İzmir'de eğitim rotası gazetesi 7. sayı

20
Yıl: 1 Sayı: 7 Eylül 2013 SAYFA 01 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI

Upload: devajans

Post on 17-Mar-2016

254 views

Category:

Documents


11 download

DESCRIPTION

 

TRANSCRIPT

Page 1: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

Yıl: 1 Sayı: 7 Eylül 2013

SAY

FA 01S

IYAH

MAV

IKIR

MIZIS

AR

I

Page 2: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

2S

AYFA

02

SIY

AH

MAV

I KIR

MIZ

ISA

RI

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin eğitim alanında yaptığı en büyük atılımlardan biri olan ‘Meslek Edindirme ve Beceri Kursları’ için yeni dönem kayıtları başla-dı. 2013-2014 eğitim yılında 53 branşta açılacak ‘ücretsiz’ kurslar, bu yıl da Milli Eğitim Bakanlığı ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlükleri işbirliğiyle yürütülecek. Çok farklı branşlarda ‘teknik’ ve ‘mesleki beceri geliştirme’ olmak üzere iki ana grupta açılacak kurslara kayıtlar 9 kurs merkezinde devam ediyor. Kayıtları 13 Eylül’e kadar sürecek kursların Ekim ayında başlaması planlanıyor.

7 yılda 40 binden fazla kursiyer katıldıHerhangi bir sebeple örgün eğitimden yoksun kalmış ya da eğitimini yarıda bırakmış kişilerin mesleki ve sosyal gelişimlerine destek olan, kentin nitelikli çalışan sayısına da ciddi katkılar sağlayan kurslardan, özellikle kentin alt gelir grup-larında yer alan kadın ve gençler yararla-nıyor. 2006 yılından bu yana düzenlenen bin 548 kursa bugüne kadar toplam 40 bin

206 kursiyer katıldı. Sadece 2012-2013 eğitim-öğretim yılında 47 branşta açılan kurslardan 5 bin 845 kursiyer yararlandı.

Çocuklu kursiyerler için ‘oyun odaları’Kurs merkezlerinde, çocukları olan kur-siyer de unutulmuyor. Kendilerini geliş-tirmek amacıyla devam ettikleri kurslar boyunca çocuklarıyla ilgilenecek kimsesi olmayan kursiyerler için ‘Oyun odaları’ ha-zırlandı. İsteyen kursiyerler, çocuk gelişim uzmanlarının nezaretindeki oyun odalarına çocuklarını güvenle bırakabilecek.

Kurs merkezlerinin aynı zamanda birer Sosyal Destek Merkezi olması dolayısıy-la, her merkezde psikolog, sosyolog ve sosyal hizmetleri bulunuyor. Kurslarda, sektörlerdeki gelişmeleri takip etmek amacıyla kursiyerlere meslek odaları tarafından verilen seminerlerin yanı sıra sağlık, aile ve hukuk gibi çeşitli konular ile kişisel gelişim alanında da seminer-ler düzenleniyor. Merkezlerde ayrıca, kursiyerlerin kenti daha iyi tanıma imkanı bulması amacıyla kültürel geziler de orga-nize ediliyor.

Tam 53 branşKurslar bu yıl Bilgisayar Kullanımı, Hasta Kabul İşlemleri, Evde Çocuk Bakımı, Ste-rilizasyon ve Dezenfektasyon, Hasta ve Yaşıl Bakımı, Zihinsel ve Engelliler için Öz Bakım, İlk Yardım, El Sanatları, Etkili İletişim ve Halkla İlişkiler, Bilgisayar Sis-tem Bakım Onarımcısı, Girişimcilik, Ofis Programları Kullanımı, Web Tasarımcısı, Topraksız Tarım, İngilizce, Uygulamalı Tiyatro, Okuma-Yazma, Diksiyon, Resim, Pastacı Çırağı, Aşçı Çırağı, Kuaförlük, Gümüş Takı İşlemeciliği, Muhasebe, Aerobik, Ahşap Boyama, Makinada Dantel Sarma ve Piko Yapımı, Kadın Üst Giysileri Dikimi, Kırk Yama (Patchwork), Yaratıcı Drama, Cilt Bakımı ve Temel Makyaj, Mefruşat (Çeyiz Ürünleri Hazır-lama), Halk Oyunları, Bağlama, Servis Elemanı Yetiştirme, Bilgisayar Destekli Proje Çizimi (Autocad), Çini İşlemecili-ği, Betonarme Demircilik ve Kalıpçılık, Katı-Sıvı Yakıtlı Kalorifer Ateşçiliği, Doğalgaz Yakıtlı Kalorifer Ateşçiliği, Takı Tasarımı, Servis Komisi, Kat Hizmetleri,

Oda Temizleyicisi, Ön Büro Hizmetleri, Havuz Suyu Operatörlüğü, Çamaşırhane Elemanı, Tur Animatörü, Alkol Bağımlılı-ğından Korunma, Sigara Bağımlılığından Korunma, Müşteri Hizmetleri Temsilcisi ile İletişim Yöntem ve Teknikleri olmak üzere toplam 53 branşta açılacak.

Bilgi alınSertifika almaya hak kazanan kursiyer-lerin meslek sahibi olduğu kurslar ve branşlar hakkında bilgi almak isteyenler; Çamdibi Kurs Merkezi’nin 293 40 38, Ev-ka-1 Kurs Merkezi’nin 420 05 50, Evka-4 Kurs Merkezi’nin 351 67 07, Gültepe Toros Kurs Merkezi’nin 433 83 53, Çiğli Kurs Merkezi’nin 386 44 22, Egekent Kurs Merkezi’nin 386 39 67, Gaziemir Kurs Merkezi’nin 293 46 03, Karabağlar Kurs Merkezi’nin 253 64 66, Bayraklı Kurs Merkezi’nin 371 21 45, Kültürpark Yönetim Birimi’nin 293 17 14 ve Tarihi Havagazı Fabrikası Seramik Atölyesi’nin 293 17 14 nolu telefonları ile http://izmeb.izmir.bel.tr web adresinden yararlanabilir.

Büyükşehir’in Meslek Edindirme Kursları rekora gidiyor

“40 bin kere” Maşallah!İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yeni dönem kayıtlarına

başladığı ücretsiz ‘Meslek Edindirme Kursları’ndan bugüne kadar 40 binden fazla kursiyer yararlandı.

Kursiyerlerin çocukları için ‘oyun odaları’nın bile düşünüldüğü kurslarda kalorifer ateşçiliğinden

girişimciliğe kadar tam 53 branşta eğitim veriliyor.

Uyguladığı ‘suflörsüz eğitim’ ile adından sıkça söz ettiren Bornova Küçük Şeyler Anaokulunda okul öncesi çocukların uyum süreci başladı. Yeni başlayanlar ve uzun tatilden dönenler için ‘oryantasyon’ süreci (uyum) ilginç sahnelere neden oldu. Eskiler arkadaşlarını görünce anne babalarını unuttu. Yeniler ise oyuncaklar ve oyunlarla uyum sağladı…Yaz sezonu nedeniyle okuldan uzak kalan ve tatile çıkan çocukların önce çekingen davrandığı okul girişinde arkadaşlarını ve öğretmenlerini görmeleriyle hemen eskiye dönüverdikleri gözlemlendi. Okula yeni başlayanların ise anne babalarından ayrılmaları biraz uzun sürse de kısa süre-

de kendileri gibi yeni gelenlerle ve özen gösteren öğretmenleri ile kaynaşmaları kolay oldu.Okula yeni başlayanlar oryantasyon için okulun ilk günlerinde çok fazla okul-da tutulmuyor. İlk başladıkları günden itibaren her gün süresi uzatılan çocukların eğitim yılında daha kolay başlayabildikle-ri biliniyor. Konuya ilişkin bilgi veren Okul Müdü-rü Emel Ergüven, çocukların iki hafta boyunca tabii tutuldukları oryantasyon sürecinde, okula alışma, öğretmenleriyle yakın ilişki kurma, arkadaş edinme gibi konularda kendilerine ortam sağlandığını” söyledi.

Küçük Şeyler’in Uyumu!.. Eğitim yılı başlamadan önce okul öncesi çocukların uyum süreci başladı. Bornova Küçük Şeyler Anaokulu’na yeni başlayanlar ve uzun tatilden dönenler için ‘oryantasyon’ süreci ilginç sahnelere neden oldu. Eskiler arkadaşlarını görünce anne babalarını unuttu. Yeniler ise oyuncaklar ve oyunlarla uyum sağladı…

Tarih boyunca insanoğlunun en çok üret-tiği ve tükettiği gıda ürünü olan ekmeğin israfı ülkemizde büyük boyutlara varıyor. Türkiye’de günlük üretilen 82 milyon ekmeğin 77 milyon 340 bini tüketilirken 4 milyon 600 bini çeşitli nedenlerle israf edilerek çöpe atılıyor.Bir yılda israf edilen ekmeğin maddi karşılığı ile 104 bin aile (5 kişilik) bir yıl boyunca yoksulluk sınırında geçinebili-yor. Ayrıca bu maddi karşılık ile 162 bin asgari ücretli kişi bir yıllık ihtiyaçlarını karşılayabiliyorken, 460 bin üniversite öğrencisine 12 ay boyunca aylık 280 TL burs verilebiliyor. Araştırmalar gösteriyor ki bir yılda israf edilen 2,1 milyar adet ekmek, ülkenin 23 günlük ekmek ihtiyacı-nı karşılayabiliyor.Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlü-ğü, hem ülkemiz hem de dünyamız için

önem arzeden ve sosyal bir yara haline gelen ekmek israfı sorununun önüne geçilmesine olumlu katkılarda bulunmak için düğmeye bastı. Ekmek israfını önle-me kampanyası sosyal sorumluluk projesi olarak yurt genelinde başlatıldı.Kampanya çalışmaları basılı ve görsel metaryellerle panel, sempozyum ve konferans gibi muhtelif toplantılarla, etkinliklerle, yarışmalarla ve benzeri uygulamalarla yürütülerek bu yollar-la ekmek israfıyla ilgili bilgilendirme yapılarak kampanyanın yaygınlaştırılması hedefleniyor.Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası ile,İsraf konusunda toplumsal duyarlılık yaratmak,İsrafı, üretim ve tüketim aşamalarında önlemek,Ekmeğin ihtiyaç kadar alınmasını ve doğ-

ru muhafaza edilmesini sağlamak,Bayatlayan ekmeklerin değerlendirilme yöntemleri konusunda toplumu bilgilen-dirmek,İsrafın önlenmesiyle ülke ekonomisine katkı sağlamak,Hayvan beslenmesinde kullanılan ekme-ğin de israf olduğuna dikkat çekmek,Özde ekmeğin israfına, genelde ise tüm israfa vurgu yapmak amaçlanmaktadır.Bu amaçlar dahilinde evlerde ekmek israfını önlemek için, ihtiyacımız kadar ekmek alabilir, ekmek dilimlenerek tüke-tilebilir, bayatlamış ve kurumuş ekmek-ler; fırında, ekmek kızartma makinesin-de veya kaynamakta olan tencerenin üzerindeki süzgece yerleştirilerek tüketime uygun hale getirilebilir, bayat ekmekler, galeta unu veya ku-rutulmuş ekmek içi şeklinde, uygun

yemeklerde kullanılabilir. Böylece sizlerde evinizde “Ekmeğini İsraf Etme “kampanya-sına destek olabilirsiniz.

Türkiye’den Elif Bilgin (16) binlerce proje arasından sıyrılarak dünyanın en büyük online bilim fuarı olan Google Bilim Fuarı’nda (Goog-le Science Fair) birinci oldu. Geçtiğimiz aylarda “Muz kabuklarının biyop-lastik üretiminde kullanılması” fikrine dayanan projesiyle hem Google Bilim Fuarı’nda finale kalan hem de jüri özel ödülünü kazanan lise öğrencisi Elif Bilgin, 1-30 Ağustos arasında gerçekleşen online halk oylamasında aldığı oylarla Büyük Ödül’ün sahibi oldu. İnovasyon kategorisindeki projesiyle birin-ci seçilen Elif Bilgin, 10 günlük Galapagos Adaları gezisinin yanı sıra LEGO, CERN veya GOOGLE’a ziyareti de içeren çok çeşitli arma-ğanların da sahibi olmaya hak kazandı. Google’ın Kaliforniya’daki merkezinde gerçekleşecek ödül töreni ve final galası 23 Eylül’de yarışmanın web sitesinden http://www.googlesciencefair.com/) ve Youtube kanalın-dan izlenebilecek.

39

“Ekmeğimizi ve Geleceğimiziİsraf Etmeyelim”

Ülkemizde bir yılda israf edilen ekmeğin parası ile 80 hastane 500 okul inşa edilebiliyor.

Karabağlar Belediyesi Spor Okulları’nda yetişen karateci kızlar madalyaya doymuyor.Erzurum’da düzenlenen “Uluslararası Palandöken Karate Şampiyonası”na ka-tılan Karabağlar Belediyesi Gençlik Spor Kulübü Ka-rate Milli Sporcusu Sinem Gül Duman, Milli Takım adına katıldığı şampiyonada Yıldız Bayan Kata Dalı’nda 1’inci oldu.

Karate şampiyonasına Ka-rabağlar Belediyesi Genç-lik ve Spor Kulübü adına katılan Ezgi Bayır ise Minik Bayanlar Kata Dalı’nda 1’inci oldu.

Şampiyonadan birincilikle dönen minik kareteciler Duman ve Bayır Karabağ-lar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm ile mutluluklarını paylaştılar.

Karabağlar’ın Karateci Kızları Erzurum’dan Madalyayla Döndü Elif Google Bilim Fuarı 2013’te

Halk Oylamasıyla Birinci Oldu!

Page 3: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

38S

AYFA 03

SIYA

HM

AVIK

IRM

IZISA

RI

Bornova Belediyesi’nin 7’den 70’e tüm Bornovalılar için 8 ayrı merkezde açtığı yaz dönemi hobi kursları büyük ilgi gördü. Şimdi-den kış dönemi için hazırlıklarını tamamlayan Bornova Belediyesi, 9 Eylül 2013’ten itibaren yeni kayıtları almaya başlayacak. Bornova Bele diye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır başta çocuklar olmak üzere herkesin bu kurslardan mutlaka yararlanmasını istediVatandaşların yaz tatillerini de-ğerlendirmesi için 3 aylık hobi kurslarıyla binlerce kişiye müzikten tiyatroya, takı tasarımdan halk oyun-larına onlarca dalda eğitim veren Bornova Belediyesi, kış dönemi kursları için de hazırlıklarını tamam-

ladı. Bu kış 8 ayrı merkezde 20 ayrı hobi ve beceri edindirme kursları verilecek. Kurs kayıtları 9 Eylül 2013’te başlayacak, 25 Eylül 2013’e kadar devam edecek.Kurslar, Uğur Mumcu Kültür ve Sa-nat Merkezi, Mevlana Toplum Bilim Merkezi, Altındağ Toplum Kalkınma Merkezi, Naldöken Kültür Merkezi, Engelliler Merkezi ile Çamdibi Şehit Er Adem Bilaloğlu Tesisleri'nde verilecek.Bağlama, bale, çocuk korosu, gitar, halk oyunları, iğne oyası, keman, klarnet, latin dansları, piyano, resim, satranç, seramik, yan flüt, takı tasa-rım, el sanatları, zumba dansı, tiyat-ro, Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği dallarında ücretsiz verilen hobi ve beceri edindirme kursların-dan binlerce yurttaş faydalanabile-cek. İsteyenler kayıtlarını kursların verildiği merkezlerden yapabilecek. Kış dönemi kurslarının eğitimleri Ekim ayından itibaren başlayacak.Başkan Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır Sosyal belediyecilik anlayışını her zaman ön planda tuttuklarını söyledi.

Matamatik zekasıyla izleyenleri hayran bırakan karmaşık toplama işlemlerini bile zihninden kolayca yapan 7 yaşındaki Emirhan Avcıoğ-lu, Türkiye Mental Aritmetik Şam-piyonu ünvanını alarak Bornova’nın gururu oldu. Ankara’da düzenlenen ve her yaştan 350 katılımcının yer al-dığı şampiyonada birinci olan minik matematik dehası, Antalya’da dü-zenlenen ‘Mental Aritmetik Dünya Şampiyonası’nda da 10’uncu oldu. İlköğretim Okulu 2. Sınıf öğrencisi Emirhan Avcıoğlu, elde ettiği başa-rısının sevincini annesiyle birlikte ziyaret ettiği Bornova Belediye Baş-kanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır ile paylaştı. Düzenlenen şampiyo-nalarda yaptığı aritmetik işlemlerini Başkan Sındır’ın yanında da yapan Avcıoğlu, tek, iki ve üç haneli rakamları saniyeler içinde zihinden toplayarak yeteneğini gösterdi.Emirhan’ın büyük bir başarı elde

ettiğini söyleyen Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sın-dır, “Emirhan Bornovamızın gururu oldu. Zekasıyla mental aritmetikte dünya onuncusu, Türkiye şampiyonu

oldu. Sadece zeki değil güleryüzlü, sosyal, çok yönlü bir evladımız. Ona başarılar diliyoruz. Bundan sonraki eğitim yaşamında bütün desteğimiz onun yanında olacak” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İzelman Anao-kulları, 2013-2014 eğitim dönemine hazır. Yaz tatilin-de adeta baştan sona yenilenen İzelman Anaokulları, önümüzdeki eğitim dönemi için kapılarını eski ve yeni öğrencilerine tekrar açtı. Balçova, Bostanlı, Çiğli Evka-2, Bornova Evka-4, Karşıyaka Girne, Gürçeşme ve Güzelyalı bölgelerindeki anaokullarıyla Büyükşehir Belediyesi personelinin yanı-sıra tüm İzmirlilere hizmet veren okulların fiziki düzen-lemeleri tamamlandı. Çalışma kapsamında, okulların iç ve dış cephelerinin boya ve badanaları yapıldı, çatıları ve tuvaletleri onarıldı. Mutfakları da yenilenen okulların bahçelerine yeni oyuncaklar yerleştirilerek bahçe peyzaj-ları tamamlandı.İzelman Genel Müdürü Hüseyin Kırmızı Okullarda öğ-rencilerin kullandıkları el becerilerini geliştirici malze-meler ile oyuncaların da hepsinin değiştirildiğini söyledi.

2013 SBS okul puan ortalamaları İl Milli Eğitim Mü-dürlüğü tarafından belirlendi. Okulların orta öğretime yerleştirme (OYP) puan ortalamalarına göre 480.727 puan ortalaması ile Gaziemir Özel Yamanlar Hüseyin Göktanır Ortaokulu İzmir Birincisi olurken, Karşıyaka Özel Yaman-lar Ortaokulu 448.657 puan ortalaması ile İzmir üçüncülü-ğünü elde etti. İzmir’in ilk onunda Özel Yamanlar Eğitim Kurumlarının beş ortaokulu yer aldı. İzmir ilinde yer alan 662 ilköğretim okulunun sıralamasında ilk 19 özel okullar-dan oluşurken, ilk 50 okul içinde 11 devlet okulu yer aldı.

Özel Yamanlar Eğitim Kurumları Genel Müdürü Seba-hattin Kasap “Okullarımız 7 yıldır puan ortalamasında il birinciliğini kaptırmıyor. Bu yılda ilk onda beş ilkokulu-muz yer aldı. Okullarımızın kazandığı bireysel başarıları-nın yanında, kitlesel başarılar da okullarımızın kalitesini ortaya koyuyor.”dedi. Bu başarılarının temelinde takım ruhunun olduğunu söyleyen Sebahattin Kasap, her türlü teknolojiyi planlı bir şekilde kullanan sahasında uzman öğretmenler, hedeflerini belirlemiş öğrenciler ve eğitime önem veren veliler sayesinde Yamanların Türkiye’nin en başarılı okulları arasında yer aldığını söyledi.

Sbs Okullar Sıralamasında Yamanlar Yine Zirvede

İZELMAN Anaokulları yeni döneme hazır

Yedi Yaşında Aritmetik DehasıHenüz 7 yaşında olmasına rağmen ‘Türkiye Mental Aritmetik Şampiyonu’ ünvanını kazanan Bornovalı Emirhan Avcıoğlu, başarısının mutluluğunu Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır ile paylaştı.

Bornova’da Okul Gibi Hobi Kursları

Page 4: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

4 37S

AYFA

04

SIY

AH

MAV

I KIR

MIZ

ISA

RI

Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, Gaziemir Belediyesi Gençlik Eğitim Merkezi’nde (GA-ZİGEM) düzenlenen kurslarla üni-versiteye hazırlanan ve 2013 ÖSYS

sonuçlarına göre üniversiteye girme-ye hak kazanan öğrencilerle bir ara-ya geldi. Öğretmenlerin de katıldığı kahvaltıda Başkan Şenol öğretmen ve öğrencileri başarılarından dolayı

kutladı. “Gaziemir’imizin ve benim gurur kaynağımız oldunuz” diyen Şenol, öğrencilerin mutluluklarına ortak olarak, “Siz gülün, biz kahka-ha atalım” dedi.

Yıldız mahallesi 75. Yıl Ortaokulu yöneticileri ve öğretmenleri mes-leki becerilerini geliştirmek adına İzmir Merkezli ELMAS Koçluk ve Gelişim Merkezi’nden koçluk eğitimi aldılar. “Sevgi Dünyası Eğitim Koçluğu” isimli proje, Ba-lıkesir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) desteği ile gerçekleştirildi. Uluslararası Koçluk Kurumu olan Association for Coaching Inter-national tarafından onaylı koçluk eğitimleri veren, ELMAS Koçluk ve Gelişim Merkezi eğitmenleri tarafından verilen eğitimler Yıldız Mahallesi 75. yıl Ortaokulunda 10 günde tamamlandı. Proje kapsamın-da Balıkesir İl Milli Eğitim Mü-dürlüğü kadrosundaki 30 yönetici ve öğretmen “Profesyonel Koçluk (Yaşam Koçluğu)” ve “Öğrenci Koçluğu” Programını tamamlayarak “Profesyonel Koç” ve “Öğrenci Koçu” Sertifikalarını törenle aldı. Törende konuşma yapan Okul Müdürü Gültekin Tuna, “Koç-luk Eğitimi sonunda okulumuzda uyguladığımız eğitim anlayışına profesyonel anlamda koçluk bakı-

şını ekleyerek fark yaratacağız.” dedi. Törende konuşma yapan bir diğer isim ise, ELMAS Koçluk ve Gelişim Merkezi Kurucusu Mehmet Akif Sayar, Online Destekli Canlı Profesyonel Koçluk eğitimleri ile sadece İzmir’deki değil Tüm Türki-ye Koçluk eğitimlerinin yaygınlaş-masına katkıda bulunduklarını ifade etti. Koçluk bakış açısı ile yönetim ve Koçluk bakış açısı ile iletişim ile koçluğun kendilerine farklı pencere-ler açacağını vurguladı.10 gün süren eğitimlerde; “Temel Koçluk Becerileri Eğitimi”, “Koçluk Süreci ve Özel Koçluk Becerileri Eğitimi” ve “Öğrenci Koçluğu” modülleri tamamlandı. Modüllerin içeriğinde iletişim modelleri, NLP ile öğrenme ve öğretme, güdülenme,

gelişim sürecinde koçluk, öğretmen, öğrenci ve ebeveyn üçlüsünde koç-luk süreci, bilgi transferinde mentor-luk donanımına sahip olmuşlardır. Bunun yanında Motivasyon da Men-törlük, Öğrenmeyi öğrenme, Hafıza Teknikleri, Enegramlar, Zekâ tipleri, Eğitimde diğer zekâların devreye sokulması, Kişilik tipolojileri algı-lama türleri ve İletişim sihirbazlığı konularında eğitim alındı.Eğitimi tamamlayan öğretmenlerden Matematik Öğretmeni Esin Hatipli duygularını şöyle ifade etti: “Koç-luk” nedir bilmezken ben şu anda çok güzel duygular ve güzel bilgiler içindeyim, ve çok mutluyum. Anneliğime, eşliğime, öğretmenliği-me sihirli eller değdi. Adı ELMAS Koçluk…”

2013-2014 Eğitim ve Öğretim Yılı hazırlıklarını sürdüren İzmir Özel Fatih Koleji’nde öğretmenlere yeni dönem öncesi bir dizi seminer verildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi ile gerçekleştirilen “Öğretmen Çalıştayı”nda Fen Bilimleri, Matematik, sınıf öğretmen-liği gibi konularda en son yöntemler uygulamalı olarak anlatıldı. Doç. Dr. Ali Günay Balım, Doç. Dr. Serkan Narlı, Yrd. Doç. Dr. Suat Türkoğuz, Dr. İrem Kızılaslan, Araştırma Görevlileri Ertuğ Evrekli, Erkan Özcan ve Sevinç Kaçar tarafından verilen seminerlerde “Fen ve Teknoloji Öğretiminde Zihin Haritalama”, “Kavram Hari-talama”, “Mind Manager Programı” kullanımı, “Kavram Karikatrürleri Tekniği” başlıklarında uygulamalı olarak eğitimler verildi. Yeni döneme hazırlanarak giren İzmir Özel Fatih Koleji öğretmenleri çalıştaydan çok faydalan-dıklarını belirttiler. Çalıştay sonunda düzenlenen törende eğitim veren akademisyenlere İlk ve Orta Okul Müdürü Muzaffer Özkan tarafından teşekkür belgeleri verildi.

