ilahiy t fa ultesi •• dergisiisamveri.org/pdfdrg/d01529/1996_1/1996_1_sanverm.pdf334 mehmet...

16
SAKARYA A •• e ILAHIY T FA ULTESI DERGiSi 1996 1

Upload: others

Post on 24-Jan-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ILAHIY T FA ULTESI •• DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D01529/1996_1/1996_1_SANVERM.pdf334 Mehmet ŞANVER ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine

~-

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ

• A • •• e

ILAHIY T FA ULTESI DERGiSi

Yıl: 1996 Sayı: 1

Page 2: ILAHIY T FA ULTESI •• DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D01529/1996_1/1996_1_SANVERM.pdf334 Mehmet ŞANVER ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine

·'· ;

TBMM TUTANAKLARINA GÖRE

TÜRKİYE 'DE DİN EGİTİMİ.

(1946 - 1957) .

. '

Mehmet ŞANVER*

GiJıtş Cumhuriyet döneminde ciin eğitimi. ve öğretimi alanındaki gelişmel~r,

hükümetler arasında birbirinden farklı, hatta birbiriyle çelişen uygulamalar olmakla birlikte, esas itibariyle 3 Mart 1340 (1924)'da kabul edilen ve 6 Mart 1924'te Resmi Ceride (Re8mi Gaiete )'nin 63. sayısin da yayınlanarak yürürlüğe giren 430 s~Yııı Tevhid-i TedrisatKanunuyla başlamaktadır. Bu kanunun·koimmuzla il~ maddeleri şöyledir: ·

·"Madde ı - Türkiye 'dahiİindeki bütün. müessesat:-ı ilmiye ve t~drisiye (ilim ve eğitim - öğretim· k:unimları) Maarif Vekaietine (Milli Eğitim Bcıkarılığına) merbl!ttur (bağlanmıştır.) ·

Madde 4 -. Maari~ Vekaleti, yüksek diniyat mütehassısları yetiştirmek üzere-Daru'l- Fünı1n 'da bir ilahiyat Fakültesi tesis ve imarnet (imamlık), hitabet (hatiplik) gibi hidemat-ı diniyyenin {dini hizmetlerin) l!ası vazifesiyle mükellef memurların yetiştirilmesi için de ayn mektepler küşad edecektir. (açacaktır)".

Buna göre, mektep (modem eğitim kuru~an) ve medrese;(geleneksel eğitim kurumlan) adı altında ikiyüz yıla yakin bir süredir devam edegelen ikili · eğitim kaldınlmış, bütün okullar, bugünkü adıyla Milli Eğitim Bakanlığına bağlanmıştır. ·

Bun.un üzerine, 1924 ..; 1946 yıllan- arasındaki gelişmeler· özetle şöyle~ir.

* SAÜ ilahiyat F~tesi Araştirma Görevlisi

Page 3: ILAHIY T FA ULTESI •• DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D01529/1996_1/1996_1_SANVERM.pdf334 Mehmet ŞANVER ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine

334 Mehmet ŞANVER

ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi:

Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine istinaden Daru'l Fünı1n'a bağlı olarak, 2 ı Nisan ı 924 tarihinde öğretim süresi 3 yıl olan bir ilahiyat Fakültesi açılmıştır1 .

Fakülte, 284 öğrenciyle öğretime başlamış, ancak Fakülte programındaki esaslı değişiklikler ve mezunlarına bir. meslek ve maişet vasıtası vaad ve temin edilernemesi gibi sebeplerle öğrenci sayısı gittikçe azalmış ve 1933 yılında kapatılmıştır2.

Hilmi Ziya Ülken'e göre, bu Fakültenin kaldırılmasına gerekçe olarak "Laik devletin din-işlerine karışmaması" prensibi gösterilmiştir3 .

2. İmam ve Hatip Mektepleri:

Yine adı geçen kanunun aynı maddesine istinaden 1924'te, bir kısım vilayet merkezlerinde bulunan orta ve lise dereceterindeki medreselerin "Daru'l-Hilafeti'I-Aliye"4 olan ünvanı, dört yıllık· İmam ve Hatip Mekteplerine çevrilmiştir...s · · ··

İlk açılışlarında sayısı 29 olan, sonradan açilanlarla 33'e ulaşaJI İmam ve Hatip Mektepleri, öğienci sayılarındaki. düşüş gerekçe gösterilerek her geçen yıl azaltılmış, 1929- ı930.0ğretim yılında ise tamamı kapatllmıştıı-6.

' " . ~ " ~

· Öğrenci sayısının gittikçe düşmesinin sebeplerinden birisi ve belki de en . önemlisinin, değişik mesleki ve teknik okulların açılması olmasıyla birlikte, diğer meslek elemaniarına sağlanan maddi irııkanlariıi ve maıŞetin, bu okullardan mezun olanlara yeterince tanınmamış · olduğu ·anlaşılmaktadır. Ömer· Rıza Doğru] ise, imamlık ve -hatipliğin ülkede esasenTağbet gördüğü' halde son düzenleme ve uygulamalarla önemsiz ve

Özalp, Reşat- Ataünal, Aydoğan, TilrkMilli Eğitim SiSteminde Düzenleme · Teşkilatı, İstanbull977, s. 56 · . . .

2 Bkz. Öcal, Musta.fa. "İidhiyat Fakültelerinin Tarihçesi", Uludağ Üniversitesi İliihiyat Fakültesi Dergisi, sayı 1, cilt 1, Bursa 1986, s.l 14. · · ·

3 YeniSabah Gazetesi, 31 Ekim 1949'dan nakleden: Öcal, agin, s. 117 4 • Bkz. Ergin, Osman, Tilrk Ma_arif Tarihi, cilt V, Eser Matbaası, İstanbul

1977, s. 2124 . - . 5 Bkz. Akseki, Ahmet Hamdi, Din Tedfisiitı ve Dini Milesseseler (Hakkında

Bir Rapor}, Sebilürreşad Mecmuası, sayı 101, cilt V, İstanbul 1951, s. 5 6 Bkz. Okutan, Ömer, "Din Eğitimi", Cumhuriyet Döneminde Eğitiıtı (Kollektif

Kitap), Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 19~3~ s.416 - --- - . .

