in vitro evaluation of microleakage properties of...

9
ARAŞTIRMA (Research) ÖZET ABSTRACT Amaç: Sunulan in vitro çalışmada; Celay Plus Copy- Milling sistemi kullanılarak yapılan direkt ve indirekt seramik inley restorasyonlar ile nanokompozit rezin kullanılarak yapılan direkt kompozit restorasyon ve indirekt kompozit inleylerin, mikrosızıntı özellikleri açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: 40 adet çekilmiş, çürüksüz, insan daimi 3. molar dişi rasgele 4 gruba ayrılarak (n=10/grup) sınıf II kaviteler hazırlandı. Grup I örnek- lere direkt nanokompozit rezin restorasyon (Filtek Supreme Universal, 3M ESPE, USA), Grup II örnek- lere indirekt kompozit restorasyon, Grup III örneklere Celay Plus sistem (Mikrona Technologie AG, Swiss) kullanılarak kopyalama işlemi ile direkt, Grup IV örneklere indirekt seramik inleylerle restorasyonlar yapıldı. Mikrosızıntı testinden elde edilen sonuçların istatistiksel analizi Kruskal-Wallis ve Mann Whitney U testleri ile yapıldı. Bulgular: Kullanılan materyaller ve yöntemler mik- rosızıntı açısından karşılaştırıldığında, okluzal ve gin- givalde, en düşük sızıntı değerleri direkt kompozit ve indirekt kompozit inley, ardından indirekt seramik inley gruplarında gözlenmiş, en fazla sızıntı direkt seramik inley grubunda tespit edilmiştir. İstatistiksel olarak gruplar arasında anlamlı farklılık olmadığı saptanmıştır (p>0.05). Tüm gruplarda gingival kenar- Aim: The aim of this in vitro study was to evaluate microleakage properties of ceramic inlay restorations prepared with direct and indirect methods using Celay Plus copy-milling system, direct nanofilled composite resin restorations and indirect nanofilled composite resin inlays. Material and Method: Forty freshly extracted, non- carious, human 3rd molar teeth were randomly distributed to four groups (n=10/group). Class II inlay cavities were prepared and then Group I specimens were restored with nanofilled composite resin (Filtek Supreme Universal, 3M ESPE, USA); indirect com- posite inlays were prepared for Group II; ceramic inlays produced with Celay Plus copy-milling system (Mikrona Technologie AG, Swiss) using both direct (Group III) and indirect technique (Group IV). The specimens were sectioned and the microleakage of basic fuchsine dye at occlusal and gingival margins was scored using a five-step scale. The data were evaluated with Kruskal-Wallis and Mann Whitney U tests (p<0.05). Results: Direct composite restorations and indirect composite inlays performed the lowest occlusal and gingival microleakage scores, followed by the indirect ceramic inlay group and the highest scores were observed in direct ceramic inlay group. The differen- Hacettepe Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt: 31, Sayı: 3, Sayfa: 15-23, 2007 Nanokompozit Rezin ve Feldspatik Seramik Direkt ve İndirekt Restorasyonların Mikrosızıntı Özelliklerinin İn Vitro Değerlendirilmesi In vitro Evaluation of Microleakage Properties of Nanofilled Composite Resin and Feldspathic Ceramic Inley Restorations *Dr. Rana CİĞER ÖZDEMİR, *Prof.Dr. Özlem TULUNOĞLU, **Doç.Dr.İbrahim TULUNOĞLU * Gazi Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı **Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı * Gazi Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Destekleme Programı ile desteklenmiştir (03/2002-09 )

Upload: trinhnhi

Post on 15-Apr-2019

221 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

ARAŞTIRMA (Research)

ÖZET ABSTRACT

Amaç: Sunulan in vitro çalışmada; Celay Plus Copy-Milling sistemi kullanılarak yapılan direkt ve indirekt seramik inley restorasyonlar ile nanokompozit rezin kullanılarak yapılan direkt kompozit restorasyon ve indirekt kompozit inleylerin, mikrosızıntı özellikleri açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: 40 adet çekilmiş, çürüksüz, insan daimi 3. molar dişi rasgele 4 gruba ayrılarak (n=10/grup) sınıf II kaviteler hazırlandı. Grup I örnek-lere direkt nanokompozit rezin restorasyon (Filtek Supreme Universal, 3M ESPE, USA), Grup II örnek-lere indirekt kompozit restorasyon, Grup III örneklere Celay Plus sistem (Mikrona Technologie AG, Swiss) kullanılarak kopyalama işlemi ile direkt, Grup IV örneklere indirekt seramik inleylerle restorasyonlar yapıldı. Mikrosızıntı testinden elde edilen sonuçların istatistiksel analizi Kruskal-Wallis ve Mann Whitney U testleri ile yapıldı.