Verdiği ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora eği-timleri ile Ege bölgesi başta olmak üzere tüm Türkiye ve yabancı ülkelerden üniversite adayı öğrencilerin tercihi olan İzmir Üniversitesi’nde 2013-2014 akademik yılı için kayıt heyecanı yaşandı. 2013 Lisans Yerleştirme Sınavı sonuçlarına göre yeni öğrencilerine “Hoş geldiniz” diyen İzmir Üniversitesi’nde 5 gün boyunca üniversite öğrencisi olma mutluluğunu yaşayan gençler ve ailelerine konforlu şartlarda kayıt hizmeti sundu

Fatihli Öğretmenlere Seminer

İzmir Üniversitesi’nde Kayıtlara Özel Konforlu Hizmet

“Siz Gülün Biz Kahkaha Atalım”Başkan Şenol, GAZİGEM’in öğretmenleri ve üniversiteyi kazanan öğrencilerle kahvaltıda bir araya geldi. Öğretmen ve öğrencileri kutlayan Şenol, “Siz gülün, biz kahkaha atalım…”

Öğretmenlere, Koçluk Eğitimi

Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol’un, “Hayalimdeki pro-jeydi” dediği ve 2009 yılında hayata geçirdiği Gaziemir Belediyesi Genç-lik Eğitim Merkezi (GAZİGEM), lise ve üniversite sınavlarındaki başarısıy-la Şenol’un gurur kaynağı oldu. SBS ve ÖSYS sonuçlarına göre büyük başarı elde eden GAZİGEM, bir önceki yıla göre başarı oranını yüzde 210 arttırdı.

“Eğitimde fırsat eşitliği”Eğitimli ve sağlıklı insanların yaşadığı kentlerin büyük bir hızla gelişeceğine inandıklarını söyle-yen Başkan Şenol, “Eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için GAZİGEM’i kurduk. 2009 yılında 500 öğrenci ve 16 öğretmenle çıktığımız yola, bugün 3 bine yakın öğrenci, 65 öğretmenle devam ediyoruz. Son yapılan lise ve

üniversite giriş sınavlarında öğren-cilerimizin gösterdiği başarı gurur kaynağımız oldu. Öğrenci ve öğret-menlerimizi başarı ve özverilerinden dolayı kutluyorum” dedi.GAZİGEM’le sınavlara hazırlanan 236 öğrenci anadolu, fen ve meslek

liselerine girmeye hak kazanırken, 119 öğrenci de ÖSYS sonuçlarına göre üniversiteye girmeye hak kazan-dı. SBS ve ÖSYS’ye hazırlıkta marka haline gelen GAZİGEM, bir önceki yıla göre başarı oranında yüzde 210 artış yakaladı.

Gençler Şenol’un Gururu OlduGaziemir Belediyesi Gençlik Eğitim Merkezi (GAZİGEM), lise ve üniversite yerleştirme sınavlarında başarı oranını

bir önceki yıla göre yüzde 210 arttırdı. Başkan Şenol, “Gençlerimizin başarısı gurur kaynağımız oldu” dedi.

Aliağa Belediyesi’nin “Eğitimde fır-sat eşitliği” sloganıyla bu yıl hizmete açtığı Aliağa Belediyesi Gençlik ve Eğitim Merkezi (ALBEM), daha ilk yılında öğrencilerini başarıya ulaştır-manın mutluluğunu yaşıyor. ALBEM’ de eğitim alan 43 öğrenci fakülte ve meslek yüksekokullarına yerleşirken, 56 öğrenci de hayalini kurduğu lisede eğitim görmeye hak kazandı. Aliağa Belediye Başkanı Ömer Turgut Oğuz, “ALBEM’in başarısıyla gururluyuz. Bu eğitim döneminde başarı çıtamız daha da yükselecek” dedi.

Aliağa Belediyesi- Halk Eğitim Merkezi İşbirliğindeAliağa Belediyesi ile TÜPRAŞ Aliağa Halk Eğitim Merkezi işbir-liğinde 2012-2013 eğitim öğretim döneminde hizmete giren ALBEM, etüt eğitimleriyle öğrencileri yeni okullarına hazırladı. Dershaneye gitme olanağı bulunmayan öğrenci-lere eğitimde fırsat eşitliği sağlayan

ALBEM, daha ilk yılında önemli bir başarıya imza attı.

Albem’li 43 Öğrenci Üniversiteye İlk Adımı AttıAliağa’da ve Helvacı’daki eğitim merkezlerinde öğrencileri ücretsiz olarak lise ve üniversite sınavlarına hazırlayan ALBEM şimdi çok sayıda öğrencinin iyi bir lise ve üniversite hayalini gerçekleştirmenin gururunu yaşıyor. ALBEM’ de eğitim alan 43 öğrenci fakülte ve meslek yükse-kokullarına yerleşirken, 56 öğrenci de hayalini kurduğu lisede eğitim görmeye hak kazandı.SBS sınavından sonra YGS-LYS’ de de aynı başarının yakalanması başta Aliağa Belediye Başkanı Ömer Turgut Oğuz

olmak üzere ALBEM’ deki yönetici ve öğretmenleri de sevince boğdu. 2012-2013 eğitim öğretim yılını başarıyla tamamlayan ALBEM lise sınavlarında da önemli bir başarı yakaladı.

Başkan Oğuz: “Öğrencilerimizle Gurur Duyuyorum, Yolları Açık Olsun”Dar gelirli ailelere destek olmak amacıyla hizmet vermeye başlayan ALBEM ‘in pek çok öğrencinin gelecek hayallerinin gerçekleşmesine aracılık ettiğini ifade eden Başkan Oğuz, “Belediyemiz ve Halk Eğitim Merkezimiz işbirliğinde çocuklarımı-za eğitim veren iyi bir kurumu kente kazandırdık” dedi.

Albem, Başarıya Ulaştırdı

Page 5: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

36

Yayın Türü: Aylık

Yıl: 1 Sayı: 7

İmtiyaz Sahibi:

DEV KÜLTÜR SANAT ETK. TUR. REKL. VE PAZ. ORG. HİZM. TİC. LTD. ŞTİ. adına;

ERHAN GÖLBEY

Genel Yayın Yönetmeni ve Yazı İşleri SorumlusuYunus KARAKAYA

Görsel YönetmenEmre AYBARS

Sayfa TasarımAlp YALÇINKAYA

Adres: Plevne Bulvarı No:19 Emek Apt. K: 3 D: 9Alsancak - İZMİR

Tel: 0232 464 30 41 Fax: 0232 464 30 42

İletişim KoordinatörüGülce ETKİN

Reklam DepartmanıPetek CANBUL

Mali İşlerSerhan KOŞAR

Baskı: Star Medya Yayıncılık San. ve Tic. A.Ş.Gaziemir - İZMİR

Tel: 0232 251 76 32 Baskı Tarihi: 08.09.2013

Web: www.egitimrotasi.com e-posta: www.devajans.com / [email protected]

SAY

FA 05S

IYAH

MAV

IKIR

MIZIS

AR

I

Geçtiğimiz yıl hizmete giren KARBEM’in ilk öğrencileri, başarılarıyla büyük gurur yaşattı. Yıl boyunca KARBEM’de ücret-siz kurslarıyla sınavlara hazırlanan üniversite adayı öğrenciler, iste-dikleri bölümlere yerleşti. Öğren-cilerin ve ailelerinin yüzleri güldü. KARBEM’de ücretsiz eğitim gören, YGS (Yüksek Öğrenime Geçiş) ve LYS (Lisans Yerleştirme Sınavı) giren 140 öğrenci, çeşitli üniver-sitelerde tercih ettikleri bölümlere yerleşmenin mutluluğunu yaşadı.

Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm, KARBEM’in, yeni kurul-masına rağmen, öğrencilerin önemli başarılar sağladığına dikkati çekti,

“Üniversite sınavlarına giren ve tercih yapan öğrencimizin istedikleri bölümlere yerleşmeleri bizleri de çok

mutlu etti. Öğrencilerimizle, onları yetiştiren öğretmenlerimizle gurur duyuyorum” şeklinde konuştu.

Üniversite şehri İzmir, kent dışından gelerek bu yıl ilk kez kayıt yaptıracak on binlerce üniversite öğrencisi için yine sıcak bir karşılamaya hazırlanıyor. Çiçeği burnunda üniversitelilerin henüz yabancı oldukları kentte zorluk çekmemeleri için hayata geçirilen “İzmir Gençlere Kucak Açıyor Projesi” bu yıl da devam edecek.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Ege Çağdaş Eğitim Vakfı ile ilçesinde kamu üniversitesi bulunan Balçova, Bornova, Buca ve Çiğli belediyeleri, kayıt dönemi olan 2 8 Eylül 2013 tarihleri süresince gençlere yardımcı olabilmek için yoğun bir mesai harcayacak. Görevliler, kente ilk kez gelen öğrencilerin endişelerini azaltmak, onlara destek olmak, öğrencileri kayıt noktalarına ulaştırmak ve kayıt dönemi süresince barınmaya yönelik sıkıntıları olan gençlere ve yakınlarına kısa süreli barınma olanakları sunmak amacıyla rehberlik yapacak.

Yabancılık çekmeyecekler

Proje çerçevesinde üniversiteyi kazanıp İzmir’e gelen öğrenciler, şehirlerarası otobüs terminalinde proje gö-nüllülerince karşılanıp Büyükşehir Belediyesi tarafından sağlanan sıcak çorba ikramından sonra araçlarla ücretsiz olarak kayıt yaptıracakları üniversitelerine ulaştırılacak. Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Katip Çelebi Üniversitesi ve Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde kurulan danışma masalarında, üniversiteli öğrencilere okula kayıt ve barınma konularında rehberlik edilecek. Ayrıca İzmir’e yeni gelmiş gençlere, yine İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ve içerisinde kent yaşamına ilişkin bilgiler içeren broşürler de verilecek.

Üniversiteliye İzmir misafirperverliği

Karabağlar’da Öğrencilerin Hayalleri Gerçek OlduKarabağlar Belediyesi’nin, sosyal belediyecilik anlayışıyla, eğitimde fırsat eşitsizliğinin azaltılmasını sağlama hedefiyle hayata geçirdiği KARBEM’de (Karabağlar Belediyesi Eğitim Merkezi) ücretsiz eğitim alan öğrencilerin hayalleri gerçek oldu.

Onların Eğitim Yolculuğu Herkese Örnek OlacakKısa adı KARGEM olan Karşıyaka Gençlik Merkezi’nin öğrencileri, başarılarıyla olduğu kadar, azimleriyle de, yaşıtlarına örnek oluyor. Bu yıl, 120 öğ-rencisini üniversiteye uğurlayan KARGEM’de eğitim gören, üç genç, Vasfiye ve Rozerin Kartal kardeşler ile Ali Yaman, yaşadıkları tüm ekonomik zorluklara inat, üniversiteyi kazanarak, hem ailelerinin, hem de, onlara ücretsiz eğitim imkanı sağlayan Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’ın gurur kaynağı oldu. 17 yaşın-daki Rozerin ile 19 yaşındaki Vasfiye Kartal’ın yok-luklarla dolu yaşamında yolları 10 yıl önce Mersin’den İzmir’e düştü. Babaları Mustafa Kartal, kalem satarak evin kirasını ödemeye çalışırken, kendilerinin ve evin diğer masraflarını karşılama görevi ise, anneleri Kad-riye Kartal’a kalmış. Gün gelmiş merdiven silmiş, gün gelmiş kanalizasyon temizlemiş cefakar anne Kadriye Kartal… Yaşadığı sıkıntıyı katlanılır kılan ise, çocukla-rının sınıflarını başarıyla geçmesi olmuş. İçine düştüğü ekonomik sıkıntılara çare ararken, yolu 9 yıl önce Karşıyaka Belediyesi ile kesişmiş.

Karşıyaka Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’nün,

ihtiyaç sahibi aileler için oluşturduğu sisteme dahil olan Kartal Ailesi, 9 yıl boyunca, gıdadan eğitime, ne zaman dara düşse, Karşıyaka Belediyesi’ni yanında bulmuş. Çocuklarını, belediyenin desteği ile bugünlere getirdiği söylerken gözleri dolan anne Kadriye Kartal, kızları liseye çağına geldiğinde, tekrar belediyenin kapısını çalar.

KARGEM’e ücretsiz kaydolan iki kız kardeş, Vasfiye ve Rozerin, geceli gündüzlü çalışarak, üniversiteye hazırlanır. Ekonomik nedenlerle, aynı sınıfa gitsinler diye, aynı yıl okula yazdırılan iki kardeş KARGEM’de geçen günlerini anlatırken, adeta gözleri parıldıyor. “KARGEM, bizim için dershaneden çok öteydi” dedi.

Page 6: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

6S

AYFA

06

SIY

AH

MAV

I KIR

MIZ

ISA

RI 35

Türkiye’de son yıllarda büyük gelişme gösteren bilgisayar ve iletişim sektörü-nün ihtiyaç duyduğu “yetişmiş ve tam donanımlı uzman” ihtiyacını karşılamak amacıyla 2007 yılında eğitim-öğretime başlayan Adıgüzel Bilişim Anadolu Teknik Lisesi’nde Radyo Televiz-yon Bölümü ve Bilişim Teknolojileri Bölümü bulunuyor. Modern araç ve gereçlerle donatılmış, Radyo Televizyon Stüdyosu, NL Video Kurgu Stüdyosu, Bilişim Laboratuarı ve Uygulamalı IT Derslikleriyle üstün bir teknik altyapıya sahip olan okula öğrenciler, Ortaöğretim Yerleştirme Puanı ve mülakatla kabul ediliyorlar. Radyo Televizyon Bölümü’nde sinema ve televizyon sektörüne yönelik İllüstrasyon, Desen, Temel Tasarım, 3D

Animasyon, CG, Nesne Canlandırma, Karakter Canlandırma, Fotoğrafçı-lık, Işıkçılık, Işık Teknolojisi, Kurgu Teknikleri ve Estetiği, Video Kurgu, Bilgisayarda Resim İşleme, Işıklandır-ma ve Seslendirme Sistemleri, Bilgi ve İletişimi Teknolojisi, Estetik Aydınlat-ma, Etkili Konuşma ve Yazma Teknik-leri, Senaryo, TV Program Türleri ve Kamera Teknikleri dersleri uygulamalı

olarak veriliyor. Bilişim Teknolojileri Bölümü’nde ise Grafik Animasyon, Veri Tabanı, Görsel Programlama, Web Tasarımı ve Programlama, Sunucu İşletim Sistem-leri, Ağ Temelleri, İnternet Yayıncılığı ve Gazeteciliği Nesne tabanlı program-lama, İnternet Programcılığı, Açık Kay-nak Kodlu İşletim Sistemleri dersleri veriliyor.

Günümüzün en büyük sorunlarından obezite ve sağlıksız yaşama karşı İzmir’de örnek olacak bir proje başlatıldı. Mimarı ise Gediz Üniversitesi ile İl Halk Sağlık Müdürlüğü... Sağlıklı nesiller yetiştirmek için el ele veren 2 kurum, öğrencilere şişmanlığın zararlarıyla, sağlığın önemini Nasreddin Hoca ve Keloğlan’la anlatacak. Gediz Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zülfü-kar Bayraktar ile 10 öğrencisi, bu amaçla hikayeler yazacak. Bu öyküler daha sonra karikatürleştirilecek, İzmir Valiliği tarafından da kitaplaştırılarak ilkokullarda dağıtıla-cak. Çocukların hayal dünyalarını süsleyen milli kahramanlarımız Nasreddin Hoca ve Keloğlan, dengeli beslenme ve hareketli yaşamla zayıflamayı öğütleyecek; ellerin sık sık yıkanmasını, dişlerin düzenli olarak fırçalanmasını isteyecek. Sevimli ve neşeli, bir o kadar da etkili eğitimle küçüklerin obeziten kurtulmaları, sağlıklı yaşama ‘merhaba’ demeleri sağlanacak.

Her şeyin başı sağlıkGediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyful-lah Çevik ve Halk Sağlığı İl Müdürü Doç. Dr. Mustafa Tözün, bu kapsamda protokol imzaladı. Başarılı bir geleceğin sağlıklı nesillerle mümkün olacağına dikkat çeken

Prof. Dr. Çevik, şunları söyledi: “Her şeyin başı sağlık. Sağlıklıysak verimli ve üretken olabiliriz. Bir ülkenin başarılı olabilmesi de sağlıklı bireyler yetiştirmesine bağlı. Bu bilinci daha küçük yaşlarda çocuklarımıza aşılamamız, onlara sağlıklı yaşamın kapı-larını açmamız gerekiyor. Milli kahraman-

larımız aracılığıyla işte bunu sağlayacağız. Gediz Üniversitesi olarak toplumumuza ve yarınlarımıza böyle bir katkıda bulunacağı-mız için mutluyuz.”

Doç. Dr. Tözün de obezitenin çocukluk çağında önlenmesinin önemine işaret etti, şöyle konuştu:

Çocukların yüzde 10’u obez“Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı bir araştırmaya göre 5-14 yaş arasındaki çocuklarda obe-zite yüzde 10'lara ulaştı. Bir başka ifadeyle 10 çocuktan biri aşırı kilolu. Oldukça yüksek olan bu oranı Gediz Üniversitesi’yle birlikte İzmir’de aşağıya çekmek istiyoruz. Çünkü çocukluk çağında alınan kilolar kolay kolay verilmiyor ve pek çok kronik hastalığı da beraberinde getiriyor. Bunu önlemek için çocuklarımızın hareket etme-sini ve sağlıklı beslenmesini sağlamalıyız. Nasreddin Hoca ve Keloğlan’ın öğütlerinin etkili olacağına inanıyoruz.”

Türkiye’ye örnek olacak proje, çocukları zayıflatacak

Milli KahramanlarlaKilolara ‘elveda’Gediz Üniversitesi ve İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü, çocukları obeziteden korumak, küçük yaşta sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırmak için kolları sıvadı... Nasreddin Hoca ve Keloğlan karikatürlü hikayelerle şişmanlıktan kurtulmaları sağlanacak

Gediz Üniversitesi ve İzmir İl Halk Sağlık Müdürlüğü, çocukları Nasreddin Hoca ve Keloğlan karikatürleriyle zayıflatacak. Rektör Prof. Dr. Seyfullah Çevik ve Müdür Doç. Dr. Mustafa Tözün bu amaçla protokol imzaladı.

Çamlaraltı Koleji, Eğitimdeki Son

Trendleri Öğrendi

İzmir Özel Çamlaraltı Koleji öğretmenleri, İstanbul Kültür Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Öğretim Görevlisi Zafer Erkoç’tan eğitimle ilgili son trendler hakkında bilgi aldı.Zafer Erkoç öğretmenlere “Proaktif Davranış & Birbirini Anlayan Öğretmen ve Yönetici-ler Yaratmak” ve “Etkin Bölüm / Zümre Yö-netiminde Yeni Trendler” başlıklı sunumlar gerçekleştirdi. Erkoç, gerçekleştirdiği sunumlarla Çamla-raltı öğretmenlerinin öğrencilerine bilgilerini aktarırken kendi aralarında sinerji yaratıp daha verimli olabileceklerini söyledi.

Bu Lisede Öğrenciler Film Çekiyor, Web Tasarımı Yapıyor!Bilgisayar ve iletişim sektörünün “yetişmiş ve tam donanımlı uzman” arayışından yola çıkarak 2007 yılında kurulan Özel Ataşehir Adıgüzel Bilişim Anadolu Teknik Lisesi, “Bilişim” adını kullanan “ilk ve tek özel anadolu teknik lisesi” olma özelliği taşıyor.

370 bin 338 öğrencinin 2013-2014 yurt yerleştirme sonuçları, Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç’ın katıldığı törenle açıklandı.Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, 370 bin 338 öğrencinin 2013-2014 yurt yerleştirme sonuçlarını basın toplantısıyla YURTKUR internet sitesine yükledi.Yurtlardaki 310 bin yatak

kapasitesinin, 25 bin ranza eksiltilmesine karşın korundu-ğunu ifade eden Kılıç, ranzaları tamamen kaldırarak, tüm yurt-larda baza sistemine geçmeyi hedeflediklerini söyledi.Bu yıl 47 bin 423’ü kız, 40 bin 279’u erkek olmak üzere toplam 87 bin 702 öğrencinin yurtlara yerleştirileceğini belir-ten Kılıç, kapasitenin artırıl-ması ya da yurtlardaki öğrenci

sayısının azalması durumunda, yedek listeden yaklaşık 85 bin öğrencinin yerleştirilmesinin de elektronik ortamda yapılacağını kaydetti. Kılıç, bu yıl yurtlarda 6 bin 316 yabancı öğrencinin kalacağını da belirtti.YURTKUR Genel Müdürünce kullanılan yüzde 5’lik konten-jan uygulamasına bu yıl son verildiğini anımsatan Kılıç, “Yüzde 5’lik kontenjan ne bakan, ne genel müdür tarafın-dan kullanılacak. Bu şekilde gençlerimizde hayatın daha en başında ‘bir adaletsizlik var mı’ duygusunu ortadan kaldırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.Öğrencilere 200 liralık yemek katkısı uygulamasının sürece-ğini de bildiren Kılıç, bunun 10 aylık maliyetinin 339 milyon lira olduğu bilgisini verdi.Yüksek öğrenim kredisinden faydalanan öğrenci sayısının mezunlar çıktıktan sonra 687 bin 340 olduğunu belirten Kılıç, 1 Ocak 2014’ten itibaren yeni başvurularla bu rakamın 900 bine yükselmesini öngördükle-rini söyledi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, okulların açıl-masına az bir süre kala okul ve kırtasiye malzemelerine yönelik denetimleri de arttırdıklarını belirti.Gümrük ile iç piyasanın birbirinden bağımsız olduğu bir Piyasa Gözetim Denetim sisteminin düşünülemeyeceğine dikkati çeken Yazıcı, Bakanlı-ğın önümüzdeki döneme ilişkin planlarını ve yapılanmasını gümrük ve iç piyasanın entegre olduğu ve etkin bir denetim ve takip mekanizmasının oluştu-rulduğu bir yapı üzerine kurdu-ğunu vurguladı.Yazıcı, hali hazırda 119 olan ve önümüzdeki dönemde sayılarını 300’e çıkarmayı planladıkları,

konusunda uzman denetmenler eliyle etkin bir piyasa gözetimi ve denetimi yapmayı planla-dıklarını belirterek, piyasa gö-zetimi ve denetimine bakış açı-larının sadece ürünlere ilişkin uygunluk kontrollerinden ibaret olmadığını, yapılan faaliyetin öncelikle bireyin sonra da tüm toplumun sağlığının korunma-sına yönelik bir adım olarak kabul ettiklerini bildirdi.

