islam

14
ISLAM’DA KADININ YERI Kadinin islam’daki yeri, feminizmin yayildigi 20’nci asra kadar herhangi bir problem olusturmamistir. Gerek Kur’an-i Kerim’e, gerek Peygamber Efendimizin uygulamalarina gerekse Islam tarihine baktigimizda her zaman heryerde karsilasabilecek fertlerin hatasindan kaynaklanan birtakim suistimaller disinda kadinin en mualla mevkii Islamla kazandigi gorulur. Nasil anne babanin ayri bir ihmale ugradigi aile hayatinin ve toplumda gercek sevgi ve sayginin buyuk cokuntu yasadigi modern caglarda “Anneler Gunu, Babalar Gunu” gibi merasimvari gunlerle anne ve baba hatirlanmaya calisiliyorsa ayni sekilde kadininda sanki toplumda ve ailede ayri bir varlik gibi ele alinip degerlendirilmesi bir takim maksatlar disinda esasen kadinin esasen islam disi toplumlarda ugradigi haksizligi gosteren bir vakiadir. Yoksa Islam tarihinde ve toplumlarinda boyle bir problem yasanmamis bu da pek cok modern problem gibi ithal eseri olarak Islam topluluklarina sirayet etmistir. Islamda kadinin essiz ve diger sistemlerde hic benzerligi olmayan bir konumu vardir. Islam, din gorunumlu bazi inanclarda oldugu gibi kadini seytanin urunu veya kotuluklerin tohumu olarak gormez. Kuran erkege kadinin egemen bir efendisi ve kadini da erkegin egemenligine teslim olmaktan baska caresi bulunmayan zavalli bir varlik olarak gormez. Kadinin, icinde ruhu olup-olmadigi hicbir zaman ne Islamda ne de Muslumanlar arasinda tartisilmis bir mesele degildir. Ayrica Islam mense itibariyle semavi bile olsa bazi dinlerdeki gibi insanin isledigi “ilk gunah” tan ve onun cennetten cikarilmasindan da kadini sorumlu tutmaz. Kuran bu konuda gayet acik olup,gunahin Hz. Adem’e ait bulundugunu ve sonra yine ikisininde birden tevbe ve istigfarla Allah’a yoneldigini anlatir. Gunumuzde demokratik toplumlar bile bu konuda Islamdan cok geridir.Bu toplumlarda kadinin o kadar da imrenilecek bir tarafi yoktur. O hayatini kazanmak icin cok siki calismak zorunda kalmakta ve bazen erkekle ayni isi yaptigi halde maasi ondan daha az olabilmektedir. Belli bir ozgurluge sahip isede bu daha cok arzularini tatmin ozgurlugudur ki boyle bir ozgurluk gercek insan fitratinin,

Upload: babylonboss

Post on 23-Jun-2015

68 views

Category:

Documents


2 download

TRANSCRIPT

Page 1: Islam

ISLAM’DA KADININ YERI

Kadinin islam’daki yeri, feminizmin yayildigi 20’nci asra kadar herhangi bir problem olusturmamistir.

Gerek Kur’an-i Kerim’e, gerek Peygamber Efendimizin uygulamalarina gerekse Islam tarihine

baktigimizda her zaman heryerde karsilasabilecek fertlerin hatasindan kaynaklanan birtakim suistimaller

disinda kadinin en mualla mevkii Islamla kazandigi gorulur. Nasil anne babanin ayri bir ihmale ugradigi

aile hayatinin ve toplumda gercek sevgi ve sayginin buyuk cokuntu yasadigi modern caglarda “Anneler

Gunu, Babalar Gunu” gibi merasimvari gunlerle anne ve baba hatirlanmaya calisiliyorsa ayni sekilde

kadininda sanki toplumda ve ailede ayri bir varlik gibi ele alinip degerlendirilmesi bir takim maksatlar

disinda esasen kadinin esasen islam disi toplumlarda ugradigi haksizligi gosteren bir vakiadir. Yoksa

Islam tarihinde ve toplumlarinda boyle bir problem yasanmamis bu da pek cok modern problem gibi

ithal eseri olarak Islam topluluklarina sirayet etmistir.

Islamda kadinin essiz ve diger sistemlerde hic benzerligi olmayan bir konumu vardir. Islam, din

gorunumlu bazi inanclarda oldugu gibi kadini seytanin urunu veya kotuluklerin tohumu olarak gormez.

Kuran erkege kadinin egemen bir efendisi ve kadini da erkegin egemenligine teslim olmaktan baska

caresi bulunmayan zavalli bir varlik olarak gormez. Kadinin, icinde ruhu olup-olmadigi hicbir zaman ne

Islamda ne de Muslumanlar arasinda tartisilmis bir mesele degildir. Ayrica Islam mense itibariyle semavi

bile olsa bazi dinlerdeki gibi insanin isledigi “ilk gunah” tan ve onun cennetten cikarilmasindan da

kadini sorumlu tutmaz. Kuran bu konuda gayet acik olup,gunahin Hz. Adem’e ait bulundugunu ve sonra

yine ikisininde birden tevbe ve istigfarla Allah’a yoneldigini anlatir.