Bulgular: Kullanılan materyaller ve yöntemler mik-rosızıntı açısından karşılaştırıldığında, okluzal ve gin-givalde, en düşük sızıntı değerleri direkt kompozit ve indirekt kompozit inley, ardından indirekt seramik inley gruplarında gözlenmiş, en fazla sızıntı direkt seramik inley grubunda tespit edilmiştir. İstatistiksel olarak gruplar arasında anlamlı farklılık olmadığı saptanmıştır (p>0.05). Tüm gruplarda gingival kenar-

Aim: The aim of this in vitro study was to evaluate microleakage properties of ceramic inlay restorations prepared with direct and indirect methods using Celay Plus copy-milling system, direct nanofilled composite resin restorations and indirect nanofilled composite resin inlays.

Material and Method: Forty freshly extracted, non-carious, human 3rd molar teeth were randomly distributed to four groups (n=10/group). Class II inlay cavities were prepared and then Group I specimens were restored with nanofilled composite resin (Filtek Supreme Universal, 3M ESPE, USA); indirect com-posite inlays were prepared for Group II; ceramic inlays produced with Celay Plus copy-milling system (Mikrona Technologie AG, Swiss) using both direct (Group III) and indirect technique (Group IV). The specimens were sectioned and the microleakage of basic fuchsine dye at occlusal and gingival margins was scored using a five-step scale. The data were evaluated with Kruskal-Wallis and Mann Whitney U tests (p<0.05).

Results: Direct composite restorations and indirect composite inlays performed the lowest occlusal and gingival microleakage scores, followed by the indirect ceramic inlay group and the highest scores were observed in direct ceramic inlay group. The differen-

Hacettepe Dişhekimliği Fakültesi DergisiCilt: 31, Sayı: 3, Sayfa: 15-23, 2007

Nanokompozit Rezin ve Feldspatik Seramik Direkt ve İndirekt Restorasyonların Mikrosızıntı Özelliklerinin İn Vitro

Değerlendirilmesi

In vitro Evaluation of Microleakage Properties of Nanofilled Composite Resin and Feldspathic

Ceramic Inley Restorations

*Dr. Rana CİĞER ÖZDEMİR, *Prof.Dr. Özlem TULUNOĞLU, **Doç.Dr.İbrahim TULUNOĞLU

* Gazi Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı**Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı

* Gazi Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Destekleme Programı ile desteklenmiştir (03/2002-09 )

16

GİRİŞ

Estetik kavramına olan ilginin artmasıyla arka grup dişlerin restorasyonu amacıyla kullanılan materyallerde ve tekniklerde de önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Kompozit restorasyonların ma-teryal özellikleri nanokompozitlerin üretilmesiyle iyileştirilmiş, polimerizasyon büzülmesi miktarı azaltılmış, arka grup dişlerde hibrid kompozitler kadar güvenle kullanılabilecek, mikrofil kom-pozitler kadar iyi parlatılabilirliğe sahip ve geniş renk skalaları ile hastaların estetik taleplerini karşılayabilecek nanokompozit restoratif matery-aller kullanıma sunulmuştur.

İdeal bir restoratif materyal yüksek bağlanma kuvveti sağlamalı ve mikrosızıntıyı ortadan kal-dırmalıdır1-6. Ancak günümüze kadar mikrosı-zıntıyı tamamen önleyen bir restoratif materyal geliştirilememiştir7-10.

Kompozit restorasyonların aşınma direnci ve kenar uyumunda gözlenen sorunların giderilme-si için bu materyallerin indirekt inley yöntemi ile yapılmaları önerilmiştir. Konuyla ilgili uzun dö-nem çalışmaları11,12 az sayıda olmakla birlikte, bir uzun dönem takip çalışmasında Wassell ve arkadaşları13, indirekt kompozit inleylerin direkt kompozit restorasyonlara göre avantajlı olmadı-ğını bildirmektedirler.

Kompozit inleyler yapım tekniklerinin kolay ve ucuz olması, kolay tamir edilebilmeleri gibi avantajlarının yanı sıra, aşınma dirençlerinin dü-şük olması ve aşırı okluzal kuvvetlere maruz ka-lan geniş yüzeylerde kullanımlarının kısıtlı olması gibi dezavantajlara sahiptirler14. Kompozit inley-lerin klinik ömrünün seramik inleylerden daha kısa olduğu da rapor edilmiştir15.

Seramik inleyler ise görünüm, dayanıklılık, aşınma direnci, biyouyumluluk ve dişle benzer termal davranış açısından kompozitlerden daha üstün özelliklere sahiptirler. Bununla birlikte de-rin preparasyon gerektirmeleri, karşıt dişte aşın-maya neden olmaları, kontrol sırasında kırılabil-meleri ve tamire izin vermemeleri, maliyetlerinin yüksek olması gibi dezavantajları mevcuttur16.

İnley restorasyonların yapımı amacıyla kulla-nılan materyaller ve yöntemlerdeki çeşitliliğinin artması, inley restorasyonlarda başarıyı incele-yen çalışmalarda sayıca artışa neden olmuştur17.

Tam seramik sistemlerin üretiminde kullanı-lan CAD-CAM teknolojisinin yanısıra, bir copy-milling yöntemi olan Celay Plus Sistem (Mikrona Technologie AG, Swiss), Eidenberg ve arkadaşla-rı tarafından, İsviçre Zürih Üniversitesinde mik-ro-teknoloji kullanılarak geliştirilmiştir18,19.