Güvensizlik Oranı AzaldıKırtasiye, okul önlüğü ve ayakkabılarına yönelik İstanbul, İzmir ve Gaziantep illerinde gerçekleştirilen denetimleri ha-tırlatan Yazıcı, bu denetimlerde 43 firmada 33 bin 556 adet ürü-nün denetlendiğini, 28 firmanın 12 bin 718 adet ürününün ilgili düzenlemelere aykırı olduğunun tespit edildiğini anımsattı.Yazıcı, o dönemde genel olarak denetim sayılarına bakıldı-ğında kırtasiye ürünlerindeki güvensizliğin yüzde 53, çocuk

ayakkabılarındaki güvensizlik oranının da yüzde 87 olduğunu belirterek, bu firmalara yönelik güvensiz ürünlerin toplatılması, piyasaya arzının yasaklanması ve ilanına ilişkin idari yaptırım-ların uygulandığını, 2011 yılı için uygulanan idari para cezası miktarının 554 bin 715 lira olduğunu kaydetti.Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Mü-dürlüğünce 2012 yılında da ağustos ve eylül aylarında okul kıyafetleri, ayakkabılar ve kırtasiye malzemeleri konula-rında denetimler yapıldığına dikkati çeken Yazıcı, kırtasiye sektöründe 47 firmanın 9 bin 49 ürünü denetlendiğini söyledi.

Okul ve Kırtasiye Malzemelerine Denetim

Yurt Yerleştirme Sonuçları Açıklandı

Çocuk beslenmesine genel anlamda baktığımızda,enerji harcaması ve yeni dokuların oluşacağından dolayı yetişkin beslenmesinden farklılık gösterir. Çocuk beslenmesinde amaç,sağlıklı büyüme ve gelişmeyi sağlamaktır. Bunun için,yaşa uygun boy ve kilo standart ölçüleri bize rehber olmalıdır. Yetersiz ve dengesiz beslenen çocuklarını çoğunun boy ve kilo ölçüleri bu standartların dışındadır.

Okul çağındaki çocukların zamanlarının iyi ayarlanmadığı durumlarda besin alımında bazı güçlükler gelişebilir. Sabah erkenden okula gidiş kahvaltıya engel olabilir. Sabah erken kalkamayan çocuk,okulda simitle kahvaltıyı geçiştirebilir. Okulda kalış süresi,beslenmede aksaklıklara yol açabilir. Tüm bu aksaklıkların önüne geçmek için çocuklara zaman ayarlanmasını ve beslenmenin ne kadar önemli olduğunu öğretmek gerekir.

Basit beslenme kurallarını bilen çocuk kahvaltının ne kadar önemli olduğunu bilerek uyku düzenini ayarlayabilir. Anne ve babaların bu konuda hassas olmaları ve kahvaltı ettirmeden çocuklarını okula göndermemeleri gereklidir. Akşam yemeği ile sabah kahvaltısı arasında geçen süre uzundur. Vücudun besin öğeleri ve enerjisi tükenmiştir. Kahvaltı ile bunları sağlamak gerekir. Kahvaltı etmeden okula giden çocuktan ne derece başarı bekleyebiliriz? Özellikle kahvaltıda süt,peynir,yumurta, bal,reçel,pekmez,zeytin ve ekmek yer verilmesi gereken yiye-ceklerdendir.

Öğle yemeğini okulda yiyen çocuklara verilen yemeklerin,büyüme ve gelişmesine yarar sağlayacak şekilde hazırlanması gerekir. Öğle yemeğini okulda yiyen çocukların menülerinde et veya baklagil içeren,sebze veya meyve içeren,pilav,börek veya makarna gibi yiyeceklere,yoğurt ve peynir gibi süt ürünlerine belirli porsiyon ölçülerinde yer veril-melidir.

Tüm bunların yanında çocuklara beslenme ilkeleri,beslenmenin sağlık ve büyüme için ne kadar önemli olduğu örneklerle sık sık vurgulanmalıdır. Okul kantinlerinde sağlık için yararlı besinlerin satılması sağlanmalıdır. Ara öğünlerde meyveye yer verilmelidir. Cola gibi asitli içecekler boş kalori sağladığı için obeziteye yol açabilirler. İçecek olarak süt,ayran ve taze meyve suları tercih edilmelidir.

Ergenlik çağında büyüme hızlıdır. Buna bağlı olarak besin ge-reksinimi artar. Genç,bu dönemde genelde arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi sever. Bu,onun dışarıda yiyecek tüketimini attırır. Fast food yiyecekler bu dönemde daha çok devreye girer. Bu tarz beslenme çocukların sağlıksız büyümelerine ve özellikle obezi-teye meyili arttırır. Anne,baba ve eğitim kurumları el birliği ile çocukları bilinçlendirme yoluna gitmelidir. Ergenlik çağında özellikle kızlarda vücut biçimi kendilerince önemli duruma geçmektedir. Zayıflama konusunda yanlış bilgiler sonucunda yanlış uygulamalarla kız çocuklarında demir eksikliğine bağlı kansızlık görülebilmektedir.

Genel anlamda,okul çağındaki çocukların beslenmesi,sağlıklı bir toplum oluşması için önemlidir. Bunun için devlet kurumları gerekli tedbiri almalı ve halkı bilinçlendirme yoluna gitmelidir.

Hatice AYDIN

Çocuklarda Beslenme

Page 7: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

34S

AYFA 07

SIYA

HM

AVIK

IRM

IZISA

RI

Cep telefonlarının internet bağlantılı hale gelmesi, dizüstü bilgisayarların her yere taşınabilecek kadar hafiflemesi, tablet bil-gisayarlar ve benzeri teknolojik ürünler, anne babalar ile çocuklarının ilişkilerini her geçen gün farklı bir boyuta taşıyor. Artık aile yemekleri için bir araya gelinen lokantalar seçilirken, çocuklara özel oyun-ları olan tablet bilgisayar servisi yapılıp yapılmaması tercih kriterleri arasında yer alıyor. Cep telefonlarının elektromanyetik dalga yaymaları nedeni ile oluşan hasta-lıklar üzerinde tıbbi araştırmalar devam ederken, İzmir Üniversitesi Çocuk Geli-şimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Elif Öztürk Yılmaztekin, çocukların yüz yüze iletişim becerilerin gelişmesini engelleyen en önemli nedenler arasında gereksiz teknoloji kullanımının önemli yer tuttuğunu söyledi.

Çocukların teknolojiye düşkünlüğündeki en önemli rol modeli anne ve babaların oluşturduğunu dikkat çeken Yılmaztekin,

“Etrafında sürekli tabletinden maillerini kontrol eden, cep telefonundan mesaj atan, yemek yerken bile dizüstü bilgisa-yarında oyun oynayan anne ve babasını gören çocuk için teknoloji algısı farklı gelişiyor” dedi. Çocuğun neden ağladı-ğını anlamak ve krize çözüm üretmek yerine cep telefonundan oyun açan anne babaların, çocuklarının sosyal hayatları ve iletişim becerileri için ciddi sorunlara neden olduklarını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Yılmaztekin sözlerini şöyle sürdürdü:

Çocuğunuzun sıkıntısını, onunla konuşarak anlamaya çalışın“Çocukların bilişsel ve dilsel yetilerinin gelişmesi noktasında anne babaları ile geliştirdikleri iletişim temel oluşturuyor. Kendini, sorununu ve ihtiyaçlarını okul öncesi dönemde ifade etme becerisini ka-zanamayan çocuklar özellikle ilkokul ça-ğında büyük sorunlar yaşıyor. Ağlamaya

başlayan çocuğun sıkıntısını anlamak için çaba sarf etmek yerine eline cep telefonu veya bilgisayarda oyun açan ebeveyn çocuğunun gelişimine engel oluyor.”

Akranları ile uyum sorunu yaşıyorlarYaşıtları ile oyun oynamak yerine tekno-lojik araçlar aracılığı ile oyun oynayan çocukların küçük motor kas gelişimlerinin de yeterli seviyeye ulaşamadığına dikkat çeken Yılmaztekin, akranları ile uyumlu birliktelik ve el becerilerinde en büyük so-runu yaşayan çocukların, 3 yaşından önce teknoloji ile tanışan çocuklar olduğunu söyledi. Yılmaztekin, “Telefon ya da bilgisayarlara kısa süreli oyunlar yüklen-mesi, evde düzenlenen oyuncak sergileri ile çocuğun ilgisinin kendi oyuncaklarına çekilmesi, çocuğun yanında teknolojiden mümkün olduğu kadar uzak durulması faydalı olacaktır” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Elif Öztürk Yılmaztekin:

Teknoloji ile Tanışma Yaşı En Az 3 Olmalı

İzmir Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Elif Öztürk Yılmaztekin, kriz anında çocuğun eline cep telefonu verilmesinin önemli sorunlara davetiye çıkardığını söyledi.

İzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araç-ları İşletmecileri Odası Başkanı Hasan Basri Bostancı oda olarak 2013-2014 Eğitim Öğretim yılı için tüm hazırlıkları tamamladıklarını bildirdi. Fiyat düzen-lemelerinde artan akaryakıt fiyatlarına rağmen zammın yüzde 4-5 civarında olduğunu vurguladı.

Velilere S plaka uyarısıBostancı, öğrenci velilerine de uyarıda bulundu. Velilerin, çocuklarını ema-net ettikleri araçların okul taşıtı olup olmadığına dikkat etmelerini söyledi. Bostancı,”Aracın S plaka olup olmadığına baksınlar. Her araçta yasal zorunluluk olan fiyat tarifesini istesinler ve bu fiyat tarifesine göre ödeme yapsınlar. Bunun dışında üzerinde fiyat isterlerse bize başvuru yapsınlar.”diye konuştu. Tarife dışında ücret talep edildiğinde velilerin 483 97 11 numaralı telefona bildirmelerini rica etti.

Korsan Taşımacılık yapanada, araca binenede cezaİzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmecileri Odası Başkanı Bostancı, velileri korsan servisler konu-sunda da uyararak,”Yeni düzenlemelerle cezalar arttı.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa eklenen bir madde ile korsan taşımacılık hizmeti veren okul idareleri, aracı kurumlar ve servisten faydalanan öğrencilere de ayrıca cezai yaptırım uy-gulanacaktır. Öğrenci başına 215 TL ceza kesilecektir”dedi.Bostancı, İzmir Büyükşehir Belediyesi baş-ta olmak üzere, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları ile iyi ilişkilerde olduklarını dile getirdi.”Tüm kurum ve kuruluşlarla koordineli çalışı-yoruz. Birbirimize sadece bir telefon tuşu kadar uzaklıktayız. Onlar bizim biz onların hassasiyetlerini dikkate alarak yeni eğitim öğretim dönemine hazırız”diye konuştu.Sevde DURMAZ

İzmir Yeni Eğitim Öğretim Yılına Servisleriyle de Hazır

Page 8: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

338S

AYFA

08

SIY

AH

MAV

I KIR

MIZ

ISA

RI

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) “2013 Yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kul-lanım Araştırması Sonuçlarını” açıkladı.Bu yılın nisan ayı içerisinde gerçekleşti-rilen araştırmaya göre, hanelerin yüzde 49,1’i internet erişim imkanına sahip bulunuyor. Bu oran geçen yılın aynı ayında yüzde 47,2 düzeyinde idi.İnternete erişim imkanı olmayan hane-lerin yüzde 35,7’sinin internet kullanı-mına gerek duymadıklarının belirlendiği araştırmada, bu yılın nisan ayında hane-lerin yüzde 46,5’inde genişbant erişim imkanı bulunduğu tespit edildi.İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması’na göre, en fazla İstanbulluların internete erişim imkanı bulunuyor. İstanbul’da hanelerin yüzde 63,3’ü internete erişebi-

liyor. İnternete erişim imkanı olan hane oranında yüzde 58,8’le Batı Marmara, yüzde 56,8’le Doğu Marmara, yüzde 52,4’le Batı Anadolu bölgesi de Türkiye ortalamasının üzerinde yer alıyor.2013 yılı nisan ayında hanelerin yüzde 46,5’inde genişbant internet erişim imkanı bulunurken, ADSL, yüzde 32,2 ile tüm haneler, yüzde 65,6 ile internet kullanılan haneler arasında en çok kulla-nılan bağlantı türü oldu. 3G bağlantı ise tüm hanelerin yüzde 20,1’inde, internet kullanılan hanelerin yüzde 41’inde internet erişimine imkan sağlıyor.- Bilgisayar ve İnternet kullanımı artma-ya devam ediyorAraştırma sonuçlarına göre, 16-74 yaş grubundaki bireylerde bilgisayar ve in-

ternet kullanım oranları sırasıyla yüzde 49,9 ve yüzde 48,9 olarak belirlendi. Bu oranlar 2012 yılında sırasıyla yüzde 48,7 ve yüzde 47,4 düzeyindeydi.Bilgisayar ve internet kullanım oranları 16-74 yaş grubundaki erkeklerde yüzde 60,2 ve yüzde 59,3 iken, kadınlarda yüzde 39,8 ve yüzde 38,7 oldu.Bilgisayar ve internet kullanımı kentsel yerlerde yüzde 59 ve yüzde 58, kırsal yerlerde ise yüzde 29,5 ve yüzde 28,6 olarak tespit edildi. İBBS Düzey 1’e göre bilgisayar ve internet kullanımının en yüksek olduğu bölge yüzde 62,1 ve yüzde 61,4 ile İstanbul oldu. Bunu yüzde 59,8 bilgisayar ve yüzde 58,5 internet kullanım oranı ile Batı Anadolu Bölgesi izledi.

Kuruyemiş sektörüne kalifiye eleman yetiştirilmesi amacıyla Gaziantep Üniversitesi Naci Topçuoğlu Meslek Yüksekokulu bünyesinde 2010-2011 eğitim öğretim yılında Tüm Kuru-yemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nin (TÜKSİAD) desteğiyle kurulan Türkiye’nin ilk ve tek Kuru-yemiş Üretimi ve İşleme Teknolojisi Bölümünün eğitim öğretim faaliyetine başlayabilmesi için en az 10 öğrencinin kayıt yaptırması gerekiyor. Sadece 7 öğrencinin tercih ettiği bölüme yeni öğrenciler aranıyor. Naci Topçuoğlu Meslek Yüksek Okulu Gıda İşleme Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hatice Çatal, 30 öğrenci kapasiteli bölümde eğitim yapabilmek için yeterli öğrenci sayısına ulaşama-dıklarını belirtti.En az 10 öğrencinin kayıt yaptırması gereken bölümü 7 öğrencinin tercih ettiğini ifade eden Çatal, “En az 3 öğrenciye daha ihtiyacımız var. O yüzden de öğrencilere tanıtım ya-pıyoruz. Tanıtım amaçlı broşür ve afişler hazırlayarak meslek liselerine

gönderdik. İnşallah bunun sonucu-nun ek kontenjanlarda görüleceğini düşünüyorum. Bu program Türkiye’de sadece Gaziantep Üniversitesi Naci Topçu Meslek Yüksek Okulunda var. Kontenjan sayısına ulaşılamazsa YÖK tarafından bu program kapatılmış olacak” diye konuştu. Burslu ve istihdam garantili bölüm bölümü tercih eden öğrencilere öğre-nimleri süresince burs verileceğini, mezun öğrencilere iş garantisi sunduk-larını vurgulayan Çatal, “Bu programı tercih eden ilk 10 öğrenciye öğrenim süresince aylık 200 lira burs veriliyor. Ayrıca TÜKSİAD istihdam sağlıyor. Bizden mezun olan öğrencilerin iş

bulmak gibi bir sorunu olmayacak. Kuruyemiş teknikeri olarak çalışacak-lar” dedi.Geçen yıl ilk mezunlarını verdikle-rini kaydeden Çatal, tercih yapacak öğrencilere seslenerek, “Burası özel bir meslek yüksekokulu, üniversite ve sanayinin işbirliği yaptığı bir meslek yüksekokulu. Bölüm olarak da oldukça özel bir alan, bu sektörün yetişmiş ele-mana ihtiyacı var” çağrısında bulundu.‘’Bölümün tüketici açısından önemi’’Çatal, bölümden mezun olan öğren-cilerin tüketici açısından önemine de değindi.Mezun olan öğrencilerin kuruyemişte kullanılan hammaddenin alımı, depo-lanma şartları ve kuruyemiş üretimi ko-nularında bilgi sahibi olacağını anlatan Çatal, şöyle devam etti:“Kuruyemiş sanayisinde büyük bir ye-tişmiş kalifiye eleman açığı var. Bunu karşılamak için böyle bir program açıl-ma gereği duyuldu. Gaziantep kuruye-miş sanayisinde ileri bir şehir, o yüzden burada böyle bir bölüm açılması uygun görüldü.

Emniyet Genel Müdürlüğünün internet site-sinde yer alan açıklamaya göre, 13. dönem polis meslek eğitimlerine 3 bin 170’i erkek, 130’u kadın olmak üzere 3 bin 300 aday kabul edilecek.Aday miktarının yüzde 30’una karşılık gelen 990 kişi de yedek olarak belirlenecek. Adaylar bulundukları illerdeki emniyet müdürlüklerine başvuruda bulunabilecek.Ayrıca adayların, seçme sınavına katılacakları bölge merkezleri ve tarihleri, 11 Ekim’de Eği-tim Dairesi Başkanlığının “www.egitim.pol.tr” internet adresinden ve il emniyet müdürlükle-rince duyurulacak.

Orion Vakfı Özel Piri Reis Okul-ları öğretmenleri eğitmen Kayhan Karlı’dan “Öğrenme Yoldaşlığı” eğitimi alarak 2013-2014 öğrenim yılına hazırlandılar.

Öğrenme yoldaşlığı yaklaşımının kendisinin geliştirdiği bir yaklaşım olduğunu kaydeden Karlı, “Öğrenme yoldaşlığı yaklaşımı, 21. yy insanı-nın birlikte öğrenme, birlikte gelişme kültürüne odaklanmış, yaşam boyu

öğrenme kültürünü geliştirmek , öğrenen bir örgüt, öğrenen bir okul kültürü oluşturmak üzere bir araç olarak geliştirdiğim bir yaklaşım” diye konuştu.

Karlı, Özel Piri Reis Okulları öğretmenleri ile Öğrenme Kültü-rünü esas alan 3 günlük bir eğitim programı uyguladıklarını yıl boyu da her ay oturumların devam edeceğini belirterek, “Bizim hedeflediğimiz

şey şu; öğrenme kalitesini kalıcı, işe yarar, hayatın içinde kullanabilecek-leri şekilde öğrenen bireyler oluş-turabilmek. Bunun için de okulda başta yetişkinlerin anne, baba ve eğitimcilerin yaşam boyu öğrenmeye inanması gerekiyor. Bunun bir par-çası olarak daha sonra velilerle de bu çalışmayı yapacağız. Dolayısıyla burada öğrenme odaklı kültür oluş-turmuş olacağız. Tam bir yıl sürecek bu eğitim” dedi.

Her 100 Evden 49’unda İnternet Var

Emniyete 3 Bin Üniversite Mezunu

Polis Alınacak

Bu Bölümü Kimse Tercih Etmiyor...Türkiye’nin ilk ve tek Kuruyemiş Üretimi ve İşleme Teknolojisi Bölümü, 3 öğrenci daha bulunamazsa kapanma tehlikesiyle karşı karşıya.

Piri Reisli Öğretmenler Yeni Öğretim Yılına Hazırlandı

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), 2014 yılında yapılacak sınavlara ilişkin takvi-mi belirledi.Buna göre, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) 23 Mart 2014, Lisans Yerleştirme Sı-navları (LYS) ise 14-15 Hazi-ran ve 21-22 Haziran 2014’de gerçekleştirilecek. 2012 yılında yapılan Özürlü Memur Seçme Sınavı (ÖMSS) ise 2014 yılında Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) adı altında 31 Ağustos’ta yapılacak.2014 yılında yapılacak bazı sınavların tarihleri şöyle:-Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) : 23 Mart 2014-Yabancı Dil Seviye Tespit Sınavı (YDS-İlkbahar dönemi): 6 Nisan 2014-Akademik Personel ve Lisansüs-tü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES) İlkbahar Dönemi:11 Mayıs 2014

-Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS)-4 Sosyal Bilimler: 14 Haziran 2014-Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS)-1 Matematik: 15 Haziran 2014-Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS)-5 Yabancı Dil: 15 Haziran 2014-Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS)-2 Fen Bilimleri: 21 Hazi-ran 2014-Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS)-3 Edebiyat-Coğrafya: 22 Haziran 2014-Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Lisans: 5-6 Temmuz

2014-KPSS Öğretmenlik Alan Bilgisi (ÖABT): 13 Temmuz 2014-Dikey Geçiş Sınavı (DGS): 19 Temmuz 2014-Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) : 31 Ağustos 2014-Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (Sonbahar Dönemi) 6 Eylül 2014-KPSS Ortaöğretim/Önlisans (Önlisans Düzeyi): 27 Eylül 2014-KPSS Ortaöğretim/Önlisans (Ortaöğretim Düzeyi): 28 Eylül 2014-Akademik Personel ve Lisansüs-tü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES) Sonbahar Dönemi: 23 Kasım 2014ÖSYM, güncel gelişmelere göre 2014 Sınav Takvimini yenileye-biliyor. Adayların zaman içinde takvim bilgilerini kontrol etmele-ri gerekiyor.

Esra DEREOBALI

Pembe Bağcık Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Kurucu Müdürü

Okul fobisi her yaş çocukta görülebildiğinden her grup velinin okul kaydı öncesi korkusudur. Yaş büyüdükçe okul fobisi görülme sıklığı azalsa da anaokulu başlangıcında,ilkokula başlarken ,hatta ergenliğe giriş dönemlerinde(11-12 yaş) bile rastlanabilmektedir.

Okulun ilk günlerinde yeni ortamlar nedeniyle çocuğun kaygılı olması normal karşılanabilir. Ancak; bu davranışın süreklilik göstermesi, endişenin artması , kusma,idrar kaçırması gibi fizyolojik belirtilerin de görülmesi normal değildir.