Gunumuzde demokratik toplumlar bile bu konuda Islamdan cok geridir.Bu toplumlarda kadinin

o kadar da imrenilecek bir tarafi yoktur. O hayatini kazanmak icin cok siki calismak zorunda kalmakta

ve bazen erkekle ayni isi yaptigi halde maasi ondan daha az olabilmektedir. Belli bir ozgurluge sahip

isede bu daha cok arzularini tatmin ozgurlugudur ki boyle bir ozgurluk gercek insan fitratinin, selim

aklin insanligin degismez edebi degerlerinin ve herhangi semavi bir dinin kabul edebilecegi tarzda bir

ozgurluk degildir. Ayirca kadin demokratik toplumlarda bugunki bulundugu konuma gelebilmek icin on

yillarca hatta asirlarca caba gostermistir. Ogrenme, calisma ve kazanma haklarini elde edebilmek icin

acili kurbanlar vermek ve en tabii haklarinin, hatta gordugu ve gormesi gereken hurmetin bir cogundan

vazgecmek zorunda kalmistir. Konumunu ruh sahibi bir insan durumuna getirmek icin cok agir bedel

odemistir. Tum bu pahali kurbanlara ve acili cabalara ragmen onun Musluman kadinin sahip bulundugu

kadinliga yakisir haklara sahip oldugu soylenemez.

Islamin kadin icin tesis ettigi konum onun fitratina tam uygun olan konumdur. Islamin kadin icin tesis

ettigi konum onun fitratina uygun, ona tam bir guvenlik veren ve onu kucuk dusurucu sartlara karsi

Page 2: Islam

koruyucu mahiyettedir. Bugun kadinlarin cogu ozgurlugu kimseden izin almadan bagimsizca sokaga

cikmak calisip kazanip erkege benzemek olarak algilamaktadir. Fakat bu uzulerek belirtelimki erkekle

kadini ayni cati altinda mutlu kilan sicacik aile yuvalarinin cok defa yikilmasi pahasina olmaktadir. Buna

karsilik islamin kadina tanidigi konum modern dunyanin butunuyle mechulu oldugu gibi dahada kotusu

tam tersi bir algilama soz konusudur. Bu bakimdan bu konumu madde madde ozetlemek yerinde

olacaktir.

1) Kadinlar annelik gibi yaratilisin ona bahsettigi deger ve bu degerin getirdikleri erkeginkinden

cok daha ondedir.

2) Kadin dinde ortak sorumluluklara sahip oldugu gibi, nasil erkege has sorumluluklar varsa ona

has sorumluluklarda vardir. O sorumluluklarini yerine getirip geirmemenin karsiliginda aldigi

sevap ve gunah cihetinde erkekten farkli degildir. Onun insan olma ozelligi ne erkeginkinden

farkli ne de olagan disidir. Erkek ve kadin birbirinin yardimcisi tamamlayicisidir. Allah

Kuran’da soyle buyurur;

Ve Allah onlarin dualarini kabul etti ve onlara soyle diyerek cevapladi: “Ben kadin olsun, erkek

olsun hicbirinizin amelini zayi edici degilim, siz birbirlerinizin yardimcilarisiniz…”

3) Kadin yine erkek gibi ilim edinme mecburiyeti altindadir dolayisiyla ilim edinme yani egitim

hurriyetine sahiptir.

4) Erkek ne olcude dusunce ve dusuncesini aciklama hurriyetine sahipse, kadinda ayni hurriyete

sahiptir.Soz sahibi oldugu konularda gorusune basvurulurdu. O donemde kadinlarin devlet

baskanina onun Kurana aykiri bulduklari ictihadlarina hemde camide butun cami cemaatinin

huzurunda karsi ciktiklari bile vakidir.

5) Islam kadina sozlesme yapmada, girisimcilikte, kazanmada ve mulk sahibi olmada erkeginkiyle

esit haklar saglamistir.

6) MIRAS KONUSU

Islam insan varliginin devaminda kadini erkekle en az ayni seviyede gormesinin yanisira ona

miras hakkida tanimistir. Islamdan once kadin bu haktan mahrum olmakla beraber erkek

tarafindan miras mal olarak algilanan bir esya gibi idi. Kadin prensib olarak aynen erkek gibi

miras alma hakkina sahiptir. Su kadarki paylasmada fark vardir. Bu fark erkegi ustun gorme

degildir. Bunun sebepleri soyledir;

a) Hersyden once erkek hanimi dahil olmak uzere ailesinin ihtiyaclarini gidermek zorundadir.

b) Kadin sadece kendine ait ihtiyac disi ve luks kacan esya disinda aile icinde hicbir mali

sorumlulugu ustlenmeye mecbur degildir.

c) Ortada tum maddi sorumluluklar ve borclarla yukumlu erkek ve hicbir maddi sorululugu

olmayan kadin mirasci vardir.Eger kadini mirastan tamamen mahrum birakirsak bu

adaletsizlik olur.cunku onun olen kisiden miras hakki vardir. Buna karsilik eger erkege

kadinla ayni payi veririsek bu defa erkege haksizlik yapilmis olunacaktir.Cunku erkegin

Page 3: Islam

omuzlari uzerinde gecindirmekle yukumlu hanimi dahil pek cok insan bulunur.