Celay Plus sisteminde tam seramik restoras-yonların hazırlanması, pantograf benzeri bir ci-

ANAHTAR KELİMELER

Mikrosızıntı, Nanofil kompozit, Seramik, İnley restorasyon

KEYWORDS

Microleakage, Nanofilled composite, Ceramic, Inlay restoration

lardaki mikrosızıntı değerleri, okluzal kenarlardaki mikrosızıntı değerlerinden yüksektir ve farklılık ista-tistiksel olarak anlam bulunmuşur (p<0.05).

Sonuç: Sınıf II kavitelerde hazırlanan, kompozit res-torasyonların seramik restorasyonlardan daha düşük sızıntı değerleri verdikleri, ancak özellikle gingival sızıntının kullanılan materyal ya da yöntemlerle engel-lenemediği saptanmıştır.

ces between the microleakage values of test groups were not statistically significant (p>0.05). The gingival microleakage scores were higher than occlusal scores in all groups and the differences were statistically significant (p<0.05).

Conclusion: Although nanofilled composite resin groups performed lower microleakage scores than ceramic groups, none of the materials and methods still can prevent, especially gingival microleakage, in Class II restorations.

17

hazda, kopyalama ve milling işlemiyle yapılmak-tadır. Bu sistemde ana malzeme olarak, direnç ve abrazyon gibi mekanik özellikleri geliştirilmiş, endüstriyel olarak hazırlanmış çeşitli seramik bloklar kullanılmaktadır20-22.

Yapılan literatür incelemesinde, Sınıf II kavite-lerde, farklı yöntemlerle hazırlanmış rezin siman-larla yapıştırılan seramik inleylerin restorasyon marjinlerinde sızıntıyı inceleyen birçok çalışma 4,5,7,9,21,22 bulunduğu saptanmış bununla birlikte, direkt kompozit, indirekt kompozit inley, direkt ve indirekt seramik inleylerin mikrosızıntı yönün-den karşılaştırıldığı bir çalışma bulunamamıştır.

Bu in vitro çalışmada Celay Plus sistem kul-lanılarak direkt ve indirekt yöntemle prefabrike feldspatik seramik bloklardan üretilen seramik inley restorasyonlar ile nanokompozit rezinden yapılan direkt kompozit ve indirekt kompozit in-ley restorasyonların, Sınıf II kavitelere uygulana-rak mikrosızıntı özelliklerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

GEREÇ ve YÖNTEM

Bu çalışmada 40 adet çekilmiş, çürüksüz, insan daimi 3. molar dişi kullanıldı. Dişler çekil-dikten sonra üzerindeki yumuşak doku artıkları bisturi ile temizlenerek deney aşamasına kadar %0.1’lik timol içeren izotonik salin solüsyonun-da bekletildi (10±6 gün). Çalışma grupları oluş-

turulurken dişler rastgele 4 gruba (n=10/grup) ayrıldı. Çalışmada kullanılan restoratif ve adeziv materyallerin gruplara göre dağılımı Tablo 1’de gösterilmektedir.

Tüm gruplardaki dişlere su soğutması altında, aerotöre takılan elmas frez (Diamant, Diatech, Swiss) ile sınırları minede, okluzal genişliği buk-ko-lingual tüberküller arası mesafenin 1/3’ü, ap-roksimal bölgedeki genişliği bukko-lingual mesa-fenin 1/3’ü kadar, okluzal kavite derinliği 2 mm., aproksimal kavite derinliği mine-sement sınırın-da Sınıf II (OM) kaviteler açıldı. Direkt kompozit restorasyon uygulanacak kaviteler taban ve yan duvarlar arasındaki açı 90° olacak şekilde, Black kurallarına uygun olarak hazırlanırken, inley res-torasyonların yapılacağı kavitelerde, restorasyon-ların ve ölçünün rahat çıkabilmesi için, inley frez-leri (Komet, Brasseler, Germany) ile taban ve yan duvarlar arasında 6°’lik açı oluşturuldu ve kavite içerisindeki köşeler yuvarlaklaştırıldı.

Direkt kompozit restorasyon grubundaki dişler nanofil kompozit rezin (Filtek Supreme Universal Restorative A3.5 Body Shade, 3M ESPE, USA) ile restore edildi. Direkt kompozit restorasyonların yapımı sırasında Adper Single Bond (3M ESPE,USA) dentin adeziv uygulandı. Kompozit rezin materyal üretici firma önerileri doğrultusunda inkremental teknikle, önce taban ve lingual duvar, daha sonra bukkal duvar ve son olarak oklüzal yüzey oluşturulacak şekilde yerleş-

