kamu personel seçme sinavi - · pdf filebu doğrultuda öğretmenin çoklu...

.

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVILİSANS

EĞİTİM BİLİMLERİ TESTİ

Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Merkezimizin yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayan-lar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.

17-19 MART 2017

Ç ö z ü mK i t apç ı ğ ı

D e n e m e - 7

EĞİTİM BİLİMLERİ

2 Diğer sayfaya geçiniz.

2017KPSS/EB TG DENEME ÇÖZÜM-7

ise

m y

ay

ınc

ılık

1. Soru öncülünde behsedilen öğretim uygulamaları öğrencilerin öğrenme sürecinde aktif öğrenen konu-munda olmalarını sağlayacak yapıdadır. Yani bu etkin-liklere yer veren bir öğretmenin etkin katılım ilkesini dikkate alarak dersini planladığı söylenebilir. Bu ilke öğrencilerin öğrenme sürecine katılımının arttıkça öğ-renilen bilgilerin kalıcılığının da artacağını savunur.

A B C D E

2. Soru öncülünde öğrencilerin derse ve başarı durumla-rına ilişkin olumsuz tutum içinde olduklarından bahse-dilmektedir. Diğer bir deyişle öğrencilerin duyuşsal ön hazırlıklarının öğrenme için uygun olmadığı söylene-bilir. Carroll’un okulda öğrenme modeline göre bu du-rum sebat (sabır) kavramıyla açıklanmaktadır. Sebat, öğrencilerin öğrenmek için gönüllü olarak harcadığı zamanı yani güdülenme düzeyini ifade eder.

A B C D E

3. Soru öncülünde öğretmenin farklı yetenek alanlarına yönelik birden çok etkinlik düzenlediği ve öğrencilere istediklerine katılabileceklerini belirttiği görülmektedir. Bu doğrultuda öğretmenin çoklu zekâ kuramına uygun işlemler yaptığı söylenebilir. Çoklu zekâ kuramını dik-kate alan öğretmenlerin, öğretim sürecini planlarken öğrenciler arasındaki bireysel farkları ve bir bireyde birden çok zekâ boyutunun bulunduğu görüşünü göz önünde bulundurmaları gerekir. Bundan dolayı eğitim durumları düzenlenirken yaşantı zenginliği sağlamala-rı; olabildiğince farklı yöntem, teknik, materyal ve de-ğerlendirme metodları kullanmaları oldukça önemlidir.

A B C D E

4. Soru öncülünde bir öğrencinin eksik olduğu konuya ilişkin belirlediği bir metotla çalışmalar yaptığı yani kendi öğrenme sürecinin yönlendirdiği görülmektedir. Bu durum Gagne’nin öğrenme ürünlerinden bilişsel strateji ile açıklanabilir. Bu öğrenme ürünü; bireyin öğ-renmesine, hatırlamasına, dikkatine ve düşünmesine yol gösterir. Diğer bir deyişle bilişsel stratejiler bireyin öğrenmeyi öğrenme becerisini ifade eder. Seçenek-lerdeki en güçlü çeldirici ise öz düzenlemedir. Ancak öz düzenleme aktif öğrenme kapsamında yer alan bir kavramdır. Soruda verilen durumun Gagne’ye göre hangi kavrama karşılık geldiği sorulmaktadır.

A B C D E

5. İş birlikli öğrenme süreçlerinden öğrencilerin başarı puanlarının takım değerlendirmesi ve belirlenen ta-kım puanına göre oluşturulması öğrenciler arasındaki olumlu bağlılığın yani pozitif etkileşimin artmasını sağ-lar. Çünkü başarının takım puanına göre belirlenece-ğini bilen öğrenciler sadece kendi öğrenmelerini yeterli bulmaz ve arkadaşlarının da öğrenmesi için sorumlu-luk bilinci sergiler.

A B C D E

ise

m y

ay

ınc

ılık

2017KPSS/EB


TG DENEME ÇÖZÜM-7

6. Bu model, dersle ilgili ulaşılması gereken eğitsel he-deflere bütün öğrencilerin ulaşmasının sağlanmasını ve bunun için öğretimin niteliğinin düzenlenmesini sa-vunur. Bu şekilde, sınıfın büyük bir çoğunluğunun tam öğrenme düzeyine ulaşması amaçlanır. Bunun için öğrencileri bir türlü istenilen gelişimi gösteremeyen bir öğretmenin öncelikle onların niteliklerini belirlemesi ve öğretim hizmetini bu niteliklere uygun hâle getirerek düzenlemesi gerekir.

A B C D E

7. Soru öncülünde verilen özellikleri sergileyen bir öğret-menin yapılandırmacı öğrenme yaklaşımını benimse-diği söylenebilir. Yapılandırmacılık aslında bir öğretim modelinden ziyade öğrenmenin doğasına ve oluşumu-na ilişkin bir teori olarak ortaya çıkmıştır. Bu yaklaşım, en temelde “Birey nasıl öğrenir?” sorusuna cevap ara-maktadır. Bireyin ne bildiğini ve bunu nasıl açıkladığı-nı ortaya koymaya çalışan yapılandırmacılık, bilginin öğrenci tarafından yapılandırılması gerektiğini ifade eder. Çünkü her öğrenci öğrenirken bilgi ve anlamları-nı bireysel olarak oluşturur.

A B C D E

8. Araştırma yoluyla öğrenmede öğrenci her adımda aktif olarak merkezde yer alır. Öğrenci tüm bilgilere kendisi ulaşır, öğretmen rehberdir. Bu nedenle öğrenciler öğ-renme sürecinde üst düzey performans göstermelidir. Bu strateji kapsamında öğrenciler bilimsel düşünme becerisini kazanır, yaratıcı düşünceyi kullanırlar; bilgiyi incelemeyi, analiz etmeyi öğrenirler ve üretme beceri-sini geliştirirler. Bu doğrultuda A, B, C ve D seçenekle-rinden verilen uygulamaların bu stratejiye uygun oldu-ğu söylenebilir. Ancak bu strateji kapsamında bilgiler öğrencilere sunulmaz.