Page 4: ILAHIY T FA ULTESI •• DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D01529/1996_1/1996_1_SANVERM.pdf334 Mehmet ŞANVER ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine

Tf1rkiye'de Din Eğitimi ı335

adeta süfli (bayağı/adi) bir meslek gibi gösterilmesi yiizünden bu :sonuca vanldığını belirtıniştir7. _

, 3. Genel Eğitimde Din Öğretiini

ilkokul prograinlannda, ı 924yıhı{dş. 3, 4 ve 5. su1ıflarda haftada bir saat olarak verilmeye başlayan Din Dersi~ 1930 yılı programında, sadece 5. sınıfta, veWerin isteğine bağlı olarak, haftada yanın saat verilen bir. ders haline gelmiş ve b~ yıldan sonra programdan kaldınlmıştır. Ancak köy ilkokullarında 1939 yılına kadar devam etmiştif8.

ı 924 yılı ortaokul programında, ı-. ve 2. sınıflarda haftada bii saat olarak yer alan 11Din Dersi"9 1927 yılına kadar devam etmiş ve. sonra kaldınlmıştir. '

Bu dönem9elise programlarında, din derslerine yer verilmemiştir10.

Aynca, ilköğretmen okullarında 1924 yılı programında I. ve 2. sınıflarında haftada 2 'şer saat ·"Din Dersi" yer alnuş,11 1931 yılında bu okullardan da söz konusu dersler tamamen kaldırılmıştır.

Netice olarak, 1930 - 1931 yılından itibaren genel öğretim kurumlanndan, 1939 'dan. itibaren de köy okUllanndan ·din dersleri kaldırılmış ve okullar laik bir sistem içinde tamamen seküler (Seculair)* duruma getirilmiştir12. ·Bu,.l948 yılına kadar sürmüş ve bu süre içerisinde din eğitimi ve öğretimi adına, uygulamada hiç bir gelişme görülmemiştir.

I - DİN ve AJILAK ÖGRETİMİNİN YENİDEN GÜNDEME GELİŞİ

1 930'lu yıliarın başlarından itibaren, din eğitiminin hemen hemen bütün eğitim - öğretim kurumlarından kaldırılması, sosyal hayatta ve özellikle gençlerin davranışlarında ahlaki bulıran olarak ·kendisini hissettirmiştir: Bunun üzerine ilk defa, 15 - 21 Şubat 1943 tarihlerinde toplanan 2. Milli Eğitim Şilrası gündeminde "okullarda ahlak eğitiminin

7 Seüimet Mecmuası, sayı 71. 8 Bkz. Okutan, age, s. 417 9 Yücel, Hasan Ali, Türkiye 'de Ortaöğretim, Devlet Basımevi, L Baskı

İstanbul 1938, s. 172. 10 age, s. 171 ıı Bkz. age, s. 229 - 231 * Din dışı, laik. 12 Pannaksızoğlu, İsmet, Türkiye 'de Din Eğitimi, Milli Eğitim Basımevi,

Ankara 1966, s. 26

Page 5: ILAHIY T FA ULTESI •• DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D01529/1996_1/1996_1_SANVERM.pdf334 Mehmet ŞANVER ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine

336 Mehmet ŞANVER

geliştirilmesi ve ilkokullarda bu ilkelerin gerçekleşmesini sağlayacak tedbirlerin düşünülerek programa alınması" 13 konusuna yer verilmiştir~ ·

Nihayet 1946 yılında din ve ahlak eğitimi konusu gençlerin ana­babaya saygısızlığı gibi bir ahlaki endişe ve kom(inizm tehlikesine karşı bir korunma tedbiri olarak ikili gerekçe ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'nde gündeme getirilmiştir.

Bazı milletvekilleri, 194 7 ve 1948 yıllan bütçe görüşmeleri sırasında yaptıklan konuşmalarda, din · ve ahlak eğitiminin yeniden okullarda verilmesi zamretini ve yıllardan beri verilmemesinin yolaçtığı vahim ve acıklı sonuçlan ilginç ifadelerle dile getirmişlerdir14 . Buna karşı 9aha ilginç olan bir başka nokta ise, 1946 seçimleriyle işbaşma gelen Başbakan Recep Peker 'in, hükümetin dine ve din eğitimine bakışını ortaya koyan sözleridir. Peker, aynı görüşmeler sırasında bu konudaki görüşünü şu ifadelerle dile getirmiştir: "... komünizm denen . bir içtimru zehirden bünyeyi korumak için, onun yanında yavaş yavaş genişleyecek bir şeriat - . . .

hayatının ikamesi ihtimalini bir tedbir diye düşünmek, aşağı yukan bir öldürücü zehirin Ihlal (en az) onun kadar öldürücü olan başka bir zehirle tedavi edileceğini zannet:riıekten ibarettir."ı 5 Bu sözlerle· hükümet, toplumun bünyesinde beliren sosyal yaranın tedavisi için "zaruri" görülen din eğitimi ve öğretimini "bir zehiri başka bir zehirle tedavi etmek" şeklinde değerlendirmiştir. Bu tür yaklaşırhlar, gerek mecliste, gerekse halk üieriııde dini düşünce ve· arzulara karşı bir baskı · unsuru oluşturmuştur.

.

Dönemin Bursa Milletvekili Muhittin Baha Pars'ın; "kendi dinimizden korkuyoruz .. . kaç günden beri kürsüde ima edilen, koridorlarda konuşulan ... "16 gibi sözlerinden, Seyhan Milletvekili Sinan Tekelioğlu 'nun daha sonra o yıllara . ait görüşlerini anlatırken, "bizim burad~ millet kürsüsünde bile müslümanız demeye. cesaretimiz yoktu" 17 şeklindeki

ifadesinden dine ve din eğitimine endişeyle bakıtdığı ve milletvekillerinin de bu konuda korkak ve çekingen bir tavır içerisinde bulunduklan anlaşılmaktadır. Ayrıca İstanbul Milletvekili AhmetKemal Silivrili 'nin·":. (

13 Kalaycı, Nurdan, Cumhuriyet Döneminde İlköğretim, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1988, s. 46

14 Bkz. Türkiye Büyük Millet Meclisi Tutanak Dergisi, 1947 yılı Milli Eğitim Bakanlığı Bütçe Görü.şmeleri, cilt III, s: 428- 445 ve cilt VIII, s. 420- 594.

