

Kadıköy ilçesi özelinde Polis Merkezlerinin sorumlu oldukları mahalleleri

incelerken bu alanlarda tespit edilmiĢ, konusu suç teĢkil eden olaylar bize yardımcı

olacaktır. Birbirlerinden ayrı olarak bölgenin sorunlarını tespit etmeye çalıĢırken

ayrıca karĢılaĢtırmalarda yapılacaktır. Kadıköy ilçesindeki Polis Merkezleri

kayıtlarında yer alan suç sınıflandırmaları bu konuda temel veriler olarak ele

alınmıĢtır. Bunlardan ilki, Acıbadem Polis merkezinin 2009 yılı verileridir (Tablo 8,

Grafik 5,6).

Tablo 8: Acıbadem Polis Merkezine 2009 Yılında UlaĢan Suçların SınıflandırılmıĢ hali246

SUÇUN NEV'Ġ OLAY SANIK

TOPLAM F.B. F.M. YAKAL. FĠRAR

ġAHSA KARġI TOPLAM 166 17 219 20 183

MALA KARġI TOPLAM 92 830 110 17 922

NARKOTĠK 31 2 52 1 33

MALĠ SUÇLAR 10 2 21 0 12

244

F.YĠRMĠBEġOĞLU, 2007, a.g.e., s.29

245 “Emniyet Genel Müdürlüğü Web Sitesi”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

246 “Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 117: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

117

TERÖR OLAYLARI 2 0 1 0 2

GÜVENLĠK SUÇLARI 12 0 12 1 12

TAKĠBĠ GEREKEN OLAYLAR 31 29 28 1 60

KABAHATLER 13 0 13 0 13

TOPLUMSAL 33 3 36 1 36

DEVLET VE MĠLLETE KARġI 6 0 7 0 6

ORGANĠZE SUÇLAR 1 0 1 0 1

BĠLĠġĠM SUÇLARI 0 0 0 0 0

TRAFĠK 160 29 146 25 189

GENEL TOPLAM 557 912 646 66 1469

Grafik 5: Acıbadem Polis Merkezi‘nde Faili Belli Ve Meçhul Olayların Sayısı

0

100

200

300

400500

600

700

800

900

ġah

sa K

arĢı

Mal

a K

arĢı

Nar

kotik

Mal

i S

uçla

rT

erör

Ola

yla

rıG

üve

nli

k S

uçla

rıT

akib

i G

erek

en O

layl

arK

abah

atle

rT

opl

um

sal

Dev

let v

e M

ille

te K

arĢı

Org

aniz

e S

uçl

arB

iliĢ

im S

uçl

arı

Tra

fik

Faili Belli

Faili Meçhul

Grafik 6: Acıbadem Polis Merkezi‘nde Yakalanan Ve Firarda Olan Suçluların Sayısı

0

50

100

150

200

250

ġah

sa K

arĢı

Mal

a K

arĢı

Nar

kotik

Mal

i Suç

lar

Ter

ör O

layl

arı

Güv

enlik

Suç

ları

Tak

ibi G

erek

en O

layl

arK

abah

atle

rT

oplu

msa

l

Dev

let v

e M

ille

te K

arĢı

Org

aniz

e Suç

lar

BiliĢ

im S

uçla

rıT

rafi

k

YAKAL.

FĠRAR

Görüldüğü üzere, bölgede faili belli olayların ve yakalanan suçluların oranı

oldukça yüksektir.

Suç ve suçluluğun yoğun olarak görüldüğü ilçede, Tablo 6‘da da

görülebileceği gibi ağırlık Bostancı, Göztepe ve Ġskele Polis Merkezlerindedir.

Page 118: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

118

Dikkat çeken nokta küçük bir alandan, sadece iki mahalleden sorumlu Acıbadem

Polis Merkezinin nispeten suç ve suçluluğun az görüldüğü bir alan olmasıdır. Yine

ilçeye göre daha yerleĢik bir bölge olan bu bölgede çoğunlukla konut ve iĢ yeri

vardır. YaklaĢık alan olarak ilçenin %10‘unu kapsayan bu bölgede suç ve suçluluğun

%7‘si meydana gelmektedir.247

Bölgede meydana gelen suçların yaklaĢık %13‘ü Ģahsa karĢı iĢlenen suçlardır

(Tablo 9, Grafik 7, 8).

Tablo 9: Acıbadem Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında ġahsa KarĢı ĠĢlenen Suçlar248

SUÇUN NEV'Ġ

01.01.2009 – 01.01.2010

OLAY SANIK TOPLAM

F.B. F.M. YAKAL. FĠRAR

KASTEN ÖLDÜRME 0

ÖLDÜRMEYE TEġEBBÜS 0

DĠĞER ÖLÜM OLAYLARI 0

KASTEN YARALAMA 80 5 125 12 85

KĠġĠYĠ HÜRRĠYETĠNĠ YOKSUN

BIRAKMA 1 1 1

IRZA GEÇME-IRZA TASADDĠ 0

CĠNSEL SUÇLAR 9 4 5 3 13

KONUT DOKUNULMAZLIĞI

ĠHLALĠ 0

DĠĞER OLAYLAR 76 8 88 5 84

TOPLAM 166 17 219 20 183

247

“Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

248 “Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 119: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

119

Grafik 7: Acıbadem Polis Merkezi‘nde ġahsa KarĢı Suçlarda Faili Belli ve Faili Meçhul Suç Sayıları

0

20

40

60

80

100

Kasten

Yaralama

KiĢiyi hür.

yoksun bırk.

Cinsel Suçlar Diğer

Faili Belli

Faili Meçhul

Grafik 8: Acıbadem Polis Merkezi‘nde ġahsa KarĢı Suçlarda Yakalanan ve Firardaki Suçlu Sayıları

0

20

40

60

80

100

120

140

Kasten

Yaralama

KiĢiyi hür.

yoksun bırk.

Cinsel

Suçlar

Diğer

Yakalanan

Firar

ġahsa karĢı iĢlenen bu suçların çoğunluğu kasten yaralama olarak kayıt altına

alınan darp olaylarıdır. Bu darp olaylarına ( 85 olay ) 137 kiĢi karıĢmıĢtır. Sayının bu

kadar az olması yaĢanan bu durumun küçük kalabalıklar arasında yaĢandığını

göstermektedir. Diğer yandan kasten öldürme, öldürmeye teĢebbüs ve diğer ölüm

olaylarının ( Ģüpheli ölü olaylarının ) olmayıĢı bölgenin özellikle vücut bütünlüğü

açısından güvenli bir yer olduğunu göstermektedir.

Acıbadem Polis Merkezi‘ne ulaĢan suçların yaklaĢık %62‘si mala karĢı

iĢlenen suçlardır (Tablo 10).249

249

“Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 120: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

120

Tablo 10: Acıbadem Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında Mala KarĢı ĠĢlenen Suçlar250

SUÇUN NEV'Ġ OLAY SANIK

TOPLAM F.B. F.M. YAKAL. FĠRAR

EVDEN HIRSIZLIK 6 144 6 3 150

ĠġYERĠNDEN HIRSIZLIK 10 26 13 3 36

OTODAN HIRSIZLIK 4 262 7 266

OTO HIRSIZLIĞI 1 20 3 21

YANKESĠCĠLĠK KAP-KAÇ 2 46 2 48

DĠĞER HIRSIZLIKLAR 19 137 16 6 156

GASP-YAĞMA 1 3 2 4

DOLANDIRICILIK 12 22 18 1 34

DĠĞER OLAYLAR 37 152 43 4 1999

TOPLAM 92 830 110 17 904

Grafik 9: Acıbadem Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Faili Belli ve Faili Meçhul Sayıları

050

100150200250300

Evd

en H

ırsızl

ık

ĠĢye

rinden

Hır

sızl

ık

Oto

dan h

ırsızl

ık

Oto

hır

sızl

ığı

Yan

kesic

ilik k

apkaç

Diğ

er h

ırsızl

ıkla

r

Gsa

p yağ

ma

Dol

andır

ıcılı

k

Diğ

er o

layl

ar

Faili Belli

Faili Meçhul

Grafik 10: Acıbadem Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Yakalanan ve Firardaki Suçlu Sayıları

0

10

20

30

40

50

Evden

Hırs

ızlık

ĠĢye

rinde

n H

ırsız

lık

Oto

dan

hırs

ızlık

Oto

hırs

ızlığ

ı

Yan

kesici

lik k

apka

ç

Diğ

er h

ırsız

lıkla

r

Gsa

p ya

ğma

Dol

andı

rıcılı

k

Diğ

er o

layl

ar

YAKAL.

FĠRAR

250

“Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 121: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

121

Bölgenin var olan yüksek sosyo-ekonomik durumu özellikle ekonomik

suçların iĢlenmesine yol açmaktadır. Burada yüksek yaĢam kalitesi ve ekonomik

olarak geliĢmiĢ olan kentsel mekân suçu kendisine çekmektedir. Sınıflandırılmayan

―Diğer Olaylar‖ ihmal edildiğinde mala karĢı iĢlenen suçların yaklaĢık %30‘u sadece

otodan hırsızlık suçudur. Son yıllarda üretilen araçların çalınmasının zorlaĢması

nedeniyle oto hırsızlığı sayısal olarak otodan hırsızlığın arkasına düĢmüĢtür.251

Türkiye genelinde oto hırsızlığı 2002 ile 2006 yılları arasında artıĢı %56 iken

otodan hırsızlığın artıĢı %281 olmuĢtur. Oto hırsızlığının çok hızlı artıĢ göstermesi

için birçok neden sayılabilir. Bunlar geliĢen araç teknolojileri ve yapılan denetimlerle

zorlaĢan çalıntı araç alım satımı sayılabilmektedir. Oto hırsızlığı nitelikli suçlara

girmektedir. Bunun yanında otodan hırsızlık suçu daha kolay iĢlenebilen ve cezası

daha az olan bir suçtur. Otodan hırsızlık 2002–2006 yılları içerisinde evden hırsızlık,

darp ve iĢ yerinden hırsızlıktan sonra dördüncü sıradadır.252

Otodan hırsızlık

suçlarında daha çok çanta, cüzdan, telefon, diz üstü bilgisayar gibi küçük ve hafif

ama maddi anlamda değerli mallar çalınmaktadır. Bu hırsızlık çeĢidinde Ģüpheliler

araçların kelebek camı diye tabir edilen küçük camları kırarak ya da son dönemde

araçların otomatik açılıp kapanmasını sağlayan elektronik düzeneği bozarak

yapmaktadırlar.253

Yine ―Diğer Olayları‖ ihmal ettiğimiz durumda Acıbadem Polis Merkezi

bölgesinde mala karĢı iĢlenen suçların %17‘si ―Diğer Suçlar‖ kapsamına alınmıĢtır.

Bu sınıflandırmaya dahil olan suçların en önemlisi toplu taĢıtlarda meydana gelen

hırsızlıklardır. Toplu taĢıma araçlarının yoğun olduğu sabah ve akĢam saatlerinde

kalabalıktan faydalanılarak cüzdan, çanta ve değerli ziynet eĢyalarının çalınması ile

gerçekleĢtirilmektedir. Bu tür suçlara ―Teker Üstü Hırsızlıklar‖ da denmektedir.254

Çok kısa sürede gerçekleĢtiği ve anlaĢılmasının zaman aldığı bu hırsızlık çeĢidi

251

“Suç Terörünün Bilânçosu”, Ankara Ticaret Odası, Ankara, 2007

252 “Kentte Suç Oranının Ekonomik, Sosyal ve Mekânsal DeğiĢkenlerle Modellenmesi”,

YayımlanmamıĢ Y.Lisans Tezi, Ġzmir, 2007, s.3

253 “Otomobil Hırsızları Jammer Kullanıyor”, www.sabah.com.tr, eriĢim tarihi:01.08.2010

254 “Hırsızlık ve Dolandırıcılık”, www.amasya.pol.tr, eriĢim tarihi:12.06.2010

Page 122: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

122

ancak suçüstü hallerinde yakalanabilmekte aksi durumlarda suçlar faili meçhul

kalmaktadır. Tablo 10‘da görülebileceği gibi Acıbadem Polis Merkezi örneğinde de

faili yakalanabilen ―Diğer Hırsızlıklar‖ suçları sadece %12‘de kalmıĢtır. Kalan

%88‘lik çok büyük kısım faili meçhul kalmıĢtır.

Acıbadem Polis Merkezi‘ne göre yoğunluğu 3 kat fazla olan Bostancı Polis

Merkezi 5 mahalleden sorumludur. Bu alandaki suç dağılımı, Tablo 11, Grafik 11,

12‘de gösterilmiĢtir.