7) KADININ BAZI AYRICALIKLARI

Kadinin erkek icin sozkonusu olmayan bazi ayricaliklar vardir. O logusalik doneminde ve

periyotlarinda namaz oruc gibi dini gorevlerden muaf tutulmustur. O yukarida izah edildigi gibi tum

mali sorumluluklardanda muaf tutulmustur. Anne olarak Allah katinda hatta insanlar yaninda daha

fazla ve yuksek bir yere sahiptir. Anne cocuklarinin sevgi ve sevkatinin dortte ucune layik

gorulurken baba icin sedece dortte birlik pay kalmistir. Eger o kendi giderlerini gidermek ve aile

sorumluluklarini karsilamak icin calismayi arzu ederse guvenligi ve serefi korunmak sartiyla bunuda

yapmakta serbesttir.

8) NAMAZDA SAFLARIN DUZENI

Kadinin namaz kilarken erkegin arkasinda durmasi onun erkekten dah asagi seviyede oldugunu

gostermez.

Erkeklerin saflarinda devlet baskani, en siradan gorulen bir vatandasla ayni hizada bulunur. Hatta

mescide gec geldiyse devlet baskani arkadada durur. Cunku namazda Allahin huzurunda dunyevi

meslekler, makamlar hicbirsey ifade etmez. Namazlarda saflarin duzeni herkesin tefekkurde

konsantre olmasina yardim icin duzenlenmistir. Bu cok onemlidir cunku muslumanin namazi basit

bir ilahi soylemek degildir. Namaz birtakim isaretler hareketler kiyam, ruku, secde, oturma kalkma

gibi unsurlari ifade eder. Eger erkekler kadinlarla ayni safta duracak olurlarsa dikkat dagitici bazi

unsurlar meydana gelebilir. Namaz ruhun gonlun ve dikkatin butunuyle Allaha kilitlenmesi gereken

bir ibadettir. Bu sebeple kadinla erkegin bir arada olmasi zihni kalbi namaza zit bazi seylerle mesgul

edecektir. Sonuc namazin gayesinin kaybi olacaktir. Ayrica dunya, bir yerden, bir iklimden, bir

cografyadan ibaret degildir. Cok sicak, cok soguk yerler oldugu gibi, cok fakir insanlarda vardir. Bu

bakimdan, erkek ve kadin karisik namaza durdugu zaman, namaz hareketleri esnasinda gorulmemesi

gereken bazi yerlerin acilmasi her zaman icin soz konusu olabilir. Bu, hem taraflari mahcup, hemde

zihinleri ve kalpleri meskul eder. Dolayisiyla bu da, namaz ibadetinin gerektigi gibi yerine

getirilmemesi demek olur.

ISLAM VE DIGER GELENEKLERDE KADIN

Giris

Bati dusunceleri ve paradigmalari, Batinin kulturel mirasina, bir baska bolgeninki ise, yine kendi

kulturel birikimine dayanir. Son asirlarda dunyada hakim olan daha cok bati kultur mirasi oldugu

icin, din ve bu arada Islamiyet’e de, batili dusunurler ve mustesriklerle birlikte, Musluman dunyanin

yabancilasmis aydinlari tarafindan, bu kultur mirasinin temel paradigmalari ve onun en onemli

unsurlarindan olan Kitab-I Mukaddes gelenegi acisindan yaklasilmis ve bu gelenege yoneltilen

elestiriler aynen Islam’a da yoneltilmistir. Bu bakimdan, asagidaki yazida, bu yanlis tutumun yol

actigi yanlis anlamalardan biri olarak Islamda kadinin yerini, Kitab-I Mukaddes geleneginin

Page 4: Islam

“aydinlanma” asirlarinda tenkit edilen unsurlari noktasinda ele almanin yanlisligini ortaya koymaya

calisacagiz.

1) Hz. Havva’nin sucu mu?