A B C D E

9. Soru öncülünde verilen süreçte öğrencilerin sergile-dikleri davranışlar yaratıcı düşünmenin aydınlama ev-resi kapsamında yer almaktadır. Bu aşamada bireyler hayal gücünü yoğun şekilde kullanır ve problem duru-muna ilişkin özgün çözümler üretir.

A B C D E

10. Bireysel çalışma yöntemi, bir konunun öğrencinin ken-disi tarafından çalışılarak öğrenilmesini esas alır. Bun-dan dolayı bireyin kendi özelliklerine uygun bir ortam hazırlanarak çalışmalar gerçekleştirilmelidir. Bu ortam öğrencinin bireysel olarak yaparak yaşayarak öğren-mesine imkân veren bir yapıda olmalıdır. Öğrenciler oluşturulan bu ortamlarda öğretmen rehberliğinde bi-reysel çalışmalar üzerinden belirlenen konuları yapa-rak ve yaşayarak öğrenmeye çalışırlar. Bu yöntemin kullanıldığı öğrenme süreçlerine yönelik yapılabilecek en büyük eleştiri ise öğrencilerin bireysel çalışmalar yaptıkları için sosyalleşme becerilerinin yetersiz kala-cağıdır.

A B C D E

11. Proje, öğrencilerinin etkin olmasına dayanan, bireysel ya da grupla öğrenmeye imkân veren bir yöntemdir. Bu yöntem kapsamında öğrenciler ilgileri doğrultusun-da belirledikleri bir konu hakkında araştırma yapmak için planlama yaparlar, incelerler, araştırırlar, uygular-lar ve değerlendirirler. Proje yöntemi, öğrencilerin okul ile gerçek hayat arasında bağ kurmalarına da yar-dımcı olur. Bu doğrultuda diğer seçeneklerde verilen ifadeler bu yöntemin sınırlılıkları arasında yer alırken öğrencilerin uzman olarak görülmesi bir sınırlılık değil, bu yöntemin kazanımıdır.

A B C D E

ise

m y

ay

ınc

ılık

2017KPSS/EB



12. Problem çözme, üst düzey düşünme becerilerini uy-gulamayı gerektiren bir yöntemdir. Öğrencilere prob-lemleri çözebilecekleri yaşantılar sağlanırsa onlar bağımsız bir şekilde veya grup hâlinde sorunlarla baş etmeyi öğrenebilirler. Bu yöntemde öğrenciler kuram-sal bilgilerini uygulamaya dönüştürerek problem çöz-me becerilerini geliştirirler. Bu yönüyle problem çözme yöntemi, öğrencilerin araştırma sorgulama becerilerini işe koşmasını gerektiren birey merkezli bir etkinliktir. Ancak bu uygulama sürecinde problem senaryosunun öğretmen tarafından hazırlanarak öğrencilere kontrol-lü şekilde sunulması gerekir.

A B C D E

13. Soru öcnülünde verilen bilgiler incelendiğinde bir uz-manın okula getirilerek belirlenen konuyla ilgili bir ak-tarımının yapılması konferans tekniği ile açıklanabilir. Ayrıca etkinliğin Çanakkale Deniz Zaferi kapsamında ve bu önemli günün tarihinde gerçekleştirilmesi gün-cellik ilkesi ile ilgilidir.

A B C D E

14. Workshop, belirli bir konuda yeterli bilgiye sahip olan bireylerin kısa bir zaman süresi içerisinde belli bir yer-de toplanarak konu ile ilgili sorunları ve bunları çöz-me yollarını tartışmalarının amaçlandığı bir tartışma tekniğidir. Bu teknik, kazanımların en az uygulama düzeyinde olduğu durumlarda daha etkili şekilde kul-lanılabilir. Bu doğrultuda seçenekler incelendiğinde A seçeneği bilgi, B, D ve E seçeneklerinde verilen kaza-nımlar kavrama, C seçeneğindeki kazanım ise uygu-lama düzeyindedir.

A B C D E

15. Soru öncülünde verilen bilgiler öğretmenin örnek olay yöntemi kapsamında işlemler yaptığını göstermekte-dir. Bu yöntem kapsamında bir sorun durumu sınıf or-tamında öğrencilerle birlikte tartışılarak çözüme ilişkin alternatif fikirler üretmeleri ile uygulanır. Dolayısıyla bu uygulamada öğrencilerin tek ve doğru bir çözüme yön-lendirilmesi yöntemin etkililiğini olumsuz etkiler.

A B C D E

16. Soru öncülünde verilen bilgiler öğretmenin istasyon tekniğini uygularken hatalı bir uygulama yaparak öğ-rencilerin hep aynı masada çalışmalarını sağladığı görülmektedir. Bu doğrultuda seçeneklerde verilen beceriler incelendiğinde öğrencilerde yarım bir işi sür-dürme becerisinin yeteri kadar gelişme göstermeyece-ği çıkarımı yapılabilir.

A B C D E

17. Öncülde verilen süreçte öğretmen belli bilgileri öğren-cilerin akıllarından tutabilmesi için bir araya getirerek anlamlı kelimeler oluşturmuştur. Bu durum akrostiş tekniğinin kullanıldığını gösterir. Akrostiş, öğrenilen kavramların baş harflerinden anlamlı kavram üret-mektir.

A B C D E

ise

m y

ay

ınc

ılık

2017KPSS/EB



18. Eğitsel geziler, sınıf içinde yapılan etkinliklerin hayatla bağlantısının kurulmasına ve doğal ortamda gözlem-ler gerçekleştirilmesine hizmet eder. Özelliklerin der-sin kazanımlarına yönelik olarak düzenlenen gezilerde öğrencilerin bu uygulamaya katılması yani gönüllüğe bırakılmaması gerekir.