Tablo 11: Bostancı Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında ĠĢlenen Suçlar255

SUÇUN NEV'Ġ OLAY SANIK

TOPLAM F.B. F.M. YAKAL. FĠRAR

ġAHSA KARġI TOPLAM 321 171 410 2 492

MALA KARġI TOPLAM 192 4103 318 1 4295

NARKOTĠK 129 3 218 1 132

MALĠ SUÇLAR 49 16 104 1 65

TERÖR OLAYLARI 1 1 1 0 2

GÜVENLĠK SUÇLARI 37 3 44 0 40

TAKĠBĠ GEREKEN OLAYLAR 98 127 42 0 225

KABAHATLER 73 9 80 1 82

TOPLUMSAL 59 13 83 0 72

DEVLET VE MĠLLETE KARġI 27 2 41 0 29

ORGANĠZE SUÇLAR 0 0 0 0 0

BĠLĠġĠM SUÇLARI 1 2 1 0 3

TRAFĠK 334 58 314 1 392

GENEL TOPLAM 1321 4508 1656 7 5829

Grafik 11: Bostancı Polis Merkezi‘nde Faili Belli Ve Meçhul Olayların Sayısı

01000

20003000

40005000

ġA

HSA

KA

RġI

TO

...M

AL

A K

ARġI TO

PL

AM

NA

RK

OTĠK

MA

LĠ SU

ÇL

AR

TE

R O

LA

YLA

RI

VEN

LĠK

SU

ÇLA

RI

TA

KĠB

Ġ G

ERE

KEN

...

KA

BA

HA

TL

ER

TO

PLU

MSA

L

DEV

LET V

E M

ĠLLET

...O

RG

AN

ĠZE S

LA

RB

ĠLĠġ

ĠM S

UÇL

ARI

TR

AFĠK

Faili Belli

Faili Meçhul

255

“Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 123: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

123

Grafik 12: Bostancı Polis Merkezi‘nde Yakalanan Ve Firarda Olan Suçluların Sayısı

0100

200300

400500

ġA

HSA

KA

RġI

TO

...M

AL

A K

ARġI TO

PL

AM

NA

RK

OTĠK

MA

LĠ SU

ÇL

AR

TE

R O

LA

YLA

RI

VEN

LĠK

SU

ÇLA

RI

TA

KĠB

Ġ G

ERE

KEN

...

KA

BA

HA

TL

ER

TO

PLU

MSA

L

DEV

LET V

E M

ĠLLET

...O

RG

AN

ĠZE S

LA

RB

ĠLĠġ

ĠM S

UÇL

ARI

TR

AFĠK

Yakalanan

Firarda

Bostancı, Suadiye, Kozyatağı, 19 Mayıs ve Sahrayıcedid Mahallelerinden

sorumlu olan merkezde yoğun olarak karĢılaĢılan suçlar yine mala karĢı iĢlenen

suçlardır. Mala ve Ģahsa karĢı iĢlenen suçlardan sonra ilk olarak trafik suçları

gelmektedir. Bu durum baĢlıca nedeni bölge trafiğinin yoğun olmasıdır. D–100

karayolu, Bağdat caddesi ve sahil yolunun sorumluluk alanı içerisinde olması trafik

yoğunluğunu göstergeleridir. Özellikle D–100 karayolu ve Bağdat Caddesi günün

her saati yoğunluk yaĢamaktadır.

Polis merkezine gelen yaklaĢık her 4 olaydan 3‘ü mala karĢı iĢlenen suçlardır

(Tablo 12, Grafik 13, 14) .

Tablo 12: Bostancı Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında Mala KarĢı ĠĢlenen Suçlar256

SUÇUN NEV'Ġ OLAY SANIK

TOPLAM F.B. F.M. YAKAL. FĠRAR

EVDEN HIRSIZLIK 19 470 31 489

ĠġYERĠNDEN HIRSIZLIK 10 142 32 152

OTODAN HIRSIZLIK 11 1460 15 1471

OTO HIRSIZLIĞI 1 117 6 118

YANKESĠCĠLĠK KAP-KAÇ 5 44 13 49

DĠĞER HIRSIZLIKLAR 44 573 65 617

GASP-YAĞMA 3 12 6 15

DOLANDIRICILIK 7 31 10 38

DĠĞER OLAYLAR 102 1277 140 1 1379

TOPLAM 192 4103 318 1 4295

256

“Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 124: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

124

Grafik 13. Bostancı Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Faili Belli ve Faili Meçhul Sayıları

0

500

1000

1500

2000

Evden

Hırs

ızlık

ĠĢye

rinde

n hı

rsız

lık

Oto

dan

Hırsız

lık

Oto

hırs

ızlığ

ı

Yan

kesic

ilik

Kapka

ç

Diğ

er h

ırsız

lıklar

Gas

p ya

ğma

Dol

andı

rıcı lı

k

Diğ

er o

layl

ar

Faili Belli

Faili Meçhul

Grafik 14. Bostancı Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Yakalanan ve Firardaki Suçlu Sayıları

020406080

100120140160

Evden

Hırs

ızlık

ĠĢye

rinde

n hı

rsız

lık

Oto

dan

Hırs

ızlık

Oto

hırs

ızlığ

ı

Yan

kesici

lik K

apka

ç

Diğ

er h

ırsız

lıkla

r

Gas

p ya

ğma

Dol

andı

rıcılı

k

Diğ

er o

layl

ar

YAKAL.

FĠRAR

Acıbadem Polis Merkezinde olduğu gibi Bostancı bölgesinde de otodan

hırsızlık suçu mala karĢı iĢlenen suçların en çok gerçekleĢenidir. Sokak/cadde

sayısını çok fazla olduğu ve park sorunun olduğu bölgede yoğun bir araç

sirkülâsyonu bulunmaktadır. 290 sokak ve caddenin olduğu bölgede çoğu sokakta

trafiğin tek yönlü akmasına izin verilmektedir. Bu durumun neden yapılan araç

parkları ile beraber sokakların çok darlaĢmasıdır. Bu durum aynı zamanda insanların

kendi evlerinin önüne park etmelerini zorlaĢtırmaktadır. Otopark hizmetinin nadir

olarak görüldüğü bölgede gün içinde bir denetim sistemi olmakla beraber (Ġspark)

arta kalan zamanda bir denetimsizlik mevcuttur.

Bölgede mala karĢı iĢlenen suçların konut sayısı ve nüfusun çok olması ile

paralel olarak, %11 evden hırsızlık suçudur. Otobüslerin ve minibüslerin yoğun

olarak kullanıldığı bölgede ―Diğer Hırsızlıklar‖ toplam mala karĢı iĢlenen suçların

%13‘ünü oluĢturmaktadır. Toplu taĢıma araçlarında meydana gelen hırsızlık olayları

çoğu zaman mağdurlar tekrar paraya ihtiyaç duyduklarında farkına vardıklarında

anlaĢılmaktadır. Bu durum hırsızlığın mağdurun ikametinin olduğu bölgede

Page 125: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

125

gerçekleĢmiĢ gibi görünmektedir. Bununla beraber yankesicilik ve dolandırıcılık

suçları toplam mala karĢı iĢlenen suçların yaklaĢık %2‘sini oluĢturmaktadır.

Göztepe Polis Merkezi sorumluluğunda olan Göztepe, Caddebostan, Erenköy,

Merdivenköy ve Feneryolu Mahallelerinde gerçekleĢmiĢ suç olayları Tablo 13,

Grafik 15, 16‘da gösterilmektedir.

Tablo 13: Göztepe Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında ĠĢlenen Suçlar257

SUÇUN NEV'Ġ OLAY SANIK

TOPLAM F.B. F.M. YAKAL. FĠRAR

ġAHSA KARġI TOPLAM 474 156 686 26 630

MALA KARġI TOPLAM 351 2641 477 35 2992

NARKOTĠK 161 0 230 1 161

MALĠ SUÇLAR 158 18 207 6 176

TERÖR OLAYLARI 0 3 0 0 3

GÜVENLĠK SUÇLARI 38 0 41 1 38

TAKĠBĠ GEREKEN OLAYLAR 69 223 53 5 292

KABAHATLER 79 2 93 2 81

TOPLUMSAL 82 24 114 2 106

DEVLET VE MĠLLETE KARġI 22 0 45 0 22

ORGANĠZE SUÇLAR 0 0 0 0 0

BĠLĠġĠM SUÇLARI 0 6 0 0 6

TRAFĠK 363 58 402 6 421

GENEL TOPLAM 1797 3131 2348 84 4928

Grafik 15: Göztepe Polis Merkezi‘nde Faili Belli Ve Meçhul Olayların Sayısı

0

200

400

600

800

ġA

HS

A K

AR

ġI

TO

PL

AM

MA

LA

KA

I

TO

PL

AM

NA

RK

OT

ĠK

MA

SU

ÇL

AR

TE

R

OL

AY

LA

RI

VE

NL

ĠK

SU

ÇL

AR

I

TA

KĠB

Ġ

GE

RE

KE

N

KA

BA

HA

TL

ER

TO

PL

UM

SA

L

DE

VL

ET

VE

MĠL

LE

TE

OR

GA

NĠZ

E

SU

ÇL

AR

BĠL

ĠġĠM

SU

ÇL

AR

I

TR

AF

ĠK

Faili Belli

Faili Meçhul

257

“Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 126: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

126

Grafik 16: Göztepe Polis Merkezi‘nde Yakalanan ve Firarda Olan ġüphelilerin Sayısı

0100200300400500600700800

ġA

HS

A K

AR

ġI

TO

PL

AM

NA

RK

OT

ĠK

TE

R

OL

AY

LA

RI

TA

KĠB

Ġ

GE

RE

KE

N

TO

PL

UM

SA

L

OR

GA

NĠZ

E

SU

ÇL

AR

TR

AF

ĠK

Yakalanan

Firarda

Tablo 13‘e görülebileceği gibi ilçede gerçekleĢen suç teĢkil eden fiiller

yaklaĢık %25‘i bu 5 mahallede iĢlenmiĢtir. Bu alanda Acıbadem ve Bostancı Polis

Merkezlerinden farklı olarak 106 kez toplumsal olay gerçekleĢmiĢtir. Toplumsal

olaylar basın açıklamaları, el ilanı ve bildiri dağıtımı gibi faaliyetleri kapsamaktadır.

Bu durumun esas kaynağı Polis Merkezinin sorumluluk alanında Marmara

Üniversitesi Göztepe kampüsü ve Göztepe Eğitim ve AraĢtırma Hastanesinin

bulunmasıdır. Üniversitelerde gerek öğrencilere hitaben gerekse de siyasi bildiri

dağıtımı ve basın açıklamaları sıkça rastlanmaktadır. Yine Göztepe Eğitim ve

AraĢtırma Hastanesinde 2009 yılı içerisinde hükümetlerin memur politikaları ile ilgili

birçok basın açıklaması yapılmıĢtır.258

Bu bölgede iĢlenen suçların yaklaĢık %13‘ü Ģahsa karĢı iĢlenen suçlardır

(Tablo 14, Grafik 17, 18).

Tablo 14: Göztepe Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında ġahsa KarĢı ĠĢlenen Suçlar259

SUÇUN NEV'Ġ

01.01.2009 – 01.01.2010

OLAY SANIK TOPLAM

F.B. F.M. YAKAL. FĠRAR

KASTEN ÖLDÜRME 1 1 1

ÖLDÜRMEYE TEġEBBÜS 0

DĠĞER ÖLÜM OLAYLARI 0

KASTEN YARALAMA 215 66 349 13 281

KĠġĠYĠ HÜRRĠYETĠNDEN YOKSUN 6 1 13 7

258

“Basın Toplantıları ve Basın Açıklamaları”, www.istanbulsaglık.gov.tr, eriĢim tarihi:03.06.2010

259 “Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 127: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

127

BIRAKMA

IRZA GEÇME - IRZA TASADDĠ 0

CĠNSEL SUÇLAR 18 7 24 2 25

KONUT DOKUNULMAZLIĞI

ĠHLALĠ 5 1 6 6

DĠĞER OLAYLAR 229 81 293 11 310

TOPLAM 474 156 686 26 630

Grafik 17: Göztepe Polis Merkezi‘nde ġahsa KarĢı Suçlarda Faili Belli ve Faili Meçhul Suç Sayıları

050

100150

200250

Kas

ten

adam

öld

ürm

e

Öld

ürm

eye t

eĢeb

büs

Diğ

er ö

lüm

ola

ylar

ı

Kas

ten

yara

lam

a

KiĢi

yi h

ürr.

yoks

. bıra

kma

Irza

geçm

e ırz

a tas

addi

Cinse

l suç

lar

Kon

ut d

okun

ulm

azlığ

ı ihl

.