Okul fobisi geliştiren çocuklarda genellikle yüksek oranda başarı kaygısı bulunmaktadır. Bu çocukların, aşırı koruyucu aile tutumuyla,bağımlı,sürekli onay bekleyen ço-cuklar olarak yetiştirildiği gözlenmektedir.Bu çocuklar,sürekli yakın olma gereksinimi duyar,istekleri karşılanmadığında kolayca hayal kırıklığına uğrarlar.

Okul içinde kaybolma endişesi,dikkat süresinin derse yetmemesi, başaramama korkusu, kendi öz bakım ihtiyaçlarını karşılayamama endişesi ,psikolojik olarak kaygı düzeyinin yükselmesine neden olur ve çocuk bu duygu-larla baş edemeyince ağlama nöbetleri ,okula gelmek istememe, bulantı,kusma gibi psikosomatik belirtiler baş gösterebilir. Bu süreçte aile okul öncesinde çocuğun bireyselliğini ve bağımsızlığını(temel becerileri bakımından) sağlamalı,çocuğu bu konuda yüreklendirmeli ve teşvik etmelidir.

Çocuğun sıkıntı ve ağlamaları ile asla alay edilme-meli, sorun küçümsenmemeli ve çocuğa yalan (yarın seninle gelirim gibi) söylenmemelidir. Genellikle yansıtma davranışı olan arkadaşları ve öğretmeni suçlama davranışlarına çok prim verilmemeli ( göz ardı da edilmemeli) ;fakat çocuğa arkadaşına bundan hoşlanmadığını söylemelisin ‘gibi demokratik ,kendini ifade etme süreçleri hakkında model olunmalıdır.

Çocuğun yaptığı açıklama karşısında onu küçümseyen, dalga geçen,suçlayan tavırlardan kaçınılmalıdır. Örneğin; ‘Korkuyorum!’ dediğinde , ‘Ne var Korkulacak’ demek yeri-ne ‘Korkuyorsun o halde belki yanına benim kalemimi koy-sak sen onunla yazınca yanındaymışım gibi hissedebilirsin’ şeklinde yatıştırabiliriz. Çocuğa, okula gitmenin avantajları anlatılmalıdır, keyifli vakit geçireceği konusunda sohbetler edilmeli,aynı zaman diliminde evde büyük değişikliklerden uzak durulmalıdır.

Koruyucu tutumdaki aileler, çocuklarına küçük so-rumluluklar vererek (balık beslemek,çiçek sulamak gibi) başarabildikleri konusunda övünülmelidir. Öğretmen tarafından çocuğun her çabası küçükte olsa övülmeli, hatta ödüllendirilmelidir. Tüm bunlar ışığında , hala azal-mayan duygu durum bozuklukları, anksiyete, davranış problemleri ya da psikosomatik belirtiler söz konusuysa mutlaka danışmanlık alınmalıdır.

Eyvah çocuğumun okul fobisi var!

Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), Lisans Yerleştirme Sı-navları (LYS 1-2-3-4-5) ve Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS), Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS), Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (KPDS) gibi sınavlar için alınan ücretler ÖSYM’nin para-sal kaynağını oluşturdu.

Başkanlık, geçen yıl 290 milyon lira bütçe öngörülmüş olmasına rağmen 327 milyon 325 bin 456 lira gelir elde etti. Yıl içinde yapılan tüm sınavlarda kullanılan testlerin hazırlanması, gizlilik esa-sına uyularak soru kitapçıklarının basılması, paketlenmesi, nakliye-si, sınav uygulamalarına ilişkin organizasyolar, sınav sonuçlarının değerlendirilmesi, adaylara duyu-rulması ve yatırımlar için ise 375 milyon 2 bin 189 lira harcandı.

Harcamalarda en yüksek payı personel giderleri oluşturdu. ÖSYM, sınavlarda görev alan 1 milyon 477 bin 686 bina sınav sorumlusu, bina yöneticisi, salon

başkanı, gözetmen, hizmetli ve emniyet mensupları için 160 milyon 887 bin 447 lira, soru hazırlama ve denetim giderleri için ise 2 milyon 417 bin 526 lira harcama yapıldı.

Testlerin baskıya hazırlanması, soru kitapçıklarının basılması, paketlenmesi, nakliyesi, sınav uygulamalarına ilişkin her türlü organizasyon, sınav sonuçlarının değerlendirilmesi ve adaylara duyurulması ise 145 milyon 828

bin 546 liraya mal oldu.

Adaylara 11 bin soru yöneltildiÖSYM, geçen yıl sınav için 47 bin 755 soru hazırladı, bunlar-dan 39 bin 276’si denetimden geçti ve 11 bin 430’u testlerde adaylara yöneltildi. Sınavda çıkan sorulardan 65’i iptal edildi. Bu soruların hazırlanması ve de-netlenmesinde 818 akademisyen görev aldı.

ÖSYM’denKameralı Takip

ÖSYM, Sınav Takvimini Belirledi

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinin (ÖSYM), geçen yılki sınavlarında 28 bin 577 salon kamerayla takip edildi ve bu salonlardaki 173 adayın sınavı geçersiz sayıldı.

Page 9: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

32S

AYFA 09

SIYA

HM

AVIK

IRM

IZISA

RI

ÖSYM’nin 2012-2013 verilerine göre, geçen yıl üniversitelerde önlisans, lisans, lisansüstü ve ihtisas eğitimi alan 4 milyon 975 bin 690 öğrencinin 2 milyon 268 bin 753’ünü kızlar, 2 milyon 706 bin 937’sini erkekler oluşturdu. Yükseköğretimde okuyanların yaş dağılımına bakıldığında, en ağırlıklı grubu 17-24 yaş aralığındaki öğrenciler oluşturuyor.

Üniversitelerde 17 yaşında 27 bin 531, 18 yaşında 310 bin 169, 19 yaşında 506 bin 292, 20 yaşında 553 bin 324, 21 yaşında 551 bin 957, 22 yaşında 492 bin 545, 23 yaşında 409 bin 211, 24 yaşında 332 bin 362 öğrenci okuyor. 25 yaşından itibaren ise öğrenci sayısında azalma başlıyor. Üniversitelerde 25 yaşında 271 bin 425, 26 yaşında 225 bin 703, 27 yaşında 186 bin 57, 28 yaşında 155 bin 538, 29 yaşın-da ise 128 bin 754 kişi eğitim alıyor.

Türkiye’de, 30’undan sonra 824 bin 822

kişi yükseköğretime devam ediyor. Bu öğrencilerin 335 bin 374’ünü kadın-lar oluşturuyor. Buna göre,30-34 yaş arasındaki 434 bin 252 öğrenciden 188 bin 788’i, 35-39 yaş arasındaki 207 bin 888 öğrenciden 85 bin 485’i, 40 yaş ve üstü 182 bin 682 kişiden 61 bin 101 kadın öğrenci eğitim görüyor.

30’undan sonra açıköğretimeÖğrenim düzeylerine göre bakıldığında ise önlisans ve lisans eğitimi gören 30 yaş ve üstündekilerin çoğunluğunun açıköğ-retimden yararlandığı görülüyor. 30 yaşın üstünde, açıköğretimin, ön lisans program-larında 119 bin 984’ü kadın olmak üzere 258 bin 813, lisans programlarında 156 bin 32’si kadın olmak üzere 393 bin 978 olmak üzere 652 bin 791 kişi eğitim alıyor.

Örgün eğitimde ise önlisans programlarında 7 bin 489’u kadın 26 bin 225, lisans prog-

ramlarında ise 13 bin 762’si kadın olmak üzere 37 bin 147 öğrenci eğitim görüyor.

Üniversitelerde 30-34 yaş arasında 38 bin 754, 35-39 yaş arasında 17 bin 454, 40

yaş ve üstünde ise 11 bin 376 kişi yüksek lisans yapıyor. Doktora eğitimi alanların sayısı da 30-34 arasında 18 bin 682, 35-39 yaş grubu arasında 8 bin 655, 40 yaşın üstünde 6 bin 636 kişi olarak belirlendi.

Kaynak Holding bünyesinde bulu-nan Zambak Yayın Grubu, eğitime ilk önce kendi ekibinden başladı. ‘Okula Dönüş’ seminerleri olarak başlayan eğitim toplantıları İzmir’de yapıldı. İzmir’de gerçekleşen top-lantıya İzmir, Manisa ve ilçe bayileri katıldı. Bayilere yayıncılık, kişisel gelişim, pazarlama ve satış stratejile-ri, güncel ürün bilgilerinden oluşan seminer verildi. 2013-2014 Eğitim-Öğretim sezo-nu öncesinde yayıncılık sektörü hazırlıkları hız kazandığı bugünler-de Zambak Yayın Grubu, Türkiye

genelinde düzenlediği ‘Bayi Buluş-malarında eğitim-öğretimdeki deği-şiklikler, Zambak Yayın Grubu’nun sektöre kazandırdığı yenilikler, yeni ürünler ve gelecek öngörüleri paylaşıldı. Zambak Yayın Grubu Genel Müdürü Bayram Murat konuyla ilgili yaptığı açıklamada şöyle konuştu: “Bayi buluşmaları ile özellikle eğitim ve kültür alanında hizmet veren bayi-lerimizle bilgi paylaşımları yaparak “Okula Dönüş” sezonuna hazırlıklı olmalarını amaçlıyoruz. Başta öğret-menler ve diğer müşterilerimize bizi

anlatacak olan değerli bayilerimizle buluşacağımız bir program hazırla-dık.” dedi. Seminerde konuşan Zambak Yayın Grubu Bölge Müşteri Temsilcisi Mehmet Akşit, “Bayi buluşmaları ile özellikle eğitim ve kültür alanında hizmet veren bayilerimizle bilgi paylaşımları yaparak sezona hazırla-nıyoruz. Buluşmalarımız ise sektör trendleri, projeler, kişisel gelişim, pazarlama ve satış stratejileri, güncel ürün bilgiler yenilikler gibi konuları kapsamaktadır.” ifadelerini kullandı.

Yükseköğretimde 5 Milyon Öğrenci OkuyorYükseköğretimde açıköğretim dahil 4 milyon 975 bin 690 öğrenci okuyor. Bunlardan 824 bin 822’sinin 30 yaş ve üstündeki kişiler olduğu belirlendi.

Zambak Bayileri İzmir’de Toplandı

Toronto Üniversitesi’ne Türkoloji Kürsüsü

Projenin hayata geçirilmesi için yoğun çaba har-cayan Türkiye’nin Toronto Başkonsolosu Ali Rıza Güney, toplum üyeleri ile bir araya gelerek son durum hakkında bilgi verdi.

Güney, kürsünün kurulabilmesi için Toronto Üniversitesi hesabına 31 Aralık’a kadar yatırılması gereken 50 bin Kanada Doları (95 bin TL) için 21 Eylül günü bir bağış gecesi düzenleyeceklerini belirterek, “Proje, dünyada ve bölgesinde yükselen Türkiye profilinin Kanada’daki yansıması olacak ve Türk toplumunun Kuzey Amerika’daki gelişi-minin temel taşlarından biri olacak” dedi.

Kanada Türk Dernekleri Federasyonu binasında yapılan toplantıda toplum üyelerine, “Bu projeye her türlü ideolojinizi bir kenara koyarak ba-kın” çağrısında bulunan Başkonsolos Güney, “5 milyon doların üzerinde bir maliyeti olan kür-sü, Kanada’da Türk kültür ve medeniyetinin en sağlam kaynaklarla tanınmasını ve Türk tarihinin gerçeklerinin en doğru biçimde anlaşılmasını sağ-layacak” diye konuştu.

Kürsü için bağışlanacak her 1 dolara Toronto Üni-versitesi de 1 dolar koyarak katkıda bulunacak.

Page 10: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

10S

AYFA

10

SIY

AH

MAV

I KIR

MIZ

ISA

RI

İzmir’imizin düşman işgalinden kurtulu-şunun 90. yıldönümünü kutladığımız şu günlerde, garip bir hüzün kapladı içimi.. Bir yandan kendi hayatımdan geçen anı-lara baktım, bir yandan da tarihin bel-geleri içinde kayboldum bir an. Bu kadar derinlere belki de gitmemimin nedenini, birkaç gündür oğlumla birlikte “Siyaset Tarih” konusunda okumalar yapıyor olmamızdı. Oral Sander’in “Siyasi Tarih” kitabı, iki ciltten oluşuyordu. Herhalde bir tarih bu kadar akıcı ve zevkle yazılırdı. Tahmini olarak iki gün içinde bu kitapları bitirdiğimizde, kendi “iç soruşturmamı” yapmaya başlamıştım bile… İlkokuldan bu yana Atatürk ile ilgili kitaplar okuyor-duk, filmler seyrediyorduk ama tarihin özellikle “geçmişi-dünü-yarını” konusun-da hiç bu kadar farklı bakış açıları ile olayları gözlemleme fırsatım olmamıştı.

Tarih her zaman hepimizin “ezberlediği” bir bilimdir. İlkokula başladığımız günden itibaren Atatürk’ü anlatırken.”1881’de Selanik’te doğdu, annesinin adı Zübeyde, babasının adı Ali Rıza Bey’di” deriz. Onu kafamızda öncelikle buğday tarlasında koşan bir “çocuk” olarak algılarız. Ya da bize bunu empoze ettikleri için, bu görüntüyü gözümüzün önüne getiririz. 19 Mayıs Savaşı, Cumhuriyet’in ilanı,

devrimler derken, bir bakarsınız ki “tarih” bitmiş, Ata’mızı 1938’de kaybetmişiz-dir. Bu “öğreti”de sorgu yoktur. Tam o dönemlerde dünyada neler oluyor ile ilgili tam bilgi verilmemektedir. Daha taraflı yazılan kaynaklardan “tarihi” öğrenme-ye çalışırız. Sınıfımızı çok yüksek notlar alarak geçeriz, ancak bir türlü Ata’mızın bu savaşı neden yaptığını, yapmasaydı ne olacağımızı, devrimlerin bizi bugünlere getirdiğinde neler kazandırmış olduğunu bir türlü öğrenemeyiz. Ya da anlatamayız.

Oral Sander’in kitabını okurken, Osmanlı’dan günümüze kadar geldim. Atatürk’ün “liderliği” konusunda büyük hayranlık duydum tekrardan. Onun lider-liğinin, bu yaşanan olaylar içindeki yerini tahlil etmeye çalıştım. Örneğin; “vatan ve milletine olan düşkünlüğü, idealist olma-sı, hakikatı arama gücü, yaratıcı zihniyeti, açık sözlülüğü, yöneticiliği ve rehberliği” onu pek çok kişiden ön plana çıkaran çok önemli özelliklerdi.

Atatürk’ün devrimlerine baktığımda çok daha farklı bir tabloyu görebiliyorum artık.. Düşünün beş alanda ciddi dev-rimler yapmış. Siyasal, toplumsal,eğitim ve kültür, ekonomik ve hukuk alanın-da… Her alanda yapılan devrimler Türk

insanının bir adım daha ileri gitmesi için önemli kapılar açmıştı. Kendi yaşantımda toplumsal alanlarda yapılan devrimlerin, çok daha etkili olduğunu düşünmeye başladım. Çünkü “kadına” bu kadar değer veren bir liderin, istediği kadını yaratmak için neler yapmam gerektiğini tekrardan düşünmeye çalıştım.

“Seçme ve seçilme hakkı” sadece kadının siyasete katılımı ile ilgili olduğu düşünüle-bilir. Ancak bu çok hatalı bir düşüncedir. Çünkü; “Mesleğimi” seçerken; kendimi daima özgür hissettim: Bunun arkasında Atatürk’ün devrimleri ve düşünce yapısı vardır. Eğer özgürce “çalışma hayatına” atılabiliysem, istediğim “kariyer” terci-hini yapabildiysem, bunun arkasında Atatürk’ün devrimleri vardır.

Cumhuriyet’i, Laikliği ve Atatürk’ü daha iyi anlamak için yurt dışına gitmek gereki-yor aslında. Bu ülkelere gittiğinizde, sizin de aslında ne kadar önemli bir “birey” olduğunuzu fark ediyorsunuz. Kıyafe-tiniz, duruşunuz, konuşma şekliniz ile Atatürk’ün görmek istediği bir Türk Kadını modeli olduğunuzu hemen hatırlıyorsunuz ve omuzlarını dik tutmaya çalışıyorsunuz.

Biliyorum ki, bu düşünceler sadece “bizim köyün” düşünceleri. Her geçen gün bu düşünceye sahip kişilerin azaldı-ğını görebiliyorum. Ya da çoğunluk değil de, azınlık olarak kaldığımı hissetmeye başlıyorum.Bu beni korkutuyor. Aslında korkunun her zaman iyi bir “motivasyon” aracı olduğunu da biliyorum. Elimdeki çok büyük silahımı kullanarak – kalemim

ve bilgim- başlıyorum Atatürk’ün bizler için neler yaptıklarını çevremdekilere ve öğrencilerime anlatmaya..

Gençlik her millet için önemli bir kuvvet-tir. Bilinçli ve sorumluluk sahibi bir gençlik yetiştirme imkanımız olursa, geleceğimizi de güvence altına almış oluruz. Özellikle genç bir nüfusa sahip olan Türkiye için, medeni toplumlar seviyesine ulaşmaya çalışmak önemli hedefler arasındadır. İçinde yer alan coğrafya ve sahip olduğu-muz tarihi miras, hepimiz üzerinde önemli sorumluluklar getirmektedir. Aydın, milli değerlerimizi koruyan, ileri görüşlü bir genç nesli yetiştirme sorumluluğumuz vardır.

Bu görevi yerine getirmek için yola çı-kanların ilk yapması gereken, Atatürk’ün yaşamına, gençler için belirlenmiş olduğu yola bakması gerekir. Yapılacak basit bir araştırma dahi, Atatürk’ün bu alanda temel hedefleri ve bu hedeflere ulaşacak en vurucu yolları tespit etmiş olduğunu gösterecektir. Atatürk’ün Türk genç-liğinin eğitimi, gelişimi, sahip olması gereken ahlaki özellikleri, karakteri ve sorumlulukları üzerine yaptığı açıklamalar “rehber” niteliği taşımaktadır. Ancak bu-nun için öncelikli olarak Atatürk’ün doğru tanınması ve gösterdiği yolun doğru anlaşılması şarttır.

Yıllardır bir adım ileri gidip, iki adım geri-ye dönüyorsak, bir yerde yanlış yapıyoruz demektir ki, bu da bizi çağdaş medeni-yetler düzeyine götürmekte zorlamaktadır ne yazık ki..

Prof.Dr. Meltem [email protected]

ATATÜRK VE “TÜRK GENÇLİĞİ”

Okulların açılmasına sayılı günler kaldı. Aileler, okulların açılmasından önceki son hafta içinde çocuklarının okul kıyafeti, defter, kalem gibi ihtiyaçlarını giderme telaşına düşüyor. Ancak aileler farkında olmadıkları bir durumla karşı karşıya. Çünkü Türkiye’deki her üç çocuktan biri uzak veya yakını görmede problem yaşı-yor. Dünyagöz Etiler’den Op. Dr. Elvan Yalçın, ailelere okul öncesinde çocuklarını muhakkak göz muayenesinden geçirmeleri gerektiği uyarısında bulundu Op. Dr. Elvan Yalçın, “Çünkü uzak veya yakın görme sorunları okul başarısını etkiliyor” dedi. Başarının düşmesi, iyi görememek olabilirAilelerin bazen çocuklarının okuldaki başarı seviyelerinin düşük olmasının nedenini öğrenme yeteneklerinin düşük

olmasına bağlayabileceğini ifade eden Op. Dr. Elvan Yalçın, “Oysa çocuğun öğ-renme kabiliyetinde bir eksiklik yok, iyi göremediği için derslerinden geri kalabi-liyor. Göz bozukluğunda önlem alınmadı-ğında, çocuk okulda tahtayı iyi göremiyor numaralar arasında fark varsa bu durum baş ve göz ağrısına neden olabiliyor, ço-cuğun derse olan ilgisi ve konsantrasyonu azalıyor” şeklinde uyarıda bulundu. Op. Dr. Elvan Yalçın, okul öncesi yapı-lacak basit bir göz muayenesi ile mevcut görme azlığı problemi ve tetikleyebileceği durumların erken tespit edilebileceğini söyledi. Op. Dr. Elvan Yalçın, “0-16 yaş grubundaki çocukların gözlerini koru-mak için; doğumdan hemen sonra, ilk bir

yaş, iletişimin kurulabildiği ve görmenin alınabildiği 2-4 yaş içerisinde, okula baş-lamadan önce ve okul süresince düzenli

göz muayenesi yapılması gereklidir” diye konuştu. Gözünün bozuk olduğunu nasıl anlarsı-nız? Op. Dr. Elvan Yalçın, çocukların göz-lerindeki bozukluğun belirtilerini şöyle sıraladı:Göz kayması, gözde sulanma, gözleri sık sık ovalamak. Bir gözü kapayarak bakmak, gözlerini kısarak bakmak.Çok yakından okumak, okuduğu satırı atlamak.Televizyonu yakından izlemek.Aktivitelerde düşük performans, baş ağrısı, dalgınlık.Başı bir yana eğerek bakmak.

Okul Öncesi Çocuğunuzun Göz Muayenesinin Yaptırdınız Mı?16 Eylül Pazartesi günü ilk ders zili çalacak. Aileler çocukları için son hazırlıklarını tamamlamak üzere. Peki çocuğunuzun göz muayenesini yaptırdınız mı? Çünkü Türkiye’de her üç çocuktan biri uzak veya yakını görmede problem yaşıyor. Bu du-rum çocuklarınızın öğrenme kabiliyetinde bir eksiklik olmasa bile derslerdeki başarısının düşmesine sebep olabiliyor.

Page 11: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

30S

AYFA 11

SIYA

HM

AVIK

IRM

IZISA

RI

Özel Rota Kolejinde 3 boyutlu eğitim dö-nem. Gaziemir’de kurulu olan Özel Rota Koleji,Bilgi Sistemleri ve Arge Müdür Dr.Osman Şirvan, Özgün öğretim ve ge-nişletilmiş eğitim ortamı, araştırmaya ve sorgulamaya dayanan, yenilikçi, yaratıcı öğretim yaklaşımlarıyla öğrencilerin dü-şünsel ve üretken güçlerini tam anlamıyla kullanan, hayat boyu öğrenmenin önemi-ne inanan, motivasyonu yüksek bireyler olarak gelişimlerini sağlamak amacıyla bir araya geldiklerini söyledi. “Rotamız Eğitim” sloganıyla yola çıkan Özel Rota Eğitim Kurumları, görsel eğitime yeni bir boyut kazandırmak ve kalıcı bir öğrenimi sağlamak maksadıyla Fen Labo-ratuvarında kurduğunu dile getiren Şirvan,3 Boyutlu Görüntüleme Sistemi ile Fizik, Kimya ve Biyoloji alanındaki derslerin 3 boyutlu gözlükler kullanarak işlenebilmesi imkânı sunduklarına dikkati çekti 3 boyutlu görsel eğitim son birkaç yıldır Amerika ve Avrupa ülkelerinde kullanıldığını söyleyen Rota Koleji Bilgi sistemleri ve Arge Müdürü Dr.Osman Şirvan”. Çok yeni olan bu tek-noloji ülkemizde yeni yeni kullanılmaya baş-lanmaktadır. Amerika ve İngiltere’de yapılan bilimsel araştırmalar incelendiğinde; 3 boyut teknolojisi ile görsel eğitim yapan öğrenci-

lerin % 40 oranında daha başarılı oldukları, derse ilgi , anlama ve hatırlama oranlarının diğer öğrencilerle karşılaştırıldığında çok ciddi bir şekilde yükseldiği gözlemlenmiştir. Okulda 3D Eğitim Seti, ağırlıklı olarak lise müfredatına yönelik olmakla birlikte; ilko-kul, ortaokul ve lise sınıfları için hazırlanmış 600 adet İngilizce ve 300 adet Türkçe Stereo eğitim içeriği ile sunulmaktadır. Bu eğitim içeriklerinin izlenebilmesi için bir adet 3D projeksiyon cihazı ve yeterli sayıda 3D göz-lük Fen Laboratuvarında öğrencilerimizin kullanımına sunulmuştur. Rota Eğitim Kurumları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da teknolojik gelişmeleri takip edecek ve kazanılması gereken yetenekleri kazanarak öğrenci-lerini en iyi şekilde yetiştirmek için çaba harcayacaktır.”şeklinde konuştu

12 dilde Milli Eğitim Bakan-lığı onaylı sertifikalı eğitim veren OBEM, 2013 - 2014 eğitim öğretim yılında öğ-rencilerine çok yönlü özel bir eğitim programı sunacak.