A B C D E

19. Öğretimi planlama sürecinde soru öncülünde verilen işlemleri gerçekleştirmek isteyen bir öğretmenin seçe-nekler arasından öncelikle öğretim stratejisini dikkate alması gerekir. Stratejiler öğretim hedeflerine ulaşmak üzere izlenecek en genel yolun belirlenmesini sağlar. Öğretim stratejileri öğretimin nasıl yapılması gerekti-ğini, bu öğretim sürecinde öğretmen ve öğrencilerin rollerinin nasıl olacağını ortaya koyar. Bu kapsamda soruda belirtilenlerin yapılmasında da öncelikli çıkış noktası, öğretim stratejisi olmalıdır.

A B C D E

20. Soru öncülünde verilen bilgiler icelendiğinde öğrenci-lerin verilen bir olaya göre sınıfın önünde canlandır-malar yapmaları yaratıcı drama etkinliği ile açıklana-bilir. Ardından yapılan acil durumlara yönelik tatbikat uygulaması ise benzetim etkinliğidir.

A B C D E

21. Kavram karikatürü, öğrencilerin sahip oldukları ola-sı kavram yanılgılarının ve düşüncelerin insan ya da hayvan figürleri üzerinden tartıştırıldığı görsellerdir. Görselde yer alan her karakter farklı bir görüşü savu-nur. Bu görüşlerden bir tanesi doğru iken diğerleri kav-ram yanılgısı içermektedir. Öğrencilerden, görseldeki karakterlerden hangisinin doğru ya da yanlış görüş belirttiğini bulmaları ve bunu gerekçeleriyle açıklama-ları istenir. Bu şekilde sınıfta konu üzerine bir tartışma ortamı oluşturulmuş olur. Ders bu sayede daha eğlen-celi bir hâl alır. Ancak bu uygulamada öğrencilerin ilgi ve tutum düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmaz. Bu özellikler uygun ölçekler ile ortaya çıkarılır.

A B C D E

22. Gelişimsel model, öğrencilerin gelişim özelliklerini dik-kate alarak uygulamaların gerçekleştirilmesini esas alır. Bu modelde öğrencilerin fiziksel, duygusal, zihin-sel ve toplumsal gelişim düzeylerinin dikkate alıması gerekir. Düzenlemeler öğrenci özelliklerindeki farklılık-lara göre yapılır. Ancak bu model kapsamında ödül ve cezanın sıklıkla kullanılması gerekmez. Bu uygulama geleneksel yaklaşıma uygun yapıdadır.

A B C D E

ise

m y

ay

ınc

ılık

2017KPSS/EB



23. Sınıfta etkili zaman yönetimi, eğitim öğretim içinde be-lirlenmiş zamanın hedefler doğrultusunda kullanılma-sı, etkili ve verimli harcanması olarak tanımlanabilir. planlanan süre içerisinde öğrenme için ayrılan zama-nın tümünün eğitsel amaçlar için kullanılması gerekir. etkili öğretim sağlamak, zamanın etkili kullanılmasına bağlıdır. Bu doğrultuda öğretmenlerin soruları teker te-ker öğrencilere sorarak cevap alması zaman tuzakları oluşturabilir. Öğretmenler bunun yerine soruları sınıfa yöneltmelidir.

A B C D E

24. Öğretmenlerin sınıf ortamında istenmeyen davra-nışlarla karşılaştıklarında öncelikle bu davranışın ni-teliğini ve nedenlerini sorgulamaları gerekir. Çünkü problem durumun tanımlanması uygun çözümlerin üretilebilmesi için öncelikle gereklidir.

A B C D E

25. B, C, D ve E seçeneklerinde verilen bilgiler doğru sı-nıf içi iletişime ilişkin uygun davranışlar içermektedir. Ancak öğretmenlerinde öğrencilerine olumlu olsa bile ad takmaları onların benlik algılarını olumsuz etkiler. Öğrencilere isimleriyle hitap edilmesi gerekir.

A B C D E

26. Etkin katılımın yüksek olduğu sınıflarda öğrenciler enerjilerini ve zamanlarını öğrenme işine harcayacak-ları için istenmeyen davranışlara daha az yönelecek-lerdir.

A B C D E

27. Soru öncülünde verilen görsel incelendiğinde yapılan çizimde özellikle gerçekçiliğin arıtılmasına yönelik ola-rak dokunun güçlendirildiği söylenebilir. Bu ögesinin kullanımı iki boyutlu görsellerde üçüncü bir görünüş boyutu eklenmesini sağlar. Görsel unsurların dokun-ma hissi yaratmasını sağlayan ögedir. materyalin ha-zırlanmasında kullanılacak malzemenin özelliğiyle üç boyutlu unsurların dokunma duyusuyla hissedilebile-cek yüzey özelliğiyle dikkatleri nesneye çekmeyi ve gerçeklik algısını geliştirmeyi sağlar.

A B C D E

28. Alıştırma ve tekrar yazılımı, öğrencilerin temel bilgile-rine sahip oldukları bir konuda kullanılabilir. Bilgisayar kazanımlar doğrultusunda basitten karmaşığa doğru hazırlanmış olan soruları öğrencilere yöneltir. Öğren-ciler de verdikleri cevaplara uygun dönüt-düzeltmeler alırlar. Böylece işlenmiş konular tekrar edilmiş olur ve öğrencilerin öğrenme eksikleri belirlenerek giderilir.