Diğ

er

Faili belli

Faili meçhul

Grafik 18: Göztepe Polis Merkezi‘nde ġahsa KarĢı Suçlarda Yakalanan ve Firarda ġüpheli Sayıları

050

100150200250300350400

Kas

ten a

dam

öld

ürm

e

Diğ

er ö

lüm

ola

yla

KiĢ

iyi

hürr

.

yoks.

bır

akm

a

Cin

sel

suçl

ar

Diğ

er

YAKAL.

FĠRAR

Polis Merkezi sorululuk alanında Ģahsa karĢı iĢlenen suçlardan ―Kasten

Yaralama‖ suçu ağırlıklı olarak iĢlenmektedir. Sınıflandırmaya girmeyen ―Diğer

Olayları‖ ihmal ettiğimiz takdirde Ģahsa karĢı iĢlenen suçların yaklaĢık %87‘sinin

kasten yaralama suçlarıdır. Kasten öldürme suçunun bir kez iĢlendiği bölgede kasten

yaralama suçlarında Ģüpheli sayısı (362) olay sayısından (281) biraz fazladır. Bu veri

kasten yaralama suçlarının 1 ve ya iki kiĢi tarafından iĢlendiğini göstermektedir.

Bölgede konut alanlarının yoğun olarak bulunması mala karĢı iĢlenen suçları

etkilemektedir (Tablo 15, Grafik 19,20).

Page 128: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

128

Tablo 15: Göztepe Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında Mala KarĢı ĠĢlenen Suçlar260

SUÇUN NEV'Ġ OLAY SANIK

TOPLAM F.B. F.M. YAKAL. FĠRAR

EVDEN HIRSIZLIK 18 594 26 6 612

ĠġYERĠNDEN HIRSIZLIK 16 114 28 4 130

OTODAN HIRSIZLIK 9 644 24 1 653

OTO HIRSIZLIĞI 5 102 8 107

YANKESĠCĠLĠK KAP-KAÇ 5 9 5 14

DĠĞER HIRSIZLIKLAR 59 593 99 6 652

GASP-YAĞMA 11 1 15 2 12

DOLANDIRICILIK 12 62 26 2 74

DĠĞER OLAYLAR 226 548 246 14 774

TOPLAM 351 2641 477 35 2992

Grafik 19: Göztepe Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Faili Belli ve Faili Meçhul ġüpheli

Sayıları

0100200300400500600700

Kas

ten

adam

öld

ürm

e

Öld

ürm

eye t

eĢeb

büs

Diğ

er ö

lüm

ola

ylar

ı

Kas

ten

yara

lam

a

KiĢi

yi h

ürr.

yoks

. bıra

kma

Irza

geçm

e ırz

a tas

addi

Cinse

l suç

lar

Kon

ut d

okun

ulm

azlığ

ı ihl

.

Diğ

er

Faili Belli

Faili Meçhul

Grafik 20: Göztepe Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Yakalanan ve Firardaki Suçlu Sayıları

050

100150200250300

Evden

Hırs

ızlık

ĠĢye

rinde

n hı

rsız

lık

Oto

dan

Hırs

ızlık

Oto

hırs

ızlığ

ı

Yan

kesici

lik K

apka

ç

Diğ

er h

ırsız

lıkla

r

Gas

p ya

ğma

Dol

andı

rıcılı

k

Diğ

er o

layl

ar

YAKAL.

FĠRAR

ĠĢlenen baĢlıca mala karĢı suçlardan ilk sıraları otodan hırsızlık, ―Diğer

Hırsızlıklar‖ ve evden hırsızlık suçları paylaĢmaktadır. Öyle ki sınıflandırılması

260

“Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 129: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

129

yapılmamıĢ ―Diğer Olaylar‖ ihmal edildiğinde, tüm mala karĢı iĢlenen suçların

yaklaĢık %85‘sini bu üç suç türü oluĢturmaktadır. Bu istatistik 2007 yılında ATO

tarafından yapılan ―Suç Terörünün Bilânçosu‖ isimli çalıĢma ile paralellik

göstermektedir.

Son yıllarda geliĢen otomotiv teknolojileri ve güvenlik önlemleri ile oto

hırsızlığı zorlaĢmaya baĢlamıĢtır. Ġstanbul‘da 2009 yılı içerisinde oto hırsızlığı yapan

kiĢilere karĢı büyük operasyonlar yapılmıĢtır. Bunun yanında Türkiye genelinde

2006 yılında 68.855 oto hırsızlığı suçu iĢlenmiĢken bu oran 2008 yılında 16.867‘ye

kadar düĢmüĢtür.261

YaklaĢık %25‘e varan bu düĢüĢün birçok nedeni bulunmaktadır.

GeniĢ çaplı operasyonların yapılması, araçların alım satım iĢlerinde yapılan

denetimlerin sıklaĢtırılması ve otomotiv sektöründe geliĢen teknolojiyi bu düĢüĢün

kaynağı olarak gösterebiliriz.

Sorumluluğunda HasanpaĢa, Dumlupınar, Eğitim ve Fikirtepe Mahalleleri

bulunan HasanpaĢa Polis Merkezi Bostancı ve Göztepe Polis Merkezlerine kıyasla

daha küçük bir bölgeye bakmaktadır. Bununla beraber görülen suç ve suçlulukta

daha azdır. Bölgede gerçekleĢen toplam suçların %48‘i mala iĢlenen suçlar, %20‘si

Ģahsa karĢı iĢlenen suçlar, %10‘u trafik suçları ve %7‘si narkotik suçlardır (Tablo 16,

Grafik 21, 22).

Tablo 16: HasanpaĢa Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında ĠĢlenen Suçlar262

SUÇUN NEV'Ġ OLAY SANIK

TOPLAM F.B. F.M. YAKAL. FĠRAR

ġAHSA KARġI TOPLAM 352 51 368 30 403

MALA KARġI TOPLAM 145 871 143 9 1016

NARKOTĠK 149 0 204 1 149

MALĠ SUÇLAR 14 2 15 0 16

TERÖR OLAYLARI 1 4 5 0 5

GÜVENLĠK SUÇLARI 15 0 18 0 15

TAKĠBĠ GEREKEN OLAYLAR 79 76 70 3 155

261

“Suçlarda Mucize DüĢüĢ”, Vatan Gazetesi, 05.06.2009, www.vatangazetesi.com/arsiv.asp, eriĢim

tarihi:12.04.2010

262 “Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 130: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

130

KABAHATLER 62 0 70 1 62

TOPLUMSAL 44 10 44 4 54

DEVLET VE MĠLLETE KARġI 26 0 38 0 26

ORGANĠZE SUÇLAR 0 0 0 0 0

BĠLĠġĠM SUÇLARI 0 2 0 0 2

TRAFĠK 191 14 178 2 205

GENEL TOPLAM 1078 1030 1153 50 2108

Grafik 21: HasanpaĢa Polis Merkezi‘nde Faili Belli ve Meçhul Olayların Sayısı

0

200

400

600

800

1000

ġA

HS

A K

AR

ġI

TO

PL

AM

MA

LA

KA

I

TO

PL

AM

NA

RK

OT

ĠK

MA

SU

ÇL

AR

TE

R

OL

AY

LA

RI

VE

NL

ĠK

SU

ÇL

AR

I

TA

KĠB

Ġ

GE

RE

KE

N

KA

BA

HA

TL

ER

TO

PL

UM

SA

L

DE

VL

ET

VE

MĠL

LE

TE

OR

GA

NĠZ

E

SU

ÇL

AR

BĠL

ĠġĠM

SU

ÇL

AR

I

TR

AF

ĠK

Faili Belli

Faili Meçhul

Grafik 22: HasanpaĢa Polis Merkezi‘nde Yakalanan ve Firardaki ġüphelilerin Sayısı

0

100

200

300

400

ġA

HS

A K

AR

ġI

TO

PL

AM

NA

RK

OT

ĠK

TE

R

OL

AY

LA

RI

TA

KĠB

Ġ

GE

RE

KE

N

OL

AY

LA

R

TO

PL

UM

SA

L

OR

GA

NĠZ

E

SU

ÇL

AR

TR

AF

ĠK

YAKAL.

FĠRAR

Narkotik suçları sınıflandırmasına Türk Ceza Kanunu 191. maddede geçen

uyuĢturucu madde kullanma suçu girmektedir. Bu suç, çoğunlukla yapılan kaba üst

aramalarında ortaya çıktığı için faili meçhul çıkmamaktadır.

HasanpaĢa Polis Merkezi bölgesinde iĢlenen mala karĢı suçlarda dikkat çeken

yankesicilik ve kapkaç suçlarıdır (Tablo 17, Grafik 23,24).

Page 131: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

131

Tablo 17: HasanpaĢa Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında Mala KarĢı ĠĢlenen Suçlar263

SUÇUN NEV'Ġ OLAY SANIK

TOPLAM F.B. F.M. YAKAL. FĠRAR

EVDEN HIRSIZLIK 11 136 8 2 147

ĠġYERĠNDEN HIRSIZLIK 13 71 17 84

OTODAN HIRSIZLIK 7 256 7 263

OTO HIRSIZLIĞI 1 18 1 19

YANKESĠCĠLĠK KAP-KAÇ 13 105 13 118

DĠĞER HIRSIZLIKLAR 45 193 42 2 247

GASP-YAĞMA 4 3 5 7

DOLANDIRICILIK 3 7 3 10

DĠĞER OLAYLAR 73 117 67 5 190

TOPLAM 145 871 143 9 1016

Grafik 23: HasanpaĢa Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Yakalanan ve Firardaki ġüpheli Sayıları

0

20

40

60

80

Evden

Hırs

ızlık

ĠĢye

rinde

n hı

rsız

lık

Oto

dan

Hırsız

lık

Oto

hırs

ızlığ

ı

Yan

kesic

ilik

Kapka

ç

Diğ

er h

ırsız

lıklar

Gas

p ya

ğma

Dol

andı

rıcı lı

k

Diğ

er o

layl

ar

YAKAL.

FĠRAR

Grafik 24: HasanpaĢa Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Faili Belli ve Faili Meçhul ġüpheli

Sayıları

0

50

100150

200

250

300

Evden

Hırs

ızlık

ĠĢye

rinde

n hı

rsız

lık

Oto

dan

Hırsız

lık

Oto

hırs

ızlığ

ı

Yan

kesic

ilik

Kapka

ç

Diğ

er h

ırsız

lıklar

Gas

p ya

ğma

Dol

andı

rıcı lı

k

Diğ

er o

layl

ar

Faili Belli

Faili Meçhul

263

“Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 132: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

132

HasanpaĢa‘da mala karĢı suç iĢleyenlerin yakalanma oranı yüksek olmakla birlikte,

faili meçhul kalan olay sayısı, faili belli olanlara göre çok daha yüksektir. Bu

sınıflandırmaya giren suçlar mala karĢı iĢlenen suçların yaklaĢık %12‘sini

oluĢturmaktadır. Bu suç sınıfına giren fiiller yetenek ve el çabukluğu

gerektirmektedir. Ayrıca kalabalık ortamlar bu tip suçlar için uygun ortamlardandır.

Polis merkezi bölgesinde var olan Kadıköy Salıpazarı gerekli olan kalabalık ortamı

sunmaktadır. Pazarlar kalabalığın, gürültünün ve alıĢveriĢin yoğun olduğu yerlerdir.

Bunlar gibi faktörlerle yankesicilik suçları daha kolay iĢlenir hale gelmektedir. Yine

bölgede Fikirtepe ve Dumlupınar mahalleri gibi çöküntü alanlarının olması, dar ve

düzensiz sokakların varlığı bu suçun iĢlenmesini kolaylaĢtırmaktadır.264

Sıcak

noktaların ve düzensiz sokakların varlığı suç faillerinin yakalanmasını

güçleĢtirmektedir.265

Yankesicilik ve kapkaç suçlarının iĢlenmesi sadece saniyeler

aldığı ve öncesinde herhangi bir hazırlığa ihtiyaç duyulmadığı için önlenmesi zor bir

suçtur. Ancak doğru personel planlaması ve güvenlik önlemleri ile bu suçlar

azaltılabilir.