Yabancı dilin olmazsa olmazı olan, okuma, yazma, konuşma ve dinleme alanında kolayca öğrenilebilecek bir prog-ram hazırladıklarını belirten OBEM Eğitim Merkezi Kurs Müdürü Tulû Obüt, öğrenci-lerin derslerini destekleyecek sınırsız etüt imkanı sağlaya-caklarını söyledi.

Obüt, 16 Eylül tarihine kadar kayıt olan lise öğrencilerine özel indirim fırsatı sağladıkla-

rını hatırlattı.

OBEM’de, alanında deneyim-li yabancı ve Türk öğretmen-lerden oluşan dinamik bir kadroyla çalıştıklarını belirten Tulû Obüt, İngilizce, Alman-ca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Çince, Portekizce, Japonca, Hollan-daca ve Yunanca dillerinde Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika verdiklerine dikkat çekti.

Yeni dönemde kurumsal işbirliklerindeki çalışmaları arttıracaklarını dile getiren Genel Müdür Burak Emert de, bu yıl bini aşkın öğrenciye eğitim sunacaklarını belirtti.

Yabancı dil bilmenin yeni kültürler tanımanın yanı sıra; özellikle kariyer alanında ve yurtdışı eğitimler yapmak is-teyenler için gerekli olduğunu da vurgulayan Emert, “Obem Eğitim Merkezi’nde öğrenci-lerimiz, başta İngilizce olmak üzere; toplam 11 dilde eğitim alabiliyorlar” dedi.

İzmir ve Ege Bölgesi’nde birçok saygın üniversitede öğrenci birlikleriyle işbirliği içinde olduklarını anlatan Burak Emert, özel ve kamu kurumlarına da yabancı dil eğitimi konusunda çözümler geliştirdiklerini sözlerine ekledi.

Özel Rota Eğitim Kurumları, çağdaş ve modern Türkiye’yi çok iyi eğitim almış çocuklarımız ve gençlerimizin şekillendireceği inancıyla, eğitimde fark yaratmanın ötesinde çağın önüne geçmeyi hedeflidiklerini söyleyen Rota Koleji Genel Müdürü Kadir Açıkbaşlar “Rota Koleji Spor Kulübü bünyesinde yüzme şubesinin kuruluşuna karar verdik.

Yüzme Şubesi açılışı ile ilgili Yüzme Federasyonuna gerekli müracaatlar ya-pılmış, yaklaşık son 5 aydır antrenörle-rimiz nezaretinde yapılan yüzme sporu çalışmalarına katılan değişik kulüpler bünyesindeki lisanslı sporcular ile hiçbir kulüpte lisansı olmayan sporcular Rota Koleji Spor Kulübü adına lisanslar çıkarılmıştır.”dedi

Rota Koleji Spor Kulübü Yüzme Şube-

si 2013 Sezon açılışını düzenlenen bir törenle gerçekleştirdi.Sezon açılışına sporcularla birlikte Rota Koleji Genel Müdürü Kadir Açıkbaşlar, Rota Koleji Spor Kulübü Başkanı İsmail Yavuz olmak üzere yönetim kurulu üyeleri, Yüzme Şube Sorumlusu Ali Gündoğ-du, antrenörler Nazmi Uzun ve Serkan Özşengüler, Kolejin gönüllü doktoru Prof.Dr. Ş. Erbil Ündal ,fizyoterapistle-rile Rota Koleji’nde görev yapan idare-ciler katıldı. Rota Koleji Genel Müdürü Kadir Açıkbaşlar’ın açılış konuşmasını yapmasına ardından Rota Koleji Spor Kulübü Başkanı İsmail Yavuz, yüzme takımı kaptanı Sude UzunN ile birlikte pastayı kestiler

Diper taraftan Rota Koleji Spor Kulübü Yüzme Takımı kamp yapmak için İzmir Çeşme’deki Ege Üniversitesi Turizm Otelcilik Yüksek Okulu Uygulama Oteli’ni tercih etti. 2-5 Eylül 2013 tarihleri arasında gerçekleşen kampa 19 sporcu, 2 antrenör ve kulüp doktoru katıldı. Rota Koleji Spor Kulübü Baş-kanı İsmail Yavuz Bu kamp sayesinde; yüzme takımı üyelerinin birbiriyle kaynaşmaları, yeni sezona moral ve mo-tivasyon olarak hazır olmaları sağlandı-ğını söyledi.

Obem’den ÖğrencilereÇok Yönlü Eğitim Programı

Kurs Müdürü Tulû Obüt ve Genel Müdür Burak Emert, OBEM Eğitim Merkezi’nin maskotu Punky’nin

öğrenciler tarafından çok sevildiğini söyledi.

Rota Koleji’nde 3 Boyutlu Eğitim

Rota Koleji Spor Kulübü Yüzme Şubesi Yeni Sezon Açılışını Yaptı

Page 12: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

12S

AYFA

12

SIY

AH

MAV

I KIR

MIZ

ISA

RI

Okula başlama yaşı ile ilgili olarak yapı-lan yasa değişikliğinin ardından ailelerin kafalarında oluşan sorulara, İzmir Üniver-sitesi Çocuk Gelişimi Program Başkanı Yrd. Doç. Dr. Neslihan Koçer yanıt verdi.

Yönetmelikte yapılan düzenleme, ço-cuğu okula başlama yaşına gelen aileler için yine bir kaos oluşturdu. Düzenle-menin yaşça kayıt hakkını elde eden 66, 67 ve 68 aylık çocuklara velisinin vereceği dilekçe ile 69, 70 ve 71 aylık olanlar içinse “ilkokula başlamaya hazır olmadıklarını” belgeleyen sağlık raporu ile okul öncesi eğitime yönlendirile-bilme veya kayıtlarını bir yıl erteleme hakkı tanıması, anne babaların kafasında “Çocuğum okula başlamaya hazır mı?” sorusuna neden oldu. Çocukların mutla-ka bilişsel, sosyal-duygusal, fiziksel ve özbakım becerileri açısından değerlen-dirmeye tabii tutulması gerektiğini ifade eden İzmir Üniversitesi Çocuk Gelişimi Program Başkanı Yrd. Doç. Dr. Nesli-han Koçer, velilerin şu sorulara yanıt vermesinin kendilerine fikir vereceğini söyledi.

Kâğıdı ikiye katlayabiliyor mu?Çocuğun bilişsel gelişiminin, dikkat edilecek ilk kriter olması gerektiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Koçer, “Çocuğunuz adını-soyadını, babasının-annesinin adını, kardeşinin olup olmadığı ve varsa adını söyleyebiliyorsa, en az bir arkadaşının adını sayabiliyorsa, kavramlarla ilgili olarak; benzer ve farklı olanı bulma, uzun-kısa, az-çok kavramı hakkında bilgi sahibi ise, masanın ayağı, çaydanlığın sapı gibi eksik bırakılanı bulma ve tamamlaya-bilme yeteneğini varsa, küçük motor kas gelişimi açısından verilen şeklin aynısını çizebiliyorsa, kâğıdı ikiye katlayabiliyor-sa, 15’e kadar sayabiliyor, 10 içersinde basit toplama-çıkarma işlemi yapabili-yorsa, kırmızı sarı, yeşil rengi tanıyorsa, öğretmenin söylediği cümleyi ve üç sayıyı tekrar edebiliyorsa bilişsel açıdan hazır olduğu düşünülebilir” diye konuştu.

Oyunun kurallarını anlayıp uyum sağlayabiliyor mu?Gelişim sırası ve aşamalarının tüm ço-

cuklar için aynı olduğunu ancak sürecin çocuktan çocuğa az da olsa değişiklik gösterebileceğini hatırlatan Koçer, sos-yal- duygusal gelişim açısından kendisi ile ilgili kızgınlık, mutluluk, sevgi gibi duygularını belli edebilen, bir oyun için kuralları anlayabilen ve kurallara uyum sağlayabilen, ekmek, gazete almak gibi basit alışverişleri yapabilen, günlük programın başlangıç ve bitiş zamanını anlayabilen çocuklar için ilkokula hazır fikrinin edinilebileceğini söyledi.

İhtiyaçlarını karşılayabiliyor mu?Koçer, elbiselerini ıslatmadan yüzünü yıkayıp, kurulayabilen, saçlarını tarayıp, dişlerini fırçalayabilen, tuvaletini yalnız başına yapabilen, sofra kurallarına uygun yemek yiyebilen, düğmelerini ilikleyip çözebilen, kendi başıma giyinip soyuna-bilen, hapşırınca eliyle ağzını kapatabilen, trafik ışığı olan yerde karşıdan karşıya emniyetli bir şekilde geçebilen çocuğun okul ortamına uyum sağlayabilecek bece-rileri kazanmış olacağını dile getirdi.

Diğer çocuklar da olumsuz etkilenebilirSürekli olarak yeterlilikleri sınanan çocuk-ların daha öğrenim hayatlarının başında öğrenmeye karşı olumsuz tutum geliştire-bilecekleri bilgisini aktaran Yrd. Doç. Dr. Koçer, “Zamanından önce okula başlayan çocuk diğer arkadaşlarıyla beraber oldu-ğunda akademik, sosyal ve duygusal olarak kendini yetersiz hissederek içine kapana-bilir, girişkenliği önlenebilir, yetersizlik duygusu ile mutsuz olabilir” dedi.

29

Bornova ve Güzelbahçe Şubeleriyle eği-tim veren Mavi Küre Anaokulları 2013-2014 Eğitim dönemine hızlı başladı. Dolu dolu geçen yaz okulunun ardından yeni eğitim yılına başlamanın heyecanı-nı yaşayan Mavi Küre’li minikler, kısa sürede arkadaşlarıyla kaynaştı.Mavi Küre Anaokulları Kurucusu Belgin Sertatıl, kısa bir oryantasyon döneminden sonra bu yıl ilk defa anne babalarından ayrılan öğrencilerin okula adapte olacağı-nı söyledi. Sertatıl, yeni eğitim ve öğretim yılında çocukların bilişsel ve motor becerilerini destekleyen birbirinden güzel yenilikle-rin yapıldığını da söyledi. Çocukların 6 yaşına kadar aldıkları eğitimin kişisel becerilerinde çok büyük oranda rol oynadığını belirten Sertatıl, “Küçük yaştaki çocuklar çok kolay öğre-nip kolay unutuyor. Onların özbakımla-rını sağlayabilmesi, davranış kurallarını öğrenebilmesi, bağımsız hareket edebil-

me becerilerini kazanmaları için mutlaka özel bir eğitim sisteminden geçmeleri gerekiyor. Çocuklarımız bu eğitimleri ne kadar erken alırsa bilgiler de o kadar kalıcı oluyor” diye konuştu.Sert Atıl öğrencilerin kişisel eğitiminin yanı sıra yeni arkadaşlıklar kurması ve sosyal becerilerinin gelişmesiiçin de okul öncesi eğitimin yararlı oldu-ğu söyledi.

Kurumsal sosyal sorumluluk anlayışı gereği eğitimde fırsat eşitliğini destek-lemeyi ilke edinen Turkcell, toplumsal ve maddi gerekçelerle eğitim hakkından mahrum kalabilen kız çocuklarının meslek sahibi çağdaş bireyler olma yolundaki mücadelesine destek vermeye devam ediyor. Türkiye’nin lider iletişim ve teknoloji şirketi Turkcell’in, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile birlikte 13 yıldır sürdürdüğü Kardelenler projesi, bu yıl 500 kız öğrencinin daha

hayallerini gerçeğe dönüştürdü. Hangi meslekler gözde… Bu yıl üniversiteyi kazanan Kardelenle-rin en çok mühendislik, tıp, iktisadi ve idari bilimler, sağlık bilimleri ve hukuk fakültelerinin çeşitli bölümlerine rağbet etmiş olduğu dikkat çekiyor. Başarıya ulaşmış Kardelenler’in arasında nükleer enerji mühendisliği, moleküler biyoloji ve genetik, geometri mühendisliği gibi sıra dışı meslekleri kendilerine hedef ola-rak belirlemiş kızlarımız da bulunuyor.

Çocuğum Okula Başlamaya Hazır Mı?

Mavi Küre Yeni Eğitim Dönemine Hızlı Başlangıç

Turkcell’in 23 İzmirli Kardelen’i Üniversiteli Oldu

14 Mayıs 1919’da işgal altına girmişti.Mondros Ateşkesi’ndeki hiçbir hüküm bunu gerektirmiyordu. Ancak 7.maddesinde ,Müttefik devletlere; “kendi güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkarsa, Türkiye’nin herhangi bir stratejik noktasını işgal etme hakkı” tanınmıştı.İşte bu madde neden-siz işgallerin dayanağı oldu.Ve Yunan deniz birlikleri,işgal edecekleri menziileri telgrafla bildirime başladılar.Bu haber duyulmaya başladığı an,tüm Ege’de işgal karşıtı eylemler başladı.İşgal başlamıştı.İzmir sokaklarında Rumların sevinç çığlıkları,zafer çanları yankılanıyordu.Mustafa Kemal Atatürk bu ağır tablo karşısında derhal İstanbul’dan ayrıldı.Artık O’nun tek vazifesi;”Asayişi sağlamak,silah ve cephaneleri toplamak ve olası saldırılara karşı gerekli tedbirleri almaktı.”

İzmir’in işgal haberi tüm yurtta,Anadolu’da derin ızdırap ,üzüntüye yol açmıştı.Milli şuurla hareket eden Türk halkı yurt genelinde protesto mitinglerine başlamıştı.Bu durumu İstanbul Hükü-meti sindirmeye,engellemeye çalışıp,”sakin olunmalı,yapılan mitingler gereksizdir,” tavrıyla hareket ederken,Atatürk,

halkına;”Hiçbir zaman ümitsiz olmayacağız.Çalışacağız ve memleketi bu zulümden kurtaracağız.”diyerek halka ümit ve cesaret vermiştir.

Milli mücadele hareketinin ilk basamağı olan İzmir’in işgali sırasında Atatürk duygularını şöyle dile getirmişti;”İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal hadisesi yakından temasta bulunduğum milleti ve orduyu gayri kabili tasavvur ve tasvir derecede dilhun etmiştir.Ne millet ne ordu mevcudiyete karşı yapılan bu haksız teca-vüzü hazım ve de kabul etmeyecektir…”

Vatanın tamamiyeti, milletin istiklali tehlikedeydi. İzmir 14 Mayıs’tan beri işgal altında ,harap ve bitap düşmüştü.Her fırsatta çevre illerden seferberlik üzerine destek ve yardımlar gelmekteydi.Padişah Vahdettin,Atatürk ve silah arkadaşlarının ve tüm mücadele destekçilerinin mü-cadeleci ruhlarına engel olabilmek ve caydırabilmek için,onlara “Eşkıya” ismi vermiş ve idam hükümlerini çıkarttırmıştı.Ancak bu aciz tavır,milli mücadele ruhunu daha da alevlendirmişti.

Ve Mustafa Kemal tarihi emrini verdi. “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, İleri!”

Bağımsızlık ateşi ile yanan Türk Bir-likleri bir an önce İzmir’e girmek için yıldırım gibi ileri atıldılar. Yunan ordusu silahını, cephanesini ve malzemesini terk ederek kaçıyor, kaçarken de her yeri yakıp yıkıyordu. Binlerce ölü veren Yunanlıların toparlanmaları olanaksız görünüyordu. Tek hedefleri gemilerle kaçabilmekti.. Türk ordusunun,onlar için ürkütücü üstün başarısı karşısında İngiltere’ye başvurarak, Yunan ordusu için ateşkes sağlanmasını istedi.

‘’3 yıl,3 ay, 25 gün’’ süren savaş sona eriyordu. İzmir’de ulusal isyanın ilk kurşununu sıkarak işgalci Yunan Ef-sun Alayı’nın bayraktarını Karataş’ta yere indiren gazeteci Hasan Tahsin ‘in başlattığı mücadele, yine aynı kentte noktalanıyordu.

9 Eylül 1922, saat 11.00’de ; Türk Süva-risi İzmir’e girmiş ve Konak’ı zapt etmişti. Teğmen Ali Rıza ve bir erle hükümet konağının merdivenlerini yıldırım hızıyla adımlayan Yüzbaşı Şerafettin Bey, ikinci kattaki balkonda duran Yunan Bayrağı’nı indiriyor, yerine Türk Bayrağı’nı çekiyordu. Halk coşku içinde özgürlük türküleri söy-lüyor, ulusal kahramanını, Mustafa Kemal Atatürk ‘ünü bekliyordu artık.

10 Eylül 1922’de Mustafa Kemal İzmir’e girdiği vakit yer yer çatışmalar sürmek-

teydi. 3 bin kişilik Yunan kuvveti esir alınmış,İzmir kurtarılmış, Ulusal Kurtuluş Savaşı “büyük utku’’yla noktalanmıştı. Türk ordusu 4-5 ayda parçalanamaz denen Yunan cephesini birkaç günde yerle bir etmişti. Atatürk’ün 1 Eylül’de Dumlupınar’da verdiği ‘’Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri’’ emri 9 Eylül 1922’de İzmir’de noktalanırken yalnızca Türkiye için değil dünyanın bütün ezilen ulusları için yeni bir çığır açmıştı.

Evet, 9 Eylül İzmir’in Kurtuluş Günü; Emperyalizmin Anadolu topraklarından sürüldüğü, denize döküldüğü gün. Mustafa Kemal ‘in önderliğindeki ulusal özgürlük ve kurtuluş savaşının kazanıldığı o büyük utkunun adıdır.

Dünyada çok örneği olmayan,bir ülkenin kurtuluş savaşının başladığı ve son bulduğu şehirdir,İzmir…Biz İzmir’liler için,özgürlüğe duyulan yürek atışıdır 9 Eylül… Atatürk’e, Türkiye Cumhuriyeti’ne duyulan vefa duygusudur…Özgürlük için uğruna kan dökülen tarihsel bir değerdir 9 Eylül…

İzmir ‘liler geçmişini unutmayan, tarihiyle gurur duyan gelecek nesille-rine yıllardır bu bağlılık duygusunu aktaran,nice milletlerin bağımsızlık ülk-üsüne eş değerde, bir ülküye sahiptir.Büyük Atatürk İzmir’e ve İzmir ’liye boş yere gönül vermemiş anlaşılan….

Gülce Etkin

“Bütün cihan işitsin ki efendiler, artık İzmir, hiçbir kirli ayağın üzerine basamayacağı kutsal bir topraktır!” M.K Atatürk

Çocuklara küçük yaşlardan itibaren uygu-lamalı trafik eğitimi vererek bilinçlendir-meyi hedefleyen Aliağa Belediyesi Çocuk Trafik Eğitim Okulu’nda, 2013 yılı 6. dönem yaz kursları başarıyla tamamlandı. ‘Trafikte 10 bin melek projesi’ kapsamın-da; ‘Bugünün küçükleri, yarının sürücüle-ri’ sloganı ile 5 yıldır sürdürülen eğitimler sayesinde eğitimin minik neferleri trafik canavarına karşı artık daha bilinçli. Kursun tamamlanması nedeniyle yapılan sertifika töreninde minik sürücüler renkli anlar yaşattı. Aliağa Belediye Başkanı Ömer Turgut Oğuz’un çocuklarla samimi ve sıcak diyaloğuna diğer çocuklar da sevgi gösterileriyle katıldı.

Çocuklara ve ailelerine seslenen Aliağa Belediye Başkanı Ömer Turgut Oğuz, “Bugüne kadar 22 bin çocuğumuza trafik eğitimi verdik. Çocukken okulda ve ailede

aldığımız eğitimi yaşam boyunca unu-tamıyoruz. İnşallah bu çocuklarımız hiç trafik hatası yapmayacak” dedi.

119 Öğrenci Daha Trafik Meleği Oldu5-12 yaş arasındaki çocukların, hafta için-de üç gurupta eğitim aldığı 6. dönem yaz kursuna bu yıl 160 öğrenci başvurdu, 119 öğrenci kursu tamamlayarak Milli Eğitim onaylı başarı belgesi alamaya hak kazan-dı. Aliağa Belediyesi Trafik Eğitim Okulu Eğitim Alanı’nda düzenlenen törende öğrencilere bisiklet sürücü belgesinin yanı sıra, trafik meleği kartı verildi ve kitap he-diye edildi. Yaya, yolcu ve sürücü olarak yapılması gerekenleri yaşayarak öğrenen çocuklar, uygulamalı eğitimleri Trafik Po-lis Memuru İsmail Hakkı Ergün’den aldı.Törene aileleriyle birlikte katılan çocuklar sertifika ve madalyalarını Aliağa Bele-

diye Başkanı Ömer Turgut Oğuz, Aliağa İlçe Emniyet Müdürü Hasan Tuğan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup Tatlıcı, trafik eğitim Okulu komisyonu başkanı Nasuh Gökdemir ve Trafik Polis Memuru İsmail Hakkı Ergün’ün elinden aldı. Tören, öğrencilerin bisiklet sürüş gösterisi sona erdi. Başarı belgesi ve madalya alan mi-niklerin başarısı ayakta alkışlandı.

Öğrencilere Sürdürülebilir Öğrenme DesteğiAliağa ‘da yaşayan çocukları ve oku-yan öğrencileri trafik kurallarına hâkim, bilinçli yaya, ilerleyen yaşlarında duyarlı sürücü olmaları ve ilk yardımın hayati önem taşıdığını bilen bireyler olarak yetişmeleri amacıyla başlatılan Çocuk Trafik Eğitim Okulu’nda bugüne kadar 22 bin öğrenci küçük yaşta trafik eğitimi aldı. Geleceğin sürücü adayları okullardaki

trafik derslerinde teorik olarak öğrendik-leri konuları, çocuk trafik eğitim okulunda uygulama şansı buldu. Öte yandan, trafik-le ilgili slayt ve resimler ile çizgi filmler izletildi. Kursta trafik eğitimi dışında Türk Edebiyatı Çocuk Klasiklerinden kitaplar okutuldu. Kendilerini geliştirmelerine yar-dımcı olmaya çalışıldı. Aliağa Belediye Başkanı Ömer Turgut Oğuz, konuşmasında Çocuk Trafik eğitim okulunda 4 yıldır aynı manzaranın yaşan-dığını söyleyerek, “4 senedir bu manzara-yı görüyorum, çok hoşuma gidiyor. Şuna inanıyorum. Okulda ve ailede aldığımız eğitimi unutamıyoruz. İnşallah bunlardan hiç biri trafik hatası yapmayacak” dedi

Minik Sürücülerin Sertifika Coşkusu

Page 13: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

28 13S

AYFA 13

SIYA

HM

AVIK

IRM

IZISA

RI

Türkiye’nin en büyük e-ticaret platformlarından sahibin-den.com verileri, Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sonuç-larının açıklanmasının İzmir’deki emlak fiyatlarına olan etkisini ortaya koydu. sahibinden.com verilerine göre, 23 Haziran - 23 Temmuz ve 23 Temmuz – 23 Ağustos 2013 tarihleri arasında, İzmir’deki üniversitelerin çevresinde yer alan semtlerde kiralık ve satılık dairelerde fiyat artışı gözlendi.