TABLO I

Çalışmada kullanılan materyallerin gruplara göre dağılımı

Restorasyon türü Restoratif MateryalÜretici Firma

Adeziv Materyal Üretici Firma

Direkt kompozit restorasyon

Filtek Supreme Universal, kompozit

rezin

3M ESPE, St. Paul, MN, USA

Adper Single Bond, dentin adeziv sistem

3M ESPE, St. Paul, MN, USA

İndirekt kompozit inley

Filtek Supreme Universal, kompozit

rezin

3M ESPE, St. Paul, MN, USA

Rely X ARC, adeziv rezin siman

3M ESPE, St. Paul, MN, USA

Direkt seramik inleyVıta Celay Blanks,

seramik blokVITA Zahnfabrik, Bad Säckingen,Germany

Rely X ARC, adeziv rezin siman

3M ESPE, St. Paul, MN, USA

İndirekt seramik inley

Vıta Celay Blanks, seramik blok

VITA Zahnfabrik, Bad Säckingen,Germany

Rely X ARC, adeziv rezin siman

3M ESPE, St. Paul, MN, USA

18

tirildi ve 10 saniye ışık (Ledmax3-Hilux, Benlioğ-lu, Türkiye) uygulanarak restore edildi. Restoras-yonların bitirme ve polisaj işlemleri elmas frez ve Sof-Lex (3M ESPE, USA) disklerle ıslak ortamda tamamlandı.

İndirekt kompozit inley grubundaki dişlerin kavite ölçüleri çift karıştırma tekniğiyle, polivi-nil siloksan ölçü maddesi (Imprint II Garant, 3M ESPE, USA) kullanılarak alındı. Alçı model elde edilmesinin ardından, bu modeller üzerinde, yine nanofil kompozit rezin (Filtek Supreme Universal Restorative A3.5 Body Shade, 3M ESPE, USA) kullanılarak, yalnızca oklüzalden 10 saniye ışık uygulamasıyla (Ledmax3-Hilux, Benlioğlu, Tür-kiye) polimerizasyonu sağlanan indirekt kompo-zit inley restorasyonlar yapıldı. İndirekt kompozit inleylerin kavitelere yapıştırılması için dual-cure adeziv rezin siman (RelyX ARC, 3M ESPE, USA), üretici firma önerileri doğrultusunda kulla-nıldı. Restorasyonların bitirme ve polisaj işlemleri elmas frez ve Sof-Lex (3M ESPE, USA) disklerle tamamlandı.

Direkt seramik inley grubundaki kavitelere direkt yöntemle, Celay Plus Sistem copy-milling cihazında (Mikrona Technologie AG, Swiss), prefabrike feldspatik seramik bloklardan (VITA Zahnfabrik, H.Rauter GmbH& Co. KG, Ger-many) hazırlanan seramik inley restorasyonlar uygulandı. Restorasyonların Celay Plus cihazın-da üretilmesi için gerekli olan pro-inley direkt olarak kaviteler üzerinde hazırlandı. Bu gruptaki kavitelere agar alkol esaslı izolatör ajan (Solant DI Separator, Coltène AG, Switzerland) iki kat halinde sürüldükten sonra pro-inley hazırlamak için özel olarak kullanılan otopolimerizan rezin materyal (Pattern Resin, GC Dental, Japan) ile örneklerin modelasyonu yapıldı. Elde edilen pro-inley, Celay ünitinin kopyalama odasına sabitlen-di. Diğer taraftaki aşındırma odasına Vita Celay blok yerleştirildikten sonra kopyalama odasına tarayıcı uçlar, aşındırma odasına ise tarayıcı uçla-rın karşılığı olan kesici frezler takılarak copy-mil-ling işlemi yapıldı. Son aşamada tüm yüzeylerde tarama ve kesim işleminin yapılıp yapılmadığının kontrol edilebilmesi için pro-inleye yüzey tozu

sıkılarak bitim freziyle son düzeltmeler yapıldı ve Vita Vacumat (VITA Zahnfabrik, H.Rauter GmbH& Co. KG, Germany) porselen fırınında, 935ºC ısıda yapılan glaze işleminin ardından res-torasyon tamamlandı.

İndirekt seramik inley grubunda kaviteler, in-direkt yöntem kullanılarak Celay Plus cihazında üretilen seramik inleylerle restore edildi. Kavi-telerin ölçüleri hidrofilik vinil polisiloksan ölçü maddesi (Imprint II Garant, 3M ESPE, USA), çift karıştırma tekniği ile kullanılarak alındı ve alçı modeller elde edildi. Rezin materyalden (Pattern Resin, GC Dental, Japan) hazırlanan proinle-yin modele yapışmasını önlemek için agar alkol esaslı izolatör ajan (Solant DI Separator, Coltène AG, Switzerland) iki ince tabaka halinde fırçay-la kaviteye sürüldü. Pro-inleyin elde edilmesinin ardından seramik inleyin yapım, bitirme ve kavi-teye yapıştırılması işlemleri direkt seramik inley grubunda kullanılan materyaller ve yöntemlerle tamamlandı. Direkt ve indirekt yöntemle yapılan seramik inley örneklerinin iç yüzeylerine, bağ-lanmayı arttırmak için 60 sn süreyle % 5’lik hid-roflorik asitle (Ceramic Etchant, Ceramco, USA) pürüzlendirme yapıldı. Seramik inleylerin kavite-ye yapıştırılması için de dual-cure adeziv rezin si-man (RelyX ARC, 3M ESPE, USA), üretici firma önerileri doğrultusunda kullanıldı.