Ġlçenin merkezi konumunda yer alan bölge RasimpaĢa, Osmanağa, Caferağa,

ZühtüpaĢa ve Fenerbahçe Mahallelerini kapsamaktadır. Aynı zamanda ilçede suç ve

suçluluğunda en çok olduğu bölgedir. Tablo 18, Grafik 25, 26‘da görülebileceği gibi

ilçe genelinde meydana gelen suçların yaklaĢık %28‘i Ġskele Polis Merkezi

sorumluluğundaki alanda meydana gelmektedir.

Tablo 18: Ġskele Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında ĠĢlenen Suçlar266

SUÇUN NEV'Ġ

01.01.2009 – 01.01.2010

OLAY SANIK TOPLAM

F.B. F.M. YAKAL. FĠRAR

ġAHSA KARġI TOPLAM 480 245 752 28 725

MALA KARġI TOPLAM 435 3031 608 46 3466

264

“Mimar ve ġehir Plancısı Adayları Ġstanbul’un Sorunlarına Çözüm Bulabilecek mi?”,

www.arkitera.com, eriĢim tarihi:03.06.2010

265 E.ATAÇ, D.GÜRBÜZ, “Kentsel Mekânda Suça Müdahale Etmede Disiplinlerarası Güvenlik

Politikaları”, Polis Bilimleri Dergisi, cilt:11, 2009, s.34–35

266 “Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 133: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

133

NARKOTĠK 309 2 476 2 311

MALĠ SUÇLAR 63 14 84 6 77

TERÖR OLAYLARI 1 4 3 0 5

GÜVENLĠK SUÇLARI 113 3 136 1 116

TAKĠBĠ GEREKEN OLAYLAR 56 167 52 3 223

KABAHATLER 128 4 160 0 132

TOPLUMSAL 120 25 171 2 145

DEVLET VE MĠLLETE KARġI 40 3 83 0 43

ORGANĠZE SUÇLAR 0 0 0 0 0

BĠLĠġĠM SUÇLARI 2 2 3 0 4

TRAFĠK 256 139 274 6 395

GENEL TOPLAM 2003 3639 2802 94 5642

Grafik 25: Ġskele Polis Merkezi‘nde Yakalanan ve Firardaki ġüphelilerin Sayısı

0

200

400

600

800

ġA

HS

A K

AR

ġI

TO

PL

AM

NA

RK

OT

ĠK

TE

R

OL

AY

LA

RI

TA

KĠB

Ġ

GE

RE

KE

N

TO

PL

UM

SA

L

OR

GA

NĠZ

E

SU

ÇL

AR

TR

AF

ĠK

YAKAL.

FĠRAR

Grafik 26: Ġskele Polis Merkezi‘nde Faili Belli ve Meçhul Olayların Sayısı

0500

1000150020002500

30003500

ġA

HS

A K

AR

ġI

TO

PL

AM

NA

RK

OT

ĠK

TE

R

OL

AY

LA

RI

TA

KĠB

Ġ

GE

RE

KE

N

TO

PL

UM

SA

L

OR

GA

NĠZ

E

SU

ÇL

AR

TR

AF

ĠK

Faili Belli

Faili Meçhul

Polis Merkezinin sorumluluk alanı vapur iskelelerinin, otobüs ve minibüs ilk

duraklarının, HaydarpaĢa tren istasyonunun ve çok sayıda iĢ yerinin olduğu bölgedir.

Gün içinde bu bölgeyi kullanan kiĢi sayısı çok fazladır. Hem ulaĢım yollarının

kesiĢtiği yer olması hem de ticaret alanı olması sebebiyle çok yoğun bir alandır.

Page 134: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

134

ĠĢlenen tüm suçların yaklaĢık %61‘i mala karĢı, %13‘ü Ģahsa karĢı, %7‘si trafik ve

%5‘i narkotik suçlarıdır.

Ġlçenin bu bölgesi Osmanlı Devleti zamanından beri rağbet gören bir yerdir.

Eski yerleĢimin olduğu bu bölgede yerleĢim düzenli olmasına rağmen cadde ve

sokaklar ulaĢım ve park için elveriĢsiz durumdadır. 296 cadde ve sokağın bu dar

alanda bulunması birçok zorluğa neden olmaktadır.267

Ġskele Polis Merkezine ulaĢan suçlarda dikkat çeken diğer bir nokta 2006

yılından sonra ayrı bir önem verilen yankesicilik ve kapkaç suçlarıdır. Aslında farklı

sınıflandırmalara tabi olması gereken bu ayrı suç son iki yılda kapkaç suçunun

azalması ile aynı sınıflandırmaya dâhil edilmiĢtir. Türkiye‘nin gündeminin uzun süre

meĢgul eden kapkaç suçu 2006 yılından itibaren alınan önlemlere %60‘lara varan

oranlarda azaltılmıĢtır. Kapkaç suçunun mağdurlarının halk nezdinde uyandırdığı

büyük infial sebebiyle güvenlik kuvvetleri özel önem vermiĢlerdir. Bunun yanında

kapkaç, hırsızlık suçunun nitelikli hali olarak değerlendirilmesi ve dolaysı ile

cezasının artması suçluları caydırıcı etki yapmıĢtır. Emniyet Genel Müdürlüğü

istatistiklerine göre kapkaç suçu 2006–2008 yılları arasında %62,9 azalmıĢtır.268

Bölgede iĢlenen mala karĢı suçların yaklaĢık %30‘u yankesicilik ve kapkaç

suçlarıdır (Tablo 19, Grafik 27,28).

Tablo 19: Ġskele Polis Merkezi‘nde 2009 Yılında Mala KarĢı ĠĢlenen Suçlar269

SUÇUN NEV'Ġ

01.01.2009 – 01.01.2010

OLAY SANIK TOPLAM

F.B. F.M. YAKAL. FĠRAR

EVDEN HIRSIZLIK 20 372 37 392

ĠġYERĠNDEN HIRSIZLIK 29 189 49 218

OTODAN HIRSIZLIK 9 536 13 545

267

“Kadıköy Belediyesi 2010–2014 Stratejik Planı”, 2009, a.g.e.,

268 “Suçlarda Mucize DüĢüĢ”, Vatan Gazetesi, 05.06.2009, www.vatangazetesi.com/arsiv.asp, eriĢim

tarihi:12.04.2010

269 “Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 135: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

135

OTO HIRSIZLIĞI 2 36 4 1 38

YANKESĠCĠLĠK KAP-KAÇ 102 752 98 4 854

DĠĞER HIRSIZLIKLAR 73 330 64 9 403

GASP-YAĞMA 9 4 11 2 13

DOLANDIRICILIK 14 68 23 2 82

DĠĞER OLAYLAR 253 562 306 30 815

TOPLAM 435 3031 608 46 3466

Grafik 27: Ġskele Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Faili Belli ve Faili Meçhul ġüpheli Sayıları

0

200

400

600

800

Evden

Hırs

ızlık

ĠĢye

rinde

n hı

rsız

lık

Oto

dan

Hırsız

lık

Oto

hırs

ızlığ

ı

Yan

kesic

ilik

Kapka

ç

Diğ

er h

ırsız

lıklar

Gas

p ya

ğma

Dol

andı

rıcı lı

k

Diğ

er o

layl

ar

Faili Belli

Faili Meçhul

Grafik 28: Ġskele Polis Merkezi‘nde Mala KarĢı Suçlarda Yakalanan ve Firardaki ġüpheli Sayıları

050

100150200250300350

Evden

Hırs

ızlık

ĠĢye

rinde

n hı

rsız

lık

Oto

dan

Hırs

ızlık

Oto

hırs

ızlığ

ı

Yan

kesici

lik K

apka

ç

Diğ

er h

ırsız

lıkla

r

Gas

p ya

ğma

Dol

andı

rıcılı

k

Diğ

er o

layl

ar

Yakalanan

Firar

El çabukluğu ve ĢaĢırtma ile yapılan bu suçlar için kalabalık alanlar en uygun

yerlerdendir. Bölgenin buna uygun olan yapısı bu tür suçların iĢlenmesini

kolaylaĢtırmaktadır. Ticari faaliyetlerin yoğun Ģekilde gerçekleĢtiği RasimpaĢa,

Osmanağa ve Caferağa mahallerinde gün içinde insan sayısının çok olması, kaçmaya

ve saklanmaya elveriĢli yerleĢimi ile ayaküstü suçların iĢlenmesini

kolaylaĢtırmaktadır (Grafik 29).

Page 136: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

136

Grafik 29: Kadıköy Ġlçesi Genelinde Meydana Gelen Yankesicilik ve Kapkaç Suçlarının Polis

Merkezlerine Göre Dağılımı270

Hırsızlığın mağduru oyalamak, dalgınlığından faydalanmak ve bir beceri,

yetenek sayesinde yapılan Ģekilleri ―Yankesicilik‖ olarak adlandırılmaktadır. Tablo

20‘de görülebileceği gibi yankesicilik ve kapkaç suçları çok yoğun bir oranda Ġskele

Polis Merkezinde görülmektedir. Kalabalık ortamlar beceri ve el çabukluğu ile

yapılan bu suçun iĢlenmesini kolaylaĢtırmaktadır. Ġskele Polis Merkezinin sorumlu

olduğu bölgede deniz ulaĢımının (Ģehir içi ve Ģehirlerarası) ve toplu taĢımacılığın

(otobüs, minibüs ve tren ile) yoğun olduğunu söylemek yanlıĢ olmayacaktır. Anadolu

yakasında ulaĢımın ana noktalarından biri olması beraberinde yoğun nüfusu

getirmektedir. Ayrıca çok sayıda alıĢveriĢ merkezi ve spor salonunun (ġükrü

Saraçoğlu stadı ve Caferağa spor salonu) olması bu durumu kuvvetlendirmektedir.

Ancak suçların sınıflandırılmasında var olan insan faktörü unutulmamalıdır. Yapılan

sınıflandırmalarda ―Diğer hırsızlıklar‖ sınıfına sokulan hırsızlıklar değerlendirmeye

alınmalıdır. Öyle ki Grafik 30‘da görüleceği gibi yankesicilik ve kapkaç suçlarının

en az görülen bölgelerden olan HasanpaĢa bölgesi diğer hırsızlıklarda ilk sırada yer

almaktadır.

270

“Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Yankesicilik ve Kapkaç

48 4914

118

854

Acıbadem P.M.

Bostancı P.M.

Göztepe P.M.

Hasanpaşa P.M.

İskele P.M.

Page 137: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

137

Grafik 30: Kadıköy Ġlçesi Genelinde Meydana Gelen Diğer Hırsızlıklar Suçlarının Polis Merkezlerine

Göre Dağılımı271

Diğer Hırsızlıklar

152

617

652

247

403

Acıbadem P.M.

Bostancı P.M.

Göztepe P.M.

Hasanpaşa P.M.

İskele P.M.

Diğer hırsızlık sayılarında Ġskele Polis Merkezinin sorumlu olduğu bölgenin

ikinci olması tabii ki tesadüf değildir. Ancak bölgeler arası karĢılaĢtırma yapabilmek

için kanaatimizce mala karĢı iĢlenen suç sayılarının genel itibari ile değerlendirilmesi

doğru olacaktır. Yine Kadıköy geneli için yukarıda ki tablolara bakarak bu durumun

genel istatistiklerle tezat oluĢturmadığını görmekteyiz. Genel tabloyu değiĢtirmese

bile tutulan bu istatistiklerin çok sağlıklı olmadığı kanaatine varılabilir.

Ġlçe suç oranlarını geçmiĢ yıllarla karĢılaĢtırılmak istendiğinde zorluklar

karĢımıza çıkmaktadır. Bunun temel nedenlerinden biri 2008 yılında çıkarılan ilgili

kanunla ilçe olarak kurulan AtaĢehir ilçesinin Kadıköy‘ün bir bölümünü içine

almasıdır. Yine baĢka bir sorun bu istatistiklerin tutulmasında ve suçların

sınıflandırılmasında var olan insan faktörüdür. Suçların adlandırılmasında ki hatalar,

verilerin sağlıklı tutulmaması ve değiĢen örgütsel politikalar sağlıklı tespitler

yapılmasını zorlaĢtırmaktadır. Ancak yine de 2006–2009 yılları arası değiĢimi

özellikle ön plana çıkan yankesicilik, kapkaç ve otodan hırsızlık suçlarını incelemeye

çalıĢacağız.