A B C D E

ise

m y

ay

ınc

ılık

2017KPSS/EB



29. Edgar Dale tarafından oluşturulan yaşantı konisi aşa-ğıdaki gibidir.

Radyo, plak, şerit,resimlerle edinilen yaşantılar

Hareketli resimlerleedinilen yaşantılar

Bütün duyuorganlarıyla

Kendikendineedinilen

Gözle

Göz ve kulakla

Göz ya da kulakla

Başkalarınınyardımıyla

edinilenTelevizyonla edinilen yaşantılar

Sergiler yardımıyla edinilen yaşantılar

Geziler yardımıyla edinilen yaşantılar

Gösteriler yoluyla edinilen yaşantılar

Dramatizasyonla edinilen yaşantılar

Model ve numunelerle edinilen yaşantılar

Doğrudan doğruya maksatlı yaşantılar

Sözelsembollerle

edinilenyaşantılar

Görsel sembollerleedinilen yaşantılar

Çok

say

ıda

duyu

org

anıy

la e

dini

len

Az

sayı

da d

uyu

orga

nıyl

a ed

inile

nK

endi

ken

dini

e ed

inile

nB

aşka

ların

ın y

ardı

mıy

la e

dini

len

Bas

itten

Kar

maş

ıkta

nS

omut

aS

oyut

a

Bu koni dikkate alındığında öğrencilerin bütün duyu organlarını kullanarak edinebilecekleri yaşantılarda açıklık ilkesi daha fazla dikkate alınmış olur. Bu doğ-rultuda seçenekler incelendiğinde tabana en yakın olan yaşantının seçilmesi gerekir.

A B C D E

30. Ders kitapları, öğrenci düzeyine uygun olmalı, açık ve anlaşılır bir dille yazılmış olmalı; araştırmalar, hazırlık ve uygulama soruları içermeli; farklı öğrenme öğretme yaklaşımlarından yararlanmalı; çeşitli görsel uyarıcı-larla zenginleştirilmiş olmalı; somut örnekler içerme-lidir. Bu doğrultuda seçenekler incelendiğinde ders ki-tapları belirlenen dikkate alınması egreken ölçütlerden biri B seçeneğinde verilmiştir.

A B C D E

31. Edgar Dale tarafından oluşturulan yaşantı konisi aşa-ğıdaki gibidir.

Radyo, plak, şerit,resimlerle edinilen yaşantılar

Hareketli resimlerleedinilen yaşantılar

Bütün duyuorganlarıyla

Kendikendineedinilen

Gözle

Göz ve kulakla

Göz ya da kulakla

Başkalarınınyardımıyla

edinilenTelevizyonla edinilen yaşantılar

Sergiler yardımıyla edinilen yaşantılar

Geziler yardımıyla edinilen yaşantılar

Gösteriler yoluyla edinilen yaşantılar

Dramatizasyonla edinilen yaşantılar

Model ve numunelerle edinilen yaşantılar

Doğrudan doğruya maksatlı yaşantılar

Sözelsembollerle

edinilenyaşantılar

Görsel sembollerleedinilen yaşantılar

Çok

say

ıda

duyu

org

anıy

la e

dini

len

Az

sayı

da d

uyu

orga

nıyl

a ed

inile

nK

endi

ken

dini

e ed

inile

nB

aşka

ların

ın y

ardı

mıy

la e

dini

len

Bas

itten

Kar

maş

ıkta

nS

omut

aS

oyut

a

Bu koni dikkate alındığında tabana yaklaştıkça ya-şantılar daha somut öğrenmeler gerçekleştirilmesini sağlar. Bu doğrultuda öğrencilerinin somut yaşantı-lar geçirmelerini isteyen bir öğretmenin tepeye yakın yaşantılara daha az yer vermesi gerekir. Seçenekler içerdiğinde bu yaşantının sözel semboller kapsamın-da yer alan görüşme olduğu söylenebilir.

A B C D E

32. Açık yapıdaki sistemlerde tüm temel ögeler açık şekil-de bulunur ve sisteme ilişkin düzenli olarak dönüt elde edilebilir. Bu doğrultuda seçenekler indelendiğinde dö-nütün elde edildiğini vurgulayan durumlar aranmalıdır.

A B C D E

ise

m y

ay

ınc

ılık

2017KPSS/EB



33. B, C, D ve E seçeneklerinde verilen durumlar öğre-tim programlarının güncellenmesi için gerekli unsur-lardır. Ancak öğretim programlarının yenilenmesinde merkezî sınavlar dikkate alınmaz. Çünkü programlar merkezî sınavlara göre değil, merkezî sınavların kap-samları öğretim programlarına göre düzenlenir.

A B C D E

34. Konu alanındaki bilgilerin sürekliliğini sağlamak için içerikteki bilgilerin konu alanındaki yeniliklere göre sü-rekli olarak güncellenmesi gerekir. Bu doğrultuda içe-riğin daha kolay güncellenmesini sağlayacak yapıda bir yaklaşımın kullanılması gerekir. İçeriğin parçalar şeklinde düzenlendiği ve bilgilerin daha kolay güncel-lenebildiği yaklaşım modülerdir.

A B C D E

35. Tyler tarafından oluşturulan program geliştirme modeli şu şekildedir:

KAYNAKLARI

Olası Genel Hedefler

Öğrenme Psikolojisi

Kesinleşmiş Öğretim Hedefleri

Öğrenme Yaşantılarının Seçimi, Düzenlenmesi, Yönlendirilmesi

Değerlendirmenin Yapılması

Eğitim Felsefesi

Süzgeç

KONU ALANITOPLUMBİREY

Bu modele göre soru öncülünde verilen bilgiler ince-lendiğinde söz konusu çalışma grubunu ihtiyaç be-lirleme, amaçlar ve öğrenme yaşantıları kapsamında işlemler gerçekleştirdiği söylenebilir. Ancak değerlen-dirme ögesine ilişkin bir işlem yapılmamıştır. Diğer yandan bu modelde içerik ögesine ilişkin ayrıca bir işlem yapılması gerekmediği için bu ögeye yönelik iş-lemin ihmal edildiği söylenemez.

