(kdvdahil) ad› ttb raporu: “f t‹pler‹’nde tecr‹t var!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf ·...

50
www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 87 14 Ocak 2007 Fiyat›: 1 YTL (kdv dahil) [email protected] ‘F Tipi, izolasyona dayal›d›r’ Doktorlar, mimarlar tecritin varl›¤›n› tescil etti; Adalet Bakanl›¤› inkara devam m› edecek? AC‹LEN ÇÖZÜM ZEM‹N‹ OLUfiTURULMALIDIR” TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR! ‘F Tipi insani de¤erleri yok saymaktad›r’ Ayd›nlar, sanatç›lar, gecekondular, “tecrite son” ça¤r›s›yla ayakta! Gülcan Görüro¤lu, açl›¤›n 250. Gününde ‘F Tipi, insan› örseleyici niteliktedir’ M‹T kim, “global” politikalar belirlemek kim? M‹T kim, ba¤›ms›z düflünmek, ba¤›ms›z hareket etmek kim? 50 y›ll›k CIA uflaklar›, CIA’ya uflakl›¤a devam etmenin d›fl›nda hiçbir fley yapamaz! Emperyalizme ba¤›ml› bir düzenin kurumlar›n›n iflbirlikçilik ve ba¤›ml›l›k d›fl›nda hiçbir yolu yoktur! M‹T’in ‘millilik’ gösterisi M‹T: 80 y›ll›k halk düflmanl›¤›... Ad› ‘milli’ kendisi ‘gayri milli’

Upload: others

Post on 13-Oct-2020

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 87

14 Ocak 2007Fiyat›: 1 YTL(kdv dahil)

[email protected]

‘F Tipi,

izolasyona

dayal›d›r’

Doktorlar, mimarlar

tecritin varl›¤›n›

tescil etti; Adalet

Bakanl›¤› inkara

devam m› edecek?

AC‹LEN ÇÖZÜM ZEM‹N‹ OLUfiTURULMALIDIR”

TTB RAPORU:

“F T‹PLER‹’NDE TECR‹TVAR!

‘F Tipi insanide¤erleri yoksaymaktad›r’

➧ Ayd›nlar, sanatç›lar, gecekondular, “tecrite son” ça¤r›s›yla ayakta!

➧ Gülcan Görüro¤lu, açl›¤›n 250. Gününde

‘F Tipi, insan›örseleyici

niteliktedir’

M‹T kim, “global” politikalar belirlemek kim?

M‹T kim, ba¤›ms›z düflünmek,ba¤›ms›z hareket etmek kim?

50 y›ll›k CIA uflaklar›, CIA’yauflakl›¤a devam etmenin d›fl›nda

hiçbir fley yapamaz!

Emperyalizme ba¤›ml› birdüzenin kurumlar›n›n

iflbirlikçilik ve ba¤›ml›l›k d›fl›nda hiçbir yolu yoktur!

M‹T’in ‘millilik’ gösterisi

M‹T:80

y›ll›khalk

düflmanl›¤›...

Ad›‘milli’kendisi‘gayrimilli’

Page 2: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelemizin 18 Ocak

24 Ocak

Örgütlü mücadeleyle tan›flmadan önceki kav-galar›n›n birinde bir bayana sark›nt›l›k edenfaflisti döverek cezaland›r›r. Faflistlere karfl›öfkesi zaptedilemez durumdad›r. Küçük-çi¤li'de MHP örgütlenmesini yapan bir faflistive yan›ndakileri b›çaklar ve Buca Cezaevi'ndebir ay tutuklu kal›r. Cezaevinde de adliko¤ufltaki MHP'lilere diz çöktürmeye devameder. Tahliye olunca MHP'lilerin örgütlen-meye çal›flt›¤› Küçükçi¤li'li gençlerle tek tekkonuflur, onlar› uyar›r ve MHP'lilerin taban›n›da¤›t›r. MHP'liler evlerine mahalleninarkas›ndan dolaflarak gidip gelmeye bafllar.

Ercan yoldafl, tek bafl›na girdi¤i bu kavgalar-dan sonra, örgütlü mücadeleye kat›lmayakarar verir. Çünkü faflizme karfl› mücadeleMHP'ye karfl› olmakla s›n›rl› de¤ildir veörgütlülük gerektirir. Bunu bilerek savafl›nistedi¤i bedelleri göze alarak kavgayadalm›flt›r.

***

Ercan yoldafl lokanta gibi küçük bir iflyerindeçal›fl›yordu. O zamanlar Hakan olaraktan›yordum. Onun devrimci oldu¤unu bilmi-yordum. Her gitti¤imizde mutlaka önümüzeen iyi yemekleri koyar, tok oldu¤umuzda damutlaka birfleyler içirmek için ›srar ederdi.Genelde çay tiryakisi oldu¤umuz için çayboflunu al›r hemen yenisini getirirdi. Biz herne kadar "getirme art›k" desekte o yine geti-rirdi. Bunun yan›nda çok s›cak davran›yordu.Biz "niye böyle davran›yor, her herhaldedevrimcilere çok büyük bir sayg›s› var" diyetahmin ediyorduk. Daha sonra ö¤rendimKurtulufl'da çal›flt›¤›m› biliyormufl. Bizseonun durumunu bilmiyorduk. Fakat bu s›cakdavranmas› sadece bize de¤il tüm halka karfl›

ayn›yd›.

Birgün yine yol polisler taraf›ndan kesilmifltive bizde o bölgedeydik. Hemen oradan kal-kan flehiriçi minibüsüne atlayarak gidip tek-rar geri döndü. Yolun aç›k oldu¤unu bizeiletti. Bu arada kendisi aran›yormufl. Buradagördü¤üm yoldafllar›n› kendinden daha çokseviyor ve kendini tehlikeye atarak yol-dafllar›na bir haber verebilmek için veyoldafllar›n›n bafl›na birfley gelmesin diye nekadar çaba sarfetti¤iydi. Çünkü ErcanYoldafl, yoldafll›k iliflkisini bir ç›kar temelinedayand›rm›yor. Yoldafllar›n› korumak veonlara zarar vermemek için kendi hayat›n›tehlikeye atabilen bir insan tabi ki ölümü deöyle s›cak karfl›lar. Böyle bir insan tabi kikuflat›ld›¤› üste düflmana teslim olmaz. Ogeleneklerimize gelenek katarak flehit düfltü.Yoldafllar› gibi ölümü gülerek kucaklad›.Ercan yoldafltan ö¤renecek çok fleyimiz var.

Onlara ddair...Ercan ÖZÇEKEN

Devrimci ‹flçi Hareketi’nin ikineferiydiler. ‹stanbul’da iflçis›n›f›n›n mücadelesi içinde ye-ralan Bahri ve Cemal, Bas›n-‹flgrevinde 19 Ocak 1980’degrev nöbetini bitirdikten son-ra kurulan bir pusuda faflistlertaraf›ndan katledildiler.

18 Ocak 1996’da ‹zmir Buca’dakuflat›ld›¤› evde teslim olmamagelene¤ine yeni bir halka ekleye-rek flehit düfltü. Ercan’›n ailesi Kars’tan gelerekKüçükçi¤li’ye yerleflmiflti. Kürtmilliyetindendir. Küçükçi¤li’de ör-gütlü faaliyetler içinde yerald›.Daha sonra silahl› bir ekipte gö-

revlendirildi. fiehit düfltü¤ünde bu görevini sürdürüyordu.

Ça¤r›‹lan

Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü:Sevtap TÜRKMEN

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.‹stiklal Cad. Büyükparmakkap› Tel

Sok. No:4 Kat:4/2 Beyo¤lu/‹STANBULTelefon: 0 212 251 94 21 Faks: 0 212 251 94 35

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANE Pieter de Hoochstr. 30

3021 CS Rotterdam/NEDERLAND

‹nternet Adresi: www.yuruyus.comMail Adresi: [email protected]

ISSN: 1305-7944

Hesap No: 1051 - 1637885 SevtapTürkmen Türkiye ‹fl Bankas› fiiflli fib.

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›kBask›: ASPAfi Pazarlama-Evren Mah. GülbaharCad. No:7 Ba¤c›lar/‹ST. Tel: 0 212 655 88 64

Da¤›t›m: Merkez Da¤›t›m Pazarlama San. ve Tic.A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

Fiyat›: 1 YTL Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 2.5Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

Haftal›k Süreli Yerel Yay›nErcan

ÖZÇEKEN

Devrimci Memur Hareketi’nin ön-der kadrolar›ndand›. Sa¤l›k-Sen’in kuruluflunda yerald›.1993-94’de Devrimci Sol Güç-ler’in Ankara-‹ç Anadolu Koordi-nasyonu’nda görev üstlendi. 24Ocak 1995’de kontrgerilla tara-f›ndan kaç›r›ld› ve kaybedildi. Ay-

lar sonra 13 Nisan’da K›r›kkale’de iflkence yap›larakkatledilmifl olarak bulundu.

Ayflenurfi‹MfiEK

● TAYAD’l›lar her pazar

Galatasaray Meydan›’nda

Yer: Galatasaray Lisesi önüSaat: 13.00

● TAVIR

Dergisi’ninOCAK 2007

Say›s› Ç›kt›!

● ‹KM Etkinlikleri’nden * Film: Ç‹TYönetmen: Philip NoyceTarih: 20.01.2007Saat: 18.00

* Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat›Tiyatro SimurgYönetmen: Mehmet Esato¤luTarih: 21.01.2007Saat: 18.00

‹zmir Yü-rüyüfl okurlar›,geçen hafta ‹z-mir’in bir çokyerine gerçe-¤in, kavgan›n,direniflin sesinitafl›d›lar. 6-7Ocak günlerin-de Küçük Ya-manlar, Toros

Gültepe, Emek mahallelerinde ve KonakKemeralt› giriflinde yap›lan Yürüyüfl ta-n›t›m ve sat›fllar›nda 142 dergi sat›l›rken,Yürüyüfl önlükleri giyen okurlar›m›z,megafonla yapt›klar› konuflmalarla dadirenifli, yozlaflmaya karfl› mücadeleyi,derginin içeri¤ini halk›n gündemine tafl›-d›lar...

Yürüyüfl Dergisi'nden rahats›zl›klar›bilinen polis, Emek Mahallesi’nde okur-lar›m›z› “Hakk›n›zda flikayet var... Zatenhava kararm›fl durumda... Yapt›¤›n›z tektipe giriyor” gibi keyfi gerekçelerle en-gellemeye çal›flt›.

Okurlar›m›z, kimrahats›z olursa ol-sun, her Cumartesi,Pazar derginin tan›-t›m ve da¤›t›m›nadevam edeceklerinibelirttiler.

*Antalya’daki okurlar›m›z da 6 Ocak

günü sokaklardayd›lar. Yolda al›flveriflegidenlerden inflaat iflçilerine kadar her-kese tan›t›ld› Yürüyüfl. Kimse ondanmahrum kalmamal›yd› çünkü. Üç saateyak›n süren tan›t›m ve sat›flta 25 dergisat›ld›.

*‹stanbul’daki okurlar›m›z ise 7 Ocak

Pazar günü Parseller’deydiler. Yürüyüflönlükleri giyilerek, derginin bafll›klar›sesli bir flekilde anons edilerek derginintan›t›m› yap›ld›. 10 okurumuzun kat›ld›-¤› da¤›t›mda, kahvehanelerde oturanlar-dan esnaflara kadar iflyerlerine de girile-rek insanlara derginin içeri¤i anlat›laraksat›fl› yap›ld›.

BoranYay›nevi’nde

YürüyüflBürolar›nda

TümKitapç›larda

TECR‹T KALKINCAYA KADAR

HER HAFTA TAKS‹M’DEY‹Z!

Taksim’de Tecrite Karfl› Olan Tüm

Güçlerin ORTAK OTURMA EYLEM‹

TECR‹T‹ KALDIRIN ÖLÜMLER‹ DURDURUN

TALEB‹YLE TAKS‹M’DE B‹RL‹KTE OLALIM!

Tarih: Her Cumartesi

Saat: 16.00 Yer : Taksim Tramvay Dura¤›

Yürüyüfl ne kadar çok yere

ulafl›rsa, gerçek o kadar güçlenir

23 Ocak 1975Devrimci gençli¤in mücadelesine önderlik eden ‹YÖKD’ün birüyesi olan Kerim Yaman, faflistlerin sald›r›s› sonucu katledildi.Devrimci ö¤rencilerin ‹stanbul’da Cerrahpafla ve Vatan Mühen-dislik’teki faflist sald›r›lara karfl› düzenledikleri yürüyüfl s›ras›n-da flehit düfltü. Kerim Yaman’›n cenazesi, Cephecilerin önderli-¤inde bir direnifle dönüfltürülerek 50 bin kiflinin kat›ld›¤› bir tö-renle Akhisar’a u¤urland›.

23 Ocak 19731960-70’li y›llarda ba¤›m-s›zl›k bayra¤›n› dalgaland›-ran Afrikal› devrimci önder-lerden biri de Cabral’d›...Gine-Bissau ba¤›ms›zl›kmücadelesinin önderi Cab-ral, Portekiz’in Lizbon fleh-

rinde ö¤renciyken mücadeleye kat›ld›. 1950’lerinortas›nda Gine'nin Ulusal Kurtuluflu ‹çin Hareket(MING)'in kurulmas›na önderlik etti. MING’ninyasall›kla s›n›rl› mücadelesiyle sonuç al›namaya-ca¤›n›n görülmesi üzerine 1956’da illegal olarakGine ve Cabo Verde'nin Ba¤›ms›zl›¤› ‹çin AfrikaPartisi (PAIGC)'nin kurulufluna önderlik yapt›.1962’de gerilla savafl›na baflland›. Gerilla k›sasürede ülkenin büyük bölümünü ele geçirdi. Cab-ral, nihai zafere çok yak›nlafl›ld›¤› bir zamanda,23 Ocak 1973’te P‹DE (Portekiz ‹stihbarat Örgü-tü) ajanlar› taraf›ndan katledildi. Gine, ayn› y›l›nEylül’ünde ba¤›ms›zl›¤›na kavufltu.

Ankara borcunu ödeyecek

Ayflenur fiimflek'e

Senin s›cakl›¤›n yok belki

Belki umut dolu ela gözlerin yok

Ama andolsunki sana

Coflkun, inanc›n, sevdan, tertemizkiflili¤in

Direncin ›fl›k oluyor bize...

Özgür vatan kavgam›zda

Binlerce Ayflenur dolduruyor sokaklar›

Ad›n direncin ad›

olarak an›l›yor art›k...

...

Seni kaybedip cesedini bir kenaraatanlar da

gözlerindeki umudu yokedemediler

Sen yüzündeki o güzel gülüflünle hepyaflayacaks›n

... Sana söz veriyoruz

sevdan klavuzumuz olacak

Ankara sokaklar› borcunu ödeyecek...

AmilcarCABRAL

KerimYAMAN

BahriMUTLU

CemalKARAPINAR

Page 3: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Bilim, tecrit var dedi. Türk Ta-bipler Birli¤i, bir F Tipi hapis-

hanenin içinde yapt›klar› inceleme-lerin sonucunu aç›klad› geçen hafta,ve dedi ki, F Tipleri’nde tutuklularizolasyona tabii tutulmaktad›r. Bu-rada flu veya bu kurumun “subjek-tif” kayg›lar›ndan, tahminlerindende¤il, t›p biliminin, mimarlar›n dakatk›s›n› alarak yapt›¤› bilimsel birinceleme ve gözlemin sonucundansözediyoruz.

Demokratik kitle örgütleri,

tecriti kald›r›n dedi. Üyeleri-nin say›s› s›n›rl› üç befl dernektende¤il; örgütlü tüm iflçileri, memur-lar›, avukatlar›, doktorlar›, mühen-disleri bünyelerinde toplayan ülke-mizin en büyük demokratik kitle ör-gütlerinden sözediyoruz.

Sansürün karanl›¤›n›n, yasak du-varlar›n›n ard›ndan yükselen

“tecriti kald›r›n!” talebidir. Bu sesyaln›z hücrelerden yükselen bir sesde¤ildir art›k. Bu ses yaln›z direnifl-

çilerden yükselen bir sesle de s›n›rl›de¤ildir. Bak›n, ‹stanbul’dan Anka-ra’ya, Adana’ya, ‹zmir’e, Antal-ya’ya kadar bir çok flehrimizde tümilerici, demokratik güçler yanyanagelmifl, omuz omuza vermifl, bu ta-lebi dile getirmektedirler. Gecekon-du semtlerinden meflalelerin ›fl›¤›n-da yükselen sesler, bu talebi hayk›r-maktad›r.

Tecriti kald›r›n sesinin bu kadaryayg›nlaflt›¤› ve güçlendi¤i nok-

tada flimdi soru fludur: AKP,

DKÖ’lerin, ayd›nlar›n, halk›n, bi-

limin sesini dinleyecek mi? ‹ktidarbu geliflmeyi görmek, bu talepleridinlemek zorundad›r; evet, baflkahemen hiçbir konuda olmad›¤› ka-dar genifl bir muhalefet karfl›s›na di-kilmifltir. Hiçbir demagojiyle bumuhalefeti karalayamaz, lekeleye-mez. Direnifle ve direniflçilere dairkorkakça ve acizlik içinde baflvuru-lan “terör örgütü avukat›” türündendemagojilerin de art›k burjuva bas›nyay›n organlar›nda bile “müflteri-

si”nin kalmad›¤› görüldü. AdaletBakanl›¤›’n›n “Tecrit yok” iddias›-na ise art›k inanacak birkaç kifli bul-mas› bile mucize say›lacakt›r. Öy-leyse iktidar, sorunu çözmekle,ölümleri art›racak, zulmü ve zalim-li¤i sürdürecek bir politikada ›sraretmek aras›nda tercih noktas›ndad›r.

TTB, F Tipleri’ndeki incelemesi-ni Adalet Bakanl›¤›’n›n izniyle

yapm›flt›r. Bizzat bakan “gitsinlergörsünler” demiflti. Doktorlar, mi-marlar gitti, gördü ve raporlar›n› ha-z›rlad›... Ülkemizde s›k rastlananbir durumdur; iktidarlar›n demokra-tik kitle örgütleri karfl›s›ndaki tutu-mu ço¤unlukla oportünistçedir,pragmatiktir. DKÖ’ler ifllerine gele-ni söyleyince onlar› “toplumsal mu-halefet” olarak kaale al›r; ancakelefltirince, muhalefet edince, yoksayarlar. DKÖ’lerin gerçekleri orta-ya koyarak muhalefet yapt›klar› herdurumda, iktidarlar onlar› ya çeflitlimanevralarla etkisizlefltirmeye veyayasaklarla, soruflturma, ceza ve sal-d›r› tehditleriyle susturmaya çal›fl›r-lar. 19 Aral›k öncesinde de “muta-bakat” yalan›yla demokratik kitleörgütlerini devrimcilere karfl› kul-lanmaya çal›flm›fllar, “b›rak›n” ça¤-r›lar›n› duyarken, “F Tipleri Kapa-t›ls›n” ça¤r›lar›n› duymazdan gel-mifllerdir.

AKP, e¤er gelmifl geçmifl iktidar-lardan “farkl›” oldu¤u iddias›n-

daysa, bu oyunlara baflvurmadan,

Tecrit gerçekÇözüm kaç›n›lmazd›r!

Ne Ecevit’in ve Sami Türk’ün, ne de AKP ve Cemil Çiçek’in hesaplar› tutmam›flt›r. Tecrit gerçe¤i reddedile-mez flekilde ortadad›r ve “Tecrite Son” talebi duymaz-

dan gelinemez bir aç›kl›kta dile getirilmektedir.

3 Tecrit gerçek çözüm kaç›n›lmazd›r!

5 TTB Heyeti Tekirda¤ F Tipinde

incelemelerde bulundu

7 Tecrit kalkana kadar meydanlarday›z

10 Eriyen hücrelerinin sesi olal›m

14 ‘Hepimiz tecritteyiz’ oyunu bir ay boyunca

Arama Tiyatrosu’nda

15 Bunun için iflgal ettiler!

17 ABD’nin ‘Yeni’ Irak Plan›

19 M‹T’in millilik gösterisi

22 Milliyetçili¤i k›flk›rt›p ranta çeviriyorlar

25 Alevileri yok saymaya devam

26 Emek: Mevsimlik iflçiler

28 HHB: Temel Hak ve Özgürlükleri

Ortadan Kald›ran Operasyonlara...

30 Hayat›n ‹çindeki Teori: Vietnam’da ulusal

birlik; Irak’ta parçalanm›fll›k!

35 Bir yanda ‘iç çat›flma’ bir yanda ‹srail

sald›r›lar›

36 Amerikan terörü Somali’de

39 Chavez: Venezuella’y› gerçek bir sosyalist

ülke haline getirece¤iz

40 Çözüm içte mi, d›flta m›?

42 Gençlik: Paras› olan gelsin, olmayan

ne hali varsa görsün!

43 Kapitalist batakl›k: ‘Zenginleri daha fazla

zengin etmekten baflka yolunuz yok

44 Emekçiler haklar›n› ar›yor

45 Diri diri yakanlar cezaland›r›lmal›

46 Yurtd›fl›: Brugge’de tecrit parçalan›yor

48 Bas›ndan: Bas›nda tecrit ve direnifl

49 Umudun gözleri

50 Lenin, ‘Ne Yapmal›’n›n cevab›d›r

ç i n d e k i l e r

Page 4: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

ayd›nlar›n, DKÖ’lerin, halk›n tale-bini dikkate almal›d›r. Tersine dav-ran›fl, AKP’nin kendinden önceki-lerle fikirde ve icraatta ayn›l›¤›n›gösterecektir.

7 y›ll›k direniflin geldi¤i noktagöstermektedir ki, sansüre, ya-

saklara bel ba¤lama politikalar› ar-t›k iktidar aç›s›ndan iflas etmifltir.Daha direniflin ilk dönemlerindeEcevit, “bas›n yazmazsa biter” de-mifl, sansürü bafllatm›flt›r. AKP detecritin yeniden gündemleflmesikarfl›s›nda önce suskun kalmay›ye¤lemiflti, muhtemeldir ki “baz›gazeteler üç befl defa yazsalar dasonra yine unutulur” hesab› yapt›.Tecrite karfl› direniflin düflündükle-rinden daha yayg›n bir flekilde sa-hiplenildi¤ini gördüklerinde bu defada yine Ecevit ve Sami Türk’ünyapt›¤› gibi, “terör demagojisine”, FTipi reklamlar›na sar›ld›lar. Amaiflte son tahlilde ne Ecevit’in ve Sa-mi Türk’ün, ne de AKP ve CemilÇiçek’in hesaplar› tutmam›flt›r. Tec-rit gerçe¤i reddedilemez flekildeortadad›r ve “Tecrite Son” talebiduymazdan gelinemez bir aç›kl›k-ta dile getirilmektedir.

“F Tiplerine Hay›r” talebi, “iflken-celi ölüm hücreleri”nin aç›lma-

mas› talebi, 19 Aral›k 2000’den ön-ce tüm demokratik, ilerici güçlerin,zulme karfl› ç›kan her kesimin tale-biydi. Sonra araya katliam girdi,sansür girdi, sol güçleri birbirindentecrit etmeye dönük politikalar gir-di; bunlar›n sonucunda birçok ke-sim gündeminden ç›kard› F Tipleri-ni ve tecriti. Ve sanki tecritin kald›-r›lmas› sadece çok s›n›rl› bir kesi-min talebiymifl gibi bir pratik ya-flanmaya baflland›. Bugün bu olum-suz tablonun parçaland›¤›n› görüyo-ruz. “Tecrite Son” talebi, bugün, yi-ne 19 Aral›k öncesinde oldu¤u gibi,tüm DKÖ’lerin, halk›n, ayd›nlar›n,bilimin talebidir. Tecrite karfl› Bü-yük Direnifl, bugüne kadar ortayakoydu¤u kararl›l›¤›n, ›srar›n, feda-karl›¤›n sonucunda, 7. y›lda sansürduvarlar›nda büyük gedikler açt›;tecrit ve direnifl gerçe¤i örgütlü halkgüçlerinin gündemine girdi yeni-

den. Direnifl halk güçlerini yenidenbirlefltirirken, Adalet Bakanl›¤›, bugeliflme karfl›s›nda özellikle geçeny›l›n son haftalar›nda direnifle ilifl-kin eski demagojilerini yeniden ha-kim k›lmak için yo¤un bir çaba gös-terdi. Ama çok geçmeden görüldüki, bu çaba art›k sonuç vermektenuzakt›r. 19 Aral›k 2000’in arifesin-de ve hemen sonras›nda çeflitli ke-simler üzerinde etkili olan bu dema-gojiler art›k bayatlam›flt›r ve etkile-yici olmaktan uzakt›r.

Bu sonuçta, ayd›nlar, çeflitli solgüçler nezdinde de direnifle, di-

reniflin biçimine, direniflçilerin biz-zat kendisine karfl› önyarg›lar›n fluveya bu ölçüde k›r›lm›fl olmas›n›nda pay› büyüktür. Bu önyarg›lar k›-r›ld›¤›, direniflin d›fl›nda kalmay›meflrulaflt›rmak, mazur göstermekiçin üretilmifl “teori”ler, “gerek-çe”ler afl›ld›¤› ölçüde, tecrite karfl›birlik ve bunun do¤al bir sonucuolarak da tecrite karfl› mücadelegüçlenecektir. Nitekim bugün böylebir süreç yaflamaktay›z. Yapmam›zgereken, bu geliflmeyi daha da h›z-land›rmak, mücadelemizin daha et-kili, sonuç al›c› hale gelebilmesiiçin yo¤unlaflmakt›r.

Elbette bugün tüm güçler, tecritekarfl› mücadeleyi daha etkili ve

sonuç al›c› hale getirmek noktas›n-da kafa yormal›d›rlar. Hem üç ölümorucu direniflçisinin 200’lü günlerinsonlar›na yaklaflm›fl olmalar› aç›s›n-dan ve hem de 7 y›lda ödenen tümbedellerden dolay› zorunludur bu.Gerçekten de bugün gelinen nokta,hiç kimsenin, hiçbir çevrenin küçükhesaplar›n›, subjektif kayg›lar›n›kald›racak durumda de¤ildir. Ve za-ten tecrite karfl› birlik geniflledikçe,mücadele gelifltirildikçe, bu tür kü-çük hesaplara kalan alan da iyicedaralmaktad›r. O halde F Tipleri’n-de tutsa¤› olanlar ve olmayanlar,demokratlar ve sosyalistler, partilerve kitle örgütleri, herkes elinden ge-lenin en fazlas›n› ortaya koyarakkat›lmal›d›r bu sürece. Tecrite karfl›mücadele flehir flehir, semt semt da-ha da güçlendirildi¤i, birliklere veeylemlere istikrar kazand›r›ld›¤›,

her ad›mda kararl›l›k sergilendi¤iölçüde, AKP’ye demagoji yapmaf›rsat› kalmayacakt›r.

TTB taraf›ndan aç›klanan raporunsonunda flöyle denilmektedir:

“F Tipi cezaevleri ile ilgili olarakacilen Adalet Bakanl›¤› ve siyasiiradenin ilgili bilimsel kurum ve si-vil toplum kurulufllar› temsilcileri-nin de kat›labilece¤i, ülkemiz ihti-yaçlar›na uygun çözümlerin üretile-bilece¤i bir tart›flma ve çözüm üret-me zemini oluflturmas› gerekmekte-dir.” Hem bilimin, hem demokratikkitle örgütlerinin ve hem de “TecriteSon” diyen herkesin ortak iste¤inetercüman olan bu madde, gayetaç›kt›r. Ceza ve Tevfik Evleri Müdü-rü’nün yapt›¤› gibi, “bu talebi kabuletmek hapishanenin anahtar›n› tu-tuklulara vermektir” demagojilerinebaflvurulamayacak bir taleptir. Esasolan tecritin kald›r›lmas›d›r. AKP ik-tidar›, tecritin varl›¤›n› kabul edip,çözüm için ad›m atmal›d›r.

AKP, bu ad›m yerine baflkaad›mlar atmay› deneyebilir mi

hâlâ? Elbette ihtimal dahilindedir.AKP iktidar› bilimi, bilim insanlar›-n›, ayd›nlar›, DKÖ’leri, halk›, dire-niflçileri dinlemek yerine bu defa dapolis copuyla, panzerlerle, gazbombalar›yla “sorunu çözmeye” ça-l›flabilir. Ç›kmaz sokakt›r. Ölümorucunda flehit düflen direniflçiler-den Muharrem Karademir, bir Irak-l› direniflçinin flu sözlerini yazm›flt›günlü¤üne: "Ne kadar atefl ederse-niz edin, bizi karfl›n›zda direniyorbulacaks›n›z.... Ne kadar atefl eder-seniz edin, F›rat coflkun akmaya de-vam edecek."

Bu sözler, AKP iktidar›n›n kula-¤›na küpe olmas› gereken söz-

lerdir. Bu sözler, e¤er hâlâ direniflik›rma gibi bir bofl hayal peflindeyse,Cemil Çiçek için tarihi bir ders nite-li¤indedir.

Tecrite karfl› ç›kan herkes; F›-rat’›n coflkun akmaya devam et-

mesi bizim elimizdedir. F›rat coflkunakt›kça, iktidar, bask›s›n›n zulmü-nün kâr etmedi¤ini görecek ve iste-di¤imiz ve bekledi¤imiz o çözümad›m›n› atmak zorunda kalacakt›r.

4

14 Ocak 2007 / 87

Page 5: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Türk Tabipleri Birli¤i (TTB)Baflkan› Gençay Gürsoy baflkanl›-¤›ndaki 5 kiflilik heyetin 28 Aral›k2006'da Tekirda¤ F Tipi Hapisha -nesi'ne yapt›¤› incelemeye iliflkinrapor aç›kland›. Raporda F Tipi ce-zaevleri insan haklar›, sa¤l›k ve bi-limsel aç›dan de¤erlendirilerek öne-riler s›raland›. F Tipleri’nde uygula-nan tecritin somut olarak ortaya ko-nuldu¤u raporda, “ziyaretimiz, mev-cut F Tipi cezaevlerinin gerek mi-mari yap›s›, gerek yasal mevzuat› veiflleyifli aç›s›ndan ne yaz›k ki izolas-yona dayal›, insan›n fiziksel ve ruh-sal bütünlü¤ünü örseleyici nitelikteoldu¤unu göster-mifltir” ifadelerineyer verildi. Rapor-da buna ba¤l› ola-rak k›sa süreli birgörüflmede dahi,tutsaklar üzerinde,sosyal temas yeter-sizli¤inin yan› s›ra,uzun süren s›n›rl›insani temas veiliflkiden kaynaklanan çeflitli fizik-sel ve ruhsal rahats›zl›klar›n gözlen-di¤inin belirtilmesi, sorunun boyu-tunu çok daha çarp›c› hale getir-mektedir.

Bakan “‹ncelesinler” Demiflti

Hat›rlanaca¤› gibi, toplumun de-¤iflik kesimlerinden tecrite karfl›elefltirilerin yükselmesi üzerine,tecritin varl›¤›n› inkar eden AdaletBakanl›¤›, uzman kurumlar›n ince-lemede bulunabileceklerini ifade et-miflti.

TTB Baflkan› Prof. Dr. GençayGürsoy, Merkez Konsey Üyesi Dr.Ali Çerkezo¤lu, ‹nsan Haklar› Ça-l›flma Grubu'ndan Doç. Dr. Do¤anfiahin ve Dr. Zeki Gül ile TMMOBad›na Mimar Tores Dinçöz'den olu-flan heyet gitti ve inceledi. Sonuç,aktaraca¤›m›z gibi, tecriti net bir bi-

çimde ortaya koymaklakalmad›, ayn› zamandaAC‹L‹YET‹N‹ de gösterdi.fiimdi Adalet Bakanl›¤›'nadüflen, bu raporun gere¤iniyapmakt›r. Çözüm için ne-

ler yap›lmas› gerekti¤ini de önerilerbölümünde s›ralayan raporu gözard›etmek, bilimin söylediklerinin tersi-ne tecriti inkar› sürdürerek F Tiple-ri’ni savunmak, “kas›tl› cinayet” su-çunu ifllemeye devam etmektir.

‹zolasyon ‹nsan Sa¤l›¤›n› Olumsuz Etkilemektedir

Siyasi ve adli tutsaklarla yüzyü-ze görüflerek, Tekirda¤ F Tipi Ha-pishanesi'nin fiziki yap›s› ve uygu-lamalar›n› inceleyen heyetin rapo-runun giriflinde, gerek bakanl›k, ge-rekse ilin baflsavc›l›¤› ve cezaevi

idaresinin, ziyaretin amac›na uygunolarak gerçeklefltirilmesi yönündegerekli kolayl›¤› gösterdikleri bilgi-si veriliyor.

324 tutuklu ve hükümlü bulun-du¤u cezaevinin fiziksel incelenme-si, iflleyiflin gözlenmesi, cezaevi gö-revlileri, Cezaevi ‹zleme Kuruluüyeleri ve tutuklu/hükümlülerledo¤rudan görüflmelerle tamamlananziyaretin k›s›tl› bir zaman dilimindeyap›lmas› ve görüflülen kifli say›s›-n›n azl›¤› da dikkate al›nd›¤›nda ye-tersizli¤i kabul edilmekle birlikte,ülkemizde son günlerde önemli birtart›flma gündemi haline gelen F Ti-pi cezaevleri hakk›nda baz› de¤er-lendirmeler yapma olana¤› sa¤lad›-¤›n› kaydeden rapor, flöyle devamediyor:

Bilindi¤i gibi F Tipi cezaevleri,daha yap›lmadan önce ülkemizdeciddi tart›flmalara yol açm›fl, birçok

ulusal ve uluslararas› kurulufl bu ko-nuda de¤erlendirmeler yapm›fl, ey-lemlere, ölümlere sahne olmufltur.

TTB, F Tipi cezaevi sorununa,insanlar›n fiziksel ve ruhsal sa¤l›k-lar›n›n, insan haklar›n›n evrenselde¤erleri çerçevesinde “sa¤l›kl› ya-flama” hakk›n›n her flart alt›nda ko-runmas› yönünden yaklaflm›flt›r.Sa¤l›kl› olman›n “bedenen ve ruhensa¤lanan iyilik hali” oldu¤undanhareketle, izolasyonun insan sa¤l›-¤›n› fiziksel ve ruhsal olarak olum-suz etkiledi¤i gerçe¤ini bilimsel ra-porlarla duyurmaya çal›flm›flt›r. ...

Cezaevinde tutuklu ve hükümlü-lerin bir, iki ya da üç kiflilik hüc-re/odalarda tutulduklar›, bu mekan-lar›n üst ve alt kat olmak üzere ikibölümden olufltu¤u, üst katta üç ya-ta¤›n s›¤abilece¤i genifllikte biralan, alt katta tuvalet ve banyo ola-

rak kullan›lan bö-lüm ile birlikte birplastik masa ve üçsandalye bulundu-¤u, tutuklular›nkendilerinin teminetmesi halindehücre/odalara tele-vizyon ve minibuzdolab› konula-bildi¤i tespit edil-

di. Bu hücre/odalar›n aç›ld›¤› hava-land›rman›n gün bat›m›na kadaraç›k tutuldu¤u anlafl›ld›.

‘Ortak Alanlar’ Kullan›lam›yor

Cezaevinde bir adet kütüphaneve bir adet kapal› spor salonu d›fl›n-da, seramik, a¤aç oymac›l›¤› vb.mesleki becerilerin gelifltirilebilece-¤i 6 adet ifllik bulundu¤u görüldü.Bir günlük ziyaretimiz süresincekapal› spor salonunun o gün içindehiç kullan›lmad›¤›, kütüphanede, ilkkez ç›kt›klar›n› ifade eden ve d›flar-dan gelen din bilgisi ö¤retmeni eflli-¤inde din dersi yapan 6 kifli bulun-du¤u, yine seramik, a¤aç oymac›l›-¤›, hamak yap›m› gibi iflliklerde 2ile 5 kifli aras›nda de¤iflen, ortalama3-4 kifliden oluflan küçük gruplar›nbulundu¤u tespit edildi.

Mevcut infaz kanunlar› ve disip-

5

14 Ocak 2007 / 87

F T‹PLER‹NDE TECR‹T VARAC‹LEN ÇÖZÜM ZEM‹N‹

OLUfiTURULMALIDIR

TTB HeyetiTekirda¤

F Tipi'nde ‹ncelemelerde

Bulundu:

Page 6: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

lin yönetme-li¤i’nin titiz-likle uygula-d›¤›, bunakarfl›l›k hertürlü itirazhakk›n›n ifl-letildi¤i veinfaz hâkim-li¤i ya da da-ha üst merci-lere itirazyolunun aç›k

oldu¤u ifade edilen mevcut cezaeviuygulamas›nda, iflleyiflin kurala uy-gun olarak yap›ld›¤› vurgulanm›flise de, fiilen yaflanan uygulaman›nsonucunda tutuklu ve hükümlülerinçok büyük bir ço¤unlu¤unun ortak

alanlardan yeteri kadar yararla-

namad›¤› görüldü.

Tretmana Tabi Olmayan Hiçbir‘Sosyalleflme’ Ortam› B›rak›lmam›flt›r

Mevcut infaz ve disiplin uygula-mas›n›n yan› s›ra infaz memuru sa-y›s›n›n yetersizli¤i ve özellikle adliorganize suç gruplar›n›n birbiriylekarfl›laflmalar›n› önleyebilmek içinçok titiz gruplamalar yap›larak sos-yal alanlara ç›kar›lmalar›na dair ge-rekçe de eklendi¤inde, sosyal alana

ç›kma s›kl›¤›n›n ve ç›k›l›nca kal›-

nan sürenin çok fazla azald›¤›

gözlendi. Kapal› spor salonu, kü-tüphane ya da di¤er tüm sosyalalanlar›n tretmana tabi oldu¤u, bunatabi olmayan hiçbir sosyalleflme or-tam› b›rak›lmad›¤›, buna uyan tu-tuklu ve hükümlülerin dahi, gerek-çeleri bulunmakla birlikte, fiilen buhakk› çok s›n›rl› olarak kullanabil-di¤i saptand›.

Genifl bir politik tutuklu ve hü-kümlü grubunun F Tipi cezaevi uy-gulamas›n›n bafllang›c›ndan bu gü-ne kadar “tretmana” tabi oldu¤u vefiilen kulland›r›lmayaca¤› görüflün-den hareketle sosyal alanlara ç›k-may› reddettikleri, di¤er bir politikgrubun ise prensip olarak ç›kmakistemekle birlikte, disiplin cezalar›vb. nedenlerle 6 ayd›r sosyal alanla-ra çok az ya da hiç ç›kar›lmad›¤›

saptand›. Bu duruma, yani sosyalalana ç›kacak kifli say›s›n›n fiilen1/3 oran›na düflmesine ra¤men, ge-rek organize gruplar› birbiriyle kar-fl›laflt›rmama, gerek iflleyiflin hantal-l›¤› ve memur yetersizli¤i, gereksetam olarak anlafl›lamayan nedenler-le fiilen sosyal alana ç›kma s›kl›¤›ve kal›fl süresinin çok s›n›rl› oldu¤ugörüldü.

F Tipleri ‹zolasyona Dayal›

Son ziyaretimiz, mekânsal kapa-sitesi, temizli¤i gibi fiziki flartlardabaz› olumluluklar, idarenin (bizeyans›yan ve yans›t›lan) baz› iyi ni-yetli tutumlar›na karfl›n, son 6 y›ll›kiflleyifli ile birlikte de¤erlendirildi-¤inde; mevcut F Tipi cezaevleriningerek mimari yap›s›, gerek yasalmevzuat› ve iflleyifli aç›s›ndan ne ya-z›k ki izolasyona dayal›, insan›n fi-ziksel ve ruhsal bütünlü¤ünü örsele-yici nitelikte oldu¤unu göstermifltir.

Tüm Tutsaklarda Sosyal Temas Yetersizli¤inden Kaynakl› Rahats›zl›klar Tespit Edildi

Ziyaretimizde ayr› gruplardanpolitik ve adli 6 tutuklu ve hükümlüile gerçeklefltirdi¤imiz yüz yüze ay-r›nt›l› görüflmelerin ve iflliklerdekarfl›laflt›klar›m›zla yapt›¤›m›z k›sasüreli konuflmalar›n sonucunda, gö-rüflme yap›lan tutuklu ve hükümlü-lerin hemen tamam›nda sosyal te-mas yetersizli¤i yan› s›ra, uzun sü-ren s›n›rl› insani temas ve iliflkidenkaynaklanan çeflitli fiziksel ve ruh-sal rahats›zl›klar gözlendi.

Bugüne kadar yap›lan tüm bilim-sel çal›flmalar fiziksel ve ruhsal bü-tünlü¤ün korunabilmesi için ‘yeterli,uygun, de¤iflken d›fl uyaranlara’ ihti-yaç duyuldu¤unu göstermifltir. Uzunsüren izolasyonun insan sa¤l›¤› üze-rinde olumsuz sonuçlar do¤urdu¤ubilimsel olarak kan›tlanm›flt›r.

Tecriti Ortadan Kald›racakDüzenlemelere Acil ‹htiyaç Var

Bu tespitler ›fl›¤›nda, F Tipi ce-zaevlerindeki izolasyon koflullar›-n›n tutuklu/hükümlülerin fiziksel ve

ruhsal sa¤l›¤› aç›s›ndan en az zarar-l› hale getirilebilmesi için, sonuçolarak;

1- Hangi yöntemle olursa olsunher hükümlü/tutuklunun, tretmanatabi olmaks›z›n, ortak alanlarda ma-kul say›da baflka insanlarla birlikte,günün makul bir süresini geçirmesi-nin sa¤lanmas› ve bunun bir hakolarak alg›lanmas› gerekir.

2- Mimari de¤ifliklik, yap›sal ek-lenti, iflleyifle dair düzenleme, yasalmevzuat iyilefltirmesi ya da bir bafl-ka yöntemle yap›lacak ve izolasyo-nu ortadan kald›racak düzenlemele-rin aciliyet tafl›d›¤› aç›kt›r.

3- Öncelikle 2005 Eylül ay›ndahükümetimizce onaylanan Birlefl-mifl Milletler iflkenceyi önleme ko-mitesinin seçmeli protokolünün çokivedi olarak iç hukuk hükümlerineuyarlanacak flekilde onaylanmas›sa¤lanmal›d›r.

4- F Tipi cezaevlerindeki uygu-lamalar konusunda fleffaf bir kamudenetimi için Cezaevi ‹zleme Kuru-lu’nda en yak›n ilin baro ve tabipOodas› temsilcilerinin de yer alma-s› uygun olacakt›r.

5- F Tipicezaevler iile ilgili ola-rak acilenAdalet Ba-kanl›¤› vesiyasi irade-nin ilgili bi-limsel ku-rum ve siviltoplum ku-r u l u fl l a r ›temsilcileri-nin de kat›-labilece¤i,ülkemiz ih-tiyaçlar›nauygun çö-z ü m l e r i nüretilebile-ce¤i bir tar-t›flma ve çö-züm üretmezemini olufl-turmas› ge-rekmektedir.

6

14 Ocak 2007 / 87

Görüflme yap›lan tu-tuklu ve hükümlülerinhemen tamam›ndasosyal temas yeter-sizli¤i yan› s›ra, uzunsüren s›n›rl› insanitemas ve iliflkidenkaynaklanan çeflitlifiziksel ve ruhsal ra-hats›zl›klar gözlendi.

Mimari de¤ifliklik, ya-p›sal eklenti, iflleyifledair düzenleme, yasalmevzuat iyilefltirmesiya da bir baflka yön-temle yap›lacak veizolasyonu ortadankald›racak düzenle-melerin aciliyet tafl›-d›¤› aç›kt›r.Acilen Adalet Bakanl›-¤› ve siyasi iradeninilgili bilimsel kurumve sivil toplum kuru-lufllar› temsilcilerininde kat›labilece¤i, ül-kemiz ihtiyaçlar›nauygun çözümlerin üre-tilebilece¤i bir tart›fl-ma ve çözüm üretmezemini oluflturulmas›gerekmektedir.