Özel beceri ve yetenek ile el çabukluğu sayesinde yapılan yankesicilik suçu

kalabalık alanlarda ve dikkatin dağıldığı yerlerde yapılmaktadır. Tablo 20 ve Grafik

271

“Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 138: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

138

31‘de görülebileceği gibi geçmiĢ yıllarda da özellikle Ġskele Polis merkezi

bölgesinde bu suç gerçekleĢmektedir. Ancak bununla beraber alınan önlemler ve

örgütsel politikalardaki değiĢikliklerle büyük oranlarda azalmıĢtır.

Tablo 20: Kadıköy Ġlçesi Genelinde Meydana Gelen Yankesicilik Suçlarının 2006–2009 Yılları

Arasında Polis Merkezlerine Göre Dağılımı272

Polis Merkezi 2006 2007 2008 2009

Acıbadem 44 63 56 48

Bostancı 320 251 105 49

Göztepe 273 76 59 14

HasanpaĢa 366 74 25 118

Ġskele 2342 1462 1157 854

Toplam 3345 1926 1402 1083

Grafik 31: Kadıköy Ġlçesi Genelinde Meydana Gelen Yankesicilik Suçlarının Polis Merkezlerine Göre

Dağılımı, 2006–2009

0

500

1000

1500

2000

2500

3000

3500

4000

2006 2007 2008 2009

Acıbadem

Bostancı

Göztepe

Hasanpaşa

İskele

Toplam

Yukarıdaki tablodan da rahatlıkla görülebileceği gibi 2006 yılından itibaren

yankesicilik suçu büyük oranlarda azalmıĢtır. 2006 yılından 2009 yılına kadar bu suç

yaklaĢık %68 oranında düĢmüĢtür. Bu tabloda dikkat çeken nokta genel anlamda bu

düĢüĢe her bölgede rastlanmasına rağmen HasanpaĢa Polis Merkezinin 2007 ve 2008

yıllarında ki verilerdir. Bu iki yılda sert düĢüĢ ve sonrasında tekrar 2009 yılında

genel tabloya uygun sayılara ulaĢması suçun saklanması veya suçun bildirilmemesi

durumunu akıllara getirmektedir. Bölge dâhilinde bu iki durumun dıĢında yapılan

272

“Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 139: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

139

veya bitirilen özel bir çalıĢma bulunmamaktadır. Yine dikkat çekici diğer bir nokta

yankesicilik suçu faillerinin yakalanamaması durumudur. Bu dört yıl içerisinde

meydana gelen toplam 7756 olayın sadece 323‘ünde yani sadece % 4‘ünde Ģüpheli

yakalanabilmiĢtir (Tablo 21, Grafik 32).

Tablo 21: Kadıköy Ġlçesi Genelinde Meydana Gelen Kapkaç Olaylarının 2006–2009 yılları arasında

Polis Merkezlerine Göre Dağılımı273

Polis Merkezi 2006 2007 2008 2009

Acıbadem 4 6 5 4

Bostancı 13 10 4 7

Göztepe 13 8 4 4

HasanpaĢa 13 4 1 0

Ġskele 9 6 4 7

Toplam 52 34 18 22

Grafik 32: Kadıköy Ġlçesi Genelinde Meydana Gelen Kapkaç Olaylarının Polis Merkezlerine Göre

Dağılımı, 2006–2009

0

10

20

30

40

50

60

2006 2007 2008 2009

Acıbadem

Bostancı

Göztepe

Hasanpaşa

İskele

Toplam

Kamuoyunda ve toplumsal bilinçte büyük infialler ve korkular doğuran

kapkaç suçu alınan özel önlemler ve kanuni düzenlemelerle büyük oranlarda

azalmıĢtır. 2005 yılına kadar hırsızlık suçunun basit hali olarak değerlendirilen bu

fiil toplumsal baskılar ve toplum bilinci üzerinde açtığı yaralar doğrultusunda

hırsızlık suçunun nitelikli hali ve bazı özel durumlarda da yağma suçu olarak

değerlendirilmiĢtir. Hırsızlık suçu bir kimsenin taĢınabilir malının sahibinin rızası

dıĢında kendisinin veya üçüncü bir kimsenin faydalanması için bulunduğu yerden

273

“Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 140: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

140

alınmasıdır. Ancak kapkaç suçunda bazı olaylarda zor kullanarak yapıldığı sonucuna

varılabilir. Eğer bu sonuca varılırsa bu fiil hırsızlık suçundan çıkılarak gasp suçu

kapsamına girer. Bu iki suç arasında cezai yönden büyük farklılıklar vardır. Hâkim

ve savcıların bu yoruma ehemmiyet vermesi ile kısa bir süre içinde sayısal olarak

büyük oranlarda azalmıĢtır. Aynı zamanda bu yorumlamalar bu suçu iĢleyenler

üzerinde caydırıcı bir etki meydana getirmiĢtir.

Son dört yıl içerisinde Kadıköy ilçesi özelinde ortaya çıkan tabloya uyum

sağlamayan suç sınıflandırması otodan hırsızlık sınıflandırmasına giren suçlardır.

GeliĢen teknolojinin araçlarda yoğun olarak kullanılması ile beraber oto hırsızlığı

zorlaĢmıĢ, immobilizer adı verilen özellikle anahtarı olmadan düz kontak yaparak

gerçekleĢtirilen hırsızlıklar imkânsız hale gelmiĢtir. Son yıllarda oto hırsızlıkları,

özellikle 2003 model ve öncesi üretilen eski model arabalar ile öncesinde kontak

anahtarının çalınmıĢ olduğu araçlarda meydana gelmektedir. Son yıllarda dizüstü

bilgisayar ve cep telefonlarının kolay alınır satılır olması, yine bu eĢyaların

çalınması, saklanmasının kolay olması ve çalıntı olduğunun kanıtlanmasının zor

olması sebebi ile rağbet gören bir suç fiili haline gelmiĢtir.

2006–2009 yılları arasında otodan hırsızlık suçu sadece % 39‘larda kalmıĢtır

(Tablo 22, Grafik 33).

Tablo 22: Kadıköy Ġlçesi Genelinde Meydana Gelen Otodan Hırsızlık Suçlarının 2006–2009 yılları

arasında Polis Merkezlerine Göre Dağılımı274

Polis Merkezi 2006 2007 2008 2009

Acıbadem 112 349 201 266

Bostancı 1813 1627 1394 1471

Göztepe 1847 1779 892 653

HasanpaĢa 562 256 177 263

Ġskele 835 823 439 545

Toplam 5169 4834 3103 3198

274

Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri”,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010

Page 141: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

141

Grafik 33: Kadıköy Ġlçesi Genelinde Meydana Gelen Otodan Hırsızlık Suçlarının Polis

Merkezlerine Göre Dağılımı, 2006–2009

0

1000

2000

3000

4000

5000

6000

2006 2007 2008 2009

Acıbadem

Bostancı

Göztepe

Hasanpaşa

İskele

Toplam

Bunun nedeni yapılan çalıĢmalara, alınan önlemlere rağmen bu fiille elde

edilebilecek haksız kazancın yüksek olması ve yakalanma ihtimalinin düĢüklüğüdür.

Bu suç sonucu çalınan eĢyalar genellikle dizüstü bilgisayar, cep telefonu, ziynet

eĢyası, cüzdan ve para gibi yüksek maddi değeri olan, kolayca elden çıkarılabilecek

ve izinin sürülmesi zor olan eĢyalardır.

Var olan kentsel sorunlarla birleĢen bu durumu oto park sorunu ve düzensiz

parklarla iliĢkilendirebiliriz. Otodan hırsızlık suçları eğer özel sinyal bozucu aletler

yardımı ile yapılmıyorsa çoğunlukla kelebek camı denen küçük kapı camlarının

kırılması yöntemiyle yapılmaktadır. Düzensiz ve rast gele yapılan günlük parklar

anonimliğe neden olmakta ve böylece güvenlik görevlilerinin veya vatandaĢların

yapılan hırsızlığı fark etmeleri ihtimalini azaltmaktadır. Gün içinde insan ve araç

sirkülâsyonun çok fazla olduğu kentsel mekânlar bu tip suçların artmasına ortam

sağlamaktadır.

4.3 Kadıköy Ġlçesi Ġçin Kentsel Mekân, Suç ve Suçluluk

ĠliĢkisine Yönelik Öneriler

KentleĢme ve kentleĢme sürecinde suç ve suçluluk arasındaki iliĢki

yadsınamaz bir gerçektir. KentleĢmenin kentler üzerinde suç ve suçluluğu artırıcı

yönde etkileri oldukça fazladır. Niteliksiz ve plansız kentleĢme sonucu kentlerde suç

ve suçluluğa uygun ya da elveriĢli alanların doğmasına neden olmaktadır. KentleĢme

Page 142: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

142

sonucu gerçekleĢen göçler, nüfus yoğunluğunu artırmakta ve ekonomik problemleri

olan kentli nüfus yaratmaktadır. Ülkemizde de kentleĢme kısa bir süreçte ve çok hızlı

Ģekilde gerçekleĢmiĢtir.

Kadıköy özelinde kentleĢme daha uzun bir sürece yayılsa da eksiksiz değildir.

Özellikle Caferağa, Osmanağa ve Fenerbahçe mahalleleri birbirine yakın

apartmanlarla sıkıĢık bir görüntü vermektedir. Çoğunlukla ikametlerin ve iĢ yerinin

bulunduğu bölgede denetimsizlik ve karmaĢıklık mevcuttur. Sokak ve cadde

sayısının 1257 olduğu ilçede geniĢ yolların, güvenlikli sitelerin ve otopark sorunun

olmadığı çok küçük bir bölge vardır. Eski yerleĢim olması nedeniyle kentsel

yenilemenin çok zor olduğu bölgede ıslah çalıĢmaları değerlendirilmelidir.275

Kentlerde iĢlenen suçları mekân ile iliĢkilendirmemek tam anlamıyla

problemlerin anlaĢılamamasına neden olacaktır. Çünkü suç iĢlendiği yer, zaman ve

kiĢi ile Ģekillenmektedir.276

Suçun iĢlendiği mekâna göre belirlendiğini iddia etmek

her zaman doğru olmamakla beraber ona göre Ģekil almaktadır. Suç ancak mekânın

izin verdiği ölçüde var olacağı için onun eksiklerine göre değiĢim geçirmektedir.

Örneğin 2006 yılına kadar sürekli artıĢ sürecindeki evden ve iĢ yerinden hırsızlık

suçları azalmaya baĢlamıĢtır.277

2006–2008 yılları arasında evden hırsızlık suçu

yaklaĢık %24, iĢ yerinden hırsızlık suçu ise yaklaĢık%37 azalmıĢtır. Bu azalmanın

nedenleri arasında güvenlikli sitelerde yar alan evlerin sayısal olarak artması, daha

fazla konutta alarm sisteminin kurulması ve güvenlik hizmetlerindeki kalitenin

artmasını sayabiliriz. Son yıllarda artan toplu konut projelerinin birçoğunda özel

güvenlik, kameralı takip ve kartlı giriĢ çıkıĢ hizmeti verilmektedir. ĠĢ yerleri için

benzer durumlar geçerlidir. Ġstanbul örneğinde Kuyumcukent, Tekstilkent ve

Giyimkent gibi benzer faaliyetler içerisinde olan iĢ yerleri aynı yerlere

275

P.P. ÖZDEN, “Kentsel Yenileme”, Ġmge kitabevi, Ġstanbul, 2008

276 A.YILMAZ, “Türkiye’de ġehir AsayiĢi Suçları: DağılıĢ ve BaĢlıca Özellikleri”,

www.meb.gov.tr/dergiler, eriĢim tarihi:23.05.2010

277 “Suçlarda Mucize DüĢüĢ”, Vatan Gazetesi, 05.06.2009, www.vatangazetesi.com/arsiv.asp, eriĢim

tarihi:12.04.2010

Page 143: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

143

toplanmaktadır.278

24 saat kameralı güvenlik sistemi ve özel güvenliği olan iĢ

yerlerinde hırsızlık olayları en aza indirgenmektedir.