Tüm gruplara ait örnekler 5°C (± 1°C) ile 55°C (± 1°C) sıcaklığındaki su banyoları arasında 500 kez termal siklusa (Nüve San. Mal. İmalat ve Tic. AŞ, Türkiye) tabi tutuldu. Termal siklusu takiben restorasyon dışındaki bölgelerden boya penetras-yonu olmaması için dişlerin apeksleri kompozit rezin ile kapatılarak restorasyon marjinine 1 mm. uzaklıkta olacak şekilde tüm yüzey tırnak cilası ile kaplandı ve kurutulmasının ardından ikinci kat tırnak cilası uygulandı. Örnekler bazik fuksin so-lüsyonuna konuluncaya kadar oda ısısında, distile su içerisinde saklandı. Tüm örnekler, % 0,5’lik bazik fuksin solüsyonunda 24 saat bekletildikten sonra akan su altında yıkanıp, tırnak cilası ultra-sonik scaler ile uzaklaştırıldı. Dişler şeffaf akrilik rezine gömülerek mikrotom cihazı (Micracut Pre-cision Cutter, Metkon Instruments Ltd, Türkiye)

19

ile restorasyonları ortadan ikiye ayıracak şekilde, mesio-distal yönde kesilerek restorasyonların her iki kesiti de skorlandı. Boya penetrasyonu optik steromikroskop (Nikon, Eclips E600, Japan) kul-lanılarak x40 ve x20 büyütme ile değerlendiril-di. Lucena-Martin ve arkadaşlarının17 yaptıkları çalışmada olduğu gibi, her iki kesitten gingival ve okluzal bölgeler için elde edilen en yüksek de-ğerler, ilgili restorasyonun mikrosızıntı skorları olarak kaydedildi.

Okluzal bölgede boya penetrasyonunun de-ğerlendirilmesi için şu skala kullanıldı:

0= Boya penetrasyonu yok

1= Kavite derinliğinin ½’si veya daha azı ile sınırlı boya penetrasyonu

2= Kavite derinliğinin ½’sinden fazlasını içe-ren boya penetrasyonu

3= Kavite tabanının ½’sini içeren boya pe-netrasyonu

4= Kavite tabanının ½’sinden fazlasını içeren boya penetrasyonu

Gingival bölgede boya penetrasyonunun de-ğerlendirilmesinde ise şu skala kullanıldı:

0= Boya penetrasyonu yok

1= Kavite tabanının ½’sini içeren boya penet-rasyonu

2= Kavite tabanını içeren boya penetrasyonu

3= Aksiyal duvarın ½’sini içeren boya penet-rasyonu

4= Aksiyal duvarın ½’sinden fazlasını içeren boya penetrasyonu

Mikrosızıntı testinden elde edilen sonuç-lar SPSS 11.5.0 (SPSS Inc., Chicago, Illinois 60606, USA) yazılımı kullanılarak Kruskal-Wallis ve Mann Whitney U testleri ile istatistiksel olarak değerlendirildi.

BULGULAR

Direkt kompozit restorasyon, indirekt kompo-zit inley, direkt seramik inley ve indirekt seramik inley restorasyonların okluzal ve gingival bölge-

lerindaki mikrosızıntı özelliklerinin değerlendiril-mesinden elde edilen sonuçlar Tablo 2 ve Tablo 3’te gösterilmiştir.

Direkt kompozit restorasyon grubunda (Re-sim 1) kavitelerin okluzal kenarlarında mikrosı-zıntı gözlenmezken en az sızıntı indirekt kompo-zit inley grubunda (Resim 4), ardından indirekt seramik inley grubunda (Resim 6) gözlenmiş, en fazla sızıntı direkt seramik inley grubunda (Resim 3) tespit edilmiştir. Bu veri istatistiksel olarak de-ğerlendirildiğinde gruplar arasında okluzal kavite kenarlarındaki mikrosızıntı değerleri açısından anlamlı farklılık olmadığı bulunmuştur (p>0.05).

Gruplar gingival kavite kenarlarındaki mik-rosızıntı değerleri açısından karşılaştırıldığında ise yine en az mikrosızıntı direkt kompozit res-torasyon grubunda (Resim 2) gözlenirken, bu grubu indirekt kompozit inley (Resim 5) ve indi-rekt seramik inley grupları takip etmiştir. Direkt

TABLO II

Okluzal Kenardaki Mikrosızıntı Skorları

Restorasyon TürüMikrosızıntı Skorları

0 1 2 3 4

Direktkompozit 10 - - - -

İndirekt kompozit inley 9 1 - - -

Direkt seramik inley 7 2 1 - -

İndirekt seramik inley 8 2 - - -

TABLO III

Gingival Kenardaki Mikrosızıntı Skorları

Restorasyon TürüMikrosızıntı Skorları

0 1 2 3 4

Direkt kompozit 5 2 3 - -

İndirekt kompozit inley 4 3 1 2 -

Direkt seramik inley - 2 4 4 -

İndirekt seramik inley 2 1 6 1 -

20

RESİM 1

Direkt kompozit rezin restorasyon grubu okluzal sızıntı skor=0 (x20)