Page 7: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Tecrite karfl› baflta TA-YAD’l›lar olmak üzereprotestolar yükselirken,AKP iktidar› bu sesi duy-mamazl›ktan gelmeye de-vam ediyor. Halk›n hiçbirkesiminin sesini duyma-yan iktidar bu tutumunda›srar etse de, tecrit karfl›t-lar› susmamakta, duyur-makta kararl›.

Polis, Taksim’de Yükselen Sese Tahammülsüz

Tecrit kalkana kadarher Cumartesi TaksimTramvay Dura¤›’ndaoturma eylemi yapmakarar› alan, demokratikkitle örgütleri, sendika,oda, parti ve ayd›nlar 6Ocak'ta da Taksim’deydi. ‹kincisidüzenlenen eylemde, polisin alan›kuflatmas› ve provokatif tav›rlar›dikkat çekti.

Bu hafta da yaklafl›k 1000 kifliTramvay Dura¤›’nda “Tecriti Kald›-r›n Ölümleri Durdurun” demek içintopland›. Direnifle deste¤in artmas›n›hazmedemeyen AKP iktidar›n›n po-lisi, tecrite hay›r diyenlerin etraf›n›köpekler, panzer ve yüzlerce çevikkuvvetle sard›. KESK fiubeler Plat-formu Dönem Sözcüsü Dursun Y›l-d›z, tecrite karfl› mücadeleyi hiçbirgücün engelleyemeyece¤ine vurguyaparken, bu esnada polisin gazete-cilerin de bulundu¤u ön tarafa bibergaz› s›kt›¤› görüldü. Bunun üzerine,oturma eylemi gerçeklefltiren kitle,“Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdu-run” slogan›yla kararl›l›¤›n› ifadeetti. Y›ld›z konuflmas›n› bitirdi¤ianda polis kitleyi megafonla, “Da-¤›lmazsan›z uygulayaca¤›m›z flid-detten hepiniz zarar göreceksiniz”diye tehdit etti. Cevap yine slogan-lar oldu. Polisin provakasyonlar› vetehditleri alt›nda bas›n metnini oku-yan D‹SK Genel-‹fl Örgütlenme Da-ire Baflkan› Erol Ekici, "Bizler buülkenin ayd›nlar›, sanatç›lar›, de-mokratik kitle örgütleri, sendikala-r›, demokrasi savunucular›, demok-ratlar›, devrimcileri olarak, 'Art›k

yeter' diyoruz. Baflka bir insan›m›z›yitirmemek için 'Art›k yeter' diyo-ruz. 'Art›k yeter 122 son olsun' diyo-ruz" dedi.

Eyleme çevreden kat›l›mlar›n ol-mas› polisin daha da tahammülsüz-leflmesini beraberinde getirirken,sald›r› haz›rl›klar› yaparak gözda¤›vermeye, birli¤i parçalamaya ve ka-t›l›m› düflürmeye çal›flt›. Polisin,oturma eylemine yar›m saat izinvermeyece¤ini belirtmesinin ard›n-dan, tertip komitesinin karar› ile ey-lem bitirildi. Eyleme geçen hafta ol-du¤u gibi, çok say›da sendika, parti,DKÖ, siyasi grup, avukatlar ve sa-natç›lar kat›ld›.

Her Cumartesi Taksim’deyiz

Eylemde polisin sald›rgan tutu-mu, ertesi gün TMMOB'da yap›lanbasın toplantısı ile protesto edildi.

Ortak aç›klamay›, D‹SK BölgeTemsilcisi Mehmet Karagöz yapt›.Polisin tavrını elefltiren ve Cumarte-si günü yine oturma eylemi yap›la-ca¤›n› duyuran Karagöz’ün ard›n-dan ‹HD, KESK, TKP, ÖDP, EHP,ÇHD, Tecrite Karflı Avukatlar veHÖC ad›na konuflmalar yap›larak,“Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdu-run” demek için eylemlerin sürece-¤i vurguland›. Konuflmac›lar, “Poli-sin provakasyonları bizim tecrite

karflı mücadelemizi en-gelleyemez tecrit kalkanakadar oradayız” dediler.

Tecrite Son!

‹stanbul’daki bir bafl-ka eylem de, TAYAD’l›Aileler'in her hafta Gala-tasaray Lisesi önündeyapt›klar›, tutsak mektu-

bu okuma eylemiydi. 7Ocak'ta düzenlenen ey-lemde, Sincan F Ti-pi’nden Nurcan Te-mel’in mektubu okun-du. ‘Behiç Aflc›, GülcanGörüro¤lu, Sevgi Say-maz Onurumuzdur’ slo-ganlar› at›lan ve ‘Tecri-te Son’ pankart› aç›laneylemde okunan mek-tupta, Nurcan Temel,

gönderdikleri mektuplardan 16’s›-n›n karaland›¤› ya da imha edildi¤iörnekleri ile, tecriti katmerlefltirenuygulamalardan birine örnekler ve-riyordu.

Ülkemizde Guantanamolar ‹stemiyoruz

Demokratik kitle örgütleri, sen-dikalar, partiler, ayd›nlar ve sanatç›-lar›n içinde yer ald›¤› Tecrite Kar-

fl› Ankara ‹nisiyatifi 5 Ocak'taAdalet Bakanl›¤› ek binas› önün-deydi. “Tecriti Kald›r›n ÖlümleriDurdurun” pankart›n›n aç›ld›¤› ey-lemde inisiyatif ad›na konuflanD‹SK Bölge Temsilcisi Tayfun Gör-gün, “Ülkemizde Guantanamolaristemiyoruz, Türkiye zalimliklerkarfl›s›nda aciz de¤ildir” dedi. Em-peryalizmin tüm dünyada “özgürlük-ler” ad›na halklar› katletti¤ini kayde-den Görgün, ülkemizde de F Tipleri'-nin bu zulmün parças› oldu¤unu ifa-de etti.

Hükümetlerin F Tipleri'nin kon-forundan ve AB’ye uygunlu¤undanbahsederek, tecrit ve izolasyonuntemel al›nd›¤› bu cezaevlerini befly›ld›zl› otel gibi tan›tma gayretiiçinde olduklar›n› belirten Görgünflunlar› kaydetti: “‹nsan› insans›z-laflt›ran, duyular› körelten, insan›

7

14 Ocak 2007 / 87

DKÖ’ler, sendikalar, odalar, ayd›nlar, tutsak yak›nlar› kararl›:

Tecrit Kalkana KadarMeydanlarday›z

Page 8: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

kendinden bile izole eden hücrelerininsanl›k d›fl› oldu¤u, art›k inkâr edi-lemez hale gelmifl olmas›na ra¤-men, AKP hükümeti çözüm içinad›m atmamak, diyalog kurmamakiçin direnmektedir. Yaflama hakk›n›savunmak için Behiç Aflc› ve di¤erinsanlara ölüme yatmaktan baflkayol b›rakmayanlara itiraz etmekiçin buraday›z. Adalet Bakanl›¤› vehükümet muhatap aramakta zorlan-mas›n diye Adalet Bakanl›¤›’n›nönündeyiz. Muhatap bizleriz. Mu-hatap Behiç Aflc›lar, Barolar, Tabip-ler ve ilgili taraflard›r. Talebimizçok nettir: Tecrit Kald›r›ls›n Ölüm-ler Durdurulsun. Sorunun çözümüiçin diyalog süreci aç›ls›n.”

100 kiflinin kat›ld›¤› eylem,“123. 124. 125. Ölümler Olmas›n”ça¤r›s› ile son buldu.

Ayn› gün Ankara’daki bir baflkaeylem ise, akflam saatlerinde TA-YAD’l›lar›n düzenledi¤i meflaleliyürüyüfltü. ‘Tecrite Son’ pankart› vedireniflçilerin foto¤raflar›yla ‹nsanHaklar› An›t›’na yürüyen 100 kifli,“Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdu-run” slogan› att›. An›t önünde fieri-fe Y›lmaz aç›klamada bulunarak,“122 evlad›m›z öldü. Art›k evlatla-r›m›z› vermeyece¤iz. fiehit ettirme-yece¤iz onlar›” dedi.

Ard›ndan sözalan Yazar HalukGerger, bu ülkede zulmün kol gez-di¤ini ifade ederek, bu zulmün enkanl› yüzlerinden birinin F Tipi tec-rit hücrelerinde ortaya ç›kt›¤›n› vebu zulümden kimsenin kendisinikoruyamayaca¤›n› söyledi. Tarihinher döneminde ve her ülkede ege-menlerin önce devrimcilere sonrahalka sald›rd›klar›n› belirten Ger-ger, “Hiçbir demokrat, hiçbir libe-ral hiçbir bar›flsever daha sonrakendini kurtaramaz” uyar›s›nda bu-

lundu. 122 ölümü “cinayet”olarak nitelendiren Gerger,konuflmas›n›, “Tecrit de-vam ettikçe biz de direnme-ye devam edece¤iz. Bütüniflçiler, bütün emekçilerherkes buna karfl› ç›kmal›-d›r” ça¤r›s› ile bitirdi.

1211 gündür Abdi ‹pek-çi Park›’nda direnen TAYAD’l›lar›ziyaret eden Kald›raç okurlar› da,direnifle destek verdiler.

Anadolu Kentlerinde “Tecriti Kald›r›n” Hayk›r›fl›

Antakya’da her Cuma yap›laneylemler bu hafta 46. kez gerçeklefl-tirildi. 5 Ocak günü Ulus Meyda-n›’nda biraraya gelen TAYAD’l›lar,“Bakanl›¤› gerçekçi davranmayatecriti kald›rmaya ve bunun için ge-rekli düzenlemeleri acilen hayatageçirmeye ça¤›r›yoruz” dediler.TAYAD’l›lar›n Büyük Park’ta 219gündür yapt›¤› oturma eylemi de07.00- 17.30 aras›nda sürüyor.

Mersin Taflbina önünde 46. haf-tada da tecriti anlatarak kald›r›lma-s›n› isteyen TAYAD’l›lar, temsili birhücre de kulland›lar. 7 Ocak'ta yap›-lan eylemde, direniflçilerin resimle-rinin oldu¤u “Tecritin Kalkmas› ‹çinÖlüyorlar” pankart› tafl›n›rken, aç›k-lamay› okuyan Deniz Kutlu, AdaletBakan›’n›n tecriti inkar tutumunuelefltirerek, tecrite karfl› yükselen se-se kulak verilmesini istedi.

Adana'da da ‹nönü Park›'nda 8Ocak'ta gerçeklefltirilen eylemdeTAYAD'l›lar, "Tecriti Kald›r›nÖlümleri Durdurun, Devrimci Tut-saklar Onurumuzdur" sloganlar› at-t›lar. Bas›n aç›klamas›n› okuyanfiemsettin Kalkan, "Tecritteki amaç,bu ülkede yaflayan herkesi tek tekbirbirinden ay›rarak birbirine gü-venmeyen, örgütsüz, hakk›n› ara-mak için cesareti olmayan, sessiz,köle oldu¤unun fark›nda olmayanbir halk yaratarak ülkemizin zen-ginliklerini ya¤malanmaya aç›k ha-le getirmektir" diye konufltu.

Elaz›¤ TAYAD’l›lar 7 Ocak'taHozat Garaj›’nda yapt›klar› eylem-

de, “F Tipi Hapishanelerde TecriteSon” pankart› açt›lar. Aflc›, Görü-ro¤lu ve Saymaz’›n resimlerini tafl›-yan TAYAD’l›lar ad›na aç›klamay›yapan Efkan›l Atasever, üç insan›nyeni y›la aç ve tecritin kald›r›lmas›-n› bekleyerek girdi¤ini belirtti.Aç›klaman›n ard›ndan oturma eyle-mi yapan TAYAD’l›lar, sloganlarladireniflin sesini hayk›rd›lar.

Malatya HÖC’lüler SoykanPark›’nda yapt›klar› eylemde, tecritzulmünü sürdüren AKP iktidar›na,‘zulme son ver’ ça¤r›s› yapt›lar.ESP’nin de destekledi¤i eylemde“F Tipi Hapishanelerde TecriteSon” pankart› tafl›n›rken, aç›klama-y› okuyan Nurcan Hanbayat, e¤erad›m at›lmazsa, 123. ölümün olaca-¤› ifade etti. Aç›klaman›n ard›ndanoturma eylemi gerçeklefltirildi.

Antalya’da tecrite karfl›DKÖ’ler, sendikalar ve partilerinortak düzenledi¤i eylem 4. haftas›-na girdi. 6 Ocak'ta yap›lan eylemdeaç›klamay› okuyan Celal Budak,“ABD’nin IMF’nin ve TÜS‹AD’›nher talebini an›nda yerine getirmek-te hiçbir kayg› duymayan hükümetF Tipi cezaevleri konusunda üçmaymunu oynamay› daha ne kadarsürdürecek?” diye sordu. Eyleme;EMEP, Tunceliler Dayan›flma veKültür Vakf›, Tecrite Karfl› Avukat-lar, D‹SK/Emekli-Sen, KESK fiu-beler Platformu, SDP, ÖDP, Halke-vi, DHP, Devrimci Hareket ve HÖCkat›ld›. Ertesi günü ise, TAYAD'l›larK›fllahan Meydan›'nda 44. haftadada tutsak mektubu okuyarak, otur-ma eylemi yapt›lar. Eylemde aç›kla-may› yapan Ça¤r› Nefeso¤lu, “AKPiktidar› flunu art›k bilmelidir ki‘Kral Ç›plakt›r.’ Tecrit uygulamas›-n›n insanl›k d›fl› oldu¤unu bu ülkedebütün insanlar ö¤renmifltir” dedi.

‹zmir’de de 6 Ocak günü iki ay-r› eylemde ayn› ça¤r› yükseldi. TA-YAD’l› Aileler, her hafta oldu¤u gi-bi Konak Kemeralt› giriflinde otur-ma eylemi yaparak “Tecriti Kald›r›nÖlümleri Durdurun” dediler. FeritMutlu taraf›ndan yap›lan aç›klama-da, bakanl›¤›n tecriti inkar tutumuhat›rlat›larak, “tecrit ve buna karfl›

8

14 Ocak 2007 / 87

Page 9: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

her koflulda direnen insanlar var, bugerçe¤i gizleyemediniz. Bu safsata-lar›n›zla da gizleyemeyeceksiniz”denildi. Bir tutsak mektubunun daokundu¤u oturma eylemine ESP,Partizan ve ‹HD de destek verdi.

Ayn› gün Konak Sümerbankönünde de çeflitli DKÖ ve partilerbir araya geldi. “F Tipi Tecrite Son!123. Ölümü ‹stemiyoruz” pankart›-n›n tafl›nd›¤› aç›klaman›n ard›ndan,Adalet Bakanl›¤›’na tecritin kald›-r›lmas› talep edilen bir mektup gön-derildi.

Bursa’n›n Gemlik ‹lçesi'ndekiTAYAD’l›lar da bu hafta meydan-lardayd›. 7 Ocak günü Gemlik Ka-nalboyu mevkisinde düzenlenen ey-

lemde, “Tecrite Son! Laf De¤il Çö-züm ‹stiyoruz” yaz›l› pankart aç›ld›.TAYAD’l›lar ad›na aç›klama yapanBahad›r Ensari, “Adalet Bakanl›¤›ve AKP ölümlerden sorumludur.Bundan sonraki ölümlerden de so-rumlu olacakt›r. Tecrit kalkmad›¤›sürece iki elimiz yakalar›nda ola-cakt›r. 3 insan ölüm s›n›r›nda. 123.ölüm istemiyoruz” dedi.

TAYAD’l› Aileler'in Samsun’da

bafllatt›¤› dönüflümlü açl›k grevi de-vam ediyor. “Bu ‹nsanlar ÖlmesinDiye Açl›k Grevindeyiz” slogan›ylabafllanan eyleme 3 Ocak''ta MuratAktafl bafllad›. Eylemini befl günsürdürecek olan Aktafl, “Adalet Ba-kanl›¤› her an gerçekleflebilecek

123., 124... ölümlere davetiye ç›kar-makt›r” diye konufltu. SüleymaniyeGeçidi’nde her cumartesi yap›lanoturma eylemi ise bu hafta da “Tec-rite Son” slogan›yla gerçekleflti.Halkevi üyelerinin de kat›ld›¤› ey-lemde; “Cemil Çiçek fiafl›rma, Sab-r›m›z› Tafl›rma” slogan› at›ld›.

ESP'liler 6 Ocak'ta ‹stanbul veAnkara'da yapt›klar› eylemlerde,“Üç kap› Üç Kilit Aç›ls›n” pankart›açarak, "Devrimci Tutsaklar Onuru-muzdur" slogan› att›lar. ‹HD'liler 7Ocak günü kendi binalar› önündeyapt›klar› oturma eylemiyle tecritiprotesto ettiler. HÖC'ün de destekverdi¤i eylemde, "Behiç Aflc› Yaln›zDe¤ildir" sloganlar› at›ld›.

9

14 Ocak 2007 / 87

Cepheliler, 4 Ocak günü ‹stan-bul’un çeflitli mahallelerinde dü-zenledikleri eylemlerde, “bir dire-niflçi daha flehit düflerse ‹stanbulsokaklar› ve caddeleri yanacak”uyar›s›nda bulundular.

Gazi Mahallesi’nde akflam saat20.00'de Dörtyol’u molotoflarlakesen Cepheliler, “Ölüm Orucun-daki Direniflçilerin Talepleri KabulEdilsin, Tecrite Son” yaz›l› “Cep-he” imzal› pankart ast›lar. “Yaflas›nHalk›n Adaleti, Yaflas›n Ölüm Oru-cu Direniflimiz” sloganlar› atan,yüzleri k›rm›z› fularl› gruba hiçbiruyar› yapmadan atefl açan polis, do-kuz kifliyi gözalt›na ald›. Gözalt›naal›nanlardan baz›lar›n›n, kahveha-nelerden topland›¤› ö¤renildi.

Sar›gazi’de ise, ayn› saatlerdeSar›gazi Meydan›’nda lastikler ya-k›larak yol trafi¤e kapat›ld›. Molo-toflarla yolu kesen Cepheliler,

“Tecrite Son”pankart› ast›-lar. DemokrasiCaddes i ’nde

kurulan barikata jandarma uzun sü-re müdahale edemezken, sloganlaratan Cephe milisleri, daha sonrabelde merkezine do¤ru yürüyüflegeçtiler. Jandarman›n silahla karfl›-l›k vermesi üzerine Cephe milislerimolotoflarla karfl›l›k verdiler.

45 dakika süren eylemde jan-darma geri çekilirken, milisler,“Yaflas›n Ölüm Orucu DireniflimizKurtulufl Kavgada Zafer Cephede”sloganlar›yla Demokrasi Cadde-si’ne geri yürüyerek eylemlerineson verdiler. Cephe milislerinin ey-lem s›ras›nda halka yönelik konufl-malar yaparak, “Ölüm Orucundaki122 fiehidimizin Hesab›n› Soraca-¤›z”, “Bir Direniflçi Daha fiehit Dü-flerse ‹stanbul Sokaklar› ve Cadde-leri Yanacak” ve “Zaferi Halk›m›zaArma¤an Edece¤iz” dedikleri bil-dirildi.

1 May›s Mahallesi’nde ise,Çeflme Dura¤›’nda ve Karakol Du-ra¤›’nda bulunan Pazar Soka¤›’ndayollar molotoflanarak iki adet pan-kart as›ld›. Cepheliler'in ast›¤› pan-kartlarda, “Ölüm Orucu Direniflçi-lerinin Talepleri Kabul Edilsin Tec-rite Son – Cephe” yaz›l› oldu¤u be-lirtilirken, “Kurtulufl Kavgada Za-fer Cephede, “Yaflas›n Ölüm Orucu

Direniflimiz” sloganlar› at›larak di-renifl selamland›.

7 Ocak günü ise, Cepheliler,3001. Cadde üzerinde molotoflugösteri düzenlediler. Caddeye bari-kat kurarak atefle veren Cephelileryar›m saat boyunca eylemi sürdü-rürken, bir z›rhl› araç uzaktan izle-mekle yetindi. Milislerin z›rhl›araçlara molotoflarla sald›rd›klar›,bunun üzerine polislerin uzaklaflt›¤›ö¤renildi. Cadde direniflin atefliyleyanarken, barikata “F TiplerindeTecrite Son – Cephe” pankart› as›l-d›. Cepheliler, sloganlarla caddeüzerinde yürüyüfl yapmalar›n›n ar-d›ndan eylemlerine son verdiler.

Esenler Karabay›r’daki eylemise, 5 Ocak akflam› yap›ld›. BirlikMahalle Meydan›'nda yola barikatkuran Cepheliler, yolu trafi¤e ka-patt›lar. 15 dakika yol kapal› kal›r-ken, “Ölüm Orucu DireniflçilerininTalepleri Kabul Edilsin Tecrite Son– Cephe” yaz›l› pankart as›ld› vesloganlarla direnifle destek verildi.

Gecekondularda Gösteriler: Direniflçilerin Talebi Kabul Edilsin!

Page 10: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Yüklendik umudumuzu düfltükyollara... Sarpt› yolumuz uzun veengebeli... Sarpt› yolumuz uçu-rumlu ve dik... Sarpt› yolumuzyürek isteyen, ihanet bilme-yen... Öylesine bir yola düfl-tük y›llar ötesinden... Yeni biry›la daha girerken yola ilk koyu-luflumuzun o heyecan› at›yor yü-rek kab›m›zda... Umudumuz düngibi hâlâ... ‹nanc›m›z ve ad›mlar›-m›z da... Sevdam›z dün gibi hâlâ...‹lk ad›m›n heyecan›yla yar›na uzan-makta.

Yola ç›k›fl›m›zdan beridir boyune¤medik hiç zulme. Yüre¤imizdeumudumuz, bilincimizde do¤rular›-m›z, ad›mlar›-m›zda Mahiri-miz oldu bizeyol gösteren.Pusulam›z hiçflaflmad›, rota-m›z yan çizme-di... Pusulam›zdevrim, rotam›zsosyalizm...

Y ü k l e n d i kyüre¤imizi düfl-tük yollara...Umudun öykü-sünü yazmakt›bize düflen, di-rencin-özgürlü-¤ün türküsünüsöy lemek t i . . .Söylemeye de-vam ediyoruz türkümüzün en cofl-kulu sözlerini... Dilimizden öte yü-re¤imiz konufluyor. Pimi çekilmiflyüreklilerin diliyle konufluyoruz.Gerçeklerden ald›¤›m›z cesaretlegerçe¤i hayk›r›yoruz. Gerçe¤i söy-lemek yüreklilik gerektirmifltir herzaman. Kaç kiflinin boynunu vur-mufltur, idam sehpalar›nda asm›flt›r,diri diri derileri yüzmüfl, diri diriyakm›fllard›r hakikati mahkum ede-bilmek için. Zalimler hangi ça¤daolursa olsun gerçe¤e karfl› zulme sa-r›lm›fllard›r ama hakikat hep bafl›dik ç›km›flt›r bu savafllardan... Zu-lüm; bir karabasan gibi çökmek isti-yor halklar üzerine. Dünün padiflah-lar›-krallar› halklar› sömürüp ezdik-çe varl›klar›n› sürdürebiliyor. Ama

teknolojinin ve insanl›¤›n bu kadargeliflmesine karfl›n ne padiflahl›k ge-lene¤i tarihin derinliklerinde kald›ne de halklar›n ezilmesi. Padiflahl›kbugünün dünyas›na göre uyarlan-m›fl bir halde egemenli¤ini sürdür-

mek istiyor. Bushlar, Blairler kendi-lerini dünyan›n efendileri ilan ediphalklar› kölelefltirmek istiyor. Yolakoyuluflumuzun hikayesi iflte bunedenlere dayan›r bizim...

Zulmün oldu¤u her yerde biz deolduk. Bedeli ne olursa olsun ses-

siz kalmad›k, boyun e¤medikzulme. Bedeli ne olursa olsundireniflin kendisi olduk. Bun-dand›r tecrite karfl› sürdürülen

mücadeleyi 7. y›la kadar so-luksuz, duraks›z tafl›yabilme-

miz. Zulüm tecrit politikas›ylahalklara sald›r›ya geçti¤inde biz debedenimizi siper ettik zulmün önün-de. Zulme baflkald›rand›k. Bizi tes-lim alamazs›n›z dedik... Biz dire-nenlerdik, biz sosyalizmdik, biz ge-lecektik... 122 can verdik ama tes-lim etmedik ideallerimizi, teslim et-medik gelece¤imizi.

Teslim olma-m›fl olman›nonuruyla ve cofl-kuyla girdik2007'ye. 122'le-rimize duydu¤u-muz sorumlu-lukla, sansürüparçalam›fl ol-man›n mutlulu-¤uyla, zaferi ka-zanacak olman›ninanc›yla, tecritikald›rman›n ka-rarl›l›¤›yla, canbedeli büyüttü-¤ümüz umudu-muzun sevdas›y-la, iktidar pers-p e k t i f i m i z l e ,

sosyalizm iddiam›zla ve davam›zaba¤l›l›¤›m›zla girdik. Yeni y›l›n fluilk günlerinde iddia ediyoruz ki,tecriti kald›raca¤›z. ‹nsanl›k, tecritzulmünü yenecek. Buna direniflçile-rimizden ald›¤›m›z güçle ve öncekiy›llardan bugüne devrald›¤›m›z mü-cadele azmiyle inan›yoruz, güveni-yoruz.

"Tecrite karfl› mücadelede de ge-lifltik, yetkinlefltik. Mücadeleyi tabi-ri caizse s›çratt›k. Ama nihai zafernoktas›n› koyamad›k henüz. Bizibekleyen öyle bir görev ve sorumlu-luk var. 2006'n›n, 2005'in, 2004'ün,bütün bir geçmiflin asl›nda miras›bu. Bu mücadeleyi daha da ilerlet-mek, daha büyütmek, oldu¤undançok daha ileri götürmek, bu bizim

10

14 Ocak 2007 / 87

Eriyen hücrelerininsesi olal›m

Behiç, Gülcan ve Sevgi 122'lerintüm fedakârl›klar›n› omuzlay›p

yollar›na devam ediyor. Behiç'inad›mlar› bizim ad›mlar›m›za kar›-fl›yor. Gülcan'›n sanc›lar›n› bede-nimizde hissediyoruz. Sevgi’nin

dört duvar aras›nda h›zl› h›zl› ne-fes al›fllar›yla gö¤üs kafesimiz

inip kalk›yor. Hakl›l›¤›m›zla, açl›-¤›m›zla yolumuza devam ediyoruz

Page 11: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

temel sorumlulu¤umuz. 2007'de dekazan›lmas› gereken zaferler bizleribekliyor. Bütün o zaferlerin kazan›l-mas› mümkün. 2006 bence bunugösterdi. O zaferleri kazanmak üze-re hepinize baflar›lar diliyorum.2007 de 2006 gibi bizim olacak. BizKazanaca¤›z" sözleriyle 2007'yikarfl›l›yor Behiç Aflc›. Bu sözler ay-n› zamanda Gülcan’›n, Sevgi’ninduygular›n› anlat›yor. Ayn› yürek-ten, ayn› inançla ç›k›yor kelimeler.

“Geldi¤imiz aflamay› hepimizbiliyoruz, görüyoruz de¤iflen bir fleyolmad›, biz yine buraday›z. Morali-miz yerinde, kendimizegüvenimiz sonsuz, hiçbirfleyimizden ödün verme-dik. Dedi¤imiz gibi 6 y›lönce ne dediysek nas›lç›kt›ysak yola, nas›l birkararl›l›kla ad›m›m›z›att›ysak flu anda da öyle,aç›kças› ben öyle görü-yorum. Bende olsun Be-hiç abi de olsun Sev-gi’de olsun sizlerde ol-sun kararl›l›¤›m›z hiçbirflekilde de¤iflmemifltir vebu tecriti kald›raca¤›m›-za inan›yorum" diyorGülcan Görüro¤lu...Ölüme an ve an yakla-flan direniflçilerin bu sözleri 2007 debizim olacak iddiam›z›n teminat›-d›r. ‹ddiam›z dünden daha büyük,sansürü parçalad›¤›m›z gibi tecritpolitikas›n› da parçalayaca¤›z.

AKP de, Adalet Bakan› da bunubilmenin korkusu içinde sald›r›yor,terör estiriyorlar. Bu korkular›, bupanikleri Cumartesi günü TramvayDura¤›'nda yap›lan meflaleli eylem-de tüm ç›plakl›¤›yla gözler önüneserildi. Eylem günü Taksim kuflat-ma alt›ndayd› adeta... Panzerler, kö-pekler, tehditler ve binlerce poliskorkular›n›n resmini çiziyor. Ayd›n-lar›n sanatç›lar›n odalar›n sendika-lar›n insanl›¤a yüreklerini köreltme-yenlerin tecrite karfl› durufllar› ikti-dar› daha da zor durumda b›rak›yor.Korkusunu derinlefltiriyor. Kork-tuklar› sondan kurtulamayacaklar.

Tecrite karfl› at›lan her ad›m ra-hats›zl›klar›n› daha çok artt›r›yor.

Bugün tecritin insanl›k d›fl› bir uy-gulama oldu¤u konusunda herkeshemfikir. ‹nsanl›¤›n› yitirenler, tem-sil ettikleri s›n›f›n kiniyle ezilenleredüflmanl›k kusanlar hariç hiç kimsetecriti savunam›yor. Adalet Bakan›ve AKP iktidar› d›fl›nda hiç kimse,ayd›n›ndan sanatç›s›na, doktorun-dan avukat›na, mühendisinden çift-çisine tecriti savunmuyor...

Önümüzdeki günler Adalet Ba-kan›'n› da tercih yapmaya daha dazorlayaca¤a benziyor. Çünkü sorunda çözüm de art›k çok net ortada.Direnifl tüm netli¤iyle gerçekleri

ayd›nlat›yor. En son Adalet Baka-n›'n›n da onay›yla 28.12.2006 günüTekirda¤ F Tipi Hapishanesi'ne he-yet olarak gidenler raporlar›n› ka-muoyuna sunarak tecritin acilen çö-zülmesi gereken bir sorun oldu¤u-nun vurgusunu yap›yor. Peki flimdine yapacak Adalet Bakan›? Her fleybu kadar aleniyken hangi k›l›fa uy-durarak savunacak tecrit politikas›-n›? Ya da halen tecriti yok sayarakbilime, tüm kamuoyuna hakaretedecek, “yalanc›” m› diyecek?

Behiç Aflc› 282. gününde, Gül-can Görüro¤lu 252. ve Sevgi Say-

maz 256. günde bu so-runun cevab›n› bekli-yorlar. Bir deri bir ke-mik kalm›fl direniflçile-rimiz, flimdi art›k gün-ler onlar için daha h›zl›daha sanc›l› geçiyor...

Behiç, Gülcan veSevgi 122'lerin tüm fe-dakârl›klar›n› omuzla-y›p yollar›na devamediyor. Behiç'in ad›mla-r› bizim ad›mlar›m›zakar›fl›yor. Gülcan'›nsanc›lar›n› bedenimizdehissediyoruz. Sevgi’nindört duvar aras›nda h›z-l› h›zl› nefes al›fllar›yla

gö¤üs kafesimiz inip kalk›yor. Hak-l›l›¤›m›zla, açl›¤›m›zla yolumuzadevam ediyoruz... Dilimizden öteaçl›¤›m›z konufluyor tam yedi y›l-d›r... Behiçler, Gülcanlar, Sevgilerkonufluyor... Bu duydu¤unuz ses aç-l›¤›n sesi. Açl›¤›n sesi tecrite hay›rdiyen her seste duyuluyor. Bu sesAdalet Bakan› ve iktidar d›fl›nda du-yan herkesi harekete geçiriyor.

Bu ses umut tafl›yor, direnifl ru-hunu yaflat›yor, kulak verenlere. Buses direniflinin 280. gününde olanBehiç'in sesi... Bu ses Sevgi ve Gül-can’›n sesi, umudun sesi...

Umutsuzluk yasak bu yürüyüflte,umutsuzlu¤a kap›lanlar› silkeliyoryeniden açl›¤›m›z. Haydi siz de biryana at›n umutsuzluklar› ve bu sesesesinizi kat›n. Kat›n ki bu ses, zul-mü dize getirsin, gerçe¤in, zulmeboyun e¤meyiflin sesi olsun.

11

14 Ocak 2007 / 87

P‹R SULTAN OYUNU, BUGÜNÜN P‹R SULTANLARI ‹Ç‹N OYNANDI

7 Ocak günü fiiflli Direnifl Evi’nin ziya-retçileri aras›nda Tiyatro Meflale oyuncu-lar› da vard›. Onlar sadece ziyarete gel-memifller, ayn› zamanda, yüzy›llard›r

zulme direniflin simgesi haline gelen PirSultan oyununu da beraberinde getirmifl-lerdi. Tiyatro Meflale oyuncular› direnifledestek olduklar›n› göstermek için oyunuDirenifl Evin'de sergilerken, Behiç Aflç›

sa¤l›k durumundan kaynakl› izleyemedi.Behiç orada yoktu, ancak oyunda Be-

hiçler anlat›l›yordu zaten. Aflc›, ‘yüre¤imsizinle. Verdi¤iniz destekle beni çok mut-lu ettiniz’ mesaj› ile Tiyatro Meflale oyun-

cular›n› selamlarken, yar›m saat sürenoyunda Pir Sultan’›n direniflinin boyun

e¤mezli¤i canland›r›ld›.

Page 12: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

12

14 Ocak 2007 / 87

Meydanlarda tecrite karfl› müca-dele yükselirken, ‹stanbul ve Ada-na’daki Direnifl Evleri de destek zi-yaretlerine, açl›k grevlerine misafir-lik yapmaya devam ediyor. Gece-kondulardan, fabrikalardan, okul-lardan ç›kan onlarca insan her günDirenifl Evleri'nin yolunu tutuyor.Bu ziyaretler, herkes için bask›ya,zulme karfl› ç›kman›n, bunu göster-menin bir arac› haline geliyor.

VEDAT TÜRKAL‹:'AfiCI B‹R KAHRAMAN'

Yazar Vedat Türkali, Eflber Ya¤-murdereli, Sosyal Demokrasi Vakf›Baflkan› Ercan Karakafl, insan hak-lar› savunucu Ak›n Birdal ve Avu-kat Kemal Aytaç ölüm orucu eyle-minin 277. gününde Avukat BehiçAflc›’y› 6 Ocak günü ziyaret etti.Tecrit sorununun çözülmesini iste-yen ayd›nlar, Aflc›’n›n direniflineolan sayg›lar›n› ifade ettiler.

Behiç Aflc›’n›n sa¤l›k durumunedeniyle yata¤›nda görüfltü¤ü ay-

d›nlar, daha sonra DireniflEvi'nde bir bas›n toplan-t›s› düzenlediler.

‹lk sözü alan Vedat

Türkali, sorunun siyasetmeselesi olmaktan ç›kt›-¤›n› belirterek, tecritin in-

sanl›k d›fl› bir uygulama oldu¤unuifade etti. Türkali flöyle konufltu;“Bu kavga bitmeyecek. Bu kez orta-daki kahraman bir hukukçu. Kendimesle¤i için bunu yapmas› sayg›duyulacak ayr› bir olay. ‹fl bu nokta-ya geldi. Zaferi kazand›. ‹ktidar› dak›m›ldatmaya bafllad›."

Aflc›'n›n hapishaneler gerçe¤inibir kez daha kendi hayat›n› ortayakoyarak gösterdi¤ini dile getirenAk›n Birdal ise, “toplumsal bar›-fl›n sa¤lanabilmesi için art›k tecrit-lerin son bulmas› gerekir. Aksi bü-tün Türkiye'yi tecrite dönüfltürecek-tir” diye konufltu.

Eflber Ya¤murdereli ve Ercan

Karakafl da, Adalet Bakanl›¤›'n›nacilen tecriti kald›racak giriflimlerdebulunmas› gerekti¤ini belirtirler-ken, Kemal Aytaç "art›k söze gerekyok, çözüm istiyoruz" dedi.

DTP’DEN DESTEK Z‹YARET‹

DTP ‹l Baflkanl›¤› ve TUAD’danbir heyet, 10 Ocak günü Direnifl

Evi'nde Behiç Aflc›’y› ziyaret et-ti. Aflc›’n›n direnifli önünde sayg›y-la e¤ildiklerini ifade eden DTP’li-ler, destek amac›yla TUAD binas›n-da da bir günlük açl›k grevi yapa-caklar›n› belirttiler.

GÜLCAN’IN AÇLI⁄INI PAYLAfiTILAR

Adana Direnifl Evi’nde halk›nher kesiminden ziyaretler ve destekaçl›k grevleri devam ediyor.

Gülcan Görüro¤lu'nun eylemi-nin 235. gününde, Çukurova Üni-versitesi Bilgisayar Programc›l›¤› 1.s›n›f ö¤rencisi Salih Kutluay birgünlük açl›k grevi yaparken, ayn›gün Soner Y›lmaztürk 10 günlükdestek açl›k grevine bafllad›.

26 Aral›k günü Antalya TemelHaklar üyesi Suphi ‹lyas Ay’›n 4günlük açl›k greviyle destek verdi¤iGülcan’a, 6 Ocak günü de ErsanY›lmaztürk’ten bir günlük açl›kgrevi ile destek geldi.

Destek açl›k grevi yapanlar›n tü-münün, Direnifl Evi'nde bulunmak-tan duyduklar› onuru ifade ettiklerigörülürken, “‹nan›yorum ki ölümorucu direnifli zaferi kazanacakt›r”sözleri de yine ortak duyguyu anla-t›yordu.

“250. GÜNDEY‹M”5 May›s 2006 günü direnifle bafllayan Gül-

can Görüro¤lu’nun 250. günü için 9 Ocak’taetkinlik düzenlendi. Direnifl Evi'nde yap›lan et-kinlik, ölüm orucu flehitleri ve tüm devrim fle-hitleri için yap›lan sayg› duruflu ile bafllad›.Sayg› duruflunun ard›ndan Cihan Güler, direni-fli anlatan bir konuflma yapt›.

Ard›ndan Gülcan Görüro¤lu’nun 250. günaç›klamas› okundu. Görüro¤lu aç›klamas›nda,sansürü savunmakla, demagojilerle AdaletBakanl›¤›’n›n hiçbir yere varamayaca¤›n›,bunlar›n art›k hükmünün kalmad›¤›n› belir-terek, “Bugün yap›lmas› gereken tek bir fleyvard›r, o da tecritin kald›r›lmas›d›r. Aksi tak-

dirde bizlerin ölümünün sorumlusu AKP ikti-dar› ve onun Adalet Bakanl›¤› olacakt›r” de-di. Tam 250 gündür tecritin kald›r›lmas› içinbedenini ölüme yat›rd›¤›n› kaydeden ve ikik›z› olan bir anne oldu¤unu hat›rlatan Görü-ro¤lu, “Baflka analar›m›z a¤lamas›n, diyeyat›rd›¤›m bedenim gün gün erimekte. Art›kher an ölüm haberimi alabilirsiniz” dedi.

Hep birlikte sesimizi yükseltme ça¤r›s›n-da bulunan ve bunun bir görev oldu¤unukaydeden Görüro¤lu, ‘Çözülecek mi’ kayg›-s›na yer olmad›¤›n› belirterek flöyle dedi:“E¤er bugün tecrit tart›fl›l›yor ve iktidar sa-hipleri tecrit sorunu için klasik demagojiler-den, yalanlardan baflka hiçbir fley ifade ede-miyorsa bu tamam›yla ›srar›m›z ve mücade-

lemiz karfl›s›nda çaresizleflti¤inin bir göster-gesidir. Çözümü de getirecek olan yine biz-leriz. fiimdi her zamankinden daha fazla ça-ba göstermek zorunday›z.”

Daha sonra fliirler ve marfllar ile slayt gös-terimi ile devam eden etkinlikte, Gülcan’›n ko-nuflma yapt›¤› s›rada, Behiç Aflc›’n›n annesininve TAYAD’l› Nadire Çelik’in Direnifl Evi’negelifli, coflkuyu daha da büyüttü.

Destekler sürüyor

Page 13: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Tecriti protesto etmek için 10Ocak'ta Taksim Tramvay Dura-¤›’ndan Galatasaray Lisesi önünekadar yürümek isteyen Haklar veÖzgürlükler Cephesi (HÖC) üyele-rine polis gaz bombalar›yla sald›ra-rak, 6 kifliyi gözalt›na ald›. Hukuk-suzluk devletinin polis amiri biravukat› tartaklarken, Grup Yorumüyesinin baca¤› k›r›ld›.

HÖC üyeleri, akflam saatlerindemeflalelerle Taksim'de biraraya ge-lerek tecrite son verilmesini istedi-ler. 123. ölümün olmamas› için ha-rekete geçilmesini isteyen HÖC’lü-ler, direniflçilerin resimlerini tafl›d›-lar. “Ölüm Orucu DireniflçilerininTalepleri Kabul Edilsin” pankart›n›açarak, meflalelerle Galatasaray Li-sesi'ne kadar yürümek isteyen 100’eyak›n HÖC üyesinin önü panzerler-le çevik kuvvet ekipleri, robokoppolisleri taraf›ndan kesildi.

Polisler ile HÖC üyeleri aras›n-da yaflanan tart›flmalarda polis yü-rüyüfle izin vermeyeceklerini belirt-ti. HÖC’lüler yapt›klar› eylemindemokratik oldu¤unu, yürüyüflyapman›n en do¤al haklar› oldu¤u-nu, bugüne kadar doktorlar›n, avu-katlar›n yürüyüfl yapt›klar›n› vekendilerinin de yürüyeceklerini dilegetirdi.

Yaflanan tart›flman›n ard›ndanpolis kitlenin üzerine gaz s›karakcoplarla sald›rd›. Sald›r› sonucu ilkbilgilere göre 4'ü bayan olmak üze-re 6 kifliyi gözalt›na alan polis çoksay›da kifliyi yaralad›.

Yaralananlar aras›nda bulunanGrup Yorum üyesi ‹brahim Gök-çek’in aya¤›n›n k›r›ld›¤› ve tedaviiçin hastaneye kald›r›ld›¤› bildirilir-ken gözalt›na al›nan 6 kifli ertesigün ç›kar›ld›klar› mahkemedesavc›l›ktan serbest b›rak›ld›lar.

Çözüm, Direniflin

B›rak›lmas› De¤il,

Bakanl›¤›n Proje

Üretmesidir

Yürüyüfl öncesi Taksim Tram-vay Dura¤›’nda aç›klamay› okuyanSinem Do¤an, tecrit sorunu üzerin-deki gerçeklerin daha net olarak gö-rülmeye baflland›¤›n›n alt›n› çize-rek, “7 y›ld›r büyük bir kararl›l›klasüren direnifl her türlü bedeli öde-yerek hapishanelerde süren insanl›kd›fl› uygulamalara karfl›n, bir infazmodeli olarak tecritin hak ve özgür-lüklere, demokrasiye nas›l bir sald›-r› oldu¤unu bütün ç›plakl›¤›yla or-taya koyulmufl durumdad›r” dedi.

Birçok kesimin “Tecriti Çözün”talebi etraf›nda bütünleflerek, Ada-let Bakanl›¤›'na ça¤r›da bulunduk-lar›n› hat›rlatan Do¤an, “Adalet Ba-kanl›¤› kamuoyunun taleplerinekarfl› direniyor. Ve hala bayatlam›fl“örgüt, terör” demagojilerine bafl-vurmakta, “hapishanenin anahtar›-n› istiyorlar” demektedir. Bunlarakimse inanm›yor; inanm›yor çünkü122 insan›n yaflam›n› yitirdi¤i birgerçek var ortada” diye konufltu.