Kitab-i Mukaddes, Tekvin 2:4 ve 3:24’te Allah’in Hz. Adem ve Havva’ya bir agacin meyvesini

yasakladigi, fakat daha sonra yilanin Hz. Havva’yi, Hz. Havva’nin da Hz. Adem’i kandirdigi

anlatilir. Allah’in kinamasindan dolayi da Hz. Adem;in sucu Hz. Havva’ya attigi belirtilir: “Yanima

verdigin kadin…o, agactan bana verdi ve yedim.” Allah da, Hz. Havva’ya soyle seslenir: “

Zahmetini ve gebeligini ziyadesiyle cogaltacagim; aciyla evlat doguracaksin; ve arzun kocana

olacak, o da sana hakim olacaktir. “ Adem’e de “karinin sozunu dinledigin ve ondan yemiyeceksin

diye sana emir ettigin agactan yedigin icin toprak senin yuzunden lanetli oldun, omrunun butun

gunlerinden zahmetle ondan yiyeceksin “der. Kur’an da ise hadise boyle anlatilmaz. Kuran’I Kerim,

yasaklanan agactan tatma hatasini Hz. Adem merkezli anlatir. (2:37). Hatta Hz. Havva’yi ayni hataya

surekleyenin Hz. Adem oldugunu ima eder (20:117-120). Bununla birlikte, ilgili ayetlerden Hz.

Havva’nin da ayni hatayi isledigi anlatilmakta olup (20:121) tevbeyide birlikte yapmislardir (7:19-

23). Dolayisiyla Islam,” ilk gunah” gibi bir gunahi kadina yuklemez. Bu hatadan dolayi onu kinamaz

ve insanligi cennenten yere indiren bir varlik olarak gormez.

2) Hz. Havva’nin Mirasi

Aldatan ve insanligi cennetten cikaran Havva anlayisi, kadini insanligin butun gunahlarindan

sorumlu tutmustur. Cunku ilk gunah inancina gore Hz. Havva’nin isledigi ve Hz. Adem’e de islettigi

iddia olunan gunah irsi olarak butun insanliga gecmektedir ve butun insanlar, bu gunahla dunyaya

gelmektedir. Isa mesih, bu gunahi temizlemek icin kendini kurban ettiginden Hz. Havva yani kadin,

dolayisiyla Hz. Isa’nin kanindan da sorumlu tutulmustur. Eger vaktiyle bu sozlerde bir hata bir yanlis

anlama olmadiysa Ingiliz kadin arastirmaci Karen Armstrong, ilk donem ve daha sonra bazi azizlerin

su goruslerini nakleder:

Bilmiyormusunuz ki, her biriniz bir Havva’siniz? Tanri’nin size olan cezasi bu cagda da devam

ediyor. Siz seytanin kapisisiniz: yasak agacin muhrunu acansiniz, Ilahi kanunu ilk terk edensiniz;

sizler seytanin saldirmayi goze alamadigi adami razi edensiniz; Tanrinin sureti olan insani yok

edensiniz. Sizin hakettiginiz cezadan dolayi Tanri ogul edinmek zorunda kaldi. (St. Tertullian)

Es veya anne olmus ne fark eder, o hala erkegi bastan cikaran Havvadir, butun kadinlardan

kacinmaliyiz. Onun cocuk dogurmasinin disinda erkegin ne isine yaradigini anlayamadim (St.

Augustine)

KURAN’A GORE KADIN

Dikkatimizi Kur’an’in kadin hakkindaki ifadelerine cevirdigimizde Islamin kadina bakisindaki

farklilik hemen kendini belli eder.

Rabbleri onlara karsilik verdi: “Ben sizden, erkek olsun, kadin olsun hic bir calisanin

Page 5: Islam

calismasini zayi etmeyecegim. Hep birbirinizdensiniz;(3:195)”.

Erkek veya kadin her kim inanmis olarak iyi bir is yaparsa ona guzel ve hos bir hayat yasatiriz.

Onlari, yaptiklarinin en guzeli ile mukafatlandiririz (16:97)

Kur’an’in kadina bakisi erkege bakisindan farkli degildir. Kur’an kadini hic bir zaman seytanin

gunaha acilan kapisi veya tabiati itibariyle aldatici olarak gormedigi gibi, erkegi de Allah’in imaji

olarak gormez, sadece kadin ve erkek hepsi onun yaratigidir. Kur’an a gore kadinin dunyadaki rolu

cocuk dogurmakla sinirli degildir. Oda, erkekler kadar salih amel islemekle yukumludur. Hz.

Meryem’iI ve Firavunun hanimi Asiye gibi ornek kadinlari bizzat nazara verir.

Allah inanlara Firavun’un hanimini misal verir: O, soyle demisti: “Rabbim! Bana katinda,

cennette bir ev yap beni Firavundan ve onun amelinden kurtal beni bu zalim milletin elinden kurtar.”

Imran kizi Meryem’i de misal verir. O iffetini korudu; bizde ona kendi ruhumuzdan ufledik. O,

Rabbi’sinin kelimelerini ve kitaplarini dogruladi. Bize gonulden itaat edenlerdendi (66:11-12).