A B C D E

ise

m y

ay

ınc

ılık

2017KPSS/EB



36. Soru öncülünde öğretmenin yaptığı açıklama ile öğ-rencilerini hedeften haberdar etmeye çalıştığı görül-mektedir. Bu işlemin amacı öğrencilerin dersin sonuna ilişkin bir beklentiye girerek öğrenme isteğini artırmak-tır. Bu durum da öğrencilerin öğrenmeye karşı güdü-lenmelerini sağlar.

A B C D E

37. Soruda matematik öğretmeni Melike Hanım, sıfır alan öğrencilerin hiç matematik bilgilerinin olmadığını dü-şündüğüne göre sıfırı mutlak (gerçek) sıfır olarak ka-bul etmektedir. Normal şartlarda bir matematik sına-vından elde edilen puanların sıfırı izafidir, kesit aralıklı ölçek düzeyinde bir ölçme işlemi yapılmıştır. Ancak puanların sfırını mutlak sıfır olarak kabul ettiğimizde eşit oranlı ölçek düzeyinde bir ölçme işlemi yapılmış olur. Eşit aralıklı ve eşit oranlı ölçekler arasındaki tek fark, eşit oranlı ölçeklerde sıfırın mutlak olmasıdır.

A B C D E

38. Sayılarla ifade edilen değişkenler nicel, sembollerle (sıfatlarla) ifade edilen değişkenler nitel değişken-ler olarak kabul edilirler. Buna göre; bütçe açığı, boy uzunluğu, yaş, kardeş sayısı değişkenleri nicel, mede-ni durum nitel değişken olur.

A B C D E

39. “Sınavda ilk %50’ye girenler başarılı olur.” şeklinde bir ölçüt kullandığında mutlaka grubun %50’si başarılı, di-ğer %50’si başarısız olacaktır.

Kazanımların %50’si soruların %50’si gibi mutlak bir ölçük kullanıldığında sınıfın yüzde kaçının bu ölçüte ulaşıp ulaşamayacağı belli değildir. Belki hiç kimse ölçütü yakalayamaz, belki de herkes ölçütü yakalaya-bilir.

“Z puanı –1 ve üzerinde olanlar başarılı sayılır.” şek-linde bir ölçüt kullanıldığında aritmetik ortalamanın 1 standart sapma altında puan olanlardan daha yüksek puan alanlar geçer. Normal dağılım eğrisinde aritmetik ortalama grubu %50 - %50 şeklinde 2’ye böldüğüne göre böyle bir durumda %50’den daha fazla kişi ba-şarılı olur.

“T puanı 60 ve altında puan alanlar başarısız olur.” şeklinde bir ölçüt kullanıldığında aritmetik ortalama-nın 1 standart sapma üzerindeki puandan daha düşük puanları alanlar başarısız olur. Böyle bir durumda da grubun %50’den daha fazlası başarısız olur.

A B C D E

40. Seçme ekleme sınavları amacına göre değerlendirme türlerinden diagnostik (tanılayıcı, tanıma ve yerleştir-me) değerlendirme içerisinde yer almaktadır.

A B C D E

ise

m y

ay

ınc

ılık

2017KPSS/EB



41. Başvuran kişi çok, alınacak kişi az olduğunda seçme - eleme yapmak gerekir ve bağıl ölçüt kullanılır. Soru-daki en iyiler ifadesi pilot adaylarının yarıştırıldıklarını da göstermektedir. En iyiler belirlenecekse her zaman bağıl ölçüt kullanılması gerekir.

A B C D E

42. 50 maddelik testin güvenirliği 0,70 olduğuna göre, madde sayısı 100’e çıktığında güvenirliğin artması gerekir. Dolayısıyla 0,70 düzeyinde kalması mümkün değildir (C elenir). Pratikte güvenirliğin 1’e ulaşması da mümkün değildir (A ve D elenir). Geriye kalan se-çeneklerden en makul olanı 0,82’dir.

Formülle hesaplayacak olursak

. › ü €

› ü € ,

,,

Yar test g venirli i

Yar test g venirli i

2

1 1 0 70

2 0 700 82

:

+=+

=

A B C D E

43. Çağdaş (a Hernatif, tamamlayıcı) değerlendirme yak-laşımları (portfolyo, performans değerlendirme vb.) bireyin süreç içerisindeki gelişimini önemser. Gele-neksel ölçme araçları (Yazılı yoklama, sözlü, çoktan seçmeli test vb.) ise yalnızca sonuca önem verir.

Sorudaki öğretmen geleneksel ölçme araçlarını kul-landığına göre, öğrencilerin gelişim süreçlerini önem-sememektedir.

A B C D E

44. Doğru-yanlış testleri alt düzey kazanımları ölçtüğün-den, cevaplayıcının soruları cevaplarken nasıl akıl yü-rüttüklerinin bilgisini veremez.

A B C D E

45. Öğrencilerin birbirlerinden en çok farklılaştıkları test (en heterojen) ters simetrik dağılımın görüldüğü test olur. Ters simetrik dağılımlarda çok iyiler ve çok zayıf-lardan oluşan 2 ana kütle bulunur.

A B C D E

46. Puanlar değişkenliğini gösteren, istatistik standart sapmadır. Standart sapması en büyük olan testte pu-anlar daha heterojendir. Cevabımız C seçeneği olur.

A B C D E

ise

m y

ay

ınc

ılık

2017KPSS/EB



47. Başarının en düşük olduğu test, öğrencilerin en zor-landıkları test olacaktır. Başarı yorumu yapmak için normal dağılımlarda aritmetik ortalamaya, çarpık dağı-lımlarda ise meydana bakmak gerekir. Bu soruda ister aritmetik ortalanmaya bakalım, ister meydana bakalım en düşük değerler V. testte elde edilmiştir.