Bugün halen tecritin kalkmas›talebiyle Behiç Aflc›, Sevgi Saymaz,Gülcan Görüro¤lu’nun ölüme yürü-düklerinin hat›rlat›ld›¤› aç›klamada,çözüm için somut ad›m›n, direniflçi-lerin ölüm orucunu b›rakmas› de¤il,bakanl›¤›n bir proje üretmesi oldu-¤una vurgu yap›ld›.

Bugün art›k zamanla yar›fl›n dason noktas›na gelindi¤ini belirtenDo¤an, devamla flunlar› söyledi:“Saniyeler dahi önemli. Günler di-

yemiyoruz, saatler diyemiyoruz sa-niyeler diyoruz… Bütün herkes sa-niyeleri say›yor… Bir insan dahaölmesin diye say›yoruz… Behiçiçin, Gülcan için, Sevgi için say›-yor…”

“Tecriti Kald›r›n Ölümleri Dur-durun! Behiç Aflc› Onurumuzdur,Gülcan Görüro¤lu Onurumuzdur,Sevgi Saymaz Onurumuzdur!” slo-ganlar›n›n at›ld›¤› aç›klama sonras›yürüyüfle geçen HÖC üyelerine sal-d›ran polis flefinin kitle da¤›ld›ktansonra Halk›n Hukuk Bürosu avuka-t›n› tartaklayarak “ne duruyorsunuz,o kadar uyard›k çekin gidin” diye-rek tehditler savurmas› da, bu ülke-nin “hukuk devleti” oldu¤unu iddiaedenleri yalanlayan bir baflka gelifl-meydi.

13

14 Ocak 2007 / 87

“Tecriti Kald›r›n”

◆ Ça¤dafl Hukukçular Derne¤i,‹stanbul fiubesi 10 Ocak'ta tecritinkald›r›lmas› ve ölüm orucu direniflinisürdüren Behiç Aflc›’n›n taleplerininkabul edilip bir an önce sa¤l›¤›na ka-vuflabilmesi için ‹stanbul TabipOdas›’nda aç›klama yapt›. F Tip-leri’ni elefltiren aç›klamay› yapan ‹s-tanbul fiube Baflkan› Fatmagül Yol-cu, TTB’nin raporunu hat›rlatarak,tecrite son verilmesini istedi. Bas›ntoplant›s›nda haz›r bulunan ‹lker fia-hin de, Sincan Çocuk Ve GençlikKapal› Hapishanesi’nde yaflad›¤› ifl-kenceleri anlatt›.

◆ Tecrite Karfl› Ankara ‹nsiyatifi12 Ocak'ta Yüksel Caddesi’ndeyapaca¤› bas›n aç›klamas›n›nard›ndan, Konur Sokak TMMOBönünde Adalet Bakanl›¤›'na veril-mek üzere ”F Tipi cezaevlerinde ya-flanan tecrit ve izolasyon a¤›r bir in-san hakk› ihlalidir” bafll›kl› imzamasas› açaca¤›n› duyurdu.

Tecrite polis kalkan›

Taksim’de HÖC Üyelerine Sald›r›

Page 14: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

14

14 Ocak 2007 / 87

Bilgesu Erenus’un yazd›¤› veMehmet Esato¤lu’nun yönetti¤i“Hepimiz Tecritteyiz” oyunu, 6Ocak'tan itibaren Cihangir'de bulu-nan Arama Tiyatrosu'nda sergilen-meye baflland›. Tecrite Karfl› Tiyat-rocular ‹nisiyatifi, F Tipi cezaevlerive tecrit sorununa dikkat çekmekiçin, bir ay boyunca her cumartesisaat 15.00'te oyunu sergileyecekler.

Daha önce ‹stanbul, ‹zmir, An-kara gibi kentlerde sergilenen oyunöncesi aç›klamada bulunan, tiyatro-cu Mehmet Esato¤lu, “‹nsan› in-sans›z b›rakmak ruhen sakatlar. Ül-kemizin onuru Av. Behiç Aflc› bu ko-nuyu ülkemizin gündemine tafl›d›.Sorunu kimsenin kaçamayaca¤› birboyuta getirdi" dedi. Ard›ndan oyu-nun yazar› Bilgesu Erenus sözald›.

Erenus, burada as›l konuflmas›gereken kifliyi ça¤›raca¤›n› belirte-rek, Behiç Aflc›’n›n annesi FaziletErdo¤an'› davet etti. Gözyafllar›n›tutamayan Fazilet Erdo¤an, “Bütün

dünya duydu Adalet Bakanl›¤›'n›nyapt›¤› zulmü. Yeter art›k evlad›mbir deri bir kemik kald›” dedi.

Konuflmalar›n ard›ndan, ErcanAktafl, Bayar fiahin, Avni Sa¤lam,Kader Özdemir, Mehmet Karagözve Abdullah Sercan isimli ayd›n vesanatç›lar tecrite girdiler.

Tecrite girmek için merdivenler-den inen “mahkumlar”, gardiyanlartaraf›ndan dövülerek götürüldü.'Konuflma lan, düzgün yürü' ba¤›rt›-lar› aras›nda tecrit odas›na götürü-lenlere, burada sürekli magazin ha-berleri dinletildi. Slogan at›lmas›halinde müzik sesinin yükseltildi¤itecrit odas›nda, popüler kültürütemsil eden 'Gaffur pijamas›' giymiflolan bir oyuncu da, tutuklulara 'hiz-met' için bulundu. Tutuklu rolünde-ki oyuncular›n uygulamalara daya-namayarak sürekli direnifle geçmesive tek kiflilik yo¤un tecrit hücresineal›nmas› dikkat çekti. Sürekli nu-maralar› anons edilerek rahats›z

edilen tu-tuk lu la r ›npsikoloj ikolarak etki-l end ik l e r ig ö r ü l d ü .Tuvalet, yiyecek, içecek gibi ihti-yaçlar için, “arz ederim” ibareli di-lekçelerin zorunlu oldu¤u oyunda,resim çekmek isteyen muhabirler dedilekçe verdi ve kollar›na "hepimiztecritteyiz/görüldü" damgas› vurul-du.

Tecrit odas›nda yaflananlar›n si-nevizyonla salondan izlettirildi¤i et-kinlik, bu cumartesi de Arama Ti-yatrosu’nda sergilenecek ve kat›l›-ma aç›k olacak.

Arama Tiyatrosu: S›raselvilerCaddesi A¤a Han Sokak. No 4 Ci-hangir.

‹letiflim için: Tecrite Karfl› Sa-natç›lar: 253 78 88 - Gamze Mima-ro¤lu: 0 535 798 72 91 - Cihan Kefl-kek: 0 535 362 90 24

7 Ocak'ta yaz›l› aç›klama yapanÖzgür-Der, “Meclis Baflkan›n'danacil ad›mlar atmas›n› bekliyoruz”dedi.

Star Gazetesi yazar› fiamil Tay-yar’›n, TBMM Baflkan› BülentAr›nç’›n giriflimine dair yaz›s›n›hat›rlatan Özgür-Der, yaz›da yeralan “örgüt bask›s›”, “Ar›nç giriflimyapt›, Aflc› b›rakmal›” yaklafl›m›n›elefltirdi. Ar›nç’›n tecritin büyük birsorun oldu¤unu aç›kça ifade etti¤i-ni kaydeden Özgür-Der, “bu soru-nun giderilmesi için elinden geleniyapma sözü vermifltir” dedi. Ar›nçile görüflen heyet içinde de yer alanÖzgür-Der, TBMM baflkan›n›n, ey-lemin b›rak›lmas› noktas›ndaki ta-lebini Behiç Aflc›’ya ilettiklerini,Aflc›’n›n, Ar›nç'›n yaklafl›m›ndanduydu¤u memnuniyeti belirtmekle

birlikte, dahaönce de çeflitliz a m a n l a r d abirtak›m sözler

verildi¤ini fakat bunlar›n hayatageçirilmedi¤ini hat›rlatarak somutad›mlar at›lmas›n›n önemine dikkatçekti¤ini bildirdi. Adalet Bakan›'-n›n, Ar›nç'›n giriflimlerinden haber-dar olmad›¤›na dair beyan›n›n ar-d›ndan “derin” bir sessizlik süreci-nin bafllad›¤›na dikkat çeken Öz-gür-Der, hükümet ve bir k›s›mmedya çevrelerinde, “Meclis Bafl-kan›'n›n devreye girdi¤i art›kölüm orucunun b›rak›lmas› gerek-ti¤i, e¤er bu yap›lmazsa gerçeklefl-mesi kesin ölümden Behiç Afl-ç›'n›n ve onu destekleyenlerin so-rumlu olaca¤›” yaklafl›m›n›n öneç›kart›ld›¤›na dikkat çekti.

Aç›klamada flunlar belirtildi:“Bu haks›z ve temelsiz bir yakla-fl›md›r. 300 güne yaklaflan bir eyle-mi sona erdirmek için hangi somut

ad›mlar›n at›ld›¤›na dair en küçükbir aç›klama dahi yap›lmam›flt›r.Üstelik Adalet Bakan›'n›n ›srarlasorunu yok sayan tutumu ve Say›nBülent Ar›nç'›n giriflimine dair be-yan› konuyu daha da ç›kmaza sok-maktad›r. Sözkonusu haks›z, mes-netsiz yorumlar aras›nda dikkat çe-ken bir husus da Behiç Aflç›'n›n ör-güt bask›s›yla ölüm orucunu sür-dürmeye zorland›¤› dolay›s›yla ör-gütün sorumlu olaca¤›d›r. 42 yafl›n-da bir avukat›n örgüt bask›s›ylaölüme zorland›¤› iddias›n›n neak›lla, ne de insafla ba¤dafl›r biryan› olamayaca¤› gayet aç›k ol-makla birlikte hala eli kalem tutanbaz› flah›slar›n bu saçmal›¤› gün-deme getirmeleri derin bir ahlakisoruna iflaret etmektedir.”

Tecritin temel bir insan hakk›ihlali oldu¤unun alt›n› çizen Öz-gür-Der, bu gerçe¤i kabul edenMeclis Baflkan›'ndan acil ad›mlar

atmas›n› beklediklerini ifade etti.

Özgür-Der: KAMUOYU ARINÇ'IN G‹R‹fi‹M‹N‹N SONUCUNU BEKL‹YOR!

‘Hepimiz tecritteyiz’ oyunu bir ay boyunca Arama Tiyatrosu’nda

“AfiCI ÜLKEM‹Z‹N ONURUDUR”

Page 15: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Emperyalizmi tan›-yan, onun “demokrasi,özgürlük” gibi kavram-lar› hangi durumlarda vehangi amaçla kulland›¤›-n› çok iyi bilenler için“s›r” olmayan gerçe¤inbelgesi de ortaya ç›kt›.‹ngiltere'de yay›mlananThe Independent Gaze-tesi, Irak iflgali sonucun-da ortaya ç›kan petrolkâr›n›n büyük bölümünün emperya-list petrol tekellerinin kasalar›naakaca¤›n› ve bundan en büyük pay›da iflgali gerçeklefltiren ABD ve ‹n-giltere'nin petrol flirketlerinin alaca-¤›n›n belgesini yay›nlad›.

Ordu iflgal etti, tekeller ya¤mal›yor

Independent, önümüzdeki gün-lerde Irak Parlamentosu'nda günde-me gelecek olan ‘Hidrokarbon Ya-sas› Tasla¤›’, bilinen ad›yla petrolyasas›n› ele geçirdi. Gazete haberin-de, tasla¤›n haz›rlanmas›nda ABDyönetiminin müdahil oldu¤unu be-lirtti. Uzmanlar›n görüfllerini akta-ran gazeteye göre, bu yasayla birlik-te; BP, Shell ve Exxon gibi petroltekellerine 30 y›ll›k sözleflmeyleIrak'a girme olana¤› veriliyor. (Buolanak iflgalle yarat›ld›) Yasa, Irakpetrollerinden kazan›lan paran›nyüzde 75'inin Bat›'ya akmas›n› sa¤-layacak.

Asl›nda yo¤un protestolar veteflhir kampanyalar› ile, iflgalin as›lamac›n›n petrol ve di¤er ekonomik,siyasi ç›karlar oldu¤u, “Irak’a öz-gürlük götürme” söyleminin, bugerçeklerin üzerini örtmeyi amaçla-yan en afla¤›l›k yalanlardan biri ol-du¤u genifl kitlelerce biliniyordu.Bu yasa, bilineni, çarp›t›lmaya çal›-fl›lan›, “diktatör Saddam” söylemiile üzeri küllenmeye kalk›fl›lan› bel-geleyen bir nitelik tafl›yor. Dünya-n›n süper güçlerinin, demokrasiden,özgürlüklerden, hukuktan sözeden-lerin yalanlar›n› suratlar›na çarp›-yor. Hat›rlanaca¤› gibi, gerek Bush,gerekse de ‹ngiltere Baflbakan› Bla-ir, elefltiriler karfl›s›nda iflgalin pet-

rolle ilgisi olmad›¤›n› aç›klam›fllar-d›. Irak savafl›n›n ilk günlerinde par-lamentoda konuflan ‹ngiltere Baflba-kan› Tony Blair, amaçlar›n›n Irakpetrollerini ele geçirmek oldu¤u yo-lundaki suçlamalar› fliddetle reddet-mifl, amaçlar›n› Irak'›n özgür ve de-mokratik bir ülke olmas›n› sa¤la-mak olarak özetlemiflti.

‹flgalin hemen ard›ndan ülkeninbakanl›klar›, tarihi eserleri, iflyerleriiflgalcilerin onay› ile ya¤malan›r-ken, sadece neden petrol kuyular›-n›n ve ilgili kurumlar›n ABD asker-lerince korumaya al›nd›¤› da böyle-ce alenilefliyor. Bu görüntüler vepetrol yasas›, Amerikan ve ‹ngilizemperyalizminin Saddam iktidar›n›neden y›kt›¤›n›n ve 650 bin insan›neden katlettiklerinin de cevab›d›r.

Saddam Millilefltirdi, O’nu Asanlar Sat›yor!

Emperyalistler için beklenen birdurumdur bu ya¤ma. Dünyan›n bü-tün halklar›na ac›lar› ve açl›klar›yaflatan, iflgallere ve bombard›man-lara neden olan kararlar› alan bütünemperyalist ülke hükümetleri, ger-çekte tekelleri temsil ederler. Dola-y›s›yla ald›klar› kararlar, gerçeklefl-

tirdikleri fiiller deonlar›n ç›karlar›nahizmet eder. Ame-rikan hükümeti buniteli¤i en belirginoland›r. Bunun daötesinde, iflgal ka-rar›n› alanlar›npetrol ve silah te-kelleriyle olando¤rudan iliflkileride sonraki günler-

de ortaya ç›km›flt›. Örne¤in, BaflkanYard›mc›s› Chenney baflta olmaküzere üç bakan do¤rudan petrol te-kellerinin yönetiminde yer al›yordu.‹flgal sonras› Irak’a ABD’yi temsi-len gönderilen Zalmay Halilzad,Genel Vali Jay Garner, Phillip Ca-roll gibi isimler de, yine petrol flir-ketleri ad›na çal›flanlardan baflkas›de¤ildi.

As›l sorulmas› gereken iflgali se-vinçle karfl›layan, ard›ndan Sad-dam’› asanlar›n bu ya¤maya ne de-dikleridir.

Evet Kürt ve fiii liderler, Irakekonomisinin yüzde 70’i gibi bira¤›rl›¤› oluflturan bir sektörün nere-deyse tümünün emperyalist tekelle-re devredilmesinde nas›l bir özgür-lük görüyorlar acaba?

fiimdilerde ABD’yi Irak batakl›-¤›ndan kurtarmak için haz›rlananBaker-Hamilton raporunun 22’incisayfas›n›n flu son cümlesi, onlar›n,yani Saddam’› asanlar›n ne düflün-dükleri ve niteliklerini de ortaya ko-yuyor. fiöyle diyor rapor: “KÜRTliderler, Kuzey Irak’taki petrolün ifl-letilmesi için, yabanc› petrol flirket-leriyle anlaflma imzalad›. fi‹‹ lider-ler de, yabanc› petrol flirketleriyleanlaflmak için, görüflmelerini sür-dürüyor.”

Yani, daha yasa ç›kmadan pa-

zarlamas› yap›lm›fl bile.

Amerika’n›n ‘Kürt aflk›”n› anla-mak için bundan daha iyi örnek ola-bilir mi? Amerika’ya “uluslar›n ka-derini tayin hakk›n› destekledi¤i”payesi biçenler oturup yeniden dü-flünmelidirler.

Egemenli¤e, özgürlü¤e bak›n;Irak halk›n›n görmedi¤i yasa tasla-

Irak petrolünün ya¤mayasas› haz›r; petrol gelir-lerinin yüzde 75’i emper-yalist tekellere ak›t›lacak!

Saddam’› asanlar, öz-gürlükten, “ba¤›ms›z

devlet kurmaktan” sözedenler bu duruma ne

diyorlar?

BBuunnuunn iiççiinn iiflflggaall eettttii lleerr!!

15

14 Ocak 2007 / 87

Page 16: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

16

14 Ocak 2007 / 87

¤›, Beyaz Saray'a, IMF ve DünyaBankas› ile pay alacak petrol tekel-lerine gönderiliyor ve onay al›n›yor.

Ayn› günlerde birileri Sad-dam’›n idam›n› “diktatörden kurtu-lufl” diye alk›fll›yor. Ülkenin flii bafl-bakan›, idam› elefltirenlere “bu bi-zim iç iflimiz” diye ç›k›fl›rken, “ba-¤›ms›z bir devlet” pozlar› satmak-tan utanm›yor. Herkes bilir ki, aske-ri iflgalin kendisi bir yana; bir ülke-nin ekonomisinin %70’ini karfl›la-yan bir kaynak, emperyalistlerin de-netimine b›rak›l›yorsa, orada ege-menlikten sözedilemez. Irak’› ‘ege-men devlet’ yapmaktan söz edenler,en az›ndan 30 y›l boyunca boynunaen a¤›r halkay› geçiriyorlar.

Irak petrolü, 1. Paylafl›m Savafl›sonras› ‹ngiliz ve Frans›z’lar›nkontrolündeydi. ‹flbirlikçilere küçükpaylar verilirken petrol gelirinin bü-yük bölümü ya¤malan›yordu. Baasiktidar› 1972’de iflte bu duruma sonverdi. Saddam’›n iktidar›n› da güç-lendirecek olan millilefltirme, petro-lü emperyalistlerin elinden ald›. Ge-çen haftaki say›m›zda baz› örnekle-rine yer verdi¤imiz, sosyal, ekono-mik olarak halk›n ç›karlar›na yürü-tülen politikalar, iflte bu millilefltir-meler sayesinde yap›ld›. Sa¤l›¤›n,e¤itimin ücretsiz olmas›, cehaletiyenme seferberlikleri, bilimsel veteknolojik at›l›m ve daha pek ço¤upetrol gelirleriyle karfl›lan›yordu.

fiimdi, Saddam’›n as›lmas›n›nhemen ard›ndan gündeme gelen buyasa, o gün kovulanlar› yenidenya¤maya ça¤›r›yor. Kald› ki, iflgalsonras› bu tekeller Kuveyt'in iflga-lindeki "kay›plar›n›n” karfl›lanmas›gibi gerekçelerle petrol sat›fl›ndanelde edilen gelirlerin önemli bir bö-lümüne tazminat olarak el koymufl-tu. fiimdi bu durum, 30 y›l boyuncayasal güvenceye kavuflturuluyor.

Hem de ironik biçimde, millilefl-tirmenin bafl›ndaki adam›n idam›n›nhemen ertesinde gündeme geliyoryasa. Kuflkusuz flimdi, Saddam’›nflii cellatlara verilmesinin karfl›l›¤›n-da hangi tavizler verildi, hangi pa-zarl›klar yap›ld› sorusu daha s›k so-rulacakt›r. Örne¤in, fliilerin bu yasa-

y› desteklemesi karfl›l›¤›nda, olabi-lir mi? Saddam’› asanlar›n, parla-mentoda yasaya ne oy vereceklerive sürecin bafl›ndan bu yana iflgalekarfl› direnifl ile uzlaflma aras›ndagidip gelen Sadr’›n ne tutum alaca-¤› ile daha bir netlik kazanacakt›r. Ozaman, idam s›ras›nda “Mukteda,Mukteda, Mukteda” sloganlar›atanlar›n, bu slogan› atmalar›na ne-yin karfl›l›¤›nda izin verildi¤i de gö-rülecek.

Peki ya, “Saddam bizim için de,bölgemiz için de tehdit” diyen iflbir-likçi AKP iktidar›; “Ortado¤u’nundemokratikleflmesinden” söz eden-ler, onlar ne diyorlar bu belgeye?Yoksa, “Yaflas›n özellefltirmeler”diye alk›fllayacaklar m› yine?

Emperyalizmden Özgürlük Bekleme Yan›lg›s›

Baker-Hamilton raporunu haz›r-layanlarda, James Baker, 2003 Ha-ziran'›nda M›s›rl› Gazeteci CihanEl-Tahri'ye verdi¤i demeçte flöylediyordu: “Körfez'in enerji rezervle-rine ulaflmay› güvence alt›na alacakbir politika benimsedik. Çünkü buolmazsa, Amerikan ekonomisi sars›-l›r. Ekonomi sars›l›rsa insanlar iflle-rini kaybeder. ‹nsanlar iflsiz kal›rsa,yönetimler de siyasal destekleriniyitirirler. Saddam'›n Körfez'dekienerji kaynaklar›n› ele geçirmesineseyirci kalsayd›k, bu dedikleriminhepsi olacakt›. Birinci Körfez Sava-fl›'n›n da gerçek nedeni bu. ‹kincisi-nin de!”

Ne ad›na yap›ld›¤› söylenirsesöylensin, bütün emperyalist politi-kalar›n öze, iflte bu ç›plak gerçek-tir. Ülkeleri sömürgelefltirme, zen-ginliklerine el koyma, enerji kay-naklar›n› kontrol alt›na alma vb.emperyalist tekellerin ç›karlar›.

Bunun ad›, Irak’ta petrol olur.

Somali’de do¤algaz yataklar›, Ru-anda’da elmas... Emperyalizm tarihsahnesine ç›kt›¤› günden bu yana,Marksist-Leninistlerce ortaya konu-lan gerçeklerdir bunlar. Ancak,“Küreselleflme” süreci ile birlikteiflte bu ç›plak gerçekler çarp›t›ld› ve“demokratik emperyalizm” gibi te-oriler gelifltirildi, emperyalistlerindünyaya demokrasiyi yaymak iste-di¤i, buna karfl› kimsenin direneme-yece¤i teorileri yap›ld›. Devrimci-ler, “yan›l›yorsunuz! emperaylizmde¤iflmedi, onlar ekonomik, siyasiç›karlar› olmayan hiçbir ad›m at-mazlar! Onlar halklara özgürlük de-¤il ancak kölelik ve ba¤›ml›l›k geti-rirler” dediklerinde ise, bu teorileriyapanlar, devrimcileri “dogmatik”olmakla suçlad›lar.

Peki bugünkü Irak tablosunda,özgürleflen, demokratikleflen bir ül-ke gören var m›? Hay›r! Ve bu du-rum, direniflle de alakal› de¤ildiresasen. Eflyan›n tabiat›na ayk›r›d›rancak, diyelim ki hiçbir direnifl ya-flanmasa dahi, yasalar› iflgalcilercebelirlenen, zenginlikleri tekellerindenetimine verilmifl, dolay›s›yla si-yasetinde, ekonomisinde belirleyi-cili¤i yok olmufl bir ülke ne özgürolabilir ne de burjuva anlamda daolsa demokratik. Ancak iflbirlikçi-ler, “bir devletimiz olsun da, biz yö-netelim de ABD’ye ba¤›ml› olsa daolur” mant›¤›yla hareket ederek, buya¤malar›n önünü açt›lar, hem debölge halklar›na büyük ac›lar yafla-t›lmas›nda rol ald›lar. fiii ve Kürt li-derlerinin bugünkü konumu budur.

Ancak unutulmamas› gerekenflu: ‹flgalciler Irak halk›n› aç b›rak-ma pahas›na zenginlikleri ya¤mala-yabilir, iflbirlikçiler, kuklalar koltukhesab› için buna onay verebilirler.Ancak tüm bunlar›n uygulan›p uy-gulanamayaca¤›n› belirleyecekolan, Irak halk› ve direnifl olacak!

Yasalarla, kukla hükümetle iflbirli-

¤i yaparak Irak’›n zenginliklerine

el koyabilirler. Ancak, direniflin gü-

cü, kararl›l›¤› ve birli¤i; Irak halk›-

n›n kendi zenginliklerine sahip ç›k-

ma iradesi tüm bu planlar› boza-

cak tek güçtür.

Page 17: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

ABD Baflkan› Bush’un birkaçayd›r merakla beklenen “Yeni IrakPlan›” 11 Ocak’ta aç›kland›. AncakBush’un aç›klamas›, “yeni plan”üzerine özellikle burjuva bas›n ya-y›n organlar›nda yap›lan yorum vebeklentileri tamamen bofla ç›karanbir aç›klama oldu. Çünkü esas›ndaBush’un “yeni plan”›nda yeni ve or-jinal olan hiçbir fley yok.

Aylar önce Bush yönetimi, ilkkez aç›kça “Irak’ta ifllerin iyi gitme-di¤ini” kabul etmifl, bunun üzerinebizzat Bush’un onay›yla Irak Ça-

l›flma Grubu oluflturulmufl ve bugrubun uzun haz›rl›klar› sonucundada bir rapor aç›klanm›flt›.

Rapor, siyasi, askeri çeflitli öne-riler içeriyordu. Buna paralel olarakda Bush’un “yeni Irak plan›”nda ba-z› “politik aç›l›mlar” yapabilece¤i,Irak’tan çekilmeye iliflkin bir planortaya koyabilece¤i yorumlar› yap›-l›yordu.

Daha fazla asker!

Bush’un yeni plan›n›n tek somutyan›, Irak’a, mevcut ABD askerineek olarak, 21.500 Amerikan askeridaha gönderilecek...

Evet, ABD’nin uzun “plan” ha-z›rl›klar›ndan ç›ka ç›ka iflte bu ç›kt›.Baflka ne ç›kabilirdi ki; Amerikanemperyalizminin sald›rganl›¤›n› ar-t›rmas›ndan baflka ne olabilirdi ki?

“Daha fazla, daha fazla asker”göndermek, iflgalcilerin içine düfl-mekten kurtulamad›klar› bir k›s›rdöngüdür. Amerikan emperyalizmi-nin Vietnam’da içine düfltü¤ü batak

da iflte bu k›s›r döngü içinde ortayaç›km›flt›r. Irak’ta da süreç ayn› yön-de geliflmektedir.

21.500 Amerikan askeri, iflgalci-lerin Irak’ta karfl› karfl›ya olduklar›sorunlar› çözmek bir yana, daha daderinlefltirecektir. Irakl› sünni dinadamlar›n›n Bush’un plan›na karfl›yapt›klar› aç›klamada belirttiklerigibi: “Bush hayal dünyas›nda yafl›-yor”! Üç y›l› aflk›n süredir, yüzbin-lerce iflgal askeriyle elde edeme-dikleri sonucu, birkaç onbin askerdaha ekleyerek, Ba¤dat’›n semtle-rinde yeni katliamlar yaparak eldeedebilece¤i hesaplar› yapmak, em-peryalizmin açmaz›d›r. Direnifl kar-fl›s›nda daha fazla sald›rganlaflmak-tan baflka bir ç›k›fl yolu görememe-sinin sonucudur.

ABD’nin öncelikli hedefi

Ba¤dat!

Yeni plana göre, 21 bin 500 as-kerin “17 bini Ba¤dat’a yerlefltiri-lecek”... Asl›nda askeri aç›dan ba-k›ld›¤›nda Bush’un aç›klamas›nabir “Ba¤dat Plan›” da denilebilir.

Amerikan emperyalizmi, iflgaletti¤i ülkenin kalbini, baflkentiniteslim alamaman›n aczi içindedir.Ba¤dat, bugün direniflin bir anlam-da kalbi durumundad›r. ‹flgalci em-peryalistler ve iflbirlikçileri Ba¤-dat’ta kendilerini adeta surlarla çev-rili bir bölgeye, “yeflil bölge”yehapsetmifllerdir. Ancak direniflçile-rin istedikleri zaman “yeflil bölge-ye” ya¤d›rd›klar› havan toplar›, ifl-galcilerin ve kukla hükümetin güç-

süzlü¤ünü ortaya seren en önemligöstergelerden biri olmaya devametmektedir.

Amerikan yönetimi, Ba¤dat’takidurumun iflgalin baflar›s›zl›¤›n›n enaç›k ve somut göstergesi oldu¤unubilerek, yeni planda önceli¤i Ba¤-dat’›n teslim al›nmas›na vermifl gö-zükmektedir.

Bush’un aç›klamas›nda “dahaönce siyasi ve mezhepsel nedenlerlegirilemeyen Ba¤dat’›n baz› mahal-lelerine bu defa girilece¤i” belirtil-mektedir ki; buradaki siyasi vemezhepsel nedenler ifadesi de, sa-dece kendi güçsüzlüklerini örtbasetmeye yöneliktir.

Tehdit ve gözda¤›n›n

dozaj› art›r›ld›

Bush, “Irak yeni plan›” ad› alt›n-da yapt›¤› aç›klamada, Suriye ve‹ran’a yönelik suçlamalarda bulu-nan ABD yönetimi, “bu iki ülkeylediyalo¤a girmeyeceklerini” aç›kla-d›.

Suriye’nin direniflçileri destekle-di¤ini, ‹ran’›n ise “mezhep çat›flma-lar›n›” k›flk›rtt›¤›n› ileri süren Ame-rika, bu aç›klamadan hemen sonra11 Ocak’ta, Erbil’deki ‹ran Temsil-cili¤i'ne bask›n düzenleyerek, 5‹ranl›'y› gözalt›na ald›.

Keza bu bask›n› izleyen saatler-de kukla Baflbakan Maliki’den Sadrgüçlerine karfl›, “Ya silahlar›n›z› b›-rak›n, ya topyekün sald›r›ya haz›rolun” ültimatomu verildi. Görülü-yor ki, Irak’ta çat›flma ve çeliflkilerdaha da derinleflip karmafl›klaflacak-

17

14 Ocak 2007 / 87

ABD’nin ‘Yeni’ Irak Plan›

ABD’nin Irak’taki sorunlar›nabuldu¤u tek çözüm: Daha fazla as-ker, daha fazla bask› ve katliam!..

Emperyalizm Irak’ta bo¤ulacak!

Page 18: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

t›r. Saddam’›n idam edilmesindeyap›lan pazarl›klar›n, bu son bas-k›nlar›n, ültimatomlar›n, pratikteçat›flmalar› nas›l etkileyece¤i önü-müzdeki günlerde daha net olarakortaya ç›kacakt›r.

“Yeni Irak plan›” aç›klamas›n›ndikkat çekici yanlar›ndan biri de di-¤er Arap ülkelerine yönelik uyar›y-d›. Suudi Arabistan ve di¤er Arapdevletlerine ve de Türkiye gibi, so-runla bir flekilde iliflkili bütün yeni-sömürgelere, “Bizim baflar›s›zl›¤›-m›z sizin için de tehdit oluflturur”denilerek gözda¤› veriliyordu.ABD, özellikle Ortado¤u ülkeleri-nin direnifli bast›rma konusunda da-ha aktif rol üstlenmelerini istiyor veekonomik, siyasi, askeri zorbal›k veflantajlarla da bunu dayat›yor.

Burada, gözda¤›n›n yan›s›ra,dikkati çeken bir baflka nokta ise,ABD’nin, dünyan›n bu en büyükemperyalistinin, Irak direnifli karfl›-s›nda “baflar›s›zl›k” ihtimalini,“yenilgi” ihtimalini dile getirmiflolmas›d›r. Bu da ABD’nin Irak’tanas›l bir güçsüzlük ve korku içindeoldu¤unu gösteren bir baflka olgu-dur.

Kukla yönetime

talimatlar

ABD yönetimi, “yeni plan”›noda¤›na gönderecekleri 20 bin kü-sur askeri oturturken, Irak’taki ifl-birlikçi kukla yönetimin yeni görev-lerini de belirlemifller.

Bas›n yay›n organlar›nda “BEfiEM‹R” bafll›¤›yla yay›nlanan bugörevlere göre, Bush yönetimi kuk-la Irak hükümetinden flunlar› isti-yor:

“1- Eyalet seçimleri için kesinbir tarih belirle. Sünni kat›l›m›n› ar-t›r. / 2- Ulusal petrol yasas›n› bir anönce ç›kar. Petrol gelirini paylaflt›r./ 3- Baas Partisi üyelerine yeni ves›cak bir yaklafl›m izle. / 4- Sünnile-rin yaflad›¤› bölgelere daha fazlayat›r›m yap. / 5- Haziran ay›na ka-dar 10 Irak tümeninin denetiminiüzerine al. Peflmergeler de Ba¤-dat’›n güvenli¤inin sa¤lanmas›nayard›mc› olsun.”

Baflüstüne Bush hazretleri!

Kukla yönetim nihayetinde ken-disinden istenilenlerle ilgili olarakiflgalcilere böyle diyecektir. Fakatkukla yönetimin “baflüstüne” deme-si, bunlar›n gerçeklefltirilebilece¤ianlam›na gelmiyor.

Zaten kukla yönetim, direniflkarfl›s›nda her fleyi belirleyip yön-lendirebilecek durumda de¤ildir.Bush yönetiminin “5 Emri”ninmuhtevas›na bak›ld›¤›nda, görünür-de sünnilerle, Baasç›lar'la çeliflkile-ri yumuflatmak istedi¤i gibi bir izle-nim verilmektedir ancak bu yan›lt›-c›d›r. 17 bin 500 askerle Ba¤dat’›nçeflitli bölgelerine –tabii ki sünnibölgelerine– karfl› gerçeklefltirilme-si düflünülen sald›r›lar, sözkonusu“5 emrin” Baasç›lar ve sünnilereiliflkin k›s›mlar›n› daha bugündenhükümsüz b›rakmaktad›r.

‹flgal ve direnifl

saflaflt›rmaya

devam edecek

‹flbirlikçiler, katliamc›larABD’nin yeni plan›ndan memnun;çünkü daha fazla kan akacak!ABD’nin Irak iflgalindeki bafl des-tekçileri veya yayg›n deyiflleABD’nin “fino köpe¤i” konumun-daki iflbirlikçiler ‹ngiltere, Japonya,Avustralya yönetimleri “ABD’ninIrak’a daha fazla asker gönderme-sini olumlu bulduklar›n›” aç›klad›-lar.

Irak hükümeti de Bush’un aç›k-lad›¤› yeni Irak plan›ndan memnun

oldu¤unu aç›klad›... Baflbakan Ma-liki’nin dan›flman› Sad›k Er Rikabi,“askeri operasyonlara Irakl›lar’›nöncülük etmesinin çok önemli” ol-du¤unu belirtip “biz olmadan Ame-rikan plan› baflar›l› olamaz” diyede ekliyordu. ‹flbirlikçili¤i, kuklal›-¤› içsellefltirmifl bir iktidardan baflka

bir aç›klama beklenemezdi elbette.

Bush’un aç›klamas›nda “çat›fl-malar›n sona erdirilmesi için al›nanönlemlerin baflar›l› olmad›¤›n›” ka-bul etti. Yani asl›nda Irak halk›n›teslim alamad›¤›n› kabul ediyor budolayl› cümle içinde.

Fakat bu gerçe¤e ra¤men,Bush’un “yeni plan›”, ABD’nin da-ha uzun süre Irak’ta kalaca¤›n›, Irakhalk›n› teslim almak için katliamla-ra, Ebu Garipler açmaya devamedece¤ini gösteriyor.

Bir Irakl›, Bush’un 21.500 yeniasker göndermeyi de içeren plan›aç›kland›ktan sonra flöyle diyordukameralara. “Bush ülkeyi terket-

sin, her fley düzelecek”... Evet, so-runun çözümü orada. Ve Bush, or-dusuyla, tekelleriyle o ülkeyi enin-de sonunda terkedecek!

18

14 Ocak 2007 / 87

Bush’un Yeni Plan›’nda

Irak’a SadakaPlana göre, Irak’a 1.2 milyon do-

lar yard›m yap›lmas› öngörülüyor.Trajik! Komik! Afla¤›lay›c›!

Sen ülkeyi soy so¤ana çevir, senülkeyi yak, y›k, sonra da sadaka verirgibi, yard›m yapmaya soyun.

Bush’un plan›na paralel olarakyay›nlanan haberlere göre, ABD Yö-netimi, Irak’ta iflsizli¤e son verebil-mek için “1 milyar dolarl›k bir alt-yap› yat›r›m› yapmaya haz›rlan›yor.Sokaklar›n temizlenmesi, okullar›nve hükümet binalar›n›n onar›l›p bo-yanmas›yla ifl imkanlar› yarat›lmas›planlan›yor.”

Bu sayede, Irakl›lar'›n direnifl veterör gruplar›na kat›l›m› engellene-cekmifl! ‹flgalciler öyle hesap yap›-yor. Nasreddin Hoca’n›n f›kras› gi-bi... 1 Milyar dolar gelecek, onlarlabinalara boya badana yap›lacak, bo-ya badana f›rças›n› tutmaya bafllayanIrakl›lar direnifle kat›lmayacak...

Aç tavuk rüyas›nda dar›, iflgal et-ti¤i ülkenin halk›n› teslim alamayaniflgalci de böyle rüyalar görüyor iflte.Ama uyan›ld›¤›nda her rüya biter.

Page 19: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Milli ‹stihbarat Teflkilat› (M‹T)Müsteflar› Emre Taner’in, bafl›ndabulundu¤u kuruluflun 80. Y›ldönü-mü nedeniyle yapt›¤› aç›klama, ol-dukça ilgi çekti ve konuflman›niçeri¤iyle hiç de paralel olmayan bir“yank›” yaratt›.

Gazetelerin köflelerini birkaçgün boyunca iflgal etti M‹T Baflka-n›'n›n konuflmas›. Gerçi köfle yazar-lar›n›n önemli bir bölümü “M‹TBaflkan› ne demek istedi?” sorusu-nu tart›flt›lar öncelikle. M‹T Baflka-n› ya çok “esrarl›” veya “mu¤lak”konuflmufltu veya burjuva bas›nM‹T Bflkan›'n›n konuflmas›ndançok özel, çok derin(!) anlamlar ç›-karmak için zorluyordu. “Küresel-leflme sürecini ve bu sürecin ortayaç›kartt›¤› tehdit ve f›rsatlar› irdele-yen akademik düzeyde bir çözümle-me” oldu¤u bile söylendi.

Öncelikle flunu belirtelim ki,M‹T Baflkan›'n›n söyledikleri, hiçsöylenmedik fleyler de¤ildir. “Aka-demik” hiç de¤ildir. Oligarflinin çe-flitli kesimleri buna benzer düflünce-leri defalarca dile getirdiler. “Ulusdevletin tehdit alt›nda oldu¤u”,1990’lar›n bafl›ndan bu yana “küre-selleflme” tart›flmalar›n›n geçti¤i heryerde dile getirilen çok bilinen birklifledir. Ama daha önemlisi, EmreTaner’in buna ba¤l› olarak “ulusdevlet kimli¤imizle birlikte Cumhu-riyet ve Lozan'›n kazan›mlar› datehlikededir” diye vahim fleylersöylemesine ra¤men, bu vahim du-ruma denk düflen bir önerisinin, çö-zümünün, alternatifinin olmamas›-d›r. Aç›klaman›n asl›nda en önemliyan› budur; birçok sorundan, “tehli-ke”den, “ihtimal”den sözetmesiama bunun karfl›s›nda genel geçer

baz› fleyler d›fl›nda bir fley söyleye-memesidir. ‹lginçtir, M‹T Baflkan›'-n›n konuflmas›n›n neredeyse her ke-limesini derin yorumlara tabi tutan“analizciler”, nedense bu noktay›görmezden gelmifllerdir. M‹T Bafl-kan› dikkat çekti¤i tehlikeler karfl›-s›nda “ba¤›ms›zl›¤›” savunamad›¤›için, geriye de söyleyecek bir fleyikalmam›flt›r.

Ve bu anlamdad›r ki, M‹T Bafl-kan›'n›n konuflmas› iflbirlikçili¤i veba¤›ml›l›¤› gizleyen kaba bir milli-yetçilik gösterisidir. Tabii bu durumsadece M‹T aç›s›ndan de¤il, düze-nin tüm güçleri aç›s›ndan geçerliolan bir durumdur.

Mevcut durumda ne M‹T’in, neAKP veya Genelkurmay'›n ne deM‹T Baflkan›'na kat›lmakta hiç te-reddüt göstermeyen MHP ve DYPgibilerinin, iflbirlikçilik ve ba¤›ml›-l›k d›fl›nda hiçbir yolu yoktur. Bütünmilliyetçilik gösterileri, hangi bi-çimde sahneye konulmufl olursaolunsun, sahte ve gözboyamaya yö-neliktir.

Türkiye gerçe¤inden

habersiz bir M‹T Baflkan›!

M‹T Baflkan›’n›n konuflmas›nabak›l›nca, en çok dikkat çeken nok-talar›ndan biri de, Türkiye’nin ve

M‹T’in emperyalistlere ba¤›ml›l›-

¤›n› yok say›yor olmas›d›r... “Böl-gede dizayn edici bir güç ol-mak”tan, yani bir baflka deyiflle“emperyal” bir güç olmaktan söze-diyor; “yaln›z savunma pozisyo-nunda olmamak laz›m” diyor... Di-yor ama ayn› zamanda “uluslararas›sistem”in –yani siz bunu ABD he-gamonyas›ndaki dünya düzeni ola-rak anlay›n– bir parças› oldu¤umuz-dan sözediyor. Taner, “uluslararas›sistemin bir parças›y›z” derken, ye-rini tarif ediyor asl›nda ve bu tarif,neyin yap›l›p neyin yap›lamayaca-¤›n› da belirlemifl oluyor.

Hem emperyalist sisteme ba¤›m-l›l›¤›n› sürdüreceksin, hem de bun-lar› yapacaks›n. Bu mümkün de¤il-dir ve M‹T Baflkan› da bunun müm-kün olmad›¤›n› bilecek kadar bilgiliolmal›d›r. O halde bunu bile bile yu-kar›daki sözleri söylemek ise, boflkonuflmak, demagoji yapmakt›r.

“So¤uk savafltan sonra yetersizkald›k” diyor; niye yetersiz kald›n,bunu sorgulam›yor. Sorgulasa göre-cek ki, ekonomisiyle, ordusuyla,politikas›yla emperyalizme göbek-ten ba¤›ml› bir ülkede baflka türlüsüde olmaz, olamaz. “Olaylar› ak›fl›-na b›rakt›k” diyor; bunda flafl›lacakbir fley yok, emperyalizme ba¤›ml›bir ülke baflka türlü yapamaz ki...

Taner, aç›klamas›n›n bir yerindede flöyle diyor: “Teknolojik devrim-lere ayak uyduramayan, güçlü birekonomisi olmayan, cayd›r›c› biraskeri yap›lanmas› bulunmayanbirçok ulus devlet tarih maratonunukaybedecektir...”

Peki bu aç›lardan bakal›m Türki-ye’ye. Ordusu, gökte uçurdu¤uuçaktan, s›kaca¤› kurflununa kadaremperyalizme ba¤›ml› bir ülkenin“cayd›r›c› bir askeri yap›s›” olabilirmi? Emperyalistlerin, borsas›nda is-tedikleri dakika kriz ç›karabilecekdurumda olduklar› bir ülkede güçlübir ekonomiden sözedilemeyece¤iise aç›k olsa gerek.