15 ag. Tutanak Dergisi, cilt III, s. 445 16 ag. Tutanak DerlfiSi, ciJt III, s. 428 ·· 17 SehilürreşadMecmuiisı, sayı 82, cilt IV, 1950, s. 105

Page 6: ILAHIY T FA ULTESI •• DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D01529/1996_1/1996_1_SANVERM.pdf334 Mehmet ŞANVER ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine

Tilrkiye'de Din Eğitimi 337

Ne yazık ki, h illa din hususunda gö~mekte çekingeniik gösteriyoruz ... laiklik dinsizlik demek değildir ... "18 diyerek laik:liği yorumlama gayretine girmesi, korku ve çekingenliğe yolaçan baskı ortamının oluşmasında, muğlak bir yapı arzeden 111aiklik ilkesi" nin de rolü.olduğunu veya bu ilkenin bir .baskı aracı olarak kullanıldığını göstermektedir. Nitekim bu baskının, çocuklanna Kur'an-ı Kerim öğreten ailelerin evlerinin basıiması v.b. şekillerde d~ uygt.dandığı göıülmektedir.l9

Diğer taraftan toplumda dini, ahlaki ve sosyal problemler gittikçe artmış · ve 1949 seçimieriyle birlikte,. çok partili (demokratik) sisteme geçilmesinden sonra konu üzerinde münakaşa, değişik platfonnlarda devam etmiştir. ·

Bu tarihten sonra, haikın din eğitimi ve öğretimi konusundaki isteklerinin Meclis 'e daha fazla yansıdığı ve ontda daha sık dile getirildiği göıülmektedir. Baskı ortamı, büyük huzursuzluklara sebebiyet vermiş, alttari alta kaynayan bu huzursuzluk, I 946 yılında girilen çok partili dönemde su yüzüne çıkmıştır. 1948 - 1950 yıllan arasında Millı'Eğitim Baka~ığı yapmış olan Tahsin Banguoğlu 'nun ifadesiyle vatandaş 11Öiü yıkayacak adam bulamıyorum" der haie gelmişti:2o

Özellikle siyasi birtakım endişelere yolaçan olaylar ve gelişmeler, sonunda, din eğitin1i ve öğretimine tekrar dönme ve toplumun bu alandaki ihtiyacını karşılamak üzere yeni eğitim kurumlan açma zamretini hükümet üyelerine kabul ettirmiştir.

ll- YENİDEN DİN EGİTİMİ ve ÖGRETİMİNE DÖNÜŞ

1- İlkokuUara Din Bilgisi Derslerinin Konulması ve Bu Husustaki Gelişmeler : · · · ·

1946 seçimleriyle başlayan ve iki yıl kadar süren tartışmalar, 19 Şubat 1948 'de ilkokullam din derslerinin konulmasının TBMM 'de kabul edilmesini sağlamıştır. Ne var ki, bu kararın uygulanması, kesin ve açıkça bilinmeyen sebep veya sebeplerle, adeta gizli bir el tarafindan bir yıl gibi uzun bir süre geciktirilmiştir. Bazı milletvekillerinin gecikmeye karşı ortaya koyduktan tepki de bunu göstermektedir. Mesela, bu gecikme üzerine konuyla ilgili olarak Yozgat Milletvekili İhsan Olgun, 8 Aralık

18 ag. Tutanak Dergisi, cilt ill, s. 420 19 Bkz. Dinçer, Nahit, İmam - Hatip Okullan Meselesi, Yağmur Yayınevi,

İstanbul 1974, s. 50 20 Geniş bilgi için bkz. Banguoğlu, Tahsin, . Kendimize Geleceğiz, Derya

Da~tım Yay., I Baskı, İstanbul 1984, s. 97-99

Page 7: ILAHIY T FA ULTESI •• DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D01529/1996_1/1996_1_SANVERM.pdf334 Mehmet ŞANVER ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine

338 Mehmet ŞANVER

ı948 1de dönemin Milli Eğitim Bakanlığına 'sözlü bir soru yöneltmiş;2ı V an Milletvekili İbrahim Arvas ise, karann üzerinden bu kadar zaman geçmiş olmasına rağmen çalışmaların çok yavaş yürüdüğünü ima ~derek serzenişte bulunmuştur.22 Dönemin Milli Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlu, daha sonraki yıllarda söz konusu gecikmeyi değerlendirirken, bunu, hazırlanacak olan ders kitaplannın muhtevası konusunda, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hükümetinin kurmuş olduğu Komisyon ile Diyanet İşleri arasındaki ihtilafa bağlamaktadır.23

Nihayet ı Şubat ı 949 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafindan valiliklere gönderilen bir genelgeyle 15 Şubat 1949 ı dan itibaren din bilgisi derslerinin, ilkokullann 4 ve 5. sınıflannda haftada iki saat ve İstege bağlı olarak yürürlüğe kanacağı bildirilmiştir.

Sözkonusu genelgeye göre ; '

1- Bu dersler, programda mevcut ders saatleri sayısını azaltınamak kaydıyla gösterilecektir.

2- Dersler ihtiyan (isteğe bağlı) olacak, istek ve tercih öğrenci velilerine ait olacaktır. Çocuklann din derslerine devamını arzu eden veliler, bunu yazılı olarak okul idarelerine bildireceklerdir.