RESİM 2

Direkt kompozit rezin restorasyon grubu gingival sızıntı skor=0 (x20)

RESİM 3

Direkt seramik inley grubu okluzal sızıntı skor=1 (x20)

RESİM 4

Indirekt kompozit inley grubu okluzal sızıntı skor=0 (x20)

RESİM 6

İndirekt seramik inley grubu okluzal sızıntı skor=1 (x20)

RESİM 5

İndirekt kompozit rezin restorasyon grubu gingival sızıntı skor=2 (x20)

21

seramik inley grubunda tüm örneklerin kavite gingival kenarlarında farklı derecelerde mikro-sızıntı olduğu bulunmuştur. Bu veri istatistiksel olarak değerlendirildiğinde gruplar arasında gin-gival kavite kenarlarındaki mikrosızıntı değerleri açısından anlamlı farklılık olmadığı saptanmıştır (p>0.05).

Tüm gruplarda gingival kenarlardaki mikro-sızıntı değerleri okluzal kenarlardaki mikrosızıntı değerlerinden yüksektir ve bu farklılıklar istatis-tiksel olarak anlamlıdır (p<0.05).

TARTIŞMA

Bir restoratif materyalin mikrosızıntı direncini belirleyen etkenlerden önemli birisinin C-faktör (konfigürasyon faktörü) olduğu, C-faktörün kavi-tedeki bağlı yüzey alanının serbest yüzey alanına oranını ifade ettiği, materyaller tek bir yüzeye bağlandığında ayrılmadan kalabileceği, pek çok yüzeye bağlandığında ise bu yüzeylerden birin-de veya daha fazlasında diş dokusu ile ayrılmalar meydana gelebileceği ve C-faktörün daha fazla önem kazanacağı bildirilmiştir3.

Hansen ve Asmussen25 konfigürasyon fak-tör oranındaki artışın marjinal gap oluşumunu da arttıracağını ifade etmişlerdir. Sunulan çalış-mada tüm restorasyonlar Sınıf II kavitelere uy-gulandığından C-faktörün önem kazandığı ve bu durumun mikrosızıntı değerlerini olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülmektedir.

C faktörü aynı zamanda, küçük ve çok yüz-lü objelerin copy milling sistemi ile biçimlendi-rilmesinde de sorun yaratabilir. Diğer yandan, kompozit rezin yapıların boyutsal stabilitelerinin içerdikleri doldurucu miktarı ve tipi ile ilişkisini inceleyen pek çok çalışma mevcuttur3,22,24,26. Or-ganik matriksleri benzer yapıda olmakla birlikte, rezin simanlar, restoratif kompozit materyallere göre daha az doldurucu içermekte, kullanıldıkları restorasyon-diş ara yüzünün genişliği ile doğru orantılı olarak lineer büzülme miktarları artmak-tadır. Copy-milling sistemi ile oluşturulan direkt ve indirekt inleylerin marjinal uyumlarının mikro-sızıntıya etkisi bu temel nedene bağlı olarak çok

önem kazanmaktadır. Copy-milling sisteminde duplikat restorasyonun bitimi hakkında karar CAD-CAM sistemlerinden farklı olarak tamamen kullanıcıya bağlıdır. Bu nedenle bu çalışmada ör-nekler deneyimli bir Celay sistem kullanıcısı tara-fından hazırlanarak kullanıcıya bağlı olan yapım hataları minimize edilmiştir.

Kompozit rezin restorasyonlarda karşılaşılan en büyük problemlerden birinin polimerizasyon büzülmesi olduğu birçok çalışmada belirtilmekte-dir. Bununla birlikte, bu problemi en aza indirmek üzere önerilen adeziv inley uygulamalarında da birtakım sorunlarla karşılaşılabilmektedir. Prepa-re edilen dişin laboratuvar ortamına taşınabilmesi için gerekli ölçü işlemi sırasında veya sonrasında inley restorasyonun dişe adaptasyonunda sorun yaratabilecek boyutsal değişiklikler meydana gelebilmektedir. Bu değişiklikler çoğunlukla ap-roksimal basamak bölgelerinde görülmektedir 25. Aproksimal basamak bölgesinde kenar uyumu-nun bozulmasına neden olan bu probleme bağlı olarak mikrosızıntıda artış görülebilmektedir. Bu durumun çalışmada, indirekt inley gruplarında daha belirgin olmak üzere, tüm gruplarda gingi-val sızıntı skorlarının okluzal sızıntı skorlarından istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek olması-nın nedenlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz.

Diş yapısı ve restoratif materyal arasındaki fi-ziksel farklılıklardan kaynaklanan aralık oluşumu ve buna bağlı oluşan mikrosızıntı en çok mine-sement sınırında ve apikalinde yer alan dentin bölgesinde gözlenmektedir26,27. Kavite kenarları mine-sement sınırında veya altında sonlandı-ğında mevcut materyal ve yöntemlerle sızıntının önlenemediği, orta veya şiddetli derecede mik-rosızıntı gözlendiği bildirilmiştir26. Yapılan bazı in vitro çalışmalarda, mine-sement sınırı altında sonlanan restorasyonlarda, kompozit inleyler ile, direkt kompozit restorasyonlara göre daha az sı-zıntı elde edilebileceği bildirilmiş olmakla birlikte 28,29 aralarında herhangi bir farklılık olmadığını gösteren klinik çalışmalar da mevcuttur14.