3) Kadinin Egitimi

Bilindigi gibi Tevrat hukuk kitabidir. Fakat Talmuta gore “ Kadinlar, Tevrati calisma konusunun

disindadir”. Bu gelenegin bazi bilginlere gore, “ Tevratin sozleri kadinlara soylenmektense, ateste

yansin” ve “ her kim kendi kizina Tevrati ogretirse ona mustehcenlik ogretmis gibi olur” demektedir.

St. Paul’un yaklasimida soyledir:

Mukaddeslerin butun kiliselerinde oldugu gibi kiliselerde kadinlar sukut etsinler; cunku onlara

soylem다 icin izin yoktur; ancak seriatin dedigi gibi tabi olsunlar. Eger bir sey ogrenm다 isterlerse,

evde kendi kocalarina sorsunlar; cunku kadina kilise de soylem다 ayiptir.” ( Korintoslulara birinci

mektup 14:4-35)

Meselenin Kur’an da nasil ele alindigi konusunda su kisa kafidir. Kocasi evz kizarak kendisine “

sen bana annemin sirti gibisin” dediginde Havle musluman bir kadindi. Bu soz, put perest Araplar

tarafindan kocayi evlilik sorumluluklarindan ozgur kilan bir beyan olarak Kabul edilir, fakat esin evi

terk etmesine veya baska bir erkele evlenmesine izin verilmezdi. Kocasindan bu sozleri isiten Havle,

cok kotu durumdaydi ve kendi problemini anlatmak icin dogruca Hz. Peygambere gitti. Bir cikis

yolu olmadigi icin Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) onun sabr etmesi fikrindeydi. Havle askiya

alinmis evliligini kurtarmak icin Efendimize sikayet etmeye devam etti, cok gecmeden vahiy geldi

ve ilahi hukum, bu cahiliye gelenegine son verdi. Sureyede, kocasi konusunda Peygamber

Efendimizle tartisan Havleden hareketle Mucadile (tartisan kadin adi verildi).

Allah kocasi hakkinda seninle tartisan ve Allah’a sikayette bulunan kadinin sozunu isitti. Allah,

ikinizin birbirinizle konusmasini isitir. Cunku Allah isitendir gorendir (58:1). Kuran ‘a gore bir kadin

bizzat kendisi islamin Peygamberiyle bile tartisabilir. Cunku kimse ona sus deme hakkina sahip

degildir. Kocasini, dini ve hukuki meselelerde t다 referans olarak Kabul etme gibi bir

yukumlulugude yoktur. Sonra kadin, mescidde de konusabilir. Okadar ki, Hz. Omer gibi bir halifeyi

camide hutbe verirken, yanlis yaptiginda tashih bile edebilir.

Page 6: Islam

4) Bosanma

Uc dinde bosanmaya dair onemli olcude farkli tutumlar sergiler. Incil net bir sekilde evlilik

hayatinin sonu ermiyecegini soyler. Hz. Isa’nin,” Fakat ben size derimki zinadan baska bir sebetle karisini

bosayan kimse Onu zaniye yapmis olur, ve kim bosanmis kadinla evlenirse zina eder” (Matta 5:32)”

dedigine inanilir. Bu uzlasmaz ideal suphesiz butun insanligin hic bir zaman gerceklestiremedigi ahlaki

mukemmelligi gerektirir. Her nezanm esler evlilik hayatlarinin onarilamaz oldugunu anlarsa, ozaman

bosanmayi yasaklamayi onlara bir faydasi olmaz. Hasta bir evlilik birligini, eslerin kendi istekleri disinda

devam ettirmeye caklismak ne etkili ne de mantiki bir sey olur. Gunumuzde butun Hiristiyan dunyasinin

bosanmaya izin vermek zorunda kalmasina sasirmamak gerekir.

Obur taraftan Yahudilik kocaya bosanma hakkin vermek konusunda nettir. Bir adam bir kadin alip

onunla evlendigi zaman vaki olacak ki, onda utanilacak birsey bulundugu icin, kadin onun gozunde lutf

bulmazsa, onun icin bos kagidini yazacak ve onun eline verecek, ve onu evinden gonderecektir. Ve

evinden ayrildiktan sonra kadin gidip baska bir erkegin karisi olabilir. Ve sonraki adamda ondan nefret

ederse ve onun icin bos kagidini yazarsa ve onun eline verip onu evinden gonderirse yahut onu kendisine

kari olarak almis olan sonraki adam olurse; onu gondermis olan evvelki kocasi, kadin murdar edildikten

sonra onu kendisine tekrar kari olarak alamaz (Tesniye, 24:1-4). Islam, bosanma konusunda Hiristiyanlik

ve Yahudilik arasindaki orta yolu takip eder. Islama gore evlilik, mucbir sebep olmadigi muddetce

bozulmamasi gerekli kutsal bir bagdir. Esler, evlilikleri tehlikeye dustugunde mumkun olan butun careleri

denemekle emir olunmuslardir. Baska cikis yolu oldugu surecede bosanmaya basvurulmaz. Kisacasi,

Islam, bosanmayi kabul eder fakat, her vesilede ondan vazgecirmeye calisir. Kocaya talak (bosama)

hakkini verir. Kadina da, Yahudiligin aksine Islam, hul’ olarak bilinen sekilde evliligi sonra hakkinida

tanir. Hul veya muhale’a, bir bedel karsiligi bosanmadir. Kadin, evlenirken nikah hakki talep edebilir. Bu

hakki alan kadin bedelli veya bedelsiz olmak uzere mahkemeye basvurarak kocasini bosayabilir.