İzmir’in gözbebeği Karşıyaka’da fiyatlar artmaya devam ediyorİzmir’deki üniversite semtlerinden Karşıyaka’da kiralık

daire fiyatlarında yüzde 7’lik artış gözlenirken, bir diğer üniversite semti Bornova da yüzde 6’lık artış ile Karşıyaka’yı izledi. Balçova’da satılık daire fiyatlarında yüzde 9 oranında artış yaşa-nırken, onu yüzde 7 ile yine Bornova izledi. Hem satılık hem de kiralık daire fiyatlarında İzmir’in en pahalı ilçesi Karşıyaka oldu. İzmir’in üniversite semtlerinden Buca’da kiralık daire fiyatlarında değişiklik göz-lenmezken Konak ilçesinde satılık daire fiyatlarında yüzde 6 oranında bir artış gözlendi.

Buca Belediyesi ve Kent Konseyi ilçedeki çocuklarla “Dünya Barış Günü”nü kutladı. Çocuklar Gölet ala-nında uçurtma şenliğinde eğlendi.

Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, Buca Kent Konse-yi Başkanı Rezzan Gedik, mahalle muhtarları ve çok sayıda çocuğun katıldığı Barış Şenliği’nde çocuklara uçurtma dağıtıldı. Engellilerin de ilgi gösterdiği Dün-ya Barış Günü etkinliğinde veliler de çocukları kadar eğlendi. Çocuklar Gölet alanında “Midilli” atına da bindi.

Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, Dünya Barış Günü nedeniyle düzenlenen etkinliğe katılan Bucalılar’a teşekkür etti, “Bizim bir ilkemiz vardı. Mustafa Kemal’imizin seçtiği bir yol. “Yurtta Barış Dünya’da Barış”tı o. Bu uçurtmalar gibi özgürce uçan uçurt-maları izliyoruz. Tüm dünya genelinde ki insanların, uçurtmalarda ki özgürlük gibi tüm dünyada barış ve huzur içersinde yaşamalarını diliyorum” dedi.

Prof. Dr. Üstün Dökmen ve Uzman Psiko-log Süleyman Hecebil tarafından kurulan Küçük Şeyler Anaokulları’nın Göztepe

Şubesi’nde ilk ders yılı heyecanı yaşandı.

350 metrekare bahçe ve oyun parkı olmak üzere; toplam 800 metrekare alanıyla ben-zerlerinden ayrılan Küçük Şeyler Anaokulu, Göztepe’de farklı mimarisiyle dikkat çeken tarihi bir köşkte geleceğin kuşaklarını yetiş-tirme misyonuyla yola çıktı.

Farklı eğitim materyalleriyle çocukların ya-ratıcılığını ön planda tutan Göztepe Küçük Şeyler Anaokulu, eğitim ve öğretim yılının ilk gününde, çocukların sosyal, fiziksel ve bilişsel gelişimini destekleyen “Hayalimde-ki Oyun Parkı” etkinliğini gerçekleştirdi.

İzmir Çocuk Atölyesi işbirliğiyle düzen-lenen etkinlikte, mavi bloklardan oluşan oyuncaklarla hayallerindeki oyun alanını

hayata geçiren çocuklar, eğitim yılının ilk gününde eğlenceli saatler yaşadılar.

Göztepe Küçük Şeyler Anaokulu Kurucusu Özge Gökçe profesyonel eğitim kadrosu ve farklı eğitim materyalleriyle, çocuğun iç dünyasını ortaya çıkaracak ve yetenek-lerini geliştirecek bir ortam hazırladıklarını söyledi.

Beş gün boyunca Harbiye Açıkhava’yı hınca hınç dolduran Megastar, son kon-serinde şarkılarını doğa için söyledi. Bu gecenin kendisi için çok özel olduğunu belirten Tarkan, konserin tüm gelirini kuru-cuları arasında olduğu “Seferihisar Doğa Okulu”na bağışladı.

Tarkan Açıkhava’daki konser maratonun son gecesinde tüm şarkılarını doğa için söyledi. Binlerce hayranıyla hep bir ağızdan söylediği şarkıların yanı sıra verdiği doğa mesajlarıyla da büyük alkış alan sanatçı, “Bu akşam tüm şarkılarım doğa için. Doğamızı acımasızca yok ediyoruz, içim kan ağlıyor. Yol yakınken dönmek lazım. Ancak el ele verirsek başarılı oluruz. Bu yüzden bize katılın çünkü doğa sizsiniz, doğa sensin” dedi. Tarkan bu gece-de onu yalnız bırakmayan Anadolu'nun dört bir yanından gelen Doğa Derneği gönüllü-lerine ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç

Soyer'e de teşekkür etti.

Konserine Aysel Gürel imzalı “Firuze” ve “Sevdanın Son Vuruşu” ile başlayan Tarkan, ekranlarda yer alan doğa görün-tülerinin ardından bu geceye özel “Uyan” ve Aşık Veysel’in “Uzun İnce Bir Yoldayım” şarkısını da söyledi. Sanatçı, gece boyunca açılan ve doğa sevgisini gösteren pankart-larla da seyirciden büyük destek gördü.

Ayrıca bu gece için başlatılan “#DogaSen-sin” hashtag’i ile de sosyal medyada büyük ilgi gören doğa konseri Twitter gündemin-de ilk sıralara yerleşti. Tarkan, kendi çektiği doğa fotoğraflarını da sevenleriyle dev ekranlarda paylaştı.

Beş gün boyunca yaklaşık 35 bin kişiyle Açıkhava’yı inleten Tarkan, “Bu beş gün bana çok iyi geldi. Eve gittiğimde mutluluk-tan uyuyamıyorum” dedi.

Üniversite Öğrencileri Karşıyaka’da Yaşamak İstiyorLisans Yerleştirme Sınavı sonuçlarının açıklanması İzmir’de emlak fiyatlarını hareketlendirdi. sahibinden.com verilerine göre, 23 Haziran - 23 Temmuz ve 23 Temmuz – 23 Ağustos 2013 tarihleri arasında İzmir’de kiralık ve satılık daire fiyatlarında en büyük artış Karşıyaka’da görüldü.

Uçurtmalar “Barış” İçin Havalandıİzmir Gelişim Koleji lise öğrencileri Mehmet Yusuf YILDIRIM ve Gökberk GÜL’ün Fizik Öğretmenleri İncifer TEKELİ ALPŞEN’in da-nışmanlığında oluşturduğu “Manyetik Özellikte-ki Parçaların Birikim Miktarlarının Temassız Öl-çülmesi” adlı fizik projesi “First Step to Nobel Prize in Physics” (Fizik Bilimdalında Nobel Ödülüne Bir Adım) adlı Ulusla-rarası Fizik Proje-leri Yarışması’nda Dünya Birincisi oldu.Polonya Bilimler Akademisi’nin düzenlediği , dün-yanın en prestijli yarışmalarından biri olan ve ABD, Kanada, Japonya, Kore, İsrail, Rusya, Hin-distan gibi 77 ülkeden 3 bine yakın projenin katıldığı yarışmada “Araştırma Projeleri” da-lında Birinci olan Gelişimli öğrenciler, “Hem ülkemize hem de okulumuza böyle bir başarı getirmekten onur duyuyoruz dediler” Yeni eğitim & öğretim yılında da birçok ulusal ve uluslararası proje yarışmalarına yeni projelerle katılmayı hedeflediklerini belirten Gelişim Koleji Fizik Öğretmeni İncifer TEKE-Lİ ALPŞEN,”Dünyada ülkemizin ismini bilim alanında duyurmaktan büyük gurur duyuyo-ruz” dedi.

Gelişim Koleji Dünya Birincisi

Göztepe Küçük Şeyler’deİlk Ders Yılı Heyecanı

Tarkan’dan Doğaya Büyük Destek

Page 14: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

14S

AYFA

14

SIY

AH

MAV

I KIR

MIZ

ISA

RI

İzmir’de 2013-2014 eğitim öğretim yılı öncesi kantin işletmecileri sağlıklı beslenme adına önemli bir projeyi hayata geçirdi.

İzmir’de 2013-2014 eğitim öğretim yılı öncesi kantin işletmecileri sağlıklı beslen-me adına önemli bir projeyi hayata geçir-di. İzmir Kantinciler Odası’nın bu yılki uygulamasıyla okul kantinlerinde satılan ekmek ürünlerinde, vitamin deposu olan ve çocukların gelişimi için daha faydalı “ruşeym”li ekmek kullanılacak. Öğrenci-ler, buğdayın özü denen kısımdan yapılan ekmekle sağlıklı beslenme imkanına sahip olacak.

Türkiye’de ilk olarak İzmir’den başla-tılacak uygulama hakkında Kantinciler Odası Başkanı Rasim Topçu, işletmecileri bilgilendirdi. Bilgilendirme toplantısına İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı ile İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları

Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu da katıldı. Çocukların daha iyi beslenebilmesi için maliyet farkını göze alarak, diğer ekmek türlerinin yanısıra ruşeymli ekmeği de bulunduracaklarını belirten Oda Başka-nı Topçu, “Buğdayın en güzel yerinden yapılan ruşemyli ekmeği de kantinlere koyacağız. Bu ekmek, vitamin ve mine-raller açısından oldukça zengin.” dedi. Okullarda her yıl yapılan Yerli Malı Haftası kutlamalarının uzunluğu ve okul aile birliklerine gelir amacıyla düzenlenen kermeslerde satılan gıda maddelerinin sağlıksız ortamlarda satıldığı şikayetin-de de bulunan Topçu, kantincilerin kira sözleşmesi dönemlerinde sıkıntı yaşadı-ğını da anlatarak, İl Milli Eğitim Müdürü Bardakcı’dan yardım istedi. Bardakcı ise önceliklerinin öğrencilerin temiz ve hijyenik şartlarda beslenmesi olduğunu söyledi.

Öğrenciler Kantinde Ruşeymli Ekmekle Sağlıklı Beslenme

Amerika’da ve Kanada’da iş hayatına atı-lan ve öğrenimlerini sürdüren Yamanlar Koleji mezunları New Jersey Türk Kültür Merkezinde düzenlenen pilav gününde bir araya geldi. Amerika’nın dört bir yanındaki mezunları bir araya getiren Yamanlar Koleji Mezunları Derneği eski dostları buluşturdu.

Okul günlerindeki hatıraların yad edildiği pilav günü neşe içinde geçti.

Düzenlenen Piknikte Türk yemekleri yen-di ve çeşitli oyunların oynandı, programın sonunda katılanlara günün hatırası çeşitli hediyeler verildi.

Yamanlar Koleji Mezunları Derneği Başkanı Kemal Tatar “Mayıs ayında Frankfurt’ta Avrupa’daki Yamanlar me-zunlarını bir araya getirmiştik. ABD’de 150 den fazla mezunumuz var. Onlar-la da bir araya gelip okul anılarımızı tazeledik.”dedi.

Amerika’daki Yamanlar Koleji Mezunları Pilav Gününde Buluştu

Anadolu Sağlık Turizmcileri Derneği (SATUDER) sağlık sektöründe yaşa-nan nitelikli personel açığını azaltarak istihdam yaratacak önemli bir projeyi yaşama geçiriyor.

SATUDER, Obem Eğitim Merkezi işbirliğiyle gerçekleştireceği iş garantili sertifika programıyla sektöre yetişmiş insan kaynağı sağlamayı hedefliyor.

Alsancak Midpoint’te düzenlenen basın toplantısında gazetecilerle bir araya gelen SATUDER Başkanı Şenol Alkan, projenin bu alanda gerçekleştirilecek bir dizi çalışmanın ilk ayağı olduğuna dikkat çekti.

Sağlık turizminde büyük önem taşıyan, hasta ve hastane ilişkilerini düzenleyecek nitelikli personel bulunması konusunda büyük sıkıntı yaşandığını kaydeden SA-TUDER Başkanı ve Diş Hekimi

Şenol Alkan, gerçekleştirecekleri eğitim ve sertifika programlarının yoğun ilgiyle karşılaşmasını beklediklerini vurguladı.

EXPO 2020 yolunda adaylığını açıklayan ve ana temasını sağlık olarak belirleyen İzmir’in sağlık ve sağlık turizmi anlamın-da ciddi bir potansiyele sahip olduğunu ve bu potansiyeli ortaya çıkarmak için tüm kurumların işbirliğine gitmesi gerektiğini hatırlatan Alkan, bu işbirliğini sağlamak

için çeşitli sağlık kuruluşlarını dernek çatısı altında topladıkları dile getirdi.

Obem Eğitim Merkezi’nde düzenlenecek eğitimlerle, sektördeki önemli bir ihtiyacı gidereceklerini ve sağlık turizmine, hasta koordinatörü olarak hizmet verecek yetiş-miş personel sağlayacaklarını kaydeden Alkan, interaktif yöntemlerle gerçekleş-tirilecek eğitimlerin İzmir’de bir ilk olaca-ğını vurguladı.

SATUDER Başkan Yardımcısı Berfu Tok-man da, sağlık turizminin çok bileşenli bir yapısı olduğunu belirterek, hizmet sek-törünün vazgeçilmezi olan insan kayna-ğının, en az hastane kalitesi kadar önemli olduğuna dikkat çekti.

Kendisinin de yıllardır sağlık turizmi konusunda çalışmalar içinde olduğunu ve İzmir’deki hastane ve dal merkezlerinin sağlık turizmi konusunda bilinçli hareket etmediklerini tespit ettiğini kaydeden Tokman, “Gerçekleştireceğimiz eğitim sonunda katılımcılara sertifika vereceğiz. Eğitimin en önemli özelliği, bu alanda bulunan personel açığına yanıt vermesi ve yeni istihdam olanakları yaratması olacak. Bu eğitime, adeta iş bulma garantili sertifika programı da diyebiliriz” diye konuştu.

Ekim ayında 30 kişilik bir grupla başla-mayı düşündükleri eğitim programını 2 ay süresince deneyimli eğitmenlerle ger-çekleştireceklerini söyleyen SATUDER

Başkanı Şenol Alkan, eğitim programının içeriğine ilişkin şu bilgileri verdi: “Sertifi-ka programında yaşam koçluğu, bilgi tek-nolojileri, teknik İngilizce ve tercümanlık gibi farklı uzmanlık alanlarında eğitimler vereceğiz. Sağlık turizminin inceliklerine hakim, sadece yabancı dil bilen değil, onu kullanabilen personeller, hasta memnu-niyetini sağlayabilir. Yurtdışından gelen hastalarımız, klasik turist mantığından uzak ve farklı beklentiler içinde oluyor. Sonuçta belki de ilk defa geldiği bir ülke-de ameliyat olacak. Bu konuda ona güven veren, tüm sıkıntılarına anında çözüm üreten nitelikli sağlık personeline büyük ihtiyaç var”

SATUDER, Sağlık Turizmine Nitelikli Personel KazandıracakAnadolu Sağlık Turizmcileri Derneği (SATUDER) Ekim ayında gerçekleştireceği sertifika programıyla

sektördeki yetişmiş sağlık turizmi personeli açığına çözüm bulma yolunda önemli bir adım atacak.

27

Page 15: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

26S

AYFA 15

SIYA

HM

AVIK

IRM

IZISA

RI

Merhabalar efendim…Aynı hükümet içerisinde dört ayrı bakan ve dört ayrı SBS sistemi…Bakalım önümüzdeki günler daha ne doğuracak. Öncelikle bakanlığın yeni açıkladığı sisteme bir göz atarsak:

Buna göre, Bakanlığın ortaöğretime geçiş sisteminde yapacağı merkezi değerlen-dirmeler, orta ve uzun vadede açık uçlu soruları içerecek hale dönüştürülecek, öğrenciler sınavlara kendi okullarında girecek, öğretmenler ise kendi okullarının dışındaki okullarda görevlendirilecek. Geçerli mazereti nedeniyle sınava gire-meyenler için mazeret sınavı yapılacak. Sorular çoktan seçmeli (4 seçenekli) olacak. Yanlış cevaplar doğru cevapları etkilemeyecek.

Ortaöğretime yerleştirmede, öğrencinin 6, 7 ve 8. sınıf yıl sonu başarı puanlarının aritmetik ortalamasının yüzde 30’u ile 8. sınıf ağırlıklandırılmış merkezi sınav pua-nının yüzde 70’inin toplamı, yerleştirme için esas puanı oluşturacak.Yerleştirmeye esas puan, öğrencinin bir sonraki eğitim kademesinde devam edeceği okulun be-lirlenmesinde kullanılacak. Okul tercihleri puan esasına göre değerlendirilecek ve yerleştirmeler merkezi olarak elektronik ortamda gerçekleştirilecek.

Ortaöğretime geçiş sisteminde öğrencile-rin yerleştirme esas puanlarının eşit olma-sı durumunda, ilk olarak tercih önceliği, ardından sırasıyla 8, 7 ve 6. sınıflardaki yıl sonu başarı puanı yüksekliği ve okula özürsüz devamsızlık oranının azlığı göz

önünde bulundurulacak.

Yeni ortaöğretime geçiş sisteminde, 2013-2014 eğitim öğretim yılından başlayarak 6 temel ders için 8. sınıfta öğretmen tarafından dönemsel olarak yapılan sınavlardan bir tanesi merkezi gerçekleştirilecek.

Fen ve teknoloji, matematik, Türkçe, yabancı dil, din kültürü ve ahlak bilgisi ile inkılap tarihi ve Atatürkçülük dersleri, merkezi değerlendirme sistemi kapsamın-da olacak. Merkezi değerlendirmeler iki yazılısı olan derslerden birincisi, üç yazılısı olan derslerden ise ikincisi olmak üzere yapılacak.

Sistemin amaçları

• Öğrenci, öğretmen ve okul ilişkisini güçlendirmek,

• Eğitim sürecinde öğretmenlerin ve okulun rolünü daha etkin kılmak

• Sistem ülke çapında müfredatın eş zamanlı uygulanmasını, sınav kaygısını sürece yayarak azaltılmasını sağlayacak.

• Öğretmenin mesleki performansını artı-racak sistem, okul dışı eğitim kurumlarına yönelik ihtiyacı azaltacak.

• Öğretim programlarının uygulanmasını ve öğrenci kazanımlarını objektif şekilde izlemenin ve değerlendirmenin amaç-landığı sistemde başarı değerlendirmesi sürece yayılacak. Telafi imkanı sağlayarak tek sınavdan kaynaklanan olumsuzluk-ların azaltılmasını sağlayacak sistemle, öğrencilerin okula devamsızlığının en aza

indirilmesi, orta ve uzun vadede öğrenci-nin ders dışı sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinliklere katılması sağlanacak.

Sistemin kısa özeti böyle…

Yukarda faydaları sıralanan sistemle ilgili bazı tespitlerimi sizlere sunmak istiyorum.

• Öğrenci, veli, okul ilişkisinin bu sistem-de güçlendireceği düşünülen bu sistemin bu konu ile ilgili önceki sistemden ayıran nedir ?

• Öğretmenlerin ve okulun etkinliğinin bir önceki sisteme göre bu sistemede nasıl ve ne şekilde arttırılacağı ve farklar merak konusu ( Yine şişirilmiş notlar, yine egolar hakim olacak)

• Bu sistemin dershanelere olan ihtiyacı çok azaltacağı ve bitireceği iddia ediliyor, bende diyorum ki: - Tam tersi daha fazla yığılma olacak…

• Başarı değerlendirilmesi yayılacak deni-liyor fakat, yerleştirmeye esas olan puanın tespiti için %70 in sınavdan alınacağı ha-tırlanırsa bu ne kaygıyı azaltacak, ne de bir önceki sistemle olan farkı azaltacak.

• Devamsızlık işi kolay raporlar var ol-mazsa zaten bakanlık izin veriyor..!

• Bu sınavlar sıralama amacıyla kullanı-lacak. Bu tür sınavların sistemin değer-lendirilmesi amacıyla kullanılması doğru değil.

• Doğu ve Batı illerindeki öğrencilerin müfredat açısından aynı kazanımları elde etmesi mümkün değil.

• Küçük yerlerde okul ve öğretmen sayısı az olduğu için, öğretmenler başka okullarda gözetmenlik yapsa da sınav gü-venliği ve güvenirliği sağlanamaz.

• Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden sınav yapılacak. Ateist veya diğer din ve inanışlara mensup ailelerin çocukların da

sorun yaşanabilir.

• Merkezi sınav sonuçları, öğretmenin sınav notundan yüksek olursa öğretmen üzerinde baskı yaratır.

• Sınav sayısı artarsa dershane ihtiyacı da artar.

• Müfredat her yerde aynı zaman dilimin-de işlenemeyeceği için bazı öğrenciler geride kalacak.

• Öğretmenler, merkezi sınavlarla kendi performanslarının ilişkilendirileceği izle-nimi edinirse, öğrenmede zorluk yaşayan öğrenciler daha geride kalabilir. Deza-vantajlı öğrenciler, daha da dezavantajlı hale gelebilir.

•Özel gereksinimi olan çocuklarla, diğer çocukların birlikte eğitim aldıkları kaynaş-tırma sınıflarında sorun yaşanabilir.

Genel anlamda toparlamak gerekirse YENİ Sürekli Belirsizleşen Sınav ile ilgili olarak bu değişiklik köklü ve mental bir değişiklik değil. Beklentimiz bir ortaöğre-tim değişim reformunun açıklanmasıydı. Ortaöğretimi düzeltmeden, yükseköğre-timi ve yükseköğretimin üstündeki sınav baskısını kaldırmamız mümkün değil. Maalesef bu düzenleme eskilerde olduğu gibi sorunun kaynağına, çözüme yönelik değil şekil şartları değiştirmeyi amaçla-yan bir düzenleme gibi görünüyor.Konu ile ilgili önümüzdeki günler çok daha iyi önümüzü görmemizi sağlayacak. En ön önemli konu ise yeni bir sistem ve yeni bir kaybolan nesil.. Biz sistemleri değiştirme-ye daha doğrusu, değiştirmemeye devam ettirdiğimiz sürece çok nesil kaybederiz. Bu kaybolan nesillerin etkisini kısa ve orta vadede de değil uzun vadede ülkemizi çok etkiler.

Kaybolan nesillerin olmadığı, en sağlıklı sistemimizi bulmanın ümidiyle hoşçakalın.