3~ Aynca din derslerinin sınıf geçme durumu ile ilgisi olmayacak, yani sınıf geçmede dikkate alınmayacaktır.24

Adeta din derslerinin okutulmaması için çıka.nlmış bir genelge özelliği arzeden bu şartlar, tenkidleri de beraberinde getirmiştir. 11Ders zamanlan dışında çocuklann seçmeli dersler ıçın mektepte toplanacaklannı kabul etmek, çocuk psikolojisine yer vermemek demektir. Din eğitimi mecbur tutulmayabilir. Ancak bu, din dersi okumak istemeyenierin serbest bırakılması biçiminde de uygulanabilir.:. ıı2s

Bu arada birçok köy ilkokullarının üç smdlı (yani üçüncü sınıfa kadar) olması, programın yaygınlaşmasını engelleyen bir başka sebep

21 Bkz. ag. Tutanak Dergisi, cilt XIV, s. 105 22 Bkz. ag. Tutanak Dergisi, cilt XIV, s. 106 23 Banguoğlu, age, s. 99. 24 Geniş bilgi için bkz. Müli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi, 7 Şubat 1949,

sayı 524, s. 153 • 25 Yörükan, Yusuf Ziya, "Din Eğitimi ve Din Oğretimi", Tasvir Gazetesi, 20 Mart

1948'den nakleden: Bilgin, Beyza, Türkiye 'de Din Eğitimi ve LiSelerde Din Dersleri, Emel Matbaacılık, Ankara 1980, s. 57 ·

Page 8: ILAHIY T FA ULTESI •• DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D01529/1996_1/1996_1_SANVERM.pdf334 Mehmet ŞANVER ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine

Türkiye'de Din Eğitimi ~· 339

olmuştur. Bunun için V an Milletvekili İbrahim Arvas, bu dersin üçüncü sınıfa da konulmasını istemiştir. 26

Bununla birlikte, öğrenci velilerinin büyük · çoğunluğunca din derslerine rağbet, edilmiş ve çocuklarının bu dersleri almaları doğrultusunda istek belirtilmiştir. "Nitekim I 949 - 1950 öğretim yılında ilkokulların 4 ve 5, sınıflarında okuyan 414.477 öğrenciden din derslerine devam etmeyen öğrenci miktarı 2797 müslim ve 3002 gayr-ı müslim olmak üzere 5799 'dur ki, tutann% 1 'ini; 1951 - 1952 yılında ise, 3035 öğrenci ile % O, 7 'sini teşkil etmekte idi."27 Bunların da büYük çoğunluğu gayr-ı müslim olan aile çocuklanydı.

Zamanın Milli Eğitim Bakanı T alısin Banguoğlu, konuyla ilgili olarak şu bilgiyi vermektedir: "Biz, hususiyle Alevi köylerinde din derslerinin zorlanmamasını tavsiye etmiştik. Oysa bütün Aleviler çocuklarını din dersine gönderdiler. Sivas'ta bir kısım Ermeniler de çocuklarını bu derslere göndermek istediler, memnunlukla kabul ettik."28

Konuyla ilgili tartışmalar devam ederken, 14 Mayıs 1950 seçimleriyle, din eğitimi konusunda millete büyük vaadler vererek iktidara gelen Demokrat. Parti (DP) Hükümeti, 4 Kasım 1950 tarihinden itibaren din derslerini haftalık program iÇerisine aldırmış ve çocuklarının bu dersleri almasını isteyen velilerin değil, İstemeyenlerin, durumu bit • dilekçe ile okul idaresine bildirmeleri şartını da koymuştur. 29

2- İlköğretmen OkuHanna Din Bilgisi Derslerinin Konulma.sı: . i

İlkokul programlarında yer alan din. derslerinin, bir genelgeyle3° sınıf öğretmenleri tarafindan okututması mecburiyetinin getirilmesi, ilköğretmen .·o kullarına da bu dersin konulması zamretini Ortaya çıkarmıştır:•zira o zamana kadar din derslerini fahri olarak idare eden sınıf öğretmenlerinin hiçbir mesfiliyeti yoktu. Bazı genç öğretmenler, bu ders­leri okutmakta zorluk çekiyorlar, hatta bişöğretmenin bu dersi okutınası için nca da bulunuyorlardı. 3 ı

26 ag. Tutanak Dergisi, cilt XVL s. 660 27 Bkz. Pannaksızoğlu, age, s. 31 28 Banguoğlu, age, s. 100 29 Bkz. ag. Tebliğler Dergisi; 20 Kasım 1950, sayı 617, s. 116 30 Bkz. ag. Tebliğler Dergisi, aynı yer. 31 Bkz, ag. Tutanak Dergisi, cilt XXIV, s. 826 (Osman Ocak'ın M. E. Bakanlığı

Bütçesi münesabetiyle sözleri).

Page 9: ILAHIY T FA ULTESI •• DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D01529/1996_1/1996_1_SANVERM.pdf334 Mehmet ŞANVER ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine

340 Mehmet ŞANVER

Burdur Milletvekili Mehmet Özbey de, yurt gezileri esnasında, bu dersi okutacak öğretmenierin yeterli durumda olmadıklanru öğrendiklerini dile getirmiş ve bunun telafisi yönünde tedbirlerin alınmasını savunmuştur.

İşte mezun olacak öğretmen adaylannın din öğretimi konusunda da yeterli olmalan için 1953 yılında· öğretmen okullan programlarında, 9 ve ı O. (lise ı. ve 2.) sınıtlara haftada birer saatlik ve mecburi olarak o kutulmak üzere din bilgisi derslerine yer verilmiştir. 32

Bu derslerin öğretimi, mümkün olduğunca, İlahiyat Fakültesi mezunlanna verilmiştir.33 ·

3- İmam ve Hatip Kurslan İle İmam - Hatip Okullarının Açılması:

İmam ve Hatip Mekteplerinin 1930 yılında tamamen kapatılmasıyla din görevlisi yetiştirecek herhangi bir müessesenin kalmaması; bu alanda büyük bir sıkıntı doğurmuştur. Camilerde mihraba geçerek halka namaz kıldıracak, minbere çıkıp hutbe okuyacak bir imam ve hatip bulunamamış, hatta bazı köylerde ölenlerin techiz ve tekvini ve cenazenin kabre tevdii gibi · dini görevleri .. yapacak kimselerin bulunmasında dahi çok güçlük çekilmiştir. Bu yüzden cenazeler günlerce ortada kalmıştır.34

ıo Şubat 1948 'de toplanan CHP Meclis Grubunun görevlendirdiği komisyonca hazırlanan ve kabul edilen raporun 2. maddesinde; "İmamlık, hatiplik gibi din hizmetlerini yapacak elemanlar yetiştirilmesi" öngörülmüştür.

Bunun üzerine din görevlisi ihtiyacını karşılayacak müesseselerin açılmasi gündeme gelmiş ve bunlann Milli Eğitim Bakanlığına nu, yoksa Diyanet İşleri Başkanlığına mı bağh olacağı tartışılmaya başlanmıştır.'"'