Ġlçe içerisinde daha çok mala karĢı iĢlenen suçların polis merkezine ulaĢtığı

Acıbadem ve KoĢuyolu mahallelerinde kentsel birçok problem vardır. Çoğunlukla

ikametlerin yer aldığı bölgede yeterli sayıda özel güvenlik hizmeti ve kameralı

güvenlik sistemleri mevcut değildir. ĠĢ yerlerinde bulunan kamera sistemleri sadece

iĢ yeri güvenliği için programlanmıĢ ve ekonomik külfetleri nedeni ile kısa süreli

kayıt tutmaktadır. Bunun için az sayıda olan çevre güvenlik tedbirleri artırılmalı ve

mahalle sakinlerine suç ve suçlulukla ilgili eğitim ve bilgi verilmelidir. Ġstatistiklerde

yer aldığı kadarı ile otodan hırsızlık suçu, bölge küçük olmasına rağmen sıkça

görülmektedir. Bu durumun ana kaynağı rastgele park yeri seçimidir. Otomobillerin

park edeceği alanlar ikametlerin yapı planlarında yer almadığı için çoğunlukla cadde

ve sokak kenarlarına park yapılmaktadır. Araçların park edilmesi bir düzene bağlı

olmadığı için sürekli park yerleri değiĢmekte ve karıĢıklık hakim olmaktadır.279

Bu

durum araçların güvenliğini zorlaĢtırmaktadır.

Bostancı Polis Merkezinin sorumluluk alanına giren bölgede iĢlenen suçların

yaklaĢık %74‘ü mala karĢı iĢlenen suçtur. Otodan hırsızlık, evden hırsızlık ve teker

üstü hırsızlıklar bölgede ön plana çıkmaktadır. Ortalamanın üstünde sosyo-ekonomik

altyapıya sahip bölge suç ve suçluluğa ev sahipliği yapmaktadır.

Suç olaylarının nitelikleri toplumsal geçiĢ süreçlerinde belirleyici rol

oynamaktadır. Suçların yarattığı mağduriyetler aynı zamanda toplumsal problemleri

de gösterir. Örneğin Ģahsa karĢı suçların artması kentsel uyum problemlerinin ortaya

çıktığını göstermektedir. Aynı Ģekilde mala karĢı iĢlenen suçların artması da modern

kent hayatında oluĢan gelir dağılımındaki eĢitsizliğe iĢaret etmektedir.280

Bölgede var

olan suçların büyük kısmının mala karĢı iĢlenen suçlar olması gelir dağılımındaki

278

“Ġstanbul Gelecekte Dünyanın Merkezi Olacak”, www.ibb.gov.tr, eriĢi tarihi:03.06.2010

279 “Kadıköy Belediyesi 2009 Performans Programı”, www.kadikoy.bel.tr, eriĢim tarihi:09.07.2010

280 B.ULUTÜRK, “KentleĢme ve Suç ĠliĢkisi: Adana ve Çanakkale AraĢtırması”, YayımlanmamıĢ

Yüksek lisans Tezi, Ankara: Güvenlik Bilimleri Fakültesi, 2006, s.127

Page 144: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

144

eĢitsizlikleri ve kentli bireylerin buna tepkileri olarak nitelendirilebilir. Kente yeni

gelen bireylerin eğitim olanaklarından daha az faydalanabilmeleri ve ekonomik

yarıĢa geride baĢlamaları uyum sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu

çatıĢmayı önlemek için kentli birey bilinci geliĢtirilmeli, altyapı yatırımları ile sağlık

ve çevre problemleri çözülmelidir.

Ġnsan sayısının gün içinde çok yüksek sayılara çıktığı Osmanağa ve

RasimpaĢa mahallerinde suç ve suçluluğun ancak özel önlemler ile engellenebileceği

bir gerçektir. Kara, deniz ve raylı ulaĢımın yoğun olarak kullanıldığı ve çok sayıda iĢ

yerinin bulunduğu bölge suç iĢlemek için elveriĢli bir yerdir. Hayatın çok hızlı aktığı

aynı kiĢiyi ikinci kere görmenin çok zor olduğu kalabalıklar yankesicilik,

dolandırıcılık ve kapkaç gibi iĢlenmesi saniyeler alan suçlar için uygun yerlerdir.

Tablo 15‘den görüldüğü gibi bölgede yankesicilik ve dolandırıcılık suçları yoğun

olarak iĢlenmektedir. Yetenek ve beceri isteyen bu suçları iĢleyen kiĢiler benzeri

taktiklerle suç iĢlemektedir. Örneğin Peru parasının Euro‘ya benzemesini kullanan

dolandırıcılar özellikle yaĢlı insanları dolandırmaktadır.281

Bu ve bunun gibi olaylarla

ilgili olarak resmi ve sivil güvenlik görevlilerine eğitim ve bilgi verilmelidir.

Dolandırıcılar yeni yöntemler buldukça güvenlik görevlilerinin bilgileri

güncellenmelidir.

4.4 Bölüm Sonucu

Kadıköy, Ġstanbul ilinin ve Boğaz‘ın Marmara‘ya açılmaya baĢladığı

kıyılarda Adalar ve Eminönü manzaralı ilçesidir. HaydarpaĢa ve Moda burnu

arasında etrafında kurulan ilçe çok eski tarihlerden günümüze kadar önemini

korumuĢtur. Üsküdar‘a uzun süre bağlı kalan ilçe 1930‘da ilçe olmuĢtur. HaydarpaĢa

limanının yapılması, D–100 karayolunun hizmete girmesi, Boğaziçi köprüsünün

yapılması, Kat Mülkiyeti Kanununun çıkarılması gibi etmenlerle hızla geliĢmiĢtir.

281

“Peru Parasıyla Dolandırıcılık”, www.ntvmsnbc.com, eriĢim tarihi:13.06.2010

Page 145: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

145

Eski yerleĢim olması sebebiyle ilçede ikamet edenlerin çoğunluğunu

Ġstanbullular oluĢturmaktadır. Kira ve konut fiyatlarının yüksek olduğu bölgede

tarım, sanayi ve hayvancılık çok sınırlı yapılmaktadır. Deniz, hava ve kara ulaĢım

olanaklarına sahip olan ilçe bir kavĢak noktasıdır. Ġlçede 21 mahalle ve 1257 sokak

ve cadde bulunmaktadır. Çevresel faktörlerin suç ve suçluğun oluĢmasında ki etkisi

tartıĢılmakta ve bu durumun mekânsal dağılımı incelenmektedir. Günümüzde kentler

suç ve suçluluğun kaynağı, hedefi ve oluĢtuğu alan durumundadır. Yapılan istatistikî

çalıĢmalar Kadıköy‘ün en çok suç iĢlenen ilçelerden olduğunu göstermektedir.

Polis merkezlerinin tuttukları istatistiklere göre ilçede suç ve suçluluk yoğun

olarak Ġskele, Bostancı ve Göztepe Polis Merkezlerinin sorumluluk alanlarında

iĢlenmektedir. HasanpaĢa ve Acıbadem Polis Merkezleri sorumlu oldukları alanların

küçüklüğü ile bağlantılı olarak daha az suçun iĢlendiği alanlardır. Düzenli yerleĢime

sahip konut ve ticaret alanı olarak görülen ilçede 2000–2005 yılları arasında tutulan

istatistiklere göre 10.000 kiĢiye düĢen suç oranı 68‘dir. Bu oran Ġstanbul ve Türkiye

ortalamalarının üstündedir. Ġlçede ticaret alanları ve iĢ yerlerinin yoğun olduğu

yerlerde mala karĢı suçlar yoğun olarak iĢlenirken, ulaĢımın yoğun olarak

kullanıldığı kesiĢim noktalarında da kiĢilere karĢı iĢlenen suçlar yoğun olarak

görülmektedir.

2009 yılında adam öldürme hiç iĢlenmediği Acıbadem Polis Merkezi

bölgesinde kasten yaralama (kavga ve darp suçu) faillerinin sayısı olay sayısıyla

yakın sayıdadır. Bu durum küçük çaplı kavgaların bölgede çıktığını göstermektedir.

Bölgenin sosyo-ekonomik durumunun iyi olması özellikle ekonomik suçların

iĢlenmesine yol açmaktadır. Yine bölgede otodan hırsızlık, teker üstü hırsızlık ve

evden hırsızlık sayılarının yüksek olması dikkat çekmektedir.

Bostancı bölgesinde var olan 290 sokak ve cadde denetim ve güvenlik

hizmetlerine olumsuz etki yapmaktadır. Çok sayıda otodan hırsızlık, yankesicilik ve

teker üstü hırsızlığın görülmesi mala karĢı iĢlenen suçların tüm suçların yaklaĢık

%75‘ini oluĢturmasını sağlamaktadır. Bunun yanında yankesicilik ve kapkaç suçları

mala karĢı iĢlenen suçların içinde %2‘de kalmıĢtır.

Page 146: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

146

Göztepe Polis Merkezi, Bostancı ve Ġskele Polis Merkezleri gibi suç ve

suçluluğun yoğun olarak geldiği bir alandır. Sorumluluk alanında Marmara

Üniversitesi Göztepe kampüsü ve Göztepe Eğitim ve AraĢtırma Hastanesinin

bulunması ile paralel olarak bölgede toplumsal olaylar (Basın açıklaması, bildiri

dağıtımı gibi) ve kasten yaralama suçları sıklıkla görülmektedir. Sınıflandırmaya

girmeyen ―Diğer Olayları‖ ihmal ettiğimiz takdirde Ģahsa karĢı iĢlenen suçların

yaklaĢık %87‘sinin kasten yaralama suçlarıdır.

Ġlçenin en yoğun olduğu RasimpaĢa ve Osmanağa Mahallelerinin olduğu sahil

kısmıdır. Ġskele Polis Merkezi sorumluluğunda olan alan farklı birçok suçun

iĢlenebildiği bir yerdir. Ġlçenin çok kalabalık olan bu kısmında yoğun olarak el

çabukluğu ve ĢaĢırtma ile yapılan suçlara rastlanılmaktadır. Kalabalık alanlarda

kiĢilere hissettirmeden ve ya kandırarak yapılan suçlar daha kolay yapılabilmektedir.

Bölgenin buna müsait yapısı bu Ģekilde iĢlenen suçların burada yoğunlaĢmasına

neden olmakta, güvenliğin sağlanmasını zorlaĢtırmaktadır.

Page 147: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

147

SONUÇ, DEĞERLENDĠRME VE ÖNERĠLER

Suç ve suçluluğun önlenmesi için yapılan çalıĢmalar genellikle tek bir bakıĢ

açısının hâkimiyeti ile yürütülmektedir. Ancak suç ve suçluluk birçok neden ve

problem sonucu ortay çıkmaktadır. Bu sebeple yürütülecek politikalar ve üretilecek

çözüm önerileri birden fazla destek ayağına sahip olmalıdır. Suçun sadece kiĢi,

toplum veya mekân kaynaklı olduğunu iddia etmek mesnetsiz olacaktır.

Son dönemlerde özel olarak uygulanmaya baĢlanan önleyici polislik

hizmetleri taĢıdığı amaç gereği yetersiz kaldığı zamanlar olmaktadır. Suçüstü

yapılarak yakalanması gereken durumlarda görünürlüğü had safhada olması gereken

ve önleyici polislik hizmeti sunan resmi devriye ekipleri yetersiz kalmaktadır. Bunun

için koordineli bir Ģekilde çalıĢan resmi ve sivil güvenlik görevlilerine ihtiyaç

duyulmaktadır. Bu yaklaĢım için Ġstanbul ve Ġzmir örneklerini vermek doğru

olacaktır.282

Suç ve suçlulukla ilgili daha fazla çalıĢma yapılması teĢvik edilmelidir.

Ancak bu Ģekilde güvenlik hizmetlerini yürüten kuruluĢlar suç ve suçluların bir adım

önüne geçebilirler. Mekânsal ve kiĢisel profillerin oluĢturulması ile müdahale

edilecek suç türü veya kentsel mekân daha kolay anlaĢılabilecektir. Yapılacak

istatistikî çalıĢmalar hedef kitle ve mekânlara ıĢık tutarak baĢarı ihtimalini

artıracaktır.

Suç ve suçluluğun engellenmesi ile ilgili tüm kurumlar ortak çalıĢmalar

yapmalıdırlar. Birden fazla bakıĢ açısıyla yaklaĢılacak problemler bilgi ve tecrübe

paylaĢımı ile daha ayrıntılı görülebilecektir. Bu sebeple kent plancılarının,

kriminologların, psikologların güvenlik birimlerinin, sosyologların, hukukçuların ve

sivil toplum örgütlerinin birlikte çalıĢmaları ile köklü çözümler üretip uygun iĢbirliği

ortamları oluĢturulmalıdır. Aynı ortamda bulunan farklı kuruluĢlar kendi

282

“Ġstanbul Sokakları Polise Zimmetleniyor”, www.izmirdeyasam.com, eriĢim tarihi:13.06.2010

Page 148: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

148

tecrübelerini ve önerilerini rahatça sunabilecektir. Bu sayede doğru çözüme kolayca

ve hızlı bir Ģekilde ulaĢılabilecektir.