Serkan GÖZDER

YENİ Sürekli Belirsizleşen Sınav

İZFAŞ’ın düzenlediği “Benim Fuarım Masal ve Öykü Yarışması”nın birincileri İsmail Bayraktar ve Melisa Akgül, Kültürpark Fuar Çocuk Köyü alanında düzenlenen imza gününde kitaplarını imzaladılar. İmza günü-ne, İZFAŞ Genel Müdürü Mehmet Şakir Örs, İZELMAN Genel Müdürü Hüseyin Kırmızı ve çok sayıda davetli ile çocuklar katıldı. Birinciler, ilk kitaplarını imzalama mutluluğu-nu yaşarken, hayallerindeki fuarı anlattıkları masal ve öykülerini de okudular. Hayallerin-deki İzmir Fuarını katılımcılarla paylaştılar. Yarışmanın masal dalındaki birinciliğini, “En Güzel Benim Fuarımın Ağacı” konulu ma-salı ile Kültüpark’ı ve Fuarı hiç görmemiş,

Beydağ’ın Yeşiltepe Köyü’nden Yeşiltepe İlk Öğretim Okulu Öğrencisi İsmail Bayraktar kazanmıştı.Yarışmanın öykü dalındaki birincisi ise “Fu-arın Gizli Bölmesi” konulu öyküsü ile MEV Koleji Özel Güzelbahçe Ortaokulu Öğrencisi Melisa Akgül olmuştu.“Benim Fuarım, Benim Masalım // “Benim Fu-arım, Benim Öyküm” yarışması, 82’nci İzmir Enternasyonal Fuarı etkinlikleri kapsamında İZFAŞ ve İzmir Büyükşehir Belediyesi organizasyonunda, İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile düzenlendi. “Benim Fuarım” konulu öykü ve masal yarış-ması kitabı, Kültürpark Fuar Çocuk Köyü ala-nında, fuar süresince ücretsiz olarak dağıtılıyor.

Birinciler İlk Kitaplarını İmzalamanın Mutluluğunu Yaşadı

Page 16: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

16S

AYFA

16

SIY

AH

MAV

I KIR

MIZ

ISA

RI

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Özer Kınık, sokakta satılan sütlerin içerisine kor-bonat, nişasta, soda ve su katıldığını söyledi.Kınık yaptığı açıklamada, gıda güvenliği konusunda çalışmaların detaylandırıldığını fakat Türkiye’de açık ve uygun olmayan şartlarda ya da tekniklerle üretilen gıda satışları-nın devam ettiğini ifade etti.Kınık, işlenmemiş ürün tüketme an-layışının pek çok gıdada yaygınlaş-masıyla birlikte açık süt tüketiminin de çoğaldığını belirterek, “Ancak bu insan sağlığı için ciddi bir risk oluşturmaktadır. Sokak sütü ya da açık süt olarak tanımlanan çiğ sütün içeriğinde insan sağlığına zarar vere-cek hastalık yapan ya da yapmayan bakteri, virüs gibi mikroorganizma-

ları oldukça yoğun şekilde içerme riski taşımaktadır. Kontrolsüz satılan sütlere, hayvandan sağılıp tü-keticiye ulaşıncaya dek çevre hava, su, yem, gübre, insanlar gibi pek çok kaynaktan birçok hastalık yapan ya da yapmayan mikroorganizma bulaşabilmektedir” dedi.Kınık ambalajsız olarak açıkta sa-tılan süte karbonat, soda, nişasta ve su gibi yabancı maddelerin katıldı-ğını, yağının alınabildiğine dikkat çekerek şunları kaydetti:“Bu nedenle sağlıklı süt tüketimi için en güvenli yöntem fabrika ortamında UHT veya pastörizasyon işlemlerinden geçirilerek sağlığa zararlı bakterilerden arındırılmış ambalajlı sütleri kullanmaktır.’Kınık, uzun ömürlü sütlerin içinde katkı maddesi olduğuna dair, özel-likle belli çevrelerce dile getirilen

yönlendirilmiş inancın ise çok büyük bir yanlış olduğuna değine-rek, “UHT işleminde süt çok kısa sürede yüksek sıcaklıklarla buluş-turulup sütte bulunabilen bakteri ve sporlar yok ediliyor. Sütün uzun süre dayanmasının sebebi ise soğutma ve koruyucu katkı maddesine gerek kalmaksızın uygulanan ısıl işlem ve bunu izleyen tamamen aseptik ko-şullarda gerçekleştirilen 6 katmanlı özel ambalajdır” diye konuştu.Kınık, ayrıca, ambalajlı içme sütle-rinin besin içeriklerinde de önemli kayıplar gözlenmediğinin ve üretim sırasında uygulanan teknolojik işlemlerin besin ögelerinin yapısını arzu edilmeyen şekilde değiştiğine ilişkin bilimsel veri de bulunmadığı-nın altını çizdi.

TOKİ beş yıldızlı otel formatında, 64 öğrenci yurdu yapacak.Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), Gençlik ve Spor Bakanlığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR) işbirli-ğiyle üniversite öğrencilerinin barın-ma sorununun köklü çözümü amacıyla yurt projelerini uygulamaya koydu.TOKİ’nin 40 ilde inşa edeceği 43 bin 848 yatak kapasiteli 64 yurt, beş yıldızlı otel konforunda, 1-3 kişilik odalarda tuvalet, banyo, çalışma masa-sı ve soyunma dolabı olacak şekilde tasarlandı.YURTKUR ile yaptığı protokol kapsamında, bu yıl 3 bin 312 öğrenci kapasiteli 7 yurt ihalesini tamamlayan TOKİ, bunlarla birlikte toplam 21 bin 998 öğrenci kapasiteli 30 yurdun inşaat çalışmalarını sürdürüyor.İki yurdun ihale tarihini belirleyen İdare, 5 yurdun da projelerini tamam-layarak ihale aşamasına getirdi. 15 ilde inşa edilecek 22 yurdun proje çalış-maları devam ederken, 5 şehirde inşa edilecek 5 yurt da hazırlık aşamasında bulunuyor.TOKİ, Adıyaman’ın Besni ilçesine

300 öğrenci kapasiteli ve Denizli’de bin 80 öğrenci kapasiteli iki yurt inşa edecek. Besni’deki yurdun ihalesi 26 Eylül’de, Denizli’deki yurdun ihalesi de 30 Eylül’de yapılacak. İdare yurtlarla sosyal tesis, altyapı ve çevre düzenle-mesini de gerçekleştirecek.2 bin 700 öğrenci kapasiteli 5 yurt da ihale aşamasında. TOKİ, Adana Kozan’da 500, Adana Sarıçam’da bin, Bilecik’te 500, Denizli Çivril’de 400 ve Mersin Anamur’da 300 yatak kapasiteli yurtları ihale aşamasına getirdi.TOKİ, 15 ilde yapılacak toplam 15 bin 950 yatak kapasiteli 22 yurdun proje

çalışmalarını sürdürüyor.Proje aşamasındaki yurtlar ve yatak kapasiteleri şöyle:“Ankara 3 bin 500, Balıkesir Burha-niye 300, Balıkesir Gönen 350, Bursa Karacabey 300, Giresun bin, Hatay Dörtyol 500, Hatay Kırıkhan 400, Hatay Reyhanlı 400, İzmir 4 bin, İzmir Bergama 500, Kayseri Bünyan 250, Kırıkkale 750, Kocaeli Gölcük 300, Mersin Erdemli 400, Ordu merkez 400, Osmaniye Kadirli 300, Rize Ardeşen 250, Sakarya Akyazı 400, Sakarya Karasu 300, Sakarya Pamukova 350, Sakarya Sapanca 500 ve Şırnak 500”

Doğduğum, doyduğum, büyüdüğüm, aşık olduğum şehrim; İzmirim... Tarihimizin en şanlı evresini oluşturan Kurtuluş Savaşı’na; o büyük, uzun ve meşakkatli Zafer Koşusu’na; kurtuluşu ile noktayı koyan, mis kokulu, güler yüzlü; kimi zaman hüzünlü, çoğunlukla muzip ve yaramaz bir kız çocu-ğudur nefeslendiğim sokaklar...

Her sene Eylül ayı; bir başka anlam taşır İzmir için... Bu Eylül’de kurtuluşunun 91. yılını kutladığımız, her seferinde daha büyük bir coşku ve sevinç ile caddelere, meydanlara döküldüğümüz, bizi denizi ile sarıp sarmalayan, gökyüzü ile kucaklayan inci tanemiz...

Tarihin tozlu sayfalarına göz gezdirdiğimizde; şu satırlar karşılıyor bizi hasretle;

1 Eylül’de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa; ordulara bir bildiri yayımlayarak şu tarihi emrini verdi:

“Bütün arkadaşlarımın Anadolu’da daha başka meydan muharebeleri verileceğini göz önüne alarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü, yiğitlik ve yurtseverlik kaynaklarını ya-rışırcasına esirgemeden vermeye devam eylemesini isterim. Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!..”

İşte bu cümleler sonu oldu hoyrat ve acımasız düşmanın. Bu tarihi emir üzerine Türk Ordusu İzmir’e ulaşmak için yola koyuldu. Dinlenmek ve uyumak bilmeden, adeta insanüstü bir hızla ilerleyerek, acımasızca katledilen her bir köy ve kasabaya derman oldu...

Başkomutan, İzmir’in kurtuluşunu ordulara şu tarihi mesaj-la bildirdi:

“İlk verdiğim Akdeniz hedefine varmakta orduların göster-diği gayret ve fedakârlığı hürmet ve takdirle anarım. Elde edilen büyük muzafferiyetin yapıcısı olan kıymetli arkadaş-larıma en içten teşekkür ve tebriklerimi bildiririm. Orduların bundan sonra verilecek hedeflerin alınmasında da aynı fedakârlık yarışmasını göstereceklerine inancım tamdır”.

Bu tarihi kurtuluş; önemi itibariyle yalnızca Batı Anadolu’yu Yunanlılardan temizlemekten ibaret değildir elbet.

“Türk ordusunun yaptığı bu harekât ile İzmit bölgesinden İstanbul Boğazı’na, Balıkesir bölgesinden Çanakkale Boğazı’na kadar hayati önem taşıyan diğer stratejik hedefler de büyük bir ustalıkla İtilaf Devletleri’nin işgalinden, olaysız olarak ve barış yoluyla kurtarıldı.

Takip Harekâtı; Türk ordusunun kahramanlığı yanında aske-ri ve siyasi alanda gösterdiği yüksek sevk ve idare ile birlikte kudret ve kabiliyetini de ispat eden büyük bir eserdir.

Türk Ordusunun kazandığı bu zafer, Mudanya Ateşkes Antlaşması’na giden süreci başlattı. Türkiye, Mudanya Ateş-kes Antlaşması’ndan sonra 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması’nı imzaladı. Böylece Türk milleti, varlığını bütün dünyaya kabul ettirmiş, Türk devleti de tam bağımsızlığını kazanmış oldu.”

9 Eylül 1922 İzmir’in Kurtuluşu; Türk Tarihine altın harflerle madde madde önemini yazdırıken; belki de en büyük me-saj; “Bayrağın bir milletin onuru olduğu için çiğnenmemesi gerektiği” dersi, İzmir’den tüm Dünyaya verildi.

Kutlu olsun kurtuluşun İzmirim..!

Sütün’de İçine Ettiler

TOKİ’yle 5 Yıldızlı Yurtlar Geliyor

Ayça Çatalyürekİletişim Uzmanıwww.aycatalyurek.wordpress.com

9 Eylül ve Güzel İzmirim...

25

Ankara Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Ens-titü Müdürü Prof.Dr.Musa Yıldız, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektörlüğüne atandı.Uzun yıllardır Gazi Üniversitesinde çeşitli kade-melerde görev yapan Musa Yıldız, YÖK tarafın-dan Kazakistan Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektörlüğü görevine atandı.

Benim İçin Elbette ZorÖğrencilik yıllarından beri içinde olduğu Gazi Üniversitesin’den ayrılmanın kendisini için zor olduğunu belirten Yıldız: “Benim için elbette zor. Arapça Dili ve Edebiyatı Bölümün’de 1988’de başlayan bu serüveni artık Kazakistan’da yeni bir Üniversitede devam ettireceğim.” dedi.

Okulların açılmasına kısa bir süre kala, veli ve öğrencileri alışveriş heyecanı sararken Optimum Outlet, eğitim ve öğretim yılını festival tadında etkinliklerle karşılıyor. Bir-birinden özel kampanyaların startını veren Optimum, okul çantasından kırtasiye setine kadar pek çok özel hediye ile

minik öğrencilerin gönlünü fethedecek.Çocuklara ve eğitime ayrı bir önem veren Optimum Out-let, 100 TL ve üzeri alışveriş yapan Optimum Clup üyelerine kırtasiye seti, 250 TL ve üzeri alışveriş yapan Optimum Club üyelerine okul çantası hediye edecek. Festival tadında etkinlikler düzenleyen Optimum Outlet, 8 Eylül Pazar günü Kurabiye Atölyesi ve Maskot Bando ile çocukları eğlendirecek. 14 Ey-lül Pazar günü Şirinler Köyü, 21 Eylül Cumartesi günü Kızılderili Köyü, 28 Eylül Cumartesi günü ise Eğlen-celi Bilim Atölyesi ile minik ziyaretçiler keyifli dakikalar geçirecek. Eylül boyunca hem etkinlikler, hem de hediye kampanyaları ile arasında Optimum’da tam anlamıyla okula dönüş şenliği yaşanacak.

Fizyoterapist Gökhan Aygül, okul çanta-larının yanlış kullanımının küçük yaştaki ve hala omurga gelişimi devam eden çocuklarda ciddi sıkıntılara yol açabilece-ğini söyledi. Aygül, “Ağır sırt çantası taşımak, okul ço-cuklarının gelişmekte olan eklem, kas ve ligament yapılarında zorlanmalara neden olarak sırtta belde omurgada kas gergin-liğine sırt eğriliklerine neden olmaktadır. Bozuk yürüyüş, kötü postür ve hatta ciddi omurga ve bel ağrılarına yol açmaktadır.” dedi.Fizyoterapist Gökhan Aygül, okul çan-tasının yanlış kullanımının çocuklarda meydana getirdiği zararlara ve bunların giderilmesine ilişkin bilgi verdi. Gökhan Aygül, “Yapılan araştırmalara göre okul çağı çocuklarında bel ağrısı görülme sık-lığının yüzde 70 olduğu bu oran gelişmiş ülkelerde daha da arttığı görülmüştür.Bu oran oldukça yüksek olup küçümsen-memesi gereken bir seviyededir. Ayrıca küçük yaşta omurga ağrısı çekenlerde, daha ileri yaşlarda da omurga deformite (sakatlanma) riskinin arttığı hatta ilerle-yici dönemlerde kalıcı problemlerle so-nuçlandığı görülmüştür. Bu nedenle okul çağındaki çocukların ve gençlerin, erken dönemlerden itibaren omurga ağrısından korunmaları konusunda gerekli eğitimle-rin verilmesi ve ergonomik olarak doğru planlaması gerekmektedir. Sırt çantası, okul çağı çocuklarında en sık karşılaşılan

ağırlık taşıma nedenidir. Ağır sırt çantası taşımak, okul çocuklarının gelişmekte olan eklem, kas ve ligament yapılarında zorlanmalara neden olarak sırtta belde omurga da kas gerginliğine sırt eğrilik-lerine neden olmaktadır, bozuk yürüyüş, kötü postür ve hatta ciddi omurga ve bel ağrılarına yol açmaktadır.” ifadelerini kullandı.Çocukların mümkün olduğu kadar hafif çanta taşımaları gerektiğine dikkat çeken Aygül, “Şu bir gerçektir ki ağırlık vücu-dun yapısına ters bir kavramdır. Bundan dolayı mümkün olduğu kadar hafif bir çanta taşımalıdır. Sadece gerektiği kadar malzeme koyup mümkün olan en az ağırlıkla taşımak gerekir. Aşırı ağır olan

sırt çantası omurgaya binen yükü arttı-racağından özellikle bel bölgesinde ağrı yapacaktır. Hatta ileri de oluşabilecek bel fıtığının temelini oluşturacaktır. Kullanı-lan sırt çantalarının tek taraflı kullanımı daha fazla risk teşkil etmektedir. Ağırlığın tek tarafa bindirilmesi o bölgeye olan bas-kıyı iki kat daha fazla arttıracak o bölgede oluşacak deformite ( sakatlık ) riskini arttıracaktır. Ayrıca boyun hızla arttığı bu dönemde tek taraflı olacak yüklenme omurga da eğriliklere (skolyoz) neden olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.Okul çantasının nasıl olması gerektiğine ilişkin de bilgi veren Aygül, şunları söyle-di: “Çantanın askıları yumuşak olmalıdır sert ve rijit omuz askıları en başta omuz kuşağı kaslarına zarar verecek ve ağrıyı başlatacaktır. Bununla birlikte yumuşak ve eşit uzunluk da ki omuz askısı yükün vücuda dengeli bir şekilde dağılmasını ve de oluşabilecek rahatsızlık hissini en aza indirilmesini sağlayacaktır. Ayrıca sırt çantasının boş ağırlığının da fazla olma-ması dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Boş ağırlığı fazla olan çantalar ekstra ağırlık artışına neden olacaktır.Çanta ağırlığı vücut ağırlığının ortalama yüzde 10 kadar olmalıdır. Bu oran ilkokul okul çocukların da 3-4 kg diğer çocuklar da ise ortalama 5-8 kg arasında olmalıdır. Böylelikle hem çocuğun sağlığına zarar vermeyecek hem de rahat bir taşıma sağlayacaktır.

Çantaya gerektiği kadar malzeme konul-malıdır. Gereksiz eşyalar çıkartılmalıdır günlük kontroller yapılarak her gün düzenlenmelidir.Çantayı orantılı yerleştirmek gerekir sağa ve sola eşit derecede yük dağıtacak şe-kilde yerleştirilmelidir. Ağır olan eşyalar sırta yakın koyulmalı daha hafifleri daha uzağa yerleştirilmelidir. Bu da bele bine-cek olan yükü azaltacaktır.Sırt çantalarını mümkün mertebe alçak-tan kaldırmamak lazım. Eğer alçaktan kaldırmak gerekirse dizin üzerine çökerek kaldırmak gereklidir.Mümkün ise çek çekli tekerli çantalar kullanılmalıdır bu çantaların bele ve sırta bindireceği yük daha az olacak ve daha az ağrı ve deformite riski oluşturacaktır.Çocukların eğitimin de aile öğretmen ilişkisi çok önemlidir. Ailenin öğretmen-lerle konuşulup fazla eşya getirmemesi konusunda yardımcı olmaları istenebilir. Veya da okul da ve sınıfta öğrenciye ait bir dolap yapılması konusunda yönetim ve idare ile konuşulmalıdır.Çocukların çantaları taşıyabilmek için bel sırt kaslarının kuvvetli olması gereklidir bundan dolayı aileler çocuklarını bilinç-lendirerek uygun egzersiz programları ile bel sırt kaslarını kuvvetlendirmelidirler.”Ayrıca oluşabilecek herhangi bir anormal bir durum da vakit kaybetmeden uzman-lar ile görüşüp gerekli muayene yapılıp tedavi programı çizilmelidir.”

Sırt Çantası Omurgaya Zarar Verebilir

Okula Dönüş Yolu Optimum’dan Geçiyor

Prof. Dr. Musa Yıldız, Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektörlüğüne Atandı

Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Arap Dili Eğiti-mi Bölümü’nden 1988 yılında mezun olan Musa Yıldız, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisansını 1992, doktorasını ise 1998 yılında tamamladı. Yıldız, 2001-2002 eğitim öğretim yılında yardımcı doçent, 2002-2003 eğitim öğretim yılında doçent ve 2007 yılında da profesör oldu. Arapça, Fransızca ve İngilizce bilen Prof. Dr. Yıldız, çok sayıda eser yayımladı.

Birçok bilimsel etkinliğe katılan Yıldız’ın ulusal ve ulus-lararası yayınlarda yer alan birçok makalesi bulunmakta-dır. Prof. Dr. Musa Yıldız, Arap dili eğitimi, Arap dili ve edebiyatı, Arap dili ve belagati, Türk kültür tarihi ve eski Türk edebiyatı gibi konulara ilgi duymaktadır.

MUSA YILDIZ KİMDİR?

Page 17: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

24S

AYFA 17

SIYA

HM

AVIK

IRM

IZISA

RI

Okul kantinlerinde kola, hamburger, kızartma gibi obeziteye neden olan yiye-ceklerin satışını yasaklayan Sağlık Ba-kanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı, günde 1 öğün yemeğe ulaşamayan yoksul ço-cuklar için de ücretsiz kahvaltı programı hazırlıyor. Sosyo ekonomik durumu kötü olan mahallelerin okullarında öğrencile-re bedava yemek ve kahvaltı verilecek. Hükümetin, 2013-2017 Türkiye Sağlıklı Beslenme Programı’nda yer alan uygu-lamayı Milli Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı ortaklaşa yürütecek. Programa özel sektör ve sivil toplum kuruluşların-

dan da destek alınacak.

Çocuklar GelişemiyorOkul sütü projesi kapsamında yapılan araştırma sonuçlarında, yoksul hanelerde yaşayan çocukların eğitimden dışlanma-larında en büyük riskin yetersiz beslenme olduğuna dikkat çekildi. Türkiye’de 5 yaş altı çocukların yüzde 10.3’ünün kısa boylu, yüzde 3.2’sinin ise boyunun ciddi şekilde kısa olduğu belirtildi. Doğu bölgesinde ise 5 yaş altı çocukların yüzde 21’i bodur, yüzde 8.3’ü ise ciddi bodur olduğu belirlendi.

Aile Bütçesine KatkıOkul günlerinde verilen sıcak öğle yemeği ile çocuğun toplam sıcak yemek tüketimi-nin yüzde 16’sının karşılanabileceği, bunun da yoksul bir ailenin çocuğu için yaptığı harcamanın yüzde 10’una karşılık geldiği hesap ediliyor. 5-11 yaş arası çocuklar için sağlıklı beslenme düzeninin, besleyici gı-daları içermesi gerektiği belirtilen raporda, günde 2 bardak süt içilmesinin, tavsiye edi-len protein alımının yüzde 30-40’ını karşı-ladığı vurgulandı. Yeterli süt tüketiminin, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, büyüme ve gelişmesine katkı verdiği kaydedildi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğ-renci kılık ve kıyafetlerinin seçimi-ne yönelik oylama veya anket çalış-malarının 4 yılda bir yapılmasını, bu çalışmaların mart ayı sonuna kadar sonuçlandırılmasını kararlaştırdı.Velilerin çoğunluk kararına göre okul forması tercih edilirse 2012-2013 eğitim öğretim yılındaki formalar kullanılacak.Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı

imzasıyla öğrenci kılık ve kıyafetleri konusunda ilgili mevzuatın uygulan-masında okullarda birlik ve bera-berliğin sağlanabilmesi için genelge yayımlandı.Genelgeye göre, okullarda kılık ve kıyafet uygulamasında velilerce yapılacak oylama veya anket netice-sinde çoğunluk kararına göre uygun görülecek kılık ve kıyafetlere tüm öğrencilerin uyması sağlanacak.

Alınan karar, serbest rekabet ortamında, fırsat eşitliği sağlamak amacıyla okulların ilan panolarıyla web sayfalarında duyurulacak.Her bir okulda aynı tip kıyafet olma-sı kaydıyla okullar arasında farklılık-ların olmasına fırsat verilecek.Kıyafetlerin ve armaların temin edilmesinde hiçbir şekilde zorlama ve sınırlama getirilmeyecek.