Bu arada Van Mi11etvekili İbrahim Arvas ile Konya Milletvekili Fatin Gökmen ve arkadaşlan tarafindan Diyanet İşleri Bakanlığıncaİmam-Hatip ve vaiz okullan ile yüksek din okullan açılması için iki ayn kanun teklifi verilmiş, 35 ancak sonuçsuz kalmıştır.

Mecliste cereyan eden tartışmalar neticesinde, açılacak müesseseler başlangıçta İmam ve Hatip Kurslan olarak belirtilmiş, imam ve hatip

32 Bkz. Okutan, age, s. 423 33 Bkz. Din İle İlgili Eğitim ve Öğretim Komitesi Raporu, Milli Eğitim Bas.,

Ankara 1961, s.l7 34 Bkz. Akseki, agr, s. 68 35 Bkz. ag. Tutanak Dergisi, cilt; XVIII, s. 525

(

Page 10: ILAHIY T FA ULTESI •• DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D01529/1996_1/1996_1_SANVERM.pdf334 Mehmet ŞANVER ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine

Tarkiye'de Din Eğitimi

yetiştinnek üzere açılacak kurslann İstanbul, ,izınir, .Ankara,:_ Seyhan, Erzurum ve Diyarbakır'da açılmasının düşünüldüğü Milli Eğitim13akanı Tahsin Banguoğlu tarafindan açıklanmıştır. 36 · ,

Milli Eğitini Bakanlığına bağlı olar* açılan ~e öğretim süresi on ay37 olaiı bu kurslara orta ve dengi okul mezunlahndan askediğlni yapmış kimseler alınmıştır. · · ·

Gerek basında, 38 gerekse Meclis'te kursların durumu ve mezunlannın istihdam şartlan gibi hususlar büyük tenkidlere uğranııştır. Bu ienkidler, kUrsların hem çok yetersiz, hem de · mezunlarınil istllcbal ·vaadethıek:ten uzak olduğunu ortaya· ko)'maktadır. Me8ela, İbrahiin Arva.S; Meclis 'teki bir konuşmasında bu konuyu dile ·getirirken, '1Hangi babayı tasavvur edersiniz ki; oğlunu buraya gönderSin, onu mahruniiyete, 'dilenci hayatına süiükiesin" 39 sözleriyle bu gerçeği ifade etmiştir.- '

Neticede bu kursların yetersizliği ve ihtiyaca cevap vermeyeceği anlaŞilmıŞtır. Binatmaley~ Demokrat Parti· dörierriiriih Milli Eğitiın ·.Bakanı Tevfik İ1eri, Milli Eğitimle ilgili müzakereJet sırasında yapİığı- bir konuşmada; "İmam~Hatip OkUllannın·açılrna8ı· :zanlretine kaniyiZ;·Çürlkü Türk milletine hitap edecek olgun, kültürlü, hatip· ve imaihlariiı ')retişmesirı:i arzu ediyoruz"40 şeklinde açıklamada bulunmuştur. · · "~

Asiuida bu açıklama, · 1950 seçimleriyle·· iktidar olan -Demokrat Parti'nin seçimler öncesinde yaptığı vaadlerin· bir :Jzantısıdır. Zaten bu doğrultuda bir i craatı millet istiyor ve bekliyordu: -

Nitekim Ankara Milletvekili Ömer Bilen, Meclis'teki bir konuşmasında din eğitiminin gerekliliğinden bahsederken, milletin bu konudaki tutuin ve arzusunu şu sözlerle dile' getirnüştir: "Bu ·mühim ihtiyaç, vatandaşlar tarafindan ocak, bucak, ilçe, il kongrelerinde· şiddetle talep edilmektedir. • Bu talepler, yalnız demokratlar tarafindan· değili mem:. lek~timizde mevcı.it olan- diğer partili ve partisiz vatandaşlar. tarafiridan da son derece arzu edilmektedir."4I ·

36 Bkz.ag. ',futanakDergisi, cilt, XIV, s. 106 37 Bkz. Okutao. age, s. 422 . . 38 Mesela bkz. Toker, Metin, "Danyanm En_ İhtiyar ]a/ebeleri İstanbul'da",

Cumh.uriyet Gazetesi, 4 Şubat 1949; Selamet Mecmuası,· 16 Şubat 1949 tarih·. ve 74 sayılı nüsha.

39 ag. Tutanak Dergisi, cilt XV, s. 8 40 Cumhuriyet Gazetesi, 3 Ocak 1952 41 ag. TutanakDergisi, cilt XX; s. 524

Page 11: ILAHIY T FA ULTESI •• DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D01529/1996_1/1996_1_SANVERM.pdf334 Mehmet ŞANVER ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine

342 Mehmet ŞANVER

Kurslann yetersizliği ,anlaşıldığından 13 Ekim 195l'de 60L sayı4 Müdürler Komisyonu Karan ile ilkokula dayalı dört yıllık İmam-Hatip Okullan açılmıştır. 17/10/1951 tarihlerinde açılan ve sayıları 7 olan bu okulların bulunduğu vilayetlerimiz; Adana, Ankara, Isparta, İstanbul, Kayseri, Konya ve Maraş'tır.42 Sözkonusu o}(ullar, 1954 - 1955 ögn~tim yılmda ilk mezunlarını verince, üç yıllık ikinci devreleri (lise kismı) açılmış ve böylece 4 + 3 = 7 yıllık orta dereceli bir meslek okı.ilu hatiıie getirilıniştir. · ·

. . . Bu okullar, 430 sı;ıyılı Tevhid-i Tednsat Kanunu'nun 4. madd~ine

dayarutarak açılmış olaıl birer meslek okuludur. İmam-Hatip Okullannın birinci devresinden m'ezun olanlara imam ve ~atip olarak görev alı;ıbilme hak:kı tanınmıştır. Ortaokul programlafı, bu· okullann · progriınılari; içme alınmıştır. İkincidevre ise, lise prograritlannı ı,re ayncamesl~k derslerini ihtiva etmektedir. · - · ·· · · · ·· · · ··