Hahn ve arkadaşları31, seramik inleylerle yap-tıkları çalışma sonucunda, okluzal kenarlarda

22

asit-etch tekniğin kullanımı ile restorasyon-diş yüzeyi arasında sıkı bir bağlanma sağlandığını, gingival kenarlarda ise mine-sement sınırında düzgün şekilde yerleştirilen seramik inleylerde bile mükemmel adaptasyon gözlenemediğini ifa-de etmişlerdir. Bir başka çalışmada Abboud ve arkadaşları 32 tam seramik restorasyon kenarla-rının gingival marjinde veya üzerinde ve mine-de sonlandırılması gerektiğini, seramiğin resin siman ile mineye bağlanma kuvvetinin fosforik asit uygulamasının etkisi ile oluştuğunu ve res-torasyon kenarları dentinde bitirildiğinde dentin adezivlerin daha düşük bağlanma kuvveti sağla-ması nedeni ile bu bölgede mine kenarlarına göre daha zayıf bağlanma elde edilebildiğini bildirmiş-lerdir. Bu sonuçlar, çalışmamızda gingival sızıntı değerlerinin okluzal sızıntı değerlerinden yüksek bulunmasının nedenselliğini açıklar niteliktedir.

Ferrari ve Davidson33, mine-sement sınırın-da yer alan, sağlam dentin yapısından farklı ve ince bir sement tabakasıyla kaplı olan, 200–300 μm kalınlığında bir ‘dış tabaka’ tanımlamışlardır. Dentin adeziv uygulamalarında bu bölgede düz-gün olmayan hibrid tabaka ve az sayıda rezin tag oluşumu görülmektedir. Bu tabakanın hipomine-ralize ve hiperorganik yapıda olmasının bağlan-ma kalitesini azalttığı ve orta veya şiddetli mikro-sızıntıya neden olduğu hipotezi çalışmamızda da mine-sement sınırında sonlanmış olan gingival kavite kenarlarında bulunan sızıntı değerlerinin okluzal sızıntıdan fazla olmasını açıklayabilecek bir diğer görüştür.

Karaağaçlıoğlu ve arkadaşları34, gingivalde mine-sement sınırı altında sonlanan Sınıf II ka-vitelerin yarısını Ceramco II porselen, diğer yarı-sını indirekt yöntemle hazırlanan SR-Isosit rezin inley materyali ile restore ederek kenar sızıntısını değerlendirmişlerdir. Çalışma sonunda porselen ve rezin inley grupları arasında istatistiksel açı-dan anlamlı farklılık olmadığını bildirmişlerdir. Sunulan çalışmada da, kompozit ve seramik materyaller mikrosızıntı özellikleri açısından kar-şılaştırıldığında, okluzal ve gingival kavitelerde, gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark-lılık bulunmamıştır (p>0.05).

SONUÇ

Sınıf II kaviteler söz konusu olduğunda, gingival basamağın mine-sement çizgisinde ya da daha altında sonlandığı kavitelerde mik-rosızıntıda artış olduğu; kompozit ve seramik materyaller ile bu materyallerin direkt ya da indirekt yöntemle uygulandığı restorasyonlar arasında mikrosızıntı özelliği açısından an-lamlı farklılık gözlenmediği ifade edilebilir.

KAYNAKLAR

1. Alani AH, Toh CG. Detection of Microleakage around Dental Restorations: A Review. Oper Dent 1997; 22: 173–185.

2. Bullard RH, Leinfelder KF, Russel CM. Effect of Coefficient of Thermal Expansion on Microleakage. J Am Dent Assoc 1988; 116: 871–874.

3. Franco EB, Gonzaga Lopes L, Lia Mondelli RF, da Silva e Souza MH Jr, Pereira Lauris JR. Effect of the Cavity Configuration Factor on the Marginal Microleakage of Esthetic Restorative Materials. Am J Dent 2003; 16: 211–214.

4. Prati C, Nucci C, Montanari G. Shear Bond Strength and Microleakage of Dentin Bonding Systems. J Prosthet Dent 1991; 65: 401–407.

5. Rossomando KJ, Wendt SL Jr. Thermocycling and Dwell Times in Microleakage Evaluation for Bonded Restorations. Dent Mater 1995; 11: 47–51.

6. Trowbridge HO. Model Systems for Determining Biologic Effects of Microleakage. Oper Dent 1987; 12: 164–172.

7. Fortin D, Swift EJ Jr, Denehy GE, Reinhardt JW. Bond Strength and Microleakage of Current Dentin Adhesives. Dent Mater 1994; 10: 253–258.