A B C D E

48. Simetrik dağılımlarda mod - medyan - aritmetik orta-lama olur. IV. testte tüm yığılma ölçüleri 15 değerini almış olduğundan cevabımız D seçeneği olur.

A B C D E

49. Yapılan çalışmada mesleki ilgilerin yaş ilerledikçe daha kararlı olduğu görülmektedir. Çünkü ilgiler ço-cukluk yıllarında sürekli değişir ancak yaş ile birlikte olgunlaşma veya yaşantı sayesinde kolay kolay de-ğişmez.

A B C D E

50. D seçeneğindeki ifade yanlıştır. Çünkü yaşantı bireyin çevresel uyarıcıların bireydeki etkileridir. Down send-romu ise çevresel bir uyarıcıdan kaynaklanmayan ka-lıtsal bir hastalıktır.

A B C D E

51. Marcia’nın kimlik stattülerden başarılı kimliğe sahip bireyler kendi ilgi ve yeteneklerinin farkında olurlar. Buna göre bir kimlik arayışı içerisine giren bireyler bu arayış sonucu kendilerine uygun olan kimliği seçer ve mutlu olurlar. Soruda da Kenan çizgi romanlara me-raklı ve bu konuda yetenekli bir gençtir. Bu yetenek ve ilgisine uygun bir meslek seçen Kenan, sonuçta başa-rılı bir çizgi roman sanatçısı olmuştur.

A B C D E

52. Erikson’un psikososyal kuramına göre 4-6 yaş arasın-daki çocuklar girişimciliğe karşı suçluluk karmaşası yaşarlar. Bu dönemde çocuklarda keşfetme arzusu ön plandadır ve sürekli her şeyi merak ederek sorular sorarlar. Bu dönemde çocuklarının gelişimlerini des-teklemek isteyen anne babalar çocuklarının sorularını doğru, tatmin edici ve seviyelerine uygun bir şekilde cevaplandırmalıdırlar.

A B C D E

ise

m y

ay

ınc

ılık

2017KPSS/EB



53. E seçeneğindeki ifade yanlıştır. Çünkü Freud’a göre insan zihni bilinç, bilinç öncesi ve bilinç dışı olmak üze-re üç bölümden oluşur. Hatırladığımız yaşantılarımız bilinç bölümünde, hatırlayamadığımız ancak kendimizi zorlarsak hatırlayabileceğimiz düşüncelere bilinç ön-cesi bölümününde, hatırlayamadığımız ve kesinlikle hatırlayamayacağımız düşünceler ise bilinç dışı bölü-münde depolanır.

A B C D E

54. Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre çocukların arasında ilişki olmayan iki özel durumun ilişkili olduğu-nu düşünerek yanlış bir çıkarımda bulunması özelden özele akıl yürütme kavramı ile açıklanır. Soruda da Derya babasının gelmesi ile pazar gününün gelme-si arasında ilişki kurarak özelden özele akıl yürütme yapmıştır.

A B C D E

55. Çocukların öğrendikleri bir dil bilgisi kuralını uygun olsun ya da olmasın farklı durumlara transfer etmesi aşırı kurallaştırma olarak adlandırılır. Uğur’un “-cum” ekini uygun olmadığı hâlde Ayşe ismine eklemesi aşırı kurallaştırma örneğidir.

A B C D E

56. Kohlberg’in ahlak gelişimi kuramına göre saf çıkarcılık evresindeki bireyler her şeyin karşılıklı olduğunu dü-şünürler. Eğer karşı taraf kendilerine iyilik yaparsa iyi-likle, karşı taraf kötülük yaparsa kötülükle karşılık ve-rirler. Gürkan Bey de patronunun kendisine haksızlık yaptığını bu yüzden onun cezalandırılması gerektiğini düşünmektedir. Aynı zamanda saf çıkarcı bireyler suç olabilecek bir davranışı yapıp yapmayacaklarına karar verirken o davranışın sonucundaki ceza ve çıkarı kar-şılaştırırlar. Eğer çıkarları ağır basarsa ceza alacakla-rını bile bile suç işlerler. Bu sebeplerden dolayı doğru cevap B seçeneğidir.

A B C D E

57. A, B, C ve E seçeneklerindeki gelişim görevleri okul dönemine aitken D seçeneğindeki gelişim görevi er-genlik dönemine aittir.

A B C D E

58. Bireylerin özel durumlardan yola çıkarak genel yar-gılara ulaşması tümevarımsal düşünme olarak ad-landırılır. Soruda da öğrenci altın, bakır ve demirin genleşmesinden yola çıkarak metallerin genleşmesi sonucuna ulaşmıştır.

A B C D E

ise

m y

ay

ınc

ılık

2017KPSS/EB



59. Klasik koşullanma kuramına göre bireyin bir uyarıcı-ya karşı doğuştan var olan bir tepki vermesi koşulsuz tepki iken nötr bir uyarıcıya başlangıçta bir tepki vermi-yorken bu uyarıcının koşulsuz bir uyarıcı ile eşleşme-si sonucu bir tepki ortaya çıkarması koşullu tepkidir. Yani koşulsuz tepkiler doğuştan gelen tepkiler iken koşullu tepkiler öğrenilmiş tepkilerdir. Bu duruma göre yüze sert bir cismin çarpması sonucu yüzün kızarması koşulsuz tepkidir. Bu tepki doğuştan gelen öğrenilme-miş tepkidir. Bir kişinin bir durum karşısında utanması sonucu yüzünün kızarması se koşullu tepkidir. Çünkü birey bu tepkiyi sonradan kazanmıştır. Utandığı duru-mun utanılacak bir durum olduğunu öğrenmiştir. Buna göre birinci durumdaki tepki koşulsuz, ikinci durumda-ki tepki koşulludur.