Emperyalizme ba¤›ml› bir ülke-de “güçlü ekonomi, kusursuz bir d›flpolitika ve cayd›r›c› bir askeri yap›-lanma”dan sözetmek yaln›zca im-kans›z de¤il, ayn› zamanda gülünç-

19

14 Ocak 2007 / 87

Düzenin kurumlar›n›n iflbirlikçilik ve

ba¤›ml›l›k d›fl›nda hiçbir yolu yoktur.

M‹T’in‘millilik’gösterisi

Page 20: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

tür. Taner bu kadar sosyolojiden,dünya gerçeklerinden, ülkeler ara-s›ndaki iliflkilerin mant›¤›ndan vemantalitesinden habersiz biri miacaba? De¤ilse nas›l bu kadar gü-lünç olabiliyor?

M‹T’e ‘imaj’ operasyonu

M‹T Baflkan›, bu konuflmas›ylahükümete veya “baflka bir yerlere”bir mesaj m› veriyordu, yoksa oli-garflinin önümüzdeki dönem politi-kalar›na kamuoyunu mu haz›rl›yor-du, bu konuda rivayetler muhtelifolsa da, M‹T’in kendi aç›s›ndan enaz›ndan amaçlar›ndan birine ulaflt›-¤› söylenebilir.

Konuflman›n yaratt›¤› “yank›”,muhtemeldir ki, M‹T’in bu aç›kla-may› yaparken amaçlad›¤›, iradiolarak yaratmak istedi¤i bir yank›y-d›. M‹T’in her zamanki kirli ve kan-l› iflleriyle de¤il de “düflünceleriy-le” tart›fl›lmas›, en baflta M‹T’inimaj›n›n yeniden düzenlenmesinehizmet edecekti.

M‹T arada bir

böyle ç›k›fllar yapar. Mesela dönemdönem “M‹T’in kap›lar›n›” açargazetecilere. Tabii M‹T’e ya¤c›l›kyapaca¤›n› bildikleri isimler tercihedilir bu “aç›k kap›” manevralar›n-da.

M‹T’in s›k s›k bu tür “operas-yonlara” ihtiyaç duymas›, oldukçaanlafl›l›rd›r. Çünkü M‹T ve M‹T’ci-lik, bu ülkenin en itibars›z, en afla¤›-l›k ifllerinden ve konumlar›ndan biriolarak kabul edilir.

Kurum olarak M‹T’e, kifli olarakM‹T’ciye güvenilmez. Bir avuçaz›nl›k böyle düflünmese de halk›-m›z›n en genifl kesimlerinin M‹T’ebak›fl› budur. Bütün tarihi kirli ifller-le dolu, bütün tarihi Alman, Ameri-kan, ‹srail gizli servisleriyle içli d›fl-l› geçmifl bir kuruma bak›fl aç›s›baflka türlü nas›l olsun ki!

Ne yapar M‹T? M‹T’in ad›, he-men her zaman katliamlarla, provo-kasyonlarla, iflkencelerle, kirli ilifl-kilerle birlikte an›lm›flt›r.

6-7 Eylül talan›ndan 1 May›s‘77’ye, Kanl› Pazar’danAtatürk Kültür Merke-zi’nin yak›lmas›na, K›-z›ldere’den Gazi Katli-am›’na kadar halka karfl›gerçeklefltirilen tüm ope-rasyonlar›n bir flekildeiçindedir.

M‹T, komploculuk-tur, provokatörlüktür,muhbirliktir, insanlar›nevlerine, yaflamlar›na, ifl-lerine, üretimlerine, na-muslar›na tecavüzdür...M‹T, yalanlarla, iftiralar-la, düzmece ifadelerle in-sanlar›n iflkencelerdengeçirilmesi, tutuklanma-s›, hayatlar›n›n karart›l-mas›d›r... M‹T, kim kim-le yatm›fl, kim kimle ak-çal› iliflkiler kurmufl,bunlar›n adalet için de-¤il, flantaj için dosyalan-mas›d›r. M‹T’in tüm tari-hi bu tür ifllerle doludur...

O yüzden flimdi M‹TBaflkan›, bunlar› unuttur-mak istiyor, M‹T’in böy-

le ifllerle de¤il, “global” ifllerle u¤-raflt›¤› imaj›n› vermeye çal›fl›yor.Fakat e¤er M‹T binas›nda tam birinceleme yapma imkan›m›z olsayd›,M‹T dosyalar›nda bu tür büyükanalizlerle ilgili bilgi ve belgelerde¤il, yine yukar›da say›lan kirli,kanl›, pis ifllerin bilgi ve belgelerinerastlanaca¤›ndan kimsenin kuflkusuolmas›n. Çünkü M‹T baflka ifllerleu¤raflamaz. M‹T, bildi¤iniz M‹T’tir.Düzenin ona yükledi¤i görev, ayn›eskisi gibi görevlerdir. Emre Ta-ner’in “entellektüel”, “akademik”imajlar› M‹T’in pis gerçe¤ini de¤ifl-tirmez...

M‹T’in mayas› bozuktur

M‹T’in geçmifli Osmanl›’ya da-yan›r. ‹mparatorlu¤un tahakkümüalt›ndaki çeflitli halklar›n ba¤›ms›z-l›k mücadelelerinin geliflmeye bafl-lamas›yla, Osmanl› yönetimi de is-tihbarat faaliyetlerini kurumsallafl-t›rma ihtiyac› duymufltur. Fedai Za-

b›ta ad›yla kurulan bu ilk istihbaratteflkilat›n›n öncelikli görevi, ba¤›m-s›zl›k talep eden halklar›n kontroledilmesiydi.

‹ttihat ve Terakki’nin iktidaragelmesi sonucunda devletin bütünkurumlar›nda yeni yap›lanmaya gi-dilirken, Fedai Zab›ta da Teflkilat›

Mahsusa’ya dönüfltürüldü. Hemkuruluflunda, hem faaliyetlerindeAlmanya belirleyiciydi.

Teflkilat› Mahsusa’n›n faaliyetle-ri ise özellikle Ermeniler'e karfl› yo-¤unlaflm›flt›. Teflkilat› Mahsusa,Cumhuriyetten sonra MAH (MilliAmele Hizmeti) ad›n› al›rken, kad-rolar›n›n büyük ço¤unlu¤unu koru-yordu. 5 Ocak 1927’de "gizli" ola-rak kurulan MAH’›n çal›flmalar›-nda ise, Kürt ayaklanmalar› önemliyer tutsa da tüm muhalifler M‹T’inhedefi olacakt›.

‹kinci Emperyalist Paylafl›m Sa-vafl›’na kadarki dönem boyunca Al-manlar›n denetiminde olan MAH,savafltan sonra yeniden flekillenendünya iliflkileri içinde ülkemizinABD’nin yeni-sömürgesi halinegelmesiyle, ABD’nin denetimindehareket etmeye bafllad›. “Amerika-

20

14 Ocak 2007 / 87

Kalkm›fl “global”

analizler yap›yor. “Atakolmal›y›z” diyor; “atak”

olsan ne olur, olmasan

ne olur, neticede

kafana çuval›

geçirirler ve

g›k›n› ç›kara-

mazs›n de¤il

mi?!

“Yaln›z savunma pozisyonunda olmak,Türkiye'ye haiz flartlar nedeniyle kabuledilemez” diyorsun.

Nereye, nas›l sald›racaks›n? Uçakla-

r›n›, helikopterlerini, füzelerini ald›¤›n,

borsan› ba¤lad›¤›n emperyalist efendin

izin vermeden, “pozisyonu”nu de¤iflti-

rebilir misin?

Bofl konuflmalar bunlar!

Sen sald›rmaya niyetlendi¤inde Ame-rikal› çavufl diyecek ki, dur bakal›m!

Ve duracaks›n!

Page 21: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

l›lar MAH’a hakimdi. Para veriyorörgüte nüfuz ediyorlard›. Milli em-niyetin bütün dosyalar› CIA’n›nkontrolündeydi.” (Bay Pipo)

MAH, 1963’te M‹T’e dönüfltü-rüldü. M‹T, resmi olarak 6 Temmuz1963'te kuruldu. Asl›nda bu sadecebir isim de¤iflikli¤i de de¤ildi.MAH’›n yasal zemini yoktu. Kezahalk›n mücadelesini önleyebilecekörgütsel, siyasal kapasiteye de sahipde¤ildi. Bu anlamda istihbarat tefl-kilat› yeniden flekillendirildi.M‹T’in görev alan› “d›fl tehlikelerekarfl› ülke güvenli¤ini sa¤layacakistihbarat çal›flmalar›” yapmak ola-rak tan›mland›.

Ama bu tan›m›n pratikte pek birhükmü olmayacakt›. Çünkü yasadayaz›lan “d›fl tehlike”nin karfl›l›¤› hephalk›n mücadelesi oldu. “Komü-nizm, bölücülük” diye adland›rd›kla-r› devrimci ve ulusal mücadele oldu.“D›fl tehlike”, M‹T’in yasad›fl› iflle-rinin k›l›f› olarak kullan›ld› en fazla.

M‹T’te "Amerikan e¤itimine,dolay›s›yla Amerikan sistemine ge-çildi.” Bunun sonucu ise bafltan bel-liydi: Bir süre sonra M‹T, CIA’n›nbir flubesi haline gelecekti.

Bu k›sa tarihe bak›l›nca özellikleiki nokta dikkat çekiyor: Birincisi,

M‹T ve ondan önceki tüm istihbaratteflkilatlar›n›n bir emperyalist dev-letin gizli servisine ba¤›ml›l›¤›...‹kincisi, her dönem asli görevinin“d›fl” de¤il, “iç” tehlikelere(!) yöne-

lik olmas›...

Emre Taner, efendinin

oldu¤u yerde, ufla¤a söz

düflmeyece¤ini bilmez mi?

Emre Taner’in konuflmas›n›noda¤›nda Kürt sorunuyla ba¤lant›l›olarak Kuzey Irak, Kerkük mese-lesi vard›r. Daha aktif olal›m, atakolal›m, müdahaleci olal›m ve ben-zeri tüm önerilerinin yöneldi¤i he-def de bu konudur.

Müsteflar, Türkiye’nin “gücü-nün”, Irak’ta ABD’nin izni olmadanbir tek ad›m bile atmaya yetmeye-ce¤inin fark›nda de¤il gibi görün-mektedir. Geçmiflte Suriye’yi nas›ltehdit edip istedi¤imizi yapt›rd›y-sak, flimdi de benzerini yapt›rabili-riz diye düflünüyor belki de...

Do¤rudur; M‹T’in ad› bugünekadar Türki cumhuriyetlerde darbetezgahlamaktan Ortado¤u’daki ül-kelerin içifllerine müdahaleye kadarbirçok yerde geçmifltir. AmaM‹T’in tüm müdahaleleri, hep halk-lar›n karfl›s›nda, emperyalistlerin

ç›karlar› do¤rultusundad›r. (Kibu da M‹T tarihinin “de¤iflmez”özelliklerinden biridir.)

Emperyalizme s›rt›n› dayay›pSuriye’yi tehdit etmek kolayd›r.Ama karfl›n›zdaki emperyalizm veiflbirlikçileriyse, durum de¤iflir.

Kuflkusuz emperyalizme ra¤menve emperyalizme karfl› hareket et-

mek de mümkündür. Ama bununiçin hareketin halk›n ç›karlar› do¤-rultusunda olmas› ve s›rt›n› da halkayaslamak gerekir. Emre Taner’insözünü etti¤i “aktif”likte”,“atak”l›kta böyle bir yan olmad›¤›-na göre, Türkiye Taner’in önerdik-lerini yapamaz hiçbir zaman.

Irak’ta bugün iki belirleyeci güçvard›r. ‹flgalci ABD ve direnifl güç-leri. Emperyalizme ba¤›ml› bir ül-ke, ABD emperyalizminden ba¤›m-s›z bir ad›m atamaz Irak’ta.

1950’lerden bu yana Türki-ye’nin “pozisyonu”nu belirleyen,ulusal ç›karlar›, halk›n ç›karlar› de-¤il, emperyalizmin dayatt›¤› politi-kalard›r. E¤er Emre Taner, ülkemi-zin son 50 y›ll›k tarihini biliyorsa,bunu da biliyor demektir.

1990’lara kadar emperyalizm,sosyalist sisteme ve ilerici ülkelerekarfl› “so¤uk savafl” ad›n› verdi¤i birpolitika yürütüyordu; Türkiye’ninbölgedeki rolü de buna göre belir-lenmiflti. Taner, “Türkiye’nin 1990ve sonras›ndaki sürece haz›rl›ks›zyakaland›¤›n›” belirtiyor. Türkiyehaz›rl›kl› olsa ne olacak olmasa neolacak?! Pozisyonu emperyalizmtaraf›ndan belirlenmiyor mu? Oli-garflik diktatörlük ve tüm kurumlar›,emperyalizmin isteklerini yerine ge-tirdikleri ölçüde, bölgedeki sömürüve talandan “haklar›” olan “k›r›nt›-lar›!” al›rlar. Ama biraz olsun ayaksürüdüklerinde, o k›r›nt›lardan damahrum b›rak›lacaklard›r.

M‹T Müsteflar›, boflu bofluna“büyük ülke, güçlü devlet”, “globalpolitikalar”, “bölgesel müdahale-ler” sözleri etmesin. Türkiye oligar-flisinin ABD karfl›s›nda bir hükmüve sözünün geçerlili¤i yoktur. Böl-gede yaflanan tüm geliflmelerin gös-terdi¤i bu de¤il mi? Taner, e¤er birfleye kafa yoracaksa, bu ulusal afla-¤›lanmaya, bu ulusal onursuzlu¤akafa yorsun... M‹T’in bu “ulusal”alçalmaya ve alçakl›¤a nas›l hizmetetti¤ini ortaya koysun!

Belki o zaman sözleri gerçektenüzerinde durulacak bir de¤er tafl›r, vebelki o zaman, gülünç olmaktan, de-magoji yapmaktan kurtulmufl olur.

21

14 Ocak 2007 / 87

M‹T, hep bildi¤iniz gibi.. Kurulufl yasas›nda “d›fl tehlikeler”den sözedilir, ama o hep “iç”e yöne-

lik olmufltur. D›fltan gelen “emperyalist” tehlikeye karfl› “içeride” mücade-le eden vatanseverler, ayd›nlar, devrimciler, M‹T’in “takibi” alt›nda oldu-lar hep... M‹T’in üst düzey elemanlar›ndan Mehmet Eymür MAH döne-mindeki hedeflerini flöyle s›ral›yordu: "fieyh Sait ‹syan›, K›z›l Lazistan ça-l›flmalar›, Kürtlerle Ermenilerin müflterek Hoybon ve Kürt Teali Cemiyetifaaliyetleri, gizli Komünist Partisi faaliyetleri, Hilafetçi ve Saltanatç›lar›nfaaliyetleri, Hatay meselesi, Çiçero olay› MAH'›n u¤rafl konular› aras›n-dayd›." (Mehmet Eymür, Analiz s. 33)

Yani, özetle, komünistler, Kürtler, islamc›lar! (Bu sonuncusunu zamanzaman kullanm›fl, hatta geliflmesini teflvik etmifl olsalar da, takip edilecek-ler” kategorisinden pek ç›karmam›fllard›r.)

O günden bugüne kadar da komünistler, Kürtler, islamc›lar M‹T’in de-¤iflmez “faaliyet alan›” olagelmifltir. Bugün de hâlâ öyledir. M‹T Müstefla-r›’n›n adeta “entellektüel” bir hava içinde ortaya att›¤› politikalara bak›n;onun da temelinde Kürt meselesi vard›r.

Page 22: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Kurban Bayram›’nda neredeysetüm kentlerin bilboardlar›nda birafifl dikkati çekti ve tart›flma yaratt›.AKP, “bayram›n›z kutlu olsun” ya-z›l› bu afifllerde, as›l vurguyu ise,milliyetçili¤e yap›yordu. Arkas›nabayra¤› alan Tayyip Erdo¤an vekarfl›s›nda ‘Kurban olam ay›na

y›ld›z›na’ ifadeleri. Afifllerin ayn›s›,bayram kart› olarak da yüzbinlerceinsana gönderildi.

Burjuva politikas› cephesinde buafifller, “seçim yak›n”, “bayrak ka-nunu ihlal ediyor” gibi de¤erlendir-melere yol açarken, as›l olarak önü-müzdeki seçimlerde istismar edile-ceklerin bafl›n› çekecek olan kav-ram da belli oldu: Milliyetçilik! Di-ni bayram›, “milli bayram” gibi kut-laman›n baflka bir anlam› yoktur.

Yükseltilen Milliyetçilikten Pay Kapma Savafl›

Afifllerde görülen; burjuva poli-tikac›lar›n, iktidar için, oy için “mil-liyetçi yükselifli” istismar etmesi-nin, riyakarl›¤›n›n bir biçimidir. Buistismarc›l›k, sadece AKP’ye özgüde¤il tüm burjuva partiler için ge-çerlidir. Bu k›flk›rtman›n olumsuzsiyasal, toplumsal sonuçlar› ise,umurlar›nda de¤ildir. Bu gerçe¤i,linç giriflimleri karfl›s›nda ald›klar›tutumda çok aç›k gördük.

‹stismarda ve riyakârl›ktaAKP’nin çok daha pervas›z oldu¤uda bir gerçektir. Her fleyden önce,buna uygun bir politik kültürden,gelenekten geliyor AKP. Takiyye

kültürü, türban› iktidar arac› olarakkullanma al›flkanl›¤› gibi “tecrübe-lere” sahip oldu¤unu herkes bilir.

Tayyip Erdo¤an ve AKP’lilerin,oy ve sorunlu olan meflruiyet u¤ru-na giremeyecekleri k›l›k, savunma-yacaklar› düflünce yoktur. An›nda“milli görüfl gömle¤ini” ç›kararakkendini sisteme kabul ettirmeye ça-l›flan; daha düne kadar karfl› olduk-lar› AB’nin en keskin savunucusukesilen; hem ümmetçi hem milliyet-çi olabilen; AB karfl›tl›¤› yükseldi-¤inde AB’ye ‘posta atanlar›n’ bafl›n-da gelen; bir gün “Kürt sorunu var-d›r” deyip, ertesi günü “Kürt sorunude¤il, terör sorunu vard›r” diyebi-len; bir kifliliksizlik, pragmatizm ör-ne¤i vard›r karfl›m›zda.

Bugün yükselen milliyetçilik te-melinde burjuva partileri aras›nda“k›ran k›rana” bir savafl yaflanmak-tad›r. Bu savafl, milliyetçili¤in dahada k›flk›rt›lmas›n› beraberinde geti-rirken, halk kitleleri uyutulmakta,aldat›lmaktad›r. Milliyetçilik tümbu kesimler için, ya iktidar›n› koru-man›n ya da iktidar olman›n arac›durumundad›r. Bilboardlar nedeniy-le MHP ile AKP aras›nda yaflanan“biz daha milliyetçiyiz” tart›flmas›-n›n ekseninde de bu rant kavgas›, oykapma savafl› yatmaktad›r.

Milliyetçilik, ‹flbirlikçili¤in Maskesi

Afifllerin hat›rlatt›¤› bir baflkagerçek ise, milliyetçi yükselifl. Çokdaha genifl bir yaz› konusu olsa da,

belli bafll› noktalar›yla ele alal›m.

Bizzat oligarflik devlet ve faflist,burjuva partiler taraf›ndan milliyet-çili¤in k›flk›rt›ld›¤› bir süreç yafl›yo-ruz. Yükselen milliyetçilik, kimi ke-simler taraf›ndan “anti-emperyalist-lik” diye pazarlan›yor, kimileri “ba-¤›ms›zl›kç›l›k” olarak lanse etmeyeçal›fl›yorlar. Tarihsel, siyasal flekil-lenifli itibariyle milliyetçilik, birburjuva ideolojisidir. Ulus devletle-rin oluflumu ve kapitalizmin bu ilkdevresinde feodalizme karfl› “ileri-ci” bir nitelik tafl›m›flt›r. Tekelleflmesürecinde ise art›k farkl› bir yöneli-mi temsil etmektedir. Lenin de bir-biriyle çeliflik bu iki e¤ilimin alt›n›çizer. ‹lk e¤ilim; kapitalizmin geli-flim aflamas›nda ve ulus devletlerinoluflumunu amaçlayan e¤ilim. ‹kin-cisi ise, 1850’lerle birlikte kapita-lizmin tekelleflmeye do¤ru yol ald›-¤› ve nihayetinde emperyalizm afla-mas›nda ezilen, sömürülen halk y›-¤›nlar›n› uyutmak için kullan›lanmilliyetçilik. Bugün tart›fl›lan da ifl-te bu milliyetçiliktir.

Bugün yükseltilen milliyetçili-¤in ilerici, anti-emperyalist, ba¤›m-s›zl›kç› hiçbir niteli¤i bulunmamak-tad›r. Bu yükseliflte, ABD’nin Irakiflgali ve AB dayatmalar›n›n ön pla-na ç›k›yor olmas›, bu yan›yla yan›lt-mamal›d›r. Milliyetçili¤i yükselten-lerin ABD karfl›tl›klar›n›n temelinde‘Kürt Sorunu’ ve ‘Kuzey Irak’ soru-nu, yani baflka bir halk›n haklar›n›nyok edilmesi gibi gerici bir talepvard›r. AB karfl›tl›klar› ise, anti-em-peryalist bir tutum de¤il, iktidarlar›-n› kaybetme korkusudur.

Ülkemizde milliyetçili¤in ve buideolojiyi kendine bayrak yapanla-r›n, temel nitelikleri ba¤›ms›zl›kç›-l›k de¤il, tam tersine iflbirlikçiliktir.Genelkurmay’dan MHP’ye bu ke-simlerin baflta gelenlerine bak›ld›-¤›n bu gerçek görülür. Milliyetçili¤iyükseltenler, ony›llard›r bu ülkedeiflbirlikçili¤in de bafl›n› çekenlerdir.

Tarihi boyunca milliyetçili¤i si-yasi rant elde etme, faflist yüzünümaskeleme arac› olarak kullanankesimler, bu geliflim sayesinde ken-dilerine “meflru” bir alan yarat›rken;

22

14 Ocak 2007 / 87

Oy u¤runa girmeyeceklerik›l›k, istismar etmeyecekleri de¤er yoktur

Milliyetçili¤i K›flk›rt›p Ranta Çeviriyorlar

Page 23: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

kendini “Kemalist-ulusalc›” olaraktan›mlayan küçük-burjuva kesimlerise, bu yükseliflten rahats›z olma-mak gerekti¤inin alt›n› çizerek, buyükselifli, “ulusalc›l›k” olarak nite-lemeye çal›flmalar› da, ülkemizdemilliyetçili¤in kanl› tarihinden ba-¤›ms›z de¤ildir. Milliyetçili¤in s›-n›fsal karakteri bir yana, bu adla si-yasi arenada yeralan güçlerin ülke-miz tarihindeki yeri hep halk›n kar-fl›s›nda olmufltur. Milliyetçilik ad›halka karfl› ifllenen suçlarla, dökü-len kanla, kontrgerilla örgütlenme-leri ile an›lm›flt›r. Emperyalizmle enköklü iflbirli¤i iliflkileri milliyetçilikmaskesi alt›nda yap›lm›flt›r.

Milliyetçili¤i Kim ve Neden Yükseltiyor?

Peki, bugün milliyetçilik nedenyükseltiliyor, kim ne ç›karlar umu-yor bu durumdan?

Milliyetçilik bizzat devlet tara-f›ndan, ulusal ve s›n›fsal mücadele-ye, en genelde halk muhalefetinekarfl› fiili bir barikat olarak kullan›l-maktad›r. Ama bununla da s›n›rl›de¤ildir. Dönemsel olarak a¤›rlaflansürekli kriz koflullar›, durmadanyoksullaflan, iflsizleflen kitleler nez-dinde büyük bir birikimi ve mem-nuniyetsizli¤i yaratmaktad›r. Yok-sullaflmaya duyulan tepkinin solayönelmemesi, devrimin kitle taba-n›na dönüflmemesi için, kitlelerinkontrol alt›nda tutulmas› ihtiyac› or-taya ç›kmaktad›r. Öteden beri, oli-garflik devletin kitleleri kontrol et-mede kulland›¤› iki temel araçtanbiri din ve bu temelde örgütlenenhareketler, tarikatlar olurken; di¤eride milliyetçilik ve bu temelde ör-gütlenen hareketler olmufltur.

Tarihin çeflitli evrelerinde görü-lece¤i üzere, egemen s›n›flar top-lumlar› istedikleri biçimde flekillen-dirme konusunda ideolojik, kültürelçok çeflitli yöntemler kulland›lar.Böylece, az›nl›k s›n›f (burjuvazi)toplumun di¤er kesimlerinin bellibir bölümünü (s›n›f bilincindenyoksun proleterleri, küçük-burjuva-lar›) kendine yedekledi, ezilenlerins›n›f savafl›m›n› fiili ve ideolojik

olarak bask› alt›na alarak, tahakkü-münü güçlendirebildi. Toplumsaleflitsizliklerin, yoksullu¤un, sömü-rünün, türlü biçimlerdeki bask› po-litikalar›n›n üzeri ço¤u kez böyleörtülüp meflrulaflt›r›ld›.

fiovenist milliyetçili¤in yüksel-tilmesi salt politik kesimleri sindir-me amaçl› kullan›lmamakta, ayn›zamanda çok daha genifl kitleleripasifize etmekte, denetim alt›ndatutulmalar›na hizmet etmektedir.fiovenist milliyetçi flartland›rmalaralt›nda tutulan kitleler kendi sorun-lar›ndan uzaklafl›r, sorunlar›n›n kay-na¤› olarak hak arayan kesimleri,ulusal haklar›n› isteyen Kürtler'i,az›nl›k milliyetleri görür. Özellikleküçük-burjuvazi ve köylülük üze-rinde etkili olan bu denetim/yönlen-dirme politikas›, büyük oranda so-nuç da almaktad›r.

Milliyetçilik, ayn› zamanda oli-garfli içi çat›flmalar›n da bir arac›d›r.AB sürecinde oligarfli içi iktidar ça-t›flmas›n›n ne denli fliddetli sürdü¤übilinmektedir. Genelkurmay, CHPbaflta olmak üzere bir kesim kendi-ne milliyetçili¤i bayrak yaparak ik-tidar savafl› verirken, AB’ci cepheise buna karfl› konumlanmaktad›r.

Genelkurmay paralelinde hare-ket eden burjuva politik kesimlerin,asgari olarak, iktidar rant›ndan payalma, hükümet koltu¤una oturma,yükselen milliyetçili¤i oya çevirmegibi hesaplar› vard›r. “Sa¤”› ve“sol”u ile burjuva düzen partilerininyükseltilen milliyetçilik karfl›s›nda-ki konumlar›n› bu gerçeklik ›fl›¤›n-da de¤erlendirmek gerekir. Sa¤ bur-juva düzen partileri ve devlet partisiCHP, hem oligarflinin halka karfl›savafl›n›n bir parças›, iktidar›n› ko-ruman›n ideolojik manipülasyonarac› olarak milliyetçili¤i yükselt-mesine katk› sunarken, ayn› zaman-da bu yükselifli kendine havale ede-rek sand›¤a yans›tmaya çal›fl›yorlar.Bu durum, bu partilerin milliyetçi,floven söylemlerini yo¤unlaflt›rma-lar›n› beraberinde getiriyor. Deyimyerindeyse bugün burjuva partileri“en milliyetçilik” yar›fl› içine gir-mifl durumdalar. AKP de bu yar›fl›niçindedir.

Beklenen; flovenist milliyetçili¤ipolitik bir manivela olarak gören bukesimlerin karfl›s›nda, AKP’nin ik-tidar›n› korumak için flovenist dal-gay› k›rmaya, milliyetçilik hamase-tinin önünde durmaya çal›flmas›d›r.Ancak AKP iktidar›n›n tercihi tamaksi yönde olmufltur. O da, floveniz-me daha fazla sar›lm›fl, milliyetçihamaseti alabildi¤ine yükseltmifl,flovenist milliyetçi kesimlerin pro-vokasyonlar›na hoflgörü ile yaklafl-m›fl, Trabzon vb. örneklerde oldu¤ugibi bizzat provokasyonlar›, linç gi-riflimlerini örgütleyen güç olmufltur.Bunun ikili bir nedeni vard›r. Birin-

cisi, AKP iktidar› milliyetçilik sila-h›n› bu kesimlerin elinden alarakkendi potas›na ak›tma, yani oya dö-nüfltürme hesab› yapmaktad›r. ‹kin-

cisi ise, bu zeminde geliflen provo-kasyonlar›n, linç sald›r›lar›n›n, fa-flist terörün as›l olarak halk›n müca-delesini hedeflemesinden dolay›, bukonuda farkl› bir düflünce tafl›ma-maktad›r. Birçok noktada çat›flan bugüçlerin birlefltikleri temel de bura-s›d›r; halk muhalefetini, devrimcimücadeleyi sindirmek, susturmak.Birçok yerde yaflanan linç giriflim-leri içinde AKP’lilerin de yeralma-s›, Rize’de yaflanan sald›r›daAKP’li Belediye Baflkan› ve millet-vekillerinin aç›kça linci savunmala-r›, “biz de yer al›rd›k” demeleri, yi-ne Tayyip Erdo¤an’›n Trabzon’dayaflanan ilk linç giriflimine “vatan-dafl›n milli hassasiyetleri” diyeonay vermesi, denetimindeki poli-sin ayd›nlar›n mahkemelerinde ya-flanan provokasyonlara gösterdi¤ihoflgörü vb. vb. hep bu çerçevedeyaflanan geliflmelerdir.

Sahte milliyetçili¤in kendini“AB karfl›tl›¤›” temelinde konum-land›rmas› karfl›s›nda iktidar›n,“AB’ye rest çeken” tav›rlara girme-si de izledi¤i politikan›n yans›mala-r›ndan biri olarak karfl›m›za ç›km›fl-t›r. K›saca AKP iktidar›; koltu¤unukoruyabilmek için hem s›rt›n›AB’ye ve ABD’ye dayamaya de-vam etmek istemekte, hem de ABve ABD’ye karfl› geliflen tepkiyikendine havale etmeye çal›flmakta-d›r. Hem demokrasi, hukuk gibi

23

14 Ocak 2007 / 87

Page 24: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

kavramlar› koltu¤un dayanak nok-talar› olarak kullanmay› sürdürmekistemekte, hem de flovenist milliyet-çili¤in sald›r›lar›na onay vererek fa-flist propagandan›n etkisindeki bukesimleri özellikle MHP’ye kapt›r-mamaya çal›flmaktad›r.

Hangisi “gerçek AKP” sorusuayr› bir tart›flma konusu olsa da be-lirtelim ki, takiyye anlay›fl› her türlük›l›¤a girmesinin kendisi aç›s›ndanmeflruiyet zeminini olufltururken,flovenist milliyetçili¤in bayra¤›n› enyükseklerde dalgaland›rmas› da“özüne” uygun oland›r. Çünkü ül-kemizde düzen islamc›l›¤› çizgisin-de politika yapanlar, ayn› zamandamilliyetçi, floven yanlar› her zamana¤›r basan kesimler olmufltur. Anti-

komünizm, her iki kesimin de ortakpaydas› olmufltur tarihsel olarak.Düzen politikac›lar›n›n “milliyetçimukaddesatç›” söyleminde ifadesi-ni bulan, daha teorik bir deyiflle“Türk-‹slam Sentezi”nde somutla-nan bu ittifak, y›llarca Amerikanemperyalizminin ve iflbirlikçilik po-litikalar›n›n hizmetinde olmufltur.Ba¤›ms›zl›k isteyen devrimci genç-li¤in üzerine hep birlikte yürümüfl-ler, ayn› derneklerde örgütlenebil-mifllerdir. Bugün AKP içindeki kimikadrolar›n Komünizmle Mücadele

Dernekleri, Milli Türk Talebe Birli-¤i gibi, hem faflistlerin hem de is-lamc›lar›n yerald›¤› örgütlenmeler-de yeralm›fl olmalar›, bu yan›yla an-lafl›l›rd›r. ‹deolojik olarak, -birinin“millet”i temel almas›, di¤erinin“ümmetçili¤i” savunmas› nedeniy-le- yanyana gelmesi mümkün olma-yan bu kesimleri bir araya getiren,kendi çizgileri aç›s›ndan pragma-tizm olurken, emperyalizm ve oli-garfli aç›s›ndan ise sola karfl› kullan-ma olmufltur.

Milliyetçili¤in yükseltilmesininbir baflka nedeni de, iflbirlikçilikad›mlar›n›n son y›llarda çok dahah›zla at›lmas›. ‹flbirlikçiler bunakarfl› geliflebilecek do¤ru temeldekitepkileri, gerici bir kanala ak›tmak-la kalm›yor, iflbirlikçi niteliklerinide yüzlerine takt›klar› milliyetçilikmaskesi ile gizliyorlar. Özelliklebugün, Genelkurmay ve AKP ikti-dar› için bu durum geçerlidir.

Oligarfli ‹htiyaç Duydukça Milliyetçili¤i Körüklüyor

Milliyetçili¤in, toplum üzerinde-ki etkisi kimi zaman azalmakta, ki-mi zaman artabilmektedir. Bu du-rum, iç ve d›fl politik koflullarla,içinde yaflanan süreçlerle belirlen-

mektedir. Ve elbette bu belirleyicietkenler aras›nda oligarflik kesimle-rin sürece denk düflen ihtiyaçlar›önemli bir yer tutmaktad›r. Yani,halk›n “falanca konudaki tepkisi”diye ifade edilen durum, “do¤al tep-ki” de¤ildir. Linç giriflimleri üzerin-den örnek verirsek; “s›radan vatan-dafl”, durup dururken bu hale gelmi-yor, getiriliyor. Ve giderek faflizminsöylemi, propagandalar› soka¤ainerek s›radanlafl›yor, meflru bir halal›yor. Tüm bunlar› belirleyen ise,söyledi¤imiz gibi oligarflinin ihti-yaçlar›. Örne¤in, Kore’ye emperya-listlerin ç›karlar› için asker gönde-rilmesi, NATO’ya girifl, Kürt halk›-n›n mücadelesi, devrimci gençli¤inBa¤›ms›z Türkiye sloganlar›ylaalanlar› doldurmas› gibi dönemler-de; milliyetçili¤in de ya tüm bu ge-liflmeleri engellemek ya da olas›karfl› ç›k›fllar›n önünü almak içinyükseltildi¤ine tan›k olmaktay›z.

O zaman yükselen bir milliyetçi-likten söz edilecekse ve bunun nite-li¤i tespit edilecekse, öncelikle oli-garflinin politikalar› içindeki yerinido¤ru görmeliyiz. fiovenist milli-yetçili¤in k›flk›rt›lmas›, burjuva par-tilerin oy hesaplar›n› da unutmamakkayd›yla, tümüyle oligarflik devletinresmi politikalar›n›n ürünüdür.

24

14 Ocak 2007 / 87

Baflbakan Tayyip Erdo¤an, mu-halif hiçbir düflünceye tahammülübulunmad›¤›n›, demokrasi, özgür-lükler üzerine att›¤› nutuklar›n ya-lan oldu¤unu yine kendisi teyid etti.

Geçen hafta Bayrampafla'daki‹stanbul Emniyet Müdürlü¤ü ÇevikKuvvet fiube Müdürlü¤ü'nde yapt›-¤› konuflmada, bulundu¤u yere uy-gun olarak, polis devletini yönetenkifli olarak seslendi. Bas›nda Kürtsorununa iliflkin “olur olmaz” ha-berler yerald›¤›na dikkat çekerekyine sansür isteyen ve gazetelerin“bedava örgüt propagandas› yapt›k-lar›n›” iddia eden Erdo¤an devamlaflöyle dedi: “Psikolojik harekat de-di¤imiz noktadan hareketle, buradaüstünlük temin etme gayreti içindeolanlar var. Buna zaman zaman neyaz›k ki bas›n da alet oluyor. Asl›n-

da bu iflin içinde susturma tekni¤inikullanmam›z laz›m.”

“Susturma tekni¤i” kavram›,bütün zihin yap›s›n›, o “demokrat”havalar›n ard›ndaki gerçek Tayyip’igöstermeye yeterlidir. Nedir ‘sus-turma tekni¤i’? Gazete, TV kapat-makt›r, davalar açmakt›r, istemedik-lerini yazan› ve elefltireni “sürün-dürmek”tir...

1990’lar›n bafl›nda, yani Susur-luk politikalar›n›n zirvede oldu¤u,her gün kay›plar›n, iflkence ve in-fazlar›n yafland›¤› günlerde SS ka-rarnameleri ile uygulan›yordu bu“susturma tekni¤i”. Yetmedi¤i yer-de ise, gazeteler bombalan›yor, ga-zeteciler infaz ediliyordu. Politik

olarak Erdo¤an’›n bak›-fl› da farks›zd›r, yöntemolarak bugün dava açma“tekniklerini” kullansada, halk›n mücadelesi-nin yükselmesine para-lel olarak di¤er yöntem-lere baflvuraca¤›ndan dakimse kuflku duymas›n.

Burjuva bas›n›n‘Kürt Sorunu’ konusundaki sistemiçi elefltirilerine dahi tahammül ede-meyen bu iktidar›n, devrimci, ilericibas›na karfl› tavr›n› ise san›r›z hat›r-latmaya bile gerek yoktur. Dergimi-zin, Ozan Yay›nc›l›k’›n kap›lar›n›nbalyozlarla, kaynak makinalar› ilek›r›lmas› her fleyi anlat›yor.

‘Susturma Tekniklerini’ De Aç›kla!

Page 25: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

25

14 Ocak 2007 / 87

Milli E¤itim Bakan› Hüseyin Çelik'in, bulunaca¤›n› söylemesine karfl›n,yenilenen ilkö¤retim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi müfredat›nda "Alevilik"yine konu bafll›¤› olarak yeralmad›. Yeni programa göre, "Türkler aras›ndaislam›n yay›lmas›nda etkili olan flahsiyetler" olarak Ahi Evran ve Hac› Bek-tafl-› Veli de anlat›lacak. Ö¤retmen, Hac› Bektafl-› Veli'yi tan›t›rken dolayl›olarak Alevilik konusuna de¤inebilecek.

AKP iktidar›n›n ve düzenin milyonlarca Alevi’ye bak›fl›n›n, verdi¤i de-¤erin, daha do¤rusu onlar› yok saymas›n›n bir özeti adeta. Farkl› olan› yoksayan, yoketmeye ve susturmaya çal›flan sistem Alevi inanc›na yönelik in-kar-imha-asimilasyon eksenindeki politikas›n› sürdürüyor. Kimi zaman bas-k›, kimi zaman “bir parmak bal”, sürekli olarak ise, asimile etme; döneme,ihtiyaca uygun olan ne ise, onu devreye sokuyor ve Alevili¤i farkl› bir inanç,cemevlerini inanç merkezi olarak kabul etmeme tavr›na devam ediyorlar.

fiu bir gerçek ki, bu devlet, -ABD raporunda da yerald›¤› üzere- Sünnibir devlettir, mevcut iktidar Sünni bir iktidard›r, Diyanet ‹flleri Sünni inanc›temsil etmektedir.

Asimilasyon kitaplar›

Diyanet ‹flleri, 2003'te düzenledi¤i ‘1. Dini Yay›nlar Kongresi’nde 17 ki-taptan oluflan ‘Alevi klasikleri’ yay›nlama karar› al›yor. Kitaplar bugünler-de haz›rlan›yor ve her yere üstelik ücretsiz da¤›t›lmas› planlan›yor.

Hiç kimse; AKP iktidar›n›n ders kitaplar›nda yer vermedi¤i, cemevleri-nin sözü her edildi¤inde ibadet yeri oldu¤unu inkar etti¤i Alevili¤e karfl› bukitaplar arac›l›¤›yla tutum de¤ifltirdi¤ini düflünmesin. Çünkü bu kitaplar daAlevili¤i farkl› bir inanç olarak tan›man›n de¤il, tersine asimile etmeninyöntemi olarak gündeme geliyor.

Kitaplar›n haz›rlanmas› dahi, bu asimilasyon amac›n› ve ayn› zamandada “komünizm laz›msa onu da biz getiririz” zihniyetini ortaya koyuyor.

Kitaplar› yay›na haz›rlayan kurul, Sünnilerden olufluyor! Diyanet, niye-tini gizlemek için kimi Alevi dedelerinin isimlerini ortaya atarak “birliktehaz›rlad›k, seçtik” diyor. Ancak gelin görün ki, Diyanet’e yak›nl›klar›yla bi-linen bu unsurlar dahi “eserleri kendileri haz›rlam›fllar, haz›rl›klar› da za-ten tamamlanm›flt›; s›rf 'Alevi dedelerinin de görüfllerini ald›k' demek içinça¤›rd›klar›na inan›yoruz” diye aç›klama yap›yorlar.

Her fleyden önce Diyanet ‹flleri’nin bu kitaplar› yay›nlama amac›, aslaAlevi inanc›n› tan›tma, onlara hizmet etme de¤ildir. Kuruluflundan bu yanaAleviler’in asimile edilmesinde önemli rol oynayan, Alevili¤in gerçek nite-liklerini sapt›ran, onun “zulme baflkald›r›” gibi özelliklerini yok etmeye,unutturmaya, gerici kesimlere yedeklemeye çal›flan Diyanet ‹flleri Baflkanl›-¤›, bu kitaplar› da ayn› zihniyetle haz›rlamaktad›r. Alevili¤i tan›mayan birkurumun, Hac› Bektafl-› Veli’yi “islam çizgisinde” Ahmed-i Yesevî ile bu-luflturan Sünni ilahiyatç›lar›n haz›rlayaca¤› kitaplar›n da baflka bir fleye hiz-met etmesi beklenemez.

“fiarlatanl›k de¤il, bilim kazanacak”Harun Yahya’n›n (Adnan Hoca) evrim karfl›t› gerici atlas›n›n Adana’da bilim adamlar›na gön-

derilmesine iliflkin bas›n toplant›s› düzenleyen Çukurova Ö¤retim Elamanlar› Derne¤i, E¤itim-Senfiubesi ve Tabip Odas›, buna karfl› mücadele edeceklerini duyurdular. Birçok kentte oldu¤u gibiburada da “Yarat›l›fl Sergisi” açarak ö¤rencilerin beynini hurafelerle doldurmaya çal›flan gerici-ler, son olarak da üniversiteleri ve lise biyoloji ö¤retmenlerini kuflatmay› hedefliyor. Gericili¤e ta-v›r alan bilim insanlar›, “fiarlatanl›k de¤il, bilim kazanacak” sözleriyle bu giriflimi cevaplad›lar.

Gerici Kadrolaflmaya Tepki

AKP hükümeti, her alanda oldu¤ugibi, e¤itim alan›nda da gerici kadro-laflmas›n› sürdürüyor. E¤itim-Sen ‹z-mir 1 No’lu fiube Baflkan› MahirUlus 9 Ocak’ta yapt›¤› aç›klamada,“Yönetici Atama Yönetmeli¤i”ninçeflitli maddelerinin E¤itim-Sen’inbaflvurular› sonucu de¤ifltirilmesinera¤men, AKP’nin aç›kça hile ve ta-

kiyye metodlar›na baflvurarak kad-rolaflmaya devam etti¤ini belirtti.

Aç›klamada, bu olumsuzluklarsürerken ‹zmir Milli E¤itim Müdü-rü’nün, “‹zmir’de e¤itim ça¤ atla-m›flt›r” fleklinde aç›klamalar yapmas›da elefltirildi.

Romanlar: 'YOK Say›l›yoruz'

‹stanbul'un Küçükbakkalköy,Merdivenköy Yolu üzerinde bulunanRoman Mahallesi’nde tek odal› bara-kalarda, kalabal›k nüfusla zor flartlariçerisinde yaflayan Romanlar, evleri-nin y›k›laca¤› endiflesi içindeler.