İmam-Hatip okuİlannın açılrn~ıyla, yaklaşık yirmi yıllık bir · aradflll sonra,_- Tevhid-i Tednsat. Kanunu'nda yer aian "imanilık ve hatiplik ~bi dini. hİzmetl~rin yefine _ getirilmesiyl~ .-mükellef ni~murlann yetiştirilm-~i için - mekteplerin. aÇılması" · konusundaki · emredici. hükriie telmi.f dönüşülıİıüştür. -- . · , · · · ·

İmam-Hatip Okull~nın ~ç~ası, memleketin önemli bir ihtiyacının karşılanması ve milletm ar:lusun4n yerine getirilmesi bakııriliıdan :halk arasındaki büyük bir memuyetie ~arşılanmakla birlikte, jik yıl~arda_, }?u okullardaki eğitim-öğretim, son . derece elverişsiz ortam ve Şartıarda yüıütülm.iiştül · · ·· · "

' '· Nitelcim Bur.dur Milletvekili Mehm~t Özbey, i953 . yılı''bütç~

göıüşıp.eleri sırasın~a İmarn-Hatip.Okullaİmın genel durumunu_anlatırKen, okuilai-ın çok sıkıntı içerisinde · ve ·periş:m bir durumda olduklahrıi; öğrencil~rin yerpe, giyim ve yatış vaziyetlepnin ço~ acıkıı. olciu~nu belirterek, örnek olarak Ankara İmam-Hatip Okulu'ndan bahsetmiş ve burada 135 talebe bulunduğunu, bu öğrenciİerin Diy~et İşl~ri- Reisİiği ( binasının rutubetli bodrumunda sıhhi olmayan bir eğitim-öğretim havası içerisinde okuduklarını, yeterli ve müstakil öğretmenierin bulunmadığını ifade ederek gerekli tedbirlerin ,alınmasını isterİıiştir.43 Ayriı okul, daha acıkil manzaialarla SebilürreŞad Dergisi'ne de .. _ konu ' ci_lmuştur.'ı4

42 Bkz. Dinçer, age, s. 65 43 ag. Tutanak Dergisi, cilt XX, s. 520 44 Sebiliirreşlid Mecnması, sayı 127, cilt VI, s. 31·

Page 12: ILAHIY T FA ULTESI •• DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D01529/1996_1/1996_1_SANVERM.pdf334 Mehmet ŞANVER ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine

1

L

... ; ' Türkiye'de Din Eğitimi 343

Diğerlerinin de bundan pek farkı yoktu. Zira Abdurrahman Fahri Ağaoğlu, Konya İmam-Hatip Okulu'yla ilgili müşahedelerini anlatırken, "talebe perişan, muallim kafi değil, bina yoktur"45 demiştir.

Devlet tarafindan açılan bu okullar, daha sonra devletten gerekli yardım ve desteği görememiştir. Ancak halk, bu müesseselere sahip çıkmış ve büyük ölçüde halkın desteği ile bu müesseselerin imkanları gelişmiş ve sayıları artmıştır.

4- Ankara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi 'nin Açılması:

I 946 seçimleriyle girilen demokratik hayatla birlikte din ve din eğitimi konusunda b~layan tartışmaların tansiyonu iki yıl içerisinde hızla artmış, sosyal, dini şartlar ve zorlamalar, özellikle siyasi ve politik endişeler, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun esasianna göre dinin yüksek öğrenim seviyesinde de ele alınmasını zorunlu kılmıştır. Zira I 933'te İstanbul Daru'l-Füm1n ilahiyat Fakültesi'nin kapatılınasıyla, ilmi aruayışa sahip din mütehassısı yetiştirecek herhangi bir müessese kalmamış ve toplum, manevi çöküşe yüztutmuştur.

Böyle bir ortamda bir taraftan gençliğe din eğitimi verilmesi tartışılırken, diğer taraftan bu konunun ilmi esaslarla ele alınmasını sağlayacak bir müessesenin kurulması Meclis'e getirilmiştir: Nitekim 14 Ocak 1948'de İbrahim Arvas, 2 Şubat 1948'de de Fatin Gökmen ve arkad~ları, ilahiyat Fakültesi açılması konusunu da ihtiva eden birer kanun teklifini TBMMne sunmuşlardır.46 Bu teklifler, diğer birçok milletvekilleri tarafindan da destek görmüş, sözkonusu fakültenin isminin İslam ilahiyat Fakültesi veya Türk-İslam ilahiyat Fakültesi olması gibi değişik görüşler ileri sürülmüştür. Ancak "sistemin laik olması" gerekçesiyle, kurulacak fakülteye özel bir dinin isminin verilmesi kabul edilmemiş ise de, ilahiyat Fakültesi fikri benimsenmiştir.

Ne var ki, din ile ilgili diğer konularda olduğu gibi bu konuda da hükümet çalışmalan oldukça yavaş yürümüş ve zaman zaman Meclis üyelerinin soru ve tenkirlierine maruz kalmıştır. Bunun üzerine zamanın Milli. Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlu, 3 Ocak 1949 tarihli birleşimde yaptığı bir açıklamada ilahiyat Fakültesi'nin İstanbul ve Ankara Üni­versitelerince tetkik edilmekte olduğunu belirtmiştir.

45 ag. Tutanak Dergisi, cilt XX, s. 539 46 Bkz. ag. Tutanak Dergisi, cilt IX, s. 22 - 23 ve cilt X, s. 3

Page 13: ILAHIY T FA ULTESI •• DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D01529/1996_1/1996_1_SANVERM.pdf334 Mehmet ŞANVER ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine

344 Mehmet ŞANVER

Bu arada 15 Şubat 1949 tarihinden itibaren ilkokul programlannda din derslerine yer verilmesi ve dolayısıyle din bilgisi öğretmeni yetiştirme konusunun gündeme gelmesi, bu konudaki çalışmalan hızlandırmıştır.

Neticede Fakültenin, Ankara Üniversitesi'ne bağlı olarak açılması kararlaştınlmış ve· 3 Mayıs 1949'da Büyük Millet Meclisi'ne getirilen kanun ·-- gerekçesin de, 11Din meselelerinin sağlam ve ilmi esaslara göre incelenmesini mümkün kılmak, mesleki bilgisi kuwetli ve düŞüncesinde ihatalı din adamlannın yetişebilmesi için lüzumlu şartlan sağlamak mak­sadıyla memleketimizde de garptaki örneklerine benzer bir ilahiyat FakülteSi 'nin kurulması ... "47 görüşü yer almıştır.