A B C D E

60. Bir uyarıcının çevresindeki uyarıcılardan farklı olma-sı onun öğrenilmesini kolaylaştırır. Bu da algısal ayırt edilebilirlik olarak adlandırılır. Soruda da şirket yetkili-sinin çok şey istemesi afişi karmaşıklaştıracak, mesa-ja boğacak ve istenen mesaj geri plana düştüğü için algısal ayırt edilebilirlik düşecektir. Murat’ın tavsiyesi algısal ayırt edilebilirliği arttırmaya dönüktür.

A B C D E

61. Ortamdan istenmeyen bir uyarıcının çıkması sonucu davranışın sıklığında artışın olması olumsuz pekiştir-me olarak adlandırılır. Ayşe ilacı içtikten sonra mide ağrılarından kurtulmuş ve ilaç içme davranışının sıklığında bir artış meydana gelmiştir. Bu durumda Ayşe’nin ilaç içme davranışı olumsuz pekiştirme ile pekişmiştir.

A B C D E

62. Tepkisel koşullanma sürecinde organizmanın iki uyarı-cı ile karşılaşması sonucu bu uyarıcılardan birine tepki vermesi gölgeleme olarak adlandırılır. Soruda da Ayşe mide ağrısı ile kaşınan kızarıklar arasında kalmış an-cak mide ağrısı ağır bastığı için ilacı kullanmaya de-vam etmiştir.

A B C D E

63. Olumsuz bir duruma maruz kalan organizmanın tek-rar o durumla karşılaşmamak için tedbir alması ve olumsuz durum gelmeden uzaklaştırması kaçınma olarak adlandırılır. Müdür yardımcısından azar işiten Selçuk’un tekrar azar işitmemek için müdür yardımcı-sının odasının önünden geçmemesi kaçınma davra-nışına örnektir.

A B C D E

ise

m y

ay

ınc

ılık

2017KPSS/EB



64. Bir problem durumuyla karşılaşıldığında bir süre bire-yin çözüme ilişkin ipuçlarını zihninde ilişkilendirerek çözüm yolunu aniden bulması kavrayarak öğrenme olarak adlandırılır. Mühendisin gazete kâğıdını huni olarak da kullanabileceğini aniden bulması kavrayarak öğrenme örneğidir.

A B C D E

65. Bir nesnenin bilinen işlevi dışında başka bir işlevinin de olabileceğini düşünememek işleve takılma olarak adlandırılır. Soruda da mühendis gazetenin haber okumak dışında huni olarak da kullanılabileceğini dü-şünmesi işleve takılmadığının bir göstergesidir.

A B C D E

66. Sosyal öğrenme sürecinin dört aşaması vardır. Bunlar dikkat, akılda tutma, uygulama ve güdülenmedir. Dik-kat aşamasında gözlemci modelin davranışlarını dik-katle izler. Akılda tutma aşamasında gözlemci modelin davranışlarını zihinsel imgelere dönüştürür, zihninde canlandırır ve sıraya koyar. Uygulama aşamasında gözlemci modelin davranışlarını kendisi davranışa dönüştürür. Güdelenme aşamasında ise gözlemci davranışı meydana getirdikten sonra gelen dönütlere göre davranışını devam ettirir. Buna göre doğru cevap uygulama ve güdülenmedir.

A B C D E

67. İşlem basamakları olan davranışların ve psikomotor davranışların saklandığı bellek türü prosedürel (işlem-sel) bellektir. Kıvanç’ın uygulamalı dersleri daha kolay öğrenmesi prosedürel belleğini daha iyi kullandığını gösterir.

A B C D E

68. Sergilenen bir tepkinin pekiştirilmesi sonucu organiz-manın tekrar pekiştireç almak için o tepkiye benzeyen başka tepkiler sergilemesi tepki genellemesi olarak adlandırılır. Gökçen Bey de önce kek yapmış, eşi aferin deyince tekrar pekiştireç almak için evi temiz-lemiştir.

A B C D E

69. Dizisel öğrenme belli bir sıraya sahip ardışık bilgilerin öğrenilmesidir. Bir şiirin mısraları da belirli bir sıraya sahip olduğu için şiir ezberlemek dizisel öğrenme ör-neği olabilir.

A B C D E

ise

m y

ay

ınc

ılık

2017KPSS/EB



70. Bireyin bir davranışı sürekli aynı şekilde yapması sonucu o davranışı hiç düşünmeden otomatik olarak yapmaya başlaması alışkanlık kavramı ile açıklanır. Özgür Bey de pantolon giyerken hiç fermuar çekmedi-ği için kumaş pantolon giyerken de eskisi gibi otomatik davranışını devam ettirmiştir.

A B C D E

71. Öğrenci kişilik hizmetleri öğrencilerin eğitim sürecin-den en üst düzeyde faydalanabilmeleri için okul ve okul dışında yapılan çalışmalardır. Öğrenci kişilik hiz-metleri kapsamında, sağlık, sosyal yardım sosyal ve kültürel, rehberlik, özel yetiştirme ve özel eğitim hiz-metleri sunulur. Bu hizmetlerle öğrencilerin tüm yönle-riyle ve sürekli gelişimi hedeflenir. Ancak her öğrenciyi aynı seviyeye ulaştırma öğrenci kişilik hizmetlerinin amaçlarından biri olamaz. Çağdaş eğitim anlayışı ge-reği her birey farklıdır ve kendi kapasitesi ölçüsünde hedefler belirlenir. Dolayısıyla C seçeneğinde verilen her öğrenciyi aynı seviyeye ulaştırma öğrenci kişilik hizmetlerinin amaçlarından biri değildir.