Hz. Muhammed (s.a.v)’e evliligini sona erdirmek isteyen bir kadin geldi ve kocasinin karakter ve

davranislarindan sikayetci olamadigini, fakat tek probleminin artik kendisi ile mukaranetten aciz olan

kocasini durustce sevmemesi oldugunu soyledi. Peygamberimiz “onun (mehir olarak verdigi bahceyi)

tekrar verirmisin? Diye sordu. Kadinda : “evet” dedi. Peygamberimiz, ozaman erkege bahcesini geri

almasini ve evliligi sona erdirmesini emretti (Buhari).

Anlasiliyor ki bastan bosama hakki almamis bile olsa, musluman kadin kocasinin siddete

basvurmasi onu gereksiz yere terk etmesi, evlilik sorumlulugunu yerine getirememesi gibi mucbir

sebeplerden dolayi devam ettirmek istemedigi bir evliligi sona erdirmeye mecbur kalabilir.

Kisacasi islam musluman kadina esi benzeri olmayan haklar vermistir: O, hul yoluyla evliligi sona

erdirebilir ve bosanma davasi acabilir.

Peygamberimiz (s.av.) soyle buyurur:

Helaller icinde Allah’a en cirkin olani bosanmadir (Ebu Dvud).

Bir musluman erkek, sadece hoslanmadigi icin hanimini keyfi bosayamaz. Kuran ona hoslanmama

Page 7: Islam

duygu ve hisleri ile dolu oldugu durumlarda bile hanimina iyi muameleye emreder:

Onlarla iyi gecinin. Eger onlardan hoslanmazsaniz sizin hoslanmadiginiz bir seye Allah cok

hayirlar koymus olabilir ( 4:19).

Hz. Muhammed (s.a.v) benzeri talimatlar vermistir:

Inanan bir erkek inanan bir kadindan nefret etmesin. Bir huyunu sevmezse sevecegi bir digeri

mutlaka bulunur. (Muslum)

Muminlerin en hayirlisi ahlaken en guzel olanidir ve sizin en hayirliniz, eslerine karsi en iyi

davrananizdir. (Tirmizi)

5) Anneler

Kitab-I Mukaddes bir cok yerde anne babaya saygiyi ve iyi muameleyi emreder ve onlara saygisizlik

yapmayida yasaklar. Mesela: “cunku babasina yahut anasina lanet eden her adam mutlaka oldurulecektir”

ve “hikmetli ogul babasini sevindirir akilsiz adam ise anasini hor gorur”.

Hz. Isa buralarda gecen sozleri ile, Allah katinda asil degerin iman ve kullukta yattigini anne

babada olsa iman ve kullugu olmayan veya az olanlarin digerleri derecesinde mevki sahibi

olamiyacaklarini ifade etmis olmaktadir. Allah sevgisi, butun sevgilerin onunde gelemli, anne baba

sevgisi, Allah sevgisi ve ona baliligin onune gecmemelidir.

Bununla birlikte, islamda anne babaya verilen seref, saygi ve hurmet essizdir. Kuran, anne babaya iyi

muameleyi Allah’a ibadetten sonra ikinci siraya koyar.

Rabbim yanliz kendisine ibadet etmenizi ve anne babaya kamil manada iylikte bulunmanizi

emretti. Eger ikisinden biri veya her ikisi senin yaninda iken ihtiyarlayacak olursa onlara karsi of bile

deme onlari azarlama. Onlara guzel soz soyle. Onlara aciyarak uzerlerine alacak gonulluluk kanatlarini

ger ve : “ Rabbim! Kucukken beni yetistirdikleri gibi, sende onlara oyle merhamet et!” de (17:23-34).

Bir adam Peygamber Efendimize gelip ey Allah’in resulu insanlar icinde hurmet etmeme en

layik kimdir? Diye sordu. Allah Rsulu annedir diye buyurdu. Adam “sonra kim?” diye sordu.

Peygamberimiz “annedir” dedi. Adam yine “sonra kim” diye sordu. Peygamberimiz “annedir” cevabini

verdi adam tekrar “sonra kim” diye sordu. Ozaman Peygamberimiz “ babadir” diye cevap verdi.