Geçen yaz mahalledeki baz› evle-rin belediye taraf›ndan y›k›ld›¤›n› be-lirten mahalle sakinleri, yeni y›k›mihtimalinin oldu¤unu, ancak y›k›m›durduracak hiçbir yasal hakka sahipolmad›klar›n› anlat›yorlar.

Küçükbakkalköy’deki bu RomanMahallesi, resmi kay›tlarda “yerle-flim yeri” olarak görünmedi¤i için,ikametgâh alam›yorlar, çocuklar›n›okula kay›t ettirmekte sorunlar yafl›-yorlar; kay›t d›fl› olduklar› için hiçbirhizmet do¤ru dürüst gelmiyor mahal-leye; çöp toplamaya bile gelen yok!Oysa mahalle, neredeyse 60 y›l öncekurulmufl. Bir dönem tapu tahsis bel-geleri de alm›fllar ama buna ra¤menhak iddia edemiyorlar. Mahalle hal-k›n›n bir k›sm›, evlerinin bedelsiz y›-k›laca¤› korkusuyla, evlerini ucuzaelden ç›kartmak durumunda kalm›fl-lar.

Mahallenin Roman sakinleri, çi-çekçilik yapmalar›n›n bile engellen-di¤ini, evsizli¤e, açl›¤a mahkumedildiklerini anlatarak, sorunlar›naçözüm bulunmas›n› istiyorlar.

Alevileri yok saymaya devam

Page 26: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Zeytin, mandalina, portakal,tütün, f›nd›k, pamuk... hasad›n-da, çapada, ekimde ve de sö-kümde ak›t›rlar terlerini topra-¤a. Sadece terlerini mi; canlar›-n› ak›t›rlar, sefalet, kötü yaflamve çal›flma koflullar› “ömür tör-püsü” gibidir. Mardin, Bitlis,fi›rnak, Diyarbak›r, Marafl vedaha pek çok yerden, yoksullu¤undiz boyu oldu¤u topraklardan gelir-ler, Trakya’dan Ege’ye, oradan Çu-kurova’ya mevsimler boyu göçerdururlar. Geçimlerini sa¤layabil-mek için tar›msal üretim alanlar›nagöç eden mevsimlik iflçiler, Türki-ye'nin dört bir yan›ndaki tarlalardanekmeklerini toplayabilmek için enkötü koflullarda çal›fl›yor ve yafl›-yorlar. Kelimenin gerçek anlam›yla“yaflam savafl›” veriyorlar.

Devlete Göre Onlar Yoklar!

Kamyon kasalar›nda 40-50 kifli,“ekmek yolculu¤una” ç›karlar, tar-lalara ulaflabilecekleri meçhuldür,f›nd›k bahçelerine, pamuk tarlalar›-na ulaflamadan ölürler kimi zaman.Kamyon kasalar›nda ö¤le saatlerin-de 45 dereceye ulaflan s›cakl›k iseölümden beterdir yoksullara. Nay-lon çad›rlar›n› tarlalar›n yan›bafl›nakurarlar. S›tma yuvas› kanal boyla-r›nda muflamba çad›rlar boy boyyoksullu¤u anlat›r.

Baflbakanl›k taraf›ndan haz›rla-nan sosyal güvenlik raporuna göre,yoksullu¤un en yayg›n olan kesi-

mini, geçici mevsimlik iflçiler olufl-turuyor. Yoksulluk oran› yüzde 45'eulafl›yor. Asl›nda istatistiklere degerek yoktur, yoksulluklar›n›; ç›p-lak ayaklarla çad›rlar›n aras›nda, ça-murlar›n içinde dolaflan çocuklar›nyüzünden okuyabilirsiniz.

Sosyal güvenlik nedir bilmezler,sistemin tümüyle d›fl›ndad›rlar. Ta-r›m ifl kolunda sendikalaflmay›, ör-gütlenmeyi yasaklayan devlet, hiç-bir yasal düzenleme yapmad›¤› için,ifl yasalar›n›n hiçbiri mevsimlik ta-r›m iflçilerini tarif etmiyor. Bir bafl-ka deyiflle; Ege’nin, Akdeniz’in,Marmara’n›n, Karadeniz’in tarlala-r›ndalar ama, devlete göre asl›nda“yok”lar. Gerçekte iflsiz olmalar›nakarfl›n, devletin istatistik kurumuonlar› iflsizler aras›nda da saymaz.

Kölelik Koflullar›

Yasalarda yeri olmayan, hiçbirgüvencesi ve örgütlülü¤ü bulunma-yan geçici tar›m iflçileri, genel ola-rak y›l›n sekiz ay›n› ülkenin de¤iflikbölgelerindeki tarlalarda geçirirler.

Bu sekiz ay›n nekadar›nda çal›fla-bilecekleri isebelirsizdir. Kimizaman 10 günçal›fl›p 20 gün iflbeklerler. Bölge-lere, ürüne görede¤iflse de, genelolarak günlükkazançlar› 12-13saatlik çal›flmakarfl›l›¤›nda 10ila 16 YTL’yi an-cak buluyor. Ör-ne¤in, Do¤u’dangöç ederek Mer-

sin’de kendileri gibi ailelerlebirlikte Çilek, Karaduvar veÇay Mahalleleri’nde yaflayaniflçilerden Özcan Eflin (19) flöy-le anlat›yor:

“Tarlalara gitmek için gecesaat 03.00’da uyan›p yola ç›k›-yoruz. Yolumuz uzun. Bazenyolda giderken araçta uyuyo-

ruz. Akflam saat 19.00’a kadar ça-l›flmak zorunday›z. 12-13 saatlik

çal›flman›n karfl›l›¤› olarak 16 YTLal›yoruz. Bunu da ancak 3 ya da 6ayda bir alabiliyoruz.” (D‹HA)

Kar›n toklu¤una sabah›n erkensaatlerinden günbat›m›na kadar ka-d›n, erkek, çoluk çocuk bütün bir ai-le çal›fl›rlar. Bir kar›fl topraklar›yoktur, olsa sekiz ay boyunca biroraya bir buraya göçerler miydi?

Sözleflmeleri, örgütlenmeleri ol-mad›¤› için, s›kça yafland›¤› üzere,ücretlerini alamad›klar›nda da haktalep edemiyorlar. Kendilerini, 21.Yüzy›l›n ücretli köleleri olarak nite-lendirmeleri somut bir gerçekli¤inürünüdür. Birçok aile kazand›klar›-n› evlerine dönemeden harcamakzorunda kal›yor, çal›flamad›klar›ndaise kelimenin gerçek anlam› ile aç-lar. Çal›flma koflullar› gibi, dereboylar›na kurduklar› çad›rlardakiyaflam koflullar› da köleli¤i aratmaz.Temiz su, beslenme, sa¤l›kl› bar›n-ma gibi en insani ihtiyaçlar›n› karfl›-layamazlar. “fiansl›” olanlar›, sa¤l›khizmetlerinden ‘yeflil kart’ ile en as-gari düzeyde yararlanabilirken, birço¤u bundan da mahrumdur. Gece-leri ilikleri donduran so¤u¤a karfl›ne kömürleri vard›r ne de odunlar›,tarlalardan toplad›klar› art›klar› te-neke sobalar içinde yakarak ›s›nma-ya çal›fl›rlar. Ya so¤uktan ya da s›-cakta salg›n hastal›kla bo¤uflurlar.

Çok nadir durumlarda, sürekliolarak geçici iflçi çal›flt›ran büyükçiftlik sahipleri, bar›nacak yer verir.Ancak bu mekanlar da sa¤l›ks›z ve‘hayvan bar›na¤›’ düzeyindedir.

Mevsimlik tar›m iflçilerine dairÇukurova bölgesinde araflt›rmalar-da bulunan, Gazi Üniversitesi ö¤re-tim üyeleri fiule ÖZBEKMEZC‹ veSare SAH‹L, çeflitli verileri ortaya

26

14 Ocak 2007 / 87

21. Yüzy›l Köleleri

MMEEVVSS ‹‹MMLL ‹‹KK ‹‹ fifiÇÇ ‹‹ LLEERR

Mevsimlik ‹flçiler ‹fl B›rakt›4 Ocak günü Hatay'›n Dörtyol ‹lçesi'nden Adana istika-

metine giden tren, Özerli Beldesi'nde 35 mevsimlik iflçiyitafl›yan kamyona çarpt›. Kazada 7 iflçi yaflam›n› yitirdi, 25iflçi a¤›r yaraland›. Kamyonda bulunan iflçilerin, Kahra-manmarafl'tan narenciye toplamak için Dörtyol'a gelenmevsimlik tar›m iflçileri olduklar› ö¤renildi.

Kazan›n ard›ndan yaklafl›k bin 500 mevsimlik iflçi 'Ha-yat güvencemiz yok' diyerek, üç günlük yas ilan etti ve iflb›rakt›. ‹flçi çavufllar›, mevsimlik iflçilerin kamyonlara bin-dirilip tarlalara götürülüp getirilirken, hiçbir hayat güven-celerinin bulunmad›¤› ve köle muamelesi gördüklerini vur-gulayarak, bu durumu protesto etmek amac›yla üç günlükifl b›rakma eyleminin gerekçesini aç›klad›lar.

Page 27: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

koyduktan sonra, "Sonuç olarak"flöyle diyorlar:

"Mevsimlik tar›m iflçilerinin sos-yal ve ekonomik flartlar›n›n yeter-sizli¤inin, bar›nma flartlar›ndakiolumsuzluklar› büsbütün artt›rd›¤›ve ailelerin tamam›yla ça¤d›fl› or-tamlarda yaflamlar›n› sürdürdükle-ri; bireylerin baz›lar›n›n nüfus hüvi-yet cüzdanlar›n›n bile olmad›¤›; ço-¤unlukla Güneydo¤u Anadolu Böl-gesi kökenli ve tüm aile fertleriylebirlikte çal›flan bu ailelerin bafll›cagelir kaynaklar›n›n mevsimlik tar›miflçili¤i oldu¤u ve kazand›klar› pa-ran›n yetersizli¤inden dolay› maddiimkans›zl›klar içerisinde olduklar›;evsel at›klar›n topland›¤› yerlerinve hayvan bar›naklar›n›n yaflamünitelerine çok yak›n olmas›n›n, iç-me ve kullanma suyu teminin kont-rolsüz olmas›n›n, özellikle çocuk-larda sa¤l›k problemlerine yol açt›-¤› görülmektedir.”

Mevsimlik iflçileri, iki gruptatoplamak mümkün. Birincisi, çeflitlinedenlerle göç ederek tar›m bölge-lerine yak›n flehirlerin gecekondula-r›na yerleflenler. ‹kincisi ise, y›l›nbelli günlerinde çal›flma amaçl› ta-r›msal bölgelere gelenler. Bar›nmagibi koflullarda, birinci grupta yeralanlar›n di¤erlerine göre “bafllar›n›sokacaklar›” bir eve sahip olmalar›d›fl›nda herhangi bir farklar› yok-tur. Ki bu evlerin de insanca yaflaya-cak standartlara sahip olmad›¤›n›söylemeye bile gerek yoktur. Heriki gruptakiler de, hasat dönemle-rinde çal›fl›r, di¤er aylarda iflsizdir-ler, ayn› kölelik ücretine tabidirler,ezilirler, horlan›rlar, afla¤›lan›rlar,iliklerine kadar sömürülürler. Yafla-d›klar› tüm bu sorunlara, son y›llar-da artan flovenist dalgan›n ortaya ç›-kard›¤› uygulamalar da eklenince,sistemin, halk›n bu en yoksul ke-simlerini “insan” yerine dahi koy-mad›¤› gerçe¤i ortaya ç›kar. Bilin-di¤i gibi, Karadeniz bölgesindenSakarya’ya kadar birçok yerde geçi-ci iflçiler, ›rkç›-faflist uygulamalaramaruz kalmakta, “Kürt olmalar›n-dan” dolay› sald›r›ya u¤ramakta vehatta kimi yerlerde “hummal›” mu-amelesi görerek kentlere girmeleri-

ne dahi devletin yerel yöneticileritaraf›ndan izin verilmemektedir.

‹flçi Olarak Do¤uyorlar

Geçici tar›m iflçilerinin en önem-li sorunlar›ndan birini de kuflkusuzçocuklar›n›n durumu oluflturuyor.K›z çocuklar›n›n hiç okul yüzü gör-medi¤i, erkek çocuklar›n›n ancakilkokulu okuyabildi¤i aileler, hemmaddi nedenlerden dolay›, hem dey›l›n sekiz ay›n› göçer ve ailecekçal›flmak zorunda kald›klar› için ço-cuklar›n› okutam›yorlar. Okula gi-debilmek için göçmemek laz›m.Okuyabilmek için aç olmamak la-

z›m, insan karn› açken okuyabilirmi? Defter, kalem, önlük, kitap ala-bilir mi, ekme¤e paras› olmayanlar?Çiftçilikten baflka zanaatlar› yokturgençlerin, çünkü onlar›n çocuklar›da tarlada çal›flmak için do¤arlar.Okul yüzü görmeden, büyüyeme-den iflçi olurlar. Baflka bir yaflam,onlar›n hayallerinde bile yer almaz.

Geçici tar›m iflçilerine reva gö-rülen tüm bu olumsuz koflullar, “ye-tersizliklerin” sonucu de¤ildir. Çün-kü; onlar sistemin yedek ifl gücüolarak tutulurlar, toprak a¤alar›n›n,tar›m tekellerinin ç›karlar› belirleronlar›n yaflam koflullar›n›.

27

14 Ocak 2007 / 87

Emekli Sand›¤› Çal›flanlar› ‹fl B›rakt›Emekli Sand›¤› Genel Müdürlü¤ü’nde bulunan

sa¤l›k oca¤›n›n 7 Ocak günü bir anda Sosyal Güven-lik Kurumu’na (SGK) tafl›nmas›, çal›flanlar taraf›n-dan protesto edildi.

8 Ocak’ta ifl b›rakarak Emekli Sand›¤› GenelMüdürlü¤ü önünde toplanan emekçiler, “YönetimUyuma Çal›flana Sahip Ç›k, Sa¤l›k Yoksa ‹fl De Yok,Gemileri Yakt›k Geri Dönüfl Yok” sloganlar› atarak, sa¤l›k oca¤›n›n gerigelmesini istedi. Burada aç›klamada bulunan BES ‹flyeri Temsilcisi AzizY›ld›r›m, kendilerine “bir ambulans› bile çok gören anlay›fl›” k›nad›klar›-n› ifade etti. Anayasa Mahkemesi'nin memurlarla ilgili iptal karar›na ra¤-men, gerekçeli karar bile beklenmeden kurumun fiziki yap›s›n›n bozul-mak, kurumun ifl yapamaz hale getirilmek istendi¤ini belirten Y›ld›r›m,“Birli¤imizi bozmadan direndi¤imizde geri ad›m atacaklard›r” dedi.

Aç›klamadan sonra SGK binas›na yürüyen emekçiler, burada SGKBaflkanvekili Birol Aydemir ile görüfltüler. Aydemir’in, “Emekli Sand›-¤›'n›n doktorlar› ile doktor ve hemfliresi olmayan Balgat ve Bahçelievlerbirimlerine de doktor ve hemflire gönderilece¤i, fazla mesai ve tazminat-lardaki adaletsizli¤in giderilmesi konusunda da çal›flma bafllat›laca¤›” sö-zü vermesi üzerine emekçiler eylemlerine son verdiler.

Koç Holding’te ‹flçi K›y›m›KOÇ Holding’e ba¤l› Beko'da, 1387 emekçi iflten ç›kart›ld›. Yine ayn›

holdinge ba¤l› Arçelik taraf›ndan ço¤unluk hisselerinin sat›n al›nmas›sonras›nda yaflanan k›y›m, son y›llarda bir seferde yaflanan en büyük iflçik›y›m› olma niteli¤ini de tafl›yor.

Faflist, patron iflbirlikçisi bir yönetime sahip olan Türk Metal-‹fl, biryandan “ulusalc›l›k” nutuklar› atarken, öte yandan iflçilerin kap› önüne ko-nulmas›na karfl› hiçbir tepki göstermedi¤i gibi, patronla anlaflma içinde k›-y›m› onaylad›. KOÇ Holding’in k›y›ma gösterdi¤i gerekçe de çok bildik.Son y›llarda Avrupa’da da görülen “yüksek maliyet, zarar”...

4007 çal›flan› bulunan Beko'da, 29 Aral›k’ta yaflanan k›y›m›n ard›ndan,çal›flanlar›n yüzde 35’e yak›n› iflini kaybetmifl oldu.

emek

Page 28: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Halk›n Hukuk Bürosu, 7 Ara-l›k’ta ‹stanbul’da demokratik ku-rumlara yönelik bask›nlar›n ard›n-dan bugüne kadar 70’in üzerinde ki-flinin gözalt›na al›nd›¤›n› duyurdu.Devletin gözalt› terörüne devam et-ti¤ini belirten HHB, soruflturmalar›yürüten savc›n›n da avukatlar› teh-dit etti¤ini belirtti. Hukuksuzluklaradikkat çekilen aç›klamay› özetleye-rek aktar›yoruz.

Polis delil yaratmaya çal›fl›yor

‹stanbul Terörle Mücadele poli-sinin 07.12.2006 tarihinde TemelHaklar ve Özgürlükler DernekleriFederasyonu’na ve ba¤l› derneklereyönelik bafllatm›fl oldu¤u operasyonanayasada güvence alt›na al›nm›flhaklar› ortadan kald›ran biçimiyledevam ediyor. Her hafta bir mahal-leye bask›nlar düzenleniyor, birçokkiflinin evinde aramalar yap›l›yor,evi aranan kifliler neyle suçland›kla-r›n› bilmeden, kötü muameleye u¤-rayarak gözalt›na al›n›yorlar. Sorufl-turmas› gizli olarak yürütülen dos-yada tutuklananlar›n say›s› 45’i aflt›.

Gözalt›na al›nan kifliler örgütüyesi olduklar›, örgüt ad›na baz› ki-flileri tehdit ve darp ettikleri iddi-as›yla yakalan›yorlar. Suçlamalar›ntemel delili ise beyanlar›na güveni-lemeyecek kiflilerden al›nan teflhis-lere ve ifadelere dayanmaktad›r.Demokratik Kitle Örgütleri’ne yö-nelik yap›lan bu operasyon baflla-madan 3 ay önce teknik izlemelerve takipler yap›lm›fl, bu yasal der-neklere girip ç›kan insanlar fifllen-mifl, daha sonra bu izlemeler örgütüyeli¤ine dayanak yap›lm›flt›r. Ope-rasyonun yap›ld›¤› tarihten bu yanaonlarca kiflinin evi, çal›flt›¤› yeraranm›flt›r. Onlarca kifli gözalt›naal›nm›fl ancak ne al›nan kifliler suç-lamalar› kabul etmifl ne de aramala-r›n yap›ld›¤› mekânlarda suçlamala-ra kan›t bulunabilmifltir. Bu neden-

ledir ki polis gözalt›na ald›¤› kiflile-ri tehdit ederek, baflkalar› aleyhinedelil oluflturmaya ve yalan beyan al-maya çal›flmaktad›r. Bununla ilgiliflikâyetler yap›lm›flt›r.

Teflhisler flaibeli

Operasyonun bafllamas›ndan bugüne kadar 70’e yak›n kifli gözalt›naal›nm›flt›r. Gözalt›na al›nan kiflileriniflledikleri iddia edilen fiillerin ma¤-durlar› taraf›ndan teflhis edilmeleritutuklanmalar› için yeterli görül-mektedir. Ki teflhis suç konusu ola-y›n gerçekleflmesinden aylar sonrayap›lmakta, teflhisi yapanlar onlarcakifliyi yan›lmaks›z›n bir anda tan›-yabilmektedirler. Bu soruflturmakapsam›nda araflt›rmas› yap›lanolaylardan biri de market sahibi birkiflinin dövülmesi ve tehdit edilme-sidir. Ki bu kifli hakk›nda ahlaks›zbirtak›m suçlar iflledi¤i iddias›ylamahalle halk› ilgili savc›l›¤a flikâyetbaflvurusunda bulunmufllard›r. Teh-dide ve darba u¤rayan bu kifli ve ya-k›nlar› nas›l olmuflsa kendisini darpeden 50-60 kiflilik grubun hepsiniteflhis etmifllerdir. Müvekkillerimiz-den ço¤u olaylar›n yafland›¤› za-manda ve yerde olmad›klar›n› ispat-layacak deliller sunmalar›na ra¤-men bu deliller ya toplanmamaktaya da ciddiye al›nmamaktad›r.

Gizlilik karar› savunmay› engelliyor

Yürütülen bu soruflturman›namac›n› tehlikeye düflürmemek ad›-na, dosya hakk›nda k›s›tlama karar›verilmifltir. Karar nedeniyle bu dos-yada müdafii görevi yürüten avu-katlar dosyan›n tüm belgelerini in-celeyememektedir. Kiflilere yönelti-len suçlamalar›n delillerini göreme-dikleri için savunma görevini yerinegetiremiyor, kollu¤un hukuka ayk›-r› ifllemlerini denetleyemiyorlar.

Suçlamalara tek delil olan üstelikhukuka ayk›r› bir biçimde yap›lanteflhis tutana¤›n› inceleyememekte-dirler. Doktrinde genellikle dosyahakk›nda verilen k›s›tlama karar›n›nmaddi gerçe¤in a盤a ç›kmas› veflüphelilerin lekelenmemesi amac›y-la uygulanmas› gerekti¤i savunul-maktad›r. Hiçbir flekilde savunmahakk›n› k›s›tlayacak, kiflileri ma¤-dur edecek biçimde kullan›lamaz.

Mahkeme taraf›ndan verilendosyan›n k›s›tlanmas› karar› amac›-na ters düflmüfltür. Adil yarg›lamahakk› ortadan kalkm›flt›r. Sorufltur-mas› uzun sürecek bu dosyada bera-at etme olas›l›klar› yüksek olan kifli-lerin ma¤duriyetlerini giderecekimkân bulunmamaktad›r.

Savc› polis gibi: Avukata tehditte bulundu

Yeni yürürlü¤e giren Ceza Mu-hakemesi Kanunu ile soruflturmaevresinin imparatorlu¤u, savc›l›kmakam›na verilmifltir. Bu durumdoktrinin savc›l›k makam›n› polis-lefltirece¤i korkusunun yo¤un ola-rak tart›fl›lmas›na neden olmufltu, kibu tart›flmalar bitmemiflken savc›l›kmakam›n›n polis istihbarat odas› gi-bi çal›flt›¤›n› gördük. Bu dosya kap-sam›nda gözalt›na al›nan müvekkil-lerimizden birine savc›, dosyas›ndamevcut olmayan bir suçlama yö-neltmifltir. Duruma itiraz eden mü-dafisine ise, kendisinin de “örgütüyesi oldu¤unu” ima eden cümlelerkurmufl ve suçlay›c› beyanlarda bu-lunmufltur. Polise hukuku ö¤retmek,flüphelinin hakk›n› savunmak lehin-de ve aleyhinde bulunan delilleritoplamakla görevli olan savc›n›npolisiye yöntemlerle sorgu yapmas›,flüphelinin lehine olan delilleri top-lamamas›, yürütülen soruflturman›nhukukili¤i konusunda endiflelerimi-zi art›rmaktad›r. Tutuklanan müvek-killerimiz kendilerine yöneltilensuçlamalar› çürütecek deliller suna-caklar›n›, polis komplosuyla karfl›-laflt›klar›n› beyan etmektedirler.

Temel hak ve özgürlükleri orta-dan kald›ran bu operasyonlara der-hal son verilmelidir.

28

14 Ocak 2007 / 87

HHB: Temel Hak ve Özgürlükleri Ortadan Kald›ran Operasyonlara Derhal Son Verilmelidir

Page 29: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

29

14 Ocak 2007 / 87

7 Aral›kbask›nlar›n›nard›ndan gö-zalt› terörü sü-rerken, bask›n-lardan fiyaskoile ç›kan ‹stan-bul polisi, budurumu telafietmek için de-mokratik ku-rumlar›n çal›-flanlar›na, üye-lerine yönelik

flantaj, tehdit, iflbirli¤i ve provokas-yon yapmaya devam ediyor. Bun-lardan biri de Gökhan Geyik’e yö-nelik yap›ld›. Gökhan Geyik yafla-d›¤› olaya iliflkin 9 Ocak’ta TemelHaklar Federasyonu’nda bas›n top-lant›s› düzenledi.

25 Aral›k 2006 tarihinde, ad›n›nCenk oldu¤unu söyleyen biri tara-f›ndan arand›¤›n› belirten GökhanGeyik, telefon görüflmesinde kifli-nin kendini “Terörle Mücadele poli-si” olarak tan›tt›¤›n› söyledi.

Aranmas› bulunmad›¤›n›, olsabile bunun hukuki yollar›n›n mev-cut bulundu¤unu, ancak bunlarabaflvurulmad›¤›n› belirten Geyik,flöyle devam etti:

“‘Cengiz’i, Özlem’i nas›l F Tipicezaevine soktuysak, seni de öyle FTipine sokaca¤›m’ diyerek ‘pankartasmak, yasad›fl› eylemler yapmak,duvarlara ‘umudun ad› DHKP-C’diye yaz› yazmak’ gibi bir tak›m

s u ç l a m a -larda bu-lundu. Busuçlamalarüzerine be-

ni neden tehdit ettiklerini, e¤er busuçlar› ifllemifl isem neden benimahkemeye vermediklerini sorun-ca, ‘biz seni uyar›yoruz’ dedi. Böylebir suç ifllemifl isem bunlar› nedengörmezden geldiklerini, bunlar ta-mamen kurmaca yalan hepsi de-dim.”

Polisin, emniyete ça¤›rd›¤›n›, ifl-birli¤i teklifinde bulundu¤unu kay-deden Geyik, e¤er bunu yapmaz,devrimcilik yapmaya devam ederse,“evini basar, seni de di¤erleri gibi FTipine koyar›z” fleklinde tehdit etti-¤ini anlatt›.

Gökhan Geyik bundan sonra ba-fl›na geleceklerden ‹stanbul polisi-nin sorumlu olaca¤›n› belirterek, buyaflanan bask›lar›n, tehditlerin 7Aral›k bask›nlar› ile ba¤lant›l› oldu-¤unu dile getirdi.

Yap›lan›n suç oldu¤unu da ekle-yen Geyik, “‹stanbul polisi bu su-

çu ifllemeye devam ediyor” dedi.

TAYAD’l›lar›n yaflad›klar› ifl-kenceleri anlatt›¤› bas›n toplant›s›-na kat›lan Tayfur Güzeller’in yafla-d›klar› da bu konuda bir baflka ör-nek teflkil ediyor. 7 Aral›k’ta gözal-t›na al›n›p b›rak›lan Güzeller, dahasonra da sürekli takip ve taciz edil-di¤ini anlatt›. “Madem b›rakt›larevimi niye gözetliyorlar ve ben sü-rekli niye tedirgin ve taciz ediliyo-rum” diye soran Güzeller, polisinkendisine iflbirli¤i teklif etti¤ini,maddi vaatlerde bulundu¤unu dasözlerine ekledi.

‹stanbul Polisi Tehdit Ve fiantajla ‹flbirli¤i Dayat›yor

Ümraniye Katliam› ve Direnifli Semineri

4 Ocak 1996 tarihinde Ümraniye Hapishanesi’nde yaflanan katliam vedirenifle iliflkin, Antalya Temel Haklar’da bir seminer düzenlendi.

6 Ocak günü yap›lan seminerde, hapishaneler tarihi ve tecrit ele al›n›r-ken, katliam ve buna karfl› Cepheli tutsaklar›n gösterdi¤i direnifl anlat›ld›.Siyasi tutsaklar›n hapishanelerde de, halk›n mücadelesini büyütmek için bü-yük bedeller ödedikleri ve bugün süren direniflin bu mücadelenin bir parça-s› oldu¤u kaydedilen seminerde, kent özelinde tecrite karfl› mücadele eleal›nd› ve bunun daha da gelifltirilmesinin alt› çizildi.

TAYAD’l›lar ‹flkenceyi Anlatt›

‹ki haftad›r sayfalar›m›zda yer verdi¤i-miz, TAYAD’l›lar›n Ankara Sincan Çocuk veGençlik Hapishanesi’nde gördükleri iflkencegündemdeki yerini koruyor. Falakal› iflken-celeri yaflayan Özgür Karakaya ve ‹lker fia-hin, 5 Ocak’ta Temel Haklar Federasyo-nu’nda düzenledikleri bas›n toplant›s›nda,yap›lan iflkenceleri anlatt›lar. Karakaya vefiahin, 1.5 ay boyunca fiziki iflkence ve ha-karetlere maruz kald›klar›n› söylediler.

Özgür Karakaya, cezaevi idaresinin key-fi uygulamalar›na boyun e¤medikleri için sü-rekli dövüldüklerini belirterek, “ayakta sa-y›m vermedi¤imiz, slogan att›¤›m›z ve ç›plakaramaya itiraz etti¤imiz gerekçesi ile bizleriayr› hücrelere koydular. Ard›ndan gardiyan-lar en köfledeki hücrelerden bafllayarak s›-rayla bizi dövmeye bafllad›lar. Dört befl gar-diyan bizi tutarken di¤er gardiyanlar bizi so-yarak coplamaya çal›flt›. Ayaklar›m›z› tuta-rak ayak tabanlar›m›z› 45 dakika kadar cop-lad›lar” diye konufltu.

Ayn› iflkenceleri yaflayan ‹lker fiahin ise,havas›z, karanl›k, dört ad›ma sekiz ad›m bü-yüklükte, yata¤› ve battaniyesi olmayan,nemli ve pis kokan bir hücreye konduklar›n›söyleyerek, “30 saat boyunca o hücrede yi-yecek ve içecek verilmeden tutulduk. Hücre-nin içerisinde hal›fleks ve bir tuvalet tafl›ndanbaflka hiçbir fley yoktu. Musluk olmad›¤› içintuvalet ihtiyac›m›z› bile karfl›layamad›k. Bizidöven gardiyanlar bizimle dalga geçerek ‘neyaparsan›z yap›n, kime flikayet edersenizedin, bize bir fley olmaz’ diyordu. Adamlarböyle dedi¤ine göre demek ki birileri bunlarabu güvenceyi vermifl” fleklinde konufltu.

Adalet Bakan›’n›n tecriti çözmek yerineiflkencecilere arka ç›kt›¤›n› kaydeden fiahin,bütün bunlar›n tecrit politikas›n›n bir parças›oldu¤unu ifade etti.

“‹flkenceye s›f›r tolerans” diye iktidarolup, iflkencecilere kol kanat geren bir ikti-dar›n yönetti¤i ülkede, Adalet Bakan›’n›n, ensistemli ve a¤›r iflkence biçimi olan tecriti uy-gulad›¤› bir hapishaneler yönetiminde, mü-dürünün, baflgardiyan›n›n iflkenceci, falakac›olmas›ndan daha do¤al ne olabilirdi.

Page 30: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Sevgili okurlar›m›z merhaba.Son zamanlarda bu iki ülkenin ad›-n› –Vietnam ve Irak’›– s›k s›k yan-yana duymaya bafllad›k. Irak’takidirenifl büyüdükçe, Irak-Vietnambenzerli¤i daha s›k vurgulan›r oldu.

Kuflkusuz, Vietnam ve Irak ara-s›nda gerek emperyalizm ve gerek-se de direnifl cephesinden çeflitlinoktalarda paralellikler vard›r. Em-peryalizmin amac› ve halklar›n di-reniflinin bu amaç önünde set olufl-turmas› her ikisinde de özü itibariy-la ayn›d›r.

Fakat; emperyalizm cephesindenolsun, direnifl aç›s›ndan olsun, ko-layc›, mekanik benzefltirme ve de-¤erlendirmelerden de uzak durmakgerekir. Bu yap›lmay›p da flablonlar-dan hareket edildi¤inde veya burju-vazinin empoze etti¤i ölçüler içindedüflünüldü¤ünde, mevcut durumudo¤ru tahlil etmek mümkün olmaya-ca¤› gibi, rahatl›kla sonu hayal k›-r›kl›klar›yla, umutsuzluklarla bite-cek de¤erlendirmelere de kay›labilir.

fiu örne¤i hat›rlamal›y›z en bafl-ta: Irak’›n iflgali öncesinde burjuvabas›n yay›n organlar›nda bol bol ya-y›nlanan “20 günde Ba¤dat”, “Birhaftada ifllem tamam” senaryolar›ne kadar gerçekçi ise, Amerika flugün çekilecek, flu kadar asker öldü,psikolojik eflik afl›ld› türünden se-naryolar da o kadar gerçekçidir.Emperyalizm ve halklar aras›ndakisavaflta, iki taraf için de “kolay za-fer”ler yoktur. Bu nedenle k›sa sü-reli bir direniflle emperyalizmin ye-nilgiye u¤rat›laca¤› veya emperya-lizmin birkaç basit ve kaba manev-rayla direnifli da¤›tabilece¤i gibi te-oriler, mücadelenin bu gerçe¤inden

uzak, komplocu, mücadeleyi sat-ranç oynamakla bir zanneden birbak›fl aç›s›n›n ürünüdür.

ABD’nin Irak’tan çekilip çekil-meyece¤i, çekilirse nas›l çekilece¤iüzerine burjuva bas›ndaki “Ortado-¤u uzmanlar›” veya “ABD uzant›l›”stratejistler taraf›ndan yap›lan yo-rumlar s›n›fsal perspektiften yoksunoldu¤u gibi, tarihsel bilgiye ve nes-nelli¤e de dayanmamaktad›r. Öyleki, asl›nda ço¤u zaman kastedildi¤ianlamda, yani “içte Amerikan halk›çok tepki göstermifl de bunun üzeri-ne ABD de Vietnam’dan çekilmifl”fleklinde bir çekilme dahi sözkonu-su de¤ildir.

Biz bu çal›flmam›zda iflte bu ta-rihselli¤i hat›rlataca¤›z. Tabii Viet-nam devrimi ve Irak direniflini heraç›dan karfl›laflt›rmak, bu sohbeti-mizin kapsam›n› aflar; biz burada,birincisi: Her iki savafltaki “ulusal”boyut üzerinde ve ikincisi de;ABD’nin Vietnam’dan nas›l çekil-di¤i üzerinde durmak istiyoruz.

Özlem: ABD’nin Vietnam’da-ki amac› neydi, Irak’taki amac› ne-dir?.. Vietnam ulusal kurtulufl sava-fl›n›n niteli¤i neydi, Irak’taki kurtu-lufl savafl›n›n niteli¤i nedir?... Ogünkü dünya konjonktürü ile bu-günkü konjonktürün temel nitelikle-ri ve farklar› nelerdir?..

Bu sorular›n cevaplar› kabacagözden geçirildi¤inde bile, bu nok-talarda benzerlikler bulundu¤u gibi,birçok da farkl›l›k bulundu¤unu an-lar›z. Bu anlamda Vietnam ve Irakhalk›n›n direniflinin tarihsel olarakayn› anlam› tafl›d›¤›n› vurgulamaklabirlikte, Kemal arkadafl›m›z›n dadedi¤i gibi, kolayc› ve flabloncubenzetmelerden de uzak olmal›y›z.

ABD’nin Irak’tan çekilip çekil-meyece¤ini veya hangi koflullardaçekilmek durumunda kalaca¤›n› tar-t›fl›rken, ABD’nin Vietnam’dan ne-den –ola¤anüstü büyük askeri ka-y›plar›na ra¤men– y›llarca çekilme-di¤ini bilmek gerekir.

Büyük tarihsel alt-üst olufllardaveya sürece damgas›n› vuran çelifl-kilerin odak noktas› haline dönüflenbir savaflta, geliflmelere sadece o ül-kenin ve o savafl›n s›n›rlar› içindebakmak ço¤u zaman yan›lt›c› so-nuçlara götürür.

Savafl›n belli bir noktas›ndan iti-baren Vietnam savafl›, Vietnam’las›n›rl› bir savafl olmaktan ç›km›flt›r.Vietnam zaferinin dünya halklar›için anlam› büyük olacakt›. Nitekimöyle oldu. Vietnam’›n tafl›d›¤› buönemden dolay›d›r ki, ABD, Viet-nam’a tam 500 bin asker göndermiflve orada 59 bin ölü vermifltir.

1950’deki Kore savafl› daABD’nin “komünizmi durdur-mak” stratejisi aç›s›ndan önemliy-di; oraya da 302 bin asker gönder-di ABD. Ve orada da 37 bin Ameri-

kan askeri öldü, hem de sadecedört y›l içinde... Irak’taki Amerikanaskerlerinin say›s› “henüz” 141 binve ölen Amerikan askeri say›s› da“henüz” 3 bindir.

Bunlar› hat›rlatarak fluraya var-mak istiyorum. fiu kadar bin ABDaskeri öldü, flu kadar daha olursakald›ramaz, çekilir türünden tahlil-ler, emperyalizmin amaç ve politi-kalar›n› içermeyen, son derece s›¤tahlillerdir. Emperyalizmin ç›karlar›için onbinlerce askerinin ölümünügöze alabilece¤inin somut kan›t›,yukar›daki rakamlard›r. Bugün Iraksavafl› da, Irak’la s›n›rl› olmayan birsavafl durumundad›r. Bugün için

hayat›niçindeki teori

Vietnam’danIrak’a

Vietnam’da ulusalbirlik; Irak’ta

parçalanm›fll›k!

30

14 Ocak 2007 / 87

Page 31: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

31

14 Ocak 2007 / 87

Irak’tan çekilmek ABD’nin Ortado-¤u planlar›ndan ve bunun da ötesin-de dünya çap›nda imparatorluk stra-tejisinden vazgeçmesi demektir.

Emperyalizmin bugün bundanvazgeçmesi için bir neden yoktur.Evet, Latin Amerika’daki geliflme-ler, Ortado¤u’daki direnifller, em-peryalizmin iflini zorlaflt›rmakta,önüne büyük bir engel olarak ç›k-maktad›r. Ama bütün bu geliflmeler,henüz emperyalizmin bu temel poli-tikas›n›, stratejisini de¤ifltirmeyezorlayacak bir “güç dengesi” yarat-m›fl de¤ildir. Dolay›s›yla, tek tek fluveya bu ülkedeki geliflmeler nas›lflekillenirse flekillensin, bu süreç,uzun süreli bir sald›r› karfl›s›ndauzun süreli bir direnifl fleklinde ola-cakt›r. Görünen budur.

Kemal: ‹ki direniflin siyasal,s›n›fsal muhtevas›n› ele alal›m ister-seniz burada. ‹lk olarak ben flunuvurgulayay›m:

Vietnam’da emperyalizmin iflga-line karfl› sosyal kurtuluflu da hedef-leyen bir ulusal kurtuluflçuluk söz-konusudur. Ulusal Kurtulufl Savafl›,komünistlerin önderli¤indedir.Irak’ta da savafl›n belirleyici niteli¤iiflgale karfl› ulusal kurtulufl savafl›-d›r.

Ancak bugün Irak’taki ulusalkurtulufl savafl›n›n sosyal kurtulufluiçermesi sözkonusu de¤ildir. Baflkadeyiflle “Halk›n iktidar›” için birsavafl sözkonusu de¤ildir. Bu amac›tafl›yanlar olsa da direniflin belirle-yicisi de¤illerdir. Önderliklerin ni-teli¤i aç›s›ndan Irak direnifli dahakozmopolit bir yap›dad›r; direnifltek bir cephede birleflemedi¤i içinönderlik sorunu da esas olarak çö-zülmüfl de¤ildir... Fakat bu, Irak di-reniflinin dünya çap›ndaki etkisiniazaltan bir neden de¤ildir. ABD,Irak‘tan çekilmek zorunda b›rak›l-d›¤›nda, bu sonuç, direnen güçlerinsiyasal niteliklerinden ba¤›ms›z ola-rak, halklar›n emperyalizm karfl›-s›ndaki zaferi olacakt›r.

Mazlum: Belirtti¤iniz gibi,Irak direniflinin bugün en önemli

eksikli¤i ve en temel zay›fl›¤› ulusalbir cepheye, ulusal bir önderli¤e sa-hip olmamas›d›r.

Hiç kuflkusuz bu noktada kayde-dilmesi gereken önemli bir özellikIrak ulusal birli¤inin tarihsel olarakson derece zay›f olmas›d›r. Tarihtebir Irak ulusu ve devleti yoktur. Irak20. yüzy›lda emperyalistler taraf›n-dan oluflturulmufl suni bir devlettir.Bu anlamda fiii ve Sünni Araplar'›n,Kürtler'in birleflme zemini, “Irakl›-l›k”tan ziyade, anti-emperyalizmzeminine, çeflitli halklar›n yaflad›¤›Irak’›n emperyalist iflgalden kurta-r›lmas› temeline oturmaktad›r.

Vietnam ise tabii farkl›yd› bunoktada. Tarihi boyunca Çinliler,‹ngilizler, Hollandal›lar, Portekizli-ler ve Frans›zlar taraf›ndan defalar-ca iflgal edilen Vietnam’da iflgallerekarfl› direnifller, halk›n ulusal birli-¤inin de güçlü bir zemini olmufltur.

1940’da Frans›zlara ek olarakJapon iflgaline de u¤rayan Viet-nam’da bu dönemden itibaren HoChi Minh’in önderli¤inde “emper-yalizmden kurtulufl için ba¤›ms›zl›kyanl›s› tüm güçlerin birlefltirilerekharekete geçirilebilece¤i” tespitin-den hareketle bir cephe örgütü olanVietnam Ba¤›ms›zl›k Birli¤i Viet

Minh kurulur.

Tüm alanlardaki örgütlenmelerde bu birli¤e göre flekillendirilir.Bak›n savafl›n ulusal niteli¤ini gös-termesi aç›s›ndan o dönem kurulanörgütlenmelerin adlar›n› s›ralaya-l›m:

Ulusal Kurtulufl ‹flçi Birli¤i,Ulusal Kurtulufl Köylü Birli¤i, Ulu-sal Kurtulufl Gençlik Birli¤i, UlusalKurtulufl Kad›nlar Birli¤i, UlusalKurtulufl Eski Halklar Birli¤i, Ulu-sal Kurtulufl Asker Birli¤i, UlusalKurtulufl Rahipler Birli¤i...

Bu ulusal birlik zemininde, 16A¤ustos 1945'te çeflitli partiler, Vi-etnam’daki çeflitli milliyetlerin tem-silcileri biraraya gelerek Ulusal

Kongre'yi toplad›lar. Kongre HoChi Minh baflkanl›¤›nda bir Ulusal

Kurtulufl Komitesi seçti. Bu “ulu-sal” örgütlenmeler ve önderlik, ifl-

gale karfl› direniflin zaferinde de be-lirleyici önemde oldular.

Buna karfl›n, Irak’ta bir ulusalönderlik oluflamad›¤›n› görüyoruz.Tabii bu nesnel zemini ne kadar za-y›f olursa olsun böyle bir ulusal bir-li¤in oluflmayaca¤› anlam›na gelmi-yor. Çünkü henüz 3 y›ll›k bir iflgal-den sözediyoruz. Vietnam’da da bugeliflmeler ancak y›llar sonra müm-kün olabilmifltir.

Özlem: ‹flgalci emperyalistle-rin iflgal ettikleri ülkelerden çekil-mesi sözkonusu oldu¤unda hepABD’nin Vietnam’› terketmek zo-runda kalmas› örne¤i hat›rlan›yorama asl›nda bunun tarihte birçok ör-ne¤i var.

Mesela, Frans›zlar'›n Cezayir’iterketmesi var. Mesela, ülkemizi ifl-gal eden emperyalistlerin kovulma-s› var. Mesela, yine Vietnam’› elealacak olursak, bu ülkeyi 1940’lar-da iflgal edenler Frans›z ve Japon-lard›. Ve yukar›da Mazlum arkada-fl›n sözünü etti¤i Ulusal Kongre’denk›sa süre sonra tüm ulusal güçler ifl-galcilere karfl› sald›r›ya geçti¤inde;ülkeden kovulanlar da Japon veFrans›z emperyalistlerdi. NitekimJapon ve Frans›z emperyalistlerininkovulmas›yla birlikte 2 Eylül1945'te Vietnam’›n ba¤›ms›zl›¤›ilan edildi.