Öğrenciye Ücretsiz Kahvaltı Müjdesi

Yoksul öğrenciye ücretsiz yemek müjdesi geldi. Yeni programa göre; yoksul ve zayıf öğrencilere kahvaltı bedava...

4 yılda Bir Seçim yapılacak!..

Güç karşısında inandığı/düşündüğü gibi davranamayan insanlar vardır.Kendisi olmayan, sahte yüzle /maske ile çıkarlar topluma.Bir süre sonra sahtekarlık onların yaşam biçimine dönüşür.

Daha iyi imkanlara kavuşabilmek için,yetkilerini keyfi kullananlara karşı çıkamazlar.. Hatta , yetkililerin makul istekleri karşısında bile aşırı duyarlılık gösterirler. Onları memnun etmek için onurlarından, hatta olası tehlikeleri bertaraf etmek için namuslarından dahi taviz vereceklerdir. Asli görevlerini onurlu bir görev olarak değil, hizmetçi/köle anlayışı/duygusu ile yerine getirirler.

Güç kimdeyse o yana yaslanır.Hatalı olana karşı direnemez.En küçük tehlikede saf değiştirir..Karabatak gibi hemen suya dalar ve uzun süre görünmez. Küçücük bir olayda ortadan kaybolur. Bir olay

karşısında olumlu ya da olumsuz bir tavır koyamaz. Olayda iki taraf da haklıdır, onun için.

Filozofça fikir içeren yazılar/konuşmalar döktürürler.Yazarlar ama yazdıklarının içeriğini yerine getirmezler.Aşık ol-dum, derler ancak aşık olmak onların kaldıramayacağı kadar ağırdır.Kaldırmaya kalkınca kantarları bozulur.Yoldaşlarını yolda terk ederler. Bir daha ortalıkta görünmezler.Yolda yoldaşça gi-derken yoldaşlığın ne olduğunu bilemez, şaşırırlar.

Çünkü, böylesi bir meraktan ötürü doğacak olası bir sorumluluktan korkarlar.

Hiç kimsenin görmediği güvenli ortamlarda,tatlı sularda tatlı su ke-lebekleri gibi uçuşurken, kendini gerektiğinde dostluk için dipsiz uçu-rumlara atacağını sanırsınız. Ama,

küçücük bir tıkırtıda kaybolurlar.

Olaylara karşı direnmezler,direnemezler. Çünkü ya omurgasız ya da omurgaları plastiktir. Halk değimi ile naylon insanladır.Güneş batınca parlayan yıldızlar cinsinden değil,karanlık başlayınca karanlığa karışanlardandır.

Yüzleri güleçtir. Güleç yüzleri çoğunluğun anladığı anlamda içinin dışa vurumu değildir;bir zaman önce gülerken donmuş, o günden bu yana yüzünde asılı kalmış bir maskedir. Güç veya güçlüyle karşılaşınca maskeleri hazırdır;yüzlerine takıverirler.Laf taşımakta üstlerine yoktur.Bundan en yakın ‘arkadaşlarının’ bile zarar göreceği onları ilgilendirmez.Patrona,ağaya,müdüre veya bölüm şefine şirin görünmesi onu tatmin etmeye yeter.

Çalışma hayatında, göze girmek için istenilenin ötesinde işler yaparlar.Bu işleri ve yeni yaratılarını yakınlarına söylemezler,gizlerler.Söylemeyerek iş arkadaşları arasında kendilerince’’fark’’ yaratırlar.Farkın iş arkadaşlarına yeni

yük getirdiğini, işverene karşı onları zora soktuğunu bilmezler,ya da bilmek iste-mezler.Böyle bir sorun onların gündemle-rinde bile yoktur.

Bunlar ya ana, ya da babadırlar, ya da olacaklardır.Ön teker nerden gi-derse arka teker de oradan gider, hesabından düşünürsek, çocukları için böyle bir ana/baba/öğretmen ne büyük talihsizliktir.Mesleklerinin öğretmen olmasını düşünmek ise bir kabustur.Böyle birini izlemek durumunda kalan-lar, uyandıklarında / uyanabilirlerse , ne büyük talihsizlik içinde olduklarını, atı lan Üsküdar’ı geçtikten sonra, göreceklerdir.

Bu cinslerden dün de vardı, bugün de var.12 Eylül herkesi kavururken plas-tik omurgaya sahip olan bu tipler ayaktaydılar.Onları ne tank ezebildi, ne de dipçik kırabildi.

Her iktidar değişiminde ön saflarda onlar vardır.Her iktidar, her müdür veya ortam değişimi onlar için’’dört gözle bekledikle-ri bir hasrettir’’.

‘’Tanı bunları ‘’tanımadan büyüme sakın.

Hüseyin YAŞAR

Plastik Omurgalar

Page 18: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

SAY

FA 1

8S

IYA

HM

AVI K

IRM

IZIS

AR

I 18

Eğitim dünyasının liderlerinden Yaşam Boyu Gelişim ve Eğitim Akademisi İzmir’de öğrencilerine çok şey katacak olan İzmir Yönder Okulu görkemli bir törenle açıldı. Açılışı törene katılan yeni öğrenciler, öğretmenler ve okul yöneticileri ile birlikte yapan Akademi’nin kurucu yöneticisi Prof. Dr. Üstün Dökmen, “Eğitim sisteminin temeli insan olmalı… Robot değil sorgulayan insan yetiştireceğiz” dedi. Bornova Milli Eğitim Müdürü Nuri Çakıral Bornova’da her yıl özel okul sayısı-nın arttığına işaret ederek “Elimiz-den gelen tüm imkânlarımızla bu

okulları destekliyoruz v e destekleyeceğiz” diye

konuştu. Okulun Kurucu

Müdürü Selami Korkmaz da,

“Uygulayaca-ğımız eğitim sistemi ile

İzmir’de hep önde ve farklı olmak istiyoruz” diye

konuştu.Öğrencilerde, ilgi uyandıran, dikkat

çeken, merak ettiren, araştırma ve öğrenme heyecanını ortaya çıkaran, öğ-rencinin motivasyo-nunun sürekliliğini sağlayan, öğrenme sorumluluğunun öğrenci tarafından üstlenilmesini kolaylaştıran

ve mümkün kılan özellikte Yönder Koleji’nde düzenlenen eğitim progra-mının hazırlandığını kaydeden Prof. Dr. Üstün Dökmen, şunları söyledi: “İnsana saygılı öğrenciler, yetenekle-rine uygun eğitim, insan haklarına ay-kırı baskı altında olmayan öğrenciler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Sorgulayan çocuk istiyoruz biz. Biz eğitimde en iyisini yaparız. Hepimiz aynı çizgide olursak, yeterince gelişme kaydede-meyiz. Çocuk Yönder’de proje bazlı çalışacak. Öğrenci eğitimin merke-zi olacak. Biz öğrencileri yalnızca sınava değil, yaşama da hazırlıyoruz. Özgüvenli, mutlu, umutlu, başarılı çocuklar… Yönder Okullarının eğitim anlayışı, öğrencinin ilgi, merak ve motivasyonun yüksek tutulacağı, zevk alacağı eğitim ortamlarında öğrenme sorumluluğunu öğrencinin alacağı,

deneme, araştırma ve projeye dayalı bir anlayıştır.” Amaçlarının “Farklılıkları ve özgünlü-ğü ile eğitim dünyasının yönderi ve ön-deri olmak” olduğuna dikkat çeken Okul Kurucu Müdürü Selami Korkmaz da “Okulda modern bir bina, teknolojik donanımlı derslikler, fen, İngilizce, matematik ve teknoloji laboratuarları, müzik ve sanat atölyeleri, spor alanları, bilim merkezleri, uzay gözlem evi, buz pateni de bulunacak. Toplam 7 bin 200 metrekare kapalı ve 2 bin 100 metre-kare açık alana sahip okul binasında öğrencilere kaliteli ve keyifli öğrenme ortamları sunulacak” dedi.

YÖNDER OKULLARIÜstün Dökmen Yaşam Boyu Geli-şim ve Eğitim Akademisi, 11 Mayıs 2005’te ailelere, çocuklara, gençlere,

yetişkinlere ve şirketlere çeşitli hiz-metler üretmek üzere Prof. Dr. Üstün Dökmen ve Uzm. Psk. Süleyman He-cebil tarafından İstanbul’da kuruldu. Akademinin psikolojik danışma ve psikoterapi hizmetlerinin etkililik ve verimliliğini artırmak amacıyla Eylül 2009 tarihinden itibaren bu hizmetler Psikoloji Dünyası markasıyla verilme-ye başlandı. Küçük Şeyler Anaokulu markası ise, 2006 yılında yine kurucularımız tarafından çocuklar için yola çıkarıl-mış bir proje olarak hayata geçti. 32 okulumuzla Anaokul eğitimindeki alışkanlıkları, standartları değiştirme-ye, çocuklara ve ailelere söz vermiş olmanın bilinci ve sorumluluğu ile hizmet vermeye devam ediyoruz.

“Eğitimin Temeli İnsan Olmalı!..”Eğitim dünyamızın yeni lideri Yaşam Boyu Gelişim ve Eğitim Akademisi İzmir Yönder Okulları açıldı.. Akademi’nin

kurucu yöneticisi Prof. Dr. Üstün Dökmen, “Eğitim sisteminin temeli insan olmalı… Robot değil sorgulayan insan yetiştireceğiz” dedi. İzmirlilere yaraşacak Yönder Okul, mezun olacak çocuklara iki diploma birden verecek…

Kılık-Kıyafet Yönetmeliği’ndeki deği-şikliklerin ardından uzmanlar, velilerin oylamayla seçeceği okul kıyafetinin kumaş seçimi konusunda uyardı.Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğrenci kılık ve kıyafetleri konusunda ilgili mevzuatın uygulanmasında okullarda birlik ve beraberliğin sağlanabilmesi için yayınlanan genelgenin ardından kıyafet-leri veliler seçecek. Uzmanlar, özellikle kıyafetlerin kumaş seçimi konusunda uyardı.9 Eylül’de okulöncesi ve 1’inci sınıf öğrencilerin okula başlayacak olması

nedeniyle bu hafta sonu velilerde alışve-rişe çıkacaklar. Yoğun alışveriş dönemi öncesi uzmanlar, çocuklara okul kıyafeti alımında da kanserojen maddelere karşı dikkatli olunması gerektiğini işaret ederek, anne-babaları kıyafet seçiminde uyarıyor. Eğitim-öğretim dönemi için okul kıyafeti almak isteyen velileri kumaş seçimi konusunda uyaran uzmanlar kı-yafetleri insan sağlığı açısından önemine dikkat çekiyor. Türkiye, her yıl 17 milyon öğrenci ders başı yapmadan önce okul kı-yafeti almak için alışverişe çıkıyor. Okul

kıyafeti alımında dikkatli olunması ge-rektiğini ifade eden uzmanlar, iç piyasada satılan bazı tekstil ürünlerinin üretiminde kullanılan boya ve kimyasalların çocuk-larının sağlığını etkilediğini belirtiyor. Bazı kumaşlarda kullanılan kanserojen etkili azo boyar maddeler, alerjik kumaş boyaları ve kumaşın terbiyesi ya da son işlem sırasında kullanılan ağır metal içe-rebiliyor. Gömlek ve tişörtlerden terleme yoluyla insan vücuduna geçen söz konusu boyalar, insan DNA’sı üzerinde etkili olarak, kanseri tetikliyor.

Okul kıyafetlerindeki Kanserojen Maddeye Dikkat..!

Eğitimin yeni lideri İzmir Yönder Okulları açıldı…

Page 19: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

22S

AYFA 19

SIYA

HM

AVIK

IRM

IZISA

RI

Dünya’nın çeşitli ülkelerinden Ulus-lararası Gönüllü Gençlik Kampı için Aliağa’da buluşan gençler Aliağa Beledi-yesi tarafından yapılacak sosyal projeler için kolları sıvadı. Aliağa’da buluşan ve kısa sürede birbirleriyle kaynaşan öğrenciler proje kapsamında okulların çevre düzenlemeleri ve boyama işlerinde çalışıyor. Aliağa Belediye Başkanı Ömer

Turgut Oğuz, çeşitli ülkelerden 22 gencin Aliağa’da buluşmasının dünya barışına katkı sağlayacağını söyledi.

Dünya Gençleri İlk Küreği Eğitim İçin SalladıKampta hem çalışan hem de yeni

dostluklar edinen 22 genç, işe Aliağa Mehmet Saka İlkokulu’ndan başladı. 15 gün boyunca Aliağa’da konakla-yacak olan genç kampçılar ilk olarak Aliağa Belediyesi ekiplerinin yardı-mıyla okul bahçesinde gerçekleştirile-cek olan mini amfi tiyatro yapımı için kürek salladı.

Türkiye’ye Ve Aliağa’ya Övgüler YağdırıyorlarHallerinden memnun görünen öğrenciler günlük 5 saatlik periyotlarla okuldaki çalışmalara katılıyor, kamp çalışmaları dışında kalan zamanlarda ise Aliağa ve çevre ilçelerdeki tarihi mekânları geziyor. Birbirinden farlık alanlarda eğitim alan, ancak kamp vesilesi ile hem mesleki açıdan hem de kültürel anlamda deneyimlerini paylaşma imkânı da bulan gençler Türkiye’ye ve Aliağa’ya övgüler yağdırdı.

Kültürü Merak Ettikleri İçin Aliağa’yı Tercih EttilerAliağa’yı tercih etmelerindeki en önemli etkeni Türk kültürünü merak etmelerine bağlayan kampçılar, ellerinde kazma kü-rek ile çalışırken eğitime destek oldukları için son derece mutlu olduklarını ifade etti. Farklı kültürlerden oluşan gönüllü-lerin barınma, yeme ve içme ve ulaşım ihtiyaçları Aliağa Belediyesi tarafından karşılanıyor.

Aliağa’daki İnsanların Yaklaşımını Sıcak BuldularYunanistan, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Güney Kore, İspanya, Rusya, İngiltere, Tayvan ve Japonya’dan gelen 19-26 yaş arası 22 üniversite öğrencisi, Aliağa’da çok güzel vakit geçirdiklerini, insanların yaklaşımını çok sıcak bulduklarını ve kendi ülkeleri dışında başka kültürleri de görmek istedikleri için Türkiye’ye geldiklerini ifade etti.

10 Ülkeden 22 Genç, Aliağa’da Eğitim İçin Kolları Sıvadı

İzmir Kültür ve Turizm Müdür Abdülaziz Ediz, Kökler Dans Topluluğu’nu kabul etti. Türkiye’nin İlk Profesyonel Dans Top-luluğu Olan İzmir’deki özel ‘Kökler’ Çocuk Dans Topluluğu, bu sene de ikinci kez Birincilik ve Altın Madalya aldı ve “Grandpri” (Üstün Başarı) Şampiyonluk Kupasını da alarak büyük bir başarıya daha imza attı. Ayrıca Kurucu - Sanat Yö-netmeni, Koreograf Natalia Ulutaş’ta en iyi Koreografi ödülüne layık görüldü. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destek-lediği Türkiye’nin ilk profesyonel dans topluluğu olan “Kökler” Çocuk Dans Grubu, 2012’de Avrupa ve Dünya Şam-

piyonu oldu. Topluluk bu sene de 27 Ağustos - 2 Ekim 2013 tarihleri arasında Bulgaristan’ın Nessabar şehrinde düzen-lenen dünya şampiyonasın da 48 ülkeden katılan 110 grup arasından birinci oldu. ‘Kökler’ Çocuk Dans topluluğu 2013 yılında da Birincilikle Altın Madalyayı alırken, “Grandpri” (Üstün Başarı) Şampi-yonluk Kupasını da alarak büyük bir başa-rıya daha imza attı. Ayrıca Kurucu - Sanat Yönetmeni, Koreograf Natalia Ulutaş’ta en iyi Koreografi ödülüne layık görüldü. İzmir Kültür ve Turizm Müdür Abdülaziz Ediz, iki sene üst üste dünya şampiyonu olan ‘Kökler’ Çocuk Dans Topluluğunu kabul etti.

İzmir Kökler Çocuk Dans Grubu 2013 de de Dünya Şampiyonu

Page 20: İzmir'de Eğitim Rotası Gazetesi 7. Sayı

20 21S

AYFA

20

SIY

AH

MAV

I KIR

MIZ

ISA

RI

Birinci Dünya Savaşı sonunda, İtilâf Devlet-leri, Osmanlı Devleti ile 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzaladılar ve bu anlaşmaya dayanarak Anadolu’yu iş-gale başladılar. Türk milleti işgal hareketleri karşısında vatanını kurtarmak için 1919 yı-lında yer yer direniş hareketlerini başlattı. Bu hareketler, 19 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a ayak basmasıyla kısa sürede merkezi bir nitelik kazandı.

Bu süreçte arka arkaya kazanılan Birinci İnönü, İkinci İnönü, Aslıhanlar-Dumlupınar ve Sakarya Meydan Muharebeleri ile yur-dun kurtarılması yolunda önemli adımlar atıldı. 26 Ağustos 1922 sabahı dikkat ve titizlikle hazırlanan taarruz planı uygulama-ya konuldu. 26-30 Ağustos 1922’de ya-pılan Büyük Taarruz, Türk İstiklâl Harbi’nin son safhasıdır. 30 Ağustos “Başkomutan Meydan Muharebesi” nde bir gün içinde Yunan ordusunun en önemli bölümü etkisiz hale getirildi. Böylece kesin sonuç beş gün içinde elde edilmiş ve hazırlanan plan tam bir başarıyla uygulanmış oldu.

31 Ağustos günü Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi (ÇAKMAK), Batı Cephesi Komutanı İsmet (İNÖNÜ) ordu komutanları Yakup Şevki (SUBAŞI) ve Nurettin Paşa’ları karargahını kurduğu Çalköy’ünde toplayarak, kaçabi-len Yunan kuvvetlerinin hızla takip edilme-sini ve İzmir ile dolaylarındaki kuvvetleriyle birleşmemesi için üç koldan Ege’ye doğru ilerlenmesini doğru bulduğunu belirtti.

1 Eylül’de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ordulara bir bildiri yayımlayarak şu tarihi emrini verdi: “Bütün arkadaşlarımın Anadolu’da daha başka meydan muha-rebeleri verileceğini göz önüne alarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü, yiğitlik ve yurtseverlik kaynaklarını yarışırcasına esirgemeden vermeye devam eylemesini is-terim. Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İle-ri!”. Böylece düşmanın akıbeti de belirlen-

miş oldu. Çalköy’de verilen bu tarihi emir üzerine İzmir’de “Akdeniz”i, Mudanya’da “Marmara” yı görmek için 8-9 günlük bir zaman kâfi gelecekti.

31 Ağustos’ta başlayan amansız takip sonunda Türk kuvvetleri 2 Eylül’de yıkıntılar haline gelmiş Uşak’a girdi. Burada Yunan Ordusu Başkomutanı General Trikopis tutsak edildi.

Takip Harekâtı insan üstü bir hızla ilerledi. Türk askeri dinlenmek ve uyumak istemi-yordu. Çünkü kurtardığı her kasabanın, köyün, şehrin Yunanlılar tarafından yakıl-dığını, bölgedeki Türklerin de acımasızca katledildiğini görmekteydi.

9 Eylül günü 1 nci Kolordu Kemalpaşa’ya, 2 nci Kolordu Manisa’ya, 4 ncü Ko-lordu Turgutlu’ya ulaştı. Kuzeyde Kazancıbayırı’nda Yunan mevzilerine taarruz eden 3 ncü Kolordumuz düşmanı atarak Bursa’ya ilerledi. Türk süvarileri üç yılı aşkın süredir yas çeken İzmir halkının sevinç göz yaşları arasında İzmir’e girdi.

Süvarilerimiz, İzmir’e girerken birkaç yerde hafif ateşle karşılaşmaktan başka bir olay olmadı, Kordonboyu’ndan geçerken bir İngiliz müfrezesi tarafından selamlan-dı. Türk bayrağı Hükümet Konağına ve Kadifekale’ye çekildi.

Birinci Süvari Tümeni Komutanı Mürsel Paşa bir Fransız harp gemisi telsizi vasıtasıyla, İzmir’e girildiğini Ankara’ya bildirdi. İzmir’de Türk halkının sevinci o denli büyüktü ki askerlerimiz çiçek yağmuru altında kaldı.

Başkomutan İzmir’in alınışı dolayısıyla ordulara şu tarihi mesajını yayınladı:

“İlk verdiğim Akdeniz hedefine varmakta orduların gösterdiği gayret ve fedakarlığı hürmet ve takdirle anarım. Elde edilen büyük muzafferiyetin yapıcısı olan kıymetli arkadaşlarıma en içten teşekkür ve tebrik-lerimi bildiririm. Orduların bundan sonra

İzmir; Bayramın Kutlu olsun

verilecek hedeflerin alınmasında da aynı fedakârlık yarışmasını göstereceklerine inancım tamdır”.

9 Eylül günü 3 ncü Kolordumuz Bursa’yı savunan Yunan birliklerini geri atarak şehri kurtardı. Türk Ordusu’nun İzmir ve Bursa’yı alması üzerine Mustafa Kemal Paşa, millete bir beyanname yayınladı. Torbalı ve Menderes Vadisi’nden çekilen Yunan birlikleri, Seydiköy civarında kısa bir çarpışmadan sonra süvarilerimiz tara-fından esir alındı. 9 Eylül günü; Menemen yakılmadan kurtarıldı, Seydiköy Türk kuv-vetlerinin eline geçti. Akıl almaz bir hızla ilerleyen piyade birlikleri de bir gün sonra Başkomutan ile birlikte İzmir’e gelmişti.

18 Eylül 1922 tarihine kadar yapılan Ta-kip Harekâtı ile bütün Batı Anadolu’daki Yunan askerleri sınırlarımız dışına çıkarıldı.

15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkıp, Anadolu’nun hemen yarısını is-tila ederek, burada Yunan Asya İmparatorluğu’nu kurmak rüyasıyla üç seneyi aşkın bir süre içinde anayurdumu-

za saldıran düşman orduları, nihayet 18 Eylül 1922 gününde tek bir er kalma-mak suretiyle vatanımızın bu bölgesin-den tamamen temizlenmiş oldu.

Takip harekâtının başarı ile sonuçlanması yalnız Batı Anadolu’yu Yunanlılardan temiz-lemekten ibaret değildir. Türk ordusunun yaptığı bu harekât ile, İzmit bölgesinden İstanbul Boğazı’na, Balıkesir bölgesinden Çanakkale Boğazı’na kadar hayati önem taşıyan diğer stratejik hedefler de büyük bir ustalıkla İtilaf Devletleri’nin işgalinden, olaysız olarak ve barış yoluyla kurtarıldı.

Türk Ordusunun kazandığı bu zafer, Mudanya Ateşkes Antlaşması’na giden süreci başlattı. Türkiye, Mudanya Ateş-kes Antlaşması’ndan sonra 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması’nı imza-ladı. Böylece Türk milleti, varlığını bütün dünyaya kabul ettirmiş, Türk devleti de tam bağımsızlığını kazanmış oldu.

KAYNAK:http://www.tsk.tr/8_tarihten_kesitler/8_4_turk_tari-

hinde_onemli_gunler/izmirin_kurtulusu/izmirin_kurtulusu.htm

Konak Bld. Bşk. Dr. Hakan TARTAN ve Ahmet GÜREL’ e Teşekkür ederiz.