. . -. -. . . ~

Toplumda bu Fakülteye olan i~tiyaç, Fakültenin ,açıhna karanndan duyulan mem~uniyet ve topluma vere~eği hizmetler gibi konularda yapılan konuşma ve · görüşmeler48 . soqunda, sözkonusu Fakülte . ile ilg~i tasan 9 Mayıs 1949 günq. kabul edilmiştir. ·

Böylece Ankara Üniversitesi İlahiyatFakültesi, 21 Ka8ım 1949'da 85 öğrenci ile öğretime başlamıştır.49 Öğrenim süresi döiy yıf·olan Fakülte, ilk.- mezunlannı 1952 - .J ?53- öğretim --yılı sonunda, vermiştir. Bu ilk mezunların sayısı 40'dır. Bunu takibeden üç yılda, mezun sayısında._ciddi bir ~alma olmuş ve 1955 ~ 1956 öğretim yılındaFakülte :den sadec~ 6 öğrenci mezun olmuştur. 1956- 1957'de mezun sayısı _ll'e çıkmı_ş ve bu öğretim yılından itibaren Fakülte 'den mezun olan öğrenci sayısLher yıl sürekli artmıştır.50

· 5- Ortaokuila ra, Din Derslerinin Konulması :

_ Cumhuriyet döneminde :din eğitimi ve öğretimi bakınundan en' f~a ihmal edilen. kısım ortaöğretim gençliği olmuştur. Çünkü din dersleri, ortaokul programlarından 1927 'den itibaren kaldınlmış, lise programlannda ise bu derslere hiç yer verilmemiştir. Halbuki kişiliğin önemli ölçüde belirginleşmeye · başladığı ortaöğretim çağı, dini ve ahlaki değerlerin kazandinlabile~eği ve buna en çok ihtiyaç duyulan dönemdir.

47 Pannaksızoğlu, age, s. 29 _ . 48 Bkz. ag. Tutanak Dergisi, cilt XX, s. 227 - 2S4 49 Jacop, P. Xavier, L 'Enseingnement Religieux dans da la Turquie Moderne,

Berlin l982, s. l85 'den nakleden: öcai, agm, s. 116 50 Bkz. Okutan, age, s. 42l. Ayrıca bkz. l<oştaş, Münir, "Ankara Üniversitesi

ilahiyat Fakültesi Kuruluş ve Tarihçesi", A. Ü. iıShiyat Faküit~si Dergisi, cilt XXXI, Ankara 1989, s. 14 > •

(

Page 14: ILAHIY T FA ULTESI •• DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D01529/1996_1/1996_1_SANVERM.pdf334 Mehmet ŞANVER ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine

Türkiye 'de Din Eğitimi 345

Hatta ilkokul yıllarını da ·kapsayan bu dönem, eğilrnek istenilen ağacın "yaş" olduğu dönemdir.

Bu ihmal sonucudur ki, 1930'lu ve özellikle 1940'lr yıllarda sosyal ve ahlaki buhranlar, huzursuzluklar başgöstermiş ve· hükümet, vatandaşın bu konudaki sancısına kulak vermek zorunda kalmıştır:·

İşte 1946 seçimleriyle yükselmeye başlayan sesler, h.alkın' bu sancısını duyurmaya çalışmış, · ahlak ve din eğitiminin zaruretinden bahsetmeye başlamışlardır.

Ancak Mustafa Reşit Tarakç~oğltı 'nun dediğ(;gibi51 ne hiknıettit ki, .1950 yılına kadar Meclis kürsüsiinden dördüQcü yıl:ayru .konu tekrar edilmiş, öğretmenler, ana - babalar, B8şbakan ve MilletVekilleri bunu istemiş, ama buria rawnen din eğitİnı. ve öğretimi ortaöğretim programiarına bit türlü girmemiştir. Bu yüzden CHP hükümetlerinden ümidini kesen halk, yeni iktidar adayı partileri bu noktadan değerlendirmiş ve tercihini bu konu belirlemiştir~ Nitekim Demokrat Parti Kastamonu Milletvekili Muzaffer .Ali Mükta'nın bu konuyla ilgili olarak anlattığı, 1 9,50 seçim kampanyaları sırasında bir. vatandaşın dile getirdiği şu iste]( oldukça ilgi çekicidir. '1Bizler Demokrat Parti'den iktidara· geçer geçmez milleti refaha kawşturacağıruzi beklemiyoruz. Bu,' zamanla· olacak, iştir. Bizlerin birden. çanklarımlZI kunclura, bez pantolon ve .ceketlerirİıizi kumaştan yapamazsınız. Bunu beklemiyöruz. Y a1ruz bizleri . dini ve manevi sahada hürrire.t ve refaha kavuştunin bu kafidir. "52

Gençlerin bu konudaki durumunu ·· anlamak için de, . Kayseri Milletvekili İsmail Berkok'un, 1953 yılına ait Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin görüşülmesi sırasında anlattığı .bir olayı nakletmek, sanınz yeterli olacaktır: İstanbul'da iki Türk genci, Mukaddes Kitaplar Şirketi MüesseseSinin başkanına müracaat etmişler · ve "vicdanımızın gıdaya muhtaç olduğurlu hissediyoruz. Memleket muhitimiz bu gıdayı temin edemiyor, .. binaeıialeyh bizi hıristiyan yapınız" demişlerdir.53.

Bu acı ve acil çözüm bekleyen gerçeklerin yanında, 1950 seçimlerinin getirdiği nisbeten serbest ortam, din eğitimiyle ilgili istek ve teklifierin

51 Bkz. ag. Tutanak Dergisi, cilt XXIV, s. 793 52 ag. Tutanak Dergisi, cilt V, s. 786 53 Bkz. ag. Tutanak Dergisi, cilt XX, s. 522

Page 15: ILAHIY T FA ULTESI •• DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D01529/1996_1/1996_1_SANVERM.pdf334 Mehmet ŞANVER ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine

346 Mehmet ŞANVER ·

yoğunlaşmasına sebep oluş, bunun ortaöğretirtıi de, kapsaması gerekliliği sık sık gündeme getirilmiştir. 54

Nihayet zamanın Maarif Vekili (Milli Eğitim· Bakanı}: Ahmet Özel'in imzasını taşıyan 19 .·Eylül 1956 tarihli genelgeyle din dersleri ortaokul programianna girmiştir.