Ancak ba¤›ms›zl›ktan hemensonra tekrar bir iflgal yafland›. Budefa iflgal eden yine Fransa’yd›. Fa-kat ikinci iflgalinde de yine kovulduFransa. Peki nas›l kovuldu?

‹flgalin ard›ndan 1946 boyuncaFrans›z sald›r›lar› alabildi¤ine yo-¤unlaflm›flt› ama Giap önderli¤inde-ki halk ordusu Frans›z ordusuna bü-

ütün bu geliflmeler, henüz em-peryalizmin bu temel politikas›n›, strateji-sini de¤ifltirmeye zorlayacak bir “güç den-gesi” yaratm›fl de¤ildir. Dolay›s›yla, tek tekflu veya bu ülkedeki geliflmeler nas›l flekil-lenirse flekillensin, bu süreç, uzun sürelibir sald›r› karfl›s›nda uzun süreli bir dire-nifl fleklinde olacakt›r. Görünen budur.

B

Page 32: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

32

14 Ocak 2007 / 87

yük kay›plar verdirdi. Frans›zlarbüyük kentlerin d›fl›nda hakimiyetkuramad›lar.

1947 bafllar›ndan itibaren Viet-nam halk ordusu Frans›zlar'a sald›r›harekât› bafllat›r. Ani sald›r›larlaFrans›z birlikleri birbiri ard›na yokedilerek k›y› bölgelere s›k›flt›r›ld›.1954 Mart'›nda Dien Bien Phu'da16.500 Frans›z askerinin yokedil-

mesiyle Frans›zlar art›k savafl› ka-zanamayacaklar›n› anlad›lar. Çokk›sa sürede 16 bini aflk›n askerlerinikaybetmeleri, Fransa’n›n “çekil-me”sinde dönüm noktas› oldu.

Cenevre Anlaflmas›'yla KuzeyVietnam'›n ba¤›ms›zl›¤› tan›n›rkenFransa’n›n güneyden iki y›l içindetamamen çekilmesi ve yap›lacak re-ferandumla kuzey ve güneyin bir-lefltirilmesi kararlaflt›r›ld›. Ancakyenilen Frans›z emperyalizmi, budefa da Güney Vietnam'› ABD em-peryalizmine devretti. Art›k iflgalcidüflman ABD emperyalizmi olacak-t›. 1955'ten bafllayarak Vietnam hal-k›n›n 20 y›l sürecek olan direnmesavafl› da iflte bu dönemde bafllad›.

Kemal: Emperyalistler aras›çeliflkiler de önemlidir Vietnam’da.O kadar ki, birbirlerine karfl› darbe-ler yapacak kadar. Nitekim, 1945'teFrans›z sömürge yönetimi ile Ja-ponya aras›nda ç›kar farkl›l›klar›n-dan süren kavgan›n sonucunda Ja-ponya yanl›lar› hükümeti ele geçir-diler. Fakat 2. Paylafl›m Savafl›'n›nbitmesinin ard›ndan entegrasyona

giden emperyalistler, Vietnam’› ye-niden iflgale girifltiler.

Emperyalistlerin bu sald›rgan ni-yeti a盤a ç›kt›¤›nda, Vietnam kur-tuluflunun önderleri, yine tüm ulusalgüçleri birlefltirme görevini yerinegetirmeye öncelik verdiler. Tüm an-

ti-emperyalist güçleri kucaklayacakyeni bir cephe oluflturdular. Lien

Viet Cephesi'ni (Ulusal Birleflik

Cephe) ad› verilen bu cephe içeri-sinde tüm az›nl›k gruplar›, Budist-ler, Caodistler, Hao Hao müridleri,H›ristiyanlar gibi çeflitli dinlerintemsilcileri, milliyetçiler, ulusal de-¤erlerini koruyan toprak a¤alar› vb.yeral›yordu.

Vietnam halk› bu haz›rl›klar› ya-parken, Frans›z askeri güçleri deSaygon liman kentine ç›karak iflga-le bafllad›lar.

Mazlum: Bu ikinci iflgal dö-neminde de yine savafl›n gidiflat›ndave sonucun tayininde “ulusal bir-

lik” belirleyici bir önem tafl›m›flt›r.

‹kinci iflgal döneminde, 1960'dayeni bir ulusal örgütlenme olufltu-ruldu Vietnam’da. Ulusal Kurtulufl

Cephesi (NLF) kuruldu. NLF için-de PKP (Halk›n Devrimci Partisi),Demokratik Parti ve Radikal Sosya-list Parti yeral›yordu. Bu ilerici, de-mokrat, sosyalist farkl› çizgidekipartilerin yan› s›ra NLF içinde Ga-

oda ve Hao Hao mezheplerinin

temsilcileri, da¤l› kabilelerin söz-cüleri, Köylü Birlikleri, Diem reji-minin bask›lar›yla yasad›fl› konumadüflmüfl kifli ve topluluklar yeral›-yordu. Cephe bir yandan Silahl›Propaganda Gruplar› oluflturarak si-lahl› mücadeleyi gelifltirirken, di¤eryandan halk örgütlülüklerini gelifl-tirmeye önem verdi.

Ulusal Kurtulufl Cephesi'ndeyeralan tüm dinsel ve siyasal e¤i-limler komisyonlarda temsilci bu-lunduruyor, tüm kararlara kat›l›yor-lard›.

Anlafl›laca¤› gibi, Vietnam de¤i-flik etnik gruplar›n birarada yaflad›¤›bir ülkedir. ABD özellikle da¤l›kkesimlerde yaflayan kolonileriNLF'ye karfl› kullanmak istemifltir.Emperyalizmin burada da uygulad›-¤› politika “Böl ve Yönet” olmufltur.Ancak NLF buna karfl› “Birlefl ve

Diren” slogan›yla halk› birlefltirenbir çizgi izlemifltir.

NLF Merkez Komitesi'nde debelli bafll› ulusal az›nl›klar, dini

gruplar ve mezhepler temsil edil-mekteydiler. Cephenin kitle örgütle-rinde de milli ve dinsel aç›dan eflit-lik politikas› iflletilmekteydi. Kabi-lelerin yaflad›klar› yerlerde de di¤erbölgelerde oldu¤u gibi Cepheyeba¤l› olarak oluflturulan yerel yöne-tim organlar›nda sorumluluk mev-kilerine yerel halk›n temsilcileri ge-tirilmifltir.

Kemal: Buraya kadar anlat›-lanlar içinde üç cephe türü örgütlen-meden sözedildi. 1- Viet Minh (Vi-etnam Ba¤›ms›zl›k Birli¤i), 2- Lien

Viet Cephesi (Ulusal Birleflik Cep-he), 3- NLF (Ulusal Kurtulufl Cep-hesi)... Her koflulda emperyalizmekarfl› tüm güçleri birlefltirmek, Viet-nam ulusal kurtuluflunun karakteris-tik özelliklerinden ve baflar›lar›ndanbiridir. Her üç ulusal cephe de ÇinHindi Komünist Partisi (ve VietnamKomünist Partisi) önderli¤indedir.

Burada, mücadelenin niteli¤i aç›-s›ndan da baz› noktalar› belirtelim.Viet Minh’in mücadelesi hem muh-tevas›, hem biçimi itibar›yla çokyönlüdür. Gerilla savafl› sürdürülür,silahl› propaganda birlikleri vard›r,milisler vard›r, bunun yan›s›ra, Kur-tulufl Komiteleri önderli¤inde grev-ler, mitingler ve protesto gösterileride düzenlenmektedir. 1960’lardakiiflgalde, stratejik köylerden kitleselolarak yap›lan "Hareket Özgürlü¤ü"yürüyüflleri en önemli direnifl biçim-lerinden biriydi. Keza, iflbirlikçi Di-em rejiminin a¤›r bask› koflullar›ndaçok çeflitli yard›mlaflma dernekleride örgütlenmek için kullan›l›yordu.1962’de Diem rejiminin asker topla-ma kampanyas› s›ras›nda kitleselgösterileri örgütleyenler de bu ör-gütlenmelerdi.

Bu farkl›l›¤›n nesnel nedenleride olmakla birlikte, önemli bir kay-na¤› da Vietnam’daki ulusal kurtu-lufl savafl›n›n s›n›fsal bir perspek-

tifle yürütülmesidir.

Viet Minh, bu perspektife ba¤l›olarak, denetim alt›na ald›¤› bölge-lerde afyon, tuz, alkol tekellerinkald›r›lmas›, arazi vergilerinin azal-t›lmas›, okuma yazma seferberli¤i,

mperyalizmin burada da uygulad›¤›politika “Böl ve Yönet” olmufltur. AncakNLF buna karfl› “Birlefl ve Diren” slogan›y-la halk› birlefltiren bir çizgi izlemifltir.

Her koflulda emperyalizme karfl› tümgüçleri birlefltirmek, Vietnam ulusal kur-tuluflunun karakteristik özelliklerinden vebaflar›lar›ndan biridir.

E

Page 33: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

gerici a¤alardan el konulan toprak-lar›n yoksul halka da¤›t›lmas› gibipolitikalar ve pratikler de gelifltir-mifltir.

Bu s›n›fsal perspektifin farkl›l›kyaratt›¤› konulardan biri de fludur:Muhbir ve ajanlara yönelik cezalan-d›rmalar Irak’ta oldu¤u gibi, Viet-nam’da da özel bir yer tutar. Çünkü,muhbirlerin, ajanlar›n cezaland›r›l-mas› devletin otoritesini k›rarken,halk›n korkudan kurtulmas›n› sa¤lar.Halk örgütlenmelerinin önü aç›l›r,askeri örgütlenmelerin daha güven-likli olmas›n›n koflullar›n› yarat›r.

Tabii burada eylemlerin halka

zarar verip vermemesi aç›s›ndanIrak ve Vietnam aras›nda büyük birfark oldu¤u da ortadad›r.

Gerilla ordusu, NLF, stratejikköylere girdi¤inde önce ajanlar tu-tuklan›p halk›n gözünün önünde ce-zaland›r›l›r. Ancak bu cezaland›r-malar yap›l›rken, ajanlar›n aileleri-ne dokunulmuyor, onlara zarar ver-memeye özen gösteriliyordu. Bilin-di¤i gibi, Irak’taki direniflte ise, di-renifli sürdüren baz› gruplar›n is-lamc› bak›fl aç›s› ve pragmatizmle-rinin sonucunda, bu aç›dan oldukçaolumsuz bir anlay›fl sözkonusudur.Halka zarar veren eylemler bir çizgihalindedir ve bu da direnifli zay›fla-tan, tüm “ulusu”, halk›n tümünükapsamas›n› engelleyen en önemlifaktörlerden biridir.

Özlem: Vietnam’da iflgale kar-fl› direniflte gönüllü kad›nlardan olu-flan ve “Topuzlar Ordusu” ad› alt›n-da örgütlenen kad›n örgütlenmesi-nin de özel bir yeri vard›r. fiehit, tut-sak yak›nlar› için yard›mlar› organi-ze etmekten kimyasal savafla karfl›imza toplamaya kadar uzan›r ey-lemleri.

Orjinal eylem biçimlerinden biriAmerikan bombard›manlar› sonras›ölenleri sedyelere koyup k›rm›z›giysileriyle karakollara kitlesel yü-rüyüfller düzenlemektir. Keza askertoplayan araçlar›n yolu üzerine top-luca yatarak yolu trafi¤e kapat›p as-ker al›m›n› engellemek de TopuzlarOrdusu'nun önemli eylem tarzlar›n-

dan biridir... Kad›nlar›n mücadeledebu flekilde yeral›fl› da Irak ve Viet-nam aras›ndaki farkl› yanlardan bi-ridir.

Kemal: Vietnam ve Irak’takimücadelenin baz› niteliklerini böy-lece görmüfl ve “ulusal”l›¤›n nas›lflekillendi¤ini özetlemifl olduk. Herikisi de ulusal kurtulufl savafl› niteli-¤indedir. Ancak hedefleri farkl›d›r.Önderliklerinin nitelikleri farkl›d›r.Bu da savafl›n politik ve pratik sey-rini belirlemektedir. Evet, ABD’ninVietnam’dan çekilifli nas›l gündemegeldi; flimdi de ona bakal›m.

Mazlum: 1960’lar›n ortas›ndaGüney Vietnam'da iflgalci Amerikanaskerlerinin say›s› 500 bine ulafl-m›flt›. ‹flbirlikçi ordunun da say›s›yaklafl›k 900 bindi.

Buna karfl›l›k NLF önderli¤inde30 bin kiflilik gerilla gücü ve 80 binkiflilik milis kuvveti bulunuyordu.

Görünürde tabii ki düflman›n bü-yük bir say›sal ve askeri üstünlü¤üvard›. Ancak halk savafl›nda as›lgüçlü olan NLF idi. Say›s› 1 milyon400 bine ulaflan emperyalistlerin veiflbirlikçilerinin son teknoloji hari-kas› silahlar›, halk›n direnifli ve ya-rat›c›l›¤› karfl›s›nda en ilkel silahlardurumuna düflmüfl, etkisizleflmiflti.

1960’lar›n ikinci yar›s›nda Halkordusunun sald›r›lar›, Güney Viet-nam'›n tümüne yay›l›rken psikolo-jik üstünlük yavafl yavafl NLF’nineline geçmiflti. NLF 30-31 Ocak1968'de ülke çap›nda ayn› anda ifl-galcilere ait 80 yerleflim biriminekarfl› sald›r›ya geçti. “TET Sald›r›-

s›” olarak adland›r›lan bu harekatta,halk da kasabalar›n, köylerin için-den ayaklanarak NLF'ye destek ver-di. Sald›r› Amerikan ordusu ve ifl-birlikçi hükümet için tam bir flokadönüfltü.

Bu sald›r›lar›n üç önemli sonucuoldu. Birincisi, askeri olarak NLF,iflgalcilere büyük darbeler indirebi-lecek durumda oldu¤unu göstermifl-ti. Baflka bir deyiflle, iflgalciler sal-d›r›lar› engellemekten acizdiler.‹kincisi, TET sald›r›s›, halk›n da ta-

mamen NLF'ye destek verdi¤ininaç›k göstergesi olmufltu.

Ve üçüncüsü; ki konumuz aç›-s›ndan önemli; TET, Vietnam takvi-minin y›lbafl› günü anlam›na geli-yordu. ABD askerlerinin Viet-nam'dan çekilmesi tart›flmalar› iflteilk defa tarihe “TET sald›r›s›” ola-rak geçen bu operasyondan sonragündeme gelmifltir. Art›k onbinlerleifade edilen ABD kay›plar›, ve enaz bunun kadar önemli bir di¤ernokta olarak, Mai Lay Katliam› gi-bi geliflmeler neticesinde Viet-nam’daki savafl›n niteli¤inin halklartaraf›ndan daha net görülmesininsonucunda bu tarihten sonra çekil-me tart›flmas› giderek daha da yo-¤unlaflacakt›r.

Ama geri çekilme tart›flmas›n›ngündeme gelmesiyle, geri çekilmearas›nda yine de epey uzun bir za-man vard›r.

Dedi¤imiz gibi, tart›flman›n gün-deme gelifli 1968. Ama bundan birsüre sonra da ABD’nin çekildi¤inidüflünmeyin. Çekilme tart›flmas›n›ngündeme gelifline ABD emperyaliz-minin ilk cevab›, mart ay›nda, yaniçekilme tart›flmalar›n›n gündemegelmesinin üzerinden henüz iki aygeçmiflken, Vietnam’a 200 bin kifli-

lik yeni askeri birlik göndermek ol-du. Bunu Vietnam’daki sald›r›lar›n›daha da art›rmas› izledi.

ABD, karada savafl› kaybetmiflti;ama savafl› kaybetti¤ini kabul etme-yecekti henüz; Amerika, 1970'tenitibaren sistematik olarak havadançok yo¤un bombalamalara bafllad›.Yerleflim birimlerini, ormanlar›,da¤lar›, akarsular› bombalayarakhalk› y›ld›rmaya çal›fl›yorlard›.

Özlem: Bu konuda Vietnamkurtulufl savafl›na iliflkin rakamlar

33

14 Ocak 2007 / 87

ietnam’da çekilmenin “savafl› Viet-naml›laflt›rma” politikas›yla birlikte gün-deme geldi¤i düflünülürse, Irak’ta da iflgal-ci ABD çekilmeyi “planlasa” bile, çekilme-den önce, iflbirlikçi, kukla bir hükümetigüçlendirmek için elinden geleni yapacak,dahas› savafl› “Irakl›laflt›rmak” gibi politi-kalara baflvurabilecektir.

V

Page 34: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

gerçekten çok çarp›c›d›r. Birkaç ör-nek vermek istiyorum.

Kimyasal maddelerle Vietnamtopraklar›ndaki bütün canl›lar yoke-diliyordu. Gökyüzünden tabiri caiz-se ölüm ya¤›yordu.... 85 miligram›New York’un tümünü yokedecekDioksin adl› maddeden 170 kg, ony›l sonra bile sakat do¤umlara yola-çan Orange Agent adl› zehirli gaz-dan 40 milyon litre, 1961-1971 y›l-lar› aras›nda 90 milyon litre zehirligaz savafl helikopterlerinden püs-kürtüldü. Aral›k 1972’de 12 güniçinde yap›lan hava sald›r›lar›nda40 bin ton bomba kullan›larak ülkeharabeye çevrildi.

Vietnam halk›n›n bu savafltaödedi¤i bedellerin rakamlara dökül-müfl halinde flunlar vard›. 83 bin sa-kat, 8 bin felç, 30 bin kör, 10 bin sa-¤›r ve 13 milyon 457 bin 882 ölü...

Mazlum: Evet, dedi¤i gibi,sald›r›n›n fliddeti çok büyüktü, dire-nifl içinde halk›n ödedi¤i bedel de oölçüde büyük oldu. Ama bu sald›r›-lar ABD aç›s›ndan gidiflat› tersineçeviremedi. Savafl bundan sonraNLF'nin iflgalcilere karfl› sald›r›lar›-n› giderek boyutland›rmas›, ABDve iflbirlikçi iktidar›n ad›m ad›m ge-rileyifli fleklinde devam etti. Mart1975'te iflbirlikçi hükümetin bafl-kenti Saygon d›fl›ndaki tüm ülkekurtar›lm›flt›.

Nisan'›n ortas›nda Saygon'unkuflat›lmas› harekat› bafllat›ld›. Say-gon içindeki NLF örgütlenmesi dekuflatmayla birlikte harekete geçti.ABD, 18 Nisan’da Saygon’dakiAmerikal›lar›n kenti boflaltmas› em-rini verdi. 29 Nisan'da son sald›r›bafllat›ld›. 30 Nisan 1975'de Saygondüfltü. Saygon’un düflüflü, savafl›nbitifli ve zafer demekti.

Kemal: Mazlum arkadafl süre-ci anlatt› afla¤› yukar›. Ancak bura-da, bu sonuca gelinceye kadarki sü-reçte yaflanan bir kaç noktaya dik-kat çekmek istiyorum flimdi.

ABD, TET sald›r›s›n›n ard›ndanyukar›da aktar›ld›¤› gibi, 200 binasker daha gönderdi, operasyonlar›-

n› yo¤unlaflt›rd›. Ama ABD yöneti-mi bununla da geri çekilme tart›fl-malar›n› bast›ramad›. O y›l›n (1968)sonunda yap›lan baflkanl›k seçimle-rini kazanan Nixon, 1969 May›s’›n-da "yabanc› kuvvetlerin çekilmesi,ateflkes yap›lmas› ve Güney Viet-nam'›n kendi kaderini tayin etmehakk›n›n tan›nmas›"n› önermek zo-runda kald›.

ABD’nin Vietnam’dan çekilme-sinin Aral›k 1970'te tamamlanmas›kararlaflt›r›lm›flt›. Fakat ABD, Gü-ney Vietnam’daki iflbirlikçi Thieuhükümetinin askeri gücünü art›rma-dan çekilmedi, bu nedenle ABDKara ve Deniz Kuvvetleri’nin Viet-nam topraklar›ndan ayr›lma ifllemi1971 sonuna kadar sürdü.

Peki 1971 sonunda Vietnam’daABD kara, deniz askeri kalmama-s›yla ABD çekilmifl mi oldu?.. Ha-y›r. ABD çekilirken, asl›nda savafl›“Vietnaml›laflt›rma” politikas›n›yürürlü¤e koyarak çekiliyordu. Vi-etnam halk› birbirine k›rd›r›lacakt›.Bunun için de iflbirlikçi orduyu herbiçimde güçlendirmeye devam etti.

1971-73 boyunca ABD, iflbirlik-çi Güney Vietnam ordusuna 700uçak, 500 top, 400 tank ve z›rhl›araç ve çok say›da gemi, ve 2 mil-

yon ton savafl malzemesi verdi. As-l›nda ABD çekilmemiflti, iflbirlikçiordu arac›l›¤›yla sürdürüyordu sa-vafl›... Üstelik Vietnam’dan kara vedeniz askerlerini çeken ABD, hava-dan sald›r›lar›n› bu “çekilme”densonra da sürdürdü. Mesela sadece1972'nin ilk üç ay›nda Amerikanuçaklar› Vietnam'a yüzü aflk›n "ko-

ruma sald›r›s›'" yapt›.

ABD'nin Kuzey Vietnam'› bom-balamas› 1972 y›l› boyunca hemenhemen kesintisiz sürdü. Bu sald›r›la-r›n boyutunu göstermek aç›s›ndan fluörne¤i verelim: Y›l›n son 12 günün-de Hanoi'nin en kalabal›k kesimleri-nin hedef al›nd›¤› sald›r›larda toplam40 bin ton bomba kullan›ld›.

Ancak ABD’nin Vietnam savafl›-na karfl› muhalefet gerek ABD için-de, gerekse de Avrupa’da oldukçayayg›nlaflm›flt›. ‹ngiltere d›fl›ndatüm Avrupa ülkeleri (‹ngiltere’nin

her katliamda ABD’nin en yak›n›n-da olmas› da yeni bir olgu de¤il ya-ni) ABD'den bombard›mana sonvermesini istedi. Amerikan Kongre-si’ne sunulan bombard›mana sonverilmesi önerisi de ezici bir ço¤un-lukla kabul edildi. Gösteriler heryerde üst düzeye ç›kt›. DemokratikVietnam Cumhuriyeti'ne yap›lanhava sald›r›lar›na nihayet ve ancak1973 Ocak’›nda son verildi. 27Ocak 1973'te imzalanan Paris An-laflmas› ile ABD resmen savafl›n d›-fl›nda kald›.

Özlem: Evet, bu son aktar›lan-larla birlikte flunu daha somut gör-düm ki, asl›nda öyle kelime anla-m›yla anlafl›lan biçimde bir “çekil-me” sözkonusu de¤il. Son ana kadaryapabilece¤i herfleyi yap›yor emper-yalizm. Kara, deniz güçlerini çeki-yor, ama havadan sald›r›lar› sürdü-rüyor... Vietnam’da çekilmenin “sa-

vafl› Vietnaml›laflt›rma” politika-s›yla birlikte gündeme geldi¤i düflü-nülürse, Irak’ta da iflgalci ABD çe-kilmeyi “planlasa” bile, çekilmedenönce, iflbirlikçi, kukla bir hükümetigüçlendirmek için elinden geleni ya-pacak, dahas› savafl› “Irakl›laflt›r-

mak” gibi politikalara baflvurabile-cektir. Ki Irak’›n milliyetler, mez-hepler çat›flmas›na son derece elve-riflli bir sosyolojik, tarihsel geçmiflesahip olmas› nedeniyle de bu çat›fl-man›n zemini daha da güçlüdür...

Kemal: Evet, çabuk zafer bek-lentilerine girmek, ayn› çabukluktahayal k›r›kl›klar›n› da beraberindegetirir, çabuk zafer hayali kuranlar,bir noktadan sonra emperyalizmekarfl› zafer kazan›lamayaca¤›n› dü-flünmeye bafllarlar... Direnifl ve sa-vafl uzun sürelidir, zorludur. Bugüniçin öncelikle kavranmas› gerekenhalka budur. Yar›n için ise, kesinolan fludur ki, emperyalistler aç›kveya gizli, iflgal ettikleri tüm top-raklardan “çekilmek” zorunda kala-caklar, daha do¤rusu kovulacaklar.Bu tarihi neticeyi de hiçbir fley de-¤ifltiremeyecek. Sevgili okurlar›-m›z, konumuza noktay› böylece ko-yarak sohbetimize burada son veri-yor, hepinize hoflçakal›n diyoruz.

34

14 Ocak 2007 / 87

Page 35: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Filistin’den gelen haberler, Filis-tin halk›n›n dostlar›n› üzüyor, düfl-manlar›n› sevindiriyor.

5 Ocak’ta ‹srail Ramallah’a girdi,6 Filistinli'yi katlederken, 30’a yak›nFilistinli'yi de yaralad›. Ayn› günGazze’de Hamas ve El Fetih'e ba¤l›güçler birbiriyle çat›flmaktayd›. Buçat›flma, o gün bas›n yay›n organla-r›nda flu sözlerle yans›t›ld›: “Filis-tin önceki gün El Fetih ve Hamas’›nmilitanlar› aras›ndaki, son dönem-lerin en fliddetli çat›flmalar›na sah-ne oldu.”

Gazze’nin çeflitli bölgelerinde 3-4 Ocak’ta yaflanan iç çat›flmalarda13 kifli öldü, 60’a yak›n Filistinli deyaraland›.

Filistinliler'in “birbirine düfl-müfl” olmas›ndan cesaret alan ‹srailSiyonizmi, Gazze’de, Bat› fieria’dayeni sald›r›lar gerçeklefltirdi. 5Ocak’ta Ramallah’a düzenlenensald›r›, 2006 May›s ay›ndan bu ya-na ki en büyük sald›r›yd›.

Siyonistleri cesaretlendiren ge-liflmelerin, geçen haftaki yans›ma-lar›ndan bir k›sm› flöyleydi.

“HAMAS, El Fetih’in üst düzeylideri General Muhammed Gray-yib’i evinde roketli sald›r›yla öldür-dü. A¤›r silahlar›n kullan›ld›¤› ça-t›flmalarda, biri çocuk 5 kifli öldü,30 kifli yaraland›. ‹ntikam almak is-teyen El Fetih milislerini yat›flt›r-maya çal›flan ‹slami Cihad üyeleri-nin üzerine de atefl aç›ld›, 5 kifli ya-raland›.”

Ayn› gün Gazze’de bir camininimam›, camiden ç›karken kurflunadizildi.

Ve ayn› gün Filistin Devlet Bafl-kan› Mahmud Abbas ile Baflbakan‹smail Haniye'nin Gazze'deki gö-rüflmesinden sonra bas›na yap›lanaç›klamada, "Sükûnet, tüm silahl›kiflilerin sokaklardan çekilmesi ve

diyalog ça¤r›s› yapmak konusundaanlaflt›k'' denildi. Daha önce de ikikez ateflkes ilan edilmiflti Hamas veEl Fetih aras›nda, ama ateflkeslersorunu çözmemiflti.

Hamas ve El Fetih aras›ndaki ça-t›flmada halk›n ç›karlar› yoktur. Buçat›flma, bir iktidar kavgas›d›r. ‹flgalalt›ndaki bir ülkede, böyle bir çat›fl-man›n siyonizmi güçlendirece¤iaç›kt›r. El Fetih’in veya Hamas’›nbunu görmemesi mümkün de¤ildir.Ancak buna ra¤men, birbirlerinekarfl› silahl› çat›flmadan geri durmu-yorlar. Çat›flma, islamc› ve milli-

yetçi ideolojinin benmerkezcili¤i-

ni, mülkiyetçili¤ini çok ç›plak ola-rak yans›tmaktad›r.

Öte yandan, yine ayn› anlay›fl,iflgalcinin yöntemlerini birbirinekarfl› kullanmaktan da çekinmiyor.

‹srail’in Ramallah'ta düzenledi-¤i, 6 Filistinli'nin ölümü, 30'a yak›nFilistinli'nin de yaralanmas›na ne-den olan operasyonu protesto edenFilistinliler, ‹srail askerleri taraf›n-dan bas›nçl› su s›k›larak da¤›t›ld›.

Hem sald›r›yor, katlediyor vehem de protesto edilmesine bile ta-hammül edemiyor. Hiç kuflku yokki, siyonist katliamc›lar için bu ta-hammülsüzlük ve sald›rganl›k flafl›r-t›c› de¤ildir.

Ama ayn› yöntemlerin Filistindireniflinin bir parças› olan güçlertaraf›ndan kullan›lmas›, flafl›rt›c›d›rve normal de¤ildir.

Bak›n flu yöntemlere:

“Çat›flmalarda, El Fetih üyesiüst düzey güvenlik görevlisi Mu-hammed Grayyib’in evinde arala-r›nda çocuklar›n da bulundu¤u 6kiflinin öldürüldü¤ü ö¤renildi.”

“Grayyib, öldürülmeden önceFilistin Televizyonu’na telefonlaba¤lanarak yard›m ça¤r›s›nda bu-lundu. Grayyib’in, ‘Evime kurflunya¤›yor, roket at›yorlar. Çocuklarölüyor. Allah için ambulans gönde-

rin’ dedi¤i ve sonras›nda sesin ke-sildi¤i bildirildi.”

“Yerel kaynaklar, inan›lmaz birsavafl yaflan›yor. Çat›flmalar çokfliddetli. Ölü ve yaral›lar›n aras›ndaçok say›da sivil, çocuk ve kad›n davar dediler.”

Ama daha vahimi, daha düflün-dürücüsü flu afla¤›da okuyaca¤›n›z-d›: El Fetih yöneticilerinden Mu-hammed Grayyib’in evine yap›lansald›r›dan sonra mahalledeki Filis-tinliler, mahalle ortas›nda toplan›pyürüyüfl yaparak çat›flmalar› protes-to ettiler. Ancak Hamasl› militanla-r›n, bu kez de yürüyüfl yapanlar›n

üzerine atefl açt›¤› bildiriliyor...

Bu yöntemler, siyonizmin ony›l-lard›r Filistin halk›na karfl› kulland›-¤› yöntemlerdir. Bunlar, zulme kar-fl› olanlar›n, halktan yana olanlar›nyöntemleri olamaz...

Türkiyeli devrimciler, Filistinliyurtseverlerden bu çat›flmalara sonvermelerini istiyorlar. Çünkü bu ça-t›flmadan kimlerin kazançl› ç›kaca¤›bellidir.

Nitekim, iç çat›flma t›rman›rken,Reuters Ajans›, ABD emperyalistle-rinin “Mahmud Abbas’› Hamas’akarfl› güçlendirmek amac›yla 86.4milyon dolarl›k yard›m yapaca¤›”haberini veriyor. Filistinli örgütleriniç çeliflkileri artt›kça, bu çeliflkilerik›flk›rtmak isteyenler de artacak, da-ha cüretli olacaklard›r.

Bir Hamas sözcüsü, son 10 gün-de 26 kiflinin öldü¤ünü aç›klad›. Ça-t›flma sürdü¤ünde ölümler artacak,emperyalistler ve siyonistler, komp-lolor, flantajlar, rüflvetler için uygunzemin bulacaklard›r.

Anti-emperyalist, halktan yanatüm Filistinli güçlerin bugün içinönceli¤i, direnifl güçleri aras›ndakiçat›flman›n sona ermesini sa¤lamakolmal›d›r. Filistinli güçler, dostlar›-n› üzmemek, düflmanlar›n› sevindir-memek için bunu baflarmal›d›rlar.

35

14 Ocak 2007 / 87

Bir yanda ‘iç çat›flma’,

bir yanda ‹srail sald›r›lar›... FFii ll ii ss tt iinn::

Page 36: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Geçti¤imiz aylarda, islamc› fieriat Mahkemeleri Bir-li¤i’nin baflkent baflta olmak üzere birçok kenti deneti-mi alt›na ald›¤› Somali’de, “teröre karfl› savafl” ad›naAmerikan iflgali ve katliamlar yaflan›yor. Ülke önce,ABD destekli Etiyopya taraf›ndan iflgal edildi, ard›ndanABD uçaklar› taraf›ndan bombaland›.

‹flgal ve Bombard›man

1993-95'te BM flemsiyesi alt›nda ülkeye müdahaleeden ve 18 askerini kaybetti¤i darbenin ard›ndan kaçanABD emperyalizmi bir kanl› müdahale sayfas›n› dahaaçt› ve bombard›manlarla, sivil halk› katlederek döndü.

Asl›nda Somali’de yaflanan çat›flmalar ve kriz bir sü-redir BM Güvenlik Konseyi gündemindeydi. Ancak,emperyalistler aras› paylafl›mda anlaflma sa¤lanamad›¤›için henüz bir sonuç al›nmadan, ABD, Etiyopya’y› dev-reye soktu. Zaten iflbirlikçi gruplar› destekleyen ABDemperyalizmi, Etiyopya’n›n iflgaline onay verdi. Kendiaskeri varl›¤›n› ise, bu aflamadan sonra “meflrulaflt›rma-ya” çal›flacakt›.

Etiyopya askeri güçleri geçti¤imiz ay a¤›r bombard›-mana tabi tuttu¤u baflkent Mogadiflu’ya kadar ilerledi.Haziran 2006’dan bu yana baflkenti elinde tutan fieriatMahkemeleri Birli¤i (B‹M) güçleri, Afganistan’da Tali-ban’›n tutumuna benzer bir flekilde, çat›flmalara girme-den baflkenti terketti. ‹slamc› güçlerin lideri fieyh fierifAhmed, Etiyopya bombard›manlar› s›ras›nda yapt›¤›aç›klamada, savaflta yeni bir aflamaya gelindi¤ini belir-terek, “uzun bir savafla haz›rlan›yoruz" demiflti.

B‹M’in ayr›lmas›ndan bu yana baflkent sokaklar›ndaiflgalciler ve silahl› afliret milisleri dolafl›yor.

Etiyopya iflgaliyle yetinmeyen ABD emperyalizmihafta bafl›ndan itibaren ülkenin güneyini bombalamayabafllad›. Cibuti’den havalanan AC-130 tipi uçakla, özel-likle güneydeki Hayo ve Badil köylerine bombalar ya¤-d›ran ABD, sald›r›da, “El Kaide militanlar›n› ve 1998'deKenya ve Tanzanya'daki Amerikan elçiliklerine düzen-lenen sald›r›lardan ötürü aranan kiflileri hedef ald›¤›n›aç›klad›.

Görgü tan›klar›n›n BBC'ye verdi¤i bilgilere göre,sald›r›larda yüzlerce sivilin öldü¤ü ve aralar›nda çocuk-lar›n da oldu¤u belirtiliyor.

Küstahça “gerekti¤i kadar burada kalaca¤›z” diyenABD’nin üç savafl gemisi de, Etiyopya iflgalinin ard›n-

dan “El Kaide mili-tanlar›n›n kaçmas›n›önleme” yalan› ile ge-çen hafta Somali k›y›-lar› aç›klar›nda bekle-meye bafllam›flt›. Teh-dit böylece sürekli tu-tulurken, yer yer B‹Mgüçlerinin çekildi¤igüneye yönelik bom-

balamalar da sürüyor.

Öte yandan El Kaide liderlerinden Eyman ez Zeva-hiri de, ‹slamc› militanlara destek olmalar› için dünya-n›n dört bir yan›ndaki müslümanlara cihat ça¤r›s› yapt›.

Bir Kez Daha “Terörle Savafl”

Hukuksuzlu¤u

Bir ülkeye bombalar ya¤d›r›p “terörle savafl›yorum”aç›klamas› yapan ABD emperyalizmi, bir kez daha dün-yaya bu hukuksuzlu¤u dayat›yor. Tescilli Amerikanc›la-r›n dahi, “Herhangi bir devletin ‘terörle mücadele’ ge-rekçesiyle baflka bir ülkeyi bombalamaya hakk› varm›?..” (Sami Kohen) diye sorgulad›¤› bir teflhir olmufl-lu¤a karfl›n, ABD emperyalizminin “terörle savafl” söy-lemini halklara sald›rmak ve as›l olarak tekellerin dün-ya hakimiyeti için kullanmaya devam edece¤i bir kezdaha görülmektedir.

ABD’nin bombard›man gerekçesini do¤ru kabul et-sek dahi, bir kifliyi bulmak ad›na bir ülkenin bombalan-mas›, kendilerinin savundu¤unu iddia ettikleri uluslara-ras› hukukta dahi, aç›kça hukuksuzluk olarak tan›mla-n›r. As›l sorun da burada, 11 Eylül'den bu yana böyle birba¤lay›c›l›k duymuyor emperyalistler, ç›karlar›na uy-gun olarak ülkeleri bombal›yor, iflgal ediyor, devlet bafl-kanlar›n› idam ettiriyor, halk› katlediyor...

Irak’ta bata¤a saplanan “terörle mücadele” söylemi,flimdi de Afrika’da yeni bir cephe açt› böylece. Afganis-tan ile Asya’da, Irak ile Ortado¤u’da iflgal ve katliamlargerçeklefltiren emperyalizm, Afrika’ya da Somali üze-rinden müdahale etti.

Önce Piyonlar Devreye Sokuldu

ABD önce Etiyopya’y› kulland›, müdahalenin önünüaçt›. Ancak sonra kendisi askeri olarak müdahale etti.

Bölgedeki varl›¤›n› iflbirlikçisi Etiyopya arac›l›¤›ylasürdüremezdi. Etiyopya, askeri, siyasi, ekonomik ve ta-rihsel olarak bu ülkedeki varl›¤›n› uzun süre sürdürmeolana¤›na da sahip de¤ildi. Çünkü, daha önce iki kezSomali ile savaflmas›; birleflik bir Somali'yi kendine“Tehdit” olarak görüp bölüp parçalamada, emperyalistdestekle 16 y›ld›r istikras›zlaflt›rmada baflrol oynamas›,ülkeyi ikiye bölmeye çal›flmas›, savafl a¤alar›na destekvermesi gibi nedenlerden dolay›, Somali halk› taraf›n-

36

14 Ocak 2007 / 87

Amerikan terörü Somali’de‘Terörle savafl’ yalan›; yine katliam› ve emperya-list ç›karlar› gizleme arac› gerekçesi

Page 37: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

dan “düflman” olarak görülüyor. Nitekim bugün baflkenthalk› Etiyopya varl›¤›na fliddetle karfl› ç›kmaktad›r. Ke-za, emperyalist destek olmaks›z›n Etiyopya’n›n iflgaliaskeri ve ekonomik olarak yürütmesi de mümkün de¤il-dir.

ABD emperyalizmi tüm bu gerçeklerle birlikte, Eti-yopya’y›, özellikle B‹M’in iktidara gelmesinden sonraSomali’nin üzerine sald› ve kendine sald›r› ve iflgal içinmeflru zemin yaratmaya çal›flt›.

“Terör” Bahane,

Aslolan Emperyalist Ǜkarlar

Gerekçe “terörle mücadele” ya da falanca “terörist”öldürmek! Herkes biliyor ki, art›k bu gerekçeler as›lamac›n üzerini örtmeye hizmet eden yalanlard›r. Afga-nistan’da “Taliban, El Kaide’yi himaye ediyor” baha-nesi kullanan ABD, burada da “B‹M, El Kaide’yi hi-

maye ediyor” demagojiyle kimseyi ikna edemez.

Peki, Somali sald›r›s› ile neyi amaçl›yor emperya-lizm?

Birinci neden; Afrika k›tas›ndaki hakimiyet sorunu-dur. Tarihsel olarak daha çok Avrupa emperyalistlerininsömürgesi olan Afrika’ya askeri, ekonomik, siyasi ola-rak hakim olmak isteyen ABD emperyalizmi, bu amaç-la her türlü iç çat›flmay›, istikrars›zl›¤› körüklüyor, ar-d›ndan müdahale ediyor. Emperyalizm, Afrika k›tas›ndamuhalif hiçbir güç b›rakmadan hakimiyetini kurmak is-tiyor. Bu anlamda da, islamc› güçleri önünde engel ola-rak görüyor ve Mogadiflu’ya iflbirlikçi bir hükümet dik-mek istiyor. Somali’nin, Afrika Boynuzu'nda stratejiköneme sahip bir ülke oldu¤u gerçe¤i düflünüldü¤ünde,bu amaç daha aç›k görülmektedir. Öte yandan, yine Af-rika k›tas›nda yo¤un çat›flmalar›n yafland›¤› Sudan’dakigeliflmeler de, emperyalistlerin hakimiyet çabalar›n›nd›fl›nda de¤ildir. Somali’ye yerleflen ABD emperyaliz-minin Sudan’a müdahalesi ve muhtemel bölüp parçala-ma operasyonu da (burada da islamc› bir iktidar bulunu-yor) daha kolay olacakt›r. Sadece Sudan da de¤il, gerekAfrika gerekse M›s›r, Suudi Arabistan gibi Afrika’yayak›n Ortado¤u bölgelerinin denetimi aç›s›ndan bu mü-dahale önemlidir. ABD D›fliflleri Bakan› Rice’nin Orta-do¤u’dan Afrika’ya 22 ülkenin rejimlerini de¤ifltirerekkurmak istedikleri “imparatorluk” içinde Somali de yeralmaktad›r.

Bir baflka nedeni ise, do¤rudan ekonomik. Somali,birçok Afrika ülkesi gibi halk› yoksul olmas›na karfl›n,zengin kaynaklara sahip. Petrol ve do¤algaz rezervleri-nin zenginli¤i en önemli etken. Bu kaynaklar› ele geçir-menin yan›s›ra, Afrika Boynuzu’nun ve enerji yolunundenetiminde kilit rolü olan Aden Körfezi'nin denetimiiçin Berbera kentine üslenmek istiyor. A¤›rl›kl› olarakABD iç politikas›na yönelik bir baflka neden olarak da,Amerikan kamuoyunda art›k ciddi olarak sorgulanan veIrak’ta bata¤a saplanan “terörle mücadele”ye bir “bafla-

r›” vermek ve destek tazelemek olarak ifade edebiliriz.

Ülkenin istila edilmesine ve bombalanmas›na karfl›ç›kmayan Avrupa emperyalistleri ise, tahmin edilece¤iüzere sömürü pastas›ndan pay almak istiyor. Bu neden-le, Somali’de do¤rudan ABD ya da onun denetimindekiEtiyopya iflgali, veyahut etkisiz Afrika Birli¤i Gücü ye-rine, BM Bar›fl Gücü'nün iflgalini savunuyor. ABD Sal-d›r›s› sonras› aç›klamada bulunan, AB Ortak D›fl Politi-ka ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, “istik-

37

14 Ocak 2007 / 87

Avrupa emperyalizmi ve ar-d›ndan ABD emperyalizmininmüdahaleleri sonucu y›llard›rçat›flmalar›n, kaosun hiç bitmedi¤i ülkede, çat›flman›nbir yan›n›, fieriat Mahkemeleri Birli¤i oluflturuyor. Di-¤er yanda uyuflturucu gibi ifllerden ç›kar sa¤layan silah-l› afliretler bulunuyor ve 2004’te komflu ülke Kenya’dakurulan ve bugün ülkeyi iflgal eden Etiyopya ve emper-yalizm taraf›ndan desteklenen Cumhurbaflkan› Abdulla-hi Yusuf'un önderli¤indeki ‘Geçici Hükümet’ bulunuyor.