8. Pashley DH. Clinical Considerations of Microleakage. J Endod 1990; 16: 70–77.

9. Tangsgoolwatana J, Cochran MA, Moore BK, Li Y. Microleakage Evaluation of Bonded Amalgam Restorations: Confocal Microscopy versus Radioisotope. Quintessence Int 1997; 28: 467–477.

10. Taylor MJ, Lynch E. Microleakage. J Dent 1992; 20: 3–10.

11. Collins CJ, Bryant RW. Clinical Evaluation of Posterior Composite Resin Restorations: Eight-Year Findings. J Dent Res 1995; 74: 404 (Abstract #31).

12. Van Dijken JWV. 5–6 Year Evaluation of Direct Composite Inlays. J Dent Res 1994; 73: 327 (Abstract #1801).

13. Wassell RW, Walls AW, McCabe JF. Direct Composite Inlays versus Conventional Composite Restorations: Three-Year Clinical Results. Br Dent J 1995; 179:343–349.

23

14. Schmidseder J. Color Atlas of Dental Medicine Aesthetic Dentistry. Thieme, Stuttgart, New York, 2000.

15. Roulet JF. Benefits and Disadvantages of Tooth-Coloured Alternatives to Amalgam. J Dent 1997; 25: 459–473.

16. Bergman MA. The Clinical Performance of Ceramic Inlays: A Review. Aust Dent J 1999; 44: 157–168.

17. Lucena-Martin C, Gonzalez-Rodriguez MP, Ferrer-Luque CM, Robles-Gijon V, Navajas JM. Influence of Time and Thermocycling on Marginal Sealing of Several Dentine Adhesive Systems. Oper Dent 2001; 26: 550-555.

18. Peutzfeldt A. Indirect Resin and Ceramic Systems. Oper Dent Supplement 2001; 6: 153–176.

19. Jones DW. Development of Dental Ceramics: An Historical Perspective. Dent Clin North Am 1985; 29: 621–644.

20. Kelly JR, Nishimura I, Campbell SD. Ceramics in Dentistry: Historical Roots and Current Perspectives. J Prosthet Dent 1996; 75: 18–32.

21. Kreulen CM, Moscovich H, Dansen KA, Creugers NHJ. Time and Motion Study on Class II Copy-Milled Ceramic Inlays. J Dent 2000; 28: 429–436.

22. Thordrup M, Isidor F, Hörsted- Bindslev P. A 3 Year Study of Inlays Milled from Machinable Ceramic Blocks Representing 2 Different Inlay Systems. Quintessence Int 1999; 30: 829–836.

23. Trushkowsky RD. Ceramic Inlay Fabrication with Three- Dimensional Copy Milling Technology-Celay. Compend Contin Educ Dent 1998; 19: 1077–1084.

24. Lucena-Martin C, González-Rodríguez MP, Ferrer-Luque CM, Robles-Gijón V, Navajas JM. Influence of Time and Thermocycling on Marginal Sealing of Several Dentin Adhesive Systems. Oper Dent 2001; 26: 550–555.

25. Hansen EK, Asmussen E. Cavity Preparation for Restorative Resins used with Dentin Adhesives. Scand J Dent Res 1985; 93: 474–479.

26. Molin MK, Karlsson SL. The Fit of Gold Inlays and Three Ceramic Inlay Systems. Acta Odontol Scand 1993; 51: 201–206.

27. Beznos C. Microleakage at the Cervical Margin of Class II Cavities with Differnet Restorative Techniques. Oper Dent 2001; 26: 60–69.

28. Malmström H, Schlueter M, Roach T, Moss ME. Effect of Thickness of Flowable Resins on Marginal Leakage in Class II Composite Restorations. Oper Dent 2002; 27: 373–380.

29. Dietschi D, De Siebenthal G, Neveu-Rosenstand L, Holz J. Influence of the Restorative Technique and New Adhesives on the Dentin Marginal Seal and Adaptation of Resin Composite Class II Restorations: An In Vitro Evaluation. Quintessence Int 1995; 26: 717–727.

30. Robinson DB, Moore BK, Swartz ML. Comparison of Microleakage in Direct and Indirect Composite Resin Restorations In Vitro. Oper Dent 1987; 12: 113–116.

31. Hahn P, Schaller HG, Müllner U, Hellwig E. Marginal Leakage in Class II-Restorations after Use of Ceramic-Inserts Luted with Different Materials. J Oral Rehabil 1998; 25: 567–74.

32. Abboud M, Stark H, Koeck B. Integration of All-Ceramic Restorations in Reconstructive Prosthetic Dentistry: A Case Report. Quint Int 2004; 35: 103–107.

33. Ferrari M, Davidson CL. Sealing Performance of Scotchbond Multi-Purpose-Z100 in Class II Restorations. Am J Dent 1996; 9: 145–149.

34. Karaağaçlıoğlu L, Zaimoğlu A, Akören AC. Microleakage of Indirect Inlays Placed on Different Kinds of Glass Ionomer Cement Linings. J Oral Rehabil 1992; 19: 457–469.

İLETİŞİM ADRESİ

Doç Dr. İbrahim TULUNOĞLUHacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı 06100 Sıhhiye Ankara

Tel: 0312 324 6145 E-mail: [email protected]