A B C D E

72. Mehmet Bey, öğrencilerinin kendi sorunlarını çöze-bileceklerine inanmış ve öğrencilerine aralarında konuşarak sorunlarını çözebilmeleri için fırsat ver-miştir. Bu yaklaşımı özerklik ilkesinin gereğidir. Öğ-renciler yaşadıkları sorunları hep dışarıdan bir otori-tenin müdahâlesiyle çözdükleri için, bu tür durumlar karşısında çözüm üretmemektedirler. Öğretmenler bu konuda öğrencilere fırsat vermeli, fiziksel müdahâle olmadıkça sorunlarını kendilerinin çözmelerini destek-lemelidir.

A B C D E

73. Hümanist yaklaşımın önemli kavramlarından biri olan kendini gerçekleştirme, bireylerin var olan potansiyel-lerini, gizli güçlerini en üst düzeyde ortaya koyabilme-leri ve kullanabilmeleri anlamındadır. Seçeneklerin içinde verilen durumlar değerlendirildiğinde; Saffet Bey bilme - anlama, Ercan saygı, Musa Bey güvenlik ve Sevinç Hanım ise fizyolojik ihtiyaçlarını gidermek için eylemde bulunmaktadır. Ayşenur Hanım ise mes-leği ile ilgili olarak insani değerlerle ihtiyacı olan çocuk-lara yardım etmektedir. Ayşenur Hanım’ın bu davranı-şı kendini gerçekleştiren insanların özelliklerinden bir probleme yönelme özelliğine sahip olduğunu gösterir.

A B C D E

74. Öğrencilerin okulla ilk tanıştığı günler okula alışma-ları; okulu sevmeleri ve okulda kendilerini güvende hissetmeleri için son derece önemlidir. Bu nedenle oryantasyon çalışmalarının ilk günlerde sunulmaya başlanması gerekir. Okulların kalabalık olması ve üst sınıflarla aynı anda okula başlanması okul öncesi ve ilkokul birinci sınıftaki öğrencilerin olumsuz duygular yaşamalarına ve okuldan korkmalarına neden olabil-mektedir. Bu nedenle bir hafta erken başlatılarak daha nitelikli bir oryantasyon çalışması hedeflenmektedir. Ancak ilk günler doğrudan ders konularına yönelik bir çalışma yapılması uygun olmaz. Bu nedenle E seçe-neğinde verilen ifade doğru değildir.

A B C D E

ise

m y

ay

ınc

ılık

2017KPSS/EB

16


75. Öğrencilerin akademik başarılarının arttırılması ve öğretmenlerin sınıflarda yaşadıkları sınıf yönetimi sorunlarını giderilmesi amacıyla yürütülen çalışmalar rehberliğin önleyici işlevi kapsamında değerlendirilir. Soru kökünde yürütülen çalışmada temel amaç daha nitelikli bir öğrenme öğretme ortamı oluşturmaktır. Bu nedenle yürütülen çalışmaların rehberliğin tamamlayı-cı işlevine yönelik olduğu söylenebilir.

A B C D E

76. Soru kökünde bireylerin mesleğin getirisini ve toplum-daki saygınlığını temele alarak meslek seçtiklerinden söz edilmektedir. Bu durum mesleki değerlerle ilgilidir. Mesleki değerler, mesleğin statüsü, ekonomik getirisi, sosyal güvenlik, çalışma koşulları gibi konularla ilgi-lidir.

A B C D E

77. Bireyi tanıma kullanılan bazı araçlar yaşları nedeni ile farklı eğitim kademelerinde tercih edilmektedir. Arzu listeleri daha çok, ilkokul ve okul öncesi dönemde ter-cih edilir. Öğrencilere ellerinde sihirli bir güç olsa ne yapak istedikleri türünden sorular yöneltilerek uygula-nabilecek arzu listesi ile çocukların hayattan beklenti-leri, umutları ve yaşamış oldukları sorunların kaynağı belirlenmeye çalışılır. Sınıfta arkadaşları tarafından sevilmeyen bir çocuk “Sihirli gücüm olsa arkadaşları-mın beni sevmesini isterdim.” gibi cevaplar verecektir. Bu yolla da yaşamış oldukları sorunlara ilişkin bilgi elde edilir.

A B C D E

78. Çatışma durumlarında kullanılan stratejilerden; kap-lumbağa stratejisinde ilişki ve amaç önemsenmez, ayıcık stratejisinde ilişki temele alınarak amaçlar ikin-ci plana itilir, köpek balığı stratejisinde amaçlar daha önemlidir, tilki ve baykuş stratejilerinde ise amaçlar ve ilişki önemsenir. Soru kökünde amaçlardan vazgeçile-rek ilişkinin önemsendiği strateji sorulmuştur. Bu yak-laşım ayıcık stratejisine uygundur.

A B C D E

79. En az sınırlandırılmış ortam, özel eğitime ihtiyaç du-yan öğrencilerin yetersizliği olmayan akranlarıyla bir-likte eğitim görmeleridir. Bu yolla öğrenciler gerçek yaşama daha kolay uyum sağlarlar. Seçenekler içinde yer alan uygulamalardan kaynaştırma eğitiminde öğ-renciler yetersizliği olmayan akranlarıyla birlikte eğitim görürler. En az sınırlandırılmış ortam kaynaştırma eği-timini tanımlamaktadır.

A B C D E

80. Okullarda rehberlik hizmetlerinin amacına ulaşabil-mesi için rehberlik çalışmalarını iyi bir biçimde plan-lanması gerekir. Okul rehberlik programları psikolojik danışmanlarca hazırlanırken sınıf rehberlik program-ları her sınıfın sınıf rehber öğretmeni tarafından kendi sınıflarına özel olarak psikolojik danışmanla iş birliği içinde hazırlanır.

A B C D E

kamu personel seçme sinavi - · pdf filebu doğrultuda öğretmenin çoklu...

Documents