6) Evli Kadinin Durumu

Kitab-I Mukaddeste kendilerine mirastan hak taninmadigi icin dullar onceki toplumalrin en savunmasiz

kimseleri arasindaydi. Olmus kocanin erk다 akrabalari onun tum mirasina konardi. Ve bu mirastan dul

karisinida gecindirm다 durumundaydilar. Nevarki buda o akrabanin insafina kalmisti. Bu bakimdan

dulluk, duskunlugun sembolu olarak gorulurdu. Tekvin 38’e gore cocuksuz dul kadin. Evil olsa bile

kocasinin erk다 kardesi ile evlenm다 zorundaydi, boylece o olmus kardeisin neslini devam ettirir

onunadinin silinmesine mani olmus olurdu.

Islam oncesi putperest Araplarida benzer uygulamalara sahiptiler. Bir dul kadin, olenin erk다

mirascilari tarafindan alinacak terekenin bir parkas sayilirdi ve genellikle olen kimsenin diger esinden

Page 8: Islam

olma en buyuk erk다 ogluyla evlendirilrdi. Kuran bu uygulamayi sert bir sekilde tenkit ederk bu alcaltici

gelenegi kaldirdi.

Gecmiste olanlar haric, babalarinizin evlendigi kadinlarla evlenmeyin! Bu bir haysizlik igrenc birseydi

ne kotu bir yoldu ( 4:22).

Kitabi Mukaddes geleneginde ust rutbeli din adamlari, dul, bosanmis kadin veya fahiselerle

evlenemezdi.

Kuran ne dul kadini dusuk gorur, ne onunla evlenmeyi yasaklar, hatta onlarin korunup kollanmasi

islamda buyuk faziletlerdendir. Kuran onlarin evlenmeleri ile ilgili olarak duzenlemeler getirmistir.

Icinizden vefat edenlerin geriye biraktiklari esleri, kendilerini tutup dort ay on gun beklerler.

Surelerini doldurduklarinda kendi haklarinda mesru sinirlar cercevesinde verecekleri karardan ve ortaya

koyacaklari davranislarda dolayi size bir vebal yoktur. Allah her ne yaparsaniz hepsinden hakkiyla

haberdardir (2: 234).

7) Cok Kadinla Evlilik

Cok kadinla evlilik insanlik tarihi kadar eski bir uygulamadir. Kitab-I Mukaddes cok kadinla evliligi

yasaklamaz. Aksine mesrulugunu Kabul eder. Hz. Suleymanin cok sayida hanimi ve cariyesi oldugu

Kitab-I Mukaddeste gecer (1.Krallar, 11:3). Yine Hz. Davud’un da cok sayida hanimi ve cariyesi oldugu

zikredilir (2. Samuel, 5:13). Avrupa Yahudileri 16. asra kadar cok esliligi devam ettirdiler. Dogu

Yahudileride cok esliligin medeni hukuka gore yasak oldugu Israile gocunceye kadar bu uygulamayi

surdurduler. Fakat Israilde bazi durumlarda medeni hukuku gecersiz kilan dini hukuk altinda cok kadinla

evlilige izin verilmektedir.

Yeni ahit cok eslilik hakkinda ne der? Papaz Eugene Hillman bu konudaki eserinde “ incilin hic bir

yerinde evliligin tek esle olacagina veya cok esle evliligin yasak olduguna dair hic bir emir yoktur”

kaydini duser. Dahasi Hz. Isa kendi tolumunda cok eslilik yaygin olmasina ragmen buna karsi cikmistir.

Peder Hillman, St. Agustine’in “simdi bizim zamanimizda Roma adetlerine uymak icin baska bir es

almaya artik izin verilmemektedir” sozunu naklederek Roma kilisesinin Yunan Roman kulturune uymak

maksadi ile cok esliligi yasakladiginin altini cizer. Kuran cok esle evlilige izin verdi. Fakat bunu bir takim

kisitlamalarla kayit altina aldi:

Sayet yetimler hakkinda adaleti yerine getiremiyeceginizden korkarsaniz hosunuza giden baka

kadinlarla ikiser ucer ve dorder tane evlenebilirsiniz. Sayet aralarinda adaletsizlik yapmaktan korkarsaniz

bir tane ile yetinin (4:3).

Kuran es sayisini eslere esit ve adil muamele gibi siki sartlar altinda dortle sinirlandirir. Kuranin cok

esle evliligi zorlamasi veya cok esle evliligi ideal olarak takdir etmesi mumkun degildir. O zorlayici

sosyal ve ahlaki sebeplerin oldugu zaman ve durumlari nazara alarak cok esle evliligi bir izin bir ruhsat

olarak tanimistir. Yukaridaki Kuran ayetinin de isaret ettigi gibi islamda cok eslilik konusu pek cok

toplumda horlanan ve ezilen yetim ve dullara karsi toplumun gorevlerinden ayri bir sekilde anlasilamaz.

Butun zaman ve mekana hitap eden bir din olarak islam bu mucbir sorumluluklari gormemezlikten

Page 9: Islam

gelmemistir.