Son 15 y›ld›r istikrarl› bir hükümet yok. Baflkent Mo-gadiflu baflta olmak üzere birçok kent geçen y›la kadarafliretler taraf›ndan kontrol ediliyordu. Uyuflturucu tacir-lerini halk›n önünde k›rbaçlatma, afliretlerin gelir kayna-¤› uyuflturucu bitkisini yasaklama gibi “suçla mücadele-si” ile halk›n önemli bir kesiminin deste¤ini alarak güç-lenen fieriat Mahkemeleri Birli¤i, 2006 Haziran’›ndasald›r›ya geçerek baflkente kadar ülkenin büyükbölümünü ele geçirdi. Halka zulmeden afliret reisleri ka-çt›. Afliretlerin birbiri aras›ndaki çat›flmalara müdahaleeden ve silahs›zland›ran, y›llard›r kaosun dinmedi¤i bafl-kentte k›smi bir sükuneti sa¤layan B‹M, halktan da des-tek gördü ve ülkede fleriat hukukunu ilan etti. ‹flte bu ge-liflme, müslüman nüfusa sahip olan birçok Afrika ülkesiaç›s›ndan da “korku” kayna¤›yd›. Afrika Birli¤i’nin Eti-yopya’n›n sald›r›s›n› desteklemesinin alt›nda da bu kor-ku yat›yor. Az›nl›k bir müslüman nüfusa sahip olan Eti-yopya, as›l amaç farkl› olsa da, sald›r›s›n› “fleriat tehli-kesi” olarak aç›klad›. Mazeret; B‹M’in El Kaide ile ba¤-lant›l› olmas›yd›. Yani bir baflka deyiflle ABD patentli“terörle savafl” söylemine sar›ld›.

Silahl› afliretler ve Geçici Hükümet, baflta Amerikaolmak üzere emperyalistlerce destekleniyor. Etiyopyada, Afrika Boynuzu denilen Do¤u Afrika’daki en önem-li emperyalist iflbirlikçisi olarak biliniyor ve ABD üsleribulunuyor. K›tada en modern askeri araçlara sahip ol-mas›n›n kayna¤› da burada sakl›. Terör estiren afliretlerde yine emperyalistlerin “terör” söylemine sar›lm›fldurumda. B‹M’e karfl› biraraya gelerek “Bar›fl› Sa¤lamave Terörle Mücadele ‹ttifak›” adl› bir olufluma gitmele-rinin nedeni de buydu. Nitekim, “ülkeden El Kaide mi-litanlar›n› atmak için savafl›yoruz” diyen bu güçlerin,ABD taraf›ndan da destek bulduklar› bilinmektedir.

Savaflanlar kim?

Page 38: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

rar ve güvenli¤i sa¤lama” demagojisine dayand›rd›¤›aç›klamas›nda, bu noktaya dikkat çekmektedir.

“Ülkemin Bombalanmas› Hakl›d›r”

Diyen Bir ‹flbirlikçi Devlet Baflkan›

ABD bombard›man›nda sivil halktan insanlar›n kat-ledildikleri ortadayken, bu konuda en “ilginç” aç›klama,sözde devlet baflkan› Abdullah Yusuf’tan geldi. Abdul-lah Yusuf, “ABD'nin El Kaide zanl›lar›na karfl› hava sal-d›r›s› düzenlemeye hakk› oldu¤unu” söyleyerek ülkede“afl›r› dincilerle mücadeleye yard›m eden Etiyopya as-kerlerinin de iflgalci güç olmad›¤›n› ve bar›fl gücü asker-leri Somali'ye konufllan›r konufllanmaz ülkeden ayr›la-caklar›n›” söyledi.

Seçildi¤i 2004’ten bu yana ilk kez ve iflgalci Etiyop-ya askerlerinin sayesinde baflkente giren bir devlet bafl-kan›! Afganistan’›n Karzaisi’ni hat›rlat›yor. O da, aç›k-ça Afgan halk›n›n bafl›na bombalar ya¤d›r›lmas›n› iste-mifl, daha fazla bombalay›n mealinde aç›klamalarda bu-lunmufltu.

Emperyalistler tüm dünyada tam bir hukuksuzlukdüzeni yaratmakla kalm›yor, insan neslinin i¤renerekanaca¤› iflbirlikçilik örneklerini de beraberinde ortayaç›kar›yor. Irak’ta bunun birçok örne¤i yafland›. Baflkahalklar›n katledilmesi, ülkelerinin iflgali pahas›na “be-nim devletim olsun” diyen milliyetçi iflbirlikçilerden,Saddam’›n idam› ve koltuk karfl›l›¤›nda ülkesinin enönemli yeralt› zenginli¤ini tekellere teslim eden hükü-met ve dini liderlere kadar afla¤›l›k bir “kuflak” yarat›l-d›. Somali Devlet Baflkan› da ayn› neslin bir örne¤i. Butürleri için tek sorun, ç›kar, koltuk, iktidard›r. ‹ktidar ol-duklar›nda da, soygun, talan, yolsuzluklar ve halka zu-lümden baflka hiçbir fley vermediklerinin birçok örne¤imevcuttur.

Ezilenlerin Baflkald›r›s›ndan

Kurtulamazs›n›z

ABD’nin Somali’yi ve Do¤u Afrika’y› denetlemeçabas› yeni de¤il. 1990’lar›n bafl›nda bu amaçla askerigüç ç›karm›flt› Somali’ye. Ancak, 1994’te ald›¤› a¤›rdarbenin ard›ndan ülkeyi terketmek zorunda kald›. “Ka-ra fiahin Düfltü” filmlerine de konu olan bu sald›r›da 18ABD askeri ölmüfltü.

fiimdi yeniden askeri güçle emperyalist ç›karlar›n›tahkim etmek istiyor. Ancak yan›ld›¤›n› bir kez daha gö-recek. Halklar mutlaka bu emperyalist politikalara karfl›direnifl yolunu seçecekler ve direnifl örgütlerini yarata-caklard›r. Bu gücün islamc›, yurtsever ya da baflka birideolojiye sahip olmas› ayr› bir sorun, ancak özellikleIrak’ta gücünü gören ezilen halklar, esareti ve sömürge-cili¤i dayatanlara baflkald›rmada çok daha cüretli ola-caklar› aç›kt›r.

38

14 Ocak 2007 / 87

✔✔ AKP, hep tahammülsüz7 Ocak’ta ‹zmir Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefa-

let Kooperatifi'nin genel kurulu vard›. Genel kurulda

konuflan AKP'liler, esnaf taraf›ndan yuhaland›lar.

Elefltirilmeye, hele ki yuhalanmaya hiç gelemeyen

AKP gelene¤ini sürdüren AKP ‹zmir Milletvekili ‹s-

mail Katmerci, esnafa flu veciz sözlerle cevap veri-

yordu: "Hapursan›z da köpürseniz de sizera¤men bir AKP'liyi cumhurbaflkan› seçe-ce¤iz."

✔✔ “Polis A¤lad›”... Derdi Milliyet’e düfltü

6 Ocak tarihli Milliyet’te bir haber vard›. Haberin

bafll›¤› aynen flöyleydi: “Hakim b›rakt›, polislera¤lad›...”

Habere göre, Ankara’da h›rs›zl›ktan gözalt›na al›nan

33 kifli, delillerin yetersiz görülmesi nedeniyle savc›-

l›k ve mahkeme taraf›ndan tutuksuz yarg›lanmak

üzere serbest b›rak›lm›flt›..

Bunun üzerine polisler üzüntüden a¤lam›fllar...

Yani anlayaca¤›n›z flu “polis yakal›yor, mahkemeler

b›rak›yor” kliflesi.

Bu kliflenin iflkenceci polisleri çok memnun etti¤i

aç›k. ‹nfazlar da kayna¤›n› bu klifleden alm›yor muy-

du?

Milliyet, bu klifleyi bu flekilde bafll›¤a ç›kararak, infaz-

c›lar›, iflkencecileri memnun etmifl ama bu arada

hukuksuzlu¤u meflrulaflt›rm›fl, ne gam!

✔✔ Medya’n›n büyük tarihçisiSabah Gazetesi’ne “transfer” olan büyük tarihçi(!)

Murat Bardakç›, 9 Ocak’taki yaz›s›nda idamlar›n

“tarihine” iliflkin bilgiler verirken Saddam Hüse-

yin’le ilgili hiç de tarihi olmayan flu sat›rlar› yazd›:

“Saddam Hüseyin, bir ara halk›n›n cinsel hayat›na bi-

le kar›flmaya kalkm›fl ve Irak’›n her taraf›nda üzerin-

de “El Eydiz: Katil hastal›¤a dikkat edin!” yaz›l›

kartlar da¤›tt›rm›flt›.”

AIDS’e karfl› mücadele, dünyan›n her yerinde gerek-

li, yararl› bir mücadele olarak görülür. Ama bu mü-

cadeleyi veren Saddam olunca ve bunu kaleme alan

da kendini bilmez bir tarihçi olunca AIDS’e karfl›

mücadele “halk›n cinsel yaflam›na kar›flmak” diye

yans›t›l›r.

Yazd›¤› tarihi de¤il, bilimsel de¤il. Usta tarihçiymifl.

bu kadar kaba, bayat, afla¤›l›k propaganday›, cahil

bir faflist bile yapmaz.

not düflüyoruz

Page 39: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

39

14 Ocak 2007 / 87

dünya

Chavez: Venezuella'y› gerçek bir sosyalist ülke haline getirece¤iz

Geçen ay iktidarda üçüncü dönemi için halk›n bü-yük ço¤unlu¤unun oyunu alan Venezuella Cumhurbafl-kan› Hugo Chavez, kamulaflt›rmalara ve reformlara ön-celik verece¤ini aç›klad›. Chavez’in aç›klad›¤› enönemli kamulaflt›rma hamlesi olarak ise, elektrik ve te-lekomünikasyon sektörleri belirtti.

TV’den halka hitap eden Chavez, ülkenin yönetimiaç›s›ndan önem tafl›yan tüm sektörlerin millilefltirilme-

si gerekti¤ini dile getirirken, ülkenin yeni bir döneme girdi¤ine dikkat çek-ti. “Bolivarc› Sosyalizm do¤rultusunda Ulusal Simon Bolivar Planlar› döne-mi” olarak tarif etti¤i dönemde, millilefltirilmelerin yan› s›ra, anayasal re-formlara gidilece¤ini belirtti.

Bolivarc› devrimi yürütebilmek için, kendisine daha fazla yetki veren bir"devrimi mümkün k›lma" tasar›s› üzerinde çal›flt›¤›n› da belirten Chavez,“sosyalist bir devlet oluflturma yolunda cesur hamleler yapaca¤›m” diyekonufltu.

"Ulus, mülklerine ve stratejik sektörlerine yeniden kavuflmal›d›r" diyenChavez’in millilefltirme hamlesi daha flimdiden emperyalist ve iflbirlikçi te-kelleri panikletirken, bunlar aras›nda, Amerikan merkezli olan Karakaselektrik flirketiyle; telefon ve telekomünikasyon devi Can-TV'nin ad›n› an-mas› dikkat çekti. Millilefltirme s›ras›nda ad›n› sayd›¤› sektörlerden biri de,Orinoco petrol rafinerileri. Bu rafineriler de BP, Exxon Mobil, Chevron, To-tal gibi emperyalist tekellerce iflletiliyor.

Chavez’in reform planlar›nda alt›n› çizdi¤i bir baflka nokta ise, MerkezBankas›'n›n da özerkli¤i. Buna karfl› ç›kan Chavez, özerkli¤in “neoliberalbir yaklafl›m” oldu¤unu belirtti.

2007-2021 aras›n› kapsayaca¤› belirtilen “Ulusal Simon Bolivar Planla-r›”, Chavez’in aç›klamas›na göre, “Venezuella'y› gerçek bir sosyalist ülkehaline getirmeyi” hedefliyor.

Chavez’in, plan›n “motor güçleri” diye nitelendirdi¤i millilefltirme ve re-formlar›n›n bafll›calar› ise flu flekilde;

1- Ülke kaynaklar› ile stratejik sektörlerinin, yeniden halka kazand›r›l-mas› için yetki kanunu ç›kar›lmas›. 2- Anayasa’da halk›n ç›kar›na demokra-tik de¤ifliklikler yap›lmas›. 3- “Yeni de¤erleri derinlefltirecek ve bireycilik,egoizm ve kapitalist kültürün etkilerini yokedecek” Bolivarc› halkç› e¤iti-min yayg›nlaflt›r›lmas›. 4- Venezuella’n›n özellikle yoksul bölgelerini kap-sayan ve bu bölgelerdeki sorunlu yerel yönetimlerin elden geçirilmesini ön-gören, “ulusal harita için yeni güç dengesi” kurulmas›. 5- Komünal gücünpekifltirilmesini sa¤layacak yeni yasa tasar›lar›n›n ç›kar›lmas›.

Bolivya Kamulaflt›rmalara Devam EdiyorBolivya’da halkç› Morales iktidar›n›n kurulmas›n›n ard›ndan bafllat›lan

kamulaflt›rmalar devam ediyor. Do¤algaz kaynaklar›n› kamulaflt›ran, toprakreformu bafllatan Morales, bu kez de La Paz ve El Alto'daki su hizmetlerinikamulaflt›rd›. Suez'e ba¤l› Illimani fiirketi'yle sözleflme sona erdi; kamu flir-keti Toplumsal Su ‹flletmesi kuruldu.

Konuya iliflkin konuflan Morales: "Su da¤›t›m› özel sektöre ait olamaz,ücretsiz su için hizmeti devlet üstlenmeli" dedi.

Ünlü yönetmene “Küba’ya ambargoyu delme” cezas›Ony›llard›r bütün ABD hükümetlerinin te-

mel politikalar›n›n bafl›nda gelen, Küba’ya am-bargo, taviz vermiyor. Bunun son örne¤i, dün-yaca tan›nm›fl sinema yönetmeni Oliver Sto-ne’un, Fidel’i anlatt›¤› filmi çekerek ambargoyudelmesinden dolay› 6.322 dolar para cezas›naçarpt›r›lmas› oldu.

Davada ayr›ca Santa Monica California ya-p›m flirketi de suçlu bulundu. Yönetmenin çekti-¤i 'Comandante' adl› belgesel film, hem Cast-ro'ya, hem de sosyalist rejime destek verdi¤iiçin Hollywood taraf›ndan “cezaland›r›lm›fl” vesinemalarda vizyona girmesi engellenmiflti.

Çocuk Katili NATO’nun Oyuncak ‘Uyar›s›’Afganistan'daki NATO güçleri, çocuklar›n

elindeki oyuncak silahlar›n askerler taraf›ndangerçek zannedilip öldürülebileceklerini duyur-du. Ailelerin uyar›ld›¤› aç›klamada, "Oyuncak si-lahlarla oynamak ve bunlar› ISAF askerlerinedo¤ru yöneltmek tehlikeli bir uygulamad›r, bu-nun kötü sonuçlar› olabilir, askerler bu füzelerigerçek sanabilir ve kendilerini korumak için ha-rekete geçebilir" denildi.

Hem korkuyor hem de çareyi “oyuncaklaoynamay›n öldürürüz” tehdidinde buluyor. ‹fl-galciler, çocuklara oyunu bile yasakl›yor.

‹ngiltere’de Vahfli Sömürü‹ngiltere Sendikalar Konfederasyonu (TUC),

“üzerinde günefl batmayan imparatorluk” üze-rindeki yo¤un sömürüye dikkat çekti. TUC veri-lerine göre, ‹ngiltere’deki bir emekçi, haftadaortalama 7 saatin üzerindeki fazla mesai ücre-tini alam›yor. Ödenmeyen mesai ücretlerininy›ll›k toplam› ise, 23 milyar Sterlin, (65,6 tril-yon YTL) gibi bir miktar› buluyor ki, bu rakambile yaflanan yo¤un sömürüyü gösteriyor.

Öte yandan ‹ngiliz bas›n›, ülkede Polonyal›emekçilerin bulundu¤u bir “köle kamp›” oldu-¤unu duyurdu. Köle gibi çal›flt›r›lan ve d›flar› ç›-kamayan iflçilerden birinin ürettikleri paketiniçine koydu¤u mektupla durum ortaya ç›kt›. An-cak, nerede bulunduklar›n› dahi bilmeyen iflçile-rin adres verememesi üzerine, kamp aran›yor!

Page 40: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Eski DEHAP Genel Baflkan›Tuncer Bak›rhan, çeflitli Avrupa ül-kelerinde yapt›¤› görüflmelerdensonra yapt›¤› aç›klamada "Kürt so-rununun Avrupa'da de¤il, Türki-ye'de çözülmesine inand›¤›n›, bu ne-denle TBMM'nin dikkate al›nmas›"gerekti¤ini söyledi. Bak›rhan, ayn›konuda haz›rlad›¤› raporda da "Av-rupa oyal›yor. ‹çe dönelim” diyor.

Evet do¤ru, Avrupa Birli¤i oyal›-yor. Ama bu, bugün ortaya ç›km›flbir durum de¤ildir. Avrupa emper-yalizminin Kürt sorunundaki tavr›-n›n ana çizgilerinden biridir “oyala-ma” takti¤i.

Ancak Avrupa emperyalizmininKürt sorununa yaklafl›m›ndaki dina-mikleri bugüne kadar do¤ru çözüm-leme cesaretini gösteremeyen Kürtmilliyetçili¤i, bunu görmemifl veyagörmezden gelmeyi tercih etmifltir.

Ama emperyalizmin gerçe¤ininereye kadar görmezden gelebilirsi-niz? Nereye kadar yok sayabilirsi-niz? Siz yok saysan›z da, o politika-lar›yla emperyalist niteli¤ini sizegösterir, dayat›r, o nitelik karfl›s›ndaboyun e¤menizi ister.

E¤erseniz ne ala. E¤mezseniz enterörist, en flantajc›, en komplocu,en oyalamac›, en demagojik yüzüy-le karfl›n›za ç›kar.

“D›fltaki” yan›lg›

“AB’ye uyum” manevralar› s›ra-s›nda, Avrupa emperyalizmi bu ko-nudaki yüzünü bir kez daha göster-miflti asl›nda. Oligarflinin Kürt soru-nuna iliflkin göstermelik birkaç dü-zenlemesinden sonra, adeta “Kürtsorunu çözüldü” havas›na girmifl veKürt dosyas›n› rafa kald›rm›flt›.

Tuncer Bak›rhan’›n karfl›s›na ç›-kan iflte bu politikadan baflka bir fleyde¤ildir. Bak›rhan’›n AB’nin oyala-d›¤›n› tespit edip bunu aç›kça dilegetirmesi iyi bir fleydir. Fakat bu po-litika, ony›llard›r çeflitli biçimlerde

sürdürüldü¤üne göre, Kürt milliyet-çi hareketi, bugüne kadar AB’ninoyalad›¤›n› nas›l ve neden göreme-di? Esas soru budur.

Ne zaman tan›yacaks›n›z emper-yalizmi?..

Bugün AB’yi ne kadar tan›d›kla-r› da flüphelidir. E¤er ony›llard›rAB’nin Kürt sorunu karfl›s›ndakipolitikalar›n›n emperyalist niteli¤i-nin ve bu niteli¤in neden görüleme-di¤inin muhasebesi yap›lamazsa,bugünkü tav›r da geçici bir tav›rolarak kal›r. Yar›n AB’nin yeni birmanevras›yla, yeniden AB’den me-det umulmaya bafllanabilir.

“AB çerçevesi bizim için yeterli-dir” teorileri unutulmamal›d›r. K›r-m›z›-sar›-yeflil poflularla AB bay-raklar› alt›nda verilen pozlar unutul-mamal›d›r. Bunlar tart›fl›lmal›d›r.Tart›fl›lmal› ki, ayn› hatalara, ayn›aldanmalara yeniden düflülmesin.

Tart›fl›lmal› ki, yar›n bir baflkaDEHAP’l›, veya DTP’li de AvrupaParlamentosu koridorlar›nda ayn›hayal k›r›kl›klar›n› yaflamas›n.

Bak›rhan’›n sözlerinde AB’ningüncel tavr›n› görüyoruz ama, butavr›n kayna¤›n› göremiyoruz.

Kürt milliyetçi hareket, 1990’la-r›n bafllar›ndan bu yana çeflitli em-peryalist güçlerin Kürt sorunundakitav›r ve politikalar›na, oynayabile-cekleri role iliflkin, yanl›fltan yanl›flasürüklenmifltir. Bak›fl aç›s› s›n›fsalbir eksenden kayd›¤› ve “emperya-lizmin de¤iflti¤i” gibi, nesnel ger-çekle örtüflmeyen bir tesbite dayan-d›¤› için bir dönem ABD, bir dönemAvrupa emperyalizmi ve zaman za-man da NATO, BM gibi emperya-listlerin yönlendirdi¤i kurumlardançözümler beklenmifltir.

Özellikle Öcalan’›n tutsak edil-mesinden sonra zaman zaman em-peryalist güçlere elefltiriler yöneltil-se de bunlar bir istikrar kazanma-m›fl, tersine ayn› dönemde “demok-

ratik emperyalizm” tahlilleri yap›-l›p, ABD’nin Ortado¤u’ya müdaha-le politikalar› desteklenmifltir.

Öcalan’›n “ABD ve AvrupaKürtleri kullanmak istiyor, biz kendiaram›zda çözmeliyiz bu sorunu” de-yiflleri ve ça¤r›lar› da biliniyor. Butespitlerde bir do¤ruluk pay› da var.Ancak bu ça¤r›lar içerdikleri do¤ru-lu¤a ra¤men, ayn› zamanda pragma-tiktirler ve pragmatik oldu¤u içinde, bu düflüncede bir kararl›l›k, ›srarve istikrar görülmüyor. Bunlar› söy-leyen Öcalan, k›sa bir süre sonra da“biz o zaman yönümüzü baflka yereçeviririz” diyebiliyor.

ABD’nin, AB’nin Kürtler'i kul-lanmas›na karfl›, aç›k, net bir tav›ralmak, böyle bir kullanmay› kesinbir biçimde, her koflulda reddetmekyerine, bunu bir tehdit unsuru ola-rak kullan›p, oligarfliyi “masayaoturtma” politikas› izleniyor.

Oysa bu politika, “d›fltaki” güçlerkonusunda yanl›fl› sürdürdü¤ü gibi,“içteki” güçler konusunda da büyükve temel bir yan›lg›y› içeriyor.

“‹çteki” yan›lg›

Tuncer Bak›rhan, meseleyi “iç-te” çözmeliyiz diyor. ‹çte derkengösterdi¤i adres TBMM’dir.

AB’yi tan›mad›¤›n›z gibi, mecli-si de tan›m›yorsunuz. Oligarflikdevleti oluflturan partileri, kurumla-r› tan›m›yorsunuz.

Kürt milliyetçili¤i, nas›lki say›-s›z emperyalist kurumu “çözüm”mercii olarak görmüflse, ülkemizdede TÜS‹AD’dan Genelkurmay’a,MHP’den ANAP’a kadar say›s›zkurumu, çeflitli dönemlerde “Kürtsorununu çözecek güç” olarak gör-müfl ve tan›mlam›flt›r. Hepsi istisna-s›z yanl›fl ç›kan bu tan›mlar, Kürtmilliyetçili¤inin oligarflik devleti vekurumlar›n› tan›mad›¤›n›n aç›k birgöstergesidir.

Evet, Bak›rhan “sorunun çözü-mü içte” derken do¤ru söylüyor.Ama “iç” neresi?.. “‹çte” sorununçözümünün muhataplar› kimler?Sorunun “içteki” çözümü nas›l ger-çekleflecek?

40

14 Ocak 2007 / 87

Kürt milliyetçili¤inin netlefltiremedi¤i soru:

Çözüm ‹çte Mi, D›flta M›?

Page 41: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

‹çteki çözüm, TBMM kap›s›n-dan geçmiyor. TBMM Baflkan›Ar›nç’›n muhatapl›¤›yla düzeningüç dengeleri içinde nereye var›la-bilir? Hiç!.. Bu da bir yana, diyelimki o meclisin içinde bir “güç” halinegeldiniz, e¤er düzeni do¤ru tan›rsa-n›z, bunun bile çözümün kap›s›n›açamayaca¤›n› görürsünüz.

A¤ar’›n “da¤dakini düze indir-me” sözleriyle birlikte “devlet saf-lar›nda derin çatlaklar var” fleklindetahliller yap›lmaya baflland›.

Bu tahlillerin sahipleri yan›l›yor.Esas›nda boyutu, kapsam› farkl›farkl› olsa da A¤ar’›n sözlerine ben-zer sözler, daha önce de çeflitli bur-juva politikac›lar taraf›ndan dile ge-tirilmifltir, baflkalar› taraf›ndan da“düze indirme” projeleri yap›lm›flt›r.

Oligarflinin tüm kesimleri aç›s›n-dan Kürt sorununda mutlak bir ho-mojenlikten sözedilemez elbette.Baflka konularda da böyle bir ho-mojenli¤e rastlanmaz pek. Böyleolmas› s›n›flar mücadelesine, çeflitlis›n›f ve katmanlar›n ç›karlar›n›nfarkl›l›¤› esprisine de tersttir zaten.Bu anlamda farkl› düflünceler, söy-lemler vard›r; ama bu farkl›l›klar,oligarflinin temel politikalar›n› –in-kar, ilhak ve asimilasyonu– ortadankald›racak boyuta ulaflamaz. Oli-garfli bu noktada bask›y›, yasaklar›,terörünü gündeme getirir.

‹flte bu nedenle, evet, Kürt soru-nunun çözümü “içte”dir. “‹çtekidevrim”dedir. Düzen güçleriyle“çözülebilece¤ini” ummak, kendikendini ve Kürt halk›n› bofl bir ha-yalle oyalamaktan baflka bir fley de-¤ildir.

AB’nin oyalad›¤›n› söylüyor Ba-k›rhan. Do¤ru, oyal›yor. Çünkü Av-rupa emperyalizmi, kendi stratejik,taktik ç›karlar›na bak›yor. Keza, oli-garfli de ayn› fleyi yap›yor. Oligarflide kendi ç›karlar›na bak›yor.

DTP, bu ç›karlara hizmet etti¤isürece vard›r. Bu ç›karlara hizmetetti¤i sürece “muhatap”t›r. Bu ç›-karlara hizmet etti¤i sürece AB par-lamenterlerinin veya ülkemizdekiburjuva bas›n›n, partilerin övgüleri-ne mazhar olur. Bu ç›karlara hizmet

etmekten uzaklafl›ld›¤› noktada, ABiçin de, düzen için de hiçbir önemi-niz kalmam›fl demektir.

Nihai çözüm kap›s›, ne AB kap›-s›, ne TBMM kap›s›d›r. Bu anlamdaKürt halk›n›n ç›karlar›n› savunanpolitikalar, strateji ve taktikler, em-

peryalizmin veya oligarflinin mesaj-lar›yla, yönlendirmeleriyle de¤il, s›-n›fsal bir bak›flla belirlenmelidir.Halklar› aldanmalara, oyalanmalarakarfl› koruyacak, olmayacak güçler-den medet umulmas›n› önleyecekve kurtulufla götürecek olan pusulabudur.

41

14 Ocak 2007 / 87

ABD’yle ortakl›k, Kürtler'e ne getirir?Afla¤›daki haber, 10 Ocak tarihli Ülkede Özgür Gündem’de yay›nlan-

d›. Kürt milliyetçili¤inin ABD emperyalizmini ve ABD’nin Ortado¤u’yamüdahalesine iliflkin çarp›k, yanl›fl ve halklar›n birli¤ini gözetmeyen tutu-munu ortaya koyan haberde flu bilgileri okuyoruz:

“PÇDK Kerkük bürosu, ABD askeri yetkilileri taraf›ndan ziyaret edildi. PÇDK Polit Büro Üyesi Diyar Xerib flöyle diyor görüflmeye iliflkin:

‘Amerika’n›n Irak’a geliflinin ard›ndan Kürt halk›n›n yard›m›n› gördü¤ü veKürtlerin kendini bir ortak olarak adland›rd›¤› herkes taraf›ndan biliniyor.Bizler de PÇDK olarak Amerika’ya Kürtlerle iliflkilerini stratejik bir flekil-de gelifltirmesi ça¤r›s›nda bulunduk.”

“Kürt mücadelesi Türkiye, ‹ran ve Suriye’de terör olarak adland›r›l›yor.Amerika’ya bu siyasete karfl› bir tav›r tak›nmas› ça¤r›s›nda bulunuyoruz.”

Bu bak›fl aç›s› yanl›fl, yanl›fl oldu¤u kadar da tehlikelidir. Bu yaklafl›mtarz›, Irak’taki Kürt iflbirlikçili¤ini ortaya ç›karm›flt›r ve kimsenin kuflkusuolmas›n ki bu iflbirlikçilik, –bugün için ne kazand›rm›fl gözükürse gözük-sün– Ortado¤u’nun gelece¤inde yüzy›llar boyu hep utançla an›lacakt›r.

PÇDK bilindi¤i gibi, Öcalan’›n/ PKK’nin çizgisini savunan bir örgüt-lenmedir. Ancak aç›kça görülebilece¤i gibi, PÇDK ad›na ABD’li yetkilile-re söylenenler, Barzani-Talabani çizgisinin bir tezahürüdür.

ABD’ye yap›lan ça¤r›lara bak›n. Türkiye-‹ran-Suriye Kürt mücadelesi-ni terör diye adland›r›yormufl da, ABD’den buna tav›r almas›n› istiyorlar.Sanki ABD “terör” demiyor Kürt mücadelesine. Sanki “terör listeleri”ni ha-z›rlay›p, tüm dünyaya bunlar› dayatan ABD de¤ilmifl gibi!

Peflmergelere Ba¤dat’ta görev:Kullanman›n ve kullan›lman›n s›n›r› yoktur!

Bush yönetimi, Irak’› iflgal ederken, iflgali sürdürürken Kürt iflbirlikçile-rin büyük yard›m›n› gördü. Ama iflbirlikçilerinden daha fazla fley istiyor bu-gün Bush. Peflmergelerden oluflan üç tugay›n Ba¤dat’ta görevlendirilmesidüflünülüyor.

Ony›llarca Kürt ulusunun onuru, özgürlü¤ü için savaflan peflmerge,bugün iflgalci bir gücün askeri haline getirilmifl durumda.

Peflmergelerin Ba¤dat’a gelece¤i ama çat›flmalara girmeyece¤i,Ba¤dat’a gelecek Kürt güçlerin asl›nda peflmerge olmad›¤› gibi söylemler-le, bu utanç verici geliflme kabul ettirilmeye çal›fl›l›yor. Ama öyle veyaböyle, gerçek de¤ifliyor mu? Ba¤dat’ta Arap halk›na karfl› savaflan bir Kürtgücü, emperyalizme uflakça hizmet etmek ve Ortado¤u topraklar›na yenitarihsel düflmanl›k tohumlar› ekmektir.

Halklardan yana olan herkes, bu iflbirlikçilik politikas›n› kesin bir biçim-de mahkum edip lanetlemelidir. ‹flbirlikçilikte yeni ad›mlar at›lmadan buyap›lmal›d›r.

Page 42: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

42

14 Ocak 2007 / 87

Muhabir mikrofonu 8-9 yaflla-r›nda bir çocu¤a uzat›yor: “Seninyakanda niye kokart yok?” Utanas›k›la cevapl›yor çocuk; “Paray›vermedim çünkü...”

‹zmir'de bir ilkö¤retim okulu,güya okulun ihtiyaçlar›n› karfl›la-mak bahanesiyle dönemlik 25YTL ba¤›fl topluyor. Velilerin bü-yük bir ço¤unlu¤u bu paray› ve-remiyor. Okul müdürlü¤ü ise, ve-liler üzerinde bask› oluflturmak,paray› alabilmek için, onlar›n ço-cuklar›na yaka kart› vermemeuygulamas› bafllat›yor. Yoksulluksuratlara çarp›l›yor, yakalara ilifl-tiriliyor.

‹zmir E¤itim-Sen 1 No'lu fiubeBaflkan›, onlarca çocu¤un yakakartlar› olmad›¤› için okula git-mek istemedi¤ini bildiriyor.

En basit yönüyle paral› e¤itimuygulamalar›n› gözler önüne se-ren bu görüntülere asl›nda ülke-miz insan› çok yabanc› de¤ildir.Herkesin en temel hak ve özgür-lüklerinden biri olan paras›z e¤i-tim hakk›m›za yönelik iktidar›nsald›r›lar› gün geçtikçe boyutlan-maktad›r. Özel okullar›n yayg›n-laflt›r›lmas›, devlet okullar›na ayr›-lan son derece komik bütçeler,her kay›t döneminde toplanan zo-runlu ba¤›fllar art›k sistematik birhal ald›. Milli E¤itim Bakanl›¤›'n›niddia etti¤i gibi münferit olaylarya da flu veya bu okul idaresininiflgüzarl›¤› de¤ildir. Zorunlu ba¤›flal›nmayan okul yok gibidir.

Üniversitelerden liselere, il-kö¤retim okullar›na kadar yay›-lan paral› e¤itim uygulamalar›AKP iktidar›n›n önceliklerinin ba-fl›nda gelmektedir. Onun içindir kiokullara ayr›lan bütçeden en bü-yük pastay› özel okullar ve özelüniversiteler al›yor. Çocuklar›n›nispeten daha iyi oldu¤unu dü-flündükleri bir okula yazd›rmakisteyen yoksul halk›m›z›n karfl›s›-na ise milyarlara varan miktarlar-

da paralar› ödeme zorunlulu¤u ç›-kar›l›yor. ‹zmir'de yaflanan olay,

düzenin e¤itimimi-ze, çocuklar›m›zaverdi¤i de¤erin, hal-k› nas›l ayr›ma tabituttu¤unun son de-rece aç›klay›c› bir

örne¤idir. O çocuklara hayatlar›boyunca unutamayacaklar› bir"ders" vermifltir düzenin e¤itimanlay›fl›; bu ülkede paran kadarinsans›n! Henüz ilkö¤retim ça¤›n-daki ö¤rencilere “s›n›f›n› bil!” de-nilmifltir, yoksulluk bir utanç, hat-ta suç gibi yaflat›lm›flt›r onlara.

Bu düzen paradan baflka birfley düflünmez!

Yakas›nda o kartlar› takabilençocuklar gururla gülümserken, ai-lesi bu paray› veremeyen çocuk-lar›m›z bafl› öne e¤ik, mahcup veutangaç bir flekilde yoksulluklar›-n› gizlemeye çal›fl›yorlar. "Ben dealacam o karttan" diyor mikro-fonlara, "paray› getirecem".

Evet, yoksulluk utan›lacak birdurumdur. Ancak utanmas› gere-ken, yoksul oldu¤u için afla¤›la-nan, arkadafllar› aras›nda faflistzihniyetli okul idaresi taraf›ndanteflhir edilen ö¤renciler de¤ildir.As›l utanmas› gereken çocuklar›-m›za o utanc› yaflatanlard›r. Kim-se bu tür örneklere münferit di-yemez. Ülkemizde ödedikleri ba-¤›fl miktar›na göre 20 kiflilik veya80 kiflilik s›n›flara çocuklar›n›kaydettirebilmektedir veliler. Zo-runlu ba¤›fl› verebilen veliler ço-cuklar›n› 20 kiflilik "lüks" s›n›fla-ra, veremeyen ya da daha az ve-rebilenler ise 80 kiflilik s›n›flarayerlefltirildi¤i binlerce okul vard›r.Milli E¤itim Bakan› Hüseyin Çe-

lik'in 'münferit' diye de¤erlendir-di¤i, 'devlet okulunda özel s›n›f'ayr›mc›l›¤›n›n son örne¤i, Kar-tal'da Sabri Taflk›n ‹lkö¤retimOkulu'dur. Radikal’in yay›nlad›¤›habere göre; kay›tta 50 YTL veher ay 50 YTL olmak üzere “ba-¤›fl” yapan velilerin çocuklar›, günboyu, bilgisayarl›, projeksiyonlu,dolapl› ve özel s›ral› olarak di-zayn edilmifl 'etüt' denilen s›n›f-larda okutuluyor. Ve özel yemek-ler ç›kar›l›yor. ‹kili e¤itim uygula-nan di¤er s›n›flarda ise, bunlar›nhiçbiri yok.

As›l utanç iflte bunlar!

Maddi olana¤› olmad›¤› içinher y›l bir milyona yak›n genci-miz e¤itiminin çeflitli kademele-rindeki okullar›n› b›rakmak zo-runda kal›yorsa, okul idareleri ö¤-rencilerine paras›na göre muame-le ediyorsa, bunun tek sorumlusuve bu utanc›n tek sahibi bu düze-nin sahipleridir, tekellerdir, AKPiktidar›d›r, MGK'd›r...

Bizler bu ülkenin DevrimciGençli¤i olarak lise, üniversite veilkö¤retim ça¤›ndaki gençlerimizereva görülen bu uygulaman›n so-rumlular›n›n hükmetti¤i bir dü-zende her geçen gün koflullar›m›-z›n a¤›rlaflaca¤›n› biliyoruz. Çünküher fleye maksimum kâr mant›-¤›yla bakanlar ne ülkesini ne dehalk›n e¤itimini düflünür. Gerçek-ten ba¤›ms›z, demokratik bir Tür-kiye'de ancak bunlara kavuflabili-riz. Ya en temel hakk›m›z olanparas›z e¤itim veren bir düzenisavunaca¤›z. Ya da her geçen gündaha yüksek ücretle e¤itim satanbu sisteme raz› olaca¤›z.

Gençlik Federasyonu

Paras› Olan Gelsin, Olmayan Ne Hali Varsa Görsün!

gS ençlikte:öz

Geçti¤imiz Aral›k ay›nda YÖK'üprotesto ettikleri gerekçesiyle 31 ö¤-renciye soruflturma açan ErzincanE¤itim Fakültesi yönetimi, 4 ö¤renci-ye hiçbir ceza vermezken, 1 ö¤renci-ye bir hafta uzaklaflt›rma cezas›, ka-lan 26 ö¤renciye de uyar› ve k›namacezalar› verdi.

Yine ayn› eylemden dolay›, Er-

zincan Atatürk Lisesi yönetiminin 4ö¤renciye açt›¤› soruflturmada da 2ö¤renciye, iki gün uzaklaflt›rma ceza-s›, di¤er iki ö¤renciye de uyar› ceza-lar› verildi.

Konuya iliflkin aç›klamada bulu-nan ö¤renciler, “cezalar hakl› müca-delemizi engelleyemeyecek. Bu poli-tikalar› da bofla ç›karaca¤›z” dediler.

Erzincan: YÖK Protestosuna Ceza

Page 43: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

43

14 Ocak 2007 / 87

Bafll›kta yer alan cümlenin tamam›

flu: “Kapitalist sistemi savunuyor-

san›z, zenginleri daha fazla zengin

etmekten baflka yolunuz yok.”

Peki kim söylüyor bunu? Kapitaliz-

mi elefltiren bir sosyalist mi? Na-

muslu bir ekonomist mi? Yoksa bir

devrimci mi? Böyle olsa, sürek-

li tekrarlad›¤›m›z ve okurlar›-

m›z›n bildi¤i bir gerçek oldu¤u

için, belki yaz› konumuz dahi

olmayacakt›.

Bu sözler, y›llarca bu ülkenin,

yani kapitalist bir sistemin,

Merkez Bankas› Baflkanl›¤›

koltu¤unda oturan, o koltukta

piyasalar›n, borsalar›n dikta-

törlü¤ünün, iflbirlikçi ve em-

peryalist tekellerin hakimiyeti-

nin sürmesi için kararlar alan, uy-

gulayan, faizleri indirip kald›ran,

dövizleri müdahale eden kararlar

alan kifliye ait. fiimdilerde Milliyet

Gazetesi’nde köfle yazarl›¤› yapan

Yaman Törüner’den söz ediyoruz.

Kuflkusuz ki, bu sözünü etti¤imiz

halk düflman› kararlar› “kafas›na”

göre alm›yordu, emperyalist tekel-

lerin ve iflbirlikçi tekellerin örgütle-

ri ve onlar›n hükümetleri neyi isti-

yorsa “özerklik” görünümü alt›nda

onu yerine getiriyordu. Bu ayr› bir

konu.

As›l konumuz, kapitalist ekonomiyi

yürütenlerden biri olan Törüner’in

ne dedi¤i. Törüner, “bilen birisi”

olarak “Uluslar›n nas›l zenginlefle-

ce¤ini” tarif ediyor.

Peki nas›l oluyormufl bu?

“Uluslar›n zenginleflmesi için,sermaye ve servetin, kendisini oulustan sayanlar›n ellerinde top-lanmas› gerekiyor. Biz buna ‘ge-lir da¤›l›m›ndaki bozukluk’ diyo-ruz. Gelir da¤›l›m› bozuldukça,baz›lar› fakirlefltikçe veya yete-rince zenginleflemedikçe ya dazenginlikleri yerinde sayd›kçatoplam zenginlik art›yor. Kapita-lizmde önemli olan, kendi ulu-

sunu oluflturan unsurlar› fazlafakirlefltirmeden, zenginlerekaynak aktarabilmek. En iyisi,genifl kitlelere fakirlefltiklerinihissettirmeden, zenginleri des-teklemek. K›sacas›, kapitalistsistemi savunuyorsan›z, zengin-leri daha fazla zengin etmektenbaflka yolunuz yok. Bunun ad›-na, ‘servet düflmanl›¤› yapma-mak’, ‘siyasilerin kendi zengin-lerini yaratma çabas›’ deniliyor.”

Demek ki, siyasi iktidarlar›n, televo-

le ekonomistlerinin ‘gelir da¤›l›-

m›ndaki bozukluk’ diye “kodla-

d›klar›”, bir kader, s›radan bir du-

rum de¤il, izlenen politikan›n ya-

rat›lan bir sonucuymufl. Halk›n de-

¤il, “ulusun zenginleflmesi”, yani

halk yoksullafl›rken bir avuç teke-

lin zenginleflmesi ad›na yürütülen

politikalar›n.

Devam edelim Törüner’den:

“Amerika Birleflik Devletleri'ningelir da¤›l›m› en bozuk olan ül-ke oldu¤unu biliyor muydunuz?Bütün yap›lan, iflçi say›s›n› kont-rollü olarak art›r›p mevcut va-tandafllar›n hayat seviyelerinidüflürmeden, iflçilik ücretlerinibask› alt›nda tutmak ve böylecezenginlerin daha fazla kazanma-s›n› sa¤lamak oldu. ‹flçi kesimide olabildi¤ince tüketime yön-lendirildi. Böylece, iflçiler çal›flt›-lar, harcad›lar, ‘mortgage’ siste-miyle borçland›r›ld›lar, paralar›-n›n geri kalan›n› da borsaya ya-t›rd›lar. Yani, iflçiler her biçimdeellerindekini, avuçlar›ndakinipatronlara verdiler. Sonuçta,çok çok az say›da iflçi, ‘kapitalistpatron’ olabildi. Biz buna, ‘kapi-talizmin f›rsatlar ülkesi yarat-mas›’ diyoruz. Lokanta, benzin

istasyonu vs. gibi küçük iflyerlerisahipleri kapitalist anlamda‘zengin’ say›lm›yorlar. Bunlar›,iflçilere hizmet veren iflçiler saya-biliriz. ABD'de iflçi s›n›f›n›n say›-s›n›n yeterince artmas› için, sis-teme her y›l yeni iflsizler al›n›-yor... Zenginleflmenin ikinci aya-¤›, medyay› yönlendirmektengeçiyor. Bunun ad›na, "halka kö-tü fleyleri izlettirmemek" diyo-ruz.” (8 Ocak Milliyet)

Bir zamanlar döndürdü¤ü çarklar›

iyi biliyor. Demek ki, ne reklamlar

ve di¤er araçlarla körüklenen tü-

ketim kültürü, ne ‘mortgage’

gibi AKP iktidar›n›n flimdiler-

de “Halka hizmet” ad›na yap-

maya çal›flt›¤› uygulamalar, ne

de artan iflsizlik, hiçbir fley bu

sistemden ba¤›ms›z sürmüyor.

Her fley “zenginleri daha fazla

zengin etmek” için yap›l›yor.