KentleĢme ve ardından yaĢanan göçlerle kentler gelen kiĢilerin uyumları için

çalıĢmalar yapılmalıdır. Sosyal problemlerin doğmasına neden olabilecek

uyumsuzlukları engellemek amacı ile kiĢilerin kentlere entegrasyonu sağlayacak

kentli bilinci oluĢturulmalıdır.

YasadıĢı alanlar, çoğu kez, suçluya elveriĢli ortam hazırlayan kentsel

bölgelerdir. Bu tür alanlarda, düzensiz yapılaĢma nedeniyle emniyet birimlerinin

kullanmakta olduğu teknolojik cihazlar bile randımanlı bir Ģekilde

kullanılamamaktadır. Özellikle kent merkezlerinin yeniden yapılanması

çalıĢmalarına ve nüfusun ihtiyacı doğrultusunda sağlıklı konut üretimine ağırlık

verilmelidir. Yeni yasal yapılanmalar ve yönetim anlayıĢı içinde yasa dıĢılığı

özendirecek adımlar yer almamalıdır. Hukuksal altyapı eksiksiz Ģekilde değiĢik

kuruluĢların katkısı ile hazırlanmalıdır. Kentlerde var olan ―Çöküntü Alanları‖

tamamen temizlenmeli, suçluluğa zemin hazırlayan olan bu mekânlar ıslah

edilmelidir.

Doğru yerde ve zamanda yapılacak kentsel dönüĢümler fayda sağlayacağı için

desteklenmelidir. Ancak bu dönüĢüm çabalarının daha önce yapılan kötü örneklere

benzememesi için ekonomik ve sosyal altyapısı eksiksiz hazırlanmalıdır.

Kullanılmayan, boĢ, terk edilmiĢ, harap veya inĢaat halindeki yapılar suç ve

suçluğun saklanması, oluĢması ve barınması için elveriĢli alanlardır. Bu niteliğe

sahip alanlar mümkün olduğunca kendi hallerine bırakılmamalıdır. Bu Ģekilde terk

edilen binalar hırsızlık suçunun mağduru olabileceği gibi hırsızlara barınak ve

saklanacak yer hüviyetine bürünebilmektedir.

Ġkametlerin sokağa açıldığı kapılar olan giriĢ kapıları, bahçeler ve bahçe

duvarları istenmeyen giriĢleri engelleyecek Ģekilde yapılmalıdır. Ayrıca bu bina

eklentileri suç ve suçluluğun saklanmasına olanak vermemelidir. GiriĢlerin

engellenebilmesi için demir parmaklıklar, saklanmanın engellenmesi içinse otomatik

Page 149: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

149

aydınlatma sistemleri bina çevrelerinde ve eklentilerinde kullanılmalıdır. Saklanma

duvarı oluĢturabilecek eklentiler yeniden düzenlenmelidir.283

Özellikle evden hırsızlık suçları için ikametlerin bulunduğu kat önem teĢkil

etmektedir. Zemin katlar ve birinci katlar öncelikli olarak tehlike çemberinin

içerisinde yer almaktadırlar. Sıcak mevsimlerde kilitlenmeyen pencere ve kapılar

hırsızlar için teĢvik edici ve aynı zamanda yakalanırlarsa cezalarında indirime sebep

olacak bir durumdur. Bu durumun oluĢmaması için bu tür mekânlar ekstra güvenlik

önlemleri ile donatılmalıdır.

Araç parkının yapıldığı kapalı ve açık alanlar kameralı güvenlik sistemleri ile

denetlenmelidir. Oto ve otodan hırsızlık suçlarının engellenmesi için çok sayıda

otonun bulunduğu otoparklarda ve muadili yerlerde denetim sistemleri

oluĢturulmalıdır. Ġnsanların sadece arabalarını park etmek ya da geri almak için

bulundukları otoparklar kolayca suç iĢlenebilecek Ģekilde az sayıda insanın

bulunduğu alanlardır. Yeterli denetim sistemlerinin ve güvenlik hizmetinin olmadığı

bu gibi yerlerde suç ve suçluluğun oluĢması iĢten bile değildir.

Suç ve suçluluğun sonradan tespit edilmesinde olduğu kadar engellenmesinde

de aydınlatma etkili bir önlemdir. Aydınlatmanın yetersiz olduğu mekânlar ve

sokaklar suç ve suçluluğun kolayca oluĢabileceği yerlerdendir. Ayrıca bu fiiller

oluĢtuktan sonra faillere kolayca kaçabilecek ortamlar sunmaktadır.284

BoĢ ve tanımsız araziler suç ve suçluluğa ev sahibi yapacak konuma

sahiptirler. Herhangi bir Ģekilde denetime maruz kalmayan bu ve bunun gibi alanlar

suç iĢlemeye son derece uygun yerlerdir. Aydınlatması olmayan, etraftan dikkat

çekmeyen bu alanlar suçluluğu meslek haline getirmiĢ insanlar için hem dinlenme

alanı hem de iĢlerini yaptıkları çalıĢma alanlarıdır.

283

Ġ.AYHAN, “Kentte Suç Oranının Ekonomik, Sosyal ve Mekânsal DeğiĢkenlerle

Modellenmesi”, DEÜ YayımlanmamıĢ Y.Lisans Tezi, Ġzmir, 2007, s.44–47

284 Z.ÖZCAN, “Kente Dair Analitik Bir Çözümleme: Sokaklar”, Gazi Ü. M. M. F. Dergisi,

Cilt:18, No:2, s.26–29

Page 150: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

150

Birbirine bitiĢik yapılan konutlar baĢka binalara geçiĢe elveriĢli olmaları

nedeniyle tehlike teĢkil etmektedir. BitiĢik nizamlı yapılaĢmalarda yan bina ve

dairelere geçiĢ çok kolaydır. Bu durum özellikle bina içinde yaĢanan hırsızlıklara

kolaylık sağlamaktadır. Aynı zamanda bir eve giren hırsız kalan diğer evlere de

kolayca girebilme imkânına kavuĢmaktadır. Bu yapılaĢma çeĢidinden mümkün

olduğunca kaçınılmalı, eğer mümkün değilse konutlar arası geçiĢi engelleyici demir

parmaklıklar takılmalıdır.285

Kentsel güvenlik sağlanırken kentler bütüncül bir yaklaĢımla ele alınmalıdır.

Ülkemizde de kentsel suç ve suçluluk ile ilgili politikalar geneli kapsayacak Ģekilde

hazırlanmalıdır. Suç iĢlenmesinin azaltılması ve daha güvenli kentlerin oluĢturulması

amacıyla kentsel planlama ve tasarım politikaları resmi ve sivil kuruluĢların

katılımıyla hazırlanmalıdır. Özellikle planlama çalıĢmalarında belirli kararların

alınması konusunda, yerel yönetimlerle emniyet birimlerinin, gerektiğinde diğer

kurumlarla da bir araya gelerek, eĢgüdümlü bir Ģekilde ve iĢbirliği içinde çalıĢmaları

büyük önem taĢımaktadır.

285

E.ATAÇ, “Suçun Kentsel Mekândaki Algısı; Güvensizlik Hissi”, TMMOB Yayınlar, sayı:55,

2007, s.20

Page 151: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

151

KAYNAKÇA

Akın, Emel :Kentsel GeliĢme ve kentsel Rantlar: Ankara

Örneği, YayımlanmamıĢ Doktora Tezi, Ankara, 2007.

AkkuĢ, Yakup :Suçun Ekonomik Modelleri, www.econturk.org,

eriĢim tarihi:01.06.2010.

Aksoy, Erman :Suç ve Güvenli Kent YaklaĢımı, TMMOB Mimarlar

Odası Yayınları, sayı:55, Ankara, 2007.

Alada, Adalet ve diğerleri :KüreselleĢme, Yoksulluk ve ġiddet Bağlamında

Sokak Çocukları, TODAĠE Yoksulluk, ġiddet ve Ġnsan Hakları Sempozyumu,

Ġstanbul, 2002.

Ataç, Ela ve Gürbüz, Davut :Kentsel Mekânda Suça Müdahale Etmede

Disiplinlerarası Güvenlik Politikaları, Polis Bilimleri Dergisi, cilt:11, 2009.

Ataç, Ela :Suçun Kentsel Mekânda ki Algısı; Güvensizlik

Hissi, TMMOB Yayınlar, sayı:55, 2007.

Atasoy, Anlı ve OSMAY, Sevin: Türkiye‘de Kentsel DönüĢüme Yöntemsel Bir

YaklaĢım, ODTU Mimarlık Fakültesi Dergisi, sayı:2, 2007.

Page 152: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

152

Ayhan, Ġrem ve Çubukçu, Mert :Suç ve kent ĠliĢkisine Ampirik BakıĢ:

Literatür Taraması, S.D.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sayı:5, 2007.

Ayhan, Ġrem :Kentte Suç Oranının Ekonomik, Sosyal ve

Mekânsal DeğiĢkenlerle Modellenmesi, DEÜ YayımlanmamıĢ Y.Lisans Tezi,

Ġzmir, 2007.

Aytaç, Mustafa :Suç Türlerini Etkileyen Faktörlerin

Ġstatiksel Analizi”, 8. Türkiye Ekonometri ve Ġstatiksel Analizi Kongresi, 2007.

Bayraktar, Nuray ve Girgin, Çiğdem : … Konut YaĢam Çevrelerinde Kentsel

YaĢam Kalitesi Açısından Bir Değerlendirme/ Batıkent Örneği, Gazi Ü.M.M.F.

Dergisi, Cilt:25, 2010.

BeĢ Yıllık Kalkınma Planları :T.C. BaĢbakanlık Devlet Planlama TeĢkilatı,

www.dpt.gov.tr/ eriĢim tarihi:19.05.2010.

Bilgiç, Veysel Karani :Osmanlı Devleti’nde Azınlıklar, Yönetim ve

Güvenlik, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2005, s.167–187.

Bilgiç Veysel Karani :Yönetim ve Güvenlik Güncel Sorunlar ve

Çözüm Önerileri, Seçkin Yayınları, Ankara, 2005.

Clark, Ronald V., Eck, Clark E. :60 Küçük Adımda Suç Analizi, Toplum

Odaklı Polislik Hizmetleri Bürosu, Ankara, 2007.

Page 153: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

153

Cömertler, Nemciye :Türkiye’de Suç Oranının Sosyo-Ekonomik

Belirleyicileri: Yatay Kesit Analizleri, A.Ü. Siyasal Bilgiler Dergisi, cilt:62, 2007.

Çiftçi, Murat :… Osmanlı Vilayetlerindeki Coğrafi

Dağılımların Belirlenmesi, DoğuĢ Ü. Dergisi, Sayı:10, 2009.

Dede, Münir :Kapalı Toplumlar ve Ġlk ĠnanıĢlar, Ankara

Üniversitesi Dergisi, Cilt:40, 1999.

DemirbaĢ, Timur :Medya ve Suçluluk, www.umut.org, eriĢim

tarihi:23.05.2010

Dönmezer, Sulhi :Kriminolojide Suç ve Suçun Niteliği, 8. bs.,

Beta, Ġstanbul, 1994.

Dönmezer, Sulhi :Kriminoloji, 8. bs., Beta yayınları, Ġstanbul,

1994.

Dönmezer, Sulhi :Suç Kavramının MenĢei ve GeliĢmesi, 2002,

www.kriminoloji.com, eriĢim tarihi:01.04.2010.

Durmaz, ġükrü :BiliĢim Suçlarının Sosyolojik Analizi,

YayımlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi, 2005.

Durkheim, Emile :Toplumbilimsel Yöntemin Kuralları, Çev.

Cemal Bali Akal, Ġstanbul, Engin, 1995.

Page 154: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

154

Düzgün, ġebnem :Suç olgusuna Teorik YaklaĢımlar ve

Disiplinlerarasılık, TMMOB Yayınlar, sayı:55, 2007.

Emniyet Genel Müdürlüğü istatistikleri,

http://www.egm.gov.tr/akkm/akkm_web/istatistikler.htm, eriĢim tarihi: 01.05.2010.

Ergin, Nilüfer :Ortak YaĢam Alanı Olarak Heykel,

21.Yüzyıl KarĢısında Kent ve Ġnsan, Haz. F. GümüĢoğlu, Ġstanbul, Bağlam Yayınları,

2001.

Erman, Tahire :Çandalı-Hıdırlıktepe Örneği Üzerinden Suç

ve Mekân ĠliĢkisi Mahalleli Deneyimleri, Mimarlar Odası Bülteni, sayı:55,

Ankara.