Gunumuzde pek cok modern toplumda kadin sayisi erkek sayisindan fazladir. Amerika’da

erkeklerden en az sekiz milyon fazla kadin vardir. Gueana gibi ulkelerde her yuz erkege yuz yirmi iki

kadin dusmektedir. Boyle bir dengesizlige karsi toplum ne yapmali? Degisik cozumler olabilir. Bazilari

muzmin bekarligi bazilarida kiz cocuklarinin diri diri gomulmesini tavsiye edebilir. Daha baskalarida

fahiselik, metreslik, evlilik disi iliskileri es cinsellik gibi cirkinlikleri bir cikis yolu gorebilir. Islamda

poligaminin karsilikli riza meselesi oldugunuda eklemek gerekir. Hic kimse bir kadini evli bir erkekle

evlenmeye zorlayamaz. Bunun yaninda bir kadin kocasinin baska bir kadinla evlenmemesini sart

kosabilir. Kitab-I Mukaddese gore cocuksuz dul kadin evil bile olsa kendi rizasi gerekmeksizin kocasinin

kardesi ile evlenmek zorundadir. (Tekvin 38:8-10)

Hic kimse Bati toplumlarinda metresin rolunu bilmiyor. Bu acidan Islam, temelden serefli bir dindi.

O toplumun ahlakini korumak icin butun gizli iliskileri siddetle yasaklar.

8) Basortusu

Yahudi ve Hiristiyan geleneklerinde basortusu diye birseyin olmadigi dogrumudur?

Haham Dr. Menachem M.Brayer (Yeshiva Universitesi Kitab-I Mukaddes literature Profosoru)

Yahudi hukuku litareturune gore topluma cikan Yahudi kadinin bazi zamanlar tek gozu haric butun yuzu

kapatan bir basortusu takmasinin gelenek oldugunu yazar.

“Basi acik disari cikmak Israil kizlarina yakismaz” “lanet, haniminin sacinin gorunmesine izin veren

erkege olsun… kendini guzel gostermek icin sacini acik birakan kadin yoksulluk getirir.”

Basortusu bir kadinin sayginligini ve sosyal konumunu ifade ederdi. Alt siniflardan kadinlar cogu

zaman yuksek sinif izlemini vermek icin basortusu takarlardi. Bugun cogu dindar yahudi kadini sinagog

disinda basini ortmez.

Katolik rahibelerin bin yildan beri baslarini kapadiklari bilinmektedir. St, Paule basortusune dair bazi

ilginc aciklamalarda bulunur: Paule’in kadini ortme mantigi Tanrinin sureti ve yuceltilmesinin simgesi

olan erkegi kendisi icin ve kendisinden yaratilan kadin uzuerindeki otoritesinin remzi oldugu tezine

dayanir. Bugunku Katolik kilise kanunlari arasinda kadinlarin kilisedeyken baslarini ortmelerini

gerektiren madde vardir. Yukaridaki delillerden Islamin basortusunu icat etmedigi ortaya cikar. Islam

inanan erkek ve kadinlarin bakislarini sakinmalarini iffetlerini korumalarini ve inanan kadinlarin basortu

kullanmalarini ister.

Mumin erkeklere soyle: gozlerini bakilmasi yasak olandan cevirsinler, irzlarini korusunlar, mumin

kadinlara da soyle: gozlerini bakilmasi yasak olandan cevirsinler, iffetlerini korusunlar. suslerini

kendiliginden gorulen kismi mustesna acmasinlar. Basortulerini yakalarinin uzerine koyup ortsunler.

Kuran basortusunun iffet icin gerekli oldugunu acikca ifade eder. Iffet neden onemlidir? Kuran

bunuda aciklar: “ Ey Peygamber!

Eslerine, kizlarina ve muminlerin kadinlarina soyle disari cikarken ortulerini ustlerine alsinlar ki

bilinip incitilmesinler.”24/

Page 10: Islam

Iffet kadini bugunun toplumlarinda en cok ve cok yaygin bicimde maruz bulundugu tacizlerden

korur. Kadinin bizzat tacize sebebiyet vermesinin de sebebidir iffet kalkandir.

Diger geleneklerin aksine islamda basortusu ne erkekgin kadin uzerindeki otoritesini need kadinin

erkege kullugunu simgeler.

Kuran kadinlarin vucutlarini ve itibarlarini korumayla okadar ilgilenirki iffetli bir kadini iffetsilikle

suclayan agir sekilde cezalandirir.

Yasadigimiz toplumda bazi seyleri anlamak gercekten cok zor. Giyimde konusamada ve

davranislarda hem erkekler hemde kadinlar icin iffet kulturune asiri derecede ihtiyac var. 마냐 takdirde

ic karartici istatislikler gunden gune dahada kara bir tablo ortaya koyacak ve malesef kadinlar bu

uygulamanin cezasini odeyecekler.