Ve bunu isyana yol açacak dü-

zeyde bir yoksulluk yaratma-

dan, medya ile uyuflturarak

yap›yorlar. ‹ktidarlar, bu çark›

döndürürken kendilerinin “servet

düflmanl›¤› yapmad›klar›”n› söyle-

yip zenginlefltirme-yoksullaflt›rma

diyalekti¤inin üzerini örterken,

gerçekleri gösterenleri de “servet

düflman›, terörist” diye damgala-

yarak yok etmeye çal›fl›yorlar.

Törüner’in “itiraf” gibi yaz›s›ndaki

bu aç›kl›k, bir ironi oluflturmuyor,

aksine halk›n örgütsüzlü¤ünden

ald›¤› pervas›zl›kla konufluyor.

Pervas›zl›¤›n›n bir di¤er nedeni ise

flu: Madem kapitalizmi savunuyo-

ruz, çark böyle iflliyor ve kapita-

lizmde baflka kimsenin, farkl› ya-

paca¤› hiçbir fley yoktur. Yani bir

elefltiri yaz›s› da de¤il. Nitekim ya-

z›y› flöyle ba¤l›yor Törüner: “Bizde zenginlerimizi yaratmak isti-yoruz. Biz de "mortgage siste-mi"ni kuraca¤›z. Biz de, yabanc›-larla ortakl›k yap›yoruz. Üstelik,hepimiz vatan›m›z› seviyoruz veherkesten fazla çal›fl›yoruz. Ye-ter ki, k›s›r çekiflmelerle birbiri-mizi engellemeyelim.”

Sistemi savunanlara bir seslenifl;

birbirimizle u¤raflmayal›m, bu

düzen bizim düzenimiz, kayma¤›n›

birlikte yiyelim.

Bütün mesele bu! Sistem bu!

‘zenginleri daha fazla zengin

etmekten baflkayolunuz yok’

Page 44: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

44

14 Ocak 2007 / 87

◆ Adaletsiz Ücrete ‹syan!Emekli Sand›¤› Sa¤l›k Hizmetleri Dairesi Baflkanl›¤›’nda çal›flanlar, ay-

n› ifli yapan baz› memurlar›n 700, baz›lar›n›n ise 2500 YTL ücret almas›n›protesto etmek amac›yla iflyerlerinin önünde eylem yapt›lar.

BES ve BÜRO-SEN’de örgütlü memurlar, yaflama geçirilmeye çal›fl›lanSosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun ücretler aras›ndaki adaletsizli¤i önplana ç›kard›¤›n› vurgulayarak, “Hükümet Al Yasan› Bafl›na Çal”, “Ne Ka-dar Para O Kadar ‹fl” sloganlar› att›lar.

Aç›klamay› yapan iflyeri temsilcisi Bahad›r Berdicio¤lu, “Sözleflmeli ça-l›flanlar›n kadroya al›nmas›n› istiyoruz çünkü onlar hiçbir olanaktan yararla-nam›yorlar. Ücretler aras›ndaki adaletsizlik çal›flma bar›fl›na vurulan bir dar-be niteli¤indedir. Adil ve hakkaniyete uygun bir ücret politikas› uygulanma-s›n› istiyoruz” diye konufltu.

◆ Emekli-Sen: Hükümet Emeklileri Gözden Ç›kard›Emekli-Sen, emeklilerin talebini

hükümete iletmek için Konur Sokakve Sakarya Caddesi'nde imza stand›açt›. 9 Ocak'a kadar süren imza stan-d›nda toplanan imzalar, 11 Ocak'tabaflbakanl›¤a iletildi.

Konuyla ilgili aç›klama yapanEmekli-Sen Genel Baflkan› Veli Bey-sülen, “AKP hükümeti 7.5 milyonemekliyi yok saymaya ve emeklilerüzerinde oyun oynamaya devam edi-yor. 2006 y›l› kay›plar›m›z›n hat saf-

haya ulaflt›¤› bir y›l oldu” dedi.

Konur Sokak’ta kurulan standlarda ilk imzay› atan, Beysülen, 2007 y›-l›nda daha fazla ma¤dur olacaklar›n›n ortada oldu¤unu belirterek, “Çünkühükümet, IMF ve DB gibi uluslararas› sermaye kurulufllar›n›n isteklerini ye-rine getirmek için tüm emekçi kesimler gibi biz emeklileri de gözden ç›kar-d›. 2007 y›l›n›n ilk 6 ay› için emeklilere sözü bile edilmeye de¤meyecekyüzde 5 oran›nda zam verilecek” diye konufltu.

◆ Meclise Özellefltirme Uyar›s›Ziraat, Emlak ve Halk Bankas›'nda devam eden özellefltirme süreci nede-

niyle di¤er kamu kurumlar›na sürgün edilen memurlar 10 Ocak günü mec-lis önünde eylemdeydi. 5 y›ld›r maafllar› dondurulan, haklar› gasp edilenözellefltirme ma¤durlar›, “özellefltirme yalan›” afiflini yakarak, hükümeti“atefl diliyle” uyard›lar ve "özellefltirmeleri durdurun" dediler.

Emekçiler haklar›n› ar›yor

Türkiye Çevre Platformu, dünyadaki tüm nükleer santrallerin kapat›lmas› talebiyle 10 Ocak'ta Makina MühendisleriOdas› ‹stanbul fiubesi'nde bir aç›klama yapt›.

TÜRÇEP Koordinatörü Tanay Uyar taraf›ndan yap›lan aç›klamada, Türkiye'nin nükleer enerji teknolojisine kesinliklebulaflmamas› gerekti¤i ifade edildi. Endüstrileflmifl ülkelerin, nükleer at›klar›n› ve sökülecek santrallar›n› “Küresel NükleerEnerji Ortakl›¤›” aldatmacas› ile ülkemizde depolamalar›n› reddettiklerini söyleyen Uyar, nükleer enerjiyi, insan hayat›ylakumar oynamak ve bir atom fabrikas› kurmak olarak tan›mlad›.

TÜRÇEP: Nükleer Enerjiye Hay›r!

D‹SK’in ‘2007 HedefleriD‹SK Genel Baflkan› Süleyman

Çelebi, 10 Ocak günü D‹SK Ge-nel Merkezi binas›nda yapt›¤› ba-s›n toplant›s›yla, 2006 y›l›n›n de-¤erlendirmesini ve 2007 y›l›na da-ir amaçlar›n› dile getirdi.

Yönetim Kurulu üyelerinin dekat›ld›¤› toplant›da, AKP ‹ktidar›-n›n politikalar›n› elefltiren Çelebi,“›srarla sürdürülen yanl›fl ve çar-p›k politikalar›n faturas› hepemekçilere ve yoksul halk kesim-lerine ç›kar›l›rken, toplumsal yap›-m›zdaki temel sorunlar›n egemençevrelerce çözümsüzlü¤e itilmesiyaflam› gittikçe katlan›lmas› zorbir hale getirmektedir” dedi. Ser-mayenin ve sözcüleri partilerinegemenli¤i alt›ndaki siyasetteemekçilere söz hakk› tan›nmad›¤›-n› kaydeden Çelebi, “Kürt sorunubaflta olmak üzere” birçok sorun-da çözümsüzlü¤e itildikçe, insan-lar›n eflit ve özgür bir ülkede bira-rada yaflama umutlar›n›n kaybol-makta oldu¤u uyar›s› yapt›.

40. y›l etkinlikleri

“Fakat, D‹SK'in demokratik veözgür bir Türkiye'ye olan özlem veinançlar›n› yoketmeyi hiçbir güçbaflaramayacakt›r" diyen Çelebi,2007’de mücadeleyi yükseltecek-lerini ifade etti. D‹SK'in kuruluflu-nun 40. y›l›nda çeflitli etkinliklerinyap›laca¤›n› duyuran Çelebi, hak-lar ve özgürlükler mücadelesinisürdüreceklerini dile getirdi.

D‹SK'in 2006 y›l›n› de¤erlen-dirdi¤i raporda 7 y›ld›r süren ölümorucuna ve tecrit sorununa da yerverildi.

Page 45: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

45

14 Ocak 2007 / 87

Öyle bir ülke ki, askerler dört duvar aras›nda silahs›z, savunmas›z insan-lar› kurflunluyor, alt› kad›n› diri diri yakarken kahkahalar at›yor. Öyle bir ül-ke ki, ortada 12 insan›n cesedi var, ama bu sonucu yaratanlar›n cezaland›r›l-mas›n› b›rak›n, haklar›nda soruflturma açabilmek dahi “büyük olay” halinegeliyor. Öyle bir ülke ki; yarg›s›, savc›s›, hakimi yetkisini kullanabilmekiçin, hukuk mekanizmas› ile alakas› bulunmayan valilerin a¤z›ndan ç›ka-caklara bak›yor.

Evet, 19/22 Aral›k operasyonlar›nda, Bayrampafla’da yaflanan katliam vebuna iliflkin mahkeme sürecinden sözediyoruz. Bilindi¤i üzere; bu operas-yondan sa¤ kurtulanlar hakk›nda an›nda davalar aç›l›rken, 19-22 Aral›k'›nen vahfli katliamlar›n› gerçeklefltirenler için göstermelik dava dahi aç›lma-m›flt›. Nedeni ise fluydu: ‹stanbul Valili¤i soruflturmaya izin vermiyor.

6 y›ld›r sürüyor tart›flma. Savc›l›k soruflturma izni istiyor, valilik vermi-yor. Ve, 8 Ocak günü ‹stanbul Bölge ‹dare Mahkemesi, valili¤in Bayrampa-fla Cezaevi'ndeki ölümlere soruflturma izni vermeyen valilik karar›n› yasayauygun bulmayarak üçüncü kez bozdu. Yeni bir engel ç›kmazsa, tam alt› y›lsonra katliamc›lar hakk›nda soruflturma aç›labilmesi mümkün olacak.

Bu soruflturma sonucunda nas›l bir dava aç›lacak, diri diri yakma gibi birvahflete imza atanlara yöneltilecek suçlaman›n niteli¤i ne olacak, tüm bun-lar elbette önemli, görece¤iz.

Hukuku de¤il, katilleri dinleyen “devlet adaml›¤›”!

‹stanbul Bölge ‹dare Mahkemesi karar›nda; ‹stanbul Valili¤i'nin, 19 Ara-l›k 2000'de Bayrampafla Kapal› Cezaevi'nde gerçeklefltirilen operasyona ka-t›lan jandarma personeli hakk›nda ön inceleme yaparak, soruflturma iznivermedi¤i, Eyüp Cumhuriyet Savc›l›¤›'n›n da karara itiraz etti¤i belirtilir-ken, tutuklu ve hükümlülerin, operasyona kat›lan jandarma personeli hak-k›nda, suç duyurular› bulundu¤u hat›rlat›l›yor.

Hat›rlanaca¤› gibi, valilik ‘ön incelemeyi’, operasyondan sorumlu ‹l Jan-darma Komutanl›¤›'na yapt›rm›fl, o da haz›rlad›¤› raporunda, “operasyon s›-ras›nda Elaz›¤ Jandarma Komando Tabur Komutanl›¤› ile Ankara JandarmaKomanda Özel Asayifl Komutanl›¤›'nda görevli jandarma personelinden suçfiili yapan kimsenin belirlenemedi¤ini” kaydetmiflti. Bu raporda, çat›lar› de-lip bombalar› atan, diri yakan, silahs›z insanlar› kurflunlayan onlar de¤ilmiflgibi, adeta “ne yapal›m öldüler” dercesine, ölümlerin “fiili imkâns›zl›k ne-deniyle yafland›¤›” belirtiliyordu.

Jandarma, b›rak›n hukuk devletini, yasalarla yönetilen bir devlette skan-dal olacak flekilde, kendisiyle ilgili bir konuda, “ölümlerin oldu¤u C Blok'agiren personelin ifadelerinin tespit edilemedi¤i, soruflturma izni verilmeme-si gerekti¤i kanaatine ulafl›ld›¤›n›” söyleyebiliyordu bu raporda.

‹flte, hukuku, katliam› yaflayanlar›n anlatt›klar›n› de¤il, katillerin bu ra-porunu esas alan Valilik, üç kez soruflturma izni vermedi. fiimdi yarg› ne ya-pacak. Onlarca infaz davas›ndaki gibi, içeri kimin girdi¤i, kimin atefl etti¤ibelli de¤il diyen bu raporu esas alacaksa, sonuç bugünden belli demektir. Oinfaz davalar›ndaki gibi, katiller aklanacakt›r.

D‹R‹ D‹R‹ YAKANLARCEZALANDIRILMALI

12 kiflinin katillerine 6 y›l sonra soruflturma izni ç›kt›

Hem Dayak Yedi Hem De Ceza

Mesane kanseri olan, OdakDergisi Eski Yaz›iflleri MüdürüErol Zavar, 18 Eylül 2003 tarihin-de, sa¤l›k kontrollerini yapt›rmaküzere tutuklu bulundu¤u Tekirda¤F Tipi Cezaevi’nden BayrampaflaCezaevi’ne sevk edildi¤i s›rada,“bir jandarman›n bo¤az›n› s›kt›¤›”iddias›yla 6 ay hapis cezas›naçarpt›r›ld›.

Zavar sözkonusu olayda, jan-darmalar›n “ç›r›lç›plak soyaraküst aramas› yapma” istemini red-detmifl, bunun üzerine jandarma-lar›n sald›r›s›na maruz kalm›fl vedayak yemiflti. Ancak, bir hastayaat›lan daya¤› soruflturmayan yarg›,polisin ve jandarman›n s›kça bafl-vurdu¤u “üste ç›kma” politikas›-n›n bir örne¤inin daha uygulan-mas›n› sa¤lad›.

Zavar’›n cezas› paraya çevri-lirken, jandarmalara hiçbir sorufl-turma aç›lmamas›n›n alt›nda, yine‹stanbul Valili¤i'nin, Vali Muam-mer Güler’in imzas› bulunuyor.Vali, “arama ve kay›t ifllemindegörevlilerin hiçbir kusurunun ol-mad›¤›n›” belirterek soruflturmaizni vermedi.

PKK’liler Açl›k Grevi Bafllatt›Van F Tipi Cezaevi’nde bulu-

nan PKK’li tutuklular, cezaevle-rinde yaflanan sorunlara dikkatçekmek amac›yla süresiz açl›kgrevi bafllatt›klar›n› duyurdular.

D‹HA’n›n haberine göre; VanF Tipi Cezaevi’ndeki PKK’li tu-tuklular, cezaevindeki sorunlarave tecrite dikkat çekmek amac›ylasüresiz dönüflümsüz açl›k grevibafllatt›klar›n› duyurdu. Kürt soru-nunun da çözülmesini talep edentutuklular, talepleri do¤rultusundaad›m at›lmad›¤› sürece açl›k gre-vinin sürece¤ini bildirdi.

Page 46: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Avrupa'da faaliyet yürüten Ana-dolu Federasyonu, 7 Ocak'ta 3. Ge-leneksel Halk fienli¤i’ni düzenledi.

Avrupa k›tas›nda yaflayan göç-menlerin hak ve özgürlükleri içinmücadele eden Anadolu Federasyo-nu'nun kültürel yozlaflmaya karfl›düzenledi¤i flenli¤in aç›l›fl konufl-mas›nda flöyle denildi:

"Biz Anadolu Federasyonu ola-rak halk de¤erlerimizin, kültürel vesosyal de¤erlerimizin yaflat›ld›¤›,derneklerimizin arac›l›¤›yla temelhak ve özgürlüklerimize sahip ç›k-maya, hukuksuzluklara karfl› müca-dele etmeye devam ediyoruz."

Anadolu Federasyonu Bafl-kan› Nurhan Erdem de yapt›¤›konuflmada Almanya’da sonsüreçte demokratik kurum veevlere düzenlenen bask›nlarailiflkin bilgiler verdi. Erdem,

ayr›ca TAYAD Komite’nin ölümorucu eylemine destek vermek ama-c› ile Avrupa’da sürdürdü¤ü kam-panyay› desteklediklerini vurgulad›.

Konuflman›n ard›ndan DuisburgAnadolu Kültür ve E¤itim MerkeziSaz Ekibi ve Köln Anadolu HalkKültür Evi Müzik Grubu dinletisundular. Ard›ndan Karadeniz tür-külerini özgün bir yorum ile seslen-diren Erdal Bayrako¤lu ç›kt› sahne-ye ve türkülerini "123. insan›n öl-memesi için" söyledi. fienlik, k›ta-lar ötesinde devrimin ve sosyaliz-min simgesi haline gelen Küba'danbir Müzik Grubu ve Hamburg Ana-dolu-Der Müzik Grubu’nun seslen-dirdi¤i türküler ile devam etti.

Çeflitli kurumlar›n mesajlar›yladestek verdi¤i flenlikte son olarakGrup Yorum ve ard›ndan da Suaviç›kt› sahneye. Grup Yorum da, Su-avi de "Türkülerimizi ölüm orucu-

nu kararl›l›kla sürdüren direniflçi-ler için söylüyoruz" diyerek söyle-diler türkülerini. Yaklafl›k 1200 ki-flinin kat›ld›¤› flenlik, haklar ve öz-gürlükler mücadelesine karfl›, em-peryalizmin ve iflbirlikçilerin sür-dürdü¤ü uluslararas› terör kampan-yas›n›n bofla ç›kt›¤›n›n bir göster-gesi oldu.

46

14 Ocak 2007 / 87

Bilindi¤i gibi, Belçika emperya-lizmi taraf›ndan Türkiye faflizmiyleiflbirli¤i içinde tutuklan›p a¤›r ceza-lara çarpt›r›lan devrimciler, Belçi-ka’da at›ld›klar› hapishanelerde detecrite tabi tutulmaktayd›lar.

Tecrit uygulamas›na karfl›, ge-rek hukuki düzeyde yap›lan müca-deleler, gerekse de tutsaklar›n açl›kgrevleriyle, çeflitli biçimlerdeki fi-ili direniflleriyle gerçeklefltirdi¤idirenifl sonuç verdi ve Musa Aflo¤-lu, fiükriye Akar, Kaya Saz ve Ba-har Kimyongör’e uygulanan tecritaflama aflama kald›r›lmaya bafllan-d›.

Ancak Belçika emperyalistleride tüm sömürücü zalimler gibi, hu-kuksuzluklar›n›n ortaya ç›kmamas›ve direnifl karfl›s›nda “taviz” vermiflgörünmemek için tecrit uygulama-

lar›n›n kald›r›lmas›n› zamana yay›-yorlar.

Musa Aflo¤lu, 31 Aral›k’ta, ge-çen y›l›n son gününde yazd›¤› mek-tupta bu geliflmeleri flöyle anlat›yor:

Merhaba

Yeni bir mücadele y›l›na girer-ken ve halk›m›z›n bayram›n› kutlar-ken, sizleri sevgiyle kucaklar›m.

Aile d›fl›ndakilere de telefon et-me ve ziyaret hakk›m›z›n tan›nd›¤›-n› yazm›flt›m. Ayr›ca birikmifl olaneski dergileri de verip, bundan son-ra engelleme olmayaca¤›n› söyledi-ler.

Hafta aras› da Adalet Bakanl›¤›,avukatlar›m›z› bakanl›¤a ça¤›raraküç dört hafta içinde aç›k görüfl, top-lu havaland›rma, spor vs. tüm k›s›t-

lamalar›n kald›r›laca¤›na söz verdi.Orada ilginç bir diyalog da geçmifl;bakanl›k yetkilisi ve HapishanelerGenel Müdürü, "Açl›k grevi ve sa-ire bas›na yans›d›¤› için tüm haklar›hemen tan›m›yoruz. Bir ay içindeparça parça tan›yaca¤›z" demifl.Avukatlar da "peki siz tecriti açl›kgrevinden dolay› kald›rm›yor musu-nuz zaten" diye sorduklar›nda da"Evet, ama kamuoyuna yönelik, aç-l›k grevinden dolay› taviz verdiler,dedirtmek istemiyoruz" türünde bircevap vermifller. Yani durumlar›tam bir zavall›l›k.

Ayr›ca art›k mektuplar›m›z› ha-pishane müdürü kontrol etmiyor.Eskiden zarflar› aç›k veriyorduk vemüdür kontrol edip, uygun görüyor-sa gönderiyordu. Art›k mektuplar›kapal› zarf olarak veriyoruz.

Tecrite yönelik sansür duvarlar›-n›n çat›rdamakta oldu¤unu görüyo-ruz.

Brugge’de Tecrit Parçalan›yor

122 ölümdeki

sorumluluklar ›

bir kez daha Avru-

pa parlamenterle-

rinin yüzüne çar-

p›ld›.

“Tecriti Kald›r›n” Talebi Bir

Kez Daha Avrupa Parlamentosu

Önünde

Belçika’daki Tutsak Yak›nlar›4 Ocak günü Brüksel’deki AvrupaParlamentosu önüne ast›klar› pan-kartla Türkiye hapishanelerindesüren tecrite son verilmesini iste-diler. Pankartta Frans›zca olarak“Türkiye’deki 122 Ölümden ABde Sorumludur... Tecriti Kald›-r›n...” yaz›yordu.

Anadolu Federasyonu

3. Geleneksel

Halk fienli¤i

Page 47: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

47

14 Ocak 2007 / 87

‹ s v i ç r e :Ölüm orucu dire-niflçileriyle daya-n›flmak ve tecritgerçe¤ini Avrupakamuoyuna du-yurmak amac›ylaAvrupa TAYADKomite taraf›n-

dan bafllat›lan ve dönüflümlü olarak Avrupa`n›n çeflitliülkelerinde sürmekte olan açl›k grevleri, 8-15 Ocak ta-rihleri aras›nda ‹sviçre’de yap›lacak. ‹sviçre TAYADKomite taraf›ndan 8 Ocak Pazartesi günü yap›lan aç›k-lamada, ölüm orucu direniflçilerinin ölüme ad›m ad›myaklamas›na ra¤men AKP iktidar›n›n ad›m atmamaktadirendi¤i vurgulanarak flöyle denildi:

“‹sviçre TAYAD Komite olarak biz de bugüne kadaroldu¤u gibi bundan sonra da ülkemizdeki faflist bask›ve zulmü, tecrit gerçe¤ini Avrupa kamuoyuna anlatma-ya, direniflçilerin Avrupa`da sesi olmaya devam edece-¤iz.

Bu bir hafta boyunca açl›k grevi d›fl›nda bildirileri-mizle, afifllerimizle, demokratik kurum ve kurulufllarla,parti ve örgütlerle görüflerek, mail göndererek tecritgerçe¤ini anlatmaya devam edece¤iz. Ölüm orucu dire-nircilerine ve tutsaklara mail, kart, mektup göndererekonlar› sahiplendi¤imizi gösterece¤iz.”

Fransa: Üç

TAYAD’l› da Fran-sa’da açl›k grevinebafllad›. FransaTAYAD Komitesiimzas›yla yap›lanaç›klamada flöyle de-nildi.

“Bizler Fransa'dayaflayan demokrat,devrimci iflçiler ola-rak TAYAD Komi-te'nin ça¤r›s› uyar›nca, direniflçilerin sesine sesimizikatmak için, 8 Ocak 2007 tarihinden itibaren üç kifli birhaftal›k açl›k grevine bafll›yoruz. Birçok arkadafl›m›zhafta içi ve hafta sonu ikifler günlük açl›k grevi yapa-caklar.

Açl›k grevi süresince bir kez daha Frans›z parti vekurumlar›na dosyalar götürerek, Türkiye'deki tecrit uy-gulamas›n› anlataca¤›z. Pankartlarla, mektuplarla ka-muoyuna ulaflmaya çal›flaca¤›z. Cumartesi günü iseRepublique Meydan'›ndan bafllayan bir yürüyüfl yapa-ca¤›z.”

Belçika’daki TAYAD'l›lar, yeni y›la tecrit kalka-na kadar eylemlerimiz sürecek slogan›yla ve açl›k gre-viyle girmifllerdi. Belçika’daki bir haftal›k açl›k grevisüresince çeflitli etkinlikler gerçeklefltirildi. Dönüflümlüolarak 9 kifli açl›k grevi yaparken, bildiriler, afiflleme-ler yap›ld›. Çeflitli partilerin il, ilçe örgütlerine, beledi-ye baflkanlar›na ölüm orucu ve tutsaklarla ilgili dosya-lar verildi.

Karfl› Sanat Çal›flmalar› 8-27Ocak 2007 tarihleri aras›nda 1986y›l›ndan bu yana tutuklu bulunanRAF üyesi Eva Haule'nin "TutsakKad›nlar›n Portreleri" adl› foto¤rafsergisini sunuyor. Eva Haule Ber-lin’deki TAYAD Komite’nin faali-

yetlerine de destek veren bir tutuk-lu. ‹stanbul’da aç›lan foto¤raf sergi-sine “do¤al olarak” kat›lamayan tut-sak Eva Haule, sergiye gönderdi¤imesajda flöyle diyor: “Maalesefaç›l›fl için bugün ‹stanbul’da olam›-yorum.

20 senelik tutsakl›¤›n ard›ndanhâlâ serbest de¤ilim; aynen 24 se-neden fazla hapishanede ve birçoky›l›n› tecrit alt›nda geçirmifl olanRAF tutsaklar› Brigitte Mohnhauptve Christian Klar gibi.

Bugün resimlerimi Türkiye ha-pishanelerindeki tecrite karfl› dire-nenlere arma¤an etmek istiyorumve avukat Behiç Aflc›’y›, TAYAD’l›Gülcan Görüro¤lu’yu ve siyasi tut-sak olan Sevgi Saymaz’› en içtenduygular›mla selaml›yorum.”

Açl›k Grevi

‹sviçre ve Fransa’da

Tutsak Kad›nlar›n

Portreleri

Almanya’da

Polis Terörü

Alman polisi, demokratik ku-rumlara karfl› keyfi bask›lar›nadevam ediyor. Almaya'n›n Stutt-gart, Esslingen, Freiburg ve Ulmeyaletlerinde Kürtler'e ait 25 evve iflyerine bask›n düzenlendi.230 polisin kat›ld›¤› operasyonda,bask›n düzenlenen evler tek tekaran›rken, baz› evlerin kap›s›n›nk›r›ld›¤›, eflyalar›n da da¤›t›ld›¤›kaydedildi. Bask›nlarda YEK-KOM Yönetim Kurulu Üyesi Ah-met Çelik gözalt›na al›n›rken, çoksay›da bilgisayar ve kitaba da elkonuldu.

Page 48: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

Tecrit ve ölüm kábusundan

kurtulmak mümkün

(...) Bu ceza infaz biçimin ger-çekten gayri insani ve zalimane ol-du¤unun baflka bir örne¤ine ihtiyaçvar m›? Anlad›k, ko¤ufl sistemi ol-mayacak, ama F Tipi cezaevi detecritle ayn› anlama gelmemeli.

Bu sorunu çözmek, daha insani biruygulamaya geçmek mümkün.Mahkumlar› en do¤al insani özel-liklerinden soyutlay›p böyle izoleetmek de kabul edilebilir bir cezade¤il.

TBMM Baflkan› Bülent Ar›nç’›,her fleyden önce bu insani yaklafl›-m›ndan dolay› kutluyorum. Tabii bubuluflmada eme¤i geçen herkesi de.Ama devam› mutlaka gelmeli. Ayr›-ca onu, bu iyi niyetli giriflimininönündeki bir engele karfl› da uyar-mak gerek: Bu süreçte muhtemelenbaz› bürokratlar ve bürokratik zih-niyetteki baz› siyasetçiler Say›nAr›nç’›, bu durumun neden böylesürmesi gerekti¤ine ikna etmeye ça-l›flacaklard›r.

... Biraz çaba, biraz cesaret herfleyi de¤ifltirebilir. Cesur bir kararal›n ve çözün art›k bu sorunu!

******

Biraz insan olun!

Bir ölümü engelleyebilecek birkonumda ve yetkide olup, o ölümüengellememek sizi dünyan›n bütündillerinde katil yapar. Ölüm orucu-nun 280. gününde bulunan BehiçAflc› 'n›n ölümü hükümetin alaca¤›bir kararla engellenebilecekken bu-nun yap›lmamas› da flu andaki mev-cut iktidar› külliyen katil statüsüne

sokabilir.

... Çözüm son derece acil ve ba-sittir. ‹stenilen F Tipi cezaevlerinde

bir baflkas›n› görmek ve onlarla ko-nuflmak hakk›d›r.

Ey iktidar sahipleri, bu ölümleridurdurabilirsiniz, bu kör inattanvazgeçebilirsiniz, korkmay›n ikti-dar›n›zdan hiçbir fley yitirmezsiniz.

... Ey iktidar sahipleri, hukuk veinsan haklar› tüm dünya insanlar›için geçerli ve gereklidir. Ve budünyada hiçbir fley olmaz de¤il, birgün bir yak›n›n›z F Tipi cezaevleri-ne girebilir ve ölüm orucuna yatabi-lir, bu olabilir, en az›ndan böyle birihtimalle karfl›laflmamak için hadiharekete geçin ama öyle "hayat gü-zeldir, ölüm orucunu b›rak›n" diyefetva vermeden. Yap›lacak ifli ya-p›n, üç kilidi aç›n!

*** ***

Günün SorusuÖlüm orucundaki Avukat Behiç

Aflc›’n›n ailesiyle görüflen TBMMBaflkan› Bülent Ar›nç, “Hemen oru-cu b›raks›n, devletle pazarl›k ol-maz” demifl...

Böyle bir kural varsa, sendikalariki y›lda bir nas›l oluyor da kamuçal›flanlar› için devletle toplu pazar-l›k masas›na oturuyor?

*** ***

Haydi avukat bey!

A v u k a tBehiç Aflc›h e p i m i z i ngözü önündekendisini öl-dürüyor. Ge-çen y›l 5 Ni-san'da baflla-d›¤› ölümorucu, avu-kat›n yaflamfonksiyonla-r›n› birer bi-

rer sonland›r›yor, geçen her saatonu ölüme biraz daha yaklaflt›r›yor.

Ama bu korkunç durum bileonun iradesini zay›flatmaya yetmi-yor.

Nedir bu irade? As›l üzerindedurulmas› gereken soru bu.

Bir avukat›, kendisini a¤›r a¤›röldürme noktas›na sürükleyen ka-rarl›l›k nas›l bir isyandan kaynakla-n›yor?

... Demek art›k ne hale geldik kibirçok genç insan›n hayat›n› yitirdi-¤i, sakat kald›¤› korkunç bir sorunugündeme getirmek, yine ancakölüm sayesinde mümkün olabiliyor.

Avukat Behiç Aflc›’n›n ölümorucu üzerine birçok yay›n yap›ld›ve bu yay›nlar dolay›s›yla F Tipi ce-zaevlerindeki tecrit uygulamas›gündeme getirildi.

Bunun mant›ki sonucu fludur:E¤er avukat kendi bedenini yok et-me yolunu seçmeseydi, bu sorun dagündeme gelmeyecekti.

‹letiflim ça¤›nda yaflad›¤›m›zövünmelerinin ne kadar bofl oldu¤u-nu görebiliyoruz de¤il mi?

‹letiflim araçlar›n›n geliflmifl ol-mas›, mutlaka iletiflimin geliflmesianlam›na gelmiyor.

Tam tersine bütün dünyada ileti-flim araçlar›n› yönetimleri alt›naalan güçlü çevreler, iletiflimi imkân-s›z hale getiriyor. Olaylar›n sadecekendi aç›lar›ndan anlat›lmas›na izinveriyorlar.

Behiç Aflc› da bu “susufl komp-losunu” k›rmak için kendi can›n› or-taya koyuyor.

48

14 Ocak 2007 / 87

Bas›nda Tecrit ve Direnifl✍bas›ndan

Berat ÖZ‹PEK / Star

Ifl›l ÖZGENTÜRK / Cumhuriyet

HAYAT EP‹K T‹YATROSU MUSTAFA B‹LG‹N / Cumhuriyet

Mustafa MUTLU / Vatan

Zülfü L‹VANEL‹ / Vatan

Page 49: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

“Her fleyi b›rak, ben s›rf bugözlerin anlatt›klar› için bile öle-bilirim.”

Kas›m 2003’te Büyük Dire-

nifl'te ölümsüzleflen ‹mdat

Bulut, ölüm orucu di-

renifline bafllad›¤›

Kand›ra F Ti-

pi’nde rutin

doktor kont-

rol ler inden

birinde söy-

ledi bu sözle-

ri. Direniflini

k›rmak için

tetikte bekle-

yenlerin göz-

lerinin önüne

bir gazete ka¤›-

d›n› uzatt›. Küçü-

len yüzü, büyüyen

kara gözleriyle 19 kilo-

luk Sevgi’ydi foto¤raftaki.

O gözlerdeydi her fley, ‹m-

dat’›n dedi¤i gibi. Bizi biz yapan

enginlik, bizi biz yapan güç, o

gözlerdeydi...

Yedi y›l boyunca al›nlar›nda

k›z›l bantlar›yla bayra¤› tafl›yan-

lar›n resimlerine bak›n. Direnifl-

çiler belki de en çok gözleriyle

konufluyorlar. Gülnihal Y›lmaz,

direnifl içinde yazd›¤› bir fliirde

bundan bahsediyordu:

“Umut gelecek için dövüflenyüreklerimizde / Umut ›fl›k saçangözbebeklerimizde...”

Sanki bir özet gibiydi gözbe-

bekleri; inançlar›n, çekilmifl ac›-

lar›n ve yaflanacak coflkular›n,

müjdelerin bir özeti... Direniflçi-

lerin hücre hücre erirken küçü-

len yüzlerinde iyice belirginleflen

gözleri, bize, umudumuzun ›fl›lt›-

s›n› yay›yor. Engin sevgimize, s›-

n›rs›z ba¤l›l›¤›m›-

za ayna oluyor o

›fl›lt›l› gözler. O

gözlerin anlatt›k-

lar›ndan güç al›yoruz.

O gözler, umudu tafl›yor

Anadolu’ya ve dahi milyar-

lara... Umudumuzun gözle-

ri, zulme öfke, yar›nlara güven,

halka ve vatana sevgi dolu. Sin-

mifli, sus-

m u fl u

kendine getirecek kadar sars›c›,

karanl›kta kalana, bir bafl›na b›-

rak›lm›fla ›fl›k olacak denli par-

lak ve her soruya, her tereddüte

cevap olacak kadar bilge.

Sözlerin özeti olan gözler..

Umudun gözleri! Onlar, Anado-

lu'nun çaresiz b›rak›lm›fl top-

raklar›n› ad›mlayan yüreklerin

ac›l›, ama par›lt›s›n› yüzy›llard›r

bir flekilde koruyan gözlerinden

ald› bak›fllar›n›... Onlar tarihin

derinliklerinden ald›lar ›fl›lt›lar›-

n›. Öldürülmek, yokedilmek is-

teneni al›p s›¤d›rd›lar gözbebek-

lerine... Direniflçilerimizin gözle-

ri umudumuzun gözleri oldu.

Beyne ›fl›k, yüre¤e sevgi, kol-

lara güç, ayaklara derman veri-

yor bu gözler. Bu gözler, insanl›k

tarihini bir ç›rp›da yans›tan bü-

yüklükte, insan›n özünü, insan›n

en has sözünü yans›tan sadelikte

bak›yor. Umudun gözleri, dün-

yaya merakl› gözlerle bakan bir

çocu¤un safl›¤›nda, görmüfl ge-

çirmifl, e¤riyi-do¤ruyu yerli yeri-

ne koyan bir bilgenin tecrübe-

sinde.

Bu gözler, soruyor. Sorgulat›-

yor. Sorulan her soruyu gözbe-

beklerinde cevapl›yor. ‹nançsa

inanç, kararl›l›ksa kararl›l›k,

coflkuysa coflku; ba¤dafl

kurup oturmufllar di-

reniflçilerin gözbe-

beklerine.

Yo ¤ u n l a fl -

m›fl bir teori,

yo¤unlaflm›fl

bir yaflam

prati¤i sanki

her biri...

Bir bakm›fl-

s›n›z bir gü-

nefl, bir bak-

m›fls›n›z gecede

y›ld›z... Gecede

ve günde bir pusu-

la... Umudun gözle-

rindeki ›fl›lt› da bayrak

gibi, gözden göze tafl›n›yor.

fiimdi hepsinin ›fl›¤› üç direniflçi-

de, hepsinin gözlerindeki anlam,

üçünün gözlerinde billurlaflm›fl.

Daha düne kadar susanlar,

vicdanlar›yla yeterince konufl-

mayanlar bile direnifl evlerin-

den, direnenlerin gözlerinden

yay›lan ayd›nl›ktan bahsediyor-

lar. Umudun gözleri halk› sar›p

sarmal›yor. Behiç’in, Gülcan’›n

ve Sevgi’nin gözleri alev alev ya-

n›yor. Umudun gözleri herkesi

enginliklere ça¤›r›yor. Tecriti, o

s›k›flt›r›lm›fll›¤› bu topraklara

yak›flt›ram›yor. Behiç’in, Gül-

can’›n ve Sevgi’nin gözleri en-

ginliklere bak›yor; ölesiye tut-

kun bir sevdan›n coflkusuyla ku-

flat›lm›fll›¤›m›z› k›rmak için

“haydi “diyor, haydi. Umudun

gözleri bize bak›yor, gözler bizi

ça¤›r›yor...

Page 50: (kdvdahil) Ad› TTB RAPORU: “F T‹PLER‹’NDE TECR‹T VAR!yuruyus.biz/pdf/pdf/087.pdf · Tarih: 20.01.2007 Saat: 18.00 * Tiyatro: Helene Vegel’in Hayat› ... Kit apç›l

21 Ocak 1924’te, 54 yafl›nda ikenkaybetti¤imiz Lenin, henüz 17 yafl›n-da iken girmiflti bu kavgaya... Lenin,ya da tam ad›yla Vladimir ‹lyiç Ul-

yanov, 17 yafl›ndayken, y›l 1887’ydi.Rusya’da çarl›¤a karfl› kavgada k›v›l-c›mlar çak›yordu. Lenin’in a¤abeyiAlexander Ulyanov da bu kavgan›niçindeydi.

1887’nin Mart’›nda, AlexanderUlyanov, Rus Çar› III. Alexander’esuikast düzenlemekten tutukland›.Alexander Ulyanov, ayn› y›l›n 8 Ma-y›s'›nda idam edildi. Sosyalizm içinmücadelenin bedellerini, daha kavga-n›n bafl›nda tan›d›. Devrim ve sosya-lizme giden yol konusunda, dahadevrimcili¤inin ilk y›llar›nda kafayormaya bafllad›.

Y›llar boyunca bu sorunun ceva-b›n› arad›. Ve buldu da. Kendi döne-minde Marksizm'in ruhunu en iyikavrayan ve Marksizm'i kendi ülke-sine en iyi uygulayan oldu.

Marksizm'i bir dogma de¤il ey-lem klavuzu olarak gördü¤ü için, ya-flad›¤› ça¤daki diyalektik de¤iflim vegeliflimi do¤ru bir flekilde analiz edip,do¤ru öngörülerde bulundu¤u için,Marksizm, art›k Marksizm-Leni-

nizm olarak yeniden tan›mlanm›flt›.

★ A¤abeyinin idam edildi¤i y›l,hukuk okumak için Kazan Üniver-sitesi'ne kaydoldu. Tabii Kazan’dailk yapt›¤› ifl, devrimcilerle temaskurmak oldu. Ö¤renci çevreleriiçinde k›sa sürede öne ç›kt› Lenin.Onu öne ç›karan, araflt›rmac›, tart›fl-mac› yan›, enerjik, çok okuyan ve“görüfllerini büyük bir güç veinançla savunan” yanlar›yd›.

Tabii, prati¤in de içindeydi Le-nin. 1890’lardaki konferanslar›n,ö¤renci eylemlerinin örgütleyicile-rinden biriydi. Ö¤rencilerin gösteri-lerinin di¤er üniversitelere de yay›l-mas› karfl›s›nda çarl›k polisi derhaltutuklamalara bafllam›flt› ve tutukla-

nanlardan biri de Lenin’di. “Hapishaneye giderken Lenin’e

efllik eden çavufl, ona ‘Bütün bu ka-r›fl›kl›klar› niye yap›yorsunuz gençadam? Karfl›nda bir duvar oldu¤u-nu görmüyor musun?’ der.

‘Evet, bir duvar, ama çürümüflbir duvar’ diye cevap verir Lenin veekler: ‘Sadece bir itmek ister ve y›-k›lacak’”.

★ Marks'›n ve Engels'in ortayakoydu¤u tezleri ve düflünceleri gü-nün koflullar›na uygulayan Lenin'in1905 Devrimi döneminde ortayakoydu¤u "Leninist Kesintisiz Dev-

rim Teorisi", Marksizm'de yarat›-c›l›¤›n parlak bir örne¤i olarak geç-ti tarihe. Bu teori, dünya devrimci-lerinin önünde bir klavuz oldu ade-ta. Nitekim, bu teoride bahsedilenher fley 1917’de ad›m ad›m gerçek-leflmiflti. "Emperyalizm, Kapitaliz-min En Yüksek Aflamas›" adl› kita-

b›nda, bir anlamda dün-yay› çözümleyen Lenin,emperyalizm teorisiyle

de tüm bir yüzy›l boyunca geçerliolacak ana geliflmeleri haber ver-miflti o günden. Marksist-Leninist-ler e¤er 20. Yüzy›l›n geliflmelerikarfl›s›nda pek flafl›rmad›larsa, bun-da en önemli pay, Lenin’in gelece¤io zamandan haber vermifl olmas›n-dad›r.

★ Kazan Üniversite-si’ndeki eylemler nede-

niyle tutuklanan ö¤-renciler, tutsakl›kkoflullar›nda “ser-best b›rak›ld›klar›zaman ne yapacak-lar›” üzerine sohbet

ediyorlard›. Leninbu sohbette “tek

yol”dan sözediyordu.Bu yol “devrim yolu”ydu.

Lenin bundan sonraki yaflam›boyunca gözalt›lar, sürgünler, yenil-giler, ihanetler aras›nda bu yoldailerlemeye ve bu yolu izleyecekleriçin yolu açmaya devam etti. Özel-likle ilk bafllarda zordu bu yolda yü-rümek; mesela Plevkhanov gibi, ogüne kadar herkesin kabul etti¤i“otorite”ler vard› önünde; parla-mentocular, Menflevikler vard›. As-l›nda bu yolda Lenin’in önüne ç›kanherkes, bir anlamda devrimin önüneç›km›fl oluyordu. Lenin uzun, yoru-cu ama asla vazgeçmeyen bir karar-l›l›kla aflt› bu engelleri.

“Üstün ve genifl Marksizm bilgi-siyle, Marksizm’i Rusya’n›n ekono-mik ve siyasi koflullar›na uygulama-da, iflçilerin davas›n›n zaferine olansars›lmaz inanc› ile, örgütleyici ye-tene¤i ile, St. Petersburg Sosyal-Demokratlar›n›n önderi olan” Le-nin, Ekim Devrimi’yle tüm dünyaproletaryas›n›n ve ezilen halklar›n›nönderi konumuna yükseldi. ÇünküEkim Devrimi, “Ne Yapmal›” konu-sunda verilmifl en görkemli cevapt›.Teorisini bu görkemli zaferle taç-land›ran Lenin ve onun eserlerininen özlü ifadesi olan Leninizm, hâlâne yapaca¤›m›z sorusuna verilmiflen isabetli cevapt›r.

50

14 Ocak 2007 / 87

Lenin, ‘Ne Yapmalı’nın Cevabıdır

Ne Yapmal›’n›n Rusçailk bask›s›n›n kapa¤›

iflte böyleydi... Kitapbas›ld›¤›nda y›l 1902’ydi.

Henüz ortada büyük iflçi hareketleri yoktu, ayaklanmayoktu, yol gösterici güçlü bir

parti yoktu, ama hepsi olacakt›. Çünkü Ne Yapmal›,

do¤ru tesbitlerin, güçlü birönderli¤in habercisiydi.

Ve Bu Cevap,Ölümsüzdür