Genç, Fatma Neval :Türkiye’de Kentsel DönüĢüm: Mevzuat ve

Uygulamalarının Genel Görünümü, Yönetim ve Ekonomi Dergisi, Manisa, cilt:15,

sayı:1, 2008.

Genel Nüfus Sayımları, www.tuik.gov.tr, eriĢim tarihi:05.04.2010.

Göbel, Johannes :Kentin Geleceği, www.magazine-

deutschland.de, eriĢim tarihi:05.08.2010.

GölbaĢı, Serkan :KentleĢme ve Suç: Ġstanbul’un KentleĢme

Süreci ile Suçluluk Arasındaki ĠliĢkinin Kuramsal Analizi, YayımlanmamıĢ

Y.lisans Tezi, Ġstanbul, 2007.

Page 155: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

155

Göz, Ali Cem :Kentsel DönüĢüm Esasları ve Ġskoçya –

Whitfield- Örneği, Yerel Siyaset Dergisi, sayı:31, 2008.

Hasol, Doğan :Ansiklopedik Mimarlar Sözlüğü, YEM

yayınları, Ġstanbul, 1998.

IĢık, ġevket :Türkiye’de KentleĢme Hareketleri ve

KentleĢme Modelleri, Ege Coğrafya Dergisi, 2005.

Ġçli, Tülin :Türkiye’de Suçlular, Atatürk Kültür Merkezi

Yayınları, Ankara, 3.bs, 1993.

Ġçli, Tülin :Toplumdan KopuĢ; Suç ve ġiddet, Mert

Kitap ve Yayınevi, Ankara, 2002.

Ġçli, Tülin :Türkiye’de Suçlular (Sosyo-Kültürel ve

Ekonomik Özellikleri), Dil ve Tarih Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Yayınları,

Ankara, sayı:71, 1992.

Ġspir, Eyüp :KentleĢme, Metropolitan Alan ve Yönetimi,

Ankara Ġktisadi ve Ticari Ġlimler Akademisi Yayınları no:185, Ankara, 1982.

Ġstanbul’un Yeni Ġlçe Haritası Çizildi, www.ibb.gov.tr, eriĢim tarihi:10.04.2010.

Kadıköy Belediyesi 2010–2014 Stratejik Planı, www.kadikoy.bel.tr, 2009, eriĢim

tarihi:05.05.2010.

Page 156: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

156

Kahraman, Tayfun :Ġstanbul Kentinde kentsel dönüĢüm projeleri

ve Planlama Süreçleri, TMMOB Kentsel DönüĢüm Sempozyumu, 2006.

Kalaycı, Ġrfan :AKM Günümüz Sanayi Ġçin Kazanımlar,

Maliye Dergisi, sayı:159, 2009, portal1.sgb.gov.tr, eriĢim tarihi:01.07.2010

Kaner, Sema :Suçluluğu Açıklayan YaklaĢımlar, Ankara Ü.

Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, cilt:25, sayı:2, 1992.

Kara, Emel :Kentsel Tarım Alanlarının KentleĢme Süreci

KarĢısında DeğiĢimi ve DönüĢümü: Ġstanbul”, 2008, www.planlama.org, eriĢim

tarihi:12.05.2010

Karakurt, Elif :Kentsel Mekânı Düzenleme Önerileri:

Modern Kent Planlama AnlayıĢı ve Postmodern Planlama AnlayıĢı, Erciyes

üniversitesi Ġ.Ġ.B.F. Dergisi, sayı:26, 2006.

Karakurt Elif :Bilgi Toplumu Sürecinde Yeniden

Yapılanan Kent, Erciyes üniversitesi ĠĠBF Dergisi, sayı:26, 2006.

KeleĢ, RuĢen :KentleĢme Politikası, Ġmge Kitabevi, 7. Baskı,

Ankara, 2002.

KeleĢ, RuĢen :Kentbilim Terimleri Sözlüğü, Ġmge Kitabevi,

Ankara, 1998.

Page 157: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

157

KentleĢme ġurası 2009 :Kentsel Miras, Mekân Kalitesi ve Kentsel

Tasarım, Ankara, 2009.

Kızmaz, Zahir :Ekonomik Yapı ve Suç: Bazı AraĢtırma

Bulguları Üzerine Genel bir Değerlendirme, F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi, cilt:13,

2003.

Kızmaz, Zahir :Sosyolojik Suç Kuramlarının Suç Olgusunu

Açıklama, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, cilt:29, Sivas, 2002.

Kızmaz, Zahir :Sosyolojik Suç Kuramlarının Suç Olgusunu

Açıklama Potansiyelleri Üzerine Bir Değerlendirme, C.Ü. Sosyal Bilimler

Dergisi, cilt:29, 2005.

Koçak, Hüseyin ve Tolanlar, Melek :Kentsel DönüĢüm Uygulamaları, Afyon

Kocatepe Ü. Ġ.Ġ.B.F. Dergisi, cilt:10, sayı:2, 2010

Moehling, Carolyn ve Piehl, Anne Morrison :Ġmmigration and Crime in early 20th

Century America, National bureau of economic school, 2007, www.rutgers.edu,

eriĢim tarihi:25.05.2010.

Niray, Nasır :Tarihsel Süreç içerisinde KentleĢme Süreci

ve Muğla Örneği, Muğla Ü. S.B.E. dergisi, sayı:9, 2002.

Öngen, Tülin :Marx ve Sınıf, Praksis Dergisi, sayı:8, Ankara,

2002.

Page 158: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

158

Özcan, Zuhal ve Bayraktar, Nuray ve Görer, Nilgün ve Tekel, AyĢe :Kente

Dair Analitik Bir Çözümleme: Sokaklar, Ġlk yıl ġehir Planlama Atölyesi

Deneyimi, Gazi Ü. Müh. Mim. Fak. Dergisi, Sayı:3, 2003.

Özgönül, Senem :Ġzmir ve Fayton; Bir Kimlik Ġmgesi, Ġzmir

Ticaret Odası Yayınları, 2009.

Özden, Pelin Pınar :Kentsel Yenileme, Ġmge Kitabevi yayınları,

Ankara, 2008.

Özden, Pelin Pınar :Türkiye’deki Kentsel DönüĢüm Politikaları

ve Uygulamalarına eleĢtirel Bir BakıĢ, (Derleyen D.ÖZDEMĠR), Kentsel

DönüĢümde Politika, Mevzuat, Uygulama: Avrupa Deneyimi, Ġstanbul Uygulamaları

içinde, Nobel Yayınları, Ankara, 2010.

Polat, Ahmet ve Gül, Serdar :Kriminoloji AraĢtırmalarında Mağdur

Anketlerinin Yeri ve Önemi, uluslararası Ġnsan Bilimleri Dergisi, sayı:1, 2010,

s.1290–1310.

Sevim, Yelda ve Soyaslan, Yunus :Hırsızlık Suçu Faillerinin Sosyal, Kültürel ve

Ekonomik Özellikleri: Elazığ Örneği, Polis Bilimleri Dergisi, cilt:11, 2009.

Sokullu-akıncı, R. Füsun :Kriminoloji, Beta, 6.b.s., Ġstanbul, 2009.

Soyak, Alkan :Ertelenen 9. Kalkınma Planı ve Türkiye’de

Planlamanın Geleceği Üzerine Bir Not, Bilim ve Ütopya dergisi, sayı:36, 2005.

Suç Terörünün Bilânçosu, Ankara Ticaret Odası Yayınları, Ankara, 2007.

Page 159: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

159

Suçlarda Mucize DüĢüĢ, Vatan Gazetesi, 05.06.2009,

www.vatangazetesi.com/arsiv.asp, eriĢim tarihi:12.04.2010.

Suğur, Nadir :Türkiye’de Sosyal ve Ekonomik GeliĢmeler,

Anadolu Üniversitesi yayınları, AOF yay:1962, 1998.

Striking Balance Between Ġmmigration and Civil Liberties, Press Conference to

Feature Findings, Implications of Groundbreaking New Police Foundation Report,

http://policefoundation.org, eriĢim tarihi:02.04.2010.

ġahin, Ece ve Dostoğlu, Neslihan :Kentsel Mekân Tasarımında Doğal Verilerin

Kullanımı, Uludağ Ü. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, Bursa, cilt:2 sayı:1,

2007.

ġiĢman, Aziz ve Kibaroğlu Didem :Dünya’da ve Türkiye’de Kentsel DönüĢüm

Uygulamaları, 12. Türkiye Harita bilimsel ve Teknik Kurultayı, Ankara, 2009.

Tatlıdil, Ercan :KentleĢme ve Göç, Kitap ve Yayınevi, Ankara,

2002.

Tolan, Barlas :ÇağdaĢ Toplumun bunalımı, Anomi ve

YabancılaĢma, Toplum Bilimleri AraĢtırma Enstitüsü Yayınları, no:1, Ankara,

1996.

Tutar, Erol :Suç Tasnifleri, www.kriminoloji.com, eriĢim

tarihi:23.04.2010.

Page 160: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

160

TUĠK :Genel Nüfus sayımları, 1935, 1940, 19945,

1950, 1955, 1960, 1965, 1970, 1975, 1980, 1985, 1990, 1995, 2000,

www.tuik.gov.tr, eriĢim tarihi:05.07.2010.

TURHAN, Faruk :Yeni Türk Ceza Kanunu’nda Uluslararası

Suçlar, www.ceza-bb.adalet.gov.tr, eriĢim tarihi:01.06.2010.

Tükek, YaĢar :KentleĢmenin, SanayileĢmenin ve Siyasetin

Aile Yapısına Etkileri, www.badeg.com.tr, eriĢim tarihi:01.06.2010

Türkiye Göç ve Yerinden OlmuĢ Nüfus AraĢtırması, Hacettepe Ü. Nüfus Etütleri

Enstitüsü, Ankara, 2006.

Ulutürk, Bülent :KentleĢme ve Suç ĠliĢkisi: Adana ve

Çanakkale AraĢtırması, YayımlanmamıĢ Yüksek lisans Tezi, Ankara: Güvenlik

Bilimleri Fakültesi, 2006.

Uzun, Bayram ve Çete, Mehmet :GeliĢmekte Olan Ülkelerdeki YasadıĢı

YerleĢim Sorunlarının Çözümü Ġçin Model, 10. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik

Kurultayı, Ankara, 2005.

Ünal, ġeref :Suç ve Cezaların Kanuniliği Ġlkesi, Avrupa

Ġnsan Hakları SözleĢmesi, TBMM Kültür Sanat Yayınları, no:89, 2001.

Yıldırım, Aziz :KentleĢme ve KentleĢme Sürecinde Göçün

Suç Olgusu Üzerine Etkileri, YayımlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Ankara: Ankara

üniversitesi, 2004.

YILMAZ, Ali ve GÜNAY, Semra :Mekâna ĠliĢkin Güvenlik Algılamasının

Hesaplanmasında CBS Kullanımı, www.ekonomikyorumlar.com, EriĢim

tarihi:14.03.2010.

Page 161: KENTSEL MEKÂN SUÇ VE SUÇLULUK; KADIKÖY ÖRNEĞĠnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47340.pdfkentli bakıĢ açısının oluĢmasıdır. Kentlerde iĢlenen suçlar toplumsal bilinçte

161

YILMAZ, Ali :Türkiye’de ġehir AsayiĢi Suçları: DağılıĢ ve

BaĢlıca Özellikleri, www.meb.gov.tr/dergiler, eriĢim tarihi:23.05.2010.

YirmibeĢoğlu, Funda, :Ġstanbul’da Suç, TMMOB Yayınlar, sayı:55,

2007.

ELEKTRONĠK KAYNAKLAR

www.amasya.pol.tr, eriĢim tarihi:12.06.2010.

www.arkitera.com, eriĢim tarihi:03.06.2010.

www.ibb.gov.tr, eriĢi tarihi:03.06.2010.

http://encarta.msn.com/, eriĢim tarihi: 12.04.2010.

www.istanbulsaglık.gov.tr, eriĢim tarihi:03.06.2010.

www.izmirdeyasam.com, eriĢim tarihi:13.06.2010.

www.kadikoy.bel.tr, eriĢim tarihi:09.07.2010.

www.mevzuat.gov.tr, eriĢim tarihi:24.03.2010.

www.ntvmsnbc.com, eriĢim tarihi:13.06.2010.

www.sabah.com.tr, eriĢim tarihi:01.08.2010.

www.turkmedya.com, eriĢim tarihi:01.08.2010.

www.arkitera.com, 2008, eriĢim tarihi:04.05.2010.