Genelgeye .göre; ·.bu dersler, .. veliterin isteğine_ bırakılacak ve çocuklanna bu derslerin verilmesini istemeyen velilertaleplerini, ders. yılı başında okul idarelerine yazı ile bildirdikleri takdirde bu öğrenciler; din derslerinden muaf tutulacalctır. Ortaokulların birinci ve ikinci sınıflarında haftalık:' ders ptogramında.ki' .serbest çiılı~ma saatlerinde~· birer taneisi. din r··· . . .·· . . . . , ,. ' ,. ..· : , . .:. . . , . . derslerin-e tahsis:olunaca.k~ din'.detsleii, bu derslere devam· eden öğrenCiler r , ... ··. :-·, - .· _, ·- - .. ·. .,..,_ . .• , ..

için meco).lri-sayılacak vesliııfgeçmede .de etkili olacak:tır.55' '· . . ' ' , . ' . L , -

Böylece .. yaklaşık_. otuz yıllık bir. aradan sonra, din: derslerL ortaokul programlanna. yeniden girmiştir;, .. , ,

· :. Ancak bu'ders~erfu'program)·~~ giİmesini: benimsemeyen göiÜşlerde yok değildi. Genel olarak görüşlerint''laiklik'Lanlayışıyla temellendirmeye çiliıŞan ve Türk milletlliln iadesiyle ·ç~lişen bu gÖrüş ·sahlplenndetr biiisi de, · 193 8~ 1946 arasında Milli Eğitim BakanliW, yaprtlış olan Hasan :Ai! Yücel olmuştur. ;'Dinde h~kıif akıl billiğ olanadır. ,Akiilı ol:ı.ıp d·a. lieriüz büiılga ·ermemiŞ ilkokul,. kı~rhen de Ortaokul çocuıdann·a 'din dersleil' ver­rnek vicdan 'özgÜrlüğüne saygı·göstermemekiir:1' diyenHa.san'Ali YÜce( savunmasını dine dayandırmak 'isteinişSe '(fe pek zayıf bir. deW'-·'seçmiş olduğu' ortadadır. Çüiıkü öğretim, tekliften. yani bülôgdan .önce·başlar. ~itekim her türlü dünyeVi eğitim alanında da .böyledir:.s6 . ·-

6.; Radyo 'da Dini Eğitim ' · ·" ~:.: • ·~. ; ': • • : ,: • : :. ~.: 1 .\ ~ • .: • • : • ' ' •

,J4 Mayı~;Jf)~O s~çimleriyle-:meyqa.na gelen ikti<lar. değişAdiğinin yılla.rca '<ihma.I edilen din ve din .çğ~timi k:onu.sunda. getirdiği, hoşgöfii v~ sebestlik. kendisin(örğün.;eğitimde olduğu kadcı.r, yaygımeği.thn alanında da hissettirmiş?r. ,., . ·

. .: ~ .... ' . '

·'Nitekim. Demokra~ Pıirti 'nin iktlci~a- gelm~iyle .birlikte. <iinve,dipi unsurlar üzerinde mevcut 'olan 'birtakım baskılar kaldırılmış ve' bunun ifadesi olarak da aynı yıl radyoda Kur'an-ı Kerim yayıniarına başlanmıştır.

54 Bkz. ag. Tutanak Dergisi, cilt V, s. 448 ve 774; cilt VI,-s. 22; cilt VI, s. 23; -cilt XXVIII, s. 841-842; cilt V, s.:602; cilt, X, sı 612

55 ag. Tebügler Dergisi, 17 Eylül 1956 tarihli 921. sayı 56 Bilgin, age, s. 62

Page 16: ILAHIY T FA ULTESI •• DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D01529/1996_1/1996_1_SANVERM.pdf334 Mehmet ŞANVER ı. Daru'l Fünôn iıahiyat Fakültesi: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'un 4. maddesine

Türkiye'de Din Eğitimi 347

Bu ise, sadece bir başlangıç olmuştur. Bundan sonra gerek Meclis üyelerinden ve gerekse halktan, radyoda dini konuşmalara da yer verilmesi konusunda yoğun istekler gelmiştir. 57

'

Neticede bu istek ve girişimler meyvesmi vermiş ve 1954 yılından itibaren radyo yayınlarında dini konuşmalar da yer almaya başlamıştır. Bu ise, halk tarafindan büyük ilgi görmüş ve kamuoyunda takdirle karşılanmıştır. 58

SONUÇ

Tevhid-i Tedrisat Kanunu, eğitim-öğretim kurumlannda dini tedrisata yer vermesine ve din görevlisi yetiştirilmesine imkan tanımasına, hatta bu yönde emredici bir hüküm taşımasına rağmen, özellikle tek parti döneminde bu hususun ihmal edilmesi ve üstelik aleyhte bir uygulamanın yapılması, izahı güç bir konudur.

Tek parti dönemindeki bu tutum, Türk milletinin sosyal ve dini -ahlaki yapısında tamiri güç yaralar açmıştır. Buna rağmen bu uygulama yıllarca sürdürülmüştür. Din ve din eğitimi sözkonusu olduğunda sürekli olarak "laiklik" prensibi bir engel olarak gösterilmiş ve toplumun dinsiz olamayacağa gerçeği gözden uzak tutulmuştur. Merhum Tahsin Banguoğlu 'nun dediği gibi "laiklik namına yapalan tatbikat yanlış olmuştur".

Şu bir gerçektir ki, 1950 seçimleri, Türk milletinin herşeyden

fedakarlık yapabileceğini, ama dininden, maneviyatından, örf ve adetlerinden asla vazgeçemeyeceğini gösterıhiştir. Zira sözkonusu seçimlerde tercihleri belirleyici faktör, halkın dini ve ahlaki duygu, istek ve arzuları olmuştur.

(

57 Bkz. ag. Tutanak Dergisi, cilt XII, s. 595 ve s. 607 - 608; cilt XX. s. 520 ve 5.39

58 Bkz. ag. Tutanak Dergisi, cilt V, s. 438

--------